You are on page 1of 1455

SAATLER AYARLAMA ENSTTS

Ahmet Hamdi Tanpnar

Bihakk- Hazret-' Mecnun izle eyleye Hak Serimde derd-i hredden biraz eser kald.

zzet Molla

Birinci Blm

-Byk mitler-

Beni

tanyanlar,

yle

okuma

yazma ileriyle byk bir ilgim olmadn bilirler. Hatt btn mtalalarm, ocukluumda okuduum Jul Vern ve Nik Karter hikyelerini ortadan karrsanz, Arapa ve Farsa kelimelerini atlaya atlaya gzden geirdiim birka tarih kitabyla, Tinme, Binbir Gece, Ebu Ali Sin hikyeleri gibi eserlerden ibarettir. Daha sonraki zamanlarda, enstitmz kurulmadan evvel isizlikten evde ocuklarn mektep kitaplarna zaman zaman gz attm gibi, bazen btn gnm geirdiim Edirnekap veya ehzadeba

kahvelerinde gazeteleri hatme mecbur kaldm zamanlarda ufak tefek tefrika paralar ve makaleleri de okudum. Adl Tpta mahede altnda bulunduum zamanlarda tedavime alan, sonralar da bana o kadar iyilii dokunan Doktor Ramizin psikanalize dair nerettii ettleri de bu arada sayabilirim. Bu kadar mhim ilerle uraan bu lim zatn hakkmda gsterdii tevecche lyk olabilmek iin bu kitaplarn ve makalelerin bir satrn bile atlamadma sizi temin edebilirim.

Fakat balangcn bilmediim ok mhim meseleler zerinde yazlm bu eserler ne benim edeb zevkime, ne de anlayma hibir tesir yapmadlar. Sadece Doktor Ramizle uzun sohbetlerimizde -daima o syler ben dinlerdim- yetkisizliimi rtmee yaradlar. nsan ocukluunda ald terbiyeyi unutmuyor. Babam ilk zamalarda Emsile ve Avamil gibi Arapa sarf ve nahiv kitaplarndan gayr, sonralar mektep kitaplarnn dnda kitap okumann aleyhinde idi. Belki bu sansrn veya tahdidin yznden ben dpedz her trl

okumay reddetmitim. Arapa sarf ve nahiv kitaplarndan gayr, sonralar mektep kitaplarnn dnda kitap okumann aleyhinde idi. Belki bu sansrn veya tahdidin yznden ben dpedz her trl okumay reddetmitim. Bununla beraber hayatmn bir safhasnda ufak bir eser yazmaa muvaffak oldum. Fakat bunu, daima kt grdm bir benlik dvas iin -yani etrafa, Bak bizim Hayri rdal kitap yazm! dedirtmek iinyazmadm gibi, kuvvetli,nne geilmez bir istidat zorlad iin de

yazm deilim. imdi lvedilmi olan, daha dorusu Halit Ayarcnn tam zamannda mdahalesiyle daim tasfiye hlinde bulunan enstitmzn yaynlar arasnda kan bu eseri hangi maksatla, hangi artlarla, nasl ve niin yazdm ilerde anlatacam. u kadarn syleyeyim ki, saatilerin pr eyh Zaman Hazretlerinin hayatn ve keiflerini anlatan bu eserin grd rabeti dorudan doruya, enstitmzn kurucusu, aziz velinimetim, byk dostum, beni hiten bugnk ahsiyetime eritiren Halit Ayarcnn

yksek meziyetlerine borluyum. Zaten hayatmda iyi, gzel, faydal ne varsa hepsi onun, bir otomobil kazasnn hafta evvel aramzdan alp gtrd o byk adamndr. Bunu ispat iin, vaktiyle yannda alm olduum Muvakkit Nuri Efendiye dair anlattm eyler ve saatilie dair kendisine verdiim izahatla birdenbire eyh Ahmet Zaman Efendiyi bulduunu -belki enstitmz kadar byk bir icat- ve onun Drdnc Mehmet zamannda yetimesi icap ettiini kefettiini sylemem yeter sanrm.

Bu iki dikkat ve keifle bir zamanlar parlak ekilde kutlanan saat bayramlarmzn arlk merkezi bir hamlede teekkl etmi oldu. Bu kitabn muhtelif dillere tercme edilmesi, darda ve ierde o kadar ar balkla ve ehemmiyetle tenkit edilmesi de gsterdi ki, rahmetli dostum Halit Ayarc ne Ahmet Zaman Hazretlerinin yaam olmas lzumunda, ne de yaamas icap eden asr seerken hi hata etmemitir. Bana gelince, esas fikri kendime ait olmasa bile, imzam tayan bu eserin on sekiz dile

tercme edilmi olmas, bu dillerin gazetelerinde tenkit edilmesi, Van Humbert gibi bir limin srf benimle tanmak ve Ahmet Zamannin kabrini ziyaret etmek iin Hollandadan buraya kadar gelmi olmas, diyebilirim ki, hayatmn en nemli hdiselerinden biridir. Vka bu sonuncusu epeyce skntl oldu. Ecnebi bir limle, tercman vastasyla dahi olsa, bu kadar etin bir bahiste konumak ve hibir suretle yaamam bir adama bir mezar bulmak zannedildiinden g eylerdir. Birincisinden

gazetelerin dedii gibi derviesine tavrlarmz ve lubaliyane, hatt tiryakice ahvalimiz bizi kurtard. kincisinde ise, ecdadn mahls kullanmak itiyad imdadmza yetiti. Edirnekap ve Eyp mezarlklarnda, Karacaahmet meherinde birka gn dolatktan sonra, bir Ahmet Zaman Efendi nasl olsa bulunacakt. Nitekim bulduk da. Bir lnn ahsiyetinde yaptm bu kk onarmadan pek o kadar mteessir deilim. Hi olmazsa bu sayede adamcazn kabri tamir edildi, ad tantld.

hret, fet olduu kadar da vesile-i rahmettir. Kabrinin fotoraflar Hollandadan balayarak btn dnya gazetelerinde, tabi daima ba ucunda bir elim taa dayanm olarak ve br elimde pardsm, apkam, gazateler filn, bizzat ben bulunmak artyla, neredildi. Bugn bunlar dndke yalnz bir eye zlyorum. Kitabm hakknda o kadar iyi eyler yazan, beni dnyaya tantan, gnlerce peimde dolaan Van Humbertin bu mezara dayanarak bir resim aldrmasna msaade etmedim. Her

ricasnda, Siz nolsa hristiyansnz, ruhu muazzep olur! diye reddeder, ancak sa tarafmda durmasna msaade ederdim. Fakat, dnlrse beni de mazur grmek mmkndr. Herif beni aylarca skntya sokmutu. Oh olsun! Ne diye durup dururken gelir, ellemin rahatn karrlar. Biz kendi lemimizde yaayan insanlarz! Her eyimiz kendimize gredir. Bununla beraber ilerde grlecei gibi Van Humbert benden cn ald. Evet, ne okumaktan, ne yazmaktan holanrm. Bu byle iken

bu sabah nmde koca bir defter, htralarm yazmaa urayorum. Hatt bunun iin her gn olduundan daha erken, saat bete kalktm. Kadn hizmetilerimiz, erkek amz Arif Efendi -tek kusuru Bolulu olmamasdr, gayet gzel yemek piirir- evimize eski bir hanedan enisi vermek iin bin bir mkltla arayp bulduumuz Arap kalfa Zeynep Hanm -ne garip, ocukluumda zencisi o kadar bol stanbula imdi siyah insan ithalt mal gibi giriyor-, hulsa Vill Saati ellerinin emekleriyle ve iyi niyetleriyle

eviren insanlarn hibiri uyanmamlard. ster istemez sabah kahvemi kendim piirdim. Sonra koltuuma gmlerek, hayatm dnmee, unutulmas, bahsedilmeden geilmesi veya deitirilmesi icap eden eyleri ayklamaa, behemehal yazlacaklar derinletirmee, hulsa bir yazdan ve bilhassa htrat cinsinden bir yazdan samimilik denen eyin istedii btn sk artlar gz nnde tutarak, hdiseleri zihnimde sralamaa altm.

nk ben Hayri rdal, her eyden evvel mutlak bir samimilik taraftarym. nsan her eyi aka sylemedikten sonra neden yaz yazsn? Bu cinsten kaytsz ve artsz bir samimilik ise behemehal bir szme, eleme ister. Siz de kabul edersiniz ki, her eyi olduu gibi sylemek mmkn deildir. Sz yarda brakmaktansa, vaktinde iyi tasarlamak, okuyucu ile behemehal anlaacanz noktalan semek gerekir. nk samimiyet tek bana olan i deildir. Btn bunlara bakp hakikaten

hayatm, mhim, anlatlmas behemehal lzm gelen bir ey sandma, ona olduundan fazla bir deer verdiime inanmaynz. teden beri Cenab- Hakkn insanlara bu hayat yazmak iin deil, iyi kt yaamak iin bahettiine inananlardanm. Zaten yazlm ekli mevcuttur. Nezd-i lhdeki nshasndan, kaderimizden bahsediyorum. Hayr, htralarm yazmaktan kastm kendimi anlatmak deildir. Sadece ahidi olduum birtakm vakalarn unutulmamasna yardm

etmektir. Bir de hafta evvel topraa gmdmz aziz insan anlatmak ve anmak. Ben insanlarn en naizi ve mnasz, karmn, vaktiyle enstitmzn kurulmasndan evvel hakkmda kulland dille, en snepesi, hakikaten byk, icat dehasyla domu bir adam tandm. Yllarca yan banda yaadm. alma eklini grdm. Fikrin kafasnda nasl tututuuna, nasl birdenbire byyen bir aa gibi dal budak salp deta btn vcudunu kavradna ve oradan

hayata yayldna ahit oldum. Asrmzn belki en byk, en faydal messesesinin, Saatleri Ayarlama Enstitsnn onun gzlerinde birdenbire beliren bir parltdan bugnk yahut dnk hline geliini gn gn hayatmn bir paras gibi yaadm. Hatt kendimi methetmek gibi gln bir hle dmeden, diyebilirim ki, talih ve tesadf, bu Hayri rdal zavallsna btn acizlerine ramen, bu messesenin kuruluunda mhim bir rol oynamay nasip dahi etti. Bana yle geliyor ki, grdklerimi

ve iittiklerimi yazmak, gelecek nesillere kar en byk vazifemdir. Kald ki messesemizin tarihesini benden daha iyi yapabilecek tek insan, Halit Ayarc, artk aramzda deildir. Dn akam yine onun masamzdaki yerini bo grdm. Karmn dolmu gzlerle btn yemek mddetince bu bo sandalyeye bakn bir trl unutamayacam. Sanki etrafndaki her eye yabanc idi. Nihayet dayanamad, pekiri ile gzlerini silerek masadan kalkt, odasna kapand. Eminim ki btn gece

alamtr. Hakk da var, Halit Ayarc benim velinimetimse, onun da en byk dostu idi. Zaten bu htralar yazmak fikrini bende, biraz da onun bu ok yerinde olan kederi uyandrd. Kendi kendime, yatamda uzun zaman dndm. Hayri rdal, dedim, ok ey grdn, geirdin. Yan ancak altm olduu hlde birka insann mrn birden yaadn. Sefaletin, bir keye atlm olmann her trl acsn tattn. kbalin merdivenlerinden evik ve lk ktn. Hibir zaman ve

hibir kuvvetin halledemeyecei meselelerin halloldu. Btn bunlar hep onun Halit Ayarcnn sayesinde oldu. Seni mezbeleden o ekip kartt. Hayatn iin, dncen ve rahatn iin hakik dman olan her eyi ve herkesi o sana dost yapt. Etrafnda sade irkinlik, fakirlik, sefalet gren bir adam iken birdenbire insana lyk birtakm asil zevk ve saadetlerin bulunduunu duydun ve insan ruhunun asilliini anladn. Yakn sevgisini rendin. Karn Pakizeyi bile asil yz ile o sana tantt; ocuklarn Cenab-

Hakkn sana azap ektirmek iin gnderdii birtakm biareler zanederken birdenbire ve onun sayesinde evlt sahibi olmann nimetlerine kavutun. Bu kadar iyi, temiz, byk, her mnasyla byk bir dostun htras iin hibir ey yapmayacak msn? Onun unutulmasna, htrasnn, bir yn alayn, iftirann altnda kaybolmasna raz m olacaksn? Dn bir kere, Halit Ayarcy tanmadan evvel hayatn ne idi? imdi nesin? Dn, Edirnekapdaki evi, her gn kapn yoklayan, yahut yolunu kesen

alacakllar, bir dilim ekmein peindeki rpnlarn... Sonra bugnk rahat ve saadetini dn!..

II

Halit Ayarcy tanmadan evvelki hayatm, dedim. Fakat gerekten buna bir hayat denebilir mi? Eer yaamak kelimesinin mnas her eyden mahrum olmak ve strap ekmekse, her an klmek ve bunu nefsinde her lhza duymaksa, bir trl aamayaca bir emberin iinde durmadan rpnmaksa,

sphesiz ben de, benimkiler de en derin ekilde yayorduk. Yok, bu kelimenin iinde biraz ruh ve imkn genilii, birtakm haklar duymak, o iten sevinmeler, da kar bir parack gven, etrafnzla msavi artlar iinde rahat bir karlama filn varsa, o zaman i ok deiir. Dikkat ediniz ki, bir eyler yapmaktan, insanlara faydal olmaktan hi bahsetmedim. Zaten Halit Ayarcy tanyana kadar bu cinsten bir zevkin farknda bile deildim. Bugn ise hayatmn bir gayesi var. Arkamda az ok beni

hatrlatacana inandm bir i brakyorum. On yl mddetle dnyann en yeni, en faydal messesesinin mdr muavinliini yaptm. Deil oluk ocuuma, uzak yakn btn akrabama, e ve dostuma, hatt insan hli, vaktiyle kalbimi kranlara bile iyilik ettim, i buldum, refaha kavuturdum. Bu meselede sade enstitmz memurlar iin -ki yars benim ve Halit Ayarcnn akrabasdr, nk enstit kurulur kurulmaz kadrosunun msavi ekilde mhim yerlerden tavsiye edilenlerle hsm ve

akrabamzdan tekil edilmesine Halit Ayarc byk bir isabetle karar vermi ve bu karar hi amadan takip etmitik-, Suadiye tarafnda yaptrdmz mahalle ile ehrimizin imarna yaptmz hizmeti hatrlamak kfidir sanrm. Bilmem enstitmzn daha ilga kararndan ok evvel matbuatta aleyhinde balayan ve ilga kararndan sonra bsbtn iddetini arttran hcumlardan burada bahsetmee lzum var m? Hayat ne kadar gariptir? On sene evvel her yaptmz beenen, ven, geni

tekiltmz dnyaya bir rnek gibi gsteren gazeteler, vaktiyle o kadar dostum olan, gerek resm kokteyllerimize, gerek basn toplantlarmza can atan gazeteler imdi aleyhimize yazmadklarn brakmyorlar. Evvel tekiltn geniliinden ve lzumsuzluundan bahsettiler. sizliin alabildiine yrd bir memlekette bu kadar insana i bulmu olmamz hi hesaba katmadan, mdrln, on bir ube mdrlnn, krk yedi daktilo ve iki yz yetmi bir kontrol

memurunun okluunu durmadan bamza kaktlar. Sonra, sanki bir saatte yelkovan, akrep, zemberek, pandl, mil hakikaten yokmu ve hakikaten zaman dediimiz ey, saat, dakika, saniye ve sliseye ayrlmazm gibi bu ube mdrlklerinin adlaryla alay ettiler. Daha sonra bu mdrlklerde on sene ehliyetle alan, ilerinin iinde piip yetimi memurlarmzn tahsillerini, ihtisas ve se-lhiyetlerini ele aldlar, nihayet bir zamanlar o kadar beendikleri neriyatmza insafszca hcum ettiler.

Bata benim yazdm eyh Ahmet Zaman ve Eseri" adl kitap olmak zere btn almalarmz delik deik ettiler. Slise ubemiz efinin -kk baldzmn kocas- o kadar dikkatle ve emekle yazd Lodos Rzgrlarnn Kozmik Saat Ayarlan zerindeki Tesiri, dostum Doktor Ramizin Saat ve Psikanalizin, Saat Karakterolojisinde rdal Metodu, Halit Ayarcnn Sosyal Monizm ve Saat, Saniye ve Sosyete adl kitaplarnn kapaklar sanki ok gln eyler, yahut tehlikeli

vesikalarm gibi gnlerce gazetelerin ilk sayfalarnda acayip balklar altnda tehir edildi. Bunlarla da kalmadlar, ehrimiz halkn o kadar sevindiren, elendiren ve messesemize btn ilm ve tima faaliyetlerini kolaylatracak imknlar salayan vidolu, zaml, tenziltl ikramiyeli ve kollektif rakit ceza sistemimizi ele alarak, bizi dpedz sahtekrlk ve dolandrclkla vasflandrdlar. Halbuki Halit Ayarc ile karm Pakizenin bitmez tkenmez vidolu tavla partilerini seyrederken, can

skntsndan bulduum bu nakit ceza sistemini bir zamanlar nasl alklamlard. Byk bir maliyecimiz bu ceza sistemini maliye tarihinde gerek bir bulu addettiini resmen bildirmi ve bundan sonra adm Doktor Turgot, Necker ve Schachtla beraber anmakta hi tereddt etmeyeceini her frsatta tekrarlamt. Hakk da vard. u itibarla ki, imdiye kadar halk mkellef klan para ilerinde memnuniyetsizlik daima esastr. Hele bu bir ceza eklinde olursa, daima insan

rahatsz eder. Bizim nakit cezamz ise hi byle deildi. Suiu, kontrol memurumuzdan bunu iitir iitmez, evvel aryor, sonra iin mantndaki salaml anlaynca, tebessme balyor, tatbikattaki ciddilii grr grmez, glmekten katlyordu. Ka kii memurlarmza bilhassa ilk gnlerde Aman ne olur, bir kere de bizim eve gelin, bunu karm behemehal grsn, ite adresim diye kartn uzatm, ayrca otomobil parasn da vermiti. Nakit cezamzn dayand esas, ehre ait umum saatler bata olmak

zere, akta bulunan saatlerden biriyle uymayan her saatten alnan be kurutan ibaretti. Fakat bu saat ile bir baka saatin arasnda da ayar fark varsa bu sefer ceza iki misli oluyordu. Byle komu olan saatlerin says oaldka ceza da hendes nispetle artyordu. Tam saat ayar haddizatnda imknsz olduu iin bu, saatlere mahsus bir ferd hrriyet meselesidir, bittabi o zaman bunu aklyamazdm-, hele kalabalk bir yerde yaplan tek bir kontrolda epeyce miktarda bir para tahsili mmknd.

Kald ki, biz bu kark hesaba bir de ilerilik ve gerilik fark ilve etmitik. Herkes bilir ki, bir saat ya geri kalr, yahut ileri gider. Bu iin nc ekli yoktur. Bu da tam ayar imknszl gibi umum bir kaidedir; meer ki durmu olsun. Fakat burada i ahsleir. Benim nazariyem udur ki, insanlar kinatn sahibi olmak zere yaratldklar iin, eya onlara uymak tabiatndadr. Mesel, benim ocukluumun getii Abdlhamit devrinde cemiyetimiz neesizdi. Bata padiahn ask yznden gelen ve halka halka

etrafa yaylan bu neesizlik eyaya da sirayet etmiti. O zamann vapur ddklerinin acln, hznn, keskinliini benim yamda olanlarn hepsi bilir. Halbuki hdiselerin lutfuyla birdenbire o kadar glecek ey bulan bugnk hayatmzda vapur ddklerinin, tramvay seslerinin neesine bakn! Saatler de byledir. Sahiplerinin mizalarndaki arla, can tezlie, evlilik hayatlarna ve siyas akidelerine gre yrylerini ister istemez deitirirler. Bilhassa bizim gibi st ste inklplar yapm, trl

zmreleri ve nesilleri geride brakarak, dolu dizgin ilerlemi bir cemiyette bu sonuncusuna, yani az ok siyas ekline rastlamak gayet tabidir. Bu siyas akideler ise ok defa u veya bu sebeple gizlenen eylerdir. Hi kimse ortada o kadar kanun meyyidesi varken elbette durduu yerde, Benim dncem udur diye barmaz. Yahut gizli bir yerde barr. te bu gizlenmelerin, miza ve inan ayrlklarnn kendilerini bilhassa gsterdikleri yer saatlerimizdir. Sahibinin en mahrem dostu olan,

bileinde nabznn atna arkadalk eden, gsnn stnde btn heyecanlarn paylaan, hulsa onun hararetiyle snan ve onu uzviyetinde benimseyen, yahut masasnn stnde, gn dediimiz zaman btnn onunla beraber btn olup bittisiyle yaayan saat, ister istemez sahibine temessl eder, onun gibi yaamaa ve dnmee alr. Fazla teferruata girmeden urasn da iaret edeyim ki, saat kadar derin ekilde olmasa bile bu benimseme ve uyma keyfiyeti btn eyamzda vardr. Eski

apkalarmz, ayakkablarmz, elbiselerimiz gn getike bizden bir para olmazlar m? Onlar sk sk deitirmek isteyiimiz de bu yzden deil midir? Yeni bir elbise giyen adam az ok benliinin dna kma benzer: Kendinden uzaklamak, ona bir deiikliin arasndan bakmak ihtiyac, yahut Ben artk bir bakasym! diyebilmek saadeti. ddia edebilirim ki,-rahmetli Halit Ayarc messesemizin aleyhine kmak korkusu ile bu cins iddialardan saknmam bana iddetle

tavsiye ederdi; fakat mademki bu vesayet artk yoktur, ben rahata iddia edebilirim-eski bir apkadan ve ayakkabdan sahibinin btn huyunu, alkanlklarn, hayatndaki aksaklklar, hatt straplarnn eidini grmek mmkndr. Hizmetilerimize hemen evimize gelir gelmez bir kat elbise, bir iki eski gmlek, boyunba, hi olmazsa ayakkablarmzdan birini hediye etmemizin hikmeti de bu olsa gerektir. Bizi hi tanmayan bu insan birdenbire elbisemizin iine girdii, kunduramzla yrd iin, deta

onun gizli zoru ile bize yaklar, farknda olmadan bizim -itiyat ve dncelerimizi benimser. Bunu ben kendi nefsimde iki defa tecrbe ettim. Trl Meslekler Bankasdan atlmama ve o kadar felkete dmeme sebep olan mdr Cemal Bey, vaktiyle bana bir kat eski elbise hediye etmiti. Cemal Beyle aramzda byk miza farklar vard. O aksi, titiz, kibirli, insanlar kk drmekten holanan, her eyi cidd mizanlara vuran bir adamd. Benim uysal, sade geim derdi ile

megul benliimin tam zdd bir tabiat. Vka onun bu taraflarn pek benimseyemedim. Bu benim iin imknszd. Fakat tek zaaf, refikasna kar besledii sevgi sanki bu elbiseden bana geti. zerime giydiimin haftasnda sk Mslman terbiyeme, ocuk babas olmama, Pakize gibi her cihetle bana stn bir kadnn kocas bulunmama ramen, Selma Hanmefendiye delicesine k oldum, bankadan ayrldm, seneler geti, bu elbise stmde lime lime oldu. Fakat bu sevgi yakam brakmad.

kinci elbiseyi bana enstitmzn ilk kurulu gnlerinde o zamanki kyafetimle messeseye gelemeyeceimi dnen Halit Ayarc hediye etmiti. Srtma daha ilk geirdiim gnde btn varlmn deitiini grdm. Birdenbire ufkum, gr zaviyem geniledi. Hayat onun gibi bir btn olarak mtalaya altm. Deime, koordinasyon, almann tanzimi, zihniyet deiiklii, st dnce, lm zihniyet gibi tabirlerle konumaa, kendi isteksizliime zaruret, imknszlk gibi adlar

koymaa, arkla garp arasnda lsz mukayeseler yapmaa, ciddiliinden kendim de rktm hkmler vermee baladm. Onun gibi, insanlara Acaba ne ie yarar? diyen bir gzle bakyor, hayat kendi teknemde youracam bir hamur gibi gryordum. Bir kelime ile onun cesareti ve icat kudreti bana alanm gibiydi. Sanki bu elbise deil bir by idi. Hatt Cemal Beyin refikas Selma Hanmefendiyi bile artk eriilmesi imknsz bir varlk gibi grmyordum. Bittabi btn bunlar Halit Ayarcda olduu gibi

przsz gemiyordu. Yumuak ve uysal, merhametli, sefaleti tatm tabiatm ikide bir ie karyor, lafm kesiyor, kararlarm deitiriyordu. Hulsa birbiri arasndan dnen, karar veren, konuan bir adam olmutum. Rahmetli Halit Ayarcya bunu anlattm zaman glm, sonra byk bir iyi kalblilikle, Byle olmas husus bir eni veriyor, devam edin! demiti. Yine bu meseleyi mnakaa ettiimiz gnlerden birinde syledii eyleri burada kaydetmeden bir trl geemeyeceim:

-Aziz Hayri rdal, demiti, sylediiniz son derecede dorudur. Btn byk adamlarn maiyetlerinde alanlara daima elbiselerini ve teberilerini vermeleri bu yzdendir. Roma imparatorlar, krallar, byk diktatrler hep kendileri gibi dnsnler diye eyalarn dostlarna hediye ederlerdi. Hatt Osmanl hkmdarlarnn, vezirlerinin krk ve kaftan ihsan etmeleri de bu yzden olsa gerektir. Siz, farknda olmadan tarihin byk bir srrn, bir eit psikolojik mekanizmay kefettiniz!

phesiz doru sylyordu. Unutmayn ki bu keif de onun elbisesi srtma getikten sonra olmutu. Evet, o keif dehasyla domu adamd ve ben de onun kyafetine brndm iin bunu kefetmitim. Biz yine saatlere dnelim. Burada Doktor Ramizin Saatlerin Psikanalizi adl enstitmz neriyatndan o ok mhim ettten de bahsetmek isterdim. Fakat bsbtn lm ve ok ayr mahiyette birtakm istitratlarla bu htralar arlatrmaktan korktuum iin

bunu yapmayacam. Kitap mevcuttur. steyen daima mracaat edebilir. Doktor Ramizle aramzdaki fark burada yalnz onun bana sylediklerini naklediyorum- benim umum psikoloji ve sosyoloji metoduyla ii ele almama mukabil, onun meseleyi btn psikanalizciler gibi cinsiyet, libido ve refulman noktalarndan ele almasndadr. Umum ve husus psikoloji ve bilhassa sosyoloji hakknda hibir fikrim olmamasna ramen iin byle olmasna ben de memnunum. Beni

daima ciddiye almak lutfunu gsteren Doktor Ramiz bu dncelerinin sonunda benim byk bir idealist olduumu da ilve etmiti. Bu meseleyi beraberce mnakaa ettiimiz karm ise, saat ve zaman gibi insanla o kadar yakndan alkal olan bir meselede cinsiyet tarafn bsbtn ihmal ediimin sadece idealistliimden gelemeyecei, iin baka ve daha cidd, hatt uzv ve shh sebepleri de olmas icabettii fikrindedir. Hangi bakmdan olursa olsun arada bir ilerilik, gerilik fark

bulunduu aikrdr ve bu fark mhim bir farktr. Bu itibarla saatleri geri kalanlardan aldmz nakit cezaya iki kuru zam yapmamz herkes gayet tabi buldu. Hatt ekseriyetin houna gitti. Bylece hem gerilie lyk olduu cezay veriyor, hem de ileri dnn hakkn teslim ediyorduk. nsan yaratl tam bir eitlie raz olamaz. Ufak tefek imtiyazlarn tevikine de muhtatr. Diyebilirim ki, bizzat iyilik dahi, ancak ceza grmesi ve ayplanmas icap eden bir ktln bulunmasyla kabildir.

leride sk sk ad geecek olan rahmetli hocam Muvakkit Nuri Efendi tasavvuftan bahsederken her eyin zddyla maruf ve mmkn olduunu sylerdi. Halit Ayarc benim bu ceza zamm teklifimi bilhassa bu noktada mhim bularak kabul etmiti. Bulduum nakit ceza sisteminin nc zellii de, tekrarlanan cezalardan yaptmz yzde ondan yzde otuza kadar tenziltt. Bilindii gibi sular -dnyann her cins kanun ve rfnde- tekrarlandka cezalar artar. Bu ise sulu ile vz- kanun arasnda bir nevi yar ve hatt

inada sebep olur. Birinci crm iin sylemiyorum. ok mmkndr ki, ilk ilenen crm ilk evlenme gibi insanda mutlak bir pimanlk hissi uyandrsn. Fakat insanlk hli kincisinden sonra balayan ceza artlarnda kar taraf mitsizlie dren bir nevi ak arttrma manzaras bulunduu aikrdr. te biz nakit cezalarmzda yzde ondan balayarak yedinci ve sekizinci tekrarda yzde otuza kadar inmek suretiyle bu tabi neticeyi ve onun akslmellerini nlyorduk. Bylece

vidolu ve kollektif olan ceza sistemimiz ayn zamanda bir nevi messese ilgisi kazanyordu. Kald ki iin iinde ticar bir taraf da vard. Haslatn belediyemizin bize brakmak lutfunda bulunduu bu ceza sistemimizle bir nevi ticaret yapyorduk. Hangi ticar messese devaml mterilerine ufak bir ikramda bulunmaz? teden beri mevsim sonu tenziltlarna alk olan ve ancak bu suretle ticaret erbabnn kr hakknda kk bir fikir edinebilen stanbul halknn byle bir eyden memnun

olacaklarn pein olarak tahmin etmekle hi hata etmemitim. Kald ki, yar resm bir messeseden byle bir ey pek beklenemezdi. Bu itibarla halkn houna gitmesi ve rabeti arttrmas ok mmkndr. Nitekim yle oldu. Bir trl inanamadklar, bir latife zannettikleri bu tenzilt iini bizzat grebilmek iin halkmz birbirinin koluna girip ayarsz saatleri ellerinde brolarmza hcuma veya kontrollarmz yoldan evirip kendileri iin ceza yazdrmaa baladlar. Halkn kendi isteiyle

hatt gle gle verdii bu nakit ceza modas birdenbire ehri sard. Artk ocuklara oyuncak filn almaa ihtiya kalmad. Sevimli kkler, byklerin neesine itirak edebilmek iin en gzel, en i gdklayc vastay bulmulard. urasn da syleyeyim ki, sade stanbul ahalisi deil, civar kyler, hatt biraz uzaka ehirler halk da bu ie merak sardrdlar. O kadar ki, tenziltl nakit cezann ve bilhassa ceza abone karnelerinin ilk tatbik aylarnda Demiryollar daresi baz hatlarda ilve seferler yapmaa

mecbur oldu. Haydarpaa ve Sirkeci garlar her gn, Aman unu bir grsek, yahut Olur ey deil, hakikaten de doruymu... diyen ve glen, krlasya glen insanlarla dolup boalyordu. Taradan gelen halkn sabrszl o dereceye vard ki, kontrol memurlarmzn mhim bir ksmn Anadolu tarafnda Pendikten, Trakya cihetinde atalcadan balayarak yakn istasyonlara ve bizzat ehir garlarna tahsise, hatt bu yzden kadromuz yetimedii iin Saat Ayar stasyonlarmzdan ve

kyler iin genler arasndan setiimiz Ayar Ekiplerimizden personel almaa mecbur kalmtk. Messesemizin hudut haricindeki hretinin mhim bir ksmn da bu nakit ceza sisteminin yaptn sylemek doru olur. Birka seyyah vapuru yolcularnn, yol stnde kaptanlarn seyahat programlarm deitirmee mecbur ettiklerini ve stanbulda bir hafta kalp hepsinin ellerinde birka tenziltl ceza makbuzu yollarna devam ettiklerini, hatt bu seyyahlar iinde birounun Halit Ayarc ile yahut benimle

mlakat yapmadan stanbuldan ayrlmadklarn, ehrimizin muhtelif dkknlarnda satlan fotoraflarmzn deta yama edildiini elbette gazetelerde okumusunuzdur. Burada son zamanlarda messesemiz hakknda yaplan btn hakszlklar teker teker sayacak deilim. Bu htralar ilerledike okuyucularm onlar grecekler ve nasl bir gadre uratldmza kendileri hkm vereceklerdir. Yalnz ahsma ait bir noktaya da burada iaret etmekten

vazgeemeyeceim. Metih veya zem, Saatleri Ayarlama Enstitsnden bahsedilirken daima bir hakikat unutulmutur. O da bu messesenin benim ahsmla, hatt mazimle olan sk balldr. Messesemizin Halit Ayarcnn teebbs kudretinden, velut dncesinden ktn hibir zaman inkr edecek deilim. O her mnasyla benim velinimetim, byk dostum oldu. Fakat Saatleri Ayarlama Messesesindeki vaziyetim hi de dardakilerin zannettikleri ve sk sk ima ettikleri

gibi, yle sadece bir letin, uysal bir vastann alkas deildir. Halit Ayarc onu dncesinden bulduysa, ben de btn hayatmda onu douran tesadfleri, hatt byk straplar pahasna yaadm. O hayatmn bir meyvasidir. Bu htralarn birinci vazifesi, gerek rahmetli Halit Ayarcnn ve gerek messesenin aleyhindeki isnat ve iftiralar red ise, birincisinden hi de aa kalmayan ikinci vazifesi de bu kk, fakat mhim hakikati belirtmektir.

III

Yukarda hayatmn skntlarndan birka defa bahsettim. Htralarm ilerledike okuyucularm mrm boyunca ihtiya ve mahrumiyetin deta ikinci bir deri gibi vcuduma yapm olarak dolatm greceklerdir. Fakat hi de saadet denen eyi tatmadm diyemem. Fakir dm bir ailede dodum.

Buna ramen ocukluum epeyce mesut geti. Fakirlik, iimizde etrafmzda ahenk bulunmak artyla -ve phesiz muayyen bir derecesinde- zannedildii kadar korkun ve tahammlsz bir ey deildir. Onun da kendine gre imtiyazlar vardr. Benim ocukluumun belli bal imtiyaz hrriyetti. Bu kelimeyi bugn sadece siyas mnasnda kullanyoruz. Ne yazk! Onu politikaya mahsus bir ey addedenler korkarm ki, hibir zaman mnasn anlamayacaklardr.

Politikadaki hrriyet, bir yn hrriyetsizliin anahtar veya ardna kadar ak duran kapsdr. Meer ki dnyann en kt nimeti olsun; ve bir tek insan onunla yle iyice karnn doyurmak istedi mi etrafndakiler mutlak surette a kalsnlar. Ben bu kadar kendi zdd ile beraber gelen ve ztlarnn altnda kaybolan nesne grmedim. Ksa mrmde yedi sekiz defa memleketimize geldiini iittim. Evet, bir kere bile kimse bana gittiini sylemedii hlde, yedi sekiz defa geldi; ve o geldi diye biz sevincimizden, davul zurna,

sokaklara frladk. Nereden gelir? Nasl birdenbire gider? Veren mi tekrar elimizden alr? Yoksa biz mi birdenbire bkar, Buyurunuz efendim, bendeniz artk hevesimi aldm. Sizin olsun, belki bir iinize yarar! diye hediye mi ederiz? Yoksa masallarda, duvar diplerinde birdenbire parlayan fakat yanna yaklap avulaynca gene birdenbire kmr veya toprak yn hline giren o byl hzinelere mi benzer? Bir trl anlayamadm. Nihayet u kanaata vardm ki, ona hi kimsenin ihtiyac yoktur. Hrriyet

ak, -haydi Halit Ayarcnn sevdii kelime ile syleyeyim, nasl olsa beni artk ayplayamaz, kendine ait bir lgati kullandm iin benimle alay edemez!- bir nevi snobizmden baka bir ey deildir. Hakikaten muhta olsaydk, hakikaten sevseydik, o sk sk gelilerinden birinde adamakll yakalar, bir daha gzmzn nnden, dizimizin dibinden ayrmazdk. Ne gezer? Daha geldiinin ertesi gn ortada yoktur. Ve iin garibi biz de yokluuna pek abuk alyoruz. Kraat kitaplarnda birka manzume, resm nutuklarda

adnn anlmas kfi geliyor. Hayr, benim ocukluumun hrriyeti, hi de bu cinsten bir hrriyet deildir. Evvel, buras zannmca en mhimidir, onu bana hi kimse vermedi. Bu szdrlm altn klesini birdenbire kendi iimde buldum. Tpk aata ku sesi, suda aydnlk gibi. Ve bir defa iin buldum. Bulduum gnden beri de kck hayatm, fakir evimiz, etrafmzdaki insanlar, her ey deiti. Vak sonralar ben de onu kaybettim. Fakat ne olursa olsun bana temin ettii eyler hayatmn ne byk

hzinesi oldular. Ne dnk sefaletim, ne bugnk refahm, hibir ey onun mucizesiyle doldurduu seneleri benden bir daha alamadlar. O bana hibir eye sahip olmadan, hibir eye aldrmadan yaamay retti. Lzumsuz hibir eyin peinde komadm. Hibir ihtirasn peinde beyhude yere emek sarf etmedim. Hibir zaman snfmzn birincisi veya kincisi, hatt yirmincisi olmak istemedim. Fatih Rtiyesindeki snfmzn kalabalk mevcudu bana, etrafmdaki yar en geri sralardan, isterseniz

buna kral locas deyin, seyretmek imknn verdi. nsan ilerine uzaktan bakmay oradan rendim. Arkadalarmn ou gibi mektebe lalalarla, uaklarla gitmedim. Ne yeni, ssl elbiselerim, ne su gemez potinim, ne scak paltom vard. Daima diz kapaklarm yamal, daima dirseklerim biraz darya frlam gezdim. Hi kimse mektebe giderken bin trl sk tembihle beni pmedi, ne de akam st yolumu drt gzle beklediler. Hatt eve ne kadar ge gelirsem etrafmdakiler o kadar rahatt. Bununla beraber

mesuttum. Btn bu eylerin yokluuna karlk hayat ve soka kazanmtm. Mevsimler, insanlar, hayvanlar, eya en munis, en deiik yzleriyle benimdiler. Gnde iki defa Edirnekap ile Fatih arasndaki yolu en uzun zaman iinde, her adm ayr ayr hayaller peinde atarak, gider gelirdim. Vak on yalarma doru bu mesut hayat bir ihtiras bulandrd. Daymn snnet hediyesi olarak verdii saatle hayatmn ahengi biraz bozulur gibi oldu. Bir ihtiras ne kadar masum olursa olsun yine tehlikeli bir eydir.

Bununla beraber mesut yaradlm onun hayatm bsbtn rndan karmasna mni oldu. Bilkis ona bir istikamet verdi. Yani hayatm onunla ekil ald. Belki de bana hrriyetin asl kapsn o at.

IV

Babam istedii kadar doum gnm eski bir kitabn arkasna 16 Receb-i erif, sene 1310 diye kaydetmi olsun, asl Hayri rdaln doum tarihi bu saatin elime getii gndr diyebilirim. Onu mavi kurdelesiyle -yengemin kordon parasndan kurtulmak iin bulduu are!- yastmn stne koyduklar

gnden itibaren hayatm sanki daha baka trl,daha ok derin, daha gayeli oluverdi. Bu kk saat, evvel etrafn temizlemek, kendi hayat sahasn lykyla benimsemekle ie balad. Hi olmazsa onun geliiyle o zamana kadar benim diyebileceim ne varsa hepsi birdenbire ikinci plana geti. Yine daymn hediyesi mukavvadan iki erefeli minarem -kendi ocuklarna baka trl, isterseniz bugnk tabirleriyle modern ve lik hediyeler seen daym, belki de babamn kayyum olmas ve evimizin

Mihrimah Camiinin yan banda olmasndan bana bu cins hediyeler verirdi- evimizin talnda o kadar dikkatle btn mahalle ocuklar hep beraber yaptmz byk uurtma, camiin urasndan burasndan ardm kurun paralarm leblebiciye satarak tedarik ettiim Karagz takmm, bir bakasnn olduunu bile bile her serbest olduum anda Edirnekap mezarlklarnda, surlarda bin trl mnasebetsizliine tahamml ederek otlattm komumuz brahim Efendinin huysuz keisi, hulsa

etrafmdaki her ey mnalarn kaybettiler.

benim

iin

Korkarm ki, bu htralar okuyanlar, bu yazdklarma bakarak o gne kadar saat grmediimi, yahut evimizde hi saat bulunmadn zannedecekler. Hayr, tam aksine olarak evimizde birka saat birden vard. Herkes bilir ki, eski hayatmz saat zerine kurulmutur. Hatt sonralar Muvakkit Nuri Efendiden rendiime gre Avrupa saatiliinin en byk mterisi daima Mslmanlar ve

onlar iinde en dindar olan memleketimiz halk imi. Gnde be vakit namaz, ramazanlarda iftar, sahur, her trl ibadet saatle idi. Saat Allah bulmann en salam aresi idi ve bu sfatla eskilerin hayatn idare ederdi. Adm banda muvakkithaneler vard. En acele ii olanlar bile onlarn penceresi nnde durarak cebinden, servetlerine, yalarna, csselerine gre altn, gm, sadece savatl, kordonlu, kordonsuz, kimi bir ine yast, yahut kaplumbaa yavrusu kadar ikin, kimi yass ve kk,

saatlerini besmeleyle karrlar, sayaca zamann kendileri ve oluk ocuklar iin hayrl olmasn dua ederek ayarlarlar, kurarlar, sonra kulaklarna gtrerek sanki yakn ve uzak zaman iin kendilerine verdikleri mjdeleri dinlerlerdi. Saat sesi bu yzden onlar iin adrvanlardaki su sesleri gibi hemen hemen i leme, byk ve ebed inanlarn sesiydi. Onun, kendisine mahsus, hayatn her iki buudunda genileyen hassalar vard. Bir taraftan bugnnz ve vazifelerinizi tyin eder, br taraftan da peinde kotuunuz ebed

saadeti, onun lekesiz ve rzasz yollarn size aard. Evimizde, st katn sofasnda babamn her ba skldka satmaa kalkt; fakat anlatacam sebepler yznden bir trl satamad byk ayakl duvar saati vard. Duvarlardaki kkl bykl yaz levhalar, yerdeki hasrlar, onlarn serin ve rutubetli kokuuyla, oda ve merdiven kaplarndaki kaln perdelerle beraber evimize kk bir mescit hli veren bu saat babama dedesinden miras kalmt.

nsan ktlemekten holanan baz komularmz, bilhassa o huysuz keinin sahibi brahim Bey, bu saati babamn daha evvel kayyumluunu yapt ahap bir mescitten buraya getirdiini iddia ederlerdi. Onlarn rivayetine gre mescidin yand gece babam birok kurtarlan eya ile, bilhassa yaz levhalaryla beraber bu saati de eve getirmiti. Konsolun zerindeki deve kuu yumurtas, tavana asl Mekke sprgeleri ve kap perdeleri de onlara gre bu eyadand. Zavall babam, bir trl nne

geemedii bu iftiraya zlr, gnlerce azn bak amazd. nsanlar niin yalan sylerler ve iftira ederler? Benim naiz kanaatma gre, iftira sade irkin deil, ayn zamanda gln ve ciz bir eydir de. nsan tabiat iktizasnca birbirlerini ktlemek isteyenler sadece dmanlarnn hayatlarna baksnlar, yeter. nk her insann hayatnda hibir muhayyilenin icat edemeyecei kadar aksaklk vardr, ve bu aksaklklar o insanla beraber yetimi, bym ahs, nevi kendine mahsus eylerdir. Kul

kusursuz olmaz, sz srf bu gerek iin sylenmi bir szdr. Bu hikmetin gsterdii yoldan gidip karmzdakini tanmaa alacamz yerde iftiraya kalkmak, deta pazar malyla giyinmee benzer. Ben, kendim hep byle yaptm. Onun iindir ki, bu htralar okuyanlar hibir yalan ve iftiraya tesadf etmeyecekler, sadece birtakm imdiye kadar gizli kalm hakikatleri reneceklerdir. Belki bu hakikatleri naklederken ufak tefek onarmalarda bulunduum olacaktr. Fakat bu kendimi

vazifelendirdiim htrat yazarlnn icaplarndandr. Babamn birok kusarlar vard ve zavall hibirini gizlemezdi. lk karsn ve ondan olan ocuklar zar zor beslerken er mahkeme kararyla evimizde birka gn iin, o da cretini vererek, misafir kalan bir kadncazla, hem de kocasndan boand gnn haftasnda, kala gz arasnda evlenmesi bu zaaflarn en iyi misalidir. Asl kts, anneme o kadar bal olan babam bu kadncazla, onu zengin zannettii iin evlenmiti.

Halbuki kadn paraszd. Babama evimizdeki misafirlik bedelini ve baz mahkeme masraflarn demek iin ikide bir koynundan karp gzmn nnde at byke kesedeki mecidiyeler meer btn serveti imi. Buna ramen babam bu kadn boamad, mrnn sonuna kadar iki evli yaad. Btn bunlar rahmetliyi ayplamak iin sylemiyorum. Evlenme merak bizim ailemizin ezel derdidir. Ben kendi hayatmda bunu tecrbe ettim. Evet, babamn da, herkes gibi, komularmzn pek hakl ekilde

istismar edebilecekleri bir yn zaaf vard. Fakat hrszlk, hem de bir cami eyasn almak... Velev ki vakf mal olsun ve yanm bir camiden gelsin! Hayr, bu babamn asla yapaca i deildir. Zaten bu saatin bsbtn baka bir hikyesi vard. Babamn dedesi, Bb- Ali memurlarndan Tevki Ahmet Efendi, Msr meselesi zamannda bir iftira yznden bann ok skt, hatt hayatnn bile tehlikeye girdii bir srada, kurtulursa bir cami yaptrmay nezretmiti. ler dzelip de rahat bir

nefes alnca derhal ie koyulmu, fakat paras yetmeyecek korkusuyla camiin arsasn aldktan sonra geriye kalan para ile dorudan doruya binaya balayamam, yaptraca camie vakf olmak zere Edirnekapda uzun zaman btn aile, ahr ve hizmetiler ksmnda oturduumuz byk konakla, bir iki akar daha satn almt. Parann geri kalan ksmyla da camiin hasrlarn, kilimlerini, kapnn yanna koyaca byk saati, duvarlara asaca yaz levhalarn, kandillerini tedarik etmiti. Bylece

teferruat hazrladktan sonra, adamcaz tam camiin inasna balad srada yeniden azledilmi ve bir daha yakasn skntdan kurtaramad iin temelleri kazlan camiin inas kendiliinden geri kalmt. Kendisine hayratnn ne zaman biteceini soranlara: Takriben gelecek sene inallah! diye cevap verdiinden dolay, ei dostu mrnn sonuna doru onu Tevki yerine Takrib Ahmet Efendi diye anmaa balamlar. Ahmet Efendi lrken olu Numan Beye bu

camiden bahsederek, Benim borcumdu, fakat eda edemedim. Allah nasip etmedi. imdi senin stne bortur. Onu behemehal yaptrmalsn! vasiyetinde bulunmu. Babasndan oturduu konaktan baka on para mirasa konmayan Numan Beyin hayat bu vasiyet yznden bsbtn perian olmu, babasnn nezrini yerine getirmek iin konan kendisine varncya kadar nesi var nesi yoksa hepsini satm, fakat bir trl inaata balayamamt. te ailemizin cami eyas ile deli olan bu kk evde

yaamas bu yzdendi. Evkafta olduka iyi bir memurlukla ie balayan ve ard aras kesilmeyen talihsizlikler yznden kk bir cami kayyumluuna kadar inen babamn hayatn da dedesinin bu vasiyeti deta zehirlemiti. Onun iin babam, bana gelenlerin hemen hepsinden, iten ie biraz da alacakls addettii bu saati mesul tutar ve onunla byle her gn burun buruna yaamaktan sklrd. Artk unutulmu olan cami hikyesini tazelememek iin btn dedikodulara sessiz sadasz katlanr,

bu hikyeyi kimseye anlatmazd. Hulsa hayatnn gizli ve tek meselesi, facias bu saat olmutu. Gerek bu dedikodular, gerek sofaya verdii o i kapatc manzara yznden ben bu saatin dman olmutum. Halbuki gzel saatti. Kendi hlinde, hi kimsenin iine karmadan, kervann kaybetmi bir mekkre gibi ba bo, dalgn dalgn bir yry vard. Hangi takvimle hareket eder, hangi senenin peinde koar, neleri beklemek iin birdenbire gnlerce durur, sonra ar, tok, etraf dolduran sesiyle

hangi gizli ve mhim vakay birdenbire iln ederdi? Bunu hi bilmezdik. nk bu bamsz saat ne ayar, ne slah ve tamir kabul ederdi. O ban alm giden, insanlardan tecerrt hlinde yaayan husus bir zamand. Bazen durup dururken st ste almaa balard. Sonra aylarca yalnz rakkasnn gidi geliiyle kalrd. Annem onun bu ihtiyar hllerini hi iyiye yormazd. Ona gre bu saat ya bir evliya idi, yahut da onu iyi saatte olsunlar arpmt. Bilhassa brahim Beyin vefat ettii gece, belki de hemen

hemen ayn sularda, haftalardr ilemeyen saatin birdenbire en derin sesiyle vurmaa balamasndan sonra bu korku hepimizin iine yerleti. Annem o gnden sonra ayakl saatimizden hep Mbarek diye bahsetti. Btn dindarlna ramen daha beer dnen babam ise ona Menhus adn koymutu. Menhus veya Mbarek bu saat ocukluumun bir tarafn zaptetmi gibidir. Bu byk saatten baka bir de kk masa saatimiz vard ki, babamla annemin yattklar odada

bir masann zerinde dururdu. Bu saat birincisi gibi din veya uhrev deildi. Tam aksine olarak laik bir saatti. Husus zemberei kurulunca saat balarnda o zamann ok moda olan bir trksn alard. Radyo ktndan beri alar saatler ortadan kayboldu. Dorusunu isterseniz ben birincilerini tercih ederim. Vaka sesi maazallah kap gcrtlarna benzeyen ve btn gayretlerine, yahut gayretlerime ramen hl makam tanyamayan byk baldzmn, srf Halit Ayarcnn himmetiyle bu mhim

messeseye byk ve hretli muganniye olarak girmesinden sonra, byle bir fikri ortaya atmam hibir zaman doru olmaz. Amma, ne yapaym ki, radyo mnasebetsiz bir icattr. Hi olmazsa alar saat btn gn alabildiine ark sylemez, cin yutmu gibi dans havalar tepinmez, felket yamuru havadisleriyle zerinize ullanmaz, ve sizinki susturulduu zaman behemehal komularnki balamaz. Bence radyo, aklmn erdii kadarn syleyeceim tabi, -aziz okuyucum bu fikirleri dinlerken, muntazam bir

tahsil grmemi, mr kahve peykelerinde gemi, ihtiyar bir adamdan geldiklerini hibir zaman unutma!- insanoullanna lzumsuz meraklar alamaktan baka bir eye yaramaz. Bazen dnrm, ne kadar garip mahluklarz? Hepimiz mrmzn ksalndan ikyet ederiz; fakat gn denen eyi bir an evvel ve farkna varmadan harcamak iin neler yapmayz? Ben bile bu yata iimle gcmle megul olacam yerde radyo bana oturup saatlerce, bir kere bile gidip grmediim, -tabi sinemalardaki

havadis filmleri harifutbol malarnn, boks grelerinin hikyesini dinliyorum. nc saat babamn koyun saati idi, pusulal, kblenmal, takvimli, alaturka ve alafranga, mevcut ve gayrimevcut btn zamanlar sayan acayip bir saatti bu. Tek bir kusuru vard. O da muhtelif marifetlerini bir tek ustann lykyla tanmasna imkn olmamasyd. Nuri Efendi bile onu tam mnasyla ve her yandan iletebileceine kani deildi. Bir kere bozulunca kolay kolay tamir edilemiyordu. Yalnz orta katndaki

odasnda oturulan evler gibi saatin yars muattal dururdu. Babamn Nuri Efendi ile dostluu bu yzden sklamt. Sanatnn tam ehli olan ustam bu saati tamirden o kadar bkmt ki, sonunda babama kendi eliyle kurmasn bile menetmiti. Grlyor ki, daymn hediyesi beni hi de bsbtn gafil avlamamt. Daha dorusu onun hayatmda dolduraca yer kendisi gelmeden ok evvel hazrlanmt. O yata bir saati olup da iinde ne vardr diye merak etmemek kabil

midir? Hele insan, benim gibi ocukluu boyunca ayakl bir saatin deta bir by gibi zaptettii bir evde yaam olursa! O zamana kadar azar, tekdir bels saatlere yalnz dlarndan bakmakla yaamtm. Onlar sadece seyrediyor, varlklarndan lezzet alyordum. Daymn hediyesi ile beraber bende kendilerini yakndan tanmak ve anlamak ihtiyac balad. Daha ilk elime aldm gn zihn hayatm birka merhaleyi birden atlad. Niin? Neden? Ve nasl? suallerinin hcumu iinde kaldm.

Daymn hediyesinin elime getiinden hemen birka hafta sonra bir daha hibir ie yaramayacak hibir zaman saymasna artk imkn olmayan iri br maden paralar, pasl veya parlak bir yn enkaz hline geldiini sylemee lzum var m? Bu tecrbeden elimde iki ey kald. Her grdm saati zmek ve iine bakmak hevesi, bir de saatten gayr eye alkaszlk. O seneyi bu saat yznden, ertesi seneyi yolda bulduum ok eski baka bir saat yznden ayn snfta

geirdim. Vka nc senenin sonunda daha ziyade babamn szlanlarna acdklar iin btn mektebin, hatt semt halknn elbirlii eden yardmyla rtiyenin ikinci snfna atlayabildim; amma, bende de artk okuma hevesi kalmamt. Vaktimi daha ziyade Nuri Efendinin muvakkithanesinde geirmee balamtm. Gariptir ki, bu devamszlk mektep hayatm zerinde epeyce mspet bir tesir yapt. Hocalarmz beni yle sk sk grmedikleri iin kabahatlerimi de grmyorlard. Onun iin rtiyeyi

bitirene kadar bir daha snfta kalmadm. Zaten artk mektebin Allahlk talebelerinden olmutum. Btn mrm boyunca her getiim yerde beni karlayan ve teyi eden hazin ba sallamalar, kendisini gizlemee alan merhametli tebessmler, daha hoyratlarnda yzme kar hain glmeler balamt.

Sabahtan akama kadar vaktimin ounu geirdiim Nuri Efendinin muvakkithanesinde ne bu ba sallamalar, ne o manal tebessmler ve kahkahalar vard. Orada sadece saatler vard. Her pencerenin nnde kar karya ileyen minder saatleri, duvar boyunca dizilmi zaman nbetileri hlinde ayakl

saatler, sa tarafta Nuri Efendinin sedirinin stndeki asma saat, odann her tarafnda pencere ilerinde deme kenarlarnda, sedir zerinde, kk raflarda tamir iin getirilmi, kimi yar zlm kimi para para, bazs rlplak, bazs sadece st alm bir yn saat vard. Nuri Efendi gn boyunca bu saatlerle megul olur, gzleri yorulunca Yap bir kahve! diyerek sedire uzanr, bu ta oda iinde kabaran saat seslerinin iinde, belki de grmedii, hi gremeyecei, el dokunduramayaca,sesini

dinleyemeyecei,dnyadaki btn saatleri dnerek dinlenirdi. Nuri Efendi benim tanmaa baladm zamanlarda, elli be, altm yalarnda, orta boylu, zayf, kuru, fakat din bir ihtiyard. mrnde hi hastalk, hatt ufak bir di ars ekmediini syler ve bunu Rumeli toprandan gelmesine yorard. Babam pehlivand... Ben de genliimde epeyce gretim. diyerek bu zayf cssede alacak bir ey olan kuvvetli pazularn gsterirdi. Birisine kzd veya cam pek skld zaman camiin

avlusunda kim bilir hangi tamir zamanndan kalm kocaman bir ta kucaklar, uraya buraya tard. Uzun, drt ke yz, beyaz, seyrek sakal, byk, kestane rengi ok yumuak bakl gzleriyle insann zerinde garip bir tesir yapard. Bu baklarla karlaanlar onu sadece iyilik yapmak iin yaratlm tasavvur ederlerdi. Hani o masallarda banz skld zaman yakp imdadnza armak iin size sakalndan tel verip kaybolan ihtiyarlar gibi bir ey. Muvakkithaneye yerletiinden beri

otuz be sene getii hlde bir kere hiddet ettiini, bir kere bardn gren olmamt. Nuri Efendinin konumas ok tatl idi. Tane tane, kelimelerine dikkat ederek, onlar deta seerek konuurdu. Bilhassa saatilik zerine sohbetten ok holanrd. Tandklarnn bir ksm onu byk bir lim, bir ksm ise yar evliya addederlerdi. Hakikatte pek az tahsil grm, ancak bir iki sene cami derslerine devam etmiti. Bunu kendisi de gizlemezdi. Sk sk, Beni adam eden saatlerdir! derdi.

Galiba semtin en iyi saatisi idi. Fakat bir meslek adamndan ziyade, iin zevkinde bir keyif ehli gibi alrd. Kendisine saatlerini tamir iin getirenlerle pazarlk etmez, ne verirlerse kabul ederdi. Yalnz saati brakp giderken, Sakn haber gndermeden gelip almaa kalkma! derdi. Bazen de Acele yok ha! Acele istemem! diye arkasndan barrd. Bylece kendisine emanet edilen saati bir kere atktan sonra bir cam kavanoz altna koyar, bazen haftalarca el srmeden kardan seyreder, eer iliyorsa zaman

zaman stne eilir, sesini dinlerdi. Bu hlleriyle zerimde bir saatiden ziyade saat doktoru hissini brakrd. Zaten saatle insan birbirinden pek ayrmazd. Sk sk, Cenab- Hak insan kendi sureti zere yaratt; insan da saati kendine benzer icat etti... derdi. Bu fikri ok defa yle tamamlard: nsan saatin arkasn brakmamaldr. Nasl ki, Allah insan brakrsa her ey mahvolur! Saat hakkndaki dnceleri bazen daha derinleirdi: Saatin kendisi mekn, yry zaman, ayar insandr... Bu da gsterir ki, zaman ve mekn,

insanla mevcuttur! Bu cins benzerlikler zerinde srar eden bir yn sz daha vard: Maden, kendiliinden ayar kabul etmez. nsan da byledir. Salh, iyilik, Hakkn bize lutufla bak sayesinde olur. Saat de byledir. Nuri Efendide saat sevgisi bir nevi ahlkt: Bozuk bir saate, bir hastaya, bir muhtaca bakar gibi bakmaa al! ve Nuri Efendi hakikaten yle yapard. Diyebilirim ki en ok zerine dt saatler, hurda denebilecek kadar bozulmu, atlmas lzm gelen, hatt atlm

saatlerdi. Onlardan biri eline geince ehresi deta yumuard: Kalb ilemiyor artk. Beyinde de rza var, yahut; Nasl yrsn biare, iki ayann ikisi de yok... diye bsbtn beer bir dil konuurdu. urada burada tesadf ettii yaymaclardan bu cins bozuk saatleri satn alp tesini berisini deitirerek tamir ettikten sonra fakir dostlarna hediye ederdi: Al bakaym unu! Hele bir zamanna sahip ol... Ondan sonrasna Allah kerimdir!.. sz kendisine dert yananlarn -fakir olmak artyla- ouna cevab idi.

Bylece Nuri Efendinin sayesinde zamanna tekrar sahip olan insan sanki darld kars ile daha kolay barabilir, ocuu daha abuk iyileirmi, yahut hemen o gn borlarndan kurtulacakm gibi sevinirdi. Bunu yaparken iki trl sevap ilediine inand muhakkakt. nk bir yandan yar l bir saati diriltmi oluyor, br yandan da bir insana yaadnn uurunu, zamann hediye ediyordu. Nuri Efendi byle esasl tadillerle yeniden zaman arabasna kotuu saatlere o devrin silhlarn

kastederek hafif bir alayla muaddel adn verirdi. nk bu saatlerde zemberek, tulumba, arklar her biri ayr fabrikalardan, ayr iiliklerden gelmi olurdu. Bu cinsten bir saati eline alp da evirip evirirken, Ne kadar bize benziyor... Tpk bizim hayatmz! derdi. Bu Nuri Efendinin, sonradan Halit Ayarcnn verdii isimle itimaiyat taraf idi. Bu szleri senelerden sonra Halit Ayarcya naklettiim gn, aziz velinimetim hakik bir heyecana kaplm, deta boynuma atlarak, Siz byk bir filozofla tanmsnz

azizim! diye barmt. Halit Ayarc ile ilk tantm gnn, daha dorusu gecenin hikyesini btn teferruatyla ilerki sahifelerde yazacam. Burada yalnz enstitmzn, stanbul halkn o kadar artan, dndren ve ayn zamanda gldren sloganlarnn Nuri Efendinin bu naklettiim cmlelerinden doduunu derhal ilve edeyim. Ne gariptir ki, yllar boyunca merhum stadmn bu cmlelerini veya benzerlerini dinlemekle genliimi yok yere harcadm

dnm ve azap ekmitim. Halbuki refaha, ikbale, insann hakik kymetlerini yapan umum hizmete onlarn sayesinde nail oldum. Fakat elden ne gelir? Kr topal idad tahsilimi -mektepten ve hocalardan elden geldii kadar uzak kalmak artylabitirmee uratm o yllarda, Nuri Efendinin hibir ak gelitirme yapmadan insanla saat, saatle cemiyet arasnda bulduu yaknlklar, onlarn zerine kurduu hayat ve cemiyet felsefesini nereden anlayacaktm? nk Halit Ayarc ve Doktor

Ramizin sonradan bana sylediklerine nazaran bu hakik felsefe idi. urasn da derhal kaydedeyim ki, Doktor Ramiz, Nuri Efendinin bu szlerini Halit Ayarc ile beni tantrd o gnden ok evvel, hem de birok defalar dinledii hlde ancak Halit Ayarc onlar beendikten sonra kymetlerini anlad. Doktor Ramiz daima biraz dalgndr. Kendiliinden herhangi bir eyi g bulur. Hele umum kanaatin dna hi kmaz. Nitekim bana kar davranlar da byle oldu. Daima dost ve mkrimdi.

Sohbetimden holanr, dertlerimi dinlemekten hi bkmaz, grnmezsem arar bulur, oluk ocuumun shhatini dnr, bana ufak tefek yardmlar da ederdi. Halit Ayarc ile tanmama o vesile oldu. Fakat hibir zaman benim gerek deerlerimi grmedi. Hakkmdaki kanaati herkesin kanaati idi. Yani bana ilk devirlerde hep baz husus meziyetleri de bulunan biare bir meczup, kabiliyetsiz bir adam, bir hayat d gz ile bakt. Ancak Halit Ayarcnn beni takdir ettiini grdkten sonradr ki, hakkmdaki

gr deiti ve bir daha methimi dilinden drmedi. yle ki elde mevcut drt eserinin indeksinde Freuddan, Youngdan, Halit Ayarcdan sonra en ok zikredilen ad benim admdr. Hemen hemen rahmetli hocam Nuri Efendi ve eyh Ahmet Zaman ile bir ayarda geliyorum. Bana kalrsa bu kadar da fazla idi. Ben byle lm eserlerde ad geecek adam olmadm. Tabi insanlk hli ben de onun bu iltifatlarn mkfatsz brakmadm. Daima ufak tefek cret zamlaryla kendisini korudum. Mamafih

bsbtn hakszlk da etmeyelim. Uzun zaman beni tedavi eden Doktor Ramiz, okuyucularn ilerde grecekleri gibi hayatmn baka bir taraf ile, Seyit Ltfullaha bal tarafyla alkal idi. Bu da gsterir ki, gerek Nuri Efendiyi gerek beni, daha dorusu benim vastamla Nuri Efendiyi ve bittabi Nuri Efendinin arasndan beni ve ikimizin arasndan da saatin ve zamann hayattaki ferman-ferma, insanst roln ilk anlayan ve takdir eden Halit Ayarcdr. Zaten onun belli bal meziyetlerinden biri de,

gizli kalm kymetleri bulup karmasdr. Nuri Efendi ve Halit Ayarc... te benim hayat mekiim bu iki kutup arasnda dolat. Birisini ok genken, insanlara ve hayata gzlerim henz ald srada tandm. br her eyden mit kestiim, hatt mr defterimi tamamlanm sandm bir zamanda karma kt. Fakat bu ayr meziyette, ayr zihniyette insanlar btn zaman ayrlklarnn stnden hayatmda bir daha ayrlmamak artyla birletiler. Ben onlarn bir

muhassalasym. Tpk Nuri Efendinin o kadar dikkatle ve ayr ayr iiliklerden gelmi paralar birletirerek tamir ettii, zaman kervanna katt hurda saatler gibi onlardan bir para, onlarn muaddel bir halitas, terkip hlinde eseriyim. Nuri Efendi belki saat tamirinden ziyade saatlerin ayarnda titizdi. Ayarsz saat bu halim selim adam deta ileden karrd. Merutiyetten sonra bilhassa ehir saatleri oalnca ayarsz saat greceim korkusu ile

muvakkithaneden kmaz olmutu. Ona gre ilemeyen, krlm, bozulmu bir saat hastalanm bir insana benzerdi. Tabiatnda mazurdu. Fakat ayarsz bir saatin hibir mazereti yoktu. O bir tima crm, korkun bir gnaht. nsanlar ifal etmek, onlara vakitlerini israf ettirmek suretiyle hak yolundan ayrmak iin eytann ba vurduu arelerden biri de Nuri Efendiye gre, phesiz ayarsz saatlerdi. Nuri Efendi sk sk, Ayar, saniyenin peinde komaktr! derdi. Halit Ayarcy pek artan

szlerinden biri de bu olmutu: - Dn Hayri rdal, dn aziz dostum bu ne szdr? Bu demektir ki, iyi ayarlanm bir saat, bir saniyeyi bile ziyan etmez! Halbuki biz ne yapyoruz? Btn ehir ve memleket ne yapyor? Ayar bozuk saatlerimizle yar vaktimizi kaybediyoruz. Herkes gnde saat bana bir saniye kaybetse, saatte on sekiz milyon saniye kaybederiz. Gnn asl faydal ksmn on saat addetsek, yz seksen milyon saniye eder. Bir gnde yz seksen milyon saniye yani milyon dakika; bu

demektir ki, gnde elli bin saat kaybediyoruz. Hesap et artk senede ka insann mr birden kaybolur. Halbuki bu on sekiz milyonun yarsnn saati yoktur; ve mevcut saatlerin ou da ilemez. lerinde yarm saat, bir saat gecikenler vardr. ldrtc bir kayp... almamzdan, hayatmzdan, asl ekonomimiz olan zamandan kayp. imdi anladn m Nuri Efendinin bykln, dehasn?.. te biz onun sayesinde bu kaybn nne geeceiz. te enstitmzn asl faydal taraf... Muarzlarmz

istediklerini sylesinler. Biz bu cemiyette en mhim ii yapyoruz. Derhal byk ve shhatli bir istatistik hazrlayn ve brorleri bu hafta sonunda basalm... Daha dorusu onu ben hazrlarm. Bu kadar mhim ii hi kimseye veremem... Fakat siz de Nuri Efendinin hayatn anlatan bir kitap yazn. yle Avrupalca bir kitap. Bunu yalnz siz yapabilirsiniz ve vazifenizdir de... Bu adam dnyaya tantmalyz. Bu kitab yazamadm. Daha faydal olmas, messesenin politikasna daha fazla yardm

etmesi iin onun yerine ayn fikirleri ve malzemeyi kullanarak Ahmet Zaman Efendinin Hayat ve Eserlerini yazdm. Acaba bu ustama bir ihanet midir? Nuri Efendi bana fazla i vermez, verdii iin de behemehal yaplmasn istemezdi. Aceleye lzum yoktu. O, zamann sahibi idi. Ona istedii gibi tasarruf eder, yanndakilere de az ok bu hakk tanrd. Zaten o beni daha ziyade bir dinleyici olarak kabul etmiti. Ara sra, Olum Hayri! derdi. yi bir saati olup olmayacan bilmiyorum.

Dorusu, bunu senin hayrn iin ok isterdim. Sen erken yata bir i tutup ona kendini vermezsen byk skntlara urayabilirsin. Yaradln mtevaz insan yaradl... Hayata ve etrafa kar yeter derecede dayankl deilsin. Seni ancak i kurtarabilir. Yazk ki bu i iin lzm olan dikkat sende yok. Fakat saatleri seviyorsun, onlara acyorsun! Bu mhim bir eydir. Sonra ayrca dinlemek gibi bir hasletin var. Buras muhakkak. Dinlemesini biliyorsun, ki bu mhim bir meziyettir. Hibir eye yaramasa bile insann boluunu

rter, karsndakyla ayn seviyeye karr! diye iltifat ederdi. Nuri Efendi her yl bir takvim nerederdi. Byk bir ksm bir yl evvelkinden olduu gibi aktarlan bu takvimi kasm sonlarnda yazmaa balar, ubat ortasnda Nuruosmaniyede bir matbaaya benimle yollard. Bu iin gzmn nnde olmas beni ok artrd. Rum, Arab aylar, onlarn mevsimlerine alanm daha baka daha eski yl ve zaman blmleri, gne ve ay tutulmalar, en ince hesaplaryla her gn iin kaydedilen

kuluk, le, ikindi, akam, yats saatleri, byk frtnalar, kk, fakat onun hesabnda ok mnal rzgrlar, gn dnmleri, iddetli souklar, eyyam bahur scaklar, bu kk cami odasnda banda takkesi, alak sedirinde sa dizinin stne kt tomarlarn dayayarak pirin gibi rakam dizilerini sralayan bu adamn kam kalemiyle sar pirin divitinden, yava yava deta ok eitli bir rya gibi doarlar, sanki sras geldike meydana kmak, dnyamzda hkm srmek iin odann bir kesinde, n en

az urad ve saat seslerinin en fazla yld bir tarafnda toplanrlard. Onun bu takvime alt gnlerde ben hakik bir mucizeye ahit oluyormuum gibi kendimi esrar iinde kaybederdim. Bir sene evvelki takvimi de ayn ekilde mrmzn btn merhaleleriyle hazrladm bildiim iin deta onun tarafndan tanzim edilmi bir dnyada, onun iradesinden km bir k iinde yaadm zanneder ve rahmetli stadma biraz da korku karan baka trl bir hayranlkla

balanrdm. Vefa ile Kkpazar arasnda, bir yokuun zerinde harap bir medresede -deta bir bayku gibioturan, Deli Seyit Ltfuilah, ehzade Camiinin biraz aasnda, Burmal Mescit taraflarnda a boyal, cephesi bitmek tkenmek bilmeyen bir konakta atl arabal muhteem bir hayat sren Tunusluzde Abdsselm Bey, Hrkaierifte Halvet Derghmn arkasnda oturan Avc Nait Bey, Veznecilerde bir eczane ileten ve bu ok Mslman semtin nadir Hristiyan ileri

gelenlerinden olan Eczac Aristidi Efendi, Nuri Efendiyi sk sk ziyaret ederlerdi. Abdsselm Bey, yirmi otuz odal konanda btn bir airetle yaayan, ok zengin, insan canls bir adamd. Evinin hususiyeti bir girenin yahut iinde bir kere domak gafletini gsterenin bir daha darya kamamasyd. Beyaz kolal gmlekleri iinde daima kibar, zarif, bu eski stanbul efendisi bylece farknda olmadan konana imparatorluun her kesinden gelme, damat, gelin, birka yenge ve

enite, saysz adette ocuk, belki bir o kadar da kaynana kaynata, ihtiyar hala, teyze, gen yeen, sekiz on halayk ymt. Babamn zoru ile birka defa hanmnn ziyaretine giden annem, her defasnda eve bu kalabalktan ba dnm, yorgun ve bitkin dnmt. ok kkken bir defa da ben annemle gitmitim. Hotozlu, fistanl, beyaz sadakor entarili, yahut ak dekolteleri bileklerine kadar inen ve orada dantellarla, krmalarla kumatan ve ssten bir dalgack gibi kabaran her yatan yirmiye yakn kadn ve bir o

kadar ocuk iinde ne yapacam arm geirdiim o gn hi unutamam. Dardan bitmez tkenmez gibi grnen bu evin iinde insanlar deta st ste yayordu. Bu kalabalkta keyfiyet itibariyle de hemen hemen ayn karklk vard. Kendisi Tunus Beyinin yakn akrabas ilk kars erif sllesindendi. kinci kars saraydan ra edilmi, Abdlhamitle senli benli konutuu sylenen ok kibar bir erkesti. Bir kardeinin kars Hidiv ailesinden geliyordu, brnnki bilmem hangi Kafkas

kabilesinin reisinin kzyd. Gelinlerden her biri ya hretli mirin, veya vezirin kz, yahut da bir Arnavutluk beyinin torunuydu. Bu kadar kark bir ailenin Abdlhamit devrinde bir yn vesvese, vehim, dedikodu uyandrabileceini dnen Abdsselm Bey kardelerinden birinin kzn padiahn ok itimat ettii hafiyelerden biriyle evlendirmee muvaffak olmutu. Bu zat, kendisinin aza oiduu ura-y Devlette ktip olduu iin evde ve dairede hemen hemen btn gn onu gz altnda bulundurabiliyordu.

Sabah akam lastik tekerlekli arabasnda Abdsselm Beyle kardeinin damadnn beraberce ura-y Devlete gidip geldiklerini grmek onlar tanyanlarn pek houna gidermi. Asl garibi damadn, ok sevdii, velinimet addettii Abdsselm Beyi byle gz altnda bulundurmaktan zlmesine mukabil bir saat yalnz kalsa yangn var! diye baracak, bombo bir tramvaya binse tek yolcunun yanna gidip oturacak, yahut vatmann yannda ayakta duracak cinsten olan Abdsselm Beyin bu zarur

arkadalktan pek memnun olmasyd. Abdsselm Beyi Mtareke yllarnda daha yakndan tandm. Adamakll ihtiyarlamasna ramen hfzas az ok yerinde idi. O gnleri bana anlatrken Ferhat Beyin bu ekingenliine kahkahalarla glerdi. Abdsselm Bey askerden dndm zaman yalnzlma acm, -anam, babam hepsi lmlerdi- beni kk kz ile beraber oturduu Bayezttaki evine alm, evlerinde yetimi bir kzla evlendirmiti. Evet Zeyneple

Ahmetin anneleri ilk karm bu evde bymt. Abdsselm Beyin kona Merutiyetin ilnna kadar bu ekilde devam etti. Bu konan kalabal ve masraf hakknda bir fikir verebilmek iin semtin iki bakkal, bir ekerci ve bir kasabnn hemen hemen bu konakla geindiini sylemek yeter. Aristidi Efendinin eczanesinin belli bal haslt da bu konaktand. Hrriyetin ilnndan sonra, ayr ayr planlarda bir benzeri olduu imparatorluk gibi, konak da yava yava dald. lk nce Bosna-

Hersek, Bulgaristan, ark Rumeli ve imal Afrika arazisi ile beraber birader beylerle hemire hanmlar ayrldlar, sonra Balkan Harbi sralarnda kk beylerin ve gelin hanmlarn bir ksm evden kt. Sonuna doru hemen hemen yalnz Ferhat Beyle -kardeinin damadkendi ocuklarnn bir ksm kald. Ferhat Bey sonuna kadar Abdsselm Beyle beraber yaad. Onlar sabah akam kendilerini uray Devlete gtrp getiren lastik tekerlekli arabann siyah, yaz, Macar ve ngiliz krmas atlar gibi

birbirlerine alktlar. Son zamanlarda bu iki adamn birbiriyle konumas sadece Ferhat Beyin Abdlhamite, haftada bir, konak ahvaline dair verdii jurnallar zerine idi. Ferhat Beyin mahcubiyetten yz kzara kzara anlatt bu htralar sayesinde Abdsselm Bey, eski konann i yzn her gn yeni bir tarafndan reniyor, nisbeten daha gen ve din yata, zengin, talihin alabildiine yzne gld, etrafnda tam istedii cinsten cvl cvl, st ste, Babil Kulesi kadar

kark, her dilden ve her kafada; fakat insan yaknlnn scakl ile dolu bir hayatn kaynat o gnleri deta yeniden yayordu. Fakat hemen her akam gzlerimin nnde tekrarlanan bu canlandrma ve gemii yeni batan yaamada aksayan bir taraf vard. Ferhat Beyi dinlerken Abdsselm Beyin gzlerini bulandran mazi hasretine, garip, deta muzipe bir parlt, dudaklarnn kenarnda insan zaaflaryla alay eden anlalmaz bir glmseme karrd, ve bu hal Ferhat Beyi hikyelerinde bsbtn

artr, bir kat daha mahcup ederdi. Bir gn eski ura-y Devlet azas srrn bana at: - Biare damat bey, hakikaten bu iten fazla mahcup ve mustarip... Farknda deil ki, ben de her hafta kendisi iin bir jurnal veriyordum... Benim Nuri Efendinin muvakkithanesine gidip gelmee baladm sralarda Abdsselm Beyin konanda ancak otuz yedi insan kalmt. Bunlar da kendi ocuklarnn dnda, talihin cilvesiyle, daha ziyade emektar hizmetiler, kardelerinin uzak

akrabalar, kime ait olduu her gn yeniden mnakaa edilen ihtiyar teyzeler, halalar, yengelerdi. Abdsselm Bey bu hle iten ie zlyor, gizlice daima temenni ettiini syledii hrriyetin evini byle insansz, ocuk amatasz brakm olmasn bir trl anlamyor, konan gittike srtnda ar basan masraflarn ok mnasebetsiz bir yk buluyordu. Bu ykn altnda, btn bu uzak akraba, Abdsselm Beye, ara yerdeki esas cmleler silinmi, bu yzden mnas bir trl kmayan bir metin gibi geliyor, onu

artyor, bununla beraber bsbtn yalnz kalmak korkusu ile bu beyhude kalabala yine drt elle sarlyordu.

VI

Abdsselm Bey ise daha ziyade servetinin mhim bir ksmn u veya bu ekilde tketmi, fakat darya ve bilhassa yeenlerine kar sevgisi hi deimemi, hl kk meraklarnda srar eden, olmayacak ekilde saa sola yardma koan, skneti de tel kadar latif, hatt hafife komik bir operet amcasna

benziyordu. ahsiyetlerini yapan hususiyetler ve garabetler ne olursa olsun her ikisinin de ehreleri kuvvetli bir insan zeminine derdi. Seyit Ltfullahda bu zeminin kendisi yoktu. Onun acayip glgesi dorudan doruya yalann boluunda yzyordu. O maskenin, yahut dn kiiliin kendisi idi. ok hayal bir piyeste asl ba rol, hakikatin tam inkrn zerine alan aktr tasavvur edin ki, oyunun yarsnda sahneyi, dn ahsiyetini gnlk hayatnda yaamak iin brakm olsun ve o kyafetle ve karakterle

ehre, sokaa, insanlarn arasna frlasn. te bu kk gruba bir yn merak, ihtiras alayan, onlarn kendi balarna kalm olsalar ok tabi geecek hayatlarn alt st eden Seyit Ltfullah bu eit bir adamd. Onda yalann nerede balad ve nerede bittii bilinmezdi. Ne sylendii gibi Medineli, ne de seyitti. Hatt asl ad bile bu olmayabilirdi. Nuri Efendiye gre seyitlii vaktiyle Irak taraflarnda nikhland bir kadndan geliyordu. Aslen Bltu. Memleketini ok genken brakm, hemen btn

ark gezdikten sonra stanbula gelmi, Arap Camiinde gzel ve yank sesiyle okuduu Kurnlarla dikkati ekmi, bu sayede Emirgnda oturan ok zengin bir ailenin bahvannn kz ile evlenmi, hatt bu sayede bir vzlk bile koparmt. Bu ilk geliinde kendisini tanyanlar, mazbut, mutaassp bir eriati olduunu, vaazlarnda, mnakaalarnda etraf deta yldrdn anlatrlard. Babamn sylediine gre bu vaazlarda Seyit Ltfullah hemen hemen insan hayatnda ibadetten baka bir eye

msaade etmez, yemekten, imekten, konumaa kadar her eyi yasak edermi. Bu ilk devre ancak yl srm, karsnn lm zerine her eyi brakarak yeniden seyahate km, ancak on sene sonra Me-rutiyetten iki yl evvel, stanbula dnm, o ykk medrese odasna yerlemiti. Fakat bu dnen Seyit Ltfullah artk eski adam deildi. Gzlerinden biri akm, az hafife arplm, btn vcudu byk hareketlerine zarar vermeyen, fakat onlar bir trl serbest de brakmayan, her uzuv iin

ayr, kk, mnsz ve lzumsuz bir yn dar sahal harekette kendisini datan bir tik kaplamt. Sol kolunu durmadan araba eker gibi ileriye geriye gtryor, ensesini kulun krar gibi bkyordu. Sol aya ise her zaman iin ard. Mein gibi esmer, arpk yz ile uzun boyu yznden daha fazla gze batan kamburu ile Seyit Ltfullah benim grdm zamanlarda, insandan ziyade peinden kotuu defineleri bekleyen bir ecinniye benziyordu. Halbuki genliinde daha ziyade gzel saylrm.

Bu deiiklii gaip lemle yapt mcadelelere yorard. Ona gre Savu Bulakta, bilmem hangi zaviyede misafir kald zamanlarda behemehal bir huddam tedarikine alm, fakat iyi saatte olsunlarn pek aksisine tesadf etmi olacak ki bu hle gelmiti. Nuri Efendi ondan bahsederken, Havass- Kurn byledir, onunla oynayanlar ite bu hle gelirler, der; fakat tek zaaf olan tecesss yznden, kfrle omuz omuza yryen bu adamdan bir trl vazgeemezdi. Hemen herkesin Seyit Ltfullah

iin ayr bir fikri vard. Aristidi Efendi onu bir arlatan addeder, vcudundaki deiiklikleri daha ziyade eksik tedavi edilmi bir frengiye yorar, yahut bu cinsten bir mirasn neticesi addederdi. Buna ramen Abdsselm Beyin hatr iin, elindeki birka eski yazmadan getirdii formlleri inanmadan tatbike alrd. Abdsselm Bey ise eriyip tkenmi servetinin telfi imknlarn bir taraftan Aristidi Efendinin lboratuvarndaki almalara balad hlde, br taraftan da Seyit Ltfullahn gaipler dnyas ile

olan mnasebetini hi gzden karmaz ve mesel hakikaten vaat ettii gibi Kayser Andronikosun hzinelerini bir gn bulacana inanr, ayrca eski bilgiler iin kendisini tkenmez bir hazine addederdi. oktan stanbullulam, hatt Arapasn unutmu bu Tunusluda eski Marip sadece hurafeleriyle devam ediyordu. Bu devirlerdeki Abdsselm Beyi daima elinde bu iki atu ile en imknsz ameliyelere girien bir kumarbaz grmemek imknszd. Aristidi Efendinin eczanenin

arkasndaki gizli lboratuvarnn btn masraf onun srtnda idi ve bu lboratuvarda gnn birinde altn yaplacana gerekten inanyordu. Bu meselede Aristidi Efendi ile aralarndaki fark bu sonuncusunun bu gayeye ancak modern kimya ile eriilebileceine inanmasyd. Fakat Abdsselm Beyin hatrn kramad iin Seyit Ltfullahn getirdii by ve simya kark formlleri de ister istemez denemee raz olmutu. Hakikatte btn bu insanlar hakikat denen duvarn tesine

gemek iin birer delik bulmu yayorlard. Abdsselm Bey hakikaten Seyit Ltfullaha inanyor muydu? Burasn bilmem. Bana kalrsa inanmaktan daha mhim bir eyle hareket ediyorlard. Bu mhim ey iin ayn ekilde mhimdi. Onlar iin imkn denen eyin hududu yoktu. Her eyin mmkn olduu bir lemleri vard. Eya, madde, insan, her ey bu hudutsuz imknn eiinde, her an kendisini deitirecek mucizeli kelimeyi, forml, duay, yahut ameliyeyi bekliyordu. Evet onlarn grdkleri,

elleriyle yokladklar, duyularna cevap veren eylere herkes gibi inanmamaktan baka hibir gnahlar yoktu. lerinde en realistleri olan, fakat para sknts iinde yaad iin her cesur tecrbeyi mubah gren zavall babam da son zamanlarda dedesinin vasiyetini yerine getirmek iin btn midini Seyit Ltfullaha balamt. Fakat dostlar yine ayn para skntlar yznden onu her eyi fedaya hazr addettikleri iin aralarna almazlard. Bu yzden hemen hepsine az ok dmand.

Fakat ne saatini bedava tamir eden Nuri Efendiye, her zaman yardmn grd Abdsselm Beye, ne de eline diline enmeyen Avc Nait Beye aktan aa dmanlk edemedii, hatt onlar ne olsa yine biraz sevdii iin, btn kede braklm insan hncyla Seyit Ltfullaha yklenirdi. Ona gre Ltfullah yalanc esrarkein biri idi. Orta yerde ne iyi saatte olsunlardan hazr bir huddam, ne define, ne de gaip lemle herhangi bir mnasebet vard. Adamcazn yzn byle ft arsna eviren ey dpedz

esrarn, iretin, uzv suistimallerin neticesi olan felti. Hakikatte onu zani, dessas, tembel, dolandrc addeden babam, bu noktada ok mspet dnceli Aris-tidi Efendi ile birleirdi. Mamafih Ltfullah, kendisi de esrar kullandn gizlemezdi. Onun iin esrar tehlikeli bir keyif vastas deil bye, gzele, hakikate ermek iin bir yol, kendi kark lgatince tark idi. Akl ortadan kaldrmadan hakikate ermenin imknszln her zaman syler, ok defa yar mastor gezerdi. Byle

anlarnda durmadan perdenin br tarafndan bahseder, grnenin tesinde insan bekleyen lezzetleri anlata anlata bitiremezdi. Onu dinlerken bir taraf ile orada, bizim grmediimiz o lemde firuze saraylarda, altn, mcevher, srmal kumalar bin eit tadlmam gzellikler arasnda yaadna inanmamak zordu. Hatt orda, o hazlar leminde Aselban adl bir de sevgilisi vard. Tpk masallarda olduu gibi hi solmayan gller arasnda, berrak havuzlarn banda blbl sesleri, gl ve yasemin

kokulan, serin su akrtlar iinde kendisi kadar gzel cariyeleriyle saz sohbetleri yapp elenen, yahut penceresinde tek bana oturup dostumuzu dne dne gergef ileyen bu sevgilinin gzelliini hepimiz ezberden bilirdik. Aselbann geceden daha siyah salar, yldzlardan daha parlak baklar, yaseminden beyaz teni, slnlere haset ettirecek edal yry vard. Yazk ki, kendisini seven bu harikulde sevgili ile tam visal imdilik bir eit emr-i muhal idi. Evvel Kayser Andronikosun

hzinesi bulunacakt. Bu definenin bulunmas gaip lemdekilerin, yani Aselbann ana ve babasnn ve bilhassa ok hiddetli ve Aselban kadar gzel kardeinin sevgiliye erimesi iin kotuklar artt. nk bu define bir tlsmd. Haddizatnda servete hi ihtiyac olmayan, yahut btn ihtiyalarn gaipten tedarik eden Seyit Ltfullahn bu define ii ile uramasnn tek sebebi ite bu artt. Onu karttktan sonra Aselban bizim gibi insan klna girecek, Seyit Ltfullah hakik ehresini alacak, yani gne gibi bir

ey olacak ve bu iki emsalsiz gzellik birbiriyle birleecekler ve dnyamzda hakik bir iktidar iinde mesut yaayacaklard. knt anlarnda bu iin btn gln, hatt imknszln iyiden iyiye lm gibi meyus, biare yaayan Seyit Ltfullah, byk nee ve i al anlarndayani mastor olduu zamanlardakendisinin bizim grdmz insan olmadn, onu asl ehresiyle kamatrc gzellii iinde grebilmemiz imknszln sylerdi. Anlattna gre bu sr leminde

Aselbann dizleri dibinde yaayan dostumuzun imdi Amerikan filmlerinde seyrettiimiz ark prensleri, Hint racalar gibi bir ey olmas gerekirdi. - Dn Aselbanla avda idik. Yz taz birden bizimle kouyordu! yle ceylnlar, kaplanlar vurduk ki... Hele bir tanesi... Bilhassa yerinden kmldayamayacak kadar ihtiyar bir taz ile ava kan avc Nait Beyin bulunduu zamanlarda anlatlan bu av hikyeleri bitmek bilmezdi. Abdsselm Beyin yannda bu

mesut hayat tasavvuru daha az hareketli ve daha cvl cvld. Aselbann babasnn saraynda hemen hemen bine yakn, melekler kadar gzel ocuk, onlarn bir iki misli kadar birbirini seven ve dnen, birbirinden bir lhza ayrlmaa raz olmayan her yatan hsm akraba bulunurdu. Abdsselm Bey bu kalabaln ortasnda krk gen cariye ile birden keyif sren Aselbann babasnn hayatn hakikaten kendinden geerek dinlerdi. Bu saadetin tek lekesi Seyit

Ltfullahn ancak Aselbann kendisini ard zamanlar oraya gidebilmesi idi. Bu davet olmazsa aylarca Seyit Ltfullah bizim sefil dnyamzda, brnd paavralar gibi perian, oturduu harabe kadar ykk dolard. Byle zamanlarda insanlardan kaar, rast geldikleri ile titiz, huysuz, kavgac olurdu. Ltfullahn bu hiddetleri bir sara nbeti gibi korkun ve ypratc idi. O zaman garip bir gurur kendisini istil eder, az kpre kpre elindeki kuvvetlerle dmanm harap edeceini, ldreceini syler, etrafa

hangi dilden olduu pek bilinmeyen karmakark beddualar, lnetler yadrrd. Ben... Ben ha... Ben... ahs benim ne olduumu biliyor mu acaba?.. ahs biliyor mu ben kimim?.. Ben ahsn bana bellar yadrrm. nk byle zamanlarda Ltfullahn karsndaki adam dahi o veya ahs olurdu, ahs bilir mi ki ben onu kl ederim?.. Hiddeti de esrar gibi bir nevi sarholuktu, ve bu anlarnda Seyit Ltfullah kendisini lmn ve hayatn efendisi addederdi. Bu gurur Seyit

Ltfullahn bozuk kafasnda ok acayip bir hayat ve lm felsesiyle beraber yrrd. Hiddeti geince Seyit Ltfullahta bsbtn baka trl bir yeis balard. Evvelsi gn, dmanlarm (gaip lemdekiler tabi) beni kzdrdlar. Birok srlar ifa ettim. imdi iler daha gleecek... Bize imdilik kudretimizi gstermek menedilmitir derdi. Mamafih babam bile onun baz kuvvetlerine inanrd: - Herifte bir eyler var... derdi. Olmasa, frnc Ahmet Efendiyi bu hle koymazd. gecenin iinde,

evi dkkn yand, btn ailesi silme ld. imdi kendisi Darlacezede... Ve birdenbire bu meum kudretten rkerek yakasn evirir, tkrrd: - nsan deil, fet... Maazallah bamza ta yadrabilir. Bu bycy hkmet ne diye ieriye tkmyor? Dn akam gene bacan srkleye srkleye Edirnekap mezarlna gidiyordu. Kim bilir kimin canna kyd? Seyit Ltfullahn yzn duvara evirerek konutuu huddam ile bakt fallarn doru kt, baz asab hastalklarda nefesinin ve

bilhassa elinin ok iyi tesir ettii daima sylenirdi. 1906 ylnda, hreti yava yava balad sralarda, Abdsselm Bey ok kymetli bir altn saati kaybettiini sanmt. Nuri Efendi vastasyla mracaat ettii Seyit Ltfullah kendisine, gaiple uzun mzakerelerden sonra o acayip Trkesiyle: - Saat hatunun sanduunda, sanduk vapurun ambarnda, vapur denizin ortasnda... Hemen telgraf ekile... Feill (aksi takdirde)... Cevabn vermiti.

gn sonra vakann bsbtn baka trl olduu anlalmt. Yani, saat baka bir yelein cebinde, yelek gardrobun iinde, gardrop Abdsselm Beyefendinin ikinci hanmnn Msrdan yeni getirttii cariyenin odasnda kmt. Fakat tesadfe bakn ki, evden o gnlerde memleketine gitmek zere ayrlm olan nyeli bir hizmetinin arkasndan ekilen telgrafa u cevap alnmt: Kadn bulundu. Sandnda, pazar mal, di cinsten bir masa saati kt. Saat ve kadn

emniyettedir. Emr-i devletlerine intizar olunduu... Btn teferruatta doru olan ve yalnz esasta aldanan bu yanla denebilir ki, Seyit Ltfullah stanbuldaki btn hretini borlu idi. Filhakika esasa ait olan bu kk yanl deta onun artc kudretini lmek imknn veren bir zaviye idi. Ve bu zaviye sayesinde Seyit Ltfullahn kerameti, kudret ve tasarruf derecesi geceleyin okyanuslarda alkanan bir vapurun hakik mevki gibi ok sarih ekilde

okunuyordu. Aradaki farka gelince zaten Seyit Ltfullah iyi saatte olsunlarla tam ii grleceini hibir zaman iddia etmemiti. Hulsa bu yanl, bilmem hangi camiin 999 penceresi gibi tek eksiiyle zihinleri dolduran bir eydi. sabet tam olsayd, birisi kalkp onu pekla tesadfe yorabilirdi. nk btn teferruat ortadan kendiliinden silinecekti. Halbuki bu ufak yanl sayesinde elde edilen neticelerin hibiri ortadan kaybolmuyor; onun nda, saat, evden giden hizmeti, vapurun ambar, sandk, hepsi,

byk zahmetlerle alman bir yolun menzilleri gibi aydnlanyordu. nsan ilerinde hatann oynad byk ve faydal rol bilmem bundan iyi gsteren misal var mdr? O tarihten itibaren Seyit Ltfullah, Tunuslu konann en devaml ve en muteber misafiri oldu. Her dediine inanld. Bu inanmada klnn, kyafetinin, yaay tarznn, oturduu medrese artnn da ayr ayr paylar vard. Hayatn, kyafetini biraz deitirmesi iin verilen nasihatlere eliyle ok tehlikeli bir karanl gsteren bir iaret

yaparak, Msaade etmiyorlar diye reddederdi. Abdsselm Beyin zorla kendisine hediye ettii bir cbbe ile sar gn sonra konaa, Msaade edilmedi. Velinimet mazur grsn... sz ile iade etmiti. Seyit Ltfullah bir masal devam ettirmenin srrn biliyordu. Yatp kalkt medrese odasn da iyi saatte olsunlarn emriyle setiini sylerdi. Bu medrese art kadar insana her paras ayr ayr dikkatlerle, emeklerle hazrlanm hissini brakan pek az yer grdm. Birinci Mahmut zamannda kck

camii ile beraber yapld sylenen bu bina sanki bugnk hlini alabilmek iin, daha mimarn iinden kt gnden itibaren ve ok muntazam bir plana gre yava yava yklmaa balamt. Avlunun deme talan ya krlm, yahut da ortasnda alabildiine byyen nar tarafndan sklmt. tarafndaki hcrelerin hemen hepsi Seyit Ltfullahn yatt oda mstesna-kimi yar yarya, kimi bsbtn yklmt. Avlunun sol tarafnda bulunan kck camiden sadece minarenin kaps ile drt

basama ayakta duruyordu. Onun yan bandaki irin mezarlk -iinde gene bu devre ait kalbur st drt be kii, cami ve medreseyi yaptran Kahveciba ile beraber yatyorlardayakta duran parmakl ile sokaktan ancak ayrlyordu. Medresenin btn avlusu, mezarlk, camiin arsas olmas lzm gelen yer, her taraf kendi kendine bitmi otlar ve aalarla dolu idi. Bu aalar iinde, devrilmi stunlarn altndan fkran dal budak salanlar bile vard. Fakat en garibi, insan en fazla kavrayan Seyit Ltfullahn

yatt odann tam stnde biten, ince, zarif, rzgrda deta oyadan yaplm hissini veren servi fidan idi. Baz bulutlu havalarda arkasndaki kl rengi bolukla ok hayal bir ey gibi gze arpan bu servi fidan, sanki btn bu terkibi sonsuz ve yenilmez tabiat namna zaptetmie benzerdi. Tepesinde sallanan bu acayip sorgula bu medrese, uurumun tam kenarnda, yuvarlanmak iin en son an, son karar bekleyen korkun ve abes bir muvazene hissini brakrd. Seyit Ltfullah bu harabenin tek

odasnda yere serilmi bir iltede yatard. Oda rutubet iinde ve daima karanlkt. iltenin etrafnda, ilerine galiba teberisini koyduu birka byk kp vard. Bu acayip odada insana son derecede alk bir kaplumbaa, -tabi Aselbann hediyesi, ve bu yzden de ad eminigrdgelen gidenin bacaklar arasnda dolap dururdu. Sylediklerine baklrsa bu medreseyi iyi saatte olsunlarn kendisine ikametgh diye tahsis etmelerinin asl sebebi civardaki hazine idi. Kayser Andronikosun

zamanndan kalma bu definenin etrafnda gaip leminde yaplan mcadeleleri anlatmakla bitiremezdi. Mamafih dostumuzun bana ok mahrem bir ekilde sylediklerine baklrsa bu medrese hi de yle grnd gibi ykk ve harap deildi. Bilkis muhteem ve aydnlk bir sarayd. Nasl biz Seyit Ltfullahn hakik gzelliini gremiyorsak bu sarayn ihtiamn da ylece gremezdik. Ancak define meydana kt zaman bu saray da som altn stunlar, firuze ve elmas kubbeleriyle parlayacakt. Zaten o

zaman her ey yoluna girecekti. Aselban maddesiyle grnmee raz olacak, asl ehresiyle ortada gezecek ve beraberce ebed lezzetlerle dolu bir hayat yaayacaklard. - te o zaman hkmm btn dnyaya geecek, her istediim olacak... derdi. Dnyadan hakszl, sefaleti kaldracak, tam bir adaletle insanlar idare edecekti. nk bu acayip adamn deta mstakil bir cihaz gibi ileyen, hatt zaman zaman da asl kiiliini yapan garip hareketlerini iten idare ettii

duygusunu brakan bir adalet ve hakszlk dvas da vard. Bu tarafndan baklrsa Seyit Ltfullah ebed hayata kavumak, namtenah hazlar ve kudretler elde etmek iin tesadfn kendisine verdii nimetleri istihkar eden, onlar doru drst yaamayan bir adamd. O byk bir ruh ve idealistti. Hayatta hepi elde etmek iin hiin ksr lnde yaamay tercih etmiti. Doktor Ramiz, eski dostumun garipliklerini kendisine anlattm zaman bilhassa bu nokta zerinde

durmu, ve bu adalet ve hakszlk meselesinin Seyit Ltfullah vakasnn anahtar veya anahtarlarndan biri olabileceini bana defalarca sylemiti. Kafas tama-miyle ilm metotlarla ileyen aziz dostum bir aralk bu yzden Seyit Ltfullahn Marx okuyup okumadn bile merak eder olmutu. Sk sk Marx veya Engelsi okumu olmas lzm! Yazk ki tahkik etmemisiniz diye bana kr ve benim: - Biare nerden bu mhim adamlar okusun. Zavall doru drst Trke bilmezdi! kabilinden

itirazlarm da: Sizler daima bylesiniz... Ruhunuzu saran kklk duygular iinde byk deerlerimizi kaybedersiniz... Azizim vazgein bu huydan. Ben katiyen eminim ki Almanca biliyordu ve btn sosyalist edebiyat okumutu. Aksi takdirde devrimizin byk meselesi olan adalet ve hakszlk dvalarn bu kadar kuvvetle benimsemez ve urunda byle mcadele etmezdi. O bizim sosyalist mektebimizin balangcdr, diye sustururdu. Doktor Ramizin konumas daima

byleydi. Bir nokta olarak balar ve birka saniyede byk bir olurdu. Ben kendi hesabma hafif bilgi daarcmla bu byk limi hibir zaman aka tenkit cesaretini kendimde duymadm. Fakat ne yalan syleyeyim, zavall eski dostumun ahidi olduum mrnde bu cinsten bir mcadele fikrini verecek mhim bir eye de rastlam deilim. Aristidi Efendinin, Nait Beyin, Abdsselm Beyefendinin ihtiraslar bu kadar sonsuz deildi. Aristidi Efendi, kaynbiraderi olan Heybeliadadaki ihtiyar bir papazdan

Kayser Andronikosun olsa olsa mparator Adriyen olabileceini iyice rendikten sonra bu define iine sadece lm bir mesele gibi bakyordu. Ona gre seyit Ltfullahn tereddtleri, gaip leminden emir beklemeleri beyhude idi. Birka kazma ve krekle derhal ie balamas lzm gelirdi. Fakat iyi saatte olsunlarn dnyasnda her eyin kendisine mahsus bir vakti ve erkn vard. 1909 ylnn en byk hdisesi Aristidi Efendinin bir gece tek bana Kayser Andronikosun hzinesini

aramaa kalkmas olmutu. Fakat daha ilk kazmada definenin yeri, bandaki gizli mcadele devam etmek artyla, deimiti. Bekledii altn dolu kpler, mcevherler, eski kumalar ve saray eyas, hatt yazma kitaplar, fildii altn aziz heykelleri yerine iki kemikle dibinde Sultan Mahmut devrinden tek bir mangr sallanan bo bir kavanozun kmas Aristidi Efendiye de ister istemez bu pheyi vermiti. Seyit Ltfullah o geceden sonra, deil defineyi bulmak, sadece eski yerine getirebilmek iin aylarca

uramaa mecbur olacan syledii zaman adamcaz zntden, vicdan azabndan az kalsn lecekti. Tpk Abdsselm Beyin saat hikyesi gibi bu yanl ameliye de Aristidi Efendide Seyit Ltfullaha kar olan son mukavemetleri krd. Onun karsnda daima yznde tamaa kendisini mecbur sand o cehalete kar Avrupalca msamahal tebessme, bir nevi hurafev korku kart ve dostumuzun karsnda ricat yolu kesilmi bir ordu gibi daima perian ve tereddt

iinde kald. Seyit Ltfullahn asl istedii kinatn srrna, maddeye ruhen tasarruf etmekti. Altn imbikle deil, ruhla yaplr. Topran altnda ondan ok ne var? Mesele el dokunmadan yapmaktr, derdi. Bununla beraber Aristidi Efendinin eczanesinin arka tarafndaki gizli lboratuvarda imbikler, krkler, her cinsten ieler, korneler arasnda yaplan tecrbelerde de brleri gibi hazr bulunuyor, eski yazmalardan kard formlleri Aristidi Efendiye veriyordu. Hatt bu yzden bu iki

adamn arasnda gnlerce sren mnakaalar oluyordu. Bu mnakaalarda Aristidi Efendinin mnevver Avrupal msamahas ve sabr ile, gaip leme o kadar kuvvetle tasarruf eden Ltfullahn gurur ve alnganl tpk atete kaynayan byk ienin iinde ve etrafnda dven zt kuvvetler gibi birbiriyle karlarlard. Birka defasna ahit olduum bu tecrbelerden bende kalan tek htra Ltfullahn kulland stlahlard. Tathir, temi, teklis, tasid, tezvi, tevlit, hal, akit

(temizleme, mum veya muamba hline getirme, toprak hline getirme, koyulatrma, evlendirme, dourtma, eritme ve balama) gibi kelimeler hl bile bana kuvvetli bir iradenin karsnda alacak byk imkn kaplar gibi grnr. Bununla beraber bu kaplardan birinin bir gn, hem de en beklenmedik ekilde aldn hepimiz grdk. Abdsselm Beyin paras ile yaplan bu tecrbelerin btn erefini kendisine inhisar ettirmek isteyen Aristidi Efendi bir gece tek bana alrken imbik

atlad ve lboratuvar ate ald. Bir saat sonra yetiebilen itfaiye ve mahalle tulumbaclar Aristidi Efendiyi yar yanm buldular. Bu 1912 yl ubatnda oldu ve onun lmyle imbikle altn yapma ii sona erdi. Kk grup iin yalnz define midi kalmt.

VII

Niin, Saatleri Ayarlama Enstitsnn hikyesini bu uzak htralarla arlatrdm? Neden bu mazi glgeleri yznden yolum birdenbire deiti? Bunlar o cins eylerdi ki, ne hakikatini, ne de gln tarafn bugnn insan anlayamaz. Bana gelince, ya, gemi eyleri tahayylden ve

hatrlamadan artk lezzet almayacak kadar ileri. Byle de olmasa, Halit Ayarcnn hayatma girdii andan itibaren ben bsbtn baka bir insan oldum. Realitenin iinde yaamaa, onunla mcadeleye altm. Evet o bana yeni bir hayat buldu. Bu eski eylerden imdi ok uzaktaym. imde, kendi mazim olsa bile o gnlere kar katlam bir taraf var. Ne yazk ki, bu mazi dnn yapmadan kendimi anlatamam. Ben yllarca bu adamlarn arasnda, onlarn ryalar iin yaadm. Zaman zaman onlarn

klklarna girdim, mizalarn benimsedim. Hi farknda olmadan bazen Nuri Efendi, bazen Ltfullah veya Abdsselm Bey oldum. Onlar benim rneklerim, farknda olmadan yzmde bulduum maskelerimdi. Zaman zaman insanlarn arasna onlardan birisini benimseyerek ktm. Hl bile bazen aynaya baktm zaman, kendi ehremde onlardan birini tanr gibi oluyorum. u anda Nuri Efendinin kendini yenmi tebessmn yzmde dolayor sanyorum, biraz sonra Ltfullahn

yalan benimsemi baklarn kendimde bularak yaptm iten rkyorum. Bir baka defasnda babamn mtsiz kskanl ve sabrszlyla perian oluyorum. Hatt bu, kyafetimde bile grlyor. En mehur terzilerde yaptrdm elbiselerim srtma geer gemez bana Abdsselm Beyin kln veriyorlar. Daha dn gzlklerimi deitirmem icap edince, artk o cinsin modas gemi olduunu bile bile Aristidi Efendininkine benzer bir altn gzlk aramadm m? Belki de ahsiyet dediimiz ey bu, yani

hafzann ambarndaki maskelerin zenginlii ve tesadf, onlarn birbiriyle yapt terkiplerin bizi benimsemesidir. Belki daha derin, daha kuvvetli bir ey, bu miraslar ikide bir aksatan o iten mdahalelerdir. Her hlde bende olan budur. Bunu herkes iin syleyemem. Elbette benim gibi yaamayanlar, kendilerini baka trl, daha kuvvetle, daha saf ekilde bulanlar vardr. Fakat ben onlarn htralarn yazyorum. Kendi hayatm yazyorum. uras da var ki,

hayatmn ileriki safhalar, bana bu insanlarn tesirinden kurtulmak imknn pek vermedi. Olumun dedii gibi, hakik almann nizamndan gemedim. Onlar bende karmakark devam ettiler. Ahmet bana benzemiyor ve benzememek iin de elinden geleni yapyor. Hatt kendini bu yzden birok imknlardan mahrum etti. Liseyi bitirir bitirmez devlet hesabna tahsilin arelerini buldu. Tbbiyeyi bitirince mevkiimin ve servetimizin icab olarak Amerikada tahsilini tamamlamasn teklif edince derhal

reddetti ve Anadoluya gitti. Hulsa bana hibir ey sylemeden benden gelen her eye srt evirerek yaad. Olumun beni sevmediini iddia edemem. Fakat bende kendi dncesine uymayan birtakm eyleri beenmedii birtakm eylere dman olduu muhakkak. Buna ramen gene iten ie onda yaadm hissediyorum. Bir gn muayenehanesinde bir hastaya bakarken grdm. Tpk benim bir saate bakm gibi bir eydi bu. Yahut da Nuri Efendinin... ok temenni ederim ki, Nuri Efendinin-

kine benzesin,nk i, ona benden fazla hkimdi. Her ne olursa olsun mazim bugnk vaziyetimden bana btn bir mesele gibi geliyor. Ne ondan kurtulabiliyorum, ne de tamamiyle onun emrinde olabiliyorum.

VIII

Bu htralar bu kadar uzatmamda, drt sene evvel bir antikac dkknnda bulduum ve derhal satn alarak alma odamn, Villa Saatn verandasna ve mevsim iekleri ile dolu bahesine alan kap penceresine taktrdm eski parmakln da elbette bir pay vardr. Bu parmakln yldz benekli,

lle motifleri arasndan dorudan doruya mazime, o kadar ihtiya ve yoksulluk iinde; fakat o kadar ryal ve mitli geen ocukluk gnlerime bakar gibi oluyorum. Seyit Ltfullah iin unun bunun muvakkithaneye brakt eyleri o ykk medreseye gtrdm zamanlarda bu parmakln nnde durur, onu uzun uzadya seyreder, bir gn kendisi defineyi bulursa veya Aristidi Efendi hakikaten cvay altn yaparsa hisseme den ksmdan -vka kimse byle bir ey sylememiti ama, elbette benim de hisseme bir

eyler decekti- btn duvar ve mezarl, belki de camii tamir ettirmeyi dnrdm. Talih ve tesadf bana tam aksini yaptrmt. Byynce ve elime para geince bir baka camiye vakfetmeyi nezrettiim byk duvar saatimiz gibi bundan tam on iki sene evvel, ok skk bir zamanmda, gpegndz btn yakalanma tehlikesini gzme alarak, kendisini tutan son duvar paras da koptuu iin olduu yerde, Nait Beyin iftesiyle vurduu kularn kanad gibi sarkan bu parmakl bir

antikacya otuz kda satmtm. O zaman bu otuz kt beni Andronikos Kayserin btn definesini elde etmiim veya Aristidi Efendinin imbiklerinde btn dnyann cvalarn altn yapmm gibi sevindirmiti. O gn o para ile karm Pakizeye ufak tefek hediyeler alm, byk baldzmn -musik merakls olanudunu bilmem kanc defa olarak; fakat bu sefer derhal geriye alacamdan emin olarak, tamire vermi, drdnc kere byk bir cesaretle gzellik msabakasna

girmee hazrlanan ve bu i iin bize yeniden bitmez tkenmez masraf kaplar aan kk baldzma, genie ve asl elbiseyi hibir suretle tutmayan, bu itibarla son derece gz alan ve binaenaleyh yzde doksan dokuz kralieliini salayacana Pakizenin inand bir kemer tedarik edebilmitim. Ayrca da son iki lirasn eski ahbabm yaymac Ali Efendiye vererek ondan U akam evvel semtimizdeki ak hava sinemasna oluk ocuk girebilmek iin rehin olarak braktm komumuz bakkal Hulki Efendinin

saatini geri almtm. Geici de olsa bu parmaklk evime oktan beri grmediim bir rahatlk ve genilik getirmiti. Fakat ne olsa iimde bir keder vard. Kendi mazime ve bilhassa ocukken yaptm bir ahde ihanet etmitim. Kald ki uzun zamanlar bu parmakln hemen arkasnda yatan kocaman ta kavuklu adamn evliyalna belki de yan banda alabildiine bym dut aac yznden inanmtm. Annemin son hastalnda iyilemesi iin her akam ona gider dua eder,

parmakln tam nnde mumlar yakardm. Drt sene evvel, zaman zaman uradm antikac dkknlarndan birinde, -tabi artk bir eyler satmak iin deil, almak, Villa Saati sslemek iin-depoyu gezerken birdenbire bu parmakl grmeyeyim mi? Eer fiyatnn birka misli artacan bilmeseydim, derhal stne atlr, eski bir dost gibi kucaklardm. Fakat ne dersiniz! Hain Yahudi btn gayretime ramen ii yine anlad. Belki de hafife omuzumu dnmeme ramen ellerimin

nasl titrediini fark etmiti. Onun iin btn dikkatimle Hint ii bir rahle zerinde yaptm pazarlktan sonra sorduum suale, Dokuz yz lira... ok iyi bir eydir. Konyadan geldi. Mzelik eya... cevabn verdi. Otuz lira ve dokuz yz lira. Tam otuz misli bir fark. Adeta olumun dedii gibi karesi! Nerde ise rakamlarn bu uygunluuna aldanarak, Peki! Siz eve gnderin... diyecektim. Aklm bama topladm, yz elliden tutturdum. O darld. Ben yz altma ktm. Bu sefer benim akac olduuma karar verdi. Sanki

her erefesine ayr bir merdivenden klan bir cami minaresinde imiiz ve tam orta yerde bulumak iin kaln duvarlarn arasndan birbirimizi gzleyebiliyor ve ona gre hareket ediyormuuz gibi, o yava yava indi, ben adm adm ktm. Fakat iyi hesaplyamam olacam ki, Mandalin Efendi binden bir basamak stte, drt yz yetmi bete durdu kald. Belki de bu malbiyetin intikamn almak iin paray verdikten sonra eildim, hl alt tarafndan ocukken yaktm mumlarn izi grlen parmakl ptm. Artk bu

mazi htrasna kavumaktan gelen sevincimi gizlemee lzum grmedim. Hatt daha ileriye gittim: - Mandalin Efendi, dedim... Bugn hi de iyi tccar deildiniz. Mzelik olmasna mzelik olan, fakat, Konyadan gelmediini herkesten iyi, hem ok iyi bildiim bu parmakl bana daha ok pahalya satabilirdiniz... Mandalin bir mddet yzme bakt, sonra kollarn uacakm gibi havaya kaldrd: - Ne yapalm paam, oldu... Oldu... dedi. Sen sa ol... Hepimiz

sa olalm... br mteriler var!.. Kahveciba Camiinin mezarlnn parmakln evime getirdiim, husus hayatma mal ettiim iin beni belki ayplayacak olanlar bulunur. phesiz bundan ben de az ok mteessirim. in iinde insan rahatsz eden bir taraf var. Fakat dnnce kendime teselli imknlar da bulmuyor deilim. Evvel ne medrese, ne cami artk ortada yoktur. Binaenaleyh parmakl mutlak surette iadeye mecbur olduum bir sahibi mevcut deildir. Vka bu parmakl

yerinden skm olmakla bu binann toptan ortadan kalkmasna biraz da ben sebep olmu olabilirim. Fakat ne kadar eski ve harap olduunu yukarda anlattm. Ayrca onu hangi zarur artlar altnda yerinden sktm de biliyorsunuz. Kald ki, bu harap binann yerinde yaplan apartmanlar grnce insan ister istemez teselli buluyor. Semt deta enlenmi. Bu gidile birka yl iinde modern bir mahalle kurulacak! Ben artk modern adam, modern mimariyi, modern konforu seviyorum. Mezarln ortadan kalkmas, o

canm yazl, ilenmi talarn, musluk ta, ayna ta, radyatr raf gibi eyler olmas da beni o kadar zmyor. Kahveci Salih Aann evliya olmadn oktan biliyorum. Zaten ona yaptm adaklara, yaktm mumlara ramen annemin yine lm olmasn, evliya olsun veya olmasn onu daha o zamanlarda kendisine affetmemitim. ehrin ortasnda bir mezarlk eksik diye bu yamda oturup alayacak deilim her hlde! Modern hayat lm dncesinden uzaklamay emreder!

Hem ne oluyor kuzum, kendi hayatmz m yaayacaz. Yoksa lleri mi bekleyeceiz? Parmakln kendisine gelince, bu gzel sanat eserini ilk kefeden, onun karsnda hayranlk duyan benim. Onun gzelliini ben fark ettim. Onu antikacnn dkknnda ben yakaladm. Herhangi bir anlaysz ele dmesini ben nledim. Hulsa onu ben kurtardm. Kurtardm eyi kendi evimde emniyet altna almam, bir daha olur olmaz maceralara dmemesini temin etmem kadar doru bir ey

olur mu? Sonra ondan benim kadar kim zevk alabilir? nce arabeski arasndan kendi mazisini, btn o garip insan kalabalyla beraber kim seyredebilir? Bu satrlar yazarken ara sra bam kaldrp ona bakyorum. Bir ka adm tesindeki yazl kavan, sedre aacnn -onu da Boaziideki eski baheden sktrmtmaltnda torunlarmn, en kk kzmla Cenab- Hakkn altmmdan sonra bana ihsan ettii Halide ile beraber oyunlarn seyrediyorum. Ellerinde kk renkli kovalar,

krekler, bahenin kumlarn doldurup boaltyorlar. Yanbalarnda dadlarnn, kzm Zehrann kendi ocuklar iin tutmak gafletinde bulunduu o susak sveli kzla, benim Halide iin bulduum, irin, gler yzl, balk etli, hafif buday tenli Asiye Hanmn beklemesine ramen iyice biliyorum ki, u anda asl onlarla megul olanlar, onlar koruyanlar, neelerini hakkyla tadanlar bsbtn baka varlklard. Evet, neden yalan syleyeyim, ben Nuri Efendinin, insan canls Abdsselm Beyi, hatt

Aselbann hediyesi yrtk cbbesiyle Seyit Ltfullahn u dakikada onlarla beraber olduklarna inanyorum. Kim bilir belki de ksa entarisinin altndan mavi donu o kadar zarif ekilde sarkan Halideyi iek tarhlarndan birinin ortasndaki gne saaatine yle de kalka gtren ve orada iki eliyle taa abanarak dnmesine sebep olan Nuri Efendinin kendisidir. Bu ocua Pakizenin arzusu zerine rahmetli Halit Ayarcann adn verdiime ne kadar isabet etmiim. Gn getike ona benziyor. Kk gl yapra yznde onun izgileri

peydahlanyor, hatt tabiat bile yava yava o tarafa kayyor. Onun gibi iradesini herkese kabul ettiriyor, houna giden her eyi istemeden elde ediyor. Bu demektir ki, Seyit Ltfullahn adlarmzn talihlerimiz zerindeki tesirleri hakknda syledii eyler hi de mbalal deilmi. Eminim ki, Halideye baka birinin adn verseydim, rahmetli velinimete bu kadar benzemezdi.

IX

1912 yl hayatmn en strapl yllarndan biri oldu. Bu yln hemen banda Nuri Efendi ld. Onun lm ile hayatmda bir yn mesele kt. Daha cenazeden dnerken kendimi on yedi yama ramen isiz gsz buldum. ki yl evveline kadar zar zor idad tahsilime devam etmitim. Fakat bilhassa Seyit

Lutfullahla dostluum arttktan sonra mektebin semtine bile uramaz olmutum. imdi kendimi ortada hissediyordum. Mektep, genlik iin daima ehemmiyetlidir. Her eyden sarfnazar o yalarda mrn en azapl meselesi olan Ne olacam? sualini geciktirir. Brakn ki vaktinde yetiir, sonuna kadar sabreder, aktarmalar tam zamannda yaparsanz, iindekini behemehal bir yere gtren trenlere benzer. Ben bu trenden vaktinden ok evvel deta ln ortasnda inmitim. Etrafmda yava yava beni hedef

alan, zerimde yksek sesle dnen bir tehis uultusu, ok cmert ve nsan bir endie balamt. Annemin dilinden Bu ocuk ne olacak? sz dmyor, komular babamla her karlatklarnda sze, Olan ne yapacaksn? sualiyle balayorlard. Kimisi behemehal okumam, kimisi bir sanat sahibi olmam lzm olduu fikrinde idi. Ve hepsi birden babamn bu ii her trl zecr tedbire ba vurarak halletmesini istiyorlard. - Bir i tutaca yok, bari unu evlendirsen... fikrinde bulunanlar bile

vard. Bu suali ben de kendi kendime soruyordum. Vka meslek, i, kazan dnmyordum. Fakat gn ve zaman denen bir ey vard ortada. Onu harcamak lzmd. O vakte kadar saatten baka bir eye merak etmemitim. Ondan da byk bir ey anlamyordum. Rahmetli Nuri Efendiden saat hakknda bir yn malmat edinmitim. Fakat cidd ekilde saatilie yanamamtm. stelik sakardm. Elimle gzm beraber almaktan uzakt. Her ikisi birbirinden ayr yayorlard.

Yaradltan amatrdm. olarak stme aldm her eyden arabuk sklyordum. imde birdenbire bir yol alyor ve ben elimdeki iten sessizce ona kayyordum. Mektepte, Nuri Efendinin muvakkithanesinde, babamla yedi yamdan beri her Cuma ve Perembe gnleri gittiimiz derghlarda bu hep byleydi. Bununla beraber bir ey yapmam lzmd. Muvakkithanenin biraz ilerisinde ihtiyar bir saatinin yanna rak girdim. Adamcaz fakir ve isizdi. Ekmek parasn g

karyordu. Bununla beraber beni kabul etti. Kendi tamir edeceim saatlerin parasndan bana birka kuru vermee bile raz oldu. Fakat talihime dkkna o gnlerde mteri uramyordu. Usta rak sessiz sadasz kar karya oturuyorduk. Hi de Nuri Efendiye benzemiyordu. Saat hakknda hibir fikri ve felsefesi yoktu. Bir gn Nuri Efendiden rendiim eyleri yle bir tekrarlayaym dedim, hibir ey anlamad. Saat insana benzer, der demez, Buraya bak, ben delilikten holanmam! cevabn verdi.

br yandan Seyit Ltfullah peimi brakmyordu. Gaip lemle mnasebette benim yardmma almt. kide bir dkkna geliyor, Haydi kalk! Emir geldi. Etyemeze gideceiz! diyor. Bana izin vermesi iin ustaya rica ediyor, olmazsa onu cinlerle tehdit ediyordu. Etyemez, Eypsultan, Vaniky, hulsa btn stanbul bizimdi. Yar topal bacan srkleye srkleye, banda kirli sar, en ufak rzgrda ien cbbesi, o nde ben arkasnda, kark ve yamal kyafetimle dolayorduk.

Buna ramen iyi kt ihtiyar adamn yannda birka ay altm. Evet, Asm Efendi saatin felsefesini bilmiyordu; fakat saat tamirini biliyor ve insana bir eyler retiyordu. Yazk ki, kt bir hdise beni dkkndan ayrlmaa mecbur etti. Gnn birinde Seyit Ltfullah dkkna tamir iin verilmi saatlerden birini ard. Hdise ortaya knca ben itham edildim. Saatlerce karakolda kaldm. Nihayet bir gn evvel onun dkkna geldii hatrland, ardlar. Adamcaz saati Andronikos Kayserin

hzinelerinin banda yaklacak ttsy satn almak iin ardn syledi. Ve yok pahasna satt yeri de gsterdi. Bu ii huddamnn sraryla yaptm, bu gibi define aratrmalarnda behemehal alnm bir eye lzum olduunu iddia ediyordu. Bylece asl kabahatli meydana knca ben salverildim. Fakat biareyi orada o hlde brakmak istemediim iin bir trl gidemiyordum. Nihayet Abdsselm Beye haber vermei akl ettim. Onun yardmyla esrarketik ve hrszlk crmleri

yznden mahkemeye gitmekten kurtuldu. Abdsselm Bey birka mecidiye ile saati satld yerden tekrar satn ald. Fakat Asm Efendi beni artk istemiyordu. Hakk da vard. Bu kadar mnasebetsiz ve mesuliyetsiz dostlar olan bir rak daima tehlikeli bir eydi.

Bu saat hdisesi evimizde karakoldakinden phesiz daha mhim ve benim iin daha tehlikeli ve rahatsz edici akisler uyandrabilirdi. Fakat tam ertesi gn olan bir hdise, aile hayatmz kknden sarst, babamn hiddetine, annemin bitmek tkenmek bilmeyen ikyet ve zntlerine bsbtn baka bir

mecra verdi. Bu daima byledir. Hdiseler kendiliinden unutulmaz. Onlar unutturan, tesirlerini hafifleten, varsa kabahatlilerini affettiren daima br hdiselerdir. Filhakika babamn benim yzmden palas pandras karakola arldnn hemen ertesi gn halam ld. Ve ikindiden biraz sonra tam gmlrken tekrar dirildi. Bu ift hdise btn aile hayatmz alt st etti. Babam onlarn tesirinden bir daha kurtulamad. Halam, babamn yeryznde tek akrabas idi. Belki de bu yzden

birbirlerine huy, miza, hatt shhat itibariyle taban tabana zt idiler. Babam kanl canl, ta yese tr cinsten bir adamd. Mthi bir yaamak, harcamak itihas vard. Kinat onun iin harman gibi satp savrulacak bir eydi, yahut da etraf byle hkmediyordu. Halam ise zayf, ocukluundan hastalkl, kindar, iine kapankt. Babam ok dindar olduu hlde neeli, saza, sze merakl idi. Halam neesiz, somurtkan, son derecede sofu, kibirli, alngan, nefsine hakik bir dman muamelesi yapmaktan

holanan bir kadncazd. Bu iki ayr insan yalnz bir noktada birleirlerdi. kisi de sknt iinde yaarlard. Daima hayalperest, olmayacak mitler iinde yaayan babam paraszl yznden skntda idi. Rahmetli kocas Sprgeciler Khyasnn olundan, Etyemezdeki konaktan baka birka han, hamam ve bir iki sarrafta iletilen para, bir yn eshama konan halam ise hasislii yznden yar a, yar tok, kt kanaat bir hayat geiriyordu. Hatt parasn yerler korkusuyla tekrar evlenmee bile cesaret

edememi, on alt odal koca konakta yar deli bir ahretlik ve kendisi kadar sofu, hasis, stelik de dedikoducu ihtiyar bir kalfa ile yalnz bana bir bayku gibi yaamt. Kocasnn lmnn hemen haftasnda ilerine biraz fazla kart iin babamn evine gidip gelmesini menetmiti. Onun iin halam ancak, bayram, kandil gibi mbarek gnlerde elini pmek iin evine gittiimiz zaman grrdk. Bir de ramazanlarn ikinci haftasn camilere yakn diye bizim evde geirmei det edinmiti. Biz evine

gittiimiz zaman stanbulun en ucuz ikramlarn grr, envai nasihatlerle en ucuz cinsten hediyelerini alardk. O bize geldii zamanlar ise ikramda en ufak bir kusuru kabul etmez, kyametleri koparrd. ki hizmetisiyle beraber bu huysuz misafiri arlamak korkusu evimizi daha iki ay evvelinden sarard. Filhakika bize gelir gelmez hayat gr deien, itah alan halam bir hafta arlayabilmek, ancak abandan itibaren balyan ve gittike arlaan bir perhizle kabil olabilirdi. Fakat en gc, bu bir hafta

iinde halamn nasihatlerine, tenkitlerine tahammld. Hakikatte ne babam, ne de bizi severdi. Hatt sevmediini aktan aa gstermekten deta zevk duyard. Onun bizim ahsmzda ve ailemizde hsm akrabadan daha ziyade mirasy grd muhakkakt. Evcek, onun iin, lm denen korkun eyin arkasnda ileyen makinann bir kolu, hatt netice dnlrse btn idik. Halam bir gn lrse, miras dolaysyla, bizim iin lm olacakt. Her hareketimizden mna karr, en

iyi niyetli szlerimizden bizi itham ederdi. Bize verdii nasihatler de bu mevzuda olurdu. Kimsenin lmn beklemeyin, en byk gnahtr! sz dilinden dmezdi. Hakikatte hi olmazsa ilk zamanlarda- hi kimsenin byle bir dncesi yoktu. Babam kardeine acr, hatt mesut olmasn bile isterdi. Dul kald zaman ahbabmz avc Nait Beyle evlenmesi iin ok srar etmiti. Fakat irkinliine iyiden iyiye kani olan halam, bu fikre hi yanamam, Ben param yedirecek adam aramyorum demiti.

Hakikatte bu evlenme tasavvurunu babamn bir dolab addediyordu. Bilhassa tam bu fikir ortaya atld zaman babamn benimle Nait Beyin kzn -ok kk yalarmza ramen- nianlam olmas bu dnceyi onda uyandrmt. Bir defasnda bir hastal esnasnda babam vizite parasn kendi cebinden vererek bir doktor gtrmt. O gn, Acele etme! Nasl olsa hepsi sana kalacak! diye babama bardm ve ikisini beraber kovduunu evde hemen herkes sk sk hatrlard.

Son zamanlarda ileri epeyden epeye bozulduktan sonra babamn, halamn mirasna tek kurtulu midi olarak bakmaa baladn inkr edemem. Kald ki, halamn shhati, takip ettii shhat rejimi sayesinde az yemek, hi kmldamamak, daima parasn dnmek vesaireadamakll bozulmu, ahlk da bsbtn ktlemiti. Babama hi rahat vermiyor, ok yakn addettii mirasna karlk ondan akla gelmez fedakrlklar istiyor, her vesile ile adamcaz azarlyor, hrpalyordu. Hulsa halam yava yava babam

iin bir karde olmaktan km, bir dert hline gelmiti. Sona doru halamn yar vcudu ilemez olmutu. Bu yars ilemeyen vcutla onun yaamakta ve bilhassa kendisine eziyet etmesinde devam etmesini babam bir trl anlayamyor, bunu ancak kendisine kar t ocukluktan beri besledii zalim hislere yoruyordu. Bir kelime ile, babama gre halam sadece ona inadndan yayordu. Etyemezdeki konakta akama kadar bu yatalak kadnn her trl cefasn ektikten sonra her eve dnte:

- Hi imkn var m? diyordu. Bu hlde bir insan hi yaayabilirini? Menhus bana dmanlndan yapyor. Ama Allah byktr... Bu sz de gsterir ki; bu ite babam kendini dorudan doruya mazlm addediyordu. Nihayet mukadder gn geldi. Deli ahretlik iki gz iki eme babama, halamn vefat haberini getirdi. Babam acele ile konaa gitti. Lzm gelen tedbirleri ald. Namaz Llelide klnd. Defin ilerini komumuz brahim Beye havale eden babam namazdan sonra konaa el koymak

ve herhangi bir eyin kaybolmasn nlemek iin dorudan doruya Etyemeze dnmt. Zannma gre bu ite en byk hatas da bu olmutu. Birdenbire miras ve mal kaygsna dmemi olsayd, evvel halam vaktinde gmlm olacak, yani tekrar dirilmesi ihtimali azalacakt. Sonra da byle bir ey vki olsa bile babam ba ucunda meyus ve perian, iki gz iki eme alar, yakasn yrtar grmesi elbette ki ok baka trl tesir ederdi. Halbuki i tam aksine olmutu. brahim Bey babamn bu i

iin verdii paradan kendisine de bir eyler arttrabilmek iin Sprgeciler Khyasnn gelinini deta bir fakir cenazesi gibi kaldrmt. Dier taraftan aileden kimse bulunmad iin yanma gmlecei rahmetli zevcinin mezar g bulunmu, ge kazlm, araya bir yn gecikme ve uygunsuzluk girmiti. Neticede tam kabir alp da kapa ortadan kesilen tabut indirilecei zaman halam birdenbire etrafn lm sand laterjik uykudan uyanm, ve yle herhangi bir vaziyetten aracak bir mahlk

olmad iin, tabutun kapan zorla kaldrarak etrafa bakm, ve daima mtehallik olduu cevdeti kariha sayesinde durumu bir lahzada kavrayarak cenazede tek yakndan tand Etyemez imamna: Haydi abuk, beni eve gtr... emrini vermiti. brahim Beyin anlattna gre cenazede bulunan kalabaln byk ksm korkudan kat iin, tabutun Merkezefendiden tekrar eve getirilmesi hayli g olmu. Hatt halam kaamayacak kadar korkanlar azarlamasaym, bu i

biraz imknszlarm. Filhakika ilk i olarak imamdan, kazclardan birinin orada ukurun yannda brakt paltomsu eyi isteyerek sk skya rtndkten sonra yar beline kadar darda, yar belinden gerisi ierde, oturduu bu garip sedyenin iinden btn harekt halam kendisi idare etmi, evvel Etyemezdeki konaa kadar kendisini taayacak olanlarla sk bir pazarlk etmi -halbuki Getirdiiniz gibi gtrn! de diyebilirdi ve ondan daha ziyade bu beklenirdi!- hatt ehre girdikten sonra ilk rast

geldikleri poaac dkknndan karnn doyuracak bir eyler bile aldrm. Bylece reklerini yiye yiye hiretten dnen bu acayip lnn arkasna sokakta her rast gelen takld iin halam vaktiyle gelin olarak girdii eve deta birka mahallenin, hatt btn semtin yar halkn peinden srkleyerek, tam bir zafer alay ile dnm. Bu esnada babam, olan bitenden habersiz, hizmetileri sindirmi, karde haklar namna zaptettii evde kmrlkte gml olanlara

kadar, ykte hafif pahada ar ne varsa hepsini meydana karm, odann ortasna ym, cepleri halamn bann ucundaki ekmecedeki mcevherler, tahviller ve altnlarla dolu, Daha ne kald acaba? der gibi etrafna baknyormu. Bense t ocukluumdan beri merakm eken; fakat bir trl yle yakndan dokunmak frsatn bulamadm yemek odasnn saatini skm, harl harl tamire urayordum. Kapy halama ben atm. Yere indirilen tabuttan, kendini karmalar

iin ksa birka emir verdi. Tarihin kaydettii meydan muharebelerini kazanan hibir kumandan phesiz kapsnn nnde tabuttan indirilen bu kadn kadar soukkanl olamazd. Soukkanl ve heybetli. Tarih kitaplarnda resimlerini grdm kayserler gibi bir eydi bu. Yazk ki, halam, bana o anda kendisine kar duyduum hayranl anlatmak frsatm vermedi. Hatt alklamak imkn bile brakmad. Kapdan beni iterek girdi ve yzme bile bakmadan: - Nerde o baban olacak herif?.,

diye sordu. Korkudan, heyecandan, hayranlktan atan enemle yukary iaret ettim. Yanndakilere, Beni yukar gtrn! abuk... diye emretti. Fakat onlar beklemeden, hi kimsenin yardm olmadan kendi kendine merdivenleri kt. Herkes bir kat daha armt. Ktrm halam, lecei beklenen, len halam, yardmsz yryor, koa koa merdivenlerden kyordu. Babam ikinci evleniinden sonra pek sevmezdim. Hangi hllerinin yapmack, hangilerinin doru

olduunu bilmediim iin de szlanlarna okluk acmazdm. Bununla beraber o gnk hlini hibir zaman unutamam. Birka saat evvel cennetteki meknna gnderdiini sand huysuz ve hasis kardeini byle srtnda kefen, karsnda grr grmez, adamcazn korkudan, aknlktan deta dili tutulmutu. Yz muamba gibi sararm, btn vcudu ile titriyordu. Aralarnda hibir karlkl konuma olmad. Halam yalnz, Aldklarnn hepsini kart! dedi. Babam:

- Ho geldin kardeim... diye bir eyler kekelemek istedi ve titreyen elleriyle ceplerine, koynuna doldurduklarnn hepsini teker teker kard. Be dakika sonra kle baslm slk gibiydi. Btn aldklarn hatt fazlasyla vermiti. Fazlasyla, nk istikbal iin beslenen midi dahi oraca brakmt. Byk bir dikkatle hareketlerini takip eden halam babamn canndan baka geriye alnacak bir eyi kalmadm anlaynca olduu yerden: - Haydi, imdi git! dedi. O budala

olunu da al gtr, o kalabalk da defolsun... Safinaz, sen benim yatam yap! Bir hlamur kaynatn bana... abuk olun, ok dm... Darda souk var... Biz baba oul arplm gibi evden ktk. tiraf edeyim ki, bu garip hdise benim zerimde babama yapt tesiri yapmad. Halam phesiz bize kar ok byk bir hakszlk etmiti. Fakat ben hibir zaman hak diye kendime ait bir eye inanmadm. Btn mazlum domular gibi bama gelen talihsizliin neresinden

ve ne pahasna kurtulursam kr sayardm. Mesele yalnz bir hak anlay deildir. Daha karktr. Hayatm dndke -yam buna msaittir-daima kendimde seyirci hleti ruhi-yesinin hkim olduunu grdm. Bakalarnn hlini, tavrlarn grmek, onlar zerinde dnmek, bana kendi vaziyetimi daima unutturdu. O gn de phesiz byle olmutu. Halamn tekrar dirilmesiyle kaybettiimiz eylerden ziyade gzmn nndeki eyler beni yakalamt.

Fakat dahas var. Eer babam eve dnmek iin bir kira arabasna binmee raz olacak kadar perian olmasayd, ailem iinde byle iitilmedik ve grlmedik bir hdise vuku bulduu iin sevinirdim bile. Halamn o heybetli hli, onun karsnda babamn o garip duruu arabada bizim hesabmza dvne dvne gnn olan bitenini babama anlatmaa alan brahim Beyin aknl yle sevinilmeyecek hatt glnmeyecek eylerden deildi. Asl garibi evcek btn selmetimizi baladmz, seneler boyunca

beklediimiz, mitlendiimiz bu mhim hdiseden, dnyann en byk harfleriyle, en keskin k reklamlaryla halamn vefatndan, bir an, baba oul el koyduumuz konaktan, Sprgeciler Khyasnn servetinden kocaman bir saat rakkasnn cebimde kalmasyd. Evet, babam ne derse desin, ben halamn mirasndan hissemi almtm. Bir ara brahim Bey babamn yzne korka korka bakarak: Btn kabahat bende oldu diye hayfland. i daha abuk tutabilirdim.

Babam yavaa ban kaldrd: - zlme brahim Bey... Takdiri lhi byleymi... diye mrldand ve arkasndan ilve etti: - O zaman asl fenas olurdu... nallah ibret alr da dedemizin vasiyetini o yerine getirir. imdi shhatte artk... Pek az insann bana gelen bu hdiseden sonra babam bir daha dzelmedi. Ne dilindeki arlk, ne de ellerindeki titreme geti. Artk talihe kar hibir mcadelede bulunmak hevesi kalmamt. Herkes hayatnn bir devrinde u

veya bu ekilde talihinin uuruna erer. Babam, ve hepimiz, onunla en zalim ekilde karlamtk. Babam bunu o kadar iyi biliyordu ki, btn bu olan biten eylerde kendi sabrszlnn, kendi ihtiyatszlnn payn bile dnmee lzum grmyordu. Garip bir sknete kavumutu. Kendi kesinde sessiz sadasz oturan bir adam olmutu. Yalnz ara sra, bilmem niin sofann duvarna ast ve bir daha oradan kaldrlmasna raz olmad saat rakkasna bakar ve sonra acayip ve mazlm bir glle glmseyerek

yerinden frlard. Btn mrnce o kadar ok konuan, kzan, baran, phelenen szlanan adamn byle birdenbire susmas, her eye sknetle katlanmas beni hl bile dndrr. Her insan, ne kadar mspet yaradlta olursa olsun lmnden sonra tekrar dirilmeyi dnr, zler. Bu hayat dediimiz mihnetler silsilesinin ok ileri zamana, mpheme atlm bir mkfat gibidir. En msait ve daima kazanacak ktlarla oynanan bir

oyun gibi, yeniden, deta batan aa beenmemek, inkr etmek, deitiinden dolay sevinmek iin kalma benzeyen kk bir mazi uurundan baka her eyi, her taraf deimek, gzellemek artyla tekrar yaamaa balamak insanln elbette vazgeemeyecei bir hlyadr. te halam milyonda bir insana ancak nasip olabilen bu saadeti tatt. Vka bu,bsbdelmevtfiln gibi tabirlerden beklenildii ekilde tam ve yeniden bir dou olmad. Ebed uurumun bandan o kadar

beklenmedik ekilde dnd zaman dahi, yine bildiimiz halamd. Fakat t iinde, ok mhim bir ey deimiti. Bu deime, isterseniz bu ihtill veya inklp -halamn hayat dediimiz ve evcek, hatt btn tandklarca kabul ettiimiz dzeni bozduu iin ona bu son isimleri de verebiliriz- kanaatmca u esasl noktada toplanr: Evvel halam, muvakkat lmnden sonra kendisini o hasta ve mecalsiz hlinde dahi hiretten geriye getiren vcudunu bir daha eskisi gibi hor grmedi. Ve onu

elinde olmayan kusurlar yznden irkinlik, biimsizlik, yallk gibihaksz yere mahkm etmedi. Hatt bu vcudun dnya dediimiz bu kr dnde tek dayana olduunu iyice kafasna koydu ve kadrini bildi. kinci deiiklik serveti hakkndaki dncelerinde oldu. O kadar bal olduu, kendisini sadece bir beki sand bu serveti birka saat iin olsa bile kardeinin, yani kendisi iin ne kadar aziz olursa olsun bir bakasnn ellerinde ve cebinde, byle kolayca sahip deitirmi grd andan itibaren, onun kendi

ahsyla olan mnasebetlerinin yeni batan ve yeni bir statkoya gre dzenlenmesi ihtiyacn duydu. O zamana kadar, Her ne pahasna olursa olsun saklayacam ve arttracam! diyen ve evinin kmrln bir banka kasasna eviren halam sanki o gn, Hayr, ne saklayacam, ne de arttracam. Oturup tr tr yiyeceim! kararn verdi. Sanki o zamana kadar parasna gz koyduunu sand insanlara dman olan halam, birdenbire ihanetine ahit olduu bu servetin

kendisine dman olmutu. Mutlak bar taraftarlar ne derlerse desinler, bu dmanlk hi de ayrc bir ey olmad. Bilkis o zamana kadar birbirine ztm gibi ayr kutuplarda yaayan, yahut ayr ayr mevcut olmakla kalan iki ey, para ve halam, bu dmanlk yznden birletiler. Bylece muvakkat lmyle her eyi birden brakan halam, mucizeli diriliiyle her eye birden ve baka ekilde sahip oldu. Mezarn bandan evine kadar ve o acayip artlar iinde yalnz kendi iradesiyle ve etrafnn iradesini

yenerek gelen halam -nk btn o kalabalk, bir ly gmmenin rahatln, elbette onun tekrar dirilmesine ve kendisini evine kadar getirmee mecbur etmesine tercih ederdi- bu macerada yaama denen eyin tadn almt. nceden inceye serpilen kar arasndan yumuk yumuk glen o mart gnei, sur dnn o sert rzgr, etrafnda gittike artan, deta uuldayan kalabalk, yol boyunca yeniden kavutuu insan ehreleri o zamana kadar iinde uyuyan bir yn eyi krbalamt. Hayat denen bir ey vard. Paral

parasz insanlar yayorlard. Kzyorlar, glyorlar, alyorlar, alkadar oluyorlar, seviyorlar, strap ekiyorlar, fakat yayorlard. Kendisi niin yaamayacakt? Hele btn etrafn haset ettii imknlar elinde iken... Hulsa evine gelirken hayat, evinde de babamn ceplerinden ve koynundan zorla ekip kartt servetini bulmutu. Nihayet nc deiiklik bizzat uzviyetinde olmutu. Korku, lmden kurtulmak sevinci, servetine kavuma tel halamn ktrmln, sakatln yenmiti.

Netice? diyeceksiniz. Netice u oldu: ehrin hemen te biri tarafndan zafer arabasnda bir Sezar gibi evine getirilen halam uzun ve deliksiz bir uykudan sonra ertesi sabah sapasalam yatandan frlad. lk ii imam artmak ve ona merhumun btn elbiselerini, gemi hayatnda htra diye saklad eyleri vermek oldu. Sonra bir arabaya binerek tek bana i adamna gitti; ve onu da peine takarak Beyolunun en iyi terzilerini ziyaret etti. Gnlerce giyimiyle, kuamyla megul oldu. Bunlar

yaplrken bir taraftan da Sprgeciler Khyas Kona temizlendi, tamir edildi, badanaland ve batan aa yeniden dendi. Hatt lastik tekerlekli siyah bir kupa arabas dahi alnd. Arabann geldii gn eve bir uak, bir erkek ah, yeni yeni oda hizmetileri de girdi. Ve onlarn girdii gn halam ahretle btn alkasn kestiini gstermek iin Safnaz Hanmdan ahret kardelii unvann geri ald. Ve kadncaz bir kira arabasnda iki sand ve cebindeki be on kurula evden

ayrld ve onun yerine, insan olu daima insana muhtatr, bir hafta sonra avc Nait Bey halamn ikinci kocas ve hepimizin enitemiz sfatyla, kz ve olu ile beraber konaa yerleti. Alt ay sonra da kar koca shhi vaziyetlerini dzeltmek iin Viyanaya gittiler. Dnlerinde Nait Bey ttihat ve Terakkye mebus oldu. Biraz sonra halamn servetiyle genie bir ticarete girdi. Btn bu ilerde bizim saat rakkasndan baka tek kazancmz Safinaz Hanm olmutu. Beiktataki

akrabasnda bir mddet oturan Safnaz Hanm parasn bitirince birdenbire eski velinimetinin bir kardei bulunduunu, onun Edirnekapda drt odal, kk, kutu gibi gzel, rahat, temiz bir evde yaadn hatrlad, ii boalm sandn cebinde kalan son eyrei ile bir kira arabasna atarak kalkp bize geldi.

XI

Aristidi Efendinin lm altn arama iine son vermiti. Halamn yeniden dirilmesi ve lmesi ile miras mitleri kapanyordu. Bylece elimizde son mit olarak Seyit Ltfullah ve onun arayaca define kalmt. Mnasebetsiz bir hdise bu midi de hi beklenmedik bir zamanda kl etti.

Seyit Ltfullah son zamanlarda Yemi skelesi taraflarnda kk bir camide haftann muayyen gnlerinde vazetmee balamt. te bu vaazlardan birinde adamcaz birdenbire o zamana kadar herkesten gizledii mhim bir hakikati aklamak ihtiyacn duymutu. Ortaln gittike kartn, slm lemini tehdit eden madd ve mnev tehlikeleri, iyice sayp dktkten sonra bu ilerin byle gidemeyeceini, bunlara son verecek Mehdinin gelmesi yaklatn

sylemi ve vaazn nihayetinde son mjdeyi de vererek, O Mehdi benim! demiti. O Mehdi benim, fakat daha huru etmedim. Fakat yaknda edeceim. O zaman hepiniz etrafmda olacaksnz... Mphem bir zamana talik edilmekle beraber olduka sarih olan bu mjdede Seyit Ltfullahn o gn ald esrar miktarnn elbette mhim bir hissesi vard. Fakat byle de olsa hkmet, hele o zamanda, yani Mahmut evket Paann henz ldrld, stanbulun bin trl siyas huzursuzlukla alkand bir

gnde bunu hibir surette ho gremezdi. Bereket versin ki, esrarn dalgas getikten sonra, bilhassa ilk soruturmada daha sarih konumak imknn buldu. Aselbandan, Andronikos Kayserin hzinelerinden, bu hzinenin banda iyi saatte olsunlarn yaptklar muharebelerden, kendisine musallat olan huysuz ve hain, bir nevi beinci kol klkl huddamdan epeyce bahsetti. Belki, bu Mehdilik fikrinin de onun haince bir telkini olduunu syledi. Bylece asl kabahatlinin

imdilik hibir hkmet ve zabta kuvveti tarafndan ele geirilmesi imkn olmayan huddam Abdazah olduu tespit edilince kendisine daha husus bir muamele yapmak ihtiyac hsl oldu. Ltfullahn tevkifinin hemen akamnda babam, ben, Abdsselm Bey, Nuri Efendinin yerine muvakkittik yapan Ispartal Sadi Efendi, polis mdriyetine arldk. Biz ifademiz alnsn diye koridorda beklerken, halamla evlendiinden beri hi grmediimiz Nait Bey geldi. Fakat ne geliti bu...

Bu gelen hi de tandmz babacan, yznden sadece para sknts ve yaamak zevki, yahut hasreti akan Nait Bey deildi. Btn varlndan bir vakar ve byklk tayordu. O zamana kadar hep dk grdmz byklar dnyaya meydan okur gibi sivrilmi, znt ile ksk gzlerine tuhaf bir sertlik, bakt eyi delen ve tesine geen bir dikkat gelmiti. Srtndaki eski avc ceketini atm, bal rengi pardss, altn sapl bastonu ile ar ar, tan olduumuz hdisenin, yani oraya kadar geliinin

ehemmiyetini herkese anlatan admlarla yrd. nmzden birka yz bin liralk servetin ve ttihat ve Terakk nfuzunun bir remzi gibi gururla geti ve Abdsselm Beyin de bulunduu odaya girdi. Be on dakika sonra ikisi birden ktlar. Babam bu vesile ile eski dostunda yeni enitesini tebrik etti, saadet diledi. Ben, elini pp alnma koydum. Hey gidi gnler. Bykekmece yollarnda srarla bana kzm ne vakit alacam soran, Bir iki sene sonra behemehal damadmsn! deyip de baka bir

ey demeyen adam imdi pmek iin elini bana deta zorla verdi ve geriye aldktan sonra tekrar eldivenlerini geirmeden evvel mendili ile bir iyice sildi, temizledi. Mamafih onun ve biraz da Abdsselm Beyin bulunmalar ileri kolaylatrd. Bu kadar mhim adamlarla konutuktan sonra bizim gibilerin ifadelerini almak birdenbire lzumsuz bir i, hatt ekilmez bir angarya gibi grnd. cabnda yine arrz szyle evlerimize gnderildik. ki gn sanra da Seyit Ltfullah, esrarke ve meczup taifesinden,

melekt akliyesine sahip olmayan, fakat bugnlerde serbest kalmas da tehlikeli grlen bir adam sfatyla Sinopa gnderildi. Seyit Ltfullahn gittii gnn akam bir emniyet memuru evimize bir sepet iinde eminigr getirdi ve iyi bakmamz sk skya tembih etti. Hoca efendi kitaplarn beraber gtrd! diyordu. Bylece Andronikosun hzinelerinden de hissemizi alm olduk. Fakat eminigr Safinaz Hanm gibi vefal kmad. Bizim evi bir trl beenmedi. Safinaz Hanmn, evin,

etraf seyredip tek nefes alacak yeri olan cumbann nnden kalkmamasna mukabil, o hemen her frsatta evden kat. Semtte dolamad yer kalmad. Hemen her gn ya biz, yahut komulardan biri, Mihrimah Camiinde, yahut komu bahelerden birinde veya bir araba atnn ayaklar dibinde buluyorduk. ok dikkat ettim, masallar adla balar. Ceketinize veya boyunbanza eskilii veya gzellii yznden bir ad verin, derhal hviyeti deiir, bir eit ahsiyet olur.

eminigra mahalleli, belki de asl ismini yadrgad iin Emanet adn vermiti. Ve bittabi hikimse Emanetin kaybolmasna raz olmuyordu. Mahallede herkes onun yznden deta gz yerde dolayordu. Bizde hasb ilere verilen o byk dikkat sayesinde, mutlaka bir yerde yakalyorlar, koa koa eve getiriyorlar ve bizi azarlayarak Emaneti teslim ediyorlard. Bylece kk, dardan baklnca verimsiz teebbslerle semtin corafyas hakknda tam bir fikir edindikten sonra bir gn

tamamiyle ortadan kayboldu. Bu ar haberi ben deta korka korka Seyit Lutfullaha bildirdim. Fakat Sinop kalesinden aldmz cevap hakikaten artc idi. Safranl mrekkeple ve kargack burgack bir yaz ile yazlan bu mektupta siyas menfi, eminigrn Sinopta gelip kendisini bulduunu, bu itibarla endielerimizin beyhude olduunu, kendisinin shhatte olduunu, Seyit Bill civarnda mmi Glsm hzinesini aramakla megul olduunu; yaknda bulacan, o zaman btn istediklerinin tahakkuk

edeceini sylyor, bu vaziyet karsnda artk ihtiyac kalmad Andronikos Kayserin hzinelerini bana hediye ediyordu. Sabah akam bulutuumuz ve sohbet ettiimiz, beraberce seyrana ktmz Aselban seni dnya kardei yapt. Ve sana Andronikos Kayserin hzinelerini kardelik hediyesi verdi. Amma sen de kadrini bilmelisin. Hazine imdilik Kz Kulesi altnda olmakla, karlmas emri muhal gibi grnr, amma pek yaknda duamz ve tertibatmz berektyla karlmas eshel bir

mahalle naklolunacandan zerre kadar endie olunmaya. Amma ihtiyatla hareket gerektir. Feill... Bylece her eyi kaybettikten sonra aa yukar hepsini buluyor, yeni batan servet ve kudrete sahip oluyorduk.

XII

Seyit Ltfullahn nefyinden sonra benim iin, tekrar, ne olacam meselesi meydana kt. ster istemez tekrar saati dkknna gittim. Eski ustam, mni ortadan kalkt iin beni sevinle karlad. Fakat ben artk eski Hayri deildim. Nuri Efendinin muvakkithanesinde saatin srrna hayranlkla, akla

baktm gnler gemiti. Araya baka rnekler girmiti. Seyit Ltfullahn mektebinden gemitim. Hayat kelimesi ile alma kelimesi arasnda kafamda hibir mnasebet kalmamt. Hayat benim iin iki eli cebinde uydurulan bir masald. Akama kadar ihtiyar ve romatizmal bir adamn dizleri dibinde oturup, onun ikyetlerini dinleye dinleye almak houma gitmiyordu. Gnn birinde mili, lupu ve dkknn anahtarn nne braktm. Cebimde bir gn evvelki gndeliimden kalan be on para ile sokaa frladm. lk

solukta surlara kadar uzandm. Her ey birdenbire dzelmi gibi mesuttum. O akam, ehzadeba tiyatrolarndan birinde geirdim. Islk, alk, kahkaha, satc sesi, sahne ve bilhassa o gnlerde yeni mehur olmaa balayan bir Ermeni kznn baygn baklar ve biberli sesi bana yeni bir ufuk at. Fakat en houma gideni her gn sokakta, kahvede karlatm bu adamlarn sahnede, n ve bozuk mzka grltsnn ortasnda baka hviyetlerle yaamalar idi. Bu deta canl bir rya idi. O gece kararm

verdim. gn sonra tuluat kumpanyalarndan birinde idim. Tabi bana hibir mhim rol vermediler. Yaptmzn fevkalde bir i olduunu da hi zannetmiyordum. Buna ramen bu 1913 yl, hayatmn en harika devri oldu. Gn batan aa benimdi. Akama doru bir suikast hazrlar gibi yava yava tiyatroda toplanyorduk. Sonra bir hay huydur balyordu. Davul, zurna, klarnet sesleri darda gecenin artk bizim olduunu iln ediyor, sahne ikinci bir dnya gibi hazrlanyordu. Perdenin

br tarafnda mteriler toplanyor, ayak sesleri, grltler, lklar, itimeler, sabrsz slklar sala kknden sarsyor, nihayet perde alyordu. Halk arasndan ilk kantolar seyrediyorduk. htiyar kadn gbei fincan gibi oynuyor, halk iin maskaraln bile bile, belki de byle olduu iin memnun, alklyor, slk sesleri kumalar gibi yrtlyordu. Her ey fakir, eski, biare ve hasisti. Fakat ben Seyit Ltfullahn mektebinden geldiim iin btn bu fakir ve biare eyler srf yalan

olduu iin kendiliinden bana gzel grnyordu. lk giydiim, nc Napolyon devri asilzadesinin pantalonu yerinden yrtkt. k olduum kadn, daha iyisi kontes, ferah ferah annemi dourmu olabilirdi, fakat ne ehemmiyeti vard? Mesele o anda admn Hayri olmamas, gerein dnda bulunmamda idi. Bu tek mnasyla kat. Yalann sihirli izgisi iinde idim ve bu bana yetiyordu. Neler oynamyorduk? Repertuvarmzda her trl aheser vard. Hibir Don Kiot bizim kadar

cesaretle ve i rahat ile yeldeirmenlerine hcum etmemitir. Yazk ki nc aynda tiyatromuzda sk bir tensikat balad. Ben kadro haricinde kaldm. Bu sefer Kadkyndeki bir kumpanyaya girdim. Kudilinde kk bir salata oyunlarmz balad. Vka kazancm mhim bir ey deildi. Yol parasn g karyordum. Fakat bu sefer kumpanya yeni ve hretsiz olduu iin kadnlar genti ve ben hepsine, istisnasz, ktm. Son vapurlarn yalnzlnda onlarn hayali ile bir evvelki

yolculardan arta kalm tahtakuralarn yklenerek stanbula dnyordum. uras da var ki, bu sefer talihim biraz daha akt. kinci, nc derecede roller alabiliyordum. nc merhale yine Kadkynde, bu sefer bir operet oldu. Alaturka ile alafranga arasnda sallanan bir musikde sesimi tecrbe ettim. Hzzam, Hseyni, babamla her perembe akam ve cuma gn devam ettiimiz tekkelerde beraberce okuduumuz makamlarn btn program bu musikye

sabiliyordu. Mdrmz yalnz bir ey hususunda titizdi. Tek gzlnn camnn temizlii! O prl prl yandka sanki dokunduu her eyi gzelletiriyordu. Operetten sonra bir orta oyunu, orta oyunundan sonra Abdsselm Beyin sraryla girdiim Darlbedayi tiyatrosu, Antuann hibir ey anlamadm dersleri... Beni bu acayip dnyadan yorgunluunun bir trl anlayamadm bu kargaalktan Birinci Dnya Harbi kurtard. Onunla sanki ilk defa ayam topraa bast. Fakat ok

ge kaldm hissediyordum.

kinci Blm

-Kk Hakikatler-

Terhis

olup

da

stanbula

dndm zaman ehri, insanlarn deimi buldum. Her ey fakir, biare ve alt stt. Babam harp iinde lmt. vey anam evde tek bana yayordu. Kapdan girer girmez bu drt yln beyhude getiini daha ilk anda anladm. Evde hibir ey deimemiti. Sofann ve odalarn kapsnda daha yrtk, daha renkleri atm, fakat darya kar yine eskisi kadar kapal ayn perdeler sarkyor, duvarlarda ayn levhalar asl duruyordu. Sofadaki eski hasrn son paras her admda dalmaa

hazr, etraf kf, rutubet kokusu ile dolduruyor, Mbarek daha tozlu, Kafkas llerinde hastalanm bir l devesi gibi bitkin, kendi kesinde hibir nizama girmeyen bir zaman sayklyordu. Daha ilk adm atar atmaz, gerekten baba evine, ocukluuma, ilk genliime, ne derseniz deyiniz, dndm anladm. Halbuki ben bu drt seneden neler beklemitim? imdi ise iimde ayn hayat isteksizlii, her eyi ayn umursamamak vard. lk gnler o kadar zc olmad.

vey anam efkat iin domutu. Acnacak derecede yalnzd ve bu yalnzl iinde benim dnceme yaparak yaamaa yle almt ki, geldiim gn sevincinden lecek sandm. Drt sene, o zaman olduka geni olan bahenin her meyvasndan o sknt iinde ayr ayr reeller kurmu ve saklamt. Bunu ilk kahvaltmda grdm ve ardm. u erikten ye... Yaptm zaman baban sad... Bu vineyi evvelki sene yapmtm... Sana sakladm... Yok canm, bozulmu olur mu hi?... Bu kays da o

senenin a, olur mu, bir kere tadver... Bylece drt ayr mevsimin reellerini bir gnde tatmaa mecbur olmutum. Kadncaz durup durup alyor, boynuma sarlyordu. Beni gzel, kahraman, becerikli buluyor, yaptm byk ilerin hikyesini dinlemek istiyordu. Gelecek hakknda korkularm anlatmaa kalktka szm kesiyor,Hi olur mu? Senin gibi adam! siz kalr msn hi? diyordu. Ben de yava yava buna inanmaa baladm. Durmadan i aryordum. Fakat

stanbulda benim gibi terhis edilmi on binlerce gen adam vard. Vapurlar her gn esirlikten dnen yzlerce insan getiriyordu. Bir trl i bulamyordum. lk aylar, birikmi maalarmn verdii nisb bir rahatlk iinde geti. Bir uuruma uzatlm bir kalas zerinde yrr gibi sade tehlike ve muvazeneden ibaret bir hayat yayordum. Tekrar mazinin ana dmemek iin eski tandklardan hibirini grmyordum. Zaten Abdsselm Beyden bakas kalmamt. O kadar sevdiim bu adamcaz dahi

grmemek iin, o gnlerde sk sk gittiim Harbiye Nezaretinin yolunu deitirmitim. ehzade Camiinin, Direklerarasnn arkasndan gidip geliyordum. Fakat o gelip beni buldu. Bu, dnmn nc ayndayd. Bir sabah evimizin nnde, erkenden bir araba durdu. Pencereden yavaa baktm. inden Abdsselm Beyin indiini grdm. Kapda, Nerede bu hayrsz olan! diye soruyordu. Yukarya kmad. Aada talkta giyinmemi bekledi. Arabasna alp Soanaada yeni

tand konak yavrusu evine gtrd. Eski konak, debdebe, arabalar, atlar, hizmetiler, her taraftan akan refah bu yeni evde imdi htra bile deildi. Ne de eski kalabalk vard. Biare adam kk kz, damad, onlarn ocuklar ve bir de kars lm olan Ferhat Beyle yapayalnz oturuyordu. Bir iki ihtiyar emektar, iki hafta sonra -beni ilk yaplacak i bu imi gibi- evlendirdii yetitirmesi Emine beraberlerinde idi. lk nce ikinci katta kendi odasna ktk. zerinde kk Hint ii bir

ekmece duran bir sedire beni oturttu. ekmecenin stnde zarf zarf mektuplar, her birinin yerini ayr ayr bildii, zarfndan karp bana uzatp gsterdii fotoraflar vard. Ona, i bulmak iin ektiim skntm anlattm. Bana hak verdi. Beraberce aramay vaat etti. Fakat i yoktu. Abdsselm Beyin eski tandklar ya ortadan ekilmiler, yahut da adamcaza ehemmiyet vermeyecek derecede deimilerdi. Birka gn saa sola gidip geldikten sonra tahsilimi tamamlamama karar verildi. Onun ve bilhassa Ferhat

Beyin tevikiyle Posta Telgraf Mektebine girdim. Mekteplerin hemen hemen bombo olduu, neredeyse araya simsar koyarak, mkfat vaat ederek renci aradklar bir zamanda, hi olmazsa dardan en mtevazs gibi grnen bu mektebi acaba neden semitiler? Hakikat u ki, beni o kadar sevmelerine ramen hakkmdaki dnceleri deimemiti. Mamafih Abdsselm Beye bunun iin mhim baka sebepler de gsteriyordu. Tahsil ksa idi. Talebeye ufak bir geim

paras veriliyordu. Ayrca da telgrafln saatilie benzediine hkmetmiti. Bu hkm, belki alc ve verici letlerin tkrt ile almasndan geliyordu. Belki de sadece iin iinde let denen eyin bulunmas yzndendi. - Senin iin bir eyler kurcalamak lzm geldiine gre iyi kt bu merakn bu ite tatmin edersin... diyordu. Mektebe yazldktan, yani kendime ait yle byle emniyetli bir istikbalin eiine ayak bastktan sonra, bir gn Abdsselm Beye

benim behemehal Emine ile evlenmem lzm geldiini syledi. Zaten evinden ktm yoktu. Kendisi sabah akam bunun iin srar ediyordu. Evlenme ii bu yaknl rahatlatracak, tabi klacakt. Madem baba oul gibiyiz... Emine ile bu baba oulluk bir dm daha kazanacakt. Emine benden iyisini bulamazd. -Hakikatte bulurdu. Bulmas lzmd. Zavall Emine!Benim de imdilik ondan iyisini bulmam olduka gt. Arada yabanclk denen ey, binaenaleyh

alma gl falan d? yoktu. Yeni ve parasz evlileri o kadar korkutan ev amak, geim sknts, yalnzlk gibi eyler de -Abdsselm Bey bu yalnzlk kelimesinin stnde bilhassa duruyordu- Soanaadaki evde hep beraberce oturacamza gre kendiliinden ortadan kalkyordu. Bylece hem iki taraf iin Allahn emri yerine gelecek, hem ben rahat edecektim. stelik, -burasn tabi sylemiyordu- bu skntl zamanda, ar diliyle ilerin kesat gittii gnlerde, zarur olarak ev kadrosuna, hatt srar ettii gibi

vey annem gelirse iki kii birden ilve etmi olacak, senelerdir o kadar aksi giden talihinden bu suretle c alacakt. vey annem gelmedi. Babamla o kadar mesut olduunu sand evi terk etmek istemiyordu. nsanlarn saadet anlaylar da gariptir. Kitaplara bakarsanz, kendilerini dinlerseniz, insanolunun esas vasf akldr. Onun sayesinde dier hayvanlardan ayrlr. Beylik szyle, hayata hkmeder. Fakat kendi hayatlarna teker teker bakarsanz bu yapc unsurun zerre kadar

mdahalesini gremezsiniz. Btn telkkileri, husus balanlar hep bu akln varln yalanlar, vey annem, Soanaadaki evde bizimle beraber oturmay, Bir bakasnn evinde benim ne iim var? Haydi, senin hakik annen olsam neyse... Sana bile bir bakma yabanc sayldma gre... gibi bir sebeple reddetseydi aklm elbette yatard. Fakat senelerce uzakta bekledikten sonra bir snt gibi girdii, hibir zaman hakkyla benimsenmedii, o kadar yl bir yatalaa bakt, bir gn yz glmedii evimizi, gemi saadetleri

adna brakmayacan sylemesi beni deta ldrtmt. Bu akln, mantn, her eyin dnda, Abdsselm Beyin beni o kadar srarla kendisine damat yapmas, Eminenin sevine sevine benimle evlenmesi kadar gln, budalaca bir eydi. Bununla beraber byleydi. vey annem evimizde mesut olduunu sanyordu. Babamla evlendikten sonra bu evin dnda yaad yllarda bir gn bu eve girebilmek saadetini gznde yle bytm, bu iin imknszl kendisini yle kavramt ki, en az

msait, saadet denen eyden en uzak artlar altnda girdii bu evi imdi brakamyordu. Sadece dnceye ait, zan zerine kurulmu bu saadet htras o kadar kuvvetliydi ki, sonunda Abdsselm Bey bile hrmet etmee mecbur kald. Emine, irin, saf ve her eyden evvel iyi insand. Hayat karsnda alacak bir cesareti vard. mr kk bir ku gibi Abdsselm Beyin evi denilen kafeste gemiti. Dnyas orada tand insanlardan ibaretti. Evlendiimiz zaman, kapdan

ilk kt gn admlar sendeleyecek, korkup tekrar geri dnecek kadar bu evin dndaki eyler iin yabanc ve tecrbesizdi. Buna ramen, galiba her eyi, her tecrbeyi kendisinde yaradltan hazr bulanlardan olacak ki, hibir eyi yadrgamad. Hibir vaziyette armad. Sonuna kadar salam, cesur, neeli kald. lk yllarmz ok mesut geti. Mektebi bitirdikten sonra evvel Posta Telgraftan ktm. Sonra Abdsselm Bey bir dostu vastasyla bana Tnel daresinde

bir i buldu. O zamana gre iyi kazanyordum. lk ocuumuzun yaamamasndan baka bir derdim yoktu. Bir de kendimize ait bir hayatmz olmamas... Evde her ey rahat, bol ve emniyetli idi. Fakat hr ve kendi bamza deildik. Abdsselm Beyin insan sevgisi btn evdekiler gibi bir an peimizi brakmyordu. Gece yars sofada veya yandaki odalarda bir ayak sesi, hafif bir ksrk iitse yardmmza komak iin bunu bir frsat bilen Abdsselm Beyin yannda sz geirebildii herhangi bir insann bir

dakika tek bana kalmaa hakk yoktu. zamanlar hari ben hemen hemen yalnz ona aittim. Sabahleyin kahvaltmz beraber yapardk. Evden karken akam hangi kahvede kendisini bulabileceimi syler ve benden bir saat evvel oraya gelirdi. O zaman emekliye ayrlan Ferhat Bey de tabiatiyle beraber bulunurdu. Akam st beraber eve dner, daima bir bahane bulup geciktirdii yatma saatine kadar bir arada otururduk. Buna mukabil asl damad, kk kznn kocas, evin btn erkekleri

adna gezer, tozar, hatt zaman zaman karsn alp kard. Emine ile ilk frsatta evden ayrlmaa karar vermitik. Hatt Emine birka defa eski eve uram, az ok, vey annemin mesut mazisine hrmet etmek artyla nasl nizam vereceini tasarlam, hatt ilk i olarak sofadaki hasrlar skm, atm, hikyesini benimle evlenmeden ok evvel iittii halamn saatinin rakkasn yerinden kaldrm, tavan arasnda bir yere saklamt. Neden beenmiyorsun,

anlamyorum?.. ok gzel, kutu gibi bir ev... Grrsn, cennet yaparm!.. Hele bir u muhabbet esirliinden kurtulalm. Emine, imdiki sinema dilini hi bilmeden, Abdsselm Beyin evindeki hayatmza bakarak kendimize muhabbet esiri adn vermiti. Bize byle ayrlmay dndren sadece yalnz Abdsselm Beyin insan sevgisi deildi. Yava yava ihtiyar adamn dt sknt da bizi rahatsz ediyordu. Elinde avucunda olanlarn hepsi satlm, kalanlar da

rehinde idi. Ve Abdsselm Bey para skntsn hi kimseye f etmeden borla yayordu. Ne damadnn, ne Ferhat Beyin, ne de benim masraf paylamamz bir trl kabul ettirememitik. O kadar neeli tabiat yava yava bozulmutu. Dalgn ve dnceli idi. Yannda kimse olmadan sokaa adm atmayan adam imdi zaman zaman, bor para bulmak iin gizlice sokaa kyordu. Emine ile ben bu vaziyette ona daha fazla yk olmay istemiyorduk. Fakat projemizi bir trl tatbik

edemedik. Tam bizim kendisine kararmz aacamz gnlerde damad kendisini Anadoluda bir yerde bir memuriyete tyin ettirmek frsatn buldu. Abdsselm Bey uzun mnakaalar, itirazlar, ikyetlerden sonra ister istemez kar kocann evden ayrlmasna raz oldu. Aye Hanmefendi, evden ayrlaca zaman ikimize birden, Babam size emanet!., dedi. Zaten sizin de babanz saylr... Kocas da karsnn yannda hemen hemen ayn eyleri syledi. Fakat o uzaklanca birdenbire: Allah sabr versin

sizlere diye ilve etti. arnar biz kaldk. htiyar adam yalnz brakamazdk. Kald ki, bu son zamanlarnda candan birinin bakmasna hakikaten muhtat. Vcudu gibi hfzas da zayflamt. Hemen her eyi unutuyor, her eyi birbirine kartryordu. amlcada oturan byk oluna, Anadoluda bulunan ortanca oluna vaziyeti bildirerek babalarn yanlarna almalarn rica ettim. O kadar iyiliini grdm bu adamcaz iin yapabileceim tek eydi bunlar.

Ortanca olu hi cevap vermedi. Yalnz o eker bayram babasna bir tebrik telgraf ekmekle, bir de ocuklarnn resimlerini gndermekle yetindi. amhcada oturan, yine eskisi gibi kk kardeiyle beraber bayram tebrikine geldii zaman bir frsatn bulup iin imknszln anlatt. Karm bana yemin verdirdi. Yapamam diyordu. - Bari yardm edin, dedim. Paras yok, bor iinde. Kazandmn hepsini veririm, zaten gizli olarak da sarf ediyorum. Fakat korka korka... nk benden para kabul etmek

istemiyor. Bu gidile borlu karsnz... Fakat o inanmyordu: - Sen babam bilmezsin... diyordu. Muhakkak vardr. Kim bilir nerede gizlidir! - yi ya... dedim. Babanza bir ey olursa hepsi mahvolur. Ayrca Emine ile biz thmet altnda kalrz. Yazk deil mi bize? Gelin babanzla beraber oturun. Malnza mukayyet olun!.. Omuzlarn silkti. Zaten babas odaya girmiti. Giderken beni kapda uzun uzun szd: Sana emniyetim

var... dedi. Fakat baklar hi de emniyet eden adamn baklar deildi. ime garip bir korku girdi. O yln kurban bayramndan sonra Ferhat Bey de evi terk etti. Kadkyndedul bir kadnla evlenmiti. O da br damad gibi bize, Allah sabr versin... Allah kolaylk versin!.. dedi ve arkasndan ilve etti: Aklnz varsa siz de benim gibi yapn! Abdsselm Beyin evinde biz kar koca ihtiyar adamla tek bamza kalmtk. Burmal Mescidin arkasndaki konakta bir airet kadar

kalabalk oul, torun, hsm ve akraba iinde yaayan adam, kendisine her suretle yabanc iki insann elinde lecekti. Bu onun saknlmaz kaderiydi. Btn hayatm boyunca dikkat ettim. nsann daima en ok korktuu eyler bana geliyor. Aristidi Efendinin imbiin patlad gece yanarak lmnden sonra bir gn muvakkithanede idim. Herkes kazaya dair bir ey anlatyordu. imdi hatrlamadm birisi de onun bu cinsten bir kazadan her zaman korktuunu garip bir tesadf gibi

sylemiti. O zamana kadar hi azn amadan konumay dinleyen Nuri Efendi birdenbire elindeki saati brakarak: - Bana kalrsa bu hi de garip deildir. Belki tabi umurdandr. Hl yoktur, mazi ve onun emrinde bir istikbal vardr. Biz farknda olmadan istikbalimizi ina ederiz. Aristidi Efendi bu tecrbelere balad anda kibetini hazrlamt. lm kendisinde hazrd. Bunu bilmi olmasna niin hayret ediyorsunuz? demiti. Abdsselm Bey de insan

sevgisiyle, belki de insanlara fazla dknl, hsm akraba sevgisiyle kendisine bu yalnzl hazrlamt. phesiz bu sevgi olmasayd etrafndakiler kendisinden byle kamayacaklar, yalnzl bu kadar duymayacak, byle perian olmayacakt. Ertesi senenin eker bayram eve hibir akraba uramad. Fakat her kandil ve bayramda olduu gibi damat, gelin, torun, yaayan, belki de yaamayan btn akrabalar iin, hepsinin yana ve mertebesine gre yine hediyeler alnd. Bu i iin lzm

gelen paray nasl ve nereden bulmutu? Bunu hi kimse bilemezdi. Dzine ile ipek mendiller, kravatlar, gmlekler, kzlar iin belki de ucuz cinsten mcevherler, erkek ocuklar iin saatler, eski emektarlar iin alnm entarilikler st ste, paket paket odasna dizildi. Ve biare ihtiyar srtnda eski redingotu, daima temiz kolal gmlei, gzlerinde daima parlak gzlkleri, bir eli her zaman iin biimli kesilmi sakalnda ve gzleri karsndaki saatte, sokaktaki her grltye kulan kabartarak, her an kap

zilinin alndn sanarak gn, her adm sesinde geleni karlamak iin ayaa kalkarak bekledi. Bu bayram gnlerinde yine eskisi gibi btn akrabay doyurabilecek bollukta ve gelmeyeceklerine emin olduumuz bu insanlarn zevklerine gre yemekler piiyor, sofra bir lahzada kurulmaa hazr duruyordu. Drdnc gnn akam, hakiki bir yeis iinde: - Emine kzm, dedi. u paketleri kaldrn... ocuklarn odasna koyun!.. Geldikleri zaman alrlar! Bu oda Abdsselm Beyin evinin

bir nevi deposu idi. On bir ocuk beii, bir yn mnsz hayat art, Abdsselm Beyin muhtelif zifaflarna ahit olmu birka karyola, konsollar, aynalar, eski oyuncaklar, sandklar, hulsa konak satlp da bu sekiz odal eve tanld zaman kznn ve damadnn eskiciye vermelerine bir trl raz olmad trl eya burada tozlar iinde, birbirinin stne ylm beklerdi. Abdsselm Bey, iinde hibir ocuun domad, bymedii bu odaya ocuklarn odas adn vermi ve garibi u ki bu

ad tutmutu da. Belki de bu adn sihri yznden bu odaya garip bir hava sinmiti. Yava yava herkes evin kaybolmu hayatnn orada toplandna inanmt. Oras birikmi ayrlklarn, st ste ylm lmlerin, htra ve unutulmalarn odasyd. Yaayanlar bile orada kendi ocukluklarnn, ilk genliklerinin lmn seyrediyorlard. Byk odann ortasnda daha ziyade karaya vurmu gemi gibi bir yn eya hep onlar hatrlatrd. Hulsa bu oda Abdsselm Beyin kalbi gibi bir

eydi. Bu iyi ruhlu adamn yannda bizi o kadar huzursuz klan eyin ne olduunu ancak bu odaya bir kere olsun girenler anlayabilirdi. nk bu st stelik, yaratt zaman dlkta, eyann kaytszln yok etmiti. Onun iindir ki anahtar daima kapnn zerinde durduu hlde hi kimse ieriye girmezdi. Salam aklna, neeli tabiatna ramen efendisinin hayatndaki straplar deta benimseyen Emine ise bu odann nnden bile gemek istemezdi. Karm iinde byd bu evi btn psikolojik derinliiyle

benimsemiti. Odaya o girmedi. Onun yerine paketleri istemeye istemeye ben tadm. Karanlkta admlarm btn bu eski, sahipsiz eyaya takla takla, sofadan gelen ktan birdenbire canlanan byk bir aynada hi de bana benzemeyen silik bir hayali seyrede ede birka defa gidip geldim. imde garip, sebebini bilmediim bir korku vard. Nereden geliyordu bu? Ve ne acayip eydi? Durup dururken birdenbire nasl kavramt btn varlm? Halbuki sevin delisi

olmam lzm gelen gnleri yayordum. Karm gebe idi ve doumu bekliyorduk. Arada srada glerek bana, ok grlt yapyor... Galiba kz olacak! diyordu. Hi durmadan tepinmesinden ikyet ediyor, Nasl baa kacam? diye imdiden ve phesiz yalancktan tasalanyordu. Abdsselm Bey bile btn kederlerine ramen bu iin sevinci iinde idi. kide bir bana, Ka gn kald, sorsana! diye srar ediyordu. Sonra bir evvelki cevabmz hatrlayarak parmaklaryla

hesaplyordu. Epeyce zamandr evde ocuk domamt. Yeniden byk baba olacam... sz dilinden dmyordu. Sra biraz kenara konmu son paketlere gelince, gzleriyle mnal manal bakarak,Onlar dursun dedi.Onlarn sahibi behemehal gelecek... Eminenin yz kpkrmz kesildi ve odadan kt. Abdsselm Beyin ehresinde artk seyrekleen tebessmlerinden biri belirmiti. - Ferhat Beye sormadnz m? Niin refikasn buraya getirmedi de kendisi Kadkyne gitti? Hep

beraber yaardk. nsan bu kadar yllk evini brakp gider mi? Hanm, baba evinden kmyormu... kmay istemiyormu!.. Abdsselm Bey yzme dik dik bakt: - Ne diye ylesini ald? Fakir, kimsesiz bir ey bulamad m? Birdenbire ardm. Ve biraz evvelki korku, daha canl, daha keskin ekilde iime yerleti. Artk bu insan sevgisini, yalnzlk korkusunu geiyordu. in iine daha mhim eyler giriyordu. Kendimizi

iradesizliim yznden bir biareye teslim etmitik. Zehrann douu, Abdsselm Beyin hsm akrabas tarafndan unutulmu olmasndan duyduu straplar birdenbire hafifletti. ocuklarn odasndan evin en mkellef beii karld. Takrib Ahmet Efendi ailesinin son torunu ilk uykularn gm zrhl ve sedef kakmal, bir dekovil kadar byk, ar ve ceviz oymal bir beikte uyudu. Tabi Abdsselm Bey daha ilk gnden itibaren bann ucundan ayrlmad. Konan eski deti

zerine ocua benim yerime o ad verdi. Ve yanllkla benim annemin ad olan Zahide adn verecei yerde kendi annesinin ad olan Zehray verdi.

II

te, birbirinin peini brakmam felketler dizisi bu mnsz yanllklarla balad. htiyar adam evvel bu yanlla bizim kadar gld, sonra mteessir oldu, kendini ithama balad. Sonuna doru bu teessr hakik bir vicdan azab hline girdi. Kendisini deta ocuumuzu bizden alm sanyordu. Bu i iin

muhakkak ahrette kendisine hesap sorulacakt. Dier taraftan da bu ad benzerlii yznden valide diye armaa balad Zehraya bir kat daha baland. ocuun istikbalini dnmee balad. Ve mevcut servetini kzma balayan vasiyetnamelerle evin ii doldu. Gnde ka vasiyetname yazard? Burasn Allah bilir. Son sene iinde evin her taraf, hal, kilim, yastk altlar, masa gzleri, ekmeceler, onun vasiyetnameleriyle doldu. Biz Emine ile her gn birka tanesini yrttmz hlde yine

lmnden sonra kucak dolusu vasiyetname kmt. Hemen hepsinde biare ihtiyar servet-i mevcudesini validesi Zehra Hanma terk ettiini sylyor ve bizim onun tahsil ve terbiyesine son derecede dikkat etmemizi iddetle istiyordu. Annesi kerimem Emine Hanm ile, babas olum Hayri Efendinin tahsil ve terbiyesine itina etmeleri ve yetiip evlenene kadar... diye devam eden, bitip balayan bu vasiyetnamelerde kendi kzmz mfik ihtiyar bize emanet ediyordu.

Anadolu harbi oktan bittii, mhim bir ksm stanbulda olduu iin lmn haber alanlar ertesi gn eve gelmilerdi. O akam hemen herkesin elinde bu vasiyetnamelerden birka vard. Tabi vasiyet hkmden saktt. Ve tabiatiyle biz sadece evden ocuumuzu ve ahsmza ait eyay alp kmaa oktan razydk. Nitekim yle yaptk. Fakat aradan birka gn geince hava deiti. Abdsselm Bey ou tutar kadar mhim mebllara rehine verilmi bir yn ufak tefei kzmn zerine

geirmek iin baz tedbirlere mracaat etmi, ayrca bir iki notere de vasiyetname brakmt. yle ki ilerin tanzimi iin mahkeme karar zarur oldu. Bu arada hemen btn verese bizi, ortada miras denecek bir ey olmamasna ramen babalarnn zihnini kendilerinden almakla, ihtiyar ve hfzas bozulmu adam Kzmz senin annendir! diye kandrmak, bu olmayacak eye trl desiselerle inandrmakla itham ediyordu. Yine kendimizi mdafaa iin, Son zamanlarda rahmetli hi de

muvazenesine sahip deildi! deyince bu sefer velinimetimize hakaretle, htrasn tezyifle itham ediliyorduk. ftira! diyorlard. ftira ve nimetninaslk, nankrlk... diyorlar ve hemen arkasndan szlerimizi kendi dvalar iin yoruyorlard: Grdnz m? diyorlard, nasl itiraf ediyorlar? Yrabbi, ne kadar ok hisseli eya vard, ve ne kadar ok resm muamele zarureti ortaya kmt. Rahmetli nerede altda bir, yedide, hatt onda bir hissesi satlan arsa, mlk varsa hepsini almt. Kim bilir,

belki de bugnn arsa ve mlk fiyatlarnn etrafndaki kazanc dnerek yapmt bunlar. ekmeceler senet doluydu. Ve her senede mukabil birka bor senedi kyordu. Bu emlk, akar deil, pul koleksiyonu gibi bir eydi. Karsna ktmz hkimlerin ou evvel koskoca adamn ahretliinin kzn kendi annesi zannetmesine hafife, glmsyorlar, biraz sonra verese tarafndan yaplan kandrc aydnlatmalarla kt niyetimizden phelenmee balyorlard. Ben dilimin dnd kadar:

Efendim, merhum akac adamd. Evld gibi sevdii kzmla bu tarzda latife ederdi... diye anlatmaa alnca: - yandaki ocukla latife edilir mi? diye azarlanyordum. Hem evld gibi diyorsunuz! Hem de anne diye aka ettiini sylyorsunuz. Birinden birini sein! - Seecek vaziyette olan ben deilim ki... Rahmetli ikisini birden kabul etmiti. - Vasiyetnamelerin bazlar alt aylkken balyor... Bu nasl itir. Alt aylk ocuk latifeden ne anlar?

diyorlard. - Anlamaz, anlamaz, ama herkes yine yapar. ocuklarla konuurken hangimiz dilimizi, sesimizi deitirmeyiz?.. Sade ocukla deil kedi veya kpekle oynarken bile ya kendimizi onun seviyesine indirir, yahut onu kendi seviyemize karrz. - Rahmetli bu ite ortalama bir had bulmutu... Tarafeyn msav, fakat zt vaziyetlerde idiler... Hukuk stlahlarna yava yava alyordum: - Peki, buras byle diyelim! Ya ocuun, yani validesinin rahmetliye

olum demesini nasl izah edersiniz? ahitlerin ifadeleri sarih... Vefatn mteakip hep olum nerede? diye alarm... Filhakika doruydu. Zehray da kendisine olum! demee altrmt. Kz iki gz iki eme, olunu aryordu. Yine vaziyeti aydnlatmaa alyordum. - Efendim, retmiti... Btn gnn beraber geirirdi. Zaten btn iler hep oradan gelmiyor mu? Biare son zamanda ya dolaysyla pek salam dnemiyordu... Byle vaziyetlerde kimseyi

incitmeden konumak ne g oluyordu. O kadar sevdiim adam iin bunakt, diye avaz avaz barabilsem nasl rahatlayacaktm. Bunak olmasayd evin iini ancak firavun ailelerinde grlen bu garip ana-oul, baba-ana hikyesiyle doldurur muydu? Neticede zaten hkmsz olan vasiyetname bir kere daha iptal ediliyor, ben ayrca mahkeme huzurunda mnasebetsiz mnasebetsiz konutuum, velinimetimin htrasna hrmetsizlik ettiim iin tazir ediliyordum. Velinimet, baba, miras kelimeleri

iinde boulacama iyice inandm bir gnde i biter gibi oldu. Fakat bitmedi. Efkrumumiye safhas balad.

III

Vasiyetnamenin reddi kk muhitimde derin bir akis uyandrmt. Btn tandklar, yahut mhim bir ksm, beni ve bilhassa kzm meru bir haktan mahrum edilmi addediyorlard. Mahallede, ticarethanede -o zaman Tnel irketinden ayrlm, husus bir messede alyordum- herkes

bana kar yaplan hakszla isyan ediyor ve kendi mizacna gre tepkiler gsteriyordu. Bir ksm bana ve kza acyorlard. Bir ksm da bizi unutuyor, birka kuru iin yahut dnya mal iin babalarnn son isteklerine hrmetsizlik eden vereseye kzyorlard. Bir dier ksm da bu kadar mhim bir serveti gz gre gre kaybettiim iin snepeliime, budalalma hkmediyorlard. Abdsselm Beyin miras bu mnakaalarda, konuann ruh hline ve gr zaviyesine gre, ya bir kalemde ortadan siliniyor,

yahut bir gibi byyor, yahut mesele d addediliyordu. Yalnz ahlk deerlere ehemmiyet verenler ise bu servetin adn bile anmyorlar, sadece mukaddes olan bir istei gryorlard. Buna mukabil insann behemehal akgz ve akr pene olmasn isteyenler benim beceriksizliimi bytmek iin durmadan kaybmzn yeknunu hesaplyorlard. Her tarafn mterek olduu bir nokta vard. Hibirisi bu ite beni dinlemiyorlard. Hibirine, Bu

adamn zaten paras yoktu... Borlu idi. Ben bir ey kaybetmi deilim ki... Brakn ki zaten istemem! diyemiyordum. Patronum bile bu umum havaya katlmt. Durup dururken maama be lira teselli zamm yapt. Yukardan gelen bu acma jesti etrafmdaki merhamet havasn bir kat daha arttrd. Bazlar beni artk yediim darbenin altndan kalkamayacak derecede yklm gryorlard. Bir akam daireden karken arkadalarmdan biri koluma girdi:

- Gel Hayriciim, dedi. urada birka kadeh rak ielim... Rak her derde iyidir. - elim, ielim, amma derdim olduu iin deil... Benim derdim yok. Zevk iin ielim... Yalnz, istersen bize gidelim, evde ielim. Karm bugnlerde yalnz brakmak doru olmaz... Filhakika karm ikinci ocuum Ahmete gebe idi. Fakat Sabri Bey szm yanl anlamaa karar vermiti: -Tabi... Az ey mi geldi banza... Hakk da var

kadncazn... Ve btn arlyla bana yklendi. Eve gelmek istemiyordu. Sknt vermek houna gitmezdi. ll ki beni meyhanede teselli edecekti. Belki bu miras meselesini iyice anlatmak frsatn bulurum, midiyle raz oldum. stelik de kolumdan kacak karma oturacakt. Sabri Bey btn irkinliine ramen kardan seyri insana rahat gelen bir kiloda idi. Nitekim girdiimiz meyhanede elimden geldii kadar bu iteki vaziyetimi anlatmaa altm:

- Bu adam baba gibi severdim, dedim. ok iyiliini grdm. Fazlasn beklemezdim, hakkm da yoktu. Kald ki, son alt yl iinde paraszd. Borla yayordu. Vasiyetname filn, bunaklndan doan eylerdi. Gerekten mirass olsaydm, uyku uyumazdm. O kadar borluydu... Daha buna benzer eyler. Sabri Bey birdenbire harekete geti: - Peki, bu kadar borcu nasl yapabiliyordu? - unu bunu rehine vererek... Ama

daha baka borlan olduuna da eminim... Ve hakikaten inandrrm midiyle bir yn izahat verdim. O hep ban sallyor, ayn suale dnyordu: - yi amma ona bu vaziyette nasl bor veriyorlard? Yani nasl kandryordu? Artk sabrm tkenmiti: -Ne bileyim ben? Belki muayyen bir usul vard... Bir sistemi... Sabri Bey bu sistem meselesinde bilhassa kulak kesildi. Belli ki kendisi de byle bir sisteme muhtat. Bu sihirli kelimeyi duyar duymaz ikinci

ieyi smarlad: - Canm anlalmayacak bir ey yok bunda... Bir yn tand vard. Yahut bekledii bir miras... Tunusta, Cezayirde, bir yerde arazi filn. - Yok, yok, oralar uzak. Baka bir ey olmal... - Yahut da satmasna kyamad, fakat herkesin, hi olmazsa alacakllarn bildii ok kymetli bir ey, mesel elmas... Merak muhayyilemi zmt. Birdenbire gzmn nnden Seyit Ltfullahn hayali geti. O bana Kayser Andronikosun hzinelerinden

bahsederken, bizim saraya ait erbetiba prlantasnn da bunlarn arasnda bulunduunu sylemiti. Bana acd iin zorla soktuu bu meyhanede imdi benden, etraf dolandrmak iin metot renmee kalkan bu budala ile neden alay etmeyecektim sanki? - Farz et ki, erbetiba Elmas kendisinde olsun. Satmyorum, aile yadigr. ocuklarm satnca size borcumu derler. gibi bir ey sylemi olabilir pekl! Sabri Bey erbetiba Elmasna iyice inand.

- Doru... dedi. Muhakkak yle olmal. Ve nc ieyi smarlad. Bu scak yaz gnnde terden yap yap, masaya aband: - Nasl eymi u erbetiba Elmas? diye sordu. Gzleri meraktan parldyordu: - Hi grdn m? Canm, uydurdum. imdi beraber uydurmadk m? Yani bir tahmin olarak konumuyor muyduk? - Fakat adn biliyorsun!.. - Farz et ki, ocukluumda bir masalda dinlemi olabilirim. Birisi

byle bir eyden bahsetmi olabilir. Elmas fikriyle beraber aklma gelmi olabilir. Asl yok tabi... - Olmaz olur mu? Kak Elmas gibi bir eydir muhakkak... Ayn byklkte, ayn kymette... yle deil mi? Tekrar kadehleri doldurdu. tik. -Tabi sana gstermitir. - Neyi? - erbetiba Elmasn... Birdenbire uyandm... Onunla alay edeyim diye bama atm ii anlamtm. Garsonu ardm. Paralan verdim. Cebimde kalan tek

yirmi belii garsona uzattm. Sabri Bey hi ses karmadan ksk gzleriyle beni seyrediyordu. Belli ki soraca bir yn ey daha vard. Allahasmarladk! bile demeden kapdan frladm. imde mesel bir kolumu veya bacam kendi elimle kesmiim, nefsime, oluk ocuuma kar daha byk bir hata yapmm gibi bir azap, o her eyi alt st eden karmakark korkulardan biri vard. Eve gelince Emineye vaziyeti anlattm. O budala ile rak imee nasl raz oldun? diye azarlad.

Sonra: - Ehemmiyet verme, unut... Hem ne kar sanki! nsan alay etmez mi?.. Sarhoken her ey konuulur... diye teselli etti. Ertesi gn tatildi. Btn gn evde, Abdsselm Beyin ocuklarnn miras karl olarak bize hediye ettikleri eski saatleri tamirle uratm. Halbuki askerden dndmden beri elimi saate srmemitim. Akama doru iime bir sknet geldi. Ben de muhakkak unutmutur diye dnyordum.

Fakat ertesi gn yazhaneye ayak atar atmaz Sabri Bey kesinden kalkt, yanma geldi ve kulama yavaa: - Elmas, diye fsldad. Ksk gzlerinde hep ayn parltl baklar vard. Bana kim bilir neler anlatmak istiyordu? Daha ertesi akam, patron beni ieriye ard. erbetiba Elmasnn hikyesini dinlemek istiyordu. Kendisine vaziyeti anlattm. Biraz inanr gibi oldu. Fakat erbetiba Elmas hikyesi yaylmaa balamt. Yava yava

btn tandklar onu rendiler. Kime rastlasam: - Yahu, hi de bahsetmezsin! Byle merakl hikye anlatlmaz m?., diye yakama yapyordu. Yava yava semtteki kahvelerin nnden geemez oldum. Elinde tavla pulu, zar, iskambil kd, domino ta, bir yn insan frlyorlar, beni yoldan eviriyorlar: Bir ay imez misin? diye zorla beni ieriye tkyorlar. erbetiba Elmasn anlatmam istiyorlard. Benim inkrm karsnda, namus ve kanaatkrlma hayran olan, yahut

bu yzden beni biarelikle itham edenler ben ayrldktan sonra ba baa verip dedikodu yapyorlard. Birdenbire herkes vaktiyle bir erbetiba Elmasndan bahsedildiini imdi hatrlyor, eski zaman ilerini, elmas hikyelerini bildii kadar bu mevcut olmayan elmasn etrafnda bir masal uyduruyordu. Karm da, ben de perian hlde idik. te tam bu sralarda Abdsselm Beyin senetli alacakllar, yani ona rehinsiz bor verenler verese aleyhine dva amaa baladlar.

Hemen hepsi de elmas hikyesini biliyorlard. Ve ou ona dayanarak gizlenmi mirasla alacaklarnn denmesini istiyorlard. Zarur olarak beni de dvaya kattlar.

IV
lk nce sadece mtalasna mracaat edilen bir ahit olarak dinlendim. Sonra birdenbire dvann arlk merkezi oldum. Evde ihtiyar adamla seneler boyu yalnz bamza kaldmz iin her ey gibi bunu da ancak bizim bulmamz gerekirdi. Bu noktada erbeti ba Elmasnn elimizde bulunmas hkmne varmalar iin birka admlk bir mesafe vard. Bir iki

muhtemeldir ki..., binaenaleyh... ile bu mesafe de elbette geilecekti. Nitekim yle oldu. Bir iki oturumdan sonra elmasn bizde bulunmasna tabi bir ey gibi bakld. Kald ki, Abdsselm Bey vasiyetnamesinde, Borlarmn edasndan sonra kalan servetimi, bakiye-i servetimi gibi tabirler kullanmt. Alacakllarna yazd mektuplarda da buna benzer cmleler vard. Bana gelince, ben bu elmastan aka bahsetmitim. Sabri Bey hakkmdaki tahkikatn olduu gibi, mahkemedeki

durumalarn da belli bal kahraman oldu. fadeleri zeytinya lekesi gibi geniliyor, byyordu. Hemen her yzlemede kendisine sylediim yeni bir ey hatrlyordu. Dva boyunca bana olan muhabbetine ramen hakikatin aydnlanmas iin insanst gayretler sarf etti. Birka celselik bir soruturmadan sonra, bata ben olmak zere herkes bu elmasn Saliha Sultan tarafndan erbetiba marifetiyle satn alndn, onun lm zerine hzineye girdiini, daha sonra Birinci

Abdlhamitin bir gzdesine hediye ettiini rendik. Tabiatiyle ne bu erbetibann, ne de Saliha Sultann kim olduunu hi kimse merak etmiyordu. Sadece elmasn kendisi asrlar boyunca ara sra kaybolmak artyla elden ele geiyor, nihayet Abdsselm Beyin ailesine geliyordu. Bana sorduklar zaman: Hayr, dedim. Kayser Andronikosun hzinesinde idi!.. Bu cevabm hi hoa gitmedi. zahatm delilie vurma telkk edildi.

Alacakllardan biri, halamn kocas Nait Beydi. En yakn akrabam sfatyla ilk nce beni gzetmee alt. ok temkinli cevaplar verdi. Beni tanmyordu, tanyamazd da. Hayr, Abdsselm Bey ona elmastan bahsetmemiti. Sadece, lerimi dzelttikten sonra derim vaadinde bulunmutu. Zannettiinizden fazla zenginim demiti. Arada eski hukuk vard. Hakikaten zengindi. Elmas meselesine gelince, byle bir eski ailede bu cinsten bir htrann bulunmas elbette tabiydi. Hatt

bulunmamas gayri tabi idi. Yz elli senelik hanedan bu... Bana gelince, iyi ocuktum. yle derlerdi. Bunu halam kendisine sylemiti. Fakat babam terbiyeme dikkat etmemiti. Para canls bir adam olduu iin baka hibir eye bakmazd. Hatt halam Nait Beyle evlenmekten menetmi, Seyit Ltfullaha byler yaptrmt. Halam Nait Beyle evlenmeden evvel kendisine, Hele bir evlenelim, muhakkak Hayriyi kardeimden kurtarrm! demiti. Fakat babam bu evlenmenin olmamas iin halam benim

yardmmla baygnlndan istifade ederek gmmee kalknca benden nefret etmiti. O zamandan sonra adm bile anmamt. - Zaten aile itibariyle biraz para canlsdrlar. Yalnz refikam cmerttir, nsan hislere sahiptir. Burada tabiatyla Takrib Ahmet Efendi Camii meselesi de ortaya kyordu; hem de korkun bir ekilde deitirilerek. Babam, dedesinin bu cami iin ayrd paray yemiti. Nait Bey ikide bir mendilini karyor, gzlklerinin camn

temizliyor, sonra alnnn terlerini siliyor ve szne devam ediyordu. Hibir eyde acele etmiyor, yava yava konuuyor, her eyi tam vaktinde ve sorulduu zaman sylyordu. Fakat o tarzda sylyordu ki, szlerinin mphem kalan ucu ile hi bahsetmek istemediine, daima yemin edebilecei aile meselelerinden birinin zerinde zarur olarak yeni bir suale yol ayordu. Nitekim tekrar halamn muvakkat lmne deta kendiliinden dnmt. Sanki ok cill bir sath zerinde yine iyi

cilalanm herhangi bir eyi ufak tefek dokunmalarla kaydryordu. Neden bana dmand? Benden ne istiyordu? Niin mahvma karar vermiti ve neden, nasl bu kadar ustalkl idi? Anlamak mmkn deildi. O konuurken ben ileden kyordum. Daha azn amadan btn vcudumda bir eyler kaynyor, kafamda her ey alt st oluyordu. Zannederim ki soukkanll, hesapll ve aleyhimde bu kadar kararl oluu beni bu hle sokuyordu. Sonra birdenbire deitim.

Birdenbire zerimden byk ykler, tabaka tabaka arlklar kalkm gibi hafifliyordum. Btn bu garip ve mantksz dvann devam boyunca bundan korkmutum. Bu ruh hafiflii, bu pervaszlk ve alkaszlk Emine ile evlendiim gnden beri sk sk kapadm bir kapnn yeniden almasyd. Sanki Nait Bey hesapl konumalaryla, temkinli dmanl ile bu kapnn arkasna smsk dayanm olan koruyucu melei Emineyi oradan uzaklatrmaa muvaffak olmutu. Son kelimeleri

zerine en gr sesimle haykrdm: - Hayr, hayr, halam hakikaten vefat etmiti. Hatt gmlmek zere idi. Fakat hortlad. Paralarndan ayrlmamak iin hortlad. nanmazsanz, bir resmini isteyin bakn! Son zamanlarda resim kartmaa merak sardrd. Baknz bu resimlere, yahut kendini artn, grn, konuun! Szlerimin doruluunu anlarsnz! Herkes armt. Fakat ne kar? Ben rahattm. Sakindim, hafiftim. Mademki herkesin ayr bir

hakikati vard. Ve herkes zemin ve zamana gre onu yava yava yeniden yaratyordu; ne diye ben kendimi yoracaktm? Devam ettim: - Huyuna gelince, beni yanna almak yle dursun, yzm bile grmek istemezdi. Kimseyi grmek istemez, kimseyi sevmezdi. Hasis, huysuz, hava ve hevesine malp bir kadnd. Parasn alarlar korkusuyla geceleri bu parann sakl olduu kmrlkte yatard. Yalnz bir adama tahamml etti. Bu dolandrcya, bu harp zenginine...

Hatt onun sska kzna bile tahamml etti. Ve ilve ettim: - Bu kz evvel bana verecekti. Fakat istemedim, beenmiyordum. Nait Bey o zaman benden paraszd. imdi zengin oldu. Ve zengin olunca bana dman oldu. Galiba halam lnce btn servetinin bana geeceini bildii iin... Hl bile hatrladka utandm yz kzartc eyler bunlar. Fakat Nait Bey yznden baka adam olmutum. O dakikada ylan olup onu srmaa razydm. Bunu

yapamadm, fakat elimi ona doru uzatp haykrdm: - Harp zengini... Sabun, eker hrsz, benden ne istiyorsun? Tekrar ayn grlt. Oturum tatil edildi. Nait Bey ayrlmadan evvel bana tatl tatl glmsedi. stediini hatt fazlasyla yapmtm. On be dakika sonra Adl Tbba gnderilmeme karar verilmiti. te Doktor Ramizi bu messesede tandm. Beni odaya aldklar zaman mdrn yannda idi. Hikyemi herkesten fazla dikkatle dinledi, alkadar oldu ve beni

incelemeyi zerine ald. Mdrn yanndan doruca kendi odasna indik. O zaman Adl Tp, Dolmabahenin mtemiltndan bir yerde bulunuyordu. Doktor Ramizin odas alt katta idi. Tek penceresi bahe duvarna bakan dar, sefil bir oda. Duvarlardan birinde musluu iyi kapanmayan bir lavabo vard. Odaya girer girmez doktor ellerini ykamaa balad. Ben bir kenarda talihimi dnyordum. Dolmabaheye gelirken denizi grmtm, sonbahar gneinin yaldza boduu mavilik, yava

yava almaa baladm talihimle arama, birdenbire uyandrc bir ey gibi girmiti. im alt stt. Karm, ocuklarm, evim bana olduklarndan daha ok uzakta, eriilemeyecek eyler gibi grnyorlard. Bir an, btn dvann devam boyunca korktuum ey tekrar aklma geldi. Ya karm da bu ie kartrrlarsa? Hkim imdiye kadar onu garip ekilde darda tutmutu. Bu bir mitti. O hlde bu ithamn ciddiliine inanmyordu. yleyse ne diye beni buraya gndermiti? Hayr,

bekliyordu. Emineyi de bu korkun aa sokacaklard. Tevkif edildiimden beri on gn getii hlde, karmn talkta boynuma sarl gzlerimin nnden gitmiyordu. Gzlerinin alt, yanaklar adamakll ukurlamt, sesi bozuktu. Elleri scak scakt. Tek pencerenin nnde, duvarn dibinde tozlu ve sefil, deta srnen mevsim sonu ieklerine bakarak dnyordum. Bir ar dikine bana doru geldi. Benden bir kar tede pencerenin pervazna mecalsiz kondu. erden, hi iitmediim

cinsten acayip strap lklar geliyordu. Ramiz Bey ellerini ykam, antasndan kard kolonya ile bir kat daha temizleniyordu. Kap vuruldu, bir hademe artan lklarla beraber ieriye girdi: - Salim Bey ly aacaz diyor... Gelmeyecek misiniz?.. Ben kemiime kadar titredim. Ramiz Bey kolonyal ellerini havada sallayarak kuruturken cevap verdi: - Hayr, ben burada megulm. Mideyi kaynatsnlar... Ben sonra gelir bakarm.

Sonra bana dnd: - Bir zehirleme vakas var da... Daha dorusu pheleniyoruz. Tekrar antasn ele ald, bu sar mein, dardan kilitli, ierden gzel ve epeyce tekiltl bir anta idi. Sonradan rendim ki, dostum stnde hibir ey tamaz, hepsini bu antaya kor ve her altan sonra behemehal kilitlerdi. kartt cgara paketinden bir tane bana ikram etti. Bir de kendisi ald. Ben kibrit aradm, yoktu. O ikimizinkini de yakt. Hl bekleyen hademeye kahve smarlad.

Otuz yalarnda, hafif sar esmer, tknazla doru gidebilecek yapda, ortadan uzun boylu, gen bir adamd. Byk, dalgn bakl, ok siyah gzleri vard. Bununla beraber ilk bakta insan ne bu gzleri, ne de dzgn saylacak yzn grebiliyordu. Ramiz Bey kendisiyle ilk karlaan insan stnde daha ziyade anlamas g bir aksaklk duygusu brakyordu. Sonradan, kendisine iyice alnca, bu duygunun ileriye doru kk aln ve kemikli yzn dzgn mimarisiyle btn izgileri kamak istiyormu gibi

birdenbire bitiveren enenin arasndaki uygunsuzluktan geldiini anladm. Bu ka hlindeki ene onun yzn hi de tabi ekilde bitirmiyordu. Sesi de byleydi. Garip ve ak aksanlarla balyor, sonra bir eit mrltda deta izini kartrmak ister gibi kayboluyordu. Nedense bu ehre, bu ses bana daima gayri muntazan kavislerle yaplm helezonlar hatrlatyordu. Tahsilini yapt Viyanadan yeni dnmt. yi doktor olduunu, ok parlak diplomalar aldn sonradan herkesten rendim. Ayrca

psikanalize merak etmi ve bir messesede bir iki sene bu metotla almt. Daha o gn Doktor Ramizin bu tedavi sistemine, hastas knca tatbik edilecek bir usulden ziyade btn dnyay slah edecek tek vasta, ancak dinlerde grlen o tek kurtulu yolu gibi baktn anladm. Ona gre bu yeni ilim her eydi. Crm, cinayet, hastalk, ihtiras, paraszlk, sefalet, talihsizlik, sakat doma, dmanlk, hulsa insan hayatn bizim irademizin dnda cehennem yapan eylerin hibiri

yoktu. Yalnz psikanaliz vard. Hepsi dnp dolap ona geliyorlard. O hayat muammasnn biricik anahtar idi. Dnnde kendisine bu mucizeli manivel ile btn memlekete mihver deitirtecek bir mevki ve imkn vermedikleri iin hemen herkese ve her eye dargnd. Kendisini tandm zamanlarda bu dargnlk ahsiyetinden dalga dalga akyordu. Bu dargnl besleyen ey ise Doktor Ramizin bilhassa tima meselelere olan byk ilgisiydi. yle ki, onunla birka saat konutuktan,

ikyetlerini, tahlillerini, gelecek iin dndklerini dinledikten sonra, insanlarn yalnz hakkyla yapabilecekleri ile megul olduklar bir dnyada yaamann nasl bir saadet olabileceini dnmemek, byle bir dnyay zlememek imknszd. Daha o gn Doktor Ramizin honutsuzluk denen eyin t kendisi olduunu anladm. ok zengin bir szl vard. Genlik, memleket meseleleri, umum terbiye, istihsal ve bilhassa hareket gibi kelimeler dilinden dmyordu. Hibir eyin

zerinde duramayan, ancak zarur bir ekilde bir i yaparken veya ikyet ederken mesut olan insanlardand. Bu yzden ok gzel bir meslei, cemiyet iinde bir yeri olduu hlde kendisini biare, her hakk yenmi, gelecek iin mitsiz sanyordu. Belki beni de kendisi gibi bir snf d, bir gayri memnun zannettii iin sevmi, himayesine almt. Viyanadan dnd gnden beri herkese dargn, hemen hemen, yapayalnz yayordu. lk nce ikimiz de ayakta umum

vaziyeti konutuk. Ben bamdaki dertten kurtulmak artyla dnyay gl glistan grmee oktan hazr olduum iin balangta szlerinden pek bir ey anlayamadm. Fakat sonra yava yava dncelerine ayak uydurmasn rendim. Memlekette hibir eyi beenmiyordu. Zihniyet eskiydi. Kendisi gibi, benim gibi (!) genlere kfi derecede yer ve imkn verilmiyordu. Sadece 'ikimizin vaziyetini mtala etmek bunu anlamaa yeterdi. Benim gibi adama yaplr muamele miydi bu? Kendisine

gelince memlekete dneli iki sene olduu hlde henz ona doru drst psikanaliz metodunu tatbik etmek frsatn bile vermemilerdi. Geldiinden beri ilk defa hasta yz gryordu. Bereket versin benim vaziyetim vaka olarak mhimdi. Yani ben ona kfi bir teselli olmutum. Halbuki Avrupa, bilhassa Viyana ve hele Almanya hi byle deildi. Oralarda ihtisasa hrmet vard ve psikanaliz gndelik ekmek gibi bir ihtiyat. Kahvelerimiz gelince o masann bana geti. Beni de karsna

oturttu. Tekrar antasn at. Cgara paketini kard. Birer cgara yaktk, paket antaya kondu. Kilitlendi. - Beni burada hi sevmezler... diye tekrar sze balad. O kadar eski metotla alyorlar ki... Zaten yerim deil. Mecbur hizmet mddetimi geiriyorum. Naslsa sizi bana braktlar. Mdr evvelden vaat etmiti. Mnasaip bir vaka karsa... demiti. Birbirimizin ezelden ksmeti olduumuz nasl belliydi! Bu izahattan sonra bir mddet daha Viyanaya ve dier Alman

memleketlerine dndk. Oralarn intizamna, hayatn rahatlna beraberce hasret ektik. Kahvelerimiz bitince kalkt, fincanlar nmzden uzaklatrd: - imdi anlatn bakalm?.. lk sz bana brakt. Ona evvel ksaca vakay anlattm. Sonra btn hayatm anlatmam istedi. Ben syledike nndeki bir kda not alyordu. Bilhassa ocukluumun stnde fazla duruyordu. Hemen her sylediimi birka defa tekrarlatyordu. Mbarekten pek holanmt. Ona dair bir yn sual

sordu. Evimizin ayakl saatini hep annemin verdii adla anyordu. - Nasl bir eydi bu?.. - Byk bir ayakl saat... ok iyi cinsten. Eski ngiliz ii. Mecit zamannda alnm. Fakat bozuk. Evde karm tavan arasna kaldrd. Ama yine isterseniz grmek mmkn... Gzel sesi var. Ve gzlerine satn alr midiyle bakyordum. Byle bir ey hi de fena olmazd. Tevkifhanede iken yan bamdaki odada yatan kalantor bir Yahudinin Lizbonda re karlm bir gemiyi

Benderbuirli bir ranlya sattn, hatt komisyonculuk bedelini pein olarak aldn gardiyanlardan duymutum. Bunu ben de pekl yapabilirdim. Nihayet dayanamadm: - Ucuz veririm... dedim. sterseniz gidelim, grelim! Bu da phesiz bir krd. Yreim azmda konuuyor ve iimden kendi kendime dnyordum: Ah bir merak etse de eve kadar gitsek, Emineyi doya doya grsem, talktaki tulumbadan o su ekse ben yzm ykasam, Zehra ile ocuk trkleri sylesem...

- Bozuk dediniz deil mi? Bozuk... Daha dorusu bakmsz! Bir mddet dnd: -Tabi yle olmas lzm... Neden yle olmas lzmd? Burasn pek anlyamadm. Nuri Efendiye gre bir saatin ilemesi, hatt hi durmamas lzmd. Omuzlarm silktim. Bizim meseleye gelmeyecek miyiz? Hayr gelmeyeceiz, gelemeyeceiz; nk Doktor Ramiz saatten sonra babama geti. Babamdan sonra anneme, annemden sonra Nuri

Efendiye... Btn tandklar merak etti. En sonunda bir trl yaplamayan Takrib Ahmet Efendi Camiinin hikyesinde karar kld. Bu camiden evde ok bahsediliyor muydu? - Hayr, dedim. Yahut pek az. Babam eline biraz para gemesini mit etti mi ondan bahseder, sonra lafn ettirmezdi. Hatt onu hatrlatt iin saate biraz dmand. - Hangi saat? - Byk saat ite... Mbareke mi? Adyla

sylesenize unu! Bir ad olan ey adyla anlr, diye beni azarlad. Ben bu hakikati unuttuuma mteessir, o kendiliinden bir vecize bulduundan memnun, tekrar Mbareke dndk. Durmadan bir eyler soruyor, ve ben bama geleceklerden habersiz hatrladka anlatyordum: - Bir gece hep beraber otururken saat birdenbire almaa balad. Babam son derece fkelendi. Anladk! diye bard. Sen de biliyorsun ki, param yok. imdilik imknsz. Evi zor geindiriyorum...

Eski zaman deil ki. Ne diye sktrrsn beni! - Bunu Mbareke mi sylemiti? - Evet. Yani, galiba... Bilmem! - yle olacak... ok enteresan bir vaka... Son derece tipik ve nadir bir vaka. Size teekkr ederim, bilhassa teekkr ederim... Bu hle girdiim iin teekkr ediyordu. -Aynen sylyorsunuz deil mi? Batan aa irade ve dikkat kesilmi, yzme bakyordu. Muhakkak bir rapor yazacam kongreye...

- Bir daha syleyin bakaym? Aynen tekrarladm. - ok mhim ve az grlm bir vaka. deta tabu olmu ve etrafnda eitli kompleksler yaratm. Mamafih emsali var. Ve bana Cavada, yahut baka bir adada eski bir topun evliya gibi ziyaret edildiini, ocuksuz kadnlarn stne aput baladklarn anlatt. Ben laf deitirmek midiyle: - Bizde de vard, dedim. Eski Mahmudiye Gemisi yle idi. Hani Ambarl dedikleri. Geceleri gizlice Sivastopol muharebesine gider

tabyalar topa tutar, sabahlar dnermi. Babam hatrlyordu. Selimiye Klas kadar bykm ii... - Sizin evde mi? diye sordu. Dalgn myd? Beni iyice deli mi sanyordu? Yoksa, daha korkuncu... - Hayr, hayr... diye haykrdm. Bizim memlekette, stanbulda demek istiyorum... Ve deli olmadm anlatmak iin tasrih ettim: - Hi koskoca zrhl eve girer mi? Byle bir eyi almak iin Ayasofya kadar yer lzm.

- Ayasofya m? Ettiim hatay anladm: - Yani sz timsali sylyorum, dedim, ve araya baka bir ey sokmasna msaade etmeden tekrar hikyeyi anlattm. Szlerimi btiyk bir ciddiyetle dinledi. Not ald. Yine teekkr etti. Sonra fikrini syledi: - Bu da ok enteresan, fakat ayn deil. Benim dediim baka... Bir taraftan konuuyor, bir taraftan antasndan kard ak ile trnaklarn temizliyordu. Bitirince bana da ikram edecek sandm; fena

olmayacakt. Birdenbire dtm bu vaziyette bir eyle oynamak, megul olmak en iyisiydi. Fakat aky bana uzatmad, ii bitince tekrar antaya koydu. Buna mukabil ikimiz de bol miktarda kolonyalandk. Sonra sra cgara paketine geldi. Artk dayanamadm. - Doktor, dedim. unlar yannza alsanz... Ve korkudan dm patlad. Hafif glmsedi: - Bylesi daha rahat... Doktorun rahat anlay, vey annemin saadet anlayndan

farkszd. Ah, insanolu! - Siz ok can adamsnz, Hayri Bey... Keke Viyanada iken tansaydk!.. Ve bittabi bir anda Viyanaya gittik. Doktor Ramizin ba sevgilisi ehir benim meselemin yerine geti. Sonra en mit edilmez anda dndk. Anneniz Mbareke ok ehemmiyet verirdi deil mi? - Galiba... - yi hatrlayn... Tekrar gzlerini gzlerime dikti. - Belki... dedim. Yani, saat tuhaf bir saatti. Acayip hlleri vard.

sterseniz bir eit keyfi, yahut da ihtiyar almas vard. Belki de bozuk olduu iin byleydi. Her hlde her yapt ey bize acayip grnrd. Ben konuurken yz deta sevinten parlyordu. Ban sallaya sallaya beni dinledi. Sonra ald notlar okudu. - Tuhaf,acayip hl, ihtiyar, keyf, yapt iler... yle deil mi? ok enteresan.. Sonra?.. - te byle... Artk sklmtm. Muayenem ne olmutu? Hi ondan bahsetmiyordu.

- Evet, dinliyorum, anneniz? - Sonunda deta korkmaa balamt ondan... Malm ya eski zaman insanlar, cahil kadn. - Bu ite eski, yeni yoktur. En iptida insan ile aramzda hibir fark olamaz. uur hayat yahut uuaralt hayat her yerde birdir. Psikanaliz... Ve bylece hayatmda o kadar ok iiteceim kelimelerden biri dudaklarnn arasndan bir lahzada frlad, lop yumurta gibi nme oturdu. Ayaa kalkt: - Yarn yine devam ederiz. imdi

sizin istirahatinize bakalm! Yatanz geldi mi? - Karm yollayacak, dedim. - O hlde iyi, dedi. Burada, bu odada yatarsnz. Kouta sklrsnz, ok rahatsz olursunuz. Ben mdrle bir konuaym. Sknt iinde idi: - Burada beni sevmezler. Lafm da hi dinlemezler. Ama, mademki hastamsnz... - Ben hasta deilim doktor. Her eyi biliyorsunuz artk. Ben hasta mym? Dinlemeden odadan kt. Bir

mddet sonra arkasndan bakarak dndm. Sonra muslua kotum ve yzm ykadm. Bu konuma beni yormutu. Doktorun giderken ak brakt kapdan souk bir rzgrla beraber deminki sesler, daha keskin, daha korkun geliyordu. Ne oluyordu? Hakikaten bir deli mi baryordu? Yoksa bir hasta m? Adam, l alacak demiti. Acaba atlar m? Belki de imdi kapatmlardr! Doktor kapy kapatmamt. Onu da kapatmam olabilirlerdi; fakat niin ayorlard? Birdenbire iimde lgn

bir kama arzusu peydahland. Korka korka kapdan ktm. Koridorda, geldiimi tahmin ettiim tarafa doru yrdm. Ben yrdke lklar artyordu. Kendi kendime bu taraf deil dedim. Fakat sesler beni deta kendilerine doru ekiyordu. Yar ak bir kapnn aralndan konumalar geliyordu. Bam yle bir uzattm. Btn vcudum zangr zangr titreyerek geriye ekildim. Hayr, daha kapatmamlard. Tekrar geriye dndm. Koa koa odaya girdim. Kapy kapattm. Sandalyeme

bzldm. Biraz sonra Doktor Ramiz geldi. Yz sevin iindeydi. - Oldu... dedi. lk nce mklt kartt. Fakat kendisine sizin daha ziyade benim saham alkadar eden bir hasta olduunuzu anlatnca raz oldu. - Ama doktor, ben hasta deilim... Allah rzas iin... Size anlattm. Tekrar gzlerini gzlerime dikti. En kat sesiyle: - Hastasnz... diye kesip att. Psikanaliz ktndan beri hemen herkes az ok hastadr.

- O hlde dardakilerden farkm ne? - O baka ey... Ben sizden mesulm. - imdi ne olacak? -Tedavi edeceiz. Zaten yle mhimce bir i deil. Bu ite tehis hemen hemen tedavidir. Yani muntazam devam edilirse birka senede biter. ldracaktm. Birka sene... -Rapor!.. Doktor, karm hasta. Yznden belli, hasta. Beni buradan bir an evvel karn. - O ayr ey, dedik ya!

Sonra sz deitirdi. Geceleri burada yatacaksnz, rahat edersiniz. Etrafta dolamayn. Fazla ey de dnmeyin. Yalnz cgara yasak! Geceleri cgara imeyeceinizi mdre vaat ettim. O gittikten biraz sonra bir komu, yatam ve yiyeceimi getirdi. Emine kendi gelememi, fakat hibir eyi unutmamt. Ertesi gn, daha ertesi gn Doktor Ramiz hep benimle megul oldu. Bu sefer ryalarm merak etmiti. Kim bilir, belki de yaradl icab pek rya grmem. Fakat

herkes gibi benim de az ok korkulu ve garip saylabilecek ryalarm vard. Hatrmda kalanlar teker teker anlattm. Drdnc gn tedavi usulmz deiti. Odann perdeleri indirildi. Ben bir kanepenin zerine yzm duvara evrik yattm. Artk sual sormuyordu. Sadece hatrma gelenleri anlatmam istiyordu. Ve ben durmadan konuuyordum. Onu aldatmak iin konutuumu zannede ede konuuyordum. Fakat yava yava halka daralyordu. Dncem sanki karanlk bir mahzen olmutu.

Hibir yere kmldamak imkn olmayan bir mahzen. Sonra birdenbire bir yerde bir kelime, bir htra, tpk bir pencere alm gibi parlyordu. Ve ben oraya doru yryordum. Bu iki saat kadar srd. Perdeler alnca kendimi gerekten bitkin buldum. Ve bu sonuna kadar gnlerce byle devam etti. Ben sabrszlktan, zntden ldryordum. Emine hibir eyi unutmuyor, ya kendisi geliyor, yahut birisini bulup yolluyordu. Rahatm yerinde idi. Kendime bo saatlerimde

epeyce i de bulmutum. Bata mdr olmak zere birka kiinin saatini tamir etmitim. Mdr yava yava bana almt. Ara sra odasna arp benimle birka ift laf ediyordu. O daha ziyade erbetiba Elmasna merak sarmt: - Hani yle bir ey benim de elime gese dorusu, ha... Adna baklrsa ceviz byklnde bir ey olmal... Olaan ilerdir, Hayri Bey... Siz birka gn daha sabredin. Ramiz Bey raporunu versin! Ve tam kapdan kacam zaman

birdenbire duruyor, yeleinin ceplerini kartrdktan sonra bir saat uzatyordu: Az kalsn unutuyordum... Hanmn saati! oktan beri iyi ilemiyor... una bir baksanz... Ertesi gn hademe bir arkadan saatini getiriyordu. Bazlarn tamir ediyor, bazlarn da let yokluundan sadece hastaln tehis ederek salk veriyordum. Bu arada benim psikanalizim btn hararetiyle devam ediyordu. Benimle konuurken Ramiz Beyin ad getike mdrn gzlerindeki

parltdan phelendiim iin vaziyetim hakknda herhangi bir ey sylemee cesaratim kalmamt. Bu kadar iyi bir adam iin fenaya yorulacak bir sz nasl azmdan kard? Bununla beraber zaman geiyordu. Ve ben gerekten bunalmtm. Emine gnden gne daha hlsiz ve biare idi.Tevkifimden beri beni deta srtnda bir yk gibi tayordu. Daha muhakeme balar balamaz iime son vermilerdi. Nerde ise paraszlk da balayacakt. Messeseye girdiimin onuncu gnyd ki, Doktor Ramiz

birdenbire konumay kesti: - Bu devre artk bitti! dedi. Odann iinde birka kere dolat. Sonra nmde durdu. Bir eliyle omuzuma dokundu: - Evet! Hastalnz anlald, dedi. Sizde tipik bir baba kompleksi var. Babanz beenmemisiniz... Bu o kadar mhim deil. Reit olmak iin belki de en ksa yoldur. Fakat siz daha mhim bir ey yapmsnz... htiyarsz ellerimi outurdum. akaklarm ter iinde idi: - Doktor ltfet!.. - Hacet yok! dedi. Hastalnz

buldum. Zaten hayatnz dinlerken bulmutum. Ryalarnzdan ziyade hayatnzdan belliydi. Fakat bugn daha vuzuhla grdm. Tehisimde yanlmama imkn yok. Ben canm azmda dinliyordum: - Neymi doktor?.. - Mhim bir hastalk... Fakat daha kts de olabilirdi. Merak etmeyin, kolaylkla nlenecek bir ey... Tipik, fakat zararsz... Tekrar uzaklat. Odann br ucunda bir iskemleyi deta siper alr gibi nne ekti. Onun arkalna dayanarak ilve etti.

- Demin de dedim ya... Siz babanz beenmiyorsunuz... Beenmemisiniz. - Aman doktor!.. Dinleyin, dinleyin... Beenmedikten sonra kendiniz onun yerine geeceiniz yerde, kendinize durmadan baba aramsnz... Yani reit olamamsnz. Hep ocuk kalmsnz! yle deil mi? Yerimden frladm. Bu fazlann fazlasyd. Dpedz iftirayd, hainlikti, zalimlikti, beni bir kalemde insanln dna karmakt. - Hi aklmdan gemez. Gemedi

de. Sama, budalalk! Ne diye bir baka baba arayaym? stesem de istemesem de onun oluyum... Babam nasl inkr ederim? - Maalesef byle... Hem btn mrnzce byle devam etmi... leriniz, ahsiyetiniz bu yzden durmadan karm... akn akn etrafma bakndm. Hibir yerden bir yardm gelemezdi. Kurtarrsam, kendimi kendim kurtaracaktm. Btn kuvvetimi topladm: - Bak doktor! dedim. Benim hibir eyim yok. Sadece talihsizim.

Bama durmadan mnasebetsiz iler gelir. Bu talihsizlik daha beni nereye kadar gtrecek, bilmiyorum. Bu sefer de bama mnsz bir i geldi. Lzumsuz yere konutum. Azmdan bir kelime kt. Onun etrafnda btn bir masal uydurdular. Mahvma kadar gittiler. Ben maalesef kendim baladm bir yalann kurbanym. Bunu nasl yaptm? Niin yaptm? Bilmiyorum. Fakat bu i byle... Bir gevezelik... Baka bir ey deil. Belki burada btn insanlkla birleiyorum. Hepimiz kendi masallarmzn

kurbanyz. Fakat benimki baka trl oldu. Karmn, ocuklarmn hayatnda, kendi hayatmda onun cezasn ekiyorum... Anla beni! Bana insanlar yklendiler, baka bir ey yok ortada... Kabil olsa yerde srnecek, ayaklarna kapanacaktm. Konumam boyunca iimden kendimi hep bu vaziyette gryordum. Bir eyleri pmek, yalvarmak, aalamak, onda hemen herkesi ve btn talihi inandrmak istiyordum. O da durmadan, Sakin olun, Hayri Bey! diyordu. Ve ben devam

ediyordum: - Yalan. Anlayn, kck bir yalan. Bir aka! Daha kendime gelmi bir hlde anlatmaa alyordum: - Aradan bu yalan karn, hibir ey kalmaz, kurtulurum. Hasta filn deilim. Hasta aryorsanz var!.. Karm hasta! Hem korkuyorum, ok hasta. Yz berbatt geen gn... Evden ayrldm gn o kadar deildi! Fakat ben, kendim, benim bir eyim yok. Salam adamm. Ah o andaki sesim! Nasl tanyordum bu sesi ve hkran btn

vcudumu. Btn mrmde ka defa ryalarmdan kulaklarmda hep ayn gzyalaryla slak bu sesle ve iimde bu korkunun t kendisiyle uyanmtm. Korku... Korku ve insan, korku ve insan talihi, insann insana hcumu, o hi yere dmanlk. Fakat neyi aldatabilirdim, kime anlatabilirdim? nsan neyi anlatabilir? nsan insana, insanlara hangi derdini anlatabilir? Yldzlar birbiriyle konuabilir, insan insanla konuamaz. Hele Ramiz Beyin bunlar anlamaa, hatt dinlemee hi niyeti

yoktu. O hastalmla, daha dorusu kendi tehisiyle alkadard. Hem babam ne diye inkr edeyim? -Sakin olun!., dedi. Maalesef beenmiyorsunuz. nkr deil, beenmemek. ler sizde ok karm... Evvel Mbarek ii kartrm. Hikyesi dolaysyla evde deta muhterem, mukaddes bir yer alm. Evin iinde kymetler alt st olmu... Babanz ikinci dereceye atm... - Saat mi? Biare bir ey!.. Eski, ihtiyar bir saat... Aile yadigr. - Grdnz m? Biare, eski,

ihtiyar... Ondan hep insanm gibi bahsediyorsunuz. Sznze dikkat edin! Biare dedikten sonra, eski dediniz... Yani evvel bir insandan bahseder gibi bahsettiniz... Farkna vardnz, eski dediniz! Eya oldu. Bu sefer gnlnz raz olmad, ihtiyar sfatn kullandnz... Notlarn kartrd. lk gnlerde, tuhaf, acayip hller,keyfilik, ihtiyarilik, yapt iler tabirini kullanmtnz! -Yani? -Yani ocukluunuz bu saatin eve getirdii hava iinde gemi... Babanz bile onu kskanm...

Anneniz Mbarek adn verdii hlde babanz Menhus adn koymu, nasl oldu da paralamad ayorum. nk babanz sizden evvel tehlikeyi grm... - Paralamak deil amma, satmak istiyordu... Doktor sevinle yerinden frlad. Dvasnn bir ispatn daha vermitim. - Yani evden uzaklatrmak istiyordu. Bam edim, yalan deildi. Babam bu saate deta dmand. Bana hi rahat vermiyor ve menhus

evimi deta zaptetti... deyip duruyordu. Yeniden kuvvetlerimi topladm. Yeniden anlatmaa altm. Baka ne yapabilirdim? - Doktorcuum ltfet! Bunlar mkul eyler deil. Adamcaz azndan iki kelime kard diye... Saat kskanlmaz... Eya kskanlr m hi? Bakasnda olsa anlarm. Kendi malim insan kskanmaz, belki beenmez, bkar, atar, satar, yakar, mahveder, amma... - Sonra Nuri Efendi, Seyit Ltfullah, Abdsselm Beyler gelmi.

- Nuri Efendi ustamd, dnyann en iyi adamyd. Ltfullah biare bir meczuptu, syledikleri yaptklar beni elendirirdi. Masal gibi houma giderdi. Abdsselm Beye gelince ok iyiliini grdm. - Evet amma, hepsinin muayyen bir devresi var. Ayr ayr zamanlarda pelerinden gidiyorsunuz. Yava yava iimde bir tel balamt. Acaba byle miydi? Muhakkak ki, hepsine ayr ayr balanmtm. Doktor Ramiz birdenbire bsbtn amansz kesildi: - ocuunuzun adn Abdsselm

Beyin vermesini ne ile izah edersiniz? Tekrar ellerimi uzattm. Akl ve manta, o tek selmet yoluna dnmesi iin yalvardm: - nsaf doktor, insaf... Nezaket meselesi, evinde oturuyordum. yiliini grmtm. Velinimetimdi... Teberrken, teyemmnen, eskilerin dedii gibi takdisinimet iin, ne derseniz deyin... - Yani bir kelime ile size babalk etmiti. Siz de iinizden bunu kabul etmitiniz... O kadar kabul etmitiniz ki, adamcaz kznza kendi anasnn adn veriyor.

- Bu da benim kabahatim mi? O verdi, yanllk... - Tabi... Bu rol ona siz aladnz!..Telkin meselesi. Siz kuvvetli adamsnz Hayri Bey, kuvvetli bir hasta yahut... Artk btn mukavemetim krlmt. Nerdeyse yalnz ona bakacak, ona aracaktm. Nasl muhakeme esnasnda gnlerce herkese ardmsa, Nasl oluyor da byle dnebiliyorlar! diye hayret ettimse... Galiba bizi benzerlerimizin karsnda her gn birka defa ldrmaktan bu hayret

kurtarr. Cigaram sndrerek ayaa kalktm: - Bu kadar fazla deil mi doktor? dedim. Vka babama pek hayran deildim. Acayip tabiatlar vard. Huysuzdu, fazla konuurdu, kendisini idare edemezdi. Hulsa pek yle sevilecek, hrmet, riayet edilecek bir adam deildi. Yahut talihsiz adamd. Ama yine babamd. Sevmesem bile acrdm. yle iyi, mazlm taraflar da vard ki... Onun stne bir bakasn aramak... Hem zavall adamn lmnden u kadar yl

sonra. Hem ben kendi annem deildim ki kendime baka baba seeyim... O eliyle iaret ederek oturttu. -Doru, doru... Fakat ne yapalm ki, vka bu. Szlerinizin kendisi de bunu gsteriyor. Rahmetli pek yle sevilecek, hrmet, riayet edilecek adam deildi, demediniz mi? Halbuki bir baba daima sevilir, hrmete ayan grlr. Bu ister istemez byledir. Baknz, babanz kskanmyorsunuz, normal vaziyette baba kskanlr. O zaman i deiirdi. Babanz kskanmadnz.

Neyini kskanacaktm zavallnn? Her azm ata doktorun gl daha mnalayordu. - Kskanmadnz! nk onda meziyet bulmadnz. Tela lzum yok. Bu cins eyler herkeste bulunur. Siz biraz fazla bu i zerinde gecikmisiniz. Baba olamamsnz... Baba olunca geer... - Baba olamadm m? ki ocuum var... Hem kincisinin adn ben koydum... nsaf edin! Ahmetin adn ben koydum. - Abdsselm Bey ld iin... Mamafih sonuncu babanzn lm

ile size bir nevi istikll ve olgunluk gelmi olabilir. Mesele imdi bu kompleksin neticelerinden kurtulmanzda. Zaten uur altnda bir hdise olduu iin kendi kendisi kaldka ehemmiyetsiz bir eydir. Ehemmiyetsiz ve hatt tabi bir ey. Bilhassa bugnk cemiyetimizde. nk tima ekilde bu hastalk hemen hepimizde var. Bakn etrafa, hep maziden ikyet ediyoruz, hepimiz onunla megulz. Onu iinden deitirmek istiyoruz. Bunun mnas nedir. Bir baba kompleksi deil mi?.. Byk, kk hepimiz

onunla uramyor muyuz?.. u Etilere, Frikyallara bilmem ne kavimleri-ne muhabbetimiz nedir? Baba kompleksinden baka bir ey mi? Tekrar ayaa kalktm. Kamak istiyordum. Fakat kahvelerimiz gelmiti. Yerime oturdum. - Bu gnlk bu kadar yetmez mi? diye yalvardm. - Hayr, oturun ve beni dinleyin! Siz de bilirsiniz ki psikanaliz... Boynumu bktm, kollarm atm. - Doktor nerden bileceim ben onu? Ben cahil bir adamm. Hayatm

on defa dinlediniz. Doru drst okumadm. Babam kfi derecede sert deildi. Beni okutamad. Birdenbire durdum. Yine kendimi ele vermitim. Babam beenmediimi gsteren szler sylemitim. Sz deitirmek istedim. - yi kt biraz saatten anlarm, ite o kadar!.. Ve tabi saat der demez evvel Mbarek sonra rahmetli Nuri Efendi, yani ikinci babam hatrma geldi, sustum. Bu baba kompleksi korkun bir eydi. nsana az

atrmyordu. Bereket versin doktor beni dinlemiyordu. Zaten pek az dinlerdi. - Malm malm... Buralarn biliyorum. Ama zlmeyin. Okumu olsanz bir ey mi kard sanyorsunuz? Psikanaliz bilmedikten sonra, hepsi bir... Bir mddet dnd. antasn at. Cgara paketini kard. Bir tanesini bana ikram etti, bir de kendisi yakt. Tekrar paketi antaya koydu, kilitledi. Niin cebine koymaz! diye yeniden sinirlendim. Sonra kendime

kzdm. Dnyann en gln hastalna tutulmuum, bir de ellemin iine karyordum. Doktor Ramiz yzme deta efkatle bakt. - En iyisi ie batan balamaktr. Ben size ksaca retirim. Psikanaliz... nsaf, merhamet, yangn var... Hayr, psikanaliz... lk ders akama kadar srd. Akamst Doktor Ramiz bana Almanca baslm bir konferansn brakarak gitti. Gece yatam odaya serdim. Bama gelenleri

dnmee baladm. kinci hafta bitiyordu. Hl rapordan eser yoktu. stelik de yeniden tahsile balamtm. Bror elime aldm. Zehir gibi Almanca idi. Ho Trke olsa ne anlayacaktm? Belki ryama girer de kefederim diye yastmn altna koydum. Ertesi gn sabahleyin ziyaretiniz var dediler. Karmd. Yz daha solgunca, yanaklar daha kkt. Merakl gzlerle bana bakyor, gzyalarn zorla tutuyordu. Onu teselli iin neeli grndm.

- Bitmiyor mu? dedi. - Hayr, dedim. Yeni baladk. Dn ilk dersi aldm. - Ne dersi? Delirdin mi? - Baya ders ite. Psikanaliz reniyorum! Vaziyeti kendisine ksaca anlattm. Eminenin bulank gzlerine ramen yznde beliren tebessm seyretmek i ykc bir eydi. in komiini anlyor, fakat glmee cesaret edemiyordu. - Deli mi bunlar? dedi. Hi yoktan bamza bu i gelsin... Sonra beni teselli etti:

- yle hastalk olmaz. Aldrma! Ha h de, u raporu al!.. Yalvar, akll grn, deli ol, ne yaparsan yap!.. Buradan k! O gn Ramiz Bey rapora hi yanamad. Bilkis psikanaliz hakkndaki izahat devam etti. Fakat bu sefer benzetmelerle ii anlatmaa balad. bsbtn karmt. Hem anlamadm biliyor, hem de bir eyler anladm sanyordum. Bir ara, bir akam evvel brakt kitaptan bahsetti. - Biraz baktnz m? dedi. - Nasl bakaym? Ben Almanca

bilmem ki... Bilsem de bu yksek ilim... - Ha, evet... dedi. Unutmuum. Zarar yok, ben size anlatrm. Bereket versin bu sefer araya, o brordeki konferans vesilesiyle tand Alman kznn htras girdi. Oradan onun arkada olan hastabakcya getik. kide bir anta alyor, cgara paketi kyor, sonra tekrar kapanyordu. Biraz sonra tabi sra ngiliz aksna geliyor, anta tekrar alyor, o aranyor, trnaklar temizleniyor, daha sonra kolonya iesi kyor, eller temizleniyordu.

Ve gen kzlar tnel kay gibi biri brn tantrarak gzmzn nnden akyordu. Saat ikiye doru Doktor Ramiz, im var! diye gitti. Daha ertesi gn dorudan doruya ryalarmzla megul olduk. Bu sefer doktor, Almanyada hi kadn tanmam gibi davranyordu. Buna mukabil yorgun ve sinirli idi. Gzlerinin alt halka halka mordu. Hi uyumam olacakt. Belki de yorgunluu ve sinirlilii yznden anlattm ryalar hi beenmiyordu. Beni babasn beenmeyen, her rast geldii yerde

kendisine baba arayan adamlarn grmesi icap eden ryalar grmemekle itham ediyordu. - Nasl olur? diyordu. Sizin gibi bir zat, hastalna uygun bir tek rya grm olmasn! Bari bundan sonra biraz gayret etseniz... te bu son cmle tedavimde yeni bir merhalenin balangc oldu. O gn akama kadar sustu, beni deta grmemezlikten gelerek, odann iinde sinirli dolat, sonra birdenbire kararn vermi gibi karma geti, en cidd sesiyle: - Sizden hastalnza daha uygun

ryalar grmenizi istiyorum. Anladnz m? dedi. Btn gayretinizi sarf edip yle ryalar grmeye aln! Evvel sembollerden kurtulmalsnz. Babanz ryanzda kendi ehresiyle grdnz m i deiir, her ey dzelir... - Ben her zaman babam kendi ehresiyle grrm. Zaten yle grmedim mi babam olmaz, bakas olur. - O kadar kolay deil. Bu iler siz farknda olmadan olur. Onun iin iradenizi toplayp, babanzn brnd sembollerden kurtulmaa

aln. Onlar ortadan kalknca babanzdan kurtulmak kolaylar. Yani babanzdan gelme aalk duygusundan... Size bu hafta grmeniz lzm gelen ryalarn listesini veriyorum. Ve elime bir kt paras uzatt. - Doktor, isteyerek rya grlr m hi? Reeteyle rya... mknsz. - Bu mspet bir ilimdir, dostum! Burada itiraz olmaz. Btn bunlar avukatmn deliliimi mutlaka ispat etmem icap ederse ba vurmam iin rettii uydurma ate oyununa hi ihtiya kalmadan,

daha esasl ekilde, yzde yz emniyetle delilie doru gitmekti. Ne yapaym ki, bu sayede bir yn hasta, katil, eroin dknnn bulunduu koutan kurtuluyor, gnm Doktor Ramiz gibi terbiyeli, zeki, lim, insancl ve iyi niyetli bir adamla geiriyor, istediim kadar, yahut onun istedii kadar, cgara, kahve iiyordum. Bu kadar iyilie kar ben de elbette kk bir karlkta bulunmay isterdim. Yatmadan evvel elimden geldii kadar babam dnyor, onu hayatmn her

safhasnda hatrlamaa alyordum. Fakat inadna babam hi ryama girmiyor, yahut hep Doktor Ramizin sembolleriyle karma kyordu. Kh ok dar ve yklmaa hazr bir kpr, kh bozuk, her taraf amur birikintileri dolu bir kaldrm oluyor, bazen simsiyah bir vapur hlinde, ben kk bir kaykta alkanrken zerime geliyordu. Ve ben tabi, doktorun emrini yerine getirememek korkusuyla derhal sryarak uykudan uyanyor, tekrar gzlerimi smsk kapayarak onu asl

ehresiyle dnmee balyordum. Bu tecrbelerden adamakll yorulup da uyku basnca, yani doktorun szyle kontrol imkn kalmaynca bsbtn baka trl ryalar balyordu. Hakikatte kbetimiz ve bilhassa Eminenin shhatindeki perianlk dncemi zaptetmiti. Uykuda veya uyank onunla meguldm. Dorudan doruya iinde bulunduum vaziyetin aksi olan karmakark, sefil ve skntl hayallerden sonra, daima onun solgun yzne ve ikyet, serzeni dolu gzlerine bakarak

uyanyordum. Doktor Ramiz btn bunlara kzyor: - Size en yeni ve ahs metodu, kendi bulduum metodu tatbik ediyorum. Buna Dirije rya metodu adn verdim. Evvelce grlm ryalarla hastal tehisten sonra hastann ryalarn sk bir kontrolle idare ederek onu tedavi etmek metodu... Bu metodu bana siz ilham ettiiniz hlde imdi hi gayret etmiyorsunuz. Ne kadar acayip insansnz! Hi iradeniz yok mu? Hep bugnle mi megul olursunuz? Biraz da btn hayatnz dnn.

Yazk ki bunun iin yeter derecede iradeli deildim. Zaten hibirimiz deildik. Halbuki irade her eydi. Hi olmazsa Doktor Ramize gre irade, psikanalizin yan bana konabilecek hayat tpk bir kraln kraliesi gibi onunla paylamaa lyk tek eydi. Btn byk filozoflar ondan bahsederlerdi. Ve tabi hemen arkasndan bir yn isim geliyordu. Bir yn isim ki iradenin ta kendisi idiler: Nietzsche, Schopenhauer... Ve Doktor Ramiz btn bunlar behemehal okumu olduuma inand iin hepsinden bana st

kapal misaller veriyor, sonra kitaplardan ald bu misalleri gnlk hayata, kendi hayatna, benim hayatma, memleket meselelerine tatbik ediyor ve oradan tabiatyla Alman musiksine geiyorduk. Doktor Ramize gre -sonradan Almanyada okuyanlarn ounda bu hli grdmBeethoveni hemen hemen bizim sokan arkasnda oturan bir adam gibi behemehal tanmaklm lzm geliyordu. Wagnere gelince o mutlaka ikimizin de akrabasyd. ok defa Dokuzuncu Senfoninin korosu ile veya Tenhauserin maryle biten

konumalardan sonra doktorun ferd htralar balard. O da bitince doktor birdenbire ayaa kalkar, tpk mutlak boluun karsna dnyay yaratmak iradesiyle dikilen bir tanr gibi karma geer, yokluktan her eyi ekecek byk ve sihirli kelimeyi tekrar ederdi: - rade... derdi. Anladnz ya! rade... Her ey bu kelimededir. Ve beni, tevdi ettii bu srla ba baa brakmak iin antas ve pardstis kolunda, slkla demin syledii mar veya koroyu tekrarlayarak odadan frlard.

Ve ben yalnz odada bam iki elimin arasnda akn ve budala Beethoven, Nietzsche, irade, Schopenhauer, psikanaliz... diye tekrarlardm. Ah kelimeler, isimler ve onlara inanmann saadeti... Bir gece ryamda bir arslan zerime saldrrken grdm. Bereket versin bir yerime dokunmadan geti. ocukluumda, ne erbetiba Elmas'nun hrsz, ne miras karcs ve Doktor Ramizin hastas olmadm o mesut zamanlarda, sabah kahvaltmz yaparken herkes o gece grd ryay anlatrd. O

zamanlar yaplan tabirlerden arslann adaleti temsil ettiini renmitim. Ryamdaki arslan bana dokunmamt. O hlde kurtulacaktm. Sabahleyin Doktor Ramizi bu mjde ile karladm ve ryam anlattm. lk nce houna gitti: - Evet... - Sonra yanmdan geip gitti. Bana hi dokunmad. Yz birdenbire deiti: - Yalnz bu kadar m? Tabi... Korkudan derhal uyandm. Hatt biraz da sevinerek.

nk ryada arslan grmek adalet veya hkmet kudretidir... Fakat o dinlemedi: Yazk! Byk frsat kaybetmisiniz... ok yazk! Biraz dndkten sonra ilve etti: O arslana kendinizi yedirtecektiniz. Tylerim diken diken oldu: - Aman doktor... - Evet byle... Yahut ldrp postuna girmeliydiniz. Hulsa onda kaybolmalydnz ve yine ondan domalydnz. O zaman her ey hallolurdu. Masallarda dikkat

etmediniz mi? Hep kaybolurlar... Kaybolmak, yani lmek, sonra tekrar dirilmek... Bir kompleksten kurtulmak iin bundan daha emin are yoktur. Fakat yapamadnz... Yapamadnz. Bu frsat kardnz! Hakik bir yeis iinde ellerini outura outura odann iinde dolayordu: -Yapamadnz... Btn gayretlerimi mahvettiniz. Tekrar doacaktnz, halbuki olduu gibi kaldnz... Ben elimden geldii kadar teselliye altm:

- zlmeyin doktor, bu gece gayret ederim. Zaten doru drst gitmemiti, belki bu akam yine gelir. - Nafile, bu beceriksizlikle... Hi zahmet etme! Sonra tekrar gzlerini gzlerime dikti ve aikr bir yeis iinde: - Azizim, dedi, birbirimizi beyhude aldatmayalm! Sen iyi olmak istemiyorsun... Hi gelir mi bir daha? Giden gelir mi hi! Hakk vard. Arslan da babam gibi bana gelecei anlam olacak ki, bir daha ryama girmedi. Bununla beraber arslan sayesinde

biraz ferahladm. Bir gn sonra bana: - Arslan adalettir, demitiniz, o ne demektir? diye sorunca ona eski tabirnamelerden bahsettim. Eskiler de rya tabirlerine ok ehemmiyet verirlerdi. Amma sizinki gibi deil... Hi uymuyor... - Demek bizde de rya anahtarlar var? - Hayr, hayr, anahtar deil... Baya kitap! Her grlen eyin karl yazl. Doktor Ramiz bize ait eyleri ok severdi, fakat glkle, sanki birka

senelik bir gurbetten deil de, iki ayr hayatn arasndaki boluktan gibi hatrlard. Tabirnameleri, yle ya yle ya! diye hatrlad ve derhal ban sallamaa balad: - Azizim, bizim bu eskiler, tkenmez hazine... Niin eskilerden bahsederken bamz sallarz? Bu bir det mi, gelenek mi, yoksa yeni bir hastalk m? O gn akama kadar tabirnamelerden bahsettik. Viyanaya bir kongre iin bu hususta bir rapor yazacakt. Benim byle eyleri

bildiimi syleyerek yardmm istedi. Gznde birdenbire deimi, ben adl bir i iin mahedeye alnan bir hasta, o doktor olmaktan km, baya iki i arkada olmutuk. kide bir srtma vuruyor, bu ii baarmak icap ettiini sylyordu. Ayrlrken o akam iin hangi ryalar grmekliim icap ettiini sordum. Anlamam gibi yzme bakt... Rapor... dedi. Raporu yazn! Kongre yakn! Bu rapor tabi yazlmad. Fakat yeni dostumun nnde mhim bir ett sahas almt. Eski tp, cefir,

ilm-i menafilaza, ilm-i havas, ilm-i simya, ilm-i huruf, hulsa, tiyatro diliyle, Seyit Ltfullahn btn repertuvar, sahaflarda bek bek ylan yazma ve basma kitaplarn yarm ve biare bilgileri onun iin birdenbire ok mhim eyler olmutu. in garibi bunlarn hepsini benim vastamla renmek istemesiydi. - Canm doktor, kitaplar var bunlarn... yle Bayeztta Sahaflarda bir dolasanz sekiz on liraya kyamet kadar toplarsnz! - Evvel siz anlatn bir kere...

Tabi kitap da alnacak. Amma ilim azdan nakledilir. Bak ben psikanalizi nasl birka gnde size rettim... Bereket versin ki, bu arada yarg dosyay ciddiyetle okumu ve ifademin Abdsselm Beyin damadnn ve kznn ifadeleriyle ayn olduunu grm, hi olmazsa dvann bana ait ksmnda kfi derecede kanaat edinmiti. Doktor Ramizin, nnde alan yeni ett sahalar urunda hakkmda verecei raporu tamamiyle unuttuu ve belki de en mucizeli ekilde iyiletiime

karar verdii bugnlerden birinde beraatime daha dorusu dva d kalmama karar vermiti. yilikler de ktlkler gibidir. Beraber gelirler. Bu kararn bana tebli edildii gnn gecesinde ben de Doktor Ramize beendirebileceim cinsten, yle drtba mamur, binaenaleyh her hatrladka kafam zehirleyecek ve kendi kendimden phe ettirecek bir rya grmee muvaffak olmutum.

Ryamda Aristidi Efendinin eczanesinin arkasndaki laboratuvarnda idim. Nuri Efendi, Seyit Ltfullah, Abdsselm Bey, onun byk olu, belki btn tandklarm, Doktor Ramiz, hep beraberdik ve ayakta Aristidi Efendinin tecrbelerini takip ediyorduk. Fakat buras hakikaten

eczanenin laboratuvar myd, yoksa ocuklarn odasnda mydk? Vka btn o aynalar, konsollar, beikler, st ste ylm eyann hibiri ortada yoktu. Bununla beraber onlarn hepsi orada idiler. Ve oras hem laboratuvar, hem ocuklarn odas idi. Zaten benimle beraber bulunanlar da ortada yoktu. Fakat orada olduklarn, hep beraber olduumuzu biliyordum. Hep birden, bir akam yarm aydnlkta ieriye girdiim zaman kendi yzm iinde grdm iin o kadar acayip ekilde ardm ve korktuum o

byk aynaya bakyorduk. nk inbik bu aynann kendisi idi, yahut onun iinde kaynyordu. Toprak rengi bir kle kpre kpre durmadan kendi stnde dnyor, ince kkrt rengi damarlarn filizledii siyahms bir bulut gibi inbiin t yukarlarna kp iniyordu. Yan bamdan bir ses: - Nerdeyse ayrlacaklar... Aman dikkat... diye bard ve hep birden gittike artan bir dikkatle, bu kpren, kendi stnde canl bir mahlk gibi toparlanp dnen amur

ve toprak rengi buluta bakyorduk. Birdenbire Seyit Ltfullahn sesini iittim. - Tamam...Tamam... Oldu!.. O zaman inbiin st yemyeil bir kla aydnland. Siyah bulut aaya bir amur gibi kmt. Onun stndeki kkrt rengi n ortasnda yava yava o ak bahar bulutlarna benzeyen henz kvamsz bir ekil peydahlanmaa balad. Ben korkudan yreim azmda aynann iine girecekmiim gibi eile eile bakyordum. Seyit Ltfullah durmadan:

- Tamam...Tamam! imdi, imdi... diyor ve o acayip dualarn okuyordu. Ve ben, olacak eyi biliyormuum gibi kalbim azmda: - Yapmayn! Brakn, yapmayn! diye yalvaryordum. Birdenbire beyaz bulut deiti. Eminenin ba, salar kkrtl rzgrda yar tutumu gibi dudaklar solgun ve gzleri apak grnd. Bana, Kurtar beni!.. diye baryordu. Ben aynaya, yahut inbie doru atlmak iin rpnyordum. Fakat bir trl kmldanamyordum, sanki her

tarafmdan yzlerce el beni tutuyordu, belki de hi tutan yoktu, sadece olduum yerden bir yere kmldyamyordum. Dehetten, sevgiden, mitsizlikten, acmaktan yar lgn urayor, yalvaryordum. Emine durmadan: Kurtar beni, kurtarn beni! diye baryordu ve Seyit Ltfullah: - Bu kadar zahmetten sonra nasl olur? diye cevap veriyor, sonra: Dur... Dur... diye bana saldryordu. Hepsi bana sarlmt. nbiin iinde Emine, gzleri korkudan ak

salar alev alev tutumu, yalvaryordu. Ben muttasl rpnyor, ona doru gitmek istiyordum. Fakat Seyit Ltfullah engel gibi elleriyle beni yakalamt. Ne kadar ok eli vard ve nasl sk tutuyordu, her yanmdan deta mengenelerle sktrlm gibiydim. Nefes alamyor, boulacak gibi kvranyordum. Brakn beni... Brakn! diye yalvaryor, onlarla bouuyordum. Ve biliyordum ki, brakmayacaklar, onu hibir zaman kurtaramayacam... Buna ramen urayor,rpnyordum. Gitti,

mahvoldu. Brakn beni! diyordum. Ve hakikaten aynadaki hayal gittike deiiyordu. Biraz sonra, zerime dikilmi, korkudan alabildiine ak iki gzden baka bir ey kalmad. Durmadan savrulan, kendi stne dnen en i tire rengi bir n arasndan bana bakan korku, hayret ve itham dolu iki byk gz, Btn bunlar senin yznden oldu! diyen Eminenin gzleri... O zaman, ite btn o grdklerimden daha korkun bir ey oldu. Mthi bir rzgr her eyi

savurmaa balad. Bamzdan dam bir lahzada utu, duvarlar kendiliinden devrildi ve biz bu rzgrda savrulmaa baladk. Biraz sonra kendimi karanlk gecede bir bayrdan aaya inerken buldum. Yanmda Doktor Ramiz vard. Koluma girmi, bir eyler syleyerek beni ekitire ekitire yryordu. Aada uurumun dibinde bir ev klar iinde parl parl parlyordu. Fakat yolun ok uzun olduunu, eve erisem de bunun hibir eye yaramayacan biliyordum. Bununla beraber, deta

koarcasna yryordum. Biraz daha gayret, doktor, biraz daha... diyordum. Birdenbire yan bamzda bir glge belirdi; bu gittike byyen glge Seyit Ltfullahn kaplumbaas idi. Korkun bir eydi bu. Karanlkta iyi mayalanm bir hamur gibi, su gibi, rzgr gibi yava yava kabaryor, byyor, etraf kaplyordu. Hibir ey onun bymesine mni olamazd. Milyonlarca ekirgenin yapaca bir hrt ile her lahza biraz daha kendi iinden byyordu. Dilerim birbirine vura vura, Byyecek, byyecek,

yerin ve gn kendisi olacak! diye syleniyordum. Bu korku ile uyandm. Ter iindeydim. Dilerim birbirine kenetli, bir mddet olduum yerde, yalnz kalbimin grltsn dinleyerek etrafa bakndm. Daha sabah olmamt. Garip bir sessizlik vard. Koca bina, her eyi inkr eden bu sessizliin iinde, l bir suda alkanan bir gemi enkaz gibi sessiz sadasz yzyordu. Bununla beraber ne olsa ayaklarm yere basmt. Btn o kadar dehetle yaadm eyler rya idi. Bir cigara yaktm. Bir

iki nefesten sonra yataktan ktm. Masann banda bir sandalyeye oturdum. Kendi kendime bir daha tekrarladm: Rya imi. Fakat Eminenin yz ve lklar aklmdan gitmiyordu. Baklarn grmemek ister gibi gzlerimi kapadm. Birdenbire bir ac ile uyandm. Azmdaki cgara sonuna gelmi, dudaklarm yakmt. Onu yere attm, terliklerimle zerine bastm, sonra yine gzlerimi kapadm. Bir el omuzuma dokundu. Hibir ey anlamadan yzne baktm. Doktor Ramizin

hademesiydi.Saaton! dedi. Mdr beni istiyormu. Hep ayn korku iinde giyindim. Verecei kt haberden o kadar emindim ki, adama Niin? demek, bir eyler sormak aklmdan gemiyordu. Yzne bile bakmyordum. Her ey bitmiti. Yukarda mdr bana glerek karar okudu. Dorudan doruya serbest braklmam sylyorlard. Ben muttasl ona, Eve dnp de ne yapacam? der gibi bakyordum. Emineyi kaybedecek olduktan sonra... imde, hemen o anda,

oktan beri sargl, iyilie gitmedii ok iyi bilinen bir yaray kendi elimle aacakmm, onun mitsiz manzarasyla ve dehetiyle karlaacakmm hissi vard. Mdr sonunda: - Neniz var? diye sordu. - Hi dedim. Korkuyorum. Artk her eyden korkuyorum. Babacan bir adamd. nsan ilerini biliyordu: - Hepsi geer... Bu iten kurtuldunuz ya, ehemmiyet vermeyin! Ve bana ayak stnde kendi hikyesini anlatt:

- Biz heyetten raporu oktan gndermitik! Aada Doktor Ramiz sevinten boynuma sarld: - lerimize darda devam ederiz! diyordu. Zaten tedaviniz bitmi gibiydi. Birka seans daha yaparz, olur biter. u raporu da hazrlarz! Birdenbire tepem att: - Hangi rapor? diye bardm. - Canm, bizim kongre raporu... Tebli denen ey. Tabirnameler iin... Heyhat! Eyam benimle beraber hazrlad.

Eve kadar otomobille beraber gelmekte srar etti. Ne kadar iyi insand! u anda benden fazla sevindiine hi phe edilemezdi. Buna ramen alt hafta yerinden kmldamam, bir trl bandan beri vaat ettii br raporu vermemiti. imdi btn bunlar unutmu, bir ocuk gibi seviniyor, ikide bir gelecek zamanlardaki dostluumuz namna projeler kuruyordu. Yazk ki bu sevinci lykyla paylaamyor, hibir szne cevap veremiyordum. O konuurken, ben hep grdm

ryay dnyordum. Sona doru lgn bir sabrszlk beni yakalad. Hep, Bir an evvel, bir an evvel! demee baladm. Yolda rastladmz her eyi, herkesi bu ryann iime iyice yerlemi havasnda gryordum. Onun arasndan geerek, onun deta bir baka parasn yaayarak mahallemize ve sokamza geldim, onun dehetiyle kapy aldm. Eminenin sevincini grdm na kadar bu hep byle devam etti. Denebilir ki, asl onu grnce uykudan uyandm. Karm biraz

zayflamt. Ellerinde ve boynunda hep ayn scaklk vard. Bununla beraber karmdayd. Ve her zamanki neesiyle, ak kalbiyle glyordu. Bu gl bana kaybettiimi sandm her eyi bir lahzada iade etti. Yukar ktmz zaman Doktor Ramiz birdenbire: Mbarek! diye haykrd ve eski yerinde tertemiz, prl prl, btn azametiyle kurulmu aile yadigrna doru kotu. Ben, Hayrdr inallah! der gibi karma baktm. O, glerek:

- Ne yapaym, dedi. Bamza yle eyler geldi ki artk ben de bu ilere inanmaa baladm. Geen hafta indirdim. Fena da olmad hani; yeri deta bo duruyormu! Doktor Ramiz, bizi unutmutu. Zehrann ayakta, pmesi iin elini uzatmasn beklediinden habersiz, yere melmi eski saatimize bakyordu. Yznde en byk hasretine kavumu insanlarn sevinci vard. Emine biraz teden sessiz bir tebessmle bir ona, bir bana bakyor: Bunu da nereden buldun? der gibi iaretler yapyordu.

Ben, tekrar omuzlarm silktim ve bu yeni gelen amcann dalgnlndan istifade ederek kzm bilmem kanc defa tekrar kucakladm. Her ey yerli yerindeydi.

VI

Eminenin neesi ve cesareti yava yava bozulmu sinirlerimi dzeltti. Acayip maceramz unutmaa baladm. Bilhassa o korkun ryann tesir ve korkular gitmiti. Bu ryay, gnlerce sren mnasebetsiz sraryla bana musallat eden Doktor Ramize kar hiddetim bile yava yava geti.

Hususuyla Emineyi muayene edip de, hibir eyi yok, dedii zaman iimde ona kar sadece minnet vard. lk gnlerim tabiatyla i aramakla geti. Daha muhakeme balar balamaz altm yerde iime son verdiklerini sylemitim. Bir gn mektepteki hocalarmdan birine rastladm. Beni Fener Pos-tanesinin mdrne yollad... Orada bir ak varm! diyordu. Hakikaten bu yer akt. Emrim geledursun hemen o gn ie baladm. Maam, eski

kazancm tutmuyordu. Fakat ehemmiyeti yoktu. Ufak tefek ksntlarla her ey yoluna girebilirdi. Hrriyete, evime, ocuklarma, doru drst yaayan insanlarn dnyasna yeniden kavumutum. Hatt Doktor Ramiz bile acayip meraklar, birbirini tutmaz hareketleriyle artk eskisi gibi beni rahatsz etmiyordu. Zaten daha serbest kaldmn haftasnda beni yle garip bir leme sokmutu ki, orda herhangi bir hareketin aksakln grmek imknszd. Buras ehzadebanda, bo zamanlarnda vakit geirdii byke

bir kraathaneydi. Aziz dostum, ben Adl Tpta iken, bu kraathanelerdeki btn ahbaplarna, trl meziyetlerimi, eski lemimiz hakkndaki bilgimi, saat tamirindeki maharetimi yle vm, maceram o kadar yana yakla anlatm, bilhassa hastalm hakknda o kadar ok ve mhim tafsilt vermiti ki, daha ilk admm atar atmaz btn kahve sevin l ile doldu. deta eski bir dost ve gnn kahraman gibi karlandm. Doktor Ramiz masamzn nnden her geeni durduruyor ve beni, Hakik bir baba

psikozu geirdi, meslek hayatmn en mhim hastas budur. diye takdim ediyor, sonra tekrar izahata balyordu. - imdi hastaln da, tedavisini de biliyor. Yaman adamdr. Mkemmel bir kltr vardr. Sonra iradesi... Bu irade sayesinde yle bir rya grd ki!., diye srtm uzun uzun svazlamalarla devam eden bu izahat hakikaten garipti. Doktor neredeyse szlerini, Haydi kalk! Amcann karsnda biraz yr bakaym!, yahut, Hani yeni iir ezberlemitin, onu okusana canm!

diye bitirecekti. lk nce buna ok skldm ve baya neticelerinden korktum. Fakat hayr, buras gerekten garip bir yerdi. Hibir eye hayret edilmiyor, hibir eyin zerinde fazla durulmuyordu. Burada insan, olduu gibi, btn hususiyetleriyle, kabahatleriyle, sakatlklaryla kabul ediliyordu. Ve bunlar ne kadar ok olursa o kadar hoa gidiyordu. Fakat bu affedilmek deildi. Aksine hibir ey unutulmaz, hatt her zaman iin hatrlanrd. Gerekte onlar, pasaportlarda o kadar dikkatle

kaydedilen ve isim, dou tarihi gibi eylerin tesinde insan herhangi bir karkla artk meydan vermeyecek ekilde tyin eden ayrc ve deimez izgilere benzerdi. Yllardan sonra bu kahvede tandklarmzdan birini bir vekil sandalyesinde grdk. Korkulacak derecede muvaffakiyetli bir politika adam olmutu. Fakat bu acayip kahvede onu tanyanlar kendisine hl ayn gzle bakyorlar, ad sylenince ayn eyleri hatrlyorlar, ayn hkmleri tekrarlyorlard.

Btn hususiyetini, sonunda ifls eden sahibinden alyordu. mrnde bir gn bile cidd grnmek zahmetine katlanmam olan bu adam stanbulun hemen yarsn tanyordu. Zaten dost olmak iin bir kere grmesi kfiydi. Bu sayede kraathanesini bir nevi kulp yapmt. Son derece sevimli, iri yapl, gzel bir adamd. Acayibi, yaanabilecek tek diyar gibi semi olmasayd, birinci snf bir i adam olabilirdi. Kendisine mahsus eski ile yeni arasnda bir dil, hemen hemen o

kadar yapmack bir kyafet ve bata Frenk taklidi sivri bir sakalla bir ehre uydurmutu. Bu yapma ehre ve kyafet ve yapma dille, her iin d tarafnda kalmak artyla sabahtan akama kadar dnyann en akla smaz hikyelerini anlatyordu. Hibir ey bulamazsa kendi hayatnn hi bahsedilmemesi lzm gelen taraflarn naklederdi. Zaten bir cam kavanozda imi gibi deta gz nnde yaard. Hemen daima kt ve sevdii kadnlar bir bakasnn beenip sevmesine imkn olmayacak cinsten setii iin ok

defa evlenmek zaruretinde kalr, binaenaleyh daima srtnda bir boanma dvas ile yaard. Kahveye her cins ve merepten insan geliyordu. Zengin mirasyedi, mflis veya tutunmu tccar, hretsiz air, gazeteci, ressam, yksek memur, satran ve dama ustalar, eski pehlivanlar, bir iki Darlfnun hocas bir yn talebe, aktrler, musikiinaslar, hulsa her meslekten adam... Kk gruplara ayrlm olmalarna ramen hemen hepsi yine beraber yaar gibiydiler. Herkes bir defa rast geldiiyle ikinci

gn senli benli olurdu. Hi kimsenin brnden sakl bir srr yoktu. Kirli veya temiz btn amarlar ortada idi. Herkes onlar istedii gibi evirip evirir, koklar, mnasip bulduunu etrafna ehemmiyetle gsterirdi. Her fazilet, her biarelik, hatt reziletler bile burada ayn soukkanllkla, hatt icap ederse bir eit efkatle muhakeme ve kabul edilirdi. Pederasti, ar apknlk, kk veya byk para dalaveresi deta admlarnza dolaacak ekilde ortada idi. Bata kahve sahibi olmak zere

btn gedikli mterilerin burada taklm husus adlar, hayatlarndan sanki byk bir dikkatle seilmi ve kendileri grlr grlmez hatrlanan ve hatrlatlan bir iki hikyesi vard. Bu insanlarn ounu btn mrmce grdm. Bazlarn ilerinde, bazlarn evlerinde tandm. Bir ksm sonradan benim yanmda, yani Saatleri Ayarlama Enstitsnde altlar. Hepsi iyi kt, iinde, gcnde, haysiyetli insanlard, yahut byle grnmek iin yapmayacaklar fedakrlk yoktu. lerinde daha o zamanlar bile

mhim ilerde bulunanlar vard. Byle olduu hlde bu vaziyetten hibiri sklmaz, hatt hepsi az ok holanrd. Bazlar sanki birdenbire unutulmaktan korkuyorlarm gibi, bu cinsten taklmalar kendiliklerinden tahrik ederlerdi. Bu kahvede neler konuulmazd? Tarih, Bergson felsefesi, Aristo mant, Yunan iiri, psikanaliz, ispritizma, alelde dedikodu, plak hikye, korkun veya merakl macera, gnlk siyas hdise, birbiriyle sarma dola, biri brn yarda brakarak, ok ykl,

beraberinde her rast geldiini taayan bir bahar seli gibi kabark bu konumada beyhude ve artc, akar giderdi. Tabi hibirinden tam bahsedilmezdi. Hepsi ok uzun bir uykudan, bir eit lmden sonra hatrlanr gibi bu kahveye gelirdi. Byk skender veya Annibal, Kantn imperataifleri, bu sayklamaa benzer konumada sadece gnlk hayat uyuturmak iin icat edilmi eylerdi. Zaten en shhatli vaka bile syleni tarz iin anlatlrd. Birbirlerini o kadar fazla dinlemilerdi ki, hepsi anlatlan

aa yukar evvelden bilirdi. Burada konuma yalnz kendisi iin, konuanlarn kabiliyetleri iindi ve daha ziyade sevilmi bir eserin, yahut oyunun tekrarna benzerdi ve sohbet, bir ortaoyunu gibi evvelden tyin edilmi artlarla devam ederdi. Hep ayn kelimelerle mdahale edilir, ayn yerlerde glnr, macera oradakilerden birka arasnda gemise, alkadarlar ayn yerlerde tamamlayc sz alrlard. Anlatan, daha yeni tafsilta girerse, sz derhal kesilir, Bunu yeni uydurdun! denirdi. Mamafih bu yeni ekil ve

para gelecek programda ayn dikkatle aranrd. Bu konumalarda tekrar artt ve kimseyi yormazd. Aksine olarak alk ehresiyle gelmeyen ey yadrganrd. Bunun dnda, hakikaten yeni bir fikir veya meselesi olanlarn sz ilk defalar sadece nezaket ve biraz da tecesss yznden dinlenirdi ve daima uyank olan muhit muhayyilesi onu akaya en ok msait tarafndan yakalayana, yahut kendi seviyesine indirene kadar yle kalrd. Btn cidd eyler byleydi. Bir kere

alelde apknla, Karagz akasna, pederasti hikyesine veya ortaoyunu taklidine indirildikten sonra kabul edilirdi. Zaten bu cins cidd eylerden bahsedenler, husus bir isim altnda tannrlard. Onlar Nizamlemcilerdi. Dnyay dzeltmek zahmetini stlerine alan bu aristokratlarn altnda daha geni bir tabakaya Esafil-i ark ad verilmiti. Onlar kltrden, medeniyetten bu kahvedeki mterek hayata yarayacak kadarn almakla yetinen gnlk hazlarn ve geim skntsnn veya

aresizliklerinin dnda yalnzca komiin, aksayann zerinde zararszca durmakla yetinenlerdi. Nihayet nc bir tabaka, i Taifesi gelirdi. i, hibir incelii olmayan, ehir hayatna intibak etmemi, yahut kaba insiyaklarn yenememi insanlard. i Taifesinden bir insan kavga edebilirdi, bir Esafil-i ark veya Nizamc ancak ili-i tutarsa kavga ederdi. Binaenaleyh, ilik biraz da iptidalik mnasna geliyordu. Ve yalnz bu taife, belki de kalabalk olduu iin Yarm i diye kendi

iinde de ayrca snflanrd. lk bakta ortaoyununun, tulatn, Karagzn, meddah hikyesinin bir kalnts gibi gelen bu garip kalabalk ve onun hayat balangta beni skt. Hele muayyen bir hastalkla ve birtakm olmaz eylerle damgal olarak aralarna girmi olmaktan bsbtn rkmtm. Daha nc gn bana ciddiyetle Mbarekin hatrn soranlar olmutu. Nerdeyse Evli mi, bekr m? diye merak edeceklerdi. Abdsselm Bey, Seyit Ltfullah, Nuri Efendi gibi bu semtte yaam, hele son ikisini birounun

ahsen tandklar adamlarn htras ise daha ilk admmda tazelenmiti. Kayser Andronikosun hzinesinin Ltfullah tarafndan sureti hususiyede bana hediye edilmi olmas, benim malm bulunmas ise hibir suretle gzlerinden kamasna imkn olmayan bir vaka idi. Hulsa, hi istemeden, peinde komadan btn bir hret benim iin evvelden hazrd. Hibir cemaat tarafndan bu kadar hararetle kabul edilemezdim. Doktor Ramizin beni ilk getirdii gnn haftasnda, huzurumda, hangi snftan olduum keyfiyeti mnakaa

edildi. Sklganlm, daima kendi ilerimle megul oluum, btn bu konumalar cidd telkk etmeyiim tabiatyla beni Nizamlk yapyordu. Sonradan Emine lp de hayatm iyice mihverinden knca bu payeyi kaybettim. Ve yava yava Esafil-i ark arasna girdim. Haklar da vard! Bylece snfm tyin edildikten sonra bana verilecek lakap zerinde dnld. Fakat bu o kadar kolay olmad. Birka celseye ihtiya oldu. Nihayet hastalm, yani baba psikozu dolaysyla ksz ad

zerinde ittifak edildi. Fakat benim hikyem oktu. Nait Beyin birdenbire lm, halamn hikyesini canlandrd. Halamn onun acsyla kendisini dervilie vermesi, o zamanlar kadnlar arasnda hret kazanan bir eyhe balan ve serveti dolaysyla en gzde mridi olmas bu hreti birka sene muhtelif faslalarla besledi. Kald ki, halam benim bu acayip kalabalkta unutulmama raz deilmi gibi sonunda kane nefesler bile yazmaa balad. Hakikatte hayatmn her tesadf bu hrete

yardm ediyordu. Daha ikinci haftasnda Bedestende ayarclk eden ok temiz ve iyi kalbli bir adam, Aristidi Efendinin altn hikyesine merak sarmt. Elinde sahaflardan satn ald bir yazma, peimden ayrlmyor, muttasl bana bu sanatn srrn soruyordu. erbetiba Elmas ise hemen her gnn balca mevzuu idi. Kahvenin sahibi sade kahvesini eline alr almaz, Bu gece, Cenab- Hakk hayra tebdil eylesin, lem-i menamda, bana altn bir tepsi zerinde erbetiba Elmasn

sunuyorlard. diye uydurma bir ryaya balyor ve elmasn tarifini yapyordu. kinci defasnda bu rya deiiyor, elmasn bulunduu tepsiyi bir Bnu! getiriyor, ncsnde Bnu, Cdu, yani halam oluyordu. Yava yava bu hayata ben de altm. Ne kadar hafif ve rahatt. Uysal kalabalk insana bata kendisi olmak zere her eyi unutturuyordu. imden kar kmaz bir soluk oraya uruyor, daha ilk admda, sanki bir bakas oluyor, gnlk zntlerden uzak, yalnz akadan bir leme giriyordum. Burada yarm saat evvel

veya sonraki hayatma deta bir bakasnn imi gibi bakyordum. Adm bile deimiti, orada Hayri deildim, kszdm. Doktor, gnnn btn bo saatlerini bu kraathanenin masalarndan birinde antasn ap kapayarak, trnaklarn temizleyerek, hayattan ve memleketteki tembellikten ikyet etmekle, psikanaliz anlatmakla, yahut etraf dinlemekle geiriyordu. Hemen her eyle alkadard. Ve bir ucu tima tenkide balanmak artyla her fikir onun iin sevimli, kabule deerdi;

br ucu zaten elinde idi ve kolaylkla Freuda, Junga balayabilirdi. Btn bu acayip eylerden sklp sklmadn kendisine her sorduka bana: - Deli misin! diye cevap veriyordu; bundan daha enteresan ett mevzuu olabilir mi? Bana mesleimi asl sevdiren bu kahve oldu. Buradaki insanlar nerede bulabilirim? Kald ki, topluluun kendisi de ehemmiyetli! Sosyal-psikanaliz iin bundan iyi yer bulunmaz. Bak, mzi nasl devam ediyor; aka, cidd onu nasl yayorlar...

Hepsi hayallerinde bsbtn baka bir lemde yayor. Topluluk hlinde rya gryorlar. Bir baka defasnda yine ayn mesele iin yle konutu: - Bu kadar aydn bir kalabal nerede bulabilirim? Hepsi ihtisas sahibi insanlar... Hepsi memleket meselelerinin iinde ve sade onunla yayorlar. Hibir gazetede bu kahve kadar havadis bulamazsnz. Greceksiniz, htra defterimi nerettiim zaman greceksiniz, bu adamlardan neler rendiimi hep gn gnne okuyacaksnz...

Doktorun memleket meseleleri ve aydn konumalar dedii ey hakikatte alelde dedikoduydu. Fakat onun lim baklarnda i tabiatyla deiiyordu. Daha sonralar, enstitye alnmas hususunda o kadar srar ettiim Yangeldi Asaf Bey dolaysyla -ilerde grlecei gibi Asaf Bey, Tamamlama Bromuzun efi oldubtn bu ilerden bahsederken Halit Ayarcya Doktor Ramizin bu fikrini syleyince, aziz velinimetim: - Bana kalrsa bu alma hayatna tam intibak etmemekten

gelen bir eydir, demiti. Hayat, kendi eklini yaratmazsa byle olur. Bu kahve hakknda sizi dinlerken ben, ounu tandm bu insanlar hep bir eit aralkta yayorlarm gibi dndm. sterseniz onlara kapnn dnda kalanlar da diyebiliriz. Muasr zamana girememi olmann aknl iinde yar cidd, yar aka, tembel bir hayat! yle bir mzi falanla pek alkas olmasa gerek! - Amma hepsinin bir ii vard! diye yaptm itiraz zerine: - Her i, i deildir. evvel bir

zihniyet ve zaman telkkisidir. Enstitmz kurulmadan evvel memlekette hakik i hayat olabileceine inanmanza hayret ediyorum. almak ancak muayyen dzeniyle olur... Siz ki, bu kadar tecrbelisiniz, bu enstitnn kurulmasnda o kadar himmet ettiniz, buna nasl i diyebilirsizin! diye beni paylamt. Enstitmz kurulmadan evvel hakikaten bir alma hayatmz var myd, yok muydu? Bunun hakknda katiyetle hibir ey syliyemem. Bu htralar yazmaa baladmdan

beri iimde birok deiiklikler oldu. Artk, tasfiye hlindeki enstitmze eski gzle baktm iddia edebilecek hlde deilim. Bana imdi messesemiz, memlekette i hayatn kurmaktan ziyade baz isizlerin kendilerine i bulmasna yardm etmi gibi grnyor. Bunu sylemekle oplum hayatna byk faydalarmz olduunu inkr etmiyorum; fakat aradan geen zamanla yava yava yaptmz ie hi olmazsa baka zaviyelerden de baklabileceini sylemek istiyorum. Bu, belki de para ve refah

dolaysyla ona artk muhta olmadm iindir. Araya menfaatlerimiz girmeyince hdiseleri elbette baka trl, daha realist bir gzle grmee, hakikaten daha uygun ekilde anlamaa ve yorumlamaa balarz. Belki de bu, olum Ahmet le birka gn evvel aramzda geen mnakaann neticesidir. Htralarn yazdm renir renmez bir gn neredilir korkusuyla soyadn. deitiren olumun bu messese aleyhindeki fikirleri beni bu dncelere gtrm olabilir.

Her neyse, Halit Ayarcnn i hakkndaki fikirlerini tam mnasnda kabul etmemekle beraber, bu kahvede tandm insanlar iin en iyi tehisi onun koyduunu zannediyorum. Hakikaten buradaki hayat, asl kapnn dnda bir hayatt. Ve onu yaayanlar, o ekilde, yani hi ieriye girmeyi dnmeden, yahut da bir ayaklar daima eikte, yayorlard. Hibir mesele yoktu ki eninde sonunda bir ka, bir kurtulma vesilesi olmasn! Neden kaarlard, niin kaarlard? Hibir mukavemetleri yok muydu?

Yoksa hakikaten her eye yabanc, her eye kaytsz mydlar? Hayr, burada her ey biraz afyon, biraz uyku ilcyd. phesiz iin iine menfaat girince her ey deiiyordu ve menfaat bu kahvede hi de ikinci derecede kalan bir ey deildi. Her gn bir yn para kavgasna, bitmez tkenmez hesaplara, bazen haftalarca sren fiskoslu konumalara ahit oluyorduk. Bunlar renmemiz iin behemehal gzlerimizin nnden gemeleri lzm deildi. lgililerden birisi veya her eyin asln bilen

kahve sahibiyle yarm saatlik bir konuma yeterdi. Ve btn bu hesaplar, fiskoslar, bazen etin kavgalarda biten anlamazlklar uysal dostlarmz bile ok baka klarda gsteren eylerdi. Onlar sayesinde bu insanlarn son derecede hesapl, hakknn on parasnda bile dikkatli ve titiz, alabildiine akgz ve akr pene olduklarn bir kere daha anlardk. Daha dn yapk domu ikizler gibi birbirinden ayrlmayan, yediklerinde, itiklerinde daima beraber grnen iki dost, ertesi

gn bir hesap yznden pene peneye geliyorlar, yahut aralarndaki eit hakl kardelik bozuluyor, biri efendi, dieri maiyet oluyor, gnlerce, aylarca bu yeni vaziyet devam ediyordu. Baz defalar bu, hibir grltsz kendiliinden olurdu. Para derhal gnllsn bulur, karlkl vaziyetleri kendiliinden kurard. Bazen olduka etin ve deiik safhalardan sonra yeni bir muvazeneye varrlard. Fakat hemen her eklinde daima beklenmedik bir ey araya girerdi. Bir defasnda gedikli

mterilerden ikisini gnlerce bir keye ekilmi ba baa konuur grdk. kinci defasnda pejmrde klkl bir adamcaz yanlarnda idi. gn sonra kalantor bir bey daha geldi, katld. O gnden itibaren bu drt kii birbirinden ayrlmaz oldular. Gnde birka defa kahvede buluup ba baa veriyorlar, yahut birbirleri iin haber brakp gidiyorlard. Hepsinin elinde bir anta peydahlanmt. Bu, k sonlarnda oluyordu. Sonra birdenbire bahara doru pejmrde adamn st ba deiti. Zarif, k, daima glmseyen

ve daima uyank bir beyefendi ortaya kt. ki ay evvel deta grnmeden gelip giden adam sanki bir radyo veya frijider reklam gibi gze arpmak iin saa sola selm datarak aramzda dolayordu. Derken otomobille gidip gelmee balad. ofr, Bizim ofr kelimeleri, srasna gre munis ve yumuak, yahut hiddetli veya can sklm ve hep bir imtiyaz ve tima mevki ifadesiyle, daima bilmem ka silindirin, u kadar parann ve saatte seksen kilometre sratin araya koyduu fark ve imtiyazla azndan

dmez oldu. Her devrin ve yaayn kendisine gre bir insan tasarrufu vardr ki, btn bir zihniyeti ve inkr g realiteleri ifade eder. ofr kelimesi bunlarn phesiz en medenisi, en latifi, en iyisi ve en cemiyetlisidir. ki dudan arasnda bir p taklidine benzeyen ve ilk hecede havaya braktn ikinci hecede deta geriye alan bu kelimenin Trkenin en mhim kazanlarndan biri olduuna bilmem dikkat ettiniz mi? Hangi iveden sylenirse sylensin o daima mnaldr.

Nihayet yazn banda hepsi birden kayboldular. O andan itibaren havadisler szmaa balad. Dostlarmz tandklar girgin, para ilerini gayet iyi bilen bir avukatla adamcazn ok etrefil bir miras iini takip etmilerdi. imdi kendi himmetleriyle muazzam servetine kavuan bu zengin dostu elendirmee alyorlard. Bunu rendiimiz andan itibaren bir rasathane hoparlrnden herhangi bir yldzla peykleri takip ediliyormu gibi kk, ksa, bazen teferruatl ve uzun, gnlk haberlerin

bir daha sonu gelmedi. Btn plajlar, gizli elence yerleri sanki bitiiimizde imiler veya sanki aramzda yalnz bir caml kap ve tl perdeli bir pencere varm gibi bize srlarn atlar. Bir nesil evvelin iir ve hayal lgatinden orta snfa gemi takma adlarla anlan gen, gzel kadnlar, tecrbesiz kzlar, lk gazoz ielerimizden ve yapkan urup bardaklarmzdan kp karmzda soyunmaa baladlar. Hemen her gn en kaba ve hoyrat hikyelerden dinlediimiz bu yaz cmbleri, terin yamurlarna

kadar srd. Bir taraftan terden srtmza yapm fanillarmz iskemlelerimizin arkalarna srte srte isiliklerimizi karken, br taraftan da iittiimiz bu hikyeler sayesinde, aynda serin sularda ykandk, lo plaj kabinelerinde sevitik, rzgrl ve aal tepelerde cins tekeler gibi boutuk. Sonra Beyolu barlarnn hikyesi balad. st ste mal krizlerin btn Avrupadan kovduu yar plak kzlar saksofon seslerinin dsslasnda mayolarn ve

sutyenlerimde deta gzlerimizin nnde attlar, yahut krklerle, mcevherlerle giyindiler. Daha dorusu birincileri attklar iin ikincileri giyindiler. Eminenin bir gece btn tutum fikirlerini yenerek Zehrann entarisini ve Ahmetin ayakkabsn dnmeden gitmee raz olduu bir elence yerinde, her zamanki ocuk saflyla, Ayol, bunlar insan deil, melek diye beendii sarn ve kumral, buday tenli kzlar, kadnlar da bylece kahvemizin mahremiyetine fokstrot admlarla ve

tango kvranlaryla, dalm salar kalalarn dve dve, nefes nefese zafer lklar atarak, gen kheylnlar gibi girdiler, tavla akrtlarn, hayalimizde birbiri ardnca patlatlan ampanya ielerinin grlts rtt. Kn ortasna doru bu lgn elenceler birdenbire bitti. Kamera, tekrar bizim kahveye dnd. Bir gece drd birden geldiler. Hepsi yorgun ve sinirli idi. Evvel bir kede sessiz, sadasz mnakaa ettiler, czdanlar ald, senetler kt, tekrar czdanlara kondu.

Sonra sesler birdenbire ykseldi. Rezil, alak, dolandrc kelimeleri arabac krbalar gibi akrdamaa balad. Yumruklar skld, Ben sana gsteririm! tehditleri duyuldu. Nihayet hepsi birbirine girdiler. Neticede mirasyedi ve iki arkada avukat sille tokat kahveden darya attlar. Bir sene evvel o kadar haysiyetli ve kibirli tavrlarla bizi hi beenmeden aramza gelen adam amurlar iinden glkle kalkt. Bir tulumbac gibi kfr ede ede yanandan szan kanlar sildi. Gzlkleri krlm olduu iin

apkasn ben bulup bana geirdim. ki hafta sonra ayn kavga mirasyedi ile iki arkada arasnda oldu. Bu sefer velinimet de ayn ekilde kahvenin kapsna brakld. Fakat netice hi de o gece sandmz ekilde kmad. Kahvemizin gedikli mterileri olan iki ahbap avu daha ertesi sabah bize dert yanmaa baladlar. Birka gn sonra ikyetleri ayyuka kt. Vka bir sene adamakll elenmilerdi amma, ellerinde hibir ey kalmamt. Hatt mirasyedi,

kendilerini sonradan btn haklarndan skata muvaffak olduu arpak bir irket sayesinde birinin elinden baba evini, brnn elinden bilmem neredeki byk ve ilek maazasn almt. kisi de imdi be paraszdlar. stelik elden karlan bu maazann sahibi elence yerlerine kendi delletiyle srkledii, dmesine yardm ettii kzlardan birine delice kt. Btn bu iler mirasyedi ahbabmzn dnyann en rahat, tatl tebessmyle bir gn gelip aramzda oturmasna mni olmad. ki saat

kadar kahvenin sahibi ile ba baa konutular. Eski dostumuz hiddetten kan bana srayarak onu dinledi. Ertesi akam elden kan maazann sahibi ile uzun bir lavla partisine tututular.Velinimet, dnyann en masum ehresiyle zarlar avucunda akrdatarak frlatyor, arkasndan tavlann iine girecekmi gibi eiliyor, zarlarn dnn takip ediyor, her dete bir kere el rpyordu. On be gn sonra mflis maaza sahibinin sevdii kzla evlendiini iittik. ay sonra da mucizelerin mucizesi! bir yavrusu dnyaya geldi.

Btn kahve halkn sevindiren bu haber zerine epeyce mnakaalar yapld ve neticede mme ounluu ile ocua Kark! ad verildi. Bu hdise, muhtelif ve beklenmedik safhalaryla bizi aylarca megul etti. Sonra hemen arkasndan gelen bir bakas yznden unutuldu. Trakyann bilmem hangi kynde Balkan Muharebesi esnasnda yere gmlen epeyce mhim bir paray aramak iin stanbula iki Bulgar gelmiti. Bu adamlara bu kahvenin adresini kim vermiti? Hangi tesadf bizimkilerin

arasna onlar atmt? Sylemee hacet yok ki, o bahar deta bir Kutup seyahati hazrlanyormu gibi bir sefer heyeti kuruldu, kk bir alana tutuldu. Kamp eyas alnd. On be yirmi gn her taraf arand, tarand. Biz arkada kalanlar halecanla, heyecanla hdiseleri takip ediyorduk. Her gn haberlerin ekline gre bulunacak definenin miktar deiiyordu. On bin altn diyorlard. Sonra be bine iniyor, yirmi bine, yz bine kyordu. Belki btn yaz byle geecekti. Bereket versin ki, mahall hkmetin

mdahalesiyle i sona erdi. Dnte bittabi tekrar bir masraf kavgas oldu. Fakat hemen arkasndan mehur bir tarih stadmz saat sren bir Hazreti Ali enginin hikyesine balad ve onun heyecanl safhalar arasnda umum bar temin edildi. O gece en ykl gecelerimizden biriydi. Ben Eminenin hastalna ramen Ramiz Beyin mezesi ve raks ayn derecede kt ikramn kabul etmi, eve gitmemitim. Filhakika o gece aramza, kaybettiimiz iki Bulgara mukabil bir

svireli Alman msterik katlmt. Adamcaz bu asil ve entellektel muhite dtnden nasl memnundu? Patates gibi sar yzn geni bir gl deta bir daha eklenmesi imknsz denecek ekilde ikiye blyordu. Kt Trkesi, ne btn konumalar takip etmesine, ne de hepimizle can cier dost olmasna mni oldu. uras var ki, bizi tam zamannda bulmutu; bir hafta sonra paras tkendi ve umum hesabna yaamaa balad. Biraz sonra mimarlkla hayatn kazanmaa karar verdi ve sa

taraftaki masalardan biri onun brosu oldu. Mterileriyle orada pazarlk ediyor, orada herkesin gz nnde bir sr bo kibrit kutusundan mcessem planlarn yapyor, deitiriyor, ikmal ediyordu. Dnyada bundan daha pratik, daha akla uygun bir alma olamazd. Bu alma gzmzn nnde tam drt sene srd. Hibir mimar onun kadar sabrl, kanaatkr, mterisinin arzularna itaatli deildi. Sipari sahibi, u iki kibrit kutusunu oraya deil de, uraya koysan nolur? der demez, Doktor Mussak

bir an gzlerini yumuyor, dnyor, sonra kibrit kutularn bozup tekrar balyordu. Daha o zaman kt zerine izilen planla byle kaldrlp konmas daima kabil eya vastasyla yaplan maketin arasndaki byk fark anlamtm. almalar hepimizin gz nnde olduu iin sade ev sahibi deil, kahvedeki mteriler, hatt garsonlar bile ie karyorlar, Dr. Mussakn ayn ciddiyetle dinledii ve ok defa kabul ettii tekliflerde bulunuyorlard. Bilmiyorum kooperatif evlerini icat eden kimdir? Fakat

kollektif mimariyi bu arkadamzn bulduu muhakkaktr. Yazk ki hi beklenmedik bir kaza bu almaya birdenbire son verdi. Dostumuz, Sleymaniyede brahim Paa sebiline yakn bir yerde yapt katl eve merdiven koymasn unutmutu. Ev iskeleleri alnd andan itibaren birbiriyle alkas olmayan ksma ayrlyordu. Adl Tpta iken Doktor Ramizin bana psikanaliz rettii gnlerde, vzh olmak iin uur hayatn benzettii birinci kat henz bo, yahut, teekkl etmemi, yalnz kmrl

ile tavan aras mevcut byk konak bile bunun yannda daha doru drst, daha akl banda bir bina gibi grnyordu. urasn da syleyeyim ki o zamanlar beni ok artan, aklmn bir trl almad bu iki bina ile Doktor Mussakn kibrit kutularndan yapt planlar, sonradan ok iime yarad. Enstitmze yeni bir bina yaplmas iin karar verilince yaplan tekliflerin hepsini redderek ii kendi stme aldm ve bu iki tecrbenin sayesinde stanbul halknn o kadar beendii, Enstit binasn vcuda

getirdim. sene btn dnyaca mnakaa edilen bu binadan ileride tabiatyla bahsedeceim. Yalnz u kadarn syleyeyim ki, bu binann, asansr ve merdivenlerin kt pilpyeler ve stunlardan baka bir ey bulunmayan, sadece st kapal bir teras hlinde braktmz ikinci kat dorudan doruya bir taraftan Sleymaniyedeki eve, dier taraftan da Doktor Ramizin yukarda bahsettiim izahatna baldr. Sleymaniyedeki evin vaziyeti aramzda ok mnakaa edildi. Bu evin merdivenle klamayacak iki

katna vazife aramak iini nedense biz zerimize alm gibiydik. Bu daima byleydi. Ne kadar cidd balarsa balasn burada her i en beklenmedik neticelerle biterdi. Bu kahvenin bir adm tesinde yzde yz gibi baklan bir hesap, burada birdenbire en hafif ihtimal ekline girer, bir yn gidip gelmeden sonra talihin bir alay olurdu. Hulsa bu abes denen eyin batakl idi. Ve ben farknda olmadan boynuma kadar ona gmlmtm. Sanki ok tyl, yumuak bir yn

kol ve kanatl, insan deta bitmez tkenmez gdklamalar, ksk gller ve haz baygnlklar iinde smrp tketen bir hayvann eline dmm gibi bu mnsz leme gmldm. Hibir eyin birbirini tutmad ve her eyin en artc ekilde birbirine bal olduu bir dnyada, bilmediimiz bir yerde kopan bir frtnann getirdii enkazdan yaplm bir panayrda imiim gibi yaamaa baladm. Bu frtna nerede kopmutu? Hangi tuhaf ve ztlarla dolu lemleri yama etmi, yahut nasl karmakark bir

armaday didik didik byle savuturmu ki bize kadar getirip nmze yd eylerin hibirini asl kendi ehrelerinde tanmamza imkn yoktu. Her ey bir hokkabaz apkasndan kar gibi birbirinin peinden, birbirine takl geliyordu. Bu yaanrken ok rahat, sonradan zerinde dnlnce bir kbus gibi skc bir eydi. Sanki bir deniz alt kovuunda yryormuum gibi bir trl kavrayamadm fikirler, bilgi krntlar ayaklarma dolayor, her kmldandka kksz asabiyetler,

sreksiz mitler, yersiz inanlar rm yosunlar gibi kollarma ve vcuduma sarlyor, beni daha derinlere doru ekiyor, gzlerimi her atka ucunu bucan gremediim heyul dvalar yar karanlkta zerime saldryorlard. Sonra hepsi birden bir mrekkep bal gibi kendi savurduklar dumann iinde kayboluyor, ve ben Doktor Ramizle, yahut Yangeldi Asaf Beyle kar karya, bam biraz evvelki hengmeyi datan gr kahkahann geldii yere dnk, kulaklarmda farkna varmadan

yokladm derinliklerin arlnda gelen bir nlama, bir uykudan uyanm gibi hibir eyi tanmadan etrafa bakyordum. - Evet, azizim. Bu iin kar yoktur! Genlik harekete gemeli! Bu ark fatalizminden kurtulmal! Doktor Ramiz suratn bir kat daha asyor. Yangeldi Asaf Beye bu emri bekliyormu gibi, kollaryla, ayaklaryla daima drdn birden igal ettii sandalyelerden yle bir toparlanyor, ve bu kadar etin hareketin derhal mkfatn grm gibi, masaya aprazlamasna

dayad kollarnn arasna ban gmyor ve uyumaa balyordu. nk Yangeldi Asaf Beyin daima uykusu vard, ve bu uyku dnyann en gzel, en msum uykusuydu. O gzlerini kapar kapamaz, etrafmz tatl bir mlt ile dolard ve havada sanki yzlerce melek hep birden maddesiz kanatlaryla uuurlar, ok yava fsltlarla kulana ninni sylerler, uykusunun peteini msum ryalarn balyla doldururlard. O zaman iimde birdenbire bir ey burkulur, Emine... diye yerimden frlar, eve koardm. Emine hasta idi.

Doktorlarn ilk nceleri ufak bir zayflk dedii ey yava yava tehlikeli, neticesi saknlmaz bir hastalk olmutu. Bunu ben doktorlardan evvel biliyordum. Adl Tpta son gece grdm o acayip ryadan beri biliyordum. Kader imbii gzmn nnde kaynyordu, ve Eminenin ba, yastmn br ucunda, yzmde, dudaklarmda, avularmn iinde iken, yine her an benden biraz daha uzaklara ekiliyor, oradan bana byk, ak gzleriyle bakyordu. O istedii kadar konusun, glsn, gelecek yollar iin

hayaller kursun, Zehray gelin etsin, Ahmeti Tbbiyeden kartsn, daima bu ba ok uzaklarda yava yava siliniyor, gzleri uzaklardan bana, Ne yaparsn, aresi yok ki bu iin! der gibi bakyordu. Bu korkun zalim bir eydi. Emine yava yava, damla damla gzlerimin nnde lyordu. Ne ben, ne de kimse, hi birimiz bir ey yapamyorduk.

VII
Eminenin lmyle son tutunduum dal da kopmu gibi bsbtn bolukta kaldm. Kaybettiim ey benim iin o kadar bykt ki ilk nceleri bunu bir trl anlayamadm. Ne de hayatmdaki neticesini lebildim. Sade iimde simsiyah ve ok ar bir eyle dolatm durdum. Sonra bu harapla daha baka bir duygu, bir

eit kurtulu duygusu kart. Bir baskdan kurtulmutum. Artk Emine bir daha lemezdi, hatt hastalanamazd da. Orada zihnimin bir kesinde olduu gibi kalacakt. Hayatmda birok eyler daha beni korkutabilir, bama trl felketler gelebilirdi. Fakat en mthii, onu kaybetmek ihtimali ve bunun korkusu artk yoktu. Her an onun hastalnn arasndan etrafa bakmayacak, o azapla yaamayacaktm. Korku iimden doru kabarp bymeyecek, drt yanm kaplayamayacakt.

Vka evim yklmt, iki ocukla ba baa kalmtm, almann lezzetini kaybetmitim, hepsinden fenas, artk hibir eye inanmyordum. Fakat korkmuyordum da. Olabilecek eylerin en kts olmutu. Artk hrdm. Emine arkamda olmaynca her aknt beni srkleyebilirdi. Kahve ve arkadalar en yakn idi. Daha haftasnda kendimi orada, o kalabaln arasnda buldum. Cadde zerindeki yan dkknlarn arkasna den ikinci salonda bir elimde iskambil ktlar, brnde rak

kadehim, azmda cgara, kulam anlatlan hikyede, hulsa etrafmla en rahat bir alverite, konuuyor, iiyor, eleniyor buldum. Her eyi unutmu muydum? Hakikaten eleniyor muydum? phesiz hayr. imde o zamana kadar duymadm bir eziklik vard. Bu korku deildi, ac deildi. Ancak kendisine ihanet eden insanlarn duyaca bir azapt. Bir ucu irenmede biten garip bir duygu. Byle gnlerden birinde idi. Bir ara gzm kardaki aynada kendi hayalime eriti. ki yanma aslm

paltolarn arasnda kendi yzm o kadar memnun ve biare, o kadar zelil ve her tarafa srklenebilir, her eye mukavemetsiz ve her eyden istifa etmi grdm ki, bir an billrun beni kusacan, kendi suratm ayaklarmn ucuna frlatacan sandm. Fakat hayr, hi de byle olmad. kinci, nc bakta bu hayale de altm. Her ey msavi idi. htiyar bir kadn evde ocuklarmla megul oluyordu. Ben sabahleyin kalkabildiim saatte ie gidiyor, iten kahveye geliyor, oradan Doktor

Ramizle veya bakasyla civar meyhanelerden birisinde akamclk ediyor, gece ge vakit eve dnyordum. Bazen ocuklar yatm buluyor, sevine sevine kendim de yatyordum. Bir gn daha gemiti ve ben hesap vermekten kurtulmutum. Fakat ok defa onlar kedi yavrular gibi birbirine sokulmu, birbirine yaslanm, evin bir kesinde beni bekler buluyordum. O zaman ite gnn en korkun taraf balyordu. imden geenleri kendilerine sezdirmeden ocuklarm kucama

almak, gnllerini yapmaa almak, aklabanlk etmek, gzyalarn kurutmak, gldrmek lzmd. Niin bu kadar mahzundular? Niin bu kadar ok alyorlard ve neden byle musallattlar? Mevcut olmalaryla hayatma getirdikleri glkler kfi deil miydi? Hrriyetimi sfra indirmeleri ve beni kck bir daire iinde bir dolap beygiri gibi durmadan dolamaa mecbur etmeleri yetimiyor muydu? Onlar grr grmez iim merhametten para para oluyor,

kendi iradesizliime, talihime kzyor, bam saatlerce duvarlara arpmak istiyordum. O zaman ite Emine, evin bir tarafndan kyor, yavaa yanma yaklayor, her vakit yapt gibi elleriyle omuzuma dokunuyor, Kendine gel! diyordu. Ve ben kendime geliyordum. Kararlar, yeminler, ahitler, karanlkta dklen gzyalar birbirini kovalyordu. Fakat ne faydas vard? Ne yaadm hayat beeniyor, ne yenisine gidebilecek kudreti kendimde buluyordum. Her eyden dpedz kopmutum. ocuklarma

kar beslediim acma hissinden baka etrafmla hi bir bam yoktu. Her eye, herkese sadece katlanyordum. Sokaa admm atar atmaz, kendimi bir yn muvazaann, gafletin esiri gryordum ve bulunduum yerden, yaptm iten gayri her yer, bana eriilmez ekilde gzel ve harikulde grnyordu. Postanede elime geen uzak yerlerden gelmi her mektup zarf, her kartpostal beni ldrtyordu. Peru, Arjantin, Kanada, Msr, Kap, nerelerden gelmiyordu bu mektuplar? ki sokak tede, tek bir

odada tahtakurularyla har neir olan u ihtiyar Yahudi kadnn Meksikada bir kardei vard. Komusu hahamn kzkardei Arjantinde krk ticareti ediyordu. te taraftaki Rum bakkaln olu Msrda idi. Yeeni Chicagoda hocalk yapyordu. Ve ben onlara gelen mektuplarn zarflarna bakar bakmaz, gzlerim kendiliinden kapanyor, etrafm deiiyor, kendim baka bir adam oluyordum. Kamak, her eyi brakp gitmek!.. Fakat hayr, btn bunlar yapabilmek, kendisini

alkanlklarnn dnda denemek iin baka trl adam olmak lzmd. Komak, kmldamak, atlmak, istemek, isteyiinde devam etmek lzmd. Btn bunlar benim iin deildi. Ben biare bir glge idim. Yanmdan biraz srtnerek geen her adamn peine taklan, ondan ayrlr ayrlmaz, iki kedi yavrusu gibi birbirine sokulan, birbirinin kucanda glen, alayan, bilhassa alayan iki ocukla apaul, biare bir glge... Gl! dedikleri yerde glen, ala veya konu dedikleri yerde konuan, alayan, enteresan bulduklar zaman

enteresan olan, yzne bakmadklar gn mevcut olmayan biarenin biri. Bunlar hatrlar hatrlamaz, oraya, kahveye, az ok benden baka trl yaayanlarn, kendilerini hi olmazsa benim gibi gz hapsinde tutmayan insanlarn arasna gidiyordum. Onlarn yannda benim de hayatm oluyor, onlarla dnyor, onlarla beraber yayordum. Belki de byle deildi. in aslnda baka eyler de vard. Bu adamlar tamamiyle beenmiyordum. Aralarnda sadece bir muhacir gibi yayordum. Bir tipi gecesinde, ssz

da banda souktan ve ykl rzgrdan boulmak zere olan bir adamn snd scak, bol gbre kokulu, atlarn tepimesinin insan sesine, taze ay ve kahve kokusuna kart o yar ahr, yar han odas yerlerden biri gibi onlarn arasna snm, bu kark ve ykl havada snyor, mesut oluyordum. phesiz bir gn bu beenmemezlik, ilerin biraz msait gittii bir zamanda byyp beni kurtaracan zannettiim o kk noktada kaybolacak ve tamamiyle bu havaya teslim olacaktm. Daha

imdiden zaman zaman, Ah! te gzel hayat! Rahat ve mesut... Ne adamlar! demee balamtm bile. Ahmetin geirdii byke bir hastalk beni kendime getirene kadar byle yaadm. Ancak onu da kaybetmek korkusuyla talihime raz oldum. Bu esnada Doktor Ramiz alt seneden beri zerinde dnd projeyi fiile koymu, Psikanaliz Cemiyetini amt. Kendisinden baka doktor bulunmayan yirmi bir azas iinde, hem de messesenin mdr sfatyla ben de vardm.

Evet, imdi itiraf edeyim ki, Saatleri Ayarlama Enstitsne mdr muavini olduum zaman, hi de bu cins ilerde tecrbesiz deildim. Daha evvel Psikanaliz Cemiyetinin mdr ve hemen hemen ona benzeyen spritizmaclar Kulbnn de muhasibi idim. Aziz dostumun, senelerce kirasn verdii bir odada teesss eden bu cemiyetin anahtar, mdr sfatyla daima yeleimin cebinde durdu. Ve kaps ancak iki defa, verdii konferanslar dolaysyla gerek kendisine ve gerek umuma ald. Bu konferanslardan

birincisinde Doktor Ramiz, dinleyicilerine beni, Trkiyede tedavi ettii ilk hasta sfatyla ve tyler rpertici izahatla takdim etti. te bu sayede, ikinci karm Pakizenin dikkatini ektim. kinci konferansta ise, yetmi sahifelik ta basmas bir tbirnameyi bandan sonuna kadar, ufak tefek izahlar mukayeselerle okudu. Mevsim yazd. Odaya ak pencerelerden dalga dalga scak bir rzgr giriyor, yzlerimizi alazlyor, bizi ok baka derinliklere ekip gtryor ve sonra esneyerek,

hatibin iyi niyetine teslim ediyordu. Bir ar, kk cssesinde birka dizel motrnn sesini bulmu, durmadan bamzn stnde vzldyor, havada st ste elik levhalar deliyor, onlarn aralarndan geerek Doktor Ramizin sesine sarlp, onu rtyordu. lk nce Yangeldi Asaf Bey arka srada setii yerinde uyumaa balad. Fahr mdr sfatyla hatibin bir basamak aasnda, iki elim dizimde, ayakkaplarmn sk grlmesin diye gayretler ederek, terbiyeli terbiyeli oturduum

sandalyeden -Avrupada byle yaplrm, tabi mdr sfatyla oturmam iin sylyorum, ayakkaplarn eskilii iin deil-onun iki kolunu igal ettii iki sandalyeden ektiini, sonra tam nndeki umac apkal kadnn ensesine doru dikkatle baktn bir lahza grr gibi oldum. Sonra birdenbire ba bu apkann arkasnda kayboldu ve binlerce melek kemanlarn dinliyormu gibi lh bir mlt balad. nc sahifeye doru bu mltlarn, arnn vzltsyla beraber tekil ettikleri kk, hafif ve serin

alkantl krfezde bizim gruptan gen bir airin ryalar yelken at ve tek bana iddetli bir gemi zaman deniz muharebesine girdi. Halatlar gcrdyor, azdan dolma toplar simsiyah grlyor, hcumlar, vaveyllar arasnda yangnlar byyordu. En n srada oturan krklk bir hanm bu karklktan derhal istifade etti ve phesiz gelirken cebine gizledii bir dzine kadar rdek yavrusunu usulcack yere brakt ve kendini onlarn vakvaklan arkasnda maskeledi. Onu biraz tede bir bakas takip etti ve

derhal bitmez tkenmez bir itahla boanan bir banyo oldu. Onuncu sahifeye doru evlerinde ve daha rahat artlar altnda uyumak iin salonu terk edenler mstesna, hemen herkes uyudu. Hepsi uyur uyumaz haneresinin mstait olduu yahut tercih ettii sesi derhal buluyor, derhal o ses ve hareket oluyor, onu btn rahatlyla yayordu. Doktor Ramiz, bu kollektif ihanetle elinden geldii kadar mcadele etti. Hibir zaman onu bu kadar kahraman ve vaziyete hkim olma

kararnda grmemitim. Sesi, Asaf Beyin mrltlarnn her lahza yeniden yetitirdii yumuak otlar ve nebatlar arasnda kkremi bir aslan gibi frlyor, saa sola en beklenmedik ekilde hcum ediyor, grnmez dmanlaryla bouuyor, atlyor, yakaladn bouyor, boamadn sindiriyordu. Yz ter iindeydi, elleriyle durmadan iaretler yapyor, sanki yirmi azdan birden zerine hcum eden horlamalar iterek, kakarak kendisine yol amaa alyor, kelimeler, dudaklarndan krba

akrtlaryla kyor, ateli kseler gibi drt yana frlyor, itfaiye hortumlar gibi saa sola uzanyordu. Fakat, bir insan tek bana bu kadar ok, bu kadar terbiyeli, kamasn, deimesini, sinmesini bu kadar iyi bilen bir dmanla nasl mcadele edebilirdi! ki saniye evvel haklad, bir saniye sonra tekrar diriliyor, tekrar glgede pusu balyor, rdek yavrular tell tell vaklyorlar, delinmi su borusu, bir kobra ylan gibi slk alyor, banyo dnyann btn sularn dndre dndre

boaltyor, imknsz yokularda kamyonlar vites deitiriyor, en grltl tren kazalar birbirini kovalyordu. Ve Doktor Ramizin sesi, her an uyank, her an tetikte her hdiseyi annda karlyor, durmadan ekil deitiriyor, yalvaryor, vaat ediyor, tehdit ediyor, st ste en beklenmedik nizamlar kuruyor, rf idareler iln ediyordu. Ben, ellerim dizimde, ikide bir arlaan gz kapaklarm parmaklarmla aarak, onun bu gayretini seyrediyor, gsterdii

cesarete, kudrete, her an biraz daha hayran oluyordum. - Dah bir avrat ryasnda azgn bir deli grse iyi niyet deildir. Hemen tvbe ve istifar eyleye... Yan tarafta, nc srada o zamana kadar farkna varmadm gen kadn ar uykusundan derin bir oh ekerek yerinde gerindi. Doktor Ramiz bu ilk mit iaretine deta bir kurtarcya yapr gibi yapt ve en gr sesiyle devam etti. - Ve dah bu mecnun er kii ise ve plak ise ol avrat behemehal zina iler, zevci mukayyet ola...

Krklk hanmn boynu birdenbire iri bir kumru oldu ve dem ekmee balad. rdek yavrular artk ortalkta grnmyordu. Hatip bu deiiklikten habersiz, devam ediyordu. - Ve dah bir er kii ryasnda kendisini cmlesi uyur bir taifenin arasnda grse byk bearettir, cmle efalinde filimutlak olur ve kimseye hesap verme zorunda bulunmaz. Doktor Ramiz bu cmlenin verdii hrriyetten istifade etti ve ban hemen orackta, boynunun stnde

eerek o da uyumaa balad.

VIII
Evlendiimiz zaman Pakizenin tiroit guddeleri henz bozulmamt, binaenaleyh huysuz ve sinirli deildi. Hayat hakknda hibir fikri yoktu, binaenaleyh neeli ve rahatt. Annesi ile babas henz lmemilerdi. Hatt byle bir ihtimal kimsenin aklna gelmeyecek kadar shhatli, din grnyorlard. Bu itibarla kardeleri henz bizimle beraber yaamaa

karar vermemilerdi. Ayrca byk baldzm musikye olan istidadn henz kefetmemi, kk baldzm sadece irade ve sraryla dnya gzeli olabilecei fikrine dmemiti. Ben, spritizma Cemiyetinde tandm Cemal Beyin szne uyup Fener Postanesindeki vazifemden henz istifa ederek, onun idare meclisi azas bulunduu ve sonradan reisi olduu Trl ler Bankasna memur olmamtm. Binaenaleyh elimde henz gvenebileceim bir iim vard ve hayatmz emniyette idi. stelik Selma Hanmefendiye de

henz k olmamtm. Evet, bunlarn hibiri henz olmamt. Onun iin evliliimizin ilk senesini kk evimizde, Mbarekin sakin baklar altnda, nisbeten rahat ve mesut geirdik. phesiz bu hayat, Eminenin zamanndaki hayat deildi. kinci karm hi de ona benzemiyordu. Onun ciddilii, saadeti kendi iinde bulan cmert yaratl, ne de sakin gzellii vard Pakizede. Fakat genti, kendisine gre neeliydi, kendi leminde yaamasn biliyordu. Hayatta sevdii tek bir ey vard,

o da sinema idi. Pakize sinemann sade terbiye deil, tatmin ettii insand da. Beyaz perdenin karsnda o kadar kendinden geer, o kadar her eyi brakrd ki, sonunda yaad hayatla seyrettii maceray birbirinden ayramaz hle gelirdi. Bir gn dnyann en byk ciddiyetiyle bana, eskisi gibi spanyol dansn yapamadn sylemiti. Bu evlendiimizin ikinci ylnda bir pazar sabah oldu. O, yatakta, salarn yasta datm, tembel tembel, kendisini kaldracak bir vin

bekliyordu. Ben pencerenin nnde, ayakta, yataktan kalkmak hususunda daha atik, kahvalt meselelerinde biraz daha sabrsz bir kadnla tesadfen evlenmi olmann insana verebilecei saadetleri dnyordum. Birdenbire karm: - Hayri! diye beni ard. Sana bir ey syleyeyim mi, ben galiba spanyol dansm unuttum. Pakizenin danstan holandn bilirdim. Fakat spanyol dansn bildiini hi iitmemitim. Zaten doru drst yrmesini bile bilmeyen, bast yeri grmeyen bir

insandan bu pek beklenmezdi. - Hayrdr inallah! Hangi spanyol dans? - Vallahi unutmuum... Dn bir deneyeyim, dedim, bir trl beceremedim. nsan gnde bildii eyi unutur mu? - Ben senin spanyol dans ettiini bilmiyorum. - Canm unuttun mu? Geen gn etmedim mi? Hani ok beenmitin? Gazinoda... Herkes alklamt. Sonra o zabit geldi... Evlendiimizden beri sinemadan baka yere gitmemitik. Neden

sonra anladm ki, karm, kendisini beraber seyrettiimiz bir filmin artisti ile, Jeanette Mac Donaldla kartryordu, onu kendisi sanyordu. Birka gn sonra krmz sabahlklarn arad, benim svari ceketimi bulamad iin zld. Beyaz saten tuvalet elbisesi ortada grnmyordu, bu felkete alad. Bir baka sabah daireye giderken boynuma sarld ve dikkatli olmam tekrar tekrar tembih etti. Kendisini bazen Jeanette Mac Donald, bazen Rosalinne Russel sanan, beni Charles Boyer ile, Clark

Gable ile, William Povvel ile kartran, bir gn evvel komu kzn Martha Egerthe benzettikten sonra ertesi gn pencereden, Martha, kardeim, nereye gidiyorsun byle? diye seslenen bir kadnla evlenmedinizse bu iin acayipliini size anlatamam. Filhakika ok g bir eydi bu. Her an tehlikeli yanllklar oluyor, hesaplar karyordu. Bununla beraber iin elenceli, hatt faydal taraflar da vard. Karm, dediim gibi sinema ile tatmin oluyor, hayatmzn aksak taraflarna

bakmyordu. Vka Adolf Menjou gibi en aa yz otuz kat elbisem olduu iin artk dmelerim dikilmiyordu. Fakat ceketimin dirsek yerlerinin ktn da pek fark etmiyordu. Grd filmlerdeki her ey bizimdi, atolar, elmaslar, baheler, asl kibar dostlar... Bu itibarla bu akamki yemee mutfakta yememizin veya hi yememekliimizin ehemmiyeti yoktu. Hulsa onun da bir firar anahtar vard. Bununla beraber zerinde dnmemem imknszd. Hangi zemberek bozulmutu ki

byle durmadan srkleniyor ve orda kalyordu? Acaba can sknts m onu zaman zaman byle ocuk yapyordu? Byle olsa bile yine de kendisinde esasl bir eyin, bir eit zeminin bu ie hazrlanmas gerekirdi. Lodostan uyuyamadm gecelerden birinin sabahnda Pakizeye yirmi dakika yatp uyuyacam syledim. Halbuki bir saat sonra eve gelecek komularla piknie gidecektik. Pakize hakl olarak uyanamayacam syledi. Hayr, dedim, uyanrm. Hem greceksin tam zamannda. Vka

daha beklediimiz insanlar gelmeden Pakizenin alabildiine at radyo ile on be, yirmi dakika sonra uyandm. Karm buna ok ard. Laf olsun diye kim bilir kimden rendiim o nadir tarih bilgilerimden birini yumurtladm: Napolyon bunu her zaman yaparm! Syler sylemez gzlerinden geen kk parlty grerek piman oldum. Fakat olan olmutu. Daha o gn Pakize benimle Napolyon arasnda mukayeselere balad. Vka Napolyonu bilmiyordu ama, Yusufu bilmeziz amma seni rn tanrz

fehvasnca, beni iyi biliyordu. Heybelinin amlar altnda yalanc dolmalarmz yerken veya hazmederken saatlerce byk kumandann da benim gibi sele zeytininden holandn, kovboy filimlerine bayldn, daima sa tarafna yatarak uyuduunu ve ancak sabaha kar horladn anlatt durdu. Bu henz birinci kademeydi. drt gn sonra benzeyi bu sefer benim tarafmdan balad: htiyat zabitliimden kalma elbiselerim tavan arasndan kt. Temizlendi, tlendi , evvel yatak odamza, sonra

misafir odasna asld. Ertesi gn behemehal onlar giymem iin srara balad. Kendini unutturacaksn! diye bana kt. Yarabbim bu budalalklar yaparken ne kadar gzeldi. Sarn yz nasl tatllayordu. Nihayet sra ta giymemiz merasimine geldi. Baya bu i iin sabrszland. Bu ikinci, yahut nc kademe oldu. Nihayet kendisini Josephine Beauharnais sanarak vey ocuklarn benimsedi ve ilk izdivacnn mahsulleri addetmee balad. Evet, ocuklarm benim ve Eminenin

ocuklar olmaktan o gn ktlar ve Pakizenin oldular. Ben birdenbire vey baba oluyordum. Bu defteri okuyanlar belki de bu ii latif bulabilirler. Fakat hayatma getirdii karkl da inkr edemezler. Hayr, Pakizede aksayan bir taraf vard. Bunu anladm zaman kollarmn arasnda sktm, hayatmn mesuliyetlerini paylatm insan bana imknsz ekilde yarm ve sakat grnmee balad. Selma Hanma, o kadar budalaca k olmamn, Cemal Beyin peine o kadar iradesizce taklmamn asl

sebebi elbette birazck olsun Pakizedir. Annesinin, babasnn birbiri ardnca lmleri zerine i biraz deiti. Baldzlarm eve gelince karmn ayaklar yere dedi. Fakat Pakizede her inklp ters tarafndan ve beklenmedik ekilde oluyordu. Bu sefer de hayatmzn mihveri kardeleri oldu. Ben, kendisi, ocuklarm, ikinci, nc planlara indik. Biri otuz beinde, teki yirmi sekizinde olan bu iki ksze o kadar ok acd ki, asl acnacak kendisi ile biz olduk. Ve ondan sonra yava

yava Halit Ayarcya tesadfme kadar gittike hzn arttran bir sefalet balad. Sanki dibi olmayan bir kuyuya indiriliyormuum gibi her lahza biraz daha derine, biraz daha karanlklara gmldm. Fakat daha evvel spritizma Cemiyetindeki hayatm anlatmalym.

IX
spritizma Cemiyeti hi de Psikanaliz Cemiyetine benzemiyordu. Oras enlikli idi. Bitmez tkenmez mnakaalar, tecrbeler yaplrd. Hemen her gnde bir yukar lemden gelen tebliler yaynlanr, onlar tefsir edilir, ok limane fikirler sylenirdi. Bir fark da kadn azasnn bolluu idi. Medyum olanlardan baka sadece

merakl yedi sekiz kadn azamz vard. Ben, cemiyetin muhasebecisi ve ktibi sfatyla her akam iten knca urar, yazlacak yazlarm yazar, bo zamanlarmda aidat toplar, defterleri tutardm. te Cemal Beyi her an yeni ve beklenmedik hdiselerle dolu bu muhitte tandm. Cemal Bey itikadmca bir spritizma Cemiyeti azas olacak insanlarn en sonuncusu idi. Byle cemiyetler, daha ziyade beraberce yalan syleyip, beraberce aldanp hoa vakit geirmek isteyen

insanlarn iidir. Cemal Bey ise kollektif yalandan holanacak adam deildi. Yalan, onun iin ferd bir silh, bazen da kendisini ve hayatn sslemek iin mracaat ettii bir vasta idi. yle herkesin dut hasr gibi, bir ucundan tuttuu yalana tenezzl edemezdi. Zaten kendisi iin her eyi mubah gren bu asil ve mhim adam, bakasnda yakalad en kk kusuru bile affetmedii iin karsnda yle dpedz yalan sylemek kabil deildi. O, her mnasyla oyunu bozan adamd. Siyas hayat da bu yzden yarda

kalmt. Bununla beraber muntazaman gelir, itimalarda, tecrbelerde bulunur, dudaklarnda hep ayn etrafn kmseyen tebessm, bizi muhtelif meselelerde aydnlatrd. Baz ruh meseleleriyle alkadar olduu, bu bahislerden holand muhakkakt. Ayrca da cemiyetin azasndan Nevzat Hanmefendiye hafife kt. Nevzat Hanmla olan alkas cemiyete ramen ilerlememiti. Bu gen ve gzel kadn kocasnn ldnden beri cins hayata

kaplarn sk skya kapatm gibiydi. ilide ihtiyar kaynanasyla beraber oturduu byke bir apartmanda masa tecrbeleri yaparak, ispritizmaya dair kitaplar okuyarak yayordu. Bu yaama tarz az ok shhatini de bozmutu. Daima yarm ba arlarndan ve uykusuzluktan ikyet ederdi. Uykusuzluun belli bal sebeplerinden biri ge vakte kadar sren ispritizima tecrbeleri ise, bir baka sebebi de Muratt. Murat Nevzat Hanmn masa tecrbelerinde eve alan bir ruhtu. Hemen hemen

apartman karargh ittihaz etmiti. El ayak ekilince mutlaka ortaya kar, camlar siler, hallar silker, eyann yerini deitirir, kitaplar dzeltir. Nevzat Hanmn okumasn mnasip bulmadklarn yrtar, kaybederdi. Cemal Beyin Nevzat Hanma verdii apknca bir roman daha ilk gecede yrttn hepimiz biliyorduk. Ve btn bu ileri ikr ekilde grlt ile yapard. Muratn bir baka huyu da hayatn gizlemesiydi. Masa banda sktrld zaman bazen on sene evvel lm Adanal bir riyaziye

hocas, bazen Krm muharebesinde ehit olmu bir nefer, bazen Nevzat Hanmn kocas Sezai Beyin ihtiyat zabiti iken tand bir mhendis olurdu. Fakat ad hi deimezdi. Kendisini hangi meden hl altnda gsterirse gstersin bu vefal ve igzar ve ahlk prensiplerine son derecede bal ruh daima otoriteli ve daima kendi bana idi. Onun iin ok defa masa tecrbelerinde kendisine sorulan suallere Byle eyleri dnmeyin! diye aksi cevap verirdi. Nevzat Hanmn hizmetisiz kald

zaman evi Muratn muhafaza ettiini, hatt bazen kadncaz antasndan anahtarn karmadan onun kapy atn hepimiz bilirdik. Bazen bunu misafirlere yapt da sylenirdi. Bu yzdendir ki Cemal Beyin pusulalarn ve ufak tefek hediyelerini gtrdm zaman kapy alarken baya korkardm. Nevzat Hanm ise bundan bilkis memnun olur, hatt vnrd. Bazen ona emniyet ederek anahtarsz sokaa kt da vard. Bu yzden bir balo dnnde kapda kaldn kendi azndan iittim. Kadncaz, Beni

kskanmaa ne hakk var? diye ikyet ediyordu. Bu yatan sonra hrriyetime ne diye karr? Arkadalar iinde Muratla telefonda konutuklarn iddia edenler bile vard. Bittabi arkadan bu mhim iin tafsilt geliyordu. Ve bu tafsilt, tabiatyla macerann sahibine gre deiiyordu. - ok bouk bir ses... Sanki ok uzaktan geliyordu. deta kilometrelerce derin sis tabakalarn delerek... Bununla beraber szlerini iitiyordum. Daha dorusu kendi iimde buluyordum. Ses ok

mahzundu. Ancak lenler byle darlabilir, dargn konuabilirdi! Bu kahvedeki grubumuzun belli bal bir uzvu olan gen bir airin hikyesi idi. itmekle sarih ekilde dnmek arasnda bir ey... diye tamamlyordu. Nevzat Hanm evde mi? diye sorunca, bana, Evde amma gelmeseniz iyi olur, ok rahatsz. cevabn verdi. Zengin bir tccar olan uayp Bey bsbtn baka trl anlatyordu: - Telefon alnca mrmde ilk defa sessizlik denen eyi duydum.

Bu bizim tandmz sessizlik deildi; baka bir eydi. Sonra Kimsiniz? diye birisi adm sordu. Ben adm syledim ve Nevzat Hanmn bana verecei kitab sormak istiyorum dedim. O zaman: Brakn kitab filn da abuk evinize gidin. Karnz bir kaza geirdi. Koun, durmayn! Adn sordum, Ben Muratm! dedi ve telefonu kapatt. Sesi insan azarlar gibiydi. uayp Bey, anlattna gre, eve gidince karsn merdivenden dm bulmutu. br hayatn derinliinden bizim

dnyamzn ileriyle bu kadar sk skya alkadar olan, karsndakini azarlayan, uyandran, nasihat veren Muratlara hafta sonra avukat Nail Bey bir baka Murat ilve etti: - Gayet garip bir eydi bu! diyordu. lk nce mthi bir grlt duydum. Ddkler tyor, anlar alyor, sanki kyamet kopuyordu. Sonra ses duydum. Buras deil! diyordu. Kapattm, bir daha atm. Ayn ey tekrarland. nc defasnda ayn ses: Anlamyor musunuz canm, hanmefendi gelemez... Megul... diye cevap

verdi. yi amma, dedim, apartman meselesini konuacaktm. ok mhim bir ey! Ses bu sefer ikr bir ekilde ikyet etti. Tabiatn bilmiyor musunuz? Gelemez, ii var. Ruhlarla konuuyor! Israr etmeyin! Bu sefer ben: Kimsiniz? diye sordum. Tanmadnz m?.. Murat! diye cevap verdi. Btn konuma esnasnda ngraklar, anlar, ziller, vapur ddkleri, hepsi devam ediyordu. Fakat asl garibi Muratn sesinin alaydan deta katlmasyd. Yalnz Cemal Beyle ben, Muratla telefonda konumadk ve ili 'deki

apartmanda karlamadk. Dorusunu isterseniz kendi hesabma bundan hi de ikyeti deilim. spritizma Cemiyetindeki hayatm, Cemal Beye rastlamasaydm hakikaten elenceli olurdu ve hibir ey pahasna bu cemiyetten ayrlmazdm. Kim belkemiinde tatl bir me ile yaamasn sevmez? Yazk ki Cemal Bey vard ve yine daha yazk ki ben ok uysaldm. stelik ufak tefek kazanlar ihmal edecek vaziyette deildim. Cemal Bey beni ilk gnden itibaren

benimsedi. Yani evvel klk kyafetime ard. Sonra ahsm gln buldu. Yzme kar, Demek byle adam olurmu! diye aktan aa hayret etti ve hemen arkasndan husus iine koturdu. Ve bu sonuna kadar byle devam etti. Cemiyete gelip de beni grr grmez aklna, yaplacak mhim bir iin gelmemesi imkn yoktu. Sze: Kuzum Hayri Bey... Eer mmknse... diye en tatl sesiyle balar ve sonra bir lahzada i deiirdi. Ayaklan burnuma nian almadan benimle konutuunu pek

az grdm. Konumann kendisi de gerekten acayipti. Tekrar dediimiz ey onda bir eit hakaret vastasyd: Yarn, saat on birde... Unutmazsnz deil mi?.. Evet, saat on birde, tam on birde, anladnz m! Ve btn bunlar her kelimeyi sanki beynim denen odun ktne ak ile kazmak istiyormu gibi ince, sivri, insana ba dnmesi, bulant verecek kadar dikkatli bir sesle sylerdi. te o zaman gzmde her ey perdelenir, farknda olmadan yumruumu skardm. Bu eneyi

datmak, bu krem iinde yzen tombul yana, bu yolunmu, tinalI kalar birbirine geirmek, mnsz bozuk bir gramofon pla gibi paralamak iin mrmn yarsn nasl seve seve verirdim. Fakat bu ancak bir saniye srer, hemen arkasndan Selma Hanmn, kemeri bir lahza zlse bir yn ince, zarif, dz ve kavisli izgi hlinde dalacak vcudu, sade slp ve eda baklar, kk tatl kahkahalar hayalimde canlanr, hulsa sabrn ucunda beni bekleyen mkfat dnr, kendimi toplardm:

- Ba stne beyefendi. Bazen dorudan doruya gideceim terzinin, ayakkabcnn, byk maazann, limanda vapurdan kn bekleyeceim ve eyalar otomobile tanrken yardm edeceim, yahut bu eyalar kendim tayacam, zengin bezirgnn adn, adresini, hulsa yapacam ii btn teferruatyla sylerdi. O zaman i tahammlsz bir hle gelir, hiddetten, irenmeden deta boulurdum. nk bu adlar, adresleri, yaplacak ii bir kda yazmak yetmezdi. Ayrca da Cemal

Beyin karsnda, yedi sekiz defa okumak, tekrarlamak, onu unutmayacama, sralarn bozmayacama kendisini inandrmak lzm gelirdi. Btn bunlara sadece en sonunda, yahut bu defa olmazsa gelecek defa Selma Hanm grmek midiyle katlanrdm. Bazen son bir mdafaa hissiyle dudaklarma kk, yar marur, yar alayc bir glmseme yaptrr ve etraftakilere, Gryorsunuz ya, bu budaladan neler ekiyorum? Ama ben iin alayndaym, siz aldrmayn!

yle tadn karyorum ki, bu iin... mnasnda gya yaptm elenceli alaya onlar da katan, kendime crm ve elence arkada yapan baklar atardm. Benim biare, rkek tebessmmn, yan baklarmn kim farknda idi? Orada, karlarnda Cemal Beyefendi, kendinden emin, kudretli, zalim, krc hviyetiyle her eyi yangn kulesinin tepesinden seyreden otoritesi ve sevimsizliiyle parlarken benim yzmdeki deiiklii fener tutsam bile kimse gremezdi.

Hayr, Cemal Bey hi sevimli deildi. nsana yle bir scaklk alamas bir yana dursun, tahamml edilecek tek taraf yoktu... Dostluu kaytszlndan beterdi. ok defa syleyeceklerini yalnz bana iittirmek iin koluma girdii zaman btn vcudumu acayip, felce benzeyen bir me kaplard. Bu herkes iin aa yukar byleydi. uayp Bey, o yanna gelip oturunca elini kanapeden yavaa eker, toparlanr, Avukat Nail Bey olduu yerde deta kaklrd. Bu byle iken yine herkes onu gzetir, sayar,

ondan ekinir, hatt ho grmee alrd. Diyebilirim ki, bu adamda baz souk ve tehlikeli hayvanlarn avlarn byleyen ve kmldamasna imkn vermeyen ekicilii vard. Bu kuvvetle phesiz, hi olmazsa er babnda, ok byk eyler yapabilirdi. Fakat ileride anlalaca gibi o da bir eit eksiklikle domutu. Talih ve tesadf etrafn sanki bu adamdan korumak istermi gibi bu iradeye ne tam bir hedef, ne de kendisini toparlamak imknn vermiti. Hayatna girdike etrafna yapt

tesiri daha iyi anlyordum. Bir gn terzisi bana hesap defterini gsterdi. Rakamlar ykc idi. Adam iyice yzme baktktan sonra ban sallayarak, Dn de u iki yz liray gtrdm. stemiti... diye parmayla son rakam iaret etti, ve birdenbire gzmn nnde ldryormu gibi bir hiddet iinde, hesap puslasan yrtt. gn sonra Cemal Beyi srtndaki elbisenin omuzunda, bana gre hi de mevcut olmayan bir pot iin adam azarlarken grdm ve zavallnn sabrna ardm. Grmeden

inanlacak ey deildi bu. Adamcaz mahcubiyetinden omuzlarnn arasnda deta kaybolmutu. Durmadan zr diliyor, azndan, Emredersiniz efendim!den baka bir ey kmyordu. Gmlekisi, ayakkabcs, sapkacs, oturduu katn sahibi hepsi ayn ekilde paralarn alyordu. Zavall ev sahibi iki seneden beri birikmi kiraya mukabil birka yz lira olsun behemehal koparmak kararyla gittii evde, ev sahiplii denen mukaddes vazifeye dair sk bir ders alm, ayrca da

banyonun fayanslarn deitirmeyi, arka balkona bir camekn yaptrmay vaat etmee mecbur kalmt. Keskin Bonak ivesiyle durmadan, Fayanslar... diyordu, hanmefendinin ropdambrna uymuyormu! Ve hakikaten bu talihsizlikten mustarip grnyordu. spritizma Cemiyetinde Cemal Beyin otoritesine ehemmiyet vermiyen, hatt byle bir eyin farknda bile olmayan tek insan Madmazel Afroditi idi. Afroditi, smsk bir ten, her azn ata bir ispirto alevi gibi parlayan otuz iki di,

uzun kirpikleri arkasnda telkinleri bir ufuk gibi derinleen baklar, konutuka sizin boaznzda dmlenen Italyan babasndan kalm adal, hardal gibi sert ve dik, ve yine de son derecede tatl bir ses, isteyerek olpalatrd hareketleriyle bir rmcek gibi drt bir tarafnz saran eller, bir yn cazibe ve dostluk, hulsa belki de farkna varmadan hareket ve hcum hlinae btn kadnlkt. Afroditide her ey uzviyetinin bir nevi emri, ilham, hatt gizleyememekten mteessir olduu

hediyeleriydi. Afroditi Cemal Beyi grr grmez bir elini yanana gtrerek tra iareti yapar, Yakt... diye arsz arsz barr, kaar, ya benim altm odaya, yahut da kahve ocana girer, sk sk rtt kapnn arkasna dayanr, hardall sesiyle glerdi. Ancak kendisinde affedilebilen bu kkrtc aka bizi aldatmazd. Onu Cemal Beyden byle karan eyin bir trl yenemedii bir tiksinme olduunu hepimiz bilirdik. Zaten o da bunu gizlemezdi:

Ne yapaym! Tahamml edemiyorum... derdi. Bu adamda ok kt bir ey var. Ne olduunu bilmiyorum. Fakat Cemal Beye bunlar grmezlikten gelir, daima kibar, daima stten bakl, Genlie ve gzellie affedilmeyecek kusur yoktur, ne yapsn biare, terbiyesi kt! der gibi tavrlar alrd. Hakikatte ise Afroditinin bu hlleri onu skar, bir zrh gibi brnd haysiyetini zedelerdi. Cemal Bey haysiyetli adamd. Haysiyeti, zenginin otomobili, generalin yaveri, polisin

tabancas, bekinin dd gibi daima yan banda, daima en gze arpar yerde idi. Bu haysiyeti grmeden, ona dikkat etmeden, onunla karlamadan ve onun tarafndan rahatsz edilmeden Cemal Beyle mnasebet kabil deildi. Yirmi yanda iken, annesinin ar hasta olduu bir gece, onun ba ucunda beklerken, elindeki kalemle masann zerine oynar gibi bir eyler izmee balam, hi ehemmiyet vermedii bir hdise, ertesi gece ve daha ertesi gece ayn saatte, yine farknda olmadan tekrarlanmt.

nc gecenin sabahnda Afroditi bu hdiseyi olduu gibi grm ve o zamana kadar babo eleniyorum sand ktlara dikkat etmi, Doktor deitir! cmlesini iri br izgilerin arasndan okumu. lk nce, aldrmak istememi, sonra bir dosta alm ve bilhassa beraber yaadklar daysnn sraryla doktoru deitirmiler ve kadn lm tehlikesinden kurtulmu. O zamandan sonra ne vakit elinde kalem, ba bo birka dakika masa banda beklese kendiliinden bir eyler yazmaa balam. lk nce

ksa ve ok defa mnsz kelimeler, kark cmleler hlindeki bu yazlar gitgide genilemiler, gnn olaylarn, yahut aileyi veya gen kz, hatt ehrin hayatn alkadar eden meselelere bal haber, aklama gibi eyler olmaa balamlard. Uzun mddet birka dost arasnda bu kabiliyetini denedikten sonra, etrafn sraryla kendisini muayyen mevzular zerinde toparlamay renmi ve msait cevaplar da almt. Daha sonra geceleri sk sk yatandan nne geilmez bir

kuvvetle srklenir gibi kalkmaa, masann bana oturmaya ve sahifeler dolusu yazlar yazmaa balad. ok defa byle geceleyip yazd eyleri ne kendisi, ne de bakas okuyabiliyordu. Bazen de mnas doru drst kavranmayan bir yn ba bo kelimeler, isimler, hatt rakamlar, birbirini takip ediyordu. Bu rakamlarn iinde en sk geeni 17 ve 153 rakamlar idi. Kelimeler ok defa talyanca, Rumca, Franszca ve Trke oluyordu. Afroditinin babas Cenoval bir

talyand. Genliinde hayatna mal olmas ihtimali bulunan mhimce bir hdise yznden zmire kam, oradan stanbula gelmi, bir Rum kzyla evlenerek burada yerlemiti. yi kuyumcu ve tenordu. Tnel civarnda at kk dkkn az zamanda tutunmu, para, mlk sahibi olmutu. Fakat aradan epeyce zaman getii, hatt adn bile deitirerek yaad hlde kendisini emniyette addetmedii iin ailesiyle mnasebetini kesmiti. O kadar ki 1915 ylnda ld zaman etrafndakiler ailesinin Cenoval

olduunu, orada bir anas, babas ve bir de kz kardei bulunduunu ancak biliyorlarm. skaerinin lm zerine zaten dkknda yetitirdii kayn iin bana gemi, Mtareke yllarnn deiiklikleri arasnda dkkn birdenbire bym, byk bir maaza olmutu. Fakat Afroditinin babasnn zamanndaki iilik artk kalmamt. Bu geni, zengin, ilerini en iyi ustalara grdren maazada, hl onun yapt ilerin arand sylenirdi. O yllarda Afroditi ile annesinin belli bal dnceleri bu adamn

hayat; varsa eer Afroditinin uzaktaki hsm akrabas idi. Gen kz medyumlukta ilerleten bu merak olmutu. Dostlarnn yannda, yapt tecrbelerde zihnini yava yava eski ehemmiyeti gznden kaybolan bu mesele zerinde tutmaa balam ve nihayetinde kendisini gece yarlarnda uyandran, gndzleri eline her kalem alp gzn yumduka kargack burgack yazlarla varlm anlatan kuvvetin, 1923te kardeini ve onun oluk ocuunu bekleye bekleye len halas olduunu renmiti.

Ondan sonra tebliler bsbtn sarihlemi, l hala onlar daha yakndan sktrmaa balamt: - Niye gelmiyorsunuz? Niye evimizde oturmuyorsunuz? Niin mirasnz aramyorsunuz? diye stlerine dyordu. Ben evlenmedim, yemedim imedim, her eyi size sakladm. Niye gelmiyorsunuz? Kocasnn ad ile, Cenoval olduundan baka hibir ey bilmeyen, elinde hibir vesika bulunmayan kadncaz gittike ar basan bu davete uyarak seyahate

kmay ilk nceleri hi de akll bir i gibi grmemiti. Fakat kznn ve etrafndakilerin srar karsnda, Hi olmazsa yle bir gezmi oluruz diye yola kmlard. Ondan sonra en artc tesadfler birbirini kovalam, miras meselesi kolayca halledilmiti. Ortada byk bir servet yoktu. Miras dar, fakat uzun bir sokakta biri 17 numarada, br 153 numarada iki evle ihtiyar kadnn biriktirdii be on paradan ibaretti. Afroditi ile annesi bu iki mlkn parasndan ok fazlasn bu yolculukta sarf

etmilerdi. Fakat tek balarna ve bu kadar eine rastlanmaz artlar altnda bu ii halletmeleri iki kadn son derecede artm ve dndrmt. Asl hazini, ihtiyar halann kardeine bu evleri ve mobilyalar olduu gibi saklamak iin her trl fedakrl yapm olmas, bir pansiyon ileterek, mrnn sonuna kadar dantel rerek hayatn kazanmas idi. Ayrca da onlara bir yn dantel brakmt. Fakat bu biriktirme ve saklama merak yznden evler de bakmsz kalmt.

Afroditi ile annesi bu kadar garip ekilde kendilerine gelen bu mallar satmaa kyamamlar, ihtiyar halann emrini tutarak talyada kalmaa da gnlleri raz olmad iin -zaten ileri stanbulda idievlere hafif bir tamir getikten sonra dnmlerdi. O tarihten itibaren hala ortada yoktu. Afroditi her bo kald anda masa bana geiyor, eline bir kalem alyor, kalarm hafif atyor, alnn geriyor, yz mermerdenmi gibi kaskat ve btn izgileri deta ieriye gemi, saatlerce efkatli

halann tekrar konumasn bekliyordu. Fakat hala grnmyordu. Sanki zerindeki ar yk attktan sonra bu fedakr ruh lmn vaat ettii hakiki istirahate ekilmiti. Hakk da vard. Btn hayatn uzaktaki kardeinin ve onun ka tane olduklarn, yahut hakikaten mevcut olup olmadklarn dahi bilmedii ocuklarnn dncesine vakfetmi, elinde avucunda ne varsa onlar iin saklam; onlara, te eviniz, ite benim sizin iin biriktirdiim eyler... diyebilmek iin gzleri yolda

beklemiti. Hayatta, yapamad bu vazifeyi lmden sonra da unutmam, sonsuz boluk iinde, dayanaca hibir madd mesnedi olmayan iradesi yllarca bu kardein peinde dolam, onlar araya taraya Afroditinin gen kz yatann bana kadar gelmiti. Bu kadar onlara yetmeliydi. Fakat Afroditi byle dnmyordu. Birdenbire alt ve baland bir iradeyi -spritizma Cemiyetinde Afroditinin halasnn ad rade idi- daima etrafnda hazr

grmek istiyor ve bulamad iin de strap ekiyordu. Ona kfi derecede teekkr bile edememi, bir kere olsun, Niye bu kadar zahmet ettin, halacm... Bil-sen ne kadar zldk bu i iin... diyememiti. Sonuna doru bu minnet hissine ve straba bir nevi azap da karyordu: - Bana ne mirastan? deyip duruyordu. Benim param var. Bizim iin ne diye yorulur, ne diye evlenmez? Bu yaplr i mi? Haydi bunlar yapt, imdi ne diye grnmyor? Kanaatmca Afroditinin asl

istedii ey, halasn hi olmazsa bir kere eline geirip ona iyice bir teekkr ettikten sonra, btn bu zahmetlere beyhude yere katlandn anlatmak ve belki de birdenbire kendisini unuttuu iin biraz paylamakt. Fakat bu kadar efkatli ve iradeli bir ruhun birdenbire vefaszlaabileceine de pek inanmad iin: - Bu ite bir ey var, diyordu. Ya bize darld, yahut da bana bir kaza geldi... Ve halasna geni ve tka basa gidip gelilerle dolu feza yollarnda

birdenbire sakatlanm, her trl hareket imknndan mahrum, bakmsz, olduundan daha biare tasavvur ediyordu. - Belki de orada, evimizde kalmamz istiyordu. Amma biz stanbulluyuz! diyordu. stanbula altk. Babam bile buradan gitmek istemezdi. Btn ahbaplarmz burada... Benim, biraz da Pakizenin ve kardelerinin huysuzluklar yznden deta spritizma Cemiyetinin demirba olduum gnlerde Afroditi bu ie bir baka hal aresi bulmaya

yeni balamt. kide bir elbisesinin bir tarafn ssleyen halasnn dantellarndan birini iki parmann arasnda tutup bize gstererek: - nsan birisini bu kadar severse nasl darlr? diyordu. Hi darlabilir mi? Muhakkak yorulmutur. Yahut da bizim yzmzden bu dnyada evlenemedi. br dnyada birisini buldu ve evlendi. Bu fikre biraz inanr gibi olduu zamanlar Afroditi hakikaten mesuttu. O zaman glyor, ark sylyor, beendii erkekleri kucaklayp pyordu. nk bu haar ocuk

halasnn kendileri yznden evlenmemi olmasn kendisine bir trl affetmiyor, onun yarm kalm hayatndan iten ie kendisini sulu tutuyordu. Ona gre bir kadnn behemehal evlenmesi lzmd. Aksi tam bir felketti. Bu yzden benim halamn o yata evlenmi olmasn beeniyordu: Elbette! diyordu, elbette evlenecek... Herkes hayatn yaamal! Ve sadece bizleri hi dnmeden evlenmi olduu iin halamn bizlere kar olan muamelesini, hakszln

affediyor, hatt ho gryordu. Ve evlenmemi halasyla benim, Nait Beyin lmnden sonra, imdi nc bir izdivaca hazrlandn iittiimiz halam arasnda yapt bu canllk ve irade mukayesesinde, kendisini malp grd iin horozu dvte yenilmi bir mahalle delikanls gibi zlyor, pis pis dnyordu. On sekiz yandan beri Beyolunun en ok aranan kzyd. Trk, ecnebi kendi cemaatlerinden hemen hemen kalbur stnde btn stanbul onu tanrd. Her toplantya

arlr, her gittii yerde be on k bulurdu. Buna ramen belki de hrriyetini sevdii iin bir trl evlenmee raz olmuyordu. yiden iyiye uyand hlde, biraz evvelki ryalarnn havasndan bir trl syrlamad iin yatandan kamayan bir insan gibi, o da hakikaten yirmi yana doru ok grltl ve heyecanl yaad ve btn tadn kard gen kz hayatn bir trl brakamyor, aradaki be sene iinde birok eyin esasl ekilde deimesine ramen onu devam ettirmek istiyordu.

Her yata bir yn erkek arkada vard ve hepsiyle ayn cmert dostluk iinde yayordu. Hepsi ona bylenmi gibi bal ve hepsi de bu yzden az ok biare idiler. Fakat bir mddet sonra, kadnlnn ve gzelliinin ne kadar tehlikeli bir silh olduunu bilmeyen bu gen kzdan ya bsbtn uzaklayorlar, yahut da mustarip ve huzursuz onun etrafnda her gn ayn mahremiyet ve cazibelerin tesiri altnda kala kala ona alyorlard. Afroditinin maceras cemiyetteki kadn ve erkek btn azann devaml

konusuydu. O, Nevzat Hanmn Murat gibi, bu topluluun deimez ve eskimez mevzularndan biriydi. Bu o kadar byle idi ki elime be on para fazla gesin diye aralarna katldm zaman bu cemiyetin daha ziyade bu ihtiyar kadnla Murat zerinde konumak, onlarn mevcudiyetinden phe etmek, yahut onlar kabul etmek iin kurulduunu sanmtm. Gen kz, aralarndaki on ya farka ramen Dame de Siondan tanyan (!) ve galiba hi sevmedii hlde son derecede sevdiini iddia

eden asl medyumumuz Sabriye Hanmefendiye gre, mektep arkada yle medyum filn deildi ve hi de olmamt. O sadece talyan sefaretinde gen bir ktiple birka sene sevimiti. Yine Sabriye Hanma gre bu ak stanbulun o zamanki kibar muhitini ok megul etmiti. Btn ecnebi kolonisi ve onlarla mnasebette olan Trk muhitleri son derecede gzel ve kibar bulduklar talyan diplomat yznden bu ak her safhasnda takip etmilerdi. Butun mesele gen diplomatn birdenbire memlekete

dnmesiyle balyordu. Afroditi sevgilisiyle bir daha bulumak ve evlenme anslarn son defa denemek zere yapmaa karar verdii bu seyahate annesini raz edebilmek iin bu maceray uydurmutu. Miras meselesinin arabuk halli de bunu gsteriyordu. Bu i daha evvelden hazrlanmt. Eer bu cinsten bir yardm olmasa o kadar ksa bir zamanda byle kark iin halline imkn var myd ? Sabriye Hanmn hemen herkese ayr ayr anlatt bu hikye acaba iin asl hakikati miydi? Burasn hi

kimse bilemezdi. uras muhakkak ki hakikat de olsa, ona inanmak cemiyet azasnn houna gidecek bir ey deildi. nk Nevzat Hanmn Murat gibi, Afroditinin halas da bu kk topluluun can kurtaranlarndan biriydi. Bu masal, doru veya yanl, onlara lzmd. Onun sayesinde lmn bilinmezi birdenbire canlanm, aralarna girmi, kendileriyle i birlii etmiti. Bu canl ve son derecede merakl macera yle dursun, hayat yollarn darlatran, teklifler, tembihler, hatrlatmalar, tlerle dolu eylerdi.

Bu teblileri bize dikte eden ruh, hibir akideyi incitmeden, sonunda yine mahiyeti mehul kalan tatsz tuzsuz bir hakikatten bahsediyordu. Afroditinin halas ile Nevzat Hanmn Murat ise bizim hayatmza iyiden iyiye uzanan varlklaryla deta yan bamzda idiler. Onlar hemen hemen bizim gibi yayorlard. Bir yalan olsalar bile mevcuttular. Mridimiz bile bu ite hakikatin peinde deildi. O sadece vkalarn peinde idi. Vka, Afroditinin halas idi. Bu kadar kfi gelmeliydi! Bu sevimli ruhlar, karanlk ve karl

gecede, siz evinizde otururken birdenbire kapy alan ve sobanzn nnde paltosunu ve boyun atksn zerlerindeki buzlar atrdata atrdata karan bir misafir gibi gelmi, hi de kendisinin olmayan bir lemde iimizden birisine dellet etmi, ve bylece varln ve yaad artlarn kudretini gzmzn nne koymutu. Bunu romanc Atiye Hanm ok iyi anlyordu. Onun iin Sabriye Hanmn verdii, akla yakn izahat dinlemezdi bile. Afroditinin meselesinde yle bir bedahet vard ki inkra kalkmak

beyhude idi. Zavall kz, halas kendisiyle artk megul olmad iin tacndan, tahtndan uzaklatrlm bir kralie gibi meyus ve biare aramzda dolayor, sadece gemi kudretini hatrlayarak yayordu. Bu portre belki yalnz Atiye Hanmn muhayyilesinden domutu. Hakik Afroditinin hi de meyus bir hli yoktu. Fakat Atiye Hanmefendi bir romanc sfatyla ii byle alyordu. Zaten Atiye Hanm bu noktada da birdenbire, size herhangi bir itiraz frsat vermeden sz eviriyor, bilmem nedense derhal genliinde

pek rabet kazanm olan Kralie Kristin adl bir filmi hatrlyordu. O zaman fikirleri biraz karyordu. nk Atiye Hanmefendi bu filmi ok sevmiti. Kendi sanat hayatnda bu film bir dneme yeri olmutu. oktan beri tpk ona benzer bir Ksem Sultan yazmak istiyordu. te bu Ksem Sultan iin, Afroditinin bugnk hli canl bir rnek olacakt. Fakat bu kitab yazmas iin daha epeyce beklemesi lzmd. nk Atiye Hanm, henz hayatnn kendisine hazrlad mevzular bitirmemiti. Birbiri ardnca kard

on alt roman, bu yorulmaz erkek mstehlikini ancak on sene evvelki akna kadar getirebilmiti . Halbuki aradaki on sene iinde hi olmazsa bir o kadar daha erkek harcam, bu yzden ok asil hislerle ilenmi, zlm, strap ekmiti. Ve yaamak onun iin sevmek, sevimek, erkek deitirmek, strap ekmek olduuna gre, bandan hi olmazsa yeniden bir on alt cildi doldurabilecek maceralar gemiti. Binaenaleyh Ksem Sultan roman bir mddet daha bekleyecekti. Byle olmas, Sabriye Hanmn

anlatt eylere inanmamasn icap ettirmezdi. O halann mevcudiyetinin lzumuna kanidi. Yoksa, gen diplomata hibir itiraz yoktu. Hatt bir romanc sfatyla bunun lzumuna kanidi. Kald ki, kendi nefsinden biliyordu, dnyann lm lmemi btn halalar bir araya gelse insan, byle bir mnasebet olmadan kalkp talyaya gidemezdi. Bittabi btn bunlar Sabriyeye sylemenin hi lzumu yoktu. O biare kz, mrnn sonuna kadar kskanmaa mahkumdu. Merutiyet senelerinde Trkiyeye

hicret etmi Lehistanl bir Yahudinin torunu olan Madam Plotkin, Atiye Hanmefendinin tam zddna olarak, Sabriye Hanma inanyordu. Fakat dedikoduyu hi sevmedii iin bu husustaki fikrini ancak, bahsi ald diye, ve yannda bulunanlara sylerdi. Madam Plotkin ayrca hakikati de severdi. Bu itibarla bildii baz tafsilt da saklamazd. Mesel gen diplomatn evlendii Brezilyal dul kadn geen sene kocas Msy Plotkinle beraber ekoslovakyaya gittii zaman Pragda tanmt. O da Afroditiyi pek severdi, amma

dorusu Brezilyaly daha gzel, daha comme il faut ve daha ok zengin bulmutu. Sonra birdenbire yine sz Afroditiye evirirdi: - Zavall kzn hi talihi yok! derdi. Bu sefer de Semih Beyi seviyor. Halbuki Semih Bey delicesine Nevzat Hanma k... O zaman Sabriye Hanm iini ekerek vaziyeti tasrih ederdi: - Zavall Semih Bey... derdi. Beyhude yere akntya krek ekiyor. Nevzat Hanm, artk dnyada kimseyi sevemez. Ne onu, ne de bakasn... Amma erkek akl,

ne yaparsn! Ve yan gzyle, daima kibirli, daima dudaklarnda kmseyici tebessm kendilerini dinleyen Cemal Beye hafiften bakard. Bu an, Sabriye Hanmn kl rengi yanaklarn hafif bir kan dalgasnn kaplad, gzlerinde acayip parltlarn dolat andr. Sonra incecik dudaklarn srr ve bir kutu kapatr gibi, smsk kilitlerdi. Bu phesiz susmak iin deildi. Muhakkak ki bu anlarda Sabriye Hanm iinden Sevgilim, beni affet! derdi. Senden bu ekilde intikam

almamalydm! nk Sabriye Hanm Cemal Beye kt. Fakat spritizma Cemiyetine bunun iin girmemi, bu yzden medyum olmamt. Bunun bsbtn baka sebebi vard. O insan ilerine meraklyd. Daha be yandan itibaren bir fareye benzeyen kck yznde alabildiine alm gzleriyle ve alabildiine delik kulaklaryla evin iinde olan biten ne varsa hepsinin asln renmee almt. Bu tecesss ocukta belki vey annesini babasndan kskand iin balamt. Belki de

sadece byle yaratld iindi. Bydke bu merak ve tecesss de kendisiyle beraber bym, srasyla sokaa, mahalleye, semte, oradan ehre, ehirden btn hayata tamt. Bylece otuzuna kadar yaad dnyada olan bitenleri iyice rendikten ve bilhassa renme cihazlarn adamakll kurduktan sonra br dnyaya merak sardrmt. Nasl ilim, dnyamz iyiden iyiye tandktan sonra dier yldzlar hedef almsa, Sabriye Hanm da imdi br dnya ile, oradaki hayatla

meguld. Tecrbe masas, spritizma Cemiyeti bu gizli leme alm pencerelerdi. Sabriye Hanmefendi pencereleri severdi. Evinde kald zamanlar evin her iki sokaa alan penelerinden hibirini ihmal etmezdi. imdi ufku daha geni, daha sonsuz bir pencerenin nnde idi. uras da var ki Sabriye Hanm bunu yaparken dnyamzla alkasn hi de kesmi olmuyordu. br dnya Sabriye Hanma gre burann bir devamyd. Yzlerce tandk orada idi. Evet, hangi mesele ile

megul olursa olsun ya alkadarlardan biri, yahut en yakn mahit, muhakkak bir veya birka orada idi. ki dnya hakikatte birbirlerine ok yakndlar. Mesel komusu Zeynep Hanmn intihar iinde, hakikati anlamak iin br dnyadakilere mracaat deta zarur olmutu. Bu intihar Sabriye Hanm kknden sarsmt. Zeynep Hanm ok sever ve beenirdi. yi, asil, kibar ve intihan da gsteriyor ki talihsiz bir kadnd. Vka kendisi gibi iyi bir mektepte okumamt, biraz

kapal yaard amma akll kadnd. Kocas zengindi ve kendisini seviyordu. Hibir meselesi yoktu. yle olduu hlde gnn birinde, hem de tabanca ile intihar etmiti. Polis, ii asab buhran diyerek kapatmt. Fakat sinir denen eyi sadece bakalarnn dalna binmek iin bir vasta gibi gren Sabriye Hanm byle bir eye inanmazd. Zeynep Hanmn kocas aradan iki sene getii hlde hl evlenmemiti. O kadar peine dt hlde darda hibir mnasebetini iitmemiti. Hep eski

sessiz sadasz, kibar adamd. Srtndan byk bir yk atma benzemiyordu. Mesel, Allah gstermesin, byle bir ey kendi bana gelse emindi ki bu Cemal Bey denen souk adam sevinirdi. Fakat Zeynep Hanmn intihar hibir erkei hafifletmie benzemiyordu. Ne de yine bu erkeklerden herhangi birini tabi kocasndan baka, byk bir teessre drmemiti. Yine tandklarndan hibir kadn, ne sevinmi, ne de vicdan azab duymutu. Nevzat Hanm, ayn apartmanda oturduklar hlde hep

ayn akn, yeni domu ocuk hlini muhafaza etmi, Atiye Hanm yazmakta olduu romana sadece bu intihar nakleden bir bahis ilve etmekle kalm -hangi romanc byle bir frsat karr?-, Selma Hanm yalancktan biraz alar grnm -o gn makyaj ok yerinde idi, gidecei yer de vard... Hem son zamanlarda gz kenarlarndaki izgilerden korkmaa balad-, Seher Hanm ise bir ay sonra haber almt. Madam Plotkin kocasnn vekletini ald ekoslovakyadaki fabrikalardan gelecek mallarla o kadar meguld

ki zaten byle birey aklna gelemezdi. O hlde?.. Zavall Zeynep Hanmn lmne sebep neydi? Bu intihar niindi? Bunun gibi ortada birok halledilmemi mesele vard. Yzlerce, binlerce insan, orada, br dnya dediimiz byk depoda, kendi srlarnn zerlerine kapanm, kskan ve sessiz bekliyordu. te Sabriye Hanm onlar konuturmak istiyordu. spritizmay bunun iin merak etmiti. Hfzasndaki dosyalar tamamlamak, mehulleri aydnlatmak

iin. Fakat iin iine bir talihsizlik karmt. Tecrbelere balar balamaz medyum olduu anlalmt. Medyum olmak Sabriye Hanmn hi iine gelmezdi. O geceleri kendi rahat yatanda bile bir kula kirite uyurdu. imdi bakas tarafndan uyutulmak hi houna gitmiyordu. Kald ki medyum hr deildir. Sual soramaz. radesi bakasnn elindedir. Bir eme llesi gibi azndan baka birisinin dncesi akard. Operatr, sualleri sorar, ruh

cevap verir. Halbuki Sabriye Hanm sualleri kendisinin sormasn isterdi. Bu ie bunun iin girmiti. imdi tam tersine oluyordu. Bununla beraber Sabriye Hanm iradesi, -bu hakikaten olur ey deildi- bu umum kaideyi bozmaa muvaffak olmutu. Filhakika onun azndan konuan ruhlar her nedense ok defa mridin suallerine cevap verecek yerde, alelde dnya ileriyle megul olmay tercih ediyorlard. Operatr, bir baka medyumda, mesel eski bir Kadir eyhinin olu olan Hsn Beyde,

daima ok tafsiltl cevaplar ald ruhlarn tasfiyesi meselesini ayet yanllkla Sabriye Hanmn azndan dinlemek ve renmek isterse mesele derhal deiiyor, ispritizma lgatyla ruhlarn irkin ihtiraslarndan kurtulup temizlenmesi mnasna gelen bu tasfiye kelimesi insanlarn arasndaki alelde mnasn alyordu: - Hayr, ne mnasebet! irket tasfiye edilir mi hi! Bilkis eskisinden daha itibarda. Aksiyonlar ykseldi, daha da ykselecek! - Yksek varlkla hi temas

edebildiniz mi? cinsinden bir suale Hsn Beyin azndan daima: - O mertebeye gelebilmem iin en aa on bin sene ile ekmem lzm. Zaten o zaman sizinle mnasebette bulunamam! tarznda cevaplar gelmesine mukabil, Sabriye Hanmn aznda ayn ruh: - Hayr, hi teebbs etmedim. Hatt dnmedim bile. Ben burada Rudolf Valentinonun son muaakasyla megulm! sterseniz anlataym! cevabn veriyordu. ok defa da kendisini tam mevzuuna vermiken birdenbire sz

keser: Bulamyorum. Zeynep Hanmefendiyi bulamyorum; galiba intihar edenlerin yeri ayr... Ben de burann yenisiyim. Kusura bakmayn! diye itizar ederdi. Bazen de yine ayn dindar, terbiyeli ve iyiliksever ruh mridin, insanlarn daha temiz ve daha saf olabilmeleri aresini sorduu zaman: - Siz budala msnz? Brakn bu meseleleri! Burnunuzun dibinde olan eylere bakn. Bugnlerde iinizden birini son derece artan bir hdise hazrlanyor! diye syleniyordu.

Sabriye Hanmn medyumlukta en muvaffak olduu ey, bedeninin dna kabilmesi, dncesiyle dolamas idi. Byle bir i verildi mi derhal eski bir eteklik gibi vcudunu orada, aramzda brakr, ve gsterilen dz duvara trmanr, istenilen pencereden seve seve bakar, grdklerini ballandra ballandra anlatrd. Filhakika mtecessis tabiatna en uygun olan da bu idi. Byle bir frsat eline geti mi, erken uyanmamak, aramza abuk dnmemek iin her hileye ba vurur, mride, Kardaki

apartmann nc katma da bir dakika bakaym m? diye yalvarrd. Ben, Suat Hanm zannediyordum. Halbuki o deilmi. Sarn bir kadn... Uzun boylu, tanyamadm diye bize grdklerini anlatrken iyice katlam yznde grmekten, bilmekten gelen saadet, bu irkin kadn, deta tabi uykusunda ok mesut bir rya gryormu gibi gzelletirirdi. Sabriye Hanm, bu cinsten tecrbelere tek bir art komutu. O da, operatrn kendisini, Nevzat Hanmn evine bir gz atmak frsatn

vermeden uyandrmamas idi. Uyandktan ve kendine geldikten sonra da ilk sz: Ne syledim? Acaba bir ey grdm m? Baktrd m? suali olurdu. Hakikat u ki, Sabriye Hanm, Nevzat Hanmla Zeynep Hanmn kocas arasndaki gizli bir akn gen kadnn intiharna sebep olduunu zannediyordu. O, Afroditinin halas gibi, Muratn da bir yalan olduuna ve bu yalann, ok mcrim bir ak, bir insann, hem de kendisinin ok sevdii bir insann lmne sebep olan bir ak rtmek iin icat

edildiine inanyordu. Bu meselede kulbn efkrumumiyesi Sabriye Hanma sadece iltihak etmemekle kalmyor, onu dpedz reddediyordu. Murat Afroditinin halasna da benzemezdi. O bir vuruta byle hi lzumsuz yere yklacak cinsten deildi. spritizma Cemiyetinin yar nfuzu, irinlii, dost havas, bu aksi, titiz, lafn esirgemez, byle olduu iin de sevimli ruhtan geliyordu. Bir akam onun btn elektriklerimizi sndrp dakikalarca hepimizi heyecandan, korkudan olduumuz yerde

titretmesini kim unutabilirdi? Bu hdisenin olduu gnn haftasnda cemiyet yeni aza kabul etmemek kararn almaa mecbur olmutu. Bu kadar sevilmi ve benimsenmi bir uzuv feda edilemezdi. Onun iin operatrmz, Sabriye Hanma bu i iin verdii vaatleri tutmaz ve Sabriye Hanm Nevzat Hanmn evinden daima uzakta bulundurmaa dikkat ederdi. nk Nevzat Hanma belki laf anlatmak kabildi ama, Murata ne derecede mmkndr, bunu hi kimse bilemezdi. Ve hibirimiz onu

darltmak istemezdik. Bununla beraber, bu phe ve onun getirdii kk facia havas da hoa gitmez deildi. Mesele biraz da kendisini merakl, olduka dehetli bir vaziyette grmek olduuna gre bu da ihmal edilecek eylerden deildi. Sabriye Hanm, bunun farknda olduu iin uyutulmaa daima nazlanr, alelde masa tecrbelerini tercih ederdi. Gerek evinde, gerek kulpte sk sk bu cins tecrbeler yapar ve naslsa davetini kabul etmi olan ruhlara hakik hiret azabnn ne

olduunu retirdi. Filhakika onun sualleri karsnda armamak hemen hemen imknszd. Bu tarzdaki tecrbelerde mridin, yahut operatrn usulne alk olan ruhlar armamay tercih ederdi. Hikyesini benden dinledii Seyit Ltfullah semesi ve aada anlatacam gibi onunla byk bir i birlii yapmas bu yzdendi. Filhakika Sabriye Hanm, Seyit Ltfullah benim delletimle ardktan bir hafta sonra spritizmaclar Cemiyetinde verdii bir konferansta, spritizma ve sosyal

temizlik mevzuu zerinde bir hayli srar etmi ve ruhlardan mteekkil bir istihbarat servisinin ne artlarla kurulabileceini ve ne gibi faydalar temin edebileceini iyice anlatmt. Bu hususta Taflan Deva Beyin kendisine sk skya yardm ettiini biliyorduk. Bu zengin, kibar ve ok okumu adam hakikaten byk ve ateli bir temizlik meraklsyd. ok defa dnrm, bizim memleketimizde istidatlar hakik yerlerini bulsa hayatmz ne kadar deiir ve gzelleir. Taflan Deva Beyi on dakika dinleyip de kayd

hayat artyla, stanbula veya herhangi bir ehrimize Belediye reisi yapma hlyasna kaplmayan, hatt bunun iin varn younu sarfa hazr olmayan, aramzda hi kimse yoktu zannederim. rfan, iyi terbiyesi, her snftan bir yn insan tanm ve kendisine balam olmas, bunu pekl mmkn klabilirdi. Yazk ki Taflan Deva Bey temizlii sadece itim ve ahlk mnasnda alyordu. Onun iin sokak, ev, ehir, daima ikinci, nc derecede eylerdi. Asl mhim olan cemiyetin muzr dncelerden kurtulmasyd.

te Sabriye Hanmn bu merak yznden Seyit Ltfullahla bir gece hi ummadm bir zamanda birdenbire karlatm. Dorusunu isterseniz bu cemiyete girdiim andan beri kendimi yeniden ona yaknlam hissediyordum. Ne kadar ilm gayelerle teekkl etmi olursa olsun, ne kadar cidd meselelerle urarsa urasn, buras onun maliknesiydi. Daha ilk gnnde onu yan bamda grr gibi olmutum. Baz teblilerde aikr ekilde mdahalesi oluyordu.

X
Bu hayat sonuna kadar byle devam edebilirdi. Fakat Cemal Beyin hi beklenmedik bir mdahalesi beni cemiyetten birdenbire uzaklatrd. irkette bana ok iyi bir vazife teklif etmiti. Bol para alacaktm. Onunla beraber alacaktm. Zaten arkadaz, deil mi? diyordu. Fakat serbest kalmam btn gnme sahip olmam icap ediyordu. Fener

Postanesindeki iim gibi, spritizma Cemiyetini de brakacaktm. Teklif o kadar gzeldi ki ister istemez raz oldum. Kendi tbirince, artk sraya giriyordum. Buradan daha byk mevkilere geebilirdim. Kabiliyetli adamdm, ne diye kendimi bu mnsz ilerde israf ediyordum? Hele byle alelde hizmetilie benzeyen bir ite kalmam hibir suretle doru deildi. Cemiyetteki hayatm beni de yormutu. Akam yemeklerimi evde yemem mmkn deildi. Uykum periand. spritizmaclar hemen

hemen btn vaktimi alyordu. Yirmi drt saatin iinde tek dinlenme zamanm, Cemal Beyin beni gnderdii ilerde geirdiim zamand. Kulpten ayrlrken veda ettiim Nail Bey, meseleyi benden bir daha dinledi. Sonra bir gzn yumarak: - Seyit Ltfullah... dedi. Ben, anlamadm gstermek iin yzne baktm. Sonra latife ediyor sanarak cevap verdim: - O emin ellerde... Sabriye Hanm onunla megul... Nail Bey, elime bir gn evvel

yaynlanm bir teblii tututurdu. Bu teblide, spritizma Cemiyetine son zamanlarda kt ruhlarn musallat olduu syleniyor, bilhassa Seyit Ltfullahn celselerde arlmamas tavsiye ediliyordu. Nail Bey: - Seyit Ltfullah ok ey biliyordu... dedi. Sabriye Hanm kadar biliyordu. Sen de ona karmakark sualler soruyorsun... Neyse, ayan denk al! Nail Beyin szlerinin hakik mnasn ok sonra anladm. Ben o dakikada spritizma Cemiyetinden

eski dostumla beraber ayrldm dnyordum. Cemal Beyin maiyetindeki iim rahatt. Saat beten sonraki zamanm benimdi. Muhit deimiti. Burada, Fener Postanesindeki cgara yanklaryla dolu tahta masa telefon etmek iin sra bekleyen, itien kakan yzlerce insan, onlarn birbirine karan konumalar yoktu. Her ey kibar, rahatt. Telefon benim konumam iindi. Zil seslerine ben komuyordum. Bilkis ben basnca koan adamlar vard. lk gn st ste sekiz defa ayn hademeyi

ardm. Birinde havay sordum, kincisinde saati; ncsnde paltomu tutup giydirmesini, drdncsnde karmama yardm etmesini istedim; beincisinde adn rendim... Vka sonunda i biraz cvklat. Akncsnda cgara ikram ederek karma oturtmu, yedincisini kalkp gitmesi, sekizincisini tekrar gelmesi iin almtm. ster inann, ister inanmayn, bu benim iin hakik zevkti. Sraya girmitim! Akamlar ehzadebandaki

kraathanede Doktor Ramizle bulumaa baladk. Fakat kahvede eski cmb kalmamt. Drt senede mterilerin ou gitmiti. Ne kar, biz vardk: Yangeldi Asaf Bey, Doktor Ramiz, iki ressam, gazeteci... Ve ben aralarnda yeni tecrbelerimle zengin baya bir ahsiyet olmutum. Ara sra air Ethem Bey geliyor, bize ispritizmaclara dair havadis veriyordu. Nevzat Hanm son zamanlarda bsbtn dalgn ve neesizdi. Sabriye Hanm hemen hemen cemiyete uramyordu.

Bir gn telefon ald. Sabriye Hanmd. Evinde yapaca bir toplantya aryordu. tizar ettim, srar etti. Kabule mecbur oldum. Fakat biraz sonra Cemal Beye bahsedince birdenbire kzd: - Sakn ha!., dedi. Sakn, zinhar... Hibir suretle gitmeyeceksin! Tabi gitmedim. Bu esnada Cemal Beyle olan husus mnasebetimiz eskisi gibi devam ediyordu. Kahve, ev, her tarafta, bana ihtiya olduka aranyordum. Fakat Cemal Bey deimiti, Her gn biraz daha hrn

oluyor, emirlerini ne kadar dikkatle yaparsam yapaym, beni azarlyor, itham ediyordu. Bu arada baz skntlar da geirdiini bildiim iin buna yoruyordum. Mthi paraszd. Her an hesaplar yapyordu. Bazen cebinden avu dolusu para karyor, gzmn nnde sayyor, birtakm paralara ayryor, sonra byk bir yeisle czdanna yerletiriyordu. - Ay karamayacam! diyordu. Halbuki nmde sayd para ile btn Karagmrk ahalisi hacca gidip gelebilirdi. O yln k bu hesaplarla geti. Sonra vaziyet

birdenbire dzeldi. Vka Cemal Bey bana kar olan muamelesini deitirmedi, terzinin, ayakkabcnn, gmlekinin, Karakydeki kasabn, ev sahibinin btn kabahatleri yine benimdi, hepsinin namna yine ben hesap veriyor, ben terliyor, ben azap ekiyordum. Fakat para hesaplar ortadan kalkmt. Bu srada kk bir hdise oldu. Bir gece Sabriye Hanm, byk cssesi sokamz kapatan bir otomobille beni evimde ziyarete geldi. Gemi zamandan konutuk, htralar ydettik. Cemal Beyin

hayatna dair benden baz ufak tefek bilgi szdrd. Sonra karmla, baldzlarmla perek ayrld. Sabriye Hanmn evimize gelii hayatmz kknden sarst. Karm, baldzlarm bu k kadnn kyafetine hayran olmulard. yi giyinmenin paraya muhta olduunu pek kestiremedikleri iin behemehal onu taklide karar verdiler. Bu, onlarca yalnz bir irade meselesiydi. Ve de iradelerini iddetle kullanmaa baladlar. Bir ayn iinde maam birden sarf ettim. Fakat imknszd. Yine her eyleri eksikti.

Sabriye Hanm giderken kk baldzm pek beendiini sylemiti. Kk baldzm bu iltift o kadar cidd kabul etti, yle inand ki o senenin gzellik msabakasna girmee karar verdi. Ondan iki ay sonra, naslsa adresimi bulan Nevzat Hanm evimize geldi. O da benden o gece Sabriye Hanmn neler sorduunu renmek istedi. Ayrca Cemal Beyin kendisi hakkndaki dncelerini merak ediyordu. karde bu sefer hakik zarafetin Nevzat Hanmda olduuna

karar verdiler. Evcek, elbiseler, amarlar deiecekti. Her ey yok pahasna satld. Ben iki maa daha pein sarf ettim. stelik Pakize bu sefer beni kskanmaa balad. O zamana kadar hi beenmedii kocas birdenbire gznde kymetlenmiti. Bu cinsten bir kadnn beni aramas iin ortada ok cidd bir sebep olmalyd. Muhakkak aramzda bir ey vard. Nevzat Hanmn ziyaretini Cemal Bey nereden renmiti? Daha ertesi gnden itibaren bana kar buz gibi souktu. Husus ilerinde

yakt tenkitler resm ilerine de geti. Hibir yaptm beenmiyordu. Ktlar suratma atyor, hademelerin karsnda bile barp aryordu. Bu artk hayat deildi, hakik cehennemdi. Her dakika mangal dolusu ate yutuyordum. Evimizdeki kyafet inklb yznden kendi elbiselerim de satlmt. Yama paralan birbirini tutmaz bir elbiseyle dolayordum. Fakat ne bu hlim, ne de iki aylk tram Pakizeyi beni kskanmaktan alkoyamyordu. Gnmn her dakikas iin hesap vermee

mecburdum. Yukarda cahil adam olduumu sylemitim. Hayatm kelime renmekle geti. Hemen her safhasnda szlm yeniden yapmtm, hem de kendi hayatmda, etimle, kemiimle yaayarak. erbeti Elmas hikyesi bana abes denen eyi retmiti. Bu abesi o gne kadar dmda tanmtm. imdi o kendi hayatmn mal olmutu. Hi tanmadm cinsten bir korku iime yerlemiti. Her saniye, biraz sonra olacak bir eyden korkuyordum. Biliyordum ki

u yarm saat iinde ya karm, ya baldzlarmdan biri daireye ne yaptm grmek iin gelecekler, onlar daha gitmeden Cemal Bey beni azarlamak iin yanna aracak, onun elinden kurtulduum zaman muhakkak bir alacakl ile karlaacaktm. Her dakikam yeni bir zilletti. Her saat talihsizliim baka bir ehresiyle karma kyordu. Halbuki btn bunlara hibir sebep yoktu. Hibiri bilerek yaptm bir hata yznden deildi. Hepsi kendi kendine gelmiti. Gen bir kadn, kendisine

vaziyetimi olduu gibi anlattm hlde, belki de yalnz bunun iin benimle evlenmek istemiti. Hi farknda olmadan, sadece tesadfler yznden birtakm insanlarla tanmtm. lerinden birisi benimle alkadar olmutu. Artk ne yaparsam yapaym, imdi onun penesinde idim. Ondan kurtulamyordum. Makina, darda kurulmu, dardan gelen emirlerle iliyor, imdi hzn arttryor, biraz sonra eksiltiyor, bazen duruyordu. O zaman, ne testere, ne bak, hibir ey ilemiyordu. O zaman tel ve

azabn yerini derhal korku alyordu. Biraz sonras dediimiz eyden korkuyordum. Yazn sonuna doru Cemal Bey gn iin Ankaraya gitti. Bu gn bana tam bir cennet gibi geldi. Skntlarm yine devam ediyordu. Fakat onun, kendi arlyla yapt tazyikten kurtulmutum. Suyun dibinde deildim. Srtmda o korkun arl hissetmiyor, kemiklerim onun yznden atrdamyordu. tekiler, glkler, yorgunluklar, birtakm azap ve straplard. te o zaman bir insann, bakalarnn hayatndaki

yerini rendim. Bu gn yalnz Cemal Beyi dnerek geirdim. Bir bakma gre hayatmda hibir ey deimemiti. Dairedekilerin hepsi hemen hemen onu taklit ettikleri iin, aa yukar yine ayn eylere maruz kalyordum. Evim eski hldeydi. Fakat yine ferahtm, rahattm. O hlde Cemal Bey diye bir ey vard hayatmda. Bu korkun bir realiteydi. Ve Cemal Bey sade benim hayatmda deildi, btn etrafmda idi. u hakikati kendi hayatm bana

retti: nsanolu insanolununun cehennemidir. Bizi ldrecek belki yzlerce hastalk, yzlerce vaziyet vardr. Fakat bakasnn yerini hibiri alamaz. Bir hdise bunun yalnz benim iin byle olmadn retti. Cemal Bey gitmeden evvel bana birtakm iler vermiti. Bunlardan birisi iin karsyla konumam lzmd. Eve uradm. Vka Selma Hanm boynuma sarlmad, ne de sevincinden iftetelli oynuyordu. Her ey eskisi gibiydi. Fakat yine de arada bir ey deimiti. Daha

rahatt, daha emniyetli idi ve yznde o zamana kadar grmediim bir hl vard. O da bir arlktan kurtulmutu. Selma Hanm behemehal bir kahve imemi istemiti. Salonda karmda oturmu, etekliinin kvrmlaryla oynarken onu yakndan seyrediyordum. Hayr, o da ksa bir mddet iin kurtulmutu. Hlinde mrebbiyesinden izin alm bir ocuun rahatl vard. Byle miydi? Belki daha ziyade masallardaki cadlardan kurtulmu kzlara benziyordu.

Nevzat Hanm da muhakkak byle olmalyd. Onda da bir hafiflik, bir geveme bulunacakt. Bir ara Selma Hanm, Nevzat Hanm grp grmediimi sordu. Artk tima mevkiimi iyi benimsemi olduumu gstermek iin Cemal Beyden Beyefendi diye bahsederek cevap verdim: - Beyefendi, onlarla temasm menetti... Selma Hanm ilk nce anlamam grnd: - Nevzat iyi deilmi, dedi. Ben de gidip gremedim.

Sonra birdenbire uyanm gibi yzme dikkatle bakt. Bir eyler sylemek istedi, vazgeti. Beni anlamt. Fakat ne kard? Hangi meseleyi hallederdi? Sadece talihin hediye ettii bu gn, bir baka mesele ile daha zehirlemekten baka hibir ie yaramazd. En iyisi dnmemekti. Kamakt. Kendi iime kamak. Fakat bir iim var myd? Hatt ben var mydm? Ben dediim ey, bir yn ihtiya, azap ve korku idi. Onun iindir ki, Cemal Bey dner

dnmez beni iimden kard zaman pek de mteessir olmadm. Hi olmazsa kendisinden kurtulmutum. Onu grmeyecektim. Sesini duymayacaktm. Ellerinin iaretleri, dar alnnn izgileri ryama girmeyecekti. imdeki bulant duracakt. Hiddet, kin beni kemirmeyecekti. Bununla beraber eve bu haberi nasl vereceimi dnyordum. Onlar zleceklerdi, phesiz. stelik de kabahatin bende olduunu sanacaklard. Nasl geineceimi, o kadar dnmyordum. O sonra

gelecek iti. Evvel, ilk an denen ey vard. Tehlikeli bir geit gibi beni korkutuyordu. Evdekileri byk bir heyecan ve teessr iinde buldum. Hepsinin yz askt. Nerdeyse alayacaklard. Demek biliyorlard. Kim sylemiti acaba? Nerden haber almlard? Yavaa Pakizeye sordum: - Nerden rendiniz? Pakize nndeki gazeteyi uzatt. Bu, benim iten karlmam olamazd. Ben o kadar mhim adam deildim. Alelde bir ktiptim. Hayr bu baka eydi. Eliyle gsterdii yeri

okudum. O sene gzellik msabakasnn jrisinden kii istifa etmiti. lerinde Sabriye Hanm da vard. Kk baldzm hngr hngr alayarak: - Bana vaat etmiti. Yardm edecekti, diyordu. Bir iki defa bunun mhim olmadn, iimden karldm, a kalmamz tehlikesi bulunduunu, asl zlecek eyin bu olduunu anlatmaa altm. mknszd. Onlar kendi dertlerindeydiler.

nc Blm

-Sabaha Doru-

I
Yan bamdaki masada, daha o gece Pakize ile ve kardeleriyle etin

bir kavgadan sonra, byk kzm Zehray vermee raz olduum Topal smail domino oynuyordu. Ben bir taraftan onun kirli sar, etleri dklecekmi gibi ablak yzn, iek bozuunun daha sakil yapt kt burnunu, ikin gzlerini seyrederek bir taraftan da bu gzel bahar gnn bana zehreden talihimi dnyordum. Zehra baka bir evde olsayd, etrafnda biraz iyilik, biraz dikkat grseydi, phesiz tek talibi Topal smail olmazd. Yrtk elbileselerinin, bakmsz kyafetinin arasnda bile bu

bahar gnn andran serin, di di bir gzellii vard. Ne yazk ki iki baldzm, musik merakls ile gzellik kraliesi namzedi, ikisi birden on iki senelik bir gayretle kz irkin ve sevimsiz olduuna inandrmlard. nceleri Pakize, kardelerinin kzma kar olan vaziyetlerini az ok deitirmee almt. Sonra felket devrimizde talihin hesabn yalnz Zehradan sorabilirmi gibi o da ona yklenmiti. Dn akam hi yere evvel byk baldzm, Zehraya atm, Pakize

onun bu hakszln rtmek iin, hi lzumsuz yere olum Ahmeti alatmt. Kendisine yaplan hakszlklara ses karmayan,fakat Ahmete dokunulmasn istemeyen Zehra, bu sefer annesiyle etin bir kavgaya girimiti. Zehrada en houma giden taraf, zaman zaman ok derinde kalm bir eyin kendisinde uyanmasdr. Zehra, benim bilmediim, yapamadm eyi biliyor ve yapyor. Hakszla isyan edebiliyor. Yazk ki bu isyan benim aleyhimde olmutu. nk Pakizenin bu gibi hllerde tek bir tbiyesi

vardr. Bakalaryla olan kavgalar sadece aldatc bir karakol muharebesi addeder ve onlarda fazla gecikmee lzum grmeksizin dman kuvvetin btn addettii bana kar hcuma geerdi. Bu sefer de yle oldu. Kavga hemen hemen gece yarsna kadar srd. Nihayet yastm, yorganm sofadaki sedire yld. Pakize beni odasndan atmt. Pakizenin o zamanlarda bana kar cefada tek yanld nokta burasyd. Beni odasndan kovmay hakik bir ceza addediyordu. Halbuki

otuz beine geldii hlde hl doru drst yatmasn renmedii iin onunla bir yatakta yatmaktansa, ayaklarm sofadaki sedirin uzunluuna uydurarak, orada kurulmay tercih ederdim. Pakize bu cezann meyyidesine o kadar inanmt ki onu kaybetmemek iin yllardan beri ayr yatmamz iin yaptm teklifleri, ricalar: A, nasl olur, Allah gstermesin... Ben odada yataym, kocam sofada... diyerek reddetmiti. Dnyada rahat edemem! Seni yle rahatsz yerde bildike gzme uyku

girmez... Halbuki asl onun yannda rahatszdm. Gndz hayatnda, kavga zamanlar, elence ve sinema hari, o kadar skin, tatl surette tembellie msait olan karm uykuya dalar dalmaz bir nevi cambaz kesilir, kollar, elleri, bacaklar birdenbire oalr, imknlar geniler, bir rmcek gibi yzkoyun yatt yerden her nevi plastik danstan zenci ibadetlerine kadar perde perde ykselip alalan bir hareket sarasna tutulur, bu oalm aza beni drt bir tarafmdan sarar,

drter, acayip terkipler hlinde vcuduma yapr, hoyrat itilerle ayrlrd. Bu hareket bolluuna, tiroit guddelerinin bozukluundan gelen benirlemeleri, horlama ve sayklamalar da ilve ederseniz gece hayatmn nasl bir enlik iinde getiini tasavvur edebilirsiniz. Pakizenin bir huyu da ryalarn sca scana anlatmak iin beni uyandrmasyd. O zaman onun gndz hayatnda mahrum olduu eyleri uykuda nasl ele geirdiini renirdim. Binaenaleyh

kavgalarmz ne kadar etin biterse ben, ayr yatacam iin mesut olurdum. te o gece, sofada yatyordum. Herkes uyuduktan sonra kzm yavaa yanma geldi. Ve Topal smaille evlenmee karar verdiini syledi. Gzleri ya iindeydi. Artk tahammlm kalmad, diyordu. Ahmeti de alrm. Belki baklr... Yarn annesi gelecek... Her gn bir kere urayp fikrimi soruyor. Raz olduumu syleyeceim. Ve geldii gibi sessiz admlarla, hkrklarn ksarak ekilip gitti.

Topal smail iki adm temizde idi. Btn irkinliiyle ve bu irkinlii insan ruhunun derinliklerine doru uzatan kt huylaryla onu olduum yerden gryordum. lm menfilznn kaydettii btn menfi hasletler onda vard. Aln, hemen hemen yok denecek kadar dard. Binaenaleyh kendini beenmiti. Kollar uzun ve parmaklar kt, el ayalar geni, kat ve yara gibi krmzyd. Alt dudan kalnl, gzlerin yanlara doru ak da gsteriyordu ki zlim ve ahmaka hilekr ve yalanc idi. Sesi bir fra

gibi diken dikendi. Sadece bu sesi medeniyetin yanndan bile gemediini gstermee yeterdi. Dileri sar, birbiri stne binmi ve ters trst. Bu da ksmetsizlie ve hasislie delildi. Onda muhakkak ki her kusur vard. Zavall Zehra onunla ne yapacakt? Yava yava sklmaa balamtm. Her an kalkp gitmek istiyordum. Doktor Ramizi drt gzle beklediim bu kahvede mstakbel damadm beni olduu yerden zehirliyordu. Oyun oynarken enesi ve st

duda bir saat zemberei gibi atyor, grtlak kemii yerinden frlyordu. Fakat en kts elleri idi. Bu geni kt parmakl, boum boum, hibir iin terbiyesini almam eller, phesiz tabi hllerde akla gelmesi ihtimali olmayan zulmler ve crmler iin yaratlma benziyordu. Ahmeti de yanma alrm... Zehrann dn gece beni o kadar teselli eder gibi olan bu cmlesi imdi beni bsbtn korkutuyordu. Bir yerine iki kurban verecektik! Elimi alnma gtrdm. Hayri rdal,

kendine gel diye dndm. Bakamyorsun! Bu ocua bakmann imkn yok!.. Fakat ne kard? Talihi deimeyecekti ki. Bilakis daha ktleecekti. Bir iki defa yerimden doruldum. Fakat mstakbel damadmn att lkla bylenmi gibi tekrar oturdum. Ne kadar huysuzdu, ne kadar ktlkle dolu idi. Ne kadar irkin ve kaba idi. Hayr, ben buna kzm veremezdim. Ve nasl korkun bir ihtirasla oynuyordu? Oyun, dardan yapt bir hareket deildi; onun iine girmi btn vcudunu

ayr ayr altryor, bir eyleri didikletiyor, gagalyordu. Yamal kundurasndan orabnn yrt grlen sa aya masann altndan bir diki makinesinin kolu gibi iliyor, grtla durmadan etrafa hcum ediyor, parmaklar engel gibi muttasl bir eylere taklyor, bir eylere aslyor, dudaklar etraf somuruyor, ene onlarn somurduunu kusuyor, ve burun acayip homurtularyla btn hayat kokutmaa alyordu. - irkin, efendim irkin! irkin ve ahmak, ahmak ve hayvan...

Birdenbire omuzuma bir el dokundu. Doktor Ramiz glerek Yine dalgadasn! diyordu. Yan banda, krk iki, kr yalarnda, uzun boylu, hafif buday renkli, iyi ve temiz giyinmi, gsterili ve hatt gzel bir adam duruyordu. Doktor Ramiz ona: Arkadam Hayri Bey... diye beni tantrd. Enteresan adamdr. Kyafetine bakmayn! Sonra bana dnd: Mektep arkadam Halit Ayarc... Ve mutad suallerine balad. Bir taraftan soruyor, bir

taraftan da bakyla ilerideki masada bo bir yeri peyliyordu. nsan ne garip mahlktur. O dakikada Halit Ayarcnn orada bulunmasn deta bir ansszlk sanyordum. nk bu adamn mevcudiyeti bana Doktor Ramizden iki lira bor almama dpedz mni gibi geliyordu. Nerden bilecektim ki o anda kahveye Dotor Ramizle gelen adam benim iyi talihimdir. ocuklarmn shhati, karmn ve baldzlarmn istikbalidir. Hem de kstah bir adama benziyor! diye iimden

syleniyordum. Durmadan insana bakyor. Sanki satn alacak gibi. Ve yabanc adama hiddetim bu yzden bir kat daha artyordu. Bununla beraber baklarnda hi de insan rahatsz edecek bir ey yoktu. Bu bak, hi de brlerine, kendimi bildim bileli stmde hissettiklerime hi benzemiyordu. Onlarda ne kltme ne yadrgama, ne alay vard. Sadece herhangi bir eye bakar gibi bakyordu. Ne olduumu anlamak istiyordu, o kadar. Tam ayrlacamz, ben masama oturacam, onlar Doktor Ramizin

uzaktan peyledii masaya geecekleri srada, yani ilerim bsbtn bozulduktan sonra Doktor Ramiz, birdenbire peydahlad huyla, omuzuma vurmalar, enemi, yanam okamalar ve bu esnada batan aaya kyafetimi szmek gibi mukaddemelere balamak zere iken -son zamanlarda herkes benimle bu tarzda meguld, tam fihristimi yapmadan kimse yanmdan ayrlmyordu-birdenbire durdu ve arkadana: Sen saatinden ikyet ediyordun... Bir de Hayri Bey grsn

unu! Hayri Bey saatten ok iyi anlar... Doktor Ramiz yalandka lzumsuz konumay arttrd iin devam etti: - Bakma, deryadil, kalender adamdr, dkkn filn yoktur amma saati bilir... Sonra bana dnd, deta tekellfl bir tavrla: - Buyurmaz msn Hayri Bey... yle bir kahve ielim! Ve benimle eski mektep arkada arasndaki servet, seviye, refah, terbiye, tahsil farklarna ramen beni

ne kadar sevdiini Halit Ayarcya tam gsterebilmek iin bu sefer srtmdan, tam kamburumun stnden beni kucaklad. Son be senedir byle olmutu. Eski ahbaplarm beni birok eylere ramen sevdiklerini gstermee kendilerini mecbur sanyorlard. Doktor Ramiz bunlarn en masumu idi. Bo masaya getikten sonra doktor dilerini ierden eme eme temizleyerek meziyetlerimi saymaa balad: - Hayri Bey, neler bilmez zaten... lm-i menfil-z, ilm-i sima, ilm-i

simya, ilm-i havas, ilm-i cifr, ilm-i sihr, ilm-i huruf... Elinden her ey gelir... Eski tababet bile. Geen gn bir tehis koydu, ben bile ardm! Doru idi, be senedir, Seyit Ltfullah repertuvarn tekrarlayarak, insanlar aldatmakla geiniyordum. Halit Bey hem onu dinliyor, hem kendi kendine, Elime bir para geerse muhakkak urar alrm, yerini biliyorum, amma ne iime yarar? der gibi bir tavrla beni seyrediyordu. Halit Bey ameliyesini insanlar zerinde, ve insanlarla

yapan cinstendi. Onun iin baklar insan taciz etmiyordu. Sadece eya seviyesine indiriyordu. Birdenbire bana sordu: - Hakikatten saaten anlar msnz? Nasl deryadil deilsem, nasl ilm-i simya, ilm-i cifr ve eski ta-bebeti bilmiyorsam, bamdaki bereye, birdenbire aarm salarma, trasz sakalma ve dervi hlime ramen nasl hibir tarikat-ten deilsem, ylece saatten de anlamyordum. Fakat yalana almtm. Hayatm denen bu kalp akeyi baka trl sremezdim.

nsanlar benim byle olmam istemilerdi. Yalanc idim. Binaenaleyh saatten ok iyi anladm m sylemem lzmd? Fakat bu en aa otuz be trl sylenirdi. Cemal Beye, Selma Hanma, Doktor Ramize, Sabriye Hanma, Yangeldi Asaf Beye, hepsine, herkese ayr ayr ekillerde sylenirdi. Bir mddet Halit Ayarcya baktm. Hayr, burada dorudan doruya hareket lzmd. En yava sesimle: - Bir grelim, bakalm! dedim. Cebinden kordonsuz, kk bir

altn saat kard. Avucumun ortasna brakt. Saat o kadar iyi ilenmiti ki avucumun iinde bir kk gne var sandm. Hayr, bsbtn yklmamtm. Sevdiim birka ey kalmt. Ben avucumdan kayp kaar korkusuyla parmaklarm saatin zerine kapatrken o: - ki aydr ilemiyor. Baba yadigr... Onun iin ok severim. Nesi var acaba? diye tekrarlyordu. - Hata, dedim. Hem de byk hata... Elbette ilemez. Kordonsuz saat, yularsz hayvan, nikhsz kadn

gibidir. Saatini seven evvel bir kordonla kendisine balar. Bu szleri biraz karmdakini yoklamak ve biraz da vakit kazanmak iin sylemitim. Halit Ayarc bana dikkatle bakt: - Hakknz var! dedi, iki defa drdm. Ben: - Yazk! diye cevap verdim. nk ok gzel i. Bugn epeyce nadirdir. ngiliz mal. Ondokuzuncu asr ortas. Sizin anlayacanz, bir harika. Saat hakikaten gzeldi. Nerde ise smaili de, kzm da unutacaktm.

Senelerdir Cemal Beyin karsnn saatini tamir ettiimden beri bu kadar gzel ii elimde tutmamtm. Hakik bir heyecan iindeydim: - Burada let de yok... Bir ak olsayd... Ve akm aradm. Elim ilk soktuum cebimden yanm gibi kt. ak Malta arsnda yaymac Ali Efendide idi. Son zamanlarda byle olmutuk. Evimizde -baldzlarma ait olan eylerin dnda-, bize o anda lzm olan her ey, bizi hayalen ve Bitpazarna, ya Malta arsna

gtryordu. Yahut da aradmz eyin yerini herhangi bir eskicinin ehresi, insan ldrtan dikkati, burun bkmesi alyordu. Sofrada, yatakta, giyinirken, soyunurken, konuurken hep bu canlandrma iinde yayorduk. Hepsinin bizden bir ayrl hikyesi ve iimizden bir trl gitmeyen bir htra ehresi vard. Doktor Ramiz antasn at. aksn kard. Bir mddet, hazin hazin trnaklarna baktktan sonra aky bana uzatt. Halit Ayarcnn ehresinden hafif bir tebessm geti.

Hayr, bakmasn, grmesini bilen adamd. Saati atm. Lupa ihtiya yoktu, ne de herhangi husus bir dikkate. Sadece mknatslanmt. Halit Ayarc, ocuunu muayene ettiriyormu gibi deta heyecanla bakyordu. - Hibir eycii yok... dedim. Sadece mknatslanm. Sakn sktrmee filn kalkmayn! Lzum yoktur. Bunun husus bir leti vardr, byk saatilerin hepsinde bulunur. Yarm saatlik bir i. Halit Ayarc ban sallad:

- Nasl oldu da bunu grmediler... - Grmezler. Daha dorusu dikkat etmezler. Saat de insan vcudu gibidir. ok defa allm hastalklar aranr. Yalnz bir fark vardr. Doktorlar tedavi ettikleri insanlarn bnyesini bazen bozarlar amma, herhangi bir uzviyeti deitiremezler. Halbuki bazen saat tamirinde bu olur. Yedek para hikyesi... Doktor Ramiz sevincinden ldracakt. Hi mit etmedii bir rekoru krmtm. Doru drst konuuyordum, beeniliyordum. - Bir eyi mi deitirmiler?

Yapmayn yahu! Senelerdir tandm insan... Hakikaten iimde spritizma Cemiyetinin azasnn dilinden dmeyen o altnc his mi uyanmt, yoksa karmdakileri kendime hayran m etmek istiyordum? Belki de bu kahveden sklmtm. Etrafmda yeni batan bulduum bu insan scakln daha yakndan kavramak m istiyordum? Hulsa, btn talkatimle konumaa baladm: - Siz o adama gidin! Evvel uradan kaldrd ta, veya

benzerini, hi olmazsa ayn tartda bir ta oraya koysun. Vka mhim bir ey deil amma... Orda o tartya ihtiya var. Byle bir saati yapan adam iki yakutun arasna bu mercimei koymaz. Sonra mknatstan kurtarsn. Nihayet u kl da deitirsin. Halit Ayarc birka dakika sustu. Ben, sanki talihimin anahtarn yakalamm gibi saate sk skya yapmtm. Hakikatte ona bakmyordum bile. Arkamdaki masada deminden beri devam edegelen mnakaa tam

kvamna girmi, yumruk yumrua, sille silleye, iskemle iskemleye iddetli bir kavga balamt. Mstakbel damadm, grtlak kemii, avn arayan ahin gibi darya frlam, sapsar yz, diken diken salaryla alabildiine kfrediyor, tutmaa alanlarn stnden durmadan saldryordu. Kendi kendime: - Eyvahlar olsun! dedim. Eyvahlar olsun! imdi muhakkak birini, hatt birkan ldrecek. Zaten herifin katil olaca gzlerinden, dilerinden belliydi. En aas idam, yahut

mebbet hapis!.. Eyvahlar olsun, bu mit de gitti. Kz, yine bamda kald. Ayamza kadar gelmi bu ksmeti beenmediim, hor grdm, nazlandm iin imdi pimandm. - Sen mi beenmezsin? te Allah, insan byle mahrum eder. Herif bu akam hapiste. Haftaya da idamdr. Kzm evlenmeden dul oldu. Zavall yavrucak, kim bilir iitince nasl zlr? Kafamdan ancak glgesi geen bir dncenin iki dakika sonra byle

cezasn ekeceimi nereden bilebilirdim? Biz fakirler byleyizdir. Kader saraynda bizim ilere bakan bro hi amaz, ihmal etmez. Zihnimizden geen en uzak, en msum ihtimallerin, sadece iddet ile ret iin dndmz eylerin bile ceremesini deriz. Fakat dndm olmad. Mstakbel damadm sanki m-i menfil-zy ve ilm-i simay ifls ettirmee karar vermiti. Hi kimseyi ldrmedi. Hatt bir tokatk bile atamad. Bilkis evvel suratna, hangi pir akna olduunu fark

edemediim iki sunturlu tokat yedi. Aznn tam stn birinci snftan bir yumruk okad, sonra kafasnda kahvenin en salam grnl iskemlesi paraland. Daha sonra birbiri peine gelen fslasz tekmelerle deta ayaklar yerden kesildi, havada umaa balad ve kahvenin kaps nndeki kaldrma yld. Ah Yrabbim, o andaki sevincim! Evet, mthi bir sevinti bu. Evvel, kimseyi ldrmemiti. Binaenaleyh ne idam edilecek, ne de hapsolunacakt. Vka bu iki ihtimalin

ikisi de, ortada yalnz kendisi olsayd pek o kadar zleceim eylerden deildi. Fakat arada kzm vard. dam olunmayacana veya hapsedilmeyeceine gre istersem kendisini damatla kabul edebilirdim. Sonra, gzlerimin nnde temiz bir dayak yemiti. Artk bana kar eskisi gibi horozlanmasna imkn yoktu. O bana, Moruk, ne var ne yok... diye densizlik etmee kalknca, ben ona, Hi smailciim, yle bir kahveye gittim de... Hani geen gn senin dayak yediin

kahve yok mu? te oradan dnyordum diyebilirdim. Yahut da sadece: Kahve! Sandalye! Lokantacnn Sabri! der, geerdim. Yahut, smail, kuzum o sandalyenin parasn dedin mi? Aman yavrum, byle eylere dikkat et! O sandalye senin kafanda krld. Kahve sahibinin suu ne? Ne diye ziyan eksin adam, senin yznden! Nihayet, sevincimin nc bir sebebi vard. smail bu dayaktan sonra en aa gn yerinden kalkamayacak, hi olmazsa evlenmeyi hatrlayamayacakt.

Dnmee vaktim vard. Baz insanlarn mr vakit kazanmakla geer... Ben zamana, kendi zamanma elme atmakla yayordum. Fakat ne diye burada byle oturuyordum? Niin ayaa kalkmyor, onu dvenleri alklamyordum, alnlarndan pmyordum? - Kerata... Hem benim inci gibi kzma gz korsun, hem karmda yle saygsz saygsz srtrsn! Aptal aptal suratma bakarsn! Nur olsun o eller...

Halit Ayarc bu iten konumalara birdenbire son verdi: - abuk yaparlar m bunu? - Azam bir saat... O da tan bulunmas, yerine konmas yznden... Halit Ayarc, Doktor Ramize dnd: - Doktor, haydi, hep beraber gidelim! u ii halledelim. Beyefendi, siz de lutfunuzu tam yapn... Zahmet olmazsa. Sonra gider bir yerde vakit geiririz. - Aman efendim bendeniz bu kyafetle...

tirazm kyafetimle herhangi bir yere gitmekten utandm iin deildi. Zaten dtm vaziyette kyafetimi ve her eyimi olduu gibi kabulden baka arem yoktu. nci gibi kzn Topal smail budalasna vermeyi bir saniye bile dnen insan iin kyafet, haysiyet, eref gibi meseleler artk mevzubahis bile olamazd. Nazlanmam, onlarla beraber gitmezsem belki birka lira verirler midiyleydi. Bir de yle, izzet ikram davet edildiim yerlerden ok defa yayan dndm hatrlyordum. Fakat Halit Ayarc

benim hesaplarm nereden bilecekti: - Kyafetinizde ne var? Sizi gren kim olduunuzu yznzden anlar. Demek o da anlamt. Zaten ben kaderimin yzmde yazl olduunu artk biliyordum. unu da syleyeyim ki Halit Ayarc hi de bakalar gibi klk kyafetimi saymam, sadece yzme bakmt. lk geen bo taksiyi evirdiler. Ben kendiliimden ofrn yanna doruldum; yerim elbette oras olacakt. Fakat Halit Ayarc kolumdan tutarak mni oldu. br eliyle at arabann kapsndan

zorla beni ieri tkt. Sonra Doktor Ramizi srd; nihayet kendi girdi. Garip adamd. Nezaketi bile emir eklindeydi ve icabnda ellerini bile kullanmaktan ekinmiyordu. uras da var ki cssesi msaitti. Ka senedir otomobile binmemitim. Bir k gecesi, Selma Hanmn balo elbisesini gerekten Hrka-i erifmi gibi kucamdan bir saniye ayrmadan ve ikide bir mukavva kutusunu pp okayarak evlerine gtrdm geceden beri. O gece belki de hayatmn en mesut gecelerinden biri olmutu. Selma

Hanmefendi beni yukarya artm, kahve ikram etmi, sonra da saat drtten dokuza kadar peinde kotuum tuvaletini giyerek yanma gelmiti. Cemal Bey seyahatteydi ve Selma Hanm beraberce baloya gedecei dostlarn bekliyordu. Hibir zaman benimle o kadar ahbap olmam, aradaki mesafeyi o kadar unutmamt. Bir ara, Haydi siz de gelin, ne kar sanki, Cemalin elbiseleri var, bir tra olursunuz... diye beni baloya gtrmee bile kalkmt. Sonra benim telmdan

korkmu gibi, Vazgetim, vazgetim, dedi, amma bir artla, unutmayn ki ben bu gece baloya gideceim, eer dostlar gelmezse sizinle gideceim... Ve ben iimden dostlarnn hem ge kalmalarna, hi gelmemelerine, hem bir an evvel gelip beni nerdeyse boacak olan bu saaddetten kurtarmalarna dua ediyordum. O gece ilk defa Selma Hanmefendinin sade slp, sade zarafet, sade iyi seilmi elbise, en latif duru ve ldrtc bir yn gl olmadn, ayrca bir vcudu bulunduunu, bu vcudun birinci snf

bir kadn vcudu olduunu, bu gemi ile dnyann en gzel seyahatleri yaplabileceini grmtm. Hibir saray aynas onun srt kadar gzel olamazd, kollar ay nda gm rmaklar gibi akyordu. Belki de mstakbel damadmn karmda yedii dayan verdii hafiflikle bu nadir saadeti birdenbire hatrlamtm. Topal smailin gzmn nnde yedii dayak bir trl aklmdan kmyor, dndke bir yn yeni teferruat hatrlyordum. Her tokat yiyiinde burnunu bir ekii vard ki,

btn mrmce muhakkak hatrlayacaktm. O kadar irkin burun ancak bu ie yarayabilirdi. Hayr, Selma Hanmn htras ne kadar tatl olursa olsun, benim tesadfn hazrlad bu nimetten hakkyla istifadem lzmd. Ya Allah gstermesin, o anda kahvede bulunmasaydm hlim ne olurdu? Ve kafasnn krldn, yahut ldrldn sadece gazetede okusaydm, yahut mahallede komulardan biri phesiz iinden sevine sevine ve yle grnte ayormu gibi bana syleseydi, o

zaman iimden oh olsun kerataya deyip geecektim. Halbuki imdi bu htra, tpk Selma Hanmefendinin o gece beni saadetten neredeyse ldrtacak olan iltifatlar gibi iimde daima hazr bulunacakt. stediim zaman ona dnecek, tekmenin indii taraf, yere kapann, yz kan iinde yerden kalkn, tekrar yzkoyun yere kapanmasn tatl tatl dnecektim. Kapdan karken nasl bana bakmt ah, kalb kalbe kardr, mendebur mahlk, rezil adi herif... Belli ki dayak yediinde bu kadar mustarip

deildi. O zaten, dnyaya, tedip edilmek iin gelmiti. Onu asl ykan bu daya benim karmda yemesiydi. Ta cierinden zehirlenmiti. Melun kerata, hline bakmazsn da kzma gz koyarsn ha... Bayezta geldiimiz zaman alkanlk yznden evvel cebimi yokladm. Saatim bittabi yanmda yoktu. Satlal sekiz ay olmutu. Sonra meydann saatlerine baktm. Biri buukta durmutu; br belki dn gecenin on birinden rtarl bir tren gibi bugnn akamna

yetimee alyordu... Bir sz sylemek iin: - Bu saatler de bir trl doru drst ilemezler... dedim. Sonra mstakbel damadmn htrasn kafamdan bir ylan lsn atar gibi kovduum iin memnun ve rahat ilve ettim. - Bilirsiniz ki, ehrin hibir saati birbirini tutmaz. sterseniz Eminnndekine, sonra da Karakydekine bir bakalm... Hi kimse buna cevap vermedi. Herkes kendi dncesine dalm gibiydi. Omuzlarm silktim. Ne

kard! Zehray o herife vermeyecektim ya... Gerisinin ehemmiyeti yoktu. Fakat Yrabbim, nasl besleyecektim, nasl bakacaktm. Kederimi datmak iin yeniden Topal smaile dndm, olmad; bu sefer Selma Hanm dnmek istedim, tutmad. artlar ar basyordu. Eminnnde Doktor Ramizin sesini duydum. - Sahi yahu, yirmi be dakika fark var. Karakyde, Halit Ayarc: - Burada da yarm saat ileriyiz!

dedi. Saati, zengin ve son derece kibarlk merakls bir Ermeniydi. Onu grp de gmlekisini, hele berberini beenmemek kabil deildi. Ayakkablarnn cilsna gelince, keratann yatarken onlar koynuna ald muhakkakt. Halit Ayarcy bir yn Franszca kelime ile karlad. Fakat o aldrmad. Saatini kard, bana dnerek: - Ltfen Hayri Beyefendi, izah buyurun, dedi. Agop Saatiyan, evvel beni tepeden trnaa kadar istihfaf ve

merhametle szd, sonra, en enteresan yerimmi gibi gzleri ayaklarma dikildi kald. Belli ki, baka bir zamanda ve tek bama gelseydim hi tereddt etmeden Allah versin diyecekti. Belki bu yzden en sert sesimle elimdeki saatin vaziyetini anlattm. - Hem, dedim, defa hoyrata skp bakmsnz, bu saatler nazik aletlerdir, byle tartaklanmaa gelmez, bakn unun arkasna, bu fabrika ii deil, el ii... Sanki ustadan ustaya mektup, ama, belli ki, size yazlmam..

Ve saatin i kapana hakkedilmi resimleri gsterdim. Sonra yavaa dudaklarm bktm. - Zanaatkrn yerini tccarn almas acnacak eydir hakikaten! dedim. Hey Nuri Efendi, aziz ustam, nur iinde yat. O dakikada adamcazn beni dinlerkenki hlini grmeliydin. Bu dorudan doruya senin zaferindi. Senin cmlelerinden birini dinledikten sonradr ki, Saatiyan Efendi gzlerini ayakkablarmdan ayrd; daha dorusu bu ayakkablarn tek bana oraya gelmediklerini, bir

sahipleri bulunmas lzm geldiini, o biarenin de bir ba ve bu bata da bir ehrenin mevcut olabileceini dnd. - Hayr, o ite kzm vermem! Yzme bakmay hatrna getirmesine olduka nazik bir tebessmle teekkr ettikten sonra devam ettim: - Galiba raklarnz saati tamir ederken u ta drm olacaklar... una da bir baksanz... Saati ellerini uutura uutura bir eyler kekeledi. Fakat artk tahammlm kalmamt.

- Siz, dedim, dediimi yapn... Daha dorusu dediklerimi... Evvel u saati mknatstan kurtarn... Sonra Halit Ayarcya dndm: - Eskiden, dedim, bu cins iler, yalnz sermaye meselesi deildi. Sevenler ve iin iinde yetienler yaparlard! Nuri Efendi kulamn dibinde sanki bana: Aferin olum! diyordu. phesiz kafamdaki dertler olmasayd, kendimi sonu gelmeyecek bir maceraya srklenmi sanmasaydm ve evdekilerin akam yiyecekleri be on

para olsayd zavall saatiye bu muameleyi yapmazdm. Bir ara adamcazn yzne baktm. Yaptmdan utandm. Kendi kendime,Ho grsn! dedim. Benim gibi akam ne yiyeceini dnmee mecbur deil ya... Yrabbim, kurulmu, salam ilerin arkasna ekilince insan ne kadar rahat oluyor. Btn dnyaya meydan okuyabiliyor. Saati o dakikada kendini toparlad. Saati elimize verip kovabilirdi de. Dkknda bir buuk saat kaldk. Bu mddet zarfnda saat tccarna,

Allahn inayeti ve ustamn ruhaniyeti sayesinde sk ve ok faydal bir meslek dersi verdim. Bilhassa saatinin hareketini bozmayacak, tam denklemeyi kuracak tan arl zerinde o kadar hassas davranmtm ki, adamn yz ter iinde kalmt. Son olarak saatiye, bir daha bu cins saatlerle megul olurken fazla ya kullanmamasn tembih ettim: - mambayld yapmyorsunuz! Saat iletiyorsunuz. Hem bu ya da kullanmayn artk! imdi ok hafif kemik yalan var!

Btn bunlar olup biterken Halit Ayarc bir kere bile gzlerini benden ayrmamt. Biz karken dkkn sahibi Franszcasn tamamiyle unutmua benziyordu. Byk bir iltifat olsun diye: Beyefendi, zatnz svirelisinizdir? diye sordu. Yoksa orada tahsil ettiniz? - O da nereden kt? - Saatten anlyorsunuz da... Ben ksaca: - Saatleri severim, dedim, hem ok severim. Keke bu adama bu kadar hain

davranmasaydm, belki beni rakla kabul ederdi. Maazann kaps nnde Halit Beyle Doktor Ramiz ksa bir mnakaaya giritiler. Geceyi nerede geireceklerdi? Daha dorusu nerede geirecektik? Nihayet Halit Ayarc: - Boaza gidiyoruz... diye kesip att. Hayri Beyefendi bize eref verirler. Beraber bir rak ieriz deil mi beyefendi... Ben iimden, Varan drt... diye kaydettim. Bir saat iinde drt defa beyefendi olmutum. stelik Topal

smail karmda dayak yemiti. Belki de bu yzden kzm hibir zaman almayacakt. Sonra stanbulun en mehur saatisini bir buuk saat gagalamtm. Tam benim hayatimdi bu. Evdekiler at ve ben kendimin olsa bile fabrikasnn adn bir trl renemeyeceim bir otomobilde idim. stelik de Bykdereye, rak imee gidiyordum. Bykdereye son defa Selma Hanmefendinin akrabasndan bir hanmn cenazesi dolaysyla gitmitim. mrmde o gnk yorgunluumu unutamam. Selma

Hanmefendiye olan ballm yznden hemen hemen merhumeyi tek bama srtmda tamtm. Neredeyse beraber gmlmee raz olacaktm. Ak insana neler yaptrmaz? O gnden kalan en korkun htram, btn yol boyunca ve merasim esnasnda nasrna baslm gibi sinirli, somurtkan duran Cemal Beyin gzlerimiz karlatka, hlime iin iin gldn fark etmemdi. Bu sonunda beni yle rahatsz etti ki, bir iki defa alan ukura, merhumeye

refakat iin kendi yerime onu frlatmay ve kap gitmeyi dndm. "Bu ii yaptktan sonra kar Hnkrtepede, serin rzgrda Gemilerde talim var! trksn sylerim... Niin baka trk deil? Onu da bilmiyordum. Bittabi yapamadm. stelik dnte koluma girmek lutfunda bulunduu iin az ok kendisini de tam oldum. - Niin hep fakir ve biare adamlar dayak yer? Mesel bizim Cemal Beyi hi kimse dvmez. Son zamanda kendimle yksek sesle konumay det etmitim.

Doktor Ramiz : - Yine mi o mesele? diye bana akadan kt. Ne istersin adamcazdan?.. Sonra Halit Ayarcya dnd: - Hayri Bey, bizim Cemali hi sevmez, diye izah etti. Ben, btn srlarm yakaland iin yzm kpkrmz pencereden baktm. - Hakk var ya!., dedi. Sonra bana dnd. Ben birka defa dnmedim deil. Fakat sonundan korktum. Bir kere balarsam brakmam! diye dndm. Dn bir kere o surat

insan tokatlamaya balarsa! Yan gzle ellerine baktm ve hakikaten bu iin olmadna zldm. Vapurda beni yanndan bir dakika ayrmamt. Ve hemen be dakikada bir, ok yoruldunuz Hayri Bey. Bugnk lutfunuzu hi unutamam! diyerek yorgunluumu tazeledi. Merhume acayip kadnd. Hani sizin halanzdan bir numara stn, falan gibi bir ey... Selma tabi hi sevmezdi. O da bize dman gibiydi. Ama, ne olsa akraba idi. Son bir hizmetten

ekinemezdik. Sabahleyin ne yapacam? diye dnyordum. Selmaya da sylemitim. O, bana, zlme, Hayri Bey gazetede okuyunca behemehal gelir diyordu hep. Zaten ben de sizi dnerek iln o kadar teferruatl vermitim. Dorusu byk zahmet ettiniz... Evet, byle olmutu. Bu ie gnll gitmitim. Cemal Bey, bana dpedz,Aptalsn! Tedavi edilmez ekilde aptalsn! demiyordu. Sadece bu hikyeyi on defa anlatarak beni, aptallma kendi

iimden inandryordu. Evet, Selma bu kadn sevmezdi. ok ktlk grmt. Ama ne olsa size yine minnettardr. Ve her azn anda ayaklarmn altndan toprak kayar gibi oluyordu. Ya o mezarn banda oturup, abdestsiz, guslsz, yank yank okuduum air... Halbuki ne hlyalar kurmutum. Mesel ertesi gn veya bir hafta sonra Selma Hanmefendi ile tekrar karlanca bana en irin tebessmlerinden biriyle bakacak, Hayri Bey, diyecek, Hayri Bey, teyzeme kar gsterdiiniz

balln hikyesini Cemalden dinledim. Beni ne kadar duygulandrdnz, bilemezsiniz! Dostluunuza nasl minnettarm! Fakat emindim Hayri Bey, sizin, benim en iyi dostum olduunuza emindim! Ve daha buna benzer ne gzel eyler syleyecekti ve ben o zaman aracak, kekelemee balayacak, hibir ey syleyemediim iin ayaklarna kapanacaktm. Bu sefer Selma Hanmefendi, bsbtn tatllaan sesiyle: Hayr, hayr, bunu yapmayn! Hayri Bey... diyecekti.

Bunu yapmayn, ben hepsini biliyorum... Biare, hislerinin arasnda bunalm kalm, zavall bir kadna bunu yapmayn! Ben btn o yorgunluuma, hayalimde hep bu yerli film sahnesi, bittabi Selma Hanmefendi bizim artistler gibi burnundan konumayacakttahamml etmitim. Cemal Bey bu latif hlyay be dakikada bir kere ykyordu. Bir ara, Halit Ayarcnn devam eden sesini duydum: - Cemali biraz tanyp da ldrmek istememek kabil deildir.

Ben daha Galatasarayda iken birka defa bunu dnmtm. O gnden sonra bir daha Bykderenin adn bile anmamtm. Rak byle deildi. Onunla lfetim daha sk, daha derindi. Vka istersem o vesilede Cemal Beyefendiyi hatrlyabilirdim. Fakat bu benim deil, onun aleyhinde idi. Bir gn evinde sofra banda iken, kendisini ziyaret ettiim iin beni de oturtmu, ikram etmiti. lk yudumu azna alr almaz yznn yle mendebur bir burumas vard ki, birdenbire itiham kapanmt ve

srf kendisine rak nasl iilir gstermek iin st ste sekiz kadehi bile yuvarlam, evden zilzurna kmtm. imdi dnyorum da, acaba Cemal Beyle olan mnasebetlerimizde tamamiyle hakl olan ben miydim? diyorum. nk adamcazn karsndan baka hi ve hibir hlini beenmediim o kadar ikrd ki... kinci defa isiz kalnca bir ara hakikaten rakya dtm. Bu yzden ehzadebandan Edirnekapya kadar, yol boyunca rastladnz eiinden atlar atlamaz ekimi pilaki

ve yanm zeytinya kokusu cierinizi halayan meyhanelerin hepsine birka lira borcum vard. Yar ykk evimizin arasna gz koyan ve bu yzden bana olduka geni bir kredi salayan semt bakkalndaki hesabm da her akam yalvara yakara aldm krk belikler kabartmt. Bazen ieyi eve gtrmee cesaret edemez, hemen orackta, tezghn yannda ran arszlklar ve Yusuf Efendinin borcum ve evim hakkndaki imal szleri arasnda yarlar, arkamdan sylenecekleri hi dnmeden ve

hibir kimsenin baklaryla da karlamamaa alarak deta bolukla konuuyormuum gibi,unu bir kenara koy, yarn akam urarm... derdim. Hulsa, raky da, Bykdereyi de tanyordum. kisinin de bende bir yn htras vard. kisinin yan yana gelmeleri de pek mmknd. Elbette Bykderede rak ienler vard. Fakat ben bu ie nereden gitmitim? te deiiklik burada idi. Ben, rak ve Bykdere... Hayr olmad. Bykdere, rak ve ben... Ne ekle soksam, bu iki saat evvel aklmn

alaca ey deildi. stelik buradaki ben, bugn drt defa beyefendi olmutum. Hayri Bey, Hayri Efendi, Hayri olum, falc Hayri, saati Hayri , ksz Hayri, u byc Hayri, msrif, ayya, esrarke Hayri, Pakizenin kocas Hayri, baldzlarmn enitesi Hayri... imdi bir de Hayri Beyefendi ortaya kmt. - Hayri Beyefendi, bir cgara... Ltfen. - Teekkr ederim beyefendi! Byle denmesi lzm. Eskiden, alt

yl evvel de byle derdim. Son zamanda belki bunu da unutmutum. Deminden beri cigaraszlktan dudaklarmn kenar ve ii, btn di etlerim yanyordu. Sevincimden beinci beyefendiyi az kald karacaktm. Otomobil, ok gibi, bu gzel, buulu bahar akamn deta israf ederek uuyordu. emberlikuyu srtlarnda puslu havada, bir kat daha gzelleen akam, gz alabildiine yeillik arasnda, taze otlar kadar yumuak, kr iekleri gibi ince ve ekingen, arap renginden altn

rengine kadar giden perdelerle, bir erit gibi uzanyordu. Bu eridin bir ucu sanki bizde imi gibi onu ve etrafndaki akislerini toplaya toplaya gidiyorduk. Bykdere, rak ve ben, ama Hayri Beyefendi olarak ben. Ayrca otomobilin yetmi kilometre srati. Muhakkak tekrar ocukluuma dndm ve bir bayram yerindeyim! - Pek dalgnsnz Hayri Beyefendi! Bereket versin, Doktor Ramiz yanmda. O varken benim kendime ait ilerde sz sylememe lzum yoktur. imdi de o cevap veriyor:

- Hayri Bey, daima byledir! Hayri Beyefendi, bizim Hayri, sizin Hayri, dalgn Hayri... Ne kadar ok Hayri var. Nolur birkan yolda eksek. Herkes gibi ben de bir tek insan, kendim olsam. Otomobil yerlerinden skt aalar tepemizden ata ata gidiyor. Her eyde bir ocuk sa yumuakl var. Alt sene evvel bakmszlktan len kk kzmn salar da byle yumuakt. Bari u ihtiyar inemesek! st ba benden perian. Belli ki kendinde deil! Aferin ofre, adama hi

dokunmadan geti. imdi geirdii tehlikeyi anlayacak ve rkecek. Bu gece belki de ryasnda onu grecek, kaybettii sevgililerinden bu kazann htrasyla birdenbire ayrlacak. Fakat niin hep Selma Hanm ve Cemal Beyi dnyorum. Galiba bir otomobile bindiim iin olacak. - Hayri Beyciim, ltfen akam st bize urar masnz? Selma sizi bekliyor. Evet saat alt, yedide... Telefonda Cemal Beyin sesi, ii gelmi ocuklar gibi iki ayann stnde sallanyor. Ben cevap

veriyorum: - Ba stne beyefendi... Ve stm kirletir korkusuyla hemen telefonu kapatyorum. Biliyorum, imdi hiddetten sapsardr. Telefonu daima kendisi kapatmak ister. Saat yediyi bekliyorum, alt buukta kapnn nndeyim. Hizmeti kz ylarak glyor. Dnyann en kt kolonyasn srnm. Gzlerinde fena bir prlt var. Sanki holn nda ok derin bir karanlktan bakyor gibi. Eli deta ceketime asld. Niin kzyorum

sanki? Ayn insanlara, hemen hemen ayn ekilde hizmet etmiyor muyuz? Bende hi meslek tesand yok mu? Hayr, kzmyorum. Acele ediyorum. Selma Hanmefendinin yatak odas indirilmi perdeleri, abajurun bsbtn krlettii ile bir deniz maarasna benziyor. Yatak byk bir sedef gibi alaca kta kabaryor. inde Selma Hanm var. Acaba hasta m? Kzm da hasta, kk kzm. Hem on gnden beri. Dn Doktor Ramiz uramad. Fakat bunun hastal baka trl olmal, nk tekilerin hepsini bana

unutturdu. Ne Ahmetin gsn, ne Zehrann sinzitini, ne karmn tiroit guddelerini, ne de en kn hummasn dnyorum. Sandalyenin, ezlongun zerinde bir yn ipekli amar var. Cemal Bey, bir sandalyenin zerine atlm robdambryla odada hazr. - Gemi olsun efendim... akaklarm atyor. Bir eyler daha bulup sylemem lzm. Fakat ne syleyebilirim? Kk kzmn bu sabah atei otuz sekizdi, yz ok deiikti. Fakat Selma Hanma bunlardan ne? imdi ben evimde

olmalydm. Amma burada olduum iin mesudum. - Hayri Beyciim, sizi yine rahatsz ettim. Fakat sizden bakas da bu ii yapamaz... Yine ok gzel ve irin. Yz ocukluumun ekerci dkknlarna, imdiki ieki vitrinlerine benziyor, k ve renk iinde. Nuri Efendinin sesi iimde konuuyor. - Sabr, insan olunun tek kalesidir... Ben bu kalenin iinden onu dinliyorum. Fakat duvarlar bu odada

ok ince. - Bir hediye gndermemiz lzm. Gryorsunuz ben hastaym. Bu nezle yakam hi brakmad. Cemal gitmek istedi amma, onun da sabahleyin atei vard biraz... Bir ey kar bamza diye korktum... Yumruk tam yerine isabet etti. Cemal Beye gsterilen bu alka kadar beni hibir ey mesut edemez. Fakat kadn akl bu. Ne yaparsn? Gzel olmak kfi deil. O devam ediyor: - Zaten bu gece baka yere szl... Artk i size dt...

ilide... Doumevinde... Akrabadan bir hanm. ok seviiriz. Sizden bakasn bulamadk! Hastalk muhakkak ki yakyor. Aksrma hi gzel olur mu? Amma, elimden gelse alp gtreceim, yatamn ba ucuna avize diye asacam. Yatakta bir eyler aranyor: Ltfen uradan bir mendil... - yeceksiniz hanmefendi... - Hayr... Oda scak! Oda scak, fakat siz yine rtnn, kollarnz, boynunuzu, gsnz rtn. Yatakta rtler altnda ekliniz

kaybolsun. Vcudunuzu gizleyin ki bu kpek sadakati bende devam etsin. Yoksa, yoksa... yi ama niin benden saklansn! Ben ona o kadar aalardan bakyorum ki... - Ben, hediyeyi almtm. Orada sandalyenin stnde. Ufak bir ricam daha var. Aye size Cemalin elbiselerinden birini verecek. Btn takmyla. Anlyorsunuz ya, zengin insanlar. Bizim de hediyemizi ailenin eski bir emektaryla gndermemiz lzm. Kim bilir ne kadar gzelleeceksiniz! Bir kahkaha daha. Bu kahkahay

da gtrmeliyim. Fakat bunu nereye asarm? Kendisine uaklk etmek kfi deil. Etrafa evlerinde doup bydm, beiklerini salladm da zannettirmem lzm. stm bam da temiz olmal! Ve ayrca stmdeki elbise Cemal Beyin stnde grnm olmal! Ve grenler, yi bakyorlar, dorusu! demeli. Geenlerde Cemalin giydii elbise deil miydi? Adam boylu poslu! Sonra efendiden adam. Baya kmil bir hli var. - Darlmadnz deil mi Hayri Bey? Zaten biliyorum, siz beni seversiniz,

bana darlmazsnz! Demek, benim sevdiimi biliyor. Bu sevin bana yetiir. Yz tekrar yasta gmld. Salar dald. Yatak, yumuak, ince bir plaj kumu gibi bu yzkoyun yatan kadn vcudunun eklini alyor. rtler dalganyor. u paketi alp kaabilsem... Hayr, tekrar dnyor, tekrar ayn cmbl bak, ayn glmseme... Belli ki o anda kendisi iin benden baka kimse yok. Belli ki yine bana bir hakaret hazrlyor: Aye, size para da verecek. Otomobille gider gelirsiniz!

Aye hakikaten gn evvel Cemal Beyin srtnda grdm kahverengi elbiseleri hazrlam. Mutfan yanndaki darack yerde soyunuyorum. Aye kapnn nnde. Aye kapy ayor. Emine, ocuklarm, Pakize, hepsi burada... Niye byle anlarda hepsi birden bama rler? Yalnz Selma Hanm yok. O odasnda yatanda bir kedi nazyla dinleniyor. O girerse, onu unutmazsam bu i olmaz. Halbuki ben ancak Aye gibi kadnlarda ksmetimi aramalym! kimizin boazlarmzda bir yn

ey dmleniyor, zlyor. Fakat Ayenin kollar hi de onunkine benzemiyor. imde btn dnyay ikrah ettirecek bir bulant var. Hayr ben Ayeden holanacak insan deilim. Selma Hanm da bana ancak bahi, eski elbise ve i verebilir. Ben ikisinin ortasnda, bolukta sallanyorum. Dmemek iin bir tarafa tutunmam lzm. Fakat nasl, ne suretle? Kapdan bir baka Hayri rdal kyor, iki kolunda iki paket. Birisini ttncye brakrm, sonra geerken almas kolay. iliye kadar gitsem

bile sonra eve ne ile dneceim? Tabi tramvayla. Baka aresi yok. Aye, benim gibi deil, pein para ile alyor. Ben de pein para ile alyorum. Maam ka defa pein alyorum. Evvel mutemetten, sonra dostlardan, sonra herkesten. Demek bu parann bana verilmesini istiyormuum. O hlde Ayeyi niin beenmiyorum? Aye, Pakize, Selma Hanmefendi. Emine artk grnmez! Ona artk lyk deilim. imde sevilmeyen insan vcudunun cvklnn bulants hl devam ediyor. Buna tenezzl

etmemeliydim. Bu kadar gzel kadna, hem de hizmetisiyle ihanet etmek... Ve Selma Hanmn, Cemal Beyin bu dnceye yine kendi iimden frlatt kahkahalar, Cemalin de biraz atei var! Otomobil birdenbire durdu. Lokantann vitrinlerinde barbunyalar, yolda grdmz akamdan toplanm gibi krmz ile mavi arasnda perde deitiriyorlar. - Buyrunuz beyefendi... Aman efendim, istirham ederim... Talkta bizi lokanta sahibi

karlyor. Halit Ayarc elini skyor. Demek bu da det. Param olursa ben de yaparm. Fakat onun gibi yapmam imknsz. O gveni ben kendimde bulabilir miyim hi? Bu lokantaya giri deil, btn bir ftuhat! O zamanlar el skmak deti olsayd, skender Msra, Dr Yunanistana girdikleri zaman muhakkak byle yaparlard. Adm attka lokanta geniliyor, geriliyor, uzanyor. Sade yle mi ya? Bir taraftan da toparlanyor, ona doru deta kouyor. Btn mterilerin gz bizde. Kenarda gzelce bir

kadnn ba nndeki tabaa gmld. Keke yeni ahbabmzn yzne vaktinde bakabilseydim. Biraz ge kaldm. Artk tanyp tanmadm renemem. Ama srtn deniz tarafna evirmesinin sebebini biliyorum; kadnn rahatn bozmak istemiyor. Beni karsna ald. Kadnn ba tabaktan kt. Fakat eski neesi yok. Darda deniz var, gece var. Garip, sessizlii insann iine yerleen, bir rya bal gibi insann iinde masmavi kmldanan gece. - Mehtap biraz sonra tam

kardan kacak... Halit Bey dn gecesinde tabanca skar gibi emirler veriyor: - Rak... Yani Kulp raks. Amma brlerinden, hani u benim getirttiklerimden! Demek Kulp raksnn baka cinsi de var. Niin olmasn? Her ey snf snf. Kadnlar da yle deil mi? Selma Hanmefendi, Nevzat Hanm, Pakize, sonra Pakizenin kardei olduu hlde mesel byk baldzm... Hepsi ayr cinsten. Daha niceleri var. Kinat lhana gibi, yaprak yaprak, kat kat.

Lokantac listeyi uzatyor. Halit Bey bana dnyor: - Buyurun mezeleri sein! Birdenbire kendime geliyorum. - Siz buray daha iyi tanrsnz. Ben hazretin yalnz bir midye dolmasn bilirim. O da Balkpazarnda satc iken... Devam etmek istemiyorum. Ben fakir adamm. Siz getirmeseydiniz, ancak kapsnn nnden geebilirdim. Belki adlarn bile bilmem. Ben Hayri rdalm. Be yl evvel len en kk kznn cenazesi beki kucanda kalkan adam. Sizin

anlayacanz, biarenin biri. Byn de yarn Topal smaile nikhlayacam. Hani kahvede, huzur- linizde dayak yemek kstahln gsteren o mendebura... Fakat neye yarar? Bu kadar gzel balayan geceyi niye bozmal? Felek bu gece beni Hayri Beyefendi yapt. Onun tadn karalm. Bir ayam brnn stne atyorum ve etrafa kaytsz kaytsz bakyorum. Belki de ben, kendim yle yaptm sanyorum. Belki de yzm karmakarktr. nk siz de

anladnz ya, o zamanlar ben btn hayatn srtnda bir kambur gibi gezdiren o biare insanlardandm. Lokantac yan bamzdan ayrlmyor. Yrabbim, Halit Ayarcya ne kadar efkatle, sevgiyle bakyor. Sevin adamcazn iki yanna deta Cebrail kanatlar takm. Gzleri ona her ilitike, neredeyse elindeki meze tabaklaryla pencereden darya, denize, gklere doru uacak, belki btn lokantay beraberinde gtrecek. Yok, phesiz fazla ileriye gitmeyecek, Ayasofyann kubbesindeki melekler

gibi oraya, pencerenin dnda cama yapp kalacak. Oradan Halit Ayarcya: Ah, cierlerimin kan, ve gzlerimin nuru... diye her an seslenecek. - Uzat doktor kadehini! Siz de beyefendi ltfen... Bu ileri ne kadar iyi biliyor. Sesi ne rahat emir veriyor. Acaba aktrl var m? Hayr bu aktrlk deil, baka ey. Hayat benimsemi! Hi malup olmam. - Biraz buz? Biraz daha... imdi ilk kadehleri biraz acele ieriz... Sonra yavalarz... Bylece istediimiz

zamana kadar eleniriz. Belli ki bu masa bizim bakkaln tezghnn arkasna hi benzemiyor. Burada rak iin geni zaman ayrlyor. Rak kadehimde mermer bir saray birdenbire km gibi deiti, tortuland. kinci gnde k byle yaratlm olmal. Sonra ilk yudumun zevki. Dilimle damama hafif dokunuyorum, ok ince bir sakz lezzeti var. Hayr, bu benim krk belik deil. kinci yudum, nc yudum. Kafamn iinde bir ey, kapak gibi ar bir ey dnd. Btn vcudumda tanmadm bir scaklk

var. Kulaklarm hamamda imiim gibi nlyor. Drdnc yudum: Kadeh boald. Bu kadar da acele doru mu ya? Biraz daha tadn karmak lzm deil mi? Bu gece yediim, itiim, grdm eyleri nasl olsa bir daha grecek, iecek, yiyecek deilim! Halit Ayarc kadehimi dolduruyor. Ah, herkes saatini onun kadar sevse ve hepsi de Doktor Ramizin dostu olsa... Buz raky damar damar yapt. - Bir ey almyorsunuz Hayri Beyefendi...

Artk sayamayacam. Vazgetim. Hayr, teekkr ederim. Benim detim byledir, hepsi nmde olunca karnm birdenbire doyar. Doktor Ramiz hi bana benzemiyor. ehzadebandaki kk meyhanelere beni davet ettii zaman verdii bitmez tkenmez perhiz nasihatlerini birdenbire unutmu gibi yiyor. Tabaklar nnden resmigeit yapyor. Ben sanki iinde byk bir buz paras eriyen byk bir kadehin arkasndan onu seyrediyorum. - Psikanaliz, devrimizin en mhim kefidir.

Halit Ayarcnn sesi birdenbire diken diken oldu. - Brak doktor u psikanalizi... Allah belsn versin! Biz imdi rak iiyoruz. Doktor Ramiz derhal psikanalizi brakyor ve hemen onun yerini stakozu alyor. Dorusunu isterseniz, on senedir, onunla beraber olduumuz zamanlarda benim de yapmak istediim hep bu idi. Fakat beni davet ettii meyhanelerde, masann stnde psikanalizden baka aza konacak doru drst bir ey bulunmazd.

- Bizim Saatiyana adamakkll ders verdiniz bugn... - Belki biraz fazla oldu. Mamafih hak etmiti... - Doru, hak etmiti... Hem fazlasyla! Halit Ayarc tekrar beni satn almaa karar vermi gibi rahat rahat gzlerini yzme dikti: - Saatilii nerede rendiniz Hayri Bey? - Genliimde, ocuk denecek bir yata Muvakkit Nuri Efendi adnda bir zatla tantm. Babamn dostuydu...

Szm bitiremedim. Lokantaya en aa on kiilik bir kafile girdi. Herkesin ba onlara evrildi. En nde yryen iriyar, kalantor bir adam -u gazetelerde gnar resimleri kanlardan biri olacakt muhakkak- uzaktan Halit Ayarcya eliyle bir selm verdi. O yar ayaa kalkarak son derecede haysiyetli bir tavrla selmn ald. Masalar ekildi, sandalyeler oynatld. Garsonlar salonun iinde, bilardo masasnda bileler gibi kouuyorlard. Sonra kalantor adam yanmza geldi. Kafilenin br ksm, hazrlanan

masann etrafnda, bir gzleri bizim masaya doru yryen adamda, br gzleri biraz sonra ayn adamn kendi aralarnda oturaca sandalyede, hepsi birden bu uurda a olmaa dnden raz, ayakta, szde byk bir rahatlk iinde birbirleriyle konuarak, akalaarak onu bekliyorlard. Yeni gelen, bir elini omuzuna koymak suretiyle Halit Ayarcya ayaa kalkmak frsatn vermeden iltifat etti: - E, ne var ne yok bakalm, Halit Bey?

Ses diye ite buna derlerdi. Bu Halit Ayarcnnkinin de stnde, daha marifetli, daha kudretli, yzlerce mna ile zengin bir eydi. Hem iltifat ediyor, hem geriye alyor, kucaklyor, itiyor, stne kyor, yan yana, kol kola yryordu. Hepsini bir anda, hep beraber ve drt kelime ile yapyordu. O dakika hepimiz anladk ki Halit Ayarc mhim adamdr; fakat ona iltifat eden daha ok mhimdir ve o, ok mhim adam olduu iin Halit Ayarc birka yz daha mhimdir. Bu konuma deil, ard aras gelmeyen bir arp

ameliyesiydi. - Salnz efendim... - Kim bu arkadalar?.. Yeni gelen adam bir el iaretiyle bizi yeni batan yaratt. Doktor Ramizle ben Tevratn yeni yaratlm adam gibi, o anda duyduumuz sevin, hayranlk ve mahcubiyetle giyindik, rtndk. Fakat Halit Ayarc armyordu. Evvel Doktor Ramizi tantrd. Sonra beni takdim etti. -Aziz dostlarmdan Hayri rdal Bey... Memleketimizin en tanm saat stad. Misli bulunmaz bir

adam... Bu takdim eklinden bir daha anladm ki Halit Ayarc mazi ve istikbalini hlin arasndan gren zattr. Beni krk yllk dostu gibi tantyordu. Kalantor zat benimle teerrf ettii iin son derece mesuttu. Birdenbire yznde bir ocuk tebessm belirdi. Belli ki bu saadeti bana birka kelime ile anlatacakt. Fakat birdenbire masann stndeki barbunyalar dikkatini ekti. Ben biraz daha bekleyebilirdim. Fakat barbunyalar bekleyemezdi. Onlar beklerlerse

sourlard. Souk barbunya ise hibir ie yaramazd. Halit Ayarcnn omuzundan ektii eliyle bir tanesini ald ve hep ayn mesut ocuk tebessmyle azna gtrd. Fakat beni unutmad, unutmamt ve unutmayacakt da. Bunu gstermek iin serbest olan sol elini benim omuzuma koydu ve hep ayn tebessmle yzme bakt. Beni sevmiti. Ben bu tevecchn, iltifatn altnda santim kadar deme tahtasna gmldm. O, hep ayn muhabbetle yzme bakyordu. Konumaa lzum yoktu,

anlayorduk. Beni sevmiti. Ben de onu sevmitim. Bu emniyetle sa eli bir kadn sa okar gibi masaya uzand. Tekrar bir barbunya deme tahtasna yle kaytszca atlan bir klk oldu. Bu ameliye iki dafa tekrarland. atala lzum yoktu. atal fazla klfetti. O samim adamd. Bana baklarndan bu samimilii okunuyordu. Niin ayn samimilii barbunyalara gstermeyecek, araya bir vasta koyacakt. Hem atal yemek yemek iindi, byle erezler iin deil! Beinci barbunyadan sonra

evvelkinden yz defa daha anlayla gzlerimin iine bakt ve barbunyalar ben yaratmm, ben tutmuum, ben piirmiim gibi hep bana bakarak: - Nefis... dedi, ok nefis... Gzel pimi. Zaten mevsimi!.. Btn arliyle omuzuma basarak son emirlerini verdi: -Aman yiyin! Tam zamandr barbunyann... Sonra beni brakt. Dorudan doruya masaya dnd. Ve artk bana bir daha bakmad. Barbunyada ana baba bir karde olmutuk. Gerisine ne lzum vard? Birdenbire buzlu badem taba dikkatini ekti.

phesiz bu yeni icat edilmi bir nesne olacakt. Bir taraftan onu tadyor, dier taraftan Halit Beyle konuuyordu. Tuhaf bir konumayd bu. Syleneni dinlemiyor, badem denen nesne ile megul olduu iin kendisi de konumuyor; fakat bsbtn bo durmak da houna gitmedii iin karsndakinin bir eyler sylemesini istiyordu. Bir ara Halit Bey kendisine: - Bugnlerde sizi taciz edeceim galiba... dedi. O ksaca cevap verdi: - Muhakkak, hem yarn! le

yemeinde. Buraya gelin. Sonra omuzumdan istemeye istemeye elini ekti. Fakat bu ihaneti yapt iin tatl bir bakla gnlm almay da ihmal etmedi. Ve hep ayn sevimli, dost, babacan, her zaman iin emrinize hazr ve her zaman iin sizden ok farkl, tebessmlerinin, gzlklerinin prltsyla bizi ihya ederek ekilip gitti. Biz tekrak yerimize oturduk. Doktor Ramizin yz sevinten kpkrmzyd. Ben, en aa drdnc kat gkte Hazreti sa ile sarma dolatm. Niin olmasn? Bu

samimilie, bu iltifata ta olsam yine dayanamazdm. Bir ara sol omuzuma baktm. Mektep kitaplarndaki Asur tanrlarnn omuzlar gibi nur iinde bakyordu. Ben, Hayri rdal, bu biare hayat art, bu iltifata mazhar olaym! Bu akl alacak ey deildi. Rabbim, ne byksn sen! Yalnz bir kii, Halit Ayarc oralarda deildi. Yerine oturur oturmaz, Hadise kapanmtr der gibi bir sesle bana: - Evet... dedi. Galiba onun geliiyle kesilen

szme devam etmemi istiyordu. Fakat ben ne istediini anlayacak hlde deildim. Hele Nuri Efendiden ok uzaktaydm. Ramiz Bey hemen hemen Halit Beyin evetiyle ayn zamanda: - Hakikaten byk adam... diye atld. Ne babacan, ne asil hlleri var. Byle olduunu hi bilmezdim. - Her zaman byle midir? diye Halit Ayarcya sordum. O dalgn dalgn cevap verdi: - Evet, dedi. Her zaman byledir. Her zaman itahl ve dost. Sonra omuzlarn silkti ve beni ok

muazzep eden hafif bir glmseme ile -nk hakikaten bu byk adama gerekten snmtm, balanmtm, lehimlenmitim, kaynamtm, ne derseniz deyiniz, ve Halit Ayarcnn onu kmsemesine, beenmemesine ierliyordum, uras da var ki rahmetli velinimeti daha pek o kadar tanmyordum- szne devam etti: Tabi iktidarda olmad zamanlar... banda iken az ok deiir. tahndan bahsetmiyorum. O daim ve edebdir. Fakat bu ahsa ait bir hl deildir. Haleflerinde,

seleflerinde, hulsa btn ailede, hepsinde vardr. ltifatn, dostluunu kastediyorum. Zaten iktidarda iken grmek pek az nasip olur. O zamanlar daha ziyade gazetelerde resimlerini grrz, dtkleri zaman da kendilerini... Cebinden kard bir akam gazetesini aarak ilk sahifedeki bir resme iaret etti: - Yerine gelen adam... Bir ay evvel onunla burada karlam, ikimiz de yalnz olduumuz iin saatlerce ba baa konumutuk. O zaman da cebimdeki gazetede bunun

resmi vard. Garip deil mi?.. Ben azm hayretten bir kar ak, dinliyordum. - Fakat yle dme mme pek benzemiyor, dedim. - Benzemez... nk kudreti benimsemitir. Daha dorusu kudret denen ey onu benimsemitir. deta beraberlerinde gezer. Gzlerim nndeki fotorafta: - Garip ey, dedim. Birbirlerine de benziyorlar. Hayretimden kekeliyordum. - Evet, benzerler. O benzeyen ey yok mu, ite o hviyetlerinesinen

iktidardr. Dedim ya, bu bir hull hdisedir, ben sende ve sen bende... Ve eliyle, Anlatlmas g! der gibi bir iaret yapt. Doktor Ramiz bu szleri iitmekten deta mustarip, gzleri hep devletlinin masasnda, Halit Beye kt: - Ama, ok efendi adam, hakikaten stnden byklk akyor. Halit Ayarc omuzunu silkti. Kadehini kaldrd: - elim!.. - elim!.. Ve itik. Devletlinin eli omuzuma

ve bak gzlerime dedii andan itibaren bende garip bir deiiklik olmutu. Birdenbire itiham artm, btn vcudumu bir rahatlk hissi, bir nevi saadet ve ferahlk kaplamt. Durmadan iiyor, yiyor, glyor, konuuyordum. Alkol btn hafiflik kaplarn amt. Her kadehte, her yudumda beni boacan sandm skntlar, fecir vakti cami avlularndaki aalardan kalkan karga srleri gibi zerimden kalkyor, bir daha dnmemek zere ok uzaklara uuyorlard. Bu hafiflik, bu boalma ve dolu, -

nk giden skntlarmn yerine garip bir sevin, bir i rahat, bir gvenme geliyordu- phesiz ondan, onun omuzumu kerten ar ve heybetli elinden, gzlerime akan mknatsl baklarndand. Bu anlalamayacak bir eydi. ocukluumda beni birok trbelere gtrmler, bir yn nefesi keskin zatlara okutmulard. Eypsultandan t Yu tepesine, Kskldaki Selmiefendiye kadar, Fatih, Aksaray, Hrkaierif, Edirnekap, Ayvansaray yolu, Topkap, Yedikule, Kocamustafapaa,Trbe, Sirkeci,

Eminn taraflarna, hulsa btn stanbulda, surlarn iinde ve dnda, hemen her semtte mevcut evliya ve keramet sahibi zatlarn yattklar yeri tanr, zaman zaman ziyaret eder, dua eder, yalvarr, mezarlarndan ta alr, parmaklklarna hibir ey bulmazsam ceketimin astarn yrtarak balardm. Hibirisi bana bu tesiri yapmamt. Hepsinden biraz yeisli, biraz daha zgn, iim daha kapal dnerdim. Ne Bukal Dede, ne Eleki Baba, ne ryan Dede, ne Tezveren Sultan,

hibiri, hatt ayazmalarn serinliinde yatan, yahut Heybeliadann, Bykadann, Knalnn en yksek tepelerinde, rzgrda kpre kpre uyuyan Hristiyan evliyalar da dahil, hibiri derdime are bulamamlar, zerimdeki maiet skntsn bir parmak kaldrmamlard. Kald ki bu mbareklerin hepsi dnya ilerinden uzak, bizzat kendileri, ruhumuzu ve nefsimizi terbiye edeceiz diye benimkinden beter skntlar iinde yaam mala, menale kymet vermemi, ellerine geeni de una buna datm

insanlard. Seyit Ltfullah harap bir medresede oturuyor, ben hi yannda grmediim hlde, ondan destur ald sylenen Ylanl Dede, ukurbostanda bir mahzende yayor, Karpuz Hoca Stlcede ykk bir evde, Yekeim Ali Efendi Edirnekap mezarlklarnda vakit geiriyorlard. Altparmaktaki eyh Mustafa Hazretleri, Deli Hafz, eyh Viran hepsi bu eit insanlard. Ben, sabah akam, giyebileceim yle temizce bir gmlek bulamyorum diye yanp yaklrken, ksmetimin

almasn himmetinden beklediim Gmleksiz Dede, kendisine hediye edilen gmlekleri sokak ortasnda cayr cayr yrtp atmakla meguld. Bylesi zevatn, daha ziyade madd meselelerde, dnya ilerinden gelen skntlarma are bulamayacaklar besbelli bir eydi. Nitekim lleri yzme bile bakmyor, dirileri yalnz sabr ve kanaat dersi veriyorlard. Bunlarn arasnda komumuz saylan Yedigelin Emine Hanm, sene peinden kotuktan ve o kadar yalvardktan sonra, elimdeki piyango

biletini yle mbarek eliyle bir tutmu, Haydi, demiti, ok yalvardn, kalbim mahzun oldu. Dua ettim. Paran geriye alacaksn! Amma bir daha byle ey istemem. Beni gnaha sokma! Peki amma, benim gibi bir biareye be on kuru para temin etmek neden gnah olsun? Bunu bir trl anlyamadm. Yedigelin Emine Hanma o kadar yalvardm, ayaklarna kapandm. unu biraz arttr, ya mbarek! dedim. Hi olmazsa on senedir bu mnasebetsiz icada verdiklerimi

geriye alaym! Mmkn m? Haydi o kabil deil, bu sene iinde verdiklerimi geriye versin! O da be on kuru eder. Nolur, yapma, etme!.. Hayr, tam da tam. Evliya inad bu, kabil deil. Mahzun mahzun dndm. Btn ay, Belki mahsustan byle syledi. Bu kadar yalvardktan sonra muhakkak bir eyler karr! diye bekledim. Fakat nafile, mbarek kadn szn tuttu. Eski zamanlarn clus atiyeleri gibi sa solu ihya eden, servete batran mkfatlar, ikramiyeler arasnda benim liram, kupkuru ve tek bana,

kra salnm uyuz kei gibi salma salma dnd. Devletli hi de bu cinsten, yani nefis, ruh terbiyesi diye kendini azaba sokacak, ksmetini kreltecek, ebed saadetler urunda dnya nimetlerini tepecek insanlardan deildi. Bilkis houna gideni kapan, alan, yiyen, ten ve bunlar yaptktan sonra da gerisini arayan, bulamaynca can sklan takmdand. mrnde hibir riyazet yapmad, en etin hastalklar bile perhizsiz yendii aikrd. Masamza bak, iltifat tarz, barbunyalar

derhal grmesi, benim tabamda, atalmda takl duran midye tavasn bile lahzada fark edii, ksmet ve nimet tarlalarnn zerinde nasl ahinler gibi szldn kendi maln velev harn elinde olsa dahi nasl seip aldn iyice gsteriyordu. Hayr, o baka eliktendi. Bu i iin yaratlmt. Dnn bir kere, koskoca Bykderede, bu lokantada, kahve kelerinde yar a, yar tok mrn geiren Hayri rdaln tabandaki tek midyeyi bile, yemee kyamad, tam lezzetine varmak iin nnde

tuttuu tek midyeyi bile houna gidince almakta tereddt etmiyordu. Ve o byle yapt iin de Hayri rdal dnyalar kadar mesuttu, yllardan beri kendisini tanyan dostu Doktor Ramiz ona bu yzden deta gpta ile bakyor, deta onu kskanyordu. Elbette byle bir adamla karlama, gz gze gelme bir uur, bir saadetti. Elbette insana bu yzden birtakm iyilikler gelecekti. Nitekim yle oldu. O geceden sonra, hatt o gece iinde hemen hemen hayatmn mahreki ve mnas deiti.

Bu evvel zerimden bahsettiim arln kalkmasyla balad. Sonra yava yava mantm deiti. Hatt dnyaya bakm, eyay grm, insanlar anlaym deiti. Vka bunlar bir gnde olmad. Hatt ok glkle ve adm adm oldu. Hatt ok defa bana ramen oldu. Fakat oldu. Halit Ayarc o gece benden btn hayatm rendi. Ona Nuri Efendiyi, Seyyit Ltfullah, Abdsselm Beyi, Ferhat Beyi, Aristidi Efendiyi, Nait Beyi, Andronikos Kayserin definesi ve cvadan altn yapmann en kolay

usulnn ilm-i havs sayesinde bir huddam tedarikiyle olabilecei zerinde az ok srarla durarak anlattm. Talihimin bu kayii annda hl omuzumda devletlinin elinin arln hissediyordum, belki bu mhim ve zengin zata bu defineyi bulma ve kinatn gizli kuvvetlerine tasarruf etme ihtirasn alarm midiyle btn talkatimi sarf ettim. Hatt o zamana kadar hi kimsenin bilmedii baz izahat bile verdim. - Yirmi yedi altn direkli adr, ilerindeki btn eya altn veya gmten, ve hep mcevher ve inci

kakmal. Ayrca sandk sandk mcevherat, altn ve gm evan, kadn hulliyat, yzkler, elenkler, mallahlar... Halit Ayarc glerek: - Olmaz, dedi, Bizansllarda mallah yoktur. O bizlere mahsustur... Burasn dnmeliydim. Gvur ksmnn mallah denecek nesi olabilirdi? Mallah kelimesi elbette bizim olacakt, bize lyk bir eydi. - Evet, amma, tabi onlar da nazar demesin, kem gzden korusun diye bir eyler taknyorlard. Hristiyan

devletlerinde verilmesi det olan ve sonralar bize de geen nianlarn hakikatte okunmu, flenmi tlsmlar olduunu Seyyit Ltfullahtan iitmitim. Ben onlar kastediyorum... Fakat Halit Ayarc, Seyyit Ltfullah tutmuyordu. O daha ziyade Nuri Efendi zerinde alyordu. Hatt rahmetli stadmn takvimlerine, ara sra kartt zayielere, yazma kitaplarda bulduu simya reetelerine de pek kulak asmyordu. Yalnz saatiliiyle meguld. aresiz ben de sz o tarafa

dktm. Onun yukarda bahsettiim szlerini hafzamda kald kadar naklettim. Halit Bey hemen her cmlemin arkasndan: - Olur ey deil... diyordu. Byle bir adam, aramzda bulunsun... Moner, bu tam filozof, hem de muhta olduumuz filozof... Zaman felsefesi... Anladnz m? Zaman, yani alma felsefesi... Siz de filozofsunuz Hayri Bey, hem hakik bir filozofsunuz! diyordu. Fakat ben onu dinlemiyordum. Ayaa kalkarak elimle iaret ede ede:

Orada, dedim, grmyor musunuz? Devletlinin masasnda, tabaklar, filn hepsi oynuyor. Mazallah... Filhakika masadaki yemek tabaklarnn bir ksm lodos frtnasna tutulmu gibi sallanyorlard. in garibi masa bandakiler bundan korkacaklar, kaacaklar, salvat getirecekleri yerde kahkahadan krlyorlard. Sanki hepsini cin tutmutu. in fenas benim bu szlerim zerine kahkahalarn ve onlarla beraber tabaklarn sallanmasnn artmasyd.

imdi hepsi bana bakarak glyorlard. Halit Ayarc beni teskin etti: -Aldrmayn, dedi. Bizim Faikin huyudur. Gittii yerlerden hokkabazlk eyas getirir. Salon elencelerine merakldr. - Hayr, hayr, dedim. Beni kandryorsunuz. Ben sarhoum, demin de denizin dibinde Andronikos Kayserin hzinelerini grdm. Bana bir ey oldu. Brakn evime gideyim... Hakikaten evime gitmek istiyordum artk. Benim olmayan bu

hayattan, bu elencelerden yorulmutum. Evime, bana ve benim olan eylerin arasna, straplarma, yoksulluuma dnmek istiyordum. - Gitmesine, nasl olsa hep beraber gideceiz. Sarholuunuza gelince, grdnz ki deilsiniz. Hem hi deilsiniz... Olsanz da alrsnz. Byle gece hi braklr m? imdi oturun da bana u ustadan ustaya mektubu anlatn... Fakat daha evvel ielim... Doktor Ramiz bir aksiseda gibi tekrarlad: - Evet ielim...

Tekrar itik. Fakat ben artk tedirgindim. Bununla beraber Halit Ayarcnn merakn elimden geldii kadar gidermee altm. - Eski saatler el iiydiler. Yapanlar da maden iiliinden anlyorlard. Hulsa byk mnada kuyumcuydular. Bu itibarla yaptklar saatleri ok gzel eserlerle sslerlerdi. izgiler, oymalar, filnla... Ve bunlarn en gzel, en ehemmiyetlileri saatlerin i kapaklarnn i tarafnda yani ok defa, ancak saatilerin atklar yerlerde olurdu. Rahmetli Nuri Efendi

onun iin bunlara ustadan ustaya mektup derdi. Mesel sizin saatin i kapann altndaki gibi. Hani o tulgal kadnla, onun elini omuzuna koyduu acayip, insan azman herif... Bu saatin bir eini Nuri Efendide grmtm. Halit Ayarc izah etti: Atena ile Herklden bahsediyorsunuz... Sonra bahse dnd: - yle ya, ancak saati grr onlar. Halit Bey tekrar kadehe sarld: - elim, diyordu. Bilhassa Hayri

Bey siz iin. Amma byle ask ehre ile deil. siz olmak, birtakm meseleler iinde bulunmak bizi elenmekten alkoymamal. - Keke ben de sizin gibi dnebilseydim... - Bir gn gelir, dnrsnz. Fakat evvel vaziyetinizi anlatnz. lerinizi yle beraberce gzden geirelim. Ona evimi, karm, baldzlarm, Ahmeti, Zehray anlattm. Doktor Ramizin arada srada baz mtalalarla haiyeledii hikyemi sonuna kadar dinledi. Sonra yzme

dik dik bakarak: - Dnyann en tabi vaziyeti... dedi. Evvel paraszsnz. Sonra da evlendirilmesi lzm gen kadn var evinizde... Bir de umum shhat bozuka. Hepsi ayn yere kar, yani sadece para meselesi. Kelimeler deitirilince iler ne kadar kolaylayordu. Para, izdiva, biraz bolca yiyip ime... Hemen arkasndan, bir iki kanun teklifi ile meseleyi hallederiz, demesini bekledim. - Fakat, dedim. Topal smaile kzm ben nasl veririm?

- Elbette vermeyeceksiniz. Kznz anlattnza gre zarif ve gzel bir ocuk... Elbette vermezsiniz. Tekrar ayn kmaza girdiimi hissettim. - Vermem de ne yaparm? Akrann bulursunuz... O kendiliinden gelir. - Sonra, brleri, baldzlarm. Hele by, u musik merakls... Kim alr! Halit Ayarc bir mddet dnd: Anlattnza gre durup dururken kimsenin alaca cinsten deil. Fakat bilinmez. Mesel,

radyoda byke bir hret... Herhangi bir gazinoda mehur bir artist, muganniye sfatyla... Gryorsunuz ki her eyin bir aresi vardr. Ufak bir refah deiiklii, biraz teebbs ve gayret, kk bir gr fark her eyi slah edebilir. - tiraf edeyim ki bunlar hi dnmemitim. Ben tek are olarak yalnz evcek bizi alp gtrecek bir salgn, bir felketle bu iler hallolur sanyor, onu bekliyordum. - Hat... Hep hat... Ne istersiniz kendinizden ve evinizin zavall halkndan?.. imdi sizden

dinlediklerime gre hepsi ihtirasl, yaamaya azmetmi insanlar. Bu demektir ki hepsi muvaffakiyetlerini kendilerinde tayorlar ve onun strabn ekiyorlar. Alelde hayata raz deiller... - Hayr, hi deiller. Karm kendisini Hollyvvoodda zannediyor, byk baldzm byk bir muganniye olduuna kani. K... - Tabi... Tabi, yle olacak! Ve hepsi de size kar biraz krgn. Kendilerini anlamyorsunuz diye... Ben boynumu bktm. Hi olmazsa bu ite beni anlayacaklarn

sanyordum. Alt saattir beraberinde bulunduum, her hareketine hayran olduum adam da deli idi. Bunun byle olmas iin boazma sarlmasna, soyunup rlplak orta yerde takla atmasna hi ihtiya yoktu. O devam etti: Evet, diyordu. Onlar anlamadnz iin size krgn olmalar kadar tabi ne olabilir? Darlmaynz ama sizin insan ve hayat tecrbeniz hi yok. Siz harbe girmeden malp olmu bir orduya benziyorsunuz... Teknenin stne kacanz yerde altnda

kalmsnz. Hastalm, yahut zntlerimin sebebi bylece tehis edildikten sonra imekten baka yapacak bir ey kalmyordu. Bereket versin bu akam rak boldu. stediim kadar bu mesut hdiseyi kutlayabilirdim. O yine devam etti: - Hele byk baldznz gibi hakik bir artiste kar muameleniz, onu inkrnz... Elimdeki kadehi braktm. Ne olursa olsun akl ve mantk namna bir kere daha ie karacaktm. Ondan sonra azm bile amam...

- Aman beyefendi, dedim, hangi artist, hangi byk...Arz ettim, sesi irkin, sonra kabiliyetsiz... Sonra cahil. Daha sfahanla Mahuru, Rastla Acemairan birbirinden ayramyor. Hayr, imknsz... Belki baka bilmediim meziyetleri vardr. Belki, ne bileyim ahsen gzeldir, yani deildir amma, sz gelii diyorum, gzel olur da ben fark etmemi olabilirim. Fakat o sesle musiksi beenilsin! Buna imkn yok. Kula yok efendim, hi yok. Sesleri ayramyor. Halit Bey bana bir cgara uzatt.

Kendisi de bir tane yakt. Darda btn cmbyle devam eden mehtaba bakt. Sonra karki masann mnakaasna kulak kabartr gibi oldu, fakat hemen omuzunu silkti, bana dnd: - Gzel olamaz, dedi. Gzelden anlyorsunuz. Hayatnz artk biliyorum. Siz gzel kadndan anlyorsunuz. Fakat sanattan, bugnn sanatndan anlamyorsunuz. Evvel bu bir kalabalk iidir. Kalabalk neyi sever, neyi sevmez? Bunu kimse bilmez. Sonra bu mesele mitsiz bir kalabaln iidir. Siz de

bilirsiniz ki zevk denen yksek eyin bizim iimizde igdden kolayla kadar giden bir yn karl vardr. Zevkten mit kesildi mi onlara kolayca teslim oluruz. ler karnca zevkten mit kesilir. Musik denince herkes, evvel Hangi musik? sualini kendisine soruyor. Bu sual bir kere soruldu mu sizin zevk, slp dediiniz eyler yoktur artk. Sonra kulan herkeste ayar bozuldu. Radyo devrindeyiz. Musikyi nadir bir ey gibi dinlemiyoruz. O, romatizma, nezle, para sknts, harp ihtimali, ok geimsizlik gibi gnlerimizin tabi

arkada oldu. Bu ie bir de kalabal ilve edin... Hayr, ben eminim ki bahsettiimiz hanmefendi birka gn iinde yepyeni bir hret olarak stanbulu fethedebilir. Bakn! Vaziyet ok mkl olurdu, ayet baldznz hanmefendi bat musiksine merak sarsayd. nk onu hakikaten yllar boyu renmek lzm. Bir mddet yzme bakt. Hakikaten afallamtm. - Bu meselelerde herkes iin alaynda... Farknda olmadan alaynda. Burasn anlamyor

musunuz? - Hangi alay? ldryorlar... - Tabi... Hayatlarna biraz duygu, istisna zamanlar katmak istiyorlar. Herkes kendi boluunu bir para duygu ile doldurmak, kendini sslemek istiyor, fakat musikden o kadar anlamyorlar ki, arklar gfteleri iin seviyorlar. Zavall Hayri Bey, siz garip bir adamsnz. Sizin bahsettiiniz ller gemi zamanda kald. Onlar, hani u demin sylediiniz, ustadan ustaya mektuplard. imdi artk o klasik devirde deiliz. sfahanla

Acemairan birbirinden ayrmak kimsenin aklndan gemez. Siz bana syleyin, kimi taklit ediyor? - Mehurlarn hemen hepsini... Fakat hepsini ayn sesle, ayn makamdan, ayn ekilde sylyor... Demek son derecede ahs! Mesele halloldu. Orijinal ve yeni... Dikkat edin, yeni diyorum. En byk harflerle yeni! Yeninin bulunduu yerde baka meziyete lzum yoktur. imdi seilecek yol kald. Halk musiksi mi, alaturka m? Yoksa alafrangaya kaan halk musiksi mi, yahut halk musiksine kaan

alafranga m?.. Amma, bunu burada, bu masa banda pek kesip atamayz. Fakat yle sanyorum ki., sesin bahsettiiniz meziyetlerine gre -Halit Ayarc burada yzn buruturdu ve parmaklaryla ok di bir kuma yokluyormu gibi bir hareket yaptdaha ziyade alafrangaya kaan baz mahall halk trklerinde muvaffak olacaktr... Evet yle tahmin ediyorum. Meer ki Trke tangoyu tercih etsin! Yahut baz arklar... Yzme dalgn dalgn bakt: - Evet, btn mesele burada. Siz

teebbs fikrinden mahrumsunuz. Sonra idealistsiniz. Realiteyi grmyorsunuz... Hulsa eski adamsnz. Yazk, ok yazk! Biraz realist olsanz bir para, ufak bir miktarda, her ey deiirdi. Bu kadar da fazlayd artk. - Ben mi realist deilim! Realist olmasaydm size vakay byle anlatabilir miydim? Size baldzm hakknda en ufak bir mitle bahsettim mi? Hibir tarafn deitirdim mi? En ufak bir hlini methettim mi? Ben yle sanyorum ki her eyi olduu gibi grenlerdenim.

Hatt fazla realistim, rahatsz edecek kadar... Halit Ayarc glmsedi. Kar masadan mtemadiyen el iaretleri yaplyordu. Bir yudum rak iti sonra bana dnd. - u konumamz bitirelim, biz de onlara katlrz. Bu gece fena olmayacak gibiye benziyor... Vaatkr, demek istiyorum. Bakn Hayri Bey, ben karar verdim, beraber alacaz bundan sonra. Onun iin anlamamz lzm. Realist olmak hi de hakikati olduu gibi grmek deildir. Belki onunla en

faydal ekilde mnasebetimizi tyin etmektir. Hakikati grmsn ne kar? Kendi bana hibir mnas ve kymeti olmayan bir yn hkm vermekten baka neye yarar? stediin kadar uzatabilecein bir eksikler ve ihtiyalar listesinden baka ne yapabilirsin? Bir ey deitirir mi bu? Bilkis yolundan alkor seni. Ktmser olursun, apr kalrsn, ezilirsin. Hakikati olduu gibi grmek... Yani bozguncu olmak... Evet bozgunculuk denen ey budur, bundan doar. Siz kelimelerle zehirlenen adamsnz, onun iin size

eskisiniz, dedim. Yeni adamn realizmi bakadr. Elinde bulunan bu mal, bu nesne ile, onun bu vasflaryla ben ne yapabilirim? te sorulacak sual. Mesel bu bahiste en byk hatanz musikden, yani mcerret bir fikirden hareket ederek baldznz hanmefendiyi mtala etmenizdir. Halbuki baldznz hanmefendi tarafndan ii mnakaa ediniz, mesele ne kadar deiir. Nevvton bana den elmay, elma olmak haysiyetiyle mtala etseydi belki rm diye atabilirdi. Fakat o byle yapmad. u elmadan nasl

istifade edebilirim? diye kendine sordu. Azam istifadem ne olabilir? dedi. Siz de yle yapn! Baldzm musikden baka bir eyde muvaffak olmak istemiyor. O hlde elimde iki rakam var. Baldzm ve musik. Birincisini deitiremeyeceime gre, ister istemez kincisi hakknda fikirlerim deiecek. Baldzma hangi musik uyar? Byle dnn! Sonuna kadar bu kmazda m kalacaksnz? Elbette ki hayr... Kendimi evimizin hemen arkasndaki Kamburkarga kmaznda bir taa melmi,

bamn ucunda karmn kzkardei, elinde udu ark sylyor,dndm. - Elbette hayr... Bin defa hayr... - Onu deitirebilir misiniz? Birden sradm. - Zerre kadar... imknsz... Bsbtn imknsz... - O hlde dediimi yapacaksnz... Bilin ki zamanmzda bu gibi iler iin kuvvetle istemek kfidir. Hayat yryor, Hayri Bey... Siz kelimelerle zehirlenin durun, hayat her gn yeni bir ey kefediyor. Bakn ben drt be saat evvel sizi kefettim, imdi de muganniye olarak baldznz

kefediyorum. - Allah raz olsun beyefendi... Hakikaten teekkrden baka yapacam bir ey yoktu. Baldzm kefetmiti. Mbarek olsun. Dodum doal herkes bana drbnn ters tarafndan bakmay teklif ediyordu. Ben bir trl buna yanamyordum. nat ediyordum. Neye yaramt? Btn hayatm kepaze olmutu. Bir de bunu denesem ne kar sanki?.. Bununla beraber son itirazlarm toparladm. - Ah bir grseniz, yahut dinlesiniz, karsnda f gibi terleye terleye,

parmaklarn trdata trdata, krmz topuklu iskarpinlerinin stnde sallana sallana size bir, Gelse o uh meclise.,.yi bir kere okusa... Halit Ayarc yzme dosta bakt: - Demek parmaklarn trdatyor ha... Ne iyi, ne mkemmel, fakat azizim, bu balbana bir muvaffakiyet vastas... Dnn bir kere, ark sylerken earbn parmaklarna dolayp zmee almayacak, mendilini yrtmaa uramayacak... Bundan iyi ne istersiniz? ki eli birden serbest

kalacak... cabnda halka, elleriyle selmlar, pckler gnderecek, alk tufanna teekkr edecek... Siz hakik bir hzineye sahipsiniz, farknda deilsiniz. Toparlamaa alalm: irkin, diyorsunuz, binaenaleyh bugnn telkkilerine gre sempatik demektir. Sesi kt, diyorsunuz, u hlde dokunakl ve baz havalara elverili demektir. Kabiliyetsiz diyorsunuz, o hlde muhakkak orijinaldir. Yarn baldznzla megul olurum... Yarndan itibaren baldznz sahnededir, mehurdur, gazetelerde

ismi sk sk geer... O geceden vzh olarak bende kalan htra buraya kadardr. Hatt Halit Ayarcnn son cmlesi zerine. Vaat et, yarn unutacak olduktan sonra... diye dndm hayal meyal hatrlyorum. Ondan tesi hakik boluk... Yalnz sabaha kar kendimi, kar masadakilerden biriyle kar karya iftetelli oynarken buldum. nce, tatl, sisler iinde yumuk yumuk bir sabaht bu. Ak bir pencereden giren rzgr ve motor sesleri henz yanmakta olan lambalara hcum ediyordu. Biz

ayakta bu gzel sabaha kar durmadan gbek atyorduk. imde dnyann en mesut hafiflii vard. Halit Ayarc geceki vaitlerini tutsun veya tutmasn, bana drbnn baklacak yerini gstermiti.

II
Bununla beraber Halit Ayarc btn szlerini tuttu. Daha o gecenin haftasnda baldzm kk bir gazinoda muganniye idi. lk gece Pakize, Halit Ayarc, Doktor Ramiz ve ailemizin btn efrad dinleyiciler arasnda idik. Bu hakik bir zafer oldu. Halit Ayarc, sanki o gece bana sylediklerini tatbik iin bu salonu ve halkn tedarik etmiti. Baldzmn

her usul hatas lgnca alkland. Ben, her lahza mahcubiyetimden yer alp da iine giriyorum sanrken kzcaz baya gecenin kahraman oldu, Yaa sesleri, yenge, abla lklar birbirini kovalad. Pakize, ikide bir bana dnyor, Nasl? diye soruyordu. Halit Ayarc hi ses karmadan dinliyordu. Yalnz karken. - Evet, dedi, tahminim gibi... Hanmefendi hakikaten muvaffak olacak... Hayata inanmak lzm Hayri Bey. Siz hayata deil. Acemairana inanyordunuz...

Grdnz m nasl beenildi? Bu canl insann insanla karlamasdr. Sizin klasik makamlarnz byle bir muvaffakiyeti dnyada elde edemezdi. imdiden sonra yolu aktr. Greceksiniz neler yapar. Bununla da kalmad. Yine o gnlerde Saatleri Ayarlama Enstitsnn ekirdei olan kk dairemiz ald. Bir sabah ben, srtmda bir gece evvel Halit Ayarcnn gndermi olduu elbiseler, belediyenin civarndaki bromuzun kapsnda grndm. htiyar, akl banda bir hademe beni

karlad ve ieri ald. Halit Ayarcnn akrabasndan olduunu bildiim kalem efimiz Nermin Hanm beni grr grmez krk yllk ahbap gibi sevindi. Masam gsterdi. iin elindeki rgy bile brakmt. Nermin Hanmn daha o gn ya rg rdn, yahut konutuunu rendim. Daha dorusu daima konuur, yalnz kalnca rg rerdi. O zamana kadar tandm kadnlarn hibirine benzemiyordu. nsanla dost olmas iin bir saniye grmesi kfiydi. Hayatnda hibir srr yoktu. Sktu sevmezdi. Hi

kimse ile darlmak deti deildi. kocasndan da darlmadan dosta ayrlmaa muvaffak olmutu. Hl da ahbaplklar devam ediyordu. lk sz olarak: - Elbiseniz yakm... dedi. Halit Bey sizi bana anlatnca bu elbisenin size uyacan tahmin etmitim. Yalnz ayakkablarnz boyatmak lzm. Bir de berberinizi deitirin. Bu adam sa kesmesini bilmiyor. Dorusu sizin gibi bir arkada bulduuma memnunum. Amcam bu vazifeye devamm isteyince tereddt etmitim. Daire deyince

insan ekiniyor. Ne olsa, birok yabanc insan, filn vardr, sklrm, dedim. Fakat ba baa olduumuzu syleyince, hele sizi anlatnca msterih oldum. Yanz banz da ahbapla msait. Kocam kskanmaz. Zaten akl banda insan bu asrda karsn kskanmaz. Bugn aile artk arkadalk zerine kurulmu bir messese oldu. Fakat erkeklerimizin fikr terbiyesi henz bu mertebeye gelmedii iin... Mamafih artk ben de bktm. Eskiden boanma denen ey kolayd. imdi birdenbire gletirdiler. Hkimler

muttasl bartrmaa kalkyor, dvay sallyorlar. lk kocamdan daha ne yaptm bilmeden boanmtm. kincisinde mahkeme bir sene srd. Ayrca da bir sene yeniden evlenme iin mddet koydular. ncs bsbtn g oldu... Biliyorsunuz, siz de, ben de imdilik ktibiz. Fakat amcam tekilt kabul ettirince siz mdr muavini, ben kalem efi olacam! Halit amcam tekiltdr. Daha imdiden muazzam bir proje hazrlad. Biz ilide oturduumuz iin yemeimi de beraber

getireceim. Siz de getirirseniz leleri beyhude yere yorulmaktan kurtulursunuz... Mamafih sizin getirmenize lzum da yok. Ben getiririm. Kaynvalidem yemek piirmesini sever. Hele benden kurtulsun da, icap ederse tepsi tepsi gnderir. Dorusunu isterseniz ben onun buraya ktip olmasn isterdim. Fakat amcam, yakk almaz, dedi. Bu modern bir messesedir. Gen hanm lzm. imdi de genci ihtiyar pek belli olmuyor ya... Eteklerinizi biraz ksaltp salarnz da ksa kestirdiniz mi... Hele banza bir de

bere koyarsanz... Benim arkadalarmdan birinin kocas kk kzlara meraklym. Zavall ne yapacan bilmiyordu. Nihayet akl rettim. Karde, srtna bir orta mektep nl geiriver, dedim. Bana da bir kasket... lk nce olmaz filn dedi ama imdi de adamcaz evden kmyor. Oh, dorusu ok iyi oldu sizinle beraber bulunmamz... Ben sabahleyin dairenin yolunu bulamazsnz belki diye az kalsn otomobille eve kadar urayp sizi alacaktm... Sonra hanmefendiyi rahatsz etmekten

korktum, vazgetim. Amcam sizin iyi fal baktnz syledi. Dorusu o kadar sevindim ki... Her gn falma bakarsnz deil mi?.. Nermin Hanm ite byle bir Nermin Hanmd. Hayret edilecek nokta, kocasndan da kendisinin istemesiyle ayrlm olmasyd. Halbuki bu konumasna gre adamcazlarn bunu kendilerinin dnm olmas lzm gelirdi. Hakikatte gnn on iki saatinde konuan bir insand. Daire i ie iki odadan ibaretti. Birincisinde Nermin Hanmla benim

kar karya masalarmz vard. Bizim odadan Halit Ayarcnn brosuna geiliyordu. imdiden syleyeyim ki alelde eya ile denmi bu odalarla stanbulun en asr messesesi olan enstit binas arasnda hibir mnasebet yoktu. Hatt aradaki farka terakki ad dahi verilemez. Onlar ayr ayr iki lemdir. Nermin Hanma bir ara iimizin ne olduunu sordum. Birinci zevcine ve akrabasna dair uzun bir izahattan sonra imdilik hibir iimiz olmadn, sadece Halit Beyin

gelmesini bekleyeceimizi syledi. Filhakika ilk aymz sadece bu ile geirdik. Halit Ayarc ara sra telefon ediyor, bizim hl ve hatrmz soruyor, muntazam ekilde devam etmemizi, krtasiye eksikliklerimizi tamamlamamz sylyordu. Ayn sonuna doru daktilo makinalarmz, perdelerimiz geldi. kinci ayn ortasna doru Halit Ayarc bir gn daireye urad. Beraberce Nuri Efendinin hatrlayabildiim szlerinden yz kadar slogan tertip ettik: Maden kendiliinden ayar kabul etmez,

Ayar saniyenin peinde komaktr. Bazen bunlara Halit Ayarcnn kendi bulular da karyor ve onlar daha mnal oluyordu: Mterek zaman mterek itir, Hakik insan zaman uurudur, Refahn yolu salam bir zaman anlayndan geer gibi eylerdi bunlar. Bundan sonra bunlarn baslmasna nezaret ii balad. Her birinden biner tane basyor ve ehre datyorduk. nc aya doru Halit Ayarc enstitnn tekiltn hazrlam olduunu bir sabah bize mjdeledi. Ondan sonra

esbabmucibe lyihasn yazmaa balad. Bylece hi ii olmayan enstitmz yava yava kendi varlnn etrafnda bir yn i peydahlam oldu. Bu ay btn hayatmda bir istisna oldu. Onu hibir zaman unutamam. Bu istediine erime sevinciyle kaybetme korkusunun beraberce vcuda getirdikleri acayip, kark, sevinle ve korku ile dolu bir devirdi.Tekrar bir i sahibi olduumu, muayyen bir kazancm bulunduunu dndke her saniye banda, sanki ar bir uykuda imiim gibi

sevinten benirleyerek yayordum. Artk gn boyunca kahve kahve una buna rastlamak midiyle komak yoktu. Biraz sonra ne yapacam, sualinden kurtulmutum. almayan, isiz insan sfatyla evde horlanmyor, sokakta her rast geldiime talihsizliimin hesabn vermee mecbur olmuyordum. Btn gn dairede kaldm iin eski tandklarmn beni grdke yol deitirmelerine, grmemezlikten gelmelerine, benden kalarna ahit olmuyordum. Kendimi hayata

yeniden balam sanyordum. Ve bu hisle dnyann en muntazam insan gibi yayordum. imde mthi bir gayret uyanmt. Dalar devirmek istiyordum. te burada mesele birdenbire deiiyordu. Bir iim vard, fakat yapacam i yoktu. Bu yeni vazifem brlerine hi benzemiyordu. nsanlarla, hayatla hibir alkasn bulamyordum. Hatt spritizma Cemiyetinde bile birbirlerine ve kendilerine yalan sylemekten holanan birtakm insanlara hizmet ettiimi bildiim iin gln de olsa

bir i yaptma inanyordum. Burada o bile yoktu. Bu, birka kelimenin etrafnda domu bir eydi. Daha ziyade bir masala benziyordu. Ben Halit Beye bir eyler anlatmtm. Halit Bey birbirini tutmayan saatlere bakm ve o esnada isiz olduunu hatrlamt. Baka insanlar ona inanmt. Bu esnada ehrin saatleri birbirini tutmad iin byk bir zata ait cenazede mhimce bir zat bulunamamt. Bu yzden on gnn iinde bize bir bina bulmular, cret ayrmlar, iyi kt demiler, bu yetmiyormu gibi gn getike

eksiklerimizi tamamlyorlard. Byle i olur muydu? Hayatta yeri neydi bunun? in fenas Halit Ayarcnn ortalkta grnmemesiydi. Hi olmazsa gelip gitseydi, aramzda bulunmas biraz emniyet verirdi. Belki o gelse biraz i de kard. Fakat gelmiyordu, grnmyordu. Yalnz telefon ediyor, hl hatr soruyor, yahut ufak tefek emirler veriyordu. Fakat havadisleri geliyordu. Nermin Hanm durmadan yeni tekilttan, muazzam kadrodan bahsediyordu. Ben kck

dairemizin varln gln bulurken o, amcam dedii Halit Ayarcnn bizim iin tasavvurlarn anlatyor, ubelerden, efliklerden dem vuruyordu. Btn bunlar beni endielendiriyordu. Bana kalsayd, dairemiz hi de byle eylere kalkmamalyd. Mmkn mertebe kendimizi unutturmalydk. Ay bandan ay bana cretlerimizi alrken grnmek en mnasibiydi. Fakat hi de byle olmuyordu. Halit Ayarc, hele son gnlerde durmadan msveddeler yolluyor, saa sola mektuplar yazyor, dairenin lykyla

denmesini, kalem levazmnn gnderilmesini istiyordu. Bunlar yetimiyormu gibi Halit Ayarc, sanki sahneye kacakmm gibi benim klk kyafetimle de megul oluyordu. Bir gn Nermin Hanma onun gnderdii msveddelerden birini dikte ederken deta kederimden alayacaktm. Saatleri Ayarlama Enstits gibi mhim bir messeseye hl gerei gibi ehemmiyet verilmediinden bahsediyor, yeni bteye ve tam kadrosuyla teekklne kadar

tahsisat istiyor ve bir muhasiple bir baka ktibin verilmesinde srar ediyordu. in garibi, gn sonra aldmz cevapta bir yn itirazdan sonra dediklerini yapmaa allaca syleniyordu. Gn gemiyordu ki kck dairemize birtakm yeni eya gelmesin. Evvel muambalarmz deiti, sonra on be adm tedeki telefon yetmezmi gibi benim masama bir telefon kondu. Ertesi gn yarm dzine gece lambamz geldi. Daha sonra masalar deiti. Halit Ayarcya birinci snftan

bir Amerikan yazhanesi verdiler. Bana bir para daha az gsterilisi verildi. Nermin Hanma zerinde kayabileceiniz kadar cill bir masa geldi. Halit Ayarc btn bu eyann gelecei saatleri biliyor, telefonda yerlerini tyin ediyordu. Benim masamn stndeki gece lambasnn, siyah parlak yaz takmnn, kurun kaleminin nerede duracan hep o tarif etti. Btn bunlarn benim iin tek bir mnas vard. Dorudan doruya bir levazm mdrl, bir nevi depo olmazsa dairemiz lvedilecek,

hepimiz akta kalacaktk. Ben mdr muavinliimin deil, almakta olduum U hademe cretinin peinde idim. Onu kaybederim korkusuyla ldryordum. Bir gn Halit Ayarcya telefonda bunu amaa altm, beni sonuna kadar dinledikten sonra: - Azizim Hayri Bey, dnp dolap hep ayn yere geliyoruz. Realist olun! cevabyla telefonu kapad. Bana Bykderedeki szlerini hatrlatyordu. Fakat sesi glmekten krlyordu. Bir saat sonra tekrar telefonu at, bana:

- Hayri Bey! dedi. Hl kk cretinizi kaybetmekten korkuyor musunuz? Vazgein bu deliliklerden, realist olun! Ve tekrar telefonu kapad. Endielerimi artk Nermin Hanmdan gizlemiyordum. Bana sz sylemek, yahut szm bitirmek, frsatn verdii nisbette bu iin sonu olamayacan anlatmaa alyordum. Fakat Nermin Hanmn Halit Ayarcya itimad vard. - mkn yok! diyordu. Halit amcam yanlmaz. O tekiltdr. Sonra gvenmedii ie girmez. Siz Halit

amcam daha tanmyorsunuz! - Fakat niye gelmiyor? - Gelecek... Ama biraz ileri yoluna koyduktan sonra... Yarn Ankaraya gidiyor. Bu ileri konuacak! imden, Bari anlatmasa, kimseye bir ey sylemese! diye dua etmekten baka ne yapabilirdim? Bununla beraber belki de benim vesveselerimin tesiri altnda o da zlmee balad: - Paraya o kadar ihtiyacm yok... diyordu. Fakat tekrar eve kapanmak,

ev ii grmek, kaynanamla burun buruna yaamak hi houma gitmiyor... yi kadn ama iki ift laf etmee gelmiyor. Derhal kayor. nsan sadece susar m? Bilir misiniz ki bu ie tyinimden beri kaynanamn huyu deiti. Btn ev iini stne ald... Fakat Nermin Hanm bana benzemiyordu. Onun konumas baka trl idi. Tpk daldan dala srayan sereler gibi dnceden dnceye atlad iin, daha nc cmlede balad noktay unutuyor, bsbtn baka mevzulara

dalyordu. Btn hayat, karmakark hlde diliyle iki dudann arasnda yayordu. Onun iin kaynanasyla tekrar evde kapanmaktan bahsederken birdenbire ilk kocasna atlyor, oradan Kk Mustafa Paa taraflarndaki konaklarnda geen ocukluuna sryor, daha sonra yeni ald apkann yakp yakmadn soruyordu. Ve btn bunlar daima kk byk birtakm istitratlarla oluyordu. Her defasnda, Belki tanrsnz... mukaddimesiyle en aa yirmi

kiiden bahsediyor, ben tanmadm syleyince zlyor, onlar lykyla tantacak izahat vermee kalkyor; fakat tam yarsnda bahsettii adamn kz veya karsnn ad geince ameliye tekrarlanyordu. Nermin Hanmn dostluk yapmas ve btn hayatn para para anlatmas iin herhangi bir insanla bir kere karlamas kfiydi. Muambac, elektriki, demeci, hamal, bordrolarmz imzalamaa getiren ktip, hepsi onun hayatndan baz eyleri bir kere olsun

dinliyorlard. Bununla beraber o da bu iin fazla sreceinden phe etmee balamt. Sonuna doru konumasnn babo, daldan dala sraylar muayyen bir merkezin etrafnda toplanmaa balad. Biraz sonra bu tel hadememiz Dervi Efendiye de geti. Adamcaz bu yeni daireyi pek beenmiti. Vka gelip gideni pek olmad iin bahi filn alamyordu. Fakat ,ahatt, kimse kendisini taciz etmiyordu. stelik, yle kap nlerinde, filn da beklemiyordu. Nermin Hanmn masasnn yan

bandaki sandalyede oturuyor, onu dinliyor, her gn deien apkalarn bir Mallah! ekerek methediyor, Nermin Hanmn konumasndan yorulduka kahve piirmek bahanesiyle odadan svyordu. phesiz onun iin dnyann en rahat hayatyd bu. Otuz be sene sren hademelik hayatnda birdenbire hi beklemedii zamanda, olmas icap ettii ekilde bir daireye kavumutu. Fakat onun da akl bu ii almyor, benim akama kadar sadan soldan bulduum saatleri tamir etmekliim, Nermin Hanmn

sveter rerek hayatn anlatmas, kendisinin bizi seyretmesi iin btn bu iin kurulmu olmasna ayordu. Onu yormuyorlar, azarlamyorlar, bunaltmyorlard. Binaenaleyh bu i onun iin de mantkszd. Bir gn bana utana utana: - Beyim, demiti, bu ie ben de ayorum. ime acayip pheler girmee balad. Acaba ldm de cennette miyim diye dnyorum. O zamana kadar hademe denen mahlkun kendi hayatnn artlarna gre ayr bir cennet tasavvuru olabileceini hi dnmemitim.

Fakat saadet telkkimiz niin hayat artlarmza gre olmasn? nc ayn sonlarna doru idi ki bir gn bu tehlikeli durgunluk krld, ve messesemiz birdenbire bir nevi canlla kavutu. Bir sabah, Halit Ayarc, nde belediye reisi, yanlarnda belediye reisinin yardmclarndan biri dairemize geldi. Nermin Hanm bermutat Halit Ayarcya nc sveterini ryordu. Ben ona Seyit Ltfullahla Aselbann sevimelerini anlatyordum. Bu beklenmedik ziyaretle ikimiz birden arm

ayaa frladk. Ben daha bu kadar mhim adam nasl selmlayacama karar vermeden Halit Ayarc beni ona: - En kymetli yardmcm... diye takdim etti. Hayri rdal Bey, bu ite en byk ansmzdr. Sonra ilve etti. - Bilir misiniz beyefendi, Hayri rdal burada, srf messeseye hizmet iin deta fahr alyor. Belediye reisi, messesemizin bu tek muvaffakiyet ansn bir daha brakmayacam der gibi bir elinden yakalad.

- Kendisine verdiimiz para utanlacak bir ey... Hakikaten utanlacak ey... Aziz velinimetim hakikaten bana yaplan hakszla alayacakm gibi konuuyordu. in garibi belediye reisinin de bu ie gerekten sklm grnmesiydi. Ban emi, durmadan ayakkablarna bakyordu. - Bu iler baka trl yrmez. Halit Bey... Ve teekkr makamnda elimi daha kuvvetle skt. Tabi, imdiki vaziyeti muvakkat... Tekiltmz, sayenizde

tamamlannca Hayri Bey mdr muavinimiz olacak. Bu mjde belediye reisini deta kurtard. Ban ayakkablarndan bir lahza ayrd, gzlerimin iine sevinle bakt. Ben de mrmde ilk defa olarak bir bakasnn saadetiyle mesut olan bir adam grdm. - Nermin Hanm kalem efimizdir. Birinci snf bir entellektel. Onunki de bsbtn baka bir fedakrlk... Bizim iin o kadar sevdii evini brakt... Nermin Hanmn yz ilk bayramln giymi bir kz ocuu

gibi kpkrmzyd. Naslsnz? yi misiniz? suali karsnda tatl bir tebessm dilerinin stnde bir ekerleme gibi ezildi. - Demek, aziz arkadamz evinden aldk... Halit Ayarc bu fikri ok beendiini gstermek iin: - Evet, yle, aldk, hem nasl? Belediye reisi de kendi szn beenmiti. Onun iin daha parlak ve o zamana kadar hi sylenmemi bir ekilde tamamlad: - Amma, hayat namna da kazandk! Ne dersiniz Hayri Bey?..

Benim tasdikim zerine, tima meseleler zerinde alan bu kk bahis kapand. Halit Ayarc: - Emrederseniz bir gezelim! diye teklif etti. Gezilecek ne vard? Bizim odadan Halit Beyin odasna geilecekti, o kadar. Fakat tecrbeli adamlar baka trl oluyor. Belediye reisi bulunduu yerle teki odann arasndaki birka adm yarm saatlik bir mesafe yapmasn biliyordu. Dip duvardaki ii bo etajerlere, dosya dolabna, fi

dolaplarna, masalarn zerinde ayniyattan alnd gibi duran byk, siyah ciltli defterlere, henz klflarndan kmam daktilo makinalarna, uzun ve fslasz gece almalar vaat eden ampulsuz masa lambalarmza, perdelere dikkatle, teker teker ve tekrar tekrar bakt. Sonra bir eli br odaya alan kapnn topuzunda tekrar dnd ve bir daha oday gzden geirdi. Meer ne kadar yanlyormuum? Bu cins gezme ve grmeler iin ne yle gezilecek geni mesafeye, ne de grlecek eye

ihtiya varm. Esas olan sizin bu karar vermenizmi. Belediye reisi en basit eyin karsnda birka saniye duruyor, bir eyler dndn gsteriyor, fakat sylemiyor tam azn aaca zaman vazgeiyor, iki aya zerinde sallanyor, yahut Halit Ayarcnn koluna eliyle dokunuyordu. Halit Ayarcnn kaps nnde bizim oday bir daha szdkten sonra: - Perdeler gzel olmu... dedi. Onun odasnda da ayn dikkati gsterdi. Hatta perdelerin tln ayrarak o kadar senedir tand

sokaa uzun uzun bakt. Sonra mobilyay tekrar gzden geirdi. Hayr, mobilyay beenmemiti: - Arkadalarnki neyse amma, sizinki pek hafif dm... Bu kadar mhim bir merkezde... Halit Ayarc glmseyerek cevap verdi: - Evvel mesai arkadalarmzn artlarn dnmeme msaade buyurun... Zaten nasl olsa baka bir daireye gememiz icap edecek. Buraya samayacaz! O zaman deitiririz. Belediye reisi bunu yardmcsna

not ettirdi. Bylece yeni binann temeli atlm oldu. Tam odadan kaca srada Halit Beyin bir gece evvel duvara astrd grafik nazar dikkatini ekti. Uzun uzun bakt: - Demek byle ha! - Evet efendim, bilhassa sinema saatlerinde ve le yemeklerinde saat ayarlar hatrlanr. Mamafih bu tam bir grafik deildir. Hayri Bey ii daha cidd ekilde derinletiriyor. Muhtelif mesleklere gre ayar meselesi ok deiiyor. - u hlde tam bir sosyal ett... - Gayemiz o deil mi?..

eitli mesleklere gre saat ayar hakknda hibir fikrim yoktu. Hele byle bir sosyal ett hi aklmdan gememiti. Bununla beraber bu sosyal etd yaptm iin baya memnundum. Tekrar bizim odaya getik. Belediye reisi bo klasrlere, klflar iinde uyuyan yaz makinalarna ve byk siyah defterlere bir mddet daha bakt. Duvarda sloganlar okudu: Ayar saniyenin peinde komaktr... Mhim sz bu, Halit Bey!..

- Tahmin ederim efendim... Halit Bey hi de mtevaz deildi, mamafih belediye reisine Nuri Efendinin adn sylemeden, eski saatilerimiz tarafndan bu cins birok szlerin sylendiini ve bu adamlarn cemiyet ve alma ilerini ok iyi bildiklerini, enstitmzn gayelerinden birinin de bu ustalar halkmza tantmak olduunu anlatt. - Neriyat bromuzun vazifesi bu olacak... Belediye reisi gz ucuyla muavinine iaret etti. O, neriyat brosunun lzumunu ve vazifesini

defterine kaydetti. Sonra gece lambalarmza bakarak Halit Ayarcy en cidd sesiyle tebrik etti. - Demek geceleri de allacak! Byk fedakrlk, byk muvaffakiyet... Teekkr ederim, ok memnun oldum. Cidden teekkr ve tebrik ederim... Halit Ayarc birdenbire ok tatl ve cmert bir jestle kendini ortadan kaldrd. Btn bu klasrlerin, ne yazacaklarn henz kimsenin bilmedii makinalarn, odamzn kirli ve svasz duvarlaryla hi badamayan perdelerin, etajerlerin,

gece lambalarnn, benimle ve Nermin Hanmla beraber buraya toplanm olmalarndaki muvaffakiyeti olduu gibi ona, sadece ona balad. Estafurullah, efendim... Muvaffakiyet efendimizin... Bunlar hep sayenizde oldu. Bu hliyle yeni yaptrd konan senetlerini karsnn btn serveti kle kle mcevherler ve en gzel yazmalarla beraber, altn bir tepsi zerinde, evine ilk defa gelen Sultan Azize hediye eden Yusuf Kmil Paaya ne kadar benziyordu!

Btn bu muvaffakiyetler sizindir... Aln, gtrn, ben de beraber hep size aidiz... Fakat karsndaki de dorusu istenirse Sultan Azizden daha az kibar davranmad. Nasl, o kendisine uzatlan tepsiyi yani btn Zeynep Hanm servetini alp kabul etmek alak gnllln gsterdikten sonra, bu servetin iinden kendisine en lyk olan, bir yazma Kurn seerek gerisini olduu gibi sahiplerine hediye etmise, belediye reisi de ylece kendisine hediye edilen muvaffakiyeti hafif ve ok

kibar bir tebessmle, Zaten bunu bekliyordum... der gibi kabul etti, sonra: - Hayr, hayr, biz yalnz vazifemizi yaptk. Asl himmet ve muvaffakiyet sizindir... diyerek muvaffakiyeti tekrar Halit Ayarcya ve hatt yan bir bakla biraz da bizlere -bizler, Nermin Hanmla ben, burada salonun yar aralk kapsnn arkasnda banda barts ayakta hnkrn emirlerini bekleyen Zeynep Hanmefendiye benziyorduk- iade etti. Fakat Halit Ayarc dinlemiyordu.

O, bu iteki muvaffakiyetin tamamiyle belediye reisine ait olduuna kanidi. Ne are ki karsndaki de ayn ekilde srar ediyordu. - Evet, dediim gibi... Bizim vazifemiz alanlara yardmdr, asl muvaffakiyet sizindir. Ben sadece elimden gelen imkn hazrladm... Ve tepsi olduu gibi yine bize geldi. Demek usul bu idi. Evvel muvaffakiyet denen bir ey kabul edilecek, sonra sahibi aranp bulunacak, o tebrik edilecek, bu sefer o, muvaffakiyetin asl

karsndakinin olduunu iddia ederek ona aynyla devredecek, teki ok mnal bir kelime ile kendi hissesini ayrdktan sonra yine geriye verecekti. Bylece zerinde bu kadar devr teslim, iade ve tekrar iade muamelesi getikten sonra bu muvaffakiyetten artk kim phe edebilirdi? Enstitmzn kurulmas bir muvaffakiyetti. Bu resmen muamelesini grm bir vka idi. Artk msterih olabilirdim. Bu anlamadan ve iki tarafn vaziyetinin bylece sk skya tesbitinden sonra belediye reisi

teklifsizce Nermin Hanmn sandalyesine oturdu. Halit Ayarc onun yanndaki koltua geti, reis yardmcs orta masasnn kenarna iliti, biz de birer sandalye bularak emberi kapattk. Bylece herkes yerletikten sonra Saatleri Ayarlama Enstitsnn kadrosunun mnakaas balad. Halit Bey cebinden kard bir kk defteri nne aarak izahat veriyordu. Son derecede modern bir metotla tima hayatn tetkikine balayan enstitmzn, evvel bir messese olmak haysiyetiyle mutlak

kadro ve ihtiyalarn anlatt: - Bir mdrmz, bir mdr yardmcmz var. Ayrca bir neriyat mdrne, bir kalcn efine, bir muamelt ve daire mdrne muhtacz. imdilik mutlak kadromuz bundan ibarettir. Bu mutlak kadrodan sonra ihtisas kadrosu geliyordu. Bu da saatin kendi bnyesinden ve itima hayattaki mevkiinden ve rolnden doan bir kadro idi. Birinci ksmda, imdilik yalnz Zemberek, Mil ve Yelkovan ubeleri vard. kinci ksmda ise tima Koordinasyon,

alma statistii ubeleri bulunacakt. - Bunlarn hepsi mtehasss zatlar olacaklar. Zaten alma statistiini Hayri Bey zerine alacak. tima Koordinasyon ksmn da bendeniz idare edeceim, diyordu. Hatt asl tahsisatmz da oradan almay dndk. Bylece mdrlk ve yardmc mdr maalar barem hadlerini tecavz etmez. Bittabi bu tekiltmz bu binaya smayacak. En iyisi yeni bir binann yaplmasdr. - Onu not ettik, Halit Bey. Yalnz bu daire mdr fazla deil mi? Yani

yukarki kadrodaki... Siz ona mutlak kadro diyorsunuz... - Evet efendim, her dairenin tabi ats olan kadro olmas itibariyle. Bir nevi idar ve organik iskelet gibi... - Bunu bilmiyordum. Bu mutlak kadro ismini ok iyi bulmusunuz. Yalnz u daire mdrl bana lzumsuz gibi grnyor. Hatt muamelt mdrl de fazla gibi geliyor... Halit Ayarc bu iki yardmc olmakszn almann g olacanda bir mddet srar etti. Nihayet daire mdrlnden

fedakrlk yapt. Bylece mutlak kadronun esas kabul edilmi oldu. Belediye reisinin burada gsterdii hassasiyete hayran olmamak kabil deildi. Bir taraftan messesemizin iyi almas hususunda hibir fedakrl esirgemiyor, dier taraftan da israfn nne geiyordu. Bir ara benim de fikrimi sordu. Halit Ayarc benden evvel cevap verdi. - Hayri Bey, devlet hesabna, umum menfaat hesabna daima fedakrdr. Artk ii renmitim. Ben tamamladm:

- Yani bu ii zerime alabilirim... Bu gayretim belediye reisi tarafndan derhal bir teekkrle karland. Halit Ayarc ise: - Zaten siz olmasaydnz bu mesuliyetli ie dnyada girmezdim, diyordu. Bylece para para bir adamn muhayyilesinde yaratldktan sonra ayrca da byk bir tekiltn mihveri olmutum. Eskilerin tevecch, hsnnazar -iyi bak- dedikleri ey bu olacakt. Ah elimden gelse de, vaktim olsa da btn dnya tarihini tekrar okuyabilsem, diye dndm.

Bu ilerde aa yukar mutabk kalnca belediye reisi son tereddtlerini syledi. - Bu kadar mtehasss nereden bulacaksnz? - O kolay! Hayri Beyle bizonu hallederiz. Esasen Hayri Beyin bu hususta ok faydal bir fikri var. Personelimizi kendimiz yetitireceiz. Hayri Bey bu ite hakl. Daha emin ekilde alrlar. Artk biliyordum, dairede sinek avlarken Halit Beyin kalasnda bol bol dnmtm. - Dardan ecneb mtehasss,

filn... Halit Ayarc bunu katiyetle reddetti. - Bu i son derecede mhim bir i. Btn kirimiz, pasmz burada. Buraya ecnebi alamayz. Bozar, mahveder. Anlamaz. Belediye reisi hem memnun grnyordu, hem de ekingendi. - Dorusu ecnebiyi ben de istemiyorum. Hem laf anlatmas g oluyor, hem de yadrgamalarna tahamml edilmiyor. En tabi eylere bile intibak edemiyorlar. Halil Bey dinlemiyordu bile. Ya

byle olurdu, ya vazgeilirdi. - Ecnebiye ihtiyacmz yok. Bu i onlarn anlayaca i deil. Biz mtehassslarmz kendi aramzdan yetitireceiz. Ne kadar kesin, etraf hi yoklamaa bile lzum grmeden konuuyordu! Ya belediye reisi numunelik bir iki ecnebi isliyorsa?.. Byle eylerde ben olsam daha dikkatli davranr karmdakinin fikrini sonuna kadar yoklardm. Nitekim sonralar yle yaptm. Resmi konumalarda daima yorgun, uyuklar gibi tavrlar aldm, kk amazlarla

karmdakini iyice sylettim, sonra karar verdim. nk byle eylerde asl karar deil, o kararla mnasebetli olan insanlar mhimdir. nsan beyhude yere erefi mahlkat olmad. - Ben de sizin gibi dnyorum. Yalnz efkrumumiye kfi derecede gvenir mi bize? Ecnebi mtehasssa o kadar allm ki... - Srf bunun iin dahi yapmamak lzm. Noluyoruz sanki? Her eyi onlardan m reneceiz? Memleket evldn hi mhim bir ite grmeyecek miyiz? Esasen Hayri

Bey vaat etti. Bu ii son derecede sk tutacaz. Efkrumumiye eninde sonunda bizimle birleecek. Belediye reisi ellerini birbirine arpt. - te burada sizden ayrlyorum, dedi. Hayat gletiren eylerden holanacak yata deilim. Halit Bey meseleyi ahs taraftan almyordu. O daima cmert ve realistti. - Hakikaten bir ie yarayacaklarn bilsek, haydi bir fedakrlk yapalm, deriz... Sonra birdenbire katileti:

- Yok efendim, kendi personelimizi kendimiz yetitireceiz. Vi-yanalara kadar ecneb mtehassslarla m gittik? O zamanlar herkes mtehassst. nk kendimize gveniyorduk. Ah bu byk kelimeler ve byk benzetmeler... Belediye reisi Kanun Sultan Sleymann topu, tfei, mzrak ve zrhyla ortaya atlan kim bilir ka yz bin kiilik ordusuna kar ne yapabilirdi; tek aresi yle haysiyetli bir ricatti. - Evet, meselenin ba bu. - Esasen ok insan var. Hayri Bey

imdi listeyi tanzim etti. Belediye reisinin tereddd baka yerden geliyordu: -Yalnz, malm ya, byle meselelerde... Bu kadar personeli birden bulmak... Dedikodu, filndan bahsediyorum. Tavsiyeli, tavsiyesiz... Halit Bey bir el iaretiyle btn bu vehimlere son verdi: - Biz bu meseleyi hallettik. Messesemize tam referans olmayan, iyi tanmadmz kimse giremez. Bunun iin de prensipimiz gayet salam. Memurlarmzn yars, kendi akraba ve yaknlarmz

olacak. Yars da dardan gvendiimiz yksek insanlarn tavsiyelileri. Bylelikle her nevi dedikoduyu nlemi olacaz... Herkes kefaleti umumiye altnda alacak. Belediye reisi bunu ok beendi. - Hi hatrma gelmemiti, bu. Hakikaten kestirme yollar buluyorsunuz, Halit Bey. Bu prensip bir yn gl ortadan kaldrr. Demek imtihan yapmayacaksnz? - Hayr, asla... - ahadetname, filn?.. - Hayr efendim, hayr... Onlar

alelde memuriyetler iin lzm gelen eylerdir. Halbuki bu hayatn bizatih kendisi olan bir i. Memur deil, mtehasss ister... Hem bylece barem mkltndan kurtuluruz. kisi de mnal ekilde baktlar. Belediye reisi bir lahza durdu. Bir eyler syleyecekti. - tiraz edemiyorum, nk karma tam bir sistemle ktnz. Halit Ayarc tevazuyla glmsedi. - Sayenizde iyi hazrlandk. - O hlde bizim de kendi tarafmzdan baz hazrlklar yapmamz, liyakatli insanlar

aramamz lzm geliyor... - Bunu bilhassa rica edecektim. Yalnz imdilik fazla insana mit vermeyelim. - Doru, ok doru... Halit Ayarc tekrar elindeki deftere bakt. Bu ara ben bir frsatn bulup ayaa kalktm. Halit Ayarcnn u mucizeli defterinde yazl eyleri grmek istiyordum. Sra ile birka rakamdan baka, sadece majskl birka harf vard. - Nihayet daktilo, mstahdem, daha sonra da kontrol memurlarmz gibi tli ileri grecek arkadalar

kalyor. Bunlar da tabi kadromuz kabul edildikten sonra ihtiyaca gre tyin edilecek. Yalnz imdilik bir ktibe daha ihtiyacmz var. Onu rica edeceiz. Sonra bana dnd: - Sizin Zehra Hanm acaba kabul eder mi? Tabi ufak bir cretle... Ama nihayet messese ona yabanc saylmaz. Baba evi gibi bir eydir. Tekrar belediye reisine dnd: - Zehra Hanm, Hayri Beyin kzdr. Bu salam delil ve brhan

karsnda belediye reisi tek bir cevap bulabildi: - Allah balasn! gn sonra Zehra da Saatleri Ayarlama Enstitsnde Nermin Hanmn maiyetinde ie balad. Yani o da iinde daha ziyade tuvalete yarar eya bulunan antasyla ve Halit Beye teekkr iin rmee karar verdii sveterin ynleriyle geldi. urasn syleyeyim ki Halit Ayarc birka sene iinde dnyann en zengin sveter koleksiyonuna sahip oldu. Dairemizdeki daktilolarn

hemen hepsi ona bir veya birka sveter rmt. Fakat bu sveterlerin iinde phesiz en gzelleri Nermin Hanmnkilerdi. Eleim-sama gibi rengrenk, gnee tutulmu billur gibi nlayan, zerinde daima saate ait eyler bulunan bu sveterler hakik aheserlerdi. Belediye reisi birdenbire tekrar eski meseleye dnd. Hakikaten bir muamelt mdrne ihtiyacmz olup olmadn sordu. Daire mdrln kaldrm olmamzdan ok memnundu. Bu fedakrl da

yaparsak eer, tamamiyle tatmin edilmi olacakt. Ben daima bu ilerde hassasm... diyordu. Sonra ikinci derecede personel kadrosundan birisini kullanrsnz. Ad da gzel deil. Muamelt mdr. Hakikaten bir enstit iin yakksz bir isim. z Trke devrinde. Zannederim ki bu son itiraz Halit Beyi kandrd. Madem ki yle emrediyorsunuz... Adamcaz umum menfaat namna kazand bu zaferden ocuk

gibi seviniyordu. Sonra birdenbire hatrlad: -Tabi bir mucip sebepler lyihas yazyorsunuz! Halit Ayarc glmsedi: - Merak etmeyiniz. O oktan hazr. ki aydr zerindeyiz. Evvelki gece Hayri Beyle son bir defa gzden geirdik. Ben bu sabah size sormadan baz yerlerini deitirdim. O kadar mhim deil. Bir iki nokta. Sonra size gnderirim. Bunlar bana bakarak sylemiti. - sterseniz size umum izgileriyle anlataym. Yahut daha iyisi

okuyaym. Ve Halit Ayarc elini ceketinin i cebine doru uzatt. Belediye reisi, o ana kadar kendisinde grmediim ask bir ehre ile: - Hay hay... dedi. Ve gzlerini her cefaya raz adam gibi kapad. Fakat o da zeki, ve herhangi vaziyette aracak cinsten adam deildi. Nitekim birden saatine bakt. Ve birden yerinden frlad: - Yemek vakti... dedi. sterseniz baka vakte brakalm. Bugn epeyce altk.

Sonra hepimize birden bakt: - Beraber yiyebiliriz deil mi? Nermin Hanmla ben itiraz ettik. Halit Ayarc: - Onlarn keyfi yerinde! dedi. Kim bilir, Nermin Hanm neler getirmitir bugn. Arz ettim ya, mkemmel ev kadndr. Dedii doruydu. Btitn gn gelinini dinlemekten kurtulan kaynanas, kadncazn dairede rahat iin elinden geleni esirgemiyor, ne masraftan, ne zahmetten ekiniyordu. Her gn saat on bire doru Nermin Hanmn evine urayan

Dervi Efendinin bize getirmedii ey yoktu. Belediye reisi, Halit Beyle kapdan karlarken benden kadro zerinde bir daha dnmemi rica etti ve szn, - Bu iki mdrl kaldrmamz ok iyi oldu. Belki biraz daha tasarruf yapabiliriz! diye bitirdi. Halit Bey benim yerime cevap verdi: - O benden beterdir beyefendi. Belki ben ufak tefek pazarla raz olurum amma, asl mtehasss sfatyla onun fazla ileriye gideceini

zannetmem. Ben ilk uuunu yapan krlang yavrusu gibi korka korka lafa kartm: - Bu gibi ilerde en dorusu randman salamaktr. Ah Yrabbim o dakikada karmda bir ayna bulunmadna, kendimi doya doya seyredemediime ne kadar mteessirdim. lk defa, evet btn mrmde ilk defa byle mhim bir cmle sylemitim. Kol kola ktlar. Biz Nermin Hanmla onlar merdivene kadar

teyi ettik. Orada belediye reisi bana ve Nermin Hanma son defa teekkr etti. Odaya girince bam ellerimin arasna alarak iyice yokladm. Bykderedeki mehur geceden beri bu deti edinmitim. nk bana hep iki elimin stnde ve ayaklarm havada yryorum gibi geliyordu. Etrafmda her ey yle ters ve tannmaz bir mantk iinde idi. Nermin Hanm btn bunlardan habersiz: - Belediye reisi cici adam deil

mi? diyordu. u Halit amcamnki bitsin, muhakkak ona da bir sveter receim. Tam mnasip cevabn vermek zere iken Dervi Efendi elindeki tepsi ile girdi. Muvaffakiyet ve kadro tanzimi ilerini renmitim. Fakat istatistik tanzimi ve bilhassa bu istatistiklerin grafiklerle gsterilmesi bahsinde daha ok acemiydim. drt gnde Halit Ayarc eksiimi tamamlad. Bir sabah daireye geldiim zaman onu masamn nnde alyor buldum. Ceketini karm, sandalyenin

arkasna asmt. ki kolu sval, ba bitmek zere bulunan byk bir grafie eilmiti. Btn yznden, omuzlarndan kendisini ie verdii anlalyordu. Yanna yaklatm: - Kolay gelsin beyefendi, dedim. O yzme bakmadan: - Evet byle... dedi. Meslekler arasnda saat ayar daima deiiyor. Mesel bakn buraya, ameleler, kk iiler, kk memurlar saat ayarlarnda daha titiz oluyorlar. Hocalar da yle. Halbuki irat sahipleri, ev kadnlar, bilhassa hizmetiler, hulsa hi ii olmayanlar,

ilerinden baka ileri olmayanlar... Ben bu lerinden baka ileri olmayanlar sznden hibir ey anlamamtm. - Yani demek istiyorum ki, kendilerine gsterilen ilerden baka ii olmayanlar... Yani btn zamanlarn yalnz ona verenler. Mesel okur yazar, yahut musik seven kadn iin ev ii arabuk bitirilmesi gereken eydir. nk baka i yapacaktr. O hlde zaman onun iin kymetlidir. Darda alan ev kadn da byle. Gndeliki hizmetiler de, fakat tekilerde saat

mefhumu azalr... Halit Ayarc tekrar grafiin zerine eildi. - Renkler gzel deil mi? dedi. Nermin Hanm yapt. Usuln tarif ettim. Bir gecenin iinde hazrlam. imdi ben sra ile her renkli stuna bir meslek ad koyuyorum. Bu bana btn iittiklerimin ve grdklerimin en garibi geldi. tiraza altm: - Aman beyefendi, dedim, bu tam aksi olmuyor mu? Yani evvel incelemeler yaplr, rakamlar, yani neticeler elde edilir. Sonra onlarn

ifadesi olan kolonlar tanzim edilir. Hi olmazsa benim bildiim byle... Halit Ayarc ilk defa gryormu gibi yzme bakt: - Eski usul, dedi, eski ve mnsz. Mthi zaman yer. Sonra hibir neticeye gtrmez. Bylesi daha dorudur. Yanlma ihtimali burada azalr. nk kontrola imkn vermez. Mesel u sar kk stun, krmz ile morun arasnda, bakn. Hepsinden ksas, bu. Nermin Hanm bunu bu tarzda dnmeyebilirdi. Amma dnm. Mademki dnm, o hlde bir sebebi vardr.

Bu sebebi kendisine sabahleyin sordum. Bilmiyorum, iimden yle geldi cevabn verdi. Demek ki iinden gelmi. ten gelen her ey dorudur. imdi ben bu stunun fonksiyonunu bulmak zorundaym. Yarm saattir bunun iin kendimi yoruyorum. Rica ederim hangi sayma ameliyesi benim u anda skm zihnimin bulaca meslek ismi kadar hakikate uygun olabilir? Saymak bizi daima aldatr. Gln ve eksik neticelere gtrr. Zaten herhangi bir eyi saymann imkn yoktur. nsan tek bir hl olsa

istatistik denen bir eye inanrm. nsan karktr, durmadan deiir. O hlde niye bu yorucu ie girmeli? Ben bu sar stunu ar hastalarda saat ayarnn azl iin ayryorum. Yan bandakilere nazaran alt misli ksa olmas da bunu gsterir. Nitekim buradaki tek siyah izgi de llerin zamanla hi alkas kalmadna iaret eder. - yi ama, bunun yazlmas behemehal lzm m? Bu o kadar tabi bir ey ki... Zannederim lzm. Hatt bilhassa yazlmal. nk bunu

yazmazsak saat ve zamanla alkann asl yaama uuru olduunu nasl reteceiz? Ne garip, siz daha enstitmzn niin kurulduunu bilmiyor gibi konuuyorsunuz. Biz tima bir dvann zerindeyiz. Hizmet iin buraya geldik. Hayatta benim iin bundan baka bir i yok muydu sanyorsunuz? - Sizin iin bilmem ama, benim iin yoktu. Ve olmad da. Burasn gayet iyi biliyorum. Halit Ayarc elindeki grafikte son rtularn da yapt. Sonra bana dnd:

- Brakn bunlar... Alacaksnz. Bir gn alrsnz. Belediye reisine verdiiniz cevap son derece mkemmeldi. Asl sizin konumanz mkemmeldi. - Ben eski arkadaym. Mektepte beraber okuduk. O zamandan beri fslasz dostuz. -Yalnz... - Evet, yalnz? - Bu muvaffakiyet meselesi beni pek artt. Daha bir ey yapm deildik. - Yanlyorsunuz Hayri Bey,

balamak, baarmaktr. Bakn, bu artlar iinde, bu kk odada byk bir ie kendimizi vermemiz, bu daireyi kurmamz bir baar deil mi? Birdenbire durdu, yzme dik dik bakt: Hayri Bey, bize niin inanmyorsunuz? diye sordu. Yan gzle masamn bir kenarna koyduum teberiye baktm. Galiba toparlanp gitmek zaman gelmiti. O, bunu fark etmi de beni temin etmek istiyormu gibi glmsedi: - Hayr, tel etmeyin. Sizden ayrlmak istemiyorum. Sizinle bu

messesede yapacamz ok i var. Fakat renmek istiyorum. Niin inanmyorsunuz? - Bana msbet bir iimiz yok gibi geliyor... - Msbet iten kastnz nedir? Herkesin inand akln bir lahzada kavrad deil mi? Mesel hamallk! Eya var, bir yerden bir yere gidecek, gtrlecek. - Sade bu kadar m? - Ama sizin aklnzla, yani mantnzla hepsine itiraz edilebilir! On dakika, hatt be dakika, dakika zerinde dnmek her ii

gln yapabilir. Herhangi bir eyi mantn dna karmamz iin ona biraz dikkat etmemiz kfidir. Bir mddet dnd. Sonra tekrar grafie eildi. Kda uzaktan bakmak iin ayaa kalkt. Birdenbire bana dnd: - Dostum, iler bizden sonra dnyaya gelmilerdir. leri onlar grecek adamlar icat eder. Biz de bunu icat ettik. Bunu bizden evvel kimsenin dnmemesi veya baka ekilde dnm olmas msbet olmasna mni midir, sanyorsunuz? Biz bir i yapyoruz, hem mhim bir

i... almak, zamanna sahip olmak, onu kullanmasn bilmektir. Biz bunun yolunu aacaz. Etrafmza zaman uurunu vereceiz. inde yaadmz havaya bir yn kelime ve fikir atacaz. nsan, her eyden evvel itir, i ise zamandr, diyeceiz. Bu msbet bir hareket deil midir? Baya mteessirdi. Konuurken ar bir yk tayormu gibi soluyor, rahatsz oluyordu. - Zannederim ki hep saatte kalyor onun arkasndaki eyleri ihmal ediyorsunuz. Saat bir vasta, bir

lettir. Tabi mhim bir lettir. Terakk saatin tekmlyle balar. nsanlar saatlerini ceplerinde gezdirdikleri, onu gneten ayrdklar zaman medeniyet en byk admn att. Tabiattan koptu. Mstakil bir zaman saymaa balad. Fakat bu kadar kfi deil. Saat zamandr, bunu dnmemiz lzm! En iyisi eski teraneye dnmekti. - Beyefendi, biliyorsunuz ki ben cahil bir adamm. Btn bilgim, Nuri Efendi ile Doktor Ramizden ve bir de sizden dinlediim eylerdir. Yani

kulaktan ne kaparsam, ne kapmsam onlar. Nereden bileceim bunlar?.. Halit Bey gld: - Kendinizi beyaza ekmeyin. Ben de iddia ediyorum ki ok ey biliyorsunuz. Kfi derecede zekisiniz. nancnz yok. te eksikliiniz. Siz mutlakn peindesiniz. Ne garip, bir saatinin mutlak deerler peinde komas. Zaman gibi izafi bir eyle megul olan bir adamn... Hakikaten anlamyorum. Tekrar omuzumdan yakalad ve beni silkeledi:

- Deieceksiniz, Hayri Bey deieceksiniz... Saatleri Ayarlama Enstits her eyden evvel kendisine inanlmaa muhtatr. Ve birdenbire yerinden frlad, yere meldi. Oturduu sandalyeyi bir ayandan ve en dibinden tutarak havaya kaldrd, sonra kolunu hi bkmeden dimdik ayaa kalkt ve hep ayn vaziyette odann iinde dolat. Sonra ban arkaya doru eerek elindeki sandalyeyi bir aya ile tam burnunun ucuna oturttu ve iki yana at kollaryla muvazenesini araya araya odann iinde yava

yava gezinmee balad. Sandalyeyi braknca geni bir nefes ald. O zamana kadar vcudunun gzelliini anlamamatm. Hakikaten ok gzel ve evik adamd. Her taraftan adaleler kabaryordu. - Niye alklamadnz? diye bana sordu. ardnz da onun iin deil mi? Benim bu cinsten seksene yakn marifetim vardr. stersem herhangi bir sirkte kendime daima i bulurum. Fakat saatleri ayarlamay tercih ettim... Elini masaya indirdi:

- Ve ayarlayacam da... Hem beraber ayarlayacaz... Sonra tekrar masaya oturdu, beni karsna ald: - Doktor Ramizi unuttuk. Onun iin bir i lzm. Doktor benim tarafmdan giriyor. Siz kimi teklif ediyorsunuz? - Bilmem! dedim. Hakikatte ne syleyeceimi bilmiyordum, nk neden bahsettiini anlamamtm. Zaten hibir ey anlamyordum. Sadece deniz tutmu gibi bir ba dnmesi iindeydim. Halit Bey sabrl sabrl:

Bakn anlataym, dedi. Kadromuzun yars aramzdan olacak. yle konumadk m o gn? Bir onlardan, bir bizden. Biz sizinle iki kii olduumuza gre o hlde ben bir kii teklif edince siz de birisini teklif etmek hakkn kazanyorsunuz. imdi ben Ramizi teklif ettim. Bu sefer rahatladm. Bir eit aile oyunu oynuyorduk. Halit Bey Ramizi teklif etmiti. - Yangeldi Asaf Bey... - Gzel, hangi i? Dorusu adn ok beendim. Doktor Ramiz meslei icab i ve koordinasyon

ksmna girecek. Asaf Beyi nereye teklif ediyorsunuz? - ubelerden birine... Mesel ark ubesine... - Yapabilir mi? - Eskiden dii idi. - imdi deil mi? - Hayr, mterilerden biri elini aznda iken srdndan beri mesleini brakt. Zaten iten holanmayan bir adamd. Daha ziyade uyumay severdi. Kahvede uyurken, yahut konuurken, bir mteri gelirse hizmetileri haber verir, o da yava yava uyanr,

giderdi. Ve ok defa hasta beklemedii iin hemen dnerdi. Zannederim ki reddetmez. Halit Beyi bu hikyenin gldreceini sanmtm. Fakat o hi aldrmad. Gayet sakin bir tavrla: - ayan dikkat adam... dedi. Muhakkak bir ey var iin iinde. Ve muhakkak ki bizde grecei, muvaffak olaca bir i bulunur. Fakat ilk hamlede olmaz... Sonra dneceiz onu... Bir bakasn bulun. - air Ekrem Bey... Beni ok sever, ben de kendisini severim.

Otuz yalarnda var. - te bu iyi... ne i grr? - Hemen hemen hibir i grmedi imdiye kadar... - Tamam... Gen bir insan, bozulmam bir kabiliyet... Kabul. Asaf Beyi sonra dneceiz! Baka teklifiniz? - Zehra Hanm sylemiyorum. nk o Nermin Hanm karlyor... - Bu kadro, tam kadromuz deildir. Ben tekiltmz mnakaa edilmeden kadro teklifi vermeyeceim. nk elimden geldii kadar geni tutmak

mecburiyetindeyim. yi oturmu, rahat messeseler emniyet verirler. Onun iin messesenin tam bir tekilt olmasn istiyorum. yle ki memuriyetlerimiz okununca saat ve zaman denen ey kendiliinden grnsn. Herkes ne yaplacan anlasn! Binaenaleyh sizin icabnda teklif edeceimiz vazifeleri kabul edecek insanlar zerinde dnmeniz lzm... - Daha az, dar bir kadro ile ie balamak, daha doru deil mi? - mknsz... - htiya olduka tekilt geniler.

- Hayr. Siz bana yalnz dmen ve bacas olan bir gemi ile yolculua kmam teklif ediyorsunuz. Hayr, gemi dediin bir btndr. Makinas, kpetesi, gvertesi, daha bilmem her eyi, kamaras, kaptan kprs... Hepsi ile btndr. Kaptandan farelerine varncaya kadar! Bana, gemime tayfa, yolcu ve fare bulun, anladnz m? Dar kadro demek almamak demektir. Bir messese canl bir mahlktur. Mide, kol, bacak... Hepsi lzm. Hatt daha ileriye giderek lzumsuz unsurlar bile bulunmal, diyeceim.

Btn cesaretimi topladm. - O da niin? diye sordum. - cabnda kartmak iin... Siz de bilirsiniz ki dnyann her tarafnda resm, yar resm messeselere kar bir kskanlk vardr. Hemen her zaman iktisat, masraf ksma gibi lflar kar, kararlar verilir. Byle bir tedbiri almak mecburiyetinde kalsak ne yapacaz. Lzumlu unsurlarmz m karacaz? Yakn akrabalarmz, dostlarmz m feda edeceiz? Hayr. Ben bir iki gnah keisi almak niyetindeyim. Biliyorsunuz deil mi? Eski Yahudiler

her sene le gnahlarn ykledikleri bir kei salarlarm. Biz de icabnda yle yapacaz. Her eyi evvelden dnmek lzm. Kurulmamzdan iki sene sonra israf lf kar. Bu demektir ki, umum efkra iyi niyetimizi gstermek iin rahata feda edebileceimiz bir iki kii lzmdr. O zaman ne yapacaz? Kura m ekeceiz aramzda? Belki onu da yaparz ama... Biz yine bandan tedbirli olalm. Elimizde birka kii bulunsun. Hemen her messesenin kolaylkla vazgeebilecei, hatt takibat

yapaca cinsten birka kii... T ki vicdan azab ekmeyelim. Ayrca saat ayar istasyonlarmz iin personel arayacaz... Ayakta, durmadan geziniyordu. Ayar istasyonlar, saatleri durmu hanmlarn ve beylerin saatlerinin ayarlarn dzeltmek iin yol stnde urayacaklar kk yerlerdi. Burada gen hanmlar, beylerin, gen ve gzel delikanllar da hanmlarn saatlerini kk ve makbuz mukabili bir cretle kurup ayarlayacaklard. ehrin kibar ve zengin semtlerinde kalabalk caddelerinde alacak ilk

istasyonlardan sonra yava yava daha derine, mahalle ilerine kadar girecekti. Nitekim ilk iki istasyonumuzu Galatasarayla Tevikiyede atk. Byle bir teebbs iin muayyen artlar haiz olduka kalabalk bir personele muhta olacamz tabiiydi. Mteri, yahut mracaat sahibi ile megul olurken Ayarlama Enstitsnn asl tima gayelerini ona anlatmas icap eden bu gen unsurlarn zeki, sevimli ve konukan olmalar da lzmd. Burda da maalesef yine Halit

Ayarcya itiraz ettim: - Bu kadar basit bir ey iin kim ayakkab boyatr gibi bir dkkna gider? Kald ki modern hayat yava yava berber ve boyac gibi muhallebicilerden sonra memleketimizin en ilek i ve ticaret sahas olan meslekleri bile sndryor. Herkes rast geldii dkknn kapsndan ban yle bir uzatp saatini dzeltir. Halit Ayarc: - Hayr, dedi, yanlyorsun. Bilakis koacaklar. Bu istasyonlara yle zarif bir ekil vereceiz, o kadar

gzel elemanlar bulacaz ki en ilek maazalar geecek. Siz bana inann! Kadromuzun tasdikine drt ay vard. Bu itibarla fazla zlmedim. Drt ay daha rahat edecektim. Ondan sonras iin Allah kerimdi. Kendi kendime, Mademki drt ay sonra buras yoktur, o hlde ilerisi iin hazrlk yapalm! diye dnyordum. Benim elimden gelen bu idi. Talih herhangi bir adam gibi yaamama imkn vermemiti. O hlde muvaffak olmam iin daha

cesur, daha atlgan ve daha kaytsz, insanlarla mnasebetinde daha dili bir adam olmalydm. Halit Bey bu ite belki muvaffak olmayabilir. Fakat muhakkak ki hibir zaman cesareti krlmayacak ve daima ayn kalacaktr. Acaba onu taklit edemez miyim? Mesel u ayar istasyonlar bahsinde onu gemee alaym! Ve messesemiz aldndan beri ilk byk gayretimi yaptm. - Personelin muayyen niformas olacak m? diye sordum. - Henz dnmedim. - Biliyorsunuz ki ben tutacana

inanmyorum. Fakat tutmas iin byle bir niforma bana art grnyor. Erkeklerde vcudun btn gzelliini gsterecek, kadn veya kzlarda icap ederse ya rtmee ve bilhassa az ok cins dna kararak gzellii daha keskin, src daha sinema yapmaa yarayacak bir niforma... Hi olmazsa bir nevi kasketimsi bir ey! Daha ziyade gen erkek hli verecek bir kyafet! - O ne iin? - Dikkati eksin diye... Btn o babozuk kalabaln halk ne

yapsn? Halit Bey bir iki dakika dnd: - Oldu diye bard. Kazandnz! Bir niformamz olacak. Hatt btn personelimiz iin bunu yapacaz... Mdrlerin dnda. Onlar iin de kk iaretler buluruz. Hi olmazsa rozetimsi bir ey! Btn personelimizin kyafeti olacak. Bylece daha karakteristik, daha tecesss gcklayan bir cihaz elde ederiz. - Ayrca, dedim, bu personelin mterilere hitap tarzn husus ekilde retmemiz lzm... Malm

ya, son zamanlarda ald yrd, baba, amca, day, usta, patron, yenge, abla gibi kelimeler grla gidiyor! Bir hsm akrabalktr gidiyor ki sormayn! Bunlar sylerken hayalimde hep biraz evvel tramvayda beni, Baba uyuyor musun? diye deta tartaklayan bileti vard. Halit Ayarcnn sevincine hudut yoktu: - Bu da iyi! dedi, bunu da kabul... Daha? - Konuurken de ayn ekilde yeknesak, tatl ve ll olurlarsa,

bilhassa ayn zamanda son derecede mltefit, nazik ve cidd olmay da retirsek rabet artar. Saatten, enstitden hep ayn kelimelerde, byk bir ihtisas iddiasyla bahsederlerse, araya hibir ey katmazlarsa, ve bilhassa bu i iin kurulmu saatler gibi hareket ederlerse, yalarna gre tuhaf grnecek bir ciddilikle syleyeceklerini syleyip birden susarlarsa... - Yani bir nevi otomatizm... Asrmzn asl byk zaaf ve kudreti. ten ie hazrlanan aydnlk

ve dzenli yeni Orta an temeli ve belkemii. Haklsnz. Hayri Bey... Hayri Bey siz bir dhisiniz. yle bir ey buldunuz ki... Tam alar saat gibi konuup susacak insanlar, deil mi? Plak insan... Harika! Ve beni kucaklad: - Tebrik ederim Hayri Bey! Asrmzn btn psikolojik vakasna dokundunuz... Fakat ok g... Bunu nasl yapabiliriz? - Ben bu ii becerebilecek birisini tanyorum, dedim. Daha dorusu bir kadn... Zaten byle bir ii ancak bir kadn yapabilir. Bir insan ki eline

geen herkese istedii ekli verebilir. Sabriye Hanm sade retmez, takip de eder. Ona, kendisinin de biraz tand Sabriye Hanmdan bahsettim. spritizma Cemiyetindeki ahbaplar gece gndz aklmdan kmyordu. - Yarndan tezi yok, bir mektupla kendisini davet edelim. imize yarayacana eminim. Sevimsizdir amma yapar bu ii! Hele takibi mkemmel becerir... Bir mddet dnd. - Bana kalrsa bu ayar istasyonlar personelini sadece gen kzlara ve

kadnlara inhisar ettirelim. Hi erkek almayalm. Sizin dediiniz ekilde bir terbiyeyi ancak gen kzlara verebiliriz. Erkekler iin baka iler ararz... Bir yn delikanly otomat hline ne diye sokalm! Zaten yapamayz. imdi kadnlar da erkekler kadar gen ve gzel kadnlarla anlaabiliyorlar... Sinema artistlerine hayranlklarndan belli. Ben erkekler iinde hi olmazsa kadnlar kadar beyinsiz bulunduuna emindim. Hayr, her iki taraf ayn ekilde muamele grmeliydi. Fakat srar etmedim. nk aklma baka

bir ey daha gelmiti. Bu niforma ve kyafet meselesinde bizim bir estetik mavirine mutlaka ihtiyacmz olacakt. Acaba Selma Hanmefendiyi ve Nevzat Hanm beraberce messeseye alamaz mydk? Yzm kzara kzara Halit Ayarcya bu meseleyi atm. Esas prensipi kabul ediyordu. Fakat ahslar zerinde mteredditti. te o zaman ben biraz evvel rendiim ekilde kozumu oynadm. Messesenin mdr sfatyla zatliniz Sabriye Hanm teklif buyurdunuz. Bendeniz kabul ettim.

imdi ona mukabil kendi hakkm kullanyorum ve Selma Hanm kendime mensup bir insan sfatyla teklif ediyorum. Kendi yaknm addederek.... Halit Ayarc bir mddet dnd. Sonra glmee balad: - Bunu byle bir prensip meselesi yaparsanz kabul... Amma kocasn ne yapacaz? - Onu da gnah keisi olarak alrz... Sessizce beni szd. - Sizde epeyce i var! dedi. Hatt kin tutmay bile biliyorsunuz. Hepsi

kabul... Hatt Nevzat Hanm dahi... Fakat unutmayn ki kadro paylalmtr. Bir iki tavsiyeli de gelsin, ondan sonra karar veririz. Selma iin sylemiyorum. kisiyle de temas edin, konuun. Benim bu gnlerde ok iim var zaten. Meseleyi rendiniz. Cemal Beyle Nevzat Hanm iin biraz daha bekleyelim! karken, ok ehemmiyetsiz bir eyden bahseder gibi. -Ha! dedi, az kald unutacaktm. Belediye reisi kadronun kmasna intizaren cretinizi biraz arttrd. Bu

aydan itibaren U yz lira alacaksnz! lk nce teekkr iin boynuna sarlmay, iki elini pmeyi dndm, fakat birdenbire demin verdiim karar aklma geldi. Ona yetimee, onun gibi hareket etmee karar vermitim. Bu benim tek aremdi. Yar yolda kendimi tuttum. -Teekkr ederim, dedim. Ve en cidd sesimle. - Fakat bence asl mesele messesenin muvaffakiyetidir. kimiz birbirimize bir dakika kadar baktk:

- Evet, dedi, asl mesele odur. Bu suretle esaslarn beraberce dnm olduumuz saat ayar istasyonlarndan birine iki sene sonra uradm. Uak hosteslerini andran bir kyafetle giyinmi gen bir kz dnyann en tatl tebessmleriyle beni birdenbire yakalad, bir rmcek gibi sard. Bileimden kartmama msaade etmedii saatimi kurdu, tabi kendi saatiyle ayarlad iin ayarn bozdu. Ve btn bunlar yaparken de saat hakknda, insan hakknda benim bildiklerimden yz defa daha

ahmaka szleri hep ayn irin tebessmle tekrarlad, hatt suallerime cevap verdi, bana kozmik saat ayarndan bile bahsetti. Bilhassa sz saatten gayr bir eye nakletmeme zerre kadar msaade etmedi. Ve karken de elime enstitye ait yine az ok benim kalemimden km bir yn prospekts tututurdu. Ayrca Hrriyet Tepesinde yaplmakta olan yeni enstit binamz behemehal ziyaret etmemi tavsiye etti ve btn bunlar yetmiyormu gibi bir yllk ayar abonesi, yine enstitmzn

bast takvimden nsha birden satt. Tam ayrlacam srada istasyonun duvarlarn ssleyen fotoraflar arasnda beni gsteren bir resmin nnde durdum. Selma Hanmefendinin bana gstermek iin getirdii yeni kyafet modellerini seerken ekilmi olan bu resim benim en iyi resmimdi. Gen kza glerek beni tanyp tanmadn sordum. Evvel byle bir sualin son derecede ahs olduunu ve ayar istasyonlar nizamnamesinde kendisini buna cevap vermee

mecbur edecek bir madde bulunmadn syledi. Sonra srarm zerine. - Tabi tandm... dedi,fakat Sabriye Hanmn verdii talimatn dna kmak istemedim. O bize mterilerin yzlerine fazla bakmadan glmsememizi, son derecede gayriahs davranmak artyla ahs olmamz ve daima saattenbahsetmemizi, ezberlemi gibi konumamz, enstitye dair her trl izahat en ak ekilde vermemizi sylemiti. Sabriye Hanm bu ie tavsiye

ederken hi de yanlmamtm. - Peki, imdi tandnz! Ne yapmanz lzm geldiini dnyorsunuz? Duvardaki saate bakt: - Yedide iim bitiyor... dedi. O zaman sizi dinleyebilirim. Zehra enstitde pek az kald. O ayar istasyonlarnda almay tercih etmiti. Ve o sayede evlendi. Ve tabi evlenir evlenmez kocasn yelkovan ubesi efi ve mtehasss yaptk. Damadm da darda brakacak deildim ya! Kk baldzm, Zehradan bo kalan yere

tyin edilmiti. Onu da enstitmzde i arayan tavsiyesiz bir gen, messeseye girmek iin baka are kalmadn anlaynca, hemen o gn istedi. Bilhassa bu sonuncu izdiva bana enstitde ayrca bir nikh memurluu tesisi fikrini verdi. Fakat Halit Ayarc iin ciddiyetini bozar korkusuyla bu ok yerinde teklifi reddetti. Sabriye Hanm yukarda anlattm konumadan iki gn sonra evinde ziyaret ettim. Beni grdne son derecede memnun oldu. Gemi zamandan hakikaten bir kalbi varm

gibi hzn ve teessrle bahsetti. Meseleyi kendisine anca beraber almamz ihtimaline ok sevindi. Ayrca beni daha dzgn bir kyafetle ve baya mesuliyetini tadm bir iin arasnda grd iin memnundu. - spritizma Cemiyeti dald... dedi. Bsbtn canm sklyor. Daha dorusu ben kendim de byle bir i aryordum. Ne zaman isterseniz emrinize hazrm. Kendisine imdilik daha personelimizi tanzim etmediimizi hatt kadromuzun bile kmadn,

fakat yaknda bunlarn halledileceini mit ettiimizi syledim. - Siz de bu meseleyi dnn. Beer, onar grupluk gen kzlar bir bakma mnsz bir i iin toplanm olacaklar. Btn muvaffakiyetleri bu ocuklarn davranlarnda olacak. Hatt messeseyi bu tutturabilir. Niin bunu yapyoruz? Burasn bilmiyorum. Fakat tutmas lzm. Her eyden evvel hoa gitmeli ve mmkn olduu kadar fazla artmal, fakat rahatsz etmemeli. yle sanyorum ki sonradan bu istasyonlara baka fonksiyonlar da

verebiliriz. imdi bunlar yetitirmek meselesi var. Sabriye Hanm dudaklarn ksm beni dinliyordu. - Halit Ayarc ile beraber olduunuzu sylemeseydiniz de ben onunla beraber olduunuzu anlardm. Bunlar hep onun dnebilecei cinsten eyler. Bilir misiniz ki alelde ii sevmez. dediin onun iin evvel bir sergzet olmal. Kutup seyahati, kaaklk, her ey elinden gelir. Yalnz lalettyinden holanmaz. Sonra tuhaf olmal, imknsz olmal, herkesi artmal

ve hatt korkutmal! Sonra da i olmal. Devlet memuriyetlerinde bu yzden kalmad. Btn bykler dostudur. O da bir vakitler onlarn arasnda idi. Fakat bir trl sevmedi. nk sergzet deildi. Fakat ayn zamanda inanaca bir taraf da bulunmal yapt iin... Mesel siz zannetmem ki bu ileri cidd bulasnz. Halbuki Halit Ayarc bu ie imanla girmitir, buna eminim. Eminim ki Saatleri Ayarlama Enstits de byledir. Yine cemiyet iin ok iyi bir ey, imknsz bir ey dnyor. Fakat faydal olmas

byk olmas ona yetmez. Dedim ya herkesi artmak, kzdrmak, etrafta grlt yapmak da lzm... Zaten demin siz messesenin gayelerini anlatrken onun kelimelerini kullandnz derhal anladm. zetliyorum, candam, geliyorum. Greceksiniz ne cmb olacak... Sabriye Hanm konuturmak iin sual sormamak lzm geldiini biliyordum. - Hi byle frsat kaybeder miyim? diyordu. Sabriye Hanmn salonunda onunla

kar karya oturmu ay ierken ister istemez hayatmdaki deiiklii dnyordum. Be sene evvel de ben bu eve sk sk gelir ve Sabriye Hanmla byle kar karya otururdum. Fakat o zaman bana yaplan her ikramda bir nevi okama, gnl alma, yksek sevap, kendi kendini tatmin vard. Ondan daha sonraki zamanlarda bu kapy almaa bile cesaret edemeyecek hlde idim. O hlde arada bir ey deimiti. Bu deiiklii, nasl yapacaktm da btn hayatma mal edecektim? Bunu devam

ettirebilmenin aresi neydi? Bu i meselesini de geiyordu. Baka bir eydi. Sabriye Hanm zihnimden geenleri anlam gibi birdenbire sz deitirdi: - Hayri Bey, biliyor musunuz ki siz ok deitiniz! dedi. - Hayrdr inallah! dedim. - Hayr, ok deitiniz! Sakn darlmayn, sizi krmak, kltmek iin sylemiyorum. Hayatnza, hatt iinize bir rahatlk gelmi. Evet yle. ok rahatsnz. Biliyor musunuz ki bu Halit Beyin tesiridir. Halit Bey rahat adamdr.

Btn mesele burada idi. Halit Bey rahat insand. Bu para meselesi, filn deildi. Alelde kendine gvenme hissi de deildi. Daha baka bir eydi. Hayatla, herhangi bir eyle oynar gibi oynuyordu. Onu tandmdan beri ister istemez hep onun verdii ereveler iinde dndm, hatt onu taklit ederek yaadm bir daha anladm. Bu hakikatin yan banda Sabriye Hanmn bana anlatt dier hususiyetleri ikinci, nc derecede kalyordu. - Halit Beyle i grenlerin hemen

hepsi kabiliyetleri derecesinde bu rahatl alrlar. Halit Bey beni sevmez. Belki de kendisini iyi tandm iin sevmez. Fakat ben onu ok beenirim... Sabriye Hanma, Nevzat Hanmla Cemal Beyi ve Selma Hanm da Halit Ayarcnn messeseye almak fikrinde olduunu syledim. Selma Hanmn ad geer gemez, Bekliyordum bunu... der gibi glmsedi. - Selma Hanm gelir, dedi. Hatt ardnz iin ok memnun olur. Zannederim ki almaa ihtiyac

var. O da benim gibi, fakat baka sebeplerle bir eyle megul olmas lzm. Zannederim ki Cemal Beyle aralan ok fena. Cemalin de ileri pek bozuk... Bir yn sknts var! Fakat Nevzatn geleceinden pheliyim! - Niin? - Nevzat, hi de eski Nevzat deil artk. Zaten Selmay da ok deimi greceksiniz. Fakat Nevzat gittike daha dalgnlat. Btn dostlaryla alkasn kesti. deta bir gnah dyor gibi yayor. ok koyu bir dindarlk kt stne.

Sabahtan akama kadar Kurn okuyor, namaz klyor... Hatt ruhlar bile armyor. - Murat noldu? - O da kayboldu. Dedim ya! Artk eski Nevzat Hanm deil. Sonra birdenbire sz deitirdi: - Bilir misiniz, bugnlerde ben kiminle dostum? Halanzla... Ne mkemmel kadn, nasl canl, yan nasl yeniyor! Dorusu aranzn ak olmasna sizin hesabnza mteessirim. O kadar ak fikirli, berrak grl bir insan ki... O da biliyorsunuz tasavvufa merak etti.

Hatt kne iirleri bile var. Yarn ayna gideceim. Konumann bundan sonrasnn beni skacan anladm. Sabriye Hanmdan kendisine telefon eder etmez gelecei vaadini alarak evden ktm. Sabriye Hanmn Selma Hanm iin syledii eyler beni hakikaten zmt. Belki bu yzden ilk rast geldiim dkkndan Cemal Beyin evine telefon ettim. Karma Cemal Bey karsa telefonu kapamaa karar vermitim. Be seneden beri grmediim, trl skntlar arasnda

ehresini bile unuttuum kadn birdenbire Sabriye Hanmn syledii birka szle imdi drt bir tarafm bir yangn gibi sarmt. Halbuki ilerimizin yava yava dzeldii bu gnlerde Pakize ile yeniden tatl balay gnleri geiriyorduk. Telefona Selma Hanm cevap verdi. Nerelerdesiniz a canm!.. Cemale soruyorum, Hayri Bey bu, bilinir mi hi? stifa etti, gitti, diyor. O kadar ara! diye yalvardm. Zannederim her tarafa ba vurdu. Sizi ele geiremedik vesselm...

Ve btn bunlar hep, iine bir yn ocuk neesi karan o ince billr sesle sylemiti. Demek byle idi, Cemal Bey ona benim istifa ettiimi sylemiti. Ben huyu suyu bilinmeyen bir adamdm. Aram, bir trl bulamamt! Kendisine vaziyeti anlattm. Bize yardm edip edemeyeceini sordum. Saatleri Ayarlama Enstitsnn ad pek houna gitmiti: - Bu nasl i canm? diyordu, deta akaya benziyor. Hakikaten aka gibi bir ey... Hele bir anlatn... Elimden geldii kadar messeseyi

izah ettim. Kendisinden rica ettiimiz eyi de syledim. Ertesi sabah enstitye geleceini vaat etti. Onu o gnlerde kaleme devam etmee balayan Zehrann yznden Halit Beyin odasna aldm. Daha ilk anda kendisinde bir yn eyin deitii grlyordu. Yine eskisi gibi gzel ve zarifti. Btn hareketlerine hkimdi. Gl ate oyunu gibi bir eydi. Fakat makinada bozuk bir ey vard. Eski neesi kalmamt. Istrap denen emberden getii muhakkakt. Sanki bilmediimiz zntler, dnceler, belki de bir

korku arasndan konuuyordu. Belki de yalnz bu sonuncusu vard. Korkuyu btn mrmce tatmtm, o ylan gayet iyi bilirdim. Bir kere iimize yerleti mi bulandrmayaca hibir ey yoktu. Fakat neden korkuyordu? Niin tellyd? Buralarn anlamam kabil deildi. Benden ilk nce i hakknda izahat istedi. ok ocuka bir saflkla, Ben byle eyleri yapamam ki... diyordu. Bunu sylerken elleriyle yapt iaret o kadar gzeldi ki btn konuma boyunca bir daha yapmasn bekledim.

- Zannettiiniz gibi deil! dedim. Sadece messeseye fikir vereceksiniz! Hibir gl yok... Hele siz ki bu ileri ok iyi bilirsiniz, o kadar mkemmel bir zevkiniz var... Sonunda o da raz oldu. Elenceli bir i olacan tahmin ediyordu. Zaten giyim kuam en sevdii eydi. Yalnz Cemal Beye bir kere sormas lzmd. - Belki istemez, diyordu. Onun iin vaat etmeyeyim! Mesele karmayalm! - Ne mesele kacak! Zannetmem ki Cemal Bey sizin herhangi bir

arzunuzu reddetmee kalksn! Bunu mahsus sylemitim. Ban sallad: - Cemal son zamanlarda hi eski Cemal deil! O kadar kendisine hkim olan kadn neredeyse karmda alayacakt. ime yumruk gibi bir ey tkand. Asl beni artan bu szlerin altnda Selma Hanmn btn hayatnn bulunmasyd. Demek ki o Cemal Beyi hi anlamadan, ondan hi phe etmeden, gz kapal ve biare yaamt. Onu btn

mrnce insan olgunluklarnn bir numunesi gibi grm ve yle sevmiti. Bununla da kalmyordu. Ona balyd. Onun emrinde idi. Onu seviyor, kskanyor, ve ondan korkuyordu. O zamana kadar bu kadn btn hayatndan syrarak sevmitim. Cemal Beyle evli olduunu biliyor ve sadece kabul ediyordum. Fakat ikisinin arasndaki mnasebetin zerinde durmamtm. Benim iimde ne Cemal Bey bana Selma Hanm, ne de Selma Hanm zarur ekilde Cemal Beyin varln hatrlatmt. Kocas olduu gibi,

herhangi bir hastal da olabilirdi. imdi ise onu kskandn anlaynca birdenbire vaziyet deimiti. O zamana kadar Cemal Beyden sadece nefret ederdim. Bir yn kinim vard. Fakat onu hibir zaman kskanmamtm. imdi bir anda onu kskanmaa balamtm. Bileklerimden yukarya doru btn damarlarm ekile ekile: - Peki sorun! dedim. mit ederim ki reddetmez... Asl felketi o kadar beendiim kadnn birdenbire hayatndan ikyet edecek kadar herkese

benzemesiydi. Fakat daha garibi, hatt daha glnc vard. Skntlarmdan biraz kar kmaz kendime yeni straplar bulmamd. Gmld dalgalarn iinden ban karr karmaz kar sahili gren bir yzc gibi, ben de kendime bir i bulur bulmaz Selma Hanma dnmtm. Buna niin amal? diye dnyordum. Mademki yava yava yine kendim oluyorum... meselesi byle halledilince Selma Hanm, benim aradaki be senelik hayatm merak etti. Her eyden evvel irketten niin istifa

ettiimi soruyordu: - Biliyorsunuz ki o gnlerde Cemal hep maanzn artacandan bahsediyordu. Bir mddet yzne dalgn dalgn baktm. Nerede ise her eyi syleyecektim. Fakat ne diye acele edecektim sanki? Belki de szlerime inanmayacakt. Yahut hayatna yeni bir znt daha ilve edecektim. En iyisi bir yalanla iin iinden syrlmakt: - stanbuldan uzakta idim... dedim. - yi ama sizi grmler...

- Ben de hi uramadm, hep zmirde kaldm, demedim ya... Selma Hanm ban kaldrarak yzme bakt: Niin dorusunu sylemiyorsunuz? dedi. Cemilin yalan sylediini ben biliyorum... Tekrar bir sessizlik oldu, sonra yavaa ilve etti: - Daha dorusu phe ediyorum. Fakat imdi eminim. Deminki duruunuz bana her eyi retti... Elimden geldii kadar kendisini tatmine altm. Fakat o kendi dncesinde devam ediyordu:

- Hayr! dedi. Bu mesele zannettiiniz kadar basit deil. ok kark bir i bu! Benden gizlemesine o kadar ehemmiyet vermiyorum. Nihayet sizi sevdiimi biliyordu. ok zahmetimi ekmitiniz, ahbaptk! zlrm, diye gizlemi olabilir, ho bu da affedilecek ey deil. nk ortada bir sr yalan var. Fakat sizi iten ne diye kartt, oraya kendisi getirdii hlde? - Belki tekiler kmamda srar ettiler... - mknsz... Byle olsa o zaman benden gizlemezdi. Fakat farz edin ki

yle, o zaman nasl raz oldu? Hayr, bu ite mutlaka baka bir ey var. Sonra gzlerini gzlerime dikti: - Kim bilir, ne kadar sknt ektiniz... - Aldrmayn! dedim. Her ey dzeldi imdi. Benim iin zlmeyin ve mesele yapmayn bunu. Hatt bizim teklifimizi de unutun, belki karlamamz istemez... Rahatnz bozulmasn! Selma Hanm bir mddet antasnda mendilini arad. - Benim artk rahatm yok! dedi. nsan talihi bu idi. Hi kimse yldz

olarak kalamyordu. Muhakkak hayalimizdeki yerinden inecek, herkese benzeyecekti. - Her neyse, sizi tekrar bulduuma memnunun... meselesine gelince, daha dnrz. Ben size telefon ederim. Merdivenlerden beraber indik. Kapnn nnde. - Hakikaten alacak ey... Bu kadar yalan sylesin! diyerek ayrld. Hakikaten alacak eydi.

III
Belediye reisinin ziyaretinden iki ay sonra daha mhim, daha salhiyetli, hatt mutlak denecek kadar salhiyetti bir zat dairemize geldi. Fakat biz artk eski binada deildik. ok rahat, geni bir yere gemitik. Personelimiz de oalmt. Nermin Hanm, Zehra, Ekrem Bey, benimle beraber tam bir bro kadrosuyduk. lerimiz de

artmt. Halit Ayarc her sabah geliyor, ya Nermin Hanma, yahut Zehraya bir yn ey dikte ediyordu. Kzmn daktilo acemiliklerine ehemmiyet vermiyor, Ekrem Beyi i fikrine yava yava altryordu. Halit Ayarcy bu yeni misafir de artmad. Bir mddet ayakta, belediye reisiyle beraber izahat verdi. Messesenin esas gayesini anlatt. Bu yeni ziyaretinin eskisinden bir fark vard. Bu hi konumuyor, sadece gzlerini gzlerinize dikerek dinliyor, icap

ederse kirpik iaretleriyle sizi tasdik ediyordu. O da izahattan sonra messeseyi gezmeyi istedi. Duvarlara aslacak vecizeleri ok beendi. Bunlar ehrin, hatt yurdun her tarafna datmamzn lzumundan bahsetti. Halit Ayarc bu teklifi yalnz bir, Dnyoruz efendim.,.le karlad. Fakat belediye reisi. - Bu her eyden evvel bir tahsisat meselesi... diye cevap verdi. Enstitnn bu gnk parasyla, hatt bu sene bteye koyduumuz para ile bunun yaplmas imknsz...

Mamafih Halit Bey alyor. Garip ekilde roller deimiti. Bu sefer Halit Bey benim yerime gemi, belediye reisi onun yerini almt. Ben drdnc planda idim. Mamafih Halit Ayarc yine benim unutulmama raz olmad. Bana ok ak, cevab iinde sualler sordu ve kendi slbunda cevaplar ald. Salhiyetli zat, belediye reisini, - Tabi... diye tasdik etti. Yalnz her eyi paraya balamamaldr. nsan iradesi daima madd artlar yener... Szne devam etsin diye ne kadar

dua ettim. Bunun srrn bir kere renseydim her ey halledilecekti. Fakat devam etmedi. phesiz bu mhim iin usullerini kendimizin bulmasn istiyordu. Belediye reisinin bu hususa hibir itiraz yoktu. Binaenaleyh, gerei bu olmakla beraber, nk o da madd artlar sadece iradesiyle yenmie benziyordu, yeni kurulmu bir messesede, bilhassa bu kadar masrafl bir iin bsbtn de parasz yaplamayacan, yaplsa bile bu i iin sarf edilecek iradenin ok pahalya mal olacan en mnasip

dille, yani karsndakinin fikrini daima doru bula bula tekrar hatrlatmaa alt. tikadmca belediye reisinin bu ite hakk vard. sizlik samanlarmda sadece irademle geinebilmek iin bu cevheri o kadar sarf etmitim ki oktan beri bende zerresi bile kalmamt. Ve belki de bu yzden aylardr Halit Ayarcnn ayayla ittii bir futbol topuna benzemitim. Halit Ayarc btn bu konuma boyunca deta lkayt kalmt. Masann bir kesine hafife yaslanm, sakin ve alkasz,

beyhude szlerle israf edilen zamana pek fazla fark ettirmeden acr gibi etrafna bakyordu. Hibir zaman can sknts denen eyin bu kadar asl, bu kadar stn eklini grmemitim. Etrafndaki konumann bitmesini, birdenbire kabaran bir rzgrn savurduu bir toz dalgasnn gemesini bekler gibi bekliyordu. Ben ie karacam zaman biliyorum. Fakat siz bir kere aranzda anlan! Sizleri huyunuzdan vazgeiremem ki... aresiz tahamml edeceim. Nasl olsa olduum yere geleceksiniz. Bir insan

karsndakine o anda yalnz sabr ve tahamml olduunu ancak bu kadar terbiyeli ekilde gsterebilirdi. Nihayet salahiyetli zat kararn verdi. - Para iini merak etmeyin... dedi. Her trl fedakrl yapacaz. Mademki bu ie girdik... Ben mmkn olduu kadar tutumlu olmak gerektiini sylemek istiyordum. Belediye reisi bu ok basit temenniye hemen hemen ayn zikzaklardan geen bir cmle ile teekkr etti. te o zaman Halit Ayarc dayand masadan ayrld ve

seyirci vaziyetinden kt. - mknlarmz biraz genilerse elde bulunan ok faydal bir eseri de neretmeyi dnyoruz! dedi. Hayr, bu adam ben taklit edemezdim. Ona yetimek imknszd. - Demek hazr eserleriniz var! Ne abuk byle? - Evvel byk bir etdmz var. Arkadam Hayri Beyin hemen hemen btn mrn sarf ederek yazd bir kitap... En byk saadetimiz iin... Belediye reisi bu frsattan istifade

ederek beni daha yakndan tantmaa muvaffak oldu. - Hayri Bey arkadamz eski saatiliimizin tarihini belki en iyi bilen adamdr. Zaten saatten ve felsefesinden ok iyi anlar. Bu sefer dikkatli baklarn tek hedefi ben oldum. Kanunun anlatt mnada tam bir crmmeruttu bu. Sust... Sust... Ah Yrabbim bir kaabilsem! Fakat niye kaacaktm sanki? Byle bir ilgiyi btn mrmde grmemitim. - Kitabnzn ismi nedir, Hayri Beyefendi?

Ben bu sualle birdenbire yuvarlandm karanlk uurumda tutunacak bir yer ararken Halit Ayarc benim yerime cevap verdi: - Ahmet Zaman Efendiye ait bir ett. Ahmet Zaman Efendi ve Eseri. - Ahmet Zaman Efendi mi? Hi iitmedim... - On yedinci asrn mehur limlerinden... Drdnc Mehmet devri adam. Tam klasik devrimizde... - Ne yapm bu adam? - Devrin en mhim saatisi... Hatt Grahamdan evvel rabia hesaplarn

bulmu diyorlar. Hayri Bey dorudan doruya onun mektebinden gelen bir zatn talebesidir. Muvakkit Nuri Efendinin... Tekrar baklar benden yana evrildi. - Kitabnz bitti mi? Artk sra bana gelmiti. Bu kadarn yapabilirdim. Halit Ayarc beni yolun ortasna kadar gtrmt. Bundan sonras benim iimdi. Nereye gideceimi biliyordum. - Dorusunu isterseniz henz hayr! Yani halledilecek bir iki mesele var. Fakat bitmek zere... Hatt

bitmi gibi... Halit Ayarc tekrar dinamik rehavetinden ve alkaszlndan syrld. Bana, - Zannederim ki gelecek nisana yetitirirsiniz... Sonra misafire dnd. - Gelecek nisann sekizi Ahmet Zaman Efendinin lmnn yz sekseninci yldnmdr de... Sonra kendi kendine hesap etti. - Evet, tam yz seksen sene oluyor. - Demek byk bir merasim yapabiliriz?

Halit Ayarc konumann topunu yine belediye reisine brakt. - Halit Beyin niyeti de yle efendim... Hayri Bey biraz yorulacak ama... Bu frsat karlmaz... Messesenin a resmini de o zaman yaparz, deil mi Hayri Bey? Bu vesile ile daha parlak olur. Halit Ayarc tekrar konumaa katld. - A trenini bendeniz yeni binamzda dnmtm... dedi. Bu sefer ilk defa olarak iki taraf da itiraz etti.

- Hayr, hayr... O zaman ok gecikir... Zaten yeni bina iin ayr bir a treni daima yaplabilir! Bu gibi trenler ne kadar sk olursa o kadar faydaldr! Salhiyettar zat tekrar bana dnd: - Hayri Bey, bu kitap ubata kadar bitecek... Bunu sizden kat ekilde istiyorum. Bu kadar mhim bir zatn unutulmu olmas doru deil... Yaptnz iin ehemmiyetini bilin ve ona gre aln... Siz de bana bu neriyat meselesini hatrlatn... - Ba stne efendim... Zaten

takdim ettiimiz projede yazl... Halit Bey tekrar tavzih etti. - Yalnz eserlerin ismi yok. Ek bir liste takdim ederim. Ahmet Zaman Efendi isminde hibir insan tanmamtm. Hatt adn ilk defa iitiyordum. Ah Yrabbim, ekmek param niin bana dorudan doruya vermedin de beni bakalarnn uydurduu bir yalan yaptn! Hakikatte de byle idim. Ucunu bucan bilmediim, her gn yeni bir parasyla karlatm deta tefrika hlinde bir yalan olmutum.

Salhiyettar zat Ahmet Zaman Efendiden bir trl vazgeemiyordu. - Mhim bir keif, diyordu. Fakat nasl oldu da hi ad iitilmedi? Sanki demin kafamdan geenleri dnen ben deilmiim gibi, yava ve en kandrc sesimle cevap verdim: Eskiler malm efendim... hrete fet diye bakarlard. Sonra ok gen yata ld. Krk iki yanda falanm... - Rabia hesaplar o devirde, aramzda?.. Bu sualle nefesim birdenbire

tkendi. Burada artk iin telkini yoktu. Bilginin kendisi vard. Fakat Halit Ayarc orada idi: - Niin olmasn efendim? Szne devam edecei yerde masann cam zerine iyice bastrd byk, geni ayal eline bakmaa balad. - yle ya niin olmasn?.. Eskileri o kadar az biliyoruz ki... - Devir, ok ehemmiyetli bir devir. Zaten byk bir mekanik merak var. Hemen herkes, kk byk icatlarla megul... Minareden minareye uma tecrbeleri bile var...

Salhiyettar zat tekrar bana dnd. - Nasl bir insanm bu?.. Halit Ayarc bu sefer de ceketinin dmeleriyle oynamaa balamt. Bu demekti ki, i bana dyordu. Btn kuvvetimi, cesaretimi topladm. Ya pr! Fakat yalanclarn piri kimdi acaba? - Uzun boylu, sarn, kumral sakall, siyah gzl bir adamm! Dili genliinde biraz peltekmi. Fakat kendi kendine, iradesiyle dzeltmi, diyorlar. Daha dorusu hocam rahmetli Nuri Efendi byle sylerdi.

Garip huylar varm. Mesel ok iyi meyva yetitidii hlde zmden bakasn yemezmi. Bal ve eker gibi eyler de kullanmazm. Mevlev tarikatindenmi. Zengin bir adamn ocuuymu. Birden fazla kadn almann aleyhinde bulunduu iin devrinde pek sevilmezmi... - Demek modern bir adam... deta bizden! - Aa yukar... Sar rengi ok severmi. Hatt pek mutat olmad hlde sar cbbe, sar kapl krk giydiini hocam Nuri Efendi sylerdi. Sar, gnein rengidir, dermi. ok

aradm ama bu kanaatin nereden geldiini bulamadm. Ben syledike belediye reisinin de, salhiyetli zatn da yzleri tebessme gark oluyordu. Ah, bu kk teferruat... ki izgi, birka konuma paras, ite size btn bir hayat...Tevekkeli deil eskiler yalnz iir sylemiler! - Bir ii, falan var mym? Artk ne dnmem, ne de durmam kabildi. ster istemez yoluma devam edecek, yeni yeni eyler uyduracaktm. - engelkyde kk bir camiin

mezziniymi... Fakat evlenme meselesindeki fikirleri yznden kartmlar. O da selmln am, yats namazlarn misafirlerine evinde kldrm. Ezan da evin penceresinden okurmu! Halit Bey tekrar bana dnd: - Bir Venedikli vastasyla devrin garpl riyaziyecileriyle mektuplatn sylyordunuz... - Evet ama, msbet bir ey bulunamad. Nuruosmaniye Ktphanesindeki kitap kaybolmasayd... Salhiyetli zat hayretler iinde idi:

- Mhim keif dorusu... Byle bir adam... Halit Ayarc ii biraz daha tabiiletirmek ihtiyacn duydu. - Bendenize yle geliyor ki, Ktip elebinin etrafndakilerden biri olacak... Baka trl izah g... Bu ihtimal her ikisini de tatmin etti. Belediye reisi meselenin imdilik bu tarzda halledilmesinden memnun, dairenin gezilmesini teklif etti. Bu aa yukar iki ay evvelki teftiin hemen hemen ayndr. u artla ki, binamz biraz daha genilemiti ve salhiyettar zat

belediye reisinden daha yksek mevkide olduu iin daha dikkatli, daha titizdi. Binaenaleyh iki saat srd. Hemen her eyin nnde durdu, yerinden kalkabilecek her eyi bir kere yerinden oynatp altna bakyor, sonra kendisini elinde iyice evirip evirip muayene ediyor, tekrar yerine koyuyordu. Btn bo defterleri ap bakyor, grafiklerin nnde uzun murakabe saatleri geiriyordu. Bir ara bana dnd, bir eli klfm karmaa alt yaz makinasnda:

Neden ldn biliyor musunuz? diye sordu. - Maalesef efendim... Ama... - Ben syleyeyim, bakalm buldum mu? ekerden... dedi. Bende de var da oradan biliyorum. Tabi niin byle olmas icap ettiini sormadk. Niin soracaktk? Hatt niin phe etmeliydi? Herkes bir eyden ldne gre Ahmet Zaman Efendi de elbette bir hastalktan lecekti. ekerden veya can skntsndan lmesi arasnda ne fark vard? Asl mhim olan salhiyetti zatn bu ie getirdii iyi

niyet, bizimle byle ibirlii etmesiydi. Hepimiz birden bu ihtimali kabul ettik. Hatt ben: ok doru buyurdunuz... zmden baka bir ey yemediine gre... diye hafiften tasdik bile ettim. Sonra saatine bakt. Gzel, altn kapakl bir Lonjindi. Yoruldum... dedi. Hepimiz yorulmutuk. Onun iin Halit Ayarcnn odasna geldiimiz zaman Dervi Aann getirdii kahveler pek makbule geti. Hatt az ekerli olmasna bile ehemmiyet vermedi. Kahvelerden sonra yine o gn

olduu gibi kadro meselesine geildi . Ondan sonra tebrik fasl geldi. Bu sefer altn tepsi belediye reisi ile onun arasnda gidip gelmee balad ve nihayet kundaklanm bir ocuk gibi Halit Beyin birdenbire at kollan arasnda kald. Aziz velinimetim: -Tevecchlerinize gvenmeseydim, bu ie katiyen girmezdim. Bu itibarla ne kadar teekkr etsem azdr. Bana bu hizmet vesilesini verdiiniz iin bahtiyarm... diyerek meseleyi halletmiti.

Btn gn hep byle yapm, en lzumlu noktada konumu, hibir ey rica etmeden istediklerinin hepsini kabul ettirmi, imdi de asl iin kendisi tarafndan kurulduunu, beyhude mnakaaya lzum olmadn iyice anlatmt. Fakat salhiyetli zat tecrbeli adamd. Koskoca enstity sadece bizlere brakamazd. - Bu messeseyi bandan itibaren benimsedim, dedi. O sizlerin olduu kadar benimdir de... Reis bey de size yardm edecekler... Ayrlrken tekrar bana iltifat etti:

- Kitab isterim... Bitecek anladnz m Hayri Bey? Ve yanam okayarak kitapla olan alkasn bir daha teyit etti. Kapdan karken: - Sloganlar datn! Biran evvel ve her tarafa... diye tekrar emir verdi. Tam merdivenin banda belediye reisine yavaa: - Bu rabia hesab nedir siz biliyor musunuz?diye sorduunu iittim. Onlar gittikten sonra Halit Ayarc tekrar bana dnd: - Artk bundan sonra da phe etmezsiniz zannederim... dedi.

Hayr, dedim. Messese kurulacak. Bir de iimizi bilsek! - Hl bilmiyor musunuz? Saatleri ayarlayacaz... - Evet ama nasl? Bu kadar kalabalk bir tekiltla... - aresini bulacaz... Herkes kendisine, tyin olunduu vazifenin adndan bir i karacak. Zaten kurulur kurulmaz bir tmimle btn arkadalardan rica edeceim bunu... Ve tabi onlar da yapacaklar. Bo durmayacaklar ya... Sonra bir eli odasnn kapsnn tokmanda:

- Siz kitab ne vakit bitireceksiniz? Yani ne vakit bitirebilirsiniz, demek istiyorum... diye sordu. - Nasl yazarm ben bu kitab?., diye cevap verdim. Mevcut olmayan bir adam iin... Halit Ayarcnn kalar birdenbire atld. lk defa hiddetleniyordu. - Nasl mevcut olmayan adam?.. Daha demin kendiniz bahsediyordunuz... Drdnc Mehmet zamannda yaam. Sar rengi severmi. Gnein rengidir, dermi. Mevlev olduunu bile biliyorsunuz. Graham hesaplaryla

megul olduu malum... ekerden lm. Yok azizim, ben bu cinsten sabotaj istemem. Bu messese muvaffak olacaktr. Herkes vazifesini yapacak. Sizin ilk iiniz budur. - yi ama, btn bunlar mnsz eyler... Hepsi uydurma! Birdenbire ceketimden tuttu: - Bu kitap yazlacak!.. Yahut da gider ieriye istifanamenizi yazar getirirsiniz! Ben bu kadar bal olduum bir messesede en yakn dostlarm tarafndan ihanet grmemi istemem... Hem kendiniz sylyorsunuz, hem de yoktur,

diyorsunuz... Ben Ahmet Zamanden bahsetmedim... Ama, Nuri Efendiden bahsettiniz... O da o demek... Sonra birdenbire belki de bozulan yzme dikkat ettii iin gld: - Ad olan her ey mevcuttur Hayri Bey! dedi. Binaenaleyh Ahmet Zaman Efendi vardr. Biraz da ikimiz byle istediimiz iin vardr. Hatt imdi byk dostumuz da istiyor. Hi zlmeyin... aln sadece... Sonra, kadro meselesini ne yaptnz? stediklerimizi veriyorlar. Hani

listeniz?.. Aksi aksi: - Tandm insan ok az... dedim. - Bulun... - Akrabam yok... - Akrabasz adam olmaz... - Belki vard ama meydanda yoklar... imdilik grnmyorlar... sterseniz gazetelere bir iln vereyim! Tekrar glmsedi. - Ah, Hayri Bey, ah Hayri Bey... dedi. Siz hakikaten beni yoruyorsunuz. Bir trl sizi baz eylere altramadm. Hayr, ilna

lzum yok, biraz daha bekleriz... Onlar gelirler... Bir de Sabriye Hanmla Selma Hanm artk davet zaman geldi sanrm. Odama girdiim zaman Zehrann beni beklediini grdm. Benden izin istiyordu. Yeni elbiseleri iinde hakikaten gzel ve mesuttu. Yeni tandmz evde odasn ne kadar zevkle demiti. Pakize ile iki dost gibi geiniyorlard artk. Karmn tiroit guddeleri tedavi edileliden beri evde kavga yoktu. Ahmet ayda alt kilo almt. Kzma yarn dahi isterse evde kalabileceini

syledim... O teekkr yerine bir krttktan sonra ekilip gitti. Ben bam iki elimin arasnda dnmee baladm. Hayr, istirahat etmemin imkn yoktu. Birok yalann iinde olsam bile ihmal edemeyeceim bir hakikat, byk bir hakikat vard ortada. Saatleri Ayarlama Enstits hayatm kurtarmt. Halit Ayarc ile evime refah denen gne domutu. Btn bunlar dnrken i telefon ald. Halit Ayarc, sanki aramzda geen eyleri tamamiyle unutmu gibi en

rahat sesiyle: - Yarn size Ahmet Zamanyi yazmanza yardm edecek tarih kitaplarn getireceim... Greceksiniz ne kadar kolay i... - Teekkr ederim efendim... - Bir iki ayda kar... - Zannederim efendim. Siz de yardm edersiniz tabi.. - Selma Hanmla Sabriye Hanm davet iin biraz bekleyin! Ben gidiyorum, bir i olursa evde ararsnz... - Ba stne efendim...

IV
Bandan beri gazetelerde enstit hakknda havadisler kyordu. Kadromuzun mzakere edilecei tarih yaklatka bu yazlar artt. Baya gnn meselesi hline geldik. Hemen her gn enstitnn tekilt, alma tarz, yapaca i mnakaa ediliyor, bittabi bu arada mdrn, mdr yardmcsnn ve dier personelin hayatlar hakknda da

ufak tefek eyler geiyordu. Baz gazeteler Halit Ayarcy son derece sempatik buluyorlar, bir ksm bu kadar mhim iddial bir messesenin bu cinsten bir i adamna verilmesine ayorlard. Bir ksm ise, Ne i grecek bu messese? diye soruyordu. Halit Ayarc btn bu yazlar dikkatle okuyor, tenkitlere msamaha ile glyordu. - Elbette, diyordu, bu kadar mhim bir i yaplrken aleyhte de sylenecek! Mesele mnakaa edilmesidir. Bilhassa bir gazetenin, Saatleri

Ayarlama Enstitsnn gerek adnn, gerek vazife ve renilebildii nisbette tekiltnn brokrasi tarihinde hakik bir merhale olduunu yazmas pek houna gitmiti. - Kim yazdysa bunu, ii anlam... Zeki adam! Evvel asrn biliyor. Bu asra birok ad verilebilir. Fakat o her eyden evvel brokrasi asrdr. Spinglerden Kayserlinge kadar btn filozoflar brokrasiden bahsederler. Ben hatt derim ki, brokrasinin asl kemal a istikll devri bu devirdir. Bunu anlayan adam mhim adamdr. Ben mutlak bir

messese kuruyorum. Fonksiyonu kendisi tyin edecek bir cihaz... Bundan mkemmel ne olabilir? Kadro mzakerelerinin zaman yaklatka sklaan bu havadisler ve dnceler sonuna doru birdenbire ahslarmz etrafnda topland ve iki hafta iinde de Halit Beyi brakp sadece beni hedef aldlar. Bu az deimesi sayesinde messesemizin lzumuna dair yaplan mnakaalarn birdenbire kesilmesine baklrsa bu ite Halit Ayarcnn bir tertibi olduuna

hkmetmek hi de yanl olmaz. uras da var ki, hayatmn garip cilveleriyle ben Halit Beye nazaran efkrumumiyeyi oyalamaa daha msaittim. te o andan itibaren benim iin gnlerce sren bir huzursuzluk balad. Hemen gn ar, bir gazetede resmim kyor, hayatm mnakaa ediliyor, bu kadar mhim bir ite bulunmamn doru olup olmad hakknda fikirler yrtlyordu. Takrib Ahmet Efendi Camiinin bir asra yaklaan hikyesi, erbetiba Elmas, ocukluumda ve ilk genliimde tandm insanlar,

yetitiim muhit, isizlik yllarm, grdm iler birbirine zt bir yn tefsire yol ayordu. Baz kimseler iin bu iin deta tek favorisi bendim. Onlara gre btn mrm saat ve zamanla gemiti. Binaenaleyh hayatmn her safhas bu ie bir hazrlktan baka bir ey deildi. Nuri Efendinin son talebesi idim. Binaenaleyh eyh Ahmet Zamannin msbet veya esrarl btn bilgilerinin vrisi saylrdm. Tam bu sralarda-yine phesiz Halit Ayarcnn gizli tevikiyle-

Muvakkit Nuri Efendinin Merkezefendideki mezarnn tamiri beni bsbtn n safa geirdi. Bu merasimde verdiim nutukta, Halit Ayarcnn sk tembihleri yznden Ahmet Zamanden bahsetmem ii bsbtn alevlendirdi. Bu sefer zekm, gr kabiliyetim, hatt ahs metodum methedilmee baland. Ertesi hafta gazetelerden birinde dnyann en garip balkl makalelerinden biri vard. Hayri rdaln raklk seneleri diye balayan bu yazda, benim

yamdan itibaren saat ve zamanla megul olduum anlatlyordu. Babama muttasl evimizdeki byk saati, Mbareki gstererek nasl ilediini sorarmm. Zengin, dindar, kibar cetler silsilesinden tek aile miras olarak byke bir saatten baka bir ey bulunmayan bu evde ihtiyar baba sabah akam ocuuna, saatin kinatn timsali olduunu sylyordu. te btn ocukluu bu saat karsnda geen Hayri rdal talih domadan evvel bu ie hazrlamt. cmlesiyle biten bu makale hakik bir aheserdi. Bir

hafta sonra bir baka muharrir, beni, Tannmam Voltaireimiz diye takdim ediyor ve hayatnda saatilikle zengin olan bu filozofla aramzda ipe sapa gelmeyecek mukayeseler yapyordu. nc yazda Nuri Efendi de, babam da Voltaire de bir tarafa itiliyordu. Bu yazda benim hayatmn insanlar ve cemiyetimizi renmek iin girimi olduum bir tecrbe olduu syleniliyordu. Hayri rdal ocukluundan beri zihniyet meselesiyle meguld, elbette ki bu devaml alma bir gn gelip

meyvalarn verecekti. deniyordu. Bittabi bu velveleye Doktor Ramiz yabanc kalamazd. Nitekim sonradan bytp kitap hline getirdii bir makale yazd ve benim ruh tahlilimi yapt. Nezredilmi bir camiin para artlar yznden kle kle indii son had olan eski saatimizi nasl baba telkk ettiimi iyice izah etti. Tbirnamelerden, fal kitaplarndan. Seyit Ltfullahtan bahsetti ve bendeki zaman seziini vd. Ona gre ben bir nevi Ebu Ali Sin idim. Evet, diyordu Doktor Ramiz, Hayri rdal, bu ark

Faustunun modern hayatmzda yeni batan grnnden baka bir ey deildi. O nasl ameliyelerini zaf zamanda yapmsa, Hayri Bey de yaanan zamanda yapyor. Bu yzden dostum Halit Ayarcnn girdii mhim teebbste bu hakik deeri bulup meydana karmas kadar vlecek bir hareket olamaz! in en skc taraf Halit Ayarcnn bu budalalklardan her ikyetimde byk altndan glmesi, beni teskini hi aklna getirmemesiydi. - Elbette, diyordu. Elbette aziz dostum, byle mhim bir

messesenin kurulma erefini paylaan bir insann etrafnda biraz grlt olur. Ne yapmam istiyorsunuz sanki? kp, Hayr, yalan sylyorsunuz! mu diyeyim? Bu messeseyi kknden ykar. Brakn, bu bir dalgadr, kendiliinden geer... Bazen de; Voltairee veya Fausta benziyorsanz kabahat benim mi? Yahut benzetiyorlarsa... Onlar da bizim bir eylerimiz olmasn istiyorlar. Elli senede bir medeniyete btn tarihiyle yetimek kolay m?

in iine elbette biraz mbala girecek! Nasl filn romancmz Balzaca brn Zolaya benzettilerse, sizi de bakalarna pekl benzetirler. Hayret ediyorum dorusu! Sizi kskanmadm iin bana teekkr edeceiniz yerde kzyor, hiddet ediyorsunuz! Ben sizin yerinizde olsam hi ses karmaz, kendi iime bakardm. Siz oturun, kitabnz yazn, enstitmzn tekml arelerini arayn!.. Bunlar o kadar basit eyler ki... Greceksiniz, sonunda nasl alrsnz! Ne hacet, almadnz m sanki? Bir hafta evvel

aleyhinizde kan yazya nasl kzmtnz? yle sanyorum ki kzlacak byk bir taraf da yoktu. Yani, imdi sylediklerinizin doruluuna inanmam lzm gelirse tabi bulmanz icap eden bir yazyd demek istiyorum. Hayatnzdan kendi anlattnz ekilde bahsediyorlard. Halbuki kzdnz. Demek ki brlerinden memnunsunuz!.. Filhakika aleyhimdeki yaz da pek yle kzlmayacak cinsten deildi. Btn stanbul halknn tand bir meczubu ne srmekle ilenen bu hata diye balyor, beni naslsa

adaletin elinden kurtulmu alelde bir sahtekr olmakla itham ediyor, erbetiba Elmas rezaleti henz unutulmuken, bir baka dalavere daha m? diye hem bana, hem Halit Ayarcya ykleniyordu. Bu yaznn muharririne gre Halit Ayarc efkrumumiye ile alay eden bir i adam, bir sergzei idi ve ben onun kuklasydm! Salhiyettar zatn ziyaretinin ertesi gn mkfat olarak bana kendi kereste fabrikasnda yz liralk bir cretle hi ii olmayan bir kontrollk veren Halit Ayarc, bu yaz zerine

de sabun fabrikasnda ayn ekilde bir vazife vermiti. Bu da gsteriyordu ki yaz hakikaten aleyhimde idi, ve dorusu ben de hakikaten kzmtm. - phesiz ki o yazlara kzdm. Aleyhimde sylenirse elbette kzarm. Siz de biliyorsunuz ki erbetiba Elmas dvasnda hibir kabahatim yok!.. - Hayr, siz kukla kelimesine kzdnz... - Hayr ona kzmadm. Kukla olduumu biliyorum! Halit Bey hep ayn soukkanllkla:

- ok acayip insansnz, diyordu. arkadalnn ne olduunu bilmiyorsunuz. Btn mrnzce yalnz yaadnz ne kadar belli! Hi cemiyet hayatna almamsnz! Ancak insana almam olanlar bakalarnn hrriyetine karabilir! Hem aleyhinizde yazmayacaklar, hem de ll ekilde methedecekler... Ne l ey! Bulursanz bana da gnderin bylesini... Hayr azizim, herkesin hrriyeti var! Pek haksz da deildi. Lehimde yazlan eyler houma gidiyordu.

Benim kzdm ey, kendimin de inanmayacam mbalalard. Doktor Ramizin makalesinden sonra bir gazetecinin karmla yapt rportaj kt. Ve bu sonuncusu hepsini bastrd. Pakize ahsma kar, on seneyi geen alkaszln, beni kk grmesini, ihmallerini, hulsa evlendiimizden beri yapt btn hakszlklar yirmi dakikalk bir konumada demee karar vermi gibi, beni durmadan vyordu. Fakat Pakize saatle, psikanalizle, yksek bilgi ile alkas olan insan deildi. O modern

kadnd. Sinemay seviyordu. Kinata beyaz perdeden bakyordu. Binaenaleyh ister istemez onun gz ile ben de deiecek, sinema olacaktm. Karm kocasn ok seviyordu. Esasen ocukluumuzdan beri sevimitik. Benim bir yn talihsizlik yznden Emine ile evlenmem zerine o da ilk kocasyla evlenmiti. Fakat hibir zaman beni unutmamt, ne de ben onu... Zaten ilk evlenmemden bir gn evvel kendisiyle konumu, bu iteki zaruretleri anlatmtm. Birinci karm

ok iyi kadnd. Fakat beni anlayacak seviyede deildi. Onun iin hayatta muvaffak olamam, kendimi tanyamamtm. Onun lm zerine Pakize de kocasndan ayrlm, gelmi, beni bulmutu. nk ben btn byk adamlar gibi kadn meselesinde, ekingen, marur ve tabiatyla dalgndm. te ondan sonra, Pakizenin sayesinde asl alma devrem balamt. Kendisini iine tam vermek iin memuriyetini bile brakt... Yedi, sekiz sene ailemden kalan teberiyle geindik. Neyimiz varsa hepsi sarf

oldu... Ama Pakize ikyeti deildi. Esasen o, byk bir adamn kars olmann ne gibi fedakrlklar icap ettirdiini biliyordu. Husus hayatm m? Tabi biraz dalgndm. Fakat kendimi bsbtn ie kaptrmadm zamanlar neeliydim. yi ata binerdim, gzel yzerdim, tenis oynardm. Biraz kumar severdi ama, hatrm iin vazgeti! Kadn tuvaletinden hakik zarafetten ok iyi anlyordum. Kk baldzmn tuvaletleri hep benim tavsiyemle yaplmt. Saatten baka sevdiim eyler mi? Tabi musikyi

seviyordum. Hem alaturka, hem alafrangasn. Gzel piyano ve banjo alardm. Byk baldzm btn muvaffakiyetini bana borluydu. A, bilmiyor musunuz?..Ablam Billur alayan Gazinosunda her akam syler... On bir buukta giderseniz eer, dinlersizin... Evde oluk ocuumla sohbetten holanrdm. Sabah kahvaltlarnda meyva suyu ierdim. Bir huyum vard, sk sk k olurdum. Fakat karm bunu ho gryordu. Onun seviyesinde olan bir insan iin... Zaten kadn ksmn bilirsiniz, rahat brakmazlar ki...

Kendisine gelince, vaktiyle dansz olmak istemiti ama... nsan, Hayri gibi bir erkekle evlenince kendisini seve seve feda etmeye alyor. Saatleri Ayarlama Enstits almadan evvel, yani tam kurulaca sralarda iki teklif almtm. Birisi Hollyvvooddan... Evet, evet, Hollywooddan... Bir ark filmi iin... br de byk bir saat fabrikasndan... svire fabrikalarndan biri. smini syleyemeyecekti. O kadar ev iine dknd ki bu gibi eyleri birdenbire unuturdu. Zaten artist

olarak balad. Biz ailece artistiz. Genliinde tiyatroda alt. Son zamanlarda bir filmde de rol vard! Filhakika isizliini sralarnda iki defa figranlk yapmtm. Sevdiim yemekler mi? Halanm sebze, zgara gibi eyler... Karma gre yemeyi severdim ama, perhize ok riayet ederdim. En byk kusurum da kendimi ihmal etmemdi! Anlalan elence ile pek bam ho olmayacakt ki geceleri pek kmazdk, nadiren sinemaya giderdik. Konumann bundan sonras sevdiim artistlerin adlar idi.

Ksacas hangi mahkemeye ve hkime gidersem gideyim, eer ikimizi birden deli diye tmarhaneye, yahut yalanc diye hapishaneye tkmazsa, yirmi dakika iinde ayrlmamza karar verebilecei bir rportajd bu! ler tutar bir yerim yoktu. Geceleri alr... Sabaha doru, yarm saat kadar ancak uyur... Ama bu sadece byk mesai zamanlarnda byleydi. Bazen de yirmi drt saat uyurdum. Bilmem niin, rplak demenin stnde yatmaktan holanrdm. Romatizmalarm ata binmee imdi

msaade etmedii iin sadece jimnastik yapyordum. Akrabamdan ok zulm grmtm. Fakat Pakize bunlarn zerinde durmuyordu. Bilhassa halamdan bahsetmek istemediini aka sylyordu. Hayri onlar oktan affetti... Mlkat sabahleyin dairede Halit Ayarc bana kendisi okudu. Hiddetime hi aldrmyor, her cmlede bir kahkaha savuruyordu. - Harika... diyordu, harika... Bundan daha mkemmel bir mlakat olamaz. lk iim bir gazete karmak olacak karnzn idaresinde... ay

Saati. Ad ay Saati olacak... Bu istidat byle braklr m hi? Sizi nasl anlam! Tam olduunuz gibi... - Beni kepaze ediyor, deseniz daha doru olur. Neremi anlam! Batan aa zevzeklik, herkese rezil oldum. Halit Ayarcnn yz birdenbire deiti, ciddileti: - Sizi slah ediyor, tanzim ediyor, sevebilecei ekle sokuyor... Niin ters tarafndan alyorsunuz hep? Btn bunlar da sizi sevdii iin yapyor. Size hakik ehrenizi veriyor.

Batan aa yalan ve hamakat!.. -Siz yle zannedin. Herkes ldracak... Mesel u cmle: Ayakkablarm kendisi giydirir. Bu en sevdii eydir! - Doru drst ayakkabs bile yok! - Olmadysa kabahat sizin! Byle kadnn kocas olan adam her eyden evvel onun rahatm ve saadetini dnr. Yarn yarm dzine ayakkab aln! Sonra bu svire seyahati! Kocam hi seyahat etmedi! Yalnz geen yaz beni

svireye, kendisini davet eden fabrikaya misafir gnderdi. Dorusu houma gitti... Seyahati seviyorum ama, ne yapaym, kocam yalnz brakamam... Niin seyahati sevmiyorsunuz Hayri Bey? Hakikaten sevmiyorsanz ok yazk. Belki vapur, imendifer dokunuyor... Halbuki ata biniyorsunuz! Ayaa kalktm: - Bu kadn deli ve budala... dedim. stelik yalan sylyor. ocukluumuzda nasl seviebiliriz ki benden tam on alt ya kk... - Ufak bir tarih hatas... Hepimiz

yaparz! Ne kar sanki? Farz et ki batan aa doru olmu olsayd, pek mi kazanrdnz? Karda yrmekten holanmazsnz farz edelim, bunu herkesin bilmesi size ne kazandrr? O da ayaa kalkt ve omuzumu yakalad: - Deiiyorsunuz Hayri Bey, deiiyorsunuz... Asl memnun olacanz ey bu... Yeni hayat, yeni insan... Tekrar doamayacanza gre bundan baka areniz yoktur... Ben sizin yerinizde olsam bugnden itibaren karmn istedii adam

olmaa alrdm. Bu rportaj bir program gibi aln... Ve madde madde tatbik edin! - Yani demede ve rplak yataym, yle mi? Halit Ayarc eli enesinde dnd: - Burada zannediyorum ufak bir hata var, yani nasl syleyeyim kk bir fantazi! Ondan vazgein! Banjo alaym, Amerikan arklar syleyeyim! - Niin olmasn? Bende bir tane var. Amerikada iken almtm. Bu akam size gnderirim. Daha

dorusu kendim getiririm. alrsnz. Hi de fena olmaz! Sesiniz gzel... Derhal balayn! Acemairandan bkmadnz m? inizde hi baka eylerin dsslas yok mu? Ben hi cevap vermeden telefonu atm. Fakat mni oldu. - Hayr, dedi, dnemezsiniz artk. Olann zerinde srar etmeyin. Sonra bu kadar iyi dnceli bir kadn zmek doru deil... Bakn sizi nasl seviyor. Sizce yaplacak ey bu sevgiye lyk olmaktr. Bu ara Zehra odaya girdi. Bir

elinde gazete boynuma sarld: - Ah babacam! diyordu, ben zaten biliyordum byle bir insan olduunu senin! Ama, ite bizden gizliyordun... mkn var myd baka trl olmasnn? Allah annemden raz olsun... Halit Ayarc kzma dikkatle ve glmseyerek bakt. Siz de benim gibi dnyorsunuz... dedi. Anneniz harika bir insan! Ben oktan beri bu kadar gzel bir ey okumadm! Bir kelime ile, ldracaktm. Daha o gn ikindiye doru bu

harika mlkatn ilk neticesiyle karlatk. Halit Ayarcnn odasnda, kendisi, Doktor Ramiz, Yangeldi Asaf Bey, ben, oturmu konuuyorduk. Daha dorusu Halit Ayarc Bey baz mukavemetlerim yznden bana hcum ediyor, Doktor Ramiz onun konumasyla kt dz caddede -her zaman yapt gibi- arabay doludizgin sryordu. Artk sadece Ahmet Zaman Efendi mevzubahis deildi. Ayrca karmn sabahleyin gazetelerde kan mlkat karsndaki tavrm da bir crm

olmutu. Doktor Ramize gre ben btn kabiliyetlerimi inkr eden, asrna gz yummakta inat eden, bu yzden dnyasn kltt iin etrafna kar olan vazifelerinde bir yn kusuru olan adamdm. - Bakalar seni olduu gibi gryor da, sen kendini gremiyorsun! Birtakm miskince korkularda hapsoluyorsun. Bu tahamml edilir i mi? Ona gre Ahmet Zaman Efendinin mevcut olmasndaki tereddtlerimle karmn anlatt

banjo alan ve ata binen adam oluumu kabul etmeyiim hep ayn eylerdi. - Karn seni bize dnyann en modern adam diye takdim ediyor. Sen hl pheci vaziyetler taknyor, her eyi inkr ediyorsun! Karm delidir, evlendiim gnlerde beni bir akam evvel grd filmin artistleri zanneder, sabahleyin yataktan kalknca Badat Hrsz filminde giydii ncili terliklerini arard. Bunu sen de biliyorsun! Doktor Ramiz bir an afallar gibi oldu. Fakat Halit Ayarc aldrmad:

-Tabi! Karn deli, ben yalanc ve madrabaz... Peki kzna ne dersin? Zehra Hanma?... - Zehra iin alaynda... Daha evvelki gece, Hayatmdan ok memnunum... Kendimi bir operet, yahut vodvilde sanyorum... Yaama denen eyin tadn almaa baladm! diyordu. Doktor Ramiz, - Grdn m? dedi. Demek ki artist ruhlu olduunuzu o da kabul ediyor. Zaten bu sabah kendisi sylemi. Baba, sen busun, demi! Halit Ayarc bana iyice dargn,

artk yalnz onunla konuuyordu: - Brak canm, o pheleriyle, inatlaryla vnsn dursun... Hayat yryor. Bir gn kervann dnda kalnca anlar! Bu dnyada yeni diye bir ey var! Onu inkr edenin vay hline! Zorla deitiremeyiz ya! Saduyusu kendine mbarek olsun! Biz canl hayatn peindeyiz! Doktor Ramiz birdenbire daha mfik oldu: - Ben kabiliyetlerini bildiim iin acyorum. Konumam, zorlamam hep bu yzden... Yoksa bana ne? - Ben ona da acmyorum. Yalnz

messesemizi dnyorum! Yangeldi Asaf Bey uykusundan silkindi, avucunu sinek avlar gibi birden havaya uzatt: - Ben de onu dnyorum. Yazn bir frijider alacaz deil mi? Bir de vantilatr... Halit Ayarc glmemek iin dudan kst. - nanmayan bir adamla almak dnyann en g iidir. Artk bunalmtm. - Btn dediklerinizi yapyorum. Bu yetimez mi? nanmaa ne lzum var?

- Hibir ey yapmayn, yalnz inann, bize bu yeter... Halit Ayarc bu sefer gerekten hiddetliydi: - nk bana evvel inan lzm. Saf kalbe bu iin doruluuna inan... Siz rm insansnz... Eski ruhsunuz! Hayata inanmayan insanla allmaz. Daha Ahmet Zamannin mevcudiyetini bile kabul etmediniz... - yi ama, yok bu adam... Yok. Tarihlerde yok! Bana tek bir kt gsterin, sadece bir isim gsterin, yeter.

Doktor Ramiz. - Eski moda laflar... diyordu. Tarih, gnn emrindedir. Ben sana yz meselede yzlerce kt gsteririm ki yalandr, bundan ne kar? Mevcut olmasa adn bilmezdiniz, ondan konumazdnz... Btn mesele uradan geliyor: Kendinizi zamannzdan stn gryorsunuz... Entellektel gururu. Ben btn hakikatleri bilirim, demek istiyorsunuz! Hayr, azizim, yle bir ey olamaz. Bir insan btn hakikatleri bilmez, bilemez... Birdenbire kapnn nnde kopan

bir grlt, bana vermee hazrlandm cevab unutturdu. lk nce Dervi Aann sesi geldi. Adamcaz, - Olmaz hanmefendi, sormadan olmaz! Resm toplant var! diye rpnyordu. Dik bir ses ona cevap verdi: - Ben bilirim onlarn toplantsn... ekil bakaym oradan! Dervi Aa galiba bir eyler daha sylemek istedi. - ekil diyorum sana herif... Artk phe edemezdim, halamn sesiydi. Yirmi drt yln arasndan

onu tanmtm. Olduum yerde bzldm. Hibir kurtulu imkn yoktu. Birdenbire kap ardna kadar ald. Halam, bir elinde bann stnde sallad emsiyesi, brnde bir yn gazete ve bavul kadar byk bir anta, beyaz salarnn zerine kondurduu siyah, byk tyl, bir kartal kadar azametli apka, bir frtna gibi ieriye girdi. Merkezefendi mezarlndan dn kadar garip, artc bir hli vard. Makyajl yz hiddetten alt stt. Pudra ve srmelerinin

arasndan gzleri imek gibi parlyordu. Bileklerinde, parmaklarnda, boynunda, kulaklarnda bir yn mcevher vard. Srtnda yeldirmeye benzeyen bej rengi pardssyle yrrken daha ziyade uuyora benziyordu. Frsat bulsaydm kahkahadan ldrabilirdim. Hepimiz ayaa kalkmtk. Yalnz Halit Bey olduu yerde sakin, Bu da nedir? der gibi ona bakyordu. - Toplant varm ha?.. Ne toplantsym o bakaym?.. Sonra birdenbire beni grd.

- Seni mendebur seni, snepe herif seni... Yaptklarn yetimiyormu gibi bir de gazetelere akrabam diye adm geirlisin ha!.. Ben yana frladm iin ilk darbe Asaf Beyin omuzuna geldi. kincisi Halit Ayarcnn masasna indi. Ve kocaman kristalle beraber emsiye de krld. Seni arsz, haysz, dolandrc... O llk karn demek beni affediyor ha! - Aman halacm... Allahakna, diyemeden krk emsiyenin dip taraf burnuma indi.

Dudaklarmn stne doru scak bir eyin aktn duydum. Ellerimle yokladm, kand. - Oh olsun... Dur bakalm, daha neler yapacam sana... Tam zerime doru atlmak zere iken yorgunluktan, yahut da kan grmesi asabn bozduu iin olduu yerde durdu. Nerdeyse decekmi gibi btn vcudu titriyordu. te o zaman Halit Ayarc yavaa yerinden kalkt. Hemen o anda gelmi bir misafiri arlar gibi sknetle masann etrafn dolat. Halamn omuzlarndan tutarak onu

masann tam yan bandaki byk koltua oturttu. Elindeki antay, gazeteleri cam krlan masann stne koydu. Zannederim ki Zarife Hanmefendi ile teerrf ediyorum... dedi. Halamn yz bembeyazd. Fakat hiddeti hl gememiti. Az kpre kpre: - Evet, dedi, Zarife Hanm... Bu mendeburun halasym! Halit Ayarc ayn soukkanllkla ve ayn tebessmle: - Bendeniz Halit Ayarcym! Bu

messesenin mdr... Bu kadar halam yeniden ldrtmaa kfiydi. - Demek ki bu dolandrclarn bir de mdr var ha!.. Ne yaparm bu messese bakaym? Bana doru dik dik bakarak ilve etti: - Elbette! Bu snepenin ne haddine byle eyler yapmak!.. Sonra tekrar Halit Ayarcya dnd: - Babas olan herif de byleydi... unun bunun peinden gitmekten baka elinden bir ey gelmezdi.

Tabi, yle ya, birisi kurmadan hareket eder mi? Ata binermi beyim, tenis oynarm! Eekle at birbirinden fark etmezsin sen! Bir de benim adm gazetelere geirirsiniz! Ne zamandr beni affedecek adam oldu karn?.. Sonra tekrar Halit Ayarcya dnd: - Ama siz, bir insan evldna benzersiniz, nasl girdiniz bu mendeburla bu ie?... Halit Ayarc hi istifini bozmuyordu: Resm bir messesenin

aleyhinde bulunuyorsunuz! ok yazk! Halbuki biz de burada kendimize gre hizmet ediyoruz. - Hizmet mi? Neymi o hizmet bakaym? Saatleri ayarlayacakmsnz yle mi? Ben yutar mym bunu? Benim adm Kefen Yrtan Zarifedir. yle laflara gelmem... Birdenbire durdu, etrafna baknd: - Bana ne sizin ilerinizden? dedi. Vaktiyle urardm byle eylerle. Fakat imdi vazgetim. Ben buraya kars beni affettiini gazetelere yazan herifi grmee geldim. Daha

burnunun stndeki iki damla kan silmesini bilmiyor, una bakn! Bir de byk byk laflar... Ben yavaa cebimden kardm mendilimle yzm sildim. nnden gemem lzm gelmeseydi derhal darya frlardm. Halit Ayarc zili ald. Hi tanmadmz bir Dervi Aa ieriye girdi. Aln i iinde, yakas yrtkt. Halamdan mmkn mertebe uzak bulunmak iin odann ta br ucundan dolat. - Ne emredersiniz hanmefendi, kahve, ay...

- Bir kahve! dedi. Tiryaki ii olsun. Doktorlar yirmi senedir yasak etti, ama ben yine iiyorum. Ama bu pasakl herif yapacaksa, vazgein! - Dervi Aa ok iyi kahve piirir. Memnun kalacaksnz! Biz de isteriz Dervi Aa. Sonra Dervi Aa karken ilve etti: - Amma daha evvel, bir sepet, bir ey getir de u camlar kaldr! Birisi gelirse mahup olmayalm! Ve bizzat kendisi emsiyenin parasn masann altna att. Ne olsa resm daire,

hanmefendi! Halam baya mteessir olmutu. - Ben buraya gelmezdim, amma eski evde bulamadm! kmlar. Adresi de bilen yok. ster istemez geldim. Halit Bey en tatl tebesmyle onu teselli etti: - Zarar yok efendim, zarar yok... Aile arasnda olaan eylerdir bunlar. Zaten siz gelmeseydiniz, biz size geliyorduk! - Bana m? Ne mnasebet? - Tabi size! diye cevap verdi. imdi konuuyorduk. Baknz

anlataym: Saatleri Ayarlama Enstitsnn almalarn destekleyecek halk arasnda fikirlerini yayacak, hatt bunlar iin neriyat yapacak bir cemiyete ihtiyacmz var. Onun iin bir Saat Sevenler Cemiyeti tesisine oktan karar vermitik. Bugn bu cemiyetin messisler heyeti zerinde konuuyorduk. Toplantmz bunun iindi. Arkadalarla ben bu cemiyetin daha ziyade kadnlar arasnda aza bulmasn istiyorduk. Reisi de bilhassa bir kadn, ve muhterem bir

hanmefendi, olmalyd... Sabahtan beri dnyoruz, mnasip, ahsiyet sahibi birini hatrlayamadk. Nihayet Hayri Bey, Halam bu i iin en elverili insandr. Evvel batan aa ahsiyettir. Bir orduyu bile idare eder. Tecrbe sahibi insandr. Sonra da muhitinde ok sevilir. Yazk ki bana dargndr. Ben teklif edemem! Ricaya gitsem kovar! diyordu. Bunun zerine ben hep birden size mracaat etmeyi teklif ettim. te tam o esnada siz terif ettiniz... Eer reislii kabul ediyorsanz, ltfen yerime buyurun!

Halam bir mddet Halit Ayarcya, sonra da onun yan banda ayakta durduu bo koltua bakt. lk defa dans edecek bir kz gibi akn ve arzu ile dolu idi: - Bilmem yapabilir miyim? Hele bu yata... Halit Ayarc glmsedi: - Hi yapmaz olur musunuz? Kald ki sizi i banda grdk! Halam bana dik dik baktktan sonra: - Bu daha bir ey deil! dedi. Hele bir kars elime gesin! Halit Ayarc rahat bir kahkaha att:

- Bu ite Pakize Hanmn kabahati olamaz... Eminim! Grseniz pek seversiniz. O cins kadn deil. Bunlar rportaj yapann ilvesi olacak. Bir ey karm her hlde. Grmediniz mi? diyordu, resimlerin ou Hayri Beyin deil! Hakikaten rportajdaki resimlerin birou benim deildi. Beni at stnde gsteren resim aikr ekilde bir ngiliz manzarasnn ortasnda idi. Ktphanem diye tantlan yeri btn mrmce grmemitim, gremezdim. Saat kolleksiyonum hayalimden bile

geemezdi. Bir skt dakikas oldu. Sonra Halit Ayarc yerinden kalkt, halama: - Kabul buyurursanz, yle gein de itimaa balayalm! dedi. Halam hi ses karmadan yerinden kalkt ve masann bana geti. Halit Bey yandaki sandalyeye oturdu. - Msaade buyurursanz Doktor Ramiz toplantmzn ktipliini yapsn! Doktor Ramiz bir bloknotla masann yan tarafnda yerini ald. Halam deta kadnca ikyete

balad: - Bu iler hep byle olur, hep benim stme yklr. Bununla drdnc cemiyetin reislii olacak. Daha ttihat ve Terakk zamanndan beri bu byle gidiyor. Mamafih Halit Ayarc hi vakit kaybetmiyordu. lk i kurucular meclisinin azalarn bulmakt. Halamn bu husustaki fikrini sordu. - Benimle Hayri Bey, bir de Doktor bulunacaz... Gerisi kadn olmas lazm... Halam bu fikri beenmiyordu. Bizim Saat Sevenler Cemiyetinde

bulunmamz belki yerinde idi, byle cemiyetlerde reise yardm edecek gen ve sempatik bir iki erkein de bulunmasn istiyordu. Halit Bey air Ekrem Beyi tavsiye etti. Ondan sonra kadn aza zerinde dnmeye baladk. Halam birka isim syledi. Halit Bey Sabriye Hanmla Nevzat Hanm teklif etti. Zarife Hanm birincisini kabul ediyor, fakat kincisini istemiyordu. - Sabriye ho kz! diyordu. Kula delik. Konumasn bilir. tekini ne yapaym! Mzmzn biri. Sonra kendiliinden Selma

Hanmn ismini ortaya att. Bylece on on iki isim kaydettikten sonra ertesi hafta kendi evinde bulumak zere toplantya son verildi.Tam kaca srada kap ald ve kzm Zehra ieriye girdi. Halit Bey halama: - Tandnz m? diye sordu. Yeeninizin kz... Halam yine dman dman bana baktktan sonra Zehraya bir iki tatl kelime syledi. Hline baklrsa akraba grmek hi houna gitmiyordu. Bununla beraber kzm odadan ktktan sonra bir mddet arkasndan dnceli dnceli

bakt. Sonra bana dnd: - Bu herhlde brnden olacak, u hani seni anlamayan karndan... Bu yeni llkla alkas olamaz... dedi. Bir hafta sonraki itimada Saat Sevenler Cemiyetinin nizamnamesi hazrland. ki hafta sonra cemiyetin resm formaliteleri bitmi, her ey dzenlenmiti. Bu arada Halit Bey bir gn bana: - Halanzla mutabk kaldk... Hrriyet Tepesindeki arsay enstitye hediye etti. Yeni binamz orada yaplacak! haberini verdi.

Birka gn sonra da Suadiyenin stlerinde bir baka, daha byke arazinin yine halam tarafndan Saatleri Ayarlama Enstits Kooperatifine bedeli taksitle denmek artyla devredildiini rendim. Halit Beyin bunu bana haber verdii gn neesi pek yerindeydi. - Nasl? dedi. Bir daha karnza kzar msnz? Pakize Hanm gibi akll bir kadn... Dn, halanzda grdm, bilemezsiniz nasl seviiyorlar. Cemiyetin idare meclisi azalna seilmezse ben de

ekilirim diyordu. Pakize bunlar bana anlatmt. Zehra ise onun evinden artk kmyordu. - Gzel... dedim, ok gzel. Hepsi iyi. Yalnz ben anlamyorum! Anlayamayacam da... - Hayr, dedi, anlamyorsunuz ve anlamaya da almyorsunuz... Mamafih ehemmiyeti yok! Siz kitab bitirin.

V
Halit Ayarcnn, halamn enstitye o kadar gazapla geldii gnn akam, bana ua ile gnderdii banjo, alma odamda asl duruyor. Ara sra ona bakar ve bir zamanlar hayat yolunda ne kadar acemi olduumu ac ac dnrm. Rahmetli velinimeti bu kadar zmeli miydim? uras var ki baz insanlar, hakikatin kendilerinde mevcut

olarak douyorlar. Ben ise, tam zdd idim. Mesel halam bile benim gibi deildi. O yata ve o kadar tecrbeden sonra, daha iki saatlik bir konumann veya kavgann sonunda, gzmn nnde Halit Ayarcnn szlerini kabul etmi, ne olduunu bilmedii bir cemiyetin reisi olmaa raz olmu, bize evini amt. Ben ise her eyi Halit Beyden beklediim hlde onu krmaktan ekinmiyor, onunla devaml kavga ediyordum. Kapy ap da uan elinde bu acayip algy grr grmez hiddetten az kalsn ldracaktm.

Hele ieriye getirip kanepenin zerine koyduum zaman Pakizenin ve Zehrann sevinleri, hatt karmn, alsana unu! diye srar beni bsbtn ileden kartt. Daha Pakize ile mlkat zerine konumam, bu kepazelii niin yaptn ona sormamtm. Byle bir konumann beni nerelere kadar gtrebileceini bilmiyordum. Fakat karm hi oralarda deildi. Bir hamlede yedi ocuk birden dourmu bir dii kedi gibi yapt iten memnun, btn uzviyetinden sevin aka aka etrafmda

dolayordu. Onun bu uursuzluunu grdke kafam bsbtn atyordu. Bu hiddete Zehrann kk bir mdahalesi son verdi: - Baba, dedi, bugn kimi grdm, biliyor musunuz? Topal smaili. Dairenin hemen kapsnn nnde gibi bir ey... Birdenbire beni grnce nasl ard! Benzi kl gibi oldu. Sonra uzun bir slk ald, koa koa gitti. Meer ne kadar irkinmi! Az kalsn onunla evlenecektim. Allah gstermesin, ne yapardm o biare ile?.. Hiddetim birdenbire snd. Tam o

esnada Pakize: - Bana hl teekkr etmedin Hayri! dedi. Halit Bey bana, dnyada sen kocan anlayamazsn! Onun kadar mhim adam anlayabilir misin hi? demiti. Hatt bahis bile tututuk. Amma kazandm. Sabahleyin telefonda beni nasl tebrik etti bilsen! Demek i byle olmutu. Bunu da Halit Ayarc dnm, Pakizeyi kkrtm, beni dosta dmana gln etmiti. Karma teekkr ettim: - Fevkalde... dedim, yalnz

demede plak yatmam nereden aklna geldi? Baka bir ey uyduramaz miydin? Bilirsin ki ben takkesiz, hrkasz bile yatamam! Karm son derece mahcup ilve etti: - Hamak kelimesini unutmutum, dedi. Halit Bey senin btn genliinde hep hamakta uyuduunu sylyordu. Fakat kelime bir trl aklma gelmedi. Bu ehemmiyetsiz teferruat bylece hallettikten sonra bana tekrar velinimetin hediyesini uzatt: - Haydi al biraz nolursun!

diyordu. Saz elime alp urasna burasna dokundum. Maksadm bilmediimi gstermekti. Fakat Pakizenin yzne baknca bsbtn ardm. Yedi kat gklerde imi gibi mesuttu. Neredeyse gznden yalar akacakt. Fakat Zehra ortadan kaybolmutu. Ahmet ise hi grnmyordu, odasnda alyordu. Yemekte bu bahislere tekrar dnmedik! Yatmadan evvel bir ara Zehray grdm: - Nasl, dedim, banjomu beendin

mi? Zehra, byk gzlerini zerime dikti: - Baka aremiz var myd baba? diye sordu. Yalnz Ahmet beni ok dndryor, diye ilve etti. Fakat ben Ahmeti dnmyordum: - Topal smaili hakikaten grdn m? dedim. - Hayr, fakat hliniz o kadar acayipti ki, bir ey syleyip nlemem lzmd. Aklma o geldi. Sonra ceketimin dmesini tuttu. Gzleri gzlerimin iinde:

- Fena m yaptm? dedi. Beyhude yere kavga edecektin! Ben kavgadan bktm artk. Btn ocukluum kavga, drlt iinde geti. Bilmezsin neler ektim! Baran insan sesi beni yle korkutuyor ki... Hele hiddetin deitirdii insan yz! yle kendinden kyor, yle katlayor ki insan... Dnyada bundan kt, iren bir ey olamaz. - Ama sen de ara sra kzyorsun... dedim. - imdi deil artk! imdi rahatm. Ben etrafm sevmezsem rahat edemiyorum. Her ey iimde alt st

oluyor sanki... Zehrann konukan zamanyd. Her gen kz gibi o da kendisini anlatmak istiyordu. Sylediklerinde ne kadar yalan vard, bilmiyorum. Fakat bana almas houma gidiyordu. - Hem biz kavga edemeyiz! dedi. Sen de ylesin... Kendisinden baka herkesi hakl bulan insan kavga eder mi hi?.. - Neler sylyorsun kzm sen? - yle deil mi? dedi. yle deil misiniz? Hibir kabahatim olmasa, hayatlarna karm olmay kendime

affedemiyorum! - Bari imdi memnun musun?., diye sordum. Birdenbire yz gld. - Tabi! dedi. Bir kere st ste deiliz artk! Herkesin bir hayat var. Sonra bu iler de tuhafma gidiyor. Hep sonu nolacak? diye bakyorum! Baka bir ey daha var, herkes o kadar deiti ki, etrafmda... Doru sylyordu. Herkes deimiti. - Yalnz Ahmet deimedi. O hep kapal, hep cidd. Sizden gizli bir ey yaptk. Ahmet devlet imtihanlarna

girdi. Kazand. Demek bu idi. Bir aydr evin iindeki sr havasnn sebebi bu idi. - Niye bana haber vermediniz? Fena bir ey deil ki... - Her ey olup bitince sylemek istiyordu. Muvaffak olamazsa gizleyecektik. Acaba anneleri sa olsayd birbirini bu kadar severler miydi? diye dndm. - Darlmadn ya... ocuklarmn bana kar hl sayg ve sevgi gstermelerine ayordum. Ahmet bile beni aktan

aa zmek istemiyordu. Bu phesiz Emineden gelen bir taraflaryd. Birdenbire iimde korkun bir yara szlad. O yaasayd bunlarn hibiri olmazd. Birbirine alm, birbirini tanyan iki araba at gibi hayat ykn hep yan yana, birbirimizi gzeterek tamak ne iyi olacakt. Gzmn nnde eski evimizin talnda benim Adl Tptan dndm gnk sevinci canland. Gece ge vakte kadar oturma odasnda tek bama, ne yapacam bilmeden vakit geirdim.

Bir trl ieri gitmek istemiyordum. Eminenin htras iimde o kadar kuvvetliydi ki, hatt uyurken bile Pakizeyi grmee tahamml edemeyecektim. Bunun da ayrca bir hakszlk olduunu biliyordum. O akam hava ok ard, Saat bir buua doru gk grlts, imek balad. Odann perdeleri birbiri ardnca bir tiyatro dekoru gibi yeil klarda kaybolup, sonra tekrar eski yerlerine geliyordu. Sonra iddetli bir yamur boand. Pakize gk grltsnden korkard. stemeye istemeye yatak odasna

girdim ve yanma uzandm. Beni yannda hissedince birdenbire uyand. Dnyann en efkatli sesi sand bir sesle, nazlana nazlana, - Yine bu vakitlere kadar altn, deil mi? Hayri, sen hi kendine acmyorsun! diye mrldand. Radyoda kadn sesiyle yaplan o reklm zentileri bile bu kadar souk olamazd. lk nce alay ediyor sandm. Keke yle olsayd. Hayr, cidd idi. Halbuki almadm, alacak bir eyim olmadn biliyordu. Sadece akl banda, iyi niyetli, kocasnn shhatine dikkat

eden kadn rolnde idi. Boynuma uzatt kolunun altnda btn vcudum buz kesilmiti. Kurulmu bir saatten, bir otomattan ne fark vard sanki bunun? O zaman tekrar ie baladmdan beri etrafmda her gn biraz daha artan dikkati, itinay hatrladm. Hakikatte alt aydan beri bir buz dolabnda yayor gibiydim. Pakizenin sadece uzv itihalaryla beni hatrlad, bana geldii, onun dnda beni snepe psrk, tembel, budala, beceriksiz bulduu gnlere neredeyse hasret ekecektim. Hi olmazsa o zamanlar kendisiydi.

lk nce tekrar yataktan frlamak istedim. Fakat bu sefer tam uyanacak ve konumaa balayacakt. En iyisi hi kprdamadan olduum yerde kalmakt. Her temastan bir para kaarak bzle bzle deta duvara yaptm ve oradan, gzlerim ak, saanan uultusunu dinleye dinleye sabah beklemee baladm. Hi durmadan kendi kendime,Ahmak m, yalanc m? diye soruyordum. Hem ahmak, hem yalancyd. Belki de ahmak olduu iin yalancyd. Belki de daha korkun bir eydi.

Sadece ahsiyeti yoktu. Ara sra saanak hafifliyor, o zaman nefeslerini iitiyordum: Hi olmazsa ryasnda biraz kendisi olsa! Bir ara yavaa doruldum ve yzne baktm. Hafif ak dudaklar glmsyor gibiydi. Yz baz uanlarda olduu gibi iyice iine doru ekilmiti. nsann dpedz yokluu idi bu! Bununla beraber, kapal gzleriyle, yar ak dudayla, belirsiz nefes alyla ve bilhassa kendisi olmayyla ne kadar gzeldi. Fakat niin uyurken bu kadar mesuttu? Kime ve neye

byle glyordu? Bu hi de herhangi bir glmseme deildi. Ancak kuvvetle duyulan bir hisle elde edilebilecek bir eydi bu. Demek ki, o da kzm gibi memnundu. Belki de kendisine deni yaptn sand iin bu huzuru duyuyordu. Yahut da her eyden ve hepimizden syrld, kendi iinde bir keye ekildii iindi bu. Hulsa onun da bir srr vard. Hatt kendi yokluunda olsa bile buna eritii iin mesut ve gzeldi. Bir lahza bu btnl kskanr gibi oldum. Neredeyse onu bozacak, datacaktm. Fakat neye yarard?

Birka dakika sonra yine ayn insan, ayn ta bebek olacak deil miydi? Bu dnce ile tekrar keme bzldm. Sabaha kar bir ara dalmm. Bu ksa uykuda grdm rya belki o gnlerdeki ruh hletimi daha iyi anlatr. Ryamda eski evimizin sofasnda idim. Geni, byk bir aynann nnde durmu, dikkatle ehremi seyrediyordum. Ve her defasnda kendi kendime bu ben deilim ki... Bu ben miyim? mkn yok... diye syleniyordum. Filhakika grdm ey benim yzm deildi. Kald ki,

her an deiiyordu. deta grmek frsatn bulamayacak kadar deiiyordu. Sonra birdenbire halamn sesini iittim. Haydi ge kaldk! dedi ve beni ekmee balad. Dar ve sapa yollardan hzla yrmee alyorduk. Fakat her admda ya halamn ya benim, birimizden birinin ayakkabs kyor, bu yzden duruyor, sonra tekrar komaya balyorduk. Nihayet ite geldik! diye haykrd. Ve kendimi byke bir meydanda, bir nevi bayram yerinde yapayalnz buldum. Davul zurna sesleri arasnda byk,

ok byk ve kat kat, emberleri birbirinin iinden geen bir atl karncann stnde idim. Her dnnde bir tanda rastlyor ve glmekten katla katla selmlayorduk. Sonra yava yava sratimiz artmaa balad ve bizim, Halit Ayarcnn, benim, halamn, Selma Hanmn, Cemal Beyin bulunduu ember mihverden frlad ve imknsz yksekliklere doru dne dne kmaa balad. Ben korkudan lecek gibi Seyit Ltfullahn kaplumbaasnn boynuna aslmtm. zerinde

oturduum hayvan o idi. Bir taraftan ona smsk sarlyor, dmemee alyor, br taraftan da durmadan halama bakyordum. Filhakika halam artk atl karncadaki hayvanlardan herhangi birinde deildi. Bolukta tek bana uuyordu. Pakizenin sesi beni uyandrd. Karm: - Haydi uyan! Saat dokuz! Daireye ge kalacaksn! diyordu. Halam koltuunda oturmu, karsndakilere beni anlatyordu. - Siz bu adamn kim olduunu dnyada bilmezsiniz, kzm! Ona hi gvenilmez. Rahmetli kardeim adm

Hayri koyaca yerde hayrsz koymalyd. Tam yirmi sene beni arayp sormad. Ne yapar, ne eder? diye dndm durdum. Kolay m? Ailenin tek erkei! Elbette severim. Onsuz Takrib Ahmet Efendi hanedan sner giderdi. En sonunda adn gazetelerde grdm. Bari, dedim, gidip arayaym! Bu yataki kadna yaplr m bu i? Srtnda siyah atks, elinde kk Japon yelpazesi, btn mcevherleri iinde parl parl Selma Hanma, br kadnlara bakarak dert yanyordu. Ben kanepenin bir

kesinde deta susta duruyordum. Daha dorusu bir reel kavanozuna dmm gibi btn mrmce tatmadm bir yn tatl serzeniler iinde yava yava bouluyordum. - Bir ara harbde ehit olduu haberi geldi. Rahmetli kocamla aylarca matemini tuttuk. defa mevlit okuttum, hatimler indirttim. Amma yine iimden hibir ey olmamtr, sa salim gelir diyordum... yle oldu. Hakikaten doruydu. Askerden yeni dnmde halam tanyan bir dostum bir gn ziyaretine gittii

zaman evi hncahn bulmu, ve tam duada benim admn okunduunu iitince armt. Her ey bitince, halana eer yeeni benim tandm Hayri ise hayatta olduunu, hi zlmemesini syledim. Bana ne dedi, bilir misin? Demek bu da yaland, ha! Tabi o babann yle olu olur! Sakn ha! Evime ayak basmaa kalkmasn! Sonra i fena olur. imdi ayn halam bana bakp glmsyor, babamdan rahmetle bahsediyor, benimle vnyordu. Kendisine babamn ben askerde iken

alktan ldn, benim erbetiba Elmas hikyesinde kocasnn srar yznden az kalsn tmarhaneyi boylamak zere olduumu birisi sylemee kalksa muhakkak hayret edecek, imkn yok! diyecekti. Zaten byle eylerden bahsetmeyeceimi, maziyi hi hatrlatmayacam biliyordu. Ben artk sraya girmi, terbiyeli, mazbut adam olmutum. Halit Ayarc gibi hayatm ekip eviren bir dostum, mhimce bir iim vard. Halamn evine bu ilk geliimdi.

Saat Sevenler Cemiyeti bu kokteylle o gn ilk umum toplantsn yapmt. Halam devam etti. - Byle gnlerde ne beklenir? Hsm akraba, ev sahiplii yaparlar, deil mi? Sa olsun. Hayriciim aklna bile gelmez. Allah kzyla karsndan raz olsun! Onlar geldiler de... Filhakika Zehra hole yakn bir sofada delikanl ile tatl tatl didiiyordu. Pakize i salonda Halit Ayarc ile Sabriye Hanmn bulunduklar grupta idi. Muhakkak ki byk baldzm da, gnn hretli

artisti sfatyla, marifetini gstermee arlaca zaman bekleyerek bir yerde yar atlan gibi sabrszlkla einiyordu. Halam devam ediyordu. - Hi beklemezdim dorusu, ocukluunda tandm Hayrinin bu kadar modern bir insan olacan! i de kendisi gibi... Hem de kurucusu o imi! O kadar sessiz sadaszd ki... Amma saati severdi dorusu! Hatt benim hastalm esnasnda bir gn yemek odamzn saatini tamire kalkmtn, hatrlyor musun? Sonra rakkasn kaybetmitin!

Halamn, Ya rakkas imdi bulursun, yahut bir daha gzme grnme! demesinden bir lahza korktum. Hayr, o maziyi dzeltmekle, hatt gzelletirmekle meguld. Neden olmasn sanki, kendimize daima yaanacak iklim yaratmaktan baka ne yaparz? Hl denen keskin bak srtnda oturamayacamza gre... - sterdim ki vey kzm da Zehraya benzesin! Ne gezer, irretin biri kt! Selma Hanmn gzlerinden bir parlt geti. Halam bize getiren eyi

o da, ben de renmitik. O tam benim aksime yalnzlktan mustaripti. vey kzn ve damadn sevmiyordu. Fakat Halit Ayarc bunu nereden nasl renmiti? Ve neden bu kadar aprak yollardan yrmt? Nasl her eyi byle tehlikeye atmaa raz olmutu? Halam szn bu istikamette tamamlad. - Hayri ile evlendirmediim iin ne iyi yaptm. Rahmetli Naitiimin baya hatrn krdm. Ne denirdi? Her ey deimiti. Her eyi olduu gibi yani bugn bana

verildii gibi kabule mecburdum. - Ya olum! Talihin varm... air Ekrem Beyin grnmesi zerine halam bizi unuttu. - te bir baka vefasz daha... dare meclisinde aza olduu hlde itimalara bile gelmiyor. Haydi Ekremciim! yle yryelim bakalm, misafirlerimiz ne hlde!.. Zavall Ekrem, bir gz bizden biraz uzakta. Cemal Beyin deta penesinde rpnan Nevzat Hanm da, halamla beraber uzaklat. Birka kii daha elenceli arkadalar bulmak midiyle onlar takip etti.

Selma Hanma halam nasl bulduunu sordum. O bana cevap verecei yerde Sizi ok seviyor, dedi. Bir saattir hep sizden bahsetti! Kendisine halamla olan hikyemizi anlattm. Evvel katlasya gld, sonra ciddiyetle, - Byk insanlarn etraf da acayip olur... diye sylendi. Ben akn akn yzne baktm. Ne diyebilirdim ki? Biraz sonra Sabriye Hanm yanmza geldi. Btn gn Taksimde alacak Ayar stasyonunda almt. Kzlarn de ok iyi

yetitiler diyordu. Sabahtan beri prova yaptk! Tam istediimiz gibi, yalnz elbiseleri yok... Selma Hanm istediimiz zaman ie balayabileceini syledi. Biraz sonra Cemal Bey gelip karsn ald. O zaman Sabriye Hanma sordum: - Cemal Beyden izin alm m Selma Hanm? - zne lzum yok, boandlar... dedi,. Fakat imdilik gizli? Cemal Beyin ihtils var. irket ifls etmek zere... Kyamet kopuyor. Siz nerelerdesiniz? - Cemal Beyin hlinde yle bir ey

yoktu. Nevzat Hanmla gayet rahat konuuyordu! - Cemal lrken de istifini deitirmez... dedi. Asl mesele o deil! Halanz nasl? Harika deil mi? - Evet, dedim. Fakat hibir ey anlamyorum. Nasl bart? Niin bart? Karmn yazd budalalklar onu cemiyete getirmek iin miydi? Hibir ey bilmiyorum. - Halit Beyi tanmyorsunuz da onun iin... Siz zannediyorsunuz ki programla hareket eder, Halanz zengin diye ona a kurdu. Hayr... O sadece enstitnn sizin vastanzla

reklmn yapmak istiyordu. O esnada halanz geldi, o da istifade etti. Halit Bey rahat ve uyank adamdr. Sporu sever, menfaati deil! Saat Sevenler Cemiyetinde bir yn gen, gzel kadn, yakkl, kibar erkek vard. Btn bir muhitti bu. Bununla beraber hemen hemen birounu ya spritizma Cemiyetinden, yahut kahveden, yahut Halit Beyin etrafnda tanmtm. Bir ara, Bykderede grdm devletli de geldi. O geldii zaman ben halamn yannda idim.

Yeeni olduumu syleyince bir kat daha memnun oldu. Enstit ile ok alkadard. - ler nasl?.. Ben cevap vermek zere iken garson havyarl sandviler getirdi. Devletli, bir bana, bir de tepsiye bakt. Sonra dnyann en kaytsz ehresiyle tepsiyi masann stne koymasn syledi. Biraz sonra viski getirildi. Viski ile beraber Halit Bey de bize iltihak etti. Genie bir kooperatif yapyoruz, beyefendi! dedi. Personelimiz iin! Planlar hi haberim olmadan bermutat ben

tetkik ediyordum. Ayrca da Saatleme Bankas adl bir banka iin de bir projem bulunduunu o gece yine Halit Beyden rendim. Bilerek, bilmeyerek, herhlde hayatmda muvaffak olmutum. Fakat eritiim ey neydi? Bu acayip, birbirini tutmaz kalabalkta canm sklmaktan baka elime ne gemiti?

VI
eyh Ahmet Zamannin Hayat ve Eseri adl kitabmn neri hakikaten byk bir tevecchle karland. Halit Ayarcnn bir rpda bulduu bu mhim ahsiyet etraftan derhal kabul edildi. Pek az insan Graham hesaplarnn bundan iki yz sene evvel ve bilhassa aramzda yaam bir adam tarafndan bulunup bulunamayacan dnyordu.

Esasen Halit Ayarcnn sraryla ecdadn riyaz bilgilere olan merak zerinde o kadar geni tafsilt vermitim ki Ahmet Zamannin kefi, kendiliinden herhangi bir hesap ameliyesinin en tabi neticesi oluyordu. Bununla beraber kitabn basl sona erdii gnlerde hakik bir korku iinde idim. Ya, diyordum, kitap beenilmezse... in yalan olduu meydana karsa... Ve bu korku ile deta her saniye benirleyerek yayordum. Geceleri gzme uyku girmez olmutu. Halit Ayarc benim bu telma glyor ve

her frsatta korktuklarmn tam aksi olacan sylyordu: - Azizim Hayri rdal, diyordu, sevgili dostum, greceksin ki bu kitap ok sevilecek. Siz yalan diye bir ey mevcuttur, sanyorsunuz. Hayr, yalan yoktur. Byle meselede yalan olamaz. Ahmet Zaman bugn iin yalan olamaz, bilkis hakikatin ta kendisi olur. Ne vakit yalan olurdu, bilir misiniz, hem de korkun bir yalan? Eer hakikaten bizim kendisine yklediimiz fikirlerle yazdn sylediimiz eserlerle on yedinci asr sonunda yaasayd, ite

o zaman yalan olurdu. nk asrndan ayrlrd. Asrn delip geerdi. Bu da imknsz tabi! Bu meselelerde yalan veya hakikat diye bir ey yoktur. Asrna uymak, onun adam olmak vardr. Ahmet Zaman Efendi bizim asrmzn bir ihtiyacdr. Bu ihtiyac on yedinci asrn sonunda tatmin ediyor, ite bu kadar... Binaenaleyh gereklerin gereidir. Geen akam halanz hep beraber dinledik. Takrib Ahmet Efendi sllesini Fatih devrine karyordu. Kimse itiraz etti mi? Yok. Herkes pekl kabul etti. Niin? nk bu

fikir yaayan iki byk realiteye dayanyordu, halanza ve size! Siz kabul edildikten sonra mesele batan halledilmiti. Bu kadar sevilen iki ahsiyeti tarihin en uzak zamanna gtrmekten daha tabi ne olabilir? Amma yirmi sene evvel halanz bunu yapsayd, herkes ayplard. nk ne siz on sene evvel bugnk sizdiniz, ne de Zarife Hanmefendi bugnk Zarife Hanmd. Herkes o zaman, Allah Allah! derdi, domu olmalar bile mnsz olan bu adamlarn Fatih devrinde kendilerine ced aramalar kadar gln ey olur

mu? Tam, murdar ldne yanmaz kendisine d aacndan tabut ister, sz... Muhakkak yalan sylyorlar. Aksi takdirde hllerinde bir necabet ve asalet bulunmas gerekirdi... Amma imdi demiyorlar! Baka bir misal daha... Halanz sizin muvaffakiyetlerinize ahit olduka sade hakknzdaki fikri deil, pederiniz hakkndaki fikri dahi deiti. Yine geen akam babanzdan nasl bahsediyordu? Yalan m sylyordu? Hayr. Sadece bugne ait bir hissi maziye tayordu. Ahmet Zamannin Viyana

muhasarasna itirak etmesi ok iyi oldu. Bu kadar mhim bir adam byle mhim bir hdiseden uzak kalamazd. Bilir misiniz, sizin bu buluunuzu fevkalde beendim. Aa yukar Goethenin Fransz htilli harplerine, Valmy muharebesine gidii gibi bir ey... Bu byk adam daima devriyle temas hlinde idi. Buna mukabil Ahmet Zaman Efendinin harpde yle fevkalde bir eyler yapmamas da l fikrinizin bulunduuna dellet eder. Herkes her ii yapmaz. Varsn o cinsten kahramanl bakalar

yapsn! Esasen byle bir ey olsayd mesel Ahmet Zaman Efendi falan veya filn kaleyi fethetseydi, bu mverrihlerin gznden kamazd. Onun Akd-l-Mizac fi-Umur-il-zdivac adl risalesini genliinizde okumu olmanz hakikaten talih eseridir. Okumam olsaydnz bu mhim eserden kimse bahsetmeyecek, kaybolup gidecekti. Gerek bu eserin, gerek saatilie dair kitabnn kaybolmasna herkes nasl zlecek. Nuruosmaniye Ktphanesindeki eski yazmalardan birinin arkasna bu iki kitabn adn iaret etmeniz de

ok iyi oldu. Amma burada eski mrekkepten anlamanzn da tesiri var. Hayr azizim ahane bir eser yazdnz!.. Bir baka defasnda yle demiti: - Bir harekette balangtaki hz tutmak, onu yaratmak kadar mhimdir. Siz bizim hareketimizi maziye nakille hzlandrdnz. Ayrca da cedlerimizin daima inklp ve modern olduklarn gsterdiniz. Herhangi bir insan bile mazisiyle dargn yaayamaz. Tarih, sadece tenkit iin midir? Beendiimiz ve

sevdiimiz bir insana hi tesadf etmeyecek miyiz? Bu iten herkes memnun olacak, greceksin! Yazk ki etrafn gsterdii ok dota ilgiyi birka lim tasla bozmaa kalkt. Byle bir insann mevcut olmadn, kitabmn batan aa uydurma olduunu sylemek kstahlnda bulundular. Bu esere baladm zamanki ruh hlinde olsaydm btn tenkitlere memnun olur, Oh Yrabbim! derdim, sana bin kr... Hi olmazsa akl banda birka kiiye rastlamak mmkn! te yalan kabul

etmiyorlar. Bundan daha mesut ne olabilir? Fakat yazk ki deimitim. Bu kitapla uratm alt ay iinde Halit Ayarcnn disiplinini yle benimsemitim ki, kolay kolay her itiraz kabul edemezdim. Kald ki muharrir sfatyla ortada izzetinefsim de mevzubahisti. Ayrca da Ahmet Zaman Efendiyi sevmitim. Varlndan phe etmek bana ar geliyordu. Tek kelime ile, Halit Ayarcnn izafilik dedii eyin, tabir caizse, bir hakikat olduunu kendi hayatmda yayordum. Bu arada olan iki hdise

nakledilmee deer. Bunlardan birisi be alt gbekten beri engelkyl bir zatn kendisini Ahmet Zamannin cedbeced torunu iln etmesi ve soyadn deitirmee kalkmas ve elindeki aile eceresinin doruluuna ahadet etmemi benden istemesiydi. Maalesef gerek bu ecerenin, gerek vesika olarak gstermee kalkt vakfnamenin asllar ortada yoktu. Elinde kendi el yazsyla kopyalar vard. Hakikat namna tabiatyla reddetmek mecburiyetinde kaldm. Bu hdisenin matbuata aksi de ayrca vlmeme sebep oldu.

Herkes benim bu gibi meselelerdeki dikkatime hayran olmutu. Kitabn rabeti bu yzden biraz daha artt. Halit Bey bu iteki metanetimi pek beendi. Yalnz Zehra mteessirdi. Belki adamcaz hakikaten Zaman Efendinin oludur... diye zlyordu. - Olsa bile bizim Zamannn olu olamaz. nk herif yaamad! diye susturdum. kincisi, eski spritizma Cemiyetindeki baz dostlarn bir ay geceli gndzl bir uramadan sonra Ahmet Zamannin ruhunu armaa ve onunla konumaa

muvaffak olmalaryd. Bu konumada Ahmet Zaman Efendi de kitabmn baz yerlerine itiraz etmiti. Ezcmle peltek ve kekeme olmay reddediyor, nisbet ve tarikati hakknda daha geni malmat veriyordu. Gazeteler bunu da yazarak ii biraz daha alevlendirdiler. Asl garibi bu mlakatn merhum tarafndan bana bir teekkrle bitmesiydi. Yaz hayatnda ilk defa grlen bu hiretten teekkr de lyk olduu ehemmiyetle karland. Ahmet Zaman iin en son ve ortal en fazla kartran tenkit

Cemal Beyden geldi. Selma Hanmn eski kocas zaten teden beri bana dmand. Boad karsyla gittike artan mnasebetimi renince bsbtn kplere binmiti. Bu i vesilesiyle hem bana, hem de enstitye adamakll yklenmek frsatn karmad. Yalnz yaratltan yalanc olduu iin, Ahmet Zamanyi dorudan doruya reddedecei yerde, onun yerine baka birisini kartyordu. Cemal Beye gre Ahmet Zaman hibir zaman yaamamt. Fakat o devirde yaayan iek merakls,

mihanikle megul, byklere dost bir Fenn Efendi vard. Asl saatle ve zamanla megul olan bu idi. Biz Fenn Efendinin eserini kendi uydurduumuz Zaman Efendiye nakletmitik. Bunun da sebebi gayet basitti. Zaman ad enstitmz iin en tabi, akla en yakn bir reklamd. Bylece tarih bir hakikati reklam iin tahrif etmitik. in garibi Cemal Beyin bizim Zaman Efendiye atfettiimiz saatilie dair kitab kendisinin de grp okuduunu sylemesi, ve birden fazla kadn alma aleyhindeki kitab dpedz

uydurduumuzu iddia etmesiydi. Hibir tbiye bu kadar ustalkl olamazd. Cemal Bey bizi vurmak iin yalanmz kabul ediyordu. Filhakika, vard, hayr yoktu eklinde sonuna kadar devam edebilecek bir mnakaaya gitmektense, yalann bir ksmn kendisine bir ring yaptktan sonra oradan bize hcum etmek, bizi vurmak daha tesirliydi. Bu acayip tenkidin kt andan itibaren Ahmet Zamannin varlndan phe edilmee baland. Ne Halit Ayarcnn st ste yapt basn

toplantlar, ne benim yazdm cevaplar bu pheyi bir daha gideremedi. Kitabn hreti kknden sarslmt. Makalenin kt gn Selma ile beraberdik. Daha dorusu her zaman bulutuumuz garsoniyere o sabah gazeteyi alarak gelmiti. - Bak, ylan seni nasl sokmu!., diye bana uzatt gazetede eski resmimi onun resmiyle beraber grnce az kalsn ldracaktm. Cemal Bey beni kltmek iin hibir eyi esirgemiyordu. Vaktiyle irketimde kk bir

memur sfatyla alrken kt ahlk ve yalancl dolaysyla karmaa mecbur olduum bir arlatan, pespaye bir dolandrc... diye sze balyor, Deil rabia hesaplan zerinde konumak, alelde bir toplam ameliyesi yapmaktan bile ciz olan bu adamn tarih bir ahsn ismi, hayat ve eseri zerinde yapt bu tahriften hakikatte mesul olan tek insan Halit Ayarc Beydir! diye sz bitiriyordu. O gn bir an iin her eyin ykldn sandm ve asl ite o zaman bu bir yl iinde ne kadar

dnlmez yollar gemi olduumu anladm. Hibir ey byle bir kbet kadar korkun olamazd. Hayatma mucizeli sihirbazlar gibi giren, bana bir yn yolu birden aan para, mevki, hret hepsi birden gidiyordu. En korkuncu Selmann gzlerinde, mnasebetimizin baladndan beri rastladm o acayip ve rkek parltyd. Zannederim ki enstit ilerini o gnden, daha iyisi bu korkudan sonra asl ciddiye aldm ve drt elle sarldm. Hayr bu i bir yalan gerek meselesi deil, bir olmak ve

olmamak meselesiydi. Kendi kendime. Baz dnceler benim iin sadece bir lks ve fazla sstr, bunu artk anlamalym! dedim. Tekrar yarnsz ve hibir eysiz insan olacaktm. Tekrar sokaa decektim. Tekrar eski gnler, arada altm bu kadar nimetten sonra, ve phesiz onlarn yznden daha ac, daha ekilmez ekilde balayacakt. Yalnzlk, gvensizlik, klme... Karmda yar plak glmseyen gzel kadn daha imdiden benim iin uzak bir hayal olmua benziyordu. Bu bahar sabah

sisli denize bakarak onu beklediim bu scak, gzel ve tenha apartman, onun mrmde grmediim eyas, bu mahremiyet, daha arkada asl hayatm yapan bir yn eyler beraber gidebilirdi. Selmann gelirken getirdii, kendi eliyle vazolarna yerletirdii bahar iekleri bir lahzada solmu gibiydiler. Birdenbire telefon ald. Asabm o kadar bozuktu ki zilin sesi bana bir kyamet almeti gibi korkun ve dayanlmaz geldi. Hakikatte de byleydi. O bana dardaki lemi

hatrlatyordu. Onun bu odaya hcumuydu. Ve biliyordum ki dars bana dmandr. Korka korka atm. Halit Ayarcnn yar alayl sesi iimi biraz serinletti. - Grdn m? diyordu. Evet, imdi okudum... Mahvolduk! Ne yapacaz? lk nce: - Bamza dnya yklyor, sen elen! diye alay etti. Sonra: - Ehemmiyet verme! dedi. Fakat ii sk tutmak lzm! Sen derhal dikkatli bir cevap yazarsn! Ben

kendi tarafmdan onun zayf damarn bulur basarm. Bunlar efkrumumiyeyi bir zaman igal eder. Fakat asl mhim mesele herkesi artacak bir ey yapmamzdr. Anladn m? Yeni, ok yeni bir ey... yle bir ey ki, dost, dman herkes arsn! Bizim gibi messeseler bir lahza bile akt-alite olmaktan vazgeemezler. Bunu kafana koy ve yle al!.. Bir eyi unutma! Talihe gvenmek lzm! - Lf! dedim, hepsi lf! Her ey bitti. Sizi benimle vurdular. Hi bir aremiz yok! Tas tara toplayp

gitmekten baka hibir ey yapamayz! Halit Ayarc benim bu szlerim zerine en grltl kahkahalarndan birini att. - Yama yok, Hayriciim, yama yok! Ben yerimdeyim, sen de yerinde kalacaksn! Bizim gibi mhim dvalar peinde olan insanlar kolay kolay dman karsnda ekilemezler... Soukkanll, kendisine inan, neredeyse beni ldrtacakt. Bir an aziz velinimetimin aklndan phe ettim. Acaba vaziyetin vahimliini

fark etmiyor muydu? O dncemi anlam gibi, sesi birdenbire ciddileti: - Tabi! dedi, mthi darbe. Hi bunu tahmin etmezdim. Cemal Bey yalanla mcadele etmesini biliyor. Yalana ancak yalanla kar konabilir. Bu ite hakikat zerinde srar sadece snk bir inat olurdu. Bizi silhmzla vuruyor. Ama aldrma! Ben talihime gvenirim bu ilerde... Akama grelim! Halit Ayarc vaziyeti tam grmt. Yalnz bir yerde aldanyordu. Cemal Beyin bulunduu

yerde ben talihime nasl gvenebilirdim? Zaten talihimin br yz deil miydi? Yllardr, Halit Ayarcya tesadfme kadar hep onun darbesinin beni att ukurda kalmtm. imdi biraz nefes almaa baladm bir anda tekrar karma kyordu. nsan ruhu ne gariptir, btn bunlar dnrken bu adamn karsnn yan bamda btn vcuduyla omuzuma aslm kulaklarm srdn, benden okama ve sevgi beklediini dnmyordum. Vka Selma ile ayrlmasnda hibir dahlim

olmamt. Bununla beraber iin iinde yine houna gitmemesi icap eden bir taraf vard. Halit Ayarc kapar kapamaz telefon tekrar ald. Bu sefer Cemal Beydi. Her zamanki sesiyle kibar, marur, tek bana btn bir kutbu yeniden donduracak souk sesiyle, tpk eski zamanlarda olduu gibi. - Hayri Bey, diyordu, ltfen eer bo bir vaktiniz olursa gazetelere bir gz gezdirin. Sizi memnun edecek bir havadis greceksiniz! - Hacet yok Cemal Bey, hacet yok... diye cevap verdim. ok eski

bir dostum bu sabah gelirken getirdi! Ve telefonu kapadm. Cemal Bey, Selmay boamasna ramen benden kskanyordu. Cemal Bey yerimizi renmiti. Cemal Bey bizi takip ediyordu. Cemal Bey iin biz mesele idik. Birdenbire btn kinatm Cemal Bey olmutu. Selma bir kan kaldrm dnyordu. - Bunu hi anlamyorum! diyordu, hem hi... Bilmiyorsun, bilemezsin, beni ne kadar sevmezdi. Ve nasl kk, biare grrd. Adm evde yapma iekti. Beni gsmde, mantomda yapma bir iek olmadan

sokaa karmazd. Sen de ta, derdi hep! Sen de ta! nk ben seni yanmda yle tayorum! Ve birisi ieimi verse sevincinden baylrd. Ah o sinsi sinsi bakp gl... Sylemee hacet yok ki Selma benim sadece sevgilim deildi. O biraz da mazim dediim korkun eyden aldm t. Onun sayesinde arkamda braktm gnlere, haydi siz de... diyebiliyordum. Hacalet... te nnde kldm tek insan kollarmn arasnda. Onun dnda

ne vard sanki? Eski efendimin beni kskanmasnda houma giden, saadetimi bir kat daha arttran tuhaf bir ey bir nevi gcklayc bir zevk de vard. Benim bu kadnda kendimi mdafaa etmem lzmd. Cemal Beye, Halit Ayarc ve ben, ikimiz de cevap verdik. Ben kendi yazmda sadece mazlm bir adam tavr takndm. Talihin kt cilvelerine herkes urayabilirdi. Ben de uramtm. Hakszl aikrd. Yalanclmn veya herhangi bir ahlkszlmn tek delilini gsterebileceini zannetmiyordum.

Yalnz yaratltan ahlkl adamdm, beni rtemeyeceini bildii iin irketten kartmt. kinci makalem, yine hep ayn mazlm azyla idi. Fakat bu sefer irkete dair bildiklerimi hafife tlatyordum. Halit Ayarcnn basn toplants biraz daha iddetli oldu. Saat Sevenler Cemiyetinin bu mesele hakknda nerettii tebli ise hakikaten ate pskryordu. Fakat Cemal Bey de durmuyor, hcumlarna devam ediyordu. Baka, bsbtn baka bir ey lzmd. yle bir ey ki, meseleyi unuttursun ve bizi bsbtn

baka kapdan temize kartsn! Bugnlerde olduu kadar hibir zaman kafam zorladm hatrlamyordum. Fakat hibir ey bulamyordum. Ne ben, ne Halit Ayarc, hibirimiz efkrumumiyeyi yeni batan lehimize evirecek bir icatta bulunamyorduk. Sanki bolukta yzyorduk. Dncemiz alelde eylerden bir adm ileriye gitmiyordu. Beri taraftan Cemal Bey Selma ile mnasebetimizi sk skya takip ediyordu. Her bulutuumuz yerde muhakkak bir telefonunu alyorduk.

Ayrca Pakizeye imzasz bir yn mektup geliyordu. te tam bu srada bir gece evde Halit Ayarc ile karmn tavla oyunlarn seyrederken yukarda anlattm nakitli ceza sistemi aklma geldi. Halit Ayarcya ne kadar g ve biare vaziyette olduumuzu gstermek iin onu hemen o anda anlattm. - Bula bula bunu buldum... Dnn artk hlimi!.. Fakat Halit Ayarc oktan zarlar brakm, ayaa kalkmt. Gzlerinde acayip bir donukluk vard.

- unu bir daha anlat bakaym? diye bana tekrarlatt. Ve daha bitirmeden karmn boynuna sarld. - Kurtulduk... Tam zafer, Hayri Bey, tam zafer... diyordu. gn sonra ikramiyesiyle, piyangosuyla, zamanlaryla, tenziltyla nakit ceza usulmz btn bir sistem olmutu. Halit Ayarc benim kefimi tam Hollywood metoduyla iln etti. Birka hafta iinde Ahmet Zaman Efendiyi herkes unutmutu. Saatleri Ayarlama Enstits ilk kurulu anlarnda dahi

eriemedii bir tevecch ve muhabbet kazand. Bunun arkasndan Saat Sevenler Cemiyeti vastasyla tesis ettiimiz kyler iin Saat Ayar Ekipleri geldi. Zaten Saat Ayar stasyonlarmz oalmt. ehir bizimdi. Bir yn gen kz ve erkek, srtlarnda Samiye Hanmn icad niformalar, yakalarnda rozetlerimiz, gidip geliyorlar, umum hayata nee katyorlard. Bylece her ey yoluna girdi. Ve biz tekrar, hatt eskisinden daha kuvvetle gnn adam olduk. Babacanca hllerim halkn houna

gidiyordu. Acayip mazim, icat kabiliyetim, ak kalbim her gn bir kere daha vlyordu. Hibir topluluk yoktu ki bulunmam istenilmesin! Dorusunu isterseniz ben de bu hretin tam tadn karmaktan hi ekinmiyordum. Gzlm, emsiyem, hibir zaman yerine tam oturmayan apkam, biraz bol kesilmi elbiselerim, babayani hllerim, hulsa elimdeki tebihe varncaya kadar her eyim bu muvaffakiyeti besleyecek ekilde tanzim edilmiti. Gittiim her yerde etrafm evriliyor, her meselede

fikrim soruluyordu. Umuma ait lleri hi rahatsz etmeyecek ekilde yaadm iin seviliyordum. Bununla beraber Cemal Bey vard, o benim kt talihimdi. Nasl olsa, bir yerden, bir gn kacakt ve o tekrar kt gn her ey bitecekti. Btn bunlar Halit Ayarcya anlattka o kzyor, beni paylyordu: - Yaptnz ie inanmadnz iin byle dnyorsunuz, diyordu. nsan yapt ie sade menfaati iin girerse, yalnz onu dnrse kendisini sonunda sizin gibi itham eder!

- yi ama ayr eyler deil mi bunlar? - Hayr, hibir suretle... Eer iinizde bu kurt olmasa, Cemal Beyden veya herhangi bir adamdan korkmanza imkn yoktur. Sizdeki korku kendinize imanszlktan. Siz siniksiniz. Sadece para iin alyor, ferd saadetinizi dnyorsunuz. Messesenin yeni ald devirde de yle deil miydi? Hademe maanz keserler diye korkmuyor muydunuz? Beni her teebbsten menetmee kalkmadnz m? Aziz velinimetim tehlike biraz

geer gemez tekrar eski azn alm, byk idealler namna konumaa balamt. phesiz haksz da deildi. O bu ite oyunu idare edendi. Byle dnmesi, byle davranmas lzmd. Halbuki mesele benim iin bsbtn baka idi. Cemal Bey benim mazideki strabmd. O benim hayatmn bir tarafyd. Gizli, her an tepmesi beklenen bir hastalk gibi bende yayordu.

VII
Nitekim yle oldu. Hi beklenmedik bir ekilde onunla son bir defa daha karlatm. Vka bu son karlamada ne enstit ykld, ne param azald, ne mevkiim sarsld. Bununla beraber ben de, Selma da aylarca tesiri altnda kaldk. Bir sabah gazeteleri elime alr almaz onun Nevzat Hanmla beraber,

Zeynep Hanmn eski kocas Tayfur Bey taralndan ldrldn okudum. Tayfur Bey ifte cinayetinden sonra intihar etmiti. Onun brakt mektup, Sabriye Hanmn o kadar aprak yollardan senelerce peinde kotuu meseleyi aklyordu. Sabriye Hanm haklyd. Zeynep Hanm, sanld gibi intihar etmemiti. Nevzat Hanma lgnca k olan kocas tarafndan ldrlmt. Polis gen kadnn selelerdir tuttuu htra defterini de ele geirmiti. Bu zl cinayetin benim iin

ackllndan bsbtn baka bir mnas vard. Sevimsiz, huysuz, geimsiz, hodbin, her girdii yerde bir yn insan kendine dman eden, insanlar iinde kk bir akrep gibi, saa sola kuyruunu arpa arpa dolaan Cemal Bey, hi olmamas lzm gelen bir ey olarak, bir ak kahraman gibi lmt. phesiz iin bu taraf da, hatt lzumundan fazla gln bir eydi. Ve belki de talih, her an kendisine hkim olmak iddiasnda bulunan ve insan kalbinin btn zaaflarn inkr etmekle vnen bu adamdan intikam

almak, onunla alay etmek iin bu kbeti byle hazrlamt. Seven ve bu sevgi urunda bilmeden olsa dahi len bir Cemal Bey bu akln alaca ey deildi. phesiz bu iin gln ve maskara tarafna, alayn farknda olmasa bile, ilk glecek insan yine kendisiydi. Ben mi? diye dudak bkerdi. mknsz!... O insanlar maa ile tutmaa, gizli ve kirli dizginlerle idare etmee ve kk kuyruk darbeleriyle zehirlemee alkt. Ve yalnz byle olmasn isterdi. Bununla beraber bu tarzda l, ehresini o kadar

deitiriyordu ki kendisini az ok tanyanlar bile bu ite aldanabilirlerdi. Hele onu hi tanmayan, adn sadece bu lmn aydnlnda iitenlerin htrasnda bsbtn baka bir adam gibi yaayacakt. in garibi, onu byle sadece gazete havadisinden tanyanlar iin tesadf isteseydi, Cemal Bey bir veli, cmert ruhlu bir cemiyet adam, filn gibi de lebilirdi. Cinayet, phesiz daima kt bir eydir. Bununla beraber muhakkak insan eliyle ldrlmesi mukadder idiyse, Cemal Beyin ilk rast geldii insan tarafndan ve srf

Cemal Bey olduu iin, burnu o kadar ksa, aln o kadar dar ve kark, yz o kadar parlak ve itinal, sesi yle nazl ve hmhm, gzleri yle kk ve parlak ve baklar yle yrtc ku bak olduu iin, ldrlmesi icap ederdi. Halbuki byle olmuyordu. Ackl, batan baa yanl anlama ile dolu bir romann iine zorla giriyor, stelik gzel, kendi iine kapanm, tatl ve bedbaht, bir trl etrafna kendisini anlatamam bir kadnn lmne de sebep oluyordu. te mantkszlk burada idi.

Daha be yanda iken annesiyle beraber misafir gittii bir evde, cam kavanozdaki balklar teker teker sudan karp eliyle gzlerini kr ettikten sonra tekrar suya atan ve onlarn can ekimesini glerek seyreden adam iin bu i, hakikaten yadrganacak bir talihti. Cemal Beyin btn hayat bu idi. Her tand insana aa yukar bu balklara yapt eyi yapmt. Vka hi kimsenin gzn oymamt. Fakat her rast geldiinin benliiyle oynamt. O kadar gzel, fakat btn mrnce beyhude kalm

Selma ondan ayrlr ayrlmaz yaamaa balamt. Kibar, tecrbeli avukat Nail Beyin daha o gn astmlar gemiti. Nail Bey hi kimseye Cemal Beyle aralarnda geen eylerden bahsetmemiti. Hatt Selmaya dair birok eyleri bile kendisinden -bittabi bu sefer sormadan, hatt istemeye istemeye ve sz arasnda- rendiim kula o kadar delik dostumuz Sabriye Hanm bile bu hususta bir ey bilmiyordu. Fakat ayn araba iinde Cemal Beye son hrmetimizi yaptmz gn onu baka bir adam olarak grmtm.

deta yeni domu gibi bir eydi. Bir ara bana, Kendimden utanyorum! demiti. Btn bunlar yapan adam, imdi, kendisini hi tanmayan ve hayat tecrbesi, hatt saadet ryas basit sevda hikyelerinin tesine gemeyen yz binlerce insann kafasnda, kendisiyle hibir suretle mnasebeti olmayan gen ve gzel bir kadnn hayatna birdenbire eklenivermiti. Nasl hibir suretle dengi olmad Selmann btn mr boyunca hayatna girmise, onun da lmne ylece girmiti.

Tayfur Beyi bir iki defa grmtm. Baz anlarda soukkanl, iten hesapl, yahut daha ziyade kendisi tarafndan kurulmaa msait bir insand. Terbiyeli ve kibar grnlerinin altnda bir yn zaaf saklayabilirdi. Evvelden hazrlanmak artyla herhangi bir cinayeti ileyebilirdi. Fakat kolay kolay kendi ldrd adamn vcudunu deta dorar gibi para para edecek insan deildi. Bununla beraber Cemal Beyi deta tannmayacak hle sokmutu. in garibi bak yaralarnn birounun ehrede

olmasyd. Bu bence ok mnalyd. Her ey bittikten sonra hdiseleri batan sonuna kadar btn vuzuhuyla yazacak kadar akl banda olan katil, bu ehrenin karsnda kendisinden gemiti. Nitekim mektubun bir yerinde bunu iaret ediyordu. Cemal Bey zorla insanlarn hayatna girenlerdendi. Nevzat Hanmn da hayatna yle kayvermiti. O lmn insanlarda arayanlardand. Fakat asl abes, insan hayat namna isyandan ldrtacak ey Nevzat Hanmn

hayat idi. air dostumuz Ekremin bu sessiz, kendi kesine kapanm kadn sevmesi ok tabi bir eydi. Nevzat Hanmn hdisede hibir kabahati yoktu. mrnde kocasndan baka kimseyi tanmamt. Dediim gibi cins hayata, kocasnn ld gn uzviyeti kapanmt. Btn mr evvel, onunla izdivac kafasna koyan ve bunun iin karsn ldren Tayfur Beyin antaj iinde gemi, o yetimiyormu gibi sonra da naslsa bu hdiseyi haber alan Cemal Bey ona musallat olmutu.

Nevzat Hanm btn mr boyunca etrafndakilerin tazyiki altnda yaamt. Kskanlk, sevgi, inat, benlik dvas, itisaf manisi, alelde apknlk ve sahip olma hrs, tecesss, hulsa insan ruhunun btn korkun ve zalim arklar onun etrafnda, bu gzel kadn kendi kendisinin glgesi yapmak iin almt. Etrafndakilerin hemen hepsi onun hayatna, bir kere bile onu anlamaa almadan, hep ona ullanmak iin girmilerdi. ocukluu boyunca kendisinden irkin ve huysuz olan ablas

tarafndan kskanlmt. Onun, babasnn zenginlii sayesinde evlenip de biraz rahata kavutuu zaman ortaya kocas Salim Bey kmt. Bu hastalkl, korkak, hodbin ve szlanmaktan holanan, ahsiyetsiz insan birdenbire onu sevdiini zannetmi ve tecrbesiz kza seneler boyu sraryla kendisini sevdirmese bile, hi olmazsa onda bu zann yaratmaa muvaffak olmutu. Fakat daha evlendiklerinin ikinci haftasnda gen kadn kocasn hibir zaman sevmediini ve hibir suretle sevemeyeceini anlamt.

Salim Bey ahsiyetsiz ve stelik her eyde hasis bir insand. stelik karsn da sevmiyordu. Sevgi dedii ey hakikatte musallat bir fikirdi. O ancak elde etmekten holanan insand. Bir de kaybedeceini anlad zaman sevebilirdi. Ayrca tuhaf bir izzetinefis anlay vard. Btn ahsiyetsizler gibi o da etrafyla ve etrafnda yayordu. Nevzat Hanm bu iin yrmeyeceini anlayp da boanma teklifinde bulununca, mkn m var, sonra etraf, arkadalarm ne der? Beni herkese rezil mi etmek

istiyorsun? Brak ki ben sensiz dnyada yaayamam! diye cevap vermiti. Ve bu hl U sene srmt. Bu arada Nevzat Hanmn teden beri kalbden rahatsz olan babas bir gece ni bir krizle lmt. Kk kzn ok seven ve mesut olmadn hisseden adamn, lmnden bir iki gn evvel syledii birka cmle, aile arasnda, Nevzat Hanmn Salim Beyle evlenmesini bu lmn tek sebebi yapmt. Zavall Nevzat Hanm bylece ifte ate arasnda kalmt. te, kocasnn akrabas, komular, arkadalar,

belki de apartmann kapcs ne demez? diye srkledii bu acayip ve tatsz hayatn nc senesinde Salim Bey, askerde iken, daha ziyade kendisinin sebebiyet verdii bir kaza neticesinde lmt. Nevzat Hanmn talihsizlii, evlilik hayatndan patlyasya can sklan, aktan ve kadndan hibir ey anlamayan ve ancak kskand veya braklacan anlad zaman karsn sevmee kalkan bu mnasebetsiz kocann kendi korkaklnn sebep olduuna hemen btn taburun ahadet ettii bu kazadan bir gece evvel, karsna

yazd mektubunda yine mitsizlikten, intihardan bahsetmesindeydi. Filhakika btn grenler kazada kast hibir ey olmadn sylyorlard. Salim Beyin bindii at taburun en yumuak tlim atyd. Sicilinde biraz rkeklikten baka hibir ey yoktu. Salim Bey eer birdenbire korkmam olsayd, hayvan gemi azya almayacakt. Hatt kendisini bu vaziyette dorudan doruya yere frlatsayd at yan banda dururdu. Nitekim yine tanmad bir biniciye bu tecrbe yaptrlm ve atn

kendiliinden durduu grlmt. Hulsa bir yn acemilik ve korkaklk yznden at ileden kartm ve kazaya sebep olmutu. Herkes bunu bildii hlde ald mektup yznden Nevzat Hanm kocasnn intihar ettiine inanmt. Kald ki Salim Beyin akrabalar da yine onun mektuplar yznden buna inanyorlard. Bu mektuplar kendisine yazlanlar gibi de deildi. Onlardaki ikyet daha baka trl ve gen kadnn daha aleyhinde idi. stelik olunu hi sevmeyen, psrk, hasis ve mnsz bulan

annesi de bu lm frsat bilmi ve dul kadnn evine yerlemiti. Onun tesiriyle Nevzat Hanmn asab bsbtn bozulmutu. Biraz sonra bu antaja ve iten yklmaa kocasnn Nevzat Hanma k olduunu anlayan Zeynep Hanmn ondan phesi katlmt. Nevzat Hanm ok seven Tayfur Bey karsn, onunla evlenmek midiyle ortadan kaldrmak gibi delice bir i yapm, stelik dnyann en garip mantyla onu bu izdivaca mecbur etmek iin, cinayetini de gen kadna itiraf etmiti. Bylece babas da dahil

lm biare kadnn srtna yklenmiti. te bizim ryalarnn arl altnda perian grdmz Nevzat Hanm iten ve sessiz tebessmlerinin arkasnda bu acayip talihi yayordu. Onun hi kabahati olmadan insanlar lyorlar, birbirlerini ldryorlar ve mesuliyeti ona yklyorlard. phesiz biraz iradeli bir insan olsayd, yaratlnda kk bir hodbinlik, yahut mdafaa hissi bulunsayd, btn bu beyhude ykleri srtndan atar, hepsinden kurtulurdu. Hele Zeynep Hanmn lmn polisten gizlemesini hi

kimse anlamyordu. Btn bu hdiseleri rendiim zaman ister istemez kzmn yukarda bahsettiim szn hatrladm. O bana, evimizin bir zamanlardaki curcunas iinde hayatmz anlamaa alrken, Biz kabahati zerine yklenen insanlarz demiti. Zannediyorum ki btn bu hdisede tek anahtar bu cmledir. Nevzat Hanm kendisini yapmad eylerden mcrim addedenlerdendi. Belki aile terbiyesi, belki ablasnn kskanl altnda geen ocukluu onu buna altrmt. Bu ruh hli

Sabriye Hanmn anlattklarna gre, ocukluunda ablasnn yalancktan bir intihar teebbs ile balad. Herhlde mdafaasz insand. Bununla beraber onun asl kendisini itham ettii nokta Salimin lm meselesiydi. spritizmaya merak da buradan balamt. Murat hikyesi, gen kadn elinden geldii kadar etrafndan tecrit etmee alan kaynanasnn icad idi. Ve telefonlara cevap veren de kendisi idi. Bu kadnn dik sesi daha ilk grdm gn dikkatimi ekmiti. Zil, zurna, vapur dd gibi sesler

harikuldenin karsnda muhayyilenin icatlar olmalyd. Ben btn mrmde yalann alkal ve alkasz insanlar tarafndan beslendiini ok grdm. Onun iin Sabriye Hanmn bu izahna hi armadm. Biraz sonra bu ift antaja, Zeynepi ok seven Sabriye Hanm girmi ve o daha ziyade evde kalm kz psikolojisiyle Tayfur Beyle Nevzat arasnda cidd bir mnasebet bulunduuna inand iin ie deta bir tahkikat ekli vermi, hulsa gen kadnn etrafndaki tazyiki bir misli

daha arttrmt. Daha sonra da Cemal Beyin mdahalesi balamt. uras var ki ne Cemal Bey, ne Tayfur Bey, ne de Sabriye Hanm, Salim Beyin annesi yaad mddete eve fazla sokulamamlard. Hatt evde yapld sylenilen ispritizma tecrbeleri bile Muratn mbalasyd. htiyar kadn lnce ikisi de meydan bo bulmulard. Sabriye Hanma gre Cemal Beyin Nevzat Hanma olan dknl para meselesiydi. irketteki iinden ihtils yznden

atlan ve Selma Hanmn babadan kalma servetiyle a kapatarak vaziyeti kurtaran Cemal Bey Nevzat Hanmla paras iin evlenmek istiyordu. Ve tek midi de bu olduu iin gen kadna o kadar fazla yklenmiti. Selmaya gelince o para meselesinin bu iteki roln inkr etmemekle beraber, Cemal Beyin teden beri Nevzata zaaf olduunu sylyordu. Cemal apknd ve bilhassa g eylerden holanrd. Nevzatn yle kendine kapanm yaay onu megul etmi olabilir...

diyordu. Hatt yine Selmaya gre Cemal Beyin daha evvel de Zeynep Hanmla bu cinsten mnasebeti olmutu. Tayfur Beye gelince, o Nevzat Hanm hi anlamamt. Gen kadnn kendisini Cemal Beyin sinsi dostluuna teslim ettiini zannetmiti. Filhakika Tayfur Beyin lmeden evvel brakt mektupta sevgiden ziyade kskanlk, hiddet, hatt kin vard. Nevzat Hanmn talihsizlii bir tanesi bile bir mr ykmaa kfi gelecek bu drt insann, drdnn birden onun hayatna yklenmesi idi.

Enstitnn personel meselesinin ve kadro ilerinin bizi ok yoracan daha evvelden tahmin etmi, bu yzden mmkn mertebe ok dar bir kadro ile ie balanmasn istemitim. Fakat gerek bizim tarafmzdan gsterilen, gerek bize tavsiye edilen namzetler birdenbire o kadar oalmt ki, buna imkn kalmad. Hemen her gn bir veya birka mracaat karsnda kalyorduk. Benim ve Halit Ayarcnn dairedeki ift telefonlarmz durmadan iliyordu. Enstitnn ald gnlerde akraba ve tandk

azl yznden geirdiim teln hakikaten ocuka bir ey olduunu daha ilk ayda rendim. Meer ne kadar ok hsm ve akrabam varm. Hele mektep ve mahalle arkadalarmn hatrinasl, vefakrl her trl tahminimin stnde idi. Namzet defterinin bana ait olan hanesi dolmu tamt. Felket senelerimde beni o kadar skntm iinde rahatsz etmemek dirayetini gsterenler imdi bana hsm akraba sevgisi ve dostluk gibi yksek nsan meziyetlerin bende de bol bol mevcut olduunu ispat

edebilmem iin lzm gelen frsat vermekte birbirleriyle deta gz atrmayacak ekilde yara girmilerdi. Bu hcum karsnda Halit Ayarcya ne yapabileceimi sorduum zaman bana u cevab verdi: - Azizim Hayri rdal, bu gibi ilerde iki usl vardr. Ya ii tamamiyle tesadfe brakrsn, yahut da namzetleri muayyen kategorilere ayrarak ilerinden birini tercih edersin. Ben de ayn vaziyette olduum iin bu iki ktan birisini

beraberce dnelim. i talihe ve tesadfe brakmay kabul edersek kuraya mracaat ederiz. Fakat zannederim ki, bu pek lehimize olmaz. Dardan iitilirse yanl tefsir edilir. - O hlde snflara ayracaz! - Evet, ama hangi snflara?.. - lerinden tecrbelileri sesek... Mesel muayyen bir meslekte az ok alm olanlar... - Asla... Siz tecrbe kelimesinin hakik mnasn bilmiyorsunuz. Tecrbe sahibi demek, ypratlm olmak, muayyen hudutta ve muayyen

fikirlerde donmu olmak demektir. Bu cins insanlardan bize hibir zaman hayr gelmez. Baka are yoktu, tecrbesizleri seecektik. - O hlde, dedim, tecrbesizleri seelim! Halit Ayarc burada bir lahza duraklad. Odasnn duvarnda asl yeni grafiklerden birini dikkatle szd. Sonra beni kolumdan ekerek nne kadar gtrd. - Bu grafii, dedi, ocuklarda saat sevgisi hakknda bir deneme olarak yaptm. Fakat baz yerleri bana

yanl gibi geliyor. Bu lcivert haneyi daha ziyade okur yazar ailelerin ocuklarna ayrmal! Halbuki ben hediye saatlere ayrmtm. Hayr, onlar daha kk olan bu sar haneye geireceiz. Ltfen tashih eder misiniz? Dedii tashihi yaptm. Fakat, Ne faydas var bunlarn? diye sormaktan da kendimi alamadm. O bana cidd cidd bakt. - Bilmek daima faydaldr. Sonra tekrar asl mevzua dndm. - Hi tecrbesiz olanlar da nasl bileceksiniz?

Mesel hibir ite bulunmayanlar... - sizliin tecrbesini yapm olurlar ki, daha gtr. daresi hakikaten gtr. Olmaz. - O hlde?.. - O hlde bir tek are var... Mracaat sras... Fazla tercih ettiklerinizin haricinde mracaat sras... Yahut bsbtn bu tesadfe balanmamak iin birinciden itibaren atlaya atlaya mracaat sras. Bu ansmz daha oaltr. Anladnz m? Defterinizde yazl ilk ismi kabul ediyorsunuz. kincisini geiyorsunuz.

ncsn kabul ediyorsunuz... Hatt burada da bir deiiklik yapabiliriz: Mesel ncsnden sonra drdnc ve beinciyi geiyorsunuz, akncy, ondan sonra onuncuyu... lk numaranz kimdir? - Bildiiniz gibi Asaf Bey! imdilik muvakkat cret veriyoruz ama, bir vazifesi yok! Yzn buruturdu. - Asaf Bey, tembel insan! dedi. Ben tembel insanlardan holanmam. Hususuyla bizimki gibi ferd hrriyete riayet eden ve personeline muayyen bir i gstermeyen ve grecekleri

iin mahiyet ve kabiliyetini kendi icat kabiliyetlerinden bekleyen modern bir messesede bylesi insanlar daime tehlikeli olur. Her gn muntazam geliyor, deil mi? - Hepimizden evvel! Filhakika Asaf Bey hepimizden evvel geliyor ve hepimizden sonra gidiyordu. - Ne i gryor? - imdilik hi... Yalnz gazeteleri okuyor, daha dorusu gazeteleri okumasn emretmitiniz! - Okuyor mu? - Hayr... Fakat Nermin Hanm

onun yerine okuyor. - Devam etsin bu ie... - Evet ama kadroya mal olmas lzm! Aksi takdirde muvakkat bte bitince... Halit Ayarc bir mddet daha dnd. - Dostumuza kendisine gre bir i bulun... dedi. almamas icap eden, ataleti messese iin faydal bir i... O zaman mesele hallolur. - Byle bir i iin kadro ayrmak biraz tuhaf olmaz m? - Hayr, dedi. Daha dorusu bilmiyorum. Hibir fikrim yok.

Ama koskoca bir messesede bu cinsten bir i de bulunabilir, zannediyorum. Gecikmesini icap eden ileri havale edeceimiz bir bro... Hatt aziz dostunuzun kabiliyetlerine gre hi yaplmamasn da temin edeceine phe etmem! - Fakat isim? Ne ismini veririz? - Bir isme ihtiya var m? Ah bu formaliteler! grmek isteyen insana kmldamak imknm brakmyor. Bu kadar sk kaytlar, formaliteler iinde nasl allr? Odann iinde saa sola dolat.

Tekrar nmde durdu: - Hakikaten bir isim lzm m? - Zannederim... ini hakik bir teessrle ekti. Hakikaten mustaripti. - Aziz Hayri Beyciim, eer bir gn bu kadar sevdiim ve evkle kurulmasna altm bu messeseden ayrlrsam, emin olun ki, tek sebebi bu kaytlardr, diye hayfland. Zannetmeyin ki bu isim iin sylyorum bunu. Onu oktan hallettim! Fakat ne diye bu kadar abes eyler iin vaktimizi israf edelim? Beni zen iin bu taraf!

SAJE.nde bu cinsten bir vakit israf hakikaten hazin bir ey!.. Zili ald. Dervi Aaya: - Ltfen Ekrem Beye syleyin! Pingpong odasna gesin, bir parti yapalm! Siz de bulunursunuz deil mi? Halit Ayarc pingpong oyununu ok seviyordu ve st katta bunun iin bir oda ayrtmt. ok defa ben de beraber bulunduum iin bsbtn canm sklmasn diye, pasyans amam iin bir masa koydurmutum. Hay hay! dedim. O tekrar koluma girdi ve odann

kapsndan beni deta iterek kard . Evet, dedi, ok zaman kaybediyoruz. Bunlardan ekonomi yapmal! Bu hususta bir grafik hazrlayacam! Bu gece halanza de-vetli olduumuzu unutmayn. - Ba stne... Ama u isim? - Ha evet! Tamamlama brosu! Anladnz m? Gecikmesini istediimiz ileri oraya havale ederiz. ki ktip yeter deil mi? Rica ederim fazla insan vermeyelim! - Hatt bir tane bile kfi! - Hayr, hayr, iki tane... Birisi

halanzn tavsiye ettii bir gen br de benim tandm ok kibar bir gen kz... Fakat isterseniz halanzn tavsiye ettii genci baka bir daireye nakledelim ve oraya bir hanm verelim! ki kadn daha iyi alrlar... Yani daha rahat olurlar. Buna karar verdikten sonra vakitten ekonomi, hakik ve tek hedefi olan S. A. E.nde vakit geirmek iin pingpong odasna ktk.

VIII
Halit Ayarc ile Ekrem Beyin pingpong oyunlarn seyretmekten holanrdm. kisi de gzel insand ve aralarndaki ya farkna ramen ayn eviklikle, vcuda mal edilmi ayn dikkatle ve bittabi rahatlkla oynarlard. Bu cins beden tatminlerinden tamamiyle mahrum olduum iin araya hafif bir kskanlk girse bile, bu iki insann

birbirine o kadar ahenkle cevap vermelerini, mterek harekette her an birleip ayrlmalarn seyretmek beni hem artr, hem de tuhaf bir ekilde, kendimden intikam alr gibi mesut ederdi. Ekremi teden beri severdim. O da benim gibi bir yere, bir insana dayanmadan yaayamayacak cinstendi. Bana kar yedi sene hi muamelesi deimemiti. En dkn zamanmda bile kibar ve dost davranmt. Anlayszlm ve cehaletimi hi yzme vurmamt. Acayip hllerimi tuhaf bir ekilde

glmseyerek karlard. Enstitde ona ilk frsatta brakmasn tavsiye edeceim bir i bulduum iin ok memnundum. Halit Beyin ondan holanmas da beni korkutmuyordu. Bildiimiz hesaplarn ylesine dnda idi ki herhangi bir kimsenin ona tesir etmesine imkn yoktu. O gn Ekrem hi de iyi oynamyordu. Sanki kendisi deildi. Ve phesiz ki deildi. Hareketleri olpa, dikkati dank, tepkileri ge ve kesikti. leriye doru her hcumunda eli deta vcudunun bir adm tesinde, kendi dncelerine

taklm gibi duruyordu. phesiz ki Nevzat Hanmn dncelerine gml, onlarn arasndan zorla hareket ediyordu. Kim bilir neler dnyordu! Sevdii insandan ebediyen ayrlmann verdii ac, gen kadnn lmndeki fecaat, ve bu lmle birdenbire ona ve hepimize alan straplar onu iinden ykmt. O kadar hayattan uzak ve kendi leminde, kendine yeter zannetii ve yle tand gen kadn imdi onun iinde baka trl canlanm olmalyd. Eminim imdi artk onun

yznden hi eksilmeyen tebessmn mnasn anlamaa balamt. Bu, trapezinden partnerinin-kendine doru uzatt ellerine yapmak iin kendisini bolua doru frlatan cambazn, hesabnda bir milimetre arsa kendisini lme gtreceini bildii bir hareketi yaparken dudaklarndan eksilmeyen tebessmn aynyd. O bir ss deil, ok kahramanca bir eydi. Ve btn bir mr boyunca srm bir kendisiyle anlamazl gizliyordu. Zavall Ekrem imdi belki de bu tebessmn stnde

dnrken kitaplarda okuduu ve beendii cinsten bir glgeyi deil, canl bir mahlku sevdiini anlyordu. Ve belki de bu yzden ii pimanlka doluydu. nk bu hafif glmseme herkes gibi ona da ekilen bir imdat iaretine benziyordu. Ekrem, Nevzat Hanmn soluk ve sessiz tebessmnde ehzadeba kahvelerinde bana uzun uzadya anlatt estetiinin kadnn bulduunu zannetmiti. imdi ismini hatrlamadm bir ngiliz muharririnin acayip, hatt korkun hikyelerinden kartt bu estetie Ekrem Bey saf

iir estetii derdi. Bu kadnlar Doktor Ramize gre hi de iirle, saf veya gayri saf, alkal deildiler. Doktor Ramiz huyu tuttuu zaman ou intihar eden veya len bu kadnlarn psikanalizini yapmak ister, nadir olarak doktor olduu zamanlar da kanszlktan mustarip olduklarn sylerdi. Ekrem Bey, bir eit taklma telkk ettii bu szlere pek kulak asmaz, belki de en uysal dinleyicisi olduum iin bana, yedi sekiz air filozofun birden ad karan, bu safl nisbetinde kark estetii anlatmaa devam ederdi.

Ekremin bu konumalarn ne dereceye kadar anlardm, bunu tahmin edersiniz. Yalnz uras muhakkak ki Nevzat Hanmefendi ile ilk karlatm gn, kendi kendime, ite Ekrem Beyin mrnn sonuna kadar sevebilecei bir kadn, demitim. Hayatmzn bir devrinden sonra bamza gelen eylere o kadar hazrlanm oluyoruz ki, kederimizi kendi iimizde tar gibi yayoruz. Ekrem ktphane dolusu kitaplar okuyarak Nevzat Hanma k olmaa hazrlanmt. Fakat bu hazrlkla, onun hayatmzda ald

ekil her zaman birbirini tutmuyor. Ekrem Bey bir estetiin en olgun rneini bulduunu sand bir yerde zl bir cinayetle karlat. Nevzat Hanm stn bir sanat eseri yapan bu tebessm, hakikatte, Ekrem Beyin istedii gibi btn meselelerini halletmi, maddesinin tesine gemi, orda gzmzn nnde bir yldz uzaklyla parlayan bir ruhun saltanat deildi. Onun arkasnda trl tehdit ve strap iinde yaayan, skm bir insann biarelii vard. te Ekrem, imdi hi fark etmedii bu biarelii

gryordu. Yukarda bahsettiim gece halamn evinde ge vakte doru Nevzat Hanmla konumutum. Naslsa Cemal Beyin elinden kurtulmutu. Daha dorusu halam bir ara Cemal Beyi yakalamt. Nevzat Hanm bu frsattan istifade ederek ta uzakta bir pencerenin yanna ekilmi, ayakta darya bakyordu. lk defa olarak yznden tatl maskesini atmt. izgileri sert ve deta btn canllyla darda idi. Bu hliyle belki eski tandmz Nevzat Hanmdan ok baka, atee

hazr bir silh gibi gzeldi. Yavaa yanna yaklatm ve babacanlmn verdii cesaretle: - Burada ne diye beyhude yere sklyorsunuz? diye sordum. Bakn, Ekrem orada sizi bekliyor. Biareye biraz iltifat etsenize... Senelerdir bunu bekliyor... Yz birdenbire yumuad. Daha dorusu biraz evvelki hlinden kt, fakat eski allm ehresini de bulamad. deta yar yolda kalm gibi bir eydi. - Ekrem Bey... diye mrldand. Ekrem biraz daha kuvvetli olsayd,

ne meseleler hallolurdu, bilir misiniz? O zaman kendisine dnyann en ahmaka sualini sordum: - Bunu kendisine syleyeyim mi? Yz tekrar sertleti: - Sakn ha!., dedi. Hem neye yarar? Byle eyler kendiliinden olur. yi anlayn. Belki de kabahat bendedir. Bu ilerden yle irendim ki ben... Sonra kolumdan tuttu: - Benimle hi megul olmayn... dedi. Olmaz m? Siz olsun beni rahat brakn! Bir zaman, Sabriye ile sk fk olmutunuz! Sizden nefret

etmitim. Hayatm kurcalamaa kalktnz. Srf onun gzne girmek iin... Sonra ortadan kayboldunuz... Gzlerini yummu, bir yastk arar gibi ban arkaya atmt. - Ama siz beni aradnz, evimde... - Biliyorum. Sabriyenin size ne sylediini renmek istiyordum. Mmknse pazarlk edecektim. Neyse, geti... imdi yine ortadasnz! Herkes yine ortada. Bu kadar ok insan etrafnda grmek ne demektir bilir misiniz? Bir mddet yzme bakt, sonra: - Beni rahat brakn! Ve benden

bahsetmeyin. Olmaz m? diye srar etti. Sakin admlaryla orada Halit Beyin bulunduu kalabala kart. O geceden sonra bu konuma iimde dm olmutu. nsanlar arasna karmak, biraz msav muamele grmek iin nelere kadar tenezzl ettiimi biliyordum. Fakat bunun acln, bakalarndaki tesirini hibir zaman bu kadar kuvvetle lmemitim. Kendimi sadece kendi gzmle grmtm. imdi beendiim, sevdiim, kendisi iin bir eyler yapmak istediim nadir

insanlardan birinin gzyle gryordum. Bu konumadan on be gn sonra Nevzat Hanmla bir daha karlatm. Bu, Seher Hanmn evinde idi. Ben halamla beraber gitmitim. Daha salonun kapasndan onun sesini iitir iitmez geriye dnmek istedim. Fakat kabil deildi. ki saat kar karya oturduk. Nevzat Hanm bana tek bir kelime sylemedi. Yalnz beraber ktnz zaman -halam evine brakmay teklif etmiti- yalnz kaldmz bir anda. - Ben sizi krdm o akam...

Affedin! diye fsldad. - Ben size deil, kendime dargnm! diye cevap verdim. Hdiseden sonra Ekremi her grmde onun szn hatrlam ve gen adama acmtm. Bana deta yarm insan gibi grnmt. Bir ara oyunda kendini toparlar gibi oldu. st ste birka dakika Halit Ayarcya oynamak frsatn bile vermedi. Sonra kendi hareketlerinde dald gitti. Btn mr byle geecekti. Omuzumu silktim. Yan bamdan bir el beni drtt. Sabriye Hanmd. Vcudum kaskat

kesildi. Ka gndr byle oluyordu. Onu grmemek iin yol deitiriyordum. Halbuki bu kadn aramza kendim sokmutum! Sabriye Hanm benimle konumak kabil olmadn grnce uzaklat. Oyun masasnn arkasn dolat ve kk masann nne oturdu. skambil destesiyle oynamaa balad. Dudaklar ksk, vcudu dimdikti. Yznde garip bir sarlk vard. Halit Bey bir mddet daha Ekremi canlandrmaa alt. Sonra midini kesmi gibi oyunu brakt. Ekrem Bey yzn sildi. Ben Cemal Beyin

doranm vcudunu tekrar hfzamn torbasna tktm. Bu daha ne kadar srecekti? Aa inince Yangeldi Asaf Beyin bulunduu odann kapsndan yle bir baktk. Tamamlama Bromuzun mstakbel efi elli belik biare bir kadn olan hademe Glsm Hanm kucaklamaa alyordu. Bu o kadar beklenmedik ve komik bir eydi ki, neredeyse kahkahay frlatacaktk. Halit Ayarc kolumdan ekti ve ayaklarmzn ucuna basa basa uzaklatk. - Ne dersiniz beyefendi? dedim,

isterseniz listenin ikinci numarasndan balayalm! Hakikaten insan semekte mahirdim. Ekrem Bey bir posa idi, Sabriye Hanm zalim bir acuze, Asaf Bey bir bunak... - Bereket versin ki, Doktor Ramizi siz de tanyorsunuz... Halit Ayarc paltosunu giyerken cevap verdi: Tamamlama brosu fena ilemeyecek... Hatt vaitkr. Siz ltfen, sylediim gen kzlar baka bir arkadan yanna verin. Yahut btn daktilo hanmlar bir yere

toplayalm. Size gelince, azizim, hi zlmeyin... Emin olunuz ki o hlinizde dostlarnz seemezdiniz... Siz onlarn dostluklaryla size sadaka verdiklerini sanyorsunuz, halbuki size onlar iltica etmilerdi... - Sabriye de mi? dedim. - Hayr, dedi. O sizi kullanmak istedi. Buras aikr, ama, yine bilinmez... - Yolda Halit Bey Ekremle oyun oynarken ektii sknty anlatt: - Ben aktan daima katm. Hi sevmedim. Belki bir eksiim oldu. Fakat rahatm. Akn kt taraf

insanlara verdii zevki eninde sonunda detmesidir. u veya bu ekilde... Fakat daima dersiniz... Hibir ey olmasa, bir insann hayatna lzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkun bir ey olamaz... Filhakika ben demee balamtm. Zavall Selmann asab mitsiz denecek derecede bozulmutu. Ne Cemal Beyi, ne Nevzat Hanm unutabiliyordu. Geceleri sabaha kadar benirliyerek yatandan sryordu. Fakat hangimiz unutabilmitik?

phesiz Cemal Beye acmamtm. lm ve cinayet gibi byk daralar teraziye girmeseydi, belki ondan kurtulduumdan memnun bile olurdum. Fakat ne olsa bir ey vard iimde, bunu lalettyin bir vaka gibi alamyordum. Sonra Nevzat Hanmn benimle konuurken hep o rahat bir yastk arayan ba gzmn nnden gitmiyordu. Halamn tam kaps nnde Halit Ayarc birden kolumu tuttu. - Hem muskinasa da i bulmu oluruz. Ad Macit Beydi, deil mi? u ef dorkestr olmak isteyen... Evet,

yz kiilik bir salon! Btn daktilo gen kzlar makinalarnn nnde! Karlarnda bir sedir zerinde elinde denei, bir ef dorkestr!.. Onun idaresiyle alyorlar. Hep birden Alara Blere vuruyorlar, muntazam ve yekpare... Azizim, bu hi de fena olmayacak. Bak siz demin Asaf Beyi tandnza pimandnz. Halbuki teselli edici jestiyle bize ne ori jinal bir fikir hazrlad. Evet, husus ktiplerimiz hari, hepsi byk bir salonda... Modern dnya, modern alma... Eve girdiimiz zaman iki salonu,

hol hncahn kalabalk bulduk. Fakat bu seferki kalabalk benim alk olduum cinsten deildi. Tandklarmzdan baka, her milletten ecneb vard. imalli, cenuplu, yaknarkl, arkl... lk yarm saat bir elim Halit Ayarcnn elinde -bazen de onun yerine halam geiyordumuhtelif milletlerden insanlara takdim edilmemle geti. Bylece hemen herkes benim kim olduumu rendi. Sonra bir kenara ekilmek frsatn buldum. te o zaman evin btn duvarlarnda Saatleri Ayarlama Enstitsnn

grafiklerinin ve sloganlarnn asl olduunu grdm. Saat sekize doru klar sndrld ve ksa metraj bir film gsterildi. lk ayar istasyonumuzun al resmi idi bu! Herkes, ben de dahil Hayri rdal bir yn mhim adamn arasnda kurdelenin nnde, biraz sonra elinde bir kt paras nutuk verirken, daha sonra gen bir kz saatini ayarlarken -Yrabbim, ne eker glmsemeydi kznki! Niin o zaman dikkat etmemitim!- seyrettik. kinci film, bizzat enstitnn al idi. Fakat burada Halit Ayarc beni

glgede brakmt. Kimler yoktu? Ve nasl, tpk bu gece gibi, Halit Ayarc sadece orada bulunuuyla hemen hepsini glgede brakyordu? Iklar alnca biraz evvel takdim edildiim insanlar benimle Halit Ayarc arasnda deta mekik dokudular. Halit Ayarc bana sezdirmeden ileri yle tanzim etmiti ki hemen herkes beni evvelden tanyordu. erbetiba Elmas, Seyit Ltfullah, Ahmet Zaman, Mbarek, Nuri Efendi isimleri deta konfetiler gibi stme yayordu. Her yeni kadeh benim ve

Ayarcnn etrafmzdaki alka ve okunluu bir kat daha arttryordu. O geceki kadar fazla konutuumu bilmiyorum. Hemen herkese her eyi anlatyordum ve iin garibi hangi dilde hitap edilse beni derhal anlayan bir tercman yan bamda mrldanyordu. Fakat Halit Ayarc neleri dnememiti? Bir ara yz, yz elli kadar, byke bir duvar saatinin fotorafn imzaladm. Biraz sonra bilmece kendiliinden zld. Halam, ikinci salonda bizim eski saatimizden olduka byk, rokoko ssl, fakat

drt taraf sonradan fil dii zerine Arapa yazlarla evrilmi bir saate misafirlerini takdim ediyordu. in garibi herkesin onu bilmesi ve hayretle bakmas idi. Gzlkl, gzlksz, levinyonlu yzlerce gz zerinde idi ve btn salon nnden deta bir resmigeit yapyordu. Bu, onsekizinci asr balarnda Almanyada mihanikin ve otomat zevkinin en parlak devrinde yaplm, byk, zengin, gsterili, hakikaten tam iletecek, hatt kurabilecek ustas bulunursa eit eit marifet gstermee hazr nadir saatlerden

biriydi. Fakat merasim ciddiliiyle o kadar acayipti ve saatin n yle kalabalkt ki ancak bir gz atabildim. Halam, omuzunda siyah al, siyah kostm iinde, gs dantellar iinde yar dekolte, boyal salar, makyajl yz, elmaslar, incileri ile her zamankinden fevkalde ve artc, bir eli bastonunda, br sahte Mbareke takdim edilmek iin ilerleyen misafirinde, evvel yeni gelenin adn sylyor, sonra da, Mbarek, bizim aile saatimiz Mbarek diye onu tantyor ve hemen arkasndan, imdilik bizde

misafir kalyor... filn gibi bir cmle sylyordu. Bir ara, eyrek ba olacak galiba, saat vurmaa balad. Sesi Mbarekinkinden daha gzeldi. Fakat yle bir grlt koptu ki lykyla dinliyemedim. Filhakika kadrann stndeki kap alm ve Hamdi Beyin tablolarnda grlen ihtiyar dervi klkl bir adam darya karak, Ho geldiniz diye barm, sonra derhal ieri girmiti. Halam hi armadan: - eyh Ahmet Zaman Efendi... diye bu marifeti izah etti.

te o zaman, sevin, hayranlk, alk, bir kyamettir koptu. in garibi saatimizi o kadar iyi tanyan, gnlerce ziyaret eden, sattm yakndan bilen Doktor Ramizin Mbarekteki bu deiiklik karsnda hayretiydi. Nihayet dayanamad, beni bir keye ekti, gayet mahrem ve hakikaten endieli bir sesle: - Kardeim, dedi, bu gece ben Mbareki ok deimi grdm. Nasl diyeyim, fazla ssl gibi geldi bana! Elimdeki viski kadehini ona

tututurdum. - Doru! diye cevap verdim. Para, refah, fazla kazanmak hrs hepimiz gibi onu da deitirdi. - Ama onunki biraz fazla! dedi. Eskiden daha sade ve gzeldi. nne geemiyor musunuz? Kabil deil! Hibir ey yapamyoruz. Yapamayz da... ok nasihat verdim, bir trl dinlemiyor... - Herhlde bir aresini aramal! Hibir ey yapamasak bile o nian gsnden kartmaa raz etmek lzm! - stersen sen dene. Bana Sultan

Aziz verdi diyor, baka bir ey demiyor. Halam grmyor musun? O yataki kadna yakacak kyafet mi o? Bizim aile byle! Yalandka azyoruz. O da ne olsa, aileden saylr. Sana dorusunu syleyeyim mi? Ben bile, bunadm zaman neler yapacam, diye korkmaa baladm. Burada aziz dostum isyan etti. - Hayr, dedi. Ben varken sen hi korkma! Zaten seni tedavi ettim. Dostuma teekkr etmee vakit bulamadm. Halamn misafirleri etrafm almlard. Hemen hemen

kendisi kadar yal ve bir mekkre katr kadar boncukla, kk zillerle, zincirlerle, halkalarla ssl bir kadn bana asl ailemizin Ahmet Zamanden mi, Mbarekten mi geldiini sordu. Ben tercmana, Asl dedemizin Mbarek olduunu syle! dedim. Bir bakas Mbarekin byle yer deitirmelerinin, misafirlie gitmelerinin sk sk vki olup olmadn sordu. Tabiatyla bu iin nadir olduunu, ancak doktor tavsiyesiyle raz olduumu syledim. Bu sefer doktorunun kim olduunu merak ettiler.

- O kadar yal adamn elbette bir yn doktoru olur. Amma sonuncusu Doktor Ramiz Beydir, diye aziz dostumu iaret ettim. in bundan sonrasn onun memnuniyetle idare edeceine emindim. Kalabalk Doktor Ramize doru akarken ben de hole ktm. Ne garipti, hepimiz Halit Ayarcnn elinde bir kukla gibiydik. O bizi istedii noktaya getiriyor ve orada brakyordu. Ve biz o zaman, sanki evvelden rolmz ezberlemi gibi oynuyorduk. imde ona kar hiddet, kin, isyan ve hayranlk birbirine

karyordu. Holde sol tarafta byk sofann zerinde Zehra yeni yaptrd tuvaletin uzun eteklerini yayarak oturmu, elindeki iki kadehini sallaya sallaya etrafndaki delikanllarla bilmedii dillerle veyahut o anda hepsinin birden bildikleri tek dille konuuyordu. Takrib Ahmet Efendinin torunu bu akam hakikaten gzeldi ve etrafndakilerin hepsi ona hayrand. Kk el iaretlerine, enesinin kendinden ok memnun dikliine baktm, gerekten mesuttu. Fakat ne

kadar annesine benziyordu! Bir ara genlerden biri eline bir tabak iinde biraz yiyecek tututurdu. Kzm dizleri zerinde rahat rahat yemee balad. Evimizin eski ananesini bir iki yl iinde tamamiyle unutmam olduuna sevindim. Senelerce kuru ekmeimizi byle dizlerimiz zerinde yemitik. Bu ara yanma Pakize yaklat. Gzel giyinmiti. Bu elbiseleri ne zaman yaptrmt, bilmiyorum. Fakat kuma tanr gibi oldum. Alaca earpn, kk antasn o kadar rahat tutuyordu, yle iten memnun

glyordu ki... Kendi kendime, Acaba bu akam hangi artist olduunu zannediyor? diye dndm. Yz sevin iinde koluma girdi. - Ah Hayri.... Ne kadar mesudum bilsen! dedi. Ben zaten seni alrken byle olacam biliyordum. - yi amma ben seni aldm sanyorum, yoksa detler deiti mi? - Beni grnce de hep eski kafalln tutar. Neyse... te memnunum. Hele bu gece Mbareki grdme yle sevindim ki... Bilirsin ya, ben onu ok severdim.

Bayramlar hep elini perdim... - Houna gidiyor deil m btn bunlar? - Gitmez mi hi! Hep bunu bekliyordum senden. Sen geciktiriyordun! Karmn arkasnda ellilik, buldok kpei klkl bir herif bir elinde iki kadeh iki, ben ekilir ekilmez atlmaa hazr gibi bekliyordu. Kimdir bu Allahn mnasebetsizi? diye sordum. Daha iyisini bulamaz miydin? Hayranlarndan biri... Mtemadiyen seni soruyor, gazeteci

imi! Arkasndan yavaa ilve etti: - Muvaffakiyetin mthi bu gece... Sonra benim hep srtndaki kumaa baktm grerek, - Tandn, deil mi? dedi. Hani kimse para vermedii iin satamamtk! Babann krknn kab canm! Gve yeniklerini ilettim... Amma ok para gitti. Demek yeil kuman zerinde parlayan altn yldzlar gve yenikleriydi. Karm, Allah iyilik versin! diye arkasnda bekleyen buldoa

braktm. Elbette btn btn yemez ya!.. Eie yakn bir yerden bir hello sesi geldi. Dndm. Kk baldzmd. Kendisine hi yakmayan kpkrmz tuvaletinin iinde, her an syrlmaa hazr bir haner gibi, etrafndaki erkeklerle dalayordu. Kulaklarnda at nal gibi kaln maden kpeler vard. Askerlikte bedava yere re kartp attmz eski nallara acdm. Bugnn modasyla ne servet kazanlrd. Baldzm yanma yaklanca etrafndakileri brakt ve btn vcuduyla bana aband:

- Bu gecenin en gzel erkei sensin, eniteciim! Pakizenin kzkardei son gnlerde bu acayip huyu peydahlamt. Doktor Ramizin psikanaliz tedavilerinin bir neticesi olacakt. Yavaa iteledim: - Haydi git, elen! dedim. Hem bir baka defasnda bu kokuyu deitir! O hi aldrmadan kk mendilini burnuna tkad ve kokunun mrm boyunca hatrlayamayacam adn syledi. Glmekten krlyordu. phesiz neredeyse br baldzm da gelecekti. Saat on birde

gazinoda ii bitiyordu. Ve o gelir gelmez hretini yapan arklar okuyacakt. Tekrar salona girdim, arkadaki odaya getim. Buras nisbeten tenha idi. Yerde byk bir konak mangalnn etrafnda Seher Hanm, Sabriye Hanm, Nermin Hanm bir yn erkekle beraber toplanmlar, Doktor Ramizin kendilerine rettii ekilde, gya Bektai yinine gre birbirlerini selmlayarak, kadehlerini elleriyle yarm kapayarak rak iiyorlard. Beni de imem iin sktrdlar. Ben raky sevmediimi, yalnz viski

itiimi, zaten bakasna Mbarekin msaade etmediini syledim. Hemen hemen Ahmetin yanda bir delikanl sallana sallana ayaa kalkt ve ceketinin arka cebinden kard yass bir ieyi bana uzatt. htiyarsz olumu dndm. Zavall budala! diye sylendim. Zavall budala, namuslu olacam diye imdi mektepte kr bir elektrik altnda kim bilir neler ekiyordun.. Bri olabilse... Hibir tvizat vermeden yaayabilse! Fakat imkn m var? Delikanlya iesini iade ettim. Asitfenik gibi kokuyordu. Doktor

Ramiz yar kucana devrilmi ihtiyar bir kokonann arkasndan tannmayacak bir, nereye gidiyorsun?la beni teyi etti. Bu arada hizmetiler durmadan saa sola kenarlarna tahta kaklar dizilmi etli pilv lengerleri tayorlard. Her lengerin peinden elinde kekl yerine bir tabak tutan bir sr kadn, erkek kouyordu. Kibar bir Fransz glmseyerek ve phesiz ayn yalarda olduumuz iin dilini behemehal anlayacam sanarak bana bir eyler syledi. Zorla, Pilva hcum! dediini

anlyabildim. Yaad zamandan hibir ey anlamayan bu biareye hayretle baktm. Fakat o hayretimi anlamad. Bana ampanyann verildii yeri gsterdi. Kol kola oraya kadar gittik. Belki bu iyi gelir! diyordum. Elbette birinden biri iyi gelecek ve ben de etrafmdakilere benzeyecektim. Muhakkak benzemeliydim. Benzemezsem yaamak ok gt. ampanya bana hafif bir serinlik getirdi. Selma nerede? diye etrafma baktm. Selma gelseydi, ne iyi olacakt! Fakat Selma yoktu.

Sevgilim, Cemal Beyin lmnden beri hasta idi. Bir ara Ekrem Beyi grdm. Btn vcudu dikkat hlinde karda bir yere bakyordu. Neden sonra Nait Beyin fotorafnn altnda bir buuk ay evvel Nevzat Hanmla oturup konutuu kanepeye baktn anladm. Bu da gln ve budala bir iti. Bunu da beenmemitim. Tekrar hole ktm. Sa taraftaki kapdan ieri girdim. Buras rahmetli Nait Beyin brosuydu. Hibir zaman sevmediim ve sevemeyeceim bu adamn odasna o zamana kadar

girmemitim. Fakat halam evini bana gezdirirken orda ok rahat bir koltuk bulunduunu sylemiti. Kapy arkamdan kapattm. yi, zevkle denmi bir oda idi. Duvarda bir yn resim vard. Fakat asl dikkate deeri koltuun tam karsnda, Nait Beyin av tfeklerinden sanki hakikaten karacalar, daha byk ve tehlikeli hayvanlar avlyormu gibi her cins av baklarndan yaplm armams sst. Bu ssn tam ortasndan rahmetli Aristidi Efendinin eczanesinin cameknnda, yeillenmi forml iinde, iki ceninin

yumuk gzleriyle ac ac hayat felsefesi yaptklar kavanozlarn zerinde senelerce fersiz tyl kanatlaryla umaa hazr gibi duran kartal bana canlanm gzleriyle bakyordu. Vaktiyle ne kadar masum yalanlar sylermiiz! diye kendi kendime mrldandm. Uyandm zaman sabaha yaknd. Elence sesleri hl devam ediyordu. Gzlerimi anca karmda Halit Ayarcy grdm. - Nasl? diyordu. Fevkalde oldu deil mi?Deminden beri sizi aryordum. nsan byle gzel

geceden kaar m? O kadar rahat ve sakin konuuyordu ki ne diyeceimi armtm. - Halanz harikulde idi. Zaten her zaman harikulde... Siz de fena davranmadnz! Haydi kalkn da sizi grmek iin buralara kadar gelmi bir dostu tanyn! Van Humbert, birinci snf bir limdir! Gerine gerine: - Bitmedi mi hl, Halit Bey, hl bitmedi mi? Bitmeyecek mi? - Hayr dostum, hayr, yeni balyoruz. Daha dn domu ocuk

gibiyiz. - yi amma, oyunun esas nedir? unu anlatn bana... Her ey yolunda gidiyor ite. Bu maskarala lzum var myd? Halit Bey, Nait Beyin masasna oturdu. - Her ey yolunda... Fakat yalnzz. Btn dnyada yalnzz. Yalnzlk benim houma gitmez. Anladnz m? Bu kadar gzel ve cidd bir messese btn dnyaca taklit edilmelidir. Ben bunu istiyorum. Zannederim ki siz de istersiniz!

IX
Konumamz Doktor Ramizin, btn bir grlt ile odaya girii kesti. Aziz dostumuz tam kvamnda idi. Salar birbirine karm, boyunba, yaka bir tarafta idi. ki eliyle biraz evvel szm ona yini Cem mangalnn etrafnda yar yarya kendisini ezen iman kadn odann ortasna doru itti. Bu kadncazn bundan sekiz sene

evvel sevgili doktorun lm mesaisine servetinin yardmn ve husus hayatnn yalnzlna da yz otuz kiloluk bir vcudun btn gzelliklerini getiren, sonra birincisini olduu gibi doktora brakp kincisiyle beraber, bu son evlilik hayatnn yorgunluklarndan dinlenmek iin, psikanaliz usulleriyle muaakann henz bulunmad daha rahat dnyalara giden rahmetli karsna benzeyii hakikaten artc bir eydi. Doktor bizi grr grmez birinci snftan bir sinema edasyla yeni sevgilisinin beline yapt ve sa

omuzuna yapk enesini konumaa daha msait bir vaziyete soktu. Fakat Halit Bey bir parman azna gtrerek susmasn iaret etti, sonra kanepede sarho yatan bir kadn gstererek: - Gir, gir, doktor, yalnz fazla grlt etmeyin... dedi. Bu ocukaz rahatsz! Sonra benim kalktm koltuu gsterdi. - Koltuk rahattr. Biz kyoruz, keyfinize bakn! Yzndeki tebessme hayran oldum. nsan bu istihzay bulduktan

sonra ebediyete kadar msamahal olurdu. nk bu istihza insanolunun toptan inkryd. Ona erien insann yapmayaca, yapamayaca ey yoktur. Eer iine yerlemi yalnzlk hissinden bir lahza zehirlenmezse. Kolumdan ekerek darya kard: - Doktor elenmesini biliyor,dedi. O sizin gibi deil! Siz her girdiiniz yerde, evvel nelerden irenebilirim, nelerden azap ekebilirim, diye etrafnza bakyor, ondan sonra da hep burnunuzun altna bir tutam

srgan otu asmlar gibi silkine silkine dolayorsunuz... Sz kendimden uzaklatrmak iin: Hlinize baklrsa pek imemisiniz! dedim. - Yalnz birka kadeh... dedi. Bu gece kendime hkim olmam lzm... Mamafih imdi ieceim. ebilirim. Daha ampanya var! Halanz mkemmel ev sahibi. Masraftan hi ekinmiyor... Biraz hounuza gitmeyecek amma, artk muhta olmadnza gre syleyebilirim! Parasn son meteliine kadar

yemeden bu dnyadan gitmeye niyeti yok! Byk salonda ve holde dans btn hzyla devam ediyordu. Pudra, lvanta, ter kokusu, plak omuz, vck vck koltuk alt, tebessme bulam ruj, havay bir macun gibi keifletirmiti. Bir ara kk baldzm beni grr gibi oldu, at yapl kavalyesini brakp bize doru gelmee teebbs etti. Bereket versin delikanl daha atik kt. Mbarekin bulunduu oda daha sakince idi. Yalnz ampanya

datlan masa oraya tanmt.Ve etraf bir karnca yuvasna benziyordu. Halit Ayarc elimden ekerek beni halamla ve karmla konuan Van Humbertin yanma kadar gtrd. Bu sevimli limi meyva ile sade soda ierken bulduk. Karm ve halam daha mkul ve nsan dnyorlard. Ellerinde ampanya kadehleri vard. Halama bakarken ister istemez, Acaba serveti lmne kadar idare edecek mi? diye dndm. Sonra omuzlarm silktim. imdi paramz var, aldrma! dedim. Zaten eski

hiret kardei de bizim evde defteri tamamlamt. Pekl o da ayn eyi yapabilir! daresi biraz gtr amma, ekerim... nsan byle halas olunca her eye katlanr... Hakikaten de sevilmeyecek insan deildi! Hayat ak bereketli bir arpa tarlas gibi her tarafndan fkryordu. Van Humbert altm be yalarnda daha ziyade ocuk yzl, orta boylu, sakin, gl kuvvetli adamd. Btn hlinde yle bir ocuk edas vard ki geni sakaln takma zannetmek kabildi. Halit Bey beni takdim edince:

- Nasl, diye sordu, konferansnz iyi geti mi. Bendeniz de bulunmak istiyordum ok. Amma hanmefendi ve beyefendi istemediler bana msaade etmek... Karm benim armama zaman brakmadan: - Ne gzel Trke konuuyor deil mi? diye bana misafirimizin methini etti. Halam onun estafurullahn ok ksa kesti. - Bu gece aksilik oldu, ok mteessirim... Lkin ne yapalm ki bu aile toplantsnda konumay

yeenim evvelden vaat etmiti. Dikkat! Evvel bir konferansta idim, Nait Beyin odasnda tyleri solmu kartala baka baka uyumamtm. Sonra da konferans bir aile toplantsnda olmutu. O da tabi idi. Saat on birde umum bir konuma yaplamazd ya. Hayatm zannedildiinden ok kolayd. Hi ikyete hakkm yoktu. Ktik bir baldr tazyiki, bir dizgin ekii, krbacn ucu ile ufak bir iaret, beni gideceim yola koyuyordu. Elbette birisi konumamn mevzuunu da ltfedip syleyecekti. Sylemeseler

bile ben bulabilirdim. Amma bu biraz tehlikeliydi. Daha iyisi sabretmekti. imdilik benim Van Humbertin elini skp ona srtmaktan, daha dorusu parmaklarm onun elinin mengenesinden kurtarana kadar gzlerinin iine bakp tebessm etmekten baka yapacam bir ey yoktu. Parmaklarmn yerini biraz deitirebilsem ben ona gsteririm amma... Halamdan sonra karm atld: - Hayriciim, ok alkladlar m seni? Bulunamadm, yannda deildim, diye ok zldm... Amma

yeni dostumuzu da brakamazdm ki... Sonra oraya kadar yormaa raz olmadm. Ne mkemmel adam greceksin! Bize yle tatl eyler anlatt ki... Sonra misafirimize dnerek: - Kocam, ben yannda bulununca daha rahat konuur... diye ilve etti. Ve sonra btn ciddiyetiyle, yani hayasz hayasz glerek ve ancak byle kalabalkta olduu zamanlardaki o acayip bakla adamn iini alt st ederek hak ettii iltifat bekledi. Trke kelimeler bu sefer daha evkle desteklendi.

-Tabi efendim, insann sizin gibi bir ilham perisi bulunduu zaman... Van Humbert, lgatten rendii bu ilham perisi tabirini tam yerinde kulland iin dnyalar verilmi kadar mesuttu. Bu hzla parmaklarm ve btn elimin ayas yeni batan ezildi. Elbette bir daha karlarz ve ben de senin elini bir kere tutarm... Karm hakk olan bu iltifat yakalar yakalamaz misafir hanmn yere drd mendilini aznda kendi sahibine getiren bir fino yaltaklyla bana dnd. - nallah, yine msveddeleri

birbirine kartrmadm?. Bu tip uyandrma, Biraz kendine gel! demekti. Rolm benimsemem lzmd. Byk bir gayretle elimi Van Humbertten kurtardm, ve arap iesinin kenarna sarlm slak pekirde parmaklarmn szsn hafiflettim. - Hayr eker karcm, hayr, kartrmadm... Yani dorudan doruya evde unutmuum... Ezberden konutum... lk kahkahay Halit Ayarc att. Sonra hepimiz birden koro hlinde gldk. Van Humbert ilham perime

bakarak: - yle olunca daha iyi oluyor... Benim de bama birka kere geldi... Amma insan daha rahat konuuyor. Karmn tel bu teminat zerine sknet buldu. Bana da, ona da irin irin gld. - Senin empanze nerede? Daha dorusu o buldok, diye sordum. Halit Ayarc bu zevzekliimi beenmediini gsterir bir ekilde hafiften kan att. Ve ben ii derhal anladm iin misafirimize dndm. - Yolculuunuz iyi geti mi

efendim? - Tabi efendim, ok tabi... Gnderdiiniz bilet en lks kamara idi... Demek byle, bu ba belsn belki de kendi imzamla davet etmilerdi. Fakat mevzuu, bu akamki konumamn mevzuunu bir trl sylemiyorlard. Sylemesinler varsn! Mademki ezberden konutum, bir ey uydururum. Deitirdim, derim! Van Humberte bu sefer Halit Ayarc stanbulu nasl bulduunu sordu. Buna da mnasip cevaplar

aldk. Emrine verilen otomobil ok rahatt. Otelin banyo odasn pek beenmiti. Kendisini gezdiren adam Hollandaca bilmiyordu amma, Almancas iyiydi. Efendim Kapalar, Bedesten,Bakrclar... Fakat heyhat, hazret Kapalarda pek az kald ve derhal Ahmet Zamanye geti. Kitabm halla pamuu gibi didiklemiti. Beni tam bir sual yamuruna tuttu. Bizimkilere ne kadar az benziyordu? Her kelimenin zerinde ayr ayr durmu gibiydi.

Cemal Beyin tenkitleri bile bununkilerin yannda solda sfr kalyordu. Bir ara cebinden kocaman bir kt kard. Bu bana soraca suallerin listesiydi. Gecenin bu saatinde hi de ekilir ey deildi bu. Fakat ne diye Halit Ayarc bana sormadan yapt bu ii? Ne diye her an beni emrivaki karsnda brakyor? lk sualler kolay geti. Fakat derinletike bende acayip jimnastikler balad. Tamam, dedim, on dakika sonra sarholua vururum. Amma on dakikay nasl

geirmeliydi! lk imdat Halit Ayarcdan geldi. Doldurduu ampanya kadehini misafire uzatt: - Mideniz dzelmitir artk... diyordu. Van Humbert bir, elindeki sual listesine, bir de ampanyaya bakt. ok byk bir i mcadelesi geirdii aikrd. Kahraman m, insan m olacakt? Fnilik taraf galebe etti. Arkasndan Pakize kendisine o mehur tebessmlerinden biriyle glerek dans sevip sevmediini kaytszca

sordu. kinci kadehin ortasnda henz kendisini dansa davet etmediini syledi. Hazret sevincinden utu. Halit Ayarc bu sefer halamn beline sarld. Halam bir bavul yk eyay benim kucama brakarak onunla gitti. Halit Bey bu sefer de kendisine ne kadar kzdm sylemek frsatn bana vermeden meseleyi halletmiti. Olduum yerde kadehimi bitirdim. Kucamda halamn al, yelpazesi, sapl drbn, d salonun arkasndaki odada byk baldzmn avaz avaz syledii arklar

dinlemee gittim. Yrabbim ne emniyetti o! Nasl baryordu! Nasl kendinden memnundu! Ve o bardka btn etraf onunla beraber nasl couyordu! Beni grr grmez cokunluu bir kat daha artt. Ortada mor elbiseleri iinde olduundan iman ve irkin, fakat yine de garip bir ekilde sevimli, kk bir fil yavrusu gibi yksek keli iskarpinlerinin stnden etrafndakilere doru -phesiz korsas yznden- glkle eile eile, parmaklarn trdata trdata

okumakta olduu ark bitince, alklar bile doru drst beklemeden benim yllarca kendisine retmee altm hlde muvaffak olamadm bir semaiye balad. Zavall sema acemi terzi eline dm Hint kuma gibi gzmn nnde dorand gitti. Bu tahribat hayran dinleyiciler tarafndan ayn ekilde alkland. Bu sefer halamn eyasn, yan bamda duran Ekrem Beye devrettiim iin alka ben de katlmtm. Semainin arkasndan Dedenin gzel bir bestesini tuzla buz etti. Bir ordu

ineseydi zavall beste bu hle giremezdi. Tabiatyla alk ayn derecede iddetli oldu. Ondan sonra ok hazin bir maya balad. Fakat bu musik deildi artk! Bu bir sr kurdun alktan ulumas gibi bir eydi. kisini de askerliimde eytan Dalarnn yalnzlnda sk sk dinlemitim. Maya, blmn neferlerinin aznda yldzlarla konuma gibi bir eydi. Onlarn erkek seslerinden bu keder tat m, btn tabiat canlanrd. Halbuki byk baldzmnki... Bununla beraber herkes teessrnden

alyordu. Bu umum bir matem, filn gibi bir eydi. Belki de byle olduu iin onu bitirir bitirmez, kvrak bir oyun havasna balad. Bu seferki muvaffakiyetinin artk hududu yoktu. Dans edenlerin yars etrafmzda toplandlar. Herkes el rpyordu. Ben aklmda hep Halit Ayarc ile Bykderedeki ilk konumamz, hayretten azm bir kar ak, Van Humberti de, kendimi de unutmu onun bu cokunluu idare ediini, onu besleyiini seyrediyordum. Oyun havasnn yarsna doru gen bir kadn dayanamad, iftetelliye

balad. Oyundan hi anlamyordu. Fakat ne kard, herkes memnundu. Orta yal bir erkek, phesiz kocas veya sevgilisi, gen kadn yalnz brakmaa raz olmad. leriye atld. Ben kalabalktan yavaa syrldm. Karmla sevgili misafirlerimizi aramaa ktm. Fakat hayret, cazn etrafnda bsbtn baka bir manzara beni bekliyordu. Burda da rekor yine bizim ailede idi. Kk baldzm gen bir Amerikal ile salonun ortasnda krasya bir dansa girmilerdi. Daha dorusu dans ediyoruz, diye birbirlerine

yapmadklar zulm, ikence kalmyordu. Kk baldzm oraplarn, iskarpinlerini karm, bir eli partnerinde, bir eli kfi derecede ksa bulmad eteklerinde, hals kaldrlm cill parkenin zerinde zplyor, kendini yerden yere atyor, tam bir yeri krld diye imdadna koacam zaman tekrar kalkyor, tekrar zplyor, kavalyesine sarlyor acayip ifteler atyor, bilinmez dmanlar ba ile ssyor, tekrar yerlere yatyordu. Hey gidi hey! Ne gafletmi benim

gafletim! Karmn ailesini meer hi tanmamm! Zavalllar hapsedilmi istidattan az kalsn atlayacaklarm! Hele karma kar olan gafletim... deta grmemiim, kr yaamm! Btn o dalgnlklar, budalalklar, sadece hayat erevesinin darlndanm biarenin! Fakat hangisi yle deildi? Kk baldzmn etrafnda ehrin en mkemmel caz takm aciz iinde rpnyordu. Davulcu dokuz elli olmu, yine onun savrulularna yetiemiyordu. erde byk baldzm ehrin yar halkn bana

toplam hora teptiriyordu. Karm birdenbire dnyann en rahat konuan salon kadn olmu, hi grmedii bir adam, galiba hayatnda hi grmedii ekilde arlyordu. Halam uzaktan bana iaret etti, bin mkltla yanma yaklatm. Eski hoyrat sesiyle: - Ddm, dedi, grdn m baldzn? nsan diye ben buna derim ite! Hele karn... Ak olsun vallahi! - Tabi halacm! Bakasyla evlenir miydim ben? Haydi oradan miskin!

dedi.Talihim varm desene... Sana kalsa kim bilir hangi snepe ile evlenirdin... - Karm, haydi yle... Kzm nasl, onu nasl buluyorsun? Halam bana bakt. - Eer paramn hepsini yememe Allah frsat vermezse mirasm ona brakacam! Anladn m? Halit Ayarc geldi. - Doktor Ramize bakmaa gitmitim... dedi. Uyuyor, ml ml uyuyor! - Yalnz m? diye sordum. - Hayr, hayr, dedi, setii ruh

kardeiyle... Her ey iyi gidiyor. Haydi gidelim bir ey ielim! Tekrar masaya dndk. Fakat bu sefer bfenin banda kimse yoktu. Zorla bir hizmeti ele geirdik. Bize bir ie at. Halam, kzmn mstakbel miras zararna havyarl sandviler istedi. Bu masrafa para dayanmazd. Bize gelecek... Son nefesini kucamda verecek! diye mrldandm... Sonra Halit Ayarcya dndm. - Mcevherler halis, deil mi? diye sordum. - Tabii... Amma bunlar deil, dedi.

Bankadakiler. Muazzam servet... Korkma o kadar kolay olmaz o i... Sonra mevzuu deitirdi: - Gzel idare ettiniz dorusu... dedi. Birdenbire tepem att: - Neden haber vermediniz?dedim. Ben byle hep emrivkiler karsnda m kalacam? Glerek bana bakt: - Aziz dostum dedi, zavall aziz dostum! Yahut zavall ben! nk asl zavall olan benim bu ite. Bir trl size iyi niyetimi anlatamyorum. Beni bu kadarck olsun

anlamalydnz! Size rol filn yaptran yok. Emrivki de yok. Sadece hrmet eden, inanan insan var. Tasavvurlarm tabii hayatnz eklinde yaamanz istiyorum. Evvelden haber versem hrriyetinizi ihll etmi olurum. Asl o zaman rol yapm olurdunuz... Sokaa ktnz zaman kime tesadf edeceinizi bilmediiniz gibi, bu gece de olacaklar bilmiyordunuz. Geldiniz, grdnz ve karlatnz eyleri hepimiz birden yaadk. Burada emrivki yok ki... - Amma bir yanl yapabilirdim,

her ey berbat olurdu. Bir kahkaha savurdu. - Yapsanz ne kard? Hata denen ey yoktur ki zaten... yi anlayn! Farz ediniz ki hakikaten bir yanl yaptnz! Oradan yrrz ve doruya karz. Hata denen ey, tashih etmek budalalnda bulunanlar iin mevcuttur. Bizim iin deil... Biz onun varln kabul ettiimiz andan itibaren her trl hatann stndeyiz. Hayr, Hayri Bey, hayr, yanl yoktur ve olmaz da. Btn mesele bir vaziyeti iyi hazrlamaktr. Ve insana itimattr.

Kald ki ben sizin kudretlerinizi bilirim. Siz benim kefimsiniz. Ne demek iitiyordu bununla? Kadehlerimizi doldurdu ve kendisininkini bir yudumda boaltt: - nsanla uramak ok gtr ve zaman ister. Mesele vaziyeti iyi hazrlamaktadr. nsanlar onu kendiliklerinden yaarlar. Btn mesele insanoluna yaratcln vermektedir. Ben tiyatroyu sevmem. Ben kendiliinden olan eylerin adamym! - Bu akam hi kimseye yapaca eyi sylemediniz mi?

- Tabi bazlarna biraz tlattm. Uyuyordunuz. Adam geldi. Konferansta, dedim. imdi gelir, dedim. Gerisi kendiliinden oldu. Bakn dedi, bu ilerde tek glk varsa o da insann semektedir. Burada haklsnz. Daima takm iyi seerim! - Hayr, hi olmazsa bende aldandnz. Ben bu ie inanamyorum. Bunu siz de biliyorsunuz. Azap ekiyorum... - Daha iyi ya! Onun iin her admda, her harekette muvaffak oluyorsunuz. Bakalarnn otomat

gibi hareket edecekleri yerde siz canl insan olarak yayorsunuz! Bu esnada Pakize yalnz olarak geldi. - Hani misafir ? dedim. - Zehrada, Zehraya verdim. Zeybek retiyor... Bir ey ieyim de gidelim hep birden seyredelim! Kadehlerimiz ellerimizde gittik. Bu artk filnn veya falann tasavvuru deildi. Tabiat eyann ta kendisi idi. Caz alabildiine bir zeybek tutturmutu. Ve kzm biraz evvel baldzmn marifet gsterdii yerde, yani salonun ortasnda, karsnda

Van Humbert, dnyann en garip, en akl almaz zeybeini oynuyorlard. Etraf sadece gz olmu onlara bakyordu. Biz de bir mddet Van Humbertin havada acemi acemi sarkan kollarna, yere indikten sonra glkle kalkan dizlerine baktk. Halit Ayarc yavaa kulama: - Burada ben de pes! derim, diye mrldand. Dnyann en harika ailesinin reisi idim. Ve bu haysiyetle deminden beri bana apknca dirseini arpan karma ayn ekilde cevap verdim. Halit Bey ilve etti:

- Nasl, hoununuza gitti deil mi? Babalk gururunuzu bir tarafa brakn, sadece kadnlarmzn bu muvaffakiyeti muazzam i deil mi? Bye bir eyle karlaacanz mit eder miydiniz? Ben bir gzm kzmn Van Humbertin hantal ve alabildiine geni vcuduna yaptrd acayip ve tehlikeli cambazlklarda: - mkn m var? dedim. Hayalime bile gelmezdi. Hele kzm Zehrann... - Hakknz var... Bu kadar sratli terakki, grlmemi ey... - Yalnz biraz da bilselerdi.

Mesel kzm hakikaten zeybek oyununu bilseydi, baldzm demin tepindii zkkmdan biraz anlasayd. By sandalye ile avize krar gibi besteleri harap etmeseydi.... Halit Ayarc ok terbiyeli bir ekilde esnedi: - Yine ayn mesele... dedi. Daha dorusu hep ayn mesele! Aziz dostum, siz ifa kabul etmez bir gayrimemnunsunuz... Bu ilerde bilmek ikinci derecede kalr. Yapmak vardr, sadece yapmak!.. Sonra kendi kendine konuur gibi ilve etti:

- Bilgi bizi geciktirir. Zaten ne sonu, ne de gayesi vardr. Mesele yapmak ve yaratmaktadr. Bilselerdi, bilselerdi... Fakat bilselerdi bunu yapamazlard. Bu heyecana, bu icada, bu kendiliinden bulmaa eriemezlerdi. Bilgileri buna mni olurdu. Kznz bu geceyi yaratt. Ne ile? Yaratma kabiliyetiyle... nk yaratmak, yaamann ta kendisidir. Biz yaayan, yaamay tercih eden insanlarz. Siz istediiniz kadar somurtun! - Ben somurtmuyorum, dncemi sylyorum...

- Kendinize saklayn o dnceyi de, u karnzdaki harikulde manzaraya bakn! Filhakika manzara harikulde idi. Van Humbert yeni rendii zeybekle kzmn yardmndan vazgemi, imdi tek bana de kalka, bir yn cambazca hareketler yapyordu. Salon alk iinde idi. - Bakn, aziz dostum, bakn u adamn iradesine! Bu ne gayrettir, ne yaamak kudreti, yaamak neesidir! Bu kudretin yannda bilgi dediiniz eyin laf olur mu? Sonra eildi, yavaa kulama

fsldad: - Evet, aziz dostum, ben sizi byle grmek isterdim... Bir lahza kendimi misafirimizin yerinde tasavvur ettim. - nsaf ve merhamet! dedim. Beni tmarhaneye mi yollayacaksnz? Halit Ayarc ince ince glmsedi: - Garip bir tmarhaneniz var beyefendi! dedi. e yarar herkesi oraya gnderebilirsiniz, tabi bata bendeniz bulunmak zere... Amma her yaptma da itirak ediyorsunuz! Fena alnmt. Bu kadar iyi balayan bir gecenin byle bitmesini

hi istememekle beraber geriye dnmem de imknszd. - Hangi artlar altnda sizi tandm pekl biliyorsunuz! diye cevap verdim. - Evet, onu biliyorum. Zaten siz de saklamadnz. Bir huyunuz var, hibir eyi saklamyorsunuz. Hakikat u, deil mi aziz dostum, biraz refaha kavuunca eski dnyanz iinizde tepmee balad. Fedakrl lzumsuz ve fazla buluyorsunuz! - Hayr, sadece eski hlime hasret ekiyorum... - Dnnz! Hasretini ekiyorsanz,

dnnz! Sonra birdenbire sesi deiti: - Amma, dnemezsiniz. Demin hesap ettiniz. Bir an iinizden geeni okudum. Halamla bartm, ilerim de olduka iyi dediniz... Birka yl iin hi olmazsa her ey yolunda gidebilir. Niin u anda her eyi bitirmeli? yle dnmediniz mi? Amma sonra vazgetiniz... lerisinden korktunuz! imi olduu gibi okumutu. Omuzuma elini koydu ve beni i salona gtrd. Grenler en tatl ekilde konutuumuzu

zannederlerdi. Size kendi hakikatinizi syleyeyim! Artk dnemezsiniz. nk hibir eyden vazgeemezsiniz. Btn tenkitlerinize ve kk grmelerinize ramen rahat ve gzel bir karnz var, ayrca bir metresiniz var ki ldryorsunuz. Kznz, olunuz iin her an kendinizi fedaya hazr olduunuza da eminim. stelik hreti, hatt abes telkk ettiiniz iler iinde olsa bile hareketi seviyorsunuz. Hulsa bir ahtapot gibi saysz kollarla dnyaya yapmsnz! Hibir eyden

ayrlamazsnz. Nasl dneceksiniz? - Dnmek istemiyorum, dedim, sadece biraz daha mkul... Tekrar gld: - Mkul... Mkul... diye ban sallad. Hayr siz mkul aramyorsunuz! O kadar budala deilsiniz. Akln kendisi iin ileyen bir cihaz olduuna kaniyseniz o baka... Hayr, sizin aradnz baka bir ey. - Ben doruyu aryorum. Yahut istiyorum, bir parack olsun... - Doru, ya btn olur, ya hi olmaz... Dostum, sizin bahsettiiniz

salam kymetler ancak bir lokma, bir hrka yaamaa raz olanlar iindir. Sizin gibi her eyi ve hepsini birden isteyenler iin deil! Btn ve halis ahsiyet her eyden evvel kendisiyle yetinmeyi icap ettirir. Bir tekme ile btn i dnyamdan uzaklamtm. - O kadarn isteyen yok... dedim. - Demek pazarla geliyorsunuz! Ama bu i, pazarla gelmez! Bu masada biri de, bini de kazanan hep ayn eylerin zerinde ve sonuna kadar kaybetmek zere oynar! Kazan belki tesadf olabilir, fakat

kaybettiimiz ey tam ve katdir. Oyuna girdiiniz anda onu kaybettiniz demektir. Fazilet pazarlk gtrr mesele deildir. Onun iindir ki eskiler insan tabiatn olduu gibi kabul ederek sze balarlard. Hani u: Cmlenin malmudur ki tabiat-i beeriyye... Sonra birdenbire masaya yaklat. ki kadeh doldurdu. Uzakta acayip ssleri iinde sahte Mbarek bizi hayretle szyor gibiydi. - Bu lemde hibir hesap, hibir balanma bedava deildir. Hepsi ayn fedakrlklar ister. Ve en iyiden

en ktye bir admda geilebilir. Raz msnz, vazgeiyor musunuz? Bir mddet dndm. - Hayr, dedim. Olmayacam biliyorum. Fakat niin byle konuuyorsunuz? Halit Ayarc tekrar kadehini doldurdu. ok sevimli bir bakla evvel kadehe, sonra Mbareke, sonra bana bakt. - Bilmiyorum,dedi, belki sarhoum, belki de kendi kendime hesap veriyorum. En dorusu bu meselenin stne kmaktr. - Hayr, dedim, siz kendinize

hesap vermiyorsunuz! Bende bir eyleri daha ykmak istiyorsunuz. Hem ta ta ykyorsunuz! Amma niin? - Syleyeyim: Ayn yollardan getiim iin. Sizi ok seviyorum ve ayn zamanda size dmanm. Bana kendimi ok hatrlatyorsunuz... Yo, beyhude bbrlenmeyin! Hibir zaman sizin gibi olmadm. Hibir zaman armadm ve ezilmedim... Fakat bir tarafnz var ki... Przsz bir kahkaha ile gld: - mrnzde bir kere byle gldnz m? diye bana sordu.

Hibir zaman benim kadar temiz ruhlu olmadnz! nk ben bu ilerin stndeyim... Sonra birdenbire beni kucaklad: - Siz bana hayat sevdirdiniz! dedi. ehzadebanda o kahvedeki hliniz, o gln meyusiyetiniz, biare kederleriniz, silkinip altndan bir trl kamadnz ykler... Bykderedeki aknlnz, tereddtleriniz, saadetleriniz... Kk zeytin ekirdei gibi dnyanz, hepsi bana hayat yeniden sevdirdi. O gece hemen orackta elinize be lira sktrsaydm, nasl mesut

olacaktnz! Evet, bana hayat sevdirdiniz. Siz benim en gzel aynamsnz! Yzm hacaletten kpkrmz: - Keke yle yapsaydnz! dedim ve zorla kollarndan kurtuldum. - te asl abes bu szdr, dedi. Tekrar glmsedi ve kadehi kaldrd. - stediiniz gibi olsun... dedi. Zaten sizi tam deitirmek niyetinde deilim! O zaman ikimizden biri lzumsuz olur. Yalnz ufak tefek baz tadilt lzm. Hi olmazsa yaayanlara karmayn!

Bir mddet durakladm. Tereddt iinde idim. - Hibir eye inanmyorsunuz, deil mi? dedim. O kadehini iti. Yan cebinden kard mendille alnn sildi: - Artk yeter, dedi. Bakn dostlarmz geliyor. Yaasn Saatleri Ayarlama Enstits, yaasn S. A. E. Ve Van Humbertin koluna girmi halamla beraber btn ailemizi deta bu lkla karlad. Van Humbertin sevincine payan yoktu. Bir muharebe kazanm gibiydi. Beni karmdan ve kzmdan

dolay tebrik ediyor, ikisini birden Hollandaya davet ediyordu. Onlara bisiklete binmeyi reteceini sylyordru. - Biz burada hep beraber atlkarncadayz... dedim. Halit Ayarc serzenile bakt. Birbirimizin kalbini krdmz belliydi. Van Humbert stanbulda bir ay kald. Onunla geen btn maceramz burada anlatmak ok zaman ister. u kadarn syleyeyim ki benden ok memnun ayrlmt. stanbulda geirdii zamandan yllarca muhtelif yazlarnda bahsetti.

Ne kzmla oynad zeybei, ne Halit Ayarcdan grd ikram, ne de Ahmet Zamannin kahirini ziyaret ettiimiz gn kendisine amlcada ektiim yourtlu kebap ziyafetini hi unutmuyordu. Her ekilde memnun ettiime kani olduum bu adamn sonradan aleyhimde bulunmas hakikaten alacak eydir. Fakat, Denin dostu olmaz! sz Van Humbertten ve benden ok evvel sylenmi szdr. Onun iin kendisine kar hibir hiddet ve kin duymadm. Sadece olmasa daha iyi olurdu, diye

dndm. uras da var ki Van Humbert bizim yzmzden epeyce ziyanlarda grmt. Bilhassa karmdan ve byk baldzmdan ald, szm ona malumatla eski oyunlarmza dair yazd kitab epeyce hrpalamlard. Bununla beraber sonradan yazd yazlarda da ahsmdan yine dosta bahsetti. En son yazsn u cmle ile bitiriyordu: Hayri rdal ve ailesi efrad, insan kabuundan karmasn ok iyi bilen insanlar. Ne olursa olsun onlarla stanbulda geirdiim zaman hibir suretle

unutmayacam. Kendilerinin daha ziyade atlkarncaya binmekten holanmalarna ramen, yine de Hollandaya gelirlerse, onlara vaat ettiim gibi bisiklete binmeyi reteceim...

Drdnc Blm

-Her Mevsimin Bir Sonu Vardr-

I
Halit Ayarcnn tahmini doru

kt. Halamn kokteylinden birka ay sonra ajans telgraflar alt Cenub Amerika ehrinde birer Saat Sevenler Cemiyetinin kurulduunu haber verdiler. Bir mddet sonra da bu cemiyetler bizim stanbuldaki Saat Sevenlerle mnasebete girdiler ve Saatleri Ayarlama Enstitsnn esbabmucibi lyihasyla nizamnamesini istediler. Bunu uzak ve yaknarkla, baz Avrupa memleketlerindeki hareketler takip etti. Bylece iki buuk sene iinde yurt dnda otuzdan fazla Saat Sevenler Cemiyeti ve enstit

kurulmu bulundu. in garibi, enstitnn kurulmasn kabul etmeyen memleketlerde bu hususta efkrumumiyeye sarih sebep gsterilerek izahat verilmesiydi. Filhakika hemen hepsi, Sanayi hayat kfi derecede gelimi olduu iin byle bir messeseye ihtiyacmz yoktur diyorlard. Bu suretle kabul edenler ve etmeyenler messesemizin lzumunda birlemi oluyorlard. Halit Ayarc bu hususta gelen her ajans telgrafnn arkasndan bir basn toplants yaparak messesenin

ehemmiyetini bir kere daha belirtiyordu. Kendisi megul olduu zaman bu i bana dyordu. Halam ise bu vesile ile bsbtn faaliyet kesilmiti. Dar memleketlerde sk sk yaplan Milletleraras Saat Sevenler Cemiyeti kongrelerinin hibirini karmad. Bir zaman geldi ki bavullar evvel yatak odasnda, sonra daha kolaylk olsun diye holde hazr durmaa balad. Bu seyahatlerin ounda kzm, bazen de kocasyla kendisine refakat ediyorlard. stanbul gmrnn tand belli bal simalardan biri

olmutu. Yllk pasaportlar faslasz yenileiyordu. Sprgeciler Khyas ailesinden kalan mcevher sslerinin yan banda yedi sekiz devletin nian peyda olmutu. Bu arada biz de bo durmamtk. Vidolu nakit cezasnn temin ettii sermaye ile Hrriyet Tepesindeki yeni binamz yapm, Milletleraras Saat Trstnn byk yardmna mazhar olan Saatleme Bankamzn himmetiyle kurduumuz kooperatifle de Saat Evleri dediimiz personelimize mahsus mahalleyi vcuda getirmitik.

Yukardan beri bahsettiim gibi cezaynakd sistemimizin bulunmasndan sonra enstitmzdeki en belli bal hizmetim, hi olmazsa beni en fazla yoran enstitmzn binas olmutur. Zannederim ki efkrumumiyeyi de yine nakit cezasndan sonra hatt ondan daha fazla megul eden ey de bu bina oldu. Bana Beynelmilel Mimarlar Cemiyetinin fahr azaln temin eden bu bina ile balangta hi megul deildim. Bu cins ilerde daima yapld gibi bir yarma amtk. Bu yarma iin yazdm

artnameye Halit Ayarcnn srar ile messesinin modern mahiyetine ve adna uygun bir ekilde orijinal ve yeni slpta kaydn ilve etmitik. Daha dorusu, balangta hi lzum grmediim bu kaydn behemehal konulmas hususunda Halit Ayarcnn srar zerine, hiddetimden ve biraz da alay iin cmlenin sonunu kk bir ilve ile deitirmi, ...ve adna dtan ve ierden uygun ekilde... hline sokmutum. te bu sonradan ilve ettiim dtan ve iten art beni aylarca plan zerinde uramaa mecbur

etti. artnamemiz gazetelerde iln edildii zaman herkes onu gayet tabi bulmutu. Bizde stnkr okumak dettir. Kald ki, modern mahiyet, uygunluk, iten ve dtan gibi tbirler kullana kullana yprandrdmz, yalama hline gelmi nesnelerdendir. Bu itibarla gelen projeler, baz basmakalp yenilikleri olan bildiimiz bina planlarndan baka bir ey deildi. Hi kimse Halit Ayarc gibi syledii sz sonuna kadar unutmayan ve mnas zerinde kendisinden

bakasnn tefsirine msaade etmeyen bir insanla karlaacan tahmin etmemiti. Halbuki Halit Ayarc, projelerin hepsini -bilhassa benim, inadmdan ve srf alay iin koyduum iten ve dtan tbirlerine dayanarak- reddediyordu. -Bunun dardan neresi saate benziyor? lk suali bu idi. Hemen arkasndan ikinci sual geliyordu: - Saat, zaman ve ayar fikrini binann iinde ne suretle ifade ettiniz? Ve bittabi gelen mimarlar verecek

cevap bulamadan gidiyorlard. Hibir zaman, hatt messesemizin lavedildii gnlerde bile aleyhimizde bu kadar yaz yazlmad. Koltuunun altna projesini sktrp kapdan kan herkes soluu gazetelerde alyordu. Stun stun makaleler birbirini takip etmee balad. Biz de bo durmuyor, cevap veriyorduk. Halit Ayarc st ste yapt basn toplantlarnda, Modern adam beyhude konumaz. Biz mphemi kabul edemeyiz. artname harfi harfine tatbik edilecektir. diyordu. kinci yarmada saat fikrine biraz

yanaanlar oldu. Fakat onlar da alelde drt dl'l bina fikrinde kalyorlard. Bu itibarla gelen projelerin hemen hepsi masa veya duvar saatlerini dardan ilve sslerle yahut da kaidelerinin darl ve katlarn okluu ile telkin ediyorlard. Bazlar ise daha ileriye gitmiler, yapnn n cephesinde ikinci ve nc katlara genie bir saat kadran eklini vermilerdi. Bylece pencerelerin mhim bir ksm byke bir yuvarlan iinde bulunuyordu. Halit Ayarc bunlar da beenmedi. Bir ksm iin:

- Bunlar herhangi bir binada yaplabilecek eylerdir. Bunun neresi modern? diyordu. Neresi modern ve neresi saat? Bir ksm iin de: - yi ama, bu kadran izgisini cepheden herhangi bir tamirde kaldrrsam pencereler tabiatyla kendiliklerinden kat izgisini verirler! O zaman saatlii nerede kalr? diye itiraz ediyordu. Bittabi bu sualin de cevab baka taraflardan geliyordu. Bir bina hibir zaman saat olamazd. Saatin kendi ats ve karoserisi vard. Ve bu da

herhangi bir binaya zaten kendiliinden benzerdi. Halit Ayarc btn bunlara kar artk masasnn camnn altnda byk harflerle yazlm bir nshasn bulundurduu artnamenin yukardaki cmlesini gsteriyor, yahut yazdrp tam karsna duvara astrd iten ve dtan kaydn iaret ediyordu. Bu konkura itirak edenlerden bir tanesi ii biraz daha ileriye gtrm, ikinci ve nc katlarn aydnln pencere yerine dorudan doruya saat kadranna benzeyen bir boluktan vermiti. Ayrca binay

drt genie ayak zerine almt. Fakat Halit Ayarc bunu da reddetmiti: - Zoraki! diyordu. Pencere, penceredir. Bu pencere deil ki... Kenarndaki iaretleri silerim. Gotik kiliselerin renkli cam gl olur. Biz baka ey istiyoruz. Saat fikrinin binann bnyesine girmesini istiyoruz. Onunla birlemesi lzm! Lehim ve ek istemiyoruz. Binann kendisinde programmz ve gayemizi grmek istiyoruz. tiraf edeyim ki beni asl uyandran Halit Ayacnn bu cmlesi oldu.

Kendi kendime, Saat fikri binann bnyesine girerse, bina binalktan kar diye dndm. Ve zavall dostuma deta acyarak gldm. Fakat ertesi sabah yle bir dnceye kendiliimden vardm: Binalktan kan, yani onun kanunlarnna riayet etmeyen bir bina, pekl saat fikrini insana verebilir! Ve ilk rast geldiim mimara o gn bu fikrimi atm. Fakat hi hazrlkl deildim. Bir trl lykyla anlatamadm. Bununla beraber bu konumadan kafamda bir ktle fikri kald.Bu som ktleyi,

saate benzetmek iin ykarsan bu i olur! diye dndm. Saatleri Ayarlama Enstitsn sessiz sedasz protesto eden ve evimize ancak bayramdan bayrama gelen Ahmetin naslsa evde bulunduu gecelerden biriydi bu. Meseleyi onunla mnakaa ettim. O da mimarn fikrinde idi: Bir yap her eyden evvel ktledir diyordu. Ertesi gn bir saati batan aa sktm, tekrar taktm. Hayr, imkn yoktu. Buradan yryemezdim. Belki dahil tertiplerde bundan istifade edebilirdim. O hlde elimizde yine

kadran kalyordu. Halit Ayarc cepheye verilen kadran manzarasn beenmemiti. O hlde baka trl arayacaktm. Bu arada sk sk Halit Ayarc ile konuuyor, kendisini ve messeseyi bu azaptan kurtarmasn rica ediyor, herhangi bir yapnn da pekl bu ii grebileceini sylyordum. O katiyen yanamyordu. - Saatleri Ayarlama Enstits imdiye kadar vaat etttii her eyi yapt, diyordu. Vka, ehrin saatleri, ne de husus saatler hl gerei gibi muntazam ilemiyor. Fakat

insanlarmz sk sk saate bakmaa ve vakti lmee altlar, kylerimize tamamyla saati sokmadksa bile saat zevkini soktuk. Bugn bir milyon kyl ocuunun kolunda bizim sattmz oyuncak saatler var! Bu demektir ki bydkleri zaman Saatleme Bankamzn gsterdii kolaylklar sayesinde hepsi birer saat sahibi olacak. Hibir faydas olmasa balar skld zaman rehine verebilecekleri veya satabilecekleri az ok para eder bir mallar bulunacak demektir. Saat ssn

kadnlarda bilezik eklinden karttk. Alelumum mcevher sslere tatbik ettik. Bilhassa bizim icadmz olan saatli jartiyerler btn dnyada rabet kazand. Siz bu jartiyerlere pek itiraz etmitiniz. Ancak mzikhollerde kullanlr, diyordunuz. Halbuki imdi stanbulda byle saatli jartiyer tayan binlerce hanm var. Dnyann en zarif hareketleriyle yolda eteklerini kaldrp saatlerine bakyorlar. Hatt daha ileriye gidildi. Milletleraras Saat Sevenler kongresinde baz devlet nianlarnn saat olmas bile benim teklifim

zerine kabul edildi. Bu hususta byk bir propaganda balyor. Hatt bu yzden ve sizin son kongrede verdiiniz izahat zerine sevdiklerine ve takdir ettiklerine altn saatler hediye eden kinci Mahmut btn dnyada alkay celbetti. Hakknda kitap zerine kitap yazlyor. Btn bu muvaffakiyetler meydanda iken ne diye szmden dneyim? Vka bir saat sanayii henz kuramadk. Amma saat ithalini kolaylatran birtakm tedbirlerin alnmasna bile sebep olduk! Yurdun en iyi saat maazalar bizim

inhisarmzda! Bu kadar baarl alan bir messese, kendini ne hakla ve nasl tekzip eder? Ve ben nasl bakalarnn oldu bittisini kabul ederim? Her eyi brakn, ne diye kendimi malup, yahut yanlm gstereyim? Ben yanlmadm ki!.. Ben bir art kotum. Yapan yapar! - Gzel, beyefendi, ok gzel! Fakat gryorsunuz yapamyorlar. Tatbik edilmesi g... - Edilmesi lzm! Ben onu dinlemeden devam ettim: - Kald ki bu sizin kabahatiniz deil! O iten ve dtan tabirini,

insan hli, size kzdm, bu husustaki srarnz lzumsuz bulduum iin ben koydum oraya! Binaenaleyh sizin malubiyetiniz de saylmaz! Yzmn kzardn hissediyordum. Bam nme eik, cevap bekledim. Halit Ayarc hafife tebessm etti, daha dorusu konuurken deta sesi glmsyordu. Biliyorum, dedi, hepsini biliyorum! Sylediiniz iin de ayrca teekkr ederim. Fakat bir teekkr daha edeceim. O da, hak-kndaki

yanl fikirleriniz, yahut aksi tabiatnz dolaysyla da olsa, o tbiri kullandnz iindir. Onun sayesinde orijinal bir bina sahibi olacaz! Ben netice adamym, niyet adam deilim! Koydunuz, iyi yaptnz! imdi sebat edeceiz. Unutmayn ki bir sonraki yln nisannda beynelmilel kongre bizde olacak. Ben bu yeni binada olmasn istiyorum. Fikri bizden aldlar, bizi getiler. Hi olmazsa binamzn orijinallii ile bu iteki kdemimize lyk olalm! Filhakika Ahmet Zamannin doum tarihi milletleraras saat

bayram gn olarak kabul edilmiti. Kongreler hep bu tarihlerde yaplyordu... - Peki amma, dedim, nasl yaplacak? Saat bnyeye nasl girecek? Yani yapnn bnyesine... Ban ellerinin arasna ald. - Bilmiyorum, dedi, orasn ben de bilmiyorum. Mimarlarn ii. Onlar dnsn. Daha dorusu sizin iiniz bu. Mademki siz koydunuz o art, siz dnn! Ayaa kalkt. Gzlerini gzlerimin iine dikti ve en cidd sesiyle son szn syledi:

- Bu binay siz yapacaksnz, Hayri Bey, anlald m? Bunu sizden kat ekilde bekliyorum. Bu sizin bana ahs bir borcunuzdur! Dedii oldu. Fakat ne glkle bunu ancak ben bilirim. Sebebi de zihnimin bandan itibaren hep cep saatime taklm olmasyd. Hayatta uradmz btn glkler az ok kafamza gelen ilk fikirden bir trl silkinip kamaymz yznden deil midir? Hayatm trl trl cins ve ekilde saatler iinde gemi olmasna ramen hep cep saatimi dnyordum ve mutlaka binamzn

srrn onda aryordum. lk nce tpk onun gibi yuvarlak bir bina tasavvur ettim. Gnn on iki saatini gsteren on iki pavyon daire eklinde merkez bir holn etrafna dizilecekti. Fakat, biraz kt zerinde alnca bunun imknszln grdm. Bu sefer saatimi dik tutarak dnmee baladm. Salam, merdivenleri de iine alan drt blok ayaktan byk, ikin, kabark bir saate benzeyen bir binaya klacakt. Bittabi saatin yz ve arkas asl cepheler olacakt ve yan taraflar da bina boyunca inen pencerelerin izgisi ssleyecekti.

Bylece her iki cepheye de on iki saati gsteren byk iaretler koyacak asl kadrann bulunduu byk cephenin ortasnda da ayaklardan klan byk kap bulunacakt. Fakat bundan da vazgemee mecbur kaldm. Pakize bu son fikri fazla beenmiti. Ve itiraf edeyim ki Pakizenin zevki benim iin bir eit miyar olmutu. Onun beendii, heyecan duyduu her eyden korkmaa balamtm. Bununla beraber asl fikir yine Pakizeden geldi. Ona bu ilk projeyi anlattm

zaman, her zamanki mesut tebessmyle: - Ben biliyorum zaten, dn akam Mbareke kurban kestirmitim. Rhaniyeti yardm etti. lk nce ardm. - Hangi Mbarek? diye sordum. O da nerden kt? Karm sknetle: - A! Kocacm, dedi. Mbarek ite! Bizim evliya saatimiz. Hani imdi halann evinde bulunan! te o yardm etti bize! lk nce hiddetten boulacak gibiydim. Sonra birdenbire karm

kucakladm. Binann behemehal yuvarlak bir saat olmas icap etmediini, dnyada cep saatinden baka eit saatler de bulunduunu, herhangi bir namuslu bina gibi uzun bir drtgen olabileceini bana hatrlatmt. Karcm, dedim, zaten hayatmn her baarsn sana borluyum. Bak senin sayende Mbarek bize yardm etti. ok teekkr ederim. Filhakika uzun bir drtgene bir saat manzaras vermek o kadar g deildi. Ufak tefek kntlarla gnn

on iki saatini bu drt izgiye koymaktan baka bir ey kalmyordu. Aradaki hol de bylece, ilk dncemdeki, artc tanzimi imknsz bykln kaybedecekti. Asl cephe saati on ikiyi gsteren yuvarlak bir bina olacakt. Sonra iki tarafta drt kk blok bizi saat altya ayracamz arka cepheye getirecekti. Bu katl olacakt. Her blokun arasna asma merdivenler, kk emen eritleri koymak gayet kolay bir eydi. Ortadaki byk hol camla rtlecekti. Her blokun cephesinde tpk saatlerde olduu

gibi geni bir ember iinde sadan sola gitmek zere birden on ikiye kadar Romen rakamlar yazlyd. Yalnz on ikinci dl, ki asl cephe olacakt, biraz geni tuttum ve onun zerine rakam koymadm. Saat fikrini tam verebilmek iin giri kapsna da tam bir kadran manzaras verdim. Alt metre irtifanda olan bu kapda kadrann bu tarzda tanzimi beni epeyce yordu. Herhangi bir dikdrtgenin kenarlarna rakamlar koymakla hibir ey elde edemezdim. Baka bir ey bulmak lzmd. Bursaya Konyaya kadar

gittim. stanbul camilerini dolatm. Btn kap ekillerine baktm. Fakat hibiri benim iime yarayacak eyler deildi. Daha dorusu hepsi dzgn, iyi ilenmi dik drtgenleriyle harikulde eylerdi amma, benim aradma cevap vermiyorlard. Nihayet bir gece kk stanbul camilerinden birinin yana doru kaldrlm perdesi bana bir fikir verdi. Akreple yelkovandan bir perde gibi istifade edecektim. imdi hangi rakamlar zerinde kapnn boluunu ayarlayacam meselesi kalyordu. ki kanatl perdesi kaldrlm kap

fikrini bulduktan sonra gerisi kolayd. Yaz aylaryd. Ahmet tatilini her zaman yapt gibi mektepte geirmek istiyordu. Fakat benim srarl ricam zerine, srf bana yardm etmek iin evde bizimle kalmaa raz olmutu. Benim glk iinde olduumu biliyor, ayrca bu cinsten bir i zerinde almak houna gidiyordu. Beni saatlerce, velevki mnasn anlamad, hatt mnsz bulduu bir i zerinde grnce yalnz brakmaa raz olmamt. Hayatmda Eminenin lmnden sonra ilk defa olarak

hakik saadeti tanyordum. Olum sade beni affetmi grnmyordu. Ayrca bana yardm ediyordu. Onu yan bamda, ya ile hi mnasebeti olmayan birtakm meselelere, srf glkleri iin ilgilenmi, her ihtimalin stnde cidd cidd dnr grdke sevinten ldryordum. Bu i denen eyin fazileti idi. insan temizliyor, gzelletiriyor, kendisi yapyor, etrafyla arasnda bir yn mnasebet kuruyordu. Fakat i ayn zamanda insan zaptediyordu. Ne kadar abes ve

mnsz olursa olsun bir iin mesuliyetini alan ve benimseyen adam, ister istemez onun dairesinden kmyor, onun mahpusu oluyordu. nsan kaderinin ve tarihin byk srr burada idi. Baba olu, daha ilk mnakaada kadranla akrebin ayn yksekliklerde durmamasna karar verdik. Bu ok kolay ve ok allm bir tenazur olacakt. Binaenaleyh akreple yelkovann tekil edecekleri perdenin iki dlnn ini zaviyelerini tanzim etmek iin baba oul saatlerce elimizde birer

saat, ayar deitirerek en mnasip akl aradk. Bu ann hem ilk bakta gze batmayacak, hem de grr grmez tabi bir ey gibi kabul edilmeyecek ekilde olmas lzmd. nsan birka dakika olsun dndrmeli, hatt kapdan acele geen yolcu, birdenbire iin gayri tabiliini hatrlayarak geriye dnmeli ve kapnn beyaz mermerden pervazlarna kaklm byk tuntan rakamlara bakmaa mecbur olmalyd. Hi olmazsa, Aman, karken una bir iyi dikkat edeyim! diye kendi kendine sylenmeliydi.

Nihayet drd krk iki geede karar verdik. Bylece alt metre ykseklii olan kapnn kiri tandan bir buuk metre aada balamak zere, iki tarafn ta perdeleri birbirinden pek az farkl bir nisbetsizlikte asl kap boluunu yapacaklard. Bu suretle sa taraf boluu sol taraftan biraz daha ykseke olacak, fakat her iki taraf da, somaki tatan kapnn perde pervazna en yakn yerde bile insan boyundan biraz yksekte aslacakt. Ta perdelerin kenar kvrmlar arasnda akreple yelkovann dz millerini yine ilenmi,

hatt savatl tun, belki de elik ve tun kark kaln ubuklar verecekti. stnde, perdenin iki ucunun birletii dzlkte de yine byle bir madenden byk bir rakkas kaln mihveri etrafnda fakat bu sefer ucu yukarya evrili, durmadan saa sola giderek ayar fikrini temsil edecekti. Kapnn stne koyacamz sayvann yapaca glgede yeil somaki, beyaz mermer, kararm tun iyi bir renk tesiri brakacakt. Hi olmazsa Ahmet byle dnyordu. Btn bunlar kararlatrdmz

zaman saat on iki idi. Oluma korka korka: - Bu rakam tandn m? diye sordum. - Hayr, bilmiyorum! diye cevap verdi. Nesi var? - Senin doduun saat... Birdenbire yz kzard ve glmsedi. Memnun olduu belliydi. Sonra kalar atld, ve nne bakmaa balad. Syleyecei szn hatrm krmasndan ekindiini anladm. Nihayet dayanamad. - Baba! dedi, zayf tarafm

beyhude arama. Biz henz, bunu hepimiz iin sylyorum, fikirlerimiz iin birbirimizden vazgeecek seviyeye gelmedik. Fakat imdiki vaziyette ben daha rahat ediyorum. Belki de bu szlere muhatap olmaktan gelen sknt iinde birdenbire yaptmz iin eksik tarafn grdm. Bu 720 metrekarelik hol ne yapacaktm? O geceyi sabaha kadar bunu dnmekle geirdim. Nihayet sabaha kar Kahveciba Camii mezarlnn imdi evimde bulunan parmaklna benzer bir parmaklkla

ikiye blmeyi, bu suretle geni mesafeyi hi olmazsa ilk gren iin daraltmay dndm. Fakat bu da kifayet etmezdi. Bu boluu kracak eyler lzmd. Ahmetin mektebinden, arkadalarndan bulup getirttii mimr mecmualarnda grdm birka resim bana bir fikir verdi. Parmakln tam orta yerine, her biri baka bir istikamette giden ve tpk mazotlu gemilerin bacalarna benzeyen drt byk stun koymaa karar verdim. Fakat holn caml tabannn stuna ihtiyac yoktu. te o zaman asl byk fikir geldi.

Mademki stuna ihtiya vard, o hlde holn bir st kat bulunacakt. Ve byle bir st kat, Saatleri Ayarlama Enstitsnn kendisiyle gayet uygun dyordu. Nasl kendimize i bulmak iin bu enstity kurduysak bu st salonu da ylece, holn byklnn zarur kld, drt stuna i bulmak iin yapacaktk. Sabaha kar ikinci bir fikir hole ait bu almay tamamlad. Drt stun yan yana bulunacakt ve ilerinden geilecekti. Sadan gelecek, sol tarafa gemek iin Sabah stunun kapsndan girecek

le stunundan getikten sonra Akam stununun merdiveninden karak, Gece stunundan holn br tarafna inmi olacakt. Buna mukabil sol taraftan saa gemek isteyen ziyareti, Gece stunundan Akama ve leye geerek Sabah stununun parmaklkl kapsndan kacakt. Sabah kahvaltsnda Ahmetle biraz konutuktan sonra bu fikrimi de tamamladm. O bana erefelinin minarelerini hatrlatmt. erefelinin minarelerine bilindii gibi, mezzinler birbirini grmeden ayr

ayr merdivenlerden kar. Bizim stunlar bunun aksi olacakt. Dvme bakrdan, geni kafesli camlarndan her iki merdivenden inip kanlar grlecekti. Bir yonca yapra gibi ayn merkezden ykselen bu drt stunun yeknesakln bsbtn krmak iin holn ortasna diyagonal olarak yerletirmei daha mnasip bulmutum. Bittabi, stunlar hep birbirlerine kaidelerinin biraz yukarsndan, inip kanlarn geebilmesi iin, kk kprlerle birletirilmiti.

Buraya kadar her ey iyiydi. Fakat st kattaki salon beni rahatsz ediyordu. Ne stunlar, ne parmaklk meseleyi halletmemi, sadece problemi bir kat yukarya nakletmiti. Burada yine mazim, yani isizlik zamanlarmda oturduum kahvelerde hatmetmee mecbur kaldm gazetelerden rendiim ey imdadma yetiti. Salon yerine tpk gkdelenlerde olduu gibi bir st kat bahe yapmak en iyisi olacakt. Buna karar verdikten sonra drt stunun arasnda ve iki yanda uzun birer kaln camdan, hole k

vermenin de kabil olacan dndm. Vka bahemiz oktu ve gkdelenlerin bahesi de otuzuncu, otuz beinci kattaydlar. Fakat alacak arkadalarmzn pencereden balarn evirdii zaman biraz iek grmesi ve hi olmazsa ikinci katn avluya bakan pencerelerinin k almas ancak bununla kabildi. Bu bahenin de gerek cephe kapsnn bahesi gerek alt numaral pavyonun nndeki bahe gibi saat eklinde tarh edilmesini kararlatrdm. Yalnz kk bir fark olarak bir Ahmet

Zaman bst konacakt. Bylece holmz hem eski mimarimizi, hem de modern mimariyi birletirecekti. Nitekim asl baarl tarafmz da bu hol addedildi. Binann yalnz drt pavyonunun birden fazla katl olmasna karar verdim. Asl cephe pavyonu olan ve saat on ikiyi temsil eden, byk giri kapsnn bulunduu pavyonla iki yanndaki 1 ve 11 numaral pavyonlar ikier katl olacakt. Bu cephe binasnn mukabili olan saat alt pavyonunu ise katl dndm. Bu pavyonun ilk katn

hibir daire taksimat olmayan, iki tarafl geni pencerelerle aydnlanm bir salon hlinde braktm. Bunun stndeki kat birinden brne geilen iki yuvarlak salon hlinde tanzim ettim. Daha stndeki kat ise dier pavyonlar gibi daire blmesine tbi idi. Yalnz her iki katn merdivenini dorudan doruya binann iinden kartacam yerde ikinci katn merdivenini be numaradan, ve nc katn merdivenini yedi numaral pavyondan karttm. Bylece alt numaral pavyon iki

tarafndaki boluktan geen etraf camla rtl, biri nisbeten daha ksa, kincisi daha uzun ve dolambal iki merdivenle yanndaki pavyonlara bal oluyordu. Alt kat ise dorudan doruya hole balyd. Hibir mimar zaruret olmadan, srf Doktor Mussakn htrasn yaatmak iin, ve biraz da psikanaliz tedavim esnasnda aziz dostum Doktor Ramizin insan diman ve uurunu bana anlatrken yapt ev benzetmesini dnerek yaptm bu lzumsuz yenilikler de holdeki stunlar kadar makbule geti ve ben

yukarda sylediim gibi onlarn sayesinde Milletleraras Mimarlk Cemiyetinin fahr azas oldum, birka cemiyetten madalya ve galiba iki ecneb devletten nian aldm. Sylemee hacet yok ki 6 numaral pavyonun ilk kat byk itima salonumuz olacakt. Onun stndeki i ie kk daire eklindeki salonlar kk toplantlara tahsis edilecekti. En st kat ise, etrafla mnasebetin glnden Sabriye Hanma braklyordu. Filhakika arkadamzn renmek ve bilmek, tetkik etmek hrsndan

baka trl kurtulmak imkn yoktu. Yine sylemee hacet yok ki bu pavyonun ikinci katndaki i ie salonlarn daire eklinde olmasnn sebebi saatin ark ve dililerini temsil etmesi iindi. Nitekim drdnc pavyonda da saniye kadrann hatrlatmak iin byle bir yuvarlak salon tanzim etmitim. Bylece srf Halit Ayarcya inat olsun diye, onu muztar vaziyette brakmak iin artnameye koyduum iten ve dtan saate benzemek kaydn bir yn abes eyler icat ederek demitim.

Btn bu alma arasnda tek kazancm, Ahmetle beraber olmamd. Oluma hakikaten hasrettim. Bu yzden iler bitecek diye zlyordum. Ne are ki ayrlmamz mukadderdi, Ahmet beni seviyor, fakat hayatma, grdm ie tahamml edemiyordu. Son geceyi , yine Doktor Mussakn htrasyla, yzlerce kibrit kutusundan yaptmz acayip maketin karsnda geirdik. Son deitirmeleri yaptk. Olum merdivenlere, binaya, stunlara dair bir yn fikir sylyor,

benimle alay ediyordu. Ben onun yeni terlemee balam byklarnn yava yava deitirdii yzne, siyah zm gibi gzlerine, ince dudaklarna bakyordum. Bana hi kendisini amayan, dncelerinin zerinden atlayarak bana dostluk gsteren, yardm eden bu kck insan, bu benden paray, benden bu kadar ayr yapan eyi dnyordum. Bana benzemedii, btn dncesinde beni inkr ettii iin ona kzmyordum. Hi dargnlm yoktu. Biliyordum ki bana benzememesi tek kurtulu aresidir,

ve buna raz oluyordum. Hatt bundan memnundum bile. Fakat bu kuvvetin nereden geldiini ayrca merak ediyordum. Takrib Ahmet Efendi ailesinin bu son erkei hangi dncenin peinden yryerek buraya varmt? Asl beni artan ey, hibir nefret ve hiddetin iin iinde bulunmamas idi. Halbuki bu i bu kadar sknetle olacak ey deildi. Demek ki olum sadece kendi iinde servetimin hayatna getirecei kolaylklar, aile balarn yenmekle kalmamt, daha etin bir mcadele de yapmt. Kendisini de

yenmiti. Birdenbire hatrma Eminenin lmnden sonraki senelerde her gece, deta kap eiklerinde onun Zehra ile kucak kucaa, birbirine sokularak alaya alaya beni bekleyilerini dndm. Gzlerim yaard. Biraz yz bulsaydm her eyi syleyecek, af dileyecektim. Fakat Ahmet, cidd, ii bittii andan itibaren o kadar her trl mcadeleden uzak, sadece son snf lise talebesi olmutu ki byle bir bahsi amama ihtimal yoktu. Bir ara: - Ablanla aran nasl? dedim.

Gzlerinde gzel bir k parlad. - Ben Zehray ok severim, dedi. Sonra elini gsne gtrd, yeni sveterini gsterdi. - Bunu bana o rd... Tekrar ayn skta dtk. Ben kendi iimden, Olum, karmda... Fakat dncelerimiz yeniden birbirinden ayrld, diye dndm. Mterek i bitince aramzda eski uurum ald. Artk yine ancak hastalandm haber alnca, yahut muayyen gnlerde gelip grecei bir adam oldum. Bu zalim bir dnce idi. Her

tarafndan bir kmaza benziyordu. O kendisi olmak iin beni unutmaa belki muhta! Fakat ben ancak onun sayesinde biraz kendim olabiliyorum. Bu, belki de onun hi anlamayaca bir ey. O benim kaderimi bitmi biliyor ve bunda hakl! Fakat ben onun kaderi stne acz iinde titriyorum. Fakat arada bu uurum daima kalacakt. Ara sra onun stnden ellerimiz birbirine uzanacak, sonra ben kskn, o mitli kendi dnyalarmza dnecektik. Biliyordum, bu dnceler sade bu

akamn dnceleriydi. Yarn sabah ben kibrit kutularm bir sepete tkp enstitye gittiim zaman baka adam olacaktm. Daha ertesi gn belki etrafmda mthi bir alk tufan kopacakt. Halit Ayarc ldrdm kpei bana srkletmi olmann kendisine bahettii memnuniyeti en cmert ekilde deyecekti. Sade bu mu? Yarn akam Selmamn gecesiydi. Beraber olunca ben yine her eyi unutacaktm. Belki bir iki hafta sonra Sabriye Hanmn, aydan beri enstitnn iinde tecrit iin are

aradm kadnn, srf Selmaya ve Pakizeye inat olsun diye, haftalardr, bana peke ektii gen kzla yatacaktm. Bu baka trl deimek, baka trl unutmak olacakt. Dn ikindi vakti Seher Hanm benimle dikkati ekecek kadar manal konumutu. Bu kadn bundan sonra ihmal etmeyeceimi biliyordum. Hulsa ben kendi bataklmda durmadan gmlecek, durmadan unutacaktm. Fakat hibir zaman bu saati, bu ayn lezzetini bulamayacaktm. Btn bunlar hayatmda tek bir

hdisenin dourduu eylerdi. Emine lmeseydi hibiri olmayacakt. Olum btn bu dnceleri anlam gibi yavaa yerinden kalkt: - Korkma, dedi, bundan sonra daha sk gelirim. Artk kfi derecede kuvvetliyim! Ve ilk defa beni candan pt. Beni olduum gibi kabul etmee almt. O odadan karken arkasndan baktm. Belki u anda sevdii, belki yarn sevecei kz dndm. Btn talihini dndm. Her ocuk babasndan bu yata kopar. Fakat

benimki benden iki defa kopmutu. O gece yatamda hep eski fakir evimizi hatrladm. Kck Ahmetin kafesi sarkan cumbadan krk kenarl bir saksda yetitirdii sardunya iei sabaha kadar gzmn nnden gitmedi. kide bir yatamda silkiniyor, onu sabahleyin kahvaltda bir kere daha greceime seviniyordum.

II
Halit Ayarc, getirdiim projeyi, daha dorusu olumun izdii ok acemice planla, benim bo kibrit kutularndan yaptm acayip maketi byk bir heyecanla karlad. Verdiim izahat dinledike memnuniyeti artyordu. Ben her eyi anlatp bitirince ayaa kalkt ve ciddiyetle beni tebrik etti. Kendisine birka defa:

- Acele etmeyin! Daha ok eksik, ok sakat taraf var On, on iki salon, krk kadar oda, bunu ne yapacaz? diye hatrlatmak istedim. O dinlemiyordu bile. - Azizim! dedi, nafile yere yaptnz ii kltmee almayn. Harikulde bir i yaptnz. Asl byk mkl de halletmisiniz. u ortadaki hol iki aydr beni de megul ediyordu. Burada bulduunuz hl aresi en iyisi! - Fakat ben size bundan bahsetmemitim... Dncelerimizi birbirimize

sylemee ihtiya olmadn, konumadan anlatmz artk anlamanz lzm! diye cevap verdi. kimizin de hatas cep saatlerimizden harekette srar oldu. Fakat vakta ki siz de, ben de cep saatlerimizin yerine Mbareki dnmee baladk; mesele deiti. Yalnz siz beni getiniz. Odalara ve salonlara gelince bu hususta zerre kadar zlmeyin! kimizin de bir yn yeni akrabas bulunduu gibi, tavsiye edilenler, ayar ekiplerinden terfi zaman gelenler var. Demek istiyorum ki nasl bir memuriyet ad

kendi fonksiyonunu yaratrsa, bizimki gibi bir enstitde bo bir oda ve salon da kendi fonksiyonunu yaratr. Sabriye Hanma bulduunuz yer harikulde. Aziz arkadamz byle kartal gibi binann en yksek tepesinde yuva yapm grmek beni cidden mesut edecek. Fakat bunlar sonra dneceiniz eyler! imdi ilk yaplacak i bir basn toplants ile efkrumumiyeye bu muvaffakiyetinizi iln etmektir... Kibrit kutularyla yaptm bu sklr, taklr, acayip ve phesiz gln ve berbat -imdi ki her ey

bitti, niin itiraf etmeyeyim?- maketin banda ekilen resimlerimizi elbette okuyucularm arasnda birou hatrlarlar. Sylemee hacet yok ki gerek binann projesi, gerek maket bir taraftan iddetle alklanrken, br taraftan da hemen hemen ayn iddetle tenkit edilen ben, talihim icab burada da amatr dhi ile sahtekr, arlatan oldum. Fakat artk vaziyete almtm; holn belli bal ss ve buluu olan drt stunla, Altnc pavyonun her iki katma ayr merdivenlerden ve o kadar grlmemi ekilde klmas

yenilik taraftarlarn sevinten, heyecandan ldrtmt. Bir dostum, gnlerce gazetesinde Yeni, bandan sonuna kadar, akl almayacak kadar yeni! Yaasn yenilik! diye bard. Bir bakas, Kokmu ve klasik ekillerden ayrldmz iin bahtiyar olduumuzu sylyordu. Bir ncs ise bu acayip merdivenleri, onlar binaya balayan hi lzumsuz iki kk kpry -nk pavyonun arasn srf bu kk kprckler iin ak brakmtmbir yn vdkten sonra, te,

diyordu, Trkede yeni sentaksn balad devirde yeni mimar de feyzini verdi. Devrik cmle dmanlar Hayri rdaln muvaffakiyeti karsnda bakalm ne yapacaklar? Drdnc eletirmecinin vmesi daha parlakt. Ona gre ben, sade devrik cmleye lyk bir bina yapmamtm, ayn zamanda soyut mimar yapmtm. Kibrit kutularndan yaplan maket ise deta piyasaya tesir etti. nhisarlar daresi bu yeni mimarlk almalarna lzm olan maddeyi teminden ciz kald. Durmadan

gazetelere verdiimiz beyanat, yaplan mnakaay her gn biraz daha krklyordu. Her pavyonun ayr ekilde boyanacan sylediim zaman mnakaa tekrar alevlendi. Buna mukabil hakik mimarlar, bir trl eserimi kabul etmek istemiyorlard. yle ki binann inasna nezaret etmek, betonarme hesaplarn yaptrmak iin glkle eleman bulduk. Gerek makette, gerek merdiven meselesinde Doktor Mussaka neler borlu olduumu yukarda sylemitim. Niin aramzda

domadn bir trl anlamadm bu kafa dengi dostun htrasn burada bir kere daha ydetmek isterim. Bu bina yapld zaman phesiz beni tebrik edecekti. Fakat asl memnun olaca ey, alelde bir unutkanln o kadar iddetle cezalandran bir zihniyetten onun hesabna aldm intikamd. Hakikatte bana gelen her alk ona bir nevi tarziye demekti. Bu bina dolaysyla gerek Saatleme Bankasndan, gerek enstitnn btesinden aldm ikramiyeyi de onunla taksim etmee candan

razydm. Gariptir ki bu parlak muvaffakiyete ramen, Saat Evlerini yaptrmaa baladmz zaman btn mahalle iin yaplacak planlarn tarafmdan yaplmasn Halit Ayarc teklif eder etmez beni o kadar alklayan arkadalarn hibiri bu ie raz olmadlar. Enstitnn son derece orijinal olduunu aylarca iddia eden, bundan son derecede mesut grnen, gnde deilse bile haftada hi olmazsa iki defa inaat yerine gidip seyredenler, dnte tebrik iin odamn kapsnda birbiriyle itien en

yakn dostlarmz buna itiraz ettiler. En insafllar: - Bunlar husus evlerdir. Bizden sonra oluk ocuumuza kalacak! Fazla orijinal olmasna ihtiya yoktur. Salam, ucuz, emniyetli olmas kfidir! diyorlard. Bazlar ise daha ileriye giderek: Diimizden trnamzdan arttrdmz para ile tecrbeye girmeyiz. Biz ev istiyoruz, dhiyane eser deil! diye haykryorlard. Hatt beni o kadar iyi anladn sandm Doktor Rainiz bile bu fikirde idi.

- Olmaz azizim, olmaz! Diyordu. Bir de bakarsn ki merdivenleri ters taraftan koymusun! Olur mu hi? Doktor Ramize, dilimin dnd kadar bu merdivensiz kat hikyesinde mesuliyetin biraz da kendisine ait olduunu, asl ilham bana onun insan zihni hakknda verdii izahattan aldm anlatmaa altm. Her defasnda: - Kartrma, azizim! Ev baka, insan uuru ve ilim baka! cevabn aldm. Yalnz, Yangeldi Asaf Bey bu hususta hibir fikir beyan etmiyordu.

Elinde sineklii -yaz sonuydu ve dostumuz bu yeni deti kartmt itima boyunca mnakaalar hi anlamadan dinledi, drdncsnde yavaa yanma geldi: - Hayriciim, bu dvadan sen vazge! Dedi. stersen babadan kalma bir evim var, tamir ettireceim, sana onu brakaym! Merakn tatmin edersin! Karm da bu fikirde idi. Maketin ba ucunda otuz be defa resim ektiren Pakize, evimizin tarafmdan yaplmas ihtimalini iitince kplere bindi. lk defa karmla, kzmn ve

damadmn ayn fikirde olduklarn grdm. Karm durmadan: - Allah gstermesin! diyordu. Hi senin yapacan evde oturulur mu? Zehra ise beni bu fikirden vazgeirtmek iin elinden gelen yosmal esirgemiyordu. Dorusu istenirse ben de Saat Evlerini kendim yapmay istemiyordum. Benim merakm, zevkim insan ruhunu renmekti. Herkes benim gibi mi, yoksa biraz farkl m? Bunu renmek iin srar ediyordum. Hayr, onlar da benim gibiydi, hatt daha beterdiler. Hi

phe etmeden hodbindiler. Umumum paras sarf edilirken o kadar cmert, hasb, kaytsz artsz yenilik taraftar olan, benim eserimle vnen insanlar, imdi kendi menfaatleri ortaya konunca birdenbire dnmlerdi. Hatt Halit Ayarcy bile artk dinlemiyorlard. nsanla bu kadar oynanmaz ki, a canm!.. sz dillerinden dmyordu. Hulsa herkes kendisi olmutu. Ve bunun iin herkes birbirine benziyordu. Halit Ayarc btn bunlardan mustarip, ne yapacan arm, ikide bir gelip

bana ikyet ediyordu. - Nasl olur? diyordu, nasl olur? Dnyann en modern messesesinde, en mkemmel ve yeni artlar altnda ve bu kadar yenilik iinde alan bu insanlar bu ii nasl anlamazlar? O hlde enstitde ne ileri var? Niin yeni binay alkladlar? Niin bizi tebrik ettiler? Demek yalan sylyorlar!.. Ben Halit Ayarcya vaziyeti anlatmaa alyordum. - Hayr, yalan sylemiyorlar, diyordum. kisinde de samim idiler. Yenilii kendilerine ucu dokunmamak

artyla seviyorlard. Hl da o artla severler. Fakat hayatlarnda emniyetli ve salam olmay tercih ediyorlar. - Byle ey olur mu? Bir insan iki trl dnr m? ki trl mantk bir kafada bulunur mu? Halit Ayarc hakikaten meyustu. - Tabi bulunur. Daha dorusu menfaatler istikametini deitirirse mantk da deiir. - Ben anlamyorum dorusu bunu!.. Btn eserim ykld. Bu messese artk benim deil! akaklarndan ter akyordu. Hibir

zaman onu bu hlde grmemitim. Karsndaki kalabalktan daha etinlerine, ok byklerine laf anlatmt. Burada, hepsi kendisinin yetitirmesi bir avu insan onu artmt. Bir ryada gibi etrafna baknyordu. - Hi boks mana gitmediniz mi? lk nce bakamayz bile! Sonra birdenbire heyecanlanrz, bir taraf tutarz. Bir an evvel, kfi derecede kuvvetli olmamasna kzarz, haykrrz. Haydi! deriz, daha kuvvetli! Daha mthi! deriz ve yle olmad iin zlrz. Fakat

hangimiz o esnada o adamn yerinde bulunmay isteriz? Hibirimiz, deil mi? Bunlar da yle ite... Mcadeleyi bizim tarafmzdan seyrettiler. Ve bizi alkladlar. O anda ok samim idiler. Fakat imdi siz, ringe buyurun! deyince i deiti. Burada kendi menfaatleri, kendi emniyetleri var! - O hlde bu adamlar bana inanmyorlar! Beyhude yere buraya toplanmz! Beyhude yere uramz! - Hayr... Yine size inanrlar. Fakat menfaatlerine dokunmamak

artyla... Zaten niin inanmalarn istiyorsunuz, onu anlamyorum... - Fakat i, i!.. Bylece Saat Evlerinin uzun ve etin mnakaas hi farknda olmadan Halit Ayarcy iinden ykmt. Drdnc itima en etini oldu. Halit Ayarc ii tehdide kadar gtrd. Fakat heyhat! Sihir bozulmutu. Karsndakiler kendilerini kuvvetli buluyorlard. Szlerini bile dinletemedi. Saat Evleri herkesin evleri gibi olacakt. ounluk yle istiyordu.

Toplant salonunu yerini bana brakarak herkesten evvel terk etti. Ben ilk defa olarak enstit azasna ait bu cins itimalarda reye mracaat ettim ve mutlak ounluun hakkn teslim ederek ktm. Odasna girdiim zaman bsbtn baka bir Halit Ayarc ile karlatm. Vaktiyle halam oturttuu byk koltukta, ayaklarn masaya dayam, dnyordu. Beni grnce: - Ben bir yerde aldandm... Nerede? diye sordu. Nerede aldandm? Onu bulsam bana yeter...

- Bilmiyorum... diye cevap verdim. En iyisi dnmeyin bunu artk! Nihayet kendi evleri... stedikleri ekilde yaparlar. Gle gle otursunlar, der, geeriz... O yzme, srarla, inatla bakt: Niin, dedi, beni anlamyorsunuz? Ben bir yerde aldandm! Glerek kendisini teselli ettim. - Belki mimarlk dehamda! dedim. tiraf edin ki bu iten hi anlamyordum, anlyamazdm da... Omuzlarn silkti: - Bundan ne kar sanki?

- Fazla oynadk etrafla... Kabul etmiyor musunuz? Tekrar yzme bakt. - Hayr, dedi, oynamadk. Hi oynamadk. Bizi aldattlar. Biz fazla inandk onlara... Sonra ayaa kalkt, odann iinde dolamaa balad. - Bu messese artk benim deil! Bundan sonra ben de herkes gibiyim burada... dedi. Ve apkasn dahi almadan kp gitti. Bu, Halit Ayarcnn kapld ilk yeisti. Btn meseleyi biraz da

hiten yere alevlendirmiti. Bununla beraber fazla devam etmedi. Milletleraras Saatleri Ayarlama Enstitlerinin umum kongresi yeni binamzda ald zaman herkes yine eski Halit Ayarc ile karlat. Mtebessim, kibar, stn, hakik centilmen, btn kongreyi kendisine hayran etti. Kongrenin kapan merasiminde iki saat konutu. Ve birbiri ardnca lgnca alkland. Bununla beraber kendisine en yakn insan sfatyla onun artk eski Halit Ayarc olmadn gayet iyi hissediyordum.

phesiz ki, enstitmzn o kadar ni ekilde lavnda onun bu ruh haletinin ok tesiri olmutur. Filhakika eski heyecan ve harareti kalsayd bu hazin akbetle bu kadar beklenmedik ekilde karlamazdk. Daima vaziyetleri karlamasn bildiine gre, hatta lava sebep olan hdisenin vuku bulduu gn enstitde bulunmu olsayd i yine deiirdi. Fakat yoktu. Aylardan beri zaten gelmiyordu. Enstitde, ecneb heyet geldii zaman, yalnz ben vardm. Ve yazk ki, ben de btn tecrbeme ramen bu heyetin

ehemmiyetini takdir edemedim. Kald ki, artk eskisi gibi messeseden phe de etmiyordum. Halit Ayarcnn itileriyle yava yava messesenin hakikaten lzumlu bir i grdne, hakikaten modern bir teekkl olduuna inanmtm. Etraf gerek bina hususunda, gerek dier meselelerde bizi o kadar beenmi, o kadar alka garketmiti ki, byle bir phe aklma bile gelmiyordu. Bu itibarla heyete herkes tarafndan beenilen messesemizi batan aa gezdirdim. Ve yaptmz iler hakknda lzumlu grdm btn

izahat verdim. Yazk ki, bu gelen heyet brleri gibi deildi. Ne kapnn sembolik saati, ne katlarn acayip ve takma merdivenleri, ne de byk daktilo salonumuzda elinde denei bir ef dorkestr gibi iaret veren kalem mirimizin emri altnda son derece ritmik alan yetmi daktilomuzun hep bir anda makinaya basp yaz yazmalar onlar artt. yle ki, dosta baladmz gezinti hemen hemen tam bir kaytszlk iinde bitti. Tekrar odama dndmz zaman heyetin reisi kendisine ikram

ettiim ikiyi kabul edecei yerde doruca telefona kotu ve 0135i arayarak saatin ka olduunu sordu. Ald cevap zerine evvel duvardaki saate, sonra yzme bakt. - Byle bir kolaylk varken bu messeseye ne lzum var? diye sordu. Bu aa yukar kurulduu gnden beri benim Halit Ayarcya sorduum sualdi. O her defasnda bana ok cidd, mantk cevaplar vermi, tamamiyle ikna edememise bile hi olmazsa susturmutu. Yazk ki, ben

Halit Ayarc deildim. Bende ne onun talkati ve keskin mant vard, ne de karmdaki adam behemehal ikna edilmek arzusuyla bu suali sormutu. Bu itibarla verdiim cevaplarn hibirini doru drst dinlemedi bile. Her azm ata: - Byle bir messeseye ne lzum var? diyordu. Nihayet btn dnyada buna benzer messeseler bulunduunu syledim ve tekrar Halit Ayarcdan rendiim ekilde mutlak ve muayyen kadrolar anlattm. Sonunda adam bana,

Allahasmarladk! bile demeden kp gitti. Bununla beraber bu acayip ziyaretin byle bir netice vereceinden hi de phe etmedim. Fakat ne olur ne olmaz Halit Ayarcy aradm. Evinde yoktu. Saa sola sordum. Hibir yerde bulamadm. gn sonra messesenin lvedildii emri geldi. Bu benim iin bir bakma byk darbe deildi. oktan beri artk bu iin bitmesi lzumuna kani olmutum. Hele Amerikalnn ziyaretinden sonra bsbtn soumutum. Saatleri

Ayarlama Enstits roln yapmt. Fakat ne olsa hayatma girmiti. Ona ok emek vermitik. Plann kendi izdiim binadaki odama, onun yannda baz geceler kaldm istirahat odama, kk bar amerikanma, banyo dairesine, mobilyaya, duvardaki resimlere, her eye balydm. Kendi elimle ve zevkle tanzim ettiim bahesine ldryordum. Diktiim aalarn bymesini artk gremeyecektim. Emri alr almaz Halit Ayarcy tekrar aradm. Yarm saat sonra eve geleceini mit ediyorlard. Masamn

banda, bir elim telefonda, oturup dnyordum. Bu messese belki de bir gn bir ie yarayabilirdi. Halit Bey, Fonksiyonunu kendisi yaratacak! diyordu. Bu frsatn verilmediine zlyordum. Dier taraftan vaziyeti hi de bizler gibi olmayan yze yakn mstahdemi, filn vard. Onlarn istikballeri beni skyordu. Bu adamlarn hayat ne olacakt? Nasl i bulacaktk? Ne yapacaktk? Abes dahi olsa, bir i iti. Haydi ben htratm yazdrdm, onlar ne yapacaklard?

Yarm saat sonra Halit Ayarcy telefonla buldum. Durumu anlattm zaman; - Galiba ok kederlisiniz... diye benimle alay etti. - Siz zlmyor musunuz? - Hayr, dedi. Biliyorsunuz ki, messese ile artk eski alkam kalmad. O beni inkr etti. - Burada olsaydnz belki nne geerdiniz... - Ama, yoktum, dedi. Olmamam da artk eski balarn koptuunu gstermiyor mu? - Fakat, dedim, mesele yalnz

bizim meselemiz deil! Bu kadar arkada, mstahdem var... yze yakn insan... Bir mddet dnr gibi oldu. - Evet, onlar var!.. dedi. - Sizi bu akam grebilir miyim? - Zannetmem! diye cevap verdi ve telefonu kapad. Bu bir cevap deildi. imde eski hiddet yine kabard. Akama bana geleceini umdum. Yine ortada yoktu. Ertesi gn evine uradm. Erkenden seyahate ktn sylediler. O haftay hemen hemen dairenin tasfiyesi ileriyle geirdim.

Hafta sonunda evimde evvelden kararlatrlm byk bir toplant vard. Bu ac havadis zerine bu davetten vazgemek istemi fakat karm bir trl kandramamtm. Villa Saatteki bu son toplant hi de parlak balamad. Zaten ayn mahallede yaamaa baladndan beri yarsndan fazlas birbiriyle akraba olan ve eskiden olmayanlar da yeni evlenmelerle birbirine balanan bu insanlar, sadece gece gndz hep bir arada olduklar iin daha altnc aynda birbirine dman olmulard. yle ki, gerek bu cins

davetlerde, gerek alelde ziyaretlerde gelip gidenler bu zahmete, daha ziyade birbirinin aybn, kusurunu grmek, tenkit etmek, kk tarizlerle hrpalamak iin katlanyor gibiydiler. Bunu gittikleri yerde insann yzne kar sylemezlerse -ki ounun nezaketi ve birikmi kini buna msaitti- hi olmazsa arkadan dedikodu yapmak imkann buluyorlard. Bu itibarla oktan beri bu cins toplantlar istemiyor, davetlerden kayor ve mmkn olduka kendim de hemen kimseyi davet

etmiyordum. Fakat kk kzm Halidenin doum gnn byk bir davetle kutlamay yldan beri det etmitik. Pakize bir trl yeni evimizin bu ananesini brakmak istemiyordu. uras da var ki karm, tam benim zddma olarak bu cins toplantlardan hi de ekinme itiyadnda deildi. O etrafndaki dmanlk halkasna ehemmiyet vermiyor, hatt zerine yryordu. Hafif bir tebessmle, kk bir kahkaha ile ta gediine koymaktan hangi kadn kendisini alabilir? Nedense kadn ksm bu gibi

ilerde erkeklerden daha mukavemetli ve daha cesur oluyor. Yeni aldmz sofra takm, kendisinin bu gece iin yaptrd tuvalet varken Pakizenin bu mnasebetsiz davetten vazgemesine imkn yoktu. O refahmzla, gzelliiyle, genliiyle, gn boyunca aleyhimizde bulunanlar bir kere daha ezmeyi aklna koymutu. uras da var ki Pakize enstitnn affedilmesinin uyandrd ruh hlini hi hesaba katmamt. O hl, her zamanki gibi tatl sohbet arasnda

yaplacak tarizlerle karlaacan sanyordu. Halbuki hi de byle olmad. Davetlilerimiz deta bir kin kn hlinde eve geldiler. Daha yzlerine bakar bakmaz, btn gece neler ekeceimizi anladm. Nitekim biraz sonra hiddet, birikmi kin, kskanlk birdenbire infilk etti. in garibi bu ok nsan duygulara, benim tahmin ettiim gibi sadece biz hedef olmuyorduk. Hemen hemen herkes birbirine dmand. Kadnlar kocalarna kar, nianllar birbirine kar hep ay n hislerle mtehassistiler. Btn ayplar, btn

kusurlar ortada idi. Btn kazanlar biliniyordu. Hulsa enstitnn lvn hibiri brne affetmiyordu. Herkes brnn nazarnda mcrimdi. Bununla beraber messesenin mesuliyetini tadmz iin en fazla mcrim olan tabiatyla Halit Bey ile bendim. Kadehler arttka bu kin ve dmanlk hissi de artyordu. Halit Ayarcnn sraryla hi yoktan ortaya karttmz, etrafmza topladmz insanlar imdi bizden hesap sormakla iktifa etmiyorlar, aktan aa bizi itham ediyorlard. lk darbeyi Pakize yedi. Yeni

tuvaletini methetmek yle dursun, davetlilerimiz alelde nezaket kaidelerini bile unuttular. O zamana kadar ona kompliman yapmay belli bal vazifelerinden bilen gen memurlarmz karmn etrafna yanamadlar bile. En yakn dostlarmzn hanmlar gzmn nnde onun yan hesapladlar. Sann boyasn sordular. Sonra yava yava evimizin byklnden, mobilyamzn zevksizliinden, bu masraf hangi gelirle karladmzdan bahsedildi. Ben kiilik bir grupa yaklarken,

Sansar... kelimesiyle kendimden bahsedildiini duydum. Bununla beraber, dediim gibi kin sadece bize kar deildi. Enstitnn lv ile bir yn kombinezon ortadan kaybolmu, bir yn dostluk deta umutu. Bu itibarla hemen her taralta, her grupta ayn soukluk, ayn dargnlk havas, ayn ekime vard. Saat ona kadar, yarm saatten beri iki kanad ak yemek odasnn kapsnda beklediim hlde mnakaalar kesip bir trl davetlilerimizi ieriye alamamtm.

Biraz evvel etrafa meydan okuyan Pakize deta gizlenmek istiyor gibi kardelerinin arasna snmt. Yalnz halam istifini bozmamt. Her zamanki hiddetli feveranlaryla etrafndakilere cevap yetitiriyordu. te tam bu esnada birdenbire Halit Ayarc, elinde seyahat antas, banda apkas ile grnd. Ve hi kimseye aldrmadan bana doru geldi. Onun grn ile birdenbire kesilen homurtu bir saniye sonra ve sanki birdenbire adamakll beslenmi bir ocak gibi parlad. Fakat Halit Ayarc hi aldrmad.

Elimi skarken: - Affedersiniz, diye zr diledi. imdi dnebildim. Karar tashih ettirdim. Daha dorusu ilga karar duruyor, amma messesenin muntazam surette tasfiyesi iin daim bir tasfiye komisyonu teekkl etti. Btn arkadalar orada vazifelidir. Bunu syledikten sonra karmn elini pt. Ve yemek odasna girdi. Kalabalk birdenbire etrafmzda dalgaland. Herkes yine eskisi gibi, hatt eskisinden fazla dosttu. ki gn evvel birbirlerinden boanacaklarn iittiim ve iki saattir hep ayr ayr

gruplarda dolaan bir kar koca birbirleriyle karmda perek bartlar. Bozulmu iki niann hemen orackta yenilendiini grdm. zlerin grubu tekrar teekkl etti. Hulsa bir bayram havas iinde herkes sofraya oturdu. Hayr, bu adamlar kinlerinde ve dmanlklarnda olduklar kadar sevinlerinde de ak ve samim idiler. Sofrada Halit Ayarcya yavaa sordum: - Peki tekiler?.. Kkler? Birdenbire yz karard:

- Zaten onlar iin yaptm, bu ii... dedi. Fakat ayar istasyonlarnda alanlar iin bir ey yapamayz! Ona da siz aln. Siz, dedim, siz niye almyorsunuz? Yzme hayretle bakt: Ben, dedi, aldandm anladm... Ve itiha ile yemeine balad. Gece yars, kalabalk daldktan sonra benim alma odamda tekrar bulutuk. Fakat aramzda garip bir vaziyet vard. Hatt ehzadebandaki kahvede kendisini

ilk grdm gn dahi bana kar bu kadar yabanc deildi. Benimle bir parti tavla oynad. Oyun bitince, Allahasmarladk! diye ayrld. O geceden sonra Halit Ayarcy bir daha ancak, korkun otomobil kazasndan sonra kaldrld evinde, yatanda grebildim.

-SON-

You might also like