You are on page 1of 17

..

lahiyat Fakltesi Dergisi Bahar 2010/ 1(1) 195-210

Sekler Toplumlarda Kutsal Araylar: Ge Modern Dnemde By-Din likisinin Sosyolojik Analizi*
Mustafa ARSLAN**

zet- Gnmzde modern toplumlar hzl deiim sreleri geirmektedir. Bu srelerden b irisi de kutsala dntr. Modern toplumlarda din yannda bysel eilimlere ilgide art sz konusudur. Bu durum seklerleme teorisi asndan da baz soru/nlar ortaya karmtr. Bu makalede modern, sekler toplumlarda, klasik sosyoloji ustalarnn ngrlerinin tersine o rtaya kan din ve byye ilgideki artn sosyolojik aklamas ve bu durumun douraca sonularn analiz edilmesi amala nmaktadr. Anahtar kelimeler: Kutsala dn, Ge modern dnem, Modernliin krizi, Seklerleme teorisi, Yeni dinsel ve bysel formlar Abstract -Sacred Quests in Secular Societies: Sociological Analysis of Relationship between Religion and Magic in Late Modern Era- Modern societies have been facing with rapid chancing processes today. One of them is rise or return of the sacred. In modern societies religion and magic grow up. This condition shows up some problems in point of Secularization theory. In this article, sociological explanation of growing religious and magical attitudes in modern societies and its conclusions will analyze. Key words: Rise of sacred, Late modern era, Crisis of modernity, Theory of secularization, New religious and Magical forms.

I. Problem 1. Ge Modern a ve Modernlii Aan Durumlar

inde yaadmz dnyada toplumsal adan en dikkate deer konu, hzl bir deiim ve dnm srecinden gemekte olduumuzdur. Bu deiim srecinin getirdii noktada, Giddensn deyiiyle toplumbiliminin aklamas
*

Bu makale, 9-11 Aralk 2009 tarihlerinde Trk Sosyal Bilimler Derneince Ankara ODT Kltr ve Kongre Merkezinde dzenlenen XI. Ulusal Sosyal Kongresinde sunulan tebliin gzden geirilmi halidir. Do. Dr. nn niversitesi lahiyat Fakltesi Din sosyolojisi Anabilim Dal retim yesi.

**

196

Mustafa ARSLAN

gereken ve bizi modernliin de tesine gtren bir dnemin banda oldu umuz gerei ile kar karyayz (Giddens, 1994: 10). Modernlii aan durumlarla kar karya oluumuz, ge modern adaki kimi sorunlarn aklanmasnda sosyal bilimleri de zorlamaktadr. Bu nedenle olsa gerek sosyal bilimler, bir yandan modernlik tesi sonular reten mevcut sreci anlamaya alrken, dier taraftan modern dnemde oluan kendi kavram ve termin olojilerinin de meta-analizlerini yapma, kendi zerinde dnmek zorunda kalmakt adr. Bu durum, sosyal bilimlerde birok isimlendirme sorununu da beraberinde geti rmitir. Postmodern (Lyotard), sanayi sonras ve enformasyon a (Bell), ge kapitalist a (Jameson), ge dnem modernleme (Habermas) gibi farkl a dlandrmalar yeni bir dnem ya da duruma iaret etmektedir. zellikle son yllarda sosyal bilimlerde, tarihin sonu, ideolojinin sonu, znenin lm, evrenselciliin lm gibi terimsel nitelendirmelerle kar karya ka lmaktayz. Btn bu adlandrmalar, kar karya olunan toplumsal durumu adlandrma zorluu yannda aklamalarn arkaplanndaki umutsuzlua da iaret etmekt edir. Modernlii aan ve zorlayan bir dneme girdiimiz konusundaki grlere katlmakla birlikte, bu dnemin temel belirleyici parametrelerinin ne olac a ve dolaysyla da nasl isimlendirilecei konusunda sosyal bilimciler arasnda belli bir gr birliinin olmad bilinen bir husustur. Buradaki glk, dnemin olduka kompleks sorunlarla kar karya olmasndan kaynaklanyor olsa gerektir. Eski dnemden farkl ve olduka hzl deiim ve dnmlerin varl konumuzun k noktasn oluturmaktadr. nk gnmz toplumlarnda grlen hzl deiim sreci, din alannda da kendisini gstermektedir. Modernliin temel belirleyici niteliklerini kabaca kapitalizm, seklarizm, ends triyalizm ve ulus devlet olarak sralayabiliriz. Gnmzde bu temel parametr elerdeki kkl deiimleri hepimiz grmekteyiz. Konumuz asndan zellikle kutsala dnle birlikte belirginleen seklerleme teorisindeki sarsntlar di kkat ekicidir ki buna almann sonunda deineceiz. Weber modern toplu mlardaki geliim srecini ve bu geliimin ana trendi olan seklerlemeyi aklarken by bozumu terimini kullanmtr. Gnmzde ise dinsel ve bysel eilimlere ilgide art gzlenmektedir. Sosyal bilimlerdeki son deerlendirmelerde, modernliin getirdii ar rasyonellemenin manevi doyum ihtiyacnn arttndan ve bu ve benzeri nedenlerle dinsel bir canlanmadan ve kutsala dn olgusundan bahsedilmektedir. 2. Modern (!) nan Patlamas ve Dinsel Modernlikler

Ondokuzuncu yzyl dnrleri modernliin btn dnyay etkisi altna alaca, seklerlemenin yaygnlaarak dinin ya tamamen yok olma ya da

Sekler Toplumlarda Kutsal Araylar 197

etkisini yitirerek belli bir alanda varlk gsterecei kanaatini tamaktaydlar. Ancak gelinen noktada durumun hi de yle olmad grld. Dinlerin yok olmas ya da etkilerinin azalmas bir yana tersine kutsala dnte bir artn varlndan kolaylkla sz edilebilir. Nitekim sosyal bilim alanndaki almalar modern toplumlarda kutsala ilgide art olduundan yaygn biimde bahse tmektedir (bkz. Bell, 2006; Gode, 2000; Naisbit ve Abordene, 1990; Glock ve Bellah, 1976). Din sosyologlar, dini ve ruhsal ynelimin grld zellikle altml yllardan sonraki dnemi byk uyan, oryantal dini uyan, yeni dinsel bilinlilik, dinin yeniden kuruluu gibi nitelemelerle adlandrmakt adrlar. Bu deerlendirmelere gre, altml yllardan bu yana gelimi toplu mlarda dinsel ve ruhsal temalar, doulu dinler, geleneksel dini retiler, mistik inanlar, bysel eilimler, yeni pagan dini akmlar tarznda ok boyutlu b iimde grnmeye balamtr. Grlen bu ilgi hem geleneksel, byk dinlere yneli olarak, hem de (teolojik doktrinlere kar deneyimi, gelene ksellik ve arnmaya kar yaratc yenilii ve melezlii vurgulayan) ruhsallk tarzlar ol arak ortaya kmaktadr. Baka bir deyile, sadece slam, Hristiyanlk, Budizm gibi byk dinlere deil ayn zamanda bysel eilimlere, mistik ve ruhsal retilere, yeni dinsel tarzlara ilgide de bir art sz konusudur. Din yannda bysel eilimlere ilgide artn varlna referanslar yan nda somut rnekler de vermek mmkndr. Dinsel ve bysel temalarn sinema, TV ve edebiyat dnyasnda da oka yer almaya balad grlmektedir. rnein Harry Potter romanlar btn dnyada milyonlarca kii tarafndan okunmakta, ayn ilgiyle sinema prodksiyonu milyonlarca kii tarafndan izlenmektedir. Harry Potterda gen bir bycnn bandan geenler fantastik bir kurguyla milyonlarn hayal dnyasna yanstlan modern zamanlarn adeta miti haline gelmitir. Yine The Lord of the Rings romannda olaand birok olay fantastik bir kurgu iinde anlatlmakta, sinema prodksiyonuyla mi lyonlara ulaabilmektedir. Matrixde ise paranormal-mistik temalarn dini ve felsefi ieriklerle i ie ilendiini grmekteyiz. ze llikle son yllarda film ve TV endstrisinde paranormal temalara ska yer verildiini, ok ciddi ve pahal yapmlarda belirleyici biimde kullanldn grmekteyiz. rnein, Signs, Alien, Ghost, The Sixth sense, Dragonfly gibi ok izleyici eken filmlerde yabanc bir gezegenin istilas ilenmektedir. Bunlarn yan sra The Exorcism, The Exorcism of Emily Rose, Omen gibi dini paranormal temalar ileyen filml erin says gittike artmaktadr. rnein, yirmi yl nceki Omen filminin genel istek zerine 2006da yeni versiyonu ekilmitir. Trkiyede de son zamanlarda Okul (2004), By (2004), Dabbe, (2005), Araf (2006), Gen (2006), Kk kyamet, (2006) gibi paranormal ierii olan filmler evrilmeye balanmtr.

198

Mustafa ARSLAN

Konumuza dier bir rnek de TV dizileridir. X Files gibi yabanc dizilerin yan sra, lkemizde (aralarnda baz farkllklar olsa da) zellikle Srlar dnyas, Kalp gz, Sr kaps, Srlarn efendisi, Sihirli annem, Tatl cad, Selena vb. dizilerde dinsel ve bysel konularn ilendiini, bu tarz dizilere ok nem verild iini grmekteyiz. Bu dizilerin yaygnl, bunlarn ok izlenmesiyle doru ora ntl olmaldr. Bu tarz diziler, medyada sr dizileri ad altnda tartlmaya da balanmtr. Bu dizilerin fazlaca yaynlanmasnn ocuklar ve genleri olu msuz etkilediine dair rneklere ve bilimsel aklamalara medyada rastlamaktayz (Bkz. Radikal, 06.03.2007; NTV MSNBC, 10.12.2006; 06.03.2007). Bunlara internette saylar gittike artan pagan nitelikteki sanal cemaat rntlerini de eklemek gerekir (Bkz. Arslan, 2006; 2008). Popler kltrle birlikte edebiyat, basn ve medyada paranormal temal ar ileyen oka rnn ba gstermesi birok septii endielendirmekte, yeni bir parakltrn gelitii eklinde eletiri ve kayglar dile getirilmektedir (bkz. Goode: 2000: 173-5). Gnmzde bunlara Sayentoloji, Moonculuk, Satanizm, Teosofi gibi modern kltlerin yaygnlamasn, internette astrol ojiden, el falna, medyumluktan byye, telepatiden psiie paranormal temay ileyen saysz sitenin ve forum gruplarnn varln da eklemek gereklidir. Bu inanlar kresellemenin etkisi, kitle iletiim aralar ve internetin yaygnlamas ile etkinli klerini daha da artrmaktadrlar. 3. Modernliin ki Yz

Popler kltrde ve medyadaki gelimelerle birlikte paranormal, mi stik ve bysel inan ve uygulamalarda, ruhu eilimlerde, fal ve astroloji mer akndaki artlar, bu fenomenlerin modern toplumlarda yeniden neden ca nland sorusunun sorulmasna sebep olmutur. Bysel ve mistik inanlarn modern ncesi dnemdeki durumu konusunda oka inceleme yaplmtr. Ancak, bunlarn modern toplumlardaki tezahrleri konusunda yeterli alma ve deerlendirmenin olmadn grmekteyiz. phesiz bu durum, paranormal inanlarn son krk elli yldaki grnrlkleri ile yakndan alakaldr. Bu fenomenin din sosyologlarnca by, bilim ve din ilikileri bal amnda incelendiini grmekteyiz. Konu doastn ilgilendirdii iin bazen kavramlarn birbirlerinin yerine kullan ldklar grlr. By, bilim ve dinin bir kavramn dierinin sebebi olup ondan doduu, hatta hepsinin bir ve ayn eyler olduu eklinde grler ileri sren sosyal bilimciler de bulunmaktadr (Bkz. Ksemihal, 1989). Ancak bizi burada ilgilendiren husus, benzer ya da kart ynleri olsa da bu olgunun bazen i ie gi rdikleridir. rnein bilim, din ve bysel eler, parapsikolojik olgularda i ie girmi halde bulunmakt a-

Sekler Toplumlarda Kutsal Araylar 199

dr. Dini bir konu, lkemizde sr dizileri altnda, Batda da Exorcism gibi nl yaptlarda ya da Ufoloji ve Sayentoloji kilisesi benzeri kltsel yaplarda bysel zellikte ele alnabilmektedir. Hatta son rnekte din yannda bilim ve by i ie bir durum arz etmektedir. nk bu klt gruplarnda bilimsel bulgular bysel ya da gizemli hale sokulup klt ekline dntrlmektedir. Bilimin ulat uzay ve evren konusundaki son bilgiler kltsel bir tapnma konusu haline getirilmekte, ya da tersine bysel ve mistik grlerine bilimsel ver ileri dayanak yapmaktadrlar. Hatta bu konu sosyal bilimlerde szde bilim/pseudoscience kavram, yani bysel ve mistik o lgularn szde bilimsel verilerle ispat edilmesi erevesinde tartlmaktadr (bkz Gode, 2000; Lucadou, 2000). Grld gibi din yannda bysel eilimlere de ilgide art sz kon usudur. Burada temel soru/n udur: Modern, sekler toplumlarda, hem de klasik sosyolojinin babalarnn ngrlerinin tersine, din ve byye ynelik bu radikal dnmn nedenlerinin, i)sosyolojik aklamas ve ii) bu durumun douraca sonularn analiz edilmesi gerekir. Burada bu soru/nla birlikte zerinde durulmas ve cevaplanmas gereken dier bir nokta, bu durumun modernliin baarsn m yoksa baarszlnn m gstergesi olduu konusudur. Biz yazmzda bu sorunun sosyolojik aklamasna iki tezle cevap ve rme ve dourduu sonular seklerleme tezi etrafnda tartmak am acndayz. II. Tezler: Modern toplumlarda grlen yeni dinsel ve bysel e ilim, i. Modernliin geirdii krizlerin, anlam araylarnn rndr. ii. Modernliin sonucu olan bireycilik ve dinsel oulculuun bir sonucu olarak art gstermektedir. iii. Modern dinselliklerin yaygnlamasnn modernlik-din ilikileri ve seklerleme teorisi asndan baz kkl sonular sz konus udur. III. Kutsala lginin Modern Kkleri 1. Din ve Byye Eilim ve Modernliin Krizi

Gnmz modern toplumlarnda grlen yeni dinsellikleri n ki bunlarn dinsel, mistik ve bysel nitelikleri hatta kimi rneklerde modern bilimsel ret orie sahip olduklarna yukarda deinilmiti - modernliin iinde bulunduu kriz ve anlam araylar ile yakn ilikili olduu konusunu dile getiren o lduka ok sayda sosyal bilimci bulunmaktadr. Kimi sosyal bilimcilerin (rn ein,

200

Mustafa ARSLAN

Greeley, 1970; Robbins ve Anthony, 1979; Stark ve Bainbridge, 1996; Bellah, 2002) rasyonelleme ile anlam krizi arasnda kurduu ilikiyi Weber yirminci yzyln balarnda kurmutu. Weber, modern toplumlarn, ar rasyonellemesi ve dnyann byden arndrlmas sonucunda bir anlam problemi yaadklar grnde idi (Weber, 1966: 125). Modernlemenin getirdii hzl deiim sreci, toplumun teknolojik arlkl mekanik ileyii, ar rasyonelleme ve bireyselleme ile birlikte bir maneviyat boluu dourmu, bu boluk toplumsal anlamda geniledike far kl ve yeni bir takm inan hareketlerine zemin oluturmutur. zellikle krese lleme ile bu eilimler daha da yaygnlamakta, farkl ruhsallklar ve kabilecilikler tremektedir. nk kreselleme, kesinlikle geleneksel ve cemaatsel olan tevik etmektedir (Robertson, 2003: 354). Yeni bysel -dinsel yaplar kendilerini, gnmzde krizde olduu dile getirilen Bat rasyonalizmine kar muhalif olarak konumlandrmaktadrlar. zellikle ar rasyonel bir dnyada yetien ve hayatn anlamn sekler bir tarzda yorumlama yetisine sahip bireyler, eitli ekillerde gelien kurtulu, ifa, huzur ve mutluluk teklifleri ile kar karya kalmaktadrlar. Weberci yaklamlar ile tannan Bergere gre (Berger, 1993: 184), seklerleme srecindeki ar rasyonelleme ile sosyo -dini sreler asndan modern insan iin yeni bir durum ortaya kmtr. Sadece devlet ve ekonomi gibi byk kurumlar iin deil, gnlk hayatn gelii gzel alkanl klar iin dahi bir anlamszlk sorunu ba gstermitir. Gelinen noktada modernliin tatminkr teodiseler ortaya karam ad grlmektedir. Modernliin honutsuzluklar olarak isimlendirdii bu d uruma Berger, ar rasyonellemeyi; modern teknolojinin sadece maddi varla dnk ve duygusallktan uzak olan, bu sebeple de bireyin kendisi ve bak alar ile olan ilikilerinin byk bir ksmn anlamszlatran mekaniklemeyi; bireyin sosyal hayatn etkileyen ve bu sebeple daha geni ilevl ere sahip olan kurumsal brokratiklemeyi ve bireyi srekli deien bir varlk durumuna getiren, birbirleriyle elien sosyal mu htevalar ierisinde yzdren toplumsal yaam dnyalarnn oulculuu gibi durumlar eklemektedir (Berger, 1993: 204-7). Ar rasyonel modern toplumun ihtiyalarna cevap verilememesi sebebiyle oluan boluu yeni inanlarn doldurmas kanlmaz olmaktadr. Nit ekim mistik, bysel ve dinsel eilimleri iinde barndran Yeni a akmnn, modern toplumunun ileri teknolojiye sahip kltrnn, maddi bir rahatlk salasa da manevi huzuru salamad iddiasn ileri srd ve sk sk a nlam krizine atfta bulunduklar dikkat ekicidir. Onlara gre, ruhsal konular nmzdeki gnlerde insanlk tarihinin en nemli gereklii olarak n plana k a-

Sekler Toplumlarda Kutsal Araylar 201

caktr. Ayrca Yeni aclar, anlam krizinin kitle bilincinde bir paradigma kaymas iin ivme tekil edeceine vurgu yapmaktadrlar (Amant, 2003: 12). Glock ve Bellah, zellikle altml yllardan sonra grlen mistik ve ruhsal nitelikli yeni dinsel bilinlilik durumunun bir anlam krizini yansttna ve sreklilie sahip yeni formlar ve anlam yaplar oluturduuna vurgu yapmakta; yetmilerde yaygnlamaya balayan terapik ve dinsel hareketlerin, altml yllardaki faydac bireycilie ve arasal deerlere kar protesto hareke tlerinden sonra, onlarn halef hareketleri olarak ortaya kt grn ileri srmektedirler (Glock ve Bellah, 1976). Buradan hareketle kimi sosyologlar, bu iklimde doan yeni dinsel eilimlerin, modernlikten uzaklatrc bir faktr, yani varlk zerine gvenilir anlamlar kurumsal olarak yeniden ykleyerek dnyann toplumsal anlamda yeniden inas gayretini ifade ettiklerini ileri srmektedirler (Hunter, 1981: 3-7). Buna gre bu yeni dinsel pratiklerin geliimi, daha geni felsefi ve tari hsel paradigma deiiminin travmatik bir paras olarak grlebilir. Alternatif tp, evrecilik, paranormal fenomenler, kendi kendine terapi, gelecek konusu nda tahminler, alternatif din, gizemci ve bysel eilimler, dou mistizmi gibi geni ilgi alanlarna sahip yeni ruhsal ve dinsel eilimler, geni apl bir ilgi alanna sahip grnmektedirler. Farkl kategorilerdeki bu d nceler, pratikler ve felsefeler eitli ynlerden modernlii gl biimde eletiri yamuruna tutmaktadrlar. rnein, alternatif tp hareketi, modern tbb toptan eletirip farkl bir tp anlay ileri srmektedir. evrecilik, teknoloji ve kapitalizmin geldii son noktann dnyay yaanmaz hale getirdii, dnyann kirlilik, sera etkisi doal ve nkleer atklarla risk unsurlarnn inanlmaz derec ede artt, nkleer silahlarn dnyay onlarca kez yok edecek bir gce ulat eklindeki savlarla modern kapitalist mant eletirmektedir. Yeni ruhsal ve dinsel ei limler, Batl rasyonaliteyi, pozitivist bilimi, modern tbbn insan bedeninde yapt zararl etkileri, geleneksel dinsel retileri, kapitalizmin ve teknolojinin getird ii ykc etkileri eletirmekte ve bireyin bunlardan zgrlemesini savunmakt adrlar. Sonu olarak, bilim ve teknolojinin getirdii ar rasyonelleme anlam kaybna neden olmakta, bu belirsizliin doal sonucu olarak bysn yit iren toplumlar adeta modern bir inan patlamas yaama ktadr. 2. Modernliin Bireycilik ve Dinsel oulculuk Gibi zelliklerinin Sonucunda Grlmeye Balayan Yeni Dinsel ve Bysel For mlar

Modern toplumlarda dinsel ve bysel eilimlere giderek artan ilginin nedenlerine modernliin kendi hikayesi ierisinde de bakabiliriz. Baka bir

202

Mustafa ARSLAN

deyile seklerleme teorisinin ngrlerinin tersine gnmzde modern to plumlarda yaanan dinsel- bysel inan patlamasnn nedenlerine ieriden bakarak aklk getirmek mmkndr. Ancak burada ilk bakta bir paradoksun varl hemen kendisini g stermektedir. O da sosyal bilimlerde olduka yer eden modernlik ve din ar asndaki uyumazlk ilikisinin kabuldr. Gerekten de modernlik din ilikisi konusunda ileri srlen kuramsal yaklamlara bakld nda rasyonelleme, bireysellik ve din-modernite uyumazl gibi temel parametrelerin varl ok belirgindir ve hem Fonksiyonalist hem de Marksist yaklam tar afndan bu atmac ya da uyumazc paradigma srekli kullan lmtr. Modernliin ilk k noktasna bakldnda seklerleme, rasyonelleme gibi olgular grrz. Weberin dnyann byden arndrlmas szyle anlatmak istedii de bu idi. Bu sre byk dinsel sistemlerin de gerilemesine ve dar bir alana ekilm esine neden olmutur. Ancak belirttiimiz gibi gelinen noktada ge ya da post/modern dnemde gerileyecei dnlen dinsel ve hatta bysel eiliml erin yeniden zuhuru sz konusudur. Dol aysyla, modernlik bir taraftan byk dini sistemleri zellikle modern bat iin Katoliklik ve Protestanlk- eritirken, dier taraftan mistik ve bysel nitelikteki yeni dinsel formlarn zuhuru sz konusu olmaktadr. Gelinen bu srete artk sosyal bilimlerin din ve modernlik ilikisini zmlemede kulland klasik uyumazc yaklam srdrmek pek mmkn olmamaktadr. Kanaatimize gre, dinsel modernliin geleneksel byk dinsel sistemleri eriten ve yeni formlar reten, yeni kutsallk tarzlar kefeden yn, modernliin kendi isel dinamiklerinin bir sonucudur. Bu paradoksal durumu aklamak iin iki sosyolojik balama dayanmak istiyoruz: i) Bireyselleme ii) Bireysellemenin ve geleneksel dinlerin kurumsal niteliinin zayfl amasnn dourduu dinsel oulculuk. Bu iki nokta ve nceki blmde deinilen modernliin iinde bulund uu kriz durumu gnmz modern toplumlarndaki kutsala dn eilimlerinin ve yeni kutsallk tarzlar kefetmelerinin sosyolojik arka plann bizlere ok iyi vermektedir. Modern toplumda din konusunu irdeleyen din sosyologlarnn gen elinde ortak olan nokta bireyselleme, znelleme ve bunun sonucu olarak modern dini yaamda grlmeye balayan dini oulculua vurgu olarak kendisini gstermektedir. Modernlikle ilgili tanmlamalarda en nde gelen kavram birey o lmaktr. Bu durum phesiz dini hayat asndan da byledir. Bata Weber

Sekler Toplumlarda Kutsal Araylar 203

olmak zere, Berger, Luckman, Wilson, Bellah gibi modern d nem din sosyologlarnn zmlemelerinin merkezinde bireyselleme vurgusu ve bunun dini hayatta dourduu sonular yer almaktadr. Genel olarak analizlerindeki bireyselleme ve znelleme vurgusu, geleneksel dinsel kurumlara mesafeli olmay ve bireyi daha nemseyen bir dinsel biimi ifade etmektedir. Ancak, oka yanl algland gibi modern dini hayattaki bireysellik konusu srf b ireysel bir dini hayata vurgu yapmamaktadr. Geri ilk anlalmas gereken a nlam budur ve bu kavray yanl da deildir anc ak eksiktir. nk modern toplumdaki bireysel dindarln toplumsal hayatta karl bulunmaktadr. Kimi sekler evrelerde algland gibi modern toplumda din, srf b irey ve onun vicdan arasnda gidip gelen bir nitelie sahip deildir. Bireysel ni telikteki bu dindarlk formu, sadece bireyde kalmamakta, dier bireylerle bir dini kolektivite ortaya karmakta ve farkl dinsel gruplarn oluumuna da n eden olabilmektedir. rnein ok yaygn bir hareket olan Yenia hareket inin ilk ilkesi bireysel sorumluluktur (Naisbitt ve Abordene, 1990: 269). Bireysellemeye ve bireysel deneyime olabildiince nem veren bu hareket, ayn zamanda buna nem verenlerin oluturduu bir topluluu da kurmu olmaktadr. Burada adeta madalyonun iki ters yz gibi bir durumla karlamaktayz. Bir tarafta bireysel nitelikte yani geleneksel kurumlarnkine oranla bireyi merkeze alan, yani temel dini metinlere ya da kurumsal dine mesafeli olan ancak kendisi gibi olanlarla da bir ekilde birliktelik oluturan bir durumla yz yzeyiz. Bu nlara rnek olarak bysel, mistik ve ruhu nitelikteki gruplar, meditasyon a rlkl tekilatlanmalar, din sosyologlarnn yeni dini hareket tanm iinde ele aldklar dini tekilatlanmalar verebiliriz. Gnmzdeki kutsala dn olgusunun en gzel aklamasn aslnda Weberde buluyoruz dersek abart yapm olmayz. Hatta (Berger, Luckman, Bellah, Wilson gibi) ge dnem din so syologlarnn konu ile ilgili yorumlar da aslnda Weberin at yolu takip eder gzkmektedir. Weber, Hristiyanlk, bilim, teknoloji ve kapitalizmin mevcut glerinin yaygn biimde rasyonell een bir dnya kurmaya hizmet ettiklerini vurgulamtr. Din bir taraftan, me rkezileme, hiyerari, kurallar, brokrasi, domalar vb. araclyla eski niteliini kaybeder ya da rasyonelleirken, dier taraftan dinsel tecrbe de bizzat irra syonel alana has olmaya balamtr. Bu yaklam, mistik, bysel ve dinsel eilimlere yirminci yzylda niin ilgi gsterildiini aklamaya yardmc olabilir. Weber mistik deneyimlerin, tanrlardan soyutlanan bir dnyann ileyi ine eklenebilecek tek mmkn te olarak kaldn belirtmitir. Aslnda bu te, ierisinde bireylerin itenlikle kutsala sahip olduklar manevi ve metafizik bir alan olarak durmaktadr:

204

Mustafa ARSLAN

Gerekliin rasyonalizasyonundaki akld eler, entelektalizmin d oast glere sahip olma yolundaki bastrlamayan zleminin odak noktalar olmutur. Dnya irrasyonellikten ne denli syrlm grnrse, bu hal o kadar fazla grlmtr. indeki her eyin somut by olduu ilkel dnya imajnn btnl zamanla, bir yanda doay akl yoluyla kavrama ve ona egemen olma abas, br yanda mistik deneyimler olmak zere bir bln meye doru gitmitir. te, gerekten de orada yaayanlarn kutsall kucakladklar c isimsiz ve metafizik bir alemdir. Bu yargya eksiksiz varabildii takdirde kii, kurtuluu yalnz bireysel olarak arayabilir (Weber, 1996: 358). Grld gibi, rasyonelleen kltrde kiinin nnde yaanan d nyadan farkl, irrasyonel bir alan var olmaya balamtr. Bu alan bireysel ku rtulu arama mant ile ilemektedir ve ilahi olana ilikin bireysel tasa vvur ve kiisel deneyim kutsala bir rota teklif etmektedir. Dikkat edilecei gibi, konuyu yukarda Modern toplumda din bal altnda deerlendiren so syologlarn dikkat ektii bireysellie, Weberin ok nceleri vurgu yaptn grmekteyiz. phesiz bu durum, Weberin modern toplumda din olgusu ile ilgili zmlemelerinin etkisini devam ettirdiini gstermesi asndan neml idir. Weber, evrenin mekanik bir tarzda ilediinin tasavvur edildii bir yerde bir eyin, varolusal ve isel kurtuluu, toplumsal alann bir yesi olarak deil, srf bireysel ve mistik tarzda arayacana iaret etmektedir. Ona gre, kltr rasyonelletike dini tecrbe olabildiince irrasyonel alana kayar. Rasyonelleme arttka mistik ve bysel-dinsel olana ilgi artar. Bu da blnmeyi, kurtuluu bireysel bazda arama eilimini glendirir. Gelinen noktada modern toplumlarda bu eilimin yaygnlat grlmektedir. Sonuta bys bozulan dnyann yeniden byl hale getirilmesi gibi ironik bir durum sz konusu olmaktadr. Modern kltrle gelen bireycilik modern toplumlarda dini oulculuk denilen bir olguyu karmza karmaktadr. Gemiin dinsel tekelleri artk mevcut deildir ve ileri kapitalist toplumlarn farkllaan koullar altnda da bu durum srecee benzemektedir. Modern toplumda dinsel kurumlar, to plumsal hayatn kuatc sembollerini tekelinde tutma imtiyazndan mahrum kalmlardr. Birey artk hayatnn byk blmn dinsel sembollerin ya hi olmad ya da en aza indirgendii alanlarda geirmektedir. Modern toplu mlarda bu iki sre, yani bireyselleme ve oulculuk ( plralizm) bir arada yrmektedir. Bu srete din, eskisi gibi tekelci konumda deildir ve bireyin n nde dinsel eitlilik arz endam etmekte ve birey, olduka farkl dinsel grlerle kar karya kalabilmektedir. oulculuk sebebiyle de, Modern birey iin artk din, bir zamanlar geleneksel dinsel kurumlar tarafndan kendisine sunu lduu gibi phe gtrmez nesnel bir gereklik deil, barndrd eitlilik i erisinden seim yaplabilen bir olgu haline dnmtr. Farkl dinsel organ i-

Sekler Toplumlarda Kutsal Araylar 205

zasyonlar, taraftar toplamak iin rekabet etmek zorundadrlar ve bu rekabet, yelerin eskisi gibi bir sadakat tarzna sahip olmad anlamna da gelmektedir. Bu sebeple modern toplumda, dinsel grlerin piyasaya sunulmas ve pota nsiyel alclara iletilmesi nemlidir. Bu da rekabet ortamn yanstacak ekilde organize olmay gerektirmektedir. Dinsellikte rekabetin ve pazar mantnn ilemesi, sunulan mesajn orijinal ya da kitabi oluundan ziyade, bireyin mesaj kabul edip etmeyeceini yani tketiciyi n plana karmaktadr. Bylece, yeni dinsel gruplarn bireye, geleneksel inanlardan farkl niteliklere sahip bir takm inanlar kabul ettirme imkn domaktadr. Sonu olarak bu sosyo -dini durum modern toplumda bir takm yeni ya da yar -dini tezahrlerin oluumuna neden olmutur. 3. Kutsala Ynelik Modern lginin Seklerleme Teorisi Asndan Baz Sonular

Modern toplumlarda kutsala ilgide grlen art seklerleme teorisi asndan bir takm skntlar dourmaktadr. Seklerleme teorisine gre, m odern srete dinler ya tamamen yok olacak ya da toplumsal grnrlkleri olduka asgariye inecektir. Modern toplumda din konusundaki dnceleri genelde emsiyesi altnda toplayan seklerleme deyimi, zellikle modern s anayi toplumlarnda dini inanlarn, pratiklerin ve kurumlarn eski toplumsal nemlerini yitirdikleri, geleneksel inanlarn aklc bir sorgulamaya tabi tutu lduklar, yaam dnyalarnn oullamas ile dini sembollerin tekelinin krld, bireyselliin gelierek insanlarn kendi evreleri zerinde daha fazla de netim kurabildii bir sreci ifade etmektedir (Wilson, 1983: 148). Seklerleme kuramna gre seklerleme iki dzeyde gereklemektedir. Birincisi, dini kurulu ya da gruplarn toplum zerindeki etkilerini yitirm eleri; ikincisi ise dinin, bireyin karar zerindeki etkisini kaybetmesidir (Marshall, 1999: 645). Ancak gelinen noktada seklerleme tezi ile zt bir sosyal durumun olduu kolaylkla grlebilir. Yukarda belirtildii zere kurumsal dinler yannda mistik ve bysel inanlara ilginin art gsterm esi, seklerleme tezinin eletirilmesi ya da savunulmas tartmalarn tekrar g ndeme tamtr. Seklerleme srecinin geri dnlmez bir sre olduu kabul sosyoloji gelenei ierisinde olduka gl olarak varln srdrmtr. A ncak, zellikle altml yllardan sonra Batda yeni dinlerin ve okltizmin yks elii, Yeni a hareketine, mistik ve paranormal inanlara olan ilgideki art yznden baz son dnem sosyologlar arasnda bu grn sorgulanr olduu da grlmektedir (bk. Kse (ed.), 2002 ve 2006; entrk, 2004: 57). rnein, Stark ve Bainbridge (1996) gelien yeni dinsel oluumlar, seklerleme teoris ine kar bir olgu olarak grrken; benzer ekilde Greeley (1970: 208) ve

206

Mustafa ARSLAN

Tiryakian (1972: 493) seklerleme imaj ile atan mistik ve paranormal eilimlerinin yaygnlamasn, seklerleme tezine kar bir kant olarak deerle ndirmektedir. Bu nedenle olsa gerek, nl din sosyologu Berger , "ada din sosyolojisinin, klasik seklerleme teorilerini sorgulama gerei ile kar karya olduuna vurgu yapmaktadr. Berger, sunduu kantlardan hareketle (bkz. Berger, 2001) dnyann her zamanki kadar, baz blgelerde de eskisine oranla ok daha dindar olduu sonucuna ulamaktadr. Ona gre, gelinen nokt ada anlalan ey, genel hatlar ile seklerlemenin, modernlemenin kanlmaz bir sonucu olmad gereidir. ngrld gibi din ya da ruhsallk toplumsal nemini ve ilgisini yitirmemi, aksine dindarln/ruhsalln grnrlnde bir art olmutur. Ayn ekilde modern toplumlarda yaygnlamaya balayan yeni dinsel bilinlilik konusunda almalaryla tannan Stark ve Bainbridge (1996) de gelinen noktada seklerleme tezinin ok yara aldn dnen sosyologlar arasndadr. Yine Bellah da, genel anlamda dine ve ruhsalla gnmzde ok byk bir ilginin olduuna, bu durumun sadece toplu mda deil sosyal bilim alannda da gerekletiine vurgu yapmaktadr. Bellah, modern toplumlardaki kutsala dn olgusu szde seklarizm teorisine aykr bir istikamete iaret etmektedir deyip, szlerini, kanaatim odur ki din, marjinal veya tarihe ait bir ey o lmaktan ziyade, bu gn artk tekrar kltrel hayatmzn ortasndaki yerini hzla almaktadr ifadesiyle tamamlamaktadr (2002: 173). D. Bell, D. Martin, J. Ha dden, G. Davie gibi sosyologlar da ayn yaklam savunmaktadrlar (Kse (ed.) 2002). Grld gibi seklerleme tezi gnmz din sosyologlar arasnda sorgulanmaya balanmtr. Tartma, seklerlemenin modernlemenin dorudan bir sonucu olmad, bu tezin dini deiimler hakk nda mantksal adan tutarl bir teori oluturmad, homojen bir sre olmad, basitletirilmi bir modernleme grne dayand gibi no ktalarda seyretmektedir. Sonuta seklerleme teorisinin revizyonu ya da tamamen gzden geirilmesi gndeme gelmektedir. Seklerleme tezinin yanllanmas etrafndaki bu tartmalara ek ol arak, gelinen noktay, yani modern toplumlardaki yeniden dini bilinlenme dur umunu seklerleme teorisini destekler nitelikte yorumlayanlar da bulunma ktadr. B. Wilson, S. Bruce ve R. Wallis g ibi sosyologlar, gelinen noktada modern toplumdaki yeni dinsel durumun, seklerleme srecinin etkisinde deiime urad grn paylamaktadrlar. Bu gre gre, yeni dini bilinlilik seklerlemenin bir sonucudur (Wilson) ya da birbirlerine elik eden srelerdir ve seklerleme sreci dinin sonu olmayp, yeni dinsel oluumlar ya da bireysel nitelikte kolektif kutsallklar, kltler ortaya karmaktadr (Davie,

Sekler Toplumlarda Kutsal Araylar 207

Westley, Campbell). Burada seklerleme srecinin yeni dini bilinlilie etkis ine, hatta onu oluturucu ilevine vurgu yaplmaktadr. Davies (1995: 376), t arihsel srete insan ruhunda kkleen paranormal fenomenlerin kurumsal dinlerin gelimesiyle zayfladn, hatta battn, ancak modern dnemde organ ize dinlerin gerilemesi ile bilimsel ve kurgusal bir dil de kullanarak tekrar yzeye ktklarn ifade etmektedir. Seklerleme sreci ile birlikte yeni dinsel oluumlar kendisini gstermeye balamtr. Bu grn temel tezi dinin, seklerlemenin etkisi altnda dnme uramakta olduudur. Dolaysyla seklerleme, dinin yok olmas, mrn tamamlamas deil, dinin grntsnde kkl bir deiim olmas eklinde anlalmaktadr. Anlald kadaryla kimi sosyologlar gelinen noktada kutsala artan ilgiyi ve yeni dinsel bilinlilik rneklerini reddetmemekle birlikte, bunlar modern toplumlardaki seklerleme srecinin sonucu rnekler olarak grmektedirler. 4. Ge Modern Dnemle Gelen Sekler Dinsellikler

Gnmzde dinlere ve mistik ynelilere ilgide byk art olmakla bi rlikte, zellikle modern toplumlardaki yeni dini bilinlenmenin kimi sekler etkilere maruz kald grlmektedir. Bu sebeple, gnmzdeki yeni dinsel bilinlii adlandrmak iin sosyal bilimlerde yamal boha ( patchwork) din, yeni din, yar (half) inan, taklit (quasi) din, alternatif ruhsallk, oklt eilim, dou gizemcilii gibi nitelendirmelerde bulunulduu grlmektedir. Anlald kadaryla din ya da ruhsallk, bir taraftan yaygnlarken, dier taraftan seklerlemenin etkisi ile modern toplumsal hayatta kendisini yeni kurallara uydurmaktadr. Sekler alg kalplar ile dinsel/ruhsal anlam alanlar arasndaki gelgitler, yeni kombinasyonlarn ve yeni tiplerin olumasna imkn vermekt edir. Bu durum, modern toplumun baz zellikleri bilindii takdirde artc gelmemelidir. nk Weberin modern toplumlar analizine bakldnda grlecei gibi, rasyonelleme ne kadar sz konusu olursa olsun, sonuta varolusal anlam sorununu da iine alan bireysel kurtulu arama alanlar olacaktr (Weber, 1996: 358). Modern toplumdaki bu paradoksal durum, hem byk dinlere dnte, hem yeni dinsel / ruhsal bilinlilik ya da taklit/yar dinlere eilimde; hem de insanlarn byk anlatlardan ve inan sistemlerinden uzaklamay ifade eden sekler nitelikli postmodern rlativizmde kendisini gsterebilmektedir. Ancak burada cevaplanmas gereken bir soru vardr: ayet, seklerleme srecinin gnmzdeki din ve ruhsallk olgusu zerinde bir takm etkileri sz konusu ise, o zaman seklerleme tezini eletiren sosyolo glarn saysndaki art ve hakllk nasl aklanmaldr?

208

Mustafa ARSLAN

ncelikle belirtmek gerekir ki, seklerleme tezini sorgulayan sosyolo glar da gelinen noktada din ve seklerlemenin oulcu pazar artlar altnda birlikte var olmaya devam edeceini vurgulamaktadrlar. Deilse gnmzde seklerlemenin artk tmden ortadan kalkaca gibi bir yaklam savunm amaktadrlar (Berger, Martin, Hadden). Onlarn kar klar, dinin ilerlemeci bir yaklamla yorumlanarak seklerleme sreci ile giderek etkisinin azalaca, toplumdaki dinsel tezahrlerin birer glge olay (epifenomen) olduklar, modern toplumda din deerlendirilirken sadece Bat Avrupann rnek alnmas, kuts aln ilevselliinin gz ard edilmesi gibi noktalarda toplanmaktadr. Bu balamda kar klan, seklerlemenin varl deil, yanl kurgulanma tarzdr. Seklerleme teorisi kurgulanrken din, deiken deil, sabit bir olgu ol arak ele alnmaktadr. Seklerleme teorisine gre, Dnya bir zamanlar d nce, eylem ve kurumsal anlamda kutsalla doluydu. Reform ve Rnesan s sonrasnda modernleme tm yer kreyi silip sprd ve doal bir tarihsel sre olan seklerleme kutsaln hkimiyetine son verdi. Dolaysyla kutsal, belki zel alan hari olmak zere, zamanla tamamen yok olacaktr (Swatos ve Christiano, 2002: 108, 115). Klasik seklerleme teorisinin genel bir zetinin sunulduu bu yakl ama gre, din ya da kutsal, ilerlemeci bir yaklamla ele alnmakta, gemi d aha dindar, gnmz ise daha sekler gibi bir zt analoji kurulmaktadr. rn ein, Starkn aklad gibi, gnmz Avrupasnda dini katlmda byk bir d olduu iddias, gemite daha dindar bir Avrupa olduu eklindeki abartl bir algdan kaynaklanmaktadr (2002: 43 -51). Gnmzde dindarlk var olduu gibi, eski dnemde sekler tutumlar da var olmu olabilir. Kutsal, sadece eski dnemlere has, sabit bir olgu deildir. nk nl din bilimci Eliaden vurgulad zere, kutsal, insan bilincinin tarihinde bir aama deil, bilincinin yaps iinde bir unsurdur (Eliade, 2003: 11). Dolaysyla o, insan zihninin yapsal bir unsurudur ve insan var olduu srece, kutsaln tezahr de toplumsal hayatta varln srdrecektir. Eliaden deyiiyle, Tarihin her bir dneminde ve her bir yerinde, her zaman kutsal ne snelerin ya da canllarn yan sra, kutsal olmayan nesneler ya da canllar da olmutur (Eliade, 2003: 37). Bu sebeple kutsal, tarihin her dneminde var ol abilecei gibi, dnyevi / sekler unsurlar da tarihin her dneminde olacaktr. Dolaysyla ne, eskiden dindarlk daha fazla idi, gnmzde ise pek yoktur demek dorudur, ne de gnmzdeki bysel ve paranormal eilimlere, yeni dinlere bakarak, seklerlemenin artk yok olacan ya da ilevselliini kaybe ttiini sylemek doru olur. rnein, dinin yeni yzleri konusundaki alm alaryla tannan Stark ve Bainbridge (1985: 430), seklerlemenin dindar toplu m-

Sekler Toplumlarda Kutsal Araylar 209

larda da srekli var olduunu, dinde baz deimelere sebebiyet verdiini, bu sayede yeni dinsel bilinliliklerin ortaya ktn, baz dini geleneklerin yok olduu ya da gerilediini belirtmekte, ancak bunun dinin, ilevlerini tamamyla sekler kurumlara terk ettii anlamna gelmediini ve dolaysyla dinin toplum sahnesinden hibir zaman ekilmediini, sadece grntsel ve ilevsel deii kliklere maruz kaldn ifade etmektedirler. Onlarn anal izinin sonucu da bizim deerlendirmemizle ayndr: Gnmzde gelinen srete seklerleme dinin knn deil, tersine dinsel deiimin habercisidir . Grld gibi, gnmzde kutsala dn sz konusu olmakla birlikte, kutsala olan ilgideki sekler etkiler de dikkat ekicidir. Seklerleme denen olgunun gnmzdeki varl ve gnmz dindarl zerindeki etkilerine dikkat etmek gereklidir. Seklerleme olgusu hesaba katlmadan, post ya da ge modern dnemdeki dinselliin toplumsal analizi tam anlamyla yaplamaz. Ancak, gnmzde seklerleme olgusunun varl, baz seklerleme kuramlarnca yanl olarak kurgulanmaktadr. Kanaatimize gre seklerleme tezinin yanl olan yn, dini/kutsall, belli bir tarihsel dneme hasrederek, modern dnemi tamamen kutsaldan arnm bir anlayla ya da beklentiyle ele almasdr. Byle olunca, yeni dinsel, bysel ve ruhsal eilimlerin modern to plumlarda nasl olup da tekrar ka getii tam aklanamama kta, birer glge olay olarak ya da srf anomalik durum olarak nitelenerek olay geitirilmektedir. nsann srekli bir anlam aray ierisinde olan yn de dolaysyla yok farz edilmektedir.

Kaynaka Amant, Sonja St. (2003) Faith by Demonstration: The Connection Between The History of Paranormal Phenomena and a New Age Spirituality. State Un. of New York. College of Arts & Science. Department of History: Unpublished PhD. thesis. Arslan, M. (2006) Deiim Srecinde Yeni Dindarlk Formlar: Yeni a n anlar rnei. Deerler Eitimi Dergisi, 4 (11), 9-25. Arslan, M. (2008) Paranormalizm ve Din: Paranormal nancn Sosyolojisi, Malatya. Bell, D. (2006) Kutsaln dn. Laik ama Kutsal. (ev. A. Kse). Etkileim Yaynlar. stanbul. Bellah, Robert N. (1981) Religious Evolution. Sociology of Religion. (Ed. R. Robertson). Penguin Books Ltd. England: Harmondsworth. Bellah, Robert N. (2002) Din ile Sosyal Bilim Arasnda. Seklerleme Sorgulanyor: 21. Yzylda Dinin Gelecei iinde. Ufuk Kitaplar: stanbul: 161-188.

210

Mustafa ARSLAN

Berger, P. (1993) Dinin Sosyal Gereklii. (ev. A. Cokun). nsan Yaynlar. stanbul. Berger, P. (2001) Reflections on the Sociology of Religion Today. Sociology of Religion. 62 (4): 443-455. Davies, P. (1995) Tanr ve Yeni Fizik. (ev. M. Temelli). m Yaynlar. stanbul. Eliade, M. (2003) Dinler Tarihine Giri. (L. Arslan). Kabalc Yaynlar. stanbul. Giddens, A. (1994) Modernliin Sonular (ev. E. Kudil). Ayrnt Yaynlar. stanbul. Glock, C. Y. ve Bellah. R. (1976) The New Religious Consciousness. Berkeley: University of California Press. Goode, E. (2000). Paranormal Beliefs: A Sociological Introduction. Prospect Heights. Illinois: Waveland Press. Greeley, A. (1970) Superstition. Ecstasy and Tribal Consciousness. Social Research. 37: 203-11. Hunter, J. D. (1981) The New Religions: Demodernization and the Protest against Modernity. The Social Impact of the New Religious Movements. (ed. B. Wilson). New York: The Rose of Sharon Press: 1-19. Kse, A. (ed.). (2002) Seklerleme Sorgulanyor: 21. Yzylda Dinin Gelecei. Ufuk Kitaplar: stanbul. Kse, A. (ed.). (2006) Laik ama Kutsal. Etkileim Yaynlar: stanbul. Ksemihal, N. . (1989) Sosyoloji Tarihi. 4. Basm. Remzi Kitabevi: stanbul. Lucadou, Walter von. (2000) Ruh ve Kaos: Kuram ve Modeller Araynda Parapsikoloji. Say Yaynlar. stanbul. Marshall, G. (1999). Sosyoloji Szl. (ev. O. Aknhay, D. Kmrc). Bilim ve Sanat Yaynlar. Ankara. Naisbitt, J. ve Abordene, P. (1990) Megatrends 2000 Byk Ynelimler. (ev. E. Gven) Form Yaynlar: stanbul. Robbins, T. ve Anthony, D. (1979) The Sociology of Contemporary Rel igious Movements. Annual Review of Sociology. 5: 75-89. Robertson, R. (2003) Kreselleme ve Geleneksel Dinin Gelecei. Dini Aratrmalar. (ev. . apolu). 6 (17): 351-360. Stark, R. (2002) Topran Bol Olsun Seklerleme. Seklerleme Sorgulanyor: 21. Yzylda Dinin Gelecei. Ufuk Kitaplar: stanbul: 33-74. Stark, R. ve Bainbridge, W. S. (1985) The Future of Religion: Secularization. Revival and Cult Formation. Berkeley: University of California Press. Stark, R. ve Bainbridge, W. S. (1996) A Theory of Religion. New Brunswick. N J: Rutgers University Press. Swatos, W. H. ve Christiano, K. J. (2002) Seklerleme Teorisi: Bir Ka vramn Serveni. Seklerleme Sorgulanyor: 21. Yzylda Dini n Gelecei. (Haz. A. Kse). Ufuk Kitaplar: stanbul: 95-122.

Sekler Toplumlarda Kutsal Araylar 211

Tiryakian, E. A. (1972) Toward the Sociology of Esoteric Culture. American Journal of Sociology. 78 (3): 491-512. Weber, M. (1996) Sosyoloji Yazlar. (ev. T. Parla). letiim Yaynlar. stanbul. Wilson, B. R. (1983) Religion in Sociological Perspective. 2. pub. Oxford University Press. Oxford-New York.

You might also like