You are on page 1of 47

www.webturkiyeforum.

com
!"#$%&'( %&*&+&, - &+.&,/!0"11121!'%3*#(+!45*362756
89:!,0!6!- ,36057#"11121!'%3*#(+!45*362756
DENEMELER VE BIR ALMAN DOSTA MEKTUPLAR
ALBERT CAMUS
Yayimlayan: Say Yayinlari
Trkesi: Sabahattin Eyuboglu - Vedat Gnyol
Kapak: Derman ver / Baski - Cilt: Engin OIset
Kapak Resmi: Gltekin izgen
Onbirinci Basim: 1998
Genel Dagitim: SAY DAGITIM LTD. STI.
Ankara Caddesi No: 54 Sirkeci - Istanbul
Tel: (0212) 512 21 58 - 528 17 54 Fax: 512 50 80

ALBERT CAMUS
Denemeler
ve
Bir Alman Dosta
Mektuplar
evirenler: Sabahattin EYUBOGLU Vedat GNYOL
Say
Birinci Baski : 1960
Ikinci Baski : 1962
nc Baski : 1965
Drdnc Baski : 1982
Besinci Baski : 1983
Altinci Baski : 1989
Yedinci Baski : 1991
Sekizinci Baski : 1994
ISBN 975-468-006-X



www.webturkiyeforum.com
CAMUS'UN YASAMI VE YAPITLARI
1913. Albert Camus doguyor. Babasi bir yil sonra lyor. Ispanyol asilli annesi evlerde temizlik
isleri yaparak Camus'y bytyor.
1918. 1923. Cezayir'de ilkokula gidiyor. Hocasi, Louis Germain okumasina n ayak oluyor.
1923. 1930. Camus Cezayir Lisesinde burslu grenci olarak okuyor ve Iutbol takiminda
oynuyor.
1930. Yksekokula hazirlik siniIlarinda hocasi Jean Grenier'den IelseIe okuyor. Verem oluyor,
bu yzden Iutbolu birakiyor.
1933. Evleniyor ve az sonra ayriliyor.
1934. Bir yandan yasamini kazanmak iin trl islerdealisirken, te yandan, IelseIe lisansi
aliyor. Sonradan Ekip Tiyatrosu adini alan Is Tiyatrosu'nu kuruyor.

1936. Plotin ve St. Augustin zerine doktora tezi veriyor.
Avusturya'da Baskaldirma adli oyunu yaziyor.
1937. Yz ve Astan adli ilk denemesini yaziyor.
1938. Avrupa'yi geziyor. Cumhuriyeti Cezayir adli gazetede rportaj ve durusma zetleri
yaziyor, ikinci denemesi Dgn (Noces)' yayinliyor.
1939.Kbilliler Diyarinda Sorusturma'yi yaziyor ve saglik nedeniyle askere alinmiyor.
1940. ikinci kez evleniyor (iki ocugu oluyor) ve birka haIta Paris - Soir gazetesinde yazi
yaziyor.
1942. Lyon'daki Combat (dayanma) eylemine giriyor. Sisyphos Sylencesi adli deneme ile
Yabana'yi yaziyor.
1944. Combat gazetesi yazi isleri mdr ve Gallimard Kitabevinin edebiyat danismani oluyor.
Caligula ve Anlasmazlik adli oyunlarim yaziyor.
1946. Birlesik Amerika'ya gidiyor.
1947- Combat'dan ayriliyor. Veba adli romani Elestirmenler Armaganini kazaniyor.
1948. Totaliter devletlerin kurbanlarina yardim edecekbir komite kuruyor. Bir Alman
Dosta Mektuplar e Sikiynetim adli oyunu yaziyor.
1949. Gney Amerika'ya geziye ikiyor ve hastalaniyor.
1950. Politika stne yazdigi denemelerini bir araya toplayan Actuelles I (Olanlar stne)
(1944 -1948) i, Minotaurus ya da Oran'da Mola denemesini ve Dogrular adli oyununu yayinliyor.
1951. Baskaldiran Adam'i yaziyor ve Sartre'la tartisiyor.
1952. Cezayir'e gidiyor, Ispanya'nin UNESCO'ya alinmasi zerine bu kuruldan ayriliyor.
1953.Actuelles II (Olanlar stne) (1948- 1953)'yi yayinliyor.

1954Yaz adli denemesini yaziyor
1955. Yunanistan'a gidiyor. Express gazetesine yaziyor.
www.webturkiyeforum.com
1956. Dss adli uzun yky yayinliyor.
1957. 17 Ekim'de Nobel Armaganini kazaniyor, lm Cezasi zerine Dsnceler adli IelseIe
denemesini yayinliyor. (Arthur Koestler ve Jean Bloch Michel ile birlikte). Gurbet ve Cennet adli
ykleri yaziyor. Actuelles III (1939-1958) adli siyasal denemelerini yayinliyor ve Isve zerine
Konusma (edebi ve IelseIi deneme)'yi yaziyor. Dostoyevski'nin Cinler'ini tiyatroya eviriyor. 4
Ocak'ta Yonne'da bir otomob kazasinda lyor.
www.webturkiyeforum.com
ILLE DE YASAMA
Albert Camus ille de yasayacagim demisti. On sekiz yil nce, ortaya ikti ve dedi ki insan da,
yasam da samadir, bosunadir, rastgeledir, saglam hibir sey yoktur, ama yine de yasamak gerektir.
Bu, insanin insanligi kabul etmesi ve ne kadar sinirli olursa olsun, insan yazgisini sevmesi demekti;
insan az bir sey, ama yine de ok seydir, demek istiyordu : Camus'nn dsncesi ve insanlarin
tarihi, insanin kklg ve byklg demektir.
Albert Camus insanin yazgisini teraziye koydu ve umutsuzlugun yazan oldu; ayni zamanda, yalniz
o, mutlulugu bir by ve bir yigitlik olarak ele aldi. Yasama bos dedigi iindir ki, onu elle tutulur,
zengin ve yce yapabildi. Insanin lmek zorunda olmasi, onca Iiziktesi bir rezaletti -bunu da
Caligula rolnde Gerard Philipe'e syletti..
Bu rezaletten, bu ayaklanmadan, bu kIrden ikardigi sonular, dnya sevgisi, yigitlik, cmertlik
ve insan sicakligi oldu.
Kendisinin. Callgula'nin Malentendu'nn (Anlasmazlik) ve Sisyphos Sylencesi'nin ilk szlerinin,
umutsuzluk szleri olmasi, yasamin, uyanik insanin srdrdg yasamin umutsuzluga karsi, daha
dogrusu umutsuzluk nnde kendisini ortaya koymasi gerektigi iindir.
1942 ve 1944 yillari arasinda samanin yazari olarak n kazanmaya baslayan bu gergin
delikanlida her sey sertlik ve baskaldirma gibi grnyordu. Ama, yine de btn o kirici ve
arpintili yazilarinda bir gk, deniz ve insan sevgisi isil isildi. Suun ve yazgi samaliklarinin
kurduga bir kapana kisilmis drt kisi (Anlasmazlik), bir serseriyle niin ve neden bilmeksizin
tanisan, cebine bir tabanca koyan, bir adami ldrp lme hkm giyen bir kk memur
(Yabanci), baslangi noktasi kendini ldrme olan bir IelseIe denemesi (Sisyphos Sylencesi)...
ste, yasama istegi ve insan olma atakligi iinde kurdugu masallar ve dsnceler!
Buna, bir aykirilik degil, tutkulu bir yregin dikmeligi demeli. Insan aliskanlikla degil, yasamayi
setigi iin yasar. Onun iin, insan ne yaptigini bilerek, talihin btn ktlklerini karsisina alarak,
bosuna dslere kapilmayi teperek semeli. Insanin yasami tam anlamiyla semesi demek, yasamin
sama, dnyanin haksiz, Tanrinin sagir olabilecegini dsnms olmasi demektir. Insan her seyi
yitirmeli ki, her seyi alabilsin. Camus, yasamin anlami zerinde Descartes'in dnyanin varligi
zerine yrttg dsnce ile, nce yasamin hibir anlami olmadigim kabul ediyor. Iste, o zaman
seiyor ve yasamdan yana oluyor... Stoik bir IilozoI ... ama vahlanmayan ve bbrlenmeyen bir
IilozoI.
Bu kadar genci az grlen bir stoaci, duygulu, duyulu, cmert bir stoaci. Ama insan yasamin
sinirlarin'., sertligini, haksizligini kabul ettikten sonra, yigitlik ve sevgi ile yasamaya karar verince,
dnyanin renkli, insanlarin sicakligi ortaya ikar, bir perhizden sonra varilan tatlar gibi tazelenip
artar. Camus doganin amansiz ama yine de ili gzelligini derinden duyuyordu. Onun iin evren
artik bir yardimci, bir gretici olmaktan ikmis, bir dost olmustu:
Gecenin kokulari, toprak ve tuz kokulari sakaklarimi serinletiyordu... isaretler ve yildizlarla ykl
olan bu gecede kendimi ilk kez olarak, dnyanin tatli kayitsizligina aiyordum. Dnyayi kendime
bylesine es, bylesine kardes bulunca, anladim ki, eskiden mutluluga ermisim. Hatta hl da
mutluydum.
Her seyi ortaya koyan bir insana, garip, tutkulu bir rahatlik gelir. Mutluluk, dnyayi, ondan hibir
sey beklemeden sevmektir. Yansiz, yakici gnesin altinda, insani, denizi ve topragi kucaklamak.
Camus bunda, eski Antigone'nin, kendisi kadar sert, kendisi kadar titiz olan Antigone'nin dokunakli
sesini buluyordu. O Antigone ki, sadece yasamak diyecek yerde, Gnesin isigini grmek diyordu,
insanin daha insanca kaygilara dstg bir zamanda Camus, bize dnyayi daha kardese yapti ve
www.webturkiyeforum.com
Vigny'ye pek yaklasarak, geri kalan btn duyarligimizi insan sevgisine ati.
Dogrular'da anarsistler, Veba'da o kadar sadelikle kahraman olan hekimler umutsuzluk iinde
dnyayi haksiz grrken bile ona karsi insanin insana, insanin haksiz yazgisina olan dostlugundaki
sicakligi koyuyorlar. Bir sevgi, tabii, gsterissiz bir insan sevgisi, ama ne kadar derin, ne kadar
alak gnll, yine de ne kadar kendine gvenli: Insanin her zaman isteyebilecegi, ancak, zaman
zaman bulacagi bir sey varsa, o da insan sevgisidir. Mizmizliga kamayan bir sevgi, byk
sorunlarda ve gnn olaylari iinde kendi vicdaniyla ekisen insanin etkin sevgisi.
Hi de gen vaiz kiligina girmeden, krslere ikmadan, gt vermeden, birka yil iinde, bir
vicdan olmustu.
R. M. Alberes
www.webturkiyeforum.com
ISVE SYLEVI
Ben kendi hesabima sanatim olmadan yasayamam. Ama, bu sanati her seyin stne koymus da
degilim. Tersine, onsuz edemeyisim, onun beni herkesle bir etmesi ve oldugumdan baska trl ol-
maksizin herkesle bir dzeyde yasatmasidir. Sanat, benim iin tek basma tadi ikarilan bir sey
degildir. Sanat bence, en byk sayida insani, ortak acilar ve sevinlerle costuracak grntleri, bi-
imleri bulmaktir. Demek ki sanat, sanatiyi insanlardan ayrilmamaya zorlar; onu, en gndelik ve
en evrensel gerege baglar. Ve ok kez, kendilerini baskalarindan ayri grdkleri iin, sanati se-
enler kisa bir zaman sonra anlarlar ki, sanatlarini ve baskaliklarim ancak herkesle benzerliklerini
ortaya koyarak gsterebilirler. Sanati, kendini bu baskalarina gidip gelme ile yogurur : Vazgee-
medigi gzellik ve kopamadigi topluluk arasindadir. Onun iin gerek sanatilar hibir seyi kk
grmezler; yargilamaya degil, anlamaya alisirlar. Ve dnyada tutacaklari bir yer varsa, o da,
Nietzsche'nin ok gzel syledigi gibi, yargicin degil, isi olsun aydin olsun, yaraticinin basa
geecegi bir dnya olacaktir.
Buna inandik mi, yazarin rol, ister istemez, glesiyor. Sanati, tanimi geregi, bugn tarihi ya-
panlarin buyruguna giremez : Tersine, ona katilanlarin buyrugundadir. Yoksa, tek basina ve sanati-
nin uzaginda kalir. Zorbalik milyonlarca adami ile birlikte onu yalnizligindan ayiramaz, onlara ayak
uydurmaya kalkissa bile, hatta, asil o zaman. Ama, dnyanin br ucunda hapse girmis ve hor
grlms, bilmedigimiz bir insanin ikmayan sesi. yazari, yalnizligindan kurtarmaya yeter, hi
degilse, zgrlgn sagladigi olanaklar iinde, o ikmayan sesi unutmamayi ve onu sanat yoluyla
duyurmayi basardika.
Hibirimiz bylesine byk bir isin adami degiliz. Ister btn .mrnce nsz ya da bir zaman iin
nl olsun, ister zorbalarin zincirlerine vurulsun, ister bir sre dilegini zgrce sylesin, yazar
kendini hakli ve canli bir topluluk iinde duyabilir; bu da, yazarin, elinden geldigince, sanatinin b-
yklgn yapan su iki grevi yklenmesiyle olur : Geregi ve zgrlg. Sanatinin isi en byk
sayida insani toplamak oldugu iin, yalanla ve klelikle uzlasamaz, nk, yalan da klelik de,
bulunduklari yerde yalnizliklari ogaltirlar. Tek tek olarak sakatliklarimiz ne olursa olsun, soylu
yazarlik sanati, korunmasi g olan su iki deve bagli kalacaktir : Bile bile yalan sylememek ve
insanin insani ezmesine karsi koymak.













www.webturkiyeforum.com
BILMECE
Ggn tepesinden dsen gnes dalgalari, evremizdeki kirda sirayip duruyor kirasiya. 3u patirti
karsisinda susuyor her sey. Karsida Luberon Dagi soluk almadan dinledigim bir donmus sessizlik
yigini sanki. Kulak kabartiyorum : Uzaktan gelenler var bana dogru; gzle gremedigim dostlar
agiriyor beni; sevincim byyor, eskisi gibi. Iste, yeni bir mutlu bilmece her seyin gizini aiyor ba-
na.
Dnyanin samaligi nerede? Bu pariltida mi, yoksa onun yoklugunu dsnmemde mi? KaIamdaki
bunca gneslere karsin, neden samadan (1), karanliktan yana gittim? evremde herkes sasiyor
(1) Bu szcg absrde karsiligi kullaniyoruz. Absrde, akla sigmayan, mantiga aykiri anlamina
gelir ve bati dillerinde bir IelseIe terimi olarak kullanilir. Matematikte bir dsnce yntemi olarak
da kullanilir. Camus evirilerini okurken, sama szn abuk sabuk, deli samasi anlamindan ok,
yukariki anlamiyla dsnmeli. Latince, sagir demek olan surdus szcgnden kurulan bu sz, ilkin
uyumsuz anlamina geliyordu. buna; ben de sasiyorum bazen. Syle diyebilirim onlara ve kendime :
Gnesin kendisi gtrd beni karanliga; ylesine kalindi ki aydinligi, evreni btn biimleriyle
pihtilastiriyor, bir karanlik pariltiya boguyordu. Ama, bu baska trl de sylenebilir. Isterdim ki, bu
alacakaranlik ki benim iin, her zaman geregin ta kendisidir karsisinda, kendimi rahata
anlatayim. Bu alacakaranligi, dnyanin bu samaligini ylesine biliyorum ki, ondan kabaca
konusulmasina dayanamiyorum. Aslinda, alacakaranliktan konusmak bizi gnesin ta kendisine
gtrecektir.
Kimse ne oldugunu syleyemez. Ama, ne olmadigim syledigi olur. Istiyorlar ki, arayan adam, neyi
buldugunu sylesin. Bin agizdan ona neyi buldugunu sylerler. Ama, kendisi, daha bulamadigini
bilir. Diyeceksiniz ki, sen ara ve birak onlar konussun. Dogru. Ama uzaktan uzaga insanin kendini
savunmasi da gerek. Ben neyi aradigim: biliyorum, onu rke rke adlandiriyorum, o degil diyorum,
odur diyorum, ileri variyorum, geriliyorum. Ama, zorluyorlar beni, bulduklarinin adini ver, adini
ver, kestir at, diyorlar bana. Sahlaniyorum o zaman. Bir sey, adi kondugu anda yitirilmis degil mi-
dir? Iste, hi olmazsa bunu syleyebiliyorum.
Bir dostumun dedigine bakilirsa, bir adamin iki kisiligi vardir : Biri kendininki, biri de karisinin
onda grdg. Karisina toplum diyelim, o zaman anlariz bir yazarin btn bir duyusa verdigi adin,
bir yorumla nasil ondan ayrildigim ve yazar bir baska seyden konusmak istedike yzne vu-
ruldugunu. Bir sey sylemek, onu yapmak gibidir : Bu ocuk sizden mi dnyaya geldi? Evet,
yleyse sizin oglunuz bu ocuk. O kadar kolay degil bu is! Nitekim, Nerval, berbat bir gecede
iki kez asti kendini; bir kez kendi dertlerine son vermek iin, bir de baskalarina para kazandiracak
bir sylence yaratmak iin. Kimse ne gerek mutsuzluk zerine yazi yazabilir, ne de kimi
mutluluklar zerine. Ben de bunu deneyecek degilim. Ama sylenceye gelince, onu anlatabilir
insan, ve bir an iin olsun, onu sylencelikten ikardigini sanabilir.
Bir yazar, okluk, okunmak iin yazar. Bunun tersini syleyenleri alkislayalim, ama inanmayalim
onlara. Bununla birlikte, bizde yazar, gittike okunmama onurunu kazanmak iin yaziyor. Yazar, bi-
zim ok satilan gazetelerimizde gz alici bir yazi konusu olabildi mi, birok insanca taninabilir.
Ama, bu insanlar onu hibir zaman okumayacaklar, adini ve onun stne yazilanlari bilmekle ye-
tinecekler. O andan sonra bu yazar oldugu gibi degil, aceleci bir gazetecinin onu tanittigi gibi bilin-
mis (daha dogrusu, unutulmus) olacak. Demek ki, edebiyat dnyasinda ad yapmak iin artik kitap
yazmak gerekli degil. Aksam gazetelerinin ondan bir kitap yazmis gibi sz etmeleri elverir ve kimse
de artik bu haberden teye gitmez.
Kuskusuz, bu n byk kk, alinma bir ndr. Ama, ne yapabiliriz? Bundan bir hayir gelmesini
beklemekten baska are yok. Hekimlere gre, kimi hastaliklar hayirlidir. nk, onlar daha byk
www.webturkiyeforum.com
birtakim glkleri nlemis olurlar. Bylece, mutlu kabizlar, insana Hizir gibi yetisen damar
hastaliklari vardir. Her yaptigimiz isin bir sr laIa ve abuk yargilara bogulmasi Fransiz yazarina
hi degilse bir alak gnlllk dersi verebilir. O yazar ki, meslegine gittike lsz bir nem ve-
ren bir toplum iinde bu alak gnlllge son derece gereksinimi vardir. Bildigimiz birka gazete-
de adini grmek insan iin yararli bir sinav oluyor. Ne mutlu bize ki, her gn bedavadan vlerek
sanin sereIin bos seyler oldugunu grenmis oluyoruz. Koparilan grlt ne kadar gl olursa, o
kadar abuk snyor. Altinci Alexandre'in bu dnyadaki sanin sereIin bir duman gibi gelip getigini
unutmamak iin nnde yaktirdigi pamugun alevi gibi.
Ama aci sakayi birakalim. Bizim konumuz iin su kadarim sylemek yeter : Sanati, ister istemez,
disi ve berber salonlarinda hi hak etmedigini bildigi bir nn kendi stnde bir kimlik birakaca-
gini bilmek ve bunu hos grmek zorundadir. Zamanimizda begenilen bir yazar tanidim. Adi hovar-
daya ikmisti : Her gece, ikili kadinli cmbslerde, iplak kadinlar, kirli pasakli apkinlar arasinda
yasiyormus. Peki ama, nasil oluyor da bu adam, kitapliklar dolusu yapit vermis, buna nerden vakit
bulmus, diye dsnmemis kimse. Aslinda bu yazar, daha biroklari gibi, geceleri uyur, gndzleri
de saatlerce masasi basinda alisir, karacigerini korumak iin de madensuyu ier. Ama, orta Fransiz
dinler mi? Kendisi sanki l insanlari gibi agzina iki koymaz, sabah aksam yikanirmis gibi,
yazarlarimizdan birinin iki imeyi, yikanmamayi gtlemesine iIrit olur. Buna bol bol rnekler ve-
rilebilir. Ben kendim, bir insanin ne kadar ucuza soIuluk n kazanabilecegine rnek olabilirim.
(Gerekten ben byle bir nn baskisi altindayim, ama dostlarim glyor buna. Hi hak etmedigim
ve bile bile katlandigim bu n yzm kizartiyor benim). Deger vermediginiz bir gazete sahibinin
ektigi slene gitmek onurunu teptiniz mi tamamdir. En basit drstlkte, herkes, gizli kapakli bir-
takim ruh sakatliklari bulmaya alisir. Kimse dsnmez ki, bu gazete sahibinin slenine gitmeme-
niz, ona deger vermediginiz ya da sikilmaktan korktugunuz iindir. Az mi sikintilidir Paris'in o nl
slenleri!...
Kisacasi, katlanmak gerekiyor buna. Ama sirasi gelince, insan yanlisi dzeltmeye alisabilir,
diyebilir ki, insan her zaman sama stnde durmaz ya, kimse de umutsuz bir edebiyata inanmaz.
Sama kavrami zerinde bir deneme yazmak ya da yazmis olmak, olagan bir seydir. Ama insan, hi
de zavalli kizkardesine saldirmadan da korkun gnahlar stne yazabilir, rnegin, ben hibir yerde
Sophokles'in babasini ldrdgn ve annesiyle gnaha girdigini okumadim. Her yazarin, ister
istemez, kendini anlattigi ve kitaplarinda yalniz kendisi oldugu dsncesi bize romantizmin birakti-
gi ocuka inanlardan biridir. Tam tersine, bir sanatinin ilkin baskalariyla, yasadigi agla ve ev-
resindeki insanlarla ilgilenmesi hi de olmayacak bir sey degildir. Hatta, kendini ortaya koydugu ol-
sa bile, gerekten ne oldugunu sylemesi binde bir grlecek seylerdendir. Bir insanin yapitlari,
ogu kez, onun zledigi, heveslendigi seylerin yksdr. Yapitiniz hibir zaman kendi yknz
degildir, hele yasamykmz olmak savindaki yapitlarda. Hibir insan, hibir zaman, kendini
oldugu gibi anlatmayi gze alamaz.
Ben, tam tersine, olabildigim lde nesnel bir yazar olmayi isterdim. Benim nesnel dedigim yazar,
konularini hi kendini hesaba katmadan seen yazardir. Ama, agimizin, yazan konusuyla
karistirma tutkusu, bu kadarcik zgrlg bile ok grr yazara. Ve iste bylece insan, samaligin
peygamberi oluverir. Oysa ben, zamanimda, sokaklarda buldugum bir dsnce zerinde kaIa
yormaktan baska ne yaptim ki? Byle bir dsnceyi beslemedim mi, hl da bir yanimla beslemiyor
muyum btn benim yasimdakilerle birlikte? Hayir, diyemem buna. Su var ki, ben konuyu
incelemek, mantigina varabilmek iin gerektigi kadar uzaginda durdum. Daha sonra yazdiklarim
bunu yeterince gsterir. Ama, bir kalip-dsnceyi islemek, bir incelik zerinde durmaktan ok daha
kolaydir. Benim iin kalip-dsnceyi setiler : Ben de sama oldum kaldim.
Beni ilgilendiren ve bir ara stnde yazi yazdigim yasanti iinde sama, yalnizca bir ikis noktasi
www.webturkiyeforum.com
sayilabilir. Onu animsamak, coskusunu duymak, sonraki davranislarima karismis olsa bile. Ama,
neye yarar bunu sylemek? Haddimi asmayayim ama, Descartes'in yntem olarak ele aldigi kusku
da onun bir kuskucu ..olmasini gerektirmez. Ne olursa olsun, her seyin anlamsiz oldugu, her seyden
umudu kesmek gerektigi dsncesiyle nasil kalir insan? Isi pek derinlestirmeden su kadarini olsun
syleyebiliriz : Salt maddecilik diye birsey olamaz, nk bu kavrami kurabilmek iin dnyada
maddeden baska bir sey daha oldugunu kabul etmek gerekir. Her seyin anlamsiz oldugunu
syledigimiz anda bile anlamli bir sey sylemis oluyoruz. Dnyanin hibir anlami yoktur, demek,
her esit deger yargisini ortadan kaldirmak olur. Ama, yasamak ve rnegin, yiyip imek
kendiliginden bir deger yargisidir. lmeye yanasmadigi srece, insan yasamayi seiyor demektir. O
zaman da, grece de olsa, yasamaya bir deger veriyoruz demektir. Umutsuz bir edebiyat ne demek
olabilir? Umutsuzluk susar. Kaldi ki susmak bile, eger gzler konusuyorsa, bir anlam tasir. Gerek
umutsuzluk can ekisme, mezar ya da uurumdur. Umutsuzluk konustu mu, dsnd m, hele yazdi
mi, hemen bir kardes el uzanir sana, aga anlam kazanir, sevgi dogar. Umutsuz edebiyat sz
birbirini tutmayan iki szdr. nk, edebiyat olan her yerde umut vardir.
Elbette bir esit iyimserlik var ki, ben onda yokum. Btn benim yasimdakiler gibi ben de, Birinci
Dnya Savasinin trampet sesleri arasinda bydm. O gn bugndr de bizim tarihimiz hep kanla,
haksizlikla, zorbalikla dolu. Ama, bugn insanlar ktmserlik dedikleri bunca canavarliklari ve
asagiliklari bytmekle kaliyorlar. Ben kendi hesabima insanligin yzkarasiyla savasmaktan hi
geri kalmadim, kati yrekli insanlardan tiksindigim kadar hibir seyden tiksinmedim. Su var ki, en
koyu umutsuzlugumuz iinde, bu umutsuzlugu (bu yadsimaciligi) asmanin yollarini aradim. Bunu
da iyiligimden, herkesten daha stn ruhlu oldugumdan yapmis degilim. Ama, ben dogustan iimde
tasidigim bir sezgi isigina bagliyim. Bu sezgi ile insanlar binlerce yildir yasami en byk acilar
iinde bile sevmesini bilmislerdir. Aiskhylos umutsuzdur ok kez, ama yine de isik saar drt bir
yana, isitir insani. Onun dnyasinin ortasinda buldugumuz ciliz bir anlamsizlik, samalik degil, bir
bilmecedir. Yani, insanin gzn kamastirdigi iin pek zemedigi bir bilmece. Bunun gibi, eski
Yunana layik olmayan ama, ona canla basla bagli kalan bir sr insan oldugu gibi, tarihimizin
yakiciligi da bize aci gelebilir. Ama, yine de bu tarihi tutuyorlar, nk onu anlamak istiyorlar.
Kara da olsa, yapitimizin gbeginde tkenmez bir gnes parildiyor ki, o da bugn ovada, tepelerde
bagiran gnestir.
Bu byle olduktan sonra sinsi pamuk atesi yanabilir ; bizi syle gryorlarmis, byle gryorlar-
mis, layik olmadigimiz rtbeleri aliyormusuz, ne ikar bundan? Biz neysek, ne olacaksak, bu, yasa-
mimizi, abamizi doldurmaya yeter. Paris grlmedik bir magaradir, iinde yasayanlar, dipteki ka-
yada kimildanan kendi glgelerini geregin ta kendisi saniyorlar. Bu kentin insana kazandirdigi ga-
rip ve uucu nler de byle bir seydir. Ama, biz Paris'ten uzakta grendik sirtimizda bir baska ay-
dinlik oldugunu, onunla yz yze gelmek iin zincirlerimizi koparip arkaya dnmemiz gerektigini,
lmezden nce devimizin her szmzde onu dile getirmek oldugunu. Her sanati kuskusuz kendi
dogrusunun pesindedir. Byk bir sanati ise, her yapit onu bu dogrudan yana yaklastirir ya da, hi
degilse, o kaynaga dogru eker. O kaynak ki, gnn birinde her seyin iine dklp yanacagi uzak
gnestir. Eger syle byle bir sanatiysa, her yapiti onu gnesten uzaklastirir ve o zaman kaynak
her yandadir, aydinlik drt bir yana dagilir, eriyip gider. Sanatiyi inati arastirmasinda yalniz onu
sevenler destekler, bir de, sevdikleri ya da kendilerini yarattiklari iin, kendi tutkularinda her
tutkunun lsn bulan ve giderek yargilamasini bilen insanlar.
Evet, nedir btn bu grlt... sessizce sevmek ve yaratmak varken! Ama beklemesini bilmeli. Ha
biraz daha, gnes nerdeyse tikayacak agzimizi.
L'ETE'den, 1950
www.webturkiyeforum.com
HELENA'NIN SRGNLG
Akdeniz'in tragedyasi gnese bagli, Kuzeyinki gibi sislere degil. Kimi aksamlar, denizin stnde,
daglarin eteginde, gece, kk bir koyun przsz kivrimi zerine iner ve o zaman sessiz sulardan
aci bir olgunluk ykselir. Insan buralarda anlayabilir ki, Yunanlilarin tanidiklari umutsuzluk, hep
gzellik iinden, gzelligin insani ezen yanindan varilmis bir umutsuzluktur. Bunaltici altin sarisi
iinden, tragedya ykselir. Bizim agimizsa, tam tersine, umutsuzlugu, irkinlikler, kivrantilar
iinde besledi. Iste, onun iin, Avrupa korkun olabilirdi; bereket versin aci, hibir zaman irkin
olmuyor.
Bizler gzelligi srgn ettik. Yunanlilar onun ugrunda silaha sarildilar. Ilk ayrilik burada. Ama,
kkleri derin bu ayriligin. Yunan dsncesi belli sinirlar iine sarmistir kendini. Hibir seyi asiriliga
gtrmedi, ne kutsali, ne akli. nk, hibir seyi yadsimadi, ne kutsali, ne akli. Glge ile isigi den-
gelestirerek, her seyin hakkini verdi ayri ayri. Bizim Avrupa'miz ise, tam tersine, lszlgn ki-
zidir. Gzeli yadsir, sonuna kadar gtrmedigi her seyi yadsidigi gibi. Yunandan baska trl
olmakla birlikte, gklere ikardigi tek sey var : Akim gelecekteki gc. ilginligi iinde, sonsuz
sinirlari gerilere atiyor ve atar atmaz da, karanlik Erinys'ler zerine atiliyor, bagrini delik desik
ediyorlar, Tanriasi degil, l Tanriasi olan Nemesis, gz kulak, bekliyor. Kimse ly
asmaya grsn, Tanrianin verecegi ceza amansizdir.
Yzyillar boyunca dogrunun ne oldugunu aramis olan Yunanlilar, bizim dogruluk dsncesinden bir
sey anlamayabilirler. Hak, onlara gre, sinirliydi. Avrupa ise, toptan bir dogruluk pesinde irpmiyor.
Yunan dsncesinin sabahinda Herakleitos dogrulugun Iizik dnyayi bile sinirlandirdigini
dsnyordu : Gnes sinirlarini asamaz, yoksa dogrulugun bekileri Erinys'ler bulurlar suurlari.
Gnlmzce gnesler parlatiyoruz gkyznde. Ama, sinirlar yerli yerinde duruyor, biz de bunu
biliyoruz. En asiri ilginliklarimiz iinde, arkada biraktigimiz ve yanilgilarimizin sonunda yeniden
bulacagimizi saIa umdugumuz bir denge dsnyoruz. ocuka bir grs bu. iste, bu yzden,
bugn tarihimizi, ilginliklarimizla beslenen ocuk uluslar yrtyor.
Yine Herakleitos'un oldugu sanilan bir parada syle deniyor : Kendini begenme ilerlemeyi geri
eker. Ephesoslu IilozoItan yzyil sonra, Sok-rates'in, onu ldrmek isteyenler karsisinda, ken-
dinde buldugu stnlk suydu : Bilmedigini biliyorum sanmiyordu. Bu yzyillarin bu en begenilen
rnek yasami ve dsncesi, bylece, meydan okuyan bir bilgisizlik itiraIi ile sona eriyordu. Bunu
unutmakla biz lkmz de unuttuk; byklk sayilan gce, nce Iskender'e, sonra Roma Iatihleri-
ne nem vererek. Ders kitaplarimizi yazanlar essiz bir ruh dsknlg ile hl bize bu adamlara
hayran olmayi gretirler. Biz de Ietihler yaptik, sinirlari degistirdik, yeri gg avcumuzun iine
aldik. Aklimiz bosaltti drt bir yani. Sonunda, saltanatimizi kendi basimiza bir l stnde
bitiriyoruz.
Nerede o doganin tarih, gzellik ve iyilik ile bas basa geldigi, kanli tragedyaya bile sayilarin
mzigini getiren o stn denge? Bunu dsnmyoruz bile. Sirtimiza dogaya evirmis, gzellikten
utaniyoruz. Zavalli tragedyalarimiz bir bro kokusu iinde srnyor. Akittiklari kanlar mrekkep
pihtilari renginde.
Iste, bu yzden, bugn kendimizi eski Yunanin evlatlari saymak ayiptir. Ya da biz onu yadsimis
evlatlariz. Tarihi Allanin tahtina oturtup, din devletine dogru yol aliyoruz. Tipki Yunanlilarin
barbar dedikleri ve Salamis sularinda lesiye dvstkleri kimseler gibi. Aradaki ayriligi grmek
iin, IilozoIlarin iinde Platon'un gerek rakibi olana basvurmali : Yalniz bugnk kent, demeye
kalkiyor Hegel, dsncenin alani olabilir, yalniz orda dsnce kendi kendini bulabilir. Demek ki
byk kentler dneminde yasiyoruz. Dnya, kendisini srdren gvdesinden ayrildi, besbelli :
Doga, deniz, dag tepe, aksamlarin getirdigi derin dsnceler. Sokaklardan baska yerde bilin yoktur,
nk tarih yalniz sokaklardadir. Ferman byle. Bu yzden de, bellibasli yapitlarimiz sokaktan
www.webturkiyeforum.com
yanadir. Dostoyevski'den bu yana, byk Avrupa edebiyatinda doga grnmleri grnmez oldu.
Tarih, artik ne kendinden nce var-olan dogayi anliyor, ne onun stndeki gzelligi, ne de
kendinden stn olan gzelligi. Onlari yok saymak istiyor demek. Platon'da her sey vardi : Akil,
akiltesi ve sylence. Bizim IilozoIlardaysa yalniz akil ya da akiltesi var. Onun disinda her seye
gzlerini kapamislar. Deliklerine kapanmis dsnyorlar, kstebekler gibi.
Dnya sahnesinin yerine ruh tragedyasini koymaya baslayan Hiristiyanlik oldu. Ama o, hi degilse
ruhsal bir dogaya inaniyordu ve onunla ayakta durabiliyordu. Allah lnce, geriye yalniz tarih ve
insan gc kaldi. oktandir IilozoIlar insan dogasi yerine durumu, eski uyumun yerine rastlantinin
dzensiz atilisini ve akim amansiz isleyisini koymaya ugrasiyorlar. Eski Yunanlilar istenci (irade)
akilla sinirlandirirken, biz onu aklin eline verdik. Bu yzden akil da elini kana boyadi. Yunanlilar
iin degerler, her trl eylemden nce vardi ve onu sinirlandiriyordu. Yeni IelseIe ise, degerleri
eylemden sonraya koyuyor. Olan degil, olusan degerler var ve biz onlari btnlg ile ancak tarih
sona erince bilecegiz. Bu degerlerde sinir diye bir sey kalmiyor, gelecek zerinde de grsler degis-
tigi ve degerlerin Irenlemedigi bir savas da alabildigine genisleyecegi iin bugnn gelecek
inanislari birbiriyle atisiyor, bagrismalari imparatorluklarin vurusma grltsnde kaynayip
gidiyor, lszlk Herakleitos'a gre, bir yangindir. Yangin drt bir yani sariyor; Nietzsche oktan
asildi. Avrupa artik ieklerle degil, toplarla IelseIe yapiyor.
Ama doga hep duruyor karsimizda ve insanlarin ilginligi zerine kendi sessiz gklerini ve kendi
mantigini geriyor, atomun gnn birinde ates alip aklin utkusu ve insan soyunun tkenmesi ile tarih
sona erinceye kadar. Ama, Yunanlilar sinir, hibir zaman asilmaz, demediler. Onlar sinir vardir ve
onu asan belasini bulur, diyorlardi. Bugnn tarihinde onlari yalanci ikaran hibir sey gremi-
yoruz.
Tarihi grs ve sanati, dnyayi yeni bastan kurmak istiyorlar. Ama sanati, yaradilisi geregi
sinirlarini bilir, teki bilmez. Onun iin de. tarihi grsn sonu zorbalik, sanatinin tutkusu ise
zgrlktr. Bugn zgrlk iin savasanlardan hepsi, eninde sonunda gzellik iin savasiyorlar.
Elbette ki gzelligi salt kendisi iin savunmali degildir sorun. Gzellik insansiz edemez ve yine za-
manimizi ancak onun yikimlariyla ilgilenerek ykseltebilir, rahata kavusturabiliriz. Artik, hibir za-
man, yalniz kisiler olmayacagiz. Ama, insan gzel-liksiz de edemez. Bu da bir gerek. Iste, bizim
agimizin bilmezlikten geldigi de bu. agimiz mut-lakin ve dnya gcnn pesine dsms, dnyayi
sonuna dek yasamadan degistirmek, onu daha anlamadan dzenlemek istiyor; ne derse desin, kai-
yor bu dnyadan. Odysseus, Kalypso nnde lmezlik ya da yurt- topragini semek gerektigi za-
man duraksamiyor, topragi seiyor ve onunla birlikte lm. Bylesine sade bir byklk bize ya-
banci bugn. Kimine gre biz alak gnll degiliz. Ama, bu sz iki anlama kaabilir.
Dostoyevski'nin kendilerini ven, yildizlara ykselen ve ilk rastladiklari genelevde amura batan
soytarilari gibi, bizde de eksik olan insanlik onura yalnizca. Bu ise, sinirlarini bilmek, yazgisini bile
bile sevmektir.
Saint-Exupery, lmeden biraz nce agimdan tiksiniyorum derken, benim dediklerimden pek
uzak seyler dsnmyordu. Ama, insanlari en gzel yanlariyla sevmis bir insandan gelen bu iglik
ne kadar sarsici da olsa, biz bunu yine de benimsemeyecegiz. Bu somurtkan, bu bir deri bir kemik
dnyadan kamak da insam sarabilir zaman zaman. Ama, bu ag bizim agimizdir, kendi kendi-
mizden tiksinerek de yasayamayiz. Bu derece asagiya dsmesi, degerlerini asiriliga gtrmesinden
oldugu kadar kusurlarinin yceligindendir de. Biz bu degerlerin en kkls iin savasacagiz. Hangi
degerin? Patrokles'in atlari savasta len eIendilerine agliyor. Her sey bitti. Ama savas Akhilleus ile
yeniden basliyor ve utkuyla da bitecek, nk dostluk ldrld : Dostluksa bir degerdir.
Bilgisizligimizi bildik mi, yobazligi attik mi, dnyayi ve insani sinirlandirdik mi, bir sevdik yz,
kisaca, gzelligi bulduk mu, eski Yunanlilarla bir yerde bulustuk demektir. Bir bakima, yarinki
www.webturkiyeforum.com
tarihin yolu sanildigindan ok baskadir. Bu yol yaratisla iskence arasindaki savastadir. Eli avucu bos
olmak, sanatilara neye mal olursa olsun, savasi kazanmalari umudu var. Karanliklar IelseIesi, bir
kez daha, paril paril denizin stnden silinecek. Ey Gney dsncesi! Troya Savasi, savas alanindan
baska yerlerde oluyor. Bugn, yine agdas sitenin duvarlari yikilip Helena'nin gzelligi durgun
denizler kadar duru varligi teslim edecek.
L'ETE`den, 1948
www.webturkiyeforum.com
PROMETHEUS CEHENNEMDE
Karsi koyani olmadika Tanrinin bir yani eksik geliyor bana (Prometheus KaIkasya'da) Lukianos
Bugnn insani iin Prometheus nedir? Geri, Tanrilara kaIa tutan bu adam agdas insanin rnegi
sayilabilir. Binlerce yil nceki bu kaIatutma bugn tarihin essiz bir sarsintisi ile sona eriyor da
diyebiliriz. Ama, bir yandan da, yle geliyor ki, bu ezilmis insan bizim aramizda da ezile gitmekte;
dnyaya saldigi igliga, insan baskaldirisinin byk igligina hl sagiriz hepimiz.
Gerekten bugnn insam sayisiz yiginlar halinde bu daracik yeryznde ile dolduruyor. Atesten,
yiyecekten yoksun bu insan iin zgrlk hi de acelesi olmayan bir lkstr. ok daha ekecekleri
var insanlarin; zgrlk ve onun son taniklari da azalacak gittike. Prometheus insanlara atesi ve
zgrlg, teknikleri ve sanatlari bir arada verecek kadar onlari seven bir kahramandi. Bugnk
insanliksa, yalniz teknige gereksinim duyuyor, yalniz onun kaygisinda. Baskaldirmasini makineleri
iinden yapiyor. Sanati ve ona bagli her seyi bir engel, bir klelik belirtisi sayiyor. Prometheus'un
zelligi, tam tersine, makineyi sanattan ayirmasi-dir. Onca, bedenler ve ruhlar bir arada zgrlge
kavusabilirler. Bugnn insani, nce bedenin kurtulmasi gerektigini saniyor. Bu ugurda ruhun bir
sre iin lmesine bile razi oluyor. Ama, ruh bir sre iin lebilir mi? Dogrusunu isterseniz, Pro-
metheus yemden gelecek olsa, bugnn insanlari ona Tanrilarin yaptigini yapardi. Ilk simgesi oldu-
gu insanlik adina onu kayaya ivilerlerdi. Bu yenilmis insana kIr edecek dsman sesleri,
Aiskhylos'un tragedyasinin esiginde inlayan seslerin ayni olurdu : Gcn ve siddetin sesleri.
Acaba kisir mevsim, iplak agalar, dnyanin kisi mi yikiyor beni? Ama, bu isik zlemi hak veriyor
bana. Bir baska dnyayi, benim gerek yurdumu anlatiyor bana. Baska insanlar iin hl bir anlami
kaldi mi o dnyanin? Savasin basladigi yil, Odysseus'un izlerinde dolasmak iin gemiye binmek
zereydim. O gnlerde yoksul bir delikanli bile bir denizi asip isikli dnyalara gitmeye kalkabilirdi.
Ama, ben de o zaman herkesin yaptigini yaptim. Binmedim gemiye. Cehennemin ailan kapisinda
tepinen kuyrukta yerimi aldim. Yavas yavas girdik hepimiz ve ldrlen ilk gnahsizin igligi ile
kapi kapandi arkamizdan. Cehennemdeydik artik, bir daha da ikmadik iinden. Alti uzun yildir
alismaya alisiyoruz ona. Mutlu adalarin sicak hortlaklari ok uzaklarda, atessiz ve gnessiz uzun
yillarin arkasinda grnyor bize.
Bu islak ve karanlik Avrupa'da insan nasil, yasli Chateaubriand'in Yunanistan'a giden Ampere'e
syledigi su sz animsayinca hznle rpermez, ayni aciyi duymaz : Benim Attika'da grdgm
hibir seyi bulamayacaksiniz. Ne o zeytin agalarinin bir yapragini, ne de zmlerin bir tanesini.
Benim zamanimin otuna bile zlem duyuyorum. Bir aliyi bile yasatmaya gcm yetmedi.
Biz de taze kanimiza karsin, bu son yzyilin korkun yasliligina gml, btn aglarin otunu, salt
kendisi iin grmeye gidecegimiz zeytin yapragini ariyoruz. Her yerde, her yerde onun igliklari,
acisi, korkulari. Bu yigin yigin yaratiklar arasinda circirbceklerine yer yok artik. Tarih, stnde
Iundalik bitmeyen kisir bir topraktir. Bugnn insani yine de tarihi seti. Ondan ayrilamazdi Iesten,
ayrilmasi da gerekmezdi. Ama, tarihi kendi buyrugu altina alacak yerde, her gn biraz daha onun
klesi olmaya razi oluyor. Iste, bunda ihanet ediyor Prometheus'a, bu atilgan dsnceli ve uari
yrekli insanogluna. Bunda dnyor bugnn insani, Prometheus'un kurtarmak istedigi insanlarin
zavalliligina. O insanlara ki, dslerde yasar gibi bakmadan gryor, duymadan dinliyorlardi.
Provence'da bir aksam, przsz gzel bir tepe, bir para deniz mavisi yetiyor insana her seyin yeni
bastan yapilmasi gerektigini anlatmaya. Bedenin isteklerini karsilamak iin atesi yeniden bulmak,
tezghlari yeniden kurmak zorundayiz. Attika, zgrlk ve meyveleri, ruhun ekmegi bir baska
zamana. Elimizden ne gelir? Kendi kendimize bagirmaktan baska ne yapabiliriz, onlari hibir za-
man bulamayacagiz ya da baskalari bulacaklar diye. Hi degilse bu baskalarinin onlardan yoksun
kalmamasina alismaktan te are yok. Ne yapabiliriz? Bunlar hi olmayacak artik, ya da baskalari-
www.webturkiyeforum.com
nin olacak diye yerinmekten ve hi degilse bu baskalarinin onlara kavusmasina alismaktan baska
ne gelir elden diye. Bunu aci ile duyan, yine de ksmeden yasamaya alisan bizler, ok mu ge gel-
dik, ok mu erken?
aliliklari yesertmeye gcmz yetecek mi? Zamanimizda ykselen bu soruya Prometheus'un
karsilik verecegini dsnn. Gerekte bu karsiligi oktan vermis o : Size yeni dzeni ve kalkinma-
yi vaat ediyorum ey lmller! Eger, bunu kendi elinizle yapacak kadar usta, degerli ve gl ise-
niz. Kurtulusun bizim elimizde oldugu dogruysa, agimizin bu sorusuna ben evet diyecegim,
tanidigim birka insanda grdgm kaIali gce, bilgili yigitlige gvenerek.
Evet dogruluk! diye bagirir Prometheus, ey anam benim! Gryorsun bana neler ektirdiklerini!
Hermes ise alay eder kahramanla : Sasiyorum sana, madem khindin, neden nceden grmedin bu
ektiklerini? Biliyordum diye karsilik verir asi Prometheus. Benim szn ettigim insanlar da
adaletin ogullandir. Onlar da bile bile herkesin derdiyle dertleniyorlar. Biliyorlar ki gzleri yoktur
onun, Prometheus'un ve onun adaletini atip yerine akim buldugu adaleti koymak gerekir, iste,
Prometheus bu yoldan agimizin insani oluyor.
Sylencelerin kendi yasamlari yoktur. Onlara bizim can ve kan vermemizi beklerler, yeryznde
onlarin agrisina bir tek insan karsilik verdi mi, zlerini taptaze sunarlar bize. Bizim isimiz bu z
korumak ve yeniden dirilmesi iin lm uykusuna dalmamasini saglamaktir. Bugnn insanim kur-
tarmanin olanaksiz oldugunu dsnyorum kimi zaman. Ama, bu insanogullari ruha ve bedence
kurtarilabilir hl. Onlara mutluluk ve gzellik yollarini aabiliriz. Gzelliksiz ve zgrlksz yasa-
maya razi olursak, Prometheus sylencesi daha baskalariyla birlikte bize insanin ancak bir zaman
iin parampara edilebilecegini, insanin tmne yararli olmadika, hibir seye yararli olunamayaca-
gini animsatir bize. Insan ekmek ve ali istiyorsa ve eger ekmegin daha zorunlu oldugu dogru ise
alinin anisini korumayi grenelim. Tarihin en karanlik gnlerinde Prometheus insanlari, zor islerini
duraksamadan topraga ve durmadan biten ota bir yanlariyla bagli kalacaklardir. Zincire vurulmus
kahraman, Tanrinin yildirim ve simseklerinde, insana olan o rahat gvenini yitirmez. Onun iin,
Prometheus baglandigi kayadan daha sert, dalagini yiyen akbabadan daha sabirlidir. Tanrilara bas-
kaldirmaktan daha nemli olan sey bizce, bu srekli diretmedir. Ve bu hibir seyi ayirt etmeme ve
atmama gcdr ki, insanlarin dertli yregini dnyanin ilkyaziyla uzlastirmis ve uzlastiracaktir.
L'ETE'den, 1946


www.webturkiyeforum.com
BADEM AGALARI
Napolyon, Fontanas'a syle demis : Bilir misiniz dnyada en ok sevdigim sey nedir? Sadece kaba
gle hibir seyin kurulamamasi, iki sey dnyayi egemenliginde tutar : Biri kili, biri dsnce.
Kili, eninde sonunda dsnceye yenilir.
Demek, Iatihler de kederleniyor zaman zaman. Bunca bos san sereIi biraz olsun demeleri gerek
elbet. Ama, yzyil nce, kili iin dogru olan bu sz; bugn tank iin pek o kadar dogru grnm-
yor. Fetihlerin bir hayli kazanlari oldu ve dsnceden yoksun birakilan yerlerin aci sessizligi, yil-
larca bagri desik Avrupa'nin zerine kt. Eskiden o korkun Flandres Savaslarinda, Hollanda
ressamlari belki kmeslerindeki horozlarin resmini yapabiliyorlardi. Yz Yil Savasi da oktan
unutuldu gitti. Ama, Silezyali gizemcilerin vaazlari belki kimi yreklerde yasiyordur hl. Bugnse
durum degisti, ressam da, papaz da asker oldular : Bu dnyanin yazgisina hep birden baglanir
olduk. Bir Iatihin dsnceye tanidigi yksek ayricaliklar elden gitti. Ona kalan simdi, hakkindan
gelemedigi gc, lanetlemekle kendini tketmektir.
Iyi insanlar, buna bir bela diyorlar. Bunun bela olup olmadigim bilmiyoruz ama, bu byle.
Yapilacak sey, bu durumu grp ona gre davranmaktir. Bunun iin de, ne istedigimizi bilmemiz
gerektir. Istedigimiz sey ise artik hibir zaman kili nnde boyun egmemek, akim hizmetine gir-
meyen gce hibir zaman hak vermemektir.
Bu abanin sonu yok, burasi dogru. Bizim isimiz bu abayi srdrmektir. Ne ilerlemeden yana
olacak kadar akla inaniyorum, ne de hibir Tarih FelseIesine. Yalniz suna inaniyorum ki, insanlar
yazgilarinin Iarkina varmakta durmadan ilerliyorlar... Biz insanlar kendi yazgimiz stne ikmis
degiliz ama onu artik daha iyi biliyoruz. Bir elisme iinde oldugumuzu biliyorsak, elismeyi kabul
etmemek ve onu azaltmak gerektigini de biliyoruz, zgr insanlarin sonsuz kaygilarini dindirmek
iin birtakim areler bulmaktir isimiz, insan olarak. Yirtilani yeniden dikmek, bylesine aika
haksiz bir dnyada hakki dsnlebilir bir duruma sokmak, mutluluga zamanimizin kahrina
ugramis uluslarin anlayabilecekleri bir anlam vermek gerek. Tabii, insani asan bir istir bu. Ama, in-
sam asan demek, insanin uzun zamanda basardigi sey demektir sadece. yleyse, ne istedigimizi
bilelim, kaba g, bizi elmek iin bir dsnce ya da rahatlik kiligina girse bile, dsnceye bagli
kalmaktan sasmayalim. lk isimiz umutsuzluga dsmemektir. Dnyanin sonu, geldi diye bagiranlara
kulak vermeyelim. Uygarlik kolay kolay yok olmuyor ve bu dnya kecek olsa bile, baska
dnyalardan sonra kecektir. Trajik bir agda oldugumuz dogrudur. Ama, pek ok kimse, trajik ile
umutsuzlugu birbirine karistiriyor.Lawrance Trajik, yikima atilan zorlu bir tekme olmalidir
demis. Iste, hemen benimseyip kullanabilecegimiz saglam bir dsnce. Bugn, bu tekmeyi hak eden
birok sey var.
Cezayir'de oturdugum zamanlar, kislan hep sabrederdim, nk, bilirdim ki, bir gecede, subat
ayinin bir tek soguk ve temiz gecesinde, Consullar Vadisinin badem agalari bembeyaz ieklerle
do-nanacaktir. Sonra da, btn yagmurlara ve deniz rzgrlarina karsi komaya alisan o narin
karlara sasardim. Ama, yine de her yil o karlar meyveyi hazirlamaya yetecek kadar dayanirlardi.
Bu, bir simge degildir. Mutlulugumuzu simgelerle kazanacak degiliz. Biraz ciddi olalim bu iste.
Demek istedigim su : Yikimla zehirlenmis olan su Avrupa'da kimileyin yasamin yk pek agir
basinca, daha birok gleri dipdiri duran gnlk gneslik lkelere dnyorum. Dsnce ile
yilmazligin dengelesebildigi mutlu topraklardir oralari. Onlardan rnek aldika, dsnceyi
kurtarmak iin onun aglamakli degerini bir yana birakip gl kuvvetli yanlarini belirtmek
gerektigini anliyorum. Yikimlarla zehirlenmis olan su dnya, dertten hoslanir gibidir. Nietzsche'nin
kati kaIalilik dedigi derdin ta kendisi iindeyiz. Dsncenin bylesine yardim iin el uzatmayalim.
Dsncenin durumuna aglamak bosunadir. Onun iin, alisalim elverir. Ama, dsncenin gc
kuvveti, Ietihi degeri nerede? Ayni Nietzsche, onlari bir bir gstermistir. Ona gre, bu degerler,
www.webturkiyeforum.com
bilge kisinin karakter gc, begenisi, dnyasi, akla uygun mutlulugu, bklmez gururu, soguk
azakanarligidir. Bu erdemler her zamandan ok bugn gereklidir ve herkes kendine uygun olani
seebilir. Tuttugumuz yanin byklg karsisinda, her halde, karakter gc unutulmamalidir. Seim
krslerinde, kas atmalarla, yildirilarla gsterilen gten sz etmiyorum, beyazligin ve zsuyunun
gc ile btn deniz rzgrlarina karsi koyandan sz ediyorum. Dnyanin bu karakisinda
meyveyi hazirlayacak olan odur.
L'ETE'den
www.webturkiyeforum.com
ZGRLK TANIGI
yle bir zamanda yasiyoruz ki, insanlar, tatsiz ve acimasiz inanlar yznden her seyden utanir
oldular. Kendilerinden, mutlu olmaktan, sevmekten, yaratmaktan utaniyorlar, yle bir zaman ki bu,
Racine Berenice'i yazdi diye yz kizaracak, Rembrandt Gece Nbeti tablosunu yapti diye, ma-
hallenin karakoluna kosup kendini bagislatmanin yolunu arayacak. Yazarlar ve sanatilar bugn vic-
dan azaplari iinde yasiyorlar. Kendimizi bagislanik gstermeye alismak moda oldu aramizda.
Dogrusunu isterseniz, bu duruma dsmemiz iin bir hayli ugrasiyorlar. Drt bir yanimizdan politi-
kacilar bagirip duruyorlar bize ve kendimizi savunmaya zorluyorlar bizi. Yararsiz olusumuzun ve
yararsizligimiz dolayisiyla kt amalara ara olusumuzun hesabini vermeliymisiz. Bu birbirini tut-
maz sulamalar karsisinda kendimizi temize ikarmanin glgn syledik mi, diyorlar ki bize :
Herkese birden hesap vermek olanaksizdir, ama bazi kimseler sizi cmerte bagislayabilirler. Bunun
iin de, onlarin partisine girmeliymis, bu parti de dediklerine gre, dogru yoldaymis. Bu trl
savlan bir tutturdular mi, sanatiya sunu da sylyorlar : Dnyamizin yoksullugunu gryorsunuz.
Ne yapiyorsunuz bunun iin? Bu hayasizca yklenmeye karsi sunu syleyebiliriz : Dnyanin
yoksullugu mu dediniz? Ben onu artirmiyorum hi olmazsa. Hanginiz bunu syleyebilirsiniz?
Bununla birlikte, aramizda kendini bilen hi kimse, umutsuz bir insanliktan ykselen agriya
duygusuz kalamaz; orasi dogru. Demek ki, ne yaparsak yapalim, kendimizi sulu bulmak
zorundayiz. Bu da bizi layik anlamiyla gnah ikarmaya gtrr ki, en belalisi da budur.
Yine de is grndg kadar basit degil. Bizden istedikleri seme, pek yle kendiliginden olmuyor.
Bu seme, daha nce yapilmis baska semelere bagli. Bir sanatinin yaptigi ilk seme, sanati
olmaktir. Sanati semesinde kendi kimligi ve sanat anlayisi rol oynamistir. Bu nedenler onca yaptigi
semeyi hakli gstermeye yetmisse, bugn de ayni nedenler tarih karsisindaki tutumunu belirt-
mesine yardim edebilirler. Hi degilse, ben byle dsnyorum ve mademki aik konusuyoruz,
biraz tuhaI da grnse, ben bu aksam, duymadigim bir vicdan azabindan degil, dnyanin
yoksullugu karsisinda ve bu yoksulluk dolayisiyla meslegimiz iin duydugum minnet ve kivantan
sz edecegim. Mademki hesap vermek gerekiyor, ben hakliyiz diyecegim, bu meslegi kinin
kuruttugu bir dnyada kendi glerimiz ve yetilerimizin sinirlari iinde yrtmekte. O meslek ki,
her birimize kimsenin can dsmani olmadigimizi rahata syletebilir. Ama, bu dsnceyi amak
gerekir. Onun iin, biraz yasadigimiz dnyadan ve biz yazar ve sanatilarin bu dnyada ne yapmasi
gerektiginden sz etmeliyim.
Dnyamizin basi dertte ve bizden bu durumu degistirmemiz isteniyor. Ama, bu dert nedir? ilk
bakista syle anlativeririz gibi geliyor. Bu son yillarda, dnyada, ok insan ldrld, dediklerine
gre, daha da ldrlecek. Bu kadar ok l, ister istemez, havayi agirlastiriyor. Yeni bir sey degil
bu, kuskusuz. Resmi tarih, oldum olasi, byk katillerin tarihidir. Kabil Habil'i bugn ldrms de-
gil, ama bugn Kabil Habil'i akil ugruna ldryor ve onur madalyasi istiyor. Dsncemi daha iyi
anlatmak iin bir rnek verecegim.
1947 Kasim grevleri sirasinda gazeteler Paris celladinin da isini birakacagini yazdilar. Bu yurt-
tasimizin karari stnde geregince durulmadi bence, istedigi sey apaikti. Her grdg is iin bir
pirim istiyordu; her is grenin istemekte hakli oldugu gibi. Ama, asil istegi bro seIligi kadrosuydu.
yi hizmet ettigine inandigi devletin bugn btn iyi memurlarina verebilecegi tek hakki, elle
tutulur tek onuru, yani belli bir devlet kadrosunun kendisine de verilmesini istiyordu, iste tarihin
yk altinda, son serbest mesleklerimizden biri de bylece snp gidiyordu. Evet, tarihin yk
altinda diyebiliriz, gerekten. lk kanli aglarda, korkun bir n celladi herkesten uzak tutardi. O, isi
geregi, yasamin ve bedenin gizine kiyan kimseydi. Korkuntu ve biliyordu korkun oldugunu.
Celladin korkun olmasi, insan yasaminin degerli olmasi demekti. Bugnse cellatlik yalnizca
utanilir bir is olmakla kaliyor. Bu durumda celladin, elleri temiz degil diye soIraya alinmayan bir
www.webturkiyeforum.com
yoksul akraba islemi grmek istememesini hakli buluyorum. Adam ldrme ve iskence etmenin
birer greti oldugu ve nerdeyse birer kurum haline geldigi bir uygarlikta, cellatlarin memur
kadrolarina girmeye yerden gge kadar haklan vardir. Dogrusunu isterseniz, biz Fransizlar bu iste
biraz ge bile kaldik. Dnyanin hemen her yerinde, cellatlar bakan koltuklarina kurulmuslar bile.
Yalniz balta yerine kalem kgit var ellerinde.
lm bir istatistik ve devlet isi oldu mu, dnya isleri artik iyi gitmiyor demektir. Ama, lm
soyutlasti mi, yasam da soyutlasti demektir. Bir adamin yasamini bir ideolojiye kul kle etmek, onu
soyutlastirmak degil de nedir? Isin kts, biz,ideolojiler, hem de toptanci ideolojiler agindayiz.
Bu ideolojiler, kendilerine, dar kaIalarina, budalaca mantiklarina o kadar gveniyorlar ki, dnyanin
esenligini yalniz kendilerinin basa gemesine ve baskalarinin boyun egmesine bagli gryorlar. Oy-
sa, bir insana ya da herhangi bir seye boyun egdirmeyi istemek, onun kisir, sessiz, hatta l ol-
masini istemek demektir. Bunu grmek iin sagimiza solumuza bakmak elverir.
Karsilikli konusma olmayan yerde yasam da yoktur. Ve dnyanin en byk blmnde, bugn,
karsilikli konusmanin yerini tek yanli atma almis, diyalogun yerini polemik tutmustur. XX. yzyil
tek yanli atma ve ktleme agidir. Uluslar ve tek tek insanlar arasinda, eskiden pir askina grlen
islerde bile, bugn, atma konusmanin yerini almistir. Gece gndz, binlerce sesin, tek yanli
bagrismalari, uluslarin stne aldatici szler, taslamalar, savunmalar, coskunluklar yagdirmaktadir.
Peki ama, polemik nasil bir makinedir, nasil isler? Karsisindakine dsmanmis gibi bakacaksin, onu
basitlestirecek, hie sayacaksin, yani grmek bile istemeyeceksin. Ktledigin kimsenin artik
gznn rengini bile bilmez olacaksin. Hi gldg olur mu, glerse acaba nasil gler diye
dsnmeyeceksin. Polemik yznden, ogumuzun gzn perdeler brms, artik insanlar arasinda
degil, bir glgeler dnyasinda yasiyoruz. Inandirma olmayan yerde yasam da yoktur. Bugnn
tarihi ise yildirmadan baska bir sey bilmiyor. Insanlar, ortak bir seyleri oldugu ve bir seyde her
zaman bulusabilecekleri dsncesiyle yasar ve ancak bununla yasamasini bilirler. Ama, biz yeni bir
sey bulduk : Inandirilmayan kimseler de varmis meger. Toplama kamplarinin bir kurbaninin,
kendini amura atanlara bunu yapmamalari gerektigini anlatmasina olanak yoktu, hl da yok.
nk, bunu yapanlar, artik insanlarin degil, bir dsncenin adamidirlar. Bu dsnce de, yumusa-
mak nedir bilmeyen bir istemin buyrugundadir. Insanlara boyun egdirmek isteyenin kulagi sagirdir.
Onun nnde ya dvseceksin, ya leceksin. Iste bu yzden, bugnn insanlari korku iinde
yasiyorlar. Misirlilarin lm Kitabi nda dogru bir Misirlinin br dnyada temize ikabilmesi
iin sunu syleyebilmesi gerekirmis : Kimseyi korkutmadim. Gnmzn bykleri arasinda, kiya-
met gn, bu sz syleyecek adami g bulursunuz.
Bugn birer glge durumuna gelmis, sagir, kr, korku iinde yasayan, karnelerle beslenen ve btn
yasamlari bir polis Iisinde zetlenen insanlarin adsiz, soyutlasmis birer varlik sayilmalarinda
sasilacak ne var? Bu ideolojilerden ikmis dzenlerin byk topluluklari yerlerinden skp, zavalli
birer rakam durumunda Avrupa'nin tesine berisine srmeleri ne kadar anlamlidir. Bu gzel
IelseIeler tarihe gireli, eskiden her birinin bir el sikma tarzi olan binlerce insan, gmen damgasi
altinda gmlp gitmistir. ok akilli bir dnya, bu damgayi onlar iin bulmus...
Evet, btn bunlar akla uygun bir kuram adina btn dnyayi birlestirmek istedi mi, dnyayi kuram
kadar etsiz kemiksiz, kr, sagir etmekten baska yol yoktur. Insani yasama ve dogaya baglayan
kkleri koparip atacaksiniz. Baska yolu yok. Dostoyevski'den beri Avrupa edebiyatinda doga
betimlemelerine rastlanmamasi bir rastlanti degildir sadece. Bugn anlatan yapitlarin yazarlari,
duygu incelikleri, sevgi gerekleri zerinde duracak yerde, yargilardan, mahkemelerden, davalar-
dan, sulama yollarindan baska bir sey grmyorlar. Pencereleri dnyanin gzelliklerine aacak
yerde, yalnizlarin sikintilarina ailmis pencereleri kapiyorlar. ..
Sanatin byklgn yapan her sey, byle bir dnyaya karsidir. Sanat yapiti, yalniz varligi ile,
www.webturkiyeforum.com
ideolojinin utkularim hie sayar. Yarinin tarihinde grlecek seylerden biri Iatihlerle sanatilar
arasinda simdiden baslamis olan savastir. Oysa, her ikisinin de istedigi birdir. Politika ve sanat,
dnyanin dzensizlikleri karsisinda ayni baskaldirmanin iki ayri yzdr. Her ikisinde de istenen
sey, dnyayi birlige gtrmektir. Sanatinin davasiyla politika ncsnn davasi uzun zamandir
birbirine karismistir. Bonaparte'in istegi ile Goethe'ninki birdir. Ama, Bonaparte liselerimize tram-
peti, Goethe ise Roma Agitlari`ni. (Rmisch Ele-gien) birakmistir. Ama, teknige dayanan yapici
ideolojiler ortaya ikali, devrimci Iatih olmaya baslayali iki yol birbirinden ayriliyor. nk, sagda
da solda da Iatihin aradigi, karsitlarin uzlasmasi demek olan birlik degil, ayriliklarin ezilmesi demek
olan toptanciliktir. Fatihin dmdz ettigi yerde, sanati ayriliklar grr. Insanin etini kemigini,
duygularim hesaba katarak yaratan sanati, hibir seyin basit olmadigini ve kendinden baska insan-
larin yasadigini bilir. Fatihse kendinden baska trlsnn yok olmasini ister. Onunki bir eIendi-kle
dnyasidir, yani bizim su yasadigimiz dnya. Sanatinin dnyasi, diri bir atisma ve anlasma dn-
yasidir. Hibir byk yapit tanimiyorum ki, yalniz kin stne kurulmus olsun. Ama, bylesi impara-
torluklar biliyoruz. Fatihin kendi davranisinin mantigina gre cellat ve polis olan yerde, sanati ister
istemez ekingen olacaktir. Bugnk toplum politikasi karsisinda sanati iin tek tutarli yol,
kimsenin buyrugunu dinlememek, ya da sanati olmaktan vazgemektir. Istese bile, bugnk
ideolojilerin tuttuklari yollara girmeyi, kullandiklari dili kullanmayi beceremez.
Iste, bunun iin bizden hesap verme, baglanma .istemek bosuna ve samadir. Biz bagli olmasina
bagliyiz; ister istemez. Kisacasi, biz savastigimiz iin sanati degiliz, sanati oldugumuz iin
yasiyoruz. Isi geregi, sanati zgrlkten yanadir ve bu da ona ogu kez pahaliya mal olur. si gere-
gi, tarihin en iinden ikilmaz karanliginda insanin neIes almaz oldugu yerde grevlidir. Dnyamiz
ne ise, o ve biz ne durumda olursak olalim, ona bagliyiz; dogamiz geregi de bugn ister ulusu, ister
partici olsun, bu dnyayi elinde tutan soyut putlarin dsmaniyiz. Ahlak ve erdem adina degil
byle syleyip herkesi bsbtn aldatanlar da var ; biz erdemli kisiler degiliz. Devrimcilerimizin
kaIa ve burun llerine baglar grndkleri erdemden yoksun olmamiz da zlecek bir sey de-
gildir. Biz, btn insanlarda ortak olan seye tutkun oldugumuz iin. akim en bayagi yaniyla girisilen
islere katilmayacagiz. Ama bu, bizim bagliligimizin ne demek oldugunu da anlatiyor. Biz, herkesin
yalnizliga hakki oldugunu savundugumuz iin, hibir zaman yalniz kalmayacagiz. Sikistiriyorlar
bizi, vaktimiz yok, tek basimiza alisamayiz. Tolstoy, kendi yapmadigi bir savas stne, btn
edebiyatlarin en byk romanini yazdi. Bizim savaslarsa, savaslardan baska bir sey yazmaya vakit
birakmiyorlar... Peguy'yi ve binlerce ozani birden ldryorlar...
Gerek sanatilar politika sampiyonu olamazlar. nk onlar, bilirim, hem de nasil, rakiplerinin
lmne duygusuz kalamazlar. Sanatilar yasamdan yanadirlar, lmden yana degil. Etin kemigin
adamlaridir onlar, yasanin degil. Sanati olduklari iin, dsmanlarim bile anlamak zorundadirlar.
Ama, bu, hi de demek degildir ki, iyi ile kty ayirt etmek gcnden yoksundurlar. Baskalarinin
yasamini yasamak gleri oldugu iin, en azili suluyu bile temize ikaran yani, aciyi grebilirler.
Iste, onun iin bizler hibir zaman mutlak bir yargi' veremeyiz ve giderek mutlak cezayi da kabul
edemeyiz, lm cezasini kabul eden dnyamizda sanatilar insanin lm reddeden yanini tatarlar.
Yalniz cellatlarin dsmanidirlar, baska hi kimsenin degil.
Actuelles I'den, 1948




www.webturkiyeforum.com
KTMSERLIK, IYIMSERLIK.
Birka zamandir bazi yazilar ikiyor. Bunlarda, ktmser sayilan kimi yapitlarin insani dosdogru en
asagilik kleliklere gtrdkleri ortaya konmak isteniyor. Bu yazilarda yrtlen akil bir hayli
basittir. Ktmser bir IelseIe, z geregi, umudunu yitirmis, yilgin bir IelseIedir ve dnyanin iyi
olmadigina inananlar, ister istemez zorbaliga alet olurlar, demek isteniyor. Bu yazilarin en iyisi
oldugu iin en etkini Georges Adam'in Lettres Franaises`deki yazisidir. Georges Adam L'Aube ga-
zetesindeki son yazilarindan birinde bu sulamayi, su olmayacak baslikla yeniden ele aliyor :
Nazilik lmedi mi?)
Bu ekisme karsisinda bence yapilacak tek sey, aik konusmaktir. Sorunun beni asmasina,
Malraux'yu, Sartre'i ve benden nemli daha baskalarini ilgilendirmesine karsin, kendi adima
konusmamanin da bir ikiyzllk oldugunu gryorum. Ama, yine de ekismenin z zerinde
duracak degilim. Ktmser bir dsncenin, ister istemez yilgin olacagini sanmak hamca bir
dsncedir, ama rtlmesi de bir hayli uzun srer. Ben yalnizca bu yazilari yazdiran dsnce
yolundan sz edecegim.
Hemen syleyelim ki, bu yol olaylari hesaba katmak istemeyen bir yoldur. Bu yazilarin attigi
yazarlar, bulunduklari yerde ve ellerinden geldigi kadar gstermislerdir ki, IilozoI olarak iyimser ol-
masalar bile, insan olarak devlerini bilmemis degillerdir, yleyse, yan tutmayan dsnce sunu ka-
bul eder ki, yadsimaci bir IelseIe, olaylar karsisinda, zgrlk ve yigitlik ahlakiyla pekl bagdasa-
bilir. Bunda, olsa olsa, insan yregini biraz daha iyi grenmek Iirsatini bulurum, der.
Yan tutmayan dsnce bunda hakli. nk, kimi kaIalarda, yadsima IelseIesiyle, olumlu ahlakin
bulusmasi, aslinda, yasamamizi bunca derinden sarsan byk sorunu ortaya koymaktadir. Kisaca-
sylemek gerekirse, bu bir uygarlik sorunudur ve bilinmesi gereken sudur : Insan, ne Tanrinin, ne
de akilci dsncenin yardimi olmadan, tek basina kendi degerlerini yaratabilir mi? Iste, bunun
karsiligini vermeye hibirimizin gc yetmiyor. Bunu aika sylyorum, nk, Fransa ve
Avrupa bugn ya yeni bir uygarlik yaratmak ya da yok olmak durumundadir.
Ama, uygarliklar, onun bunun kulagini ekmekle kurulmaz. Uygarliklar, dsncelerin atismasi,
dsncenin kanamasiyla, aci ve yrek ile kurulur. Olacak sey mi, Avrupa 'yi yz yildir ugrastiran
sorunlari Aube gazetesinde bir basyazar bir anda zversin? Hem de yle yazar ki, kili kipir-
damadan Nietzsche'yi bir ten dskn yapiyor. Heidegger'e de yasamanin bos oldugu dsncesini
yklyor. Benim o ok nl existentialisme'e pek bagliligim yok. Uzun szn kisasi, bu IelseIenin
verdigi sonulari yanlis sayiyorum. Ama, ne de olsa, bu IelseIe insan dsncesinin byk bir
servenidir ve Bay Rabeau'nun yaptigi gibi onu en kisa grsl konIormizm ile yargilamak insanin
gcne gidiyor dogrusu.
Isin dogrusu su ki, bu sorunlar ve bu abalar zamanimizda hi de yansizligin kurallarina uygun
olarak ele alinmiyor, degerlendirilmiyor. Onlari olaylara bakarak degil, bir gretiye gre yargiliyor-
lar. Komnist ve Hiristiyan arkadaslarimiz bizimle konusurken, bizim saygi besledigimiz gretileri-
nin yksek krssnden konusuyorlar. Bu gretiler bizim gretilerimiz degil ama, hibir zaman bu
gretilerden onlarin bizim stmze konustuklari eda ile konusmak aklimizdan bile gememistir.
Biraksinlar bizi, karinca kaderince bu denemeyi ve kendi dsncemizi yrtelim. Bay Rabeau, Iazla
okuyucumuz var diye kiniyor bizi. Bunda ileri gidiyor, sanirim. Ama, bunun dogru bir yani varsa o
da sudur : Bizim stnde durdugumuz sikinti, btn bir agin sikintisidir ve biz kendi yasanti-
mizdan ayrilmak istemiyoruz. Biz kendi tarihimiz iinde dsnmek ve yasamak istiyoruz. Biz,
inaniyoruz ki, bu yasamin geregine ancak herkesin kendi dramini sonuna kadar yasamasiyla
erilebilir. agimiz nihilisme'den ok ektiyse, aradigimiz ahlaka nihilisme'i bir yana birakmakla
varilamaz. Hayir, her sey yadsimada ya da samada bitmiyor, biliyoruz bunu. Ama, nce yadsimayi
ve samayi ele almali. nk, bizim kusagimiz nce onlara rastladi ve ilkin onlarla kozunu
www.webturkiyeforum.com
paylasmak zorundadir,
Bu yazilarin attigi insanlar, hem yapitlari hem de yasayislariyla bu sorunu drste zmeye
alisiyorlar. Baskalarinin var gleriyle ugrastiklari halde zdklerinden emin olmadiklari bir so-
run birka satirla kesilip atilamaz; o kadar g m bunu anlamak? iyi niyetle girisilen her is gibi,
onlar karsisinda da sabredilemez mi biraz? Daha alaktan konusulamaz mi onlarla?
Bu protestoyu burada kesiyorum. atismaya bir l getirmis oldugumu umarim. Ama, szlerimin
bsbtn Ikesiz olmadigini da sylemek isterim. Yansiz elestirme bence en gzel seydir. Filan
yapit ktdr ya da Ialan IelseIe insan yazgisina zararlidir denmesini anlarim. Yazarlara!
yazdiklarindan sorumlu olmalari dogrudur. Byle olunca daha derin dsnmek zorunda kalirlar ve
hepimizin derin derin dsnmeye yle gereksinmemiz var ki! Ama, bu ilkelere dayanarak su ya da
bu adamda kulluk egilimi grmek (hem de tersini gsteren kanitlar varken), Iilan ya da Ialan
dsncenin, ister istemez, Nazilige gtrecegi sonucuna varmakla, adlandirmak istemedigim bir
esit insan olmus ve iyimser IelseIenin ahlak yn stne kt rnekler vermis oluyorlar.
Actuelles I'den, 1948



















www.webturkiyeforum.com
KORKU AGI
XVII. yzyil, matematik agi, XVIII. yzyil Iizik agi, XX. yzyilimiz korku agidir. Diyeceksiniz
ki korku bir bilim degildir. Ama, bu korkuda bilimin payi var. nk kuramsal alandaki son ge-
lismeleri onu kendi kendini yadsimaya gtrd; pratik alandaki gelismeleri ise, btn dnyayi yok
edebilecek duruma geldi. stelik, korku bir bilim sayilmasa bile, onun bir teknik oldugu su gtr-
mez.
Yasadigimiz dnyada en gze arpan sey, ogu insanlarin, her esit inan sahipleri disinda, ge-
lecekten yoksun olmalaridir. Gelecege el atmayan, gelisme, iyilesme umudu olmayan bir yasamin
ne degeri olabilir? Asilmaz bir duvarin nnde yasamak kpeke yasamaktir. Dogrusunu isterseniz,
benim kusagimdakiler ve bugn atlyelere ve Iakltelere girenler kpeke yasamis ve
yasamaktadirlar.
Insanlarin gelecege kapali yasamalari ilk kez bugn olmuyor elbet. Ama, insanlar eskiden konu-
sarak bagrisarak bu duvari asarlardi. Kendilerine umut veren baska degerleri yardima agirirlardi.
Bugn kimse konusmuyor (eski sylediklerini yineleyenlerden baska), nk, dnyayi srkleyen
kr ve sagir gler, gtleri, haber vermeleri, yalvarip yakarmalari dinleyecege benzemiyor. Su son
yillarda grdklerimiz bizde bir seyi kirdi. Bu sey, insanin gvenidir; o gven ki, insanligin dilini
konustuk mu bir baskasindan insanca karsilik grecegimize inandirirdi bizi. Gzlerimizin nnde
yalan sylediler, insani klttler, ldrdler, srdler, iskencelere soktular. Ve hi bir kez, bunu
yapanlar, yaptiklarinin kt olduguna inandirilamadi. nk, kendilerine gveniyorlardi. nk,
soyut bir kaIa, yani bir ideolojinin adami baska bir seye inandirilamaz.
Insanlar arasinda srp gelen uzun diyalog bitti. Inandirilamayan bir adamdan elbette korkulur...
... Bu korku ile hesaplasmak iin onun ne demek istedigini, neden katigini bilmek gerekir. Onun
demek istedigi de, katigi da ayni seydir : ldrmenin hakli grldg, insan yasaminin hie
sayildigi bir dnya. ste, gnmzn baslica siyasal sorunu budur, teki sorunlara gemezden nce,
bunun karsisinda tutumumuzu aiklamaliyiz. Hibir seyi kurmaya baslamadan nce, su ilci soru
zerinde durmaliyiz : Dogrudan dogruya ya da dolayisiyla ldrlmek ya da iskence grmek ister
miriniz, istemez misiniz? Dogrudan dogruya ya da dolayisiyla baskasini ldrmek ya da iskenceye
sokmak ister misiniz, istemez misiniz? Bu sorulara hayir diyenlerin hepsi, ister istemez,
davranislarini degistirecek bir sr sonulara srkleneceklerdir. Ben, bu sonulardan birkai
zerinde durmak istiyorum. Bu arada iyi niyetli okuyucum, kendi kendine ayni seyi sorsun ve
karsiligim versin.
Actuelles, I'den
www.webturkiyeforum.com
DNYAYI ELDE ETME
Dnyayi elde eden adam, diyor, ben isi seviyorum diye dsnmekten vazgetim sanmayin,
inandigim seyi pekl anlatabiliyorum. nk, inandigima var gcmle inaniyorum, kesin ve aik
bir grsle gryorum onu. O kadar iyi biliyorum ki anlatamiyorum. diyenlerden sakinin. nk
anlatamiyorlarsa, iyi bilmiyorlar ya da tembel olduklari iin anlatmak istedikleri seyin disinda,
kabugunda kaliyorlardir.
Dsnce adami olarak Iazla inan aramayin bende, insan btn bir mrn sonunda bir tek geregi
benimsemek iin yillar geirdigini Iark eder. Oysa, bir tek gerek apaik olmak kosuluyla, btn bir
mr doldurmaya yeter. Bana gelince,insan teki stnde syleyeceklerim var, her halde. Insan bunu
gerekince ve gereken kmseme ile dobra dobra syleyebilmeli.
Bir insan syledikleri kadar sylemedikleri ile de insanlasir. Ben de ok seyleri sylemeyecegim.
Ama, var gcmle inaniyorum ki, insan tekine iyi ya da kt diyenler, bu dsncelerini sylerken
hi de bizim kadar grms geirmis degillerdi. Dsnce, duygulan altst eden dsnce grlmesi
gereken seyi sezinlerdi belki de. Ama, agimiz, yikintilari ve dklen kanlariyla her seyi aika
gzmzn nne koydu. Eski uluslar, toplumla bireyin degerlerini lebiliyor, hangisinin
hangisine hizmet etmesi gerektigini arayabiliyorlardi. Neden? nk, her seyden nce, insanlarin
severek baglandiklari bir aldanisa gre btn varliklar dnyaya ya is grmek ya da is grdrmek
iin gelmislerdi. Sonra da, ne toplum ne de insan teki neler yapilabilecegini henz gstermis
degillerdi.
Nice iyi insanlar grdm ki, o kanli Flandres savaslarinda Hollanda ressamlarinin yarattiklari byk
yapitlara, o korkun Otuz Yil Savasinin ortasinda Silezyali din adamlarinin sylevlerine
hayrandilar.
Yasadiklari dnyanin grltleri stnde, lmez, degismez degerler olduguna inaniyorlardi. Ama, o
gn bugndr zaman degisti. Bugnn ressamlarinda o eski rahatlik yok artik. Ama yrekleri
yaraticinin yregi gibi, yani tastan da olsa, bir ise yaramaz. nk, bugn herkes, evliyanin kendisi
bile seIerberdir. Iste, en derinden duydugum sey belki de budur. Siperlerde zorlama yaratilan her
rnde, ister dua ister edebiyat olarak, top tIek altinda yogrulan her izgide sonsuzluktan bir seyler
eksiliyor. Zamanimdan ayrilamayacagimi anlayinca, onunla birlesmeye karar verdim. Iste, onun
iin, insan tekine nem verisim, onu anlamim yitirmis, klms grdgmdendir yalniz. Kazanil-
mis bitmis davalar olmadigini bildigim iin, gnlm yitirilmislerden yanadir: Bunlar insandan,
bozgunda da utkuda da degismeyen bir ruh btnlg ister. Bu dnyanin yazgisini benimseyen iin.
uygarliklarin atismalarinda bunaltici bir sey var. Ben bu bunaltiyi benimsedim ve onda kendi rol-
m oynamak istedim. Tarihle sonsuz arasinda kalinca, tarihi setim. nk, ben kesin olarak bil-
diklerimi severim. Tarih hi olmazsa apaik karsimda. stme abanan bu gce nasil yok, derim.
Bir an gelir ki insan i dnya ile dis dnya, dsnme ile is yapma arasinda, ikisinden birini semek
zorunda kalir. Buna adam olmak derler. Bu semenin verdigi acilar korkuntur. Ama, onurlu bir
yrek iin, ikisinin ortasi yoktur. Ya Tanri var, ya zaman. Ya su hai alacaksin, ya su kilici. Ya dn-
yamizin, btn kendi grltlerini asan bir anlami var, ya da bu grlt patirtidan baska hibir
gerek yok. Ya zamanla birlikte yasar lrsn, ya daha yce bir yasam ugruna zamanin disina
ikarsin. Biliyorum, insan gevsek davranabilir, hem zamanini yasar hem de zamansiz'a inanir. Buna
boyun egmek denir. Bu szdense igrenirim. Bana ya hep ya hi gerek. s dnyasini, dis dnyayi
seince, i dnya benim iin bilinmeyen bir lke oluyor sanmayin. Ama, o bana her seyi veremez,
sonsuzdan yoksun kalinca da, zaman ile birlik olmak isterim. Hesaplarimda ne zleme, ne vahlanma
isterim. Istedigim, her seyi apaik grmektir yalniz. Size sunu sylyorum, yarin asker olacaksiniz.
Sizin iin de, benim iin de, bir kurtulus olacak bu. Insan teki hibir sey yapamaz ama, her sey de
yapabilir. Insan tekinin bu gzel elindeligi karsisinda neden onu bir yandan yceltirken bir yandan
www.webturkiyeforum.com
klttgm anlarsiniz. Onu ezen dnya, kurtaransa benim. Ona btn haklarini veriyorum.
Dnyayi elde edenler, bilirler ki is kendi basina yararsizdir. Tek yararli is, insani ve dnyayi yeniden
yapan istir. Insan yapacak' degilim ben. Ama, yle yapiyormus gibi davranmaliyim. nk savas
yoluna girince, insan bedeni ikiyor karsima. Klms alalmis da olsa, tek geregim o. Yalniz
onunla yasayabilirim. Yaratik vatanimdir benim. Iste, bunun iin bu sama ve sinirli abayi setim.
Iste, bunun iin savastan yanayim. ag byle istiyor, syledim. Simdiye kadar bir Iatihin byklg
cograIya ynndendi. Byklg, yendigi lkelerin byklg ile llrd. Szcgn anlami
bosuna degismedi; yenen - komutan anlamina gelmiyor artik. Byklk yn degistirdi. B-
yklk artik karsi koymada, geleceksiz bir zveride araniyor. Bu da bir yenilmez zevkinden gel-
miyor. Utku elbette istenecek bir seydir. Ama, bir tek utku vardir, o da sonsuz utkudur, hibir zaman
ulasamayacagim bir utku. Takildigim, kaIami arptigim iste bu. Bu devrim her zaman Tanrilara
karsi yapilir, basta Prometheus'unki, yeni anlamdaki Iatihlerin ilki olan Prometheus'unki. Devrim,
insanin yazgisina karsi koymasi, hakkim istemesidir. Yoksulun hak istemesi bir bahanedir yalniz.
Ama, ben bu devrimci davranisi yalniz bir tarih olayi olarak kavrayabilirim, ancak orda bu-
lusabilirim onunla. Ama, bu davranistan hoslandigimi sanmayin. Tanri ve insan anlasmazligi kar-
sisinda ben insandan yanayim. Aydinligimi, ona yok sayan karanligin ortasina koyuyorum. Insani,
onu ezen gce karsi yceltiyorum, zgrlgm, baskaldirisini, tutkum bu gerginlik, bu aydinlik ve
bu sonsuz yenilesme iinde birlesiyor.
Evet, insan kendi kendinin amacidir, kendi kendinin tek amaci. Bir sey olmak istiyorsa, ancak
yasamda olabilir. Bunu ok iyi biliyorum artik. Fatihler kimi zaman yenmekten, asmaktan sz eder-
ler. Demek istedikleri, her zaman kendini asmaktir. Bunun ne demek oldugunu anlarsiniz. Her
insan kendini bir Tanri gibi grr zaman zaman, yle derler hi degilse. Sundan dolayi ki, insan bir
an iinde insan kaIasinin sasirtici byklgn sezinler. Fatihler hep bu ykseklerde, bu bykl-
gn tam bilincinde yasayacak kadar gl olduklarini sanan insanlardir. Bu bir hesap sorunudur, az
mi ok mu sorunu. Fatihler ok ister, ok yaparlar. Ama, ne yapsalar insanin isteyip yapabile-
ceginden ogunu yapamazlar. Onun iin, hep insan potasi iinde kalirlar, en atesli devrimlerde bile.
Devrimlerde insani parampara bulurlar. Ama sevdikleri, hayran olduklari tek degeri de orada
bulurlar : insan ve sessizligi. Yoksulluklar zenginlikler bundan gelir. Bir tek lksleri varsa, o da
insanlar arasindaki alisveristir. Insan nasil anlamaz ki, bu geici evren iinde, insanca olanin, yalniz
insanca olanin daha atesli bir anlami vardir. Uzanan ehreler, bugn var yarin yok kardeslik,
insanlar arasindaki o gl ve ekingen dostluklar en gerek zenginliklerdir. nk, bunlar yok
olup gidecek degerlerdir. Insan yalniz onlar arasinda kendi glerini ve sinirlarim, yani kendi
yapabilecegi seyi kavrar. Kimileri deha szn ederler. Ama,'deha pek dsnlmeden sylenmis bir
szdr. Bence zek demek daha iyi. Dogrusu, zek yaman bit deger olabilir. Bu issiz dnyayi
aydinlatan, ona egemen olan zekdir. Kleliklerini bilir ve degerlendirir. Zek bu bedenle birlikte
lecektir. Ama, bilgi, iste, onun zgrlgdr.
Le Mythe de Sisyphe'den
www.webturkiyeforum.com
BEDENLERI KURTARMAK
Son iki yildir grdklerimizden sonra, hibir dogrulugun, dogrudan dogruya ya da dolayisiyla, bir
adami ldrtmeye hakki olacagini kabul edemeyecegimi syledigim bir gn, dsncelerine zaman
zaman saygi duydugum bazi kimseler, benim bir topyada yasadigimi sylediler. Dediler ki, her
siyasal dogruluk er ge ldrmek zorunda kalir. Insan ya bu asiriliga dsmeyi gze alir ya da dn-
yayi oldugu gibi kabul eder.
Bu yargi byk bir coskunlukla ne srlyordu. Ama, yle saniyorum ki, bu coskunluklari
baskalarinin lmn dslerinde yasayamadiklarindan ileri geliyordu. Baskalarinin lmn ds-
nememek agimizin bir bozuklugudur. Nasil teleIonda birbirimizi grmeden sevebiliyorsak, nasil
madde zerinde ellerimizle degil makine ile alisiyorsak, ldrme ve ldrlme zamanimizda bir
vekil, bir araci eliyle oluyor. Bylesi, kuskusuz, temiz olmasina daha temiz ama, insan yaptigi isin
ne oldugunu daha iyi biliyor.
Bu yarginin dogrudan dogruya olmasa da, bir baska gc daha var. topya sorununu ortaya ko-
yuyor. Benim ve benim gibilerin istedigimiz dnya, kimsenin kimseyi ldrmedigi (o kadar deli
degiliz) bir dnya degil, adam ldrmenin hakli olamayacagi bir dnyadir. Bunda gerekten topya
ve elisme iindeyiz. nk, yasadigimiz dnya ldrmenin hakli sayildigi bir dnyadir, onu iste-
miyorsak, degistirmek zorundayiz. Degistirmek isteyince de, ldrmeyi gz nne almak gerekecek
gibi grnyor. Demek, bir ldrme bir baska ldrmeye yol aacak ve hep korku iinde yasayip
gidecegiz : Ister buna boyun egelim, ister yerine bir baska korku getirerek onu ortadan kaldirmaya
alisalim. Bence, herkes bunun stnde dsnmeli. nk, btn bu dsnce atismalari, kor-
kutmalar, Ikeler ortasinda beni sasirtan sey, herkesin iyi niyetli olmasi. Herkes sagdaki soldaki
vurguncular bir yana kendi dogrusunun insanlari mutluluga gtrecegine inaniyor. Ne var ki,
btn bu iyi niyetler bir araya geldi mi, bu cehennemi andiran dnya ikiyor ortaya; yle bir dnya
ki, orada insanlar ldrlyor, korkutuluyor, srlyor, yeni bir savas hazirlaniyor, yle bir dnya
ki orada insan hakarete, ihanete ugramadan bir sey syleyemiyor. Bundan su ikiyor : Eger bizim
gibiler elisme iindeysek, hi de yalniz degiliz. Bizimkine topya diyenlerin kendileri de, bir baska
topya iinde yasiyorlar. Hem de sonunda daha pahaliya mal olacak bir topyada, yleyse, ldrme
hakkim reddetmek bizi topya kavrami zerinde yeniden dsnmeye zorluyor. Sunu da syleye-
biliriz saniyorum, bu konuda : topya gerekle elisme durumunda olan seydir. Bu bakimdan kim-
senin kimseyi ldrmemesini istemek tam anlamiyla bir topyadir, salt topyadir. Ama, adam l-
drmenin hakli grlmemesini istemek topya olarak ok daha haIiItir. Oysa, ilerleme dsncesine
dayanan ve ilkelerinin toplumu er ge dengeye gtrecegine inanan Marksist ve kapitalist ideoloji-
lerin topyalik dereceleri ok daha Iazladir. stelik, bize ok pahaliya da mal oluyorlar. Pratik ola-
rak su sonuca varabiliriz : Gelecek yillardaki savas topya gleri ile gerek gleri arasinda degil,
geregi kendine mal etmek isteyen degisik topyalar arasinda olacak ve insanin yapabilecegi de bu
topyalardan en zararsizini semekten baska bir sey olmayacak. Ben suna inaniyorum ki, her seyi
kurtaracagimizi ummak akil isi olmaktan ikti.
Grlyor ki, kimseye ldrme hakki tanimamak hi de bugnk gereki davranislardan daha
topik degildir. Btn sorun, bu davranislarin daha az mi, daha ok mu pahaliya mal oldugudur.
Bu da, zlmesi gereken bir sey olduguna gre, kaIalari ve uluslari barisa gtrecek kosullan ara-
manin bir topya olarak da, yararli oldugunu dsnebilirim. Bu dsnce korkusuz ve iddiasiz olmak
kosuluyla, dogru bir inanisa ve ne cellat ne de kurban olmak istemeyen insanlar arasinda geici de
olsa, bir uzlasmaya yol aabilir.
Actuelles I'den

www.webturkiyeforum.com
BUGNN DNYASINDA SANATI NE YAPABILIR?
Sanati kooperatiIler stne yazmasin ama, baskalarinin katlandigi acilan da uyusturmasin iinde.
Madem kendi dsncemi soruyorsunuz bana, elimden geldigince aik konusacagim. Zamanimizda
olup biten islere sanati olarak karismak zorunda degiliz ama, insan olarak karisacagiz elbet.
Smrlen ya da kursuna dizilen madenci, kamplarda, smrgelerde yasayan kleler, ezilen, cam
ikarilan dnya dolusu insan srleri sustugu srece konusabilenlerin onlarin yerine konusmasi,
onlardan yana olmasi gerek. Ben, gnler gn gazetelerde, kitaplarda bunca kavga yazilan
yazdiysam, ortak savasimlara katildiysam, dnyayi Yunan heykelleriyle, ana-yapitlarla
doldurmak istegi degildi beni drten. Iimde bunu isteyen bir insan yok degil, var. Dsncemin
yarattiklarini yasatmaya alismak yapabilecegim en iyi is de onun iin. Ama, ilk yazilarimdan son
kitabima degin en ok, hatta belki gereginden ok srklendigim sey, yasadigimiz gnler, nerde
olursa olsun ezilen, alaltilan insanlar oldu. Bu insanlar umutsuz yasayamaz, herkes susar ve onlara
iki trl alalmadan birini semek kalirsa, btn umutlan yok olur, bizimki de birlikte. Insan byle
bir duruma dsmeyi istemez, istemeyince de kulesine ekilip uyuklayamaz. iyi insan oldugu iin
degil, salt yasadigi iin istemez bunu. Iinden, kendiliginden bir tepki duyar buna karsi, ya da
duymaz. Duymayanlari ok biliyorum ama, rahat uykularinda hi de gzm yok.
Ama, bu demek degildir ki, sanati yanimizi toplumsal bir esit din dersi vermekle harcayacagiz.
Sanatiya neden her zamankinden ok gereksinmemiz oldugunu baska yerde sylemistim. Ama,
toplum islerine insan yanimizla katilirsak, yasadigimiz gerek ister istemez sz syleyisimizi etki-
ler. Syleyiste de sanati degilsek, neyin sanatisiyiz? Yasarken savasi olduktan sonra,
yapitlarimizda issiz llerden, bencil sevismelerden de sz etsek, yasadigimiz savas iten ie bir
titresimle o l, o sevismeyi insan sesleriyle doldurur. Her seyi hie saymaciliktan kurtuldugumuz
su sirada, ne insanlik degerleri iin sanat degerlerini budalaca hie sayarim, ne de sanat degerleri
iin insanlik degerlerini. Bence bu degerler birbirinden hi ayrilmaz ve bir sanatinin (Moliere'in,
Tolstoy'un, Melville'in) byklgn bu iki degeri dengede tutmasiyla lerim. Bugn, olaylarin
baskisi altinda bu iki deger arasinda gergin bir durumda yasamak zorunda kaliyoruz. Onun iin nice
sanatilar bu gerginlige katlanamayarak ya Iildisi kuleye siginiyorlar, ya da toplum dinciligine. Ben,
her iki trlsn de kaamak sayiyorum. nsan acilarina ve gzellige ayni zamanda hizmet
etmeliyiz. Bunun gerektirdigi sabir, g ve sessiz, gsterissiz basari bekledigimiz yeniden-dogusun
dayanacagi degerlerdir.
Bir sz daha. Bu abanin ne tehlikeli, ne aci yanlari oldugunu biliyorum. Tehlikelere ggs ger-
mekten baska aremiz yok : Ksesinde oturan sanatilar agi geti. Kirilmak, dnyaya ksmek de
yok. Sanatinin kolayca dsecegi durumlardan biri kendini yalniz sanmaktir. Ona yalniz oldugunu
bagira bagira sylemekten olduka pis bir zevk alanlar da ikiyor. Ama, aslinda hi de yle degil;
Sanati herkesin ortasinda, btn alisan ve savasanlarin ne stnde, ne altinda, onlarin tam
hizasindadir. Yapmaya geldigi is, baski karsisinda zindanlari amak, herkesin derdini ve sevincini
dile getirmektir. Bu iste sanat, dsmanlarina karsi, kendinin kimseye dsman olmadigini
gstererek hakli ikar. Elbette sanat tek basina dogruluk ve zgrlk getirecek bir dirilisi
saglayamaz ama, sanat olmadika bu dirilis biimini bulamaz, bulamayinca da hibir seye
benzemez. Kltr ve onun gerektirdigi bagintili zgrlgn bulunmadigi toplum ne kadar dzenli
olursa olsun bir vahsi ormandir. Onun iin de her gerek sanat yaratisi yarin iin bir mustudur.
Actuelles II'den


www.webturkiyeforum.com
SANAT VE DEVRIM
Sanat da hem bir cosma, hem yadsima isidir. Nietzsche : Hibir sanati geregi ekemez der.
Dogrudur. Ama, hibir sanati gerekten vazgeemez de. Yaratma hem birlige varmak ister, hem de
dnyayi hie sayar. Ama, dnyayi hie saymasi, ondaki eksiklikten trdr ve dnyanin bazen ka-
vustugu btnlk adinadir. Burada devrim, tarih disinda, dogalliginda ve ilkel karmasikligi iinde
grlr, yleyse sanat bize, devrimin zne son bir isik verebilir. Bununla birlikte, btn devrim-
cilerin sanata dsmanca davrandiklarim da grmezlikten gelemeyiz. Platon yine bir hayli yumu-
saktir. Yalniz dilin aldatma grevini ele alir, Devlet'inden yalniz ozanlari kovar. Bunun disinda, g-
zellik onun iin dnyadan stndr. Devrim, ahlaki tutup gzelligi srgn ediyor. Rousseau, sanat-
ta, toplumun dogaya ekledigi bir bozulma gryor. Saint - Just tiyatrolara ates pskryor. Aklin
bayrami iin hazirladigi programda, aklin gzellikten ok drstlg olan bir kimsece canlandi-
rilmasini istiyor. Fransiz Devrimi, hibir byk sanati yetistirmiyor, sadece Desmoulin gibi bir b-
yk gazeteci, Sade gibi sakli bir yazar yetistiriyor. Zamaninin tek ozanini giyotine gnderiyor. Tek
byk dzyazi ustasi Londra'ya siginiyor ve Hiristiyanlikla kralligi savunuyor. Biraz sonra, Saint -
Simoncular topluma yararli bir sanat ileri sryorlar. Ilerleme iin sanat, XIX. yzyil boyunca
sylenip durmus bir beylik szdr. Onu Victor Hugo da kullanmis ama, inandirici kilamamis. Yalniz
Valles sanati ktlemekte yrekten bir ses bulabilmistir.
Bu ses, Rus nihilistlerinin de sesidir. Pisarev Iaydaci degerler nnde estetik degerlerin yikildigim
ileri sryor. Bir Rus RaIael'i olmaktansa bir Rus kunduracisi olmayi daha ok isterim diyor. Bir
iIt izme, onun iin Shakespeare'den daha yararlidir. Byk ve dertli nihilist ozan Nekrassov, bir
para peyniri Puskin'in btn yapitlarina degismeyecegini sylyor. Tolstoy'un sanati nasil aIaroz
ettigini herkes bilir. Byk Petro'nun, Petersburg'daki yaz bahesine getirttigi daha Italyan
gnesinin pariltisi stnde Vens ve Apollon heykellerine devrimci Rusya sirtini evirdi.
Yoksulluk, bazen, mutluluga animsatan grntlerden aci duyar ve kaar.
Alman ideolojisi, sanati sulandirmada daha yumusak degildir. Phenomenologie'nin devrimci
yorumcularina gre, uzlasmis bir toplumda sanat kalmayacaktir. Gzellik yasanacak,
dslenmeyecek-tir. Tmyle akla dayanan gerek, tek basina btn susuzluklari giderecek. Biimci
dsncenin, kamak zleminin yerilmesi, sanata kadar yayiliyor, dogal olarak. Marx'a gre sanat,
btn zamanlarin mali degildir, tam tersine kendi agi ile sinirlidir ve yneten siniIin tuttugu
degerleri anlatir, yleyse, bir tek devrimci sanat vardir ki, o da devrimin buyruguna giren sanattir.
Tarih disi gzellik yaratan sanat, akla dayanan tek abaya, tarihin salt gzellige evrilmesine engel
olur. Rus kunduracisi devrimci roln bildigi andan baslayarak, degismez gzelligin gerek
yaraticisidir. RaIaello ise geici bir gzellik yaratmistir, yeni insanin anlamayacagi bir gzellik.
Geri Marx, Yunan gzelliginin bizim iin hl nasil gzel, kalabildigini kendi kendine soruyor.
Ona gre, bu gzellik, dnyamizin saI ocuklugunu anlatir. Biz yaslilar ekismelerimiz ortasinda bu
ocuklugun zlemini duyariz. Ya Rnesans Italya-si'nin ana - yapitlari, ya Rembrandt, ya in
sanati, nasil gzel gelebilir bize hl? stnde durmaya degmez. Sanata karsi dava ailmis bir kere,
ve bugn sanatlarina, zeklarina iItira etmek zorunda kalan sanati ve dsnrn kaamakli su
ortakligiyla srp gitmektedir. Sunu unutmamali ki, Shakespeare'i ya da gzelligi ktleyen
kunduraci degil, tersine, Shakespeare'i okuyup duran ve... izmeciligi ne isteyen ne de becerebilen
kimselerdir. Zamanimizin sanatilari, XIX. yzyilda Rusya'nin gnah ikaran kisizadelerine
benziyorlar; mazeretleri vicdanlarindaki huzursuzluktur. Ama, gnah ikarma bir sanatinin sanati
karsisindaki duygularinin en sonunda gelir. Gzelligi, gelecek zamanlara gelinceye kadar da,
kunduraciyi, kendi yararlandigimiz bu artik ekmek payindan yoksun etmeye kalkmak haddini bilen
insana yakismaz.
L'homme revolte'den
www.webturkiyeforum.com
DEMOKRASI VE ALAK GNLLLK
Iyi denebilecek hibir siyasal dzen yoktur belki de. Ama demokrasi bu dzenlerin en az kt
olanidir. Demokrasi parti kavramindan ayri dsnlemez. Ama, parti kavrami, pekl demokrasisiz
de olabilir. Bu, bir parti ya da bir avu adam degismez geregi bulduguna inanirsa byle olur. Iste,
bunun iin, millet meclisi ve milletvekilleri bugn alak gnlllk kr grmek zorundadirlar. Bu-
gnk dnyamizda alak gnll olmayi gerektiren nedenler ok. Nasil unutabiliriz, millet meclisi
ve hkmetlerden hibiri, drt bir yandan stmze yryen sorunlari zemediler. Buna glerinin
yetmedigi sundan da belli ki, bu nedenlerden hangisi ortaya konsa hemen uluslararasi atismalar
ne srlyor. Kmrmz m yok? Ingilizler Rhur'un, Ruslar da Sarre'in kmrn bize vermi-
yorlar da ondan. Ekmegimiz mi yok? Moskova ve Washington'un bize verebilecegi tonlar tonu bug-
dayi Bay Blum ve Bay Thorez birbirinin yzlerine savuruyorlar. Bu konusmalar aika ortaya koyu-
yor ki, millet meclisi ve hkmet, simdilik yalnizca bir ynetim rol oynayabilir ve Fransa
bagimsiz degildir.
Yapilacak tek sey, bunu bylece kabul etmek, bundan gerekli sonulan ikarmak ve hep bir araya
gelip uluslararasi dzeni kurmaktir. Bu dzen olmadan bir lkenin hibir i sorunu zlemez.
Bunu bir baska trl sylersek herkesin biraz kendini unutmasi gerekir. Bylece milletvekilleri
biraz alak gnll olmayi grenir ki, demokrasinin iyisini geregini yapan da budur, zaten.
Demokrat dedigimiz sonunda, rakibinin hakli olabilecegim kabul eden adamdir. Onu zgrce
konusturur ve syledikleri zerinde dsnmekten kamaz. Partiler ve insanlar, kendilerini,
baskalarinin agzini kapayacak kadar hakli grdkleri yerde demokrasi yoktur. Alak gnlllk,
nereden gelirse gelsin, cumhuriyet iin yararli bir seydir yleyse. Bugn, Fransa gl durumda
degildir. Bu, onun iin iyi bir sey mi? Bunu dsnmeyi baskalarina birakalim. Ama, her halde bu,
alak gnll olmak iin bir Iirsattir. Ister yeniden gl olmaya, ister gl olmaktan vazgemeye
alisalim, simdilik lkemizin elinde bir rnek olmak olanagi var. Fransa'nin dnyaya rnek
olabilmesi iin de, kendi sinirlan iinde grebilecegi gerekleri dnyaya sylemesi gerekir, yani
hkmet yle davranir ki, uluslararasi demokrasi dzeni kurulmadika bir ulusun i demokrasinin
gereklesmeyecegini ortaya kor ve ilke olarak, uluslararasi dzenin demokrata olabilmesi iin zor
kullanmaktan vazgemek gerektigini kabul eder. Bu dsnceler, gryorsunuz ya, bugn olan
bitene uymuyor.
Actuelles I'den, 1947










www.webturkiyeforum.com
AHLAK VE POLITIKA : I
Dnk Figaro'da Bay d'Ormesson, Papa'nin sylevini ele almisti. Bu sylev stne sylenecek ok
sey vardi. Ama, Bay d'Ormesson'un yorumu, sorunun bugn Avrupa'da ne trl grldgn aika
ortaya koymak bakimindan degerliydi. Diyor ki : Sorun, kisinin her zamankinden daha zorunlu,
daha kutsal zgrlgn, yeni yasam kosullarinin gerektirdigi kolektiI toplum dzeniyle uz-
lastirmaktir.
Iyi sylemis Bay d'Ormesson. Yalniz kendisine bunu daha kisa sylemesini nerebiliriz. Bizce
sorun, adaletle zgrlg uzlastirmaktir. Yasamin herkes iin zgr ve herkes iin adaletli olmasi,
hepimizin isteyecegi bir seydir. Bu ugurda ugrasan, kimi zgrlg adaletten, kimi de adaleti z-
grlkten stn sayan lkeler arasinda Fransa, bir yksek denge arama durumundadir. Bu uzlastir-
manin g bir sey oldugunu gizleyemeyiz. Tarihe bakilacak olursa byle bir uzlasma hi de gerek-
lesmemis : Sanki bu iki kavram birbirinden temelde ayriliyormus gibi. Nasil da yle olmasin? Her-
kes iin zgrlk demek, para babasi ya da gz doymaz insanlar iin de zgrlk demektir. Buysa
adaletsizlige bir yeni biim vermektir. Herkes iin adalet de, tek insanin toplum yararina boyun
egmesidir. Bu durumda salt zgrlkten nasil sz edilebilir?
Bay d'Ormesson ise, Hiristiyanligin buna bir are buldugu dsncesinde. Ona gre, dindisi ama,
baskasinin inanisina saygi gsteren biri bu konuda Hiristiyanlik stne kuskularini syleyebilirmis.
Hiristiyanlik gerekte adaletsizligi greti haline getiriyor; byklgndeki aykiri yan da budur.
Hiristiyanlik gnahsizin kurban edilmesi ve kurban olmayi kabul etme ilkesine dayanir. Adaletse,
tersine, baskaldirmadan olmuyor. Nitekim, Paris, baskaldirma alevleriyle parildayan gecelerinde
bunu gsterdi.
Grnste yerinde sayan bu abadan vaz mi gemeli? Hayir, vazgememeli! Yalniz bunun byk
zorlugunu lmeli ve bunu iyi niyetle her seyi basitlestirmek isteyenlere gstermeli.
Bunun disinda, sunu bilelim ki, bu aba bugnk dnyada yasamaya ye savasmaya tek anlam
kazandiran abadir. Bu kadar umutsuz bir durumda agimizin etin ama, olaganst devi adaleti,
en adaletsiz bir dnyada kurmak ve daha dogar dogmaz klelige hkml olan ruhlarin zgrlg-
n kurtarmaktir. Bu isi basaramazsak, insanlar yeniden karanliga dnecektir, ama hi degilse, bu is
denenmis olacaktir.
Bu aba her seyin aika grlmesini ister : yle uyanik olmaliyiz ki toplumu her dzenledigimiz
zaman bireyi dsnmeli ve bireyin hak istedigi her seIer de toplumun yararini animsamaliyiz. Bay
d'Ormesson, Hiristiyanin insan sevgisi sayesinde bu kadar g bir abayi gsterebilecegini
dsnmekte haklidir ama, dinle alisverisi olmayanlar da salt dogruluk kaygilariyla, benliklerini
unutmakla, insan byklgn sevmekle ayni abayi gsterebilirler.
Actuelles I'den, 1944


www.webturkiyeforum.com
AHLAK VE POLITIKA : II
26 Mart 1944'te Cezayir'de Combat hareketi su Iorml benimsiyordu : Antikomnizm diktatr-
lgn baslangicidir. Bunu animsatmanin yerinde oldugunu ve bu Iormln bugn hi de
degistirilemeyecegini saniyoruz. Hele komnist arkadaslarimizla aramizda ikan anlasmazliklar
stnde durmak istedigimiz su sirada. Bizim inancimiz, aydinlik disinda iyi hibir seyin
olamayacagidir. Bugn, islenmesi en g konulardan biri stnde, aklin ve insanligin dilini
kullanmayi deneyecegiz.Baslangita koydugumuz ilke, dsnlmeden konulmus degildir. Bu kesin
yargiyi verdiren su son yirmi yillik yasamimizdir. Bu, demek degildir ki, biz komnistiz. Ama,
komnistlerle isbirligini kabul eden Hiristiyanlar da komnist degildir. Bizim durumumuz, tipki
Hiristiyanlarinki gibi, sunu demeye varir : Biz komnizmin IelseIesinden de, siyasal ahlakindan da
yana degiliz ama, siyasal anti- komnizmi kesin olarak reddediyoruz, nk, onun nereden
dogdugunu ve aika sylenmeyen amalarini biliyoruz.
Bu kadar kararli davranisin hibir anlasmazliga yer birakmamasi gerekirdi. Ama, yle olmadi.
Demek, kendimizi anlatmada acemilik ettik, ya da hi anlatamadik. Onun iin yapacagimiz is bu
anlasmazliklarin ne oldugunu grmek ve hesabim vermektir. agimizin en nemli sorunlarindan
biri zerinde, ne kadar aikliga, isiga dogru gitsek azdir.
Dpedz syleyelim ki, olabilecek anlasmazliklarin kaynagi bir yntem ayriligindan geliyor. Ar-
kadaslarimizin kolektivist dsnceleri ve toplum programlarinin byk blgnde, adalet
duygularinda, para ve ayricaliklarin bas taci oldugu bir topluma karsi duyduklari neIrette
kendileriyle beraberiz. Yalniz, arkadaslarimiz hi yadsimazlar ki, birok Fransizin yaklastigi bir
lknn gereklesmesinde yntem olarak siyasal gerekiligi basa koyuyorlar ve bunu da pek
mantikli bir tarih IelseIesiyle hakli ikariyorlar. Iste, bu nokta zerinde onlardan aika ayriliyoruz.
Birok kez syledik, biz siyasal gerekilige inanmiyoruz. Bizim yntemimiz baska. Komnist
arkadaslar, kendilerininki kadar kesin bir gretisi olmayan insanlarin, su drt yil iinde bir hayli
dsnmek zorunda kaldiklarini anlayabilirler. Bu insanlar, tehlike iinde btn iyi niyetleriyle bir
hayli dsndler. Alt olmus bunca dsnceler, susuz kurbanlar, bunca yikintilar ortasinda yeni bir
greti ve yeni bir yasam gereksinimi duydular. 1940 Haziraninda, onlar iin btn bir dnya
kmst.
Bugn yeni geregi ayni iyi niyetle ve tekelci bir dsnceye kamadan ariyorlar. Bozgunlarin en
acisi stnde kaIa yoran ve kendi gszlklerini anlayan bu insanlarin, lkelerinin bulanikliga kur-
ban gittigini ve bundan sonra byk bir aydinliga ve yenilesmeye gitmekten baska yol olmadigim
dsnmeleri hi de sasilacak bir sey degildir.
Bugn bizim uygulamak istedigimiz yntem budur. Bunu iyi niyetle denemek hakkimizdir. Bunun
kabul edilmesini istiyoruz. Bu yntem bir lkenin btn politikasini yeni bastan yapmak savinda
degil. Btn istedigi bu lkenin siyasal yasaminda, ok sinirli bir denemeye yol amaktir. Buna da
salt yansiz elestirme yoluyla politika alanina ahlakin dilini getirmek diyebiliriz. Baska trl
sylemek gerekirse, ayni zamanda hem evet hem hayir demek, ama bunu ayni ciddilik ve ayni yan-
sizlikla sylemektir bu yntemin istedigi.
Bizi dikkatle, her iyi niyetin gerektirdigi hosgrrlkle okuyan grr ki, bizim yaptigimiz ogu kez
bir elimizle alir grndgmz br elimizle vermektir, hem de Iazlasiyla. Yalniz itirazlarimiza
takilip kalinacak olursa, anlasmazligin nne geilemez. Ama, bu itirazlar, burada ogu kez yinele-
digimiz beraberlik istegi ile teraziye konursa, hemen grlr ki, biz bos tutkulara kapilmamaya ve
siyasal tarihin en nemli hareketlerinden biri olan bir gretiye hakkim vermeye alisiyoruz.
Bu yntemin anlami her zaman pek aik olmayabilir. Gazetecilik kusursuzluk pesinde kosan bir
www.webturkiyeforum.com
meslek degildir. Bir tek dsnceyi iyice aiklamak iin bir gazetenin yz sayisi ancak yeter. Ama bu
dsnce baska dsncelerin aiklanmasina yol aar, su kosulla ki onu inceleyenler, ortaya atanlar
kadar yansiz olsun. Biz belki de aldaniyoruz, belki de yntemimiz olmayacak bir ds pesindedir.
Ama hibir sey denemeden bunu sylemeye hakkimiz olmadigi dsncesindeyiz. Burada yapti-
gimiz deneme budur ve bunu yaparken drstlkten baska duygusu olmayanlarin olabilecegi kadar
drst davranmaya alisiyoruz.Komnist arkadaslardan yalniz sunu istiyoruz : Bizim kaIa
yordugumuz kadar onlar da bizim dsncelerimiz stnde kaIa yorsunlar. Bununla hi olmazsa,
davranislarimizi belli etmis oluruz ve biz kendi payimiza giristigimiz isin glklerini, olanaklarim
daha iyi grms oluruz. Onlarla bizi byle konusmaya gtren budur hi degilse. Hakli olarak
sundan korkuyoruz ki, eger bulanik bir siyasal havaya girersek, Fransa bundan ok sey yitirir; en iyi
Fransizlar bu hava iinde yasamaktan kaar; kalem kavgalarina dsmek ve Fransa'yi ikiye
blmektense bir ksede kendi baslarina yasamayi daha dogru bulurlar.
Actuelles I'den, 1944





















www.webturkiyeforum.com
AHLAK VE POLITIKA : III
Bugnlerde herkes dzenden sz ediyor. Dzen iyi bir seydir ve ondan bir hayli yoksun kaldik da
ondan. Dogrusu, bizim kusagin insanlari dzen nedir bilmediler. Onu yle zlyorlar ki, dzenin
dogruluk ile kaynasmasi gerektigine inanmasalardi, bu zlem yznden baslarini bir hayli derde
sokabilirlerdi. Iste, onun iin, kendilerine sunulan dzen rnekleri karsisinda kuskulu ve
ekingendirler.
ok dz, bir yandan da karanlik bir kavramdir bu. Trl trl dzenler var. Bir dzen var, hl
Varsova'da agir basiyor, bir dzen var iinde dzensizlik gizlidir, bir dzen de var su Goethe'nin
sevdigi dzen, dogrulugun tam tersidir. Sevdigimiz bir yksek dzen daha var, yreklerde ve
vicdanlarda egemendir, bir baska dzen de var kanli : Orada insan kendini yadsir ve gcn kinden
alir. Btn bu dzenler iinde iyisi hangisi acaba, bilmek istiyoruz.
Isin su gtrmeyen yani su : Bugn stnde konusulan dzen, toplum dzenidir. Ama, toplum
dzeni, yalniz sokaklarin rahatligi mi demektir? Orasi pek belli degil. nk, o acikli agustos gn-
lerinde, dzenin ilk baskaldirma kursunlariyla basladigim sanmistik. Dzensiz grnsleri altinda
devrimler, bir dzen ilkesi tasirlar kendilerinde. Bu ilke devrimin tam olmasini gerektirir. Devrim
sarpa sarar ya da yan yolda kalirsa, o zaman toplum yillarca byk bir dzensizlik iinde kalir.
Dzen, hkmette birlik mi demektir? Geri birlikten vazgeilemez ama, bu birligi bulmus olan
Alman Reich'i, Almanya'nin gerek dzenini de bulmustu diyebilir miyiz?
Belki insanlarin tek tek davranislari zerinde durmak bu konuda bize yardim edebilir. Bir insanin
yasamina dzen verdigi ne zaman sylenebilir? lkin bu, bir insanin kendi yasamiyla anlasmis
olmasi, davranisini dogru bildigine uydurmus olmasi gerekir. Tutkunun dzensizligi iinde be-
nimsedigi bir dsnce ugruna len devrimci, gerekte, bir dzen adamidir. nk, btn yasamim
dogru bildigi bir ilkeye gre dzenlemistir. Ama, bir adam dsnn ki, mr boyunca gn
yemegini yesin, parasi gvenilir yerlere yatirilmis olsun ve sokakta kargasalik oldu mu da, hemen
evinde solugu alsin. Isleri bylesine tikirinda olana bir dzen adami dedirtemezler bize. Byle bir
adam sadece korkak ve pinti bir adamdir. Eger Fransiz dzeni kuru ve duygusuz bir nlem dzeni
olacaksa, buna dzensizliklerin en kts diyebiliriz. nk, byle bir dzen kayitsizligi ile btn
haksizliklara yol aabilir.Btn bunlar sunu demeye varir : Denge ve anlasma olmayan yerde dzen
olamaz. Toplum dzeni iin bu denge dedigimiz sey, ynetenle ynetilen arasindaki dengedir.
Anlasma dedigimiz de, yksek bir ilke adina yapilir. Bu ilke bizim iin dogruluktur. Dogruluk
olmayan yerde dzen olmaz ve uluslarin en yksek dzeni onlarin mutluluguna baglidir.Kisacasi,
kimse kendi diledigini zorla kabul ettirmek iin, dzen gerektigini ileri sremez. nk bu, sorunu
tersinden ele almaktir. Dzeni yalniz iyi ynetmek iin istememeli, bir anlami olan tek dzeni
gereklestirmek iin iyi ynetmesini bilmeli. Dogrulugu besleyen dzen degildir, dzeni ortaya
koyan, gn isigina ikaran dogruluktur. Biz bu stn dzeni herkesten daha ok istiyoruz : O dzen
ki, kendi kendisiyle ve yazgisiyla barismis bir ulus iinde, herkesin is ve dinlenme payi olsun, isi
ksmeden ve gz baskasinda kalmadan alissin, sanati insanligin dertleriyle ii burkulmadan
yaratsin ve herkes, yreginin sessizligi iinde kendi durumu stnde dsnebilsin.
Biz, bu zorbaliklar, grltler dnyasini sevmiyoruz. Iimiz onu sevecek kadar bozuk degil. Bylesi
bir dnyada en iyi yanimiz umutsuz bir savasta yipraniyor. Ama, olan oldu madem, bizce de bu
savasi sonuna kadar gtrmek gerek. Bir dzen var ki, biz onu istemiyoruz. nk, bu dzen, bizim
aradan ikmamizi ve insanoglunun umudunu kesmesini gerektiriyor. Onun iin, sonunda, dogruya
kavusacak bir dzenin kurulmasina yardim etmeyi ne kadar istersek isteyelim, sunu sylemekten
kendimizi alamayiz : Biz dnyada dzensizlik olacagina haksizlik olsun demiyoruz. Sahte bir
byk adamin bu nl szn hibir zaman kabul etmeyecegiz.
Actuelles I`den, 1944
www.webturkiyeforum.com
YURTSEVERLIK
Basin Yayin Bakani, nceki gn konustu. Konusmasini btnyle begendik. Ama, stnde dur-
mamiz gereken bir nokta var : Bir bakanin yurduna erkeke bir ahlak adina seslenmesi ve ona dev-
lerini animsatmasi her zaman rastlanan seylerden degildir. Bay Teitgen, birok Fransizin nasil g-
szlkten ihanete kadar srklendigini aikladi. Dsmana yaranan ve isin kolayina kaan insan bir
yerde duramiyor ve bir dnden brne srkleniyordu. Bir dn tekinden daha agir degildi ama,
ikisi bir araya gelince, bir alaklik oluyordu. ki alaklik bir araya gelince de, insanda onur diye bir
sey kalmiyordu. Gerekten de yurdumuzun drami budur iste. Bunu nlemenin kolay olmayisi,
insanbilincinin ise karismasindan ileri geliyor. nk, bu dramda evet ya da hayir demenin
keskinligi var. Fransa khnemis bir bilgelige dayaniyordu : Bu bilgelik gen kusaklara syle bir
ders veriyordu : Yasam byledir, kimi isleri oluruna birakmak, dn vermek gerekir; insanin
coskunlugu uzun srmez; ktlerin, ister istemez, hakli olduklari bir dnyada, haksiz duruma
dsmemeye alismali.
Biz bu durumdaydik iste. Bizim kusagimizin insanlari haksizlik karsisinda irkilince, bu da geer
yahu diyorlardi onlara. Bylece, isin kolayina kaan ve dnyaya ksen bir ahlak insandan insana
yayildi. Byle bir hava iinde, Fransa'yi kendi stne egilmeye agiran rkek ve titrek bir sesin ya-
pacagi etkiyi bir dsnn. nsanin en kolayina gelen, rahatini arayan yanina basvuran kazanli ikar
her zaman. Onur istegine gelince, bu istek kendine ve baskalarina karsi korkun bir sorumlulugu
gerektirir. Yorucu bir istir bu, orasi yle. 1940' tan nce de birok Fransiz yorulmustu gerekten.
Hepsi yorgun degildi. Resistance'a (Dayatis hareketi) katilan Fransizlarin ogunun yurtseverligi
meslek edinmis insanlar olmamasi biroklarini sasirtmisti. Neden byle oldu? nk, yurtseverlik,
gerekte, bir meslek degildir. Kimi insanlara gre yurtseverlik, yurdunun haksiz olmamasini
istemek ve bunu yurduna sylemektir. Bir de su var : Bu adamlarin giristikleri garip savas yalniz
yurtseverlik kaygisiyla olmamistir. Bu iste bir de ince bir duyarlik, her trl dalavereden igrenen bir
drstlk, burjuvalarin kusur saydigi bir gurur, kisacasi, bir hayir deme gc gerekiyordu.
Birok bakimdan zavalli olan bu dnemin byklg suradadir ki, bu dnemde insan setigini
tertemiz bir yrekle seiyordu. Bu dnemde insan boyun egmemeyi en byk dev sayiyor,
uzlasmaci ahlak, sonunda topu atiyordu. Bu dnemde ktleri hakli da bulsaniz, haksiz olmayi
kabul etmek gerekiyordu. Yasamak iin, utanca, yalana ve zorbaliga katlanmaktansa lmeye razi
olmak zorundaydiniz.
ste, bugn Fransa'da ve toplumun her basamaginda yeniden kurulmasi, yeniden uyandirilma-si
gereken duygu, bu bklmezlik ve boyun egmezliktir. Sunu bilmeliyiz ki, her bayagiliga katlanma,
her vazgeme, her kolaya kama bize dsman tIekleri kadar zararlidir. Su drt yillik korkun si-
navlarda yorgun dsen Fransa, nas bir dram iinde bulundugunu anladi : Fransa'nin artik yorul-
maya, yorgun bir Fransa olmaya hakki yoktur. Yeniden kalkinmamizin tek kosulu budur. Bizi
kurtaracak sey, hayir demesini bilmis olan insanlarimizin yarin ayni sarsilmazlikla ve ikarim
dsnmeden evet demesini bilmeleridir.
Actuelles II'den


www.webturkiyeforum.com
SANATININ ROL
Sanati olarak kendinizi bir tanik sayiyor musunuz?
Insanin kendini tanik saymasi iin pek iddiali olmasi, ya da bu ise dogustan bir yatkinligi
olmasi gerek, ki bu bende yok. Ben kendi adima hibir rol pesinde degilim, dogustan da bir tek yat-
kinligim var. Ben, insan olarak, mutluluk pesindeyim; sanati olarak da, savaslara, mahkemelere
basvurmaksizin yasatmak istedigim birok kisi daha var saniyorum. Ama, herkese gittikleri gibi ba-
na da geldiler. Eski zamanin sanatilari zorbalik karsisinda hi degilse susabiliyorlardi. Gnmzde
zorbaliklar gelisti : Bugnn zorbaliklari ne susmayi kabul ediyorlar ne de yansizligi. Kendini
belirtmek, zorbaliktan yana, ya da ona karsi olmak gerekiyor. Bu durumda benim syleyecegim su:
Ben zorbaliga karsiyim.
Ama, bunu sylemekle rahat bir tanikligi benimsemis olmuyorum. Benim yaptigim sadece zamani
oldugu gibi kabul etmek, kisacasi, meslegimin geregini yapmaktir. Hem siz sunu unutuyorsunuz ki
bugn, yargilar, sulandirilanlar ve taniklar grlmedik bir hizla birbirine karistilar. Sizce benim
bir yerim olabilirse, bu yer hibir zaman, birok IilozoI gibi, bir yargi krssnn stnde ya da
altinda olmayacaktir hi degilse. Bunun disinda, bagintili da olsa, is grme yollari yok degil.
Bugn, bu yollardan biri, bence birincisi ve en verimlisi sendikaciliktir.
Actuelles II'den
www.webturkiyeforum.com
Bir Alman Dosta Mektuplar
Insan byklgn bir uca giderek degil, her iki uca dokunarak gsterir.
Pascal
BIRNC MEKTUP
Bana syle diyordunuz : Yurdumun byklgne paha biilmez. Onu byk yapan hibir seyin
anlami olmayan bir dnyada biz gen Almanlar gibi, uluslarinin gcnde bir anlam bulanlar her
seyi ona Ieda etmelidirler.
O zamanlar sizi severdim, ama sizinle ayriligim daha o zamandan baslamisti bile. Size : Olamaz,
diyordum, insanin gttg amaca her seyi Ieda etmesi gerektigine inanmam. Kimi yollar vardir ki
bagislanamaz onlara basvurmak. Adaleti seve seve yurdumu da sevmek isterim. Yurdum iin
herhangi bir byklg, hele kana ve yalana dayanan bir byklg istemem. Adaleti yasatarak
yurdumu yasatmak isterim. Bana : yleyse, siz yurdunuzu sevmiyorsunuz diye karsilik
vermistiniz. Bunun zerinden bes yil geti. O gn bugn birbirimizden ayrilmis bulunuyoruz.
Diyebilirim ki, sizin hesabiniza ok kisa sren, birok grltyle geen su uzun yillarda, gn
gemedi ki, Siz yurdunuzu sevmiyorsunuz szn animsamis olmayayim.
Bugn o sznz dsnrken bogazima bir seyler tikanir gibi oluyor. Hayir, onu sevmiyorum.
Eger sevdigimiz seyde dogru olmayani aiga vurmak sevmek degilse, eger sevdigimiz seyin dsn-
cemizdeki en gzel imgesine uymasini istemek sevmek degilse, sevmiyordum. Bundan bes yil nce,
Fransa'da birok kimse benim gibi dsnyordu. Bunlardan birkai Almanlarin kursunlarina ggs
verdiler. Size gre yurtlarini sevmeyen insanlarimiz - yurdumuza yasaminizi yz kez verebilseniz
bile - sizin yapamayacaginiz seyi yaptilar. nk, onlar nce kendi kendilerini yenmeyi basardilar
ve gerek kahramanliklari da bundandir. Ama, ben burada iki trl byklkten sz ediyorum ve
bundaki eliskiyi de aiklamak zorundayim.
.Olabilirse eger, yine bulusacagiz sizinle. Ama, o zaman dostlugumuz da bitmis olacak. Siz tmden
yenilmis olacaksiniz, ama eski utkularinizdan yznz kizarmayacak. Daha ok btn ezilmis
glerinizle o utkuyu yitirdiginiz iin vahlanacak-siniz. Bugn hl dsncemle yakininizdayim -
dsmaniniz sayilirim geri, ama henz biraz dostunuzda sayilirim. nk size burada iimi
aiyorum. Yarin her sey bitmis olacak. Utkunuzun bitiremedigi seyi, yenilginiz tamamlayacak.
Ama, ilgisizlige dstgmz gnden nce, barisin da, savasin da yurdumun yazgisi zerinde sizlere
gretemedigi seyi aiklamak istiyorum.
Bizi ne esit byklk costurur, hemen syleyivereyim size. Yani sizde olmayan ve bizim alkis-
ladigimiz gzpeklik ne trl bir gzpekliktir, onu sylemek istiyorum size. nk, iine
atildigimiz ates, oktandir hazirlandigimiz ve dsnmekten daha kolaylikla stne yrdgmz bir
atesse, byk bir sey degildir bu. Oysa, kinin, kaba gcn bos seyler oldugunu bile bile lme
iskenceye dogru ilerlemek byk bir seydir. Savastan neIret ede ede savasmak, mutlulugun ne
oldugunu bile bile her seyi yitirmeye razi olmak, yksek bir uygarlik dsncesiyle yakip yikmaya
kosmak byk bir seydir. ste, biz bunda sizlerden Iazlasini yapiyoruz. nk, bizler kendi
kendimizi yenmek zorundayiz. Sizlerin ne yreklerinizde yenecek bir seyiniz vardi, ne de
kaIanizda. Bizim iki dsmanimiz vardi ve silahla kazanilacak utku (ki kendini dizginlemek zorunda
olmayan size yetiyordu) yetmiyordu bize.
Bizim yenecek ok seyimiz vardi, belki bunlarin basinda da, teden beri size benzeme heveslerimiz
geliyordu. nk, bizi igdlere kapilmaya, dsnceyi hie saymaya, isin kolayina kamaya
gtren bir sey vardir her zaman. Byk erdemlerimizden bikariz sonunda. Zekmizdan
www.webturkiyeforum.com
utandigimiz olur, zaman zaman da, gerege zahmetsizce ulastiran mutlu bir barbarlik zlemine
kapiliriz. Ama, bundan kurtulmamiz hi de g degil. nk, siz bu zledigimiz seyin ne oldugunu
bize gsterince, aklimizi basimiza topluyoruz. Tarihte bir yazgiciliga inansaydim, sizin yani
basinizda, bizim kendimizi dzeltmemiz iin, akil adaciklari gibi durdugunuzu dsnrdm. Sizi
grnce, yeniden dsnmeye baslayip rahat ediyoruz.Bir de, kahramanlik stndeki kuskumuzu da
yenmemiz gerekti. Biliyorum, siz kahramanligi bize yakistirmazsiniz. Bizler, sadece onu hem gt-
leriz, hem sakiniriz ondan, gtleriz, nk, bin yillik tarihimiz bize soylu olan her seyi gretmistir.
Sakiniriz, nk bin yillik dsnce bize dogal olmanin sanatini ve onun iyiliklerini belletmistir.
Sizlerin karsisina ikmak iin, ok uzaklardan gelmek zorunda kaldik. Iste, bunun iin btn Avru-
pa bizi geride birakti bu iste. nk, biz geregi aramakla ugrasirken, Avrupa, Iirsati bulur bulmaz,
yalanin kucagina atildi.
Ayrica, insan sevgimizi, barisi bir yazgi dsmz, hibir utkunun kazanli olmadigi, insanlari
asip kesmeninse onarilmaz bir yikim oldugu inancimizi yenmek zorundaydik. Hem bildigimizden
hem umdugumuzdan, sevmeyi daha dogru bulanaklimizdan, her trl savasa olan neIretimizden
vazgememiz gerekiyordu.
Simdi artik olan oldu. Dolambali yollardan gemek zorundaydik, onun iin ok ge kaldik.
Gereklik kaygisinin zekyi, dostluk kaygisinin yregi yokusa tutmasidir bu. Dogrulugun, geregin
bizden yana olmasini istedik ve bunu ok pahaliya dedik. Yzkaralarina, susmalara, acilara,
hapislere, nice sabahlar kursuna dizilmelere, yapayalniz kalmalara, ayriliklara, aliklara,
ocuklarimizin bir deri bir kemik kalmasina, her seyden ok da kendi iimizi yemelere katlandik.
Ama olmasi gerekliydi bunlarin. Insan ldrmeye, bu dnyanin yoksullugunu artirmaya hakkimiz
var miydi? Bunu anlama!: iin yitirdik bu kadar zamani. Iste, bu yitirip yeniden buldugumuz
zaman, nce katlanip sonra astigimiz bu bozgun, kanla dedigimiz bu kaygilar, biz Fransizlara
bugn syle dsnme hakkini veriyor : Biz bu savasa ellerimiz temiz olarak girdik, kurbanlarin ve
inanmislarin temizligiyle. Bu savastan yine ellerimiz temiz olarak ikacagiz, haksizliga ve
kendimize karsi kazanilmis byk bir utkunun temizligiyle.nk utkuyu kazanacagiz. Kuskunuz
olmasin bundan. Ama utkuyu, bu bozguna, aklimizi kullanmak iin uzattigimiz bu yola, haksizligi
grdgmz ve ders aldigimiz bu acilara borlu olarak. Biz bu arada her trl utkunun gizini
grendik. Eger bu gizi hep elde tutarsak, gnn birinde en son utkuyu da kazanacagiz. Bazen
dsndgmzn tersine, bu bozgun gretti ki bize, dsnce kilica karsi gszdr. Ama, dsnce
kilila birlesti mi, tek basina ekilen kilici her zaman yenecektir. ste onun iin biz bugn,
dsncenin bizden yana olduguna inandiktan sonra kilica sarilmis bulunuyoruz. Buna ulasmak iin,
lenleri grmek, lmeyi gze almak, sabah karanligi giyotine giden, hapishane koridorlarindan
geerken kapidan kapiya arkadaslarim yreklendiren bir Fransiz isisinin duyduklarim duymamiz
gerekti. Dsncemizi kurtarmak iin, bedenimizin iskencelere katlanmasi gerekti. Ancak
dedigimiz sey tam anlamiyla bizim olur. Biz pahali dedik ve daha da deyecegiz. Ama buna
karsilik bizim inancimizi, aklimizi, dogruluk duygumuzu glendirdik. Artik yenileceginiz gndr.
Ben dogrulugun kendiliginden gl olduguna hibir zaman inanmamisimdir. Ama, gler esit oldu
mu, dogrunun yalani alt edecegini bilmek de byk bir seydir. Iste bizler bu g dengeye varmis
bulunuyoruz. Bu ince anlam ayriligina dayanarak savasiyoruz. Bugn, biz bu trl ince anlam
ayriliklari iin savasiyoruz diyecegim geliyor. Ama bu ayriliklar insanin kendisi kadar nemlidir.
Bizler zveriyi gizemcilikten, enerjiyi zorbaliktan, gc gaddarliktan ayiran ince anlam iin
dvsyoruz. Yalani dogrudan, umutlarimizda yasayan insan sizlerin taptiginiz alak Tanrilardan
ayiran anlam iin.
Iste, size savasin bitiminde degil, savas iinde sylemek istedigim seyler, iste hl aklima takilip
kalan o Siz yurdunuzu sevmiyorsunuz szne vermek istedigim karsilik. Ama, sizinle daha da
www.webturkiyeforum.com
aik konusmak istiyorum. Fransa gcn de, stnlgn de uzun zaman iin yitirdi saniyorum.
Her kltr iin gerekli sayginlik payim yeniden bulmasi iin uzun zaman umutsuzca sabirlara, ka-
hirlara katlanmasi, aklim kullanarak baskaldirmasi gerekecek. Ama suna da inaniyorum ki, Fransa
btn bu yitirdiklerini niyetlerinin temizligi yznden yitirdi. Iste bunun iin de umudumu kes-
miyorum ondan. Mektubumun btn anlami bu...
www.webturkiyeforum.com
IKINCI MEKTUP
Daha nce yazdim size ve kesin olarak konustum. Bes yillik bir ayriliktan sonra, niin daha gl
oldugumuzu syledim. Hakli olup olmadigimizi aramak iin dolambali bir yola saptik, hak kaygisi
bizi geciktirdi, sevdigimiz her seyi uzlastirmak ilginligina dstk, dedim. Ama bunlar zerine ye-
niden dnmeye deger. Daha nce de syledim size, biz bu dolambali yolu pahaliya dedik. Haksiz-
liga dsmektense, kargasaliga dsmeyi gze aldik. Ama iste, bizim bugnk gcmz bu
dolambali yoldan geliyor, utkuya da onunla ulasmak zereyiz.
Evet, btn bunlari syledim size, hem de kesin olarak, yazip bozmadan, kalemimin ucuna geldigi
gibi. Bunlar zerinde dsnmeye de vakit buldum. Insan geceleri derin derin dsnr. yildir
kentlerimizi ve yreklerimizi karanlik iinde biraktiniz. yildir, bugn silahli bir g haline gelen
dsncenin ardindaydik. Simdi size akildan sz edebilirim. nk, bugn vardigimiz kesinlik, her
seyin desip aydinlandigi, aklin yrekle el ele verdigi bir kesinliktir. Siz ki, akli haIiIe aliyordunuz,
simdi sasiyorsunuzdur her halde, aklin bu kadar ge kendine gelip birden tarihe girmeye karar
verdigini grnce. ste bu durumda size yeniden seslenmek istiyorum.
Size daha ileride de syleyecegim gibi, kesinlige varan yrek bu isi seve seve yapmaz. Size btn
yazdiklarimin anlamini bunda bulabilirsiniz. Ama daha nce, sizinle, ortak anilarimizla ve dost-
lugumuzla drste hesaplasmak istiyorum. Henz elimdeyken, bitmek zere olan bir dostluga
yapilabilecek tek seyi yapmak, onu aydinliga ikarmak istiyorum. Arada bir yzme Iirlatircasina
sylediginiz ve hi unutamadigim o Siz yurdunuzu sevmiyorsunuz szne karsilik vermistim
nce. Bugn akil sz karsisindaki o sabirsiz glmsemenize karsilik vermek istiyorum sadece.
Bana syle diyordunuz : Btn bu akillarla Fransa kendini yadsiyor. Aydinlariniz, yerine gre,
umutsuzlugu ya da olmayacak bir geregin pesine dsmeyi yurtlarina yeg tutuyorlar. Bizse,
Almanya'yi geregin nnde, umutsuzlugun tesinde gryoruz. Grnse gre dogru
sylyordunuz. Ama, daha nce de syledim size, biz kimileyin adaleti yurdumuzdan stn
tuttuysak, bu, yurdumuzu yalniz adalet iinde sevmek istedigimizdendi. Onu dogruluk iinde, umut
iinde sevmek istiyorduk.
ste bunda ayriliyorduk sizden. Bizim vazgeemedigimiz seyler vardi. Siz ulusunuzun gcnden
yararlanmakla yetinirken, biz ulusumuz iin dogrulugu zlyorduk. Gereki bir politikaya hizmet
etmek yetiyordu size, bizse, en kt bocalamalarimizda, bugn yeniden buldugumuz bir onurlu
politika besliyorduk iin iin. Biz derken, yneticilerimiz demek istemiyorum. Ynetici pek bir
sey demek degildir.
Burada glmsediginizi grr gibi oluyorum. Szcklere karsi hep bir kuskunuz vardir sizin. Ben
de yleyimdir ama, daha ok kendimden kuskulanirdim ben. Sizin girdiginiz ve akim akildan
utandigi yola sokmak istiyordunuz beni. O zamandan sizi dinlememistim. Ama bugn yanitlarim
daha saglam olacak. Dogruluk nedir, diyordunuz. Onu bilmiyoruz, dogru. Ama, hi degilse, yalanin
ne oldugunu biliyoruz : ste sizin bize grettiginiz de bu oldu. nsan dsncesi nedir? Onun da kar-
sitinin ne oldugunu biliyoruz. O, eninde sonunda, zorbalarla Tanrilari kapi disari eden gtr. Ay-
dinligin gcdr o. Bizim korumak zorunda oldugumuz insan aydinligidir o. Ve bugn bizim kararli
olusumuz, insanin yazgisiyla yurdumuzun yazgisinin el ele vermis olmasindan geliyor. Hi bir
seyin anlami olmasaydi, siz hakli olabilirdiniz. Ama anlamim yitirmeyen seyler var.
Biz burada ayriliyoruz birbirimizden. Bunu size ne kadar yinelesem azdir. Biz yurdumuzu daha
baska yce kavramlarin, dostlugun, insanligin, mutlulugun, dogruluk zleminin ortasinda bir yerde
gryorduk. Onun iin de, yurdumuza karsi sert davranabiliyorduk. Ama, sonunda biz hakli iktik.
Biz yurdumuza kleler vermedik, onun ugrunda hibir seyi kr krne yutmadik. Dogruyu egriyi
aika grebilmek iin sabirla bekledik, yoksulluklar ve acilar iinde, sevdigimiz her sey iin
savasabilmek sevincini elde ettik. Sizse, tam tersine, insanin yurt disindaki btn degerlerine karsi
www.webturkiyeforum.com
savasiyordunuz, zveriniz kisir kaliyor. nk sizin deger lnz yanlis, nk degerleriniz yerli
yerinde degil. Sizde ihanete ugrayan yalniz yrek degil, akil da cn aliyor sizden. Ona istedigi
pahayi demediniz. Aik grrlgn hakkim vermediniz. Bizim bozgunumuzun derinlerinden
diyebilirim ki size, bu yzden yikilacaksiniz.
Ama durun sunu anlatayim size. Bildigim bir tutukevinden, bir sabah erkenden, Fransa'da herhangi
bir yerden, silahli askerlerin kullandigi bir kamyon, on bir Fransizi kursuna dizeceginiz bir
mezarliga gtryordu. Bu on bir kisiden bes ya da altisi kursuna dizilmelerini gerektiren bir seyler
yapmislardi : Bildiriler dagitmislar, bir iki kez bulusmuslar, ya da daha kts, kimseyi ele
vermemislerdi. Bunlar kamyonun iinde kimildamadan duruyorlar. Yreklerini korku brms
kuskusuz ama, bu bayagi bir korku, her insani bilinmeyen karsisinda kapip kavrayan, cesaretini
sarsmayan, olagan bir korku, brleri hibir sey yapmamislardi ve yanlisligin ya da kayitsizligin
kurbani olmak, onlar iin bu ani daha da glestiriyordu. Aralarinda on alti yasinda bir ocuk vardi.
Bizim delikanlilarin yzlerini bilirsiniz, onlardan sz etmek istemiyorum. Ama bu delikanli, ayibi
utanmayi unutmus, kendini dpedz korkuya kaptirmisti. Kmserce glmseyeceksiniz ama
syleyeyim, ocugun disleri birbirine vuruyordu. Onun yanma bir rahip koymustunuz. Grevi, l-
m beklemenin korkunlugunu azaltmakti. Diyebilirim ki size, gelecek yasam zerine bir konusma,
lme gtrlen insanlar iin hibir ise yaramaz. Hep birden atilacaklari ukurda her seyin bitme-
yecegine inanmak kolay is degildir. Kamyonda sessiz gidiyordu mahpuslar. Rahip, bir ksede
yigilip kalan ocuga yzn dnd. Onunla anlasacagini saniyor. ocuk karsilik veriyor, bu sese
yapisiyor, yeniden umutlaniyor. En korkun anlarimizin sessizligi iinde, bir kimsenin yalnizca
konusmasi bazen sevindirmeye yeter insani, her sey dzelecek belki, der. ocuk Ben bir sey
yapmadim diyor. Evet, diyor rahip, ama sorun o degil artik. Seni lme hazirlamam gerek.
Nasil anlamazlar beni, olur sey degil diyor ocuk. Ben senin dostunum, belki de anlarim seni.
Ama artik ok ge. Ben senin yaninda olacagim, Ulu Tanri da yarimda olacak. Greceksin, o kadar
g olmayacak. ocuk evirdi yzn. Rahip Tanridan sz ediyor, acaba ocuk Tanriya inaniyor
mu? Evet, inaniyor, yleyse, onu bekleyen huzur yarimda hibir seyin nemi olmadigini biliyor.
Ama iste asil bu huzur ocugu korkutuyor. Ben senin dostunum diye yineliyor rahip. brleri
susuyorlar. Onlari da dsnmek gerek. Rahip, put gibi sessiz duran mahpuslara yaklasiyor. Bir an
sirtini ocuga eviriyor. Kamyon, sabah iyleriyle islak yolun stnde cizirtilarla yavas-yavas
ilerliyor. Dsnn o klrengi saati, insanlarin sabah kokusunu, grlmeyen ama sapan
grltleriyle, bir kus sesiyle sezinlenen kirlari. ocuk kamyonun tentesine abaniyor, tente gevsiyor
biraz. Kamyonun kenariyla tente arasinda dar bir aralik gryor. Isterse kendini atabilir ordan. Ra-
hibin sirti dnk, ndeki askerlerse, sabahin bu alacakaranliginda yola bakiyorlar. ocuk, uzun
boylu dsnmeden tenteyi ekip yirtiyor, delikten atliyor. Dsmesi duyulmuyor nerdeyse. Yolda ko-
susan birka adim, sonra tam sessizlik. ocuk, adimlarinin sesini bogan topraklardadir artik. Ama
tentenin irpintisi, kamyonun iine birden dolan islak hava, rahibi ve mahpuslari arkaya
dndryor. Bir saniye, kendine sessiz sessiz bakan adamlarin yzlerini szyor. Bir saniye iinde,
Tanrinin adami, isi geregi, cellatlardan yana mi, yoksa kurbanlardan yana mi olduguna karar
verecek. Ama, daha dsnmeye kalmadan, arkadaslariyla kendi arasindaki blmeye vurmustur bile :
Achtung!. Haber verilmistir. ki asker kamyona atlayip mahpuslara silahi eviriyor, br ikisi
asagi atlayip tarlalara daliyorlar. Kamyondakiler bu kovalamanin seslerini, boguk bagrismalari
duyuyorlar yalniz. Bir silah sesi duyuyorlar, sonra gitgide yaklasan sesler, sonunda, sagirlasan
adimlar. ocuk geri getirilmistir; yaralanmamis, ama evresini dsmanca kusatan sisin ortasinda,
birden cesaretini yitirip durakalmistir Askerler onu nerdeyse sryerek getiriyorlar. Biraz
tartaklamislar onu, ok degil- nk lecek nasil olsa. ocuk ne rahibe bakiyor, ne de baskasina.
Rahip srcnn yanma binmistir. Silahli bir asker kamyonda onun yerini almistir. Kamyonun bir
ksesine atilan ocuk, aglamiyor. Tente ile dseme arasinda, akip giden gn isigi vurmus yola
bakiyor.
www.webturkiyeforum.com

Bilirim sizi, yknn sonunu kendiniz getirirsiniz. Ama bunu bana kim anlatti biliyor musunuz? Bir
Fransiz rahibi. Bana syle eliyordu : Burahip adina utaniyorum ve sunu dsnp seviniyorum ki,
hibir Fransiz rahibi Tanrisini insan ldrme yolunda kullanmayi kabul etmezdi. Dogruydu bu.
Sizin rahip sizin gibi dsnyordu. Imanini bile yurdu ugruna kullanmak olagandi onun iin. Sizde
Tanrilar bile silah altindadir. Dediginiz gibi, sizinle birliktir onlar, ama zorla..Hibir sey grmyor
gzleriniz, atilis olmussunuz sadece. Ve siz simdi kr bir Ikenin gc ile savasiyorsunuz. Aklin
sesine degil, silah seslerine vermissiniz kulaklarinizi, her seyi karartip saplantilarinizin ardina
dsmssnz btn inadinizla. Bizse, dsnerek, duraksayarak iktik yola. Ikenin karsisinda gl
degildik sizin kadar. Bizim dolambali yolumuz sona erdi. Akla Ikeyi katmamiz iin bir tek
ocugun lmesi yeter. Simdi artik bire karsi ikiyiz. Size Ikeden sz etmek istiyorum.
Animsar misiniz? Byklerinizden birinin birden parlamasina sastigim zaman syle demistiniz
bana : Bu iyi bir seydir. Ama siz anlamiyorsunuz. Fransizlarin bir erdemi, Ike erdemi eksik. Ha-
yir, yle degil, Fransizlar erdem konusunda titizdirler. Erdemlere ancak gerektigi zaman basvurur-
lar. Bu yzden Ikeleri sessiz ve grmeye basladiginiz gibi de gldr. Szm bitirirken de bu
esit bir Ikeyle konusacagim sizinle, Ikenin baska bir trls yoktur bende.
Demin de syledim, kesinlige varan yrek bu isi seve seve yapmaz. Bu uzun dolambali yolda neler
yitirdigimizi biliyoruz, kendi kendimizle uzlasarak savasmanin o aci sevincini pahaliya dedigimizi
de biliyoruz. Yanilgilara dsmemek kaygisi gven kattigi kadar acilik da katiyor savasimiza. Biz
savastan hoslanmiyorduk. Niin savasacagimizi bilmiyorduk. Bizim halkimiz i savasi, inadi ve or-
tak kavgayi, su gtrmez zveriyi seti. Bu savas, budala ya da korkak hkmetlerin buyruguyla
degil, kendi kendine giristigi bir savasti. Bu savasta kendi kendini buldu yeniden, kendine
yakistirdigi bir dsnceyle savasti. Ama kendi gnlnce bir savasi semek bir lkst onun iin ve
bu lks korkun pahaliya mal oldu ona.
Burada da bizim halk sizinkinden degerce ok daha stn : nk lenler en degerli ocuklaridir
onun : ste aci dsncem de bu benim. Savas budalaliginda budalalik yararli olabilir, lm az ok
her bir yana dagilip rastgele vurur. Oysa bizim setigimiz savasta, cesaret kendi kendini ortaya ko-
yar ve sizin her gn kursuna dizdiginiz insanlar en temiz aydinlarimizdir. Sizin saIliginiz hesapli bir
saIlik. Siz en iyiyi semesini hibir zaman bilme-diniz. Neyi yikmak gerektigini biliyorsunuz. Biz,
dsncenin savunuculari, kendini begenen bir gcn onu ldrebilecegini biliyoruz. O dnyadan
vazgemis, sessiz yzlerle, bazen kursunla delik desik edip bizim dogrulugumuzu onlarla birlikte
darmadagin edeceginizi saniyorsunuz. Ama siz Fransa'nin zamanla yaptigi savastaki inadini
hesaba katmiyorsunuz. Bizi g anlarimizda destekleyen bu yrekler acisi umuttur : len
kardeslerimiz cellatlarinizdan daha sabirli, kulunlarinizdan daha sayisiz olacaklardir. Gryorsunuz,
Fransizlar da Ikelenebiliyorlar.
Aralik 1943


www.webturkiyeforum.com
NC MEKTUP
Buraya kadar size yurdumdan sz ettim, nce benim dil degistirdigimi sanmis olabilirsiniz.
Gerekte hi de yle degil. Su var ki szcklere ayni anlami vermiyoruz, ayni dili konusamiyoruz
artik sizinle.
Szckler her zaman yarattiklari eylemlerin ya da zverinin rengini alirlar, rnegin, yurt sz sizde,
benim her zaman yadirgayacak oldugum kanli ve karanlik yankilarla ykldr. Oysa biz, ayni
szcge aklin alevini koyduk. Bu anlam iinde cesaret daha gtr ama, hi degilse insan btn
insanligim bulur onda. Anliyorsunuz ya benim dilim gerekten hi degismedi. 1939'dan nce sizinle
hangi dille konusmussam, simdi de o dille konusuyorum.
Simdi size aacagim bir gerek, bunu her seyden daha iyi kanitlayacak saniyorum. Inatla ve
sessizce yurdumuza hizmet ettigimiz btn bu sre, her zaman iimizde olan bir dsnceyi ve bir
umudu hi yitirmedik. Bu, Avrupa dsncesi ve umudu idi. Geri bes yildir bunun hi szn
etmedik. Ama edemezdik, nk siz ok yksek sesle sylyordunuz bunu. Burada da ayni dili
konusmuyorduk, bizim Avrupa'miz sizin Avrupa' niz degildir.
Ama Avrupa'nin ne oldugunu sylemeden nce size sunu bildirmek isterim ki, sizinle savasma
nedenlerimiz (ki bunlar sizi yenme nedenlerimiz olacaktir) arasinda en kkls yalnizca yurdumu-
zun, en diri varligimizin ignendigini degil, en gzel dslerimizi de elimizden aldiginizi grmek ol-
mustur. Siz dnyaya bu dslerin igren ve gln bir rnegini verdiniz. Insanin en agirina giden sey,
sevdiginin kepaze edilmesidir. Bizim en iyi dsnenlerimizden bu Avrupa kavramim aldiniz, ona
insani ileden ikartan bir anlam verdiniz. Bu kavramin tazeligini ve etkenligini yitirmemek iin,
bize bilinli bir sevginin btn gc gerek. Siz klelik ordusuna Avrupali diyeli beri artik biz bu si-
Iati kullanamaz olduk. Kullanamaz olduk, nk, onun iimizde her zaman yasayan temiz anlamini
kiskanlikla saklamak istiyoruz. Size Avrupa'nin ne demek oldugunu sylemek istiyorum.
Siz de Avrupa diyorsunuz, ama surada ayriliyoruz sizden. Sizin iin Avrupa bir mlktr. Oysa biz
kendimizi ona bagli duyuyoruz. Siz yalniz AIrika'yi yitirdikten sonra Avrupa'dan byle sz ettiniz.
Gerek sevgi bu degildir. Bunca yzyillarin rnekleriyle ykl olan bu toprak sizin iin zorunlu bir
siginak, bizim iinse umutlarin en gzelidir. Ansizin parlayan tutkunuz kirginliklardan ve zor-
lamalardan dogmustur. Kimseye onur kazandirmayacak bir duygudur ve bu kendini bilen hibir Av-
rupalinin byle bir Avrupa'yi niin istemedigini anlamaniz gerekir.
Siz Avrupa denince ordularla dolu bir toprak, bugday ambari, yumruk altinda endstriler, g-
dml kaIalar anliyorsunuz. ok mu ileri gidiyorum? Ama sunu ok iyi biliyorum ki, siz en iyi za-
maninizda, kendi yalanlariniza kapildiginiz gnlerde bile, Avrupa denince, ister istemez dsnd-
gnz Avrupa, bir derebeylik Almanya'sinin kanli bir masal gelecegine dogru srdg uysal uluslar
srsdr. Aramizdaki bu ayriligi' ok iyi kavramanizi istiyorum. Sizin iin Avrupa denizlerle, dag-
larla kusatilmis, barajlarla kesilmis, maden ocaklariyla didiklenmis, rnlerle donatilmis bir yasam
alanidir ve bu alanda Almanya yalniz kendi yazgisinin stne bir oyun oynamaktadir. Bizim iinse,
Avrupa yirmi yzyildan beri insan kaIasinin en sasirtici servenini yasayageldigi bir lkedir, yle
mutlu bir arenadir ki Avrupa bizim iin, orada batili insanin dnyaya, Tanrilara karsi giristigi savas
bugn en alkantili anma varmistir. Gryorsunuz ya, ortak l yok aramizda. Size karsi eski bir
propagandanin temalarini kullanacak degilim, korkmayin. Hiristiyanlik gelenegine sahip ikma-
yacagim. Bu, bir baska sorundur. Siz ok sz ettiniz bundan. Roma'nin savunuculari geinerek Isa'
yi ne srmekten ekinmediniz ve sonunda onu armiha gnderecek olan pcg kondurdunuz
yzne. Ama, Hiristiyanlik gelenegi, Avrupa'yi yapan geleneklerden bir tanesidir yalnizca ve onu si-
ze karsi savunmaya yetenekli degilim. Bunun iin kendini Tanriya birakmis bir yregi olmali insa-
nin. Benim byle bir seyim olmadigini bilirsiniz. Ama, yurdumun Avrupa adina konustugunu ve bi-
rini savunurken tekini de savundugumuzu dsndgm zaman, ben de bir gelenege bagliyimdir.
www.webturkiyeforum.com
Bu gelenek, ayni zamanda hem bazi byk insanlarin, hem de tkenmez bir halkin gelenegidir. Be-
nim gelenegimde kaIa ve yrek basta gelir. Bu gelenegin dsnce krallari ve sayisiz bir halki vardir.
Siniri birka deha ve btn halklarinin derin yregi olan bu Avrupa'nin, geici haritalarda kendinize
eklediginiz renkli lekeden ayri olup olmadigim siz dsnn.Animsar misiniz? Dsncelerinize
isyan ettigim zaman alay ediyordunuz benimle. Bir gn demistiniz ki bana : Faust yenmeye kalkti
mi, Don Quichotte duramaz nnde. Ben de demistim ki size : Ne Faust, ne de Don Quichotte
birbirini yenmek iin yaratilmamislardir ve sanat dnyaya ktlk etmek iin icat edilmemistir.
Size gre ya Hamlet`i semeliydi insanlar, ya SiegIried`i. Ben semek istemiyordum o zaman,
stelik de Batiyi g ile bilgi arasindaki dengede gryordum yalniz. Ama siz bilgiyi alaya aliyor,
yalniz gten sz ediyordunuz. Bugn ne demek istedigimi daha iyi anliyorum ve biliyorum ki,
Faust bile isinize yaramayacak sizin. nk, biz kimi durumlarda semenin gerekli oldugunu kabul
etmistik ama, biz setigimizin insanliga aykiri oldugunu ve byk dsncelerin birbirinden
ayrilamayacagini bile bile seseydik, sizinkinden daha nemli bir seme yapmis olmazdik. Biz
sonradan birlestirmesini bilecegiz. Siz bunu hibir zaman bilemediniz. Gryorsunuz ya, dne
dolasa hep ayni dsnceye variyoruz. Biz bu dsnceyi o kadar pahaliya dedik ki, onu
birakamayiz artik. Bu dsnceye dayanarak diyorum ki size, sizin Avrupa'niz degildir asil Avrupa.
Sizinkinin birlestiren, ya da costuran hibir yani yok. Bizim Avrupa'miz ortak bir servendir. Bu
serveni, size inat, zekanin rzgrinda srdrecegiz.
ok uzaga gitmeyecegim. Kimi zaman bir sokagin dnemecinde, ortak savasin bana biraktigi kisa
dinlenme anlarinda, Avrupa'nin bildigim yerle-rini dsndgm olur. aba ykl, tarih ykl ya-
man bir topraktir Avrupa. Batinin btn insanlariyla yaptigim gezintileri yeniden yasatiyorum ka-
Iamda : Floransa Manastirindaki glleri, Cracovie' nin yaldizli kubbelerini, Hradschin'i ve l
saraylarini, Ultava stndeki Charles Kprsnn bklm bklm heykellerini, Salzbourg'un
gzelim bahelerini. Btn o iekler ve taslar, o tepeler, o gzel yerler, ki hepsinde insanlarin
zamani ile dnyanin zamani, yasli agalari ve anitlari birbirine karismistir. Birbiri stne yigilan
btn bu grntleri kaIam eritip bir tek yz yapmistir, en byk yurdumuzun yz. Bu gl ve
kaygili yz, yillardir glgenizle kararttiginizi dsndke iim burkuluyor. Oysa, bu yerlerin
birkaim sizinle birlikte grmstk. Gnn birinde oralari sizin elinizden kurtarmak gerekecegi
aklimdan gememisti o zaman, Ike ve umutsuzluk anlarinda, ierledigim olur. San Marco
Manastirinda hl gllerin amasina, Salzbourg Katedralinden gvercinlerin kme kme
havalanmasina, Silezya'nin kk mezarlarinda kirmizi sardunyalarin durmadan amasina.
Ama kimi anlarimda da, ki asil gerek olan onlardir, btn bunlar sevindirir beni. nk, btn o
gzel yerler, o iekler, o srlms tarlalar, topraklarin en eskisi, sizin kana bogamayacaginiz seyler
oldugunu her ilkyazda vuruyor yznze. Szlerimi bununla bitirebilirim. Batinin btn byk
dehalarinin ve otuz ulusunun bizimle birlik oldugunu dsnmem yetmiyor bana : Topragi bir yana
birakamazdim. Ve biliyorum ki, btn Avrupa'da, doga ve ak ilginca bir kine kapilmadan,
utkularin sessiz gc ile yok sayiyor sizi. Avrupa kaIasinin size karsi kullandigi silahlar, bu topragin
ekinleri ve iekleriyle durmadan tazelenen silahlari, ayni silahlardir. Bizim savasimiz, ister iste-
mez, utkuya ulasacak, nk, ilkyazlarin inadi var onda.
Yenildiginiz zaman her seyin dzelmeyecegini biliyorum. Avrupa'nin yine de kurulmasi gerekecek.
Onun her zaman kurulmasi gerek zaten. Ama hi degilse, yine Avrupa olacak, yani size simdi an-
lattigim Avrupa. Hibir sey yitmeyecek. Bizim su anda ne oldugumuzu dsnn isterseniz. Hakli ol-
dugumuzu biliyoruz, yurdumuzu seviyoruz, btn Avrupa ile birligiz, mutluluk istegi ile zveri ara-
sinda, akilla kili arasinda tam bir denge kurmusuz. Size bir kez daha sylyorum bunu, syleme-
liyim, dogru oldugu iin sylyorum, sizinle dost oldugumuz gnlerden bu yana yurdumun ve
benim hangi yoldan getigimizi gstermek iin sylyorum : Bundan byle sizden stnz ve bu
stnlgmz yikacak sizi.
www.webturkiyeforum.com
DRDNC MEKTUP
Insan yok olurmus. Olabilir. Ama dayanarak yok olalim. Yazgimiz hi-likse bile, bunu kendimiz
hak etmis olmayalim.
Oberman
Iste sizin bozgun geldi atti. Size dnyanin nl bir kentinden yaziyorum. Bu kent sizden kur-
tulacagi gn hazirliyor. Bunun kolay olmayacagini biliyorum. Bu kurtulusa varmadan, drt yil n-
ce sizin gelmenizle baslayan geceden daha karanlik bir gece geirmemiz gerekiyor. Size her seyden,
isiktan, atesten, yiyecekten yoksun ama yok olmamis bir kentten yaziyorum. Yakinda orada
aklinizdan gemeyen bir seyler esecek. Talihiniz varsa, o zaman sizinle karsilasiriz ve ne
yaptigimizi bile bile arpisiriz. Ben sizin dsncelerinizi biliyorum, siz de benimkileri
kestirebilirsiniz. Bu temmuz geceleri hem haIiI hem agir. Seine zerinde ve aga larda haIiI,
bekleyenlerin yreklerinde agir : Grmek istedikleri tek sabahi bekleyenlerin yreklerinde. Bekliyor
ve sizi dsnyorum. Son bir sey daha sylemek isterim size. Nasil oluyor da bir zaman birbirimize
o kadar benzerdik ve bugn dsmaniz. Nasil sizin yaninizda olabilirdim ve niin aramizda her sey
bitti artik.
Birlikte inaniyorduk ki, bu dnyanin yce bir anlami yok ve biz ezilmis, umudunu yitirmis insan
lariz. Buna, bir bakima yine de inaniyorum. Ama, ben bundan sizin sylediginiz ve ka yildir tarihe
sokmak istediginiz seylerden daha baska sonular ikardim. Bu o kadar agir ve nemli bir sey ki,
bizim iin umut, sizin iin kara haber ykl olan bu gece stnde durmaliyim. Siz bu dnyanin
anlami Olduguna hibir zaman inanmadiniz ve bundan su dsnceye vardiniz ki, her sey bir yola
ikar ve iyi ile ktye insan diledigi anlami verir. Madem ne insanca ne de Tanrica hibir esit ahlak
yoktur de diniz yleyse bu dnyada deger olarak yalniz hayvanlari gden gler vardir, yani
zorbalik ve kurnazlik. yleyse insan hitir, ruhu ldrlebilir, dediniz. Sizce tarihlerin en ilgininda
insan tekinin yapacagi tek is stnlk pesinde kosmakti, lkeler Iethetmekten baska ahlak olamazdi.
Gerekte, ben de sizin gibi dsndgm saniyor, size nasil karsi koyacagimi bilemiyordum. Yalniz
iimde dayanilmaz bir dogruluk duygusu vardi ve bu duygu en beklenmedik tutkular kadar akli
asiyordu. Nerde ayriliyorduk? Siz umutsuzlugu rahata kabul ediyordunuz, bense etmiyordum. Siz
insan yazgisindaki haksizligi kabul edip hos gryordunuz, bense dnyanin haksizligiyla savasmak
i-in hakki ne srmek, mutsuzluga karsi koymak iin mutluluk yaratmak gerektigine inaniyordum.
Siz umutsuzlugunuzu bir taskinliga vardirdiniz, ondan kurtulmak iin onu bir ilke yaptiniz, insanin
yaptiklarini yikmayi, onunla, savasip bsbtn rezil etmeyi istediniz. Bense umutsuzlugu ve bu
dertli dnyayi kabul etmeyerek insanlarin birlesmesini ve kt yazgilarina karsi savasmalarini
istiyordum.
Gryorsunuz ya, ayni ilkeden iki ayri ahlak ikardik. Siz yolda aklan isigim biraktiniz ve bir
adamin sizin ve milyonlarca Almanin yerine dsnmesini daha rahat - sizin deyiminizle hepsi bir
-saydiniz. Yazgiya karsi savasmaktan bezdiginiz iin, bu yipratici servende dinlendiniz, canlari
kesip bimek, topragi altst etmek tek isiniz oldu. Kisacasi, haksizligi setiniz ve bylece Tanrilar-
dan yana oldunuz. Mantiginiz yalniz szde kaldi. Bense, topraktan ayrilmamak iin, dogrulugu se-
tim. Yine de bu dnyanin yce bir anlami olmadigina inaniyorum ama, onda bir sey oldugunu bili-
yorum. O da insandir. nk, bir anlam arayan tek varlik odur. Bu dnyada hi degilse insanin
geregi var ve bizim devimiz, onun yazgisina karsi komasina yardim etmektir. Dnyanin insandan
baska anlami yoktur. Yasam anlayisimizi kurtarmak istiyorsak, onu kurtarmak gerekir. Bana yu-
karidan bakip glmseyecek ve insam kurtarmak da ne oluyor, diyeceksiniz. Ben de size btn var-
ligimla sunu haykiriyorum: Insani kurtarmak, onu kesip bimemek, yalniz onun dsnebilecegi
dogrulugu bulmasina olanak vermektir.
www.webturkiyeforum.com
Iste biz bunun iin savasiyoruz. Iste bunun iin, ilk zamanlar, istemedigimiz bir yola sizinle girmek
zorunda kaldik ve bu yolun sonunda bozguna ugradik. Sizin gcnz yapan umutsuzlugunuzdu.
Umutsuzluk, tek basina, katiksiz, kendinden emin oldu mu, bir sey dinlemeden sonuna kadar gitti
mi, amansiz bir g kazanir. Biz duraksarken ve mutlu anilarimizdan ayrilamazken, sizin
umutsuzluk gcnz bizi ezdi. Bizce mutluluk, insanin kazanacagi en byk utkuydu, insanin kendi
yazgisina karsi kazandigi bir utku. Bozgunun iinde bile, onu aramaktan kendimizi alamiyorduk.
Ama, siz geregini yaptiniz ve biz tarihe girdik, Bes yildir, aksamin serinliginde kus seslerini
tadamaz olduk. Umudumuzu yitirmek zorunda kaldik. Dnyadan kopmustuk, nk, dnyanin her
anina srlerle lm grntleri doldu. Bes yildir, yeryznde, ecel teri dkmeyen sabah, zindansiz
aksam, kana bulanmamis gle geirmedik. Evet, ardinizdan geldik, ister istemez. Bizim isimiz daha
gt biz de sizin gibi savasa girerken, mutlulugu unutmuyorduk. igliklar ve vurusmalar arasinda,
yregimizin dibinde mutlu bir denizin, unutulmaz bir tepenin anisini, sevgili bir yzn
glmsemesini sakliyorduk. Hem de bu, bizim en iyi silahimiz idi. Hibir zaman indirmeyecegimiz
bir silah. nk, onu yitirdigimiz gn, sizin kadar lms olacaktik. Simdi, biliyoruz ki, mutlulugun
silahlarini yapmak ok zaman ve ok Iazla kan istiyor.
Sizin IelseIenize girmek, az ok size benzemek zorunda kaldik. Siz ynsz kahramanligi setiniz.
nk, anlamini yitirmis bir dnyada kalan tek deger buydu. Bu kahramanligi kendiniz iin seer-
ken, herkes iin ve bizim iin de semis oldunuz, lmemek iin size yknmek zorundaydik. Ama o
zaman ayrimina vardik ki, bizim size stnlgmz, bir ynmz olmasindandi. Madem bu is bi-
tiyor, artik size grendigimiz seyi syleyebiliriz. Kahramanlik byk bir sey degil, g olan mutlu-
luktur.
Bugn artik her seyi aika gryorsunuzdur. Dsmaniz birbirimize. Siz haksizin adamisiniz. Be-
nim yregiminse dnyada bundan ok igrendigi sey yoktur. Ama, nceleri yalnizca bir tutku olan
seyin nedenlerini gryorum simdi. Sizinle savasiyorum. nk sizin mantiginiz yreginiz kadar
kana boyalidir. Drt yildir bize bol bol gsterdiginiz korkun sahnelerde, igdnz kadar aklinizin
da payi vardi. Bunun iin, yargim toptan olacak : Siz benim gzmde lmssnz. Ama o korkun
davranisinizin hesabini soracagim zaman, unutmaya-caksin ki, siz ve biz ayni yalnizliktan yola
iktik. Siz ve biz btn Avrupa ile birlikte, ayni kaIa tragedyasinin iindeyiz. Biz inancimiza bagli
kalmak iin, sizin baskalarinda saygi gstermediginiz seye, biz sizde saygi gstermek zorundayiz.
Uzun zaman bu size stnlk sagladi, nk, siz bizden ok daha kolay ldryordunuz. Dnya
durduka, size benzeyenlerin kazanci da bu olacak. Ama, dnya durduka, size benzemeyen biz,
size karsi taniklik edecegiz : Insanin en byk kusurlarini asarak insanligini ve gnahsiz yanim
bulabilmesi iin. Iste bunun iin savasin sonunda, bu cehenneme dnen kentin iinde bizimkilerin
ektigi bunca iskencelerin stnde, taninmaz olmus llerimize, yetim dolu kylerimize karsin, size
diyebilirim ki, sizi acimadan yikacagimiz bugnlerde, kin beslemiyoruz size karsi. Hatta yarin,
bunca lenler gibi bizim de lmemiz gerekse, yine kin duymayacagiz. Korkmayacagimiza sz
veremeyiz, aklimizi yitirmemeye alisacagiz. Ama, neIret duymayacagimiza sz verebiliriz. Bugn
benim dnyada neIret edecegim tek sey ile hesaplasmak zorundayiz : Sizin gcnz yikmak
istiyoruz, ruhunuzu degil.
Gryorsunuz ya, sizi bizden gl yapan sey, yine de sizde kaliyor. Ama bizim size stnlg-
mz yapan da budur. Bu gece onun iin rahat iim. Bizim gcmz su : Dnyanin derinligi stne
sizin gibi dsnyoruz, iinde bulundugumuz drami kabul ediyoruz, ama bununla birlikte, insan
kavramim bu dsnce uurumundan kurtariyor ve onda yeni doguslarin yorulmak bilmez cesaretini
buluyoruz. Dnyayi sulandirmakta hi de gevsemis degiliz.Yeni bilgimizi o kadar pahaliya dedik
ki, agimizi umut kinci grmekte devam ediyoruz. Gn dogarken ldrlen yzbinlerce insan,
zindanlarin korkun duvarlari, topragi duman duman bir Avrupa, milyonlarca ceset, hepsi ayni
Avrupa'nin ocuklari, btn bunlarla ne kazandik? Birka yeni dsnce ki, onlarin da, kimilerimizin
www.webturkiyeforum.com
daha iyi lmesine yardim etmekten baska bir yaran olmayacak belki Evet, bu, umut kinci bir seydir.
Ama biz, bunca haksizliga layik olmadigimizi kanitlamak istiyoruz. Kendimize verdigimiz dev bu.
Yarin baslayacagimiz is bu. Yazin neIesleri dolasan bu Avrupa gecesinde, silahli silahsiz
milyonlarca insan savasa hazirlaniyor. Sonunda, yenileceginiz yerde gn dogdu dogacak.
Biliyorum, sizin korkun utkunuza kayitsiz kalan Tanri, hak ettiginiz bozgununuza da kayitsiz kala-
cak. Bugn bile Tanridan bir sey beklemiyorum. Ama, onun yarattigi ve sizin yapayalniz birakmak
istediginiz varligi kurtarmaya biz yardim ettik hi degilse. Siz insana bagli kalmayi kk grdg-
nz iin simdi binlerce ama her biri yapayalniz lecek olan sizlersiniz. Simdi size allahaismarladik
diyebilirim.

www.webturkiyeforum.com
IINDEKILER
Camus'nn Yasami ve Yapitlari.......................................... . 5
Ille de Yasama (R - M. Alberes) ........................................ . 8
DENEMELER
Isve Sylevi .......................................................... 12
Bilmece................................................................................... 15
Helena'nin Srgnlg ................................................. 25
Prometheus Cehennemde .............................. .................... . 32
Badem Agalari ................................................................... . 38
zgrlk Tanigi ................................................................. . 42
Ktmserlik, Iyimserlik .................................................... 52
Korku agi ........................................................................ . 57
Dnyayi Elde Etme ........................................................... 60
Bedenleri Kurtarmak ........................................................ 66
Bugnn Dnyasinda
Sanati Ne Yapabilir?........................................................... 70
Sanat ve Devrim .................................................................. . 74
Demokrasi ve Alak Gnlllk ................................... 78
Ahlak ve Politika : I ........................................................... 81
Ahlak ve Politika: II ......................................................... 84
Ahlak ve Politika: III .................................................... 89
Yurtseverlik ..................................................................... . 93
Sanatinin Rol .................. ............................................. 96
BIR ALMAN DOSTA MEKTUPLAR
Birinci Mektup ............................ ..................................... 101
Ikinci Mektup ...................................................................... 108
nc Mektup.................................................................... 118
Drdnc Mektup ............................................................ 125
!"#$%&'( %&*&+&, - &+.&,/!0"11121!'%3*#(+!45*362756
89:!,0!6!- ,36057#"11121!'%3*#(+!45*362756
www.webturkiyeforum.com

You might also like