You are on page 1of 106

T.

C GAZ NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS TARH ANABLM DALI ESKA TARH

ANTK YUNAN VE ROMADA DN, MTOS VE OCUK GRNML TANRILAR

YKSEK LSANS TEZ

HAZIRLAYAN TUBA KONUK

TEZ DANIMANI DO. DR. S. YCEL ENYURT

Ankara-2008

ONAY

Tuba KONUK tarafndan hazrlanan Antik Yunan ve Romada Din, Mitos ve ocuk Grnml Tanrlar balkl bu alma, 05.03.2008 tarihinde yaplan savunma snav sonucunda oybirlii ile baarl bulunarak jrimiz tarafndan Tarih Anabilim Dalnda YKSEK LSANS tezi olarak kabul edilmitir.

Prof. Dr. lhami DURMU (Bakan)

Do. Dr. Sleyman Ycel ENYURT

Yrd. Do. Dr. Aye Fatma EROL

NSZ Antik Yunan ve Romada Din, Mitos ve ocuk Grnml Tanrlar isimli bu tez almasnda, Yunan ve Roma mitolojilerinde, ocuk grnmnde tasvir edilmi ve bir tanr olarak tapm grm tanrlar mitoslar nda deerlendirilmitir. ocuk grnmnde bir varla tanrsallk ykleniinin, tarihsel ve dinsel arka plann ve bu tanrlar arasndaki dnsel, kavramsal benzerlikleri ortaya karmak bu almann amacn oluturmaktadr. Bu tez almamda, gerek fikirleriyle gerek anlayyla, maddi manevi yardmlarn esirgemeyerek, bana yol gsteren ve bylesine zevkli ve gzel bir konuyu yksek lisans tezi olarak almama izin veren tez danmanm Do. Dr. S. Ycel ENYURTa teekkrlerimi sunarm. Ayrca, tez almam boyunca bilimsel ve teknik konularda

yardmlarn esirgemeyen Bilecik Mzesinde grev yapmakta olan deerli meslektalarma teekkr ederim.

TUBA KONUK 2008

ii

NDEKLER NSZ... NDEKLER .... GR . BRNC BLM KAVRAMSAL VE ANLAMSAL AIDAN MTOS 1.1. 1.2. MTOSUN TANIMI........ TARH-MTOS LKS......................... KNC BLM ANTK YUNAN VE ROMADA MTOSLARIN YER VE NEM 2.1. ANTK YUNANDA DN VE MTOS ..... 2.2. ANTK ROMADA DN VE MTOS.. NC BLM OCUK GRNML TANRILAR 3.1 3.2 TANRISAL OCUUN LK ORTAYA IKII MTOSLARDA OCUK TANRILAR .... 3.2.1. Triptolemos .. 3.2.2. Eros 3.2.3. Dionysos ... 3.3 OCUK TANRILARDA SAPTANAN ORTAK YNLER. 36 38 38 40 50 56 58 60 67 67 17 29 4 10 I II 1

SONU ... KAYNAKA .......... EKLER RESMLER...........................................................................

iii

ZET ........... ABSTRACT...

100 101

GR Antik Yunan ve Romada Din, Mitos ve ocuk Grnml Tanrlar adl bu tez almasnn kapsamn, ad geen uygarlklarn inanlarnda, ocuk formunda ya da ocukluk dnemleri tasvir edilmi tanr, Triptolemos, Eros ve Dionysos oluturmaktadr. Yine ocuk grnmnde olan fakat tanr Erosa benzer slupta tasvir edilen ve mitolojide ok da fazla yer bulmayan tanr Harpokratese de almamzda ksaca yer verilmitir. Antik dnemde, yalnz Yunan ve Roma uygarlklarnn hkm srd corafyada deil ada olan tm medeniyetlerde ok tanrl dinler hkimdi. Ancak en zengin mitoslarn ve yklerin filizlendii kltr zellikle Yunan kltr olmutur. Roma mitolojisi de arlkl olarak Yunan mitolojisinden etkilenmi, onlarn tanrlarn aynen kabul ederek Latince isimler vermek suretiyle inanlarna katmlardr. Bu tanrlar ou zaman dinsel bir inanla ya da ritellerle ortaya konan, toplumda yerlemi bir dnce biimini ve bir kavram simgelemekteydiler. Denilebilir ki, tanrlar gerek deildiler fakat mutlak surette bir gereklii yanstmaktaydlar. Bu tezin konusunu oluturan tanrlardan Eros ve Dionysos hem Yunan hem de Roma mitolojilerinde, Triptolemos ise sadece Yunan mitolojisinde tapm grmtr. Harpokrates ise Msr kaynakl bir tanr olup Yunan ve Roma dnyasnca benimsenmi bal bana bir tanr olmaktan ok olduka silik bir karakter olarak kalmtr. Bu tezin amac ocuk grnmndeki bir varla tanrsallk yklemenin ya da bir tanry ocuk olarak tasavvur etmenin hangi dinsel, toplumsal ya da dnsel etkileimden hareketle, nasl ve ilk ne ekilde ortaya ktn tespit etmektir. almamzn birinci blmnde, mitos kavramnn genel tanm yaplmakla beraber, onu nasl deerlendirmemiz gerektii zerinde durulmu ve mitos ile tarih arasndaki ilikiye deinilmitir. Mitosun, gnmzde nasl

alglandnn yan sra, mitoslarn hkm srd ada inananlar iin ne ifade ettii daha mhimdir. Bu sebeple mitosun ne olduu tarihsel geliimi ierisinde ve farkl grler nda tekrar deerlendirilmeye allmtr. kinci blm, antik Yunan ve Roma uygarlklarna genel bir baktr. Bu uygarlklarn dnce biimine ve ilk inan modellerine genel tarihsel ereve ierisinde deinilmeye allmtr. Antik dnemde toplumsal rgtlenme, ekonomik ve siyasi yap her zaman inanlar etkilemitir. nk din, insan gereksinimlerini karlayabildii lde deer kazanm ve sahiplenilmitir. Bu gereksinimleri de deien sosyo-ekonomik yap belirlemitir. Bu yzden, inanlardaki farkllamalar daha iyi gzleyebilmek iin yzeysel olarak dinsel gelime ve tarih i ie incelenmitir. nc blm tezimizin asl konusunu oluturmaktadr. Bu blmde ilk olarak ocuk tanr imgesinin kkenine inmeye allmtr. Bunu tespit ederken, ncelikle ocuk imgesinin ilk kez ne zaman ortaya kt ve bu motife tanrsalln ya da kutsalln yklenmesinde pay olan etmenlerin neler olabilecei incelenmitir. Bu nedenle incelemenin balang noktasn insanln avc-toplayc yaamdan yerleik yaama getii Neolitik a oluturmutur. Bu ada, ana tanra inanyla beraber onun kucanda tasvir edilen ocuk figrleri grlmeye balanmtr. Tez konumuzu oluturan tanrlar, ortaya klarndan itibaren, geirdii tipolojik ve dnsel deiimlerini yanstan rnek mitoslaryla birlikte deerlendirilmitir. Drdnc blmde, zerinde altmz ocuk grnml tanrlarn, dnsel anlamda simgeledikleri ortak ynler zerinde durulmutur. Bu ortak ynlerin tmyle bir ocuk tanr dncesinden kaynaklanp kaynaklanmad irdelenmitir. Bu tez almas ile ocuk grnml tanrlarda birbirine benzer dnce ve inan kalplarna bal olarak tanrnn da doayla ilgili ya da evrendeki dngsel bir gc simgeleyip simgelemedii zerinde

younlalmtr. Triptolemos ve Dionysosda bu dngsel g, toprakla yani tarmla ilikilendirilmiti. Daha doru bir ifadeyle topra ileme ve rn alma dngs bu iki tanrda simgelemiti. Eros ise bal bana evrensel bir g olan ve insanln soyunun devamn salayan reme gcn simgelemekteydi. reme dncesi sonsuzdu ve bu dngsellik doum ve lmn kendisiydi. Eros betimleri bu sebeple mezar lahitlerinde de yer almaktadr. Dier taraftan bu tanrnn da ikinci kez doduu inanc mevcuttur. Bu almada yukarda bahsedilen ve ocuk formunda tasvir edilmi tanr arkeolojik ve filolojik veriler nda yeniden deerlendirilmitir. zellikle bu ekildeki betimlemenin ne tr dini inanlarla balantl olduu aratrlmtr.

BRNC BLM KAVRAMSAL VE ANLAMSAL AIDAN MTOS 1.1. Mitosun Tanm Mitos, kken itibariyle Yunanca bir szcktr. Mythos, sylenen veya duyulan szdr; masal, yk, efsane anlamna gelir.1 D. Rosenberg, mitosun daha kapsaml tanmn yle yapar: Sylenceler, bir toplumun manevi deerlerini yanstan ciddi yklerdir. Bu ykler bir toplumun dnya grn ve nemli inanlarn temsil ettikleri iin, o toplumun kltr tarafndan deer verilen ve korunan insani deneyimlerin birer simgesidir. Sylenceler, kkenleri, doal olaylar ve lm konu edinebilir; ilahlarn zellik ve ilevlerini betimleyebilir ya da kahramanlk ykleri anlatarak, kahramanca ve erdemli davranlara birer model oluturabilirler.2 Eski Yunan dilinde sz kavramn ifade eden szckten biri olan mitosu,3 S. H. Hooke, belli bir durumun yaratt insan dgcnn (imgeleminin) rn olarak kabul eder.4 Mitosu olduka keskin bir izgiyle yerel sylencelerden ayran P. Grimal, bir sylencenin mitos deeri tamas iin mutlak surette onda kozmik bir yan olmas gerektii grndedir. Bunu yle izah etmektedir: Mitos nedir? Dnyann mevcut dzeninden nceki bir dzenini konu alan ve yerel ya da snrl bir zellii deil de, eyann doasna ait organik bir yasay aklamay amalayan bir anlatya, teamlen, Mitos-dar anlamda- diyoruz.
1 2

Erhat, 1993: 5 Rosenberg, 2000: 17 3 Erhat, (1993) Mitoloji Szlnn nsznde, sz kavramn veren dier iki kelimenin epos ve logos olduunu ancak kullanmda her birinin farkl anlamlara geldiini belirtir. Epos, belli bir dzen ve lye gre sylenen okunan szdr. Ozann szn tanmlayan epos bylece iir, destan, ezgi anlamna gelmi ve o gn bugn epik ve epope diye Batl dillerinin hepsinde yerini almtr. Logos ise Antika dnrlerinin tanmyla, gerein insan szyle dile gelmesidir. Logos, bir yasal dzeni yanstr; insanda dnce, doada kanundur. 4 Hooke, 2002: 13

Bu anlamda, herhangi bir maceradan sonra, belli bir yere bir ad veren (rnein, Cebelitark Boaz dediimiz yere, Herkl Stunlar adn veren) bir Herakles hikyesi, bir mitos deildir. nk burada topyekn dnya dzenini ilgilendiren bir husus yoktur Herakles, hibir ekilde bir mitos deildir Heraklesin maceralarnn, dnyann dzeniyle ilgili bir yan yoktur.5 Bu durumda pek ok inanta rastlayabileceimiz tufan sylenceleri veya Pandora ile Epimetheusun6 hikyesi ve eitli yaratl hikyeleri tipik mitoslardr. Mitosu her ne eklide olursa olsun bir yaratln yks olarak kabul eden M. Eliade u tanm yapar: Mit, kutsal bir yky anlatr; en eski zamanda, balangtaki masallara zg zamanda olup bitmi bir olay anlatr. Bir baka deyile mit, Doast Varlklarn baarlar sayesinde, ister eksiksiz olarak btn gereklik, yani Kozmos olsun, isterse onun yalnzca bir paras (szgelimi bir ada, bir tr bitki tr, bir insan davran, bir kurum) olsun, bir gerekliin nasl yaama getiini dile getirir. Demek ki mit, her zaman bir yaratln yksdr. Bir eyin nasl yaratld, nasl varolmaya balad anlatlr. Mit ancak gerekten olup bitmi, tam anlamyla ortaya km olan eyden sz eder.7 Bilimsel literatrde mitos teriminin eitli tanmlar mevcuttur. Bu tanmlar da zellikle mitosun kendisine yakn kavramlarla olan farkllna, onun nasl deerlendirilmesi gerektiine ve kapsamnn ne olmas gerektiine vurgu yapmaktadr. ounlukla mitos ile efsane ve destan arasnda bir ayrm yaplmakta ve bu arasnda bir kavram kargaas var gibi grnmektedir. Yukarda deindiimiz gibi A. Erhat, mitosun tarifini yaparken onu, masal, yk ve efsaneyle birlikte deerlendirmektedir. Ayn ekilde S. H. Hooke, Mitos (myth), efsane (legend), destan (saga) ve halk yks
5 6

Grimal, 1997: XIV-XV Kadnn yaratlyla ilgili, Adem ile Havva inannn Yunan mitolojisindeki karl. 7 Eliade, 2001: 15-16

(folkstory) ile masal (marchen) arasnda genellikle yapld grlen ayrm, edebi lte dayanr demektedir.8 S. H. Hook bu ifadesinde mitos, efsane ve destan bir tutup bunlarn masalla olan ayrm zerinde durmutur. Bunun yan sra bu kavram mitos, efsane, destan- birbirinden bamsz ele alp, zellikle destan ile mitosu kesin izgilerle ayran bir deerlendirme biimi de vardr. B. gel bu durumu yle aklamaktadr: Tarihte yaadklarn bildiimiz kiilere ait efsaneler ise destan, yani Legendedr. Bu ak tarife gre Ouz destan bir destan (legende) deil; bir mitoloji (mythos)dir.9 lk bakta karmak gibi grnen bu tarif, aslnda mitosun snrlarnn ne olmas gerektiini en kestirme yoldan izah etmeye almtr. Fakat efsaneye genel bir anlam yklenmi, destan ya da mitos onun alt kollarndan biriymi gibi dnlmtr. Aslnda bu kavramlar terminolojik adan deerlendirmek daha doru bir yaklam olurdu. . Eline gre, szl gelenekte yaayan bu anonim masallara dilimizde Arapa: Ustre (estir); Farsa: Fesne, efsane; Yunanca: mitos, mit kelimeleri ad olarak verilmitir.10 Bu durumda, destan ayr tutarsak, efsane ve mitos terimleri ayn anlama gelmektedir. Mitoslarn zelliklerini M. Eliade genel erevede u maddeler altnda toplamaktadr: 1. 2. Mitos, Doast Varlklarn eylemlerinin yksn oluturur; Bu yk, kesinlikle gerek (nk gereklerle ilgilidir), kutsal

(nk Doast Varlklar tarafndan yaratlmtr) olarak kabul edilir;


8

Hookeun (2002: 13) szn ettii bu ayrmda mitos, efsane, destan ve halk yksn masaldan ayran edebi lt, olaslkla sadece masallarn manzum olmayna dayanmaktadr. nk destanlar ve mitolojik hikyeler uzun manzumeler eklindedirler. Ayn ekilde J. P. Vernant (2003: 13) da bu ayrm u ekilde zetler: Edeb anlat ise sadece bir uydurmadr; bu anlat uydurma olduunu aka kabullenirken, nitelii de her eyden nce onu yaratan kiinin yeteneine, becerisine baldr Mitik anlat, aktarmla hafzayla oluur. Aktarmla hafza arasnda, ezberlemeye dayal bu sk iliki sayesinde mit iire yaklar. Homeros destanlar buna rnektir Destan, kahramanlarn maceralaryla anlaty dokumadan nce szl iir gibidir. 9 gelin (1993: V) ak tarif diye kastettii, Brockhaus ansiklopedisinde geen Tarihte ad gemeyen, artk unutulmu, byk kahramanlara ait efsaneler, mitolojinin kadrosuna girer. ifadesidir. 10 Elin, 1981: 312-313

3.

Mit, her zaman iin bir yaratlla ilgilidir; bir eyin yaama nasl

getiini, ya da bir davrann, bir kurumun, bir alma biiminin nasl yaratlm olduunu anlatr; ite bu nedenle de, mitler, insana zg her anlaml eylemin rnek tiplerini olutururlar; 4. baarabilir; 5. u ya da bu biimde, insan, miti yeniden anmsatlan ve nsan, miti bilmekle nesnelerin kkenini de bilir, bu nedenle de

nesnelere egemen olmay ve onlar istedii gibi ynlendirip kullanmay

yeniden gerekleme aamasna getirilen olaylarn kutsal, coku verici gcnn etkisine girmek anlamnda yaar.11 nsanolunun doaya ve yaad snrl dnyaya olan hkimiyetinin asgari dzeyde olduu alarda, evreni ve yaam anlamak ve anlamlandrmak iin igdsel olarak mitosa bavurduunu sylemek mmkndr. Bu balamda E. Hamilton mitosla ilgili olarak unlar syler: Gerek bir mythosun dinle dorudan doruya hi ilgisi olamaz; asl ilgisi doayla kurulmutur. nsanlarn, hayvanlarn, aalarn, ieklerin, gnein, ayn, yldzlarn, frtnalarn, depremlerin nasl olduunu anlatr o ykler. Zeus fkelenince elindekini yeryzne yle bir frlatr, yldrm olur. Dan iine kapatlm bir canavar kurtulmak iin rpnr, deprem olur.12 E. Hamiltonn bu fikirleri, Doalc Mitoloji olarak anlan ve asl olarak Almanyada baarl olan ekole13 yakndr. B. Malinowski, E. Hamiltonn tam aksine mitlerin dinle sk bir ba olduunu vurgulamaktadr: Mitin ilkel kltrlerde vazgeilmez bir ilevi vardr; o, inancn ifadesidir, onu derinletirir ve ifreler; ahlak korur ve ona
11 12

Eliade, 2001: 28 Hamilton, 2004: 8-9 13 Malinowski, 2000: 93 Doalc Ekole ileriki blmde ayrntl bir ekilde yer verilecektir.

g verir; ayinin retkenliine kefil olur ve insan iin rnek olacak pratik kurallar ierir. Bylece mit, insan uygarlnn temel bir paras olur; o, deersiz bir anlat deil, zor elde edilen aktif bir gtr; entelektel bir aklama ya da sanatsal bir canlandrma deil, ilkel inancn ve ahlaki bilgeliin bildirgesidir.14 M. Eliade de mitleri dinden bamsz dnmez ve yle der: Mitleri yaamak, gerek anlamda dinsel bir yaanty kapsar; nk sradan yaantdan, gndelik yaamdan farkllk gsterir. Bu yaantnn dinsellii mitolojiye zg, coturucu, anlaml olaylarn yeniden gerekleme aamasna getirilmesi, doast varlklarn yaratc eylemlerini yeniden tanmas olgusundan ileri gelir.15 K. Armstrong mitleri, yalnzca geleneksel anlamda dinden ayr tutmaz ve gnmzdeki anlamyla deerlendirildiinde onlarn teolojiyle deil insan yaamyla ilikilendirilmesi gerektiini syler.16 Aslnda mitosu tmyle inantan ya da doadan soyutlamak, onu tek ynl deerlendirmek, kanmzca eksik ve tutarszla neden olabilecek bir yaklamdr. Mitos, insan imgelemindeki oluum evresinde belki doayla daha fazla ilikilendirilebilir. Fakat u da gz ard edilmemelidir ki ilkel insann alglay dzeyinde doa da bir nevi tanryd; nk bilinmezdi ve hkimiyet kurulamaz nitelikteydi. Gnei, ay ya da tabiatn dngsn izleyen insan, buradaki dzeni ve olaanstl grdnde, doa kaynakl bir inan modeli gelitirmi; zamanla da bu inanlar btn, sistemli ve kendine zg tapmlar ve ayinleri olan bir din halini almtr. Bu balamda antika dini ya da ilkel dinler, mitostan beslenmekteydi diyebiliriz. Mitleri antropolojik anlamda dinle ilikilendiren yaklamlarda ritel17 faktr yatyor olmaldr. nk bir mitin geerlilii, ancak onun riteller

A.g.e: 99 Eliade, 2001: 28-29 16 Armstrong, 2005: 8-9 17 Ritel, uygun zamanlarda yerine getirilen ve sembollerin de kullanlabildii, sk sk tekrarlanan davran modeli olup, etkili olduu balca toplumsal alanlardan biri de dindir (G. Marshall, 1999: 623). O. Hanerliolu (1993: 433) kelimenin esas kullanmnn rit olduunu ve Franszca (Rite) kkeninden geldiini, dinsel tren ve kurallar anlamna geldiini ve rit deyiminin tapm biimlerini dile getirdiini belirtmektedir.
15

14

araclyla hayata geirilip canl tutulmasyla mmkn olur. Riteller de dinsel trenler olmakla beraber zaman ierisinde geleneksel yn ar basan eylemlere dnrler. K. Armstrong ve M. Eliade mit ile din arasndaki ilikiyi u ekilde aklamaktadrlar: Mitlerin ou onlara can veren tapnma ortamndan karldklarnda anlamszlar; dind alanlarda anlalmaz olur.18 Arkaik dnya dind eylem diye bir ey bilmez; belirli bir anlam olan her eylem avlanma, balklk, tarm; oyunlar, atmalar, cinsellik-, u veya bu ekilde kutsal olana katlmaktadr. Dind olan tek eylem mitsel anlam olmayan, yani, rnek modellerden yoksun eylemlerdir. O halde diyebiliriz ki belirli bir amaca ynelik her sorumlu eylem arkaik dnya iin bir riteldir.19 M. Eliade, bu eylemlerin ounluunun uzun bir kutsallktan arnma srecinden getiini ve modern toplumlarda dind nitelik kazandn da syler.20 A. R. zkan da, Din-Mitoloji likisi balkl makalesinde mitosun dinle ilikili olduunu u ekilde aklamaktadr: nsan dgcnn bir rn olduu kanaatinden hareketle gerek gemite, gerekse gnmzde insanln byk dinleri tarafndan mitolojiler, hayal rn, uydurma, yalan ve yanl eyler olarak dnlm ve bu dnceden hareketle onlara saldrlm, eletirilmi ve bastrlmaya allmtr. Mitolojileri deli samas, uydurma masallar olarak reddetmek yerine onlar, ortaya ktklar dnce ve kltr evreni iinde anlamaya almak daha insafl bir tutum olacaktr. nk btn dinlerde mitolojik unsurlarn varl bir realitedir. Her mitolojinin de u veya bu ekilde dini uzants bulunmaktadr.() Mitolojiler de kaynan dinden almakla beraber, insani unsurlarla zenginletirilmitir. Bylece mitoloji, dn kltr alannda yerini almtr. Yani mitolojiyi insan retmitir.21 A. Timuin de, tanrlar ve kahramanlarla ilgili bu masallarda inan esinin ar bastn vurgulayarak mitoslarn, simgeselliklerinin yannda bir inan da duyurduklarn dile getirir.22
18 19

Armstrong, 2005: 8 Eliade, 1994: 41 20 A.g.e: 41 21 zkan, 2002: 10-11. 22 Timuin, 2004: 158

10

Mitleri dinsellie yaklatran, phesiz ritellerin varldr ve bu ikisi ayrlmaz bir btnn paralardr. yle ki soyut olarak nitelendirebileceimiz mitoslar canl tutan ve somutlatran bu ritellerdir. Lord Raglan, belki de mitler yalnzca ritellerle ilgili birer anlat olarak ifadelendirilmeli diyerek bunu Eski Ahitten (Tevrat) verdii u rnekle aklar: Leviticus Xda bize Harun'un kurban trenini nasl gerekletirdii iki ayr yerde u biimde anlatlr: lkinde, "oullar ona, minberin zerine epeevre serptii kan teslim ettiler... ve minberin zerinde yakt yalar." Daha sonra XVII. blmde de, "khin kan minberin zerine serpecek... ya rabbe ho koku olarak yakacaktr." Yukardaki ifadeler ayn ritelin trleri olduu halde, ilk ifadede bir mitken daha sonra basit bir tarife dnt grlyor. Bu durumda, ritelin tanmn, bir kimsenin daha nce yapt bir eyin anlats olarak yapmak da mmkn. Mitlerde ska grld gibi ilk ifade, kutsal bir kiiye atfedilerek ritelin hl geerli klnmas gerektii dnlen olduka erken bir dnemde yazlm olmal. Daha sonraki pasaj ise, byk bir ihtimalle ritelin kesinkes benimsenip, yalnzca basit bir tanma ihtiya duyduu bir dneme tarihlendirilebilir.23 Bu durumda denilebilir ki ritelin varl, mitosun da varlnn garantisidir. nk Mit, ritin nedenidir.24 1.2. Tarih - Mitos likisi Mitos ile tarih arasndaki yakn ilikiyi ya da belki de derin uurumu irdelerken, kat ve tek tarafl bir tutum sergilemek yerine, mitosa doru sorular sormak gerekmektedir. S. H. Hooke, mitos hakknda sorulmas gereken doru sorunun onun gerek olup olmad deil, onunla ne yapmak niyetinde olunduu sorusu olduunu syler.25 Yazar bu yaklamyla, ileride szn edeceimiz ekollerden herhangi birine dhil edilmeyecek bir duru sergilemektedir.

23 24

Raglan, 2004:187 Veyne, 2003: 30 25 Hooke, 2002: 13-14

11

P. Munz tarih-mitos ilikisini aadaki ekilde deerlendirmitir: Genel kullanmda mit ve tarih kelimeleri birbirleriyle elikili kelimelermi gibi gsterilirler. Biz, hep bu yzden bir hikyenin ya doru ya da yanl olduunun sylenmesi taraftaryzdr. Eer doruysa, tarihtir; yanlsa mittir. Tarihiler, yanl addettikleri olaylarn versiyonlarn mit diye ifade etmemize sebep olurlar. phesiz, tarih ve mit arasnda basit bir farkn olduuna ilikin baz fikirler de vardr. Fakat bunun ou kez gz ard edilen ok nemli bir gerek olduu da pek bilinmez. Mit ve tarih birbirlerine baldrlar. Onlar birbirlerini beslerler ve phesiz biri var olmadan dieri de var olamaz. Mit, somut kiileri gerektiren, somut olaylarn hikyesidir. Fakat o, olayn olduu yer ve zamana ilikin herhangi bir kesin kanttan yoksundur. Mit her ne kadar somut bir olayn hikayesi de olsa, o, spesifik bir tarih olayn hikayesi deildir. Bu yzden gerek mitten sz edebiliriz. Gerek mit bizim dikkatimizi, az ok evrensel, genel geer bir hikyeye yneltir.26 Bu fikirlerinden hareketle diyebiliriz ki yazar, mitik yklerde gemie ilikin gerek bir tarihsel bilgi gren kuramclarn benimsedii Tarihi Ekole27 yakn durur. Tarihi Ekoln tam karsnda yer alan ekol ise Doalc Mitoloji olarak adlandrlan ekoldr. B. Malinowski Doalc Mitoloji ekoln detayl bir ekilde irdelemitir: Bu ekoln yazarlar, ilkel insann doa grngleriyle ok yakndan ilgilendiini ve ilgisinin kuramsal, inceleyici ve poetik olduunu ileri sryor. Ayn evrelerini ya da gnein gkyzndeki dzenli hareketini aklama ve yorumlama denemelerinde ilkel insan, simgesel, somut rapsodiler yaratyor. Bu ekoln yazarlarna gre, her mitte, ekirdek ya da son gereklik olarak herhangi bir doal grng vardr; bu, bir yk iine yle zenle yedirilmitir ki, bazen neredeyse tmyle gizlenmi ve rtlmtr.28 B. Malinowski esasen bu ekol, mitin kltrel ilevini grmezlikten geldii iin eletirir. Ayrca ilkel insana bir dizi hayal ilgiler atfeden bu kuramn masal, efsane, sylence ve kutsal yk gibi aka ayrt edilebilen baz anlat
26 27

Munz, 1956: 1-2 Malinowski, 2000 28 Malinowski, 2000: 93-94

12

tiplerinde karkla neden olduunu ve miti, simgesel ve kurmaca bir ey olarak ele aldn syler.29 Bu ekollerin her ikisinin de, mitlerin kkenini aklamada tek balarna yetersiz kalacaklarn savunan B. Malinowski u eletiriyi getirir: Tarihi Ekol diye adlandrlan bu gr, gerein yalnzca bir parasn barndryor. Tarihin btn kltrel faaliyetlere, dolaysyla mite de doal evre kadar srekli bir etkisi olduu yadsnamaz. Ama btn mitolojiyi salt bilgi olarak grmek, ona ilkel doalcnn sayklamalar olarak bakmak kadar yanltr. Mit, ilkel insan bir tr bilimsel drt ve bilgi alyla da donatr. lkel, kendi mizacna gre gerek gemie gerekse doaya ilgi duymasna karn, her eyden nce bir dizi pratik faaliyetle meguldr ve eitli zorluklarla savamak zorundadr; onun asl ilgisi bu genel, faydac gr asna ynelmitir.30 Mitler, tarihsel bir gereklikten pay alm olabilirler fakat zaman kavram (gnmz anlamnda) tamadklar iin, tmyle bir tarihsellikten sz etmemiz mmkn deildir. nk mitlerin kendilerine zg bir zaman ls vardr. Bu zaman, masallara zg bir zamandr.31 Mitosun, insan iin tarihi zamanlar tesis ettiini syleyen F. Schwarz, bunun almn yle yapar: Daha olaylar gereklemeden nce mitos, varl canlandracak prensipleri koyduundan, tarih, mitosun nceden belirledii bu prensipler erevesinde kontroll biimde gereklemi olacaktr. Burada sz konusu olan, tarihin yeniden tekrarlanmas deil, rnek modelleri reten mitosun yeniden ortaya kdr.32 F. Shwarzn iddia ettii ve kanmzca, zellikle yerel sylenceler iin geerli olabilecek bu varsaym, Yunan mitolojisinden vereceimiz u rnekle aklayabiliriz. Mitosa gre,
29 30

M. Eliadenin syledii gibi

balangtaki

A.g.e: 95 Malinowski, 2000: 95, Ayrca bkz. Bronislaw Malinowski, lkellerde Din, 1999, s. 97-100 31 Eliade, 2001: 16 32 Schwarz, 1997: 292

13

Atina kral Aigeus, Giritli bir atleti ldrtt iin Girit kral Minosun korkun isteklerine uymak zorunda kalr ve her yl Atina genliinden yedi erkek ve yedi kz Minotaurosun33 yemesi iin gndermektedir. Kral Aigeusun olugelecein Atina kral- kahraman Theseus bu duruma son vermek iin canavar ldrmeye gider. Yola kmadan nce babasna sz verir ki zaferle dnerse, gemisine bir beyaz yelken ekecektir. Dnte bu szn unutur ve gemisi kara yelkenleriyle girer limana. Theseusun yolunu gzleyen Aigeus kara yelkenleri grnce olunun ldn zannederek kendini denize atar. inde boulduu denize ad verilerek Aigaios Pontos (Ege Denizi) denmitir.34 Bu mitosta ncelikli olarak dikkati eken, mitsel olarak kabul ettiimiz kral Aigeusun adnn, Ege Denizine ismini vermesidir. Muhtemeldir ki Aigios Pontos ad bilinmekte iken, buna ithafen bir sylence uydurulmu ve F. Shwarzn dedii gibi tarih, mitosun koyduu prensipler erevesinde kontroll bir ekilde gereklemitir. kinci hadise ise Theseusun, babasnn lm ve de kahramanl dolaysyla Atina kral olmasdr. Mitos, bunun da tarihsel zeminini oktan oluturmutur. unu da belirtmek gerekir ki Atinallar Theseusu efsanelik deil de tarihsel bir kii sayarlard. Theseussuz hibir ey yoktur Atinada zdeyi olmutu.35 Bu ykden hareketle, mitosla tarihin i ie olduunu sylemek elbette mmkn. Kald ki bizim mit ya da efsane kategorisine soktuumuz birok hikye belki de bir dnemin tarih anlayyd. Mitlerle rl bir yaamda, toplumlar kendi gemilerini mitolojik elerle ssleyip, yaanm olaylara mitsel bir arka plan hazrlayarak aktaryor olabilirlerdi. Bu da zaten, yaanlan a iin tuhaf olmazd. W. Mc. Neill de mitos iin ksaca Yunanllarn gemiin tarihi olarak grdkleri ykler ifadesini kullanmtr. 36 P. Veyne antik dnemde mitosa olan yaklamn nasl olduunu yle ifade etmektedir: Bu efsane evrenlerinin hakiki olduuna inanlyordu; bu anlamda hi phe duyulmuyordu; ancak bu evrenlere bizi evreleyen
33 34

Ad Minosun boas anlamna gelen, insan bedenli, boa bal bir canavar.( Erhat,1993: 207) Erhat, 1993: 19 35 A.g.e: 284 36 Mc Neill, 2004: 216

14

gerekliklere inanld gibi inanlmyordu. nanan insan iin mucizelerle dolu ehitlerin yaam yalnzca imdiki zamandan nce, ayr ve bu zamann dnda olduu bilinen ve a olmayan bir gemite yer alyordu; bu dnem, paganlar dnemiydi.37 Mitoslarn, bir dnemin tarihi olarak grld bir dnyada ve dnce yapsnda asl nemli olan, mitosun toplumdaki ileviydi. Gerek olsun ya da olmasn mitosun varl toplumu nemli bir ortak paydada bir araya getiriyordu. S. H. Hook da zellikle mitosun toplumsal ilevine deinir ve yle der: nsanlk gemite, tarih bilgisine gereksinim duymadan uzun dnemler yaad; ama tarihsel kaytlarn ilk biimlerinin grlmesinden ok nceleri mitosun topluluun yaamnda yaamsal bir ilevi vard; ritelin asal bir esi olarak mitos, topluluun varlnn baml olduu koullarn yaratlmasna yardmc oldu.38 Yazarn szn ettii topluluun varlnn baml olduu koullar dan biri de kukusuz gemi bilincidir. Mitlerle anlatlan gemiin, hayal rn olup olmadna baklmakszn kabul edilii, mitin kutsallna sorgulanmadan inanlmasndan kaynaklanyordu. Yani mitlerde belirleyici unsur kutsallk olduu iin toplum tarafndan gerek olarak kabul gryordu. Dier bir yaklam da vardr ki mitlere inanlmasnn nedenini, evrenin bilinmezlii karsnda i huzuru salyor olmalarnda grr.39 K. Armstrong bunu, yleyse mit, gereklere dayal bilgi verdii iin deil, etkili olduu iin gerektir. eklinde ifade etmektedir.40 Dnce tarihinde, filozof Euhemeros (M..330260), ilk kez mitosla tarihi gereklik arasnda dorudan bir balant olabileceini dile getirmitir. Yaad dnem itibariyle mitoslarn fazlasyla rabet grd bir ada Euhemeros, mitoslar hakknda radikal yorumlar yapmtr. Her ne kadar felsefi dnceler mitoslar ekillendirme gayretinde olsalar da yine mitos bir kenara itilememi ve filozoflar mitostan beslenmilerdir. Bu dnce
37 38

Veyne, 2003: 31 Hooke, 2002: 15 39 Estin-Laporte, 2003: 1 40 Armstrong, 2005: 12

15

ortamnda mitoslara hikye gzyle bakldndan dolay Euhemeros kadar tarih perspektifli yaklam sergilenmemitir. Euhemerosun mitos zerine fikirlerini W. Harris u ekilde aktarmaktadr: Ona gre tanrlarn mitoslar; uzun, tarihi bir gelenein paras olan ve gerekte kkeni insan olan tanrlarn, baz byk tarihi baar ya da baz nemli sosyal ve kltrel ilerleme sonucunda tanr katna ykseltilmesidir.41 Grld zere Euhemeros mitos-tarih ayrm yapma gerei dahi hissetmeyerek, tanrlar tarihsel birer kiilik olarak kabul ediyor. Euhemerosa gre insanlarn tapndklar ve bir tanr olarak hakknda hikyeler syledikleri Zeus, bir zamanlar byk bir kahramand sadece. Euhemerosa birok yazar tarafndan ateist gzyle bakld nk o tanrlar ussallatryordu. Buna ramen onun fikirleri zellikle Cicero42 ve baka birok modern tarihi tarafndan kullanlyordu. Erken
43

Hristiyanlar

Euhemerist

argmanlar

paganistlere kar kullandlar.

Antik dnemde, Euhemerosun fikirlerini tasdik edercesine, mitosu neredeyse tarihle eit tutan bir anlayn somut bir rneini de grmek mmkndr. Bu istisnai rnek M.. yaklak 225/205 yllarna ait bir alak kabartmadr. British Museumda bulunan ve Prieneli Arkhelaosa ait bu mermer kabartma (Resim 1, 2), Homerosun Tanrlatrlmas (Apotheosis of Homer) ismiyle anlr. Kabartma, bir da andrmakta ve zirvede tanr Zeus oturmaktadr. Birok figrn yer ald kabartmann en alt blmnde Homeros bir tahtta oturmu ve nnde de bir sunak ve kurban alay bulunmaktadr. Homerosun bu ekilde tasvir edilii ona tanrsallk yklendiinin de aka bir ifadesi gibidir. Homerosun az ilerisindeki sunan yannda bir delikanl (Resim 3), sa yapmak zere, elinde bir oinokhoe (arap testisi) tutar vaziyette durmaktadr. Bu gen figrn dier yannda da bir kadn (Resim 4), atein zerine sunu serpmektedir. Bu figrlerin altnda
41

William Haris, Euhemerism The Greek Myths, (Eriim) http://community.middlebury.edu/~harris/GreekMyth/Preface.html, 22.04.2007 42 M.. 106-43 yllar arasnda yaam Romal devlet adam, hatip, bilgin, yazar. 43 Colleen Sphar, Euhemerus (Eriim) http://faculty.deanza.edu/lesliewallis/stories/storyReader$158, 03.05.2007

16

iki isim yazldr: delikanl Mitostur; kadn ise Tarihi temsil etmektedir. Mitos ve Tarihin Antik ada ak bir ekilde vurgulan karsnda P. Grimaln Mitoloji Szlnde u ifadeler kullanlmaktadr: Varl ve dnceyi daima tanrsallatrmak istidadnda olan Yunan sanatnda, sanrm, ilk kez, yaklak .. 205 ylna ait bu alak kabartmada, mitos insan eklini alm bulunuyor. Mitos ve onun karsnda Tarih: hem de tam, Atina, skenderiye ve Bergamada entelektel hayatn gelimesi, efsanelerin her tarafta zlp dalmaya yz tuttuunu gsterdii bir zamanda; efsanelerin, artk felsefeye ve tarihe dnmeye baladklar bir zamanda..44

44

Grimal, 1997: V (Kitabn Charles Picard tarafndan kaleme alnm nsz.)

KNC BLM ANTK YUNAN VE ROMADA MTOSLARIN YER VE NEM 2.1. Antik Yunanda Din ve Mitos Antik Yunan tarih geleneinde mitoslarn nemi yadsnamaz. yle ki siyasi rgtlenme, yaam biimi ve corafya insanlarn inan biimini dorudan etkilemitir. Bunun iindir ki antik Yunan tarihinde tanrlarn ve kahramanlarn mitolojik ykleri nemli bir yer tutmaktadr. Ve kentlerin mitolojik kurulu efsanelerinden de tahmin edebileceimiz zere mitosa, bir dnemin tarihi gzyle baklmtr. Bu sebeple, mitolojik dn modelini daha iyi anlayabilmek ve tanrlarn ortaya kt dnyay deerlendirebilmek iin genel de olsa antik Yunan tarihini bilmek gerekmektedir. Yunan Uygarl, sadece Kta Yunanistanda deil, zaman ierisinde tm Ege Havzasnda hkm srm; sanatta, mimaride, inanta ve birok kltrel ede mterekleri olan bir medeniyetler btndr. Ege Havzas, Ege Denizini evreleyen kara paralar ile Ege Denizi ierisinde bulunan adalarn oluturduu corafyadr. Blgeyi evreleyen kara paralar ise douda Anadolunun bat kylar, batda kta Yunanistan, kuzeyde Makedonya ve Trakya, gneyde Rodos ve Girit adalardr. Antik Yunan tarihi ve kltr bu corafi eksende -daha ok bugnk Yunanistanda- ortaya km, gelimi, fetih ve glerle birlikte uzak blgelere yaylmtr. Yunanistanda M.. 5. ve 4. bine kadar kabilen Sesklo (Teselya A) ve Dimini (Teselya B) kltrleri olarak adlandrlan Neolitik kltr katmanlar mevcuttur. Megaron45 ev tipinin ilk rneklerinin ortaya konduu bu kltrde evlerin ierisinde, oturan ya da ayakta duran kadnlar eklinde ta ve toprak

45

Dikdrtgen ya da kare olabilen bir i mekn ile n dehlize sahip, ikisi arasnda bir kapnn yer ald, iinde bir ocak bulunan, tavan bir ahap atyla rtl bir yap tipi. Megaron antik Yunan tapnann prototipini tekil eder. (Saltuk, 1993: 117)

18

idoller grlmtr. Yunanistanda bu dnemde bolca rastlanan bu kadn yontular, dnemin Ana Tanra inancna iaret etmektedir.46 En eski Yunan inanlarnn nasl olduklar zerine bilgilerimiz az olmakla beraber ilk rneklerini Girit adasnn etkisinde verdikleri kabul edilen bir gerektir. Ege corafyasndaki uygarln asl beii Girit adasdr. Tarih ncesi devirleri Neolitik Devire kadar uzanan Girit adas Yunan uygarlnn ilk kayna olarak kabul edilmektedir.47 A. M. Mansel, Girit adasnn Yunan mitoslar zerindeki etkisini yle anlatr: Bu ada, Yunan mitolojisinde derin yanklar brakm olan canl ve hareketli bir kltr hayat yaamtr. Yunan mitoslar bu adada hkm srm olan kral Minostan, bu kraln byk donanmas sayesinde Ege denizi egemenliinden, hatta Yunanistan ehirlerini bile haraca balayndan, Minosun bakenti Knossostan, bu ehirdeki labirantos adl yapdan ve orada yaayan Minotauros ejderinden bahsetmekteydiler.48 M.. 3. binin balarnda Yunanistana, Anadoludan gelen istilaclar yerleirler.49 Yunan pantheonunun ekillenmesinde nemli bir paya sahip olan ve beraberinde tuncu getiren bu toplulua Yunanllar Pelasglar demekteydiler. Pelasglarn Yunanistanda olduka geni bir alana yaylmas sebebiyle Yunan tarih geleneine gre bir zamanlar tm Yunan lkesi Pelasgiye olarak anlmtr.50 Pelasglarn inand baz tanrlar Yunanllar da benimsemilerdir. Bu tanrlar arasnda sonralar Yunan pantheonunun ba tanrs
46 47

olacak

olan

Zeusun

da

bulunduu

sylenebilir.51

Pelasg

Mansel, 1999: 12, 15, Thomson, 1995: 267 Williams, 1993: 10, zelik, 2004: 142, Timuin, 2004: 126. S. Alexiou (1991: 11,15) Giritin Neolitik devri hakknda yle der: Bugne dek Giritte, Neolitik a ncesinde insan yaadna dair hibir iz bulunamamtr. Bu nedenle Girit arkeolojisi, M.. 3. binin balarnda veya -dier baz aratrclara gre- ortalarnda son bulan Neolitik a ile balar. Neolitik a M.. ? - 2600 48 Mansel, 1999: 7 49 nc bin ylda Anadoludan Yunanistana yaplan gler iin ayrca baknz Ord.Prof.Dr. Arif Mfit Mansel-Ege ve Yunan Tarihi, TTK Basmevi, 1999, s. 18-20 50 Mansel, 1999: 19-20 51 Zeusun Dorlara ait bir tanr olduuna dair genel bir kan vardr. Ancak baz antik kaynaklarda Zeusun bir Pelasg tanrs olabileceine dair ipular bulmak mmkndr. Bunlar arasnda bizde en az kukuya yer brakacak olan Homerosun lyadada (16.233), Dodonal Zeus, Pelasg soyunun

19

inanlarndan klasik Yunan dinine ate-tanr Hephaistos ve bir ata tanr olarak tapnlan Hermes kalmtr.52 A. Schimmel, tanr Hermes inancnn kkeninin en eski Yunan dini zerinde kuvvetli bir etkiye sahip olan demonistik din olduunu syler.53 R. W. Mackay de ayn dorultuda Pelasg inanlarnn genel karakteristiinin kitonik glere olan tapm olduunu belirtir.54 Pelasglardan sonra M. 2. binin balarnda Yunanistana yeni bir kavimler g gereklemi, bu g Yunanistana Homeros destanlarnda Akhaioslar olarak geen Akhalar getirmitir.55 G. Child Akhalarn olaslkla Yunanca konuan, Hint-Avrupa kkenli, daha sava iftiler olduklarn ve yerli halk kendi egemenlikleri altna aldklarn syleyerek yle devam eder: Kendilerinden nceki halkn tarm, endstri ve ticaret geleneklerini ykmakszn, bu kltre kendi geleneklerini katmlard. Eski kasabalar yeniden yapld, maden ileme ve dier zanaatlar varlklarn srdrdler. 56

tanrs.. eklindeki ifadesidir. lyadann ngilizce evirilerinde (T. A. Buckley, 1854: 295, W. Sotheby, 1831: 125) Pelasg soyu yerine dorudan Pelasgian yani Pelasgl ifadesi kullanlmtr. ki ifadede kk nanslar olsa dahi eserin Trke ve ngilizce evirileri Yunanca aslndan yaplmtr ve temelde ayn eyi ifade etmektedirler. Bunun yan sra Zeusun ad bazen Dodonal Zeus olarak zikredilmektedir. Dodona ismi de bizi dorudan Pelasga gtrmektedir. nk Dodonada Pelasglarn bir tapnaklar olduu antik kaynaklarda gemektedir. Dodonadaki bu Zeus tapnann varlndan, kurulu mitosuyla birlikte, Herodotos (Historiai, II.Kitap Euterpe, LV) bahsetmektedir. Herodotosun (Historiai, II.Kitap Euterpe, LII ) Dodonada dinleyip aktardna gre Pelasglar bata tanr isimlerini zikretmeden dua etmekteydiler. Daha sonralar Msrllardan tanr isimleri rendiler ve bu isimleri kullanp kullanamayacaklarn sormak iin Dodonadaki kehanet merkezine dantlar.Tanrlar onlara izin verince bu isimleri kullandlar.Herodotos tm bu tanr isimleri bize Pelasglardan miras kalmtr der. Pelasglarn bir kehanet merkezi olarak da dant bu yer bahsi geen Zeus tapnadr. yle ki, Zeus tapnann rahibesinin Hellence rendikten sonra kehanetlerini Hellence vermi olduunu bize yine Herodotos aktarmaktadr.( Historiai, II.Kitap Euterpe, LVI) 52 Thomson, 1995: 191,192 ( Cook, A, B, Zeus, Cambridge, 1914-1940: 3) 53 Schimmel, 1999: 59. Demonistik kelimesi, Yunanca daimondan gelmektedir. Dilimize demon olarak gemitir. Daimon, insanlarn kendilerini ynettiklerine inandklar, grnmez ve kavranamaz nitelikte varlklar, ruhlardr. Tanrsal zellikleri olduuna inanlan, iyi ve ya kt ruhlar eklinde dnlrler. 54 Mackay, 1850: 112 55 Mansel, 1999: 59 56 Childe, 1995: 146. A. M. Mansel (1999: 59) Akhalarn menei zerine G. Childdan farkl olarak unlar syler: Akalar Avrupal tarihiler tarafndan genellikle orta Avrupa tun kltr evrelerinden gneye inen ndogermenler olarak kabul olunmaktadr. Akalarn esas itibariyle orta Avrupadan gelmi olduklarn muhtemel grmekle beraber bunlarn 3. binyl bat Anadolu kavimleri gibi Anadoludan adalar zerinden Yunanistana geen kafilelerle karm olduklar, bylece Akalarn

20

Sonunda, Homerosun Akhalar dedii bu istilaclara balanan, Yunan yarmadasnn Mykenai Uygarl, Giritteki Minos Uygarlnn tm Ege dnyas zerindeki egemenliini ele geirdi.57 Myken uygarlnn yaratcs Akhalarla birlikte, oktanrl Yunan dininin erevesi de izilmeye balanmt. Yunanistanda zellikle Mykenai, Argos, Tiryns ve Pylos evresine yerleen Akhalar, M.. 1400 civarnda, Lineer B (izgisel B) olarak bilinen, hece yazsna benzer bir yaz kullanmaktaydlar.58 Pylostaki Mykenai sarayndan karlan ok saydaki Lineer B ile yazlm tabletler yorumlandnda Yunan diniyle ilgili yeni deliller ortaya kmtr.59 Pelasglar tarafndan da bilinen ve kk salm Zeus tapmnn dnda, adndan ilk kez sz edilen baka Yunan tanr ve tanralar vard: Aphrodite, Athena, sava tanrs Ares, Apollon ve Poseidon.60 Akhalarn bu basit dinleri, ok tanrl ve insanbiimci Yunan dininin ilk rnei gibidir.61 M. L. C. Septchenesin: Dnyann her lkesinde olduu gibi Yunanistanda da phesiz ynetim ekli, inan zerinde belirleyici bir etkiye sahip olmutu ve ayn ekilde belli koullar onun grnmnn deiime uramasna katkda bulunmutu. 62 eklinde ifade ettii durum, bir Tun a uygarl olan Akhalarn siyasal merkezli inan modeli iin geerlidir. A. enel Akhalarn ynetim anlay zerine unlar syler: Kahramanlk a olarak da adlandrlan Myken Uygarl dneminde aristokratik bir siyasal dn egemen olup; feodal beylikler eklinde rgtlenilmiti. Myken kral Agamemnon, soyunu tanr Zeusa dayandrmakta, dier feodal beyler de soylarn dier tanrlara dayandrmak suretiyle ynetme hakkna ve yetkisine sahip olduklarn ileri srmekteydiler.63 Bunun bir yansmas olarak da G. Childn dedii gibi nasl ki sava beyleri Mykene kralnn feodal egemenliini
ar ndogermenler olmayp Anadolu ve Avrupa kavimlerinin karp kaynamasyla meydana gelen bir rk temsil ettii kansnda bulunuyoruz. 57 Estin Laporte, 2003: 7, Childe, 1995: 146 58 Estin-Laporte, 2003: 23, Freeman, 2005: 99 59 Freeman, 2005: 99-100 60 A.g.e: 100 61 Timuin, 2000: 127 62 Septchenes, 1788: 16 63 enel, 1996: 112

21

kabul etmilerse, tanrlar da ylece Zeusun egemenliini kabul ediyorlard.64 G. Thomson, mitoslarn Akha toplumundaki nemini u cmlelerle anlatr: Akhalarn ahlak deerleri, kiisel lkleri ve halka kar tutumlar, ozanlarnn onlara anlattklar tanr yklerinde yansr. Zeus, Olympos dann bulutlarla kapl danda oturur. lk balarda, Bulutlar Deviren ve imek savuran niteliklerini tayan Zeus yalnz bana yaamaktadr; teki tanrlar baka yerlerde oturmaktadrlar. Ama sonradan tanrlarn hepsi gkyznde tek bir korunakl yerde bir araya gelirler. Zeus merkezdeki sarayda, teki tanrlar da Hephaistosun (ate-tanr, demirci tanr) yapt ve Zeusun sarayn evreleyen konaklarda oturmaktadrlar artk. Zeusun egemenlii ve stnl hepsince kabullenilmitir. Akhalarn Olymposu, toplumsal gerekliin aynasdr.65 Akhalarn blgedeki siyasi hkimiyeti neticesinde anaerkil kltrn de nemini yitirmeye balad grlmektedir. J. Campbell bu gei dnemi iin unlar syler: Myken Kahramanlk a, tanrann uzun, verimli dnyasnn son gnlerini ve tanrlarn sava oullarnn dnemine girii gsterir. te yandan Girit-Myken dnyasnda tanra klt hala stn tutulmaktadr.66 Mykende az da olsa devam etmekte olan bu tanra klt, Girit ile (Minos Uygarl) M.. 1600 yllarnda balayan youn ticaretin ve son olarak M.. 1400den sonra Giritin, Myken eyaleti haline gelmesinin bir sonucudur.67 M. 1200den az sonra yeni bir istila dalgasyla Yunanca konuan Dorlar, kuzeyden gelerek Myken gcnn merkezlerini inediler.68 Yunan toplumunun nc tabakas olarak kabul edilen bu yeni hareketlilikle, dalga dalga Yunanistana giren Dorlar, gneye inip Yunan lkesinin byk bir blmn ve Ege adalarndan bazlarn istila ettiler. Akhalar onlarn nnde duramadlar; nk Dorlarn silahlar ok glyd. Bir oban toplumu olan
64 65

Childe, 1995: 181 Thomson, 1991: 151 66 Campbell, 2003: 70 67 Childe, 1995: 144, 146 68 Mc.Neill, 2004: 147

22

Dorlar, demir ve at kullandklar iin Tun andaki yerli halk zerinde asker stnl kolay saladlar. Akha bakentlerini ve hemen hemen tm tarm tahrip edip ynetimi bir yana iterler. Yaz ortadan kaybolur.69 Dorlarn demir silahlar kullanyor olmalar, farkl siyasal neticeleri de beraberinde getirmitir.70 Dorlarn Yunanistan igaliyle beraber Akhalar, Anadoluya ayak basmlar ve youn bir ekilde bat kylarn iskn etmilerdir. Bu istila, ileride Yunanllarn, onia nderliinde byk bir atlm yapmasn da tetiklemitir. Dor hkimiyetinin yaand dnem, ta bina yapm, altn gm iilii ve zellikle yaznn unutulmas sebebiyle Karanlk a olarak adlandrlmtr.71 Bu durum yaklak olarak 800 yl sonlarna kadar srmtr. Muhtemeldir ki Dor hkimiyetinin srd Karanlk alar boyunca, ozanlar, mitoslar insanlara anlatmaya devam etmiler ve afak sktnde de Yunan dininin ilk kayna olan Homerosun72 lyada ve Odysseia destanlar yazlmtr. Ki lyada,73 antik Yunan inancnn nitelii hakknda bilgi edinebileceimiz, gnmze gelen en eski belge olma zellii tar. Bunun iindir ki E. Hamilton, Yunan mitologyasnn Homerosla baladn syler. 74

Timuin, 2004: 128, Mansel, 1999: 93, Estin-Laporte, 2002: 27 Demir daha yaygn ve kolay elde edilebilen bir maden iken tun silahlarn elde edilmesi maddi gce dayal olup aristokratik bir yapnn da teminatyd. Bu siyasal netice ile kastedilen de demir silah kullanmnn daha eitliki bir siyasal yapnn olumasna zemin hazrlad dncesidir. 71 Freeman, 2005: 101. Baz bilim adamlar bu dnem iin Yunan Orta a ifadesini de kullanmaktadr. 72 Homeros iki byk destan lyada ve Odysseann yaratcs olarak genelde kabul grmtr. Ekrem Akurgal, Homerosun yaad tarihleri M.. 750700 yllar olarak verir. Bilim dnyasnda Homerosun kesin olarak hangi yllarda yaad, bu iki destan da onun yazp yazmad konusunda gr ayrlklar vardr. C. Freemann (1996: 107) aktard bir gre gre, Homeros, kendisinden nceki ozanlarn anlatt ve topluma ml olmu bu destanlar, tutarl bir ekilde belirgin hale getirerek toplamtr. 73 lyadada, Akhalarla Troiallar arasnda geen, yaklak 10 yl sren savan son 51 gn anlatlmaktadr. lyada, sava konu edinmi bir destan olmasna ramen orada Tun a Yunan toplumunun inanlarn ve tanrlarn yakndan tanma frsat buluruz. Homerosun yaad dnlen a Demir ayd ve Dorlar stnl ele geirmiti. Buna ramen lyadada demirden pek bahsedilmez ve Tun a idealletirilmi bir biimde anlatlr. 74 Hamilton, 2004: 6
70

69

23

Yunan dini hakknda daha derin bilgiler bulabileceimiz dier bir nemli kaynak da air Hesiedosun (M.. 700l yllar) gnmze ulam ilk eseri olan Theogonia (Tanrlarn Douu)dr. Hesiedos bu yaptnda Yunan tanr soylarn sistemli bir ekilde ortaya koymutur. M. Eliade, Hesiedos iin unlar syler: Hesiedos mitleri kaydetmekle yetinmemitir. Bunlar sistemli klm ve byle yaparken de, mitsel dncenin sz konusu yaratlarna daha o zaman aklc bir ilkeyi getirmitir. Hesiedosun Tanrlarn jenealojisinden yani soy sopundan anlad, birbirini izleyen bir dizi dnyaya getirme olgusudur. Dnyaya getirme olgusu ona gre varolmann ideal biimidir.75 Heredotos da (M. 484426), Sanrm Homeros ve Hesiodos benden drt yz yl kadar nce yaadlar. Tanr isimlerini Hellenlere tantan, onlar arasndaki akrabalk ilikilerini de ilk olarak aklayan onlardr. der.76 Dor egemenliinin srd alarda Homeros ve Hesiedosla beraber Yunan pantheonu tmyle ekillenmitir. Yunanllarn pek ok tanrs olmasnn yan sra artk 12 tanrdan oluan Olymposlu77 denilen temel tanrlar vardr. Birbirlerinden atribleri ve fonksiyonlar ile ayrt edilen tanrlar arasnda tutarl bir sistem mevcuttur.78 Bu dnemde ana tanra inan da nemini yitirmeye devam etmitir. Yunan Orta a, byk seyahatler ve yeni kontinanlarn kefiyle sona ermi, Yunan Orta ann sonuna doru ise Yunanllar uzak lkelere gmee ve oralarda koloniler kurmaa balamlardr.79 Bu g hareketinin temel nedeni Yunanistann tarma pek elverili olmayan topraklar nedeniyle yaadklar maddi skntlar ve ticaret yapma kayglardr. Yunanllar, talyadan Fransaya, spanyadan Ege denizi, Boazlar ve Marmaraya,
75 76

Eliade, 2001: 191 Historiai, II. Kitap Euterpe, LIII, 23 77 Olympos da, Yunan dininde, tanrlarn oturduklarna inandklar dan ismidir. Olympos, Yunanca bir kelime deildir. Eski Anadolu dillerinden geldii ve genellikle yksek da anlamna kullanld anlalmaktadr. Doruklar gkte bulutlara karan ulu dalarn tanrlara konut olduu Yunana Smerden gelmi olabilir. Ayrca Anadoluda says yirmiye varan Olympos adl dalar olduu gibi, Giritte, Kbrsta ve Yunanistanda bu ad tayan dalar oktur. (Erhat, 1993: 228) 78 Lloyd-Jones, 2001: 457 79 Mansel, 1999: 97

24

Karadenizden Dou Akdeniz ve Msra kadar uzanan geni bir corafyada ok sayda koloniler kurmulardr. Yunanllar, koloniler kurduklar dnemde Dou ile ciddi anlamda yz yze gelmilerdir. Bu toplumsal hareketlilik bir yana, Arkeoloji bilimi, Yunan tarihini sanatyla paralel bir deerlendirme nda belli dnemlere ayrmtr. T. Carpenter bu dnemleri u ekilde zetler: Burada Geometrik, Arkaik, Klasik ve Helenistik olarak belirtilen geleneksel terimler, hem tarihsel dnemleri, hem de Yunan sanatnn geliim evrelerini adlandrmakta kullanlmtr. Geometrik terimi, Myken dnyasnn yklmasnn ardndan gelen Karanlk alardaki durgunluk dneminin ardndan Yunan dnyasnda bir yeniden canlanmann yaand M. 900700 yllar arasnda geen dnemi ifade eder. Douyla olan ticaretin 8. yzyln sonlarna doru gelimesi, 7. yzyln Yunan sanatnda form ve slup asndan kendisini hissettirmitir. Orientalizan terimi, geometrik formlarn yerini daha doal olanlara brakmasn ve fantastik figrlerin oalmasn ifade eder. 6. yzylda Yunan dnyas bir btnlk salayp zenginleir. Arkaik terimi de bu dnem sanatn ifade etmekte kullanlmtr. Hi phe yok ki sanatta, mitoslara dair betimler iin en yaratc dnem, Arkaik dnem olmutur ve bu evrede oluturulan geleneklerin ou daha sonralar da srdrlmtr. M. 480de Perslerin Atina Akropolisini yamalamas ve onu takiben Pers donanmasnn Atinallar tarafndan yok edilmesi ile Arkaik Dnem sona ermi, Yunan sanatnn en gl ve olgun dnemi olan Klasik a balamtr. Daha sonrasnda ise, Hellenistik tabiri, M..323teki Byk skenderin lmnden M. 1. yzyln sonlarna dek Yunan dnyasnda yaanan tarihi ve sanatsal olaylar anlatmak iin kullanlmtr.80 Yunanllarn mitos ve din zerine fikirleri M. 6. yzylda ba gsteren felsefe hareketlerinin etkisiyle deiime uramaya balamtr. Mitos, insan nedir, evren nedir, insann evrendeki yeri nedir gibi sorulara hikyeler yoluyla

80

Carpenter, 2002: 8

25

akld cevaplar vermi olsa dahi bu cevaplar felsefi dnceyi harekete geirmitir. Yunan dnyasnda felsefi dnce, ilk filozof olarak kabul edilen Thales ile ilk meyvelerini vermitir. rnein, Homeros, tanrlarn babas ve anas Okeanostur der ki bu, Thales felsefesinin zdr. Thales, evrenin kkeninin, arkhe (ilk, balang)sinin su olduunu ve dz bir tepsi biiminde olan yerin Okeanosta yzdn savunur.81 A. enel, felsef dncenin ortaya knn siyasal almn u ekilde yapar: Dnce alanndaki bu devrim, ilk olarak onia kent devletlerinde grld. .. 6. yzylda, deniz ticareti ile zenginleen onia kentlerinde ortaya kan gl bir orta snf, siyasal iktidar yolunda aristokratlarla kavgaya tutumutu. Miletos kentinde halk, aristokratlar yenip ynetime gemiti. Bir kar devrimle ynetimi yeniden ele geiren aristokratlar, demokratlar canl mealeler gibi yakarak, kentin alanlarn onlarla aydnlatmlard. Bu olaylar, mitoslara aka ters den olaylar; bu gelimeler, mitoslarla, mitolojik dn ile aklanamayacak gelimelerdi. oniallarda mitolojik aklamalara, mitolojik dnya grne kar bir kuku dodu. onia dnrleri ayn zamanda dinsel tabular sayldklar iin olacak, mitoslarn geree uygun olup olmadklarn tartmaya kalkmadlar. Onlar bir yana brakp olaylar, zellikle doa olaylarn farkl bir biimde aklamaya altlar. Bylece Thales ile doan onia doa felsefesi ile yeni bir dn, felsef dn balam oldu.82 Yukarda bahsettiimiz M. L. C. Septchenesin, ynetim ekli ve siyasal yapnn inanlar zerinde belirleyici oluuna dair dnceleri Yunan dnyasnda bu dnem iin de geerlidir. Bu dnemde zellikle misterler yani tanrsal glerle ilikiye girme ayinleri toplumun alt kesiminde yaylmaya balamtr. Bunlar, Eleusisdeki tanra Demeter, arap tanrs Dionysos ve Trakyann efsanevi arkcs Orpheus misterleriydi. Olduka dogmatik bir takm kurallara sahip Orpheus dini dier iki mister kadar kabul grmemitir.
81

Hanerliolu, Dnce Tarihi, (Eriim) http://www.toplumdusmani.net, 09.10.2006, Timuin, 2000: 187 82 enel, 1996: 124

26

Cinsiyet ya da snf fark gzetmeksizin herkese hatta klelere bile bu dnyada yeni bir dou, dier dnyada mutlu bir hayat vaat eden Demeter klt ile kadnlarn da katld, geceleyin yksek yerlerde snrsz elencelerin yapld Dionysos klt bu dnemde ok daha fazla taraftar bulmutur.83 Tezimizde incelediimiz tanr Dionysosun Yunan inancnda yer edinii de bu dnemlerdedir. M. 5. yzylda yaanan Pers muharebeleri, Yunan dnyasnda dindarln artmasna neden olmutur. Bunda, Yunanllarn ancak Olympos tanrlarnn yardmyla Persleri yendikleri inanc yatmaktadr. Yunanllar bu dnemde eski dinsel geleneklerine bal kalmakla beraber, monoteist grleri de iyi karlamlardr. Ayn zamanda oniada doa felsefesi, Yunanistanda Orfeus dini ve misterler etkin olmaya devam etmitir.84 Yunan Uygarl M.. 4. yzyl sonlar itibariyle Hellenistik Dnem diye adlandrlan yepyeni bir sre yaamtr. Bu sre Makedonyal Byk skenderin M.. 330daki hkmdarlndan M.. 30 ylnda Msrn Romallarca alnmasna kadar geen 300 yllk bir zaman dilimini kapsamaktadr. Krallklar a olan bu dnemde Yunanistann pek ok eski kenti nemli hatta etkili politik ve kltrel merkezler olarak yaamay srdrm fakat artk siyasi g skenderin fetihlerinden kendi krallklarn ina eden kudretli adamlarn elinde olmutur.85 Helenistik a, Yunan dnyas iin tam bir kaynama, karma ve farkl kltrlerle tanma a olmutur. Ancak zaman ierisinde kltrler aras farkllklar esnemi ve ksmen trde bir Yunan kltr ortaya kmtr. Bu kaynama, beinci drdnc yzyllardaki saf Yunan dnyasnn

83 84

Mansel, 1999: 218 Mansel, 1999: 339-340 85 Freeman, 2005: 319

27

yabanc unsurlarla kirlendii dolaysyla ve her naslsa ayn saygya layk olmad86 eklinde de yorumlanmtr. C. Freeman Helenistik dnemin inan dnyasnn genel erevesini nclleriyle birlikte yle izer: Olympos tanrlarna duyulan eski ballklar, dayanksz ve kksz bir ada zayflamt. Tanrlarn yerini, yar tanrsal bir varlk olarak tapnlan Tykhe (ans ya da Talih) almt. Bunun makul bir nedeni, akln gelecei tahmin edememesiydi ve Yunan dnyasnn dndan ithal edilen mistik dinlere duyulan ilgi anlalabilir bir biimde artyordu. Msrdan tanra sis, Anadoludan byk ana tanra Kybele klt, Yunan (ardndan Roma) dnyasnca benimsendi ve buralarda inceden inceye ilenmi kltlerin balangc olarak geliti. Geleneksel Yunan tanrlarndan Dionysos ve Eleusisteki gizli Demeter tapmnn, en esnek inanlar olduklar ortaya kt.87 Helenistik dnemde ayrca baz kral ve komutanlara tanrsallk yklenmitir. A. M. Mansel buna dnemin kark siyasi olaylarnn zemin hazrladn ve bu sebeple Yunanllarn kendilerine iyilikte bulunan nemli kiileri tanr aamasna ykselttiini belirtir. Ayrca A. M. Mansel ne Thyke ne de bu kral kltnn o an insanlarn tam olarak tatmin etmediini, buna karn yksek ve aydn evrelerde derin bir monoteizme ynelen Stoa felsefesinin Yunan dininin yerini almaa baladn da ekler. 88 M.. 146 ylnda tm Yunanistan, Romaya balanarak, Roma eyaleti haline gelir.89 Yunanistan, Romann boyunduruu altna girdikten sonra ikisi arasnda sk balar oluur ve daha ileri olan Yunan kltr, Roma uygarlnn kaynaklarndan biri olur.90 Romann hkm altndaki Yunanllarn tanrlar ve inanlar herhangi bir eksilmeye ve deiime maruz kalmakszn devam etmi ve bu noktada ounlukla Romay etkisi altnda brakmtr.

86 87

A.g.e: 341 Freeman, 2005: 338 88 Mansel, 1999: 512-513 89 Thirwall, 1855: 499, William, 1855: 655 90 Korkmaz, 2002: 154-197

28

Tarihsel sre ierisinde incelediimiz Yunan dininin en karakteristik zelliklerinden biri insanbiimci bir anlaya sahip olmasdr. Msr ve Mezopotamya tanrlar da insanbiimli olmalarna ramen bu zelliin en yetkin rnekleri yine Yunan dininde bulunmaktadr. nk Msr ve Mezopotamyal tanrlarda hayal gc daha baskndr ve neticede kedi bal kadnlar ya da ku bal adamlar karmza kar. Bu sebeple baz yazarlar sadece Yunan dinini insanbiimci olarak kabul ederler. Tm bunlarn nda antik Yunan dininin kendine has zelliklerini u ekilde sralamak mmkndr: Bu dinde, din adamlar snf yoktur. Tanrlarn eyalarna ve heykellerine bakan rahipler birer devlet memuru olup dou toplumlarndaki gibi ayrcalkl bir snf oluturmuyorlard. Bu dinde bireyin giderek kiiler karsnda da alalma duygusunu gelitiren (etek pme, el balama gibi) tanrlar karsnda alalma anlay yoktur. Bu dinde soru sormakszn, tartmakszn, akl yoluyla deil iman yoluyla inanlan dogmalar yoktur. Domaya kar klamad iin dnce bu noktada snrlanmaktadr. Dolaysyla bilim ve felsefe ile din atr. te dogmatik din anlaynn olmamas eski Yunan da bilim ve felsefenin daha kolay gelimesine yardmc olmutur. Dini yayma abas, din propaganda ve din uruna fedakrlk yoktur. Kutsal kitab yoktur. Bu da temel bir erevenin olmamasna, dolaysyla da dinsel yapya ilikin tm dncelere ak olmasna ve onlardan etkilenmesine yol amtr.

29

Bugnk anlamda gnah kavram yoktur. Sadece kusur ilemek sz konusudur.91 ok tanrl bir inan sistemine sahip Yunan dinine, H. Lloyd-Jones farkl bir yorum getirmitir: Yunan dini, monoteist (tektanrc) unsunlar ierir; kald ki sklkla birbirleriyle ekiseler ve mnakaa etseler de sonu itibariyle Zeusun iradesi egemendir. Zeusun yasas, ahlak elere sahipti ve bu yzden insanlar sular sebebiyle cezalandrdna inanlrd.92 Yazar bu deerlendirmesinde, Yunanllarn ok tanrl inan yapsn gz ard etmeksizin, Zeusu, pantheonun ba tanrs olarak kabul etmelerine dayanarak monoteist dncenin ar bastn ifade etmektedir. Birok Yunan mitoslarnda da bunu desteklercesine dier tanr ya da tanralarn ou zaman ba tanr Zeusun hkmlerine boyun edikleri ve ikyetlerini ona syledikleri grlmektedir. Bilim adamlar antik dnya dinlerini ve dolaysyla Yunan dinini de, zetle, mit ve ritelin toplam olarak ifade ederler. Mit, kiinin grnmeyen hakknda syledikleri , teoloji, dier bir ifadeyle mitolojidir. Ritel ise kiinin grnmeyen ile iliki kurabilmek iin yaptklardr. Ksaca din eittir, sylenen ve yaplan eyler.93 2.2. Antik Romada Din ve Mitos Geleneksel olarak M.. 753 ylnda kurulduu kabul edilen Romann tarihi dnemde incelenmektedir: Krallk Dnemi (M. 753-509) Cumhuriyet Dnemi (M.. 509-27) mparatorluk Dnemi (M.. 27- M.S.476)

91 92

(Eriim) http://www.dunyadinleri.com/helen.html, 26.04.2007 Lloyd-Jones, 2001: 459-460 93 Harrison, 2004: 7-8, Carl Seaquis, Greeks and Roman Religions, Religious Studies 002, (Eriim) http://ccat.sas.upenn.edu/rs/002/lectures/lecture7, 17.04.2007

30

Romann kuruluuna ait bilinen iki nemli efsanesi vardr. Biri, Romal ozan Vergiliusun Aeneas destan, dieri de Remus ve Romulus kardelerin destandr.94 nl Romal tarihi Titus Livius, ehrin kuruluundan nceki zamana ait olan bu ekildeki efsanelerin, imdi kurulmu olmasndan ok gvenilir tarihi delillere dayanmayan iirsel hikyelerle sslendiini syler. Hatta kendi amacnn da ne bunlar tasdik etmek ne de delilleri rtmek olduunu ve insanlarla tanrsal eyleri kartrp ehirlerine bir deer katmann eski insanlarn imtiyazlarndan olduunu belirtir.95 Romallarn kendi kklerinden getirdikleri belli bal inanlarnn yan sra Hellenistik dnemle birlikte Yunanllarla tanmalarnn sonucu olarak benimsedikleri tanrlar ve sylenceleri vardr. Bu sebeple gerek anlamda kendilerine zg mitoloji yaratmamlardr. P. Grimal bu her iki mitolojinin birbirleriyle temasa girmeden nce, ayr ayr ve farkl uzunlukta yollar takip ettiklerini, Yunan mitsel dncesinin, dierine oranla ok daha zengin olup, sonunda, kendi formlarn ona empoze ettiini syler.96 Bununla birlikte A. Schimmel, Roma ve Yunan dinleri arasnda birok mterek tanrlar sayesinde grntde bir benzerlik bulunsa da bu iki dinin esas itibariyle birbirinden ok farkl olduunu belirtir. Bunu da Yunan tanrlarnn eitli mitoslarda ok canl birer ahsiyet olarak temsil edilmelerine karn yerli Roma tanrlarnn tam olgunlamam ve glgeler kadar zayf ahsiyetler halinde kalmalarna balar.97

94

Aeneas, Homerosun lyadasnn bittii yerden ksa sre sonra balayp Troyal kahraman Aeneasn maceralarn anlatr. Romann efsanevi kurucusu Romulus olmasna ramen Romallar teki Latin halklarn yendikten sonra Aeneas bakentlerinin kurucusu olarak kabul etmektedirler (Rosenberg, 2000: 30,191). Dier efsane de Tiber Nehrinin kenarna terk edilen ve bir kurt tarafndan emzirilerek hayatta kalan, ardndan obanlar tarafndan yetitirilen Remus ve Romulus adl ikizlerin anlatld efsanedir. Romulus bir kavgadan sonra erkek kardeini ldrr ve Romay aramaya koyulur (Freeman, 1996: 357). C. Freeman konuyla ilgili olarak u ekilde devam eder: Kentin tarihine ilikin baka eski hikyeler de vard, fakat bunlar neredeyse tamamyla kaybolmutur. Kente bir Yunan kurulu mitosu atfetmeye alanlar da olmutur; kukusuz bu aba Yunan kltrnn hl stn olduu bir ada ona bir deer kazandrma gayretiydi. 95 Titus Livius, Ab Urbe Condita Liber I, Kitap I, Praefatio (nsz) 96 Grimal, 1997: XII 97 Schimmel, 1999: 71

31

lk Romallarn inan modeli her nesnede, her canlda tanrsal bir g grme istei ve bu belirsiz glerin doa olaylarn ve insanlarn eylemlerini ynlendirdiklerine inanmalaryd.98 R. H. Barrowun ifade ettii ekliyle ilkel Romal iin numen ya da tanrsal kudret veya irade, her yerde her eyde vard; daha dorusu her yerde ve her eyde kendini belli ediyordu.99 R. H. Barrow, bir Romalnn tanrsal gler karsndaki psikolojik duruunu u ekilde anlatmaktadr: Romallar tarihleri boyunca, bireyin ya da insan topluluunun dnda, insann gzden karmamas gereken bir kudretin varln derinden duymulardr. nsann bir eye boyun emesi gerekti. Bundan kanmak felaketi buyur etmekti; buna istemeyerek boyun emek, stn kuvvetin kurban olmakt; gnlden raz olundu mu da, o kuvvetle ibirlii yapacak seviyeye ykselebilmek demekti; ibirliiyle o stn kudretin eilimini, hatta amacn sezebilmek imkn vard. Romann ta bandan beri, Romalda, kendini tanrsal bir amaca adama duygusu grlr. Bu ilkin belli belirsiz, olgunlamam, korkuyla kark bir duygudur; sonralar iyice belirir ve ou zaman onlar harekete geiren ba saik olur.100 Roma dini bir aile diniydi, Romallar evi ve aileyi koruyan tanrlar kutsarlard, Genius, ailenin babasn ve evlilik yatan korurdu.101 Tarihsel sre ierisinde sk skya takip edilemeyen ve balarda bir aile dini olan Roma dini sonradan genileyerek bir devlet dini haline gelmitir. R. H. Barrow bu genilemeyi anlatrken aile gibi devletin de kutsal bir kurulu olduunu, ailenin son derece basit dinsel trenlerinin yava yava yeni ihtiyalara kendilerini uydurduklarn sylemektedir.102 yle ki Romallar iin Romann kaplad alan, ehir kutsaldr. Her evin kendi ocann bulunmas gibi ehir de Vesta Tapnanda103 kendi ocana sahiptir.104

98 99

Estin-Laporte, 2002: 206 Barrow, 2002: 17 100 Barrow, 2002: 9, 10 101 Barrow, 2002: 15, Estin-Laporte, 2002: 210 102 Barrow, 2002: 15 103 Vesta evlerde oca koruyan Roma tanrasdr. Sonradan Yunan pantheonundaki Hestia ile bir tutulmu ama Romada her zaman ayr bir sayg grmtr. (Erhat, 1993: 290) 104 Estin-Laporte, 2002: 212

32

Romada pek ok inan, tapnm bir arada var olmutur. M. 2. yzylda, vatan Anadolu olan ana tanra Kybele Romaya getirilmitir. Ayn ekilde Msrdan da sis ile Serapis tapm Romaya gelmitir. Serapis burada, Msrda sisin kocas olan Osirisin yerini almtr.105 Bunlarn yan sra Yunan dnyasnda youn bir ekilde rabet gren misterler, Romada da varln devam ettirmitir. Bu kltler lmden sonra dirilmeyi vaat etmekte; eitlii esas ald iin de kleler, kadnlar ve askerler tarafndan benimsenmekteydi. M. 1. yzyl itibariyle askerler ve iadamlar arasnda Mitras dini, Mitraclk, tutulan bir klt olmutu. Mitracln kkeninin, Pers tanrs Mitraya dayand bilinmektedir.106 Romada devleti ve dini birbirinden bamsz dnmek imknszdr. Din neredeyse devletin devamn salayan bir olgudur. R. H. Barrow Romadaki bu yapy yle anlatr: Hkmdar, devlet tarafndan alnan kararlarn, dnyay yneten tanrlarn iradesine uygun olup olmadndan emin olmak iin, dinsel trenlerle aa kan belirtileri gzlemliyor ve kularn davranlarnn gelecei tayin edecei fala bavuruyordu. Devletin dayanmas gereken btn ilkelerin banda Cicero, Din ve Ku Falnn geldiini sylemektedir. Cicero, Romann gelimesini ve gcn muhafaza etmesini, inanlara balamaktan ekinmez; Horatius da (Romal air. M. 65-8) Romallarn geni imparatorluklar kurmu olmasn tanrlara boyun emesine yorar.107 Romal tarihi Polybios da (M. 204-120) Roma devletini

Schimmel, 1999: 76 Freeman, 2005: 568. lk kez . 1400 tarihli Veda metinlerinde ad geen ve Zerdt dini ncesinde rann gne, adalet, antlama ve sava tanrs. Mitra dostluu, drstl, uyumu ve insan varoluunda dzeni salamak iin gerekli her eyi simgeliyordu. Mitra klt nce Hindistandan rana srad, Perslerin Byk skendere yenilmesinden sonra da btn Yunan dnyasna yayld. 2.yzyldan sonra Romal askerlerin benimsedii Mitra klt Hristiyanln balca rakibiydi.(Freeman, 2005: 568, .n.) A. Schimmel (1999: 77) Mitra ile ilgili olarak unlar aktarmtr: Mitra, esatire gre insanlara yardm etmek maksadyla mitik boay ldrd, mtemadiyen mcadelelerde bulunduu gibi insan da nefsan heveslerini bastrp kalbini temizlemeye almaldr. Bu dinde en ok istenilen faziletlerin, cesaret, itaat, akgzllk olmasndan ve kendisine mensup olanlarn ahlakn kuvvetlendirmesi dolaysyla askerlere uygun gelmitir. Mitra dini, gne ibadetine de balanmtr; Mitra esas itibariyle bir gne ilahdr. Konuyla ilgili daha detayl bilgi iin baknz David Ulansey, Mitras Gizlerinin Kkeni, Arkeoloji ve Sanat Yaynlar. 107 Barrow, 2002: 13
106

105

33

bir arada tutan balca enin tanrlara kar duyulan korku olduunu syleyerek, siyasal adan dinin ilevini aklamtr.108 Romada bu inan kalabal dolaysyla, ibadet ve ritellerin kusursuz bir ekilde yaplmasn salayacak, Byk Pontifin ynetimi altnda yksek dereceli ve etkin bir rahipler snf vardr. Yaam boyu atanm olan Byk Pontif, uurlu ve uursuz gnleri saptar, bayramlar takvime balar. Vesta rahibelerini ve Flamenleri tayin eder.109 Pontifler: Bunlar on be kiilik bir rahipler kurulu oluturur. Sylenmesi gerekli dinsel formlleri grevli memurlara yazdrr, yln politik ve dinsel olaylarn kroniklerini derleyen Yllklar kaleme alrlar. Vesta Rahibeleri: Romann en iyi aile kzlar arasndan seilir, mr boyu kz kalmaya ant ier ve devletin barahibi Pontifex Maximus ynetiminde devlet ocann ateini yanar tutmakla grevlidirler. Flamenler: Saylar on betir; her rahip bir tanrnn hizmetine verilmitir. Augurlar: Saylar on alt rahip ile snrldr. Tanrsal kehaneti yorumlarlar; her kararda kendilerinden bilgi alnr. Arunpiciler: Bu rahipler tanrlarn iyilikiliini ya da fkesini dile getiren hayvan i organlarn incelerler. Decemvirler: belirleyen rahipler.110 Haberi verilmi afetleri savmaya uygun ayinleri

108 109

enel, 1996: 195 Estin-Laporte, 2002: 208 110 Erhat, 1993: 290, Estin -Laporte, 2002: 208-209

34

Romada, ilk imparator Augustus (M. 27-M.S 14/nceki ismi Octavianus) ile resmen imparatorluk klt ortaya kmtr. C. Estin ve H. Laporte, bu sonucu ar ar Roma geleneinin hazrladn syleyerek M. I. yzyln politik alkantlar iinde bir takm diktatrlerin, kendilerini sanki tanrsal klan imparator nvanyla birlikte rahiplik grevlerini de ellerinde topladklarn ayrca skenderden beri Helenistik monariler rneinin de akllar, tanrlatrma artk dncesinde hazrladn belirtirler. Sonraki dnemlerde imparatorlar yayorken kendilerini tanrlatrmaya

almlardr. rnein, Neron, Apollon ekline; Commodus ise Herkl ekline girer. Vespasianus, Hadrianus, ya da Marcus Aurelius rneinde olduu gibi dierlerine de alas gler tannr. an eit eit dinleri arasnda koca bir imparatorluun politik birliini tek bana bu klt salar. Ayrca mparatorluk dneminde (I. Yzyl ortalarndan itibaren) Roma tanrlatrlm ve kendisine Fortuna, yani Romann Kaderi gibi tapnaklar vakfedilmitir.111 M.S. 30 ylndan itibaren Roma mparatorluuna giren Hristiyanlk zellikle alt tabakadaki insanlar arasnda yaylmtr. G. Childe, Romada Hristiyanln konumunu u cmlelerle anlatr: Hristiyanlk, yeleri sann kiiliinde Kutsal Kitapta sz geen Mesihi gren ve onun yeryznde kralln kurmak zere ok yakn bir zamanda geri dneceini uman kimseler olan kk bir Yahudi mezhebi olarak ortaya kmt. Fakat sann sevgi retisi ve onun hem byle bir sevginin rnei, hem de amac olan yaam, kurtulu ve yeniden dirili vaatleri ile birlikte bu inanca snrsz genilikte bir ekicilik verdi. Paulusun112 gezilerinden sonra, bu din ilkin balca kleler ve proleterler arasnda benimsenmi olsa da hzla yayld. Hristiyanlarn tek tanrlar, Yehova gibi, kendisine borlu olunan tapnmaya baka hibir tanrnn, hele tanrsal imparatorluun ortak edilmesini hi ho grmeyince, Hristiyanlar da Yahudiler gibi Roma devletinin kovuturmasna uradlar. Roma hala her eit klt hogryle karlyordu ama bir tek artla, o dinin
111 112

Estin -Laporte, 2002: 212, 218-219 Hristiyanln nl byklerinden, Hz. sann on iki havarisinden biri olan Tarsuslu Aziz Paulus.

35

tresi imparatorluun tanrsal bana sadakat gsterilmesinin doru olduunu resmen aklamalyd.113 M.S. 305ten sonra dorua kan Hristiyanlkla eski Roma dini taraftarlar arasnda 305-306 yllar arasnda iddetli atmalar meydana gelmitir. 306 ylnda atmalar sonucunda iktidar ele geiren I. Constantinus tek bana imparator olup 313 ylnda yaymlad Milano Ferman ile Hristiyanl serbest brakp yaylmasn tevik etmeye balamtr. zellikle I. Theodosius dneminde Hristiyanlk Roma mparatorluunun resmi dini olarak kabul edilmi; Romadaki Vesta Tapnanda Romann kuruluundan bu yana yanan kutsal atein sndrlmesiyle birlikte paganist inan sindirilmeye balanarak yava yava tarih sahnesinden silinmitir.114

113 114

Childe, 1995: 225-226 zelik, 2004: 227-228, (Eriim) http://www.dunyadinleri.com/romalilar.html, 26.04.2007

NC BLM OCUK GRNML TANRILAR 3.1. Tanrsal ocuun lk Ortaya k Antik mitolojide belirgin bir ocuk tanr inan ve tapm aramak yerine, ocuk grnml ve tanrsal nitelikli bir varln arka plannda kavramsal olarak nasl bir dnn yattn belirlemek gerekir. Olay en bandan ve en basit ekliyle irdelememiz gerekirse, ocuk bir tanr olabilmesi iin (tm rneklerde olmasa da) bir annenin olmas gerekir. Dolaysyla doan ocuk tanrsal nitelikler tayor olabilir ama tanr olmak zorunda deildir. Bunun en tipik rnei Neolitik a Ana Tanra inancnda grlebilmektedir. Bu sebeple balang noktas olarak ana tanra inanna inmekte yarar vardr. Neolitik a, insanln avclk ve besin toplayclndan, retime ve tarma getii, ayn zamanda ilk yerleik yaamn temellerini att dnemdir. A. enel geni anlamyla neolitiin besin retici topluluklar nitelediini, besin reticiliinin de, insanln geim biiminde bir devrim olarak grldn belirtir.115 Bu an inan ekli zerindeki belirleyici unsur, topluluklarn rgtlenme ve yaam biimidir. O. Belli bunu u szlerle anlatr: Besin ekonomisinin gelimesiyle birlikte, yapt nemli ilerle ilgili olarak kadnn toplumdaki etkinlii ve saygnl artmaya balamtr. anak mlek yaplmasnda ve piirilmesinde en nemli rol stlenen kadn, besinlerin toplanmas, depolanmas, gnlk yaamn srdrlmesi, giysilerin dikilmesi, ekilen tarm rnlerinin hasad ilerinde de temel almay yrtyordu. Bunlardan da nemlisi kadn ana olarak douran besleyen ve byten olaanst bir g olarak yaamn ok zor olan koullarn da devam ettiriyordu. Kadnn bu olaanst zellikleri, ona kutsal bir nitelik kazandrmaya balamt. Kadnn kutsal olan dourganl ve retkenlii hem insanlar zerinde, hem de hayvanlar ve bitkiler zerinde geerli

115

enel, 1995: 163

37

saylyordu. yle ki kadn, doann en byk yaratc gc olarak grlyordu. Bu yzden douran ve yeni bir hayat reten kadn, toplumda hakl olarak Ana Tanra olarak saygnlk kazanmt.116 Anadolunun birok Neolitik yerleiminde (Haclar, ayn, atalhyk) yzlerce ana tanra figrini bulunmutur. Bu figrinlerde ana tanra bazen yatm ya da uzanm ekillerde tasvir edilmekle beraber zellikle doum yapma srasnda da tasvir edilmitir. E. Akurgal tanr anann doum yapma haliyle ok sk tasvir edilmi olmasnn, ona, insanln devamlln salayan, bereket ve oalmn sembol olarak tapldnn gstergesi olduunu sylemektedir.117 Yine bu dnemde ana tanra figrinleri arasnda, kucanda ocuuyla tasvir edilen rnekler bulunmaktadr. Bunlardan biri Haclar (Burdur)da, M. 5500lere tarihlenen pimi toprak ana tanra (Resim 5) figrinleridir.118 Bu stildeki ana tanra figrinlerine Kalkolitik ve Bronz (Tun) a boyunca rastlanmaktadr. J.Campbell bu ana tanrann genel grntsn ve dalmn u szlerle aklar: Tm antik dnya, Kk Asyadan Nile, Yunanistandan nds vadisine kadar plak dii formun trl biimlerini barndrr: Hepsi, her eyi besleyen gslerini sunan; sol eliyle cinsel organn tutup, sa eliyle sol memesini, kollarn uzatm bir erkek ocua veren, onu emziren, efkat gsteren ekillerdir. ocuk yabanllar arasndadr, sap, iek, ylan, ku vb. iaretler tutar. Bu tr ekiller iyi bilinen Tun ann birok adla bilinen ulu tanrasna ve kltlerine aittir.119 Yunan anakarasnda yer alan Miken a Pylos yerleiminde ele geen, iki kadn bir ocukla otururken gsteren fildii l figrin (Resim 6), dorudan tanrsal ocua iaret etmektedir. J. Campbell da bu lnn iki kralie ve kral veya iki kralie- gen tanr olarak yorumlandn belirtir.120

116 117

Belli, 2001: 6-7 Akurgal, 1999: 5 118 A.g.e: 7 119 Campbell, 2003: 47 120 A.g.e: 50, 51

38

Hitit dnemine ait (16601190)121, altndan dvme tekniiyle yaplm, kucanda ocuk oturan bir Hitit Tanras (Arinnann Gne Tanras) (Resim 7) iin O. Belli, Neolitik ve Kalkolitik alara ait kucanda ocuunu tutan Ana Tanra figrinleriyle ierik ynnden byk bir benzerlik gsterdiini belirtmektedir.122 Hititte, l olarak betimlenen, anne, baba ve ouldan oluan bir tanr ailesi inanc da sz konusudur. Bakent Hattua (Boazky)nn kuzeydousunda yer alan Yazlkaya ak hava tapnann ana sahnesinde (Resim 8), bu tanr ailesi betimlenmitir. Sahnenin sol banda Hattua kentinin Gk Tanrs, onun nnde iki da tanrsnn zerinde duran Hitit lkesinin Gk Tanrs, onun karsnda bir panter zerinde ba tanr kadn Arinnann Gne Tanras ve onun arkasnda da oul Tanr arruma yer almaktadr.123 Burada anne babasnn tanrlndan dolay, ocua da tanrlk payesi verilmitir ancak bu kanmzca kutsal aileyi vurgulama maksatldr. Yine de tam anlamyla kendine zg bir ocuk tanrdan sz edilemez. Yukarda szn ettiimiz erken, zellikle Neolitik rnekler bize kutsal bir ocuun varln kantlamaktadr. Sonraki dnemlerde ise yava yava ocua daha fazla ve tek bana bir tanrsallk yklendiini grmekteyiz. 3.2. Mitoslarda ocuk Tanrlar 3.2.1. Triptolemos Yunan mitolojisinde Eleusiste youn tapm gren tanra Demeter mitosunun en belirgin motifi olan Triptolemos, yeryznn ilk ocuk tanr misyonunu tayan tanrsdr.

121 122

Akurgal, 1999: 110 Belli, 2001: 29 123 Akurgal (1999: 161) anne, baba ve ouldan oluan bu tanr ailesi tasvirini, tarihin en eski teslis inanc, yani Hristiyanlktaki tanr, sa ve Meryem lsn anmsatan bir tablo olduunu sylemektedir.

39

Demeter, Olympos tanrlar arasnda yeryznn ana tanrasdr. Demeter ekili topran tanrasdr. zellikle buday tanras olarak kabul gren Demeterle ilgili efsaneler Yunan dnyasnn buday ekilen her blgesinde grlmtr.124 Triptolemosla alakal Demeter mitosu yledir: Zeusun tanra Demeter ile olan birlikteliinden kimi zaman Kore yani gen kz olarak anlan Persephone domutur. Persephone, bir gn iek toplarken yeralt dnyasnn kral tanr Hades tarafndan karlr. O an yer yarlr ve gen kz alan yarkta kaybolup gider. Kznn lklarn iiten annesi Demeter ona yetiemez ve dokuz gn boyunca kzn arar. Onuncu gnn afanda karanlk tanras Hekateyle karlar. Hekate, gne tanrs Heliosa gidip sormasn syler. Helios ise sulunun Zeus olduunu nk onu Hadese kar olarak verdiini syler. zgn ve kzgn Demeter, lml bir kocakar klna girerek btn kentleri dolamaa balar. Atina yaknlarnda Eleusis adnda bir kasabaya varr. Bakireler emesinin yannda zgn zgn otururken, Kral Keleosun drt kz emeye su almaa gelirler. Demeter, korsanlarn elinden katn syleyerek ackl bir yk uydurur. Duygulanan kzlar, ihtiyar kadna acrlar ve ona bir i verirler. Anneleri Metaneira, yeni bir olan ocuu dourmutur. Kk Triptolemosu (dier bir ad Demophon) bakp beslemesi iin Demetere verirler. Demeter ocuu Olympos usullerine gre yalnzca nektar ve ambrosia125 ile besler. Ne var ki analk sevgisinde ok ar giden tanra, ocua, srekli genlii de armaan etmek ister; bunun iin de geceleri onu atein iinde saklar. ocuun annesi bir keresinde gizlice olanlar gzler. Alevleri grnce bir lk atar. By bozulur; kzgn tanra ocuu yere brakr ve btn kutsal parlakl iinde grnr. Olanlara ok zlen ve korkan Metaneira ile kzlar, btn gece fkeli tanray yattrmaya alrlar. Demeter, kendisi iin sunakl bir tapnak kurulmasn ister. En ksa zamanda istei yerine getirilir. Burada mysteria denilen bir tapn merkezi doar. Demeter, Triptolemosa
Grimal, 1997: 146 Mitolojiye gre baldan tatl ve gzel kokulu olan bu yiyecek Olympos tanrlarna zgdr ve bundan yiyenler lmszlk kazanrlar.
125 124

40

hayvan kullanma ve tarla srme sanatn retmitir. Demeter, Eleusiste Triptolemosun ailesinden grd yakn ilgiye karlk olarak, kahramana kanatl ejderhalar tarafndan ekilen bir araba verir ve bununla yeryzn batanbaa dolaarak, her yere buday tohumlar ekmesini emreder. Triptolemos, Demeterden rendii saban kullanmay ve tarla bakmn btn dnyay dolaarak insanlara retmitir.126 Bu mitos sembolik olarak Yunan vazolarnda, stel ve kabartmalarda ilenmitir. (Resim 9, 10, 11, 12) Bu mitosta Demeter, sradan bir lmlye, bir ocua lmszlk bahederek onu tanrlatrmtr. Daha ilgin olan, insanlara tarm retmek iin bir erkek ocuunu semitir. Thomson bunu, sylencede erkein belirmesi, erkein tarmla uramaya balamasna denk dmektedir eklinde yorumlamtr.127 Eleusisteki Demeter kutsal alannda bir Triptolemos Tapna (Resim 13, 14) bulunmaktadr. Tapnan yaklak tarihi M.. 5. yzyldr. Pausanias da bu tapnan varlndan sz etmitir.128 Triptolemosa adanm bir tapnan varl da, bizi, onun bir tanr olarak kabul grm olmasna gtrmektedir. 3.2.2. Eros Eros, Yunan ve Roma mitolojilerinde, tam anlamyla ocuk grnmnde tasvir edilen, en belirgin tanrdr. Antik kaynaklardan Homerosta bir tanr olarak bahsi gemeyen Erosun ad ilk defa Hesiodosun Thegoniasnda geer. Tanrlarn douunu anlatan bu yaptta Hesiodos, Erosu yle anlatr:
126

Cmert, 1999: 39-40, Grimal, 1997: 808, Thomson, 1995: 285,Cilt I. Bu mitosun baz versiyonlarnda Demophon ve Triptolemos kardetir ve Demeter aslnda Demophona annelik etmitir. Fakat annenin olunu atete grmesinden sonra Demophon atee derek yanm ya da bir tanra tarafndan baklmann onuru ile yalnzca bir lml olarak kalmtr. Ancak mitosun genelde kabul edilen eklinde tanrann bakmn stlendii ve ambrosia ile lmszlk bahettii ocuk, Triptolemostur. 127 Thomson, 1995: 285 128 Pausanias, I.XXXVIII.6, I.XIV.1 (M.S. 2. yzyln sonlarnda yaam nl Yunan gezgin ve corafyac.)

41

Khaostu hepsinden nce var olan, Sonra geni gsl Gaia, Ana Toprak Ve sonra Eros, en gzeli lmsz tanrlarn, O Eros ki elini ayan zer canllarn, Ve insanlarn da tanrlarn da ellerinden alr, Yreklerini, akl ve istem glerini 129 Hesiodosun anlatmnda Eros, ilk var olan tanrlar arasnda saylr ve parthenogesis yani kendi kendine dourma ilkesiyle var olduuna inanlr. Yunan Ak Tanrs Erosun kelime karl aktr ve bu kelime asl olarak reme drts anlamna gelmektedir. A. Erhat, Erosun ilkan en eski metinlerinden beri evrende birleme ve remeyi salayan doal bir g olarak karmza ktn belirtir.130 Dolaysyla Eros, btn varlklar, her eyi birbirine eken, birletiren, hayat kuran, oalmann sembolyd.131 Eros, Platonun len (Symposion) diyalogunun da ana konusudur. Platona gre bir tanrdan ziyade iyiye ve gzele gtren itici gcn, felsefi drtnn addr Eros.132 lende Phaidros, Eros iin unlar syler: Erosun zellikle kkeni dnlecek olursa ve daha baka birok nedenden trinsanlar ve tanrlar arasnda ulalmas g, grkemli bir yeri vardr. Btn tanrlardan daha eski olmas ise baka bir onurdur. Biliriz ki, ne anas ne babas vardr. Hesiodos, ilk olarak Kaosun, sonra da her eyin ebedi temeli olan Toprak Ana ve Erosun var olduunu sylerken, Kaostan sonra Toprak Ana ve Erosun birlikte doduunu kastetmi. Bylece birok kimse Erosun en eski tanr olduu konusunda birleir. Eros, eski bir tanr olmasnn dnda, ayn zamanda bizim iin en byk nimetlerin de kaynadr. Uzun szn ksas bence Eros, tanrlarn en eskisi, en sayg deeri, en glsdr ve

129 130

Hesiodos, Thegonia: 115-123 Erhat, 1993: 106 131 Can, t.y: 6 132 Platon, Symposion.

42

insanlara hem hayatlarnda hem de lmlerinde erdem ve mutluluk kazandrr diyorum.133 len diyaloglarnda Eros zerine ok farkl bir gr de vardr. Sokrates, bir kadn bilici olan Diotimann, Erosu, tanr olarak grmediinden, onu lmlyle lmsz aras bir varlk, daimon yani cin olarak grdnden bahseder. Sonrasnda Diotima, Erosun douuyla ilgili bir hikye anlatr: Aphrodite dnyaya geldii gn btn tanrlar bir lendeymi. Zeknn olu Bolluk (Poros) da aralarndaym. Yemekten sonra Yoksulluk (Penia), lenden payn istemeye gelmi, kapnn nnde durmu beklemi. Tanr erbetiyle sarho olan Bolluk Zeusun bahelerine km ve bir yerde szm. aresizlik iinde yaayan Yoksulluk, Bolluktan bir ocuu olmasn istemi; gitmi, yanna yatm ve Erosa gebe kalm. Aphroditenin doduu gn ana karnna dt iin, Eros bu tanrnn kulu, yolda olmu. Aphrodite gzelmi, o da doutan gzele dknm. Bolluk ve Yoksulluktan doan Erosun da talihi ona gre olmu. Sevgi, her zaman yoksuldur; oklarnn sand gibi, hi de yle ince ve zarif deildir; tersine kabadr, pistir, evsiz barksz, yalnayaktr, akta, dada bayrda, kap nlerinde, yol kelerinde yatar kalkar. Ne yapsn anasna ekmi yoksulluktan kurtulamaz. Babasna eken taraf ile de hep gzelin, iyinin peindedir; yrekli, atlgan, dayankldr, yaman avcdr, hep tuzaklar kurar, fikirlere bululara dkndr, mr kafa yormakla geer, bilicilikte, byclkte esizdir. Aslnda ne lml ne lmszdr. Bakarsn ayn gnde bolluk iinde yaar, birdenbire de lr; sonra yine babasnn tabiat gerei bir aresini bulup dirilir. Bir eyin eline gemesiyle, elinden kamas bir olur. Bu yzden Eros, hibir zaman ne yokluk ne de varlk iindedir. 134 Aslnda mitolojide, sregelen bir Erosun doumu ve kkeni sorunu vardr. Evrenin ilk tanrlarndan biri olarak kabul edilmesinin yannda, Erosa bir anne baba bulma gayesi de gze arpar. Bu sebeple Erosa farkl
133 134

Platon, Symposion Platon, Symposion

43

kkenler atfeden mitoslar da uydurulmutur. Eros bazen Eileithyiann, bazen risin, bazen de -ve bu en genel olarak kabul edilen tradisyonudur- Hermesle Aphroditenin olu yaplr.135 Eileithyia, Zeus ile Herann kz, doumlara bakan ebe tanradr.136 Eileithyiann Eros un annesi olduuna dair bir inan, Pausaniasta dile getirilmitir. Pausanias, en eski Yunan hymnos (ilahi) yazar Olenin bir ilahisinde, Eileithyia, Erosun annesidir. dediini aktarr. tanraya, Erosun annelii atfedilmesi mitolojide ok
137

Bir ebe tutarsz

da

durmamaktadr. nk Eros, reme drtsn harekete geirirken, Eileithyia da doum yaptryordu ve belki de bu sayede reme ilemi tamamlanm oluyordu. ris, gkkua tanras ve tanrlarn habercisidir. A. Erhat tanra risi u ekilde anlatr: Gkkuan simgeler, gkkua da denizden karak gkle yeryz arasndaki ilikiyi kurar grnd iin, Olympos tanrlar risi de Hermes gibi ulak ve zellikle insanlara haber salmak iin kullanrlar. Kanatldr, gnete gkkuann renklerini yanstan ince bir tlle rtldr. ris, tanr Zeus ve zellikle Herann hizmetindedir.138 ris, kimi zaman annesi olarak gsterildii Erosu, Zephyros (Bat Rzgr, Karayel) ile birlemesinden dnyaya getirmitir. Hesiodos, Theogoniann ilerleyen dizelerinde, ikiz tanrlardan

bahseder. Bunlar Eros ve Himeros (Arzu)tur. Ak tanras Aphroditenin doumunu anlattktan sonra yle der Hesiodos: Doup da yrynce tanrlara doru Erosla Himeros takldlar peine.139
135 136

Grimal, 1997: 183 Erhat, 1993: 99 137 Pausanias: IX.XXVII.2 138 Erhat, 1993: 162 139 Hesiodos, Thegonia: 201-202

44

Muhtemeldir ki Erosu Aphroditenin olu yapan efsaneler, bu dizelerden kaynaklanmaktadr. Eros, Aphroditenin aklarndan Hermes, bazen de Aresin olu olarak dnlmtr. Ailesinin Aphrodite ve Ares olduu versiyona gre Anteros (karlkl ak ya da aka cevap veren) Erosun kardeidir. M. A. Dwight antik dnem airlerinin nda Erosun kkenine dair unlar aktarr: Sapphoya gre Eros, Gkyz ve Yeryznn oludur. Simonides ise Erosun ailesi olarak Aphrodite ve Aresi kabul eder.140 A. Erhat hibir tanrnn Eros kadar efsanelere, iirlere konu olmadn, hibir tanrnn onun kadar zaman ve mekna gre deiik biimlerde yanstlmadn sylerken bunlarn, Erosun zndeki ok ynll dile getirmek iin sonradan uydurulmu olduunu belirtir.141 Erosun bu deiken ve ok ynl kiilii Arkaik adan skenderiye ve Roma dnemine kadar byk bir evrim gstermitir.142 P. Grimal Tanr Erosun, airlerin etkisiyle yava yava tradisyonel fizyonomisini kazandn ve ounlukla kanatl, bazen kanatsz, yreklere endie ve heyecan vermekten holanan, bazen de yrekleri mealesiyle yakan ya da oklaryla yaralayan bir ocuk olarak tasvir edildiini syler.143 A. Erhat da bylelikle Erosun, tanr evrensel bir ilkeden, insanlar oklaryla kovalayan ve yaralayan kanatl, alayc ve yaramaz, giderek tehlikeli bir ocuk biimine girdiini, bu biimle de gnmze kadar geldiini belirtir. zellikle skenderiye sanatyla balayan bu Eros simgesi ise Romada Amor-Amores diye epey tutunmu, iirde olduu kadar resimde de iz brakmtr.144 Yunanistanda Boiotia blgesindeki Thespiai, Erosun en fazla tapm grd yerdi. Thespiaillar buradaki Helikon Danda Erosun erefine
140

Dwight, 1849: 242.Sappho (M.. 630560) antik Yunan lirik airi. Simonides (M.. 7. yy. ortalar) antik Yunan airi. Hiciv zerine eserler vermi ve mzikle de uramtr. 141 Erhat, 1993: 107 142 Grimal, 1997: 182 143 A.g.e: 183 144 Erhat, 1993: 107

45

oyunlar dzenlerlerdi. Erosun bu ehirdeki en erken imaj -heykeli- dz ve sade bir tat. Erosun Atina kentinde ve baka yerlerde de sunaklar mevcuttu.145 Erosun vazo resimleri zerindeki en erken betimi ise M. 560lara tarihlenen, Atina Akropolisinde bulunmu siyah figrl bir Attika mlek paras (Resim 15) zerindedir. Bu betimde Aphrodite, Himeros ve Eros adnda iki tane kanatsz ve plak ocuk tutmaktadr. Bu sahne, Erosu, Aphroditenin ocuu olarak kabul eden mitolojiye balanabilmektedir.146 T. Carpanter Erosun form geliimini rneklerle u ekilde aklamaktadr: 5. yzyln ortalarndan nce ocuklar, genellikle kk boyda yetikinler olarak betimlenirdi. grnmnde, Parthenonun Aphroditenin dou firizinde Eros, aka olarak onun (Resim olu 16) dizine yaslanm

grlmektedir. Kanatl erikin Eros motifine (Resim 17, 18) ilk olarak 6. yzyln sonlarnda, krmz figrl Attika vazolarnda rastlanr ve Aphrodite balants ancak ara sra gzlemlenir.147 Aphrodite-Eros balantsn heykeltralk eserlerinde grmek mmkndr. 1990 ylnda gerekletirilen Arykanda kazsnda bulunan heykel grubu (Resim 19) gzel bir rnek tekil etmektedir.148 T. Carpenter Erosun form geliimiyle ilgili olarak yle devam eder: Neredeyse tm ak hikyelerinde ve bazen de bir sahnede birden ok Eros olarak ortaya kar. Bazen bunlardan biri Himeros veya Pothos (zlem) olarak adlandrlr ama 4. yzylda adlar artk yalnzca Erotes (Eroslar)dir. Eros ve Erotes (Resim 20), Gney talya vazolarnda da sklkla kullanlmlardr. 4. yzylda Eros, artk hep yayyla betimlenmeye balamtr; Romallar tarafndan benimsenen tombul bebek formu (Resim 21, 22) ise ancak bu dnemin sonuna rastlar.149 Eros, Roma mitolojisinde Cupido, bazen de Amor isimleriyle karlk bulmutur. Eros betimlerine ska ta eserlerde de rastlamak mmkndr. zellikle Roma dnemi lahitlerinde Eros motifi ok kullanlmaktadr. Bir ss
145 146

Dwight, 1849: 242 Carpenter, 2002: 69 147 A.g.e: 6970 148 Bayburtluolu, 1992: 231 149 Carpenter, 2002: 70

46

eleman olmann yan sra, Symposionda sz alan Paidrosun dedii gibi, Erosun, lmde de insana mutluluk ve erdem veren bir tanr olduuna inanlmas sebebiyle lahitlerde betimlenmi olabilir. Eros ayrca aile lahitlerinde de sklkla kullanlan bir figrdr. Bunda Erosun, temelde aileyi oluturan reme drtsn temsil ediyor olmas yatabilir. Eros bu lahitlerde, Romada genelde kabul grm formu olan tombul ocuk haliyle (Resim 23, 24, 25, 26) tasvir edilmitir. Roma dnemi kabartmal lahitlerinde yaprak ve meyvelerden oluan girland demetleri ile Nike ve Eros figrleri tamamen kalplamlardr. C. imek bu stildeki lahitlerin tmyle dnemin sanat anlayn yansttn belirtir. Kelerde Nikeler, genellikle uzun yzlerin ortalarnda da Eroslar girland elenklerini tarlar.150 Bu girlandl lahitlere gzel bir rnek oluturabilecek iki adet lahit, 1991 ve 1997 yllarnda C.imek tarafndan yrtlen Laodikya antik kenti kazlarnda kentin nekropolnden karlmtr. Bunlar Laodikya A ve Laodikya B (Resim 27, 28, 29, 30, 31, 32) isimli lahitlerdir.151 1990 ylnda gerekletirilen Aizonai Roma Devri Nekropol Kurtarma Kazsnda karlan bir lahdin esas yz olan dar yznde ise yine tipik Eros figr (Resim 33) mevcuttur.152 Buradaki Eros, gzleri kapal, uyur vaziyette tasvir edilmitir. lmn bir uyku olduu ya da lmde bir huzur olabilecei dncesiyle bu ekilde tasvir edilmi olabilir. Eros bazen sunaklarda da (Resim 34) tasvir edilmitir. Antikitede ok tercih edilen ve sevilerek kullanlan Eros betimleri seramik, ta eser ve mozaiklerin dnda ss eyalarnda da (Resim 35, 36) kullanlmtr. Erosa ait en bilinen mitos Psykhe153 ile yaad ak anlatan ve sonradan Roma dneminde uydurulan mitostur. Bu yk yalnz, M.S. 2. yzylda
150 151

yaam

olan

Latin

yazar

Apuleiusun

Metamorphoseis

imek, 1998: 3 A.g.e: 3 152 Trktzn, 1992: 84 153 Psykhe Yunancada ruh anlamna gelmektedir.

47

(Dnmler) isimli eserinde anlatlmtr. Mitos, . Cann anlatmyla yledir: Psykhe, bir kraln kznn en gzeli idi. Gerekten o kadar gzeldi, o kadar gnl alc idi ki, onu grenler, Aphroditeyi grm sanrlar ve ona tapnrlard. Gnller sultan Aphrodite, fani bir kza gsterilen bu ar derecedeki sevgiyi kskand ve bir gn rakibinden almak istedi. Olunu ararak dedi ki: Eros olum, yaplacak baz eylerim var, bana yardmdan kanmayacana eminim, utanmak bilmeyen baz erkekler benim ilah gzelliimle, fani bir kzn gzelliini mukayese ediyorlar. Haydi, ocuum, git; gzellikte bana eit saydklar o kzn kalbini yarala, dnyann en irkin bir erkeine k et. Annesinin buyruu zerine Eros, Tanrlar dandan yere indi. Psykheyi buldu. zzetinefsi yksek olan ve gzellii ile vnerek kimseye gnl vermeyen bu esiz gzelin kalbini oku ile yaralamak ve onu biimsiz bir erkee k etmek arzusunda idi; fakat kzn kalbini nian alarak okunu atmak zere iken, onun gzelliine hayran oldu. Onu bakasna k etmek isterken kendisi onun candan a oldu. Psykheyi sihirli bir saraya gtrd. Bu saray, uyuyan bir ormann iinde kurulmu, muhteem fakat ssz bir sarayd. Kanatl, gzel delikanl, kendini gstermeden bu saraya giriyor ve sevgilisiyle buluuyordu. Sihirli sarayda sevgilisinin arzu ettii her ey bulunuyordu. Fakat Psykhe, bu esrarl an tatl yzn aydnlkta bir trl gremiyordu. nk o hep gece geliyordu. Bununla beraber bir gece yzn gstermesini rica etti. Gzel Eros, ona u cevab verdi: Psykhe, akmzn srrn kalbinde sakladn mddete mesut olacaksn; beni grmeyi aklndan geirme, benim kim olduumu, kimin olu olduumu renme.

48

Fakat Psykhenin saadetini kskanan kz kardeleri bir gn geldiler, onu buldular. i hazinelerle dolu olan bu esrarl sarayda kendisini seven delikanlnn, dnyann en irkin adam olduunu sylediler. Neden, geldii zaman ona yzn gstermek istemiyordu? Gzel bir delikanl olsayd yzn saklar myd? Eer dediklerimize inanmak istersen, diye ilave ettiler; bir vazo altnda kk bir lamba sakla, koca diye tapndn adam saraya gelip de derin uykuya dald zaman yavaa lambay kar, onu tetkik et, o zaman yannda kimin olduunu greceksin. Merak, znt ve aknlk iinde kalan Psykhe fazla sabredemedi; hemen o akam kz kardelerinin dediklerini yapt: Yanan lambay, ters evrilmi bir vazo iinde saklad. Yattktan sonra uyumad, kocasnn dalmasn bekledi. Kocas uyuyunca grlt yapmadan kalkt, lambay eline ald ve kocasna bakt. Fakat grd manzaradan ard; irkin bir erkek greceini sanan Psykhe, kokulu salar olan kumral ve taze bir ba, nefes verdike etrafa ambrosia kokular yayan gzel bir az, tombul kollarn bal bulunduu fildii gibi omuzlarla karlat. Yatan bu gzel ve taze delikanlnn bir elinde yay vard. ehresi, tarif edilemeyecek derecede gzel olan bu genci grnce Psykhenin ak daha ok alevlendi. Gzel sevgilisini alnndan pmek istedi. Fakat eilirken elindeki lambay dz tutmad. inde fitil bulunan lambann kzgn yandan bir damla Erosun plak omzuna damlad. Eros, srayarak uyand. Sevgilisinin hatasn anlar anlamaz derhal kanatlarn at, utu, gitti. Onun gitmesi ile Psykhe iin yapt byl saray da bozuldu, yok oldu. Zavall kz gzyalar dkmeye balad, onun strab o kadar bykt ki dayanamad. Kendisini kaldrd bir nehre att; fakat ekilen dalgalar onu kyya braktlar. akn bir halde ve kaybettiini tekrar bulurum midiyle o gnden itibaren Psykhe, btn dnyay dolamaya balad. Saysz yerler gezerek, tede beride dolaarak ve rast geldii mabetlere girerek sevgilisini kendine geri vermeleri iin tanrlara yalvaryordu. Fakat onlardan hibiri Erosun nereye gittiini ona belli etmek istemediler. Nihayet dolamaktan

49

usanarak bitkin bir halde Aphroditenin saraynn kapsn ald; kendi perian ve ackl halini grerek gzel Tanrann kalbinde merhamet duygularnn uyanacan ve onu affedeceini, belki de olu Erosu, kendisine gstereceini sanyordu. Fakat Aphrodite, bahtsz Psykheyi grr grmez ban sallad ve alayl bir glle onun zerine atld, elbiselerini parampara etti, salarn yoldu, solgun yzn yumruklarla, tokatlarla yara bere iinde brakt. Ona Can Sknts ve Hzn arkada olarak verdi. Sonra, onu en iren ve kaba ileri yapmakla devli bir kle yapt. Zavall Psykhe, hibir kelime sylemeden, akna sadk kalarak btn bu hakaretlere ve aclara katland. Nihayet Erosun yanan omuzu iyi oldu. Kendisine bu kadar candan bal olan sevgilisinin talihini deitirmek iin Olymposa gitti. Zeusun ayaklarna kapand. Psykhenin kurtarlmas iin yalvard yakard ve onun kendisine e olarak verilmesini istedi. Zeus her eyi kabul etti. Hermese, Psykheyi Olymposa getirmesini ve onun Tanrlar sarayna kabul edilmesini emretti. Tanrlar Zeusun saraynda toplant halinde nektar ierlerken, Apollon tarafndan idare edilen ilham perileri ark sylerken, Aphrodite bile nee ve heyecan iinde ahenkli seslere ayak uydurarak dans ederken Eros, ebed olarak izdiva balar ile Psykheye balanyordu.154 Roma dnemi sanatnda bu yk mozaiklerde (Resim 37, 38, 39) ilenmitir. A. Erhat bu nl masalda sonralar btn dnya folklorunda kullanlacak motif ve temalarn grldn belirtir. Ayrca ona gre masaln simgesel bir anlam da vardr: Sevgi ile ruh birbirlerinden ayrlmaz, ama bu birlik ancak birok engelleri yenmek, birok dman gleri alt etmekle gerekleir.155 Erosun Helenistik dnemde o ok bilindik ocuk grntsne brnmesinin yan sra Msrn skenderiye sanatyla birlikte Harpokratik Eros
154 155

Can, t.y: 103-106 Erhat, 1993: 258

50

adyla da farkl tasvirleri mevcuttur. Literatrde Harpokratik Eros ismiyle geen bu formun menei tanr Harpokratese dayanmaktadr. Harpokrates, kelime anlam ocuk Horus olan Msrl tanr Harpa-Khrutinin Yunan versiyonudur.156 Harpokrates bir Msr tanrs olup ocuk Horusun son dnem Msr biimidir.157 Harpokrates, sa elinin iaret parma daima dudaklarnda tasvir edilen plak bir olandr. (Resim 40, 41, 42) D. Meeks bu duruun 4. bin yln sonunda iyi bilinen bir ikonografiye iaret ettiini syler.158 Harpokrates nceleri yeni doan gnein tanrsdr fakat Msrn Yunan egemenliine girmesinin ardndan ocuk Horus, bir Helenistik tanrya, Harpokrtese dnmtr.159 Harpokrates, D. Meeksin belirttii ekilde tipik duruuyla 4. binyl sonunda bilinmekle beraber Helenistik dnemde Erosa yakn bir tipolojiye brnmtr. Daha doru bir ifadeyle Erosun farkl bir betimi gibi grlmtr. Harpokratesi Yunanllar sessizlik tanrs olarak kabul etmilerdir. Tanrnn parmann dudandaki duruu dolaysyla sessizlik tanrs olarak dnlmtr. 3.2.3 Dionysos Dionysos antik Yunanda arap tanrsdr. Yunanllarn inancnda toprak ve bereket tanrs olarak tapnlan Dionysos, zm balarnn ve dolaysyla arabn koruyucusudur.160 Roma mitolojisinde Bakkhus olarak

156

(Eriim) http://www.theoi.com/Daimon/Harpokrates.html, 22.06.2007, (Eriim) http://en.wikipedia.org/wiki/Harpokrates, 20.07.2007 157 Campbell, 2003: 252 158 Meeks, 2007: 1 Meeks bunu belirtirken R.O. Faulknern 1969 tarihli The Ancient Eygptian Pyrmid Text isimli kitabnda geen parma aznda gen ocuk ibaresine atf yapmaktadr. (Eriim) http://www.religionswissenschaft.unizh.ch/prepublications/e_idd_harpocrates.pdf, 18.07.2007 159 Meeks, 2007: 1(Eriim) http://www.religionswissenschaft.unizh.ch/prepublications/e_idd_harpocrates.pdf, 18.07.2007, http://en.wikipedia.org/wiki/Harpokrates, 20.07.2007 160 Mansel, 1999: 137

51

anlmaktadr.161 Euripidesin
162

Dionysos inanc ve tapmna dair en detayl bilgi,

Bakkhai (Bakkhalar)163 isimli eserinde mevcuttur.

Dionysosun menei hakknda farkl grler vardr. Bu grler ounlukla Anadolu ya da Trakya kkenli oluu etrafnda younluk kazanr. Bakkhalar tragedyasnn164 alnda Dionysos yle konuur: te ben, Zeusun olu Dionysos, Kadmosun kz Semelenin yldrm dolu imekler iinde dourduu tanr, Thebai toprana dnyorum. Tanrlmdan soyunup insan suretine girdim Ben Lidyann, Frigyann altn ovalarndan geliyorum. rann gneten kavrulan krlarn, Baktriann uzun surlarn; Mediann buzlarla rtl topraklarn, saadet diyar Arabistan, tuzlu denizin kylarnda uzanan btn Asya lkesini, Barbarlarla Hellenlerin kark yaad, gzel hisarlarla ssl ehirleri dolatm. Dnya zerinde bir tanr gibi var olabilmek iin oralarda korolarm topladm; dinimi, ayinlerimi rettim; imdi kendimi Hellenlere tantmak istiyorum. Hellen topranda Bakkhalarn keskin lklaryla nlattm, kadnlarnn plak vcutlarn ceylan postlaryla sarp ellerine thyrsou,165 sarmakl asay verdiim ilk ehir Thebai oldu.166

161

Dionysos, bundan baka pek ok isimle daha anlmaktadr. Bromis, Euhios, akkhos, obakkhos, Dithyrambos gibi. (Erhat, 1993: 93) 162 Euripides (M.. 480406), Atinal en byk oyun yazar ve tragedya airi. 163 Bakkhalar, tanr Dionysosun dinsel trenlerine katlan kadnlar topluluuna verilen isimdir. 164 A. M. Manselin (1999: 215) tragedyann kkenine dair detayl aklamas yledir: Dionysos kltnde zel bir ekil alan at ve danslar Attikada dikkate deer bir gelime geirmek suretiyle tragedyann temellerinin atlmasna yol amtr. Yunanistann birok yerlerinde olduu gibi Attikada da ilkbaharda Dionysos onuruna yaplan trenlerde kyller, tanrnn maiyetini temsil etmek zere, tarla ve orman cinleri olan Satyr ya da tanrnn kutsal hayvan olan teke kyafetine girer, atlar okur ve grltl alaylar tertiplerlerdi. Fakat ilk zamanlar bu Satyr ya da teke korolarnn okuduklar arklar ve oynadklar danslar kaba ve ilkel nitelikte idiler. M.. 534 ylnda tiran Peisistratos tarafndan Atinada resmen tekilatlandrlan Dionysos enliklerinde teke maskeleri tayan kiilerin okuduklar arklar manzum olarak cevaplandran ve tren anndaki duygularn aa vuran bir hipokrites, yani cevap verici bir aktr ortaya km, bu suretle koro ile aktr arasnda bir konuma yaplmas mmkn olmutur. Bu konuma gelenei Yunancada tragos(teke) ve oide(manzum ark) adn tadndan bu temsil tr tragoidia adn almtr. Tragoidia ya da bugnk deyimiyle tragedya, Dionysos trenlerinin en nemli bir ksm haline gelmitir. 165 Tanr Dionysosun dinsel trenlerinde Bakkhalarn ellerinde tadklar, ucunda bir am kozala bulunan sarmak ve asma yapraklar sarl asa. 166 Euripides, Bakkhai

52

A. Erhat Dionysosun dardan gelme, hem yabanc hem de Hellen pantheonuna aykr den bir tanr olduunu syleyerek bunu yle temellendirir: Bu tanry benimsemekte Yunanistann glk ektii, ona kar direndii, Dionysosun stne anlatlan efsane ve masallarda dile gelir. Denilebilir ki, btn efsaneleri bir tek motif stne kuruludur: Tepki ve diren.167 Bu tepkiyi dou efsanesinde grebiliriz. P. Grimaln aktarmyla mitos yedir: Dionysos, Zeus ile Semelenin (Thebia kral Kadmos ile Harmoniann kz) oludur. Zeusun sevgilisi Semele, ondan kendisine tm gcyle grnmesini diledi. Semelenin hatrn krmak istemeyen tanr bunu yerine getirdi. Ama Semele ann evresini saran imeklerin grntsne dayanamad ve yldrma arplp ld. Zeus, Semelenin karnnda tad ve henz altnc aynda ayndaki ocuu ekip kard. Onu hemen kalasna dikti ve sresi dolduunda canl ve tam eklini alm olarak oradan kard. Bu ocuk kk Dionysostu, iki kere doan tanryd. ocuk, Hermese (Haberci Tanr) emanet edildi. Hermes de onu, bytmeleri iin Orkhomenos kral Athamasla kars noya verdi ve kocasnn yasak aknn meyvesi olan ocuu yok etmek isteyen kskan Herann hmna uramamas iin kk Dionysosa kz giysileri giydirmesini syledi. Ne var ki Hera bu kez oyuna gelmedi ve Dionysosun dads noyu, hatta bizzat Athamas delirtti. Bunun zerine Zeus, Dionysosu, Yunanistandan uzakta, baz yazarlarn Asyada, bazlarnnsa Aithiopiada veya Afrikada olduunu syledikleri Nysa adl lkeye (ya da bir da) gnderdi ve bytmeleri iin onu bu lkenin nymphalarna (Dionysosun stanneliini yapacak olan orman perileri) verdi. Ama Herann onu bu kez de tanmasn engellemek iin Dionysosu olaa dntrd. Bu epizot, Dionysosun ritel sfat olan olak sfatn aklamakta ve Nysa adyla, Dionysos adnn az ok yaklak bir etimolojisini168 vermektedir.169

167 168

Erhat, 1993: 93-94 Dionysos adnn etimolojsi baz kaynaklarda Nysal tanr eklinde yaplmaktadr. Dio(tanr)-nysos (Nysal). 169 Grimal, 1997: 157

53

A. Erhat bu efsanenin aslnda neyi anlatmak istediini yle aklar: Hellenlerin batanrs Zeustur, dardan gelme bir tanrsal varl ne yapp edip onun buyruuna sokmak, ondan km olarak gstermek gerekiyordu. Semele efsanesi ite bu amala uydurulmu, byle bir balant kurma abasnn rndr. Bu efsanenin merkezi olarak gsterilen blge de nemli: Boiotia ve bakenti Thebai, Yunanistanda en tutucu ve gerici bir yre saylrd.170 Dionysosun bir dier efsanesi olan Lykurgos efsanesinde de ayn tepkiyi grmek mmkndr. Ergenlik ana gelen Dionysos, zm ve ondan nasl yararlanlacan kefetti. Ama Hera onu delirtti. Tanr, delirmi bir halde Msrla Suriye arasnda dolamaya balad. Bylece Asya kylarn aarak Phrygiaya ulat; orada tanra Kybele tarafndan kabul edildi. Kybele onu arndrd ve kendi kltnn ritleri hakknda bilgilendirdi. Deliliinden kurtulan Dionysos, Trakyaya gitti. Orada kral Lykurgos tarafndan ok kt karland. Lykurgos, tanry hapsetmeye kalkt ama baaramad. Dionysos, Trakyadan Hindistana gitti ve oradan Yunanistana dnerek annesinin yurdu Boiotiaya gitti. Pentheusun hkm srd Thebaide kendi bayram olan Bakkhanallar, yani btn halkn zellikle de kadnlarn, mistik bir cezbe iinde lklar atarak krlarda kouturduklar bayramlar balatt. Kral, bu derece tehlikeli ritlerin uygulanmasna kar kt ama bundan dolay cezalandrld.171 A. Erhat bu mitos zerine de unlar sylemitir: Sonradan ve bir amala uydurulduu besbelli olan Semele ve Thebai hanedanndan dou efsanesi, tanrnn kaynaklarn aa vuran anlatmlarda da tutarsz deiiklikler yaplmasna yol amtr. Dionysos Thebaide Semeleden domusa, ta Hindistan ve Arabistandan gelii ne oluyor? eliki yle zmlenmi: Yunanistanda doduu halde tanrnn Uzakdouya bir yolculuk yapt turistik bir gezi gibi bir ey- sonra da asma kt, arap
170 171

Erhat, 1993: 94 Grimal, 1997: 157-158

54

ve kendisine tapnanlarn alayyla birlikte yurda dnd ve dardan getirdii bu armaanlar kendi yurttalarna bin zorla benimsettii anlatlyor.172 Dionysos klt, balarda birtakm engellemelere maruz kalm olsa da, sonrasnda Yunanistanda olduka benimsenmitir. Dionysos, doann mevsim mevsim deimelerini, kiiliinde simgeler. O, her bakmdan doaya evriktir ama onun simgeledii asl byk kuvvet doann kendisi deil, insanla doa arasnda bir iliki, insan doann srlarna erdiren byl bir gtr.173 Dionysosu M.. 6. yzyldan itibaren Attika vazolarnn zerinde grmek mmkndr. M.. 4. yzyln sonlarna dek de en ok ele alnan konulardan biri olmutur. Atribleri sarmak yaprakl bir ta ve bir kantharostur. M.. 6. yzylda ve 5. yzyln byk bir ksmnda Attika vazolarnda Dionysos (Resim 43) sakall ve giyimli betimlenir. Derken, M. 430larda birdenbire yeni, sakalsz bir Dionysos ortaya kar; 4. yzyl sanatnda yer alan tanr da yar plak ve efemine (Resim 44) bir gentir.174 Dionysos dier Olymposlu tanrlar arasnda bebeklii betimlenen tek tanr olma zellii tar.175 Tanrnn bebeklik halleri ounlukla mitolojisiyle balantl olarak annesi Semeleden daha sonra da babas Zeusun bacandan doduu ekliyle ve doduktan sonra Silenosa verili sahnesiyle vazo resimlerinde yer almaktadr. Bunun yansra yine mitosundan hareketle plastik eserlerde ya Hermesin ya da Silenosun kucanda betimlenmitir. Tm bu bebek Dionysoslar (Resim 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51) M.. 5-4. yzyllarda karmza kmaktadr.

172 173

Erhat, 1993: 94 A.g.e: 95 174 Carpenter, 2002: 37,38 175 Olymposlu tanrlar arasnda doumu ilenen baka tanrlar da vardr ancak onlar doarken dahi yetikin olarak ve atribleriyle doarlar. rnein tanra Athenann, babas Zeusun bandan domas Athenann doumu iin bkz Erhat 1993

55

Dionysosun ocuk olarak betimlendii Helenistik-Roma dnemine tarihlenen terrakotta figrinleri kayda deer rneklerdir. Antik Kilikya blgesi kentlerinden Tarsusta Helenistik-Roma

dneminde faaliyet gsteren bir koroplastik okulunun varl bilinmektedir. zellikle bu dnemde homojen bir slup sergileyen Tarsus retimi terrakotta figrinleri arasnda ocuk Dionysos rneklerine ska rastlanlmaktadr.176 Bu rneklerin ounda Dionysos, kucanda sol eliyle zm salkm tutan, banda yapraklardan yaplm bir ta bulunan tombul bir ocuk (Resim 52) olarak betimlenmitir. ocuk Dionysos Tarsus rneklerinde aslan zerinde de (Resim 53, 54) tasvir edilmitir. Yceren Nekropolnde177 karlan K15 mezar buluntular arasnda, stil zellikleri asndan Tarsus retimi aslan zerindeki Dionysos terrakotta figrinlerinin slubunu yanstan, ata binmi bir ocuk figrini (Resim 55) mevcuttur.178 Her iki blgenin lokalizasyonunun yaknl gz nne alndnda, Yceren Nekropolnden ele geen ata binmi ocuk figrini Dionysos olarak deerlendirilebilmektedir. Tanr Dionysosun, Olymposlular arasna daha sonra katlmasnn kltrel alm, zm yetitiriciliinin, bacln Yunanistana sonradan girmi olmas eklinde yaplmaktadr. Dionysos, Olymposlu tanrlar arasna sonradan ve biraz da zoraki girdii iin belki de, onun tanrsalln azaltmak ve yahut daha fazla insani eler ykleme maksadyla bebeklik betimleri yaplm olabilir. nk Dionysos, insanlara yakn bir tanr olarak dnlmtr. zellikle doduktan sonra orman perilerine verilerek, bakma muhtalnn mitosta ilenmesi, bu tanrnn insani zaaflarnn olabileceini vurgulamaktadr.

176 177

Goldman, Volume I-Text, 1950: 305 Adana li, Ceyhan lesi, Kurtkula Beldesi, Yceren Mahallesinde yer alan nekropol bir Dou Kilikya Helenistik-Roma nekropoldr. Yceren Nekropolnde G-ARED (Gazi niversitesi Arkeolojik evre Deerleri Aratrma Merkezi) tarafndan 15 Mart-20 Mays 2003 tarihleri arasnda Bak-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hatt Arkeolojik Kurtarma Kazlar Projesi erevesinde bir kurtarma kazs gerekletirilmitir. 178 enyurt, 2006: 117

56

3.3 ocuk Tanrlarda Saptanan Ortak Ynler Tezimizin konusunu oluturan tanrda da belli bal benzerlikler bulunmaktadr. Hatta benzerlik dediklerimiz, temel bir dnce biimi ve temel inanlardr. yle ki; bu tanrlarn en byk ortak paydas, nde de kavramsal adan bir dngselliin bulunmasdr. Triptolemos ve Dionysosta bu dngsellik doann dngsellii ile balantldr. Her iki tanr da tarmla dorudan ilikilendirilmitir. Tanra Demeter, Triptolemosa insanlara retmesi iin tarm retmi ve belli zamanlarda topraa buday serpmesini sylemitir. Dolaysyla belli zamanlarda yaplan bu ekim Triptolemosun, doadaki dngsellii simgelediinin iaretidir. arap tanrs Dionysos kltnde de, arap retimi ve ba bozumu temel bir olgudur. Ba bozumu yln belli zamanlarnda enlikler eliinde yaplmaktayd. Her yl tekrarlanan bu ba bozumu dngs, tanr Dionysosla zdelemi, doann ekim ve rn alma dngsdr. Yunancada kelime anlam reme drts olan ocuk tanr Eros, evrensel bir gc, insan soyunun devamn salayan reme gcn temsil etmektedir. Bu sebeple Eros, sonsuz bir reme dngs ile zdetir. Yaamn dngs doum ve lmdr; Eros bu dngde remede byk paya sahip olmakla birlikte, lm olgusunda da karmza kar. lmde de erdem veren ocuk tanr Eros, lahitler zerinde kanmzca bu yzden sklkla betimlenmitir. Bu tanrlar, mitoslar nda deerlendirdiimizde, dier bir

benzerliin ikinci kez doma inanc olduunu grmekteyiz. Dionysosu, babas Zeus, tanra Herann hmndan kurtarmak iin, annesinden alarak kendi baldrnda dnyaya getirmitir. Bu, Dionysosun ikinci kez doumudur. Bu ikinci doum inanc, Yunan vazo resimlerinde de ilenmitir.

57

ocuk Erosta da ayn inanc bulmak mmkndr. Antik yazarlar Erosa, tanrlar arasnda yer edindirme gayesiyle, ona farkl ebeveynler yaktrmlardr. Hesiodosun Theogoniasnda kendi kendine var olduu kabul edilen Eros, sonraki dnemlerde Aphroditenin olu olarak lanse edilmitir. Dnya oluurken ilk var olan tanrlar arasnda yer alan Erosun, sonrasnda Aphroditenin olu olarak kabul edilii bizi yine ikinci kez doum inancna gtrmektedir. Tanr Triptolemosun da dier iki tanr gibi ikinci kez doduuna inanlmtr. Hatta Triptolemos lm ve dirilmi bir tanrdr.179 Triptolemostaki bu lp dirilme inan onun, mitosunda da yer ald ekilde, bir ara ller Dnyasna inip geri dnmesine dayandrlmaktadr.180 Belki de Triptolemostaki dirilme temas, tohum ekme olgusuyla birlikte doann canlanmasn simgeliyor ve buna dayandrlyordu. zellikle tarmla ilikilendirilen Triptolemos ve Dionysostaki ikinci kez doum inanc, topran k mevsiminde lp baharla birlikte yeniden domas olgusuyla byk bir paralellik arz etmektedir. Bu tanrlarda ortak olan ikinci kez doma ve dngsellik olgularnn, temelde nn de doa ve evren glerle balantl oluuna dayand dnlmtr.

179 180

Campbell, 2003: 53 Grimall, 1997: 808

SONU Antik Yunan ve Romada Din, Mitos ve ocuk Grnml Tanrlar isimli bu tez almamzda Triptolemos, Eros ve Dionysos olmak zere tanr incelenmitir. Bunun yan sra tanr Erosun ilendii blmde bu tanrdan hareketle ona yknerek ayn slupla tasvir edilen Harpokrates adl tanr da bu sebeple tezimize dhil edilmitir. Sz konusu bu tanr arasnda birebir ocuk olarak kabul edebileceimiz tek tanr Erostur. Bu sonuca antik kaynaklar nda ve antik dnem sanatnn tm zaman diliminde, mimaride, heykeltralkta, mozaiklerde, vazo resimlerinde ve daha pek ok rnekte gzlemlediimiz tm Eros betimleri araclyla ulalmtr. Eros, antik mitolojide akn tanrsdr; daha doru bir aklamayla o reme drtsn temsil etmektedir. Dier iki tanrdaki ocuk olma zellikleri daha farkldr. arabn ve arap retiminin tanrs Dionysos aslnda yetikin olmasna ve 12 Olympos tanrs arasnda gsterilmesine karn ocukluk hatta bebeklik betimleri olan tek tanrdr. Tanr Triptolemos ise balangta sradan bir ocuk ve lmldr. Ona lmszlk baheden, ona insanla retmesi iin topra ekmesini reten tanra Demeterdir ve bylelikle Triptolemosa tanrlk payesi verilmitir. Her iki tanrda ok byk bir ortak zellik bulunmaktadr. O da topra ekme ve rn almayla ilgili zellikleridir. Kanmzca bu mtereklerinden dolay yetikin Dionysos ocuk olarak tasvir edilmi; insanla tarm reten de ocuk tanr Triptolemos olmutur. nk ocukta byme olgusundan kaynaklanan bir devinim sz konusudur; ayn devinim rn alnan, ekip biilen toprakta da grlmektedir. Eros, Dionysos ve Triptolemostaki asl ortak zellik ise bu ocuk tanrnn kanmzca kavramsal bir dngy temsil ediyor olmalardr. Erostaki reme drts insanln devamn salayan, varolua ilikin evrensel bir

59

dngdr. Dionysos ve Triptolemostaki dngsellik ise topra ekme ve rn almayla temsil edilen doaya ilikin bir dngselliktir. Bu tanrda saptayabildiimiz bir dier ortak zellik ise hepsinde ikinci kez doma olgusunun varldr. Dionysos nce annesinden, daha sonra ikinci kez ise babas Zeusun bacandan dnyaya gelmitir. Triptolemosun mitosunda anlatld ekilde yeraltndaki ller Dnyasna gidip geldiine inanlmaktadr. Bu da bizi Triptolemosa dair ikinci kez doum inancnn varlna gtrmektedir. Tanr Erosun da ikinci kez dnyaya geldiine dair bir dncenin varlna Thegoniada rastlamak mmkndr. lk bata kendi kendine var olduu sylenen Eros, daha sonraki dizelerde Aphroditenin olu olarak kabul edilmitir. Bu belki lp dirilme inancyd belki de Erosa bir aile bulma kaygs tamaktayd. Fakat yine de mevcut bir varl ikinci kez dnyaya getirme dncesine daha yakn durmaktadr. Sonu itibariyle, bu tez almasnda saptayabildiimiz benzerliklerin ocuk grnml tanrlar arasnda byk mterekler oluturduu ve belli bir dnce kalbn yanstt dnlmtr.

60

KAYNAKA AKURGAL, Ekrem; Anadolu Kltr Tarihi, 8.bs., Ankara, Tbitak Yaynlar, 1999 ALEXIOU, Stylianos; Minos Uygarl, ev. Elif Tl Tulunay, stanbul, Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, 1991 ARMSTRONG, Karen; Mitlerin Ksa Tarihi, ev. Dilek endil, stanbul, Merkez Kitaplk, 2006 BARROW, Reginald, H; Romallar, ev. Ender Grol, stanbul, z Yaynclk, 2002 BAYBURTLUOLU, Cevat; 1990 Arykanda Kazs, Kaz Sonular Toplants XIII, Cilt II, 1992, 227-233 BELL, Oktay; Anadolu Tanralar, stanbul, Stil Matbaaclk A.., 2001 BUCKLEY, Theodor Alois; The Iliad of Homer, Bohn, 1854 CAMPBELL, Joseph; Bat Mitolojisi: Tanrnn Maskeleri, 3.bs., ev. Kudret Emirolu, Ankara, mge Kitabevi Yaynlar, 2003 CAN, efik; Klasik Yunan Mitolojisi, nklp Kitabevi, stanbul CARPENTER, Thomas H.; Antik Yunanda Sanat ve Mitoloji, ev. Bensen B.M. nlolu, stanbul, Homer Kitabevi ve Yaynclk Ltd.ti., 2002 CHILDE, Gordon; Tarihte Neler Oldu, ev. Mete Tunay-Aleddin enel, stanbul, Alan Yaynclk, 1995

61

CMERT, Bedrettin; Mitoloji ve konografi, Ankara, Ayra Yaynevi, 1999 ULHA, Zeynep; Bat Anadoluda mparator Klt Tapnaklar, Yksek Lisans Tezi, Ege niversitesi, 2005 ( Eriim) http://zemin.terapad.com/index.cfm?fa=contentGeneric.kiavfkoigpokngnf&pa geId=53198, 14.03.2007 DWIGTH, Mary Ann; Grecian and Roman Mthology, New York, George Putnam 155 Broadway, 1849 ELN, kr; Halk Edebiyatna Giri, Ankara, Kltr Bakanl Yaynlar, 1981 ELIADE, Mircea; Mitlerin zellikleri, ev. Sema Rfat, stanbul, Om Yaynclk, 2001 ERHAT, Azra; Mitoloji Szl, 5.bs., stanbul, Remzi Kitabevi, 1993 ESTN, Colette- LAPORTE Helene; Yunan ve Roma Mitolojisi, ev. Cana Birsel, Ankara, Tbitak Yaynlar, 2003 EURPDES, Bakkhai (Bakkhalar), I. bs., ev, Sabahattin Eybolu, stanbul,Trkiye Bankas Kltr Yaynlar, 2003 FISKE, John; Mitler ve Mitleri Yapanlar: Eski Masal ve Batl nanlarn Karlatrmal Mitoloji Tarafndan ncelenmesi, ev. ebnem Duran, zmir, lya zmir Yaynevi, 2006 FREEMAN, Charles; Msr, Yunan ve Roma: Antik Akdeniz Uygarlklar, 2.bs., ev. Suat Kemal Ang, Ankara, Dost Kitabevi Yaynlar, 2005

62

GOLDMAN, Hetty; Excavations at Gzl Kule, Tarsus: Hellenistic and Roman Period, Volume I-Text, Princeton, New Jersey, Princeton University Press, 1950 GOLDMAN, Hetty; Excavations at Gzl Kule, Tarsus: Hellenistic and Roman Period, Volume I-Plates, Princeton, New Jersey, Princeton University Press, 1950 GRIMAL, Pierre; Mitoloji Szl: Yunan ve Roma, ev. Sevgi Tamg, stanbul, Sosyal Yaynlar, 1997 HAMILTON, Edith; Mitologya, 13.bs., ev. lk Tamer, stanbul, Varlk Yaynlar A., 2004 HANERLOLU, Orhan; Dnce Tarihi, (Eriim) http://www.toplumdusmani.net, 09.10.2006 HARIS, William; Euhemerism, (Eriim) http://community.middlebury.edu/~harris/GreekMyth/Preface.html, 22.04.2007 HARRISON, Jane, Ellen; The Religion of Ancient Greece, London, Kessinger Publishing, 2004 HERODOTOS, Historiai (Heredot Tarihi), ev. Furkan Akderin, stanbul, Alfa Basm Yayn Datm Ltd. ti., 2007 HESEDOS, Thegonia, 9.bs.,ev. Sabahattin Eybolu, Azra Erhat, Ankara, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 1977 HOMEROS, lyada, ev. Azra Erhat, A.Kadir, stanbul, Can Yaynlar, 1997

63

HOOKE, Samuel Henry; Ortadou Mitolojisi: Mezopotamya, Msr, Filistin, Hitit, Musevi, Hristiyan Mitoslar, ev. Aleddin enel, Ankara, mge Kitabevi Yaynlar, 2002 KORKMAZ, mer; Tarihsel Dnce erisinde Evrensellik Dncesi, Dokuz Eyll niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Dergisi, Cilt 4, Say 3, 2002, s. 154-197 LLYOD-JONES, Sir Hugh, Ancient Greek Religion, Proceeding of The American Philosophical Society, Vol.145, No:4, December 2001, MACKAY, Robert William; The Progress of the Intellect, as exemplified in the religious developmentof the GREEKS and HEBREWS, John Chapman, 1850 MALNOWSK, Bronislaw; By, Bilim ve Din, ev. Saadet zkan, stanbul, Kabalc Yaynlar, 2000 MANSEL, Arif Mfit; Ege ve Yunan Tarihi, 7.bs., Ankara, Trk Tarih Kurumu Basmevi, 1999 MARSHALL, Gordon; Sosyoloji Szl, ev. Osman Aknhay, Derya Kmrc, Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar, 1999 MC. NEILL, William H; Dnya Tarihi, 8.bs., ev. Aleddin enel, Ankara, mge Kitabevi Yaynclk, 2004 MEEKS, Dimitri; Iconography of Deities and Demons, Last Revision 2007, ElectronicPre-Publication (Eriim) http://www.religionswissenschaft.unizh.ch/prepublications/e_idd_harpocrates.pdf, 18.07.2007

64

MUNZ, Peter; History and Myth The Philosophical Quarterly, Vol.6, No.22. (Jan., 1956), pp. 116 GEL, Bahaeddin; Trk Mitolojisi, Cilt I, Ankara, Trk Tarih Kurumu Basmevi, 1993 ZELK, Necati; lk a Tarihi ve Uygarl, 2. bs., Ankara, Nobel Yayn Datm, 2004 ZKAN, Ali Rafet; Din- Mitoloji likisi, Ekev Akademi Dergisi, Say 11, 2002 PLATON, Symposion (len), ev. Cneyt etinkaya, stanbul, Bordo Siyah Klasik Yaynlar, 2006 PAUSANAS, Periegesis tes Hellados (Yunanistann Tasviri), Volume I, ngilizce ev. J. G. Frazer, New York, Bblo and Tanen, 1965 RAGLAN, FitzRoy Richard Somerset; Mit ve Ritel, ev. Evrim ler, Milli Folklor, Cilt 8, Say 61, 2004, s.187-194 ROSENBERG, Donna; Dnya Mitolojisi: Byk Destan ve Sylenceler Antolojisi, 2.bs., ev. Koray Akten vd, Ankara, mge Kitabevi Yaynclk, 2000 SALTUK, Secda; Arkeoloji Szl, 2.bs., stanbul, nklp Kitabevi, 1993 SCHIMMEL, Annamarie; Dinler Tarihine Giri, stanbul, Krkambar Yaynlar, 1999 SCHWARZ, Fernand; Kadim Bilgeliin Yeniden Kefi, ev. Aye Meral Aslan, stanbul, nsan Yaynclk, 1997

65

SEAQIUS, Carl, Greek and Roman Religions, Religious Studies 002, (Eriim) http://ccat.sas.upenn.edu/rels/002/lectures/lecture7.html, 17.04.2007 SEPTECHENES, M. Le Clerc De; The Religion of The Ancient Greeks, London, 1788 SMITH, William; A History of Greece From The Earliest Times to The Roman Conquest, Boston, 1855 SOTHEBY, William; Iliad of Homer, 2 vols, London, 1831 SPHAR, Colleen; Euhemerus, (Eriim) http://faculty.deanza.edu/lesliewallis/stories/storyReader$158, 03.05.2007 ENEL, Aleddin; Siyasal Dnceler Tarihi, 6. bs., Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar, 1996 ENEL, Aleddin; lkel Topluluktan Uygar Topluma, 5. bs., Ankara, Bilim ve Sanat Yaynlar, 1997 ENYURT, S. Ycel; Yceren, Bak-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hatt Projesi Arkeolojik Kurtarma Kazlar Yaynlar 1, Ankara, Mert Basm Yayn, 2006 MEK, Celal; Laodikya Ana Kme Girlandl Lahidleri (A veB), Arkeoloji ve Sanat, s: 2-28, Say 85, 1998 THIRLWAAL, Connop; The History of Greece, London, Longman, Brown, Green and Longmans (etc.), 1855 THOMSON, George; Tarih ncesi Ege I: Eski Yunan Toplumu zerine ncelemeler, 3. bs., ev. Celal ster, stanbul, Payel Yaynevi, 1995

66

THOMSON, George; Tarih ncesi Ege II: Eski Yunan Toplumu zerine ncelemeler, 2. bs., ev. Celal ster, stanbul, Payel Yaynevi, 1991 TMUN, Afar; Dnce Tarihi 1: Gereki Dncenin Kaynaklar, 5.bs., Ankara, Bulut Yaynlar, 2004 TITUS LIVIUS, Ab Urbe Condita Liber I (Roma Tarihi-ehrin Kuruluundan tibaren), Kitap I, ev. Sabahat enbark, Arkeoloji ve Sanat Yaynlar,1992 TRKTZN, Metin; avdarhisar (Aizonai) Roma Devri Nekropol Kurtarma Kazs, Mze Kurtarma Kazlar Semineri II, 1992, 8194 VERNANT, Jean-Pierre; Evren, Tanrlar, nsanlar, ev. Mehmet Emin zcan, Ankara, Dost Kitabevi Yaynlar, 2003 VEYNE, Paul; Yunanllar Mitlerine nanmlar myd? ev. Mehmet Alkan, Ankara, Dost Kitabevi Yaynlar, 2003 WILLIAMS, Friedrich; Ege Medeniyetleri Tarihi, ev. M. Kalaycolu, stanbul, Dnen Adam Yaynlar, 1993

Ekler:

RESMLER

68

Resim 1. Homerosun Tanrlatrlmas. Alak kabartma. Mermer. Prieneli Arkhelaosun eseri. M.. yaklak 225/205. British Museum.

69

Resim 2. Homerosun Tanrlatrlmas. Alak kabartma. izim.

70

Resim 3. Homerosun Tanrlatrlmas. Detay. Homeros tahtta oturuyor. nnde duran gen, Mitosu simgeliyor.

Resim 4. Homerosun Tanrlatrlmas. Detay. Sunan sanda yer alan gen kz Tarihi simgeliyor.

71

Resim 5. Pimi toprak Ana Tanra heykelcikleri. Rekonstriksiyon. Buluntu yeri Haclar/Burdur. M.. 5500 Anadolu Medeniyetleri Mzesi

Resim 6. ki tanra ve kucaklarnda kutsal ocuk. Tun a. Atina Ulusal Mzesi.

72

Resim 7. Hitit Ana Tanra figrini ve ocuu. Altn. Hitit mparatorluk Dnemi (M.. 1413. yy)Anadolu Medeniyetleri Mzesi

Resim 8. Yazlkaya Tapnann ana sahnesi. Soldan saa: Hattua Kentinin Gk Tanrs, onun nnde iki da tanrs zerinde duran Hitit lkesinin Gk Tanrs, onun karsnda bir panter zerinde duran ba tanr kadn Arinnann Gne Tanras, onun ard sra oullar Tanr arruma yer almaktadr.

73

Resim 9. Eleusisten mermer kabartma. Elinde asa tutan Demeter ile uzun bir meale tutan Persephonenin arasnda duran Triptolemos. M.. 430 civar. Atina Ulusal Mzesi

Resim 10. Eleusisten kan bir mlek paras zerinde Demeter-Triptolemos-Persophene. Demeter kendisinin besledii Triptolemosa tohum uzatyor. M. 5. yy.

74

Resim 11. Triptolemos, Demeterin hediye ettii kanatl arabann stnde. Krmz Figrl Dinos. Syleus Ressamna ait. M.. 470. Buluntu yeri Atina. Los Angeles Getty Mzesi.

Resim 12. Eleusisten adak steli. Triptolemos kanatl arabasnda. M.. 4. yy. ikinci yars.

75

Resim 13. Eleusisteki Triptolemos Tapna. Gneyden grn. Yunanistan.

Resim 14. Triptolemos Tapnann kuzeybatdan grn. Yunanistan.

76

Resim 15. Atina Akropolisinden siyah figrl bir mlek paras. ocuk Himeros ve Erosu tutmakta olan Aphrodite. M.. 550 civar. Atina Ulusal Mzesi, Yunanistan

Resim 16. Atinadaki Parthenonun dou firizinden mermer bir kabartma (rekonstrksiyon). Artemis, Aphrodite ve onun dizine yaslanm Eros. M. 440 civar. Akropolis Mzesi, Yunanistan.

77

Resim 17. Douris imzal Attika Lekythosu. Erosun Atalanteyi kovalama sahnesi. M.. 500 civar. Sanat Mzesi, Clevelan, A.B.D

78

Resim 18. Gen Eros heykeli. Mermer. Buluntu yeri Pompeii. Roma Dnemi M.. 1. yy. Napoli Mzesi

79

Resim 19. Aphrodite-Eros grubu. Mermer. Ba ve sa kolunun bir ksm noksan olan Aphroditenin ensede iki ayr lle eklinde salarnda, yandaki salam olan Eros ve yunus balnda altn sars boya izleri korunmu olarak ele gemitir. Ge Helenistik.

Resim 20. Hebe ili Heraklesin dn sahnesi. Voltl krater paras. En sada Aphroditenin kucanda oturan Himeros, sol tarafta uan figr de Erostur. Berlin Mzesi

80

Resim 21. Romadaki tipik formuyla Eros, bir yunus balnn zerinde betimlenmi. Mozaik. Buluntu yeri Zeugma. M.S 1.-2. yzyl. Gaziantep Mzesi.

Resim 22. Roma Dnemi. Fresk. Eros, bir yengecin zerinde betimlenmi. Buluntu yeri Pompeii. Napoli Arkeoloji Mzesi, talya

81

Resim 23. Aktarla Lahdi. Lahdin her iki uzun yznde girlandlar omuzlarnda tayan, karlkl yryen ve kk yunuslar yiyen, byk yunus balklar zerinde duran Eros figrleri kabartma olarak tasvir edilmitir. M.S. 2.yy sonu ile M.S. 3. yy. ilk eyrei. Amasya Mzesi.

Resim 24. Aktarla Lahdi. Eros detay.

82

Resim 25. Mezar lahdi. Eroslar iki ierek sarho olmu dans eder ekilde tasvir edilmitir. M.S. 3. yzyl balar. Roma Dnemi. Side Mzesi

Resim 26. Eroslu lahit. Dar yz.

83

Resim 27. Laodikya A Lahdi n yz uzun cephe. Mermer. Mezar sahibi kar-kocann tonda ierisindeki portre bstleri yannda Eroslar, uyur vaziyette tasvir edilmitir. M.S. 130-135. Roma. Ge Hadrianus Dnemi. Denizli Hieropolis Mzesi.

Resim 28. Laodikya A Lahdi n uzun cephe. Tonda iinde portre bstler, yazt ve Eros detay.

84

Resim 29. Laodikya A Lahdi arka uzun cephe. Ortada Perseusun Andromeday kurtarma sahnesi, yanlarda girland tayan Eroslar ve kelerde Nike tasvirleri.

Resim 30. Laodikya A Lahdi arka sa kenar. Nike, Medusa ba, girland ve Eros detay.

85

Resim 31. Laodikya B lahdi n yz uzun cephe. Mermer. Griphon zerine basan iki Eros girland elenklerini tutmakta, orta girlandn iinde bir Medusa ba, yan girlandlarn iinde de birer mask bulunmaktadr. Kelerde Nike tasvirleri vardr. Lahdin arka yz de ayn tasvirlerle ilenmitir. Roma Dnemi. M.S. 140145. Denizli Mzesi

Resim 32. Laodikya B Lahdi. Eros, mask, Nike detay

86

Resim 33. Mermer lahit. Eroslar tombul formda, salar omuzlara kadar inmi, tepede topuz yaplm haldedir. Sol yanlarndaki mealeye dayanmlar, meale altnda ise ba zerinde dikilmi birer yunus bal durmaktadr. Ge Hellenistik Dnem. Ktahya Mzesi

Resim 34. Roma Dnemi mermer sunak. Eroslar, Romada tipik bir ssleme eleman olan girland tar vaziyette tasvir edilmitir. Edirne Mzesi

87

Resim 35. Eros Kpe. Altn. Roma Dnemi. Eros uar vaziyette tasvir edilmi ve sol eliyle yayn germi, sa eliyle tuttuu oku atar vaziyettedir. Edirne Mzesi.

Resim 36. Eros Kpe detay.

88

Resim 37. Eros ve Psykhe. Mozaik. Buluntu yeri Zeugma. Roma Dnemi. M.S. 1-2. yzyl. Gaziantep Mzesi

89

Resim 38. Eros ve Psykhe. Mozaik. Eros detay.

Resim 39. Roma dnemi mozaik. Psykhe, Erosun okunu ve yayn alyor. M.S. 3. yzyl. Antakya Mzesi

90

Resim 40. Harpokrates terrakotta figrin balar. Sa el iaret parma dudanda. Banda yaprakl ta, tombul ocuk formunda. Tarsus retimi. Helenistik-Roma Dnemi

Resim 41. Harpokrates terrkotta figrin. Ayakta durur vaziyette, arl sol aya zerine binmi, sa elinin iaret parma dudaklarnda, salar kvrck ve omuzlarna deiyor. Tarsus retimi. Helenistik-Roma Dnemi.

91

Resim 42. Harpokratik Eros terrakotta figrin. Sa elinin iaret parma dudaklarnda, sol eliyle elbisesinin ucundan tutmu. Myrina retimi. M..100-50. Louvre Mzesi, Fransa

Resim 43. Krmz Figrl Attika Amphoras.Dionysosun banda sarmak dalndan bir ta ve elinde kantharos, ubuk ve asma dal tutmakta. Eukharides Ressam. M. 480 civar. British Musum. Londra.

92

Resim 44. Krmz Figrl Attika Pelikesi. Dinysos elinde thyrsosuyla, solda bir satyr ve sada bir menad arasnda oturmakta. M. . 340 civar. British Museum. Londra.

Resim 45. Krmz figrl bir Attika Hydrias. Dionysosun Semeleden douu. Semelenin zerine bir yldrm dmekte; Hermes ise ocuu, bekleyen nympheye doru gtrmektedir. Semelenin baucunda kanatl balkl olan haberci tanra ris ve onun arkasnda tanra Hera beklemektedir. M. 400 civar. California niversitesi, Berkeley, A.B.D

93

Resim 46. Alkimakhos Ressamnn boyad krmz figrl bir Attika Lekythosu. Dionysosun doumu. Bebek Dionysos, Zeusun bacandan kmaktadr. Ayakta duran figr ise haber tanr Hermestir. M.. 460 civar. Gzel Sanatlar Mzesi, Boston, A.B.

94

Resim 47. Beyaz zeminli bir Kalyks Krater. ocuk Dionysosun, Hermes tarafndan Silenosa veriliini anlatan sahne. Sahneni sa ve sol kelerinde esin perileri Musalar durmakta. M.. 480323 (Klasik Dnem). Vatikan Mzesi, Roma

Resim 48. Kalyks Krater. Detay.

95

Resim 49. Bebek Dionysos, haber tanrs Hermesin kucanda. Heykeltra Praksitelesin eseri. Mermer. Eserin orijinal mi yoksa Roma kopyas m olduu hala tartmaldr. M.. yaklak 4. yy. Arkeoloji Mzesi, Olympia, Yunanistan

96

Resim 50. Bebek Dionysos, Silenosun kucanda. Lysipposun M.. yaklak 310300 tarihli eseri. Roma kopyas. Mermer. Vatikan Mzesi, Roma.

97

Resim 51. Bebek Dionysos, Silenosun kucanda. M. 4. yzylda bronzdan yaplan Yunan orijinalinden Roma kopyas. M.S. 12. yzyllar. Mermer. State Hermitage Museum, St. Petersburg, Rusya.

98

Resim 52. ocuk Dionysos terrakotta figrinleri. Banda yaprakl ta, sa elinde zm salkm, vcudunun st ksm plak tombul bir ocuk eklinde betimlenmitir. Ortadaki rnekte figrn zerinde sol omzundan dizlerine uzanan transparan bir giysi bulunmaktadr. Tarsus retimi. Helenistik-Roma Dnemi.

Resim 53. Dionysosu aslan zerinde betimleyen muhtelif terrakotta figrin paralar. Tarsus retimi. Helenistik-Roma Dnemi.

99

Resim 54. Terrakotta figrin paralarndan ayn figrine ait olmas muhtemel iki adet para. Soldaki figrinde ocuun sa baca, aslann ba ve omuzlar hari alt ksm korunmutur. Sada ocuk Dionysos banda yaprakl tac ve peleriniyle tombul ocuk grntsnde betimlenmitir. Tarsus retimi. Hellenestik-Roma Dnemi.

Resim 55. Dionysosun at zerinde betimlendii terrakotta heykelcik. plak. Banda sarmak yapra elenk ve boyundan saran, srtndan atn zerine dklen bir pelerin tamakta. M.S. 1.-2. yzyllar. Buluntu Yceren Nekropol, K-15 mezar odas.

100

ZET KONUK Tuba. Antik Yunan ve Romada Din, Mitos ve ocuk Grnml Tanrlar, Yksek Lisans Tezi, Ankara, 2008. Antik Yunan ve Romada Din, Mitos ve ocuk Grnml Tanrlar adl bu tez almasnda, sz konusu uygarlklarda ocuk tanr olarak kabul edilmi ve ocuk grnmnde betimlenmi drt tanr ilenmitir. Bu tanrlar arasnda Eros, Triptolemos ve Harpokrates her zaman ocuk formunda tasvir edilmi tanrlar olup Dionysos ocukluu betimlenmi yetikin bir tanrdr. almamzda ncelikli olarak mitosun anlam, bir kavram olarak antik dnem ve gnmzde nasl algland ve neyi ifade ettii irdelenmitir. Devamnda deien toplumsal ve siyasal yap ierisindeki yerini ve nemini gzlemleyebilmek iin mitos kavram, tarihsel sre ierisinde incelenmitir. Sonraki aamada tez konumuz olan drt tanr belli bal mitoslar erevesinde mnferit olarak ele alnmtr. Tezimizin asl amac ocuk grnml bir varla tanrsallk ykleniinin nedenlerini bulmak olduundan, ocuk tanr inan kavramsal adan ele alnm ve bunun arka plannda nasl bir dnce biiminin yatt aratrlmtr. Bu aratrma esnasnda ocuk grnml tanrlar arasnda nemli mterek dnce ve inan kalplarnn var olduu belirlenmitir. Konu zerindeki tm deerlendirme ve yorumlar arkeolojik ve filolojik deliller ve antik kaynaklar nda yaplmtr. Anahtar Szckler: 1. Antik Yunan 2. Antik Roma 3. Din 4. Mitos
5. ocuk Grnml Tanrlar

101

ABSTRACT KONUK Tuba. The Religion, Myth and Gods That Have Child-like Looking in Ancient Greek and Roman , Thesis of Master, Ankara, 2008. In this thesis named as The Religion, Myth and Gods That Have ChildLike Looking in Ancient Greek and Roman, we worked on four gods who are accepted as God childs and depicted in child appearance. While Eros, Triptelamos and Harpocrates are considered as god childs, Dionysos is an adult god who also has his childhood depictions. In this thesis, the meaning of myth, how it is perceived in Ancient era and today as a concept and what it means consist of the core of our study. So the concept of myth was studied from the historical point of view to observe its place and importance in the social and political situation. In the next step, these four gods were seperately examined with their main myths. The main aim of this thesis was to find out the reasons of worship a god child. Thats why the belief of god child was studied in a conceptual aspect and the fundamental idea in the background was searched. During this research, among these gods, the existence of common idea and belief forms were determined. All of our evaluations as well as our comments and discoveries were made in the light of archeological and philological evidences and ancient resources. Key Words: 1. Ancient Grek 2. Ancient Roman 3. Religion 4. Myth 5. Gods That Have Child-like Looking

You might also like