Professional Documents
Culture Documents
ZET
Yabanclama yzyllardr felsefe, psikoloji, sosyoloji ve siyaset biliminde nemini koruyan bir kavram durumundadr. Gnmzde de hem gelimi hem de gelimekte olan toplumlar iin yabanclama byk bir problem olma zelliini devam ettirmektedir. Yabanclama probleminin alabilmesi yabanclama kavramnn dikkatlice incelenmesine ve iyi bir ekilde anlalmasna baldr. Dolaysyla kavramn daha iyi anlalabilmesi ve yabanclamann ortadan kaldrlmas yolunda uygun zm nerilerinin gelitirilebilmesi iin, yabanclamann geliim srecinin incelenmesi ve grnm alanlarnn belirlenmesi gerekmektedir. Bu alma, yabanclama kavramnn, eitli yazarlar ve dnrler tarafndan tarihsel sre ierisinde ne ekilde tanmlandn ve incelendiini ortaya koymay amalamaktadr. Bunun yannda yabanclamann farkl alanlarda grn biimlerinin neler olduu aratrlmakta ve yabanclama srecinin insan zerinde meydana getirdii olumsuz durumlarn toplumsal hayat zerindeki etkilerine deinilmektedir. Anahtar Szckler: Yabanclama, Sanayileme, Teknoloji. 113
GR
Sanayi devrimi ile balayan ve gnmzde de devam eden hzl deiim ve teknolojik ilerleme ile toplumsal ve kltrel yapda, rgtlenme biimlerinde ve buna bal olarak da deer sistemlerinde temel dnmler meydana gelmektedir. Dolaysyla gnmz insan ekonomik, toplumsal, siyasal alanlarda hzl deiim ve dnmlerin yaand bir dnyada yaamaktadr. zellikle teknolojik alanda yaanan hzl deiimler insann yaam tarzn hem olumlu hem de olumsuz olarak etkilemektedir. Teknolojik gelimeler toplumlarn st ve alt yaplarn, sosyo-kltrel yaplarn ekillendirmekte, bu durum da insann topluma ve kendi zne uyumunda sorunlar meydana getirmektedir. nsann doas, evresi ya da iinde bulunduu toplum ile olan ilikilerinde bozulmalar meydana gelmekte ve mutsuzluk hali giderek n plana kmaktadr. Gnmzde ekonomik tatmin artk insan iin tek bana yeterli olamamakta, manevi anlamda da tatmin salayamayan insan giderek yalnzlamakta ve yabanclamaktadr. ada toplumlarn byk bir sorunu olarak karmza kan yabanclama kavramnn tam bir tanmn yapmak da olduka zordur. Genel olarak bireyin toplumsal, kltrel ve doal evresine uyumunun azalmas, evresi zerinde denetimini kaybetmesi ve giderek aresiz kalarak yalnzlamas eklinde veya kiinin kendini bir topluma veya bir gruba ait hissedememesi olarak tanmlanabilir. Yabanclama kavramn sosyo-psikolojik bir olgu olarak birok dnr farkl ekillerde ele alm ve yorumlamtr. Yabanclama kavram zellikle amzda, gndelik dilde de kullanlan bir kavram olmutur ve toplumun yabanclamas, kltrn yabanclamas, dilin yabanclamas, dinin yabanclamas, siyasetin yabanclamas, insann kendine yabanclamas ve daha birok ekilde ifade edilmektedir. Btn bu yabanclama ekilleri zellikle sanayi toplumuna geile birlikte ortaya km, 21. yzylda kreselleme olgusuyla birlikte kendini daha ok hissettirmeye balamtr.
yabanclama, ruhun daha alt bir varlk biiminden, baka bir ifadeyle kendi varoluundan syrlarak, her eyin kayna olan Bir ve Tek ile btnlemesi halini tanmlamaktadr(Demirer ve zbudun, 1998:10). Pratik olarak yabanclama kavram ilk kez putlara tapmakla ilgili olarak ortaya kmaktadr. nsan kendi eliyle meydana getirdii putlar kutsal sayarak, kendi gcne ve potansiyeline yabanclamaktadr. nsann kendi gc, kendini bask altna almakta ve insan, kendi varlnn zelliklerine ancak putlarn yaamna boyun eerek dolayl yoldan ulaabilmektedir(Tolan, 1981:143). nsann kaytsz, hatta dman bir evrende kendi bana yalnz olduu anlamna gelen yabanclama neredeyse tm insan ve toplum bilimlerinde, felsefede ve edebiyatta iki yz yldr nemini koruyan bir temadr(Marx, 2003:10). Ksaca insann kendi znden, rnnden, doal ve toplumsal evresinden koparak onlarn egemenlii altna girmesi eklinde tanmlanabilecek yabanclama kavram, ayn zamanda insan makineletiren, metalatran ve sonunda kleletiren rasyonalist ve teknokratik bir uygarlk biimine kar oluan bakaldrnn bir simgesi haline gelmi bulunmaktadr. Yabanclama, hem sosyolojik, hem psikolojik, hem siyasal, hem de felsefi bir anlam tamaktadr(Tolan, 1981:3). Yabanclama terimini ilk kullanan Hegel olmutur. Hegele gre yabanclama, insann fiziki ve ruhi varl arasndaki ayrm sonucu ortaya kmaktadr. nsan kendisine ve evresine yabanclamakta, kendisini dnen ve hisseden bir varlk olarak grmemektedir (Salerno, 2003:53). Hegele gre bu ruhun yabanclamas anlamna gelmektedir. Dolaysyla yabanclama, ruhun kendi yaratt maddi dnyadan duygusal anlamda uzaklamas ya da farkllamas sonucu ortaya kmaktadr(Fischer, 1976:38). Yabanclama terimini etraflca tartp tanmlayarak ilk kullanan ise Karl Marxdr. Ayrca Marx, yabanclamann bireyselliin kayb anlamna geldiini ve bu tr bir kaybn da aslnda birey asndan ve toplum genelinde istenilmeyen bir durum olduunu ortaya atan ilk kiidir(Kanungo, 1992:414). Marx(1970:110)a gre yabanclama, emein iinin dnda olmas, onun zne ilikin olmamas ve iinin kendi emeini, retimini yadsmas sonucu iine, emeine, iinde yaad doaya, kendi z doasna ve dier insanlara uzaklamasna neden olan eylemdir. Marx iin yabanclamann gstergeleri emek, iblm ve zel mlkiyettir. blm ve zel mlkiyet gelitike ii kendi emeine kar yabanclamaktadr. Emei sonucu 115
rettii nesne, kendi rn, iinin karsnda onu retenden bamsz, yabanc bir g olarak durmaktadr. Bylece emek artk iinin doasnn bir paras olmaktan kmtr. Marxa gre bu emein nesnelemesidir(Marx, 1970:108109). Yabanclama gnmzde birok ekilde karmza kabilmektedir. nsann retimi sonucunda ortaya kan rne yabanclamas, alt ortama yabanclamas veya dmanca bir iliki iinde bulunmas yabanclama ekillerine rnek olarak verilebilir. Fakat genel olarak yabanclamann be ekilde karmza kabileceini sylememiz mmkndr. Dolaysyla yabanclama be boyutlu bir olgudur. lk olarak yabanclaan insan, kendi davran sonucunda istediklerini elde edemeyeceini dnmesinden kaynaklanan gszlk duygusuna sahip olabilir. kinci olarak yabanclaan insan neye inanacana karar verememekte, anlamszlk durumu iine girmektedir. nc olarak toplumca belirlenen amalara ulamak iin toplum tarafndan yasaklanan yntemlere ve davranlara bavurmasndan kaynaklanan kuralszlk durumu iinde olabilir. Drdnc olarak toplum tarafndan zellikle yksek deer verilen eylere dk deer vermesinden dolay tecrit edilmilik durumuyla karlaabilir ve son olarak ise kendinden uzaklam dier bir ifade ile kendine yabanclam olabilir. Dolaysyla yabanclama kiinin tam olarak duygusal ynden toplumdan kopmas anlamna gelmektedir. Yabanclama; nsann gerek znden uzaklamasdr.
2.1. Anomi
Anomi; kurallar geerliliini yitirmi ve herkes tarafndan benimsenecek yeni kurallar yaratamam bir toplumda, bireyleri toplumsal btne balayan balarn kopmas durumunu ifade etmektedir.(Tolan, 1996:286). Marks(1974:330) anomiyi organlar arasndaki ilikinin dzensizlii sonucu, toplumsal dayanmann eksik olmas durumu olarak tanmlamaktadr. Merton(1938:674676)a gre ise, bireyin, toplumsal yap tarafndan oluturulan kltrel hedefler ve bu hedeflere ulamak iin kullanlabilecek kurumsallam aralara gveninin ve inancnn azalmas sonucu anomi durumu ortaya 116
kmaktadr. Bu durumda birey, belirlenen hedeflere ulaabilmek iin toplumsal kabul grmeyen davranlara bavurma eiliminde olacaktr. Anomi kavram en fazla bilinen anlamyla Emile Durkheim tarafndan kullanlmtr. Durkheim toplumu, mekanik dayanmaya ve organik dayanmaya dayal toplumlar olarak ikiye ayrmaktadr. Durkheim(2006:405)e gre mekanik dayanmadan organik dayanmaya geite, iblmnn toplumsal gelimeyi destekleyici bir etkisi bulunmaktadr. Fakat iblmnn her ne kadar toplumsal dayanmay arttrc bir etkisi bulunsa da, btnyle farkl, olumsuz sonular dourmas da mmkndr. blmnn olumsuz sonular ile toplumda ortak inan ve deerler etkinliini yitirmekte ve bunun sonucunda anomi durumu ortaya kmaktadr Nettler(1957:672)e gre anomi ve yabanclama kavramlar kesinlikle birbirleriyle ilikili kavramlardr. nk her iki kavram da kiinin kendi zihninde oluturduu atma durumu, bireysel hedeflerin bulunmamas, i tutarlktan yoksun olma gibi dzensizlik durumlar ile zdelemektedir. Tatsis(1974:230)e gre de yabanclama ve anomi kavramlar aslnda ayn olgu zerine younlamaktadr. Her iki kavram da toplumsal dzensizlik durumunu incelemekte, nedenlerini arayarak zm nerileri getirmeyi amalamaktadr. Eer toplumsal yapdaki anomi durumu engellenemezse, sonu olarak toplumda bir zlmeyle sonulanabilmekte ve dolaysyla da bireyde bir yabanclama haline neden olabilmektedir. Anomiye yol aan birok durumun kesinlikle yabanclama probleminin bir blmn oluturduunu sylemek mmkndr.
2.2. Stres
Stres modern toplumlarda insann her zaman kar karya olduu olumsuzluklarn banda gelmektedir ve ayn zamanda alann yabanclamasna neden olan faktrlerden biridir. Kii zerinde rahatszlk ve skntya neden olan her trl etken sonucu stres ortaya kabilmektedir. Stres; kiinin d uyarclara baka bir ifadeyle stres vericilere gsterdii duygusal ve fiziksel tepki olarak tanmlanabilir(Cryer vd., 2003:102). Ivancevich vd. (1985:60)e gre ise, zarar verici bir olay veya durum ile kii arasndaki karlkl etkileim sonucu stres ortaya kmaktadr. Iacovides vd. (2003:210)e gre stresin ortaya kmas iin, zel veya byk bir stresli olayn gereklemesi art deildir. Gnlk 117
yaamdaki kk olaylarn ve zorluklarn giderek birikimi de stres kayna olabilmektedir. Stres vericiler karsnda kiinin tepkisi, byk lde ihtiyalar, karlar, amalar, beklentileri, motifleri, tutumlar ve deer yarglar gibi temel ve sosyo-kltrel faktrlerin ekillendirdii alglama tarzyla yakndan ilgilidir(Erolu, 2004: 374).
2.3. atma
atma, fizyolojik ve sosyo-psikolojik ihtiyalarn tatminine engel olan skntlarn meydana getirdii gerginlik halidir. Thomas (1992:265) atmay, kiinin hedeflerine ulaamayacan dnmesi veya kendi varl ile ilgili olarak baz kayglar duymas sonucunda ortaya kan bir sre olarak tanmlamaktadr. Pondy(1967:298) ise atma kavramnn drt farkl durumu tanmlamak amacyla kullanldn belirtmektedir. Bu durumlar u ekilde sralanabilir; Kaynaklarn kt olmas, alanlarn tutumlarndaki farkllklar nedeniyle oluan atmac davranlar, Stres, gerilim, endie, dmanlk gibi birey ile ilgili duygusal durumlar, alann atma durumunun farknda olup olmamasyla ilgili alglayna dayanan zihinsel durumlar, Kastl yaplan saldr ile ortaya kan pasif direni sonucu gerekleen atmac davranlar. atma olgusu da yabanclamaya neden olan faktrlerden biri olarak saylabilir. Gerek rgtsel gerek bireysel nedenlerle ortaya kabilecek olan sorunlar atmaya ve daha ileriki admda da yabanclamaya yol amaktadr.
118
sonucunda ortaya kmtr. Ruh, ne olduunu yalnzca kendi zn dsallatrarak anlayabilir. zn dsallatrd bu srete, ruh kendini ikiye blmektedir. Birinci blm doadr ve bilinen nesne durumundadr. kinci blm ise bilen zne, insandr. nsan snrl ve bitimlidir, zaman ve mekan iidir. Buna karlk Mutlak Ruh snrsz, evrensel ve bitimsizdir. Mutlak Ruh, zaman ve mekan snrlarnn dnda olup, insanln evrensel zn oluturur (Tolan, 1996:285). Hegele gre doaya yabanclama ruhun tipik bir zelliidir. Ancak, ruh geliimini tam anlamyla tamamladnda insan yabanclam benliinin stesinden gelebilecektir. Yabanclama, mutlak ruh iin kanlmazdr. Ruh, bu yabanclamadan diyalektik sre iinde kendiliinden kurtulmaktadr. Dolaysyla yabanclama, Mutlak Ruhun kendini dsallatrmas iin zorunludur ve Mutlak Ruhun kendine dnme srecinde alacaktr (Sayers, 2003:120). Hegel yabanclamaya, insann geliebilmesi iin geirmesi gereken bir evre olarak bakmaktadr. Ksaca Hegel felsefesinde yabanclama, insan ruhunun daha sonra yeniden birlemek zere toplumsal kurumlardan ayrlmas ve bireysellemesi eklinde tanmlanabilir.
Feuerbacha gre, insan kendi doasnn dna kamaz. Btn alg ve dnceleri znel yaam ile snrldr. Bir baka deyile insan, olgusal olan znel olarak yaar ve kendi inan ve dncelerine balanr. Dinsel deerlerin tm ve Tanr inanc yalnzca insann znel doasnn ve beklentilerinin yansmasdr. Dolaysyla insan olmadan Tanr da olmaz. nk insan Tanrnn kendisidir(Aydn, 2000:190). Feuerbach, yabanclamann alabilmesi iin, insann kendi zn insan olarak kavramas gerektiini sylemektedir. nsann bir takm zsel nitelikleri bulunmaktadr. Bunlar, irade, akl ve sevgi olmak zere tanedir. Bu zellik ayn zamanda insan geliiminin aralar durumundadr. nsan, bu zsel niteliklerini insan olarak kendisinde toplad anda yabanclamaktan ve Tanrnn klesi olma durumundan kurtulacaktr(Tolan, 1996:286).
arttrc bir etkisi bulunmaktadr. blm ilerledike her birey topluma daha sk bir biimde baml olmakta, her bireyin yapt i uzmanlatka daha fazla kiisel nitelik almaktadr. Durkheim(2006:405409) ayrca, olaan durumda iblmnn toplumsal dayanmaya yol asa bile, bundan ok farkl, dahas buna kart sonular da ortaya koyabildiini sylemektedir. blm, farkllama ile birlikte doas gerei zc bir etkide de bulunmakta ve bu etki kendisini zellikle grevlerin ar uzmanlam olduu yerlerde gstermektedir. blmnn olumsuz sonular ile, toplumda ortak inanlar ve deerler etkinliini yitirmekte ve bunun sonucunda anomi durumu ortaya kmaktadr. Bu durumda iine gmlen birey, kendi etkinlii iinde her eyden soyutlanmakta, artk yan banda alan i arkadalarn kendisiyle ayn iin iinde alglamamaktadr. Dahas, onda artk byle bir ortaklaa i dncesi bile bulunmamaktadr. Toplumsal iblmnn bir dayanmaya neden olmamas durumunda, bunun organlar aras ilikinin dzenli olmad anlamna geldiini ve bunun bir anomi ortam douracan ne sren Durkheim, iblmnde durumda anominin mevcut olduundan bahsetmektedir. Ayrca anominin sadece bu durum iin geerli olmadn eklemekte, bu durumlar dnda da anominin ortaya kabileceini sylemektedir. Fakat bu durumun en yaygn ve en ar trler olduunu belirtmektedir(Durkheim, 2006:406). lk anomi durumu, sanayi ya da ticaret yaamndaki bunalmlar, iflaslar sonucu ortaya kmaktadr. Bu durum organik dayanma sonucunda birok kesimde meydana gelen bozulmay ve gerekten de organizmann kimi noktalarnda kimi toplumsal ilevlerin birbirlerine uyarlanmam olduunu gstermektedir. kinci anomi durumu ise emek ile sermaye arasndaki kartlk durumudur. Sanayi ilerinde uzmanlama arttka, dayanmann artmasna karn ii ve iveren arasndaki kavga daha iddetli bir hal almaktadr. Durkheim, iin daha az blnm olduu kk sanayi kesiminde ii ve iveren arasnda greceli bir uyumun olduunu sylemektedir. Ona gre bu kavga, dolaysyla anomi durumu, byk sanayi kesiminde ileri dzeydedir. nc anomi durumu bilimin ar paralanmas ve uzmanlamas sonucu bilgi alannda ortaya kmaktadr. Durkheime gre birbiriyle bulumayan, ok sayda ayrnt-incelemelerine blnen bilim artk salam bir btnlk oluturmamaktadr(Durkheim, 2006:406409). Durkheim, ntihar adl eserinde ise daha ok anomi faktrn oluturan ortamn kuralszlk olduunu vurgulamaktadr. Toplumda 122
bireyler tarafndan kabul edilen balayc ahlaki kurallarn yokluu sonucu anomi ortamnn oluacan, toplumsal kurallarn birey zerinde uyumlatrc bir etki yarattn sylemektedir. Durkheim(2002:284285)e gre her eyden nce insann tutkularnn snrl olmas gerekmektedir. Tutkular, ancak snrlandnda yetilerle uyum iinde olabilir ve ancak bu sayede giderilebilir. Fakat bireyin kendisinde, tutkulara bir snr koyabilecek herhangi bir g bulunmadndan, bu snr zorunlu olarak bireyin dndaki bir gten gelmelidir. Ayn zamanda bu g, bireyin sayg duyduu ve nnde iten gelen bir biimde eildii bir otoriteden kaynaklanmaldr. Bu dzenleyici rol de, ya dorudan doruya bir btn olarak, ya da organlarnn biri araclyla yalnz toplum oynayabilir. Fakat toplum, acl bir bunalm veya beklenmedik mutlu bir dnm ile sarsldnda geici bir sre iin dzenleyici etkisini gerekletiremez. Ekonomik ykm durumlarnda, kimi bireyleri birdenbire o zamana dein bulunduklar konumun aasna iten bir snf alaltmas olur. Bylece bu bireyler isteklerini azaltmak, kendilerini daha ok denetlemek zorunda kalrlar. Toplumsal etkinin btn yararlar onlar bakmndan kaybolmutur ve manevi eitimlerinin yenilenmesi gerekmektedir. Artk neyin olanakl, neyin olanaksz, neyin hakl neyin haksz olduu, meru istek ve beklentilerin neler olduu, hangilerinin ly at bilinmez olur. Bylece istek ve dileklerde bir snr kalmam olur. Ama toplum onlar bir anda bu yeni yaama uyarlayp, alk olmadklar bu artm zdenetimi gerekletirmelerini retemez. Sonu olarak onlara kabul ettirilen duruma uymazlar ve toplumsal btnden bir kopma gsterirler. Bunalm, g ve servette beklenmedik bir arttan kaynaklandnda da durum farkl olmamakta, ayn ekilde toplumda bir bozulma ya da bir kuralszlk durumu ortaya kmaktadr (Durkheim, 2002:289290). Baka bir ifadeyle anomi durumu, toplum dzeninin salanmasnda etkili olan toplumsal gcn etkisini kaybetmesi ve bu nedenle toplumun bireyler zerinde geerli olan kontrol gcnn azalmas sonucunda ortaya kmaktadr(Tatsis, 1974:224). Durkheimin bu kuralszlk tipi, ancak arada srada grlen ani klar olarak ve iddetli bunalmlar biiminde grnmektedir. Fakat Durkheim(2002:291293)e gre, toplumsal yaamn bir alan vardr ki, orada kuralszlk fiilen ok arlam bir durumdadr. Durkheime gre bu alan sanayi ve ticaret dnyasdr. Bunalm ve kuralszlk durumu sanayi ve ticaret dnyasnda yle arlam bir durumdadr ki, srekli ve hatta normal bir durum olarak kabullenilmitir.
123
zerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldrmak iin bir are olduuna inanmaktadr (West, 1969:10). Smithin iblm ile ilgili olarak olumsuz dnceleri, West (1964:25) ve Lamb(1973:276)n ifadesiyle yabanclama paragrafnda kendini gstermektedir: blm srecinde toplumun ve igcnn byk bir kesimini oluturan iiler, birka basit ilemle, genel olarak bir veya iki ilemle snrlandrlmaktadr. Toplumun ounluunu oluturan bu kesimin fikir ve dnceleri de, alma yaam iinde gerekletirdikleri bu basit ilemler sonucunda olumaktadr. alma yaam bir veya iki basit ilemden ibaret olan ii, fikirlerini gstermek veya dncelerini uygulamaya koymak amacyla uygun yntemler gelitirmek iin hibir frsat bulamamaktadr. Belki de sonu ou zaman ayn, hatta hibir zaman deimemektedir. Bu nedenle, doal olarak iinin i iin sarf ettii abada bir azalma meydana gelecek ve ii ahmak ve bilgisiz bir hal alacaktr. blm sonucu iinin beyni uyuacak, bu uyuuklukta iinin sadece hayattan zevk alamamasna neden olmakla kalmayacak, ayn zamanda da cmertlik, asillik, duyarllk gibi duygularn yok olmasna neden olacaktr. Hamowy(1968:258), Smithin yabanclama paragraf ncesinde iblmnn toplum zerindeki olumsuz etkilerinden bahsetmediini, bu paragrafla birlikte ilk olarak iblmne kart bir adan baktn belirtmektedir. Hamowy, Smithin burada aka yabanclama kavramndan bahsettiini ve yabanclamay iblmnn bir sonucu olarak grdn de ayrca eklemektedir. West(1969:713), yabanclama paragrafyla Smithin iiler zerinde daha ok kendine yabanclama duygusunun etkin olduunu anlatmak istediini belirtmektedir. Weste gre, Smith dier eserlerinde de yabanclamann tek trnden bahsetmekte, iiler zerinde gszlk ve topluma yabanclama duygusunun etkili olmadn sylemektedir. Buna karlk Lamb(1973) ise, Smithin yabanclama paragrafn farkl yorumlamaktadr. Lamba gre Smith, iblmnn sadece kendine yabanclamay ortaya karmakla kalmayacana, ayn zamanda gszlk ve topluma yabanclama boyutlarn da ortaya kartacana inanmaktadr. Lamb(1973:281), Westin yorumunun tam anlamyla yanl olmadn da eklemekte, Smithin arlkl olarak
125
zerinde durduu yabanclama biiminin kendine yabanclama olduuna deinmektedir. Lamb(1973:275276) ayrca, Smithin yabanclamay, Marxn kavram nl bir hale getirdikten sonra kullanmaya baladn, o zamana kadar ise yerine satma, sat anlamna gelen sale kelimesini kullandn belirtmektedir. Ayrca Smithin yabanclama paragrafnn, ticaret-sanayi toplumunun insanlar zerindeki olumsuz etkileriyle ilgili yazd yegne cmleler olmadn da eklemektedir.
duruma gelmektedir. inin emei sonucu ortaya koyduu rn, artk iinin karsnda yabanc bir nesne olarak durmaktadr. Baka bir ifadeyle kontrol dnda ii tarafndan retilen mal daha sonradan iinin karsna yabanc bir nesne olarak kmaktadr(Ferguson ve Lavalette, 2004:300). Marx, emee yabanclamann insanlk tarihinde her zaman iin varolduunu sylemektedir. Fakat Marxa gre kapitalist toplumda bu olgu en u noktaya ulamakta ve ii snf dier snflara oranlara ok daha fazla yabanclamaktadr. Bunun nedeni de, iinin retimin rgtlenmesi, planlanmas ve kontrolnde hibir etkisinin bulunmamas ve bir makineyle ayn deere sahip olmasdr(Tolan, 1981:147). Marxn yabanclama teorisinin ikinci boyutu, iinin i srecinde kontrole sahip olamamas sonucu ortaya kmaktadr. Marx i srecine, yalnzca yapt i karlnda iiye yeterli cretin denmesi eklinde dar anlamda bakmamakta, i srecini, iinin yapt ie kendi yaratcln ve akln da katabildii faaliyetler btn olarak grmektedir. Marxa gre kapitalist sistemde iinin, hedeflerin belirlenmesi ve retimin sonulanmas gibi eitli faaliyetlerde hibir etkisi bulunmamaktadr. Ayrca i sreci de iinin kontrol dnda gereklemektedir. Bylece ii yapt ie hibir anlam verememekte fakat yerine getirmektedir(Ferguson ve Lavalette, 2004:301). Marx (1970:110111), i srecinde yabanclamay u ekilde ifade etmektedir: i ancak almad zaman kendi varln hissedebilir, alt zaman ise kendini kendi dnda hisseder. almad zaman evinde gibidir, almaya balad zaman ise kendini evinde hissetmez. Dolaysyla almas istemli deil, zorlamadr. alma, bir ihtiyacn karlanmas iin deil, yalnzca alma d ihtiyalarn karlanmas amacyla yerine getirilmektedir. Ferguson ve Lavalette(2004:301), Marxn bu aklamalarnn gnmz alma yaamnda da byk lde geerli olduunu sylemektedir. Fabrikalarda, ofislerde ve daha birok iyerinde alanlarn i srecinde karar verme inisiyatifleri kstlanmakta ve alanlar i sreci zerinde hibir ekilde kontrol salayamamaktadr. Marxn zerinde durduu nc yabanclama boyutu da doaya yabanclama eklindedir. nsan-doa ilikisinde insan dier canllardan ayran zelliklerin banda doaya egemen olabilmesi, onu deitirebilmesi ve gerek gereksinimleri dorultusunda kullanabilmesi 127
gelmektedir(Tolan, 1981:152). Marxa gre kapitalizm sonucu ortaya kan yabanclam emek, insan dier canllardan ayran bu zelliini ortadan kaldrmakta, insan kendi doasna yabanclatrmaktadr (Marx, 1970:112114). Marxa gre yabanclamann drdnc boyutu ise insann kendine yabanclamasdr. Kendi rnne ve i srecine yabanclaan ii, Marxa gre giderek kendi z benliine de yabanclamaktadr. i kapitalist sistem ierisinde kendi yaratc gcn kullanamamakta, bu da insann kendi z varlna yabanclamas anlamna gelmektedir (Petrovic, 1963:421). Marx, kendi z varlna yabanclaan insann, dier insanlara da yabanclaacan sylemektedir. nsan kendi z etkinliine yabanclam olduu iin, dier insanlarla ilikilerinde de kendi z benliiyle hareket etmeyecektir(Marx, 1970:116).
ileri derecede sanayilemi kapitalist toplumlarda, sistemle ar lde btnlemi iilerden bir ey beklemek mmkn deildir(Tolan, 1981:159). Marcusee gre ileri derecede sanayilemi kapitalist toplumlarda insanlar kendilerini satn aldklar rnlerle tanmlamak-tadrlar. Ruhlarn, satn aldklar lks otomobillerde, villalarda, evlerde bulmaktadrlar. Bireyi topluma balayan sistem deimi ve artk toplumsal denetim, bireyin retmi olduu ihtiyalar erevesinde salanmaktadr(Andrew, 1970:253). Marcuse kapitalist sistemin modern insan zerinde yaratt bir baka olumsuzluun da, insana kendini ifade etmesini ve sosyallemesini salayacak zaman brakmamas olduunu sylemektedir. Kapitalist sistemde modern insan tm zamann youn olarak almak ve bu younluk sonucu yorgun den vcudunu dinlendirmek iin harcamaktadr. Dolaysyla da bireyin d dnyayla ve dier insanlarla dorudan iliki kurabilmesi iin zaman kalmamaktadr (Andrew, 1970:247248). D dnyayla dorudan iliki kurmaya zaman bulamayan insan da, bu ihtiyacn byk lde kitle iletiim aralaryla gerekletirebilmektedir. Kitle iletiim aralarnn da yardmyla insan tmyle smrgelemekte, tutum ve eylemleri ile d dnyayla ilikilerinin bilincine varamayan, ama toplumu ynetenlerin istedii eyleri, istedii lde, istedii yer ve zamanda tketen bir robot haline gelmektedir(Tolan, 1996:301).
gerekleri ya yklm ya da zlm bulunmakta, buna karlk ada yaam ereveleyen grenekleri belirginletiren yeni toplumsal deerler grlmemektedir. Bylece ne kabul etme, ne de reddetme olanana sahibiz; ne isyan ne de mit etmek iin bir evk ve heyecanmz kalmad. Yaammz yn gsterici bir izgiden yoksun bulunuyor. Beyaz yakallarda bu bunalm daha da byk; zira belirli bir inan sisteminin yokluu onlar bireysel dzeyde silahsz brakm ve kolektif dzeyde gsz klm bulunuyor. Vahi an olduka yeni bir rn olan beyaz yakal, kendisini douran ve kendisine kar gittike daha fazla yabanclatrmak iin aba sarfeden kitle uygarln saymazsak, kendine zg bir kltre de sahip deildir. Kendisini gvenlik iinde hissetmek iin balar aramakta, ancak hibir topluluk, hibir rgt onun bu gereksinmesine cevap vermemektedir. Bu yalnzl onu, basn, sinema, radyo ve televizyon gibi ucuz halk kltrnn yapay rnleri iin bulunmaz bir mteri haline getirmektedir. Beyaz yakal yaratmad bir dnyada yaamaktadr. Mills, Amerikan toplumundaki g ilikilerini ve siyasal yapy inceledii ktidar Sekinleri adl eserinde de yabanclamaya deinmektedir. Mills bu eserde, kitle toplumu olarak nitelendirdii Amerikan toplumunda grnrde demokratik bir nitelik tayan mekanizmann sosyolojik anlamda hibir geerlilii ve ilerlii olmad savn ne srmektedir. Aslnda zerk, etkin ve sz sahibi gibi grnen kitle rgtlerinin, meslek kurulularnn, derneklerin ve dier kamu kurulularnn toplumsal karar almada ve uygulamada sz sahibi olmadn vurgulamaktadr. nk Amerikan toplumu, siyasal ve toplumsal adan yabanclam bireylerin oluturduu kitle toplumu eklindedir(Tolan, 1981:163). Millse gre yabanclamann youn olduu kitle toplumunun zellikleri unlardr(Tolan, 1981:163): Bakalarnn fikir, dnce ve kanaatlerini dinleyenler pek ok, buna karlk kendi fikir, dnce ve kanaatlerini ifade edebilenler pek azdr. Tamamen toplama bireyler yn durumuna indirgenen kamu, kitle haberleme aralarnca biimlendirilmektedir. Kitle haberlemesinin rgtlenme biimi, bireylerin annda ve etkinlikle yantta bulunmalarna olanak vermemektedir. Kamuoyu, kitle haberleme aralar tarafndan oluturulduktan sonra kamunun gerekletirebilecei eylemler yine kitle haberleme
130
aralar kanalyla resmi makamlar ya da iktidar sekinleri tarafndan denetlenmektedir. ktidar kurumlar karsnda kitlelemi kamunun bamszl kalmamakta, iktidar kurumlarnn ve resmi makamlarn grevlisi olan kimseler, kitleler zerinde ak ya da rtl olarak nfuzunu kullanmakta, kiilerin karlkl ve zgr tartma yoluyla kamuoyu yaratabilme zgrlklerinin daha olumadan nlenmek istendii ve nlendii grlmektedir. Millse gre kitle toplumunda insanlar aras birincil etkileim yoktur. Bu da bireyi umutsuzlua itmektedir. Artk orta snflarn en geni toplumsal tabakalar oluturduu bu tr toplumlarda, askeri, ekonomik ve siyasal sekinlerden meydana gelen oligariler, insanlar ynlendirmektedir.
kiisel olmayan amalar iin almak durumunda brakmaktadr. nsan adeta kendi elleriyle ina ettii makinenin klesi haline getirmektedir. Bylece de insan kiisel nemsizlik ve gszlk duygusuyla doldurulmaktadr. Fromm, kapitalizmi bireyi yalnzlatrmas, nemsizlik ve gszlk duygularyla ezmesi nedeniyle eletirmektedir. Bununla birlikte kapitalizmin olumlu yanlarn da belirtmektedir. Fromma gre kapitalizm, insan feodal balardan koparmakla kalmayp, olumlu anlamda zgrle, etkin, eletirel dnceye sahip ve sorumlu bir benliin gelimesine katkda bulunmutur. Her ne kadar kapitalist ekonomik dzenin bireyci yaps tartlmaz bir gerek olsa da, Fromma gre bu ekonomik bireyselliin bireyin yalnzln arttrmadaki etkisi kukuyla karlanabilir(Fromm, 2003:100101). Fromm, kapitalist toplum ierisinde yalnzca ekonomik ilikilerin deil, insanlar arasndaki kiisel ilikilerinde yabanclam olduunu syler. Fakat Fromma gre bu tketim ve yabanclama ruhunun belki de en nemli ve en ykc rnei, bireyin kendi benlii ile olan ilikisinde grlmektedir. Fromm(1996:105106), bu ilikiyi u ekilde aklamaktadr: nsan yalnzca meta satmaz, kendisini de satar ve kendisini de bir meta olarak grr. Eliyle koluyla alan ii, fiziksel enerjisini satar; iadam, doktor, memur kiiliklerini satarlar. rnlerini ya da hizmetlerini satabilmek iin kiilik sahibi olmalar gerekir. Bu kiiliin hoa gitmesi gerekir, ama ayrca onun sahibinin daha baka nitelikleri de olmaldr. Tpk dier metalarda olduu gibi, bu insansal niteliklerin deerini bien, hatta ve hatta varolup olmadklarn saptayan pazarn kendisidir. Bir kiinin sunduu nitelikler ie yaramyorsa, bunlarn kullanm deeri yoksa o insann hibir nitelii yok demektir. Dolaysyla zgven, benliini hissetme bakalarnn o kii hakknda bitii deerin gstergesinden baka bir ey deildir. Pazardaki baars ne olursa olsun, bakalar tarafndan sevilsin ya da sevilmesin, kendi deerini bien, kiinin kendisi deildir. Aranyorsa bir kimsedir, bakalar ondan holanmyorsa hi kimse deildir. Kiinin kendine deer vermesinin, kiilikin baarsna bal olmas, amz insan iin popler olmann neden byk bir nem tadn aklamaktadr. Yalnzca kiinin gnlk yaantsndaki baars deil, kendine olan saygs, gvenini koruyup koruyamayaca ya da aalk duygusunu uuruma yuvarlayp yuvarlayamayaca, popler olup olmadna baldr. Fromm, kapitalizmin bireye getirmi olduu yeni zgrln, bireyi daha yalnz, daha soyutlanm hale getirdiini sylemektedir. 132
Bylece birey kendi dndaki ezici glerin elinde bir ara haline gelmektedir. Fromma gre kapitalizmle birlikte insan bir bireye dnmekte fakat ortaya kan bu birey akn ve gvenlik duygusundan yoksun durumdadr.
Esin (1982:108)e gre Seemann amac, toplum iinde hareket eden bireyin kiisel adan yabanclamasn incelemektir. Seemann almalarndan karabileceimiz sonu, ileri kapitalist toplumlarda varolan yap ve ilikiler erevesinde birey-toplum etkileiminin, zellikle bireylerin kendilerini ve toplumu alglamalar alannda nemli sorunlar yaratmasdr(Tolan, 1996:304).
4.
Sanayi devriminin balangcndan gnmze kadar teknik dnya ile toplum arasnda giderek byyen mesafe, insann makineli retime zor uyum salamasna ve ii ile doal evresi arasnda bir duvar rlmesine neden olmutur. Batl kapitalist lkelerde teknolojik gelimenin ve buna bal olarak gelien yeni retim biimlerinin sonucunda toplumsal dzeyde meydana gelen rgtlenme ve dzenlemeler, insanlar kurulu dzenin bir dilisi biimine indirgemi bulunmaktadr. Bunun sonucunda da insani faaliyetlerini kendi dndaki glerin ynlendirmesine ve denetimine brakmak zorunda kalan bireyler, giderek yalnzlamakta ve yabanclamaktadrlar(Tolan, 1981:142). Yabanclamann tarihsel sre ierisindeki geliimini anlayabilmek iin, retim biiminde ve toplumsal yapda meydana gelen deiimleri incelemek gerekmektedir.
belirtmektedir. Sanayi toplumunda aile tipi iletmeler yerini, birbirlerini tanmayan iilerin oluturduu byk iletmelere brakmtr. Byk iletmelerin saylarndaki art, ii snfnn bymesine neden olmu, iletme ii farkl tutum, davran ve kiisel amalarda ayn lde artmtr. Byk iletmelerin ortaya kmas, ayn zamanda orijinal iblm modelini gelitirmitir. Baka bir ifadeyle, sanayi toplumu sadece kyller, tccarlar, meslek sahipleri, ekonomi kesimleri arasndaki ibirliini deil, ayn zamanda iletme iindeki teknolojik ibirliini de mecburi klmaktadr. Sanayileme sonucu gelien retim teknolojisi, iileri yan yana olmaktan uzaklatrm, her birinin fabrikann farkl blmlerinde almasna neden olmutur. i artk retimi btn ile gerekletiren kii olmaktan km, retim srecinin ufak bir paras haline gelmitir. Hatta ii, makinelerin kullanm sonucu bir fazlalk olarak grlmeye balanmtr. Makinelerin sanayiyi yava yava ele geirmesi ii zerinde ykc bir etki meydana getirmitir(Ouz, 2001:139140). Gksal(2003:76)a gre sanayi devrimiyle beraber, insann deersizleme sreci de balamtr. nsan tek tipletiren bir anlayla, herkesi birbirine eitleme mantna gidilmitir. Birbirine benzeyen ya da ie benzetilen insanlar yaratma istei, fabrika retimini kolaylatrsa da, d dnya da yaratcl ve zgrl kstlamtr. Ouz(2001:161162), sanayilemeyle birlikte, makinenin retim srecinde kullanlmasnn olumsuz sonularn; iinin i aletinden ve i bilgisinden uzaklamas, kalifiye ve eitimli ii olarak adlandrlan iilerin sanayinin genel ihtiyac olmaktan kmas ve eitimli, eitimsiz, kalifiye veya vasfsz btn iilerin kapitalist igcnn bir unsuru olarak gndeme gelmesi olarak sralamaktadr. Bylece ii retim srecinin entelektel deerine yabanclamakta ve makinenin bir paras durumuna getirilmektedir.
toplumsal kurumlar tarafndan denetlenmektedir (Aslanolu, 2000:32 37). Sanayi devrimiyle birlikte makinelemenin ve ussallamann sistemli bir biimde ve geni lde uygulanmas, zihniyet ve davranlarn bu yeni kapitalist retim biiminin isterlerine uydurulmaya balanmas, geleneksel kent yapsnn deimesine neden olmutur. Sanayi kentinde ekonomik yaam ok gelimi durumdadr. Etkili bir rgtlenme, ussal alma ve standardizasyon vardr. Gelimi teknolojiye bal olarak elde edilen fazla retim, yar retici ve retime katkda bulunmayan gruplar yaatmaya yeterlidir. Sanayi toplumu, topra ileyen kyller ve onlardan sayca ok fazla olan sanayi veya hizmetlerde alanlarla, bu snflar zerinde kontrol gc olan st tabakalardan olumaktadr. Bu toplumsal tabakalama sistemi sanayi ncesi kentin aksine dikey hareketlilie uygundur(Aslanolu, 2000:4344). Sanayi devrimiyle birlikte kentler her trl toplumsal kontroln dnda salksz bir biimde genilemitir. gcne youn talep gibi sna retimin acil gereksinimleri ve ucuz ve asgari koullardan yoksun konut mahallerini douran karllk ilkeleri, bu yndeki belirleyici etkenlerdir. Bylece oluan byk kentlere zg patolojik zellikler giderek nem kazanm ve kent, byk oranda ruhunu yitirmitir (Tolan, 1981:259). Sanayileme ile hzlanan kentleme, krsal alandan kentlere g eden insan saysnda da bir arta sebep olmutur. Kentleme olgusu g eden insanlara i bulma konusunda yeni olanaklar salamakla birlikte, toplumsal ve kltrel sorunlara da neden olmaktadr. Bu kapsamdaki en nemli sorunlarn banda ise, insanlarn kalabalk iinde giderek yalnzlaarak iinde yaadklar topluma veya kendilerine yabanclamas gelmektedir. Dolaysyla krdan kente g eden insanlar, hem bir btn olarak toplumun yaad yabanclamann etkisi altnda kalmakta, hem de derin bir yabanclamann etkisi altnda bulunan ve bu dorultuda hzla dnen byk kentin yeni bir yesi olmaktadrlar(Tolan, 1981:256).
dntrmek iin kullanlan makineler, enerji kaynaklar gibi mekanik aletlerdir. Manevi boyutu ise, bu rn veya hizmetleri retilebilmek iin gereken bilgi ve teknik becerileri kapsamaktadr. nsann ihtiyalarn karlayan, retimi, zenginlii ve refah arttran teknoloji, gnmzde insann bulunduu her mekna yerlemitir. nsan hayatnn her annda teknolojiyle yaamakta ve salad faydalardan yararlanmaktadr. Fakat her alanda var olan bu teknoloji, sonunda insan kendisine baml klm, denetimi altna almtr. Teknoloji insann inisiyatif kullanma alann daraltm, yeteneklerinin yok olmasna neden olmutur. nsan artk bir rn meydana getirmenin mutluluunu yaayamamakta, emei sonucunda ortaya kan rnne yabanclam durumdadr. Teknoloji sonucunda iblmnde de deiim olmu, alma hayat gittike monoton bir hal almtr(Demirer ve zbudun, 1998:8991). Teknolojik gelime ncesi, retim iin kullanlan aralar ii kullanmakta, ie kendi zihinsel ve bedensel yeteneklerini katabilmekteydi. Makine, iiye baml olarak kullanlmaktayd. Teknolojik gelime sonucu ise, iinin grevi makinelere aktarlm grnmektedir. Bu sefer ii makineye baml duruma gelmitir. sreci hzlanm, nemli ileri makine stlenmitir. i kendisini sadece retim yapan bir robot olarak grmekte ve rgt yaamndaki beklentilerine ulaamamaktadr. Oysa i srecinin kavramsal erevesinde teknoloji, insan etkinliinin aktarcs, insanla doa arasndaki ilikinin aracs durumundadr. Fakat gnmzde artk iinin bu amala kulland ara ve gerecinin yerini makineler almtr(Esin, 1982:80 88). Pappenheim(2002:3133) da, teknolojinin insana kendi yaamn ekillendirme olana tanmadn sylemektedir. yaam, teknolojik gelime ile birlikte daha etkin, daha dzgn bir hal alm olsa da, sonucunda insan kiilikten yoksun brakmaktadr. Pappenheim, kiilikten yoksun kalmann da, gittike artan bir duyarszla yol atn ve insann artk kendini iinde ifade edemediini belirtmektedir. Ayrca yaamn giderek makinelemesi, doaya ve topluma kar hesapl bir bak as dourmakta ve bireyin bunlarla arasndaki birlik ban yok etmektedir. Pappenheime gre teknoloji anda yaayan insan, iinden, kendinden ve toplumdan yabanclam durumdadr. Fullan(1970), almasnda teknolojinin eitli ynlerden alanlarn iletmeye ballndaki ve uyumundaki etkilerini incelemektedir. Fullana gre, alann ballnn tek belirleyicisinin teknoloji olmamasna karn, yine de teknoloji ball azaltc bir unsur durumundadr. Aratrmann sonucunda, ayn teknoloji 137
seviyesine sahip endstri iletmelerinde farkl ballk dzeyleri veya yabanclama dzeyleri ortaya kmtr. Shepard(1977:1516) da teknolojinin her aamada iin doasnda etkili olduunu sylemektedir. Teknoloji tipinin veya seviyesinin nemli olmadn, teknolojik gelime sonucunda deien iblmnn alan zerinde yabanclamaya neden olduunu da ayrca eklemektedir. Susman (1972) ise, teknoloji sonucunda retim srecinde ortaya kan otomasyonun alanda yabanclamaya yol at sonucuna ulamaktadr. Fakat Susman da alann iine kar yabanclamasnn sadece teknolojinin i srecinde meydana getirdii otomasyonla aklanamayacan, farkl organizasyon zelliklerinin de ayrca etkili olduunu eklemektedir. Teknolojik gelime sonucunda retimin artan dzeyde makinelemesi, tek bana veya dorudan alann yabanclamasna yol amasa da, yabanclamaya katkda bulunan ana etmenlerdendir.
Fromma gre (1996:4243), Tanrnn buyruklarna kar davranta bulunarak insan gnah ilemi ve sonucunda da cennetten kovulmutur. Fromm, bu durumu insanolunun zgrlnn balangc olarak deerlendirmektedir. Yetkenin buyruuna kar davranta bulunarak bir gnah ilemek, insan asndan olumlu ynyle ilk zgrlk hareketi, baka bir ifadeyle ilk insansal harekettir. Fakat Fromm, bu ilk zgrlk ediminin baka sonular olduunu da vurgulamaktadr. Sonucunda insan doadan ayrlm, bir birey haline gelmekle insan olma yolunda ilk adm atmtr. Doay amak, doadan ve bir baka insandan yabanclamak, insan rlplak ve utanl bir hale getirmitir. Kazanlan zgrlk olumlu deil, olumsuz ynde bireyi yalnzlatran, yabanclatran bir zgrlktr. Tucu (2002:149159)da zgrlk kavramn Frommun bak asndan ele almaktadr. Tucu (2002:155158)ya gre insan potansiyel olarak zgrle ve bu zgr olabilme potansiyelini yaama geirebilme iradesine sahiptir. Fakat zgr olabilme iradesi, dorudan doruya zgrln kendisi, olumsuz bir olgudur. nk bu iradenin hedefi ve son snrlar Tanr olma istemidir. nsan insan yapan hedef belirleme ve yeniden kurgulama yetisi, zgr olabilme, insann yok edicisi durumundadr. Baka bir ifadeyle zgr olmak isteyen zgrln yitirir. Tucu(2002:158)ya gre yabanclamann alabilmesi insann i huzurunun salanmas ile gerekleebilmektedir. Dolaysyla huzur, yabanclamay kapnn nne koymakta insann yabanclamasn engellemektedir.
SONU
leri sanayi toplumunun nimetleri olarak ortaya kan ileri teknoloji, ar iblm, hzl toplumsal ve kltrel deiimler, ar ve salksz kentleme, insann uyum mekanizmalarn bozmakta, insan topluma ve kendi doasna uyumsuz hale getirmektedir. ada yaamn bu bunalml ortam ierisinde yaamak zorunda kalan insan da, belirtilen bu sosyo-psikolojik faktrlerden olumsuz olarak etkilenerek kendisini yalnz, tkenmi ve yabanc hissedebilmektedir. Yabanclama olgusu, gnmzde gelimi veya gelimekte olan tm toplumlar etkisi altna almakta, btn insanln ortak bir sorunu durumundadr. Yabanclama yzyllardr felsefe, psikoloji, sosyoloji ve siyaset biliminde nemini koruyan bir kavram olarak karmza kmaktadr. Dolaysyla kavramn daha iyi anlalabilmesi ve yabanclamann ortadan kaldrlmas iin uygun zm nerileri getirilebilmesi asndan, sanayilemeden gnmze yabanclamann geliim 139
ve
grnm
alanlarnn
belirlenmesi
Bu alma, tarihsel sre ierisinde birok aratrmac tarafndan incelenmi olan yabanclama kavramnn, eitli yazarlar ve dnrler tarafndan ne ekilde tanmlandn ve incelendiini ortaya koymay amalamaktadr. Bunun yannda yabanclamann farkl alanlarda grn biimlerinin neler olduu aratrlmakta ve yabanclama srecinin insan zerinde meydana getirdii olumsuz durumlarn toplumsal hayat zerindeki etkilerine deinilmektedir. alma kapsamnda bata Hegel ve Marx olmak zere birok dnrn yabanclama kavramna bak as deerlendirilmi ve bu dnrlerin yorumlar erevesinde yabanclamann insan hayat zerinde meydana getirdii olumlu ve/veya olumsuz etkilere deinilmitir. Genel olarak bakldnda toplumsal hayatta nemli grlere sahip bu dnrlerin yabanclamay toplumsal hayat zerinde olumsuz bir faktr olarak algladklar ve yabanclamay insann hayat kalitesini azaltc bir etken olarak tespit ettikleri sylenebilir. Bunun yannda ise baz yazarlarn yabanclamaya olumlu bir anlam atfettii ve yabanclamay insann gelimesi iin gerekli bir sre olduunu sylemek yanl olmayacaktr. Yabanclama kavramnn toplumsal hayat ve insan iin nemli bir olgu olarak ortaya kmasna katkda bulunan bu dnrler kapsamnda, yabanclamann tarihsel sre ierisinde insana ilikin birok alanda grldn sylemek yanl olmayacaktr. Sre incelendiinde yabanclamann sanayi devrimiyle birlikte ortaya kan bir kavram olduu dolaysyla sanayileme, kentleme ve teknoloji kavramlaryla yakndan ilikili olduu grlmektedir. Bunun yannda din kavramnn da yabanclama zerinde olumlu ve/veya olumsuz etkisi bulunabilecei alma kapsamnda deinilebilecek sonular arasndadr.
YARARLANILAN KAYNAKLAR
Andrew, Edward (1970); Work and Freedom in Marcuse and Marx, Canadian Journal of Political Science, Cilt: 3, Say: 2, s. 241256. Aron, Raymond (1997); Sanayi Toplumu, (ev.: Emine Grsoy), 2. Bask, Dergah Yaynlar, stanbul. 140
Aslanolu, Rana A. (2000); Kent, Kimlik ve Kreselleme, 2. Bask, Ezgi Kitabevi, Bursa. Aydn, Ayhan (2000); Dnce Tarihi ve nsan Doas, Alfa Basm Yayn, stanbul. Bloch, Ernst, Anne Halley ve Darko Suvin (1970); Entfremdung, Verfremdung: Alienation, Estrangement, The Drama Review, Cilt: 15, Say: 1, s. 120 125. Cryer, Bruce, Rollin McCaty ve Doc Childre (2003); Pull The Plug on Stress, Harvard Business Review, Cilt: 81, Say: 7, s. 102107. Demirer, Temel ve Sibel zbudun, (1998); Yabanclama, teki Matbaas, Ankara. Durkheim, Emile (2002); ntihar, (ev.: zer Ozankaya), Cem Yaynevi, stanbul. Durkheim, Emile (2006); Toplumsal blm, (ev.: zer Ozankaya), Cem Yaynevi, stanbul. Erolu, Feyzullah (2004); Davran Bilimleri, 6. Bask, Beta Basm, stanbul. Esin, Pars (1982); blm, Yabanclama ve Sosyal Politika, Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, No: 502, Ankara. Ferguson, Iain ve Michael Lavalette (2004); Beyond Power Discourse: Alienation and Social Work, British Journal of Social Work, Cilt: 34, Say: 3, s. 297312. Fischer, Claude S. (1976); Alienation: Trying to Bridge the Chasm, The British Journal of Sociology, Cilt: 27, Say: 1, s. 3949. Fromm, Erich (1991); The Sane Society, 2. Bask, Routledge Classics, London. Fromm, Erich (1996); zgrlkten Ka, (ev.: emsa Yein), 4. Bask, Payel Yaynevi, stanbul. Fromm, Erich (2003); zgrlk Korkusu, (ev.: Selma Koak), Doruk Yaymclk, Ankara. Fromm, Erich (2004); ada Toplumlarn Gelecei, (ev.: Aydn Artan ve Kaan H. kten), Artan Yaynevi, stanbul. 141
Fullan, Michael (1970); Industrial Technology and Worker Integration in The Organization, American Sociological Review, Cilt: 35, Say: 6, s. 1028 1039. Gillam, Richard (1981); White Collar from Start to Finish: C. Wright Mills in Transition, Theory and Society, Cilt: 10, Say: 1, s. 130. Gksal, Gken (2003); ngiliz Sanayi Devrimi, Kora Yaynclk, stanbul. Hamowy, Ronald (1968); Adam Smith, Adam Ferguson and The Division of Labour, Economica, Cilt: 35, No: 139, s. 249259. Iacovides, Apostolos, Konstantinos N. Fountoulakis, St. Kaprinis ve G. Kaprinis (2003); The Relationship Between Job Stres, Burnout and Clinical Depression, Journal of Affective Disorders, Cilt: 75, Say: 3, s. 209221. Ivancevich, John M., Michael T. Matteson ve Edward P. Richards (1985); Whos Liable For Stress on The Job?, Harvard Business Review, Cilt: 63, Say: 2, s. 60-72. Kanungo, Rabindra N. (1992); Alienation and Empowerment: Some Ethical Imperatives in Business, Journal of Business Ethics, Cilt: 11, Say: 56, s. 413422. Lamb, Robert (1973); Adam Smiths Concept of Alienation,Oxford Economic Papers, Cilt: 25, Say: 2, s. 275285. Marks, Stephen R. (1974); Durkheims Theory of Anomie, The American Journal of Sociology, Cilt: 80, Say: 2, 329263. Marx, Karl (1970); Economic and Philosophic Manuscripts of 1844, (ev.: Martin Milligan), Lawrance and Wishard Ltd., London. Marx, Karl (2003); Yabanclama, (Der.: Barta Erdost), 2. Bask, Sol Yaynlar, Ankara. Merton, Robert K. (1938); Social Structure and Anomie, American Sociological Review, Cilt: 3, Say: 5, s. 672682. Nettler, Gwynn (1957); A Measure of Alienation, American Sociological Review, Cilt: 22, Say: 6, s. 670677. Ouz, Hasan (2001); Kresel Kapitalizmin Tarihsel Snr ve i Snfnn Anatomisi, Scala Yaynclk, stanbul. 142
Overend, Tronn (1975); Alienation: A Conceptual Analysis, Philosophy and Phenomenological Research, Cilt: 35, Say: 3, s. 301322. Pappenheim, Fritz (2002); Modern nsann Yabanclamas: Marxa ve Tnniese Dayal Bir Yorum, (ev.: Salih Ak), Phoenix Yaynevi, Ankara. Petrovic, Gajo (1963); Marxs Theory of Alienation, Philosophy and Phenomenological Research, Cilt: 23, Say: 3, s. 419426. Pondy, Louis R. (1967); Organizational Conflict: Concepts and Models, Administrative Science Quarterly, Cilt: 12, Say: 2, s. 296320. Salerno, Roger A. (2003); Landscapes of Abondonment Capitalism, Modernity and Estrangement, State University of New York Press, New York. Sayers, Sean (2003); Creative Activity and Alienation in Hegel and Marx, Historical Materialism, Cilt: 11, Say: 1, s. 107128. Schacht, Richard (1989); Social Structure, Social Alienation and Social Change, Alienation Theories and De-Alienation Strategies, (Ed.: D. Schweitzer and R. F. Geyer), Science Review Ltd., Middlesex. Seeman, Melvin (1959); On The Meaning of Alienation, American Sociological Review, Cilt: 24, Say: 6, s. 783791. Seeman, Melvin (1967); On The Personel Consequences of Alienation in Work, American Sociological Review, Cilt: 32, Say: 2, s. 273285. Seeman, Melvin (1975); Alienation Studies, Annual Review of Sociology, Cilt: 1, s. 91123. Seeman, Melvin (1983); Alienation Motifs in Contemporary Theorizing: The Hidden Continuity of the Classic Themes, Social Psychology Quarterly, Cilt: 46, Say: 3, s. 171184. Shepard, Jon M. (1977); Technology, Alienation and Job Satisfaction, Annual Review of Sociology, Cilt: 3, s. 121. Susman, Gerald I. (1972); Process Design, Automation and Worker Alienation, Industrial Relations, Cilt: 11, Say: 1, s. 3445. Tatsis, Nicholas C. (1974); Marx, Durkheim and Alienation: Toward A Heuristic Typology, Social Theory and Practice, Cilt: 3, Say: 2, s. 223243. Thomas, Kenneth W. (1992); Conflict and Conflict Management: Reflections and Update, Journal of Organizational Behavior, Cilt: 13, Say: 3, s. 265 274. 143
Tolan, Barlas (1981); ada Toplumun Bunalm Anomi ve Yabanclama, 2. Bask, ktisadi ve Ticari limler Akademisi Yaynlar, No:166, Ankara. Tolan, Barlas (1996); Toplum Bilimlerine Giri, 4. Bask, Adm Yaynclk, Ankara. Tucu, Tuncar (2002); Yabanclama Problemi: Hristiyanln ve Marksizmin Kkleri, Alesta Yaynevi, Ankara. West, Edwin G. (1964); Adam Smiths Two Views on The Division of Labour, Economica, Cilt: 31, No: 121, s. 2332. West, Edwin G. (1969); The Political Economy of Alienation: Karl Marx and Adam Smith, Oxford Economic Papers, Cilt: 21, Say: 1, s. 123.
144