You are on page 1of 42

1

H He em me en n H He er r e ey yi in n K K s sa a T Ta ar ri ih hi i
B BI IL LL L B BR RY YS SO ON N

N ND DE EK K L LE ER R
I. Kozmosta Kaybolmak
II. Yerkrenin Byklg
III. Yeni Bir ag Doguyor
IV. Tehlikeli Gezegen
V. Yaamin Kendisi
VI. Bize Giden Yol

I I
K KO OZ ZM MO OS ST TA A K KA AY YB BO OL LM MA AK K

Gne Sistemine Ho Geldiniz
Uzayda bizden baka "dnen" varliklarin bulundugu ihtimali de istatistiksel
aidan gayet yksek. Samanyolunda ka yildiz oldugunu kimse bilmez:
Tahminler 100 milyar civariyla 400 milyar arasinda degiir. stelik Samanyolu
140 milyar ksur galaksiden yalnizca bir tanesidir, ki bu galaksilerden pek ogu
bizimkinden byktr. . Ama en ilimli girdilerle dahi her zaman, sirf
Samanyolu'ndaki ileri uygarlik sayisi bile milyonlari bulur.

Ne yazik ki, uzay muazzam byklkte oldugundan, bu uygarliklardan herhangi
ikisi arasindaki mesafenin en az iki yz iik yili oldugu sanilmakta: Ilk duyuta
algiladigimizdan ok daha byk bir mesafedir bu. Demek ol uyor ki, bu varliklar
bizim burada oldugumuzu biliyor olsalar ve farzi mahal bizi teleskoplariyla
grebilseler dahi, Yerkre'den iki yz yil nce ayrilmi olan iigi seyretmekteler.
Yani sizi ve beni grmyorlar. ... Dolayisiyla, gerekte yalniz degilsek bile,
pratikte yalniziz.

Rahip Evansn Evreni
Kutup yildizi, getigimiz Ocak ayinda ya da 1854' te ya da on drdnc yz yilin
erken dnemlerinden itibaren herhangi bir tarihte snm olabilir, ama l m
haberi bize henz ulamamitir. Kesin olarak syleyebilecegimiz tek ey, 680 yil
nce bugn hala yanmakta oldugudur.

Rahip Evansin teleskopuyla buldugu eyler . Bunun nasil bir zafer oldugunu
anlamak iin, standart bir yemek masasinin siyah masa rtsyle kaplandigini ve
masanin ortasina bir avu tuz atildigini farz edin. Sailan tuz taneleri bir galaksi
olarak dnlebilir. imdi de bunun gibi bin be yz masa daha oldugunu
varsayin: szgelimi bir Wal-Mart otoparkini dolduracak ya da tek sira halinde
dizildigi zaman 3,2 kilometre uzunlugunda bir hat oluturacak kadar. Her bir
masanin stnde de rasgele serpitirilmi tuz taneleri olsun. imdi herhangi bir
galaksiye tek bir tuz tanesi daha ekleyip, Robert Evans'in masalar arasinda
dolamasini bekleyin. Evans, sonradan ekledi giniz o taneyi bir bakita tespit
edecektir. O tuz tanesi, spernovadir.

2
u anda bildigimizi dndgmz ey udur: Yaklaik 4,6 milyar yil nce, imdi
bulundugumuz yerde, belki 24 milyar kilometre geniliginde byk bir gaz ve toz
girdabi birikip, kmelenmeye baladi. Bunlarin hemen hepsi, yani gne
sisteminin ktlesini yzde 99,9'u, Gnei oluturmaya koyuldu. Geriye kalan ve
baibo yzen maddeler arasindan iki mikroskobik zerre, elektrostatik gler
tarafindan birletirilecek yakinlikta yzmekteydi. Gezegenimize gebe kalinan an,
ite buydu. Oluumu daha yeni balayan Gne sisteminin her yerinde ayni ey
olmaktaydi. arpian toz zerreleri giderek byyen ktleler oluturuyordu.
Nihayet bu ktlel er gezegencik diye adlandirilabilecek byklklere ulatilar.
Durmaksizin birbirlerine toslayip arpitika, sonsuz ve rasgele degiimlerle kah
kirildilar, kah dagildilar, kah yeniden birletiler. Ama her karilamadan biri galip
ikiyordu ve bu galiplerden bazilari, etrafinda dolatiklari yrngeye hkmedecek
kadar byd.

Bu noktada, yaklaik 4,5 milyar yil nce, Mars byklgnde bir nesne
Yerkre'ye arpti ve ondan, yolda bir krenin (Ay'in) olumasini saglayacak
miktarda madde kopardi. Tahminlere gre bi rka hafta iinde, dnyadan kopan
maddeler tekrar bir araya gelip yekpare bir ktle ol uturdu ve bir sene iinde,
bize hala yoldalik eden o kresel ta parasina dnt. Ay'i oluturan
maddenin byk kisminin Yerkre'nin ekirdeginden degil, kabugundan koptugu
dnlyor: Demirin bizde ok fazla, Ay'da ok az olmasinin sebebi de ite bu.
Her nedense, bu kuram hemen her zaman eski bir kurammi gibi sunulur.
Halbuki ilk kez 1940'larda, Harvard'dan Reginald Daly tarafindan ne
srlmt.

Sonraki 500 milyon yil boyunca gen dnyamiz, kuyruklu yildizlarin, meteorlarin
ve diger galaktik molozlarin aman vermeyen bombardimanina maruz kaldi. Bu
bombardiman ona, okyanuslari dolduracak suyu ve yaamin baariyla olumasi
iin gereken bileenleri verdi. Fevkalade saldirgan bir ortami vardi ama yaam
yine de olumanin bir yolunu buldu. Minik bir kimyasal madde torbasi kipirdanip
canlandi. Insanoglu yoldaydi.

I II I
Y YE ER RK K R RE EN N N N B B Y Y K KL L

Gkcisimlerinin lm
Halley, nev'i ahsina mnhasir bir kiiydi. Uzun ve retken kariyeri sresince,
gemi kaptani, kartograf, Oxford niversitesi'nde geometri profesr, Kraliyet
Darphanesi'nde kontrolr yardimcisi, kraliyet astronomu ve derin-deniz dalgi
hcresinin mucidi oldu. Manyetizma, gelgitler, gezegenlerin hareketleri ve
afyonun etki leri hakkinda itibarli yazilar yazdi. Meteoroloji haritasini ve lm
orani tablosunu hazirladi, Yerkre'nin yaini ve Gne'e olan uzakligini
hesaplama yntemleri nerdi ve hatta, baliklari avlandiktan sonra drt mevsim
taze tutmaya yarayan pratik bir metot bil e gelitirdi. Yapmadigi tek ey, ilgintir
ki, kendi adini taiyan kuyruklu yildizi kefetmek oldu. 1682'de grdg kuyruklu
yildizin 1456, 1531 ve 1607 yillarinda bakalari tarafindan grlm olan
kuyruklu yildizla ayni oldugunu anladigiyla kaldi. Bu kuyruklu yildiz, 1758'e, yani,
3
Halley'nin lmnden on alti yil sonrasina kadar Halley kuyruklu yildizi olarak
anilmadi.

Newton phesiz tuhaf bir adamdi. Cin gibi zekiydi elbette, ama ayni zamanda
yalniz, neesiz, paranoyak sayilabilecek kadar pimpirikli, dalginligiyla nl biriydi.
(Bazi sabahlar uyandigi zaman, daha yataktan ayagini bile ikaramadan, ansizin
aklina en dnceler yznden donakalip saatlerce yerinden kalkmadigi
sylenirdi.) Ayrica akil almaz iler yapardi. Cambridge'de kendi laboratuarini
kurmu, ama sonrasinda kendini birbirinden acayip deneylere vermiti. Bir
keresinde, sirf ne olacagini merak ettigi iin, deri dikmeye yarayan trden bir
uvaldizi "gzle kemik arasinda kalan blgeye, gzn arkasina mmkn
oldugunca yanatirarak gzyuvasina sokmu ve evire evire gzn
kurcalamiti. Mucize eseri hibir ey olmamiti. Gzne kalici bir hasar
vermemiti en azindan. Baka bir deneyinde, gr zerinde nasil bir etkisi
olacagini anlamak iin, dayanabildigince Gne'e bakmiti. Gzlerinin onu
affetmesi iin birka gnn karanlik bir odada geirmek zorunda kalmakla
birlikte, kalici hasardan yine ucuz kurtulmutu.

Daha grenciyken, diferansiyel ve integral hesabi bulmu. spektroskopi biliminin
temellerini atmi. alima hayatinin en az yarisini simyaya ve eitli dinsel
ugralara ayirdi. . Ariusuluk denilen, tehlikeli derecede heretik (sapkin) bir
mezhebin gizl i yandaiydi. . kendi kendine Ibranice grenmiti . 1936'da
ekonomist John Maynard Keynes, Newtonin notlariyla dolu bir sandigi aik
artirmayla satin aldigi zaman. 1970'lerde Newton'in bir sa teli zerinde yapilan
analiz, sa telinin dogal dzeyin kirk misli yogunlukta civa ierdigini bulguladi. ...
Ve nihayet, bayapitini retti: Doga Felsefesinin Matematik Ilkeleri, en bilinen
adiyla Principia. ... Alman matematiki Lei bniz bile . onun matematige olan
katkilarinin daha nceki tm katkilarin toplamina e oldugu grndeydi.

Gkcisimlerinin yrngelerini matematiksel olarak aiklamakla kalmiyor, onlari ilk
harekete geiren ekim kuvvetini de tehis ediyordu: ktle ekimi. Ansizin
evrendeki her harekete anlam kazandirmiti.

Principia'nin znde, Newton'in hareket yasasi yatiyordu. Bu yasalar, zetle,
bir cismin itildigi istikamette hareket ettigini, baka bir kuvvet tarafindan
yavalatilana ya da ynnden saptirilana dek ayni istikamette dz bir hat
boyunca hareket etmeyi srdrecegini ve her etkinin eit ve zit ynde bir tepkisi
oldugunu ifade eder. Bu ilkeye gre, evrendeki her ci sim tm diger cisimlere
ekim uygular. u anda, size yle gelmese de, yerinizde otururken etrafimizdaki
her eyi (duvarlari, tavani, lambayi, kedinizi) kendi kk, hatta ok kk ktle
ekimsel alaninizla kendinize dogru ekmektesiniz. Onlar da sizi kendilerine
dogru ekmekte. Herhangi iki cisim arasindaki ekim kuvvetinin, yine
Feynman'in szleriyle, "her birinin ktlesiyle doru orantl olduunu ve
aralarndaki uzakln karesiyle ters orantl olarak deikenlik gsterdiini
anlayan, Newton olmutu. Baka bir deyile, iki cisim arasindaki uzakligi iki misli
artirirsaniz, aralarindaki ekim drt misli zayiflar.

4
Insan akli tarafindan ortaya atilmi, tam anlamiyla evrensel ilk doga kanunuydu
bu.

Newton'in yasalari pek ok problemi zd: Okyanustaki gelgit ol aylarini,
gezegenlerin hareketlerini, firlatilan gllelerin tekrar Yerkre'ye dmeden evvel
neden belli bir yol izledigini, gezegen altimizda saatte yzlerce kilometre hizla,
topa gibi dnerken neden uzaya firlamadigimizi aikliga kavuturdu.

Principia'da Newton tarafindan tahmin edilen bir ey daha vardi: Bir dag yakinina
asilmi bir ekl, dagin ekimsel ktlesinin yani sira Yerkre'nin ekimsel
ktlesinin de etkisiyle, daga dogru hafife meylederdi. Bu sadece tuhaf bir
gerekten ibaret degildi. Sapmayi hatasizca lerseniz, evrensel ktle ekimi
sabitini, yani ktle ekiminin G olarak bilinen temel degerini ve dolayisiyla
Yerkre'nin ktlesini hesaplayabilirdiniz.

Hutton, eykselti egrilerini icat etmiti. . Hutton, Sehiehallion'daki lmlerine
dayanarak, Yerkre'nin 5.000 milyon milyon ton agirliginda oldugunu hesapladi.
Gne dahil, gne sistemindeki tm diger nemli cisimlerin ktleleri, Yerkre'nin
ktlesinden hareketle hesaplanabilirdi. Bylece, yapilan tek bir deney sayesinde,
Yerkre'nin, Gne'in, Ay'in, teki gezegenlerin ve onlarin uydularinin ktlelerini
grenmi ve cabadan, eykselti egrilerini kazanmi olduk. Drt aylik bir
alimanin semeresi olarak hi fena degildi dogrusu.

Cavendish, kimselere duyurmadan yrttg alimalarinda, enerjinin korunumu
ilkesini, Ohm yasasini, Dalton'un Kismi Basin Yasasini, Richter'in Edeger
Oranlar Yasasi'ni, Charles'in Gazlar Yasasi'ni ve elektriksel iletkenlik ilkelerini
kefetti ya da ngrd. Bu kadarla kalsa iyi. Bilim tarihisi J.G.Crowthera gre,
"Kelvin ile G. H. Darwin'in gelgit olaylar sonucunda ortaya kan srtnmenin
yerkrenin dn hzn yavalatc etkisi zerindeki al malarnn, Larmor'n
lokal atmosferik souma konusunda 1915te yaynlanan kefinin, ... Pickering'in
donan karmlara ilikin almalarnn ve Rooseboom' un heterojen dengelerle
ilgili almalarndan bazlarnn habercisi de oldu. Son olarak, soy gazlar diye
bilinen bir grup elementin kefini doguran ipulari birakti. Bu gazlardan bazilarini
ele geirmek o kadar zordur ki, sonuncusu 1962'ye dek bulunamamitir.

Velhasil, on sekizinci yzyilin sonlarina gelindiginde bilim adamlari Yerkre'nin
biimini, boyutlarini, Gne'e ve gezegenlere olan uzakl igini kesinkes biliyorlardi.
imdi de Cavendish, evinden diari burnunu bile ikarmadan, onlara Yerkre'nin
agirligini temin etmiti. Bu durumda Yerkre' nin yaini belirlemenin nispeten
basit olacagini dnebilirsiniz. Ne de olsa, gereken malzemeler hani neredeyse
ayaklarina gelmiti. Ama hayir. Insanoglu nce atomu paralayacak, televizyonu,
naylonu ve hazir kahveyi i cat edecek, kendi gezegeninin yaini hesaplamaya
daha sonra sira gelecekti.

TA KIRICILAR
Bir de Dr. James Parkinson vardi. Parkinson ayni zamanda sosyalizmin ilk
yandalarindan biriydi ve "Kansz-Devrim gibi baliklar taiyan kikirtici
kitapiklardan pek ogunun yazariydi. Geri biz bugn onu, o zamanlar
5
"titremeli fel diye anilan, ama o gn bu gndr Parkinson hastaligi olarak
bilinen rahatsizlik konusunda yaptigi igir aan alimalarla hatirliyoruz.

Kelvin on dokuzuncu yzyilin, hatta her yzyilin en olaganst ahsiyetlerinden
biriydi. . Kelvin gerekten de Viktorya dneminin bir nevi spermeniydi. 1824'te
Kraliyet Belfast Akademik Enstits'nde ders veren ve kisa sre soma Glasgow'a
transfer olan bir matematik profesrnn oglu olarak dnyaya geldi. Glasgow'da
Kelvin yle ayricalikli bir harika ocuk oldugunu kanitladi ki, 10 gibi gencecik bir
yata Glasgow niversitesi'ne kabul edildi. Yirmili yalarina girdiginde, Londra ve
Paris'teki kurumlarda grenim grm, Cambridge'den (krekilik ve matematik
dallarinda en yksek dl leri kazanarak ve her nasilsa bir mzik kulb kurmaya
da vakit bularak) mezun olmu, Peterhouse yeligine seilmiti. Kuramsal ve
uygulamali matematik alanlarinda (Fransizca ve Ingilizce olarak) yl e gz
kamatirici zgnlkte makaleler yazdi ki, hocalarini mahcup etmemek iin onlari
imzasiz yayinlamak zorunda kaldi. Yirmi iki yaindayken Glasgow niversitesi'ne
dnp, doga felsefesi krssnn profesrlgne atandi. Bu pozisyonu elli
sene terk etmeyecekti. 1907'ye, yani seksen ne kadar yaayan Kelvin, uzun
kariyeri sresince 661 makale yazdi, 69 patent biriktirdi (bunlar sayesinde hayli
zengin oldu) ve fiziksel bilimlerin hemen her dalinda nam saldi. . Dondurucularin
icadini mmkn kilan yntemi nerdi, hala adini taiyan mutlak sicaklik legini
icat etti, okyanus tesine telgraf ekilme sini saglayan gelimi aygitlar tasarladi.
Bildigimiz gemi pusulasinin icadindan tutun, ilk derinli k lerin (iskandilin)
yaratimina kadar, gemi taimaciliginin ve deniz yolculugunun geliimine sayisiz
katkida bulundu. Ve bunlar sadece pratikteki baarilariydi.

Termodinamigin Ikinci Yasasi'na olan katkilari bilhassa nemlidir. Bu yasalari
irdelemek iin bali baina bir kitap yazmak gerekir, ama ben sirf size biraz fikir
vermek iin burada ki myaci P. W. Atkins'in u basit zetini aktaracagim: "Drt
Yasa vardr: Sfrnc, Birinci, kinci ve nc. Bunlardan ilk tasdik edileni nc
srada yer alan kinci Yasa olmutur; yasalardan ilki olan Sfrnc Yasa en son,
Birinci Yasa ise ikinci formle edi lendir; nc Yasa dierleriyle ayni anlamda
yasa bile saylmaz. zetle, Ikinci Yasa her zaman biraz enerjinin israf edildigini
syler. Hibir aygit srekli hareket halinde olamaz, nk ne kadar etkili ol ursa
olsun mutlaka enerji kaybedecek ve sonunda boalacaktir. Birinci Yasa enerji
yaratmanin mmkn olmadigini, nc Yasa ise sicakliklari mutlak sifira
indiremeyeceginizi syler; her zaman bir miktar art ik sicaklik kalacaktir. Dennis
Overbye'in vurguladigi gibi; ana yasaya kimi zaman u aka yollu ifadeyle
deginilir: (1) kazanamazsin, (2) mutlaka zarar edersin ve (3) oyundan
ikamazsin.

ELLER KANLI BLM
Madem ki sonradan kklerini kurutacakti, Tanri canli trlerini ne diye yaratmiti ?

Smith katmanlarin gizemini znce, nesil tkeni lerine ilikin kuramlarin
yarattigi ahlaki sikinti daha da byd. Her eyden nce, Tanrinin yaratiklari
arada sirada degil, tekrar tekrar yeryznden sildigi dogrulanmi oluyordu.

6
TEMEL MADDELER
1750lerde Karl Scheele adinda Isveli bir kimyaci, sekiz element kefetti: klor,
flor, manganez, baryum, molibden, tungsten, nitrojen ve oksijen. . Amonyak,
gliserin ve tanen gibi birok yararli bileimi de o kefetti ve klorun bir beyazlatici
olarak taidigi ticari degeri gren ilk kii oldu.

. esrarengiz bir elan vital'in, yani cansiz nesnelere can veren gcn sakl i oldugu
da dnlyordu. Bu semavi zn nerede sakli oldugunu bilen yoktu, ama olasi
grnen iki ey vardi: Onu elektrik okuyla canlandirabilirdiniz. Kimyanin iki kola
ayrilmasinin sebebi de buydu: organik kimya (elan vital'e sahip oldugu dnlen
maddeler iin) ve inorganik kimya (elan vital'e sahip olmayanlar iin).

Lavoisier'nin hi yapmadigi bir ey varsa, o da bir element kefetmektir. . Ama o
kendi keiflerini yapmak yerine, bakalarininkileri inceleyip anlamlandirmaya
aliti. . Oksijeni ve hi drojeni gerege uygun biimde tehis edip, ikisine modern
isimlerini kazandirdi. Kisacasi, kimyaya saglamlik, aiklik ve yntemsellik
getirilmesine yardimci oldu. . maddenin dntrlebilecegini, ama ortadan
kaldirilamayacagini ilk fark eden onlar (kari koca Lavoisierler) oldu. . Fransiz
Devrimi'yle ayni dneme denk geldi ve bu defa Lavoisier kesinlikle yanli
taraftaydi.

1800'lerin erken dnemlerinde Ingiltere'de, gldrc gaz diye bilinen diazot
monoksit kullanimina "son derece keyifli bir sarholuk duygusunun elik ettigi
kefedildikten sonra, bu gazi solumak moda halini al di. . Diazot monoksitin
anestezik olarak kullanilmaya elverili oldugu, 1846'ya kadar kefedilemedi.

Rumford kontu, 1753 yilinda Massachusetts'in Woburn kentinde, atafatsiz bir
adla, Benjamin Thompson olarak dnyaya geldi. 1791'de Kutsal Roma
Imparatorlugu'nun Rumford Kontu unvanini aldi. . akikanlarin konveksiyonu
(tainimi) ve okyanus akintilarinin dolaimi ilkelerini ilk kez aikliga kavuturdu.
Ayrica, filtre kahve makinesi, termal amair ve halen Rumford'un adiyla anilan
bir tr mutfak ocagi dahil olmak zere, yararli birka bulua imzasini atti.

Humphry Davy, pe pee yeni elementler kefetmeye baladi: potasyum,
sodyum, magnezyum, kalsiyum, stronsiyum ve alminyum. . elektroliz diye
bilinen dahiyane bir teknik gelitirmi olmasiydi. Toplam on iki element kefetti:
o zamanlar bilinen element toplaminin bete biri.

1808'de John Dalton, atomun dogasini anlamaya balayan ilk kii oldu. .
1811'de Carlo Avogadro degeri ilerde anlailacak bir keifte bulundu: Ayni
sicaklik ve basin koullari altinda, eit hacimdeki degiik gazlarin, trleri ne
olursa olsun, ayni sayida molekl ierecegini kefetti.

Mendeleyev 1869'da otuz be yaindayken, elementleri dzene sokmanin bir
yolunu bulmak iin kafa yormaya baladi. O siralar, elementler ekseriyetle iki
ekilde gruplandirilirdi: ya atom agirligina gre (Avogadro Yasasi kullanilarak), ya
da ortak zelliklerine gre (mesela metaller ya da gazl ar gibi kategorilere
7
ayrilarak). Mendeleyev'in igir aan buluu, bu ikisinin ayni tabloda
birletirilebilecegini grmek oldu.

zellikler periyodik olarak tekrarlandigi iin, icat periyodik tablo adini aldi. .
Ortaya ikan tablo, boyuna okundugu zaman bir iliki grubunu, enine okundugu
zaman baka bir iliki grubunu gsteriyordu. Aiklamak gerekirse, dikey stunlar
benzer zelliklere sahip kimyasallari bir araya getirir. . yatay diziler de kimyasal
elementleri atom ekirdeklerindeki proton sayisina, yani atom numarasi olarak
bilinen degere gre, kkten byge dogru siralar. (. atom numarasi atom
agirligi ile karitirilmamalidir; atom agirligi belli bir elementin proton ve ntron
sayilarinin toplamidir.) . Kimyasal Elementlerin Periyodik Tablosu, tarih boyu
tasarlanmi en gzel organizasyon emasidir.

Gnmzde bi linen yaklaik 120 element vardir: dogada,bulunan doksan iki
element ve laboratuarlarda yaratilan birka dzine daha. . Mendeleyev'in
zamaninda yalnizca altmi element biliniyordu; ama Mendeleyev, bu kadarinin
tablonun tamamini doldurmayacagini, daha pek ok paranin eksik kaldigini
anlayacak kadar zekiydi. Ileride bulunacak yeni elementlerin nerelere
yerletirileceklerini, tablosunda tatminkar bir dogrulukla ngryordu.

1896da Pariste . Marie Curie belli bazi kaya trlerinin srekli ve olaganst
miktarlarda enerji satigini, stelik bunu hacim kaybetmeksizin ve fark edilebilir
hibir degiime ugramaksizin yaptigini bulguladi. . bu etkiyi radyoaktiflik diye
adlandirdi. . memleketinin adini verdikleri polonyum ve radyum. . 1903'te
Curie'ler Nobel Fizik dl'n Becquerel'le paylatilar. (Marie Curie 1911'de
kimya dalinda ikinci bir dl kazanacak ve hem kimya hem de fizik dal inda dl
alan tek kii olacakti.)

Yeni Zelanda dogumlu Ernest Rutherford bu yeni radyoaktif maddelere ilgi
duymaya baladi. Frederick Soddy adinda bir meslektaiyla birlikte, bu
maddelerin kk miktarlarinda muazzam enerji rezervleri bulundugunu ve bu
rezervlerdeki radyoaktif bozunmanin Yerkre'nin sicakligindan byk lde
sorumlu olabilecegini kefetti. Rutherford ile Soddy, radyoaktif elementlerin
bozunarak baka elementlere dntgn de kefettiler. . Rutherford, her
zamanki pragmatist tavriyla, bunun pratikte degerli bir kullanim bulabilecegini
gren ilk kii oldu. Her radyoaktif madde rneginin yarisinin bozunmasi iin
gereken zaman miktarinin (mehur adiyla, yari-mrn) her zaman ayni oldugunu
ve bu sabit, gvenil ir bozunma hizinin bir nevi saat vazifesi grebilecegini fark
etti. Bir maddenin u anda ne kadar radyasyonu oldugundan ve hangi sratle
bozunmakta oldugundan yola ikarak geriye dogru hesaplarsaniz, maddenin
yaini bulabilirdiniz. Fikrini bir para uranyumlu maden cevheri zerinde sinadi ve
cevherin yaini 700 milyon yil olarak hesapladi: Yerkre'nin yai olarak ogu
insanin kabullenmeye hazir oldugundan ok daha byk bir rakamdi bu.

Tketim mallarinda radyoaktif madde kullanimi 1938'e dek yasaklanmadi. Bu;
Madam Curie iin artik ok geti, nk 1934te lsemiden lmt. Radyasyon
gerekten de yle zararli ve kalicidir ki, imdi bile Madam Curie'nin 1890lardan
kalma notlarina dokunmak son derece tehlikelidir.
8
I II II I
Y YE EN N B B R R A A D DO O U UY YO OR R

EINSTEININ EVREN
Yale niversitesi'nin utanga bilginlerinden J.Willard Gibbs, adi ogu insan
tarafindan bilinmeyen en akilli kiidir belki de. . Gibbsin yaptigi, esas itibariyle
uydu: termodinamigin yalnizca buhar makinesi gibi byk ve grltl icatlarin
retimi leginde, isi ve enerji iin geerli olmadigini, kimyasal reaksiyonlarda da
atomik dzeyde mevcut ve etkili oldugunu gstermek.

Yirminci yzyila girildiginde, bilimin iinin bittigine ve . birka kk ey diinda
kefedilecek pek bir ey kalmadigina inananlar arasina, ilgintir ki bazi bilim
adamlari da katilmiti.

1900' de, . Planck, yeni bir "kuantum kuram" aikladi. Bu kuram, enerjinin
akarsu gibi sreklilik arz eden bir ey olmadigini, Planck'in kuantumlar diye
adlandirdigi ayri paketler halinde olutugunu ne sryordu. . Kisa vadede,
iigin ille de dalga olmasi gerekmedigini gstererek Michelson-Morley
deneyleriyle ortaya ikan bulmacanin zmne yardimci olacakti.

Albert Einstein. bir yil iinde be bildiri sunmutu. fizik tarihinin en
mthileri arasindaydi. Birincisi Planck'in yeni kuantum kurami yardimiyla
fotoelektrik etkiyi inceliyor; ikincisi asilti durumundaki kk paraciklarin
davranimini (Brown hareketi diye adlandirilan eyi) konu aliyor, ncs de zel
bir grelilik (rlativite) kuramini ana hatlariyla belirliyordu.

Birincisi, yazarina bir Nobel dl kazandirdi ve iigin dogasini izah etti. (Ayrica
televizyon yapiminin mmkn hale gelmesine ve daha pek ok eye katkisi oldu.)
Ikincisi atomlarin gerekten de var oldugunu kanitladi. (Bu konuda nedense hala
biraz ihtilaf vardi.) ncsyse dnyayi degitirdi.

Einstein bu sonulara salt dnerek varmiti, hi yardim almadan, bakalarinin
fikirlerini dinlemeden.

nl denklemi E=mc
2
. Denklem, en basit ifadeyle, ktle ile enerji arasinda bir
edegerlik oldugunu syler. Onlar ayni eyin iki formudur : Enerji, serbest
birakilmi maddedir, madde ise meydana ikmayi bekleyen enerji. c
2
(iik hizinin
kendisiyle arpimi) son derece muazzam bir sayi retecegine gre, denklem bize,
her maddi varlikta byk miktarda (hem de ok byk miktarda) enerji
bulundugunu sylemektedir.

Kendinizi airi csseli hissetmeyebilirsiniz, ama eger ortalama irilikte bir
yetikinseniz o naizane bedeniniz iinde barindirdiginiz enerji 7 x 10
18
jul
potansiyel enerjiden daha az olmayacaktir. Onu nasil serbest birakacaginizi
bilmeniz ve bunun bir anlami olacagina yrekten inanmaniz kaydiyla, otuz tane
ok byk hidrojen bombasi kuvvetiyle patlamaniza yetecek bir miktardir bu.

9
Her ey bir yana, zel Grelilik Kurami iik hizinin sabit ve stn oldugunu
gsteriyordu. Hibir ey iik hizina yetiemezdi.

air Paul Valery bir defasinda Einstein'a fikirlerini kaydetmek iin bir defter tutup
tutmadigini sormu. Einstein ona l l ama gerek bir hayretle bakmi. "Ah, hi
lzum yok ki, diye cevap vermi. "Aklma nadiren bir fikir gelir.

Grelilik esasen unu syler: Uzay ve zaman mutlak degildir, hem gzlemciye
hem de gzlemlenen eye gre degiir ve kii ne kadar hizli hareket ederse bu
etkiler o kadar belirginleir. Hareketimizi asla iik hizina ulatiramayiz. Ne kadar
ugrairsak (ve ne kadar hizli gidersek) diaridan bakan bir gzlemciye gre
giderek distorsiyona (bozulmaya) ugrariz.

. filozof Bertrand Russell, The ABC of Relativi ty (Rlativitenin Alfabesi) adli
yapitinda okuyucudan, iik hizinin yzde 60'ina denk bir hizla yol alan, yz metre
uzunlugunda bir tren dnmesini istiyordu: Peronda dikilip trenin geiini
seyreden birine, tren yalnizca seksen metre uzunl ugundaymi gibi grnr ve
zerindeki her ey ayni oranda kisalip sikiirdi. Trendeki yol cularin konumalarini
iitebilseydik; sesler kulagimiza kalin ve agir gelirdi: tipki ok yava alinan bir
plak gibi. Hareketleri de gzmze ayni ekilde agir gzkrd. Trendeki saatler
bile, normal hizlarinin yalnizca bete drd hizla iler gibi grnrd. Gel gelelim,
trendeki insanlar bu distorsiyonlari hi hissetmezlerdi. (Iin can alici noktasi da
ite buydu.) Onlara gre, trendeki her ey gayet normal gzkrd. Onlara
sorarsaniz, tuhafa sikitirilmi ve yavalami grnen tek ey peronda duran
bizler olurduk. Grdgnz gibi, her ey hareket eden cisme gre hangi konumda
bulundugunuzla alakaliydi.

Diyelim ki bir parktasiniz ve biri sinir bozucu bir mzi k aliyor. Daha uzak bir
noktaya gittiginiz takdirde mzik sesinin kisilmi gibi gelecegini bilirsiniz. Sebep
sesin gerekten kisilmi olmasi degildir elbette, mzik kaynagina gre
konumunuzun degimi olmasidir, hepsi bu. Gmbr gmbr alinan bir mzigin,
iki farkli gzlemci tarafindan iki farkli ykseklikte algilanabilecegi fikri, ok kk
ya da agir kanli bir eye, mesela bir smklbcege inanilmaz gelebilir.

Genel Grelilik Kurami'nda yer alan tm kavramlarin en meydan okuyucu ve
sezgisellikten uzak olani, zamanin uzayin parasi oldugu fikridir.

Uzay-zaman genellikle yle aiklanir: zerine agir ve yuvarlak bir nesne, mesela
demir bir top konulmu, yassi ama esnek bir madde, mesela bir ilte ya da
gerilmi lastikten bir araf dnn. Demir topun agirligi, stnde durdugu
maddeyi esnetir ve hafife kertip ukurlatirir. Bu durum, kaba bir
kiyaslamayla, Gne (demir top) gibi byk ktleli bir cismin uzay-zaman (esnek
madde) zerindeki etkisine benzetilebilir: Esnetir, bker ve arpitir. Lastik
arafin stne, bu sefer daha kk bir top yuvarlayacak olursaniz, top
Newton'in hareket yasalarina uygun olarak dz bir izgi dogrultusunda ilerlemeye
aliir, ama byk ktleli cismi n kp ukurlatirdigi blgeye yaklainca,
kendisinden daha ktleli olan cisme dogru mecburen ekilip, aagiya yuvarlanir.
Ite bu, ktle ekimdir: uzay-zamandaki egrilmenin bir sonucu.
10

Ktlesi olan her nesne, kozmos kumai stnde kk bir knt yaratir.
Dolayisiyla evren, Dennis Overbye'in ifadesiyle, "kp ukurlaan en byk
iltedir. Ktle ekimi, bu aidan bakildiginda ok nemli bir sonu olmaktan
ikar. Fiziki Michio Kaku' nun szleriyle, "bir `kuvvet degil, uzay-zamandaki
arpilmanin bir yan rndr. Kaku yle devam eder: "Bir bakma, ktle ekimi
diye bir ey yoktur; gezegenleri ve yldzlar hareket ettiren ey, uzayn ve
zamann, distorsiyona uramasdr.

Gnmzde astronomlar grlebilir evrende belki 140 milyar galaksi
bulunduguna inaniyorlar.

Evren tm istikametlerde hizla ve ayni lde genilemekteydi. . Evren herkese
her zaman varsayildigi gibi kararli, sabit, ncesiz-sonrasiz bir boluk olmaktan
ikmiti artik. Balangici olan bir evrendi. yleyse sonu da olabil irdi.

Baglantilari kurup kendi "patlama kuramni oluturmak, Georges Lemaitre
adinda (Massachusetts Teknoloji Enstits'nde doktora yapmi) Belikali bir
papaz-alime nasip oldu. Kuram, evrenin balangita geometrik bir nokta
oldugunu ve bu ilk "sper-atomun muhteem bir patlamayla yayilmaya balayip,
o gn bugndr genilemeye devam ettigini ileri sryordu. Modern Byk
Patlama kavramini gayet aika ngren bir fikirdi bu, ama aginin o kadar
ilerisindeydi ki .

YCE ATOM
California Teknoloji Enstits' nn byk fizikisi Richard Feynman bir kitabinda
unu gzlemlemiti: Bilim tarihini tek bir nemli cmleye indirgemeniz gerekse, o
cmle "Her ey atomlardan yaplmtr olurdu.

Atomlardan oluan en temel birim, ("kk ktle anlamindaki Latince szckten
gelen) molekldr. Bir molekl, az ok dengeli bir birlik iinde alian iki ya da
daha fazla atomdan oluur.

Atomlarin kk, ok sayida ve kolay kolay yok edilemeyecek kadar saglam
olduklarini ve her eyin onlardan yapildigini akil eden ilk kii, John Dalton adinda,
kit kanaat egitim grm Ingilizdi.

Atom fikri de, terimi de ok yeni sayilmazdi. Ikisi de eski Yunanlilar tarafindan
gelitirilmiti. Dalton'un katkisi, bu atomlarin greli byklkleri, karakterleri ve
bir araya geli sreleri zerinde dnmekten ibaretti. Mesela hidrojenin en hafif
element oldugunu biliyordu, bu yzden ona bir degerinde bir atom agirligi
vermiti.

.. Rutherford'in u yorumuna kulak misafiri oldugunu animsiyor: "Gbeim
gnbegn byyor. Akl m da yle.

Bir atoma kimyasal ki mligini proton sayisi verir. . Proton sayisini her
artirdiginizda yeni bir element elde edersiniz. . Ntronlar bir atomun ki mligini
11
etkilemez, ama ktlesine katkida bulunur. . Atoma bir iki ntron eklerseniz, bir
izotopunuz olur. . Ntronlar ve protonlar atomun ekirdegini igal eder. Bir atom
katedral byklgne geniletilecek olsaydi, ekirdegi yalnizca bir sinek
byklgnde olurdu, ama katedralin binlerce mi sli agirlikta bir sinek.

. "iki topun negatif elektrik ykl alanlar birbirini iter elektrik ykleri
olmasayd; galaksiler gibi hi zarar grmeden birbirlerinin iinden geebilirlerdi.
Bir sandalyeye oturdugunuz zaman, aslinda ona oturmazsiniz, sandalyenin
hemen stnde, ondan bir angstrm (santimetrenin yz milyonda biri)
ykseklige asili kalirsiniz, nk, sizin elektronlariniz ve sandalyenin elektronlari
daha yakin bir temasa amansizca kari koyar.

. Halbuki, yirminci yzyil fizikilerini n de ok gemeden anlayacaklari gibi,
elektronlar yrngede dolanan gezegenlere hi benzemez, daha ziyade firildak
gibi dnen bir pervanenin kanatlarini andirir. Bu kanatlar yrngeleri iindeki her
yeri ayni anda doldurmayi baarir. Geri arada can alici bir fark vardir: Bir
pervanenin kanatlari her yeri birden doldururmu gibi gzkr; elektronlarsa
gerekten doldurur.

Yeni kurama gre, yrngeler arasinda hareket eden bir elektron, yrngelerin
birinde ortadan kaybolur ve aradaki boluga ugramaksizin, aninda bir diger
yrngede yeniden ortaya ikardi. Kuantum siramasi diye bilinen bu nl fikir
elbette tamamen yabanciydi, ama yanli olamayacak kadar kul laniliydi da. .
Bohr'a 1922 Nobel Fizik dl'n kazandirdi.

Ntrona hakimiyet, atom bombasinin yapimi iin zorunlu bir artti. [Ntronlar
elektrik yk taimadigindan, bir atomun merkezi nde yer alan elektrik alanlari
tarafindan itilmez. Dolayisiyla atom ekirdegine minik torpidolar gibi firlatilarak,
fisyon (nkleer blnme) diye bilinen yikici sreci balatabilirler.]

Nihayet 1926'da Heisenberg, kuantum mekani gi adiyla taninacak olan yeni
disiplini retti.

Bunun pratikteki anlami, bir elektronun belli bir anda nerede olacaginin asla
tahmin edilemeyecegidir. . bir elektron gzlemlenene dek var olmaz. Ya da,
biraz daha farkli bir ifadeyle; bir elektrona, gzlemlenene dek "ayn anda her
yerde varm ve hibir yerde yokmu gzyle bakilmalidir. ... Elektron, gnein
etrafinda dolanan bir gezegen gibi ekirdek etrafinda dnmez; daha ziyade,
biimsiz bir bulutu andirir.

Bilim adamlari, James Trefil'in ifadesiyle "beyin kapasitemizin anlamaya
yetmeyecei bir evren alanyla ilk kez karilaiyorlardi. Ya da Feynman'in
deyiiyle, "kk lekteki eyler asla byk lektekiler gibi davranmyordu. .
madde de Alan Lightman'in szleriyle "yine ivedilikle kaybolmak kaydyla,
yoktan var olabiliyordu.

Kuantum kuramina gre, paraciklarin spin (firil) diye adlandirilan bir zelligi
vardir. Bir paracigin spinini belirlediginiz an karde paracik ne kadar uzakta
12
olursa olsun, aninda ters ynde ve ayni hizla kendi ekseni etrafinda dnmeye
balayacaktir.

Bu fenomen, 1997'de Cenevre niversitesi'ndeki fizikilerin zit ynlerde yaklaik
11 kilometre uzakliga fotonlar gndermeleri ve bunlardan biri zerindeki
mdahalenin digerinde aninda bir tepki dogurdugunu ortaya koymalariyla
kanitlanmi oldu.

Einsteinin antipatisi olduka ironikti, nk iik fotonlarinin bazen paraciklar
gibi, bazen de dalgalar gibi davranabilecegini, yani yeni fizik biliminin can evini
oluturan kavrami, mucizeler yili 1905'te byk bir inandiricilikla izah eden kii
kendisi olmutu.

Tanrinin sonsuza dek sirrina varilamayacak eyler ieren bir evren yaratabilecegi
dncesine Einstein'in tahamml yoktu. Dahasi, uzaktan hareket (bir
paracigin trilyonlarca kilometre uzakliktaki bir diger paracigi aninda
etkileyebilecegi) fikri, zel Grelili k Kuraminin kesin ihlali anlamina geliyordu.
zel Grelilik Kurami, iik hizini hibir eyin geride birakamayacagina aika
hkmetmiti, oysa imdi fizikiler kalkmi, atom alti dzeyde bilginin her nasilsa
iik hizini geebileceginde diretiyorlardi.

Hepsinden nemlisi, kuantum fizigi daha evvel var olmayan bir dzensizlik dzeyi
sunmutu. Durup dururken, evrenin davraniini aiklamak iin iki ayri yasa
grubuna, ihtiya hasil olmutu: ok kklerin dnyasi iin kuantum kurami ve
onun tesindeki evren geneli iin grelilik kurami. . Atomlari bir arada tutan
eyin ne oldugunu aiklamak iin baka kuvvetlere ihtiya vardi ve 1930'larda
bunlardan ikisi kefedildi: gl nkleer kuvvet ve zayif nkleer kuvvet.
Einstein. hayatinin geri kalan kismini, bir Byk Birleik Kuram yoluyla bu iki
ayri ucu birbirine baglamanin yolunu bulmaya adadi, ama hibir zaman
baaramadi.

KURUNU IKARMAK
1929'da Ohio'nun Cleveland kentindeki bir hastanede, bir buzdolabi sizintisi
yznden yz akin sayida insan ld. Midgley. Akli eytanliga alianlara
mahsus tekinsiz bir igdyle, kloroflor-karbonlari (CFC'leri) kefetti. . ayni
zamanda ok gl isi sngerleridir. Tek bir CFC molekl, sera etkilerini
iddetlendirmekte bir karbondioksit moleklnn yaklaik on bin misli etkili dir, ki
karbondioksit dedigimiz ey de yabana atilacak trden bir sera gazi degildir.
Anlayacaginiz, kloroflor-karbonlarin yirminci yzyilin en kt icadi oldugu belki
de zamanla ortaya ikacaktir.

. Bu fikir, tm canl i varliklarin ilerinde karbon-14 denilen bir karbon izotopu
taidiklari ve ldkleri an bu i zotopun l lebilir bir hizla bozulmaya baladigi
anlayiina dayaniyordu. Karbon-14n yari mr (herhangi bir rnegin yarisinin
yok olmasi iin gereken sre) yaklaik 5.600 yildir. . Sekiz yari-mr
sonrasinda geriye kalan, balangitaki radyoaktif karbonun yalnizca 1/256'si
olur. Bu miktar gvenil ir, bir lme elvermeyecek derecede azdir, dolayisiyla
13
radyo karbonla tarihlendirme yntemi yalnizca kirk ksr bin yildan yali
olmayan nesnelerde ie yarar.

. Yerkre iin kesin bir ya ilan etti: 4 milyar 550 milyon yil (arti ya da eksi 70
milyon yil).

Daha kts, atmosfere her sene muazzam miktarlarda CFC katmaya halen
devam ediyoruz. Wayne Biddle'a gre, bu maddenin 1,5 milyar $ degerindeki 27
milyon kilosu, her yil piyasaya girmenin bir yolunu hala buluyor. yleyse onu kim
retiyor ? Biz retiyoruz. Daha dogrusu, byk irketlerimizden birogu okyanus
tesindeki fabrikalarinda CFC retiyorlar. nk CFC nc Dnya lkelerinde
2010'a kadar yasaklanmayacak.

MUSTER MARKIN KUVARLARI
Elde edilen son kanitlar, evrendeki galaksilerin bizden hizla uzaklamakla
kalmadiklarini, bunu ivme kazanan bir hizla yaptiklarini da dndryor. .
Kurama gre uzay bolugu o kadar da bo degil: Yoktan var olup, vardan yok
olan madde ve anti madde paraciklariyla dolu ve bunlar evreni ivme kazanan bir
hizla diariya dogru itiyor.

Uzun lafin kisasi, bize ve birbirlerine olan uzakliklarini dogru drst bilmedigimiz
yildizlarla evrili, tanimlayamadigimiz maddelerle dolu, zelliklerini yeterince
anlayamadigimiz fizik yasalarina riayet eden, kesin yaini hesaplayamadigimiz bir
evrende yaiyoruz.

YERKRE KIPIRDIYOR
Holmes, ilk kez 1944'te yayimlanan Fiziksel Jeolojinin Ilkeleri adli popler ve
etkili kitabinda, esaslari gnmzde hala geerli olan "ktalarn kaymas
kuramini oluturdu.

Uzak gemiin bir dneminde Britanya kendi ekseni etrafindan dnm ve sanki
zincirlerinden kurtulmuasina kuzeye dogru belli bir mesafe almiti. Dahasi,
Avrupa ile Amerika'nin ayni dnem iin geerli olan manyetik kayit haritalarinin,
yan yana getirildikl erinde birbirlerine yirtilmi bir kagit parasinin iki yarisi gibi
tipatip uydugunu da kefettiler. Bu son derece esrarengiz bir durumdu. . deniz
tabanlarinin tam da Hess tarafindan nerildigi gibi yayilmakta oldugunu ve
kitalarin da hareket ettigini ispatladilar .

Balangita onlari "kabuk bloklari ya da bazen "deme talar gibi isimlerle
andilar. Ancak 1968 sonlarinda, . o gn bugndr kullanila gelen adi aldilar:
levhalar. Ayni makale bu yeni bilime levha tektonigi adini verdi.

Bugn yeryznn sekiz ila on iki byk levha ile yirmi kadar kk levhadan
olutugunu (byk ve kk sifatlarini nasil tanimladiginiza bagli olarak degien
bir tespittir bu) ve hepsinin farkli ynlerde ve farkli hizlarda hareket ettigini
biliyoruz. .

14
Izlanda, tam ortasindan ikiye ayrilmitir ve bu da onu tektonik aidan yari-
Amerikali yari-Avrupali kilar.

Kresel Konuml andirma Sistemleri (GPS) sayesinde Avrupa'yla Kuzey
Amerika'nin neredeyse bir tirnagin byme hiziyla (insan tirnagi mr boyu aagi
yukari iki metre byr) birbirinden ayrilmakta oldugunu grebiliyoruz. Yeterince
uzun yaasaydiniz Los Angeles'la birlikte San Francisco'ya dogru kayabilirdiniz.
Bizi bu degiimlerin farkina varmaktan alikoyan tek ey mrlerimizin kisaligidir.

I IV V
T TE EH HL L K KE EL L G GE EZ ZE EG GE EN N

TEHLKEL GZELLK
Bu olayin global nfusu topu topu birka bin kiiye indirerek insanligi yok oluun
eigine srklemi olabilecegi dnlyor. Bu da, tm modern insanlarin ok
kk bir nfus tabanindan remi olduklari manasina gelir ve genetik
eitlilikten yoksunlugumuza aiklama getirir.

. Yukarida, Beartooth Gap'te neredeyse milyar yillik kayalar var. Yerkre'nin
olumasindan bu yana geen zamanin drtte dr bu.

Dnyanin ilk ekstremofillerini kefetmilerdi. . Halbuki o zamana kadar 50
santigrat derecenin stndeki sicakliklarda hibir eyin canli kalamayacagi
dnlrd, ama ite bu organizmalar neredeyse iki mi sli sicakliktaki igren ve
asidik sularda mutlu mesut yaamaktaydi.

NASA bilim adamlarindan Jay Bergstralh'un ifadesiyle: "Yeryznn neresine
gidersek gidelim, yaama en dmanca davranan ortamlarm gibi grnen
yerlerde bile, sv su ve bir kimyasal enerji kay na bulursak mutlaka yaam da
buluruz.

V V
Y YA A A AM MI IN N K KE EN ND D S S

ESZ GEZEGEN
Ay'in sabitleyici etkisi olmasaydi, Yerkre durmaya yz tutmu bir topa gibi
yalpalardi. . Ama bu sonsuza dek byle gitmeyecek. . Ay, yilda yaklaik 4
santimetrelik bir hizla elimizden kaiyor. .

imdiyse, nceki blmlerden hatirlayacaginiz gibi, yaklaik 4,5 milyar yil nce
Mars byklgnde bir cismin Yerkre' ye arptigina ve bu arpima sonucunda
Ay'i oluturmaya yetecek miktarda maddenin moloz halinde uzaya saildigina
inaniyoruz.

. dinozorlar bir zamanlar bir meteor yznden yeryznden silinmeseydi
mesela.

15
Az ok gelimi, dnen bir toplul uk haline gelmek istiyorsaniz, yeterince uzun
istikrar dnemleri ieren ok uzun bir olaylar zincirinin dogru ucunda olmalisiniz.

. Astatin mesela, hemen hi incelenmemitir. Periyodik tabloda bir adi ve yeri
vardir: Marie Curie'nin polonyumunun yani baindadir. Ama bakaca hibir eyi
yok gibidir. . en ele geirilmezi fransiyumdur. Fransiyum o kadar ender
rastlanan bir elementtir ki gezegenimizin tamaminin her zaman iin yirmiden
daha az fransiyum atomu ieriyor olabilecegi dnlmektedir.

Romalilarda araplarini kurunla tatlandirirlardi. Eskisi kadar gl olmamalarinin
sebeplerinden biri de bu olsa gerek.

Fiziki Richard Feynman, aposteriori saptamalar hakkinda yle bir espri yapardi:
"Biliyor musunuz, bu akam akl almaz bir ey geldi bama, derdi. "Plakas ARW
357 olan bir araba grdm. Dnebiliyor musunuz ? Bu akam eyaletteki onca
plaka arasndan o mstesna plakay grme olaslm ne kadard acaba ? nanlr
gibi deil dorusu. Anlatmak istedigi elbette uydu: Her olagan durumu
olaganst gstermek kolaydir, yeter ki onu kaderin bir cilvesiymi gibi dnn.

TROPOSFER VE TES
Atmosferin gazli dolgusunun tamami 4,5 metre kalinliginda koruyucu bir beton
kalkanina eittir.

Tropopoz terimindeki poz eki geici bir duraklamayi degil, tam bir duruu ifade
eder; menopozla ayni Yunanca kkten gel ir.

Gne iigi atomlara enerji verir. Onlari hareketlendirir ve atomlar da
hareketlendikleri zaman birbirlerine arparak isi aiga ikarirlar. Bir yaz gn
gnein sicakligini sirtinizda hissettiginizde, hissetmekte oldugunuz ey uyarilmi
atomlardir aslinda. Ne kadar yksege tirmanirsaniz, havadaki molekl sayisi o
kadar azalir, dolayisiyla aralarindaki arpimalar da seyrelir.

O ekstra yarim tonluk basin altinda ezilmilik hissetmemenizin sebebi
vcudunuzun denizin derinliklerinde ezilmemesinin sebebiyle aynidir: Vcudun
byk blm, basinci geri iterek i ve di basinlari dengeleyen, sikitirilamaz
sivilardan oluur.

Kre etrafinda her an 1.800, her gn, 40.000 kadar boran i baindadir. Gece
gndz gezegenin her yanina her saniye aagi yukari yz yildirim der. Gkyz
ok hareketli bir yerdir.

Popler tabiriyle "ak hava trblans diye bilinen bir tr dalga hareketi uak
yolculuklarina renk katar.

Havayi atmosferde dolatiran sre, gezegenin i motoru al itiran srele
aynidir; konveksiyon (yani tainim). Ekvator blgelerinden ykselen nemli ve ilik
hava tropopoz bariyerine arpip yayilir. Ekvatordan uzakl aip soguduka, hizla
16
alalir. Dibe vurdugunda, ken havanin bir kismi kendine doldurabilecegi alak
basinli bir alan arar ve yeniden ekvatora ynelerek evrimi tamamlar.

Gne'ten gelen sicaklik atmosfere eitsiz dagildigindan, gezegen stndeki hava
basincinda farkliliklar dogar. . Rzgar havanin denge saglamaya alima
yoludur. Hava, pek tabii ki, her zaman yksek basin blgelerinden alak basin
blgelerine akar. . Basinlar arasindaki fark ne kadar bykse, rzgar o kadar
hizli eser.

Bir tropik kasirga, Britanya ya da Fransa gibi zengin, orta byklkte bir lkenin
bir yilda tkettigi elektrik miktari kadar enerjiyi yirmi drt saat iinde aiga
ikarabilir.

Yerkre, ekvatorda saatte 1.675 kil ometrelik evik bi r hizla dnyor olsa da,
kutuplara yaklatika dnyanin dn hizi hatiri sayilir lde azalir: . Demek ki
ekvatora yaklatika daha hizli dnyor olmal isiniz.

. bulutlar byk su hazneleri degildir. Yeryzndeki tatli sularin her an yalnizca
yzde 0,035 kadari baimizin stnde gezinir.

Her saganakta yere den su molekllerinin yaklaik yzde 60'i bir iki gn iinde
atmosfere iade edili r. Buharlatiktan sonra yagmur olarak geri dnene kadar
gkyznde en fazla bir hafta Drury'ye gre on iki gn kalir.

Akdeniz gibi byk bir su ktlesi bile, srekli olarak beslenmedigi takdirde bir yil
iinde kurur.

Denizler, muazzam miktarlarda karbonu emip evremizden uzaklatirarak
gvenligimizi saglar.

Dnya ikliminin istikrarli ve serin kalmasini yaama borluyuz. . Dover Bogazi
kiyilarindaki Beyaz Yaliyarlar gibi olaganst bir dogal oluuma bakarken onl arin
minik deniz organizmalarin llerinden olutugunu dnmek hayret vericidir,
ama ne kadar ok karbona el koyarak biriktirdiklerini fark ettiginizde hayretiniz
daha da byr.

Atmosfere eklenip duran karbon atiginin temizlenmesinde okyanuslar kadar
ormanlarin da katkisi var.

Dogal biyosferin emisyonlarimizin etkilerini tamponlamak suretiyle bizi korumayi
kestigi ve hatta bu etkil eri bytmeye baladigi kritik bir eik vardir. Kresel
isinmada kontrolsz bir art i kaydedilmesinden korkuluyor. Bu durumda, uyum
saglayamayan pek ok aga ve bitki lecek ve depoladigi karbonu evreye
salarak durumu daha da vahimletirecek.

DERYA DENZ
Insanlarin bile yzde 65'i sividan ibarettir.

17
ogu sivi donduruldugu zaman aagi yukari yzde 10 oraninda klr.

Su, donmasina ramak kaldiginda, asi, mucizevi ve son derece olanaksiz bir
davrani gstererek genilemeye balar. . Neyse ki su kimya kurallarindan da
fizik kanunlarindan da haberi yokmu gibi davranir.

Yerkre'de 1,3 milyar kilometrekp su vardir ve olup olacagi bu kadardir. Sistem
kapali devre aliir: Yani hibir ey eklenemez ve eksiltilemez. Imekte
oldugunuz su, dnya kurulali beri devridaim halindedir. Okyanuslar imdiki
hacimlerine tahminen 3,8 milyar yil nce kavumutur.

Dnya sularinin yzde 3'n oluturan tatli sularin ogu buz katmanlari
halindedir. Yalnizca az bir miktari (yzde 0,036'si) gllerde, nehirlerde ve
bentlerde bulunur. Daha da az bir kismi (yalnizca yzde 0,001'i) bulut ya da
buhar halindedir. Gezegendeki buzlarin yaklaik yzde 90'i Antarktika'da, geri
kalanin oguysa Grnland'da dir.

Pasifik'in bati yakasi,Yerkre'nin kendi ekseni etrafindaki dnnn yarattigi
merkezka kuvvetin bir sonucu olarak, yaklaik yarim metre daha yksektir.

Keza, dnyanin, dogu ynndeki dn de suyu okyanusun bati sinirlarina
yigar.

. 10.918 metreye inmek drt saatten az vakitlerini aldi. . insanoglunun bu
derinlige ilk ve son ini iydi bu.

Bakterilerse kendi enerji ve besinlerini bacalardan durmaksizin boalan ve yzey
yaratiklari iin son derece toksik olan hidrojen slfrden al iyordu.

Efsanevi dev mrekkep baligini ele alalim, dokunalarinin uzunlugu 18 metreyi
bulabilir. . Leleri nedense genellikle Yeni Zelanda'nin South Island sahillerine
vurur. ok sayida olmalilar, nk ispermeet balinasinin diyetinde esasli bir
yerleri var.

YAAMIN DOUU
1953'te, Chicago niversitesi'nde lisans st grenim gren Stanley Miller, kk
bir ieye ilkel bir okyanusu temsilen biraz su, ikinci bir ieye de Yerkre'nin ilk
atmosferini temsilen metan, amonyak ve hidrojen gazlarindan oluan bir kariim
koydu. Sonra bu iki ieyi lastik hortumlarla birbirine baglayip, ilerine yildirim
niyetine elektrik kivilcimlari gnderdi. Birka gn sonra, ielerdeki su, bol bol
amino asit, eker ve diger organik bileimler ieren yeilimtirak bir bulamaca
dnmt. "ayet Tanri bu ii byle yapmadiysa, diye gzlemledi Miller'in
sevinten havalara uan danimani Nobel dll Harold Urey, "byk firsat
kairmi demektir.

Sorun amino asit yaratmakta degil zaten. Sorun, protein yaratmakta. Proteinler
amino asitlerin bir araya gelip dizilmesiyle oluur ve insanlarin ok sayida amino
aside ihtiyaci vardir.
18

Dnyada dogal yollarla olutugu bilinen amino asit sayisi aslinda yirmi ikidir ve
yenileri kefedilmeyi bekliyor olabilir, ama insanin ve diger canli varliklardan
ogunun oluumu iin bunlardan yalnizca yirmisine gerek vardir.

Bir protein bu yapisal komplekslige ulami olsa da, kendini ogaltamadigi
takdirde hibir iinize yaramaz ve proteinler kendilerini ogaltamaz. Bunun iin
DNA'ya ihtiyaciniz vardir. . Proteinler DNA'siz var olamaz ve DNA da proteinsiz
ie yaramaz.

Yaamin unsurlari ancak besleyici ve korunakli bir hcre iinde bir araya gelince
yaam adini verdigimiz muhteem dansa katilabilir. Zari olmayan bir atom il gin
bir kimyasal maddeden baka hibir ey degildir.

Ya proteinler ansizin oluvermediyse ? Ya evrimletilerse ?

Evet, proteinlerin kendiliginden ve ayni anda olutugu ileri srldgnde,
Hoyle'in ve aralarinda birok ateli yaratiliinin da bulundugu diger bilim
adamlarinin itirazi, esas itibariyle bu olmutu. . Kr Saati adli yapitinda Richard
Dawkins' in savundugu gibi, amino asitlerin topaklar halinde bir araya gelmesini
saglayan birikimli bir tr seme ilemi meydana gelmi olmali.

Dogada bir sr molekl bir araya gelerek polimerler denilen uzun zincirler
oluturur. ekerler niastalara dnme iin boyuna birleir. Kristallerin adeta
canliymi gibi yapabildigi bir dolu i vardir: Kopyalanabilir, evresel uyarilara
karilik verebilir, anlamli bir komplekslik gel itirebilirler. . ama kendiliginden
olumu sirali dizililerin haddi hesabi yoktur: Kar tanelerinin byleyici
simetrisinden tutun, Satrn' n gzel halelerine kadar her eyde bulabilirsiniz
onlari.

Belikali biyokimyaci ve Nobel dl sahibi Christian de Duve'nin szleriyle,
"maddenin olduu yerde mutlaka yaam da vardr, koullar elverdii takdirde
yaam kanlmaz olarak ortaya kacaktr.

Dawkins'in belirttigi gibi: "Canl varlklar oluturan maddelerin zel olan hibi r
yan yoktur. Canl varlklar da baka her ey gibi molekl topluluklardr.

Gnmzdeyse yaamin 3,85 milyar yil nce baladigi dnlyor, ama bu
inanilmaz derecede erken bir tarih. nk Yerkre'nin yzeyi 3,9 milyar yil
ncesine kadar katilamamiti bile.

Lord Kelvin . 1871 gibi erken bir tarihte . yaamin tohumlarinin dnyaya bir
gktai tarafindan atilmi olabilecegini ileri srmt.

Murchison meteoridi nin 4,5 milyar yillik oldugu ve tam yetmi drt eit amino
asitle bezeli oldugu saptandi.

19
Bunlara benzer yeterince tain elverili bir yere, mesela Yerkre'ye dmesi
halinde, yaam iin gereken temel elementler saglanmi olur.

Panspennia (yaamn uzaydan geldii gr) iki sorun ierir.

Yaami balatan olay her ne olursa olsun, yalnizca bir defa oldu.

Hepimiz, neredeyse drt milyar yildir nesilden nesile aktarilan tek bir genetik
marifetin rnyz.

Arkeyen dnyasinda yildnmleri seyrek ve uzun araliydi. Iki milyar yil boyunca
bakteriyel organizmalar yegane yaam formlari oldu. Yaadilar, rediler,
kmelendiler, ama daha meydan okuyucu bir varolu dzeyine gemeye hi
egilim gstermediler. . fotosentezi icat ettiler.

1961' de, Avustralya'nin issiz kuzeybati kiyisindaki Shark Krfezi blgesinde canli
bir stromatolit toplulugunun kefi byk akinlik uyandirdi. . Stromatolitler .
dnyanin 3,5 milyar yil nceki halinin canli kalintilarina bakiyor olmanin .
Stromatolitler, iki milyar yil iinde buna benzer kk gayretlerle dnya
atmosferindeki oksijen seviyesini yzde 20'ye ikararak, yaam tarihinin bir
sonraki ve daha kompleks safhasina zemin hazirladilar.

KKLERN DNYASI
Onlara kari tek silahimiz olan antibiyotikleri bu kadar bol keseden
harcamasaydik, bakterilerle ba etmekte ok daha baarili olabilirdik. Dikkate
deger bir tahmine gre gelikin dnyada kullanilan antibiyotiklerin yzde 70
kadari dzenli olarak yemlerine katilmak suretiyle iftlik hayvanlarina
verilmektedir.

ABD hastanelerinde yilda yaklaik on drt bin kii hastaneden kaptiklari
enfeksiyonlar yznden lyor. . Baka pek ok hastaligin bakteriyel kkenli
olabilecegi kefedileli beri, antibiyotikleri yerli yersiz kullanmanin ne korkun bir
hata oldugunu daha iyi anlamaya baladik.

. kalp hastaligi, astim, artrit, multipl skleroz, bi rka zihinsel hastalik tr, birok
kanser, hatta obezite gibi tm diger hastaliklarda bakteriyel bir unsurun etkili
oldugunu ya da pekala olabilecegini gstermitir.

Virs, garip ve sevimsiz bi r yaratiktir. . "kt haberlerle evrili bi r para nkleik
asittir. Bakterilerden daha kk ve daha basit yapidaki virsler kendi balarina
canli degildir. Izole edildiklerinde atil ve zararsizdirlar. Ama onlari uygun bir
konak organizmaya yerletirdiginiz an derhal faaliyete geerler: Canlanirlar.

1943te elektron mikroskobunun icadina dek, . iek hastaligi sirf yirminci
yzyilda tahminen 300 milyon insan ldrmtr.

Yeni ve inanilmaz biimler alarak dnyayi kirip geirdikten sonra ortaya iktiklari
kadar abuk yok olma kapasiteleri de tyler rpertici boyutlardadir. 1916'da
20
yaanan benzer bir vakada, . uyku hastaligi yznden . On sene iinde hastalik
be milyon kadar insani canindan etti ve sonra sessiz sedasiz yok oldu.

Birinci Dnya Savai drt sene iinde 21 mil yon insanin lmne sebep oldu;
domuz gribiyse ayni ii meydana ikiini izleyen drt ay iinde becerdi. Birinci
Dnya Savainda len Amerikali askerlerin neredeyse yzde 80' i dman atei
yznden degil, grip yznden can verdi. Bazi birliklerde zayiat yzde 80'i
buluyordu.

Deer Island askeri cezaevinde gnll mahkumlar zerinde testler yaptilar. . Bu
testlere hunharlik demek az kalir. . gnll olan yz adam arasindan altmi
ikisi doktorlar tarafindan denek olarak seildi. Hibiri gribi kapmadi, bir tanesi
bile. Hastalanan tek kii ceza evinin doktoru oldu, o da abucak ld. .
mahkumlar dogal bir bagiiklik kazanmilardi.

1918'de yaanan grip salgininin muallakta kalan ya da hi anl ailmayan pek ok
yani vardir. . nasil olup da ansizin her yerde, okyanuslarla, siradaglarla ve diger
dogal engellerle ayrilmi topraklarda ortaya ikmi oldugudur. Virsler bir konak
organizma diinda birka saatten fazla yaayamaz.

Olasi cevap udur: Yalnizca hafif semptomlar gsteren ya da hi gstermeyen
insanlar tarafindan kulukaya yatirilmi ve yayilmiti.

Bu cevap 1918 salgininin yaygin dagilimini aiklamaya yeter, ama birka ay
pusuya yattiktan sonra aagi yukari ayni anda her yerde patlak vermeyi nasil
baardigini aiklayamaz. . ogu grip lme yol amazken, 1918 gribi neden bu
kadar gaddarca ldrcyd ? Hala hibir fikrimiz yok.

AIDS'in balangita kimse tarafindan tahmin edilmeyen uzunlukta bir sredir
aramizda dolatigini artik kesinkes biliyoruz. Ingiltere'de ki Manchester Kraliyet
Hastanesi aratirmacilari 1959'da tedavisi mmkn olmayan esrarengiz
sebeplerden tr len bi r denizcinin aslinda AIDS'li oldugunu kefettiler. Ama
her nedense, izleyen yirmi sene sresince hastalik genel olarak pasif kaldi.

HAYAT DEVAM EDYOR
Yaam neredeyse drt milyar yil boyunca belirgin hi bir gayret gstermeksizin
komplekslige dogru aheste aheste ilerlemi, sonra aniden, be ila on milyon yil
gibi kisacik bir zaman zarfinda, bugn hala kul lanimda olan temel vcut
tasarimlarinin hepsini birden retivermiti.

"Yaam tarihi, diye yazdi Gould, "toplu imhalar hayatta kalan birka soydaki
farkllamalarn izledii bir ykdr, durmakszn artan bir mkemmeliyet,
komplekslik ve eitlilik masal deil. Evrimsel baari dedikleri ey, megerse bir
piyangoymu.

Birok bilim adami Gould'un kanaatlerine hi katilmiyordu ve bu tavir yakinda ok
irkin bir hal alacakti. Kambriyen baglaminda "patlama terimi, eski fizyolojik
gereklerden ziyade modern galeyanlarla bagdatirilir olacakti.
21

Aslinda kompleks organizmalarin Kambriyenden en az yz milyon yil nceden
var oldugunu artik biliyoruz. ... Bu kayalar Kambriyen patlamadan da evvel
olumutu.

Ediacara yaratiklarinin hepsi de diploblastikti, yani iki doku katmanindan
oluuyordu. Deniz analari hari, gnmzde btn hayvanlar triploblastiktir.

Bitkilerle hayvanlar arasindaki ayrim gnmzde bile her zaman ok net degildir.
Mesela modern sngerler hayatlarini tek bir noktaya yapiik vaziyette geirirler
ve ne gzleri, ne beyinleri, ne de arpan bir kal pleri vardir, ama onlar yine de
hayvandir.

"Saldrmakta olduu gre, yani evrimin insanolu gibi bir zirveye doru
durmakszn ilerledii fikrine 50 yldr kimsenin inand yok ki zaten, diye
kpryordu Dawkins.

"nsanolunun dzenli bir geliimin rn olduu kadar, doann bir rastlants
da olduunu ister istemez kabulleniyorlar, demiti.

Dawkins, . "Bahvann tekinin bir mee aacna bakp hayretle yle dnmesi
kadar garip bir eydir bu: Bu aacn yllardr hi yeni byk dal vermemi olmas
tuhaf deil mi ? Gnmzde yeni geliimler sadece srgn dzeyinde oluuyor
anlalan.

Farkli trilobit cinslerinin yerkrenin drt bir yaninda, birbirinden ok ayri
noktalarda, aagi yukari ayni zamanlarda esrarengizce ortaya ikmi olmasi
zellikle dndrcyd.

ok daha uzak bir gemite soyu balatan bir atalarinin olmasi gerektigini
gsteren hibir kanit bundan daha gl olamaz.

"Kusursuzca ileyen, kompleks bir organizma olmak iin ille de byk olmak
gerekmez.

"Kambriyen patlama diye tabir edilen olgu, yeni vcut tipl erinin aniden ortaya
kndan ziyade, belki yalnzca vcut boyutlarndaki bymeden ibaretti. diyor
Fortey. . Memeliler nasil yz milyon yil boyunca, dinozorlar yeryznden
silinene dek dogru zamani beklemi ve sonra da grne bakilirsa gezegenin
drt bir yaninda ansizin ortaya ikip ogalmisa, . "Dinozorlar yok olduktan
sonra memelilerin vcut boyutlarnn arpc bir hzla bydn biliyoruz. Geri
hz derken elbette jeolojik balamda bir hz kastediyorum. Milyonlarca yldan sz
ediyoruz hala.

HER EYE ELVEDA
Liken yeryzndeki gzle grlebilir organizmalarin en dayaniklilarindan biri
sayilir, ama ayni zamanda en ihtirassizlari arasindadir. . "norganik talar
kendiliinden canl bitkilere dnyor !
22

Likenler sihirli olmaktan ziyade ilginti. Onlar aslinda bir mantar-alg ortakligidir.
. Zorlu ortamlarda serpilen ogu canli gibi, likenler de yava byr.

Yaamin sirf olmu olmak iin oldugu dncesini gz ardi etmek kol aydir. Biz
insanlar yaamin mutlaka bir amaci olmasi gerektigine inanmaya egilimliyiz. .
Ama bir liken i in yaam nedir ? Onun var olma drts de her ynyle bizimkisi
kadar gldr, hatta belki daha da gl. . Kisacasi yaam yalnizca var olmak
ister. Ama ne ilgintir ki ogu zaman var olmak i in yanip tutumaz.

Bu belki de biraz tuhaftir, nk yaamin ihtiraslar gelitirmek iin ok vakti
olmutur. 4,5 milyar yillik Yerkre tarihinin tek bir normal dnyevi gne
sigdirildigini farz ederseniz, yaam ok erken balar: Sabah saat 4 gibi, ilk basit,
tek hcreli organizmalarin doguuyla birlikte. Ama sonra, taki p eden on alti saat
sresince hibir ilerleme gstermez. Akam saat neredeyse 20:30'a, yani gnn
altida bei geride kalana dek, kipirdak bir mikrop tabakasindan baka evrene
gsterebilecegi hibir canlisi yoktur dnyanin. Derken, nihayet ilk deniz bitkileri
belirir, bundan yirmi dakika sonra da ilk denizanalari ve Reginald Sprigg
tarafindan Avustralya'da kefedilen esrarengiz Ediacara faunasi ortaya ikar. Saat
21:04'te trilobitler yzerek sahne alir ve neredeyse hemen arkasindan, Burgess
eyli'nin endamli yaratiklari boy gsterir. 22:00'den hemen evvel, karalarda
bitkiler peyda olur. Az sonra, gnn sona ermesine iki saatten az kala, ilk kar a
yaratiklari belirir.

Havanin on dakikal igina ilik kalmasi sayesinde saat 22:24' e kadar btn
kmrlerimizi artiklarina borlu oldugumuz byk karbonifer ormanlari
yeryzn kaplar ve ilk kanatli bcekler grlmeye balanir. 23:00'ten hemen
evvel dinozorlar sahne alip; yaklaik kirk be dakikaligina saltanat srer. Gece
yarisina yirmi bir dakika kala yok olurlar ve memeliler agi balar. Insanlar gece
yarisina bir dakika on yedi saniye kala ortaya ikarlar. Bu lekte, kayitli
tarihimizin tamami birka saniyeden uzun srmeyecek, tek bir insan mr bir
lahzayi zor dolduracaktir. Bu giderek hiz kazanan gn boyunca, kitalar pervasizca
bir o yana bir bu yana kayip arpiir. Daglar bir ykselip bir alalir, okyanus
tabanlari bir gider bir gelir, buz katmanlari bir ilerler bir ekilir. Ve btn bunl ar
olup biterken, dakikada yaklaik defa, gezegenin bir yerlerinde Manson'a
den gktai byklgnde, hatta ondan da byk bi r meteorun arpiina
alamet eden flalar patlayip sner. Byle insafsizca hirpalanan dirliksiz bir
ortamda, herhangi bir eyin canli kalabilmesi mucizedir. Bunu uzun sre
baarabilen ok fazla canl i da yoktur zaten.

Bu 4,5 milyar yillik tablonun son derece yeni bir parasi oldugumuzu kavramanin
belki daha da etkil i bir diger yolu ise, kollarinizi iki yaniniza olabildigince uzatip
elleriniz arasinda kalan mesafenin btn Yerkre tarihini temsil etti gini
dnmektir. Bu lekte, Basin and Range (Havzalar ve Daglar) adli kitabin
yazari John McPhee'ye gre, bir elinizin parmak ularindan br elinizin bilegine
kadar olan mesafe Prekambriyen zamandir. Kompleks yaamin tamami tek bir
elde toplanir, yani "orta kalinliktaki bir tirnak trpsyle insanlik tarihinin kkn
kazimak mmkndr.
23

. gerek u ki, dnyadaki yaamin son derece yerinde bir diger zelligi daha
vardir: Nesli tkenir. Bu byle gelmi, byle gidecektir. Trler, bir araya gelip
soylarini koruma yol unda verdikleri onca mcadeleye ragmen, dikkate deger bir
rutinlikle dagilip lrler.

. hem ot hem de et yiyen yeni bir yirtici hayvanin peyda oluu denizlerde
tedirginlik yaratiyordu. . Bu hayvan kpekbaligiydi.

Bitkiler karalarda kolonileme srecine yaklaik 450 milyon yil nce baladi. l
organik maddelerin onlar adina paralanip yeniden kullanima sokulmasi iin
ihtiya duyduklari minik keneler ve diger organizmalar da mecburen onlara elik
etti. Daha byk hayvanlar ortaya ikmakta biraz gecikti, ama yaklaik 400
milyon yil ncesine gelindiginde onlar da sudan ikmayi gze almiti. . Oysa
byk ihtimalle, kuru karanin gzle grlebilir ilk seyyar sakinleri modern orman
bitlerine daha ok benziyordu. Herhangi bir tai ya da ktg kaldirdiginiz zaman
telala koturdugunu greceginiz trden kk bcekler, daha dogrusu
kabuklulardi bunlar.

amfibyumlar: evrimin balklarla srngenler arasndaki basama olan
canllar, su ortamndan karaya geen ilk omurgallar, ikiyaayllar.

. oksijen-16 ve oksijen-18. (Izotopun ne oldugunu unuttuysaniz ziyani yok, ama
ben yine de hatirlatayim: izotop anormal sayida ntronu olan bir atomdur.)
Jeokimyacilar ite bu noktada devreye girerler, nk izotoplar, yaratildiklari
dnemde atmosferde ne kadar oksijen ya da karbondioksit bulunduguna bagli
olarak degien hizlarla birikir. Jeokimyacilar bu eski oranlari karilatirmak
suretiyle eski dnyanin koullarini, mesela oksijen dzeylerini, hava ve okyanus
sicakliklarini, buzul aglarinin uzunluk ve zamanlamasini kurnazca okuyabilirler.

Sarho edici oksijen dzeylerinin organizmalarda bedensel bymeyi tevik ettigi
ok aiktir. Yzeyde yaayan hayvanlarin imdiye dek bulunan en eski
gstergesi, 350 milyon yil nce Iskoya'daki bir kaya zerine kirkayaga benzer
bir hayvan tarafindan birakilmi olan izdir.

Etrafta byle yaratiklarin kol gezdigi dnlrse, ayni dnemde bceklerin uzun
dilli hayvanlara yem olmaktan kurtulmalarini saglayabilecek bir hner
gelitirmeleri, umayi grenmeleri belki de airtici degildir.

zellikle de, insanlarin ve drtayaklilar (tetrapodlar) diye adlandirilan diger
yryen yaratiklarin atasi oldugu tahmin edilen trden saak-yzgeli bir baligin
peindeydiler.

ogu hayvan drtayaklidir ve tm canli drtayaklilarin ortak bir zelligi vardir: en
fazla beer parmakli drt uzuv. Dinozorlar, balinalar, kular, insanlar, hatta
baliklar ... Hepsi de drtayaklidir, ki bu da onlarin tek bir ortak atadan tremi
olduklarinin aik gstergesidir.

24
Gnmzde erken dnemlerde yaadigi bilinen tane drtayakli vardir ve
hibirinin be parmagi yoktur. Kisacasi, nereden geldigimiz hakkinda pek bir fikir
sahibi degiliz.

Karada yaam balayali beri, canlilar kimilerince mega hanedanlar diye
adlandirilan drt slaleden teekkl etmitir. Ilk mega hanedan, ilkel, hantal ama
bazen olduka iriyari amfibyumlardan ve srngenlerden oluuyordu. .
Dimetrodon aslinda bir sinapsitti. Yani evvel zaman iinde bir zaman, biz de
yleydik. Sinapsitler ilk srngen canlilarin drt ana blmnden biriydi; diger
blmler anapsitler, riapsitler ve di apsitlerdi. Bu isimler sahiplerinin
kafataslarinin yanlarinda bulunan kk deliklerin sayi ve konumuna iaret eder.

Sinapsitler drt kola ayrildi, ama Permiyen dnemi sag salim atlatmayi bu
kollardan yalnizca bir tanesi baardi. Ne mutlu ki, bu kol bizim ait oldugumuz
koldu ve evrimleerek ilk memelilerin terapsitler diye bilinen bir familyasi haline
geldi. Bunlar da 2. Mega hanedan'i oluturdu.

Bu byk dnmlerden her biri, o gn bugndr yaanan daha kk pek ok
dnm gibi, paradoksal nem arz eden u ilerleme motoruna bagimliydi: nesil
tkeniine. Dnyada tr lmnn kelimenin tam manasiyla bir yaam ekli
oluu enteresan bir gerektir. . gelmi gemi tm trlerin yzde 99,99'u artik
aramizda degil. . "tm trlerin nesli tkenmitir. Kompleks organizmalar iin bir
trn ortalama mr yaklaik drt milyon yildan ibarettir: neredeyse u ana
kadarki yaamiligimiz kadar.

Nesil tkenii kurbanlar iin her zaman kt haberdir elbette, ama grne
bakilirsa dinamik bir gezegen iin iyi haberdir. "Nesil tkeniinin alternatifi
durgunluktur ve durgunluk hibir aleme hayr getirmez. (Burada nesil
tkeniinden dogal, uzun vadeli bi r sre olarak bahsetmekte oldugumuza belki
de dikkat ekmeliyim. Insanlarin dncesizligi yznden oluan nesil tkenileri
bali baina ayri bir meseledir.)

Ama en fecisi yaklaik 245 milyon yil nce meydana gelen ve uzun bir dinozorlar
agini balatan Permiyen tkenii oldu. Permiyen dnemde, fosil kayitlarinda yer
aldigi bilinen hayvanlarin en az yzde 95'i kayiplara kariti ve bir daha geri
dnmedi.

Toplam tr sayilarinin onarimi uzun zaman alacakti : bir hesaba gre 80 mi lyon
yil kadar.

Iki hususu aklimizdan ikarmamamiz gerekiyor. Birincisi, bunlar sadece konuya
hakim kiilerin tahminlerinden ibaret. . Dahasi, burada bireylerin degil, trlerin
lmnden bahsediyoruz.

Atlar dahil otlak hayvanl ari, yaklaik 5 milyon yil nceki Hemfiliyen tkeniinde
az kalsin yeryznden siliniyordu.

25
Hemen her durumda, bykl kkl tm nesil tkeni lerine yol aan sebebin
ne oldugu konusunda airtici derecede az fikir sahibiyiz. . Tkenilere sebep
oldugu ya da katkida bulundugu tespit edilen en az iki dzine potansiyel sulu
vardir: kresel isinma, kresel soguma, degien deniz seviyeleri, denizlerin
oksijen tketimi (anoksi diye bilinen durum), salginlar, deniz tabanindaki ok
byk metan gazi sizintilari, meteor ve kuyrukl uyildiz arpmalari, azgin tropik
kasirgalar, korkun volkan pskrleri, katastrofik gne patlamalari.

Btn bunlarin bizi getirip biraktigi nokta, bir aratirmacinin da ifade ettigi gibi,
"tonla varsaym ve ok az kanttir.

Bilim adamlari mesela omurgalilarin karaya ikmasindan nce meydana gelen
Ge Devoniyen tkeniinin milyonlarca yil ya da binlerce yil mi srdg, yoksa
tek bir gn iinde mi olup bitti gi konusunda uzlaamazlar.

Nesil tkenilerine ikna edici aiklamalar getirmekte bu denli zorlanilmasinin
sebeplerinden biri de, yaami ok byk bir lekte yok etmenin son derece zor
oluudur.

O zamanlar var olan trlerin yzde 70'ini yeryznden neyin sildigi sorusundan
bile byk bir soru, geri kalan yzde 30un hayatta kalmayi nasil baardigidir.
Yilanlar ve timsahlar gibi srngenler bu badireyi hi tkezlemeden atlatirken,
dnyada var olan her bir dinozor neden bu kadar telafisizce yikima ugradi ?

. dinozor nesillerinin tkenmesinden hemen sonraki dnemi Deniz
kaplumbagalari agi diye adlandirmak hi de yanli olmazdi. . Suyu mesken
tutmanin ie yaradigi ok aik.

Sika aktarilan yanli bir gre gre, KT olayindan yalnizca kk hayvanlar sag
ikti. Halbuki kurtulanlar arasinda timsahlar da vardi. stelik onlar iri olmakla
kalmiyorlardi, bugn olduklarindan kat iriydiler. Ama genelde, kurtulanlardan
ogunun kk, gze arpmayan, sinsi yaratiklar oldugu dogrudur. . Nitekim
memeli atalarimizin ayirt edici zellikleridir bunlar.

Ama iler yolunda gitmeye balar balamaz, memeliler olaganst bydler. Bu
byme bazen neredeyse gln boyutlara variyordu. Bir sre iin etrafta
gergedan byklgnde hint domuzlari, iki katli evler byklgnde gergedanlar
dolati. . Titanis denilen, uamayan, etobur, dev bi r ku Kuzey Amerika'nin
belki de en yirtici yaratigi oldu. Tm zamanlarin en korkun kuu hi phesiz
oydu. Boyu 3 metre, agirligi 350 kilogramdan fazlaydi.

Bu da bizi nesil tkenileri konusundaki belirsizligin bir diger sebebine getiriyor:
fosil kayitlarinin azligina. . Dnyanin hangi byk doga tarihi mzesine
giderseniz gidin, hemen hepsinde sizi eski kemikler degil, antika modeller
karilayacaktir.

26
Gerek u ki, dinozorlar hakkinda pek bir ey bilmiyoruz aslinda. . Unutmayin,
dinozorlarin Yerkre zerindeki saltanat sresi memel ilerinkinin aagi yukari
misli olmutur.

Yaamin dominant tr olarak varoluumuzun kainilmazligi fikrine o kadar
alimiiz ki, burada bulunuumuzun sadece tam zamaninda uzaydan gelip
Yerkre'ye arpan cisimlerin ve rasgele oluan diger tesadflerin eseri oldugunu
kavramamiz zor. . "nsanlarn bugn burada olmalarnn tek sebebi, soy
izgimizin hi krlmam olmasdr: bizi tarihten silmi olabilecek milyarlarca
noktadan birinde bile krlmam olmas.

Yaam var olmak ister; yaam her zaman var olmak iin yanip tutumaz;
yaamin nesli bazen tkenir. Bunlara bir drdncsn daha ekleyebiliriz: Ve
ogu kez, ileride grecegimiz gibi, tek kelimeyle acayip biiml erde devam eder.

VAR OLMANIN ZENGNL
"Sorun biyolojik eit bolluu deil zaten, taksonomist ktl !

ou canl kktr ve kolayca gzden kaabilir. Pratikte, bu her zaman
kt bir ey degildir. iltenizin iki milyon mikroskobik akara yuvalik ettigini ve bu
akarlarin sabahin krnde vcut yaglarinizi keyifle yudumlamak ve siz bir o yana
bir bu yana dnerken stnzden pul pul dklen tm o lezi z deri paraciklarini
yalayip yutmak zere ortaya iktigini bilseydiniz, yataginizda yle miil miil
uyuyamayabilirdiniz. Sirf yastiginiz bile kirk bin akar barindirabilir. (Onlara gre
kafaniz kocaman, yagli bir bonbon ekeridir.) . Bitli giysileri dk sicakliklarda
yikarsaniz, sadece daha temiz bitleriniz olur.

Doru yerlere bakmyoruz. . tropik yagmur ormanlari yeryznn yalnizca
yaklaik yzde 6'sini kaplar, ama hayvan yaaminin yarisindan fazlasini ve iekli
bitkilerin yaklaik te ikisini barindirir. Gel gelelim bu canlilardan ogu bizim iin
bilinmeligini korumaktadir.

Kimyacilar, kombinatoryal kimya denilen bir yntem kullanarak laboratuarlarda
ayni anda 40.000 bileim retebilirler, ama rasgele rnler olan bu bileimler
genellikle ie yaramaz. Oysa her dogal molekl Economist'in "en stn tarama
program: en az buuk milyar yllk evrim diye tanimladigi sreci oktan
geirmi olacaktir.

Yeterince uzman yoktur. Bulunmasi, incelenmesi ve kaydedilmesi gereken
eylerin sayisi, bu ileri stlenebilecek bilim adami sayisini kat be kat aar.

Dnya gerekten byk bir yerdir.

HCRELER
Dogadaki her hcre bir mucizedir. Hcreleriniz, hepsi de kendini sizin genel
sagliginiza kr krne adami on bin tril yon vatandaa sahip bir lkedir.

27
Dogada, nitrik oksit korkun bir toksin ve hava kirliliginin balica sebeplerinden
biridir. . 1980'lerin ortalarinda nitrik oksidin insan hcrelerinde inanilmaz bir
gayretle retilmekte oldugunu bulguladiklari zaman dogal olarak biraz airdilar.

Yaritan galip ikan tek bir sperm, kendinden 85.000 kat byk bir yumurtayla
kari kariya kalir. . bir insan hcresi yaklaik 20 mikron, yani bir milimetrenin
yzde ikisi geniliktedir. . Deri hcrelerinizin hepsi ldr. . Eger ortalama
irilikte bir yetikinseniz, stnzde 2 kilodan fazla l deri taiyorsunuz demektir
ve bu deriden her gn birka milyar zerre pul pul dklr.

Beyin hcrelerinin mr sizinki yle aynidir. Dogarken size yz milyar kadar beyin
hcresi verilmitir ve lene dek grp greceginiz bu kadardir. Saatte be yz
tanesini kaybettiginiz tahmin ediliyor, dolayisiyla eger dnmeniz gereken ciddi
konular varsa kaybedecek tek bir saniyeniz yok demektir.

Hatta, hibirimizin vcudunda dokuz sene nce de bize ait olan tek bir zerre bile
bulunmadigini ileri srenler olmutur.

. Tek bir su damlasinda bu minik varliklardan 8.280.000 tane (Hollandada
yaayan insan sayisindan fazla) bulundugu hesaplanmiti.

. btn canli maddelerin hcrelerden olutugunu anlamak 1839'da Theodor
Schwann adinda bir Almana nasip ol acakti. . Yaamin kendiliginden
oluamayacagi, nceden var olan hcrelerden dogmak zorunda oldugu, Fransiz
Louis Pasteur'n kilometre tai oluturan bir alimasi sayesinde ancak
1860'larda kesinlik kazandi. Bu inan "hcre kuram diye anilir oldu ve modern
biyolojinin tamamina temel tekil etti.

Ayrica, bir atomun tek bir noktasi bile atil kalmaz. Her yerde faaliyet ve kesintisiz
bir elektrik enerjisi vardir. Kendinizi fena halde elektrikli hissetmeyebilirsiniz,
ama aslinda ylesiniz. Yedigimiz gidalar ve soludugumuz oksijen, hcrelerde
birleip elektrige evrilir.

Boyut ve ekli ne olursa olsun, neredeyse tm hcrel eriniz temelde ayni plana
uygun tasarlanmitir: Bir di kilif ya da zarlari, canli kalmaniz iin gereken
genetik bilgiyi ieren bir ekirdekleri, bu ikisi arasinda da sitoplazma denilen bir
faaliyet alanlari vardir. Hcre zari ogumuzun hayal ettigi gibi ancak keskin bir
igneyle delinebilecek trden, dayanikli, esnek bir kilif degildir. Lipit diye bilinen,
Sherwin B. Nuland'in szleriyle "hafif bir makine yann yaklaik yogunluguna
sahip, yagli bir tr maddeden yapilmitir. Bu size hi inandirici gelmiyorsa,
mikroskobik dzeyde her eyin farkli davrandigini aklinizdan ikarmamaya
aliin. Molekler lekteki her ey iin su dayanikli bir jeldir ve lipit de demir gibi
saglamdir.

ayet bir hcreyi ziyaret edebilseydini z, grecekleriniz hi hounuza gitmezdi.
Atomlarin bezelye byklgnde grndg bir lekte, hcre kabaca 800 metre
apinda bir kre olacaktir. Bu kre hcre iskeleti diye adlandirilan kompleks bir
kiri kafesiyle desteklenmektedir. Hcrenin iinde, bazilari basketbol topu,
28
bazilari araba byklgnde milyonlarca obje, mermi hiziyla vizildar. Orada, drt
bir yandan her saniye binlerce kez vurulup paralanmadan durabileceginiz bir yer
yoktur. Tm zamanlarini orada geirenler iin bile, hcrenin ii ok tehlikeli bir
yerdir. Her bir DNA ipligi, ortalama olarak her 8,4 saniyede bir (gnde on bin
defa) kendisine iddetle arpan ya da dikkatsizce iine dalan kimyasal maddelerin
saldirisina ugrayip zarar grr. Hcrenin telef olmasi istenmiyorsa yaralarinin
abucak dikilip kapatilmasi gerekir.

"Molekler dnya, iinde olup bitenlerin inanlmaz hz sayesinde, daima hayal
gcmzn snrlar tesinde kalacaktr.

. her hcredeki toplam protein molekl sayisi hala en az 100 milyonu bulur.
Bylesine afallatici bir rakam, iimizdeki biyokimyasal etkinligin muazzamligi
hakkinda bize biraz fikir verir.

Kalbiniz btn hcrelerinize taze oksijen temin edebilmek iin saatte 343, gnde
8.000'den fazla, yilda 3 milyon litre (drt olimpik yzme havuz unu doldurmaya
yetecek kadar) kan pompalamak zorundadir. Oksijen mitokondriler tarafindan
alinir. Bunlar hcrelerin enerji santralleridir ve hcrelerdeki sayilan sz konusu
hcrenin ne yaptigina ve mitokondrilerin tutsak bakterilerden evrimletikleri ve
kendi genetik bilgilerini muhafaza ederek, kendi takvimlerine gre blnerek,
kendi dillerini konuarak hcrelerimizde adeta misafir gibi yaadiklari
dnlyor. . Vcudunuza aldiginiz gida ve oksijenin hemen hepsi, i lendikten
sonra mitokondrilere iletilir ve orada adenozin trifosfat (ATP) denilen bir
molekle evrilir.

ATP'den sz edildigini hi duymami olabilirsiniz, ama sizi canli tutan odur. ATP
moleklleri hcre iinde hareket ederek tm hcre sreleri iin enerji temin
eden kk pil takimlaridir aslinda ve sizde onlardan ok vardir. Her an,
vcudunuzdaki tipik bir hcrenin iinde yaklaik bir milyar ATP mol ekl bulunur
ve iki dakika iinde hepsi birden tketilip yerini bir diger bir milyar ATP
moleklne birakir. Her gn vcut agirliginizin yaklaik yarisina edeger miktarda
ATP retir ve tketirsiniz.

Her gn hcrelerinizden milyarlarcasi sizin iyiliginiz iin lr ve artiklari baka
milyonlarca hcreniz tarafindan temizlenir. Hcreler bir saldiri sonucu da lebilir,
mesela enfekte ol duklarinda. Ama genellikle, lmeleri sylendigi iin lrler.
Hatta, yaamalari sylenmedigi, bu ynde baka bir hcreden bir nevi aktif
talimat gelmedigi takdirde, hcreler otomatikman kendilerini ldrr. Tekrar
tekrar gvence verilmeye ok ihtiyalari vardir onlarin.

Bir hcrenin, nadiren rastlandigi gibi, kendisi iin tayin edilen biimde lmek
yerine ilginca blnmeye ve ogalmaya balamasiyla ortaya ikan sonuca
kanser deriz.

Ortalama olarak, her 100 milyon milyar hcre blnmesinden yalnizca biri, habis
ikarak kansere yol aar. Kanser, kelimenin tam manasiyla kt anstir.

29
Bu sinyallerin ogu, hormonlar denil en kuryeler tarafindan ulatirilir.

Bu konunun belki de en arpici yani, btn bunlarin temel ekim ve i tim kurallari
diinda hibir ey tarafindan ynetilmeyen sonsuz bir tesadfler zincirinden,
rasgele meydana gelen akil almaz eylemlerden ibaret olmasi. Hcresel
eylemlerden hibirinin arkasinda dnen bir varligin olmadigi ok aik. Her ey
kendiliginden oluyor, sorunsuzca ve tekrar tekrar.

Bir sngeri kalburdan geirerek hcrelerine ayirdiktan sonra hepsini bir solsyona
atarsaniz, hcreler gerisin geriye bir araya gelerek yeni batan snger halini alir.

Ite btn bunlar, . bir molekln bainin altindan ikar. Biz ona DNA deriz .

DARWINN BENZERSZ FKR
Denize aildiklarinda Fitroy yalnizca yirmi , Darwin ise sadece yirmi iki
yaindaydi.

1830'larda evrim oktan onlarca yillik bir kavram halini almiti. . Malthus bu
kitapta gida maddelerindeki artilarin matematiksel sebeplerden dolayi nfus
artiina asla yetiemeyecegini ileri sryordu.

Darwin, Survival of the Fittest (en iyi uyum saglayan yaar) ifadesini,
(begendigini belirtmi olmakla birlikte) hibir yapitinda kullanmamitir. Bu ifade,
On The Origin of Species'in yayinlanmasindan be sene sonra, yani 1864'te,
Principles of Biology (Biyolojinin Ilkeleri) adli yapitta Herbert Spencer tarafindan
icat edildi.

1844'de yani notlarini ortaliktan kaldirdigi sene, Vestiges of the Natural History of
Creation (Yaratiliin Dogal Tarihinin Izleri) adli bir kitap dnce dnyasinin
byk kesimini fkeyle ayaga kaldirdi. Kitapta, insanlarin ilahi bir yaraticinin
yardimi olmadan daha aagi dzeydeki primatlardan evrimlemi olabilecekleri
ileri srlyordu. . Halbuki yazar, Robert Chambers adinda baarili ve genellikle
iddiasiz bir Isko yayinciydi ve kendini n plana ikarmak istememesinin kiisel
oldugu kadar pratik bir sebebi de vardi: irketi kutsal kitaplarin balica
yayimcilarindan biriydi.

Darwin, fikirleri yznden vicdan azabi ekmekten kendini hi alamadi.
Kendinden "eytan'n Vaizi" diye bahsetti ve kuramini aiklamanin "bir cinayeti
itiraf etmeye benzedigini syledi.

. fosil kanitlariyla hemen hi desteklenmiyordu. Darwin'in daha dnceli
eletirmenleri, kuramin aika ngrdg ara gei formlarinin nerede oldugu
sorusunu yneltiyorlardi ona. Madem ki durmadan yeni trler evrimle mekteydi,
fosil kayitlarina gemi bir sr ara form olmal iydi ama yoktu. Hatta, o zamanlar
mevcut olan ve sonra da uzun mddet degimeyen fosil kayitlari, mehur
Kambriyen patlama anina kadar hi yaam belirtisi gstermiyordu.

30
Tesadfen 1861'de, ihtilafin ayyuka iktigi bir dnemde, Bavyerada antik bir
Archaeopteryx'in kemikleri iiler tarafindan bulununca, tam da byl e bir kanit
elde edilmi oldu. Archaeopteryx yari-ku yari-dinozor bir yaratikti. (Kulara zg
tyleri vardi, ama ayni zamanda dileri de vardi.) Bu gayet etkileyici ve faydali
bir bulutu ve nemi ok tartiildi, ama tek bir kefin belirleyici olmasi
beklenemezdi.

Ama imdi Darwin diye biri ikmi, elinde hi kanit olmadigi halde, ilk denizlerin
mutlaka bol bol yaam barindirmi olmasi gerektigini ve bunu sadece imdilik
kefedememi oldugumuzu, nk her nedense bu canl ilarin fosil olarak
muhafaza edilmedi gini iddia ediyordu. "Baka trl olmasna imkan yok, diye
israr ediyordu Darwin. "Bu mesele imdilik izahsz kalmak zorunda; ve burada
benimsenen grlere kar geerli bir argman olarak i leri srlebilir," diye
drste hak veriyor, ama alternatif bir olasiligi dikkate almayi da reddediyordu.

. Huxley, Darwinin bu israrindan holanmiyordu nk o bir saltasyonist
(siramaci), yani evrimsel degiimlerin yava yava degil, aniden olutugu fikrine
inananlardandi.

Jenkin, bir ana ya da babadaki oluml u bir niteligin sonraki nesillerde
dominantlamayacagina, tam tersine karma kalitim yoluyla seyrelecegine dikkat
ekti. . Ite bu yzden, Darwin'in kurami bir degiim degil, istikrar reetesiydi.
. Dogal seme yasasinin ileyebilmesi iin, farkina varilmami, alternatif bir
mekanizmanin var olmasi gerekiyordu.

Gen kelimesini hi kullanmadi. Bu terim ancak 1913' te Ingilizce bir tip
szlgnde icat edildi. Ama dominant (baskin) ve resesif (ekinik) terimleri
Mendelin buluuydu. Her tohumun, biri dominant, biri resesif olmak zere iki
"faktr ya da onun tabiriyle "element" ierdigini ve bu faktrlerden oluan
kombinasyonlarin tahmini mmkn kalitim modelleri retti gini saptamiti.

Sonularini kesin matematiksel formllere aktardi. Mendel bu deneylerle toplam
sekiz sene ugratiktan sonra sonularini iekler, misir ve diger bitkiler zerinde
yaptigi benzer deneylerle dogruladi.

Darwin ile Mendel, farkinda olmadan, el ele vererek yirminci yzyilin btn
yaam bilimlerine zemin hazirladilar. Darwin tm canli varliklarin akraba
oldugunu ve hepsinin tek bir ortak atadan zamanl a eitlenerek ortaya iktigini
anlarken, Mendel'in alimalari bunun nasil olabilecegini aiklayan mekanizmayi
temin etti.

Herkes insanlarin maymunlardan tredigi grnn Darwin'in argmaninda yer
aldigini zanneder, halbuki onun tek bir kinaye diinda hibir sznde byle bir
iddia yoktu.

. birbirinden ok farkli rivayetler vardir. En poplerlerinden birine gre,
Wilberforce hizini alamayip alayci bir glmsemeyl e Huxley'ye dnd ve
maymunlarla akrabaliginin bykanne tarafindan mi yoksa bykbaba tarafindan
31
mi geldigini sordu. . Huxley, ciddi bilimsel tartimalara sahne olmasi gereken bir
mecliste nfuzunu cahilce zirvalamak iin kullanan birinin akrabasi olmaktansa
bir maymunun akrabasi olmayi yegleyecegini syleyerek karilik verdi.

Darwin maymunlarla akrabaligimiza olan inancini nihayet 1871'de The Descent of
Man (Insanin Treyii) adli yapitinda aiga vurdu. . Solucanlarin toprak verimi
aisindan ne hayati bir nem taidigini anlayan ilk kii oldu.

YAAMIN Z
Gnmzde akillica bir tedbirle yasaklanmi olmakla birlikte bir miktar ensestin,
hatta bir hayli ensestin yardimi olmasaydi, imdi burada olamazdiniz. Soyunuzda
bu kadar ok sayida ata olduguna gre, gemite anne tarafindan birok
akrabaniz baba tarafindan birok uzak akrabanizla birleip remi olmali. .
Hepimiz, kelimenin tam anlamiyla aileyiz.

Genlerinizi baka herhangi bir insanin genleriyle karilatirirsaniz, ortalama yzde
99,9 oraninda ayni ikacaktir. Bizim bir tr olmamizi saglayan da budur.

Her hcrede bir ekirdek ve her bir ekirdegin iinde kromozomlar vardir: yirmi
annenizden, yirmi babanizdan gelen kirk alti komplekslik demeti.

Kromozomlar sizi oluturmak ve yaatmak iin gereken bilgi btnn eksiksiz
olarak ierir ve uzun DNA ipliklerinden oluur. Deoksiribonkleik asit ya da DNA
denilen bu kk mucizevi kimyasal madde, yeryzndeki en olaganst molekl
diye nitelendirilmitir.

DNA'nin tek bir varolu amaci vardir: daha fazla DNA retmek. Ve iinizde
barindirdiginiz DNA miktari az buz degildir. Hemen her hcrenize yaklaik 2
metre uzunlugunda DNA sikitirilmitir. Her bir DNA parasi 3,2 milyar harf kadar
ifre ierir.

DNA'nin kendisi canli degildir. DNA, cinayet soruturmalarinda DNA'nin oktan
kurumu kan yada meni lekelerinden ayrilabilmesinin ve eski Neandertal'lerin
kemiklerinden zenle ikarilabilmesinin sebebi budur. Bylesine esrarengizce
kisitli, daha dogrusu tek kelimeyle cansiz bir maddenin nasil olup da yaamin
zn oluturabileceginin bilim adamlarinca neden bu kadar ge anlailabildigi de
bylece aiklanmi olur.

nk ok basitti. Nkleatidler denilen drt tanecik temel bileeni vardi. Yalnizca
drt harf ieren bir alfabe kullanmaya benziyordu bu. Bylesine basit bir
alfabeyle yaamin yksn yazmak nasil mmkn olabilirdi ? (Nasil olacak,
Mors alfabesinin basit nokta ve izgil eriyle kompleks mesajl ar yaratmaya ok
benzeyen bir ekilde tabii: onlari birletirerek.)

Kanitlar, DNA'nin yaam iin son derece nemli bir sre olan protein yapimiyla
bir ekilde alakali oldugunu akla getiriyordu. te yandan proteinlerin ekirdek
diinda, yani oluumlarini ynettigi farz edilen DNA'dan epey uzakta yapilmakta
oldugu da ok aikti.
32

DNA'nin nasil olup da proteinlere mesaj ulatiriyor olabilecegini kimse
anlayamiyordu. Bu sorunun yaniti, artik bildigimiz zere, ikisi arasinda tercman
olarak etkinlik gsteren RNA ya da ribonkleik asitti. . RNA, ribozom adi verilen
bir nevi kimyasal yazmanla aliarak, bir hcrenin DNA'sindan gelen bilgiyi
proteinlerin anlayip degerlendirebilecegi terimlere tercme eder.

Morgan, resmi adi Drosophila melanogaster olan, ama genellikle meyve sinegi
(ya da sirkesinegi, muz sinegi veya p sinegi) olarak bilinen, minik, narin bi r
canliyi kendine denek olarak semiti.

Nihayet ani ve tekrarlanabilir bir mutasyon, her zamanki gi bi kirmizi degil, beyaz
gzl bir sinek ortaya iktiginda, Morgan'in, pes etmesine ramak kalmiti. Bu
mthi keiften sonra Morgan ve yardimcilari, kalitimsal bir zelligi birbirini
izleyen nesiller boyu takip edebilmelerini saglayan, kullanili biim bozukluklari
retebildiler.

1944'te, . zararsiz bir bakteri eidi yabanci DNA'yla aprazlanarak kalici olarak
bulaicilatirildi. Bylece DNA'nin pasif bir moleklden te bir ey oldugu ve
kalitimda aktif rol stlendigine kesin gzyle bakilabilecegi kanitlanmi oldu.

Pauling, son derece parlak geen kariyeri boyunca (biri 1954'te kimya dl,
digeri 1962'de bari dl olmak zere) iki Nobel dl kazanacakti, ama
DNA'nin yapisinin ikili degil, l sarmal olduguna inandigindan, dogru yolu hibir
zaman bulamadi. ... Pauling, yurtdiina ikmasina izin verilemeyecek kadar
liberal grl oldugu gerekesiyle, New York'taki Idlewild Havaalani'nda
durdurulup pasaportuna el konuldu.

Genler protein yapim talimatlari olmaktan ibarettir. Ne bir eksik, ne bir fazla.
Bunu kr krne bir sadakatle yaparlar. Bu bakimdan bir piyanonun tularini
andirirlar: Her biri tek bir notadan baka hibir ey alamaz. Besbelli biraz
monoton bir i tir bu. Ama genleri tipki bir piyanonun notalarini birletirir gibi
birletirdiginiz an, sonsuz eitte akor ve melodi yaratabilirsiniz. Btn bu genleri
bir araya getirdiginizdeyse, (ayni metaforu srdrrsek) insan genomu diye
bilinen byk varolu senfonisini elde edersiniz.

Genomu anlamanin alternatif ve daha yaygin bir yolu ise, onu vcut i in bir nevi
talimatname olarak grmektir. Byle ele alindiginda, kromozomlar kitabin
blmleri olarak, genlerse belirli protein yapim talimatlari olarak hayal edilebilir.
Talimatlari yazmak iin kullanilan szckler kodonlar, harflerse bazlar diye bilinir.
Bazlar, yani genetik alfabenin harfleri, bir iki sayfa nce bahsi geen drt
nkleotidden oluur: adenin, timin, guani n ve sitozin.

Insan Genomu Projesi' nin amaci da ite bu ifreyi zmektir.

DNA'nin asil ihtiami kopyalanma tarzinda yatar. Yeni bir DNA molekl retme
vakti geldiginde, merdiven kollarini oluturan iki iplik, bir ceketin fermuari gibi
33
ortadan ikiye blnr ve her yarisi yeni bir ortaklik oluturmak zere diger
yansindan uzaklair.

ogu zaman DNA'miz amaz bir dogrulukla kopyalanir, ama ok nadiren,
yaklaik olarak milyonda bir defa, bir harfin yanl i konuma yerletigi olur. . SNP
sizi bir hastaliga yatkin kilabilir, ama ayni ekilde, kk bir avantaj da
saglayabilir. . Zamanla bu hafif modifikasyonlar hem bireylere, hem de
nfuslarda birikerek her iki sinin de ayirt edici zel liklerine katkida bulunur.

Kopyalanmada dogrularla yanlilar arasinda hassas bir denge vardir. ok fazla
hata oluursa organizma fonksiyonunu kaybeder, ok az hata oluursa
adaptasyon yeteneginden yoksun kalir. . Darwin'in dogal seme yasasi bizi ite
byle denetler. Neden birbirimize bu kadar ok benzedigimizi de aiklamaya
yarar. Evrim sizin ok farkli olmaniza asla izin vermeyecektir, yeni bir tre
dnmediginiz takdirde tabii.

Alti milyar genomumuz var. Hepimiz yzde 99,9 oraninda ayniyiz, ama te
yandan, biyokimyaci David Cox'un szleriyl e "tm insanlarn hibir ortak ynleri
bulunmadn da syleyebilir ve sonuna kadar hakl olursunuz.

DNA'mizin ogu kendini size degil kendine adamitir: O sizin ogalmanizi
saglayan bir makine degil, siz onun ogalmasini saglayan bir makinesiniz. Yaam,
hatirlayacaginiz gibi, sadece var olmak ister ve bu istegi DNA yerine getirir.

. insan genlerinin neredeyse yarisi kendi kendini kopyalamak diinda hibir ey
yapmaz.

Tm organizmalar bir bakima genlerinin klesidir: Som baliklarinin, rmceklerin
ve baka sayisiz yaratigin iftleme srecinde lmeye hazir olmasinin sebebi de
budur. reme ve genlerini aktarma arzusu dogadaki en gl drtdr. Sherwin
B. Nuland'in ifadesiyle: "mparatorluklar ker, idler patlar, byk senfoniler
yazlr ve hepsinin arkasnda, doyurulmak isteyen tek bi r igd vardr.
Evrimsel aidan bakildiginda seks, bizi genetik malzememizi aktarmaya tevik
eden bir dl mekanizmasindan ibarettir aslinda.

Her alanda emek veren aratirmacilar, hangi organizma zerinde aliirlarsa
alisinlar, ister iplik solucani, ister insan her canlida temelde ayni genleri
incelemekte olduklarini anladilar. Yaam, grne bakilirsa, tek bir mavi
kopyadan ogaltilmiti.

Hepsi de tek bir dllenmi yumurtadan dogan ve tipatip ayni DNA'yi taiyan
milyarlarca embriyo hcresi nereye gidecegini ve ne yapacagini nasil bilir ?
Hangisinin bir karaciger hcresi, hangisinin elastik bir sinir hcresi, hangisinin bir
kan kabarcigi ve hangisinin irpan bir kanat stndeki pirilti kirintisi olmasi
gerektigini nereden anlar ? Onlara talimat veren ey hox-genleridir. Hox genleri
bunu tm organizmalar iin aagi yukari ayni ekilde yapar.

34
Bizim kirk alti kromozomumuz vardir, halbuki bazi egrelti otlari alti yzden fazla
kromozoma sahiptir.

Demek ki, nemli olan ka gene sahip oldugunuz degil, genlerinizi nasil
kullandiginiz.

Ne yazik ki, birbirinden bagimsiz alian 35.000 gen, yetki n bir insanoglunu
oluturan trden fiziksel kompleksligi retmeye asla yetmez. Ite bu yzden,
genlerin ibirligi yapmasi gerektigi ok aiktir. Hemofili, Parkinson, Huntington ve
kistik fibrosis gibi birka hastaliga belli bazi disfonksiyonel genler sebep olur, ama
ekseriyetle, yikici genler bir tre ya da nfusa kal ici biimde musallat olmaya
firsat bulamadan dogal seme tarafindan ayiklanir. Kaderimiz sagligimiz ve hatta
gz rengimiz, belirli genler tarafindan degil ogunlukla birlikte alian gen
gruplari tarafindan belirlenir.

Genom, insan vcudunun para listesi gibi: Bize neden yapilmi oldugumuzu
syler, ama nasil alitigimiz konusunda hibir aiklamada bulunmaz.

Ve imdiki hedefimiz insan proteomunu deifre etmek. Bu yle yeni bir kavram
ki, on sene nce proteom diye bir terim bile yoktu. Proteom, proteinleri yaratan
bilgi ktphanesidir.

Proteinler, hatirlarsaniz, tm canli sistemlerin beygirleridir. Her an her hcrede
yz milyon kadar protein ibainda olabilir.

Onlari harekete geirmek genellikle ok kolaydir. Itiginiz bir bardak arap dahi,
Scientific Americanin belirttigi gibi, sisteminizdeki protein sayisini ve eitlerini
nemli lde degitirmeye yeter.

Hcrelere can veren btn bu minik, kusursuz kimyasal sreler (nkleotidlerin
ibirliki abalari, DNA'dan RNA sentezlenii) yalnizca bir defa evrimlemi ve o
zamandan bu yana doganin tamaminda olduka sabit kalmitir. . "E. coli
bakterisi iin geerli olan her ey filler iin de geerli olmal, hatta daha da
geerli.

Her canli varlik, ayni orijinal planin dikkatle ilenmi bir eitlemesidir. Insanlar
olarak yalnizca nicelik farkliliklarindan ibaretiz. . Ne gariptir ki, sebze ve
meyvelerle bile yakin akrabayiz. Bir muzun iinde olup biten kimyasal
fonksiyonlarin neredeyse yarisi, sizin iinizde olup biten kimyasal fonksiyonlarla
temelde aynidir.

unu ne kadar tekrarlasak az: Btn canlilar birdir. Bu cmle, gelmi gemi en
derin gerektir ve galiba sonsuza dek yle kalacaktir.




35
V VI I
B B Z ZE E G G D DE EN N Y YO OL L

BUZ DEVR
1815'te Endonezya'daki Sumbawa Adasi'nda, grkemli Tambora Dagi'nin .
patlamasi . Iki yz kirk kilometrekp kl, toz ve kum dumani atmosfere kariip
gne iinlarini bloke etmi ve Yerkre'nin sogumasina neden olmutu. . Bahar
hi gelmedi, yazin hava hi isinmadi. 1816 yazsiz sene oldu. Ekinler her yerde
sararip, soldu. . Her eye ragmen kresel sicaklik yalnizca 1 santigrat derece
dt.

. son derece yksek standartli bir yapit olarak kabul grmeye baladi. Sonradan
Croll'un bir akademisyen degil, bir hademe oldugu ortaya ikinca, biraz akinlik
ve belki biraz da utan yaandi tabii. . Yerkre yrngesinin eklindeki periyodik
degiimlerin (yrngenin eliptik, yani oval imsi iken neredeyse dairesel bir ekil
almasinin ve sonra yeniden eliptiklemesinin) buzul aglarinin balayi ve
bitilerini aiklayabilecegini ne sren ilk kiiydi.

Ekvator civari dahil hemen her yerde buzullara alamet eden kanitlar bulmaya
balamiti.

Buz katmanlarinin oluum sebebi ille de yagan karin miktari degil, miktari ne
kadar az olursa olsun, karin yagdigi yerde kaldigi geregidir. Sicakligin mevsim
normallerinin altinda seyrettigi tek bir yazin bile bir buzul agini balatabilecegi
dnlyor.

Gerek u ki, bugn halen bir buzul agi yaadigimiz sylenebilir.

Tarihinin byk blm boyunca, yani olduka yakin bir gemie kadar; Yerkre
hibir yerde buz barindirmayacak lde sicak olma egilimindeydi. Iinde
bulundugumuz buzul agi (buzul blm hatta) yaklaik kirk milyon yil nce
baladi ve kah "ldrc derecede-fena" kah "hi fena olmayan dnemler ierdi.
. Ama grne bakilirsa aagi yukari son 2,5 milyon yildir, yani modern
insanlarin atasi olan Homo erectus' un Afrika'da ortaya ikiindan bugne, en az
on yedi agir buzul dnemi geirmiiz. Iinde bulundugumuz buzul aginin sik sik
itham edilen iki sorumlusu, Himalayalarin ykselii ve Panama Kistaginin
oluumudur. Bunlardan birincisi hava akimlarini, ikincisiyse okyanus akintilarini
bozdu. Bir zamanlar bir ada olan Hindistan son kirk be milyon yildir Asya kara
ktlesinin iine dogru 2.000 kilometre sokularak yalnizca Himalayalari degil,
arkasindaki Tibet platosunu da ykseltti. Hipoteze gre, ykselen cografya havayi
serinletmekle kalmadi, rzgarlari saptirip Kuzey Amerika'ya dogru esmelerine yol
aarak bu blgenin uzun sreli soguklara maruziyetini artirdi. Sonra, yaklaik be
milyon yil ncesinden itibaren, Panama denizden ykseldi ve kuzey ile Gney
Amerika arasindaki bolugu kapatip Pasifik'le Atlantik arasindaki iliklatirici
akintilarin dolaimini bozarak, dnyanin en az yarisinin yagi kaliplarini degitirdi.
Bu degiimin sonularindan biri Afrika'nin kurumasi oldu ve bu da maymunlarin
agalardan inip, yeni oluan savanlarda yeni bir yaam tarzi aramalarina yol ati.
36

Eger Yerkre tamamen donduysa, . nasil olup da yeniden isinabildi ? . Yardim
belki de dnyamizin eriyik haldeki iinden geldi . Yani kurtaricimiz volkanlar
oldu: Buza gml yzeyi kirip diari fikirdilar, muazzam miktarlarda isi ve gaz
pompalayarak karlari eritip atmosferi yeniden oluturdular. Ne ilgintir ki, bu
hiper soguk dnemin sonuna damgasini vuran olay Kambriyen patlamadir:
yaam tarihinin ilkbahari yani.

Uzunca bir mddet, buzul aglarina yz binlerce yil sren aamalarla yava yava
girip iktigimiz dnld, ama artik bunun byle olmadigini biliyoruz.
Grnland'dan temin edilen buz ekirdekleri sayesinde, yz bin yili akin bir sreyi
kapsayan ayrintili bir iklim kaydimiz var ve bu kaydin izdigi tablo hi de i aici
degil: Yerkre'nin, yakin tarihinin byk blm boyunca uygarliklarca algilanan
istikrarli ve durgun gezegenle hi alakasi olmadigini, bir isinip bir soguyan iklim
dnemlerine sik sik girip iktigini gsteriyor.

ESRARENGZ K AYAKLI
* eksik halka: insanms maymunlarla insanlar arasndaki gei formu olduu
varsaylan hayvan

. Huxley, sz konusu askerin l mcl bir yara almi olmasina karin uurumdan
yukariya on sekiz metre tirmanmi, giysilerini ikarip zel eyalarindan
kurtulmu, magara giriini siki siki kapami ve kendi kendini yarim metre topraga
gmm olmasini son derece arpici buldugunu alayla ifade etti. Neandertal'in
firlak alin ikintisina kafa yoran bir diger antropolog, bu ikintinin yanli kaynami
bir n kol kiriginin acisi yznden uzun sre ka atmaktan ileri geldigini
savundu. (Otoriteler, ilk insanlar fikrini reddetmeye can attiklarindan, genellikle
en mantikdii olasiliklari bile benimsemeye raziydilar. Iskelet ilk Cro-Magnon
Insanlarindan birine aitti asl inda.)

Kemik abucak "Cava nsan" olarak benimsendi. Bugn onu Homo erectus diye
taniyoruz.

Dart, Taung kafatasinin Dubois'in Cava Insani gibi Homo erectus'a degil daha
eski, daha maymunumsu bir yaratiga ait oldugunu bir bakita anladi. Yaini iki
milyon yil olarak belirledi.

Bu konulari hkme baglayan merkezi bir otorite yok. Bir isi m ancak genel
mutabakat saglandigi takdirde kabul gryor, o da pek saglanamiyor zaten.

Sorunun byk blm, paradoksal grnse de kanit kitligindan kaynaklaniyor.

Oysa insanin tarih ncesi hakkinda anlayabildiklerimizin tamami, bu birka milyar
varliktan belki en fazla be bin tanesinin ogunlukla un ufak olmu kalintilarina
dayaniyor.

Insanlar Hominidae familyasina dahil edilmitir. Hominidae maymunu sper-
familyasinin adidir ve bizi de kapsar.
37

Grcistan'da yaklaik 1,7 milyon yil ncesine tarihlendirilmi insan kafataslari
var, ama bu tarihe en yakin olan ve kitanin br ucundaki Ispanya'da bulunan
kalintilar 800.000 yil ncesine ait. Yani neredeyse bir milyon yillik bir gedik var
arada. . "Btn trlerin tarihlerini i te byle blk prk paral ardan
karmaya, alyoruz. neyle kuyu kazmak gibi bir ey bu. Birok eski tr
arasndaki ilikiler hakknda aslnda ok az fikrimiz var. Hangileri sonunda bi ze
evrimleti ve hangileri evrimin kmazlar olarak kald ? Bazlar muhtemelen ayni
trler olarak grlmeyi bile hak etmiyor.

Dogrulugundan emin olunabilecek veriler bu kadar azken bilim adamlari yakin
evrede bulunmu baka objeleri temel alan varsayimlar retmeye ogunlukla
mecbur kalirlar ve bunlar da cesur tahminler olmaktan teye gitmeyebilir.

"Yeni kantlara dair ilk yorumlarn ou zaman bulucusunun nyarglarn dorular
nitelikte ol mas fevkalade ilgintir.

Insanin tarih ncesi hakkinda, bir tarih ncemizin muhakkak var oldugu geregi
diinda, bir yerlerde birilerinin itiraziyla karilamadan sylenebilecek ok az ey
var. Bunu aklimizda tutarak zetlersek, kim oldugumuz ve nereden geldigimiz
hakkinda bildigimizi sandigimiz tek ey kabaca undan ibarettir:
Organizmalar olarak tarihimizin ilk yzde 99,99999'u sresince, empanzelerle
ayni soyu paylatik. empanzelerin tarih ncesi hakkinda bilinenler yok denecek
kadar azdir, ama onlar o zaman neydiyse ler, bizler de oyduk. Derken, yaklaik
yedi milyon yil nce ok nemli bir ey oldu. Afrika'nin tropik ormanl arinda yeni
bir canli toplulugu ortaya ikip, aik savanlarda dolanmaya baladi.

Bunlar Australopithecus'lardi ve sonraki be milyon yil boyunca dnyanin
dominant insansi trleri olacaklardi. . ama hepsi de iki ayak stnde
yryebiliyordu.

Dnyanin en mehur insansi kalintilari, 1974'te Donald Johanson liderligindeki bir
ekip tarafindan Etiyopya'daki Hadar'da bulunan 3,18 milyon yillik bir
Australopithecus'a ait olanlardir. . Bu iskelet herkese Lucy olarak taninip
benimsendi.

Lucy ufacik tefecik bir eydi: Yalnizca bir metre boyundaydi. Yryebiliyordu,
ama bunu ne kadar iyi yaptigi ayri bir tartima konusudur.

Insan vcudunda 206 kemik vardir, ama bunlardan birogu birbirine etir. Eger
bir rnegin sol kala kemigi elinizdeyse, boyutlarini bilmek iin sag eine
ihtiyaciniz yoktur. Btn gereksiz kemikleri ikarirsaniz, geriye toplam 120 kemik
kalir, yani yari-iskelet denilen ey.

. Johanson onu neeyle yanitlayarak, el ve ayaklardaki 106 kemigi hesaba
katmadigini syler. Bunlar vcuttaki toplam kemi k sayisinin yarisindan fazladir.
stelik, Lucy'nin en tanimlayici zelliginin degiim halindeki bir dnyayla baa
38
ikabilmek iin el ve ayaklarini kullanmasi oldugu dnlrse, olduka neml i
bir yandir bu.

New-York'taki Amerikan Doga Tarihi Mzesi'nde, bu iki Austral opithecus'un
kllerin zerinden gei anini temsil eden bir dioramasi vardi. . Bu dioramayi
yeniden yapacak olsaydim, sanirim onlari birazcik daha maymunumsu ve daha az
insani yapardim. Bu yaratiklar insan degildi. Iki ayakli maymunlardi onlar.

"Lucy'nin ve soydalarnn, hareket kabiliyeti asndan modern insanlarla alakas
yoktu. diye diretir Tattersall. "Bu insanslar ancak aal habitatlar arasnda gidip
gelmek zorunda kaldklar zaman gayri ihtiyari olarak iki ayak zerinde
yryorlard, bunu yapmaya onlar kendi anatomileri zorluyordu. Johanson bunu
kabul etmez. "Lucy'nin kalalar ve leen kemiinin adale dzeni, diye yazmitir,
"aalara trmanmay modern insanlar iin olduu kadar Lucy iin de
zorlatrrd.

. yaklaik 7 milyon yillik bir insansiyi gn iigina ikartti ve onu Sahelanthropus
tchadensis olarak adlandirdi (Bazi eletirmenler onun insan degil, bir erken
maymun olduguna dolayisiyla Sahelpithecus diye adlandirilmasi gerektigine
inanir.) Bunlarin hepsi de erken yaratiklardi ve olduka ilkeldiler, ama iki ayak
stnde yryorlardi. Ve bunu yapmaya daha nce zannedildiginden ok daha
erken balamilardi.

Bipedalizm (iki ayakla yrme), talepkar ve riskli bir stratejidir. Legen kemiginin
yeniden ekillenerek tam bir yk taima aracina dnmesini gerektirir. Gereken
gcn muhafazasi iin, dogum kanali nispeten dar olmak zorundadir. Bunun
derhal ortaya ikan iki nemli neticesi ve uzun vadeli bir diger neticesi daha
vardir. Birincisi, anneye dogum sirasinda byk aci verir ve hem anne ii n hem
de bebek iin lm riskini byk lde artirir. Ikincisi, bebegin kafasinin
bylesine dar bir araliktan geebilmesi iin, beyni hayli kkke n ve dolayisiyla
hala acizken dogmasi icap eder. Yani uzun sre bakima muhta olacaktir. Bu da
erkekle dii arasinda saglam bir bagliligi art kilar.

O halde Lucy ve soydalari agalardan neden indiler ve ormanlardan neden
iktilar ? Belki de baka areleri yoktu.

Beynin mutlak byklg size her eyi anlatmaz . nemli olan, beynin greceli
boyutudur.

Adini siralayabileceginiz hemen her byk hayvan bizden daha gl, daha hizli
ve daha dilidir. Saldiriyla karilatigimiz modern insanlar olarak yalnizca iki
avantajdan yararlaniriz: Gl bir beynimiz vardir, onu kullanarak stratejiler
planlayabiliriz. Bir de karimizdakinin canini yakacak nesneler firlatabilmemizi
saglayan ellere sahibiz.

yle anlailiyor ki, milyon yil ncesiyle iki milyon yil ncesi arasinda bir
noktada, ayni anda Afrika'da yaayan belki alti tip insansi vardi. Ama neslini
39
srdrmek bunlardan ancak birine nasip ol acakti: yaklaik iki milyon yil nce
adeta bir sis perdesinin iinden ikagelen Homo'ya.

"Belki de diye neriyor Matt Ridley, "onlar biz yemiizdir.

"Bildiimiz kadaryla, insan beyinlerinin neden bydn aklayan hibir
zorlayc sebep yok, diyor Tattersall. Byk beyinler talepkar organlardir: Vcut
ktlesinin yalnizca yzde 2'sini oluturur; ama enerjisinin yzde 20'sini bir irpida
tketirler. Yakit olarak kullandiklari maddeler konusunda da ni speten seicidirler.
Bir daha agziniza hi yag koymasaniz mesela, beyniniz bundan ikayeti olmaz,
nk yaga zaten elini srmez. Diger organlara kazik atmak pahasina, bol bol
glikoz ister.

"nsanlar iin kabul en zor fikirlerden biri de, diyor, "bizim hibir eyin zirvesi
olmadmzdr. Bugn burada oluumuzun kanlmaz olan hibir yan yoktur.
Evrimi neticede bizi retmek zere programlanm bir sre olarak dnmeye
eilimli olmamz, ksmen insanlk kibrimizden kaynaklanr.

Her insansi tr, geliim bayragini bir yere kadar taidiktan sonra daha gen ve
taze bir koucuya teslim etmiti. Oysa imdi, bu erken formlardan birogunun
hibir yere ulamayan tali yollar izledigine kesin gzyle bakiliyor.

Ne ansliyiz ki, ilerinden biri dogru yolu bulmayi baardi: Alet kullanan bir
gruptu bu. Adeta gkten zembille inmi ve hakkinda ok tartiilan gizemli Homo
habilis'le akimiti. Bu yaratik Homo erectustu.

. neredeyse eksiksiz bir Homo erectus iskeleti bulunca hayretler ii nde kaldilar.
1,54 milyon yil nce lm, dokuz ila on iki yalarinda bir erkek ocuguydu bu.

Bu da bize, her eyden nce, Homo-erectus'un et yedigini gsteriyordu. stelik
demek ki biri ona bakmiti. Insansi evriminde efkatin gn iigina ikan ilk
gstergesiydi bu.

Homo erectus' lara ait kafataslarinin bir Broca alani ierdigi de kefedildi. Broca
alani, beynin n lopunda bulunan, konuma yetisiyle al akali blgedir.

Kesin olan tek ey, bir milyon yili hayli akin bir sre nce, yeni, nispeten
modern, iki ayak stnde yryen insansilarin Afrika'dan ayrilip, yerkrenin drt
bir yanina cesurca dagilmi olduklari.

. geliimini tamamlami modern insana kadar, be milyon yildir devam eden
btn bu evrimsel sre, yzde 98,4' genetik olarak hala modern empanzeden
ayirt edilemeyen bir yaratik retti. Yani bir zebrayla bir at arasindaki ya da bir
yunusla bir musur arasindaki fark, uzak atalarinizin dnyayi ele geirmek zere
yola iktiklari zaman geride biraktiklari tyl yaratiklarla sizin aranizdaki farktan
daha byktr.


40
YERNDE DURAMAYAN MAYMUN
. okyanus yolculuguna uygun tekneler yapip, ada kitalarda kolonilemek iin
gereken trden ibirliki icraatlara girimek yle dursun, 60.000 yil nce
insanlarin konuabildigini bile gsteren hibir kanita rastlanmamitir.

. antropologlar Papua Yeni Gine'ye ilk gittiklerinde i kesimlerin yksek
blgelerinde tatli patates yetitiren insanlar bulduklarini biliyor muydunuz ? .
Tatli patates de Gney Amerika' ya mahsus bir sebzedir. . kesin olan u ki,
insanlar geleneksel kuramlarin ngrdgnden ok daha uzun zamandir hatiri
sayilir bir cretle dolaiyorlar yeryznde. Bilgilerini oldugu kadar genlerini de
paylatiklari muhakkak.

Irak'la Vietnam arasindaki yaklaik 5.000 kilometrelik mesafe iinde, biri
Hindistan'daki o tek fosil, di geri de zbekistan'dan ikarilan bir Neandertal olmak
zere yalnizca iki fosil bulunmutur.

Insanlarin yeryzndeki hareketlerini aiklayan ve bu alanda faaliyet
gsterenlerin ogundan hala kabul gren geleneksel kuram, onl arin Avrasya'ya
iki dalga halinde yayildiklarini ileri srer. Ilk dalga, yaklaik iki milyon yil
ncesinden balayarak Afrika'yi hayret verici bir hizla, hatta neredeyse bir tr
olarak ortaya ikar ikmaz terk eden Homo erectus'lardan oluuyordu.

Derken, yz bin yili akin bir sre nce, bugn yaayan herkesin atasi olan daha
akilli ve daha kivrak bir yaratik tr, Afrika ovalarinda ortaya ikti ve ikinci bir
dalga halinde yeryzne yayilmaya baladi. Kurama gre, bu yeni Homo
sapiens'ler her gittikleri yerde daha aptal ve daha beceriksiz seleflerini saf dii
ettiler.

Neandertal'lerin ve modem insanlarin Ortadogu'da on binlerce yil bir nevi
birliktelik iinde var oldukl ari da biliniyor.

Akliniza yle bir soru takilabilir: Madem Neandertal'ler bu kadar kuvvetli,
uyumlu ve beyinsel aidan avantajliydilar, neden artik aramizda degiller ? Olasi
(ama ok tartiilan) cevaplardan biri de udur: Belki de aramizdalar. . Bu
kurama gre insan evrimi sreklil ik arz etmitir: .

ok blgelilik karitlari, Eskidnya'nin drt bir yaninda, yani Afrikada, in'de,
Avrupa'da, ok uzaktaki Endonezya Adalari'nda, insansilarin ortaya iktigi baka
her yerde olanaksiz miktarda paralel evrim gerektirdigi gerekesiyle bu kurama
itiraz ediyorlar. Antropolojinin baindan defetmek iin ok ugratigi irki bir
grn, ok blgelilik hipotezi tarafindan tevik edildigine inananlar da var.
1960'larin balarinda, Pennsylvani a, niversitesi'nden Carleton Coon adinda nl
bir antropolog, bazi modern irklarin farkli kklerden geldigini ileri srerek,
aramizdan bazilarinin daha stn soylara ait oldugunu ima etmiti.

Baka bir deyile, siyahi Afrikalilar kisa bir sre nce ve Homo sapiens'e yalnizca
"yakn" olan yaratiklardan tremiti.

41
Thorne, kuraminin herhangi bir bakimdan irki oldugu fikrini stne basa basa
(ve yle inaniyorum ki itenlikl e) reddediyor. . "Bunlar farkl trlerin deil,
fiziksel birtakm farkllklara sahip ayn trn bulumalaryd.

Neandertal ve modern zell iklerin arpici bir kolaylikla ayirt edilebilir olmasindan
rahatsizlik duyanlar da vardi. Bir eletirmenin ifadesiyle: "Bir katrn mesela; n
taraf eee, arka taraf ata benzemez."

Neandertal'lerle Cro-Magnon'larin farkli sayilarda kromozomlara sahip olmalari da
mmkndr. Birbirine yakin ama tipatip ayni olmayan trler birletigi zaman sik
sik ortaya ikan bir komplikasyondur bu. Atlar aleminde mesela, atlarin 64,
eeklerin 62 kromozomu vardir. Bu ikisinin iftl emesi sonucu; reme aisindan
ie yaramaz sayida (63 tane) kromozoma sahip bir dl ikar ortaya.
Anlayacaginiz, kisir bir katiriniz olur.

... mitokondriyal DNA'nin iki zelligi sayesinde bir nevi molekler saat vazifesi
grdgn anlamilardi: Yalnizca diiler tarafindan aktarildigindan, her yeni
nesilde babalarin DNA'siyla kariiyor ve normal nkl eer DNA'dan yaklaik yirmi
kat hizli mutasyon geiriyordu. Bu da zaman iinde genetik kaliplarinin
saptanmasini ve takip edilmesini kolaylatiriyordu. Mutasyon hizlarinin
izlenmesiyle, byk insan topluluklarinin genetik tarihleri ve ilikileri zlebilirdi.

. anatomik bakimdan modern insanlarin son 140.000 yil iinde Afrika'da ortaya
iktigini ve gnmzde yaayan tm insanlarin bu nfustan tredigini aikladi. .
sz konusu incelemede kullanilan "Afrikallarn" aslinda Afrikali-Amerikalilar
olmalariydi. . Mutasyonlarin varsayilan hizlari konusunda da ok gemeden
pheler olutu.

Bu sefer kanitlar saglam ikti. Neandertal DNA'sinin u anda yeryznde bulunan
hibir DNA'ya benzemedigini bulgulayarak, Neandertal'lerle modern insanlar
arasinda hibir genetik baglanti bulunmadigini aika gsterdi. ok-blgelilik
savina indirilen asil darbe, ite bu oldu.

. insanlarin 25.000 yil ncesi kadar yakin bir tarihte anayurtlarini terk eden, en
fazla birka yz Afrikalidan tremi olduklarini aikladi.

Yakin zaman nce kk bir kurucu nfustan tr emi oldugumuz iin, byk bir
degikenlik kaynagi oluturmaya yetecek kadar zamana da insan sayisina da
ulailmamitir.

Ancak btn bu saptamalar, Yeni Gney Galler'in batisindaki eski Mungo
Insanlari'nin neredeyse sinirsiz ykseklikteki srpriz kapasitesini hie sayiyordu.
... Bulgulara gre, Mungo Insani anatomik bakimdan moderndi: Tipki sizin ve
benim gibiydi. Ama tkenmi bir genetik nesle aitti. . oysa o da tm diger
modern insanlar gibi, yakin gemite Afrika'yi terk eden atalardan tremi
olsaydi, tam tersi olmasi gerekirdi.

42
"Bylece her ey bir kez daha altst oldu," diyor Thorne, saklamaya al imadigi
bir sevinle.

"Genelde, diye devam etti szlerine, "genetik kaytlar Afrika'dan k hipotezini
destekler. Ama te yandan, ou genetikinin hi deinmemeyi tercih ettii bu
aykr insan gruplarna da rastlarsnz. in iyzn anlayabildiimiz takdirde
elimize inanlmaz miktarlarda bilgi geecek, ama henz anlayamyoruz. Daha
yolun ok bandayz.

Kitapta, mitokondriyal DNA zerine yapilmi incelemeleri kull anarak, yaayan
tm Avrupalilari yalnizca yedi kadindan oluan bir kurucu nfusa (kitaba adini
veren "Havva'nin Kizlarina) kklendirebildigini ileri sryordu.

"Eh, sanrm zor bir konunun halka sevdirilmesine katkda bulunduu iin
teekkr hak ediyor, . "Tek bir hcreden salanm hibir veri sizi bu kadar
kesin bir sonuca ulatramaz. Mitokondriyal DNA'y geriye doru takip ederseniz
sizi belli bir yere gtrecektir: bir Ursula'ya, bir Tara'ya ya da ad her ne ise ona.
Ama herhangi bir baka DNA parasn alp, yine geriye doru takip ettiiniz
takdirde, bambaka bir yerde bulursunuz kendinizi .

Dndm de, geliigzel bir yola sapip Londra diina ikmaya ve yolun John
O'Groats'da son buldugunu grp, Londra'daki herkesin Iskoya'nin kuzeyinden
geldigi sonucuna varmaya benziyordu bu. Oradan gelmi olabilirler elbette, ama
yzlerce baka yerden gelmi olmalari da eit derecede mmkn.

"Aratrmalara tabii ki gvenebilirsiniz, yani ouna. Gvenemeyeceiniz ey,
insanlarn onlara ekseriyetle ykledikleri genel yarglardr.

HOAKALIN
Insanoglunun ilahi ve caniyane tabiatini bundan daha iyi rnekleyen iki olay daha
zor bulursunuz, benden sylemesi. Bir yandan ilahi kudretin en derin sirlarini
zerken, te yandan bize asla zarari dokunmami, kendisine ne yaptigimizi
anlamaktan bile aciz bir yaratigin kkn kurutabilen bir organizma trdr
insanoglu.

Onlar maalesef yok olup gittiler ve bizler boyutlari bir hayli klm canlilarla
dolu bir gezegende yaiyoruz. Gnmzde yeryznde yaamakta olan csseli
(en az bir ton agirliginda) kara hayvanlarinin sayisi drd gemez: Filler,
gergedanlar, hipopotamlar ve zrafalar.

Kisacasi, insanlik yaradili itibariyle diger canli varliklar iin kt haber miydi,
degil miydi ?

Deniz inegi, nesli tkenen son devasa hayvanlardan biriydi. Muazzam
byklkteydi: Yetikin bir deniz inegi neredeyse 9 metre uzunluga ve 10 ton
agirliga ulaabilirdi.

You might also like