Pauline Gedge - Firavunlarin Ofkesi

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.
html
Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html
I Her blmn banda yer alan iirler Margaret Murray'in Msr Dini iirler (Connecticut: Greenwood Yaynlar, 1980) ile Leonard Cot-trell'in Firavunlarn Denetimindeki Yaam (Londra: Pan Books, 1955) adl yaptlarndan alnmtr. Khaemwaset'in Ei ve ocuklar Khaemwaset: Prens. Ptah rahibi, On'un rahibi, byc ve doktor, Firavun kinci Ramses'in drdnc olu (hayatta olan nc olu). Otuz yedi yanda. Nubnofret: Prenses. Khaemwaset'in kars. Otuz be yanda. Hori: Prens. Khaemwaset'in ikinci olu. Ptah rahibi. On dokuz yanda. Sheritra: Prenses. Khaemwaset'in kz. On be yanda. Ad "Kk Gne" anlamndadr. Khaemwaset'in Ailesi kinci Ramses: Yukar ve Aa Msr'n Firavunu, Khaemwaset'in babas. Altm drt yanda. Astnofert: Ramses'in kraliyet ei ve kralie. Khaemwaset onun ikinci oludur. Elli dokuz yanda. Ramses: Kraliyet prensi ve kraliyet vrisi. Astnofert'in byk olu ve Khaemwaset'in aabeyi. Krk yanda. Si-Montu: Prens. Khaemwaset'in aabeyi. Krk iki yanda. Suriyeli bir gemi kaptannn kz olan Ben-Anath ile evlendii iin tahtn vrisi olamamtr. Memphis'de bulunan babasnn zm balarnn bandadr. Merenptah: Astnofert'in oullarndan biri. Khaemwaset'in kk erkek kardei. Otuz bir yanda. - 9Bint-Anath: Annesi Astnofert ile birlikte kralie. Khaemwaset'in kk kz kardei. Otuz alt yanda. Meryet-Amun: kinci Ramses'in birinci ei olan Nefertari'nin kz. kinci derecede kralie. Yirmi be yanda.
Dostlar Sisenet: Memphis'de yaayan Koptos'lu bir soylu. Krk be yanda. Tbubui: Koptos'lu soylu bir kadn. Otuz be yanda. Harmin: Tbubui'nun olu. On sekiz yanda. Hizmetkrlar Amek: Khaemwaset'in korumalarnn ba. b: Khaemwaset'in khyas. Kasa: Khaemwaset'in oda hizmetkr. Penbuy: Khaemwaset'in zel ktibi. Ptah-Seankh: Penbuy'un olu ve Khaemwaset'in ktibi olarak halefi. Sunero: Fayum'daki Ninsu'da Khaemwaset'in ajan. Wennufer: Abydos'da barahip ve Khaemwaset'in arkada. Antet Hori'nin erkek hizmetkr ve srda. Wernuro: Nubnofret'in kadn hizmetkr. Bakmut: Sheritra'nn kadn hizmetkr ve arkada. Ashahebsed: kinci Ramses'in sakisi ve eski dostu. Amunmose: kinci Ramses'in Memphis'deki hareminden sorumlu grevli. Msr Tanrlarnn Kimlii Amun - ya da Amun-Ra. Yukar Msr'da Thebes'de taplan tanr. "Tanrlarn Efendisi" olarak bilinir. 18. slale dneminden itibaren tm firavunlar Amun'un kendilerinde varlk bulduuna inanrlard. - 10 Apis - Kutsal boa, bu tanrya hem gnein simgesi olduu iin, hem de Ptah'n zn ierdiinden taplrd. Atum - On'un hanedanlk ncesi gne tanrs. Bast - Gnein besleyici ve ltufkr yann simgeleyen kedi bal tanra. Horus - ahin tanr. Osiris'in olu. Her firavun unvanlarnda bu ad kullanrd. Hu - Her varlkla konuan Ptah'n Dili. Yaradln arkasndaki itici gt. Isis - Osiris'in kars. Set, Osiris'i kltan geirdiinde Isis onun paralara ayrlm bedenini bir araya getirmi ve onu sihirle yeniden yaama dndrmt. Ma'at - Adalet, gerek ve dzenin simgesi. Ty takan bir tanrayla simgelenmitir. Mut - Amun'un kars. Kraliyet kadnlarnn tanras. Nut - Gkyznn tanras. Osiris - Msr'da zellikle sradan insanlarn tapt eski bereket tanrs. ller lkesinin efendisi. Ptah - Dnyann tanrs. Ra - Gne tanrs. Ser - Frtna ve kargaann tanrs. Osiris'i kltan geiren tanr. Msr tarihinin baz dnemlerinde eytann kimlik bulduu tanr olarak da deerlendirilirdi. kinci Ramses dneminde Set, ok nem kazanmt.
Shu - Topra gkyznden ayran hava tanrs. Thoth - Tp, by ve matematik tanrs. Ktiplerin efendisi ve yaznn kifi. Zaman len tanr. - 11 Birinci Blm 'Selam sizlere, cenneti ve dnyay terazisinin kefesinde len Ruhlar Tapnann tm tanrlar!' Havann serinlemesi herkesi rahatlatmt. Khaemwaset, yerdeki gri kumlarn stne ayak basan tek kii olduunun bilincinde mezarn iine girmeden nce derin bir soluk alarak scak l rzgrna doru ban evirdi. Dar ve kk yolda dikkatle ilerledi. Mezar bin yl nce mhrlenmiti. Bin yl! Bin yldan beri buradaki havay soluyan tek canl varlk benim. "Ib!" diye seslendi. "Mealeleri getir. Orada neyin dn kuruyorsun?" Khyas alak sesle zr diledi. Khaemwaset plak ve tozlu ayaklarna arpan kk talar itti. Kleler sayg dolu bir ekilde mealeleri tarlarken Ib, Khaemwaset'in yanna gelmi saygyla duruyordu. "yi misiniz, baba?" Hori'nin tenor sesi bo duvarlarda yankland. "Payanda ile desteklememiz gerekecek mi?" Khaemwaset evresine bir gz att sonra da bararak, "Hayr," dedi. Az nceki neesi hzla d krklna dnyordu. Her eyin tesinde eski prenslerin bulunduklar kutsal zemine ayak basan ilk kii deildi. Ksa ve dar yerden dar ktnda ve mealelerin titrek alevleri arasnda grdklerinin bilincine vardnda mezarda soygun yapldn fark etmiti. llerin dnyevi varlklarn ieren kutular paralanm ve ileri boaltlmt. O dnemin en iyi zmlerinden yaplm araplarla deerli yalarn bulunduu kavanozlar da ortada yoktu, yalnzca kutularn ve - 13 kavanozlarn krk mhrleriyle tek bir tpa vard. Khaemwaset'in ayaklarnn dibinde basit desenli bir tabure, ayaklarnda boazlanm rdek gravrleri olan tahta bir sandalye vard. rdekler bo gzlerle bakyorlard ve kvrlm boyunlar sandalyenin oturma yerini oluturmutu. Sandalyenin arkalnda ise Ptah'n Dili vard. stlerindeki desenleri kaznm alak iki yemek masasyla duvara dayal bir de yatak vard. Dokunulmayan tek ey duvarlardaki alt resimdi. Siyah boyayla yaplm olan bu resimler bir sonraki dnyada efendilerine hizmet etmek iin kendilerini yaama dndrecek byy bekliyor gibiydiler. Bu almalarn tm de basit ve ak seikti, ama buna ramen gl bir etkileri vard. Khaemwaset kendisinin hi holanmad, ama karsna ok ho gelen grkemli evini dnerek iini ekti. "Penbuy," dedi elinde yaz tahtas ve kalem kutusuyla yan banda duran ktibine. "Duvardakileri yazmaya balayabilirsin. Mmkn olabildiince hata yapmamaya al ve ltfen eksik olan hiyeroglifleri kendi tahminlerin dorultusunda doldurma. Aynalar tayan kle nerede?" Kapaklan arpk olan byk granit mezarlar incelemek iin ban evirdiinde, yaamm dank bir sry gtmeye benziyor, diye geirdi iinden. Kleler mezarlardan rkyorlar, kar kmaya cesaret edemeyen hizmetkrlarm bile mhrler krlrken stlerini balarn muskalarla donatp dualar mrldanarak ieri giriyorlar. Neyse ki, bugn endielenmelerine gerek yok, diye geirdi iinden mezarn stndeki yazlar okuyabilmek iin klelerden biri mealeyi mezarn stne doru tutarken. O gn anslydlar. Benim ansl gnmse evrak ve fermanlarla dolu mezar bulduumda balayacak. Kendi kendine glmsedi ve yerinde doruldu. "Ib, marangozlar ar ve krlm olan paralar tamir ettir. Sonra da yerlerine yerletirsinler. Ayrca taze yalar ve kokularla dolu yeni kavanozlar da getirt. Burada ilgin bir ey olmadna gre gne batmadan
evlerimize dnebiliriz." Khyas eilerek selam verdi. Prensin holde ilerleyerek basamaklar kmasn bekledi. Khaemwaset ka doru ilerledi, mezarn kapsn amak iin topra kazyan klelerinin kenara ydklar ta ve moloz ynlarnn arasndan geti. Gzlerinin le gneinin beyazlna almas iin - 14 bir sre bekledi. Gkyz masmaviydi. Gne solunda uzanan usuz bucaksz ln stnde parlyordu. Sanda ise plak stunlu, harap duvarl, lm kenti Saqqara Vadisi uzanyordu. Bir zamanlarn bu grkemli kenti imdi terk edilmiti, ama hl gzeldi. Ak bej renkli stunlar Khaemwaset'e zerinde tek bir canlnn bile yaamad, insan tedirgin eden bir l anmsatyordu. Firavun Unas'n piramidi, bu harap topraklan umursamaz bir ekilde gkyzne ykseliyordu. Khaemwaset bu piramidi birka yl nce incelemiti. Piramidi onarp kademeli taraflarn dzletirmek, simetrik yzn beyaz kiretayla kaplattrmak istemiti. Ne var ki proje ok uzun zaman alacandan, fazla kle altrmak gerekeceinden ve iilere ekmek, sebze ve arap verebilmek iin gereinden fazla altn harcamak zorunda kalacandan projeden vazgemiti. Yine de piramidin varlnda insan byleyen bir g vard. Khaemwaset, Yce Firavun'un bu antn incelerken piramidin yznde herhangi bir adn yazl olmadn grnce becerikli ustalarna Unas adn yazdrdktan sonra unlar da yazdrmay ihmal etmemiti: "Majesteleri, sanatlarn ustabana, Setem rahibi Khaemwaset, Aa ve Yukar Msr'n Kral Unas'n adna piramidin yznde rastlanlmadndan ve Setem rahibi Prens Khaemwaset Aa ve Yukar Msr krallarnn antlarn restore etmekten ok holandndan bu kitabeyi eklemeyi bir grev bilmitir." Khaemwaset bu ilerle urarken gnein altnda terlemeye balam ve glgeliini tayan kle koarak yanna gelmiti. Drdnc olunun bu garip tutkusuna kar kmam tersine onu desteklemi olan Majesteleri kinci Ramses, Ma'at Ra'nn beden bulduu varlk, Setep-en-Ra kendisini de ycelten bu davran Tm nsanlarn Var Olularnn Tek Nedeni olarak olunu yrek-lendirmiti. Khaemwaset glgeliinin altnda kendini daha iyi hissederek hizmetkryla birlikte krmz adrlar ve hallarla kapl alana doru ar ar yaklarken korumalar da onu saygyla selamlyorlard. Sandalyesi glgelik bir yere yerletirilmiti. Souk bira ve salata onu bekliyordu. adrnda kendisi iin hazrlanan sandalyeye kercesine oturdu. Siyah birasndan byk bir yudum itikten sonra kendisinin az nce bulunduu karanlk deliin iinde gzden kaybolan olu Hori'nin arkasndan bakt. - 15 Hori ksa bir sre sonra yeniden ortaya kt ve esmer ellerinde aletlerle omuzlarnda toprak kavanozlar tayan hizmetkrlar denetlemeye balad. Khaemwaset saray erknnn da Hori'yi izlediklerinin farkndayd. Hori hi kukusuz ailenin en gzel bireyiydi. Uzun boylu, yakkl delikanlda asla kibirli ve souk bir hava yoktu. Uzun siyah kirpiklerinin ssledii iri siyah gzlerinde her zaman bir parlt, bir yaama sevincine rastlamak mmknd. kk elmack kemiklerinin ssledii esmer yznde nedense her an bir eyden incinecekmi gibi duyarl bir ifade vard. On dokuz yandaki Hori glmsediinde genlik fkran yzne yan gizleyen bir olgunluk ve buruk bir ifade yaylr ve bu, delikanly daha da ekici yapard. Byk ellerinde de garip bir ekicilik hissedilirdi. Ellerini kullanmaktan ok holanrd, ocukluunda sorularyla retmenlerini ve bakclarn artrd. Khaemwaset, Hori'nin de kendisi gibi eski mezar ve antlara ilgi gstermesinden, talara kazlm kitabeleri ya da babasnn toplad evra deifre etmesinden ok honuttu. Kendini ok ansl biri olarak gryordu. Hori ok yetenekli ve becerikli bir yardmcyd, renmeye at, dzenleme yetenei vard. Babasyla birlikte ktklar keif gezilerinde babasna yardm etmekten her zaman ok holanrd. Ama o gn herkesin gzlerini Hori'ye evirmesinin nedenleri bunlar deildi. Hori evresine yayd gl cinsel ekiciliinin nedense farknda deildi. Khaemwaset bu etkiyi zntl bir memnuniyetle izliyordu. Birasn yudumlarken ve salatasnn kokusunu iine ekerken zavall Sheritra, diye geirdi iinden. Ah
benim zavall kk kzm, her zaman aabeyinin glgesi altnda yaamaya mahkm oldun. Kskanlk duymadan ya da ac ekmeden nasl onu bu denli ok sevmeyi baarabiliyorsun? Bu sorunun yant da hemen kendiliinden gelmiti. nk tanrlar sana yaln ve cmert bir yrek verirken Hori'ye de byk bir olaskllkla kendisi kadar yakkl olan bencil ve acmasz erkeklerden kendisini soyutlayabilecek girikenlii vermilerdi. Hizmetkrlar yanlarnda baz eyalarla mezardan dar kyorlard. Hori bir kez daha mezarn karanlna dald. Hemen tepelerinde iki - 16 atmaca scak ve ar havada hareket etmeden duruyorlard. Khaemwaset uykuya dald. Birka saat sonra adrndaki yatanda uyand, oda hizmetkr Kasa, bana souk su dkp kuruladktan sonra dier hizmetkrlarnn yaptklarna bakmak iin dar kt. Toprak, kum ve moloz ynlar mezar giriinin hemen yan banda duruyordu ve iiler hl mezar kazmay-srdryorlard. Hori hem hizmetkr, hem de arkada olan Antef'le kayalardan birinin glgesinde durmu yksek sesle konuuyordu, ama syledikleri anlalmyordu. Ib ve Kasa, l prensin naa-nn yanna konulacak armaanlarn listesini ieren evra inceliyorlard. Efendisinin adrndan ktn gren Penbuy, kolunun altnda sktrd bir deste papirsle koarak yanna geldi. Kendisine bira ile bir tabak ekerleme sunulan Khaemwaset eliyle bunlar bir kenara koymalarn iaret etti klelerine. "eriye son bir kez daha baktktan sonra bu prensin ka's iin yiyecek sunmaya hazr olduumu haber ver Ib'e," dedi. Penbuv sayqi dolu bir tavrla uzaklarken gnein altnda mezarn giriine doru yrd. Gnein krmz nlar kumun drt bir yanna yaylm, l pembeye dntrmt. Mezarn yanna yaklamasyla birlikte iiler bir adm gerileyerek eilip onu selamladlar. Khaemwaset onlar grmezden geldi. Ktibine, "Belki bir ey yazdrmam gerekir, onun iin sen de benimle gel," dedi ban evirmeden ve yar aralk kapdan ieri girip holde yrmeye balad. Gnein son klar onu izledi, nnde uzanan gnein klarn bir an tutabilecek gibi hissetti kendini. Ne var ki, klar tabutun bulunduu kk odaya ulaamamt. Penbuy yalnzca yaz tahtasnn aydnlkta kald eikte durdu. Khaemwaset gnein nlaryla sonsuz sessizliin ve karanln ikiye ayrld alanda durup evresine bakt. Kleler ilerini baaryla tamamlamlard. Sandalye ile masalar onarlm ve uzun yllardr durduu yere eski yerine konulmutu. Yeni kavanozlar dzenli bir ekilde duvara sralanmt. Resimler temizlenmi, - 17 Firavunlarn fkesi / F: 2 kimlikleri bilinmeyen hrszlarn kirlettii zemin ykanm ve sprlmt. Khaemwaset ban onaylarcasna salladktan sonra tabuta yaklat, kapan hemen yanndaki kk delie parman soktu. Mezarn dier blmlerine oranla hava burada daha serindi. Delikten parman ekerken yzkleri sert taa arpt. Beni mi izliyorsun, diye geirdi iinden. Gzlerin bu youn karanlkta beni bulmaya m alyor? Elini yavaa tozlu tabutun stnde gezdirdi. Hizmetkrlarn hibiri bir tabutu ykamaya yanamayacakt ve kendisi de bu ii yapmay unutmutu. Karanlkta hibir ey grmeden, hibir ey duymadan sarglarla sarlm durumda yllarca hareketsiz yatmak acaba ne mene bir eydir, diye geirdi iinden.
Khaemwaset uzunca bir sre orada ylece durarak acma duygusu iinde mezarn havasn iine ekti. Gnein son klar krmzdan kzla dnrken byk alar ve gemii dnd. Gemiin bu tozlu ynlar arasnda aslnda tam olarak ne aradn bilmiyordu. Arad, belki de bedenindeki soluun, kalbinin atlarnn anlamyd. Sevdii ve sayg duyduu tanrlarn anlamlarn ortaya karabilecekti. Bu, kesinlikle ocukluundan beri tm benliini saran, ama ad belli olmayan bir eye kar hissedilen bir alk, bir zlem gibiydi. Varlnn zndeki gizemli bir kaynak, genliinde ona yalnzlktan sz eder dururdu. Ama ben yalnz deilim, mutsuz da deilim, diye geirdi iinden, Penbuy kibar bir ekilde gitme zamannn geldiini belirtmek istercesine ksrrken. Ailemi seviyorum, Firavun'umu, gzel ve kutsal Msr'm da ok seviyorum. Zengin, baarl ve hayatta istediklerini elde etmi biriyim. Bu deil, bunlarn hibiri deil... Bir bunalm dalgas tm benliini sarmak zereyken ban evirdi. "Pekl, Penbuy. Mezar mhrlesinler," dedi sert bir sesle. "Buradaki koku houma gitmiyor, senin houna gidiyor mu?" Penbuy, hayr, dercesine kararl ve sabrsz bir tavrla ban sallad, sonra da kendisini ar admlarla izleyen Khaemwaset'in nnde hzla yrd. Tm bu kazma ilemleri aznda buruk bir tat brakmt. Zamann boa harcam gibi geliyordu. Mezar gravrlerinden ve evraktan karmak istedi- 18im aslnda gemiin eski ve ie yaramaz bilgisi, diye geirdi iinden, dar kp, eilerek kendisini selamlayan klelerinin yanndan geerken. Arkasndan gelen kazma ve krek seslerini duydu. Eski dualar, eski byler, unutulmu ayrntlar Msr'n asaletine ilikin gemii tamamlyor, ama hibir ey bana yaamn gizemini, her eye hkim olan gc aklayamyor. Thoth'un evra nerede? Bu hazine hangi karanlk ve tozlu mezarda gizleniyor? Gne batmt. Serin, kadife benzeri gkyznde birka yldz belirmiti ve beraberindekiler yeni yaklan mealelerin alevleri altnda sohbet edip glyorlard. Khaemwaset bir an nce oradan uzaklamak istedi. Ib'e iaret ederek hzl admlarla adrna doru gitti. Yatann yanndaki kk masann stndeki ya lambas yanm, evresinde sar glgeler oluturmutu. Khaemwaset adrndan ieri girer girmez parfml havay soludu. "Hori'ye kaftann giymesini syle," dedi Khaemwaset. "Ve bana da yardmc rahip giysisini getir. Adanacak yiyecekler kutsand m?" "Evet," diye karlk verdi Ib. "Prens Hori duaya balad. Ekselanslar giyinmeden nce ykanmak isterler mi?" Khaemwaset ban sallad. "Hayr. Rahip yardmcsn gnder, ben de dinsel arnmay yneteceim. Bu kadar yeter." Bir sre bekledikten sonra Kasa elinde siyah sar izgili yardmc rahip giysisiyle ieri girdi ve giysiyi saygyla efendisine uzatt. Rahip yardmclarndan biri kokulu suyla dolu gm ibrii prense uzatr ve soyunmasna yardm ederken baklarn yere indirdi. Khaemwaset ciddi bir ifadeyle dinsel arnma trenine balad. Yardmc rahibin tekrarlatt uygun dualar mrldand, daha sonra da adrlardan gelen ttslerin kokulan duyuldu. Khaemwaset artk hazrd. Rahip yardmcs saygyla eildi, ibrii ald ve ekildi. Kasa rahip giysisini giydirirken Khaemwaset kollarn yukar kaldrd. Birlikte dar ktlar. Darda Ptah rahibi olan Hori elinde dumanlar kan buhurdanlkla bekliyordu, bir kenarda da prensin - 19mezarn ap ka'sn rahatsz ettikleri iin bir zr niteliinde altn tabaklarn iinde yiyecekler duruyordu.
Kk kalabalk mezarn giriine doru ar admlarla ilerlemeye balad. Kleler yere kapanmlard. Khaemwaset bir adm ne karak olunun elindeki buhurdanl ald, lmn koruyuculuuna dualar etti, bir yandan da kutsal mezar ama cretine ramen prensin ka'snn kendilerini cezalandrmayna seviniyordu. Hava artk iyice kararmt. Khaemwaset, saygyla dua eden adamlarna bakt. Ayn treni yzlerce kez ynetmiti ve hibirinde de ller onu tedirgin etmemi, huzurunu kanmamlard. Aslnda zenle yapt onarmlar ve yiyecek sunmasnn sonucunda yllar nce lm ve oktan unutulmu ka'lar ne kendisini, ne de sevdiklerini tedirgin etmilerdi. Tren uzun srmedi. Kapan szckleri serin alacakaranlkta nlad. Sonunda Khaemwaset tren giysisinin karlmas iin Hori'nin yannda meldi ve Kasa onun adaleli bedenine beyaz kiltini ve talarla ssl gsln giydirirken yerinde doruldu. Gzleri yorgunluktan kapanyordu. "Eve geliyor musun?" diye sordu Hori'ye, Kasa tahtrevan tayclarn armak iin yanlarndan uzaklatnda. Hori ban iki yana sallad. "Bugnk bulgularn dosyalanmas iin Penbuy'a yardm etmemi istemezseniz gelirim," diye karlk verdi. "Hava o kadar gzel ki, Antefle balk avlamaya karar verdik." "Yanna bir koruma al," dedi Khaemwaset. Hori glmseyerek babasnn yanndan uzaklat. Memphis kenti, yksek Saqqara vadisinden olduka uzakt. Hurma aalaryla kapl alandan aa inecekler, suyu kurutulmu kanaldan prensin korumalarnn elindeki mealelerin yardmyla geeceklerdi. Khaemwaset tahtrevannda yastklarn stne oturmutu. Bu ok sevdii kenti alacakaranlkla izlemek iin tahtrevannn perdelerini aralad. Memphis uzun bir dnemden beri Msr'n hem gzde, hem de en kutsal yerleim blgelerinden biriydi. Bu kentte iki bin yldan beri evrenin yaradan tanr Ptah'a taplrd. Birok kral burada yaamn srdrdnden her sokakta bir zarafet ve soyluluk havasna tank olunurdu. 20 Kentin eski zellikleri hl grlebilir nitelikteydi. Bir zamanlar tm nfusu iine alan Menes'in Beyaz Duvar byyen kentin ortasndaki ln iinde kalmt ve tm lkenin varsllaryla yoksullar bu duvar grmeye gelirlerdi. lkeyi batan sona dolamak, zaman geirmek iin ulusal bir alkanlk haline dnmt, ama bunu da yalnzca varlkl kiiler yapabiliyordu. Tahtrevann tayan kleler hurma aalaryla kapl alana girdiklerinde Khaemwaset kendi kendine glmsedi. Alacakaranlkta byk ve iri aalar gkyzne doru uzanyordu. Kendisinin dar grl bir kararllkla deerlendirdii tarih yerine, eski krallarn gerekletirdii mucizelerle, trajediler ve zaferlerle sergiledikleri kiilikleri ieren yklerle dolu tarih, soylu kiiler arasnda olduka revatayd. Memphis pazarlarn dolduran seyyar satclar, zengin tccarlarla soylulara yz hatta bin yl nceki saray rezaletlerine ilikin ykleri satmak iin birbirleriyle yaryorlard. nsanlar ta ynlarna kendi adlarn kazyorlar, zaman zaman da Beyaz Duvara, Ptah tapnann d avlusuna ve hatta eski Ankh-tawy mahallesindeki kral tapnaklarnn kaplarna bile kendi yorumlarn ieren yazlar yazmaktan kanmyorlard. Khaemwaset iriyar Hurrian'llar kentin antlarn korumalar iin ie almaya balamt. Antlara zarar verenlerin yakalandklarnda cezalandrlmalarn emretmi ve babas saygdeer Ramses de buna kar kmamt. Babam byk bir olaslkla bu antlar benim kadar nemsemedii iin kar kmamt, diye geirdi iinden Khaemwaset, aalkl alandan uzaklarken. Karanlk gkyz imdi daha belirgindi. Kendi antlarn dikmek ve atalarnn almalarn yeniden ortaya karmaktan baka bir ey dnmyordu. Sevgili babacm, diye geirdi iinden alayl bir ekilde Khaemwaset. Acmasz, saldrgan ve dzenbaz olmakla birlikte yine de size ok yakan tanrsal bir cmertliiniz var. Bana da ok cmert davrandnz.
Bizim harikalarmza ilikin yabanc soylulardan acaba ne kadar ikyet aldnz, dorusu ok merak ediyorum. Memphis nfusunun te birini yabanclar oluturuyor. Bu yabanclarn tm de gl ekonomimize ve baarl hiyerarimize hayran. Keke bu yabanclar bu - 21 denli ok sevmeseydiniz. Gecenin karanl kentin turuncu klar altnda aydnlanmaya balamt. Elinde mealesiyle gece duasna gidip gelen rahiplerle dolu Ankh-tawy mahallesi arkalarnda kalmt. Hemen tesinde tozlu stunlarla dolu tanrnn yce evi tarafndan denetlenen Ptah mahallesi ve onun hemen arkasnda da Nil Nehri'ne akan iki kanall Firavun'un Mahallesi ve saray uzanyordu. Dnem dnem yeni firavunlar tarafndan onarlan bu mahalle ve saray Ramses yeniden eskisine uygun bir ekilde restore ettirmiti. Doklar ve ambarlar yeniden elden gemiti. Beyaz Duvar kalesi Khaemwaset'in sanda kalmt ve Khaem-waset, tahtrevan tayclar hem kendisinin, hem de birok soylunun evinin bulunduu Duvarlarn Kuzeyine sapmadan nce bu yksek ve gri renkli kaleye bir bak frlatt. Buras kentin grltsnden, Filistin-li'lerin, Hurrian'llarn, Keftiu'lularn, Khatti'lilerin ve dier barbarlarn yaad, Baal ile Astarte trbelerine tapanlarn ve Msr'la ticaret yapanlarn yaad Kuzey mahallesinden gelen kt kokulardan uzaktayd. Khaemwaset yabanc soylular kendi evlerinde, Duvarlarn Kuzeyinde sklkla ziyaret ederdi. Babas hkmet ilerinde zellikle Khaemwaset'in yaamay yeledii burada Memphis'deki ilerde oluna gvenirdi. lkenin nde gelen doktorlar, Sami'ler ona sklkla akl danmaya gelirlerdi, ama Khaemwaset onlardan pek holanmazd. Ona gre bu insanlar lkenin temiz havasn kirletiyor, Msr'n sadk ve gl tanrlarn yok sayarak kendi garip tanrlarnn kokumuluklarn beraberlerinde getiriyor, egzotik kltrleri, ahlak ve ticareti zehirliyorlard. Baal ve Astarte, sarayda revatayd ve Sami adlarna sklkla rastlanlyordu, hatta bu modaya her snftan tipik Msr ailelerinde de rastlamak olasyd. Sami'lerle evlilik de yaygnd. Firavun'un en yakn arkada Ashahebsed de sessiz sakin bir Sami'ydi. Kraliyet ailesinin bir bireyi olarak yetitirilmi olan Khaemwaset gerek duygularnn ayrmna varmay renmi ve bunu davranlarnda hi zorluk ekmeden uygulamaya balamt. Artk Ramses-Ashahebsed olarak arlmay yeleyen bu kiiyle yakn i ilikilerine girmi ve yazl evran - 22 dnda ona n adyla yani Ramses diye hitap etmemeye zen gstermiti. Neith tapna artk arkasnda kalmt ve tahtrevann tayan kleler yorgunluktan yavalamlard. Sokaklar mealelerin alevleriyle aydnlatlmt. Khaemwaset gece nbetisinin emirlerine ve ona karlk veren askerlerinin sesine kulak verirken yerinde hafife doruldu. Ara sra khyas Ramose sokaklardaki halk uyaryor ve halk yere kapanarak Khaemwaset'i selamlyordu. Ne var ki, sokaklar kalabalk deildi. Halkn birou evinde ya yemeini yiyor ya da akam ziyaretlerine hazrlanyordu, kentin gece yaam henz balamamt. Khaemwaset kapcsnn sesini duydu ve hemen arkasndan da bahe kaps ald. Tahtrevan ieri girerken korumalar yksek kulbelerinden karak onu selamladlar ve bahe kaps, arkasndan kapand. "Beni yere indirin," diye seslendi. "Yrmek istiyorum." Kleler tahtrevan yere indirdiler, Khaemwaset indi ve askerleriyle Ramose'yi ban sallayarak yanna ard. Arka baheye uzanan ve dier yollarla kesien yolda ilerledi. Balk havuzuna ve fundala doru uzanan yollardan biri mealelerin altnda aydnlkta kalyordu. Ama solundaki mutfaa, ambarlara, hizmetkrlarn odalarna ve Khaemwaset'in cariyelerinin yaad eve giden yol karanlkta kalmt. Artk fazla cariyesi yoktu ve kendisi de ok ender olarak onlar ziyarete gidiyor ve ilerinden birini yatana aryordu. Kars Nubnofret evin ilerini byk bir baaryla stlenmiti ve Khaemwaset de tek bana kalmt.
Yol artk evinin duvarnn glgesi altnda uzanyordu ve ana giriin hemen yanndaki kede, stnde sivri gagalarnda yosunlar tayan parlak krmz ve mavi renklerde kularn olduu beyaz stunlar vard. Yol, Khaemwaset'in bakml imlerine uzanyordu ve her iki yannda da firavuninciri aalar vard. Yolun dier yollarla kesitii noktada Khaemwaset durdu, baklarn Nil Nehri'ne evirerek havay soludu. Buras Akhet'in sonuydu. Nehrin sular hl yksekti, verimliliin kahverengi ve mavi renklerdeki aknts grlyordu, ama yamur mevsiminden sonra sular kyya ekilmi ve kyller de topraktan rnleri toplamaya balamlard. Kanallarn her iki kysna dizilmi hurma, -23akasya ve firavuninciri aalar yeni yapraklar vermi, iekler am ve insanlarn burun deliklerini gzel kokularla doldurmaya balamt. Khaemwaset bu yapraklarla iekleri gremiyordu, ama kokularn duyuyordu. Nehrin stnde parlayan yeni doan aya bakt. Hafif rzgrda aalarn dallar sallanyordu. Nehrin kysna uzanan basamaklar sessiz ve huzur doluydu. Birden arkada Antefle balk avlayan, dedikodu yapan, yldzlar izleyen Hori'yi kskandn fark etti. Kk havuzun sesi kulaklarna bir mzik gibi geldi. Maymunlar hl gnn scakln koruyan ta kvetin altnda oynayorlard. "Bu akam ben de nehirde dolamak isterdim," dedi Khaemwaset kendisini sabrla bekleyen maiyetine. "Ama ne yazk ki, yokluumda nelerin olup bittiini grmek zorundaym." iinden nehirde geirebilecei bir saatin kendisine fazla bir ey veremeyeceini dnd. Cierleri mezarn tozunu ve kirli havasn solumaktan yorulmutu ve ayaklar da aryordu. Yatana uzanp bir masaj yaptrdktan sonra derin bir uyku ekmek iyi gelecekti. "Ramose," diye seslendi khyasna. "Karma geri dndm ve odamda olacam'syle. Eer Penbuy'un tahtrevan gelmise yokluumda Delta'dan gelmi olan mektuplar grmek isterim. Ib'e karnmn ok acktn ve hemen bir eyler yemek istediimi syle. Kasa bana masaj yapmadan nce Penbuy'la grmemin bitmesini beklesin. Amek?" Korumalarnn ba yanna yaklaarak eilip selam verdi. "Bu akam dar kmayacam. Askerlerini gnderebilirsin." Karlk beklemeden hzl admlarla stunlarnn altnda ilerledi. Konuklarn kabul edildii ve elendirildii, siyah ve beyaz mermerli, duvarlarnda kendisinin ve ailesinin balk avlarken ya da glgeliklerinin altnda bahede dinlenirken betimlenmi gravrleriyle dolu byk kabul odas serindi. Evi ina ettirirken geleneksel beyaz, siyah, mavi ve krmz renklerin kullanlmasnda srar etmiti. Konuklar iin yaptrd mobilyalar da Lbnan sedir aacndan yaplmt. Bu salonun denmesi srasnda karsnn kar kmalarna kulak amamay baarmt. Kars, konuklarn yce prensin, rahip yardmcs, Firavun'un olu ve Msr'n gelecekteki yneticisi Khaemwaset'in - 24 zevksiz biri olduunu dnmelerini istemedii iin vargcyle kar kmasna karn kocasna sz geiremeyeceini anlaynca pes etmek zorunda kalmt. "Ben Msr Firavun'unun oluyum," diye beklenmedik bir ekilde barmt Khaemwaset karsna. "Ve Msr tam olarak saysn kimsenin bilmedii binlerce yldan bu yana tm dnyaya moda, hkmet ve diplomasi konularnda rnek olmutur! Hizmetkrlarm safkan Msrldr ve ailem yabanc paral askerler tarafndan deil yine safkan Msr birlikleri tarafndan korunmaktadr! Evim tipik bir Msr tapna niteliinde olacaktr, Sami'lerin genelevleri gibi deil!" "Senin evin bir Msr mozalesine benziyor," diye karlk vermiti Nubnofret buz gibi bir ifadeyle ve kocasnn fkesini grmezden gelerek. "Ve ben de Mumya Khaemwaset'in kars olarak tannmak
istemiyorum.Yabanc konuklarmza yanl bir izlenim vermek istemiyorum. Buras bir mze deil." Harmanisine skca sarlm ve bir elini boynundaki altn kolyesine gtrmt. "Ve ben de karmn bu ekilde deerlendirilmesini istemiyorum," diye haykrmt Khaemwaset. "Kendine bir bak, Nubnofret! Sen damarlarnda mavi kan akan soylu bir prensessin ama Suriye'den geldiin iin herkesin kendi bahesinde yetitirmek istedii gelincikler gibi volanl ve farbalal giysilerle ortalkta dolayorsun. Ve u renge bak! Mor! Ne kadar iren!" "Sen geri kafal ve tutucu bir insansn! Canm ne isterse onu giyerim. imizden birinin d grnne zen gstermesi gerek. Kraliyet ailesinden geldiini sylemeden nce Khatti'lilerin, Suriyelilerin ve Libyallarn elerine hoa vakit geirtirken senin onlarn kocalaryla i grmeleri yaptn hatrlatmak isterim. Msr ok gl bir lkedir, bunu asla aklndan karma. Bu adamlarn eleri senin asla unutulmayacak bir gce sahip olduunun bilinciyle evimden ayrlyorlar." "Bunu zaten biliyorlar," diye tslamt Khaemwaset. "Ense kklerinde soluumu duymadan hibir ey yapamazlar." "Ve sen de benim olaanst organizasyonlarm olmadan bir ey yapamazsn." Her zamanki gibi son sz yine Nubnofret sylemi, - 25 odadan kalalarn sallayarak hmla dar kmt. Nubnofret sevecen ama ayn zamanda da dnyann en inat kadnlarndan biri, diye dnd Khaemwaset kabul salonunun nnden geip sa taraftaki dairesine doru giderken. Kabul odasndaki dekorasyonda sz sahibi olamayan Nubnofret evin geri kalan blmlerini istedii gibi demiti. Khaemwaset zaman zaman bir antikac dkknnda yayormu gibi bir duyguya kaplmaktan kendini alamazd. Dnyann her tarafndan gelmi, ie yaramaz birok eyayla, ama yine de zevkli bir ekilde doldurulmutu evin tm odalar. Aslnda fazla eyadan holanmayan Khaemwaset'in bu evde zaman zaman ii daralrd. Kars yalnzca zel alma odasnn denmesine karmamt. Oda her zaman dankt ama Penbuy hemen yanndaki evrakla dolu kitaplk odasn her zaman dzenli tutard. Khaemwaset bunaldnda bu alma odasna kapanr ve burada huzur bulurdu. Yatak odasnn kapal kaplarnn nnden geti, uykulu gzlerle taburede oturan hizmetkr yerinden frlayp onu selamlad ve alma odasna doru gitti. alma odasndaki kaymak tandan yaplm lambalar yanyordu. Sandalyesi hafife geri ekilmi oturmasn bekliyordu. Derin bir soluk alp tam masann bana oturacakt ki Ib ieri girip selam verdi. Masann stne doldurulmu kaz, kzarm balk ve taze salatalktan oluan yemeklerle Khaemwaset'in Memphis dndaki zm balarndan elde edilen bir ie arapla dolu tepsiyi saygyla koydu. Khaemwaset eliyle dar kmasn iaret ettikten sonra byk bir itahla yemeini yemee koyuldu. Penbuy'un geldii haber verildiinde yemeini bitirmek zereydi. Ktip masann stne bir evrak tomar koyduunda kalbi hzla arpmaya balamt. "Sakn bana evlilik anlamasnn yeniden bozulduunu syleme," diye homurdand. Penbuy selamnn ortasnda ban evet dercesine sallamay baard. Telala yere bada kurarak oturdu ve yaz tahtasn bacaklarnn arasna sktrd. "Ne yazk ki, evet, prens. Yemeinizi bitirirken ev-ra okumam ister misiniz?" Khaemwaset ona yant verircesine bir ifadeyle baktktan sonra yemeine dnd. "Bala," diye emretti. -26-
Penbuy rulo olmu evra at. "Ma'at'n Yce Boas, Set'in Olu, Ma-at-Ra, Setep-en-Ra Ramses, sevgili olu Khaemwaset'i selamlar. Pi-Ramses Saray'na bir an nce dnmen gerek. Khatti vergilerinin yan sra Yce Boa iin gelecek olan Khatti geliniyle ve u anda Hat-tusil Saray'nda bulunan elimiz Huy'dan gelen mektupla yakndan ilgilenmen gerekmektedir. Shu yolundan derhal kuzeye gelmelisin." Penbuy ban kaldrp bakt. "Evrak kraliyet mhryle mhrlenmi," dedi evra yeniden rulo yaparken. Evra bir kenara koyarak kalemine uzand. "Yant vermek istiyor musunuz, prens?" Khaemwaset parmaklarn su ananda ykad, sonra da kollarn gsnn altnda kavuturarak arkasna yasland. Khatti ile Msr arasndaki sava yirmi sekiz yldan beri sryordu ve yasal bar antlamas on iki yl nce imzalanmt. Kadesh'deki son sava neredeyse Msr'n bamszlnn sonu olacakt. Buna yeteneksiz casuslarn bir dizi kk, ama ok nemli yanl bilgileri, askeri birliklerin yanl yerlerde konulandrlmalar ve beceriksiz komutanlar neden olmutu. Ancak Ramses hl byk bir inatla bu savan tm antlarda savata byk bir baar elde etmiesine tapnaklarda simgelenmesinde srar etmiti. Aslnda Khatti ordusu olaanst bir baaryla gl Msr ordusunu pusuya drm ve her iki taraf iin de byk bir bozguna neden olmutu. Sava her iki taraf da kskvrak yakalamt. Hibir taraf bir ey kazanamamt. On drt yl sonra her iki tarafn da fkesi yattnda Byk Antlama imzalanm, mhrlenmi ve Karnak'da sergilenmiti. Ama yine de Ramses, Kadesh olayn Msr'n bir zaferi ve Khatti'nin bozgunu olarak ve antlamay da Muwattalis'in asndan aresizlikle imzalanan bir antlama olarak deerlendirme konusunda diretmiti. imdiyse, Hattusil'in olu Muwattalis kzlarndan birini Ramses'e vererek iki byk g arasnda dosta bir iliki kurmaya alyordu, ama kibirli Ramses, ayn zamanda tanr olan bir yneticinin asndan bunu bir zayflk gsterisi olarak deerlendiriyor ve bu davran da dn vermek ve teslim olmak diye nitelendiriyordu. Khatti'liler son zamanlarda lmcl bir kuraklk yaamlard. Bundan tr de glerini -27-
yitirmilerdi. Msr'n bu geici durumdan yararlanmasndan ve lkelerini soyup soana evirmesinden korkuyorlard. Dolaysyla politik bir evlilik szlemesi araclyla Ramses'in elini kolunu balamak iin can atyorlard. Khaemwaset kafasnda babasna bir yant tasarlamt ama Hattu-sil, Ramses'e altn, gm, birok maden cevheri, saysz at, sr, kei ve kuzudan olumu bir eyiz de nermiti. Hem Khaemwaset hem de Msr saray erkn Hattusil'in tm Khatti'yi gzel kzyla birlikte Msr'a getirmeye hazrlandn dnyorlard. Ramses bu neriye kar kmamt. Bunu, Kadesh'de neden olduklar bozgunun bedeli olarak deerlendiriyordu. "Prens?" dedi Penbuy yumuak bir sesle. Khaemwaset kendini toparlad ve zr diledi. "Bala beni, Penbuy. Yazmaya balayabilirsin. Babamn tm unvanlarn hatasz sayamayacam iin her zamanki selamlamalarla bala. Sonra da yle devam et: "Saygdeer Efendimin ars zerine majestelerinin evliliine yardm etmek amacyla bir an nce Pi-Ramses'de olmaya alacam. Majesteleri eer eyiz anlamalarn bana, deersiz oluna brakrlar ve sizin kutsal, ama hi kukusuz kavgac grlerinizin un orbasn stmasndan vazgeerseniz iilebilecek bir orba yaknda servis edilebilir. Bu mektupla birlikte size, Set'in Olu'na sevgilerimi ve sayglarm sunarm..." Khaemwaset arkasna yasland. "Mektubu haberciye vermesi iin Ramose'ye ver. Beceriksiz ve ar hareket eden bir ulaa versin." Penbuy hafife glmsedi. "Prens, gerekten de bunun bu kadar...
bu kadar... olmas m gerekiyordu?" "ten?" diye tamamlad onun szlerini Khaemwaset. "Mektuplarm eletirmen iin sana para demiyorum, kstah adam, yalnzca mektuplarm imla hatas yapmadan doru drst yazman iin para dyorum. Mektubu ver de mhrm basaym." Penbuy yerinden kalkp prensi selamladktan sonra mektubu masann stne koydu. Kap rzgr gibi alp ieri Nubnofret girdiinde Khaemwaset yzn mhrden henz ekmiti. Penbuy hemen eilip selam vere- 28 rek dar kt. Nubnofret onu grmezden gelerek kocasna yaklat ve yanana bir pck kondurdu. Nubnofret'in oda hizmetkr Wer-nuro odann bir kesinde ba ne eik duruyordu. Khaemwaset glmsemesini saklamaya alp yerinde dorulurken iinden belki de yznc kez Nubnofret'in hizmetkrlarn nasl da disiplinli yetitirmeyi baarabildiini dnyordu. "Yemeini yemisin," dedi kars. stnde evde konuklar olmad zaman giymekten holand uzun ve bol bir harmani vard. Sa kulana iri altn bir kpe takmt ve kpesi boyal yzn Khaemwaset'e doru kaldrrken sallanyordu. Peruksuzdu, enesine kadar inen k-zl-kahverengi salar yzn ok ho bir ekilde ereveliyordu. Dudaklarna turuncu kna srm, gzkapaklarna da yeil tozlar serpi-tirmiti. Otuz be yanda, hl gzel bir kadnd. akaklarndaki izgileri siyah rastkla rterdi. Ama yine de aznn kenarnda dudaklarnn hemen stnde bir iki izgi olumutu. Yine de ehvetli grnnden bir ey yitirmemiti. Sivri dilli, saduyulu ve esprili bir kadnd. Evin ileriyle ilgilenir, hizmetkrlar eitir, kocasn elendirir ve grevlerine bal bir kadn gibi de ocuklarn yetitirirdi. Kocasna her zaman sadk bir kadnd ve Khaemwaset bundan tr karsna minnettard. Sivri diline ramen karsnn kendisini itenlikle sevdiini bilirdi. Yirmi bir yldan beri evliydiler ve evlilikleri gven iersinde sryordu. "Bugn ansn yaver gitti mi, Khaemwaset?" Ban hayr dercesine sallad, karsnn bu soruyu ilgiden deil salt kibarlk olsun diye sorduunu biliyordu. Kocasnn bu davrann kraliyet kan tayan birinin hobisi olarak deerlendirirdi. "Hayr gitmedi," diye karlk vererek karsnn pt yere parmann ucuyla dokununca eline kna bulat. "Olduka eski bir mezard, ama hem su hem de hrszlar mezara bir hayli zarar vermilerdi. Bu iki felaketin ne zaman olduunu sylemek neredeyse olanaksz. Penbuy birka evra- inceledi ve u anda onlar kitapla yerletirmitir bile, ama yeni bir ey renemedim." -29"Buna zldm," dedi iten bir tavrla, sonra baklarn Khaemwa-set'in elindeki evraa evirdi. "Delta'dan bir haber mi var? Evlilik cen-nettinde sorunlar m km?" Karlkl glmsediler. "Firavun planlarn gerekletirinceye dek belki de bir sreliine Pi-Ramses Saray'na gitsek iyi olacak. Gemiyle yolculuk etmeyeli uzun zaman oldu." Khaemwaset birden iinin sevgiyle dolduunu hissetti. Karsnn sesindeki zlemi fark etmiti."Gemiyle yolculuk yapmay sen de ok istiyorsun, deil mi?" diye sordu yavaa. "Neden Hori ve Sheritra ile bir iki aylna kuzeye gitmiyorsun? Srekli babamn yannda olmam gerektiren bir ey yok, Nubnofret. Msr'da iler bu evlilik antlamasnn dnda imdilik yolunda gidiyor ve benim de Saqqara'da baladm bir iki projenin dnda fazla bir iim yok." Karsna oturmas iin sandalyeyi gsterdi. Nubnofret oturarak tabakta kalan yemekleri yemee balad. Karsnn yzndeki inat ifadeyi grd. "Mimarlarmla birlikte Apis boalar iin yeni bir defin alan zerinde alyorum," diye srdrd konumasn. "Ve iki restorasyon almas da sz konusu, bunlardan biri Osiris Sahura'nn piramidi, dieri de Neuser-Ra'nn
gne tapna. Ben..." Nubnofret artk iyice soumu kaz budunu eline alarak kocasna doru sallad, sonra da azna att. "Yaayan ailene l talar yelemene artk altm, bunu bir hakaret olarak grmyorum," dedi souka bir ifadeyle. "Eer Pi-Ramses'e gitmek istemiyorsan biz de burada senin yannda kalrz. Seni hizmetkrlarla ba baa braktmda kendini ok yalnz hissedeceini unutma." Bu doruydu. Khaemwaset alma masasnn kenarna doru gitti. Kollarn gsnn altnda kavuturdu. "O zaman hizmetkrlara bir iki eyan toplamalarn syle ve benimle birlikte yarn yola k. Babam neden olduu bir dier politik sorunun zmlenmesini istiyor bir an nce. Ayrca hi kukusuz onun adna baz ileri de yapmam isteyecektir. Nedense benden bakasna gvenmiyor. Ayrca annemi de grmek istiyorum." Nubnofret lokmasn dnceli bir tavrla inemeye koyuldu. "Pekl," dedi sonunda. "Hori de gelmek isteyecektir, ama Sheritra sa-30ray erknyla bir arada olmak istemez. Onunla ne yapacaz, Khaemwaset?" "O yalnzca utanga bir kz, o kadar," diye karlk verdi. "Zamanla bu utangalndan syrlacaktr. Ona biraz zaman tanmal ve anlayl davranmalyz." "Anlayl!" diye homurdand Nubnofret. "Hem Hori hem de sen ona yeterince anlayl davranyorsunuz. u anda bile sana iyi geceler dilemek iin bekliyor fakat ben ona senin bu akam eve gelme olaslnn olmadn syledim." Parmaklarn yalad, sonra da elini rpt. Wernuro birden canlanarak alma masasna doru yaklat, bezi anan iine batrarak hanmnn yal parmaklarn zenle temizlemeye balad. "Neden byle syledin?" "nk Firavun'un buradaki hareminden bir haber geldi. Cariyelerden biri hastalanm ve senin yanna gitmeni istiyormu." Yerinden kalkt ve kapya doru gitti. "yi geceler, sevgili kocacm." "yi geceler, Nubnofret. yi uyu." Nubnofret'in emriyle kap hzla ald, kapdaki kle saygyla eildi ve Nubnofret'in adm gerisinden giden Wernuro kapdan kt. Khaemwaset yine yalnz kalmt. alma odasndan isteksiz bir ekilde karak kitaplna doru gitti. Byk bir sanda yaklaarak kemerinde asl duran anahtar ald ve sandn kilidini at. Kapa kaldrrken odann iini kuru baharat kokusu kaplamt. Sandn iindeki kk kutuyu alarak alma odasna geri dnd ve Kasa ile Penbuy'u yanna ard. "Ramose," diye hatrlatt bakhyasna. "Klasna ekilmise tarafmdan Amek'ten zr dile, ama iki korumaya acil ihtiyacm var. Kente gitmem gerekiyor." Bir saat sonra Firavun'un Memphis'deki haremine gitmiti. Buras olduka byk bir yerdi ve ok da iyi dzenlenmiti. Ramses'in hoa vakit geirdii ama sonra da birden unuttuu birok kadnn geni ve havadar odalar vard. Skc yaamlarnn byk bir blmn dedikodu yaparak, kavga ederek ve uzaktaki efendilerinden gelen mektuplar birbirlerinin mektuplaryla kyaslayarak geirirlerdi. Ama ilerinden ok az Memphis'de kendi ilerini ynetir ve tarlalarndan elde ettikleri -31 -
rnlerle ilgilenirdi. Yanlarnda korumalaryla birlikte haremin dna kmalarna izin verilirdi ve bylelikle kendi topraklarn ya da kk apl ilerini denetleyebilirlerdi. Bazlar keten dokurdu, bazlarnn zm balar ya da iftlikleri vard ve birka da kervanlarla veya deniz yoluyla d ticaretle ilgilenirdi. Khaemwaset onlara salklarnn tesinde ilgi duymazd. Dier doktorlarn bavuru kitab olan zellikle kadn hastalklarna ilikin bir almas vard, ama kadnlar artk ona zevk vermiyordu. Gemie ilikin tutkusu onu dierlerinden uzaklatrmt. Haremden sorumlu grevliye amaladndan daha sert bir ekilde selam verince adam hemen yere kapanm, alnn prensin altn sandaletli ayaklarna dedirerek yce prensi bu saatte rahatsz ettikleri iin zr dilemiti. Khaemwaset sabrszlkla adama kalkmasn iaret etti. "Firavun raklardan birinin haremindeki kadnlar muayene etmesini istemezdi," dedi uzun koridorda yrrken. "Hastam kim?" Grevli koridorun ucundaki odann nnde durunca Khaemwaset de durdu. Hemen arkasndan gelen Penbuy ile Kasa da durdular. Amek'in iki korumas birbirlerinden ayrldlar ve koridorun her iki ucuna giderek hazr olda durdular. "Hurria'l gen bir dansz. Yce Boa onu bir yl nce izlemi ve sonra da buraya getirtmiti. Ufak tefek bir kz ama ok gzel ve buradaki kadnlara dans retiyor." Grevli kapy vurmadan hzla at ve saygyla geri ekildi. "Kadnlar da hem hoa vakit geiriyorlar, hem de biraz hareket etmi oluyorlar. ou tembel." Khaemwaset onu gnderdi ve ieri girdi. Oda ok gzel denmiti. Byk bir yatak, birka sandalye ve yerde bir iki yastk vard. Kaps kapal olan kk bir ibadet yerinin dnda da danszn ssl psl giysilerinin bulunduu kk bir sandk vard. Odann kesindeki kap da baheye alyordu. Bir kle yatan yanndaki taburede oturmu Khaemwaset'in de tahmin ettii gibi Huria dilinde bir yky tekdze bir sesle okuyordu. Ve kk hasta da hzl hzl soluk alarak - 32 anlatlan dinliyordu. Hastann siyah gzleri yatan yan bandaki ya lambasnn altnda parlyordu. Khaemwaset'in odaya girmesiyle birlikte kadn, kleye bir eyler syledi ve yatanda dorulmaya alt, ama Khaemwaset yerinden kprdamamasn iaret etti. "Tanrlarn istei olmadka hasta odasnda formaliteye gerek yoktur," dedi kle odann bir kesine ekilirken ve Penbuy'la Kasa hasta yatana yaklarken. "imdi syle bakalm, neyin var?" Gen kz ona sanki sylediklerini anlamam gibi uzunca bir sre baknca Khaemwaset onun Msr dilini bilip bilmediini dnd. Bunun hemen arkasndan gen kz yannda duranlara bir bak frlattktan sonra rty at. Gen kzn narin bedeni boynundan ayak bileklerine dek kk krmz lekelerle doluydu. Khaemwaset hastay dikkatle szdkten sonra hem d krkl iinde hem de rahatlam bir halde geri ekildi. lgin bir hastalkla karlamad iin d krklna kaplm, haremde uzun saatler kalmayacan anlad iin de rahatlamt. Ban sallayarak haremden sorumlu grevliyi yanna ard. "Dier kadnlarda da bu tr krmz lekeler var m?" Adam ban iki yana sallad. "Hayr, ekselanslar." Demek bulac bir hastalk deildi. "Beslenmesi nasl? Dierleri gibi ayn yiyecekleri mi yiyor?"
"Kadnlarn birou kendi zevklerine gre yemek piirtiyor," diye karlk verdi grevli. "Ama bu kz haremin mutfanda pien yemekleri yer ve sizi temin ederim ki prens, bu yiyecekler en taze ve en kaliteli yiyeceklerdir." Khaemwaset, Penbuy'a not almasn gerektiren bir ey olmadn iaret etti. "yle olduundan eminim," dedi amaladndan daha da sert bir sesle. Birden adamn endielerini yok etmek istememiti. "Bu lekelerin tedavisi ok kolaydr. Soan kabuunu, ttsy ve yabani hurma suyunu eit miktarlarda kullanarak bir ya yap ve klelerden biri bu ya iki gnde bir kzn bedenine srsn. Kant ve kr-rnzlk bir hafta iinde geecektir. Gemezse bana haber ver." Tam arkasn dnp uzaklarken bir elin kiltini ektiini fark etti. Dnp bakt. -33Firavunlarn fkesi / F: 3 "Muskaya ihtiyacm yok mu, yce prens?" diye sordu dansz. "Bana by yapmayacak msnz?" Khaemwaset danszn panik iindeki siyah gzlerine glmseyerek bakt, narin elini avularnn arasna alarak yatan kenarna oturdu. "Hayr sevgili km, buna hi gerek yok," dedi. "Bu, eytann neden olduu bir hastalk deil. Ya gnete fazla kalm ya da pis sularda yzm olmalsn veya bedenine alerji yapan bir bitkiye srnmsn. Merak etme. Grevliye verdiim reete Abydos'daki Osi-ris tapnandaki rahiplerin yllar nce kullanmaya balad bir tedavi yntemi ve baarsz olmas sz konusu bile deil." Gen kz yant vermek yerine Khaemwaset'in elini dudaklarna gtrdnde bunu hi beklemeyen prens hafife irkilmiti. Hzla elini ekti ve ayaa kalkt. "Bir an nce uyumas gerek," diyerek hzla odadan kt, baheden geerek tahtrevanna bindi. Tek dnd bir an nce masaj yaptrp derin bir uyku ekmekti. Penbuy'la askerler ekildikten ve kendisi de odasna girip kaplar kapandktan sonra Kasa'nn omuzlarna kadar inen peruunu, firuze kpelerini, yzk ve bileziklerini karmasna izin verdi. Kilti zenle katlanarak bir kenara konuldu. Khaemwaset yorgunluk ve mutlulukla yzkoyun yatana uzand, gzlerini kapad. Kasa prensin srtna lk ve kokulu zeytinyan dkerek masaj yapmaya balad. Gzlerini kapad. Bir sre iin kendini Kasa'nn gl ellerine brakt. Uzunca bir sre sonra Kasa konutu. "zr dilerim prensim ama ne rahatlam gibi grnyorsunuz ne de bunun tam tersi. Bedeniniz bu akam ok gergin. Adaleleriniz ok sert. Size bir ey nerebilir miyim?" Yzn yasta gmm olan Khaemwaset kkrdad. "Doktorlar bakalarna verdikleri tlere bir de kendileri kulak verseler iyi olacak, deil mi?" dedi. "stiyorsan dene, dostum sonra da sana tlerine kulak asacak zamanm olup olmadn sylerim. Senin de bildiin gibi otuz yedi yandaym. Nubnofret de srekli olarak yalandm sylyor ama dorusunu istersen grevlerimi yerine getirebildiim ve zevklerimi engellemedii srece bedenimle ilgilenmek istemiyorum." -34Kasa'nn gl parmaklar birden hzla masaj yapmaya balaynca Khaemwaset onun bu sylediklerini onaylamadn hissetti. "Eski mezarlara inip kmak ve piramitlere trmanmak iin insann bedeninin salkl ve zinde olmas gerekir. Ne yazk ki, siz ekselanslar, gn getike formunuzu hzla yitiriyorsunuz," dedi kar karcasna. "Sizi ok seven biri olarak, sizi dzenli gre altrmas, okuluk ve yzme dersleri vermesi iin Amek'e emretmenizi diliyorum. Ekselanslar iyi bir beden yapsna sahip olmak iin gerekli olan unsurlar gz ard ettiinin farknda deil."
Dncelerini kk dansz hastasnn stnde younlatrm olan Khaemwaset ters bir yant vermek zereydi. Danszn bedenini incelememi, yalnzca ikyetlerine kulak vermiti fakat imdi gen kzn dmdz karnnda, dar kalalarnda ya olmadn birden hatrlamt. Bu grnt kendini yal, iine kapank ve bombo hissetmesine neden olmutu. Yorgunum, dedi kendi kendine. "Teekkr ederim, Kasa. Ya kaldr artk. Yzmdeki ve ellerimdeki boyalar kar ve gece lambasn getir. Ve ltfen Ib'e yarn sabah erkenden uyandrlmak istemediimi de syle." Kasa odadan kncaya dek bekledi sonra da yatana yatt. Bir kez daha yalnz kalmt. Yastklar yere atarak yatana doru uzand. Boynunu yatak bann altna yerletirdi. Gzlerini kapad ve babasnn cariyesinin kusursuz bedenini yeniden gzlerinin nnde canlandrd. Bu, neden beni tedirgin ediyor, diye geirdi iinden endieyle. Yalnzca birka dakika grdm o gen kz bu gece beni neden tedirgin edip duruyor? Birden bu sorularnn yantn bulduunu fark etti. Tabii ki. Bu gen kz ona ilk kez sahip olduu kz, on yandan byk olmayan uzun bacakl ve memeleri yeni yeni olumaya balayan o kk kz hatrlatmt. Birden kzn belli belirsiz meme ularn nasl da dilediini hatrlaynca bedeni acyla kvrand. Onun kokusunu ve tadn sanki ona bir saat nce sahip olmucasna duyabiliyordu. Bu kz Firavun'un klelerinden biriydi. Kzn kokusunu ok iyi hatrlyordu. Mziin sesi arasnda, bedenine dolad nilfer iekleriyle yanna gelmi, nnde eilmi ye parmaklarnn ucuna basarak elindeki iek demetini boy35 nuna dolamt. Khaemwaset gen kzn plak memelerini yznde hissetmi ve lk kokusunu tm benliinde duymutu. Daha sonra hafife sarho olduu ve yznn hem ikiden hem de scaktan kzard bir srada gen kzn konuklarla flrt ettiini grmt. Hzl admlarla kzn yanna yaklam, kolundan tutarak srklercesine baheye gtrmt. O gece, gen kzn siyah gzleri ve cinsel organn kaplayan tyler kadar siyah ve youn gemiti. Bir alln arkasna gemiler, gen kz kkrdayarak elbisesini karm ve frlatp atmt. Khaemwaset gzlerini tavana dikmi bunlar dnrken birden gen kzla hibir ekilde konumadn hatrlad. Hi kukusuz gen kz onun kim olduunu biliyordu ama kendisi kzn kim olduunu renmeyi aklna bile getirmemiti. O akam tm benliini ele geiren unsur tutkuydu ve bir kez daha gen kzla nasl sevitiini, dilini aznn iine sokusunu, gen kzn gzlerindeki tutku dolu ifadeyi ve tm benliini kaplayan ehvet duygusunu dnd. O ana dek bu gen kz tmyle unutmutu. Baka kzlarla da akamlar nehir kysnda, yaz gnleri tahl ambarlarnn arkasnda, odasnda sevimi sonra da on alt yamda Nubnofret'le evlenmi ve Memphis'deki Ptah tapnanda rahip yardmcl grevine balamt. Bylece yaamndaki almalar balam, duygular her geen gn daha da azalm ve yerini hkmet ilerine ilikin daha farkl tutkulara brakmt. Gemii zntyle dnerek bir kez daha uyumaya hazrland. Ama bu iimdeki boluk da neyin nesi? Kendimi ok nemli bir eyi yitirmi gibi hissediyorum? Neden? Aslnda doldurmak istediim tek boluk Thoth Evrak'n bulmak. Tanrlarn izniyle bu evra bulacam ve o mutlak gc ele geireceim. Zavall kk Hurria'l dansz. Kimbilir babam ka kez senin bu gzel bedenini arzulayarak uyanmtr? Sen de ona kar a msn yoksa senin de atein benim gibi snd m? Sonunda derin bir uykuya dald ve anlar gemite kald. -36kici Blm
'Muzaffer yneticimiz, seni ne kadar ok severiz! Tanrlarn arasnda yer alan Kralmz, ne kadar ycedir! Hkmeden Tanrmz, ne kadar mbarektir! Ertesi sabah ge uyand. Emirlerine uyan Ib, yolculuk iin saa sola kouup hazrlanan kleleri Khaemwaset'in yatak odasndan uzak tuttuundan huzur iinde her sabahki meyve, ekmek ve biradan oluan kahvaltsn yaptktan sonra banyo odasna gitti. Ta kvetten kp Kasa'nn kendisini kurulamas iin kollarn iki yana atnda iinde pimanlk duygular olumaya balamt. Kuzeye gitmek, antlamann koullarn tartmak, babasn grmek istemiyordu ama annesinin kendisini sevgiyle karlayacan ve Ramses'in olaanst byklkteki kitapln ziyaret edebileceini ve bylelikle bu zoraki yolculuu ekilir klabileceini dnerek kendisini yattrmaya alt. Odasna geri dnd. Makyz, Kasa'nn dikkatli baklar altnda tabanlarna ve avularna kna srd. Turuncu renkli boyann kurumasn beklerken de gnlk notlar okuyan Penbuy'u dinledi. Okunacak fazla bir ey yoktu. Delta'daki khyas yirmi buzann doduunu ve kaytlarnn yapldn bildiren bir mektup yollamt. Azn sulandran ve heyecanlandran evrak ise Penbuy'un yatan yanndaki masann stne koyduu evrakt. "Apis boalarnn defin yeri tamamlanm ve onaynz bekliyor, prens," dedi glmseyerek ama Khaemwaset elini papirsn stnde dolatrd ve evran okunmasn istemedi. Bu, geri dndnde ilgilenecei bir konuydu. -37Kna kurumutu ve makyz Khaemwaset'in gzlerinin evresine rastk ekerken kuyumcusu da kolyelerin bulunduu kutuyu ayordu. Khaemwaset bakr aynay alarak kuyumcusunun el ii kolyelerine eletirel bir tavrla baktktan sonra dikkatle yzn inceledi. Grdklerinden memnun oldu. Yzm biraz sarkm olabilir fakat hl yakklym. Kasa'nn tlerini dinlemekte yarar var. aret parman enesinde dolatrd. Burnum babamn burnuna benziyor, ince ve uzun. Nubnofret hl burnumun gzel olduunu syler. Annemin sayesinde de dudaklarm belki biraz ince ama yine de gzel. Aydnlk bakl gzlerim var. Evet, saraydaki her kadnn hl ilgisini ekebilecek dzeydeyim.... Mutlu ve tatmin olmu bir durumda derin bir soluk alarak aynay masann stne koydu. Ne garip eyler dnyorum, diyerek kendi kendine glmsedi. Msr'n gl prensi, Khaemwaset'in iindeki ocuk bugn herkesin dikkatini ekmek istiyor. Bu ocuun sesini uzun bir zaman bastrdm. Mcevher kutusu masann stne konulduunda iindeki ocuu yeniden unutmutu. Kuyumcusu yanna yaklaarak kutuyu at, Khaemwaset altn ve gm karm bilezii, gm gsl ve birka tane de altn yz seti. Kuyumcu son yz Khaemwaset'in parmana geirirken khyas Ramose'nin sesi duyuldu. "Prenses Sheritra." Khaemwaset glmseyerek ban evirdiinde kz saygyla yere kapanmt. "Dn akam sizi gremedim baba," dedi Sheritra, yz hafife k-zararak babasn kucakladktan sonra. Ellerini arkasna koydu. "Annem bana dn gece iyi geceler diyemeyeceinizi sylemiti ama ben yine de bekledim. Cariyenin sal nasl?" Khaemwaset kzna sevgiyle sarld. Sheritra onun on be yandaki hazinesiydi. Bedenine gre bacaklar uzundu ve genellikle sekerek yrrd. Hizmetkrlar kkken onun yapt maskaralklara glerlerdi ama artk glmyorlard. Kala kemikleri gen kzn inatla giymekte srar ettii uzun ve bol harmanilerin altnda grnmyordu. Nubnofret kzna daha gncel giysiler, bedenini ortaya karan harmaniler giymesini sylemesine karn o yine bildiini okurdu. Fiziksel ir-38-
kinliinin bilincindeymiesine gsterili kadn dnyasndan kendini her zaman uzak tutmutu. Ayrca bu dnyann bir yesi olduu takdirde ucuz bir kadn olabileceini de dnyordu. Nubnofret srekli kzna dik durmasn, tahta gibi gsleriyle dmdz karnn ileriye karmasn sylyordu ve gen kz annesinin dedii gibi yrmeye alm fakat bunun da pek bir yarar olmamt. Yz yuvarlakt. Anlaml ve dolgun dudaklar, iri ve parlak gzlen vard. Ramses ailesinin o tipik burnu tm bedensel zelliklerini bir kenara atyor gibiydi. Daha sempatik ve arsz bir gen kz bu elverisiz durumu kendi lehine evirebilirdi ama Sheritra utanga, duyarl ve iine kapank biriydi. Onu yakndan tanyanlar, babas, Hori, hizmetkrlar ve yakn arkada Bakmut, evin dier hizmetkrlar ve aile dostlar onu zeksndan, cmertliinden, kibarlndan ve duyarllndan tr ok severlerdi. Ama ah, Amun, diye geirdi iinden, kzn alnna dm dalgal kahverengi salarndan perken. Gen kzn yz bu pckle kpkrmz olmutu. Benim tatl garip kzm. Seninle evlenecek prens nerede? "Cariyenin bugn nasl olduunu bilmiyorum," diye karlk verdi. "Ama haremden sorumlu grevliden bir ses kmadna gre iyi olmal. Bykbaban ziyaret etmeye ve Pi-Ramses pazarlarn kefetmeye karar verdin mi?" Sheritra ban hayr dercesine sallad. "Sanmyorum baba, Bak-mut'la birlikte evin tadn karmak istiyoruz. Ge saatlere kadar uyuyacam, yemeimi yerken kitaplktaki en ok sevdiim ykleri okutacam, yzeceim ve bahvanlarla birlikte iek tarhlarn dolaacam." Baklarn babasndan uzaklatrm ve hzl hzl konumutu. Khaemwaset kznn enesini' tutarak ban kendine doru evirdi ve endie dolu kahverengi gzlerinin iine bakt. "Sarayda birka gn geirmenin sana bir zarar olmaz," dedi yumuak bir ifadeyle. "Karlamaktan korktuun kiilerle yz yze gelebilirsen belki bu utangalndan da arnabilirsin, sevgili kzm. Yaknda annen nianlanman konusunda konumaktan daha somut eyler -39yapmaya balayacak ve senin de koca adaylarnn adlarndan daha baka eyleri de bilmenin zaman geldi." Babasnn elini itti. "Buna gerek yok," diye karlk verdi. "Benden kurtulmanz iin babacm, herkesin eyizinden daha byk bir eyiz hazrlamanz gerektiini biliyorsunuz ve dorusunu isterseniz evlenip evlenmemem umurumda bile deil. Hi kimse bana k olamayacandan kimin yatan paylaacam da beni hi ilgilendirmiyor." Kznn bu yaln drstl tedirgin ediciydi. "Ama Hori de geliyor," dedi Khaemwaset kznn kararn deitirmeye alarak. Onu evde tek bana brakmak istemiyordu. Gen kz glmsedi. "Elbette gelecek! Kadnlar ona gz szecekler ama o bunlar fark etmeyecek bile. Delikanllar arkasndan fsldaacaklar ama o bunlara da aldrmayacak. Antef'le birlikte yeni ve gzel bir eyler satn alabilmek iin pazarlar dolaacaklar ve bykbabamla konutuktan sonra da siz nasl kitaplarn evine kapanacaksanz o da yaam evinin iinde gzden kaybolacak ve yalnzca bana ok pahal bir armaan almak iin dar kacak." Gen kzn gzleri parlyordu ama Khaemwaset her zaman olduu gibi yine bu parltl baklarn altnda yatan d krklna tank oldu. Bir kez daha uzanp kzn pt. "zr dilerim, Kk Gneim," dedi. "Seni tedirgin edecek bir konuda zorlamak istemem."
Gen kz yzn buruturdu. "Bunu annem zaten sizin iin de yeterince yapyor, baba. Firavun'un mucizevi kentinde iyi vakit geirmenizi dilerim. Hori oktan Amun Tann'dr gemisine binmi sizleri bekli-yordur. Acele etseniz iyi olacak." Yerinde doruldu ve odadan kt. Khaemwaset yreindeki buruklukla Thoth lahitinin kapan ap, ttsy yakt ve sabah duasna balad. Khaemwaset'in gemisi leden bir saat sonra kydan hareket etti. Amun Tanr/'dr adl gemide Khaemwaset, Nubnofret ve Hori yolculuk ederken arkalarndaki filikalarda korumalar ve hizmetkrlar yolculuk ediyordu. Yce Muzaffer Komutan Ramses'in evinde Khaemwaset iin her zaman byk bir daireyle saray kleleri emrine verilirdi ama Khaemwaset kendi hizmetkrlarn kullanmay yelerdi. -40Hava scak ve akt. Khaemwaset gvertede durmu, hurma aalarna, sar kumlara ve Saqqara Vadisi'ndeki piramitlerine bakyordu. Nubnofret bir elinde su barda dierinde yelpazesiyle kk kamarann yanndaki gneliin altnda yastklarn stnde oturmutu. Hori babasnn yannda ayakta duruyordu. "Memphis'in manzaras ne gzel deil mi?" diye sordu. "Bazen keke diyorum, bykbabam lkenin bakentini kuzeye tamasayd. Dou snrlarmza yakn bir yerde hkmetin olumas strateji asndan daha yararl olurdu. Byk Yeil Deniz'e dklen nehrin stnde ticaret daha bereketli olurdu. Memphis'de eski yneticilerin gzellii ve soyluluu var." Khaemwaset gzlerini sudan ayrmad. Kynn hemen tesinde kular cvldayor, timsahlar uykulu gzlerle evrelerine bakyor, fel-lahlar dizlerine kadar amura gmlm bereketli topraktan rnleri topluyorlard. Kurutulmu kanallar hl suyla doluydu ve gkyznn maviliini yanstyordu. Kanallarn her iki yannda da uzun ve byk hurma aalar sralanmt. Kentten iyice uzaklatklarnda karlarna amur kulbelerle dolu kyler ve kasabalar kt. leden sonra gneinin altnda bu ky ve kasabalarda bir iki eein ve kazlar kovalayan rlplak ocuklarn dnda hibir yaam belirtisi yoktu. "Delta'dan Memphis'e gemilerle gelen tccar ve diplomatlar grmek houma gitmeyecekti. Nil Nehri'nde bylesi bir gemi trafii grmek istemem, dorusu," diye karlk verdi oluna. "Son Thoth-mes'lerin dneminde Thebes'in olduu gibi Memphis de grltl, kalabalk ve pis bir kent olurdu, bykbaban bakenti buraya tasay-d. Hayr, Hori. Memphis, brak huzur dolu bir kent olarak kalsn." Birbirlerine glmsediler. leden sonrann geri kalan blmn ilkbaharn son ve gl akntsnda seyrederek geirdiler. On kentinde Khaemwaset'in bir zamanlar rahip olarak grev yapt Ra'nn evinin nnden getiler ve sonra da Nil Nehri'nin dousuna yneldiler. On'un hemen arkasnda, nehir kola ayrlp bu kollardan ikisi Byk Yeil Denizi'ne akyordu. Batdaki aknt ln snrn belirliyor-du. En kuzeydeki u noktadaysa Bat Nehri'nin en iyi araplarnn elde -41 edildii Msr'n nl zm balarn besliyordu. Khaemwaset'in mahzeninde bu araptan byk bir miktarda bulunmaktayd ve Keftiu ya da Alashia'dan gelen vatandalar bu egzotik araplar tatmak iin srar ettiklerinde o da konuklarna mahzenindeki bu araplardan ikram ederdi. Byk nehrin ortasndan geerlerken bir zamanlarn bakenti Bu-to'nun nnden getiler. Buto artk bir tapna olan kk bir kent grnmndeydi ve oradan da Tjeb-nuter'e ve Byk Yeil Deniz'e ulalabilirdi. Khaemwaset'le hizmetkrlarnn gemileri kuzeydouya ynelerek Ra'nn Sularna girdiler.
Geceyi geirmek iin tatl su kanalnn yannda demir attlar. ldeki kurumu yosunlar akam rzgr altnda nazl nazl sallanyordu. Rzgr beraberinde Delta'daki iftliklerden yemek kokularn getiriyordu. Ra, bat ufkunda batarken papirs allklar rzgrda sallanyordu, koyu yeil saplaryla bej renkli psklleri alacakaranlkta renklerini yitirmeye balamlard. Orkideler henz grnmemekle birlikte kokular tm evreyi sarmt. Her yer yemyeildi. Ertesi gn Delta'nn olaanst gzellikteki vadilerinin yanndan geerek geirdiler. len Hori'nin yakalad balklar yemek iin durdular ve sonra da Ra beyazdan, sarya, pembeye ve krmzya dnrken yollarna devam ettiler. Hava bir kez daha karardnda Ra'nn Sular da karard. Bubastis'deki kedi bal tanra Bast'n tapnann nnden getiler ve bu noktada da nehir artk kalabalklamaya balamt. O gece hibiri iyi uyuyamamt. Yanlarndan birok tekne ve filika gemi ve bunlarn iindeki denizciler Nil'in sessizliini bozmulard. Khaemwaset kafasndaki birok dnceyle geceyi huzursuz geirmiti. Ba ok aryordu. Nubnofret'i uyandrmamaya alarak yavaa Kasa'y yanna arm, ykanm, giyinmi ve gne gkyznde ykselmeden nce yolculuklarna ilikin bilgi almt. leden az nce salarnda Pi-Ramses kentini grdler. Bir zamanlarn bu yoksul kenti artk kahverengi stunlar, Set tapnayla - 42 grkemli bir kente dnmt. Khaemwaset kentin eski kalntlarna bakt. Bu kentin bir zamanlar On kinci Slaleye ait olduunu biliyordu. Hori ile Nubnofret nehrin kysnda ilerleyen eek kervanna bakyorlard. Hayvanlar, tccarlar ve eek srcleri toz iersindeydi ve eyalarn rten battaniyeler de toz toprak iinde kalmt. Sina'dan mal alm olmallar, diye geirdi iinden Khaemwaset, belki de babamn maden ocaklarndan altn almlar ve Pi-Ramses kentini daha da gzelletirmeye gidiyoriardr. Kalntlara arkasn dnd, babasnn at tm kenti epeevre kaplayan ve irili ufakl gemilerle dolu byk kanaldan getiler. Teknelerin kaptanlar birbirleriyle akalayorlard. Khaemwaset karsyla oluna iaret ettikten sonra birden kamaralarna ekilip perdeleri kapattlar. Gemileri bir an iin durduunda Khaemwaset, kaptann mavi ve beyaz imparatorluk bayran gndere ektiini anlad. Ksa bir sre sonra nehirden gelen grlt kesildi ve gemi yoluna devam etti. Halk, Firavun'un byk olu Khaemwaset'in gemisinin gemesi iin kenara ekilip yol vermiti. "Buraya daha nceki gelilerimizde halk kyameti koparrd," dedi Nubnofret. "Ramses nehir trafiini dzenlemek iin nehir gvenliklerine talimat vermi olmal. Hori, u perdeyi biraz arala. Nelerin olup bittiini grmek istiyorum." Hori perdeyi aralad, Khaemwaset iin iin glmekten kendini alamad. Nubnofret her zaman ne olup bittiini renmek isterdi. Kaptan krekilere bararak hzlarn kesmelerini syledi ve Amun Tanr'du saa dnerek ar ar yoluna devam etti. Ksa bir zaman sonra harabelerle Set tapna artk geride kalm, bunlarn yerini byk aalarla kapl bir alan almt. Seyyar satclar bu aalarn glgelerine snmlar, kendi aralarnda sohbet ediyorlard. Sollarnda ise dkknlar, ambarlar ve depolar vard. Khaemwaset, tccarlarn beyaz badanal evleriyle orta snf soylularn baheler iindeki arazilerinin arkada kaldn biliyordu. Meyve vermeye balayan elma aalarnn kokusu tm kente yaylmt. Suyun yzeyinde beyaz ve sarms yapraklar yzyordu. - 43 -
. Kanal usuz bucaksz bir gle ald, gemileri her boydaki kutularn yklenip boaltld, denizcilerin kyda kumar oynad ve kk ocuklarn kyda yzd bir limana doru yaklat. Ksa bir sre sonra bu meydan kavgasna benzeyen karmaadan uzaklatlar. Amun Tanr'd\r, Firavun'un zel glne yaklat. Gln giriinde Khaemwaset'in askerlerini selamlayan askerler vard. Daha sonra askerlerin teknelerinin yanndan geerek Firavun'un zel topraklarn koruyan gneydeki duvarn nnden getiler, meyve bahelerinin glgesi altnda Firavun gemisinin demirli olduu kyya uzanan mermer ky basamaklar ortaya kt. gemi beyaz ve mavi bayraklarn bulunduu direin yannda demir att. Nubnofret rahatlayarak soluunu brakt. Kentin grlts artk uzaklardan gelen bir mrltya dnmt, bu kutsal huzuru yalnzca kularn cvltlar bozuyordu. "Kyda tahtrevanlar bizi bekliyordur, umarm," dedi Nubnofret ve harmanisinin eteini zarif bir ekilde toplayarak kamaradan kt. Hori ve Khaemwaset onu izlediler. Dier iki gemi de demirlemi ve Khaemwaset'in askerleri kyda hazr ola gemilerdi. Ky basamaklarnn tepesinde kk bir grup onlar karlamaya gelmiti, aile iskeleden geip kyya doru ilerlerken grup saygyla yere kapand. Her zaman k ve soylu biri olan Gney Eyaletlerinin Veziri Seti, dizkapaklarna kadar inen beyaz kilti scak taa deecek bir biimde eildi. "Muzaffer Komutan Yce Ramses'in evine ho geldiniz, ekselanslar," dedi glmseyerek. Kolunda altn bir erit vard. Yerinde dorulurken kollarndaki altn bileziklerin akrts duyuldu, bakml ve gl parmaklarnda altn yzkler vard. Khaemwaset vezirin kahverengi gzlerinin iine bakarak glmsedi. "Seni yeniden grmek ok gzel, Seti," diye karlk verdi, bu arada Hori ile Nubnofret. Vezirin ktiplerden, khyalardan ve hizmetkrlardan oluan maiyetini selamlyordu. skelenin ekildiini duydular. "Umarm Krallarn Kralnn sal iyidir?" Seti ban evet dercesine sallad. "Babanzn sal ok iyi ve sizi bir an nce grmek istiyor. Daireniz temizlendi ve yeniden dendi prens ve bu yolculuktan sonra kendinizi olduka yorgun hissettiinizden eminim." Bir el hareketiyle birlikte tahtrevan yanlarna yaklat. "Firavun yarn sabah evlilik anlamas konusunu sizinle tartmaya ayrd ve bu akam yemekte bulunmanz iin srar etmiyor ama tabii siz katlmak isterseniz buna ok sevinir. Eer yemee katlmak istemezseniz ve de ok yorgun deilseniz nmzdeki yln vergilerinin Ve Amun'la Set'e yaklak ne kadarlk bir yzde deneceinin bir tahminini yapmanz rica ediyor." Khaemwaset tedirgin olmakla birlikte ban evet anlamnda sallad. Babas tm hkmet ilerini ona devretmiti. Ama neden bir kenara ekilip lkeyi olunun bildii gibi ynetmesine izin vermiyor, onu srekli bir ocuk gibi denetliyordu? Khaemwaset'in elini sallamasyla birlikte kleler tahtrevann yere indirdi ve Khaemwaset tahtrevana binerek kendini ipek yastklarn stne att. "Pekl," dedi kleler tahtrevan yukar kaldrrken. "Akam yemeinden bir saat sonra Suty, Paser ve Piay'i odama gnder. Ktip istemem. Penbuy her eyi not eder. Babama sayglarm ilet ve bu gece yalnz yemek yemek istediimi syle." Dier hizmetkarlaryla bekleyen Ib'e dnd. "le yemeinin bir an nce hazrlanmasn istiyorum ve yemei sen piir," dedi. "Yemekten sonra da bir sre dinleneceim." Seti ile dierleri bir adm gerilediler. Korumalar tahtrevann yannda sra olup yrmeye baladlar ve Ramose nlerinde yrrken bir yandan da halk uyaryordu. "Memphis'in Yce Prensi Khaemwaset geliyor. Yzkoyun yere kapann!" Khaemwaset arkasna yaslanarak babasnn bu emrivakilerine ilikin fkesini yattrmaya alarak keke u anda Memphis'de alma odamda olsaydm, diye geirdi iinden. Her eye fkelenen yal bir adam
olup ktm, dedi kendi kendine. Dardan gelen askerlerin admlarn duyuyordu. Birden askeri klalarn bulunduu ve Saray Gl'nn kysndaki eitim sahalarndan, kuzey duvarnn tesinden gelen bir komutann sesi duyuldu. Saraydan ve tapnaktan gelen istekler bir zamanlar benim iin ne denli nemliydi, o gnlerde babam her eyin stnde tutardm. Oysa imdi bu istekler artk iyice skc ol-44 45 maya balad ve bu mirastan kendimi kurtarp, o inat ve yal adam ilerime burnunu sokmadan kendi ilerimle ilgilenmekten baka bir ey istemiyorum artk. Neden? Yerinde tedirginlikle kprdand, bo gzlerle tahtrevann grenlerin Firavun'un saraynn nndeki byk aalarn arasnda yere kapanlarna bakt. Dnceleri tedirginliini daha da arttrmt. Yalanma korkusunun bu tedirginlikte nemli bir pay olduunun farkndayd. Tahtrevanlar durdu. Nubnofret kocasna bakyordu. "Khaemwa-set uyudun mu?" diye sordu. Khaemwaset kendisine doru eilen karsnn yakas iyice ak harmanisinden grnen iri ve ular sarya boyanm gslerine bakarak gzlerini krptrd. Homurdanarak tahtrevanndan indi. Nubnofret yanna gelmiti. Hori arkalarnda duruyordu ve birlikte stunlar saran hurma aalarnn arasnda serin havada ilerlediler. Kentin kendisi gibi havas da karmak ve artc olan Ramses'in saray Ramses'in babas Birinci Seti tarafndan ina edilmi ve u andaki soluk kesici gzelliine ve byklne de olu tarafndan sahip olmutu. Sarayn n cephesi firuze talarla kapl lacivert ve ak mavi stunlarla donatlmt. Zeminlerinde ve duvarlarnda Delta'nn bitki ve hayvan yaamn betimleyen desenlerle ya da beyaz badannn stndeki parlak renklerdeki desenlerle sslenmiti. Yzlerce odaya alan ancak iki adamn ap kapayabilecei kadar byk ve ar olan kaplar ise sedir aacndan yaplmt. Kaplarn i yzeyleri de ya altn ve gm karm, ya gm ya da dvlm altnla kaplyd. Her yer iek iindeydi ve saray sonsuza dek yaanan bir ilkbahar anmsatyordu. nsan burada yolunu rahatlkla yitirebilirdi. Ram-ses bu yzden konuklar ve ziyaretileri usuz bucaksz yollarda kay-bolmasnlar diye klelerini eitmiti. Konuklarn ve ziyaretilerin yanna bu eitilmi kleler verilir ve kleler de onlar ynlendirirdi. Haritalarn, yasal arlk llerinin, gkyz emalarnn ve rya yorumlarnn bulunduu yaam evi, yani kitaplklarda tm bilimsel almalar yaplrd ve tm arivlerin sakland kitaplar evi ise dnyadaki tm bilim adamlarnn arasnda byk bir n kazanmt. i - 46 i
Sarayn kalbinde ise Krallarn Kral, Amun'un Olu, Set'in Olu Ramses oturuyordu. Halknn dn kuramayaca kadar varlkl, gl ve souk biri olan, dnyann yalnzca tek bir lkesinde ok nemli olan Yaayan Tann'yd O. Khaemwaset, Ramose'nin uyarlarn dinleyerek saraya hayranlkla bakt. Burada doup byd iin sarayda kaybolmas olanakszd ama ocukluunda deerlendirdii gibi bu saray artk bir mucize olarak grmyordu. Artk ieklerin tazeliini yitirmemesi, yiyeceklerin bol olmas ve her zaman hizmetkrlarn el altnda tutulmas iin nelerin yapldn ok iyi biliyordu, ama bunlarn arkasndaki fikir nedense hibir zaman ilgisini ekmemiti. Ramose, oturmu tanrlarn betimlendii iki byk ve parlak gm kapnn nnde durdu. Tanrlarn gravrleri kaplarn kirii kadar yksekti. Amun cilal koridora ciddiyetle bakarken solunda oturan Set ise uzun ve kurt benzeri burnunu kaldrm ekilde gelenlere bakyordu. Khaemwaset'in bir el hareketiyle kaplar ardna kadar ald. Khaemwaset ve ailesi ieri girdiler ve kaplar arkalarndan saygyla kapand.
Nubnofret hemen harekete geti. "Kendime ekidzen verdikten sonra mparatorieyle Birinci Kraliyet Ei'ni ziyaret edeceim," dedi Khaemwaset'e. "Bana ihtiyacn olursa nerede bulacan biliyorsun. Umarm son geliimizde yaptklar gibi suyu o sert kokulu trla doldurmamlardr. O kokuya dayanamyorum, bunu onlara da syledim ama mutlaka unutmulardr..." Konumasn srdrerek Khaemwa-set'in boynuna bir pck kondurdu, sonra da hizmetkarlaryla birlikte kendi dairesinde gzden kayboldu. Kasa ile Ib, saygyla bekliyorlard. "Sen ne yapacaksn?" diye sordu Khaemwaset, oluna. Delikanl saraydaki tm kadnlarn yreini hoplatan eytanca gllmsemesiyle babasna bakarak, rastkl gzlerini hafife kst. "Ahrlara gidip atlara bakacam," diye karlk verdi babasna. "Daha sonra da Antef'le birka kadeh arab bizimle kimlerin paylaabileceini aratracaz. Bu akam bykbabamla yemek yiyebilir miyim?" -47"Elbette. Sarho olma olaslna kar seni tayacak en az iki askerimi de yanna almay unutma. Sonra grrz, Hori." Olunun firuze zemine yansyan gl esmer bacaklarna baktktan sonra baklarn Ib'e evirdi. "Yemek hazr m?" Ib evet dercesine ban sallad. "O zaman ieri gidelim, yatp dinlenmeden nce bir eyler yemek istiyorum." Kaplar ardna kadar ald ve Khaemwaset artk saysn unuttuu yllardan beri kendisinin ikinci evi olan sarayn koridorlarnda ilerledi. nce kk bir salondan getiler. Burada i grmeleri yaplr ve konuklar kabul edilirdi. Bu salon bir zamanlar konuklarn elence salonuydu, oysa imdi son derece temiz ve dzenli olan bu salonda yalnzca allyordu. Salonun hemen arkasnda ayakucu arslan ayaklar motiflerinden oluan yatann, Amun ibadet yerinin nndeki altn buhurdanlklarnn, fildii masann ve abanoz aacndan yaplm sandalyenin bulunduu yatak odas vard. Balmumuyla karan yemek kokusunu iine ekti. Khaemwaset bu daireyi severdi, ama seslerin duvarlarda yanklanmasndan tr de bir tapnakta yatyormu gibi duyguya kaplmaktan da kendini alamazd. Yerdeki ipek yastklarn stne oturmu, Ib kk sehpay yanna yerletirirken, fakat diye geirdi iinden. Zaten Pi-Ramses'in kendisi bir tapnak. Tanr babamn tapna, askeri zaferlerinin ve yenilmezliinin simgesi. Firavun'un mutfaklarndan gelen ekmek hl scakt. "Yiyeceklerin tm de tadld," dedi Ib. Khaemwaset itahla yemeini yemee koyuldu. Daha sonra da yataa uzanp yumuak araf boazna kadar ekti ve derin bir uykuya dald. Drt saat sonra, ykanm ve stne uzun bir vezir harmanisi geirip kralln bahaznedarn, Amun'un barahibini ve tapnak ktiplerinin ban kabul edip hem yabanc, hem de yerel vergi mkelleflerinin tanrlara deyecekleri vergilerin paylatrlmasna ilikin skc rakamlar sabrla dinlemeye koyuldu. Ksa bir sre sonra da yetkililer hangi tapnan daha fazla pay alacan kendi aralarnda tartmaya baladlar ve Khaemwaset iini ekip su saatine aktrmadan bakarak elinden geldiince zarif bir ekilde onlarn taleplerini tarafsz bir ekil-48de zmledi. Yabanc bir tanrnn paynn dierlerine oranla az belir-lenmemesi gerektiinden bu ilem olduka nemliydi ve Khaemwaset elinden geldiince adil davranmaya zen gsteriyordu. Son nerileri de kabul edildiinde rahatlayarak derin bir soluk ald ve ksa bir sohbetten ve araplarn da itikten sonra yetkilileri gnderdi. Yatak odasna doru giderken byk buhurdanl yakt ve oday birden mr kokusu kaplad.
Khaemwaset gri dumann ykselmesiyle Amun'un ibadet yerini at, serin mermere kapand ve dua etmeye balad. lk szckleri her zamanki duasn ieriyordu, ama ksa bir sre sonra duas kiisel istekleri iermeye balad ve hemen sonra da duasn bitirdi. Khaemwaset duasn bitirdikten sonra gzlerini skca kapayp, serin tan stnde toz ve tts kokusunu iine ekerek bir sre daha kald. Amun, bende yolunda gitmeyen bir eyler var, diye yar dua eder yar dnrcesine aklndan geirdi. Bunun ne olduunu ben de bilmiyorum, bir tr mutsuzluk gibi ama bunun yan sra bana son derece yabanc gelen ve benliimde panik yaratan baka bir ey daha var. Bu acaba bir hastaln balangc m? Acaba i dnyam temizlemeli miyim, bir haftalk oru mu tutsam? Dzenli jimnastik yapmamamdan kaynaklanan bir ey mi acaba? Aklndan bunlar geirirken yerinden kmldamyordu. Babasna, saraya, Pi-Ramses'in gstermelik havasna, nemli bakanlarn almalarna kar duyduu honutsuzluk kk danszn bedenindeki kzl lekeler gibi tm benliini sarmaya balamt. Khaemwaset buna kar kmad. Ben Msr'n en nemli doktoru ve bycsym, diye geirdi iinden acyla, ama bununla birlikte tm yaamlarn ve tm mutlak glerin tek anahtar olan Thoth Evrak'n bir kez elimde tutabilmek iin topra kazan, aratran ve ynetiminin tm ayrntlar bulup karan bu ellerimde tuttuum hkmetin dizginlerinden daha farkl tutacam iin mi huu iindeyim? Bazen evrakta belirtilen iki sihire sahip olmak iin ka'mdan bile vazgemeyi dnyorum. Bylerden biri konumaya hak kazanan kiiye yeniden hayat, dieriyse gnein altnda yaayan her eyin dilini anlama -49Firavunlarn fkesi / F: 4
yetenei verecek. Krallktaki herkese babam korumalarn emrediyorum, ama kulara, hayvanlara byle bir ey emredemiyorum... ya da llere. Yalanyorum, artk nmde uzanan yol bir hayli ksald ve korkuyorum. Zamanm daralyor ama dnyann bir yerinde ya da bir kaya mezarnn iinde benden daha gl biri beni Msr'n tank olabilecei en gl kii yapabilecek szckleri biliyor ve ben onu bulamyorum. Homurdanarak yerinde doruldu, bada kurdu ve gzlerini Amun'un altn sandaletlerine dikti. Bu aratrma, henz bir oyun niteli-indeyken heyecanla dolu ve gl olaslklar ieren bir delikanlnn ideallerinden te deildi. Tp renmeye baladmda, ailemi kurduumda, babamla birlikte altmda bu olaslklar bir oyun gibi deerlendirmi, kendimi dnyann en ansl insan olarak grm ve ev-ran bana hayran tanrlar tarafndan bir gn kucama braklacana inanmtm. Sonra ise restorasyon ve keif almalarma baladm ve bu oyun yaptm her eyin nedenini oluturmaya balad, sonunda da oyun olmaktan kt. On yedi yl boyunca aratrdm, engin bilgi sahibi oldum, ama aradm bulamadm. Srt armaya balamt, ayaklarn uzatarak gerdi ve uzanp ibadet yerini kapatt. Zeknn, bilginin tanrs Thoth, sana ibadet ettim, diye geirdi iinden fkeyle, neden bu isteimi gz ard ediyorsun? Bu bilgiye sahip olmaya hak kazanan tek kii benim ama sen, ben sanki cahil bir kylymm gibi bu bilgiyi benden saklyorsun. Birden odann serinlediini fark etti. Su saatine doru yaklaarak su damlacklarnn ar ar akn izledi ve saatin ge olduunu grd. Her eye karn hl huzursuzdu. Ynl harmanisini srtna geirerek dar kt, kapdaki korumasna kendisini izlemesini emretti ve kitap evine doru sarayn sessiz koridorlarnda ilerledi. Kitaplk grevlisi byk ve ar kaplarn hemen yan banda, taburesinde uyukluyordu. Uyanp kimin geldiini grnce hemen yerinden frlayp yere kapand ve sonra da kenara ekilip Khaemwaset'e
yol verdi. Khaemwaset iki saat boyunca dzenli bir ekilde raflarda sralanm evraklarn arasnda dolat, bir iki tanesini ap gz gezdirdi, al- 50 may uyumaya yeleyen birka bilim adamyla sohbet etti. O akam, eski papirslere dokunmak nedense onu eskisi kadar etkilemedii gibi ierikleri de ona kitapln kuru ve cansz havas kadar skc gelmiti. Ertesi gnn ok youn geeceinin bilincinde, ksa bir sre sonra dinlenmek iin kitaplktan ayrld fakat yatak odasnn kapsna geldiinde birden durdu. Hori'nin koridorun ucundan gelen sesini ve ona yant veren Antefi duydu. gdsel bir ekilde sola dnerek karsnn dairesine gitti. Kapdaki nbeti eilip onu selamlad ve onun yerine kapya vurdu, Wernuno uykulu gzlerle kapy at. "Hanmn uyank m?" diye sordu Khaemwaset. "Ah, hayr, ekselanslar," diye karlk verdi kadn hizmetkr, esnemesini bastrmaya alarak. "Prenses yaklak bir saat nce yatt." Khaemwaset bir kez daha duraksad, sonra da Nubnofret'in kabul odasna doru gitti. Odann yalnzca bir kesindeki lamba yanyordu ama bu lo aydnlkta Khaemwaset yerdeki yastklar, makyaj kutularn, iekleri grebiliyordu. Masann stnde ise bo arap kadehleri vard. Karsnn arkadalaryla gzel bir gece geirdiini dnd ve kars her zamanki gibi odann toplanmasn yine ertesi sabaha brakmt. "Teekkr ederim, Wernuro," dedi. "imdi git ve uyu. karken seni uyandrrm." Wernuro ban evet dercesine sallad. Khaemwaset ilerdeki kapya doru yaklat. Hizmetkr kapy aralad. Byk odada, Nubnofret yatanda yatyordu. Khaemwaset bir sre onun dzgn soluk allarn izledi. Yatan yanndaki masann stndeki vazonun iindeki ieklerin tatl kokusu odaya yaylmt. Yavaa yataa yaklat ve yatan kenarna oturdu. "Nubnofret," diye fsldad. "Uyuyor musun?" Karlk olarak bir homurtu duyuldu. Nubnofret yana dnd, dnerken bedenini saran araf ald. Nubnofret'in stnde olduka ince bir gecelik vard, Khaemwaset karsnn her zaman ular kalkk iri ve dolgun gslerine bakt. Bedeninin scakln ve kokusunu duyabiliyordu. Birden rpererek harmanisine sarld. Yastn stne dalm salarnda birka tel beyaz vard. - 51 Khaemwaset, sklkla sevitikleri ve birbirlerini tanmaktansa tutkularnn esiri olmay yeledikleri evliliklerinin ilk gnlerini dnd. Her ikimiz de annda harekete geen insanlar deildik ama bazen iimizi bir ate kaplar ve oyun oynamak iin sabrszlanan ocuklara dnrdk, diye geirdi iinden. Acaba o da bunlar hatrlyor mu ya da o gnlere geri dnmeyi acaba istiyor mu? Cariyelerimin yanna ok ender gittiimi bilir. Acaba yatana uzanp bedenimi zledii anlar oldu mu? Ara sra iimizde oluan bir drtnn sonucu olduka resmi bir ekilde hl seviiyoruz ama o gnler ne denli farklyd! Ah, Nubnofret o gnler nereye gitti? gdleri bedenini ele geirmeye balamt. Yerinden kalkarken, Nubnofret bir eyler mrldanarak arkasn dnd, ama yine de uyanmad. Wernuro'yu kesine gnderdi ve kendi dairesine gitti. Sabah kendi kendine giyinerek, zenle mcevherlerini takt ve yzn boyad, sonra da yanna Amek'i, Ramose ve Ib'i alarak annesini grmeye gitti. nl Nefertari'nin lmnden sonra Ramses'in yirmi yl boyunca sevgili ei olan Astnofret hl mparatorielik unvann tayordu. Nefertari, Ramses'in z kz kardei ve Khaemwaset'in halas olmakla birlikte Astnofert vey kz kardeiydi. Elli dokuz yandaki
Astnofret yatalak olduu iin artk Ramses'in yannda deildi. Ramses, Astnofret'ten olan kzyla evlenmiti. Khaemwaset'in kk kz kardei Bint-Anath son on yldan beri Ba Kraliyet Ei'ydi. Otuz alt yanda olan Bint-Anath, Nefertari'ye ok benziyordu. Bir dier kralie olan Nefertari'nin kz Meryet-amun da babasnn yatan paylamt ama Ramses tm ilgisini Bint-Anath'a yneltmiti. Khaemwaset onun bu Sami adndan nefret ederdi, ama ok zeki ve gzel olduu iin de onu severdi. Onu hem sklkla grmez hem de haberlemezdi ama yine de her karlamalarnda sanki yeni ayrlmlar gibi aralarnda bir kopukluk olumazd. Ramose, prensin yaklamakta olduunu haber verir, Khaemwaset de, Astnofret'in dairesine doru giderlerken Bint-Anath' arad. Kadn hizmetkrlarn arasnda duran Meryet-amun'u grd ama kz kar- 52dei ortalkta yoktu. Kadnlarn blmnn kapsnda Amek ve Ramo-se'den ayrlp Ib'le birlikte ieri girdi. Annesinin dairesi haremin hemen bandayd. Bu dairede olduka byk ve son derece lks deli drt oda vard. Dierlerinden daha kk olan drdnc oda haremin bahesine alyordu. Astnofret gndzleri yatann bu odaya tanmasndan, uzand yerden bahedeki aalara ve ieklere bakmaktan, imlerin stne oturup dedikodu yapan kadnlar ve scak yaz akamlar kadnlarn kendi aralarnda verdikleri partileri izlemekten ok holanyordu. Khaemwaset beyaz sal, zayf annesini bu drdnc odada pencerenin kenarnda yatarken buldu. Annesinin yz makyajszd. Odann bir kesinde harpist yumuak bir melodi seslendiriyordu. Khaemwaset'in ieri girmesiyle birlikte imparatorieyle ta oynayan hizmetkr hemen yerinden frlayp oyun tahtasyla talar toplad. Astnofret ban zarafetle kapya doru evirerek olunu selamlad ve fiziksel rahatszlna karn davranlarndaki zarafet genlik gnlerindeki o herkese bilinen gzelliini anmsatyordu. Glkle glmsedi. Khaemwaset annesinin yanna yaklaarak diz kp, zayf ve kemikli elini pt. "Evet, Khaemwaset," dedi annesi szckleri glkle syleyerek. "Ramses'in yeni evlilii iin buraya arldn duydum. Demek genliini son bir kez daha hatrlamak istiyor, yle deil mi?" Dier bir hizmetkr sessizce prensin oturmas iin bir sandalye getirdi. Khaemwaset oturarak annesine doru eildi. Annesinin konuurken ektii gl ve baklarndaki acy grd. "Bana sorarsanz anneciim, babam diplomatik oyunlarn tadn karmak iin kendini bu kadar zahmete sokuyor," diye karlk verdi glmseyerek. "Naslsnz? Sanclarnz geti mi?" "Geti ama bana verdiin o haha lapasn doktorumla bir kez daha konusan iyi olacak diye dnyorum." Elini yavaa sallayarak hizmetkrna dar kmasn iaret etti, sonra da oluna dnd. "Birdenbire gelen o arlara artk altm ama doktorumun, verdiin reeteyi kaybetmi olmasndan korkuyorum." -53 Khaemwaset bir an annesine yalan sylemeyi dnd fakat hemen sonra da bundan vazgeti. Annesi her geen gn lme daha da yaklayordu ve iin kts bunu kendisi de biliyordu. "Reeteyi kaybettiini sanmyorum," diye karlk verdi sevgi dolu bir sesle. "Haha srekli aldnz zaman etkisini yitiriyor ve beden buna alyor ve sancnn gemesi iin de dozun srekli olarak arttrlmas gerekiyor." Annesi onaylarcasna ban sallarken gzlerini olundan ayrmyordu. "Bu ilalarn birou sizin de bildiiniz gibi
imparatorie, bana Suriye'den geliyor ama haha bu ilalarn arasnda en iyisi. Eer ikyetleriniz geiciyse ya da benim ortadan kaldrmam gereken bir lanet varsa stnzde artk daha fazla haha almanza...." Duraksad ama annesinin hastalktan kahverengine dnm gzlerinin beyazlarna bakarak konumasn srdrd, "....ama lm deindesiniz anne. Doktora istediiniz kadar haha vermesini syleyeceim." "Teekkr ederim," dedi annesi, buruk bir glmsemeyle. "Sen ve ben her zaman birbirimize drst davrandk. Artk salm tartldna ve bir karara varldna gre, imdi syle bana neden bu kadar bitkin grnyorsun." Kararszlkla annesine bakt. Dardan gen cariyelerin kahkahalar duyuldu. Khaemwaset yant vermek iin derin bir soluk aldnda Astnofret'in iki mavi kuu ak pencereden ieri girip odada bir tur attktan sonra dardaki aalara doru utular. Khaemwaset birden iinden bu kulardan biri olup zgrce usuz bucaksz gkyznde umay, lm kokan bu odadan ve kendisine yaam veren bu kadndan uzaklamay istedi. "Aslnda ben de bilmiyorum," dedi sonunda. "Ailem iyi..." "Evet, Nubnofret dn akam beni grmeye geldi." "...topraklarm da bereketli. Babam her zamanki isteklerinin dnda benden fazla bir ey istemiyor..." Annesi nee iinde bir kahkaha att. "Yani her eyi istiyor, demek istiyorsun!" "Evet!" dedi Khaemwaset kuru bir kahkaha atarak. Hemen sonra da eski karamsarlna dnd. "Ama..." Ne var ki, konumasn tamamlayamad ve annesi aldrma dercesine omuzlarn silkti. -54 "Kk Sheritra'ya bir an nce bir koca bulmalsn," diye t verdi annesi. "Seni oyalayacak yeni bir projeye gereksinimin var ve bu da hemen elinin altnda." Kendini bu konunun cazibesine kaptrmad. Her konuda annesiyle ayn gr paylarlard ama bu konuda annesinin Nubnofret'in grlerini benimsediini hissediyordu. "Saqqara Vadisi'nde beni bekleyen yeni bir projem zaten var," diye karlk verdi. "Eer baarabilirsem tabii ki. Babam son gnlerde grdn m?" Astnofret, Sheritra konusuna geri dnmedi. "Haftada bir kez beni grmeye gelir," diye karlk verdi. "Ve havadan sudan konuuruz. Sil-sileh'de senin ve benim, Bint-Anath'n, kendisinin ve vris olarak setii Ramses'in gravrlerinin yer ald antn tamamlandn syledi. Antn alnda bulunmay isterdim dorusu." Khaemwaset, kardeim Ramses'in bulunacandan hi kukunuz olmasn dememek iin kendini g tuttu. Annesinin son birka isteinden biri de Nefertari'nin oullar yerine kendi oullarndan birinin Msr' in vrisi olarak aklanmasyd. "Kardeim Merenptah sarayda m?" diye sordu Khaemwaset. "Hayr, sanmyorum. Kendi inaat projeleriyle ilgilenmek zere gneye gitti. Eve dnerken Memphis'e urayp seni greceini sanyorum." "Umarm gelir." Artk konuacak fazla bir ey kalmamt. Bir sre daha sohbet ettikten sonra Khaemwaset ayaa kalkt, annesini pt ve gitmeye hazrland. Annesinin elini avularnn iine aldnda, elin souk ve pr-sm
olduunu hissetti ve bir kez daha bir ku olup gkyzne doru umay geirdi iinden. Haremden karak ailenin zel bahesine kestirme yoldan gitti. Bahede kimseler yoktu. ie olmak zereydi ve firavuninciri aalarnn glgeleri incelmi ve ksalmt. Mavi mermer zeminli balk havuzunun suyu sakindi ve su tekdze bir ekilde emenin zeminine akyordu. Khaemwaset elini suya soktu, su scak ve ipeksi bir yumuaklktayd. Gnein scakln bedeninde hissetti. Kendini idamdan kl - 55 pay kurtulmu bir tutuklu gibi ya da bakclarnn elinden kam oyun oynayan bir ocuk gibi hissetti. Ama buna karn iindeki sknt hl azalmamt ve annesinin souk dokunuunu hl hissediyordu. Havuzun kenarna eilerek kollarn omuzlarna kadar suya soktu. Annemi seviyorum, diye geirdi iinden. Ama konu bu deil. Tm dlerimin hayal olarak kalmasn ve bu ekilde lmeyi istemiyorum. Uzunca bir sre kollar suyun iinde kalmasna ramen yine de kendini tam anlamyla temizlenmi hissetmiyordu. Hori ve Nubnofret ile hafif bir le yemei yedi. Hori ge saatlere kadar uyuduktan sonra Antef'le birlikte nce yaam evine sonra da tahtrevanna binerek kentin pazarlarn grmeye gidecekti. Nubnof-ret'i de Kraliyet Ei Meryet-amun Nil'de tekne gezintisine davet etmiti. Khaemwaset babasyla yapaca toplanty dnerek onlarn planlarn yarm yamalak dinledi. Yemeini bitirdi, Kasa harmanisini deitirdi ve korumasyla birlikte Firavun'un zel brosuna doru yola koyuldu. Sarayn mutlak gcnn bulunduu yere yaklatnda koridorlarla bekleme odalarnn da dier yerlere oranla daha kalabalklatn fark etti. Ramose'nin, efendisinin geldiini duyuran sesiyle alt dzey yneticiler, soylular, kleler, hizmetkrlarla yabanc delegeler saygyla yere kapanrken Khaemwaset genellikle admlar yavalatrd ama bu kez yavalatmad. Babasnn, halkn ve bykelileri kabul ettii usuz bucaksz salonun kaps nnde durdu. Bakhya geldiini anons ederken Khaemwaset bekledi. Hemen sonra da derhal ieri alnd ve byk bir masann arkasnda alan babasnn yanna yaklat. Babasnn yannda az konuan ama gl bir kiilii olan, efendisinin aklndan geenleri okuyabilen ve Msr'n iyiliini herkesten daha ok dnen Kraliyet Ktibi Tehuti-Emheb vard. Ktip yaz tahtasn lacivert mermer zeminin stne brakm, yere kapanmt. Khatti bykelisi Urhi-Teshub, etkileyici yzn evreleyen siyah sakal ve silindir eklindeki krmz apkasyla yukardaki pencereden ieri szan gnein beyaz klar altnda saygyla ban edi. Ashahebsed glmseyerek yere kapand. -56Khaemwaset hepsine kalkmalar iin iaret etti. Ramses'in yanna yaklaarak mcevherlerle ssl ayaklarn pt, sonra da yerinde dorularak babasn kucaklad. Duvarlarn yannda kprdamadan duran hizmetkrlar ilerinin bana dndler ve alma masasnn bandaki grevliler ilerine braktklar yerden yeniden baladlar. araplar ald, Ashahebsed arab tatt ve servis yaplmasn emretti. Masann kenarnda duran keten peeteler konuklarn nne yerletirildi. Ellerin ykanmas iin gerekli olan kokulu su dolu anaklar Firavun'un nndeki evrak ynnn uzanda duruyordu ve anaklarn yannda ise birok yiyecek vard. Hizmetkrlar geri geri ekilip, eilerek selam verdiler ama Ramses onlara aldrmad bile. "Khaemwaset, iyi grnmyorsun," dedi Ramses gl sesiyle. "Doktorlar nedense kendilerine hibir zaman bakamazlar, deil mi? Biraz arap i de kendine gel, prens. Seni grdme sevindim." Bu grkemli seste acaba bir sevgi belirtisi mi vard? Khaemwaset sevgiyle kaln rastklarn altndaki parlak gzlere bakt. Firavun neredeyse omuzlarna kadar uzanan altn kpeler takmt. Krmz kuma miferini bann stnde tutmasn salayan krallk kobras ve akbaba simgeleri alnn evrelemiti ve
kanca burnuna bakan Khaemwaset babasnn yce ahin tanr, Horus'a ne denli benzediini dnd. Yzkl ve knal elleriyle, dzgn kesilmi ayak trnaklaryla tepeden trnaa mutlak g simgesi olan babas, olunun yerine oturuunu dikkatle izliyordu. Kibirli, kurnaz, sessiz ve altm drt yandaki Ramses'in hi kukusuz byleyici bir hali vard. "Dn akam benimle yemek yememene karn," diye srdrd konumasn Ramses, parmaklarn birbirinin iine geirerek. "Senden istediim o kk grevi yerine getirdiini biliyorum. Sutekh bu yl bir kez daha hakkn alacaktr. Senin adna ona adakta bulunacam ve bylece o da senin davranlarn yakndan izleyecek ve sen de bu yardm emrini mhrlerken yreindeki tedirgin duygulardan arnacaksn." Khaemwaset'le birlikte odadaki grevliler kibar bir ekilde gldler. "Bu gece sizinle birlikte yemek yiyeceim, Gl Boa," diye sz vererek Ramses'in gsterdii sandalyeye oturdu. "Ve Gl Set'e ge-57I line fkesini bana ynlendirmesi iin bir neden yok. Bylerimi olutururken bana yardm etmiyor mu?" Ramses ban hafife evet dercesine edi. Bunu yaparken de kobrann kristal gzleri parlad. "Doru. imdi iimize dnelim." Urhi-Heshub, Khaemwaset'in arkasnda hafife kprdayp yavaa boazn temizledi ve yanna yaklat. Tehuti-Emheb kalemlerini hazrlad. "Son antlamalardaki sorur neydi, baba?" diye sordu Khaemwa-set. Ramses souk bir tavrla baklarn talihsiz Khatti bykelisine dikti ve ktibine elini sallayarak iaret etti. Khaemwaset babasna dnd. "Khatti kral Hattusil imdi de prensesten nce prensesin eyizinin gnderilmesini istiyor," dedi Tehuti-Amheb. "Kraln sal uzun zamandan beri iyi deil ve tabanlar imi durumda, bunun sonucu olarak da eyizin toparlanmas zaman alyor. lkesindeki kuraklk onun iyi niyetini de kt etkilemi durumda." "yi niyet," diye araya girdi Ramses souk bir alayclkla. "Bana dnyann en gl sarayyla dost olmak adna ne denli sabrsz olduunu gstermek iin dnyann en byk eyizini vereceini sz vermiti. Aradan aylar geti ve hibir ey gelmedi. Daha sonra da nedense Hattusil'den deil Kralie Pudukhepa'dan bir mektup aldm ve gecikmeden tr zr dilemeden bana sarayn bir blmnn yandn syledi." Burada hafife iini ekti. "Ve dolaysyla ilk deme de gecikti." "Majesteleri," diye kar kt Urhi-Teshub. "Yangn ktnda ben de oradaydm. Her ey mahvoldu. Kraliem ok perian olmutu, kralm da tanrlar iin trenler yapamayacak bir haldeydi ama kraliem yine de size mektup yazd. Msr unutulmad." Msr dilini aksanl bir ekilde konumutu ve yznde ac dolu bir ifade vard. "Belki de sylediin gibidir," diye kkredi Ramses. "Ama yangn antlamay deitirebilecek bir bahane olmamalyd. imdi de sevgili Khatti'li kardeim sanki kalesinden kp her keiyi ya da her at gemi-58 1
ye bindirmekle ykmlymesine ayaklarnn imesinden ikyet ediyor. Onun lkesinde hi vezir yok
mu? Yetenekli bir khyas da m yok? Ya da her konuda kars m son sz sylemek zorunda?" Khatti'li bykelinin bu hakaretlere alk olduu anlalyordu. Ramses szlerini tamamlayncaya dek sakin bir ekilde bekledi. Sonra da konutu. "Acaba majesteleri kardeimin drstlnden mi kuku duyuyorlar? Babil Kral Kadashman-Enlil'in kendisiyle yeni bir anlama yapmak iin bask yapmasna karn kendisinden nce babasnn yapt Kadesh Antlamas'na uyan krala ta m atyorsunuz?" "Yenilenen diplomatik ilikilere karn Kadashman-Enlil yavak ve kaypak herifin tekidir," diye haykrd Ramses. "Ve Urhi-Teshub, kralnn Babilli'lerle aslnda kavgal olduunu biliyorum." Ball ve fndkl reklerden birini alarak dnceli bir tavrla azna att, sonra da elini zarif bir ekilde su ananda ykad. "Hattusil'e neden gvenecek misim ki?" diye sordu ters bir tavrla. "Antlamay yeniden gzden geirme talebimi ve Suriye'nin bir blmn bana vermeyi reddetti ve ben daha sonra onun benim paym kendine sakladn duydum." "Bu ncelikle Khatti'nin payyd, Kutsal Varlk," diye karlk verdi sayg dolu bir sesle bykeli. "Babanz Osiris Seti'yle Khatti arasndaki en eski antlamaya gre...." Khaemwaset hafife iini ekti. Urhi-Teshub, Seti'den sz ederek ok ciddi bir hata yapmt. Ramses babasndan sz edilmesine ok kzard. Seti vizyonlu ve ileriyi grebilen biriydi. Abydos'daki Osiris ta-pnayla antlar, grenin soluunu kesebilecek gzellikteydi. Ama Seti yapt tm savalarda asla savamaktan yana olmayan Ram-ses'e oranla her zaman baar kazanmt. Khaemwaset iki adamn konumalarn dinledi ve dnceli bir tavrla arabn yudumlad. Araya girmeye hazr olduunu hissettiinde ise babasnn deil bykelinin szn byk bir dikkatle kesti. "Bu konumalarnzda bence mantkl bir ey yok," dedi ciddi bir ifadeyle. "Biz burada evlilik antlamasn baarl bir ekilde tamamlamak iin bulunuyoruz ve sen Urhi-Teshub eer eski antlamalarn geerliliini tartmak istiyorsan bunu baka bir zaman yap." Bykeli - 59 rahatlam bir ekilde glmseyerek hafife ban edi. Khaemwaset, tm dikkatini nndeki arap kadehine vermi olan Ramses'e dnd. "Bizim bykelimiz Huy, u anda Hattusas'da," diye hatrlatt babasna. "Ona bir haber yollayarak prensesle birlikte eyizi de beklediimizi iletin ve eyizin yklenmesi srasnda bizzat bulunmasn syleyin. Hattusil yangndan, hastalktan deil yalnzca gecikmeden tr sulanabilir." "Uzun bir sre kendini vd durdu," dedi Ramses. "Bu gecikmeleri telafi etmek amacyla toplam demenin yzde be arttrlmasn neriyorum. Zaten vergilerin dorudan bize denmesi gerekiyor." Oluna bir gz att. "Bu antlamalarn neden olduu zc durumu prensesin giderebileceini sanmyorum dorusu. Evlililik antlamasn bozup bu prensesin yerine baka bir Babilli'yle evlenmeyi dnyorum." Eer Hattusil'e gereksiz bask yapacak olursak o da sizin gibi fikrini deitirebilir," diye kar kt Khaemwaset. "Baba burada vergiden deil eyizden sz ediyoruz. Khatti kralnn kendisinden kukulanld halde delil yetersizliinden susuz bulunduunu kabul ettiimizi bildirin ama antlamann gereklerini de tam olarak yerine getirmesini beklediimizi vurgulayn. Hrsl ve agzl biri olarak tannmak istemezsiniz, deil mi?" "Hakkm olan isterim," diye karlk verdi Ramses. Arkasna yasland., gsndeki altn ve gm sslemelerin arl altnda hafife kamburunu kararak bilezikli kollarn aa sarktt. "Ah, pekl, Te-huti-Emheb, Huy'a u lanet olasca mektubu yaz, sonra da gecikmeden tr hi holanmadm belirten bir mektup yazp Hattusil'e gnder ve varlkl olmad iin bu dalaveralarla uratndan
kukulandm da belirtmeyi unutma ve bu yorucu antlamalarn bereketli sonularn beklediimi de belirt." "Majesteleri ok hzl konutu," dedi Khaemwaset ktibe. "Majestelerinin kukularna iliik sylediklerini yazma." Ktip ban evet der-cesine sallayarak yaz tahtasna doru eildi. Ramses gld. "Bu toplant bitmitir," diye aklad. "Hepiniz dar kn. Khaemwaset sen burada kal." Bykeli eilip selam verdi ve ktiple birlikte geri geri gide-60rel< kapdan dar ktlar. Ramses onlarn odadan kmalarn beklemedi. Ayaa kalkp Khaemwaset'e yaklat. "la torban getirmesi iin khyan ar," diye emretti. "Ashahebsed, khyasn sen ar. Benimle birlikte odama gel ve beni muayene et. Bazen soluk aldmda gsm aryor, bazen de soluk alamyorum. Ayrca yorgunluumun gemesi iin bir ila istiyorum." Olunun karlk vermesini beklemeden hzla odadan kt. Khaemwaset arkasndan gitti. Babasnn ikyetlerini geiremeyeceini biliyordu ve bunu hibir zaman ona sylemeye cesaret edememiti, ayrca sylese bile Firavun'un bu szcklere kulak asmayacandan da emindi. Ramses gerekten de sonsuza dek yaayacana inanyordu. -61 nc Blm 'Mehtap sayende ykselir... Gerek sendedir Sen ktlklerin karsna iyilikleri karan Tm insanlar yarglayan Thoth, selam sana...' Khaemwaset muayeneyi tamamladktan sonra babasnn durumunda herhangi bir deiiklik gzlemedi. Yorgunluu iin zararsz bir iksir yazd. Bu arada da akam olmutu. Kendini fiziksel eylemlerden ok tartmal geen antlamalardan tr yorgun hissediyordu. Byc olduu iin her ayn banda hem kendisi hem de ailesi iin yldzlara bakarak kehanette bulunurdu ve o gnn son blmnn hayret verici olaylarla geecei, davranlarna bal olarak bunlar kendi lehine ya da aleyhine evireceini renmiti. Kararsz duygular ieren bu kehanetinden tr kendini tedirgin hissederek yemek saatine kadar uyumak zere odasna doru gitti. Firavun'un grkemli ziyafetlerinden genellikle holanrd. Dnyann drt bir yanndan gelmi konuklarn arasnda konuup tartabilecei baz bilim adamlar, bycler ve doktorlar da vard. Ne ki, o gne ilikin kehaneti, iletiim kuraca kiilere dikkat etmesinden yanayd. Ailenin zel dairesi botu. Khaemwaset soyunmasna yardm etmesi iin Kasa'y armad. stndekileri kard, serin koridordaki masann stnde her zaman hazr bulunan souk srahiden bardana su doldurdu ve yatana uzand. - 62Gne battktan bir saat sonra Ramses saraynn en byk salonundan yannda kars ve oluyla ieri girdi. Khaemwaset'in tm unvanlarnn bahaberci tarafndan anonsu bitene dek salonda derin bir sessizlik
olutu, ama salondan ieri girmesiyle birlikte konumalar yeniden balad. Yzlerce kii ellerinde arap kadehleri ya gruplar halinde duruyor ya da usuz bucaksz salonda dolayordu. Bir yandan da kendi aralarnda konuup glyorlard. Sesleri papirs stunlarnda ve gm kapl tavanlarda yanklanyordu. Belindeki mavi ve beyaz kurdelann dnda rlplak olan bir kle kz yanlarna yaklat ve balarna pembe nilfer iekleriyle mavi peygamber ieklerinden yaplm kk elenkleri koydu. Khaemwaset elengin bana yerletirilmesi iin neeyle eilirken bir yandan da kalabal inceliyordu. nce omuzlarn ortada brakan krmz harmanisine sarlm Bint-Anath yanlarna yaklayordu. Peruunun uzun siyah bukleleri, erimeye balayan balmumunun altnda parldyordu. Kle kz yanlarndan uzaklat ve Khaemwaset Msr'n Birinci Ei'ni eilip selamlad. "Merhaba, sevgili aabeyim," dedi Bint-Anaht neeli bir tavrla. "Burada seninle oturup konumak isterdim ama aslnda Nubnofret'le dedikodu yapmak istiyorum. Onu uzun zamandan beri grmedim. Ltfen beni bala." Gen kadn gerek bir tanraya, Hathor'un kendisine benziyordu. Konuklarn saygyla kendisini selamlamasna byk bir zarafetle karlk veriyordu. Hemen yan banda Shardana'l korumalar ve arkasnda da son derece bakml ve makyajl maiyeti vard. "Seni her grdmde daha da gzellemi buluyorum, Bint-Anath," dedi Khaemwaset. "Seni elbette balyorum. Madem doru drst gremiyoruz bana mektup yaz." Gen kadn aabeyine badndrc bir ekilde glmsedikten sonra Nubnofret'e dnd. Bint-Anath'n kadn cariyeleri artk kendi aralarnda konumay kesmiler, pr dikkat Hori'ye, delikanlnn esmer ve adaleli bedenine bakyorlard. Hori kadnlara ve babasna glmse- 63 di, sonra baklar Antef'in baklaryla karlanca ona apknca gz krpt. Dierlerinden daha yrekli ve ekici bir gen kz kalabaln arasndan syrlarak nce Khaemwaset'in nnde saygyla eildi sonra da Hori'ye dnd. "Pi-Ramses'de yalnzca iki gn kalacanza gre bu gece size yemekte elik edecek kimse olduunu sanmyorum," dedi. "Benim adm Nefert-khay, Firavun'un mimar May'in kzym. Yemeinizi yerken size hoa vakit geirmekten ve belki de daha sonra size ark sylemekten onur duyarm." Khaemwaset memnunlukla Hori'nin Nefert-khay'n effaf sar har-masininin altndan grlen iri gslerini, dmdz karnn, rastkl gzlerini ve dolgun dudaklarn inceleyiine bakt. Hori ban hafife edi. "May'in kz olarak senin de tahtn hemen yanndaki birinci srada yemek yeme ayrcalna sahip olman gerekir," dedi. "Hadi, beni masaya gtr, Nefert-khay ve Firavun salona girer girmez hemen yemeimizi yemee balayalm. Karnm ok a." Kalabaln arasndan geip masalarna doru giderlerken Khaemwaset arkalarndan bakyordu. Antef kalabaln iine karmt ama Khaemwaset, Hori'nin akamn bir blmn gen kzla birlikte yemek yiyerek, onunla iki ierek, ona iltifat ederek ve belki de bahelerin sessizliinde onunla sevierek geireceini ama geceyi mutlaka ya nehirde tekneyle gezerek ya da kendi dairesinde Antefle noktalayacan biliyordu. Khaemwaset oluna baz erkeklerin cinsel yaknlk gsterdiini ama olunun erkeklere cinsel adan
yaknlk duymadn biliyordu. Hori evresini saran gen kzlardan holanrd ama duygular ve bedenini bu ie kartrmazd. Hori'nin grlerine gre biri olmadan dieri de olmazd. Khaemwaset bir an iin May'in kk kzna acd sonra da Ram-ses ailesinin oturduu masaya doru yaklat. Kendisine ayrlan ipek yastklarn stne oturdu, erkek kardei Kraliyet Prensi Ramses'le souk ve kibar bir ekilde selamlap konutular. Prens Ramses bu so-64 ve kibar konumadan sonra ikinci E ve Kralie Meryet-Amun'a dnerek onunla konumaya balad. Ksa bir sre sonra da bakhya-nn ortal nlatan sesi duyuldu. Salonda derin bir sessizlik olutu. "Thebes'in Yce Firavun'u, Set'in Olu, Amun'un Olu, Temu'nun Olu, ptah-Tenen'in Olu, ki lkenin En Kutsal Varl, Mutlak Gcn Yce Varl..." Khyann sesi nlyordu, Khaemwaset kendi kendine glmsedi. "Festivallerin Tanr's, Krallarn Kral, Prenslerin..." Khaemwaset dinlemekten vazgeti. Salondaki herkesin aln yere deiyordu ve kendi aln da daha bir dakika nce oturduu yastklara deiyordu. Haberci sonunda sustu. Khaemwaset babasnn sandaletlerinin kard sesi duydu, bunu, kz kardeinin sandaletleri izledi. Bint-Anath, Khaemwaset'in yanna otururken derin bir soluk ald, Ramses kalabala kalkmalarn syledi, Khaemwaset de konuklarla birlikte yerinde doruldu ve kk masay kendine doru ekti. Firavun kz-karsna doru uzand. Mavi beyaz izgili miferinin hemen altndaki altn kobrayla atmaca gz kamatryordu, keskin bakl gzlerine siyah rastk ekilmiti ve gzkapaklar da yeile boyanmt. Her parmanda altn yzkler vard ve geni gsnn stnde de Horus Gz parlyordu. "Bana verdiin ilacn bir ksmn itim, Khaemwaset," dedi. "Tad irenti ve bu akamki ar itahmn dnda bana bir yarar olduunu sanmyorum." Masasnn hemen ayaku-cunda kutsal krallnn simgesi olan asas, silah ve enli klcn kraliyet eyalarndan sorumlu hizmetkr dzenli bir ekilde yerletirmiti. Shardana askerleri masann yannda sralanmlard. Ashahebsed'in bir iaretiyle az sulandran mis kokulu yiyecekler, balmumu, iek ve parfm kokular arasnda servis edilmeye baland. Ashahebsed, Ramses'in yemeini servis etmeye balad. "Ben dahil olmak zere tm evrenizdekilerden mucizeler bekliyorsunuz," diye karlk verdi Khaemwaset sevgi dolu bir sesle. "Size verdiim ilaca bir ans tanyn, baba. Bu akam da erken yatsanz iyi olur." Ashahebsed yiyecekleri tadyordu. Ramses onu sabrszlkla izlemeye koyuldu. "Yatan iinde de dnda da her zaman yorgunum," -65 Firavunlarn fkesi / F: 5 dedi muzip bir ifadeyle. "Kadnlarmn tm de beni ldryor, Kha-emwaset. O kadar ok kadn var ki evremde ve tm de tatmin edil-mek istiyor! Ben ne yapacam? Bu kadnlarla nasl baa kacam?" "Kadnlarnzn saysn azaltn," diye glerek araya girdi Bint-Anath. "Her gn haremizinin kraliyet hazinesinden ne denli ok altn aldklarm sylemeye alan Suty'i can kulanzla dinleyin. Bylelikle daha fazla almlar ve antlamalar imzalamaktan vazgeebilirsiniz."
"Hmm," demekle yetindi Ramses. Byk bir zarafetle yemeini yemee balad. Khaemwaset'in masa hizmetkr da taban doldurmutu ve babasnn alarnn olaanst lezzetli yemeklerini nee iinde yemeye ve ikisini yudumlamaya balad. Bulunduu yere yakn bir masada birka soylu kadn arkadayla yemeini yiyen Nubnofret'le onlara yakn baka bir masada yemeklerini yiyen Hori ile Nefert-khay' grd. Gen kz iki elini birden Hori'nin plak omzuna koymu, delikanl yemeini yerken kulana bir eyler fsldyordu. Khaemwaset birden acyla kz Sheritra'y dnd. Acaba o ne yapyordu? Duasn edip, mealelerin aydnlatt bahede Bakmut'la birlikte mi dolayordu? Byk bir olaslkla odasnda, dizlerini enesine kadar ekmi oturuyor, babasn dnyor ve yaama katlmasn engelleyen utangalna lanet okuyordu. Khaemwaset kzn bu salonda gzleri heyecandan ve araptan parlam, kolunu gen bir soylunun omzuna atm ve kulana bir eyler fsldarken grmeyi ok isterdi. Firavun kendi bulunduu tarafa doru bir eyler sylyordu. Khaemwaset aabeyi Ramses'in tm dikkatini yemeine vermi, kendi kendine bir eyler mrldandn grd. Gecenin tadn karmaya karar verdi. Birka saat sonra, doldurulmu kaz, salatalk salatas ve pastalar byk bir itahla yiyen Khaemwaset arkada Abydos'daki Osiris'in Barahibi Wennufer ile kuzey kaplarnn yaknnda bir keye ekilmi sohbet ediyordu. Salondaki grlt azalmamt. arap ieleri boalp elence balarken kalabaln grlts de artmt. Konuklar ate yutanlar, akrobatlar, hokkabazlar, dans ederken salar yere deen plak danszleri izlerken lklar atyorlard. - 66 Khaemwaset ile Wennufer rahatsz edilmeden konuabilecekleri ve gecenin esintisinden zevk alabilecekleri, salona gre daha sessiz olan baheye ktlar. Firavun bir sre nce dairesine ekilmiti. Hori ortalkta yoktu ve Nubnofret kocasnn yanna gelerek gecenin geri kalan blmn Bint-Anath'n dairesinde geireceini sylemiti. Bo gzlerle karsn pm ve tm dikkatini yeniden Heb-Sed festivali hazrlklarn anlatan Wennufer'e evirmiti. Her ikisi de salondan gelen grlty duymuyor gibiydi. Khaemwaset en yakndaki klenin doldurmas iin arap kadehini uzatp tam grn belirtirken kolunda bir el hissetti. nce fark etmemi gibi davrand ama kolundaki el bu kez biraz daha belirgin bir ekilde dokunduunda fkeyle ban evirdi. nnde kronik akcier rahatszl ektii ksrmelerinden belli olan yal bir adam duruyordu. Hafife eilince, elini Khaemwaset'in kolundan ekti. Adam yerinde dorulurken elini boynundaki Thoth muskasna gtrd. stnde bundan baka bir tak yoktu. Tra edilmi ba ve ayaklar plakt. Gzlerinin dnda olduka irkin biri saylrd. Baklarn Khaemwaset'e dikmi dikkatle bakyordu. Adamn stnde modas gemi dizlerine kadar inen bir kilti vard. Kemerine ise bir evrak sktrmt. Khaemwaset karsndaki adama sabrszlkla bakt. Sabrszl birden aknla dnt. Bu gzler ona hi de yabanc deildi. On'dan ya da Memphis'den tandm bir rahip mi, diye geirdi iinden. yleyse eer, neden bu kadar kt giyinmi? Kylye benziyordu. Acaba gvendiim ama ok ender grdm oda hizmetkrlarmdan biri mi? Peki ama, Pi-Ramses'de ne aryor, buraya nasl girebilmi? Eer sk grdm ama tanmadm hizmetkrlardan biriyse onun bir an nce emekliye ayrlmas iin Nubnofret'le konumalym. Bir aya ukurdaym gibi bir hali var. Karsndaki bu yabancy kucaklamamak iin zor tuttu kendini, sonra da birden srtnda bir rperti hissetti. Arkadann duraksamasn fark eden Wennufer konumasn yarda kesmi, arabn yudumlayarak konuklara bakyordu, yabancy-67 -
la ilgilenmiyordu. Khaemwaset birden adamn kendisinden bir ila istemeye geldiine karar verdi. Khaemwaset adamn srarl baklarndan sklm olmasna karn baklarn ondan ayramyordu. Birden bu baklardaki deheti grd. Sonunda adam konutu. "Prens Khaemwaset?" Bu sorunun yalnzca resmi ierikli olduunun farkndayd Khaemwaset. Bu adam onun kim olduunu ok iyi biliyordu. Ban evet anlamnda sallad. "Gecenin bu saatinde seni muayene edemem," dedi fsltyla konutuunu aknlkla fark ederek. "Terifatmdan bir randevu alman gerekir." "Beni muayene etmenizi istemiyorum, prens," diye karlk verdi yabanc. "Zaten yaknda leceim ve fazla zamanm kalmad. Sizden bir ey rica etmeye geldim." Rica? Khaemwaset karsndaki adamn dudaklarnn titrediini fark etti. "Syle bakalm," dedi. "Bu ok ciddi bir konu," diye konumasn srdrd yabanc. "Syleyeceklerimi hafife almamanz rica ediyorum. Ka'm kaderi dengede duruyor." Konu demek byyle ilgiliydi. Khaemwaset rahatlayarak derin bir soluk ald. Yal adam demek by yaplmasn istiyordu, ya kendisine bir ayin okunmasn ya da lanetin stnden kaldrlmas iin bir muska yazlmasn istiyordu, ama adam dncelerini okumucasna ban hayr anlamnda iki yana sallad. "Hayr, prens," dedi bouk bir sesle. "Konu bu." Ban edi ve kemerinin altna sktrd evra kard. Evra zenle Khaemwaset'e uzatt, merakna yenilen Khaemwaset evra ald. Olduka eski bir evrak olduu anlalyordu. Parmaklarnn arasndaki papirs prsmt. sayfadan fazla olmamakla birlikte ard. Ziyafet salonunda konuklar elenmeyi srdryordu. Harp, ut ve davul sesi mermer kapl zeminde yanklanyordu. Konuklar dans etmeye balamlard. Ama iki adamn evresinde youn bir sessizlik hkm sryordu. -68"Nedir bu?" diye sordu Khaemwaset sonunda. Yal adam bir kez daha ksrd. "Bu, bir tr tehlike, prens," dedi. .genim ka'm iin ve sizin iin bir tehlike. Siz zeknn ve bilginin ok byk ve herkesin sayg duyduu bir insansnz. Siz kendinizi tm bilginin ve zeknn tanrs Thoth'a adadnz. Benim cahilliimden ve aptallmdan tr yerine getiremediim bir grevi yerine getirmeniz iin size yalvaryorum." Baklar kararmt ve Khaemwaset bu baklarda ac dolu bir yakar grd. "Zamanm her geen gn azalyor," dedi yabanc. "Benim adma bu evra yok edin ve ben de br dnyada yce Thoth'n nnde sizin iin yz binlerce yl boyunca yz binlerce kez diz cokeyim. Ltfen, Khaemwaset! Yakn bunu! Her ikimizin selameti iin yakn! Daha fazla konuamam." Khaemwaset adamn ac dolu yznden baklarn uzaklatrd, yeniden adama baktnda ise onu gremedi. Kalabala doru baklarn evirdiinde yal adam oktan uzaklamt. Yan bandaki Wennufer'i fark etti. "Khaemwaset, ne yapyorsun?" diye sordu rahip. "Tartmay srdremeyecek kadar ikili misin?" Khaemwaset telala zr dilercesine bir eyler mrldand ve arkadann yanndan uzaklaarak kapdan dar kp, bahenin karanlnda gzden kayboldu.
Sarayn kuzeyine, zel dairesinin bulunduu blme kestirme yoldan giderken artk ziyafet salonunun grlts de azalmt. Hzl admlarla odasna doru giderken porsumu papirsn paralanmamas iin evra zenle tutuyordu. Ne kadar da sama, diye geirdi iinden. lmn eiinde olan yal bir adam lmeden nce kendisine ilikin bir eyler brakmak istiyor arkasnda. Damarlarmda kutsal kan akmasna karn benim kraliyet ailesinde yanna en kolay yaklalabilen kii olduumun bilincinde, benimle aptalca bir oyun oynamak istedi. Bu evrakta byk bir olaslkla hizmetkrlarnn adlarndan ve maalarndan baka bir ey yazl deildir. Bu bir aka m? Hori'nin akalarndan biri mi? Hayr, belki Wennufer'in akalarndandr. Hayr, tabii ki olamaz. Beni denemek isteyen babamn bir oyunu mu acaba? Bir an iin bu olaslklar dnd. Ramses maiyetindekilerin sadakatini farkl ve garip zamanlarda - 69test etmekten holanrd. Kadesh bozgunundan sonra dalan ordunun st kademesinde periyodik olarak bu uygulamay balatmt Ama bununla birlikte Khaemwaset bu uygulamaya dahil edilmemiti, Ne de ailenin dier fertleri. Sarayn dou kanadnn mealelerle aydnlatlm kapsna yaklarken ama bundan nasl emin olabiliriz, diye geirdi iinden. Ya bugfj. ne dek hibir ekilde bizlere hissettirilmeden sadakatimiz denenmi. se? Ya bu gece babam beni denemeye karar vermise? Peki ama ne iin? Bu evra okumadan yakmam m gerekiyor ve bylelikle krala kar duyduum sevginin renme akmdan daha stn olduunu mu kantlamam gerekiyor? Okuduktan sonra yaksam ne olur? Hi kimsenin bu evra atm ve okuduumu renmesi olas deil. Yavaa ban evirip arkasna bakt, fakat gecenin karanlnda hibir ey gremedi. Hayr, diye geirdi iinden kendini aptal gibi hissederek. Babam asla peime birini takp beni gzetlemeye almaz. Samalyorum. Peki ama... o zaman tm bunlar ne anlama geliyor? lk mealelerin yanna yaklanca admlarn yavalatt sonra da durdu. Bir mealenin altnda duruyordu. Elini uzatsa mealenin turuncu alevlerini tutacak kadar yaknd. Evra titreyen eliyle alevlere doru kaldrd. Bu ok sama, dedi kendi kendine. Adamn anlatt tm yk palavradan baka bir ey olamaz. Ruloyu at, papirs o kadar eskiydi ki, hemen eski eklini almaya balamt. ok eski, diye geirdi iinden. eriinde deerli bir eyle karlama olaslm ok zayf. Evra mealeden uzaklatrd ve bir kez daha bakt. Bir kesinde bir imza vard. Bu akamki davranlarma bal olarak ya ok ansl ya da ok anssz olacam, diye geirdi iinden yldz faln hatrlayarak. Ama hangi davran, yakmak m yoksa saklamak m bana ans getirecek? Birden yldz falnda vurgulanan davran biiminin iinde bulunduu o an amaladndan emin oldu ve her iki halde de sonucun ciddi olacan hissetti. Uzunca bir sre yal adamn yakaran gzlerini ve sylediklerini hatrlayarak ylece durdu. Bu skntdan bir an nce kurtulmak istiyordu, ama ayn zamanda da verecei kararn arabn etkisiyle oluaca- 70n dnyordu. Yavaa homurdanarak evra altn kaplamal ke-merinin arasna sktrd ve mealelerin alevleri altnda ilerledi. Sarayn giriindeki iki asker onu grr grmez hemen hazr ola getiler ve Khaemwaset hzl admlarla dairesinden ieri girdi. Ib ve Kasa telal admlarla yaklat. "Neredeydiniz, ekselanslar?" diye sordu Ib, sabrszlk ve tedirginlikle. "Sizi barahiple konuurken grdm ama hemen sonra da ortadan kayboldunuz. Amek'i sizi bulmas iin gnderdik ve byk bir olaslkla da hl aryordur. Grevlerimizi zorlatryorsunuz."
"Hizmetkrlarmn bana tutuklu muamelesi yapmasndan holanmam, Ib," diye karlk verdi Khaemwaset. "Baheyi dolatm ve dou kapsndan ieri girdim. Korumamn her hareketimden haberdar olmasn isterim." Ib'in yznn kzardn grnce, hakszlk ediyorum, diye geirdi iinden. Birden kendini ayakta duramayacak kadar yorgun hissetti. "Kasa, scak suyu getir ve ellerimle ayaklarmdaki knalar kar," diye emretti. "Ve ltfen acele et. Bir an nce yatmak istiyorum. Burada yalnz mym?" Kasa eilip selam verdi ve dar kt. Sorusuna Ib karlk verdi. "Ekselanslar henz gelmedi. Prens Hori de gelmedi. Ne de onlarn hizmetkrlar." Kibarca beni azarlad, diye geirdi iinden Khaemwaset hafife glmseyerek. Sevecen bir ekilde elini Ib'in omzuna att. "Teekkr ederim," dedi. "ekilebilirsin, Ib." Hizmetkr odadan kmadan nce eilip selam verdi ve Khaemwaset yatak odasna gitti. Odann drt kesine taze ieklerle dolu vazolar yerletirilmiti. Odada iki lamba yanyordu, uzun altn lamba odann hemen ortasnda dieri ise yatan hemen yanndayd. Odann iinde huzur dolu bir sessizlik vard. Khaemwaset derin bir soluk alarak sandalyeye oturunca elini belindeki evraa gtrd. Evrak yoktu. Kemerini ap bakt, harmanisini aratrd, yere bakt, ama evrak yoktu. Kasa kapy vurarak 'eri girdi, hemen arkasnda da scak su dolu kveti tayan bir kle vard. Khaemwaset ayaa kalkt. - 71 "Kapnn nnde ya da koridorda bir evrak grdnz m?" diye sordu. Baklarn yerden kaldrmayan kle kveti yerine yerletirirken ban hayr anlamnda sallad ve geri geri kapya doru gidip dar kt. Kasa da ban iki yana sallad. "Hayr, ekselanslar," diye karlk verdi. "O zaman git ve evra bul," diye tslad Khaemwaset. Yorgunluktan tm bedeni aryordu. "Her taraf ara." Birka dakika sonra oda hizmetkr ieri girdi. "Evra bulamadm." Khaemwaset az nce kard sandaletlerini hzla ayana geirdi. "Benimle gel," dedi ve telala koridora kt, bir yandan da yerde drdn varsayd evra aryordu. Kasa arkasnda dairesinden dar kt, byk bir dikkatle az nce getii yerleri aratrd, ama Fi-ravun'un artk bombo olan saraynn koridorlarnda evra bulamad. Khaemwaset baheye kt. Ayn iki asker uykulu gzlerle kllarna dayanm duruyorlard. Her ikisi de telala hazr ola getiler. "Az nce yannzdan geerken kemerimdeki evra grdnz m?" diye sordu askerlere. kisi de grmediklerini sylediler. "Ama mutlaka grm olmalydnz," diye srar etti. "Grmediinizden emin misiniz?" Askerlerden uzun boylusu konutu. "Bizler dikkatli olmak iin eitildik, prens," dedi. Bu saraya kuku duyduumuz hi kimsenin girmesine asla izin vermeyiz. Elbette sizden kukulanmayz ama bu ekilde eitildiimiz iin otomatik olarak sizi tepeden trnaa szeriz ve buradan ieri girdiinizde belinizde bir evrak olmad konusunda sizi temin ederim." Khaemwaset fkeyle askerin syledikleri doru, diye geirdi iinden. Shardana askerleri ok dikkatliydiler ve kukulandklar herkesi durdururlard. Teekkr edercesine ban sallad ve baheden koridorun kaplarna kadar olan yolu yeni batan aratrmaya balad. Yoktu. Yere -melerek mealenin alevleri altnda zemini elleriyle yoklayarak tarad. Kendi kendine kfrederek imlerin arasnda gzlerini yerden ayrmayarak dolat. Kasa onu aknlkla
izliyordu ama evra orada da bulamad. - 72 -
Sonunda fke dolu bir halde dairesine geri dnd. Kalbi hzla atyordu. "Ramose'yi uyandr," dedi Kasa'ya "Bir an nce buraya gelsin." Kasa kar kmak iin azn at ama hibir ey sylemeden odadan dar kt. Khaemwaset odada volta atmaya balad. Bu olas deil, diye geirdi iinden. Hi kimsenin yanndan gemedim. Evra kemerimin altna sktrdm, be admda kapya gittim ve sonra da buraya geldim. Bu olas deil. Korkunun birden tm benliini ele geirdiini fark etti, korkusunu yenmeye alt. Yal adam tehlike demiti. Tehlike bana ve sana. Baaramadm m? Yoksa bir tr gizem dolu bir snavdan m geirildim? Elini gsnn stne koyunca kalbinin hzl atlarn hissetti. Srt ter iinde kalmt. Terin kiltinden aa doru kaydn hissetti. Ramose uykulu gzlerle ieri girip efendisini selamlarken Khaemwaset hzl admlarla yanna yaklat. "ok deerli bir evra yitirdim," dedi. "Bu evrak ya sarayn iinde ya da bahelerde. Bunu bulup bana getireni altnla dllendireceim. Bu haberi herkese yay. Terifat ie hemen bala ve hl yatmam olanlara bu haberi ilet." Ramo-se'nin gzlerindeki uyku dolu ifade annda yok olmutu. Eilip selam verdikten sonra telala dar kt. karken de harmanisini dzeltiyordu. Arkasndan kapad kap birden ald ve Nubnofret arap ve nilfer iei kokularyla ieri girdi. "Burada neler oluyor, Khaemwaset?" diye sordu. "Odadan telala kan Ramose'yle az kalsn arpacaktm. Hasta msn?" Kocasna yaklaarak dikkatle yzn inceledi. "Gerekten de iyi grnmyor-sun! Ah, sevgilim, yzn kire gibi. Otur." Karsnn yardmyla sandalyeye oturdu. Alnnda karsnn souk elini hissetti. "Khaemwaset atein var!" dedi Nubnofret. "Pi-Ramses'den gerekten de nefret ediyorsun, deil mi? Bu kent seni her zaman hastalandrr. Rahibi aracam. stndeki bu laneti atmas iin bir byye gereksinim var." Khaemwaset karsnn kolunu tuttu. Yksek atein eytanlarn ii olduu bilindiinden ancak byyle drlebileceine inanlrd ama - 73 I Khaemwaset bu hastala kendisinin neden olduunu ve bedenini k-t bir gcn ele geirmediini biliyordu. Yoksa geirdi mi, diye dn-d aknlkla. Evra saklamaya karar vermem yanl bir karar myd bu yzden kt glerin bedenimi ele geirmesine izin mi verdim? imdi kt bir eyin, ykc ve bozguncu bir eyin ellerine mi braktm kendimi? Nubnofret gzlerini kocasndan ayrmadan bekliyordu. Yznde soru sorar bir ifade vard. Khaemwaset omuzlarn silkti ve birden titremeye balad. "Khaemwaset, beni korkutuyorsun," diye Nubnofret'in sesini duydu. "Ltfen kolumu brak." Khaemwaset kendini toplayarak, zr diler-cesine bir eyler mrldanarak karsnn kolunu brakt. Kars geri ekildi. "Kasa!" diye bard. "Onu hemen yatana yatr. Ona iyi bak!" Kasa koarak ieri girdi, Nubnofret'e bir bak frlatt ve sonra da Khaemwa-set'in sandalyesinden kalkmasna yardm ederek, yatana yatrd.
"Rahip istemiyorum," diye mrldand Khaemwaset. Titreyerek yatana uzand, dizlerini yukar ekti. "zr dilerim, Nubnofret. Hadi git yat ve beni merak etme. Uyumak istiyorum. ok deerli bir evra kaybettim." Nubnofret rahatlamt. "imdi daha iyi anlyorum," dedi alayc bir ifadeyle. "Dier erkekler ocuklarn yitirdiklerinde ancak bu kadar youn ac ekerlerken, sen sevgili kocam, bir papirs parasn yitirdiin iin ter iinde kalyor ve acdan kvranyorsun." "Aptal olduumu biliyorum, Nubnofret," diye tslad kenetledii dilerinin arasndan. "yi geceler, Nubnofret." "yi geceler, prens." Baka bir ey sylemeden odadan kt. "Ekselanslarnn istedii bir ey var m?" diye sordu Kasa. Khaemwaset ban hafife kaldrd ve hizmetkrnn endieli yzne bakt. Bu kk hareket bile onu yormutu. Ar bir yorgunluk hissediyordu, gzkapaklar kapand. "Hayr," diyebildi fsltyla. "Sabah erkenden uyandrma beni, Kasa." Hizmetkr eilip selam verdikten sonra sessizce odadan dar kt. Ptah eer tam o srada dnyann sonunun geldiini haber verseydi bile Khaemwaset gzlerini aabilecek halde deildi. Kasa'nn eildiini, yumuak ayak seslerini ve kapy arkasndan yavaa kapayn duymutu ama tm bunlar ona ok - 74 uzaklardan ya da baka bir dnyadan geliyor gibiydi. Karanlk bir ukurda yolunu kaybetmi biri gibi hemen derin bir uykuya dald ve d grmeye balad. leydi, scak ve kavurucu le gnei gzlerini neredeyse kr etmiti. Ban ne emi, gnein acmasz nlarndan korunmak istercesine yryordu. Hemen nnde bir kadn vard. Kadnn plak ayak bileklerinden ve krmz harmanisinin iinde kalalarn ritmik bir ekilde sallayarak yrmesinden baka bir ey grmyordu. Bir sre, yorgunluuna ve scaa karn kadnn bu ar yrynden gzlerini ayramad. Ban yukar kaldrmaya alt ama beceremedi. Baklarn kadndan ayrmayarak boynunun kaslarn hareket ettirmek istedi. Kadnn durmasn dilemeye balad iinden. Scaktan soluk solua kalmt ve yorgunluktan artk sendeleyerek yryordu. Seslendi ama szckleri yakc havann iinde hafif bir esinti gibi kt dudaklarndan. Dur, diye geirdi iinden aresizlikle, ltfen dur! Ama kadnn admlar yavalamad. evresindeki byleyici havaya karn imlerin stnde yrmeye alt. Glge bir yer bulabilmek iin yanp tutuuyordu ama kadnn gizemi onu mknats gibi kendine doru ekmeyi de srdryordu. Khaemwaset afan ilk klar ve ku cvltlaryla uyand. Odas sessiz ve serindi. Gece lambas oktan snmt ve balmumuyla kark bedeninin kokusunu duydu. Grd o karabasandan sonra tm bedeni titriyordu ve araf terden su iinde kalmt. Ateten tr bu karabasan grdm, diye geirdi iinden yerinde dorulmaya alrken. Ateten baka bir ey deil. Yatann yanndaki kk masaya uzand, karabasandan kurtulduuna, uyandna, gerek dnyaya geri dndne inandrmak istiyordu kendini. Birden cinsel organnn yllardan beri ilk kez uyarldn fark etti. Soluk allarn dzeltmek ve kendini toparlamak iin bir sre srtst kmldamadan yatt, sonra yavaa sabah banyosu ve kahvalts iin Kasa'ya seslendi. Sarayda yaam balamt ama dairesinde de youn bir sessizlik hkm sryordu. -75-
Ramose ieri girdiinde Kasa, Khaemwaset'in sandaletlerini ba. lyordu. Khaemwaset heyecanla konumasn sylediyse de terifat bekledii iyi haberi vermedi. "Yardmclarm hi kimsenin bu evra grmediini ya da onunla ilgili bir ey duymadklarn haber verdi, ekselanslar," dedi. "Ama yine de evran bulunmasn ve ona ilikin dl herkese yaymay srdryoruz. zr dilerim ama ne yazk ki, bulamadk." "Bu senin suun deil, Ramose." Khaemwaset yerinden kalkt, eliyle ona dar kmasn iaret ederken Amek'i yollamasn syledi. Korumasnn gelmesini beklerken bir yandan da oday, dairesinin giriindeki hol ve kabul odasn bir kez daha arad ama evra yine bulamad. Amek ieri girip prensi selamlad. "Tahtrevanm hazrlat," diye emretti Khaemwaset. "Bu sabah Ra'nn Evi'ne gidip dier rahiplerle birlikte dua etmek istiyorum." Ra'ya ne syleyeceini ve neden bir an nce tapnaa gidip tts kokusuyla birlikte g ve huzuru iine ekmek istediini bilmiyordu ama fikrini deitirirse piman olacan da hissediyordu. Pi-Ramses'deki geri kalan gnlerini kuzey ve gney vezirleriyle, birok yabanc eliyle, tapnak yneticileriyle ve babasyla grerek geirdi. Bir kez daha annesini grmeye gitti, bir gn leden sonra yanna korumalarn alarak Sheritra'ya uygun bir armaan almak iin kentin renkli pazarlarna gitti ve bir kez de Khatti elisiyle birlikte bataklkta ava kt. Nubnofret her zamanki gibi kzgnln annda unutmutu. Memp-his'e geri dnecekleri gn gemiye bininceye dek Khaemwaset karsyla olunu fazla grememiti. Evra kaybettii gece benliini saran o tedirginlik duygusundan arnma benziyordu. Ama d krkl henz gememiti. Geeceini da sanmyordu. Benliinin derinliklerinden ruhlarn bir an iin yaayanlarla kendileri arasndaki duvar yktklarn fakat hemen sonra da yeniden rdklerini dnyordu. O yal adam ya grnmeyen glerle iletiim kurabilen byk bir sihirbazd ki, Khaemwaset zaten bundan kukulanmt ya da kendisi ve evrak sa- 76 bahn k klaryla birlikte bir hiliin iinde yok olan bir duman jihivdi. Yldz falnn uyarlar, yal adamn yakarlar Khaemwaset'in kafasnn bir kenarnda hl eski tazeliini koruyordu. Evine geri dnecek, Apis mezarlarnn planlarna bakacak, Saqqara'da kazma ilemlerini yeniden balatacak ve o yal adamn kendisinde yaratt duygulardan arnacakt. Yalnzca grd o d unutabileceini hi sanmyordu. Dn en kk ayrntlarn, tozlu yolda kalalarn sallayarak yryen kadnn plak ayak bileklerini ve kendisine hem yorgunluk hem de ehvet veren duygular unutmas olas deildi. Ailesiyle birlikte Memphis'deki arkadalarna ve Sheritra'ya aldklar armaanlarla yola ktlar. Nehrin sular biraz ekilmiti ve ar ar akyordu. Dn yolculuklar kuzeyden gelen rzgrdan tr akntya doru krek ekmek zorunda kaldklarndan biraz daha uzun srmt. Her zamanki gibi bir an nce evine dnebilmek iin sabrszlanan Khaemwaset Amun Tann'um gvertesinde glgeliinin altnda oturmu bir sonraki projesini dnyordu. Yolculuk boyunca Nubnofret, kuru l rzgr cildini bozmasn diye yzne birok krem srm ya kamarasnda uyumu ya da Wernuro ile ta oynamt. Hori ile Antef de kent pazarlarndan aldklar oyunlar oynuyorlard. Krekler suya arparken ve glgelii dalgal nehirde hafife sallanrken, Khaemwaset, hi kukusuz Msr'n en kutsal, en uyumlu ve en ansl ailesi biziz, diye geirdi iinden.
- 77 Drdnc Blm "lm herkesi srayla yanna arr, \
insanlar yrekleri azlarnda yanna giderler, ve lmden ok korkarlar.' Kahvaltdan ksa bir sre sonra gemi Khaemwaset'in evinin bulunduu kyya demir att. Hizmetkrlar drt bir yana dalarak eyalar gemiden indirmeye baladlar. Kydan gelen sesleri duyan Sheritra onlar karlamak iin koarak kyya indi ve baheye kmadan nce birbirlerine sarlp ptler. Teknelerin tm de boaltlmt ve Kha-emwaset teknelerin onarlmas iin kyya ekileceklerini biliyordu. Fi-ravuninciri aalarnn glgesine Sheritra ile birlikte oturdu. Evine dnmenin verdii o rahatlk duygusu tm benliini yava yava saryordu. emenin ta zeminine hl su damlyordu. Geri dndklerini hisseden maymunlar yanna gelmiti. Gnein yalad duvarlar ve iek-leriyle rahat ve huzur dolu evine geri dnmekten ok memnundu. Evin iinde balayan hareketi duydu. Bir sre sonra Ib yanna gelecek ve le yemeini bahede mi yoksa serin yemek salonunda m yemek istediini soracak ve Penbuy da alma odasnda kendisini bekleyecekti. Kznn armaanlar karsndaki sevincine, yznn utantan kpkrmz oluuna bakt. Bir sre sonra evin arka blmnden kan Ib yanna geldi. Yannda Penbuy vard ve Khaemwaset bulunduu yerden Penbuy'un heyecann gizlemekte zorluk ektiini fark etti. Bu tr eyler karsn- 78 da her zaman ilgisiz olan Nubnofret baklarn onlardan uzaklatrd, Hori heyecanla yerinden frlad. "Ekselanslar, acaba aileniz burada m yoksa yemek salonunda m yemek yemek isterler?" diye sordu Ib. Khaemwaset karlk vermedi aslnda soruyu duymamt bile. Tm dikkatini ktibine vermiti, penbuy'un gzleri parlyor ve tm bedeni titriyordu. "Konu!" dedi Khaemwaset. Penbuy hemen sze balad. "Ekselanslar, Saqqara Vadisi'nde yeni bir mezar bulundu," dedi heyecanla. "Sizin restorasyona ilikin emirleriniz dorultusunda iiler Osiris Neuser-Ra'nn gne tapnann bulunduu alan temizlemeye baladklarnda byk bir kaya ortaya kt. Kayann oradan kaldrlmas ustabalarn tam gnn ald ve kayann altnda basamaklar meydana kt." Khaemwaset kalp atlarnn hzlanmasna ramen Penbuy'un bu allmadk heyecan karsnda glmsedi. "Basamaklar temizlendi mi?" diye sordu. "Evet. Ve basamaklarn dibinde..." Efendisini etkilemek istercesine durdu, Hori heyecanla araya girdi. "Hadi, her eyi anlat, Penbuy! Bizleri yeterince heyecanlandrdn. Artk senin esirin olduk!" "Basamaklarn dibinde mhrl bir kap var!" diye szlerini tamamlad zafer dolu bir ifadeyle Penbuy. "Mhrlerin sahte olmadn dnmek belki de biraz ham hayale kaplmak olacak," diye grn bildirdi Hori ama bunu soru sorarcasna sormutu. Yerinden kalkan Khaemwaset'e bakt. "Sen bu konuda ne dnyorsun?" diye sordu ktibine.
"Mhrler orijinal gibi grnyor," diye karlk verdi. "Ama daha nce de ok zekice yaplm sahte mhrlere rastladmz unutmamak gerek, prens. Bu olay beni ok heyecanlandrd. zr dilerim. almalardan sorumlu yneticiniz gerekten de el dememi bir mezarla kar karya olduumuzu belirtiyor." Nubnofret abartl bir ekilde i geirdi. "Ib, prensin yemeini paket edip kendisine elik edecek hizmetkrlara versen iyi olacak," dedi ye Khaemwaset karsna kran dolu bir bakla bakt. -79"zr dilerim," dedi. "Bugn bu bulguyu hi olmazsa incelemek istiyorum. Ib, syle de tahtrevanlar getirsinler. Hori, sen de bizimle gelecek misin?" Delikanl ban evet dercesine sallad. "Ama baba, size yalvaryorum, bugn mezara inmeyelim. Daha ykanacak zamanm bile olmad." "Bu ne bulduumuza bal," diye karlk verdi Khaemwaset dalgn bir ekilde. Yeni bir mezar, yeni kitabeler, yeni bilgi, yeni evrak, yeni evrak... Kendini bouna hayallere kaptrma, dedi iinden. Yeni bir ey bulma olasl ok zayf. Bugnn te biri iin yldz falm hi de iyi eyler sylemiyor. Dolaysyla bu bulgunun bizi yeni ve deerli bir eye ynelteceini hi sanmyorum. Birden her eyi Penbuy'a anlatmak iin iinde youn bir istek duydu. "Mezarn giriindeki toprakla kumu toplattr. u an en ok nem verdiim proje Osiris Neuser-Ra'nn almalar ve restorasyonu," demekle birlikte merak ve heyecan galip geldi. Neuser-Ra almalar bekleyebilirdi. Yzlerce yldan beri bekliyordu, bir ya da iki gn daha beklemesinin bir sakncas yoktu. Arkasnda tahtrevan tay-claryla birlikte Amek yanlarna yaklat. "alma odamda beni bekleyen acil bir ey var m?" diye sordu Khaemwaset. Penbuy ban hayr dercesine sallad. "Gzel. Sheritra seninle daha sonra oturup uzun uzun konuuruz," dedi kzna dnerek. Sheritra babasna glmseyerek bakt ve babasnn kendisine ald mavi harmaniyle yzn rtt. "Buna altm artk," diye karlk verdi glerek. "Keyfinize bakn, baba. Olaanst bir ey bulun." Olaanst bir ey. Khaemwaset birden iinde ocuksu bir heyecan hissetti. Hori'ye iaret edip Nubnofret'in yanana bir pck kondurduktan sonra tahtrevanna bindi ve Ankh-tawy yresindeki Neith tapnana doru yola ktlar. Karn alktan gurulduyordu ve gemide giydii harmani terden srlsklamd ama bunlara hi aldrmyordu. Kendisini bekleyen ava gitmek iin sabrszlanyordu. leden sonra gneinin altnda Saqqara'da tahtrevanndan indiinde ok susamt. Hizmetkrlar her zamanki gibi Khaemwaset'in kulland kk adr kuruyorlar, yemek piirmek iin atei yakyorlar -80Ib de, Khaemwaset'in adrnn iindeki masann stne yemeini doyuyordu. Hori kumlarn arasnda ilerleyerek babasnn yanna geldi. "Vay canna!" dedi. "Yln hangi dnemi olursa olsun Saqqara her zaman ok scak! Ltfen meraknza bir saat daha hkim olun ve bana aCyn baba. Mutlaka bir eyler yemeliyim ama mhr incelerken de yannzda olmak istiyorum. uras giri olmal," diyerek Osiris Neuser-Ra'nn ykk dkk tapnan iaret etti. Giriin hemen yan banda, tepesi kesik d duvarn orada yerinden sklm iri bir kaya parasyla, akltalar ve kum yn vard. Khaemwaset istemeye istemeye masann bana geerek yemeini yemee balad. Ib masann arkasnda kollarn gsnn altnda kavuturmu duruyordu. Khaemwaset ile Hori yemeklerini yiyip biralarn yudumlarken bir sre havadan sudan konutular ama ksa bir sre sonra da sustular. Hori'nin dalgn bir hali vard. Elini akana dayam, baklar yerde
elindeki bakla oynuyordu. Khaemwaset'in heyecan yerini artan bir tedirginlie brakmt. Arkasna yasland, lde alan geici ukura bakt, bunun bir uyar niteliinde olduunu hissetti. Kendini toplayarak baklarn yarktan uzaklatrd, birasnn son yudumunu da iti. Ellerini su ananda ykadktan sonra baklarn yeniden ln ortasnda kazlan ukura evirdi. Mezar ama ilemlerinde bazen batl inanlara kaplarak endielenirdi. ller rahatsz edilmekten holanmazlard. Ama Khaemwaset her zaman llerin ka'lar iin mezarlarnn yan bana armaanlar brakr, krlan ya da bozulan kiisel eyalar tamir ettirtir, balarda bulunur ve sonra da mezarlarn stndeki topran kazlmasn huzur iinde izlemeye koyulurdu. Oysa bu farklyd. Zehirli ylan Epap gibi korku da yava yava tm benliini ele geiriyordu ve iinden mezarn kapatlmasn emretmeyi geirdi. Ama bunu yapmayarak yerinden kalkt, Hori'nin omzuna dokundu ve glgeliin altndaki tatl serinlikten kavurucu gnee kt. Yannda Hori, arkasnda Ib ile Penbuy'la birlikte basamaklarn bana yaklat. Sandaletlerinin altnda toprak gneten kavruluyordu. Be kiiydiler. Khaemwaset kk, yuvarlak ve bir zamanlar beyaz ba- 81 Firavunlarn fkesi / F: 6 danal olan bir ta kapnn nnde durdu. Kapnn solunda kahverengi bir halatla hem kap, hem de yanndaki talar skca balanmt. Bu kaln dm amur ve balmumuyla kaplyd. Hori bir slk ald. "akal ve dokuz kurban!" dedi. "Baba, mezarn kutsall bozulmusa ve yeniden mhrlenmise, mhr ller Evi'nin iaretinin kt bir kopyas olabilir ya da bir amur yn olabilir. Ayrca u halata bir bak! O kadar eski ki dokunsan paralanacak." Khaemwaset ban evet dercesine sallayarak kapya bakt. Kapnn birok yerinde badanalar dklmesine karn herhangi bir zorlama belirtisi yoktu. Ama elbette dokunulmam ya da zorlanmam bir kap mezarn da soyulmad anlamna gelmezdi. Hrszlar soylularla birlikte gmlen hazinelere ulamak iin her zaman ok dikkatli davranrlard. Khaemwaset birden mezara el srlmemi olmasn iinden geirdiini fark etti. Bu gizemli kapnn arkasndaki youn karanlkta kim yatyorsa belki de eski bylerin korumas altndadr, diye geirdi iinden. "Prens, korkuyorum," dedi Ib. "Buradan hi holanmadm. Daha nce krlmam bir mhr hi grmemitik. Bu gnah ilk ileyecek olan kiiler bizler olmamalyz." Khaemwaset gzlerini kapdan ayrmayarak karlk verdi. "Biz mezar hrszlar deiliz," dedi. "incelediim bir mezara kar bugne dek hibir ekilde saygszlk yapmadm. Kapy atktan sonra yeniden mhrleyeceimizi, lnn ka's iin birok armaanlar brakacamz ve lye dua etmeleri iin rahiplere para vereceimizi biliyorsun. Her zaman byle yaparz." Ban evirip khyasna bakt. Ib'in gzleri glgede kalmt, yzndeyse skntl bir ifade vard. "Seni daha nce hi byle grmedim, Ib. Neyin var?" Khaemwaset yalnzca Ib'e bakmamt. Penbuy yaz tahtasn plak gsne bastrm dudaklarn kemiriyordu. "Bu dierlerine benzemiyor, ekselanslar," dedi Ib. "Dn gece teknede dmde scak bira itiimi grdm. Bu uursuzluk iaretidir. Hepimiz ac ekeceiz." Khaemwaset bylesine aptalca konutuu iin onu tokatlamak istedi ama bylesi bir dn gerekten ciddiye
-82lnmas gerektiini de bilirdi. Ib'in szckleri korkusunu younlatrd ve korktuunu belli etmemeye alt. Beni balayn, prens," diye araya girdi Penbuy. "Ama benim de hU mezara ilikin baz kukularm var. Bugn, Thoth'a efendime sadakatimi bildirmek iin sabah duasna baladmda ttsler yanmad. Ttslerin eski olduunu dnerek yenilerini koydum ama onlar da yanmad. Sonra da bir titreme nbeti geldi ve uzunca bir sre yerimden kalkamadm." Khaemwaset'e yaklat, yznde ok ciddi bir ifade vard. "Bu mezar brakalm, size yalvaryorum. Daha alacak ok mezar var!" Khaemwaset'in iinde hissettii tedirginlik artyordu. "Hori?" dedi. Hori glmsedi. "Ben ok gzel uyudum ve dualarm da huzur iinde ettim," diye karlk verdi. "Bu kt iaretleri kmseyelim demek istemiyorum, dostlarm, ama gnn yars geti bile ve bu kt iaretlerin bu mezarla bir ilgisi olmayabilir. Bylesi bir eye srt m evirmek istiyorsunuz?" dedi babasna. "Sakn bana sizin de baz uyarlar aldnz sylemeyin!" Khaemwaset titreyen parmaklar arasnda evra tutan yal adam gzlerinin nne getirdi... Bunlar uyar deil, diye geirdi iinden, ama bunlar ka'mn nsezileri. "Hayr," diye karlk verdi yavaa. "Ve elbette tanrlarn bu armaann geri evirmeyeceim. Ben drst bir insanm. Msr'da birok iyi eyler yaptm. Burada bulacaklarmza karlk bu mezarda yatan soylu kiinin ka'sna birok deerli ey armaan edeceim." Srtn dikletirdi ve halata dokundu. Halatn dokun-masyla birlikte ipin un gibi daldn grd. "Ib, ta ustam ar ve bu kapy atrt." Halat hzla ekince koptu. Mhr hafife atrdayarak ikiye blnd ve Khaemwaset'in ayaklarnn dibine dt. aknlkla geri ekildi. Ib sessizce eilip selam verdikten sonra basamaklara doru gitti. Hori yere yatarak kapyla kaya arasndaki delii incelemeye balad. Khaemwaset ile Penbuy basamaklarn stne oturarak ta ustasyla iilerini beklemeye baladlar. "Molozla kaplanmam bir kap bulmak ok artc," dedi Penbuy ama Khaemwaset karlk vermedi. Korkularn yenmeye alyordu. - 83 Ta ustasyla iileri geldiinde dierleri glgeliklerinin altna e-kildiler. Khaemwaset bulunduu yerden keskiyle kesilen kapnn d erevesini grebiliyordu. Bir saat sonra ta ustas yanna yaklat, nnde eildi, plak gs, bacaklar ve elleri toz iindeydi. "Ekselanslar kapy artk itebiliriz," dedi. "Benim amam ister misiniz?" Khaemwaset evet dercesine ban sallad. Usta kapnn yanna gitti ve ksa bir sre sonra da kapnn kol demirinin gcrtl sesi duyuldu. Hori babasnn yanna geldi. Derin bir sessizlik iinde baba oul byk kapnn almasn beklediler ve sonra da kapnn arkasnda uzanan youn karanla baktlar. Hori kapya doru yaklat. "Ald ite," dedi yavaa ve Khaemwaset tm bedeninin gerildiini hissetti. Delikten gelen hafif bir serinlik gkyzne doru ykseldi. Khaemwaset baklarn ufka evirdi, kaya mezardan gelen kokuyu hissetti. Bu kokuya alkt, benzeri aratrmalarnda defalarca bu kokuyu duymutu ama bu kez, diye geirdi iinden, koku sanki dierlerine oranla biraz daha farklyd.
"Bakn!" diye haykrd Hori iaret ederek. "Dnyor gibi sanki." Gerekten de mezardan havayla birlikte dar kan toz garip ekillere brnerek gkyzne doru uzanyordu. Dumanlar abucak ekil de-itirmeseler resimleri yaplabilirdi, diye dnd Khaemwaset. Kf kokusu dald ve Khaemwaset sandalyesinden kalkt. Hori hemen yan banda duruyordu. "Kaya paralarna dikkat edin, baba," diye hatrlatt babasna, o da bayla onaylad. Baz kaya mezarlarnda, mezarlar yzeydeki tabakalar altndaki kaya paralarna yaplrd ya da boluklara alan yapay kaplar ortaya kabilirdi. Khaemwaset basamaklarn bana yaklat, derin bir soluk aldktan sonra ta ustalarnn at delikten aa inmeye balad. Hemen arkasndan da ellerinde mealeler olan hizmetkrlar geliyordu. Khaemwaset hizmetkrlarn kk hol aydnlatmalar iin durdu. Ne var -84hizmetkrlar bunu yapmaktan kanyorlard. Ama her zaman bu sjen kanmazlar m zaten, diye geirdi iinden. Turuncu alevler kselerde glgeler oluturuyordu. Penbuy bir elinde yaz tahtas dierinde kalemi hazr bekliyordu. Hori soluk solua kalmt. Khaemwaset farknda olmadan olunun kolunu tuttu ve birlikte mezardan ieri girmeye baladlar. Mezarn kf kokusu gemesine karn ierde nem ve rmlk kokusu vard. Penbuy ksrmeye balad, Hori burnunu buruturdu. Khaemwaset bunlar grmezden geldi. Mezarn dndaki oda kk olmakla birlikte ok zevkli bir ekilde denmiti ve dzen iindeydi. Buraya da el dememiti. Khaemwaset heyecan iinde kutularn zenle kenarda durduunu, mobilyalarn yerli yerinde olduunu ve ya, arap ve parfmle dolu kavanozlarn mhrlerinin krk olmadn fark etti. Ciddi yzl klelerin alt resmi ivilerinde aslyd, efendilerinin tarlalarda almaya balamalarn emretmelerini bekler gibiydiler. Beyaz badanal duvarlara manzara resimlen aslyd. Khaemwaset ar admlarla ilerlerken lm sanatlarn baarl yaptlarn izledi. Bir kede lm adamla kars akam yemeindey-diler, bir ellerinde pembe nilfer iekleri dierinde ise arap kadehleri vard, glmseyerek birbirlerine bakyorlard. Olu olduu anlalan beyaz ksa kilti, boynunda birok kolyesi olan bir delikanl ayaklarnn dibindeki bir maymuna bir meyve dilimi uzatyordu. Her resimde maymunlara rastlamak olasyd. Birinde, aileyle birlikte balk havuzunun kenarnda oynayorlar, bir dierinde lde arslan avna km adamn arkasndan kouyorlar, ana baba ve oullar yeil bataklkta rdek , avlarken kuyruklarn bacaklarnn arasna sktrm oturuyorlard. Kar kocann yatakta uyurken betimlenmi bir resminde ise maymunlardan biri yatan hemen ayakucundayd. Bu ailenin fani mal varlklar siyah hiyerogliflerle yazlmt. br dnyada tanrlarn kutsamasn bekledikleri belirtilmiti. Ktip duvarlardaki yazlar yaz tahtasna geirirken bir sreden beri Penbuy'la konuan Hori, babasnn yanna yaklat. "Bu resimlerde size garip gelen bir ey oldu mu?" diye sordu. Khaemwaset oluna bakt. "Maymunlar m?" - 85 -
Hori ban sallad. "Hayr, ok deiik olmalarna karn maymunlar deil. Dier odada yatan adam mutlaka Thoth'un en byk hayranlarndan biri olmal. Hayr, suyu kastediyorum. Dikkatli bakn." Khaemwaset dikkatle baknca bir hayrete kapld. Adamn bulunduu her yerde kars ve olunun
ayaklar her zaman suyun iindeydi. Suda bazen beyaz dalgacklar olumutu. Bazen suyun iinde farkl trlerde balklar vard ama bu ekiller ne yaparsa yapsnlar bunu her zaman suyun iinde yapyorlard. "Bu insanlar Nil Nehri'ni ok sevmi olmallar, onun iin de mezarlarnn Nil Nehri'yle sslenmesini istemiler herhalde," diye fsldad Khaemwaset, sesi odann iinde yanklanarak. "Baka bir ey daha var, Hori. Bu adam bence benim gibi bir doktor. Baksana!" Uzun bir hiyeroglif yazsnn yan banda duran cerrahlarn kulland aletleri gsterdi. "Yazda tedavisi olmayan bir hastalktan sz ediliyor ve hemen yan banda da eytann neden olduu hastalklar iyiletirmeye yarayan bir dizi by tarifi var." Penbuy bir yandan not alrken bir yandan da Khaemwaset'le olunun arkasndan gidiyordu. Khaemwaset birden neeli bir lk atp durdu. Mezara alan kapnn hemen yannda iki heykel duruyordu. Kadn uzun boylu ve zarifti, bandaki eski moda peruunun ve mavi boyal sa kurdelesinin altnda gzleriyle glmsyor gibiydi. Bir eli yanndayd, dieriyle uzun boylu, ksa kiltli ve altn sandaletli kocasnn beline sarlmt. Kocasnn bir baca hafife ne kmt ve bir elinde de ta bir evrak vard. Mezarn geri kalan blm gibi bu heykeller de ok gzeldi. Heykellerin gzleri parlyordu. Kadnn boynundaki kolye krmz ve mavi renkli talarla sslenmiti ve uzun harmanisinin eteklerinde altn sslemeler vard. Khaemwaset eteklie doru elini uzatt. "Demek," dedi bir sre sonra. "Prensesi bulduk ve de prensi. Ne var ki, prensin adn okuyamyorum. Tan o kenar izilmi gibi." Hori izik taa dokundu. "Bu kesinlikle soyguncularn ii olamaz," dedi. "Bence bu kaide buraya yerletirilirken izilmi ve iilerin bunu tamir edecek zaman olmam." Yerinde doruldu. "Ama mutlaka tabutunun stnde ad yazldr." -86"Haklsn," dedi Khaemwaset. "Prensesin ok ekici bir ad varm. Ahura. Allmn dnda bir ad. Bunun tarihini saptayabilir miyiz, Hori?" Hori gld. Gl duvarlarda yankland. Hizmetkrlardan biri korkuyla bir lk att ve Khaemwaset eliyle olunun azn kapamak istedi. "Bunu neden bana soruyorsunuz?" dedi kkrdayarak Hori. "Ben size yalnzca yardm ediyorum, ama tarihin saptanmas bence olanaksz. Mobilyalar olduka basit ve kasvetli, byk bir olaslkla Byk Piramitler dnemine ait ama dekorasyon bana byk bykbabam Se-ti'nin dnemini hatrlatyor. Tabutlar bize daha ok ipucu verebilir." Ne Khaemwaset, ne de hizmetkrlar dier odaya girmek istiyordu. Hizmetkrlar seslerini karmadan birbirlerine yapm duruyorlard. Penbuy kendini iine kaptrmt. "Prensin heykelinin elinde bir evrak var," dedi Khaemwaset, Hori'ye. "Hi olmazsa bu firavunluk otoritesinin simgesine benziyor. Yalnzca krallarn dnyevi gcn simgesiyle temsil edildiklerini dnecek olursak bu ok garip hatta kfirce bile deerlendirilebilir." Hori ban belli belirsiz sallayarak hizmetkrlara mezar odasna girmelerini eliyle iaret etti. Hizmetkrlar gzlerini korkuyla iri iri aarak gerilediler, ellerindeki mealelerin alevleri altnda yzleri bembeyazd. Khaemwaset onlara doru yaklarken bir yandan kendi yznde de ayn gergin ifadenin olup olmadn merak etti. "Endielenmeyin," dedi hizmetkrlara yumuak bir sesle. "Ben Msr'n en byk bycs deil miyim? Gcm llerin gcnden daha fazla deil mi? Bana bir meale verin." Titreyen bir elin uzatt mealeyi ald ve kararl admlarla dier odadan ieri girdi. Az kalsn mealeyi elinden dryordu. Glkle ln bastrd. Hemen nnde mealenin alevlerinin karsnda Thoth'un kendisi duruyordu. Gagas Khaemwaset'e evrilmi, zeki ku gzleri ise alevlerin
altnda parlyordu. Sa elinde bir kalem sol elinde ise ktiplerin yaz tahtas vard. Heykel canl gibiydi ve Khaemwaset, kalp atlar yavalarken heykelin som altndan yaplm olduunu fark etti. "Thoth," diye fsldad, tanrya yaklap diz kt, mealenin altnda parlayan -87ayaklarn pt. Hemen arkasnda duran Hori de yere diz kp tanry selamlad. Kapnn eiinde duran hizmetkrlar hayretle bir lk attlar, korkular imdilik gemiti. Khaemwaset titreyerek yerinde doruldu ve tam o srada tabutlarn kapaklarn grd. Kapaklar tanrnn iki yannda beyaz badanal duvara dayal duruyordu. Cilalydlar ve Khaemwaset tabutlara aknlkla bakyordu. "Ama bu olas deil!" diye kkredi. "Buraya hrszlar gelmemi. Prens neden ak bir tabutta yatmay istemi acaba?" "Belki de prens burada deildir." Hori'nin sesi odann iinde yankland. Baba ile oul ayn anda balarn evirip birbirlerine baktlar ve Khaemwaset iilerin toprak ynlarn kenara yarlarken hissettii ayn korkuyu hissetti. Avular ter iinde kalmt, meale elinden kayp dmesin diye mealeye skca sarld. "Hayr," diye fsldad. "Prens burada. kisi de burada." ki tabut yan yana ta zeminin stnde duruyordu. Mealenin alevleri tabutlarn stnde k oyunlar yapyordu. Hori'nin neesi snmt. Ciddi bir ifadeyle babasna sokuldu. Khaemwaset bir kez daha kendini zorlayarak ilerledi. Benim neyim var, diye geirdi iinden fkeyle. Yzlerce kez belki de daha fazla l grdm. Hem rahip hem de doktor, deil miyim? Hayr, beni tedirgin eden bu uursuz hava. Burada kanm donduran bir eyler var. Amun akna bu tabutlar neden ak? Sarglar iindeki birinci cesedin sa kolu yannda, sol kolu ise gsnn stndeydi. Bu, bir kadn cesediydi. Prenses Ahura. Khaemwaset uzunca bir sre cesede bakt. Toz iindeki sarglarn altnda, bedenin nemini emmesi iin mumyalama ileminde kullanlan sodyum klorr sarglar kahverengiye dntrmt. Khaemwaset sarglarn altndaki muskalar grd, iinden muskalar sayd. Muskalarn bazlar bedenin stne yerletirilmiti, ly ktlklerden koruyan Isis muskasyla, boynundaki br dnyada yeniden canlanmas iin cesedin bedenine ve ruhuna g veren Tet muskasn fark etti. Bu muskalarn hemen altnda ise, cesedin tm gsn kaplayan altn ve firuze talarla bezenmi Yakalk Muskas vard ve bu muska Khaem- 88 waset'e alayc bir ifadeyle bakyordu. rperdi. Yakalk Muskas cesede bu sarglardan kurtulma gcn verirdi. "Olaanst gzel," dedi Hori hayranlkla. Khaemwaset ban sallamakla yetindi. Sendeleyerek ikinci tabuta yaklat, bulduu gizemlerin altnda korkusu hafiflemiti. Prens, erkek pozisyonunda elleri iki yannda yatyordu. O da kars gibi sarglara sarlmt. Yakalk Muskas da kars-nnki gibi firuze ve altn talarla sslyd. Khaemwaset prensin sa elindekini hemen grmedi. Sonra da aknlkla tabuta doru eildi. "Hori! Burada bir evrak var," dedi. Tabutun kenarna uzanarak ev-raa yavaa dokundu. Evra hafife itti ve cesedin parmaklar kvrld. "Evrak prensin tam olarak avucunun iinde deil," dedi Hori. "Prensi ok sk sargrlamlar."
"Hayr," dedi Khaemwaset. "Evra daha sonra prensin eline dikmiler. Eli ektiimde elin nasl hareket ettiine baksana." Yerlerinde doruldular ve birbirlerine baktlar. "Bu bir ikilem," dedi Hori alak sesle. "Mezardan evra alp kopya etmek ve sonra da yerine koymak bambaka bir ey ama baba prensin elini kesmek istemiyorsunuz, herhalde, deil mi? Daha nce tabuttan hibir ey almadk, yalnzca mezar odasnn yanndaki odadan evra aldk." "Biliyorum," diye karlk verdi Khaemwaset dilerinin arasndan. Her zamanki heyecan ve istek duygular benliini ele geirmeye balamt, baklarn papirs rulosuna ve ruloyu tutan ele evirdi. "Tabutlar eer sslenmi olsayd ve bildiimiz byler yazl olsayd bir aklama bulabilirdik ama byle bir ey yok. Cesetlerin oday denetlemesi iin gzler bile yok. Prensin eline dikilmesini emretmesini gerektiren bu kadar nemli bir evrak ne olabilir?" "Bu ok ciddi bir konu," dedi Penbuy tabuta bakarak. Yaz tahtasn koltuunun altnda sktrmt. "Kitabeler bana bir ey ifade etmiyor, kitabelerde maymunlardan ve su tasvirlerinden sz eden bir ey yok ve ekselanslar gen prens, oullar nerede acaba? Baka bir yerde mi lm ve bu yzden de baka bir yere mi gmlm?" Durak-89ad, Khaemwaset karlk vermeyince konumasn srdrd. "Size kukularm akladm, prens. Buray eski haline dntrp kapatalm ve lleri huzur iinde brakalm. Evra almayn. Buradaki hava hi houma gitmedi." Khaemwaset ktibinin kf kokusundan sz etmediini biliyordu. Kendisi de bu mezarn havasndan holanmyordu, ama yine de merakn bir trl yenemiyordu. Bu evrak o kadar deerli olmalyd ki, prens kendisiyle birlikte gmlmesini istemiti. Birok kk gizemin ortasnda byk bir gizemle kar karya kalmt. Hrszlarn anlamadklar iin mezarlarda braktklar birok evra kazma ilemleri srasnda bulmulard. Bu evraklarda llerin hayattayken ok sevdikleri ykleri ya da iirleri olurdu ve ller Osiris'in ayaklarna kapandklarnda ayn mutluluu yaamay istediklerinden evra da mezara yanlarna almay isterlerdi. Bazen de baz zdeyilere rastlandrd. Kimi zaman da llerin vndkleri konulara yer verilirdi, soylu kiinin hayattayken deer verdii unsurlarn bir listesi, Ylba kutlamalarnda bir Fira-vun'un kendilerine verdii armaanlar ya da seferden dnen orduyla birlikte kumandann getirdii klelerin says yazl olurdu. Ama bu... Khaemwaset evraa dnceli bir tavrla bakt. rm kemikli ellerinde skca tuttuu bu evran ok ama ok nemli olmas gerekiyordu. Khaemwaset merakn yenemeyerek evraa hi olmazsa bir gz atmaya hakkm var, diye geirdi iinden. Yapacam restorasyon almalaryla bu lye eref vereceim. l bir kez de bilgi aratrmalarmla ereflensin! "Osiris Neuser-Ra'nn tapna uzman ellerinizi bekliyor," dedi Penbuy umutla. "Onu kzdrmak istemezsiniz, herhalde, ekselanslar." Khaemwaset ktibinin bu yalvar dolu szlerini duymazdan geldi. "Hori, ba ver," diye emretti. Kapnn eiinde birbirlerine sokulmu duran hizmetkrlar aralarnda aknlk ve korkuyla fsldamaya baladlar. Hori kemerinin arasnda sktrd bakr aky karp babasna uzatt. Khaemwaset eildi. Bir an iin duraksayarak prensin yzne ve muskalarna bakt, gsnde mutluluk ve enerji veren Horus Gz ile kendisini uursuz -90-
saldrlardan koruyacak Isis Muskas boynunda aslyd. Khaemwaset soluunu tutarak, tabutun iine uzand, evra zenle tuttu, eldeki dikileri grebilmek iin dikkatle kaldrd. Bakr ak ok keskindi. Khaemwaset birer birer dikileri kesti. El hafife salland, Penbuy geriledi ama Hori babasn dikkatle izlemeyi srdrd. Khaemwaset mutlulukla i geirdi ve uzanp dln ald. Evrak kaln deildi. Penbuy'a uzatt. "Bunu bir beze dikkatle sar," dedi. "Ve eve kadar sen ta, Penbuy. Yardmclarndan birine sakn verme. alma masamn stne koy ve bugn kapda kim nbet tutuyorsa ona hi kimsenin bu evraa yaklamasna izin vermemesini syle. Evra okuyacam, sonra sen iindekileri bir kenara yazarsn ve daha sonra da evra eski yerine koyarz." Tabii ok deerli deilse, diye geirdi iinden. O zaman evra ben saklarm, kitaplmda bir yere koyarm ya da Pi-Ramses'deki kitaplar evine bile balayabilirim. Bu prensin artk bu evraa gereksinimi yok." "Bunu onaylamyorum," dedi Penbuy evra tutarken. Khaemwaset ona dnd. "Senin onaylamann ya da onaylamamann benim iin hibir nemi yok!" dedi buz gibi bir sesle. "Sen benim emrimde alan bir hizmetkrdan baka bir ey deilsin. Bunu sakn aklndan karma Penbuy, aksi halde iini kaybedebilirsin!" Penbuy'un yz bembeyaz kesildi, eilip selam verdikten sonra baka bir ey sylemeden odadan kt. Hori'nin yznde ciddi bir ifade vard. "Ona kar biraz sert davranmadnz m, baba?" diye kar kt. Khaemwaset oluna bakt. "Bu, seni hi ilgilendirmez, Hori," dedi. Gnein kzgn nlarna yeniden kmak hepsini armt. Khaemwaset ile Hori basamaklarn banda duruyorlar, l havasn ilerine ekiyorlard. Ilk akam rzgr toz toprak iinde kalm ktlerini uuturuyor, bedenlerindeki souk teri kurutuyordu. Hori hem kendi adna, hem de babasnn adna konutu. "Hayat ne kadar da gzel! Henz karanlk ve souk mezarmda yatmaya hazr deilim, baba. M-S|r olaanst gzel bir lke!" -91 ** "Mezarda yatmaya kimse kendini hazr hissetmez," diye karla verdi Khaemwaset yavaa. Mezarn iindeyken sanki aradan bir yz-yl gemi gibi kendini yaamdan uzak hissetmiti. "adrlarmz topla-nrken geri kalan yiyeceklerle biray bitirelim, Hori, sonra da evimize dnelim ve buraya gelirken gcendirdiimiz annenle Sheritra'nn gnln alalm." Mezarn giriindeki oyuktan uzaklaarak yrdler. "it>!" diye seslendi Khaemwaset. "Buradaki dzenlemeleri khya yardmclarna brak. Eve git ve Amek'e bu alann iki asker tarafndan korunmasn istediimi syle. Askerler buraya gelinceye kadar bekleyeceim." Hori merakla babasna bakt. "ki asker mi, baba?" diye sordu yemek masasna yaklatklarnda. Masann bandaki sandalyelere oturdular. "Genellikle asker istemez bir iki iiyle yetinirdiniz." "Ama bu mezara el dememi," dedi Khaemwaset. "Sandklarla kutular ap ilerine bakmadk, ilerinde kimbilir nasl bir hazine gizlidir? Bu hazineyi brakp gidemeyiz, eer grdklerimize ilikin haber yaylrsa hrszlar ksa zamanda buray talan ederler. Amek'in adamlarnn ellerinde kl ve baklarla mezarn giriinde nbet tutmalar ok iyi olacaktr."
Ne var ki, korktuu hrszlar deildi. Kesinlikle deildi. Birasn iti, ln stnde oluan akama ve evresine bakt ve Amek'in askerlerinin bir an nce oraya gelmelerini diledi iinden. Hori'yle birlikte tahtrevanlarndan inip eve doru yrmeye baladklarnda hava iyice kararmt. Khaemwaset derin bir soluk ald. Saa sola kouan hizmetkrlarn ayak sesleriyle konumalar, akam yemeinin kokusu, lambalarn klar, her ey gven duygusu yayyor ve olaan yaamna dndn hatrlatyordu. Hori kendi dairesine gitti, Khaemwaset zel yemek salonundan ieri girerken Nubnofret'in masada oturduunu grd. Az sonra da Sheritra ile Bakmut ieri girdiler. Bakmut duvarn kenarna ekilerek hanmna servis yapmak iin beklemeye koyuldu. Sheritra babasn kucaklad. "Bu gece bana bir yk anlatmak iin tam zamannda eve dndnz," dedi. "Anlatacaksnz, deil mi? stnz banz nasl da kirlenmi!" -92Khaemwaset sevgiyle kzna sarld, Nubnofret'i pt ve kendi al-al< masasna doru giderken ellerini ykamas iin su getirmesini syledi klesine. "Giysilerimi deitirecek zamanm olmad," diyerek zr diledi karsndan. "Giyinerek seni bekletmek istemedim." Nubnofret'in tedirgin olmu gibi bir hali yoktu. "Sen burada yokken yapacak birok iim vard." Bu konuda daha fazla konumak istemiyordu. "lgin bir eyler bulabildin mi, Khaemwaset?" Tam o srada Hori ieri girdi, Khaemwaset yemein servis edilmesini iaret etti ve sohbet balad. Ailenin harpistten, udiden ve davulcudan oluan mzisyenleri sohbete elik edercesine mziklerini seslendirmeye baladlar. Nubnofret aslnda az nceki sorusuna bir yant beklemiyordu ve konuyu daha fazla irdelemedii iin de Khaemwaset rahatlayarak derin bir soluk ald. Hori'nin yaptklarn anlatmasndan korkuyordu ama Hori ile Sheritra kendi aralarnda youn bir sohbete dalmlard. A olmasna karn Khaemwaset yemeini yiyemedi. Saatler ilerlerken ve pencereden tatl bir rzgr eserken Khaemwaset alma masasnn stndeki kendisini bekleyen evra dnmeye koyuldu. Kendini zorlayarak Nubnofret'in sylediklerini dinlemeye balad. "Sen gittikten sonra kardein Si-Montu geldi buraya," diyordu Nubnofret arap kadehini dudaklarna gtrrken. "Burada olmadna zld. Ona birayla ball pastalardan ikram ettim, bir sre sonra da gitti." Khaemwaset soluunu tuttu. Nubnofret'in Si-Montu'dan pek holanmadn biliyordu, onu kaba biri olarak deerlendirirdi, aslnda uygunsuz bir evlilik yapt iin onu eletirdiini biliyordu karsnn. "Ne istiyormu?" diye sordu. "Umarm geldiine piman etmemisindir onu, Nubnofret." Ksa bir sessizlik oldu. Nubnofret yzklerini karp dnceli bir tavrla inceledikten sonra yeniden parmaklarna takt. Hori biraz daha ekmek istedi. "Ben kaba ve terbiyesiz biri deilim, Khaemwaset," dedi Nubnof-ret souk bir tavrla. "Kardein bahede bira iip seninle sohbet ede-rek leden sonrasn geirmek istiyordu. Hepsi bu." - 93 Khaemwaset iindeki fkeyi bastrmaya alt. "Suriyeli kaptann kzyla evlenebilir ve tahtn vrisi olabilirdi," dedi dmanca bir sesle "Ama o yine de iyi ve drst bir adamdr ve onu severim. Keke bura. da olsaydm." "Amcam Si-Montu'yu ok seviyorum," diye araya girdi Sheritra Utantan kzarm yzyle annesine
bakyor, bir yandan da harmanisi-ni ekitiriyordu. "Buraya her geliinde bana allmn dnda arma-anlar getirir ve ben zeki biriymiim gibi benimle konuur. Ben-Anath hem ok gzel hem de benim kadar utanga. Onlarn karlamalar, birbirlerine k olmalar ve bykbabamn isteklerine kar karak evlenmeleri bence ok ho bir yk." "Biriyle tanp onun sana k olmasn bekliyorsan sevgili kzm kendini buna hazrlamalsn," dedi Nubnofret kznn zlem dolu konumasna karlk vererek. "Erkekler sradan ve basit kadnlar ekici bulmazlar, bu kadnlar ne denli zeki olurlarsa olsunlar yine de erkekleri kendilerine k edemezler." Sheritra'nn yz daha da kzard. Hori'nin elini tutarak baklarn yere indirdi. Khaemwaset'in bir el hareketiyle hizmetkrlar tabaklan toplamaya baladlar. "Odana ekildiinde Bakmut'u yanma yolla," dedi kzna. "Ben de daha sonra odana gelip seninle konumak istiyorum. imdi Hori'yle birlikte neden bahede yrye kmyorsun?" "Teekkr ederim, baba," diye karlk verdi. Hl Hori'nin elini tutuyordu. Annesine glmseyerek ayaa kalkt. "Sizi bir kez daha d krklna urattm iin zr dilerim, anne," dedi. "Eer isterseniz yarn yemeimi odamda yerim ve itahnz karmam." Nubnofret karlk veremeden Hori'yle birlikte uzaklat. Sheritra'nn inatlna karn yine de son sz sylemesi Kha-emwaset'i memnun etmiti, karsna belli etmeden kendi kendine glmsedi. Ama yine de Nubnofret'e kar kmaktan kendini alamad "Sheritra'y olduu gibi kabul edemiyorsan onu bir sreliine Nin-su'daki evimize gndermeyi ciddi bir ekilde dnmeye balayacam. Onu gereinden fazla incitiyorsun. Fayum'da Firavun'un haremi-94yakn olur ve bylelikle kendisine kesinlikle annesinden daha fazla ini gsterecek kadnlarla birlikte olabilir. Sunero gvenilebilir hizmetkrlarmzdan biridir. Ailesi bir sreliine Sheritra'y konuk etmekten memnun olacaktr." Nubnofret srtn kamburlatrd. "zr dilerim," dedi. "Ne kadar nizlemeye alrsam alaym onda beni her zaman tedirgin eden bir geyler var. Onun gzel olmasn, erkekleri peinden koturmasn istiyorum..." Ellerini masaya dayayarak ayaa kalkt, sar harmanisine sarld. "Si-Montu'nun kaba davranlarndan holanmamama karn kzmla ayn fikirdeyim. Ben-Anath'la yaad ak benim de houma gidiyor. Neden kzmla ayn grte olduumu bir trl kabul edemiyorum?" Duraksad, Khaemwaset onun diz kp kollarn boynuna dolamak istediini hissetti ama Nubnofret glmsemekle yetindi ve klesine iaret ederek odadan dar kt. Mzisyenlerin ilerini bitirip gitme izninin verilmesini beklediklerinden habersiz olan Khaemwaset bir sre masasnda oturdu. Sherit-ra'yla konumadan nce evra incelemeyeceim, diye geirdi iinden. Kesinlikle ac dolu bir aratrma olacandan nce evra incelemeye balamak istemiyorum. Belki de ncelikle Delta'dan gelen notlar gzden geirsem daha iyi olur. u anda banyo yapmann bir anlam yok. Yerinden kalkt, harp alan kii yavaa ksrd. Khaemwaset onlarn hl orada olduklarn aknlkla fark ederek ekilmelerini syledi, sonra da baheye gitmek iin kabul salonundan geti. Ama baheye kmak yerine igdsel bir ekilde yatak odalarnn bulunduu blmn arkasndan geerek alma odasna doru gitti. Evrak, cilal masann stnde, bazen geceleri de alan Khaemwaset'in kaymak tandan yaplm lambasnn yannda duruyordu. Penbuy evra zenle masaya koymutu. Khaemwaset nbetiye ka-Piy kapamasn syledi ve evrakla birlikte odada yalnz kald.
Kollarn gsnn altnda kavuturarak masaya yaklat, durdu, Gzlerini evraktan ayrmayarak masann evresinde dolat. Ruloyu kolaylkla aabilecek miydi yoksa amaya alrken papirs paralanacak myd? Parmaklar karncalanmaya balamt ama yine de iin- 95 de bir isteksizlik vard. Gece olduka sessizdi. Komusunun bahesinden gelen bir kahkaha sesi duydu, komumun konuklar olmal, di-ye geirdi iinden. Odann kesinde duran byk lambadan ya ko-kuu geliyordu. Eer beklemeyi srdrecek olursam afak skmeye balayacak, dedi kendi kendine tedirginlikle. Otur, aptal! Ama yine birka saniye masann evresinde doland, evrak sradan bir evraksa d krklna kaplmaktan korkuyordu, yok eer evrak adn koyamad bir eyleri ieriyorsa o zaman gerekten korkmaktan korkuyordu. Sonunda sandalyesini ekti ve Penbuy'un evran stne koyduu bezi kaldrd. Bir kez daha bu ok eski evran hi bozulmam olmasna ard. stnde ne bir toz vard ne de eski dnemlere ait olduunu belirten bir bozulma sz konusuydu. Hem prensin kendisi hem de prensi mumyalayanlar tarafndan byk bir zenle ele alnm olduu anlalyordu. Khaemwaset saygyla evraa dokundu. Yavaa ruloyu at. Papirs paralanmadan ald. Khaemwaset evra sonuna kadar at, sonra derin bir ekilde iini ekerek yeniden rulo yapt. ok ksaym, diye geirdi iinden Khaemwaset ve de yazlar ok koyu. Lambay kendine doru ekti. Okurken not almas iin Pen-buy'a ve yaz tahtasna ihtiyacm var. Bunu yarn yaparz. Bu gece yalnzca evra okumak istiyorum. Bir kez daha evra at. Hiyeroglifler daha nce grdklerine benzemiyordu. Eski Msr yazlarnn ilkel bir trne benziyordu ama o kadar eskiydi ki insana aldatmaca gibi geliyordu. Yaz iki blme ayrlmt, birinci blm dikkatle inceledikten sonra yeniden baa dnd, sonra da yerinden kalkarak yaz tahtasn, kalemi ve mrekkebi almak iin kitaplna gitti. Dikkatle her karakteri kopya etti ve altlarna da olas anlamlarn yazd. Tm dikkatini nndeki bu ie vermiti. Uzun bir zamandan beri bylesine zorlu bir ile uramamt ve heyecan duygusu gzel bir arap gibi tm damarlarna yaylyordu. Kap vuruldu. Khaemwaset duymad. Kap bir kez daha vurulunca," Defol!" diye bard ban kaldrmadan. Bakmut kapy ap ieri girdi ve eilerek selam verdi. -96"Binlerce kez zr dilerim, prens," dedi. "Ama prenses yatana tt ve gelip kendisine iyi geceler dilemenizi bekliyor." Khaemwaset aknlkla sandalyesinin yanndaki su saatine bakt. Calmaya baladndan bu yana iki saat gemiti. Hemen gelemem, Bakmut," diye karlk verdi. "Yarm saat sonra orada olurum. Sheritra'ya beni beklemesini syle." Bakmut bir kez daha eilip selam verdikten sonra odadan kt. Kap kapand ama Khaemwaset bunu fark etmedi bile. ine geri dnmt. Ksa bir sre sonra baz cmlelerin anlamlarn karmaya balamt ama bu anlamlarn doru olup olmadndan kukuluydu. Hiyeroglif semboller bir szcn bir hecesini ya da tam anlamyla bir szc simgeleyebilir veya bir kavram tek bir sembolle belirtilebilirdi ve bu semboller grnte insana
anlalabilir gibi gelmekle birlikte yine de iki anlaml olabilirlerdi. Tm olaslklar dnd, papirs yaz tahtasnn stne koydu ama yine de her eye karn grdklerinin ne olduuna ilikin bir fikri yoktu. Kaleminin ucuyla izleyerek szckleri fsldamaya balad, bir yandan da bu szcklerin eski Asur dilinde yazlm olabileceini dnyordu. Ne var ki, bu szcklerde kendisine hi de yabanc gelmeyen ve armasna neden olan bir ahenk vard. Mrldanrken bir kez daha yazya dikkatle bakt. Cmlelerin yapsnda kesinlikle bir ritim vard. Evran yalnzca birinci blmn inceleyebilmiti. Derin bir sessizlie brnerek dnmeye koyuldu, birden bu szcklerin bir bynn yapsn oluturduu iin kendisine yabanc gelmediini fark etti, her bycnn bildii gibi byler szcklerle ifade edildiinde iirde olmayan zel bir akclklar vard. Bir tr bir byy mrldanmm, diye geirdi iinden arkasna yaslanarak. Anlamadm bir eyi seslendirerek ona g kazandrmakla aptallk ettim. Azmdan dklen szcklerin ne anlama geldiinden haberim bile yok. Bir sre kendini toparlamak iin beklerken gzleriyle oday tarad. Masasnn stndeki lambann gaz tkenmek zereydi. Daha byk -97Firavunlarn fkesi / F: 7 olan lamba ise ya yenilenmediinde bir sre sonra snecekti. Gece. nin huzur dolu youn sessizliini iine ekti. Su saatine baknca c^ ard. saat sonra afak skecekti. Evra beze sararak telala alma odasndan kp Sheritra'nn dairesine yneldi. Kznn odasnn kaps aralkt, ierde lambalardan biri hl yanyor ve koridoru hafife aydnlatyordu. Khaemwaset kap-yi ardna kadar at. Bakmut kapnn eiinde iltenin stnde onu beklerken uykuya dalmt. Sheritra dzenli soluklar alarak yatanda kvrlm uyuyordu. Babasn beklerken okuduu evrak yere dm, t. Khaemwaset kznn yatann baucunda utanla durdu. Son gnlerde bu seni ikinci kez d krklna uratm, benim Kk Gneim, diye geirdi iinden zntyle. , konumaya gelince annenden biraz daha iyi saylrm ama o kadar. ok zr dilerim. alma odasna geri dnd. Evrak brakt yerde evirileriyle birlikte duruyordu. Odada bir deiiklik yoktu. stemeyerek hangi byy yksek sesle sylemisem de ne bende ne de evremde bir etkisi olduu anlalyor, diye geirdi iinden derin bir soluk alarak. Belki de bu, kabzl yok edici bir reeteden baka bir ey deildi, belki o prens tm yaam boyunca kabzlk ekti ve br dnyada bu her derde deva reeteyi yanna almadan giderse ayn sknty ekmekten korktu. Khaemwaset kendi kendine glmsedi ama az nceki akas kalbinin stne reklenmi skntyla sululuk duygusunu azaltmad. Msr'n en byk tarihisiyim, diye geirdi iinden. Bu evra benden baka hi kimse eviremez. Deneyeceim ama yine de benim kadar bilgili olmayan meslektalarma evra gstermenin bir anlam olmayacan da biliyorum. Ayrca... Evrakla lambay alarak kitaplna gitti. Ayrca, bu evra nereden bulduumu da renmek isteyeceklerdir. Penbuy haklyd. Ben bir hrszm. Penbuy bu evra kopya ettikten sonra prensin parmaklarna yeniden dikerim. Kopyalama ilemi tamamlanncaya kadar evran ikinci blmnn evirisine balamam. Zaten bu ii u anda yapamayacak kadar yorgunum. Ve de korkuyorum, diye geirdi iinden evra koyduu sandn kapan kapatr- 98 ken. Anlamadn bir byy syledin. Kendini ansl biri olarak grmelisin. Ayn aptall srdrrsen evran ikinci blm uursuzluk ?etirebilir ya da aileden birinin lmne neden olabilir.
Bir an nce yatp uyumak iin yanp tutuuyordu ama bunu yapmadan nce gerekletirmesi gereken bir ey daha vard. Szcklere vurduu bynn bilinmeyen sonularn da beraberinde getirdiinden yapm olduu herhangi bir zarardan ya da tehlikeden kendisini korumas gerekiyordu. Kitapln kapsn kilitledikten sonra ilalarn saklad sand at. Sandk; etiketli kutular ve kavanozlarla doluydu. Kutulardan birini ald ve iinden kurutulmu bokbceini kard. Koyu renkli bokbcekleri sradan hastalklarn iyiletirilmesi iin kullanlrd ve Khaemwaset'in kutusunda yaklak bir dzine kurutulmu bokbcei vard ama o akamki amac iin zel bir bokbceine gereksinimi vard. Bu, parlak renkli olanlardand. Ban alarak bokbceinin kafasn zenle kesti, kanatlarn kopard, bokbceinin bedenini kk bakr kavanoza yerletirdi. Genellikle bu ilemleri yardmclar yapard, dolaysyla beceriksiz hareketlerle portatif ocan kmrn yakt, kuru cesedin stne Ib'in her zaman hazr bulundurduu bir srahi iindeki suyu dkt ve bokbceinin bedeni kaynarken dier bir sand at ve iinden kk ve mhrl bir kavanozu kard. Kavanozun stndeki krmz mhr krd. Zehirli ylan yan bulmak hem zor hem de ok pahalya mal olan bir iti. Kaymaktandan yaplm anan iine bokbceinin kafasyla kanatlarn koydu, bu i iin uygun byy mrldanarak stlerini yala kaplad. Su artk iyice kaynamt. Bir sre bcein cansz bedenine bakt, sonra bir maayla bedeni ald. Bir yandan da srekli olarak byy mrldanyordu. Bedeni zeytinyann iine koydu. Dumanlar kan suyu kmr ateinin stnden indirdi. Sabah iindekilerle birlikte iki ya kartracak, sonra da bu karm iecek ve tm uursuzluklar geri gnderecekti. Endiesinden bir an nce kurtulmak iin bunu imdi de yapabilirdi fakat doru ve uygun korumann salanmas iin - 99 bokbceinin paralarnn iilmeden nce birka saat bekletilmesi ge. rekiyordu. Khaemwaset sandklar kapatp yatak odasna giderken yorgun, luktan perian bir haldeydi. Yatak odasna uzanan koridorlar karanlk, ti. Gece klesinin kapnn hemen nndeki hasrda uyuduunu grn-ce onu uyandrmad. Yatana yaklat, kiltini kard, sandaletlerini bir kenara frlatt ve nilfer ieiyle kolalanm arafn stne ylrcas-na att kendini. Hemen derin bir uykuya dald. Sabah ykandktan, duasn ettikten ve kahvaltsn yaptktan sonra kitapla gitti. Yeni bir kmr alarak kk bir ate daha yakt, bir ge-ce nceki byy ezberinden okumaya balad, bokbceinin bedenini anakta bulunan yan iinde kafas ve kanatlarnn yanna koydu. Artk iindeki tedirginlik ve korku yok olmutu. ana atein stne yerletirdi ve yalarn kaynamasn bekledi. Bynn maksimum koruma salamas iin yedi gn boyunca cinsel ilikiye girmemesi gerektiini biliyordu. Sihirbazlk ilemlerinde bylesi snrlamalar her zaman vard ve meslektalar bu snrlamalar skc bulurdu ama cinsel iliki olmadan geecek bir hafta Khaemwaset iin ok da nemli deildi. Yalar artk kaynamaya balamt, zehirli ylann yann acms kokusu duyuluyordu. ana maayla atein stnden ald, soumas iin kenara koydu ve kmrn kendi kendine yanp kl olmas iin atei sndrmedi. Karmn ok scak iilmesi gerekiyordu. Son byy de yksek sesle syledikten sonra ana ald, yala beraber bokbceinin boazndan aa kaydn hissederek hzla iti. alma odasna geri dnerken dn geceki aptallmn bedelini dedim, diye geirdi iinden ve masasnn stndeki papirsleri toplamaya balad. Penbuy bu evrakla birlikte o evran kopyasn da dos-yalamal, ama eviri giriimimden asla vazgemeyeceim. Bugne dek hibir eski yaznn karsnda pes etmedim, bunun karsnda da etmeyeceim.
"Penbuy!" diye seslendi, ktibinin gnlk ilere balamak iin kapnn nnde beklediini bilerek. "eri girebilirsin. Delta'dan ne tr mektuplar geldi?" - 100Gerekli yantlar dikte ettirmeyi bitirdiinde Khaemwaset kzyla rmesi gerektiini hatrlayarak onu bulmak iin alma odasndan m\ Evin arka giriinin yanndaki kk odada buldu kzn. Kz evcil vlann stn iiini izliyordu. Glmseyerek babasn selamlad. "Harika bir hayvan bu," dedi. "Stn bitirdiinde duruyor ve ban kaldrp yannda biri var m diye bakyor. Eer kendisini izleyen biri voksa srnerek uzaklayor. Bazen bir kenara gizlenerek onu izlediimden byle yaptn biliyorum." Khaemwaset kzn yumuak alnndan pt. "Dn akam iin zr dilemeliyim, Sheritra," dedi. "Kendimi bir ie kaptrdm ve seni unuttum gitti. Dnyann en gvenilir babas deilim, deil mi?" "Sizi balyorum," dedi akac bir ciddiyetle ve iaret parman babasna doru uzatarak. "Ama bu gece dn gecenin acsn kartmak iin bana ok uzun bir yk okuyacaksnz. Ah, baba," diye srdrd konumasn. "Artk ocuk deilim, biri beni nemsemediinde ne fkeyle iime kapanyorum ne de uykumda alyorum artk. Sizi ok iyi anlyorum." Demek bazen uykunda alyorsun, diye geirdi iinden gzlerini ylandan tarafa eviren kzna bakarak. Bakmut seninle ilgili bana rapor verirken bir keresinde buna deinmiti. Kendi yetersizliine alyorsun. Kendine kzyorsun. Ben de seni ok iyi anlyorum. "Bugn buralardan bir sreliine uzaklamay dnyorum," dedi. "Birka saat burada olmayacam ama tam akam yemei saatine geri dneceim. Bana katlmak ister misin?" Sheritra babasna glmsedi. "Annem ud dersinde rendiklerimi kendisine almam istiyordu," diye karlk verdi. "Beni bulamazsa ok kzabilir." Dudaklarn bzd. "Neyse, bu nemli deil, nk altm artk. Sizinle dolamay ok isterim baba." "Gzel. O zaman len uykusundan sonra bahenin arka kapsnda bulualm." Sheritra ban evet anlamnda sallad. Ylan, ban kaldrm tembel bir ekilde ona bakyordu. Khaemwaset dar kt. - 101 Sheritra ile Khaemwaset le uykusundan hemen sonra arka bahe kapsnda kendilerini bekleyen tahtrevanlarna bindiler. Kendi, lerine Amek ile drt asker elik ediyordu. Mezar alanna doru yO|a ktlar. Kentin kuzey tarafna doru giderlerken birlikte olmaktan ho. nut sohbet ettiler. Kaak ocuklar gibi sululukla birbirlerine glmse-yip kahkahalar attlar. Khaemwaset, kznn esmer kollarndaki altn bi-leziklere ve konuurken iki yana sallanan peruunun buklelerine bakarak hi de irkin olmadn dnd. Ksa bir sre sonra kk yeil meyvelerini vermeye balayan hurma aalaryla kapl bir alandan geip Saqqara'ya ulatlar. Mezara yaklatklarnda Hori onlar grp el sallad. Khaemwaset tahtrevan tayclarna glgeliklerin yerletirilmesini emrettikten sonra ocuklaryla birlikte basamaklar indi ve birinci odaya girdiler. Ofisteki ilerinin yan sra kitabelerdeki yazlar da kopya etmekle ykml olan Penbuy iine balamt bile.
Khaemwaset'in ressamlar sehpalarn yerletirmiler, duvarlardaki olaanst gzellikteki resimleri kopya ediyorlard. Dier hizmetkrlar ise kumlu zemine oturmular, yanlarndaki ak sandklarn iinde bulunanlarn listesini karyorlard. Kapda ise kle ellerindeki bakr aynalar odann ii gne nlaryla dolsun diye belli bir ada tutuyor ve sabrla bekliyorlard. Sheritra hayranlkla iini ekti. "Buras ok gzel!" dedi. "Ne kadar ok ayrnt var. Bykbabam mutlaka buraya gelip bunlar grmeli." "Buraya gelmesi onun kendi sanatlarnn ne denli kt olduklarn anlamasna yarar, yalnzca," dedi Hori. "Kopyalama ilemleri bittikten sonra ona gnderiyorsunuz, deil mi baba?" "Her zaman gnderirim," dedi Khaemwaset kznn koluna girerek. "lleri grmek ister misin, kk meleim?" Sheritra korkak biri deildi. Ban sabrszlkla evet anlamnda sallad ve bir yannda babas, dier yannda Hori olmak zere balarn eerek alak kapdan ieri girdiler. Buras pek aydnlk deildi. ki cesetle birlikte Thoth'un heykeli lo kta karlarnda duruyordu. Cesetlere yaklatlar. Sheritra hibir ey sylemedi. Yavaa cesetlere doru ban uzatarak inceledi. -102"Bu, Prenses Ahura," dedi Khaemwaset ona. "Prensin adn bilmiyoruz. Oullar senin de grdn gibi burada deil. Tm almalar tamamlandktan sonra belki daha fazla bilgi sahibi oluruz." "Zavalllar," dedi Sheritra yavaa. "Kutsal firavuninciri aacnn al-tmda, kutsanm lmle Osiris krallnda oturmak elbette olaanst bir eydir ama baba, ben az sonra tahtrevanlarmza binip annemin esiz yemeklerine geri dneceimiz iin ok mutluyum." "Sheritra, sen ne kadar da agzl birisin," dedi Hori akac bir tavrla. Sheritra ona alak sesle karlk verdi ve Khaemwaset szcklere dikkat etmeden onlarn konumalarn dinledi. Baklarn cesetlere evirmiti. Deien hibir ey yoktu. Prensin evra tutan elindeki dikiler de dn brakt gibiydi. Tm bedenine yaylan lk bir su gibi rahatln benliini kapladn hissetti. Kendini birden ocuk gibi mutlu ve tasasz hissetti. "almalarn tamamlanmas ve mezarn yeniden mhrlenmesi ne kadar srer?" diye sordu Hori'ye. Delikanl bir sre dnd. "Tam olarak bir gn vermek zor," diye karlk verdi. "Her ey ressamlara bal. Onaracak bir ey olmadna gre mezarn adaklarn yaplmas iin ksa bir sre sonra hazr olacan sanyorum." "Bence tabutlarn kapaklarn kapamalyz," dedi Khaemwaset alak sesle. "Bu tozun iinde ikisinin de ak bir tabutta yatmalar doru deil, ayrca, ilerde buraya hrszlar girerse cesetlerin zerindeki deerli muskalar alabilirler." Hori merakla babasna bakt, Khaemwaset yznde garip bir ifade mi olduunu yoksa endiesinin sesinden mi belli olduunu dnd. "Pekl," dedi Hori. "Cesetlerin neden kapal tabutlarda olmadn bilmediimize gre bu riski gze alabiliriz ama iyi niyetimiz bizi l-lerin errinden kesinlikle koruyacaktr."
Khaemwaset'in neesi azalmaya balamt. "Seni iinle ba baa brakalm," dedi oluna. "Mezar kapanncaya dek Amek'in askerlerinin burada kalmas gerektiini unutma, tamam m, Hori? Fellahlara bol - 103li bol birayla sebze verilmesini sala. Onlarn ii ok zor." Aydnlk oda-ya doru gitti. "Sheritra?" diye seslendi ban evirmeden. "Eve c% mek iin ok erken. Kentin iinde dolamak ister misin? Yeni mallarg bakar, pazarda dolarz." "Bu kaama sonuna kadar yaamaktan yanaym, baba," diye seslendi kz ve birlikte tahtrevanlarna bindiler. Ankh-tawy mahallesindeki krallarn tapnaklarnn bulunduu kentin kuzey tarafna dnmek yerine, Khaemwaset tahtrevan tayclarna yabanclarn yaad gneye doru gitmelerini ve Nil Nehri'nin besledii kanaldan geip gneyde Hathor ve kuzeyde de Ptah tapnaklarnn birletii noktaya gitmelerini emretti. Bu gezilerinde Khaemwaset yanlarna Ramose'yi almamt, onun iin de halkn kenara ekilmelerini ve Firavun'un oluna sayg gstermelerini emreden Amek oldu. Ksa bir sre sonra Peru-nefer mahallesinin kalabal ve grlt-syle karlatlar, Memphis kysndaki her iki taraf da amur ve alak evlerle dolu olan dar sokaklardan, dkknlardan getiler. Tahtrevann arkasndan plak kk ocuklarla eekler komaya balad. Amek halkla kraliyet ailesi arasnda belli bir mesafe oluturulmas iin elinden geleni ardna koymuyordu. Sheritra'nn ilgisini eken bir ey grnce Khaemwaset tahtrevanlarn durmasn emretti. Sheritra sandaletlerini tahtrevanda unutarak koarak indi. Hzla kar kaldrma geerek Aslahia'dan gelen vazo ve gravrl kutular satan dkknn nnde durdu. Birden eski utangalna kaplarak ieri giremedi. Khaemwaset, Amek'e iaret edince Amek gen kzn yanna yaklat ve ne istediini sordu, Sheritra beendiini iaret edince Amek satcyla sk bir pazarla giriti. Khaemwaset derin dnceler iersinde sokaktaki insanlara bakyordu. ok iyi vakit geiriyordu. Nubnofret kznn halkn arasnda tozlu sokaklarda bir dkknn nnde durduunu ve kzna birahaneden km sarhoun yiyecek gibi baktn bilseydi herhalde aknlktan kk dilini yutard. - 104Sheritra ksa bir sre sonra elindeki son derece irkin vazoyla tahtrevana bindi. Glmsemesi tm yzne yaylmt. "Bunun son derece irkin bir vazo olduunu biliyorum," dedi soluk solua. "Ama houma gitti ve Bakmut bunun iine taze iekler koyduunda ok daha gzel grnecek. imdi nereye gidiyoruz?" Khaemwaset istemeye istemeye tahtrevan tayclarna nehir yolundan eve dnmelerini syledi. Tm akam Nubnofret'in azarlaryla geireceklerini biliyordu. Nehir kysn izleyen yol kentin sokaklarndan ok daha geni olduundan yan yana devam ettiler yollarna. Buras da kalabalkt ama yol geni olduundan hzla ilerleyebiliyorlard. Ptah tapnann ky basamaklarna uzanan kanaln stndeki kprden geerlerken Khaemwaset bo gzlerle kendilerine el sallayan halka bakyordu. Az ilersinde toz iinde yalnayak bir kadn gzne iliti. Uzun boylu olan bu kadn kalalarn kendinden emin bir ekilde sallayarak yryordu. Khaemwaset
kadnn yzn gremedi. Kadn baklarn yola dikmi, ne sana ne de soluna bakmadan yryordu. Kollarnda ylana benzeyen gm bilezikler vard. "u kadna bakn!" diye seslendi Sheritra kadn gstererek. "uradaki. Ne kadar ilgin bir grn var. stndeki eski moda harmaniye ve plak ayaklarna karn ne denli kstah bir hali var, deil mi?" "Evet, grdm," diye seslendi Khaemwaset kadn grmek iin ban uzatarak. Harmanisi gerekten de demodeydi. Khaemwaset kadnn ince harmanisi altnda ortaya kan kalalarna bakt. Kadn admlarn hzlandrdnda yrtmacnn arasndan ortaya kan esmer bacan grd. "Bandaki peruk mu, yoksa kendi sa m?" dedi Sheritra. "Ne olursa olsun artk kimse bu tokalar takmyor. Annem onu asla beenmezdi." Evet, beenmezdi, diye geirdi iinden Khaemwaset. Boazna bir yumruk tkanm gibiydi. Kadnn yryndeki bu vahice tavr Nubnofret'in annda ondan holanmamasna neden olurdu. "Daha hz-ll!" diye bard tahtrevan tayclarna. "Bu kadn grmek istiyorum. - 105 Amek ko ve kadn durdur!" Neden klelerim bu kadna bakmyor, (j| ye geirdi iinden. Tahtrevan tayclar hzlanrken kalabaln arasn, da koan Amek'e bakt, ama iinden bir ses Amek'in kadna yetierne. yeceini sylyordu. Trnaklarn avucuna geirdi ve kadn gzden kayboluncaya dek de trnaklarn avucundan ekmedi. Amek geri ge|. misti. "zr dilerim prens, ama sanki yer yarld da iine girdi kadn; dedi Amek. Demek Amek de kadn fark etmiti. Khaemwaset omuzlarn silkti. "nemli deil," dedi. "Bir an iin onu yakndan grmek istemitim, hadi artk bir an nce eve dnelim." Sheritra babasna dikkatle bakyor, du. Avularndaki beyaz trnak izlerine bir gz attktan sonra glmseyerek kzna dnd. "Anlamsz bir merakt benimkisi," dedi ve Sherita babasna glmsedi. "Gzele bakmann bir sakncas yok ki," diyerek babasn rahatlatmaya alt. "Ben de onun ok gzel olduunu fark ettim." Kznn sesindeki zlem dolu ifade Khaemwaset'i zmt. Ha murdand, tahtrevan tayclarna bard ve tahtrevannn perdelerini ekti. Bahe kapsndaki askerin selamn fark etmeden dalgn baklarla ieri girdi. Beinci Blm - 106xAh insanolu, sana tutkunun yolunu gsteren Yaradan'a nasl kar kabilirsin? Ah, insanolu, hkrklarn cennete ular, Ve kendini ilediin sulardan tr sular durursun.' Sheritra'yla birlikte evin iinde yrrlerken, Khaemwaset bahedeki lambalar yakan hizmetkrlarn konumalarn duydu. "kimiz de kir iindeyiz," diye fsldad Sheritra. "Yemek saatinde masada olmak iin
bu ekilde mi salona girelim yoksa ykanp stmz bamz deitirip yemee ge mi kalalm?" "Ykanalm," diye karlk verdi Khaemwaset. "Annenin su listesinde ge kalmak pis olmaktan daha iyidir ama elini abuk tut, Sheritra." Ayrldlar. Khaemwaset'in dairesinde Kasa elinde havlularla efendisini bekliyordu. Yatan stne temiz harmanisini ve bu harmaniye uygun taklar koymutu. "Prenses ok fkeli," dedi Khaemwaset'in yokluunda nelerin olup bittiini sormas zerine. "Nereye gittiinizi renmek istiyor. Prenses Sheritra bugn udunu almad." Khaemwaset banyo odasna doru giderken Kasa arkasndan geliyordu. "Biliyorum," diye karlk verdi. "Benim o kk kaamaklarmdan birini gerekletirdim bugn, Kasa. Nubnofret'in fkesi artmadan yemekte olmalym. Beni abuk yka." Ksa bir sre sonra evin iinden baheye kt. Sheritra oktan iti, Dizlerini yukar ekmi oturuyordu. Kollarnda firuze bilezikler - 107 vard, bana da firuze bir ta takmt. Yz makyajszd. imlerin s. tnde oturmu Hori'yle konuuyordu. Az nce ykanan Hori'nin salan ise hl slakt. Khaemwaset onlarn yanna yaklaarak hizmetkrnn ektii bir sandalyeye oturdu. Nubnofret stunlarn arasnda grnd-gnde olunu ancak selamlayabilmi, fakat onunla konuamamt Nubnofret'in arkasndaki kleler de tepsiler iindeki mezeleri tayOr. lard. Yanndaki sandalyeye oturan Nubnofret'in yzndeki buz gibi ifadeyi grd. Sheritra, Hori'ye o gn pazarda olanlar anlatyordu. "Sonra da belki dnyann en gzel kadn olan o kadn grdk," dedi Sheritra. "Ne kadar gzeldi, deil mi baba? Biraz kstah tavrlyd vard ama ok hotu." Nubnofret soran gzlerle kocasna bakt ama Khaemwaset bir trl unutamad o ekici kadndan sz etmek istemeyerek sradan bir tavrla kzna karlk verdi. "Allmn dnda olduu kesindi," demekle yetindi. "Nubnofret yemek yemek iin daha ne kadar bekleyeceiz?" "Birka dakikadan fazla beklemeyeceksin," diye karlk verdi kars. "Ama dorusu eve bu kadar ge gelip bir an nce yemek yemek iin neden acele ettiini anlayamyorum." Kadife benzeri ieklerin stnde solgun glgeler oluturan evin klar yanncaya dek aile kendi arasnda sohbet etti. Ss havuzundaki balklar sivrisinekleri yakalamak iin arada srada suyun stne zplyorlard, masann yannda dolap gzlerini masadaki yiyeceklerden ayrmayan maymunlar kll ellerini uzatp yemek istiyorlard. Sonunda Nubnofret evin bakhyas olan Ib'e bayla bir iaret verdikten sonra yerinden kalkt, dierleri de onu izledi. Acaba bu akam o kadn ne yapyordur. Bu dnce birdenbire aklna gelivermiti, yemek salonuna doru giderken. Acaba o kadnn bir kocas var myd ve onlar da bahelerinde gecenin tatl esintisi altnda yan yana yryorlar myd? Yoksa ailesiyle birlikte mi yayordu? Kimbilir belki de o gen bir kzd ve u anda da odasnda tek banay- 108 dl Hayr, diye geirdi iinden yerdeki yastklara otururken. O gen kz deildi- Yaamna birok erkek girip kmt ama o onlarla ilgilenmemiti. O sradan biriydi ve dier kadnlara oranla ok daha deerli olduunun farkndayd ve prensini bekliyordu.
Nubnofret yanna gelip oturdu ve Khaemwaset onun fkesini kusacan hissetti. "in olduunda beni bir kenara brakp gitmene artk ok altm," diye tslad Nubnofret. "Ama bana kar gelerek Sherita'y yanna alman ve bu evin iindeki grevlerinden vazgemesi iin onu yreklendirmeni kabul edemem! Ona bencilce davranmay retmene izin veremem." Karsnn ate pskren gzlerine bakarak, tek yapmak istediinin bir gece nce yanna gitmedii iin kzndan bir tr zr dilemek olduunu aklamak istediyse de sonra bundan vazgeti. Bunu o anda yapmamas gerektiini hissediyordu. "Gerekten de ok zr dilerim, Nubnofret," dedi yavaa. "Ve sen haklsn. Seninle tartmayacam." Nubnofret gzlerini krptrarak arkasna yasland. Yz ifadesi yumuamt. Kocasndan sert bir tepki bekledii anlalyordu. Khaemwaset yavaa karsn yanandan pt, Nubnofret birden dnerek kocasn dudaklarndan pt. "Beni zaman zaman ok fkelendiriyorsun," dedi bouk bir sesle. "Ama seni hl ok seviyorum." arabndan bir yudum aldktan sonra yeniden kocasn dudaklarndan pt. Khaemwaset gecenin geri kalan blmn ailesiyle birlikte geirmeye kararlyd. Fakat azndan basit ve nemsiz szckler dklrken dnceleri o gizemli kadnla doluydu. Admlarn atarken kalalarnn sallan, bedenini skca saran beyaz harmanisi gzlerinin nnden gitmiyordu. Bu ok sama, diye geirdi iinden. Msr her ulustan birok gzel kadnla dolu. Evden dar her kmda, tapnaa ve Pi-Ramses Saray'na her gidiimde yolda birok gzel kadna rastlarm. Neden bu kadn beni bu denli etkiledi? Buna verecek bir yant yoktu ve sonunda disiplinle geen yllarn verdii alkanlkla kadn kafasndan atmay baard. Kadehini drdnc kez doldurttu, Nubnof-109ret'in de ayn eyi yaptn fark etti, elinden geldiince ocuklarnn konumalarna katlmaya alt, ama sonunda derin bir sessizlie brnerek kendini dncelerine teslim etti. Daha sonra yatana yattnda alk olduundan daha fazla a-rap itiini fark etti. akrkeyiflik zaman ldrmenin gzel bir yntemiydi. Herkes hemen hemen her gece sarho oluyordu ama Khaem-waset artk yalandnn farkndayd. Otuz yedi yanda biri olarak bir gece nce fazla ierse ertesi sabah ba aryor, az kuruyor ve iin-de istedii gibi verimli olamyordu. Gzlerini kapatp araf bana kadar ekerken Nubnofret de sabah ba arsyla uyanacak, diye geirdi iinden. Ben sululuk duygusundan, o da tedirginlikten bu kadar ok iti galiba. Aslnda insan yalnzca neeli olduu zaman imeli. Bunlar uykuya dalmadan nce aklndan geen son dncelerdi. Dnde kendini Delta'daki meyve bahesinde imler zerinde le gneinin altnda otururken grd, ama scaktan etkilenmiyor tersine kendini ok iyi hissediyordu. Ne gzel, diye geirdi iinden dnde, gzlerini kapad ve yzn gnee doru kaldrd. Bu ok byk bir mutluluun geleceine ilikin iyi bir iaret. evresindeki aalarn dallarndan meyveler sarkyordu, arada srada yan bandaki elma aacndan bir elma yere dyordu. Bir sre hibir ey dnmeyerek bir tr mutluluk banyosu yaparak ylece oturdu ve bu bir d olduuna gre neden elmalarn kokusunu bu denli youn duyuyorum, diye hi merak etmedi. Sonra baka bir eyin daha farkna vard. Cinsel organ sertlemeye balamt. Dnde mutlulukla dier bir iyi iaret, diye geirdi iinden. Sahip olduum eyler artacak. Gnein altnda aalarn arasnda bir hareket gzne arpt. Beyaz harmaniye sarnm esmer bir bacak ve aacn gvdesini tutan esmer bir el gzne arpt. aknlk iinde cinsel organm bir kaya gibi sertleti, dedi kendi kendine. Yaam dolu... Cinsel organnn ereksiyon olmasnn verdii mutluluktan ve gerginlikten ba hafife dnd. Gzlerini aacn gvdesini tutan o
- 110 biimli elden ayramyordu... Dizlerini gsne ekmi, her iki eli cinsel organnda uyand. Ter iinde kalmt. araf yere dmt. Ba arsyla yatandan kalkt. Lanet olasca arap, diye iinden geirerek araf beline dolad. Sendeleyerek kapya doru gitti, darya koridora kt. Saatin ka olduunu bilmiyordu ama ok ge olduunun farkndayd. Evin iinde derin bir sessizlik hkm sryordu. Nubnofret'in dairesine gitti, kapda uyuyan nbetiyi uyandrmadan ieri girdi. Wernuro da kapnn hemen yannda hasrn stnde horul horul uyuyordu. Khaemwaset kadn klenin yanndan geerek karsnn yatak odasna gitti. Nubnofret arafn bacaklarnn arasna sktrm, dzenli soluklar alarak uyuyordu. Karsna doru eilirken, bu Nubnofret deil, diye geirdi iinden. Bu benim titiz karm deil. Bu benim sarho karm. Onu oraya getiren cinsel igds bu dncelerle daha da artmt. Sendeleyerek yataa oturdu, ince araf karsnn bacaklar arasndan ekti ve memesini azna ald. Memesinin ucu annda sertleti, Nubnofret inledi ve uykusunda memesini tuttu. Karsnn bacaklarnn iki yana aldn fark etti. "Khaemwaset?" diye sordu fsltyla. "Evet, benim," diye karlk verdi o da fsltyla. "Uyandn m? Gelmekle iyi ettim mi, Nubnofret?" Cevap yerine uzanp elini ald ve bacaklarnn arasna koydu, ban hafife kaldrarak dudaklarn dudaklarna yaklatrd. Bedeninden ar bir parfm kokusu yaylyordu ve her yan ate gibiydi. Dnn ve cinsel gereksinim duygularnn younluu altnda onunla seviti, onun doyuma ularken att l duydu. Daha sonra ter iinde yanna uzand ama birden bir hkrk sesi duydu. "Nubnofret?" dedi, aknlkla ve birden hzla itildiini hissetti. "Ben deil Sheritra alyor," dedi yataktan kalkp stne geceliini geirirken. Khaemwaset aknlk iersinde arafa sarld ve birlikte hzla dar ktlar. - 111 Wernuro ile kapdaki nbeti uyanmt. Wernuro gidip bir lamba yakt. Nubnofret telala yanlarna yaklat. Khaemwaset'in kafas iyjCe karmt. Gne nlar. Elma aac. Grdm d. Birden dn. de grd kadnn o gn leden sonra Sheritra ile peine dt kadn olduunu anlad ve tam o srada da Nubnofret'le sevierek sa-bahki byye kar geldiini dehet iinde fark etti. Bu nasl oldu, diye sordu kendine aknlkla. Bylesi bir denetim kayb asla balana. maz. Savunmaszdm, hepimiz savunmaszdk. Nubnofret, Sheritra'nn yatak odasna doru giderken, Bakmut dar kyordu. Hizmetkr eilip selam verdi. "Ne oldu?" diye sordu Nubnofret. "Bir karabasan grm, galiba," diye karlk verdi hizmetkr. "Prensesi sakinletirmek iin bir kadeh arap almaya gidiyorum. u anda kendinde." Khaemwaset beklemedi. ki kadnn yanndan hzla geerek She-ritra'nn yatana yaklat. Kz yatanda dizlerini gsne kadar ekmi solgun bir yzle oturuyordu. Sheritra babasnn yanna yaklatn fark edince kollarn uzatt, Khaemwaset yataa oturdu. Sheritra yzn babasnn gsne gmd. "Ne oldu, Kk Gneim?" diye sordu. "Artk her ey geti. Yanndaym." "Bilmiyorum," diye karlk verdi Sheritra sesinin titremesini engel-leyemeyerek. "Siz de bilirsiniz baba,
ben hi karabasanlar grmem ama bu gece..." Titredi ve ban kaldrd. "Korkun bir eydi, insan ya da hayvan deildi, tuhaf bir duygu... sanki arkamdan garip, kt bir duygu beni kovalyor gibiydi, gzleri ve kulaklar yoktu ama benim bir av olduumun farkndayd ve bu yzden de peimden ayrlmyordu." Nubnofret de kznn yanna oturarak elini ellerinin arasna ald. "Bakmut az sonra arap getirecek," dedi. "arabn iecek ve derin bir uykuya dalacaksn. Bu, yalnzca kt bir dt, yavrum. Bak baban da ben de buradayz, her ey yolunda. Evinde kendi yatandasn ve endielenecek bir ey yok." Konuurken kznn elini okuyor ve g-lmsyordu. Khaemwaset birden karsn ne denli ok sevdiini hissederek elini boynuna dolad. 112 "Sizleri uyandrdm iin ok zr dilerim," dedi Sheritra. "Bugn hatal davrandm, anne ve bu karabasan da bugn evden katm iin beni cezalandrd." Nubnofret bu cmleden yararlanmad. "Sanmyorum," dedi. "Bakmut geldi. arabn i, sen uyuyuncaya dek de babanla burada kalacaz." Sheritra'nn gergin yz hatlar gevedi. Kadehi alarak arabn iti sonra da ban yasta koydu. "Bana bir yk anlat, baba," dedi uykulu bir sesle. Khaemwaset karsna mutlulukla bir bak frlatarak yksne balad. Birka cmle sonra Sheritra'nn dzenli soluklar duyuldu, gen kz gzlerini kapad. Nubnofret'le birlikte darya ktlar, Bakmut kapy arkalarndan kapad. "ocuklar kkken bu tr eylere almtk," dedi Nubnofret kocasna koridorda yrrlerken. "Sheritra'nn bu geceki korkusu bana genliimi hatrlatt." Kocasna istek dolu bir glmsemeyle bakt. "Yoksa kendini yal hissetmeye mi baladn?" diye sordu karsna aknlkla. "Ama sen asla..." "Yllarn izleri bende belli olmuyor mu demek istiyorsun?" dedi. "Bu, yllarn arln omuzlarmda hissetmiyor, anlamna gelmez ki, Khaemwaset. Ben bir kraliyet evinde yaayan etkili bir metres deilim." Khaemwaset karsnn yznde sulayc bir ifade arad fakat bulamad. Bir pck iin yanp tutuan ama ilk adm atmaktan korkan gen bir kz gibi bakyordu kars ona. Uykulu gzlerinden sevgi akyordu. Karsna sarld. "Bu gece yanmda kalacak msn?" diye sordu Nubnofret yalvarrcasna. "Yanmda bedeninin scakln duymayal ok uzun zaman oldu." Khaemwaset bir kez daha karsnn yznde sulayc bir ifade arad ama yine bulamad. "Bu benim de ok houma gider," diye karlk verdi. By bozuldu, diye geirdi iinden. Bunun bana nasl bir zarar olabilir? Bununla birlikte yataa yatp karsna sarldnda bir kez daha sokakta grd o kadn gzlerinin nnde canland ve birden Sheritra'nn karabasannda olduu gibi kt bir eylerin olacana ilikin bir nsezi tm benliini sard. Bir dua mrldanarak uykuya dald. - 113 Firavunlarn fkesi / F: 8 Ertesi sabah hafif bir ba ars ve ar bir yorgunlukla uyand. Ailesinin tm bireyleri gndelik ilere balamadan nce kk kabul salonunda bir araya geldiler. "Bugn uzun zamandan beri ilgilenmediim Apis mezarlaryla ilgj. lenecek ve daha sonra da Ptah tapnana gideceim," dedi Khaemwaset karsyla ocuklarna. Nubnofret karlk vermek yerine kalarn
kaldrmakla yetindi. Kocasn boynundan perek salondan dar kt, Khaemwaset, Sheritra'nn annesinin arkasndan gittiini memnunlukla grd. "Btn gn mezarda geireceim," dedi Hori. "Ama bu akam yabanclarn blmndeki bir partiye davet edildim. Akam yemeinde grrz, baba." Khaemwaset olunun adaleli bacaklarna bakt, sonra da iini ekerek arkasn dnd. Gen, yakkl, zengin ve aranan biri olmak, nasl bir duyguydu? Hori'nin yldz falnn her gn ansla dolu olduundan emindi. Oysa kendisininki her geen gn daha da belirsizleiyordu. alma odasnda Penbuy bir tomar resmi evra masasnn stne koymu ve sonra da yere oturarak efendisinin kendisine mektup yazdrmasn beklemeye koyulmutu. Khaemwaset ilkbahar gneinin aydnlatt odaya iini geirerek baktktan sonra nndeki ilk evra sert bir tavrla at. Ptah'a adaklar adadktan ve bu evi korumas iin yalvardktan sonra nehirde tekneyle dolamaya kacam, dedi kendi kendine. Kularn cvltlarn dinleyerek ve tatl rzgr yzmde hissederek dolaacam ve hibir ey dnmeyeceim. Evraklarn ii bittikten sonra mimarn yanna artt ve birka saat boyunca Apis mezarlar stnde konuup tarttlar. Mimarn almalar olduka tatminkrd ve Khaemwaset hafif bir le yemei yemek, ykanmak ve stn deitirmek iin odasna ekilmeden nce inaat alannda almalarn balatlmasn emretti. Sonra da yanna Amek ile Ib'i alarak teknesine bindi ve kanaldan geerek Ptah tapnana gitti. - 114Kyda tekneden inerek Ptah'n kutsal firavuninciri aalarnn alda, |<anal boyunca tanrnn ky basamaklarna doru yrd, sonra Ha iki byk stunun arasndan geerek d avluya yaklat. Hizmetkrlar da arkasndan geliyordu. Avlu Ptah'a tapanlarla doluydu. avludan gelen tts kokular ve dumanlar ortal kaplamt. Dua eden rahiplerin sesi duyuluyordu. Khaemwaset sandaletlerini kararak Ib'e uzatt. Her yl ay boyunca hizmet ettii tanrsna bir adak olarak en sevdii, stnde Horus'un Gz olan firuze kolyeyi yannda getirmiti. plak gsnn stnde kolyeyi tutarak i avluya yaklat, gzleri kapal, kollarn iki yana am dua eden sradan insanlara srtnmemeye zen gstererek ieri girdi. Amek ile Ib bir duvarn altnda glgeye ekilip beklemeye baladlar. Khaemwaset yalnzca rahiplerle mzisyenlerin girmesine izin verilen i avluya girdi. Ptah'a ibadet etmek afan skmesiyle birlikte balar, tanr beslenir ve gnein batmna kadar kendisine dua edilir ve havann kararmasyla birlikte tanrnn evi kapatlr ve kilitlenirdi. Khaemwaset ayini dinleyerek ve danslar izleyerek bir an duraksad sonra da kendine bir yer bularak ibadetine balad. Hem i hem de d avlunun st ak olduundan gne, yere kapanan, sonra ayaa kalkp yeniden yere kapanan Khaemwaset'in tepesinde olanca kzgnlyla hkmn srdryordu. nce her eyi yaratan, glmseyen tanrya vg dolu geleneksel szleri syledi, sonra ayaa kalkt ve Ptah'a kendi aptall yznden bana at bu beladan drst ve sadk kulunu korumas iin yakard. Uzun bir sre tm itenliiyle dua etti ama tanrdan bu dualar kabul ettiini gsteren iareti alamad. Sonunda byk bir hata yaptn, yanl yere geldiini ve adan kabul edecek bir tanrya dua etmesi gerektiini d-nd. Kalbinin kaplarn atn Thoth'a hizmet ettin sen, diye dnd birden. Bilgiye olan aln yznden yaptn hatalarla Thoth'u yanlttn. Ptah yerinde Thoth'n nnde diz kp dua etmekten mi korkuyorsun? Thoth daha anlayl ama daha az balayc olduu iin - 115-
mi ondan ekiniyorsun? Bilgisinin younluunu ve ne denli rktc olduunu bilen yalnzca hizmetkrlaryd. Khaemwaset sonunda teslim oldu. Kapal ibadethaneye yaklat oradaki grevli rahibe adaklarn verdi ve sonra da d avluya dor^ ar admlarla ilerledi. Halkn ve tapnak danslarnn arasndan geti Tam kapdan gemek zereyken onu grd. Bir cemaatle birlikte stunlara doru gidiyordu. Kalabalk artt ve Khaemwaset bu scakta herkesin kendisiyle o kadn arasna girmeye altn dnd. "Yolumdan ekilin!" diye haykrarak dua eden insanlar itmeye balad. "Yolumdan ekilin!" Kalabalkta tedirgin fsl-damalar balad, duvarlarn arasnda duran nbetiler kalabala doru yaklatlar. "Onu siz de grdnz m?" diye bard kalabal yararak yanna gelmeye alan Ib'le Amek'e. "Sen, sen onu dn de grmtn. Arkasndan ko! Ko!" Nbetiler onun kim olduunu grnce hemen durdular ve tedirginlikle eilip selam verdiler. Khaemwaset koarak stunlarn arasndan geip geni avluya kt. evresine baknd. Kadn gremedi. Avlunun ucuna kotu, duvarn gney tarafna bakt, ama orada da yoktu. Kuzey taraf da bombotu. leden sonra gneinin altnda nehrin sular masmaviydi. Her iki kys da aalyd ve Khaemwaset ok ender olarak hissettii fkesiyle, o gizemli kadnn aalarn arasndan gzden kaybolduunu dnd. Peki ama nereye gitmiti? Nereye? Ib ile Amek ter iinde yanna yaklatlar. Khaemwaset kadnn gzden kaybolmasnn onlarn suu olmadn bilerek fkesini bastrmaya alt. "Onu grdn m?" diye sordu Amek'e. Amek ise efendisine akln karm gibi bakyordu. "Evet, ekselanslar," diye karlk verdi. "Ama bizim onu yakalamamz olanakszd. Siz ona daha yakndnz." "Peki, peki," dedi Khaemwaset gzlerini kapatarak ve yzn buruturarak. "Tamam. imdi sizin eve gitmenizi ve yannza alabileceiniz kadar asker almanz istiyorum. Askerleri sivil giydirin. Bu kadn onlara anlatn. Memphis'i aratrmalarn syleyin, tabii bunu gizli bir kilde yapsnlar. Bu konuya ilikin ailemden hi kimsenin bir ey H vmasn istemiyorum, anlald m?" ki hizmetkr da akn bir ekil-de evet dercesine balarn salladlar. Dlerine giren bu yaratkla ne olursa olsun mutlaka yz yze gelecekti. Sanki biri arabma ak iksiri koydu ya da haberim olmadan bana by yaptlar, dedi kendi kendine Kendimi ondan alamyorum. Bir byc arkadam aka olsun, diye gcn stmde denemeye mi kalkt acaba? Hizmetkrlar hl kararszlkla ona bakyorlard. Khaemwaset arkasn dnerek kanal boyunca komaya balad. Bir yandan da aalarn altna bakyor, srekli kadn aryordu ama bulamayacan da biliyordu. Kanaln Nil'le bulutuu yerde teknesi kendisini bekliyordu. Teknenin kaptan iskelede, krekilerden biriyle sohbet ediyordu, onu grnce iki adam da eilip selam verdi. Khaemwaset onlarn farkna varmadan hzl admlarla gverteye gitti. "Hemen beni eve goturun, diye emretti. "Acele edin!" Adamlar hzla ilerinin bana dndler. Ksa yolculuk boyunca havasz kk kamarasnda gergin bir ekilde oturarak tm benliini ele geiren sabrszlk ateini denetlemeye alyordu. leden sonray nehirde dolaarak geireceine ilikin plann oktan unutmutu. Hizmetkrlar olumlu bir haberle geri d-nnceye dek zaman elinden geldiince iyi geirmenin dnda bir ey dnmyordu. Kyya kar kmaz doruca alma odasna gitti. Penbuy yardmclarndan biriyle mezarda yaptklar
almalar kaydediyordu. Khaemwaset baka bir yerde almalarna devam etmelerini syledi. Penbuy efendisine merakl bir bak frlatt ama elbette kar kmad ve kap arkalarndan yavaa kapand. Khaemwaset odada volta atmaya balad. Yapaca birok i vard ama iinden hibir ey yapmak gelmiyordu. Sessiz ve byk odann iinde kollarn gsnn altnda kavuturmu yrrken, er ya da ge onu bulacam, diye geirdi iinden. Gerekirse bu ie Memphis polisini de bulatrrm. Ayrca onu bulduumda byk bir d krkl yaayacam da biliyorum. Gere- 116- 117 e dnen hayaller her zaman d krkl yaratr. Ya ok basit bir kadndr ya da son derece aptal ve srekli konuan sradan biridir ve-ya bir soylunun evindeki mark cariyelerden biridir. Yoruluncaya kadar odada turlamay srdrd, sonra dar kp baheye gitti. Glgedeki bir hasrn stne uzanarak uyumaya alt Yamaklardan biriyle konuan bahvannn sesini duydu.Yaknlarda bir yerde maymunlar kendi aralarnda oynayorlard. Kular suya girip serinliyor, biraz utuktan hemen sonra da yine geri dnerek suya giriyorlard. Bir sre sonra Khaemwaset yaklaan ayak seslerini duyarak gergin bir ekilde yerinde doruldu ama gelen Sheritra'yd. Sheritra babasnn yanna oturdu. Islak, uzun ve siyah salar omuzlarna dklyordu. Bakmut da arkasndan gelmi ve onlardan uzaka bir yerde saygyla duruyordu. "Annem bu sabah bana aklna gelen her ii yaptrd," dedi Sheritra salarn kurulayarak. "Ama sonunda yzmeme izin verdi. Bahar artk bitti, deil mi baba? Hava iyice snmaya balad ve ekinler de bir hayli byd. Siz burada ne aryorsunuz?" Khaemwaset dirseinin zerinde dorularak kzna bakt. Hi niyeti olmamakla birlikte yine de, "Bugn o kadn Ptah tapnanda yine grdm," dedi. Sheritra'nn hangi kadn, diye sormasna gereksinimi yoktu. "Onunla konutunuz mu?" "Hayr," diye karlk verdi Khaemwaset bo gzlerle imlere bakarak. "Onu grdmde d avludan dar kyordu. Amek'le Ib de yanmdayd ama hibirimiz onu yakalayamadk. Onlar kadn bulmalar iin gnderdim, imdi onlardan bir haber bekliyorum." Sheritra, Bakmut'a seslenerek taran getirmesini syledi. Gen kz tara aldktan sonra Bakmut kulak mesafesinden uzaka bir yere ekildi. Sheritra kaln buklelerini taramaya balad. Bukleleri kurumutu. Gzlerini kulardan ayrmayarak konutu. "Onu neden bu kadar ok bulmak istiyorsunuz?" Khaemwaset elinin stnde bir hareket hissettiini varsayarak ban evirip bakt, sonra baklarn yere indirdi. Hibir ey yoktu ama - 118 hrCjen nedense derisinde kzarklklar olan kk danszn elini hafif-pn hatrlard. "Bilmiyorum," diye karlk verdi. "Ve inan bana doru sylyorum, Sheritra. Tek bildiim o kadnn gzlerinin iine mutlaka bakmam ve sesini duymam gerektii, ancak ondan sonra huzura kavuabileceim." Sheritra ban yavaa sallad. "Umarm d krklna urarsnz;1 dedi hi beklenmedik bir ekilde. Khaemwaset kznn yznn kzardn fark edince uzanp hafife yanandan pt. "Neden?" diye sordu kznn yantn bilmesine karn. "Eer o kadn sizi d krklna uratmazsa, o dndnz gibi biri
karsa ona kar duyduunuz ilgi artacaktr da ondan." Khaemwaset kznn ses tonu karsnda armt. "Dediin gibi bile olsa, bunun ne zarar var?" diye sordu. "Birok erkein cariyeleri var ve aileleri de son derece mutlu bir yaam sryorlar. Bu konuda nasl bir tehlikenin sz konusu olacan dnyorsun, Kk Gneim?" Sheritra karlk vermedi. Birden ban evirerek babasnn gzlerinin iine bakt. Yznn kzarmas artmasna karn gzieri ate ps-kryordu. "Baba, siz duygusal bir adam deilsiniz," dedi. "Siz her zaman soukkanl, her zaman adil ve her zaman kibar biri oldunuz. ok ender olmakla cariyelerinizi ziyaret etmenize karn sizin annemden bakasna k olabileceinizi dnemiyorum bile." Baklarn yere indirdi. "Ama kk bir kaaman yreinizin derinliklerinden anneme yaplm bir ihanet olmadn dnyorsunuz. Oysa bu kadn..." Yutkundu, kendini zorlayarak konumasn srdrd. "Bu kadn daha imdiden tm dncelerinizi ele geirdi. Ve ben bundan hi holanmyorum." Kendisini tanmlayan bu szlere, durumu deerlendiriine glmek geldi iinden. Tm kzlar babalarn bir tanr gibi grr, yaptklar her iin doru olduuna inanrlard. Sheritra da bu ekilde deerlendiriyordu Dabasn. Oysa korkusu daha farklyd, yetikin bir kadnn sezebilecei bir korkuydu bu. Bir kum frtnasnn tm bu adillii, kibarl - 119ve sevgiyi silip spreceini ve altndan korkun bir eyin kacan, dnyordu. Kzna glmseyerek bakarken, benim yreimin derin-liklerinde de henz farkna varmadm bylesi korkun eyler var m, diye geirdi iinden. Buna verecek yant yoktu, ayrca "k olmak"m ne mene bir ey olduunu da bilmiyordu. "O kadn bir tr gizem, hepsi bu," diye karlk verdi ksa bir sre sonra. "Mezarlardaki evrak ya da deifre edilmeyi bekleyen kitabeler gibi. Onu deifre ettikten ve eski kitabelerde bama geldii gibi d krklna uradktan sonra da eski huzuruma kavuacam. Grdn gibi Sherita, bunda korkulacak ya da endielenecek bir ey yok." Babasna bakarak glmsedi, karamsarlndan arnm gibiydi. "Bu ekilde dnmemitim," dedi. "Gzel. O halde bu maceranz yaayn baba ve bana her eyi anlatn, ar merakl davrandm itiraf etmeliyim." Taran ald, havlusuna sarld ve ayaa kalkt. "Arka kapdan ieri girmeye alan yeni bir ylan grdm," diye srdrd szlerini. "Ve onun ieri girmesine yardm ediyorum. Evcil ylanlar ans getirir, deil mi?" Babas kznn szlerini onaylad ve dal gibi ince ve clz bacaklarna, dk omuzlarna bakt. Bakmut, Sheritra'nn arkasndan gidiyordu. Bahede bir kez daha yalnz kalmt. Khaemwaset yerinden kalkt, ban suyun altna soktu, eve doru yrmeye balad. Karlat hizmetkrlarn selamlarna bayla karlk verdi ama ne nehirde gezmek istiyor ne de dairesine gitmek istiyordu. Gerisin geriye dnerek imlerin stne oturdu, gzleri uykusuzluktan imiti. Bir sre sonra gne batya doru yolculuuna kt ve bahe hafife kararmaya balad. Sonunda Ib geldi. Son derece yorgun bir hali vard ve st ba toz toprak iindeydi. Ban topraa dayayarak efendisini selamlad. Khaemwaset ona oturmasn syledi ve Ib mutlu bir ekilde kendini imlerin stne att. "Nubnofret seni bu halde grmemeli," dedi Khaemwaset. "Bana ne haber getirdin?" -120-
Ib ban iki yana sallad. Khaemwaset'in kalbi hzla arpmaya balad. "Pek D'r haber getirdim saylmaz, prens," dedi khya. "Otuzumuz birden kentin tm sokaklarn arnladk. Birok kii bu kadn grm ama hibiri onunla konumam." Kiltinin ucuyla ter iindeki yzn sildi. "Ve hi kimse onun nerede oturduunu da bilmiyor." Khaemwaset bir an dnd. "Teekkr ederim, Ib," dedi sonunda. "Ykanp temizlenmek iin acele etme, sonra da bu otuz kiiyi beer kiilik gruplara ayr. Her grubun dnml olarak drt saat boyunca aratrmalarn srdrmesini sala. Yarn kadn aramaya balasnlar. lerinden biri mutlaka bir gn bu kadn grecek ya da onunla ilgili bir ey renecektir." Ib'n bundan holanmadn hissetmiti ama aldrmad ve onu eve yollad. Kendisi bahede kald. mitsizlik iinde neredeyse btn gnm boa harcadm, diye dnd. Burada deli gibi hibir ey yapmadan oturup bekledim. Ib'den nasl baka trl bir yant bekleyebilirdim ki? Evet, prens, onu bulduk, sizi kabul salonunda bekliyor? Khaemwaset glkle yerinden kalkarak Ib'in arkasndan gitti. Khyasn hibir yerde bulamaynca Kasa'y yanna artt. Banyo odasnda kvetin iinde hizmetkr tm bedenine nilfer iekli suyla masaj yaparak ykad, giyindi ve karsn aramaya kt. leden sonra uykusundan sonra makyajn tazeleyen maky-zyle birlike karsn odasnda buldu. Kocasn grmekten memnundu, odasna gelmesine armamt. Taburesinde dnerek kocasna bakt. Gzel gzlerinin etrafna rastk ekilmiti. Gzkapaklarna yeil farlar, dudaklarna ise kna srlmt. nnde byk bir yrtmac olan bol bir harmani vard stnde. "Bylesine allmn dnda bir saatte beni grmek istemen ok garip," dedi kocasna glmseyerek. "Yoksa yolunda gitmeyen bir ey mi var?" Khaemwaset yatan kenarna oturdu. "Hibir ey yok," diye kar- !k verdi. "in var m? Yemekten nce Peru-nefer'e kadar benimle tekne gezintisi yapmak ister misin? Gvertede oturur, gnein batn izler, hatta istersen ta bile oynardk." - 121 "Ne yazk ki gelemem," dedi duraksayarak. "Arka bahedeki am. barlardan birinin iine fare girmi ve tahllar kullanlmaz hale gelmi, nlem almazsam yaknda ekmeksiz kalrz. iftlik khyamz birazdan burada olur, byk ambardan tahl almasn syleyeceim. Ayrca ceylanlarn durumuyla da ilgilenmem gerekiyor." Bunlar zntyle sylediini fark etmiti Khaemwaset. "Peki, mutfak khyas ne ie yaryor o zaman?" diye kar kt. "Brak da bu konularla o ilgilensin. Onlar ok iyi eittin, Nubnofret. Hadi krma beni, gel." Nubnofret bir an dnd. Sonra da, "Haklsn," dedi. "stme bir eyler giymeme izin ver, seninle ky basamaklarnda buluuruz." Aslnda karsyla tekne gezintisine kmak istemiyordu. Ib yanna gelip de sonunda kadnn izini bulduunu haber verinceye dek tek bana bir yerde oturup beklemek istiyordu. Ama te yandan da bu garip tutumunun artk tehlikeli bir boyuta ulatnn farkndayd ve kendisini bu kadndan kurtarmaya karar vermiti. Ra, Nut'un azna yaklarken nehir ok gzel olurdu ve Nubnofret bu manzaraya baylrd. Nubnofret'i mutlu klma dncesi iindeki sululuk duygusunu azaltyordu. Glmsedi, karsna bakarak evet dercesine ban sallad ve oradan hzl admlarla uzaklat. Bundan sonraki haftalar boyunca hizmetkrlar Memphis sokaklarnda kadn ararlarken Khaemwaset de elik gibi bir kararllkla kendini ilerine vermiti. Ara sra ldeki Apis mezarlarn denetlemeye gidiyordu. Bu arada Delta'dan Firavun'un Khatti'li prensesle bir trl tamamlanmayan evlilik antlamasna ilikin bir haber ulamamt ve Khaemwaset buna iin iin seviniyordu. Her akam askerlerinin getirecei raporu heyecanla beklediinden Pi-Ramses'den arlmak en son istedii eydi.
Uykular dzensizdi. Zaman zaman dnde l frtnalarn, Nil'in sularnn taarak tm Msr' kapladn, Msr'da aln kol gezdiini gryor ve ter iinde uyanyordu. -122kendisinin hem de ailesinin bir sonraki ay iin yldz fallarn tahmin etme zaman geldiinde Khaemwaset bu grevi korkuyla yerine getirerek en kk bir ayrnty gz ard etmemeye zen gsterdi. Kendisi iin yapt tahminler olduka ktyd. Bunlar yazmak iin masasna oturduunda Hathor ay boyunca yatamdan kmamalym, diye geirdi iinden. Falmda ne lm ne de bir kaza var, yalnzca ansmn ak olmayaca belli oluyor. Yalnzca. Homurdand. Nub-nofret'in o ayki yldz fal dier aylardan pek farkl deildi, Hori'ninki ise olduka parlakt. Sheritra'nnki ise Khaemwaset'in fal kadar ktyd. Btn bir gnn alan bu almay tamamladnda yazdklarn ekmecesine koydu ve bir tr d krklyla arkasna yasland. Eer isterse Sheritra'y Ninsu'daki Sunero'larn evine gnderirim, diye dnd. Nubnofret'le bu konuyu tartmalym. Ama onu oraya gndermekle ktlkleri de beraberinde gtrmesine neden olur muyum, yoksa burada kalmas bana gelebilecek herhangi kt bir olay engellememe yardmc olabilir mi? Bunlar yantlar olmayan sorulard. Yerinden kalkp alma odasndan dar karken birok hastalklara, lmlere, entrikalara tank olduk, diye geirdi iinden. Bunlarn tm de yldz fallarnda kt gnler olarak karma kmt. Bu ay kazasz belasz atlatabilirsek her eyi atlatabiliriz. Ama koridordan kp baheye geldiinde bu kadar emin olamayacann da farkndayd. Havada deiik bir eyler vard ve Khaemwaset artk her eye kar gvenini yitirmiti. Garip bir ekilde Saqqara'daki mezara gitmek gelmiyordu iinden. Penbuy'la dier ktipler ve ressamlar hl orada alyorlard. Hori de her gn birka saatini Saqqara'ya giderek almalar denetlemekle geiriyordu, ama Khaemwaset mezardan nedense uzak durmay yeliyordu. Mezarn bir an nce kapatlmasn ve yeniden mhrlenmesini istiyordu. Mumyalanm cesedin elinden hrsla kopard ev-fa bir an nce Penbuy'a kopya etmesi iin vermek istiyor ve orijinalini ele hi zaman yitirmeden yeniden prensin eline dikmek istiyordu, atra iindeki bu isteksizlik evra saklad yerden karp ktibine ver- 123 meini de engelliyordu. Ama bir gn mutlaka ya evra deifre etme iine yeniden balamas ya da evra ald yere gtrmesi gerekeceini bilmesine karn yine de hangisini yapacana bir trl karar vere-miyordu. Hori her gn babasnn nne mezarn badanal duvarlarndan kopya edilen resim ve hiyoreglifleri koyuyor ve sabrszlkla bu bulgular babasyla tartmak istiyordu fakat Khaemwaset her defasnda bir bahane bulup tartmalarn belirsiz bir zamana erteliyordu. "Bunlar ok gzel ama pek fazla bilgi ierdikleri sylenemez," dedi o. luna. "Mezar kapatldktan sonra bunlarn stnden bir kez daha geeriz ama ben u anda tm dikkatimi Apis mezarlarna vermekten yanaym." Bu doru deildi ve Hori bunun farkndayd. Masada karsnda oturan Hori'ye bakarak, bir saat nce Ib gelip yine bir ey bulamadklarn sylediklerinde, "Beni yalnz brak, Hori," dememek iin kendini g tutuyordu ama kendini toparlad. "Penbuy bunlar ertesi gn ya da daha sonrasnda isiz insanlar bulmas iin hazrlad." Hori sert bir bak atarak, sandalyesini kaldrd ve sonra gitti. Khaemwaset bo gzlerle bir sre daha masasnda oturdu. Tm bunlar ne zaman balad, diye geirdi iinden ama sonra da "tm bunlar"n ne anlama geldiinden pek emin olmadn fark etti. Yavaa kendini dier bir akam yemeine zihinsel olarak hazrlamaya a lt, akam serinliinde bahede yenilecek bu akam yemeinde Nubnofret'in gnlk gzlemlerini dinleyecek sonra da uzun saatler boyunca odasnda tek banda kalacakt. Bu yemek sonras saatlerini mutlaka doldurmalyd, aksi halde ldrmas iten bile deildi. Ah, ltfen Thoth, ltfen Ptah, ltfen gzelliklerin tanras Hathor yaammn eski haline dnmesine ltfen yardm edin.
Hathor aynda bir gn Khaemwaset artk o kadnn izinin bulunmasna ilikin umutlarndan vazgemeye balamt. stemeye istemeye askerlerini geri ard. D krklyla sonulanan bu aratrmadan vazgemesiyle birlikte eski huzuruna yava da olsa yeniden kavumaya baladn sevinle fark etti. almalarna, hastalarna ve grevle- 124 e yava yava geri dnyordu. Yldz falnn sonular onu hl te-,f rain ediyordu ama sonunda aylk tahmini yaparken son derece huursuz olduundan yanl yorumlam olabileceine karar verdi. Hathor aynn ikinci haftasnn nc gn, kardeinin denetledii Memphis''1"1 varolarndaki zm balarnn hasat dnemini grmek QZere ve Firavun elde edilecek rne ilikin tahmini bir rakam istediinden kardei Si-Montu'yla bir toplant yapmak istemiti. Si-Montu baz asmalarda mantar grldn ve bundan endie duyduunu Khaemwa-set'e bildirmi, ama scak bir leden sonray bira ierek ve sohbet ederek geirmekten ok memnun olacan da eklemiti notuna. Khaemwa-aset bu arya olumlu yant vererek, yanna Kasa'y, Amek'i ve iki korumasn da alarak gemisine atlam ve babasnn asmalarnn bulunduu kentin kuzey snrna doru yola kmlard. Khaemwaset birka saat sonra dayanlmayacak kadar scak olacak sabah rzgrnn tatl esintisinde gvertede oturmu evresini izliyordu. Memphis'in sanayi blgesinden ve pazarlarndan uzaklatklarnda kynn son derece dzenli olduuna dikkat etti. Soylularn evleri ky eridi boyunca yan yana dizilmiti, evlerin nnde bir dizi temiz ky basamaklar vard. Soylularn gemileri ve tekneleri dzenli olarak iskeleye bal duruyordu. Nehir yolu bu zel maliknelerin hemen arkasnda uzanyordu. Si-Montu'nun evini evreleyen Ramses'in zm balar kanaln hemen arkasndayd ve kanaln suyuyla sulama ilemleri yaplyordu. Kydaki son evin de nnden getiler. Eekler, yalnayak kyller ve toz toprak iindeki klelerin tad tahtrevanlarla dolu yol yeniden karlarna kt. Khaemwaset grltl kent yaamna yeniden dnmekten pek tedirgin olmamt. O gn kendini huzurlu ve iyimser hissediyordu. Rzgr, siyah ve beyaz izgili miferinin altndaki yznde ter brakmamt. Nil'in sular masmaviydi. Kentin grltsyle karan kaptannn krekilere krek ekmelerini emreden sesini duydu. Kasa naneyle tadlandrlm souk suyla kuru hurma getirdi. Amek pruvada duruyor ve her zamanki gibi gzleriyle evresini taryordu. - 125 -
Khaemwaset, Kasa'ya teekkr edip altn bardan tam dudak|a. rina gtrd srada, hayvanlarla kyllerin arasnda krmz bir har. mani grd. Elleri birden buz gibi oldu. Az kurudu. Hi alk olmad. bir heyecan tm bedenini sard. Artk Khaemwaset'in ok iyi bildii o zarif yryyle gen kadn kalabaln arasnda sekerek ilerliyOr. du. Alnna balad beyaz kurdela hafif rzgrda uuuyordu. Boy. nunda gm kolyeyle kollarndaki gm bilezikler gnein altnda parlyordu. Khaemwaset ayaa kalkt, gen kadnn rzgrla birlikte yzne den san hafife arkaya atn izledi. Seni kaltak, seni, diye geirdi iinden haftalarca beklemenin acsn kartmak istercesine, Kaltak, kaltak, kaltak! "Kaptan!" diye bard. Hemen kyya yana! Amek!" Elindeki barda yere drd, Kasa eilip cam krklarn toplarken Amek hzla yanna yaklat. "Gemi yanar yanamaz u kadn durdurman istiyorum," dedi kadn gstererek. Amek ban evet der-cesine sallad. Kadn kent tarafna doru gidiyordu. Bu kez, diye geirdi iinden Khaemwaset fkeyle, benden kaamayacaksn. "Onu durdurduunda da fiyat neymi
ren bakalm." Amek'in siyah kalar hayretle kalkt. "Fiyatn m, prens?" "Evet, fiyatn. Onunla bir gece geirmek istiyorum. Ka para istediini renmek istiyorum." Korumalarnn ba eilip selam verdi ve hi duraksamadan sar. baletlerini kard, gemi kyya yanar yanamaz amurlu kyya atlamak iin hazrland. Khaemwaset az nce sylediklerinin pek farknda olmadan kenara ekilmi, gzlerini kadndan ayrmadan bakyordu. Bedeninin titremesi azalmt, ama fkesi hl youndu, ellerini yumruk yapt. Gemi kyya yanat ve Amek kyya atlad. Kadnla hemen hemen ayn dzeydeydiler ama kadnn onlardan haberi bile yoktu. Hadi acele et, diye geirdi iinden Khaemwaset. Korumasnn hzl admlarla yola kn izledi. Khaemwaset'in kark aklndan, "Hadi durdur onu, Amek!" szckleri geiyordu. Amek ters bir hareketle insanlar kenara itti, bacaklarn aralad, ksa klcn ekti ve kadn durdurdu. - 126Kadn yavaa durdu. Khaemwaset, Amek'in kadnla konutuunrd, istei aklandktan sonra kadnn ban evirip gemiye pasn bekledi ama kadn gururlu ban evirmedi. Dudaklar araland. Bir eyler syledi ve kenara ekilmek istedi. Amek bir kez daha kadnn yolunu kesti ve hzl hzl konumaya balad. Kadn bu kez ban hafife kaldrd, dudaklarn hzla hareket ettirdi. Amek ne doru eildi- Kadn da ayn eyi yapt. Birbirlerine baktlar. Sonra da Amek klcn knna yerletirdi ve kadn Khaemwaset'in, geminin yanndan neerek kalabaln arasna kart. Khaemwaset yutkunamadn fark etti. Aslnda soluk da alamyordu. Kaptan iskeleyi yerletirdi. Khaemwaset ellerini yumruk yapm bir halde Amek'in iskeleden gverteye geliini izledi. Amek eilip selam verdi. Khaemwaset glkle kendini toplad. "Eee?" diye sordu bouk bir sesle. Amek yzn buruturdu. Kurumakta olan amur bacaklarndan akyordu, eliyle gsn temizledi. "steinizi syledim," dedi. "Bunu ok diplomatik bir ekilde yaptm, ekselanslar." "yle yaptna eminim," diye karlk verdi Khaemwaset sabrszlkla. "Seni tanrm Amek. Peki, o ne dedi?" Amek tedirginlikle baklarn Khaemwaset'ten uzaklatrd. "Dedi ki, 'Efendine, o kstah adama benim soylu bir kadn olduumu ve fahie olmadm syle. Ben satlk deilim.'" Khaemwaset'in az kurumutu. "Onu zorladn, grdm." "Evet, prens, onu zorladm." Amek ban iki yana sallad. "Ayn eyleri bir kez daha yineledi. 'Ben soylu bir kadnm, fahie deilim. Bunu o kaba ve kstah efendine aynen syle.'" Kaba ve kstah. Khaemwaset bu szckleri iinden yineleyip durdu. "Onun nerede yaadn renebildin mi bari?" Amek ban evet dercesine sallad. "Kendisini uzun zamandan beri arayp bulmaya alan efendimin ok zengin ve gl biri olduunu syledim. Bu szlerle birlikte onun yumuayacan ve davrannn daha lml olabileceini dnmtm. Ama benim bu szck-
- 127 lerimin de bir yarar olmad, aslnda kadn yzme souk bir ifadeyu bakp glmsedikten sonra yle dedi. 'Altn beni satn alamaz ve g(jc beni korkutamaz.' Yetkilerimi ap onu tutuklamak istemedim, ekse. lanslar. Dolaysyla gitmesine izin verdim." Khaemwaset yumruunu havaya kaldrd ve Amek'in enesine in. dirdi. Buna hi de hazrlkl olmayan Amek yere dt ve aknlk iin. de bir sre yerde kald. Sonra ban hafife kaldrarak dudaklarm yoklad. Khaemwaset iinden avaz kt kadar, "Tutukla onu!" diye haykryordu. "Onu tutuklayp, dvp buraya ayaklarmn dibine atmalydn!" Ama hemen sonra da samaladnn farkna varp yaptndan byk bir pimanlk duyarak Amek'in yanna meldi. "Amek!" dedi telala, korumasnn ayaa kalkmasna yardm ederek. "zr dilerim, Seni yumruklamak istememitim... nan bana istememitim..." Amek hafife gimseyebildi. "Kadnn yzn grdm," dedi. "Prensim bana vurduu iin onu sulayamam. Kadn olaanst gzeldi. zr dilemesi gereken benim. Prensimin d krklna kaplmasna neden oldum." Kalbi hzla arparak, Khaemwaset, evet sen onu grdn, diye geirdi iinden. Onun soluunu duydun, gzlerindeki parlty grdn, sana alayc bir ifadeyle yant vermek iin soluk aldnda gslerinin hareket ettiini grdn. Seni bir kez daha yumruklamak istiyorm "Hayr," dedi. "Hayr, beni dkrlna kaptrmadn." Ve topuklarnn stnde serte dnerek kamarasna girdi, perdeleri skca kapatt. Kaptana daha baka talimat vermedi. Dizlerini enesine kadar ekmi, kamarasnda gzlerini skca kapatarak oturdu. Aalanma duygusuyla ileri geri sallanmaya balad ve fkesini kendisine evirdi. Daha nce adamlarmdan hibirine vurmamtm, diye geirdi iinden acyla. Onlar cezalandrdm, onlara bardm, birok kez fkeden kendimi kaybetme aamasna geldim, ama hibir zaman, asla elimi kaldrp da birine vurmadm. Amek'e vurdum! Beni uzun yllardan beri koruyan, bana sadk ve en iyi hizmetkrlarmdan biri olan Amek'e yumruk attm. Geminin kydan uzaklatn hissederek ve kaptann sesini - 128rak dudaklarn srd. Bir kez daha zr dilemenin bir yarar olmacak. Yaplacak en kt eyi yaptm. O lgnca fkemi geri alamam. / bunu ne uruna yaptm? Kamarasnn sedir aac kokulu duvarna vand ve gzlerini at. Bir kadn uruna. Benden kaan bir kadn nruna. Amek onu benim yanma getirerek Ma'at'n yasalarn inemek istemedi. O grevini yapt yalnzca. Kasa'nn d duvara tedirginlikle vuruunu duyarak kendini toparlad. "Gel!" Kasa perdeyi kenara ekerek ieri girdi ve eilip selam verdi "Hibir emir vermediiniz iin kaptan gemiyi Si-Montu'nun ky basamaklarna yaklatryor, ekselanslar," dedi. "istediiniz bir ey var m?"
Khaemwaset kahkahalarla glmemek iin kendini g tuttu. O kadna sahip olmak istiyorum. Son bir saati hi yaamam olmay istiyorum. Doal hakkm olarak deerlendirdiim o kadn istiyorum. "Biraz su getir," dedi. "Hurma da getir." Aslnda eve dnmek istediini syleyecekti ama birden en sevgili kardeiyle son gnlerde yaadklarn paylamay ok istediini fark ederek bundan vazgeti. Kasa'nn getirdii suyu iip, bir iki hurma attrdktan sonra derin dncelere dald. Ben-Anath kaynbiraderini her zamanki gibi sevgiyle kucaklad ve onu byk bir firavuninciri aacnn glgeliine gtrd. Emrine bir hizmetkr verip ksa bir sre kendisini yalnz brakmak zorunda kalaca iin zr diledi, sonra eilip selam vererek eve doru gitti. Khaemwaset rahatlamt. Ben-Anath ok ho bir kadnd, ama o srada onunla aile sohbeti yapamayacak kadar kafas dankt. Hizmetkra bira getirmesini syledi, biras geldiinde de biray dikkatle imek iin kendini zorlad. Biray bir dikite bitirip biraz daha bira imek istiyordu. Tam anlamyla yorucu ve samalklarla dolu leden sonray unutmak in sarho olmak istiyordu. Ama Si-Montu'yla konumay daha ok istiyordu. Kardei yanna yaklat. zm balarnda alt ve kardeinin geldiini renir renmez de hemen ykanp stn deitirdii an-ialyordu ama kaln beline sard harmaninin dnda plakt. Esmer - 129Firavunlarn fkesi / F: 9 bedeni ok atmaktan, gremekten ya da sava arabas kullanmakta deil iileriyle birlikte srekli almaktan formdayd; varl K waset'i her zaman rahatlatrd. Yerinden kalkarak Si-Montu'nun sja. ve sakall yanaklarn pt. Si-Montu oturmasn iaret ederek kardei nin yanna geip oturdu. "Bu da ne?" diye haykrd. "Msr'n en g26 zm banda bira m iiyorsun? zmler bu aalaman karsnda ryeceklerdir, Khaemwaset. Naslsn? Be yllk araptan getir," diye bard hizmetkra, sonra da kardeine neeyle bakt. Si-Montu asim. da bir kylye ya da askere benziyor, diye geirdi iinden Khaemwa-set. Ne var ki, her ikisi de deildi. Si-Montu lkenin en iyi eitilmi prensiydi ve nedense insanlar onun bu zelliini unuturlard. "Si-Montu, eer arap imeye balarsam duramayabilirim," diye itiraf etti. "Nasl olduuma gelince, istersen nce Firavun'un ilerini halledelim sonra seninle konumak istediim bir konu var." Si-Montu evet der gibi ban sallad. Khaemwaset kardeinin uysalln ok severdi. "Pekl," dedi Si-Montu glmseyerek. "Babamn iini abucak halledebiliriz. Eer mantar hastaln balamadan denetim altna alabilmeyi baarabilirsem bu yl zm haat beklediimizden de fazla olacaktr. Meyveler henz tam olarak olgunlamad ama eli kulanda. Bununla birlikte yapraklarla baz asmalar kararmaya balad. Doktor, bu yapraklara bakp iime yarayabilecek bir reete yazarsan iyi olacak." Hizmetkrna iaret etti ve hizmetkr stnde mhrl bir kavanoz ve kaymak tandan yaplm iki kadehle yanlarna yaklat. Si-Montu'nun mhr incelemesi iin hizmetkr kavanozu uzatt, Si-Montu mhr krd ve kadehlerine arap doldurdu. Khaemwaset kadehe dolan koyu renkli svya bakt. Si-Montu kadehini uzatt. "imdi birer kadeh ielim sonra da zm balarna bakmaya gider ve babama hizmetinin karln ieren faturay gndeririz. Sonra bir kadeh daha ieriz, istersen tm bu arab iebilirsin." Glmsedi ve Khaemwaset de ona karlk verdi "stersen iki kadeh itikten sonra arab geri gnderebilirim." Kadehini kaldrd. "Msr'a! Dnyann bu en nemli lkesine!" - 130 -
haemwaset arabn iti. arap tatl ve serin bir tat brakarak boadan aa indi. Gerekten de iyi mahsld. Ksa bir sre sonra bede we bir scaklk hissetti ve o gn ilk kez olarak kendini rahatlam his-derek kardeiyle ailelerinden, dmanlarndan ve Si-Montu'nun hem zla bilgisi olmad hem de umursamad lkenin d ilerinden sz ettiler. Sonunda Si-Montu ayaa kalkt ve birlikte zm balarna doru aittiler. Khaemwaset aknlkla kardeinin glgeliin getirilmesini emretmediini fark etti. Kzgn gnein altnda durup, yapraklar inceledi-er ve sorunu tarttlar. Khaemwaset baz nerilerde bulundu. Si-Montu bunlara kar kmad. Hi kimse zmlerin bakm ve yetitirilmesi konusunu Si-Montu kadar bilemezdi ama Khaemwaset yine de yardmc olabilmiti. Daha sonra yeniden baheye dndler ve ikinci kadehlerini yudumlamaya koyuldular. Yerdeki yastklara oturur oturmaz Si-Montu kardeine glmseyerek bakt. "Evet," dedi. "imdi anlat bakalm. Neler olup bitiyor?" Khaemwaset kardeine her eyi anlatt. Konumasn tamamladnda gne batmaya balamt. O anlatrken Si-Montu hibir ekilde araya girmemi, yalnzca bir iki kez yaa, diye mrldanmakla yetinmiti. Khaemwaset susunca Si-Montu kadehlerini yeniden doldurdu ve dnceli bir tavrla sakaln svazlad. Ben-Anath grnd, karsnn yanlarna yaklamakta olduunu gren Si-Montu iki parman havaya kaldrd, Ben-Anath glmsedi, ban evet anlamnda sallayarak eve geri dnd. Khaemwaset onlarn arasndaki bu gzel iletiimi kskand. "Ben-Anath'a k olduumda," dedi Si-Montu. "Tm saray aklm kardma inanmt. Babam beni karsna alarak saatlerce konutu. Annem haremdeki tm ekici kadnlar ayaklarmn dibine att. Fikrimi deitirmeyeceimi anladklarnda ise beni varislikten aldlar. Umursa-dm m sanyorsun?" diye bir kahkaha att. "Hayr. Bir an iin bile zlmedim. Tm enerjimi, kadnm mutlu etmeye ynelttim." Khaemwaset - 131 iinden glmsedi. Si-Montu enerjisini tek bir eyin stne ynelttiqjn de gerekten de hi kimsenin elinden bir ey gelmezdi. "Ben-Anath Suriyeli bir gemi kaptannn tek kzyd ve ok kibirliydi. Onunla evlen meye karar verdiim iin hemen hemen tm kraliyet ayrcalklarndan vazgemek zorunda kalacamdan zaman iinde ona iin iin kzaca-m dnyordu. Ama onunla evlendiim iin hibir zaman piman olmadm." Kardeine bakt. "Sen de Nubnofret'i bu ekilde seviyor mu. sun?" "Sevmediimi biliyorsun," diye karlk verdi Khaemwaset itenlik, le. "Onu belki de..." "Alkanlklarndan tr seviyorsun," diye tamamlad kardeinin .szlerini Si-Montu. Hangimizin daha mutlu ya da daha akll olduunu kim syleyebilir? Mantkl ol, Khaemwaset. Seni seven bir karn ve harika bir ailen var. Belki de byk bir olaslkla yaamnda ilk kez sokakta grdn bir kadnla sevimek istiyorsun ve bunu yapamadn iin de youn bir tedirginlik ve aresizlik iindesin. Ne fark eder?" Khaemwaset kadehini doldurmas iin kaldrnca Si-Montu duraksad. Khaemwaset doldurmas iin ban sallad. Si-Montu iini ekerek doldurdu. Sonra da konumasn srdrd. "Birok erkek
zaman zaman senin gibi hissetmitir. Bu duyguya ehvet denir, benim kitap kurdu kardeim. Hepsi bu kadar. Sanki bu duygunu tatmin etmezsen kendir dahil her eyin mahvolacan sanrsn ama inan bana byle bir ey olmaz. ki seenein var." Byna akan krmz svy eliyle temizledi. "Ya onu aramay srdreceksin ve bir sre sonra onu bulacaksn ve onunla seviinceye dek ona bir sr ey sunacaksn. Ya da onu kafandan silip atacaksn ve alt ay sonra dnp de geriye baktnda amma da samalamm, diyeceksin." Khaemwaset'e bir bak frlatt. "Elbette neler kardn dnp endielenebilirsin de, ama sevgili kardeim bu, senin yapna pek uymaz." Tm bu davranlarm yapma zaten uymuyor, diye geirdi iinden Khaemwaset, ama ben deiiyorum. Bundan holanmyorum ve senin de bunu anlayabileceini hi sanmyorum Si-Montu ama artk - 132 Himi denetleyemiyorum. "Sen benim yerimde olsaydn ne yapar-?" diye sordu kardei. ,êr eyi Ben-Anath'a anlatrdm," diye karlk verdi Si-Montu hi aksamadan. "Ve o da bana, 'Eer ben sana yetmiyorsam git so-klarda tatmin ol, Firavun'un alak olu. Kanl gzyalaryla geri d-o bana dnyada benim gibi bir kadnn daha olmadn sylediinde ise artk altn kk kadn klelerle birlikte mutfakta yatarsn,' derdi. Ama karm arzuladm gibi hibir kadn istemediimi de sana sylemeliyim. Fikrimi renmek ister misin?" Khaemwaset evet derce-sine ban sallad. "Bu hayalin peinde komaktan vazge ve Nubnof-ret'e hak ettii sevgiyi ver ve o mezar derhal kapat." Khaemwaset gzlerini krptrd. arap, dncelerini bulanklatr-masna karn hl iindeki o youn aknln farkndayd. Si-Montu kardeine bakyordu. "Mezar m? Mezarla ilgili endielerimin sona erdiini syledim sana ve bu duygularmla onun bir ilgisi yok." "yle mi?" diye karlk verdi Si-Montu. "Ben o kadar emin deilim. Bilgi elde etmek uruna lleri srekli tedirgin ediyorsun, Khaemwaset. Mezarlar restore ettiin, llere adaklar adadn iin kendini gvende sanyorsun ama llerin, rahatsz edilmekten holanmadklar nedense hi aklna gelmiyor. Son aratrman konusunda tedirginim. u mezar zaman yitirmeden kapa artk." Khaemwaset yreinin azna geldiini hissetti. Si-Montu her zamanki pratik zm bulma alkanlyla turnay gznden vurmu, Khaemwaset'in bastrmaya alt korkusunu dile getirmiti. "Bunun mezarla bir ilgisi olduuna inanmyorum," diye karlk verdi, artk iyice sarho ve syledikleri de yalan olduundan szckleri bulmada g-k ekerek. Si-Montu omuzlarn silkti. "Belki de haklsn," dedi. "Hadi, artk yemek saati geldi. Geceyi burada geireceksin, deil mi? Senin evindeki 0 skc yemek davetlerinin tersine bu gece burada skc konuklar olmayacak." - 133Ayaa kalktlar ve alacakaranlkta eve doru gittiler. Khaemvvas kendini ok daha iyi hissediyordu ama iinde bir isyan balamt. Tarih le ilgili tek bir ey bile bilmeyen, ender bulunan eyalarn deerin.^ haberi olmayan ve hibir zaman rahip olmam olan Si-Montu'nun k@n diini bir tr tecavzc olarak deerlendirmeye hakk yoktu. O, Khaem waset asla mezarlara saldrmyordu. Kadna gelince... Kardeinin yerM salonuna girdi, Ben-Anath'a glmsedi ve kendisi iin hazrlanan kk masann bana geip oturdu. Kardeinin de dedii gibi o kadn ergec bulacakt. Kadnn verdii duygu ister ehvet olsun ister olmasn bu duy. guyu daha nce hi tatmamt ve bu duygunun tam anlamyla tadn . karmaya kararlyd. Bu konudan Nubnofret'e kesinlikle sz etmek niye-tinde deildi. Naslsa anlamayacakt. Peki ya, tanrlar? Sonunda arabn davetkr etkisine yenildi. Tanrlar eer onu cezalandrmak istiyorlarsa ya da
almalarn kendilerine bir hakaret olarak deerlendiriyorlarsa bundan onu ok uzun zaman nce haberdar etmeliydiler. Kadehini doldurulmas iin kaldrd ve Ben-Anath'n alarnn hazrlad yemei yemeye balad. Harpist harpn almaya balad. Khaemwaset aylardan ben ilk kez hem akamdan hem de kendisinden honuttu. Ertesi sabah bir gece ncesini pek hatrlamayarak Si-Montu'nun konuk odasndan olduka ge bir saatte uyand. Kardeinin hizmetine verdii hizmetkr onu ykad, giydirdi ve kahvaltsn getirdikten soim. da dn akam karsna geceyi burada geireceine ilikin haberin iletildiini ve hizmetkrlarna da gerekli bilginin gsterildiini syledi. Khaemwaset, Ben-Anath' bularak konukseverliine teekkr ettikten sonra hizmetkrlarn yanna alarak evine doru yola kt Si-Montu oktan zm balarnda almaya balamt. En son ne zaman bu kadar zgrce arap itiimi hatrlamyorum, diye dnd Khaemwaset kamarasnda otururken, ama Si-Montu'un rettii araplar da olaanstyd. Bam hi armad, yalnzca birazck dnd o kadar. Sonra birden hatrlad. Yal adam evrakla yanna yaklatnda belki bir gece nce itii kadar babasnn yemek davetinde imemi" -134a yine de hatr saylr bir miktar itiini hatrlyordu. O da ayr bir rak konusuydu. Krekiler kreklerini akntya kar ekerlerken hJnlar dnyordu. Evra yitirdim. Yazk oldu. Bu dikkatsizliimden *r kendimi sulu hissediyorum. Her neyse, bu konu kapand artk. Bu konuya bir daha geri dnmemek iin artk bu kadar ok arap iBunlar dnrken gzlerini kydan ayrmyordu. Ama o gn kalp atlarn hzlandracak krmz harmaniyi gremedi. Amek de pruvann nnde duruyordu. Khaemwaset kadn m grmek istediini yoksa onu grmekten mi korktuunu kestiremiyordu. Ksa bir sre sonra gemi eve yaklat. Gemiden iner inmez karsn bulmaya gitti. Nubnofret saraydaki bir arkadana gndermek zere mektup yazdryordu. Khaemwaset ieri girerken ban kaldrp kocasna glmsedi. "Sarho olmak iyi miydi?" diye sordu. "Dinlenmi grnyorsun." "Evet, ok iyiydi," diye karlk verdi. "Buradan kaar gibi gitmek istememitim, Nubnofret. Eer evde herhangi bir terslie neden olmusam zr dilerim." "Olmadn." Yerinden kalkt, kocasna yaklat, sivri trnayla kocasnn yanana dokundu ve eilip plak gsn pt. Kendini kaybedip Amek'i yumruklad haberi dedikodudan ok holanan hizmetkrlar arasnda oktan duyulmu olmalyd fakat Nubnofret korkusu aile konularnn dier evlerin hizmetkrlarnn kulana gitmesini engellerdi. Karsna glmserken bir yandan da keiflerimin ailemin dier bireylerinden gizli tutulmasn bekleyemem, diye geirdi iinden. Yalan dolan insan nasl da tketiyor! "Penbuy'un dediklerine bakacak olursan Delta'dan bir not falan Gelmemi," dedi Nubnofret. "Ayrca davetsiz konuklarmz da yok. May'in Assuan'daki maden ocaklarndan dnerken bir sre burada
kalacan unutma. Bir hafta iinde burada olur. imdi zr dilerim Khaemwaset ama bu mektubu bitirmeliyim." ehvet dolu siyah gzlemle kocasna ilerini tamamlamas gerektiini ve mmkn olan en k- 135 -
sa zamanda emrinde olacan sylyordu. Nasl olmu da babasn ba mimarnn evlerine geleceini unutmutu, ok ard. Baka w zaman olsa bu ayrcalkl konuu evinde arlamaktan onur duyar(] oysa imdi babasndan, kardelerinden, tm ilerinden ve i ilikilerim den uzaklamak, tek bana kalarak tm dncelerini... Karsna * np, "lerin bitince haber ver," diye karlk verdi. "Belki yzeriz." alma odasna girince Hori'nin bir gn nceki tm almalarm dzenli bir ekilde masann stne koymu olduunu grd. Evraqa ksaca gz gezdirdi. Bu kadar samalk yeter, diye geirdi iinden. By evra incelemeye ne denli abuk balarsam mezar da o kadar aby< kapanm olur. Yeterince zaman harcadm, artk tm dikkatimi mimarlarmn almalarna yneltmemin zaman geldi de geti bile. Oturma-dan Ib'i ard. "Aratrma ekipleri olutur," diye emretti. "Ne kadar srecei umurumda bile deil, ama ben o kadn istiyorum." - 136 Altnc Blm 'Mzik ve ark senden sonra gelir, Senin tek ilgilendiin Set'in arkanda olmas, Sen yalnzca sessizlii seven o lkeye, Geri dnme zamannn gelmesini dnrsn.' Hathor ay bitmi ve Khoiak balamt. May'le her zamanki gibi ok iyi vakit geirmilerdi ve May oradan ayrlrken her birine birok armaan vermiti. Khaemwaset yeni ay iin yldz falna bakm ama bir nceki aydan farkl kmamt. Bununla birlikte bu kez yldz falndan fazla etkilenmemiti. Ne olacaksa olacakt. Msrllarn neeli ve iyimser insanlar olduunu biliyordu ama bazen yaamlarna karan kaderin elini gz ard etmezlerdi ve Khaemwaset her geen gn kendini kaderin grnmez ellerine teslim etmeye baladn hissediyordu. Bu farkndalkta insan rahatlatan bir ey vard. Hastalarn grmeye gidiyor, dier grevlerini yerine getiriyor ve b ile Amek'ten srekli olarak olumsuz raporlar almay srdryordu. Yarn, nmzdeki ay, nmzdeki yl, hi nemli deildi. Kadnn kendisine geleceini biliyor ve panie kaplmadan bekliyordu. Khoiak ay boyunca scaklk da artmt ve ekinler bymeye ba-lamt. Hori zamannn byk bir blmn mezarn serinliinde geiyor, Sheritra yzyor, okuyor ve kendi dnyasnn iinde yaamasn srdryordu. Aile ibadetini evde yapyordu ama zaman zaman da birlikte Ptah'n, Ra'nn ya da Neith'in tapnana gidiyorlar ve orada - 137dua ediyorlard. Khaemwaset, bykeli Huy, Msr'a dnmek z6 olduundan yaknda saraydan arlacan biliyordu ama babasn tedirgin edici, zaman zaman da elenceli antlamalarn kafasnn h kenarna atmt. Yaz, scaklarla birlikte geliyordu. Khaemwaset mektuplarn Penbuy'a yazdrd, Birinci Osiri Thothmes dnemine ilikin baz notlar ald
bir gn Ib, alma odas na girerek eilip selam verdi. le yemei yenmi ve leden sonra dinlenme saati yaklayordu. Khaemwaset yapacak yeni bir ey ^. masnn verdii skntyla khyasna bakt. Yelpezelerin tatl esintisi a|. tnda bir an nce yatana uzanp uyumak istiyordu. "Ne var?" diye sordu. Penbuy uykulu bir tavrla kalemlerini, mrekkeplerini ve evra topluyordu. Khaemwaset'in el iaretiyle odadan kt. "ok zr dilerim, prens," dedi Ib. "Ama sizi grmek isteyen bir delikanl var. Annesi hastaym." "Ne delikanls?" diye sordu Khaemwaset ters bir sesle. "Kent bir sr iyi doktorla dolu. Benim yalnzca soylular muayene ettiimi ya da benim iin ilgin olan bir olaya baktm sylemedin mi ona?" "Syledim," diye karlk verdi Ib. "O da bana annesinin gerek bir soylu olduunu syledi. Sizin annesini muayene etmenize ok sevineceini ve daysnn zahmetlerinizin karln vereceini syledi." Khaemwaset aknlkla khyasna bakt. "Daha fazla altn beni ilgilendirmiyor," diye homurdand. "Zaten yeterince altnm var. Kadnn nesi varm?" "Ayana bir ey batm ve paralam. Batan eyi karmlar ama aya iltihaplanm." "O zaman benim gidip grmeme gerek yok. Hemen bir reete yazaym." Rahatlamt. "Delikanly buraya gnder." Ib dar knca Khaemwaset beklemeye balad. Ak kapm" eiinde biri belirdi. Khaemwaset ban kaldrp bakt. Yaklak Ho-ri'nin yalarnda bir delikanl kollarn iki yana am saygyla eilmi duruyordu. Khaemwaset delikanlnn manikrl ellerine, knal avu rina bakt. Ayanda altn backlar olan altn sandaletler vard ve I1 -138kurna da iyice effaft. Delikanl yerinde dorulunca onun bir hay-n un boylu olduunu fark etti, baklar karlat, delikanlnn bak-ndaki beklenti aka grlyordu. Banda peruk yoktu. Siyah dz elan omuzlarna dklyordu. Boynunda kaln bir altn kolyeyle unda yaamn simgesi olan tepesi halka eklinde bir ha vard. . giyah salarnn tersine gzleri griydi. Baklaryla Khaemwaset'in kendisini szn izliyordu. Ya dimdik duruunda ya da st dudann hafife kvrk oluunda, Khaemwaset'e yabanc gelmeyen bir eyler vard. Khaemwaset onun Hori'nin dnda grd en ekici delikanl olduuna karar verdi. "Adn ne?" diye sordu. Delikanl ban kaldrd. "Harmin," diye karlk verdi, sesi de gzleri gibi dengeli ve souktu. "Khyam bana annenin ikyetini anlatt," dedi Khaemwaset. "Ayrca ailenin de soylu ailelerden biri olduunu syledi. Msr'daki tm soylu aileleri tandm sanrdm ama seni daha nce ne grdm ne de adn duydum. Neden acaba?" Delikanl glmsedi. Glmsemesi son derece ekiciydi. "Ailemin alakgnll arazisi kutsal Thebes'in hemen kuzeyinde, Koptos'ta," dedi. "Soyumuz Prens Sekenenra dnemine kadar uzanr. Bizler nemsiz soyluluun bireyleriyiz ve hibir zaman hkmette st dzeyde bir greve getirilmedik ama damarlarmzda akan kanla gurur duyarz. Kanmz saf Msr kandr. Hibir ekilde bir yabancnn kanyla karmam. Puntla ticaret yapld gnlerde, yce Kralie Hatshep-sut bu topraklar yeniden kefettikten sonra atalarm Koptos'ta Dou Deniz'e giden yol boyunca kralienin khyaln stlenmilerdi."
Khaemwaset aknlkla gzlerini krptrd. Sradan Msr vatandalar bir yana, ok az tarihi, lkeyi ynettii sylenen bu efsanevi kralienin kim olduunu bilir ve Thebes'in bat ky eridinde dnyann en gzel tapnan ina ettirdiini bilirdi. O alan inceleyenler bu tapm sava Firavun nc Thothmes'e atfetmekten yanaydlar ama Khaemwaset bunun doru olmadn biliyordu. Delikanlya duyduu - 139ilgi artmaya balamt. "Bir sreden beri Memphis'de yaam o|Sg din mutlaka seninle ilgili bir eyler duyardm," dedi. Harmin'in glmsemesi yzne yayld. "Annem, daym ve be yaklak iki ay nce buraya tandk. Artk Koptos'ta yapacak fazla bir ey kalmamt ekselanslar ve oradaki iftliimizi yneten ok iyi ^ khyamz var." Khaemwaset hl tatmin olmamt ama daha fazla aratr^ yapmasna da terbiyesi izin vermezdi. "Anneni grmeme gerek y0^' dedi kibar bir sesle. "Ama onun iin bir reete yazarm." Harmin ne doru bir adm att. "zr dilerim, prens ama annemin ayan balla ovup kym kardk, yara lapas, bira mayas ve ya srdk. Ne var ki, iltihaplanma devam ediyor." "Demek baka bir doktora gittiniz?" Harmin aknlkla bakt. "Hayr. Annem tpla yakndan ilgilidir ama bu kez kendini ne yazk ki tedavi edemedi. Eer annemin ayam muayene ederseniz ok mutlu olacaktr." Etsem iyi olacak, diye geirdi iinden Khaemwaset. Ak yaralara yara lapas srmek ok yaygn bir tedavi yntemiydi ama aslnda Khaemwaset bu ynteme inanmazd. Bu, genellikle sorunu daha da kt-letirirdi. ini hafife ekerek delikanlya ekilmesini syledi. "Peki, gelip anneni greceim," dedi. "Ltfen beni d holde bekle." Harmin'in ona teekkr etmedii gibi memnun olmu bir hali de yoktu. Bir kez daha eilip selam verdikten sonra arkasn dnerek odadan dar kt, mermer zeminde yanklanan sandaletlerinin sesi duyuluyordu. Khaemwaset kitaplna giderek ilalarn saklad sand at iinden pansuman bezlerinin bulunduu deri antasyla dier malze meleri ald. Yorgunluktan ba aryor, uykusuzluktan gzleri yanyof-du. Hzla sand yeniden kilitledi ve Harmin'in yanna gitti. Ib koridordaki taburesinin stnde oturuyordu. Ayaa kalkt. "Si" zinle gelmemi ister misiniz, prens?" diye sordu. - 140 "Hayr," diye karlk verdi. "Bu konuda sana ihtiyacm yok, Ib. y\rna Amek'i yanma alacam." Harmin koridorda yoktu. Khaemwaset onu evin ana giriinin nndeki stunlarn altnda kendisini beklerken buldu. Gzlerini bolua dikmi, ylece hareketsiz duruyordu. Khaemwaset birden aknlkla durdu. Sheritra'nn o gzelim sesi scak havay dolduruyordu. Sheritra ok ender ark sylerdi ve sylediinde de genellikle ocuk arklarn yelerdi, ama o gn eski bir ak
arksn syleyen kznn sesi Khaemwaset'i yreinden vurmutu. "Tereya ve bal gibi sevgine ihtiyacm var. Soylularn boynundaki en deerli talar gibi, tanrlarn stndeki en gzel harmaniler gibi, Tanr'nn nnde yaklan tts gibi sen bana aitsin..." Harmin yavaa Khaemwaset'e dnd. "Sesi ok gzel," dedi. "Evet," diye ksaca karlk verdi Khaemwaset. Sheritra eer dinle-nildiinin farkna varsayd ok utanacakt. Khaemwaset, Harmin'e bakarak ban sallad ve nehre doru yrmeye baladlar. "Hangi yoldan geldin?" diye sordu. "Evin nerede?" "Kuzey varolarnn arkasnda," diye karlk verdi Harmin, Khaem-waset'in yanna gelerek. "Nehri filikayla getim sonra da yrdm, ekselanslar. Sabah hava ok gzeldi." Daha fazla konumadlar. Khaemwaset delikanly gemisine davet etti. Arkalarndan gelen Amek'le bir asker de gemiye bindiler ve kaptan hareket emrini verdi. Gnn o saati Nil'de youn bir trafik yoktu, insanlarn byk bir blm leden sonra uykusuna yatm olduundan soylularn ky basamaklar bombotu. Hastasnn bu soylularn arasnda olabileceini bir an iin dnd ama sonra da bu evlerde oturanlarn ounu tandn hatrlad. Ama Harmin geldiklerine ilikin zaten bir ey sylememiti. Karlarnda uzanan nehir yolu da botu. nsanlar scaktan evlerine ekilmilerdi. Nehrin yzeyi cam gibi saydam ve durgundu. Khaemwaset'in o lanet olasca krmz harmaniyi grd yerin yaknlarndaki kprl kanaldan getiler. Oras da olduka tenhayd. Ylun bat tarafnda birka tane alakgnll gzel ev vard. - 141 Khaemwaset kzn, onun kalbinin derinliklerindeki gizemlerini cj(j. nmeye alt. Sevilmeyi hak eden birisi varsa bu elbette kzy^ Bakmut'a bile ark sylerken kendisini dinlemesini yasakladna g. re, bahede kesinlikle yalnz olmalyd. Tam o srada Harmin yerinde dorularak iaret etti. "Prens, ltfen kaptannza gemiyi kyya doru yanatrmasn syleyin," dedi. "ura. daki ky basamaklarna." Baty deil le alan yoldan hemen nceki fazla kalabalk olmayan yerleim blgesini, dou ky eridini gsteri-yordu. Orada gerekten de bir dizi kk ky basamaklaryla hurma aalar vard. Khaemwaset uzaktaki beyaz duvara bakt. Bararak kaptana emir verdi ve gemi hzn kesmeye balad. Ev gerekten de tecrit edilmi gibiydi. Evle tarlalarn yneticilerinin yaad amur kulbeler arasnda olduka byk bir mesafe vard. Hurma aalar ky eridi boyunca uzanyordu. Gemi beyaza boyanm ky basamaklarna yaklat, denizcilerden biri kyya atlayarak halat balad ve Khaemwaset yerinden kalkt. Amek'e iaret ederek Harmin'e kendilerine yol gstermesini syledi ve Harmin basamaklar kmaya balad. Ev aalarn arasnda gizlenmiti. Be alt ii evin d cephesini beyaza Doyuyorlard. Harmin zr diledi. "Biz tanmadan nce ev uzun zamandr bo ve bakmsz kalm," diye aklad. "amur, ev inaatnn en nemli maddelerinden biridir ama srekli de bakm da ister." Tandm hibir soylu, kyl gibi amur evde yaamak istemez, diye geirdi iinden Khaemwaset. Arkadalarm eer bu araziyi satn alsalard daha uygun bir bina ina etmek iin annda evi ykarlar, Lbnan'dan sedir aac, Assuan'dan kumta ve granit, Nubia'dan da altn getirtirlerdi. Burada gizemli bir
eyler var. Evin giriine yaklatklarnda grdkleri houna gitmiti. amuf tulalarn evi ne denli serin tuttuunu bilirdi ve kk kabul salonuna girdiinde yzne serin hava arpt. - 142Harmin dnerek eilip selam verdi. "Ho geldiniz, yce prens," HedL Ellerini rpt ve yalnayak bir hizmetkr koarak ieri girdi. "Annemi grmeden nce arap ya da bira imek ister misiniz?" Khaemwaset evresine bakt, nnde kaps olmayan yuvarlak bir hol vard. Yerler mermerdi. Doktorluk ruhunun kabardn hissediyordu. Kentin bat kysndaki grlt buradan duyulmuyordu. Bu evde komularn mziinden ya da kahkahasndan rahatsz olmak olas deildi. Tm bedeninin gevediini hissetti. Harmin, onun yzndeki mutluluk dolu ifadeyi karmad. Eliyle oday gsterdi. "Grdnz gibi hl eski gelenekleri uyguluyoruz," dedi. "Ve bunu yaptmz iin de kimseden zr dilemiyoruz." Sanki Khaemwaset'in dncelerini okumu gibi konumutu. Duvarlarda Nil manzaralar, l hayvanlar ve tanrlarn resimleri vard. Her manzara birbirinden yerden tavana kadar uzanan bir hurma aac resmiyle ayrlmt. Kede bir dizi yastk duruyordu. tane sedir aacndan yaplm altn kaplamal sandalyeyle zerindeki iekli vazoyla sslenmi alak, kk bir masa vard. kapnn eiine iki tt-slk yerletirilmiti. Kapnn hemen yannda da Amun ile Thoth'un tasvirleri vard. Burada abart deil, yalnzca yalnlk vard. Evin iindeki nilfer i-eiyle mr aac kokusu bile tam bir Msr havasn yanstyordu. Khaemwaset kokuyu iine ekti. "Hayr, teekkr ederim, Harmin," dedi. "nce anneni grmek istiyorum. Amek onun odasna kadar benimle gel. Asker kapda nbet tutsun." Harmin'in Amek'e bir gz attn grd. Harmin holde yrmeye balad. Khaemwaset elinde deri antas, onu izledi. Yrrken bir yandan da, burada sonsuza dek yaayabilirim, diye geiriyordu iinden. Burada ne kadar ok alabilirim, ne kadar ok ey retebilirim! Ne kadar gzel hayaller kurabilirim! Ama bu tehlikeli olabilir. Ah, evet, kesinlikle yle olur. Babama ve Msr'a kar olan grevlerime zaman 'Cinde bo verebilir ve Nil Nehri'ne den bir iek gibi kendimi ge-mie kaptrabilirim. Burada yaayanlar ne mene insanlar acaba? - 143 Hol dar, karanlk ve tmyle yalnd. Ama koridorun ucundaki n. leden sonras gnei bu karanl bir bak gibi kesmiti. Khaemvvaset dikdrtgen baheyi, iek tarhlarn ve kk havuzu grd. Harrnjn sola dnd, kenara ekildi ve bir kez daha eilip selam verdi. "Anne Prens Khaemvvaset," dedi. "Ekselanslar bu, annem Tbubui." Khaemvvaset hastasn rahatlatacak szckleri kafasnda hazrla-m bir halde ieri girdi. Kadnn aya iltihaplanmt. Kk danszn yapmaya alt gibi yerinden kalkp kendisini selamlayamayacakt imdi o kk dansz hatrlamam ok garip dorusu, dedi kendi kendine. Kadna ayaa kalkmamasn sylemek zereyken arkasnda duran Amek'in derin bir ekilde i geirdiini fark etti. Bu belli belirsiz bir sesti ama Khaemvvaset birden durdu. Yzndeki kann ekildiini hissetti. Gzel odann beyaz duvarlar dnmeye balad, baylmamak iin kendini zorlad. Amek'in rahatlatc varlnn, kendisine aknlkla bakan Harmin'in farkndayd. antasn yere drmemek iin skca tutuyordu. Birden kendini toplayarak kadna yaklat.
"Merhaba, Tbubui," dedi. Kadn yatan yanndaki byk bir koltukta oturuyordu, ayan tabureye uzatmt. plak kollar iki yanndan sarkm duruyordu ve ince parmaklarndaki gm yzkler Khaemwaset'e gz krpar gibi bakyorlard. Tbubui glmsedi, knal dudaklar kvrld, rastk ekilmi siyah gzlerini Khaemwaset'e dikti. Her ey siyah, diye geirdi iinden, siyah salar gecenin karanl gibi, elmack kemiklerine dek inen rastk simsiyah, kalabaln iinde Memphis'de onu son grdmde bana kustuu fke gibi simsiyah. Sonunda onu buldum. Hizmetkrlarn onu bulmamasna amamak gerek! Ama hayr. Dikkatle kadna yaklat, sanki sert bir hareket yaparsa kadnn yok olacan dnyordu. Onu ben bulmadm. Kaderim bana onu buldurdu ve dalgalarn srkledii bir denizci gibi beni onun kysna getirdi. Acaba beni tand m? Amek'i tanm mdr? Elbette. Tbubui'nun nce Amek'e sonra da kendisine baktn grd. Glmsemesi yayld ve Khaemwaset birden onun sesini duymaktan korktu. - 144 Merhaba, prens, evime ho geldiniz!" dedi. "Buraya bizzat gelip benj muayene edeceiniz iin size ok teekkr ederim ve ayrca be-nirn yzmden gelmek zahmetine katlandnz iin de zr dilerim." jtubui'nun sesinden onun kltrl ve emir vermeye alk biri olduu anialyordu. antasn yere koyarak gen kadnn ayana doru uzand, karlk verebilmek iin kendini zorlad. Belli belirsiz bir aksanla konumutu Tbubui. Olu da ayn annesi gibi konuuyordu ama Khaemwaset bu ekilde konuan hibir yabanc tanmyordu. "Zahmet diye bir ey sz konusu deil," dedi. "Harmin bana ayannz tedavi etmek iin uyguladnz yntemi anlatt, ben de gelip yaranz grmek istedim." Ellerinin titremesini engelleyemeden gen kadnn ayandaki sarglar zmeye balad. Bir saniye sonra ayana dokunacam, diye geirdi iinden. Kendini denetle, doktor! Karndaki bir hasta! Gen kadnn sandaki mr kokusuyla saptayamad baka bir koku birbirine karyordu. Baklarn sargdan ekmedi. Sonunda sarglar ald ve Khaemwaset duraksamamaya alt. Yavaa i ve mor yeri skt, iltihap yoktu ama yara henz kapanmamt. Gen kadnn aya souktu. "Burada iltihap yok," dedi. "Yanma hissi duyuyor musunuz?" "Hayr. Harmin belki de sizi buraya getirmek iin yaray biraz abartt, ekselanslar. zr dilerim. Ama yara da bir trl kapanmyor." Salarn kulaklarnn arkasna att ve Khaemwaset gm ve firuze karm ucunda ok kk birer bokbcei olan bir ift kpe taktn fark etti. Bokbcekleri ona o anlamsz evra ve dncesizce Nubnofret'in yatana gidiini hatrlatmt. "Ne zamandan beri bu durumda?" diye sordu. Tbubui omuzlarn silkince harmanisi omuzlarndan aa kayd. "Yaklak iki haftadan beri. Gnde iki kez ykyorum sonra da kurumas iin st ve bal karm sryorum ama sizin de grdnz gibi-.." Eliyle ayan gsterince Khaemwaset gen kadnn parmaklanan miferinin kenarna dediini hissetti. "Benim tedavim pek bir ie yaramad." - 145Firavunlarn fkesi / F: 10
Yarann durumu Khaemwaset'i artmt. Renginden dokunun artk l olduu anlalyordu. "Galiba ine ve iplikle yaray dikmem gerekecek," dedi yerinde dorulurken. "Acyacak Thubui, ama ister-sen acy duyman azaltacak haha verebilirim sana." "Peki," dedi umursamaz bir tavrla. "Bu benim hatamd. Yalnayak o kadar ok dolayorum ki." plak topuklar, diye geirdi iinden Khaemwaset. Sheritra'nn o karabasan grd gece koridorda Nubnofret tam nmde yryor, du. Sen, Tbubui, beyaz modas gemi harmaninin iinde, kalalarn sallayarak yrrken... Elbette Amek'i hatrladn! ihtiyac olabilecek her eyi yannda getirmiti. Ate yaklmasn istedi ve ate yakldktan sonra da kk bir bakr kapn iinde haha hazrlad. Tbubui onu dikkatle izliyordu. Haha hazr olduunda kab gen kadna uzatt o da bir dikite iti. Hahan etkisini gstermesini beklerken ineyle iplii hazrlad. Harmin uzun bir zamandan beri odada deildi ve Amek de kapnn eiinde duruyordu. Khaemwaset onun ekingenliinin farkndayd. Bu kadn uruna efendisi onu yumruklamt. Khaemwaset tm dikkatini hastas zerinde younlatrmaya alt. Byk bir dikkatle yaray dikti. Tbubui ne yzn buruturdu ne de acyla inledi. Bu sanat eserinden ban kaldrp baktnda gen kadnn da kendisine baktn grd. Hahatan uyumu gibi deil tam tersine neeli bir bakla bakyormu gibi geldi, ama bu doru olamazd. ini tamamladktan sonra gen kadna yara lapas srmeye devam etmesini syledi. "Birka gn iersinde gelip yaraya bakacam," dedi. Tbubui ban evet anlamnda sallad. Kendini tmyle toparlam gibiydi. "Acya dayankl bir insanm," diye karlk verdi. "Ayrca ne yazk ki, hahaa da alm. imdi prens, benimle bir kadeh arap ier misiniz? " Khaemwaset ban evet anlamnda sallaynca ellerini rpt. Bir hizmetkr yavaa ieri girdi ve Tbubui ona hem bir sandalye getirmesini hem de arap amasn sylerken Khaemwaset de ilk kez evresine bakma olana bulmutu. - 146 Oda kk ve serindi, duvarlarnda resim yoktu. Lambann stnde duran bir masa yatan yanndayd. Yatakta birka tane yastk var-j, haemwaset baklarn yataktan uzaklatrrken kafasnn iinde dzinelerce soru vard. Kocan burada m? Memphis'de ne yapyorsun? Senin peine Amek'i takann ben olduumu biliyor musun? Ve sen bunun karlnda m Harmin'i bana yolladn? arap ve sandalye neldi. Bu konular nasl aacan dnerek sandalyesine oturup kadehini ald, ama Tbubui ondan nce davrand. "Size bir itirafta bulunmak istiyorum, prens," dedi. "Korumanz odadan ieri girer girmez onu hemen tandm ve onun kimin adna o kstah daveti yaptn anladm." Khaemwaset'in yz kzard ve glmsemeye alt. Kstah. Kendini saf bir ocuk gibi hissediyordu. "Doal olarak bu daveti reddettim," diye konumasn srdrd. "Bir an iin bunu bir iltifat olarak deerlendirmeme ramen bu konuda bir daha hi dnmedim. Sonra bu kaza bama geldi. Siz de Msr'n en iyi doktorusunuz..." Utanga bir tavrla omuzlarn silkti. "Adamnz odadan ieri girdiinde bu olay yeniden hatrladm. Kaba davrandm iin zr dilerim." Khaemwaset bu szlere hemen kar kt. "Siz mi kaba davrandnz! zr dilemesi gereken biri varsa o da benim. Daha nce hi bu kadar cretkr davranmamtm. Pazarda, Ptah tapnanda sizi grnce ok etkilendim ve adamlarma sizi bulmalarn emrettim, ama bulamadlar. Niyetim..."
Tbubui onu sustururcasna elini kaldrd. "Firavun'un olunun ve lkenin en gl prensinin niyetleri her eyin stndedir," dedi. "Tarih meraknzn yan sra eski ahlaki deerlere de hayran olduunuzu duydum, ekselanslar. Ben de Msr tarihiyle yakndan ilgileniyorum ve bu konuda sizinle konumak isterim. Bugn buraya geldiiniz iin size bir kez daha teekkr etmek istiyorum." Son derece zarif ve utanga bir tavrla konumutu. Khaemwaset, Tbubui'nun aresizlikle iki yanna den ellerini alp kucana koymak ve onu rahatlatmak istedi. - 147 "Duyarszlm balatmak istiyorum," dedi Khaemwaset. "ki haf. ta sonra sizi ailemle birlikte akam yemeinde arlamak isterim. Har. min'i ve kocanz da bekleriz." Tbubui glmsedi. "Ben dulum," dedi. Khaemwaset yutkundu. "Kocam birka yl n ce ld ve Harmin'le ben, kardeim Sisenet'in evinde burada yay0. ruz. Kardeim birka saat nce kente gitmiti, ama imdiye kadar dnm olmal. Acaba ekselanslar kardeimle tanmak isterler mi? Khaemwaset ban evet dercesine sallad ve Tbubui baklarn kap-ya doru evirdi. "Harmin, dayn bul," dedi ve Khaemwaset ancak o zaman yakkl delikanlnn kapnn eiinde kollarn gsnn altnda kavuturmu durduunu fark etti. Onun ne zamandan beri orada durduunu ve konumalarnn ne kadarn duyduunu merak etti. Harmin kapdan kt. Khaemwaset arabn keyifle yudumlad. arabn ne denli gzel olduunu syleyince Tbubui glmsedi. "Ekselanslar bunu nasl syleyebilirsiniz?" dedi. "Beinci yln rn. Bat Nehri'nin en iyi arab." "Babamn iktidarnn beinci yl m?" Tbubui bir an iin duraksad. "Evet," dedi. Bu da arabn yirmi sekiz yllk olduunu gsteriyordu. arab Ramses'in iktidardaki beinci ylndan beri saklamyorlarsa bu arap Tbubui'ya ya da kardeine bir servete mal olmu olmalyd. O yln rn soylular arasnda en gzde rnd. Ksa bir sre sonra Harmin geri geldi. Yannda ksa boylu, tknaz, ince yzl ve kardeinin zarif tavrlar olan bir adam vard. Yeeninin tersine Sisenet'in ba tra edilmi ve beyaz kurdelal bir peruk takmt. Khaemwaset onu bir yerlerden tand izlenimine kaplarak Sisenet'in kendisini selamlamasn bekliyordu. Bu, iki kardein ayn koyu renk gzlere sahip olmasndan ya da ayn ekilde glmsemelerinden tr deildi. Sisenet geleneksel bir ekilde kollarn iki yana ap saygyla eildiinde tamamyla farkl bir ortamda karlatklar duygusuna kapld, ama bunun zerinde fazla durmad. Sisenet'e dorulmasn -148sylediinde adamn merakl ve dikkatli baklaryla karlat. Son de-ece kibar olmasna karn yine de biraz merakl bir hali vard, Khaem-waSet bunun onun yapsndan kaynaklandn dnd. Gelenekler dorultusunda ilk konuan Khaemwaset oldu. "Seninle tantma memnun oldum, Sisenet. Evini ok beendim ve bu sessizlii ve huzur dolu havay ok kskandm dorusu. Ltfen otur." Tbubui ile Khaemwaset'in karsna geip bada kurarak yere oturdu. Yavaa glmsedi. "Teekkr ederim, ekselanslar. Kentin heyecanna evimizin sessizliini yeliyoruz ama zaman zaman nehrin kar kysna da geiyoruz. Kardeimin ayann nasl olduunu sorabilir miyim?"
Khaemwaset arabn bitirinceye dek sohbet ettiler, sonra Khaemwaset gitmek zere ayaa kalkt. "Hepinizi iki hafta sonra yemee bekliyorum," diye tekrarlad davetini. "Ama bundan nce gelip yaran bir kez daha kontrol edeceim, Tbubui. Konukseverliinize teekkr ederim." Harmin onunla birlikte ky basamaklarna kadar elik ettikten sonra iyi geceler diyerek eilip selam verdi. Eve geldiinden bu yana zamann ne denli hzla getiini aknlk iinde fark etti. Gne, Memphis'in arkasnda batm ve Saqqara Vadisi'ndeki yksek piramitlerin bak gibi sivri tepeleri glgede kalmt. Nil Nehri'nin yzeyi neredeyse kara gkyz gibi koyu laciverte dnmt. Evde yemek hazrlklar oktan balam olmalyd. "Denizcilere mealeleri yakmalarn syle," diye emretti Amek'e ve gemi kydan ayrlp bat ky eridine doru ar ar yol alrken gvertede durdu. Hem kafas hem de bedeni ok yorgundu. Kendini lde kzgn gnein altnda kilometrelerce komu gibi ya da tm bir leden sonras uzun ve anlalmas zor bir evra deifre etmi gibi yorgun hissediyordu. Onu buldum, dedi kendi kendine, fakat bu dnceye elik etmesi gereken zafer duygularn duyamayacak kadar yorgundu. Tbubui bende asla bir d krkl yaratmad. ok konuan, sradan, kstah - 149. ya da souk bir kadn deil, tersine kltrl, kibar ve soylu bir kadn Bir ekilde bana Sheritra'y anmsatt. Kzn hatrlamas kendine ge|. meine neden oldu. Yorgun bir vaziyette duvara dayand, bir an nce yatp uyumak istiyordu. Defalarca zr dileyerek yemek salonuna girdi. Nubnofret ona neeli bir tavrla el sallad. de ikinci yemeklerini bitirmiler, n-csne balamak zereydiler. Khaemwaset'in harpisti harpini seslendiriyordu. Nubnofret baln tam azna gtrrken tabana geri koy. du ve parmaklarn su dolu anan iinde ykad. "zlme, hayatm," dedi kocasna. "Ib bana bir hastay grmeye gittiini syledi. ok yorgun grnyorsun. Hadi otur da yemeini ye." Khaemwaset birden rahatladn hissetti. Masay kendine dcru ekti ve yemek servisinin balamas iin klesine iaret etti. "Eee?" diye sordu Nubnofret, kocas salatasn yemee balarken. "lgin bir olay myd?" "Artk pek ilgin olaylara rastlanlmyor, deil mi, baba?" diye araya girdi Hori. "Bence siz Msr'daki her hastal incelediniz ve olabilecek her kaza tryle de karlatnz." "Haklsn," dedi Khaemwaset. "Hayr, Nubnofret ilgin bir olay deildi, yaralanm bir ayakt ama insanlar ilginti." Karsna bakmamak iin tm dikkatini nndeki yemee evirmiti. "Adam, kz kardei ve onun olu ksa bir sre nce Koptos'tan buraya tanmlar. Kesinlikle doutan soylu kiiler, aslna bakarsan kklerinin Osiris Hatshepsut dnemine kadar uzandn sylediler. Kz karde tarihle yakndan ilgileniyor ve ben onlar bir gece buraya yemee davet ettim." Birden tedavi srasnda Tbubui'nun kendisiyle sohbet ettiini fark etti. Tbubui ayan tabureye uzatm, glmsemi, hatta kahkaha bile atmt. Ya kendisinin de syledii gibi fazla bir ac hissetmemiti ya da bylesine soylu bir konuun karsnda acsn belli etmenin terbiyesizlik olacan dnmt. ok aptalsn, dedi kendi kendine, orada oturup arap ieceine yaray diktikten hemen sonra gitmeliydin. Oradan kalkp gitmek tamamyla sana bal bir eydi. - 150-
"Yemee mi?" diye sordu Nubnofret. "Bu sana hi uymuyor. By-sine bir onur kazanmalar iin seni gerekten de etkilemi olmallar." Khaemwaset sonunda ban kaldrp karsna bakt. "Evet." "O zaman onlar armadan gn nce bana haber ver. Sherit-dik otur. Maymun gibi kamburun kt." Gen kz kar kmadan hemen srtn dikletirdi. Gzlerini babasna dikmiti. Khaemwaset kz baklarn tabana indirmeden nce, yzndeki merak dolu ifadeyi grd. Hori kendi mezar iin tasarladklarn anlatmaya balad. Her Msrlnn yapmas gerektii gibi o da daha imdiden mezarnn tasarm zerinde almaya balamt. Bir sre sonra Nubnofret konuyu deitirerek mutfan onarmyla ilgili yenilikler zerinde konumaya koyuldu. Khaemwaset konumalara katlyordu ve yemek nee iinde bitti. Nubnofret zr dileyerek yanlarndan ayrld. Hori, Antefi aramaya kt. Yemek boyunca hemen hemen hi konumayan Sheritra oturduu yerde hafife kprdad. Hizmetkrlar hem gen kzn, hem de Khaemwaset'in masasn kaldrdlar. Khaemwaset harpiste almaya devam etmesini iaret etti. "Gnn iyi geti mi?" diye sordu kzna. "Elbette, baba," diye karlk verdi. "Aslnda son gnlerde kendimi ar tembel hissediyorum. Bakmut benim iin baz eyler almak zere kente gitti, ben de bahede biraz uyudum sonra da yzdm. Bugnk hastanz kimdi?" Khaemwaset kznn sorusuna iinden kfretti. Birden uygun bir yalan dnmeye karar verdi ama hemen sonra da vazgeti. "Sanrm tahmin edebilirsin." Bada kurmu bacaklarn at, harmanisini dzeltti, ban yana eerek kulandaki altn kpeyle oynamaya balad. "Ciddi misiniz? Ne kadar da ilgin! Aradnz kadn karnza hi beklemediiniz bir armaan gibi kverdi." Kznn setii szckler Khaemwaset'i hem tedirgin etmi hem de iindeki sululuk duygularn arttrmt. "Gerekten de garip bir rastlantyd," diye karlk verdi. - 151 "Ve o kadn sizde d krkl yaratt?" Sesindeki mit dolu ifadeyi gizleyememiti. "Hayr, hi de deil," diye karlk verdi Khaemwaset. "O ok ho zarif ve iyi yetimi biri." "Ve buraya yemee gelecek?" Sheritra elini kpesinden ekti. "Bu sizce akllca bir davran m?" Babas karlk vermeyince birden pat-lad. "Ah, baba, keke davet etmeseydiniz! Keke bunu yapmasayd-nz!" Artk bu szlerin bir yarar olmadn ok iyi biliyordu, Khaemwaset. Kznn yz kzarm ve gzlerinde endie dolu bir bak belirmiti. "Korkman gerektirecek bir ey olduunu sanmyorum," dedi sevgi dolu bir sesle kzna. "O kadna, kar konulmaz bir ekilde ekildiimi yadsyacak deilim, Sheritra ama bir istek ile onun yerine gelmesi arasnda birok karar ve seenek vardr. Tanrlarn gznde ve Ma'at'n snrlar iinde doru olan yaptm. Bu kez bunu doru yaptmdan hi kukum yok." Bir an iin her iki balamda da yalan sylediini alglamad.
"Evli miymi?" diye sordu Sheritra biraz sakinleerek. "Dul," dedi Khaemwaset, kznn gzlerinin iine bakmakta zorlanarak. "Eer isteseydim ona bir evlilik antlamas nerir ve oluyla onu burada bir daireye yerletirebilirdim ama onun kinci E konumunu kabul edecek biri olduunu sanmyorum. Ne olursa olsun, annen her eyin stnde gelir." "Demek onun hakknda bu denli gl eyler hissediyorsunuz?" Khaemwaset birden iinde youn bir tedirginlik hissetti. "Onu drt kez grdm ve onunla yalnzca bir kez kar karya gelip konutum. Bunu nasl bilebilirim?" Sheritra baklarn babasndan uzaklatrd. "Sizi sinirlendirdim, baba," dedi. "zr dilerim." Khaemwaset sustu. Sheritra sendeleyerek yerinden kalkt, salarn arkaya itti ve elinden geldiince soylu bir ekilde yryerek uzaklat. - 152Davetten gn nce Nubnofret'e haber verdi ve konuklarn kar-larnak iin Ib ve Amek'le birlikte ky basamaklarna inip beklemeye halad. Konuklar kyya tedirginlikle mi ayak basacaklar ve ky basamaklarn yine ayn tedirginlikle mi kacaklar, diye merak ediyordu. Konuklarn tayan kk tekne kyya yaklatnda onlarn gvenli admlarla kendisine doru yaklatklarn grd. Sisenet basit bir ktle altn sandaletler giymiti. Boynunda altn kolyeler ve kollarnda da altn bilezikler vard. Makyaj zenle yaplmt ve her iki iaret parmanda da bokbcei yz vard. Harmin de abartsz giyinmiti. Alnnda al-tm bir ta vard, salar kulaklarna kadar iniyordu. Bir kann stne rastkl gri gzlerini vurgulayan, yaam simgesi olan tepesi halka eklinde altn bir ha vard. Khaemwaset baklarn Tbubui'ya evirdi. O da beyazlar iindeydi. Bu davet iin belki daha ada bir eyler stne geirir, diye dnmt fakat gen kadnn stndeki basit harmaniyi grnce nedense birden rahatladn hissetmiti. Harmin gibi onun da banda bir ta vard. Onunkisi biraz daha geni ve altn yerine gmt. Boynuna gm bir kolye takmt, gsnde ise akik bir bro vard. Khaemwaset gen kadnn ayaklarndaki beyaz sandeletleri grnce memnun oldu. Onun baklarn izleyen Tbubui gld. Bembeyaz dileri, knal dudaklaryla esmer teninde ho bir tezat oluturuyordu. "Evet, prens, artk sanrm dersimi rendim," diye glmsedi. "Ama tam olarak iyiletikten sonra ektiklerimi unutacamdan da eminim. Kendimi skntya sokmaktan nedense hi holanmyorum." "Sarglar karmsn," dedi. "Hl sancn var m?" Hayr dercesine ban sallad ve tal yolda eve doru ilerlediler. 'Yara yeri biraz yumuak ama bu da nemli deil," diye karlk verdi. "ok iyi tedavi ettiniz, ekselanslar." Kendilerine elik eden hizmetkra iaret etti ve hizmetkr arap iesini Khaemwaset'e uzatt. "Birinci y-Im rn," dedi Tbubui. "Zaman ayrdnz ve evime gelme zahmetine katlandnz iin." Khaemwaset teekkr ederek ieyi Ib'e uzatt. Konuklarla Khaemwaset yumuak imlerin stnde kendilerini bekleyen ailenin dier - 153 yelerine yaklatlar. Nubnofret ayakta duruyordu, arkasnda da Horj ile Sheritra vard. Konuklar onlar eilip selamlad. Nubnofret ayaa kalkmalarn syledi. Khaemwaset konuklaryla ailesini tantrd Vg
oturmalar iin sandalyeleri gsterdi. Hori ile Harmin yastklarn zeri-ne oturarak konumaya baladlar. Sheritra her zamanki utanga ta-vrlaryla babasnn sandalyesinin arkasnda duruyordu. Ib ve dier hizmetkrlar meze ve arap servisini yaparken karsnn Tbubui'ya doru uzanarak tam sohbet etmeye balayacakken Sisenet'in ondan nce davrandn grd. "Ekselanslar, prens size kardeimle benim buraya iki ay nce tandmz herhalde sylemilerdir," diye sze balad. "Ve o zamandan beri de uygun hizmetkr bulmak iin ok zorlandk. Koptos'taki topraklarmzn bakmn salamalar iin hizmetkrlarmz orada braktk ve onlarn yerine yenilerini bulmaya altk! Memphis'li hizmetkrlar dikkatsiz ve dzenbaz grnyorlar. Acaba bu konuda bize biraz t verebilir misiniz?" Khaemwaset, Nubnofret'in yeil farl iri gzlerinin parladn grd. Baklarn Tbubui'dan Sisenet'e evirdi. "Haklsnz," dedi, Ib'e eliyle ekilmesini iaret ederken. "Eitimsiz halkta tembellik ve yalan syleme eilimi var burada. Hizmetkrlar eiten bir iftin adresini verebilirim size. Evinizin ilerini iyice alglayncaya dek hizmetkrlar eitiyorlar. Tabii bu biraz pahalya mal olacak ama yine de..." Khaemwaset kolunda bir el hissedince hemen kolunu geri ekti. "Yeni hizmetkrlarmzdan bazlar gittiler," dedi Tbubui. "Ykl bir maa vermeye hazr olmamza karn evrenin sessizliine dayanamayp bizi terk ediyorlar galiba. Belki kleler daha iyidir." Khaemwaset arabn yudumlayan gen kadna bakt ve Sherit-ra'nn gzn krpmadan kendisini izlemekte olduunu fark etti. "Evin iinde klelerin hizmet etmesini onaylamyorum, mutfaklarda ve ahrlarda birka kle altrmama karn," dedi Khaemwaset. "Sadakat tpk soyluluk gibi insandan insana geer." "Eski moda ama hl geerli bir felsefe," diye karlk verdi Tbubui. "Ne var ki, Firavun sizin gibi dnmyor. Klelerin nfusuyla, M- 154 srllara ve yabanc soylulara hizmet eden yabanclarn says rktc bir ekilde artyor." "Neden rktc?" diye sordu Khaemwaset. Sheritra'nn, konumalar daha iyi duyabilmek iin sandalyesini yaklatrdn gzucuyla grd. "nk bir gn saylarnn arttn fark eden kleler zgrlklerini elimizden almak iin bir giriimde bulunabilirler," dedi Tbubui. Yz ifadesi, insan doasn bir renciyle tartan bir renci gibi ciddiydi. "Bylesi bir giriim ok aptalca olur," diye kar kt Khaemwaset. iinden bir kadnla bu ekilde konumamas gerektiini dnyordu. Kadnlar ev ileriyle urar, evle ilgili ilerle ilgilenirlerdi ama teoriler stnde yorum yapmazlard. Nubnofret'le bylesi bir konuda tartmay aklna bile getirmezdi. Ama Sheritra ile... Yan bandan uzanan bir elin masadaki pastalardan birine uzandn, pastay alp ekildiini grd. Bu iyi ve artc bir iaretti. Demek kendini bir eyler yiyebilecek kadar rahat hissetmeye balamt. "Ordumuz gl, hzl ve iyi silahlandrlmtr," diye konumasn srdrd. "Ne kadar gl olursa olsun bir kle isyan babamn askerleri tarafndan kolayca bastrlabilir." "Orduda binlerce yabanc paral asker var." Khaemwaset aknlkla etrafna bakt. Konuan Sheritra'yd. "Baba eer sadakatlerinin deerini bykbabamn altnlaryla deil de kanla ispatlamak isterlerse..." "Haklsn, Sheritra," diye karlk verdi Tbubui, gen kza bakp onaylarcasna ban sallarken. "Babann
da bize hak vereceine inanyorum. Msr'n safkan olmas gerekli." Khaemwaset de onlara hak veriyordu fakat salt tartm olmak iin kart gr ileri srmt. Artk kendini konumadan dlanm gibi hissetmeye balamt. Sheritra yalnzca kendisinin bildii bir nedenden tr utangalndan arnm, hi zorluk ekmeden konukla-nna karlk veriyor ve Tbubui da onu can kulayla dinliyordu. Birok kii Sheritra'y sohbete dahil etmek iin en kk bir zahmete bile katlanmaz, bir iki kibar szckten sonra tm dikkatlerini yakkl Hori'yle ailenin geri kalan bireylerine evirir ve Sheritra da hibir ey yemeden - 155 bir kenara ekilip arabn yudumlar ve yemek bittikten sonra da odasna ekilmek iin izin isterdi. Oysa Tbubui, bir ekilde gen kzn kabuundan kmasn sala, mt, stelik bunun iin de herhangi bir aba harcamamt. Khaern-waset kendini derin dncelere kaptrmt. Tbubui'nun sesiyle kendine geldi. "Ama prenses, bylesi bir uygulamann ne denli pahalya mal olacan gz ard etmeyin! Hangi firavun bu masraf karlayabilir. Tm nsanlarn Tanrs Ramses bile karlayamaz!" Khaemwaset gzlerini krptrd. Sheritra, Tbubui'nun ayaklarnn dibinde oturmu, gen kadnn azndaki krntlar temizliyordu. Yz utangalktan deil mutluluktan al ald, ou kez herhangi bir kart gr kiisel olarak deerlendiren Sheritra nedense o gn hi de yle davran m iyordu. "Neden olmasn ki?" diye kar kt heyecanla Sheritra. "ncelikle herkesten vergi almaya balamal! Herhangi bir deiiklii heyecanla kabul edecek birok Msrl fellah var, Tbubui." Khaemwaset evresine baknd. Harmin, Nubnofret'le konuuyordu. Har-min bir eli kalasnda, dier elinde arap kadehi ayakta Nubnofret'in nnde duruyordu. Nubnofret de ona hayranlk karm bir dikkatle bakyordu. Sisenet gzlerini havuza dikmi ifadesiz bir yzle sessizce oturuyordu. Khaemwaset zorunlu olarak Tbubui'dan uzaklaarak bir kede oturan kardeiyle ilgilenmesi gerektiini dnd. Tam bu srada Tbubui'nun bacak bacak stne attn grd. Bunu yaparken harmanisinin derin yrtmac alm ve gen kadnn esmer kalalar ortaya kmt. Tbubui gzlerini bir an iin bile Sheritra'dan ayrmamakla birlikte Khaemwaset'in onun bacaklarna baktn fark ettiini hissetti. Yemek neeli bir havada geti. Khaemwaset'in istei zerine Nubnofret tm mzisyenlerle danszleri de armt. Khaemwaset resmi konuklar olduunda genellikle sessiz bir akam yemei yemekten ve yemek servisinden sonra da ciddi konulara girmekten yanayd O gece yalnzca mzik ve dans istemiti. Salon taze ieklerle sslen- 156s ve ttsler yaklmt. Danszler kk masalarn arasnda paralarnn arasndaki zillerle uzun salarn savurarak dans ediyorlar-a arkclarn gzel sesleri salonu doldurmutu. Khaemwaset, Sheritra'nn yanndaki masada oturmas iin zen nstermiti ve bylelikle skldnda babasndan kalkmak iin kolayca . jp isteyebilir ve yeniden kendi kabuuna ekilebilirdi. Oysa Sheritra vemek boyunca Tbubui'yla sohbet etmi, ksa bir sre sonra Khaem-waset'le Nubnofret'i de sohbetlerine katmlard. Yan yana oturan Hori le Sisenet bir yandan araplarn yudumlarken bir yandan da derin bir sohbete dalmlard. Harmin, Sheritra'nn yannda oturuyordu. Arada srada gen kzn omzuna, koluna hafife dokunuyordu. Khaemwaset, Harmin'in beyaz bir nilfer ieini kznn kulann arkasna koyduunu ve Sheritra'nn da buna glmseyerek karlk verdiini grd. Bizlere bu akam neler oluyor, diye geirdi iinden. Youn
bir iyimserlik ve nee tm evi kaplam gibiydi. Sanki her an harika bir eyler olacak gibiydi. Parti gnn ilk klarna dek srd. Tm aile sabahn ilk klaryla birlikte ky basamaklarnda konuklarn uurlamaya hazrlanyordu. Birbirlerinden bir trl ayrlamyorlard. Khaemwaset ban evirip baktnda Sheritra'nn da aralarnda olduunu hayretle grd. Hi kimse sarho deildi, yorgun olmalarna karn hl nee iindeydiler. Konuklarn gemisindeki yolculuk hazrlklarnn yaplabilmesi iin yanan mealeler artk birer ikier snyordu. Tbubui, Sisenet ve Harmin eilerek ev sahiplerini selamladlar ve gemiye bindiler. Kydakiler gemi gzden kayboluncaya dek orada kaldlar. Nubnofret iini ekti. "Bugn ok scak olacak," dedi. "Khaemwaset gerekten de ho insanlard ve biraz taral gibi konumalarna, garip zevkleri olmalarna karn onlarla grmek isterim." Karsnn onlar yeniden evlerine armay dnmesi Khaemwa-set'e bir iltifat gibi gelmiti. Ama onlarn taral gibi konutuklar gr-Une katlmyordu. Msr'n her blgesine birok kez i iin gittiinden 9erekten taral gibi konusalard bu aksan mutlaka hatrlard. - 157"lgin insanlar," dedi Sheritra. "Bana kalrsa benden gere^ holandlar ve salt kibarlk olsun, diye konumadlar benimle." Qe kz sylenecekleri yanl yorumlayabilir korkusuyla hi kimse onun szlerine karlk vermedi. "Sisenet ok okuyan biri," dedi Hori. "Kendisiyle fazla konumac nz, yazk oldu, baba. Ona mezar ve duvardaki resimleri yorumlama. ya ilikin karlatmz sorunlar anlattm, o da yardm etmeyi nerdi Sizce bir sakncas var m?" Khaemwaset dnd. Sisenet'le ok az ilgilendii iin kendini sulu hissediyordu ama Sisenet'in ok konukan biri olmadnn da farkndayd. "Sisenet yalnzca biraz heyecan arayan bir amatrse, o zaman bence sakncal olabilir," diye karlk verdi. "yle olsayd sen zaten anlar ve konuyu deitirirdin. Belki onun bizim bulgularmza ekleyecek bir eyleri gerekten de vardr." Nubnofret esnedi. "Harmin ne kadar ho bir delikanl!" dedi uykusuz gzlerini krptrarak. Khaemwaset karsnn iri gzlerinden onun bir dolap evirmeye hazrlandn grd. Tanrlarn akna, ltfen bu konuda daha fazla bir eyler syleme, diye yalvard iinden. Sherit-ra'nn Harmin'e nasl baktn grdm, bu konuyu imdilik kapat ltfen. Neyse ki, Nubnofret daha fazla bir eyler sylemedi. Bir kez daha esnedi, onlara iyi sabahlar dileyerek uzaklat. Sheritra'nn bakla* babasnnkilerle karlat. "ok ho insanlard," dedi. "Dorusunu isterseniz onlar ok sevdim." Khaemwaset elini kznn omzuna att. "Hadi gidip biraz uyuyalm," dedi ve eve doru yrdler. - 158Yedinci Blm 'Sana kavuuncaya dek baheme iekler ektim, ve tm baheyi tatl kokulu bitkilerle donattm. Yemek davetinden sonraki birka gn Khaemwaset, Tbubui'yu yeniden grmek iin bahaneler bulmaya
alarak geirdi. Gen kadnn aya tmyle iyilemiti ve Khaemwaset, Firavun'un temsilcisi olarak Memphis'de katld hibir dini sosyal toplantda onlarla kar-laamayacan biliyordu. Soylu olabilirlerdi ama damarlarnda akan kan nemli toplantlara katlacak kadar mavi deildi; ayrca onlarn saray yaamndan ya da devlet ilerinden pek holanmadklar da anlalyordu. Msr'da bu tr birok aile vard; bunlar kendi evlerinde huzur iersinde yaarlar, vergilerini derler, Ylba gn Yaayan Ho-rus'a armaanlar gnderirler ve basit yaamlarna kendilerini adayp kendi trlerindeki insanlarla birlikte olurlard. Ama onlar genellikle pek bilgili kiiler olmazlar, diye geirdi iinden Khaemwaset, istemeye istemeye gnlk ilerinin bana dnerken. Ayn lkede yayoruz. Ama bu kii neden herkesten bu denli farkl? Kop-tos'tan Memphis'e onlar getiren neydi? Eer Koptos'ta sklmlarsa neden doruca Pi-Ramses'e gitmemilerdi? Tbubui eer Harmin'in geleceiyle yakndan ilgileniyorsa Pi-Ramses'e gitmesi gerekmez miydi? Orada tm dikkatleri stne ekeceini bilmiyor muydu? Olundan babama sz etmemi isteyip istemediini sormalym ona, belki de ona sa- 159rayda becerilerini sergileyebilecei kk bir i bile ayarlayabilirim. Ha min belki bundan holanr. Ama acele etmemeliyim, diye geirdi ijn den. Onlarn yaamn denetler gibi grnmek istemiyordu. Ya da by|e si bir neriyi Tbubui'ya yaklamak iin getirdiini dnmesini istemi yordu gen kadnn. Aslnda bu doruydu. inde bulunduu bu ikilemi Hori zd. Tibi aynda bir gn ba. basnn yanna gitti. "Bugn bykannenden bir mektup geldi," dedi Khaemwaset on-luna. "Mektubu kendisi byk bir dikkatle kaleme alm ama ktibi da-ha sonra mektubun altna bir not eklemi. Bykannenin sal hz|a bozuluyormu." Hori kalarn att. "Bunu duyduuma zldm. O zaman kuzeye mi gitmeyi dnyorsunuz?" "Hayr, henz deil. Anneme ok iyi baklyor ve durumunun da o kadar kritik olduunu sanmyorum." Khaemwaset, Delta'da geirecei bir haftay kapana kstrlm gibi deerlendiriyordu. O gnlerde Sise-net'le kz kardeini kendine nasl balayacan dnmekten baka bir ey gelmiyordu elinden. Dndklerinden utand ama sonra da gitmesi gerekseydi ve annesinin durumu gerekten tehlikeli ve ciddi olsayd ktibin daha somut eyler yazmas gerekirdi, diye dnecek vicdann rahatlatt. Hori iini ekti. "Birok kii bykannemden byk bir saygyla sz ediyor," dedi. "Genliinde birok gzel ey yapm olmal. Yalanmak ne ac, deil mi baba?" Khaemwaset olunun adaleli bedenine bakt. Hori belli belirsiz glmseyerek babasna bakyordu. "Eer onca yl boa harcansayd gerekten ac olurdu," dedi Khaemwaset. "Ayrca Astnofert'in, yaamna boa harcanm yllar olarak bakmadndan da eminim. Geen yllardan sz edince Hori, yaknda yirmi yana basacan geliverdi aklma. Artk tam bir kraliyet prensisin. Kendine uygun bir e aramann zaman gelmedi mi daha?"
- 160Hori'nin yzndeki glmseme silindi. Kaln ve koyu renkli kalahafife kaldrd. "Aramaya baladm, baba," dedi. "Gen kzlar beni w skyor ve yallar da hi ekici deil. Ne yapmalym?" "Annenle benim sana soylu bir kadn bulmamza izin ver ve sonra Ha kendi haremini olutur. ok ciddiyim, Hori. Evlilik prensin grevlerinden biridir." Hori homurdand. "Evet, biliyorum. Ama anneme ve size bakyorum, birlikteyken ne denli rahatsnz. Cariyelerinizin yanna ok ender gittiinizden onlarn ne denli kederli ve isteklerini yitirmi olduklarn gryorum ve ben de evin ileriyle ilgilenen birini deil de yaamm paylaabileceim annem gibi bir kadn bulabilmeyi umuyorum, i byle olunca da baba, ne yazk ki bana kt rnek oldunuz, nk iimi zorlatryorsunuz." Khaemwaset glkle glmsedi. indeki sululuk duygusunu bastrmaya alt. "Nubnofret'le ben belki de senin dndn kadar yakn deiliz." "Ama bir zamanlar yleydiniz," dedi yksek sesle Hori. "Ayrca amcam Si-Montu'yla Ben-Anath'a bir bakn! te ben bylesi bir evlilik istiyorum, baba ve eer gerekirse bir on yl daha bekleyebilirim." "Pekl," dedi Khaemwaset, iinden tartmak gelmiyordu. "Anladm kadaryla yaamnn geri kalan blmnde de sana bakacam." Hori glmsedi. "Beni neden grmek istedin?" "Ah, evet." Hori masasnn karsndaki sandalyeye zarif bir ekilde oturdu. "Sisenet'ten bir not aldm ve bana mezar konusunda yardm nerisinin salt kibarlktan tr olmadn belirtiyor ve ne zaman mezarn bulunduu yere gelmesini istediimi soruyor. Buna kar kmadnzdan emin olmak iin size bir kez daha sormak istedim." "Ona bir not gnder ve yarn davet et," dedi hzla Khaemwaset. "Ben de geleceim. Fazla bir yardm olmasa bile yine de onu yemee davet edelim." "Peki. Onu yeniden grmek iin sabrszlanyorum. Belki hepsini birden arrm. Tbubui de olduka iyi bir eitim grm bir kadn." Baklarn babasndan kard. "Tibi ay iin yldz falmza baktnz m?" - 161 Firavunlarn fkesi / F: 11 Khaemwaset oluna merakla bakt. "Hayr," dedi yavaa. "Neden se bu ay yldz falna bakmak iimden gelmiyor. Geen ay ve ondan n. eki ay ortaya kan sonular benim iin hi de i ac deildi. Bu | ranlk tablo bir yere kadar seni de kapsyordu ama bununla birlikte bu u ay da ok kt geti saylmaz. Bu yldz fal yntemimde baz temel ha-talar yapp yapmadm dnmeye baladm, dorusunu istersen." "Ben bu son iki ayn, sizin deyiminizle ok kt gemedii grne katlmyorum." Kapya doru giderek bir an duraksad. Sonrada elleri arkasndan durdu. "Baba..." "Evet?"
Hori ban iki yana sallad. "Yok bir ey. Anneme onlar yarn le yemeine davet edip edemeyeceimi soracam. Belki de onlar bizi davet ederler." "Olabilir," diye karlk verdi Khaemwaset ama Hori oktan kp gitmiti. Khaemwaset birka haftadan beri mezarn bulunduu yere gitmemiti ama gittiinde de fazla bir deiiklik gzne arpmad. Basamaklarn tepesinde, glgeliinin altnda durdu. Her iki yannda da toprak ynlar vard. Penbuy hemen arkasnda duruyordu ve konuklar da Saqqara Vadisi'nden kendisine doru yaklayorlard. Tbubui yrrken sandaletlerinin kuma gmlne bakt, scan ve kumun cann yakp yakmadn dnd ve Sisenet'in neden tahtrevanla gelmelerini salamadn merak etti. Daha sonra da dncelerini beyaz harmanisi iindeki Tbubui'nun kalalarnn sallanna ve rastkl gzleriyle evreyi izleyiine evirdi. l yanna yaklap eilerek onu selamlad. Khaemwaset'in talimat stne glgelik tayclar koarak glgelikleri getirdiler. Tbubui'nun glgeliin altnda rahatlayarak derin bir soluk aldn grd. Hori mezarn giriinden telala karak onlarn yanna geldi ve onlara annesinin le yemeine beklediini syledi, Khaemwaset olun-daki tedirginlie bir kez daha tank olduysa da onun mutluluu houna gitmiti, fazla zerinde durmad. - 162 sa bir sohbetten sonra Khaemwaset onlar basamaklarn yanna trd, basamaklar indiler ve ksa holn serinliine ulatlar. Ban life sallayarak Hori'ye Sisenet'le ilgilenmesini iaret etti. Tbubui de yanlarndayd. Khaemwaset gen kadnn hayranlkla evresini izleyiinden, iri nzlerini aarak bakndan etkileniyor ve kalalarn hafife sallayarak yrmesinden gzlerini alamyordu. Tbubui iki heykelin nne gelince durdu ve uzun bir sre heykellere bakt, sonra elini uzatarak heykellere dokundu. "Biz Msrllar yaama byk bir tutkuyla balyz," dedi. "lden esen her rzgra, bahemizdeki ieklerin kokularna sk skya balyz. Mezarlarmz ina ettirerek, bedenlerimizi mumyalatarak tanrlarn bize yeniden can vermesini bekleriz, su gibi altn harcarz. Byler yazarz, ayinlere katlrz. Ama bununla birlikte kim lmn ne anlama geldiini syleyebilir? O karanlk yerden kim geri dnd? Bir gn birinin dnebileceine inanyor musunuz, prens? Ya bizim haberimiz olmadan birinin dndne?" Khaemwaset'e yaklat. "Thoth Evrak efsanesinde Thoth'un ly diriltebilecek gce sahip olduu yazldr," diye srdrd konumasn, gzlerini Khaemwaset'ten ayrmayarak. "Sizce byle bir ey sz konusu olabilir mi?" "Bilmiyorum," diye karlk verdi Khaemwaset kafas karm bir halde. "Eer byle bir ey varsa da, mutlaka Thoth'un gl muskala-ryla korunuyordun" Tbubui, Khaemwaset'e iyice sokuldu. "Her sihirbaz bunu bulmann dn kurar," dedi yumuak bir sesle. "Tabii eer gerekten byle bir ey varsa. Ama olsa bile ok az kii bunu denetleyebilir. Siz de dierleri gibi lmszl kefetmek istiyor musunuz, yce prens? Her mezar anzda karnza kmasn mit ediyor musunuz?" Gen kadnn sesinde alayc bir ifade mi vard? Birok soylu byclerin evra aramalarn naif bir aka diye deerlendirirdi ve eer 9en kadn da byle dnyorsa Khaemwaset byk bir d krklna kaplacakt. Gen kadnn yzndeki ifadeden bir eyden ok
- 1631 holand anlalyordu. "Evet, dorusu onu bulmay ok istiyorum" diye karlk verdi drste. "Mezar odasn grmek ister misin?" ciiy6 sordu. Tbubui glmseyerek ban evet anlamnda sallad. Hori ile Sisenet de oradayd ve mealelerin alevleri altnda ala|< sesle konuuyorlard. Khaemwaset, Tbubui'nun koluna girerek ona elik etti ve iki mezarn bulunduu odaya girdiler. Tbubui, Khaernvva. set'in yanndan ayrlarak kimlii belli olmayan prensin tabutuna eildi, "Bu adamn elindeki dikiler kesilmi," dedi gerileyerek. "Elindeki bir ey alnm." Khaemwaset'e bakt o da evet dercesine ban sallad. "Haklsn," diye karlk verdi. "Cesedin elinde bir evrak dikiliydi ve o evra ben aldm. Byk bir zenle evra sakladm ve kopya edildikten sonra da yine ayn yere dikeceim. Bu evran eskiye ilikin bilgilerimizin bir zetini karacan umuyorum." Bir ey syleyecekmicesine Tbubui dudaklarn aralad, ama hemen sonra da vazgeti. Hori ile Sisenet duvarlara hafife vuruyorlard. "te! Burada," dedi Hori ve Sisenet kulan duvara dayad. "Bir kez daha vurun," dedi Sisenet. Hori duvara vurduktan sonra Sisenet yerinde doruldu. "Arkada baka bir oda daha var sanyorum," dedi. "Bu duvarn gerek bir duvar olmadn dndnz m hi?" Hori ban evet dercesine sallarken Khaemwaset'in tm bedeni gerildi. "Evet," diye karlk verdi tedirginlikle. "Ama duvarn arkasnda ne olduunu anlamak iin de tm bu gzel resimleri yok etmek gerekecek. Bence bu, tam anlamyla vahet olur." Babasna bir gz att. "Her neyse, bu karar verecek olan babam, ben deilim. Bu riski babam gze almal." Hibir koulda bu duvar yklmaz, diye geirdi iinden Khaemwaset. Bu mezardan neden korktuumu bilmiyorum ama korkuyorum. Ka'mn iinden bir ey rkyor. "Bunu daha sonra konuuruz," diyerek kesip att. "Sisenet, olum senin ok bilgili bir tarihi olduunu syledi - 164hana. Bu mezardaki su tasvirlerini aklaman duymaktan memnun iacam. Fazla kitabe yok ve kafalarmz da iyice kart." Sisenet nce kardeine sonra da Khaemwaset'e bakarak hafife glmsedi. Soylu bir tavrla omuzlarn silkerek siyah kalarn kaldrd. Yalnzca bir varsaymda bulunabilirim," dedi. "Ya bu aile bo zamanlarn balk avlayarak, yzerek ve tekneyle gezerek geirmekten holanyordu ve bunu su tasvirleriyle sonsuza dek tamak istediler..." - Boa-Zn temizledi - "ya da suyun onlar iin ok nemli bir anlam vard, belki su onlar iin ok kt bir olay simgeliyordu, bir laneti nrein." Ban iki yana sallad. "Ne yazk ki, bu konuda sizlere daha fazla yardmc olamayacam. Tabutlarn kapaklarnn neden duvara dayal olduunu da anlamadm dorusu." "Bunu anlamak olas deil," dedi Hori ve Khaemwaset kendini toparlad. Sisenet konuurken gzlerini ondan ayrmamt, bu adamda ona hi de yabanc gelmeyen bir ey vard. Bunu ilk karlatklarnda da hissetmiti. Ama imdi mezarn iinde bu duyguyu daha youn hissediyordu, Sisenet sanki bu mezarn iindeki gemiin bir paras gibi geliyordu ona, Sisenet'in belli belirsiz kstaha otoritesi lmn soukluuyla karyor gibiydi. Sisenet, Khaemwaset'e ifadesiz bir yzle bakncaya dek bu kk
aknln tedirginliini yaad, sonra da birden Thoth'n heykelini hatrlad. Elbette, diye geirdi iinden, tanrnn o gizemli bilge hali Sisenet'in asla bozulmayan sakinliini yanstyordu. Glmsedi. "Ge oldu," dedi. "Nubnofret yemek iin bizi bekliyor. Ltfen bizim konuklarmz olun ve buradan kalm artk." Khaemwaset'in davetini kabul ettiler. Darda, glgelikli tahtrevanlar gnein altnda bekliyordu ve tahtrevan tayclar scaktan kendilerinden gemi bir halde srtlarn mezarn giriini engelleyen byk kayann serinliine dayam kestiriyorlard. Hori, Sisenet'i tahtrevanna davet edince Khaemwaset de zorunlu olarak Harmin'le Tbu-bui'y kendi tahtrevanna davet etti. Mezarda kaldklar sre iinde "armin tek kelime bile konumadan mezarn ortasnda durmutu. - 165 Khaemwaset, Tbubui'yla tahtrevann paylamak isterdi oysa ki. "m6 den tahtrevanlarnzla gelmediniz?" diye sordu Tbubui'ya gen kadn olunun yanndaki yasta otururken. Tbubui ona glmsedi. "Hepimiz de yrmeyi severiz," diye karlk verdi rastkl gzlerini hafite ksarak. "Yrmek insana srekli bir keyif verir, prens. Burann scakl Koptos'la asla kyaslanamaz ve ayrca Koptos ok orak bir yerdir. Nehrin kokusunu iimize ekerek yrdk. Filikamz pe. ru-nefer doklarnn oraya demirledik." "Oradan buraya kadar yrdnz m?" diye sordu Khaemwaset kulaklarna inanamayarak ve gen kadn ban evet anlamnda sallad. "Filikanz bizim evin ky basamaklarna getirmesi iin bir hizmetkrm gndereceim," dedi ve tahtrevan tayclarna hareket etmelerini emretti. Eve dn yolculuklarnda mezarn iinde Tbubui'yla birlikte olduu dakikalar ve Sisenet'in suya ilikin szlerini dnd. Her iki aklamas da mantkl, diye geirdi iinden. Ama sonuncu aklamasn yelerim. O mezar kesinlikle huzur dolu bir yer deil. Orada kt bir ey var ve bunun o ailenin stndeki lanet olduuna inanyorum. Tam o srada da Sisenet'in tabutlarn kapaklarna ilikin syledikleri aklna geldi ve kalarn att. Hori ile ben nce iteki odaya girdiimizde Sisenet tabut kapaklarnn duvara dayal olduunu nereden biliyordu? Hori ona sylemi olmal. Tahtrevan sallanarak yoluna devam ederken, bunu bir ara ona sormalym, diye geirdi iinden. le yemeini bahede yediler ve yemek nee iinde geti. Khaemwaset yemeini bitirdikten sonra yerinde hafife kaykld, gzleriyle Tbubui'nun her hareketini denetlerken uyumamak iin vargcyle direndi. Yemek boyunca Tbubui'nun kendisiyle ok az konumas iindeki sknty arttrmt. Gen kadn dikkatini Nubnofret ile imlerin stne oturan Hori'nin arasnda paylatrm gibiydi. Hori onunla neeli bir ekilde sohbet ediyor, ara sra bir kahkaha patlatyordu. Khaemwaset iindeki skntnn arttn fark ederek Hori'yi hi bu kadar neeli grmediini dnd. -166Sisenet onlardan biraz uzakta oturuyordu. ki eliyle arap kadehi- tutmu, kk havuzun evresinde oynaan maymunlar izliyordu. Halinden honut bir hali vard ve Khaemwaset onun bu mesafeli tavr-a artk almaya balamt. Yemek servisi yaplrken Khaemwaset onunla bir sre sohbet etmi ve sonunda da tabutlarn kapaklarnn duvara dayal olduklarn nereden bildiini sorabilmiti. Sisenet bir an iin Khaemwaset'e aknlkla bakm sonra da yle demiti: "Hatrlamyorum, prens. Geen akam birlikte yemek yerken Hori anlatm olmal. O gece mezar hakknda ok konumutuk." Khaemwaset sonunda
tatmin olmutu. Birka dakika daha sohbet etmiler, ama Sisenet'in konumaya pek hevesli olmadn grnce Khaemwaset tm dikkatini Tbubui'ya yneltmiti. Sheritra herhangi bir utanma belirtisi gstermeden koarak konuklarn selamlamt. Kendisine sorulan tm sorular yantlam, byk bir itahla yemeini yemi ve yemekten sonra da Harmin'le birlikte bir firavuninciri aacnn glgesine ekilmiti. Khaemwaset ilgiyle delikanlnn yakkl yzn, parlak dmdz siyah salarn, yzkl uzun parmaklarn izledikten sonra, gzel, ok gzel, diye geirmiti iinden. Harmin gibi yakkl bir delikanl Memphis'deki en gzel kzn bile ilgisini ekebilecek yetenekteyken belki de Hori gibi o da kzmn gizli zelliklerini fark etti, diye dnd. Bu ailenin gemiini mutlaka aratrmalym. Baklarn Tbubui'ya evirdi. Ayaa kalkt. "Tbubui," dedi. "Tpla ilgilendiini duydum." Gen kadn scaktan bunalm bir halde bakt. "Evet, prens, ilgileniyorum. Harmin mi syledi size?" "lalarm grmek ister misin?" Karlk vermek yerine ayaa kalkt. Nubnofret onlara doru bakt afna karsnn yzndeki anlamsz ve bo bak grnce buna aldr-roadm anlad. Eve doru yrmeye balad. Khaemwaset gen kadna, "Hizmetkrlarn sen mi tedavi eder-Sn?" diye sordu, serin koridordan ieri girip alma odasna doru yneldiklerinde. - 167"Onlar kendim tedavi etmeyi yelerim," diye karlk verdi waset'in arkasndan giden Tbubui. Khaemwaset onun lk solua ensesinde duyuyordu. "Bu ekilde her gn yeni bir eyler renms olanan elde ediyorum. Hatalarma pek aldrmyorlar gibi davranyOr lar." leden sonrann bu ge saatinde darya oranla olduka serin olan alma odasndan ieri girdiler. Gen kadn dzenli oday szd Khaemwaset kitapln kapsn aarak kenara ekilip gen kadna yO| verdi, sonra da kapy arkalarndan kapad. Duraksamadan bitkilerle iksirleri ieren kk sand at ve Tbubui'ya gsterdi. Gen kadn ilalar dikkatle inceledi, sonra da bedellerini, kullanm alanlarn sorgulamaya balad. O batan karc, ekici kadn git-mi yerine Khaemwaset'i farkl bir ekilde etkilemeye balayan bilgili ve zeki bir kadn gelmiti sanki. Aklc yantlar verebilmek iin kendini zorlad, sesinin titremesini engellemeye altysa da Tbubui'nun kavanozlar ve anaklar inceleyen yzkl parmaklarndan gzlerini alamyordu. Gen kadn ekmecelere doru eildiinde simsiyah salar yzn rtmt. lalar Khaemwaset'e geri uzatrken parmaklar birbirine dedi. Oda serin olmakla birlikte Khaemwaset birden ter iinde kalmt. Sonunda tm ilalarn yerlerine kaldrm ve gen kadna dar kmalar iin tam kapy amak zereyken onun, ban hafife yana yatrdn, gzlerini kapadn ve bir eliyle boynuna masaj yaptn grd. "Buras ne kadar da sessiz," diye mrldand Tbubui. "Benim evim kadar sessiz neredeyse. Bu oda insann d dnyayla tm ilikisini kesiyor." Khaemwaset denetimini elinden karmak zereydi. Gen kadnn ensesindeki elini hafife iterek onu kendine doru ekti, sonra da dudaklarn dudaklarna yaklatrd. Bedeninde o ana dek hi hissetmedii youn bir haz duydu. Hafife inledi, ilkel bir ekilde gen kadnn dudaklarnn yumuakln hissetti ve
dudaklar hafife araland. Soluu artk Khaemwaset'in aznn iindeydi. Tm bedeni titreyerek gefl - 168 kildi, soluklan hzlanmt. Gen kadn artk erkee kar koyamyordu ve adeta kendinden gemiti. "Bunu neden yaptnz, prens?" diye sordu olduka alak bir sesle. Neden yapmayaym, diye haykrmak geldi iinden. Aka susam bjr delikanl gibi seni arzuluyorum, Tbubui. Sana tam olarak sahip olalym, dilim acyla dn kurduum bedeninin her blgesini kefetmeli, ellerim bedeninde dolamal. Bedenim aklma boyun emiyor artk, bir kerecik, yalnzca bir kerecik... zr dilemedi. "Uzun zamandan beri seni aryordum," dedi bouk bir sesle. "Hizmetkrlarm sonunda seni aramaktan usandlar. Geceleri uyuyamaz oldum, yemeklerimin tadna varamadm. O pck tm bunlarn bedeliydi ite." "Ve bu bedel yetti mi, prens?" diye sordu glmseyerek. "Yoksa yorgunluklarnzn bedelini tam olarak m almak istiyorsunuz? Ama bu o kadar kolay olmayacak. Kesinlikle olmayacak. Ben doutan soylu bir kadnm, fahie deilim." Birden ehvetine iddet duygularnn da kartn hissetti. Dudaklarn kanatncaya dek dilemek, acdan avaz kt kadar barn-caya dek gslerini srmak istedi. Bir an iin gen kadndan nefret etti. istek dolu szckleri dar vurmad ve sert bir tavrla gen kadnn odadan kmas iin kapy at. Konuklar gnein batyla birlikte gitmek iin ayaa kalktklarnda Nubnofret akam yemeine kalmalar iin srar etti. "Ne yazk ki, baka bir szmz var," dedi Sisenet. "Konukseverliinize ok teekkr ederiz. Mezardaki o duvarla ilgili senden haber bekliyorum," dedi ban evirip Hori'ye bakarak. "ok ilgimi ekti. Aslnda tm gn ok ilginti. lmn karsnda bir canl olarak durmak bana ok ekici geldi." Baheden geerek ky basamaklarna yaklatlar. Filikalar Nil'in durgun sularnda kendilerini bekliyordu. Tbubui birden sendeledi. Bir lk atarak iskelede kayd, tutunabilmek iin kollarn iki yana at. Khaemwaset gen kadn tutmak iin 'TlacJ, ama Hori ondan nce davranmt. - 169"iyi misin?" diye seslendi Khaemwaset hzl admlarla yaklarken Tbubui korkudan kire gibi olmu yzyle evet anlamnda ban sallad Harmin kolunu gen kadnn omzuna atarak filikaya binmesine yardm etti. Sisenet tek bir szck bile sylemeden arkalarndan geliyordu. Sq nunda filika hareket etti. Khaemwaset ailesinin yanna dnd. "Kt bir ekilde dmedi," dedi kalarn kaldrm bakan karsna "amurun iine dt gz nne alnacak olursa tepkisi berice biraz abartlyd," dedi Nubnofret ve Hori ban aknlkla sallad.
"Bence deil," dedi. "Kocas boularak lm ve o gnden beri de sudan ok korkuyor. Koptos'taki bir tekne partisi srasnda saldan dp lm. ok ikiliymi ve Nil'de de aknt varm. Cesedi drt gn sonra bulunmu." "Bunlar nereden biliyorsun," diye sordu Khaemwaset aknlkla, "Ben sordum, o da anlatt," diye karlk verdi Hori. Sheritra birden rperdi. "Ne kadar da korkun!" dedi. "Zavall Tbubui!" Khaemwaset yavaa kznn elini tuttu. "Demek yarn Harmin'le kente gideceksin," dedi. Delikanl yemekten sonra Khaemwaset'i bir kenara ekmi ve izin istemiti. "Ama yanna Amek'le bir de koruma almalsn," dedi. "Ve akam yemei saatinde de evde olmalsn." "Elbette olacam," diye karlk verdi sabrszlkla. "Bu konuyu fazla abartmayn, baba. imdi yemek iin stm deitireceim." Bakmut'a seslenerek oradan uzaklap eve girdi. Hori bahenin kenarnda duran Antefin yanna gitti. Khaemwaset'le Nubnofret baktlar. "Artk Sheritra'y denetlemek zor olacak," dedi alak sesle Khaemwaset. "O delikanlnn ona ne sylediini bilmiyorum ama Sheritra imdiden ok deiti." "Bunun ben de farkndaym," diye karlk verdi Nubnofret. "Ama onun iin ok korkuyorum. Bu delikanl onda ne grm olabilir? Memphis'de ok yeniler. Sheritra onun burada karlat ilk gen k|Z Sosyal yaam canlanmaya balar balamaz Sheritra'dan kurtulmak - 170vecektir. Sheritra bylesi bir reddedilmeyle baa kamayacak kadar duyarl." "Her zamanki gibi ona asla bir ans tanmyorsun," diye karlk erdi fkeyle Khaemwaset, sanki kars Tbubui'ya saldrmcasna. Harmin'in Sheritra'daki gizli zellikleri kefetmesi ve bundan holanmas sz konusu olamaz m? Ve neden onun ksa bir sre sonra kzmzdan kurtulmak isteyeceini dnyorsun? Bu olaya biraz iyimser bakamaz msn?" "Benim dmda herkesin hatasn her zaman gz ard edersin," dedi sert bir sesle Nubnofret ve arkasn dnerek hzl admlarla uzaklat. Gnn son yemei iin bir araya geldiklerinde Nubnofret'in fkesi gemi gibiydi. Ama yine de somurtuyordu. Khaemwaset tm geceyi onun glmsemesini salamakla geirdi ve sonunda da baard. Son araplarn ky basamaklarnda yan yana oturarak itiler. Bir sre sonra da Nubnofret ban kocasnn omzuna dayad. Khaemwaset bir sre karsnn sann kokusunu iine ekerek ve elini hafife okayarak oturdu ama sonra iinden ykselen cinsel arzuyu fark etti. "Gel," diye fsldad ve karsn fundalklarn arasna gtrerek onunla seviti. Karsnn iri yumuak gsleri, dolgun kalalar ve ehvetle aralad dudaklar birden iindeki cinsel istei azaltmaya balamt. Nubnofret'te insana ehvet duygular verecek herhangi bir ey yoktu ve Khaemwaset allarn stne kendini attnda Tbubui'yla sevimeyi yelediinin farkndayd. Sheritra, teknede duran Harmin'i grdnde glmsememeye alt. Bir an iin savunma duygular harekete geti ve tm kalbiyle odasnda Bakmut'la sohbet etmi olmay ve bu korkun riski almam olmay diledi iinden. Ama bunun hemen arkasndan da kendisi iin yepyeni olan mutluluk duygusunun ekiciliine kapld. Harmin'e yakrken elinden geldiince dik yrmeye alyordu. Hemen arkasnn da Amek'le bir koruma onu izliyordu. Sheritra iskeleden geerken Harmin eilip onu selamlad ve Sheritra
ona iyi sabahlar diledi. 171 "Prenses, size de iyi sabahlar," diye karlk verdi Harmin glm seyerek. Amek'le koruma teknenin iki yannda hazr ola getiler y Harmin, Sheritra'y kamaraya gtrd. Harmin'in aile teknesi Khaemwaset'inki gibi ne byk ne de g? alcyd, ama bu teknede de altn ilemeli siyah Horus Gz vard. Ka. marann kapal perdeleri de altn ve gm ilemeliydi. Sheritra, Harmin'in gsterdii tabureye oturdu ve oturmak iin yastklar dzenle-yen Harmin'e bakt. Harmin daha sonra gen kza souk su, sarmsak ve arapla marine edilmi souk sr eti ikram etti. Harmin, teknesi gibi basit giyinmiti o sabah. zerinde beyaz bir kilt, ayaklarnda deri sandaletler vard. Beline ise firuze talarla ssl bir kemer, kollarna da kaln gm bilezikler takmt. Boynunda ise Thoth simgesi kk altn maymunlarla muska vard. "Nil'in sularnn aynen kemerindeki talar gibi firuze renginde olduuna tank oldum bir keresinde," dedi Sheritra ekingenlikle. "Bu talar ok eski, deil mi? Bu talara imdi de sklkla rastlanlyor ama onlar bu kadar gzel deil. Hepsi mavi, babamn ok gzel diye deerlendirdii o eski yeilimsi mavi renginde deiller." Harmin yer yastklarndan birine oturdu ve rastkl gzleri parlayarak gen kza bakt. "Haklsn. Ailem bu talara ok uzun yllardan Lci sahip ve bunlar ok deerli. Ben de bunlar en byk oluma vereceim." Sheritra yanaklarnn kzardn fark etti. "Ben de bugn yry yapacamz sanyordum," dedi telal bir ekilde konuyu deitirerek. "Ama Nil'de tekneyle gezmek de ok gzel." Suyundan byke bir yudum iti. "Yry de yapacaz ve gnn sonunda sen tekneye dnmek iin belki de yalvaracaksn," diye akalat onunla Harmin. "Ama ben seni Memphis'in tozlarndan ve nehrin scandan korumaya kara' verdim. Ayrca eer pazarlar ok kalabalksa ya da sklrsak hemei1 tekneye geri dnebiliriz. Bak! Birinci Thothmes'in saraynn bulunduu - 172 naldan geiyoruz. Bykbaban Memphis'de kaldnda bu saraya defalarcagitmisindir." "Evet, gittim," diye sze balad Sheritra, birden Ramses ve onun arayndan, babasnn politik antlamalarndan ve bir prenses olarak yaantsndan sz etmeye baladn fark etti. "Dndn gibi harika bir yaam deil," dedi iini ekerek. "Gnlk ilerim ve eitimim sradan bir soylu kznn yaamndan ok daha farkl ve artk bu gnleri neride braktm ve daha zgr olduumu dnebilirsin ama inan bana hi de yle deil. Belki eskiye oranla biraz daha zgrm fakat imdi de Ramses'in hanedanlna uygun bir vrisle nianlanma konusuyla kar karyaym. Evlilik dncesine elbette kar deilim ama gelecekteki kocam beni sevmeyecek olursa buna dayanamam. Beni sevebileceine inanmyorum. Beni nasl sevebilir ki? Bir prensesten ok bir kyl kzna benziyorum." Harmin bu szlere kar karcasna elini kaldrdnda Sheritra birden fazla ileri gittiini dnerek elleriyle yzn kapad. "Ah, Harmin!" diye ksa bir lk att. "ok zr dilerim. Bunlar sana neden anlattm bilmiyorum."
"Ben biliyorum," diye karlk verdi sakin bir sesle. "nk beni ilk grdn andan itibaren bana gvenebileceini hissettin, Kk Gneim, yle deil mi?" "Babam bana byle der." "Benim de sana Kk Gneim, diye hitap etmemin bir sakncas var m?" Hayr dercesine ban iki yana sallad. "Gzel. Seni okul gnlerimden beri tanyormuum gibi bir duygu var iimde. Senin yannda ok rahatm, sen de benim yanmda rahat-S|n. Senin dostunum Sheritra, bugn burada yannda olmaktan baka bir ey istemiyorum." Sheritra ses karmadan onu dinliyordu. O ana dek gvendii tek erkek babasyd, nk babas gvenini kazanmt. Yaamnda birden ortaya kp sonra da ayn hzla yok olan erkekler ondan hibir 173ey kazanmam, zeksn fark edememiler ve onu bir kenara itip yQ, larna devam etmilerdi. Harmin'e kar youn duygular beslediim ve kendisinin de artk deitiinin farkndayd. Harmin'in drstln sayg duyuyor, d grnne hibir ekilde nem vermeyiinden yalnzca Khaemwaset'in grd zelliklerini grmesinden ok hota nyordu. Ama dost. Dostunum demekle acaba ne demek istemiti? Yalnz-ca grn paylamakla m ilgileniyordu? Ee, bundan baka bir mit de beklememelisin, dedi kendi kendine zntyle. Ama delikanlnn bir sonraki szckleri kalbinin hzla arpmasna neden olmutu. "Cildin bir inci gibi effaf," diye fsldad Harmin, gen kz bam evirip baktnda delikanlnn siyah gzleriyle karlat. "Gzlerin hayat dolu, prenses, ka'nn gzlerin araclyla parlamasna izin verdiinde prl prl oluyor. Ltfen daha fazla iine kapanma." Teslim oluyorum, diye geirdi iinden panik iinde. Artk tm kararlarm beni terk ediyor. Ama, ah, Harmin! Hathor akna, ltfen, bu incecik ipin stnde dengeni yitirme! Tm yaamm boyunca sakladm benliim ortaya kyor ve senin bu garip baklarn altnda kendini son derece aresiz hissediyor. "Teekkr ederim, Harmin," diye karlk vererek delikanlya glmsedi. "Artk senin yanndayken kabuuma ekilmeyeceim. Msr'n geri kalan umurumda bile deil." Harmin bu szlere gld ve souk sr etinden kk paracklar keserek gen kz beslemeye balad. Yabanclarn yerleim blgesinin dndaki gney doklarna demir attlar ve Peru-nefer'e kentin merkezine doru yrmek yerine Harmin gneye dnd. Sheritra birden panie kapld. Bylesi bir deneyimi daha nce hi yaamamt. Amek'le askerin arkalarndan gelmeleri onu rahatlatyordu. Harmin ara sra gen kzn koluna giriyor, ona y-reklendirircesine bakarak glmsyor ve kendini kt hissetmesine izin vermiyordu ve ksa bir sre sonra da Sheritra'nn tm korkulan yok oldu. - 174 Eekler ve kyllerle dolu kalabalk sokaklarda ilerlerken Sheritra evresinden gelen farkl dilleri duymaya balad. Sokaklarda her ulustan sanlar vard, pazarlarda seyyar satclar harmaniler, taklar, her ulusa it tanrlarn tahta ve ta minyatrleri ile birok ev eyas satyorlard.
Harmin'le birlikte seyyar satclarn arasnda glerek, nee iinde .âyorlar, salt elence olsun, diye satclarla pazarlk yapyorlard. Sheritra birden tm bu grlt ve kalabaln arkalarnda kaldn ve karsnda amurdan yaplma bir duvarla ak bir bahe kapsn grnce donup kald. "Bu da ne?" diye sordu merakla. Harmin glmseyerek gen kzn yzndeki tozlar eliyle sildi. "Filistinlilerin tanras Astarte'nin ibadet yeri. eri girmek ister misin?" Sheritra aknlkla bakt. "zin verirler mi?" Harmin glmsedi. "Elbette. Bu bir tapnak deil ki, yalnzca bir ibadet yeri. Dua etmeden ibadet edenleri izleyebiliriz. Astarte'nin Pi-Ramses'de iinde birok rahipleri olan yce bir tapna olduunu sanyorum. Buradaki ibadet yerinin bulunduu bu yer rahiplerle o kadar dolu deil ve olduka basit bir yer." Harmin gen kza bunlar anlatrken bir yandan da onu bahe kapsna doru gtryordu. Ak kapdan ieri girdiler ve karlarna amurdan yaplm fazla yksek olmayan bir duvar kt. Bu duvar i avluyla d avluyu birbirinden ayryordu. Her iki avluda da dua eden ya da ayin yapan birok insan vard ama Sheritra ibadet yerinin bulunduu yere yaklarken avludan gelen sesler bir hayli uzakta kalmt. Tanra heykelinin nnde bir rahibe Parmaklarndaki zillerin eliinde ayinini srdryordu. Rahibe rlplakt ve gzlerini kapamt. Sheritra rahibenin iri ve dolgun gslerine, adaleli bacaklarna merakla bakt. Harmin'in de rahibeye baktn dnerek delikanlya bir bak frlatt ama onun dikkatle kendisine baktn grd. "Astarte insanlara cinsel zevki verir, o ayrca tm yaln Sevgilerin de tanrasdr," dedi Harmin. - 175 "Ama insann bunu bir bakta anlamas olanaksz," diye verdi Sheritra. "Bana Peru-nefer mahallesindeki fahieleri de hatrlatt Bizim kendi Hathor'umuz da sevgi ve ak tanrasdr ama o daha ki. bar ve daha insancldr." "Haklsn," diye karlk verdi Harmin. "Astarte'nin gerekten de Msr'da bir yeri yok. O daha barbar ve acmasz rklara hizmet eder zaten bu yzden onun bulunduu yer yabanclarn yaad blgede Onun Hathor'dan daha eski olduunu sanyorum." "Bykbabam yabanc tanrlara kar hogrldr," dedi Sheritra kutsal topraklardan uzaklarlarken. "nk bykbabamn salar kzldr ve bu renge bizim ailede de rastlamak olasdr. Bizler tanr Set'in lkesinden geldiimiz iin de Ramses onu kendisinin ba korumas yapmtr. O da elbette Msrl ama bykbabam Filistinli tanrlara da ibadet eder ve dzenli olarak da yabanclarn tapnaklarna gider. Bana sorarsan bu hi de doru bir davran deildir." "Bence de," diye karlk verdi Harmin alak sesle. "Senin ve babann Msr'n zamanla yabanc tanrlar ve insanlar tarafndan deerinin drlecei grnze katlyorum. Ksa bir zaman sonra halk Set'i Baal, Hatho ve Astarte ile kartrmaya balayacak. Msr da bir sre sonra knn ok yaknda olduunu fark edecektir." Sheritra igdsel bir ekilde Harmin'e yaklaarak onu yana t dan pt. Hemen arkasndaki Amek uyarrcasna hafife ksrd. "Yaammn bu en gzel gn iin teekkr ederim," dedi Sheritra. Harmin bu arada bir birahaneye girmi ve elinde kapakl bir srahi ve drt bardakla yanlarna yaklamt. Sheritra bir duvarn altnda glgelik bir yer buldu. Amek ile koruma teekkr edercesine eilip selam verdiler ve ayakta durarak biralarn yudumladlar. Harmin, Sherit-ra'nn yanna gelerek oturdu ve uzun bir
sre konuarak biralarn yudumladlar. Bira, babasnn her gn itii biradan hem daha sert, hem de koyuydu ve gen kzn ba hafife dnmeye balamt. Yine de ok mutluydu. Bir sre sonra Harmin srahiyle bardaklar birahaneye geri gtrd, gen kzn ayaa kalkmasna yardm etti ve ar admlarla tekneye - 176 I jndler. Turuncu sar nlarn ufka yayan gne Sheritra'nn es-er teninde parlyordu, iskeleden doruca kamaraya giderek kendini er yastklarnn stne att. Bacaklar armaya ve karn ackmaya balamt. Harmin yanna geldi ve tekne kuzeye doru yola koyuldu. Sheritra iini ekti. Kendimi ok gzel hissetmeye baladm, diye geirdi iinden mutlulukla. Neeli ve yaam dolu. Kiltinin stndeki tozlar silkeleyen ve kir iindeki ayaklarna bakan Harmin'e dnd. "Harika bir gnd!" dedi. Harmin glmseyerek gen kza bakt. "Bugn benim istediklerimi yaptk," dedi. "Yarn evde baz ilerim var ama br gn nereye gideceimize sen karar vermelisin." Sheritra gzlerini iri iri at. "Benimle bir gn daha m birlikte olmak istiyorsun?" "Samalamayn, prenses," dedi kar karak. "Eer seni bir kez daha grmek istemeseydim teklif etmezdim. Eski Sheritra geri mi geldi?" "Hayr, Harmin," diye karlk verdi alak sesle. "Benimle grmek istemen houma gitti. Peki," diyerek ellerini gsnn altnda kavuturdu ve gnein yalad sulara bakt. "Babamn gemisini alrz, Amek ile Bakmut da bizimle gelir, kentin gneyine gider, yzerek ve kurbaa avlayarak gn geiririz. Sonra da kyda oturup yemeimizi yer ve bataklklarda rdek avlarz. Evet mi?" Harmin baklarn yere indirdi. "Ne yazk ki, hayr," dedi zntyle. "Ben yzemem. Annem gibi ben de sudan korkarm. Tekneyle dolarm ama dnyadaki hibir kuvvet beni suya sokamaz." Ban kaldrd ve Sheritra onun yzndeki iten ifadeyi grd. "Senin yzmeni izlerim, kurbaa ve rdek de avlayabiliriz." Sheritra uzanarak delikanlnn salarn hafife okad. "zr dilerim," diye fsldad. "O zaman baka bir ey dnrm, bir srpriz ve seni grnceye dek bundan haberin olmayacak. Kabul mu?" Ban evet anlamnda sallad ve glmsedi. "Sana bir itirafta bulunmak istiyorum, Sheritra," dedi. "Bunu kiisel olarak almayacan umuyorum." - 177Firavunlarn fkesi / F: 12 Sheritra delikanlnn koyu renkli gzlerine bakt. Artk tm utan galndan arnm gibiydi. "Sylemedike nasl deerlendirecee bilemezsin," diye karlk verdi. Hemen sonra da szcklerindeki u linsiz kkrtmann farkna vararak yz kzard ama delikanl ya t) szckleri duymazdan gelmi ya da ierdii anlama dikkat etmemi gibiydi. Yavaa gen kzn elini elinin arasna ald. "Babana annemi muayene etmesi iin yalvarmaya geldiimde, sizjn evinizden dar kp kapda baban beklerken ark sylediini duy. dum." Sheritra kk bir lk atarak elini ekmeye alt, ama baaramad.
"Ltfen elini ekme," diye konumasn srdrd. "Yaammda hi bylesine gzel bir ses duymamtm. Aslnda bir an nce ky basamaklarna inmem gerekiyordu ama yerimden kprdayamadm. Sesin tm benliimi eline geirmiti, Sheritra. Bu arky syleyen kiinin yznn de o denli gzel mi olduunu dnrken baban yanma geldi." "Sesimle yzmn edeerde olmadn artk biliyorsun," dedi Sheritra fkeli bir sesle. Delikanlnn szlerini yarda kesmesine karn yzne dikkatle bakyor, yapay bir ifade bulmaya alyordu. Ama yoktu. Harmin kalarn hafife atmt. "Neden kendine bu denli acmasz davranyorsun?" diye sordu. "Ayrca benim gzellik kavrammn ne olduunu nereden biliyorsun? O arky syleyen kadnn ateli ve yce ruhlu biri olduunu dnmtm, aptal kz. Benim iin gzellik budur ite ve sende ikisi de var, deil mi o sert grnmek isteyen kabuunun altnda?" Merakla delikanlya bakt. Ah evet, diye geirdi iinden, evet. Ateli ve yce ruhlu biriyim ben, Harmin ama o kadar uzun zamandan beri kendimi aldatyorum ki.... "Ailenin dnda hi kimseye gstermek istemediin kadar gururlusun, deil mi?" diye sordu Harmin glmseyerek. "nsanlarn seni anlamayacandan korkuyorsun. O arky bir daha syler misin?" "Benden ok ey istiyorsun." - 178 "Senden ne istediimi biliyorum," diye srar etti. "Yreklilik gster-ni istiyorum. imdi syleyecek misin bakalm?" Karlk vermek yerine Sheritra yerinde dorularak yznn kzarmas jjn iinden dua etti. lk notalarla birlikte sesi ekingenlikle kmt fakat hemen sonra zgvenini yeniden kazand ve o eski ak sark ortal nlatmaya balad. "Akna tereya ve bal gibi ihtiyacm var. Soylularn stndeki en iyi taklar, en gzel harmaniler gibi sen bana aitsin..." arknn yalnzca kadna ait olan blm sylemi erkee ait olan blm atlamt. Harmin yumuak bir sesle konumaya baladnda Sheritra ona bakyordu. "Seninle olan birlikteliim yllar boyu srecek, yalandmz zaman da yannda olacam. Her gn yannda olacam ve seni her zaman seveceim..." Her ikisi de sustu, daha sonra Harmin yerinden kalkarak, gen kzn yanna oturdu. Yzn ellerinin arasna ald ve yavaa dudaklarndan pt. Sheritra'nn ilk tepkisi panik oldu. Kendini ondan kurtarp geri ekilmek istedi ama delikanlnn dudaklarndaki toz ve bira tad o kadar gzeldi ve dudaklarn artan bir akla dudaklarna yle bastryordu ki sonunda direnmekten vazgeti. Kollarn boynuna dolayarak onun pcklerine karlk vermeye balad. Birbirlerinden uzaklatklarnda Sheritra delikanlnn gzlerinin istekle parladn grd. "Kk Gneim," diye mrldand. "br gn iple ekiyorum. Yldz falm ansmn bu ay ok ak olacan sylemiti ve yle olduu da anlalyor. Yanmdasn!" Sheritra, delikanlnn bir kez daha kendisini pmesinden korkarak ekingenlikle glmsedi. Bir yandan da onun tm gereksinimlerini yerine getirecek tek kii olduunu hissetmeye balamt. Harmin yavaa yerinden kalkarak taburesine oturdu ve gen kza Koptos'taki yaamna ilikin ykler anlatmaya balad. Sheritra'yla birlikte ky basamaklarna geldiklerinde resmi bir ekilde eilip arkadal iin teekkr etti, gen kz Amek'e teslim ederek kamarasnda gzden kayboldu. Kamarann perdelerini skca ekti. Sheritra akam yemei iin ykand ve en kadns harmanisini stne geirerek, gururlu bir ekilde yemek salonundan ieri girdi. - 179-
Sekizinci Blm 'Thoth kadar glym, Atum kadar yceyim Ayaklarmla yrrm, Dmanlarm bulmak iin azmla konuurum, Bana bunu o verdi ve bunu benden geri almayacak.' Hori o sabah allmn dnda ok ge uyand. Ra'nn dousuyla birlikte uyanmay ve mezar alanna gitmeden nce de Antef'le nehirde balk avlamay tasarlad iin oda hizmetkr afan skmesinden bir saat nce efendisini uyandrm ama hizmetkr odadan kar kmaz Hori hemen arkasn dnerek derin bir uykuya dalmt. Kahvaltsn yatanda yapm, harpistini ararak ekmek, tereya ve taze meyveden oluan kahvaltsn itahsz bir ekilde yerken bir yandan da harpn nazl namelerini dinlemiti. Banyo odasnda ta kvetin iinde hizmetkr kokulu sularla ykarken kendini neredeyse yeniden domu gibi hissetmeye balamt. Neredeyse. Babas eer o gnlk yldz falna bakm olsayd ve o gnn kt balayacan syleseydi mantkl nlemler alabilirdi. Bugn ok almalar yapmayacam, diye dnd hizmetkr kiltini giydirirken ve semesi iin taklarn uzatrken. Kesici aletlerden bugn uzak dursam iyi olacak. Antef'le sava arabasna da binmemeliyim. Baz mektuplar yazdrrm, mezardaki son almalar denetlerim sonra da btn leden sonray Sheritra'yia bahede sohbet ederek geiririm. Dalgn bir tavrla gm - 180 sl birka tane gm bilezii iaret etti ve hizmetkr da bece-w\\ elleriyle taklar efendisinin gsne ve kollarna takt. Keke d-[)mde ne grdm hatrlayabilseydim, diye geirdi iinden. Byle-ikle grdm d yorumlanabilir ve belki de gn kazasz belasz geirebilirdim. Ah, son gnlerde dualarm ihmal ettim. Gne balamadan nce Antef'le diz kp dua etseydik iyi olacakt. Antef'i bulmas iin gnderdii hizmetkr Antefin baz alveriler iin kente indiini ve birka saatten nce dnmeyeceini syledi. Hori hemen dua etme fikrinden vazgeti. Yatann kenarna oturarak Delta'daki arkadalarna, bykannesine ve Pi-Ramses'deki byk tapnakta tanrya hizmet eden Ptah rahiplerine mektuplar yazdrd. Daha sonra da mezarn duvarlarndaki resimleri kopya eden ressamlarn almalarn dnd ama mezar dnmesi tedirgin olmasna neden olmutu. Bugn benim neyim var, diye geirdi iinden belki de yznc kez. Babam bulup ona Sisenet'in teorisine ilikin neler dndn, duvarn yklmasn isteyip istemediini sormalym. Ama Khaemwaset bir hastasn muayene ediyordu ve Ib ona muayenin uzun sreceini ve beklememesini syledi. Delikanlnn genellikle sakin yapsnda o gn nedense frtnalar kopuyordu. Bir sandalla kreklerin hazrlanmasn emretti. Yanna bir koruma almay reddederek ky basamaklarn indi ve sandala binerek nehir boyunca krek ekmeye balad. Hava ok scakt. Yaz artk gelmiti ve Hori iinden kfrederek ter iinde kreklere sarld. Tm bedeni ter iinde kalmt. Nehir yava yava kuruyordu. Hori'nin gidi ynne doru akyordu ama Hori yine de vargcyle kreklere sarlm ekiyordu. Yzn silmek ve yzne den salarn toplamak iin durduunda birden kuzey varolarn gemi olduunu fark etti. imdi ne olacak, dedi kendi kendine. Geri mi dneyim? Ama omuzlar ve bacaklar armasna karn yine de biraz daha krek ekmeye karar verdi. Babam yanma bir asker ya da hi olmazsa Antef'i almadan nehre almamdan holanmayacak. Dorusu aptalk ettim. Sandaln bir ke- 181 narna kraliyet bayraklar assaydm bari, bylelikle nehirdeki fellah bana barmazlar ve kfretmezlerdi.
Douya doru gidersem nehri trafii de azalr. Ar ar krekleri ekerek douya yneldi ve tam eve dnn bahede bir bardak souk bira imeyi planlarken kendi sandalndan biraz daha byk bir filikadan Tbububi'nin indiini grd. Annda karamsarl yerini neeye brakt. Hzla kreklerine sarlarak sandaln ki-yya doru ekmeye balad. "Tbububi! Benim! Hori, Khaemwaset'in olu! Orada m oturuyorsun?" Hori'nin sesini duyan Tbubui sanki bir ekilde arkasndan sesle-nilmeye alkmcasna sakin bir tavrla durup ban evirdi. Hori'nin sandal kk ve dar ky basamaklarna yaklamt. Hori kyya atlad Gen kadnn stnde modas gemi bir gsn akta brakan ve omuzdan balanan bir harmani vard. Hori biraz daha dikkatle baknca akta olan gsnn beyaz ince bir kumala kapal olduunu fark etti. Gen kadn yalnayakt. Ayak bileklerinde altn halhallar vard. Glmseyerek delikanlya bakt. "Hori!" dedi aknlkla. "Bu scakta neden krek ekiyorsun? Eve gel de bir hizmetkrm seni ykasn. Ter iindesin!" Hori kendini birden aptal gibi hissederek srtt. "Teekkr ederim," diye karlk verdi. "Ama sandalm evirip kolayca eve geri dnebilirim. Kol adalelerimi glendirmek iin krek ekerim, bacaklarm glendirmek iin de sava arabas kullanrm." Gen kadn Hori'nin ter iindeki adaleli bedenine bakt. "Bu almalarnn karln aldn anlalyor," dedi. "Hadi gel de bana bir iki saat elik et. Kardeim evde yok ve Harmin de Sheritra'yla birlikte kente gitti." Evet, nasl da unuttum, diye geirdi iinden Hori. Onunla yalnz kalacam. Babamn bunu onaylayacan sanmyorum ama ykanma ve souk bir eyler imek hi de yabana atlr bir neri deil. Ayrca Tbubui ok neeli bir kadn. Kabul ettiini belirtircesine eildi ve birlikte ky basamaklarn kp Khaemwaset'i ok etkileyen beyaz badanal - 182 doru hurma aalarnn glgesi altnda ilerlediler. Hori utancn . ier7ieye alrcasna gen kadnla sohbet ederken bir yandan da nibi kokuyorum, diye geiriyordu aklndan. Oysa o tertemiz bir harman' iinde ve ok gzel kokuyor. Bu koku mr olmal ama baka bir ey de kartrm... "Evime ho geldin," dedi gen kadn, Hori ieri girerken hafife eilip onu selamlarken. Evin iindeki serinlik Hori'yi annda neelendirmiti. Bir hizmetkr ses karmadan yanlarna yaklat ve eilip onlar selamlad. "Harmin'in oda hizmetkr," diye aklad Tbubui. "Seni onun odasna gtrecek ve ykanrken sana temiz bir kilt bulacak. Hazr olduunda da seni baheye getirecek." Hori'nin teekkr etmesini beklemeden yanndan uzaklat. Hori hizmetkrla birlikte Harmin'in odasna giderken merakla evresine bakyordu. Hori babas kadar sessizlik ve huzur merakls biri deildi, onun gibi de salt dekorasyonla ilgilenirdi ama bu evde insann neredeyse yzne bir tokat gibi arpan bir terk edilmilik, bir yalnzlk duygusu vard.
Farkna varmadan iini ekti, sedir aacndan yaplm kapdan ieri girdi. Odann iinde sedir aacndan yaplm bir yatak, zerinde mermer tandan olumu bir lamba olan kk bir masa, mcevher kutusu, tahta bir arap kadehiyle duvarda asl bulunan gm sapl bir devekuu yelpaze vard. Bo bir mangal bir kede duruyordu. Duvara dayal tane de sandk vard. Ttsln hemen yannda ise kapal kk bir ibadet yeri vard. Odada aslnda birok eya vard fakat Hori bu eyalar pek fark edememi ve odann iindeki sessizlik ilgisini ekmiti. Hizmetkr yavaa sandklardan birini at ve iinden temiz bir kiltle deri sandaletleri kard. Hori'nin taklarn kardktan sonra geri ekildi. Hori hizmetkra bakarak ban sallad ve onu izledi. Adamn sessizliinden holanan Hori, herhalde banyo odasna gidiyoruz, diye geirdi iinden. Bir sre sonra ykanm, temiz elbiselerini stne giymi bir halde odadan kt ve Tbubui'nun kendisini bekledii baheye doru gitti. - 183 Gen kadn harmanisine sarlm sandalyede oturuyordu. Hori ds k rklna kaplmt. Gen kadnn hl bir gsn ak brakan giysj siyle kendini beklediini ummutu. Tbubui'nun stndeki giysi, bo. yundan beyaz bir kurdelayla balyd ve yere kadar uzundu. Beyaz salarnn siyahl ve yznn esmerliiyle ho bir tezat oluturuyor du. Bahede kk bir havuz, iek tarhlar ve hurma aalar vard Tbubui bu aalardan birinin altnda glgede oturuyordu. Hori bara-cak olsa sesinin aalarda yanklanabiieceini dnd, Tbubui elini sallad. "imdi daha iyi," dedi Tbubui. "Harmin'le bedenleriniz ayn. Onun kilti sana ok yakm. Seninki ykanrken umarm bunun iinde rahat edersin." Yanndaki bo sandalyeyi gsterdi. "Yanma otur ya da istersen yerdeki yastklarn stne oturabilirsin." Gen kadnn davranlarnda kendisini ynlendirmek isteyen bir tavr vard ve Hori, ben senin olun deilim, diye geirdi iinden. ocuk da deilim. Bana ocuk-muum gibi davranma! Tbubui ortalarnda bulunan kk masaya doru uzand. "arap m, bira m?" diye sordu. Gen kadn ne doru uzannca yrtmacndan ortaya kan esmer bacana bir gz att. Tbubui'nun avularna parlak turuncu kna srlmt. Hori de tm dier soylular gibi avularn ve ayaklarnn tabanlarn ya krmzya ya da turuncuya boyatrd ama kna bu kadnda ok daha ekici duruyordu. "Bira, teekkr ederim, Tbubui," dedi. "ok susamm!" Gen kadn kadehi doldurarak uzatt, sonra da bacaklarn hafife kenara ekerek arkasna yasland. Davranlar bir gen kz gibiydi. Ka yandasn, diye geirdi iinden Hori, birasn bir dikite bitirmi yeniden doldurulmas iin kadehini uzatrken. Bazen kk bir ocuk gibi davranyorsun bazen de inanlmaz ekici bir kadn oluyorsun. "Harika bir ailen var, prens," dedi Tbubui. "Ailenin bizi kendi evinde arlamas bize byk bir eref verdi." "Babam prensten ok bir tarihi ve doktordur," dedi Hori. "Ve hem sen hem de kardeinde benzeri ilgi alanlarn kefettii iin ok memnun." - 184-
Sen de bu konularla ilgileniyor musun?" diye sordu gen kadn, tarihsel projeleriyle ilgilendiini biliyorum ama babann tp .erslerinde ona yardmc oluyor musun?" "Hayr. Tp beni fazla ilgilendirmiyor," dedi Hori. Gen kadnn baklaryla karlanca nedense birden utandn fark etti. Baklarn aen kadnn kalalarna, dizkapaklarna indirdi. "Babamla birlikte tm Msr' dolatk ve onun restorasyon almalarna katlmak ok houma gidiyor. Her mezar alnda sanki bylesi bir eye ilk kez tank oluyormuum gibi ok heyecanlanyorum. Bu nedenle onun gibi byk bir tutkuyla deerlendirmiyorum bu ii. Babam genellikle Fira-vun'a olan grevlerinden nde tutar bu almalarn." Bunlar syler sylemez de kendini babasna ihanet ediyormu gibi hissetti ve kendi szcklerine kar kmak istercesine bir elini kaldrd. "Bunu demek istememitim," diye dzeltti konumasn hi zaman yitirmeden. "Firavun emreder ve babam da onun emirlerine boyun eer, elbette. Boyun emekle birlikte bu emirleri bazen istemeyerek yerine getirir demek istemitim aslnda. zellikle eer eski bir kitabenin evirisinin hemen ortasndaysa ya da bir mezar amak zereyse." Sussan iyi olacak, dedi kendi kendine. Kazdn ukuru her szckle daha da derin-letiriyorsun. Ne var ki, Tbubui ona glmsyordu. Alt dudanda yere dmek zere olan bir arap damlac vard. Hori kadehini kaldrdnda Tbubui bu damlac fark ederek yavaa diliyle yalad. Gzlerini Hori'den ayrmamt. "Son at mezarla da m bu kadar yakndan ilgileniyor?" diye sordu delikanly yreklendirmek istercesine. "Bu mezarda da ok alyor mu?" Hori ellerini iki yana at. "Balangta ok heyecanlyd," dedi. "Ama daha sonra mezar alanna gelmemek iin srekli bahaneler uydurmaya balad. Duvardaki resimleri kopya eden sanatlarn almalarna bile bakmak istemedi. Bazen oraya ilikin iinde gizli bir korku mu var, diye dorusu merak ediyorum. Tm ileri ben yapyorum." buruturdu. "Kardeinle benim dikkatimizi eken o duvar - 185 dorusu ok merak ediyorum," diye srdrd szlerini. "Babam r ykmak istemeyecek diye bu konuyu amak istemiyorum." "Bana kalrsa sorsan iyi olur," dedi Tbubui, Hori'nin kalarnn kalktn grnce de hemen konuyu savarcasna elini sallad. "Hayr hayr, prens. Babana kar kmalsn demek istemiyorum. Ama bence bu proje babann dndnden daha fazla zamann alacak ve cjj. er ilerini bir kenara brakmak zorunda kalacak, ite bu yzden de babann daha sk o mezara gitmesini cazip bir hale getirmelisin. Birde bu ekilde dn. Eer sen gidip arkasnda gizli bir oda olduuna y(j. rekten inandn o duvar ykarsan, baban karar vermekten kurtarr ve iin nemli bir blmn halletmi olursun." Yavaa yerinde kprdad ve bacaklarn imlerin stne uzatt. Hori bylenmi bir halde gen kadnn biimli bacaklarna bakyordu. "Senin de dediin gibi," diye srdrd konumasn Tbubui yavaa. "Bu kez her eyi sen stleniyorsun ama tm kararlar da baban veriyor. Olunun alaca bir karardan gurur duyabilir baban." "Benim kararlarma gvenir," diye karlk verdi Hori dnceli bir tavrla ve baklarn gen kadnn bedeninden uzaklatrmaya alarak. "Sylediklerini dneceim, Tbubui. O duvar ykmak iin onun karar vermesini beklemek gerekten de skc olabilir." "O zaman bunu ona sormadan yap. Eer kzarsa ona benim, Tbubui'nun, babalarna boyun emek zorunda olan ocuklara, babalarnn yaam hakk vermesi gerektiini sylediimi syler ve fkelenmesi gereken kiinin ben olduumu vurgularsn." Neeli bir ekilde konumutu, sonra da bir kahkaha att. leden sonrann bu scanda zekya ve olaanst gzellie sahip bir kadnn yannda oturmak Hori'yi o gne dek hi tank olmad bir ekilde etkilemiti.
Bykbabasnn sarayndaki boyal gzellerin yannda ne denli skldn hatrlad. Eer o kadnlardan birinde bylesi bir zeknn bir krnts ya da espri yetenei olmu olsayd hemen k olabilirdi. Oysa burada zek, iyi yetitirilmilik, gzellik ve bencilliin bir karm sz konusuydu. -186/\ralarnda oluan sessizlik tedirgin edici deildi. Tbubui rahatlamasn arkaya atarak gzlerini kapamt ve Hori de birasnn son udumunu byk bir mutluluk iinde iiyordu. Sonunda Tbubui konutu. "Sen grdm en yakkl erkeksin. eninle tanmadan nce Msr'n en yakkl erkei olduunu duymutum, Hori ve bu genel kanya yakndan tank olduum iin de ok inutluyum." "Hakkmda konuulanlar ben de duydum," diye karlk verdi Ho-ri "Ama bu konunun stnde nedense fazla durmam. Yakkl biri, diye tannmak bence son derece aptalca. Hibir kadn ya da erkek d-nrnyle deerlendirilmemeli. O soylu burnun ya da bir ift parlak gzn arkasnda nasl bir bilgi gizlidir? Bence hibir bilgi yoktur. Salt aptallk vardr." "Ama yine de bylesine ekici bir grnm insann istediklerini ele geirmesine yardmc olabilir," dedi yavaa Tbubui. "Ve bu gzelliin ya da yakklln insan kendi kar iin kullanlmasnn kt sonular vermesi de art deildir. Sen tabii ki, damarlarnda mavi kan akan sen, yakklln hibir zaman kullanmak zorunda kalmazsn. Senin iin bu korkun bir davran olurdu. Zaten her eye sahipsin, daha fazla ne isteyebilirsin ki?" Senin bana sayg duymann dnda, diye geirdi iinden Hori, bana tepki gstermenin dnda. Seni etkilemekten baka bir ey istemiyorum. Gen kadn yavaa Hori'ye bakt. "Daha nianlanmadn m, Hori? Yaamn birlikte geirmeyi tasarladn bir kadn yok mu? Msr prensi olarak mutlaka evlenmelisin." Hori iini ekti. "Babam gibi konuuyorsun," dedi. "Khaemwaset de bekr olduum iin endielenip duruyor. Bazen bana soylu bir aileden gelen bir kz bulacan ve eer elimi abuk tutmazsam beni bu kzla zorla evlendireceini sylyor. Ama bu tr eyleri henz dnmediimi itiraf etmeliyim," dedi masaya doru uzanarak. "Bir evlilik antlamas imzaladmda bunu tm kalbimle sevdiim bir kadnla VaPmak isterim. Annemle babamnki gibi bir evlilik istiyorum." - 187Ah," dedi Tbubui. "Annenle babannki gibi bir evlilik istiyorsun. pp ki sence onlarn evlilii nasl, benim gen idealistim?" Tbubui benimle alay m ediyor, diye geirdi iinden. Karsnda^ ksk gzlere, ince buruna ve glmseyen dudaklarn duyarl izgisine bakt. "Birbirlerine sayg duyuyorlar. Aralarnda asla bozulmayacak bir sevgi ve sayg var." Gen kadnn glmsemesi birden yok oldu ve Hori'ye bakt "Ben senin gibi dnmyorum," dedi fsltyla. "Annen herkesin kendi-sine sayg duymasn istiyor, baban da hl kk bir ocuk." "ok acmaszsn, Tbubui," dedi buz gibi bir sesle ve ilk kez birbirlerine dman gibi baktlar. Sonunda Tbubui ban evet dercesine sallad.
"Evet, prens, ben acmaszn biriyim. Ama gerei sylediim iin de zr dilemeyeceim." "Hangi gerek?" diye sordu fkeyle. "Bizi ok ksa bir zamandan beri tanyorsun. Ama gereinden fazla yorum yapyorsun!" Gen kadn dudan bzd. "Davranlara bakarak yorum yapyorum. Eer seni fkelendirdiysem zr dilerim ama prens, annenle baban savunman gerekten ok houma gitti." "Bunu duyduuma sevindim," diye karlk verdi, gen kadnn az nceki szlerini kafasnda tartarak ve onun drstlne hayran kalarak. Birden aralarnda bir tr bir ilikinin balam olduunu dnd. Bu karlkl atmalar bunun somut bir kant niteliindeydi. Tbubui ayaa kalkt, harmanisini dzeltti ve yeniden oturdu. Bu zarif davran o kadar doald ki, Hori heyecanlanmamt, tersine gen kadnn elini okamak, salarna dokunmak ve kulaklarndaki gm kpelerle oynamak istedi bir an iin. "Seni tekrar grmek isterim," dedi. "ok gzel ve byleyici bir kadnsn Tbubui, arkadalndan ok holandm." "Ben de seninkinden," diye karlk verdi. "Cann ne zaman isterse gel, Hori. Seninle sohbet etmek gzeldi, erkeksi zevklerin ne olduu konusunda gzlerimi atn. Aslnda bana byk bir iyilik ettin." - 188 ri nee iinde derin bir soluk ald ve solundaki aalarn arandan gelen bir hareket yant vermekten kurtard onu. Gnein ufukta trnasyla birlikte hurma aalarnn glgeleri de uzamt. Harmin halarn arasndan yanlarna yaklayordu. nce eve sonra da baheye evirdii yz solgundu ama annesinin yannda oturann Kha-ernwaset'in olu olduunu grnce glmsedi. Yanlarna yaklaarak annesini yanandan pt ve eilip Hori'yi selamlad. "Selam, Harmin," dedi Hori kibar bir tavrla. "Kz kardeim iyi bir gn geirdi mi?" "iyi bir gn geirmesi iin elimden geleni yaptm," diye karlk verdi delikanl. "O zaman hepimiz de iyi bir gn geirdik demektir," dedi Tbubui. Ben filikadan inerken prens de bizim ky basamaklarnn nnden geiyordu ve leden sonram neelendirmesi iin onu buraya davet ettim. Ama artk yemek hazrlklarn dnmenin vakti geldi sanrm." "Yemekten nce dinlenmeliyim," dedi Harmin. "Gzel bir gn geirmeme karn dinlenme saatini kardm. Dier eyler ne denli gzel olursa olsun dinlenmeden yapamadm da itiraf etmeliyim." Glmseyerek uzaklat ve eve doru gitti. Hori, Harmin'in bu szlerinin iindeki yangn yanstt izlenimine kapld. Sheritra'nin gn nasl geirdiini merak etti, kendisi kadar yakkl olan delikanlnn arkasndan bakarken birden ondan fazla holanmadna karar verdi. Bu dncesi onu tedirgin etmiti. Ayaa kalkp gerindi. "Gitmeliyim," dedi glmsemeye alarak. "Burada gerekten de ok ho zaman geirdim, Tbubui, ama eer giysim hazrsa artk eve dnmek istiyorum." Tbub ' sandalyesinden kalkt ve birlikte Harmin'in arkasndan eve doru gittiler. Evin iinde derin bir sessizlik hkm sryordu, lambalar henz yaklmamt. Hori koridorun giriinde durmu evresine, Amun ile Thoth'un heykelciklerine bakt. inden Tbubui'ya sarlmak geliyordu anfia bu
isteinin yan sra da iinde youn bir yalnzlk duyuyordu. Elindeki lambayla yanna yaklaan hizmetkr grnce birden korkuy-la yerinden srad, sonra da kendi kendine gld. - 189Tbubui elindeki kiltie yanna yaklat, Hori ona teekkr etti ve n ln derinliklerinde stn deitirdi. Harmin'in yatak odasndan sa bir k dar szyordu ve evin bir yerinde biri uduyla duygusal bir ev ler alyordu. Hori birden rperdi. Koar admlarla Tbubui'nun yanna yaklat, hl eve dnmeyen Sisenet'e selam gnderdi ve hurma aalarnn arasndan hzl adm. larla yryerek nehre yaklat. Ra'nn hl tm nlarn evreye sard. n grnce sevindi. Ra, Saqqara Vadisi'ndeki piramitleri krmz ve turuncu renklere bomutu. Hori sandalna atlad, krekleri hzla eve doru ekmeye balad. Eve geldiinde hava iyice kararmt ve ky basamaklarn aydn-latan mealeler henz yaklmamt. Kfrederek basamaklar kt ama eve yaklatnda her zamanki eski neesine yeniden kavumutu. Hizmetkrlarnn avlusunun arka tarafndaki mutfaklardan gelen az sulandran kzarm sr, soan ve sarmsak orbasnn kokusunu byk bir itahla iine ekti. Bir hizmetkr iki mealeyle yanna yaklat. Prensi grnce durup eilerek selam verdi. "yi akamlar, prens," diye mrldanp uzaklat. Hori de bir eyler mrldanarak karlk verirken bir yandan da Tbubui'nun evinde hissettii tedirginlii stnden atmaya alyordu. Hori evden ieri girerek doruca Sheritra'nn dairesine gitti. Kapdaki nbeti duraksamadan girmesine izin verdi ve Hori lambalarn aydnlatt byk odaya girdi. Sheritra ok ender olarak oturduu makyaj masasnn bandayd. stnde beyaz ve sim ilemeli uzun bir harmani vard. Sandaletlerinin altn backlar bilekten balanmt, kollarnda ylan eklinde altn bilezikler vard ve peruunun bukleleri beline dek iniyordu. Hori kz kardeinin yanna yaklarken Sheritra yerinde hafife doruldu. Ban evirerek kardeine glmsedi. Hori kardeinin yznn en son moda olan sarya boyandn grnce aknln gizlemeyi baard. Gzkapaklarna altn tozu srlmt ve gzlerinin etrafna koyu siyah rastklar ekilmiti. Dudaklar ise W' mz knalyd. "Harika grnyorsun," dedi Hori. "Bu akam konuklar-190z m uzand. var?" Kollarn bann altna koyarak kz kardeinin yatana ri! araflarm! Kir iindesin!" Hori onu duymazdan geldi. "Eee? Konuklarmz m var?" Dudaklarn bzd. "Hayr. Bu akam d grnme biraz zen flstermek istedim, hepsi bu. Bir sakncas m var?" "Hayr," dedi Hori aknlkla. "ok beendim. Ama neden, Sheritra?" Babas bile ona bylesi bir soru sormakta zorlanrd ama Hori kardeinin her zaman kendisine ak olduunu bilirdi. Hori onun aabeyi, dostu ve her eye kar korumasyd. Sheritra masann stnde duran bakr aynay alarak kendini inceledi. "Gzlerime rastk ekilmesi iyi oldu, deil mi Hori? Gzlerim ortaya kt. Ya dudaklarm? Knayla daha belirgin olmadlar m?" "Sheritra...." Hzla aynay masaya frlatt ve kardeine dnd. "nk yabanclarn mahallesinde bugn Harmin'le ok iyi vakit geirdim. Kendimi gzel hissetmeme neden oldu, Hori. Hi kimse benim bu ekilde hissetmeme
neden olmamt. Bu gece duygularm gibi grnmek, duygularm da vurmak istedim." Gen kzda yeni bir zgven olumutu. Artk eskisi gibi saldrgan bir ekilde kendini savunmuyor tersine kendini gerek bir kadn gibi alglyor ve herkesin bu ekilde alglamasn istiyordu. "Harmin senin kendini tanra Hathor gibi hissetmene neden olmu," dedi yavaa. "Peki, sen onun kendini nasl hissetmesine neden oldun, Sheritra?" . Gen kzn yzndeki sar makyaja karn yznn kzarmas belli olmutu. "Nereden bileyim?" diye sordu fkeyle. "Bunu ona sormalsn!" "Ama baz eyler hissetmi olmalsn!" Karlk vermek yerine, yerinden kalkarak yataa kardeinin yanma oturdu. "Dorusunu sylemem gerekirse, benden ok holandn nyorum," dedi. "Ah Hori! Beni pt. Onun hakknda ne dnyorsun?" - 191 "Harmin'in hakknda m?" diye sordu zaman kazanmak istercesj ne. "Baka kim olabilir ki?" diye bard Sheritra. "Hadi, Hori, syle!" Ondan holanmyorum, diye geirdi iinden Hori. Ve senin jjn de endieleniyorum. Annesine kar hissettiim o ani ehvet duygy. sundan tr bu deerlendirmemin sululuk duygusuyla kartn^ kabul etmeliyim. Harmin bu duygularm bilseydi acaba benim hakkmda ne dnrd? Hori yatakta tedirginlikle kmldad. "Eee?" c%e srar etti Sheritra. "Eer senin gvenini ve kalbini kazanmsa bence o harika biri o|. mal," diye karlk verdi elinden geldiince itenlikle. "Ama dikkatli ol, Onu henz tanmyorsun." "Bana iltifat ettiinde benden baklarn kartmadn biliyorum ama," dedi Sheritra. "Ya da dncelerimden veya korkularmdan sz ettiimde. Onun yannda kendimi gvende hissediyorum, Hori, ayrca ok da huzurluyum. Olduum gibi davranyorum ve o da beni anlyor." Ah Amun, diye geirdi iinden. Durum tahmin ettiimden de kt. "Senin adna ok sevindim, Sheritra," dedi yavaa. "Ltfen her eyi benimle paylamay srdr. Seni ok seviyorum." Yavaa kardeini pt. Hori parfm kokusunu duydu. "Zaten her eyi seninle paylayorum," diye karlk verdi. "Sevgili Hori! Harmin'in annesi hakknda ne dnyorsun? Babam ondan ok etkilenmi gibi." Hori doruldu ve bacaklarn gsne doru ekti. Bacaklar krek ekmekten aryordu ve farknda olmadan bacaklarna masaj yapmaya balad. "Babam onu ilk grdnde senin de onun yannda olduunu unutmutum," dedi. "ok gzel bir kadn..." Sheritra dikkatle kardeine bakt. "Demek senin de ilgini ekti?" dedi. "Bana utanga bir aptal gibi deil de sanki akranymm git" davranmas ok houma gidiyor. Ama ben senin yerinde ya da babamn..." Duraksad. - 192-
"Ne?" "Bir erkekte tutku yaratabilecek ender kadnlardan biri ama onda baka bir ey daha var, pek ho olmayan bir tr gizem. Eer senin ya Ha babamn yerinde olsaydm srekli tetikte olurdum." Bunlar ok cid-jj bir ifadeyle sylemiti Hori, ona bakt. Babamn bu konuda ne durumda olduunu bilmiyorum fakat benim iin artk ok ge. Onunla birlikte olmak, onu izlemek istiyorum. Hori ayaa kalkt. 'Yemekten nce ykanp stm deitirsem iyi olacak," dedi. "Bu akamki grnne ilikin hibir yoruma tepki gsterme, Sheritra. Sanki her zaman bu ekilde giyiniyormusun gibi davran. Annemin yaklam sulayc olabilir. Babam sendeki bu farkll grecek ama azn ap bir ey sylemeyecektir. Tabii duygularn her ikisine de aklamak istiyorsan o zaman baka. Ama bir sre beklemeni neririm. Yemekte grrz." Dar karak kendi dairesine doru gitti. Hem kollar ok ardndan hem de kendini bir hayli yorgun hissettiinden birden kendini kt hissettiini fark etti. O gece yatanda yatarken tm bedeni aryordu. Gece lambasnn alevinin mavi badanal ve yldzlarla ssl tavana yansmasn izledi. Gzlerinin nnden Tbubui'nun esmer bedeni, ar ar glmsemesi bir trl gitmiyordu. Seks sembol bir kadn olmamasna karn her hareketinde ya da konumasnda insann kar koymas g bir cinsellik vard. Hori, gen kadnn mezara ilikin sylediklerini hatrlad. Hakl, diye karar verdi, o gn bu konuyu amakla iyi ettiini dnd. Babam bu projeye olan ilgisini oktan yitirdi. Ama hi olmazsa bunu bana syleseydi, o zaman ben de kendi yntemlerimle ii srdrrdm. Yarn o duvarn yklmasn emredeceim, duvarn arkasnda ne olduunu grmek iin sabrszlanyorum ve belki de ilgin bir eyler bulabilir-sim babam bu projeyle yeniden ilgilenmeye balar. Ertesi sabah babasn ksa bir sre iin grebildi ama iindeki sululuk duygusundan az kalsn plann ona aklayacakt. Ne var ki, o sabah Khaemwaset olduka iine kapank bir haldeydi ve sonunda - 193Firavunlarn fkesi / F: 13 Hori tahtrevannn hazrlanmasn emretti ve babasna hibir ey s* lemeden Saqqara'ya doru yola kt. Tahtrevannda kapal perdei rin arkasnda bada kurmu otururken iindeki sululuk duyg^ onu bir hayli tedirgin ediyordu. Bu arada Tbubui'nun szlerini hatrla yarak bu duygusunu bastrmaya alt. Artk Tibi ay yerini Makhir'p brakmak zere olduundan hava olduka scakt ve Hori mezarn se-rinliini zlemle dnd. Hori tahtrevandan inerken ustaba yanna yaklat. Mezara inen basamaklar ustabayla birlikte inmeden nce souk bir bardak su i. ti. Basamaklarn banda ressamlarla iiler gnlk emirleri beklerken kendi aralarnda sohbet ediyorlard. Hori basamaklar inerken eilip onu selamladlar, Hori de bo gzlerle onlara bakarak selamlarna karlk verdi. "Hadi artk u gneten kurtulalm." Mezarn iinde herhangi bir deiiklik yoktu, iiler akamlar ile-rini bitirdikten sonra yerleri sprdklerinden her taraf temizdi. Hori nemli ve kfl havay iine ekti, birden heyecanlandn fark etti. Bu mezar artk onun ikinci evi olmutu. Burada huzur iinde alyor, iiler ona sayg duyuyordu. iler ellerinden geldiince mezarn sahiplerine uygun bir ekilde kendilerine verilen emirleri yerine getiriyorlard. Her gn incelemesi iin babasnn alma masasna brakt papirslerle babasnn ilgilenmemesi onu d krklna uratyordu. Yavaa resimli duvarlara ve yerlere baknca Khaemwaset'in baka sorumluluklar da olduunu hatrlayarak d krkln stnden atmaya alt.
Ustabayla ba ressama iaret ederek tabut odasna doru gitti. "u duvardaki resimlerle kitabeler kopya edildi mi?" dedi iaret ederek. "Evet, ekselanslar," diye karlk verdi ressamlarn ba. "Tm alma gn nce tamamland. Aslnda tm mezarn kopyalama ii gn sonra tamamlanacak." "Teekkr ederim. Ustaba bu duvar kk paralar halinde kesip sonra eski haline dntrmek olas m?" - 194 Adam baklarn yere indirdi. "Eer yanldnz ortaya kar da varn arkasnda bir oda bulamazsak, ekselanslar, eski haline getirerriz ok g olur. nk bu duvar sva yaplm bir kaya aslnda. . (-J2 delik ap iine slak tahta takozlar sokar ve bloklar mmkn olduunca krmamaya alrz. Ama tan sert olmad yerler mutlaka krlacaktr. Tam olarak eski haline dntrmeyi garanti edemem." "Duvarn arkasnda gerekten de bir oda varsa ve duvar tahta ve svadan te deilse bile bu gzel resimler bozulacaktr," dedi ba res-sam."O zaman da, ekselanslar, paralar halinde duvar ykabiliriz ama svann paralanmasn engelleyemeyiz ve resimler de kk paralara blnebilir." "Kopya edilenlerden yeniden oluturulamaz m?" diye sordu Hori. Ressam istemeye istemeye ban evet anlamnda sallad. "Evet edilebilir, hem de en zgn halleriyle ama ekselanslar yine de eskisi gibi olamaz. Bu mthi yapt gerekleirken kimbilir hangi byler ve ayinler sz konusu olmutu?" Gerekten de kimbilir, diye geirdi iinden Hori. Burada kendimi ne denli evimde hissetsem de sevimli bir hava kesinlikle yok. Dualar ve byler mutlaka lanet ve uursuzluklar ieriyordu. Acaba ne yapsam? Hori kalarn atm bir halde yere bakarken hizrrtetkrlar da derin bir sessizlik iinde verecei karar bekliyordu. Aslnda iinin derinliklerinden, acaba Khaemwaset benim yerimde olsayd, ne yapard, diye sormak geiyordu ama babas bu duvarn yklmasna hibir zaman yanamamt. Ayrca orada kararlar vermesi gereken kii de kendisi deil miydi? Babam ne kadar seversem seveyim, ona ne kadar sayg duyarsam duyaym, diye geirdi iinden Hori, bu olayda tm karar bana kalm ve bu kararmn sorumluluunu da tamam gerek. Yavaa ban kaldrd. "Bir delik a," dedi ustabana. "uradan, u hurma aacyla gkyznn birletii yerden. Duvar eer tassa alan deliin yeniden doldurulmas ve boyanmas zor olmayacaktr. Deilse..." Arkasn dnd. "Delii atnzda bana haber verin." - 195 Hori ba ressamn buna kar kacan sanyordu fakat o hih ey sylemedi ve Hori dar kt. Gnein kzgn nlaryla kar kar ya gelince birden harmanisine sarlm, rzgrda hafif hafif uan siygu
salaryla ve dudaklarna gtrd arap kadehiyle kendisine qq lmseyen Tbubui geldi aklna. Hori kumlarn stnde koar admlarla ilerleyerek adrna girdi vb kendini sandalyesine att. Gzlerini ksarak mavi gkyzne bakt ve babasna damarlarnda soylu bir kan akan kendisinden biraz daha yal Koptos'lu bir kadnn Msr'n nde gelen prenslerinden birinin birinci kars olmas konusunu nasl aacan dnd. Yaklak bir saat sonra st ba toz iinde ustaba yanna gele-rek onu selamlad. "Delik ald, ekselanslar," dedi. "Bir blm tahta. Duvarn arkasnda svayla kaplanm gizli bir kap olduunu sanyo rum." Hori ayaa kalkt. "Adamlarn yanna al ve duvardaki vuru seslerini can kulayla dinle. Gereinden fazla ykmak istemiyoruz. lmleri yaptktan ve iaretledikten sonra en iyi testereleri kullan. Kapy a." Mezara inip kapy grmek iin can atyordu ama iileri ok iyi eitilmi ve yetenekli olduklarndan kendisi orada olmadan da bu ii baarabilirlerdi. Ustaba selam vererek yanndan uzaklanca Hori hizmetkrna bir eyler yemek istediini syledi. Antef keke bure'la olsayd, diye geirdi iinden ama Antef birka gnlne Delta'ya ailesini grmeye gitmiti. Hori onu ok zlemiti. Ya babam bugn buraya gelmeye karar verirse, diye dnd korkuyla. Ona ne sylerim? Mezara ilikin sululuk duygusuyla Tbubui'ya duyduklarna ilikin sululuk duygusu karmt ama Hori bu dnceleri kafasndan uzaklatrmak istercesine ban iki yana sallad ve yemeini getiren hizmetkra teekkr ederek yemee balad. Yemekten sonra adrnn iine girdi, kamp yatana uzanarak uyudu. stei zerine iki saat sonra khyas onu uyandrd ve khyas onu ykarken o da birasn yudumlad. Vadinin tesinde bir yerlerden bir kpek havlamas duyuldu, bir ahin kzgn gnee doru tembel - 196 mbel kanatlarn rpt. Birazdan akam olacak, diye geirdi iinden ri Bir duvar ykmak neden bu kadar uzun srd? Bir saat sonra ustaba kzgn kumlarn stnde koar admlarla anna yaklat. Adamn tavrlarndaki heyecan Hori'nin ayaa kalkmana neden olmutu. Kalbi hzla arpmaya balad. Ustaba telala eilip selam verdi. Hori onu glgeye srkledi. "Eee?" diye sordu telala. Ustaba soluk soluayd. "Duvarn arkasnda bir oda var," dedi heyecanla. "ok karanlk ekselanslar ve ok kt kokuyor. iler kapy kesmeden nce kapnn st eiinden tabut odasna doru su damlamaya balad. Adamlarm ok tedirgin oldular ve ilerini bitirir bitirmez de mezardan ktlar." "Mezardan ktlar m?" diye sordu Hori aknlkla. "Katlar m demek istiyorsun?" Ustaba yerinde tedirginlikle kprdad. "Saygdeer Khaemwa-set'in hizmetkrlar asla kamaz," diye karlk verdi. "ok endieliydiler, ekselanslar, onlara eve gitmelerini ve yarn sabah erkenden buraya gelmelerini syledim." Hori karlk vermedi. Yneticileri sorumluluklarnn bilincinde olan kiilerdi ve onlarn denetim yntemi her zaman aptalcayd. "Pekl," dedi Hori bir sre sonra. "Mealeler yakld m? Gidip bakacam."
Ustaba duraksad. "Ekselanslar, bir rahibi buraya armak bence ok akllca olacaktr," dedi. "Ttsleri yakacak ve tanrlarn gazabndan sizi ve mezarda yatanlar koruyacak bir rahibin..." "Ve?" diye sordu Hori ilgiyle. "Ve sizi balayacak." "Samalama," dedi yksek sesle. "Ter ve kir iinde olan bir adarca kadn gibi davranmak yakmyor." Hizmetkrnn utandn grnce biraz daha alttan almaya karar verdi. "Korkma," dedi. "Babam, sen ve ben yllardan beri bu ii birlikte yapyoruz. Ayrca ben yce Ptah'n yardmc rahiplerinden deil miyim? Hadi gel. Bu gizemi grmek istiyorum." - 197Mezarn iindeki hava darya oranla ok farklyd. Hori ieri gjre girmez serin ve kfl kokuyu soludu ve hi zaman yitirmeden birine odaya gitti. Kfl su kokusu burun deliklerini doldurdu. Ustaba Qr perdi. ki klenin tad mealenin aydnlatt tabut odasna g\r^ kleler srtlarn duvara dayam duruyorlar ve tedirginlikle evrelerine bakyorlard. Kapnn st eiinden damlayan su tabutlar slatyordu Koku son derece irenti. Hori elbette daha nce de bu bayat su ko-kuunu duymutu ama bylesi bir ortamda deil. Kokuyu iine e^. memeye alarak gzel bir eyler dnmeye alt. Duvardaki deli. e yaklat, mealenin getirilmesini sabrszlkla iaret etti, mealeyi aldnda da ieriye bakt. Oda olduka kkt ve tamamlanmad anlalyordu, insan boyundaki tatan duvarlarda heykellerin aslmas iin alan oyuklar botu. Odann her yan kf iindeydi. Yerde siyah ve keskin kokulu bir su ayaklarna doru ar ar akyordu. Odann ortasnda da kapaksz iki tabut vard. Hori soluunu tuttu. Mealeyi mmkn olduunca ileriye doru uzatarak her eyi grmeye alt ama alevlerin glgesinden baka bir ey gremedi. Homurdanarak ban geri ekti. Hemen arkasnda duran ustaba bir eyler mrldanyordu ama Hori onu duymazdan geldi. Hori delikten ieri girerek yavaa tabutlara doru yaklat. j burada daha derindi. Ayak bileklerinin suyun iinde kaldn fark etti. Yine de aldrmadan ilerledi, bir yandan da bilinsiz bir ekilde iinden Ptah'a dua ediyordu. Tabutlarn yanna geldi. Ne var ki, tabutlar botu. Tabutlarn iine dikkatle baktnda Hori bir zamanlar bunlarn dolu olduuna karar verdi. Tan rengini bozan beden svlarna karm mumyalamada kullanlan sodyum klrr izleri vard. Dikkatle bakt. Dnyada hibir ey o karanln iine girmesini salayamazd. Ama beyni ayaklarna sz geiremiyordu. "Tabutlarn kapaklar yok," dedi yksek sesle, sesi karanlkta yankland. Bunun hemen arkasndan da aknlkla bir lk att. Mealenin ona sa taraftaki duvarda bir insann geebilecei kadar bir delik - 198 |cjUUnu gsteriyordu. Uzanarak elini soktu. Souk, kuru, yumuak hir ta hissetti. inden bir ses her eyi bir kenara brakp oradan zaKlamasn sylyordu. Lanet olasca Antef, diye geirdi iinden fkeyle- Neden imdi buradan gitmen gerekti ki? Burada olsaydn ba-
yardm ederdin. "Ustaba!" diye seslendi. "Buraya gel!" Bir anlk bir fsldama oldu. Hori dnp arkasna bakmad. Kendi-nj Son derece yalnz hissederek ustabann yanna gelmesini bekledi, eke babama bunlar anlatabilecek cesaretim olsayd, diye geirdi iinden. Keke burada olsayd, yanmda olup hepimizi sakinletiren otoritesiyle duruma hkim olsayd. nsan onun yanndayken kt bir eyin olabileceini aklna bile getirmez. Bir sre sonra ustabann sularn arasndan ilerlediini duydu ve hemen sonra da arkasnda bir aydnlk oldu. Ustaba tir tir titriyordu ama yine de efendisine kar kamamt. "Bunun hakknda ne dnyorsun?" diye sordu Hori. Ustaba yar inceledikten sonra yerinde doruldu. "Srnerek geilen bir delie benziyor," diye karlk verdi. "Tata oluan doal bir yark deil." "Ben de yle olmadn dnyorum," dedi Hori. "Mmkn olabildiince alak tutmaya al mealeyi. Bu yarn nereye aldn renmek istiyorum." Ustabann kar kmasn beklemedi. Ustabann elindeki mealenin aydnlnda karnnn stne yatarak kollarn ve ban delikten ieri soktu. Kilti annda sland ve adaleleri birden kasld. Kendini ileriye doru itti. Omuzlar yarktan gemeyince bir sre uratktan sonra omuzlarn de geirdi. "Burada hava ok daha temiz," diye ses-lendi. "Yukarlarda bir yerde hava akm olduuna eminim." Ustaba karlk verdiyse bile Hori duymad. nnde youn bir karanlk uzanyordu. Ban kaldrmadan srnmeyi srdrd, dirsekleri ve dizka-Paklar taa srnyordu. Youn bir panik duygusu hareket etmesini engellediyse de hemen sonra arkasndaki adamlarn dnerek sakinlemeye alt. - 199Hori'ye saatlerden beri srnyormu gibi geliyordu. Gne 0. tan batm olmal, diye geirdi iinden. Beni hibir yere gtrmeye bir yolda srnerek ilerliyorum, diye dnd. Ama birden bann (js tnde sert ve keskin bir ey hissetti, yan dnd ve parmaklaryla bu nun ne olduunu anlamaya alt. Yol byk bir tala kapanmt ama itince tan kprdadn fark etti. Bu darack tnelin duvarna yaslang. rak ta itti. Bir kez daha hzla itti ve ta sonunda iyice kprdad. Tm gcyle bir kez daha iterken bu youn karanlktan tr gcnn azaldn hissetti. Sonunda ta tam olarak ittiinde gzlerini kamatran bir kla kar karya kald. Gzlerini krptrarak kendini ileriye itti ve birka dakika sonra ba yarktan dar kmt. nnde hurma aalaryla kapl bir alan uzanyordu. Kent ilerde, sisin altnda dans ediyor gibiydi. Sanda grn engelleyen bir ta yn daha vard, Hori talan vargcyle yakalayarak frlatt. Tam kendini kurtarp dar karken birden dizkapana bir ey batt ve bir lk att. Parmaklaryla bu batan eyin ne olduunu aratrrken eline bir ey dedi. Yakalayarak aydnla kard ve bunun tek bir kpe olduunu grd. Dizkapandaki yaradan akan kan kpeyi kanlandrmt. Kpeyi kiltiyle silerken, yzn acyla buruturdu ve incelemeye balad. Gzya eklinde mavi-yeil firuze bir kpeydi bu.Mor altn bir zemine oturtulmutu. Etrafnda kum ve toz vard ama Hori bu kpenin antika olduunu anlamt. Bu tr firuze talara artk sklkla rastlanlmyordu, rastlanlsa da ok pahalydlar. Msrl kuyumcu ustalarnn mor altn retimini nasl yaptklarn sakladklarn bilirdi. Uzun zaman nce dier imparatorluklar tarafndan yok edilen Mitanni imparatorluunun kuyumcu ustalar bunu baarmlard. Msrllar bylesi bir altn retiminde baarl oluncaya dek de yzyllar boyunca bu altn Msrl soylulara satmlard. u anda kullanlan mor altn, deerli madene mf rengini veren bir boyayla elde ediliyordu. Hori'nin kirli ellerinin arasnda tuttuu bu kpe eski Mittanni'li mcevher ustalarnn bir eseriydi
- 200 (Heyecanla kpeyi sk sk tuttu ve vadiden aa inmeye balad, erede olduunu biliyordu. Tnel bir zamanlar Firavun Unas'n pirate mezarnn bulunduu olaanst alann hemen yan bandaydYakc gnein altnda yrrken Hori derin bir d krkl iine airmiti- Ana giriteki mhrlerin neden krlmadn imdi ok daha iVi anlamt. ktaki kaya parasn hareket ettirmek ok daha kolay-jj Hrszlar mutlaka bu yolu bulmular ve mezara tnelden geerek girmilerdi. Yeni alan odann iindeki deerli her ey de bu yzden ortada yoktu ve telala mezardan kaan hrszlar bu kpeyi drm olmalydlar. Peki ama ya cesetler, diye geirdi iinden dizkapandaki acy duymazdan gelmeye alarak. Hrszlar genellikle deerli birka muska bulabilmek umuduyla cesetlerin sarglarn paralarlar, sarg ve mumya paralarn tabutun ya da odann iinde brakrlard. Veya tabutlar darmadank brakrlard. ki ceset acaba suyun iinde paralanp yok mu olmutu da onun iin su bylesine pis kokuyordu? Birden rperdi. Unas'n mezar kalntlarnn yanndan geerek kendi kazlarna doru ilerledi. Hizmetkrlarndan ikisi adrnn glgesinde dinleniyordu. Ustabann evlerine gnderdii iiler aletlerini mezarn basamaklarnn yanna brakmlard. Ra'nn acmasz nlar altnda kaz alannn kasvetli bir grnm vard. iyice yaklatnda Hori hizmetkrlarna seslendi. Hizmetkrlar aknlkla balarn kaldrdlar ve biri adrn arkasnda gzden kayboldu. Hemen sonra da taht revan ly la birlikte tayclar grndler. Hori byk bir mutlulukla tahtrevanna bindi ve adrna doru gitti. Eilip dizkapana bakt. Yara derindi ve kemii ortaya kmt. Hori aknlkla bu kadar kk bir eyin nasl olup da bu denli byk bir zarar verdiini dnd. Ama belki de yalnzca kpeye arpmadm, talara da arpm olabilirim, diye dnd. Bu yarann dikilmesi gedecek. Babam bunu halleder. -201 Tahtrevan durdu. "Mezarn iine gir ve adamlara dar kmala n syle," diye emretti Hori khyasna. "Onlara burada olduumu sy. le." Dier hizmetkrn sandalyeye oturmas iin kendisine yardm et meine kar kmad ve hizmetkr yaray ykamak isteyince buna ^ vermedi. Birka dakika gnein altnda oturdu, sonra da bir bardak fo ra ierken ustabayla meale tayclarnn akn baklarla mezar. dan klarn izledi. "O tnel Osiris Unas'n harabelerine dek uzam. yor," dedi aknlkla kendisine bakan ustabaya. "Duvarlarn d cep. hesini kazarsan tneli sen de grebilirsin. Tnelin sonundaki ta ite. rek dar ktm, onun iin ta yerine yerletir ve giriine de nbeti koy. Sonra da evine gidebilirsin." Ustaba ban sallad. "Yaralanmsnz, ekselanslar." Hori glmsedi. "Bir serven yaadm. Yarn grrz." Dier adamlarn mezardan kmalarn bekledi. Kpeyi avucunun iinde skca tutarak sandalyeden kalkt, tahtrevanna binerken de klesine eve gitmek istediini syledi. Artk Khaemwaset'le konumann zaman gelmiti. - 202 Dokuzuncu Blm
xu kendime ayrdm saat ne kadar da gzel! Sonsuzlua kavumadan nceki son saatim, Seninle uyuduumda. Gece olduunda, Kalbimi hzla arptrrsn.' Hori bu yolculuun biraz daha uzamasn diledi iinden. Yaptklarn babasna sylemekten ekiniyordu ve imdi her ey olup bittikten sonra ise Tbubui'nun dnn ne denli doru olduundan kuku duymaya balamt. Kentin grltsn duymamak iin tahtrevannn perdelerini skca kapatm, yaral dizkapan inceliyor ve kendini yeniden babasndan korkan kk bir ocuk gibi gryordu. Eve girerken korkusu daha da artt. Arka kapda tahtrevanndan inerken elinde bir bardak suyla Sheritra yanna yaklat ve hayret dolu bir lk att. "Hori! Bu ne hal! Kir iindesin ve ok kt kokuyorsun!" Kardeine yaklat. "Dizine ne oldu?" Hori karlk vermek yerine avucunu at. Kpe olanca grkemiyle avucunun iinde duruyordu. "Mezardaki gizli oday atm," diye itiraf eW. "Ve bir tnel buldum. Bu kpe de tnelde yerde duruyordu ve diz-kapam izdi. Artk tm bunlar babama itiraf etmenin zaman geldi. Babam nerede?" "Annemin odasnda, ta oynuyorlar." Sheritra iaret parmayla kardeinin dizindeki yaraya hafife dokundu. "Babamn ok kzacan -203 biliyorsun, deil mi, Hori?" Sonra da baklarn kpeye evirdi. Kpev eline alp dnceli bir ifadeyle inceledi. "ok eski dnemlere ait bir f ruze," dedi. "Eer ansn varsa bu, onun fkesini biraz yattrabilir. g,. ta bana dn Harmin'in takt firuzeyi hatrlatt. Bileklerinde ve bov nunda bu eski tatan bir servet tayordu." k olanlar her frsatta sevdiklerinin adn ortaya atmaktan O|, holanrlar, diye geirdi iinden Hori. "Bir zamanlarn varlkl ama im^ yoksul olan bir ailesinin bireyi bu denli pahal bir firuzeyi nereden bulmu acaba?" "Onlar yoksul deil, yalnzca bizim kadar varlkl deiller," dedi kardeine Sheritra telala. "Harmin bana talarn babadan oula geti-ini syledi." Kpeyi kardeine uzatt. "Bir an nce babam bulsan iyi edersin. eri girerken yeni evcil ylann gnein altnda yattn grmedin, herhalde?" Hori hayr dercesine ban sallad ve kardeinin yanndan ayrlarak annesinin dairesine doru yneldi. Dizi artk ok armaya balamt ve glkle bkebiliyordu. Bedenindeki ardan ve tm benliini saran tedirginlikten tr gerginlik iindeydi. stelik kendisini neelendirecek Antef de orada deildi. Khaemwaset ile Nubnofret baheye inen merdivenlerin hemen banda taburelerde oturuyorlard. Her ikisi de ta tahtasna doru eilmi, byk bir ciddiyetle oyunlarn oynuyorlard. Hori onlara doru yaklarken annesinin bouk kahkahasn duydu. Kede duran Wernuro onu grnce ayaa kalkp selam verdi. Hori de ona glmseyerek annesiyle babasnn yanna yaklat. Sen artk yetikin bir erkeksin, dedi kendi kendine. Bir yetikinin verebilecei bir karar verdin. Artk bu kararndan tr pimanlk duyma. Oynama sras babasn-dayd. Khaemwaset oyun tahtasna bakarak enesini dnceli bir tavrla svazlad. Nubnofret ban kaldrp bakt. Baheden esen rzgr krmz harmanisini uuturuyordu. Olunun halini grr grmez glmsemesi dudaklarnda donup kald. "Hori!" dedi. "Ne oldu? Wernuro
hemen bir sandalye getir." - 204. haemwaset oluna bir bak frlatt. "arap da getir," diye seslenmetkra. "Mezarda kaza m oldu?" Hori, Wernuro'nun getirdii sandalyeye kercesine oturdu. Babasnn sesindeki ve davranndaki olaan tavr onu ok artmt. Khaemwaset'in sanki ok kt bir ey beklermi gibi bir hali vard. Baba, acaba Tibi ay iin yldz falna bakma ansnz oldu mu?" diye sordu Hori birdenbire. Khaemwaset ban hayr anlamnda sallad. "O zaman Mekhir ay iin baktnz m? Birka gn iinde Mekhir ayna gireceiz." Khaemwaset bir kez daha ban sallad. Bir aklama bekliyordu ve Hori babasnn kt bir habere kendini hazrlam olduu izlenimini bir kez daha duydu iinde. Khaemwaset'in yakkl yz hatlarnda belli belirsiz bir gerginlik olumutu. Hori tm heyecanna karn yaamnda ilk kez babasna tarafsz bir ekilde baktn hissetti. Sanki karsndaki babas deil de kendisi gibi yetikin biriydi. Khaemwaset ac eken bir adam, diye geirdi iinden. Bu zeki baklaryla ve geni omuzlaryla ne kadar da yakkl! Ka'snn gizemli yaantsnda neler oluyor acaba? Bu artc dnceler Hori'nin zgvenini yeniden kazanmasna neden olmutu. Babam da benim gibi bir insan, diye geirdi iinden rahatlayarak. Ne eksik ne de fazla. "Sanrm bir ay daha yldz fal olmadan idare edebiliriz," dedi yavaa. "Artk yldz falnn bir nemi kalmad. Ve sizin az nceki sorunuza yant vereyim, hayr, mezarda kaza falan olmad. Bugn o duvarn iindeki kapy atm." Birden derin bir sessizlik oldu. Hori'nin kadehine arap dolduran Wernuro'nun belli belirsiz hareketleri kimsenin dikkatini ekmedi. Hori gm kadehi dudaklarna gtrd, iti ve yerine koydu. Khaemwaset fkeyle Hori'ye bakyordu ama Hori bir yandan da onun korktuunu dnd. Nubnofret ban baheye evirmi aalara bakyordu. Bu konu kesinlikle onu ilgilendirmiyordu. Sonunda Khaemwaset konutu. "Bylesi bir eyi yapman iin sana izin verdiimi hatrlamyorum, olum," dedi baklarn Hori'den krmayarak. Hori birden sakinletiini fark etti. - 205 "izin istememitim," diye karlk verdi. "Bu kararn tm sorumiuin u bana ait." "Neden?" Tbubui'nun ikna edici konumalar birden Hori'ye son derece bencil geldi. Kendimi kandrdm, diye geirdi iinden. Babama gere. i anlatacam. "nk o kapy amak istedim," dedi. "Hem mezara hem de bulgulara nedense hi ilgi gstermediniz ve ben sizin bu mezardan korktuunuzu dnmeye balamtm. Oysa son aydan beri zamanmn ounu bu mezarda geirdim. Sizin korkunuzun yatmasn bek-lemektense duvar yktrmaya karar verdim." Khaemwaset gzlerini krptrd. Elini oyun tahtasnn stnde gezdirdi, altn talardan birini ald ve bo gzlerle tan yumuak yzne bakt. "Ya resimler?" dedi. "Onlarn bana bir ey geldi mi?" Kendini denetlemesine karn hl fkeli, diye geirdi iinden Hori.
"Evet," diye karlk verdi. "Duvar genelde tatan yaplm, tahta ve sval, kap ise yaklak olarak duvarn hemen ortasndayd. Kapnn almas svann stndeki resimlerin paralanmasna neden oldu. Kapy ve resimleri yeniden yaptrmay tasarlyorum." Bir sessizlik daha oldu. Sanki Khaemwaset kanlmaz soruyu sormay ok istiyor ama buna cesaret edemiyor gibiydi. Uzanarak elindeki altn ta yerine koydu, knal ellerini at ve cesaretini toplad. "Kapnn arkasnda ne vard, Hori?" Hori arabn yudumlarken birden ok acktn fark etti. "inde iki tabut olan kk bir oda. Ama tabutlarn ikisi de botu. Kapaklar da yoktu. Ya tabutlarn iinde hibir zaman ceset yoktu ya da cesetler kaybolmutu. Heykellerin aslmas iin duvarda oyuklar vard ama bu oyuklar da botu." Khaemwaset baklarn ellerinden ayrmayarak ban sallad. "Kitabe ya da resim yok muydu?" "Yoktu. Ama ben tabutlarn bir zamanlar dolu olduuna inanyorum. Oraya mutlaka hrszlar girmi olmal ve cesetlerdeki muskalar - 206 alp cesetleri paralam olmallar. lle oday balayan kk ve dar tnelden mezara girmi olmallar. Srnerek yrmekten dizimi incit-tJ[T1 ve bunu buldum." Kpeyi uzatt. Babas kpeyi alarak inceledi ve tarT1 o srada Nubnofret bir lk att. "Ne kadar gzel, Khaemwaset! Temizlendikten sonra herhangi bir sOy|u kiinin kulan kimbilir ne kadar da gzelletirir." "Temizlerim," diye karlk verdi glkle. "Ama mezardaki yerine geri dnmeli." "Hayr," dedi Hori. "Kpeyi ben temizleyeceim ve yerine ben koyacam." Khaemwaset oluna bir bak frlatt ve sonra da kpeyi geri vererek yerinden kalkt. "Gel de yaran temizleyeyim," dedi. "Nubnofret oyunu daha sonra tamamlarz." Ses tonundan bu konuda tartmak istemedii anlalyordu. Hori yerinden kalkarak babasnn arkasndan gitti. Khaemwaset hibir ey sylemeden yaray temizledi, dikti ve sard. Ama ila sandn kapatrken konutu. "Sana ne kadar ok fkelendiimin farkndasn, deil mi, Hori?" Hori bir an nce yatp uyumaktan baka bir ey dnmyordu. "Evet, farkndaym," diye karlk verdi. "Ama sizin korktuunuzun da farkndaym. Neden?" Babas bir an durdu, sonra da iini ekti ve evrak dolu ekmeceyi at. "Aramzda bir eyler deiti," dedi. "Aslnda bu ailenin tm dokusu deiiyor ve ben bunun iyi mi yoksa kt mi olduunu bilemiyorum. Aldm grdn evra dilimize evirmeye alrken bir blmn yksek sesle okudum. Ve o zamandan beri Tbubui ve mezar srekli aramzda sz konusu oluyor. Bazen artk geriye dn olmayan bir yolda yrdmz dnyorum." Hepsi bu kadar deil, diye dnd Hori, babasna bakarken. Ama daha neler var, ite onu bilmiyorum. "O zaman suyun gizemine, maymunlara ve evran kendisine ilikin yantlar ciddiyetle dnmediniz." Khaemwaset doruldu. "Elbette dndm," diye karlk verdi. Ama yantlar renmek istediimden
emin deilim." -207"Neden? Bunlar birlikte imdi gzden geirelim mi? Drt ceset baba, bunlarn ikisi suni bir duvarn arkasna gizlenmi. Kutsallkta uzak bir mezar, gizli bir oda, tm bunlar insann yaamnda ya bir ke> kar karsna ya da hibir zaman kmaz." "Duvarn arkasndaki odann soyulduunu dnmemelisin," dedi dikkatle Khaemwaset. "Yarn ben de seninle birlikte geleceim ve oda-ya bakacam, ama anlattklarna baklrsa o oda ya tamamlanmam ya da amal olarak resimsiz braklm." Ayaa kalkarak kolunu oluna uzatt. "Birok kez bu lanetli yerden uzak kalmay diledim iimden Hadi imdi yatmana yardm edeyim." Hori babasnn koluna dayand. Bir an iin babasna Tbubui'nun evine gittiini, ondan ok holandn sylemek geti iinden ama babasnn koluna dokunmasyla birlikte nedense bundan vazgeti. Ac iinde yzn buruturarak, bunun da zaman gelir naslsa, dedi kendi kendine. Bu ylesine bir kavga olacak ki, bunu kazanmam iin salkl olmam gerek. Keke dizimi dikerken bana haha verseydi ama belki de bu, onun beni cezalandrma yntemidir. Bir an nce Sise-net'in evine gidip yaptklarm Tbubui'ya anlatmalym. Koridorlarda hizmetkrlar mealeleri yakyorlard ve Hori'nin oda-sndakiler de yaklmt. Khaemwaset olunu yatana yatrd, isterse daha sonra odasnda yemek yemesini syleyerek yanndan uzaklat. Khaemwaset odadan kmadan Hori derin bir uykuya dalmt. Yemek saati uyanmad. Hizmetkrlardan biri ona yemek getirdi ve Hori byk bir itahla yemeini yedi. Evin iindeki derin sessizlikte saatin bir hayli ge olduunu tahmin etti. Gece lambasnn alevi snmt ve oda hizmetkr yatak odasnn kaps nnde yerde yatyor ve horluyordu. Dizi zonkluyordu fakat bunun kendisini uyandrmadn da biliyordu. Tedirgin edici bir d grmt, karabasan gibiydi ama artk ne grdn hatrlamyordu. Bardana biraz su koyarak iti, srtst yatarak gzlerini karanla dikti. Yeniden uyandnda kahvalts yatana getirilmi ve odasndaki kk ibadet yerinin kaps almt. Kahvaltsn yerken bir yandan da -208zorlu bir gn olacak, diye geirdi iinden. Babam yine fkeli lacak ve dizim de hl aryor. Ama hi olmazsa Antef yaknda d-yor. Ne ki, hizmetkrnn ve ayn zamanda en iyi arkadann dn-q bile Hori'yi heyecanlandrmamt. Antef, Hori'nin ava kmalarn, hjr leden sonray balk avlayarak geirmelerini, pazarda dolamalarn ya da dier arkadalaryla birlikte tekne gezintileri yapmalarn nermesini bekleyecekti. Her zaman birbirlerine ok yakn olmulard. Antef aralarndaki bu gzel dostluu bozmamak iin elinden geleni yapard. Bu yzden de arkadalklar her zaman gvenilir ve scak olmutu. Memphis'in dedikoducular bir ara Antefin Khaemwaset'in bir cariyeden olma olu olduu, diye bir sylenti ortaya atmlard. Bu sylentinin mr pek uzun olmamt. Prens, olunu nfusuna geir-meyecek kadar ilgisiz bir adam deildi ve ayrca Memphis'de her zaman bylesi dedikodular kard. Hori, Antef de kendi zelliklerini grr ve ona yrekten gvenirdi. Antef de iyi eitilmi herhangi bir hizmetkr kadar kraliyet srrn saklayabilecek dzeydeydi. Ne olursa olsun, diye geirdi iinden Hori, Ptah'n nnde diz kp ttsy yakarken ve sabah duasn ederken. Tbubui'ya ilikin duygularm onunla paylamak istediimden emin deilim. Bir kadnn varl iki erkek arasndaki dostluu bozabilir, aslnda Tbubui, Antefe kar beslediim duygular etkilemeye balad bile. Antef'le ava kmak ya da onunla
birlikte pazarda dolamak istemiyorum. Bo zamanlarm onunla bahede oturup bira ierek geirmek istemiyorum. Daha genken cinsel deneyimlerimize ilikin birbirimize bol bol yalan syledik ama Tbubui'ya bu ekilde ihanet edemem. Duygularm aklarsam zamanmn byk bir blmn onunla geirmek istediimi anlayabilecek mi? Sululuk duygular arasnda dncelerini karsndaki altn tanr heykeline evirerek duasn tamamlad. Sonra da tahtrevannn hazrlanmasn emretti. Oda hizmetkrna makyajn yaptrd ve hzla evden dar kt. -209Firavunlarn fkesi / F: 14 ki saat sonra duvarn ykntlar arasnda Khaemwaset'in yanm duruyor ve yeni bulduu iki bo tabuta bakyordu. ki meale ykk cju varn her iki yanna yerletirilmiti. Hori, hizmetkrnn adrdan getirdi i taburede bir sre oturduktan sonra uyuan bacaklarn amak iin ayaa kalkp gerindi ve babasnn bir meale alarak tabutlara dorn gidiini izledi. Khaemwaaset de Hori gibi kokudan ve yerdeki su biri-kintisinden yzn buruturdu. Tabutlar dikkatle inceledikten sonra olunun yanna dnd. "Haklsn," dedi. "Bu tabutlar bir zamanlar doluymu. Ama bu cesetleri eer hrszlar deerli bir eyler bulabilmek iin paralam olsalard bunun mutlaka izleri olurdu. Sarglar ve mumyalanan beden eriyip yok olurdu ama geride mutlaka kemikler kalrd. Suyun altnda bir ey olmadna emin misin?" "Hibir ey yok," diye karlk verdi Hori. "Suyun altna bakmaktan hi holanmamtm ama zeminin her santimini bile aratrdm. Kayalardan ve kk talardan baka bir ey yok. Baba, Prenses Ahura ile kocasnn nce bu kk odadaki tabutlara gmldkleri ama sonra da mezar incelendiinde ve su sznts olduu saptandnda rahiplerin bu yeni tabutlar yapm olmalar mmkn deil mi?" "Olabilir," dedi Khaemwaset. "Peki ama o zaman neden ilk tabut odas bu kadar basit denmiti? Bu insanlarn geleneksel iki oda yerine odalar m vard, biri eyalar ve biri de kendileri iin miydi ve eer durum buysa neden? nc oda ocuk ya da ocuklar iin miydi? Ama byle olsayd ve mezar ailenin dier bireyleri tarafndan daha sonra almsa neden bu duvar yapmak zorunda kalmlard? Neyi gizlemek istiyorlard, Hori? O odada hibir ey yok ki. Mezar hrszlar deerli, kk eyleri ararlar ve arkalarnda da tanmayacak byk eyalar brakrlar. Ama bununla birlikte suyun altnda mobilya, mezar ya da heykel paralar yok. Ve oda eer ailenin dier yeleri iin hazrlanm olsayd en azndan mezarn geri kalan gibi dekore edilmez miydi?" Sandaletlerini giydi ve Kasa eilerek backlarn balad. "Bu duvarlarda yalnzca tek bir ocuun, bir olan ocuunun re-210yim ri var," diye konumasn srdrd. "ok ardm itiraf etmeli-Bu sorularn yantlarn bulabileceimizi sanmyorum." Peki, ya evrak?" diye sordu Hori. "O evraa bir daha bakmayacak msnz, baba? Belki bu kez daha iyi anlalabilir ve bir ipucu verebilir." "Olabilir," diye karlk verdi kuku dolu bir sesle Khaemwaset. "Ve bLJ mezar yeniden onarp mhrlediimizde senin asla tatmin olmayacan biliyorum." "Siz de zaman zaman dnp merak etmeyecek misiniz?" diye sordu Hori, babasnn tedirginliini
hissederek. Khaemwaset yakal- ndaki Horus Gz'n skca tutarak evresine gz gezdirdi. Ban aknlkla iki yana sallad. "Penbuy gelip de yeni kefinin haberini verdii andan itibaren buradan nefret ettiimi sanyorum," dedi alak sesle. "Bunun nedenini ise hl bilmiyorum, iilere bu duvar yeniden yapmaya balamalarn syle, Hori. Duvar ykk brakmakla bir eyler kazanlacan sanmyorum. Ben eve gidiyorum. Bu suyun kokusuna daha fazla dayanamayacam, stelik stm bam da kirlendi." Hori, babasnn stndeki tozlar temizleyip koridordan dar kn izledi. Ustabayla Khaemwaset'in duvar ustas baklarn kibarca yere indirmiler ve talimat bekliyorlard. Hori taburesinden kalkt. "Duvar yeniden ina etmeye balasanz iyi olacak," dedi. "Bugn burada olmayacam ama duvarl ilgili herhangi bir karar almanz gerekirse hi dnmeden aln. Yarn sabah grrz." Hizmetkrnn yardmyla basamaklar karken birden sendeledi, iinden kfretti ve tahtrevanna doru gitti. Bir yandan da umarm babam evraa bir kez daha bakmaya karar verir, diye geiriyordu iinden. lk balarda bu evran ok nemli olduunu dnmyordum ama imdi kar karya kaldmz bu kk oda, yerdeki sulardan sonra artk bu evran tm bu sorularn yantlarna cevap vereceine banmaya baladm. Penbuy'un yardmclarnn dilimize evirdii kitabelerle resimlerin yorumlanmas ok iyi de bunlarn bize bir yarar ol-211 mayacak. "Ky basamaklarna," diye emretti zevkten hafife rpererek Kpe kk iltelerin altnda bir kda sarl duruyordu. Bir gn nce-ki servenini anlatmak bahanesiyle Tbubui'nun evine gidiyordu. Zaten gen kadn mezarda yapacaklarna ilikin her eyi kendisine anlatmasn istememi miydi? Yaraland iin kendisini de teselli ederdi. En iyj araplarndan ikram eder, rahat etmesini salar ve sevgi dolu baklar iri siyah gzlerine yansrd. Artk birok olaslklar ieren gnn geri kalan blm nnde uzanyordu. Gzlerini kapad ve kendi kendine glmsedi. Yrmeyi yelemesine karn tekneden eve kadar hurma aalaryla kapl serin yolda tahtrevanyla gitti. Ev yine hatrlad gibi sessiz ve sakindi. Hori sanki yllardan beri oraya gitmemi gibi hissediyordu kendini. n bahede kimse yoktu. Hori birden bu ziyaretinin uygun olup olmayacan dnd fakat ok neeli ve heyecanl olduundan bunun bir sakncas olmayacana karar vererek tahtrevanndan indi, klelerine kendisini nehrin kysndaki aalarn altnda beklemelerini syledi. Bir hizmetkr yanna yaklat ve eilip onu selamlad. Hori karsndaki zenci kleye bakarken onun safkan bir Nubia'l olduuna karar verdi. Geni omuzlar ve ifadesiz bir yz vard klenin. Hori onu mezarda grd resimlerdeki adamlara benzetti. "Hanmn Tbu-bui'ya Prens Hori'nin geldiini ve kendisiyle konumak istediini syle," diye emretti. Kle bir kez daha eilip selam verdi ve Hori'ye giriteki holde beklemesini iaret ederek evin iinde gzden kayboldu. Hori holdeki sandalyelerden birine oturdu. Kalp atlarnn hzlanmasna karn evin huzur dolu sessiz havas onu rahatlatmaya balamt. Fazla beklemesi gerekmedi. Tbubui grnd. Hori'ye yaklarken defalarca eilip onu selamlad. Yznde mutluluk dolu bir glmseme vard. Her zamanki gibi yalnayakt, her adm atnda ayak bileindeki halhal da hareket ediyordu. Kollarnda ise iki tane olduka kaln altn bilezik vard. stndeki beyaz harmaninin altndan esmer bedeni grnyordu, Hori bu kez gen kadnn harmanisinin altndan grnen kalalarndan, bacaklarndan ve gslerinden gzlerini alamad. li sa omuzlarna kadar iniyordu. Gzlerindeki yeil farlar gen kadna ehvet dolu bir ifade vermiti ve dudaklarn da turuncu knayla boyamt.
"Ekselanslar!" dedi Hori'ye yaklarken. "Diziniz! Ne oldu?" Hori belli belirsiz bir d krklyla, bir ocukla konuur gibi konuuyor benimle, diye geirdi iinden. Demek beni bir ocuk gibi gryor, ilgilenilecek ve nazlandrlacak bir ocuk gibi. Gen kadnn nce Kendisinin konumasn beklemeden konutuunu fark etti ve ayaa kalkt. "Merhaba Tbubui," dedi souka bir sesle. "Senin dn dinledim ve dn mezardaki o duvar yktrdm. Bugn de sana duvarn arkasnda nelerin olduunu anlatmak iin buraya geldim." Glmsemesi tm yzne yayld. "Harika! Ama ok yorgun grnyorsunuz, prens. Diziniz ok mu aryor? arap imek ister misiniz? Bugn bahede oturmay nermeyeceim. Hava ok scak. Benim daireme geelim, orada daha rahat koltuklar ve yer yastklar var." Hori'nin az nceki d krkl yerini neeye brakyordu. Tbubui'nun arkasndan giderek saa dndler. Harmin'in odasndan uzaklamlard. Tbubui bir odann iine girerek gemesi iin kapy tuttu. Bir kadn hizmetkr kedeki yerinden kalkarak eilip onlar selamlad. "Ekselanslar, yatan yanndaki koltua oturun," dedi Tbubui. "Ayam yaralandnda ben de hep o koltukta oturduum iin rahat olduunu syleyebilirim. Sen!" dedi hizmetkra. "Kk bir tabure, yastk ve arap getir bize." Hizmetkr ban ne eerek hzla kapdan kt. Buradaki hizmetkrlarn konumas yasak m, diye geirdi iinden Hori, koltua otururken. Hizmetkrlarn konutuunu hi duymadm. Tabureyle birka yastk geldi. Sessiz kle Hori'nin ayan hafife kaldrarak yumuak yastklarn stne yerletirdi, sonra dar karak arab getirdi, kadehlerini doldurduktan sonra da odadan kt. Tbubui yatan kenarna oturmutu. Hori gzucuyla yerde duran sand grd. Sandn kapa akt ve iinde birok giysi vard. Sandn he- 212 - 213 men yannda ise stnde kavanozlarla ielerin durduu kk bir masa vard ve yerde krmz devekuu tynden yaplm bir yelpaze duruyordu. "Buras ok gzel, serin," dedi yavaa Hori, gm arap kadehine uzanrken. "erefine Tbubui. Uzun bir yaam, zenginlik ve mutluluk dilerim sana." "Teekkr ederim, prens," diye karlk verdi glmseyerek. "Eski bir dilek ama bence en gzeli. imdi ltfen bana dn banza nelerin geldiini anlatn. Ve Khaemwaset'e duvar yktrdnz sylediinizde ne dedi size?" Tbubui'nun stnde oturduu yatak dzgn bir ekilde yaplmt. Yatak ba fildiindendi. Tbubui merakla Hori'ye bakyordu. Hafife ona doru uzanm, kk n dilerini ortaya karan bir ekilde dudaklarn hafife aralamt. Bu gzel yaplm yata bozmak ok kolay, diye geirdi iinden. Bir hamleyle birlikte onu srtst yataa atar ve savunmasz yakalayabilirim. Acaba barr m? Hayr sanmyorum. Soluk solua kalr m? Belki. Ama her iki durumda da bir ey yapamadan dudaklarn dudaklarmla rterim. Bu dncelerindeki vahet birden kaip atlarn hzlandrmt ve karlk vermeden nce derin bir soluk almak zorunda kald. "Babam ok kzd," dedi kendini zorlayarak. "Ama kendine hkim oldu. Bugn de dn yaptklarm inceledi ama herhangi bir yorumda bulunmad."
Tbubui evet anlamnda ban sallad ve Hori bir gn nce yaadklarn, gerginliini, kefini ve heyecann anlatt. Gen kadn onu dikkatle dinliyordu ama Hori tnelden sz etmeye baladnda gen kadnn heyecanlandn sezinledi. Tm dikkatiyle onu dinliyordu. "Ne kadar da gizemli!" dedi Tbubui. "Duvarn arkasnda nelerin olduunu rendiniz mi?" "Evet," diye karlk verdi Hori zafer dolu bir sesle. "rendim. Ve bunu buldum," diyerek kemerinin arkasndaki kk kesenin iinden kpeyi kararak uzatt. "Dizimi yaralayan da bu, ite, ama bu kpe ok deerli, sence de yle deil mi? Firuze ta ok eski ve altn ile' si de bir harika." Bir damla Nil'in suyunu avularnn iine brakrca-Sna kpeyi gen kadnn knal avularna brakt ve yznde az nce sylediklerini onaylayan bir ifadenin olumasn sabrszlkla bekledi fakat gen kadnn yznde oluan garip ifadeyi grd. "Kpeyi tak," dedi ve Tbubui yavaa glmsedi. "Bir zamanlar bu kpeye sahip olan hanmn ka'sn fkelendirir-mem mi?" diye sordu ve Hori ona glmsedi. "O hanmn ka's bu kpeyi mezara geri gtreceimi mutlaka biliyordur," dedi. "Ve ayrca bylesine deerli bir eyin bylesine gzel bir kadnn kulana taklmasna nasl fkelenir?" Karlk vermek yerine Tbubui kpeyi kulana takt. Kpe ok ya-kmt, sanki onun iin yaplm gibi duruyordu. "Hori, aynay versene," dedi, sonra da gld. "Dizini unuttum. Kendim alrm." Yavaa yataktan kalkarak makyaj masasna yaklat. Tm bunlar sanki odada yalnzmcasna yapyordu ve Hori onun her hareketinde olaanst bir eyler olduunu dnyordu. Masann stndeki bakr aynay ald, elinde kutsal bir ey varm-casna aynay dikkatle iki eliyle tuttu, yzn hafife yukar kaldrd, gzleri aralkt. Kendi kendine bir eyler mrldanarak aynaya bakt. Hori onun ne mrldandn anlayamamt. Sonra da aynay hzla masann stne koyarak Hori'nin yanna geldi. "Dier kpe nerede acaba?" dedi. "Belki de senin dediin gibi hrszlar almtr. Ne yazk!" Yataa doru gitti, bu kez oturmak yerine uzand. Harmanisinin geni yrtmacndan esmer bacaklar ortaya kt. "Bir sre bu kpeyi takabilir miyim?" diye sordu ve sesinin tonu Hori'nin kalp atlarnn hzlanmasna neden oldu. Sesine gvenmeyerek, ban evet dercesine sallamakla yetindi. Gen kadnn parfmnden buram buram cinsellik kokusu geliyordu. Tbubui sakin bir tavrla knal elinde tuttuu kpeyi hafife ok-uyordu. "Bana dn yaptklarndan ve Khaemwaset'in tepkisinden sz ettiniz," dedi. "Ama ekselanslar, bana bu yeni kefinizden nasl bir so-214-215nu kardnz anlatmadnz. Duvarn arkasndaki kk oda mezara ve onun iinde yatanlara ilikin sizlere bir ipucu verdi mi?" "Pek saylmaz," dedi Hori. "Tbubui, mezar sen de kardein cje grdnz. u anda sizin bildiklerinizden fazla bir ey bilmiyoruz. Babamla benim tarihle yakndan ilgilendiimizi gz nnde bulunduracak olursak aslnda bu utan verici bir aklama." "Ama Sisenet de tarihle yakndan ilgileniyor," diye ekledi Tbubui "Onunla birlikte birok kez suyun yapsn, maymunlar, tabutlarn ak kapaklarn defalarca tarttk ama biz de bir sonuca ulaamadk. Soy-leyin bana," dedi hl farknda olmadan kpeyi okarken. "Khaemwa-set'in cesedin elinden kestii evrak ne oldu? Bu konuda hibir ey anlatmadnz."
"Evrak hl babamn kasasnda," diye karlk verdi Hori. "Artk pek ilgilenmiyor. Senin de bildiin gibi deifre etmeye alt ve baarl olamad. Evraktan sz etmen ilgin Tbubui, nk ben de bu evra-n tm gizemleri ierdiini dndm. Babama evra incelememe izin vermesini syleyeceim." Tbubui, eer Msr'n bu en nemli tarihisi deifre edememise sen nasl edeceksin, dercesine glmseyerek bakyordu. "Elbette bylesi bir yazy benim kolayca deifre etmem sz konusu olamaz ama yine de belli mi olur? Belki bylelikle babe mm evrak stnde almasn salayabilirim. ilerim ikinci mezar odasn u anda yeniden mhrlyorlar ve tm mezar yaknda kapanm olacak. Zamanmz giderek azalyor." Elini kpeden ekip bacann stne koydu. Hori onu izliyordu. "Evra ben de grmek isterdim," dedi sradan bir tavrla. "Ama benim ilgim saygdeer babanzn ilgisinin yannda- ok nemsiz kalr. Ama bununla birlikte kardeimin eski evra evirme konusunda baz yetenekleri vardr. Sizlere yardmc olacana inanyorum." "zr dilerim Tbubui, ama kardeinin ok zeki bir amatrden daha farkl biri olduunu sanmyorum," diye karlk verdi. "Evrak son derece eski, yeteneksiz eller ona zarar verebilir." -216"Ah, bu konuda korkmanza gerek yok," dedi yavaa. "Sisenet deerli evraa alktr. Sizin de bildiiniz gibi hepimizin atalar olan Osiris Hatshepsut'un liderlerinin brakt tm kaytlar deifre etti." "Hayr, bunu bilmiyordum," diye karlk verdi Hori. "O zaman ev-a okumas iin kardeinin adna babamdan izin istemeliyim. Acaba Sisenet ilgilenir mi dersin?" "Ah, evet," diye karlk verdi Tbubui yavaa. "Gerekten de ilgilenecektir. Biraz daha arap ister misiniz, prens?" Hori ban salladnda Tbubui yerinden frlayarak arap srahisini alp kadehine doldurdu. Hori, gen kadnn kendisine gereinden fazla yaklatn dnyordu. Gen kadndan gelen parfm kokusunu iine ekti, Tbubui yzne den buklelerini hafife geriye itti. Tbu-bui'nun saten benzeri yumuak ve parlak omuzlar dudaklarna demek zereydi. Artk daha fazla dayanamayacan hisseden Hori, uzand, gzlerini kapad ve gen kadnn omuzlarn pt. Serin omuzlar nilfer iei kokuyordu. Gzlerini amadan dilini boynunda ve daha aalarda gezdirdi, sonra dudaklarna doru yneldi. Sonunda gen kadnn aralanm yumuack dudaklarn buldu. Tbubui geri ekilmedi. Hori dilini gen kadnn azna soktu. Bir yandan da tahmininden daha iri ve dolgun bulduu memelerini avuluyordu. Soluk solua kalmt ve ba hafife dnerken geriye ekildiinde dizindeki yarann birden ok acdn fark ettti. "Eee, gen prens," diye mrldand Tbubui. "Bu ok gurur vericiydi." "Gurur verici mi?" diye haykrd. "Beni serseme evirdin, Tbubui! Seni arzulamadan geen bir dakikam bile yok. imdi bykbabamn sarayndaki o gzel kk kzlardan neden uzak durduumu ve u ana dek bilmediim bir eyi istediimi rendin ite. nsanlarla arama mesafe koyuyordum, kendi kendime yetiyordum. Uyuyordum!" Bunla-r bouk bir sesle sylemiti. "Sana yemin etmeme izin ver, bir delikanldan daha fazla olgun olduum konusunda seni ikna etmeme izin ver. Msr'n en gl ailesine gelin gel." - 217Tbubui kalarn kaldrd. "Ama sevgili Hori, beni tanmyorsun ki Senin fantezilerindeki bir bedenden daha fazla bir ey olmam nasl mmkn olabilir? Beni iyice tandn zaman belki de d krklna
kaplacaksn." Bir anne efkatiyle Hori'nin salarn okad. "Bu gelip geici bir sevda. Baka bir ey deil." Gen kadnn elini tutarak parmaklarn ehvetle teker teker pt "Ben yle nne gelen herkese tutulan biri deilim," diye inledi. "Bu gelip geici bir sevgi deil. Bu sonsuza dek srecek." Tbubui elini ekmedi. "Msr'daki hor soylu sana arkandan glecektir," diye uyard onu. "Kanm soylu olabilir ama bir prensin kars olacak kadar da soylu deilim. Ayrca senin iin ok yalym." Hori glmsedi. "Ka yandasn." Ksa bir sessizlik oldu, sonra da Tbubui kkrdad. "Tanrlar bana otuz be yl baladlar." "Umurumda bile deil." "Ama benim umurumda. Bu kadar gen biriyle evlenemem." Elini ekti ve Hori arkasna yasland. Ba zonkluyor ve midesi de hafife bulanyordu. Birden yeniden dizkapanda bir ar duydu. "O zaman benim iin bir eyler hissetmiyorsun?" diye sordu. "Baban buna acaba ne der?" dedi. "Hori, sen Msr'n en ekici erkeisin ve bu ekiciliine benim bir baklm da yok. Aslnda Msr'daki hi kimsenin yok. Ama seni ok sevdiim gen bir dostum olarak grmek istiyorum. Cann istedii zaman buraya gelebilirsin ve ailenden ve arkadalarndan sakladn gizleri benimle paylaabilirsin. Anlatk m?" "Anlatk," diye fsldad. Artk kendini bir erkek olarak kantlamak istiyordu. "Ama soruma yant vermedin." "Evet, prens," dedi. "Verdim. Bir eyler yemek ister misiniz? Yaranz temizleyeyim mi?" Yaram hibir ey temizleyemez, diye haykrmak istiyordu. indeki her ey gen kadnn ayn duygular hissettiini kabul etmesi iin ona bu konumay srdrmesini emrediyordu. Fakat iinden bir ba- 218 ka ses de ona bir sre iin geri ekilmesini neriyordu. Ani bir hamle ;se yaramamt. Tbubui sabrla kazanlabilecek bir kadnd. "Hayr teekkr ederim," diye karlk verdi. "Eve dnmeliyim. Yapacak ilerim var. Konukseverliin her zamanki gibi gzeldi, Tbubui." Alaycln belli etmemek iin elinden geleni yapmt. Tbubui ayaa kalkt, kpeyi kararak uzatt. "Bu ailede bizler eski firuze talara byk sayg duyarz," dedi. "Bu olaanst bir para, izin verirseniz eini yaptrmak istiyorum. Takmama izin verdiiniz iin ok teekkr ederim, prens." Hori kpeyi alarak kemerinin arkasndaki kk keseye yerletirdi. Glkle koltuundan kalkt ve baka bir ey sylemeden odadan kt. Tbubui de arkasndan gidiyordu. Akam olmutu. Tbubui'nun yatak odasnn serinliinden sonra mangaln scakl ve mealelerin aydnl Hori'yi artmt. Ayrlrken her zamanki kibarlyla Tbubui'yu selamlad ve o da ona en ksa zamanda kendisini yine beklediini syledi. Tahtrevan hazr bekliyordu. Homurdanarak yerdeki yastklarn stne oturdu, gerekli emirleri verdi ve tahtrevannn perdelerini kapatt.
Birka dakika sonra iinden bir ses ban evirip bakmasn syledi. Tbubui evin giriinde bo gzlerle arkasndan bakyordu ama yalnz deildi. Kardei yannda duruyordu. Bir elini Tbubui'nun omzuna atm o da bo gzlerle tahtrevann arkasndan bakyordu. Hori hzla geri ekildi ve perdeyi yeniden kapatt. kisinin grnts uzun bir sre gzlerinin nnden gitmedi. Aile gne battktan sonra akam yemei iin bir araya geldiinde Khaemwaset'in kararszl hl sryordu. Babasnn bu haline al- ik olan Sheritra ilk iki yemek srasnda Harmin'den sz etmiti ama Khaemwaset fkeyle ona sessiz olmasn syleyince hemen susmutu. Nubnofret belki de yaamnda ilk kez kzn savundu. "Khaemwaset bu kadar kaba olmana gerek yok!" dedi. Ama Khaemwaset karlk vermedi ve tadn bile alglamakta zorland yemeini yemeyi srdr-219d. Salonu dolduran gzel mzii bile duymuyor gibiydi. Hori'nin a silmiin dndaki sessizliinin ve annesinin ara sra sorduu sorular tek heceli yantlar veriinin farkndayd ve ertesi sabah olunun dizin yeniden muayene etmeye karar verdi. Kararn vermesiyle birlikte de bunu annda unuttu. Mezardan alma odasna dndnde Penbuy rahip arkada Wennufer'den gelen Osiris'in kafasnn gml olduu gerek mezara ilikin mektubu okudu. Bu konuyu aylardan beri tart-yorlard ama Khaemwaset nedense artk bu konuyla ilgilenmiyordu Memphis'in belediye bakan Huy, kendisini akam yemeine davet etmiti. Khaemwaset, Penbuy'a gelemeyeceini belirten bir zr notu yazmasn sylemiti. Si-Montu kardeine balardaki hastalkl zmlerin ok iyi durumda olduunu belirten bir mektup yollamt. Hastalkl zmlerden sz edilmesi Khaemwaset'e annesinin saln soran bir mektup yazmas gerektiini hatrlatt ama annesini bu ekilde hatrlamas iinde youn bir sululuk duygusuna yol at. Ksa zamanda annesine neeli bir mektup yollamaya karar verdi. Delta'dan Nil'in su dzeyine ilkin raporlar gelmiti ama nedense Khaemwaset bunlarn hibiriyle ilgilenmek istemiyordu. Tbubui'yu aklndan karamyordu. Bedenini, gln, yryn bir trl unutamyordu. Dikkatini ne zaman baka bir eye vermeye kalksa Tbubui buna izin vermiyor gibiydi. Akam yemei biter bitmez Khaemwaset masadan kalkp salondan kt. Doruca baheye giderek ayn douunu izlemeye koyuldu. Yemekten nce karsnn dairesine giderek onunla ta oynamt ama bu da iindeki sknty hafifletmemiti. Aslnda o sabah mezara zorla gitmiti. Mezar ona tedirginlikler ve ktlklerle dolu bir deniz gibi geliyordu. Tbubui belki gelir diye odasndan dar kmak istemiyordu. Yeni kefettii bitkisel bir ilatan sz etme bahanesiyle birka gn sonra onu gidip grmeye kararlyd. Aslnda herhangi bir bahaneye gereksinimi olmadn da biliyordu. Tbubui bir duldu, kendisi de prens. Dolaysyla birok kadnla evlenmeye ve cariyeleri olmasna hakk vard ama yreinin derinliklerinden gen - 220 kadna kar hissettii bu tutkudan tr sululukla kvranyordu. Bu tutkunun gc onu iinden, ailesinden ve konumundan uzaklatrm-fm bunlarn artk hibir anlam kalmamt. Uzunca bir sreden beri Kendisiyle tutkusu arasnda hibir eyin durmamas gerektiine kaar vermiti. Soukkanllkla bu hakkn nasl uygulayacana ilikin plan yapmaya balad. jini ekerek, iimde her geen dakika daha da artan tutkunun eSiri oluyorum, diye dnd. Vargcyle dncelerini Hori'nin bulduu firuze kpeye evirmeye alt. Ne var ki, ince esmer boyun, mr kokulu siyah salar gzlerinin nnden bir trl gitmiyordu. Bu kpe ona ne kadar ok yakrd! "Ah, Thoth," diye inledi yavaa. "Beni seviyorsan ltfen bana yardm et. Yardm et!"
Khaemwaset srtn bir aaca dayayarak imlerin stne oturdu. Uzunca bir sre evin klarna bakt. Bahe duvarnn arkasndaki hizmetkrlarn blmnden gelen kahkaha seslerini dinledi. Ama bir sre sonra sesler yerini derin bir sessizlie brakt. allklarn arkasndan bir mealenin belirdi ve Kasa'nn sesi duyuldu. "Prens, orada msnz?" "Evet," diye seslendi Khaemwaset yerinden kalkmadan. "Yatp uyuyacak kadar huzurlu deilim, Kasa. Yatam a ve yatmadan nce ykanmam iin scak su hazrla. Sonra da odana gidebilirsin." "Kendiniz mi ykanacaksnz, ekselanlar?" diye sordu Kasa aknlkla. "Benim gerekten de..." "yi uykular, Kasa," diye szn kesti onun ve mealenin alevi stunlarn arasnda yok oldu. Aslnda Khaemwaset'in gzleri uykudan yanyor ve ba aryordu. Bu fiziksel belirtilerin tesinde uyuyamaya-cak kadar gergindi. Evdeki son meale de sndkten sonra ayaa kalkt. Aslnda nehrin kysnda bir sre dolamak istiyordu. Ayaklar onu ky basacaklarna gtrmt. Hi dnmeden kyda bekleyen sandalna at-'ad ve krekleri hzla ekmeye balad. Bu lgnlk, diye benliinin akll blm kar kyordu ama tutkunun esiri olmu dier blm - 221 ise buna aldrmadan krekleri olanca gcyle ekiyor ve bir yanda daTbubui'nun adn mrldanyordu. Kentin kuzey kysnda derin bir sessizlik hkm sryordu. Kha emwaset mealelerle aydnlatlm kalabalk bir teknenin yanndan geti. Bacaklarnn ve omuzlarnn arsn hissederek sandaln dou. ya doru evirdi. Bunu yapmamalym, diye geirdi iinden. Eer beni bir gren olursa prens akln yitirmi, diye dnecek. Belki de ger. ekten aklm yitirdim. Belki de ok gl bir bynn etkisi altndaym, belki de kendi evimde bile bu by beni adm adm izliyor. iyj0 zaman, bu by etkisini srdrsn. Beni grnmez klsn, gen bir k gibi onun evinin nnde kimselere gstermesin beni. Kreklerden nehre damlayan su mehtabn altnda parlyordu. Tbubui'nun kk ky basamaklarn grd ve sandaln kyya doru evirdi. Sandal balayarak kyya kt ve tal yolda ilerlemeye balad. Aalarn yapraklaryla kaplanm yolda sandaletleri ses karmyordu. Yolun her iki yanndaki aalar tapnan stunlarn andryordu. Khaemwaset dnde yrdn hissetti. Birka adm attktan sonra gizemli beyaz duvarlar mehtabn nda karsna kacakt. Yrmeyi srdrd. Birden gzucuyla solunda bir eyin hareket ettiini grd ve iinde bulunduu bu gerek tesinden az da olsa syrld. Durdu. Biri sezdirmeden onu izliyordu. Keke yanma Amek'i alsaydm, diye dnd birden dikkat kesilerek. Ben ok aptalm. Gergin bir ekilde aalarn arasnda kendisini izleyenin yaklamasn bekledi. Yaklat. Gelen Tbubui'ydu. Her zamanki gibi yine yalnayakt. Yznn ve bedeninin ince hatlar lo kta birden karsna kvermiti. Salarn ak brakmt. Khaemwaset birden gen kadnn stnde effaf bir ktten baka bir ey olmadn fark etti. Tbubui yanna yaklat ve en kk bir aknlk belirtisi bile gstermeden durdu. "Prens Khaemwaset," dedi. "Sizin olduunuzu tahmin etmeliydin1 Bu gece hava sizin varlnzla dolu." -222-
Khaemwaset'e orada ne aradn sormamt. Taksz ve makyajz on alt yanda gen bir kza benziyordu. k bir delikanl gibiyim, Hive geirdi iinden Khaemwaset mutlulukla. Ah, Tbubui! "Seni dnmek bana ok tuhaf iler yaptryor," dedi. "Aslnda k bir delikan-I, nibi evinin evresinde dolap eve dnmeyi tasarlyordum. Bu garip davranmdan tr zr dilerim." "Davrannz benimkinden daha garip olamaz," diye karlk verdi glmseyerek. "Uyuyamadm geceler hurma aalarnn altnda dolamaktan holanrm. Ve uykum bu gecelerde genellikle ok ge gelir." "Neden uykusuzluk ekiyorsun?" diye sordu bouk bir sesle, gen kadn kalarn hafife kaldrd. "Bilmiyorum," diye fsldad. "Ama yalnz olduumu biliyorum, prens. Huzursuz olan insanlar huzuru bulmada zorlanyorlar." ocuksu bir tavrla ellerini enesinin altnda kavuturdu. "Kardeim beni ok sevmesine karn pek konukan biri deil ve Harmin..." Omuzlarn silkti. "Harmin de kendi endieleri olan bir delikanl." Eve doru deil de aalarn arasna doru yrmeye balad. Khaemwaset arkasndan gitti. Uzanp elini tuttu. Tbubui parmaklarn parmaklarnn arasna geirdi. Aalarn sklat bir yerde durdu, Khaemwaset onu kendine doru ekti ve dier eliyle beline sarld. "Seni seviyorum," dedi telala. "Nehrin kysndaki o tozlu yolda seni ilk grdm andan beri seviyorum galiba. Tbubui daha nce hi k olmadm, yani ne bedenimle ne de beynimle k olmadm ve ka'm senin iin lklar atyor." Elini gen kadnn elinden ekerek, boynuna sarld. Kendinden geercesine dudaklarn gen kadnn boynunda, kulaklarnda dolatrd. "Seninle sevimek istiyorum," dedi bouk bir sesle. "Burada, aalarn altnda." "Ben de kollarnn arasnda yatmak iin can atyorum," diye kar-''k verdi alak sesle. "Defalarca hep bunun dn kurdum, nasl olacak diye merak edip durdum ve imdi gzlerinin iine baktmda tut-kumun baklarna yansdn gryorum..." Elini hafife yananda dolatrd. "Ama kendimi sana dier kadnlar gibi teslim etmeyeceim, - 223 Khaemwaset. Atalarmn yaad gibi gururlu bir yaantm oldu ve qf nmzdeki ahlaki yozlamadan da nefret ederim." Khaemwaset kumlarn stne oturarak onu kendine doru q%u Tbubi'nun az nce sylediklerini tam olarak duymamt bile. Tek (jr, nd gen kadnn az nce kollarnn arasnda olmak istediini iti raf ediiydi. Yavaa onu srtst yatrarak yzn gslerinin aras-na gmd, bacaklarn okamaya balad. Tbubui altnda rlp|aL yatyordu, Khaemwaset onun soluk allarn iinde hissediyordu. Khaemwaset onu pmeye balad ama Tbubui ban ellerinin arasnda ald, dudaklar dudaklarn buldu. Bu kez Tbubui onu pmt, zevkten inleyen oydu ve bedenini bedenine bastran da yine oydu Khaemwaset ona skca sarld ama Tbubui birden kendini ondan kurtararak yzkoyun yere uzand. Ter iinde ve soluk solugayd. Yerinde doruldu, dizlerini gsne ekti. "Yapamam," diye mrldand. "Beni balayn, prens." Khaemwaset onu fkeyle omuzlarndan sarmak istiyordu. Srtst yatrp, bedenindeki bu ateten bir an nce kurtulmak iin ona sahip olmak istiyordu fakat yapmad. Yavaa gen kadnn san okad sonra da elini ekti. "Topraklarmda ok gzel bir ev var," dedi. "Byk, havadar ve iinde de birok deerli eya bulunuyor. Bahesinde de balk havuzuyla emesi. Oraya uzun zamandan beri gitmedir, Bir iki cariyem orada yayor." Glmsedi ama gecenin karanlnda gen kadnn bu glmsemesini grdn sanmyordu. "Onlarn yanna ok ender giderim.
Nubnofret bana yetiyordu ama imdi..." Durdu ama gen kadn ona bakmad. Ba hl dizlerinin stndeydi. "imdi seni yanmda istiyorum," diye srdrd konumasn. "O eve tan, Tbubui. Evimin ayrcalkl kiilerinden biri ol. Hem senin, hem kardeinin, hem de olunun tm ihtiyalar karlanacak. Sana bakmama izin ver." Tbubui ban yavaa kaldrp ona bakt. Khaemwaset gen kadnn baklarndaki souk parlty grebiliyordu. "Prensesler krallar'1 haremlerine girdiklerinde kendilerini ansl grebilirler," dedi souk ^ -224., Hey|e- "Ama Den bir sure sonra varlm unutacak bir erkei asla atier boyunca oturup bekleyemem ve hibir erkein cariyesi ola-m cariyeler onun evinde oturabilirler ama asla zgr olamazlar." "Tbubui, bu neriyi yapan benim, sana!" dedi aknlkla. "Ben ya-itibaryla uar bir insan deilim ki. Yaammn sonuna dek seni bedenimle onurlandracam." "Uar biri deildin," dedi buz gibi bir sesle. "Ama bugne dek bastrdn duygularn artk uyanmaya balad, prens. Benimle ya da hensiz, Nubnofret artk ehvet duygularn karlayamayacak. Bunun su anda belki farknda deilsin ama yaknda olacaksn." "Bu duygular sen uyandrdn!" dedi Khaemwaset. "Beni deitirdin! Bu duygularm ancak sen denetleyebilirsin, seni seviyorum!" "Evet, beni sevdiini biliyorum," dedi yine ayn souk sesle. "zr dilerim, prens, nerini kabul edemem. Bir fahie gibi cann istediinde bedenimi sana veremem. Bylesi bir ey beni mahveder." Khaemwaset'in birden dilerini gcrdattn ve ellerini yumruk yaptn fark etti. Kendini zorlayarak enesini gevetti, parmaklarn at ve gzlerini kapatarak srtst uzand. Aralarnda uzun bir sessizlik oldu. kisi de kprdamad. Bir sre sonra Khaemwaset ayaa kalkt. Ellerini kalalarnn stne koydu ve Tbubui'ya bakt. "Ayaa kalk, Tbubui!" diye emretti. Gen kadn ayaa kalkt, yeni kiltini kirletmemesi sylenen kk bir ocuk gibi stn ban temizledi, sonra da baklarn yere indirerek Khaemwaset'in nnde durdu. "ok acmasz eyler syledin," dedi Khaemwaset. "Ama bu szlerin bana senin ok iyi yetitirildiini ve ahlaki deerlere sahip olduunu gsterdi. Senin gibi kadnlara artk pek rastlanlmyor. Seni imdi daha ok seviyorum, sevgili kardeim," dedi. lk kez ona sevgilisi gibi hitap etmiti ve Tbubui hafife inledi. "Yasalar bir baka kadnla evlenmeme izin veriyor," diye srdrd konumasn. "Ama bu ana dek bylesi bir eyi aklma bile getirmemitim, oysa imdi seninle evlenmek istiyorum, Tbubui. Eer birlikteliimiz mutlaka cv-'"ii gerektirecekse sana benimle evlenmeni neriyorum." Gen kad- 225 Firavunlarn fkesi / F: 15 nn yzn yukar kaldrd. Yz ifadesizdi, gzleri glgelenmiti. d-evlilik antlamas hazrlatacam ve sen benim evimde, senin iin ya tracam bir dairede yaayacaksn. Kabul ediyor musun?" Tbubui d rin bir transtan uyanrcasna gzkapaklarn krptrd. "Sevgili Khaemwaset, sevgili prens," dedi yumuak bir sesle. "$6 ni seviyorum ama ltfen kesinlikle
benimle evlenmen iin kendimi sa-na vermediimi dnme. Soylu bir prensle evlenmek ok ciddi bir is tir. Ltfen bu konuyu her ikimiz de bir sre dnelim." Tbubui'ya skca sarld. "Bunu kesinlikle dneceksin, deil mi? "Ah evet," dedi glmseyerek. "Dneceim." Khaemwaset bir an nce evine gidip yatana uzanarak dnmek istiyordu. "Ltfen yarn leden sonra bize gel," diye yalvard. "Nubnofret'le bir sre birlikte ol. O senden ve birlikteliinden ok holanyor. Bir prensesin yaam ok farkldr, Tbubui." "yle olduuna eminim," diye karlk verdi. Gen kadn kendine doru ekip serte pt, sonra onu kendinden uzaklatrd ve topuklarnn stnde dnerek hzl admlarla ky basamaklarna doru gitti. Dnp arkasna bakmad. Gen kadn onun pne ayn ekilde karlk vermemiti ama Khaemwaset onun aknlktan tr bu ekilde davrandn dnyordu. Ona bir evlilik antlamas nererek kraliyet ailesine katyorum. Ama bunu yap-Vnadan nce onun kkenini iyice aratrmalym, diye geirdi iinden. Safkan bir soylu olduuna eminim, atalarnn hibir ekilde Msr'a ihanet etmediklerini de biliyorum. Bu aratrmay Penbuy yapabilir. Pen-buy fazla dal budak saldrmadan evlilik antlamasn da hazrlayabilir, dedi kendi kendine. Birden halktan hem de yabanc bir kadnla evlenen kardei Si-Montu aklna geldi ve neden Tbubui'nun eceresini aratrmak istediini dnd. Samalyorum, dedi kendi kendine mutlulukla. Mutluluk elimi uzatabileceim kadar bana yakn. Tm bunlar aileme anlatmam biraz g olacak ama hakkm olan bir eyi yaptm da biliyorum. Babam bunu onaylayabilir. Benim ciddi ve ll - 226klerimi bilir. Kendini birden ocuk gibi ve hafife sarho hissetti. K-1 basamaklarna giderken bir iki kez tkezledi ve Tbubui'nun kysna nlad sandalna yaklat. Tm bunlar yzyllar nce yapm gibi hisSediyordu kendini. Birden izlenildii duygusuna kapld. Durdu, aalarn arasndan bir eyler grmeye alt. "Tbubui, sen misin?" diye seslendiyse de bir karlk alamad. Soluk almaktan korkarcasna kprdamadan durdu Hibir ey grmemesine karlk birinin kendisini izlediinden emindi- Eer o kadar heyecanl ve mutlu olmasayd geri dnp fkeyle yolu aratracakt. Hzla ky basamaklarn indi ve nehirde hafif hafif sallanan sandalna bindi. Artk duygusalln o byl havas yok olmutu. Ky basamaklarndan yeterince hzl uzaklaamad. -227Onuncu Blm 'Set, artk nmde uzanan yllar azald iin, yreimi acyla doldurma. Khaemwaset, Kasa'nn ykanmas iin hazrlad suyu kullanmadan yatana yattnda afan skmesine yalnzca saat vard. Gece lambasnn alevi snmek zereydi. Lambay sndrerek ertesi sabah ge saatlere dek uyuyacan dnd ama sabah yine her zamanki gibi ayn saatte uyand. Kendini son derece din hissediyordu. Banyosunu yaptktan sonra odasndaki kk ibadet yerine geerek sabah duasna balad. Bir yandan da bir gece nce yaadklarn dnyordu. Belki de hepsi bir dt, diye geirdi iinden. Tm ye
sadklar sabahn o erken saatinin aydnlnda kendisine gerekd gibi geliyordu. Ama kendi kendine konuurken bir yandan da bir ark mrldanyordu. Gerekle gerekd arasndaki fark bilirdi. Sabah duasn tamamlayp ttsleri sndrdnde Hori'nin geldii haber verildi. Khaemwaset uzun ve byk ttsl Ib'e uzatarak olunu selamlad. Ama olu yanna yaklarken o sabah iinde hissettii youn mutluluk duygusu da azalmt. Hori hl topallayarak yryordu. Khaemwaset'in iindeki mutluluu azaltan bu deil, olunun yzndeki ifadeydi. Hori'nin yz solgundu. Gzlerinin altnda siyah ukurlar olumutu ve yznde bitkin bir ifade vard. Khaemwaset enfeksiyondan korkarak olunun dizine bakt, ama yarann kapandm - 228 dikilerin de neredeyse grlmez olduunu fark etti. "Hori, neyin var?" diye sordu. Hori babasna aknlkla bakarak omuzlarn silkti. "Hastaymm nibi mi grnyorum?" diye sordu glmsemeye alarak. "Dizim aryor, baba, ama dikileri ltfen hemen karmayn, yarann henz tam olarak iyiletiini sanmyorum. Oturabilir miyim?" "Elbette." "Gece hi uyuyamadm," diye konumasn srdrd Hori, Khaemwaset'in yatann yanndaki sandalyeye otururken. "Nasl bir d grdm hatrlamyorum. Kt ve rktc olduunu biliyorum ve midem bulanarak uyandm. Bulantm imdi geti saylr." Khaemwaset yataa oturarak dikkatle oluna bakt. " ya drt gn hibir ey yememelisin," dedi. "Bedeninin kendini temizlemesine ve ka'nn sakinlemesine izin vermelisin." "Belki de haklsnz," dedi Hori. "Keke yldz falna baksaydnz, baba. Yaknda Phamenoth ayna gireceiz ve anssz saatlerimi bilmeden gnleri krlemesine yaamak istemiyorum. Artk doru kararlar alamaz bir hale geldim." Babasnn yzne bakmadan konuuyordu. Baklarn odann bir kesine dikmi, ellerini de gsnn altnda kavuturmutu. "Seni tedirgin eden bir ey var," dedi Khaemwaset. "Phamenoth ay iin yldz falna bakacam, sz veriyorum ama benimle konu, Hori. Sana yardm etmeme izin ver." Hori baklarn babasna evirerek glmsedi. "Beni tedirgin eden bir ey yok inann, prens. Sizi dinleyecek ve oru tutacam. Sanyorum son gnlerde Antef'le bir sr abur cubur yedik ve ge saatlere kadar itik." Khaemwaset bir gece nce Tbubui'nun ky basamaklarnda ya-ad tedirginlii hatrlayarak hafife rperdi. "Antef bugn dnyor, deil mi?" "Evet." Hori srtn dikletirdi. Henz makyaj yaptrmamt, birden Szleri parlad. "Baba, o evraa baktnz m?" - 229 Khaemwaset'in hangi evrak diye sormasna gerek yoktu. Son (j aydan beri kafasnn iinde yalnzca tek bir evrak vard. "Hayr bakma. dim," diye karlk verdi. "Neden sordun?" Hori baklarn bir kez daha babasndan uzatarak karsndaki duvara dikti. "nk dn Tbubui'y
grmeye gittim. Sisenet'i de evde bulacam umuyordum ama yoktu. Sisenet ok bilgili biri ve mezar konusunu onunla bir kez daha tartmay dnmtm." Khaemwaset birden kskanlkla kark bir korku duydu iinde "Tbubui'y grmeye gittin, demek?" diye sordu sert bir sesle. "Bana hibir ey sylemeden oraya gittin? Onunla yalnz miydin?" Hori gzlerini krptrd. "Evet. Evran deifre edilmesinin yarar olacan dndk. Bana kardeinin yardm edebileceini syledi. Ayrca Sisenet'in bir zamanlar ok eski kitabeleri evirdiini ve ok baarl olduunu da syledi. Eer izin verirseniz onu buraya davet etmek istiyorum." "Tbubui, bugn leden sonra Nubnofret'i grmeye gelecek," dedi Khaemwaset. "Geldiinde bu konuyu konuurum onunla. Sisenet'in evraa bir zarar vereceini sanmyorum." Ama ya evrak ona bir zarar verirse, diye dnd birden. "Bugn buraya m geliyor?" diye sordu aknlkla Hori. "Peki ama siz bunu nereden biliyorsunuz? Bana dn buraya geleceini sylememiti." Hori'de kesinlikle duygusal bir gerginlik var, diye dnd Khaemwaset. Acaba ne? "Annen srekli olarak onu grmek istediini sylyordu ben de akam onun evine bir not gnderdim," diye aklad Khaemwaset. "Karlk vermediine gre gelecek." Daha nce oluma hi" yalan sylemedim, dedi kendi kendine zntyle. Bunun ilk ve son yalanm olmayacan da hissediyorum. Acaba onun da benden saklad bir ey mi var? "Ah," dedi Hori. "O zaman bugn dar kmayaym. Evrak ok ilgimi ekiyor." Sandalyesinden kalkt, kendisine hi uymayan bir ekilde birden babasn pt ve odadan dar kt. - 230 Tbubui le uykusu saatinden hemen sonra geldi. Khaemwaset, Njubnofret'e Tbubui'nun zellikle kendisini grmek ve bir iki saat dedikodu yapmak iin geleceini sylediinden Nubnofret'in hizmetkr ve arkada Wemuro'yla birlikte Tbubui'yu karlamak iin ky basamaklarna gitmilerdi. Konuunun geldii haber verildiinde Nubnofret yeni kalkm, makyaj masasnda oturuyordu. Beline balad ince bir kuman dnda stnde bir ey yoktu. Makyz gzlerine rastk ekiyordu. Nubnofret'in emriyle rast srp hemen dar kt. Nubnofret konuunu kucaklamak iin ayaa kalkt. "Tbubui, beni grmeye gelmen ne kadar da gzel," dedi neeyle. Arkada olacamz biliyordum. nsann arkadalar olmas ok nemli, zellikle kocas eer yalnzca ileriyle ilgileniyorsa, sen de yle dnmyor musun? Gel, otur. Yatamn dankl iin zr dilerim ama az nce kalktm." ini ekti. "Hava ok scak ve scaktan gz-kapaklarm iiyor. Senin bu scaktan etkilenmemi gibi bir halin var." Tbubui sandalyeye oturmad. Bada kurarak yataa oturdu ve srtna birka tane yastk yerletirdi. Nubnofret o gn gen kadnn her zamanki gibi modas gemi harmanisinin yerine bileine kadar uzanan yakas sar ilemeli beyaz bir harmani giymi olduunu fark etti. Giysisi kolsuzdu. Kolunda altn bir erit vard ve kulaklarna uzun altn kpeler takmt. Yz makyajlyd ama salarn basit bir ekilde tepesinde toplamt. Yerine yerleti ve glmseyerek Nubnofret'e bakt. "Sca severim," dedi. "Yln bu dneminde gnein altnda yryecek kadar aptal deilim, ancak scakta yine de deliksiz uyurum. Acaba ekselanslar yanma gelip oturmak isterler mi?" Nubnofret yataa oturdu. "Wernuro birazdan iecek bir eylerle pasta getirecek," dedi. "Bu-9n ierde kalalm, diye dnyorum.
Yatak odam baheden biraz daha serindir. Penceredeki rzgrlklar sallandracak kadar bile rz-9r esmiyor darda. Syle, Tbubui, Memphis'deki soylularmzla takmaya baladn m? Buradaki yaam beeniyor musun?" - 231 1 V\ ! - i1 Tbubui gld. "Kentin kuzeyinde yaayanlardan srekli daveti alyoruz," dedi. "Kibar bir ekilde bizleri merak ettiklerini sanyorum Bu davetlerden birkan kabul ettik. Yaammzn sessiz ve dze iersinde gemesinden holanyoruz. Memphis ok gzel ve heyeca verici bir kent, ama insann bir tepsi dolusu yiyecei can ektii za man yiyeceini bilmesi bence yeterince ho." "Peki ama sklmyor musun?" diye sordu Nubnofret. "Ev ileri seni fazla oyalamaz." "Evet, haklsnz," dedi Tbubui. "Ama ben atalarma ilikin, Kop. tos'tan Dou Denizi'ne uzanan kervan yolunu bizlere salayan Osiris Hatshepsut dneminden bu yana Msr'n dnyayla olan ilikilerinin yksn yazdryorum. Bunu yapmadm gnlerde de kentte dolamaya kyorum. Yrmeyi ok severim." Nubnofret belli belirsiz bir kskanlkla, senin nasl biri olduundan emin deilim, diye geirdi iinden. Sorumluluklarn benimkilere oranla ok az. Cannn ektii gibi davranmakta zgrsn. Kklerin Koptos'ta. Peki ama sen neden buradasn? "Bir kadn iin allmn dnda bir ura," dedi. "Tarih yazmak, demek istiyorum. Yrmeye gelince bunun bedenine iyi geldii anlalyor. Her zaman formdasn, Tbubui." "Ekselanslar kendi gzelliini gz ard etmemeli," diye kar gkt Tbubui ve Nubnofret onun szcklerindeki ac dolu ifadeyi doru yorumladn grd. "Erkekler her zaman zayf ve adaleli kadnlardan holanmazlar. Gsleriniz gerek bir kadnnki gibi iri ve dolgun. Kalalarnz erkekleri kolayca batan karacak kadar yuvarlak. Siz ak iin yaratlmsnz." Nubnofret, Tbubui'nun bu ekilde konumas karsnda ok arm ve bedenini hafife okayan elinin dokunuu onu tedirgin etmiti, ama okamas sevgi doluydu. "Keke Khaemwaset de senin gibi dnse, " dedi glerek. "Beni artk grdn bile sanmyorum. Ona gre ben evini yneten, ocuklarna annelik yapan ve resmi konuklarn arlayan bir kadnm yalnzca. " Hafife yzn buruturdu- 232 samanm bu ilerle getiinden artk kendimi duyarsz biri olarak gr-eye baladm. Ama hayat da bu deil mi zaten, Tbubui? Duygusallk endere gre, uzun yllardan beri evli olanlar iin bylesi bir ey geerli deil-" "Bu ekilde olmas gerekmez ki," diye karlk verdi Tbubui. "Kha-prpwaset zaman zaman cariyelerinin yanna gidiyor mu?" Nubnofret soruyu dnd. Tbubui bu soruyu sradan bir merakla rn sormutu yoksa baka eyleri de
renmeyi mi amalyordu? Konuunun iten ve dosta yaklamna bakarak bunun srf meraktan kaynaklandna karar verdi. Ban iki yana sallad, terden alnna yapan bir tutam sa arkaya itti. "Cariyelerinin yanna hi gitmez. Ben de onlar uzun zamandan beri grmyorum. Canlar istedii zaman dar karlar, akrabalarn ziyaret ederler, izin alarak yolculua karlar ve bazen de soylular elendirmek iin buraya gelirler. Hepsi de ok ho kadnlar ama dost olacak kiiler deiller. Hayr, Tbubui. Khaemwaset bir bedene gereksinme duyduunda bana gelir." "Sizi ok sevdiini biliyorum," dedi Tbubui. "Belki size, siz onun en doal hakkymsnz gibi davranyor ama size ok deer veriyor." "Olabilir," dedi Nubnofret iini ekerek. "Ama o beni bir dostu, bir arkada olarak seviyor. Bir sevgili gibi deil. Yine de ikyet etmiyorum. Mutluyum." Bu szleri syler sylemez bir elikiye dt. Gerekten de mutlu muyum, diye geirdi iinden. Mutlu muyum? "Ya sen?" dedi. "Kocan leli uzun zaman oldu. Kendini ok yalnz hissetmiyor musun?" "Hissediyorum," diye itenlikle karlk verdi. "Ama salt yalnzlktan kurtulmak iin evlenmektense dul kalmay yelerim. Baka birinin parasna ihtiyacm yok ve bana bakacak sevgili kardeim Sisenet var yanmda. Sevgiye ihtiyacm var ekselanslar, ama bedeli ne olursa olsun deil. Koullar benim isteim dorultusunda olmal." Nubnofret her geen dakika konuundan daha fazla holanmaya balamt. "Msr'da tandmz birok erkek var," dedi. "Bunlardan bazlaryla tanmak ister misin? Ben iyi bir patanm, ekerim." Bu - 233 szlere her ikisi de gld. Nubnofret yerinde doruldu ve glmekte yaaran gzlerini harmanisinin ucuyla sildi. Tam o srada da Wernur ieri girdi, eilip onlar selamlad. Sonra da su, arap ve birayla birlik pasta ve kurabiyeleri masaya koydu. "Beni dndnz iin teekkr ederim, ekselanslar," cW Tbubui. "Ama o erkeklerin beni skmasndansa kendi kendimi skmay yelerim. Biraz arap rica edebilir miyim?" diye srdrd konumas-n. Wernuro odadan kt. "Peki, ya Harmin? Onun gelecei konusunda ne dnyorsun?" diye sordu Nubnofret. Damarlarnda soylu bir kan akan bir ailenin dzeyini daha da iyiletirmesini istemeyiini bir trl anlayamyordu. "Sarayda bir grev stlenmek istemiyor mu ya da tapnaklarn birinde?" "Sanmyorum," diye karlk verdi Tbubui, arabn yudumlayarak. "Kk olmasna karn sahip olduum topraklar zaman gelince onun olacak. Zaten babasndan kalan miras da ald. Rahat bir yaam srmekten holanr ama g sahibi insanlarn srtlarn svazlamaktan hi holanmaz." Nubnofret bunlar duymaktan holanmt. Sheritra'nn bu delikanlya gsterdii yakn ilgi onu endielendirmi ve Harmin'in Sheritra1 yi kullanarak Msr'da gl bir konuma gelmek istediini dnm, t. "Harmin'le Sheritra'nn iyi vakit geirdiini umarm," dedi dikkatli bir ekilde. "Yanl bilmiyorsam nehre gittiler. Bataklklardaki vahi yaam izleyeceklerdi, eer anslar varsa timsah bile grebilirler. Scaktan tr dorusu onlara gpta etmiyorum." Tbubui arap kadehini iki eliyle birden tuttu. "Ben de sizinle prenses hakknda konumak istiyordum," diye balad konumasna tedirginlikle. "Onun ok utanga biri olduunu ve insanlardan srekli kukulandn dnyorum."
"Evet, yle," dedi Nubnofret. ok susamt, arabn kana kana iti. arabn verdii scaklk iine yaylyordu. "Sheritra hibir ekilde kendine gvenmiyor. Zeki ve herhangi bir soylu delikanlya kusursuz - 234 r e olacaktr ama o, bu delikanllardan hibiriyle ilgilenmiyor. Seni herren benimsemesine dorusu ok ardm." "Belki de onun dostluundan holandm hissetmitir," dedi Tbu-hui bacaklarn uzatarak. "Sizden bir ey rica edeceim, prenses." Ne kadar yazk, diye geirdi iinden Nubnofret. Kendi dzeyim-jeki eski dostlarmn ya da kadn tandklarmn istediklerini yapmakta mutlu olurum ama ne yazk ki, bu kadn henz onlardan biri deil. Ondan holanmaya da balamtm. Bekledi. "Sheritra'nn birka gnlne bizim evde kalmasna izin verin. ki erkekle birlikte yaadm iin kadnlarn dostluunu zlyorum. She-ritra'yla birok konuda konuabileceimi, dertleebileceimi hissediyorum. Beni ok elendiriyor. Ayrca ona d grn ve gvensizlii konusunda da yardmc olabilirim." Seni elendiriyor mu, diye aknlkla dnd Nubnofret. Sheritra birini elendirebilir mi? Bence bu davetin sama bir yan yok. Kha-emwaset, eer Sheritra'y srekli azarlamaktan vazgemezsem onu bir sreliine Sunero'nun ailesinin yanna Fayum'a gndermekten sz ediyordu. Ama onun ara sra azarlanmasnda yarar var. "Ama Tbubui, kzmla olunun arasndaki ilikiyi de dnmemiz gerekli," diye kar kt. "Onlarn ayn at altnda yaamalar asla kabul edilemez." "O at, benim atm," dedi Tbubui. "Ve benim ahlak anlaym olduka tutucudur. Prens, Sheritra'nn yanna hizmetkrlarn ve askerlerini de verebilir. Olduka arbal bir yaantmz var," diye tamamlad szlerini glmseyerek. "Biraz neeye ihtiyacmz var." Nubnofret arabn etkisini hissetmeye balamt. Sheritra'sz geecek bir ya da iki ay hi de fena saylmazd ve bylelikle Khaemwaset'le birbirlerine belki biraz daha yaknlaabilirlerdi. "O sradan bir prenses deil," diye hatrlatt konuuna. "Onun dalarlarnda tanrlarn kan var ve ona hibir zaman saygda kusur edilmemelidir. Ama..." Glmsedi. "Eve dndnde ona gitmek isteyip istemediini soralm ama son sz her zaman kocamn sylediini de tutmayalm. Tanrlar! ok scak. Banyo yapmak ister misin?" - 235 Tbubui evet anlamnda bam salladktan sonra ev sahibine t ekkr etti. Nubnofret ter iinde kede bekleen hizmetkrlarm a rd. Ksa bir sre sonra iki kadn rlplak Ve yan yana nilfer joe iyle kokulandrlm suyun iinde duruyorlar, araplarn yudumlarken bir yandan sohbet ediyorlard. Gne batarken eve gelen Sheritra onlar havuzun kenarnda ha-srlarn stnde buldu. Scak artk etkisini az da olsa yitirmiti ve annesiyle konuu gnein son klar altnda oturuyordu. Sheritra imlerin stnde onlara doru yaklarken iki kadn balarn kaldrp ona bakt ve Nubnofret yanndaki yast gstererek oturmasn iaret etti. "yi bir gn geirdin mi?" diye sordu. Sheritra annesinin yanna otururken kenardaki bo iki arap srahisini fark etti. Annesinin konumas da arlamt. Nubnofret'in akrkeyif olmasna alk olmad
iin armt fakat iin iin de buna memnun olmutu. Otuz be yandaki annesinin yzndeki izgilerle sert yz ifadesi sanki biraz yumuam gibiydi ve baklarnda belirgin bir tembellik vard. "Hem de ok iyi bir gn geirdim," diye karlk verdi. Sonra Tbubui'ya dnd. "Eski kanaln Nil'e dkld kentin bat kysnda kk bir krfez bulduk. ok sessiz ve huzur dolu bir yerdi, orada saatlerce kaldk. Ama timsah gremedik. Scaktan tr geminin kamarasnda yemeimizi yedik. Harmin eve dnd," dedi. "zr dilerim Tbubui, eer buraya geleceini bilseydim Harmin'i de buraya davet ederdim, eve birlikte dnerdiniz." "nemli deil, prenses," diye karlk verdi Tbubui. "Annenizle ben erkeksiz harika bir gn geirdik ve Harmin'in varl bunu kesinlikle bozard." Sheritra annesiyle Tbubui'ya merakla bakt. Kadnca birtakm eyleri paylatklar aka anlalyordu. Birden iinde bir sknt hissetti. Kendi cinsinden hi yakn arkada yoktu. Genellikle babasnn arkadalarnn modadan, makyajdan, Delta'da hangi sa modelinin moda olduundan ve hangi delikanlnn en ekici bedene sahip olduundan baka bir ey konumayan o aptal kzlaryla arkadalk etmek zorunda - 236 alrd. Annesine ve Tbubui'ya bakarak onlarn her konuda rahata konuabildiklerini dnd. Annesi onun bu dncelerini onaylad. "Btn gn arap iip konumaktan baka bir ey yapmadk," di-e aklad. "Dorusu imdi kendimi ok iyi hissediyorum. Bu bana yarad." "Bana da," diye karlk verdi Tbubui. "Hi kadn arkadam yok ve hizmetkrlarmla da konumam." Sanki bir ey bekliyormucasna Mubnofret'e bakt. "Tbubui seni bir sreliine evine davet etti," dedi. "Eer gitmek istersen bu deiikliin sana iyi geleceini dnyorum, Sheritra. Ne dersin?" Sheritra annesinin yzn ve ses tonunu inceledi. Bazen annesi benzeri bir soru sorduunda yant da sorunun iinde olurdu ve gen kz aslnda kendisine seme hakk verilmediini hissederdi. Oysa bu kez annesinin yznde ve ses tonunda bylesi bir beklenti olmad gibi onun ayak altndan ekilmesini ister gibi bir tavr da yoktu. Nubnofret gne nlar karsnda rastkl gzlerini hafife ksm glm-syordu. Harmin'le birlikte olacam, diye geirdi iinden. Gnlerce onun yannda olacam, konuacaz, gzlerimle onu iebileceim, belki onu pebileceim, belki... Ama bu hi de uygun bir davran deildi, asla kabul edilemezdi. neriyi kalarn hafife atarak dnd. Annesi ekledi. "Bakmut da elbette seninle birlikte gelecek. Ayrca ktibinle oda hizmetkrn da. Baban senin iin uygun korumalar da yanna verecek." Ve her hareketim rapor edilecek, diye geirdi iinden Sheritra. Aslnda byle olmas gerekiyordu. "Babam bu konuda ne dnyor?" diye sordu. "Daha onunla konumadm," dedi Nubnofret. "nce bu konuda senin ne dndn renmeye karar verdim. Evet?" "Ltfen gelin, prenses," dedi Tbubui. "Evime gelmeniz bana onur verir ve bylelikle konuacam biri olur yanmda. Buna Harmin de ok sevinecektir. Bundan eminim." Nubnofret'e bir bak frlatt. "Aca-
- 237 ba ok mu ileri gittim?" Ama Nubnofret parmaklarna nilfer iei ya srmekle meguld, ban sallamakla yetindi. "Harmin'in sevineceine eminim," diye karlk verdi Nubnofret "Kzmla yalnz kalmayacandan emin olduumdan buna kar kma yacam." Ban kaldrp kzna bakt. "Gitmek zorunda deilsin, She-ritra." Ama gitmemi istiyorsun, diye geirdi iinden Sheritra. Bunu grebiliyorum. Eer seni d krklna uratmak isteseydim bu daveti gerj evirirdim, ama bunu yapmayacam biliyorsun. Harmin'le birlikte olma ansn geri tepemem. "Tersine," dedi. "Gitmek istiyorum. Teekkr ederim, Tbubui." Tbubui glmsedi. "Gzel! Sana derhal bir oda hazrlatacam, aslnda evin en byk odas benim yatak odam olduu iin odam sana vereceim. Evde birok bo oda var, ben bunlardan birine yerleirim." Sheritra kar kmad. Bir prenses olarak en iyi odada kalmas onun en doal hakkyd. "Ne zaman gelmek istersin?" diye sordu Tbubui. Sheritra annesine bakt. "Yarn," dedi. Tbubui yerinde doruldu. "Gzel," diye yineledi. Tam o srada da Khaemwaset'le Hori yanlarna yaklayordu. Hori hafife topallyordu. Tbubui ayaa kalkt ve her ikisini de Sheritra'nn kskanmasna neden olacak bir ekilde saygyla selamlad. Bir ay nce o sayd bunu umursamazdm bile, diye geirdi iinden. Babasnn kendisini pmesi iin ayaa kalkt. Hori kz kardeine glmseyerek baktktan sonra hizmetkrnn getirdii sandalyeye ylrcasna oturdu. "Evet," diye sze balad Khaemwaset karsn ptkten sonra baklarn Tbubui'ya evirerek. "Konumanz yarda kesmek iin biz erkekler yannza geldik. yi vakit geiriyor gibisiniz. Msr'n sorunlarn zdnz m?" Babama da ne oldu, diye geirdi iinden Sheritra; Tedirgin bir hali var. Hori neden gzlerini yerden kaldrmyor? Her neyse, hibiri benim gnm bozamaz. Annesi, Tbubui'nun davetinden sz ediyordu. Babas tam olarak kar kmamt. Gen kz babasnn da annesi gib' -238. an nce ayak altndan ekilmesini istediine karar verdi. aknlk ve biraz da gcenmi bir halde babasnn baklarn yakalamaalt ama beceremedi. Tbubui gzlerini hafife ksm onlar izliyordu. Szlerini kesmek iin bir giriimde bulunmad ve Sheritra onun hU sessiz halinde bile gizemli bir eyler olduunu dnmeye bala-^st. Sonunda Khaemwaset kzna dnd. "Seni zleyeceim, Kk Gneim," dedi. "Eve dnnceye dek annenle ben sk sk seni grmeye geleceiz." Annem gelmez, diye geirdi iinden ama sen, sevgili babacm... Birden aklna bir ey geldi ve yavaa iini ekti. Olabilir miydi? Khaemwaset ok neeliydi. Sheritra tm dikkatini Tbubui'ya evirdi. Gen kadn kendi kendine glmsyordu. Sheritra bir kez daha babasnn neeyle parlayan gzlerine ve abartl tavrlarna bakt, kalbi hzla arpmaya balad. Demek buydu. Tbubui'nun evine gidersem babam can istedii zaman oraya gidebilecek bir bahaneye sahip olacak. Ve ben de babamn bunu yapmak
istediinden eminim. Sheritra, Khaemwaset'in Tbubui'ya gsterdii ilgiden neden tedirgin olduunu bir trl anlayamyordu. Belki de bylesi bir deiiklik babas iin iyi olacakt, bir sre iin eski neesine kavuabilirdi. Ama Sheritra ksa bir sre nce babasyla yapt konumay hatrlaynca her eyin bu denli basit olamayacana karar verdi. Kendisi de Tbu-bui'dan holanyordu, ne var ki o bir erkek deildi. gdleri ona Tbubui'nun erkekler iin ok tehlikeli biri olduunu sylyordu. gdsel bir ekilde baklarn kardeine evirdi. Hori ban nne emi oturuyordu. Gzlerini dizindeki yaraya dikmiti. Oh Hat-hor, olamaz, diye geirdi iinden Sheritra korkuyla. Her ikisi de birden olamaz! Tbubui'nun acaba bunlardan haberi var m? Tbubui ile Khaemwaset evrak zerinde konuuyorlard. "Sise-net'in evra incelemesine karar verdim," diyordu Khaemwaset. "Ama bunu burada yapmas gerek. Evran sahibi olan adamn ka'sna ve tanrlara bu evran bozulmadan yerine gtrlmesinden sorumlu hissediyorum kendimi. Deifre edilmesinde eer Sisenet'in yardm ola-239 caksa ben buna hazrm." Tbubui bu szlere hemen karlk verdi v Sheritra annesine bakt. Nubnofret kendini bu konumadan soyutlamt. imlerin zerin uzanm, gzlerini kapamt. Yatndaki bir ey Sheritra'ya annesinin leden sonrasnn balad gibi sona ermediini sylyordu. Sheritra birden kendini gsz hissetti. Annesinin bu tavr, Ho. ri'nin ask yz, babasnn allmn dndaki neesi ve bunlarn orta-snda ksa bir sre nce tembel ve durgun olan oysa imdi son derece ciddi, tarihten holanan bir renci grnm de ortaya kan Tbu-bui'nun bu yeni kimliiyle ailesindekilerin ani deiiklii onu tedirgin etmeye balamt. Acaba Tbubui biliyor mu, diye bir kez daha sordu kendi kendine. Eer kukulansayd beni evine armazd! Yoksa arr myd? Ayaa kalkmasyla birlikte de konuma kesildi. "Baba, eve gitmeme izin verin," dedi. "Btn gn gnein altnda geirdim ve imdi kendimi ok yorgun hissediyorum. Yemekten nce ykanmak istiyorum." Saygsz ve terbiyesiz konutuunun farkndayd ama kendini tutamamt. aknlkla babasnn evet anlamndaki iaretini grd. "Elbette," dedi. Sheritra, Tbubui'ya dnd. "Yarn leden sonra geleceim," dedi. "Grmek zere, prenses," diye karlk verdi kibarca gen kadn. Sheritra onlarn yanndan uzaklaarak, iek tarhlarnn, havuzun ve emenin yanndan hzla geti. Hepsinin arkasndan baktn dnyordu. Hzla evden ieri girdi ve ierde derin bir soluk ald. Koridordan geerken askerlerin selamn grmedi. Bir yandan da belki gitmesem daha iyi olacak, diye geiriyordu iinden. Belki Tbubui, babamn evine gelmesi iin beni maa gibi kullanyor. Ve belki, dedi iinden bir baka ses, belki ar duyarl bir aptal olarak gereinden fazla d kuruyorsun. Bencil ol, Sheritra. Harmin'in yanna git ve gerisini dnme. - 240Dairesinin kapsnn nnde ban kaldrp aynada yansyan g-
ntsne bakt. Hi gzel deilim, diye geirdi iinden. Kendimi de-jstiremem. Beni deitirecek gce yalnzca o sahip ve ben de kendie bu ans vermeye kararlym. Yaammda ilk kez yalnzca kendimi dneceim. Baklarn bakr aynadan uzaklatrd. O akamki yemek hi bitmeyecekmi gibi geldi. Bann ard her halinden belli olan annesi, Nubia'ya giderken habersiz olarak ev-ierjne gelen Firavun'un iki habercisini arlamak iin elinden geleni yapyordu. Sheritra daha sonra Hori'yi arad. Hori evin ana giriinin he-nên yan banda ayan bir tabureye uzatm, dnceli gzlerle n avluyu aydnlatan mealelere bakyordu. Batan savarcasna kz kardeine glmsedi ama Sheritra pes etmedi. "Mutsuzsun deil mi, Hori?" diye sordu. "Bunun, dizindeki sancdan kaynaklandn sanmyorum." Hori yerinde doruldu, yzn buruturdu. "Her zaman her eyi yanl deerlendirirsin," diye karlk verdi. "Hayr, sancm yok. Babam yarn dikileri alacak." Sheritra onun szlerine devam etmesini bekledi ama etmedi. Bir yandan konumadan durmas gerektiini bir yandan da ailenin iinde her geen gn hissedilir bir ekilde artan souklua artk bir son verilmesi gerektiini dnyordu. Annesiyle babas, babasyla kendisi, babasyla Hori arasnda gzle grlen bir soukluk vard. ok sevdii kardeine yakn olmak istiyordu, o da uzaklap giderse hi kimsesi kalmayacakt. Harmin'e kar hissettii duygulara karn henz ona tam anlamyla gvenmiyordu. "Tbubui'ya ksn, deil mi?" diye mrldand. Bir an iin kardeinin karlk vermeyeceinden korktu ya da daha kts yalan syleyeceini dnd. Hori ona doru uzand. "Evet," dedi. "O, bunu biliyor mu?" ini ekti. "Evet. Dn onu grmeye gittiimde ona her eyi anlattm. Bana istediim zaman evine gidebileceimi ama aramzda dostluktan baka bir ey olamayacan syledi." -241 Firavunlarn fkesi / F: 16 Sheritra heyecanlanmt. Kardeinin kafas karmt ve ar6S' bir hali vard. "Sen de bunu kabul ettin mi?" Yerinde doruldu. "Elbette etmedim!" diye bard. "Onu kazan mann yolunu bir trl bulacam. Ben Msr'n en gzde bekrym v elbette en yakkls da. Eer yeterince sklkla onu grrsem bana kar koyamayacaktr." "Ama Hori, sen hibir zaman... Sen hep gl..." "Belki de u ana kadar yakkllm bir silah olarak kullanmak aklma gelmedi ya da buna gerek olmad," dedi. "O erkeksiz bir kadn Eer ilgisini eken bir erkek olsayd bana mutlaka sylerdi. Hayr Sheritra. Bu kadn bir kurt gibi beni yiyip bitiriyor. Ama bir gn gelecek ben de onu yiyip bitireceim."
Sheritra kardeinin kulland kaba szcklere ve sesinin bouk-luuna arp kalmt. Herkesin sevgilisi, bencillikten uzak, neeli kardeine ne olmutu byle. "Babamla bu konuyu konutun mu?" diye sordu. "Hayr. Tbubui'ya sahip olunca onunla konuacam ama o vakte kadar bu konu onu hi ilgilendirmez." Demek Hori de Khaemwaset'in ektii aclar ekiyordu. Durumun yarataca tehlikeli sonular korkuyla dnd Sheritra. Yaamnda en ok sevdii bu iki erkek arasnda mthi bir sava olacakt. Bu sava Hori kazanrsa eve yeni bir blm ina ettirecek ve karsyla orada oturacakt. Ayrca babas da kendisini srekli sorguya ekecekti. Ama bu kesinlikle Tbubui'nun Khaemwaset'in kinci Ei olarak oraya yerlemesinden ok daha iyiydi. Tbubui yemekte, Tbubui babasnn yannda gemide ve Nubnofret yatanda tek bana yatarken babasyla birlikte ayn yata paylaacaklard. Tbubui ve ben, diye geirdi iinden rpererek. Tbubui ve Hori. Ah, tanrlar. Babam hakknda yanldm syleyin bana. Hori'nin sevgisinin balad gibi bittiini gsterin bana. Hori kardeine doru uzand. Soluu arap kokuyordu. "Yarn onun evinde kalmaya gidiyorsun," diye fsldad. "Seni seviyor, Sherit-242Ona benden sz et. Dnmesini sala. Bunlar benim iin yapar msn?" Sheritra geri ekildi. "Denerim, Hori ama o kadar kolay olacan anrnyorum. O kadn neden hayatmza girdi! Korkuyorum!" Hori karlk vermedii gibi kardeini yattrmaya da almad. Sheritra yerinden kalkt ve hizmetkrlarnn eyalarn toplad odasna doru gitti. Akl toplanan eyalarnn yeniden eski yerlerine yerletirilmesini ama yrei ise Harmin'in yannda olmasn sylyordu. Gemideki hizmetkrlarn ve askerlerin merakl gzlerinden kaarak nehrin kysndaki imlerin stnde yatarlarken Harmin o gn onu yine pmt. Gne tepelerindeydi ve imlerin scakl altnda tm bedeni ehvetle titremiti. Harmin'in uzun siyah salar boynunu rtm ve delikanl onu kulaklarndan pmt. Kabul salonuna girerken elimden bir ey gelmez, diye geirdi iinden. Bu ailenin stnde esen bu deiim rzgrlarnn ynn deitiremem. Kendimi bu rzgrdan soyutlayamam. Her birimizin kendisini denetlemesi gerekiyor. Ertesi sabah Bakmut, tm zel hizmetkrlar, Amek tarafndan seilen ve babasnn da onaylad drt askerle birlikte ky basamaklarndan ayrld. Nubnofret kzna hafife sarlm ve ona istedii zaman evine dnebileceini sylemiti. Oysa Khaemwaset kzn bir kenara ekerek eline bir papirs paras tututurmutu. "Phamenoth ay iin yldz faln," dedi babas. "Dn akam falna baktm Kk Gneim ve grdklerimden hi holanmadm. Bir an nce faln oku ve askerlerin kadar sana yakn olduumu da sakn aklndan karma. Bir hafta iinde seni grmeye geleceim." Sheritra sanki iledii bir sutan tr Delta'ya srgne gidiyormucasna birden babasna sarld. Onu daha imdiden zlemeye balamt. inde hissettii sla hasretine karn kararlndan vazgemedi. Babasnn yanandan perek arkasna dnp gemiye doru gitti. Hori onu geirmeye gelmemiti. Gvertede annesiyle babasna el salladktan sonra kamarasna girdi. -243Krekilerin gemiyi Tbubui'nun ky basamaklarna ekmeleri bi saatten daha az srd. Sheritra yolculuk
boyunca kamarasndan ck mad. Yldz faln hl okumamt. Kendini son derece gergin hissediyordu. Sanki yeni arkadann evinde birka hafta geirmeyecek de srgne gidiyormu gibi bir hali vard. Ailesindeki herkes kendi nedenlerinden tr gitmesini istemiti. Gvertede konuan hizmetkrlarnn seslerine, Amek'in gvenilir askerlerine karn kendini savunmasz ve ok yalnz hissediyordu Pi-Ramses'e gitmeliydim, diye dnd. Bykbabam saraynda bana bir daire verirdi. Bint-Anath benimle yakndan ilgilenirdi. u anda Memphis'den nefret ediyorum. Bu dnceler, ona ok ksa bir sre nce o utanga ve alngan halinin artk geride kaldn hatrlatt. Hl alngana, diye geirdi iinden, ah, hem de ok alnganm ama artk alnganlmn tr deiti. Bende bir zamanlar ancak u anda farkna varabildiim bir masumiyet vard, o da artk yok. Bu deiiklie zlmeli miyim yoksa sevinmeli miyim, bilemiyorum dorusu. Harmin ky basamaklarnn dibinde onu bekliyor ve gen kz kaptann sesiyle birlikte kamarasndan karken gemiye bakyordu. Sheritra onun yzne yaylan geni glmsemeyi grd ve Sheritra'nn ktibi gen kza gemiden inmesi iin yardm ederken Harmin defalarca eilip onu selamlad. Sheritra'nn emriyle hizmetkrlar kumlu yoldan eve doru gitmeye baladlar. Askerlerle Bakmut yannda kald. "Harmin," diyerek ona konuma frsat salad. "Evime ho geldiniz, ekselanslar," diye karlk verdi. "Annemin davetini kabul ettiiniz iin ne kadar sevindiimi size anlatamam. Ben sizin sadk bir hizmetkrnzm ve burada kaldnz sre iinde de em-rinizdeyim." Baklar karlat. Sheritra yaamnda ilk kez kalbinin bu denli hzl arptn fark etti. "Tahtrevan sizi bekliyor," diye konumasn srdrd Harmin. "Yolumuz uzun deil ama hava ok scak." - 244 "Teekkr ederim, ben kendi tahtrevanm getirdim," diye karlk verdi. "Ama bugn tahtrevanla yolculuk etmek istemiyorum Harmin, yrmeyi yelerim. Hurma aalarnn glgesi ne kadar gzel! Gidelim mi? Evinizi grmek iin sabrszlanyorum. Babam ve Hori onun ei benzeri olmayan bir ev olduunu sylediler. Bakmut, sinek kovucumu ver!" Harmin'le birlikte yrmeye balad. Yaz aylarnda sineklerin says her gn artar ve havada siyah bir bulut olutururlard. Sheritra sineklerin kendi evine oranla burada daha saldrgan olduklarn dnd. Harmin aalardan, hasat mevsiminden ve Koptos'taki khyasnn rnlere ilikin yollad rapordan sz ederken Sheritra siyah at klndan yaplm sinek kovucuyu plak gsnn stnde tutuyordu. "Babam mal varlklaryla fazla ilgilenmedi," dedi Harmin. "Fellahla-nn denetimini khyasna brakt ama ben Koptos'ta kanallarn yannda yrmekten, ekinlerin ve sebzelerin yeermesini izlemekten ok holanrdm." "Bunlar zlyor gibi konuuyorsun," dedi Sheritra. "Evet bazen ok zlyorum," diye karlk verdi alak sesle. "Ama Koptos'u zlemiyorum. Koptos'a iiikin ocukluk anlarm pek ho deildi. te ekselanslar!" diye gsterdi. "Evimiz!" Sheritra'nin eve ilikin ilk izlenimi ne Khaemwaset'inkine, ne de Harmin'inkine benziyordu. Evin beyaz badanasna, bakml kk bahesine karn bu topraklarda terk edilmi bir hava vard. Duvarlarn lekesiz beyazl, imenlerin zenli bakm ve evrenin sessizliinde youn bir terk edilmilik hissediliyordu.
Ama gen kzn bu izlenimi ksa bir sre sonra geti. Tbubui ve Sisenet onu eilip selamlayarak karladlar ve Sheritra sade holden ieriye merakla girdi. "Babamn evinizden neden bu denli holandn imdi daha iyi anlyorum," dedi evresine bir gz attktan sonra. "Bu ev yzlerce yl nce ina edilmi ve denmi olmal." Sonra da onlar kmsemi olduu duygusuna kaplmamalar iin telala ekledi. "Bu sadelik harika, Tbubui. nsan evresinde birok eya varken ne dnebilir ne de dua edebilir." Hizmetkrlarn holn arkasndan gelen ko- 245 numalarn ve eyalar tamalarn duydu. Askerleri aileyi grmezde gelerek prensin kendilerine verdii yetkiyle evin iinde gzden kav boldular. Ktibi elindeki yaz tahtasyla Sheritra'y izliyordu. Evin hi? metkrlar ortalkta yoktu. "Gelin, ekselanslar," dedi Tbubui, Sisenet selam verip yanlarn-dan ayrlrken. "Sizin iin hazrlattm odaya buradan gideceiz. Ltfen hizmetkrlarnza kendilerini evlerinde gibi hissetmelerini emredin Bizim hizmetkrlarmz sizinkilerin iine karmayacaktr." Sheritra Tbubui'nun arkasndan ilerledi. Harmin'in arkasnda olduunu hissediyordu. "Bu hol baheye alr," diyordu Tbubui. "Kaps var ancak hamsin estiinde l kumunun eve girmemesi iin kapal tutulur. Kardeim, Harmin ve ben evin dier tarafn kullanacaz. Hizmetkrlarnz iin burada yeterince oda olmad iin zr dilerim ama bahedeki kk evde yeterince oda var." "Bakmut her zaman odamda yerde yatar," dedi Sheritra ve Tbubui'nun nnde durduu kapya doru yaklat. Oda evin kendisi gibi ok byk deildi. Sheritra yataa, masaya, tabureye ve makyaj masasna baktktan sonra Bakmut'a dnerek ban sallad. "Eyalarm getirt." "Ben odadaki sandklarm dar tattm," dedi Tbubui. "Ama eer ekselanslarnn bu sandklara ihtiyac olursa derhal getirtebilirim." Sheritra glmseyerek gen kadnn kolunu tuttu. "Teekkr ederim, Tbubui. Beni rahat ettirmek iin birok zahmete katlanmsn." Gen kadnla olu bu szlerin ekilmelerini belirttiini anlayarak gen kz selamlayp dar ktlar. Kap arkalarndan kapanr kapanmaz Sheritra iini ekerek kendini yataa att. Daha aydnlk bir oday yelerdi ama daha fazla aydnlk da daha fazla scak anlamna geleceinden lo odann serinliini iine ekti. "Burada yelpazeye ihtiyacm olmayacak," dedi Bakmut'a. "Yataa kendi araflarmn serilmesini istiyorum. Askerler programlarn yapar yapmaz ktibi buraya gnder. Sence ne zaman yemek yeriz, Bakmut? ok acktm." "sterseniz soraym, ekselanslar," dedi hizmetkr ve dar kt. Sheritra yatakta oturarak evin sessizliini dinledi. Tavann hemen altn- 246 pencerelerin yanndaki iki kk delie bakt. Darnn buradan er' giriyordu. Harmin'le ayn evde olma dncesi onu ok heyecanlandryordu. Burada iyi vakit geireceim, dedi kendi kendine, daha nceki tedirginliini unutmutu. Basit ama zenle hazrlanm yemei yastklarn stne bada kurarak yedi. Her yemei nce khyas tadyor sonra o yiyordu. Kha-emvvaset'in zel enicibalar vard ama pek ortalkta grnmezlerdi. Evlerinde yiyecekler yemek salonuna gelmeden tadlrd oysa burada byle deildi. Soylularn ounun zellikle Firavun'a yakn olanlarn kendi zel enicibalar vard ama Sisenet'in byle bir kaygs olmad anlalyordu. Sisenet, kz kardei ve yeeni yemeklerini byk bir itahla yerken bir yandan da birbirleriyle ve Sheritra'yla sohbet ediyorlard ve gen kz ksa bir sre sonra kendini evinde gibi
hissetmeye balad. Yemek sona erdiinde hepsi de leden sonrann scaklndan kurtulmak istercesine odalarna ekildi. Sheritra ykandktan sonra Tbubui'nun yatak odasnda kendi temiz araflarnn stne yattnda kendini ok mutlu hissediyordu. Bakmut kapnn yanndaki duvarn kenarna iltesini yerletirmiti, Sheritra ona yatmasn sylemesine karn hizmetkr yatan yannda tedirginlikle dolayordu. "Ne var, Bakmut?" diye sordu. Hizmetkr baklarn yere indirdi. "Beni balayn ekselanslar," dedi. "Ama bu evden hi holanmadm." Sheritra yatanda doruldu. "Ne demek istiyorsun?" Bakmut dudan srd. "Tam olarak emin deilim," diye karlk verdi duraksayarak. "Nedense bu evin hizmetkrlar konumuyorlar." "Yani seninle konumadklarn m sylyorsun? Sana kaba m davrandlar?" Bakmut ban sallad. "Hayr, ekselanslar. Konumuyorlar demek istiyorum, sar deiller, nk kendilerine bir ey sylendiinde tepki - 247veriyorlar. Onlarn dilsiz olduklarn da sanmyorum, nk ilerinden birinin diliyle dudaklarn yaladn grdm ama tek bir szck bi|e sylemiyorlar." "Belki bu ekilde eitildiler," dedi Sheritra. "Her ev farkldr, bunu sen de biliyorsun Bakmut ve hizmetkrlarn davranlar iverenlerinin yaama trn yanstr." Sheritra aknlkla tiz bir sesle konumamak iin aba harcadn fark etti. Bakmut'u nedeni belli olmayan korkularn arttrd iin cezalandrmak istiyordu. "Bu ailenin bize oranla daha fazla huzura ihtiyac olduu anlalyor," dedi. "Verilen emirler ak seik olmadka belki de hizmetkrlara konumalar yasaklanmtr. Bu ok nemli bir ey deil. Unutmaya al." Bakmut'un tedirginlii hl azalmamt. "Ama bu sessizlik hi de ho deil, ekselanslar. stmde arln hissediyorum." "nk buna alk deilsin," dedi Sheritra. Yeniden yataa uzand, boynunu fildii yatak bana yerletirdi. Bakmut'a duygularn ve izlenimlerini kendisine dzenli bir ekilde anlatmasn sylememek iin kendini zor tuttu ve gzlerini kapad. Bakmut'un yerdeki ilteye doru giden ayak seslerini duydu. Korumam koridorun hemen dnda, diye dnd. Hizmetkrlarm evin drt bir yannda. Harmin sesimi duyabilecek bir uzaklkta ve ben de yalnzca kendim iin bir servene atldm. Ama korkularm arttran bu tedirginlik duygusu da neyin nesi? Ben de bu sessizlikten holanmyorum. nsan sakinletiren bir sessizlik deil bu. Bu sanki hepimizi d dnyadan soyutlayan bir gcn sessizlii. Kapal gzlerle bu sama sapan dncelerine glmsedi. Bizim evimiz de sessiz, dedi kendi kendine. Sen hl ekingen kk bir ocuksun, Sheritra. By artk! leden sonrann scan tm bedeninde hissetti. Bakmut uykusunda hafife homurdand. Sheritra arafa sarld ve derin bir uykuya dald. -248-
O Birinci Blm "Ktlklerin karsnda hibir ey duramaz. O akntya kaplan topraklarla birlikte srklenir!' Khaemwaset alma masasnda oturuyordu, ba havaszlktan atlayacakmcasna aryordu. nndeki kt ynna bakt. Pha-menoth aynn balarndaydlar. Sheritra gideli gn olmutu ve Khaemwaset kzn imdiden ok zlediini hissediyordu. Sheritra'sz ev bombo gibiydi. Evcil ylanlar stle besleyen, yemek yerken karsnda bir dizini gsne ekmi oturan kznn varlna ne denli alm olduunu dnd. Sherita'sz kzgn gnein altndaki bahenin terk edilmi bir grnm vard. Nubnofret'in kzn azarlamalarna ve kendisinin otomatik bir ekilde kzn savunmasna o denli almt ki kars ve Hori'yle birlikte yemek salonunda yemeklerini yerlerken kznn yokluunu daha youn hissediyordu. Hori de allmn dnda dalgnd. Hemen hemen hi konumuyordu. Belki o da Sheritra'y zlemiti. Gnein dousuyla birlikte evden kyor ve ancak akam yemek saatinde geri dnyordu. Artk babasna gn boyunca neler yaptn heyecanla anlatmyordu. Khaemwaset onun hl mezara gittiini ve bo zamanlarnda da Antefle kentte dolatklarn dnyordu. Bahede Antefi tek bana dolarken grdnde ise olunun durumundan kayglanyordu. Khaemwaset, Hori'nin dizindeki dikileri karmt ve delikanl artk topallamyordu. Yara iyilemesine ramen tamamyla gememiti. Khaemwaset - 249 oluna kpeyi ne yaptn ve onu bu denli tedirgin eden eyin ne o duunu sormak istiyordu. Fakat bir trl kafasn kurcalayan bu soru-lan soramyordu. Aralarnda oluan duvar glenerek varln srd-ryordu. Hori kabuuna ekilmiti ve Khaemwaset de onun bu kabij. unu krmay beceremiyordu. Ayrca bu konuda fazla da istekli dei|. di. Onun da kendi aclar ve skntlar vard. Sheritra evden ayrldktan iki gn sonra yanna Penbuy'u artarak baktibine kendisiyle Tbubui arasnda bir evlilik antlamas hazrlamasn emretti. yi eitilmi bir khya olan Penbuy efendisine kibarca bir gz atarak bada kurup oturdu ve yaz tahtasn bacaklarnn stne yerletirdi. "Bu hanmn unvanlar ne olacak?" diye sordu. "Evra imzalar imzalamaz elbette prenses olacak," dedi Khaemwaset kendi sesini glkle tanyarak. "Ama onun buradaki yasal konumu kinci E olacak. Antlamada Nubnofret'in Birinci E ve yce prenses olarak varln srdreceini vurgula." Penbuy yazd. "Onun mal varlklarn biliyor musunuz, prens?" diye sordu. "Bu mal varlklarnn bir ksmn ya da tmn denetleme hakkna sahip olmay istiyor musunuz?" "Hayr," diye karlk verdi Khaemwaset bu iin sandndan da daha zor olduunu fark ederek. Sululuk ve pimanlk duygusu onu tedirgin ediyordu, ama bu iki olumsuz duygularla fazlasyla yaadndan bunlar artk grmezden gelebiliyordu. inde bulunduu bu gergin hava o anda yapt iin ok nemli olduunu ona bir kez daha hatrlatmt. "Kendisine ait baz topraklar olduunu biliyorum. Kocasnn sahip olduu arazi Harmin'in. Onun ticari ilerine karmay hi istemiyorum." "Peki," dedi Penbuy ban yaz tahtasna eerek. "Peki, ya olu ne olacak?" diye sordu. "lmnzde o da Hori ve Sheritra gibi ayn haklara m sahip olacak?" "Hayr." Khaemwaset'in yant ksa ve kesindi. Ktibinin yzne yaylan rahatlk ifadesini fark etti. "Sheritra'yla evlenmedike Harmin -250-
keSinlikle herhangi bir prenslik unvan da almayacak. Ama bunu o bil-êmeli, Penbuy." "Elbette," diye karlk verdi Penbuy. "Bu evlilikten ocuklarnz olursa, o zaman ne olacak, prens?" "Tbubui bana ocuk verirse bu ocuklarn da Hori ve Sheritra'yla birlikte mal varlklarn eit olarak paylamalar gerekir. Her zamanki maddeleri sen ekle, Penbuy. Ben Tbubui'ya bir kocann tm grevlerini sayg ve sevgiyle yerine getireceime, ona iyi davranacama sz veriyorum. Ve sen sormadan ben syleyeyim, kardeinden bu antlamada sz edilmeyecektir. O bu antlamaya olaylarn akna gre daha sonra dahil edilecektir." Penbuy kalemini zenle yaz tahtasnn stne koyarak ilk kez ban kaldrp efendisine bakt. "Prens, kendinize e olarak setiiniz hanmlar, kraliyet ailesinin bir yesi olarak Firavun'un onaylamas gerektiini biliyorsunuz, deil mi?" diye hatrlatt, Khaemwaset'e ifadesiz bir yzle bakarak. "Eer bu hanmn damarlarnda mavi kann akmad ortaya karsa bu, tahtn vrisleri arasnda bir tehlike yaratmaz m?" Bu tr eyleri sylemek Penbuy'un grevleri arasnda deildi ama Khaemwaset ona yine de kzmad. Umurumda bile deil, diye geirdi iinden. Babam dahil kim kar karsa ksn yine de onunla evleneceim. "Tahtn vrisleri arasndan admn silinmesine en ok Merenp-tah sevinecek," dedi glmeye alarak. "Hanmn damarlarnda akan kan konusuna gelince Penbuy, senin Koptos'a gitmeni ve onun kklerini aratrman istiyorum. Antlamaya son bir madde daha ekle ve onun soylu konumu onaylanmadka bu antlamann geerli olmayacan belirt. Bylelikle bu da beni eer yalan sylediyse ya da babam bu evlilie kar karsa yasal basklardan kurtarr." Ama bunun da bir anlam yok, diye geirdi iinden. Bunlarn hibir anlam yok. Bu benim ona sonsuza dek sahip olmam iin basit bir yntem yalnzca. Penbuy belli belirsiz glmsedi. "Koptos," dedi kar karcasna. "Koptos yazlar kaynar." - 251 Khaemwaset ayaa kalkt. "Ho bir grev olmadn biliyorum" dedi. "Ama hi kimseye sana gvendiim kadar gvenmediimi de b| lirsin, eski dostum. Antlamann yarn imzaya hazr olmasn istiyorum ve Penbuy..." Ktibi ban kaldrarak soru sorarcasna bakt. Khaem. waset grnte sakindi ama bundan sonra syleyeceklerini nasl jfa. de edeceini tam olarak kestiremiyordu. "Nubnofret bu konuda bir ey bilmiyor. Hori'yle Sheritra da yle. Bundan kimseye sz etme. Ya-rn leden sonra Koptos'a gitmek iin yola k." Penbuy ban evet anlamnda sallad, selam verip odadan kt. Khaemwaset kendini garip bir ekilde kirlenmi gibi hissediyordu. Hizmetkrmn davranlarm konusunda ne dnd umurumda bile deil, diye geirdi iinden. O benim hizmetimde almyor mu? Bununla birlikte Penbuy uzun yllardan beri danmanln yapmt ve Khaemwaset adam arp bu konuya ilikin dncelerini renmek istemiyordu. Khaemwaset scaktan bunalm bir halde Penbuy'un dzgn el yazsyla yazd evraa bakt. Okumu ve mhrn basmt, imdi sra Tbubui'dayd. Bu antlamann hemen yannda ise dier bir evrak duruyordu. Evraa bakmak bile Khaemwaset'in yzn buruturmasna neden oluyor ve ona o panik dolu akam anmsatyordu. Bu evraa im bakmayacam, diye geirdi iinden baklarn notlarna evirerek. Penbuy, Koptos'a gitti ve o burada deilken Nubnofret'le konumalym. Ama Penbuy aratrma sonularyla dnmeden onu tedirgin etmenin ne anlam var, diye kar kt iinden bir ses. Gerekirse son madde seni kurtaracak, o zaman evra al ve
Tbubui'ya git. Mhrn koymasn syle, ondan sonra da Penbuy'un dnn bekle ve ancak o zaman gidip Nubnofret'le konu. Telaa gerek yok. Uzun zamandan beri bir kenara ittiin bu gizemli evrak zerinde almaya bala artk. Sisenet'i ar ve kafandan bu evlilii imdilik uzaklatr ve grevlerinin bana dn. Nubnofret durumu kabul ettiinde geleceimiz ok daha farkl olacak, dn bile kuramayacam kadar gzel -252 oiaCak. Evlilik antlamasn imdilik bir kenara koy. Yreksizliinden Kurtul ve almaya bala. stemeye istemeye antlamay bir kenara iterek eski kitabeleri ve notlarn nne ekti. Odann bir kesinde bekleyen hizmetkrna bira getirmesini emretti ve yzn buruturarak almaya balad. Yarn Sheritra'y grmeye giderim, Tbubui'ya incelemesi iin antlamay veririm ve Sisenet'i bana yardm etmesi iin buraya davet ederim, diye karar verdi. Artk gereklere dnmenin zaman gelmiti. Ama bu karar bile iindeki sknty azaltmaya yetmemiti. Sanki aylardan beri kendi kimliinden, iinde yaad zamandan uzaklam ve bambaka bir kimlie brnm gibi hissediyordu kendini. Bu ikinci kimlii dierine oranla ok daha hayat doluydu. O anda kendi gereinde yaamasna karn ikinci kimlii onu ele geirmiti ve dn olmayan bir yolda yrmesine neden oluyordu. Birlemenin sonunda gerek kimliine dneceinden de artk kuku duymaya balamt. Bu dncelerden bir an iin hafife ba dnd, ama hemen kendini toplad ve homurdanarak l adamn hazinesini incelemeye koyuldu. Ertesi sabah ekinlerin durumundan ve hayvanlarn salndan sz eden khyasn sabrszlkla dinleyerek geirdi. ki ay iin hasat mevsimi balayacakt ve herkes hasat mevsiminin herhangi bir terslikle karlalmadan baaryla tamamlanmas iin dua ediyordu. Khaemwaset'in hayvanlar besili ve salklyd. Ekinleri de yeermiti. Yneticilerine ksaca teekkr ettikten sonra saraydan gelen bir mesaj okudu. Annesi ok hastayd. Bakhyas, Khaemwaset'e Del-ta'ya gelip annesini tedavi etmesini rica ediyordu. Bu kibar ve masum neri Khaemwaset'in birden fkelenmesine neden olmutu. Annem leceini biliyor, diye geirdi iinden. Kendisi iin yapabileceim bir ey olmadn biliyor. Bir koyun srs gibi aptal olan hizmetmetkr-!an annemi yeniden salna kavuturabilecek bir byye sahip olduumu dnyorlar. Ona huzur verecek kocas var ve Firavun her e-ye karn yine de annemi sever ve onu ziyaret etmekten asla kan- 253 maz. lm deinde ok ender grd olunu deil elbette kcv sini grmek isteyecektir. Ters bir tavrla khyasna mmkn olabilecek en ksa zamanda annesini grmeye gideceini ama bunu hemen ne ekletirebileceini sanmadn ve Firavun'un doktorlarnn da keridk-kadar gvenilir ve yetenekli olduklarn belirten bir mektup yazdrd Amunmose'den de ksa bir mektup gelmiti. Firavun'un Merrm. his'deki hareminin ba kadnlarn salndan sorumlu olan Khaem waset'in grevlendirdii doktorun baarsz olduunu belirterek iine son verildiini yazmt. Acaba yce prens baka bir doktoru grev-lendirebilir miydi? Hayr, imdi olmaz, diye geirdi iinden tedirginlikle. Yarn. Yarn bu ile ilgilenebilirim. Nubnofret'in dairesine giderken Antefle karlat. Delikanlnn stnde ksa bir ktten baka bir ey yoktu. Yaylarn omzuna atm ve zarif eliyle de okunu tutuyordu. Khaemwaset onun yanndan geti, durdu ve geri dnd. "Ok atma almasna m gidiyorsun, Antef?" Antef ban evet anlamnda sallad. Yorgun ve mutsuz bir hali vard. "Hori de gelecek mi?" "Hayr, ekselanslar," diye karlk verdi Antef. "Prensi bugn hi
grmedim. Dn gece ok ge yatt ve sabah da erkenden dar kt." Khaemwaset'e bakmadan konumutu. Khaemwaset bu ho delikanlda gizlemeye alt skntl bir durum olduunu hissetti. "Son gnlerde olumu eskisi kadar sk grmyorsun, deil mi?" diye sordu. Antef skntyla ban evet anlamnda sallad. "Onun nesi var, Antef? Ona ihanet etmeden bana nelerin olup bittiini anlatr msn?" "Bilsem anlatrdm, ekselanslar," dedi Antef. "Ama Hori artk benimle konumuyor. Sanki onu bilmeden krmm gibi davranyor ama ben byle bir ey yapmadm." "Ben de," dedi Khaemwaset yavaa. "Seni rahatsz ettiim iin zr dilerim, Antef. Ltfen onunla ilgilenmekten vazgeme." "Buna hi niyetim yok, ekselanslar/' dedi Antef acyla glmseyerek. "Bir sre sonra benimle yine eskisi gibi konuacandan eminim." -254 Khaemwaset ban sallayarak yoluna devam etti. Hori'deki bu gi-ernli deiikliin stnde durmak istemiyor, olunun eski neeli hali-e ksa bir sre sonra dneceine inanmay yeliyordu. Khaemwaset'in geldii haber verildiinde Nubnofret elleri kalalarnda yatak odasnn ortasnda duruyor ve etrafa yaylan giysilerine bakyordu. Wernuro ile iki oda hizmetkr eyalar toplarken ktibi de hanmnn ayaklarnn dibinde oturmu hzla bir eyler yazyordu. "Onu bir kenara ayr," diyordu Nubnofret. "Sheritra'ya gre. Ve u zerinde leke olanlar kesip atsanz iyi olacak. Ne yazk!" diyerek glmsedi ve Khaemwaset'in pmesi iin dudaklarn uzatt. "Bunlar benim en sevdiim elbiselerdi. Yeni giysiler smarlyorum. Geen yln ketenleri ok kaliteliydi ve bu ketenlerden byke bir miktar smarladm." "Demek bugn ok younsun?" diye sordu Khaemwaset umutla. Nubnofret evet dercesine yzn buruturdu "Evet. Terzim gelecek. Neden renmek istiyorsun, bir ey mi var?" "Sheritra'y grmeye gideceim," dedi dikkatle. "Ve Sisenet'i de o evra incelemesi iin buraya davet edeceim. Senin de kzn ve Tbu-bui'y grmek isteyeceini dnmtm." Sesindeki zoraki dengeye karn Nubnofret ona merakla bakt. "Sheritra gideli henz gn oldu," dedi. "Ayrca Sisenet'i davet etmek iin khyalardan birini de gnderebilirsin. Hastalarn ihmal ediyorsun, Khaemwaset. Penbuy sana sadk biri olduu iin bu konuda ikyet etmiyor ama masann stnde birikmi evra grdm. Bylesi bir sorumsuzluk sana hi yakmyor." Tedirginlikle, sana yant veremeyeceim, diye geirdi iinden. Bazen benimle annem gibi konuuyorsun ve ben bundan nefret ediyorum. "Bu tr eylerle kafan yorma, Nubnofret," dedi. "Evin ileriyle ilgi-ten ve benim ilerimi bana brak. Son gnlerde kendimi ok yorgun hissediyorum ve leden sonray kzmla ve onun ev sahibiyle sohbet ederek geirmenin bir sakncas olduunu sanmyorum." - 255 Her zaman olduu gibi tam bu noktada Nubnofret baklarn yere indirdi. Khaemwaset'in dnyasna girmek onun vazgeemedii tutkularndan biriydi ama kibar bir uyaryla da hemen geri ekilmesini bi|jr. di. "Burada sz konusu olan leden sonray nasl geirecein dej| dedi Nubnofret. "Haftalardan beri
kendi kabuuna ekildin ve kimsey. le grmyorsun. Msr'n unutulan ilerini ieren Ramses'den o sert mektuplardan birinin hl gelmemesine ayorum dorusu." akn-lk dolu baklarn kocasna evirdi. Khaemwaset onun tahmin ettiin-den de zeki olduunu dnd. Yaknda onunla konuacakt ama bugn deil, kesinlikle bugn konuamazd! Karsnn hizmetkrlar kpr-damadan bekliyorlard. "Grevlerime gerektii gibi ilgi ve dikkat gstermediim doru," dedi Khaemwaset. "Ama Nubnofret, yorgunum ve bir sre dinlenmeye ihtiyacm var." "O zaman bir iki haftalna kuzeye gidelim. Belki bu deiiklik sana iyi gelir." Sert bir kahkaha att. "Pi-Ramses'ten nefret ederim," dedi. "Bunu biliyorsun." Nubnofret etrafa salm giysilerin arasndan geerek kocasna yaklat. "Seni tedirgin eden bir eyler var, Khaemwaset," dedi alak sesle kocasnn gzlerinin iine bakarak. "Ve ltfen bana olmada' syleme. Seni zen ne? Sana yardm etmek ve destek olmak istiyorum." Khaemwaset alamamak iin kendini g tuttu. Yataa oturup kk bir ocuk gibi her eyi anlatmak istiyordu. Ama bu isteinin ne denli sama olduunu fark etti, stelik hizmetkrlar da odadayd. "Haklsn," dedi sonunda. "Ve bunlar gerekten de sana anlatmak istiyorum ama imdi deil. Sana iyi gnler dilerim, Nubnofret." Nubnofret omuzlarn silkti, baklarn yere indirdi ve iinin bana geri dnd. Khaemwaset tarn kapdan karken arkasndan seslendi. "Penbuy'u bir trl bulamyorum. Onu daha sonra bana yolla, Khaemwaset. Kumalarn tam lleri alnmal ve paras denmeli." zel ktibi - 256 basit bir ii rahata yapabilirdi ve bunu her ikisi de biliyordu. ya otoritesini yeniden kurmak istiyor ya da bana Penbuy'u bir yerlere gnderdiimi bildiini ima etmeye alyor, diye geirdi iinden Khaem-aset holde yrrken ve nbetilerin selamna bo gzlerle karlk verirken. Benim sakin, kibar Nubnofret'im acaba kendini denetleyemiyor mu artk? Karsyla yapaca konumay dnd sonra da kalbi hzla arparak hizmetkrlarna gemisini hazrlamalarn emretti. Scak ve gneli gn neesini yeniden kazanmasna neden olmutu. Gemiden indi, glgeliinin almasn bekledi, sonra da mutlulukla Tbubui'nun evine doru ilerledi. Aalarn dallarna tneyen kularn cvltlarn duyuyordu. Ayaklar kuma gmlerek yrd. Oraya geldii o d benzeri son geceyi, Tbubui'yla sevimesini hatrlaynca birden iinden bararak ark sylemek geldi. Son keyi dnerken Sheritra'nn evin n duvarnn altnda, glgede ayakta durduunu grd. Ellerinde beyaz nilfer iekleri vard ve ieklerden akan su beyaz harmanisini slatyordu. Babasnn geldiini grnce ona doru bir adm att ama sonra ciddi bir yz ifadesiyle durup bekledi. Garip, diye geirdi iinden. Genellikle beni koarak karlard. Sonra da birden kznn kendisini unutmu olabileceini dnerek bylesi bir tavr takndna karar verdi. Kzna yaklarken glmsyordu. Kzna sarld. Islak ieklerden bedeni slanmt. Hizmetkrlar Shefitra'y eilip selamladlar. Khaemwaset kzn aalarn altna doru ekti. Sheritra kendini babasndan kurtard. "Baba, sizi grmek ne gzel!" dedi ve sesinden kesinlikle mutlu olduu anlalyordu ama Khaemwaset kznn gzlerine baknca bu gzlerde hi alk olmad souk bir ifade grd. "Evdekiler nasl?" "Her zamanki gibi," diye karlk verdi. "Hori'nin dikilerini aldm ve annen bugn gardrobunu yeniliyor yoksa o da benimle gelecekti."
"Hmm," onun yant oldu. "Eve gelin. Tbubui mutfakta, asna yeni bir yemek retiyor ve Sisenet de her zamanki gibi odasnda. Harmin kl pratii yapmak iin le gitti." Kol kola girerek kapya - 257Firavunlarn fkesi /Fi/ doru gittiler. "Sanki hep burada yaamm gibi hissediyorum kenri. mi," dedi Sheritra ve Khaemwaset kznn ince kolunu hafife skt "Bazen ben de byle dnyorum," dedi. Birbirimizle yeni tan mz gibi konuuyoruz, diye geirdi iinden zntyle. gn iiriri birbirimizden koptuk. Bakmut onlar selamlad. Khaemwaset askeri rinden birinin koridorun ucunda nbet tuttuunu grd. "sterseniz oturun," dedi Sheritra evin zenci hizmetkrn armak iin ellerini rparken. "arap ve tereyal ekmek getir. Hanmna Prens Khaemwaset'in burada olduunu haber ver." "Burada mutlu musun?" diye sordu Khaemwaset. Sheritra glmsedi ama bu glmsemesinin altnda belli belirsiz bir burukluk vard. "Yeni yeni almaya balyorum," diye karlk verdi. "Buras ok sessiz, evrede bizlerden baka kimse yok ve akam yemeklerinde de mzik alnmyor. Ama burada o utangalm geti baba. Yalnzca Sisenet beni biraz tedirgin ediyor, bu da onu dierlerine oranla daha az grmemden kaynaklanyor." Yz kzard. Khaemwaset kznn yznn kzarmasndan onun her eyi bildiini anlad. "le uykusundan sonra Harmin'le birlikte oluyorum. Tbubui odasna ekiliyor. Har-min, Bakmut ve bir askerle birlikte baheye kyor ve hurma aalarnn altnda dolayoruz. ki kez nehre girdim ama hibiri bana katlmad. Akamlar ya sohbet ediyoruz ya da Sisenet bizlere bir eyler okuyor." "Peki ya sabahlar?" diye sordu Khaemwaset krmz araba doru uzanrken. Zenci hizmetkr masaya ekmek, tereya, sarmsak ve bal dolu tepsiyi brakmt. Zenci son derece sessizdi. Khaemwaset onun yanlarna yaklatn da duymamt. "Sabahlar Tbubui'yla birlikte sohbet ediyoruz. Aptalca eylerden sz ediyoruz," dedi Sheritra glerek. "Baba benim sama sapan eylerden sz etmemi dnebiliyor musunuz?" ok hzl konuuyor, diye geirdi iinden Khaemwaset arap kadehini dudaklarna gtrrken. Bu da olutu aramzda, heyecan ya da endie, hangisi olduuna emin deilim ama drste bana neler his- 258 ttiini anlatmyor. "Bunun sana iyi geldiine eminim," diye karlk S rdi. "Sama sapan eylerden sz etmenin bir zarar yoktur, sevgili Zm, zellikle senin iin. Bir sre gereinden fazla ciddi oldun." "Kendi adnza konuun!" dedi bir kahkaha daha atarak. "Ah, ite Tbubui geliyor." Kraliyet ailesinin bir yesi olarak Khaemwaset'in gen kadn selamlamak iin ayaa kalkmasna gerek yoktu. Yine de kalkt, kendisine uzatlan elleri tuttu ve uzanarak gen kadn yanandan pt. Ve hemen de Sheritra'nn yannda bu ekilde davranmamas gerektiini hatrlayarak geri ekilip sandalyesine oturdu. Tbubui hemen karsndaki byk yasta geip oturdu. "Kk Gneimin sla hasreti ekip ekmediini grmek iin gelmeye karar verdim," diye sze balad. Ve ayrca kardeinle de konumak istiyorum,
Tbubui. Ama Sherit-ra'nn sla hasreti ekmedii anlalyor; aslnda ok salkl ve neeli grnyor. Buna ok sevindim." Gen kadna bakarken tm gerginliinin birden yok olduunu hissetti. Ah Tbubui, dedi iinden, kendisine bakan rastkl siyah gzlere bakarak. Gen kadnn soluk allar hzlanmt. O da ayn duygular iinde, diye geirdi iinden mutlulukla. Bunu biliyordum. "Sevinmesi gereken benim aslnda," diye karlk verdi glmseyerek. Dudaklarn krmz knayla boyamt, bu da Khaemwaset'e Memphis'in gneyindeki tapnakta bulunan tanra Hathor'un grkemli heykelini anmsatmt. Hathor'un duyarl glmsemesi parlak krmzyd..."Sheritra harika bir dost. Kendimi yeniden gen bir kz gibi hissetmeme neden oluyor. Ama bununla birlikte onun cann skmadmz umuyorum." Glmseyerek gen kza dnd, o da gzleri parlayarak karlk verdi. Karde gibi davranyorlar birbirlerine, diye dnd Khaemwaset. Tbubui eve yerletiinde birbirlerine dman olmayacaklar. "Sklmak m?" diye sordu Sheritra aknlkla. "Asla." "O zaman eve dnmek istemiyorsun, deil mi?" diye akalat Khaemwaset. "Annenin disiplinini zlemedin mi?" -259Sheritra'nn yznden bir glge geti ve Khaemwaset szck rindeki alayclktan utand. Bu arabn iinde bir ey mi var, diye d-nd. "Harika bir mahsul," dedi kadehini kaldrarak, Tbubui bas evet dercesine edi. "Teekkr ederim, prens. k giysiler giymek ya da konuklarm? elendirmek yerine araplarmz nemsiyoruz." Kznn da bu oul ifadeye dahil edilmesi Khaemwaset'i bir an iin tedirgin etmi, kznn sanki her zaman Tbubui'ya ait olduu izlenimine kaplmt. Harmin'den sz etmesine gerek kalmadan delikanl klcn yanndaki hizmetkra vererek ieri girdi. Ter iindeydi, kalar burun delikleri, salar kum doluydu. Gzlerini Sheritra'dan ayrmadan Khaemwaset'in nnde eilerek selam verdi. "Merhaba, Harmin," dedi. "Umarm scak ve toz toprak alman engellememitir." Harmin kalarn kaldrd ve elini sanda gezdirdi. "Artk daha uzak mesafeye atmaya baladm. Eer izin verirseniz prens gidip ykanmak istiyorum. Sheritra, Bakmut'u yanna al ve benimle gel. Ykanrken bahede glgeliin altnda oturursun, elbette sizce bir sakncas yoksa prens. Ve tabii prensesle konumalarnz bittiyse." Khaemwaset hem Harmin'in Sheritra'yla konuma tarzna hem de kendi isteklerinin onun ziyaretinden ok daha nemli olduunu dnmesine ok armt. Harmin konuurken annesiyle bakmas' da gzlerinden kamam ve bunun ne anlama geldiini merak etmiti. Sheritra ayaa kalkyordu. "Burada uzun bir sre kalacak msnz, baba?" diye sordu. "Eer kalmayacaksanz sizinle birlikte olmay yelerim." "Ama u anda baka bir ey yapmak istiyorsun," dedi babas. "leden sonray burada geirmeyi tasarlyorum, Kk Gneim." Harmin baheye doru yrmeye balamt bile ve Sheritra babasna zr dilercesine glmseyerek Harmin'in arkasndan gitti. Khaemwaset kznn arkasndan mutlulukla bakt. Tm davranla-' deimiti. Artk eskisi gibi kambur yrmyordu ve yaamnda ilk ,ez zgvenini Kazanm gibiydi. Hatta dar ve kemikli kalalarn ba-
- 260 n karc bir tavrla sallamaya da balamt. "Onu ok deitirmiin " dedi alak sesle. Tbubui yastklarn stnde hafife kprdad. "Galiba Harmin'e k," dedi. "Ve sevgi bir gen kz zgvenli bir Kadna dntrr." "Ya Harmin?" "Bu konuyu onunla henz konumadm," diye karlk verdi Tbu-tjUj. "Onun da Sheritra'y ok nemsedii aka grlyor. Endielenmeyin prens," diye srdrd konumasn Khaemwaset'in yzndeki endieli ifadeyi grnce. "Asla yalnz kalmyorlar ve Bakmut, prensesin yatak odasnn kaps nnde yatyor." Harmin'den holanmamasn gizlemek amacyla bir anlk gld. "Senin ailemize katlmana sevineceini biliyorum," dedi. "Seni seviyorum, Tbubui." "Ben de sizi seviyorum, sevgili prens," diye karlk verdi gzlerinin iine bakarak. "Prensesle ok iyi anlamamza da ok seviniyorum. Nubnofret'in ve Hori'nin de sevgi ve saygsn kazanmak iin elimden geleni yapacam bilmenizi istiyorum." Bu o kadar kolay olmayacak, diye geirdi iinden Khaemwaset. "Evimde yasa da Ma'at da benim. steseler de istemeseler de seni kabul edecekler." Ellerini rparak seslendi. "Ib." Ve khyas baheden koarak gelerek nnde eildi. "Evra bana ver." Ib kemerinin altnda saklad evra kard, Khaemwaset'e uzatarak yanlarndan ayrld. Khaemwaset evra Tbubui'ya uzatt. "Evlilik antlamas," dedi, sesindeki zafer dolu ifadeyi gizleyemeden. "Bo bir zamannda oku ve kabul edip etmediini bana haber ver. Hem senin hem de benim korunmamz iin sonuna bir madde daha ekledim." Tbubui papirs yanna koydu ve gzlerini Khaemwaset'e dikti. "Msr'n vrisi olduuma gre Firavun'un bu seimimi onaylamas gerekmektedir," diye aklad. "Dolaysyla, Penbuy'un Koptos'tan dnerek senin de damarlarnda soylu bir kan aktn kantlamasyla bu evran ancak o zaman yasal olacann bilincinde mhrn basman istiyorum." Gen kadnn ne tr bir tepki gstereceinden emin deildi. Tbubui hl gz- 261 lerini ondan ayramyordu. Khaemwaset uzanarak elini tuttu. Gen kad-nn eli buz gibiydi. "Ltfen kendini aalanm gibi hissetme," diye sr-drd konumasn. "Bu formaliteden baka bir ey deil." "Koptos?" diye mrldand kendi kendine konuuyormucasna. "Ktibinizi Koptos'a m gnderdiniz?" Sonra kendini toparlad. "Elbette bunu anlayabiliyorum, prens. Ak devletin taleplerine kar gelmemeli." "Beni yanl anladn," dedi aresizlikle. "Kardeim Si-Montu'nun Ben-Anath ile evlenip Ramses'e kar gelmesi gibi ben de ne olursa olsun seninle evleneceim Tbubui. Ama babamn onayn alp seninle evlenirsem bu ailem iin de ok daha kolay olur. Babamn onayyla fazla ac ekmezler." "Ayrca," diye araya girdi Tbubui, elini elinden yavaa ekerken. "Kardeiniz Ben-Anath'la evlendiinde evli deildi. Sizin bir olunuz var ve varislikten uzaklatrlrsanz byk bir olaslkla olunuz sizin yerinize tahta geecek." Ban hafife kaldrd. "Sizi ok iyi anlyorum. Ama ben zaten soylu bir kadnm..."
Ve kaba bir insan deilsin, diye geirdi iinden Khaemwaset. "...ve devletin karsnda da boynum kldan incedir." Tbubui artk glmsemeye balamt. "Ama ben sabrl bir kadn deilim. Penbuy mutluluum yantyla Koptos'tan ne zaman dnecek?" "Bu sabah yola kt," dedi Khaemwaset. "Bir haftadan daha ksa bir sre iinde Koptos'ta olur ve aratrmalarnn ne kadar sreceini kim bilebilir? Bir ay daha dayanabilir misin, Tbubui?" Karlk vermek yerine koridora doru bir gz att, sonra dizlerinin stnde doruldu, her iki elini de Khaemwaset'in plak bacaklarna dayad ve uzanarak onu pt. Dudaklar ve dili alev alev yanyordu. Trnaklarn Khaemwaset'in derisine geirmiti. Khaemwaaset heyecanland. "Bir an iin kendimi kaybettim, zr dilerim prens. Nubnof-ret'le konutunuz mu?" Gen kadn hafife kendinden uzaklatrd. Tbubui yastn stne oturdu. "Henz deil," dedi soluk solua. "Uygun bir zaman bulamadm." - 262"Konumak iin fazla beklemeyin," diye tledi ve Khaemwaset tutkuyla ban sallad. "Evin hemen yannda sana bir ev ina ettirmeyi tasarlyorum," dedi, "Ama eve tandnda bu inaatn tamamlanacan sanmyorum, geici bir sre iin cariyelerin dairesinde kalabilir misin?" Souk bir tavrla ban evet anlamnda sallad. "Yalnzca geici bir sre iin," dedi. "Sisenet ya burada kalacak ya da Koptos'a geri dnecek, henz bu konuda bir karar vermedi," diyerek srdrd konumasn. "Harmin de ne yapacana karar vermedi." Khaemwaset arkasna yasland. "Kardeine syledin demek?" diye sordu aknlkla ve Tbubui ona kstaha bir bak frlatt. "Elbette," diye karlk verdi. "Onun iznine gereksinimim yok ama o hem benim en yakn akrabam hem de aabeyim olduu iin onayn almak istedim." "Verdi mi?" Khaemwaset armt. Kendisinden hem mevki hem de mal varl asndan daha alt dzeyde olan ve bu konuda kesinlikle sz hakk olmayan bu adamn karsnda birden kendini daha zayf bir durumda hissetti. Ama hemen sonra da bu ekilde dnd iin utand. Tbubui grevlerinin bilincinde, sevdiklerine kar ak kalpli gerek bir Msrl kadnd. "Evet, verdi," diye karlk verdi. "Benim mutlu olmam istiyor, Khaemwaset ve sizin bize byk bir onur verdiinizi dnyor." Khaemwaset yumuamt. "Bugn mutlaka onunla konumalym," dedi. "O evra hl zemedim. Hori mezarn duvarnn yeniden rldn ve ressamlarn ilerinin bitmek zere olduunu syledi. Mezar yaknda kapatlacak." Tbubui ayaa kalkarak eliyle harmanisini dzeltti, Khaemwaset bu zarif ellerden gzlerini alamyordu. "Sisenet odasnda," dedi. "Ekse-lanslar istiyorlarsa onu derhal buraya artaym." "Hayr," dedi Khaemwaset. "Ben onun yanna gideceim." Tbubui ban ne eerek koridora doru gitti. Khaemwaset de nu izliyordu. Saa dnd, onu izleyen
Khaemwaset sola doru bir -263 bak frlatt. Koridorun ucunda her zaman ak braklan baheye a,, lan kapdan Sheritra'nn kahkahalar geliyordu. Kapya doru yakla^, ca Sheritra'nn glgeliin altnda yerde oturduunu, Harmin'in de hemen karsnda olduunu grd. Balar neredeyse birbirine deecek kadar yaknd. Khaemwaset ban evirmeden nce kznn bir kahkaha patlatarak yastklarn stnde yuvarlandn grd. Harmin glrn-syordu. Sisenet ban kaldrp Khaemwaset'in ieri girdiini grnce hemen yerinden kalkp eilip selam verdi. Sisenet'in sakin baklar altnda, Khaenmwaset, bu adam benim kardeine srlsklam k olduumu biliyor, diye geirdi iinden. Tbubui yanlarndan ayrld ve Sisenel az nce oturduu sandalyeyi eliyle iaret etti. Khaemwaset oturdu. Yanndaki masann stnde yemek artklaryla bira duruyordu. Bir kenarda da rulo halinde birok evrak vard. "Bo zamanlan deerlendirmenin en iyi yolu bir eyler okumaktr," dedi Khaemwaset. Sisenet yatan stnde oturarak bada kurdu. Khaemwaset ilk kez adamn bedeninin ne denli adaleli olduunu fark etti. Ama o da benim gibi srekli oturuyor, diye geirdi iinden kskanlkla. Nas: bu kadar formda olabiliyor?" "Evra okumak benim bo zamanlarm deerlendirme ynte-mimdir, prens," diye karlk verdi Sisenet. "Bunlardan biri Apepa ile Seqenenra'nin yksn ieriyor, dieri de ok daha eski bir evrak. Her ikisinde de Ra'ya bakaldran insanlar, onlarn cezalandrlmas ve Ra'nn cennete ekilmesi anlatlyor. llerin iyilii iin baz byleri de ieriyor." Khaemwaset ilgilenmiti. Rulo olmu evra dikkatle aarak hiyeroglif yazlara bakt. "Bunlar gerekten de ok deerli," dedi hayranlkla. "Bunlar satn m aldn, Sisenet? Eski belgeleri satan birok tccar tanyorum. Bunlar kimden satn aldn?" - 264 11
Sisenet glmseyince Khaemwaset yzndeki ciddi ifadenin birden yerini yumuak ve ocuksu bir ifadeye braktn grd. "Onlar satm almadm, ekselanslar," dedi. "Bunlar ailemin, atalarmdan biri ok deerli bir tarihi ve bycym. Tek bir evrakta hem tarih hem de by bulmasna ok sevinmi olmal." "Bu byleri zmesi iin bir bycye dantn m?" diye sordu Khaemwaset. Sisenet ban iki yana sallad. "Ben bu konudan biraz anla-m," dedi. "Koptos'ta Thoth rahibi olarak grev yapmtm." "Beni artyorsun," dedi. "Peki, bu byler ie yaryor mu? Doru byler mi?" "Ekselanslar, bu byler ller iin olduundan bunlar bilmeme olanak yok," diye karlk verdi. Khaemwaset dnceli bir tavrla elini alnna gtrd. "Elbette! Ne kadar da aptalm! Koptos'ta Thoth'un barahibi kim ve tapnak nasl, gzel mi? Ben de kendimi tanrya adam biriyim." Bir sre dini konulardan sz ettiler, Khaemwaset, Sisenet'in zeksna, kibar tartma yntemine, bilgisine
hayran olmaya balamt. Khaemwaset tarih ve tp konularnda kendisi kadar bilgili olan biriyle sohbet etmeye baylrd ve Sisenet bu tr biri olduunu kantlyordu. Evrak, diye geirdi iinden. Belki bu konuda bana yardmc olur. Ne ki, Khaemwaset bunlar dnmesine karn d krklna m kapldn ya da memnun mu olduunu tam olarak kestiremiyordu. "Mezardan aldm o evra incelemek iin evime ne zaman gelebilirsin?" diye sordu bir sre sonra. "Artk bu ii bitirmek istiyorum. Evra grdmden beri bir trl unutamyorum." "Ben ekselanslar kadar bilgili deilim," diye karlk verdi Sisenet. "Ve size yardmc olacamdan da emin deilim ama siz ne zaman isterseniz gelip bakarm." Khaemwaset dnd. Hem bir an nce Nubnofret'le konumas hem de bekleyen baz ilerini tamamlamas gerekiyordu. Sonra da - 265 kendi kendine glmsedi. Bu evra incelemekten hl kanyorum dedi kendi kendine. "Haftaya bugn gel," dedi. "Tm leden sonray evra inceleyerek geirebiliriz." "Peki, prens." Sisenet glmsedi ve her ikisi de sustular. Evlii^ konusunu amayacak, diye geirdi iinden Khaemwaset. Aslnda bunu ben yapmalym. "Tbubui," diye sze balad. "Benimle evleneceinden memnun olduunu syledi bana." Sisenet gld. "Ne kadar da ilgin birisiniz, prens. Tbubui'nun onaym almasna gerek yoktu ve benim sizin gibi bir prensin kararn denetleyebileceimi dnmesi de ok samayd. Evet, bu habere gerekten de ok memnun oldum. Birok erkek onu istedi ama o hepsini geri evirdi." "Peki, sen ne yapacaksn?" diye sordu Khaemwaset merakla. "Koptos'a m geri dneceksin?" Bu soru Sisenet'i elendirmie benziyordu. Gzleri parlad. "Belki, ama sanmyorum," diye karlk verdi. "Burada mutluyum ve Memphis kitaplnda ok deerli evrak var." "Benim evimde bir grev stlenmek ister misin?" diye sordu Khaemwaset, aslnda kendisi de bu soruyu sorduu iin ok armt. Sorar sormaz da piman oldu. Sanki sululuunun bedelini demek ya da karln vermek istiyor gibi davranmt. Ne var ki, Sisenet alnmamt. "Teekkr ederim, prens ama hayr istemem." Khaemwaset tam Harmin acaba ne ister, diye sormak zereyken birden Sheritra'yla evlenirse zaten baz unvanlara sahip olacan dnerek vazgeti. Hazrlatt evlilik antlamas zaten yeterince karmakt ve bunun o anda tartlmasna da gerek yoktu. Ayrca, diye geirdi iinden bu antlama beni korkutuyor. Bir sre daha sohbet ettikten sonra Khaemwaset ayaa kalkarak Sisenet'le vedalat, koridordan geerek baheye kt. Sheritra ile - 266 pe imlerin zerinde konuurlarken Bakmut da Sheritra'nn ban souk suyla slatyordu. Hava ok scakt. Khaemwaset onlarla ksa bir sre sohbet ettikten sonra, kzna yaknda yine gelip kendisini ziyaret edeceini syleyerek, hizmetkrlarn ard ve nehre doru gitti. Tbubui'y1 grememiti. Ama artk
evlilik antlamasn ona vermi ve kanlmaza doru bir adm daha atmt. Kendini askerlerini savaa hazrlayan muzaffer bir kumandan gibi hissediyordu. Bir an nce huzurlu alma odasna gitmek ve Nubnofret'in varln hissetmek istiyordu. -267On kinci Blm "Bizi kt glerden koruyan, ona ibadet edeni, ktlklerden uzaklatran, o dengenin tam ortada durmasn salayan Thoth'a krler olsun!' Sheritra'y Tbubui'nun evinde grmeye gittikten gn sonra Khaemwaset artk kararn Nubnofret'le paylamas gerektiini aksi halde sululuk duygusunun kendisini ldreceini biliyordu. inde youn bir kararllk hissederek uyanm, Kasa'nn getirdii ekmece meyveyi yerken birden kararllnn zayfladn hissetmiti. Kararszln ya da Tbubui'yla evlenerek takdir edilecek bir ey yaptna ilikin duygusunu tam olarak zemiyordu. Kahvalt bitmi, ykanm ve giyinmiti. Birden odann ortasnda durarak ne yaptn dnd ve Kasa kendisini makyaj masasnn karsndaki tabureye oturtup yeni bir rastk kavanozunu aarken kendine geldi. Rastn kokusu Khaemwaset'i yeniden hayata dndrmt. Bu asla kabul edilemez, diye geirdi iinden Kasa'nn frasn siyah toza batrp gzlerine yaklatrmasn izlerken. Gzlerini kapad, frann gzkapaklarna deiini hissetti. "Kasa," dedi hzla korkaklnn geri gelmesini engellemek istercesine. "Cariyelerin evine gitmeni -268-
oradaki grevliye en byk dairenin yeni birisi iin hazrlanmasn /lemeni istiyorum. Yeniden evleneceim." akaklarndaki fra bir an iin titredi ve sonra yine eski ritmine dnd. Kasa yerinde doruldu, rastkl fray masann stndeki su dolu anaa koydu. Ban kaldrp efendisine bakmad. "Bu iyi bir ha-ber," dedi kibarca. "Size uzun, salkl ve bereketli bir yaam diliyo-rurn, ekselanslar. Ltfen konumayn. imdi dudaklarnz boyayaca-ra" Khaemwaset dudaklarndaki knann soumas ve kurumas iin bir sre konumad. "Mimarma bu akam alma odama gelmesini syle. kinci e Tbubui iin evin hemen yannda bir dizi odadan oluan bir daire yaptrtmak istiyorum." "ok gzel, ekselanslar. Bu haber artk herkese aklanabilecek dzeyde mi?" Khaemwaset hizmetkrnn bu abartl szcklerine gld. "Evet," diye karlk verdi ve Kasa yatan zerindeki altn ilemeli yakalkla altn bilezikleri efendisine giydirinceye dek konumad. "Beni ararsan prensesin dairesinde bulabilirsin," dedi hizmetkrna ve odadan dar kt. Ok yaydan kmt. Artk kesinlikle Nubnofret'le konumalyd.
Kapnn dnda hazr olda bekleyen Amek ile Ib, Khaemwaset'i izlediler. Evin sabah temizlii bitmek zereydi. Khaemwaset koridorlar spren hizmetkrlarn selamn fark etmeden karsnn dairesine doru kararl admlarla gitti. Korumalarna beklemelerini syleyerek, karsnn kapsnda duran Wernuro'yu selamladktan sonra geldii haber verildi ve sonunda ieri girdi. Nubnofret glmseyerek kocasna bakt. stnde kollarn ve boynunu akta brakan simli sar bir harmani vard. Salarn sar bir kurdeleyle balamt. Bana stnde tanra Mut'un yz olan bir ta takmt. Yalnayakt. Khaemwaset karsnn o sabah ne denli ehvetli grndn dnd. "Sen de bu sabah erken kalkmsn," dedi mutlulukla Nubnofret pmesi iin yzn hafife kaldrarak. "Bugn neler yapmay dn- 269 -
yorsun? Umarm bana da bir ya da iki saat ayrrsn!" Sheritra gittie den beri deiti, diye geirdi iinden Khaemwaset karsnn yanaklar. n perken. Artk her zamanki gibi ciddi deildi, evin ileriyle de p^ fazla ilgilenmiyordu. Belki de Sheritra ona baarszlklarn ya da y||a. rn ne denli acmasz getiini hatrlatyordu. Zavall Nubnofret. "Seninle zel olarak konumak istiyorum," dedi. "Hadi gel terasa kalm." Nubnofret ban evet anlamnda sallayarak kocasnn arkasndan terasa gitti. Bir iki adm attktan sonra daha imdiden iyice scak olan havaya kacaklard. Arka bahe biraz daha glgelikti, Khaemwaset terastaki sandalyeyi gsterdi karsna ama o hayr dercesine bam sallad. Ban sallarken tacn ortasndaki tanra Mut sert baklarla Khaemwaset'e bakyordu. "Samn ve makyajmn yaplmas iin bir saatten beri oturuyorum," dedi Nubnofret. "Ne var, Khaemwaset? Yoksa sonunda seni tedirgin eden eyi mi reneceim?" Khaemwaset hafife iini ekti. "Bunu nasl aklayacam bilmiyorum," dedi. "Onun iin de dolambal yollara sapmayacam. Bir sreden beri bir baka kadn seviyorum, Nubnofret. Bu duygumu dzenli bir aile yaantsndan holanan bir erkek gibi uzun bir sre anlamaya altm, ama nedense unutmak iin ne yaptysam unutamadm tersine daha da arttn hissettim. O kadna m ve onunla evlenmeye kararlym." Nubnofret hafif bir lk att ama Khaemwaset ona baknca bunun ne oktan ne de aknlktan kaynaklandn grd. Karsnn lnda daha ok tedirgin olmu gibi bir ifade vard. "Devam et," dedi. Takl kollarn gsnn altnda kavuturmu, gzn krpmadan kocasna bakyordu. "Sylemem gereken bir ey daha var," diye ekledi. "Ona bu evde uygun bir daire yaptrncaya dek cariyelerin dairesinde yaayacak ve kinci E olacak. Sen hl her balamda evin kadn olarak kalacaksn." - 270 "Elbette," dedi garip bir sesle. "Dilediin kadnla evlenmek senin ep doal haklarndan biri, Khaemwaset. Bunu daha nce neden yapmadna atm, dorusu." Ama sesinde arm gibi bir ifade yoktu, aytsz bir tavrla konumutu. Khaemwaset onu hi bu kadar dengeli grmemiti. "Antlama ne zaman
hazrlanacak?" Khaemwaset kendini zorlayarak karsna bakt. ri gzlerinde herhangi bir anlam yoktu. "Hazrland bile. O da ben de imzaladk." "O zaman bunu bir sreden beri dnp planladn anlalyor." Yzne belli belirsiz bir glmseme yayld. "Benden korktuun iin mi byle davrandn? Seni d krklna urattm iin zr dilerim. Haftalardan beri bylesi bir eyden kukulanyordum. Bu dnyann en ansl kadn kim? Ramses sradan bir kadn cariye olarak almana ses karmaz ama kraliyet ei olarak almana kar kacandan bu kadn bir prenses olmal." Khaemwaset birden karsnn her eyi bildiini hissetti. Kars gzlerini stnden ayrmyordu. Soluklar dzenliydi. "Prenses deil," demek zorunda kald. "Ama kesinlikle soylu bir kadn, Tbubui, Nubnofret. Onu ilk grdm anda istedim." "Tbubui. Ben de yle tahmin etmitim, Khaemwaset. Ayan burktuu o gn daha yere dmeden hemen yanna komutun. Sanrm ondan az da olsa biraz holanyorum. Yzeyde bir dostluumuz var ama o benimle ayn sosyal konumda deil ve ona bu ekilde davranmaya da niyetim yok, zellikle bunlar duyduktan sonra. Demek bu evde yaayaca iin benimle dostluk kurmaya alt. Bu ikiyzll bir ihanet olarak deerlendiririm. Anlyorsun, deil mi?" "Evet, elbette." "Mhrn byk bir sabrszlkla bastna eminim," diye srdrd konumasn Nubnofret. "Sen de elbette sradan bir prens deilsin. peki, olu ne olacak? O da buraya m yerleecek? Byk bir kutlama yaplmas iin emirler mi vermemi istiyorsun, eer istiyorsan bu ne za- olacak? Acaba baban bu evlilie ne diyecek?" Sorularn alayc tavrla sormutu ve Khaemwaset onu kaytszlkla deerlendirdii -271 iin byk bir hata yaptn fark etti. Aslnda tepki gsteremeyecek kadar ok fkelenmiti. "Kimse bana bir ey sylemedi!" Bir an iin yznde utanga bir jfa de olutu, sonra kocasna doru uzanarak haykrd. "Kimse bana bir ey sylemedi! Utandndan ve benden korktuundan tm bu hazrlklar bana haber vermeden yaptn, prens! Kendimi aalanm hissediy0. rum! Bylesi bir eyi aklayabilecek yreklilii neden imdi gsteriyor. sun? Neden bunu daha nce yapmadn? Neden?" "zr dilerim, Nubnofret," dedi. "Gerekten de zr dilerim, keke anlaman salayabilsem." Ellerini karsna doru uzatt. "Eer hanedanlk nedenlerinden ya da babam bunun gerekli olduunu dn-seydi veya ben biraz deiiklik istemi olsaydm inan bana nce sana gelir bu konuyu seninle tartrdm. Ama bu..." Ellerini karsnn omzuna koydu. "Onunla birlikte olma dncesi beni yiyip bitiriyordu, Nubnofret. Huzurum kamt. Bu da kendimi aptal bir ocuk gibi grmeme neden oluyordu Nubnofret, bu duygular iersinde sana gelemezdim." "Aman Tanrlar!" Kocasnn elinden kurtuldu. "Bu kadn gneyli, sradan bir kadndan baka biri deil, Khaemwaset. Onu istiyorsan al ve cariyelerin dairesine kapat. Bkncaya kadar da kullan ya da onun'-1
sevi. Bunlarn hibir nemi yok. Ama onunla evlenme." Karsnn sesindeki ifade Khaemwaset'in yzn buruturmasna neden olmutu. "Bu ok sama," diye bard Khaemwaset. "Onu be, on hatta on be yl sonra bile ayn tutkuyla isteyeceimi biliyorum ve ona benim dmda hi kimsenin sahip olmasn istemiyorum. Onunla evleneceim. Bu benim hakkm!" "Hakkn," diye bard. Khaemwaset karsnn tm bedeninin titrediini grd. "Evet, bu senin hakkn ama onun deil, Khaemwaset. Akln karmsn, sen. Baban buna asla izin vermez!" "Vereceini sanyorum," dedi Khaemwaset elinden geldiince yumuak bir sesle. Karsn yattrmak istiyordu. "Tbubui soylu bir kadn - 272 Olaanst bir kiilii var. Penbuy bana Ramses'in istedii onay getirecektir." "Eh, hi olmazsa bu da bir ey," dedi biraz daha sakin bir sesle. Bakla1"1 karlat ve Khaemwaset karsnn kendisini dikkatle incelediini grd. Gzlerini kocasndan ayrmadan kolundaki bilezikleriyle oynamaya balad. "Syle," dedi. "Beni seviyor musun?" "Ah, Nubnofret!" diye bararak karsna uzanmak istedi ama o hemen kendini geri ekti. "Seni ok seviyorum ve her zaman da seveceim." "Ama Koptos'lu bir zpkty sevdiin kadar deil," diye mrldand. "Pekl. Antlamann maddelerini grmek istiyorum. Bu da benim hakkm. Kendimi ve ocuklarmn geleceini korumalym. Ayrca birinci e ve prenses olarak haklarmn devam edeceini de bilmelisin." Srtn dikletirdi. "Hori'yle Sheritra'ya syledin mi?" "Henz deil ve bu ii bana brakman rica ediyorum senden. Bunu kendi yntemlerimle yapmak istiyorum." Nubnofret alayc bir tavrla glmsedi. "Neden?" diye sordu. "Utanyor musun, sevgili kocacm?" Bir sre ikisi de konumadan birbirlerini szdler. Aralarndaki gerginlik ve Khaemwaset'in fkesi artyordu, sonunda konutu. "Hepsi bu kadar, Nubnofret. ekilebilirsin." Nubnofret abartl bir ekilde eilerek selam verdi ve odasna doru gitti. "O kadn sana layk biri deil, Khaemwaset," diye seslendi arkasndan. "Penbuy sana iyi haberler getirmeyecek. Eve benim odamdan geerek girme. Bam aryor." Khaemwaset iini ekerek arkasn dnp baheye doru gitti. Fi-ravun'un haremindeki doktor sorununu zmeye karar verdi. Daha sonra da Delta'dan gelen mektuplara yant verecekti. Nubnofret'in fkesi zaman iinde geecek, Tbubui'yu kabul edecek ve her ey yoluna girecekti. imlerin zerinde yrrken, kendimi rahatlam hissetmem gerekir artk, diye geirdi iinden. Artk her ey aa kt. Hori ile Sheritra kesinlikle bu kararma kar kmayacaklar. Harmin'den - 273 Firavunlarn fkesi / F: 18 tr Sheritra bu kararma belki de sevinecek. Bunca yldan sonra ikinci kez evleneceim iin byk bir
kutlama yapmal mym acaba? Bir sre mutluluk ve endie karm iinde bunu dnd. Kalarm hafife att. Artk Nubnofret'in fkesini, zntsn dnmek istemiyordu. Birka gn sonra Sisenet evra incelemek zere geldi. Ib onu byk ve serin kabul salonuna ald. arap ve pasta ikram etti ve Kha-emwaset'le birlikte almaya baladlar. Sisenet'in ziyaretine kadar olan gnler gergin ama olaysz gemiti. Nubnofret souk bir kibarln arkasna ekilmi, her zamanki gibi kocasnn gereksinimlerinin karlanmas iin alyordu. Artk o cilveli ve neeli havasndan eser yoktu. Ancak gerektiinde kocasyla konuuyordu. Khaemwaset, Hori'yi eskisi kadar sk gremiyordu. Sheritra'y bir kez daha grmeye gittiinde konuacakt onunla. Khaemwaset tm bunlar kafasnn bir kenarna atmaya alarak Sisenet'in yanna oturup bir sre yazn bunaltc scaklarndan ve Nil Neh-ri'nin su dzeyinden sz ettiler. Daha sonra da Khaemwaset ayaa kalkt ve konuunu alma odasna gtrd. Khaemwaset ona oturmas iin masann arkasndaki sandalyeyi gsterince Sisenet saygyla eilip sandalyeye oturdu. Evrak masann stndeydi. Khaemwaset bir tabureye oturdu. Aslnda konuunun kendisine yardmc olmasn dorusu hi beklemiyordu. Sisenet glmseyerek evraa uzand. Msr'daki akademik toplumdaki konumunun bilincinde olan Khaemwaset salt Tbubui'yu honut etmek iin Sisenet'i evine ardnn farkndayd. Sisenet'e kalem, yaz tahtas ve iecek bir eyler ister mi diye sormak zereyken Sisenet'in dikkatle evra incelediini grnce vazgeti. Dikkatini Sisenet'in gne yan ve ince uzun parmaklarna evirdi. Parmaklarnda Nubnofret'in kaba ve zevksiz bulaca kaln altn ve firuze talardan yaplm yzkler vard ama bu yzkler Khaemwaset'in houna gitmiti. Evra okurken yzklerin kk hareketlerini izlemeye koyuldu. - 274
Sisenet, Khaemwaset'in notlarn nne ekmi bakyordu. Onun evra dikkatle incelemesi Khaemwaset'e gerekd gibi geliyordu. ojr yandan da endiesi artyordu. Hibir ey bulma, Sisenet, diye yalvard iinden. Bu grevin boyutlarn atn, eitiminin bunu deifre edebilmek iin yeterli olmadn syle ki, ben de bu evra bir an nce yerine geri gtreyim. Sisenet boazn temizledi ve hafife glmsedi. Yaz tahtasn ve kalemi nne ekerek ban kaldrd. Sonra bir kez daha ruloyu at. Ama bunlar yaparken de gzlerini Khaemwa-set'ten ayrmyordu. "ok eski Msr yazlar," dedi. "Kafanz kartrmasna hi armadm, prens. O dnemden bugne ok az evrak geldi ama bunlardan bazlarn Koptos'ta inceleme ansn ele geirmitim." Khaemwaset karsndaki adama dikkatle bakt. Sisenet'in garip aksannn bir kez daha farkna vard. Bu aksann hangi yreye ait olduunu bir trl karamyordu. Tbubui'nun konumalarna almt. Si-senet'le ok daha az konutuu iin imdi bunun daha iyi farkna varabiliyordu. "Bu... bu eyi aslnda evirebileceini mi sylemek istiyorsun?" diye sordu sabrszlkla iaret parmayla evra gstererek. "Elbette, ekselanslar," dedi. "Bana biraz izin verirseniz hemen deifre ederim." Khaemwaset aknlk iinde Sisenet'in yaz tahtasna eilerek yazmaya baladn grd. Papirsn stnde hzla hareket eden kalemin hrtlarn duydu. Korku ve heyecan iinde gergin bir ekilde ne doru uzanarak hiyerogliflerin kendi diline evrilmesini izledi. Dakikalar hzla geiyordu. Nasl bu kadar sakin ve ilgisiz olabilir, diye geirdi iinden hayretle. Belki de yazdklar nemli eyler deildir. Belki de bu bir ak iiridir ya da bir ailenin verdii bir davete ilikin bir eylerdir veya bir tr bir liste de olabilir... Ama hemen sonra da cmlelerin ritmini, sargl elden ald evra yeniden hatrlad ve derin bir sessizlie
gmld. - 275 I Khaemwaset'e ok uzun gelen bir sreden sonra Sisenet yerinde doruldu ve kalemini yaz tahtasnn stne brakt. Hibir ey sy|e. meden papirs Khaemwaset'in nne itti. Ne var ki, Khaemwaset'jr, uzanp evra alacak gc kalmamt. Odann scakl daha da artmt. Khaemwaset glkle soluk alabiliyordu. Sisenet evra rulo yapt. Elleri masann stnde beklemeye balad. Khaemwaset ter iindeydi. Kendini zorlayarak eviriyi okumaya baladnda Sisenet'in gzlerini ayrmadan kendisine baktnn farkndayd. Heyecann bir trl bastramad iin kendine kfretti. nce grdklerini alglamad, kendini bir kez daha zorlayarak satrlar yeniden okudu ama sonra da gzleri ve beyni birden uyum salad ve Khaemwaset tm benliini saran oku hissetti. "Ah, Tanrlar, bu szckleri alglamama karn yine de yksek sesle sylemitim," dedi bouk bir sesle. Korku tm benliini ele geirmiti. "Tanrlar! Tanrlar! Ben ne yaptm?" "Bu szcklerin byy ierdiini nasl olup da fark edemediniz!" dedi aknlkla Sisenet. "Ama bu o kadar da nemli bir hata saylmaz. Hasta msnz, ekselanslar?" Khaemwaset onun hafife yerinden dorulduunu fark etti, glkle yerine oturmasn iaret etti. "Hayr! Hasta deilim!" "Bunlara inanmyorsunuz, deil mi prens?" diye sordu yavaa. "Sizi heyecanlandrdm iin zr dilerim. Thoth Evrak yalnzca bir efsanedir. nsanlarn lm ve yaam denetleme isteini ierir. Oysa bu gce yalnzca Tanrlar sahiptir. Bu..." dedi elini evran stne koyarak. "Bu bir oyun. Biri mutlak gc ele geirmek iin Thoth Evrak'n uydurmu olmal. Tm yaamn ktlkler iinde geirmi biri lahi Adalet'ten korktuu iin bunu uydurmu olmal." Sisenet omuzlarn silkti. "Kim bilir? Bylesi bir evrak yok. Hibir zaman da olmad, eer bir an iin mantkl dnebilirseniz ekselanslar, bylesi bir evran sz konusu olmayacan siz de anlarsnz." Khaemwaset vargcyle kendini denetlemeye alyordu. "Ben bir bycym," dedi korku dolu bir sesle. "Yce gc ieren birok -276hv bilirim. Dier byclerin yllardan beri bu evra aradklarn bili-orUm ve bu aratrmalarn yaparken de hepsi oylesi bir evran varolduuna ve lmle yaam ieren bir gce sahip olduuna inanyordu." "Ben de ne kadar ok istersek isteyelim bycler tanrlar denetim altnda tutabildiklerinde yaammzn birok blmnde bynn denetimi olabilmesine karn bu gc lm engellemek ya da kularla ve hayvanlarla Thoth Evrak'nn yasal sahibinin yaptn varsaydmz gibi iletiim kuramayacamz sylemek istiyorum. Bu evrak ok eski dnemlere ait olduu iin gerekten de ok deerli. Fakat bir efsaneyi geree dntrebilecek kadar da deerli deil. Eer sizin dndnz gibi bu evrak gerekten de mutlak gce sahip olsayd o mezar bo mu olurdu dersiniz?" Khaemwaset dilerini gcrdatt. Bu scak gnde yatanda uyumu olmay yelediinin bilincinde yznn kire gibi bembeyaz olduunun ve bedeninin titrediinin farkndayd. Sisenet konuurken tek dnd
onun bir trl hangi yreye ait olduunu karamad aksanyla yzndeki belli belirsiz sevin ifadesiydi. Onun neye ve niin sevindiini anlayamyor, bu da tedirginliinin ve korkusunun artmasna neden oluyordu. Birden ayaa kalkt. "Gel," dedi ve Sisenet'in yerinden kalkmasn beklemeden sendeleyerek kapya doru gitti. "Ib!" diye bard. " tahtrevan hazrlat ve Hori'ye evin arkasnda beni beklemesini syle." Bacaklar titriyordu. Glkle evin iinden geip baheye kt. Sisenet de arkasndan geliyordu. tahtrevanla on iki tayc gelinceye dek hi konumadan beklediler. Hori aknlkla yanlarna geldi ve dosta bir tavrla Sisenet'i selamlad. Khaemwaset tedirginliine karn olunun yakkl yznde ikili olduunun iaretini grd. Bu saatte imek de nereden aklna, geldi diye geirdi iinden. Tahtrevanna bindi, dierleri de onu izledi. "Tm bunlar da ne demek oluyor, baba?" diye sordu Hori ama Khaemwaset karlk vermedi. Klelere bir an nce mezar alanna git- 277mek istediini syledikten sonra tahtrevannn perdelerini kapatt iindeki sknty ve korkuyu bastrmaya alarak yer yastklarnn (j6 tne uzand. Saqqara Vadisi'ne gitmek hi de bu kadar uzun srme misti. Tahtrevannn yere indirildiini hissedinceye dek bir daha per<j leri amad, sonra da sandaletlerinin altnda kavrulan topraa bast Sisenet'le Hori gzlerini gneten korumak istercesine ksmlar, tahtrevanlarndan inerek ona doru geliyorlard. Khaemwaset onlara bayla kendisini izlemelerini iaret ederek koar admlarla basamaklara doru gitti ama giriin her iki yannda duran askerler onu selamladklarnda birden durdu. Mezardan ieri girmesi iin tm cesaretini toplamas gerekiyordu ve iinde girmemesini syleyen sesi bir trl bast-ramyordu. Her zamanki gibi mezarn kf kokulu serinlii rahatlatcyd ama bu serin havann verdii zevk kalc deildi. Arkasndan gelen Sisenet ile Hori aknlk iinde bekliyorlard. Kk holden geerek durdu. Srt birden rperdi. Duvardaki resimler, iki heykel, duvarlara asl kk heykelcikler ve tabutlarda bir uursuzluk var gibi geliyordu ona. Tabut odas sanki evra aldn diye sessiz lklar atyor gibiydi. Gnaha girdin, seni kstah ve kafasz adam, bunun bedelini deyeceksin. Umutsuz bir fkeyle birden ileriye doru atld. Gizemli adamn yatt tabuta yaklat ve cesede bir yumruk att. Yumruun darbesiyle sarslan cesetten kan toz ortal kaplad. Khaemwaset mumyay brakt. "Bu adam hi kimse," dedi. "Kesinlikle nemli biri deil. Byk bir olaslkla ya evdeki hizmetkrlardan biri ya bahvan ya da yerleri spren biri. Benim gibi bir aptaln okumas ve onlarn tmn yeniden yaama dndrmesi iin evrak eline dikilmi." Toz iindeki elini Ho-ri'nin iilerinin yeniden rd duvara doru evirdi. Souk souk terliyordu. "te bu yzden evrak nemsiz binnin eline dikildi ve i odadaki tabutlarn kapaklar yok. Bu nedenle tnel kazlm. Kpe, - 278 rio Kpe! l kadn dar kmak iin yerde srnrken kpesini Hrd. imdi bu insanlar nerede ve ne yapyorlar?" Hori onun szlerini anlamakta glk ekiyordu, aknlkla Sisenet'e dnd. "Burada neler oluyor?" diye fsldad. "Babam neden sz ediyor?"
Khaemwaset, Hori'nin szlerini duyunca birden kahkahalarla glmeye balad. "Ben aldm ve ben kullandm," diye bard. "Yalnzca vasal sahibinin kiisel dokunulmazl vardr. Kendimi lanetledim." "Baban burada bulduunuz evran efsanevi Thoth Evrak olduuna inanyor," diye aklad Sisenet, kendisine aknlkla bakan Ho-ri'ye. "Evrakta gerekten de yeniden hayata dnmeye ililkin baz byler vard ama bylesi bir ey asla sz konusu olamaz." Khaemwa-set'e dnd. "ller yeniden hayata dndler," dedi. "Ama bu dnyada deil, prens. Mezarndan kan birine ilikin hibir kayt gemedi elimize bugne dek. Thoth Evrak buruk bir efsaneden te bir ey deildir ve buna inanamazsnz." Khaemwaset dikkatle ona bakt ve bir adm geriledi. "Evra bana verin ekselanslar. Evra alp yakmak istiyorum," dedi ama kendini toparlayan Khaemwaset hzla ban iki yana sallad. "Hayr," diye bard. "Evra bugn, hemen imdi eski yerine koyacam. Evine dn, Sisenet." Adam bir an iin duraksad, konumak iin azn at, sonra da vazgeerek selam verip dar kt. Khaemwaset lo koridorda arkasndan bakt, sonra da Sisenet gzden kayboldu. Hori telala babasnn yanna yaklaarak elini omzuna att. "Burada nelerin olup bittiini anladm sanmyorum," dedi endieyle. "Ama sizin ok yorgun ve zgn bir haliniz var. Hadi eve gidip biraz dinlenin, biz evra alp gelir ve mezar mhrleriz." Khaemwaset olunu dinleyerek dar kt. Sisenet'in tahtrevan kentin kuzey kesimine doru yola kmt bile. "Evet, eve gitmeliyim," diye mrldand Khaemwaset. "Ama her ey tamamlanncaya dek dinlenmem olas deil. Acele edelim Hori. Glgeler uzamaya baladnda burada olmak istemiyorum." - 279 Eve dndler. Hori beklerken Khaemwaset dnmemeye al rak koar admlarla alma odasna gitti ve evra ald. Kasa'dan ba kr bir ineyle iplik alarak kendisini endieyle bekleyen Hori'nin yann gitti. "Benimle gel," dedi oluna ve Hori olur anlamnda ban sallad Birlikte tahtrevanlarna binerek mezara geri dndler. Khaemwaset'in sabrszl artk doruk noktasndayd. Mezarn giriinde tahtrevanndan inerek Hori'ye seslendi ve koarak basamaklar indiler. Ceset braktklar gibi duruyordu. "Eli tut," dedi Khaemwaset. Hori kar kmad, babasnn dikmesi iin hafif ve sert eli yukarya doru kaldrd. Khaemwaset mumyann eline evra dikmeye balad. Papirs ele eskisi gibi dikemiyordu, sanki her ikisi de Khaemwaset'in bu zevksiz grevini yerine getirmemesi iin direniyorlar gibiydi. Artk ok ge, diye mrldanyordu sanki o da. Gnaha girdin ve lanetlendin, lanetlendin, lanetlendin... ne eline batnca kfretti. ri iki damla kan lnn elinin stne damlad. Oradan da evran stne. Khaemwaset panie kapld ve bu kez panikten kurtulmaya almad. Ter iinde son dikii de attktan sonra ineyi elinden frlatt ve lnn elini tabutun iine yerletiren Hori'ye bakarak ban sallad. "Kapak," dedi Khaemwaset bouk bir sesle. "Askerlerle tahtrevan tayclarna yardm etmelerini syle." Hori de babasnn paniini paylayor gibiydi. Koarak dar kt ve hemen sonra da yannda on adamla birlikte geri dnd. Khaemwaset duvara dayal tabut kapaklarn gsterdi, tabuta dokunmak istememesine karn hizmetkrlar ve oluyla birlikte ar ve ta kapa kaldrarak yerine koydular ve son bir kez daha homurdanarak tabutu kapattlar. Kapak hafif bir ses kararak kapand. Khaemwaset dnceli bir tavrla ikinci kapaa bakt, hemen sonra da kararl bir ekilde ban sallad. "Bu da," dedi. Bu kez adamlarna yardm etmeyip bir kenarda durarak kapan tabutun stne yerletirilmesini izledi. Kapan kenarndaki kk bir ta paras yere dt, yuvarland ve sol
sandaletinin yan banda durdu. Ta tekme- 280 $ "Hori bu mezar hemen kapattr," dedi. "Ressamlarnn iinin bitip hitmemesi umurumda bile deil. Basamaklar ta paralar ve molozla doldur ve mezarn giriine bulabilecein en byk kayay yerletir. Ha-kararmadan bu ilerin tmnn de bitmesini istiyorum, anlald fn?" Sesinin titrediinin ve hizmetkrlarnn kendisine baktnn farkn-dayd1- Eliyle azn kapatt, aylardan beri kendisini tedirgin eden ve Korkutan bu lanetli yerden uzaklaarak yavaa dar kt. Hori arkasndan geliyordu. "Ta ustasn hemen buraya gndereceim, baba," dedi- "Ama ltfen Sisenet'in duyarl szlerini dnn. Yalvaryorum sjZe. Sisenet hakl. Eve gidin, dinlenin ve dnn." Khaemwaset olunun mutsuz yzne bakt ve birden onu kollarnn arasna ald, Hori yzn babasnn boynuna gmd. "Seni seviyorum," diye hkrd Khaemwaset gzyalarn tutmaya alarak. Hori'nin bouk sesi duyuldu. "Ben de sizi seviyorum, baba." Tahtrevan tayclar eyalar tahtrevanlara yklyorlard. Khaemwaset tahtrevannn iindeki yastklara kercesine oturarak iini ekti. Yreinden ve bedeninden ar bir yk kalkm gibi hissediyordu kendini. Neyse ki, diye geirdi iinden, o byy yksek sesle sylememe karn bu haftalar iersinde kt bir ey olmad. Kimse lmedi ya da lmcl bir hastala yakalanmad. Ailenin stne uursuzluk kmedi. Aptal ve cahil bir kyl gibi davrandm. Sisenet haklyd. Bu dnceleri glmsemesine neden olmutu ve derin bir uykuya dald. Bu olay izleyen gnlerde Khaemwaset, Sisenet'le Hori'nin yannda yaptklarndan, sylediklerinden ve davranlarndan utanmaya balamt. Sisenet'in evraa ilikin syledikleri aslnda o kadar da kt eyler deildi ve her szc yeniden dnen Khaemwaset artk Sisenet'in sylediklerine katldn kabul etmek zorunda kalmt. Tm yaam boyunca bir gn Thoth Evrak'n bulmay mit etmiti. Bu evrakla tm canllara ilikin bilgiyi ve onlarn kendi aralarnda konutuklar dili anlayabilecek ve lmszln mutlak gcn eline gett ' - 281 -
girebilecekti. Tanr olacakt. Oysa artk bu dncelerinin salt bir ha yalden te olmadn anlamaya balamt. ocukluunda kurduy ocuka hayallerden biriydi, ama bu hayalini hrs ve agzllyie de beslemiti. Msr'da yaayan her bycnn bu evran varla inand doruydu, eer gerekten de bylesi bir evrak varsa bu, mut-laka zamanla sonsuzluun bulutuu egzotik bir yerdeydi ve g|Q bylerle korunduu gibi bu evra Thoth'un kendisi koruyordu. Ve bu evraa eer bir insanolu sahipse bu kiinin mutlaka insani gler-den ok daha fazla glere sahip olmas gerekirdi. Kesinlikle bylesi bir evrak Saqqara'daki basit bir mezarn iine gml olamazd. Aptalca davrandm, dedi eski dengesini yeniden kazanrken kendi kendine. Uzun zamandan beri dn kurduu bu hayalimin benliimi ele geirmesine izin verdim, artk kendimi toplamal ve yarm braktm ilerimi tamamlamalym. Ama ncelikle Tbubui'nun kalaca yer sorununu zmlemesi gerekiyordu. Derin bir soluk alarak eve eklenecek yeni blmn izimlerine dnd. Mimaryla birlikte havadar, byk ve birok odadan oluan bir daire tasarlamlard. Bu daireden evin iine uzanan zel bir hol olacakt. Bylelikle sessizlikten ve yalnz kalmaktan holanan Tbubui'nun her ikisine de sahip olma olana sz konusuydu. Ayrca dairesinin nnde baheye uzanan bir teras da olacakt. Evin kuzeyinde ki topraklar kazlacak, iek tarhlar toplanp havuzun kenarna yerletirilecekti ama Khaemwaset tm bunlar ev halknn huzurunu bozmadan
ve onlar tedirgin etmeden gerekletirmek istiyordu. Bu inaat onayladktan sonra geriye yalnzca emrin yerine getirilmesi ve evin kuzey tarafndaki inaatta almalar iin fellahlarn ie alnmas kalyordu. Tm bunlar gerekleirken Nubnofret de ona kar souk davranmay srdryordu. Khaemwaset iki gece karsnn dairesine gitmi, hatta onunla sevimiti bile. Ne var ki Nubnofret souk tutumundan asla vazgememi ve Khaemwaset de odasna dnmek zorunda kalmt. -282fkeli konumalar olmamt ama aralarndaki gerginlik her geen gn daha da artm ve tm evi kaplamt. Gle yzl hizmetkrlar somurtmaya balamlard. Khaemwaset tm bunlarn farkndayd ama hi aldrmyordu. Her geen gn kendini Tbubui'ya daha yakn hissediyor ve kafasndaki tasarlar gittike somutlayordu. Ksa bir sre sonra Tbubui artk bir daha uzaklamamacasna yannda olacakt. Penbuy'un Koptos'tan yollad rapor geldi. Mektubu yazdnda optos'a geleli iki gn olmutu ve aratrmasna balamak zereyken birden hastalanm bu da ilerini yavalattrmt. Penbuy, Koptos'taki scaktan, scakla birlikte kenti kaplayan sineklerden, amurlu suda ykanmak zorunda kalndan sz ettikten sonra efendisinin en onurlu ve en sadk hizmetkrlarndan biri olduu iin kendisine verilen grevin en ksa zamanda tamamlanacan belirtmiti. ylesin, sevgili Penbuy, diye geirdi iinden Khaemwaset pencerenin nnde ayakta dururken. Kuzey bahenin kenarndaki inaat olduu yerden grebiliyordu. Penbuy'un yz gzlerinin nne geldi, bir kez daha sen benim gerekten de en gvenilir, en zeki ve en alkan hizmetkrmsn, diye geirdi iinden. Penbuy'un her zaman yannda olmasn istediini fark etti. Onun odann iine serpitirdii nilfer iei kokulu sular zlemiti. Bahenin eski haline dnmesini istedi. Kendisinden uzakta olan kznn yannda olmasn istedi. Artk tm yaamnn eskisi gibi olmasn istiyordu. -283On nc Blm 'lmn habercisi seni almaya geldiinde, seni hazr bulsun. Ne yazk ki, konumaya frsatn olmayacak, korkunu aklayamayacaksn.' Sheritra konuk olarak kald evdeki garip yntemlere alnca eski uyumsuzluklarn unutuvermiti. Mutluydu, belki de yaamnda hi olmad kadar mutluydu. Bakmut ilk gnk tedirginliini hl stnden atamyor ve hanmna artan bir zenle hizmet etmeyi srdryordu. Sheritra onun bu yaklamn ok duygusal buluyordu. Artk zgven sahibi bir prenses olmutu. Yrmeye alyordu, ama arazide istedii yerlerde deil Sisenet ile Tbubui'nun syledii yerlerde yryebiliyordu. Kahvaltsn yatak odasnda yiyordu. Kafasndan srekli neeli bir eyler geiyordu. Annesinin gerginliinden uzaklanca tm bedeni rahatlam ve Tbubui'nun denetiminde kendini yeni ve zgr dncelere kaptrmaya balamt. Tbubui, Sheritra banyo kvetinin iindeyken odasna geliyordu. nceleri Sheritra bundan tedirgin olmutu. Hizmetkrlar insandan ok evin eyalar gibi deerlendirildiklerinden hizmetkrlarn plak bedenini ykamalar ona olaan gelirdi. Oysa Tbubui plak bedenini inceliyor, kk gslerine, baston gibi ince bacaklarna ve kemikli kalalarna bakyordu. Sheritra, Tbubui'nun bu davrannn dostluklarndan
-284kaynaklandna karar verdi. Tbubui'nun gzlerinin iine bakarak bu elerde beenmeme ya da acma duygularn kukuyla arad ama bulamad. Birka gn sonra ise Sheritra, Tbubui'nun sabahlar odasna gelmesini sabrszlkla beklemeye balamt. Kvetin iinde ykanrken Tbubui ieri giriyor, gen kz yanaklarndan pyor ve sohbete balyorlard. "Prensesin bedenini u yala ov," diyordu Tbubui kk banyodaki ta rafn stnde sralanan kavanozlardan birini gstererek. "Bu yan iinde balsam var, Sheritra, tenine ipeksi bir yumuaklk verecek. Gne cilde ok zararl." Ya da elinde bir krem kavanozuyla gelip bu kremin dudaklarn yumuatacan sylyordu. Defalarca She-ritra'y ykayan hizmetkr dar karm ve gen kz kendisi ykamt. "Beni balayn, ekselanslar, ama bacaklar gelitirecek ve belkemiini glendirecek baz hareketler biliyorum," demiti. "Ayrca izin verirseniz, beslenme ynteminizi de deitirmek istiyorum. Biraz kilo almanz gerek." Sheritra bu szlerden kesinlikle alnmamt. Tbubui yal kremi gen kzn tm bedenine srmt, teni artk ipek gibi olmutu. Annesi de bu tr eyleri srekli nerirdi ama Sheritra her defasnda bunlara kar kard. Tbubui'yla her ey farklyd, yaam onunla elenceli bir hal alyor ve gen kadn asla stnlk taslamyordu. "Onun prensesin bedenine dokunmas hi de doru deil," diye kar kmt bir keresinde Bakmut ama Sheritra oda hizmetkrn duymazdan gelmiti. Tbubui her derde are bulabiliyordu, sa glendirmek iin zel bitkileri, trnaklarn krlmasn nleyecek kremleri ve yzde izgileri giderecek zel maskesi vard. Eer tm bunlar ders verilircesine yaplsayd Sheritra ok sklacakt, fakat banyodan sonra giyinme ve makyaj arasnda Tbubui gen kzn gr salarn tararken ya da gzkapaklarna far srerken Sheritra aklna gelen her eyden sz ediyordu. Her konuda konuuyorlard ama Sheritra en ok Tbubui'nun eski Msr'a ilikin anlatt ykleri seviyordu. Sabahlar bu ekilde nee iinde geiyordu. ok ender - 285 I! olarak Tbubui gelmediinde Sheritra kendini terk edilmi hissediyOr. du. Tbubui leden sonralar ortalkta dolamazd. Sheritra da ykanm, kokular srm, salarn altn ilemeli tokalarla tutturmutu. Ken-dinin bile tanmakta artk glk ektii yzndeki yeni makyaj ve stnde krmz ya da sar harmanisiyle bahede kendisini bekleyen Har-min'in yanna kouyor ya da serin kabul odasnda buluuyorlard Sonra da hava kararncaya dek konuuyor, birbirleriyle akalayor oyunlar oynuyor, arap srahisini bitirirken birbirlerine anlaml baklarla bakyorlard. Akamlar tm aile birlikte yemek yiyordu. Baheden toplanan taze ieklerle ssleniyordu kk masalar. Lambalar yaklyor ve ak kapdan gelen tatl esintinin eliinde Sisenet onlara kitaplnda bulunan evraklardan bazlarn okuyordu. Sesi bouk ve derindi. Okuduklar sabahlar Tbubui'nun Sheritra'ya anlatt ykleri andryordu ama bu ykler hava karardktan sonra okunulduunda insan ipnotize ediyor ve dinleyenler anlatlanlar kolayca gzlerinin nnde canlandra-biliyordu. Sisenet okumasn bitirdikten sonra biraz daha arap iip sohbet ediyorlard. Sheritra onlara ailesinden, Firavun'dan, dncelerinden ve dlerinden sz ediyor, onlar da glmseyerek ve balarn onaylarcasna sallayarak onu dinliyor, arada srada da baz soruiar soruyorlard. Bir sre sonra Sheritra ne zamandr birlikte yaad bu insanlar hakknda hibir ey bilmediini fark etti. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise Bakmut'la korumas ona odasna kadar elik ediyor, koruma kapnn yannda nbet tutarken Bakmut da gen kz soyuyor, ykyor ve yatana yatryordu. Ve Sheritra da hemen derin bir uykuya dalyordu. Hibir zaman eve dnmek isteyeceini sanmyordu.
hafta iinde babas iki kez kzn grmeye gitmiti. Sheritra her defasnda da babasyla arasna somut bir mesafe koyup onu dinlemiti. Kznn mutluluundan memnun olduu grlyordu. Kzna her zaman sevgiyle sarlp onu kucaklyordu ama Sheritra bir keresinde babasnn kollar arasndayken birden iinde youn bir korku duymutu. - 286 haemwaset'in ikinci ziyaretinin sonunda Sheritra, Tbubui'nun bir evrak uzattn grnce bunun Sisenet'in kitaplmdaki evraklardan biri olduunu sand. Babasnn Tbubui'ya sarldn grnce birden iinde o eski korkuyu yeniden anmsad. Ama Sisenet'in evinin dndaki tm olaylar artk nemini yitirdiinden, Sheritra omuzlarn silkerek ban evirdi. Babasnn sevgisi hi kukusuz onu yiyip bitiriyordu ama bu kesinlikle Sheritra'y ilgilendirmiyordu. Babasnn yznn solgun ve skntl olduunu dnd. "Yeni bir haber var m?" diye sordu Tbubui babasna ve o da ban iki yana sallad. "Henz yok," diye karlk verdi ve ikisi de balarn evirerek Sheritra'ya bakarak zr dilercesine glmsediler. Nubnofret kzna selam yollamakla yetiniyordu. Gelip kzn grmemiti. Sheritra buna seviniyordu. Annesinin varl Sisenet'in evindeki huzuru bozabilirdi. Ayrca annesini de hi zlememiti. Khaemwaset'in ikinci ziyaretinin akamnda Sheritra yatmadan nce ksa bir yry yapmaya karar vermiti. Hava hl ok scakt ve kendini bir hayli huzursuz hissediyordu. Bir sre Bakmut ve korumalarndan biriyle hurma aalarnn evresinde dolatktan sonra nehre doru yrd. Su bir hayli alalmt ve ayn suya vuruyordu. Bir sre ky basamaklarnda oturdu, sessiz karanln iinde sakinlemeye alt. Sonra da eve doru ar admlarla yrmeye balad. Evin yan kapsna yaklarken ne kendisi ne de hizmetkrlar alacakaranlkta belli oluyordu. Kapnn hemen nnde iki kiinin durduunu grd. Konuuyorlard. Sheritra onlarn seslerindeki telal ifadeyi fark ederek durdu. Artk konumalar daha iyi duyabiliyordu. Tbu-bui'yla kardei hararetli hararetli konuuyorlard. "... ve ayrca artk zamann geldiini de biliyorsun," diyordu Tbubui. "Neden hl bekliyorsun?" "Evet zamann geldiini biliyorum," diye karlk verdi Sisenet. "Ama balamak iin kendimi hazr ve istekli hissetmiyorum. Bylesi bir ' bizi aar. Hatrlarsan bunun iyi olmayacana karar vermitik." -287 "Bu ok zaman nceydi, o zamanlar ikimiz de masumduk," cW Tbubui ac dolu bir sesle. "Ama imdi bunu yapmamz gerekiyor. Ayn. ca sradan bir hizmetkr iin neden bu kadar kafa patlatyorsun? ste. lik..." Sheritra'y grr grmez durdu. Sheritra bir an iin onun yzndeki fke ve aknlk dolu ifadeyi grd ama bu ifade annda yumu. ad. "Prenses," dedi. Sisenet eilip selam verdikten sonra karanlkta gzden kayboldu. "Yatmadan nce biraz yrmek istemitim," diye aklad Sheritra "Gzel bir gece ve bu akam biraz fazla yedim." Tbubui glmseyerek kenara ekildi. "yi geceler, ekselanslar," dedi. Sheritra ban sallayarak gen kadnn yanndan geti. Odasna girdiinde korumasnn kapnn nnde beklemesinden ve Bakmut'un da kapnn nnde yatmasndan ilk kez memnun olmutu. Karamsar bir ruh haliyle araf stne ekti. Fazla bir ey
duymamt, ama szcklerin arkasndaki duygular onu bir hayli tedirgin etmiti. Tbubui kardeini zorluyordu, Sisenet ise souk bir ifadeyle konumutu. Evin iindeki o neeli davranlarnn tersine her ikisi de gergin ve tedirgindi. Neden sz ediyorlard acaba, diye geirdi iinden. 'O sradan hizmetkr' kimdi? Sheritra evdekilerin hizmetkrlara bakmadan emirler vermelerine, hizmetkrlar bir eya gibi grmelerine abucack almt. gdsel bir ekilde yatanda oturdu. "Bakmut, Phamenoth ay iin babamn hazrlad yldz faln ver bana," diye emretti ve kle yerinden kalkarak duvarn yanndaki sandklardan birine doru gitti. Yldz falma hi bakmadm, diye geirdi iinden. Babam iyi olmadn sylemiti ama bu ay o kadar hzl geiyor ki, dorusu fal aklma bile gelmedi. Bakmut'un uzatt evxagi alarak ruloyu hzla at. Khaemwa-set'in de dedii gibi fal iyi deildi. "Bugn yatandan kma... Bu akam et yeme... Tanrlarn fkesi kabarabileceinden leden sonray dua ederek geir ve uyuma... Nil Nehri'ne snabileceini asla unutma... Bir hastalktan kaar gibi sevgiden ka..." - 288Sheritra evra rulo yaparak yan banda bekleyen klesine uzat-"Kaldr," dedi ve yeniden yatana uzand. Nil nasl benim snam olabilir ve neden olsun ki, diye sordu kendi kendine. Neden sevgiye srt evireyim? Kimin sevgisine? Babamn m? Tbubui'nun mu? Har-min'in mi? Tm bunlar dnerek uykuya dald. Ve oraya geldiinden (jgri ilk kez rahat ve derin bir uyku uyuyamad. Tbubui'yla Sisenet'in Konumalar cann skmt. Bir tkrt duyduunu varsayarak defalarca uyand. Her uyannda da evin derin bir sessizlik iinde olduunu fark etti. Ertesi sabah saat bir hayli ge olduu ve kahvalt saati oktan getii iin Tbubui hasta olup olmadn anlamak iin odasna geldi. Gen kadn her zamanki gibi sevecen, ilgili ve neeliydi. Sheritra ba arsn unutmaya alarak glkle yatandan kalkp banyoya gitti. "Ekselanslar dn gece uyuyamadlar m?" diye sordu Tbubui. Sheritra'nn nnde melmi bacaklarna krem sryordu. "Yorgun bir haliniz var, adaleleriniz de bir hayli sert ve gergin." Sheritra karlk vermedi. Gzlerini kapad. Tuhaf bir ekilde yaad her duygunun farkna varmaya balad; bann zonklamasn, yan tatl kokusunu, omuzlarna yapan slak salarn, banyo odasnn yerine damlayan suyu ama hepsinin tesinde Tbubui'nun bedenine deen parmaklarnn bilincine varyordu. Biraz daha yukar, Tbubui, diye geirdi iinden tembellikle. Bedenime o uzun ve yumuak parmaklarnla masaj yap. Gen kadn onu duymucasna istedii gibi masaj yapmaya balad. Tm tedirgin edici dnceleri bir anda yok olmutu. Sabahn geri kalan blm olaysz geti. Tbubui'yla birlikte Sheritra'nn yatak odasnda bir sre havadan sudan konutular. Sheritra, Tbubui'daki dalgnln farkndayd. Gen kadnn kafasnda baka bir ey vard ve bunu gizlemesini beceriyordu. le yemei biter bitmez gen kadn izin isteyerek kalkm ve odasna gitmiti. le uykusundan sonra Harmin, Sheritra, bir koruma ve Bakmut evden uzaktaki hurma aalaryla kapl alana gittiler. Koruma yolun -289Firavunlarn fkesi / F: 19
ban tuttu. Bakmut yastklar yere serdi, oyun tahtalarn ve talan h zrlad, sonra da biraz uzaklaarak yere oturdu. Sheritra evresindeki her eyin farkndayd; o scak havada alnn dan kucana akan ter damlalarn, bann stndeki hurma aacm kurumu dallarn, hatta oturduu yastn altndaki kurumu yaprakla r bile hissedebiliyordu. Bacana deen bir dal parasn hissetti. Har min tm oyun tahtalarn nne itti ve delikanlnn kokusu Sheritra'nn ban hafife dndrd. Delikanl salarn beyaz bir kurdeleyle arkasnda toplamt. Gzlerinin ii glerek gen kza bakt. "Bugn ne oynamak istersin, prenses?" diye sordu. "Ya da imlere uzanarak uyumak m istersin?" Sheritra delikanlnn dudaklarna ve boynuna bakt. "Seni pmek istiyorum," dedi. Harmin kkrdayarak Bakmut'u iaret etti. "stersen makara oynayalm. Sen iyi misin, Sheritra?" "Evet. yiyim. Kendimi biraz garip hissediyorum, Harmin. Hadi ta oynayalm." Harmin oyun tahtasn dizlerinin arasna sktrd, kutuyu aarak makaralarla koni eklindeki talar kard. "Pekl. Acaba ekselanslar makaralar m yoksa talar m almak ister?" "Talar." Makaralarla talar tahtaya dizdiler ve oyuna kimin balayacan saptamak iin kk ubuklar atmaya baladlar. "Annenin bu sabah ok dalgn bir hali vard, Harmin," dedi Sheritra. "Umarm onu tedirgin eden bir ey yoktur. Acaba eve dnmemin zaman m geldi, Harmin?" Bu ciddi bir soru deildi ve Harmin bir kahkaha patlatt. "Bak, oyuna sen balayacaksn. Annemi tedirgin eden bir ey yok, merak etme. Belki de scaktan rahatsz olmutur." "Ama o sca ok sever," diye kar kt Sheritra. "Ah Harmin, drde be! Hi de fena saylmazsn. Galiba olaylar biraz abartyorum. Scak beni de ok etkilemeye balad. Yln bu dneminde Nil Neh-ri'nde yzmekten holanmam. Umarm yeterince byk bir havuzunuz -290rjr. Dikkat etsene." Uzanarak Harmin'in makaralarndan birini biraz iler've koydu. "Yanl sayyorsun." "A Evi'ne girmek istememitim," dedi bouk bir sesle. Sheritra hasn kaldrp bakt. Harmin yutkunarak tahtann stndeki tan--balknm alarn yayd yere bakt. "A Evi uursuzluklarla doludur." "Asl bu kadar ok konuman sana iyi gelmeyecek," diye dalga geti Sheritra ama delikanl karlk vermedi. Sra kendisine geldiinde ubuklar att ve oynad, delikanlnn iinden tanrlarn evine doru ta atmay dilediini biliyordu. Harmin ubuklar att. "u makaray oyna," diye iaret etti Sheritra. "Ama bunu mutlaka Balk Evi'ne sokmalsn." Harmin iaret parmayla st dudana dokundu. Sheritra onun terlediini fark etti. "Hayr," dedi Harmin alak sesle. "Senin nne geeceim, Sheritra ama kesinlikle o uursuz eve girmeyeceim." "Nasl istersen," diye karlk verdi. "Bu ekilde oynayarak beni en gzel eve doru itiyorsun ve bundan sonra suya atlamaktan baka arem kalmayacak."
Harmin karlk vermedi. Gen kzn kendisine taklmalarna aldrmayarak oyununu oynamay srdrd. Gergin bir hali vardi. Sheritra onun talarn Su Evi'ne gnderdiinde ac dolu bir lk att. Sheritra elini kaldrarak Harmin'in makaralarn alp yerine kendi talarn yerletirdi ve uzanp elini tuttu. Eli souk ve ter iindeydi. "Suya atma," dedi bouk bir sesle. "Oras souk, karanlk ve aresizliklerle dolu. Ltfen, Sheritra." "Harmin bu kadar ciddi olmana gerek yok, oyun oynuyoruz," dedi. "Burada bylerle uramyoruz, yalnzca hoa vakit geirmeye alyoruz. Eer seni suya atmazsam oyunu kaybedebilirim." Harmin hafife glmsedi. "Sen kaybetmekten hi holanmyorsun. Kazandn kabul ediyorum ama beni suya atma." Sheritra aknlk ve tedirginlikle omuzlarn silkti. "Ah, pekl. Talarn topla. imdi zar atalm. Nesine bahse girmek istersin?" -291 Ksa bir sre sonra oyun tahtasndan uzaklatlar. Zar atmay h Sheritra kazanm ve Harmin onu yemekten sonra nehrin kysna q trmeye sz vermiti. Gnn en scak saatlerini uyuyarak geirme. zere birbirlerinden ayrldlar. Sheritra yatanda yatarken Harming bu oyunu neden bu denli ciddiye aldn dnp merak ediyordu o gne dek defalarca bu oyunu oynamlard ama Harmin ilk kez bu denli tedirgin olmutu bu oyundan. Ev o gn eskisi kadar sessiz deildi. Sanki bir fare ordusu evi ele geirmicesine evin drt bir yanndan fsltlar geliyordu. Bir gece nceki yorgunluuna ve Harmin'e besledii youn duygulardan dolay yaad duygusal gerginlie ramen uyuyamad. Bakmut'u uyandrarak bedeninin souk suyla silinmesini emretti. Yllardan beri hanmn ykayan ve ona masaj yapan Bakmut'un elleri Tbubui'nun deneyimli ve becerikli ellerinden sonra Sheritra'ya son derece kaba ve duyarsz gelmi ve klesine masaj brakp ekilmesini sylemiti. Bu akam yemekte ok arap ieceim, diye geirdi iinden, harpiste bu gece odama gelmesini syleyeceim ve o harpn seslendirirken ben de dans edeceim. Acaba Hori ne yapyor? Neden beni grmeye gelmedi? Yarn ona bir mektup yazaym. Sheritra ile Harmin batan gnein kzl klarnda nehre gittiler. Nehirde demir atm gemiye binerek aldlar ve geminin gvertesinde gnein batn izlediler. Kydaki evlerin basamaklarndaki mealeler yanmaya baladnda Harmin kaptana geri dnmelerini emretti ve Sheritra'yla birlikte kk kamaraya girdiler. Bakmut kamarann dnda yere oturdu. Srt kamarann kaln perdelerine dnkt. Akamn alacakaranlnda yerdeki yastklarn stne oturan Sheritra ile Harmin birbirlerine sarldlar ve pmeye baladlar. "Ah, Harmin," diye mrldand Sheritra. "Bu denli mutlu olabileceim aklma bile gelmezdi. Ak hakknda meerse hibir ey bilmiyor-muum! k olanlarla nasl da dalga geerdim. Bir trl sevgiye susadm kabul etmek istemezdim!" - 292 Harmin eliyle gen kzn azn kapad. "Sus," diye mrldand. "Ge-Ve bakma. O Sheritra artk yok ve nnde buna benzer uzun geceler uzanyor-"
"Hayr, buna benzer geceler istemiyorum," dedi alnna den sacn geriye atarken. "Bu ikence. Sen yanmdasn ama sana sahip olamyorum...." Szlerini tamamlamad, karanlkta yznn kzardnn kelli olmamasna seviniyordu. "ok yaknda bana sahip olacaksn," diye karlk verdi. "Evleneceiz. Sheritra. Bunu biliyorsun." "Evet," diye alak sesle karlk verdi. Bakmut'un bu konumalarn duymasn istemiyordu. "Ama ne zaman, Harmin? Ben bir prensesim ve bu tr eylerin gereklemesi bir prenses sz konusu olduunda uzun zaman alr." Harmin karlk vermedi. Sheritra onun neler dndn hissedebiliyordu ve zaman getike dn hissetti. Sonra da bu mesi titremeye dnt. Bir yant bulmaya alyor, diye geirdi iinden mutsuz bir ekilde. En iyi ekilde nasl bir yant vermesi gerektiini dnyor. Ama delikanl konumaya baladnda Sheritra'y artt. "Zaman alacan ben de biliyorum," dedi. "Eer yalnzca bir kraliyet protokol sz konusu olsayd seninle buradan kaardm." Sheritra rahatlayarak glmsedi. "Ama baka bir ey var," diye srdrd konumasn. "Babann annemle evlenmeyi dndnden haberin var m?" Sheritra aknlktan karlk veremedi fakat yine de bylesi bir eyi beklemiyor deildi. Babasnn Tbubui'dan ok etkilendii aka belli oluyordu. Sheritra bunun farkndayd, babasnn bu tutkusunun evlenmeye kadar gidebilecei olasln dnmekten her zaman kanmt. Haftalarca nce onu uyarmtm, diye geirdi iinden. Tbubui ok tehlikeli bir kadn. Bunu hissediyorum. Ama bununla birlikte babamn istedii kadnla evlenmeye de hakk var. Bu evlilik onu ok mutlu edecek. Ah, Hori, benim sevgili kardeim Hori. Buna nasl dayanacak-293 sn? Ya annem? Ama te yandan da babasnn Tbubui'yla evlenme dncesi tatl bir duygunun tm benliine yaylmasna neden oimu tu. Sheritra bu duygunun neden kaynaklandn tam olarak kestirem1 yordu. Harmin'e kar hissettii fiziksel gereksinme ateini krklerni e benziyordu. "Hayr," dedi soluk solua. "Bilmiyordum. Emin misin? Sana bunu kim syledi?" "Geen gece daymn bizlere okuduu yky bulmak iin onun alma masasndaki evra kartryordum," diye aklad Harmin "Evlilik antlamas da o evran arasndayd ve ben de yanllkla o evra atm. Baban da annem de mhrlerini evraa basmlar bile." "Bu konuyu annenle konutun mu?" Babam, annem ve Hori'yle konutu mu? Eer konutuysa neden bu konuyu bana amad? "Hayr," diye karlk verdi Harmin. "Zaman geldiinde konuacan sanyorum. zr dilerim Sheritra. ler bu aamaya geldiine gre babann seninle oktan bu konuyu tarttn sanmtm. Konuyu senin aman bekledim ama amadn." Bir an iin Sheritra'nn bedeni fkeyle titredi. Tbubui'nun yeni evine tanncaya ve evlilikle ilgili tm yasal ilemler tamamlanncaya dek Harmin'le arkada olarak kalmas gerekiyordu. Mutluluumu engelliyor, diye bard iinden. Her zaman mutlu olmam ister gibi davranan babam imdi bunu engelliyor. Sana ve duyduun bu aka lanet olsun baba. Bu ate geinceye dek neden yatp uyumadn?
Duygularnn younluundan bir ses karm olmalyd ki Harmin kalkp lambay yakt. Kamarann ii solgun bir sar kla doluverdi. "yi misin?" diye sordu Harmin endieyle. "Yzn kire gibi olmu." Sheritra yutkundu. "Planlarmz bir sre askya almamz gerekecek," dedi. "Kzgnm, Harmin, hepsi bu, yalnzca ok kzgnm. Yoksa babam yanl bir ey yapmyor." Denizcilerden biri kamaradan ieri girince Harmin gen kz elinden tutarak ayaa kaldrd. "Geldik," dedi Harmin. "Sana bu oku ya-294ttjm iin ltfen beni bala. Ailene hibir ey syleme. ok byk llt hata yaptm." Kamaradan Harmin'in arkasndan karken, hayr yapmadn, dedi kendi kendine. Benim yerim senin yannda, bu evde. Seninle evlenip burada yaayacam ve bir daha asla babamn evine dnmeyeceim. Mutlaka Hori'yle konumalym. Ah, neden buraya gelmiyor? O gece de doru dzgn uyuyamad. Dnde kendini karanlk bir gln kysnda, Su Evi'nde grd. Gece yarsyd ve karanlk gkyznde tek bir yldz bile yoktu. Suyun hemen stnde bir eyler hareket ediyordu ama Sheritra onlara bakmak istemiyordu. Alamak istiyor, alayamyordu. Su onu kendine doru ekiyordu. Sheritra afakla birlikte kalbi hzla arparak uyand. Bacaklar aryordu. Aalarn dallarna konan kularn cvltlarn bir sre dinledi. Sonra yeniden uyudu ve Bakmut kahvalt tepsisini getirirken uyand. Her zamanki gibi neeli ve hayat dolu Tbubui'nun odadan ieri girdiini grnce birden rahatlad. Birlikte banyoya gittiler ve Tbubui gen kz ykamaya balad. "Dn gece kt bir d grdm," dedi Sheritra. Tbubui glmsedi. "Belki de gece yemei biraz fazla kardnz iin karabasan gr-msnzdr, ekselanslar," dedi. "Hl gerginsiniz." Gen kzn plak bedenine bakt. "Tm bedeniniz gergin," diye srdrd konumasn. "Benim odama gelin, size gzel bir masaj yapaym." Byk kavanozu alarak odadan kt. Sheritra arkasndan giderken Bakmut da hanmn izliyordu. Tbubui'nun dairesinin nnde nbet tutan koruma yoktu ve Sheritra ieri girerken kendi odasnn kapsnda nbet tutan korumay armay dnd. Sonra da vazgeti. Burada herhangi bir tehlike sz konusu olamazd, ayrca evde yeterince insan vard. Bir lk atmasyla birlikte askerlerden biri naslsa koarak yanna gelirdi. Gen kzn arkasndan odaya giren Bakmut kapy kapatarak bir keye ekildi. Tbubui yata gsterdi. "Gergin olduumda ben de bu yala bedenimi ovarm," dedi Sheritra iini ekerek yzkoyun yataa uzanrken. "Ekselanslar kendilerini ok daha iyi hissedeceklerdir." - 295 " Bakmut'un yzn grmemesine karn Sheritra onun bu dav niini onaylamadn hissediyordu. "Teekkr ederim, Tbubui," den" "Masaj yapmak zor bir itir. Oda hizmetkrmn bunu yapmasn isj
mediinden emin misin?" "Elbette eminim, ekselanslar," diye karlk verdi Tbubui. "o 2a man da masaj yapan hizmetkrnzn yan banda durup ona ne yaD mas gerektiini sylemem gerekecek, bu da ok skc. Ltfen imdi gzlerinizi kapatn ve omuzlarnzn rahatlamas iin dirseklerinizi bira? daha aaya indirin." Sheritra sylenileni yapt. Odann sessizlii ve yan rahatlatc kokusu uykusunu getirmiti. Tbubui'nun parmaklar bedeninde kk daireler izerek masaj yapyordu. "Parfmn de bu ya gibi kokuyor," dedi Sheritra. Tm bedeni gevemiti. "ok gzel kokuyor." Gerekten de ok gzel kokuyordu. Bu, ne Sheritra'nn, ne de Khaemwa-set'in tam olarak anlayamad bir tr mr kokuuydu. Sheritra karabasann etkisinin giderek azaldn hissetti. Tbubui'nun becerikli elleri altnda kendini geceye oranla ok daha iyi hissetmeye balamt. Gen kadn bir sre Sheritra'nn srtna, omuzlarna, kollarna masaj yapt. Sonra da kalalarn ve bacaklarn ovmaya balad. Sheritra'nn bedeni snmaya balad. Tbubui'nun parmaklar bacaklarnn arasnda masaj yaparken bacaklarn at. Yavaa inledi. "Cannz m acttm, ekselanslar?" diye sordu Tbubui fsltyla. "Hayr," diye fsldad. Gsnde ve karnnda bir scaklk hissediyordu. "Gevemek ve ayn zamanda da uyarlmak ne kadar ho bir duygu, deil mi?" diye sordu Tbubui bouk bir sesle. "Ekselanslar hayatndan memnun mu?" Sheritra karlk veremedi. Dudaklar aralanm, arafa trnaklarn geirmi, Tbubui'nun yasak yere dokunmasn bekliyordu. Tbubui bir an elini ekti, sonra daha sert bir ekilde masaj yapmaya balad. Sheritra bir kez daha inledi. Kadnn parmaklar birden Sheritra'nn gsyle arafn arasnda kayd. Gslerinin ularn - 296 rt bir ekilde ovmaya balad, Sheritra aknlkla gzlerini ap ba-!,n hafife evirdi. plak bedeninin zerine eilmi duran Harmin'di. Sheritra ona ae|<nlikla bakarken Harmin onu omuzlarndan yakalayp evirdi. "Annen..." diye sze balad Sheritra ama Harmin dudaklarn dudaklarna bastrarak onu susturdu. "Annemden ok daha iyi masaj yaparm," diye fsldad. "Bakmut iin de endielenmeye gerek yok. Daha bir saat uyuyacak." Ona uyumas iin ila m verdin?" diye fsldad telala. "Ama Harmin..." Delikanl eliyle azn kapad, Sheritra heyecannn doruk noktasna ulatn hissediyordu. "Bunu sen de ben de istiyoruz," dedi Harmin. "Hizmetkrn iin meraklanma. Sanki hi uyumam gibi uyanacak ve kendisine bir zarar da gelmeyecek." Endielenmeliyim, diye geirdi iinden Sheritra. Bir an nce ayaa kalkp buradan kamalym. Ama kollarn delikanlnn beline sard ve onu kendine doru ekti, Harmin inleyerek ban gsne gmd.
Sheritra o gn bir daha Harmin'i grmedi. "Sevgiden hastalktan kaarcasna ka," demiti babas yldz falnda. Oysa o hi ekinmeden kendini sevdii adama vermiti ve bir an nce akam olmasn bekliyordu. Hava karardktan sonra Harmin'in yeniden yanna geleceinden ve bir kez daha sevieceklerinden emindi. Harmin'in ailesi umurunda bile deildi, ellerini bann altna koymu yatakta yatarken yaptklarn dnyordu. Harmin'in gen kz pp odadan kp gitmesinden ksa bir sre sonra tm bedeni istekle kvranmasna karn yine de kendisine retilen ahlaki deerlerden kendini soyutlayamamt. Bir prenses halktan birinin ocuunu dourma tehlikesini gze alamazd. Ve bir prenses, diye geirdi iinden zntyle, bekretini dnmeden yitirdii iin acmaszca cezalandrlr. Ama kendimi bir sandalda bir denizceye tes-l'rn etmedim ki, dedi kendi kendine. Harmin'le ben nianl saylrz ve o soylu birinin olu. Artk geriye dnm yok, gizlenip saklanamam. 297Eer onun kollar arasnda ayn zevki bir kez daha tadacaksam, w mut'un mutlaka susmasn salamalym. Zaten birka gn iinde ba bam da her eyi renecektir. Beni en fazla artan tm bunlar Tbubui'nun hazrlamas oldu Yoksa syledii gibi ahlakl biri deil mi o? Ya da oluyla beni nisam, bir ift olarak m gryor? Veya babamla yapaca evlilik pazarlklarn-da kendisine destek olmam m istiyor? Tbubui'nun yaptklarn dnd, sonra da birden ana oulun bahede araplarn yudumlarken bu olay konutuklarn ve kendisin-den de bir fahie diye sz ettiklerini dnd. Peki ama, dedi kendi kendine, Harmin'e kar koymaya altn m? Delicesine onu istiyordun ve burada kaldn her gn kanlmaz bir ekilde buna yaklayordun. Bunu biliyordun. Onlarn tuzaklarna dtn ve bu olayda kendinden baka kimseyi sulayamazsn. i pikinlie vurmalym, diye geirdi iinden. Babamn nianlandmz aklamaktan baka yapacak bir eyi kalmad artk. Zavall babacm! Acaba ok zlecek mi? "Bakmut!" diye seslendi ve yerde gm taklarn parlatan hizmetkr ayaa kalkp yataa yaklat. "Babama davranlarma ilikin rapor yollayan sen misin?" Bakmut kalarn kaldrd. "Hayr, ekselanslar, ben deilim," dedi. "O zaman kim?" dedi Sheritra dnceli bir sesle. "Biliyor musun?" "Emin deilim ama yapacak bir ii olmayan ktipten kukulanyorum," diye karlk verdi Bakmut. "Bir an nce prensin evine dnersek herkes kendi iinin bana geecek." Sheritra ellerini bann altndan ekerek yatakta doruldu. "Benim dostumsun, deil mi Bakmut?" diye sze balad. Hizmetkr saygyla eildi. "ocukluumdan beri yanmdasn ve her zaman bana anlayl davrandn, beni anladn. Bana ihanet etmezsin, deil mi?" Bakmut hanmnn gzlerinin iine bakt. "Hizmetinizdeyim, efendim," dedi. "Ve sizden bakasna da asla hizmet etmem, prenses. El-298tj size ihanet etmem. Ama sadakatimin yan sra da aklmdan ge-pleri size syleme hakkna sahibim." Sheritra gld. "Zaten bunu her zaman yapyorsun!" dedi. Sonra da birden ciddileti. "Hibir zaman gen
kzlarn davrand gibi dav-ranmadm," diye srdrd konumasn. "Sen bir hizmetkr olmakla birlikte benim en yakn arkadamsn da. Harmin hakknda ne dnyorsun?" Bakmut alt dudan srd. "Ekselanslarnn ona ok deer verdiini biliyorum ve dolaysyla onun deerli biri olduunu sanyorum," diye karlk verdi. "Ama ondan holanmyorsun." "Ekselanslar, duygularm aklamak bana dmez." "Haklsn," dedi Sheritra sabrszlkla. "Ama sana bylesi bir soru sorduuma gre benden korkmadan yantn da vermelisin." "Pekl," dedi Bakmut. "Ondan holanmyorum, ekselanslar. Kardeiniz Hori kadar yakkl ama prensin cmert kalbi onda yok. Onun kaba biri olduunu hissediyorum. Annesini arkadanz olarak grmenize karn onun hilekr, kurnaz bir kadn olduunu dnyorum." "Drstln iin teekkr ederim, Bakmut," dedi Sheritra. "Harmin hangi saatte gelirse gelsin onu ieri alman ve o geldiinde bizi yalnz brakman emrediyorum sana." Bakmut'un yznde dehet dolu bir ifade olutu. "Ekselanslar bu hi de iyi bir davran olmaz," dedi. "Siz bir kraliyet prensesisiniz. Siz..." "Bunlar biliyorum," diye konumasn yarda kesti. "Senden rica etmiyorum, sana emrediyorum. Bundan sonra davranlarmdan sorumlu deilsin. Anlald m?" "Evet." Bakmut eilerek hanmn selamlad. "Baka bir ey daha var. Bundan hibir hizmetkrma sz etmeyeceksin. Sana sorulduunda yalan sylemeyeceksin ama dedikodu yapman istemiyorum." -299"Ekselanslar ben dedikodu yapmam. Buna ne zaman vaktim 01 bilir ki? Anneniz prenses Nubnofret bizi bu ekilde eitmitir. Ve h evdeki hizmetkrlarn dedikodu yapmasn dnmek bile..." Gld "Onlar yryen llere benziyorlar. Onlarn hibirinden holanmyo^ rum." "Gzel. O zaman birbirimizi anladk demektir." "Sylemek istediim bir ey daha var," dedi inat bir tavrla Bak-mut. "Bu evdeki deiikliklerin birou size ok yarad, sevgili pren-ses, harika biri oldunuz. Bir zamanlar sizi penesine alan o utanga. nzdan kurtuldunuz. Beni azarlamaktan da vazgetiniz. Bir l iei gibi alyorsunuz. Ama bu almann altnda sert bir kabuk var gibi geliyor bana. Ltfen beni balayn, ekselanslar." "Seni baladm," dedi. "Hadi imdi iinin bana dn, Bakmut." Hizmetkr geri geri giderek yere oturdu ve gm taklar yeniden parlatmaya balad. Sheritra yataktan kalkarak odann iinde dolamaya balad, duvarlara, makyaj masasnn stndeki kavanozlara ve Thoth'un portatif ama kk ibadet edilen eyasna dokundu. Geriye dn olmayan bir yolda ilerlediinin farkndayd. Bakmut haklyd. Bu yaad deiiklikler ona zgvenini kazandrmt. Aslnda bu lgnla, bu dncesizlie ihtiyacm vard, dedi kendi kendine. Uzun zamandan beri
ocukluumun esiri olarak yaadm. Bu yeni snrlar, yeni duygular artk renmenin zaman gelmiti. le yemeini odasnda yedikten sonra akam tm cesaretini toplayarak yemek salonuna gitti. Sisenet kibard, ama ok fazla konukan deildi. Harmin her zamanki gibi kibar davranyordu, gen kzn endielenmesine neden olan yalnzca Tbubui'ydu. Allmn dnda neeli ve konukand. Sheritra gen kadnn kendisini lmeye alan baklarla szdn grmt. Baklar karlatnda Sheritra onun kendisine sularcasna baktn hissetti. mit ettii ve korktuu gibi o gece Harmin, basit ve altn bir kolyeyle odasna geldi. Bakmut kendisine sylenildii gibi delikanl ieri -300 r girmez dar karak onlar yalnz brakt. Sheritra harmanisini -rarak Harmin'e sevgiyle sarld. Harmin onunla artk daha yava ve umuak bir ekilde seviiyordu, sabahki tutkusu bir an iin parlam tfe snmt. Sheritra birka gn boyunca babasndan fke dolu bir mesajn aeimesini bekledi ama gelmedi. Belki de casus ktip Harmin'le arasnda olanlarn farkna bile varmamt. Belki de bu evdeki tembellikten holanm ve geri dnmemek iin efendisine yalan sylemiti. Fakat belki, diye geirdi iinden Sheritra zntyle. Babam kendini ilerine kaptrm ve artk benimle ilgilenmiyor. Birden bu dncesine fkelendi. Eve gidip neden benimle ilgilenmediini reneceim. Hori'yi bulup ziyaretime gelmedii iin onu azarlayacam. Ama Sisenet'in evindeki sessizlik, evde yaayanlarla birlikte Sheritra'y da avucunun iine aldndan zamann, gnlerin nasl da hzla getiinin farkna varamamt. Harmin akamstleri kendisiyle birlikte ava gelmesi iin gen kz le davet etmeye balamt. Harmin ava karken her zaman yanna bir koruma, bir kle ve de hizmetkrlarn evinde zincirle baladklar kpei de alrd. Bazen le yryerek giderdi ama ou kez sava arabasyla gitmeyi yelerdi. Sheritra bu daveti geri evirmeyi dnyordu. Sava arabasnda ayakta durmak tehlikeli olabilirdi ve atlardan da hi holanmazd. Ayrca Firavun torununun yaralanmasndan hi holanmayacakt. Ama Harmin'in yannda Sheritra kendini sanki uyuturucu alm gibi hissettiinden Harmin'le birlikte ava kt. Atl arabann arkasnda kenarda dururken atlar izliyordu. Sar kpek arabann yannda dilini karm kouyordu. Harmin her zaman bir arslan vuraca umuduyla ava kard. Genellikle de eve eli bo dnerdi. Ara sra bir eyler avlad da olurdu. Bir keresinde kk bir ceylan avlamt. Elinde klc kayalarn arasndan frlayan ceylann peine dm ve Sheritra korku dolu bir ilik atarken klcn ceylana saplamt. 301 Harmin'in ehvet dolu neesi Sheritra'y artyordu. Onun hi w zaman kukulanmad bu vahet dolu yann gryor ve sevdii m' mn ada bir dzeye getirilmesinin olanaksz olduunu dny du. Her zaman dncelerini okuyan ve son derece kibar olan Harm elinden kard avnn arkasndan aza alnmayacak kfrler ediy ya da avn yakaladnda vahi zafer lklar atyordu. Bir eyler avlad gnn akam daha tutkulu hatta biraz da kab bir ekilde seviiyordu. Sanki Sheritra onun peine dt bir avd Sheritra da onun bu tepkilerine ayn ehvet duygusuyla karlk veri. yordu.
Geriye dnp baktnda bekretini yitirdiinden bu yana ya|. nzca birka gnn getiini aknlkla gryor ve bu sevime yn-temlerini nasl olup da bu denli abuk rendiine ayordu. Acaba annem benim bildiklerimi biliyor mu? Babam, Harmin'in benden istediklerini annemden istemi midir acaba? Babam istese bile annem karlk vermi midir? Ama babasn dnmesi utanmasna neden olmutu, hzla babasn kafasndan uzaklatrd. Bir akamzeri Harmin'le hizmetkrlarn dairesinin arkasnda, lle kk araziyi ayran duvarn nnde bulumak zere szlemiler-di. Sheritra, hak etmeyen Hori'ye bir mektup yazdrdndan ge kalmt. Kestirme yoldan gitmeye karar vererek hizmetkrlarn blmnden doruca arka kapya doru gitti. Geni avlu botu. Sereler yerdeki ekmek krntlarn yiyorlard. Sheritra korumasyla birlikte kapya yaklat ve koruma Sheritra'nn gemesi iin kapy at. Sheritra buradaki toprak ynn daha nce grmemiti. Yeni konmu olmalyd. Toprak ynna bakarken birden ynlarn arasnda bir ey gzne iliti, daha yakndan grmek iin yaklat. Krk bir kalem kutusunun stnde gne parlyordu. Sheritra uzanp kutuyu ald. Kutunun krk yan bir bez parasna sarlmt, Sheritra kutuyu alrken bez ald ve iindeki krk cam paralar yere dt. Bezin iinde bir ey daha vard. Sheritra yzn buruturarak bezi sallad ve plerin arasna frlatt. |; - 302 '
Bu bamumundan yaplm bir insan figryd. Yuvarlak omuzlar kaln ensesi vard. ki kolu da krlmt ve bir aya yoktu. Sheritra f-nrn yznn olmadn fark etti. eklin bedeninde birok ine de-,xj vard. Kalbin bulunduu yerde de ine delikleri olduunu grd. yurnuak kahverengi balmumunun stne hiyeroglifle bir eyler yaz-ivd, Sheritra bu yazlar zmek iin dikkatle bakt. Birden korkuyla doruldu. O bir bycnn kzyd ve ne grdnn de farkndayd. 0U nazar bebeiydi. Bu bebei biri yapm, dmannn adn yazm, sonra da lanet ve beddualar okuyarak bakr ineleri bebein bana ve kalbine saplamt. "Sakn dokunmayn, ekselanslar!" dedi koruma ve onun sesiyle kendine gelen Sheritra bir lk atarak bebei elinden frlatt. Kalem kutusu tahta oymalyd. zerinde altn ilemeli ktiplerin tanrs Thoth'un bir resmi vard. Sheritra kalarn atarak kutuya bakt. Bunu daha nce bir yerde grmt ama nerede ve ne zaman grdn bir trl hatrlayamyordu. Bir sre sonra kutuyu toprak ynnn arasnda brakt ve topra kartrmaya balad. Eline deen byk bir toprak anan paralarna bakt. Bu anan bir zamanlar kullanlm olduunu fark etti, anan stndeki lm bysn ieren szckleri grd. Bu evde biri youn bir nefret iinde, diye geirdi iinden. By ve ayin yaplm ve kimlii bilinmeyen o kii bysn yaptktan sonra bir kenara frlatmt. Acaba bu by baarl oldu mu, dedi kendi kendine ya da kurbann bu byden haberi var m ve zamannda byy durdurabildi mi? rperdiini hissederken bir glgenin yaklatn grd. "Ekselanslar, burada ne yapyorsunuz?" Sheritra glkle yerinde dorulunca karsnda duran Harmin'i grd. Bulduklarn eliyle gsterdi. "Kalem kutusunun stnde parlayan gne nlar dikkatimi ekmiti," dedi. Titriyordu. "Biri bununla birini ldrmek istemi, Harmin." Harmin omuzlarn silkti. "Hizmetkrlar ou kez birbirlerinden nefret ederler ve srekli kavga ederler," diye karlk verdi. "Tm hizmetkrlar ayn, deil mi? Bu byy onlar yapm olmal."
-303 'SZ "Sizin hizmetkrlarnz konuabiliyor mu?" diye sordu belli belir bir alayclkla. "Yalnz olduklarnda konutuklarndan eminim. Artk ltfen bunlar dnme, prenses. Bu kez arabay sen kullanmak ister misin?" Sheritra dalgn bir ekilde ban sallad ve yan yana yryerek kendilerini bekleyen sava arabasna doru gittiler. Kalem kutusunu eline aldnda iinde hissettii o duygudan kendini bir trl kurtara-myordu. Bu duyguyu, daha sonraki gnlerde de hissetti. Ara sra o mumya bebei yapann Sisenet olabileceini dnyordu. Bazen de tp konusunda bilgili olan Tbubui'nun byden de anlayabileceini dnyor ve o bebei onun yapm olmasndan kukulanyordu. Ne onun, ne de Sisenet'in bu tr bylerle neden ilgilenebileceklerini bir trl akl almyordu. Tbubui artk sabahlar prensesin odasna gelip onu ykamyordu. Bana kalrsa artk amacna ulat iin gelmiyor, diye geirdi iinden Sheritra ama bu dncesi onu tedirgin etmemiti. Kendini Harmin'le evlilik antlamasn imzalam gibi hissediyordu ama garip bir ekilde bunun ne zaman olduunu hatrlamyordu. Artk kar koca olmulard ve kendisi de o evde yaayan ailenin bir yesiydi. Sabahlar her zamanki gibi yine birlikteydiler; Harmin, Sheritra'rn sevgilisi olmadan nce yaptklar gibi tekneyle kar kyya geip Memphis sokaklarnda dolayorlard. Kalabalk, grlt hatta sokaklardan gelen kokular bile gen kzn iindeki aknl daha da arttyor ve o sessiz eve gitmek zere gemiye her biniinde rahatlayarak derin bir soluk alyordu. Bir gn Tbubui'nun odasna gitmiti. Makyaj tamamlanmt fakat salarn henz toplanmamt. Tbubui'yla birlikte sanki iki kz karde-micesine ya da Msr'n sosyal hiyerarisinde ayn snftanmlarcas-na Tbubui'nun mcevherlerini inceliyorlard. Sheritra bazen bu tr bir yaknlamadan tedirgin olurdu. Artk arkada olduu bu akll ve gvenilir retmeninden ok etkilendii iin bu sosyal samalklardan da -304mamaya balamt. Tbubui'nun tak koleksiyonu ok ender bulunan paralardan olutuundan Sheritra bunlara baylyordu. "Annem zevklerinde her zaman tutucu ve geleneksel biriydi," diye aklyordu Tbubui, Sheritra yzklere, bileziklere, halhallara, muskalara ve yakalklara hayranlkla bakarken. "Annemin bykannesinden ve onun annesinden kendisine kalan birok taks vard ve o da bunlar kutsal armaanlar olarak deerlendirirdi. Ben de onun gibiyim. Kocam da bana birok gzel taklar armaan etmiti ama hemen hemen her gn annemin taklarn takarm." zerinde damarl akik tandan yaplm Horus Gz olan gm bir kolyeyi Sheritra'nn boynuna takt. "Bu kolye size ok yakt, ekselanslar," dedi. "Ayrca bu kolye sahibini ktlklerden de korur. Beendiniz mi?" Sheritra tam mutlulukla bir lk atmak zereyken gz abanoz aacndan yaplm sandn sa tarafndaki parlak firuze taa takld. Tbubui'nun bir firuze taks vard ama bu tak Sheritra'nn dikkatini ekmiti. Dier taklar brakarak bu takya uzand. Eline alp bakt. Bu altn ve firuze karm bir kpeydi. Dudaklarn srd sonra da aknlkla konutu. "Tbubui, bu kpe mezarn iindeki tnelde Hori'nin bulduu kpenin ei! Gzmn bu kpeyi bir yerlerden srdn anlamtm!" Tbubui'ya bakt. "Sen bunu
nereden buldun? Sakn bana Hori'nin o kpeyi sana armaan ettiini syleme!" "Sakin olun, ekselanslar," dedi Tbubui glmseyerek. "Kardeiniz elbette byle bir ey yapmad. O bu tr eyleri yapamayacak kadar drst bir insan." "Ama sana da k," dedi Sheritra. "Onun iin de ne yaptnn farknda deil. Ak bazen insanlara garip eyler yaptrabiliyor..." Birden sustu, yz haftalardan beri ilk kez kzarmt. "Babamla evlenmek zere olduunu biliyorum," dedi fsltyla. "Bunlar sylediim iin ltfen beni bala, Tbubui." "Balandn, sevgili Sheritra," dedi glmseyerek Tbubui. "Hori'nin duygularnn farkndaym. Ona anlayla davranyorum, korkmana gerek yok, yaknda bu duygularnn gerek olmadn o da anlaya-305 Firavunlarn fkesi / F: 20 cak. Kpeye gelince...." Uzanarak Sheritra'nn sk sk tuttuu kpe ald. "Hori bana orijinalini gstermiti ve ben de firuze talan ok sev' diim iin eini yaptrdm. Hori gider gitmez hemen bir kda o kp6 nin resmini izdim ve kuyumcuma gtrerek eini yaptrdm." "Ya?" diye karlk verdi Sheritra. Kafas karmt. "Peki ama di-er ifti nerede?" Tbubui iini ekti. "Kaybettim. Ucu olmas gerektii kadar salam yaplmam, anlalan bir yerde drm olmalym. Hizmetkrlarm evi, baheyi hatta sandalla gemiyi bile aradlar ama bulamadlar. Anlalan kentte yrrken drdm. Bir gn yenisini yaptracam." Umursamaz bir tavrla kpeyi sanda frlatt. "Ekselanslar baharatl arap imek isterler mi? Bir eyler attrmak ister misiniz?" Tbubui'nun aklamas son derece mantklyd. Sheritra'nn iinden bir ses duyduklarnn gerek olmadn sylyordu. Hori hibir zaman baka birinin maln birine armaan edecek kadar dar grl biri deildi, ama onun k bir delikanl olduunu da unutmamak gerekiyordu. Karlksz kalan akndan tr byle bir eyi yapm olabilir miydi? Sheritra, olabilir, diye geirdi iinden. Bylesine gzel bir taknn yaplmas zaman alrd ve Sheritra'nn az nce grd gibi yeni yaplm bir kpeye de benzemiyordu. Kpenin altn sslemeleri hafife bozulmu gibiydi. Bir kuyumcunun amal olarak yeni bir takya eski grnm kazandrmas pek allm bir ey deildi. Tbubui'nun bu tek kpesinde gerek bir antika havas vard ve altnn rengi kararm hatta morumsu bir renk almt. Tbubui'nun bu taky srekli takm olmas da mmknd. Onun iin eskimi gibi grnyor da olabilirdi. Ayrca Mittanni'nin morumsu altnndan da yaplm olabilirdi ama Sheritra'y tedirgin eden bu dncelerinin hibirinin geerli olmadn sylyordu ona. Hori kesinlikle bu gzel kpeyi delice bir akla sevdii kadnn ellerine vermi ve o da kar kmadan bu paha biilmez armaan kabul etmiti. Sheritra kpeyle ilgili tedirgin edici bir ba daha kuruvermiti. Bal-mumundan yaplm bebei hatrlayarak Tbubui'nun bunu l kadn - 306 I
kSkandi iin yapm olabileceini dnd. Bu doru olabilir mi, di-e geiriyordu iinden Sheritra yatanda uzanm yatarken ya da bahede dolarken veya Bakmut ayak tabanlarna kna srerken. Ama insan eski bir ka'y sulayarak fkesini ona yneltmemeli, diye neirdi iinden. Bir iki gn iinde buradan gitmeliyim. Eve dnm artk daha fazla erteleyemem. Birbirlerinin kollar arasnda yatarken bu dncesini o gece Har-mjn'e at. "ki gn iinde geri
geleceine sz verirsen gitmene izin veririm. Sen bana avda ans getiriyorsun, Kk Gneim. Ayrca bu eve de mutluluk getirdin." Sheritra bu konuyu Tbubui'ya atnda o da bunun akllca bir karar olduunu sylemiti. "Endielerini anlyorum," dedi anlayl bir tavrla. "Dnnde bizi ihmal eden o kardeini de yemee davet et. Saygdeer annene sayglarm ilet." Yanna fazla bir eyler almayacandan eyalarn toplamas uzun srmemiti. Harmin ve annesiyle vedalat. Yasal vedalamaya gerek yoktu. Artk kendi evi gibi deerlendirdii o eve ertesi gn leden sonra dnmeyi tasarlyordu. Ama evden ayrlrken ve gnein altnda ky basamaklarna doru giderken birden iinde youn bir isteksizlik duyduunu fark etti. Bunalma girmek zereydi. Nereye giderse gitsin artk gereklerden her zamankinden daha fazla uzakta olduunu hissediyordu. Gerein tm arl sessiz ve beyaz badanal evle kendisi arasnda uzaklayor gibiydi. skeleden geip gemiye binerken dardaki dnyann bir paras olmadna ilikin garip bu duygu vard iinde. Bakmut'un eski neesi yerine gelmiti. Korumalaryla askerleri bile daha neeli davranyorlard. Benim dmda herkes eve dnd iin mutlu, diye geirdi iinden gemi kydan uzaklarken. Ama bu mutluluklar uzun srmeyecek, nk ne olursa olsun yarn buraya hep birlikte geri dneceiz. Bir ark mrldanan Bakmut'u susturmamak iin kendini g tuttu ve kararl bir ekilde nnde uzanan kente bakt. - 307 Gemi kyya yanatnda ve iskele atldnda babasnn ky t>a. samaklar ona hem daha byk hem de yeni gibi geldi. Bayrak direk-lerindeki imparatorluk rengi olan mavi ve beyaz bayraklar Nii'den esen hafif rzgrda sallanyordu. Her gn temizlenen basamaklar Sheritra'ya sonsuzluk ifadesi gibi geldi ve korkuyla bir adm geriledi Basamaklarn tepesinde de basamaklar kadar tertemiz giysiler iindeki askerlerle hizmetkrlar onu selamlad. lerinden bir haberci geldiini bildirmek iin koarak eve doru gitti. Glgelii telala ald ve bann stne yerletirildi. Sheritra kentin geni yoluna benzeyen tal yolda ilerledi. Her iki yannda da zenle biilmi imler ve egzotik iek tarhlar vard. Evin ana giriinin her iki yanndaki renkli stunlarn altnda askerler nbet tutuyordu. Evin nnde de haberci, khya ve bir ktip yerde oturuyorlard. Sheritra yanlarndan geerken onlar dalgn bir ekilde selamlad. emeden akan suyun sesiyle kadn hizmetkrlarn glmelerini duydu. Buras her zaman byle miydi, diye geirdi iinden. Kk bir saray gibi miydi? Hizmetkrlar bana her zaman byle mesafeli bir sayg m gsterirlerdi? Ib koarak yanna geldiinden bu sorularn yantlayacak zaman bulamamt. Durup bekledi, Ib kollarn iki yana aarak eilip onu selamlad. "Ib?" dedi. Ib yerinde doruldu. Pek yalanmam, diye geirdi iinden Sheritra ksa peruunun evreledii yuvarlak ve boyal yzne bakarken. Bedeni de adaleli ve formda. ekici bir adam. "Ekselanslar, bugn eve dnmekle ok iyi yaptnz," dedi. "Babanzla prens sizin dnnz iin gerekli mektubu hazrlyorlard." "Neden?" diye sordu fkeyle. "Ne oldu?" "Bunu babanzn aklamas daha iyi olacak," dedi khya zr di-lercesine. "u anda annenizin yannda. Sizi oraya gtreyim."
Ib'in emriyle maiyeti dald. Sheritra, Bakmut ve glgelik taycs Ib'in arkasndan gittiler. Baheden, mavi balk havuzundan ve iri fi- 308 avuninciri aalarnn altndan getiler ve evin arka giriine doru fatlar. Buradan Nubnofret'in dairesine daha kestirme gidiliyordu. Sheritra iindeki yabanclk duygularyla ve durup geri dnmemek iin savaarak Ib'in arkasndan gitti. Ib, holdeki taburelerden birini gstererek Bakmut'a oturmasn iaret etti ve kapy iterek ieri girdi. Sheritra kendisinin geldiini haber veren Ib'in sesini duydu. Sonra da onun yanndan geerek ieri girdi. Kaplar arkasndan kapand. Khaemwaset elini uzatt, Sheritra kendisine uzatlan eli tutarak skt. Annesi yatan stnde oturuyordu. Kznn ieri girdiini fark etmemie benziyordu, gen kz babasna dnd. Babas onu sradan bir ekilde yanandan pt. "Neler oluyor?" diye sordu sesinin yksek tavanlarda ve mavi beyaz zeminde yanklandn duyarak. Nubnofret'in kadn hizmetkrlar bir kede bzlm duruyorlard. Bu oda neden bu kadar byk, bizler bu odann iinde ccelere benziyoruz, diye geirdi iinden. "Ramses'in bakhyas geldi bugn buraya," diyordu Khaemwaset. "Bykannen be gn nce lm." Ramses'in khyasnn getirdii fkeli mektuplardan sz etmedi. "Yas tutuyoruz, Kk Gneim." Bana bir daha asla byle hitap etme, diye geirdi iinden fkeyle. Ama hemen sonra da panie kapld. Yas. Yetmi gn burada hapis hayat yaayacak, Harmin'den, Tbubui'dan uzak kalacak, sar kpekle lde ava kamayacak, hurma aalarnn altnda tembel tembel uzanp oyun oynayamayacak ve Harmin'le seviemeyecekti. Annemin azarlamalarna geri dndm, diye geirdi iinden d krkl iinde. Sonra da birden bu dncelerinden utand. Bykannesi lmt. Bykannem bana kar her zaman sabrl ve sevecendi. Onun lmn duyduktan sonraki ilk tepkim fkelenmek oldu. Ben ok bencil biriyim. "Ah baba, ne kadar da korkun," dedi. "Ama ayn zamanda da o kadar korkun deil. Astnofret uzun zamandan beri ok ac ekiyordu, deil mi? Artk tanrlarn yannda ve huzur iinde. Tren iin The-bes'e gidecek miyiz?" - 309 "Elbette," diye karlk verdi Nubnofret. "Nereye ve hangi nedeni olursa olsun yolculuk dncesinin beni sevindirdiini itiraf etmeliyi Sheritra. Tbubui'larda iyi vakit geirdin mi?" Ban evirip annesine bakt. "Evet, hem de sandmdan daha iyi vakit geirdim," diye karlk verdi. "Gzel," dedi annesi kaytsz bir sesle. "imdi gidip dairenin hazrlanmasn syleyeyim hizmetkrlara." Yerinden kalkarak dar ift. Kaplar bir kez daha skc kapand. "Annem hasta m?" diye sordu. Khaemwaset srtn kamburlatrarak iini derin derin ekti. "Sanmyorum ama ok fkeli. Dorusunu istersen, Sheritra..." Du-raksad. "kinci kez evlenmeye karar verdim ve bu benim en doal haklarmdan biri olmasna karn annen buna ok kzd. Tbubui'yla evlilik antlamas imzaladm." Merakla kzna bakt. "Bunu bu anda sylemek niyetinde deildim. zr dilerim
Sheritra. ardn m?" "Hayr," diye karlk verdi ve bir an nce bir yere oturmak istedi. "Onu ilk grdnzde tahtrevanda sizin yannzdaydm, hatrlyor musunuz, baba? in bu noktaya varacandan uzun zamandan beri kukulanyordum." Antlamadan haberi olduunu sylememeye karar vermiti. Hem artk bunun bir nemi de yoktu. "Anneme bu fikre almas iin biraz zaman tanyn. Zaman iinde Tbubui'yu kabul edecektir," diye srdrd konumasn. "Annem bir prenses ve grevlerini yerine getirecektir." "Bunu bir grev olarak yapmasn istemiyorum," dedi Khaemwaset. "Onun Tbubui'yla arkada olmasn, bu ailenin bir yesi olarak kabul etmesini ve ona iyi davranmasn istiyorum. Annene bunu sylediimden beri bana son derece souk ve mesafeli davranyor. Her neyse, bu habere almas iin yeterince zaman olacak naslsa." "Neden?" diye sordu Sheritra yataa otururken. Khaemwaset kollarn gsnn altnda kavuturarak odada gezinmeye balad. "Penbuy'u Koptos'a Tbubui'nun ailesi hakknda bilgi toplamas iin gnderdim," dedi. "Bunun antlamadaki bir maddeden -310tr yaplmas gerekiyordu, bunu imdi aklamak istemiyorum. Bu-aQn iki darbe yedim, Kk Gneim. Annemin ve Penbuy'un lm haberini aldm." "Ne?" diye bararak sordu Sheritra aknlkla. "Yal Penbuy ld m? Nasl lm?" "O kadar da yal deildi," diye karlk verdi babas. "Benim ya-mdayd. Yln bu dneminde Koptos'a gitmek istememiti ama onu ben zorladm. Bu onun grevlerinden biriydi." Sheritra konumak iin azn atysa da babas eliyle onu susturdu. "Penbuy kasabaya gittikten ksa bir sre sonra hastalanm. Bunu gneyden gelen bir haberci bana sylemiti. Bandaki arlardan ve soluk almada glk ektiinden ikyet ediyormu. Yine de oradaki tapnan yanndaki kitaplkta almasn srdrm. Kitaplktan karken bir gn, gnein altnda drt adm attktan sonra yere ylm. Yardmcs yanna geldi-indeyse oktan lm." Babasnn bu szleri kaderini birden sonsuza dek deitirecek-micesine yreinin daraldn hissetti Sheritra. Babas hizmetkrnn deil de yakn bir arkadann lmnden sz eder gibi konuuyordu. "Ama bu sizin suunuz deil ki, baba," dedi babasnn sesindeki sululuk duygusunu hissederek. "Penbuy sizin de sylediiniz gibi grevini yapyordu. Zaman gelmi olmal. lm onu ister burada ister orada naslsa bulacakt." Bu gerekten de doru mu, diye geirdi iinden bu szleri syler sylemez. Ah, doru mu gerekten? Yreindeki sknt sinsi bir ylann admlar gibi tm benliini saryordu. "Sanrm haklsn," dedi Khaemwaset yavaa. "Onu zleyeceim. Koptos'ta mumyalanacak ve sonra da gmlmek iin buraya Memp-his'e getirtilecek. imdi iki kii iin yas tutuyoruz, Sheritra." Keke buraya gelmeseydim, diye geirdi iinden Sheritra. Bu haberler bana Sisenet'in evinde ulasayd orada yas tutmak istediimi sylerdim. Harmin'den uzak durur, onunla sevimez, srekli dua eder, hem bykannemin hem de zavall Penbuy'un ka'larna adaklar adardm..." Hori nerede, baba?" diye sordu. "Onu grmek istiyorum sonra -311 da odama ekilip bu iki korkun haberi iime sindirmeye alaCa m."
Khaemwaset acyla glmsedi. "Bu haberler sende ok etkisi yapt deil mi? Hori'nin de byk bir ok yaadn sanyorum. Hori ok deiti, Sheritra. Hi kimse bunun nedenini bilmiyor. Elinden ge|. diince bizleri hatta Antef'i bile grmemeye alyor. Ama belki seninle konuur." Benimle mutlaka konuacak, diye geirdi iinden Sheritra. Eer askerlere onu yanma getirmelerini emretmek zorunda kalsam bile onunla mutlaka konuacam. Ne de ho bir karlama yaattlar bana. "Hori'nin bu evlilik antlamasndan haberi var m?" Khaemwaset zntyle kzna bakt. "Hayr, henz yok. ou kez onunla konumak iin yanna gittim ama her defasnda da vazgetim. Ona yaklamak o kadar gleti ki." Babasna yavaa glmsedi. "Bunu benim yapmam ister misiniz?" Size neler oluyor, baba, diye geirdi iinden. Yznzdeki utan duygular ve davranlarnzdaki bu ekingenlik ancak bir hizmetkra yarar, neredeyse doduu andan itibaren emirler vermeye ve kendi kararlarn tek bana almaya alk bir firavunun oluna hi yakmyor. Sanki babasnn iindeki gl ve soylu yan hamlam bir mey ve gibi yumuayvermiti. Sizi korkutan ne, diye barmak istedi. Yrekliliinize, soukkanllnza ne oldu? Ar yaltaklanan bir hizmetkrdan acmasz bir efendi olaca sylenirdi ve babasnn utanga ifadeli yzne bakarken iinden onu tokatlamak geiyordu. Kendini hi bu denli yalnz hissetmemiti. "Teekkr ederim," diye karlk verdi babas rahatlam bir halde. "Ona benden daha yaknsn. Eer yolu aarsan ben de oturur ona bu durumu aklamaya alrm." "Aklama yapmanza gerek yok ki," dedi Sheritra aknlkla. "Gnmzde yalnzca tek bir ele yaayan ok az prens var, baba. Sizin de byle bir zelliiniz vard. Memphis'de uzun zamandan beri doal -312oimayan D'r a''e yaants srdrdnz, hepimiz birbirimize yettik bir sQre iin. Belki de bu yzden annem, Hori ve ben kstahlatk." Khaemwaset gzlerini krptrd. "ok deimisin," dedi yavaa. Yalnzca d grn deimemi, gzlerinde de kendinden emin ve souk bir ifade olumu. Ama ben souk bir insan deilim, diye dnd, ban eip kapya doru giderken. Ben ok scak bir insanm, baba, o kadar scam ki ne bykannemin lm, ne u anda tank olduum aramzdaki soukluk bu grnmeyen alevleri asla sndrebilecek gte deil. Sizler ok zayfsnz. Harmin'in bedenimde dolaan merakl parmaklar ve siyah gzlerindeki ehvet dolu baklarnn altnda ben alev alev yanyorum. Hori'nin dairesine doru giderken ellerini yumruk yapt. Kardeinin dairesinin kapsnda sabrla nbet tutan askerin selamn fark etmedi. ok fkeliydi. -313On Drdnc Blm 'Kentin bilinmeyen bir yerinden, garip bir yerden gelen bu kadna dikkat et... O, derin sularda insan, bir anda alp yok eden bir anafor gibidir.' Khaemwaset ertesi sabah iine gnlk haberlemelere balamak zere alma odasna giderken Penbuy'un olu Ptah-Seankh ile karlat. Delikanl o kadar ok babasna benziyordu ki, Khaemwaset'in
birden yrei azna geldi. Hemen sonra da onun babasndan, biraz daha zayf ve uzun boylu olduunu, gzlerinin Penbuy'unkiler gibi dikkatli, neredeyse yarglarcasna baktn fark etti. Rah-eankh'n gzleri i ve kzarmt. Babas iin gzya dkt anlalyordu. Khaemwaset delikanlnn oraya gelmesine neden olan kararl ve denetimli yapsna hayran oldu. Elinde yaz tahtas ve kalemi vard. Harmanisi temiz ve dzgnd. Ailesinde uzun zaman nce balam olan geleneksel grev ve ball srdrmeye kararlyd delikanl. Khaemwaset'in yaklamasyla birlikte Ptah-Seankh diz kerek onu selamlad. "Ayaa kalk," dedi sevgi dolu bir sesle Khaemwaset. Delikanl ayaa kalkt, sonra da alan bir ktip gibi bir kez daha yere kapand. Khaemwaset sandalyesine oturdu. "Baban ok severdim ve senin gibi ben de iimde youn bir ac duyuyorum," dedi bouk bir sesle. "Kalbin hl krk ve znt doluyken buraya gelip almak zorunda hissetmemelisin kendini. Evine git ve kendini hazr hissettiinde gel." -314ptah-Seankh inat yzn kaldrd. "Babam size ok uzun bir s-sadakatle hizmet etti," dedi. "Ve ailem babam ldnde sizin ktibiniz olabilmem iin beni eitti. Babam u anda son yolculuuna haklanyor ve beni u anda pek dnmediinden de eminim. Bylesi bir zamanda bile kiisel zntlerimden tr grevimi ihmal edemem. almaya hazr msnz, ekselanslar?" "Hayr," dedi Khaemwaset yavaa. "Hayr, sanmyorum. Geici Ktibim imdilik ileri stlenebilir, Ptah-Seankh. Senin gidip babann cenazesini yetmi gnn sonunda Memphis'e getirmeni istiyorum. Onun mezarn rahiplerin her gn gidip dua etmeleri ve adaklar adamalar iin altnla dolduracam. Benim de sana kar bir grevim olduundan annenle konuup babann cenaze treni hazrlklarn yapacam, bylelikle bir de bunlar dnmene gerek kalmayacak." ne doru uzanarak delikanlnn gzlerinin iine bakt. Delikanl baklarn ekmedi. "Baban, evlenmeyi tasarladm kadn hakknda baz bilgiler toplamak iin gitmiti," diye aklad. "Bu kadnn kkleri Koptos'ta. Penbuy ne yazk ki fazla bir aratrma yapamadan aramzdan ayrld. Koptos'a gitmeni, babann cenazesini buraya getirmeden nce de bu aratrmay tamamlaman istiyorum senden." "Bu bana eref verir, prensim," dedi hafife glmseyerek Ptah-Seankh. "Ve bana gsterdiiniz gvenden tr de kranlarm sunarm, efendimiz. Ama yola kmadan nce bu sz konusu insan hakknda her eyi renmem gerekiyor." Khaemwaset gld. Delikanlnn yant ac dolu ama ayn zamanda da yarasna meriem olabilecek nitelikteydi. "Sen gerekten de Penbuy'un olusun," dedi. "Dndn gibi konuuyorsun ve ilerde de birok konuda benimle tartabilecek bir dzeye geleceini gryorum. ok iyi. Gitmeden nce annenin bir eye ihtiyac olup olmadn ren. Bu da bana yapacaklarn sana nasl tam olarak aklayabilmem ve Koptos'taki soylu dostlarma seninle ilgili mektuplar yazmaca zaman tanyacaktr. Al." Daha nce yazdrd papirs uzatt. Salt bu ama iin srekli yanan mumun stne balmumunu uzatt, balmu-315munu evraa damlatt ve sonra da mhrl yzn bastrd ve ev ra Ptah-Seankh'a uzatt. "Artk yasal olarak benim hizmetimdesin dedi. "htiyacn olabilecek her eyi khyam Ib'e syle. Ve imdi de ar. tk evine git, Ptah-Seankh. Huzur iinde babann yasn tut." Ptah-Seankh hafife ksrd. Sendeleyerek ayaa kalkt, bir ke? daha eildi ve Khaemwaset
gzlerinden akan yalar grmeden tela-la odadan dar kt. Artk evde kalmasn gerektiren bir ey kalmamt. Tahtrevannn hazrlanmasn emretti, sonra da yanna Ib ile Amek'i alarak Tbu-bui'nun evine gitmek zere gemisine bindi. Denetimini utan dolu bir ekilde kaybettii evran evrildii o gnden beri Sisenet'i grmemiti ama bir an nce bu iine kapank adamdan zr dilemek istiyordu. Tahtrevan tayclar tahtrevann evin nne getirdiklerinde ne Sisenet, ne de yeeni ortalkta yoktu. Alayan bir ocuu yattrmak iin alak sesle sylenen bir ninni gibi ev yine sessiz ve sakindi. Khaemwaset her zamanki gibi yine ak olan kapdan ieri girerken birden kkken korkun gece eytann kovmak iin her gece yatann yannda yumuak bir sesle ninni syleyen dadsn hatrlad. Dads yumuak ve sevgi dolu bir sesle ninnisini sylerdi. O da yar korkmu yar memnun bir ekilde yatanda srtst yatar, gzlerini dadsna diker ve onu kendinden geerek dinlerdi. "Bu canavar buradan gitsin, karanlklarn iinden birdenbire ortaya kan, burnu srtnda olan, yz arkaya evrilmi bu canavar geldii gibi gitsin. Bu ocuu pmek iin mi geldin yoksa? Ona zarar vermene izin vermeyeceim! Onu alp gtrmek iin mi buradasn? Onu benden almana izin vermeyeceim!" Annem de beni o yal dadm gibi ok severdi, diye geirdi iinden. Hastalandmda ya da bir eyden korktuumda tm kralielik grevlerini bir kenara atar, hemen koar yanma gelirdi. Ama ne var ki, onun bana ihtiyac olduunda yanna gidemedim. Son saatlerinde yerim onun yatann yannda olmalyd ama o yer nedense botu. Babam da devlet ilerinde d krklna urattm. Yasal yazmalar taan bir nehir gibi masamn stnde -316. enj bekleyip duruyor ve ben elimi bile srmyorum. Artk kendimi tanyamyorum. Bu tr davranlar bir zamanlar dnyann en byk ihaneti olarak deerlendiren o adam ld artk, bir kadn onun damarlarnda akan kan zehirledi. Yzn buruturarak karanlklarn iinden ortaya kan siyah derili bir hizmetkrla konutu ve hizmetkr geldii gibi yine sessizce yannda uzaklat. Ksa bir sre sonra Tbubui kollarn iki yana aarak yanna yaklat. Tbubui kendisine uzatlan elleri tutarken gzlerini Khaem-waset'in yznden ayrmyordu. "Sevgili Khaemwaset," dedi. "Dn akam Sheritra'dan bir haber aldm ve bana eyalarnn eve gnderilmesini ve bunun nedenini aklyordu. Bu iki lm sizi ok perian etmi olmal. ok zgnm." Gen kadnn yakn ilgisi Khaemwaset'i birden rahatlatmt. Tbu-bui'nun ince ve narin bedenini kollarnn arasna alarak ban gen kadnn bann stne koydu. Onun o gn parfm srmediini fark etti. Salarnn doal kokusunu iine ekti. Birden gevemeye baladn hissetti. "Penbuy'un lmnn beni annemin lmnden daha ok sarstn itiraf etmeliyim," diye mrldand. "Hepimiz annemin lm deinde olduunu biliyorduk ve onun daha fazla ac ekmeyeceini bilmek beni rahatlatyor. Ama Penbuy, Memphis mezarlndaki mezarnn inaatn daha yeni bitirmiti. Mezarn dekorasyonuyla ok gururlanyordu." "Hizmetkrlarnzn size yrekten bal olduklarn yadsmak olanaksz," dedi Tbubui kendini ekmeden. "Gelin, sevgili kardeim. Odamda arap var ve omuzlarnza tatl yalarla masaj yapaym. Omuz kaslarnzn ok gergin olduunu hissediyorum." Bu szcklerle birlikte gen kadnn bedenini okadn fark etti. "Sisenet burada m?" diye sordu. Tbubui glmsedi. "Hayr. Kardeimle birlikte le avlanmaya gittiler. gn orada kalacaklar. adr
kuracaklar. afakla birlikte yola ktlar. Harmin, Sheritra'nn bykannesi iin tutulan yas sresince -317geri gelmeyeceini rendiinde ok zlmt." Khaemwaset'jn elinden tutarak onu odasna gtrd. "Cenaze treni iin hepimiz Thebes'e gitmeliyiz," dedi Khaerrvva-set, Tbubui odasnn nnde ieri girmesi iin kenara ekilmeden nce koridorun ucundaki grd. "Ltfen bizimle gel, Tbubui. Yetmi gnlk yas sresi boyunca bizim evde kalabilirsin. Seni babamla tantrmak istiyorum ve bylesi bir yolculuk Nubnofret'le birbirinizi daha iyi tanmanza olanak da salayacaktr. Penbuy'un Koptos'ta balatt aratrma yaknda tamamlanacak ve Ramses'in karsna karm olarak kabileceksin. Yas tutma dnemi yznden antlamamz cenazeden nce yrrle giremeyecek ama bunu Pi-Ramses'de de gerekletirebiliriz. Gelecek misin?" Khaemwaset odadan ieri girdi, gen kadn kapy arkalarndan kapatt ve dnp gzlerinin iine bakt. Khaemwaset ancak o zaman Tbubui'nun stndeki effaf harmaniyi fark edebildi. Her zamanki gibi yalnayakt. Herhangi bir tak da takmamt. Khaemwaset bunun onu ilk grd gn stnde olan harmani olup olmadn merak etti ve bu dnceyle birlikte yutkundu. Tm bedeni arzuyla yanyordu. "Penbuy artk hayatta olmadna gre Koptos'taki almay kim yrtecek?" diye sordu Tbubui merakla. "Bir ilerleme kaydetmi miydi, ekselanslar? Bundan tr evliliimiz ertelenecek mi?" Kk bir kz ocuu gibi kollarna atld. "Ah, ne kadar da bencilim! Sizin olmak iin gereinden fazla beklemek istemiyorum!" Gen kadnn sabrszl houna gitmiti. "Penbuy'un olu Ptah-Seankh birka gn iinde Koptos'a gidecek ve babasnn brakt yerden aratrmay srdrecek. Penbuy'un cenazesini Memphis'e getirmeden nce bu aratrmay tamamlayacandan eminim. Ama o zamana kadar seni eve getirmek iin beklemek istemiyorum, Tbubui. Cariyelerin evinde senin iin zel bir daire hazrland ve bu odalarnn inaat da bitmek zere. Ben elbette yas tutuyorum ama sen istediin zaman gelip bizim evimize yerleebilirsin." -318Gzleri parlad sonra da kalarn att. "Hayr, Khaemwaset," de-jj "Yas tutarken bir gnah ilemene neden olmak istemiyorum. The-hes'den dnmenizi bekleyeceim. Bu hafta Nubnofret'i ziyaret etmek e ona kinci E konumunun ne anlama geldiini iyice anladm anlatmak istiyorum." "Bizimle gneye gelmeyecek misin?" Khaemwaset birbirlerini ayracak olan millerce uzakla nasl dayanabileceini ve bunun her ikisi iin de iyi olmayacan dnyordu. Uzanarak gen kadn sert bir tavrla kendine ekti. "Hayr gelmeyeceim," diye karlk verdi kararl bir sesle. "Gelmemem ok daha iyi olacak. nmzde daha uzun yllar var, sevgilim. Birka hafta ne fark eder ki? Hadi, size biraz arap ikram edeyim." Ama Khaemwaset onun kendisinden uzaklamasna izin vermedi. araba ihtiyacm yok," diye fsldad gen kadnn kulana. "Ne de masaja. Sevimenin doal yumuaklnn adalelerimi geveteceinden eminim. Hadi hizmetkrlarnn zenle yaptklar yatan bozarak leden sonramz geirelim." Tbubui karlk vermeyince Khaemwaset onu yataa doru srkledi. Harmanisinin backlarn zmeye balad. Harmanisini karrken gen kadn kollarn yukar kaldrd, giysiyi bir kenara frlatt. Gslerini avulad.
Tbubui ellerini Khaemwaset'in kiltinin altna soktu, sertleen erkeklik organn okamaya balad. Khaemwaset de dilerini gsne geirmiti. Birlikte yataa yuvarlandlar. Tbubui gzleri kapal, yavaa inliyordu. Khaemwaset, bu bir d olmal, diye geirdi iinden. Onu ok istiyorum. Onu pmek iin ban kaldrd. "Seni seviyorum, Tbubui," diye fsldad. "Sen benim kardeimsin, derdine are bulunmayan hastalimsin, zlemimsin, bedenimin istekle arzulad tek kadnsn. Seni seviyorum." Tbubui bir eyler mrldand ama bunu o kadar alak sesle sylemiti ki, Khaemwaset onun ne sylediini anlayamad. Sonra, birden siyah gzlerini iri iri aarak glmsemeye, balad. "Sevi benimle, Y-319ce Boa," dedi yksek sesle. Bu firavunlara ait olan bir unvan oldun iin Khaemwaset'in tamas sz konusu deildi. Cinsel ierikli bu szler onu ok etkilemiti, artk daha fazla dayanamayacan hissetti nleyerek gen kadnn kalalarn yakalayp onu yzst yatrd ve hi alk olmad kadar kaba bir tavrla ona sahip oldu. Bu davra-nii iindeki gizli vaheti ortaya karmt ve tecavz edercesine iini tamamlad. Sert hamlelerle defalarca ona sahip olurken her hamlede de yksek sesle kfrediyordu. Kendine geldiinde gen kadnn yannda soluk solua ve ter iinde yatyordu. Tbubui dirseinin stnde dayanm glmseyerek ona bakyordu. Khaemwaset davranndan tr zr dilemedi. "Daha sk buraya gelip seninle sevieceim, dedi, yas tutma kurallarn yktnn farkna vararak. "Bu senin de houna gider, deil mi, Tbubui?" "Evet," diye karlk verdi, ama bu szck ona bir ila gibi gelmi ve hemen o anda onu yeniden arzulamaya balamt. Khaemwaset onu arzulamaktan asla vazgeemeyeceinin farkndayd. Sanki aylardan beri bir afrodizyak imiesine yalnzca bu kadn istemi durmutu ve bedeninin isteklerini yerine getirinceye dek de bundan asla vaz-geemeyecekmi gibi hissediyordu kendini. Gl Boa, dedi kendi kendine, gen kadnn boynuna terden yapm salarn pt. Dilemekten ve srmaktan imi dudaklarn ayn sert tavryla bir kez daha pt, Gl Boa. Sonra da sanki bana gelecekleri hissetmicesine inleyerek gzlerini kapad. Tbubui ne bir ey sylemi, ne de yerinden kprdamt. Khaemwaset yataktan kalkarak harmanisini beline sard ve odadan kt. Sheritra'nn kardeini bulmas uzun srmt. fkesi ve tedirginlii artarak evin drt bir yann ve baheleri dolamt. Hizmetkrlardan biri arkasndan koarken bir aacn altnda oturup d krkln ii"e sindirmek istiyordu ama Hori'yi artarak onun tedirgin olmasn da istemiyordu. - 320 Sonunda aklna bir ey geldi. Bakmut'u dairesine gndererek ky arnaklarna gitmek iin evin kuzey blmne doru ilerledi. Keyi dndnde karsna kan moloz ve tulalarn arasnda ilerledi. Tbubui iin yaplan ek inaat artk ortaya kmt. Babasnn mimar bir zamanlar huzurlu kuzey bahesinin ortasnda glgeliinin altnda yasasnn banda oturuyor ve izimleri stnde alyordu. Hemen arkasnda da onun konumasn bekleyen ustalarn grd. Sheritra evresindeki inaata ve moloz ynlarna bir gz atarak bir an iin Tbubui'dan nefret etti. Birden ban sallayarak ve kendi Kendine glmsemeye alarak bu duygusunu kafasndan uzaklatrd. Glgeliin altnda duran adamlar onun geldiini grerek yerlerinden kalkp selam verdiler ama Sheritra onlar grmezden gelerek hzl admlarla ky basamaklarna doru ilerledi. Ky basamaklarna gelmeden nce durarak evresindeki allklarla bodur aalara bakt. Biraz daha
yrd ve bir zamanlar Hori'yle birlikte konuklar hem karladklar hem de geirdikleri yere yaklat. Bir zamanlar iki karde burada korumalarndan ve bakclarndan kaarak oyunlar oynarlard. Uzun bir zamandan beri ikisi de buraya gelmemiti ama Sheritra yine de kardeini orada bulacan umuyordu. Bir sre daha yrdkten sonra gzne beyaz bir ey iliti. Ksa bir sre sonra ise kardeinin yanna geip oturmutu. Hori bir yastn stnde oturuyordu, yannda byk bir bira srahisiyle yars yenmi bir avdar ekmei dilimi vard. Karncalar ekmein stne m-lerdi ama Hori onlar grmyordu bile. Gznn altnda siyah daireler olumutu. Salar ve harmanisi kir iindeydi. "Hori," dedi. "Bugn ykanmadn m?" "Eve ho geldin, Sheritra," diye karlk verdi. "Haberi duymadn galiba. Ve evet, bugn ykanmadm. Tm geceyi Huy'un olunun evindeki partide geirdim. Mutfaktan bira ve ekmek alarak buraya geldim. Gidip biraz uyusam iyi olacak." Acyla glmsedi. "Ama nce eve 9idip birinin beni ykamasn salamam galiba daha iyi olacak. ok k grnyor olmalym." Elini yznde gezdirdi.
-321 Firavunlarn fkesi / F: 21 "Bykannemle Penbuy'u nasl rendin?" diye sordu merakla "Ekmekle biray alrken mutfak hizmetkrlarnn konumalar duydum. Bu yzden mi eve dndn?" Sheritra ekingenlikle kardeinin dizine dokundu. "Hayr. Sen ok merak ediyordum, Hori ve beni gelip grmediin ve bir haber bi|e yollamadn iin de ok kzgndm." Bir an iin duraksad sonra da konumasn srdrd. "Ayrca seninle konumak istediim baz nemli konular da var. Seni bu halde grdm iin zldm. Seni seviyorum." Hori beceriksiz bir tavrla kollarn kardeinin boynuna dolad, onu kendine doru ekti, sonra da brakt. "Ben de seni seviyorum," diye ac dolu bir sesle karlk verdi. "Korkak biri gibi geri ekildiim iin kendimden nefret ediyorum, Sheritra. Eski gl halime nedense bir trl geri dnemiyorum. Tbubui'yu dnerek kendime ikence edip duruyorum. Onunla birlikte geirdiim zaman ne yaparsam yapaym bir trl unutamyorum. Hayatmda hi bu denli zlmemitim." "Antefi gryor musun?" Kardeinden uzaklat. "Hayr. Arkadalmza da ihanet ettim. Antefi ok zdm ve imdi bir de bunun acsn tayorum iimde. Ne var ki Antef'in beni anlayabileceini ve beni rahatlatacan sanmyorum dorusu. Babamla bu konuyu konumak ise sz konusu bile deil." Ah Hor, yiye geirdi iinden. Sana her eyi anlatmalym ama bunu nasl yapacam? stelik sen bu kadar haklyken. "Babamn evin yanndaki inaat neden yaptrdn biliyor musun?" diye sordu ksa bir sre sonra ve Hori ban iki yana sallad. "Kimse bana bir ey sylemedi, ben de kimseye bir ey sormadm," dedi. "Bu duygunun ne mene bir ey olduunu asla bilemezsin, Sheritra. naatn neden yapldn umursamyorum. Bu umurumda bile deil. Tbubui'dan baka bir ey dnemiyorum ve onun dnda hibir ey bana zevk vermiyor." - 322-
Sheritra rperdi. Bu duyguyu artk ok iyi biliyordu. "Bu ek inaat i iin," dedi yavaa. "Babam onunla evleniyor. Aslnda evlilik ntlamasn ikisi de imzalad. Penbuy ldnde Koptos'ta Tbu-hui'nun ailesini aratryordu." Hori inledi fakat hareket etmedi. Yzn nehirdeki bir balk teknesine evirmiti. Hava ok scakt ve rzgr da esmiyordu. Sheritra nzlerinin evresindeki terin tuzuna konan sinei eliyle kovdu. Konu-mak, akllca ve zntsn belli eden bir eyler sylemek istiyordu ama Hori'nin bu derin ve ac dolu sessizlii onu da etkilediinden konuamad. Bir sre sonra Hori konutuunda, Sheritra aknlkla irkildi. "Benimle ilgilenmemesine amamak gerek," dedi Hori bouk bir sesle. "Zengin, yakkl ve etkili bir baba dururken neden onun basit oluyla ilgilensin ki? Onun hakknda beslediim duygular bilen biri olarak benimle konumalyd. Bana her eyi anlatmalyd!" Sheritra kardeinin ac dolu sesi karsnda kendini aresiz hissediyordu. "Kendimi aptal gibi hissediyorum," dedi alak sesle. "Aptal, cahil ve geri zekl biri gibi hissediyorum imdi kendimi. Kimbilir Tbubui benimle nasl alay ediyordur!" "Hayr!" dedi Sheritra. "Tbubui byle bir ey yapmaz. Ve babamn duygularndan emin deilken sana bunlar nasl aklayabilirdi, Hori? Byle bir ey yapsayd ok byk bir hata olurdu." "Evet, hakl olabilirsin," dedi homurdanarak. "Ama tm bunlar bana neden sen anlatyorsun, Kk Gneim? Yoksa babam dilini mi yuttu ya da bunlar bana anlatacak cesareti mi yok?" Sheritra, Hori'ye bu haberi vermeyi nerdiinde babasnn yzndeki utanga ve aresizlikle dolu ifadeyi hatrlad. "Evet," diye karlk verdi. "Ama bunu senin de onu sevdiinden kukuland iin yapmad. O kadar youn duygular iinde ki Hori, babamn iinde yaad 9erein bilincine varabildiini hi sanmyorum. O her zaman gl, sessiz ve gvenilir biriydi, Hori. Kendini denetlemesini bilir ve yaa-323mndan her zaman mutlu grnrd. Oysa imdi artk tm denetim1 yitirmi bir halde ve ben buna ok zlyorum." Hori dnp kardeine bakt. Gzlerindeki ac dolu ifadenin bir ks m yok olmutu. "Deimisin," dedi alak sesle. "Sende yeni bir ty linlenme sz konusu olmu, Sheritra, eskiden bu ekilde davranma? din. Bymsn." Sheritra derin bir soluk ald ve yznn eskiden olduu gibi hafife kzarmaya baladn hissetti. "Harmin'le seviiyorum," dedi drste ve kardeinin tepki gstermesini bekledi. Fakat bu tepki gelmedi. Hori onu incelemeyi srdryordu. "Senin neler hissettiinin farkndaym, sevgili kardeim, ben de ayn duygular yayorum. Ama neyse ki, ben senden biraz daha anslym. nk ben hedefime ulatm." "Sen gerekten de anslsn," diye karlk verdi Hori yavaa. "Ve bu ansn babamn evliliiyle daha da artacak." Kendini toparlayarak konumasn srdrd. "Tbubui'nun buraya yerlemesiyle birlikte Har-min ya onunla birlikte burada yaayacak ya da srekli olarak annesini grmeye gelecek. Oysa ben..." Yutkundu. "Bala beni, Sheritra! Kendime acyp duruyorum." Birden hkrarak alamaya balad. Sheritra yere melerek kardeinin ban gsne dayad, hi bir ey sylemeden nehre, ekmein
stndeki karncalara bakt durdu. Bir sre sonra Hori yerinde doruldu ve yzn kirli kiltinin ucuyia sildi. "Kendimi imdi daha iyi hissediyorum," dedi. "Her zaman birbirimize yardm ettik, deil mi, Sheritra? Son zamanlarda seninle balant kurmadm, nasl olduunu renmek iin bir haberci bile gndermediim iin ltfen beni bala." "nemli deil," diye karlk verdi. "Hori, imdi ne yapacaksn?" Delikanl omuzlarn silkti. "Bilmiyorum. Onunla birlikte ayn evde yaamaya dayanabileceimi sanmyorum. Belki de Pi-Ramses'de bykbabamn yanna gider ve hkmette bir grev alrm. Hem zaten doutan bir prens deil miyim?" Kardeine glmseyerek bakt. "Ylda yalnzca ay tanrya ibadet etmek yerine belki de Ptah'da srekli rahip olurum." - 324 "Ltfen, Hori," diye yalvard. "Ne kadar zgn olursan ol yine de yanl bir karar verme." Bir sre konumadlar. Sheritra'nn uykusu gelmiti. Sabahki laylardan iyice yorulmu ve bir an nce yatana yatp uyumak iin an atyordu. Ama yatana yatmadan nce zmlemesi gereken k-De konusu vard. Hori yere uzanm, ellerini bann altna koymu yatyordu. Sheritra yerinde dorularak kardeine doru uzand. "Hori, mezarn dna uzanan tnelde bulduun kpeyi hatrlyor [nusun?" diye sze balad. Hori evet anlamnda ban sallad. "Kpeyi Tbubui'ya gstermitin, deil mi?" Hori'nin yznden bir glge geti ve hafife iini ekti. "Ne gnd!" dedi. "Ne gzel bir gnd." "Onun mcevher kutusunda o kpeye tpatp benzeyen bir kpe buldum. Bunu ona sorduumda, senin gsterdiin kpenin eini kuyumcusuna yaptrdn ve tekini kaybettiini syledi bana. Ama..." Dudaklarn srd, baklarn uzaklatrd ve Hori her zamanki gibi onun szlerini tamamlad. "Ama sen onun yalan sylediini ve ona delicesine k olduum iin o kpeyi ona armaan ettiimi sandn, yle deil mi?" Sheritra gzlerini krptrd. "Evet ama ben asla byle bir ey yapmam," dedi Hori kar karak. "lgnca k olabilirim ama bylesine byk bir gnah ileyecek kadar da lgn deilim." "Ah," dedi Sheritra. "Peki, o kpeye ne oldu? Hl sende mi?" Hori kardeinin sorusunu dorudan yantlamad. "Babam mezar kapattrd," dedi ama Sheritra ona doru eilmi kaygyla bakyordu. "Hori! Cevap ver! Kpe hl sende, deil mi?" "Evet!" dedi yksek sesle ve yerinde doruldu. "Evet, bende. K-pe hl bende olduu iin zr dilemek amacyla onu Ptah'n mihrabnn nne brakacam ama Sheritra, bu kpe bana Tbubui'y hatrlatyor ve ondan ayrlmaya henz hazrlkl hissetmiyorum kendimi. Ben 0 kpeyi almadm yalnzca kibar bir ekilde dn aldm. Ptah o kadnn ka'sna bir zarar vermek istemediimi aklayacaktr." -325 "Sen yalnzca kendine zarar veriyorsun Hori. O kpeye bakarak kendine ikence ediyorsun," dedi ac dolu bir sesle. "Ama neyse k' kpeyi Tbubui'ya vermemisin. Hori, onun mcevher kutusunda gr dn kpenin orijinal olduuna yemin edebilirim. Ah, neyse." Dirse-indeki kumu silkti ve stndeki karncalar
att. "Babamn mezar kapattn m syledin? almalar bitmi miydi?" "Hayr." Hori, Sisenet'in ziyaretinden, evran evrilmesinden ve Khaem-waset'in neredeys0 lgnca diye adlandrlabilecek tepkisinden sz etti. Sheritra gnn karartacak olaylarn baladn hissediyordu. "Babam o evran Thoth Evrak olduuna m inanyor?" diye kardeinin szn kesti. "Ve Sisenet bunun ok sama olduunu syleyerek nu ikna etmeye mi alt?" Ban evet anla.nnda sallayarak yksn tamamlad. "Ve hepsi bu kadar ite. Mezar yeniden mhrlendi, basamaklardaki molozlar temizlendi ve mezarn giriine ok byk bir kaya yerletirildi. Babam da sonunda Sisenet'in grne katlarak bylesi eylerin yalnzca efsanelerde sz konusu olabileceini kabul etti. Uzun yllardan beri hayalini kurduu bir eyin gereklememesi onu ok zm olmal." Sheritra ekilsiz bir kitlenin ekillenmeye baladn ve huzursun luunun korkuya dntn tedirginlikle hissediyordu. "Hori, sana henz her eyi anlatmadm," dedi. "Sisenet'in evinde biri bir lm bys yapt." Hori ban hzla kardeine evirdi. "Bundan sz etmenin aptalca olduunu dnyorum ama bu konu beni ok tedirgin ediyor." "Her eyi anlat," diye bard. Sheritra anlatrken bir yandan da utancnn ve tedirginliinin arttn hissediyordu. "Bu koruma bys deildi," diye tamamlad szlerini. "kisi arasndaki fark biliyorum. nceleri Tbubui'nun sahip olduu kpenin sahibine kar kendini korumak iin bu byy yaptn dnmtm, ama sen eer gerekten de o kpeyi ona vermi olsaydn bile, yreimin derinliklerinden bu- 326 nun byle olmadn hissediyordum. Biri dmanndan bir an nce grtuima iin vahet dolu bir lm planlyor." Heri, Harmin'nin syledii gibi bunun hizmetkrlardan biri olaca-bileceini sylemedi. Kardeini rahatlatmak iin aklc aklamalar da yapmad. Bunun yerine yzn asarak bir sre oturdu. "Her ey mmkn," dedi sonunda."Tbubui babamn dikkatini ekmek istemi olabilir. Onun kadar zgvenli bir kadnn bylesi bir eye bel balamasn da aklm almyor. Harmin'in de benzeri bir kaygs mmkn olabilir. Ya da belki Sisenet, Koptos'taki bir dmanndan kurtulmak istemitir. Kim bilir? Ya da evin pleriyle birlikte atlmak iin oraya koymutur." "Hayr," diye kar kt Sheritra. "Onun oraya amal olarak konduunu hissediyorum. Neyse." Glkle ayaa kalkt. "Canm skkn olduu iin belki de olay abartyorum. Yas sresi tamamlanncaya kadar burada kalmak zorundaym. Bundan dolay da neden bir sre daha onun evine gidemeyeceimi belirten bir mektup yazdrp ondan zr dilemeliyim," dedi. "Ayrca Harmin'e de bir mektup gndermek istiyorum. Hadi ltfen benimle eve gel ve stn ban temizle. Ltfen kendini yalnz hissetme artk. Bombo geecek yetmi gnmz var, bunu birlikte dolduralm, birbirimize destek olalm." Hori istemeye istemeye ayaa kalkt. "Buna alrm," dedi. "Ama babamla yzlememi isteme benden. Onu ldrebilirim." Sheritra bu szlere bir kahkaha attysa da kardeinin yzndeki ifadeyi grr grmez eski ciddiyetine brnd. "Hori..." diye fsldad ama kardei sabrszlkla eve giden yolu gsteriyordu, aresizlikle boyun
edi. Hi konumadan eve doru gittiler. Khaemwaset'in Tbubui'ya gnderdii gelmesini belirten nottan drt gn sonra Tbubui'yu ky basamaklarnda Ib karlayarak onu Prensin dairesine gtrd. Prensin ikinci bir evlilik yapaca sylentimi hizmetkrlarn da kulana gitmiti ve Tbubui baheden geerken ve eve doru giderken hizmetkrlar onu eilip selamlayarak sayg do-lu szckler fsldamlard. - 327 Her davranndan kinci E olduu belli oluyordu. stnde bey simli uzun bir harmaniyle simli backlar olan sandaletler vard. q, m taklar her adm atnda gnein altnda parlyordu. Uzun siyan salarnn stne gm bir ta takmt ve alnnn stnde altn bir ta parlyordu. Rastkl gzlerine gm tozu serpitirilmiti, dudaklar ve avular krmz knayla boyanmt. Gsnn stndeki muskalar ve yarm aylarla ssl yakal egzotik bir halya benziyordu. Akta kalan boynuna byk ve altn bir maymun kolye takmt. Ib onun geldiini haber verdikten sonra ekildi ve Khaemwaset glmseyerek gen kadna yaklat. "Ksa bir sre sonra evin olacak bu eve ho geldin, Tbubui," dedi itenlikle. Tbubui eildi sonra da pmesi iin yanan uzatt. "ok gzelsin, sevgili kardeim." "Teekkr ederim, Khaemwaset." Hemen yan banda beliren ellerindeki tepsilerde arap ve ekerleme olan iki kleyi eliyle uzaklatrd. "Aslnda buraya Nubnofret'i grmek iin gelmitim. Geleceimi sana daha nce de sylemitim, hatrlyor musun? Onun kendini dlanm gibi hissetmesini asla istemiyorum ve ok iyi arkada olacamza inanyorum." Khaemwaset hayranlkla bakt. "Gzel olduun kadar da akllsn," diye iltifat etti. "Hayat ne kadar da garip, Tbubui! Kentte o kalabaln arasnda yrrken seni ilk grdmde bir gn benim karm olacan kim bilebilirdi?" Tbubui tatl tatl glmsedi. "Hayat gerekten de ilgin, daha dorusu bu kader," diye karlk verdi. "Sayenizde ok mutluyum, ekselanslar." Bir sre karlkl birbirlerine glmsediler. Tbubui baklarn uzaklatrd. "Khaemwaset, Nubnofret'i grmeden nce senden bir ey isteyeceim," dedi. "Koptos'taki khyama olduka ayrntl bir dizi talimat yazdrarak hasat mevsiminde yapacaklarndan sz etmek ve Firavun'un vergi memurlar iin gerekli dzenlemeleri yapmasn sylemek istiyorum. Sisenet'in yannda alan ktip iyi biri ama hem ba- 328 K t,ir insan hem de tapnak okulundan yeni mezun olmu. Syleyeceklerimi tam olarak anlayacan sanmyorum. Tm bunlarn yazlma-sl bir saatten fazla srmez. yiliinden yararlanmak istemiyorum ama--" Khaemwaset elini kaldrarak onu susturdu. "Ama ktiplerimden bjrjni kullanmak istiyorsun," diye gen kadnn szlerini tamamlad. Daha fazla bir ey sylemene gerek yok." "Szcklerimin alglanmas ve yazlmas byk bir sorumluluk gerektirir," diye srdrd konumasn Tbubui. "Sylediklerimin aynen yazlmas..."
"En yetenekli ktibimi istiyorsun," dedi Khaemwaset onun iin bir ey yapabileceinden honut bir sesle. "Penbuy'un olu Ptah-Seankh artk buraya yerleti. Aslnda bu sabah geldi buraya. Sence o bu i iin yeterli mi?" "Teekkr ederim, Khaemwaset," dedi glmseyerek. "Harika olur." "Gzel." Ellerini rpt ve Ib ieri girdi. "Ptah-Seankh'a derhal buraya gelmesini syle," diye emretti, sonra da dier hizmetkrlara kmalarn iaret etti. "Ptah-Seankh son derece gvenilir biridir," dedi Tbu-bui'ya. " konusu kadnla ktibinin arasnda zel bir konudur. Onun iin de hizmetkrlarmz yanmzda istemeyiz, en iyi eitilmi olanlarnn bile sahip olduun mal varlklarndan haberleri olmamalar gerekir, akm. Yapacak baz ilerim var ama bir eye ihtiyacn olursa bana haber vermekten ekinme." Tbubui onu yavaa dudaklarndan pt. "Harika bir insansn," dedi yavaa ve Khaemwaset mutlu bir ekilde oradan ayrld. Hemen arkasndan da Ptah-Seankh'n geldii haber verildi. Kolunun altna sktrd yaz tahtasyla ieri girip eilip selam verdi. Tbubui ayaa kalkmasn iaret etti. "Benim kim olduumu biliyor musun, ktip?" diye sordu. "Elbette biliyorum, Soylu Varlk," diye karlk verdi. "Siz leydi Tbu-bui'sunuz ve yaknda da efendimin kinci Ei olacaksnz. Size nasl hizmet edebilirim?" -329Tbubui glmsedi, ellerini kavuturarak odann iinde dolamaya balad.. Ptah-Seankh yere oturarak bada kurmu ve yaz tahtasn diz|e. rinin arasna yerletirmiti. Kalem kutusunu aarak iinden bir kam kard. "ok ner: ili bir eyi yazman istiyorum. Bitirdiinde papirs bana ver. ini tamamladnda baka neler yapman gerektiini syleye, ceim. Hazr msn?" Ptah-Seankh nnden geen gl ayak bileklerine, beyaz har-minin eteklerine bir bak frlatt. "Hazrm, ekselanslar." "Ben henz ekselans olmadm, Ptah-Seankh," dedi. "Ama yaknda olacam. Yaknda. Mektubu alacak kiinin ad ve unvanlarn bo brak. Bunlar sonra yazarz. Bala." Ptah-Seankh kam siyah mrekkebe batrd, kalbi hzla arpmaya balamt. O gne dek ne yeni efendisi ne de evdeki herhangi biri ona mektup yazdrmamt, zeksnn ve yeteneinin bilincinde olmasna karn yine de bir hayli tedirgindi. Tm Kraliyet Ktipleri gibi o da ilk taslaktan sonra yeniden yazmaktan yanayd ama o gn yazaca mektup tek kopya olacakt. Tm dikkatini kadna yneltmeye alt. "Soylu Bayan Tbubui, kardei Sisenet ve olu Harmin hakknda tm aratrmalar tamamladktan Koptos'taki kutsal kitaplkta bulunan tm eski evra dikkatle okuduktan ve ailenin Koptos'taki Nil Nehri'nin dou kysnda bulunan topraklarn ve evini bizzat inceledikten sonra ben, Ptah-Seankh aadakilerin doru olduuna yemin ederim." Tbubui durdu. Ptah-Seankh onun altn halhall ayaklarnn nnde durduunun farkndayd fakat ban
kaldrp bakmaya cesaret edemiyordu. Kalbi hzla arpyordu ve st dudanda biriken ter damlacklar kiltini slatmaya balamt. Yanl bir ey yazmamak iin panik iinde dua etti. Bu da ne demek oluyor, diye geirdi iinden yazdklarn yksek sesle okumak isteyerek. Ktiplerin szckleri tamamlamalar ya da cmleyi balamalar yasakt, onlar yalnzca kendilerine syleneni robot gibi yazmakla ykmlydler. Ama bununla birlikte her ktip de -330 gidisinin onun grn ya da yorumunu duymak isteyebileceini dnerek yazdklarn yksek sesle okurdu. Yutkunarak sordu. "Yce yarik, yazdklarm okumam ister misiniz?" "Elbette," diye karlk verdi fsltya benzer bir sesle. "Benim iin yaptkla"1"111"1 tam olarak bilincine varman istiyorum, Ptah-Seankh." gunlar kibar szcklerdi ama bu szcklerdeki belli belirsiz sertlik ktibin hi houna gitmemiti. Kalemini alarak bekledi. Tbubui konumam srdrd. "Arazide on be odadan ve altm hizmetkrdan oluan t,jr ev var, ayrca bir mutfak, hizmetkrlarn blm, on atn barnd bir ahr ve depolar da bulunmaktadr. Arazide ayrca bin arklk bir ekin ekme alan da bulunmaktadr ve ekinler ok iyi durumdadr. Topran be yz ark srlara ayrlmtr. Beni izleyebiliyor musun, Ptah-Seankh?" "Evet, Yce Varlk," dedi kafasndaki korkun kukuyu bir kenara atmaya alarak. Kalemini sol eline alarak sa elini harmanisinin ucuyla sildi ve yeniden yazmaya hazrland. Yas tutan annesinin yannda olmay diledi iinden. "O zaman devam ediyorum," dedi otoriter ses belli belirsiz bir aksanla. "Hanmn atalarnn Firavun Kralie Hatshepsut'un khyas Amunmose'ye kadar uzand ortaya km ve bu khyann l kervanlarn Koptos'tan Dou Denizi'ne dek gtrd anlalmtr. Amunmose'nin atalarna ilikin bilgi Koptos'taki Thoth kitaplndan ele geirilmitir ve gerektiinde bu bilginin bir kopyas karlacaktr. Ama ben, Ptah-Seankh bylesi bir listenin kopya edilmesini son derece gereksiz bulmaktaym, prense vereceim sz tanrlarn szdr. Bu listenin bir kopyas da Pi-Ramses'teki kraliyet kitaplnda bulunmaktadr, Soylu Varlk'n atalarnn adlarnn yazl olduu bu listeyi ben kendi gzlerimle grdm." Durdu. "Bu kadar bence yeterli, sen ne dnyorsun, Ptah-Seankh? Ah, bu mektup Prens Khaemwaset'e yazlacak. Mektuba onun unvanlarn yazmay sakn unutma." Ptah-Seankh kalemini yere koydu. Elleri o kadar ok titriyordu ki, Ocandaki yaz tahtasn yere drd. Ban kaldrp bakt. -331 1 "Ama ekselanslar," dedi. "Ben daha Koptos'a gitmedim ki. Yar sabah yola kacam. Tm bunlar kendi gzlerimle grmeden b sylediklerinizi nasl bileb'lir ve yazabilirim?" Tbubui ellerini gsnn altnda kavuturmu glmseyerek ona bakyordu. Ptah-Seankh bu glmsemeden holanmad. Glmsemede rktc bir tavr vard ve gen kadnn kk beyaz dileri vahice par. lyordu. "Sevgili Ptah-Seankh," dedi sohbet edercesine. "Sen de benim gibi bu evde yenisin ama aramzda byk bir fark var. Ekselanslar bana delicesine k. Bana gveniyor. Beni tandndan emin. Oysa seni daha tanmyor. Baban onun arkadayd ama o yine de basit bir hizmetkrd. Seni bir gn iersinde kovabilir ve mahvedebilir." Glmsemesi tm yzne yayld. Ptah-Seankh korkuyla irkildi. Vahi bir hayvana bakyormu gibi hissediyordu kendini. Baklarnda
rktc bir ifade vard ve tm bedeni avnn stne atlamaya hazrlanan bir panter gibi gerilmiti. Glkle yutkundu, konumaya alt ama konuamad. "ok ksa bir sre sonra bu eve tanacam," diye konumasn srdrd, pembe diliyle knal dudaklarn yalad. "Son derece cmert bir kadn olabilirim Ptah-Seankh ya da efendinin kulana seni mahvedecek zehir dolu szler de fsldayabilirim. Prensle onun baktibi arasndaki ban yalnzca yetenekle deil ama ayn zamanda da ktibin aznn sk olmasyla gleneceini de ok iyi biliyorum. Kha-emwaset'e aznn sk olmadn sylemeye balayaym m? Konumunun bilincine varmadn ve bu evde olanlar herkese anlattn syleyeyim mi?" Katibe doru eildi. Ptah-Seankh gen kadnn gzlerindeki sar parltlar grd. "Ya da ona senin ne kadar baarl, titiz ve gvenilir bir ktip olduundan, yorumlarnn ve tlerinin ne denli aklc olduklarndan sz ederek yeteneklerini n plana karaym m? Kk ve deersiz ktip, prensin senin hakknda hibir ey bilmediini sakn aklndan karma. Aksi halde sonun geldi demektir." Ptah-Seankh sonunda konuabildi. "Koptos'a gidip hibir ey yapmamam m istiyorsunuz?" - 332 "Aynen yle." Birden yerinden doruldu, ellerini indirdi, ktibin yere drd kalemi alarak uzatt. "Khaemwaset'in adn ve unvanlarn yaz ve evra kendi mhrnle mhrle. Hangi mhr kullanyorsun?" Thoth mhrn. Ayn stnde oturan maymun mhrn," dedi titrek bir sesle ve Tbubui ban onaylarcasna sallad. "Ah, evet, elbette. yi o zaman mhr bas ve evra bana ver. Koptos'tan dner dnmez nce benim evime geleceksin, ben de evra sana vereceim. Sen de daha sonra evra prense vereceksin." "Soylu Varlk, bu ok alaka bir davran!" dedi fke ve korku dolu bir sesle. Gen kadnn sylediklerinin doru olduunun farkndayd, eer prensin hizmetinde uzun bir sre almak istiyorsa karsndaki bu kadnn sylediklerini aynen yerine getirmesi gerektiini biliyordu. Ama bylesi bir davrann kendisine zarar vereceinin de farkndayd. Bu, yaamnn sonuna dek bu yzsz kadnla arasnda kalacak korkun bir sr olacakt. "Prense istediklerini vermek mi alaka davran?" diye sordu Tbubui sesini ykseltmeden. "Elbette deil. Beni ok istiyor ve ne olursa olsun benimle evlenecek ama bunu Ramses'in onayn alarak gerekletirdiinde ok daha mutlu olacak." Ptah-Seankh daha fazla bir ey syleyemedi. Kalemi eline ald ve telala evra tamamladktan sonra Tbubui'ya uzatt. Tbubui evra alrken ona ayaa kalkmasn iaret etti. Ayaa kalkarken dizleri titriyordu. "Unutma," dedi Tbubui. "Bu konudan kimseye sz etmeyeceksin, sarho olduunda bile dilini tutmasn bileceksin. Eer konuursan ve ben de bunu renirsem gzden dmekle kalmaz, seni ldrrm. Anladn m?" Anlamt. Karsndaki kararl gzlere baknca onun sylediklerini yapabilecek dzeyde olduunu anlad. Gen kadn mutlulukla dudaklarn yalad. "Gzel. imdi koridorda bekleyen haberciye Prenses Nubnofret'i grmek istediimi syle. Ona basal dilemeliyim." -333 Ptah-Seankh elinden geldiince hibir eyi yere drmernev alarak yaz tahtasn toplad, eilip selam verdikten sonra da oda dan kp gitti. Kapy arkasndan kibarca kapatrken o kadna kars duyduu sayg ve hayranlk yok olmutu ve alma hayatnn sonuna dek bu kadndan nefret edeceini biliyordu.
Wernuro, Tbubui'yu odadan ieri alrken habercinin sesi Nubnof. ret'in odasnn yksek tavanlarnda nlyordu. Nubnofret ev masraflarn denetledii masasndan yavaa ayaa kalkt. Khyasna masadaki evra toplamasn syledi. Khya her iki kadn da eilip selamladktan sonra odann arka tarafna gitti. Nubnofret glmsemeden konuuna yaklat. Wernuro kaplar kapattktan sonra kesine ekildi. Dier bir hizmetkr da yanlarndan uzaklat. Nubnofret ieri girmesi iin Tbubui'ya iaret etti. "Geleceine ilikin notunu aldm," dedi ksaca. "Bugn ok iim olduu iin de zr dilerim, Tbubui. Bugn khyamla birlikte evin harcamalarn gzden geirmemiz gereken gn ve almamz bitirmek zereyiz." Konuunun kyafetini inceledi sonra da baklarn yzne evirdi. Tbubui eilip selam verdi. "Bylesine uygunsuz bir zamanda geldiim iin asl ben zr dilerim," diye karlk verdi. "Sizi rahatsz etmek istemem prenses. Prensin beni kinci E yapma kararn size sylediine eminim." Nubnofret evet dercesine buz gibi bir tavrla ban sallad. Bylesine hassas konularn birdenbire sylenmemesi gerekirdi. Geleneksel olarak kinci E olacak kiinin Birinci E'ten bir ar almas ve eve bu ekilde girmesi ve konuyu onun amasn beklemesi gerekirdi, sonra isterse kendisi iin ayrlan odalar denetleyebilirdi ya da Birinci E konuyu amay ihmal ederse kinci E evlilik konusunu amadan nce birka saat baka eylerden sz etmeliydi. Nubnofret'in bir zamanlar Tbubui'ya kar hissettii dostluk oktan yok olmutu. "Bir an nce gelip sizi ziyaret etmek istedim," diye srdrd konumasn Tbubui. "Size hem basal dilemek hem de evinizde hibir eyin deimeyeceini sylemek istiyordum." - 334 Seni orospu, seni, diye geirdi iinden Nubnofret. Buraya arlmadan geliyorsun ve canm skyorsun. "stersen oturabilirsin," dedi. "Souk bir eyler imek ister misin?" ?un aslnda sormamas gerekirdi. Konuklara genellikle hemen yiyecek ve iecek bir eyler ikram edilirdi. Nubnofret, Tbubui'nun yznn hafife kzardn memnunlukla fark etti, ama sakin baklar deimemiti"Ne kadar da naziksiniz," dedi Tbubui. Nubnofret bu szlerdeki belli belirsiz alaycl hemen fark etti. "Ama scaktan itahm kat." Oturmad. Ayakta durmay srdrd. O kadar gzel ve zgvenli bir hali vard ki, Nubnofret onu kskanmadan yapamad. "Affedersin ama," diye karlk verdi. "Scaktan holandn sanyordum." Tbubui plak omuzlarndan birini hafife kaldrarak gld. "Aslnda itahm kestii ve kilo almam engelledii iin sca severim." Sana bir tokat atmamak iin kendimi g tutuyorum, dedi kendi kendine Nubnofret karsndaki ince ve zarif bedene bakarak. Souk bir ifadeyle ve kibirle glmsedi, ban hafife yana edi ve Tbubui'nun szlerine devam etmesini bekledi. Bir an iin kendini bir kmazda hissetti. Bu oyunu senden ok daha iyi oynayabilirim, diye geirdi iinden Nubnofret. Gzelliinden sen sorumlu olmadn iin bu denli gzel olman balayabilirim. Khaemwaset'in ateini benden aldn iin seni balayabilirim. Ama bu sradan ve ucuz davranlarn asla balayamam. Ve tahmin ettii gibi de ilk konuan Tbubui oldu. "Bir zamanlar ok iyi arkadatk, ekselanslar," diyerek sessizlii bozdu. "Ama bugn ekselanslarnn biraz souk davrandn gryorum." Nubnofret'e yaklaarak yalvarrcasna ellerini iki yana at. "Size kar
duyduum sevgi ve sayg hi azalmad. Sizin ilgilendiiniz konulara karmay aklmdan bile geinmiyorum." Nubnofret kalarn kaldrd. "stesen bile yaantma nasl karabileceim dorusunu istersen anlayamyorum," dedi. "Uzun yllardan -335 beri Khaemwaset'le evliyim. Onu senin asla tanyamayacan kadar jy tanyorum; ayrca evin ileriyle, dier elerle cariyelerin yaamlarm dzenlenmesi de Birinci E'e aittir. Her trl deiiklik ancak benim tarafmdan yaplabilir. Senin sevgi ve saygna gelince..." Durdu "...Eer akll biriysen sylediklerimin dna kmazsn yoksa yaantn dayanlmaz bir hal alr. Birlikte yaamay renmeliyiz, Tbubui. Ara-mzda kibar bir atekes yapma konusunda anlamalyz. Her eye drstlkle balayalm." Son szcklerini vurgulayarak sylemiti. Tbubui onu dikkatle dinliyordu, gzlerindeki nee dolu prltlar yerini souk bir ifadeye brakmt. Yznde maske varm gibi ifadesiz bir yzle bakyordu. Nubnofret kollarn gsnn altnda kavuturdu. "Kocamn iyi bir seim yaptna inanmyorum," diye srdrd szlerini aslnda hi de hissetmedii bir dengeyle. "Senin yznden hem ilerini hem de ailesini uzun bir sreden beri ihmal etti. Ak ateinin ksa bir sre sonra nefrete dnebileceini sakn aklndan karma. Benim yanmdayken son derece dikkatli davranman tlerim. Khaem-waset bu evin ileriyle fazla ilgilenmez. Her eyi oktan bana brakt bile. Bunu ayn ekilde srdreceinden de eminim. Eer evin ilerine karmaya kalkarsan ya da sama sapan nedenlerden tr alayarak kendini onun kollarna atacak olursan nce onun senden bkmasna sonra da nefret etmesine neden olursun. Eer ibirlii yaparsan burada rahat edersin. Senin rahat etmen iin elimden geleni yapacam. Anlald m?" Tbubui onu dikkatle dinliyordu. Az bir izgi halini almt. Nubnofret szlerini tamamladnda ona doru iki adm daha yaklat. Konutuunda soluu souktu. "Kocanzn bana kar hissettii duygularn ne denli derin olduunu anlamyorsunuz, ekselanslar," dedi alak sesle. "Bu kesinlikle gelip geici bir sevda deil, inann bana. Ben onun iin hayati bir deer tayorum. Eer bana kt davranacak olursanz ac eken kii siz olursunuz. Bana tam olarak gvendii iin bu andan itibaren hi kim-336se beni ona ikyet edemeyecektir, nk bunu asla anlayla karlamayacan biliyorum. Onun bedeni, dnceleri ve ka's benim. Elle-jrr-, onun bacaklarnn arasnda, prenses, onun en holand yerde, gqer bacaklarnn arasn okarsam kedi gibi mrldanr. Eer skarsam acyla kvranr. Ama o bana ait olduu iin canm nasl isterse yle davranrm, bunu da sakn unutmayn." Nubnofret oktan baylacak gibiydi. Bylesi bir kinle hi karlamad gibi bu tr szckleri de ilk kez duyuyordu. Bu kadn son derece vahi bir kadnd. Nubnofret birden tm benliinin korkuyla sarsldn hissetti. Kadnn sylediklerinin doru olduunu biliyordu. Birden konutu. "Kocam sevdiini hi sanmyorum," dedi souk bir sesle. Sen bir fahienin kalbine sahip basit bir kylden baka bir ey deilsin. ekilebilirsin." Tbubui eilip selam vererek kapya doru gitti. Davranlar ikiyzl olmakla birlikte glmsyordu. "Kalbimin bir fahienin kalbi olduunu hi sanmyorum, prenses," dedi odadan geri geri karken. "Sizi kzdrdm iin zr dilerim, ekselanslar." Wernuro yerinden frlam ve gen kadnn kmas iin kapy amt. Tbubui son bir kez daha selam verdikten sonra yerinde doruldu ve dar kt. -337-
r,:avurtlarn fkesi / F: 22 On Beinci Blm 'ok nemli bir konudan sz ediyorum, ve senin duyman mit ediyorum. Sana sonsuzluk dncesi baladm, drstlkle dolu bir yaam ynetme ansn verdim, ve tm yaamn mutlulukla geirmeni saladm. Yce Tanr'ya, Sonsuzlua kran duyman iin...' Kendisine verilen emre boyun een Ptah-Seankh yanna Khaem-waset'in izlemesi gereken talimatlarn ieren yazl evra da alarak ertesi sabah Koptos'a gitmek zere yola koyuldu ve aile yas tutmaya balad. Bu kayplar tm aileyi birbirine daha sk balam ve yakn-latrm gibiydi; akam yemeklerinde mzik, elence ya da arlanacak konuklar yoktu. Bir sre sonra da ba baa kalmaktan ve yas tutmaktan sklan aile bireyleri artk birbirlerine kaba ve acmasz davranmaya balamlard. Nubnofret kendini dierlerinden tmyle soyutlamt. Hori de kendi zel cehennemine ekilmi, Sheritra'nn bile ieri girmesine izin vermiyordu. Khaemwaset'in tm bunlara aldrmaz bir hali vard. ou gnler leden sonralar ortadan kayboluyor ve akamlar da yemek saatinde eve dnp hemen hemen hi konumuyordu. Tm bunlar Nubnof-ret'in dikkatini ekmekle birlikte azn ap bir ey de sylemiyordu. Nubnofret onun zamannn byk bir blmn Tbubui'nun yatanda geirdiinden kukulanyor, yas kurallarn bozduu iin ok fkeleni- 338 or fakat herhangi bir ey de sylemiyordu. Khaemwaset inaat almalarnn srdrlmesini emredebilirdi ama bu kural inemeye cesaret edemiyordu. iler evlerine dnmlerdi ve tamamlanmam, boyanmam duvarlarla tulalar kzgn gnein altnda bekliyorlard. Sheritra gelemeyeceini bildiren bir zr mektubuyla birlikte Har-min'e sevgilerini gndermi ve karlnda da ondan ksa bir yant al-mt. "Sana olan akmdan asla kuku duyma, Kk Gneim," diye yazlyd notta. "stediin zaman gel, seni bekliyorum." Sheritra bu mektubu kemerine ilitirerek gnlerce yannda tamt ve evin skntl havasnda her bunaldnda ise mektubu kemerinden karp okuyor sonra da defalarca pyordu. Bylesi gnlerde de salt Hori'yi grmek iin oraya geldii gne lanet okuyordu. Yetmi gnlk yas sresi sona ererken Nubnofret, Thebes yolculuuna ilikin hazrlklara balad. Titizliinin ve hrnlnn srdn gren Khaemwaset onu yalnz brakmay yeliyordu. Ailesiyle birlikte gemiye binmeden nce Ptah-Seankh'dan Koptos'tan bir haber ald. Ptah-Seankh aratrmalarnn gayet iyi gittiini, babasnn zen ve saygyla mumyalandn ve efendisinin istedii bilgiyle ksa bir sre sonra Memphis'e dneceini belirtmiti. Khaemwaset nedense Ptah-Se-ankh'n da babas gibi hastalanacan, antlamadaki maddelerin asla tamamlanmayacan ve Tbubui'nun evine yerleemeyeceini dnmt ama ktibinden gelen mektubu okuyunca bu kez her eyin yolunda gideceini hissetmiti. Buna karn geminin gvertesinde durarak buruk bir ekilde ky basamaklarna bakt. Pi-Ramses'e
gitmek istemiyordu ve babasnn yannda duran solgun ve zgn Sheritra onun duygularn yksek sesle ifade ettiinde ise ok armt. "Bykanneme son grevimi yerine getireceim iin mutlu olmalym," dedi. "Ama bundan nefret ediyorum. Nefret ediyorum! Her eyin bir an nce bitmesini ve eve dnmeyi istiyorum." Bu szleri ne utangalkla, ne de bencillikle sylemiti. Basit bir ekilde gerek duygularn ifade etmiti. Khaemwaset karlk vermedi. Arkalarndan gelen Si-Montu'nun gemisine bakt. Si-Montu -339ile Ben-Anath pruvada yan yana ayakta duruyorlard. Si-Montu artk ona bir yabanc gibi geliyordu. Aslnda tm akrabalarn artk hi tan madiini dnyordu. Bu insanlar acaba hi tanyabildim mi, dry geirdi iinden gemi kydan uzaklarken. Acaba onlar akraba ya da dost olarak deerlendirdim mi? Ailem dalyor, dedi kendi kendine Belki de Si-Montu ile Ramses ok youn olduum iin onlarla hibir ekilde bir balant kuramadm dnyorlardr. Her eyin nasl deitiinden ve bozulduundan haberleri bile yok. Ben, Nubnofret, Ho-ri ve Sheritra, hepimiz de ayr ayr ve birbirlerine kar tavr alm bir btnn paralar olduumuzdan ve hi kimse bizi bir araya getiremeyeceinden bu paralar asla bir daha bir araya gelemeyecek. Dorusunu sylemem gerekirse bu, umurumda bile deil. Hori'nin yksek sesle tayfalardan birine kfrettiini duydu, sonra yeniden derin bir sessizlik olutu. Yan banda duran Sheritra iine ekti. Tm de byk bir sessizlik iinde sarayda kendilerine ayrlan dairelere yerletiler. Thebes'deki saray Astnofret'in cenaze treni iin gelenlerin rahat etmesini salayamayacak kadar kkt. "Kendimi sanki uyuturucu alm gibi hissediyorum," dedi Sheritra sandaletlerini sandalyenin ayaklarna vurarak. Khaemwaset, odadan kan Bak-mut'la kznn arkasndan bakt. "Ne samalk!" diye tslad Nubnofret odadan kmadan nce. Hori oktan onlarn yanndan ayrlmt. Khaemwaset bir an iin durup lden esen rzgrn sesini dinledi. Uyuturucu alm gibi, diye geirdi iinden. Evet, ben de aynen byle hissediyorum. Saraydan gelen ayin sesine, nbet deitiren askerlere, gen kzlarn yksek sesle glmelerine, yiyeceklerin ve ieklerin kokusuna ve yaamn kendi sesine bir an iin kulak verdi. Kendini ar bir hastalktan yeni kalkm gibi hissediyordu. evresindekilerin enerjisinden yoksundu ve birden alamamak iin dudaklarn srd. Ama hemen sonra da stndeki bu miskinlikten kurtulmak istercesine silkindi, babasna geldiklerini haber vermesi iin bir haberci gndererek Si-Montu'yu aramaya kt. Ne var ki, kardeini hibir yerde bulamad ve arkadalarnn arasnda oturan Ben-Anath, Khaemwa- 340 set'i selamlad. Khaemwaset gemesi iin kenara ekilen tandklarn arasnda bo gzlerle ilerleyerek d krkl iinde odasna geri dn-^q endisine selam verenlere bakmamt bile. Tbubui onlarn arasnda deildi, dolaysyla onlar da yaamyorlard. Odasndan ieri girer girmez babasnn kendisini bekledii haberini alnca dorusu hi armamt. Firavun bir an nce yanna gelmesini emretmiti. Olunu taht odasnn hemen arkasndaki zel alma odasnda bekliyordu. Khaemwaset son gnlerde babasnn evlilik antlamasn pek dnmemiti, ama saray erknnn yanndan geerken artk bunu dnme zamannn geldiini biliyordu. Birden kibarca ksren, bir eliyle geni gsnde asl duran Thoth muskasn dier eliyle de bir evrak tutan o yal adam hatrlad. Bu incecik papirs ne kadar da ar grnyor, diye dndn hatrlad. Birden bir zamanlar elinde tuttuu o evra yeniden hatrlayarak baklarn eline evirdi. Evra kaybetmiti. Bunu da hatrlyordu. Evra, Pi-Ramses'deki sarayn kuzey kapsyla kendi dairesi arasnda bir yerde kaybetmiti. Dncelerini tabutunda yatan adamn eline dikili olan Thoth Evrak'na evirdi. ini ekip bir eyler
mrldanarak dncelerini gemiten kurtarp iinde bulunduu ana evirmeye alt. "Ekselanslar bir ey mi sylediler?" diye sordu Ib kibarca. "Hayr," diye karlk verdi Khaemwaset. "Bir ey sylemedim. Geldik, b, kapnn nne bir tabure ek ve beni bekle." Odann iinde sedir aacndan yaplm byk bir alma masas vard. Masann arkasnda altn bilezikli kollarn gsnn altnda kavuturmu Ramses oturuyordu. Miferinin altndaki yznde Khaem-waset'in ok iyi bildii kibir dolu bir ifade vard. Babasnn kavisli burnu ve parlak gzleri ona her zaman tetikte olan Horus'u anmsatrd, ama o gn bu ku benzeri dikkatli baklarnda her zamankine oranla daha yrtc bir ifade vard. alma masasna yaklaarak kraliyet ayaklarn pmek iin eildiinde Ramses'in yrtc bir kua benzediini bir kez daha dnd. - 341 Firavun'un hemen arkasnda yerde oturan Kraliyet Ktibi ti-Emheb ile Ashahebsed ellerindeki gm ibriklerle ayaa kalkn Khaemwaset'i selamladlar. Khaemwaset eliyle ayaa kalkmalarn ia. ret etti, ktip yerine geip oturdu. Ashahebsed de Ramses'in sanda duran kadehe arap doldurdu. Sonra da baklarn Khaemwaset'e evirdi, birbirlerinden hi holanmazlard ve Khaemwaset, Ashaheb-sed'in yal gzlerinde her zamanki ayn honutsuzluu grd. Ama Ramses arkasna yaslanm, bacak bacak stne atarak bir elini sandalyenin arkasna attndan Khaemwaset'in Ashahebsed'e karlk verecek zaman olmamt. Ramses oluna yanndaki bo sandalyeye oturmasn sylemediinden Khaemwaset ayakta duruyordu. Ramses solundaki evrak ynn iaret etti. Krmz knal dudaklar g(j-lmsemiyordu. "Merhaba, Khaemwaset," dedi ifadesiz bir sesle. "Seni hi bu kadar salksz grdm hatrlamyorum." Kraliyet burnunu hafife buruturdu. Kraliyet gzleri Khaemwaset'in yzn dikkatle inceliyordu. "Rengin sararm ve ok yorgun grnyorsun," diye srdrd konumasn Firavun. "Sana hak ettiin cezay vermek yerine acmaya baladm." Dudaklarnda alayc bir glmseme belirdi. "Salnla ilgili syleyeceklerim bu kadar. Bakanlardan gelen bu evraklar ikyetlerle dolu. Bunlarla ilgilenmen gerekirdi. Neden mektuplar yantlanmam, yaplan tahminler onaylanmam, bakanlklardaki bo yerler doldurulmam biliyor musun, prens? Sen sorumluluklarn hi utanmadan gz ard ettiin iin bunlarn hibiri yaplmam." Elini sandalyenin arkasndan ekerek dirseklerini masann stne dayad, altn yzkl parmaklaryla masann stnde tempo tutmaya balad. Bir yandan da ll bir fkeyle Khaemwaset'e bakyordu. Khaemwaset, Ashahebsed'e bakmaya cesaret edemedi ama yal adamn gzlerinin sevinle parladndan emindi. Ktibin grevi her sylenileni yazmak olduundan Tehuti-Emheb'in varlna aldrmyordu fakat birden bu yal sakiyi odadan karmad iin babasna ok fkelendi. Ramses'i tanyan biri olarak bunu yapmay unutmu olabileceine inanmyordu. Kha-342 elTwaset kendini bozguna uram gibi hissetmemeye karar verdi. Ne \p ne de sakinin bu konuda herhangi bir dedikodu yapmayacan Eliyordu. Ayrca Gl Boa'nn fkesini de hak etmiti. Tm bunlara karn yine de iinde fke, ac ve burukluk vard. "Ama tm bunlar artc ve fkelendirici eyler olmalarna karn kutsal mutsuzluumun nedenleri de deiller," diye srdrd konumasn Ramses. "Annenin khyas annenin salnn ktye gittiine ilikin sana iki kez haber yollamasna karn annen sen yannda olmadan son nefesini verdi. Bunun nedenini renmek istiyorum, Khaemwaset."
Khaemwaset'in kafasndan birok aklc bahane geti. Khyann mektuplarn almadm. Ktibim bu mektuplar bana okudu ve ieriklerini yanl yorumlad. Tam gelmeye hazrlanyordum ki, birdenbire has-talanverdim. Sizin de grdnz gibi, hl hastaym, Yce Horus. ok gzel bir kadna srlsklam k oldum ve gzm hibir eyi grmez oldu ve lm deinde olan annem bile canmn sklmasna neden oldu. aresizlikle ellerini iki yana at. "Hibir aklamam yok, Kutsal Varlk," dedi. Bir an iin derin bir sessizlik oldu. Ramses oluna hayretle bakt. "Bana kar geliyorsun!" diye haykrd. Khaemwaset babasnn tehlikeli bir ekilde fkelendiini fark etti. Hibir ey sylemeden bekledi. Ramses iaret ve ba parmayla uzun altn kpesiyle oynamaya balad. Kalarn atmt. Sonra, birdenbire parmaklarn klatt. "Ashahebsed, Tehuti-Emheb kabilirsiniz," dedi sert bir sesle. ki adam da yerlerinden frlayarak eildiler. Ktip yerinden kalkarken yere dmemesi iin yaz tahtasn skca tutuyordu ve kapya doru geri geri gitmeye baladlar. Ramses onlarla ilgilenmedi. "Oturabilirsin, Khaemwaset," dedi sakin ama fkeli bir sesle. Khaemwaset oturdu. "Teekkr ederim, baba." "Artk konuabilirsin," dedi Ramses. Khaemwaset bunun bir neri olmadn, tersine bir emir olduunu fark etti. ift kaplar kapand. zenle kna srlm ellerinde her Msrlnn kaderini tutan ve oluna istedii cezay verebilecek bu gl adamla, bu tanryla ba baa kal- 343 -
mt. Ban hafife kaldrm, rastkl gzlerindeki her eyi biliyorum ifadesiyle sabrszlkla bekliyordu. Her zaman onun en gzde oluydum, diye geirdi iinden Khaemwaset, imdi btn bunlar ne anlama geliyor? Derin bir soluk ald. "Bir aklama yapacam ama bu bir bahane deil," diyerek sze balad. "Msr'a, size ve tanrlara kar olan grevlerimi alaka ihmal ettiimi biliyorum ve annemin her an lebileceim bilmeme karn yine de onu gz ard ettim. Annem leceini biliyordu ve bunu bana da sylemiti ama onunla ilgilenmedim." Utanarak konumasna ramen nedense iinde utan dolu duygular yoktu. Babasnn gerei anlamamasn dileyerek yutkundu. "Bunlar zaten biliyoruz," diye szn kesti Ramses. "Kendine hogrl davranyorsun, Khaemwaset. gn sonra Alashia'dan gelecek bir delegasyonu kabul edeceim o zamana kadar banalyi bir aklama yapman istiyorum." "Pekl," dedi. "Birka aydan beri birine delicesine tutuldum ve bu yzden de hibir ey yapamyorum, dikkatimi hibir eyin stne toplayamyorum. Kendimde deilim. Bu kadna evlilik antlamas nerdim ve o da kabul etti. imdi yalnzca onun soylu konumunun onaylanmasn bekliyorum. Hepsi bu kadar." Ramses oluna aknlkla bakt, sonra da kahkahalarla glmeye balad. "Khaemwaset mi k? Bu olanaksz!" dedi. "lkenin en yce prensinin kafas m karm? nanamyorum! Bana bu zel kadndan sz et Khaemwaset. Belki o zaman korkun hatalarn balamaya karar verebilirim." Khaemwaset babasna kar kmayarak Tbubui'y anlatmaya balad ve anlatrken de iinde oluan kar konulmaz zlemi fark etti. Sanki orada deilmicesine kendi sesine benzeyen bir sesi dinliyor gibiydi.
Szcklerinin, iinde hissettii youn duygularyla pek bir ilgisi yokmu gibi geliyordu. Babasnn keskin gzlerinde sevgi dolu bir ifade olutu. Khaemwaset szlerini bitirdiinde Ramses yerinde doruldu. - 344 "pi-Ramses'e bir daha geldiinde bu kadn da yannda getirmeni istiyorum," dedi. "Eer bu kadn senin sylediinin yars kadar kar konulmaz biriyse evliliin geerli klnmasn emredecek ve onu harelime alacam. Ama onun ciddi, souk ve kadnlnn bilincinde olmayan ve bacaklarn amak yerine evra amay yeleyen biri olduunu dnyorum. Senin nelerden holandn bilirim, olum. Nub-nofret gibi bir kadnla evlenmene her zaman armtm zaten." Altn kadehe uzanarak arabn yudumlad, bir yandan da dikkatle Khaem-waset'i szyordu. "Nubnofret'ten sz edince syle bakaym, kinci Ei nasl kabul etti?" diye sordu diliyle alt dudan yalayarak. Khaemwaset yavaa glmsedi. "Mutlu deil, Kutsal Varlk." "Bu da uzun zamandan beri evi tek bana ynetmesinden kaynaklanyor," dedi. "Daha sadk biri olmay renmeli. Kstah ve kocasna kaba davranan bir kadna asla hogr gsteremem." Khaemwaset gzlerini krptrd. Babasnn haremi kavgac ve kstah kadnlarla doluydu ve Firavun bu kadnlarnn tmn de ok severdi. "Peki ya ocuklarn?" diye sordu Ramses. "Hori ve Sheritra? Onlar bunu nasl karladlar?" "Bilmiyorum, henz onlarla konumadm, baba." "Ah." Babas birden tm ilgisini kaybetmie benziyordu. Elini gsne koyarak ayaa kalknca Khaemwaset de annda yerinden frlad. "Annen yarn topraa veriliyor," dedi Ramses. "Yaamndaki her eyi bir kenara atp bu kadnn peine dmene ok kzdm ama olum bunu anlayabiliyorum. Seni cezalandrmayacam fakat bir an nce seni bekleyen ilere geri dnmeni istiyorum." Khaemwaset eilip babasn selamlad. "Aslnda bu ekilde anlayl davranmanz hak etmiyorum," dedi. "Hayr, etmiyorsun," dedi Ramses. "Ama sana hi kimseye gvenmediim kadar gveniyorum, Khaemwaset. Merenptah son derece aptal bir ocuk ve olum Ramses de bir alkolik." - 345 Kapya doru giderlerken Khaemwaset konuyu deitirdi. "Majes telerinin evliliine ilikin herhangi bir evrak almadm," dedi dikkatle "Her eyin yolunda gittiini umarm." Ramses homurdand. "Khatti prensesi yola kt," dedi. "Vahi hayvanlar onu paralamaz ya da lde tecavze uramazsa bir ay iinde burada olacak. Onunla henz tanmamama karn inan bana Khaemwaset ondan skldm. Benim itahm kabartan eyizi ya da yu-muak teni deil. eyizini huzuruma getirdii gn burada yanmda olman istiyorum." Khaemwaset'e bir gz att. "Bu senin son ansn Khaemwaset. Bu konuda da beni d krklna uratrsan kendini Bat l'nde askerlik yaparken bulursun ve inan bana yaamnn sonuna dek de orada kalrsn. Haberin olsun." Ramses kapnn nnde fazla oyalanmad. Khaemwaset'i yanandan perek kapnn nnde bekleyen maiyetiyle birlikte hzl admlarla uzaklat. Prens, Ib'i yanna alarak dairesine doru gitti. Khaemwaset birden ok yorgun olduunu hissetti. Bunun olmasna izin vermemeliydim, dedi kendi kendine Ib'e bakarak. Ne olursa olsun grevlerimi yerine getirmeliydim. Birden Tbubui'nun yzn gzlerinin nne
getirince tm bu duygularndan arnd ve yeniden onunla birlikte olmak isteyerek hafite inledi. Ertesi gn, Astnofret'in cenaze treni yznden saray boalmt. Yas tutan saray halkndan oluan neredeyse mil uzunluundaki kortej Nil'in kar kysna gemi ve yzlerce yllardan beri kralielerin gmld kayacklarla dolu vadiye yaklayordu. Kralienin yakn akrabalar ve treni yrten barahip ve yardmclar iin adrlar hazrlanmt. Astnofret'in muskalarla kapl cansz bedeni mezarn karanlk sessizliine yapaca son yolculuk iin hazrlanrken kortejin geri kalan blmyse bulabildikleri glgelik yerlere oturarak dedikodu yapyordu. Bir ksm da derin bir uykuya dalmt. Ate gibi yakan Thebes gneinin altnda Khaemwaset ile ailesi rahiplerle birlikte kan ter iinde cenaze trenini yaparak ya da adrlarna ekilerek geleneksel gmme treni iin gn boyunca vadide -346l^. Sonunda gnlk sre sona ermi ve Khaemwaset ba-basy'a birlikte Astnofret'in tabutuna elenkleri yerletirmek iin mezara gircli- Hizmetkrlar kumun stndeki ayak izlerini sildiler, rahip yardmclar zerinde lmn simgesi olan akalla dokuz avn ieren mhrle mezarn kapsn mhrlediler. Ramses hibir ey sylemeden mezardan uzaklat. Tahtrevanna binerken ayaklarindaki kumu silkeliyordu. Khaemwaset'le ailesi de ayn eyi yaptlar, nehre kadar tahtrevanlaryla gittiler ve daha sonra da yorgunluktan bitkin bir halde saraya dndler. Herkes kendi odasna ekildiinde Khaemwaset khyasn yanna ard. "Ib," dedi. "Eyalarmzn toplanmasn emret. Yarn sabah Memp-his'e dnyoruz." Ib ban evet dercesine sallayarak dar kt. Nub-nofret kocasnn yanna yaklat. Bir an iin birbirlerine baktlar. Khaemwaset karsnn ellerinin titrediini fark etti. Nubnofret bir adm daha atarak kocasna yaklat. "Khaemwaset," dedi sakin bir sesle. "Ramses, Delta'ya dndnde onunla kuzeye gitmek istiyorum. Dinlenmeye ihtiyacm var. Ayrca evdeki inaatn grltsnden ve tozundan da uzaklamak istiyorum. Orada ok uzun bir sre kalmam. Belki bir ay kalrim." Khaemwaset dikkatle karsna bakt. Yz ve gzleri ifadesizdi. Benden uzaklamak istiyor, diye geirdi iinden. Benden. "zr dilerim, Nubnofret ama evin ileriyle uraman gerekiyor, ayrca eve dner dnmez de Tbubui cariyelerin dairesine tanacak. Eer o geldiinde evde olmazsan bu ok terbiyesizce bir davran olur, ayrca insanlar buna ne der?" "nsanlar, Prens Nubnofret'in, ekselanslarnn kinci E seiminden holanmadn ve evde olmamakla bu honutsuzluunu gstermek istediini dnrler," diye tslad. "Artk duygularmn senin iin hibir nemi kalmad m, Khaemwaset? Tbubui'nun tm hayatn mahvedeceini dndm iin endielendiimi ve babann da zldn gremiyor musun?" Kocasna fke dolu bir bak frlattktan sonra, alayla homurdand ve odadan dar kt. - 347Tm bunlardan artk bktm, diye geirdi iinden Khaemwaset karsnn arkasndan bakarak. imdeki bu karmak duygulardan, acdan, tutkudan, pimanlktan ve sululuk duygularndan kurtulmak istj. yorum. "Ib!" diye haykrd gereinden fazla yksek sesle. "Amek'i bul! Derhal nehrin karsndaki Kralie Hatshepsut'un o ykk dkk tapmana gidiyoruz. Eve dnmeden nce incelemek istediim baz kitabeler
var!" almak her derde deva, diye geirdi iinden. almakla zamann nasl getiini anlamayacam, sonra da birden kendimi eve dnerken gemiye binmi bulacam, geree doru adm adm yaklaacam ve hemen sonra da o orada olacak ve her ey de eskisi gibi gzel olacak. Odann kaplarn hzla arkasndan kapayarak koridora kt. Hori de Thebes'de kendi acsyla ba baa kalmt, akrabalaryla grmemi, dikkatleri ekmemek iin stne bir kyl harmanisi geirerek nehrin kysnda, pazarlarda ya da sarayn d avlusunun arkasndaki stunlu Amun tapnanda saatlerce oturarak i avludan gelen ttslerin dumanlarn izleyerek dua etmeye almt. Ama bir trl dua edemiyordu. Azndan yalnzca ac ve fke dolu szckler kyordu. Yine tapnaa gittii gnlerden birinde tapnaktan kp kalabalk yolda nehre doru giderken biri arkasndan seslendi. Durup ellerini gzlerine siper ederek ban evirip bakt. On adm tesinde bir tahtrevan durmu ve perdeleri rlmt. Hori ierden grnen bir ift uzun esmer ve altn halhall bacc. grd. Bir an ii kalbi yerinden frlayacakm gibi arparak Tbubui'ya doru komaya balad. Ama sonra tahtrevann iindeki Tbubu<'dan daha ksa boylu ve daha gen olan Firavun'un bamimarnn kz Nefert-khay' tand. Gen kz kendisine glmseyerek bakyordu. Delta'ya son gittiinde bir akam yemeinde yannda oturan ve daha sonra da kendisini pmesi iin elinden geleni ardna koymayan bu ge i kz hayal meyal hatrlyordu. Hori tahtrevana doru yaklarken gen kz eilip onu selamlad. -348"Nefert-khay," dedi. "Demek haklymm," diye karlk verdi neeyle. "Bu gerekten & prens Hori'ymi. Bykannenizin cenaze treni iin Thebes'e geleceinizi biliyordum ama dorusunu isterseniz beni tanyacanz sanyordum. Beni onurlandrdnz, ekselanslar." "Seni nasl unutabilirim?" dedi elinden geldiince nee dolu bir sesie konumaya alarak. "Saraydaki en ekici hanmlardan birisin, geni yeniden grdme sevindim, Nefert-khay. Nereye gidiyorsun?" Gen kz bembeyaz dilerini ortaya karan bir tavrla glmsedi. Bir saat boyunca dua etmeyi dnyordum fakat dorusunu isterseniz prens, aslnda tek istediim bir sreliine bile olsa saraydan uzaklamak. Tavadaki balklar gibi istif halinde yayoruz ve inann bana soluk almakta zorlanyorum artk. Ya siz nereye gidiyordunuz?" "Ben de az nce duam ettim," diye karlk verdi Hori. "Nehrin kysnda yrmeyi dnyordum." Gen kzla konumak iyi olmutu. Nefert-khay yaln ve neeli bir gen kzd. Salkl grnyordu. Drt kaln rgs plak gslerini rtmt, zerindeki iyimser enerjiyi grmemek olas deildi. Glnce gzlerinin ii glyordu. Hori skntsnn az da olsa hafiflediini hissetti. Nefert-khay yapmack bir korkuyla yzn buruturdu. "Tek banza m, ekselanslar? Yannzda bir arkadanz ya da korumanz bile yok mu? Harika bir fikrim var. Hadi nehirde sessiz ve sakin bir yer bulalm ve yzelim. Dualarm bu akam da edebilirim. Amun'un bana gceneceini sanmyorum." Hori'nin ilk igds hemen bir bahane bulup oradan svmak olmutu ama birden gen kza glmseyerek baktn-fark etti. "Teekkr ederim," dedi. "Bundan daha iyi bir ey dnemezdim. Bylesi bir yer biliyor musun?" "Hayr ama klelerim bylesi bir yer buluncaya dek bizi nehrin kysnda dolatrrlar. Sonuta Thebes'in bir kasaba olduunu da unutmamak gerek." Yana kayarak yanndaki yast gsterdi. "Benimle bir-likte gelmek ister misiniz, prens?"
- 349 Bir kez daha bu neriyi geri evirmeyi ve tahtrevann yannda yu rmeyi istediini dndyse de geip tahtrevann iindeki yastklarn stne oturmutu bile. Kleler tahtrevan kaldrdlar ve yola koyuldu lar. "Nehir kysnda sessiz bir yer bul, lften Simut!" diye bard genc kz, sonra da perdeyi kapatarak Hori'ye dnd. Birbirlerine ok yakn, dlar. Hori birden stndeki kirli ve buruuk kiltini, kir iindeki salarm ve yzndeki kirleri hatrlad. "Eer on ya daha gen olsaydnz sizin evden kaan kk bir ocuk olduunuzu dnecektim," dedi M6. fert-khay bir sre onu inceledikten sonra. "nsann tylerini diken diken eden birok serven yaam gibi bir haliniz var. Soylu babanz nerede olduunuzu biliyor mu?" Gen kzn konumas glmsemesine neden olmutu. "zr dilerim, Nefert-khay," dedi alakgnllkle. "Uzun bir sredir ok zor gnler yayorum ve bu da kendime ekidzen vermemi engelliyor," dedi elini salarnda dolatrarak. "Seninle karlamam...." "nk siz de scak bir banyoya ihtiyacnz olduunu fark ettiniz," diye onun szlerini tamamlad glerek. "Ekselanslar siz iine kapank ve yanna yaklalmas ok g bir insansnz. Birdenbire insanlarn karsna kveriyorsunuz sarayda. Burnunuz bir kar havada sarayn koridorlarnda ve bahelerinde dalgn dalgn dolayorsunuz. Sonra da geidiiniz gibi birdenbire ortadan yok oluveriyorsunuz. Saray yaamn son derece skc bulan arkadalarmn parmak srtacak dedikodular yapmalarna neden oluyorsunuz. Arkanzdan u ekilde konutuklarndan eminim: "Galiba dn Prens Hori'yi havuzlarn yannda grdm ama o olduundan da pek emin deilim. Bugnlerde sarayda m?" Ve hi kimse sizin sarayda olduunuzdan bir trl emin olamyor, bundan tr de bizler hemen sizin arkanzdan konumaya balyoruz." Bir kez daha gld. Hori birden neenin ve iyimser havann tm bedenini sarmaya baladn hissetti. Bir an her eyi anlatmak istedi, anlattklarn dinledikten sonra gen kzn yznn nasl ciddileeceini dnd ama sonra da vazgeti. Benim iin bu ekilde kalmas ok daha iyi, diye - 350ecirdi iinden. Onun neesi ve hayat dolu tavrlar bugn karamsar jrmemi engelleyecek. "Benim arkamdan bu kadar konuulduundan haberim yoktu," dedi. Gen kz dizlerini gsne ekerek tm dikkatini elindeki pembe nilfer ieine evirdi. "Biraz abarttm kabul etmeliyim," dedi dnceli bir tavrla. "Belki de bizim sandmz kadar gizemli biri deilsiniz. Arkadalarmla rjen bu tekdze yaantmza belki de biraz heyecan ve gizem katmak istemi olabiliriz. Kadnlarn aptalca bir duygusall var, deil mi ekselanslar?" Bazlarnn, evet yle, diye geirdi iinden. Ama bazlar da alabildiine acmasz, duygusallktan hi nasibini almam, yalnzca zengin ve iyi bir konumda olan adamlarn peinde. Ve bazlar da insanlar yaralamak iin tm ekiciliklerini kullanmaktan hi kanmyorlar. "Duygusal olmann bir sakncas yok ki," dedi. "Ak ok gzel bir duygu, Nefert-khay." Gen kz hafife iini ekti. "yle mi, prens? Yoksa k msnz? Erkekler de aptalca hayaller kurarak yzlerinde akn bir glmsemeyle gzlerini bolua dikip saatlerce ylece dururlar m? Sonra da evrelerinde kimseler yokken pp okamalar iin bir bilezii ya da kk bir evrak parasn alarlar m?" Ban evirerek delikanlya yapmack bir ciddiyetle bakt. "Bunlar yaparlar m?" Ne kadar da masumsun, diye geirdi iinden, gen kza bakarak. Sarayda yaamana, bu denli ok
konumana karn ne kadar da safsn. Sheritra'nn yznde bu ifadeyi gremiyorum artk. "Ka yandasn, Nefert-khay?" diye sordu birden. Gen kz aknlkla ona bakt. "Ah tanrlar," dedi. "imdi bana bir sylev ekilecek. On yedi yamdaym. Babam geen yldan beri bana bir koca arayp duruyor ama yeterince uzakta aramad bu aday." Yerinde doruldu. "Sizi bir aday olarak deerlendirmesini nerdim ona ekselanslar. Damarlarmda kesinlikle soylu bir kan akmasna karn bu kan elbette kraliyet kan deil. Babam bana sizin nce mutlaka kraliyet kanna sahip biriyle evlenmenizi sonra da kinci Einizin soylu -351 olmasnn bir sakncas olmayacan syledi." Yz birden parlad "Elini abuk tut, Hori, damarlarnda mavi kan akan skc bir kadnla bir an nce evlen, sonra da tm dikkatini bana evir. Ya da daha iyisi ha-reminin ilk aday ben olaym. Cariyen olarak al beni. Daha sonra da benimle evlenirsin." Haftalardan beri yz glmeyen Hori birden kahkahalarla glmeye balad. Gzyalar yanaklarndan aa akyordu. Nefert-khay da onu pr dikkat izliyordu. "Sevgili kk kz," dedi Hori. "Bu kadar ciddi olduunu bilen var m? Evlenmeye hazr olduumda babamn listesinde ikinci srada olacandan emin ol." "kinci mi?" "O skc ve damarlarndan mavi kan akan kadndan sonra!" Tahtrevan yavaa sarslarak yere kondu. Nefert-khay perdeyi aarak ban uzatt. "Buras harika," diye bard. "Bravo, Simut! Gelin ekselanslar. Hemen nmde diz kmeyesiniz diye aznz amurla dolduracam." Tahtrevandan indiler. Nehrin sular durgundu. Az telerindeki iki byk aa kumlar glgeliyordu. Bulunduklar yerden nehir yolu grnmyordu ama Hori sokaklardaki insanlarn seslerini ve eeklerin anrmalarn duyuyordu. Birden rahatladn hissederek kiltini karp tahtrevann zeminine frlatt ve koarak suya doru gitti. Nefert-khay da harmanisini ve halhallarn karyordu. Hori, kendini Nil Nehri'nin durgun sularna brakt. Bu bir d m, diye geirdi iinden. Yeniden yaamama izin mi verildi? Nefert-khay da suya girip Hori'nin yanna gitti. Yzmeye baladlar. Yaklak bir saat kadar suda oyunlar oynadlar ve yzdler, lklar ve kahkahalar vadideki kayalklarda yanklanyordu. Daha sonra da sudan karak scak kumlarn stnde yan yana uzandlar. Her ikisi de soluk solua kalmt. - 352 "Soylu ve damarlarndan mavi kan akan karnn salarna nehir arr)uru bulatracak kadar becerikli olabileceine inanyor musun?" Hiye sordu Nefert-khay. Hori dirseklerinin stnde doruldu. "Elbette inanmyorum," dedi. "Derisinin kyllerin derisi gibi simsiyah olmasndan korktuu iin gnee bile kmayacaktr ve bedenine yaklamasna izin verecei suyun mutlaka yaln ve kokulu su olmasnda srar edecektir," dedikten sonra uzanp gen kz dudaklarndan pt. Nefert-khay kollarn boynuna dolad. Bedeni gerildi. Ama Hori a-Znn iinde gen kzn dilini hisserken bile bunun iyi bir ey olmadndan emindi. Gen kzn kiiliinde doru olmayan bir eyler vard. Yz hatlar belirsizdi. Boyu ksayd, gsleri kkt ve zlemini ektii bedene hi benzemiyordu. hanet ediyorum, diye geirdi iinden. Samalama diye karlk verdi iinden bir ses bu dncesine. Seni engelleyen bir ey yok.
Tbubui'yla aranda yasal bir ba yok ki. Dncelerini kafasndan uzaklatrmak istercesine gzlerini sk sk kapayarak Nefert-khay'a skca sarld. Tbubui'ya ihanet etme duygusu daha ar basyordu. Sonunda bu duyguya kar gelemeyerek yerinde doruldu, gen kz uzaklatrarak ayaa kalkt. "Ge oldu," dedi. "Bir nce giyinip saraya dnmeliyiz." Gen kz ksa bir sre sonra ayaa kalkt, akn baklarla bakt. ekingelikle delikanlnn yanan okad. "Yanl bir ey mi yaptm, ekselanslar?" diye sordu. "Az nceki konumama m fkelendiniz?" Hori hem kendisi hem de onun iin, youn bir pimanlk duyarak gen kzn elini tutup kendine doru ekti. "Hayr," diye karlk verdi ac dolu bir sesle. "Nefert-khay sen ok gzel, neeli ve zeki bir kzsn. Ve tm kalbimle babann sana gerekten de layk olabilecek birini bulmasn diliyorum." Baklar glgelendi. "Ama o kii sen olmayacaksn, Hori." "Hayr, ben olmayacam. zgnm." Gen kz kendini zorlayarak glmsedi. "Ben de. Baka biri mi var?" Hori evet dercesine ban sallaynca gen kz iini ekti. "Tah-353 Firavunlarn fkesi / F: 23 min etmeliydim. Msr'n en yakkl erkeinin bir sevgilisi olmadn, dnmekle aptallk ettim. Peki, hadi imdi klelerime biraz i kma iin yastklar kumlatalm." Telala giyindiler, uyuyan tahtrevan tayclarn uyandrdlar v Nefert-khay onlara saraya dnmek istediini syledi. Perdelerle kapal tahtrevann iinde Nefert-khay utangalndan arnmak istercesine srekli konuup durdu. Hori de gen kzn gzlerinin iine bakmamaya alarak elinden geldiince onun sorularn yantlad. Sarayn ana giriinde tahtrevandan inerek Nefert-khay'a teekkr etti ve arkasna bakmadan saraydan ieri girdi. Yaamnda kendisini hi bu kadar kapana kstrlm gibi hissetmemiti daha nce. Bu strab kendisinin yarattnn farkndayd ama bunu nasl yaptn hatrlamyordu bile. Artk geriye dn olmayan bir yolda olduunun farkndayd. -354O Altnc Blm 'Kutsadn kiilere; sana ibadet edenlere ne kadarda gzel davranrsn, Tanrm.' Aile Thebes'den dndkten drt gn sonra Khaemwaset, Ram-ses'e sz verdii gibi uzun bir sreden beri ihmal ettii yazmalar zerinde alrken Ptah-Seankh'n geldii haber verildi. Khaemwaset rahatlayarak ban kaldrp ktip yardmcsn dar yollad ve alma masasndan kalkarak delikanly karlamak zere kapya doru gitti. eri giren Ptah-Seankh hemen saygyla eilip efendisini selamlad. Koptos gneinin altnda kouturmaktan neredeyse zenci gibi kapkara olmutu. Scaktan dudaklar da soyulmutu. Khaemwaset
onun ok yorgun olduunu grd. Delikanlya yaklaarak onu kucaklad. "Eve ho geldin!" diyerek baktibini alma masasna doru srkledi ve bira bardan uzatt. "Babann mumyalanma iinde herhangi bir terslik kmadn umarm, Ptah-Seankh. Ptah'n barahibiyle yardmclar onu gmmek iin bekliyorlar." Ptah-Seankh birasn itikten sonra bardan zenle masaya koydu. "Teekkr ederim, ekselanslar," dedi. "Babamn cenazesi u anda ller Evi'nde. Mumyalama ilemini bizzat ben denetledim ve grdklerimden memnunum." Bu ok zor olmal, diye geirdi iinden Khaemwaaset delikanlya acyarak. -355Ptah-Seankh'a oturmas iin sandalyeyi gsterdi ama o duraksa di. "Bana verdiiniz greve gelince," diye srdrd konumasn utan ga bir tavrla. "Tamamland. Aratrmalarmn sonucu burada." Evrafi uzatt. Khaemwaset evra sabrszlkla ald sonra da baklarn yere indirmi halde ayakta duran ktibine evirdi. "Bir ey mi var?" diye sordu sabrszlk ve endieyle. "Bu evrakta kt bir haber mi var?" diyerek parmaklaryla papirs rulosuna vurdu "Yoksa yolculuk srasnda hastalandn m?" Ptah-Seankh kendini toparlad. Ban kaldrp glmseyerek Kha-emwaset'e bakt. "Bu yolculuk beni ok yordu, ekselanslar," dedi "Ama endie edecek bir ey yok." Khaemwaset evran stndeki Ptah-Seankh'n kiisel mhrn krp ruloyu ayordu. "O zaman bugn odanda dinlenerek geirmelisin. Rahiplere Penbuy'un cenaze treninin gn sonra yaplacan sylerim. Bu sence de uygun mu?" Ptah-Seankh evet dercesine eildi. Khaemwaset bir sre iin onu unutmutu. Kalarn atarak evra at ve okumaya balad. Okuduka yz aydnlanyordu, bitirdiinde ise yznde mutlu bir glmseme vard. "ok iyi bir i basardn, Ptah-Seankh," dedi. "Gerekten de ok iyi bir i basardn. imdi gidebilirsin." Khaemwaset odada yalnz kalnca alma masasnn arkasndaki sandalyeye oturup gzlerini kapad. Evliliini geciktiren son engel de ortadan kalkmt, artk kendini ok rahat ve mutlu hissediyordu. Tbu-bui demek doruyu sylemiti. Ondan elbette hibir zaman kukulan-mamt ama yine de gen kadnn aile balarn biraz olsun abarttn dnmt. Ama ite tm gerek Ptah-Seankh'n dzgn el yazsyla bej renkli papirse yazlm ve karsnda duruyordu. Kk bir arazisi vard ama topraklar olduka bereketliydi. Kk fakat yasall tartlmayan bir unvan vard. Kk ama rahat bir evi vard ve belki de baz klar Tbubui'yla birlikte bu evde kalabilirlerdi. Koptos'ta klar hi souk olmadndan mangal yakmak zorunda da kalmazlard. Ayrca hi olmazsa bir sreliine Tbubui'y Nubnofret'in sulayc baklarndan -356uzaklatrm olurdu. lkenin gneyinde ba baa kalabilirlerdi. Tbubui'nun Koptos'a ait olduunu hissediyordu, gen kadnn bu g-ltl Memphis kentinde mutlu olmasna olanak yoktu. Khaemwaset nneyi ok iyi bilirdi. l rzgrnn srekli estii gneyde insanlar lêmphis'e oranla ok daha sakin ve gler yzlydler. "Tbubui," diye fsldad. "Artk buraya gelebilirsin."
Kendini yeniden domu gibi hafif ve mutlu hissederek ayaa kalkt ve ktibine seslendi. Ktip geldiinde Khaemwaset ona Tbu-bui'ya iletilmesi iin ksa bir not yazd, sonra da Nubnofret'i bulmaya gitti. Penbuy'un cenaze treni gn sonra yaplacakt. Tbubui da eve drdnc gn tanabilirdi. Sonra da hasat ay olan Pakhons'la birlikte de yamurlar balayacakt. Yeni yaammn balangc, diye geirdi iinden mutlulukla. Khaemwaset'in eski dostu, akl hocas ve bazen de kendisini acmaszca yarglayan ve eletiren en yakn arkada, Saqqara Vadi-si'nde kendisi iin hazrlad mezara byk bir sessizlik iinde gmld. Ebedi sonsuzluunun duvar yaamnda en ok sevdii resimlerle sslenmiti. Resimlerin birinde efendisi kendisine mektup yazdrrken o da ban yaz tahtasna emi dimdik oturuyordu. Bir bakasnda ise elinde oku vard. Ptah-Seankh kk bir ocuktu ve babas batak-lklardaki rdeklere okunu atarken o da melmi oku izliyordu. Bir dierinde de efendisi Thoth'a adak adyordu. Bu resimde tanr sivri gagasn kendisine doru evirmi onu dikkatle izlerken o da ttsy tutuyordu. Bu resimlere ve Penbuy'un zel eyalarna bakan Khaemwaset iinde youn bir huzur ve mutluluk duydu. Penbuy ok gzel bir hayat yaamt. Baarlarndan her zaman ocuksu bir gurur duymutu. ok drst bir insan olduundan tanrnn huzuruna ktnda iinde tek bir korku bile olmayacakt. Khaemwaset'ten birka ya byk olduu ve kt koullarda ld doruydu ama Khaemwaset, Penbuy'un iinde herhangi bir pimanlk olmadan, ya da herhangi bir eyi keke deitirebilseydim diye hayflanmadan ldn biliyordu. -357Khaemwaset'in mavi ve beyaz erit takm maiyetinin de kat|<v cenaze yemeinden, acnn simgesi olan araplarn iilmesinden w trenlerin yaplmasndan sonra Khaemwaset mezar mhrleyen ya dmc rahipleri izledi. Mezar hrszlarna karn iki askerini mezarn nnde nbet tutmalar iin grevlendirmiti. Askerler drt ay nbet tutacaklard. Khaemwaset defalarca mezarlar ap ilerine girdii ijn bu davranndaki elikinin farkndayd. Kendini bu dncelerden uzaklatrd ve ban lden esen scak rzgra doru evirdi. Sevgiij dostum, sonsuza dek yaaman dilerim, diye fsldad. Bir daha dnyaya geldiinde benim evimde almak istemezsin herhalde. Ait olduun bu dzenden kurtuldun ve inan bana olun da en az senin kadar sadk biri. Ortalk temizleninceye ve son ii de evine gidinceye dek orada kald. Sonra da ayaa kalkarak tahtrevanna bindi ve evine gitti. Ertesi sabah tm ev halk Tbubui'y selamlamak ve evine ho geldin demek iin ky basamaklarna inmiti. Khaemwaset, Nubnofret, Hori ve Sheritra yan yana durmalarna karn birbirleriyle konumuyorlard. Sisenet'in gemisi grndnde Sheritra uzanp babasnn elini tuttu. zenle makyajn yaptrm ve taklarn takm olan Hori ise gemi kyya yaklarken ifadesiz bir yzle bakyordu. Souk bir ifadeyle geminin yanamasn izleyen Nubnofret basamaklarn banda bekleyen rahibe bayla bir iaret verince rahip hemen basamaklar inmeye balad. Yardmcs scak talara boann kanyla st dkerken rahip de kutsama ayinine balamt. Tbubui kamarasndan olunun kolunda kt. Harmin, Sheritra'ya bir bak frlattktan sonra annesini iskeleye gtrmeden nce ban evirip Sisenet'e bir eyler syledi. Aile bekliyordu. Nubnofret gelenekler dorultusunda Tbubui'nun nce onun nnde eilip selam vermesi gerektiinden yolun ortasnda duruyordu. Nubnofret hem prenses hem de evin kadnyd. Khaemwaset iyi eitimli karsnn tm duygularna karn yine de gelenekler dorultusunda kibar davranacandan emindi. Nubnofret, Khatti askerleri evini igal etse ve birka dakika sonra leceini bilse bile yi- 358 e ayn kibar davranlarn srdrebilecek dzeyde eitilmi bir kadnd. Khaemwaset aklndan geen bu
dncelere kendi kendine glmsedi- Sheritra elini babasnn elinden ekti. Khaemwaset kznn s0|gun yzne bakarken o da gergin, diye geirdi iinden. "Tbubui, benim ve senin kocan Prens Khaemwaset, Ptah'n yardmc rahibi, Ra'nn rahibi, senin ve benim yaamlarmzn efendisi adna bu eve ho geldin," dedi Nubnofret. "imdi ayaa kalk ve adaklarn yap." Tbubui, Khaemwaset'in aznn kurumasna neden olan bir zarafetle yerinde doruldu. Ban evirdi. Gnein nlar bandaki gm tata parlyordu. Ve bir kez daha ama bu kez Khaemwaset'in nnde yere kapand. Khaemwaset'in yz aknlktan bembeyaz oldu, gen kadn ayaklarn pyordu. Sonra yerinde doruldu, rastkl gzleri parlyordu. "Aramzda bir evlilik antlamas var, Tbubui," dedi Khaemwaset gzlerini hafife aralanm turuncu dudaklardan, iri ve batan karc gzlerden ayrmayarak. Bir yandan da iinden ayinin szcklerini unutmamas iin dua ediyordu. "Bu evin efendileri olan Thoth, Set ve Amun'un nnde sana adil ve drst davranacama yemin ederim. Antlamadaki imzam da drstlmn bir kantdr. Sen de yemin eder misin?" "En soylu prens," diye karlk verdi yksek sesle. "Bir zamanlar yaadm evin efendileri Thoth ve Osiris'in nnde hayatta baka bir kocam olmadna, mal varlklarm doru beyan ettiime ve antlamadaki imzamn drstlmn simgesi olduuna yemin ederim." Hemen arkasnda duran Sisenet hafife yerinde kmldad ve Harmin glmseyerek Sheritra'ya bakt. Sisenet, Tbubui ve Harmin'in sanki az snra kahkahalara boulacakm gibi bir halleri vard. Khaemwaset, Tbubui'ya doru elini uzatrken, mutlular elbette, diye geirdi iinden. Ben de mutluyum. Ben de kahkahalarla glmek is-iyorum. Hatta ona bir imdik bile atmak geliyor iimden. Gen kadna baklP glmsedi, o da yavaa elini skt. - 359 -
Hizmetkrlar eve doru uzanan geni yolun iki tarafna srala mlard. Nubnofret nlerine geerek rahibe ayine balamasn iar etti. Rahip, Khaemwaset'in nne geerek yere boann kanyla sr dkmeye koyuldu. Nubnofret, prensin kolunda ar admlarla yrye yeni hanmlarna sayg gstermeleri iin hizmetkrlara yere kapanma larn emretti. Tbubui'nun kardeiyle olu arkalarndan geliyordu. Kalabalk ksa bir sre sonra kuzey bahesine giden yolun ban, daki ana girie yaklat. Buradan da inaat alanna gidiliyordu, ha-emwaset, Tbubui'nun ban hafife arkaya evirdiini ve kardeiy|e oluna glmsediini grd. Evin nnde Khaemwaset'in harpisti onlar bekliyordu. Harpistin gzel melodilerine Khaemwaset'in tenoru katld ve mziin sesiyle birlikte aalarn dallarna konmu kular da cvldamaya baladlar. Evin arka tarafnda hizmetkrlarn odalar, mutfaklar, depolar ve ambarlar vard. Hemen sanda da cariyelerin evine giden aalkl yol uzanyordu. Khaemwaset binann nnde stlerine en iyi harmanilerini geirmi duran kadnlara seslendi. Onlara Tbubui'nun evinin inaat bitinceye dek orada kalacan bir kez daha hatrlatt. Cariyelerine tam Tbubui'nun szlerinin yasa olarak deerlendirilmesi gerektiini syleyecekken Birinci E olan Nubnofret'in cariyeleri ynettiini hatrlayarak dilini srd. Kenara ekilerek Nubnofret'e bakt. Nubnofret kibirle Tbubui'nun yanna gelerek elini tuttu ve birlikte evden ieri girdiler. Dierleri de onlar izledi. "Artk bu evin efendisinin korumas altndasn," dedi Nubnofret. "Sen ondan dostluk ve kibarlk
beklerken o da senin bedeninin, beyninin ve ka'nn bereketini beklemektedir. Bunlar kabul ediyor musun?" "Ediyorum," diye karlk verdi Tbubui. Rahipler evlilik kutlamalarnn baladn belirtmek iin Tbubui'nun ayaklar dibinde kan ve st dolu iki toprak ana krdlar. Herkes el rpmaya balad. Khaemwaset, Nubnofret'in yanndan geerek Tbubui'yu kollarnn arasnda ald-"Evin hazr olduunda bu treni bir kez daha yineleyeceiz," dedi glmseyerek. "Ama imdilik ne yazk ki, bu iki odayla yetinmek zorunda - 360 Kalacaksn. Eve ho geldin, sevgili kardeim." Gen kadn burnundan pt ama Tbubui kendini geri ekti. Bu akam iin getirttiin Nubia dans grubu geldi," dedi Nubnof-,et eve doru giderlerken Khaemwaset'e. "Onlarn nerede kalacaklarn bilmiyorum ama gney bahesine birka tane adr kurdurabilirim. er neyse, masalarn yerletirilmesi konusunda mutlaka Ib'le konumalym," dedi kocasna souk bir bak frlatarak. Bu bak, sen ok aptal bir adamsn ama yapacak nemli ilerim var diyordu. nndeki heyecanl hizmetkrlara bararak kocasnn yanndan uzaklat. Sheritra babasnn koluna girdi. Khaemwaset sandaletlerinden gelen kan ve st kokusu karsnda hafife yzn buruturarak sevgiyle kzna bakt. "Harmin bana daysnn yannda kalacan syledi az nce," dedi Sheritra. "Oysa ben onun buraya annesinin yanna yerleeceini sanyordum. Burada ona bir yer bulamaz myz, baba? Ltfen?" Khaemwaset kznn rastkl, yalvaran gzlerine bakt. O gn salarn ortadan ayrm ve serbest brakmt. Bana da stnde tanra Mut'un kabartmas bulunan ince altn prenseslik tacn takmt. effaf simli harmanisinden kk gsleri ve ince beli grnyordu. Khaemwaset o gne dek kaln harmaniler giyen kznn dk omuzlarn birden gznn nne getirdi. Ne kadar da deiti, dedi kendi kendine. Boyal gs ularna hayretle bakt, aknlkla ban sallayarak kznn yzn okad. "Yeni inaat tamamlanncaya dek bu evde Harmin iin bir oda olmadn sen de biliyorsun," dedi. "naat yaknda tamamlanacak, K-k Gneim. Ama bana sorarsan Harmin daysnn yannda kalmak istiyor. Buradaki yaam onun iin biraz fazla grltl ve kark." Sheritra silkinerek babasndan uzaklat. "Eer burada kalmazsa onu sk sk grmeye giderim," dedi fke dolu bir sesle. "Ve yanma da artk koruma falan almayacam. Dekor gibi bahede ya da salonda Harmi'in yannda oturmaktan nefret ediyorum artk." - 361 "Abartyorsun," diye hafife kar kt. "Harmin buraya yerleme karar verinceye kadar her gn gelip annesini naslsa grecektir." "Ama ben onu canm istedii zaman grmek istiyorum!" dedi h rarak. "Baba artk sonunda muradnza erdiniz ve mutlusunuz. B de kendi mutluluumu yaamak istiyorum!" "Sendeki bu deiikliklerden holandm syleyemem, Sheritra" diye karlk verdi. "Bencil, inat ve kstah biri olup ktn." Bu szleri syledikten sonra kznn geri ekileceini, yznn kzanp baklarn, yere indireceini sanmt ama Sheritra babasna meydan okurcasna bakmay srdryordu. "Biz de sizdeki deiikliklerden hi holanmyoruz, baba. Uzun zamandan beri beni hi dnmyorsunuz.
Aslnda bu yzden de bana imdi anlayl davranmadnz iin size kzmamalym. Harmin'le nianlanmak istiyorum. Bu konuyu Sisenet'e ne zaman aacaksnz?" "Bu konuyu konumak iin imdi hi de uygun bir zaman deil," diye karlk verdi. "Kutlamalar bittikten ve Tbubui buraya almaya baladktan sonra, nmzdeki hafta bu konuyu bana hatrlat. Tbu-bui'ya imdi bundan sz etmek istemiyorum." Sheritra dudaklarn bzd. "Evet, istemediinizi gryorum," dedi fkeyle sonra da topuklarnn stnde dnerek delikanlnn yanna gitti. Birlikte gney bahesine doru yrdler, hizmetkrlar da telala arkalarndan gidiyordu. Sheritra bir utan dierine gidip geliyor, diye geirdi iinden Kha-emwaset eve doru giderken. Tbubui onda bir mucize yaratt ve oluna kar duyduu bu youn sevgi de bunu kantlyor. imdi de bu deiiminin kendisine verdii gc hissediyor ve bu g ancak kabalk ve kstaklk olarak yorumlanabilir. Anlyorum ama yine de eski Sherit-ra'y zlyorum. "Yemek iin stnz deitirmeden nce yatp uyumak ister misiniz, ekselanslar?" diye sordu Kasa kibar bir tavrla ve Khaemwaset iini ekerek onun arkasndan gitti. O gece Tbubui'nun erefine verilecek yemee tm akrabalar davet edilmiti. Babas ksa bir not gnde- 362 ]
k gelemeyeceini belirtmiti, Merenptah da ayn ekilde bir not pdererek kardeine mutluluklar dilemiti. Ama ailenin dier yeleri, uiemphis'in nde gelen soylular, mzisyenler ve danszler de gele-M\. Evin iinde heyecanl bir hava esiyordu. Evin iinden gelen taze egzotik iek kokular ona Tbubui'yu ve daha sonra birlikte geirecekleri geceyi hatrlatt. Uyuyabileceimi hi sanmyorum, dedi kendi kendine. "Hayr, Kasa," dedi oda hizmetkrna. "alma odama gideceim ve bir sre orada kalacam. Konuklar gelmeye balaynca bana haber ver." alma odasna girdiinde, kendini kapal kaplarn ardnda biraz rahat hissetmesine karn yine de iindeki huzursuzluktan kendini soyutlayamyordu. ieklerin ar kokusu stne bana sinmiti. Birden katld iki cenaze trenini hatrlad. Midesi buland. alma masasnn arkasndaki sandalyeye kercesine oturdu, ban ellerinin arasna ald ve gzlerini kapayarak bekledi. O geceki yemek daveti Memphis'in uzunca bir sreden beri tank olduu en grkemli davetti. k giysili konuklar Khaemwaset'in byk kabul salonunu doldurmulard. Konuklardan bazlar da masalarn bulunduu mealelerle aydnlatlm bahelerde dolayor, birbirinden lezzetli mezeleri attryorlard. plak danszler, Nubia'l zenci akrobatlar mziin eliinde gsterilerine balamlard. Nubnofret yemekten sonra konuklara datlacak armaanlar zenle semiti. On yllk araplar Delta'dan getirtilmiti. O kadar ok yemek hazrlanmt ki, hizmetkrlar byk bir olaslkla bu yemekleri bir hafta boyunca yemek zorunda kalacaklard. Tbubui, eref konuu olarak Khaemwaset'in sa tarafnda oturuyor, kendisine iyi dilekler dileyen ve kutlayan konuklara zarafetle g-msyordu. Olaanst bir gece iin her ey salanmasna karn Khaemwaset yine de iindeki burukluktan kendini bir trl arndram-yrdu. Sheritra, Harmin'le konuup glyordu. Tm akam boyunca birbirlerinden hi ayrlmamlard. Hori, Antefle ayn masada otur-363 mu sohbet ediyordu. Khaemwaset onun haftalardan beri ilk kez er lmsediini grd. Nubnofret ile Sisenet de youn bir sohbete cja mlard. Oysa Khaemwaset yannda canndan ok sevdii kadn o
masna karn yine de istedii kadar mutlu deildi. Bununla birlikte konuklarda da garip bir hava olduu hissediliyOr du. Sanki eksik ya da unutulmu bir ey vard. Ya da belki de, diye geirdi iinden zntyle, Ib kadehini yeniden doldururken ve Nubia'h danszlerden biri belini kvrrken salondan gelen slk seslerine kulak verirken. Belki de u an yaamak iin o kadar ok sabrszlandm ki imdi Tbubui'ya mr boyu sahip olduumu dnyor ve artk ya. samda hibir amacmn kalmadna inanyorum. Sisenet ban evirerek dosta bir tavrla elini kaldrd. Khaemwaset de bu jeste karlk verdi. Tbubui uzanarak kocasnn azna bir incir uzatt. Ama yine de odann iinde gzle grlmeyen kocaman bir az alm ve her eyi yutuyormu gibi bir duyguya kaplmaktan da kendini alamyordu. Uzunca bir sre sonra konuklar evin iinde ve bahede dolarlarken ve yorgun mzisyenler hl alglarn seslendirirken Khaemwa-setle Tbubui yerlerinden kalktlar ve sendeleyerek imlerin stnde yryp cariyelerin evine doru gittiler. Ev botu. Cariyeler daha davetteydiler. Cariyelerin evinden sorumlu grevli dnda kimse yoktu. Grevli onlar saygyla selamlad ve Tbubui'nun odasnn kapsna kadar onlara elik etti. ieri girdikten, kaplar kapandktan ve gece lambas yakldktan sonra Khaemwaset, gen kadna yaklat. O geceye dek defalarca sevimelerine karn gen kadnn gizemi azalmamt. Khaemwaset aylar ncesinde olduu gibi onu byk bir zlemle istiyordu. Bu tutku ve isteinin sevimekle gemeyeceini tersine daha ok artacan hissetti. Mum na yaklamaktan bir trl vazgemeyen bir mumsn-dren gibi Khaemwaset de bu ikencenin kaynana srekli geri dnp duruyordu. O gece de farkl deildi ama bu duygularnn yan sra yemek boyunca hissettii burukluk devam ediyordu. - 364 pakhons ayyla birlikte scaklar da artmt, Khaemwaset'in evindeki kadnlar iltelerini alp atya kmlard. Scaktan uyuyamaynca da geceyi oyun oynayarak ya da aralarnda sohbet ederek geceyi geiriyorlar-j Tarlalarda da hasat balamt. Khaemwaset Nil'in su dzeyini len adamlarndan gelecek haberleri sabrszlkla bekliyordu. Nehrin sularnn ayn sonuna doru ykselmesi gerekiyordu. O zamana kadar da ekinler byyp toplanabilecek dzeye gelecekti. Si-Montu, Firavun'un zm balarndaki zmlerin ok iyi durumda olduunu haber vermiti. Khaemwaset'in kendi khyas da tarlalarn durumuna ilikin ayrntl bir haber gndermiti. Tbubui'nun evinin inaat bitmek zereydi. Her sabah inaat alanna gidip le yemei saatine kadar glgeliin altnda durup gnein altnda kan ter iinde alan fellahlar izliyordu. Khaemwaset de ona katlyordu. Gnlk ilerle ilgilenmek yerine gen kadn yanna artyor, yeni evin i dekorasyonuyla mobilyalarn, artk her gn annesini grmeye gelen Harmin'in Sheritra'ya olan duygularn ve Sisenet'in ender evran bulunduu kitaplk olan Memphis Yaam Evi'nde baktiplik grevini kabul edip etmeyeceini birlikte tartyorlard. Aile le yemeklerini birlikte yiyordu ama Tbubui, Nubnofret eer o gn oradaysa Hori'yi de konumalarna katmak iin elinden geldiince aba gsteriyorlard fakat bu bir araya gelilerin pek de baarl olduu sylenemezdi. Nubnofret kendisine dorudan yneltilen sorulara tek heceli yantlarla karlk veriyordu ve Hori de yemeini bitirir bitirmez sofradan kalkmak iin izin istiyordu. Khaemwaset hem karsna hem de oluna ve her frsatta nian konusunu ortaya atan Sheritra'ya bile ok kzyordu. Bunca yldan beri birlikte yaad bu insanlardan daha fazlasn bekliyordu ama onlar kstah tavrlarn srdrmekten vazgemiyorlard. Yemekten sonraki en scak saatleri dierleri gibi yatanda geirmekten ok honuttu. Fakat genellikle
uyuyamyordu. Hizmetkrlarnn aa indirip kaldrdklar yelpazelerin hafif esintisi altnda yatarken -365 bir yandan da evin iindeki bu gerginliin bir gn sona erip errriey6 ceini dnyordu. leden sonrann ge saatleriyle akamstleri daha kolay gej yordu. Harmin oraya geliyor, annesiyle bir sre bahede oturduktan sonra Sheritra'nn yanna gidiyordu. Ama yanlarnda Bakmut ile bir koruma her zaman hazr bulunuyordu. Daha sonra da Khaemwaset'le Tbubui cariyelerin evine gidip gen kadnn sessiz ve huzur dolu yatak odasnda seviiyorlar ve bu sre iinde de Khaemwaset ailesinin inat davranlarn unutabiliyordu. Birlikte banyo kvetinin iinde ykanmaktan ok holanyordu. Hizmetkrlar onlar ykarken Khaemwaset de gen kadnn uzun salarn taryordu. Akam yemeklerinde genellikle konuklar oluyordu ve Tbubui bu konuklar, zeks ve ekiciliiyle annda avucunun iine alyordu. Khaemwaset, Nubnofret'in istese Tbubui'ya bu tr yemeklere katlmasn yasaklayabileceim biliyordu ama Birinci Ei bunu yapmyor ve konuklar da evden ayrlrken birbirinden bu denli farkl ama ikisi de ok ekici kadnlara sahip Khaemwaset'i kskanmaktan kendilerini alam-yorlard. Khaemwaset'in yaam dzensiz olmakla birlikte yine de hi kt saylmazd. Her eyin bir gn dzeleceini mit ediyordu. Kuzey bahesinde imlerin stnde yatyorlar, yaamn tadn karyorlard naat bitmiti ve molozlar toplanmt. Bahvanlar bu yeni evin beyaz badanal duvarlarnn dibine yeni iek tarhlar oluturuyorlard. Evin odalar botu ama ustalarla mimarlar ertesi gn Tbubui'nun isteklerini renmek zere geleceklerdi. Khaemwaset, karsna istedii her eyi sipari etmesini sylemiti. Gen kadnn eski evindeki basitliin ve huzurun burada da olacan hissediyordu. Tbubui ona basitliin ucuz anlamna gelmeyeceini kt bir tavrla sylemi ve Khaemwaset glerek omuzlarn silkiniti. Khaemwaset karsna yedirdii siyah zm salkmn bir kenara koyarak karsnn yeni evi iin tasarladklarndan sz etmeye balad. "Bilmediimi sanma!" dedi glmseyerek. "Yzndeki bu ifadeyi artk ok iyi biliyorum. Yatann sedir aac yerine akasyadan yaplmasn istiyorsun." -366Tbubui kocasnn bacaklarn okad. "Hayr, Khaemwaset beni dndren evin dekorasyonu deil. Bu konuyu aslnda sana hi a-âk istemiyordum. Bu sorunu zemediimi kabul etmem benim iin biraz zor olacak ama anlamakta glk ekiyorum ve biraz da gcendiimi kabul etmeliyim..." Baklarn yere indirerek sustu. Khaemwa-set meraklanmt. "Her eyi anlat bana," dedi telala. "Senin iin her eyi yapabileceimi biliyorsun, Tbubui. Mutlu deil misin yoksa?" "Hayr, hem de ok mutluyum," diye karlk verdi. "Ben Msr'n en ansl ve en ok sevilen kadnym. Konu hizmetkrlarm, ekselanslar." Khaemwaset aknlkla kalarn att. "Hizmetkrlarn m? Tembeller mi? Kaba m davranyorlar? Nubnofret'in eittii hizmetkrlarn bu ekilde davranmasna inanamam." Tbubui'nun dolgun dudaklar aralanm, gzlerinde tedirginlik dolu anlamlar olumutu. Doru szckleri arad anlalyordu. "Onlarn eitimine diyecek bir eyim yok, Nubnofret onlar ok iyi eitmi," diye balad szlerine. "Yalnz ok grlt yapyorlar ve ok konuuyorlar. Srekli bana cevap yetitirip duruyorlar. Makyzm makyajm yaparken srekli konuuyor. Oda hizmetkrm setiim harmanilere ve mcevherlerime ilikin srekli yorumlar yapyor. Khyam bana ne yemek ya da imek istediimi sorup duruyor."
Khaemwaset'in aknl artmt. "Sevgilim onlarn sana terbiyesizce davrandklarn m sylemek istiyorsun?" Tbubui altn yzkl parmaklarn sabrszlkla sallad. "Hayr, hayr! Ama ben hi konumayan, kendilerine syleneni yerine getiren hizmetkrlara altm. Kendi adamlarm zlyorum, Khaemwaset." "O zaman sen de Nubnofret'le onun hizmetkrlarn atp istediklerini ie alman iin konu," dedi Khaemwaset. "Bu, tartlmaya deecek kadar nemli bir konu deil ki, Tbubui." Gen kadn dudan srd, ellerini kucana koydu. "Nubnofret'le konutum," dedi alak sesle. "Prenses herhangi bir aklama yapmadan bu isteimi geri evirdi. Bu hizmetkrlarn lkenin en iyileri oldu-367unu ve belki de onlara nasl davranlacan bilmediimden by|e sorunlar yaadm syledi. zr dilerim, Khaemwaset. Nubnofrefj y gilendiren konularla ban iirmemem gerektiini biliyorum. Bunu aslnda aramzda zmeliydik. Senin otoriteni kullanarak onu kk drmek ya da bu konuda ipleri elime almak niyetinde deilim ama kendi adamlarmn bana hizmet etmesini istememin de hakkm oldu-unu dnyorum." "Elbette hakkn," dedi. Khaemwaset, Nubnofret'in tavrna ok a. rmt. Tbubui'ya kar besledii duygulara karn bylesi bir aalama Nubnofret'in yapsna hi uymazd ve Khaemwaset akna dnmt. "Bugn onunla konuurum," dedi. Tbubui kar karcasna elini kaldrd. "Ah, hayr, akm. Ltfen! Bu evde bara ve huzura uzanan yola bu ekilde ulaamayz. Nub-nofret, canm istediinde otoritesinin yok olacan dnmemeli. Ona ok sayg duyuyorum. Sen bana yalnzca bu konuyu ona bir kez daha nasl aacam syle." "Sen akll, zeki ve ok anlayl bir kadnsn," dedi Khaemwaset. "Ama bu konuyu bana brakman gerektiini dnyorum. Onu tanrm. Senin bana ikyet ettiini ona hissettirmeden bu davrannn nedenini renebilirim. Onun adna senden zr dilerim, Tbubui." "Buna hi gerek yok, ekselanslar," diye kar kt. "Ve teekKr ederim." Daha sonra konuyu deitirerek baka eylerden sz ettiler. Scak giderek artyordu. Tbubui'nun ba yorgunluktan dyor ve gzleri kapanyordu. Sonunda iltelerin stne uzand. Khaemwaset uzunca bir sre oturarak ona bakt. Dudaklar hafife aralanmt. Uzun ve siyah kirpikleri esmer yanaklarn glgeliyordu. Gen kadnn bu hareketsiz yatnda ylesine lm artran bir hava vard ki, Khaemwaset birden rperdiini hissetti. Gslerinin arasnda ter damlalar birikmiti. Khaemwaset uzanarak damlacklar pt. Sonunda bylesine zgrce davranmak ne kadar da gzel, diye geirdi iinden. Senin iin her eyi yaparm ama ne yazk ki sen bunlarn beni -368mUtiu edeceini bilmiyorsun. Ne istersen yaparm, akm! Karsn uyandrmamak iin yavaa yanna uzand. Gzlerini kapayarak kars-np kokusunu iine ekti ve uykuya dalmadan nce de Msr'n en ansl erkei olduunu syledi kendi kendine. O akamst Nubnofret'in dairesine gitti. Wernuro, hanmna efendisinin geldiini haber verdikten sonra odadan ieri girdi, Nubnof-ret souk bir tavrla oturmas iin tabureyi gsterdikten sonra yatan yanna giderek hizmetkrlarn kendisini soymasn bekledi. Hizmetkrlar Nubnofret'in o akam yemekte giydii
yeil harmanisini kardlar. Bedeni hl ok ekici, diye geirdi iinden hizmetkrlar mavi geceliini giydirirlerken. Hl ok gzel ama benim iin deil. Bunun byle olmamasn ne kadar ok isterdim oysa. Gururlu ve mutsuz Nubnof-ret'imi ok zlyorum fakat yapabileceim bir ey de yok. "Sana nasl yardmc olabilirim, Khaemwaset?" diye sordu bileziklerinin karlmas iin kollarn uzatrken. "stediin bir ey mi var?" "Hayr yok," diye karlk verdi. "Son gnlerde pek bir araya gelip konuamyoruz, bugn seni hi grmedim." Nubnofret ona bir gz att. "Sheritra'nn o delikanlya kar hissettii duygular m konumak istiyorsun?" Khaemwaset iini ekti. "Hayr ama yaknda bu konuda bir karar vermemizin gerekli olduunu sanyorum. iftlikteki khyandan bir haber aldn m, Nubnofret? Delta'daki topraklarnda hasat balam m?" Nubnofret makyaj masasna giderek stndeki aynay ald. "Dudaklarm ok kurudu," dedi makyzne. "Dudaklarma artk kna srmeni istemiyorum. Biraz kunduz ya sr. Dn asmalarma ilikin bir mektup aldm," dedi kocasnn sorusuna yant olarak. "Bu yl zmleri kurutup saklayabileceimi sanyorum. Geen yl bir sre zmsz kalmtk, onun iin bu yl da ayn sknty yaamak istemiyorum." Bir sre havadan sudan konutular. Nubnofret'in gerginlii azalmt ve Khaemwaset kularn havuzdaki balklar yediini ikyet etti-indeki o eski gle tavryla glmsemiti. Ama Khaemwaset, "Tbubui'nun eski hizmetkrlarn zlediini sanyorum," dediinde hemen -369Firavunlarn lkesi / F: 24 kabuuna ekilmiti. Khaemwaset bunu grmezden gelerek konu masn srdrd. "Bunu bana aka sylemedi, hem yeni bir eve b k h y y eve ab.
mak hem de yeni hizmetkrlara almak ok kolay olmamal. Neden ona elindeki hizmetkrlar gnderip eski hizmetkrlarn yanna almasn nermiyorsun?" Nubnofret bir sre kprdamadan durdu sonra sert bir hareketle makyzne uzaklamasn iaret edip ayaa kalkt. "Bu halinizden nefret ediyorum, prens," dedi buz gibi bir sesle. "Eskiden byle dolambal yollara sapmaz ve konuya dorudan girerdiniz. Ve bana yle derdiniz: "Tbubui ve ben ricasn neden geri evirdiini renmek istiyoruz." Bu davranlarnz sizi her geen gn daha ok hor grmeme neden oluyor." Khaemwaset tabureden kalkt. "Bu konuyu seninle konutuunu bilmiyordum," diye aresizlikle yalan syleyince Nubnofret bir kahkaha patlatt. "Bilmiyor muydun? Peki ama imdi biliyorsun. Kendi hizmetkrlarn istiyor. Benim hizmetkalarmdan memnun deilmi. Ben de onun bu isteini geri evirdim." "Ama neden?" diye sordu. Karsnn yanna yaklat. "Bu mantkl bir istek, Nubnofret. Sana herhangi bir eye mal olmayacakt ki. Onu bu kadar ok mu kskanyorsun?"
"Hayr," diye tslad. "Bana belki inanmayacaksn Khaemwaset ama Tbubui'y hi kskanmyorum. O kstah ve kaba bir kadn olduu, Msr' byk bir ulus yapan ahlaka asla sahip olmad iin ondan hi holanmyorum. O yalanlarla dolu, yapmack bir kadn. Bunu kk bir ocuk bile fark edebilir ama sen krsn, hibir eyi grmyorsun. Bu yzden de seni sulamyorum." Souk bir tavrla glmsedi. "Onun seni ele geirmesine izin verdiin iin suluyorum seni." Khaemwaset'in iindeki fke artk engellenemez bir duruma gelmiti. Yznn alev alev yandn, boaznn kuruduunu hissediyordu. Ellerinin titremesini gizlemek amacyla arkasnda kavuturdu. "Hizmetkrlar konusu," dedi dilerinin arasndan tslayarak. Nubnofret ko-370caSndan uzaklaarak makyaj masasna oturdu. Makyz sa buklelerini taramaya balad. "Onlardan holanmyorum," dedi Nubnofret al-cak sesle. "Beni sinirlendiriyorlar ve onlarn srekli bu evde yaamalar fikrine dayanamyorum. Gemisinin kaptan, zel hizmetkr yanndan bir an iin bile ayrlmyorlar. Eskiden Sisenet'le birlikte buraya gelilerinde onlara elik edenlerde beni tedirgin eden bir eyler var. Hi konumuyorlar, bu davranlar beni ok tedirgin ediyor." Birden ban arkaya att. "Seni hi grmyorlarm gibi davranyorlar, Khaemwaset! Seninle birlikte ayn odada olduklarnda bile sanki insan onlar gremiyor da yalnzca hissediyor gibi bir duyguya kaplyor." Mavi geceliinin etekliini ekitirmeye balad. Khaemwaset aknlkla karsnn gzlerinin dolu dolu olduunu grd. "Hizmetkrlar her zaman senin yanndalar, Khaemwaset. Bir ey yaptnda ve dndnde bir eye gereksinimin oluyor ve sen Ib'in kapnn eiinde Kasa'nn da kesinde hazr beklediini biliyorsun. Bunun her zaman bilincindesin. Oysa Tbubui'nun hizmetkrlarnn orada olduunu insan sanki onlar orada deilmi gibi unutuyor ama onlar her zaman orada. Bu bir tr hem var olma hem de olmama duygusunu Sisenet'in yannda da yayorum. O hizmetkrlar bu eve giremez, Khaemwaset! Tbubui'nun isteini geri evirmeye hakkm ve yetkim var ve ben de kendi huzurum iin bunu yapacam. O hizmetkrlar bu eve asla girmeyecekler!" Khaemwaset, onun bu evlilikten bu denli tedirgin olduunu hi fark edememiti, daha dorusu fark etmek zahmetine katlanmamt. Nubnofret tm denetimini kaybetmek zereydi ve bu onun kiiliine hi uymazd. Khaemwaset koar admlarla karsnn yanna yaklaarak ona sarld. Ban hafife okamaya balad. "Ah, Nubnofret," diye mrldand. "Ah, benim zavall kardeim. Tbubui'nun hizmetkrlar gerekten de garip ve o, onlar kendi gereksinimleri iin eitmi ama sonuta onlar bir hizmetkr." Nubnofret kocasnn kiltinin etekliine yapt. "Bu konudaki kararma kar gelmeyeceine sz ver bana!" diye yalvard gzyalar iinde. "Sz ver, Khaemwaset!" -371 Khaemwaset karsnn gzyalaryla slanm yzn ellerinin arasna alarak yavaa pt. "Sz veriyorum," dedi. "Tbubui'ya evden is-tedii hizmetkr seebileceini syle. Belki kendini daha iyi hissetti-inde fikrini deitirebilirsin'ama bu konuda sana bask yapmayacama yemin ediyorum." Nubnofret derin bir soluk alp arkasna yasland. "Teekkr ederim, ekselanslar," dedi olduka resmi bir sesle. "Aptalca davranyor olabilirim fakat buras benim evim ve dardan getirilen hizmetkrlarla kendimi iyi hissedebilmem sz konusu olamaz." Bir sre sonra Khaemwaset konuyu deitirdi, makyz salarn tararken eski gnlerde olduu gibi yine dosta bir tavrla havadan sudan konutular. Ama bu konumalar Tbubui'ya anlatmas gerektiinin bilincinde olan Khaemwaset iindeki tedirginlikten bir trl kurtulam-yordu ve ksa bir sre sonra da
kalkmak iin izin istedi. Dairesine giderek klesine arap getirmesini emretti. Alkol etkisini gsterinceye dek de yatanda arabn iti, sonra da kadehini yere frlatarak derin bir uykuya dald. Eski kararl kiiliine ksa bir sre iin geri dnen Khaemwaset ertesi gn Nubnofret'le yapt konumay Tbubui'ya anlatarak Nubnof-ret'in bu evi ynettiini kararl bir ekilde vurgulad. Tbubui onun bu szlerine hemen hemen hi tepki gstermedi. Uzun bir sre dudaklarn bzerek Khaemwaset'e bakt, sonra da Sisenet'in topraklarnda balayan hasattan sz etmeye koyuldu. Rahatlayan Khaemwaset onu can kulayla dinliyordu. Evdeki ve haremdeki kadnlarn kdem sorunlarn zme konusunda kendi gizemli yntemleri vard. Alarlar ve yzlerini asarlard. pleri ellerine geirinceye dek birbirlerini snarlar ve trl dolaplar evirirlerdi. Yzlerce kadnn bulunduu Firavun'un hareminde ise genellikle fiziksel iddet bagsterir ve hatta cinayetler bile sz konusu olurdu. Khaemwaset'in elbette tm bunlardan haberi vard ama onun kendi evinde bylesi iddet gsterileri olmazd. Dier haremlerde olabilecek bu kaosun benim evimde olmasna olanak yok, diye geirdi iinden Tbubui'nun soukkanl tavrlarna ba- 372 karak. Bu dnce onu rahatlatm hatta gururlandrmt bile. Tbubui herhangi bir zayflk gstermemiti, aslnda Nubnofret'in de gsterdii sylenemezdi. Mutlaka bir anlama zemini bulmak iin uraacaklar, hatta birbirlerine duyduklar sayg bile artacakt ve Khaemwaset bir daha ikisinin arasna girmek zorunda kalmayacan da hissediyordu. Tbubui inaat bitince kendi evine yerleince eski zgvenini yeniden kazanacak ve Nubnofret de davrannn yersiz olduunu fark edecek ve bundan byle dilini tutacakt. Khaemwaset bu kk frtnann ok yaknda dineceine yrekten inanyordu. Ne var ki, daha by patlamak zereydi. Bir hafta boyunca her ey yolunda gitti. Tbubui gerekten de Nubnofret'in hizmetkrlarn iten att ve yerine evdeki hizmetkrlardan bazlarn seti. Khaemwaset bunu gereksinimi olduundan deil de salt gururunu kurtarmak iin yaptn dnyordu. Tbubui tanrken yanna almay unuttuu baz taklarn almak iin birka kez eski evine gitti. Yeni dairesinin denmesine ilikin mimarlar ve ustalarla oturup birka saat tartt. Ama Pakhons aynn son gnlerinden birinin gecesinde Tbubui, Khaemwa-set'i yatak odasnda selamladnda Khaemwaset karsnn verdii habere hi de hazrlkl deildi. O gece ge saatlerde karsna hasat dneminin tamamlandn ve ekinlerin ok iyi durumda olduunu sylemek iin gitmiti. Mutluluunu onunla paylamak, onunla sevimek istiyordu. Karsnn yatm olduunu ama henz uyumam olduunu dnyordu. Zaten karsnn odasna da genellikle o saatlerde giderdi. Drt gece lambasnn yand odaya girdi. Odann iinde ho bir koku vard. Tbubui genellikle o saatlerde yatm olurdu. Fakat o gece yatanda deildi. Duvara dayal bir taburenin stnde kaytszca oturuyordu. Sa dankt. Gzlerini bolua dikmi oturuyordu. Khaemwaset d krkl ve endie iinde karsnn yanna yaklat. "Tbubui!" dedi elini avularnn arasna alarak. "Ne oldu?" Tbubui ban kaldrarak kocasna bo gzlerle glmsedi. Khaemwaset karsnn gzlerinin kzarm ve i olduunu hayretle fark etti. Yznde makyaj da yoktu. - 373 "zr dilerim, Khaemwaset," dedi yorgun bir sesle. "Hava ok scak, ime suyu bile tatsz. Bugn leden sonra uyuyamadm Omuzlarn silkti. "Bu akam hi de havamda deilim."
Khaemwaset onu yavaa pt. "O zaman biz de oturur sohbet ederiz ve istersen oyun oynarz. ster misin? Evet?" Hizmetkrlardan birini oyun tahtasn getirmesi iin gnderdi, sonra da karsn yatana gtrd, yastklar dzelterek oturttu. Kendisi de yatan stne bada kurarak oturdu. Hizmetkr oyun tahtasn getirip yataa aralarna yerletirdikten sonra dar kt. Khaemwaset onun bir ey sylemek istediini ama bu konuda kararszlk iinde olduunu hissetti. Tbubui iini ekti, kocasna bir gz att sonra da baklarn uzaklatrd. Khaemwaset fildii zarlar sallad. "Daha fazla a ihtiyacm var," dedi ama Tbubui hayr dercesine ban sallad ve Khaemwaset uzanarak gece lambasn yaklatrd. Tbubui'nun yzne yansyan lambann onun daha yal ve ok yorgun grnmesine neden olmutu. Tbubui'nun o her zamanki iddiac tavrlar o gece yoktu ve ok dnceli bir tavrla oynuyordu. Khaemwaset'in ii paraland. Tbubui oyunu kazanmak iin hi aba harcamyordu. Talardan birini uzunca bir sre elinde tutuyor, dalgn baklarla oyun tahtasna bakyordu. "Bu akam ok iyi haberlerim var," dedi Khaemwaset. "Ekinler topland ve geen yla oranla bu yl biraz daha zengin oldum. Ama, Tbubui, ben..." Tbubui ac dolu bir glmsemeyle szn kesti. "Benim de sana verecek baz haberlerim var," dedi bouk bir sesle. "Sen farkl bir ekilde ektiklerini bitin sevgili kocam. Bitiklerinin sana mutluluk getirmesini dilerim." Khaemwaset bir an iin ona aknlkla bakt, sonra da iini youn bir mutluluk kaplad ve uzanarak karsn kollarnn arasna ald. "Tbubui! Hamilesin! Hem de bu kadar abuk!" Tbubui silkinerek kocasndan uzaklat. "Belki de sandn kadar abuk deil," diye karlk verdi. "Son iki aydan bu yana srekli seviiyoruz, Khaemwaset. Buna ok armana gerek yoktu." - 374 Ellerini dizlerinin stne koydu. "Ama bu harika bir haber!" dedi. "Cok sevindim. Sen neden bu kadar mutsuz grnyorsun? Korkuyor musun yoksa? Ama benim Msr'n en iyi doktoru olduumu unuttun mu?" Gen kadnn dudaklarnda alayc bir glmseme belirdi. "Hayr, korkmuyorum. Konu... bu deil." Sevinci yerini aknla brakyordu. "Duygularn benimle payla-san sanrm iyi olacak," dedi buruk bir sesle. Tbubui kocasnn szlerine yant vermek yerine yavaa yataktan kalkt. Lambann alevi duvarlarda glgeler oluturuyordu. Khaemwaset ban evirerek karsna bakt. "Bu evde kendimi iyi hissetmiyorum," dedi Tbubui yavaa. "Hem de hi. Nubnofret beni hor grmenin dnda hibir ey yapmyor. Hori benimle konumuyor. Kendisine bakmadm sandnda bana fkeyle bakyor ve onun bu baklar beni ok tedirgin ediyor. Buraya gelinceye dek Sheritra yanmda olmaktan, benimle dostluk kurmaktan ok holanrd. Oysa imdi o da beni grmezden geliyor." Dudaklar titreyerek alamaktan imi gzlerini iri iri aarak kocasna bakt. "Burada ok yalnzm," diye fsldad. "Ailenin dmanca tavrlaryla benim aramda yalnzca senin iyi niyetin var." Khaemwaset ok olmutu. "Ama Tbubui, bana kalrsa biraz abartyorsun," diye kar kt. "Yaantmzn ne denli dengeli olduunu hatrla. Buradaki yaama ayak uydurabilmen iin zamana ihtiyacn var. Bu
insanlara biraz zaman tanmalsn." Tbubui kocasna doru bir adm att. "Zamann bir eyi deitireceini hi sanmyorum. Ben elimden geleni yaptm, Khaemwaset ama onlarn yapay kibarlklarnn arkasnda byk dmanlklar var. Bu duygularn elbette senden saklyorlar ama te yandan da avn ldrmek iin uygun bir an yakalamaya alan atmacalar gibi senin beni korumandan vazgemeni bekliyorlar." Khaemwaset kar kmak iin azn atnda birden Nubnof-ret'in hrn szcklerini hatrlayp hemen azn kapad. Dikkatle Tbu-375 bui'ya bakt. "Ailemin herhangi bir yesinin sana zarar vermek isteye-ceini dnemiyorum. Sen hayvanlardan biraz daha insancl o|an l ekyalarndan deil akll, kltrl insanlardan sz ediyorsun." "Neler yaadmn farknda bile deilsin!" diye hkrd acyla "Her an srtmda onlarn alayc baklarn hissediyorum. Bunun ne anlama geldiini anlamana olanak yok!" St beyaz ellerini beline koydu. "Aslnda bunlar bana vz gelir, Khaemwaset. Benim tek istediim senin mutlu olman. Ama yaknda bir ocuum olacak ve ben bu ocuk iin endieleniyorum ve korkuyorum." Konuurken sesini ykseltmiti, lgn gibi bir hali vard. plak karnnn stndeki parmaklar peneye benziyordu. stndeki harmani yere dnce Khaemwaset birden ona sahip olmak iin youn bir istek duydu. Karsn sakinletirmeye alt. "Tbubui, hamile kadnlarn zaman zaman mantkszlatklarn sen de bilirsin," dedi. "Sylediklerini ltfen bir dn. Sen kaba saba yabanc bir kraln hareminde deil benim evimdesin. Benim karmsn. Hamile kalmana ok sevindim ve ailemin de sevineceine eminim." Kocasna yaklat. "Hayr, sevinmeyecekler," dedi inat bir sesle. "Sen doutan prenssin Khaemwaset ve senin ocuklarn Msr'a aittir. Bu dahil olmak zere tm ocuklarn," diyerek eliyle karnn kavrad. "Tm ocuklarn Horus Taht'nn vrisleridir. Hori'nin tahta gemeye ikinci kars hamile olan bir tccarn olundan ok daha fazla hakk vardr. Eer sana bir ey olursa Hori dahil hepsi de ocuumun mirastan mahrum edilmesi iin ellerinden geleni yapacaklardr. Benim ocuum onlarn geleceini tehdit edecektir. Ah, bunlar anlayamyor musun?" Anlamaya balamt ve holanmyordu. Syledikleri doru mu, diye geirdi iinden. Tbubui'nun burada pek sevilmediini biliyorum ama bunun zamanla deieceine inanmtm. Ama hamilelii zaten ac eken ailemin yaralarn daha da deecektir. lrse durumun daha da kt olacan dnnce rperdi. Tbubui o zaman gerekten savunmasz kalacakt ama kendisini neye kar savunacakt? Birden -376 fvlubnofret'in nefreti, Hori'nin ask yzll, Sheritra'nn ani fke nbetlerini dnnce kafasnda yeni bir zm olumaya balad. Bu konuyu tartmayacakt. Tbubui'nun syledikleri doru gibiydi. nnde duran yal gzl karsna bakt. "Beni seviyor musun, Khaemwaset?" diye sordu bouk bir sesle. "Seviyor musun?" "Tbubui! Hem de her eyden ok!" diye karlk verdi. "O zaman bana yardm et. Ltfen! Ben senin karnm ve beni korumakla ykmlsn. Karnmda senin ocuunu tadma gre bu ykmlln daha da artyor. Bu ocuun hatrna Hori ile Sheritra'y vasiyetinden kar. Korkun bir ey olmadan nce bunu yap. Onlardan bu gc al ki ben de burada huzur
iinde yaayaym ve akmzn meyvesini dnyaya getirmek iin sabrszlanaym. Aksi halde..." Dizlerinin stne kt ve ban kaldrarak Khaemwaset'in yzne bakt. "Aksi halde senden boanr ve buradan giderim." Khaemwaset yzne bir tokat yemi gibi irkildi. Birden gsnde bir sanc hissetti ve soluk almada zorland. "Tanrlar, Tbubui..." diye inledi. "Byle bir ey yapamazsn... bylesine trajik bir karar almana neden yok... bu akam kendinde deilsin... dnemiyorsun..." Tbubui alamaya balad. "nan bana, hamile kaldm anladm andan itibaren baka bir ey dnemez oldum," dedi. "Nubnofret beni asla kabul etmeyecek. Yzme kar bende bir fahie yrei olduunu syledi. Hori..." "Ne?" diye bard. Tbubui ban sallad. "nemli deil. Ama seni uyaryorum ve sana yalvaryorum. Ltfen sylediklerimi yap. Sen ok iyi kalpli bir insansn, burnuna gelen dmanca kokular alamyorsun. Firavun, Hori'yle ilgilenir ve Sheritra da varlkl bir soyluyla evlenir. Asla yoksulluk ekmezler! Eer elini abuk tutmazsan yalnzca benim olum ac ekecektir." "Nubnofret, benim Nubnofret'im mi sana fahie dedi?" diye sordu alak sesle Khaemwaset ve Tbubui da ban evet dercesine sallad. -377"Evet. Sylediklerimin doru olduuna tm tanrlar adna yemin ederim. Vasiyetini deitir, prens. Eer tanrlar izin verirse olumuzun yetikin bir erkek oluunu grebilecek kadar yaarsn ve ondan sonra da zaten her ey nemini yitirir. Ama bunu yapmazsan..." Ellerini iki yana at. "Sana tapyorum, her zaman da tapacam. Seni terk etmeme izin verme. Sensiz yaayamam." Khaemwaset artk dnemiyordu. Kendini toparlamak, onunla mantkl bir ekilde tartmak istiyordu. Hem dnemiyor hem de korkuyordu, Tbubui'nun hakl kmasndan ve sylediklerini yapmasndan ok korkuyordu. Onsuz yaayamam, diye geirdi iinden, eski yaantma asla geri dnemem. Bu, yaamla tm balarm kesmek ve youn bir yalnzla mahkm olmak demektir. Tbubui beni ok deitirdi. Daha ilikimiz balamadan nce beni deitirdi. Ben artk Nub-nofret'in Khaemwaset'i, Hori'nin babas, Ramses'in sa kolu deilim. Ben Tbubui'nun sevgilisiyim, hepsi bu ite. Uzanarak karsn kollarnn arasna ald, yatana yatrd ve stn rtt. "Pekl," diye homurdand, hl ona sahip olmak dncesini kafasndan atamayarak. "Pekl. Nubnofret'ten ocuklarma geecek olan haklar vasiyetimden karacak ve tm mirasm ocuumuza brakacam. Ama bunu onlara sylemeyeceim. Sylersem senden daha ok nefret ederler." "Onlar tehlike unsuru oluturmadklar srece onlara bir ey sylemene gerek yok," diye karlk verdi. "Teekkr ederim, Khaemwaset." Karlk vermedi, aslnda duymamt bile. ehvet duygusu tm benliini sarm, ona yeniden sahip olmaktan baka bir ey dnemez olmutu. Aln giderdikten sonra Saqqara Vadisi'nin arkasndaki lden gelen akallarn seslerini duydu. Sonra da kent gecenin derin sessizliine gmld. -378O Yedinci Blm
'Susadn iin mi uzaklatn? Gitme; gel mememi em.' Khaemwaset cariyelerin evinden karak kendi dairesine gidip yatana yattnda afak skyordu. Yatar yatmaz da derin bir uykuya dalmt. Harpn sesi, taze ekmek, kuru incir ve zmlerin kokusuyla saat sonra uyand. Kasa gnn ilk klarnn oday doldurmas iin penceredeki glgelikleri at. Khaemwaset hl bir gece nce Tbubui'nun sylediklerini dnyordu ve pek de itah yoktu. Artk kararn vermiti. Tbubui'nun yalvarlar ve kendi kar klar bir hayli geride kalmt. ok hakl, dedi kendi kendine zm salkmna dalgn dalgn bakarken. Aslnda bunu daha nce dnmeliydim ama kafam devekuu rnei kuma gmmm. Gerek hepimizi ele geirdi ve bu gerek souk, acmasz ve ehvet dolu. Bugn, hi zaman yitirmeden bir eyler yapmalym, aksi halde onu kaybedeceim. "Kasa," diye seslendi. "Ptah-Seankh'a beni alma odamda beklemesini syle. Bu sabah giyeceklerimi hazrladn m?" Kahvaltsn bitirdikten sonra harpistine dar kmasn syledi ve Thoth'un kk ibadet yerinin nnde sabah duasn etti. badetini yaparken bir yandan da eer ne yapmak zere olduumu bilseler hepsi benden nefret ederdi, diye geirdi iinden. fke, ihanet ve burukluk, bunlarn hibirini anlayamayacaklar. Oysa Tbubui benim hayatm, -379 genliim, lmn sonsuz karanlna ve ilerleyen yama kar o be. nim son ansm. Babam sradan bir insann dn bile kuramayaca kadar varlkl. Ben lrsem babam paralar toplasn. Bana zaten bu kadarn borlu. Ttsy sndrdkten sonra kk ibadet yerinin kapsn kapatarak alma odasna gitti. Hizmetkrlarndan biri alma odasndaki glgelikleri ayordu. Khaemwaset bahede alan bahvanlarn sesini duydu. Ptah-Seankh taburesinde oturmu bir eyler okuyordu, yaz tahtas da yerde duruyordu. Khaemwaset'i grnce ayaa frlayarak onu selamlad. "Gnaydn, Ptah-Seankh," dedi Khaemwaset. "Bir dakika ltfen." Kemerindeki anahtarlardan birini alarak i odaya gitti, sandklardan birini at, iinden bir evrak alarak alma odasna geri dnd. Evra ktibine uzatarak masann arkasndaki koltuuna oturdu. "Bu benim vasiyetim," dedi. "Bunu ok dikkatle okuman istiyorum. Vasiyette kiisel zenginliimle miras yoluyla geecek topraklarma ilikin madde var. Kiisel varlklarmla prens olduum iin hakkm olanlar birbirine kartrmamaya zen gster. Hori bu sz konusu haklara otomatik olarak sahip olacak, bu konuda yapabileceim herhangi bir ey yok. Ama onu mirasmdan karman istiyorum. Kzm Sheritra'y da. Nub-nofret'e kalacaklar brak, onlar elleme." Ptah-Seankh elinde evrakla aknlkla ona bakyordu. "Ama ekselanslar," dedi. "Prens Hori ne yapt ki? Benden yapmam istediiniz eyi yeterince dndnz m?" "Elbette," diye karlk verdi Khaemwaset. "Karm Tbubui hamile ve bu yzden de vasiyetimin deitirilmesi gerekiyor. Bu vasiyetin bir kopyas da Memphis'deki Yaam Evi'nde bulunuyor. Sana yetki verdiimin kant olarak yanna benim mhrm al ve kopyada da ayn deiiklikleri yap. Bylelikle Tbubui'nun domam ocuu benim tek vrisim olacaktr." Ptah-Seankh ona doru yaklat. "Ekselanslar, bu son derece nemli karar kesinletirmeden nce bir kez daha dnmeniz iin -380-
aivaryorum," dedi. "Eer Sheritra'y vasiyetinizden karrsanz ve o gvlenmeden nce siz lrseniz onu eyizsiz brakm olacaksnz. prens Hori iin de..." "Eer dncelerini renmek isteseydim sorardm," diye tersledi onu Khaemwaset fkeli bir sesle. "Sana verdiim talimat yineleyim mi?" "Evet," dedi Ptah-Seankh. Yz kire gibi olmutu. "Ekselanslarnn bunu bir kez daha yinelemesinin iyi olacan dnyorum." Szckleri bir kez daha yksek sesle yinelersem korkacam ve fikrimi deitireceimi dnyor, diye geirdi iinden Khaemwaset. Aslnda ok korkuyorum ama fikrimi deitirmeyeceim. Ktibinin akn baklarnn farknda az nce sylediklerini ar ar bir kez daha yineledi. Sonra da adam gnderdi. Ptah-Seankh eilip selam verdikten sonra efendisiyle bir kez daha tartmak istercesine duraksad, sonra da vazgeip geri geri giderek odadan dar kt. Kapy arkasndan yavaa kapad. Bu i de tamam, dedi kendi kendine Khaemwaset dirseklerini masaya dayayarak ve baheden gelen sesleri dinleyerek. Birka saat iinde ocuklarma ve kendime ihanet etmi olacam ve Tbubui da yanmda olacak. Ma'at'a kar ilediim gnah daha sonra dnrm ama imdi mutlaka Tbubui'nun yanna gitmeli ve ona hem kendisinin hem de olumuzun artk gvende olduunu sylerken yzne yaylan mutlulua tank olmalym. Gzleri birden parlayarak, parmaklarnn ucuyla yzm okayacak ve ben de doru yaptm, yaplmas gereken tek eyin bu olduunu daha iyi alglayacam. Bununla birlikte alma odasnda oturmay srdrd. Bahvann sesi yerini kularn cvltlarna brakmt. Uzaktan bir yerden ark mrldanan hizmetkrlardan birinin sesi duyuluyordu. Doru olan yaptm, diye geirdi iinden. Yaplmas gerekeni yaptm. Yerinden kalkmad. Ptah-Seankh alma odasnn kapsnn nnde elinde evrak, az nce olanlarn ne anlama geldiini dnyordu. Korumalarn kendi-381 -
sine dikkatle baktnn farkndayd ve bir an nce kapdan uzaklama s gerektiini de biliyordu. Ama yerinden kmldayamad. Prens ur m olmal, diye geirdi iinden. Akln yitirdi. Ne yapmalym? Benim ilk grevim onun sylediklerini yerine getirmek, bunu biliyorum, ama bylesi bir eyi de kabul etmem olanaksz. Baba, siz benim yerimde olsaydnz acaba ne yapardnz? Burada basit bir katip ra olduumu ve bir eyler renmeye altm biliyorum. Efendimden daha iyi bilmem olas deil ama bylesi bir eyi nasl yerine getirebilirim? Prensesin yanna gidip her eyi ona itiraf etmeli miyim? Belki de bana syleneni yapp yalnzca bana ait olan eylerle ilgilenmeliyim. Bu evde daha ok yeniyim. Babamn nnden tr buradaym, henz kendimi kantlamadm. Ama prensin kinci Ei'nin zorla yaptrd eyi unutmas imknsz deildi ve bunun verdii sululuk duygusundan bir an iin bile kurtulamamt. Belki de tanrlar bana bu ikinci ans vererek yaptm hatay dzeltmemi istiyorlar, diye geirdi iinden. Bu ekilde vicdanm da huzura kavuturabilirim. Kendisine sylenenin byk bir hata olduuna ilikin iinde en kk bir kuku bile yoktu. Prens istedii ekilde vasiyetinde deiiklikler yapabilirdi ama bu tr deiikliklerin gerekletirilmesi ok yanlt. Ah Thoth, bu zavall ktibe doru yolu gster, diye dua etti, korumann baklarn stnde hissederek, bana ne yapmam gerektiini syle. Koridorda dnceli bir halde yrmeye balad. Koridorun sonunda Prens Hori'nin hem zel hizmetkr,
hem de arkada olan An-tefle karlat. Selamlatktan sonra prensin nerede olduunu sordu, ama Antet ona bilmediini syledi. Ptah-Seankh, prensi aramaya koyuldu. Bir saat sonra Hori'yi hl bulamamt ama elinde bir st kab olan Prenses Sheritra'ya rastlad. "Merhaba, Ptah-Seankh," dedi. "Buraya altn ve babamn seni ok yormadn umarm." Ptah-Seankh eilip prensesi saygyla selamlad. "Bu saygdeer evde almaktan ok mutluyum, prenses," diye karlk verdi. "Acaba -382 kardeinizi grdnz m, diye sorabilir miyim? Onu her yerde aradm ama bulamadm, onunla mutlaka konumam gerekiyor." Sheritra ona dnceli bir ifadeyle bakt. "Eer evde deilse mutlaka ky basamaklarndadr," diye karlk verdi. "Onu nerede bulacan biliyorum. Onu hemen mi grmek istiyorsun, Ptah-Seankh?" Ktip bam evet dercesine sallad. "O zaman ona senin onu grmek istediini sylerim. Odasna git ve orada bekle. Ama nce evcil ylanlar beslemem gerek." Glmseyerek yanndan uzaklat, o da prensin odasna doru gitti. Evra hl elinde sk sk tutuyordu. Uzunca bir sre bekledi, aslnda o sabrl biriydi. leden sonra uyku saati geldi ve Ptah-Seankh yatana yatp dinlenmek iin can atyordu ama khyann dikkatli baklar altnda prensin bekleme salonunda prens gelinceye dek beklemesi gerektiini de biliyordu. Hori glmseyerek Ptah-Seankh'a yaklat. st ba amur iindeydi. zerinde ne bir tak ne de bir muska vard. Buna karn, diye geirdi iinden Ptah-Seankh, yine de ok yakkl. "Beni mi grmek istedin?" Ptah-Seankh, khyaya bir bak frlatarak bir kez daha eilip selam verdi. "Evet, ekselanslar, ama sizinle zel grmek istiyorum." Hori khyaya dar kmasn iaret etti ve kaplar kapandktan sonra da ktibe masann stnde duran araptan ikram etti. Ptah-Seankh bu neriyi kibarca geri evirdi. Hori kadehini doldurdu ve bir sandalyeye oturdu. "ok iyi bir arap," dedi kadehini a doru kaldrarak. "Amcam soyluluk statsne pek aldrmyor ama onun rettii zmler de Msr'n en kaliteli rnleri. Ne istiyorsun, Ptah-Seankh?" Ktip, prense yaklat. "Prens," dedi. "Belki de ekselanslarnn bir ihanet olarak deerlendirebilecei ve mesleimi tehlikeye atabileceim bir ey yapmak zereyim ama kafam ok kart ve ok ac ektiim iin bunu yapmak zorunda hissediyorum kendimi. Ayrca baka trl nasl davranmam gerektiini de bilemiyorum." Hori yerinde doruldu. Gzlerinde endieli ve merakl bir ifade olumutu, Birka kez gzlerini krptrd. Ptah-Seankh tm kadnlarn Prensin uzun ve siyah kirpiklerini kskanabileceim dnd. -383 "Sadakat konusunda baz elikilerin olduu anlalyor," dedi prens yavaa. "Konumadan nce konumak istediinden iyice emjn ol, Ptah-Seankh. Sen benim deil, babamn hizmetkrsn." "Bunu biliyorum, ekselanslar," dedi Ptah-Seankh. "Ama bununla birlikte babanz, bana yardmnz olmadan yerine getirmemin imknsz olduu bir grev verdi. Babanz ok seviyorum," diye srdrd
konumasn drste "Uzun yllardan beri ailem onun sayesinde ekmek yiyor. Babanzn gvenine kolayca ihanet etmem sz konusu bile olamaz." Hori'nin gzleri ilgiyle kslmt. arap kadehi masann zerinde unutulmutu. "Konu," diye emretti. Ptah-Seankh yutkunarak evra uzatt. "Bu Prens Khaemwaset'in vasiyeti. Bu sabah bana vasiyeti deitirmemi emretti. Siz ve kz kardeiniz Prenses Sheritra vasiyetten kartlacak ve Tbubui'nun domam ocuu sizlerin yerini alacak." Prens aknlkla bakt. "Tbubui hamile mi?" diye fsldad. "Emin misin?" "Ekselanslar sylediler," dedi Ptah-Seankh. "Ve vasiyetinde yapt deiiklikler de bunu kantlyor. Ah, beni balayn Prens Hori, ltfen balayn! Ama sessiz kalamazdm. Vasiyetten karldnz! Ne yapacam bilmiyorum!" Hori derin bir sessizlie brnd. Sonra da yavaa kendine gelmeye balad. Bacaklarn uzatt. Yerinde doruldu. Elini kadehe uzatarak parmaklarn bir aa bir yukar hareket ettirmeye balad. Ptah-Seankh gzlerini ondan ayrmyordu. "Vasiyetten karldk," diye mrldand. "Bunu tahmin etmeliydim. Babam akln karm olmal. Sar, lgn ve kr bir adam oldu o." Bouk bir sesle gld. Ptah-Seankh bu glteki youn acy fark etti. "Ve sen ktip," diye srdrd konumasn Hori. "Eer benim hizmetimde alm olsaydn seni derhal kovardm. Sen ilkesiz ve gvenilmez birisin." - 384 "Ekselanslar," diye sze balad Ptah-Seankh bouk bir sesle. Szckleri bulmakta zorlanyordu. "Eer sz konusu olan salt efendilin vasiyeti olsayd bana emredilenleri yerine getirirdim ama dahas da var." Yutkundu. Bacaklarnn titrediini fark etti. "Ben korkun bir gnah iledim." Hori endieyle ona doru uzand. mesi iin arap kadehini uzat-( Ktip titreyen elleriyle kadehi alp iti. Alkol kendisini biraz daha yrekli hissetmesine neden olmutu. "Her eyi anlatsan iyi olacak," dedi prens ve Ptah-Seankh buna kar kmad. "Koptos'a gitmeden bir gn nce," diye sze balad. "Soylu Tbubui yanma geldi. Babanzn okumas iin bana bir mektup yazdrd. Bu mektup aratrmam srasnda onun kklerine ilikin bulmam gereken her eyi ieriyordu, hatrlarsanz ayn aratrma srasnda babam lmt. Tm yazdrdklar yaland, prens! Yalan! Kar ktm ama beni kovmakla tehdit etti." Kendisine dikkatle bakan Hori'ye tm cesaretini toplayarak bir bak frlatt. "Babam, prensin hizmetinde uzun yllar alt," diye srdrd konumasn. "O olsayd herkes ona inanrd ya da en azndan sylediklerini dnrlerdi. Ama ben iimde henz ok yeniyim ve kimse beni tanmyor. Tbubui'nun istedii gibi davranmak zorunda kaldm." Hori iyice ktibe yaklat. Ptah-Seankh korku iinde prensin yznn kire gibi olduunu ve gzlerinde vahice parltlar belirdiini grd. "Bana Tbubui'nun aratrman sana kendisinin yazdrdn m sylemek istiyorsun?" diye sordu bouk bir sesle. "Yani Koptos'tan dndkten sonra babamn okuyaca raporda ne yazman gerektiini mi syledi, diyorsun?" Ptah-Seankh zntyle ban sallad "O zaman Koptos'ta hibir alma yapmadn, deil mi? Elini kolunu balayp eve dnme zamannn gelmesini bekledin?" "Evet, byle davrandm iin ok utanyorum, ekselanslar ama ok korkmutum ve bunun nemli olmamasn diliyordum iimden. Babanz o hanma ok bal..."
-385Firavunlarn fkesi / F: 25 Hori elini kaldrarak onu susturdu. Hareketsiz bir ekilde oturuy0r. du. Yzn ktibe o kadar yaklatrmt ki, ktip onun soluunu y(j. znde hissediyordu. Yzndeki vahet dolu ifade yerini acya ve korkuya brakt. "Neden?" diye sordu. "Neden? Neden? Neden? Eer soylu bir kadn deilse, kim? Bu bilgisi ve sosyal becerilerine baknca onun bir kyl, fahie ya da bir dansz olmad kolayca anlalyor. Ne saklyor?" Birden arkasna yasland, bir yudumda arabn iti ve sonra da ayaa kalkt. "Benimle gel, Ptah-Seankh," dedi. "Babam gr. meye gidiyoruz." Uzanarak ktibin elindeki evra ekip ald. Ptah-Seankh ayaa kalkarken bir yandan da kar koymaya alyordu. "Hayr, ekselanslar! Ltfen! Ben burada sizden bir t almak iin geldim. Prens size geldiimi renirse beni annda kovar." "Bunu gze almak zorundasn!" diye bard Hori. "Bana anlattklarn babama da anlat ve onun merhametine sn. Asla sessiz kalamam, doutan sahip olduum haklardan vazgeemem ve Sherit-ra'nn eyizinin yok edilmesine de gz yumamam. Ayrca..." diye ekledi. "Babama doruyu syleyerek kendini daha iyi hissetmeyecek misin?" Hzl admlarla kapya doru gitti. Ptah-Seankh yrei aznda onu izledi. Hori, kolunda Tbubui'yla le yemeine doru yemek salonuna giden babasyla koridorda karlat. Olunu sevgiyle selamlad -.-e onun yannda Ptah-Seankh'i ve elindeki evra grnce glmsemesi donup kald. "Ne var?" diye tslad. "Sizinle hemen zel olarak konumalym," dedi Hori. "Baheye kalm." "Yemek yedikten sonra konuamaz myz?" diye kar kt Kha-emwaset. "Tbubui ok ackm." "O zaman Tbubui gidip yemeini yesin," dedi barrcasna Hori. "Bu bekleyemez." Khaemwaset karsn pmeden nce kar koca endieli bir ekilde bakt. Tbubui kocasnn kolundan kt. "Nubnofret'e yemei bekletmesini syle," dedi ve Tbubui arkasn dnerek giriteki stunlarn glgesinde gzden kayboldu. - 386 Khaemwaset, Hori'nin ve Ptah-Seankh'n yanndan geti. Ky bakmaklarna doru gittiler. Ky basamaklarna gelince Khaemwaset durdu ve dnp oluna bakt. "Evet," diye bard. "Ne oldu?" Hori evra babasna uzatt. "Bunu hatrladnz m?" diye sordu fke dolu bir sesle. "Benim hayatm ve Sheritra'nn geleceini mahvettikten sonra hl nasl itahnzn yerinde olduunu aklayn!" Khaemwaset yavaa ktibe dnd. "Sen benim gvenime layk deilsin," dedi buz gibi bir sesle."Kovuldun." Ptah-Seankh'n yz birden kire gibi oldu. Eilip selam verdikten sonra geri geri gitmeye balad ama Hori onu hzla kolundan yakalad. "Bu kadar abuk deil," dedi. "Khyann anlatacaklarn dinledikten sonra fikrinizi deitirebilirsiniz, baba. Gveninize layk olmayan Ptah-Seankh deil, o sizin deerli Tbubui'nuz. Anlat, Ptah-Seankh!" Ktip dizlerinin stne kt. Duraksayarak ve arada bir Hori'ye ve nceleri fkeli daha sonra
aknlkla kendisini dinleyen prense gz atarak mahvoluunun yksn anlatmaya balad. Bitirdiinde prens artk fkeli baklarla ktibe deil oluna bakyordu. Ptah-Seankh derin bir sessizlie brnd. Khaemwaset hl oluna bakyordu. Ellerini yumruk yapp amaya balad, tm bedeni kaskat kesilmiti. "Bu duyduum en sama yk," dedi bouk bir sesle. "Ama bunu bir defa daha bu kez Tbubui'nun yannda dinlemek istiyorum. Sen!" diye haykrd yolda nbet tutan askerlerden birine. "Hemen Tbubui'yu buraya getir! Yemek salonunda." Sonra da karsndaki iki delikanlya bakt. "Ondan holanmadn anlamtm zaten, Hori," dedi oluna. "Ama bylesine sama bir yk uydurabilecein aklma bile gelmezdi. Ve sen..." Eilerek ktibinin yzne bakt. "Az sonra anlatacan yk bu evdeki son konuma olacak." "Bizi annda yargladnz, deil mi, baba?" diye fsldad Hori. Donup kalmt. "Bize inanmanz olanaksz. Benim Ptah-Seankh'a yalan - 387 sylemesini tembihlediimi ve birlikte Tbubui'ya bir tuzak hazrladn mz dnyorsunuz, deil mi? Sizi avucunun iine alm." "Kes sesini!" diye bard Khaemwaset ve Hori dudan srarak sustu. Ktibe ac dolu bir bak frlatt sonra da baklarn yere indirdi Ksa bir sre sonra allarn arasnda bir hrt duydular ve krmz harmanisi rzgrda hafife uuan Tbubui glmseyerek yanlarna yaklat. Gne siyah salarnda prl prl parlyordu. Doruca kocasnn yanna giderek onu selamlad. "Beni artmsn, Khaemwaset?" dedi glmseyerek. Khaemwaset iaret parman hl diz km duran Ptah-Seankh'a dorulttu. "Anlat," diye emretti. Ptah-Seankh kire gibi bir yzle bouk bir sesle kendisine syleneni yapt. Hori, Tbu-bui'yu dikkatle izliyordu. Kadnn kendini denetleyiine hayran kalmt. nce kibar bir ilgiyle dinleyen Tbubui'nun yz ifadesi aknla daha sonra da endieye dnt. Dudaklarn bzd ve Ptah-Seankh ikinci kez yksn tamamladnda ise gzyalar sicim gibi akyor, yanaklarn slatyordu. "Ah, Hori bunu nasl yaptn?" diye sordu yalvarrcasna. "Ben kimseye hibir ey sylememitim. Senin arkadan olarak kalmak istiyordum. Kskanlndan arnp baban ve benim iin mutlu olamaz miydin? Seni z olum gibi seviyorum. Neden beni bu kadar zmek istedin?" Yzn elleriyle kapad. Khaemwaset karsna skca sarld. Byk bir ok yaayan Hori, yaamnn en grkemli gsterisine tank olduunun farkndayd. inden gen kadn alklamak geliyordu. Saf bir ocuk gibi onun tuzana dmt. Burada sulanacak tek kii kendisiydi. Khaemwaset kalarn att. "Hi kimseye bir ey sylememitim, demekle ne demek istedin?" diye sordu karsna. Gzyalar sicim gibi akmay srdryordu. "Ah, hayr, sevgilim!" diye hkrd. "Hayr! Hibir ey demek istemedim, yemin ederim. Ltfen Hori'yi cezalandrma. O yalnzca..." Szlerini tamamlamaynca Khaemwaset atld. "O yalnzca ne? Burada neler oluyor? Bana cevap vermeni emrediyorum, Tbubui." - 388 Tbubui elini azna gtrd, sonra da ekti ve ban evirerek Ho-j.ye ac dolu gzlerle bakt. Hori bir
an iin kendinden, Ptah-Seankh'tan kukuland ama hemen sonra da tmyle gerei yansttna yrekten inand ktibin yksn ve babasnn, kendi z babasnn, mirasndan fendini nasl mahrum ettiini hatrlad. "Seni orospu seni!" diye mrldand ve bir an iin gen kadnn gzlerinde fke parltlar grd. Tbubui, kocasna boyun eerek isteksizce konumaya balad. "Hori seni kskanyor, akm," dedi titrek bir sesle. "Uzun bir sredir benimle evlenmek istediini biliyorum. Sen bana evlilik antlamasn nermeden ksa bir sre nce bana duygularn at ama senden baka biriyle asla birlikte olamayacamdan emin olduum iin elimden geldiince kibar davranarak onun bu nerisini geri evirdim. Onun bu ocuksu tutkusu zamanla nefrete dnt ve imdi de benim itibarm zedelemeye alyor." Ellerini yalvarrcasna Khaemwa-set'e uzatt. "Ah, ltfen ona kzma ve onu sulama, Khaemwaset! kimiz de tutkunun saduyuyu nasl yok ettiini biliyoruz. Benim hatrm iin onu cezalandrma!" Khaemwaset karsn aknlk dolu bir sessizlik iinde dinlemiti. Baklarnda gaddarca bir ifade olumutu. Tbubui konumasn bitirdikten sonra kendisine uzanan elleri iterek hzla Hori'ye yaklat. Hori bir an babasnn kendisine vuracan sandysa da Khaemwaset kendini denetlemeyi ok iyi biliyordu. "Seni kstah seni!" diye haykrd. "imdi o gizemli ziyaretlerinin nedeni anlalyor. Demek babann nianlsna gz dikmitin. O gizemli baklarnla onu batan karmay dndn, ha? Eer seni cezalandrmamam iin yalvarmasayd seni hemen u anda bu evden kovacaktm! Artk seni hibir ekilde grmek ve sesini duymak istemiyorum. Anlald m?" Hori babasnn fkeli yznn arkasnda Tbubui'nun yzn grebiliyordu. Gen kadn aka glmsyordu. Hori birden ktibin orada olmadn fark etti. "Ah evet, anlyorum," dedi yavaa. "Hem de ok iyi anlyorum. Ama eer kenara ekilip doutan hakkm olan ey- 389 leri bu korkun kadnn karnndaki ocua brakmanza izin verecej. mizi sanyorsanz ok yanlyorsunuz, baba." Kenara ekilip Tbubui'yu selamlad. "Yaratcln yrekten kutlarm," dedi. "Her ikinize de mutluluklar dilerim." Sonra da yere den evra grp vargcyle bir tekme savurarak hzl admlarla uzaklat. Artk onlarn kendisini grmediinden emin oluncaya dek ba dik bir ekilde yrd, sonra da allklarn arasna melerek elleriyle yQ. zn kapad. Alamak istiyordu ama alayamyordu. Bir sre orada ylece kalarak Tbubui'nun anlattklarn dnd. arap imek istiyordu. Sonunda ayaa kalkt ve glkle yryerek ana kaplardan ieri girdi. Kaplar her zamanki gibi ardna kadar ald. Kapnn nnde srekli nbet tutan hizmetkrlar saygyla eildiler ve Hori bo gzlerle onlarn yanndan geerek ilerledi. Yemek salonunda hizmetkrlardan baka kimse kalmamt. Salondan gelen yemek kokusu Hori'nin midesini bulandrd. Hori almam bir ie arap buluncaya dek salonda dolat, ienin mhrn krp byke bir yudum iti. Sonra da ieyi alarak dar kt. Uyku saati geldiinde ne evde ne de bahede kimseler yoktu. Hori baheye karak Sheritra'yia kendisinin gizli yeri olan allklara doru gitti. Sarho olacam, dedi kendi kendine, hem de ok sarho olacam. Senden nefret ediyorum, baba ama o evlendiin fahieden daha ok nefret ediyorum. arabn iti, bekledi, yine iti, leden sonra yerini akamstne braktnda Hori kendini hi bu kadar ayk hissetmemiti. arap azndan ieri giriyor ama hemen sonra da bedeninden kyor gibiydi. Bo arap iesini bir kenara frlatt, allklarn arasna uzand ve ne yapacana karar verdi.
Cariyelerin evinde de herhangi bir hareketlilik gze arpmyordu ama Hori bunun daha uzun bir sre bu ekilde devam etmeyeceini biliyordu. leden sonra uykusu sona ermiti. Kadnlardan bazlar ykanmak iin evden dar kacak, dierleri de kent pazarlarna gidecekti. Babasnn leden sonray Tbubui'yla geirmi olabileceini d- 390 sunuyordu ama sonra leden sonraki ilerini tamamlamak iin alla odasna gitmi olabileceine karar verdi. Hori cariyelerin evinin kapsna doru yaklat, kapnn nndeki askeri dosta selamlad ve ieri girmek istediini sylerdi. Kapdaki grevli ona neden diye sorunca da Hori ona ikinci E Tbubui'nun kendisini davet ettiini syleyince grevli, ikinci E'in vey oluyla grmesinin son derece doal olduunu dnerek ieri girmesine izin verdi. "Bizi hi kimse rahatsz etmesin," diye emretti Hori, koridorda yrrken. "kinci E son zamanlarda ok youndu, onun iin birbirimizi tanmaya zamanmz olmad, beni davet ettii iin ona kran duyuyorum." Tbubui kapdaki grevlinin ieri girmeme izin verdiini babama sylediinde babam onu da kovacaktr, diye iinden geirerek Tbubui'nun kapsna yaklat. Ne yazk ki, bu konuda yapacak bir eyim yok. Kapnn nnde bekleyen hizmetkra ses karmamasn iaret ederek kapy vurdu ve ap ieri girdi. Oda lotu, ak rzgrlklardan ieri hafif bir esinti giriyordu. Hori dank yataa doru yaklarken babasnn ter kokusunu duydu. Babam gittiinden beri Tbubui yataktan kalkmam, diye geirdi iinden gen kadnn terden srlsklam olmu bedenine ve salarna bakarak. Tbubui onun yataa doru yaklamasna sakin bir tavrla bakyordu. Hi de arm gibi bir hali yoktu. Hori durdu ve Tbubui tembel bir ekilde glmsedi. "Eee, Hori," dedi. "Ne istiyorsun?" araf ekerek plak gslerini rtt. "Nedenini renmek istiyorum. Babam sevmemene karn neden onunla evlendin? Neden benimle evlenmedin? Nedense senin genleri yelediini dnyorum, Tbubui?" "Khaemwaset yal deil," diyerek glmsedi. "Ayrca onun kars olmann baz yararlar da var. rnein, para, etki, unvan..." "Bu doru deil," dedi Hori dnceli bir tavrla. "Bu kesinlikle doru deil. Bunlar ben de sana salayabilirdim, biliyorsun. Neden Ptah-Seankh araclyla ona yanl bilgi verdin? Yoksa Koptos'ta bulunacak bir ey yok muydu?" - 391 .1 i "Ve belki de Koptos'ta senin tahmin edemeyecein kadar bulunabilecek birok ey vard," diye Hori'nin szn kesti yavaa. Gzleri, ni kst. "Bu hi aklna gelmedi mi, akll Hori? Aklnn alamayaca ka. dar ok ey olabilirdi. Ah, sevgili Khaemwaset'in gerei renmesini istemiyorum, en azndan imdilik." Zarif bir hareketle yatakta dorul-du. "Ama renecek," dedi Hori. Yatan hemen yan banda ayakta duruyordu. "Yarn sabah Koptos'a gitmek zere yola kmaya karar verdim. Sen babam mahvetmeden nce ben seni ortadan kaldracam." Tbubui gld. "fkelendiinde ne kadar da ekici oluyorsun!" dedi. "Ve bugnk olaylardan sonra ona
syleyeceklerine inanacan m sanyorsun? stediini yapabilirsin. Koptos'ta dilediin gibi aratrma yap. Babann gz benden baka bir ey grmyor. Zamannz boa harcayacaksnz, ekselanslar." Onu ldrmek istiyorum, diye geirdi iinden Hori nefretle. Parmaklarm o zarif boynuna geirip bir daha soluk alamayncaya, gle-meyinceye dek skmak, skmak istiyorum boynunu. Tbubui ayaklarn yataktan aa indirdi. Glmsemesi tm yzne yaylmt. "Ama yine de beni ldremezsin, deil mi sevgili Hori? Ah evet, yzndeki o ifadeyi grdm. Beni ldrmek yerine benimle sevimek ister misin? Babann her gn sahip olduu eye sen de sahip olmak ister misin? Benim stmde inlerken hep seni dlyorum." "ren bir kadnsn," dedi dehet ve fkeyle ama gen kadnn szleri iindeki tutkuyu yeniden alevlendirmiti. Tbubui ban kaldrd, gzlerini hafife kapad. "Gel, Hori," dedi fsltyla. "Sevi benimle." Hori inleyerek yataa doru atld. Aslnda gen kadn yere frlatp ldrmeyi amalyordu fakat kendini onu perken buldu. Tbubui delikanlnn bedenini okarken bir yandan da glme ya da inlemeye benzer sesler karyordu. Hori silkinerek kendini ondan kurtard ve onu itti ama bununla birlikte bir eliyle gen kadnn gslerinden birini di- 392 geriyle de kalasn skca tutuyordu. Birlikte yataa yuvarlandlar. Soluk almasn denetleyemeyecei gibi gen kadna duyduu tutkuyu da denetleyemiyordu. Bununla birlikte hem kendini hem de Tbubui'yu aalamaktan kendini alamyordu. Bir elini gen kadnn boynuna dolam, dierini de yumruk yapm bir halde birden tm bedeni sarslarak ona sahip oldu. Sonra da bitkin bir ekilde gen kadnn stne yld. "Bunu beendim," diye fsldad Tbubui kulana. "Evet, hem de ok." Hori gen kadnn stnden kalkarak yanna yatt. "Ah, delikanllarn kan ne kadar da ateli," diye srdrd konumasn Tbubui. "Yine gel ve kanm stn, ekselanslar. Gelmemezlik etmezsiniz, deil mi?" Hori sendeleyerek kapya doru gitti. Odann iindeki hava o kadar bunaltcyd ki, artk soluk almakta glk ekiyordu. Panik iinde kapnn kulbunu evirdi ve koridorda duran, kendisine aknlkla bakan hizmetkrn yanndan hzla geti. Birka adm daha attktan sonra dar kacakt. Ama atamad ve soluk solua kalm bir halde iki bklm oldu. Cariyelerden sorumlu grevli koarak yanna yaklat. "Ekselanslar, hasta msnz?" diye seslendi, Hori onu duymazdan geldi. Kendini dar att. Hori yrmek iin elinden geleni yapyordu. Sendeleyerek cariyelerin eviyle ana binann arasndaki aalkl yola doru yneldi. Byk mutfaklarn bacalarndan dumanlar ykseliyordu, annesinin o akamki yemek iin hazrlanmasn istedii yemeklerin kokusunu duydu. Midesi buland ama yine de yrmeyi srdrd. Khyalardan biri akam yemei hazrlklarna balamt. Elindeki tepsinin iinde ieklerle ekmek ve meyve vard. nce Hori'yi tanyamad ama hemen sonra eilip selamlad. Hori tepsideki ekmekle meyve anan ald. Khya az bir kar ak ona bakyordu. Hori yanndan uzaklarken khyay bayla hafife selamlad. Hzl admlarla odasna doru gitti. Yaptklarndan utan iindeydi ve ak seik bir ekilde bunlar dnmeye balamt. Antef, Hori'nin odasnn kaps nnde srtn duvara dayam oturuyordu. Hori'yi g-
- 393 rr grmez hemen yerinden frlad ve aknlkla arkadana bakt. iCe. ri girmesini iaret ederek, "Kapy kapat," diye emretti Antefe. Hori ekmekle meyve anan yatan yanndaki masaya koydu. Yemek ye. me dncesi midesini bulandryordu. Daha sonra ackacan biliyordu. "u yaz tahtasn getir," dedi Hori'nin alma masasnn yannda yerde duran ktibin yaz tahtasn gstererek. Hori bir an iin eskiden ne kadar farkl biri olduunu dnd. "Not tutabilir misin, Antef?" "Elbette," diye karlk verdi delikanl yere bada kurup otururken. Yaz tahtasn dizlerinin arasna yerletirdi. "Burada rulo yaplm papirs de var. Mrekkep bile taze sanyorum." Kalemi ald. "Mektubu kime yazacam." "Bykbabam Ramses'e. Tm unvanlarn koy, o bu konuda ok duyarldr. Sonra da yle de: "Sadk ve itaatkr torununuz Prens Hori selam ve sayglarn sunar. Torununuz Prenses Sheritra ile beni ok yakndan ilgilendiren bir aile sorunuyla yakndan ilgilenmenizi rica ediyorum sevgili bykbaba. Babamn, Prens Khaemwaset'in kinci Ei, Tbubui'nun domam ocuu uruna beni ve kz kardeimi gizlice vasiyetinden kardn duydum. Ayrca Tbubui'nun bir prensle evlenebilmek iin soylu kklerine ilikin babama yalan sylediini de biliyorum. ok aresiz bir haldeyim Yce Varlk ve sizden bu konuda yardmnz rica ediyorum. Majestelerine salk ve bereket dolu uzun bir mr dilerim. Her zaman hizmetinizdeyim." Kendisine aresizlik ve aknlkla bakan Antefe sabrszlkla elini sallad. "Mektubu bitir ve mhrm koymam iin bana ver," dedi. Antef kendini toplad. Mektubun kapan cmlelerini yazdktan sonra yerinden kalkt, papirs masann stne koydu ve kalemi Hori'ye uzatt. Hori, Antef in hazrlad scak balmumuna mhrl yzn bastrd. imdi biraz olsun rahatlamt. "Bu doru mu?" diye sordu Antef. "Prens sizlere gerekten bunu da m yapt?" "Evet," diye karlk verdi Hori ksaca. - 394 "u Tbubui, senin k olduun kadn deil mi?" diye sordu aknlkla Antef. Hori son birka aydan beri arkadana kt davrand iin zr dilemedi. Elini uzatt. Ksa bir duraksamadan sonra Antef kendisine uzatlan eli tuttu. "Onu seviyorum ama o bu aileden hi kim-senin sevgisine layk biri deil," dedi Hori buruk bir tavrla. "Koptos'a giderken yolda her eyi sana anlatacam." Antef aknlkla sordu. "Koptos mu?" "Evet. Hizmetkrlara bu akam eyalarmz toplamalarn syle. ok yorgunum, imdi biraz uyumak istiyorum. Sabah erkenden yola kacaz." Antef in aknl gememiti. "Babanz gideceimizi biliyor mu?" "Hayr bilmiyor ve ona sylemeye de niyetim yok. Zaten beni bir daha grmek istemediini syledi. Sana
sylediklerimi yap ve gnein douundan bir saat sonra ky basamaklarnda bulualm. Ah, Antef..." Evra alp Antefe uzatt. "Habercilerden birine bu evra ver ve bir an nce Pi-Ramses'e ulatrmasn syle. Babamn zel ulaklarndan birini deil evinde hizmetkrlarndan birini kullan. Hadi!" Antef aknlkla glmseyerek odadan kt. Sava balad, diye geirdi iinden Hori ve birden karnnn acktn hissetti. Meyve anana uzanarak itahla yemeye balad. Tbubui'nun yalanlarn ortaya karp Koptos'tan dndmde Tbubui, keke hi domasaydm diye dua edecek. ntikamn tatl tadn tm benliinde hissetti ama birden unutmaya alt baka bir tat daha aklna geldi. Bu, Tbubui'nun ter iindeki yumuak bedeninin tadyd. Gzlerini kapatarak inledi. Akam yemei iin yemek salonuna gitmedi. Yemek salonundan gelen mzii dinleyerek odasnda volta atp durdu. Ara sra da Tbubui'nun kahkahalarn duyuyordu. Bir sre pencerenin yannda oturarak rzgrn tatl esintisinin yzn yalamasna izin verdi, sonra da oda hizmetkrn ararak onunla ta oynad. Bir sre sonra evin iindeki sesler azaldnda Hori yavaa odasndan kp Sheritra'nn odasna doru gitti. Grlmemeyi yeliyordu - 395 ama her koridorda nbet tutan nbetiler olduundan grlmemesi de olanakszd. Yavaa Sheritra'nn kapsn vurunca Bakmut onu ieri ald. ier. deki yatak odasnda beyaz geceliini giyen Sheritra telala kardeinin yanna geldi. Makyajsz yz ve omuzlarna kadar inen salaryla on iki yandaki kk bir kza benziyordu. Hori kardeini pt. Sheritra'nn gzleri korkuyla iri iri almt. "Hori!" dedi. "Babamla korkun bir kavga ettiinizi duydum. Ne oldu? Neden kavga ettiniz? Babam bu akam anneme senin tm aile toplantlaryla yemek davetlerine katlman yasakladn syledi. Tanr akna, ne yaptn?" "Syleyeceklerimden holanmayacaksn," diyerek kardeini uyard. "Yatak odasna geebilir miyiz?" Sheritra, Bakmut'a kapnn nndeki tabureye oturmasn iaret ederek, Hori'yle birlikte yatak odasna gitti. Kendini yataa att. Hori de kardeinin yanna oturdu. Hori konumasna Ptah-Seankh'n itirafyla balad ve Koptos'a gitmeye karar veriiyle de tamamlad. Sheritra hayretle kardeini dinledi. Hori, cariyelerin evine gittiini sylediinde aknlkla iini ekti ama kardeinin szleri bitinceye dek de bir ey sylemedi. Hori hibir eyi saklamadan her eyi anlatmt. Sonra da hayretle ban iki yana sallad. "Bu anlattklarn bana eer baka biri sylemi olsayd ona asla inanmazdm," dedi Sheritra. "Ama sylediklerinin hibir mantkl yan yok. Tbubui eer babamla paras ve unvanlar iin evlenmise neden seni batan kararak evliliini tehlikeye atmak istesin? Babamn ona delicesine k olduu ortada ve lnceye dek bu tutkusunun srecei anlalyor. Tbubui, Memphis'in en nl fahiesi bile olsayd babam yine de onunla evlenecekti. Tm bu gizemlere ne gerek var? Neden daha iin banda gerei babama anlatmad?" "Hangi gerek?" diye sordu Hori. "Onun syledii gibi soylu bir aileden geldiine inanyorum. Ama bizlerden bir ey gizliyor ve bu giz-
- 396ledii her neyse mutlaka ok kt bir ey olmal. Bunun ne olduunu reneceim. Babama nereye ve neden gittiimi sylemeni istiyorum, bylelikle annem de o da beni grmeyince endielenmezler. Ama bunu ben gittikten bir hafta sonra onlara syle." Sheritra buna kar kmad. "Harmin acaba annesini gerekten tanyor mu?" diye sordu. "Ah, Hori, Koptos'tan kt haberlerle dnmeden nce Harmin'le nianlanmak istiyorum." Hori uzanarak kardeinin ellerini avularnn arasna ald. "imdi beni iyi dinle," dedi yavaa. "Ben dnnceye kadar bu nianllk konusunu askya alman istiyorum. Ltfen Sheritra, bunu kendi iyiliin iin yap ve bu konuda babam sktrma. O aile hakknda neleri reneceimi kim bilebilir?" Sheritra ellerini ekti. "Harmin'i istiyorum!" dedi fkeli bir sesle. "Nice zamandan beri bekliyorum. Onu hak ettim artk. Ayrca," dedi hafife glmseyerek. "Babam hl hayattayken ve eyizim henz bozulmamken onunla bir an nce evlenmemde yarar var." Sonra da birden hkrklarla alamaya balad. Hori kardeini kollarnn arasna ald. "Ah, Hori!" diye hkrd. "Babam bizi eer gerekten sevseydi bunlar asla yapmazd. ok ac ekiyorum!" "Ac ektiini biliyorum, Kk Gneim!" dedi alak sesle. "Ama babamn bizleri sevmedii doru deil. Tbubui ona by yapt. Bir zamanlar bizi her eyden ok severdi, unuttun mu? Tbubui onu mahvediyor ve bizler onu mutlaka kurtarmalyz. Hadi, alama artk. Sana ihtiyacm var. Bana cesaret vermelisin. Bu konuda bykbabama bir mektup yazdm, belki de o bir eyler yapabilir. Ne olursa olsun, ben dnnceye kadar beklemelisin Sheritra. Dner dnmez hemen senin yanna geleceim. Ben burada yokken benim iin dua et." Sheritra kardeine sarld ve onu azndan, boynundan pt. "Keke dua etmekten daha. fazla bir eyler yapabilsem, Hori," dedi. "Her ey ok kt grnyor." -397-
"Bykbabamdan gelecek mektubu bekle," dedi yavaa kardei-nin kollarndan syrlarak. "Ve babama benden sz etmeye al. Tbu-bui'nun onu zehirlemesine sakn izin verme." "Ayak tabanlarn armasn," diye fsldayarak kardeiyle resmi bir ekilde vedalat. Hori kardeine gvenle glmsemeye alt sonra da Bakmut, delikanly kapya kadar geirdi. Hori odasna gider gitmez kendini yataa att. inde belli belirsiz bir huzur hissediyordu. Gnein domasndan bir saat sonra Antef onu uyandrd. "Oda hizmetkrnza haber vermeyi unuttuunuzu sanyorum," dedi Antef glmseyerek. Hori yataktan kalkt ve arkadana glmsedi. "Bunu her zaman yapyorum, deil mi?" diye karlk verdi, An-tef'in sadakatine ve onca kabalklarna karn hl yannda olmasna krederek. "Teekkr ederim, dostum." "Her ey hazr," dedi Antef. "Geminiz hazrland ve dnnceye kadar ben sizin anz, khyanz ve oda hizmetkrnz olacam." "Ve de ktibim," diye ekledi Hori. "imdi beni yalnz brak, Antef. "Az sonra ky basamaklarnda grrz."
Hori'nin oda hizmetkr uyanm ve Hori'yi ykamak iin bekliyordu. Hori uykulu ve susam bir halde hizmetkrn arkasndan gitti, ilk kez stlendii iin tm arln stnde hissetti. Sevgi ve buruklukla evresine bakt. Yaamm bugne dek ok gzeldi, diye geirdi iinden acyla. Birdenbire Nefert-khay'n gen bedeninden akan su damlacklar aklna geldi. Keke onunla seviseydim, diye geirdi iinden pimanlkla. Bylelikle bu kt yolculuu yapmak zorunda kalmazdm. "Ekselanslar?" dedi hizmetkr kibarca ve Hori kendini toplayarak kvetin iine girdi. Artk arkama bakmamalym, dedi kendi kendine. Bunun bana bir yarar yok. Bir saat sonra ykanm, temiz giysilerini stne geirmi, boynuna en sevdii yakal ve en gl muskay takm bir halde evden dar kt ve ky basamaklarna giden kuzey bahesine doru hzl admlarla yrd. Hizmetkrlar sabahn bu erken saatinde yerleri s- 398 pryorlar ve kahvalty hazrlyorlard ama Hori, aile bireylerinin o sa-atte hl yataklarnda kahvaltlarn beklerken o gn yapacaklar eyleri dndklerini biliyordu. Bahvanlar ortada yoktu. Evin hemen yanndaki inaat bitmiti. Hori ky basamaklarna doru giderken birok nbeti onu saygyla selamlad. Hori birden duvarlarn arasnda kendisine doru yaklaan bir glge grd. Bunun hizmetkrlardan biri olduunu dnerek yoluna devam etti. Yaklaan kefene sarlm bir ceset rnei beyazlar iindeki Tbubui'ydu. Yataktan yeni kalkt anlalyordu. San alelacele bir filenin iine toplamt. Hori fkeyle onu grmezden gelmeye alrken Tbubui birden elini uzatarak kolunu tuttu. Hori lgnca bir fkeyle kendini ondan kurtarmaya alt. Sonunda vazgeerek durup gen kadna bakt. "Ne istiyorsun?" diye tslad. "Koptos'a gitmemelisin diye dnyorum," diye karlk verdi Tbubui. Hori alayla glmsedi. "Dnmde seni perian edeceimi sonunda anladn," diye haykrd dmanca bir tavrla. "Hayr, bu yzden deil," dedi yumuak bir sesle. "Ben senin saln dnyorum, Hori. Koptos salkl bir yer deildir. Orada insanlar hastalanyor. lyorlar." Tbubui'nun gzlerinin iine bakt. "Ne demek istiyorsun?" "Babann ktibi Penbuy'a olanlar hatrla," dedi fsltyla. "Bylesi bir eyin bana gelmemesi iin kendine iyi bak." Hori ona dik dik bakt. "Sen bu konuda neler biliyorsun?" dedi. Tbubui buz gibi baklarla ona bakmay srdryordu, Hori birden srtnn rperdiini hissetti. Sheritra'nn sesini duyar gibi oldu. "Sisenet'in evinde biri lm bys yapt..." Ve hemen anlad. "Bunu sen yaptn," dedi dehet iinde. Tbubui kalarn kaldrd. "Ben ne yaptm, ekselanslar?" - 399-
"Penbuy'u lanetledin. Ona by yaptn! Ona rvet verilemeyece. ini, onun tehdit edilemeyeceini anlaynca ldrmek iin ona lm bys yaptn." Hori'nin az kurumutu. Dudaklarn yalad. "Bu byy yapmak iin ne kullandn, Tbubui? Onun hangi eyasn aldn?" Tbubui'nun gzleri olaand bir ekilde parlamaya balad. "Ka-lem kutusunu," dedi. "Kiisel bir eya olmas gerekiyordu. Bir gn baban benim evime gelirken Penbuy ona elik ediyordu. Kalem kutusunu Sisenet ald." Hori oradan kamak istedi. Ayaklarn bast zemin bile birden ona lanetlenmi gibi geldi. "Evet ama bana by yapamayacaksn," dedi elinden geldiince dengeli bir sesle. "Babam Msr'n en byk byclerinden biridir. Onun byleri en gl bylerdir ve ben de uzun bir sre babamla birlikte altm iin birok koruma bys biliyorum. Senden korkmuyorum, Tbubui." "yle mi?" dedi. "Bunu dnmemitim dorusu. O zaman salkl bir ekilde Koptos'tan dndnde baban seni ldrtmesi iin ikna etmem gerekecek." Dudaklar Hori'nin dudaklarna deinceye dek ona iyice yaklat. "Bylesi bir eyin olanaksz olduunu dnyorsun, deil mi kibirli Hori? Bir kez daha dn. Khaemwaset ondan istediim her eyi yapar. Sana iyi yolculuklar dilerim." Eilip selam verdi, harmanisine sarld ve hzla oradan uzaklat. Hori ta kesilmi bir halde duruyordu. Gne imdiden etkisini gstermeye balamt. Asla, diye geirdi iinden. Babam byle bir ey asla yapmaz. Ama unutma, seni vasiyetinden kard, dedi iinden bir baka ses. Ben senin yerinde olsaydm bu kadar gvenmezdim. Hzla arkasn dnd. Tbubui gitmiti. Bacaklarnn hareket edemeyeceini sanyordu, yine de kendini zorlayarak ky basamaklarna gitti, sonra da nehrin durgun sularnda hafif hafif sallanan gemisine bindi. Antef eilip selam verdikten sonra glmseyerek arkadana bakt. Hori kendini zorlayarak buna karlk - 400 verdi. Geminin kaptan hareket emrini verdikten sonra iskele ekildi ve Hori gvertede arkadann yanna yastklarn stne ylrcasna oturdu. "Ne kadar da solgun grnyorsunuz, ekselanslar!" dedi Antef. Yoksa sabahn bu saatinde iki mi itiniz?" Hori hayr dercesine ban sallad, midesi bulanyor, ba dnyordu. Konumaya balad. Yaklak bir saat boyunca konutu ve Antef onun szn hi kesmedi. aknlktan az bir kar ak kalmt. -401 Firavunlarn fkesi / F: 26 On Sekizinci Blm 'llerin evlerine bak! Sanki bu ller bir zamanlar hi yaamamlar gibi; Duvarlar yklm; Evler neredeyse yok olmu.' Koptos yolculuu Hori iin gerek bir karabasandan farkl deildi. Gnlerce srtnda dehetin soluunu hissederek gvertede gergin bir ekilde oturmu ve bir an nce kasabaya varmak istemiti. Bir eyler yapamamann verdii aresizlik ve youn yalnzlk onu ok tedirgin ediyordu. Ailesinin kurtuluunun yalnzca kendisine bal olduunun farkndayd. Babasnn soukkanl ve kibar davranlar yok olmu ve lke ynetiminin gerek bir kaosa dnmesine ses karmyordu. Bunu srdrecek olursa hepsinin
sonunun gelmesi kanlmazd. Annesi kendisini youn bir mutsuzluun penesine kaptrm ve kendini herkesten soyutlamt. Tbubui'ya ilikin anlattklarna Sheritra'nn gsterdii tepki ise bencilceydi ve gen kz Harmin'i savunmaktan kanmamt. Tm dnyasnn Harmin'in bedeninde balayp yine orada bittiini anlamamak mmkn deildi. Ama tm bunlar deiebilirdi; belki tam olarak eski hallerine dnemeyebilirlerdi ama alan yaralar kapanabilirdi ve bu da yalnzca Hori'ye balyd. Bu deiiklii ancak Hori salayabilirdi. Onun dnda hi kimse gerei gremiyordu. Hi kimse bir eylemde bulunamyordu. Hori'nin stlendii bu sorumluluk tayabileceinden ok daha fazlayd. -402 Hori, gemiyle geerken grd gzelliklerin farknda bile deildi. Antef srekli olarak onun dikkatini baka eylere evirmeye alyordu fakat Hori arkadann sylediklerini duymuyor gibiydi. Aslnda o da gneye doru yol aldka gkyznn maviliinin daha da belirginletiinin ve Nil Nehri'nin ne denli gzel olduunun farkndayd. Nehrin uzaklarnda seller balamt. Ksa bir sre sonra aknt artacak ve sular tarlalar sulamaya balayacakt. Daha sonra da babo hayvanlar sellere kaplarak telef olacakt. Hori bu sellerin bir baka balamda kendisini de srklediini hissediyor ve boulmaktan korkuyordu. By konusunda Tbubui'ya syledikleri aslnda gerek deildi. Babasnn byleriyle hibir zaman ilgilenmemiti ve karanlkta mrldanan szcklerden, kendisine benzeyen balmumundan yaplm bebee batrlan bakr inelerden kendisini nasl koruyabileceinden haberi bile yoktu. Arkasnda brakt yzkleri, ktleri ve hatta rastk kutusu bile rahatlkla alnabilir ve lm bys yaplabilirdi. Bu srekli kulland eyalar lmne neden olabilirdi. Birden iinde youn bir korku duyarak kaptana, "Acele et!" diye barmamak iin kendini g tuttu. Ne var ki, gemiciler zaten olabilecek en hzl ekilde akntya kar krek ektiklerinden daha fazla yapacak bir eyleri yoktu. Ayrca karlarna kan tapnaklarda durup dua etmesinin de bir yarar olmayacakt. Bu yalnzca ok deerli zaman boa harcamak olacakt. Hori nedense tanrlarn ellerini ailesinin stnden ektiini dnyor ve bunun nedenini bir trl anlayam-yordu. Tek bildii gzlerini gneyin klarna dikerek otururken azndan kan szcklerin lmszlerin sar kulaklarnda yanklar yaparak tekrar kendisine geri geldiiydi. Sonunda gemi demir att, iskele kondu ve Hori kyya karak Koptos'a bakt. Grlecek fazla bir ey yoktu. l trafii orada balayp orada bitiyordu, pazarlar, depolar insan kaynyordu ama ln arkasndan Dou Denizi'ne uzanan ky boyunca kasaba sessiz ve sakindi. Koptos deien bir yer deildi. Srekli aynyd. Tbubui bural, di-403 ye geirdi iinden Hori. Belki de u ilerdeki evlerden birinde oturuyor du. "Antef," dedi. "Pazara git ve belediye bakannn evinin nerede o|. duunu ren. Evini bul ve benim iin bir tahtrevan yollamasn syle." Hori kamarasna ekilip bekledi. evresini dinlediyse de etrafta youn bir sessizlik vard. Koptos sanki ln sessizliiyle zdelemi gibiydi. nsanlarn sesi kamaraya kadar gelmiyordu. Burada lm sessizlii hkm sryordu. Ksa bir sre sonra Antef yannda drt tahtrevan taycsyla birlikte geri dnd. "Belediye bakan buraya gelmenize ok ard!" dedi. "Sizin erefinize evini altst ediyor!" Hori kahkahalarla glmeye balad ve bir an iin korkusundan arnd. Tahtrevana bindi, Antef ile iki korumas yryerek belediye bakannn evine doru gittiler. Bakan
evinin ana giriinin glgesi altnda onlar bekliyordu. Uzun boylu ve insana huzur veren bir havas vard. Hori tahtrevanndan inip ona doru yaklarken bakan hafife kalarn atarak onu selamlad. "Ekselanslar, sizi beklemiyorduk!" dedi. "Geleceinizi nceden haber verseydiniz sizi gelip karlardm. Yannzda ka kii var? Kalacak yeriniz..." "Yanmda hi kimse yok," dedi Hori. "Hizmetkrm Antefle iki korumamn dnda kimse yok. Babam adna bir aratrma yapmak iin geldim buraya." "Ama anlayamyorum," dedi belediye bakan. "Babanzn yeni ktibi bana prensin fikir deitirdiini ve artk bir aratrma yaplmasn istemediini sylemiti. Ktibin babasnn lmne ok zldm." "Ben de," dedi Hori. "Prens bir kez daha fikrini deitirdi. Telalanmayn sizi fazla rahatsz etmeyeceim." Hori bir sre yalnz kalamad. Bakan kendisine kalaca oday gsterdi. Bu, baheye alan kk bir odayd ve Hori korumalarndan birini bu odann nne yerletirdi. Sonra da belediye bakan ve ailesiyle bir eyler imek zorunda kald. Bir sre sohbet ettikten sonra Ho- 404 ri belediye bakanna bu evredeki tm soylu aileleri tanyp tanmadn sordu. Bakan ban evet anlamnda sallad. "Osiris Penbuy da bana ayn soruyu sormutu," dedi. "Koptos kk bir kasabadr ve buradaki saylar fazla olmayan soylular fazla yolculuk yapmazlar ve uzak kentlerden kz alp vermezler. Kkleri ok eskilere dayanr ama evet, hepsini tanrm." Hori'ye aknlk dolu bir bak frlatt. "Ama aratrmak istediiniz bu kiiyi ne tanyorum ne de onlara ilikin herhangi bir ey duydum. Ayrca efendisi Memphis'e yerleen ve onun topraklarn yneten bir khya da yok burada. Koptos kitaplndaki grevliyle konumanz nermekten baka elimden ne yazk ki bir ey gelmiyor." "Buradaki topraklarda ve evlerde salt sahiplerinin oturduundan emin misiniz?" "Evet. Burada kimse kimsenin hakkna tecavz etmez, prens ve yerleim blgeleri de birbirine yakn bir ekilde ky eridi boyunca uzanmaktadr. Bo olan yalnzca tek bir ev var, ama bu ev uzun yllardan beri bo. Ev drt duvar kalm bir halde, bahede ta emenin paralar var ve bunun dnda tmyle bo. Bana kalrsa bu evin sahipleri oktan ld ve vrisleri olmadndan da mlk Firavun'a gemi olmal. Firavun'un da bu harabeyle ilgileneceini hi sanmyorum," dedi glmseyerek ve Hori bu adama sndn hissetti. "Koptos kutsal insanlar iin bir cennet deildir." "Ama yine de insanlar burada huzur bulabilir," dedi Hori yavaa. "Bu bo evi incelemek istiyorum. Nerede?" "Kuzeyde, son sulama kanalnn arkasnda," dedi belediye bakan. "Ama eer izin verirseniz ekselanslar, eve gitmek iin havann serinlemesini beklemenizi nereceim." Hori ayaa kalknca tm aile de kalkp onu selamlad. "yle yaparm," dedi Hori. "imdi biraz dinlenmek istiyorum." Antefle birlikte belediye bakannn yanndan ayrldlar, Hori kendini hemen yataa att, Antef de kk odann yerindeki iltenin stne kvrld. Antef hemen derin bir uykuya daldysa da Hori kendisine -405 -
hi de yabanc gelmeyen evredeki sessizlii dinlemeye koyuldu. D ardan, baheden gelen ayak seslerini sonra da sesleri duydu ve evin kznn sesini tand. "...ok yakkl ve hi de kibirli deil," diyordu gen kz yanndaki-ne. "Firavun'un torunu olduu iin elbette ona dokunamayz ama do. rusu bunu ok isterdim..." Hori glmsedi, yatanda yan dnd ve derin bir uykuya dald. Birka saat sonra, Ra ufukta kpkrmzyken Hori ile Antef bir zamanlar ky basamaklar olan yerde nehirden uzakta doudaki le bakyorlard. Kendileriyle nlerinde uzanan dz ovada bir zamanlar soylu birine ait olan evin kalntlar vard. Evden geriye yalnzca drt duvar kalmt. Ky basamaklar yosunla kaplanm ve krlmt. Delikanllar bu harabelerin arasnda glkle ilerliyorlard. En st basamakta durarak evrelerine baktlar. Evin girii olduu anlalan yere doru uzanan kk bir yol vard. Krk dkk talarn stnde ilerlediler, Antef talar kenara atmak iin yere meldiinde talarn altnda yumuak kumtan fark etti. Hori durunca Antef yanna gitti. "Evin girii, arka hol ve en azndan iki yatak odas," dedi eliyle gstererek. "Depo olarak kullanlan kulbeler, mutfaklar ve hizmetkrlarn blm kumlarn altnda kalm. Belediye bakannn szn ettii o eme nerede acaba?" Bir zamanlar salam duvarlar olan molozlarn arasndan glkle ilerlediler. Gne artk nehrin arkasnda yava yava batyordu. Kuzeye ynelip ksa bir sre yrdkten sonra aradklarn buldular. eme drt para halindeydi. emenin zemini krlm ve kum frtnas srasnda yerinden kmt, bir zamanlar Nil tanrs Hapi'nin gra-vrleriyle ssl musluklar ise paralanm ve yerde duruyordu. Kurumu be ya da alt firavuninciri aac bir zamanlar bahe olarak kullanlan alanda bir iki hurma aacyla birlikte bir kenarda boyunlar bkk duruyorlard. Antef rperdi. "insana ne kadar da hzn veren bir yer," dedi. "Bu evin sahiplerinin ruhlarnn buraya geri dnmek isteye-406 ceklerini sanmam dorusu, ekselanslar. Bu evi eski haline getirmeye inSan cesaret edemez." Hori onu eliyle susturdu ve tm duygular tetikte evresini dikkatle dinlemeye koyuldu. Kendini buraya daha nce gelmi gibi hissediyordu ama bunun mmkn olmadn da biliyordu. imdi topran stnde moloz ynlarna dnm odalarla bir zamanlar yemyeil imlerle kapl olan bu bahe... Hayr, diye geirdi iinden az nce hissettii burukluun tm bedenini kaplamasna ses karmayarak. Bana sanki daha nce buraya geldiimi hissettiren o duygu fiziksel bir duygu olamaz. Bana yabanc gelmeyen bu sessizliin iinde insan tehdit edercesine duran bu harabeler... bunlar bana bildiim bir eyi hatrlatyor... Birden hatrlad. Memphis'deki Tbubui'nun evinde de ayn sessizlik sz konusuydu. Ah, Thoth bana ac, dedi. Buras m? Onun evi buras myd? Kumlarn stnde, ayann dibinde duran Hapi'nin paralanm yz glmseyerek ona bakyordu. Ra bat ufkunda batp yolculuunu yeralt dnyasnda srdrrken kurumu firavuninciri aalarnn glgelen de uzamt. "Antef!" diye seslendi heyecan ve endie karm bir sesle. "Grmek istediklerimi grdm. Hadi dnelim artk."
Krk ky basamaklarna doru gittiler ve Hori belediye bakannn sandalna bindi. Antef daha yerine oturamadan krekleri hzla ekmeye balad. "Buras olamaz, ekselanslar," dedi Antef. "Aratrmamz srdrmeliyiz." "Bu senin grevin," diye karlk verdi Hori. "Koptos'taki her soylu aileyi ziyaret etmeni ve onlarn gemilerini renmeni istiyorum. Ben kitaplkta alacam." Ama yreinin derinliklerinde grdklerinin doru olduunu ve bu terk edilmi yerin Tbubui'dan bakasna ait olamayacan biliyordu. Hori'yle Antef, belediye bakanyla birlikte akam yemeini yedi-ter. Bakan, konumundan byk gurur duyan biri olduu iin srekli olarak onlara kasabann tarihesinden, Kralie Hatshepsut'un eski ti- 407 caret yolunu yeniden kefederek kasabaya nasl bir canllk kazandr-dndan ve kervan yolunun kasabaya nasl bereket getirdiinden sz edip duruyordu. "Kervanlardan toplanan vergiler hangi ailenin tekelindeydi?" cjjye sordu Hori. "Ya da bu vergiler bir btn olarak kasabaya m aitti?" Belediye bakan ilgili bir dinleyici bulmaktan honut glmsedi "Ticaret yolu yeniden aldnda, yce kralienin dneminde," diye sze balad. "mtiyaz Nenefer-ka-Ptah'a verilmiti. Yatrmlardan ok holanan yce kralie onu prens yapmt. Prensin denetiminde kervanlar gelimi ve kralie de ondan ok memnun kalmt. Prensin ok varlkl olduu ve daha sonra da hem nl bir byc hem de ok iyi bir iadam olduu sylenir ama onun yaptklarn yarglamak bana dmez. Prensin soyu devam etmedi. Punt'a yaplan ticaretin tekeli daha sonra Horus Taht'na geti ve bu gnmzde de bu ekilde srmektedir." Keyifle arabn yudumlad. Kzyla kars onu glmseyerek dinliyordu, onun bu hobisine artk alm olduklar her davranlarndan belli oluyordu. "Bykbabanz, Firavun vergilerde ok cmert indirimler yaplmasna her zaman izin verir," diye srdrd konumasn. "Ve bizler de bu tekelin zaman iinde tek bir aileye verilmemesini mit ederek yayoruz. Koptos huzurlu ve bereketli bir kasabadr." "Nenefer-ka-Ptah'n soyu neden devam etmedi?" diye sordu Hori. "Prensin ocuklar Kutsal Varla hizmet etmeyi baaramadlar m?" "Ah, hayr," dedi bakan. "Soyu szcn tam anlamyla kurudu. Nenefer-ka-Ptah, kars ve tek oullar olan Merhu nehirde bouldular." Omuzlarn silkti. "Tanrlarn istei buydu anlalan." Kocas nehirde boulmutu, diye geirdi iinden Hori sonra da bu dnceleri kafasndan uzaklatrd. "Bylesi bir talihsizlik tanrlarn bir cezas olarak deerlendirilebilir," diyerek grn belirtti. "Tanrlarn bu aileye ynelik istekleri Ma'at yasalarna kar gelmek diye nitelendirilebilirdi." Belediye bakan omuzlarn silkti. "Kim bilir?" dedi. "Bu ok uzun yllar nceydi ve sizin ekselanslar Koptos'ta bulunma nedeninizle bu- 408 pun bir ilgisi olduunu sanmyorum. Keke size daha fazla yardm edebilseydim." "Konukseverliiniz yeter," dedi Hori. "Yarn Koptos Kitapl'ndaki aratrmalarma balayacam. Sizi fazla rahatsz etmeyeceiz, Soylu Varlk."
Hori, Antef'le birlikte yemek salonundan ayrld. Gecenin ge saatlerine dek odalarnda oturup konutular ama Hori bakann anlattklarn bir trl kafasndan atamyordu ve bir sre sonra da sustular. Antef yerdeki iltesinin stnde kvrld ve ksa bir sre sonra da derin bir uykuya dald. Hori kemerinin altna balad kk deri keseyi karp at ve iinden mezar tnelinde bulduu kpeyi kard. Bunu ne kadar da ok beenmiti, diye geirdi iinden acyla. Hemen kulana takm ve glmseyerek bana dnmt. Acaba imdi ne yapyor? Yoksa benim balmumumdan bebeime beni yok etmek iin bakr ineler mi batryor? Bana ait olan neyi ald acaba? Tbubui, Tbubui seni ldrtebilirdim. Alamak istememesine karn gzyalar yanaklarndan aa sicim gibi iniyordu. Hori birden kendini savunmasz kk bir ocuk gibi hissetti. Ertesi gn sabahn erken saatlerinde Antef yanna stnde Ho-ri'nin mhr olan ve Koptos'un ileri gelen ailelerini kibarca aratrmasnn yazl olduu evra alarak yola kt ve Hori de Amun tapnann hemen yanndaki kitapla gitti. Kitaplk birbirine alan drt odadan oluuyordu ve iersi serindi. Her odada deiik boyut ve aklamalar ieren birok evrak vard. Hori almasna balamadan nce kitapln rahibi ona binay gezdirdi. "Babanzn ktibi basamaklarda ld gn ben buradaydm, ekselanslar," dedi Hori'ye tahta sraya otururlarken. "O kriz tutuncaya dek drt gn boyunca buraya srekli gelmiti. O sabah da bana bulularn yardmcsna yazdrmak zere olduunu sylemiti." "Nasl grnyordu?" diye sorunca kitaplk grevlisi kalarn att. -409"Korkmu gibi bir hali vard. Belki korkmu szc tam olarak gerei yanstmyor ama bana yle gelmiti. Salkl bir grnm yoktu fakat hem bu fiziksel rahatszlndan hem de kafasndaki tedir. gin dncelerden tr rkek gibiydi. ok iyi bir aratrmacyd." "Evet, yleydi," dedi Hori, iindeki korkuyu uzaklatrmak istercesine. "Onun inceledii tm evra bana getirmeni istiyorum ama ncelikle Kralie Hatshepsut dneminde kervan tekeline sahip olan o adamdan sz etmeni istiyorum." Grevlinin yz birden aydnland. "Ah, ekselanslar! Kralie Hats-hepsut'un adn hatrlayan biriyle sohbet etmek ne kadar da gzel! Onun sizin szn ettiiniz adama kervan tekelini verdiine ilikin kendi mhrnn bulunduu o evrak bu kitaplkta. Osiris Penbuy da evra grmek istemiti." "yle mi?" diye sordu dnceli bir tavrla Hori. "Bu adamn gemiini de renmek istiyorum. Soyu devam ediyor mu?" Grevli hayr dercesine ban sallad. "Ne yazk ki, etmiyor. Kop-tos halk bu adamn lanetlendiine inanyordu. Neden lanetlendiini bilmiyorum. ok uzun yllar ncesinden sz ettiimizi ltfen unutmayn ekselanslar. O adam, kars ve olu nehirde bouldu. Prensle kars Memphis'de nehirde ve oullar da daha sonra burada, Koptos'ta boulmutu. Bu, kaytlarda da belirtilmektedir. Oullar Merhu, buraya gmld." "Peki ya annesiyle babas?" Hori tm adalelerinin gerildiini hissedebiliyordu. Bunu duymak istemiyorum, diye geirdi iinden korkuyla. Belediye bakan bu aile hakknda bir eyler biliyor, ama bu adam her eyi biliyor. Amun, hibir eyi renmek istemiyorum! "Onlar Memphis'deki Saqqara Vadisi'ne gmldler," dedi grevli neeli bir sesle. "Evleri Koptos'un gneyinde ve u anda tam bir harabe grnmde. Bu kasabada yaayan hi kimse oraya gitmek istemez.
Evin bulunduu topraklarn lanetli olduuna inanrlar." Hori gsnde byk bir arlk hissetti. "Dn oraya gittim," dedi "Adlar neydi?" -410"Prens Nenefer-ka-Ptah, Prenses Ahura ve oullar Merhu." Ho-rj>nin yzn gren grevli ona hemen bir bardak su uzatt. Hori barda titrek elleriyle dudana gtrp iti. "Ekselanslar, iyi misiniz?" diye sordu telala. "Onlarn mezarna gittim," diye fsldad Hori. "Prenses Ahura. Mezarda tanmlanabilecek tek oydu. Babam orada aratrma yapt." "Yce Khaemwaset eski antlar ve mezarlarn ounu restore etti," dedi grevli. "Ama ne kadar da ilgin! Bu szn ettiimiz kiilerin mezarna girmeniz ne kadar da ilgin! Bir rastlant sonucu mu oraya gittiniz?" Rastlant m, diye geirdi iinden Hori srt rpererek. Kim bilir? Ah, tanrlar, kim bilebilir? "Evet," diye karlk verdi Hori. "Ama sen sormadan ben syleyeyim dostum, o dneme ilikin herhangi bir ey bulamadk. Peki Mehru nereye gmld?" "Koptos mezarlna," diye karlk verdi. "Mezar uzun yllar nce soyulduu iin de Merhu'nun dnda bir ey kalmad. En azndan Yce Boa iin soylu mezarlar denetlediimde oradayd. Tabutun kapa karlm ve duvara dayal duruyordu, ama delikanlnn mumyalanm cesedi tabutun iinde yatyordu." "Delikanl m?" dedi Hori kekeleyerek. "Evet. Merhu boulduunda yalnzca on sekiz yandayd," dedi grevli, sonra da endieyle ekledi. "Ekselanslar, iyi olduunuzdan emin misiniz?" Hori bu soruyu duymamt bile. "Bu mezar grmek istiyorum," dedi. "Cesedi mutlaka grmem gerek." Grevli merakla ona bakt. "Konumunuzdan tr gerekli izni almanza gerek yok, ekselanslar," dedi. "Mezar mhrl ve girii de molozlarla dolu ama bunlar bir gn iinde temizlenebilir." "Penbuy mezarn almasn istedi mi?" "Evet, istedi," diye karlk verdi grevli aknlkla. "O sabah da ld. Ekselanslar, ltfen merakm balayn ama ne aryorsunuz?" -411 Gerei aryorum ve tahmin ettiimden daha da korkun bir ger. ei bulmak zereyim, diye geirdi iinden Hori. "Merakn bahy0. rum fakat sana syleyemem. imdi bir kez daha dnmeni istiyorum. "Onlara ilikin herhangi bir evrak yok mu? Soylarnn devam etmediinden emin misin?" "Evet." "Pekl," diyerek Hori yerinden kalkt ve alma masasnn arkasna geti. "Tm evra getir ve ben onlar okurken sen de Koptos'taki tm iilere haber gnder. Mezarn nndeki molozlarn bu akama kadar temizlenmesini istiyorum. Benimle gelecek misin ve iimi bitirdikten sonra mezar yeniden
mhrleyecek misin? Bir kadn var..." Durdu ve birden kemerindeki kpeyi hatrlad. "Bir kadn kendisinin Nenefer soyundan geldiini ve dolaysyla soylu bir kana sahip olduunu savunuyor." Grevli ban hayr dercesine sallamaya balad. "Bu olanaksz, ekselanslar. Kesinlikle olanakd. O kadn bir arlatan olmal. Eski kaytlar burada. Nenefer-ka-Ptah'n soyu olu Merhu'yla birlikte tkendi." Hori evra getirmesi iin onu gnderdi ve beklemeye balad. Ksa bir sre sonra da elleri kolu evrak dolu grevli ieri girerek evra prensin nne koydu. "Kaytlarm Penbuy'un tm bu evra incelediini gsteriyor," dedi. "Bu kaytlar aratrdnz kiilerin lmlerinden nceki on ylla lmlerinden sonraki elli yllk dnemi ieriyor. Ekselanslar souk bir eyler imek isterler mi acaba?" Hori dalgn bir ekilde evet dercesine ban salladktan sonra birinci evra amaya balad. Grevli su, arap ve yiyecek bir eyler tayan bir kleyle geri dndnde Hori onlar fark etmemiti bile. Hzla ama dikkatle okudu ve okuduka her eyi daha iyi anlamaya balad. Prens Nenener-ka-Ptah'n bykbabas Koptos'a Kralie Hatshepsut'un babas Osiris Birinci Thothmes dneminde Antlarn Denetleyicisi olarak gelmiti. Prensin babas, babasndan kendisine miras kalan bu grevi srdrm sonra da zamansz lmyle Nene-fer-ka-Ptah bu grevi stlenmiti. Tarihler ve ksa bilgiler Hori'nin yor-412qUn gzlerinin altnda hzla akyordu. Nenefer-ka-Ptah bir ekilde byk ve yce kralienin Punt'u kefetme seferine karmt. O dneme kadar Punt'un nerede olduu bilinmiyordu ve prens hizmetlerinin kargln babadan oula geecek bir unvanla Punt'dan yaplacak mr ve dier gereksinimlerin kervan ticaretinin tekeline sahip olmakla dllendirilmiti. Be yl sonra da birden lmt. lm tarihleri kaytlarda yazlyd. Ayrca mal varlklarnn Horus Taht'na getiini belirten tarih de kaytlarda vard. Bu ailenin soyunun sona erdii geleneksel bir sembolle simgelenmiti. Hori daha hzl bir ekilde dier evra da tarad. Ailenin ne baka bir ocuu, ne vrisi, ne de mal varlklarnn yakn akrabalarna miras brakldna ilikin bir kayt vard. Sanki bu kii birdenbire ortaya km ve sonra da ktklar gibi yok oluvermilerdi. Penbuy da bu evra incelemiti, Hori hafife iini ekerek arabn yudumlad. Saat ilerlemiti ve scaklk daha da artmt. Scaklkla birlikte kavurucu bir rzgr da esmeye balaynca Hori ter iinde kaldn fark etti. Dier evra okumaya balad. Koptos halknn prensle ailesinin ve topraklarnn neden lanetlendiine inandna ilikin bilgiyi ikinci evrakta buldu. "Sylentilere gre," diye yazyordu evrakta. "Bu prensin gizemli Thoth Evrak'na sahip olduuna inanlmaktadr. Bu evraa nasl sahip olduu bilinmiyor ama evra bulduunda onun ok kurnaz bir byc olduu ve gc sayesinde asla yenilmeyen biri olduu da sylentiler arasndadr. Ama onun bu kstah tavrna ok fkelenen Thoth, prensi lanetlemi ve boularak lmesine neden olmutur. Thoth, prensin ruhunun da asla huzura kavumamasna neden olmutur." "Efsane ve gelenekler konusunda ilerleme kaydettiinizi gryorum." Bu szleri duyan Hori korkuyla yerinden frladysa da konuan kitaplk grevlisiydi. "Bu tr ykler her zaman trajik ve gizemli aile olaylarn ortaya karr ve burada scak yaz gecelerinde efsaneleri yeniden okumaktan baka yaplacak pek bir ey de yoktur." Hori aknmla ban kaldrp bakt. Olamaz, olamaz, diye geiriyordu iinden. -413Bu doru olamaz... Ama birden babasnn ban kaldrarak l ada-mn elindeki evra kesii gzlerinin nne geldi... Khaemwaset'in birka damla kannn yere aktn ve titreyen parmaklaryla evra alm hatrlad. Bu doru olmamal, diye geirdi iinden bir kez daha, ylesi-ne korkun bir karabasann iine girdik ki, burada ellerimiz kollarmz bal, lm er ya da ge bizi de ele geirecek ve hibir tanrnn gc
bizleri kurtarmaya yetmeyecek. "iler mezara gittiler," diyordu grevli. "ki tapnak korumasn i-ileri denetlemesi iin grevlendirdim ve onlara emeklerinin karln, da yiyecek ve bira alacaklarn syledim. Ekselanslarnn mezara gitmeye hazr olduklarn dnyorum." Hori ayaa kalkt. "Elbette," dedi, sesinin son derece doal kmasna armt. "Okumak istediim her eyi okudum. Bu evra Memphis'e gtrmek istiyorum." Ne var ki, grevli eilip onu saygyla selamladktan sonra bu neriyi geri evirdi. "ok zr dilerim, ekselanslar. Bylesi bir ey kesinlikle yasaktr. Siz buradayken ktibinize haber yollayn gelip bu evra-n bir kopyasn karsn." Bu yeterli deil, diye geirdi iinden Hori. Antefin el yazsyla yazl bir eyi babama gstermek istemiyorum. Bana inanmaz. Ayrca ben bile bunlar grdkten sonra inanmakta glk ekiyorum. Ama grevlinin yzne bir kez baktktan sonra ona asla rvet veremeyeceini ya da onu ikna edemeyeceini hemen anlamt. Drst bir insan, diye geirdi iinden. Babam da bylesi bir eye asla izin vermezdi. "O zaman, ktibim bu grevi yerine getirmek iin yarn buraya gelecektir," dedi. "Yardmlarna ok teekkr ederim ve iim bittikten sonra mezar yeniden mhrleyecein iin sana imdiden teekkr etmek iiyorum. Gne battktan sonra seninle burada buluuruz ve sen de beni mezara gtrrsn." Grevliyle bir sre sohbet etti ama daha sonra da neler konutuklarn hatrlamad bile. Daha sonra kitaplktan kt. Kendisini bekleyen tahtrevana giderken, senin de benim gibi ayn sonuca varman ne ka-414 jar srmt, Penbuy, diye geirdi iinden. Sen grevini tamamlamak zereydin ve bense senin ektiklerini biiyorum yalnzca. Aklndan neler gemiti acaba, sevgili ktip? Sen de benim gibi grdklerine jnanamayp korkudan titremi miydin? Glmsemeye alt ve ite tam o srada kendisini yastklarn stne iki bklm atan karnndaki o korkun sancy duydu. Ardan soluk solua kalmt, yz ter iindeydi. Hayr, diye fsldad, bacaklarn gsne kadar ekerek ve elleriyle karnna bastrarak. Thoth bana ac, bu sancya daha fazla dayanamayacam, yardm et, bana yarm et! Sanc birden hafifledi ve Hori ter iinde kapal perdelerin arkasnda yastklara uzand. Tbubui, diye haykrd iinden. Bana ac. Eer beni ldrmen gerekiyorsa bekle. Bunu-bakla, zehirle ya da yatamda uyurken beni bodurarak yap ama beni bu sancyla ldrme. Birden ikinci bir sanc daha geldi ve acyla kvrand. Beni ldrmesine gerek yok, diye geirdi iinden dilerini skarak. Benim buradan edineceim bilginin bir yarar olmayacak. Naslsa her eyi yadsyacak, yalanlar uyduracak ve babam da ona inanacak. Hayr. Beni ldrmek istiyor. lmemi istiyor. Sancs biraz hafiflemiti ama tam olarak da gememiti. Bakr ineler bebee batrlyor, diye dnd panik iinde. Kendinden emin bir ekilde inelen batryor, sonra da balmumu eriyinceye ve kurbann yok edinceye dek de bekleyecek. Dikkatle yerinden doruldu, acyla yzn buruturdu ve ellerini karnnn stne koydu. Bu sanc gemeyecek, diye geirdi iinden. Sanc nbet halinde gelip gidecek ama tam olarak kesinlikle gemeyecek. Muskasna dokunmak iin elini karnnn stnden ekti. Parmaklar muska yerine belindeki kesede bulunan kpeye dokunmutu ve elini kpeden ekebilecek gc bile yoktu. Belediye bakannn evine geldiklerinde Hori doruca yatak odasna gitti ve kendini hemen yataa att. Bir sre sonra uykuya dald. Uyandnda Antef ona doru uzanm endieli bir ifadeyle bakyordu.
-415Hori uzanarak arkadann elini yakalad. "Belediye bakannn dokto. runu ar, Antef," diye yalvard. Antef, Hori'nin anlamad korku do|u bir eyler syledikten sonra koarak kapdan dar kt. Hori onun doktorla geri gelmesini beklerken birka kez daha dald ve her defa-snda da sancyla uyand. Doktor, arkasnda belediye bakan ve An-tef'le birlikte ieri girdiinde yatanda glkle uyand. "Ben doktor Prens Khaemwaset'in olu, Prens Hori'yim," dedi f|. sltyla. "Muayene etmene gerek yok. Karnmda tedavisi imknsz korkun bir ar var. Bana beni birka hafta idare edecek haha vermeni istiyorum." "Ekselanslar," diye kar kt doktor. "Eer sizi muayene etmeden sizi kendi ellerinize teslim edip istediiniz miktarda haha verirsem sancnz arttnda gereinden fazla haha iip lebilirsiniz. Bu sorumluluu almak istemiyorum." Hori, Antef'in yanndaki belediye bakanna baknca, bakan da bu sorumluluu stlenmek istemiyor, diye geirdi iinden. "O zaman haha hizmetkrm Antef'e ver," diye nerdi tm gcn toplayarak. "Burada yapmam gereken baz ilerim var ve bu ilerimi sancdan kvranarak yapamam. Her ikinizi de sorumlu tutmayan bir not yazdracam hizmetkrma. Bu notta bakann da herhangi bir sorumluluu olmadn belirteceim." Doktorla bakan rahatlayarak derin bir soluk aldlar ama hemen sonra da bu davranlarndan utandlar. "Ekselanslar eer izin verirseniz doktorumun srekli yannzda kalmasn istiyorum," dedi bakan. "Grevimi tam olarak yerine getiremediim iin sizden zr dilerim." "zr dilemene gerek yok, bu senin suun deil ki!" diye inledi Hori gcnn son krntlarn kullanarak. "Sylediimi yap! Antef haha al!" Gzlerini kapad ve arkasn dnd. Antef'in doktorla bakan odadan kardn duydu sonra da bayld. Kendine geldiinde Antef ban hafife kaldrm ve azna bir bardak dayamt. Hahan kokusunu duydu. Dikkatle iti ve sonra da Antef'e iaret etti. "Oturmama -416et," dedi. Antef yardm etti ve yatakta oturdu. Hori arkadann kendisine dikkatle baktn biliyordu. "Ne oldu, Hori?" diye sordu. Hori onun daha nce kendisine adyla hitap ettiini duymamt, birden Antef'in dostluunun, sorgusuz sualsiz sadakatinin kendisi iin ne denli deerli olduunu fark etti. "Tbubui, beni ldrmeye alyor," jedi. "Baaracak ama bunu ben eve dnmeden nce yapamayacak, Antef. Eve dnmeliyim!" "Dneceksin," dedi Antef. "imdi bana ne yapmam gerektiini syle." "Bu akam hi zaman yitirmeden Koptos kitaplna git. Haha burada brak. Hepsini birden imeyeceime sz veriyorum." Ars yeniden balamt. "Kitaplk grevlisi senin kopya etmen iin gerekli ev-ra hazrlad. Elinden geldiince hzla evra kopya et ve iini bitirmeden geri gelme. Bu gece benim mezara gitmem gerekiyor. Bugn herhangi bir ey renebildin mi?" "Hayr, yalnzca konutuum kiilerin Tbubui, Sisenet ve Harmin'i tanmadklarn rendim." "Ben de zaten bir ey beklemiyordum," dedi Hori glkte yataktan kalkarken. "Hadi imdi git ve
sylediklerimi yap, Antef. Bana yardm etmesi iin korumalardan birini buraya gnder. Aratrmamda daha dikkatli olmam gerektiini biliyorum ama zamanm azald. Mmkn olabilecek en ksa srede geri dnmeliyiz." Belediye bakannn yemek davetine katlamayacan belirten bir notu hizmetkryla gnderdi. Sonra da korumalarndan birine dayanarak glkle odadan kt ve akamn alacakaranlnda kendisini bekleyen tahtrevanna doru gitti. Ksa sren kitaplk yolculuu olaysz geti ve hahan etkisi kendini gstermeye balamt. Tahtrevann hafif sallants bile karnndaki sancnn balamasna neden olmutu. Kitaplk grevlisiyle ksaca konutuktan sonra yerdeki yastklara uzand ve tahtrevan tayclar grevlinin tahtrevannn arkasndan yola koyuldular. Zaman gemek bil-417 Firavunlarn fkesi / F: 27 miyor gibiydi. Hori uzun saatlerden beri tahtrevannda olduunu d(j ny-r, dleriyle gerekler scan iinde birbirine karm gibi ge liyor ve yolculuun bir trl bitmeyeceini dnyordu. Ama ksa bir sre sonra tahtrevan yere indirildi ve perdeyi aralayan Hori kendisine yardm etmek zere hazr bekleyen korumasn grd. Koptos mezarl Saqqara'nin minyatr gibiydi, kumlu ovada birok kk piramit, krk dkk stunlar ve yars kumlara gmlm nereye uzand belli olmayan yollar vard. Kitaplk grevlisi neyse ki Hori'ye hibir ey sormuyordu. Grevli ne geerek karanlk ve slak toprakta bir sre yrd, sonra da basaman uzand yar aralk ta kapya geldiler. Alacakaranlkta glgeler uzamt ve Hori birden srtnn rperdiini hissetti. Korumasna dayanarak ayakta durabiliyordu. Yanlarnda duran bir klenin elinde bir meale vard. Kitaplk grevlisi hafife eilerek metal kilitlerin stndeki balmumuyla amuru kazmaya balad. Sonra da yerinde dorularak hafif bir lk atp Hori'ye dnd. "Mezar son denetlediimde bu mhr kesinlikle ben koymutum," dedi. "Ama krlm. Baksanza." Hori adamn avucundaki mhre bakt. Mhrn yars krlmt ve kilitlerden birinden bir ip sarkyordu. Grevli ipi yavaa ekti. "Biri buraya zorla girmi," dedi bouk bir sesle. "Ustaba bana kumun ok ince olduunu sylemiti ama nedense bunu pek ciddiye almamtm. Ama imdi..." Kapya hafife bir omuz atnca kap gcrdayarak ald. Basamaklarn stndeki topran derinlii dizlerime bile ulaamyor, diye geirdi iinden Hori. Bir insan ya da baka bir ey bu derinlii kazp yeniden ukuru doldurabilir mi? Sevgili grevli arkadam, bana sorarsan biri ieri girmeye deil kmaya alm. Haykrarak glmemek iin kendini g tuttu. Ma'at'n yasalar inenmi, diye dnd ve biz imdi her eyin sz konusu olabilecei bir dnyaya iniyoruz. Her eyin. Kitaplk grevlisi ve kleyi izleyerek aadaki dar karanla doru gitti. -418Mezar byk deildi. inde tabutun durduu yksek bir zemini oian tek bir oda vard. Mealenin alevi titredi. Hahan etkisinden tr hafife sersemlemi olan Hori tabuta bakt. Mealenin krmz duvardaki dekorasyon zenginliinin stnde parlarken Hori, su, diye geirdi iinden. Su ve bol bol su. Amun, neredesin? Thoth merhametine ne oldu? Ah benim zavall ailem, babam, kk Sheritra, gururlu ve iyi yrekli annem. Bunu hak etmek iin ne yaptk? Duvarlarda scak bir leden sonrasnn sessiz ve sakin
Nil Nehri'nin resimleri vard. Delikanlnn ayaklarnda, yatann altnda, nehirde oyunlar oynanan maymunlarn stnde, bardan, beyaz harmanisinin stnde, aznn kenarnda, siyah salarnda her yerde su vard. Kitaplk grevlisi tabutun bulunduu yere yaklat. Tabutun iine bakt ve Hori canndan bezmi bir halde, bouna zahmet etme, diye geirdi iinden. Ceset orada deil. Memphis'de. Glmsyor, kalarn atyor, uyuyor ve souk bedenini stmak iin gnein scakln aryor. Sheritra'y tutuyor... Sheritra ile seviiyor... "Bu korkun," dedi aknlk iindeki grevli. "Ceset yok! Bir prensin cesedini kim almaya cesaret edebilir? Ve niin? Derhal bir aratrma balatacam, ekselanslar, size sz veriyorum." Hori sendeleyerek tabuta doru gitti. stemiyordu ama kendi gzleriyle grmesi gerektiini de biliyordu. Kendini zorlayarak tabutun iine bakt. Gerekten de botu ve tam o srada da banda korkun bir ar hissetti. Bir lk atarak geriledi. Koruma koarak onu dmeden tuttu. "lmek istemiyorum!" diye haykrd. Bu korku dolu l duvarlarda yankland. Koruma bir an bile duraksamad. Hori birden kucaa alnp yavaa tahtrevann iindeki yastklarn stne yatrldn hissetti. Kitaplk grevlisi koarak yanna geldi. Hemen nabzn kontrol etti. Hori inliyordu. Grevliye ac dolu baklarla bakt. "ilerin emeinin karln deyecek," dedi Hori bitkin bir sesle. "Yardmlarna ok teekkr ederim. Hoa kal. Bu lanetli yeri yeniden mhrle ve aratrma iin de sakn bir daha mezar ama. Amann -419hibir yarar olmayacak." Grevli aknlkla eilip selam verdi. Hn klelerine tahtrevan tamalarn emrederek kendini yastklarn stn att. Bir an nce eve dnmeliyim, diye geirdi iinden panik iincje Babam kantlarma kulak asacaktr. Ama lmek istemiyorum! Henz buna hazr deilim! Mezarm daha bitmedi ve henz hi kimse bana k olmad. Thoth ltfen bana yardm et! Ne belediye bakannn evine geri dndnn, ne de yataa ya-trldnn farkndayd. Bir an iin kendine geldiinde odann karanlk olduunu grd. Yatann yanndaki gece lambalarndan biri yanyordu ama bu, odann zifiri karanln aydnlatmaya yetmiyordu. Bunu sen istedin, baba, diye geirdi iinden. Byy yksek sesle syledin ve tm lanetin stmze yamasna neden oldun. Thoth Evrak gerekmi. Memphis'de birinin eline dikilmi duruyordu ama grevini de yerine getirdi. Yatann yanndaki masasnn stnde duran hahatan biraz iti. Birden stne doru eilmi yabanc bir yz grd. "Ekselanslarnn istedii bir ey var m?" diye sordu ve Hori onun belediye bakannn klelerinden biri olduunu neden sonra fark etti. "Hayr," dedi gzlerini kapatrken. "Antef geldiinde beni uyandr." Uyuturucu etkisini gstermeye balamt ve Hori'nin kendisini bu uyuturucunun etkisine teslim etmekten baka aresi yoktu. Birden Tbubui'nun yz gzlerinin nnde belirdi. Gen kadn bilgi bir tavrla glmsyordu. Hori iinde ac ve ehvet karm bir duygu hissetti ve kendini brakt. Bir kez daha gzn atnda afak sokmutu. Antef elini arkadann alnna koymu yannda oturuyordu. Hori gzlerini krptrd. Antef ok yorgun grnyordu. "Tamam m?" diye mrldand Hori. Antef ban sallad. "Evet, ekselanslar. Her ey tamam. ki gn boyunca altm artk eve dnebiliriz."
Mutluluk gzyalar Hori'nin yanaklarn slatmaya balamt. Uzanp arkadann elini tuttu. "Tabut botu, Antef," dedi bouk bir sesle. "Zamanm gittike azalyor. Sheritra... Kk Gneim..." - 420 "Gemi hazr prens," dedi Antef onu yattrmaya alarak. "Kamarada size bir yatak hazrlamalarn emrettim. Korkmayn. Eve kadar dayanacaksnz." "Seni seviyorum, Antef," dedi Hori fsltyla. "Sen benim kardeimsin." "Susun, prens. Kendinizi yormayn. Belediye bakanyla konutum. Her ey yolunda." Uyuturucunun etkisi azalyordu. Hori, etkinin bir sre sonra tmyle yok olacan ve Memphis'e yaklarken uyuturucuya daha fazla gereksinimi olacan biliyordu. Yataktan kalkmaya alrken, tm bunlarla baa kabilecek kadar gl deilim, diye geirdi iinden. Antef'le korumas ayaa kalkmasna yardm ettiler. Ben yreksizin tekiyim. Gemiye tanrken ve kamaradaki yataa yatrlrken kafasnn iinden binbir dnce geiyordu. Antef ona biraz daha haha verdi ve Hori kaptann emirler yadran sesini dinlerken kendinden geti. "Belediye bakanna teekkr edemedim," diye mrldand. "Ben, senin yerine ettim, Hori," dedi. "Hadi uyu biraz." "Koptos korkun bir yer," diye mrldand Hori. "Sca korkun. Sonra terk edilmi gibi, Antef. nsan iinde dayanlmaz bir yalnzlk duyuyor Koptos'ta. Dayanlmaz..." Tbubui szc azndan ald. Hori onun glmseyerek kendisine baktn grd. "Dayanlmaz," diye yineledi. "Benim zavall ve yakkl Hori'm. Genlik atei bambaka. Kaynyor... Gel benimle sevi. Beni st, Hori, st beni." Hori bir kez daha kendine geldiinde Koptos artk ok uzaklarda kalmt. Antef hemen yanna yaklat ve ana imesi iin azna yaklatrd. "Bam alev gibi yanyor," dedi Hori. "Ve kendimi ok yorgun hissediyorum. Bu ne?" "orba," dedi Antef. "meye aln prens. Beslenmeniz gerek." "Evrak nerede?" diye sordu Hori yerinde dorulmaya alarak arna Antef onu yavaa yataa doru itti. "Gvenlikte. in ekselanslar. Seller balam ve nehrin sular eskisine oranla daha hzl akyor. Krekiler kolayca kreklerini ekebiliyorlar. Koptos'a geldiimizden daha ksa bir srede evde olacaz." -421 Hori arkadan dinleyerek orbasn iti. Uzunca bir sreden ber bir eyler yemedii iin midesinde bir huzursuzluk hissetti. Sonunj3 orbay bitirdi. orba onu rahatlatmt. "Sandalyede oturmak istiyorum," dedi Antefe. "Kalkmama yardm et." Yerinde dorulduunda birden hafife ba dnd. Gsz bir ekilde arkadana glmsedi. "Yzlerce yllk bir byyle savaa-mam," dedi. "Ama kraliyet kan da nemli olmal, Antef. Yeterince ha. hasmz var m?" "Evet, ekselanslar," diye karlk verdi. "Hem de ok var."
-422 On Dokuzuncu Blm 'Gerein Tanrs yalandan nefret eder: O kendisine sylenen yalan hemen fark edeceinden, yalan yere yemin etmekten kan.' Sheritra filikadan inip derin bir soluk ald ve scak rzgrn, dallarn hafife sallad hurma aal yola bakt. Hava korkun scakt ama Sheritra bunun farknda bile deildi. O gn, o sabah babas sonunda nianlanmasna izin vermiti. Babasn rahat brakmam, her frsatta bu konuyu amaktan ekinmemi ve sonunda kazanmt. Babasna Hori'nin nereye gittiini sylediinde Khaemwaset'in nianlanmasna izin vermesi aslnda biraz garip saylabilirdi. Olunun birdenbire ortadan yok olmasna prens dorusu pek kzmamt. Ho, zaten Hori'yi bir daha grmek istemediini aka belirttii iin de onunla evde karlamadna armamt. Ama drdnc gn Hori'nin nerede olduunu sormaya balam ve Sheritra kardeine gidiinden ancak bir hafta sonra babasna Hori'nin kt yolculuktan bahsetmeye sz verdiinden hibir ey sylememiti. Hori'nin hizmetkrlar da efendilerinin birdenbire ortadan yok oluuna ilikin herhangi bir ey sylememilerdi. Khaemwaset bir gn le yemeinde konuyu Tbubui'ya bile am ama gen kadn bilmediini sylemekle yetinmiti. Khaemwaset yedinci gne dek hibir ey renemedi. Yedinci 9nn sabah Sheritra babasnn yanna giderek Hori'nin gerei ortaya karmak iin Koptos'a gittiini itiraf etti. -423"Tbubui'nun adn lekelemeye kararl," diye haykrd Khaerrtvvas fkeyle. "Ptah-Seankh'a amur att, bu da bir ie yaramaynca baka h' senaryonun peine dt demek. imdi karlksz sevginin neler va pabileceini daha iyi anlyorum ama..." Kendini denetleyerek sesini al altt. "Ancak bu kin dolu delikanl benim tandm Hori'ye hi benzemiyor." "Belki de bunlar kininden tr yapmyordur," dedi Sheritra. "Belki de Hori hi deimedi ve sizin bir eyi grmeniz iin deliler gibi r-pnyor, baba." "Sen de mi bana kar cephe alyorsun, Kk Gneim?" diye sordu zntyle. "Hayr, baba! Hori de size kar cephe almad. Geri geldiinde ltfen onun anlatacaklarn dinleyin! O sizi ok sever, zlmenizi hi istemez ve bizleri vasiyetinizden kardnz iin kahroluyor." "Ah, demek bunu sen de duydun?" dedi Khaemwaset kalarn atarak. "Bu beklenmedik bir zamanda lebilirim dncesiyle alnm bir nlem yalnzca. Ben lmeden nce evlenirsen elbette eyizine de sahip olmaya hakkn olacak." Ama Hori mirastan kendine den pay alamayacak, diye geirdi iinden Sheritra. Hibir zaman hakkn alamayacak. Yine de babam daha fazla fkelendirmemin bir anlam yok. Bununla birlikte babasnn yakt yeil ktan yararlanmaya karar verdi. "Bundan ok daha nce evlenmek istiyorum," dedi yavaa. "Ltfen sylediklerime kulak verin ve benim Harmin'ie nianlanmama izin verin. Bir prenses olarak onun bana evlenme teklif edemeyeceini, tersine
benim ona bu neriyi yapmam gerektiini biliyorum ve eer izin vermezseniz evlenmek iin sonsuza dek beklememiz gerekecek." Khaemwaset bu kez kzna kar kmad. Bir sre ona dikkatle bakt, sonra da gen kz artacak bir ekilde glmseyerek bam sallad. "Pekl. Gidip Harmin'e evlenme teklif edebilirsin. Olumu yitirdim, ama Harmin'in Hori'nin yerini aldn dnmeye baladm bi-4240 delikanldan holanyorum, hi olmazsa byklerine kar saygl e onlara sadk biri." Bir kez daha glmsedi. "ok ardn ve bana anrT1ayarak baktn gryorum Sheritra ama szlerimde son derece ciddiyim. Hadi, Harmin'ie konumaya git." Aslnda kznn yznde grd aknlk deildi. Sheritra babacn Hori'den bu ekilde sz etmesine armt. Kimse bu yaray kaplamayacak. Annemle Hori bu denli mutsuzken kendi mutluluumu n plana kardm iin kendimi sulu hissediyorum. Harmin'i bulmas zor olmamt. Harmin bahesindeki aalardan birinin altnda oturuyordu. Yan banda da bo bir bira srahisi vard. Sessiz hizmetkrlarndan biri de biraz ilerdeki hurma aacnn altnda ayakta duruyordu. Sheritra, Bakmut'a beklemesini iaret ederek hzl admlarla delikanlnn yanna yaklat. Ne kadar da davetkr bir hali var, diye geirdi iinden. Yastklarn stndeki dank siyah salaryla, kollarn geni gsnn altnda kavuturmasyla, gl ve uzun bacaklarn uzatyla ne kadar da ekici! Sheritra yanna yaklap meldiinde Harmin yerinden yavaa doruldu ve gen kz uzanarak onu dudaklarndan pt. Scaktan delikanlnn dudaklar kurumutu. Bir sre sonra gen kz kendisinden uzaklatrarak yerinde doruldu. "Ah, Harmin seni ok zledim!" dedi. "Dn anneni grmeye geldiinde grtmz biliyorum ancak fazla zamann yoktu ve dalgn grnyordun. Seninle her zaman ba baa birka dakika geirmek istediimi biliyorsun." "Buradaym ite," dedi gen kzn glmsemesine karlk vermeyerek. "Keke beni grmek iin akam bekleseydin Sheritra. Dn gece hi uyuyamadm ve imdi biraz uyumak istiyordum." Gerekten de yorgun ve uykusuz bir hali var, diye geirdi iinden. Gzel gzleri uykusuzluktan i iti. Yavaa delikanlnn yzne dokundu. -425 "Seni rahatsz etmek istemiyorum," diye zr diledi. "Ama san gzel bir haberim var, Harmin. Babam sonunda nianlanmamza 2jn verdi." Harmin glmsediyse de bu mutluluk dolu bir glmseme dej|. di. "Eer bana bu haberi bir hafta nce verseydin sevinten deliye dnerdim," dedi ask bir yzle. "Ama bana ne gvenen ne de beni seven bir kadnla artk nianlanmak istediimden emin deilim." Gen kza bakmad. Bira bardana uzanarak bir dikite bitirirken Sheritra ona aknlkla bakyordu. "Harmin!" dedi ksa bir sre sonra. "Ne demek istiyorsun? Bana insanlara gvenmeyi ve ak sen rettin! Sana tm kalbimle tapyorum! Sen neden sz ediyorsun?" Harmin bardan allara doru frlatt ve karlk verdiinde sesi souk ve kin doluydu. "Hori'yle birlikte
bana ve anneme kar cephe aldnz inkr m edeceksin?" "Size cephe almadk, Harmin! Ben..." "Yznzdeki sululuk ifadesini grebiliyorum, ekselanslar. Annem bana Hori'nin bizleri perian etmek iin Koptos'a gittiini syledi. Bunu senin bana sylemen gerekirken annemden renmem ok ac oldu, Sheritra. Bu konuyu gelip benimle konumak hi aklna gelmedi, deil mi? Elbette gelmedi! Bana Hori kadar deer vermiyorsun." Sheritra delikanlnn kendisine bir tokat atabilecek kadar fke iinde olduunu gryordu. "Hori'nin nereye gittiini annen nereden biliyor?" "Yola kaca sabah ona ky basamaklarnda rastlam. Hori ona nereye gittiini sylemi ve annem de alayarak bu kindar davranlarndan vazgemesi iin yalvarm, ama o bu szlere kulak bile asmam. Ve sen!" diye haykrd. "Sen onun gideceini, bu yolculuun amacn biliyordun ve bana gelip tek bir szck bile sylemedin. Bana gvenmedin!" "Hori'nin bana her eyi anlattn nereden kardn?" diye kendini savunmaya alt ama detikanlnn sulamalarn da inkr edemeye-426ceini biliyordu. Bu yzden bunlar fsldarcasna sylemiti. Tbubui ^kknda dndklerini ona anlatmann ya da aklamaya almann [jir yarar olmayacan biliyor ve onu incitmek istemiyordu. Ayrca tek neden de bu deil, diye geirdi iinden acyla. Hori geri dnnceye jek nianllk iini askya almasn istemiti ondan. Harmin'in de anne-sinin Khaemwaset'i aldatmasna karp karmadndan emin deildi, dolaysyla Sheritra'y da aldatp aldatmadn bilemiyordu. "Hori sana her eyi anlatr," dedi Harmin. "Benimle paylatklarndan daha fazla eyleri onunla paylarsn sen. ok incindim ve zldm, Sheritra, nce beni kendinden soyutladn sonra da ailene annemin ya da benim bylesine byk bir yalan syleyebileceimizden kukulandn." Ama annen syledi, diye geirdi iinden aresizlikle delikanlnn fkeli yzne bakarak. Hori bana Ptah-Seankh'n anlattklarn anlattnda ona yrekten inandm. Ah Harmin, annenin gerek kimliini bilmediinden zlmemen iin nasl da dua etmitim. Senin bu ekilde davranabilecein, kendini ele vermemeye alabilecein aklma bile gelmemiti. Birden bu dncesinde hakl olabilecei aklna geldi. Korkudan aznn kuruduunu fark etti. Harmin'den nasl olur da kukulanabilirim, diye sordu kendisine. O da babam gibi Tbubui'nun hrsnn kurban. Zaval Harmin. "Sevgili kardeim," dedi Harmin'e yaklap elini omzuna atarak. "Seni zmek istemediim iin bunlar sana anlatmadm. Hori de ben de annenin Khaemwaset'e yalan sylediine inanyoruz. Bir oulun kaldramayaca kadar kt bir yalan. Senin ac ekmene tank olmak istememitim, ltfen inan bana." Harmin uzun bir sre konumad. Gen kzn kollarnn arasnda gevemek istemiyordu ama kendini de ekmiyordu. Ban evirdiinden Sheritra onun yzndeki ifadeyi okuyamyordu. Kendini geri ekmemesine karn Sheritra onun oktan kabuuna ekildiini fark et-miti. "Ltfen beni imdi yalnz brakn, ekselanslar," dedi bouk bir -427sesle. "Burada oturup annemin sulanmasn dinleyemeyecej^ zr dilerim."
Sheritra elini delikanlnn boynundan ekti. "Harmin..." diye s2e baladysa da delikanl ban evirerek ona bakt. "Hayr!" diye bar-di. Sheritra sendeleyerek yerinden kalkp oradan uzaklat. Yeni ka-zand zgven gitmi yerine omuzlar dk kendine gvenmeyen o gen kz geri gelmiti. Bakmut'a seslenerek ky basamaklarna uzanan yolda kotu. Bir yandan da Harmin'in kendisini geri armasn bekliyordu ama armad. Zaman iinde bunun stesinden gelecektir, diye geirdi iinden endieyle. Nianlanmaktan sz ettiimi hatrlayacak, fkesi yatacak ve koarak yanma gelip her eyin yolunda olduunu syleyecektir. Alamayacam. Ama yine de filikaya binerken gzleri dolu dolu olmutu. Kendini aptal bir ocuk gibi hissediyordu. Bir an iin annesine ramen onu ne denli sevdiini sylemediine, nianlanmak konusunda ayak diremediine ve sonsuza dek birlikte olmak istediini sylemediine piman oldu. Ancak Harmin onu daha ilk grdnde souk davranm o da doal olarak Harmin'in mutsuzluunu arttrmamak iin bunlar syleyememiti. Beni seviyor olmal, mutlaka beni seviyordur, diye geirdi iinden filika nehre alrken. Bakmut'un soru soran baklarn stnde hissetti. Onsuz yaayamam! lrm! Sonra da birden titremeye balad. Hori'nin Koptos'a gittiine ilikin haber ksa srede evin iinde yayld. Nubnofret olunu yanna artmak iin hizmetkrn gnderince-ye dek bu haberi duymamt. Khaemwaset, olunun Tbubui'ya balanamaz bir ekilde kaba davrand iin onu artk grmek istemediini Nubnofret'e sylemiti. Nubnofret de bunun zerine dudaklarn bzp herhangi bir yorum yapmamt. Bylesi terbiyeye ilikin bir konuya karmak zellikle kinci E'in sz konusu olduu bir konuda anneye dmezdi ve evdeki dzenin bozulmas da Nubnofret'in en son isteyebilecei bir eydi. Yine de olunu merak ediyordu. Son gnlerde yalnzca kendi mutsuzluunu dnp olunu ihmal ettii iin piman - 428olduundan bu konuyu bir an nce zmlemek istiyordu. Hizmetkr Hori'nin Koptos'a gittiini sylediinde aknlktan az bir kar ak kald. Hizmetkrna bu yolculuun nedenini sormamak iin kendi-ni g tutarak derhal kocasn bulmaya ve her eyi ondan renmeye karar verdi. Khaemwaset banyodan yeni kmt ve odasna doru gidiyordu. Nubnofret koridorda onu bekliyordu. Telandan kocasnn stnden akan sular bile grmemiti. Khamewaset karsn grnce durdu ve glmsedi. "Senin iin ne yapabilirim, Nubnofret?" diye sordu. Nubnofret, beni kollarna alabilirsin, diye geirdi iinden. Eskiden yaptn gibi beni pebilir ve serin bedenini bedenime yaslayabilirsin. "Sizinle ok nemli ve ciddi bir konuda konumak istiyorum, prens," dedi. "O zaman bana masaj yaplrken konu benimle. Kasa!" Nubnofret kar kmayarak kocasnn ve onun oda hizmetkrnn arkasndan gitti. Khaemwaset yatana uzanarak karsna bann hemen yanndaki sandalyeye oturmasn iaret etti. Bylelikle o konuurken Khaemwaset de onu grebilecekti. Kasa efendisinin bedenini yalad ve masaj yapmaya balad. Nubnofret baklarn uzaklatrarak hafife ksrp boazn temizledi. "Khaemwaset, Hori nerede?" diye sordu konuyu saptrmadan. Khaemwaset gzlerini kapad. "Hori, Koptos'ta." "Peki, Hori, Koptos'ta ne aryor?" Khaemwaset iini ekti, koluyla yzn kad. Gzleri hl kapalyd. "Evlilik antlamasnn geerli olmas
iin istediim aratrmada Ptah-Seankh'n raporunda gerekd eyler olduuna inanyor ve gerei renmek iin Koptos'a gitti." "Bu yolculua kmasna sen mi izin verdin?" "Gittiinden haberim bile yoktu." Gzlerini at. Endieyle Nubnofret'e bakt. "ok dncesiz ve bana buyruk davranmaya balad. Onu daha yeni cezalandrmtm ama geri dndnde onu daha ciddi bir ekilde cezalandracam." - 429Gzleri kapanyordu. Nubnofret bunun yorgunluktan ya da kendisine bakmak istemediinden kaynaklanmadn anlamt. Masaj onu heyecanlandrmt. Ne kadar da deitin, diye geirdi iinden Nubnofret Korkuyla. Artk seni hibirimiz tanyamaz olduk. Cinsel zevklerden baka bir ey dnemeyen biri olup ktn. Sanki bir gece yars yanna bir eytan yaklat ve ruhunu alp yerine bambaka bir ruh koydu. Eer u anda benimle sevimeye kalksan inan bundan ok korkardm. "Buradan gidiyorum, Khaemwaset," dedi sakin bir sesle. Khaemwaset hzla ban kaldrp bakt. "Buradan gidiyorum da ne demek?" "Pi-Ramses'e gidiyorum ve bunun iin de senden izin isteyecek deilim. Ailem parampara oldu, evimde huzur kalmad, otoritemi yitirdim ve Hori'nin bu yolculuu da her eyin stne tuz biber ekti. Hizmetkrlarm bile Hori'nin burada olmadn benden nce rendiler. Hori pervaszca davranan biri deildir ve sen bunu bilirsin. Bu yolculua neden kmak istediine arkan dndn ve olumuzla hi ilgilenmedin. Ama yine de cezalandrmaktan sz edebiliyorsun. O senin tek olun ve vrisin. Sen onu frlatp bir kenara attn." Karsna dikkatle bakt. Nubnofret bu baklardaki dmanca ifadeyi grd. "Gitmeni yasaklyorum," dedi. "Gidersen tm Memphis bu konuda ne dnr? Kendi evimde bile szmn gemediini dnmezler mi? Hayr, Nubnofret. Gidemezsin ve gitmiyorsun." Nubnofret ayaa kalkt. "Tbubui hizmetkrlara emir verebilir, yemek ziyafetleriyle ilgilenebilir ve konuklarn elendirebilir." Bu szleri son derece sakin bir tavrla sylemiti, aslnda onu tokatlamamak iin kendini g tutuyordu. "Beni geri arncaya dek dnmeyeceim. Senden bir ey rica edeceim. Ltfen Tbubui'nun daireme yerlemesine izin verme." "Gidemezsin!" diye bard yerinde dorularak. "Buna izin vermiyorum!" Nubnofret souk bir ifadeyle eilip onu selamlad. "Senin askerlerin var, Khaemwaset," dedi. "Eer cesaret edebilirsen onlara beni durdurmalarn syle. Aksi halde gideceim." - 430 Khaemwaset ellerini yumruk yapt, derin bir soluk ald ama hibir ey sylemedi. Nubnofret topuklarnn stnde dnd ve kapya doru gitti. Dnp arkasna bakmad. Khaemwaset yataktan kalkt ve kararszlkla durdu. lk tepkisi Amek'i arp ona Nubnofret'in gitmesine izin vermemesini sylemek oldu ama bylesi bir eyi yaptktan sonra geri adm atmas ok g olacandan kendini tuttu. "Giydir beni!" diye haykrd Kasa'ya. Giyinir giyinmez de odasndan kt. Tbubui odasnda Khaemwaset'in ktiplerinden birine bir mektup yazdryordu. Kocasnn ieri geldiini
grnce glmseyerek ona bakt. Khaemwaset onun glmsemesine karlk vermedi. Onun yerine ktibe bard. "Defol!" Ktip telala yaz tahtasn, kalem kutusunu ve mrekkebini toplayarak eilip selam verdikten sonra hemen dar kt. Khaemwaset kapy hzla kapatt ve kapya dayand. Soluk solu-ayd. Tbubui telala yanna geldi. "Khaemwaset ne oldu?" diye sordu ve her zamanki gibi gen kadnn sesi, dokunuu Khaemwaset'in tm fkesini yattrd. "Nubnofret," dedi. "Beni terk ediyor ve Pi-Ramses'e gidiyor. Hizmetkrlar eyalarn toplamaya baladlar bile. Sanrm buradaki yaamndan hi memnun deil." Dalgn bir ekilde Tbubui'nun ban okad. "Tbubui, yaknda tm Msr benimle alay edecek." "Hayr, sevgilim, etmeyecekler," diye kar kt. "Msr halk sana hem byk bir sayg duyuyor, hem de sana hayran. Halk benim sana by yaptm ve Nubnofret'i dladm syleyecek. Beni sulayacaklar ama bu umurumda bile deil. Belki de hakllar. Belki de yeterince kibar davranmadn Nubnofret'e." "Bugn bu tr szler duymak istemiyorum, Tbubui," dedi hrsla. "Kibar ve sevecen olman istemiyorum. Sana souk ve iyi davranmayan Nubnofret'i sula! Seni yok etmek iin Koptos'a koan Hori'yi sula! Neden her zaman bu denli kibar davranyorsun?" "Beni yok etmek mi istiyor?" diye sordu kocasna kukuyla bakarak. "Hizmetkrlarn konumalarndan onun Koptos'a gittiini duymutum ama bu kadar kt bir niyeti olduunu bilmiyordum." - 431 .
Khaemwaset kapdan uzaklaarak ona doru yaklat. Makyaj masasnn arkasndaki tabureye yorgun bir tavrla oturdu. "Koptos," $\. ye yineledi. "Seninle ilgili gerein orada olduuna nedense inanyOr ve bunu ortaya karmaya kararl." Tbubui o kadar uzun bir sre sessiz kalmt ki, Khaemwaset az nce sylediklerini duymadn dnd. "Tbubui?" diye seslendi. Sanki arkasndaki bir eyden korkarcas-na yavaa kocasna doru dnd ve Khaemwaset karsnn yznn kire gibi bembeyaz kesildiini grd. "Uydurma haberlerle geri gelecek," dedi. "tibarm zedelemeye ok kararl." "Artk ailemi tanyamyorum," dedi fkeli bir sesle Khaemwaset. "Nubnofret grevlerinin bilincinde, bununla birlikte beni srekli dlyor. Hori'yi artk tanyamyorum. Hatta Sheritra bile kstahlat. Tanrlar beni cezalandryor ve ben bunun nedenini bile bilemiyorum." Tbubui hafife glmsedi. "Onlara hep gereinden fazla hogrl davrandn, Khaemwaset," dedi. "Onlar da doal olarak sunardlar. Dier erkekler yaamlarnda Msr'a kar olan grevlerini birinci, ailelerini de ikinci planda tutarlarken sen ailenin isteklerini her zaman birinci planda tuttun ve onlar da buna altlar. Aslnda Hori..." Birden sustu ve Khaemwaset gen kadnn baklarndaki ac dolu ifadeyi grd. "Bildiin bir ey var ama bana sylemiyorsun," dedi Khaemwaset. "Senin bu duyarl dudaklarnn arasnda aileme ilikin tek bir eletiri szc bile kmad bugne dek. Hori'yle ilgili ne biliyorsun?" Tbubui hafife kalalarn sallayarak kocasnn yanna yaklat. "Olunla ilgili korkun bir ey syleyeceim sana," dedi alak sesle. "Kendi gvenliimden ve domam ocuumun yaamndan endie duyduum iin bunu imdi sana aklayacam. Beni sulamayacana ltfen sz ver!" "Tbubui," dedi. "Ben yalnzca seni seviyorum. Aptalca kk hatalarn bile bana sevimli geliyor. Hadi. Anlat artk."
"Koptos'tan getirecei bilgiye inanmayacaksn, deil mi?" - 432 "Hayr, inanmayacam." "Nefret gzn karartt onun," diye yumuak bir sesle anlatmaya balad. "Becerebilse beni ldrecek." Dudaklar titreyerek aresizlikle kocasna bakt. "Bana tecavz etti, Khaemwaset. Seninle evleneceimi duyduunda bana tecavz etti. Evime geldiinde benimle konumak istediini syledi ama bana yaklamaya alt. Onu geri evirdiimde ve ona seni sevdiimi ve yaknda evleneceimizi sylediimde ise saldrgan bir tavr taknd. "Gen bir bedeni yelemez misin?" diye sordu ve sonra da, "Tbubui, yal adamlar sana zevk vermezler," dedi ve sonra da... sonra..." Elleriye yzn kapatt. "ok utanyorum!" diyerek hkrklarla alamaya balad. "Ona kar koyamadm, inan bana Khaemwaset. Hizmetkrlarm armak istedim fakat azm kapatt ve, "arrsan seni ldrrm," diye beni tehdit etti ve ben de ona inandm. Gz dnmt. Hatta..." "Ne?" dedi Khaemwaset bouk bir sesle. Gzlerinde nefret, fke ve aresizlik parltlar olumutu. Tbubui yere dercesine oturdu, uzun salaryla yzn rtmeye alt ve geleneksel yas tutma hareketi olan yerden toprak alyormuasna avularn ap bana gtrd. "ocuumun senden mi yoksa ondan m olduundan bile emin deilim!" dedi hkrarak. "Senin ocuun olmas iin dua ediyorum, Khaemwaset. Dua ediyorum!" Khaemwaset yavaa ayaa kalkt. "Korkmana gerek yok, Tbubui," dedi bouk bir sesle. "Domam ocuumuzla birlikte huzur iinde yaamay srdr. Hori artk ok fazla ileri gitti. Onu cezalandracam." Tbubui yal gzlerle ban kaldrp kocasna bakt. "Onu ldrt-melisin, Khaemwaset," dedi hkrarak. "Beni yok etmeden rahat etmeyeceini biliyorum ve ondan ok korkuyorum. Onu ldr!" Khaemwaset'in iinden hl akl banda olan kk bir blm hayr diye haykrd. Hayr! Bu bir karabasan! Hori'nin esprilerini, glmsemesini, sevgisini hatrla. Birlikte yaptnz almalar, tartma - 433 Firavunlarn fkesi / 28 lan, iki ierek ve birbirinize alarak geirdiiniz geceleri, baklarndaki sevgiyi ve gururu hatrla. Ama iinin dier bir blmn ise Tbu-bui'yu oktan ele geirmiti. Gen kadna yaklaarak onu kollarnn arasna ald. "Ailemin sana bu denli youn ac ektirdiini bilmiyordum," diye fsldad kulana "Hori yaamay hak etmiyor. Bir aresine bakacam." "ok zgnm, Khaemwaset," dedi alak bir sesle gen kadn. Ve erkei hafife okamaya balad. Sheritra d gryordu. Harmin ona doru uzanmt. Salarn krmz bir kurdeleyle balam yzn yzne yaklatrmt. "arafn a ve yanna yatmama izin ver," diye fsldyordu. "Benim Sheritra, Ben geldim. Ben geldim." Sheritra gzlerini am ve odann lo nda ona bakmt ama delikanlnn yznde garip bir ifade vard. Sevecen glmsemesi yerini vahi, lmcl bir glmsemeye brakmt. Dileri
bymeye ve sivrilmeye balam, yznn rengi griye dnmt. Sheritra birden yanndakinin Harmin deil bir akal olduunu fark etmiti. Ter iinde uyand. nce hl gece olduunu, evin iinde derin bir sessizliin hkm srdn fark etti sonra da Bakmut'un kendisini hafife sarstn fark etti. "Ekselanslar, kardeiniz geldi. Hori geldi," diyordu Bakmut. Sheritra titreyen elleriyle gzlerini ovuturdu. "Hori?" diye sordu yar uykulu bir sesle. "Geri dnd demek. Hemen ieri al onu Bakmut ve bize yiyecek ve iecek bir eyler getir." Sheritra artk iyice almt, yatanda doruldu. Birden arkasnda hafif bir kprt duydu. Hori ieri girerek gelip kardeinin yanna yataa oturdu. Sheritra hafif bir lk att. Kemikleri saylacak kadar zayflamt ve elleri titriyordu. Bir zamanlar gr olan salar dklmt. Gzlerinin feri snmt. Yal bir adama benziyordu. "Hori," dedi. "Sana ne oldu?" "Seni bir daha grebileceimi sanmyordum," dedi glkle soluk alarak Hori. Sheritra kardeinin alamak zere olduunu fark etti. "Ba- 434 na yaplan bir byden lyorum, Tbubui'nun yapt byden, She-rjtra. Zavall Penbuy'u da o ldrmt, hatrlyor musun? imdi sra bana geldi." Sheritra bir an iin kardeinin neden sz ettiini anlayamad. Delirmi gibi bir hali vard. Ama hemen sonra krk kalem kutusunu, bal-mumundan yaplm bebei hatrlad. "Penbuy!" diye bir lk att. "Elbette! Nasl da bu kadar kr olabildim! O, Penbuy'un kalem kutusuydu. Birok kalem kutusu vard ve ben onlar imdi daha iyi hatrlyorum. Penbuy..." "Koptos'tan kt haberlerle dnmemesi iin Tbubui ona lm bys yapt," diye fsldad Hori. "Sheritra oku unlar. Hemen imdi oku." Hori evra kardeine uzatt. Elleri titriyordu. Tm bedeni alev alev yanyordu. Sheritra evra bir kenara frlatp, babasn armak, hizmetkrlar uyandrarak Hori'y' yatana yatrmalarn sylemek istiyordu ama kardeinin bir an nce evra okumasn istediini hissediyordu. Bakmut arap, kzarm souk kaz ve kavunla geri geldiinde Sheritra evra okumaya balamt. "Lamba getir," diye emretti. Hori sessizce oturuyor ara sra matarasndan bir ey iiyordu. "Ne iiyorsun?" diye sordu Sheritra gzlerini evraktan ayrmayarak. "Haha, Kk Gneim," diye karlk verdi. Sheritra ban sallayarak okumasn srdrd. Sonunda son evra da bitirdikten sonra rulo yapt. Hori dnp ona bakt. Konumadan baktlar. "Bu olanaksz!" dedi Sheritra. "Byle bir ey asla olamaz." Sesinde fke dolu buz gibi bir ifade vard. "Hayr," dedi Hori, "Bir dn, Sheritra. Hadi imdi bu yazl anlar birlikte deerlendirelim." "nerdiin ey kesinlikle aklc deil, Hori," dedi. "Biliyorum," diye karlk verdi. "Ama ben o mezardaydm, Sheritra ve mezarda ceset yoktu. Kitaplk grevlisi hem ok ard hem de
-435 ok korktu. Duvarlarda suyla ilgili birok resim vard..." Durdu. "Seni ikna etmeye alabilir miyim?" Sheritra az nce grd o karabasan hatrlad. "Pekl. Ama kendini yorman istemiyorum. Sen hastasn. Tbubui'nun seni zehirle-diini sanyorum ve bu eer doruysa bu zehire kar bir panzehir bulmas iin babama haber vermeliyiz." Hori acyla gld. "Babam bana yardm edemez. Tbubui, Pen-buy'a lm bys yaparak onu ldrd ve imdi de ayn eyi bana yapyor. Bunu anlamak ok mu zor?" "zr dilerim, Hori. Devam et." Hori'ye belli etmeden Bakmut'a bir bak frlatt. Babasn armak iin Bakmut'u gnderebilseydi Hori belki kurtulabilirdi. Bu konuda tartarak kardeinin gcn tketmesini istemiyordu. "Hi olmazsa bir eyler yemeye al," dedi ve Hori dnp kardeine bakt. "Bktrncaya kadar Antef bana orba iirip durdu," dedi. Sheritra kardeinin sesindeki korku ifadesini duyunca birden rperdi. "Yemek yemeye ayracak zamanm kalmad, Sheritra. Uyan artk. Gzlerini a. lyorum ben. Anlatacaklarma kulak ver." Sheritra uzanarak kardeinin elini avularnn arasna ald. "Evet," dedi. "Tm bunlara babamn neden olduuna inanmaya hazr msn? Ne olduunu fark etmeden o evrakta yazl olan szleri yksek sesle sylediinde babam bu ii balatm oldu." "Evet." "Gzel. Biraz uzanmak istiyorum, Sheritra. u yast srtma koyar msn? Teekkr ederim. ncelikle Tbubui'nun Penbuy'u by yaparak ldrdne ve imdi beni ldrmeye altn kabul etmelisin. Babam Penbuy'un Koptos'tan getirecei tm bilgileri renmek isteyecei iin Tbubui, Penbuy'u ldrd. Babam, Penbuy'u sever ve sayard ve onun ne denli gvenilir biri olduunu da bilirdi. Penbuy'un anlatacaklar babamn kulana ne denli gerekd gelseydi bile yine de babam da bir takm kukular uyandracakt. Bana gelince..." Hafif- 436 e omzunu silkti. "Babamn gznde zaten hi nemim kalmad. Bana kalrsa Tbubui artk gcn tadn ald ve bundan holanmaya balad. Ona asla bir zarar vermeyeceimi biliyor. Benden kurtulmak istemesine gerek yok." Birden sustu. Sheritra kardeinin yznn ter iinde kaldn grd. Gcn yeniden toplamak istedii iin sustuunu fark etti. Syledikleri Sheritra'y ok artt. "Sheritra," diye sze balad. "Tbubui'nun hizmetkrlar sana ne hatrlatyor? yi dn." Zenci, sessiz ve hibir eye kar kmayan hizmetkrlar. Sheritra ban aknlkla sallad. "ok garip insanlar," diye karlk verdi. "Ama dorusunu istersen bana bir ey hatrlatmyorlar." "Belki sen benim kadar ok mezar grmedin," dedi Hori. "Heykel gibi deiller mi sence, Sheritra?" Heykel, diye geirdi iinden. Tahtadan oyulmu kleler soylularla birlikte gmlr ve efendilerinin sihirli
szckleriyle yeniden yaama dnerlerdi. arap ve yiyecek tayan, kuma dokuyan ve ekmek piiren itaatkr kleler, efendileriyle hanmlarnn boyunlarna kolyelerini takan becerikli eller, yorgun gzlerinin evresi rastkl, tahtadan oyulmu bu ifadesiz ve bo yzler. "Heykeller?" dedi. "Samalyorsun, Hori." "yle mi? Neyse bo ver. una bir bak." Kemerinin altndaki kk keseyi kard ve titreyen parmaklaryla glkle at. Kpeyi kard. "Al unu. Arlna bir bak. Kpeyi hisset. Bunun Tbubui'nun mcevher kutusundan aldn o kpe olduunu varsay. Sen de o kpeden kukulanmtn, hatrlyor musun Sheritra? Usta bir kuyumcu tarafndan ok iyi taklit edildiini sylemiti sana ama o kpede ne denli eski olduuna ilikin baz kk ipular da vard. Kpeyi ilk grdnde onun orijinal olduunu dnp korkmam miydin? Evet, Sheritra haklydn. Bu kpenin dier ifti Tbubui'da. Tnelden karken drd." - 437 Sherttra elindeki kpeyi inceliyordu. Birden kpeyi kardeine korkuyla uzatt. "Yeter artk, Hori," dedi bararak. "Beni korkutuyorsun." "Gzel!" diye karlk verdi. "Seni imdi biraz daha korkutacam. imdi her eyi daha iyi anlayabilmen iin biraz daha anlalabilir bir ekilde konumaya alacam. Su var m?" Sheritra hibir ey sylemeden kardeinin bardana su koydu. Hori suyu iti, sonra biraz haha alarak suyundan byk bir yudum daha iti. "Bununla kendini ldreceksin," dedi Sheritra. Hori elinin tersiyle azn sildi ve kardeine bakt. "Bedenim artk hahaa alt," dedi. "Sancy denetim altna alabilmem iin her defasnda dozu biraz daha arttrmam gerekiyor ama buna daha uzun bir sre gereksinimim olacan da sanmyorum dorusunu istersen." Sheritra kar kmak istercesine azn at ama Hori onu bir el hareketiyle durdurdu. "Artk birbirimize yalan sylememize gerek yok, Kk Gneim. Brak da szlerimi tamamlayaym. Zaten anlatacaklarmn neredeyse sonuna geldim saylr ve gcm de gitgide azalyor." Sheritra ac iinde geri ekilerek kardeine bakt. Yznn yars glgede kalmt ve bu da ona buruk bir ifade veriyordu. Doru sylyor, diye geirdi iinden. lecek. Birden panie kapld ama sesi olduka sakin kmt. "Devam et, sevgili kardeim." "Babam evra alarak ve evraktaki byy yksek sesle okuyarak onlarn dirilmelerine neden oldu," diye sze balad. "Mezarn i odasndaki tabutlarn kapaklar yoktu, hatrlyorsun deil mi? Bir gn birilerinin mezara girip hizmetkrn elindeki evra bulacan ve bu evran iinde yazl olanlar yksek sesle yanllkla okuyabileceini mit ederek kapaksz tabutlara gmlmek istediklerini dnyorum. Nenefer-ka-Ptah ile Prenses Ahura, bu onlarn gerek adlar, ayn mezarda yapay duvarn arkasnda yatyorlard. Evrak yksek sesle okunduunda ise saklanacak bir yer bulabilme midiyle ya da kendilerini toparlamak iin Memphis'e gittiler. Sheritra?" -438 Sheritra kardeine glkle glmsedi. Yreinin bir yan kardeinin anlattklarna korkmakla birlikte yine de inanyordu, ama dier yanndaysa ak, sevgilisi Harmin vard ve yaamn yok etmekten korktuu iin de Hori'nin anlattklarna inanmak istemiyordu. Odann souduunu hissetti, araf enesine kadar ekerek rperdi ve Hori'nin anlattklarn yorumlamamaya alarak dinlemek iin kendini zorlad. Bu uzun zamandan beri mezarlarnda yatan kokumu cesetlerin yeniden canlanp g kazanmasn, tnelden klarn ve yaama dnlerini dnmek bile istemiyordu.
"Bu ilgin bir korku ve hayalet yks," dedi sonunda Sheritra. "Baka bir ey deil. Tnelden geerek mezardan ktklarn ve Memphis'e ulatklarn sylemeye alyorsun. Ama mezarn kapsnn nnde kocaman bir kaya paras vard ve bu ta yllardan beri orada durduu iin de iyice sertlemi olmalyd. O kayadan nasl kurtulup dnyaya geri dndler dersin? Sihirle mi?" "Olabilir. Ya da onlara bizim bilmediimiz kt bir g yardm etmi olabilir. Evrak okunduunda kolayca kaabilecekleri iin ncelikle tneli kazdklarndan eminim. Giriin yaknlarna bir yere gerekli aletleri de brakm olabilirler. Nereden mi biliyorum?" Yasta dayand. "Koptos'ta yzlerce yl nce yaadklar eve ok benzeyen bir yer buldular. Terk edilmi, sessiz, sakin ve basit bir yer buldular ve burada yllar ncesinin zlemlerini gidermeye altlar. O evi yeniden gzlerinin nne getirmeye al, Sheritra. O youn sessizlii, hurma aalaryla kapl alandaki yanklar, o yumuak ve rzgrl yolda yrrken gerek dnyadan uzaklam duygusuna kapln hatrla. Evin ii de ayn ekilde yllar ncesini yanstmyor muydu? alar ncesine ait mobilyalarla denmemi miydi?" Birden susarak gcn yeniden toplamaya alt, sonra da konumasn srdrd. "Onlarla birlikte i odada olan tahta heykellere gerekli szckleri syleyip onlarn yeniden dirilmelerini saladlar ve birlikte evi tamir etmeye baladlar. Sonra da evraklarn alan adam aramaya koyuldular. Mezar ald, iler -439almaya balad. Bir iki aratrmadan sonra renmek istediklerini rendiler ve intikam almak iin plan yapmaya baladlar." "Neden intikam almak istesinler ki?" diye kardeinin szn kesti Sheritra. Artk kendini bu ykye o denli kaptrmt ki, Hori'nin aslnda Sisenet ile Tbubui'dan sz ettiini unutmutu. "Evra geri alp yaamlarn kendi istekleri dorultusunda srdrmek istiyorlard belki de. Ve bu noktada da..." Sheritra szlerini tamamlamad. "Ve bu noktada da bizler devreye girdik," diye tamamlad kardeinin szlerini Hori. "Bilmiyorum ama bunun arkasnda bir neden olduunu hissediyorum ve inan bana Sheritra bu szn ettiim nedenin kt bir ey olduundan hemen hemen eminim. Bunu tartabilecek durumda deilim, Sheritra. Bu lanet olasca sanc beni perian ediyor." Sesini ykseltmiti. Sheritra kardeinin ses tonundaki korku ve panii hissederek kardeinin elini okamaya balad. Hori'nin atei vard. "nce prensle karsnn ve birka gn sonra da oullarnn boularak ldn rendim," diye szlerini srdrd. "Tbubui'nun ayann burkulduu o gn iskeleden deceini sand halini hatrla. Nasl da abartl bir ekilde korkmutu, deil mi? Harmin o scak yaz gnlerinde seninle hi yzmeye gitti mi?" "Hayr," diye fsldad. "Ama Harmin'i neden bu konuya katyorsun, Hori? O mezarn iinde yalnzca iki tabut vard. Ayn aileden sz etmen olas deil." "Beni dinlemiyorsun!" dedi aresizlikle. "Koptos'tan getirdiim tm evra okudun. Biz burada bylerin en korkuncuyla kar kar-yayz, Sheritra. Artk o huzur dolu gnlerimizin ne kadar uzakta kaldnn farknda deil misin? Merhu, yani senin Harmin'in Koptos'ta bouldu ve orada gmld. Onun mezarna da gittim. Ayn ekilde tabutunun kapa yoktu ve mezardan bir ekilde kmay baararak mhr krmt. Onu da babam diriltti ve o da bir ekilde Memphis'deki ailesinin yanna dnd." "Hayr, hayr," diye kardeinin szn keserek ban iki yana sallamaya balad. "Sisenet, Harmin'in days. Bunu Tbubui sylemiti." - 440 -
Hori aresizlikle kardeine bakt. Aznn kenar hahatan kararm ve gzlerinin ak bymt. "Tbubui ile Sisenet kar koca," dedi kk bir ocukla konuurcasna szcklerini vurgulayarak. "Harmin de onlarn olu. Onlarn olu, Sheritra. Bunun ne denli rktc olduunun farkndaym ama ltfen gerekleri grmeye al." Sheritra yerinden frlad. "Bunu bana yapma, Hori!" diye yalvard. "Harmin masum. Onun susuz olduunu biliyorum. Annesi hakknda onunla konumaya altmda annesine kzmt. O..." "Harmin son derece zeki ve kusursuz bir aktr, aynen kendisinin annesi olduunu syleyen o garip yaratk gibi." Hori bunlar bararak sylemek istemiti fakat szckleri bir fslt gibi kmt. "Bedenleri mumyalanm olduu iin o kadar souk. Ka kez Harmin'e dokundun ve bedeninin soukluu karsnda ka defa ardn? Her geen gn ikinci yaamlarna daha fazla uyum salamaya altklarna inanyorum. Tbubui'nun ne denli scaktan holandn hatrlasana. Ama mezarda, Kk Gneim... Daha ta bandan beri evra Thoth dzenledi ve bu ailenin bu tanrya duyduu baln kantlarn her yerde grmek olas. Maymunlar, Thoth'un hayvanlar. Tm bunlar onun simgeleri." "Hori," diye kardeinin szn kesti Sheritra kararllkla. "Bu anlattklarnn hibirine inanmyorum. Tbubui, babamn bizleri mirasndan mahrum etmeye ikna ettii iin seni lanetlediini dnyorum. Buna kar kmayalm diye sana by yapt. Sen hayatta kaldn srece domam ocuunun yaamnn tehlikede olacana inand iin bu byy yapt. ocuk doduktan sonra senin tek yapman gereken ey onu ldrmek ve yeniden babamn vrisi olmak." Hori glmeye balad, sonra da birden karnnn stnde yuvarland. "O hamile deil," dedi bouk bir sesle. "Tbubui yaamyor ki, l o, Sheritra, unuttun mu yoksa? ller yaam vermez ama yaamlar geri alabilirler. Babamn kararn deitirmek iin hamile olduunu uydurdu. Babamn yava yava geri ekildiini dnyorum ama geri ekilirken artk ka olmayan bir keye kstrlyor ve Tbubui onu srekli -441 olarak yalanlarla, cinsellikle besliyor ve babam yok etmeye alyor Sheritra babamn tm gc yok oluyor, bunu gremiyor musun? Tbu-bui onu ruhsal adan yok etmeye alyor. Ama neden? Evra almann cezas bu olmamal. Bunun mutlaka baka bir aklamas daha olmal." Sheritra glkle yataktan kalkt, masann stnde duran bezi alarak su dolu anan iinde slatt ve yavaa kardeinin yzn boynunu ve ellerini sildi. Bunlar yaparken Hori'nin anlattklarn dnyordu. "Tm bu aclara neden olan Tbubui'nun balmumundan yapt bebei bulmalyz," dedi kararl bir sesle. "Ve bebee batrlan tm ineleri karmalyz. Ayrca babamn sandklarn kartrp Tbubui'nun yapt byy bozabilecek baka bir by bulmalyz, inelerin karlmas yaaman srdrmeni salar ama salnn da dzelmesi gerek." Sheritra kardeinin yzn silerken Hori kprdamadan oturuyordu. Sheritra onun hibir ey yapacak halde olmadn gryordu, bu yzden de bebei bulmak ona dyordu. Yastklar dzelterek kardeini yavaa yataa yatrd. "Uyu," dedi. "Bebei bulmaya alacam. Burada yalnz kalabilecek misin?" Hori gzlerini kapatmti bile. "Antef darda bekliyor," diye mrldand. "Onu ieri yolla. Teekkr ederim, Kk Gneim." Sheritra eilerek kardeini alnndan pt. Soluu haha kokuyordu. Sheritra arkasndan kapy kapatrken Hori oktan uyumutu bile. -442Yirminci Blm
"Nehrin kysndan esen kuzey rzgrna yzm evirebilirim ve yreimi dalayan acy yok etmek iin avazm kt kadar haykrabilirim!' Sheritra baheye kp cariyelerin evine doru giderken hava hl ard ve sular ykselen nehirden gelen kt kokular midesini hafife bulandrmt. Tbubui drt gn sonra yeni evine tanacakt ve o zaman gvenlik daha sk olacakt, Sheritra evin giriindeki allklarn arasnda sessizce ilerlerken Tbubui'nun yeni evine henz tanmamasna seviniyordu. Cariyelerin evinden ieri nasl girebileceini dnrken birden hafif bir hrtyla baz konumalar duydu. Kalbi hzla arparak durdu, ama sonra da gecenin scandan kurtulmak iin evin atsna kan kadnlar fark etti. Acaba Tbubui de atda m, diye geirdi iinden merakla. Eer tm kadnlar geceyi atda geiriyorlarsa korumalarn mutlaka dier taraftaki basamaklarn banda olmalar gerekir, bu yzden de ieri girebilmek iin yalnzca kapdaki korumay atlatmam gerekecek. Stunlarn arasndan geerek ana kapya doru yaklat, sonra da durarak evresini dinledi. Kapdaki grevlinin odasndan gelen hafif horultularn dnda evrede hi ses yoktu. Soluunu tutarak yrd. Tbubui eer odasnda uyuyorsa kapsnn nnde mutlaka bir hizmetkr nbet tutuyordu. Sheritra byk bir dikkatle kadnlarn odalar-443 nn bulunduu tarafa dnd. Burada kimse yoktu, mehtabn yO|u hafife aydnlatyordu. Sheritra birden iinde youn bir huzursuzluk hissetti. Tbubui'nun atda ne kadar kalabileceini bilemiyordu ama byk bir olaslkla gne domadan hemen nce odasna geri dnecekti. Hori lyordu ve gn aarmak zereydi. Koarak Tbubui'nun odasnn kapsna yaklat ve kapy hafife aralad. erde derin bir sessizlik hkm sryordu. Kapy biraz daha aarak ieri girdi. Bekleme odas botu. Oda lo olmasna karn ieriyi grebilecek kadar da aydnlkt. Sheritra telala iltelerin, yastklarn altna, kenardaki harmanilerin arasna, vazolarn iine ve hatta Tbubui'nun zel altn kaplama Thoth ibadet yerinin iine bile bakt. Buray aarken zr dilercesine dua etti. Aslnda bu odada bir ey bulmay beklemiyordu, onun iin de fazla armam iti. Ses karmadan ierdeki odaya gitti. Odann kaps ardna kadar akt ve yatak botu. Tbubui'nun ar parfmnn kokusunu iine ekti. Oda kk olmakta birlikte mobilyalarn zenle yerletirilii Tbubui'nun basitlikten holand izlenimini vermiti Sheritra'ya. Dikkatle aratrmaya balad, kaldrd eyalar hemen yerine koymaya zen gsteriyordu. iltenin ve yatan altna bakt. Sandklar, makyaj ve tak kutusunu atysa da hibir ey bulamad. Odann ortasnda durarak dnmeye balad. Tbubui'nun yerinde olsaydm acaba bylesine lanetli bir eyi nereye saklardn, diye geirdi iinden. Sonra da glmsemeye balad. Elbette! Henz bo olan yeni dairesine saklamt. Odalar temizleyecek hizmetkrlarn dnda yeni daireye daha bir sre kimse girmeyecekti. Sheritra hzla topuklarnn stnde dnp koarak evden dar kt. Ama orada da aradn bulamad. fke ve d krkl iinde dudaklarn srarak kendini Tbubui'nun sandalyelerinden birine att. Kurban lnceye dek bebein yok edilmemesi gerektiini ve bebee batrlan inelerin karlmayacan biliyordu. Bylesi bir eyi saklayacak binlerce yeri olmal, diye geirdi iinden aresizlikle. Bahedeki biru-
- 444 Kura, yerdeki bir delie, hatta ky basamaklarnn yanndaki allklarn arasna bile saklayabilir. Ky basamaklar. Gen kz birden heyecanla rpererek yerinden frlad. Tbubui by yapt bebei Khaemwaset'in topraklarnda bir yere saklamaya cesaret edemezdi ama bir zamanlar kendisinin de yaad evde imdi Sisenet oturuyordu. Bu bebei Sisenet'ten baka kimsenin saklayamayaca anlalyordu. Sheritra bu dncesinin doru olduunu iliklerinde hissediyordu. Geldii gibi yine ayn ekilde grlt yapmadan Tbubui'nun odasndan kt ve kendi odasna doru gitti. Bakmut iaret parman azna gtrerek kapy at. Yatan yannda oturan Antef ayaa frlad. "Nasl?" diye sordu fsltyla Sheritra yataa yaklaarak. l gibi yatyordu. Yz bembeyazd, kapal gzkapaklar iti ve dzensiz soluk ald anlalyordu. Kardeinin geldiini hissetmi olacak ki, hafife kprdad ve gzlerini aarak ona bakt. Sheritra, Antefe endieli bir bak frlatarak kardeine doru uzand. "Buldun mu?" diye sordu fsltyla. "Hori, zr dilerim," dedi. "Onu dou kysndaki evine saklam olmal. Hemen oraya gidip bakacam." Aslnda bylesi bir eyi yapmaktan ok korkuyordu. Sisenet'ten ekiniyordu ve ac dolu son konumalarndan sonra Harmin'le karlamak istemiyordu. Ev, yaanacak gzel bir yer olmasna karn karanlkta oraya tek bana gitmek istemiyordu. "Bunun iin zamanm yok artk," diye kar kt. "By herhangi bir yerde olabilir. Byy bulmak yerine babamn by bozmaya ilikin evran bulmalyz. Kalkmama yardm et." "Hayr," diye tslayarak karlk verdi Sheritra. "Oraya gideceim. Sakn yataktan kalkma!" "Sevgili kardeim," diye karlk verdi Hori, Antef yerinde dorulmasna yardm ederken. "By hakknda fazla bir ey bilmiyorum ama h olmazsa hangi evraa bakmam gerektiini biliyorum. Ama sen biliyorsun. Ltfen iimi daha da zorlatrma." - 445 Sheritra aresizlikle Antef'e yardm etti, birlikte Hori'yi yataktan kaldrdlar ve odadan ktlar. Koridorlar daha derin bir sessizlik ijn. deydi. Yavaa ve grlt yapmamaya zen gstererek Khaemwa-set'in alma odasna doru gittiler. Yanlarndan getikleri korumalar onlara merakla bakyordu ama Hori ve Sheritra'y fark ettikten sonra da hemen kenara ekiliyorlard. alma odasnn kaps nnde durdular. Khaemwaset tbbi cihazlarn koruma konusunda ok titiz biriy. di. "Senin de grdn gibi," dedi Sheritra sabrla korumaya. "Kardeim ok hasta. Prens ieri girmemize ve baz ilalar almamza izin verdi." Bu szlerden etkilenmeyen asker eilip selam verdi. "Prenses, izin kdnz grebilir miyim?" diye sordu yerinde dorulurken. Sheritra ters bir sesle konutu. "Bizler onun ocuklaryz. Onun iin de babamn yasalarna uymamz gerektiren bir neden yok. Galiba senin burada olduunu ve bu kadar titiz biri olduunu unuttu."
Asker onlar kukuyla szyordu ve Hori ortalarnda yerlerinden kprdamadlar. Sonunda asker kenara ekildi. "Prens bu uygulamay koyarken kendi ailesinin bireylerini bu uygulamaya katmay unutmu olmal," dedi ask yzle. "Geebilirsiniz, ekselanslar." Koruma kapy aarak kenara ekildi ve ieri girdiler. "Babamn bu korumay iten atp yerine daha esnek ve hogrl birini almasnn zaman geldi galiba," diye mrldand Sheritra. "Bunlar ok kat." "Evet," diye karlk verdi Antef. alma odasnn iindeki kapnn nnde duruyorlard. Sheritra kapnn kulbunu evirdi. "Kilitli," dedi d krklyla. "Kr," dedi Hori. Antef, Hori'yi hafife Sheritra'ya doru iterek ayan kaldrd ve kiliti tekmeledi. Hafif bir atrdyla birlikte kap ardna kadar ald. er'' si zifiri karanlkt. -446 "Antef," diye seslendi Sheritra. "Masann stndeki lambay yak ve buraya getir. Hori'yi daha fazla tutamayacam." Antef hemen lambay yakarak odaya getirdi. Oda birden aydnland. Antef duvarn kenarnda duran sandalyeyi kaparak Sheritra'nn da yardmyla Hori'yi oturttu. Hori ban glkle kaldrarak glmsedi. "u sandkta," dedi eliyle iaret ederek. "Kk sandkta. Dier sandklarda bitkilerle baz ilalar var. Bence bu da kilitli. Antef yannda bir bak var m?" Delikanl kk ban kararak sandn nnde meldi ve kiliti amaya alt. Sheritra hemen yan banda duruyordu. "Antef bu akamdan sonra bu evden kovulabileceinin farknda msn?" diye sordu. "Her ey ksa zamanda anlalacak ve babam sana gitmeni emredecek." Antef ban bir an iin kaldrp ona bir gz att. "Biliyorum," dedi. "Ama zaten bir sreden beri burada kendimi yabanc hissediyorum, ekselanslar. Hori lecek ve ondan sonra da benim burada kalmam gerektiren bir ey kalmayacak. Prens nasl uygun bulursa yle davransn. Umurumda bile deil." Sonunda kiliti amay baard, kapa kaldrd ve ban evirip Hori'ye bakt. "Sheritra bana ya da drt evrak ver," dedi Hori. "Sen ve Antef de benim alacam miktarda aln. Byy bozacak ve tersine dntrecek zel byy istiyorum, eer bunu bulamazsak beni daha fazla hastalanmaktan koruyabilecek byy alrz." Tm bunlar sradan bir tavrla sylemiti ve Sheritra kardeinin yrekliliine hayranlkla bakt. Oysa Hori'nin kendini hi de yrekli grmediini biliyordu ama iinde bulunduu bu lm-kalm sava onu Msr'n kahramanlarndan biri yapyordu. Hori titrek elleriyle rulo olmu evra ayordu. Soluklar hzlanmt. Sheritra dncelerini bir kenara atarak tm dikkatini elindeki iine evirdi. Bir sre odada derin bir sessizlik oldu. Sheritra yere bada kura-rak oturmu, okuduklarndan bir anlam
karmaya alyordu. Evrak-447 larn stnde ne olduklarn belirten bir balk yoktu. Sheritra by dili-nin amal bir ekilde anlalmaz olduunu ve byk bir zen ve bilgiyle yorumlanmas gerektiini dnyordu. Antef de kendi payna den evra inceliyor, arada srada ban d krkiyia iki yana sallyor ve papirs sanda geri koyuyordu. Sheritra altnc evra bitirdi, bynn srt aryan hastann bann zerinde okunmas ve bunun bir merhemle birlikte yaplmas gerekiyordu, merhemin iine nelerin konulmas gerektiinin belirtildii blm okumad. ini ekerek sanda uzand ve bir tomar ald. Tomarn ilk evra lekeliydi. Kdn bir kenarnda pasa benzer kahverengi bir leke vard. Yzn buruturarak evra Hori'ye uzatt. "Hori, una baksana," dedi. "Bu leke nasl olmu?" Hori baklarn okuduu evraktan ayrmayarak dalgn bir tavrla elini uzatarak evra ald. Sonra da hayret dolu bir lk att. Evra dikkatle incelemeye balad. Sheritra kardeinin zaten beyaz olan yzndeki tm kann ekildiini fark etti. Hori gergin bir ekilde glkle yerinden kalkt. "Olamaz," diye fsldad. Antef ban evirip bakt. Sheritra koarak kardeinin yanna geldi. "Hori, ne oldu?" diye sordu merakla ve Hori birden tiz bir kahkaha att. Elleri titriyordu. Birden alamaya balad. Sendeleyerek yerine oturdu, evrak hl elindeydi. "Olamaz," dedi glkle soluk alarak. "Olamaz. Artk hepimiz leceiz." "Hori, ltfen samalama," diye yalvarmaya balad Sheritra. "Beni korkutuyorsun." Hori karlk vermek yerine uzanp kardeinin elini tutarak evran stne koydu. "Dokun," dedi. "Bak. Onlar grebiliyor musun?" Sheritra evraa bakt ama tm dikkatini kardeine yneltmiti. "Kk delikler gryorum, ine batm gibi kk delikler," dedi aknlkla. "Papirsn kenarndan sarkan o ey iplik mi?" "Bu delikler ine batrlarak ald," dedi Hori. "Papirs delinirken ben oradaydm. Bu leke de babamn kan. Babam evra cesedin eline dikerken eline ine batmt. Bu, Thoth Evrak." - 448 "Samalyorsun," dedi Sheritra istediinden de daha sert bir sesle. Birden hzla elini evran stnden ekti. Hori bylenmi bir halde evra okayp duruyordu. "Hayr, samalamyorum," dedi. "Bunun o evrak olduundan kukum yok. Babamn kan, ine delikleri, iplik. Babam tabutlarn kapaklarnn kapatlmasn emretmiti, sonra da mezar kapatld ve mhrlendi ve mezara giden yol da molozlarla kapatld. Ama tm bunlara karn evrak burada. Burada." Antef bir dizinin stnde dorulmu, aknlk iinde arkadana bakyordu. Sheritra, Hori'nin yzndeki ifadeyi grmek istememekle birlikte baklarn kardeinden uzaklatra-myordu. Hayatnda hi bu denli korku dolu bir ifade grmemiti. Bylesi bir eyi hibir insan yapamaz," dedi Hori. "Hatta ller bile. Thoth bu evra mezardan alp buraya getirdi. Onun kutsal laneti babamn stnde." Bir kez daha gld. aresizlik ve aknlk iinde elindeki evra sk sk gsnn stnde tutuyordu. "Babamn bundan haberi bile yok.
En azndan imdilik hibir ey bilmiyor!" "Hori," diye sze balad Sheritra. Ne yapmas gerektiini kestire-miyordu ama Hori elini kaldrarak onu susturup hafife glmsedi. "Sand kapat!" dedi. "Bir an nce babam bulmamz ve ona hem bu evra hem de Antef'in Koptos kitaplndan kopya ettiklerini gstermemiz gerekiyor. Bizi mutlaka dinlemesini salamalyz!" "Peki ya sen?" Hori uzanarak kardeinin salarn yavaa okad. "Benim iim bitti," dedi sradan bir sesle. "Ama umurumda bile deil. Tanr konutu ve babamn sonu benimkinden ok daha korkun olacak. Onun bana geleceklerle kyaslandnda benim lmm ok hafif kalacak. Hadi git ve dier evra getir, Sheritra. Antefle ben seni burada bekleyeceiz. Sonra da babam grmeye gideceiz." Sheritra kardeinin sylediklerine kar kmayarak odadan dar 'kt. Hzla koridora doru giderken koruma eilip onu selamlad ama Sheritra onu fark etmemiti biie. Evrak tomar brakt yerde yatann stnde duruyordu. Bakmut kapnn kenarnda iltesinin stnde uyu- 449Firavunlarn fkesi / 29 yordu. Sheritra evra ald. afan skmek zere olduunu fark etti Hzla Hori'nin yanna geri dndnde Antef'in kardeine doru eildiini grd. Hori derin bir uykuya dalmt, evrak hl elindeydi ve ban arkadann gsne dayamt. "Burada uyumamal," dedi Sheritra. "Yatanda olmal, kendi yata-nda her zamanki soyluiuuyla lmeli! Ah Antef, bunlarn hepsi de lgnlk ve biz de kendimizi bu lgnla kaptrp Hori'yi yreklendirdik." Kz kardeinin sesini duyan Hori gzlerini aralad ve yerinde dorulmaya alt. "Sence babam Tbubui'nun yannda mdr acaba?" diye sordu fsltyla. "Hayr," diye karlk verdi odadan kp koridorda yrrlerken. "Tbubui, cariyelerin evinin atsnda. Babam odasnda olmal." Babasnn odasna doru giderlerken Sheritra babasnn anlayl davranmas iin dua ediyordu. Khaemwaset'in odasna giderlerken Hori bir iki kez decek gibi oldu ama sonunda Khaemwaset'in yatak odasnn kapsna gelebildi-ler. Kapdaki koruma bu lye aknlkla baktktan sonra hafife odann kapsn vurdu ve ksa bir sre sonra da Kasa uykulu gzlerle ban uzatt. Onlar grnce gzlerini dehetle at. "Ekselanlar!" dedi aknlkla. "Neler oldu?" "eri girmemize izin ver, Kasa," dedi Sheritra. "Babamla konumamz gerek." Oda hizmetkr eilip onlar selamladktan sonra ieri girdi. Bir sre sonra da geri dnd. "Prens uyand ve sizleri bekliyor," dedi geri ekilerek ve l kabul salonundan geip Khaemwaset'in yatak odasna girdi. Khaemwaset, Kasa'nn yakt lambann altnda gergin bir yzle yatanda oturuyordu. Onlar
grnce arafn altnda kayd ve kenarda duran kiltine uzanarak stne geirdi ve yatan yanndaki kanepeye oturmalarn iaret etti. Antef'le Sheritra, Hori'yi kanepeye oturdular. -450"Demek dndn Hori," dedi Khaemwaset buz gibi bir sesle. "lgnlk ve fesat dolu olduundan hi kukum yok. Neyin var?" "ok hasta," dedi Sheritra, Hori'den nce davranarak. "Ama size sylemesi gereken baz eyler var. Ltfen onu dinleyin." "Hasta m?" diye yineledi Khaemwaset ilgisiz bir tavrla. "Hasta olduunu syleyebilirim. Onun hastal sululuk duygusu, intikam al-maktansa daha baka trl davranman yelerdim, olum." Hori elinde sk sk tuttuu evra babasna uzatt. "Bunu hatrlyor musunuz, baba?" diye sordu. "Sheritra'yla ben bu evra dier evra sakladnz alma odanzdaki kilitli sandn iinde bulduk. Antef gerei sylediime ilikin yemin edebilir." "Orada ne yapyordunuz?" diye sordu Khaemwaset fkeyle. "nz de ldrm olmalsnz." Sonra da baklarn evraa evirdi. nce elindekinin ne olduunu anlayamad sonra evra evirdiinde kan lekesi ortaya kt. Dikkatle bakt, eli titremeye balad ve bir kfr savurarak evra frlatt. Evrak, Hori'nin bann stnden yere dt. Antef yavaa gidip evra ald. Gzlerini babasndan ayrmayan Sheritra, onun yznn birden bembeyaz olduunu grd. "Evra hatrladnz gryorum," dedi Hori yorgun bir ekilde glmseyerek. "Elinize ine battnda parmanzdan akan kann cesedin eline nasl damladn hatrlyorsunuz, deil mi? Antef, evra prense geri ver. Onun bunu daha yakndan ve dikkatle incelemesini istiyorum. Emin olmasn istiyorum." Ama Khaemwaset geri ekildi. "Bu o lanetli Thoth Evrak," dedi bouk bir sesle. "Bunu inkr etmiyorum. Ben senin o aptalca yklerine inanmay reddediyorum. Eer gerekten de sandm krp am-san bu kez ciddi bir ekilde cezalandrlacaksn." Kendini toplamaya balamt. Sheritra babasnn yznn renginin yerine geldiini grd. Suratnda tilki gibi kurnaz bir ifade olumutu. Sheritra babasn daha nce hi bu halde grmemiti. Korkuyla, Hori'yi dinlemeyecek bile, diye geirdi iinden. Onun tm bu allmn dndaki davran-451 lan Tbubui'dan kaynaklanyor. Artk o kadndan baka hi kimse ona sz geiremez. Khaemwaset yatandan kalkarak Hori'nin yanna yaklat, ellerini beline koydu, son derece kaytsz bir ifadeyle oluna bakt. "Sen alan tekisin, Hori," dedi fke dolu bir sesle. "Neye inand- m syleyeyim mi sana? Bu evra karmak iin deil tersine Evra sandma koymak iin kilidini krdna inanyorum. Evra sandkta bulamaynca yeniden mezara gittin, evra aldn ve ykn inandrc klmak iin de bu samalklar uydurdun. Hangi ykye inanmam gerek sence, Hori? Hangi samalklar dinlemem gerek?" Sheritra, Hori'nin Koptos'tan getirdii evrak tomarn babasna uzatt. "Ltfen bunlar okuyun, baba," diye yalvard. "Hori konuamayacak kadar hasta. Bu evrak size zaten her eyi aklayacak."
Khaemwaset yerinde dorularak kzna sert bir bak frlattktan sonra evra ald. lk ruloyu at ve hemen sonra da glmsemeye balad. "Antef'in el yazs neden beni hi artmad acaba?" dedi. "Delikanl, olum seni de mi tuzana drd?" Antef karlk vermedi, Khaemwaset baklarn Sheritra'ya evirdi. "Bu yalan dolana karman beni ok fkelendirdi," dedi kzna. "Senin daha akl banda olduunu sanyordum, Kk Gneim. Bu sahtekrla gz m yumacaksn?" "Bunlar sahte evrak deil," diye kar kt. "Bunlar, Koptos kitaplndaki evran ei. Antef bunlar kitaplk grevlisinin denetimi altnda yazd. Grevlinin bu konuda yemin edeceine eminim. Ltfen okuyun, baba." "Eer kendisine yeterince altn verilirse herkes yemin eder," dedi Khaemwaset fkeyle. "Ama yine de, sen istediin iin Sheritra, bunlar okuyacam." Khaemwaset yatann kenarna oturarak papirs okumaya balad. Hori kanepede hafife sallanyor ve inliyordu ama babas onunla ilgilenmedi bile. Antef kemerinde saklad son haha kararak ie-bilmesi iin Hori'nin azna yaklatrd, sonra da melerek Hori'nin -452 yan tuttu. Gnn ilk klar ortal aydnlatmaya balamt. Sheritra yorgun, korku dolu ve ac iinde ayakta duruyordu. Khaemwaset sonunda son sayfay da yataa frlatt ve ban evirip kznn gzlerinin iine bakt. "Bu samalklara inanyor musun, Sheritra?" diye sordu. Bu babasnn ona sorabilecei en kt soruydu. Sheritra duraksaynca Khaemwaset hemen atld. "nanmyorsun. Ben de inanmyorum. Hori'nin bu samalklara zaman ayrp gcn yitirmesi zc ama kendini biraz denetleyebilseydi hastalanmayacakt." "Tbubui bana by yapt iin hastalandm," diye babasnn szn acyla kesti. "Bana by yapacan kendi sylemiti. Baba o kocas Nenefer-ka-Ptah ve olu Merhu gibi yaayan bir ceset ve hepimizi mahvedecekler. Tm bunlar bamza evraktaki ilk byy yksek sesle okumanzla geldi." Glmeye alt. "kinci byy de okusayd-nz bamza nelerin geleceini ancak tanrlar bilir." Khaemwaset ayaa kalkarak kapya doru gitti. zgvenli davranmasna karn Sheritra babasnn iindeki tedirginlii fark etmiti. "Sizleri yeterince dinledim," dedi yksek sesle. "Tbubui hem kendisini hem de bebeini ldrebilecek kadar gznn dndn bana sylemiti fakat ben hamile olduu iin sinirlerinin bozuk olduu, bu yzden ar duyarl davrandn dnmtm. Ancak gryorum ki, yanlmm. Yeter artk. Sen hem Tbubui iin hem de domam ocuu iin byk bir tehlikesin." Kapy at. "Nbetiler!" diye haykrd. "Hayr, baba!" diye bararak Sheritra yerinden frlayp babasnn kolunu tuttu. "Hayr, bunu yapamazsnz. Zaten lyor, grmyor musunuz? Acyn ona!" "O, Tbubui'ya ya da bana acd m?" diye sordu fkeyle. ki asker koar admlarla odadan ieri girdi, Khaemwaset bayla askerlere Ho-ri'yi iaret etti. "Onu odasna gtrn ve dar kmasna asla izin vermeyin." Sheritra bir kez daha lk att ama Khaemwaset elinin tersiyle onu itti. Askerler, Hori'yi ayaa kaldrdlar, Antef telala arkadann eline biraz haha tututurdu. Hori, Sheritra'ya bakt. - 453 "Artk ne yapman gerektiini biliyorsun," dedi. "Ltfen, Sheritra u anda imek istemiyorum." Sonra da iki asker onu srkleyerek odadan kard. Khaemwaset hmla kzna dnd.
"Sana gelince," diye tslad. "Senden utanyorum. Sana uygun bir ceza verinceye dek imdilik serbestsin." Antef'e dnd. "Sen iyi yrekli bir delikanlsn," dedi daha yumuak bir sesle. "Ve istemeyerek olu-mun oyunca olduuna inanmay yelerdim. Sen de cezalandrlacaksn, ancak byk bir olaslkla seni kovacam. imdi biraz yalnz kalmak istiyorum. ekilebilirsin." "Ptah-Seankh'a bu kadar hogrl davranmadnz," dedi Sheritra titrek bir sesle, Antef selam verip odadan karken. "Elbette davranmadm," dedi Khaemwaset. "Ptah-Seankh benim hizmetkrmd. Bana sadk kalmak zorundayd, Hori'ye deil. Oysa bana ihanet etti. Ama Antef, Hori'nin hizmetkr ve hi olmazsa grevlerinin snrn biliyor. Onun bu yan houma gidiyor." "Peki, neden Hori'nin size olan ball hounuza gitmiyor?" diye sordu Sheritra. "Hori'nin mezarn nndeki moloz ynlarn kaldrdna, kapy zorlayarak ieri girdiine ve tabutun kapan kaldrdna inanmyorsunuz deil mi? O evra bir kez daha okuyun, baba. Hori'nin bylesi bir yky uydurabilecee inandnz sanmyorum. Ltfen bir kez daha okuyup ona bir ans tanyn." "O Koptos'tayken iilerine molozlar kaldrmalar iin emir vermi olabilir," diye karlk verdi Khaemwaset ask yzle. "Uzun zamandan beri o mezara gitmedim..." "Bizlere inanamayacak kadar zntlsnz, deil mi baba?" diye sordu Sheritra. "inizden bir ses Hori'nin hakl olabileceini sylyor ve siz ok korkuyorsunuz. Aslnda bu ses Hori'nin sylediklerine benden ok daha fazla inanyor. Koptos'a gidin ve o grevliyle konuun." Khaemwaset ban iddetle iki yana sallad ama konutuunda sesi zayf ve titrek kyordu. "Gidemem," diye fsldad. "Tbubui benim her eyim ve onu elimde tutabilmek iin her eyi gze alrm. Yanl- 454 yorsun, Kk Gneim. Akl banda her insan sevgilimin gzel, ekici ve arzu edilen bir kadn olmasnn dnda baka hibir eye inanmaz. Ama belki de kklerinde saf Msr kan olmayabilir. Hatta kkleri bile olmayabilir." "Hori onu incitmeyecek," dedi Sheritra. Ba atlayacakmcasna aryor, yorgunluktan ayakta duramyordu. Babasnn Hori'yi tutuklatmasnn arkasnda baka eyler olduunu hissediyordu. Olunu tutuklatmak iin sanki biraz sabrszlk ve kararllkla davranm gibiydi. Babasnn yanna yaklat ve Ra'nn ilk klar altnda ban kaldrp babasna bakt. "Hori'nin en son istedii ey Tbubui'ya zarar vermek. Sizin kadar o da Tbubui'yu seviyor. Bu yzden yalnzca kendisinden nefret ediyor. Sizden ya da Tbubui'dan nefret etmiyor. Baba, lm bysn ortadan kaldran bir by var mdr?" Khaemwaset gzlerini krptrd. "Evet." "Bunlardan birine bakabilir miyim?" Babasnn yznde bir kez daha o ayn kurnazca ifade olutu ve birden yok oldu. "Hayr, bakamazsn. Bunlar ok tehlikeli bylerdir. Bu byleri belli bir gce ve yetkiye sahip olan bycler kullanabilir yalnzca." "O zaman bu bylerden birini Hori iin kullanacak msnz?"
"Hayr. Gerekten de lm bys yapldna emin olmadan bu tr bir byy kullanmak ona daha byk zararlar verebilir." "Tanrlar," dedi yavaa geri geri giderken. "Onun lmesini istiyorsunuz, deil mi? Baba siz ok deitiniz, artk sizden korkuyorum. Tbubui yaamnn bensiz daha kolay olacana karar verdiinde sizi bu zahmetten kurtarmak iin hemen imdi kendimi ldrmemi ister misiniz?" Khaemwaset karlk vermedi. Yznn izgilerini aydnlatan gnein ilk klar altnda ayakta durmay srdrd. Sheritra d krkl iinde iini ekerek hzla babasnn odasndan kt. Babam ykanmasn ve giyinmesini tamamlamadan nce onun alma odasna gitmeliyim, diye geirdi iinden koridorda hzla ilerlerken. Kapnn nndeki nbeti deimeden nce orada olmalym. - 455 ok korkuyorum! Artk Antefi bu olaylardan uzak tutmalym. Bundan sonraki her eyi kendim yapmam gerekiyor. Keke Harmin burada olsayd. Az kalsn yerleri silen iki kleye arpacakt, kleler hemen kenara srayarak zr dilercesine iki bklm olup onu selamladlar. Evde yaam balamt. Ksa bir sre sonra mzisyenlerle oda hizmetkrlar aile yelerini uyandrmaya balayacaklard. Khyalar odalarn kaplarn kibarca vuracaklar, efendileri ve hanmlar harpn eliinde uyanacak ve gm tepsiler iindeki kahvaltlarn etmeye balayacaklard. Ama bunlarn hibiri annemin odasnda olmayacak, diye geirdi iinden zntyle Sheritra. Annemin dairesi bombo artk. Annemi zleyecek zamanm bile yok ama onun gitmesiyle birlikte bu evin kalbinin yaralandn da gz ard edemem. Tbubui elinden geleni yaparak annemin yaratt boluu doldurmaya alacak fakat bunu becerebileceini hi sanmyorum. Sheritra gelecei dnmekten vazgeerek yavalad ve kendi kabul odasnn nndeki uykusuzluktan gzleri kapanan korumay selamlayarak ieri girdi. Bakmut'un sandalyede oturduunu grnce ard, hizmetkrn elinde bir evrak vard. Sheritra ieri girerken ayaa kalkp onu selamlad. "Gnaydn, Bakmut," dedi. "Sen de fazla uyumamsn." Bakmut yaklaarak evra uzatt. Evran stnde Ramses'in firavunluk mhr vard. Evra alan Sheritra stnde Hori'nin adnn yazl olduunu grd. "Bunu nereden buldun?" diye sordu. "Bir rastlant sonucu," diye karlk verdi Bakmut. "Kraliyet habercisi bu evrakla birlikte dn buraya geldi ve prensi ararken sizin odanza girdi. Eer buraya gelmeseydi ya da yolunu kaybedip cariyelerin evine gitmi olsayd evra baka biri alacakt. Ben de sakladm ve dn gece kardeiniz odanza geldiinde ona vermeyi unuttum." "Tam olarak ne sylemeye alyorsun, Bakmut?" dedi Sheritra kalarn atarak. "Artk bu tmarhanede kimseye gvenmediimi sylyorum," diye karlk verdi Bakmut. -456Sheritra evraa dnceli bir tavrla bakt. "Kardeim tutukland," dedi. "Bu evra aaym m yoksa ona ulatrmann bir yolunu mu bulmalym? inde mutlaka istedii yardma ilikin bir eyler var." Hizmetkr karlk vermedi. "ok iyi bir i yaptn, Bakmut," dedi Sheritra ona, papirs uzatarak. "Bir sre daha sakla bunu. u anda onu ap okuyacak zamanm yok. Bir an nce gitmeliyim. Eer biri gelecek olursa uyuduumu ve rahatsz edilmek istemediimi sylersin." Bakmut karlk vermeden ban sallad. Sheritra ona glmsedi ve odadan kt.
Bir gece nce onlar ieri brakmak istemeyen sonra da girmelerine raz olan koruma uykusuzluktan kpkrmz gzlerle hl kapnn nnde nbet tutuyordu. Sheritra'nn onu bu kez ikna etmesi kolay olmutu ve ieri girip kapy arkasndan kaparken nbet deitirdiklerini ve gelen korumann dierini neeli bir sesle selamladn duydu. Gzel, diye geirdi iinden. Eer ansm yaver giderse ierde olduumu ona sylemez. alma odas geceye oranla daha farkl grnyordu. Ra artk ufuktaki yolculuuna balamt. Gne nlar az sonra hizmetkrlarn sprecei yerdeki ve masadaki tozlarn stne yansyordu. Sheritra az da olsa biraz sakinletiini hissetti. Derin bir soluk alarak i odaya gitti. Odann kaps hl akt ve kilidini krdklar sandk braktklar yerde duruyordu. Sheritra bir an iin bile duraksamad. Yere bada kurarak oturup sandn iindeki evraklar karmaya balad. Yreinin derinliklerinden, doru byy bulsa bile bu grevin yerine getirilmesinin imknsz olduunu biliyordu. Byy uygulayacak bilgiye sahip deildi. Ama bununla birlikte Hori lrse her eyi yapmad iin kendini asla balayamayacan da biliyordu. Ksa bir sre sonra koridorun derinliklerinden babasnn gl sesiyle bir korumann sesini duyduunda Sheritra, hiyerogrifleri deifre edebilmek iin elinden geleni yapyordu. Yrei azna geldi. Telala okuduu evra sandn iine att ve saklanacak bir yer arad. Kznn, olunun ve Antef'in alma odasnda verdii zarar grebilmek iin y-457 1 kanmaktan ve stn deitirmekten vazgetii anlalyordu. Oda kkt ve iinde fazla eya yoktu, yalnzca duvara dayal birka tane sandk vard. Sandklarla duvar arasnda boluk bulunuyordu. Sheritra hi dnmeden bu boluklardan birine srtst uzand. Yatt yer. den kutular ve kapnn alt blmn grebiliyordu. Soluk almamaya alarak bekledi. Korkudan baylacak gibi hissediyordu kendini. Babas geldi ve kapnn eiinde durdu. Odann karmaasn grnce barmaya balad, Sheritra babasnn plak bacaklarnn kendisine doru yaklatn hissetti. Babas eilerek evra kartrd, belki de alnan bir evrak var m, diye sayyordu. Sheritra babasnn acmasz, fke ve iddet dolu yz ifadesini grd. Baklarn babasndan uzaklatrd, kendisini grmesini kesinlikle istemiyordu. Birden baklarn yine babasna evirince onun evraklardan birini sanda yerletirdiini grd. Bu, Thoth Evrak'yd. Evran stndeki kan lekesi gn nda daha belirgindi. Khaemwaset sandn kapan kapatt ama sand olduu yerde brakt. Yere melerek dier kutular at. Yz ifadesi deimiti. Artk acmasz deildi. fkesi artmt. Kendi kendine bir eyler mrldand ama Sheritra onun ne demek istediini anlayamad. Ava ktnda benzeri ifadeyi Harmin'in yznde de grmt. Khaemwaset srekli ellerini yumruk yapp ayordu. Sonra birden kararn vermi gibi bir tavr taknd. Uzanarak tam Sheritra'nn nnde duran sandn kapan at. Sheritra onun yeniden bir eyler mrldanmaya baladn fark ettiyse de syledikleri anlalmyordu. Sandn kapan fkeyle kapatnca Sheritra korkuyla srad. Daha sonra da babasnn kapya doru yaklatn grd ama elinde kk bir ta ie vard. gdlerini deerlendirecek zaman yoktu. Sakland yerden karak babasnn arkasndan kotu. Babas korumaya bir eyler sylerken alma odasnda bekledi, sonra da koruma kendisiyle konuabilir ve babas da
bunlar duyabilir diye koridorda gzden kaybolmasn bekledi. Sonra da kapya gitti, kendisine - 458 aknlkla bakan korumaya ban sallad ve babasnn arkasndan gitti. Babasn neden izlediini bilmiyordu. Onun elindeki ta ie nedense kendisini ok rktmt. Dikkatle koridorun ucundaki keden dnd, Hori'nin odasna yaklatnn farkndayd. Babas koridorun ortasnda hareketsiz bir ekilde duruyordu. Sheritra aknlkla ona bakt. Babasnn davrannda sinsice bir tavr vard ve onun ter iinde kaldn grebiliyordu. Ara sra kiltinin etekliiyle yzn siliyordu. Hl kendi kendine bir eyler mrldanyordu. Sheritra bekledi. Ksa bir sre sonra koridorun dier tarafndan gelen ayak seslerini duydu ve babas koridorda yavaa yrmeye balad. Antef elinde duman kan bir anak tayarak grnd. Khaemwaset'i grnce aknlkla durdu. Khaemwaset onun yolunu kesti. "Bu ne?" diye sordu. "Ekselanslar iin un orbas," dedi Antef. "Hastalandndan beri onu bununla besliyorum. Dn sabahtan beri azna bir ey koymad, efendim." "Tepsiyi bana ver," dedi Khaemwaset. Bunlar duyan Sheritra gzlerini kapayarak duvara yasland. Ah, olamaz, diye geirdi iinden panik iinde. Babam bu kadar kt olamaz. "Onunla konumak istiyorum, Antef, onun iin orbasn ben gtrmek istiyorum," diyordu Khaemwaset. "Sen ekilebilirsin." Bir anlk bir duraksamadan sonra Antef tepsiyi Khaemwaset'e uzatt ve istemeye istemeye geri dnd. Antef uzaklanca Khaemwaset tepsiyi yere brakt ve evresine baknd, sonra da ienin tpasn at. Sheritra siyah bir svnn orbaya dkldn grd. Hori'nin lmesinden iyice emin olmak istiyor, diye geirdi iinden. Hibir eyi ansa brakmak istemiyor ve biri belki de bykbabam bir aratrma yapmak isteyecek olursa tm suu yemei mutfaktan alan Antefe ykleyecek. Khaemwaset orbann iine dkt svy parmayla iyice kar-t'rd. Yznde son derece sakin bir ifade vard ve Sheritra artk onun -459akln iyice kaybetmi olduunu anlad. Kafasnn iinden bir ses, "Bir eyler yap, bu lgnl durdur," diye haykryordu. Sheritra sakland yerden frlayarak koridorda komaya balad. Babasn yakalayacak-m gibi elini hzla uzatt, tepsi salland ve orba ksesi yere dt. "Sheritra!" diye haykrd Khaemwaset scak orbann yakt elini ovuturarak. "Burada ne aryorsun?" Kzna fkeyle bakt ve Sheritra babasnn fkeli gzlerinde lmcl hiddeti grd. "Baba, ok zr dilerim," dedi soluk solua kalm bif halde. "Ho-ri'yi grmek istiyordum. Bakmut beni ykamak iin beklediinden acele ediyordum, fark edemedim..." "nemli deil," diye mrldand. "Ben de onu grmek istiyordum ama bekleyebilirim. Ona biraz daha orba getirmelerini emret, ltfen." Kznn karlk vermesini beklemedi. Arkasn dnerek sarho gibi sendeleyerek koridorda uzaklat. Sheritra rahatlam bir halde evresine baknd. Hori geici olarak gvendeydi, ancak babasnn ksa bir zaman sonra Hori'nin yaamna son verecek darbeyi indireceinden
hi kukusu yoktu. Elbette bu arada lmezse, diye geirdi iinden ve birden kahkahalarla glmek istedi. Zavall Hori! Tbubui seni ldremez-se, babam ldrecek. Ilk gzyalarnn yanaklarndan aa yuvarlandn fark etti ve bouluyormu gibi bir lk atarak Khaemwaset'in arkasndan komaya balad. Babas oktan gzden kaybolmutu ama Sheritra baheye kmak zere olan Antefi grd. "Antef!" diye bard, delikanl durdu ve gen kzn soluk solua yanna gelmesini bekledi. "Antef!" dedi bir kez daha, gs inip kalkyordu. "Senden bir daha yardm istememeye karar vermitim ama yardmna gereksinimim var. Hori'yi mutlaka bu evden karmal ve mmknse Delta'ya gndermeliyiz. zr dilerim," dedi delikanlnn yzndeki ifadeyi grerek. "Bana yardm edecek senden baka kimse yok. Yardm edecek misin?" "Bylesi bir eyi gerekletirebileceimizden emin deilim," dedi kuku dolu bir sesle. "Prens Khaemwaset olunu yakndan denetliyor -460 ve dorusunu isterseniz prenses babanza kar gelecek olursam bu benim sonum olur." "Bunu nasl gerekletirebileceimi ben de bilmiyorum," dedi Sheritra. "Ama denemek zorundayz. Bir saat sonra odama gel. Bylelikle ykanp stm deitirebilirim ve sonra da oturup bir plan yaparz." Antef selam vererek yanndan uzaklat. Sheritra dairesine dnd. Bakmut onun ne denli gergin olduunu fark ederek hemen yanna kotu. Sheritra birden kendini brakt. Tm bedeni titriyordu. Bakmut onu kollarnn arasna alarak bir sandelyeye oturttu. "arap," diye mrldand Sheritra titreyerek. Bakmut arap sra-hisiyle kadehi alarak yanna geldi, kadehi doldurdu ve gen kza uzatt. Sheritra titreyen elleriyle kadehi ald ve yavaa imeye balad. Bir sre sonra titremesi yerini byk bir soukkanlla brakt. Gerekirse Hori'nin yanndaki askeri ldrrm, diye geirdi iinden. Tbubui'yu da ldrrm. Hori'nin yaamas iin herkesi ldrebilirim. "Yka beni," diye emretti Bakmut'a.'Ve elini abuk tut. ok nemli ilerim var." -461 Yirmi Birinci Blm 'Huzur iinde olanlar senin szlanmalarn duyamaz ve mezarnda yatanlar senin aladn fark edemez.' Askerler Hori'yi yatana yatrr yatrmaz delikanl hemen derin bir uykuya dalm ve dnde Tbubui'yu grmt. Tbubui'nun stnde gslerinden birini akta brakan beyaz bir harmani vard ve bahedeki firavuninciri aalarndan birinin glgesinde oturuyordu. Bana ve midesine bakr ineler batrlm balmumu bebek Tbubui'nun akta kalan memesini emiyordu. "Fazla uzun srmeyecek, sevgili Hori," diyordu Tbubui sevgi dolu bir sesle. "Karnn doyurdu." Hori banda ve midesinde korkun bir ar hissederek dehet iinde uyand. Trnaklarn arafa geirerek arsnn gemesini bekledi. Evin iinde hareket balamt. Koridorda yryen insanlarn ayak seslerini, kabul salonunun kapsnda nbet tutan askerleri, baheden gelen mzii ve un orbasnn kokusunu duyuyordu. Glkle ban evirince uyurken birinin ieri girip kendisine yiyecek bir eyler brakm olduunu fark etti. Bir anan iinde artk iyice soumu olan orbayla balla tatlandrlm kavun dilimleri yatann yanndaki kk masann stnde duruyordu. eri giren gnein altnda meyve ba parlyordu. Hori baa bo gzlerle bakt. Bir gece ncesinin olaylarn hayal meyal hatrlyordu ama bunlarn tmnn de gerek olduunu biliyordu. Babam kendisine gstermeye altm hibir eyle ilgilenmedi
-462 bile, diye geirdi iinden. Sheritra bana bal, yanmda yer alyor fakat 0 da gerei grmek istemiyor. Harmin'e o kadar k ki, onun... Tbubui'nun gerekte ne olduunu dnmek bile istemiyorum. Daha baka yaplacak bir ey kalmad ki. Hibir by beni kurtaramaz, stelik daha bebei bile bulamadk. Bana kalrsa Sheritra hakl. Bebek, dou kysndaki evde. Keke oraya gidebilsem. Meyve ba, ucu bal ksesine dayal halde masum bir ekilde duruyordu. Hori baa bakarken yeniden uykusunun geldiini hissetti, gzlerini baktan ayrmadan iinin getiini fark etti. Bandaki ve karnndaki sanc artk dayanlmaz bir hale gelmiti. Kimse gelip nasi olduumu sormuyor, diye geirdi iinden kendine acyarak. Kimse gelip beni ykamyor, sancm hafifletecek bir ila vermiyorlar. Herkes beni unuttu. Zayfln ve yalnzln gzyalar yanaklarndan aa sicim gibi inmeye balad, Hori bir sre kendine acyarak alad. Ama daha sonra kendini toplayarak yerinden kalkt ve masann stndeki haha ald. Kutuyu sallaynca iinde fazla kalmadn grd. Kendini biraz daha gl hissederek bunun bir iaret olduuna karar verdi ve kalbi hzla arpmaya balad. Babas doktordu ve Hori de babasndan insann lmeden ksa bir sre nce kendini ok iyi ve enerji dolu hissettiini duymutu. Mutlaka bu haha almalym, diye geirdi iinden. Zaten fazla zamanmn kaldn da sanmyorum. Sancs artmt, baklarn kavunun yannda duran baa evirdi. Dou kysndaki ev, diye geirdi iinden tembelce. Savamadan lmeyi reddediyorum. Kapmn nnde acaba ka asker nbet tutuyor? Birden fazla olduunu sanmyorum. Unutma lm deindesin. Ve kapmn nnde bu nbet tutan asker de ok hasta birinin kapsnda olduunu dnyordur. Hori elini uzatarak ba tuttu. Bu gece, dedi kendi kendine. Elinde bak kendinden geti. Uyandnda hava kararmt. Grlt yapmayan bir hizmetkr masann stndeki lambay yakm ama sabahki tepsiyi kaldrma zah- 463 metine katlanmamt. Eer babamn yerinde olsaydm, diye geirn-iinden zoraki bir neeyle, bu hizmetkr hemen cezalandrrdm. Ba tutan parmaklar uyumutu. Elini baktan ekti ve kendini incelemeye balad. Kendini daha iyi hissediyordu. Bunun kanlmaz sondan nceki son iyilik olduunun farkndayd fakat bunu dnmerne-ye alt. Kendini zorlayarak yatakta doruldu, ayaklarn yere bast ve dikkatle kalkt. Birden ba dnd ama bu hemen geti. rlplak olduunu fark etti, stndeki kirli kilti hizmetkrlar karp bir sandalyeye atm olmalydlar. Yavaa, iki bklm bir halde uzanp kiltini ald. Sancnn artmamas iin yerinde dorulmaktan korkuyordu. Kilti stne geirdi. Kapnn arkasndaki koridorda derin bir sessizlik hkm sryordu. Elinde bak sendeleyerek kapya yaklat, kulan kapya dayad. Nbetinin kprdadn duydu. Kapy yavaa aralad. Nbeti skntl bir ifadeyle duvara dayanm duruyordu. En yakn meale koridorun uundayd. Hori derin bir soluk ald. Gcnn gittike azaldnn farkndayd. Eer bu ans deerlendiremezse asla ikinci bir ansa sahip olamayacan biliyordu. Ba skca tutarak ban kapdan karp sana ve soluna bakt, sonra da nbetinin kolunu arkasnda bkerek ba boazna dayad. Asker yalnzca bir kez k-srrcesine bir ses kard, gsn tuttu ve yere dt. Cansz gzleri korkuyla ak kalmt. Hori'nin cesedi odann iine itebilecek gc yoktu, aslnda buna aldrmyordu bile. Birka dakika sonra evden km olacakt. Yerde kanlar iinde yatan nbetiyi ldrmek iin zaten yeterince g harcamt.
Dengesine yeniden kavumak iin bir elini duvara dayad. Midesindeki sanc yeniden balamt. Derin bir soluk almaya alarak hafife eilip bir ayan yerde cansz yatan askerin omzuna dayad ve boazna saplad ba ekerek askerin kiltiyle temizledi. Sonra da baheye doru gitti. Evin tm girilerinde nbetiler olduunu biliyordu fakat bir kez daha birini ldrmek istemiyordu. Bu nbetiler yalnzca ilerini yapan masum insanlard. Ama askerlerden birinin stne saldrp en azndan -464 onu etkisiz hale getirmesi gerektiini de biliyordu. Bunu yapmak zorundayd. Hori sendeleyerek ilerlerken ban kard. Nbeti hafife yerinde sallanyordu, klc kemerinin altnda duruyordu. Hori adamn dizinin arkasndaki tendonlar hedef alarak ban saplad. Nbeti inleyerek ve titreyerek yere dt. Koridorun ucunda evin iini serin tutmaya yarayan byk bir fnn iinde ime suyu vard. Hori kendini toplayarak fy devirdi. Sular yerlere sald. Hori tm gcn toplayarak fy kaldrd ve askerin bana frlatt. Titreme annda kesildi. Hori ter iinde askerin yanndan geerek baheye kt. Hava hl scakt ve yldzl gkyznde mehtap vard. Hori'nin bu gzel manzaray grecek hali yoktu. Sendelyerek ky basamaklarna doru gitti. Burnuna gelen kokudan nehrin sularnn ykselmeye baladn anlad. Yolun kenarna ekilerek dikkatle evreyi dinledi ama o gece anslyd. Nbetilerin evin evresinde nbet tuttuklarn dnd. Mealelerin alevleri suya yansyordu. Grnmemek iin mealelerin etrafnda dolamas gerektiini biliyordu, ama bunu yapacak gc olmadndan mealelerin altndan geti. Tekneleri denetleyen nbetilerle nasl baa kabileceini bilemiyordu. Basamaklar ar ar inmeye balad, bann zonklamasndan tr dengesini salamakta glk ekiyordu. Alt basamakta srtn taa dayam derin bir uyku eken nbetiyi grd. Hori yksek sesle glmemek iin kendini g tutarak, cezalandrlmas gereken bir hizmetkr daha, diye geirdi iinden. Sandal nerede? Sanda, nehrin hafif dalgalar arasnda sallanan sandal grd. Kyda bal duruyordu. Nbetiyi uyandrmamaya alarak basamaklar yavaa inmeyi srdrd ve sandala yaklat. Sandaln iinde krek yoktu, ama bu da ok nemli deildi. Nehirdeki akntya gvenmek zorundayd. Aknt zaten uzun olmayan bu yolculuunda ona yardm edecekti. Sendeleyerek sandala atlad. -465 Firavunlarn fkesi / 30 pi zd ve kk sandal nehrin orta yerine doru ilerlemeye balad. Nehrin orta yerine geldiinde Hori herhangi bir ey yapmasna gerek kalmayacan ve akntnn kendisini srkleyeceini biliyordu. Ba dnmeye balad ve birden sandaln iinde baylabileceini dnerek byk bir korkuya kapld. Bak hl elindeydi. Ban saklayabilecei kemeri yoktu, kiltini beline balad iin ba sandaln yerine brakt ve ayan stne koydu. Sandaln akntya kaplarak nehirde ilerlediini hissettiinde derin bir soluk ald. Kendine geldiinde mehtabn altndaki karanlk kentin glgelerini solunda, akasya aalaryla dolu kynn ise sanda olduunu grd. Dalm olmalym, diye geirdi iinden. Sandaldan suya doru eilip avularna biraz su doldurarak yzne att. Odasndan karken yreinde hissettii gten artk eser yoktu ve orada sandaln iinde lebi-leceini ve cesedinin Delta'ya srklenebileceini dnerek panie kapld. Beni mumyalamalar iin de ok ge kalnm olacak, diye geirdi iinden korkuyla. Bedenim
oktan kokumu olacak. Ah, Tanrlarn Efendisi, Amun bana ac ve ky basamaklarna sa salim ulamam sala! Sandal akntnn yardmyla yoluna ar ar devam ediyordu. Hori, Tbubui'nun eski evinin bulunduu allkl araziyi grd. Seren direini kullanarak sandal kyya doru yneltmeye alt. Bir an iin bu abalarnn ie yaramadn grd ve Hori akntnn kendi gcnden daha gl olduunu dnmeye balamt ki sandal istedii yne dnd ve basamaklara yaklamaya balad. Eilip ban ald ve sandaldan suya atlayarak basamaklara doru gitti. Sandal akntnn etkisiyle kydan uzaklamaya balad ama Hori bunu nemsemedi. Hori srnerek kendini kumlarn stne att. Uyumak istiyorum, diye geirdi iinden. Sonsuza dek uyumak istiyorum. Ve bu istei yerine geldi, gzlerini yeniden atnda mehtabn batmakta olduunu fark etti. Acyla inleyerek ayaa kalkt ve yol boyunca ilerlemeye balad. Hurma aalarnn evreledii yol karanlkt. Sandaki ve solundaki -466aalar siyah stunlar gibi evresini kaplam, rzgrn hafif esintisinde gizem dolu hrtlar karyorlard. Hori bu aalarn kendisini gereklerden uzaklatrmasna izin vermemeye alarak son keyi de dnd ve yolun bitimindeki evi grd. Aalarn arasndaki bu derin sessizliin iindeki ev ona Koptos'taki harabeleri hatrlatmt. Kendini zorlayarak gemii dnmemeye alt. Hori imlerin stnde ilerlerken grnmeyen gzlerin kendisini izledii dncesine kapld. Artk kaybedecek bir eyim kalmad, dedi kendi kendine. u anda yaadm bu ac, hibir eyle kyaslanamaz. Evin ana giriinden o souk hole gireceim. Beni grmezden geleceklerinden emin olduum o hizmetkrlar bu kez ben de grmezden geleceim. rperdi ve evin youn karanlndan ieri girdi. Evin bir kesinde kollan iki yana sarkm gzleri kapal bir hizmetkr ayakta duruyordu. Hori yaklaarak ona ekingen bir bak frlatt ama hizmetkr onu fark etmedi bile. Ban skca tutarak, ter iindeki avucunu kiltine sildi ve yrmeyi srdrd. Her yer youn bir karanlk iindeydi. Hori, Tbubui'nun eski odasnn bahe knn hemen sanda olduunu biliyordu, srtn duvara dayayarak ilerledi. Evin dier ucunda ise Sisenet ile Harmin uyuyordu ya da geceleri ller ne yapyorsa onu yapyorlard. Onlar rahatsz etmemeliyim, diye geirdi iinden. Omzunu bir eye arpt, dnp baktnda bunun bir kap olduunu grd. Yavaa kapnn kulbunu evirerek ieri girdi. Burada da ayn karanlk hkm sryordu. Hori eyalara dokunarak aratrmasn yapmak zorunda olduunu fark etti. Yanna bir lamba almamt, ho aslnda bunu tayabilecek gc de yoktu. Elini kapya dedirir dedirmez bann ars artmt. Ban hafife kaldrmaya alt ama beceremedi. Ban dilerinin arasna sktrarak odann kelerini, zemini parmaklaryla yoklamaya balad. Eli bir ilteye dedi, yatan altna bakt, sonra da odann dier tarafn aramaya koyulunca burann bombo olduunu fark etti. Tbubui'nun sandklar yoktu. Gece masasyla - 467 Thoth'un ibadet yeri de tanmt, yerinde deildi. Demek her eyi babamn evine tad, dedi kendi kendine.
Yorgunluk ve aresizlikten alamaya balad ve sendeleyerek kapya doru gitti. leceksin, dedi iinden bir ses. O bebei asla bulamayacaksn. O kadn senin sandndan da akll. Alt ay nce, babanla birlikte Saqqara Vadisi'nde oturup o eski mezara bakarken bu bo odada leceini kim tahmin edebilirdi? Gzyalar yanaklarndan aa dklrken, sakin ol, dedi kendi kendine. inde bulunduun durumu kabullen ve gidebildiin kadar git. Dizini kapnn kenarna arpt ve kapy aarak karanlk hole kt. Koridorun dier ucunu solgun, sar bir k aydnlatyordu. Hori kalbi hzla arparak durdu. Orann az nce karanlk olduundan emindi, ama biri bir k yakmt ve bu k kapnn altndan szyordu. Kimin kaps, diye geirdi iinden panikle Hori ve hemen bana sarld. eri girdii holden yeniden geti ve duvara dayal halde kprdamadan duran hizmetkra bir gz att. Kimin odas? Bu Sisenet'in odasyd ve kap birden araland. Hori iinde garip bir sakinlik hissederek kapy ardna kadar ap ieri girdi. Dikkatini ilk eken ey koku oldu. Bu kokuyu hemen tanyabilecek kadar sklkla mezarlarn iine girmiti, buradaki kokumu kf kokusu birden genzini yakt. Yutkundu, boaznn yandn hissetti. Bu odaya daha nce hi girmemiti. Kk ve iinde fazla eya olmayan bir odayd. Duvarlar griydi. Kardaki duvarn dibinde bir yatak vard, yatakta yatak bandan baka bir ey yoktu ve odann ortasnda da zerinde bir lamba ve kutu bulunan bir masa vard. Bu oda bana bir yeri hatrlatyor, diye geirdi iinden kapnn eiinde dururken. Buras bana... bana bir mezar hatrlatyor. Sisenet souk bir tavrla eilip onu selamlad iin korkacak zaman bile olmamt. Sisenet'in stnde ksa bir ktten baka bir ey yoktu. Bedeni toz iindeydi. "Demek gelen gen Hori'ymi," dedi Sisenet souk bir tavrla glmseyerek. "Koridorda ayak sesleri duymutum ve bunun sana ait - 468 olabileceini dnmtm. Hi de iyi grnmyorsun, gen prens, insan sana baknca lm gryor. Neden?" Hori elindeki ba skca tutarak ieri girdi. Sisenet elini masaya dayayarak kenara kat. Hori karlk vermedi. Hibir zaman Tbu-bui'nun kardei Sisenet hakknda fazla dnmemiti. Sisenet, Ho-ri'nin yaamna ara sra giren sessiz ve iine kapank bir adamd ve zamannn byk bir blmn okuyarak geirirdi. Ama Hori imdi onu dikkatle izlerken bu adamn neler okuyabileceini merak ediyordu. Sisenet'in glmsemesi tm yzne yayld. Bu hi de ho bir glmseme deildi. Hori birden onun byk bir gce sahip olduunu hissetti ve tm bedeni rperdi. "Sendin!" dedi bararak. "Ta bandan beri her eyi sen yaptn. Penbuy'u sen ldrdn. Babam batan karmak iin Tbubui'yla plan yaptnz. imdi de beni ldreceksin!" Sisenet karlk vermek yerine masadan uzaklat ve Hori tam o srada iman, ilkel bir tanrya benzeyen bir eyin yerde oturduunu grd. Bu, arad bebekti. Mealenin titrek alevleri bebein stndeki bakr inelerde parlyordu. Bebein hemen yannda Hori en ok sevdii kpesini grd. Kpelerim, diye geirdi iinden. "Aradnz bu muydu, ekselanslar?" diye sordu Sisenet kibarca. "Evet? yle sanyorum. Ama artk ok ge. ki gn iinde leceksiniz." Hori bann dndn hissetti, birden baylacakm gibi oldu ama kendiyle savaarak var gcyle ayakta durmaya alt. "Peki, ama neden?" diye sordu bouk bir sesle. Glkle soluk alabiliyordu. "Neden? Tbubui'nun kocas olduun doru, deil mi? Sen prens Ne-nefer-ka-Ptah o da prenses Ahura.
Babam sizleri diriltti. Sizler yaayan llersiniz. Ama neden bizi setiniz?" "Zavall Hori," dedi Nenefer-ka-Ptah yapay bir ilgiyle. "Otursan iyi olacak. Benim sandalyeme otur. arap getirmesini sylemek iin hizmetkrm araym m?" Siyah gzlerinde muzip bir parlt vard. Ne dndm biliyor, diye geirdi iinden Hori, korkmaya balamt. Bin yalarnda birinin karsndaym. Yrme, konuma, glme, hare- 469ket etme hakk olmayan bir yaratn karsndaym, oysa onun u anda karanlklarn iinde rm bir halde kefenine sarl yatmas gerekirdi. "Tek bir szckle onlar uyandrabilirim," diye konumasn srdrd Nenefer-ka-Ptah. "Umursamazlar ve asla bana kar kmazlar." "arap istemem," dedi fsltyla Hori, ancak yine de o mezar kokusunu giderecek bir eye gereksinimi vard. Kpeler ve mumya bebek alayc bir tavrla glmsyordu. "Karm, gneyin en gzde kadnyd," diye sze balad Nenefer-ka-Ptah. Odann iinde yavaa yrmeye balad. "ok gzel bir kadnd. Cinsel ekicilii karsnda erkekler ona asla kar koyamazlard. Cinsel yreklilii efsaneye dnmt. Birlikte boulurken sevien bir kadn gibi bacaklaryla bedenime sarlmt, bedenini korkuyla bedenime dayamt. Sizin de bedeninizi bacaklaryla sard, deil mi, ekselanslar?" Hori aknlk iinde ban evet dercesine sallad. "Ama ben korkmuyordum. Evra, uzun zaman stnde altm ve sonunda baardm evram dnyordum. Rahip yardmclarna gerekli emir verilmiti. Kapaksz tabutlara gmlecektik ve tabutlarmzn evresine yapay bir duvar rlecekti. Evrak ise hizmetkrlarmdan birinin cansz bedenine dikilecekti. Ben ldmde hizmetkrlarmdan ikisinin de ldrlmesini ve benim mezarma gmlmelerini emretmitim. Ama Merhu..." Durdu, elini tral banda dolatrd. "Merhu. Olum. O gnlerde Msr'n iei olan olum. Yakkl, inat, baarl ve mark olum. O da evra biliyordu. Onun gmlmesine ilikin yaptm hazrlklara kar kmad ve Ahura ile ben mumyalandktan ksa bir sre sonra o da bouldu ve babanz byk bir saygszlkla bizim mezarlarmza girme cesaretini gsterdi. Hepimiz, suda boulduk," dedi. "mz de Nil'i ok sevdiimiz iin bence bu kozmik bir akayd. Yzer, balk avlar, scak gecelerde Nil'de tekneyle dolar, sular ayaklarmz slatrken kysnda seviir, nehirde partiler dzenler ve her yl su dzeyinin alalp ykselmesini izlerdik. Saqqara'daki mezarmzn duvarlarn su resimleriyle ssledik. Merhu da ok sevdii Koptos kentindeydi ve tanr yaammz en byk mutluluk kaynamz olan suyla sona er- 470 dirmeyi bekliyordu. Yaam ne denli ilgin olaylarla dolu!" Hori'ye yaklat. "Bu evraa sahip olmann baz tehlikeleri de ierdiini biliyordum," dedi. "Ama ben Msr'n en byk ve nemli bycs olduum iin bu riski gze almtm. Evrak benimdi, onu ben bu hale getirmitim. Ailemin ve benim dediim bedel be yllk g ve bereket dolu bir yaamdan sonra erkenden lmek oldu." "Sorumu yantlamadn," dedi Hori, aslnda kendini biraz daha gl hissetseydi bu rktc yerden avaz kt kadar bararak kaacakt. Bir cesetle birlikteyim, diye geirdi iinden. Ruh hastalar gibi cesetle sevitim. Ya babama ne demeli? Onun yaam Tbubui'ya sahip olduu andan itibaren tersine dnd. Sheritra'nn yaam da yle. Hepimiz, Msr'da hi kimsenin anlayamayaca gnahlar iledik. Bunlar her zaman byle miydi? Her zaman bylesine yrtc ve vicdansz insanlar mydlar? Yoksa onlarn insancl yanlar lmleriyle birlikte mi yok olmutu? Bunun da bir bedeli var m acaba? Tanrlar onlar gibi bizleri de reddedecekler mi? Nenefer-ka-Ptah yine odann iinde dolamaya balad. "Sorunuz mu?" dedi. "Ah, evet. Neden siz? Bizleri yeniden diriltii iin babanza kran duyuyoruz ve bizi
orada kendi halimize braksay-d evra ele geirecek ve Memphis'de sessiz ve sakin bir yaam srecektik. Ama Thoth..." Doru szckleri arar gibi bir hali vard. "Thoth benim efendim oldu. Evra o yaratmt ve evra ele geirerek ben onun denetimi altna girmi oldum. Tanrnn dncesine sahip olarak yaamak o kadar da kolay bir i deil. Salt ibadetten daha baka eyleri de gerektiriyor. Ah, hem de ok daha baka eyleri. Onun dili sivridir, Hori, parlak gzleri ise acmaszdr. nsan onun denetimine girince onun klesi oluveriyor. Khaemwaset gnah iledi," dedi. "Artk kendisinden baka hibir tanrya hizmet etmiyor. Khaemwaset'in mutlaka ortadan kaldrlmas gerek. Evran el deitirmesiyle senin ruhun da cezalandrlarak bana geti. Ve Khaemwaset'in ruhu da kstah davranlarndan tr kutsal yerlerden srekli uzak kalmakla cezalandrld. nsan tanrya kar gelmemeli, prens ve sizin u kk ve deersiz - 471 ailenizi paraladm iin ok memnun olduumu itiraf etmeliyim. Aslnda mz de ok memnunuz. Benim iin bu yeniden by uygulamalar yapmam salad ve Tbubui'ya da en ok baarl olduu konuda yeniden oyunlar oynama frsat verdi." Gzlerini Hori'ye dikti. Hori birden arlarna karn gen kadn arzuladn hissetti. "Hepiniz ok irensiniz," diye inledi Hori. "Yaamm geri ver!" "Ama artk sen bozuldun, Hori," dedi glmseyerek Nene-fer-ka-Ptah. "Sen, Tbubui'ya sahip oldun. Artk senin iin herhangi bir kurtulu sz konusu deil." Hori bana dokundu. "Bunu haketmiyorum!" diye bard. "lmeyi reddediyorum! Kesinlikle reddediyorum." Birden kendini ok gl hissederek ba dorultup Nenefer-ka-Ptah'a saldrd. Nene-fer-ka-Ptah ifadesiz bir yzle yerinden kmldamad. Hori bir lk atarak ba Nenefer-ka-Ptah'n boazna saplad. Ne var ki, Nene-fer-ka-Ptah yzn bile buruturmad, sakin bir tavrla Hori'yi izliyordu ve birden esnedi. Hori dehet iinde Nenefer-ka-Ptah'n boazna saplanan ban ucunu grd. Nenefer-ka-Ptah sabrszlkla boazna saplanan ba ekip kard ve masaya frlatt. "Ben zaten lym," dedi yumuak bir sesle. "Bunu anladn sanyordum, Hori. kinci kez lemem." Hori aresizlikle yere kt, acdan ve bir ey yapamamann verdii aresizlikten alamaya balad. Tam yerinde dorulurken ak kapnn nnde bir hareket gzne iliti. Yal gzlerinin arasndan aknlktan az bir kar ak kalm Sheritra'y grd. Hemen arkasnda da Antef duruyordu. "Grdm!" diye haykrd Sheritra. "Ah, tanrlar, Hori, sen haklymsn! Grdm!" Hori yerinde dorulmaya balad. Gzucuyla Nenefer-ka-Ptah'n eilip kardeini selamladn grd. "Narin, kk Prenses Sheritra'mz gelmi," dedi Nenefer-ka-Ptah. "Ho geldiniz, ekerim. Bizim bu alakgnll toplantmza katlmak ister misiniz? Size akrep kabuklaryla fare leinden baka bir ey ik-472 ram edemeyeceim ama belki de kardeiniz Hori'nin cenaze yemeine katlmak istersiniz." "Hori!" diye avaz kt kadar bard Sheritra. Hori glkle ayaa kalkabilmiti, byk bir ok yayordu fakat yine de mantkl dnebiliyordu. "abuk buradan ka!" dedi. "Antef..." Ama ge kalmt. Sheritra korku iinde oktan arkasn dnp koridorda komaya balamt bile. Hori kz kardeinin arkasndan komak istedi, kapya yaklatnda Antef koarak yanna gelip ona yardm etti. Birlikte koridora ktlar, koridorun ucundaki kap ald ve Sheritra, ak kapnn nnde duran Merhu'yla kar karya geldi. Sheritra kendini onun kollarna att.
"Bana bunlarn doru olmadn syle!" diye haykrd, Merhu'yu omuzlarndan yakalayarak. Yzn Merhu'nun gsne gmd, ona skca sarld. "Bana beni sevdiini, bana taptn ve evlilik szlemesi hazrlanr hazrlanmaz evleneceimizi syle." Korku dolu baklarn kaldrp Merhu'ya bakt. "Annen, Sisenet ve dier konularda hibir ey bilmediini syle bana. Hadi syle, Harmin!" Merhu'nun babas odadan km, ilgisiz bir tavrla onlar izliyordu. Antef'in koluna dayanan Hori, baba ile oulun arasnda bir zafer parltsna benzer bir bakmaya tank oldu, sonra da Merhu, Sheritra'y itti. "Seninle ha?" diye bard Merhu, bir yandan da gen kz tepeden trnaa kmsercesine szyordu. "Seninle mi evleneceim?" Geriledi. Sheritra donup kalmt. "Sen, benden stlenmem istenilen basit bir grevden baka bir ey deildin ve dorusunu istersen hi de ilgin bir grev deildin. Bakireler beni skar. Senin o irkin, kara kuru bedenine sahip olmak kadar skc bir i yoktu. ok safsn, Sheritra. Ama dorusunu istersen sana kmm gibi davranmak daha da skc ve irenti. Seninle iim bitti artk. Oyun bitti." "Sheritra..." dedi soluk solua kalm bir halde Hori, ama Sheritra kardeini itti, yznde utan ve aknlk dolu bir ifadeyle koarak uzaklat. - 473 Anfet'le birlikte Hori kz kardeinin arkasndan komaya alt, arkalarndan gelen hayvans iniltiler onlar baheye kadar izledi. Gittike artan ve bir kakafoniye dnmeye balayan iniltiler br dnyadaki eytanlar sanki pelerinden srklyormu gibiydi. Sheritra ky basamaklarnda durdu, soluk soluayd. ylesine byk bir ok yayordu ki alayamyordu. Hori, Antefle birlikte kardeine yaklarken akntnn sandal srklediini fark etti, ama kydaki direklerin birine skca bal duran bir sal vard. "Burada olduumu nasl anladnz?" diye sordu glkle Hori. "Prenses tahmin etti," dedi Antef. "Kapnzn nndeki koruma l bulunduunda ve siz ortadan kaybolduunuzda prenses buraya gelmi olabileceinizi tahmin etti. Sizi Sisenet'in evinde bulabileceimizi syledi. Evin iindeki o kargaadan yararlanarak kap buraya geldik. Evde olmadmz fark ettiklerini sanmyorum." Sheritra'nn yanna yaklatlar, ama Sheritra onlar fark etmemiti bile. Dizlerini gsne ekerek yere oturmu, bedeni hkrklarla sarslyordu. "Sheritra," dedi telala Hori. "Burada kalamazsn. Eve dnmelisin, Sheritra!" Gen kz yavaa ban kaldrd. Yz ac doluydu fakat ayn zamanda da Hori'nin hi houna gitmeyen souk ve rktc bir ifade vard. "Antefle ben seni eve gtreceiz," dedi. "Sonra da Del-ta'ya gideceiz. Thoth ya da Set rahiplerinden birini bulup bu laneti ve byy bozmalarna alacam." Sheritra kendini zorlayarak ayaa kalkt. . "Sana inanmadm iin ltfen beni bala, Hori," dedi fsltyla. "Sisenet'i bakladn grdm. Boaznn iine saplanan ba da grdm. Ama tm bunlara hl..." "Biliyorum," dedi yavaa Hori. "Hadi sala bin, Sheritra. Antef krekleri sen tek bana ekmek zorundasn." Sala bindiler ve Antef krekleri ekmeye balad. Antef akntyla bouurken Hori kolunu Sheritra'nn
boynuna dolam oturuyordu. Hori gzlerini kapad, iki gn, diye geirdi iinden. Eer o eytan do-474 ru sylediyse yalnzca iki gnm kald. Sheritra yerinde kprdad ve Hori onun hkrdn fark etti. Antef krekleri brakt ve Hori'ye dnd. "Eve geldik ekselanslar. Kyya kmak istiyor musunuz?" Hori yavaa kardeinden uzaklat. Sheritra kardeinin yzn ellerinin arasna alarak hafife dudaklarndan pt. "Seni seviyorum, Hori," dedi hkrarak. "Seni asla unutmayacam. Huzur iinde git." Demek o da benim daha fazla yaayamayacam biliyor, diye geirdi iinden acyla Hori. Kardeinin yanaklarn okadysa da konuamad. Artk kendini ok yorgun hissediyordu, saln iinde uzanp uyumaktan baka bir ey istedii yoktu. Kardeinin yanndan uzaklatn ve saldan inip kyya doru gittiini grd. "Beni kuzeye gtr, Antef," diye mrldand ve kendini uykunun huzur dolu kollarna brakt. Sheritra ky basamaklarn sakin bir ekilde kt. Antef in krekleri ekerken homurdandn duydu ama ban evirip bakmad. Soukkanl ve sakindi ve denetimini yeniden ele geirmiti. Kydaki askerin selamna bo gzlerle karlk verdi ve aalkl yolda kararl admlarla yrd. ok yaknda afak skecekti. Sheritra bunu hissediyordu. Mealelerin alevlen birer ikier snmeye balamt ve bahenin karanlnda insana huzursuzluk veren bir hava vard. Hizmetkrlardan biri koarak yanna yaklap selam verdi ve Sheritra ilerde allarn arasn denetleyen askerlerden birini grd. Onu bulamayacaklar, diye geirdi iinden. Artk o tanrlarn oldu. Ona kimse dokunamaz, kimse ona artk zarar veremez. Evin ana kapsndan ieri girdi. Evin iindeki hareketlilie aldrmadan hzla dairesine doru gitti. Bakmut kapnn nnde kvrlm uyuyordu, Sheritra onun stnden atlayarak yatak odasna doru gitti. Yatann yan bandaki gece lambas evreyi hafife aydnlatyordu. Makyaj masasna giderek, makyaj kutusunu at ve Bakmut'un tylerini almak iin kulland jileti kard. ok keskindi, jileti bileinin - 475 -ZZ7npnAn >ibjbsi|bo BABWjiisBq usoV "asupi 5!H -ffle ujiugA auipua>| !Pua>) aA!P 'âoaAaujjaA iob BuBq '>|aoaAaujzn juaq esiui^ 5il| >|ihv U -M8 >iap euu9|sn6o6 Hn5n>) luuazp aA iPbcIb>) muaizgB >|ajaAa|u| "je>fis juaq J8|9j]>jBa 'run^ bjb>j uapu! !PJi5aB aAip ^bS 'ipBdB^ juuazoB 'npAc! eBijsbA uBg -ap 95>i!}5a6 ubujbz 9a >j909unnp nunBnpio sudB>j j!q ununq }nLu>)Bg -uapu! npjoAujaB 9A!P 'siâd 'uaâ jbPb>) BuisBq ^jb5 djeA bui6b}BA ipjapugB nuo EJjuags ^ pees bPuilub|ub }9ab uBq ap|;>|a j,q ;,9 -ipua jnuj^Bg ,,uj iP|ib|uV -LunjoAiujajs! >iBajnuo>j aAasuj -jâo -aAaujjB ue ap asmi^ 5!H -ujiBbobAblu>|i5 ubiP uapwajiBp uajeq B|jiqBS BPjBua>i J|q !pua|sas aA|p -9Z7 -
i}ilubuj|b>| iLuauo u|Aa Jjqoin >|iijv "iicibA O|nj uapiuaA nqn; l|b>il|b>| jjq >jn6oq BJiuaqs n'"SA "sa 'sasLusy !ouj>|j usq .Bq>)nAnq U9A9S >\o5 lugs 'useluo uua ubplu6bob|B u -a6 U|5| isbuuub|6bs urunznq uapiuaA apu|A9 uiuBqsq 9A 9A LUU9;S! !U9LU|iq ILUlBipBLUUB|OL| 5|q UBPUIJB|>)I|BUJ5BS U|U9|!V 'J -B|o ap,s|L)duja|Aj !|AajoB Jiq i|!>uaA Bpnuo>| nq apui5] bAbluji}bjb |uua|>ia;s! 8A lui;iubp BLUiUB>)B B|An|OA sbjjiaj iuijbiîpzba,, -dnâuj npjoAi|Eq aAjp ,,' -ip >jn|nnnuj 9A jb|lub|9S 9A,uoh LunuriJO} HI6A9S,, i}5b nAo|nj i>japun;sn *ip|e nqnâiu Bj;uaLjs 'jpiaB uaB B|dn;>|auj Bp bjuos ;B|>|Bzn >jbjbAb||bs bpulub|ub ;aAa usq }nw>|Bg ,,'BUBq J8A nqnâiu o uaaB uBp.unABjy,, 'ipiaB buiubA >|BJBji}idji>| n|n>jAn n| -n>|An juuaizoB a|0>| ^bjb}B|ji| bBbjbA \\e\\\ puasas aAjp ..j >|BOB|O LUUB|>]IUB1 I uiuBpo ng aijBaoajnpjns >jbjbAibj gpiuioi usob u]69j9B nq nuniu -n|oq ub|b>) uaB ululubbA aA LumoAjLua >|Bq nBn|n;nui B|sy 'uudsA LU|pua>| uaq UB|unq ainx 'âoaujiaA aiAjsaLuasoininB >|nBos o bozubA iqnqni aA >)aoaAaw|nzn asLUi>| aunano 'JoAbabs a|Anan|o i.pua^ ep uoh 'JoAnunnp maq oiauuB au LUBqBq aN 'uapujSj pjaB 9A]p '>|oA n6npunnp iuaq iHuasiu^ 5|q Bpusy ipBLUBdBA |}a>)ajBL| iissq o >|eoapa >|oA |U|pua>j ipBLUBdBA blub npjoAjjs >|auja|Z! uisbluj^ j. uiu -iUB>j aA >)bluubjai>| apuj iob u|5i ub jjq '>|BLUB|dBS aujBaijq \ie\\p LUjpAijaaija uiujljb} luiBBOBABiuAnp ]B|i bzi>) Jiq >|isd JBpB>| luju -eq uiBa>jja Jiq i|>iii>(bA jbpb>| unuo 'uns|o jauB| Bp BUBq u|5| LUiBipuBJ -Aep |B}dB aujsaiApg juns|o ;auB| bubs uiujjbh junsio jauB| 'qy 'npjoA n|nB BUBq 'joAjpa Ab|B 9|LUiU9q uapuj âoap apz!LUa|auj!Aas tun} 'ipuBjABp iqjB jaAas juaq 'puBJABp q6 ilujb|ub iuaq uiujjbh 'uapu !PJ|5aB aAjp 'unAo Jiq JB|unq uinj_ zaoiapa luipjBA asaii -zaujapa ujiPjbA asLui>| bubs >)i}jb api!>ja ng -auiBaiiq jijBq aui>)!p \\a\\\ u\b\ >)blu -B|6bs iuisbuj>|b uiub>| aoiAj -jiiiqaAauj^ laqBsi bjblubp >|bjb|o lubj ubs "JB}ni Abjba 'BLUinj Ab;bA janf uasjajs >jaujsa> luuaiâiiq jaBg 'uapuioj IPJiaB aAp 'ujap au LUBqBq aouo ubujbz aojN 'ipjipzaB apun;sn Yirmi ikinci Blm 'Bir sokak kpei gibi, tanrlarla insanlar arasndaki biri gibi beni skca tut; ktlklere kar savamama yardm et.' Hizmetkrlar art arda gelip Hori'yi bulamadklarn sylediklerinde Khaemwaset'in fkesi gemiti. Topraklar usuz bucakszd ve her yeri, her keyi aramak elbette zaman alacakt. Ama Khaemwaset yine de aknd. Askerler Hori'yi dairesine gtrdklerinde neredeyse yere ylacak gibiydi. Khaemwaset onun bir askeri ldrmesine, bir dierini de yaralamasna inanamyordu. Hori mutlaka kendini ok aresiz hissetmi olmal, diye geirdi iinden. Peki ama ne yapmay amalyordu acaba? lk askeri ldrd bakla Tbubui'nun odasna m gitmeyi dnmt? Ama cariyelerin evinin evresinde onu hi kimse grmemiti. Aslnda onu hi kimse grmemiti. Khaemwaset olunun kznn odasna gizlendiini dnerek Sheritra'nn yatak odasna gitmi, ancak oda hizmetkr kznn uyuduunu ve Hori'nin buraya gelmediini sylemiti kendisine. Antef de ayn ekilde yardmc olmamt. O da arkadann ortadan kaybolduuna ok arm ve endielenmiti. Bir saat
sonra Khaemwaset sorguya ekmek istediinde ise kimse Antefi bulamamt. Sonra da sandaln kaybolduu haberi gelmiti. Ky basamaklarnda nbet tutan askeri yanna artm ve korkudan tir tir titreyen asker nbete gelmeden nce ok arap itiini ve nbet srasnda uyduunu itiraf etmiti. Prens yanndan geip gitmi olabilirdi. Khaemwaset - 478 onu o anda iten atmt. Tm kenti aratramam ki, diye geirdi iinden. Belki de Hori, kuzeye, Nubnofret'in yanna gitmitir. Bu dnce az da olsa Khaemwaset'i rahatlatmt. Hori'nin hi olmazsa imdilik Delta'da gvenlik iinde olacan dnmek gzeldi. Tbubui'nun ocuu douncaya dek, diye geirdi iinden karamsar bir ifadeyle. Sonra eyleme gemem gerekecek. Eer Sheritra bu kadar beceriksiz olmasayd sorun ok daha kolay zlecekti, ama bu da o kadar nemli deil. Babamn saray ok kalabalk bir yer ve entrikalarla dolu. Bir zehirlenme olay orada o denli dikkat ekmeyebilir. Bu arada ben de huzur iinde sevgilimle birlikte olabileceim, iki ba belas yok artk. Sheritra, Harmin'le evlenecek ve evleninceye dek de Harmin buraya gelip Hori'nin odasna yerleebilir. Belki Sisenet de sonunda buraya yerlemeye karar verir ve bylece insanlar sulayc ve dmanca baklarn artk benden uzaklatrrlar. O sabahn ilerleyen saatlerinde Ib telala efendisinin yanna gelerek saln da yerinde olmadn ve kznn ky basamaklarndan eve doru uzanan yolda grldn syledi. Khaemwaset, Ib'i Sheritra'nn odasna gndererek hemen yanna getirmesini emretti. Ksa bir sre sonra geri dnen Ib, prensesin odasndan dar kmayacan sylediini iletti. Ib odann bir kesinden prensin emirlerini beklerken Khaemwaset birden fiek gibi yerinden frlayarak bir kfr savurdu ve hzl admlarla odadan kp Sheritra'nn odasna doru gitti. Habercinin kapy srekli vurmas zerine Bakmut kapy at. "ekil yolumdan," diye haykrd Khaemwaset. "Mutlaka kzmla konumalym." Bakmut eilip onu selamlad ama yerinden de kprdamad. "zr dilerim ekselanslar fakat prenses kimseyi grmek istemiyor," dedi sayg dolu bir sesle. Khaemwaset tartmakla zaman harcamak yerine hizmetkr kolundan yakalad ve kenara itti, sonra da hzl admlarla ilerleyerek kabul odasnn ortasnda durdu. "Sheritra!" diye seslendi. "Derhal buraya gel. Sana bir soru sormak istiyorum." - 479 Uzun bir sre karlk gelmedi ve Khaemwaset yatak odasnn kapsn krmay tasarlarken ierden gelen kznn ayak seslerini duydu. Kapnn kilidi ald ama gen kz grnmedi. Yalnzca sesi duyuldu. "Siz sorunuzu sorun ben de yantlayaym, baba," dedi. "Ama bu son. Bir daha hi kimseyle, zellikle sizinle konumak istemiyorum." "Bu saygszlk," diye sze balad fkeyle ama gen kz babasnn konumasn kesti. "Sorunuzu sorun ve beni daha fazla yormayn yoksa sorunuza yant vermem." Sesinde lmcl bir hava vard. Khaemwaset birden rkt ve fkesini bastrmaya alt. "Pekl," dedi bouk bir sesle. "Dn gece salla aldn m?" Sheritra hemen karlk verdi. "Evet, aldm."
Khaemwaset kznn konumasn srdrmesini beklediyse de derin bir sessizlik oldu. "Sal geri getirdin mi?" "Evet, getirdim." Yine sessizlik oldu. Khaemwaset fkelenmeye baladn hissetti. "Peki, imdi nerede?" diye homurdanarak sordu. Sheritra iini ekti. Khaemwaset kznn soluunu duyar gibi oldu. "Hori sandal alarak karnz hakknda konumak zere Sisenet'in yanna gitmiti," dedi. "Antefle ben de sala atlayarak arkasndan gittik. Onu eve geri getirdik. Ben saldan indim ama Hori arkadayla birlikte kuzeye gitti. Onu bir daha grmeyeceksiniz." "Gitmemeliydi!" diye haykrd Khaemwaset. "Askerlerden birini ldrd. Antef gitmesine izin vermemeliydi. Beladan kurtuldu! ryn-ceye dek Delta'da kalmasn dilerim!" "Delta'ya ulaamayacak," dedi buz gibi bir sesle Sheritra. "Yarn akama kadar lm olacak. Bunu Sisenet syledi. neleri Sisenet batrd baba ama siz zaten Hori'nin lm fermann imzalamtnz. Yarn akam aynaya baktnzda bunu dnn." "Peki ya sen?" diye sordu Khaemwaset tedirginlikle. Kzn sylediklerinden ok sesinin tonu srtnn rpermesine neden olmutu. "Nasl bir samaln peindesin, Sheritra? Harmin bugn leden sonra -480 annesini grmek iin buraya gelecek. Onu da yanna kabul etmeyecek misin?" "Harmin'le evlenmemeye karar verdim," diye karlk verdi ve sesini biraz daha ykselterek szlerine devam etti. "Aslnda baba, bekr kalmaya karar verdim. Artk gidin." Kap kapandktan sonra bir sre daha bekledi, sonra da kfretti, bard hatta yalvard bile ama kapnn arkasndan herhangi bir ses gelmedi. Sanki mhrl bir mezarn kapsnn nnde duruyormu gibi bir duyguya kapld ve iini youn bir korku kaplayarak oradan uzaklat. O gn leden sonra Harmin gerekten de Tbubui'y grmeye geldi ve , Khaemwaset, Tbubui ve olu hizmetkrlar onlara meyve ve bira ikram ederken bahede oturdular. Harmin annesine her zamankinden daha sevecen davranyor, yzn okuyor, arkasndaki yastklar dzeltiyor, annesi aka yaptnda da ona sevgi dolu baklarla bakp glmsyordu. Hori'ye hi benzemiyor, diye geirdi iinden Khaemwaset zlemle. Annesine ilgi gsteriyor ve sayg duyuyor, yerini bilen ve ailesine sevgi duyan bir delikanl ite. Sheritra nasl olur da bylesine sayg ve sevgi dolu bir delikanly geri evirebilir? Aklndan geenleri okumucasna Harmin ayaa kalkt ve Khaem-waset'in nnde saygyla eildi. "zin verirseniz, prens, gitmeden nce Sheritra'y grmek isterim," dedi. Khaemwaset utanla ban kaldrp bakt. "Sevgili Harmin," dedi. "Ne yazk ki, Sheritra bugn kendini iyi hissetmiyor. Senden zr diledi ve sana sevgilerini gnderdi."
Ana ile oul baktlar. Harmin yzn ast. "ok zldm," dedi. "Ltfen ona gemi olsun dileklerimi iletin. O zaman ben de eve gideyim bari." Eilip Tbubui'yu pt, bir kez daha Khaemwaset'in nnde eildi, uzun siyah salarn savurarak yanlarndan ayrld. "ok ho bir delikanl," dedi Khaemwaset, iin iin Sheritra'nn bu aptallndan kendini kurtarmasn umarak. "Ondan gurur duymaman -481 Firavunlarn fkesi / 31 iin hibir neden yok." Hizmetkrna tabaklar kaldrmasn iaret ederek, Tbubui'ya sokuldu. "Sana daha Hori'yi anlatmadm," dedi alak sesle. "Hi kukusuz o sama sapan yksn annesine anlatmak iin Delta'ya gidiyormu. Ailemden utanyorum, Tbubui. Ama hi olmazsa bir sreliine gvende olacana seviniyorum." Tbubui gzlerini ksarak glmsedi. "Oh, u anda kendimi zaten gvende hissediyorum," diye karlk verdi. "Geen sabah ona o orbay iirmemen yazk oldu ama yine de nemli deil. Artk Hori'den korkmam iin bir neden gremiyorum." Khaemwaset bir an iin iinde bir sululuk duydu. Tbubui srtst yatarak, yelpaze tayan klesine yelpazeyi sallamasn iaret ederek gzlerini kapad. Khaemwaset gne batncaya dek dnceli bir ekilde oturdu. Hori'nin annesine her eyi anlatp ban omzuna dayayarak alayacana ilikin teorisine karn Khaemwaset o gece uyuyamad. She-ritra'nn sylediklerini bir trl kafasndan atamad gibi makyaj masasnn stnde duran aynaya da bakamyordu. Yatana erkenden yatt, biraz arap iti, Kasa'y zorla konuturmaya alt. Cariyelerin evine gidip Tbubui'yla sevimeyi dnyordu ama ok tedirgin ve gergin olduu iin gitmemeye karar verdi. Odasnn iindeki tek bir gece lambas yeterli deildi. Titrek alevlerin altnda eyalar yerlerinde hareket ediyorlar gibi geliyordu ona. Kasa'ya bararak biraz daha lamba getirmesini emretti ve bu lambalarn altnda kendini biraz daha gvende hissetmesine karn yine de uzun bir sre uyuyamad. Uyuduktan ksa bir sre sonra da ter iinde uyand ve yatanda oturarak bir daha uyumamaya karar verdi. Bu tedirgin ruh hali ertesi gn de srmt. Kendisine sylenen her szcn altnda baka bir anlam aramaya ve her davran yanl yorumlamaya balamt. Evin iinde aklayamad bir hava esiyordu ve Khaemwaset bu esen havann tehditlerle dolu olduunu dnyordu. Geceden rkyordu. leden sonra Tbubui'yu grmeye gitti ama orada bile korkusunu zerinden atamad. Korkusunu szcklere -482 de dkemiyordu. Aslnda bunun ne mene bir korku olduunun da farknda deildi. Akam oldu ve Khaemwaset yemekte azna tek bir lokma bile koyamad. Byk yemek salonunda Tbubui'yla birlikte kk masalarnda oturmulard. Hizmetkrlar duvarn dibine dizilmi emirlerini bekliyordu. Harpn sesi bo salonda yanklanyordu. Khaemwaset birden eski akamlar! Nubnofret'le geirdii gnleri, Sheritra'yla Hori'nin akalamalarn hatrlad. O geceler bambakayd. Ailenin scakl, birbirleriyle yakn ilikileri ok farklyd. Belki biraz tekdze hatta zaman zaman skcyd ama yine de ok farklyd. Khaemwaset birden eski gnlerini zlediini fark etti. Harmin'le Sisenet buraya tanrlarsa belki
her ey daha farkl olur, diye geirdi iinden. Fakat o neeli eski gnler bir daha asla geri gelmeyecek. Bir aile ykld ama ben dier bir aileyi oluturmaya alyorum, dedi kendini savunurcasna. Ayrca Tbubui'nun bebei de doacak. Sheritra mutlaka o gizemli kadnca ruh hallerinden birine kendini kaptrd iin o ekilde konumu olmal. Yakn bir gelecekte Harmin'le evleneceinden eminim. Sonra da bu ev torunlarmla dolacak. Ama paralanan duygular, onlar asla onarla-mayacak, o gnler bir kez daha geri gelmeyecek. "Khaemwaset ayn eyi sana tam nc defadr sylyorum," dedi Tbubui, uzanp kocasn dudaklarndan perek. "Daldn." Kendini zorlayarak tm dikkatini karsna evirdi. "zr dilerim, sevgilim," dedi. "Ne demitin?" "Kardein Si-Montu bir haber yollayarak nmzdeki hafta onun evine gidip gidemeyeceini soruyor. Gitmek ister misin?" ster miyim? Khaemwaset birden karsnn kolunu skca tuttu. "Tbubui, bu akam benim odamda, benim yanmda yat," diye yalvard. "Sana ihtiyacm var." Tbubui'nun neeli havas yerini endieye brakt. Hafife kalarn att. "Elbette sevgilim," dedi. "Seni tedirgin eden ey ne?" - 483 Khaemwaset duygularn ona aklayamazd. ieklerin kokusu, arabn hafife ba dndren etkisi, harpistin parmaklarndan oday dolduran hznl notalar bile onu gemie gtryor ve ac ekmesine neden oluyordu. "ncirler lezzetli deil," dedi. Tbubui, Khaemwaset'in odasna bir hayli ge geldi. stnde batan karc bir gecelik vard. Hibir ey sylemeden geceliini kard, kocasnn bacaklarn at, becerikli hareketlerle kocasnn duyarl yerlerini okamaya balad ve Khaemwaset inleyerek kendini bu youn duygulara brakt. Ama daha sonra, Tbubui kollarnn arasnda uyurken Khaemwaset kt bir nseziyle gzlerini krpmadan yatyordu. Tbubui'ya bakmaya cesaret edemiyordu. Bunu bir kez yapm ve karsnn yar kapal gzkapaklarnn altndan grlen gzbebeklerine, aralk dudaklarna bakm ve iini youn bir korku kaplamt. Bir an nce sabah olsun diye iinden dua ediyordu. Odasnn dnda korumasnn iini ektiini duydu. Dier odada uyuyan Kasa'nn horultularna kulak verdi. lden gelen akallarn ulumalarn ve baheden gelen baykuun sesini dinledi. Lambann alevinde hareket eder gibi duran eyalara bakt. Tm bunlar gerek, diye geirdi iinden. Bunlar insan rahatlatyor ve yaadn hatrlatyor. Bunlar ok deerli unsurlar, bunlardan asla uzaklaaym deme! Kapdan gelen fsltlar duyduunda hl uyumamt. Ib yanna yaklancaya dek kprdamadan yatp bekledi. Ib'in yatandan telala frlad belli oluyordu. "Konu," dedi Khaemwaset ve bunu syler sylemez de Tbubui kocasna sokuldu, Khaemwaset onun buz gibi souk bedenini hissedince birden rperdi. Tbubui gzlerini ap bakt. "Ekselanslar, kalksanz iyi olacak," diye fsldad Ib. "Antef olunuzla birlikte geri dnd. Ltfen gelin." Hori ld, dedi Khaemwaset kendi kendine Ib'e ban evet anlamnda sallarken. Ib'e ekilmesini iaret ederek yavaa yataktan kalkt. Ailem dalyor. Hori ld. Kiltini beline balad, sandaletlerini ayana geirerek odadan kp koridorda ilerledi. Antef yorgun ve solgun bir yzle bekliyordu ama baklarn Khaemwaset'in gzlerinden ayra-
- 484 myordu. Yznde ok zgn bir ifade vard. "Konu," dedi Khaemwaset, delikanl eilip onu selamlarken. "Prens, olunuz ld," dedi Antef. "Cesedi ky basamaklarndaki salda. ok ac ekerek ld. Ne size ne de tanrlara kar kmad." "Anlayamyorum," dedi Khaemwaset aknlkla. "Onu odamdan kovduumda evet, hastayd ama ben onun Koptos'tan bir mikrop kaptn ve bu yzden hastalandn sanyor ve yaknda iyileeceini dnyordum..." "Ekselanslar o size neden hastalandn aklamt," dedi Antef. "Fakat siz ekselanslar, onu dinlemek bile istemediniz. Pimanln artk bir yarar yok. Sonu ok kt gelmekle birlikte sizin sonunuzun daha da kt geleceini sylememi istedi size. Ayrca sizi sevdiini de sylememi istedi." Khaemwaset karlk vermek yerine hzla geri dnerek mealelerin aydnlatt koridorda komaya balad. Hzn artrd ve koarken bir yandan da Hori'yi dnyordu. Olum! Canm! Bu bir oyundu, bu son derece tehlikeli bir samalkt. Asla sana zarar vermeyi dnmedin. Seni zehirlemeyecektim, Hori. Seni seviyorum, ah, Hori, Neden? Neden? Arkasndan koan Ib'in, Antef'in ve Kasa'nn ayak seslerini duydu. Elinden geldiince hzla komasna karn onlarla arasn aa-myordu. Sululuk ve pimanlk duygulan iinde ky basamaklarna dek kotu ve olunun cansz bedeninin yatt sala bakt. Hori, Nil'in hafif dalgal sularnda sallanan saln stnde, bir battaniyenin altnda yatyordu. Ykanmay bekleyen kirli bir amar ynndan fark yoktu. Khaemwaset tan stnden sala atlad, yere mele-rek battaniyeyi at. Hori dizlerini gsne kadar ektiinden Khaemwaset cenaze grevlilerinin cesedi dzeltmek iin glk ekeceini fark etti. Olunun uzun salarna, yakkl yzne bakt. Cesedin zerine kapanarak hkrklarla alamaya balad. Bir yandan da olunun souk bedenini, salarn, burnunu, azn okuyordu. Birka kiinin ky basamaklarnda aresizlikle kendisine baktklarnn farkndayd ama umursamyordu. "Sana zarar vermek istemedim!" diye inledi. Ya- 485 lan sylediinin farkndayd ve bu acsn daha da arttryordu. "Aldatldm, gerekleri gremedim, bala beni, Hori!" Ne var ki, Hori yerinden kprdamad, babasn baladn belirten bir ekilde glmse-medi, sylediklerini alglamad ve artk her ey iin ok geti. Khaemwaset ayaa kalkt. "Ib," dedi titrek bir sesle. "Olumun cenazesini derhal ller Evi'ne gtr. Mumyalama ilemleri bir an nce balamal." Daha fazla konuamad. Antef bir adm ne kt. Delikanlnn baklarnda ac yoktu, yalnzca kabullenme ve Khaemwaset'i hor gren bir ifade vard. "Olunuzu ok sevmitim," dedi sradan bir tavrla. "Ama artk o ldne gre benim bu lanetli evdeki iim de bitmi saylr. Hori'nin cenaze trenine katlmayacam. Elveda, ekselanslar." Eilip selam vererek hzl admlarla uzaklat. Geri dn, diye haykrd iinden Khaemwaset ama bu szckleri yksek sesle syleyemedi. Geri dn, nasl ldn renmek istiyorum, lrken neler syledi, neler hissetti bunlar bilmek istiyorum. Her eyin tesinde gerei renmek istiyorum, Hori, gerek neydi? Yavaa saldan ayrld ve bir gn ncesinin scan hl tayan lk talarn stne bastnda Ib kendisine az nce sylenenleri yerine getirmek zere hemen harekete geti. Khaemwaset olunun cansz bedenine
bir kez daha baktktan sonra ar admlarla eve doru gitti. Daha sabah olmad, diye geirdi iinden. Hibir ey deimedi. Hori ld ve deien bir ey yok. Dairesine uzanan koridorlar sessiz ve botu. Kapsnn nndeki koruma hemen ayaa frlayarak onu selamlad. Hori ld, diye avaz kt kadar barmak ve herkesi uyandrmak istedi. Ama bunun yerine sendeleyerek yatak odasndan ieri girdi ve kendini yataa att. "Hori ld," dedi. Tbubui hafife i geirerek yan dnd. Khaemwaset bir an iin onun yeniden uykuya daldn dnd ama hemen sonra da Tbubui stndeki araf bir kenara iterek yatakta oturdu. "Ne?" dedi. - 486 "Hori ld," diye yineledi ve oturduu yerde bir ileri bir geri sallanmaya balad. Tbubui ona ilgisizce bakt, gzlerinden uyku akyordu. "Evet, biliyorum," dedi. Khaemwaset donup kalmt. "Ne demek istiyorsun?" diye sordu. Birden yrei azna geldi. "Sylediim gibi, biliyorum," dedi elini yznde dolatrp esnedi. "Nenefer-ka-Ptah ona by yapt. Koptos'a gitme cesaretini gsterdii iin aslnda ona daha nce by yaplmt. Ama bunun da bir nemi yoktu. Senin naslsa ona inanmayacan biliyordum." Khaemwaset birden odann etrafnda dndn fark etti. "Sen neler sylyorsun?" dedi glkle. "Ne demek istiyorsun?" Tbubui bir kez daha esneyerek diliyle alt dudan yalad. "Hori ldne ve sen ona yardm etmediine gre senin yok olman da tamamland Khaemwaset ve ben de grevimi baaryla yerine getirdim. Artk bana den rol oynamama gerek kalmad. Susadm," diye srdrd konumasn. "arap var m?" Yatan kenarna oturdu ve kadehine arap doldurdu. Khaemwaset'e sabrszlkla bakt. "Hori haklyd," dedi, yzne den san arkaya atarak ve yataktan kalkarak. Lambann alevleri plak bedenini aydnlatyordu. "Sana anlatmaya alt yk doruydu. Ama bunun artk bir nemi kalmad. Sana ihtiyacn olan her eyi verdim. Senin karnm." "Doru muydu?" diye mrldand sylenilenleri tam olarak alglaya-mayarak. Kafasnn iinden binlerce ses, binlerce duygu ykseliyordu. Bann dnmesini engellemek istercesine trnaklarn arafa geirdi. "Hangi yk, Tbubui? Kklerinde soylu kan bulunmad sz konusuysa bu umurumda bile deil." "Anlamyorsun, deil mi?" diye sordu gerinerek ve Khaemwaset karsndaki bu kusursuz ve davetkr bedene her zamanki gibi istekle baktn fark etti. Bir kez daha bu kusursuz bedene sahip olursa pimanlndan, sululuk, duygularndan ve utancndan arnabileceini - 487 dnyordu. Tbubui elini yavaa gsnn stnde ve karnnda dolatrd. "Ben bir lym, Khaemwaset," dedi sakin bir sesle. "Sisenet benim kardeim deil, o benim sevgili kocam Nenefer-ka-Ptah. Bizler birinin bizi diriltmesini mit ederken bu ii sen yaptn. Bizler Thoth Evrak'nn yasal sahipleriyiz, bylesine gizemli, deerli ve tehlikeli bir eyin sahipleriyiz. " Zafer dolu bir glmsemeyle bakt. "Bu evra alarak sahip oldun ve bu evrak sana birtakm iyilikler salayabilir.Thoth kutsal konularna insanlarn karmasndan pek holanmaz. Nenefer-ka-Ptah ve ben, ah, evet senin Harmin olarak bildiin olum Merhu, hepimiz evraa sahip olmann bedelini ar dedik ama dedi. Evet,
kesinlikle dedi." Tbubui, Khaemwaset'e yanat, Khaemwaset onun parfmnn kokusunu duydu. Bu koku onu ta bandan beri etkilemiti, bu mr kokusuyla adn bir trl karamad bir bitkinin karmndan oluan bir kokuydu. Oysa imdi dehet iinde ne yaptn dnrken bu sert kokuyu da hatrlamaya balamt. Mr kokusu uzun zaman nce llerin tabutlarnn kapan kaldrdnda defalarca genzini yakan o ar kf, toprak ve ceset kokusuyla karmt. Tbubui bu kokuyu bedeninden atmak iin ar mr kokusu kullanyordu. Khaemwaset kusmak istedi. Tbubui, Khaemwaset'in nnde batan karc bir ekilde ileri geri sallanrken Khaemwaset yatanda ta kesilmi bir halde oturuyordu. Hori haklyd, diye geiriyordu iinden aknlkla. Bir cesede k oldum. Tanrlar merhamet edin, Hori meerse haklym. "Evet," dedi bouk bir sesle. "Gzel!" diyerek glmsedi ve Khaemwaset onun byleyici aksann bir kez daha fark etti. Bu yabanclarn konutuu aksan deil, dedi kendi kendine. Eitim grm bir Msrlnn kulland dil ama bu dilin modas oktan gemiti. Nasl bu kadar kr olabildim? "Prens Khaemwaset," diye konumasn srdrd Tbubui. "Uzman doktor, uzman byc, tm tanrlarn yasalarna kar kabilecek kadar da kstah. Artk kendini benden kurtaramazsn. Sence bu sana - 488 uygun bir ceza m?" Sustu aslnda bir yant beklemiyordu ve Khaemwaset, evet ok uygun bir ceza, diye geirdi iinden, tmyle acmasz bir ceza. Ama olumu, kzm ve zavall karm cezalandrmann anlam ne? Tanrlarn yarglar bu denli acmasz m? "Ben senin yreini, benliini, cinsel organn ele geirdim ve orada da kalacam," dedi Khaemwaset'e yaklaarak. Khaemwaset onun mezar kokan kokusunu duydu. "Seni denetliyorum. Bu gc aslnda bana sen verdin. ok aptalmsn!" Kalalarn sallayarak ve san savurarak uzaklat. Khaemwaset bylenmicesine arkasndan bakt. "Nenefer-ka-Ptah ile Merhu buraya yerleecekler. Nenefer benim yasal kocam. Ama bunu zaten bildiinden eminim. Nubnofret de artk burada deil. Hori ld. Sheritra kendini odasna kapatt. Ne mutlu bir aile tablosu!" Hzla Khaemwaset'e doru dnd. Kalarn kaldrm, dudaklarn aralamt. "Ah, imdi hatrladm. Hamile deilim. Thoth'un emrettii kk snavlardan birini yapmak iin sana hamile olduumu sylemitim, bylelikle kendini kurtarabilmen iin sana bir ans verilmiti. Sen ocuklarn mirasndan kardn ve ahlaki ve ruhsal adan mahvolman iin kendini bizim ellerimize teslim ettin. Aldrma, bu o kadar da nemli deil. Nenefer'le beni paylaabilirsin. Bu ilgin olacak, deil mi? Hadi, gel." Kollarn at, kalalarn hafife sallayarak yanna yaklat. "Hadi gel ve benimle sevi. Bunu istediini biliyorum. Eski gnlerde de hibir erkek bana kar koyamamt, Khaemwaset. Eski gnlerde!" Khaemwaset onun kahkahasn duydu, yaad oka, korkuya, aknla karn artk kendini daha fazla tutamayacan hissediyordu. Onu ilk grd gnk gibi iini youn bir ate kaplamt. Titreyerek ayaa kalkt. Ona boyun emekten baka yapacak bir eyi yoktu. "Gzel," diye yreklendirdi onu. "Gzel. Isnmak istiyorum, Khaemwaset. dm. Nenefer'e sarldmda Nil'in souk sularndaym gibi hissediyorum kendimi ve scak bir tenin beni kurtaracan biliyorum. Aslnda scak bir ten hepimizi kurtaracak." Khaemwaset'e yaklat, ban, boynunu, karnn ve cinsel organn okamaya balad. "Biz- 489leri sen kurtardn, Khaemwaset," diye mrldand. "Bunu sen yaptn. Hadi artk bana sahip ol prens. Benimle sevimeni istiyorum."
Khaemwaset artk daha fazla dayanamayarak srtst yataa uzand. Tbubui stndeydi. Hori, diye geirdi iinden Khaemwaset. Hori, Hori... Ama bu adn artk hibir anlam yoktu ve Khaemwaset inleyerek doyuma ulat. Daha sonra yan yana yattklarnda Khaemwaset gen kadna dokunmaktan korkmaya balamt. Bu da benim kaderim, diye dnd. Elimi kolumu balam bir ehvete boyun eeceim ve ayn zamanda da iimde youn bir korku duyacam. Aylar, yllar geecek ve ben de llerle yaayan ve yaam sona ermek zere olan biri olup kacam. Tm duygularm fel oldu. Ondan bakasn dinleyemiyor, ondan bakasna boyun eemiyorum. Artk tm deerlerim yok oldu. Sevme yeteneimi yitirdim. Olumu, kzm ve karm yitirdim ve ok yaknda da kendi benliimi yitireceim. Thoth beni Tbubui'nun uydusu yapt ve bunun deimesi sz konusu bile deil. Aclarm beni l-drmezse, lnceye dek Tbubui'un uydusu olarak kalmaya mahkm oldum. Beni kurtarmaya kimsenin gc yetmez. Birden kendini toplayarak yatakta oturdu. Belki kimsenin gc yetmez, diye geirdi iinden ama by var, tanrlardan yaylan grlmeyen gler var. Sen ok aptalsn, Khaemwaset! Sen bir bycsn. zgrce yaamak yerine yaamnn sonuna dek esir mi olmak istiyorsun? Tm yeteneklerini gstermenin zaman geldi. Odasndan dar ktnda gn henz aarmamt. Kendisini izleyen Ib ve Kasa'yla birlikte yalnayak alma odasna doru gitti. Deliliin snrnda olduunun dnda baka bir ey dnemiyordu. Dnmeye altnda ise aklna yainzca iinde bulunduu bu boluk geliyor, hemen arkasndan da ba dnyor ve midesi bulanyordu. Bahe knn nnde duran su dolu byk flarn yannda durdu, alma odasna girmeden souk suyla yzn ykad. alma odasnn kapsnda Ib'e dnd. -490"Benim iin iki mektup yazman istiyorum," dedi. "Biri Nubnofret'e dieri ise Firavun'a yazlacak. Zamanm olmad iin bu mektuplar sen yaz, Ib. Onlara Hori'nin ldn ve yas tutma dneminin baladn bildir. Nubnofret'e..." Dnerek sustu. "Hayr. Nubnofret'e benim adma eve gelmesi iin yalvar." Ib ban evet dercesine sallayarak selam verip uzaklat. Khaemwaset iaret parman Kasa'ya doru uzatt. "Bir by yapacam," dedi. "Bana yardm etmeni istiyorum ama kesinlikle azn ap tek bir szck bile sylememelisin. Anlald m?" Kapy at ve iki adam ieri girdiler. "Ekselanslar," dedi Kasa ve Khaemwaset onun sesindeki korkuyu fark etti. "Bynn srlarn ve detlerini bilmiyorum. Ayrca temiz de saylmam. Byy bozabilirim." Khaemwaset i odaya girmi, tm sandklarn kapaklarn amt. "Ben de temiz deilim," dedi. "Merak etme. imdi sus artk." Kasa kar kmad. Khaemwaset'in kafasnn iinden bir ses, bunu gerekten yapmak istiyor musun, diye soruyordu. u anda hi olmazsa baz eylere sahipsin, gururlu prens ve bu sahip olduun eyleri bir kenara atacak olursan elinde hibir ey kalmayacak. Ayrca Nenefer-ka-Ptah da byc. Ya senin ne yapmak istediini sezer ve bunu bozmaya kalkarsa? Onun dneminden bu yana bynn gelitiini mi dnyorsun ya eski byler daha glyse? Kendi duygularn seni zayflatmad m? Elini kolunu balamad m? Gereksinimin olan ruhsal enerjiyi bulacan m sanyorsun? Hadi, sandklar kapa. Yatana geri dn. Karn kollarnn arasna al. Ona kar hissettiin youn istein azalmayacan biliyorsun, bunun tadn kar. Yavaa inleyerek ihtiyac olan eyleri sandktan karmaya balad, sonra da onlar alma odasna gtrd. Masasnn stnde Thoth Evrak'yla Hori'nin okumasn istedii raporlar duruyordu. Elindekini masaya koydu.
"Beni dikkatle dinle," dedi Kasa'ya. "Kk bir miktar doal sodyum karbonata ihtiyacm var. Bunu mutfaktan alabilirsin ama taze ol- 491 masna dikkat et. Byk bir anan iine Nil suyunu koy. Hi giymediim yeni iki harmanimi, bir anak dolusu saf ya ve beyaz sandaletlerimi getir. Burada tts, maske ve mr ya var. Bunlar alp getirirken de dikkatleri stne ekmemeye al ve elini abuk tut. Getireceklerini bir kez daha yinelememi ister misin?" Kasa ban sallad. "Hayr, ekselanslar." "Gzel. Ha, bir de jilet getir. Tm kllarm tra etmem gerek." Kasa yavaa odadan kp kapy arkasndan kapad. Khaemwa-set, Thoth Evrak'na dnd. Hori'nin yeniden mezara girip evra cesedin elinden almadn artk biliyordu. Evrak kendiliinden geri dnmt. Evrak artk onun sorumluluundayd ve getirecei sonular kanlmazd. Belki Nenefer-ka-Ptah da bu evraa kendiliinden sahip olmutu. Belki de bu evrak baka bir bycye aitti ve o byc yeniden dirildiinde evrak kaltmsal bir lanet gibi elden ele gemiti. Kha-emwaset kendini zorlayarak ruloyu at ve Antef'in el yazsyla kaleme ald raporu okumaya balad. Hori'nin lmndeki her ayrnty renmek istiyordu. Birden olunu dnmeye baladn fark ederek tm dikkatini rapora evirmeye alt fakat iindeki duygu selini durdurmas ok gt. Kasa dndnde raporu okumutu ve evra kaldrmak zereydi. Gen bir erkek hizmetkr masann stne su dolu byk ana yerletirdi, selam verip odadan kt. Kasa da efendisinin istediklerini masann bir kenarna koymu bekliyordu. Khaemwaset sakin grndnn farkndayd ama i dnyasnda frtnalar kopuyordu. Nubnof-ret'in salam ve becerikli eitimi sayesinde Kasa kendisine sylenenleri aynen yerine getirecekti. "lk i olarak beni tra etmelisin," dedi. "Tepeden trnaa kadar, Kasa. Tek bir kl bile kalmamal. Bylesi bir temizlik ok nemli." Oda hizmetkr tra ederken Khaemwaset de yere uzanmt. Kasa becerikli elleriyle nce ban sonra da bedenindeki kllar temizlemeye balad. Khaemwaset dnceleriyle savayor ve gereksinimi olan dinginlii salamaya alyordu. Kasa iini srdrrken o da - 492 iinden arnma dualarn ediyordu. Kasa iini bitirip yerinde doruldu. "imdi beni nehirden getirdiin o suyla yka," diye emretti. "Bunu harmanilerden biriyle yap. Bedenim temizlendiinde ayn ilemi ellerimde, gsmde ve ayaklarmda yinele. Bunu da yaptktan sonra azm aacam. Azmn iini de ykamalsn. Seni bir kez daha uyaryorum. Asla konuma." Kasa kendisine sylendii gibi azn amadan Khaemwaset'in bedenini ykamaya balad. Evin iinde hl derin bir sessizlik vard, Gn domak zereydi. Khaemwaset'e, koridorda Antef'le konutuundan, evden dar frlayarak ky basamaklarna kotuundan ve olunun cesedini grdnden bu yana sanki bir yzyl gemi gibi geliyordu. Kasa'nn harmanisinin ayaklarna dediini hissetti ve bir robot gibi duasna balad. "Ayaklarn tanrnn glnn kysndaki kayalarn stnde ykand." Azn ap gzlerini kapad. Kasa dilini ykarken dili titriyordu. Kasa daha sonra daman ve dilerini ykad. "Azmdan kan bu szckler artk tmyle pisliklerden arnd," dedi Kasa iini bitirirken. "Kasa imdi de ttsl al ve elime ver." Himzetkr sylenileni yerine getirdi ve alma odas gri dumanla doluverdi.
Bu kendisine hi de yabanc olmayan rahatlatc kokuyu duyunca Khaemwaset'in gergin bedeni rahatlamaya balamt. Ben rahibim, diye geirdi iinden. Ne yaparsam yapaym yine de tm gnahlarmdan arnp tanrlarn yannda yer alabilirim. "imdi de ya al ve bamdan aa dk," diye emretti. Ya yavaa kulaklarndan aa dkld. Szckler artk kolayca aklna geliyordu ve salt iinde bulunduu an dnmeye balam, gelecei kafasndan atmt. "imdi de bedenime srecein ya hazrla." Kasa ya bedenine srerken Khaemwaset kollarn iki yana am bekliyordu. "Sodyum karbonat," dedi. Kasa kk bir kabn iersindeki sodyum karbonat uzatt. Khaemwaset parmaklarn kabn iine batrarak sodyum karbonat kulaklarnn arkasna ve dilinin stne koydu. "imdi de beni harmanilerden biriyle kurula." Khaemwaset derin bir soluk ald, artk her eyden arnm, tertemiz olmutu. Kurtulmutu. "Sandaletler," dedi ve Kasa eilerek san- 493 f daletleri giydirdi. "imdi de alma masasnn stne koyduum yeil boya kutusunu a, bir fra al ve dilimin stne Ma'at simgesini iz." Kasa'nn fral eli titremeye balad. "u anda Ma'at iki odasndaym. Kozmik ve insan dzenini ieren iki odasndaym." Khaemwaset ban sallad." Denge iindeyim." Artk ie balamann zaman gelmiti. Yzn douya dnerek kimliini aklamaya balad. "Ben Yce Varlk'm," dedi. "Tanr olarak doan birinin tohumuyum. Ben ok byk bir bycym, byk bir bycnn oluyum. Birok adm ve suretim var ve suretlerim her tanrda kendini gsterir." Ayindeymicesine konumasn srdrrken tanrlarn dikkatini stne ektiinin farkndayd. Tanrlar merak ve dikkatle, dili srecek mi ya da onlar kendisinden uzaklatracak yanl bir szck syleyecek mi diye onu izliyorlard. Bylesine bir hata yaparsa tanrlarn stndeki gc sona erecekti. Thoth'a dua etmemeye karar vermiti. Thoth onu terk etmiti. ledii gnah balatmas iin kendisine en kk bir ans bile tanmamt. steklerini ve dileklerini Set'e ynetecekti. Kendisine yalnzca vahet dolu gnleri, Msr krallarnn Set rahiplerinin baklar altnda can verilerini hatrlatan Set'e yneltecekti. Khaemwaset her zaman onun nceden asla tahmin edilemeyen davranlarn ve bamszl hor grmt. Bylesi bir davrann kendisini Set'in gcne sonsuza dek teslim etmek olduunu biliyordu. Kaos yaratmaktan holanan bir tanrnn elinden asla kurtulamayacann ve lnceye dek ona hizmet etmek zorunda kalacann da bilincindeydi. Ama tm tanrlarn iinde yalnzca Set'in artk dmanlar olduunu rendii o kiiyi mahvedecek gc vard. Kimlik saptanmas tamamlanmt. Tanrlarn dikkati ekilmiti ve Khaemwaset de artk onlarn yannda duruyordu. ini srdrebilirdi. Derin bir soluk alarak bard. "Seninle konuuyorum, kavgac Set! Hadi frtnalar balat, kzl salar ve kurt yzn gster! Senin gizli adn bildiim iin sylediklerimi duy ve beni nemse!" Durdu ve birden odann iindeki derin sessizlii fark etti. Lambann alevi dimdik - 494 duruyordu. Ter damlacklar alnndan aa akyordu. Tanr onu dinliyordu. Tanry tehdit etmeden nce her bycnn yapt gibi Khaemwaset de nlem alma ayinine balad. "Bu ekilde konuan aslnda ben deilim," dedi. "Bu szleri yineleyen ben deilim, yaamm denetlemeye balayan o kiiye kar tavr taknan gizemli gler." Sessizlik younlat. Bu sessizlikte insan tedirgin eden bir yalnlk vard. Khaemwaset, hemen arkasnda duran Kasa'nn hzl soluk allarn duyuyordu. "Szlerime kulak asmazsan," diye konumasn srdrd Khaemwaset, sesinin gl kmas iin kendini zorlayarak. "Tapnann n avlusunda bir suaygrnn
boynunu vuracam, senin gizli adn bildiim iin timsah derisinin iinde kalman salayacam." Durdu sonra da drt kez haykrd. "Senin adn Kad-nn-olunu-dourduu-gn!" Denetimini yitirmemiti. Bu byleri daha nce hi kullanmamt ve neredeyse zavall Kasa kadar korkuyordu. "Ben Set'im, Ben Set'im, Ben Set'im, Ben Set'im!" diye zafer dolu bir lk att. "Blnen ve sonra yeniden birleen Set'in kendisiyim ben! Onun gibi enerji ve g doluyum. Set Set Set!" Gri bir bulut gibi tavanda dimdik ykselen ttsnn duman birden saa sola doru esmeye balad. Pencereden giren rzgrla lambann alevi titremeye balad. Artk kendisini zgr brakmasnn zaman gelmiti. "Kasa," dedi. "alma masamn stndeki kutudan biraz balmumu al ve figr yap. Kusursuz olmalar gerekmiyor, balar, gvdeleri ve bacaklar olmas yeterli, ikisine erkek cinsel organ da yap." Kasa sendeleyerek alma masasna doru gitti. Khaemwaset ona bir yaprak papirs kd uzatt ve kalemi alarak Nenefer-ka-Ptah, Ahura ve Merhu'nun adlarn yeil mrekkeple yazd. Ayrca Nenefer'in atalarnn adlarn da yazd. Aslnda Nenefer'in annesiyle babasnn da adlarn yazmas gerekiyordu ama onlarn kim olduunu bilmiyordu. ini bitirdiinde Kasa da balmumundan insan ekli yapmt. ekiller olduka kaba sabayd fakat insan olduklar anlalyordu. Khaemwaset masann kenarnda duran ba uzanp ald. Sap fildii olan bu bak yalnzca ona aitti. Ban sivri ucu Thoth'un, efen- 495 diinin sureti eklindeydi. Ama artk efendim deil, diye geirdi iinden. Thoth, Nenefer'in de tanrsyd ama Set daha glyd, Set daha vahiydi. Set onlar keskin beyaz az dileriyle parampara edip paralarn yere tkrecekti. Ban sivri ucuyla Kasa'nn balmumundan yapt bebeklerin bana adlarn kazd. "Onlar siyah iplikle birbirlerine bala," diye emretti ve Kasa emri yerine getirdi. Khaemwaset bunlar papirsn stne yerletirdi ve bir adm geriledi. "Nenefer-ka-Ptah, Ahura ve Merhu'nun bu ve bundan sonraki dnyada kaderlerinin gcn ele geirecek by," diye ayinine balad, tm dikkatini szcklerine ve ritme vererek. "Ben Yce Varlk, En Yce Varlk'n oluyum, ben ateim, ben ba kesildikten sonra ona kendi ban veren atein oluyum. Ama bu dmanlarmn balar sonsuza dek kesili kalacaktr. Set olduum iin, onlarn aclarnn Tanrs olduum iin bir daha asla balarna kavuamayacaklardr." Bir an iin sustu ve bunu yaparken de tm dikkatini toplad. Dudaklarndan g, bedeninden gven fkryordu. "Paralanacaklar, bceklere yem olacaklar, kokuacaklar, ryecekler ve le gibi kokacaklar. Var olmayacaklar, gl olmayacaklar, i uzuvlar parampara olacak, gzleri kr olacak, kulaklar sar olacak, dilleri tutulacak, konuamayacaklar ve kafalar da koparlacak. Cesetleri yokolacak. Ben Set olduum iin, Ben Tanrlarn Efendisi olduum iin onlar bu topraklardan sonsuza dek uzak kalacaklar." Artk de bynn etkisi altna girmiti. Hl yayorlard ama bu uzun srmeyecekti ve isteseler bile kendilerini bekleyen kaderden kaamayacaklard. Ancak bedenlerini mahvetmek yeterli deildi. Ruhlarnn yaama olasl mmkn olduu srece Khaemwaset tarn anlamyla gvende olamayacan biliyordu. Onlar tmyle yok etmeliydi ve bunu gerekletirmenin tek yolu adlarn deitirmekti. Ad kutsald. nsann ad yaamasn srdrrse tanrlar onu bulur, tanr, onu kendi sonsuz varlklarna sevgiyle kabul eder ve bazen de onlar yeniden eski bedenlerine geri dndrerek dllendirebilirlerdi. Khaemwa- 496set kararl bir ekilde bu dncenin verdii rpertiyi ve korkuyu stnden att. Dili srmemeliydi. Dnmemeli, d kurmamal ve daha da nemlisi kesinlikle korkmamalyd.
Ban arkaya atarak gzlerini kapad. "ntikam adil olan Set'im ben," dedi bouk bir sesle. "Nenefer-ka-Ptah adndan dnyann yaratcs tanr Ptah adn karyorum ve bylece onun gcnn dmanma g vermesini engelliyorum. Ahura adnda parlak gne tanr Ra'nn adn karyorum, bylece onun gcnn dmanma g vermesini engelliyorum. Merhu adndan Ptah'n Kutsal Dili ve fade Gc olan tanr Hu'yu karyorum bylece onun gcnn dmanna g vermesini engelliyorum. Ve imdi de bu adlar u ekilde deitiriyorum. Ptah-ondan-nefret-eder, Ra-onu-yakp-yok edecek, Hu-lanet-s-tnde olacak. Olumlu olumsuz oldu ve olumsuz da onlar yok edecek. kinci kez ln! l! l! l!" Masann stndeki figrlerle papirse yaklat ama tam o srada kap yavaa vuruldu. "Khaemwaset, ierde olduunu biliyorum. Ne yapyorsun?" Gelen Tbubui'ydu. Khaemwaset ta gibi donup kald, Kasa hafif bir lk att. Khaemwaset ona fkeyle dnerek, iaret parman dudaklarna gtrp susmasn iaret etti. Kasa'nn bu en nemli anda byy bozmasndan ok korkmutu. Kasa yutkunarak ban evet anlamnda sallad. "By yapmaya alyorsun, deil mi, sevgilim?" diyen sesi duyuldu. Khaemwaset onun trnaklaryla kapy vurduunu duydu. "Vazge! Seni daha fazla mutlu edebilmem iin bana bir ans tan. Seni hibir kadnn arzulamad kadar tatmin edebilirim, Khaemwaset. Bu, o kadar kt m? Ben yalnzca yaamak istiyorum, herkesin istedii bir eyi istiyorum. Bu yzden beni sulayabilir misin?" Sesini ykseltmiti ve Khaemwaset ac ve fkeyle onu dinliyordu. Yerinden kprdamad. "Gzlerimi atm an ne yapacan anlamtm ama sen oktan ekip gitmitin," diye konumasn srdrd yksek sesle. "Hissetmitim. Bizlerden kurtulmaya alyorsun, bunu hissediyorum. Ah, ne - 497 Firavunlarn fkesi / 32 kadar da acmaszsn, Khaemwaset! Ama tm bu abalarn bir ie yaramayacak. Thoth seni terk etti. Szcklerinin artk hibir etkisi kalmad. Thoth..." Birden sustu ve odann iindeki iki adam onun kapy amaya altn fark etti. Kilidi zorluyordu. Birden ikisi de bir iki adm geri ekildi. Khaemwaset kapnn dier yannda onun kilidi amak iin rpndn grebiliyordu. "Thoth deil," dedi sonunda. "Elbette o olamaz. Set, deil mi? Set, babann totemiydi. Ailendeki herkesin salar Set'inki gibi kzl. Ah, tanrlar." Birden kapy yumruklamaya ve barmaya balad. "Khaemwaset! Seni seviyorum! Sana tapyorum! Ltfen bunu yapma! ok korkuyorum. Ltfen yaamama izin ver!" Khaemwaset aznn kuruduunu fark ederek cesaretini toplamak zere masaya yaklat. Tbubui barp armaya, tahta kapya var gcyle vurmaya ve tekmelemeye devam edecekti. Khaemwaset onun bu aresiz ve korku dolu davranlarndan kendini soyutlayamyordu. Kararllkla papirsn ve figrlerin stne tkrd. "Afaroz ediyorum!" diye bard. Kapnn arkasndan gelen ses kesildi, sonra da yalvarmaya balad. "Ah tanrlar, hayr! Bu bana ac veriyor, Khaemwaset. Ltfen dur artk!" Byk bir dikkatle figrle birlikte kd alp yere koydu, sol ayan kaldrd ve ktla figrleri ayann altnda ezdi. Tbubui'nun lklar artk bouluyormu gibi garip lklara dnmt. Bu lklardan tedirgin olan Kasa elleriyle kulaklarn kapad. "lmeyeceim, lmeyeceim," diye haykrd. "Yeniden dirileceim. Evrak yadsnamaz, Khaemwaset, geri geleceim." "Ah, evet yadsnr," diye mrldand. "Seni afaroz ediyorum Tbubui, afaroz ediyorum." Yere meldi fildii sapl ban alarak figre yavaa batrd, sonra daha hzl darbeler indirmeye balad. Su dolu kab
alarak balmumu paralarnn stne dkt, sonra da lambay alarak geri kalan paralar atee verdi. Papirs hemen yanp kavruldu ve balmumu da erimeye balad. "Afaroz ediyorum," dedi son bir kez. Tbubui tiz lklar atarak avaz kt kadar baryordu. Khaemwaset onun kapy yumruklayp tekmelediini duydu. Balmumu iyice erimi ve papirsden gelen siyah dumanlar da tavana ykseliyordu. Artk geriye bir avu klden baka bir ey kalmamt. Balmumundan yaplm ekiller artk tannamayacak bir hale gelmilerdi. Khaemwaset alamaya balad. Daha ansl olabilirdim, diye geirdi iinden. Ttsnn duman gzlerini yaartmt. Bym baarl oldu. Set isteime kar kmad ama yeniden glendiini ve bana siyah ve acmasz gzleriyle baktn hissediyorum. Bir kez daha da baklarn benden uzaklatracan sanmyorum. Bir sre sonra iinde youn bir huzur hissetti. Gnn ilk klar ortal aydnlatmaya balamt. Harmanisinin ucuyla yzn sildi. Mutlaka Tbubui'nun o korkun lklarn duyan birileri olmutu. Birazdan koridor askerlerle dolacakt ama ne bulacaklard? evresine baknd. Tts hl yanyordu. Lambann alevi son bir kez daha parlayp snd. Khaemwaset kire gibi bir yzle duvara yaslanm duran oda hizmetkrn fark etti. "Kasa, kapy a," dedi. Kasa ona aknlkla bakt. "Ekselanslar," dedi. "Burada neler oldu? Ne yaptnz?" "Byk bir ktlkten kurtuldum," dedi Khaemwaset. "Ama imdi daha byyle yaamay renmem gerekecek. Ev halkyla daha sonra konuacam ama imdi kapy aman istiyorum, Kasa." Kasa sendeleyerek yerinde doruldu ve kapya doru gitti. Tam kulbu evirecekken birden dnp efendisine bakt. "Ekselanslar," dedi. "Set'in gizemli ad..." "Sylediim gibiydi," dedi Khaemwaset. "Ama bu ad kullanmay aklndan bile geirme, dostum. Gsterdiin yreklilikten tr seni kutlarm." Kasa kapy at. Tbubui yz kapya dnk, bir eli ileri uzanm yerde kvrlm yatyordu. Kapy tekmelemekten dizleri ve ayaklar izilmiti. Derisi pem-498 - 499 be ve kuruydu, kapda kan izi yoktu. Koridordaki koku son derece mide bulandrcyd. Kasa rmeye balad. Khaemwaset kokuya aldrmad. Yere melerek Tbubui'nun alnna den bir tutam sa kaldrd. Gzleri cam gibi ifadesizdi. Ceset sanki imdiden imeye balam gibiydi ve Khaemwaset fazla zaman olmadn biliyordu. Askerler ona doru kouyor ve o da evin iinden gelen barmalar duyuyordu. Ayaa kalkt. Askerler yanna gelip durdular ve onu selamladlar ama Khaemwaset onlara henz bir aklama yapmak istemiyordu. Hl onu ok seviyorum ve onu istiyorum, diye geirdi iinden. Bu hi de normal bir istek deildi. Beni bu duygudan kurtarabilecek bir g olduunu da sanmyorum.
"Onu baheye gtrn," dedi askerlere. "Amek, burada msn?" Korumalarnn ba ne karak eilip selam verdi. "Ekselanslar?" "Yanna alt adam al ve Sisenet'in dou kysndaki evine git. Evin iinde Sisenet'le olunun cesetlerini bulacaksn. Onlar buraya getir. Odunlar hazrlat ve sonra da bana haber ver." Askerler aralarnda mrldanmaya baladlar ama Amek selam verdikten sonra ters bir bak frlatarak onlar susturdu. Korumas eilmi Tbubui'nun cesedini kaldrrken Khaemwaset cesede bir kez daha bakt. Sonra da elini Kasa'nn omzuna atarak dairesine doru gitti. Dairesine giderken Tbubui'nun yeni dairesine uzanan giriin nnden geerken bakmamaya alt. eri girdiinde Kasa'ya gidip dinlenmesini syledi ve yatana yaklat. Ksack bir sre nce Tbubui'nun itii arap kadehi hl masann stnde duruyordu. iltenin stnde ve yastkta bedeninin izi vard. Khaemwaset yataa oturarak yast kucana ald. Gn iyice aarncaya ve ku sesleri duyulmaya balayncaya dek orada ylece oturup alad. saat sonra Amek geri geldiinde Khaemwaset yorgunluktan perian bir haldeydi. Kucandaki yast kenara koyarak ayaa kalkt. "Tamam," dedi Amek. "Cesetler sylediiniz gibi oradayd. Sisenet odasnda bir masann stne yuvarlanmt, ekselanslar ve bir elinde - 500 lanetli bir bebek dierindeyse l bir akrep vard. Harmin ise yatanda lmt." Khaemwaset ban sallad ama Amek henz szlerini tamamlamamt. "Ekselanslar," diye srdrd konumasn duraksaya-rak. "Mesleim gerei birok ceset grdm. Ama bu cesetler yeni lm gibi deillerdi. imi ve rmlerdi, kollar ve bacaklar ok katyd. Anlayamyorum." "Ben anlyorum," dedi Khaemwaset. "Onlar ok uzun zaman nce lmlerdi, Amek. Onlar odunlarn stne yerletir. Fazla dokunma-maya al." "Ama ekselanslar," diye kar kt Amek. "Onlar yakarsanz, mumyalanmalarna izin vermezseniz tanrlar onlar bulamazlar ki. lmszlklerini salayabilecek yalnzca adlar kalacak geriye ve bu adlar Kutsal Varlklar iin ok kk ipulardr." "Gerekten de yle," dedi Khaemwaset, hem glmek hem de alamak istiyordu. "Ama gven bana, Amek. Senden istediim ey, bir tr bir byyle ilgili. Bu konuda fazla kafan yorma." Amek evet dercesine elini sallad sonra da kendisine verilen emirleri yerine getirmek zere Khaemwaset'in yanndan uzaklat. Khaemwaset, Sheritra'nn odasna gitti. Bu kez, ieri girmek iin izin almad. Bakmut'u bir kenara iterek kabul odasndan geip doruca Sheritra'nn yatak odasna girdi. Gen kz uyanm ama henz yatandan kalkmamt. Pencerelerdeki glgelikler kaldrlmamt. Sheritra lo odann iinde babasna bakarak gzlerini krptrd, sonra yerinde doruldu. "Buraya gelmemeliydiniz, baba," diye sze balad buz gibi bir sesle, sonra da dikkatle babasna bakt. Khaemwaset kznn ne grdn biliyordu. stba ya iindeydi, boynunda ve kulaklarnn arkasnda sodyum karbonat izleri, merhemli plak gs ve evresine yayd o kt koku sz konusuydu. Sheritra yataktan frlad. "By m yaptnz?" dedi. "Ah, baba, ne oldu?" "Hori ld," dedi. Boazna bir yumruk tkanmt. Sheritra yavaa ban sallad.
- 501 "Biliyorum. Neden bu kadar ok ardnz ki?" Sonra baklarn yere indirdi. "Artk bir daha sizinle hi konumayacam. Yas tutmaya balayacam. Ben hi olmazsa onu ok sevmitim." Sesi titriyordu. "Eer o iyan kadn zlm gibi yapacak olursa ki, yapacandan eminim, onu kendi ellerimle ldreceim." Khaemwaset karlk vermek yerine kzna harmanisini uzatt. "Bunu giy," dedi. "Bu bir emirdir ve buna kar gelirsen seni zorla odadan karacam. Hori'nin cenaze treninin dnda sana sz veriyorum beni bir daha grmeyeceksin." Babasna bir an kukuyla baktktan sonra harmaniyi yrtarcasna elinden alp stne geirdi. Khaemwaset kzn yanna alarak artk iyice aydnlanm olan baheye kt. Kznn her eyi iyice grmesini istediinde stunlarn kenarna ekildi. Sheritra bir an iin grdklerini alglayamad. Khaemwaset hibir ey sylemeden kznn imlerin stnde yatan cesetlere bakn izledi. Sheritra iini ekerek, uykuda yryormucasna cesetlere yaklat. Khaemwaset arkasndan gitti. ki kez odun ynlarnn evresinde dolat, yalnzca Merhu'nun sararm ifadesiz yzne bakmak iin bir kez durdu sonra da babasnn karsna geti. "Bunlar siz mi yaptnz?" diye sordu. "Ben yaptm," diye karlk verdi. "Hori daha bandan beri haklyd. Burada kalman ve onlarn yann izlemeni emrediyorum sana." Gen kzn kaytsz yz ifadesi deimemiti. "Ama Hori iin artk ok ge," dedi. "Eer ona inansaydnz imdi yayor olacakt." "Eer ona inansaydm, eer o mezara girmeseydim, eer hakkm olmayan bir eyi almasaydm, eer o gizemli Tbubui'nun peine d-meseydim..." Amek'e iareti verdi. "Yak onlar," dedi. Khaemwaset gkyzne ykselen dumanlara bakt. Cesetler alevlerin altnda paralanp yanmaya balamlard. Ama Sheritra ne yerinden kprdam, ne de azn ap bir: ; sylemiti. Yalnzca cesetler teker teker alevlerin altnda oturuyormu gibi bir dorulup yeniden yere derlerken Sheritra soluunu tuttu. Babasyla birlikte ceset- 502 ler kl oluncaya ve ate snnceye dek orada kaldlar. Cesetlerden geriye yalnzca kl olmu kemikler kalmt. Sheritra babasnn yanna yaklat. "Tm bunlarn sizin yznzden olduunu asla aklnzdan karmayn," dedi, baklarnda ne bir sulama ne de acma ifadesi vard. "u andan itibaren ya yalnz kalma isteime sayg gstereceksiniz ya da buradan gideceim. Seim sizin, prens." Babasnn yantn beklemedi. Srtn dikletirip ban hafife kaldrarak beyaz harmanisine sarnarak babasnn yanndan uzaklat. Khaemwaset kznn arkasndan bakt. Hizmetkrlar bahenin bir kesinde toplanm olanlar korku dolu baklarla izliyorlard. Khaemwaset onlarla henz yzlemek istemiyordu. Gnein nlarnn duvarlarna yansd eve doru dnd. Evra da atee atmay dnmt ama yreinin derinliklerinden bylesi bir davrann bir anlam olmadn biliyordu. Atsa bile evrak nasl olsa geri gelecekti. Hi olmazsa Thoth Evrak'na sahip olduum iin gurur duymalym, diye acyla geirdi iinden stunlarn glgesi altnda yrrken. Delikanllmn d gerekleti. Doduum gn bana lanet
okunmu ve benim bundan haberim bile yoktu. Olum ld, karm benden uzaklat, kzm kendini odasna hapsetti. nmde uzanan o uzun yllarda ben ne yapacam? O byk ziyafet salonunu, bombo koridorlar ve yatam nasl doldurabileceim? Gece yars yatamda tek bama uyandmda, evin derin ve sulayc sessizliinde gzlerim tavana dikili ne dneceim? Kasa'ya iaret ederek evinden ieri girdi. -503 Son Sz 'Suun hakkndan gelen, yarglayan, unutulanlar anmsayan, zamann ve sonsuzluun tek tan, szcklerin tek hkimi, Thoth'a krler olsun.' Khaemwaset kafasn glkle evirerek su arad. Gece lambasnn lo oday az da olsa aydnlatyordu ama odann iinde biri dzensiz bir ekilde soluk alyordu. Bu ses hem ilkel, hem de rktcyd. Bu sesin kendisinden ktn anlamas uzunca bir zamann ald. Elbette, diye geirdi iinden huzurla. Sonunda lyorum ite. Cierlerim eski havay solumaktan yorgun dt. Genliimde gereinden fazla mezar atrdm, gereinden fazla toz iindeki tabutlar inceledim. Ama son yirmi yldan bu yana da lleri rahatsz etmiyordum. Ta ki... ta ki Saqqara'daki o mezara girinceye dek. Gsnn sktn hissetti, ellerini boazna gtrd, azn at ve ksa bir sre soluk almaya alt. Ama hemen sonra da gerginlik azald ve dzenli soluk almaya balad. Neredeler, diye geirdi iinden huzursuz bir ekilde. Kasa, Nubnofret rahiplerle, su ve ilala birlikte burada olmalydlar ama oda karanlk ve botu. Tek bamaym. Nubnofret elbette beni umursamyor, ama Kasa... Bana ilgi gstermek onun grevi. "Kasa!" diye bard bouk bir sesle. "Su istiyorum!" -505 Karlk alamad. Ay nn souk klar altnda nehrin stnde parldayan yakamozlar gibi odann iindeki glgeler hafife kprdad. Ay , diye geirdi iinden. Ay, ay. Ay, Thoth'a aittir ama ben ona ait deilim. Artk uzunca bir sre Set'e ait olacam ve Set neredesin? Bir sre tm dikkatini yalnzca grnmeyen duvarlarda yanklanan soluklarnn sesine yneltti. Ksa bir sre sonra dier sesler araya girdi ve Khaemwaset karanl unutarak kalarn atp gzlerini ksarak karanln derinliklerine bakt. Hayvana benzeyen uzun tyl ekiller grd. Birden gzne yuvarlak bir k iliti ve odasnn iindeki maymunlar grd. Maymunlar bedenlerini kayorlar, peneleriyle cinsel organlarn tutuyorlard. Maymunlar gzlerini ona dikmi bakyorlard. Khaemwaset fkelendi. Maymunlarn odasnda ne ii vard? Kasa neden onlar kovalamam iti? Birden maymunlarn boyunlarndaki altn zincirleri grd. Lo n altnda zincirler kahverengi grnyor ve hepsi de ayn noktaya doru uzanyordu. Khaemwaset birden ok korktu. Soluk alamad, bouk bir ses kard. "Bu maymunlar benim, Khaemwaset," dedi karanln iinden gelen bir ses. "Onlar gnein douuna yardm ediyorlar. afan habercileri. Ama artk senin iin afak bir daha skmeyecek. Bu gece leceksin." Birden soluk almaya
balad. Kutsal, yaam veren havay zlemle iine ekti. "Kimsin?" dfye sordu sert bir sesle. "Ortaya k." Ama iinin derinliklerinden bu sesin sahibini grmek istemediini hissediyordu. Karanlklarn arasndan bir adam yataa yaklat. Khaemwaset bir lk atarak yataa yuvarland. Adamn uzun ve sivri bir gagas ve iblisin kk gzleri vard. "Artk hatrlamann zaman geldi, Khaemwaset," dedi figr, adam, tanr ona doru uzanarak. "Unutmaya almana karn unutamadn. Set ile ben seninle ilgili uzun uzun konutuk. Yeterince uzun bir sre onun sadk hizmetkr oldun. Artk sadakatini bana gstereceksin." "Demek balanmadm," dedi Khaemwaset. "Kendimi Set'in ellerine braktm o korkun gnden bu yana yirmi yl geti. Yirmi yl ve Sheritra hl evin iinde ekingen ve sessiz bir hayalet gibi dolayor, - 506 Nubnofret tm kraliyet grevlerini stlendi ve ona asla yaklaamyorum. Balad ama unutamyor. Her yaz vadide mz Hori'nin mezarn ziyaret edip ona ve dier llere dua ediyoruz ama bu ac dolu ayin bile bizi yeniden bir araya getiremedi." Birden ba dnerek gzlerini kapad ve gzlerini yeniden atnda Thoth yerinden kprdamamt. Bekler gibi bir hali vard. "Bana gelince," dedi bouk bir sesle Khaemwaset. "Yllardan beri Set'i savunuyorum. Onun hazinesini altnla doldurdum. Her gn hayranlkla onun nnde saygyla eildim. Onun en ok sevdii adaklar adadm. Onun varln duvarlarmn iinde yatan kokumu bir canavarn kokusu gibi tm benliimde hissettim. Ama yine de ikyet etmedim. Ona ibadet etmeyi srdrdm. Her gn kendime u soruyu sordum: "Acaba borcumu dedim mi? Ve her gn yreimin derinliklerinden de deyemediimi hissediyordum." Tanrnn sakin yzne bakt. "Bylesi bir bor acaba bir gn denebilir mi?" Thoth'un iblis yznden belli belirsiz bir d krkl geti. "Set'e sndn, evra aldn ya da byc prensle ailesinden aldn o korkun intikamdan tr m balanp balanmadn soruyorsun?" dedi. "Her eyden balanmak istiyorum," dedi bararak Khaemwaset. Barr barmaz da cierlerinde korkun bir sanc hissetti. "Bana ihanet ettiin, bana srt evirdiin iin Set'e sndm. Evra agzllk ve cahillikten tr aldm, bundan tr sorumlu tutulmamam gerekir! ntikamma gelince... intikamm..." Yerinde doruldu. "O kadna kar duyduum ehvetin hi azalmayacan bilerek intikam almamn ne nemi olabilirdi? Her akam, onun hem bu dnyadan hem de br dnyadan sanki hi domamcasna yok olduunu bilmeme karn, yine de her gece ona dokunmak iin yanp tutuurken, acyla inlerken ve asla uyuyamazken, salarn yzmde hissederken, ban evirip bana baktnda glmsemesini gzlerimin nnde canlandrrken nasl huzur iinde olabilirdim? Tm bunlar aslnda senin intikamn. Ah, bilginin tanrs, senden nefret ediyorum!" Korkuyordu ama - 507 buna karn da ok fkeliydi. "Tm yaamm boyunca sana ibadet ettim. Sana hizmet ettim ve sen de benim yaantm ve benim ok sevdiim insanlarn yaantlarn parampara ederek beni dllendirdin. Ne yaplmas gerekiyorsa onu yaptm ve yaptklarmdan tr de ne pimanm ne de utanyorum!" "Borlarnn denmesinden sz etmitin," diye karlk verdi Thoth sakin bir tavrla. "Benim sana olan borcum senin hizmetindir, senin Set'e olan borcun da senin zerine yadrdm lanetten kurtulmandr. Ama gryorum ki, hl gururlu ve hl tvbe etmiyorsun Prens Kha-emwaset. Tm bunlarn altnda byk bir gnah, senin gnahn yatyor ve bunca yl ac ekmene karn sen bunu ne grebiliyor ne de alakgnll davranabiliyorsun. Hori kurban edildi. Ahura, kocas ve olu bu ite birer piyondular." Khaemwaset'e doru eildi. Khaemwa-set korkuyla rperdi. "Eer adn koyabilirsen, byc, balanabilirsin."
Tanr geri ekildi. Khaemwaset tm dikkatini soluklarna yneltti. Havay iine ek, tut, brak. Bunlar yaparken lo odada maymunlar kendi aralarnda oynayorlard ve Khaemwaset delice bir abayla Thoth'un bekledii yant bulmaya alyordu. Hangi gnah? Hangi gnah iledim, diye geirdi iinden aresizlikle. Ac hem de ok ac ektim. Benden daha baka ne beklenilebilirdi ki? "Adn koyamyorum," dedi sonunda. "nk bylesi bir eyin var olduuna inanmyorum. Tanrlara benden bekledikleri gibi hizmet ettim ve onlarn gznde doru olan yapmaya altm. Benden daha fazla ne isteyebilirsin?" Thoth uzun gagasn aa yukar sallayarak ban evet dercesine sallad ve arkasnda duran maymunlar huzursuzlukla yerlerinde kprdandlar. "Borlar, alacaklar ve hizmetler karlkl olarak alnp verilirler ve bylerin yaplmas da zorunludur," dedi yumuak bir sesle tanr. "Bunlarn hibiri senin kimliinin derinliklerinde bozulmadan duran ruhsal gururunun usuz bucaksz karanlk glne dokunamaz. Senin ac ekmen bu gln yzeyinin dalgalanmasna neden olmaz. Ruhsal - 508 ykmllklerini yerine getirdiin srece dllenmen gerektiine inanyorsun hl. Borcun denmesinden vazgeilmesini ya da ekilen acnn azalmasn bekliyorsun. Bunca yldr alnganlktan baka bir ey renmemisin, prens." Bir an sessizlik oldu. Hl fkeli olan Khaemwaset gzlerinin karanla dikti. Ksa bir sre sonra tanr hafife kprdad. "Syle bana, Khaemwaset," dedi sradan bir tavrla. "Eer neden olduun tm aclarndan kurtulman, anlarn deitirmen, gemiinde olanlar silip yok etmen iin sana bir frsat verseydim bu frsat deerlendirmek ister miydin? yice dn. Dersini renir miydin yoksa yine ayn ekilde mi davranrdn?" Khaemwaset ona bakt. Tanr sabrla bekliyordu. Bann stndeki beyaz tyler gece esintisinde hafife sallanyordu, kk siyah gzleri kendisini dikkatle szmesine karn gzlerinde muzip bir ifade de vard. Bu nerinin grnd kadar iten olmadn biliyordu Khaemwaset. Thoth'un baklarnda acmasz bir eyler daha vard. Benimle alay ediyor, diye geirdi iinden Khaemwaset zntyle. Burada beni kurtarabilecek bir eyi mutlaka grmem gerekiyor ama ben bunun ne olduunun farknda bile deilim. "Baka bir ikence tr daha var," dedi bir sre sonra. "Beni yine tuzaa dryorsun." Uzanarak gzlerini kapad. Geri dnmek... lnn eline dikili evra kesmek iin ban kaldrd ana geri dnp, bunu yapmamak. Anlarn deitirip onlar yeniden dzenlemek ve Hori'nin gl bir prens olduunu, evlendiini, yal Ramses'in sa kolu olduunu, Sheritra'nn benzersiz deerlerini anlayabilecek birini bulup onunla evlendiini, kendisiyle Nubnofret'in yalandklarn ama hl birbirlerini sevdiklerini grebilmek... Gs hzla inip kalkmaya balad ve ban evet anlamnda sallad. "Bu frsat istiyorum," dedi. Gzlerini at. Thoth'un elinde uzun yllardan beri sandklarn birinde duran o lanetli evrak vard. "Sana bir saatlik bir g vereceim," dedi tanr. "Evra al Khaemwaset ve Pi-Ramses'de Firavun'un byk yemek salonunda olduun -509o akama dneceksin ve kendini arkadan Wennufer'le konuurken bulacaksn. O geceyi hatrlyorsun, deil mi? Hadi, geri dn ve bak bakalm neler olacak. Seni bekleyeceim. lahi Adalet'te zaman kavram yoktur." Khaemwaset evra ald. Evra eline aimayal yirmi yldan daha uzunca bir zaman olmutu, ama yine de kendisine hi de yabanc gelmeyen bir duygu, bir temas vard bu evrakta. Tbubui'ya, ona kar duyduu
ehvete, akn gzlerinin kr olmasna, drstlnn yok oluuna ilikin anlar birer birer geri gelmeye balad. "Yeterince gl deilim," diye fsldad. "Bedenim..." Ama birden Pi-Ramses'deki byk yemek salonundan gelen sarho kahkahalarn, arklar, mzii duydu ve burnuna arap, ter kokular ve insann iini bayltan iek kokular geldi. Tm bunlar ok uzaktayd ve net deildi. Kendini zorladka sesleri ve kokular daha yakndan duymaya balad ve birdenbire kendini salonun kaplarndan birinin nnde kiltinin kemerine sktrd evrakla grd. Tanr, bir saat demiti. Endieyle plak danszlere, kahkahalarla glen konuklara, dumanlar tten yiyecekleri tayan hizmetkrlara bakt. Neredeyim diye dnd. Neredeydim? Ne yapyordum? Birden giriin az tesinde duran Wennufer'i grd, yznde ciddi bir ifade vard. Wennufer uzun boylu, yakkl, makyaj yapm ve taklar takm, kstah bakl esmer bir adamla konuuyordu. Bu ben miyim, diye geirdi iinden. Gerekten de bu kadar yakkl mydm? Arkadana doru yrmeye balad. stnde kilti ve kemerinden baka bir ey olmadn bilmesine karn kimse onunla ilgilenmiyor gibiydi. Ksa bir sre sonra bu parfml esmer yabancnn yan banda durdu. Adam arap kadehini doldurmas iin kleye doru hafife kaldrdnda ve Khaemwaset yavaa koluna dokunduunda tanrnn hazrlad tuzaa dtn anlad. Fazlasyla korkmasna ramen gen benlii oktan arkasn dnmt ve Khaemwaset artk her ey iin ok ge olduunu anlamt. -510 f rp, Cc Khaem doktor. Firavun'un olu, Ptah rahibi, byc ve Msr'n kutsal mezarlanndaki gizemi aratran aemwaset, oluyla birlikte tanrlarn fkesini ekmek uruna bu ie kendini adamtr.

Pauline Gedge - Firavunlarin Ofkesi

Uploaded by

Document Information

Copyright

Available Formats

Share this document

Share or Embed Document

Sharing Options

Did you find this document useful?

Is this content inappropriate?

Copyright:

Available Formats

Pauline Gedge - Firavunlarin Ofkesi

Uploaded by

Copyright:

Available Formats

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

izliyordu ama evra orada da bulamad. - 72 -

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

- 77 Drdnc Blm "lm herkesi srayla yanna arr, \

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html

Generated by ABC Amber LIT Converter, http://www.processtext.com/abclit.html