You are on page 1of 336

1.-9. BASK! Can Yaynlan 1983, 1984, 1985, 1986, 1987, 1990, 1991, 1992, 1993 !

leti " im Yaynlan 303 a#da" Trke Edebiyat 26 ISBN 975-470-444-9 1994 ! leti " im Yaynclk A. $. 10.-13. BASKI !stanbul, A#ustos 1994-Aralk 1994 14.-15. BASKI !stanbul, Mart 1995-A#ustos 1995 16.-17. BASK! !stanbul, Mart 1996-Kasm 1996 18. BASKI istanbul, Ekim 1997 19. BASKI 20. BASKI 21. BASKI 22. BASKI 23. 24. !stanbul, Mays 1998 !stanbul, $ubat 1999 !stanbul, Ekim 1999 !stanbul, Haziran 2000 BASKI !stanbul, Aralk 2001 BASKI ! stanbul, $ubat 2003 BASKI ! stanbul, Haziran 2004 BASKI !stanbul, Temmuz 2005

25. 26. 27. BASKI !stanbul, Ekim 2006


KAPAK

Hakk Msrlo # lu D Z CI Remzi Abbas U Y G ULAMA Hsn Abbas D Z E LT Meliha ztoprak - Nezihe Abbas M O N T AJ $ahin Eyilmez B A S KI ve C LT Sena Ofset l e ti i m Y a y n l a r Binbirdirek Meydan Sokak ! leti " im Han No. 7 Cagalo#lu 34122 !stanbul Tel: 212.516 22 60-61-62 Faks: 212.516 12 58 e-mail: iletisim@iletisim.com.tr vveb: www.iletisim.com.tr

Sessiz Ev
Prvc de la decouvert e europe enne , K e i f d l , 1991) 1991 (Avrupa

ORHAN PAMUK

O R H A N P A M U K 1952'de ! stanbul'da d o # d u ve Cevdet Bey ve O # u l l a n ve K a r a K i t ap adl romanlarnda anlatgna benzer b i r ailede, Ni " anta " 'nda b y y p yeti " ti. N e w York'ta geirdi # i y l d " nda hep ! stanbul'da ya " ad. Liseyi Robert Koleji'nde bitird i , ! stanbul Teknik niversitesi'nde y l m i m a r l k o k u d u , 1976'da ! stanbul n i versitesi Gazetecilik Enstits'n b i t i r d i . o c u k l u k ve genli # inde ressam o l m a y hayal eden P a m u k 1974'den ba " layarak dzenl i b i r " ekilde yaz yazmay kendine i " e d i n d i . ! l k r o m a n Cevdet Bey ve O # ullan 1979'da M i l l i y e t Yaynlan Roman Yan " mas'n kazand. ku " ak ! stanbullu b i r tccar ailesini hikaye eden ve 1982'de y a y m lanan bu kitap 1983 O r h a n K e m a l R o m a n d l ' n de ald. A y n y l i l k basks kan S ess i z Ev ile 1984 Madaral R o m a n d l ' n ve bu k i t a b n Fransa'da kan evirisiyle de 1991 Prix de la decouverte europeenne'i (Avrupa Ke " if d l ) kazand. 1985'de yaymlanan ve Venedikli b i r kleyle b i r O s m a n l l i m i arasndaki i l i " k i y i anlatan tarih r o m a n Beyaz Kale P a m u k ' u n n n y u r t iinde ve y u r t d " nda geni " letti. Nevv York Times gazetesinin "Dogu'da b i r yldz y k s e l d i " szleriyle kar " lad # bu k i t a p , belli ba " l b t n Bau dillerine evrildi. 1990'da yaymlanan K a r a K it ap , karma " kl # , zenginli # i ve d o l u l u # u y z n d e n a # da " T r k edebiyann zer i n d e e n fazla tart " lan v e e n o k o k u n a n r o m a n l a n n d a n b i r i o l d u . P a m u k ' u n 1991'de Rya a d m verdi # i bir k z do # du . m e r K a v u r ' u n y n e t m e n l i # i ni yap # G i z l i Yz f i l m i n i n senaryosunu P a m u k 1992 y l n d a kitapla " trd. 1994te yaymlan a n ve esrarengiz b i r kitaptan etkilenen niversiteli genleri hikye etti # i Yeni H aya t adl roman T r k edebiyann e n o k o k u n a n k i t a p l a n n d a n biridir. 1998'de y a y m lad # Osmanl n a k k a " l a n m n hayat ve sanatlan zerine Benim A d m K r m z adl tarih r o m a n ola # anst b i r ilgi g r d . A y n kitap 2001 y l n d a yaymland # pek o k yabanc lkede y l n en i y i yabanc kitab olarak kar " land. P a m u k , genli # inden beri t u t t u # u defterler, dergi ve gazetelere yazd # yazlar, denemeler, ele " tiri yazlan, rportajlar ve gezi n o t l a n n d a n yapt # titiz b i r seme ile daha nce yaymlanmam " "Pencereden B a k m a k " adl u z u n hikyesini 1998'de t e k i Renkler ba " l # yla kitapla " urd. Son r o m a n K a r , sadece Trkiye'de de # il t m dnyada b y k bir ilgiyle kar" land. Kar, ksa srede 20 dile evrildi ve yaymland # t m lkelerde best-seller listelerinde yer ald. ! stanbul adl son k i t a b , yazann 22 ya " na kadarki hatralan ile " ehir h a k k n d a k i d u y g u ve d " ncelerinin yaratc b i r t o p l a m . O r h a n P a m u k ' u n k i taplan o t u z u n zerinde dile evrildi ve b t n dnyada i k i m i l y o n a y a k n satt.

1
"Yemek hazr Bykhanm," dedim. "Masaya buyurun." Bir "ey demedi. Bastonuna dayanm" yle dikiliyordu. Gittim, koluna girdim, getirip masaya oturttum. Yalnzca mrldand. Mutfa#a indim, tepsisini alp getirdim, nne koydum. Bakt, ama yeme#e dokunmad. Sylenerek boynunu uzatnca aklma geldi. Peetesini kardm, kocaman kulaklarnn altna uzanarak ba#ladm. "Ne yaptn gene bu ak"am?" dedi. "Neler uydurdun bakalm?" " ! mambayld," dedim. "Dn istemi"tiniz ya!" " # lenki mi?" Taba#n nne ittim. ataln ald, sylenerek patlcan kar " trd. Biraz didikledikten sonra yemeye ba"lad. "Bykhanm, salatanz da burada," dedim, ieri gittim. Bir patlcan da kendime aldm, oturdum, ben de yemeye ba"ladm. Biraz sonra, "tuz," diye seslendi. "Recep, tuz nerede?" Kalktm, gittim, kp baktm, elinin altnda duruyor. "!"te ya tuzunuz!" "Bu da yeni kt," dedi. "Ben yerken niye ieri gidiyorsun?" Cevap vermedim. "Yarn gelmiyorlar m?" "Geliyorlar Bykhanm, geliyorlar!" dedim. "Tuz serpmeyecek misiniz?" "Kar"ma sen!" dedi. "Geliyorlar m?" "Yarn # leyin," dedim. "Telefon ettiler ya..."

"Ba"ka nen var?" Yarm patlcan geri gtrdm, temiz taba#a gzelce fasulye koyup gtrdm. Fasulyeyi de tiksinerek kar"trmaya ba"laynca ieri gittim, oturdum, ben de yiyorum. Biraz sonra, bu sefer, biber, diye seslendi, ama duymam" gibi yaptm. Sonra meyve, diye seslendi, gittim meyve ksesini nne ittim. Kemikli, ince eli "eftalilerin zerinde yorgun bir rmcek gibi a#r a#r gezinmeye ba"lad. Sonunda durdu. "rk hepsi! Nereden buldun sen bunlan, a#a altlarndan m topladn?" "rk de#il, Bykhanm," dedim. "Olgun. En iyi "eftaliler bunlar. Manavdan aldm. Burada "eftali a#ac kalmad#n siz de biliyorsunuz..." Duymazlktan geldi, "eftalilerden birini seti. Ben ieri gittim fasulyemi bitiriyordum ki, "z!" diye seslendi. "Recep, neredesin, zsene!" Ko " tum, gittim, peetesine uzanrken baktm "eftalinin yarsn brakm ". "Bari kays vereyim size Bykhanm," dedim. "Sonra acktm, diyorsunuz, gece beni uyandryorsunuz." "Te"ekkr ederim," dedi. "Daha o a#a dkntlerini yiyecek kadar olmadm "kr. z " unu!" Uzanp peetesini zdm, a#zn silerken yzn buru " turdu, dua eder gibi de yapt. Aya#a kalkt. "kar beni yukar!" Bana yasland, biraz ktk, merdivenin dokuzuncu basama#nda gene durduk, nefes aldk. "Odalarn da hazrladn m?" dedi nefes nefese. "Hazrladm." "Peki haydi," dedi, daha da yklendi. Gene ktk, son basama#a varnca, "On dokuz, " kr!" dedi, odasna girdi. "Lmbanz yakn!" dedim. "Ben sinemaya gidece#im." "Sinemaym"!" dedi. "Koca adam. Ge kalma bari." "Kalmam."

A"a# indim, fasulyemi bitirdim, bula " klar ykadm. nl # m kardm, kravatm yerinde, ceketimi aldm, czdanm da tamam. ktm. Denizden serin serin esiyormu", ho"uma gitti; incirin yapraklar da h"rdyor. Bahe kapsn kapadm, plaja do#ru yrdm: Bizim bahenin duvar bitince kaldrm ve yeni beton evler ba"lad. Balkonlarnda, kk, dar bahelerinde oturuyorlar, televizyonlarn am"lar haberlere bakyorlar, dinliyorlar; mangallarn ba"nda kadnlar var, onlar da yle, beni grmyorlar. Izgaralarda et ve duman: Aileler, hayatlar; merak ederim. K" gelince ama, kimsecikler kalmaz, o zaman bo" sokaklarda kendi ayak seslerimi duyar rperirim. "dm, ceketimi giydim, yan sokaklara saptm. Hepsinin ayn saatte televizyona bakarak yeme#e oturdu#unu d"nmek tuhaf! Ara sokaklarda geziniyorum. Kk alana alan sokaklardan birinin ucuna bir araba yana"t, iinden !stanbul'dan yeni gelen bir yorgun koca kt, elinde anta evine girdi, sanki haberlere bakarak yenilecek yemek iin gecikti# i iin tel"lyd. Yeniden kyya gelince ! smail'in sesini duydum. "Milli piyango, alt gn kald." Beni grmedi. Ses de etmedim. Ba" a"a# yukar inip karak lokanta masalar arasnda geziniyordu. Sonra bir masadan a#rdlar gitti, e#ildi, beyaz elbiseli, salar kurdelal bir kza piyango destesini uzatt. Kz a#rba"l seiyor, annesiyle babas memnun glmsyordu; dndm artk, bakmyorum. Ses etseydim, !smail beni grseydi, topallayarak hzla yanma gelirdi. Bize niye hi ugramyorsun a#bi, derdi. Eviniz uzak !smail, derdim, hem de yoku"ta. Evet, haklsn, derdi, Do#an Bey o paray bize verdi#inde, ben yoku"ta de#il burada toprak alsaydm a#bi, derdi, ah, o zaman istasyona yakn diye orada alaca#ma deniz kysnda alsaydm Recep, ben bugn milyonerdim, derdi. Evet, evet: Ayn szler. Gzel kans da susar bakar. Niye gideyim? Ama bazan isterim, konu"acak tek ki"i bulamaynca k" geceleri isterim ve giderim, ama hep ayn szlerdir.

Ky gazinolar bombo". Televizyonlar ak. ayclar yzlerce bo" barda# yanyana dizmi"ler, byk gl ampuller altnda hepsi tertemiz parlyor. Haberlerin bitmesini, kalabal#n sokaklara dklmesini bekliyorlar. Kediler bo" masalarn altnda. Yrdm. Mendire#in te yanna sandallar ekilmi" . Kk, kirli kumsalda kimsecikler yok. Kyya vurup kurumu " yosunlar, "i"eler, plastik paralar... Sandalc ! brahim'in evini ykacaklarm", kahveyi de diyorlar. Kahvenin aydnlk camlarn grnce birden heyecanlandm. Biri vardr belki, k#t oynamayan biri, konu " uruz, sorar, naslsn, anlatrm, dinler, e sen naslsn, anlatr dinlerim: Televizyonun sesini ve u # ultuyu bastrmak iin ba#r"arak: Arkada"lk. Belki birlikte sinemaya bile gideriz. Ama kahveye girince hemen keyfim kat, nk o iki gen gene oradayd. !"te: Beni grnce ne"elendiler, birbirlerine bakarak gldler, ama grmedim ben sizi, saatime bakyorum, bir arkada" aryorum. Orada, solda Nevzat oturuyormu", k#t oynayanlar seyrediyor. Gittim yanna, sandalyeye kp oturdum. Memnunum, Nevzat'a dnp glmsedim. "Merhaba," dedim. "Naslsn?" Bir "ey sylemedi. Televizyona baktm biraz, haberlerin sonunu veriyor. Sonra dnen k#tlara ve onlara bakan Nevzat'a baktm, el bitsin diye bekledim, bitti, ama benimle de#il aralarnda konu"tular ve gl"tler. Sonra gene ba"lad ve gene daldlar ve gene bitti. K#tlar yeniden da # tlrken artk bir "ey diyeyim bari dedim. "Nevzat, bu sabah verdi # in st iyiydi." Gzn k#tlardan ayrmadan ba"n sallad. "Biliyor musun, ya#l st, iyi oluyor." Gene ba"n sallad. Saatime baktm, dokuza be" var. Sonra televizyona baktm; dalm"m, genlerin kkrdadklarn ok sonra farkettim. Ellerindeki gazeteyi grnce korkuyla d"ndm: Aman Allahm, yoksa gene bir resim mi var? nk

bir bana, bir gazeteye bakyorlar, irkin irkin gl"yorlard. Aldrma Recep! Ama gene de d " ndm sonra: Bir resim, bazan koyarlar gazeteler; acmaszdrlar; altna da plak kadnlarn ve hayvanat bahesinde yavrulayan aylarn resmini bastklarnda yazdklar gibi sama sapan ve haksz bir yaz yazarlar. Birden Nevzat'a dndm ve hi d"nmeden, "Naslsn?" dedim. Bir"eyler mrldanarak bir an bana dnd, ama aklm resimde oldu#u iin syleyecek bir "ey bulamadm ve konu"ma frsatn da kardm. stelik sonra bo" bulunup gene o iki genten yana baktm. Gzgze gelince daha da yl"tlar. Ba"m evirdim. Masaya bir papaz d " t. K#t oynayanlar kfrle"tiler ve sevinip zldler. Sonra yeni bir oyun ba"lad; k#tlar ve sevinler yer de#i"tirdi: Bir resim mi var? Birden aklma geldi: "Cemil!" diye seslendim. "Buraya bir ay!" Bylece biraz olsun unutabilmek iin oyalanacak bir "ey buldum, ama ok srmedi, aklm genlerin gl"erek bakt# gazeteye gene takld. Bir daha dnp bakt#mda gazeteyi Cemil'e vermi"lerdi, o da gsterdikleri yere bakyordu. Sonra Cemil, benim huzursuz bakt # m grnce rahatsz oldu ve birden azarlayc bir sesle genlere ba#rd: "Arszlar!" !"te, ok da yaydan kt. Artk farketmemi"im gibi yapamam. oktan kalkp gitmeliydim buradan. Genler kahkaha atyorlar. "Ne var Cemil?" dedim. "Ne var o gazetede?" "Hi!" dedi. "Tuhaf!" Merak dayanlr gibi de#il. Kendimi tutmaya al"tm, ama gcm yok. Bylenmi" gibi sandalyeden indim, sessizle"en genlerin yanndan geerek Cemil'e do # ru a#r a#r yrdm. "Versene o gazeteyi!" Gazeteyi saklamak ister gibi bir hareket yapt. Sonra sulu sulu:

"Tuhaf!" dedi. "Byle bir "ey olabilir mi? Bunun asl var mdr?" Sonra genlere dnerek, "Arszlar!" dedi ve sonunda, ok "kr gazeteyi uzatt. Gazeteyi a kurt gibi elinden kaptm, atm; yre#im hzla atyor. Bo#ulur gibi, heyecanla gsterdi#i yere bakyorum ama, hayr, yok bir resim. "Nerede?" "$urada!" dedi Cemil, merakla, parma#nn ucuyla dokundu. Gsterdi#i yeri hzl hzl okudum: Tarih k"esi... skdar'n tarih hazineleri... $air Yahya Kemal ve skdar... Daha altta kk ba"lklar: Rum Mehmet Pa"a Camii... Ahmediye Camii ve e"mesi... $emsi Pa"a Camii ve Ktphanesi... Sonra Cemil'in parma# ekine ekine a"a# indi ve grdm: skdar'daki Cceler Evi! Yzme kan bast. Bir solukta okudum: Bunlardan ba"ka, skdar'da bir zamanlar, bir de cceler evi bulunmaktayd. Sradan insanlar iin de # il, cceler iin yaplm" olan bu evin, hibir eksi#i yoktu. Yalnzca, odalarnn, kaplarnn, pencerelerinin, merdivenlerinin boyutlar ccelere greydi ve ortalama bir insann ieri girebilmesi iin iki bklm olmas gerekirdi. Sanat tarihisi hocamz Prof. Dr. Sheyl Enver'in ara"trmalarna gre, bu evi ccelerini ok seven, I I . Sultan Mehmet'in zevcesi ve I. Sultan Ahmet'in valideleri Handan Sultan yaptrm"tr. Bu kadnn ccelerine olan a"r d " knl # nn Harem tarihimizde nemli bir yeri vardr. Handan Sultan, lmnden sonra, ok sevdi#i bu sevimli dostlarnn rahatsz edilmeden, huzur iinde birlikte ya"amalann arzu etmi", bunun zerine Saray'n ba"marangozu Ramazan Usta seferber edilmi " ti. Do#ramalarnn ve ah"ap i"ili#inin mkemmeliyetinin bu evi kk bir "aheser haline getirdi#i sylenmektedir. Fakat, ayn yllarda skdar' gezen Evliya elebi'de sz edilmedi# i iin, gerekten byle tuhaf ve ilgin bir ev olup olmad # n kesinlikle bilemedi # imizi

sylemeliyiz. Gerekten var idiyse bile, bu tuhaf ev skdar' kasp kavuran 1642'deki nl yangnda yok olmu" olmal. Allak bullak oldum. Bacaklarm titriyor, srtm terden srlsklam. "Bo"ver, Recep!" dedi Cemil. "Ne aldryorsun sen bu arszlara?" Gazeteyi bir daha okumak iin iimde korkun bir istek var, ama gcm yok. Nefes alamayacak gibiyim. Gazete elimden kayp yere d"t. "Otursana "yle," dedi Cemil. "Rahatlarsn. Alndn, zldn." Sonra, genlere dnerek, bir daha, "Arszlar!" dedi. Ben de bacaklarmn zerinde sallanarak onlara baktm. Sinsi bir merakla beni seyrettiklerini grdm. "Evet," dedim. "zldm." Biraz sustum ve dinlendim ve sonra btn gcm toplayp yeniden konu " tum. "Ama cce oldu#um iin zlmyorum," dedim. "!nsanlar ellibe" ya"ndaki bir cceyle alay edebilecek kadar kt olduklar iin zlyorum asl ben." Bir sessizlik oldu. K#t oynayanlar da duydular galiba. Nevzat'la gzgze geldik; anlad m? Genler nlerine bakyorlar, galiba biraz olsun utandlar. Ba"m dnyor, televizyon u#ulduyor. "Arszlar!" dedi Cemil bo" bo". "Dur yahu, Recep," dedi Cemil. "Nereye?" Cevap vermedim. Sallana sallana birka kk adm attm, kahvenin canl "klarn arkamda braktm. D"ardaym gene, serin, karanlk gecenin iindeyim. Yryebilecek gibi de#ilim ama, kendimi zorlayarak birka adm daha attm, sonra mendire#in kenarndaki babalardan birine oturdum. Temiz havay derin derin iime ektim, yre#im hl hzl hzl atyor. Ne yapmal? Uzaktaki gazinolarn, lokantalarn "klar parlyor; a#alara renkli lmbalar asm"lar, o "klar altnda, birbirleriyle konu"an, yemek yiyen insanlar var: Allahm!

Kahvenin kaps ald, Cemil'in seslendi#ini duydum. "Recep, Recep! Neredesin?" Sesimi karmadm. Beni grmedi, ieri girdi. ok sonra, Ankara'ya giden motorlu trenin homurtusunu duyunca kalktm. Saat dokuzu on geiyor olmalyd ve "yle d"nyordum: Hepsi kelime de#il mi bunlarn, hepsi bo"lu#a yaylr yaylmaz yok olan ses bulutu de#il mi, sanki? Biraz rahatladm ama, eve dnmek istemiyorum, ba"ka yapacak "ey de yok: Sinemaya gidece#im. Terim so#umu", yre#im yava"lam", daha iyiyim "imdi. Derin derin nefes aldm ve yrdm. !"te kahve arkada kald; beni ve kelimeleri unutmu " lardr bile, televizyon u#ulduyordur, Cemil kovmadysa genler alay edecek yeni birini anyorlardr; i"te gene caddedeyim, kalabalk yar, yemeklerini yediler, televizyonlarnn ba"na bir daha gemeden, gazinolara oturmadan nce bir sindirim yry" yapyorlar. Dondurma yerler, konu"urlar, selmla"rlar, kadnlar ve ak-"amstleri !stanbul'dan dnen kocalar ve bir"eyler yiyen ocuklar; birbirlerini tanrlar ve yeniden selmla"rlar. Lokantalann nnden getim, !smail yok. Belki elindeki biletleri bitirmi ", evinin yoku"unu kyordur. Sinema yerine ona gitseydim, konu " urduk. Ama ayn szlerdir: Cadde iyice kalabalkla"t. Dondurmaclarn nnde bekleyen arabalar, yanyana yryen l, drtl topluluklar trafi#i durduruyor. Kravatm ve ceketim yerinde ama, bu kadar kalabal#a dayanamam ben; ara sokaklara saptm. Televizyonlarn mavi "#yla aydnlanan dar sokaklarda parkedilmi" arabalar arasnda ocuklar saklamba oynuyor. Kkken bu oyunu iyi oynayabilece#imi d"nrdm, ama o zamanlar !smail gibi onlar arasna girecek cesareti kendimde bulamazdm. Oynayabilseydim ama, en iyi ben saklanrdm, belki de buraya, annemin veba varm" dedi#i hann ykntlar arasnda, kyde de mesela, ahra saklanrdm ve hi d"ar kmasaydm kiminle alay ederlerdi bakalm, ama annem beni arard, ! smail, a#bin nerde derdi, !smail burnunu eker, ne bileyim ben derdi ve o srada ben onlar dinliyor olurdum

ve anne ben gizlice, tek ba"ma ya"arm anne, derdim, kimseye grnmeden ve bir tek annem o kadar ok a#lard ki, peki, peki, d"ar kyorum derdim, bak buradaym i"te, artk gizlenmiyorum anne, derdim ve annem neden gizleniyorsun o # lum, derdi ve belki de hakldr diye d " nrdm ben, gizlenilecek, saklanlacak ne var? Bir an unuturdum. Anacaddeyi hzl hzl geerken onlar grdm: Stk Bey, bym " , evlenmi", yannda kars ve boyu benim kadar ocu#u bile var. Tand beni, glmsedi, duraklad. "Merhaba Recep Efendi," dedi. "Naslsn?" Her zaman ilk onlar konu"sun diye beklerim. "Merhaba Stk Bey," dedim. "Te"ekkr ederim." El sk " tk. Karsyla de#il. ocu#u korku ve merakla bakyor. "$ekerim, Recep Efendi Cennethisar'n en eskilerindendir." Kans glmseyerek ba"n sallyor. Sevindim, burann eskisi olmakla gururlanrm. "Babaanne iyi mi?" "Eh," dedim. "Bykhanm hep "ikyet eder!" "Ka yl oluyor!" dedi. "Faruk nerelerde?" "Yarn geliyorlar," dedim. Karsna dnd, Faruk Beyin ocukluk arkada" oldu # unu anlatmaya ba"lad. Sonra el sk"madan, yalnzca ba"larmzla selmla"tk, ayrldk. $imdi karsna ocuklu#undan sz ediyordur, benden de sz eder, kkken onlar nasl kuyuya gtrp kefal avlamay gsterdi#imden ve o zaman ocuk artk soruyu sorar: Baba der, niye o adam yle kk? nk annesi onu evlenmeden do#urmu" derdim eskiden. Stk evlenmi". Faruk Bey de evlendi, ama ocu#u olmad ve annem de tam tersi oldu# u iin annemi ve bizi Bykhanm kye yollatm". Yollatmadan nce kelimeleri ve sonra asl bastonuyla annemi ve bizi sk " trrken, annem, yapmayn Bykhanm, demi", ocuklarn ne gnah var? Ben de i " itti # imi sanyorum bazan o szleri, o korkun gn...

Sinemann soka#na girdim, mzi # i duydum, filmden nce alarlar. Buras iyi aydnlatlr. Resimlere baktm: Cennette Bulu"alm. Eski film: Hlya Koyigit, Ediz Hun bir resimde sarlm"lar birbirlerine, sonra Ediz hapishanede, sonra Hlya "ark sylyor, ama hangi srayla oldu # unu filmi grmeden anlayamaz kimse. Resimleri, belki de bunu bildikleri iin d"an asarlar; insan merak eder. Gi"eye gittim, bir tane ltfen, bileti kesip uzatt, te"ekkr ederim, sordum: "Film gzel mi?" Grmemi". Bazan, birden byle konu"mak isteyiveriyorum. Gittim, yerime oturdum, bekledim. Biraz sonra film ba"lad. nce tan"tlar, kz "arkc ve onu be#enmiyor, ama bir gn ocuk onu onlardan kurtarnca be#eniyor ve sevdi#ini anlyor, ama babas bu evlili#e kar" kyor. Sonra ocuk hapse girdi. Ara verdiler, yerimden kalkp kalabal#a kmadm. Sonra gene ba"lad ve kz gazinonun sahibiyle evlendi, ama ocuklar olmad ve olsun diye bir "ey yapmadlar. Kocas o kt kadnn pe"inden gidince, Ediz de hapisten kanca Bo#az Kprs'ne yakn bir evde bulu " tular ve Hlya Koyigit "ark syledi. O " arky dinlerken biraz tuhaf oldum. Sonunda, onu kt kocadan kurtarmak isterken o zaten cezasn kendi bulunca anla"ld ki artk evlenebilirler. Babas arkalarndan sevinle bakyor ve onlar yolda kolkola yryorlar, yryorlar, gittike klyorlar ve SON. I"klar yand, d"ar kyoruz, fsr fsr filmden sz ediyor herkes. Ben de birisiyle filmden konu"mak isterdim. Saat onbiri on geiyor, Bykhanm bekliyordur, ama eve dnmek istemiyorum. Plajn yoku"una do#ru yrdm. Belki eczac Kemal Bey nbetidir, belki uyku tutmam"tr. Rahatsz ederim, konu"uruz, anlatrm, kar"daki bfenin aydnl#nda ba#r"an araba yar"tran genlere bakarak dalgn dalgn dinler. Eczanenin " klarnn yand # n grnce sevindim: Yatmam". Kapy atm, ngrak ald. Hay Allah: Kemal Bey de # il, kars. "Merhaba," dedim, biraz durdum. "Bir aspirin istiyorum."

"Kutu mu, tane mi?" dedi kars. " ! ki tane. Ba"m a#ryor. Biraz canm sklyor... Kemal Bey..." diyordum, dinlemiyor ki. Makas alm" aspirini kesiyor, verdi. Paray veriyordum: "Kemal Bey sabah bal#a kt m?" dedim. "Kemal yukarda uyuyor." Bir an tavana baktm. Tavann iki kar" stnde, orada uyuyor. Uyansa anlatrdm, belki arsz genler iin bir "ey derdi, belki hibir "ey demez, yle d"nceli, dalgn d"ar bakard, konu " urdum, konu " urduk. Karsnn kk beyaz elleriyle brakt# parann stn aldm. Sonra hemen tezghn zerinde duran "eye dald; fotoroman olmal. Gzel kadn! ! yi geceler deyip, rahatsz etmeden ktm, ngrak "ngrdad. Sokaklar tenhala"m", saklamba oynayan ocuklar evlerine girmi". Ne yapaym, eve dnyorum. Bahe kapsn rttkten sonra pancurlar arasndan Bykhanm'n " # n grdm: Ben yatmadan uyumaz. Mutfak kapsndan girdim, arkadan kilitledim, dolandm, merdivenleri a#r a#r karken aklma geldi. skdar'daki evin merdivenleri var myd acaba? Hangi gazeteydi o, yarn gidip bakkaldan isteyeyim, sende Tercman var m derim, bizim Faruk Bey istiyor derim, tarihidir, tarih k"esini merak etmi"... Yukar vardm, odasna girdim, yata#nda yatyor. "Ben geldim, Bykhanm," dedim. "Aferin!" dedi. "Sonunda evin yolunu bulabildin." "Ne yapaym, film ge bitti." "Kaplar iyi kapadn m?" "Kapadm," dedim. "Bir "ey istiyor musunuz? Ben yatyorum. Sonra beni uyandryorsunuz." "Yarn geliyorlar, de#il mi?" "Evet," dedim. "Yataklarn yaptm, odalarn hazrladm." "Peki," dedi. "Kapm iyi kapa." Kapayp ktm. Hemen yatar uyurum. Merdivenleri iniyorum.

2
Merdivenleri birer birer indi # ini duyuyorum. Bu saatlere kadar sokaklarda ne yapyor acaba? D"nme Fatma, i#renirsin. Ama gene de merak ederim. Kaplar iyi kapad m acaba sinsi cce? Umurunda de#ildir k i ! Hemen yata#na yatacak ve hizmetinin soyundan geldi # ini kantlamak iin btn gece horul horul uyuyacak. Dertsiz, tasasz u"ak uykusuyla uyu bakalm cce, uyu da bana kalsn gece. Ben uyuyamam. Uyuyaca#m ve unutaca#m d " nrm, ama yalnzca beklerim uykuyu, bekledike bo"una bekledi # imi anlar beklerim. Bu senin uykun kimyasal bir olaydr, derdi Selhattin, her "ey gibi uyku da anla"labilir bir olaydr Fatma, bir gn suyun formlnn a " iki oldu # unu buluverdikleri gibi uykunun formln de buluverecekler. Tabii bizim hmbllar de#il, gene ne yazk ki, Avrupallar bulacak bunu ve o zaman kimse yorgunlu#unu alsn diye bu gln pijamalar giyip, gereksiz ar"aflar ve senin iekli gln ve aptal yorganlarnn arasna girip bo" yere sabah beklemeyecek. O zaman bir kk " i"eden bir bardak suya her ak"am damla damlatp imek bizi deliksiz bir uykudan sabah yeni uyanvermi"iz gibi dipdiri ve taptaze yapmaya yetiverecek. O zaman bize kalan o uykusuz saatlerde neler neler yapabilece#imizi d " nebiliyor musun Fatma, d"nebiliyor musun o uykusuz saatleri? D"nmeme gerek yok Selhattin, biliyorum: Tavana bakarm, d"ncelerden biri beni alp da gtrsn diye tavana bakar bakar ben beklerim, ama uyku gelmez. $arap ve rak iebilseydim belki senin gibi uyurdum, ama ben istemem o

irkin uykuyu. Sen iki "i"e ierdin: Ansiklopedinin yorgunlu # unu alsn ve aklm asn diye iiyorum ben Fatma, keyif iin de#il. Sonra a#zn ak, horlayarak uyurdun ve ben iinde akreplerle kurba#alarn iftle"ti#i bir kuyunun karanlk a#zn hatrlatan senin o a#zndan tten rak kokusundan i#renerek kaardm. So#uk kadn, zavall kadn, buz gibisin, ruhsuzsun sen! Bir kadeh iseydin belki anlardn! Hadi, buyur i Fatma, bak sana emrediyorum, sen kocana boyun e#men gerekti#ine inanmyor musun? Yaa inanyorsun, nk sana yle #retmi"ler, eh o zaman emrediyorum "imdi ben sana. !, gnah bana yazlsn, hadi i Fatma, senin aklnn kurtulu " u iin, bak kocan istiyor bunu senden, hadi ne olur, hay Allah, yalvartyor beni bu kadn, bktm ben bu yalnzlktan, ne olur Fatma, hadi bir kadeh i, yoksa kocana isyan m ediyorsun? Hayr, ben ylan kl # na girmi" yalana kanmam! Hi imedim. Yalnzca bir kere. Meraka kaplm " tm. Kimsecikler yokken. Dilimin ucunda tuz, limon ve zehir gibi bir tat. Sonra deh"ete d " tm, pi"man oldum, hemen a#zm alkaladm, barda# dkp ka kere ykadm ve ba"m dnecek diye merakla bekledim, yere yklmayaym diye oturdum, aman Allahm, yoksa ben de onun gibi bir sarho" mu olaca#m diye korktum, ama olmad bir "ey. Sonra anladm, rahatladm: $eytan bana ili"emez. Tavana bakyorum. Daha uyuyamam, kalkaym bari. Gittim, pancuru usulca atm, sivrisinekler de bana sata"maz nk. Kanatlar hafife ittim, rzgr dinmi " ; durgun gece: ! ncir kprdamyor. Baktm, Recep'in "# snm": Uyumu " tur hemen, d"nece#i bir "ey yoktur ki ccenin, hemen uyur. Yemek pi"irmek bir avu ama"rm ve ar"dan al"veri", ama sonunda ald# da "eftalinin r # dr; stelik saatlerce sokaklarda srttkten sonra. Denizi gremiyorum, ama nereden nereye kadar uzand#n ve daha taa nerelere kadar gzkmeden uzanabildi # ini d"nyorum: Koskoca dnya! Grltl motorlar ve rlplak binilen sandallar yoksa gzel de kokar, severim. Crcrbce#ini

de duyuyorum. Bir haftada bir adm yol gitti. Ben o kadarck bir yol bile de#il. Bir zamanlar dnyann gzel bir yer oldu # unu d " nrdm, ocuktum, aptaldm. Pancurlar kapadm, srgy ektim: Dnya orada kalsn. Yava"a sandalyeye oturdum, masann zerine bakyorum. Sessizlik iinde e"yalar. Yars dolu srahi ve iinde su kprdamadan duruyor. !mek istedi#imde cam kapa#n aarm, tutup kaldrrm, barda#a doldurur, nasl akt#na bakar dinlerim; cam tnlar, su a#r "rldar, serin bir hava oradan oraya oynar; de#i"iktir beni oyalar, oyalanrm, ama imeyece#im. Daha de#il. Zaman blecek "eyleri tutumla harcamal. Sa frama bakyorum ve arasna taklm " salarm gryorum. Aldm ayklamaya ba"ladm. Benim doksan ya"ndaki zayf ince salarm. Birer birer dklyorlar. Vakit, diye mrldandm, zaman dedikleri "ey, dklr. Durdum, fray srtst braktm: Kabu#u st devrilmi" bir bcek gibi yatt ve beni rpertti. Her "eyi byle braksam ben ve bin yl kimse dokunmasa bizlere, her "ey bylece bin yl durur. Masann zerinde anahtar, srahi, e"yalar: Ne tuhaf; her "ey oldu#u gibi yerinde, kprdamadan! O zaman d"ncem de biraz buz paras gibi kaskat kesilip renksiz ve kokusuz durur, dururdu. Ama yarn gelecekler ve d"nece#im. Merhaba, merhaba naslsn sen, sen naslsn, elimi pecekler, mrn ok olsun, naslsnz Babaannecigim, naslsnz, naslsnz Babaanne? Onlar inceleyece#im. Hep bir a#zdan konu " mayn, sen gel bakaym buraya, gel yanma. Anlat bakalm, neler yapyorsun? Aldanmak iin soraca#m biliyorum ve aldanmak iin dinleyece#im stnkr bir-iki lf! E bu kadarck m hepsi, Babaannenizle konu"mayacak msnz? Bak"rlar, aralarnda konu"ur, gl"rler, duyar anlarm. Sonunda ba#rmaya ba"larlar. Ba#rma, ba#rma, kulaklarm hamdolsun daha i"itiyor benim. Afedersiniz Babaanne, anneannemin kulaklan iyi duymaz da! Ben sizin anneanneniz de#il, babaannenizim. Afedersiniz, afedersiniz! Peki, peki anlatn hadi, anlatn bir

"eyi, neyi mi, "u anneannenizi bari, onu anlatn, ne yapyor? Birden "a"rp susarlar: Ne yapyor sahi bizim anneanne? O zaman grmeyi ve anlamay #renmediklerini anlarm, olsun, gene soraym, derim, inanmak iin de#il ama, gene de soraym derken ben, onlar unutuvermi " lerdir bile: Benimle de#il, odayla, sorduklarmla de#il, kendi d"nceleriyle me"guller onlar ve ben gene kendi ba"maym... Uzanp tabaktan bir kays aldm, yiyor bekliyorum. Hayr, bir yarar olmad. Buradaym, gene e"yalar arasndaym, d"ncede de#il. Masann zerine bakyorum. Saat onikiye be" var. Saatin yannda kolonya "i"esi, yannda gazete, yannda mendil. yle duruyorlar. Onlara bakarm, bak"larm zerlerinde gezinir ve bana bir "ey sylesin diye yzeylerini yoklar, ama o kadar hatrlatm"lardr ki artk syleyecek "eyleri kalmam"tr. Yalnzca bir kolonya "i"esi, gazete, mendil, anahtar ve saat: Tkrdar ve kimse Selhattin bile, zaman nedir bilmez. Bir an, arkasndan bir ba"kas ve bir daha kk kk ve oradan oraya giden d"ncem sakn taklma bu anlardan birine, sra, k d"ar, d"ar kalm hadi, zamann ve odann d"na. Bir kays daha yedim, ama kamadm. O zaman sanki e"yalara daha ok bakarm ve ayn "eyle rperip oyalanmak isterim: Ben olmasaydm ve kimse olmasayd e"yalar durduklar yerde sonsuza kadar duracaklard ve o zaman kimse hayatn ne oldu # unu bilmedi # ini bile d"nemeyecekti, kimse! Hayr, oyalanamadm. Sandalyeden kalktm, helaya gittim, ykanp temizlendim, k"eden sarkan rmce#i orada brakp geri dndm. D#meyi evirince tavandan sarkan lmba snd, yalnz ba"ucumdaki yanyor ve yata#ma giriyorum. Hava scak, ama yorgansz yapamam ben, ne yapaym, sanlacak bir "eydir, altna girilecek, iine gizlenilecek. Ba"m yast#a dayadm, bekliyorum ve uykunun hemen gelmeyece#ini biliyorum. Soluk lmbann "# tavana vurur, crcrbce#ini dinlerim. Scak yaz geceleri! Ama sanki eskiden yazlar daha scakt. Limonata ierdik,

"erbet ierdik. Sokakta de#il ama, beyaz nlkl adamlar; annem derdi ki: Evde temiz yaptrr ieriz Fatma; ar"dan dnyoruz; dkknlarda yeni bir "ey yok. Ak"am babam bekliyoruz, gelir, konu"ur, biz dinleriz; ttn kokar ve sesi ksrkl konu"ur. Bir keresinde de dedi: Fatma, seni isteyen bir doktor var. Cevap vermiyorum! Bir doktor varm", ben susuyorum ve babam bir "ey sylemiyor, ama ertesi gn bir daha ve ben daha onalt ya"ndaydm ve annem, bak Fatma, dedi doktormu " ve ben d " ndm: Tuhaf "ey, acaba beni nereden grm"? Korktum ve sormadm ve gene d"ndm: Doktor. Kurukafa? Sonra babam bir kere daha syledi ve ekledi: Parlak bir gelece#i varm" Fatma, sordum soru"turdum, al"kan ve belki biraz hrsl ama, namuslu ve zeki bir adamm", iyi d"n. Ben sustum. ok da scakt, "erbet iiyorduk: Bilmem ki ben. Sonunda, peki dedim ve o zaman babam beni kar"sna ald: Kzm baba evinden gidiyorsun, "unu kula#na kpe et: Erkeklere ok sormamak gerekti#ini anlatyordu, merak kediler iindir, peki baba, zaten biliyorum, ben sana bir kere daha syleyeyim de kzm, elini de yle koyma, bak trnaklarn da srma artk ka ya"ndasn, peki baba sormam, sormayacaksn, sormadm. Sormadm. Drt yl olmu"tu ve hl ocu#umuz olmam"t, ! stanbul'un havasndanm", sonra anladm, scak bir yaz ak"am, muayenehanesine de # il, do#rudan bana geldi Selhattin ve dedi ki: Artk !stanbul'da oturmayaca#z Fatma! Neden Selhattin, diye sormadm, ama anlatyordu ve eli kolu dengesiz bir ocuk gibi oynuyordu: Artk !stanbul'da oturmayaca#z Fatma, bugn beni Talat Pa"a a#rd ve byle dedi: Doktor Selhattin, sen !stanbul'da oturmayacaksn ve siyasetle u#ra"mayacaksn! Dedi bana namussuz herif; yok dedi#im dedik, ben ok kahramanm diyorsun, dedi, seni de tekilerle birlikte Sinop hapishanesine hemen ilk gemiyle yollayalm istemezsin herhalde, ne yapalm, bizimle ok u#ra"tn, partiye atp tuttun, ama akl ba"nda bir adama benziyorsun, mantkl ol, evliymi"sin, doktorsun, iyi bir mesle#in var, dnyann

her yerinde rahat bir hayat ya"ayacak kadar para kazanabilirsin, franszcanz nasldr azizim? Allah beln versin! Anlyor musun Fatma, bu ! ttihatlar azttlar, hrriyete dayanamyorlar, Abdlhamit'ten ne farklar kald? Peki Talat Efendi, davetini kabul ediyor ve pilimi prtm hemen topluyorsam, sanma ki Sinop zindanndan korktu#um iindir: Hayr! Zindan k"elerinden de#il, sizlere gereken cevab ancak Paris'ten verebilece#imi bildi # im iin biz Paris'e gidiyoruz Fatma, yzklerinden elmaslarndan bir iki para sat! !stemiyor musun, peki, benim " imdilik daha babadan kalma malm mlkm var, olmazsa Avrupa'ya de#il Selnik'e gideriz, niye memleket d"na kalm, $am'a gideriz, bak, doktor Rza !skenderiye'ye gitmi", oradan ok kazand#n yazyor, mektuplarm nerede, bulamyorum, masamn zerine dokunmayn demiyor muyum ben, hay Allahm, Berlin de olur ama, Cenevre'yi hi duydun mu, bunlar Abdlhamit'ten beter oldular, hadi yle "a"kn "a"kn bakaca#na bavullar, sandklar yap, bir hrriyetinin kars metin olmal, yle de#il mi, korkacak bir "ey yok. Ben susuyordum ve bir, sen bilirsin, bile demiyordum ve Selhattin daha da konu " uyordu ve Abdlhamit'e onlarn Paris'ten yaptklarn, Paris'ten " imdi kendisinin, onlara nasl yapaca#n anlatyordu ve sonra o gn gelince biz Paris'ten trenle nasl zaferle dnecekmi"iz! Sonra, hayr, $am dedi ve ! zmir dedi ve ak"am Trabzon'a da razym diyordu, malmz mlkmz satmalyz Fatma, fedakrl#a hazr msn? Btn gcm mcadeleye vermek istiyorum da ondan, hizmetilerin, u"aklarn yannda syleme Fatma, yerin kula# vardr, ama Talat Efendi, zaten senin bana git demene bile gerek yokmu" ki: Bu lanet olas !stanbul denilen kerhanede artk zaten ben duracak de#ilim, ama Fatma nereye gidelim, bir "ey sylesene! Ben susuyordum ve bu ocukmu" diye d"nyordum. Evet, "eytan ancak bir ocu#u bu kadar kandrabilir, cilt kitapla yoldan karlabilecek bir ocukla evlenmi"im ben anladm: O geceyars odamdan km " tm, scakt, bir "ey ieyim demi " tim, odasnda " k

grnce gittim, kapsn usulca ap baktm ve grdm: Selhattin dirseklerini masaya dayam", ba"n avularnn iine alm" a#lyor: Soluk lmbadan a#layan yze irkin bir " k vuruyor. Masann stnde eksik etmedi#i kafatas da a#layan koca adama bakyor. Kapy usulca ektim, gittim mutfa#a bir bardak su itim ve demek, ocukmu" diye d" ndm, ocukmu". Yataktan yava"a kalkyorum ve masaya oturdum, srahiye bakyorum. Su iinde yle kprdamadan durmay nasl beceriyor? Sanki buna "a"tm, sanki bir srahi su ok "a"lacak bir "ey. Bir keresinde, bir ary, zerine bardak kapatp hapsetmi"tim. Canm skldka yata#mdan kalkar bakardm: Bir k" yolu olmad # n anlayana kadar, barda#n iinde iki gn iki gece gezindi ve sonra bir k"eye ekilip kprdamadan durmaktan ve beklemekten ve neyi bekledi # ini bilmeden beklemekten ba"ka yaplacak hibir "ey olmad # n #rendi. O zaman tiksindim ondan, i # rendim, pancurlar atm, masann kenarna srkleyerek ekti # im barda# zerinden kaldrdm ki kasn, ama aptal yaratk uup gitmedi k i ! Masann zerinde ylece kalakald. Recep'i a#rdm, i#ren hayvan ezmesini syledim. Gazeteden bir para kopard, ary dikkatle tuttu, pencereden a"a# brakt. Kyamad. O da onlar gibidir. Barda#a su doldurdum, a#r a#r iiyorum, bitti. Ne yapaym? Kalktm, yata#ma girdim, ba"m yast#a yanlamasna koydum ve buraya bu evi yaptrd # zaman d " ndm. Selhattin elimden tutar beni gezdirirdi: Buras muayenehanem olacak, buras yemek odas, buras Avrupa usul mutfak; ocuklarn her biri iin ayr bir oda yaptryorum, nk herkes kendi odasna kapanp kendi ki " ili # ini geli"tirebilmeli, evet Fatma, ocuk istiyorum; grd#n gibi pencerelere kafes de yaptrmyorum, ne irkin sz, kadnlar ku" mu, hayvan m, zgrz hepimiz, istersen beni brakp gidebilirsin, biz de onlar gibi pancur yaptryoruz ve oraya da artk, oras, buras, deme Fatma, "ehni"in de de#il, balkon o kntnn

ad, zgrl#e alan penceredir ne gzel manzara de#il mi, !stanbul, taa oradaki bulutlarn altna d"yor olmal Fatma, elli kilometre, trenden iyi ki Gebze'de inmi " iz, vakit abuk geer, onlarn zaten bu ahmaklar hkmetiyle daha fazla tutunabileceklerini sanmam, belki de ev bitmeden !ttihatlar d"erler de hemen !stanbul'a dneriz biz Fatma... Sonra ev bitti ve Do#an'm do#du ve yine bir sava" kt, ama ! ttihat ahmaklarn hkmeti hl devrilmiyordu ve Selhattin bana, artk sen bir git !stanbul'a, Fatma, diyordu, Talat sana de#il, bana yasaklad, sen niye gitmiyorsun, anneni grrsn, baban grrsn, $kr Pa"a'nn kzlarna gidersin, al"veri" yaparsn, yeni "eyler alr giyersin ve sabahtan ak"ama kadar burada diki" makinesinin pedaln evirerek ve geceleri "i"lerle gzelim gzlerini yorarak dikip rdklerini hi olmazsa giyer annene gsterirsin, diyordu, Fatma niye gitmiyorsun? Ama ben hayr diyordum, birlikte gideriz Selhattin, onlar devrilince biz birlikte, ama bir trl devrilmiyorlard. Sonra bir gn gazetede grdm, gn sonra gelirdi Selhattin'in gazeteleri, ama o artk eskisi gibi hemen onlara saldrmyordu. Filistin'den, Galiya'dan ve anakkale'den bile gelen sava" haberlerini umursamyordu, kimi gnler, ak"am yeme#inden sonra "yle bir kar " trmay bile artk unuttu # u iin ilk ben okudum o gazeteyi ve ! ttihatlarn devrildiklerini #renip haberi taba#nn zerine gzel, olgun bir meyve gibi braktm. #le yeme#i iin ansiklopedisinden ba"n kaldrp a"a# indi#inde hemen grd gazeteyi ve haberi; nk kocaman kocaman yazyordu. Okudu ve hibir "ey sylemedi. Ben de sormadm, ama ak"ama kadar ba"mn zerinde gezdirdi#i ayak sesleri hi dinmedi#i iin anladm ki btn #leden sonra ansiklopedisine tek kelime yazamam". Ak"am yeme#inde de Selhattin, bir "ey sylemeyince yalnzca "yle dedim ben: Grdn m Selhattin, devrilmi"ler? Ha, evet, dedi, hkmet d"m" de#il mi, lttahatlar devleti batrp kam"lar, sava" da kaybetmi"iz! Gzmn iine bakamyordu ve susuyorduk. Sonra sofradan kalkarken gene gzmn iine bakamadan

ve unutmak istedi#i utan verici bir gnahtan skla skla sz eder gibi dedi ki: Artk !stanbul'a ansiklopedi bitince dneriz Fatma, nk bu ansiklopediyle yapaca#m inanlmaz i " in yannda, !stanbul'daki ahmaklarn siyaset dedikleri o gnlk, kk samalklar bir hi kalr, ok daha derin ve byk bir i" benim burada yapt # m, yzyllar sonra bile etkisini srdrecek inanlmaz bir grev; bu i"i yarda brakmaya artk hakkm yok Fatma, hemen " imdi yukar kyorum, dedi Selhattin ve hemen yukar kt ve lm ke"fedene kadar ve ke"finden sonra drt ay inanlmaz aclar iinde kvrandktan sonra, a#zndan kan gelip lene kadar o i#ren ansiklopedisini otuz yl daha yazd ve yazd# iin de ben, bir tek bunun iin sana te"ekkr ederim Selhattin, bylece, ben yetmi" yldr burada, Cennethisar'daym ve senin 'gelece#in !stanbul'u ve Dinsiz Devleti' dedi # in gnaha batmaktan kurtuldum ben, de#il mi, kurtulmu " umdur Fatma, artk rahat uyu... Ama uyuyamyorum ve uzaktan gelen treni dinliyorum, dd # n ve sonra uzun uzun motorunu ve taktaklarn. Eskiden bu sesi severdim. Uzaklarda gnahsz lkeler, topraklar, evler, baheler oldu # unu d " nrdm; ocuktum, kolay aldanrdm. Gitti i"te bir tren daha, artk duymuyorum; nereye, d"nme! Yast#m yana#mn altnda snm", dnp evirdim. Ba"m dayaynca " imdi kula # mn alt serin. K" geceleri so#uk olurdu, ama kimse kimseye sokulmazd. Selhattin horuldayarak uyurdu ve a#znn kuyusundan tten "arap kokusundan i#renen ben, yan odaya geer so#ukta otururdum. Bir kere de teki odaya getiydim, k#tlarna bir bakaym dediydim, bakaym sabahtan ak"ama kadar ne yazyor, ne yazm": !nsann dedesi goril maddesi iin yazm"; Allah'n varl# sorununun, artk bilimlerin Bat'da gsterdi#i inanlmaz ilerleme sonunda bir gln sorun olarak bir kenara atlverdi#ine tank oldu#umuz bu gnlerde yazm"; Do#u'nun hl ortaa#n derin ve i#ren karanlklarnda uyuyor olmas, bizi, bir avu aydn umutsuzlu#a de # il, tam tersi byk bir

al"ma heyecanna srklemelidir yazm"; nk ak olan "ey "u ki, btn bu bilimi biz, yalnz oradan alp buraya ta"mak de#il, yeniden bulmak zorundayz da yazm"; aradaki ka yzyllk fark daha ksa bir zaman iersinde kapamak iin yazm"; " imdi bu muazzam al"mann yedinci yln doldururken gryorum ki Allah korkusuyla aptalla"trlm" kieler yazm", Allahm, Fatma artk okuma, ama okuyordum; bir y # n uyu"u#u uyandrmak iin ileri memleketlerde pek gln bulunacak bir sr tuhaf "eyi demek ben yapmak zorundaym yazm"; bari btn bunlar konu"abilece#im bir dostum olsayd, hayr, tek dostum olmad# gibi, bu so#uk kadndan da umudumu kesiyorum artk, yapayalnzsn sen Selhattin, yazm", yazm"; yarn yaplacak i"ler, bir kk k#da yazm"; leyleklerin ve ku"larn g yollar haritas iin Polikovvsky'nin kitabndaki haritadan yararlan, Allah'n olmad # n uyu"uklara kantlamak iin basit mesel yazm"; ama hayr, daha ben okuyamyorum, yeter Fatma, gnah k # tlarn frlatp attm ve ldkten sonraki o so#uk karl gne kadar bir daha kfr dolu odasna bile girmemek zere ben buz gibi odadan katm ve ertesi sabah Selhattin hemen anladyd: Dn gece ben uyurken odama girmi " sin Fatma? Ben susuyorum. Odama girmi" k#tlar kar"trm"sn Fatma? Susuyorum. Kar " trm " , srasn bozmu", bazlarn yere d"rm"sn Fatma, olsun hi nemi yok, istedi#in kadar okuyabilirsin, oku! Susuyorum ben. Okudun de#il mi, aferin, iyi etmi"sin Fatma, ne d"nyorsun? Susuyorum ya ben. Hep bunu istedi#imi biliyorsun, de#il mi, oku Fatma. Okumak en iyi "ey, oku ve #ren, nk yaplacak o kadar ok "ey var ki, ha? Susuyorum ben. Okuyup uyanrsan bir gn greceksin Fatma, ah ne kadar ok "ey yaplacak, ne kadar ok hayatta. Ne kadar ok! Hayr ok az "ey var: Doksan yl oldu, biliyorum, ok az: E"yalar, odalar; bakarm, grrm; oradan oraya; sonra biraz vakit; bir trl kapanmayan bir musluktan damlayan durdurulmaz damlalar: Benim gvdem ve kafam iinde, " imdi

demindi, demin " imdi, gz krpar alr, pancur itilir kapanr, gece gndz, haydi yeni bir sabah; ama aldanmam. Gene de beklerim. Yarn gelecekler. Merhaba, merhaba! mrn ok olsun. El perler, glerler: Tuhaftr elime e#ilen kafann salan. Naslsnz, naslsnz Babaanne? Ne syleyebilir benim gibi biri? Ya"yorum, bekliyorum. Mezarlar, ller. Gel uyku gel. Yatakta dndm. Artk crcrbce#ini de duymuyorum. Ar da gitti. Sabaha ne kald? Sabahlar damlarda kargalar, saksa#anlar... erken uyanr onlar duyarm. Saksa#anlarn hrsz oldu# u do#ru mudur? Kralielerin, prenseslerin mcevherleri; bir saksa#an alm", haydi d"m"ler pe"ine. O ku " u, o kadar a # rlkla nasl utu # unu merak ederim. Nasl uar bu hayvanlar? Balonlar, zeplinler ve o ocuk, diye yazm"t Selhattin: Lindbergh nasl uar? Bir de#il, iki "i"e imi"se dinlemeyece#imi unutur, yemekten sonra anlatrd. Bugn uaklar, ku"lar ve uma zerine yazdm Fatma, hava maddesini bitirmek zereyim bugnlerde, bak dinle: Hava bo" de#ildir Fatma, taneler vardr iinde ve tpk suyun iinde yzen kay # n tuttu # u yer kadar suyun a # rl # iinde, ben, hayr, anlamyorum balonlar ve zeplinler nasl uar, ama Selhattin co"mu", anlatyordu ve her zaman vard# sonuca ba#ra ba#ra varyordu: !"te, bunlar ve her "ey bilinmeli, bize gereken bu; bir ansiklopedi; btn do#al ve toplumsal bilimler, bilinirse Allah lecek ve biz de, ama ben dinlemiyorum ki artk seni! nc "i"eyi de imi"se kudurarak sylediklerini de dinlemiyorum: Evet, Allah yok, Fatma, bilim var artk. Allah'n ld senin, budala kadn! Sonra artk kendini sevmekten ve kendinden i#renmekten ba"ka inanaca# hibir "ey kalmaynca irkin "ehvete kaplr, bahedeki kulbeye ko"ard. D"nme Fatma. Bir hizmeti... D"nme... ! ki de sakat! Ba"ka "ey d " n! Gzel sabah, eski baheleri, atl arabalar... Gel uyku gel. Elim dikkatli bir kedi gibi uzannca ba"ucumdaki lmba snyor. Sessiz karanlk! Ama pancurlar arasndan szan l bir "k var, biliyorum. E"yalar gremiyorum artk, bak"-

larmdan kurtuldular, susup kendilerine kapandlar, sanki ben olmadan da durduklar yerde kprdamadan durabileceklerini sylyorlar, ama ben biliyorum sizleri: Oradasnz, e"yalar oradasnz, yaknmdasnz, sanki benim farkmdasnz. Arada bir, biri trdar, sesini tanrm, yabanc de#ildir, ben de bir ses karmak isterim ve d"nrm: !inde durdu#umuz bo"luk denen "ey ne tuhaf! Saat tkrdar ve bler onu. Kesin ve kararl. Bir d"nce, sonra bir ba"kas. Sonra sabah olmu", gelmi"ler. Merhaba, merhaba! Bir uyumu"um, bir uyanm"m, vakit gemi" uykumu iyi alm " m. Geldiler, Bykhanm, geldiler! Ben beklerken bir tren dd # daha. Nereye? Allahasmarladk! Nereye Fatma nereye? Gidiyoruz biz anne, ! stanbul yasak bize. Yzklerini aldn m? Aldm! Diki " makineni? Onu da. Elmaslarn, incilerini? Onlar btn hayatn boyunca lzm olacak sana Fatma. abuk dn ama! A#lama anne. Sandklar, e"yalar trene ykleniyorlar. Daha ocuk do#uramadm, yolculu#a gidiyoruz, uzaklara kocamla kimbilir hangi lkelere srgnz biz, trene biniyoruz, bize bakyorsunuz, el sallyorum, allahasmarladk baba, allahasmarladk anne, bakn gidiyorum ben, gidiyorum uzaklara.

3
"Evet," dedi manav. "Ne istiyorsunuz?" "Milliyeti genlerin dzenledikleri bir gece var," dedi Mustafa. "Davetiye da#tyoruz." Ben antadan davetiyeleri kardm. "Ben yle yerlere gitmem," dedi manav. "Vaktim yok." "Milliyeti genlere yardm iin bir iki tane olsun almaz msn yani?" dedi Mustafa. "Daha geen hafta aldm," dedi manav. "Bizden mi aldn?" dedi Mustafa. "Biz geen hafta burada yoktuk ki." "Ama sen komnistlere yardm ettiysen oras ba"ka!" dedi Serdar. "Yok," dedi manav. "Onlar buraya gelmez." "Niye gelmezler?" dedi Serdar. "Canlar istemedi#i iin mi?" "Ben bilmiyorum," dedi manav. "Beni rahat brakn. Ben bu i"lerle ilgilenmiyorum." "Niye gelmediklerini ben syleyeyim day," dedi Serdar. "Bizden korktuklar iin gelemezler. Biz olmasaydk komnistler buray da Tuzla gibi haraca ba#larlard." "Allah korusun!" "Yaa! Tuzla'da vatanda"a neler yaptklarn biliyorsun de#il mi? ! lk nce cameknlarn bir gzel indiriyorlarm " ..." Dnp baktm cameknna: Temiz, geni", prl prl bir cam var. "Sonra gene vermeyince ne yaptklarn da syleyeyim mi?" dedi Serdar.

Ben mezarlar diye d " ndm, komnistler hep byle yapyorlarsa Rusya'da mezarlklar a#zna kadar doludur. Manav da sonunda anlad galiba: Elini beline koymu", yz kpkrmz bize bakyor. "Evet day," dedi Mustafa. "Vaktimiz de yok bizim. Ka liralk istiyorsun?" Grsn diye biletleri kardm ben. "On tane alr," dedi Serdar. "Daha geen hafta aldm," dedi manav. "Peki, tamam!" dedi Serdar. "Bo" yere vakit kaybetmeyelim ocuklar. Demek btn ar"da bir tek bu dkkn varm", camnn erevesinin indirilmesinden korkmayan bir tek bu dkkn... Bari unutmayalm. Hasan, " unun numarasn alsana..." D"ar ktm, kapnn stndeki numaraya baktm ve ieri girdim. Manavn yz daha da kzarm " t. "Peki, day, kzma," dedi Mustafa. "Bizim amacmz sana saygszlk etmek de#il. Dedemiz ya"ndasn, biz komnist de#iliz." Bana dnd, "Be" tane ver yeter bu seferlik." kardm, be" bilet uzattm. Manav uzand, tiksinir gibi kenarlarndan tutarak ald. Sonra, ciddi ciddi, davetiyelerin zerini okumaya ba"lad. "Fatura da verelim, ister misin?" dedi Serdar. Ben de gldm. "Saygszlk etmeyin!" dedi Mustafa. "Bu biletlerden bende be" tane daha var," dedi manav. Heyecanla ekmecesinin tozlu karanl#n kar"trd, kan"trd sonra, sevinle karp gsterdi. "Aynlar de#il mi bunlar?" "Evet," dedi Mustafa. "teki arkada"lar yanl " lkla vermi" olabilirler. Ama bizden alman gerekiyordu." "Alm " m ya, i"te!" "Be" tane daha alsan lr msn be day?" dedi Serdar. Ama ihtiyar pinti duymazlktan geldi, parma#nn ucuyla biletin bir k"esini gsterdi.

"Bu gecenin de vakti gemi"," dedi. " ! ki ay nceymi" bu gece. Bak, burada Mays 1980 diyor." "Day, senin bu geceye gitmeye niyetin var m?" dedi Mustafa. " ! ki ay nceki bir geceye ben bugn nasl gideyim?" dedi manav. Sonunda, be" bilet iin az kalsn benim de sabrm ta " nyordu. Bize okulda bo"una #retmi"ler. Sabrl olmak insana hayatta yalnzca vakit kaybettirir, ba"ka bir "eye yaramaz. Bu konuda bir kompozisyon yaz deselerdi, beni aktrmak iin frsat kollayan trkecilerin bile sonunda bir 5 vermek zorunda kalaca# kadar ok "ey bulup yazardm. !"te: Serdar da benim gibi kzm". Birden gitti, ihtiyar pintinin kula # nn arkasndaki kalemi cann yakarak oradan ekip ald, biletlerin zerine bir"eyler yazd, kalemle birlikte geri verdi. "Tamam m day?" dedi. "Geceyi iki ay sonraya aldk. 500 lira vereceksin!" karp sonunda verdi i"te 500 liray. Byledir; tatl dilin ylan deli#inden karaca#na yalnzca bizim okulun aptal trke kompozisyon hocalar inanr. O kadar kzm " m ki ben de "u ihtiyar pintinin bir cann yakaym diyordum, bir ktlk edeyim ona. kyorduk, birden durdum, kap nne dizdi#i "eftali kulesinin en altndan bir tanesini ekip kardm. Ama talihliymi"; hepsi devrilmedi. $eftalimi antaya koydum. Sonra berbere girdik. Bir kafay tutmu" berber, muslu#un altna sokmu" ykyor. Bize aynadan bakt. " ! ki tane alaym ocuklar," dedi elindeki kafay hi brakmadan. "Siz isterseniz on tane de alrsnz a#bi," dedi Mustafa. "Burada da satarsnz." " ! ki tane brak, yeter, dedim," dedi berber. "Siz dernekten gelmiyor musunuz?" ! ki tane! Birden tepem att benim. "Hayr iki de#il, on tane alacaksn sen," dedim ve on bileti

sayp uzattm. Serdar bile "a"rd. Evet beyler, grdnz, tepem atarsa i"te byle olurum ben. Ama berber biletleri almad. "Ka ya"ndasn sen?" dedi. Berberin elindeki sabunlu kafa da bana aynadan bakyor. "Almyor musun?" dedim. "Onsekiz," dedi Serdar. "Kim yollad seni dernekten?" dedi. "ok ate"lisin sen." Syleyecek bir "ey bulamadm ve Mustafa'nn yzne baktm. "Kusura bakmayn a#bi," dedi Mustafa. "O daha yeni. Sizi tanmyor." "Yeni oldu# u belli. ocuklar bana iki tane brakn." Cebinden iki yz lira kard. Bizimkiler de hemen beni unutup onunla anla"tlar, neredeyse elini pecekler. Demek dernektekileri tandn m burann kral oluyorsun. Bari hi almayayd. ! ki bilet karp uzattm. Ama dnp almad. "Brak bakaym oraya!" Braktm. Bir "ey syleyecektim, sylemedim. "Gle gle ocuklar!" dedi ve eline ald# "ampuan "i"esinin ucuyla onlara beni gsterdi. "Okuyor mu bu, al"yor mu?" "Lise ikiden beklemeli," dedi Mustafa. "Baban ne i" yapyor senin?" Ben susuyordum. "Babas piyangocu," dedi Mustafa. "Dikkat edin bu kk akala!" dedi berber. "ok ate"li bu. Hadi bakalm." Bizimkiler gldler. Ben de, artk bir "ey syleyeyim dedim, tam, ra#na eziyet etme, olmaz m, diyecektim, demedim. ra#n yzne bakmadan d"ar ktm. Serdar'la Mustafa gl"yorlar, konu"uyorlar, ama ben sizi dinlemem, kafam bozuk. Sonra Mustafa Serdar'a "yle dedi: "Berberli#ini hatrlad, bo"ver." "akal!"

Ben bir "ey demedim. Benim grevim bu antay ta"mak, yeri gelince biletleri karp vermektir. Bizi Cennethisar'dan a#rp bu i"i verdikleri iin ben burada sizinleyim ve esnafla bir olup benimle alay eden ve o kelimeyi syleyip gl"en sizlerle zaten konu"acak bir "eyim yok benim, susuyorum. Bir eczaneye girdik sustum, kasaba girdik sustum, bakkalda ve ondan sonraki nalburda ve kurukahveciyle kahvede de yle sustum ve ar" bitene kadar ben hi konu " madm. En son dkkndan knca Mustafa ellerini ceplerine soktu. "Birer porsiyon kfteyi hakettik artk," dedi. Ben sustum ve o paralan bize kfte yiyelim diye vermiyorlar da demedim. "Evet," dedi Serdar. "Hakettik artk birer porsiyon." Ama kftecide oturunca iki"er porsiyon istediler. Onlar iki"er yerken ben bir yiyecek de # ilim. Kfteleri beklerken Mustafa paralar karp sayd: Onyedi bin liraym". Sonra Serdar'a dedi ki: "Niye surat asyor bu?" "akal dememize kzyor," dedi Serdar. "Aptal herif!" dedi Mustafa. Ama ben duymadm, nk duvardaki bir takvime bakyordum. Sonra kfteler geldi. Onlar konu"arak, ben konu"madan yedik. Tad da istediler. Ben de revani istedim, ho"uma gitti. Sonra Mustafa tabancay kard ve masann altna tutup oynad. "Versene!" dedi Serdar. O da oynad. Bana vermediler, gl"tler, sonra Mustafa beline soktu, hesab dedi, kalktk, gittik. ar"dan kimseden korkmadan getik, hana girdik ve merdivenleri konu"madan ktk. Derne#e girince, her seferinde oldu#u gibi korktum sanki. Kopya ekiyorum da sanki hoca grd m diye aptal aptal heyecanlanyorum da heyecanland#m gren hoca da anlyor... "Btn ar" tamam m?" dedi. "Evet, a#bi," dedi Mustafa. "Syledi#iniz yerler."

"Yannda de#il mi hepsi?" "Evet," dedi Mustafa. Tabancay ve paralar karyordu. "Ben yalnzca makineyi alaym," dedi o. "Paray Zekeriya Bey teslim alr." Mustafa tabancay verdi. Yak"kl adam ieri gitti. Mustafa da gitti. Biz bekliyoruz. Bir ara, ne bekliyoruz, diye d"ndm; Zekeriya Beyi bekledi # imizi unuttum sanki de hibir "eyi beklemeden bekliyoruz. Sonra bizim gibi biri geldi ve sigara uzatt. ! mem, ama aldm. Lokomotif biiminde bir akmak kard, sigaralarmz yakt. "Cennethisar'dan gelen lkc arkada"lar sizler misiniz?" "Evet," dedim. "Nasl oralar?" Ne demek istiyor diye d " ndm. Sigarann kirli bir tad var. Sanki ihtiyarladm. "Yukar mahalle bizim," dedi Serdar. "Biliyorum," dedi o. "Ben deniz kysn soruyorum. Tuzla komnistlerin." "Yok," dedim birden ben. "Cennethisar'da, deniz kysnda bir "ey yok. Orada zengin sosyetikler var." Bana bakt ve gld. Ben de gldm. "Olsun," dedi sonra. "Hi belli olmaz!" "Yukar mahalle kiminse ky da onlarn olur," dedi Serdar. "Evet. Tuzla'y da yle aldlar. Aman dikkat edin." Sonra biraz komnistleri d " ndm. Onlar d"nerek ciddi ciddi sigara iiyordum ki birden "yle dedi bizimle konu"an ve benim cevabm beklemeden de ieri odaya gitti: "Sen yenisin de#il mi?" Bir "ey sylemem iin vakit brakmad ki! Serdar, evet, diye ba"n sallam"t. Yeni oldu#umu hemen nasl anlyorlar acaba? Sosyetikler var deyince ben, o glerek ne demek istedi? Serdar da kalkt ieri bir yere gitti, bu sefer ben ortada yle yalnz kaldm, sanki girip kanlar benim yeni oldu # umu anlasnlar diye beni tek ba"ma brakt Serdar. Ben de tavana bakarak

sigara iiyorum ve nemli "eyler d"nyorum, girip kanlar beni grnce hemen yle d"nd#m anlayacaklar kadar nemli "eyler: Hareketimizin meseleleri. Byle bir kitap vardr, okudum. Derken ben, Mustafa odadan kt ve birisiyle p"t ve tam o srada birden herkes kenara ekildi: Zekeriya Bey, evet, geldi. Hemen, odasna girerken, bana bir bakt, ben de aya#a kalkyordum, ama daha tam kalkmam " tm. Sonra Mustafa'y a#rdlar. O gidince ierde ne konu " tuklarn d " ndm ve sonra ktlar ve bu sefer aya#a kalktm. " ! yi!" dedi Zekeriya Bey bizim Mustafa'ya. "Biz gerekince sana gene haber salarz. Aferin!" Sonra bir an bana bakt, ok heyecanlandm ve bana bir "ey syleyecek sandm, ama hibir "ey sylemedi; yalnzca birdenbire hap"rd ve tekrar yukar gitti; partiye diyorlar. Sonra Mustafa, demin bizimle konu"an ocukla fsr fsr konu"tu. Bir an benden szettiklerini d"ndm, ama sama, siyasetten szediyorlardr, nemli "eylerden... Dinledi # imi ve merakl biri oldu # umu sanmasnlar diye bakmadm. "Hadi ocuklar," dedi sonra Mustafa. "Gidiyoruz." antay braktm. Konu"madan istasyona gidiyoruz, grevini ba"arm" insanlar gibi. Sonra, Mustafa niye hi konu"muyor, diye d"ndm. Artk onlara kzmyorum; beni grevdeyken nasl buldu? !stasyondaki bankta oturmu " treni beklerken bunlar d " ndm, sonra oradaki piyangocu dkknn grnce babam, ama babam d"nmek istemiyorum "imdi ben, ama gene d"ndm ve ona sylemek istedi#im "eyi mrldandm: Hayatta en nemli "ey lise diplomas de#ildir baba! Tren geldi, bindik. Serdar'la Mustafa gene fsr fsr ediyorlardr. Bir laf sylerler, ya da yle bir "aka yaparlar ki beni aptal durumuna d"rrler. O zaman ben o "akaya cevap verecek bir "aka aranm, ama hemen bulamam ve ben o cevab ararken onlar benim dalgnla"an yzme bakarak daha da gl"rler, o zaman ben bazan kzar, kendimi tutamayp bir kfr ederim ve o zaman onlar daha gl"nce beni daha

da aptal durumuna d " rdklerini anlarm. O zaman ben yalnz olmak isterim, yalnz olunca hayatta yapabilece#i byk "eyleri rahat rahat d"nebilir insan. Bazan da yaptklar benim anlayamad#m bir "akadr; aralarnda gz krparlar; " imdi o kelimeyi sylerlerken yaptklar gibi: akal! Nasl bir hayvandr acaba? Bir kz vard ilkokulda, snfa ansiklopedisini getirmi " ti, hayvanlar ansiklopedisi, kaplan diyorsun, ap "K"ya bakyorsun... O ansiklopedi olsayd aar, "akal"a bir bakardm, ama bana gstermezdi o kz. Hayr, kirletirsin! Ulan kaltak, o zaman okula niye getiriyorsun? Sonra o kz !stanbul'a gitti tabii, nk babas zengin oldu diyorlard. Bir de arkada" vard, ba"nda mavi kordela... Dalm"m... Tren Tuzla'ya gelince heyecanlandm, ama korkmadm. Komnistler her an ieri girebilirler. Serdar'la Mustafa da susmu"lar, sinirli sinirli bakyorlar. Bir "ey olmad. Tren hareket edince komnistlerin duvarlara yazdklarn okudum: Tuzla fa"istlere mezar olacak! O fa"ist dedikleri bizmi"iz. Biraz kfr ettim. Sonra tren bizim istasyona geldi, indik. Bir "ey konu"madan yrdk dura#a geldik. "ocuklar, benim i " im var," dedi Mustafa. "Haydi bakalm!" Minibslerin arasnda kayboluncaya kadar arkasndan baktk. Sonra Serdar'a birden "yle dedim ben: "Bu scakta eve gidip ders al"mak istemiyorum." "Evet," dedi Serdar. "ok scak." "Kafam da bozuk," dedim. Biraz sustum. "Haydi, Serdar," dedim. "Yr kahveye gidelim." "Yok. Ben dkkna gidiyorum. !" im var." Gitti. Babann bir dkkn varsa senin de kendili # inden i"in oluverir! Ama ben okuyorum daha, sizler gibi brakmadm. Ama ne tuhaf; en ok da benimle alay ederler. Serdar'n ak"am kahveye herkesten nce gidip, akal, diye anlataca#na eminim. Bo"ver Hasan, dert etme, etmedim, yoku"u kmaya ba"ladm. Cennethisar'a ya da Danca'ya araba vapuruna yeti"mek iin

nmden hzla geen kamyonlara ve arabalara bakyorum ve sanki yalnz oldu # umu d"nmek ho"uma gidiyor. Ba"mdan bir macera gesin isterdim. Hayatta ok "ey var, olabilir ama bekliyorsun i"te. $yle geliyor bana: Sanki olmasn istedi#im "eyler ok yava" oluyor ve olurken de onlar d"nd#m ve bekledi#im gibi olmuyorlar; hepsi sanki beni fkelendirmek iin a#r a#r geliyorlar ve sonra birden bir bakyorsun, hemen geip gitmi"ler bile. Gelip geen "u arabalar gibi. Sinirimi bozmaya ba"ladlar, belki birinden biri durur da bu scakta yoku" kmam diye bakyorum ama kimsenin seni takt # yok ki bu dnyada. $eftalimi yemeye ba"ladm, ama oyalanamadm. Ke"ke "imdi k" olsayd, tek ba"ma plajda dola"mak isterdim " imdi, ak kapdan, kimseden ekinmeden bo" kumsala girerdim: Dalgalar gelir, kyya vurur, ben, ayakkabm slatmasnlar diye, arada bir srayarak, ko"ar, yrrm ve hayatm d " nrm, mutlaka nemli biri olaca#m d"nrm, o zaman yalnz btn o herifler de#il, kzlar da bana bir ba"ka bakard diye de d " nrm ve o zaman canm pis pis sklmaz benim, hele ilerde ne olaca#m d"nnce, o zaman Serdar'a yr kahveye gidelim diyecek kadar da olmazdm, kendi kendime yeterdim "imdi k" olsayd. Ama k"n okul var, Allah belsn versin, hasta hocalar... Sonra yoku " u kan o beyaz Anadol'u grdm. A # r a#r yakla"rken anladm iinde onlar oldu # unu, ama sanki utandm da durup el edece#ime yan dndm. Geldiler, geldiler ve beni tanmadan geip gittiler. Geip giderken bir an belki de yanldm diye d " ndm. Nilgn nk biz kkken o kadar gzel de#ildi ki! Ama arabay kullanan o "i"man, Faruk'tan ba"ka kim olabilir! Ne "i"man! O zaman anladm eve de#il, nereye gidece#imi: Yoku"u inerim, gider, kaplarna bakarm, belki cce amcam da grrm, beni ieri alr, tabii utanmazsam ieri girerim, merhaba derim, belki babaannelerinin elini bile perim, sonra onlara merhaba derim, beni tandnz m, ben ok bydm derim, evet derler, tandk,

kkken ok iyi arkada" de#il miydik, konu " uruz, konu"uruz, kkken arkada"tk, konu"uruz ve bylece belki canmn bu pis skntsn da unuturum ben oraya " imdi gidersem.

4
Anadol zorlanarak yoku"u karken sordum: "Tandnz m onu ocuklar?" "Kimi?" dedi Nilgn. "Yolun kenarnda yryen maviliyi. O tand hemen bizi." "Uzun boyluyu mu?" dedi Nilgn. Dnp arkasna bakm"t ama, uzakla"m"tk artk. "Kimdi o?" "Hasan!" "Kim Hasan?" dedi Nilgn bo" bo". "Recep'in ye#eni." "Ne kadar bym " !" dedi Nilgn "a"knlkla. "Tanyamadm." "Ayp yahu!" dedi Metin. "ocukluk arkada"mz." "Sen niye tanmadn o zaman?" dedi Nilgn. "Grmedim ki... Ama Faruk syler sylemez anladm kim oldu # unu." "Aferin, sana!" dedi Nilgn. "ok akllsn sen!" "Demek senin, bu yl tepeden trna#a de#i"tim, dedi#in de buymu " !" dedi Metin. "Yalnzca gemi"ini unutmu"sun." "Samalyorsun." "Okudu # un kitaplar her "eyi unutturmu " sana!" dedi Metin. "Ukalalk etme!" dedi Nilgn. Sustular. Uzun bir sessizlik oldu sonra. Her yl iki yanna yeni ve irkin beton yaplar dikilen yoku"u ktk, seyrekle"en ba#lar, kiraz baheleri ve incir a#alar arasndan getik. El radyosu, zelliksiz bir "hafif Bat mzi # i" alyordu. Uzaktan

denizi ve Cennethisar' grnce galiba ocuklu#umuzda duydu#umuza yakn bir heyecan duyduk, sessizlikten anladm, ama ok srmedi. Hibir "ey konu"madan yoku"u indik, ksa pantolonlu, mayolu, yank tenli kalabalk ve grlt iinden getik. Metin bahe kapsn aarken, Nilgn; "Kornay alsana a#bi," dedi. Arabay baheye soktum ve her geli"imde sanki daha da eskiyip bo"alan evi kasvetle seyrettim. Ah"ap do#ramalarn boyas dklm " t, sarma"klar yan duvardan n duvara atlam " t, incirin glgesi Babaanne'nin kapal pancurlarna vuruyordu, alt katn pencere demirleri pas iindeydi. Tuhaf bir duygu sard iimi: Daha nceleri al " kanlktan farkedemedi#im korkun bir"eyler vard sanki bu evde de " imdi "a"knlk ve kaygyla seziyordum. Byk n kapnn bizim iin alm" olan hantal kanatlarnn arasndan gzken Babaanne ile Recep'in ierdeki nemli ve l karanl # n seyrettim. "Hadi insene a#bi ne oturuyorsun," diyordu Nilgn. Arabadan inmi" eve do#ru yryordu. Sonra, kk mutfak kapsndan tel"la kp sallanarak yakla"an Recep'in insan utandran gvdesini grd. Birbirlerine sarldlar, p"tler. Kimsenin farketmedigi radyoyu kapadm, arabadan sessiz baheye indim. Recep'in zerinde, her zaman giydi # i, ya"n gizleyen ceket, sonra o tuhaf ince kravat vard. Sarldk, p"tk. "Merak ettim," dedi Recep. "Ge kaldnz!" "Naslsn sen?" "Eh," dedi utanr gibi. " ! yiyim. Yataklarnz yaptm, odalarnz hazrladm. Bykhanm bekliyor. Siz daha da m "i"manladnz Faruk Bey?" "Nasl babaanne?" " ! yi... $ikyet ediyor... Bavullarnz alaym." "Sonra alrz." Recep nden, biz arkadan merdivenleri ktk. Pancurlar arasndan szan tozlu ev ii " # n, kf kokusunu hatrlayarak

nedense sevindim. Babaanne'nin kaps nne gelince Recep bir an durdu, nefes ald, sonra kurnaz bir ne"eyle gzleri parlarken ba#rd: "Geldiler Bykhanm, geldiler!" "Neredeler?" dedi ya"l ve sinirli babaanne sesi. "Niye haber vermiyorsun, neredeler?" zeri iekli mavi yorgana sarlm", srt ardarda dizili yast#a dayal, pirin topuzlarn kkken tnlatt # m yatakta yatyordu. Teker teker elini ptk. Elin beyaz, yumu"ak ve buru" buru" derisinin zerinde eski bir dosta rastlam" gibi insan sevindiren tandk benler, lekeler vard. Oda da, babaanne de, eli de ayn kokuyla kokuyordu, "mrn ok olsun!" "Naslsnz Babaanneci#im?" "Kt," dedi Babaanne, ama biz bir "ey demedik. Babaanne biraz dudaklarn kprdatt, bir gen kz gibi utand, ya da utanyormu" gibi yapt. "Hadi "imdi siz anlatn bakalm," dedi sonra. karde" birbirimize baktk, uzun bir sessizlik oldu. Odann, kf, mobilya cilas, eski sabun, belki nane "ekeri, biraz lavanta ve kolonya ve toz koktu # unu da d " ndm. "E, bana anlatacak bir "eyiniz yok mu?" "Buraya arabayla geldik Babaanne," dedi Metin. " ! stanbul'dan buras tam elli dakika sryor." Her seferinde syler bunu ve her seferinde Babaanne'nin inat yz bir an oyalanm" gzkr, ama sonra hemen eski haline dner. "Siz eskiden ka saatte gelirdiniz Babaanne?" dedi Nilgn sanki bilmiyormu " gibi. "Ben bir kere geldim!" dedi Babaanne gurur ve zaferle. Bir an nefes alp ekledi: "Hem bugn ben soraca#m, siz de # il!" Al"kanlkla syledi#i bu szden de ho"land galiba ve bir sre bir soru d " nd, ama sonra sorarken anlad istedi#i gibi zekice bir soru soramadgm. "Naslsnz bakalm?"

" ! yiyiz Babaanne!" Sanki bir yenilgiye u#ram" gibi fkelendi, yzn hiddetle ek " itti. Kkken bu surattan korktu # um zamanlar olmu " tu. "Recep, arkama yastk koy!" "Btn yastklar arkanzda Bykhanm." "Ben bir tane daha getireyim mi Babaanne?" dedi Nilgn. "Sen ne yapyorsun bakaym?" "Babaanneci#im, Nilgn niversiteye ba " lad, " dedim ben. "Benim de dilim var a#bi, merak etme," dedi Nilgn. "Sosyoloji okuyorum Babaanne, bu yl birinci snf bitirdim." "Sen ne yapyorsun?" "Gelecek yl liseyi bitirece # im," dedi Metin. "Sonra?" "Sonra Amerika'ya gidece#im!" dedi Metin. "Ne var orada?" dedi Babaanne. "Zenginler ve uyank insanlar!" dedi Nilgn. "niversite!" dedi Metin. "Hep birlikte konu " mayn!" dedi Babaanne. "Sen ne yapyorsun?" Elimde koca antamla okula gidip geldi # imi, geceleri bo" evde pinekledi # imi, yemek yeyip televizyonun kar"snda uyuklad # m sylemedim. Daha, dn sabah niversiteye giderken, iki vaktini bekledi # imi, tarih denilen "eye olan inancm yitirmekten korktu # umu ve karm zledi#imi de sylemedim. "Doent oldu o, Babaanne," dedi Nilgn. "Babaanne sizi ok iyi grdk!" dedim ben umutsuzlukla. "Karn ne yapyor?" dedi Babaanne. "Geen geli"imizde sylemi"tim ya, Babaanne," dedim. "Bo"andk biz."

"Biliyorum, biliyorum!" dedi. "Ne yapyor " imdi o?" "Yeniden evlendi." "Odalarn hazrladn de#il mi sen bunlarn?" dedi Babaanne. "Hazrladm," dedi Recep. "Ba"ka anlatacak bir "eyiniz yok mu?" "Babaanne, !stanbul ok kalabalk oldu," dedi Nilgn. "Buras da kalabalk," dedi Recep. "Otursana Recep "uraya," dedim ben. "Babaanne bu ev ok eskimi"," dedi Metin. "Ben iyi de # ilim," dedi Babaanne. "ok eskimi" Babaanne, buray yktralm, apartman yaptralm, siz de rahat edersiniz..." "Sus!" dedi Nilgn. "Seni duymuyor. $imdi sras da de# il." "Ne zaman sras?" "Hibir zaman!" Bir sessizlik oldu. Havasz scak odada e"yalarn kendi kendilerine geni"leyip trdadklarn duyar gibi oldum. Pencereden ieri l, sanki yllanm " bir " k giriyordu. "Bir "ey sylemeyecek misin?" dedi Babaanne. "Babaanne yolda Hasan' grdk!" dedi Nilgn. "Bym" kocaman olmu " ." Babaannenin dudaklar bir tuhaf kprdand. "Ne yapyorlar onlar Recep?" diye sordu Nilgn. "Hi!" dedi Recep. "Yoku"taki evde oturuyorlar. Hasan lisede..." "Ne anlatyorsun onlara?" diye ba#rd Babaanne. "Kimi anlatyorsun?" " ! smail ne yapyor?" dedi Nilgn. "Hi!" dedi Recep. "Piyango satyor." "Ne anlatyor size?" diye gene ba#rd Babaanne. "Benimle konu " un, onunla de # il! Hadi sen k d " ar, Recep, git mutfa#na i n ! " "Bir zaran yok ki Babaanne," dedi Nilgn. "Dursun burada."

"Sizi hemen kandrd de#il mi?" dedi Babaanne. "Ne syledin onlara? Hemen kendine andrdn m?" "Hibir "ey sylemiyorum Bykhanm," dedi Recep. "Demin grdm ama, konu"uyor, anlatyordun." Recep kt. Bir sessizlik oldu. "Hadi Nilgn, sen bir"eyler anlat," dedim ben. "Ben mi?" dedi Nilgn. "Ne syleyeyim?" Biraz d " nd, sonra: "Her "ey ok pahal oldu, Babaanne," dedi. "Kitap okuya okuya her "eyi unuttu # unu sylesene," dedi Metin. "Zavall ukala!" dedi Nilgn. "Ne konu"uyorsunuz?" dedi Babaanne. Bir sessizlik daha oldu. "Hadi, Babaanne," dedim ben. "Biz kalkalm da odalarmza yerle"elim." "Daha yeni geldiniz," dedi Babaanne. "Nereye?" "Bir yere de # il!" dedim. "Daha bir hafta buradayz." "Demek syleyecek bir tatl lakrdnz yokmu"," dedi Babaanne. Tuhaf bir zafer havasyla biraz glmsedi de galiba. "Yarn mezarl#a gidece#iz," dedim d"nmeden. Recep d"arda kapnn nnde bekliyordu. Bizi teker teker odalarmza soktu, pancurlar at. Bana gene kuyuya bakan oday hazrlam". Kf, ar"af ve ocukluk kokusunu hatrladm. "Eline sa#lk, Recep," dedim. "Oday ne gzel yapm"sn!" "Havlunuzu buraya astm," dedi, gsterdi. Sigara yaktm. Birlikte ak pencereden d"ar bakyorduk. Sordum: "Recep, nasl bu yaz Cennethisar?" "Kt," dedi. "Eski tad kalmad." "Nasl yani?" "!nsanlar bir kt, acmasz oldular!" dedi. Dnd anlay" bekleyerek yzme bakt. Sonra birlikte plajn u # ultusunu dinleyerek uzaktaki a#alarn arasndan

gzken soka# ve denizi seyrettik. Metin geldi: "A # bi, arabann anahtarn verir misin?" "Gidiyor musun?" "Bavulumu karp gidiyorum." "Bizim bavullarmz da yukar karrsan arabay yarn sabaha kadar sana veririm," dedim. "Siz "ey etmeyin Faruk Bey, ben karrm," diyordu Recep. "Sen " imdi ar"ive gidip vebay aramayacak msn?" dedi Metin. "Neyi arayacaksnz?" dedi Recep. "Vebay artk yarn ararm," dedim. "Hemen imeye mi ba"layacaksn?" dedi Metin. "Sana ne benim ikimden!" dedim ama fkelenmemi"tim. "Do # ru!" dedi Metin, arabann anahtarn ald, gitti. Bir "ey d"nmeden, biz de, Recep'le birlikte Metin'in arkasndan yrdk, merdivenleri indik. Sonra aklma, mutfa#a gidip buzdolabn kar " trmak geldi, ama kk merdivenleri indikten sonra mutfa#a gidece#ime te yana saptm, Recep'in odasnn nnden geerek dar aral#n ucuna gittim. Recep arkamdayd. "ama"rl#n anahtar hl burada m?" dedim. Kap kasasnn zerine elimi uzatp tozlu anahtar buldum. "Bykhanm bilmiyor," dedi Recep. "Sylemeyin." Anahtar evirdikten sonra, kapy, amak iin iyice zorlayarak itmem gerekti. Arkasna bir "ey d"m" olmal; baktm, "a"rdm: Toz iinde bir kurukafa, kapyla sandk arasna sk"m". Yerden alp, fledim, ne"eli gzkmeye al"arak Recep'e gsterdim. "Hatrlyor musun bunu?" "Efendim?" "Sen buraya hi girmiyorsun galiba." Tozlu kurukafay zeri k#tlarla dolu bir sehpann kenanna braktm. Elime ald#m bir cam boruyu ocuk gibi salladm,

sonra paslanm" bir terazinin kefelerinden birine koydum. Recep kap e"i#inde durmu" susuyor, benim dokunduklarma korkuyla bakyordu: Yzlerce kk "i"e, cam krklar, sandklar, kutunun iine atlm" kemik paralan, eski gazeteler, pasl makaslar, cmbzlar, anatomi ve tp zerine franszca kitaplar, kutular dolusu k#t, tahtalara yap " trlm " ku" ve uak resimleri, gzlk camlar, yedi rengi blnm" bir daire, zincirler, kkken pedalna basp arabaclk oynad#m diki" makinesi, tornavidalar, tahtalara i#nelenmi" bcek ve kertenkeleler, zerlerinde, "!nhisarlar !daresi" yazan yzlerce bo" "i"e, ecza "i"elerine doldurulmu" etiketlenmi" trl e"itli tozlar, bir saks iinde de mantarlar... "Mantar m onlar Faruk Bey?" dedi Recep. "Evet, i"ine yararsa al." Galiba korktu # u iin odaya girmiyordu, gittim verdim. Sonra, zerine eski harflerle Doktor Selhattin'in her sabah 2-6, #leden sonra 8-12 arasnda hasta kabul etti # ini yazan pirin levhay buldum. Bir an, yalnzca matrak buldu # um iin de # il, ans iin de pirin levhay alp !stanbul'a gtrmek geldi iimden, ama tarihten ve gemi"ten tuhaf bir nefret ve korkuyla tiksinince tozlu e"yalar arasna frlatp attm. Sonra kapy kilitledim. Recep'le mutfa#a do#ru yrrken merdivenlerin aral#ndan Metin'i grdm. Sylenerek bavullarmz yukar karyordu.

5
Faruk'un ve Nilgn'n bavullarn yukar kardktan sonra, soyundum, mayomu ve yazlk elbiselerimi giydim, dolu czdanm aldm, a"a# indim, eski ve rk Anadol'a binip gittim. Vedat'larn nnde arabadan indim. Mutfaklarnda al"an hizmetiden ba"ka evlerinde hibir hareket yoktu. Baheden evin arka tarafna geip pencereyi hafif itince yata#nda yatan Vedat' grp sevindim. Srayp odaya kedi gibi atladm ve Vedat'n ba"n yast#a bastrdm. "$aka m bu "imdi hayvan herif?" diye ba#rd. Glmsedim, keyifliydim. "Ee, ne var ne yok?" "Ne zaman geldin sen?" dedi. nce cevap vermedim, odada gz gezdiriyordum. Duvardaki o tatsz plak kadn resmiyle birlikte her "ey geen ylki gibiydi.. Sonra sabrszlandm: "Hadi," dedim. "Hadi, o # lum kalksana!" "Ne yapaca#z bu saatte?" "Ne yapyor herkes #leden sonralar?" "Hii!" "Kimse yok mu yoksa?" "Yoo, herkes burada, yeni gelenler de var." "Nerede toplanyorsunuz?" "Ceylan'larda!" dedi. "Yeni geldiler onlar!" " ! yi, hadi, gidelim oraya." "Ceylan daha uyanmam"tr." "O zaman gidip ba"ka bir yerden denize girelim!" dedim. "Ben, dokuma fabrikatrleriyle demir tccarlarnn geri zekl o#ullarna matematik ve ingilizce #retmekten daha bu yl

bir kere olsun denize girmeye frsat bulamadm." "Yani, Ceylan'la ilgilenmedi#ini mi sylemek istiyorsun?" "Kalk, bari Turgay'a gidelim." "Turgay' basket gen takmna a#rm"lar, biliyor musun?" "Beni bu ilgilendirmiyor, ben basketi braktm." "Daha iyi inekleyebilmek iin, de#il mi?" Bir "ey sylemedim; Vedat'n gne"te yanm", sa#lkl, huzurlu gvdesine baktm ve d"ndm: Evet, ben derslerime ok al"rm, snfmda birinci olmazsam canm iyice sklr ve benim gibilere de inek denildi#ini bilirim, ama benim babamn, beni on yl sonra ba"na geirece#i takm tezghlan fabrikas yok, iplik fabrikas yok, demir deposu ve dkmhanesi ya da Libya'da ald# kk de olsa bir ihalesi ve hatta bir ihracat ve ithalat brosu da yok benim zavall babamn: Benim kaymakamlktan istifa etmi" babamn yalnzca bir mezar var, ylda bir kere Babaanne evde a#lamasn diye gideriz, orada a#lar. Sonra sordum: "Peki ba"ka ne yapyor herkes?" Yzkoyun yatt# yataktan, Vedat'n kalkmaya niyeti yoktu, ama hi olmazsa a#zn yast#n kenarna getirecek kadar kprdand ve anlatt: Mehmet'in !ngiltere'den bir hem"ire kzla dnd#n anlatt, kz "imdi Mehmetler'de kalyormu", ama ayr odalarda yatyorlarm" ve kz dedi#i aslnda 30 ya"nda bir kadnm ", ama bizim kzlarla iyi anla"yormu" ve Turan, ben biliyormu " um askerdeymi". Nereden bileyim diye d " ndm, ben k " lar, Ankara ve !stanbul sosyetesiyle de # il, okul yatakhanesiyle teyzemin evinde geiriyorum ve biraz para iin de senin gibi aptal zengin ocuklarna matematik, ingilizce ve poker dersleri veriyorum. Ama bir "ey sylemedim ve Vedat, Turan', artk o # lunun adam olmayaca#na karar veren babasnn askere yollad#n syledi, babas torpil de yapmam", er hayat onun akln ba"na getirir demi" ve ben, akl ba"na gelmi" mi, diye sorunca da Vedat ciddi ciddi bilmedi # ini syledi, Turan'n onbe" gn izinli geldi#ini syledi ve Turan'n, Hlya ile kr " trmaya ba"lad#n sy-

leyince ben d"ncelere daldm; o srada Vedat, bir de Fikret diye yeni bir herif oldu # unu ekledi ve ben hemen Vedat'n ona hayran oldu # unu anladm, nk, bu Fikret iin, 'kral herif veya 'kafa dengi' diyordu, biraz sonra da fiberglas teknesinin motoru ka beygirmi" filan anlatmaya ba"lad, benim sinirlerim iyice bozuldu ve bu a"a#lk herifi dinlemez oldum; o da bunu anlaynca biraz sustuk, ama sonra gene konu " tuk. "Ablan ne yapyor?" dedi. "Tam bir komnist o. Onlar gibi de srekli, ben ok de# i " tim, deyip duruyor." "Yazk, zldm." Duvardaki plak kadn resmine bakyordum. "Seluk'un kzkarde"i de yle olmu " ," dedi fsldar gibi. "Birine "k olmu" galiba! Ablan iin de byle biri sz konusu mu?" Cevap vermedim. Sinirli hareketler yaptm ve bu konudan ho"lanmad#m anlad. "A#abeyin ne vaziyette peki?" "Umutsuz!" dedim. "Yalnzca iiyor ve "i"iyor. Umutsuz bir uyu " uk!" "O da m yle?" Konu"tuka fkelenerek syledim: "O hibir "ey olamayacak kadar uyu"uk. Ama ablamla iyi anla"yorlar do#rusu. Ne yaparlarsa yapsnlar beni ilgilendirmez, ama biri paradan nefret edecek kadar ideolojik ve teki de o paray kazanmak iin elini uzatamayacak kadar uyu"uk oldu#u iin olan bana oluyor. O arsann zerinde hl o aptal, tuhaf ve i#ren eski ev bo" bo" duruyor." "Babaannenle o "ey, al"an adam, orada oturmuyorlar m artk?" "Oturuyorlar. Ama oraya yaplacak bir apartmann bir katnda otursalar ne olur: O zaman btn k ", geri zekl zengin ocuklarna, hiperboln ekseni nerededir, eksenle odak noktas arasndaki ili " ki ile r katsaysnn ne ilgisi vardr

filan diye ene yormazdm, anlyor musun? Gelecek yl niversite iin Amerika'ya gitmem "art benim, paray nasl bulaca#m?" "Haklsn," dedi, biraz rahatsz oldu galiba. Ben de rahatsz oldum, nk Vedat'n beni zengin d"man sanmasndan korkmu " tum. Biraz sustuk. "Hadi, artk denize gidelim," dedim sonra. "Evet, Ceylan da uyanm"tr belki." "Oraya gitmek zorunda de#iliz." "Herkes orada oluyor." $imdiye kadar hi kprdamadan yatt # yataktan kalkt, zerindeki kk mayo d"nda plakt, iyi yanm" ve belli ki iyi beslenmi" gzel, huzurlu bir gvdesi vard. Rahat rahat, dertsiz, tasasz esnedi. "Funda da gelecekti!" Vedat'n gvdesine ve belki de ba"ka bir"eylere sinirleniyordum. " ! yi peki, gelsin." "Ama uyuyor." Vedat'n gvdesine de#il, duvardaki plak kadna bakarak, "Git uyandr o zaman," dedim. "Sahi, uyandraym de#il mi?" Kzkarde"ini uyandrmak iin gitti. Biraz sonra geldi ve hayat ba"tan a"a#ya sorunlarla doluymu" da, sigarasz yapamayacakm" gibi hrsla bir sigara yakt ve bana sordu: "Sen hl sigara imiyorsun, de#il mi?" "Hayr." Bir sessizlik oldu. Funda'nn yata#nda uyuz uyuz yatarak ka"nd#n d " ndm. Biraz, deniz scak m, so#uk mu gibi aptalca "eylerden sz ettik. Sonra kapdan Funda girdi. "A # bi, nerede benim sandaletlerim?" Geen yl kk bir kzd bu Funda, bu yl uzun, gzel bacaklar, kk bir bikinisi var. "Merhaba Metin!" "Merhaba."

"Ne haber? A # bi, nerede diyorum, benim sandaletlerim?" A#abey-kzkarde" hemen kavgaya ba"laddar: Biri tekine e"yalarnn bekisi olmad # n syledi, teki de ona, geen gn hasr "apkasnn onun dolabndan kt # n ve daha da ba#r"tlar. Biraz sonra Funda, kapy vurup kt ve az sonra hibir "ey olmam" gibi girdi ve bu sefer arabann anahtarn annemin odasndan kim alacak, diye ba"ladlar. Sonunda Vedat gitti. Biraz tedirgin oldum. "Eee, Funda, ba"ka ne haber?" "Ne olacak! Sknt!" Biraz konu"tuk: Bu yl kanc snf bitirdi # ini sordum, lise birmi " , iki yl 'hazrlk' okumu " , hayr, Alman ve Avusturya Lisesi'nde de#il !talyan Lisesi'ndeymi". O zaman, ona "u kelimeleri mrldandm: Equipement eletrique Brevete type, Ansaldo San Giorgia Genova... Funda bunlar bana !talya'dan getirilen bir hediyenin stnde mi okudu # umu sordu. !stanbul'un btn troleybslerinin iinde, n kaplarnn stnde byle anla"lmaz plketler oldu # unu, o troleybslere binen btn !stanbullularn skntdan patlamamak iin byle "eyleri ezberlemek zorunda oldu # unu sylemedim, nk nedense troleybse bindi # imi sylersem beni kmseyecekmi" gibi bir duygu uyand iimde. Sonra sustuk. Krem ve parfm kokularyla #le uykusuna yatan ve k#t oynansn diye vakit geiren ve vakit gesin diye k#t oynayan ve anne dedikleri o i#ren yarat# d"ndm biraz. Sonra Vedat geldi, elindeki anahtar sallayarak gsterdi. ktk, gne"ten pi"mi" arabaya bindik, iki yz metre gittikten sonra durup Ceylanlarn nnde indik. Heyecanlanmaktan utand # m iin bir"eyler sylemek istedim. "Burasn ok de#i"tirmi"ler." "Evet." imenlerin iine birer adm arayla serpi"tirilmi " ta"lara basarak yrdk. Bir bahvan scakta baheyi suluyordu. Sonunda, kzlar grdm ve laf olsun diye konu " tum. "Hi poker oynuyor musunuz?"

"Ha?" Merdivenlerden indik. Kzlar, zarife uzanm"lard. Beni grdkleri aklma geldi, d " ndm: zerimde, pokerden kazand#m parayla Ismet'ten ald # m gmle#im, mayomun stne giydi#im Lewis pantolonum ve pantolonumun cebinde de, bir ay ahmaklara zel ders vererek kazand#m on drt bin liram var! Sonra bo" bo" konu " tum. "Oyun oynuyor musunuz demi"tim?" "Ne oyunu? Size Metin'i tan " traym!" Zaten tanyordum Zeynep'i. "Merhaba Zeynep, ne haber?" " ! yidir." "Bu Fahrnnisa, ama yle deme, kzar. Fafa diyeceksin!" Fafa gzel bir kz de#il. El sk " tk. "Bu da Ceylan i " te!" Ceylan'n sert ve hafif elini sktm. Ba"ka bir yere bakmak istedim. Birden "k olabilece#imi d " ndm, ama sama, ocuka bir d"nceydi. Denize baktm ve tel"l de#il, sakin oldu#uma inanmak ve yle de olmak istedim. tekiler beni unutup konu"maya ba"ladlar. "Su kaya# da zordur." "Bir kere suyun stne kabilsem!" "Ama hi olmazsa kar kaya# gibi tehlikeli de # il." "Mayo sk olmal." "Kollar a#ryor insann." "Fikret gelse de ba"lasak." Canm sklm " t, ayak de # i " tirdim, ksrdm. "Otursana yahu!" dedi Vedat. ok d"nceli gzkt#me inanyordum. "Otursana!" dedi Ceylan. Ceylan'a baktm, gzeldi. Evet! Ona "k olabilece#imi gene d " ndm, az sonra d"nd#me inand#ma inandm. "$urada bir "ezlong vard," dedi Ceylan, burnunun ucuyla gsterdi. $ezlonga do#ru yrrken grdm: Beton evin alt katnn

ak kapsnn iinde korkutucu mobilyalar vard: Amerikan filmlerinde zengin ve mutsuz kar kocalar ellerinde viski bardaklanyla bagn"arak evlilik sorunlarn tart"rlarken byle mobilyalara otururlar. Sanki evin iinden gelen bu mobilya ve zenginlik ve lks kokusu, bana, senin ne i " in var burada, diyecek gibiydi, ama d"ndm ve rahatladm: Ben hepsinden zekiyim bunlarn! Hl baheyi sulayan bahvana baktm, "ezlongu aldm, geri dndm, hibir zorluk karmadan alnca onlarn yanna oturdum ve "k olup olmad # m d " nrken dalgn dalgn onlar dinledim. Fafa, bizim snf ok grgrdr trnden "eyler anlatyordu ve snf arkada" Ceylan, ona "unu da anlat, bunu da anlat, dedi#i iin bu hikyeler bitti # inde gne"ten pi " mi " tim ve stelik hl kararszdm. Sonra, "akadan anlamayan vah"i bir herif sanlmak istemedi#im iin ben de, bu geri zekl hikyelerden biraz anlatmaya karar verdim ve onlara bizim okulda snav sorularn mdrn odasndan nasl ald#mz ayrntlaryla anlattm, ama sorular baz aptal zengin ocuklarna satarak ka para kazand#mz anlatmadm, nk hepsi yanl" anlarlar ve benim kolumdaki bu Omega saati bana do#um gnmde ya da ba"ka bir gereksiz gnde hediye edecek zengin babam olmad# iin yapmak zorunda kald#m bu kk i", babalar sabahtan ak"ama kadar byle i"ler evirmesine ra#men, onlara irkin gzkr. Bu srada korkun grltlerle bir motorun yakla"t#n duyduk. Hepsi ba"larn evirip baktlar. Fikret'in bu gelen oldu#unu anladm. Motoru byk bir hzla rhtma arpacakm" gibi yakla"t, birden su y # n f"krtarak durdu. ! inden kyya zorlukla atlad. "Ne haber ocuklar," dedi, bana bir gz att. "Tan " traym," dedi Vedat. "Metin, Fikret!" "ocuklar ne iersiniz?" dedi Ceylan. Herkes Coca-Cola diyordu. Fikret cevap bile vermedi, yalnzca dudaklarn bkp eliyle bir i"aret yapt: 'Kafam bozuk' derken yaplan i"aretti bu. Baktm, Ceylan'n dertlenip dertlenmedi # ini anlayamadm.

Ama ba"ka bir "ey anladm: Sizin bu Fikret numarasn ben yllardan beri bilirim: Ki " ilik sahibini oynuyor. irkin ve aptal olursan, hi olmazsa sesten hzla giden bir deniz teknen ve ondan daha hzla giden bir arabanla bir ki " ili # in sahibi olmalsn ki kzlar yzne baksnlar. Ceylan ikileri getirdi. Ellerinde bardaklar, uzun bir sre oturdular, konu"tular. "Mzik dinler misiniz?" "Ak"am nereye gidece#iz?" "Hani sende bir Elvis var diyordun." "Vard. Nerede o Best of Elvis?" "Bilmiyorum." "Canm sklyor." "Ne yapalm?" Sonra kelimelerden ve yakan gne"ten yorulmu" gibi biraz sustular ve gene konu"tular ve gene sustular ve gene konu"tular ve sustuklarnda grlmeyen bir hoparlrden baya# bir mzik f " krd ve ben artk bir"eyler sylemem gerekti#ini d " ndm. "ok sradan bir mzik bu, asansr mzi # i!" dedim. "Amerika'da byle "eyleri yalnzca uzun asansr yolculuklarnda dinlerler." "Uzun asansr yolculuklar m?" Dedin, evet sen Ceylan, ve o zaman konu " tum ben, senin beni nasl dinledi # ini gzleyerek ve gzlemiyormu" gibi yaparak, nk evet, "imdiden sevdi#ime inanyorum galiba, utanyorum, ama ben konu " tum ve anlattm sana Ceylan. Bu asansr yolculuklarnn New Yorklularn hayatlarnda ne kadar yer tuttu # unu, Empire State Building'in tam - 50 feet ve 102 katl oldu # unu ve buradan ap 50 millik bir panoramann gzkt # n syledim, ama daha New York'a gitmedi # imi ve o manzaray seyretmedi#imi sylemedim, ama bu "ehrin nfusunun Ansiklopedi Britannica'nn bizim okuldaki 1957 basksna gre 7891957 oldu # unu ve ayn baskya gre "ehrin 1940'daki nfusunun 7454995 oldu#unu sylyordum ki,

"Yuh!" dedi Fafa. " ! nek gibi ezberlemi"sin!" Dedi ve sen de ona glnce Ceylan, ben size ezberlemek iin ineklemesi gerekenlerden olmad # m kantlamak ve zekmn boyutlar hakknda bilgi verebilmek iin szgelimi, iki basamakl btn rakamlar bir anda birbiriyle arpabilecegimi akladm. "Evet," dedi Vedat. "Acayip bir kafas vardr bu herifin, btn okul bilir!" "Onyedi kere krkdokuz?" dedi Ceylan. "Syledim: "833!" "Yetmi" kere on drt?" "1008!" "Do # ru oldu# u ne malm?" dedi Ceylan. Heyecanlydm ama, yalnzca glmsyordum ben. "K#t kalem getireyim mi?" dedi. Benim sinir bozucu glmseyi"ime katlanamayarak o zaman sen yerinden frladn Ceylan ve o korkutucu mobilyalarn iine ko"up az sonra elinde bir !svire otelinin ba " lkl k#d ve gm" bir dolmakalemle ve yznde hrsla dndn. "33x27=?", "891", "17x27=?", "513", "81x79=?", "6399!", "17x19=?", "323!", "Hayr, 373!", "Ltfen bir daha arp Ceylan!" "Peki, 323!", "99x99=?", "En kolaydr bu: 9801!" fkeleniyordun Ceylan, nefret edecek kadar fkeleniyordun. "Sahiden inek gibi ezberlemi"sin!" Ben yalnzca glmsyordum ve btn a"klar nefretle ba"lar diye yazan o baya# ve a"a#lk kitaplarn belki de do # ruyu sylediklerini d " nyordum. Sonra Ceylan, Fikret'in motoruyla su kaya# yapt ve ben rekabet olgusu hakknda d"ncelere daldm ve geceyanlanna kadar bu d"ncelerle oyalanaca#m hemen anladm galiba, nk Allah kahretsin: !nanarak da "k oldu # umu d " nyordum artk.

6
Uyandm, kalktm, kravatm ve ceketimi giydim, d"ar ktm. Durgun, prl prl gzel sabah! A#alarda kargalar, sereler. Pancurlara baktm: Hepsi kapal; uyuyorlar, dn gece ge yattlar. Faruk Bey iti, ierken Nilgn onu seyretti. Bykhanm da yukardan seslenip durdu. Metin'in kata gelip yatt # n duymadm bile, gcrtsndan uyanmasnlar diye tulumbay yava"a al " trdm, so#uk sabah suyunu yzme vurdum, sonra ieri girdim, mutfaktan iki dilim ekmek kestim, aldm, kmese gittim, kapsn atm. Tavuklar guruldayarak ka"tlar. ! ki yumurtay, burunlarndan dikkatle krarak gzelce itim, ekmeklerimi yedim. teki yumurtalar da aldm, kmesin kapsn kapamadan mutfa#a dnyordum ki "a"rdm: Nilgn uyanm", antasn alm", gidiyor. Beni grnce glmsedi. "Gnaydn Recep." "Bu saatte nereye?" "Denize. Sonra kalabalk oluyor. Bir girip kaca#m. Yumurtalar kmesten mi?" "Evet," dedim, nedense bir sululuk duydum. "Kahvalt ister misiniz?" " ! sterim," dedi, Nilgn gld, gitti. Arkasndan baktm. Dikkatli, titiz, saknan kedi. Ayaklarnda sandallar, bacaklar plak. Kkken p bacak. !eri girdim, ay iin su koydum. Annesi de yleydi. $imdi mezarlkta. Gidece#iz, dua edece#iz. Anneni hatrlyor musun? ya"ndayd, hatrlayamaz. Do#an Bey, Do#u'da kaymakamd, son iki yaz onlar buraya yollad. Kuca#nda Metin, yannda

sen, bahede otururdu annen, soluk yzne btn gn gne" vururdu, ama geldi#i gibi yz bembayaz Kemah'a dnerdi. Vi"ne suyu ister misiniz kk hanm, derdim. Te"ekkr ederim Recep Bey, derdi, koyun "uraya; kuca#nda Metin var, koyarm; iki saat sonra gelir bakarm koca bardaktan anca iki yudum imi". Sonra Faruk, terli ve "i"man gelir, anne acktm der, birden bir solukta hepsini ier, bitirir. Aferin! rty kardm, gittim masaya seriyordum ki kokusunu aldm: Faruk Bey dn gece masann stne rak dkm ". Gittim, bezi aldm, sildim. Su kaynam", ay demledim. Dnden kalma st de var. Nevzat'a yarn giderim. Aklma kahve geliyordu, ama kendimi tuttum, i"e verdim. Dalm " m, vakit gemi". Sofray kurarken merdivenlerden Faruk Bey indi. Basamaklar gcrdatan a#r yry " dedesininki gibi. Esnedi, bir"eyler homurdand. "ay demledim," dedim. "Oturun, size kahvalt verece# im." Dn gece ierken oturdu # u sandalyeye kt. "St de ister misiniz?" dedim. "Ya#l, iyi st var." "Peki, getir!" dedi. "Mideme iyi gelir:" Mutfa#a gittim: Mide. !e ie biriken zehirli sular sonunda orada bir delik aar. !ersen artk, lrsn demi"ti Bykhanm. Doktor ne dedi duydun de#il mi? Do#an Bey nne bakyor, d"nyordu, sonra "yle dedi: Kafam i"lemeyece#ine leyim daha iyi, anne d"nmeden ya"ayamam ben ve Bykhanm bu d"nmek de#il yavrum, yalnzca hznlenmek dedi, ama birbirlerini dinlemeyi unutmu " lard artk. Sonra Do#an Bey, o mektuplar yaza yaza ld. A#zndan kan geliyordu babas gibi, belli ki midesinden, Bykhanm ba#ra ba#ra a#lyor, beni a#ryordu, sanki benim elimden bir "ey gelebilirmi" gibi. lmeden nce kanl gmle#ini karttm, tl, temiz gmle#ini giydirdim, ld. Mezarl#a gidece#iz. St kaynatp gzelce barda#na koydum. Mide karanlk, bilinmeyen bir alemdir ki bir tek Yunus Peygamber bilir. Ben o karanlk deli#i d"nnce rperirdim. Ama benim midem

sanki yok gibidir; nk kendi snrlarm bilirim, onlar gibi de#ilim ki, unutmasn da bilirim. Stn gtrnce baktm, Nilgn gelmi", ne abuk! Salar slak, gzel. "Kahvaltlarnz vereyim mi?" dedim. "Babaannem kahvaltya inmiyor mu?" dedi Nilgn. " ! niyor," dedim. "Sabahlar ve ak"amlar iner." "#leleri niye inmiyor?" "Plajn grltsnden ho"lanmaz," dedim. "#leleri ben tepsisini yukar karrm." "Babaanneyi bekleyelim," dedi Nilgn. "Ne zaman uyanr?" "oktan uyanm " tr," dedim. Saatime baktm: Sekiz buuk. "Haa, Recep!" dedi Nilgn. "Ben bakkaldan gazeteyi aldm. Sabahlar bundan sonra ben alaym." "Siz bilirsiniz," dedim, kyordum. "Alyorsun da ne oluyor," diye birden ba#rd Faruk Bey. "Ka ki " inin ka ki " iyi ldrd # n, kann fa"ist kann marksist, kann ilgisiz oldu # unu #reniyorsun da ne oluyor?" Ben ieri girdim, yukar kyorum. Nedir bu acele, nedir istedi#iniz, neden azla yetinmezsiniz? Sen bilemezsin Recep! lm! D"nrm, korkarm, nk insan merak eder. Btn bilimin ba" merakr demi"ti Selhattin Bey, anladn m Recep? Yukar vardm, kapsn tklattm. "Kim o?" dedi. "Benim, Bykhanm," dedim, ieri girdim. Dolabn am", kar " tryormu " . Kapa#n kapar gibi yapt. "Ne var?" dedi. "Niye ba#r"yorlar a"a#da?" "Sizi kahvaltya bekliyorlar." "Bunun iin mi ba#r"yorlar?" Dolabn eski kokusu odaya yaylm". Kokluyordum, hatrlyordum. "Efendim?" dedim. "Hayr, "akala"yorlar."

"Sabah sabah masa ba"nda m?" "E#er bunu merak ediyorsanz syleyeyim, Bykhanm," dedim. "Faruk Bey imiyor. Bu saatte iilir mi?" "Onlar koruma!" dedi. "Bana yalan da syleme! Ben hemen anlarm." "Yalan sylemiyorum," dedim. "Sizi kahvaltya bekliyorlar." Dolabn ak kapa#na bakt. " ! ndireyim mi sizi a"a#?" "Hayr!" "Yatakta m yiyeceksiniz? Tepsiyi karaym m?" "kar," dedi. "Onlara da syle hazr olsunlar." "Hazrlar." "Kapy kapa." Kapadm, merdivenleri indim: Sanki iinde hi grmedi#i ve giymedi#i bir "ey bulacakm" gibi her yl mezarl#a gitmeden nce dolabn bir kere daha kar"trr ve sonunda gene giydi#i ayn tuhaf korkun kaln paltodur. Mutfa#a girdim, ekmek koydum, sonra gtrdm. "Oku," diyordu Faruk Bey, Nilgn'e. "Oku bakalm, bugn ka lym " ." "Onyedi," dedi Nilgn. "Ee, ne sonu kyor bundan?" dedi Faruk Bey. Nilgn, a#bisini duymam" gibi burnunu gazeteye daha da soktu. "Bir anlam filan da kalmad artk," dedi Faruk Bey biraz memnun. "Bykhanm kahvaltya inmeyecekmi"," dedim. "Sizinkileri veriyorum." "Niye inmiyor?" "Bilmiyorum," dedim. "Dolabn kar " tryor." " ! yi, bizimkileri getir." "Nilgn Hanm," dedim. "Mayonuz slak slak oturuyorsunuz, "yeceksiniz. Yukar kn, giyinin de yle okursunuz gazetenizi..." "Bak, duymad bile seni," dedi Faruk Bey, "Gazetelere

inanacak kadar gen daha o. lleri okuyor heyecanla." Nilgn bana glmseyerek kalkt. Ben de mutfa#a indim. Gazetelere inanmak? Ekmekleri evirdim, Bykhanm'n tepsisini hazrladm. Bykhanm gazeteyi tandk bir l var m diye okur, bomba ve kur"unla delik de"ik gen bir ly de#il, yata#nda len ya"l biri var m diye. Tepsisini gtryorum. Bazan lm ilnlarndaki soyadlarn karamad# iin fkelenir, sylenir, sonra gazeteden keser. ok fkeli de#ilse bazan ben yanndayken soyadlaryla alay eder. Uydurma adlar bunlar, cehennemlikler, ne demek soyad? D"ndm: Bana soyadn veren babamn ve benim soyadm Karata"'tr. Ne demek oldu#u ak. Oysa bazlarnn ne demek oldu # unu anlayamam. Bunlarnki yledir. Kapy tklattm, ieri girdim. Bykhanm hl dolabnn ba"nda. "Kahvaltnz getirdim, Bykhanm." "Brak oraya." "Hemen yiyin!" dedim. "Stnz so#umasn." "Peki, peki!" dedi. Gz tepside de # il dolapta. "Kapy rt." rttm. Sonra ekmekler geldi aklma, ko"a ko"a indim. Neyse, yanmam"lar. Nilgn Hanmn yumurtasn, kahvaltlklarn tepsiye koyup gtrdm. "Kusura bakmayn, geciktim," dedim. "Metin kahvaltya gelmeyecek mi?" dedi Faruk Bey. Peki! Yeniden yukar ktm, odasna girip Metin'i uyandrdm, pancurlarn atm. Homurdanyordu, a"a# indim, Nilgn ay istiyormu ", mutfa#a gittim, demli ay koydum, gtrd#mde baktm. Metin hemen a"a# inmi " , oturmu " bile. "Kahvaltnz " imdi getiriyorum," dedim. "Kata geldin dn ak"am sen?" dedi Faruk Bey. "Unuttum!" dedi Metin. zerinde yalnzca mayoyla gmlek var. "Arabada benzin braktn m?" dedi Faruk Bey. "Merak etme a # bi!" dedi Metin. "Ba"kalarnn arabalaryla

gezdik. Anadol burada pek "ey kalyor." "Ne kalyor?" dedi Nilgn. "Sen gazeteni okusana!" dedi Metin. "Ben agbimle konu" uyorum." ! eri ayn almaya gittim. Yeni ekmek koydum, kzarsn. Koyu ayn gtrdm. "St de ister misiniz, Metin Bey?" dedim. "Hepsi seni sordular," dedi Metin. "Bana ne?" dedi Nilgn. "Eskiden o kzlarla canci#er kuzu sarmasydn," dedi Metin. " ! ti # iniz su ayr gitmezdi, " imdi biraz kitap okudun onlar kmsyorsun." "Kmsemiyorum. Yalnzca onlar grmek istemiyorum." "Kmsyorsun. Hi olmazsa insan bir selm syler." "Sylemiyorum, i " te!" dedi Nilgn. "St de ister misiniz Metin Bey?" dedim ben. "Grdn m? ok ideolojik oldun. ok i # ." "Sen ideolojik ne demek biliyor musun?" dedi Nilgn. "Bilmez olur muyum," dedi Metin. "yle bir ablam var beyni yeni ykand, her gn gryorum." "Aptal!" "St de ister misiniz Metin Bey?" ""ocuklar yapmayn ocuklar," diyordu Faruk Bey. "St istemem," dedi Metin. Mutfa#a ko " tum, ekmekleri evirdim. Beynini ykam"lar. Hepsinin beyninin iindeki o pislikler, o bo" inanlar ve yalanlar temizlenmedike bize kurtulu " yok, derdi Selhattin Bey, onun iin yllardr yazyorum ben Fatma, onun iin. Kendime bir bardak st aldm yarsn itim. Ekmekler kzarnca gtrdm. "Mezarlkta Babaanne dua ederken siz de edin!" diyordu Faruk Bey. "Teyzemin #retti#i dualar unuttum," dedi Nilgn. "Ne abuk unuttun!" dedi Metin.

"Canm, ben de unuttum," dedi Faruk Bey. "Yani ellerinizi onun gibi an da zlmesin diyorum." "Merak etme, aarm," dedi Metin. "Byle "eyleri nemsemem ben." "Sen de a olur mu Nilgn?" dedi Faruk Bey. "Ba"na da bir "ey ba#la." "Peki," dedi Nilgn. "Bu senin ideolojik inanlarna ters d"meyecek mi?" diyordu Metin. Ben ktm, yukan gittim. Bykhanmn kapsn tklattm. ! eri girdim. Kahvaltsn etmi", gene dolabn ba"na gemi". "Ne var?" dedi. "Ne istiyorsun?" "Bir bardak st daha ister misiniz?" "!stemem." Tepsisini alyordum, birden dolabnn kapsn kapad ve ba#rd. "Yakla"ma!" "Dolabnza yakla"myorum Bykhanm!" dedim. "Gryorsunuz, yalnzca tepsiyi alyorum." "Ne yapyorlar a"a#da?" "Hazrlanyorlar." "Ben hl seemedim..." dedi ve sanki birden utand ve dolabna bakmaya ba"lad. "Acele edin Bykhanm!" dedim. "Sonra sca#a kalacagiz." "Peki, peki. Kapy iyi kapa." Mutfa#a indim, bula"k iin su koydum. Stmn kalan yarsn iiyor, su snsn diye bekliyordum, mezarl# d" ndm, heyecanlandm, biraz tuhaf oldum; ama"rlktaki e"yalarn, aralann da d"ndm. !nsan a#lamak ister bazan, mezarlkta. Gittim, Metin Bey bir ay istedi, gtrdm. Faruk Bey sigara ierek baheye bakyor, susuyorlard. !eri gittim, bula " klar bitirdim. Sonra gitti#imde Metin Bey giyinmi " gelmi"ti. Ben de dndm, nl # m kardm, kravatma

ceketime baktm, salarm taradm, berber salarm taradktan sonra yapt#m gibi aynada kendime glmsedim, d"an ktm. "Hazrz," diyorlard. Yukar ktm: Neyse, sonunda Bykhanm giyinmi". !"te gene zerinde ayn kara, korkun palto; etekleri, Bykhanm'n uzun boyu her yl biraz daha ksald# iin yere de#iyor ve de#di#i yerden ayaklarndaki tuhaf ayakkablarn sivri burunlar, iki karde" tilkinin merakl burnu gibi d"ar uzanyor. Ba"na rt ba#lyordu. Beni grnce sanki utand. Biraz sustuk. "Bu scakta bunlarla terleyeceksiniz," dedim. "Hazr m herkes?" dedi. "Hazrlar." Odaya bakt, bir"eyler arad, dolabnn kapal oldu # unu grd, gene bir"eyler arad ve gene dolaba baktktan sonra, "Hadi indir bakalm beni a"a#," dedi. Odadan ktk. Kapy ekti # imi grd ama, bir de kendi eliyle itti. Merdivenlerin ba"nda bastonuna de#il bana yasland. A#r a#r a"a# indik, kaplardan getik. tekiler geldiler, Bykhanm' arabaya bindiriyorduk, "Kaplar iyi kapadnz m?" dedi. "Evet, Bykhanm," dedim, ama gene de gittim kaplar bir daha ektim ittim ki grsn kapand # n. Sonunda "kr, arabaya bindi.

Allahm, birden, ne tuhaf, araba sallanarak hareket edince ocuklu#umun at arabasna binmi " im gibi heyecanlanverdim ben, ama sonra sizleri d"ndm, siz mezardaki zavallcklar, o zaman a#layaca#m sandm, ama daha de#il Fatma, nk kaplar arasndan geip soka#a kan arabann pencerelerinden d"ar bakyordum ve Recep evde, " imdi, yalnz m kalacak d"nyordum ki araba durdu ve bekledik ve biraz sonra cce de geldi, teki kapdan bindi o da arkaya geti ve yeniden, "Kaplar iyi kapadn, de#il mi Recep?" yola koyulurken araba, "Evet, Faruk Bey." ben koltu # uma skca yaslandm ve, "Babaanne, duydunuz de#il mi, Recep kaplan iyi kapam". Sonra gene geen ylki gibi ak kald diye ba"lamayn..." onlar d"nmeye ba"ladm ve tabii, hatrladm kapand#n syledikleri o bahe kapsnn stne, Doktor Selhattin, diye bir pirin levha asm"tn Selhattin, muayene saatleri de "yledir ve yoksul olanlardan para almayaca#m Fatma, diyordu, halkla temas etmek istiyorum, daha henz pek fazla hastamz yok tabii, byk bir "ehirde de#il, bu cra deniz kysndayz, birka zavall kylden ba"ka hi insan, sahi, yoktu o zamanlar, " imdi ba"m kaldrnca "u apartmanlara, dkknlara, kalabal#a, yar plaklara bak Allahm, plajn iinde, bakma Fatma, o ne grlt yle, hepsi stste altalta, bak senin sevgili cehennemin yeryzne indi Selhattin, basardn, e#er istedi#in buysa tabii, "u kalabal#a bak, belki de buydu,

"ok merakla bakyor de#il mi Babaanne?" hayr, hi bakmyorum, ama senin arsz torunlarn Selhattin, "Yolu uzatp sizi biraz gezdirelim mi Babaanne?" senin gnahsz karn da galiba senin gibi sanyorlarm", evet ne yapsnlar zavall ocuklar, yle yeti"tirilmi"ler, nk Selhattin sen o#lunu da kendine benzettin, Do#an da ocuklarna ilgi duymad, anne bunlara artk teyzeleri bakar, benim halim yok, teyzeleri bakarsa byle olurlar i"te, babaanneleri mezara giderken btn o irkinlikleri seyretmeye merakl sanrlar, sanmayn, bakn ben bakmyorum bile, ba"m nme d"erken antam ayorum, iinden kan ihtiyar kokumu kokluyorum ve kk kuru ellerim antann timsah karanl# iinden kk mendilimi buluyor ve kuru gzlerime de#diriyorum, nk d"ncem onlarla dolu, yalnzca olarla, " $ imdi a#lanacak ne var, Babaanne a#lamayn!" ama bilmiyorlar ki benim sizleri ne kadar sevdi#imi ve bu gne"li gnde sizlerin lm" oldu # unuzu d"nmeye dayanamadgm bilmiyorlar ki; mendili biraz daha gzlerime dokundurdum zavall ben ve peki, yeter artk Fatma, btn mrm aclar iinde geti#i iin ben katlanmasn da bilirim, peki " imdilik geti, yok bir "ey, bakn ba"m nmden kaldrdm, seyrediyorum: Apartmanlar, duvarlar, plastik yazlar, afi"leri, vitrinleri, renkleri, ama hemen gene ba"lyorum i#renmeye, aman Allahm, ne irkinlik, bakma artk Fatma, ben, "Babaanne buralar eskiden nasld?" kendi d"ncelerime ve aclarma kapanm"m ve sizin szlerinizi duymuyorum ki anlataym, eskiden burann baheler, baheler iinde ne gzel baheler, " imdi neredeler oldu#unu anlataym, kimsecikler yoktu ve o ilk yllarda, daha "eytan dedenizi teslim almadan nce, ak"amstleri, gel Fatma, seninle gezelim, derdi, kusura bakma, burada tk " p kaldm, seni hibir yere gtremiyorum, ansiklopedim beni ok yoruyor, vaktim hi yok diye ben Do # ulu bir despot erkek

gibi davranmak istemem, karm e#lendirmek ve mutlu klmak isterim, gel bari biraz bahelerde yryelim, hem konu"uruz, bak bugn neler okudum, bilimin vazgeilmezli#ini ve bizde her "eyin bilimsizlik yznden byle sefil oldu # unu d"nyorum, bizde de bir rnesans, bir bilim uyan" gerekti#ini artk kesinlikle anlam" vaziyetteyim, nmde grlmesi gereken korkun byk bir grev var ve bu kimsesiz k"eye bunlar okuyup d"nebileyim diye beni srgn etti # i iin aslnda Talat Pa"a'ya " krediyorum, nk bu yalnzlk ve bo" saatler olmasayd btn bu d"ncelere varamayacaktm ve bu tarihsel grevin nemini ben hibir zaman kavrayamayacaktm Fatma, zaten Ruso da btn o d"ncelerini, krlarda, do#ann ortasnda, bir yalnzgezerin hayalleri, ama biz ikimiz geziyoruz. "Marlboro, Marlboro!" ba"m kaldrp baknca korktum, kolunu arabann iine sokacak sanki, kk ocuk ezileceksin ve betonlar arasndan kp sonunda "kr, baheler arasna girmi " iz, yoku " un iki yannda "ok scak de#il mi agbi?" dizilmi " , o ilk yllarda bizim Selhattin'le yrd # mz ve tek tk, bir iki zavall kyl grnce durup, selm verirlerdi, daha o zaman korkmaya ba"lamam"lard. Doktor Bey, karm ok hasta, gelir misiniz, Allah sizden raz olsun, nk o da aztmam"t, zavalllar Fatma, onlara acyorum, para almadm, ne yapaym, ama paraya ihtiyac oldu#u zaman da zaten onlar geliniyorlard, o zaman, benim yzklerim, elmaslarm, dolab kapam" mydm acaba, kapam " tm, "Babaanneci#im, iyisiniz de#il mi?" ama insan rahat brakmazlar ki bunlar bu sama sorularla; mendilimi gzlerime degdirdim, insan rahmetli kocasnn ve o # lunun mezarna giderken nasl iyi olabilirmi " , artk ben size "Bakn Babaanne, ! smail'lerin evinin nnden geiyoruz. Buras!"

yalnzca acyorum, ama bak, ne diyorlar, Allahm burasym" topaln evi, ama ben bakmyorum, senin piin, biliyorlar m, ben "Recep, nasl !smail?" bilmiyorum ve dikkatle " ! yi. Piyango satyor." dinliyorum, hayr duymuyorsun Fatma sen "Aya# nasl?" yalnzca kendimi ve kocam ve o # lumu gnahtan korumak iin, bunda "Eskisi gibi Faruk Bey. Aksyor." benim bir suum oldu # unu kimse biliyor mu, gidip onlara "Hasan nasl?" sylemi" midir cce, onlar da dedeleri ve babalar "Dersleri kt, ingilizce ve matematikten bekliyor. !" i de yok." gibi e"itli#e merakl olduklar iin, hadi bakalm, derlermi" Babaanne onlar bizim amcalarmzm". Babaanne hi bilmiyorduk, tvbe Fatma d"nmesene, sen bugn bunlar d"nmek iin mi buralara geldin, ama hl gelmedik, ben a#layaca#m, mendilimi gzlerime dokundurmaya ba"ladm, zaten benim bu kederli gnmde bunlarn arabaya oturup havadan sudan sanki gezmeye gidiyormu"uz gibi, eskiden, krk yln tekinde, gezmeye, bir kere tek atl bir araba gelmi"ti de Selhattin'le bitmeyen yoku"u at arabasyla tiki-taka, tiki-taka km " tk, ne iyi ettik Fatma, ansiklopedime al"maktan byle bir "eye vakit bulamyordum, ke"ke bir "i"e "arap da alsaydm, hazrlop yumurtalar, kra gider otururuz, ama yalnzca hava almak iin, do#a iin, yoksa bizimkiler gibi patlayncaya kadar alaturka tknmak iin de#il, buradan deniz ne gzel gzkyormu", buna Avrupa'da piknik diyorlar, her "eyi ll yapyorlar, Fatma in"allah biz de bir gn yle olaca#z, o#ullarmza yeti"mez belki, ama torunlarmz, hem de kzl erkekli, in"allah, "Geldik, Babaanne, geldik bakn!"

o zaman hep birlikte bilimin egemen oldu#u o gnlerde bizim torunlarmz Avrupa lkelerinden bir fark kalmayan bizim lkemizde mutlu ya"ayacaklar, torunlarm benim, mezarma gelirler senin Selhattin ve arabann motoru susunca yre#im att, ne sessizmi" buras, scakta crcrlar, doksan ya"nda lm, inip kapy atlar. "Gelin Babaanne, verin bana elinizi." at arabasndan inmekten de zormu" bu plastik "eyden inmek, Allah korusun, bir d"ersem hemen lrm " m de hemen gmerlermi", belki sevinirler. "Hah "yle! koluma girin, yaslann bana Babaanne." belki de zlrler, tvbe, hem niye yle d"nyorum " imdi, d"ar ktm, mezarta"lar arasndan yrdke biri bir kolumda teki br kolumda a#r a#r giderken, Allahm, sen affet, yre#ime korkular salyor bu mezarta"lar, " ! yi misiniz Babaanne?" scakta, kimsesiz, terkedilmi" ve yank kuru ot kokusu iinde bir gn ben de bunlarn, mezarlarn "Neredeydi?" iine girece#imi, " imdi d"nme Fatma, "Bu tarafa gidece#iz Faruk Bey!" baksana hl konu"uyor cce, onlarn yatt # yeri torunlarndan daha iyi bildi # ini kantlamak iin, nk ben onun o # luyum, mu demek istiyorsun, ama tekiler de babalarnn ve sahi annelerinin de "Buras!" mezarn "Geldik Babaanne buras!" grnce ben, yre # im, " imdi a#layaca#m, i"te buradasnz, zavallcklar, siz de kn kollarmdan, beni onlarla yalnz brakn, mendilimle gzlerimi sildim ve sizleri burada grnce, yarabbi niye benim de canm almadn sanki, tvbe, biliyorum zaten, ben "eytana bir kere olsun uymadm, ama ben buraya sizi sulamaya de#il, " imdi a#layaca#m, burnumu sildim ve bir an nefesimi tutunca crcrlar duydum ve mendilimi cebime

koyup ellerimi ap ben Allah'a sizin iin Fatiha okuyorum, okuyorum, okudum bitti, ba"m kaldrdm, baktm, neyse onlar da ellerini am"lar, aferin, Nilgn ba"n gzel ba#lam", ama "u ccenin gsteri" merakndan i # reniyorum, Allahm sen affet, bir insann pili # inden gururlanmasna ben dayanamyorum, sanki hepimizden ok o seviyor da seni Selhattin daha ok dua ediyor, bununla kimi kandrabilece#ini sanyorsun, ke"ke bastonumu alsaydm, nerede kald, kaplar kapam"lar mdr, ama ben bunu de#il, seni d"nmeye geldim, bu yalnz terkedilmi" mezarta"nn iinde ah, sen hi aklna gelir miydi, bir gn gelip burada okuyaca#m stne dikilmi " bir ta"n, DOKTOR SELHATT!N DARVINO % LU 1881-1942 RUHUNA FAT!HA demin okudum ya Selhattin, zaten sen artk inanmyordun ki ve bu yzden cehennem aclar iinde orada ruhunun kvrand # n, yarabbi, ben d"nmek istemiyorum, ama bu benim suum mu, ben ona ka kere, tvbe de Selhattin dediysem, sen benimle alay etmedin mi, budala kadn, aptal kadn, herkes gibi senin de beynini ykam"lar, ne Allah var, ne ahret, teki dnya bizi bu dnyada yola sokmak iin uydurulmu" i#ren bir yalandr, Tanr'nn varl#n kantlamak iin elimizde o skolastik samalardan ba"ka bir kant kalmad, yalnzca olgular ve "eyler vardr ve biz onlar ve onlarn arasndaki ili"kileri bilebiliriz ve benim grevim btn Do#uya Allah'n olmad#n anlatmaktr, dinliyor musun Fatma, tvbe, bunlar d"nme, ben senin daha "eytana teslim olmad # n o ilk gnlerini d"nmek isterim, nk yalnzca llerinizi iyi annz diye de # il, nk sen gerekten bir ocuktun ve babamn dedi#i gibi parlak bir gelece#i vard, muayenehanesinde uslu uslu oturur muydu, otururdu, yoksa Allah bilir ne mi yapard o zavall hastalarla, ama st ba" ak, boyal frenk kadnlar da gelirler oraya kapanrlar, ama kocalar da

gelirdi, ben yan odadan rahatsz olurum, aklna yanl" bir "ey gelmesin Fatma, evet, evet, zaten belki de her "ey onlarn yznden oldu, buraya tam yerle"mi", bir iki tane m " teri, yani hasta derdi o, hastann aya#n al " trm " tk ki, nk ok zor bir i " ti, Selhattin sana bak bu konuda hak veriyorum, kimsenin deniz kysnda birka balkyla terkedilmi" iskelenin kahve k"esinde pinekleyen uzak kyn uyu " uklar, onlar da hastalanmazlar ki bu temiz havada, hastalansalar bilmezler, bilseler gelmezler, zaten kim gelecek, birka ev, birka aptal kyl; ama buna ra#men adn duyurmu " tu da hastalar taa !zmit'ten geliyorlard, Gebze'den gelen en oktu, Tuzla'dan sandala binip gelenler vard ve tam para kazanmaya ba"lam"t ki, bu sefer hastalara sata"yordu, Allahm ben teki odadan dinliyordum, ne srm"sn sen bu yaraya, nce ttn bastk Doktor Bey, sonra teze#e sardk, aman olur mu hi, kocakar ilc onlar, artk bilim denen "ey var, peki bu ocu#a ne oldu, ate"i var Doktor Bey be" gndr, niye daha nce getirmediniz, deniz frtnayd grmediniz mi Doktor Bey, yahu ocu#u ldrecekmi"siniz, Allah yazm"sa zaten biz ne yapalm; ne Allah' yahu, Allah yok, Allah ld, Allahm, tvbe de Selhattin, ne tvbesi be, budala kadn, bir de sen o aptal kyller gibi samalama, utanyorum senden, o kadar adam insan edece#im diyorum ama, daha karmn kafasna iki d"nceyi sokamadm, ne kadar ahmaksn, hi olmazsa aptall # n anla da bana inan; ama sen bu buldu # un hastalar da karacaksn Selhattin, dedike ben, o sanki bana inat aztyordu; ben yan odadan dinliyordum, kocasyla o kadar yol alp gelmi" olan zavall hasta kadna bir il vermek iin bak neler diyormu", asn stn "u kadn diyormu", asabm bozuyor, kocas olacaksn aptal kyl, bari sen syle, amyor mu, peki, muayene etmiyorum, defolun, ben sizin bu budala kr inanlarnza boyun e#ecek de # ilim, aman Doktor Bey, etme ver bir il, hayr, karn amazsa il mil yok, defolun, hepinizi Allah yalanyla kandrm"lar, tvbe, bari eneni tutsaydn Selhattin, hi olmazsa onlarla yle konu"ma, hayr,

kimseden korkum yok benim, ama bak arkamdan kimbilir artk neler diyorlardr, Allahsz doktormu " bu, gitmeyin "eytann ta kendisi bu herif, zaten grmediniz mi masann zerindeki o kuru kafay, odas da ba"tan a"a#ya kitap dolu, tuhaf by aletleri de var, pireyi deve yapan mercekler, ucundan duman tten borular, i#nelenmi" kurba#a lleri var orada, gitmeyin, zorda kalmadka hangi akl ba"nda adam gelip cann bu imansza teslim eder, bu herif sa#lkl adam, Allah korusun, hasta eder, e"i#inden admn atan cin arpar, geenlerde taa Yarmca'dan kalkp gelen bir hastaya demi" ki, sen akl ba"nda birine benziyorsun, gzm tuttu seni, al bakalm bu yazlar da git ky kahvesinde oku, demi", iine tifoya ve vereme kar" yaplmas gerekenleri yazdm demi", ayrca Allah'n olmad # n da yazdm, git de bari sizin ky kurtulsun demi", zaten her kye senin gibi bir aklba"mda adam yollayabilsem, o adam da her ak"am btn ky kahveye toplayp bir saat benim ansiklopedimden bir risalecik okusa bu millet kurtulur, ama nce, ah, bu ansiklopediyi bitirmem gerekir ki o da gittike uzuyor, lanet olsun, para da yok, Fatma elmaslarn, yzklerin, kutun, kaplar sk kapam"lar mdr, kapamam"lardr, nk, tabii artk hibir "eyden korkusu kalmam" birka umutsuz hastayla, bahe kapsndan girer girmez pi"man olan, ama gerisin geri dnp "eytan da fkelendirmekten korkan birka aresizden ba"ka, hasta artk gelmez olmu"tu, ama senin umurunda da de#ildi ki Selhattin, belki de benim elmaslarm yznden, artk hastalar hi gelmiyorlar, iyi de ediyorlar, diyordu nk bu budalalar grdke benim sinirim bozuluyordu, umutsuzlu#a kaplyordum, bu hayvanlarn adam olaca#na inanmak o kadar g ki, geenlerde lf arasnda birine dedim ki, bir genin i alar toplam ka derece eder dedim, tabii biliyordum, hayatnda gen nedir duymam" bu zavall kylnn bilemeyece#ini, ama k#t kalem alp anlatm " tm, matemati#e akllarnn ne kadar yatt # n bir greyim diyordum, ama kabahat bu zavalllarda de#il Fatma, devlet onlara hi elini

uzatmad ki iyi bir e # itim verilsin, Allahm krk saat de anlattm, anlasn diye ne diller dktm de bo" bo" bakt bana hem de korkarak, ah budala kadn, i"te " imdi senin bana bakt # n gibi bakt, "eytan grm" gibi bana yle ne bakyorsun, zavall yaratk ben senin koanm be, evet, sen de "eytansn Selhattin, bak " imdi, cehennemdesin, cehennem ate"i iinde zebaniler, kaynayan kazanlar, yoksa senin dedi#in gibi miymi" lm, lm ke"fettim ben Fatma demi"ti, dinle beni, hepsinden nemli bu, o kadar korkun ki artk lm, dayanamyorum, mezarn iindeki halini d"ndke, korktum ve " ! yi misin Babaanne?" ba"m dnd birden, d " yorum sandm, ama merak etme Selhattin, ben sen istemesen bile son bir kere "!stiyorsanz biraz "urada oturun, dinlenin Babaanne!" ruhuna Fatiha okuyorum, susun, sustular ve yoldan geen bir arabay duyuyorum, sonra crcrlar ve bitti, amin, mendilimi karp gzlerime de#diriyorum ve sonra gittim, hep asl sen aklmdasn o#lum, ama nce baban oradan karaym dedim, benim ah zavall, aklsz, talihsiz o#lum benim, KAYMAKAM DO % AN DARV ! NO % LU 1915-1967 RUHUNA FAT!HA peki okuyorum benim aresizim, talihsizim, ksknm, mutsuzum, kszm, okuyorum senin iin, amin, sen de buradasn, aman Allahm, birden ben sanki sen lmemi"sin gibi oldum bir an ve nerede benim mendilim, ama elim yeti"ene kadar bakn ben nasl ba"ladm hkrmaya, "Babaanne, babaanne a#lamayn!" titreyerek, yeti"meselerdi hkra hkra yere kapaklanaca#m sandm ben, yarabbi ne talihsizmi " im, buraya o # lumun mezarna da gelecekmi"im, ne yaptm ki ben sen bana bu cezay veriyorsun, tvbe, ben ama elimden geleni yaptm, ben hi byle olmasn ister miydim, o # lum, Do # an'm, ben

sana hayatta yapaca#n en son i" babana uymamaktr diye ka kere, ka kere sylemedim mi, onu grp kendine rnek almayasn diye ben seni yatl okullara yollamadm m, yavrum, hem artk hi paramz kalmam"ken, o yllarda yalnz rahmetli dedenin ve anneannenin bana eyiz olarak verdi#i kutudaki yzkler, prlantalar, elmaslarla evi ayakta tuttu # umuzu ben senden saklayp en iyi okullara gndermedim mi, cumartesi #leden sonralar ge gelirdin, sarho" baban istasyona seni almaya gitmezdi, o tek kuru" kazanamad# gibi ba"tan a"a#ya kfr olan o sama yazlarn yaynlatmak iin benden para szdrmaya al"rken, ben yalnz, so#uk k" gecelerinde, o#lum hi olmazsa Fransz mektebinde okuyor diye avunurken bir gn bir baktm, aa, sen de onlar gibi mhendis ya da tccar olaca#na neden oraya yazldn, politikac m olacaksn, biliyorum, istesen sen ba"bakan bile olursun, ama yazk de#il mi senin gibi birine, anne bu memleket yalnz siyasetle dzelir, sana m kald a benim aklsz o#lum dzeltmek, diyene kadar ben, o, yorgun, d"nceli, tatile geldi#i gnlerde, yarabbi; ne talihsizmi " im ben tpk babas gibi dertli a"a# yukar yrmeyi de hemen #renmi" bile, bak bu ya"ta sigara da iiyorsun, neden bu keder, bu hzn o # lum, dedim ben ve sen, memleketten anne deyince, belki dzelirsin diye o#lum ben senin ceplerini para doldurmadm m, !stanbul'a git gez, e#len, kzlarla dola" da d"nme al diye babana gstermeden pembe incilerimi verip, al, !stanbul'a gtr sat da e#len, demedim mi, sonra o anlamsz ve renksiz kk kzla ben nereden bileyim senin hemen evlenip onu eve getirece#ini, ben sana, geni" ya"a o#lum, demedim mi, ben sana hi olmazsa bari bu i"te diren, belki vekil yaparlar, kaymakamlktan ayrlma, bak valilik sran geliyormu" o # lum, demedim mi, hayr anne, dayanamyorum artk, hepsi i#ren, irkin anne, vah zavall yavrum benim, sen niye tekiler gibi i"inle evin arasnda gidip gelmiyorsun, ama biliyorum dedim bir gn, fkelenmi " tim, nk tembel ve korkaksn de#il mi, baban gibisin, ya"amaya, insanlar arasna kar"maya cesaretin yok de#il

mi, onlar sulamak ve hepsinden nefret etmek daha kolay; hayr anne, hayr, sen bilmiyorsun, hepsi i#ren, kaymakaml#a bile dayanamyorum artk, orada zavall kyllere, fakir fukaraya "yle yapyorlar, byle eziyet ediyorlar, karm da ld, ocuklara teyzeleri baksn, ben istifam verip, buraya gelip yerle"ece#im, ne olur anne, bana ili"me, ben bu sakin k"ede yllardr hep bunu d " nyorum, "Hadi Babaanne, artk ok scak oldu." kendi ba"ma oturup gerekleri yazmak istiyorum, hayr, izin vermiyorum, "Biraz daha bekleyin de Metin Bey..." burada oturamazsn, gidip hayata kar"acaksn, Recep, sakn buna yemek karma, koca adam gitsin kendi ekme#ini kendi kazansn, ne olur yapma anne, bu ya"tan sonra elleme "Bari biri "u mezarlarn stn temizlese." rezil edeceksin, susun saygszlar, babanzla biraz yalnz kalamayacak mym, ben de gryorum hayvan pisliklerini, byle mi olacakt her "ey, ama ben demi"tim ona o zaman, iiyor musun dedim, sustun o # lum, niye, daha gen saylrsn, seni bir daha evlendireyim, peki ne yapacaksn sabahtan ak"ama kadar burada, bu kimsesiz yerde, susuyorsun de#il mi, ah, Yarabbi biliyorum, sen de baban gibi oturup sama sapan yazlar yazmaya ba"layacaksn, susuyorsun, yle de#il mi, ah o # lum, ben sana btn sutan ve gnahtan ve hakszlktan sorumlu olmad#n nasl #reteyim, ben zavall cahil bir kadnm, bak "imdi kimsesizim, benimle alay ediyorlar, srd#m "u zavall hayat grseydin o # lum, benim ne talihsiz oldu # umu, nasl a#lyorum, mendilimi bastrp, kvrlm " m, "Yeter Babaanne, yeter, a#lamayn artk. Gene geliriz..." Allahm ne talihsizmi"im ben, beni gtrmek istiyorlar; o#lumla rahmetli kocamla beni rahat brakn, ben onlarla yalnz kalmak istiyorum, mezarnn zerine yataym, ama yatmadm, hayr Fatma, bak torunlarn da sana acyorlar, grdler i"te ne kadar talihsiz ve zavall oldu # umu, hakllar, hem bu scakta, bari son bir kere daha Fatiha diyorum ama

o irkin ccenin ayran budalas gibi kstah kstah bakt # n grnce, insan bir an olsun rahat brakmazlar ki, "eytan her yerde, sanki birbirimizi kzdrmak iin "u duvarn arkasnda pusuya yatm" bizi seyrediyor, peki son bir kere daha "Babaanneci#im bakn ok kt oldunuz, haydi artk." Fatiha, ellerimi anca beni braktlar ve onlar da atlar, son defa okuyoruz, okuyoruz, arabalar geiyor, ne kadar scakm", iyi ki iime hrkam giymemi " im, son anda dolabmda braktm, kilitlemi " imdir, kimse olmayan evde, Allah korusun tabii, hrsz girmemi"se, insann akl nasl da#lyor, afedersin sen, amin, biz artk, "Yaslann bana Babaanne!" gidiyoruz, allahasmarladk, ha, bir de sen varsn sahi, insanda akl m brakyorlar, GL DARVINO % LU 1922-1964 RUHUNA FAT!HA ama gtryorlar i"te beni, bu scakta benim durup bir tane daha okumaya zaten halim kalmad, onlar okurken senin iin de okumu" saylrm, kk, soluk, renksiz kz, Do#an'm da seni be#endiydi, getirip elimi ptrdyd, sonra odama geldiydi ak"am sessizce, naslsn anne, ne diyeyim o # lum, bu clz, bu soluk kz demi " tim, hemen anlam"tm ok ya"amayaca#n, ocuk do#urmak yetti sana, tkeniverdin, zavallck, kedi gibi taba#nn kenarndan yerdin, bir iki lokma, bir ka"k daha koyaym kzm derdim, gzleri umutsuzlukla byrd: yemekten korkan bir kk renksiz gelin, zaten ne gnahn olacak ki benim duama ihtiya duyasn, iyi yeme#i bilmezler, hayata sarlmay bilmezler, yalnzca ba"kalarnn aclarna gzya" dkerek lmeyi bilirler, zavallcklar, bakn gidiyorum ben nk koluma girdiler ve ok " ! yi misiniz Babaanne?" " kr eve dnyoruz artk.

8
Tam gidiyorlard ki, babaanneleri bir kere daha dua etmek istedi ve o zaman onunla birlikte bir tek Nilgn at ellerini Allaha, bir tek Nilgn, evet: Faruk ar"af gibi bir mendil karm" terini siliyordu, Recep amca Bykhanm'n tutuyordu ve Metin de ellerini blucininin arka ceplerine sokmu" artk dua eder gibi yapmaya bile "eniyordu. Sonra yarm yamalak okuduklar o duay da abucak bitirdiler ve babaanneleri gene sa#na soluna salland ve iki yanndan kollarna girdiler ve gtryorlar. Bana arkalarn dnnce duvarn ve allarn arkasnda kafam iyice kanp rahat rahat baktm: Gln manzara: Faruk denen o "i"ko dev bir yannda ve amcam olacak cce teki yannda giderlerken, babaanneleri kara ar"afa benzeyen o tuhaf korkutucu paltonun iinde elbiseleri bol gelmi" bir korkun kuklaya benziyor, ama gln de evet. Gene de glmedim ve belki de mezarlkta oldu#umuz iin rperdim ben Nilgn ve sana ve ba"na ne gzel yak"an ba"rtsne baktm, sonra ince bacaklarna da baktm. Ne tuhaf: Bym", kocaman gzel bir kz olmu"sun, ama bacaklarn hl p gibi. Sonra siz arabanza binip gittikten sonra ben siz yanl" anlamayn diye gizlendi#im yerden km ve o sessiz mezarlara ben de gidip baktm: $u dedeniz, "u anneniz ve "u da babanz ve bir tek babanz grdm ben, hatrlyorum: Biz bahede oynarken, odasnn pancurlar arasndan bazan ba"n uzatr ve sizi ve beni birlikte grr, ama benimle oynad#nz iin size bir "ey demezdi. Ona Fatiha okudum, sonra orada hibir "ey yapmadan, yalnz gne"te pi"erek ve crcrlar dinleyerek

biraz durdum, ve tuhaf "eyler d " ndm, tuhaf esrarl d"nceler, rperdim, aklm kar " t, sigara imi" gibi oldum. Sonra mezarlktan ktm ve gidiyorum ben, masamn zerinde ak brakt # m matemati#e dnyorum. nk bir saat nce ben o masada oturmu " , tam pencereden bakarken siz beyaz Anadol'unuzla yoku"u kyordunuz ve aranzda babaanneniz oldu # u iin ben anladm nereye gitti # inizi ve o zaman mezarl# ve lleri d"nnce ben, aklma bir trl girmeyen "u sinir bozucu sama matematik kafama daha da girmez oldu ve bari gideyim "unlara bir bakaym dedim, mezarlkta ne yaptklarn grnce iim rahat eder, sonra gelir al " rm dedim; annemi de bo" yere zmemek iin pencereden ktm, ko"a ko"a buraya geldim ve grdm sizi ve i"te " imdi ak brakt # m matemati#e dnyorum. Tozlu yol bitti, asfalt ba"lad. Yanmdan arabalar geiyor, bir iki kere i"aret ettim, ama altnda byle araba olanda artk vicdan kalmam"tr ki: Beni grmeden, son hzla geip yoku"tan a"a# gidiyorlar. Sonra Tahsin'lerin oraya geldim. Anasyla Tahsin arkada toplarlarken, babas arda#n altnda oturmu" kiraz satyor ve o da beni sanki grmyor. Ben saatte 100 kilometre ile lks araba sren ve birden fren yapp kilosu 80 liradan 5 kilo kiraz hemen alveren biri olmad # m iin ba"n bile kaldrp bakmad. Evet, artk paradan ba"ka "eyler d"nebilen bir tek ben varm diyecektim, ama Halil'in p kamyonunu grnce sevindim. A"a# gidiyorlard, el ettim durdu. Bindim. "Baban ne yapyor?" dedi. "Ne yapacak," dedim, "Piyango!" "Nereye gidiyor?" "Sabahlar trende al"yor." "Sen?" "Ben daha okuyorum," dedim. "Bu kamyon en ok ka yapar?" "Seksen!" dedi. "Burada ne yapyorsun sen?" "Kafam bozuk," dedim. "Biraz ktm."

"Senin kafan bu ya"ta bozulmaya ba"ladysa..." Gl"tler. Bizim evin nnde frene basyordu, "Yok," dedim. "A"a# mahalleye inece#im." "Ne var orada?" "Bir arkada"m var, tanmazsn!" Evin nnden geerken ak pencereme baktm. Babam #leyin gelene kadar dnerim. Mahalleye girer girmez kamyondan indim, Halil'ler beni i"siz gsz ayla#n teki sanmasnlar diye hzl hzl yrdm. Taa mendire#e kadar gittim, scaktan kan-ter iinde kald # m iin biraz oturdum, denize baktm. Bir motor hzla geldi, bir nhtma bir kz brakt, gitti. O kza bakarken ben seni d"ndm Nilgn: Elini Allah'a nasl at # n az nce gzlerimle grdm: Tuhaft. Sanki O'nunla konu"uyormu"un gibi. Kitapta yazar: Melekler vardr. Sonra d " ndm: $eytan da vardr. Ba"ka "eyler de. Sanki korkmak istedi#im iin d " ndm bunlar; korkaym, rpereyim, sululuk duyaym da ko"a ko"a yoku"u kp eve dneyim, matemati#e oturaym diye, ama az sonra zaten oturaca#m: $imdi biraz gezeyim. Yrdm. Plaja gelince insan aptalla"man o u # ultuyu duyunca ve o et y # nn grnce, gene, suu, gnah, "eytan d"ndm. Kpr kpr kprdanan bir et y # n: Arada bir bu y # nn iinden renkli bir deniz topu a#r a#r ykseliyor ama, sonra gene geri dnp aralarnda kayboluyor; sanki btn bu sutan ve gnahtan kurtulmak istiyor, ama kadnlar brakmyor onu. zeri sarma"klarla dolu tel rgler arasndan kalabal#a ve kadnlara daha da baktm. Tuhaf "ey: Bazan canm bir ktlk yapmak ister, utanrm, biraz canlarn yakaym da beni farketsinler diye: Bylece, cezalarn vermi" olurum ve kimse "eytana uymaz ve belki bir tek benden korkarlar o zaman: $unun gibi bir duygu: Biz iktidara, onlar da yola gelmi"ler. Utandm sonra, iyice dalm " m, utanc unutmak iin seni d " ndm Nilgn. Sen susuzsun. Biraz daha byleyici kalabal#a bakaym, matemati#e dnece#im diyordum ki, "Ne dikiliyorsun sen burada?" dedi, plaja bakan herif.

"Yasak m?" dedim. "Gireceksen git oradan bilet al!" dedi. "Mayon ve paran varsa..." "Tamam," dedim. "Gerek yok. Gidiyorum." Gittim. Paran varsa, paran varsa ka para: Fatiha yerine bunu okuyorlar artk: O kadar i#rensiniz ki, bazan ben kendimi yapayalnz hissediyorum: Yars rezil, yars budala. D"nnce insan korkar bu kalabalktan, ama Allahtan bizim ocuklar var, onlarla birlikte olunca birbirine kar"trmyorum; biliyorum o zaman su ile gnah, haram ile hell olan biliyorum ve korkmuyorum: Ne yaplaca#n da ok iyi anlyorum. Sonra bizim ocuklann da dn ak"am kahvede, akal, akal, diye benimle dalga getikleri aklma geldi ve kzdm. Peki. O yaplacak "eyleri ben tek ba"ma da yapabilirim beyler, tek ba"ma da ben yrrm o yolda, biliyorum nk. Kendime inandm ve gvendim. Yrye yrye sizin evinizin nne gelmi"im Nilgn, farkna varmam"m, zeri yosunlu o eski duvar grnce anladm. Bahe kapnz kapal. Gittim, yolun te tarafndaki kestanenin altna oturdum, evinizin pencerelerine, duvarlarna baktm, senin ierde ne yapt # n merak ettim. Belki yemek yiyorsundur, belki ba"nda hl o rt vardr, belki de #le uykusuna yatm"sndr. Elime bir p aldm ve asfaltn kenarndaki kum birikintisine senin yzn dalgn dalgn izdim. Uyurken yzn daha gzel olur. O yze bakarken ben suu, kini ve grtla#ma kadar gmld # m sand#m gnah ve sululuk sivilcelerimi unuturum ve benim ne gnahm olabilir diye d " nrm, ben onlardan biri de#ilim, ben senin gibiyim, inanyorum. Sonra d " ndm: Baheye gizlice girsem, cceye grnmeden a#acn orasna ve teki kntya basarak duvara trmansam ve o ak pencereden kedi gibi odana girsem ve seni yana#nn kenarndan psem: Sen kimsin? Beni tanmadn m, saklamba oynardk, seni seviyorum, senin tand # n btn o kibar erkeklerin sevebilece#inden daha ok seviyorum seni ben! Birden fkelendim:

Kumun zerindeki yz aya#mla bozdum ve tam ben kalktm bu sama hayallerden skldm gidiyordum ki grdm: Nilgn evden km " bahe kapsna geliyor. Her "eyi yanl" anlarlar bunlar, her "eyi ktye yorarlar. Hemen uzakla"tm biraz, kapya srtm dndm. Sesini duyduktan sonra dndm: Bahe kapsndan km " gidiyorsun, nereye? Merak ettim, pe"ine d " tm. Yrrken kendine gre bir tuhaf sallan" var: Erkek gibi. Ko"up gidip omuzuna dokunsam; beni tanmadn m Nilgn, ben Hasan, hani biz ocukken sizin bahede, Metin de vard, oynardk, sonra balk tutardk. K"eye gelince dnmedi, yryor: Plaja m gidiyorsun, sen de onlarn arasna girecek misin? fkelendim, ama pe"ini brakmadm. p bacakl, hzl da gidiyor, neden bu acele, yoksa bir bekleyenin mi var? Plajda durmad, sapt, yoku"u kyor. Tahmin edebiliyorum artk bekleyenin kim oldu#unu. Belki onun arabasna binersin, belki de deniz motoru vardr: Hangisi diye merak etti#im iin pe"inden geliyorum, nk tekilerden bir farkn olmad#n biliyorum. Birden oradaki bakkala girdi, kayboldu. Bakkaln nnde dondurmac ocuk var; ufakl # tanrm, yanl" bir "ey d"nmesin diye biraz uzakta bekledim. Ben zenginlere u"aklk etmekten ho"lanmam. Biraz sonra Nilgn ierden kt ve dosdo#ru gidece#ine geri dnd ve geldi#i yoldan bana do#ru yryor. Birden srtm dndm e#ildim ve ayakkablarmn ba#n ba#lyorum. Elinde bir paketle yakla"t, yakla"t ve bana bir bakt, utandm. "Merhaba," dedim, kalktm. "Merhaba Hasan," dedi. "Naslsn?" Biraz sustu. "Seni dn gelirken yolda grdk, agbim tand. Bym"sn, ok de#i"mi"sin. Ne yapyorsun?" Biraz sustu. "Hl yukardaym"snz, amcan syledi, baban da piyangoyla u#ra"yormu"." Biraz daha sustu. "E, sen ne yapyorsun, sylesene, kaa getin?"

"Ben mi?" dedim. "Ben bu yl bekliyorum," diyebildim sonunda. "Neyi?" "Sen denize mi gidiyorsun Nilgn?" "Yok," dedi. "Bakkaldan geliyorum. Babaanneyi mezarl#a gtrdk. Scaktan biraz fena oldu galiba, kolonya aldm:" "Demek o plaja gitmiyorsun," dedim. "ok kalabalk oluyor oras," dedi. "Sabah erken gidece#im, kimse yokken." Biraz sustuk. Sonra glmsedi ve ben de gldm ve yznn uzaktan grp sand#mdan bir ba"ka oldu # unu d " ndm. Aptal gibi terliyorum. Scaktan der. Susuyorum. Bir adm att. "Peki," dedi. "Babana selm syle, olmaz m?" Elini uzatt ve el sk " tk. Eli yumu"ak ve hafif. Ben terli elimden utandm. "Gle gle!" dedim. Gitti. Arkasndan bakmadm. ok nemli i"leri olan insanlar gibi ben de bir yere do#ru d"nceli d"nceli yrdm.

9
Mezarlktan dndkten sonra, Babaanne bizimle a"a#da yemek yedi, sonra bir fenalk geirdi. nemli bir "ey de#il ama. Biz Nilgn'le gl " yorduk, birden o, kt kt bakt bize, sonra ba"n g#sne d"rverdi. Koluna girip yukar kardk, yatrdk, Nilgn'n getirdi#i kolonyay bileklerine, "akaklarna srdk. Sonra ben odama gittim, yemek stne ilk sigaram itim. Babaanne'nin ciddi bir "eyi olmad # n anladktan sonra da gne"te pi"en Anadol'a bindim yola ktm. Anayoldan de#il, Darca yolundan gittim. Bu yolu zenerek asfaltlam"lar. Kiraz a#alaryla incirlerin bazlar hl yerindeydi. Buralara, ocukken Recep'le szmona karga avna, ya da gezmeye gelirdik. Kervansaray oldu#unu sand#m "ey daha a"a#larda olmal. Srtlarda yeni mahalleler yaplm", yaplyor. Danca'da yeni bir "ey grmedim: On yllk Atatrk heykeli! Gebze'de do#rudan Kaymakama ktm. Kaymakam de#i"mi". ! ki yl nce, bu masada hayattan bezmi" biri vard, " imdi ise durmadan elini kolunu oynatan bir gen. nceden tasarlad#m gibi, onu etkilemek iin, antamdan fakltenin yaynlad# doentlik tezimi karp gstermeme, ar"ive daha nceden girmi" oldu # umu, ya da rahmetli babamn da Kaymakam oldu # unu sylememe gerek bile kalmad. Beni, a#rd# bir adamn pe"ine takt. Onunla birlikte geen geli"lerimden tand # m Rza'y aradk, bulamadk, dispansere gitmi". O dnnceye kadar ben ar"da "yle bir yryeyim dedim. itlenbiklerin sarkt# dar aralktan geip ar"ya ktm.

nce a"a#ya yrdm. Sokaklarda kimsecikler yok. Bir kpek asfaltta amasz geziniyor, demirci dkknnda bir adam Aygaz tpn kurcalyor. Krtasiyecinin vitrinine bakmadan dndm, dkkn nlerinin darack glgelerine s#narak camiyi grnceye kadar yrdm. Sonra dndm, gittim, kk alandaki nar a#acnn altnda oturdum, uykumu asn diye bir ay itim, kahvenin radyosunu bo" bo" dinleyerek sca#n unutmaya al"tm ve kimse benimle ilgilenmedi # i iin keyiflendim. Kaymakaml#a dnd#mde Rza gelmi " ti, beni grnce hatrlad, sevindi. O anahtar bulana kadar benim bir dileke vermem gerekti. Birlikte a"a#ya indik. Kapy at, kf, toz ve nem kokusunu hemen hatrladm. Eski masayla sandalyesinin tozunu alrken biraz gevezelik ettik. Rza beni yalnz brakp gitti. Gebze ar"ivinde yle pek fazla bir "ey yoktur. Ne varsa, kasabann kadlk oldu#u ve pek az kimsenin bilip ilgilendi #i ksa bir dnemden kalmadr. O zamandan kalan belgelerin de byk bir ksm, sonra !zmit'e o zamanki adyla, !znikmit'e yollanm"tr. Burada kutular iinde unutulan fermanlar, tapu kaytlar, mahkeme sicilleri, defterler iice, stste y # lp kalm", ylece duruyorlar. Otuz yl nce, mesle#ini seven ve cumhuriyetin ilk yllarna zg o brokratik miliyetilikle yanp tutu"an bir lise tarih #retmeni bunlara bir dzen vermeye kalkm " , ama bezmi". ! ki yl nce, ben onun yarda brakt # i " i kald # yerden srdreyim demi " tim, ama bir haftada ylm " tm. Ar " ivci olmak iin, tarihi olmak iin gerekenden de fazla alakgnlllk gerekir. Gnmzde, biraz mrekkep yalayp da, bu kadar alakgnlll#e katlanabilecek insan artk pek kmyor. Benim lise #retmeni de yle de # ildi; ar"ivde geirdi#i saatleri hemen bir kitapla de#erlendirme tutkusuna kaplm"t. #retmenin, kendi hayat hikyesinden ve Gebzeli tandklarndan ba"ka Gebze'nin tarihsel yaplaryla nllerinden szetti#i bu kitap # Selma ile kavga etti#imiz gnlerde bira iip e#lenerek okudu # umu

hatrlyorum. Sonra bu kitaptan fakltedeki baz arkada"lara da szetmi"tim de hep birlikte bana ayn cevab vermi"lerdi: Hayr, Gebze'de o tr belgelerin bulunmas, olanakszdr! Ben susmu"tum, onlar da bana Gebze'de bir ar"iv bile olamayaca#n kantlam " lard. Uzmanlarnn varolmad#na inand # bir yerde al"mak bana, Ba"bakanlk Ar " ivi'ndeki kskan dostlarla birlikte al"maktan daha zevkli geliyor. Sar lekelerle, kfle, buru" ukluklarla, hrpalanm" k#t paralarn koklayarak keyifle kar " tryorum. Okuduka, bu k # tlar yazan, yazdran ve hayadan bu yazlanlara bir ucundan ba#l olan insanlar grr gibi oldu # umu sanyorum. Belki de ar"ive, geen yl grd#m sand#m vebann izini srmek iin de#il, bu keyif iin gelmi"imdir. Soluk k#t y # nlar okunduka a#r a#r aralanmaya ba"larlar. Uzun bir gemi yolculu # undan sonra, yol boyunca sizi bunaltan sis alr da, bir kara paras her a#ac, ta" ve ku"uyla birdenbire sizi kendisine hayran brakarak nasl belirirse, okuduka aralanan k#tlar arasndan iice gemi" milyonlarca hayat ve hikye birden aklmda beliriverir. O zaman ok keyiflenir, tarihin i"te aklmda canlanan bu renkli, hayat dolu "ey oldu#una karar veririm. Bunun ne oldu # unu anlat, deseler anlatamam. Biraz sonra, zaten o, arkasndan tuhaf bir tat brakarak geip gider. O zaman umutsuzlu#a kaplmaktan korkarm ve o geip giden "eyi yeniden d"nmek isterim. Sigara iip onu yeniden bulmaya al " rm, ama Allah kahretsin, byle yerlerde sigara imek de yasaktr. Bir mahkeme sicilini okurken, belki de bu duyguyu, okuduklarm yazarak bulabilece#imi d"ndm. antamdan kard # m deftere yazmaya ba"ladm. Cell adl biri, Mehmet'in kendisine svd#n sylyor. 'Gidi kftehor' demi"! Kadnn huzurunda da inkr etmi". Cell'in, 'evet, svd!' diyen Hasan ve Kasm adl tanklar var. Kad ise Mehmet'i yemin etmeye a#rm". Mehmet edememi". Tarihi silinmi " , yazmadm. Sonra, Hamza adl birinin Abdi'yi kendisine vasi

tayin etti # ini okuyup yazdm. Sonra da Rus asll Dimitri adl bir klenin ele geirildi # ini yazdm. Sahibinin Tuzla'dan Veli Bey adl biri oldu#una ve Dimitri'nin ona geri verilmesine karar vermi"ler. Kaybetti#i bir s#r yznden hapsedilen oban Yusuf un ba"na gelenleri de okudum. S#n ne satt#n sylyor, ne de kesti#ini. Kaybetmi". Sonunda, karde"i Ramazan kefil olmu" da hapisten km " . Sonra bir ferman okudum. Nedense bu#day ykl baz gemilerin Gebze'nin iskelelerine, Tuzla'ya ve Eskihisar'a yana"madan do#ru !stanbul'a gelmesi emrediliyordu. ! brahim adl biri, istanbul'a gitmez isem avradm talk ile bo" olsun' demi", !stanbul'a da gitmedi#i iin kars Fatma bo" oldu # unu ileri srm". ! brahim, !stanbul'a gitmedi # ini ama gidece#ini, yemininde bir sre vermedi # ini sylyor. Sonra, kaytlardaki ake miktarlarna bakarak emine verilen baz mukataalarn bykl # n karmaya al " tm, ama kesin bir sonuca ula"amadm. Bu arada, bir y # n de # irmenin, ba#n, bahenin, zeytinli#in yllk gelirini defterime geirdim. Bunlan defterime geirirken o topraklar grr gibi oldu # umu sandm, ama kendimi galiba kandryordum. Sonra birka hrszlk olayna ili " kin yazlanlar okudum ve hibir "ey hissedemedigime karar vererek d"ar ktm. Koridorda sigara ierken, geen yl burada kaytlarna rastlad#m vebann izini srmek yerine, herhangi bir ba"ka hikye de arayabilece#imi d"ndm. Kendime, bu hikyenin nasl bir "ey olmas gerekti#ini sordum. Ama bu soru skcyd, ba"ka bir "ey d"nmek istedim, nk tarih, hikyeden ba"ka "eydir. ! yi bir tarih kitabn, iyi bir hikye kitab ya da bir romandan ayran dipnotlarndan ba"ka "eyler de olmaldr. Nedir bunlar? Koridorun ucundaki pencereden, kaymakamlk yapsnn arkasndaki bir evin duvar gzkyor. !nsan arkasnda ne oldu # unu merak ettiren bu duvarn nnde bir kamyon durmu " , arka tekerleklerini gryorum. Sigaram bitirdim, krmz yangn kovasnn kumuna bastrp ieri girdim.

Ethem adl birinin Kasm'dan "ikyetini okudum: Ethem evde yokken, Kasm evine gitmi" ve ailesiyle konu"mu". Kasm olay yalanlamyor, ama yalnzca gzleme yemek iin eve gitti # ini ve bir miktar ya# alp kt # n sylyor. Bir ba"ka ift de biri brnn sakaln ekti # i iin davalk olmu " tu: Sonra Cafer ile Ahmet'e sava"ta ba"arlar yznden gelir olarak verilen Gebze kylerinin adlann yazdm. Sonra Kevser ve Kezban adl iki kadnn orospuluk yapt#na ili " kin mahallelilerin "ikyetlerini okudum. $ikyetiler, kadnlarn mahalleden karlmalarn da istiyorlard. Sonra Kevser'in daha nce bu i"i yapt#na ili " kin Ali'nin tankl # n da okuyup yazdm. Satlm" adl birinin de Kalender'den yirmiiki altn alaca# varm", ama Kalender borcunu inkr ediyormu". Melek adnda bir kz da hr iken, Ramazan tarafndan haksz olarak Bahattin Bey'e satld # n sylyordu. Sonra "unlar da yazdm: Muharrem adl bir ocuk cz okumak iin evinden km " , babas Sinan, onu Resul ile yakalam". Baba, Resul'un, o # lunu ayarttgm sylyor ve bir ara"trma yaplmasn istiyor. Resul, Muharrem'in kendisine geldi#ini, birlikte de#irmene gittiklerini, dn"te Muharrem'in incir toplamak iin bahelerde kayboldu#unu sylyor. Tarihi de defterime geirdikten sonra, a"a# yukar drtyz yl nce, bir ocu#un d"lerine giren incirlerin ve incirleri d"leyen ocu#u d"leyen Resul'un nasl "eyler oldu#unu d"ndm. Sonra haydutlu#a ba"layan bir sipahinin yakalanmas, derhal meyhanelerin kapattrlmas ve "arap ienlerin haklarndan gelinmesine ili " kin emirleri okuyup yazdm ve daha da okuyup yazdm: Hrszlklar, ticari anla"mazlklar, e"kiyalar, evlenip bo"ananlar... Ne i"e yarayacakt bu hikyeler? Ama bu sefer sigara imek iin koridora da kmadm. Hikyelerin bir i"e yaramas gerekti#ini unutmaya al"arak defterime et fiyatlarna ili " kin bir y#n say ve kelime geirdim. Derken gzme ta" ocaklarnn iinde bulunan bir l iin yaplan soru"turma ili " ti. Soru"turma srasnda sk " trlan i"iler o gn nasl geirdiklerini teker teker anlatyorlard. ! lk defa, 23 Recep

1028 tarihli o gn grr gibi oldu#uma karar verip keyiflendim. Gn boyunca ne yaptklarn ayrntlaryla anlatan i"ilerin sylediklerini dikkatle birka kere okudum. Canm keyfime sigara da eklemek istedi, ama kendimi tutup, okuduklarm oldu # u gibi defterime geirdim. Bu i" ok uzun srd, ama bitti # i zaman keyfime diyecek yoktu. Gne" de alalm", bodrum penceresinin kenarna usulca vurmu " tu. Birisi, benim iin, kapnn nne gnde #n yemekle bir paket sigara ve ak"amlar da biraz rak braksa, bu serin bodrumda sanki btn hayatm geirmeye boyun e#ecek gibiydim. Bugn ak seik gremiyordum, ama hi olmazsa varl # n biraz sezer gibi olmu " tum: Bu k#t paralarnn arkasnda btn bir mr geirmeye yetecek kadar hikye vard, bu hikyeler sisin arkasndaki kara parasn bana gsterecekti. Bunlar d"nnce, kendime ve yapt # m i"e daha ok gvendim. Sonra, iyi ve uslu bir #renci gibi, defterime ka sayfa yazd#m saydm: Tam dokuz sayfa! Eve dnp ikiye oturmay haketti#ime karar verdim, kalktm.

10
Ceylan'larn rhtmnda oturuyorduk, denize atlamak zereydim, ama lanet olsun, kula # m gene onlardayd. "Bu ak"am ne yapaca#z?" dedi Glnur. "De#i"ik bir"eyler yapalm," dedi Fafa. "Yaa! Suadiye'ye gidelim." "Ne var orada?" dedi Turgay. "Mzik!" diye ba#rd Glnur. "Mzik burada da var." "Peki o zaman, sen syle ne yapalm." Birden denize atladm ve hzla yzerken gelecek yl bu vakitte Amerika'da olaca#m d"ndm, mezarda yatan zavall annemle babam d"ndm ve New York'un zgr caddelerini, k"eba"lannda benim iin caz alacak olan zencileri, kimsenin kimseyi takmad# o uzun ve sonsuz metro dehlizlerini ve bitip tkenmez yeralt labirentlerini d"ledim ve ferahladm, ama sonra a#bimle ablamn yznden elime para gemezse gelecek yl oralara gidemeyece#imi hatrlayarak fkeleniyordum ki, hayr, " imdi ben seni d " nyorum Ceylan: Rhtmda oturu " unu, bacaklarn uzat " n, seni sevdi#imi ve kendimi de sana sevdirece#imi. Az sonra, sudan ba"m karp arkama baktm. Karadan ok uzakla"m"tm, iimi tuhaf bir korku kaplad: Onlar oradaydlar; bense ba" ve sonu olmayan tuzlu, yosunlu, korkun bir svnn iindeydim. Birden tel"a kapldm, arkamda beni kovalayan bir kpekbal# varm" gibi hzla yzdm, denizden ktm ve gidip Ceylan'n yanma oturdum. Laf olsun diye konu " tum.

"Deniz ok gzel." "Hemen ktn ama," dedi Ceylan. Dnp bir"eyler anlatan Fikret'i dinledim. Ki " ilik sahibi insanlann ba"lanna gelen sorunlardan birini anlatyor Fikret: Babas bu k" birdenbire nasl kalp krizi geirmi" ve bir anda btn i"in ba"na, evet daha onsekiz ya"ndayken, nasl gemek zorunda kalm" da a#abeysi Almanya'dan dnene kadar btn o i"leri ve adamlan tek ba"na ynetmi" filan. Sonra, yaknda daha da nemli biri olaca#n kantlamak iin, babasnn her an lebilece#im syleyince ben, bizimkilerin oktan ld#n, bu sabah da mezarlarna gitti # imizi syledim. "Aman ocuklar! !ime kasvet bastrdnz," dedi Ceylan. Kalkt yrd. "Hadi bir"eyler yapalm!" "Evet, yapalm. Bir yere gidelim hadi." Fafa, ba"n elindeki dergiden kaldrd, "Nereye?" "E#lenceli bir yere!" dedi Glnur. "Hisar'n oraya!" dedi Zeynep. "Oraya dn gittik ya," dedi Vedat. "Bal#a kalm o zaman," dedi Ceylan. Turan, bir krem kutusunun kapa#n amaya al"yordu. "Bu saatte olmaz." "Niye olmazm":" "Tuzla'ya gidelim:" "ok scak," dedi Fikret. "Deli olaca#m!" dedi Ceylan fke ve aresizlikle. "Sizlerle hibir "ey yaplmaz!" dedi Glnur. Ceylan sordu: "Bir yere gitmiyor muyuz " imdi?" Kimse bir "ey sylemedi. Uzun bir sessizlikten sonra, Turan'n elindeki krem kutusunun kapa# yere d " t, bir bilya gibi yuvarlanarak Ceylan'n aya#nn dibine devrildi. Ceylan bir tekme att, kapak denize d"t. "Benim de#il, Hlya'mnd," dedi Turan. "Yenisini alrm;" dedi Ceylan, gelip yanma oturdu. Ceylan' sevip sevmedi#imi d"ndm; sevdi#ime inandm:

Bunaltc sca#n bo", ahmaka d"nceleri... Turan kalkm ", gitmi " , kapa#n d"t# yerden denize bakyordu. "Hayr!" dedi Ceylan, yerinden frlad. "Sen almayacaksn Turan!" "Peki, o zaman sen al." "Ben mi?" dedi Ceylan. "Ben niye alaym. Hseyin alsn!" "Samalama," dedi Turan. "Ben alrm." "Ben alrm," dedim ben. "Ben denizden yeni ktm." Kalktm gittim. "Sen iyi ocuksun Metin," dedi Ceylan. "Akl ba"nda, iyi bir ocuksun sen." "Al bakalm!" dedi Turan. Parma#nn ucuyla emreder gibi gsteriyordu. "Almayaca#m," dedim birden. "Deniz so#uk." Fafa bir kahkaha att. Ben dndm, yerime oturdum. "Hlya," dedi Turan, "sana yeni bir kutu alrm ben." "Hayr, ben alaca#m ona yeni bir kutu," dedi Ceylan. "Zaten bitmi " ti," dedi Hlya. "Olsun, alaca#m. Hangi kremdi o?" dedi Ceylan. Sonra cevab beklemeden, yalvarr gibi ekledi: "Haydi ocuklar, ne olur bir "ey yapalm." O zaman Mehmet, Mary'nin kar" adaya gitmek istedi#ini syledi ve birden herkeste, "u a"a#lk duygu, Avrupaly memnun etme iste#i uyand ve motorlara dolu " tuk. Ben Ceylan'la ayn motora binmi"tim. Sonra o evine ko"tu ve elinde iki "i"eyle geri geldi ve ba#rd. "Cin!" Bir ba"kas da, "mzik," diye ba#rnca Cneyt de ko"tu ve evden o i#ren kutuyu ve hoparlrleri getirdi. Sonra motorlar birden grleyerek frladlar. nce burunlar havaya kalkt. Sema az daha yklp d " yordu, sonra hzlandka motorlarn burunlar a"a#ya indi ve yarm dakika sonra ak denizin ortasndayken ben d " nyordum: Onlar zenginler diye d " nyordum, bir "ey krlr m, izilir mi, eskir mi

umurlannda de#il, zenginler, motorlar saatte krk mil yapyor ve ben korkuyorum pis bir korkuyla, elimi aya#m birbirine dola"tran bir korkuyla, Ceylan seni seviyorum ben: Ama korkma Metin, korkma diye d"ndm: Sen zekisin. Zeknn gcne inanyorum ben; evet inanyordum. Motorlar adann kayalarna arpacakm" gibi yakla"tlar, sonra birden hz kesip dnnce duruverdiler. Adann te yanndaki fenerin yalnzca tepesi gzkyordu. Bir yerlerden bir kpek kt, sonra bir kara ve sonra bir boz ba"kas; ko"arak kyya indiler, kayalara sokuldular: Bize do#ru hrsla havlyorlar. Cin "i"esi elden ele dola"yormu", yannda da bir "ey yok; verdiler, "i"enin a#zndan zehir ier gibi ve kana kana itim. Kpekler hl havlyordu. "Kudurmu " bunlar!" dedi Glnur. "Gazlasana Fikret, bakalm ne yapacaklar!" dedi Ceylan. Fikret gazlaynca motorlarla birlikte dnen kpekler adann evresinde lgn bir ko"u tutturdu. Motordakiler ba#rarak, "arklar syleyerek kpekleri co"turdular, kpekler co"unca daha da heyecanlandlar, #lklar attlar, uludular, ba#rdlar ve ben, bunlarn hepsi geri zekl diye d"ndm, ama, Allah kahretsin, teyzemin scak ve l evinden daha e#lenceli buluyordum bu grlty, radyolarn stne eli"i rtler serilen tozlu, kk odalardan daha zengin, daha canl. "Mzik! Sonuna kadar an bakalm mzi # i ne yapacaklar!" Mzik sonuna kadar alm" olarak kk adann evresinde iki kere daha dndk. nc kere dnerken gzm bir an motorun arkasnda brakt # kpkl ize takld ve birden "a"rdm: Kpkl suyun uzak bir yerinde Ceylan'n ne"eli ba" birden belirivermi " ti. Korkulu bir d"e atlar gibi, hibir "ey d"nmeden kendimi suya attm. Suya atlar atlamaz tuhaf, korkun bir duyguya kapldm: Sanki Ceylan'la ikimiz burada lecektik de motordakiler bizi farketmeyeceklerdi. Ya bir kpekbal# ya da motorlarn bizi duymadan ezecek olan inanlmaz grlts yznden ya

da a kurdan hatrlatan o kpekler! Allah belsn versin! Ceylan' d"nemiyordum. Biraz sonra ba"m sudan karp baknca "a"rdm. Motorlardan biri durmu", Ceylan'n yanna varm", ieri ekiyorlard. Ceylan' sudan kardktan sonra beni de almaya geldiler. "Seni kim itti?" dedi Fikret. "Kimse itmedi onu," dedi Glnur. "Kendi atlad." "Kendin mi atladn sen? Niye atladn?" "Beni kim itti peki?" dedi Ceylan. Turgay'n uzatt # kre#e tutunarak motora kmaya al"yorum, ama tam kacakken Turgay kre#i braknca yeniden suya d " tm. Ba"m sudan kard#mda kimsenin benimle ilgilenmedi # ini "a"arak grdm. Aralarnda gl"yorlar, e#leniyorlard. Bir an nce bu tuhaf yalnzlk kbusundan kurtulmak iin aralarna kan"mak istedim, motorun fiberglas gvdesine parmaklarmla, trnaklarmla tutunarak yukar kmaya al"rken kula # m hl onlardayd. "Skldm." "Bak Ceylan, senin arkandan Metin suya atlam"." "Kpekler nerede?" dedi Ceylan. Sonunda tekneye kabildim, nefes nefeseydim. "Allah belnz versin, hibiriniz e#lenmek nedir bilmiyorsunuz." "Kpeklere atarz seni!" "Biliyorsan sen #ret bize," dedi Turgay. "Aptallar!" diye ba#rd Glnur. Onlar izleyen bir kpek en yakn kayann ucuna kp uludu. "Deli!" dedi Ceylan. Beyaz sivri di"leri parlayan kpe#e bylenmi" gibi bakyordu. "Biraz daha yakla"sana "u hayvana Fikret." "Niye?" "!"te de ondan." "Neye bakacaksn?" Fikret motoru kpe#e do#ru yava" yava" srd

"Ne istiyorsun hayvandan?" dedi Turgay "Erkek mi, di"i mi bu?" dedi Fikret. Motoru susturdu. "U # ursuz!" diye ba#rd Ceylan tuhaf tuhaf... Birden Ceylan'a sarlmak istedim, ama sarlaca#ma yalnzca baktm na ve kendimi sevdirmek iin ne yapmam gerekti#ini d"ndm. Aklm karmakar"k oldu, teknenin iinde srayp zplamak, ba#rp a#rmak istiyordum, iimden tuhaf duygular geiyordu, a"a#lk bir herif oldu#uma gitgide inanrken, bir yandan da btn kitaplarn ve "arklarn aptal aptal szlerle szmona yceltti # i o duyguya kapld # m iin kendi de#erim kendi gzmde artyordu, ama bir snnet ocu#ununki gibi bo" ve ahmaka bir gururdu bu; anlyordum, bu gurura kapldka dpedz sradan biri oluyordum ve bu duygudan ho"lanyordum, ama d"ncelerimden utanmaktan korktu#um iin kendimi unutabilmek istedim, sonra da btn ilgiyi zerime ekmek istedim, ama aklma onlardan yoksul oldu # um geldi ve bir "ey yapabilecek cesareti ve bahaneyi bulamadm. Sanki ellerim kollarm ba#lanm"t da zerime geirilmi" darack bir fkaralk gmle#i bana skntlar veriyordu: Zekmla yrtarm ben seni! Tepmiyorlard, ba#r"yorlard, yanmzdaki motorun burnunda birbirlerini suya itmek isteyen iki ki"i bo#u"uyordu. Sonra o motor bize yakla"t ve kovalarla zerimize su atmaya ba"ladlar. Biz de onlara attk. Kreklerle kl oynar gibi dv"tler biraz. Suya d"enler oldu. Cin "i"eleri bo"alm". Fikret birini kapt # gibi kpe#e frlatt. $i"e kayalarda paraland. "Ne oluyor?" diye ba#rd Ceylan. "Tamam artk, tamam dnyoruz," dedi Fikret. Denize d"enleri toplamadan motoru hareket ettirdi. Denizdekileri topladktan sonra teki motor yeti"ti bizlere. zerimize bir kova da su attlar. "Yar"! Yar", hayvan herifler, haydi yar " !" ! ki motor yanyana gelip bir sre ayn hzla gittikten sonra Glnur'un bir #l# zerine frladlar. teki motorun bizim motoru geece#i hemen anla"ld, ama Fikret kfrler ederek

herkesi motorun burnuna a#rd ki daha hzlanabilelim. Az sonra, tekiler getiler bizi ve zaferlerini tepinerek kutlarlarken fkelenen Ceylan slak havlusunu top yapp onlara hrsla frlatt, ama havlu denize d"t. Hemen dndk, batmadan havluya yeti " tik, ama kimse uzanp denizden almad# iin tekne havlunun zerinden bir t gibi a#r a#r geip suyun iine iyice batrd onu. Ba#r"tlar. Sonra Danca'dan Yalova'ya giden araba vapurunun pe"ine d"p, yeti"ip evresinde iki kere ba#r"arak dndler. Sonra bodoslama dedikleri bir oyuna ba"ladlar: ! ki motor yanyana geliyor, aralarna lastik simitler, havlular sarktlyor, sonra arp"an arabalar gibi yanlaryla birbirleriyle bodosla"yorlar. Sonra motorlar hi hz kesmeden, plajda yzen kelleler arasna daldlar. Tekneler arasnda ba#r"arak ka"an korkulu kafalara bakarak mrldandm: "Ya bir kaza karsa?" "#retmen misin sen?" diye ba#rd Fafa. "Lise #retmeni misin ha?" "#retmen miymi"?" dedi Glnur. "Ben #retmenlerden nefret ederim!" dedi Fafa. "Ben de!" dedi Cneyt. " ! ki imedi ki o," dedi Turan. "Akl ba"nday oynuyor." " ! tim," dedim. "Senden ok itim." "arpm tablosu ezberlemekle olmaz her "ey." Ceylan'a baktm, duymuyordu, aldrmadm. Biraz daha gezdikten sonra motorlar geri dndler, az sonra Ceylanlarn rhtmna vardk, yana"tk. Motorlar bo"alrken rhtmda krkbe" ya"larnda bir kadn grdm, zerinde bir bornoz vard: Annesiymi": "ocuklar snlsklam olmu"sunuz," dedi. "Nereden byle? Nerede yavrum senin havlun?" "Kaybettim anne," dedi Ceylan. "Olur mu ama, "yeceksin," dedi annesi. Ceylan anlamsz bir hareket yapt. Sonra: "Haa! Anne bu Metin," dedi. "O eski evde oturuyorlarm " . Tuhaf, sessiz evde."

"Hangi eski ev?" dedi annesi. El sk " tk, babamn ne i" yapt # n sordu, syledim ve niversite iin de Amerika'ya gidece#imi syledim. "Biz de Amerika'da ev alaca#z. Burann artk ne olaca# belli de#il. Amerika'da en iyi yer neresidir?" Ona baz co#rafi bilgiler verdim, iklim ko"ullarndan, nfus durumundan ve baz rakamlardan szettim, ama beni dinliyor mu anlayamyordum, nk bana de#il, mayoma ve salarma sanki onlar benden ayr "eylermi" gibi bakyordu. Sonra biraz da anar"iden ve Trkiye'nin bu kt durumundan filan szediyorduk ki, Ceylan konu " tu. "Anne, bu ukala ocuk bu sefer de seni mi yakalad." "Edepsiz seni!" dedi annesi. Ama szmn gerisini de dinlemeden kat gitti. Ben de gidip bir "ezlonga oturdum ve denize atlayp kan ve yeniden atlayp kan Ceylan'a ve tekilere bakarak d"ndm. Sonra herkes, "ezlonglara, sandalyelere, betona oturup da gne"in altnda o inanlmaz hareketsizlik ba"laynca gene d"ndm. Gzmn nnde "yle "eyler canlanyordu: Orada, "ezlonglardan uzanan bizim anlamsz ve plak bacaklarmzn ortasnda ve betonun stnde braklm " bir saat d"ledim: Srtn zsz betona dayam" ve ba"langc ve sonu ve ortas ve derinli # i ve yzeyi bile olmayan bizim sessizli#imizin ve kelimelerimizin ve hznl ve sama mzi#in arasndan kprtsz gne"e yzn evirip bakarken o saat akrep ile yelkovann birbirine kar " tryordu ve artk lemeyece#ini ve bir zamanlar lt # "eyin ne oldu # unu unuttu # unu ve zaman yitirdi # ini itiraf etmek zorunda kalyordu ve bylece saatin d"ncesi de d"ncesinin ne oldu#unu anlamaya al"an bir d"ncesizin d"ncesinden farksz oluyordu. Sonra Ceylan' da buna benzer d"ncelerle sevdi # imi d " ndm. Geceyarlarna kadar ayn "eyleri d " ndm sonra.

11
Odamn kaps vuruldu. Gzlerimi kapadm, hi ses etmedim, ama kap ald. Nilgn'm " . "Babaanneci#im iyi misiniz?" Bir "ey demedim. Soluk yzme, hareketsiz gvdeme baksn ve aclar iinde kvrand # m anlasn istedim. "Daha iyisiniz Babaanne, yznze renk gelmi"." Gzlerimi atm ve d " ndm: Hibir zaman anlayamayacaklarn ve yalnzca plastik kolonya "i"eleri ve sahte ne"eleriyle glmseyeceklerini ve benim aclarm, gemi"im ve d"ncelerimle yapayalnz kalaca#m. Peki, brakn beni, gzel, temiz d"nceyle. "Naslsnz Babaanne?" Ama brakmazlar. Ben de bir "ey sylemem. " ! yi uyudunuz. Bir "ey ister misiniz?" "Limonata!" Deyiverdim birden ve Nilgn gidince kaldm ben yine gzel, temiz d"nceyle: Ilk uykudan kalk"n scakl# yanaklarmda ve aklmda: Ryay d " ndm; ryann hayalini: Kkm " m, !stanbul'dan kp giden bir tren iindeymi " im, tren gittike baheler gryormu " um, birbirinin iinde, gzel, eski baheler: !stanbul uzakta, biz o baheler baheler iindeki bahelerdeyken. O zaman d " ndm o ilk gnleri: At arabasn, kr # tkrdatan kuyu kovasn, diki " makinesini, makine pedalnn huzur dolu tkr tkr zamann; sonra gl" d " ndm, gne"i, renkleri, hi beklemeden ne"eleni"i, "imdiyle dolan "imdiyi Selhattin, d"ndm ben o ilk gnleri: Trende hastalannca Gebze'de ini " imizi... Gebze'de han

odalarnda kvranp, havas iyidir diye Cennethisar'a ilk geli"imizi... Demiryolu yapldktan sonra terkedilmi" bir iskele, be" eski ev, be" kmes, ama havas ne gzel, de#il mi Fatma? Uzaklara gitmeye gerek yok! Buraya yerle"elim! Hem !stanbul'a ve annene, babana yakn oluruz, zlmezsin, hem de hkmet devrilip d"t#nde hemen yeti"mek iin hazr oluruz! Buraya bir ev yaptralm! O zamanlar, birlikte uzun uzun yrrdk: Hayatta yaplacak o kadar ok "ey var ki Fatma, derdi Selhattin, gel sana biraz dnyay gstereyim, karnndaki ocuk nasl, tekme atyor mu, biliyorum erkek olacak ve adn Do#an koyaca#m, bu do#an yeni dnyay hep bize hatrlatsn diye, zaferle ve gvenle ya"asn diye ve dnyaya gcnn yetece#ine inansn diye de! Sa#l#na dikkat et Fatma, ikimiz de edelim, ok ya"ayalm, dnya ne ola#anst bir yer de#il mi, "u otlar, kendi kendilerine kp byyen "u cesur a#alar: ! nsann do#a kar"snda hayrete kaplmamas zaten elde de#il, biz de Ruso gibi, do#ann kuca#nda ya"ayalm ve do#al olmayan o aptal padi"ahlarla, dalkavuk pa"alardan uzak duralm, her "eyi akllarmzla yeniden gzden geirelim. Btn bunlar d"nmek bile ne gzel! Yoruldun mu canm, koluma gir, "u topra#n ve g#n gzelli#ine bak, ! stanbul'un btn o ikiyzll # nden kurtuldum diye yle seviniyorum ki, Talat'a neredeyse te"ekkr mektubu yazaca#m! Brak o Istanbul'dakileri, sular, aclar ve birbirlerine zevkle ektirdikleri i"kenceleri iinde rsnler! Biz burada, taptaze, basit, zgr, ne"eli, yepyeni "eyler d"nerek, ya"ayarak yeni bir dnya kuraca#z; Do#u'nun daha hi grmedi#i bir zgrlk dnyas, yeryzne inmi" akl cenneti, yemin ediyorum Fatma, olacak bu, hem de Bat'dakilerden de iyi yapaca#z, onlarn hatalann grdk, kusurlarn almayaca#z, biz, hatt o # ullarmz grmese bile bu akl cennetini burada torunlarmz, bu topra#n zerinde, yemin ederim ya"atacaklar! Sonra bu karnndaki ocu#a mutlaka iyi bir e#itim vermeliyiz, onu bir kere olsun a#latmayaca#m, korku denen "eyi, o Do#u'lu

hzn, a#lay"lar, ktmserli # i, yenilgiyi ve korkun $ark boyunegi"ini bu ocu#a asla #retmeyece#im; onun e#itimiyle birlikte u#ra"aca#z, onu zgr bir insan olarak yeti"tirece#iz, bu ne demek anlyorsun, de#il mi, aferin, zaten seninle iftihar ediyorum Fatma, sana sayg duyuyorum, seni de zgr ba#msz bir insan olarak gryorum; tekilerin karlarn grdkleri gibi bir cariye, bir odalk, bir kle gibi grmyorum seni: Benim e"itimsin canm, anlyor musun? Ama hadi dnelim artk, evet, hayat rya gibi gzel, ama bu ryay ba"kalar da grsn diye al"maya gerek var; dnyoruz. "Babaannecigim, limonatanz getirdim." Ba"m yast#mdan kaldrp baktm. "$uraya brak," dedim ve brakrken de, "Recep niye getirmedi?" dedim. "Sen mi yaptn?" "Ben yaptm Babaanne," dedi Nilgn. "Recep'in elleri ya # lyd, yemek yapyor." Yzm ek " ittim ve acdm ben sana kzm, ne yapaym, nk bak, cce seni de oktan kandrm " bile; kandrr, sinsidir. D " ndm: Aralarna nasl girdi # ini, d"ncelerini nasl eldi # ini, i#ren, irkin varl # yla onlar o kt utan ve sululuk duygusuna bo#up, Do#an'm kandrd# gibi nasl kandrd#n d"ndm. Anlatyor mudur? Ba"m bezginlikle yast#a d"t ve geceleri beni uyutmayan o korkun ve zavall d"nceyi d " ndm zavall ben. Recep ccesi anlatyormu" gibi d " ndm: Evet Bykhanm, anlatyorum diyormu " , bana ve zavall anneme ve karde"ime neler yapt#nz torunlarnza bir bir anlatyorum Bykhanm; #rensinler, bilsinler: nk artk rahmetli babamn, sus cce, peki rahmetli Selhattin Beyin de ne gzel yazd# gibi "kr artk, Allah yok, bilgi var, her "eyi bilebiliriz, bilmeliyiz, bilsinler; biliyorlar; nk syledim ve artk bana, zavall Recep, diyorlar, babaannemiz demek sana ok eziyet etmi", hl da ediyor; biz senin iin ok zlyoruz, sululuk duyuyoruz, onun iin " imdi ya#l ellerini ykamana ve limonata yapmana ne gerek var; sen al"ma, tembel tembel

otur, zaten bu evde senin hakkn varm", diyorlardr, nk Recep anlatm"tr; anlatm" mdr: ocuklar, babanz Do#an Bey, Babaannenizin son elmaslarn niye satt da parasn bizlere vermek istedi, demi" midir? D"nnce birden bo#uluyorum sandm. Ba"m yastktan nefretle kalkm " ! "Nerede o?" "Kim Babaanne?" "Recep! Nerede?" "A"a#da, dedim ya Babaanne. Yemek yapyor." "Ne syledi sana?" "Hi Babaanne!" dedi Nilgn. Hayr, anlatamaz, cesaret edemez Fatma, korkma, sinsidir, ama korkaktr da. Ba"ucumdan limonatam aldm ve itim. Ama aklma gene dolap geldi. Birden sordum: "Sen ne yapyorsun burada?" "Sizinle oturuyorum ya Babaanne," dedi Nilgn. "Buray zlemi"im bu yl." "Peki," dedim. "Otur! Ama yerinden kalkma " imdi." A # r a#r yata#mdan kalktm. Yast#n altndan anahtarlarm, kenardan bastonumu aldm gidiyorum. "Babaanne nereye?" dedi Nilgn. "Yardm edeyim mi?" Cevap vermedim. Dolaba varnca durdum, dinlendim. Anahtar kilite sokarken bir daha baktm: Evet, Nilgn oturuyor. Dolab atm ve hemen baktm; bo"una tel"lanm " m; kutu i"te orada, bombo", ama olsun, gene duruyor, duruyor ya. Sonra dolab kaparken aklma geldi. Alt gzn dibinden "ekerli#i aldm, dolab kilitleyip Nilgn'e gtrdm. "Ah babaanneci#im, ok te"ekr ederim, benim iin kalktnz, zahmet ettiniz:" "Bir tane de krmz "eker al!" "Ne gzel gm" "ekerlik bu byle!" dedi. "Dokunma!" Yata#ma dndm, aklma ba"ka bir "ey getireyim istedim, ama getiremedim: dolabn ba"ndan aynlamad#m o gnlerden

birini d"nmeye dalm"m: t"te: Ayp etmiyor musun, Fatma, diyordu, o gn Selhattin; bak adam, taa !stanbul'dan kalkm" da bizi grmeye gelmi", sen ise odandan bile kmyorsun. stelik Avrupai bir adam, kibar da. Yok, Yahudi diye bunu yapyorsan daha da ayp Fatma, Dreyfus olayndan sonra byle d"nmenin ne kadar yanl" oldu # unu btn Avrupa anlad. Sonra a"a# inmi " ti Selhattin, ben pancurlarn arasndan bakm " tm. "Babaannecigim, limonatanz isenize." Pancurlarn arasndan seyrediyordum: Selhattin'in yannda daha da kk gzken eci" bc" bir adamd: Kapalar" kuyumcusu! Ama sanki, kk bir tccar de#il, bir bilginmi" gibi, Selhattin onunla konu"uyordu, i " itiyordum: Ee, Avram Efendi, ne var ne yok !stanbul'da, ahli, cumhuriyetin ilanndan memnun mu? diyordu Selhattin ve Yahudi: !"ler kesat, beyim kesat! diyordu ve Selhattin cevap yerine: Yok yahu? diyordu, ticaret de mi? Oysa cumhuriyet, her "ey gibi ticarete de yarayacaktr. Bizim milleti ticaret kurtaracaktr. Yalnz bizim millet de#il, btn Do#u ticaretle uyanacak; nce para kazanmay, hesab kitab #renmeliyiz: Bu matematik demektir, sonra ticaret ve matematik ve para biraraya gelince fabrikalar kuracaklar. O zaman, i"te biz de, yalnz onlar gibi kazanmay de#il, onlar gibi d"nmeyi de #renece#iz! Sizce, onlar gibi ya"amak iin, nce onlar gibi d"nmek mi gereklidir, yoksa nce onlar gibi para kazanmak m gerek? O zaman Yahudi: Kimdir, bu "Onlar" dedi ve Selhattin de: Kim olacak canm, Avrupallar, Batllar, dedi ve bizde, hem Mslman hem zengin tccar kimse yok mu yani? diye sordu. $u, "k Cevdet Bey kimdir, hi duydun mu? Yahudi: Duydum dedi, bu Cevdet Bey sava" srasnda ok para yapt diyorlar dedi ve Selhattin: Ee, peki, ba"ka ne var ne yok !stanbul'da diye sordu, senin Babli'yle aran var mdr, ne diyor o ahmaklar, yeni yazar diye, "air diye "imdi kimi ne karyorlar, hi tanyor musun? dedi ve o zaman: Ben hi bilmem, beyim, dedi Yahudi. Siz gelip kendiniz baksanza! Sonra Selhattin'in ba # rd # n

i " ittim: Hayr, gelmem! $eytan grsn yzlerini, lanet olsun! Onlarn hibir "ey yapaca# yok artk. $u Apdullah Cevdet'e bak, son kitab ne baya# "ey, hepsi Delaheye'den yrtlm " , ama kendi d"ncesi gibi yazyor, stelik yalan yanl", anlamadan. Hem, din ve sanayi konusunda, Bourguignon okunmadan artk bir "ey sylemek mmkn de#ildir: O ve Ziya Bey hep ba"kalarndan yrtyorlar: Hem de anlamadan: Zaten Ziya'nn franszcas pek kttr, okudu # unu anlayamaz, "unlan, bir yaz yazp, rezil edeyim dedim, ama kim anlayacak; hem byle ufak tefek "eyler iin kalem"orluk edip ansiklopedime vermem gereken vakitleri ziyan etmeye de#er mi? Ben braktm onlar, !stanbul'da birbirlerinin kann ie ie tkensinler. Ba"m yastktan kaldrdm ve ba"ucumdan limonatam alp bir yudum itim. Sonra Selhattin: onlar hakknda byle d " nd # m de git syle onlara, demi"ti Yahudi'ye ve Yahudi de, ben onlar hi tanmam ki beyim, demi"ti, yle adamlar, dkknma hi u#ramazlar, diyordu ki Yahudi, Selhattin: Biliyorum, biliyorum! diye ba#rp szn kesti: Bir "ey sylemene de gerek yok: Ben krksekiz ciltlik ansiklopedimi bitirince zaten Do#u'da sylenmesi gereken btn temel d"nceler ve szler bir anda sylenmi" olacak: O inanlmaz d"nce bo"lu#unu bir hamlede dolduraca#m, hepsi "a"kna dnecek, Galata Kprs'nde gazeteci ocuklar ansiklopedimi satacak, Bankalar Caddesi kar"acak, Sirkeci birbirine girecek, okuyanlar arasndan intihar edenler kacak ve asl nemlisi halk anlayacak beni, millet anlayacak! !"te o zaman dnece#im !stanbul'a, o byk uyan" srasnda, o karga"aya hakim olmak iin, o gn dnece#im! demi"ti Selhattin ve Yahudi: Evet beyim, oturun siz burada, ! stanbul'un da, Kapalar"'nn da tad kat artk, dedi ona. Herkes birbirinin gzn oyuyor. teki kuyumcular malnz ucuza d"rmek isteyecektir. Yalnzca bana gveniniz. Geri i"ler, dedi#im gibi kesat, ama gelip "u mal bir greyim dedim. Ge oluyor, artk gsteriniz

bana "u elmas. Mektupta yazd#nz kpeler ne cinstir? Bir sessizlik olmu"tu sonra; yre#im hzl hzl atarak ben sessizli#i dinliyordum; elimde anahtar. "Babaanne, sevmediniz mi limonatay?" Bir yudum daha itim ve ba"m yast#a dnerken, "Sevdim!" dedim. "Aferin, eline sa#lk." "ok "ekerli yaptm. Ne d"nyorsunuz Babaanne?" O zaman, Yahudi'nin kt ve sinirli ksr # n ve Selhattin'in acnas bir sesle: Yeme#e kalmyor musunuz? dedi#ini ve Yahudi'nin yeniden kpelerden szettigini i " ittim. Sonra Selhattin ko"a ko"a merdivenleri kt ve odama geldi: Fatma, hadi gel a"a#ya, yeme#e oturuyoruz, ok ayp olur! dedi; ama biliyordu inmeyece#imi. Biraz sonra Do#an'mla birlikte a"a# indiler ve sonra Yahudi'nin: Ne janti ocuk! dedi#ini ve annesini sordu#unu ve Selhattin'in benim hasta oldu # umu syledi#ini ve o yemek yerken o orospunun onlara hizmet etti # ini i " ittim ve tiksindim. Artk duymuyordum, ya da duydu#umu farketmiyordum, nk Yahudi'ye ansiklopedisini anlatmaya ba"lam"t. "Babaanne ne d"nyorsunuz, sylemeyecek misiniz?" Ansiklopedi: Do#al bilimler, btn bilimler, bilim ve Allah, Bat ve Rnesans, gece ve gndz, ate" ve su ve Do#u ve zaman ve lm ve hayat: Hayat: Hayat! "Saat ka oldu?" diye sordum. Tkrdayarak blen "ey onu: Zaman: D " nrm: rperirim. "Saat altbuu#a geliyor Babaanne," dedi Nilgn. Sonra masama yakla"t ve bakt. "Ka yllk bu saat Babaanne?" Sofrada konu " ulanlar dinlemedim; tiksinip unutmak isteyip, unuttu # um bir "ey gibiydi: nk sonunda, Yahudi "yle demi"ti: Yemek ok gzel. Ama yeme#i pi"iren bu kadnnz ondan da gzel! Kimdir? Ve Selhattin de, sarho", "yle dedi: Zavall bir kyl kadnca#z! Bural de#il, kocas askere giderken burada bir uzak akrabaya brakm ". O herif, sandal batt ld. Fatma yoruluyordu, biz de hizmeti ar-

yorduk, a kalmasn diye a"a# kk odaya yerle"tirdik. al"kandr. Ama oraya s#myor. Bir kulbe yaptm. Kocas da askerden dnmedi. Ya kayordu, yakalanp asld, ya da "ehit d"t. ok takdir ediyorum: Halkmn al"kanl# ve gzelli#i var bu kadnda. Ansiklopedim iin, kylerdeki iktisadi hayat yazmak iin ondan ok "ey #rendim! Bir kadeh daha iin ltfen! !"itmemek iin kapm kapam"tm ben, tiksintiden bo#ulmamak iin. "Kimindi Babaanne bu saat, geen yl sylemi"tiniz?" "Rahmetli anneanneminmi"," dedim ve Nilgn glnce bo"una konu " tu # umu d " ndm. Sonra, yeme#i bir Yahudi ve bir sarho"la yemek zorunda kalan benim zavall Do#an'm yukar kp yanma geldi, sevip pmeden ellerini ykattm, sonra #le uykusuna yatrdm. Selhattin hl a"a#da anlatyordu, ama ok srmedi. Yahudi gitmek istedi#ini syledi. Selhattin yukan geldi: Herif gidiyor Fatma, dedi. Gitmeden nce senin yzklerden, kpelerden birini grmek istiyor! Ben susuyordum. Bu herifin !stanbul'dan bu i" iin benim mektubum zerine geldi#ini sen de biliyorsun Fatma, " imdi onu eli bo" yollamak olmaz. Susuyordum... antas a#zna kadar para dolu Fatma, drst adama benziyor, iyi fiyat verir. Susuyordum... Yahu, o kadar yol teptirdikten, taa !stanbul'dan getirdikten sonra adam eli bo" yollanr m hi! "Babaanne, bu duvardaki resim, dedenizin resmi, de#il mi?" Ben gene susunca: Peki Fatma, demi"ti Selhattin a#lamakl: Bak muayenehaneme artk hasta gelmiyor, bu benim suum de # il, bu lanet olas lkedeki sama inanlarn bir sonucu oldu # u iin utanmadan sylyorum: Benim gelirim artk sfrdr ve e#er kutuyu a#zna kadar dolduran elmaslardan, yzklerden, kpelerden, birini bugn bu Yahudi'ye satmazsak koca k " , hayr, ne k" btn bir mr nasl geirebilece#imizi hi d"ndn m? Ben, on ylda, satacak neyim varsa sattm Fatma, bu ev iin ne kadar masraf etti # imi biliyorsun, Sa-

rahane'deki arsa yl nce gitti, geen iki yl da Kapalar"'daki dkknn sat"yla geirdik, Vefa'daki evi, ben, satn dedim diye, amcao#lu olacak o namussuzlarn satmayaca#n ve kirasndan hakkma d"eni de yollamadklarn sen de biliyorsun Fatma, peki "unu da syleyeyim, #ren artk, iki yldr neyle geindi#imizi sanyorsun; Gebze'de benimle alay ediyorlar: Eski ceketlerimi, gm" kalem takmm, rahmetli anamdan kalan tek hatra, o kitap sand#m ve eldivenlerimi, babamdan kalma sedef tespihi ve Beyo#lu zppelerine yak"acak o gln redingotu Gebze'deki o barbar tccar bozuntularna ne kadar ucuza braktm biliyor musun? Ama yeter artk, burama geldi, kitaplarm, deney aralarm, tbb aletlerimi satmaya niyetim yok. Aka sylyorum: Her "eyi, Dogu'daki btn hayat, bir hamlede, temelinden sarsacak o ansiklopediyi bitirmeden, onbir yllk al"mam bir yana brakp, boynumu bkp sklm pklm !stanbul'a dnmeye de niyetim yok! Yahudi a"a#da bekliyor Fatma! Kutudan yalnzca bir kk para karacaksn! yalnz, "u herifi ba"mzdan savmak iin de#il, yzyllardr uyuyan Do#u uyansn diye ve Do#an'mz bu k " so#ukta yar a ve titreyerek geirmesin diye de, hadi Fatma, a "u dolab! "Babaanne, biliyor musunuz, kkken ben dedemin bu resminden korkardm!" Selhattin, iki adm temde beklerken dolab sonunda am"tm. "Korkar miydin?" dedim. "Dedenin nesinden korkardn?" "ok karanlk bir resim o Babaanne!" dedi Nilgn. "Sakalndan, bak"larndan korkardm." Sonra dolabn kuytulu#undan kutuyu karm", am" uzun bir zaman hangisine kyaca#ma karar verememi"tim: Yzkler, bilezikler, elmasl i#neler, mineli saatim, inci gerdanlklar, elmasl bro"lar, elmas yzkler, elmaslar Allahm! "Dedemin resminden korkardm, dedim diye bana kzmadnz, de#il mi Babaanne?"

Sonunda lanet okuyarak verdi#im yakut kpelerin teki elinde, Selhattin gzleri parlayarak ko"a ko"a merdivenlerden inmi " ti ve daha o ini " i duyar duymaz ben anlam"tm Yahudi'nin onu kandraca#n: ok da srmedi. Elinde o tuhaf anta, ba"nda "apka, Yahudi, bahe kapsna yrrken: Siz bo"una inmeyin !stanbul'a, diyordu. Siz bana gene bir mektup yaznz, ben her seferinde kalkar gelirim. Her seferinde kalkt geldi: Bir yl sonra, elinde ayn antayla kpenin teki tekini almaya geldi#inde Yahudi'nin ba"nda gene ayn "apka vard. Sekiz ay sonra elmasl bileziklerimden birincisini almaya geldi#inde o ba"ndaki "apkay Mslmanlar da giymek zorundayd. Elmasl bileziklerin ikincisini almaya geldi#inde yl, artk 1345 de # il, 1926 idi. teki bilezik iin de geldi#inde elinde gene ayn anta vard ve Yahudi i"lerden hep "ikyet ediyordu, ama artk gzel hizmeti kadn soramyordu. Belki de, artk karlarn bo"amak iin iki kelime de#il, bir mahkeme gerekti#i iin, diye d"nm"tm. O sefer ve ondan sonra ka yl birlikte yedikleri yemekleri Selhattin pi"irmek zorunda kalm " t: Ben, her seferinde yapt#m gibi yerimden kprdamadm ve odamda oturdum ve belki de Yahudi'ye hepsini sylemi"tir dedim. Bylece hizmetiyle pilerinden kurtulduk ve Do#an biri cce, biri topal pileri kyden bulup getirene kadar evde yalnz kaldk. Onlar en iyi yllard. O geli"inde Yahudi'nin brakt # gazeteye Selhattin ak"am dalm"t: Bir an gazetede her "eyin btn suun ve gnahn ve verdi#im cezann da yazd#n sanm", korkmu " , bakm"m: Ama gazetede ba" Hristiyan "apkal Mslmanlarn resimlerinden ba"ka bir "ey yoktu. Yahudi'nin teki geli"inde getirdi#i gazetedeki Mslmanlarn ba"larnda Hristiyan "apkalarndan ba"ka, altlarnda da Hristiyan harfleri vard. Bu, Selhattin'in: Bir gnde btn ansiklopedim altst oldu dedi#i ve Yahudi'ye elmas gerdanl#m verdi#im zamand. "Ne d"nyorsunuz Babaannecigim, iyi misiniz?" Ondan sonraki geli"inde kutudan prlanta yz# karm " tm. Anneannemin eyizime katt # zmrt yz#

verdi#im zaman kar ya#yordu ve Yahudi istasyondan buraya tipi altnda yrd # n ve zerine kurtlarn saldrd # n ve kendisini antasyla savundu#unu syledi. Bunlar yz# yan fiyatna almak iin anlatt#n anlyordum. teki geli"inde, sonbahard; Do#an'm, niversite diye, Mlkiye'de siyaset okuyaca#n syleyerek beni a#latm"t. Yahudi'nin alt ay sonraki geli"inde yakutlu kpe, gerdanlk takmm gitti. O zaman, Selhattin soyadn yazdrmak iin daha Gebze'ye gitmemi"ti. Alt ay sonra gitti # inde, nfus memuruyla kavga etti # ini syledi: Gururla nme uzatt# nfus ka#tlarndaki soyadn grnce alay ettiklerini anladm, tiksindim ve bir gn, benim mezarta"mn zerinde bu irkin adn yazlaca#n d"nerek rperdim. Yahudi'nin bir yl sonra, bir daha gelip elmas gl yz#mle gl kpelerimi gtrd# k " n yaznda, hznle a"a# yukar yrmeye ba"lad# iin, babasna gstermeden Do#an'ma pembe incilerimi verdim, satp !stanbul'da e#lenmesini syledim. E#lenmedi; beni sulamak daha kolay olmalyd. Bunun zerine, analar kyde len pileri gitti buldu, kyden getirdi, evimize yerle"tirdi. "Ne d"nyorsun Babaanne? Gene onlar m?" Yahudi'nin sonraki geli"inde, Selhattin, kutunun bo"almakta oldu # unu anlad: Yakutlu ay yldz i#nemi alrken ansiklopedinin bitmesine az kald#n sylyordu; artk btn gn sarho" geziyordu; odamdan kmyordum ve sarho" oldu#u iin i#nemin ve ondan sonraki yl da topaz bro"un yar fiyatna gitti # ini biliyordum; ama kitaplara harcad# paray yarya indirmedi. Artk "eytana btnyle teslim olan Selhattin, ihtiyar Yahudi'yi bir daha a#rd#nda, bir daha sava" km " t. Ondan sonra Yahudi iki kere daha geldi: Birincisinde, yakutlu, ay yldzl i#neyi, ikincisinde, elmasl "bu da geer yahu" i#neyi verdim. Bylece Selhattin, u # uru da kendi eliyle satm" oldu ve az sonra yapt # n syledi#i o en byk inanlmaz ke"iften sonra, bir daha Yahudi'yi a#rmay d"nd# sralarda ld. Dikkatle saklad#m tek ta" iki elmas yz# de, zavall saf Do#an'm, geri getirdi# i pilere

da#tmak iin alnca, kutum sonunda, bombo" kald. $ imdi, dolabn iinde bombo" durdu # unu d " ndm. "Ne d"nyorsunuz Babaanne, sylesenize!" "Hi!" dedim bo" bo". "Hibir "ey d " nmyorum!"

12
Btn gn sokaklarda gezdikten sonra, ak"am eve dnmek, yaz tatilinden sonra okula dnmeye benziyor. Kahve kapanana kadar da oturdum, herkes teker teker evine dnerken belki bir "ey yapan biri kar diye bekledim, ama kimbilir kanc kere bana, 'akal, akal' demekten ba"ka bir "ey yapmadlar. "Hadi o#lum Hasan, akall# brak da evine git, matematik al"!" Gidiyorum, yoku " u kyorum, kimseye aldrmyorum, nk karanl # seviyorum: Sessiz karanlk, bir tek crcrlar var, dinlerim ve gelece#imi karanl#n iinde grrm: Uzak lkelere yolculuklar, kanl sava"lar, mitralyzlerin takrtsn, sava"lann ne"esini, forsalarn krek ekti#i tarihi filmleri, gnahkrlarn i#ren u#ultusunu susturan krbalar, dzenli ordular, fabrikalar ve orospular: Utandm, kendimden korktum. Ben byk adam olaca#m. Yoku" bitti. Sonra iim birden cz etti: Bizim evin " klar! Durdum, seyrettim: !inde lmba yanan mezar gibi bizim ev. Pencerelerde hareket yok. Sokuldum baktm: Annem yok, uyumu"tur; babam da sedire yaylp uyuyakalm", beni bekliyor; beklesin, ben odamn penceresinden sessizce girer uyurum. Gittim, baktm: Penceremi kapam". Peki! Gittim, teki pencereyi hzl hzl vurdum, babam uyand. Gelip kapy aaca#na pencereyi at. "Neredeydin?" diye ba#rd. Bir "ey demedim, crcrlar i " itiyordum. Biraz sustuk. "Hadi gir ieri, gir!" dedi babam. "Durma orada."

Pencereden girdim. Kar"mda durmu", baba bak"yla bana bakyordu. Sonra gene ba"lad: O # lum, o # lum niye okumuyorsun, o#lum, o#lum btn gn sokaklarda ne ediyorsun filan. Birden "yle d " ndm: Bu a#layan adamla ne i"imiz var bizim anne? Anneme gideyim, uyandrp byle diyeyim ve biz annemle bu adamn evinden gidelim. O zaman, babamn artk ne kadar zlece#ini d"nnce skldm. Evet, ben de suluyum, btn gn sokaklarda gezdim, ama merak etme baba, bak yarn nasl al"aca#m. Byle desem inanmaz da bana. Sonunda, susmu", yle fkeli ve a#lamakl bana bakyordu. Hemen odama gittim, masama oturdum, matematik al"rken gr de beni zlme baba, tamam m? Kapy da kapadm. Lmbam yanyor, kapnn altndan "# szar, grrsn; demek ki al"yorum. Hl kendi kendine syleniyordu. Biraz sonra babamn sesi kesilince meraklandm, kapy usulca ap baktm, yok: Yatm". Onlar m " l m " l uyurken ben al"aym istiyorlar. Peki, madem lise diplomas bu kadar nemli bir "ey, al"aym, btn gece uyumadan al"aym, sabah annemi zecek kadar al"aym da grn, ama hayatta ok daha nemli "eyler oldu#unu biliyorum ben. !stiyorsanz anlatrm da, anne, komnistleri, Hristiyanlar, siyonistleri biliyor musun, aramza szan masonlar biliyor musun, Carter ve Papa ile Brejnev ne konu " tu biliyor musun? Anlatsam dinlemezler ki, dinleseler anlamazlar ki... Neyse, kafam da bozmadan matemati#e ba"layaym dedim. Atm kitab, Allahn bels logaritmadan kalm " tm. Evet, log, diye yazyoruz ve a log (A.B) = a logA + a logB diyoruz. Bu birincisi ve teki "eyler de var; teorem diyor kitap. Hepsini bir kere defterime gzelce yazdm. Sonra tertemiz yazd#ma bakmak ho"uma gitti. Drt sayfa yazm"m, ben al"masn bilirim. Demek, btn logaritma dedikleri de bu kadarm". Bir de problem zeyim " imdi dedim. Bunun logaritmasn al diyor:

logo \ / x - b ax + c Peki alaym. Baktm. Sonra deftere yazdklarm bir daha okudum, ok vakit geti, ama hangisini hangisiyle blp arpaca#m ve neyi neyle nasl ksaltaca#m bir trl aklma gelmedi. Bir daha okudum, neredeyse hepsini ezberleyece#im, rnek problemleri nasl zm"ler, ona da baktm, ama gene o irkin "ey bana hibir "ey demiyordu. ok sinirlendim, aya#a kalkm " m. Bir sigara olsayd ierdim " imdi. Sonra oturdum ve elime kalemi aldm zmeye al"tm, ama elim yalnzca defterime karalamalar yapt. Biraz sonra, bak Nilgn, defterimin kenarna ben ne yazm"m: De il d i m ben sana ma il Sen e tti n ak l m za il Sonra biraz daha al " tm, ama para etmedi. Sonra biraz daha d"nnce aklma "u geldi: Btn bu log'larn ve V'lerin aralarnda ne biim bir ili " ki oldu # unu bilmek neye yarar? Diyelim ki, bir gn paramn hesabn ancak logaritma ve karekk kullanarak yapabilecek kadar zenginim, ya da devlet i"lerine bakyorum: Ben o gn, bu i"lemleri bana yapacak bir ktip paras tutmay akl edemeyecek kadar aptal m olaca#m? Matemati#i kenara kaldrdm, ingilizceyi atm, ama kafam bozulmu" bir kere: Allah belsn versin gene "u Mr. and Mrs. Brown'n diye d " ndm; ayn resimler, her "eyi bilen ve dzgn yapan ayn insanlarn so#uk ve mutlu suratlar, Ingilizmi" bunlar, tl ceketleri ve kravatlar var, sokaklar da tertemiz. Biri oturuyor, teki kalkyor, derken bizim kibritlere benzemeyen bir kibrit kutusunu masann stne, altna, iine, yanna koyup koyup duruyorlar. O n , i n , under ve neydi ben bu samalklar da ezberlemek zorundaym, yoksa ierde horul horul uyuyan piyangocu, o#lum okumuyor diye

dvnr. stlerini kapayarak ve tavana bakarak ezberledim, ezberledim ve sonra birden sinirim bozulunca kapt # m gibi kitab yere aldm: Lanet olsun! Masadan kalktm, pencereden d"ar ktm. Ben bunlarla yetinecek insan de#ilim. Bahenin k"esinden karanlk denize ve karanl # n iinde tek ba"na yanp snen kpekli adann o fenerine baknca biraz rahatladm: A"a# mahallenin btn "klar snm", yalnzca sokak lmbalaryla, derinden derine u#uldayan cam fabrikasnn " klan var; sonra bir de bir sessiz geminin krmz "#. Bahe kurumu" ot kokuyor, belli belirsiz toprak ve yaz kokuyor sessiz bahe: Yalnzca crcrlar var; kiraz bahelerinin, uzak tepelerle, kuytu k"elerin ve ba#larla zeytinliklerin.ve a#a alt serinli # inin kr karanlkta da varoldu#unu hatrlatan arsz crcrlar. Sonra dikkatle dinleyince, Yelkenkaya yolunun oradaki amurlu suyun kurba#alarn da duydu # umu sandm. Ben hayatta ok "ey yapaca#m! Yapacaklarm d " ndm: Sava"lar, zaferleri, yenilgi korkusunu ve umudu ve ba"ary ve "efkat gsterece#im zavalllar ve kurtaraca#m ba"kalarn ve acmasz dnyada alaca#mz yolu. A"a# mahallenin "klan snk: Hepsi uyuyorlar; uyuyorlar hepsi; budala, anlamsz, zavall d"ler gryorlar ve burada, hepsinin stnde uyank bir ben varm. Ben ya"amay ok seviyorum ve yatp uyumaktan nefret ediyorum: Yaplacak o kadar ok "ey var ki: D " ndm. Sonra pencereden ieri girdim, al"amayaca#m anlad#m iin elbiselerimi karmadan yata#a yattm. Sabah kalkar ba"larm. Aslnda ingilizce ve matemati#e son on gnn yetece#ini d " ndm, ku"lar dallarda ba"layacak ve sen kimsecikler yok diye tenha plaja gideceksin Nilgn. Ben de gelirim. Kim kan"abilir bana? nce uykum kaacak, yre#im gene beni bo#acak sandm, sonra anladm uyuyaca#m. Uyand#mda gne" koluma vuruyordu ve gmle#im ve pantolonum ter iindeydi. Hemen kalktm, baktm: Daha annemle babam kalkmam". Mutfa#a gittim, ekmek peynir yiyordum ki annem geldi:

"Neredeydin?" "Nerede olaca#m, buradaydm," dedim. "Btn gece de al " tm." "A msn?" dedi. "ay yapaym, ister misin o#lum?" "Yok," dedim. "Gidiyorum zaten " imdi ben." "Nereye byle sabah sabah, uykusuz?" "Biraz gezece#im," dedim. "Alrm. Sonra gelip gene ba"layaca#m al"maya." Tam kyordum, baktm, bana acmaya ba"lam". "Haa anne," dedim. "Bana bir 50 lira verir misin?" Biraz kararsz bakt. Sonra, "Ah," dedi. "Ne yapacaksn gene parayla? Peki, peki! Babana syleme!" ! eri odaya gitti, geldi: ! ki 20'lik ve bir de 10 lira. Te"ekkr ettim, odama gittim, pantolonumun iine mayomu giydim, babam grltden uyanmasn diye pencereden ktm. Sonra dnp baktm, annem teki pencerenin kenarndan bana bakyor. Merak etme anne, ben hayatta ne olaca#m biliyorum. Asfalttan a"a# yrdm. Yanmdan yoku" yukar hzla kan arabalar geiyor. Kravatlarn takm", ceketlerini kenara asm" herifler, saatte 100 kilometreyle sabah !stanbul'a dolap evirmeye ve birbirlerini kazklamaya ko"arlarken beni grmyorlar bile. Benim de sizi takt#m yok kravatl ve boynuzlu beyler! Daha plajda kimsecikler yok. Bileti ve beki de daha gelmedi#i iin para vermeden girdim, lastik ayakkablarma kum dolmasn diye dikkatle taa kayalarn oraya ve plajn bitti # i ve bir evin duvarnn ba"lad# yere kadar yrdm ve duvarn gne" grmeyen k"esine ktm. Kapdan girince Nilgn' buradan grrm. Durgun denizin dibini seyrediyorum: ururlar, yosunlar arasnda salnarak dnyorlar. Dikkatli kefallar en ufak tprtdan kaarlar. Nefesimi tuttum. ok sonra; biri paletlerini ve maskesini takt, suyun iinde tfe # ini kurdu ve hadi, kefallarn pe"inden gitti. Bu boktan

heriflerin, kefallarn pe"ine d"mesine sinir oluyorum! Sonra su gene duruldu ve kefallar ve kaya balklarn grdm. Gne" zerime vurdu sonra. Kkken, buralarda onlarn eski ve tuhaf eviyle, bizim tepedeki evden ba"ka hi ev yokken, Metin, Nilgn ve ben buraya gelirdik ve ben yar dizime kadar suya girerdim ve urur ya da horozbina tutmak iin beklerdik. Ama gele gele gene bir kayabal# gelirdi, at gitsin, derdi Metin; ama yemi yemi", kyp atamam ben, kutuma koyarm; sonra kutuya da su doldurunca Metin alay ederdi! Ben cimri de#ilim o#lum, derdim ben; Nilgn de belki duyar belki duymazd; ben cimri de # ilim, ben o yemin hesabn o kayadan soraca#m derdim. Metin, kayabal#n saklyor, oltasnn ucuna da kur " un de#il, vida somunu ba#lam", baksana "una Nilgn, ne cimri! ocuklar, derdi Nilgn, o balklar sonra gene denize atn, yazk derdi, olmaz m? Onlarla arkada"lk zordur, bilirim. Kayabal#nn orbas olur, iine patates so#an atarsn. Sonra bir yengeci seyrettim. Hep bir"eylerle u#ra"tklar iin bu yengeler d"nceli ve dalgndr. O aya#n ve kskacn niye yle oynatyorsun " imdi sen? Sanki btn bu yengeler benden ok "ey biliyorlar: Do#u"tan birer ihtiyar ukala hepsi. Karn bembeyaz o yumu"ak, yavru yengeler bile ihtiyar. Sonra suyun yz kprdad ve dibi gzkmez oldu ve kalabalk yava" yava" girip kmaya ba"laynca iyice buland. Kapya bir bakt#mda grdm: Elinde anta, ieri girmi"sin sen Nilgn. Plajn bu yanna geldin, bana do#ru yrdn. Geldi geldi ve birden durdu ve zerindeki san elbiseyi kard ve ben bikinisi maviymi" derken, bir havlu serdi ve birden uzanp gzkmez oldu. Sonra antasndan bir kitap karp okumaya ba"lad. Kitab havada tutan elini ve ba"n grebiliyordum. D " ndm. Terledim. ok zaman geti, hl okuyor. Sonra serinlemek iin yzme su vurdum. Daha ok zaman geti ve hl okuyordu. Gitsem, merhaba Nilgn, desem diye d"ndm, ben denize
112

girmeye gelmi"tim, naslsn? Kzar diye d"ndm: Nedense, benden bir ya" byk oldu # u aklma geldi. Sonra giderim, ba"ka zaman. Sonra Nilgn kalkt, denize yrd; gzel oldu # unu d"ndm. Birden atlad ve yzmeye ba"lad. Dzgn yzyor, e"yalarnn orada kald#na aldrmadan alyor. Merak etme Nilgn, ben bakyorum o e"yalara; nk hl arkasna dnp bakmadan alyordu. !stese biri gider kar " trr e"yalarn, ama ben gz kulak oluyorum, e"yalarna bir "ey olmaz. Sonra kalktm, Nilgn'n e"yalarnn yanna gittim. Kimsenin de bakt # yok. Zaten Nilgn benim arkada"mdr. E # ildim, antasnn zerinde duran kitabn kapa#na baktm: Bir Hristiyan mezar ve ba"nda a#layan iki ihtiyar var. "Babalar ve O#ullar" yazyor. Kitabn altnda o sar elbise var, bakalm antasnda ne var? Yalnzca merak etti#im iin, kimse de grp yanl" anlamasn diye hzl hzl kar"trdm: Bir krem kutusu, kibrit, gne"ten snm" anahtar, bir ba"ka kitap daha, czdan, firketeler, bir kk ye"il tarak, kara gzlkler, havlu, Samsun paketi ve bir ba"ka kk "i"e. Baktm Nilgn hl uzakta yzyor. Kimse yanl" anlamasn diye, her "eyi oldu#u gibi brakyordum ki, birden o kk ye"il tara# aldm ve cebime koydum. Kimse grmedi. Yeniden kayalara gittim, bekledim. Sonra Nilgn denizden kt, hzl hzl yrd, havlusuna sarnd. Sanki benden bir ya" byk akll bir kz de#il de, bir kk kz. Sonra kuruland, biraz antasn kar " trd, arad ve sonra birden sar elbisesini giyip hzla gitti. Bir an "a"rdm, benden kamak iin yapyor sandm. Sonra ko"tum, arkasndan baktm: Eve gidiyor. Kestirme yapp nne kmak iin tam ko"uyordum ki, birden sapt ve "a"rdm, nk arkama d"t ve sanki bu sefer o beni izliyordu. Bakkaln nnden sa#a saptm ve bir arabann arkasna gizlenip ayakkablarm ba#larken baktm: Bakkala girdi. Yolun te yanna getim. Eve dnerken kar"la"yor oluruz. Aklma geldi: Cebimden karr, veririm: Nilgn, bu tarak

senin mi, derim. Evet, nereden buldun, der. D"rm"sn, derim. Benim oldu#unu nerden anladn, der. Yok, yle demem, yolda d " rdn, d " rrken grdm, aldm, derim. A#acn altnda bekliyordum. ok terlemi " tim. Biraz sonra bakkaldan kt, bana do#ru geliyor. ! yi, ben de bakkala do#ru yryordum da. Sonra yzne bakmadm, nme bakyorum, demin ba#lad#m lastik ayakkablarma. Birden ba"m kaldrdm. "Merhaba!" dedim. Ne gzelmi", diye d " ndm. "Merhaba," dedi. Hi glmedi. Ben durdum, ama o durmad. "Eve mi gidiyorsun Nilgn?" dedim. Sesim bir tuhaf kt. "Evet," dedi ve ba"ka bir "ey sylemeden yrd gitti. "Gle gle!" diye ba#rdm arkasndan. Sonra bir daha ba#rdm: "Recep amcaya selm syle!" Utandm. Dnp, bir, peki, bile demedi. Orada yle durup arkasndan baktm. Niye byle yapt? Belki de her "eyi anlam"tr diye d " ndm, ama anla"lacak ne var? Yolda kar"la"tn m, ocukluk arkada"na insan selm vermez mi? Tuhaf! D"ne d"ne yrdm. Dedikleri gibi: !nsanlar artk bir ba"ka oldu, bir selm bile esirgiyor artk insanlar. Sonra cebimde 50 lira var diye d " ndm, artk Nilgn'n evine varm" oldu # unu d " ndm: Ne d"nyordur? Bir telefon edeyim, her "eyi anlataym ona dedim, bana eskisi gibi selm versin, ben ba"ka bir "ey de istemiyorum senden. Telefonda ne diyece#imi d"ne d"ne yrdm. Seni seviyorum da derim, ne var? Ba"ka "eyler de d " ndm. Sokaklarda plaja giden i#ren insanlar. Dnya ne karmakar " k! Postaneye girdim, rehberi alp baktm. Darvno # lu, Selhattin ailesi yazm"lar. Cenn. Ky cad. 12. numaray kar"trmayaym diye bir k#da yazdm. 10 lira verip bir jeton aldm, kulbeye girdim, telefonu evirdim ama en son numaraya gelince parma#m 7 yerine 9'u evirdi. Kapatmadm da. Yanl" numara ald, ben hl kapatmaynca 10 liralk jeton grltyle kutuya d"t ve ald.

"Alo!" dedi herhangi bir kadn sesi. "Alo, neresi?" dedim. "Ferhat Beyin evi," dedi. "Kimsiniz?" "Bir dost!" dedim. "Biraz konu"mak istiyorum." "Buyrun," dedi ses. Merakland. "Ne iin?" "nemli bir "ey iin!" dedim ve ne diyeyim diye d"ndm. 10 liram gitmi". "Kimsiniz siz?" diyordu o. "Ferhat Beye sylerim!" dedim. "Versene sen kocan." "Ferhat m?" dedi. "Kimsiniz siz?" "Evet. O'nu versene sen bana!" dedim. Kulbenin camndan baktm memur me"gul: Birine pul uzatyor. "Kimsiniz siz?" diyordu hl. "Seni seviyorum," dedim. "Seni seviyorum!" "Ne? Kimsiniz siz?" "Ulan sosyetik orospu! Memleketi komnistler ele geiriyor, siz hl yar plak, orospu, ben seni..." Kapatt. Ben de yava"a kapattm. Baktm, memur pul parasnn stn veriyor. Sakin sakin d"ar ktm. Bana bakmad bile. Hi olmazsa 10 lira bo"a gitti diye dertlenmeyece#im. Postaneden ktm, yrdm ve d"ndm: Daha 40 liram var; insan 10 lirayla bu kadar e#lenebiliyorsa 40 lirayla bunun 4 kat e#lenebilir. Buna matematik diyorlar ve anlamad#ma karar verdikleri iin beni bir yldr bekletiyorlar. Peki beyler, ben beklemesini bilirim, sonunda siz pi"man olmayn.

13
Nilgn Hanm plajdan dnd, Faruk Bey de onu bekliyordu. Oturdular, kahvaltlarn verdim. Biri gazetesini okuyordu, teki uyukluyordu; konu"up gl"erek yediler. Sonra Faruk Bey iri antasn ald, Gebze'ye ar"ive gitti; Nilgn de kmesin oraya okumaya ekildi. Metin hl okuyordu. Kahvalt sofrasn toplamadan yukar ktm. Bykhanm'n kapsn vurup ieri girdim. "Ben ar"ya iniyorum Bykhanm," dedim. "Bir "ey ister misiniz?" "ar"?" dedi. "Burada ar" m var?" "Yllar nce dkknlar alm"t ya," dedim. "Biliyorsunuz i"te. Ne istersiniz?" "Bir "ey istemem onlardan!" dedi. "#leye ne verece#iz?" "Bilmem," dedi. "Yenilecek bir "ey yap!" A"a# indim, nl # m kardm, fileyi, bo" "i"eleri, mantarlar aldm gidiyorum. Yenilecek "eyin ne oldu # unu de#il, ne olmad#n syler. Eskiden d"nerek bulmak bana d"erdi, ama krk yl geti artk, biliyorum ne yedi # ini! Hava snm", terliyorum. Sokaklarda kalabalk ba"lam", ama hl !stanbul'a i"e yeti"enler var. Yoku"u ktm, evler seyrekle"ti, baheler ve kiraz a#alar ba"lad. Ku"lar da hl a#alarda. Keyifliyim, ama yolu uzatmadm. Toprak yola girdim, az sonra evlerini ve tepesindeki televizyon antenini grdm. Nevzat'n karsyla Cennet teyze inek sa#yorlar. K " lar buhar karken seyretmesi ho" olur. Nevzat da i"te

oradaym". Evin br duvarna yaslad# motosikletine e#ilmi". Gittim. "Merhaba," dedim. "Merhaba," dedi, ama dnp bakmad. Motosikletinin bir yerine parma#n sokmu" kurcalyordu. Biraz sustuk. Sonra laf olsun diye, "Bozuldu mu?" dedim. "Yok canm!" dedi. "Bozulur mu bu?" Motosikletiyle vnr ve grltsyle btn mahalleyi birbirine katar. ! ki yl nce bahvanlktan ve stten kazand# parayla ald. Sabahlar motosikletiyle st da#tr, ama ben bize brakma diyorum, ben gelir kendim alrm, ahbaplk ederiz. " ! ki "i"e getirmi"sin?" "Evet," dedim. "Faruk beyler de geldiler." "Peki, koy "uraya!" Koydum. !erden huniyi ve le#i getirdi. nce le#e koyuyor, sonra huniden "i"eye. " ! ki gndr kahveye geliniyorsun," dedi. Bir "ey demedim. "Haa," dedi. "Aldrma canm sen o arszlara. Terbiyesizler." D " ndm. "Sahi, o gazetenin yazd# do#ru mudur acaba?" dedi sonra. "Var mdr yle bir cceler evi?" Gazeteyi hepsi okumu". "Sen de hemen ksp gittin," dedi. "O arszlara kzlr m hi! Nereye gittin?" "Sinemaya." "Ne vard?" dedi. "Anlatsana." Anlattm. Bitirdi#imde "i"elerin hepsini doldurmu " , mantarlamaya ba"lam"t. "Mantar bulunmuyor," dedi. "Pahalland. Kt "araplara artk plastik koyuyorlar. Ben de, mantarlar kaybetmeyin diyorum. Kaybederseniz on lira. nk ben Pnar St de#ilim. !"inize gelmiyorsa ocuklarnza ill st iirirsiniz."

Hep syler bunlar. Cebimden Faruk Beyin verdi#i mantarlar karacaktm, nedense birden vazgetim. Yalnzca sevinsin diye, "Her "ey ok pahalland," dedim. "yle!" dedi "i"eleri hzl hzl doldururken, heyecanland. Pahallktan, gemi", iyi, gzel zamanlardan szetti, skldm dinlemedim. Btn "i"eleri doldurup, kutuya yerle"tirdikten sonra: "Ben bunlar da#taca#m," dedi. "!stiyorsan seni de eve brakaym." Pedalna basp motosikletini grltyle al " trd, oturdu. "Haydi!" diye ba#rd. "Yok," diye seslendim. "Yryece#im." "Peki!" dedi, motoruyla frlayp gitti. Asfalta kana kadar arkasna brakt# toza baktm. Utandm da ondan. St "i"eleri filemde yryorum. Biraz sonra dnp arkama baktm. Nevzat'n karsyla Cennet teyze hl sa#yorlar. Cennet teyze vebay grm", derdi annem, veba gnlerini; anlatrd, korkardm. Baheler ve crcrlar bitti, evler ba"lad. Yllarca hi de#i"meyen yerler. Sonra, eylllerde ava gelmeye ba"ladlar, arabalarnn iinden deliler gibi frlayan besili, azgn kpekleriyle, onlara yakla"mayn ocuklar, vururlar! Bir duvarn atla# dibinde bir kertenkele! Kat gitti! Kuyru # unu neye gre brakr kertenkele, biliyor musun o # lum, demi"ti Selhattin Bey, hangi ilkeye gre? Susar, korkarak bakardm: Yorgun, km", ypranm" baba. Dur, bir k#da yazaym vereyim, dedi ve Charles Danvin diye yazd verdi, hl saklyorum. Son gnlerinde bir ba"ka k#t vermi"ti: Bizde eksik ve fazla olanlarn listesi o#lum bu, sana yalnzca bunu brakyorum, belki bir gn anlarsn. K#d aldm, baktm: Eski yazym". !kiden kanlanan gzleri bana yakndan bakyordu; btn gn odasnda ansiklopedisine al"m"t, yorgundu. Ak"amlar iki ierdi, sonra, haftada bir, ok ier, aztrd; Bahenin bir yerinde, odasnda ya da deniz kysnda szp kalana kadar, bazan birka gn sarho" gezerdi. O gnlerde Bykhanm odasna, d"arya hi kmamacasna kapanrd. Kasaba gittim. Kalabalk var, gzel esmer kadn yok.

"Biraz bekleyeceksin Recep," dedi Mahmut. $i"eler yormu" beni, oturmak iyi geldi. Sonra, O'nu szd# yerde bulunca Bykhanm grp gene ba"lamasn diye ve so#ukta orada kalmasn diye korka korka gider uyandrrdm: Beyefendi, niye burada yatyorsunuz, ya#mur geliyor, "teceksiniz, gidin eve, odanza yatn, derdim. Homurdanr, sylenir, ihtiyar sesiyle kfrederdi: Lanet memleket! Lanet memleket! Hepsi bo"una! $u ciltleri bir bitirebilseydim, hi olmazsa "u risaleyi lstepan'a ok daha nceden yollasaydm; saat ka, btn bir millet uyuyor, btn Do#u uyuyor, hayr bo"una de#il, ama halim yok, ah istedi#im gibi bir kadnm olsayd, annen ne zaman ld Recep, o # lum! Sonunda kalkar, koluma girer, gtrrdm. Yolda mrldanr: Ne zaman uyanacaklar dersin? Aptal bir huzurla uyuyor sersemler: Yalanlarn ahmak huzuruna gmlm", dnyann kafalarndaki safsatalara ve ilkel hikyelere uygun oldu#una inanmann ilkel sevinciyle uyuyorlar. Elime sopa alp kafalarna vura vura uyandraca#m onlan! Budalalar, syrln bu yalanlardan, uyann da grn! Sonra, O, bana yaslanm", odasna karken biz, Bykhanm'n kaps usulca ierden alr yar karanlkta tiksinen ve merakl gzleri bir belirir gibi kaybolurdu. O zaman, aah, ahmak kadn, derdi, zavall ahmak korkak kadn, senden yalnzca ksindim, yatr beni yata#ma Recep, uyand#m zaman kahvem de hazr olsun, hemen al"maya ba"lamak istiyorum, acele etmem gerek, alfabeyi de#i"tirdiler, ansiklopedimin btn plan altst oldu, onbe" ylda yoluna koyamadm derdi ve sonra sylene sylene uyurdu. Nasl uyudu#una biraz bakar, odadan sessizce kardm. Dalm " m. Farkna vardm, kadnlardan birinin ocu#u bylenmi" gibi beni seyrediyor. Canm skld. Ba"ka "eyler d"neyim, dedim, ama dayanamadm, kalktm "i"elerimi aldm. "Ben sonra gelirim." ktm, bakkala gidiyorum. ocuk merak dayanlr gibi de#ildir. Kkken de kendim merak ederdim. Annem ev-

lenmeden ocuk sahibi oldu#u iin, diye d"ndydm, ama o sonrayd, babamn, baba olmad # n annem syledikten sonra. "Recep amca!" dedi biri. "Beni grmedin mi?" Hasan'm". "Vallahi grmedim," dedim. "Dalm " m. Ne i " in var senin burada?" "Hi," dedi. "Hadi, git evine de dersini al" Hasan," dedim. "Buralarda sen ne yapacaksn? Sana gre de#il buralar." "Niye de#ilmi"?" "Yanl" anlama yavrum," dedim. "Dersini al" diye diyorum." "Sabahlar al"amyorum amca," dedi. "ok scak. Ak"amlar al"yorum ben." "Ak"amlar da al", sabahlar da," dedim. "Okumak istiyorsun, de#il mi?" "Tabii istiyorum," dedi. "Sand#n gibi zor da de#il okumak. Ben iyi okuyaca#m." " ! n " allah!" dedim. "Hadi, " imdi git evine." "Faruk beyler geldi mi?" dedi. "Beyaz Anadol'u grdm de. Nasllar? Nilgn'le Metin de geldi mi?" "Geldiler," dedim. " ! yiler." "Selm syle Nilgn'le Metin'e," dedi. "Zaten demin grdm. Eskiden arkada"tk." "Sylerim," dedim. "Hadi git sen evine!" "$imdi gidiyorum," dedi. "Ama senden bir "ey isteyece#im Recep amca. Bana bir 50 lira verebilir misin? Defter alaca#m, defterler ok pahal." "Sigara m iiyorsun?" dedim. "Defterim bitti diyorum..." $i"eleri yere braktm, karp bir yirmi lira verdim. "Bu yetmez," dedi. "Hadi, hadi," dedim. "Bak kzyorum " imdi." "Peki," dedi. "Bir kur " unkalem alrm, ne yapaym." Tam

gidiyordu durdu, "Babama syleme olur mu?" dedi. "Bo" yere zlyor." "Yaa!" dedim. "zme baban." Gitti. $i"elerimi aldm, bakkal Nazmi'ye gittim. Kimsecikler yok, ama Nazmi me"gul. Bir deftere bir"eyler yazyordu. Sonra bakt, biraz konu " tuk. Onlar sordu. ! yiler dedim. Faruk Bey? ! ti # ini niye syleyeyim, zaten bilir, her ak"am gelip "i"e "i"e alyor. tekiler? Onlar da byd. Kz gryorum, dedi, neydi ad? Nilgn. Sabahlar gelip gazete alyor. Bym". Evet, bym". Asl teki byd, dedim. Evet, o, Metin. Onu da grm" ve onu nasl buldu#unu anlatt: !"te; konu"ma ve arkada"lk dedi#imiz "ey. Birbirimize bildi # imiz "eyleri anlatyoruz ve ho"uma gidiyor: Kelimeler, szlerdir hepsi, bilirim bo"tur, ama gene de aldanr keyiflenirim. Hepsini tartt, paketledi. Bir k#da yazver, dedim. Sonra evde deftere yazyorum ve ay sonlannda, k " lar iki ayda bir Faruk Beye gsteririm. !"te hesaplar Faruk Bey, derim, "u "u kadar, bu byle ediyor, bakn belki hesapta bir yanl" vardr. Bakmaz. Peki Recep, te"ekkr ederim der, bunlar evin masraf, bu da senin ayl # n oluyor, czdanndan deri kokan nemli buru " uk paralar uzatr. Alr, saymadan cebime koyarm, te"ekkr ederim ve hemen ba"ka bir "eyden szetmek isterim. Nazmi hesab bir k#da yazp verdi, dedim. Ben bakkaldan karken birden, "Rasim vard ya," dedi. "Balk Rasim." "Evet," dedi. "Dn lm " ." Bakyordu, bir "ey demedim. Parann stn, filemi, paketlerimi aldm. "Kalptenmi " ," dedi. "br #len, o # ullar gelince kaldracaklar." !"te byledir, kelimelerimizden ve szlerimizden tededir hepsi.

14
Gebze'ye geldi#imde saat dokuzbuukta, sokaklar snm", sabah serinli # inin izi kalmam " t. Hemen kaymakaml#a girdim, bir dileke yazp imzaladm. Bir memur da yazd#m okumadan numaralaynca, bir tarihinin benden 300 yl sonra, ykntlar arasndan, bu dilekeyi bulup anlamlandrmaya al"aca#n hayl ettim. Tarihilik matrak i". Matrak ama, sabr isteyen bir i" diye d " ndm. Bylece, sabnmla vnerek, al"mama gvenle ba"ladm. Dv"rken birbirlerini ldren iki dkkncnn hikyesi hemen ilgimi ekti. Namazlar klnp, oktan gmlen kavgaclarn yaknlar, mahkemede birbirlerini suluyorlard. ! kisinin, baklarla ar"nn ortasnda nasl birbirlerine girdikleri tanklar tarafndan ayrntlaryla anlatlyordu 17 Cemaziylevvel 998. Bu sabah, hicri tarihleri mildi tarihe evirme klavuzunu yanma ald#m iin, ap baktm. 24 Mart 1590! Demek k"a rastlyormu" olay. Oysa yazarken hep gzmn nnde ate"li ve scak bir yaz gn canlanyordu. Belki de gne"li bir mart gnyd. Sonra alt bin akeye satn alnp, aya#nda yaras bulundu # u anla"lan bir arap klenin; satcya geri verilmesi iin alcnn at# davann tutana#n okudum. Satcnn szlerine nasl kand # m, klenin yarasnn ne kadar derin oldu # unu alc belli ki, fkeli fkeli yazdrm " t. Sonra, glenen ve lstanbrl'un u#ra"t# bir toprak sahibine ili " kin yazlanlar okudum. Mahkeme kaytlarnn bir ba"ka yerinden de, ayn adamn yirmi yl nce iskelede bekilik yaparken yolsuzluk yznden mahkemelik oldu # u anla"lyordu. Fermanlardan, Budak adl bu adamn, Gebze'de evirdi#i

dolaplarn neler oldu # unu kartmak iin u#ra"tm. Sanki vebann de # il, artk onun izini sryordum. Bir keresinde olmayan bir topra# deftere yazdrp var gsterdi#ini, bu topra#n vergisini iki yl cebinden dedikten sonra bir ba# ile de#i"tirdi#ini, olmayan topra#n yeni sahibinin ba"na bir orap rp i"in iinden syrld#n galiba anladm. Ya da benim aklmdan Budak'a yak " trd # m bu hikye, mahkeme kaytlarna gre rtlemiyordu. Kaytlarn kimi yerini do#rulad # bu hikyeyi uydurmak iin iyice ter dktm. Hikyemin ba"ka kaytlarca da do # ruland # n grnce ok sevindim. Budak, ba#dan elde etti # i zmle bir ba"kasnn ahrnda "arapl#a ve el altndan "arap ticaretine de ba"lam". Ticarette kulland # baz adamlarn mahkemede kendisini sulamalar zerine onlara, onlardan daha "iddetle saldrd#n keyifle okudum. Sonra Gebze'de kk bir cami yaptrd # n #rendim. Derken, Gebze'nin nllerinden szeden o kitapta, tarih # retmeninin, bu adama ve o camiye birka sayfa ayrd#n hatrlayp "a"rdm. Onun aklndaki Budak'la, benim aklmdaki bamba"kayd: O kitapta lise tarih kitaplarna resmi konacak, saygde#er, oturakl bir Osmanl vard. Benim Budak'm ise kurnaz ve becerikli bir dzenbazd. Budak'a ili " kin kaytlarla eli"meyecek, yeni ve daha zengin bir hikye acaba uydurabilir miyim diyordum ki, Rza #le paydosunun ba"lad#n haber verdi. D"ar ktm, yeni caddenin sca#ndan kamak iin itlenbikli geitten eski ar"ya getim. Yukarya, taa camiye kadar yrdm. ok scakt, avluda kimsecikler yoktu, az tedeki kaportacdan eki sesleri geliyordu. Dndm, canm hemen yemek yemek istemedi#i iin kahveye yrdm. Bir ara soka#n nnden geerken ocuklardan biri, arkamdan ""i"ko" diye ba#rd. tekiler glyorlar m, diye dnp bakmadm. Gittim kahveye oturdum. ay istedim, sigara yaktm, tarihilik nasl bir i"tir, diye d"nmeye ba"ladm. Yazlar yazp, birtakm olaylar hikye etmekten ba"ka bir i" olmalyd. Belki "yle: Bir y # n olayn

nedenini aryorduk, sonra o olaylar ba"ka olaylarla aklyorduk, o ba"ka olaylar da ba"ka olaylarla aklamaya mrmz yetmiyordu. Biz i"i bir yerde brakmak zorunda kalyor, ba"kalar bizim brakt # mz yerden i"i srdryorlar, ama i"e ba"larken, nce, bizim olaylar yanl" olaylarla aklad# mz sylyorlard. Benden ncekilerin kitaplarndan szederken, doktoram ve doentlik tezimde, ben de ayn "eyi yapm"tm. Hakl oldu#uma da inanyorum. Herkes, hikyenin ba"ka trl oldu # unu, ya da ba"ka bir hikyeyle aklanmas gerekti#ini syleyip duruyor. Bu ba"ka ve yeni hikyeyi de daha nceden biliyorlar. Yaptklar tek "ey gidip onu ar"ivlerden arayp bulmak. Bylece dipnotlar ve belge numaralaryla ssledi#imiz hikyelerimizi gsteri"li yazlarla, tantanal toplantlarla, birbirimize gsteriyor, hik-yelerimizi kar " lkl savunup, kendi hikyelerimizin daha iyi oldu # unu tekileri rterek kantlamaya al"yoruz. Canm skld. aym hl getirmeyen o#lana k " tm. Sonra da kendimi avutmak iin "yle d " ndm: bo"una dertleniyorsun; tarihinin yaptklarna ili " kin bu d " ndklerin de bir hikyeden ba"ka bir "ey de#il. Bir ba"kas tarihilerin bamba"ka "eyler yaptklarn rahatlkla syleyebilir. Sylyorlar da zaten: Gemi"i ara"trarak bugn ne yapmamz gerekti#ini buldu#umuzu sylyorlar, ideoloji retip insanlara dnyaya ve kendilerine ili " kin do#ru yanl" bir d"nce verdi # imizi sylyorlar. !nsanlar oyalad # mz, e#lendirdi # imizi sylemeleri de gerekir diye d " ndm. Tarihin en arpc yannn bu e#lence oldu#una inanrm. Ama meslekta"larm kravatl a # rba " llklarn zedelememek iin bu e#lencenin stn rter kendilerini ocuklarndan ayrmak isterler. Sonunda aym gelince "ekerleri iine attm, nasl eridiklerine baktm. Bir sigara daha itikten sonra lokantaya gittim. ! ki yl nce de #leleri bu lokantada yerdim; sessiz, scak, sevimli bir yerdir. Bu#ulu lk bir camn arkasndaki tepsilerde dizilmi " oturtma, musakka, sarma, trl ve ba"ka patlcan

yemekleri ayn koyuluktaki bir ya#n iinde bekliyorlar. Srtlan bu ya#n d"na km " bir y # n yar baygn kfte de, yaz sca#nda amura girmi" mandalan hatrlatyor. !"tahm ald. Bir patlcan musakka, bir pilav ve bir tabak trl isteyip oturdum. Aya# orapl ve tokyolu garson sorunca bir de bira iece#imi syledim. Tadn kara kara, ekme#imi ya#a banarak yeme#imi keyifle yedim, biram itim. Sonra birden kanm d"nece#im tuttu ve hznlendim. Karmn yeni kocasndan bir ocu#u olaca#n d"nmek canm skyor. Byle olaca#n biliyordum, seziyordum, ama gene de bunu kesinlikle bilip #renmek ho"uma hi gitmiyor. Evlendi#imizin ilk aylarnda ocu#umuz olmasn diye dikkat ederdik. Selma il ve aygtlara kar" oldu #u iin her "eyin tadn karacak kadar dikkat ederdik buna. Sonra, zamanla bu dikkatimiz da # ld. Bir yl sonra bir kere ocuklardan sz etmi", artk ocu#umuz olsun diye konu"mu"tuk. Bu sefer ocuk olsun diye dikkat etmeye ba"ladk, ama bir trl olmuyordu. Sonra, bir gn Selma gelip bana, artk doktora gitmemiz gerekti#ini syledi, beni cesaretlendirmek iin de nce kendisinin gidece#ini syledi. Ben ona kar" ktm, doktor denen o hayvanlar byle "eylere kan"trmayaca#m syledim. Selma doktora gitti mi, gitmedi mi, bilmiyorum. Belki benden gizli gitmi " tir, ama bunu da fazla d " nmedim, nk az sonra ayrldk. Garson bo" tabaklan ald, gtrd. Tatl ne var diye sordum, kadayf varm", getirdi. Bir de bira istedim, kadayfla iyi gider, de#il mi, dedim garsona, gldm. O glmedi, ben de oturdum d " ndm. Bu sefer de babamla annem aklma geldi. Dogu'da Kemah'taydk. Daha ne Nilgn vard ne Metin. Annem sa#lklyd, ev i " lerini kendi grebiliyordu. ! ki katl ta" bir evde oturuyorduk; merdivenleri buz gibi olurdu, geceleri odamdan kmaya korkardm, karnm ackt#nda kalkp tek ba"ma a"a# mutfa#a inmeye ekinir, oburlu # umun cezasn mutfaktaki yiyecekleri uykusuzlukla d"leyerek ekerdim. Ta"

evin bir de kk balkonu vard; bulutsuz so#uk k" gecelerinde oradan da#lar arasnda kalan bembeyaz bir ova gzkrd. So#uklar artnca kurt ulumalar duyardk, kurtlarn gece kasabaya inece#ini sylerler, canavarlarn alktan kaplan aldklarn anlatrlard. Kap alarsa, kim o, demeden amayn derlerdi. Bir gece yle oldu, babam kapy elinde tabancayla at. Baharda da, bir keresinde, elinde tabanca, civcivlere dadanan tilkinin pe"inden gitmi " ti. Ama tilkiyi de#il, hep kard # tkrty farkederdik. Annem kartallarn da tilkiler gibi civciv ald#n sylemi"ti. Sonra birden, hi yle bir kartal grmedim, diye d " ndm ve dertlendim. Az sonra, ar"ive dn" vaktimin oktan gelmi" oldu # unu anlayp kalktm. Kfl k#tlann arasna girip yeniden e"elenmeye ba"laynca ne"elendim. Geli"igzel okumaya ba"ladm. Borca giren Yusuf'un, borcunu dedikten sonra rehin brakt # merkebi geri ald # n, ama dn" yolunda merkebin sa# arka aya#nn aksad#n grnce "ikyeti oldu#unu, bylece Hseyin'le davalk olduklarn okuyunca glmem tuttu. "i"e bira iti # im, akrkeyif oldu#um iin gld#m biliyordum, ama ayn "eyi bir daha okuyunca gene gldm. Sonra, daha nceden, okuyup okumad#ma aldr" etmeden, elime ne geerse okudum. Deftere de bir "ey yazmyordum. Bir k#ttan tekine, bir sayfadan berikine geerek keyifle okuyor, glyordum. Biraz sonra heyecanlanr gibi oldum: Bu iyice getikten sonra sevdi # im bir mzik parasn dinlemeye benziyordu. Bir yandan, kendime, hayatma ili " kin karmakar"k "eyler d"nyor, bir yandan da dikkatimi nmden akp giden teki hikyelere vermeye al"yordum. Bir de#irmenin geliri zerine vakf yneticisiyle, de#irmenci anla"mazl#a d"m"ler, mahkemeye gelip de#irmenin girdisine ktsna ili " kin bir y # n rakam saym"lard. Kad ktibi de, benim defterime yazd#m gibi, bu saylar uslu uslu yazm"t. De#irmenin aylk, mevsimlik, gelirini, #tt# bu#dayn, arpann miktanm, nceki yllann kazancn gsteren bu saylarla bir sayfay doldurunca elimdeki listeye ocuksu bir keyifle baktm ve heyecanlandm.

Sonra inanla gene okudum: Bu#day ykl bir gemi en son Karamrsel iskelesine u#radktan sonra yok olmu". !stanbul'a -varmad# gibi, kp bir haber vereni de olmam". Geminin, Tuzla'da bir yerde, o kayalklarda, ykyle birlikte batt#na ve iindekilerin yzme bilmedi#ine karar verdim. Sonra Dursun o#lu Abdullah'n boyac Kadri ve Mehmet'e boyasnlar diye verdi#i drt astar geri istedi#ine ili " kin dava tutana#n okudum, ama yazmadm. Abdullah'n astarlar niye geri istedi#ini anlayamadm. Tur"ucu ! brahim Sofu, 19 $aban 991 (7 Eyll 1583) tarihinde, Gebze'de, hyar tur"usunu bir akeye satm", "ikyet etmi"ler, mahkemede zabt tutulmu " . Bu olaydan gn sonra da Kasap Mahmut tarafndan satlan 13 akelik s#r etinin, 140 dirhem eksik bulundu # u gene tutanaklara gemi", ben de defterime geirdim. Sonra bu defteri bulup okurlarsa fakltedekilerin ne d"neceklerini merak ettim. Bunlarn hepsini benim uydurdu # umu syleyemeyeceklerine gre, tel"lanrlard. Bir iyi hikye de bulabilsem, o zaman tam "a"rrlard. $arap ticareti yapan, sonra dolaplar evirerek ykselen "u benim Budak, aslnda, byle bir hikye iin biilmi " kaftan. Dipnotlar ve belge numaralaryla allayp pullayaca#m byle bir hikye iin etkili bir ad aramaya ba"ladm: Ayanlk Dzeninin bir Prototipi: Gebzeli Koca Budak! Fena de # il! Yalnz Budak de # il, Budak Pa"a olsayd belki daha iyi olacakt. Acaba sonradan pa"a olmu" muydu? Belki de nasl pa"a oldu # unu anlatan bir yaz yazardm, yaznn ba"nda da 16. yzyln ilk eyre#inin bir genel grn"n izerdim. Ama makalenin skc ayrntlarn d"nnce keyfim kat, sonra bir ara a#layaca#m sandm. Biradandr diyece#im, ama artk etkisi kalmam"tr. Ne yapaym, okuyorum. Haydutlu#a ba"layan Tahir adl, Mehmet o # lu, Sipahi'nin yakalanmas iin yollanan emri okuyorum. Ethem Pa"a haslarndan olan ba#n evre kylerden gelenlerin hayvanlar tarafndan i#nettirilmemesine ili " kin ve vebadan ld # sanlrken karsnn babas tarafndan dayakla ldrld #

ileri srlen Nurettin hakknda gere#inin yaplmasna ili " kin emirleri okuyorum, ama yazmyorum. Sonra ar" pazar fiyatlarn gsteren bir uzun listeyi daha oldu #u gibi defterime geirdim. Sonra mer o#lu Pir Ahmet'in, Hamamc Mehmet'e olan borcunu sekiz gne kadar deyece#ini vekil $eyh Fethullah kar"snda taahht eyledi#ini okudum. Sonra Musa o#lu Hzr'n a#znn "arap koktu # una ili " kin tutulan kayd okudum. Sonra, glmek istedim, ama bunun iin biraz daha bira imi" olmak gerekiyordu. Uzun bir sre hibir "ey d"nmeden ve yazmadan ciddi ciddi mahkeme zabtlarn okudum, ho"uma giden "ey, hibir "ey aramad#ma artk inanmama ra#men, bir "ey aryormu", bir iz zerindeymi"im gibi tetikte durarak okumamd. Sonunda gzlerim yorulunca durdum ve gne" vuran bodrum penceresine baktm. D"nceler ve grntler oradan buradan kar"ma kp duruyordu: Niye tarihi oldum ben? Onyedi ya"mdayken bir ara meraklanm" tim, hepsi o kadar. Baharda annem lm" , arkasndan da babam, emeklili#ini beklemeden kaymakamlktan ayrlm " , Cennethisar'a yerle"mi"ti. Ben de, o yaz, Cennethisar'da babamn kitaplarn kar"trarak, bahelerde, deniz kysnda gezerken okuduklarm d"nerek geirmi"tim. Soranlara doktor olaca#m sylyordum, evet, dedem de doktordu. Derken, sonbaharda gittim tarihe yazldm. Tarihi benim gibi isteyerek meslek seen ka ki " i var? Birden fkelendim: Selma, budalalklarmla gururlanma hastal#nn benim ki " ili # imin ayrlmaz bir paras oldu # unu sylerdi. Ama o tarihi olmamdan ho " lanrd. Babam galiba ho"lanmam", tarihe yazld # m #renince imi " ti. Ama belki de o yzden imemi " ti, nk nasl olsa iiyordu. Babaanne de imesin diye babam azarlyordu. Babaanneyi d"nnce, evi ve Nilgn' d " ndm ve saate baktm: Be"e geliyor. Birann etkisini artk hi duymuyorum. Biraz sonra artk okumann da keyfi kalmaynca Rza'y beklemeden kalktm, arabaya binip eve dndm. Yolda, kmesin orada oturup kitap

okuyan Nilgn'le ahbaplk ederim, diye d " ndm. Nilgn yz vermezse, ba"ucumdaki Evliya elebi'yi aar okurum, unuturum, sonra ierim, sonra ak"am yeme#i vakti gelir, yer, gene ierim.

15
Karpuzun son lokmasn da a#zma tk " trp hemen sofradan kalktm. "Yeme#ini bitirmeden nereye gidiyor " imdi bu?" dedi Babaanne. "Merak etmeyin Babaanne," dedi Nilgn. "Metin yeme#ini bitirdi." "Arabay al istiyorsan," dedi Faruk. "Gerekirse gelir, alrm," dedim. "Benim dknt Anadol burada ok "ey kayor demi " tin, de#il mi?" Nilgn bir kahkaha att. Ben bir "ey demedim. Yukar ktm, iinde, yaz sca#nda bir ay al"arak kazand#m ondrt bin lira oldu# u iin bana bir stnlk ve gven duygusu veren czdanm, anahtarm aldm, ok sevdi#im Amerikan mokasenlerime son bir cila vurdum ve eni"temin Londra'dan getirip hediye ederken nasl satn ald#n uzun uzun anlatt# ye"il kaza# omuzuma atp a"a# indim. Mutfak kapsndan karken Recep'i grdm. "Patlcanlarnz yemeden nereye kk bey?" "Hepsini yedim, karpuzumu bile." "Ma"allah!" Yrdm, d"ndm: Bahe kapsndan kyorum ve hl Nilgn'le Faruk'un gl " tklerini i " itiyorum. Btn gece yapacaklar budur i"te: Biri brne her "eyi gln bulmas iin anak tutacak ve biraz sonra da br ona ba"ka bir "eyi gln bulmas iin yardmc olacak ve bylece lmbann soluk "# altnda saatlerce oturup btn dnyann kendilerinden

haksz, ahmak ve sama oldu#una karar vererek kendi samalklarn unutacaklar ve bu srada Faruk da bir kk "i"e raky bitirmi " olur ve Nilgn hl yatmam"sa belki Faruk ona kard# karsn da anlatr ve herhalde bu gecenin sonunda geri dnd#mde ben gene Faruk'u masa ba"nda szm" bulurum ve byle bir herif de rk arabasn bana her veri"inde beni i#neleme hakkn kendisinde nasl buluyor diye "a"arm. Madem o kadar akll ve zekisin, o gzel, akl ba"nda karn niye kardn? Satsan en azndan 5 milyon edecek bir arsann zerinde oturuyorlar, ama yemeklerini yedikleri tabaklarn kenarlar krktr, atal baklar birbirini tutmaz, tuzluk diye ccenin pasl iviyle kapa#n deldi#i eski bir il "i"esini kullanrlar ve doksan ya"ndaki zavall Babaanne'nin her yere dke dke yemesine, hibir "ey demeden katlanrlar. Yrye yrye Ceylan'lara gelmi"im. Onun annesi ile babas da teki azgeli"mi" zenginler ve ba"ka hibir e#lenceleri olmayan zavall fakirler gibi televizyon seyrediyordu. Azgeli"mi" ahmak zenginler e#lenmesini bilmezler! Kyya indim, herkes gelmi"ti, bir tek sabahtan ak"ama kadar hortumun ucuna kelepelenmi" gibi baheyi sulayan bahvan eksikti. Oturdum, dinledim: "Ne yapyoruz " imdi ocuklar?" "Birazdan annem babam yatnca video seyrederiz." "Yok yahu, btn ak"am buraya m tklaca#z." "Ben dansetmek istiyorum," dedi Glnur, hayali bir mzi#e uyarak biraz kprdand. "Biz poker oynayaca#z," dedi Fikret. "Ben oynamam." "amlca'ya ay imeye gidelim." "Elli kilometre!" "Ben de dansetmek istiyorum," dedi Zeynep. "Trk filmine gidip grgr geelim." "Hadi, sylesenize bir yere gidelim." Uzaktaki adann fenerinin yanp sndke durgun denize nasl yansd#n seyrediyordum ben ve havada asl kalm"

hanmeli ve kz ve parfm kokusunu koklayarak d " nyordum. Ceylan' sevdi#imi d " ndm; ama zmleyemedi#im bir duygu onu benden uzakla"trmaktayd da: Sabahlara kadar yata#mda d"nd#m gibi, ona kendimi anlatmam gerekti # ini biliyordum, ama d"ndke bu anlatlacak 'ben'in sanki hi olmad# aklma geliyordu. Ben dedi#im "ey kutular iinde kutular gibiydi: Kendimde hep bir ba"ka "ey vard sanki; o "eylerden sonra asl kendimi bulup ortaya koyabilecektim belki, ama her kutunun iinden Ceylan'a oldu# u gibi gsterebilece#im gerek ve zgn bir Metin de#il, onu gizleyen bir ba"ka kutu kyordu. $yle d " ndm; A"k ikiyzll#e srklyor insan, oysa "k oldu#uma inand # m iin, ben, bu srekli ikiyzllk duygusundan kurtulaca#m sanm"tm. Ah, bir bitse bu bekleyi"! Ama neyi bekledi#imi bilmedi # imi de biliyordum. Kendimi yat"trmak iin stnlklerimi hatrlayp teker teker saydm, ama bu da avutmad beni. Sonra, bir karara varan tekilerle birlikte yrdm. Arabalara bindik, grltyle otelin diskote#ine gittik. Birka aptal turistten ba"ka kimse yoktu. Koskoca dnyada tatil iin gele gele bu uyu"uk ve ruhsuz yere gelen turistlerle alay ettiler. "Geri zekl Alman hanzolar!" "E#lenmek istiyorum ocuklar, ne yapalm?" Sonra biraz dansettiler ve ben de Ceylan'la ettim, ama hibir "ey olmad. Bana 27x13 ve 79x81'i sordu ve syledim ve nemsemeden gld ve sonra hzl mzik ba"laynca sklyorum dedi ve gitti, oturdu. Ben yukar ktm, sessiz, hall koridorlardan geerek "a"lacak kadar temiz helaya gittim ve aynada kendimi grnce, btn hepsi, Allah kahretsin bir kz sevdi#ime inand # m iin, diye d " ndm ve kendimden i # rendim. Einstein herhalde onsekiz ya"ndayken byle de#ildi. Baba Rockefeller de herhalde byle de#ildi benim ya"mdayken. Sonra uzun bir zenginlik hayaline daldm: En sonunda Amerika'da kazand#m paralarmla Trkiye'de bir gazete satn alyorum, ama bizim ahmak zenginler gibi ba-

Umuyorum onu; gazete sahipli#ini de kvryor, Yurtta" Kane gibi bir hayat sryordum, yalnz ya"ayan bir efsane adamdm, ama Allah kahretsin, Fenerbahe kulb ba"kan olmak da vard aklmda. Sonra, zengin olunca, btn bu baya#lklar ve baya# hayalleri unutaca#m d " ndm ve zenginlerden nefret ettim, ama Ceylan aklm kar"trd. Sonra, dansederken elini koydu#u yeri, gmle#imin zerini kokladm ve heladan ktm. Merdivende onlara rastladm. Ba"ka yere gidiyormu"uz, arabalara bindik. Fikret'in Alfa-Romeo'sunun bir pilot kabinini andran n ksmnda d#meler, ibreler, i"aretler, gstergeler, yanp snen renkli lmbalar var. Dalgn dalgn baktm biraz. IstanbulAnkara yoluna kmadan nce Turgaylar'n arabas sk " trd bizi. Sonra araba, Gztepe kav"a#na kadar yar" etmeye karar verdiler. Kamyonlarn, otobslerin yanndan, yaya kprlerinin altndan, benzin istasyonlarnn, fabrikalarn, kenarlarda durup bakanlarn, kahvelerin, balkon keyfi yapanlarn, tamircilerin, grevcilerin, karpuzcularn ve bfelerle lokantalarn arasndan yar"arak geip gittik. Fikret srekli kornaya basyordu, arada bir heyecanlanp ba#r"yorlar, gl"yorlard. Bir kav"akta krmz "k yannca Fikret, frene basmad, yan yola dald, btn hzyla bir Anadol'un stne do#ru gitti, Anadol, son anda kendini yolun kenarna atnca kazadan kurtulduk. "d bokuna kar " t herifin, dudaklar uuklad!" "Getik onlar," diye ba#rd Ceylan. "Hepsini getik, gazla Fikret!" "ocuklar, ben lmek de#il, e#lenmek istiyorum," dedi Zeynep. "Evlenmek mi istiyorsun?" "Buna Alfa-Romeo derler. Hakkn vermeyi bilmek gerek!" "Hell olsun a#bi, daha da bastr, hibir "eyi takmyorum artk ben." "Anadol zavalllarn arabasdr!"

"Bakalm sonunda ne olacak diye d " nyordum, ama bir "ey olmad. Yans biz kazandk, sonra Suadiye'ye saptk, Ba#dat Caddesi'ne ktk. !#renli#ini gizlemedi#i, sahtecili#ini aka ortaya koydu#u iin bu caddeyi ok severim. Hayatn srekli bir ikiyzllkten ba"ka bir "ey olmad # n sylemek ister gibidir bu cadde: Sanki her "eyin zerinde sahte oldu#u aka yazar! !#ren apartman mermerleri! !#ren pleksiglas panolar! Tavanlardan sarkan i#ren avizeler! ! yi aydnlatlm " i#ren pastaneler! Kendini gizlemeyen btn i#renlikleri seviyorum. Ben de sahteyim, ne mutlu, hepimiz sahteyiz! Birini gzel bulurum da iim burkulur diye caddede yryen kzlara bakmadm. Bir Mercedes'im olsayd kaldrmlarda kepeye kar bu kzlardan birini mutlaka yakalardm. Seni seviyorum ben Ceylan, hayat bile bazan seviyorum! Arabalar parkettik, bir diskote#e girdik. Kapsnda yle demiyor, kulp diyor, ama karp 250 liray veren herkes girebilir. Demi" Roussos sylyordu ve Ceylanla dans ettik, ama pek bir "ey konu"madk ve olmad! Sklyormu " , ok dalgnm" ve ok hznlym" ve aklnda benden ba"ka bir"eyler varm" gibi gzleriyle grlmeyen bir uzak ufuk izgisine dalgn dalgn bakt ve o zaman, nedense, ben ona acdm ve onu ok sevebilece#im aklma geldi. "Ne d"nyorsun?" dedim. "Ha? Ben mi? Hi!" Bir sre daha dans ettik. Aramzda gizlenmesi gereken bir kopukluk vard da sanki birbirimize sarlarak bunu rtbas etmek istiyorduk. Ama btn bu d"ncelerin birer kuruntu oldu#unu da seziyordum. Biraz sonra, hznl olmak yerine yalnzca a#lamakl olabilen mzik bitti, hzl bir mzik ba"lad ve pisti e#lenme hrsyla yanp tutu"an hareketli bir kalabalk doldurdu. Ceylan onlar arasnda kald, ben oturdum, zerlerine renkli "klar dklrken hzla dans edenleri seyrederek d " ndm: Dizlerini bkerek titriyorlar ve aptal tavuklar gibi kafalanm sallyorlar! Ahmaklar! Btn bunlan, zevk aldklan iin de#il,

ba"kalar yle yapyor diye yaptklarna yemin ederim! Dans ederken, acaba, ben "imdi dans ediyorum, diye d"nyorlar mdr? nk tuhaf hareketler, mzi # i hi duymasan daha da tuhaf! Ben dans ederken yapt # m "eyin sama oldu # unu d"nrm ve byle d"nd#m iin sklan canm bu kza kendimi sevdirmek iin ne yazk ki bu tuhaf hareketleri yapmak gerek, diyerek yat " trrm ve bylece bilincim bu aptallara katlm" gibi d"nr, ama katlmaz ve sonu olarak hem ba"kalar gibi, hem de kendim gibi olabilmeyi ba"arrm ki bunu ba"aran insan ok azdr! Sevindim! Biraz sonra, burada tek ba"ma oturarak d"nceli, dalgn delikanly oynad # m sylemesinler diye, gittim ben de o salak dansa katldm. Neyse ok terlememe gerek kalmad. Az sonra dnp oturduk ve gene hemen ba"ladlar, ok scak, ok kalabalk, ok terledim, ok skldm, ok e#lendim, ok iyi, ok kt diye ama mzik ok grltl oldu # u iin konu"maktan da bezdiler. Harcadklar solu#un syledikleri sze de#meyece#ini ge anlyorlar. Sonra, burann havasnda da i" yok dediler, hadi skldm gidelim, haydi bir yere gidelim, haydi! Kalktk. Paralar Fikret verdi. Vedat'la ben bl"mek, ya da kendi paylarmza d"eni vermek ister gibi yaptk, ama bekledi#imiz gibi Fikret parann szn bile ettirmedi. Bu srada, tekilerin, Turgay'n BMWsinin camna vurduklarn, gldklerini grdm, gittim baktm: Hlya ile Turan birbirlerine sarlp arabann arkasnda uyumu"lar! Zeynep, kendi duydu # u bir sevginin gcyle heyecanlanyormu" gibi mutluluk ve hayranlkla bir kahkaha att. "Zaten arabadan hi inmemi " lerdi k i ! " dedi sonra. Benim ya"mda bir erkekle kzn 'gerek "klar' gibi birbirlerine sarlp uyuyabileceklerini d " ndm. Arabalara binip gitik. Ankara yoluna karken k"edeki karpuzcuda Turgaylar'n arabas durdu. Turgay kt, aygaz lmbasnn altnda karpuzcuyla bir"eyler konu " tu. Karpuzcu bekleyen arabaya dnp bakyordu. Az sonra Turgay geldi,

arabann penceresinden Fikret'e seslendi: "Vermiyor, yok diyor." "Kabahat bizde," dedi Fikret. "Kalabalk geldik." "Yok muymu"?" dedi Glnur. "Ne yapaca#m "imdi?" " ! ki imeye razysanz, bir yerden alrz." "Olmaz, iki istemiyorum. Bir eczaneye gidelim." "Ne alacaksn eczaneden?" "tekiler ne diyor?" diye sordu Fikret. Turgay br arabaya gitti. Az sonra geldi. " ! ki alalm diyorlar." Tam gidecekken durdu. "Banketleri hl doldurmam"lar!" dedi. "Peki," dedi Fikret. "Anladm!" Yola ktk. Maltepe'ye gelmeden Alman plakal bir arabay be#endiler, st bavullarla doluydu ve k km " t. "Hem de Mercedes!" diye ba # rd Fikret. "Haydi ocuklar!" ! yotlu lmbalaryla Turgaylar'n arabasna bir i"aret yollad, sonra kendi arabasn yava"latp biraz geride kald. Seyrettik: Turgay'n BMVVsi nce Mercedes'i sollad, ama sonra sollayan bir araba gibi gazlayp gidece#ine, hafife sa#a krp Mercedes'i yolun kenarna do#ru sk " trd, Mercedes, kornasn ala ala biraz yalpalad, sonra Turgay'n BMWsine arpmamak iin, ister istemez, tek tekerle#ini alak bankete d " rd. Herkes gld. Ko"an, zavall bir topal kpe#e benzettiler onu. Sonra Turgay'n BMVVsi gazlayp gitti. Mercedes de kendini kurtarnca: "Haydi, sra senin Fikret!" "Daha de#il. Biraz kendine gelsin." Mercedes'te tek ki " i vard: Almanya'dan dnen bir i"i diye d " ndm ve daha d"nmek istemedim. "Sakn o yana bakmayn ocuklar!" dedi Fikret. O da Turgay'n yapt # gibi nce Mercedes'i sollad, sonra hafif hafif sa#a krd. Mercedes lgn gibi korna almaya ba"laynca kzlar kkrdadlar, ama galiba korktular da biraz. Fikret daha da sa#a krnca Almanyacnn tekerle#i gene

bankete d"t ve gene topallamaya ba"laynca kahkahadan patlyorlard. "Herifin suratn grebildiniz mi?" Gazlayp gittik. Biraz sonra, Vedat'n arabas da ayn "eyi ba"aryla yapt galiba, nk Mercedes'in fkeyle haykran umutsuz kornasn i " ittik. Sonra bir benzincide bulu " tuk. I"klar sndrdler, gizlendiler, Almanyacnn Mercedes'inin nmzden a#r a#r geip gidi"ine tepinerek gldler. "Yazk ama adama acdm," dedi Zeynep. Sonra olup biteni birbirlerine heyecan ve ne"eyle anlattlar, bir daha anlattlar, bir daha anlatyorlard ben skldm. Gittim oradaki bfeye, bir "i"e "arap istedim, atrdm. "Sen ! stanbullu musun?" dedi bfeci. Bfenin ierisi bir kuyumcunun vitrini gibi aydnlkt. Nedense, orada biraz durup oturmak, bfenin kk radyosundaki alaturka kadn dinlemek, unutmak istedim. !imden a"ka, ktl # e, sevgiye ve ba"arya ili " kin kar " k, karmakar"k d"nceler geiyordu. "Evet, ! stanbulluyum." "Nereye gidiyorsunuz byle?" "Geziyoruz i " te!" Bfeci anlay"l, uykulu, yorgun ba"n sallad. "Haa! Kzlarla..." Bir"eyler syleyecektim, sanki bunlar nemli "eylerdi ve o da syleyeyim diye a#rdan alm" bekliyordu, ama arabalarnn kornalarn almaya ba"ladlar. Ko " tum, bindim. Neredesin yahu, diyorlard, senin yznden yeti"emeyece#iz. Oysa, ben artk bitti sanyordum; bitmemi". Hzla gittik ve Pendik'ten sonra yeniden grdk onu, yorgun bir kamyon gibi a#r a#r yoku"u kyordu. Bu sefer, nce Turgay soldan sokuldu ve Mercedes'i sa#na iterken, Vedat sa#na, hemen sonra, biz de, arkasna girdik, tamponuna de#ecek kadar yakla"tk. Bylece, onu, ancak bizden hzl giderken iinden kabilece#i bir atala sk"trdk. Az sonra, hzlanp kurtulmak istedi, ama kopamad bizden. Kornalar sonuna kadar basarak,

iyot lmbalarn ensesine dayayarak srklyorduk onu. Sonra pencereleri ve mzi#i de sonuna kadar atlar, kollarn uzatp arabalarn kaplarna vurdular, ba#rdlar, pencereden sarkp "arklar sylediler. Aramza sk"p kalm" "a"kn Mercedes de bizimle birlikte tel"la kornasn ttrd # iin daha da artan bu u # ultunun iinde evler, mahalleler, fabrikalar arasndan byle deli gibi ne kadar gittik bilmiyorum. Sonunda, Almanyac hz kesmeyi akl edince arkamzda otobsler ve kamyonlar birikmeye ba"lad da onu son bir kere selmlayp brakmak zorunda kaldk. Geerken dndm, i " inin uzak " klar iinde glgelenen yzne baktm: Bizi artk hi grmyormu" gibiydi. Hayatn, anlarn ve gelece#ini unutturduk ona. D " nmedim, "arap itim. Cennethisar sapa#ndan durmadan getik. Sonra iinde gln ve ihtiyar bir kar kocann oturdu # u bir Anadol'u sk"trmaya karar verdiler, ama az sonra caydlar. Benzinciden sonraki randevuevlerinin nnden geerken Fikret kornaya bast, lmbalar yakp sndrd, ama kimse bir "ey sormad. Biraz daha gittikten sonra, "Bakn ne yapaca#m ben!" dedi Ceylan. Dnp arkama baknca Ceylan'n plak bacaklarn arabann arka penceresinden d"ar kartt # n grdm. Uzun ve yank bacaklarn, arkadan gelen arabalarn " klar altnda, tpk zerine sahne " klar d"m", dikkatli, d"nceli, profesyonel bacaklar gibi ve bo"lukta umutsuzca bir"eyler aranr gibi de, a#r a#r kprdand # n grdm. Ayaklar plakt, bembeyazd ve rzgra kar" koymak iin a"a# yukar kk kk oynuyorlard. Sonra Glnur, Ceylan' omuzlarndan tuttu, ieri ekti. "Sarho" oldun sen!" "Sarho" filan de # ilim," dedi Ceylan. Ne"eyle bir kahkaha att. "Ne kadar itim k i ! ok e # leniyorum. Ne gzel her "ey!" Sonra hepimiz sustuk. !stanbul'dan Ankara'ya a#rba"l bir
138

greve yeti"iyormu"uz gibi, sefil tatil kasabalar, fabrikalar ve zeytin ve kiraz baheleri arasndan, hibir "ey konu"madan ve hl alan mzi # i sanki hi duymadan ve kamyonlar ve otobsleri getike kornalarmz bombo" ve duygusuzca ttre ttre gittik, uzun uzun gittik. Ben Ceylan' d"ndm, srf yle yapt # iin onu hayatmn sonuna kadar sevebilece#imi d " ndm. Hereke'yi getikten sonra bir benzincide durduk, arabalardan indik. Bfeden kt "araplar ve sandviler aldk. Bir otobsten inen yorgun ve rkek yolcular arasna kar"arak ellerimizdekileri yedik. Ceylan'n yol kenarna gitti # ini ve akar suya bakarak karn doyuranlar gibi, gelip geen aralara dalgn dalgn bakarak sandvi yedi # ini grdm ve onu seyrederek kendi gelece#imi d " ndm. Az sonra Fikret'i grdm, karanlkta a#r a#r Ceylan'a yakla"t. Bir sigara uzatt ona, yakt. Konu"maya ba"ladlar: Bana ok uzak de#illerdi, ama gelip geen aralarn grltsnden konu"tuklarn duyamyor, ok da merak ediyordum. Biraz sonra bu tuhaf merak, tuhaf bir korkuya dn " t. Korkuyu yenmek iin yanlarna gitmem gerekti#ini hemen anladm; ama karanlkta, tpk bir ryadaki gibi, a"a#lk, rezil bir tutukluk geirdim. Ama, bu yenilgi duygusu da, her "ey gibi ok srmedi. Az sonra yeniden arabalara bindik, hibir "ey d"nmeden gecenin iine gittik.

16
Btn o i#ren grlt dindi # i zaman, btn gn ba"m "i"iren plaj, motor, ocuk, " ark, radyo, sarho", kfr, televizyon ve araba u#ultusu dindi#i zaman ve en son araba bahe kapsnn nnden ba#ra a#ra geip gitti # i zaman, ben yava"a yata#mdan kalkar, pancurlarmn arkasnda "yle bir durur d"arya kulak veririm: Kimsecikler yoktur, hepsi yorulmu", uyumu"tur. Yalnzca bir rzgr, denizde bir kprt, h"rdayan a#alar, bazan onlar da olmaynca yaknda bir crcrbcegi, "a"kn bir karga, belki de arsz bir kpek. O zaman pancurlar usulca iter, onlar dinlerim, uzun uzun sessizli#i dinlerim. Sonra doksan yldr ya"ad#m d"nerek rperirim. Glgemin d"t# otlarn iinden f " kran bir esinti, sanki bacaklarm "tyor ve beni korkutuyor: Dnp yorganmn lk karanl#na kapansam m? Ama sessizli#in beklentisini biraz daha duymak iin orada durdum: Sanki bir "ey olacakm", sanki biriyle szle"mi"im, sanki dnya bana yeni bir "ey gsterebilirmi" gibi, bekledim bekledim ve sonra pancurlar kapayp, yata#ma dnp, kenarna oturdum ve saatin biri yirmi gee tkrtsna bakarak d"ndm ki: Bunda da yanlyormu " Selhattin, evet, yeni bir "ey yok ki hi! Her gn yeni bir dnyadr Fatma, derdi sabahlar Selhattin, dnya bizler gibi her sabah yeniden do#uyor, bu beni o kadar heyecanlandryor ki, bazan daha gne" do#madan uyanyorum ve az sonra gne"in do#aca#n ve her "eyin yepyeni olaca#n ve o yeniliklerle birlikte kendimin de yenile"ece#ini ve hi bilmedi # im "eyleri grp, okuyup #renece#imi ve #rendikten sonra da bildiklerimi de yeniden grece#imi

d " nyorum ve yle heyecanlanyorum ki Fatma, hemen yata#mdan frlayp baheye ko"mak, gne"in nasl do#du#una bakmak istiyorum, gne" do#arken, btn bitkilerin ve bceklerin nasl kprdanp de#i"eceklerini grmek istiyorum, sonra, hemen durmadan yukar ko"aym da bu grdklerimi yazaym istiyorum, Fatma, sen niye yle hissetmiyorsun, neden bir "ey demiyorsun, ne d"nyorsun? Bak, bak Fatma, grdn m trtl, ne yapt, bir gn kelebek olup uacak! Ah, insan yalnzca grdklerini ve grp denediklerini yazmal, o zaman, o Avrupallar gibi, ben de, mesela Darwin gibi, ne mthi " herif, gerek bir bilim adam olabilirim belki, ama ne yazk ki bu uyu"uk Dogu'da insan hibir "ey olamaz, olamaz m, neden, gzlem ve deney yapmak iin benim de gzlerim, ellerim ve Allah'a "kr bu lkede herkesinkinden iyi i"leyen bir kafam oldu#una gre, evet: Fatma, grdn m "eftalileri nasl iek atlar, niye byle kokuyorlar dersin, peki koku nedir acaba, bize bu duyguyu veren nedir, Fatma, incirin ne kadar arsz oldu # unu grdn m, karncalar acaba nasl i"aretle"iyorlar, Fatma hi dikkat ettin mi lodostan nce deniz nasl ykseliyor ve poyrazdan nce nasl ekiliyor, insan hep dikkat etmeli, gzlemeli, nk bilim ancak byle ilerler ve kafalarmz da ancak byle terbiye edebiliriz; yoksa, kahve k"elerinde pinekleyen onlar gibi, koyunlar gibi ah, der ve ya#murdan nce gk grldemeye ba"laynca zevkten kudurarak "eytan odasndan frlar, merdivenleri iki"er iki"er atlayarak baheye kp topra#a srtst yatar ve srlsklam oluncaya kadar bulutlara bakar, bakard. Bulutlar da yazaca#n ve yazmak iin bir neden arad#n anlardm, nk derdi ki: Her "eyin kendine gre bir nedeni oldu # unu #renince herkes, akllarnda Allah'a yer kalmayacak, nk aan ieklerin, yumurtlayan tavuklarn ve ykselip alalan denizin ve grleyen gkle ya # murun nedeni sandklar gibi Allah'n hikmeti de#il, benim ansiklopedimde yazdklarm olacak. O zaman yalnzca "eylerin, ba"ka "eyleri yapt # n ve Allahlannn elinden hibir "ey gelmedi#ini anlayacaklar. Orada

varsa bile o Allah, oturup seyretmekten ba"ka yapabilece#i btn i " lerini bizim bilimimizin onun elinden alverdi # ini grecekler. Syle bakalm Fatma, bu dnyada olup biteni seyretmekten ba"ka hibir "eye gc yetmeyen her kimse o artk, Allah saylr m? Yaa, susuyorsun, de#il mi, nk sen de anlyorsun ki, Allah yok artk. Senin gibi, onlar da bir gn, benim yazdklarm biraz okuyup bunu anlaynca ne olacak bakalm, beni dinliyor musun? Hayr, dinlemiyorum ben seni Selhattin, ama o benim iin konu " muyordu ki: Allah'n elinden hibir "ey gelmedi#ini anlaynca, her "eyin kendi ellerinde oldu # unu grecekler; korkunun ve cesaretin, suun ve cezann, uyu " uklu # un ve hareketin, iyinin ve ktnn kendi ellerinde oldu # unu grnce ne olacaklar peki Fatma? Bunu syler ve sofrada " i"elerinin ba"nda de#il de, yaz masasnda oturuyormu " gibi birden aya#a kalkp a"a# yukar yryerek ba#rmaya ba"lar: O zaman, benim o ilk yllarmdaki gibi olacaklar; korkudan elleri kollar ba#lanacak; d"ncelerine inanamayacaklar; akllarndan geen "eylerden dleri kopacak; d " ndklerini d"ndkleri iin deh"ete kaplp, ba"kalarnn da ayn "eyleri d"nebileceklerini anlayp, hemen bo#azlanma korkusuyla titreyerek sululuk ve korku duyacaklar ve o zaman i"te, onlan oraya getiren bana fkelenecekler, ama ba"ka areleri de artk kalmad# iin ve bu deh"etten bir an nce kurtulmak iin, ko"a ko"a bana, evet bana gelecekler, benim kitaplarma, 48 ciltlik ansiklopedime benim ve asl tanrsal "eyin artk bu ciltler oldu # unu, ben oldu # umu anlayacaklar Fatma. Evet, ben Doktor Selhattin, yirminci yzylda O'nun yerine artk btn Mslmanlarn yeni tanrs niye olmayaym ki? nk bilimdir artk tanrmz, i " itiyor musun Fatma? Hayr! nk, artk i " itmenin bile gnah oldu # unu d" nyorumdur, nk Recep'in pi " irdi # i kymal patatesimi ve tatsz prasam yemi", ana#ma a"ure alp yandaki kk so#uk odaya ekilmi " imdir. Orada oturur, "mesinler diye bacaklarm birle " tirir, kk ka"#mla yava" yava" a"uremi

yerim. Bir nar tanesi, fasulye, nohut, kuru incir, msr, kuru kara zmckler ve fstklar ve hepsinin zerinde birazck glsuyu gezdirilmi", ne ho", ne gzel! Uyku gelmiyor. Yata#n kenarndan kalktm. Canm a"ure istiyor. Masaya gittim, oturdum: zerinde bir "i"e kolonya, cam de # il, ama ii gzkyor. Dn #len ilk grd#mde cam sanm"tm, ama elimi de#dirir de#dirmez anladm, tiksindim, nedir bu dedim, cam "i"e yokmu" Babaanneci#im dedi Nilgn ve beni dinlemeden bileklerime srdler. Plastikten kan bir "ey size hayat verebilir, ama bana de#il. Demedim, nk anlayamazlar ki. Sizin l do#mu" rk ruhunuzdur plastik! Desem belki de glerlerdi. Glerler: Ne tuhaf "u ihtiyarlar, glerler; naslsnz Babaanne, glerler; televizyon nedir biliyor musunuz, glerler; niye a"a# inip bizimle durmuyorsunuz, glerler; diki " makineniz ne gzelmi" byle, glerler; pedal da var, glerler; yatarken bastonunuzu niye yata#nza alyorsunuz, glerler; sizi arabayla gezdirelim mi Babaanne, glerler; sabahl#nzn i"lemeleri ne gzel byle, glerler; seimlerde niye oy atmadnz, glerler; niye hep dolabnz kar " tryorsunuz, glerler; bana bakarken niye glyorsunuz hep yle desem, gene glerler, glerler ve glmyoruz ki Babaanne derler, gene glerler. Belki de babalar ve dedeleri btn mrleri boyunca a#lad# iin. Canm skld. Cceyi uyandrp a"ure istesem mi? Bastonumla yere vurup, uyan cce Bykhanm der, bu saatte olur mu, hem bu mevsimde, siz " imdi d"nmeyin, gzel gzel uyuyun, yarn sabah ben sizi... !" imi grmeyeceksen sen niye buradasn ha? Defol! Hemen gider, onlara yeti " tirirmi ": Ben ok ekiyorum ocuklar, bu Babaannenizden ok! Peki o zaman, sen niye hl buradasn, niye burada bu cce, o da karde"i gibi defolup gitmedi niye? nk dermi", Bykhanm, siz de biliyorsunuz ki rahmetli Do#an Bey, bize, aln bu paray, Recep, !smail aln, istedi#iniz gibi ya"ayn, ben annemle babamn sular ve gnahlar yznden vicdan azab ekmekten bktm, aln bu

paray dedi#i zaman, akll ! smail, sa#ol karde"im, peki deyip ald ve parayla kendine yoku"taki o arsay alp evi yapt, hani dn mezarl#a giderken nnden getiniz ya, niye " imdi bilmezlikten geliyorsunuz Bykhanm, sanki birimizi topal brakan, beni de cce yapan siz de#il misiniz? Sus! Birden korktum! Herkesi kandryordur da. Hepsi, Do#an'm, melek gibi oldu # u iin; ona ne sylediniz de yavrumu kandrp elindeki paralar aldnz pi kurular; sana da o#lum, bir daha bir "ey yok: Gel istersen, bak kutuma, zaten sarho" baban yznden bir "ey kalmad; anne, ne olur babam iin byle konu"ma, parann da, elmaslann da zaten Allah belsn versin, btn ktlkler para yznden; ver bu kutuyu denize ataca#m, hayr, onu yararl i"lerde kullanaca#m anne, bak biliyor musun mektuplar yazyorum, tarm bakann tanyorum, okulda benden bir snf kkt, kanun taslaklar hazrlyorum, bu sefer gerekten bir i"e yarayaca#na yemin ederim anne, peki peki, kutun senin olsun, istemiyorum, ama bari ikime kar"ma. Masadan kalktm, dolabma gittim, anahtar karp kapsn atm, dolap kokusunu duydum. ! kinci ekmeceye koymu " tum. ! kinci ekmeceyi atm: !"te orada. Amadan kokladm ve atktan sonra bombo" kutuyu gene kokladm ve ocuklu # umu hatrladm. !stanbul'da bahar olmu" ve ben ondrt ya"nda gen kzm ve biz yarn #leden sonra gezmeye gidiyoruz. Nereye gidiyorsunuz bakalm? $kr Pa"a'lara gidiyoruz baba. Kzlar Trkn, $kran ve Nign var ya onlarla ben ok e#leniyorum, hep glyoruz; piyano alyorlar, taklit yapyorlar, "iir ve bazan benim iin eviri roman bile okuyorlar: Ben onlar ok seviyorum. Peki, aferin, ama "imdi ok ge oldu, haydi sen uyu bakalm Fatma. Peki, ben uyurum, yarn oraya gidece#imizi d"nr uyurum. Babam kapy kapar, kapanan kapnn rzgr bana babamn kokusunu ta"r, ben yata#mda onlar d"nr uyurum ve sabah ba"ucumda gzel gn bulurum: Kutunun kokusu gibi, ama birden irkildim: Yeter, budala kutu; ben hayatn ne oldu # unu biliyorum. Hayat senin iine girer

ve yaka yaka her yerini, aman Allahm, paralar seni budala kz! Birden yle kzdm ki, kutuyu ben, neredeyse frlatp ataca#m, ama kendimi tuttum: Sonra zaman nasl blebilirim. Sakla, sakla, gene gelir zaman. Bu sefer nc gze sakladm, dolab kapadm, kilitledim mi, bir daha baktm, evet kilitlemi"tim. Gittim sonra yata#ma uzandm. Yata#mn stnde tavan. Biliyorum ben neden uyuyamadgm. Tavann rengi ye"il. En son arabadan sonraki araba hl gelmedi#i iin. Ama ye"il boya dklm". O gelince ayak seslerini dinler, yatt#n anlarm. Altndan sar kyor. Anlaynca btn dnyann bana kald#na ben inanr, ye"il boyann altndan kan sarnn altnda m " l m " l uyurum. Ama uyuyamadm, renkleri d " ndm, renklerin srrn hemen ke"fetti#i gn. Boyalarn ve renklerin srr ok basittir Fatma, demi"ti bir gn Selhattin. Ters evirip yemek masasnn zerine koydu#u Do#an'mn bisikletinin arka tekerle#ine takt# o yedi renkli emberi bana gstermi"ti: Gryor musun Fatma, yedi renk var burada, ama bak " imdi, ne olacak senin yedi rengin. Bisikletin pedaln kurnaz bir ne"eyle ve hzla evirince yedi rengin birbirine kar"p beyaz oldu#unu ben "a"knlkla grp korkmu " tum ve o kahkahalar atarak odann iinde oradan oraya ko"turmu"tu. Ak"am yeme#inde de, ksa bir zaman sonra bir kenara atverece#i o ilkeyi gururla aklam"t: Fatma, yalnzca gzmle grd # m yazarm ben, ilkem budur, deneyle kantlamad#m hibir bilgi ansiklopedime giremez! Ama sonra unuttu bu sz ne kadar ok syledi#ini; nk hayatn ksa, ansiklopedinin uzun oldu#una karar vermi"ti ve artk lm ke"finden hemen nceki yllarda: Her "eyi denemeye kimsenin vakti yok Fatma, diyordu, ama"rhaneye kurdu # um o laboratuvar, bir genlik hevesinden ba"ka bir "ey de#ilmi", Batllarn bulup kard # btn o bilgi hazinesini bir kere daha deneyden geirip kantlamaya kalk"an ki " inin ya budala olmas gerekir, ya da kendini be#enmi" diyordu; sanki benim, sen ikisisin de Selhattin, diye d"nd#m biliyormu " gibi. Sonra fkeyle, kendi kendine

kz"arak ba # ryordu. Koca Diderot bile onyedi ylda bitiremedi ansiklopedisini Fatma, nk kendini be#enmi"ti, Volter ve Ruso ile kavga etmeye ne gerek var, aptal herif, onlar da nk, en azndan senin kadar byk adamlar ve insan baz byk adamlarn, baz "eyleri kendinden daha nce d"np bulabileceklerini kabul etmezse, her "ey yarm kalr. Ben alakgnllym, Avrupa'dakilerin her "eyi bizden nce bulup, en ince ayrntsna kadar incelediklerini kabul ediyorum. Ayn "eyleri bir kere daha ara"trp bulmak samalk de#il mi? Altnn bir santimetrekbnn 19,3 gram geldi#ini ve insanlar dahil her "eyi satn alabilece#ini anlamak iin artk benim elime terazi alp yeniden tartma ve ceplerime altn doldurup !stanbul'daki o namussuzlarn arasna girmeme hi gerek yok Fatma! Do#rular bir kere bulunur: Gk Fransa'da da mavidir, incir a#alar New York'ta da a#ustosta meyve verir ve tavuk yumurtasndan bizim kmeste civciv kt# gibi yemin ederim Fatma, bugn in'de de kmaktadr ve su buhar Londra'da makineleri dndryorsa, burada da dndrr ve Allah Paris'te yoksa, burada da yoktur ve insan her yerde bir ve e"ittir ve cumhuriyet her zaman en iyisi ve bilim her "eyin ba"dr. Selhattin bunlar syledikten sonra artk Gebze'deki demirci ve sobaclara tuhaf makine ve aralar yaptrmaktan ve bunlarn parasn yeti"tirmek iin bana yalvarmaktan ve Yahudi'yi a#rmaktan vazgemi"ti; fskiyenin nasl al"t#n gstermek iin soba borularyla yapt # bile"ik kaplara artk kova kova su dkp, tmarhane avlusunda havuza bakarak huzur arayan deliler gibi oyalanamyordu ve elektri # in ne oldu # unu bulup gstermek iin yalnzca ya#murdan hamur gibi slanp d"en uurtmalar uurmaktan ve bytelerle, camlarla, hunilerle, ucundan dumanlar tten borularla, renkli "i"eler ve drbnlerle oynamaktan vazgemi"ti: ama"rhanedeki samalklar iin sana ok masraf ettirdim Fatma, diyordu, hepsinin ocukluk oldu # unu sylemekte sen haklym " sn, zr dilerim, evimize kuraca#mz o amatr la-

boratuvarlarla bilime katkmz olaca#n sanmak yalnz genlik hevesi de#il, ayn zamanda, bilimin ne yce bir "ey oldu#unu anlayamamaktan ileri gelen bir ocuklukmu " , al "u anahtar, Recep'le onlar aln gtrn, denize atn, istiyorsanz satn, ne yaparsanz yapn. Ha, "u levhalar da aln, bcek koleksiyonumu, balk iskeletlerini aptal aptal kuruttu # um "u iekleri ve yapraklar, il iinde yatan "u fare, yarasa, ylan ve kurba#a llerini; al tut kavanozlar Fatma, hay Allah, i#renecek, korkacak ne var " imdi, peki peki, Recep'i a#r, hemen kurtulaym bu samalklardan, zaten kitaplarma da yer kalmam"t, iyi oldu, nk bizlerin Do#u'da oturup yeni bir "ey bulup sylemeyi becerebilece#imizi sanmamz budalalktan ba"ka bir "ey de#il. Adamlar her "eyi bulmu"lar, sylenecek yeni bir sz kalmam" ki: Bak "u sze: Gne"in altnda yeni bir "ey yok! Fatma, bak grdn m, bu sz bile yeni de#il, bunu da, Allah kahretsin onlardan #rendik, beni anlyor musun, vaktim de kalmad artk, ansiklopedimi 48 cilde s#dramayaca#m anlyorum, bu geni" malzemeyi 54 ciltte toparlamak en iyisi, ama te yandan, artk bu eser kitlelerin mal olsun diye sabrszlanyorum, gerek bir eser yazmak ne kadar ypratcym", ksa kesmeye de hakkm olmad#n biliyorum Fatma, nk ben gere#in bir kenarn bir k"esinin ucunu 100 sayfalk kk kitapklarla gsterip sonra yllarca "i"inen o budalalar gibi basit ruhlu sradan biri olmakla ne yazk ki yetinemiyorum Fatma, "u Abdullah Cevdet'in risalelerine bak, yzeysel, basit herif, gere#in hepsi bu kadar m yani, hem sonra De Passet'i yanl" anlam" Bonnesance' hi okumam" stelik fraternite kelimesini yanl" kullanyor, ama bu heriflerin neresini dzelteceksin, hem zaten dzeltsen kim anlar, aptallar, bu ahmak halka her "eyi basit anlatacaksn ki anlasnlar, zaten bu yzden o bilimsel bulu"lan anlataym diye imanm gevriyor, yazlarmn orasna burasna ataszleri ve deyimler yerle"tiriyorum ki anlasn hayvanlar, diye Selhattin'in ba#rd#n ben hatrlyordum ki, birden sonuncu arabadan sonraki arabann homurtusunu duydum.

Bahe kapsnn nnde durdu. Motoru homurdanrken kaps alnca duydum: O ne tuhaf, i#ren, mzik o yle! Sonra konu"tular, dinledim. "Yarn sabah Ceylanlarda, tamam m!" diye ba#rd biri. "Tamam!" diye ona ba#rd Metin. Sonra araba, aclar iinde haykrarak kalkp, b # rp defolup gitti. Sonra Metin baheyi geti, tkr tkr mutfak kapsn at, ieri girdi, be" adm merdiveni kt ve yemek ods derdi Selhattin, oradan geip yukar kan merdivenleri, ondokuz basamaktr, kt ve kapmn nnden geerken birden d " ndm ben: Metin, Metin diye sesleneyim, gel buraya, gel yavrum, anlat bana, neredeydin, ne var d"arlarda, gecenin bu vaktinde dnyada ne var, haydi anlatsana, nerelere gittiniz, neler grdnz, meraklandr, heyecanlandr, e#lendir beni diyeyim, ama odasna girdi bile. Ben be"e sayncaya kadar soyunup yata#a kendini yle bir atar ki, ev yerinden oynar, oynad ve bir be"e daha ben sayncaya kadar da, yemin ederim, uyur, , drt be", i"te " imdi ne gzel uyumu " tur delikanl uykusuyla, nk gensen ne gzel uyursun, de#il mi Fatma? Ama onbe"imde de yle uyuyamazdm ben. Bir"eyler beklerdim, at arabasyla sallanarak gezece#imizi, piyano alaca#mz, teyzemin kzlarnn gelece#ini, sonra gelenlerin gidece#ini, yemek yiyece#imizi ve yemek yerken yemekten kalkaca#mz ve btn bu bekleyi"i bitiren daha derin bekleyi"i ve o bekleyi"in iinde bekledi#imizi ki, nedir insan hibir zaman bilemez. Sonra, aradan doksan yl geince, yzlerce kk musluktan bir mermer havuza biriken prl prl su gibi, hepsinin aklm doldurdu # unu anlarm ve scak ve durgun yaz gecesinin sessizli#inde havuzun serinli#ine gvdemi yakla"trdka, iinde kendimi grrm ve kendimin benle dolu oldu#unu grrm ve kirlenmesin diye, prl prl suyun stne toz d"mesin diye sanki ben, havaya kendimi flemek istiyorum. Hafif, kk, narin bir kzdm ben. Bazan da insan, btn mr boyunca kk bir kz kalabilir

mi acaba diye merak ederim: Bymek ve gnaha batmak istemiyorsa benim gibi bir kz ve tek istedi#i de buysa, yle kalabilmeyi haketmeli ve acaba bunu nasl yapmal? Daha !stanbul'da ocukken ben, onlara misafirli#e gitti # imde, Nign'n, Trkn'n ve $kran'n srayla okuduklar, trkeye evrilmi" bir fransz romann dinlemi " tim: Hristiyanlarn manastrlar varm"; kirlenmek istemiyorsun ve tepeye kp onun iine giriyorsun ve bekliyorsun; ama tuhaf ve irkin diye d"nm"tm ben, Nign'n okudu#u o kitab dinlerken; onlar orada, yumurtlamak istemeyen tembel ve miskin tavuklar gibi yanyana, yanyana. Sonra byyp, kanlandklarn da d"nnce i#renmi"tim: Hristiyan "eyi, ha, put, istavroz; kara sakall, kzl gzl papazlar so#uk ta" duvarlarn iinde rrler! ylesini istemem ben. Kimseye grnmeden ben kalabilmek isterim ben. Hayr, uyuyamyorum! Tavana bo"una bakyorum. Dndm, a#r a#r kalktm, masaya yrdm, sanki ilk defa gryormu"um gibi tepsiyi seyrettim: Cce, bu ak"am "eftali brakm", vi"ne brakm". Bir vi"ne aldm, a#zma koydum, bir iri yakut tanesi gibi, enelerimin arasnda biraz tuttum, sonra srdm ve suyunun ve tadnn beni bir yere gtrmesini bekleyerek a#r a#r i#nedim, ama bo"una. Buradaym i"te. ekirde#i kardm ve bir tane daha denedim, sonra bir tane daha ve sonra tane daha ve ekirdekleri kard#mda ben gene buradaydm. Belli ki zor geecek bu gece...

17
Uyannca baktm, gne" omuzuma kadar km". Ku"lar a#alarda, annemle babam da ierde ba"lam"lar. "Hasan dn kata yatt?" diyor babam. "Bilmiyorum," diyor annem. "Ben uyumu"tum. Daha ekmek istiyor musun?" "Hayr," dedi babam. " # leyin, evde mi diye bakmaya gelece#im." Sonra onlar sustular, ama ku"lar susmad: Yatt#m yerden ku"lan ve !stanbul'a ko"turanlarn arabalarn dinledim. Sonra kalktm, pantolonumun cebinden Nilgn'n tara#n alp yeniden yattm. Pencereden giren gne" "#ndan tara#a bakarak yle biraz uzandm ve d"ndm. Elimde tuttu # um "eyin Nilgn'n salarnn ormannn en kuytu k"elerinde gezindi#i aklma gelince bir tuhaf oldum. Sonra pencereden sessizce ktm, kuyudan zerime su vurdum ve kendimi daha iyi hissettim: Artk geceyars d"nd#m gibi, ben Nilgn'le olamam, biz ayr yerlerin insanlaryz diye d"nmem. ! eri girdim, mayomu, pantolonumu ve lastik ayakkablarm giydim, tara# cebime koydum, tam kyordum ki kapda tkrtlar duydum. ! yi: Babam gidiyor, kahvaltda domates, peynir ve zeytinle birlikte hayatn ne zor ve lise diplomasnn ne nemli oldu # unu dinlemeyece#im demektir. Kapda konu"uyorlar. "Syle ona bugn de oturup al"mazsa..." diyordu babam. "Dn ak"am oturup al"t ya," dedi annem. "Ben baheye ktm, penceresinden ieri baktm," dedi

babam. "Masada oturuyordu, ama ders al"myordu ki. Aklnn d"arda oldu#u belli." "al"r, al " r!" dedi annem. "Kendi bilir," dedi topal piyangocu. "Olmazsa gene berbere rak veririm." Sonra biri gl, biri zayf iki aya#n uzakla"t#n duydum. Tak-tkr, tak-tkrdayarak gidince, ben ktm, mutfa#a gittim, yemeye ba"ladm. "Otur," dedi annem. "Niye ayakta yiyorsun?" " $ imdi gidiyorum," dedim. "Nasl olsa ne kadar al"sam farketmiyormu". Babam duydum." "Sen ona bakma," dedi. "Hadi otur da gzel gzel ye! Sana ay koyaym, ister misin?" Bana beni severek bakyordu. Birden annemi ne kadar sevdi#imi ve babam ne kadar sevmedi#imi d " ndm. Anneme acdm ve babam onu bir zamanlar dvd# iin ba"ka karde"im olmad# geldi aklma. Bu hangi suun cezas? Ama benim karde"im annemdir: D " ndm: Biz ana-o#ul de#il de karde"iz sanki ve bizi ceza olsun diye bu topal adamn evine yerle"tirmi"ler ve onun satt# piyangolarn parasyla hadi bakalm, ya"ayn ya"ayabilirseniz demi"ler. Evet, ok kt de#ildir halimiz, bizim snfta bizden daha yoksullar vardr, ama bir dkkn sahibi bile de#iliz. Bahedeki domatesler, fasulyeler, biberler, so#anlar olmasayd tencereye atp kaynatacak "ey iin gzel annem piyangocu olacak o cimriden para da alamazd ve belki biz ikimiz a kalrdk. Bunlar aklma gelince, birden her "eyi anneme anlataym dedim: Dnyay, byk devletlerin oyunca# oldu # umuzu, komnistleri, materyalistleri, emperyalistleri, tekileri ve eskiden bizim u"a#mz olan milletlere bugn nasl el amak zorunda brakld # mz. Ama anlamaz ki: Yalnzca bahtszl # ndan yaknr, ama neden yle oldu # unu d"nmez. Hl bakyordu, canm skld. "Hayr anne," dedim. "Ben hemen gidece#im. !" im var." "Peki o # lum," dedi. "Sen bilirsin."

! yi, gzel anne! Ama sonra... "Bari ge kalma da gel, al" baban #leyin gelmeden," dedi, ama olsun. Bir an para isteyeyim mi diye d " ndm, ama istemedim, ktm, yoku"u iniyorum. Dn 50 lira vermi " ti. Recep amca da 20 vermi " ti, iki kere telefon ettim, 20 ve lahmacun 15, geriye 35 lira kalr. Cebimden karp baktm; evet i"te 35 liram var ve bu hesab yapmak iin ne logaritmaya, ne de karekke ihtiya var, ama beni snfta brakanlarn ve btn o hocalarn ve efendilerin niyeti ba"ka: Beni aktrmak, srndrmek ve srndre srndre sonunda boyun e#meyi #retmek istiyorlar ki, ben az ile yetinmeye al"aym. Al " t # m grd#nz gn, sevinece#inizi ve keyifle, bu hayat #renmi", diyece#inizi biliyorum, ama #renmeyece#im beyler ben sizin hayatnz; elime bir tabanca geirip ben size #retece#im: O zaman, hangi i"i yapmak istedi#imi ben size anlatrm. Arabalaryla, yoku"tan yukar, yanmdan hzl hzl geiyorlard. Baktm, kar" fabrikada da grev var. Sinirim bozuldu ve canm bir"eyler yapmak istedi, hi olmazsa derne#e gitmek istedi canm, ama orada tek ba"ma kalmaktan korktum: Mustafa ile Serdar olmadan gitsem ne olur? D " ndm: Tek ba"ma, skdar'a bile gidebilirim. Bana, iyi, temiz bir grev verin, duvarlara yazmak, ar"da davetiye satmak bana yetmiyor, byk bir i" verin bana, derim. Televizyonlar, gazeteler bir gn benden de szeder. D " ndm. Plaja gelince teller arasndan baktm, Nilgn yok. Biraz yrdm ve yeniden d"ndm, sonra sokaklarda gezinerek biraz daha d " ndm. Balkonlarda, kk bahelerde oturmu"lar, kahvalt ediyorlar; analar, kzlar ve o#ullar: Bazlarnn bahesi c kadar kk, masas yola o kadar yakn ki tabaklarn iindeki zeytinleri sayabilirim. Hepsini plaja toplasam, sraya girin tembel yaratklar ve yksek bir yere kp her "eyi anlatsam: Utanmyor musunuz, utanmyor musunuz, cehennemden, anladk, korkmuyorsunuz, ama vicdannz da m yok, yoz, sefil, ahlaksz yaratklar, nasl oluyor

da kendi keyfinizden ve dkknnz ve fabrikanzn krndan ba"ka hibir "ey d"nmeden ya"ayabiliyorsunuz, anlamyorum, ama artk gsterece#im size. Ate"ler ve makineli tfekler! Artk tarihi film de getirmiyorlar. Bir "ey yaparm, hepsini birbirine katarm, beni unutmazlar. Nilgn'lerin evinin nne geldim, baktm kimsecikler yok. Telefon etsem, bunlar ona anlatsam: Hayal! Plaja dndm, baktm gene yok. Biraz sonra Recep amcam grdm. Elinde file. Beni grnce yolunu de#i"tirdi, geldi. "Ne yapyorsun sen gene burada?" dedi. "Hi!" dedim. "Dn ok al"tm, "imdi biraz geziyorum." "Hadi dn evine yavrum," dedi. "Burada i " in yok senin." "Haa," dedim. "Dn verdi#in 20 liray harcadm amca. 20 lirayla adama defter vermiyorlar. Kur"unkalemim var, istemem. Bir defter 50 lira." Elimi cebime soktum, 20 liray bulup kardm, geri uzattm. "!stemem," dedi. "Ben, sen ders al" diye verdim onu. Oku da byk adam ol diye." "Byk adam bedava olunmuyor," dedim. "Bir defter bile, nk 50 lira." "Peki," dedi, kard bir 30 lira daha verdi. "Ama gidip sigara ime!" dedi. "Sigara iece#imi sanyorsan almayaym," dedim. Biraz bekledim, sonra aldm. "Peki," dedim. "Te"ekkr ederim. Metinler'e, Nilgn'e filan selm syle. Gelmi"lerdi de#il mi? Benim gidip al"mam lzm. !ngilizce ok zor." "Zordur ya!" dedi cce. "Hayat kolay m sanyorsun?" $imdi bu da babam gibi ba"lamasn diye biraz yrdm. Sonra dnp baktm: Dnm" gidiyor a#r a#r sallanarak. Acdm. Herkes fileyi ucundan tutar, bu, yere srnmesin diye, a#ndan tutuyor. Zavall cce. Ama, burada i"in ne, dedi bana. Hepsi bunu syler. Sanki burada rahat rahat gnah i"lesinler de beni grp huzurlar kamasn diye. Cceyle yine kar"la"mamak iin biraz daha yrdm, sonra durdum, biraz bekledim ve yryp plaja dnnce kalbim kt etti:

Nilgn oktan gelmi" de kuma uzanm". Ne zaman geldin? Gene dnk gibi yatyor ve kolunun ucundaki kitaba ba" hi kprdamadan yle bakyor. $a"rp kalm " tm ki ben, "Hoop!" diye ba#rd biri. "!ine d"eceksin!" Korktum! Dndm, baktm: Bizim Serdar'm". "Ne haber ulan?" dedi. "Ne i " in var senin burada?" "Hi." "Rntgencilik mi yapyorsun?" "Yok," dedim. " !" im var." "Yalan syleme," dedi. "!eri yiyecek gibi bakyordun. Ayp de#il mi? Mustafa'ya syleyeyim de ak"am, gr!" "Hayr," dedim gene. "Bir tandk var da onu bekliyorum. . Sen ne yapyorsun?" "Tamire gidiyorum," dedi. Elindeki antay gsterdi. "Kimmi " o tand # n?" "Tanmazsn," dedim. "Kimseyi tand # n filan yok," dedi. "Utanmadan kzlar dikizliyorsun. Tand # n hangisiymi" peki?" "Peki," dedim. "Gsteririm hangisi, ama belli etmeden bak." Burnumun ucuyla gsterdim, bakt. "Kitap okuyor," dedi. "Nereden tanyorsun sen " imdi onu?" "Buradan tanyorum," dedim ve anlattm: "ok eskiden, burada bir tek beton ev yokken, bir bizim yoku"taki ta" evimiz vard, bir de onlarn eski tuhaf evi vard ve bir de " imdiki ar"daki kk ye"il dkkn. Ba"ka kimsecikler de yoktu. Yukar mahalle de yoktu, fabrikalar yoktu, Yenimahalle ve Esentepe de yoktu. Bu yazlklar ve plaj hi yoktu. Tren, o zamanlar fabrikalar ve depolar arasndan de#il, baheler, ba#lar arasndan giderdi. Ya!" "O zaman buralar gzel miydi?" dedi dalgn dalgn. "Gzeldi," dedim. "Kirazlar baharda bir ba"ka aard. Denize elini sokardn, kefal olmazsa karagz gelir avucunun iine kendi girerdi."

" ! yi atyorsun!" dedi. "O kz niye bekledi#ini de syle bari." "Bir "ey verecektim ona," dedim. "Bir e"yas bende kalm"." "Ne?" kardm, gsterdim. "Bu tarak onun!" dedim. "Ucuz tarak o," dedi. "Onlar yle tarak kullanmaz. Ver bakaym!" Alsn, baksn da anlasn da bozulsun diye verdim. Ald ve Allah belsn versin, tara# e#ip bkmeye ba"lad. "Sen bu kza "k msn "imdi?" "Hayr," dedim. "Dikkat et, kracaksn." "Yzn kzard! Bu sosyeti#e demek ki "k oldun." "E#ip bkme!" dedim. "Yazk de#il mi tara#a." "Niye?" dedi ve birden tara# cebine koydu, dnd gidiyor. Pe"inden ko " tum. "Haydi Serdar," dedim. "Bu kadar "aka yeter." Cevap vermedi. "Tadnda brak, ver "u tara#!" Gene vermedi cevap. "Canm, " imdi sras m? Ayp olacak." Tam plajn kapsndaki kalabal#n iinden geerken, "Sen bana bir "ey vermedin ki, karde"im!" dedi ba#ra ba#ra. "Hadi, brak pe"imi, ayp de#il mi?" Sa#dan soldan baktlar. Bir "ey demedim. Biraz arkada kaldm ve yalnzca sessizce uzaktan izledim onu. Sonra baktm, evrede kimsecikler yok, ko"tum kolunu yakaladm, bktm. rpnmaya ba"lad. Bu sefer, kolunu iyice yukar kvrdm ki can bir gzel yansn. "Ah, hayvan!" diye ba#rd. Alet antas d"t. "Dur veriyorum!" Cebinden kard, tara# yere att. "Sen zaten "akadan ne anlarsn kz herif!" diyordu. Tara# aldm, neyse bir "ey olmam", cebime koydum. "Hibir "eyden anlamazsn. Geri zekl akal!" Suratna bir tane patlataca#m da ne olacak? Dndm, plaja

yrdm. Arkamdan svd, sonra bir sosyeti#e "k oldu#umu da ba#ra ba#ra syledi. Gelip geenlerden kimse duydu mu bilmiyorum. Utandm. Plaja gelince baktm, Nilgn gitmi". Tel"a kaplyordum, grdm: Hayr, gitmemi", bak antas daha orada. Cebimden tara# kardm, denizden ksn diye bekliyorum. knca giderim, bu tara# d"rm"sn Nilgn derim, yolda buldum getirdim, almyor musun, senin de#il mi yoksa? Alr, te"ekkr eder. nemli de#il, derim, te"ekkre gerek bile yok, "imdi te"ekkr ediyorsun, ama dn yolda bir selm bile esirgiyordun derim. zr diler. zr dilemene de gerek yok derim, biliyorum sen iyi bir insansn, mezarlkta Babaannenle birlikte nasl dua etti # ini gzlerimle grdm. Byle derim ve ba"ka ne yapt # m sorunca da, ingilizce ve matematikten takntlym derim. Sen niversiteye mi gidiyorsun, bunlar iyi biliyorsan bana #retebilir misin, derim. Tabii der, gel bize. Bylece, belki evine de giderim ve bir masaya oturup bizim nasl al"t#mz gren kimsenin de aklna bunlar ayr yerlerin insan demek gelmez. Biz birlikte, ayn masada otururuz, otururuz. Dalm " m. Sonra kalabal#n iinde grdm onu: Denizden km " , kurulanyor. Sanki ayaklanm hemen bir ko"u tutturmak istedi! Sar elbisesini de giyip, antasn alp kapya do#ru yrynce plajdan ktm ve bakkala hzl hzl yrdm. Biraz sonra dnp arkama baktm, Nilgn'n arkamdan bakkala geldi#ini grdm. ! yi. Bakkala girince, "Bir Coca-Cola ver bana!" dedim. " $ imdi!" dedi bakkal. Ama sanki Nilgn beni burada bo" bo" dururken yakalasn diye bakkal gitti oradaki ihtiyar kadnla hesap yapmaya ba"lad. Neyse, sonra ihtiyar kadn savd, "i"emi at, bana bir tuhaf bakp verdi. $i"eyi hzla elinden kaptm, gittim dkknn bir k"esine ekildim, bekliyorum. Sen ieri girersin, ben "i"emden iiyor olurum, ne tesadf bakkalda kar"la"tk, merhaba derim, naslsn, bana ingilizce #retir misin derim.

Bekledim, bekledim ve sen ieri girince Nilgn ben elimdeki "i"eye bakt # m iin seni grmedim ve o yzden henz, merhaba demi" de#ilim. Peki, sen de beni grmedin mi daha, yoksa grdn de selm gene esirgiyor musun? Ama bakmyordum. "Sizde tarak var m?" dedin Nilgn birden sen. "Nasl tarak?" dedi bakkal. Benim suratma kan bast. "Benimkisi kaybolmu"," dedin sen. "Herhangi bir tarak istiyorum." "Bir tek bunlar var!" dedi bakkal. "Yarar m size?" "Bakaym!" dedin sen. Sonra bir sessizlik oldu ve ben artk dayanamad#n iin dndm baktm sana Nilgn. Yzn yandan grdm: Ne gzelsin! Derin, ocuk derisi gibi, burnun da kk. "Peki," dedin. "Bundan bir tane alyorum!" Ama bakkal cevap vermedi, o srada ieri giren kadna gitti. O zaman, sen evrene bakndn ve ben de korktum: Belki de, benim seni grmezlikten geldi#imi sanrsn diye nce ben dedim sana, "Merhaba," diye ve, "Merhaba," dedin sen de bana. Ama benim iim cz etti, nk beni grnce yzn sevinmi" gibi de#il, sklm" gibi oldu; grdm ve demek benden ho"lanmyorsun diye d " ndm ben, demek senin cann skyorum. Bylece, elimde Coca-Cola "i"esiyle orada yle kalakaldm. Biz byle, iki yabanc gibi "imdi bakkalda dikilip duruyoruz. Sonra, hakl, diye d " ndm ben, benimle gzgze bile gelmek istemedi#i iin hakl, nk evrelerimiz ayr! Ama "a"yordum da, insan bir selm niye esirger, hi neden yokken niye d"manca bakar, diye "a"yordum: Her "ey para, her "ey irkef, her "ey kt! Lanet olsun! Matematik al"aca#m diye d"ndm, peki baba, gider oturur, ben matematik al"rm, lise diplomasn da alr, nne atarm!

Krmz bir tarak ald Nilgn ve sonra birden ben a#layaca#m sandm, ama sonra daha da "a"rdm. nk "yle demi"ti: "Bir gazete istiyorum, Cumhuriyet!" ok "a"rdm. Aptal aptal baktm: Gazetesini alp sanki su ve gnah nedir hi i"itmemi" bir ocuk gibi rahat rahat kapdan nasl kt # na bakyordum ki, birden elimde "i"eyle ben ko " tum. "Demek sen komnist gazetesi okuyorsun!" dedim. "Efendim?" dedi Nilgn ve bir an bana kt bakmad. Yalnzca bir "ey anlamak isteyerek bakt ve sonra anlad benim ne dedi#imi ve irkildi ve bir "ey sylemeden ekip gitti. Ama ben seni brakmam diye d"ndm. Her "eyi anlatsn, ben de ona anlataym. Tam kp pe"inden gidiyordum ki, baktm elimde o budala Coca-Cola "i"esi. Allah kahretsin! Geri dndm, parasn da karp verdim, stn versin de bir "ey sanmasn diye aptal aptal bekledim, ama pis herif, belki de, seni karaym diye, mahsus bekletti beni, bilmiyorum. Bakkaldan kp bakt#mda Nilgn gitmi " , oktan k"eyi dnm"t bile. Arkasndan ko"arsam yeti " irdim, ama ko"muyor, hzl hzl yryordum, nk bakanlar vard, plaja giden, ar"ya giden, dondurma yiyen ahmak kalabalk. Hzl hzl yryerek yoku"u ktm, indim, biraz ko"ar adm attm, sonra gene yrdm ve kimse yokken ko " tum, ama k"eyi dnnce grdm: Artk arkasndan vargcmle ko"sam da yeti"emem. Gene de gittim, kapsna kadar yrdm, demirlerin arasndan baktm: Baheden eve girdi. Orada, kar"daki kestanenin altnda oturup d"ndm biraz. Komnistleri ve girebilecekleri klklar ve kimleri nasl kandrabileceklerini korkuyla d"ndm. Sonra kalktm, ellerimi ceplerime soktum, dnyordum ki: Cebimde de hl o ye"il tarak var! karp baktm, kraym m dedim, yok, krmaya bile "enirim. Kaldrmn ba"lad# yerde bir p tenekesi vard. Onun iine attm o ye"il tara#n senin Nilgn. Arkama da bakmadan yrdm. Taa o bakkala kadar. Aklma geldi.

E, seninle de bir konu"sak bakkal efendi. Biz sana, o gazeteyi satmayacaksn, demedik mi? Ne ceza istersin, syle bakalm! Belki de, aka syler, ben bir komnistim der, o kz da bir komnisttir, o gazeteyi de inand # m iin ona satyorum! Birden Nilgn iin ok zldm; nk kkken ne iyi bir kzd. fkeyle bakkala girdim. "Gene mi sen?" dedi bakkal. "Ne istiyorsun?" Ba"ka m " terileri oldu# u iin biraz bekledim. Ama gene sordu bakkal, m " terileri de bana bakyordu. "Ben mi?" dedim. "$ey istiyorum... bir tarak, sa iin." "Peki," dedi. "Sen piyangocu !smail'in o#lusun, de#il mi?" Kutuyu kard, gsterdi. "O kz, demin krmz ald,"dedi. "Hangi kz?" dedim. "Ben herhangi bir tarak istiyorum." "Peki, peki," dedi. "Sen istedi#in rengi se bakalm." "Kaa veriyorsun bunlar?" teki m"terileri gidip beni rahat brakt # iin kutunun iindeki taraklara bir bir baktm. Sonra, seninkiyle tam ayn renkte bir krmz tarak aldm Nilgn. 25 liraym" . Verdim. Bakkaldan ktm, " imdi ikimizin de tara# ayn, diye d" ndm. Sonra yrdm yrdm, kaldrmn bitti # i yere geldim. Deminki p tenekesi orada, bakan da yok. Kolumu iine soktum, ye"il tara# da oradan kardm, kirlenmemi " . Kimse grmedi; grseler ne olacak! $imdi cebimde iki tarak var Nilgn, biri seninki, biri seninkinin e"i! Byle d"nmek ho"uma gitti. Sonra, bu yaptklarm, bu heriflerden biri grseydi, herhangi biri grseydi, hem acrd, hem de ok glerdi bana o budala diye d"ndm. Ama, o ruhsuz, ahmak, budalalar bana glecek diye istedi#imi yapamayacak de#ilim ben! Ben zgrm, seni d"nerek sokaklarda geziyorum.

18
Saat be"e geliyor. Kfl ve nemli bodrum odasnn pencerelerine gne" vural ok oldu. Birazdan antam toplayp ak havada vebay arayaca#m. Aklm karmakar"k. Az nce, belgeler arasnda amasz gezinebilmeyi, farknda olmadan, ba"arabildi#imi d " nm " tm. $imdi bu tuhaf ba"ardan ku"kuya d"tm... Az nce, tarih, birbiriyle ili " kisiz, milyarlarca olgunun kafamda olu"turdu#u dumans bir kitleydi... Defteri ap, yazdklarm yeniden, hzla okursam, belki bu duyguyu bir daha yakalayabilirim! !"te: Vezir !smail Pa"a'ya ba#l haslardan, ayrova, Eskihisar ve Tuzla yresindeki ve Gebze kadl # na ba#l alt kyde yaplan ola#anst bir saymn sonularn okuyorum; Hzr'n, evini yaktklar ve e"yasn ya#maladklar iin ! brahim, Abdlkadir ve o # ullarndan "ikyeti oldu # unu okuyorum: Eskihisar kysna bir iskele yapm iin yollanan fermanlar okuyorum; eskiden Sipahi Ali'ye ait iken, sefere gitmedi#i iin ondan alnp Habib'e verilen Gebze yaknndaki onyedi bin akelik bir kyn ba"kasna verilmesi gerekti # ini, nk Habib'in de seferli olmad # nn anla"ld#n okuyorum; hizmeti !sa'nn efendisi Ahmet'in otuz bin akesini, bir e#erini, bir atn, iki klcn, bir kalkann alp Ramazan adl birine iltica etti#ini, Ramazan'n, !sa'y korudu # unu, Ahmet'in davac oldu # unu okuyorum; Sinan adl birinin ld # n ve miras davas yznden davaclardan elebio#lu Osman'n maln mlkn mahkemeye kaydettirdi # ini okuyorum; yakalanan hrszlarn elinden alnp mirliva tavlasna konulan bir atn Gebzeli Dursun o#lu Sleyman'n alnan at oldu#una

ili " kin Mustafa, Yakup ve Hdaverdi'nin ayrntl tanklklarn okuyorum ve o keyif verici duygunun iimde uyand # n sanyorum: Onaltnc yzyln son eyre#i kafamn iinde kprdanyor; eyrek yzyln btn olgular, birbirlerine bir nedensellikle ba#lanmadan beynimin kvrmlar arasnda ylece duruyorlar. #le yeme#ini yerken, onlar, yerekimsiz bir bo"lukta uzanan usuz bucaksz bir solucan galaksisine benzetmi"tim; olgu solucanlar beynimin iinde gezinir gibi bo"lukta kprdanyorlard, ama birbirlerine ba#lanp dokunmuyorlard da. Kafamn, iinde kurtlar gezinen bir ceviz oldu # unu d " ndm. Kafatasm krp, iine baksalar kvrmlar arasnda gezinen kurtlar sanki grecekler! Ama bu heyecan, gene ok srmedi. Dumans galaksi da#lp gitti! !"te, inat aklm, eski al"kanl#yla, benden gene ayn "eyi bekliyor " imdi: Btn olgular zetleyen ksa bir hikye bulmam, inandrc bir masal uydurmam gerek sanki! Yalnz tarihi de#il, galiba, dnyay ve hayat da oldu # u gibi grebilmek, anlayabilmek iin beyinlerimizin yaps de#i"meli! Ah... "u hikye dinleme tutkusu, hepimizi kandryor, d"sel bir dnyaya srklyor bizleri. stelik, hepimiz, kanl canl bir gerek dnyada ya"arken... #le yeme#ini yerken, bir ara bu soruna da bir zm buldu # umu d"nm"tm. Dnden beri aklm kurcalayan, "u benim Budak'n hikyesini d " nyordum. Hikye, bu sabah okudu # um baz yazlardan sonra yeni bir boyut kazanm"t: Budak'n, bir yolunu bulup, !stanbul'da bir pa"ann koruyucu kanatlar altna girdi # ini sanyordum. Lise tarih hocasnn yazd# kitaptan kard # m daha ba"ka ayrntlar da vard aklmda: Hepsi, hikye d " knlerini, dnyay hikyelerle anlamaya al"anlar tavlayacak cinstendi. Bunun zerine, Budak'n servenlerinden onaltnc yzyl Gebze'sine ili " kin ba" ve sonu olmayan bir kitap yazmay tasarladm. Kitabn tek ilkesi olacakt: O yzyln Gebze ve yresine ili " kin bulabilece#im btn bilgileri, hibir nem ve de#er sralamas gzetmeden kitaba alacaktm. Bylece,

et fiyatlaryla ticari anla"mazlklar, kz karma olaylaryla isyanlar, sava"larla evlilikler, pa"alarla cinayetler kitapta, birbirlerine ba#lanmadan, yanyana, tpk ar"ivlerde durduklar gibi uslu ve alakgnll dizileceklerdi. Budak'n hikyesini de bunlarn stne oturtacaktm; ama tekilerden daha nemsedi#im iin de#il, tarih kitabnda hikye arayanlara bir tane olsun verebilmek iin. Bylece, kitabm sonsuz bir "tasvir" abasndan olu"acakt. #le yeme#ini bitirirken, biraz da iti # im biralarn etkisiyle, bu tasarnn dumanlarna iyice gmlm"tm; genlik yllarmn ocuksu al"ma heyecann duyar gibiydim. Ba"bakanlk Ar"ivi'ne de girerim diyordum, hibir belgeyi gzden karmam, btn olgular, teker teker yerlerini alr. Kitabm, ba"tan sona, haftalar ve aylar boyu okuyan biri, sonunda, benim burada al"rken hissetti#im o bulutsu kitleyi grr gibi olur ve benim gibi heyecanla mrldanr: Tarih bu; tarih ve hayat bu i"te... Otuz yl, hayr, hayatmn sonuna kadar srecek bu sama tasar, budalalk ve yi # itlik ve gz bozuklu#u ve sinir hastal# biimlerine girerek gzmn nnde bir sre daha canland. Yazaca#m sayfalarn saysn rpererek d " ndm. Sonra btn bu kutsal grnt ve yle gzkt # iin aldan" ve ahmaklk kokan tasarnn yava" yava" suya d"t#n hissettim. Bir kere, yazmay kurdu # um "eyi, daha k#da dkmeye ba"lar ba"lamaz ilk sorunla kar"la"acaktm. Benim niyetim ne olursa olsun, yazdklarmn bir ba"langc olmak zorundayd. Sonra, olgular da, nasl yazarsam yazaym, bir sraya dizmek zorundaydm. Btn bunlar da, ister istemez, okuyucu iin bir anlam ve dzen demekti. Bundan kanmak istedike de, i"e nereden ba"lamam ve sonra hangi adm atmam gerekti # ini hibir zaman bilemeyecektim. nk, eski al"kanlklarna ba#l insan akl, her sralanmadan bir dzen, her olgudan bir simge bulup karacak, benim kurtulmak istedi#im hikyeyi, olgularn arasna, bu sefer kendisi, bula"trp duracakt. O zaman umutsuzlukla "yle d " ndm:

Tarihi, hatta hayat oldu # u gibi kelimelere geirmenin bir yolu yok! Sonra, bu yolu bulmak iin yaplmas gereken tek "eyin beyinlerimizin yapsn de#i"tirmek oldu # unu d" ndm: Hayat oldu#u gibi grebilmek iin hayatmz de#i"tirmeliyiz! Bunu daha iyi anlatabilmek istiyordum, ama yolunu bulamyordum. Lokantadan ktm, buraya dndm. Btn #leden sonra da, ayn "eyi d " ndm: O kitab yazmann, istedi#im etkiyi insanlarda uyandrmann bir yolu olamaz m? Arada bir, kimseye anlatamayaca#m sand#m duyguyu iimde yeniden canlandrmak iin, defterime yazdklarm hzl hzl okudum. Okurken, tpk kitabmda yapmak istedi#im gibi hibir hikyeye kaplmayaym diyordum, tam bir amasz gezinti olsun bu okuma... Az nce, i"te bunu ba"arabildi#imi sandm, ama " imdi bu tuhaf ba"ardan da ku " kuluyum. Gne" daha da alald, saat be"i geiyor, Rza'y beklemeden bu kfl bodrumdan kyorum artk, ak havada vebay arayaca# m. Anadol'a bindim. gndr kaymakamlk ar"ivinde al " t # m kasabadan, yllarca otura otura iimi kazyarak bo"altan bir kentten ayrlyormu" gibi bo" bo" ktm. Az sonra, lstanbul-Ankara yolundan, Gebze istasyonuna do#ru saptm: Zeytin baheleri, incir ve kiraz a#alar arasndan Marmara'ya do#ru iniyorum. Cumhuriyet ve brokrasi kokan istasyon taa Tuzla'ya kadar uzanan bir ayrn bu ucundadr. Bu dzl # n bir yerinde bir kervansaray yknts olmas gerekti # ini d"nyorum. Arabam parkettim, merdivenlerden istasyona indim. Evlerine dnen i"iler, blucinli genler, ba"rtl teyzeler, bankta uyuklayan bir ihtiyar, o # lunu azarlayan bir kadn, !stanbul'dan gelip dnecek treni bekliyorlar. Peronun ucuna kadar yrdm, topra#a indim. Demiryolu boyunca, elektrik tellerinin czrtsn dinleyerek, makaslan a"arak yryorum. Kkken de demiryolu boyunca yrmekten ho"lanrdm.

Yknty da, ilk defa kkken, sanrm yirmibe" yl nce grm " tm. Sekiz-dokuz ya"larndaydm, Recep beni szmona avlanmak iin gezdiriyordu. Elimde eni"temin Almanya'dan getirdi#i haval tfek vard, ancak yakndan atlrsa kargalar yaralayabilirdi, ama iyi bir ni"anc de#ildim ki hi! Recep'le taa buralara bir yerlere gelmi"tik, b#rtlen topluyor, bir dere boyunca yryorduk. Birden kar"mza kk bir duvar km"t, sonra da geni" bir alana yaylm" iyi yontulmu" iri ta"lar grm"tk. Be" yl sonra, artk Recep olmadan da korkusuzca gezebildi#im bir yaz gene gelmi" ve grm"tm: Ta"larn ve duvarn paras oldu #u "eyi gzmn nnde canlandrmaya kalkmadan, grd#mden ba"ka hibir "ey kurmadan, yalnzca duvara ve ta"lara bakarak durup seyretmi"tim. Bir dere vard demek ki, demiryolunun yaknlarnda bir yerde, sonra kurba#alar, bir aklk, ayr... Ne kadar kalm"tr? Baknarak yryorum. Geen yl ar"ivde e"elenirken elime geen ve mahkeme sicillerinden ve tahrir tefterlerinden ok sonraki bir tarihi ta"yan bir mektupta buradan, ykntlarn yerindeki bir kervansaraydan szedildigini sanyorum. 19. yzyl sonlarna do # ru, hatta belki de, 20. yzyl ba"nda yazlm" oldu # unu " imdi sand#m mektupta, "a"lacak bir so # ukkanllkla, buralarda bir yerde ortaya kan baz blmlerden, bunlarn bir salgna ba#lanabilece#inden szediliyordu. Daha da arpc olan, mektubun, sanki bu lkeden de#il, ba"ka bir lkeden, belki de, evet, devletten atlm"a benzemesiydi. Bu izlenimi, mektup tarihinin hemen yanndaki tuhaf devlet adndan ve ayn tuhaflktaki mhrden edinmi " tim. O zaman, mektubu hzla okumu" ve bir anlk bir dalgnlk ve el al"kanl#yla, ne tarihini, ne de numarasn yazarak teki k#tlar arasna frlatp atm " tm. Tabii, hemen sonra bir de pi"manl#a kaplm " , mektubu yeniden okumak isteyerek aram", bir saat her "eyin altn stne getirerek e"elenmi" ve bulamam"tm. !stanbul'a dnnce bu merak daha da artm " t. Neredeyse gerekd" diyece#im bu mektuba ili " kin bir y#n soru kafama

""p duruyordu. teki belgeler ve sicillerle hibir ili " kisi olmayan o k#t parasn buraya kim koymu"tu? Mektupta lmlerden ve salgnlardan ve vebadan szediliyordu, gerekten veba ya da taun kelimelerini ben okumu" muydum, yoksa oraya yak " tryor muydum? Ya o devlet? Hi byle bir "ey olabilir miydi? Sonra birden aklma bu yknt gelivermi"ti. Belki de onlarn bir yere tkl kald # n okudu # um iin, belki de bir kervansaraydan szedildi#i iin, belki de ikisinden de szedildi#i iin, bilmiyorum. Sonunda dereyi buldum: Pis ve rk bir kokuyu a#r a#r brakyor, ama kurba#alar da hl barndrabiliyor. varaklamyorlar; zehirden ve pislikten uyu"mu" gibiler, otlarn, yapraklarn stne bula"m" zift paralar gibi ylece duruyorlar. Daha canl olanlar, ayak seslerimi duyduka kendilerini kstah bir tembellikle suya at atveriyorlar. Derenin burada yapt# bir dirse#i de grdm ve hatrladm. ! ncir a#alarn da. Ama eskiden daha ok de#il miydiler? Birden, bir fabrikann arka duvar, anlarm silerek her "eyi bld ve beni " imdiki zamana brakt. Ama, geen yl, byle bir mektup okudu # umdan ku " kulanmak bile istemiyorum. O mektupta okuduklarm, bir zamanlar olmu" bir"eylere gerekten i"aret ediyorsa, tarih dedi#im i"e olan inancm bsbtn kaybetmeden ayakta durabilece#im birka yl daha kazanma umudum var demektir. Belki de daha fazlasn. Bu veba aracl#yla bir y # n hikyeyi rtebilecegimi sanyorum. 19. yzylda artk Anadolu'da veba grlmedi # i yolundaki inanc bir yana brakyorum; yalnzca buralarda kurulan bir devletin varl#yla, ben, inanlmayacak kadar ok "tarihsel gerek"i bir anda safd" edebilece#im. Bylece, sanki birer kurgu paras de#ilmi" de, bir bardak "uymu", bir saksym" gibi, varl#ndan hi ku"kuya d"lmeden benimsenen o hikyelerin hepsi havada asl kalverecekler. Bylece, bir y # n inanl tarihi, yaptklar i " in hikyecilik oldu # unu kesinlikle anlayp, benim gibi inanszl#a d"ecekler. Ortaya kacak kuramsal bunalm hazrlkl kar"layan

ben, o gn, yazlarm ve saldrlarmla bu "a"knlar teker teker avlayaca#m. Demiryolunun kenarnda durup ryaya benzeyen o zafer gnn ayrntlaryla hayal etmeye al"tm, ama fazla heyecanlanmadm. !" imizin hikyecilik oldu # unu kantlamaktan ok, ipularn kovalayarak, bir olgunun pe"inden ko"mak bana daha e#lenceli geliyor. Kandrc olabilecek birka ipucu bulabilseydim, Osmanl !mparatorlu#umun, son drt yzylda merkezinin, !stanbul de # il, bir ba"ka yer oldu # unu kantlayabilecek bir ara"trmaya btn mrm keyifle verebilirdim. Fetret devrinde, kimin, nerede, hangi tarihte padi"ahl#n iln etti # ini ve ake bastrd # n bir dedektif gibi ara"trarak mrnn yirmi ylm dopdolu geiren ! brahim Beye hep imrenmi " imdir. Demiryolunun ucunda beliren elektrikli tren birden byyerek geip gitti. Veballar d"nerek dere boyunca yrdm. Mektubu okuduktan sonra, aklma buralarn gelmesi, belki de, veballarn bir sre bir kervansaraya takl kaldklarn orada grd#m sanmamdandr. !imde beliren tuhaf ve kesin bir duygu, o duvar ve ta" y # nlarn bulursam, onlar bir kervansaraya benzetebilece#imi, kervansaray bulursam vebann pe"inden gidebilece#imi, vebann pe"inden giderken devleti bulabilece#imi sylyor. Tarihe olan inancm, sanki "u ta" paralarn bulmama ba#l. Btn bunlarn gerilimler yaratp tuhaf bir ac ekme keyfiyle, bu gerilimleri gev"etmekten ho"lanan aklmn bir oyunu olup olmad # n da bilmiyorum. Fabrikalarn, kk imalthanelerin, tren yolcular okusun diye zerlerine iri harflerle siyasal sloganlar yazlm" arka duvarlar boyunca yryorum. Dere demiryolundan uzakla"maya ba"lad#na gre, iyi hatrlyorum, ta"lar ve duvar kalntlarn "uralarda bir yerlerde bulmalym. Cennethisar'a giden yolun bu yanndaki ingene adrlarndan nce, "u gecekondularn, p y # nlarnn, teneke bidonlarn ve incir a#alarnn arasnda, aralarnda bir yerde olmal tarih. p y # nlarnn zerinden beni gzleyen martlar, yakla"t#m

grnce rzgr alan bir "emsiye gibi sessizce havalanp, denize do#ru yaylarak uzakla"tlar. !lerdeki fabrikann yan avlusuna dizilmi" otobslerin motorlann i"itiyorum: !stanbul'a dnecek i"iler bunlar, a#r a#r otobslere biniyorlar. !lerde tren yolunun ve derenin zerinden geen bir kpr var; rmeye braklm " demir y # nlar, tenekeler, bu tenekelerle stleri rtlm" gecekondular, top oynayan ocuklar ve bir atla tayn gryorum; at ingenelerin olmal. Arad # m bunlar de#il. Geri dndm, ama ayaklarm beni ayn yerlerde gezdiriyor. Arad# "eyin ne oldu#unu unutan bir kedinin amaszl#yla, duvar boylarnca, demiryolu ve dere arasnda, rm", zehirli svlar dkld# iin lm" otlarn zerinden, hl lmemi" dikenlerin, bir kk koyun kafatasnn ve iskeletin neresinden kt # anla"lamayan bir kemi # in yanndan, kemi # i ve pasl bir konserve kutusunu tekmeleyerek bir dikenli tel boyunca gecekondulara do#ru yryorum. Yok. Yok. Belki olmadklar "eyleri onlara ben yak " trabilirim diye antamda kalan yazlarn ve kfl mahzendeki belgelerin szn etti#i insanlarn, buralarda ya"adklarn hayal etmeye al"yorum, ama o zaman derenin byle kokmad # n, umutlarm bo"a karmann keyfiyle d"ndm. Sonra ayrn daha ilerisinden bana bakan, bir yksek apartman irili # indeki budala tavu#u grdm: Tak Tavuk! Bir tavuk iftli # inin elik payandalarla desteklenen kocaman reklamndan bana bakyor. Yabanc dergilerden yrtld # hemen anla"lan, askl ksa bir pantolon giymi", sevimli olmas istenmi", budala, yerli, taklit ve umutsuz. Tak Tavuk iftli # i. Kurnaz olmak isteyen ahmak bak". Bakma. Canm dnp gitmek istedi, ama daha de#il. Kervansaray ykntsndan sklme ta"larla yaplm" olabileceklerini d"nerek gecekondulardan birine yakla"yorum. Arka bahe: So#anlar ve ama"rlar ve bir fidan, ama duvarlar zayf, fabrika grm" bir a#n rk, l biriketleriyle rlm"ler, arad#m sert, yontulmu" ta"larla de#il. Gecekondu duvarna bo" bo" bakarak ve arad#m "eyin ve zamann gizlendi # ini hissederek orada durdum, bir sigara yaktm,

kibritin bombo" yere d""ne baktm, aya#mn dibine, l otlarn, kuru dallarn ve ikiye ayrlm " bir plastik mandaln yanma. Yryorum. $i"e krklar, anasnn pe"inden ko"an kpek yavrular, rm" ip paralan, gazoz kapaklan, bezgin, bitkin otlar, yapraklar. Demiryolu kenarndaki bir i"aret levhasn ni"an tahtas niyetine kullanm"lar. Sonra incir a#acn grdm, bir "ey hatrlatsn diye bekleyerek baktm, ama ylece durmaktan ba"ka bir "ey yapmyor. Glgesinde olgunla"madan dklm" incirler var, sinekler inip kalkyor. tede iki inek, burunlanm otlann zerinde gezdiriyorlar. ingenelerin ksra# kk bir ko"u tutturunca arkasndan hayran hayran baktm, ama hemen durdu ksrak, tay durmad gitti, sonra hatrlayarak dnd. Dere kysnda lastik paralar, "i"eler, boya kutular arasnda k#tlar var; bo" bir plastik torba! Hibir "eyin z yok. Canm iki istiyor, biliyorum birazdan dnece#im. ! ki karga, beni umursamadan, hemen zerimden geip gittiler, gittiler. teki ucunda Fatih'in ld# geni" ayr buras. Ziraat Okulu'nun orada lm". Bir fabrikann arka bahesinde iri sandklar duruyor, ilerinden metaller karlm", birle"tirilmi", piyasaya srlm". Evde Evliya elebi'yi okurum. Aptal bir kurba#a, beni arkada"lanndan ok sonra farketti. Cump! rk suyun amuru! Nilgn'le konu"urum. Tarih? Tarih bir... Kiremit krklar topra# kzla boyam". Bir kadn gecekondusunun bahesinde ama"r topluyor. Hikyedir derim. Nereden karyorsun, der. Durup g#e bakarm. Srtmda hl o budala bak"la bakan tavu#un gzleri: Tak Tavuk. Tak Tavuk! zerine siyasal sloganlar yazl briketler, tu#lalar, rk duvarlar. Ta" duvar yok! Eskiden ben kkken. Durdum; birden bir "ey hatrlam"m gibi, kararl kararl yrdm, bir tren daha gelip geti, in"aat artklarna, kalaslara, kalp tahtalarna baktm, hayr, yok, a#alarn orada da, evlerin bahelerinde de, pasl demirlerin, plasti#in, kemiklerin, betonun, tel rglerin arasnda da. Ama yryorum gene, nk arad#mn ne oldu#unu biliyorum.

19
Masada oturmu"lar, soluk lmbann "#nda, susarak yiyorlar. Sessiz ak"am yeme#i: nce Nilgn'le Faruk Bey konu"ur, gl"rler, sonra Metin Bey a#zndaki lokmay bitirmeden kalkp gider ve ona nereye gitti # ini sorup, tek kelimelik olsun bir cevap alamayan Bykhanm'la tekiler biraz konu"mak isterler: Naslsnz Babaanne, naslsnz derler ve denilecek ba"ka bir "ey kalmad# iin, haydi yarn sizi arabaya bindirip gezdirelim derler, her yere apartmanlar yapld, yeni evler, beton yaplar, yollar, kprler, gelin gsterelim size Babaanne derler, ama Bykhanm susar, bazan biraz homurdanr, ama kelime bulamazlar homurtunun iinde; nk Bykhanm, i#nedi#i "eyi suluyormu" gibi nne bakarak ve kelime semeden homurdanr ve ba"n taba#ndan kaldrrsa sanki "a"t# iindir; babaannelerinin elinden tiksinmekten ba"ka bir "ey gelmedi#ini, onlarn, nasl olup da hl anlayamamalarna "a"p kald# iin. O zaman benimle birlikte bir kere daha anlarlar susmalar gerekti # ini, ama gene unuturlar ve fkelendirirler, fkelendirmemek gerekti#ini hatrlaynca da i"te fslda"rlar. "Gene ok iiyorsun a # bi!" dedi Nilgn. "Ne fslda"yorsunuz yle?" dedi Bykhanm. "Hi," dedi Nilgn. "Patlcan niye yemiyorsunuz Babaanne? Recep bu ak"am kzartt, yle de#il mi Recep?" "Evet, kkhanm," dedim. Bykhanm aldatlmaktan ho"lanmad#n ve tiksindi # ini gstermek iin yzn ek " itti, sonra yz, al"kanlkla yle kalverdi; neden tiksindi # ini unutmu " , ama i#renmesi ge-

rekti#ini artk hibir zaman unutmamaya kararl ihtiyar yz... Susuyorlar ve ben masalanndan iki adm geride bekliyorum. Ayn "eyler; evresinde budala pervanelerin dnd# soluk lmbann "# altnda atal bak tnlamasndan ba"ka bir ses duyulmayan, ak"am yeme#i: Bahe de sessizle"ir, bazan crcrlar, bazan h"rdayan a#alar ve uzakta, btn yaz boyunca, bahe duvarlarnn tesinde ya"ayan insanlarn, a#alara asl renkli lmbalar, arabalar, dondurmalar ve selamla"malar... K " lar onlar da olmaz ve duvarlarn tesindeki a#alarn sessiz karanl # beni rpertir, o zaman ba#rmak isterim, ba#ramam, Bykhanm'la konu"mak isterim, ama o konu"maz, ben susarm ve insann nasl byle sessiz kalabilece#ine "a"arak bakarm ve masann stnde gezinen elinin a#r hareketlerinden korkarm: !imden sanki # lk atmak gelir: ! htiyar, hain rmcekler gibi elleriniz Bykhanm! Daha eskiden Do#an Bey'in sessizli#i vard, boynu bkk, ezik, ocuk gibi; azarlard da onu. Daha da eskiden, Selhattin Beyin, artk gr olmaktan ok ihtiyar grlts, ci#erlerine zorlukla hava yeti " tirirken lanet okur, okurdu... Bu memleket, bu lanet memleket!.. "Recep!" Meyve istiyorlarm". Kirli tabaklar gtrdm, kesip hazr etti # im karpuzu alp kardm, braktm. Ses karmadan yediler, sonra mutfa#a indim, bula"k iin scak su koydum, yukar kt#mda, hl konu"madan yiyorlard. Belki de artk kelimelerin hibir i"e yaramad#n anladklar iin, kahvedekiler gibi bo" yere soluk tketmek istemedikleri iin belki. Ama kelimelerin insan heyecanlandrd# zamanlar da vardr, bilirim. Merhaba der biri, seni dinler, hayatn, sonra kendi hayatn anlatr, ben dinlerim ve bylece birbirimizin gznden birbirimizin hayatlarn grrz. Nilgn, annesi gibi karpuz ekirde#i yiyordu. Bykhanm kafasn bana uzatt: "z!" "Otursaydnz daha, Babaanne," dedi Faruk Bey. "Ben gtrrm Recep, sen "ey etme..." diyordu ki Nilgn,

Bykhanm peetesi zlnce kalkt, bana yasland. Basamaklar ktk. Dokuzda durduk. "Faruk gene iiyordu, de#il mi?" dedi. "Hayr, Bykhanm," dedim. "Nereden karyorsunuz?" "Onlan koruma," dedi ve bastonlu eli bir ocu#a vuracakm" gibi kendili#inden havaya kalkt, ama bana do#ru de#il. Sonra gene ktk. "Ondokuz, " kr!" dedi, odasna girdi, yatrdm, sordum. Meyve istemiyormu". "Kapy rt!" rttm, indim, Faruk Bey, gizledi#i "i"eyi masann zerine karm " , konu"uyorlar. "Tuhaf d"nceler ""yor kafama," dedi. "Her ak"amki sylediklerin mi?" dedi Nilgn. "Evet, ama daha hepsini sylemedim k i ! " dedi Faruk Bey. "Peki, oyna bakalm kelimelerle," dedi Nilgn. Faruk Bey alnm"m" gibi ona bakt. "Kafam, iinde kurtlar gezinen bir cevize benziyor!" dedi sonra. "Ne?" dedi Nilgn. "Evet," dedi Faruk Bey. "Sanki beynimin iinde kurtlar, solucanlar geziniyor." Ben kirli tabaklar aldm mutfa#a indim, bula " klar ykyorum. Ba#rsaklarnzn iinde gezinir bu kurtlar solucanlar, derdi Selhattin Bey, i# et yerseniz, plak ayak gezerseniz, kurtlar, anladnz m? Biz kyden yeni geldik, anlamyoruz. Annem ld, Do#an Bey bize acd da getirdi buraya: Recep sen, anneme ev i"lerinde yardm edersin, !smail de seninle birlikte otursun, alt katta, siz bu odada oturun, sonra ben zaten sizler iin bir"eyler yapaca#m, o ikisinin gnahlarnn kefaretini niye siz deyesiniz, niye? Ben susuyordum... Babama da gzkulak olursun, ok iiyormu" olur mu Recep? Ben gene sustum, peki Do#an Bey bile diyemedim. Sonra bizi buraya brakp askere gitti. Bykhanm syleniyordu, ben mutfa #

#reniyordum, Selhattin Bey de arada bir gelip soruyordu: Recep, nasld kyde hayat? Syle bana ne yapyorlar orada? Cami var myd, gidiyor muydun? Sence zelzele denen "ey neden oluyor? Mevsimleri yapan nedir? Korkuyor musun benden, o # lum, korkma, ben senin babanm, ka ya"ndasn biliyor musun, ya"n bile bilmiyorsun ha, peki, sen on sndr, karde"in !smail de on ikidir, korkup susmakta haklsn, sizlerle u#ra"amadm, evet, kye, o budalalarn yanna yollamak zorunda kaldm sizi, ama benim de mecburiyetlerim vard, bir dev eser yazyorum, btn bilgiler var iinde, hi duydun mu ansiklopedi nedir? Ah, yazk nereden duyacaksn, peki, peki, korkma, anlat, anneniz nasl ld, ne iyi kadnd, milletimizin gzelli#i vard onda, sana her "eyi syledi mi, sylemedi mi her "eyi? Peki sen bula " klar yka, Fatma size kt bir "ey yaparsa hemen gel yukar al"ma odama, syle bana, olur mu, korkma! Korkmadm. Bula"klar ykadm, al " tm, krk yl. Dalm " m. Bula"k bitince yerle " tirdim, yorulmu " um da, nl # m karp oturdum, dinleneyim dedim, aklma kahve gelince kalktm, d " ar, yanlarna gittim. Hl konu " uyorlard. "Ar"ivdeki o kadar yazy, belgeyi okuduktan sonra, ak"am eve gelip kafann iine bakman anlamyorum!" dedi Nilgn. "Nereye bakaym yani?" dedi Faruk Bey. "Olgulara bak," dedi Nilgn. "Olup bitene, nedenlerine..." "Onlar k#tta ama..." "K#tta ama, bir kar " l # var d" dnyada... Yok mu?" "Var." "!"te onlar yaz!" "Ama okuyunca, onlar d" dnyada de#il, kafamda oluyor. Kafamdakini yazmak zorunda kalyorum. Kafamdaysa kurtlar var." "Sama!" dedi Nilgn. Anla"amadlar. Susuyor baheye bakyorlar. Biraz zgn,
172

kederli, ama meraklym"lar gibi de. Baktklar yeri grmeden, bahenin, incir a#acnn ve crcrlarn sindi#i otlar grmeden kendi d"ncelerine bakyorlar sanki: Ne gryorsunuz d"ncenin iinde? Ac, keder, umut, merak, bekleyi", ayn "eyler kalr sonunda ve araya bir "ey koymazsan, nereden duymu " tum, kendi kendini #ten de#irmen ta" gibi aklnz yer bitirir kendini. O zaman: Delirmi " ! Doktor Selhattin, kendi halinde bir doktormu", siyasete kalk"nca !stanbul'dan srlm", kitaplara gmlm" delirmi". Yalanclar, dedikodu kumkumalar; hayr, deli de#il, gzmle grdm, ak"am yeme#inden sonra ikiye oturmaktan ve arada bir ly karmaktan ba"ka ne gnah var; btn gn masasna oturur, yazar. Sonra arada bir gelir benimle konu"urdu. Dnya o yasak a#ataki elma gibidir demi"ti bir gn, onu koparp yemiyorsunuz, nk bo" yalanlara inanyor, korkuyorsunuz; kopar daldan bilginin elmasn, korkma o # lum Recep bak ben kopardm ve zgrle"tim, haydi, dnyay ele geirebilirsin; cevap versene? Ben korktum ve sustum. Ben kendimi bilirim. Ben "eytandan korkarm. Onlarn o korkuyu nasl yendiklerini ve ne iin yendiklerini bilemem ben. kp biraz gezeyim, kahveye gideyim mi? "Nasl kurtuk gibi?" dedi Nilgn, fkelenmi" gibi. "Baya#," dedi Faruk Bey. "Nedensiz bir y # n olay. ok okuyup d " ndkten sonra aklmn iinde kpr kpr kprdanyorlar." "Nedensizmi"," dedi Nilgn. " ! li " kileri inanla kuramyorum," dedi Faruk Bey. "!" bana kalmadan, ili " kileri olgular kendi kendilerine kursunlar diyorum, olmuyor. Bir nedensellik bulunca, bunun kendi aklmn yak"trmas oldu#unu hemen hissediyorum. O zaman olgular korkun solucanlara, kurtlara benziyor. Bo"lukta salnr gibi beynimin kvrmlar arasnda kprdanyorlar..." "Neden byle oluyor sence peki?" dedi Nilgn. "Bak ne diyece#im," dedi Faruk Bey. "Bugn anlad#m sanyorum: Hayat da, tarihi de oldu# u gibi grebilmek iin
i 73

beyinlerimizin yapsn de#i"tirmeliyiz." "Nasl?" dedi Nilgn. "Nasl oldu # unu bilmiyorum," dedi Faruk Bey. "Ama beyinlerimiz srekli hikye arayan ve yutan birer obura benziyor. Bu hikye d"knl#nden kurtulmalyz! O zaman zgrle"ece#iz, dnyay oldu#u gibi grece#iz o zaman! Anlyor musun?" "Hayr!" "Bunu anlatmann bir yolu olmal, ama bulamyorum i"te!" dedi Faruk Bey. "Ara, bul!" dedi Nilgn. Faruk Bey nce sustu, sonra barda#ndakini bitirdi ve sonra birden, "Ben ya"landm," dedi. Sustular: Bu sefer anla"amadklar iin de#il, anla"tklar "eyin anla"amazlklar oldu#unu anladklar iin memnunlar sanki. Birlikte kar " lkl iki ki " i susarsn da bazan kar " lkl konu"maktan daha anlaml olur bu suskunluk. yle biri olsayd, yle bir arkada"m benim de... "Faruk Bey," dedim. "Ben kahveye gidiyorum. Bir "ey istiyor musunuz?" "Efendim?" dedi. "Sa#ol Recep." Baheye indim, otlann serinli#ini duydum ve bahe kapsn geer gemez hemen anladm kahveye gidemeyece#imi. Cuma ak"am kalabal# var, ayn skntya katlanmay gze alacak gibi de # ilim, eksik olsun. Gene de yrdm, kimseciklere, piyango satan !smail'e bile grnmeden taa kahveye kadar yrdm, aydnlk pencerelerine sokulmadan, mendire#e ktm, kimse yoktu, oturdum, a#alara sarl renkli ampullerin suda kprdan"na bakarak d " ndm; dalm " m. Sonra kalktm, yoku"u kp eczaneye baktm: Kemal Bey orada, kar"daki bfenin aydnl # na, ba#r"arak sandvi yiyen dertsizlere bakarak tezghta oturuyor. Beni grmedi. Rahatsz etmeyeyim! Kimseyi grmeden ve selamla"madan abuk abuk eve dndm. Bahe kapsn kapattktan sonra grltnn

ve a#alarn te tarafnda onlar grdm, balkonun kk soluk lmbasnn altnda: Biri masann ba"nda, teki masadan biraz uzakla"m", sandalyesinin kendisini zor ta"yan arka bacaklar zerinde a#r a#r yaylanyor; a#abey-karde"; sanki ba"larnn evresinde biriktirdikleri o ne"esiz hayat bulutunu rktp karmamak ve ci#erlerine daha ok mutsuzluk ekebilmek iin hareket etmekten ve grlt karmaktan korkuyorlar. Belki biraz da, yukarda, ak pancurlarn arkasnda gezinen sulayc ihtiyar bak" fkelendirmemek iin. Sonra o bak"n kendisini de grd#n sandm, ama o beni grmedi: Bykhanm'n glgesi, hain ve acmasz, bir an pencerede belirdi, sanki elinde baston varm" gibi, baheye izi d " t, sonra birden ekildi, gnahtan ekinirmi " gibi. Balkonun merdivenini sessizce ktm. "Hikye dedi#in "eyler, aslnda hikye de # il, gerekler!" dedi Nilgn. "Dnyay aklamak iin gerekli onlar." "Ben btn o hikyeleri ve kar" hikyeleri biliyorum," dedi Faruk Bey, sanki biraz kederle. "Ee, ne olmu" yani?" dedi Nilgn. "Sende daha de#erli bir hikye yok k i ! " "Evet, biliyorum yok!" dedi Faruk Bey, bkknlkla. "Ama bu, teki hikyelere heyecanla kanmam iin yeterli bir gereke de#il ki." "Niye?" dedi Nilgn. "Btn hikyelerden kurtulmak gerekli!" dedi Faruk Bey. Biraz heyecanland galiba. "Allah rahatlk versin!" dedim. "Ben yatyorum." "Tabii," dedi Nilgn. "Yat sen Recep, sofray ben yarn sabah toplarm." "Sonra kedi geliyor," dedi Faruk Bey. "Ben biliyorum, sabaha do#ru geliyorlar, bana aldrmadan arszlar." Mutfa#a indim, dolaptan kays kardm, dnden kalan biraz da vi"ne vard, vanna koydum, ykayp yukar kardm. "Bykhanm, meyvenizi getirdim." Bir "ey demeti. Masasnn zerine braktm, kapsn ekip

a"a# indim, ykanp temizlendim, odama gittim. Bazan, bir kokum oldu # unu anlayveririm. Pijamalarm giydim, "# sndrdm, sonra usulca pencereyi atm ve yata#a girdim; ba"m yastkta, sabah bekliyorum. Sabah olunca, erkenden kar yrrm. Sonra ar"ya giderim, belki gene Hasan' grrm, sonra belki bir ba"kasn grrm, konu " uruz, belki beni dinler! Gzel konu " abilseydim bari! O zaman dinlerlerdi. Faruk Bey, derdim o zaman, ok iiyorsunuz, bu gidi"le babanz gibi, dedeniz gibi, Allah korusun, mide kanamasndan leceksiniz! Aklma geldi: Rasim lm", yarn #le cenazesine gidece#im; #le sca#nda tabutun arkasndan o yoku"u kaca#z. ! smail'i grrm, merhaba a#bi, der, niye hi u#ramyorsun bize? Ayn szler! Annemin ve kydeki babamn benle !smail'i doktora gtrd# zaman hatrladm. Doktor, kk ya"ta dayaktan ileri gelen ccelik demi"ti, sonra gne"e karn bunlar, dedi. K # n baca# gne" grsn, belki dzelir. Peki, ya a#bisi, demi"ti annem. Ben dikkatle dinliyordum: O artk dzelmez, demi"ti doktor, o hep byle kk kalacak, ama bu haplar alsn, belki bir yarar olur. Haplar yuttum, ama bir yarar olmad. Biraz Bykhanm' ve bastonunu ve hainli # ini d " ndm, ama d"nme Recep! Sonra o gzel kadn d"ndm. Her sabah, saat dokuzbuukta bakkala gelirdi gzel kadn, arkasndan kasapta gene o. Bugnlerde yok. Uzun boylu, ince belli, esmer! Ho" da kokar. Kasapta bile. Onunla konu"mak isterim: Sizin u"a#nz yok mu, hanmefendi al"veri"i kendiniz yapyorsunuz, kocanz zengin de#il mi? Makine eti nasl kyyor diye bakarken ne de gzeldir! D"nme Recep! Annem de esmerdi. Zavall anne! Biz byle olduk i"te. Gene evdeyim i"te ben, bak, bak, hl bu evde. ok d " nyorsun, d"nme uyu! Sabahlar d"nmem ki. Uyusam! Yava"a esnedim ve birden rpererek farkettim: Hi ses yok; t bile yok: Tuhaf! K" geceleri gibi. Bir hikye d " nrm, so#uk k" geceleri rperince. Gene d " n! Gazetedekilerden mi? Hayr, annemin anlattklarndan bir hikye: Bir zamanlar, bir padi"ahn

o#lu olmu ", ama daha nceden hi o#lu yokmu" ve padi"ah bir erkek ocu#um olsun diye ok zlr, Allah'a yalvanrm". Bizim gibi mi, diye d"nrdm ben annem anlatrken, bizim gibi erkek ocuklar bile yok muymu" padi"ahn? Vah, zavall padi"ah, ona acrdm, annemi, ! smail'i ve beni daha ok severdim. Odamz, e"yalarmz... Annemin masallar gibi bir kitap olsa, harfleri byk olsa, okusam, okusam, okurken onlar d"nerek uyuyakalsam, ryamda onlar ve zavall padi"ah grsem. Mutlu mudurlar? Mutluydular, hepsi eskiden. !nsan ryasnda mutlu olur. Bazan korkarsn da. Olsun, gene de sabah, o korkuyu d"nnce seversin, de#il mi, seversin ryann korkusunu? Bakkalda grd#n gzel esmer kadn d"nmeyi sevdi#in gibi seversin. Haydi " imdi, gzel esmer kadn d"ne d"ne uyu gzel uykuyu.

20
Ak"am yeme#ini yedikten sonra, babam biletleriyle erkenden gazinolara gidince, ben de anneme bir "ey demeden evden ktm gittim. Kahveye gidince baktm, herkes gelmi", yeni gelen iki de ocuk var, Mustafa onlara anlatyor. Kimsenin dikkatini ekmeden oturdum, dinledim: Evet, dedi Mustafa, dnya iki sper devlet tarafndan bl"lmek isteniyor ve Yahudi Marx yalan sylyor, nk dnyaya yn veren onun snf sava" dedi#i "ey de#il, milliyetiliktir, en milliyeti de Rusya'dr ve emperyalisttir. Sonra dnyann merkezinin Ortado#u ve Ortado#u'nun anahtarnn da Trkiye oldu#unu anlatt. Sonra, sper glerin bizi blmek, komnizme kar" cephe birli # ini paralamak iin, ajanlar aracl#yla nasl, "sen nce Mslman msn, Trk msn" tart"mas atklarn anlatt: Bu ajanlar her yerdedir, iimize szm"lardr, dedi, evet ne yazk ki, aramzda bile olabilirler, dedi. O zaman biraz sustuk. Sonra Mustafa, eskiden nasl hep birlik oldu # umuzu anlatt ve bu yzden, bize, barbar Trk'n geti#i yerde ot bitmez, diyen kalle", iftirac, emperyalist Avrupa'lya kan kusturabilece#imizi anlatt ve ben so#uk k" gecelerinde Hristiyanlar titreten nal seslerimizi duyar gibi oldum. Sonra da birden ok fkelendim, nk harekete yeni katlan o iki toy aptaldan biri "yle dedi: "Peki agbi, bizde de petrol karsa, biz de " imdi Araplar gibi, zengin olur kalknr myz?" Her "ey para, her "ey madde sanki! Ama Mustafa sabrl, yeniden anlatt, ben dinlemedim, biliyorum bunlar, ben artk yeni de#ilim. Orada bir gazete vard, aldm, okudum, eleman

arayanlarn ilnlarna da baktm. Sonra Mustafa, onlara ge saat gelmelerini syledi. Onlar da, disiplinin sonsuz itaat oldu # unu # rendiklerini gstermek iin saygl selm verip gittiler. "Bu ak"am yaz m yazyoruz?" dedim. "Evet," dedi Mustafa. "Dn gece yazdk, neredeydin sen?" "Evdeydim," dedim. "al " yordum." "al"yor muydun?" dedi Serdar. "Yoksa rntgencilik mi yapyordun?" Pis pis srtt. Ben bunun lfna aldrmam, ama Mustafa ciddiye alr diye korktum. "Bu sabah plajn nnde yakaladm bunu," dedi Serdar, "bir kz dikizliyordu. Kz da sosyete kz, ona "k olmu". Tara#n da alm"." "alm" m?" "Bak Serdar," dedim. "Bana hrsz deme, kt oluruz!" "Peki, o kz m verdi " imdi sana o tara#." "Evet," dedim. "O verdi tabii." "Niye versin yle bir kz sana tara#n?" "Senin akln ermez o # lum byle "eylere." "alm " !" dedi. " " k olmu" aptal, alm " !" Birden sinirlendim. Cebimden iki tara# da kardm. "Bak," dedim. "Bugn de bir ba"ka tarak verdi. Hl inanmyor musun?" "Bakaym," dedi Serdar. "Al," dedim, uzattm krmz tara#. "Geri vermezsen, ne yapaca#m bu sabah grenmi"sindir in " allah!" "Ye"il taraktan ok farkl bu tarak," dedi. "Bu, o kzn kullanaca# "ey de # il!" "Kulland # n gzmle grdm," dedim. "antasnda da var bunlardan bir tane." "O zaman, o vermedi bunu sana," dedi. "Niye?" dedim. "Bir taraktan iki tane alm" olamaz m?" "Zavall," dedi Serdar. "A"k akln ba"ndan alm", ne dedi # ini bilmiyor."

"O kz tand#ma inanmyor musun benim!" diye ba#rdm. "Kim bu kz?" dedi birden Mustafa. $a"rdm ve demek Mustafa dinliyormu " diye d " ndm. "Bir sosyete kzna "k olmu" bu," dedi Serdar. "yle mi?" dedi Mustafa. "Durum ok kt a # bi!" dedi Serdar. "Kim bu kz?" dedi Mustafa. "nk kzn taraklarn alp duruyor," dedi Serdar. "Hayr!" dedim ben. "Hayr ne?" dedi Mustafa. "O verdi bana bu tara # !" "Niye verdi?" dedi Mustafa. "Ben de bilmiyorum," dedim. "Herhalde hediye olsun diye." "Kim bu kz?" dedi Mustafa. "O bana bu ye"il tara# hediye edince," dedim. "Ben de ona bir "ey hediye etmek istedim ve bu krmzy aldm. Ama Serdar'n dedi#i gibi, bu krmz, evet, daha kt bir tarakm", ye"ile denk de # il." "Hani ikisini de o vermi " ti sana?" dedi Serdar. "Kim bu kz, sana soruyorum," diye ba#rd Mustafa. "Kkken tanrdm!" dedim utanarak. "Benden bir ya" byk!" "Amcasnn u"aklk etti # i evin kzym " ," dedi Serdar... "yle mi?" dedi Mustafa. "Sylesene!" "Evet," dedim. "Amcam onlarda al"r." "O sosyete kz da sana durup durup tarak m hediye ediyor yani?" "Edemez mi?" dedim. "Onu tanyorum diyorum." "Ulan, hrszlk m yapyorsun sen, aptal herif!" diye birden ba#rd Mustafa. $a"rdm: Herkes de duymu"tur. Terledim, sustum, ba"m nme e#ip ke"ke "imdi burada olmasaydm, diye d"ndm.

Simde evde olsaydm, kimse bana kan"amazd; baheye kar, uzaktaki "klara bakardm, uzaklara giden sessiz gemilerin rpertici lmbalarn seyreder heyecanlanrdm. "Hrsz msn sen, cevap versene!" "Hayr. Hrsz filan de#ilim ben," dedim. Sonra aklma geldi ve nce biraz gldm, sonra syledim. "Peki," dedim. "Do # ruyu syleyece#im! Hepsi "akayd. Bakalm ne diyecek diye, sabah Serdar'a "aka sylemi"tim, ama anlamam". Evet, ben bu krmz tara# bakkaldan aldm. !steyen gider bakkala ayns var m diye sorabilir. Bu ye"il tarak ise O'nundur. Yolda d " rm " t, buldum, vermek iin bekliyordum." "Sen onun u"a# msn ki, yle bekliyorsun?" "Hayr," dedim. "Arkada"ym. Biz kkken..." "Aptal herif sosyete kzna "k olmu " ," dedi Serdar. "Hayr," dedim. "De # ilim." "De#ilsen niye kapsnda bekliyorsun?" "nk," dedim. "Benim olmayan bir "eyi alr da sahibine vermezsem, asl hrsz olurum da ondan." "Bu herif bizi kendi gibi aptal sanyor olmal," dedi Mustafa. "Gryorsun i"te," dedi Serdar. "ok fena "k olmu " bu!" "Hayr!" diyordum ben. "Sus be, aptal herif!" diye birden ba#rd Mustafa. "Utanmyor da. Ben de, bu herif adam olacak sanyordum. Gelip, bana daha byk i" ver, demesine kanp i" var sanyordum onda. Oysa sosyete kzlarna kul kle oluyormu " ." "yle de # ilim!" "Ka gndr uykuda gezer gibisin!" dedi Mustafa. "Dn ak"am biz yaz yazarken, sen onun kapsnda miydin?" "De # ildim." "Bir de hrszlklarnla bizi lekeleyeceksin!" dedi Mustafa. "Yeter artk! Defol buradan!" Biraz sustuk. Ben, ke"ke " imdi evde olsaydm diye d" ndm, evde huzurla matemati#i aardm " imdi.

"Utanmaz herif hl oturuyor!" dedi Mustafa. "!stemiyorum artk ben bu herifi!" Baktm. "Bo"ver a#bi, bytme," dedi Serdar. Baktm. "Aln bu adam kar"mdan. Ben kar"mda sosyete "# istemem!" "Affet!" dedi Serdar. "Bak titriyor. Ben onu adam ederim. Otur, Mustafa." "Yok!" dedi. "Gidiyorum." Sahiden gidiyor. "Olmaz a # bi!" dedi Serdar. "Sen oturacaksn." Mustafa aya#a kalkm", kemeriyle oynuyordu. Kalkp bir tane vuraym dedim. ldrrm o.u! Ama sonunda, yalnz kalmak istemiyorsan, anlatacaksn ki yanl" anlamasnlar seni. "Ben ona "k olamam Mustafa!" dedim. "Bu ak"am sizler gelirsiniz," dedi Mustafa onlara. Sonra bana dnd. "Sen de buralarda bir daha hi grnmeyeceksin. Bizi de ne tandn, ne grdn?" D " ndm biraz. Sonra, "Dur!" dedim birden ve sesimin titremesine hi aldrmadan, "Beni dinle Mustafa," dedim. "$imdi anlayacaksn." "Neyi?" "Ben ona "k olamam ki," dedim. "O kz komnistmi " ." "Ne?" dedi bir daha. "Evet!" dedim. "Yemin ederim, gzmle grdm." "Neyi grdn?" diye ba#rd ve bir adm yakla"t. "Gazeteyi. Cumhuriyet okuyordu. Her gn bakkaldan Cumhuriyet alp okuyor. Otur Mustafa, anlataym," dedim sesim titremesin diye sustum. "Ulan, geri zekl herif, yokra komniste mi "k oldun?" diye ba#rd. Bir an vuracak sandm. Vursayd ldrrdm. "Hayr," dedim. "Komniste "k falan olamam ben. yle oldu#um zaman daha komnist oldu#unu bilmiyordum ki."

"Ne oldu # un zaman?" "Ona "k oldu # umu sand#m zaman!" dedim. "Otursana Mustafa anlataca#m." "Peki, oturuyorum," dedi. "Yalan sylersen fena olaca#n biliyor musun?" "nce otur ama, beni dinle. Beni yanl" anlaman istemiyorum. Syleyece#im." Sonra biraz sustum ve "Bana bir sigara versene!" dedim. "Sen sigaraya da m ba"ladn?" dedi Serdar. "Susun da, "una bir sigara verin!" dedi Mustafa ve sonunda oturdu. Ya"ar sigaray verdi ve elimin titredi # ini grmedi, nk kibriti o yakt. Sonra nn merakla beni beklediklerini grnce biraz d " ndm. "Ben O'nu mezarlkta grd#mde dua ediyordu," diye ba"ladm. "Sosyetik olamayaca#n byle d " ndm, nk ba" ba#lyd ve ellerini babaannesiyle birlikte Allah'a nasl at # n..." "Ne diyor bu be?" dedi Serdar. "Sus!" dedi ona Mustafa. "Ne i " in vard senin mezarlkta?" "Oraya bazan iek brakyorlar," dedim. "Babam geceleri karken yakasna karanfil takarsa gazinodakiler daha ok bilet alyorlarm" . Git bak, der bazan bana." "Peki!" "iek iin o sabah, oraya gidince, babasnn mezar ba"nda O'nu grdm. Ba" ba#lyd ve ellerini Allah'a am"t." "Yalan sylyor!" dedi Serdar. "Kz bu sabah plajda grdm; rlplakt." "Hayr, mayoluydu," dedim. "Ama mezarlktayken daha yle oldu # unu bilmiyordum ki." "Peki, komnist mi " imdi bu kz?" dedi Mustafa. "Yoksa sen beni oyalyor musun?" "Hayr," dedim. "yle. Anlatyorum ya... Onu orada yle, dua ederken grnce, ben biraz, evet kabul ediyorum, "a-

srdm. nk ocuklu#unda yle de # ildi. ocuklu # unu bilirim ben bu kzn. Kt de # ildi, ama iyi de de # ildi. Siz bilmezsiniz onlar. Byle d"ne d"ne, sonunda, benim de aklm kar"t. Onu merak ediyordum, "imdi nasl biri olmu", filan diye. Bylece, meraktan pe"ine d " tm, onu izlemeye ba"ladm, biraz da e#lenmek iin..." "!"siz gsz, aylak serseri!" dedi Mustafa. " " k i"te!" dedi Ya"ar. "Sus!" dedi ona Mustafa. "Komnist oldu # unu nasl #rendin?" " ! zlerken," dedim. "Hayr, artk izlemiyordum. O srada, rastlantyla, o, benim Coca-Cola iti # im bakkala girdi ve bir Cumhuriyet ald. Oradan anladm." "Yalnzca bundan m anladn?" dedi Mustafa. "Hayr, yalnzca bundan de # il," dedim ve biraz sustum ve sonra syledim. "Her sabah gelip bir Cumhuriyet alyor ve ba"ka gazete de almyordu. Hi ku " kulanmadm bile. Sonra, buradaki sosyetiklerle arkada"l# kesmi"." "Her sabah bir Cumhuriyet alyordu," dedi Mustafa, "Ve sen bunu bizden saklyordun, nk ona hl " ktn ve pe"inden gidiyordun, de#il mi?" "Hayr," dedim. "Bu sabah ald Cumhuriyet'i." "Yalan syleme, akarm," dedi Mustafa. "Her sabah Cumhuriyet ald # n " imdi syledin." "Her sabah bakkala gidiyor ve oradan bir "ey alyordu, ama ald# "eyin ne oldu#unu ben bilmiyordum ki," dedim. "Ald # "eyin Cumhuriyet oldu # unu bu sabah grdm." "Yalan sylyor bu," dedi Serdar. "Bilmiyorum," dedi Mustafa. "Birazdan canna okuyaca#m. Komnist oldu#unu bile bile kzn pe"inden gitmi". Bu taraklar ne oluyor peki? Do # ru syle." "Sylyorum," dedim. "Birini ben onu izlerken d " rd. O zaman yerden aldm. almadm yani... teki ise annemin tara#dr, yemin ederim." "Anann tara#n niye yannda ta"yasn?"

Sigaramdan bir nefes daha ektim ve artk ne desem inanmaya niyetleri olmad # n bildi # im iin sustum. "Sana sylyorum!" dedi. "Peki," dedim. "Ama inanmyorsunuz. $imdi, yemin ederim ki, do # ruyu sylyorum. Evet, bu krmz tarak annemin de#ildir. Demin utand # m iin, annemin tara# dedim. Bu krmz tara#, O, bugn bakkaldan ald." "Gazeteyle birlikte mi?" "Gazeteyle birlikte. Bakkala sorabilirsiniz." "Sonra da, yani, sana m verdi o tara#?" "Hayr!" dedim. Biraz sustum ve syledim. "O gittikten sonra, o krmz taraktan bir tane de ben aldm kendime." "Niye?" diye ba#rd Mustafa. "Niye mi?" dedim. "Anlamyor musun niye?" "akaca#m bir tane a#zna bunun!" dedi Serdar. Mustafa olmasayd ben ona gsterirdim, ama Mustafa ba # ryordu. " " k oldu # un iin mi aptal herif? Komnist oldu # unu biliyordun artk. Sen casus musun?" Artk ne sylesem bu inanmayacak diye d"ndm ve biraz sustum, ama sonra o kadar ba#rd ki, son bir kere daha syleyeyim de artk bir komniste "k olmad#ma iyice inansn dedim. Sigaram yere attm ve huzurlu insanlar gibi zerine basp sndrdm. Sonra, krmz tara# Serdar'n elinden aldm, biraz e#ip bktm, kvrdm ve dedim ki: "25 liraya byle gzel ve ucuz bir tarak bulursan sen de karmak istemezsin herhalde," dedim ben. "Allah beln versin, geri zekl yalanc!" diye ba # rd Mus-tafa. Bylece ben de artk kesinlikle susmaya karar verdim. Benim artk sizinle konu"maya niyetim yok beyler, tamam m? Siz beni aranzda isteyin, ya da istemeyin birazdan zaten eve gidece#im. Matemati#e otururum, sonra bir gn de, skdar'a giderim, bana byk bir i" verin derim: Cennethisar'dakiler birbirlerine casus demekten ba"ka bir i" yapmyorlar, byk

bir i" verin bana! Birazdan ben zaten eve gidiyorum; "imdi "u yarda kald # m gazeteyi okuyaym. Atm, onlar hi nemsemeden ben gazeteyi okuyorum... "Ne yapalm " imdi beyler?" dedi Mustafa. "Hl Cumhuriyet satan bakkal m?" dedi Serdar. "Yok," dedi Mustafa. "Bakkal demiyorum. Bu aptal komnist "#na ne yapalm, diyorum ben?" "Affet a#bi!" dedi Serdar. "Ciddiye alma, oktan pi"man o." "Yani brakaym da, komnistlere yem mi olsun?" diye ba#rd Mustafa. "Hemen ko"a ko"a gider bu, kza anlatr her "eyi." "Dvelim mi?" diye fsldad Serdar. "Komnist kza hibir "ey yapmayacak myz?" dedi Ya"ar. "skdar'daki kza yaptklar gibi yapalm ona." "Bakkala da iyi bir ders vermek gerek!" dedi Serdar. Sonra fslda"arak daha da konu"tular ve komnistlerin Tuzla'da bizimkilere neler yaptklarn sylediler ve benden de bir geri zekldan szeder gibi szettiler ve Cumhuriyet okuyan bir kz skdar vapurundan nasl sarkttklarn anlattlar ve daha da konu"tular, ama ben nemsemeyip onlar dinlemiyordum bile: Gazeteyi okuyordum ve acele profesyonel ehliyetli, tecrbeli "ofr de#ilim, ingilizce bilir teleks operatr de # ilim, alminyum do#rama pancur i"lerinde tecrbeli de # ilim, gzlklkten anlayan eczac kalfas, telefona bakacak, askerli#ini yapm" elektrik tesisats ve pantolon bantnda al"acak makineci de de # ilim diyordum, Allah kahretsin, ama ben gene gidece#im !stanbul'a ve bir gn, byk bir i" yapnca, evet evet, o i"i d " ndm ve tam ne oldu # unu bilemedi#im iin, gene gazetenin birinci sayfasna bakmak istedim, byk olaylarn arasnda, sanki kendi adm grmek ve yaplacak i"i orada bulmak iin, ama gazete paralanm"t, birinci sayfasn aryor bulamyordum; sanki gazeteyi de#il kendi gelece#imi kaybetmi"im. Ellerimin titredi#ini grmesinler diye saklamaya al"yordum ki Mustafa bana sylyormu":

"Sana diyorum, aptal herif!" diye ba#rd. "Ne zaman gidiyor bu kz bakkala?" "Ha?" dedim. "Plajdan sonra." "Aptal! Ben onun plaja kata gitti # ini ne bileyim!" "Dokuz, dokuzbuukta plaja gidiyor." "Kendi bokunu kendin temizleyeceksin." "Tamam," dedi Ya"ar. "Dvsn kz." "Hayr, dvmeyecek!" dedi Mustafa. "Kz seni tanyor, de#il mi?" "Tabii!" dedim. "Selmla"yoruz biz." "Geri zekl!" dedi Mustafa. "Hl vnyor." "Evet," dedi Serdar. "Onun iin affet diyorum." "Hayr!" dedi Mustafa. "O kadar da de # il!" Bana dnd. "Beni dinle!" dedi. Yarn, ben, dokuzbuukta orada olaca#m. Beni bekleyeceksin! Hangi bakkal bu? Gsterirsin! Kzn Cumhuriyet ald # n bir de ben kendi gzmle greyim." "Her sabah alyor!" dedim. "Sus!" dedi. "Alrsa sana i"aret edece#im. O zaman nce gidip kzn elinden gazeteyi alrsn. Buraya komnistleri sokmayaca#mz sylersin. Sonra ald # n gazeteyi yrtar atarsn. Anla " ld m?" Bir "ey demedim. "Anla " ld m?" dedi. "Kulaklarn beni duyuyor mu?" "Duyuyor," dedim. "Aferin," dedi. "Senin gibi bir geri zekl akaln bile, ben, komnistlere ancak delik postunu brakrm! Gzm artk, hep zerinde olacak. Bu ak"am da, bizimle yaz yazmaya geleceksin! Eve dnmek yok!" Mustafa'y hemen orackta ldrmek istedim! Ama, sonunda senin ba"n belya girer Hasan! Bir "ey demedim. Sonra, bir sigara daha istedim, verdiler.

21
Cneyt birden pencereyi at ve karanl # n iine do # ru, btn #retmenler manyaktr, diye ba#rd, btn #retmenler, btn hocalar, diye inlerken o, Glnur bir kahkaha att ve kafay bulmu " o, dedi, uuyor, gryor musunuz ocuklar, diyordu ve Cneyt de ibneler, beni bu yl do#rudan aktrdlar, ulan sizin benim hayatmla oynamaya ne hakknz var, diye ba#ryordu ve birden Funda ve Ceylan yeti"tiler, """t Cneyt ne yapyorsun, bu saatte, bak gecenin oldu dediler, kom"ular, herkes uyuyor, derlerken, kom"ularn Allah belsn versin, dedi Cneyt, brak beni abla, kom"ular da #retmenlerle birlik, dedi ve Ceylan, bir daha sana yok bu, dedi ve Cneyt'in elinden esrarl sigaray almaya al"t, ama Cneyt vermedi ve herkes bir frt ekiyor da bir tek bende mi kabahat oluyor, dedi ve Funda i#ren mzi # in ve grltnn iinde sesini duyurmak iin ba#rarak, sus o zaman, dedi, sus ba# rma, tamam m ve Cneyt de birden yat"t ve sanki btn nefretini ve kinini bir anda unuttu ve kulaklarm inleterek alan pop-rock'un iinde a#r a#r sallanmaya ba"lad, sonra Turan'n diskote#e benzetmek iin yerle"tirdi#i yanp snen renkli lmbalar arasndan gittiler ve ben Ceylan'a baktm, ama pek dertlenmi" gibi de # ildi, gzeldi, hafife glmsyordu, hem kederli, hem hznl, Allahm ben bu kz seviyorum, ne yapmalym bilmiyorum, bana yardm et, ne sefil durum byle bu, ben de, "k olup hemen evlenmeyi kuran zavall, iradesiz, sivilceli, gen Trk "klar gibi mi olacaktm ben de sonunda, bizim okulun abazanlar gibi, o kzlar a"a#larlar, ama sonra, oturup sabahlara kadar srlsklam a"k " iirleri

dktrp herkesten gizledikleri dosyalar iinde bu zavall duygularla dolu "eyleri saklarlar ki, sabah sana tam bir erkek olmann gnl rahatl#yla pandik atabilsinler, yeter d"nme Metin, i # reniyorum hepsinden, ben, hibir zaman onlara benzemeyece#im, ben so#ukkanl bir uluslararas zengin, apkn olaca#m, evet, evet, gazetelerde Kontes de Rouchfoltien ile bir resim ve ertesi yl Amerika'daki byk Trk fizik bilgininin zel ve gnlk hayat, Time dergisi bizi Lady filancayla !talyan Alpleri'nde elele yrrken yakalyor ve mavi yolculuk iin zel yatmla Trkiye'ye geldi#imde Meksikal petrol milyonerinin biricik gzel kz nc karmla Hrriyet'in birinci sayfasndaki kocaman resmimi grnce sen, Ceylan, ben Metin'i seviyorum, diye d"necek misin bakalm, o gn hay Allahm, ne kadar ok itim ve gene Ceylan'a baktm ve bir iki nefes ekti#i esrarn alkla " trd # gzel yzne bakarken, birden, lgn, uyu"mu" ve co"mu" kalabalktan birilerinin b#rdgn duyuyorum, Allahm, uluduklarn da duyuyorum ve neden bilmiyorum, benim de iimden geliyor b#rmek, ba#rmak ve onlarla birlikte, i"te ben de ba # ryorum, nce, anlam olmayan bir haykr " kyor bo#azmdan, sonra aresiz hayvans b#rtler koyuverirken birden Glnur, sen sus bakalm Metin, diyor, sen sus, senin onlara katlmaya hakkn yok diyor ve elindeki sarma sigaray gstererek, sen ekmiyorsun dedi ve ben de bu bir "akaym" gibi glmsedim ve sonra, a#rba"l, dedim ki, ben bir "i"e viskiyi bitirdim, tamam m arkada", sizin bu az esrarl aptal sigaranzdan daha ok "ey var bir "i"e viskide, stelik ben elden ele de dola " trmyorum, hepsini kendim ekiyorum, ama beni dinlemiyordu ki, korkak herif, ihtiyatl herif, niye ekmiyorsun, hi olmazsa Turan'dan utan, ocu#un askerden nceki son gecesini bozmaya ne hakkn var, diyordu ki, ben, peki o zaman, dedim ve uzanp elindeki sigaradan alp, bak Ceylan, i"te ben de senin gibi duman nasl ekiyorum, seni seviyorum ve biraz daha ektim ve Glnur, ha "yle dedi ve biraz daha ekip geri verdim ve o zaman Glnur sana bakt#m

anlad Ceylan ve bir kahkaha koyuverdi ve bak Metin, seninki de uuyor dedi, yeti"mek iin ok ekmen gerekecek dedi ve ben, Ceylan sana seninki dedi, diye d " ndm ve sustum ve Glnur, tavlayacak msn onu dedi ve ben sustum ve Glnur elini abuk tutmazsan, Metin, bak buraya yazyorum, Fikret araklayacak onu dedi ve kaln sigarann ucuyla yazyormu" gibi bir hareket yapt ve sustum ve o, Fikret nerede derken, elimdeki barda# da dikip bitirdim ve ben barda#m doldurmaya gidiyorum diyerek rezalet kmasn diye oradan sv"rken Glnur bir kahkaha atyor ve ben karanlkta "i"eyi aranrken de nereden kt # n anlayamad#m Zeynep birden bana sarlyor ve hadi dans edelim dedi, ne olur Metin, bak ne gzel mzik var ve peki dedim ben o bana sarlrken, bakn, benim sabahtan ak"ama kadar Ceylan' d " nd # m sanmayn, i"te bakn, Zeynep denen bu "i"koyla dans ediyorum, ama abuk skldm, nk hemen karn yeni doymu" huzurlu bir kedi gzlerini ksp, ben "imdi ok romanti#imi oynamaya ba"lam"t ve nasl kurtulaym derken birileri bir yerden kma tekme atyorlar, Allah kahretsin, "klar da sndrp, p"n, p"n diye ba#ryorlar ve ben de karanlkta o koca yastk gibi scak "eyi itip sv " tm ve nerede "u viski ve bardaklar diye aranrken, yzmde bu sefer gerek bir yastk patlad, peki, yle mi, ben de karanl#a sk bir yumruk geirdim ve Turgay'n inledi # ini duydum ve mutfak kapsnda Vedat'a rastlyorum ve bana budala bir bak"la bakt # n gryorum ve sonra uzanyor ve a#bi ne gzel bir olay de#il mi, dedi ve ben, nedir gzel olan dedim ve hayretler iinde, bilmiyor musun a#bi, biz " imdi ni"anlandk, dedi ve sorumluluklarn bilen a#rba"l bir koca gibi "efkatle elini Sema'nn omuzuna koydu ve ok iyi de#il mi a#bi, dedi ve ben, ok iyi, dedim ve evet, dedi, harika bir olay bu, ni"anlandk, kutlamyor musun ve yeniden p"yoruz ve Sema birden a#layacak gibi oluyor ve ben "a"rdm, tam kaacakken Vedat beni gene yakalad ve bir daha p"tk ve ben bu p"leri "u ! ngiliz kz grr de bizi ibne sanr diye korkuyorum ve okulda,

yatakhanede herkesin tek derdinin tekini ibne durumuna d"rmek oldu # unu hatrlyorum, Allah belnz versin, manyaklar, hastalar, geri zekllar, sapklar, tyszlere ibne muamelesi yaparlar, Allahtan benim tym vardr, var mdr, tabii, var saylr, istesem byk bile brakabilirim, kt de durmaz, ben tylym, geri bir kere Sleyman ays pandik atm " t, ama ben de o uyurken zerine kp btn yatakhaneye rezil ederek dettim ona, nk byle yapmazsam zavall Cem'e yaptklar gibi ezerler seni bu abazanlar, vah"iler, vah"iler, ama sakin ol Metin, niye nemsiyorsun, gelecek yl Amerika'dasn, ama bu geri zekllar lkesinde katlanlmas gereken bir yl daha var nnde ve Faruk ve Nilgn, ben e#er paraszlk yznden gelecek yl Amerika'ya kapa# atamazsam, eh o zaman sizlerin elimden ekece#iniz var, diye d"ndm ve sonunda "kr mutfa# buldum ve orada Hlya ile Turan' grdm; Hlya a#lam", Turan da kel kafasn muslu#un altna sokmu"tu, beni grnce do # ruldu ve birden bana sk bir yumruk att ve sonra, ben, nerede yahu "i"eler, bardaklar, deyince, bardaklar orada, dedi, ama hibir yeri gstermedi ve ben gene, nerede deyince, gene, orada i"te ya diyor ve gene hibir "ey gstermiyor ve sonunda ben dolaplar ap kapayarak aranrken, Turan Hlya'ya sarld ve sra sra birbirlerinin di " ini eker gibi, hrsla p"yorlar, ben, bizim de yle olabilece#imizi d"nyorum Ceylan ve sonra biraz daha tuhaf sesler karyorlar ve sonra Turan'n a#zndan a#zn kurtaran Hlya, soluk solu#a, geer canm, geer biter, deyince Turan birden co"tu ve sen ne anlarsn askerlikten, erkekler yapar askerli#i, dedi ve daha da co"up Hlya'nn kollarndan syrlp, askerlik yapmayan erkek de#ildir, diye kkredi ve srtma bir yumruk daha indiriyor ve erkek misin ulan sen, diyor, erkek misin, bir de glyorsun de#il mi, kendinden o kadar emin misin, peki gel o zaman l"elim, anlayalm bakalm ne kadar erkekmi"sin ve ellerini pantolonunun d#melerine atarken, Hlya, ne yapyorsun, dedi, ne olur yapma Turan, diyor ve o, peki diyor, iki gn sonra gidece#im,

ama yarn ak"am da byle e#lenece#iz, tamam m, dedi ve Hlya, ya baban "ey derse ne olacak, diyor, ve Turan, sarm ben o hergelenin a#zna, diye ba # rd, yeter be, babaysan babal#n bil, ben, sen istedin diye liseyi bitirmeye mecbur muyum yani ki beni askere yolluyorsun, benim kafam ne biim bozuk, hyar herif, anla"ana o # lunu, ne biim babasn sen, ben adam olmuyorum i"te, tamam m, araban da byle ha"at ederim i"te, Mercedes'i de alaym, bak yemin ediyorum, onu da bir dire#e geirece#im Hlya, anlasn bakalm, diyordu ki, hayr diye inledi Hlya, yapma Turan, ne olur, dedi ve Turan bana bir yumruk daha geirdi ve birden ierden gelen pop-rock'a uyarak sallanmaya ba"lad ve sanki hepimizi unuttu ve esrarl sigara duman ve mzik alacakaranl#nda yanp snen renklerin iinde a#r a#r kayboluyor ve Hlya onun arkasndan ko"uyor ve ben de, sonunda ikimi hazrlyorum, sonra Turgay'a rastladm, hadi, diyor bana, sen de gel, plak denize giriyoruz ve ben birden heyecanlandm, kim kim, dedim ve o gld, aptal herif, dedi, kzlar yok tabii ve Ceylan da yok, deyince ben "a"rdm ve seni d"ndm Ceylan, herkes hemen nasl anlad benim seni sevdi#imi, artk senden ba"ka bir "ey d"nemedi#imi nasl anladlar, diye d " ndm, Ceylan neredesin, duman, sis ve mzik iinde, bari pencereleri asalar ya, seni aradm Ceylan, neredesin, Allah kahretsin, aradm aradm ve tel"lanmadm ve sonra dans etti # ini ve yannda da Fikret oldu # unu grnce, sakin ol Metin, nemseme ve nemsemeyenler gibi gittim oturdum bir yere, viskimi iiyorum ve kafay iyi buldum, diye d " nyordum ki, hay Allah, birden bir an mzik sustu, birisi kasap havasn koydu, hayda, hayda ve hepsi azgeli"mi", orta snf d # nlerinde e # itildi # i iin hemen kalkp yeni havaya uydular ve kolkola giriyoruz, ben bir kolundaym Ceylan ve aktrmadan baktm, tabii i"te, Fikret de teki koluna girmi " ve dnmeye ba"ladk, aman Allahm ne alaturka, teyzelerin ve uzak akrabalarn d#nlerinde oldu#u gibi ve halka kopunca bir uzun tren olduk, salonda dnyoruz sonra ucu baheye k, ktk,

teki kapdan ieri giriyoruz ve omuzumda Ceylan'n gzel elini hissediyorum ve kom"ular acaba ne der, diye d " nyorum ve mutfa#a girdiler ve orada biz trenden koptuk, ama Fikret kopmad ve biz ikimiz kaldk Ceylan ve mutfakta Sema'nn buzdolabn ap iine bakarak a#lad#n.grdk ve Vedat'n da a#rba"l bir koca gibi, hadi canm, artk seni eve brakaym, dedi # ini duyduk ve Sema, sanki orada a#lanacak bir "ey varm" gibi buzdolabnn iine bakp bakp a#lyor ve Vedat, annen ne der, ge oldu, diyor ve Sema ben annemden nefret ediyorum, diyor, ama sen "imdiden onunla birlik oldun, diyor ve Vedat, bari o ba# ver, deyince Sema birden elindeki ba# yere frlatt ve ben de bu srada sanki bu ola#an bir "eymi" gibi ve seni tehlikelerden koruyormu"um gibi elimi senin omuzuna koyuyorum Ceylan ve seni mutfaktan karttm ben ve sen bana yaslandn, evet, evet biz ikimiz birlikte, grn i"te bizi, ieri girdik, herkes ba#ryor, zplyor ve ben ok mutluyum, nk sen bana yaslanm"tn ki birden Ceylan benden koptu, ko"arak gitti, nereye gitti bilmiyorum, pe"inden gideyim mi, diyordum ki, bir baktm gene Ceylan'n yanndaym, bir baktm hep birlikte dans ediyoruz, bir baktm elini tutmu"um ve sonra bir baktm gene yok, ama artk ne nemi var, artk her "ey anla"ld ben ok mutluyum ve ayakta zor duruyorum ve birden seni hi gremeyece#imi d"nyorum ve o zaman ben ok korkuyorum Ceylan ve nedense sana kendimi hibir zaman sevdiremeyecegimi de d"ndm ve umutsuzluk iinde seni aryorum Ceylan, neredesin, seni istiyorum, Ceylan, Ceylan neredesin, seni ok seviyorum, Ceylan Ceylan neredesin, bu i#ren duman ve sis ve patlayan renkler ve yastklar ve yumruklar ve #lklar ve mzi#in iinde neredesin canm, seni aryorum ben ve sanki ben kkken herkesin ak"am eve dnnce onu pen bir annesi var, benim yok diye d"nd#m zamanlardaki gibi ve yatakhanede, hafta sonlarnda ok yalnz hissetti#im ve kendimden ve yalnzlktan nefret etti # im ve teyzemin evinde beni kimsenin sevmedi#ini d " nd # m

zamanlardaki gibi zavall ve aresiz hissediyorum kendimi ve herkesin paras oldu # unu ve benim olmad # n d " nyorum ve bu yzden byk bulu"lar yapp yaratcl # m ve zekmla Amerika'da zengin olmam gerek, ama Ceylan, btn bu zorluklara ve Amerika'ya ne gerek var, sen nerede istersen orada otururuz, istersen burada kalrz, Trkiye o kadar boktan bir lke de#il, yeni yerler, iyi dkknlar alyor, bir gn bu anlamsz ve kr anar"i de sona erecek ve Avrupa'da ve Amerika'da satlan her "eyi !stanbul'da dkknlarda bulabilece#iz, evlenelim, benim kafam ok iyi i " liyor ve "u anda cebimde tam ondrt bin lira var, kimsede yoktur o kadar, istersen, bir yerde al"r ykselirim ya da istersen parann nemli olmad#na da inanrz yle de#il mi Ceylan, neredesin, birlikte niversitede okuruz, neredesin Ceylan, yoksa Fikret'in arabasna binip gittiniz mi, olamaz, ben seni ok seviyorum ve i"te, Allahm, seni orada, k"ede tek ba"na oturmu " gryorum, yalnzm, k # m, aresizim, gzelim, mele#im, ne oldu, nedir derdin, anlat bana, yoksa annenle baban seni de mi zyorlar, syle ve yanna oturuyorum, niye byle umutsuz ve hznlsn demek istiyorum, ama demiyorum ve susuyorum ve sonunda lf olsun diye konu"unca, her zamanki gibi, a#zmdan en boktan ve en ruhsuz szler dklyor ve ok mu yorgunsun, diyorum bo" bo" ve sen szm ciddiye alp, ben mi, evet, biraz ba"m a#ryor, diyorsun ve ben gene lf bulamad#m iin uzun bir sre hibir "ey konu"madan oturuyorum ve skntdan ve mzikten tam "ap"alla"yorum ki Ceylan ne"eli, hayat dolu bir kahkaha atyor ve benim aptalla"an yzme bakarak byle ok sevimli ve canayakn oluyorsun Metin, diyor, syle bakalm, yirmiyedi kere onyedi, diyor ve o zaman birden ben kendime, bilmem neden, kzyorum ve elimi senin omuzuna uzatyorum ve sonra senin gzel ba"n sallanarak g#sme d"yor yaslanyor ve orada ba"n hissediyorum ben inanlacak gibi de#il bu mutluluk, salarnn ve teninin kokusunu duyuyorum ve sonra birden ok havasz buras Metin, diyorsun, biraz d"ar kalm

m ve hemen kalkyoruz, Allahm, biz birlikte btn bu kirli grltnn iinden i"te, i"te, evet birlikte d"ar kyoruz ve i"te benim elim senin omuzunda ve birbirimize yaslanm"z, birbirimize destek olmu"uz, bu baya#, korkun ve irkin dnyada birbirlerine sevgileriyle destek olan iki aresiz, yalnz "k gibi kayoruz bu i#ren mzikten ve kalabalktan ve i"te hepsini arkada braktk ve sessiz ve bo" ve hznl sokaklarda, a#alarn altnda birlikte yryoruz ve uzaktaki gazinolarn renkli ve sessiz " klarna bakyoruz ve yalnz a"klar de # il, derin dostluklaryla da herkesi kskandran sevgililer gibi birbirimizi anlayarak, derinden kavrayarak konu"uyoruz ve ben sana temiz havann ne gzel oldu # unu sylyorum ve Ceylan da annesiyle babasndan yle korkmad # n ve babasnn aslnda iyi insan oldu # unu, ama biraz fazla alaturka oldu # unu sylyor ve ben ne yazk ki, ben onlar fazla tanyamadm, annemle babamn ld # n sylyorum ve Ceylan dnyay grmek ve gazetecilik okumak ve gazeteci olmak istedi#ini sylyor ve sen benim bu halime bakma, diyor, biz burada hep e#leniyoruz, bir "ey yapmyoruz, ama ben byle olmak istemiyorum, ben o kadn gibi olmak istiyorum, neydi ad, o !talyan gazeteci kadn, hani hep nllerle rportaj yapyor, Kissinger ya da Enver Sedat'la konu"uyor, evet biliyorum onun gibi olmak iin ok kltrl olmak da gerekiyor, sen biraz ylesin Metin, ama ben sabahtan ak"ama kadar kitap okuyamam, ya"amak benim de hakkm, bak, nk bu yl snfm do#rudan getim ben, e#lenmek istiyorum, hep kitap okunmaz ki, bizim okulda yle bir ocuk vard, ok kitap okurdu, sonunda delirdi, tmarhaneye yatrdlar, sen ne diyorsun Metin ve ben bir "ey demiyorum, yalnzca senin gzel oldu # unu d " nyorum ve sen hl anlatyorsun, baban, okulunu, arkada"larn, gelece#e ili " kin tasarlarn ve Trkiye ve Avrupa hakknda ne d"nd#n filan ve gzelsin, sokak lmbalarnn soluk "# yapraklarn arasndan szlp yzne vururken gzelsin, d"nceliymi" ve sanki hayatn karmakar"k sorunlarla doluymu" gibi dertli

bir suratla sigaran ekerken gzelsin ve alnndaki peremi geriye atarken de gzelsin, aman Allahm o kadar gzel ki, insan ondan hemen bir ocu#u olsun ister ve birden plaja girelim mi dedim bak ne gzel, kimsecikler yok ne sakin, ha, dedi, peki ve plaja girdik ve sessiz kumun zerinde yrrken Ceylan ayakkablarn karp eline alyor ve ayaklar kumun zerinde nereden geldi # ini bilmedi # im bir " kla parlarken ky boyunca yrdk ve okulunu ve hayatta yapmak istedi#ini daha da anlatt ve sonra o gzelim ayaklann yava"a karanlk ve esrarl suya soktu ve o zaman ben onu hem yanba"mda hem eri"ilmez buldum ve suyu f"rdatrken ve konu"urken ben onu kaba ve ekici ve ruhsuz ve kahredici ve baya# ve inanlmaz ve ldrc buldum ve suyu sevimli balklar gibi dalgalandran ayaklarndan ba"ka bir "ey gremez olmu " tum ve artk bir Avrupal gibi ya"amak istedi # ini sylerken o, beni dinlemiyor ve nemli ve yap"kan sca# ve yosun ve deniz kokusunu ve teninin kokusunu duyuyor ve suyun iinde fildi"i gibi parlayan o diri, kprtl, cinsel ayaklara artk yalnzl # mz d"nerek bakyordum ki, ben birden aya#mda ayakkablar suya girdim ve ben sana sarldm, Ceylan ben seni ok seviyorum ve ne yapyorsun, dedi nce glerek, seni seviyorum, dedim ve yana#ndan pmek istedim, Metin ok sarho"sun sen, dedi, sonra korktu galiba, onu zorla kyya ektim ve yklendim ve kuma devrildik ve altmda kpr kpr kprdanrken ve elim g#slerini ararken ve skarken, hayr, diyor, hayr, hayr, Metin ne yapyorsun, delirdin mi sen sarho"sun ve ben, seni ok seviyorum, dedim ve Ceylan olmaz, dedi ve ben yanaklarn kulaklarn ve boynunu ptm ve inanlmaz kokusunu kokladm ve o beni itti ve ben gene ok seviyorum, dedim ve o gene itince benim kafam bozuldu, beni a"a#lk bir herif gibi itmeye ne hakkn var, o zaman daha yklendim, eteklerini kaldrp i"te o uzun yank inanlmaz bacaklarn parmaklarmn altnda ve uzak, eri"ilmez sand#m scak gvde i"te bacaklarmn arasnda, rya gibi inanamyorum ve pantolonumun fermuarn da zdm ve hl olmaz,

diyor, itiyordu, niye Ceylan niye, seni o kadar seviyorum ki ve birden bir daha itince kumda kedi kpek gibi iti " iyoruz ve devriliyoruz ve ne sama, i"te, her "ey ne umutsuz, yuvarlanyoruz ve o hl olmaz sarho"sun, diyor, peki, peki, ben o kadar a"a#lk bir herif de # ilim, i"te, tamam, peki brakyorum, ama sanki dz"sek ne olurdu, ama hayr ben rz d"man da de # ilim, yalnz seni biraz peyim ve sevdi#imi anla, diyordum, scaktan kendimi tutamadm, o kadar, her "ey ne kadar baya# ve sama ve aptalca, peki braktm, gvden benimkinin altndan ekilsin, sinirli km hzn alamadan ve huzur bulamadan so#uk ve anlamsz kuma saplanarak snsn, peki, peki seni brakyorum, fermuarm ekiyorum ve dnp yzm g#e evirerek yldzlara bo" bo" bakyorum, beni rahat brak, tamam m, git ko" hemen arkada"larna anlat, aman ocuklar, dikkat edin bu Metin tuhaf biriymi " , zerime saldrd, grgsz, kaba herif, zaten belliydi, gazetelerde resmi kan rz d"manlarndan fark yokmu " , aman Allahm a#layaca#m Ceylan, peki ben de bavulumu alp !stanbul'a dnerim, bitti bu Cennethisar maceras. Trkiye'de gzel bir kzla yatabilmek iin demek milyoner olmak ya da evlenmek gerekiyormu", tamam #rendim, ve gelecek yl da zaten Amerika'daym, bu yazn sonuna kadar da kolej #rencisinden matematik ve ingilizce dersleri verilir, buyrun geri zekllar, saati 250 lira ve ben btn yaz teyzemin scak ve bunaltc kk evinde para biriktirirken burada Fikret'le Ceylan, hayr, hayr, ne hakszlk, kzlar parayla de#il, zek, yetenek ve yak " kllkla kandrlmal, ama bo"ver Metin, ne nemi var, "u yldzlara bak, "u parlak, ne kadar ok titreyen yldzlarn anlam ne, bunlara bakar "iir okurlar ve acaba neden okurlar, bir "ey duyarlarm", sama, akllar kar"r ve akl kar"kl#na duygu derler, hayr biliyorum neden "iir okurlar, btn sorun kadn tavlamak ve para kazanmak, evet budalalar, btn i" kafay i"letmekten geiyor, Amerika'ya gidince ben hemen, kimsenin aklna gelmeyen, ok basit, ama ok temel bir fiziksel bulu" yapar ve hemen Einstein'n ilk bulu " larn yaynlad#

Annalen Der Physik dergisinde yaynlar ve bir anda kavu"tu # um n ve paradan sonra, bizimkiler bana buldu # um ve frlatt # m fzenin srlarn ve formllerini, hadi ne olur, yurtta"larna da ver de Yunanllarn kafasna fzeleri ya#dralm diye yalvarmaya gelirler ve ben o zaman Bodrum'daki milyarder Ertegn villasndan daha da byk ve zengin villama, ne yazk ki vaktim yok, ylda yalnzca bir haftal#na acele bir ziyarete gelirim ve o zaman Fikret'le Ceylan, Allahm, belki de evlenmi" olurlar, ama nereden karyorsun, aralarnda hibir "ey yok, birden korktum, Ceylan, Ceylan, neredesin belki de beni brakp ko"a ko"a gitmi"tir, nefes nefese tekilere anlatyordur, az daha rzma geiyordu, ama hayr, beni kirletmesine izin vermedim, ama o kadar da baya# de#ildir, ama belki sahilden gitmi" ve sylemi"tir, rezil olurum, ama belki de gitmemi"tir, zr dilemem, yalvarmam iin bekliyordur, ama nerede " imdi, diye ba"m kaldrp bakacak halim bile yok, szyorum, bu ne sefalet, burada kumlarn zerinde yapayalnz, kimsem yok, hep sizin yznzden anne, baba, niye erken ldnz, kimselerin annesiyle babas byle yalnz brakp gitmiyor o # lunu, hi olmazsa bana iyi bir miras braksaydnz, o zaman ben de o parayla onlara benzerdim, ama ne para, ne pul, braka braka uyu"uk "i"ko bir a#abey ile ideolojik bir abla braktnz, tabii bunak babaanneyle ccesi de var ve bir de o dklen aptal, kfl, i#ren ev, onu da yktrmyorlar, hayr yktraca#m, Allah belsn versin, tabii biliyorum niye para kazanamadnz, korkaklar, hayattan korktunuz, para kazanmak iin gereken namussuzluklar yapabilecek kadar cesur olamadnz, para kazanmak iin cesaret ve yetenek ve yrek gerek ve bende o var ve kazanaca#m, ama gene de acdm size ve kendi halime ve kimsesizli#ime ve sizleri ve kendi yalnzl # m d " nyordum, d " nyordum ve a#lamaktan korkuyordum ki birden Ceylan'n sesini duydum; a#lyor musun Metin, dedi; gitmemi"; ben mi, dedim, yoo, niye a#layaym, dedim, ok "a"rm"tm; iyi o zaman, dedi Ceylan, yle sandm, hadi kalk

da artk dnelim Metin, dedi, peki, peki, dedim, " imdi kalkyorum, ama kprdamadan yattm ve aptal aptal yldzlara baktm ve Ceylan gene, hadi kalk Metin, dedi ve elini uzatp beni ekince kalktm, zorlukla ayakta duruyorum, sallanyorum ve Ceylan'a bakyorum, demek demin zerine saldrd # m kz buymu", ne tuhaf "ey, hibir "ey olmam" gibi sigara iiyor, lf olsun diye, naslsn, dedim, iyiyim, dedi, bluzumun d#meleri kopmu " , dedi, ama fkeli sylemedi, o zaman onun ne scak ve ne iyi bir insan oldu#unu d"nerek utan duydum, Allahm ben anlayamyorum, ne yapmalym, biraz sustum, bana kzdn m, dedim, ok sarho"tum, kusura bakma, dedim, yok, yok, dedi, kzmadm, olur byle "eyler, ikimiz de sarho"uz ve ben "a"rdm ve peki ne d"nyorsun Ceylan, dedim ve o, hi, dedi, hibir "ey d " nmyorum, hadi dnelim, dedi ve dnyorduk ki benim slak ayakkablarm grd ve gld ve o zaman ona yeniden sarlmak istedim, hibir "ey anlamyorum ki, o zaman Ceylan, istersen size gidelim de, sen git bu ayakkablar de#i"tir, dedi ve ben daha da "a"rdm ve plajdan ktk ve hibir "ey konu"madan sessiz sokaklarda yrdk, yrdk ve serin ve karanlk bahelerden gelen hanmeli, kurumu" imen ve snm" beton kokusunu kokladk ve bizim evin bahe kapsna gelince harap ve dklm " evin sefaletinden utandm ve uyu"uklara fkeleniyordum ve Babaanne'nin hl yanan "#na bakyordum ki, bir baktm, hay Allah, balkondaki masada a#bim szm", karanlkta hl oturuyor, sonra kararts kprdad, uyumuyormu", sandalyesinin arka bacaklar zerinde gecenin, hayr sabahn bu saatinde yaylanyor ve merhaba, dedim, tan " traym, Ceylan, Faruk, a#bim olur ve memnun oldular ve a # bimin a#zndan kan i#ren alkol kokusunu duydum ve onlar ba"ba"a brakmamak iin hemen yukar ko"a ko"a kp oraplarm ve ayakkablarm abuk abuk de#i"tirdim ve a"a# indi # imde Faruk ba"lam"t: Kadem kadem gece t e rifi Na ili o meh i n C i han c i han e l em-i i n ti zara de mez m i

diyordu, tabii anladnz, Naili'nindir, ama okuduktan sonra kendisininmi" gibi grtla # n "i"irerek horoz gibi kasld "i"ko ve sonra bir daha: y l e sermes t em k i i drak e t mezem dnya ned ir Men k i mem sak i o l an k i md ir mey-i sahba ned ir diye okudu ve bu da kimin bilmiyorum dedi, Evliya'nm Seyahatname'sinden ve Ceylan a#z ak Osmanl alkol fsna glmseyerek bakyor ve daha da dinlemeye hazrlanyordu ki, a#bim daha uzatmasn diye ben, a#bi arabann anahtarn verir misin, dedim, biz gidiyoruz, dedim ve o hay hay efendim, dedi, hay hay, yalnz bir "artla, gzel hanm kzm bir soruma kar " lk verecek, evet, ben idrak etmezem dnya nedir, siz syleyin ltfen Ceylan Hanm, 'Ceylan'd de#il mi, ne gzel ad, Ceylan Hanm syleyin ltfen nedir dnya, btn bunlarn, bu a#alarn ve g#n ve yldzlarn ve bu masayla bo" "i"elerin gsterdi#i "ey nedir, evet, ne diyorsunuz, dedi ve Ceylan sevimli, canayakn bir bak"la ona bakt, ama bir "ey sylemedi, sonra utanga ve 'sen daha iyi bilirsin' diyen bir bak"la bakt ve ben ba"ka bir "ey sylemi" olmak iin ve sarho" a#bim stelemesin diye, Babaanne'nin lmbas da hl yanyor yahu, dedim ve bir an hepimiz dnp yukar baktk ve onu d"ndk ve sonra ben, hadi Ceylan, dedim, gidelim ve gittik plastik Anadol'a bindik ve motoru al " trp giderken "u mezarlk kokan bahe, khnemi" ev ve szm" "i"ko a#abey ve benim hakkmda Ceylan'n d"nebilecekleri aklma gelince tylerim rperdi, evet, diyordur, byle bir evi, arabas ve ailesi olan biri ancak, kimsecikler yok, diye geceyars plajdaki kzlara saldrr, ama hayr Ceylan, hepsini sana anlatmak istiyorum, ama vakit yok, i"te Turan'lara geliyoruz bile, ama hayr, beni dinlemelisin, diye d " ndm ve sapp arabay yoku"a vurdum ve Ceylan, nereye diye sorunca, biraz hava alalm dedim ve bir "ey demedi ve i"te gidiyoruz ve " imdi anlatrm diye d " nyorum, ama nasl ba"layaca#m bilemedi#im iin yalnzca gaza basyorum ve yoku" a"a# hzla inerken sze nasl ba"lamam gerekti#ini d"nyorum, sonra

yoku" ba"lad ve sonra gene indi # imizde hl anlatmaya ba"layamam"tm, ama gaza o kadar basyordum ki, Anadol zangr zangr titremeye ba"lam"t, ama Ceylan hibir "ey demiyor, peki o zaman, daha bastm ve viraj dnerken arabann k savruldu, ama Ceylan bir "ey demedi ve Istanbul-Ankara yoluna geldik ve gelip geen aralara bakarken lf olsun diye ben, araba sk " tralm m, dedim ve Ceylan, artk dnelim, dedi, sen ok sarho"sun, peki, benden kurtulmak m istiyorsun, ama hi olmazsa biraz dinle beni, sana anlatmak istiyorum, diye d"ndm, sana syleyece#im, beni anlayacaksn, iyi biriyim ben, zengin de#ilsem bile, sizlerin ne d"nd#nz ve hangi kurallara uydu # unuzu ok iyi bilirim, ben de sizler gibiyimdir Ceylan, ben sana btn bunlar anlatmak istiyorum, ama sylemeye hazrlandka hepsi korkun baya# ve ikiyzl geliyor ve o zaman elimden gaza basmaktan ba"ka bir "ey gelmiyor, peki o zaman, hi olmazsa rezil bir herif olmad#m gr, nk reziller korkarlar, ben korkmam, bak bu rk arabayla 130 gidiyorum tamam m, korkuyor musun, belki de lrz, gaza daha da basyorum ve birazdan yoku" a"a# ba"laynca o zaman uarz ve lrz ve ben lnce yatakhanede arkada"lar anma bir poker turnuvas dzenlerler ve oyunlar srasnda zengin pilerinden yuttuklar parayla mezarm bari mermerden oyun, e""oglue""ekler ve gaza daha ok bastm ama, Ceylan hl susuyordu ve o zaman artk lmn gerekten ok yakn oldu # unu d " nm " tm ki, aman Allahm, yolun ortasnda plajda gezinir gibi sallanarak yryenleri grdm ve tel"la frene basnca araba bir kayk gibi yan dnp kaymaya ba"lad ve zerlerine do#ru giderken onlar, ellerinde tenekeler ka"tlar ve araba biraz daha kayp gitti ve tarlaya girdi ve bir "eye arpp durunca motor sustu ve crcrlar duyduk ve Ceylan korktun mu, dedim, bir "eyin var m ve o yok, dedi, az daha onlar eziyorduk ve onlarn o zaman ko"arak geldiklerini ve ellerinde boya tenekeleri oldu # unu grnce anladm, duvarlara yaz yazyorlarm", anar"istler ve "imdi burada serseriyle "gemi"

olsun karde", niye dikkat etmiyorsun ulan" tart"mas yapmaya hi niyetim olmad# iin arabay hemen al"traym, dedim, ama al"mad ve bir daha denedim ve " kr al"t ve yola kmak iin ileri geri manevra yaparken o serseri arabaya yeti"mi"ler ve kfr etmeye ba"lam"lard ve kapn kilitle Ceylan, dedim ve onlarn kfrleri ya#arken arabay yola karmak iin ileri geri manevra yapyordum ve o srada aptallardan biri de arabaya arpt galiba, nk ba#rd ve arabann arkasn yumruklamaya ba"ladlar, ama ge kaldnz aptallar, ben yola ktm i"te, haydi eyvallah, biz kurtulduk ve ilerde duvara hl yazanlar da grdk: Yeni Mahalle komnistlere mezar olacakm" ve Esir Trkleri kurtaracaklarm", peki, peki aferin hi olmazsa komnist de#iller ve hzla uzakla"tk ve korktun mu Ceylan, dedim ve hayr, dedi ve biraz daha konu"mak ve olay birbirimize anlatalm istedim ama, tek kelimeli cevaplar verdi, dn" yolunda sustuk ve hibir "ey konu"madan gittik, gittik ve arabay sonunda Turan'larn nne parkedince Ceylan hemen arabadan frlayp ieri ko"tu ve ben gittim baktm, arabaya pek fazla bir "ey olmam", a#bim olacak "i"ko ayl # n rak "i"elerine harcayaca#na arabann kabak lastiklerini de#i"tirmeye harcasayd ba"mza bu bel da gelmezdi, neyse ucuz kurtulduk ve ieri girdim ve onlar grdm, koltuklara, divanlara, yerlere serilmi"ler, uzanm"lar, yar baygn yatm"lar, dumanalt olmu"lar, sanki bir "ey bekliyorlar, sanki lm, bir cenazeyi ya da daha da nemli bir "eyin sonulanmasn, ama o "eyin ne oldu # unu bilmedikleri iin yalnzca ondan de # il, sanki sahip olduklar btn o evlerden, motorlardan, arabalardan, fabrikalardan ve e"yalardan yldklar iin de, evet, umutsuzlu#a kaplm"lar ve ne oldu#unu bilmedikleri o "eyi bombo" bekliyorlar, i"te, Mehmet yedi#i kirazlarn ekirdeklerini titizlikle, a#r a#r, a#zndan karyor ve sanki bu, dnyada yaplabilecek en son anlaml "eymi" gibi, dikkatle Turgay'n kafasna atyor ve slak yere uzanm" olan Turgay kafasna arpan her ekirdek iin sabrla kfr ediyor ve aresizlikle

inliyor ve sonra ben, yerdeki gllerin pencereden ieri sokulmu " ve hl ucundan akan hortumun suyundan ve devrilmi" "i"elerden ve kusmuktan olu " tu # unu gryorum ve Zeynep'in uyudu # unu, Fafa'nn donmu" bak"larla bir moda dergisine gmld#n ve a#z ak horlayan Turan'n kafasna Hlya'nn pckler kondurdu # unu ve tekilerin de, a#znda sigara, maceray anlatan Ceylan' dinledi # ini gryorum ve o zaman, artk, neyi, nasl, ne iin, neden yapmam ve d"nmem gerekti#ini bulamyor ve her "eyi birbirine kar " tryor ve hibir "eyle ili " kisini artk kuramayaca#m anlayarak, kendimi bezginlikle koltuklardan birine brakrken ben, hadi diyor elindeki dergiden ba"n kaldran Fafa, hadi ocuklar, gne" do#uyor, hadi bir "ey yapalm, i"kembeciye gidelim, bal#a kalm, hadi ocuklar, hadi, hadi, hadi.

22
"Arabann plkasn alabildiniz mi?" dedi Mustafa. "Beyaz Anadol," dedi Serdar. "Bir daha grsem tanrm." " ! indekileri iyi grebildin mi?" "Bir kzla bir herif," dedi Ya"ar. "Suratlarn grebildiniz mi?" dedi Mustafa. Kimse bir "ey sylemeyince ben de sylemedim: nk Metin'i tandm, ama teki sen miydin, de#il miydin anlayamadm ben Nilgn. Sabahn bu saatinde bizi az daha eziyordunuz... Sonra bizimkilerin sizlere ne kfrler ettiklerini i"itince ben daha d"nmek istemedim: Ben yalnzca duvarlara koca koca harfler yazyorum ve grevimi yapyorum. Serdar, Mustafa ve teki yeni ocuklar bir k"eye oturup sigara imekten ba"ka bir "ey yapmyorlar artk, ama bakn bana, ben hl yazyorum, duvarlara komnistlere buralar ne yapaca#mz yazyorum: Mezar olacak, mezar, evet! "Peki, tamam artk beyler," dedi biraz sonra Mustafa. "Yarn gece devam ederiz." Biraz sustu ve sonra, "Aferin!" dedi bana. " ! yi al " tn!" Ben cevap vermedim; tekiler esniyorlar. "Ama yarn sabah olacaksn orada!" dedi. "Grece#im bakalm kza ne yapaca#n..." Ben gene cevap vermedim; herkes da # ldktan sonra, duvarlara yazdklarmz okuya okuya eve dnerken d"ndm: Arabada Metin'in yannda oturan sen miydin Nilgn? Nereden dnyordunuz? Belki de babaannesi hastadr, Metin'le il aram"lardr... Belki de, gne" do#arken geziyordunuz, sizler hi belli olmazsnz. Ne yapyordunuz? Yarn sabah sorarm

sana. Sonra, aklma gelince Mustafa'dan korktum. Ortalk aydnlanm"t ama, gelince baktm, bizim evin "# hl yanyor. Peki baba! Pencereleri de, kapy da kilitlemi " , orada da uyuyor i"te, yata#nda de#il, gene sedirin zerinde tek ba"na, zavall topal! nce acdm, sonra kzdm biraz. Cam tklattm. Kalkt at, ba#rp a#rd, gene vuracak sandm, hayr, hemen hayatn zorluklarn ve diplomann nemini anlatmaya ba"lad; bunlar anlatrken vurmaz. Dinlerken nme baktm ki yat"sn, ama dinlemekle de bitecek gibi de#il ki. Btn gece al"tktan ve ba"ma neler geldikten sonra bir de seni dinleyemem artk: !eri gittim, dolaptan bir avu kiraz aldm, yiyordum, birden, aman, tokat atacakt ki, hemen ekildim ve elime vurabildi ve kirazlar ve ekirdekler yerlere sald. Ben toplarken de anlatt, sonra dinlemedi # imi anlaynca bu sefer yakarmaya ba"lad: O#lum, o#lum, niye okumuyorsun filan. Acdm ve zldm, ama ben ne yapaym. Sonra, omuzuma bir tane vurunca kzdm. "Bir daha bana vurursan ben bu evden kaarm artk," dedim. "Git defol!" dedi. "Pencereyi de bir daha amayaca#m!" "Peki," dedim. "Ben kendi param zaten kendim kazanyorum." "Yalan syleme!" dedi. "Bu saatte ne yapyorsun sokaklarda?" Sonra ierden anam gelince, "kaacakm" bu!" dedi. "Eve bir daha dnmeyecekmi"." Sesi de bir tuhaf oldu, titredi, a#lama ncesi titremesi gibi ve ya"l, sahipsiz bir kpe#in yalnzlk ulumas gibi, acdan ve alktan grmedi#i ve bilmedi # i birilerini sanki seslenip a#ryor o zavall kpek. Skldm. Annem, ka" gz i"aretleriyle, sen ieri git, diyordu, bir "ey demeden gittim. Topal piyangocu biraz daha sylendi, ba#rp a#rd, konu"tular. Sonra neyse, " klar sndrp sustular. Ben de, gne" artk penceremin kenarna vururken, gittim yata#ma uzandm, ama soyunmadm. ylece uzandm ve

tavana baktm, tavandaki bir atla#a, ok ya#mur ya#d# zaman, iinden sular damlayan, oradaki o karaltya baktm. Eskiden tavandaki o karalty bir kartala benzetirdim: Kanatlarn am" ve ben uyurken benim zerime gelip beni alacak sanki bu eski kartal ve sanki ben erkek de # il, kz olaca#m o zaman! D " ndm. Giderim ona, plaja, saat dokuzbuukta, derim ki, merhaba Nilgn, derim, beni tandn m, bak gene cevap vermiyor, surat asyorsun, derim, ama ok vaktimiz yok artk, nk ne yazk ki tehlikedeyiz, derim, sen beni yanl" anladn, onlar beni yanl" anladlar, " imdi sana her "eyi anlatmam gerek, derim, anlatrm, sana ba#rp a#rmam, elindeki gazeteyi alp yrtmam istiyorlar, derim, btn bunlara gerek olmad # n gster Nilgn onlara, derim ve o zaman, Nilgn, uzaktan bizi seyreden Mustafa'ya gider, anlatr nasl biri oldu#unu, Mustafa utanr ve belki o zaman, Nilgn anlar benim onu sevdi#imi ve belki de kzmaz ve belki de sevinir bile, nk hayatta her "ey olabilir, bilemezsin ki... Tavandaki karaltnn kanatlarna bakyorum hl. Bir kartala da benziyor, bir ayla#a da. !inden sular da damlard. Ama ok eskiden yoktu, nk babam, daha bu oday yapmam"t. Ama o zamanlar ben, bizim evimiz kk, babam bir satc ve amcam cce u"ak diye o kadar ok utanmazdm. Hayr, hi utanmazdm, demiyorum, nk daha bizim kuyumuz yokken ve ben, annemle e"meye giderken, sen Nilgn bizi greceksin diye korkardm, nk siz Metin'le ava kmaya ba"lam"tnz ve bir zamanlar o kadar iyi arkada" olmu " tuk ki, hani sonbaharda, o yeni yaplan, hepsi birbirinin ayn olan, sonra sarma"klarn sarld#, o, Be"evler'dekiler de !stanbul'a dnd# zaman, Ekim ba"nda, herkes gitmi " ti, siz hl buradaydnz ve o zaman Metin'le bir gn Faruk'un haval eski tfe#iyle bizim eve gelmi"tiniz, birlikte karga avna gidelim diye, bizim yoku"u k#nz iin terlemi"tiniz ve annem size su vermi " ti, temiz su, bizim, yeni Pa"abahe krlmaz bardaklardan ve sen suyu severek imi"tin Nilgn, ama Metin

imemi " ti, belki bizim barda# pis buldu # u iin, belki suyu pis buldu # u iin, sonra annem demi"ti ki istiyorsanz gidin, zm de koparn ocuklar demi " ti, ama Metin sorunca, o ba# bizim de#il demi"ti, ama ne olacak, kom"umuz, hi olur mu, gidin yiyin demi " ti, ama siz iki karde" istemediniz ve ben sana Nilgn, gidip, koparp getireyim mi deyince sen, olmaz dedin, nk bizim de#ildi, ama sen, hi olmazsa yeni bardaktan su itin Nilgn, Metin onu bile imedi. Gne" daha ykseldi ve ku " larn a#alarda ba"lad#n i " itiyorum. Mustafa ne yapyordur, o da bekliyor mudur, yatyor mudur, uyumu" mudur? D " ndm. Bundan ok de#il, yalnzca onbe" yl sonra bir gn ben fabrikamda al"rken, hayr sekreter de#il, Mslman yardmc kz, ieri gelir ve sizinle gr"mek isteyen baz lkcler var, adlan Mustafa ve Serdar deyince, ben, nce "u i " imi bitireyim de sonra derim, onlar biraz bekletip i " imi bitirince, otomatik d#meye basp, a # rrm, "imdi kabul edebilirim onlar, gelsinler derim, hemen utana skla anlatr Mustafa ile Serdar, anlyorum tabii derim, yardm istiyorsunuz, peki, 10 milyonluk davetiye alyorum sizden, ama bu davetiyeleri komnizmden ekindi#im iin de#il, sizlere acd#m iin alyorum, nk benim komnistlerden korkum yok, drstm, ticarette hileye hi sapmadm ve fitremi ve zektm da her yl aksatmadan verdim, i"ilerimi de kk ortak ettim, mert bir insan oldu#um iin beni severler, sendikalara ve komnistlere niye kansnlar, bu fabrikann hepimizin ekme#ini verdi#ini benim kadar bilirler, benim de kendilerinden bir farkm olmad#n bilirler, buyurun onlarla birlikte bu ak"am edece#im iftara siz de gelin, ben onlarla iieyim, emrimde yedi bin i"i var, deyince ben, Mustafa ile Serdar ne "a"rrlard, anlarlard artk benim nasl biri oldu#umu, anlarlard de#il mi? Sesinden tandm: Halil'in p kamyonu yoku " u kyor. Ku"lar sustular. Tavandaki kartaldan bktm, yatakta dndm; yere bakyorum. Yerde gidiyor bir karnca. Karnca, karnca zavall karnca! Parma#m uzatp, stne bir hafif dokundum,

aptalla". Senden ok gller var, sen bilmezsin, ah karnca. $a"rdn de#il mi, ko"uyor ko"uyorsun, nne gene parma#m koyunca gene dnp kayorsun. Biraz daha oynadm ve sonunda, acdm, tiksindim; bir tuhaf oldum; canm skld; iyi "eyler d"nmek istedim ve hep d"nd#m o gzel zafer gnn d " ndm. O gn, ben bir telefondan brne ko"ar emirler ya#drrken, uzatlan en son telefonu alrm, alo, oras Tunceli mi, derim, o zafer gn, alo, nasl oras, tamam ba"bu#um, der telefondaki ses, burasn temizledik, te"ekkr eder, bir de en son Kars' aarm, alo Kars, orada durum nasl derim, neredeyse tamam liderim, derler hepsini bitirmek zereyiz, peki, derim, grevinizi iyi yapm"snz, te"ekkr ederim, derim ve telefonu kapayp odadan kp, ben arkamdaki kalabalkla birlikte byk salona girerken, binlerce temsilci beni heyecanla ayakta alk"layarak kar " lyorlar ve sonra bir aklama yapmam merakla beklerlerken, ben mikrofona, arkada"lar, derim, lkc Yldrm Harekt "u anda sonulanm" bulunuyor, Tunceli ve serhat "ehrimiz Kars'taki en son kzl direnme yuvalarn da ezdi#imizi "u anda #renmi" bulunuyorum, lk Cenneti artk bir d" de#ildir arkada"lar, Trkiye'de ya"ayan tek bir komnist kalmam"tr derken ben, yaverim kula#ma bir"eyler fsldar ve ben, yaa, yle mi, derim, peki, "imdi geliyorum ve bitip tkenmeyen mermer koridorlardan getikten sonra, silhl nbetilerin bekledi#i, kaplan birbirine alan krk odann sonuncusunun iinde, gl " klarla aydnlatlm" bir k"ede, ben gryorum seni, bir sandalyeye ba#lanm"sn sen ve yaverim bana, yeni yakaland liderim der, btn komnistlerin "efi bu kzl kadnm", derken, ben, hemen zn onu, derim, bize bir kadnn ellerini ba#lamak bile yak"maz, seni zerler ve ben, bizi yalnz brakn ltfen, derim ve yaverim ve adamlar izmelerini birbirine vurup, selm verip kyorlar ve kaplar kapaynca ben sana bakyorum, 40 ya"nda daha gzel ve olgun kadn olmu"sun ve sana bir sigara ikram ederken, beni tandnz m Yolda" Nilgn

Hanm, derim, evet dersin, sen de utanarak, tandm ve bir an sessizlik olur ve biz birbirimizi szeriz ve sonra birden ben, biz kazandk derim, biz kazandk ve Trkiye'yi siz komnistlere brakmadk, pi"man msn, evet dersin, pi"manm ve tuttu # um sigara paketine uzanan ellerinin titredi # ini grnce, ben, sakin olun, derim, ben ve arkada"larm kadnlara ve kzlara hibir zaman ktlk etmeyiz, sakin olun ltfen, biz binlerce yldr srp gelen bu Trk tresine sonuna kadar ba#lyz, onun iin, hi korkmayn, derim, sizin cezanz ben de#il, tarihin ve milletimin mahkemesi verecek, derim ve sen, pi " manm, pi"manm ben Hasan, dersin ve ben de, son pi"manlk ne yazk ki fayda etmez, derim ve ne yazk ki hislerime kaplp sizi affetmem mmkn de#ildir, nk ben; her "eyden nce milletime kar" sorumluyum, derken ben, birden bir bakarm, aa, sen soyunmaya ba"lyorsun Nilgn, soyunup bana yakla"yorsun, tpk, Pendik'te kimseye grnmeden, gizlice gitti # im o seks filmindeki, arsz, edepsiz kadnlar gibi olmu"sun, aman Allahm, bir de beni sevdi#ini sylyor, beni kandrmaya al"yorsun sen, ama ben buz gibiyim, senden tiksindim, sogudum hemen ve sen yalvarrken, ben nbetileri a#rp derim ki: Aln gtrn bu Katerina'y derim, benim Baltac Mehmet Pa"a'nn hatasn tekrarlamaya niyetim yok, milletim, o zayf Baltac yznden ok ekti, ama bitti artk o gnler ve sonra, nbetiler seni gtrrlerken ben bir odaya ekilir belki de a#larm ve senin gibi bir kz bile ne hale getirebildikleri iin, belki de bir tek o yzden, hislerime kaplr komnistlere ok sert davranrm, ama sonra gzya"larn kurur ve demek, yllarca bo"una ac ekmi"im diye d"nerek avunurum ve zafer "enliklerine katlnca artk seni belki de o gn tamamen unuturum. Skldm ben, bu sama hayallerin hepsinden, dndm, yata#mn kenanndan yere baktm; karnca gitmi", yok olmu". Ne zaman katn? Gne" ykselmi". Birden aklma geldi, yataktan frladm. Ge kalyorum. Mutfa#a gittim, bir"eyler yedim, kimseye grnmeden

hemen pencereden ktm, gidiyorum. Ku"lar, gene dallardayd, Tahsin'ler yoku " un kenarna kiraz sepetlerini diziyorlard. ok sonra, plaja gelince, baktm: Bekiyle, bileti gelmi", ama daha Nilgn yok. Mendire#in oraya gidip kotralara baktm. ok uykum var, oturdum. Evet, telefon ederim " imdi: Alo: Tehlikedesiniz Nilgn hanm; bugn plaja ve bakkala gelmeyin, derim, evden de artk kmayn. Kim miyim? Eski bir dost! at! Telefonum suratna kapanr kararl bir sesle. Anlar m kim oldu # umu, onu sevdi#imi, tehlikeden korumak istedi # imi anlar m? Hayr, ben kadnlara kar" saygl olmamz gerekti#ini bilirim, de#il elinden gazeteyi alp yrtmak! Kadn zavall bir yaratktr, onlara kt davranmamal, annem ne iyi insandr! Kadnlara kt gzle bakanlan sevmem, onlara bakp yalnzca yatmay d"nenler, kt, sivilceli abazanlarla, materyalist zenginler ve pis heriflerdir. Ben biliyorum kibar ve nazik olmak gerekti#ini; naslsnz, kapdan nce siz buyurun, bir hanmla birlikte yrrken bir kap grrsen ayaklarn kendi kendine yava"layacak ve sen bir "ey bile d"nmeden elin arkadan uzanp kendili # inden ona kapy aacak, buyrun nden, ben bilirim sizin gibi kadnlarla, kzlarla nasl konu " uldu # unu, oooo, sigara m iiyorsunuz, hem de sokakta iiyorsunuz, tabii, iebilirsiniz, sizin de hakknzdr, ben geri kafal de # ilim, at, lokomotif biimindeki akma#mla bir seferde yakarm ve ben bir kadnla tpk bir erkekle ya da bir snf arkada"mla konu " tu # um gibi rahat rahat, yzm kzarmadan, istesem, biraz gayret etsem bir kzla bile kzarp bozarmadan konu"abilirim; o zaman kzlar benim nasl biri oldu#umu grnce yanl" anladklar iin utanp "a"rrlar; de#il gazetesini alp yrtmak! Belki de Mustafa ciddi sylememi"tir. Denizden ve kotralardan bktm, kalktm, plaja dnyorum. Yalnzca, "aka diye sylemi"tir Mustafa, nk, ne olursa olsun, kzlara kt davranamayaca#n Mustafa da bilir. Seni denemek iin yaptm, dermi" Mustafa, bakalm disiplinin sonsuz itaat demek oldu#unu gerekten #renmi" misin diye!

Sevdi#in o kza kt davranmana gerek yok Hasan! Plaja gelince baktm Nilgn gelmi", her zamanki gibi uzanm". O kadar uykuluyum ki, heyecanlanamadm bile. Bir heykele bakar gibi baktm. Sonra, oturdum Nilgn, seni bekliyorum. Belki de Mustafa gelmez, bile diye d"ndm. Unutmu"tur; nemsememi"tir, ya da uyuyakalm"tr. Plaja ko"an kalabalk geliyor: !stanbul'dan gelen arabalar, ellerinde sepetleri ve deniz toplaryla babalar, analar, ocuklar, i#ren, ahmak aileler: Hepiniz sulusunuz, hepiniz cezanz ekeceksiniz. Tiksindim. Belki de yapmam diye d " ndm. Ben yle biri de # ilim ki! O zaman, komnist kzn elinden gazetesini bile alamam" derler, de#il yrtmak! Eskiden lkcym " , " imdi komnist olmu " , bile derler; dikkat edin Cennethisar'l bu Hasan Karata"'a, aranza almayn! O zaman korkmam, tek ba"ma byk "eyler yaparm, hepiniz grrsnz. "Hey! Uyansana ulan!" Korktum! Mustafa'ym"! Hemen aya#a kalktm. "Geldi mi kz?" dedi. "Evet, orada," dedim. "Mavi mayolu." "Kitap okuyan m?" dedi ve sana kt bakt Nilgn. "Ne yapaca#n biliyorsun!" dedi sonra. "Bakkal hangisi?" Gsterdim, sonra bir sigara istedim, verdi gitti, uzakta beklemeye ba"lad. Sigaram yaktm, ucuna bakarak beklerken d"ndm: Ben aptal biri de#ilim Nilgn, derim, ben bir idealistim, inanlarm vardr, dn ak"am kendimizi tehlikeye atarak duvarlara yaz yazdk, bak, elimdeki boyalar bile kmad daha! "Bak, sigara iiyorsun. Yazk de#il mi sana? Genceciksn: Recep amca! Elinde fileler. " ! lk defa iiyorum," dedim. "At o sigaray da, dn evine yavrum!" dedi. "Ne i " in var senin gene burada?"

Ba"mdan gitsin diye sigaray attm. "Birlikte ders al"aca#mz bir arkada"m var, bekliyorum," dedim. Para da istemedim. "Baban cenazeye geliyor, de#il mi?" dedi. Biraz durdu, sonra tuhaf tuhaf sallanarak gitti. Yoku"u kan arabaya ba#l tek at: Tik-tak, tik-tak; zavall cce. Biraz sonra baktm, Nilgn denize girmi ", km " , geliyor. Mustafa'ya gittim, syledim. "Ben bakkala giriyorum," dedi. "Dedi#in gibi, Cumhuriyet alrsa ben nden kar bir ksrrm. O zaman, ne yapaca#n biliyorsun, de#il mi?" Ben bir "ey demedim. "Bak, gzm zerinde ha!" dedi, gitti. Ben yan soka#a saptm, bekledim. nce Mustafa girdi bakkala. Biraz sonra da sen girdin Nilgn. Heyecanlandm, lastik ayakkaplarm daha sk ba#layaym dedim, ellerim titriyormu " . Beklerken d " ndm: Her "ey olabilir hayatta. Aklma gelince korktum sanki: Belki, bir sabah kalkar bir bakarm deniz kpkrmz olmu " ; ya da " imdi bir zelzele ba"larm", Cennethisar orta yerinden ikiye ayrlr, plajdan alevler f " krrm " . rperdim. nce Mustafa kt, benden yana bakt ve ksrd. Sonra Nilgn kt, elinde gazete. D " tm pe"ine. Hzl hzl da yryor. Sereler gibi yere konup konup kalkan ayaklarna bakyorum: Bacaklarnn gzelli#iyle beni kandrabilecegini sanyorsan yanlyorsun. Kalabalktan uzakla"tk. Arkama baktm Mustafa'dan ba"ka kimseler de yok. Yakla"nca, beni i " itti ve bakt Nilgn. "Merhaba Nilgn!" dedim. "Merhaba," dedi ve dnp yrd. "Bir dakika!" dedim. "Biraz konu " alm m?" Duymam" gibi yryor. Pe"inden ko " tum. "Dur!" dedim. "Niye benle konu"muyorsun?" Cevap yok. "Yoksa bir su i"ledin de utanyor musun?" Cevap yok, yryor. " ! ki meden insan gibi konu"amaz myz?" Cevap gene yok. "Yoksa beni

tanyamadn m Nilgn?" Daha da hzl yrynce, arkasndan ko " turup lf yeti"tirmenin bo"una oldu # unu anladm ve ko"up yanna gittim. $imdi iki arkada" gibi yanyana yryoruz ve ben konu " uyorum. "Niye kayorsun?" diyorum. "Ben sana ne yaptm?" Susuyor. "Benim bir ktl # m m grdn sylesene?" Sylemiyor. "Syle neden a#zn amyorsun?" Gene sylemiyor. "Peki," dedim. "Biliyorum ben senin neden konu"mad # n, syleyeyim mi neden?" Bir "ey demiyor ve kzyorum. "Benim hakkmda yanl" "eyler d"nyorsun de#il mi?" dedim. "Beni yle sanyorsun! Ama yanlyorsun, kzm yanlyorsun, " imdi anlayacaksn neden yanld # n," dedim, ama hibir "ey yapmadm. nk utanm " tm ve birden ba#rmak istemi"tim samalktan korktu # um iin sanki! Tam o srada da, Allah belsn versin, kar"dan gelen o iki "k beyefendiyi grdm. Bu scakta kravat, ceket giyen bu zppeler i"ime kar"masn diye bekledim. Her "eyi yanl" anlamasnlar diye de; biraz daha arkada kalm " tm ki, bir baktm Nilgn neredeyse ko"uyor. Evine yalnzca bir k"e kald # iin ben de ko"maya ba"ladm. Arkamdan Mustafa da ko"uyor. K"eyi dnnce "a"rdm: Ko"mu" gitmi " , elinde filesiyle sallanan ccenin koluna girmi". Gidip ikisine bir"eyler yapaym dedim, ama ayaklarm gitmedi. Durdum, arkalarndan ylece, aptal aptal bakyorum. Mustafa geldi. "Korkak herif," dedi. "Sana gsterece#im." "Asl ben onlara gsterece#im!" dedim. "Yarn! Yarn gsterece#im onlara!" "Yarn m yapacaksn?" Ama " imdi yapmak istiyordum! Kt bir "ey: Mustafa'ya da bir tane vursam! Bir tane vursam, Mustafa yklr, orackta kalr. Kt bir "ey, hepsi anlasn diye: Suratn tekmelerim ki, beni grmesin ve benim korkak oldu # umu kimse d"nmesin. nk kimsenin beni d"nd# gibi sanmasndan

ve bulmasndan ho " lanmyorum. Bamba"ka bir herifim ben, bunu biliyor musunuz bunu, bakn yumruklarma. Ben bir ba"kasym artk, ben de#ilim ben; yle fkelenmi"im ki, ben sanki kendi iimden km" fkeme bakyorum da ben bile korkuyorum bu ba"kasndan. Mustafa bile bir "ey diyemiyor, anlad# iin. Sessizce yryoruz. nk sonra sen de pi"man olursun, anladn de#il mi? Dkknda bakkaln kendisinden ba"ka kimse yoktu. Cumhuriyet istedi#imizde, bir tane sanp verdi, ama, hepsini istiyorum deyince anlad, ama o da Mustafa gibi, benden korktu # u iin, hepsini verdi. p tenekesi yokmu". Gazeteleri yrttktan sonra savundum, er be"er frlattm attm. Bakkaln vitrine mandallad# plak kadn resimlerini de koparp yrttm, haftalk a"a#lk dergileri, gnah, i#renli#i, irkefi... Demek, btn bu pisli # i temizlemek bana d"ecekmi"! Mustafa bile "a"t. "Peki, tamam, tamam, yeter artk!" diyordu. Beni bakkaldan kard. "Ak"am kahveye gelirsin!" dedi. "Yarn sabah da burada olursun." nce bir "ey demedim. Sonra, o giderken bir sigara istedim, verdi.

23
Recep kahvalt tepsimi alp indirdikten sonra ar"ya gitti. ar"dan dnd#nde yannda bir ba"kas vard. Ty gibi ayak sesinden Nilgn oldu # unu anladm. Merdivenleri kp kapm at, bana bakt: Salar slakt, denize girmi " . Gitti. lene kadar da odama ba"ka kimse u#ramad. Yata#mda yattm ve dnyay dinledim. nce Nilgn'le Faruk'un a"a#da konu " tuklarn duyuyordum, sonra plajn i#ren cumartesi grlts o kadar ykseldi ki, duyamaz oldum. Uyku gelmiyordu ve senin cehennemin, Selhattin, diyordum, cennet dedi#in cehennem i"te indi yeryzne; dinle; herkes birbirine e"ittir, "u kadar paray veren herkes ieri girip soyunabilir, yanyana uzanabilir, dinle! !"itmemek iin pancurlarm ve penceremi kalkp kapadm. #le yeme#ini yiyeyim ve #le uykusunun unutu"una dalp gideyim diye ok bekledim. Recep gecikti. Bir balknn cenazesine gitmi". #le yeme#ine de inmedim. Recep tepsimi ald ve kapm ekip gitti. #len uykusunu bekliyorum. En gzel uykudur #len uykusu derdi annem. #len yeme#i stne en gzel ryalar grrsn ve gzel olursun. Evet. Biraz terlerdim, gev"erdim, sanki hafifler, kk bir sere gibi t pt uardm. Sonra pencereyi aardk, temiz hava girince kirli hava ksn diye, Ni"anta"'ndaki bahenin ye"il dallar odann taa iine uzannca, d"lerim d"ar ksn diye de. nk, ben uyandktan sonra, bazan, ryamn benim ondan ayrld # m yerden, kendi kendine akp gitti#ine inanasm gelirdi. lnce de belki: D"ncelerim odann iinde geziniyorlar, e"yalarn iinde, sk kapal pancurlar arasnda,

masamn ve yata#mn, duvarlarn ve tavann yzeylerine srnerek dnyor d"nceler ve biri, yava"a kapy aralaynca havada benim d"ncemin glgesini grr gibi oluyor: Kapa kapy, d"ncemin safl# bozulmasn, anlarm zehirlenmesin ve benim tertemiz d"ncem, sizi kendinizden utandrmak iin, kyamete kadar, burada, tavanlarmn iinde, bu sessiz evde, melekler gibi salnp dursun. Ama o zaman ne yapacaklarn biliyorum: Ah, iblisin torunlar, biri, hem de en kkleri, bir kere a#zndan karm"t. Buras ok eskidi babaanne, buray yktralm, yerine apartman yaptralm. nk, biliyorum, gnaha grtla#nza kadar batmak de # il, ba"kasnn gnahsz kalabildi # ini grmek daha ok ac verir sizlere. Gnah dedi#in o sama yasa# benim gibi sen de a"malsn, derdi, Selhattin, sen de i benim gibi rakdan, bir tadmlk, hi merak etmiyor musun, hibir zarar yok, tersine yarar var, zeky aar. Tvbe! Peki "unu bir kere olsun syle Fatma, yeter; gnah da kocann boynuna: Allah yok, de Fatma, hadi. Tvbe! Peki o zaman "unu dinle, bak ansiklopedimin en nemli maddesi: dinle; yeni yazdm; yeni alfabeye gre 'B' harfinde bilgi maddesinde zetleyerek okuyorum dinle: Bilgimizin kayna# deneydir... Deneye dayanmayan ve deneyle kantlanmayan hibir bilgi geerli de#ildir... Btn bu bilimsel bilginin dayanak noktas olan bu cmle, Allah'n varl # sorununu da, bir hamlede safd" brakr... nk bu, deneyle kantlanamayacak bir sorundur... Ontolojik kant skolastik bir gevezeliktir!.. Tanr yalnzca metafizikilerin oynad# bir d"ncedir... O halde bizim elmalar armutlar ve Fatmalar dnyasnda Allah'n da ne yazk ki yeri yoktur... Ha, ha, ha! Anlyor musun Fatma, senin Allann mallahn yok artk! Bu bilgiyi hemen yaymay d " nyorum! Ansiklopedimin bitmesini beklemeye sabrm yok, matbaac Istepan'a bir mektup yazdm, bunu bir ayr basm yapp hemen yaymlataca#m. Kuyumcu Avram' a#ryorum gene, bak ona gre; bu nemli sorunda senin gen kz nazn ekemem, kutundan iyi bir

para verirsin, yemin ediyorum, btn memlekete yarar da olacak, bu ahmak yobazlar bunu sattramazlarsa, kararlym, gidip Sirkeci'de kendim sataca#m. Grrsn, kap"acaklardr! nk buradaki akl yrtmeyi, o franszca kitaplardan karp, halkn anlayaca# dille yazabilmek iin, yllarm verdim, Fatma, sen de biliyorsun! Asl merak etti # im de okuyup okumayacaklar de#il Fatma, okuduktan sonra ne hale geleceklerini merak ediyorum ben. Ama "kr kendisinden, belki de ccesinden ba"ka kimse okumad o i#ren yalanlar ve "eytann kandrd # zavallnn "gelece#in gzel cenneti" diye heyecanla anlatt# cehennem tasvirini ve tasvir etti#i "ey yeryzne hemen insin diye nasl yakard#m i#rene i#rene bir tek ben okudum ve ba"ka kimse de okumad. Selhattin'in lm ke"finden yedi, lmnden ay sonrayd, Do#an'm Kemah'tayd, k"n ortasyd, evde cceyle benden ba"ka kimsecikler yoktu: Gece kar ya#yordu ve ben mezarn st kar tutmu " tur diye d " nyordum ki, birden rperdim, aklma iyice snmak geldi. nk hl a#zndan tten "arap kokusuna katlanmayaym diye, ekildi#im odada ayaklarm buz kesmi", tek ba"ma "yerek oturuyordum; lmbann soluk ve skc "# oyalamyordu, kar camlara vuruyordu, a#lamyordum. Isnmak istedim, yukar ktm, Selhattin ya"arken sokulmad#m ve iinde bir a"a# bir yukar gezinen ayak seslerinin hi dinmedi # i odasna artk girebilece#imi d"ndm. Kapy yava"a ittim, grdm: Sereserpe yaylm"lar, kstaha uzanm"lar, masalarda, koltuklarn, sandalyelerin stnde, gzlerde, ekmecelerde, kitaplarn stnde, iinde, yerlerde, pencere ilerinde, k#tlar, k#tlar, zeri yazl, izili k#tlar, k#t y # nlar. ! ri kaba sobann kapa#n atm, iine tk " trmaya ba"ladm. Kibriti atnca biraz sonra, daha da k#t, yaz, gazete ve soba ne gzel yutuyordu senin gnahlarn Selhattin! Gnahlarn yok olup gittike iim snyor! Btn hayatm verdi#im eserim benim: Sevgili gnahm! Bakalm ne yazm" iblis? Yrtp yrtp ya-

karken okumu " tum da: Ba"na, baz ksa notlar yazm": Cumhuriyet: Bize gereken ynetim "ekli budur... e"itli cumhuriyet trleri vardr... De Paset bu konudaki kitabnda... 1342... Bu hafta Ankara'da kurulmu " diyor gelen gazeteler... ! yi... Fakat bunu da kendilerine benzetmeseler. Darwin'in kuramn Kuran'la kar"la"tr ve ahmaklarn bile anlayaca# basit mesellerle bilimin stnl#n anlat... Deprem, tamamen jeolojik bir olay olup, yerkabu#unun sarslmasdr... Kadn erke#in tamamlaycsdr... ! kiye ayrlrlar... Birinciler, do#al kadnlardr, bunlar do#ann kendilerine verdi#i zevklerin ve keyiflerin hakkn veren, rahat, dertsiz, tasasz, sinirsiz, fkesiz do#al kadnlardr ki bunlarn byk o#unlu#u halktan, a"a# snftan kar... Ruso'nun evlenmedi#i kars gibi... Ruso'ya alt tane evlat vermi"tir, bir hizmetiydi... ! kinci tr kadnlar ise asabi, buyurgan, kibar, kr inanlara kanmak zorunda kalan, so#uk, anlay"sz kadnlardr... Mari Antuvanet gibi... Bu ikinci tr kadnlar o kadar so#uk ve anlay"szdrlar ki, birok bilgin, filozof, anlay"n ve a"kn scakl#n a"a# snfn kadnlarnda aram"lardr... Ruso'nunki hizmeti, Gte'ninki frncnn kz veya komnist bilgin Manc'nki gene evdeki hizmetiydi... Bundan bir ocu#u da olmu"tur... Engels zerine alm"tr. Niye utanmal? Hayatn gere#idir... Daha da rnek oktur... Bylece, bu byk adamlar, so#uk karlar yznden hi haketmedikleri dertler iinde aclar ekerek hayatlarn zehirlemi"ler, kimisi bu yzden kitabn, kimisi felsefesini, kimisi de ansiklopedisini bitiremeden bo"ubo"una tkenmi"lerdir... Yasann ve toplumun pi sayd# o ocuklar da bir ba"ka acdr!.. Leylek kanatlarna bakarken d " ndm: Acaba tam bir leylek "eklinde ve k uskursuz zeplin yapmak mmkn m?.. Uak artk bir sava" silhdr... Lindbergh adl bir zat Atlantik Denizi'ni geen hafta uarak gemeyi ba"arm"tr... 22 ya"ndayken... Btn padi"ahlar ahmaktr... ! ttihatlarn kuklas Re"at ahmaklkta en ileri olanlardr... Bizim bahedeki kertenkelelerin Darwin okumadktan halde, Darwin'in d"ncesine uygun olarak kuyruklarn brak-

malann bir mucize de#il, insan d"ncesinin bir zaferi olarak grmeli! E#er sanayile"meyi hzlandrd # n kantlayabilseydim, Mslmanlktan, Hristiyanl#a gememiz gerekti#ini hemen yazardm... Okuyordum, okuyordum ve i#renerek sobann a#zna atyor, snyordum. Ne kadar okuyup, ne kadar atm " tm, artk bilmiyordum ki, birden kap ald, baktm, cce: Daha onyedi ya"nda ama: Ne yapyorsunuz Bykhanm, yazk de#il mi? Sus sen! Yazk gnah de#il mi? Sus diyorum! Gnah de#il mi? Hl susmuyor! Nerede benim bastonum? Sustu. Daha ba"ka k#t var m, sakladn m bir "ey, do#ru syle cce, ne varsa hepsi bu mu? Susuyor! Demek sakladn cce, sen onun o#lu de#il, piisin ve hibir "eye hakkn yok, anladn m, ver onlar bana, hepsini yakaca#m ben o k # tlarn, abuk getir, bak hl, bana yazk de#il mi diyorsun. Nerede bastonum? zerine yryorum. Sinsi, tkr tkr, merdivenlerden a"a# kat. A"a#dan sesleniyor: Yok bende bir "ey, Bykhanm, yemin ediyorum, hibir "ey saklamadm! Peki! Bir "ey demedim. Geceyars birden odasn bastm, uykudan uyandrp d"ar attm onu, tuhaf kokulu odasnn her yerini iyice aradm, kk ocuk yata#nn minik "iltesinin iine kadar her yerini didik didik etim: Ba"ka k#t yokmu " , evet. Ama gene de korkarm hep. Bir yere bir "ey saklam"tr, bir k#t paras gzmden kam"tr da Do#an, babasnn o#lu arayp ele geirmi", bastrm"tr; nk gelip gelip sorard: Anne, babamn yazd# yazlar nerede? Ben i " itmiyorum seni yavrum. Hani yllarca yazd ya, nerede anne onlar? !" itmiyorum ocu#um. Babamn yarm kalm" ansiklopedisi diyorum, canm? !" itmiyorum. Belki bir de#eri vardr, babam onlara btn mrn verdi, ok merak da ediyorum anne, hadi ver onlar bana. !" itmiyorum evldm. Babamn istedi#i gibi belki bir yerde yaymlayabiliriz de, nk bak 27 Mays'n yldnm geliyor, askerler bir darbe daha yapacak diyorlar. !" itmiyorum, Dogan'm seni ben. Bu darbeden sonra Kemalizme bir dn" daha olacakm", hi olmazsa ansiklope-

diden baz ilgin paralar yaymlatabiliriz. Neredeyse onlar, karp versene anne! Kulaklarm benim iyi i"itmez ki. Nerede bu k#tlar, hay Allah, aryorum, aryorum bulamyorum kitaplar da, yok ortalkta, yalnzca ama"rl#a atlm" o tuhaf aralar var! !"itmiyorum. Ne yaptn, ah anne, k#tlar, kitaplar yoksa attn m? Sustum. Yrttn, yaktn, attn de#il mi? A # lamaya ba"lar. Az sonra rakya sarlr. Ben de yazaca#m, ben de babam gibi: Her "ey, bak, gene ktye gidiyor, btn bu kt gidi " i, aptall# durduracak bir"eyler yapmak gerek, bu adamlar bu kadar kt niyetli ya da ahmak olamazlar, aralarnda iyileri mutlaka vardr anne, Tarm Bakan'n okuldan tanyorum, ayn kza "ktk ama ok iyi arkada"tk, benden bir snf kkt, ama atletizm takmnda beraberdik, glle atard, ok "i"mand, ama prlanta gibi kalbi vard, " imdi ona uzun bir rapor yazyorum, "u anda genelkurmay ikinci ba"kan olan filanca pa"a da ben Zile'de kaymakam vekiliyken yzba"yd, ok iyi bir insandr, memleket iin iyi bir "ey olsun diye rpnrd, ona da bu rapordan bir tane gnderece#im, anne sen bilmiyorsun, ama yle hakszlklar var ki... Peki, niye bunlar senden sorulsun o#lum? Hi kar"mazsak sorumlusu biz oluruz da ondan anne, bari ben sorumlusu olmayaym diye masaya oturup onlar yazyorum ya... Babandan da zavallym"sn sen, babandan da korkakm " sn!.. De # ilim anne, anne de#ilim, korkak olsaydm ben de onlara katlrdm, valilik sram gelmi"ti, ama benim de burama geldi, o zavall kyllere neler yapyorlar biliyor musun? Merakl de#ilimdir ki o # lum ben! Onlar ku" umaz, kervan gemez da# k"elerinde... Merakn hibir i"e yaramad#n bana rahmetli baban #retmi"tir! Brakyorlar ve ne bir doktor var ne bir #retmen... Ne yazk ki rahmetli babamn bana # retti # ini ben sana #retemedim Do#an'm! Ve ylda bir kere ellerinden rnlerini ucuza almak iin... Ne yazk ki o # lum, ben sana kendimden hibir "ey de veremedim! Sonra onlar o korkun karanl#n iine brakp unutuyorlar anne... Daha da anlatrd ve ben dinlemezdim ve odama ekilir d"nrdm: Ne tuhaf: Sanki

tekiler gibi olmasnlar ve evleriyle i"leri arasnda huzurla gidip gelmesinler diye onlar kandran biri var! D"nrdm: Onlar kandran o birisi; " imdi benim aclarma bakyor ve sinsi sinsi glyor sanki! Tiksindim, saatime baktm. olmu " , ama hl uyuyamyorum, plajn grltsn i " itiyorum. Sonra cceyi d " ndm ve rperdim. Belki de kyden mektup yazp Do#an'ma, o zaman, o, kendisini acndrm " tr diye d " ndm. Ama belki de, Do#an'ma babas sylemi"tir. Ama Selhattin artk yazlarndan ba"ka bir "eyi grecek gibi de#ildi. niversiteyi bitirdikten sonraki yaz, Do#an'm durup durup onlan sormaya ba"lam"t: Recep'le !smail niye gittiler anne? Sonra bir gn ekip gitti. Bir hafta sonra geldi#inde, yannda ocukluktan yeni kan onlar vard: st ba" peri"an bir cceyle bir topal! Bunlar kylerinden alp buraya niye getirdin o # lum, ne i"leri var bunlarn bizim evimizde, demi " tim. Niye getirdi # imi biliyorsun anne, demi"ti ve ikisini ccenin " imdiki odasna yerle " tirmi " ti. Sonra topal, Do # an'mn sattrd # elmasn parasna tamah etti, defoldu gitti, ama uza#a de#il: Her yl mezarl#a giderken yoku " taki evini gsterirler! Cce niye kald diye de hep merak ederim. Utand# iin diyorlar, insan iine kmaktan korktu # u iin. Beni ev ve mutfak i"inden de kurtard, ama tiksindirdi de cce. Do#an'm gittikten sonra Selhattin'le cceyi bazan bir k"ede ba"ba"a yakalar i " itirdim: Anlat o#lum derdi Selhattin, kydeki hayat nasld, ok mu sknt ektiniz, sana da namaz kldrdlar m, syle bana, Allah'a inanyor musun, anlat, annen nasl ld! Ne iyi kadnd, milletimin gzelli#i vard onda, ama ne yazk ki, benim bu ansiklopediyi bitirmem gerekiyordu. Cce susard, ben daha fazlasna katlanamaz odama kaar, unutmaya al"rdm, ama tiksine tiksine hatrlardm: Ne iyi kadnd, milletimin gzelli#i vard, ne iyi kadnd, ne iyi kadnd! Hayr, yalnzca gnahkr bir kadnd Selhattin: Bir hizmeti. Kan davas yznden kocasyla bunlar, kyden kap Gebze'ye gelmi"ler, sonra askere gidince, kocasnn onu b-

rakt# bural balk da sandal devrilip bo#ulunca, ben bunu, iskele ykntsnn orada ka kere grm " tm, zavall, smkl, sefil kimbilir neyle geiniyor, o srada ondan nceki Geredeli a" Selhattin'e kstahlk edip, siz Allah'a inanmyorsunuz, ama biz size gsteririz filan dedi#i iin, o zaman, Selhattin onu yollad ve bu i#ren smkly eve ald, ne yapalm, adam yok Fatma, ben kar"mam, demi"tim ben ve o ev i " lerini ok abuk #renip, ilk yaprak dolmasn sard#nda, Selhattin, ne yetenekli kadn de#il mi Fatma, demi"ti ve ben daha o zaman anladm olacaklar ve hemen tiksindim ve d"ndm, ne tuhaf, annem beni bu dnyaya ba"kalarnn suuna ve gnahna tank olup i#reneyim diye getirmi" olmal diye d " ndm. !# rendim evet: So#uk k" gecelerinde, a#znn rak kuyusundan irkin kokular tterken, Selhattin, beni uyudu sanr, nce merdivenleri sessizce iner, sonra, ccenin bugn oturdu # u odada annesi olacak kadn onu beklerken, yarabbi ne a"a#lk "ey, sessizce yrrd ve grr i # renirdim: Sonra onunla, daha rahat ve ansiklopedisinde sk sk kulland # kelimenin dedi#i gibi belki daha 'hr ve serbest' e#lenebilmek iin " imdiki kmesin oraya o kulbeyi yapt # n grr i # renirdim: Sarho" sarho" al"ma odasndan kp geceyars oraya gitti # i zaman ben odamda, elimde rgm ve "i"lerim, kprdamadan oturur, orada ne yaptklarn d " nrdm. O sefil kadna bana yaptramad# "eyleri yaptryordur, diye d " nrdm; gnaha iyice batrmak iin onu, nce iki veriyordur, sonra Allah'n olmad#n syletiyordur, teki yok, diyordur "eytan mutlu etmek iin, yok, yok, ben gnahtan korkmam, yok, Allah yok. Tvbe Fatma, d"nme! Bazan, kprdamadan kar, arka odaya gidip, kulbenin gnahkr ve soluk " klarna bakarken, d"nr mrldanrdm: Oradalar; i"te orada, " imdi... Belki de pilerini pyordur " imdi, Allah'n nerede olmad # n anlatyordur " imdi, belki gl" yorlard ve belki de... D"nme Fatma d"nme! Sonra yapt#ndan utanarak odama dner, Do # an'mn yele#i iin

"i"imi ve rgm elime alp beklerdim ve ok beklemem de gerekmezdi: Bir saat sonra Selhattin'in kulbeden kt # n duyardm, az sonra da artk sessiz bile olmaya "enen tkrts merdivenleri sallanarak karken, ben, odamn kapsn bir parmakk aralar, o kk aralktan, al"ma odasna girene kadar "eytan merak, korku ve tiksintiyle izlerdim. Merdivenleri sallanarak karken, bir keresinde, bir an durmu " tu: O zaman, kapmn aral#na, gzlerimin iine bakt#n grp korkmu", kapy rtp usulca odama s#nmak istemi"tim ama, ge kalm " tm, nk Selhattin ba#rmaya ba"lam"t: Oradan burnunu karp ne bakyorsun yle korkak yaratk! Kap aralklarndan beni her gece ne diye seyrediyorsun! Nereye gitti#imi, ne yapt#m bilmiyor musun sanki?.. Kapy kapayp kamak istiyordum, ama kulpunu brakamyordum, braksam gnaha ortak olacakm" gibi! Sonra daha da ba#rm"t: Hibir "eyden utanmyorum ben Fatma, hibir "eyden! Senin kafan rmcek gibi saran o zavall korkular ve inan bana vz geliyor: Do # u'nun btn budalalklarnn ve suun ve gnahn tesindeyim ben Fatma anlyor musun? Bo" yere seyrediyorsun beni: Senin sulamak ve tiksinmek zevki ald#n "eylerle ben gurur duyuyorum! Sonra sallanarak, birka basamak daha km " ve hl bir parmak aralk tuttu#um kapma do#ru ba#rm"t: O kadnla da vnyorum, bana do#urdu#u ocuklaryla da... al"kan o kadn, drst, namuslu, ak szl ve gzel! Senin gibi yalnzca sutan ve cezadan korkarak ya"amyor, nk senin gibi atal bak tutmay ve kibarlk taslamay #renmemi"! Bak ne diyece#im " imdi, iyi dinle beni! Sesi artk azarlayc de#il kandrcyd ve aramzda al"kanlkla kulpunu tuttu # um bir kap vard ve dinliyordum: Utanacak, tiksinecek, sulayacak hibir "ey yok burada Fatma, zgrz! Ba"kalardr zgrl # mz kstlayan! Burada bizden ba"ka kimse yok Fatma, sen de biliyorsun ki ssz bir adada ya"ar gibiyiz. Robinson gibi, toplum denen lanet "eyi !stanbul'da braktk, oraya ancak ansiklopedimle btn Do#u'yu altst edebilece#im gn

dnece#iz. Dinle " imdi: zgrl # mzn tadn kararak, sutan ve gnahtan ve utantan arnarak ya"amak varken, niye her "eyi hastalkl tiryakiler gibi sarld # n o sama inanlarn ve ahlakn zehiriyle berbat ediyorsun? E#er zgrl # de#il, mutsuzlu#u istiyorsan, bu, en sonunda senin bilece#in bir "eydir: Ama senin yznden ba"kalarnn mutsuz olmas do#ru mu; senin sama ahlak inanlarn yznden ba"kalarnn ac ekmesi yerinde mi? Bak dinle ne diyece#im: $ imdi, o kulbeden geliyorum, saklamaya ne gerek var, biliyorsun hizmeti kadnn, ocuklarmn, Recep ile ! smail'in oradan geliyorum; Gebze'den onlara bir soba aidiydim, fayda etmemi", orada onlar so#uktan donuyorlar Fatma, senin sama inanlarn yznden, onlarn orada tir tir titremelerine gnlm raz de#il artk, beni dinliyor musun? Anlam" ve korkmu " tum: Kapy yumruklayarak ve a#lamakl yalvararak sylediklerini daha da dinledim ve sustum. Az sonra, inleye inleye odasna geldi#ini i " ittim ve biraz sonra da, o derin, huzurlu, sarho" horultusunu duyunca "a"rdm, sabaha kadar da d " ndm. Kar ya#yordu, pencereden bakyordum. D " nd # m ve anlad#m "eyi de sabah kahvaltda bana syledi. Kahvaltmz ediyorduk ve o kadn hizmet ediyordu, sonra, tpk "imdi ccenin yapt# gibi, sanki hizmetten sklp bkm" ve mutfa#a inmi " ti ki, Selhattin: Sen onlara pi diyorsun, ama onlar da insan, diye fsldad. Sanki bir sr veriyormu" ve bir "ey rica ediyormu" gibi, inanlmayacak kadar hafif ve nazik bir sesle konu " uyordu. Zavall ocuklar, o kulbede "yorlar, daha biri 2, teki 3 ya"nda: Onlar anneleriyle birlikte bu eve yerle"tirmeye karar verdim Fatma! Kk odaya artk s#mazlar. $u yan odaya yerle"tirece#im onlar. Unutma ki, onlar sonunda benim evltlarmdr. Artk, sama inanlarnla buna kar" kma! Ben susuyordum ve d"nyordum. #leyin yeme#e indi # inde de, bu sefer yksek sesle syledi ve ekledi: O yer yataklarnda yatmalarna, battaniye zannettikleri paavralara sarlmalarna da gnlm raz de#il artk.

Yarn Gebze'ye aylk al"veri" iin gidince... Demek, yarn Gebze'ye gidiyor diye d " nm " tm ben! #leden sonra da "yle d " ndm: Belki ak"am yeme#inde de bundan sonra ayn sofraya oturaca#mz da syler. nk hepimizin e"it oldu#unu sylemiyor mu? Ama sylemedi. Raksn iti, sabah Gebze'ye gidece#ini syledi ve ekinmeden kt gitti. Hemen yukar ktm ve arka odaya ko"up arkasndan baktm: Ay"#nda parlayan karn zerinde sallanarak kulbenin gnahkr "#na yr "eytan yr, yarn grrsn! Dnene kadar ay"#nda karl baheyi seyretmi"tim; bir gzm de soluk, irkin lmbadayd. Dnerken, bu sefer odama girdi ve yzme syledi: ! ki yldan beri seni bo"amak iin artk bir mahkeme gerekti#i iin ve iki yldr stne, artk istesen de kadn alamad#m iin bo" yere bbrlenme! Aramzda, evlilik denilen, o gln anla"madan ba"ka hibir "ey kalmad Fatma! stelik o anla"may yapt#mz zamann "artlarna gre, ben seni istedi#im zaman, iki kelimeyle bo"ayabilir, ya da stne bir ba"kasn alabilirdim, ama buna zamannda gerek duymadm! Anlyor musun? Daha da anlatt ve dinledim. Sonra, sabah Gebze'ye gidece#ini syleyip, sallanarak gitti szd. Karl baheye bakp d " ndm ben, btn gece d" ndm. Ama yeter Fatma, d"nme artk! Yorganmn iinde terlemi " im. Aklma geldi: Cce anlatyor mudur? ocuklar, diyordur, Babaanneniz elindeki o bastonla bizi... Korktum, d"nmek istemedim, uyumak istemedim, ama plajn cumartesi u # ultusunu i " itirken uyuyamam ki ben! Yorgan alnma ektim, gene i " itiyorum ve " imdi anladm diye d " nyorum, " imdi anladm ne gzelmi" o kimsesiz k" geceleri: Gecenin sessizli#i benimken, her "ey kaskat kesilmi", durgun uzanrken: Ben kula # m yast#n yumu"ak karanl#na dayam"m, dnyann o derin kimsesiz sessizli#ini d"lyorum, topra#n iinden ve zamann d"ndan geliyormu" gibi, a#r a#r kendini yast#mn altndan bana duyururken dnya: Selhattin ertesi gn Gebze'ye gitmi " ti. Kyamet gn

ne kadar uzaktayd o zaman! Evde tek ba"maydm. Ne kadar uzaktayd mezarnda rmeyen ller! D " nd # m gibi, bastonumu aldm, merdivenleri inip karl baheye ktm. Ne kadar uzakta kaynayan cehennem kazanlar, i"kence aclar! Eriyen karda ayak izlerimi brakarak "eytann kulbe dedi#i gnah yuvasna ben hzl hzl yrdm. Ne kadar uzakta yarasalar, ngrakl ylanlar, cesetler! Kulbeye vardm, kapsn aldm, biraz bekledim, sefil basit kadn, aptal hizmeti, hemen at. Fare le"leri, bayku"lar, cinler! Onu itip ieri girdim, demek pilerin bunlar, elimi tutmaya kalkt! L#m borular, hamambcekleri, lm korkulan! Yapmayn hanmefendi, yapmayn ocuklarn ne gnah var? Habe" kleler, zenciler, paslanm" demirler! ocuklara vuraca#nza bana vurun hanmefendi, ne gnah var onlarn. Aman Allahm, kan ocuklar, kan! Kaamadlar! rkler, le"ler, piler! Kaamadlar ve vurdum onlara ve o srada, bir de bana el kaldryorsun ha, annelerine de vurdum ve o da bana vurmaya kalk"nca daha ok vurdum ve sonunda tabii ki Selhattin, senin, al"kan, gl kuvvetli kadn dedi#in o ykld, ben de#il! O zaman, be" yldr bahenin ucunda dikilen ve kulbe dedi#in o i#ren gnah yuvasnn iini, a#layan pilerin sesini dinleye dinleye seyrettim. Tahta ka"klar, teneke baklar, annemin tabak takmlarnn krk ve atlaklar ve bak Fatma, kayp sand#n sa#lamlar da buradaym" ve masa diye kullanlan sandklar, paavralar, yrtk kuma"lar, soba borular, yer yataklar, pencerelerin, kaplarn altlarna sk " trlm " gazete paralar, aman Allahm ne i#ren, lekeli, irkin aputlar, k#t y # nlar, yanm" kibritler, pasl, krk bir ma"a, teneke kutular iinde odun paralar, devrilmi" eski sandalyeler, mandallar, bo" rak ve "arap "i"eleri, yerlerde cam krklar, yarabbi kan da ve hl a#layan piler, ben i#rendim ve Selhattin o ak"am gelince nce biraz a#lad ve on gn sonra onlar o uzak kye ald gtrd. Peki Fatma, diyordu, senin dedi#in olsun, ama bu yapt#n insanlk de#il, k # n baca#n krm " sn, by # n nesi

var anlayamadm, her yeri mosmor, "ok geirmi" olmal, btn bunlara ansiklopedim iin katlanyor ve onlar o uzak kye yolluyorum, ocuklar evlt edinmeye raz olan bir zavall ihtiyar adamca#z da buldum, ona epey para verdi#im iin, Yahudi'yi yakn zamanda gene a#rmak zorundaym, eh, ne yapalm, gnahlarmzn kefareti iin, peki, peki, gene ba"lama, sen gnahszsn, yalnzca benim gnahm iin, ama bundan sonra niye bu kadar iti # imi de sormazsn artk, beni rahat brakrsn, bo" kalan mutfakta sen al"rsn, "imdi ben yukar kp al"aca#m, sen de, cinlerimi ba"ma karmadan defol git ba"mdan, odana kapan, so#uk yata#na gir, btn gece, yle kukumav ku"u gibi tavana bakarak, uyuyamadan, uyuyamadan yat dur. Hl yatyorum ve uyuyamyorum. Geceyi bekliyorum. Yataklarnza serilip, hepiniz uyudu # unuz iin, kimsenin kirletmeye gcnn yetmeyece#i gece gelse! O zaman tek ba"ma kalnca dokunurum ben, koklarm, tadna bakarm, duyarm o zaman, d " nrm: Suyu, srahiyi, anahtarlar, mendili, "eftaliyi, kolonyay, taba#, masay, saati... Orada hepsi artk benim iin dururlar, benim kendim gibi, bo"lukta, evremde rahat ve anla"lr durur, tkrdar, trdar, gece sessizli#inde, sanki benimle birlikte esneyerek, sutan, gnahtan ve kirden annrlard. O zaman, zaman da zaman olurdu ve onlar bana daha yakn ve ben de kendime daha yakn olurdum o zaman.

24
Tuhaf ve merakl "eyler grrken, grrken birden uyandm ve grdklerimin rya oldu#unu anlaynca kederlendim. Bana, "Faruk, Faruk!" diye seslenerek ba"mn evresinde dnen pelerinli bir ihtiyar gryordum ryamda. Galiba, tarihin srrn syleyecekti bana, ama sylemeden nce biraz eziyet ediyordu. Her "eyin bir bedeli olmas gerekti#ine nedense inanan ben, eziyete bilgi iin katlanyor, tuhaf bir utan duyuyor, biraz daha di " imi skaym da "unu #reneyim, diyordum ki, utan birden dayanlmayacak gibi oldu ve ter iinde uyandm. Plajn u # ultusunu duyuyorum " imdi, bahe kapsnn oradan gelen araba ve motor seslerini. Uzun #len uykusu da fayda etmedi: Dn, btn gece iti # im iin hl uykuluyum. Baktm, saat drde eyrek varm". Daha iki vakti de de # il, ama kalktm. Odadan ktm. Ev sessiz. Merdivenleri indim, mutfa#a gittim: El al"kanl#yla buzdolabnn kulpunu tutarken ayn beklentiyi duydum: Yeni bir "ey, bir heyecan, beklenmedik bir serven. yle bir "ey olsa da hayatmda, "u ar " ivi, hikyeleri ve tarihi unutabilsem. Buzdolabn atm, bir kuyumcu vitrinine bakar gibi prltya baktm: Kseler, "i"eler, renkler, domatesler, yumurtalar, kirazlar, oyalayn beni. Ama "yle der gibiydiler: Yok, sen artk bizlerle de oyalanamazsn; dnyadan el etek ekmenin ve ekiyormu" gibi yapmann zevkiyle oyalanrsn sen. Sonra btn bu zevk ve acy ikiyle tamamlar, kendini koyuverirsin. Rak "i"esi yarlanm" bakkala gidip yenisini alsam? Buzdolabn kapadm ve birden "yle d"ndm: Ben de onlar gibi, dedem gibi, babam gibi yapsam,

her "eyi brakp buraya kapansam, her gn Gebze'ye gidip gelsem, tarih denen "eyle ilgili, ba" ve sonu olmayan milyonlarca kelimelik yaz iin masaya otursam. Dnyay adam etmek iin de#il, yalnzca ne oldu#unu sylemek iin yapsam bunlar. Serin rzgr hzlanm". Baktm, bulutlar da yakla"m". Sk bir lodos geliyor. Kapal pancurlarna bakarken Recep'in odasnda nasl uyudu # unu d " ndm. Nilgn, tavuk kmesinin orada oturmu" okuyor, sandaletlerini karm", plak ayaklarn topra#n zerine basm". Bahede aylak aylak yrdm biraz. Amasz bir ocuk gibi, kuyuyla, tulumbayla oynadm, genli#imi d"ndm; ocuklu#umu da. Biraz sonra gene kanm d"nmeye ba"laynca, bari bir "ey yiyeyim dedim, ieri girdim. Ama mutfa#a girece#ime, merdivenleri ktm, odama dndm ve pencereden bo" bo" bakarken, acaba d"ndklerim ardndan gidilmeye, ya"amaya de#er mi, diye mrldandm. Ardndan gidilecek hibir "ey d"nebiliyor muyum? Daha fazla d"nmemek iin, kendimi yata#a atp, Evliya elebi'yi ap, geli"igzel okumaya ba"ladm. Bir Bat Anadolu gezisini anlatyordu: Akhisar', Marmara kasabasn, sonra bir kk ky ve kasabann lcalarn: Ilcalarn suyu insana ya# gibi cila verirmi " , krk gn iilirse czamlya da iyi gelirmi". Sonra bir havuzu nasl onartp temizletip, keyifle iine girdi # ini okudum. Bu havuz sefasn bir daha okudum ve Evliya'nn su ve gnah tanmayan keyfine imrendim, kendimi onun yerine koymak istedim. Sonra havuzun bir stununa onarm tarihini de d"m". Sonra da, Gediz'i atla geip gitmi". Btn bunlar hibir "eyden ekinmeyen, gvenli huzurlu bir dengeyle; davuluna vuran mehtercinin saknmasz ne"esiyle yazm"t. Kitab kapayp nasl byle yapabildi # ini, yapt# ile yazd#n nasl byle ak " trabildi # ini, kendini bir ba"kasn grr gibi nasl d"ardan grebildi # ini d " ndm. Ayn "eyi ben de yapp, szgelimi bir arkada"ma mektupla anlatmaya kalksaydm ne bu kadar yaln olabilirdim, ne de bu kadar ne"eli: !"in iine

kendimi sokardm; kar"k ve sulu aklm, olgularn plakl # n rterdi. Yapt#m ile niyetim, olan ile yarglarm birbirine kar"r, nesnelerle Evliya'nn kurdu # u o dolaysz ve gerek ili " kiyi bir trl kuramadan, burnumu yzeylere srte srte ac ekerdim. Ap, bir daha okudum: Turgutlu "ehrini, Nif "ehrini ve Ulucakh'y ve buradaki bir ba"ka lemi: "adrmz bir b hayat kenarnda kurub, yayla obanlarndan bir semiz kuzu alub bibak, biperva kebab idb yedik." !"te: Zevk ve keyif de d" dnya kadar yalnd. Dnya da, varolan ve huzurla, olsa olsa bazan co"ku, bazan ne"eli bir hznle tasvir edilecek ve ya"anlacak bir yerdi; ele"tirilecek ve de#i"tirme ve ele geirme tutkusuyla iinde kz"arak fkelenilecek bir yer de#il. Sonra birden Evliya'nn okuyucusunu kandrmak iin, hile yapt # n d " ndm. Belki o da benim gibi biriydi, ama yalnzca iyi yazmay biliyordu; iyi yalan kvrmay: Belki o da a#alar ve ku " lar, evleri ve duvarlar benim grd#m gibi gryor da yalnzca bir yaz hneriyle beni aldatyordu. Ama kendimi inandramadm, biraz daha okuduktan sonra bunun bir hner de#il, bir bilin oldu#una karar verdim. Evliya'nn dnyay, a#alar, evleri, insanlar gren bilinci bizimkinden bamba"kayd. Birden, bu nasl oluyor, Evliya'nn bilinci nasl yle kurulmu " diye meraklandm. ok iip, iyice dertlendikten sonra, karm d"nnce, bazan, bir trl uyanp kurtulamad # m bir ryadan birilerine umutsuzlukla seslenirim. Ayn aresizlikle seslenir gibi d " ndm: Ben de onun gibi olamaz mym, d"ncemin, beynimin yapsn onunkine benzetemez miyim, onun gibi ben de dnyay oldu # u yalnlkla ba"tan sona tasvir i"ine giri"emez miyim? Kitab kapayp kenara frlattm. Bunu yapabilirsin, hi olmazsa hayatn inanla bu i"e vermeye al"abilirsin diyerek kendimi co"turdum. Onun gibi dnyay ve tarihi kar"ma ilk kverdi # i yerden tasvire ba"larm. Manisa'nn kimin, ka akelik hass oldu # unu, ka zeameti, ka tmar, ka askeri oldu # unu onun yazd# gibi, ben de olgular sralarm. Bu

olgular zaten ar"ivde beni bekliyorlar. Evliya'nn tarihi yaplardan, trelerden, al"kanlklardan szetti#i rahatlkla, ben de o belgeleri k#da geiririm. Onlar hakknda konu"urken ben de onun gibi szmn iine kendi yargm hi sokmam. Sonra da, onun bir caminin kiremitle ya da kur"unla rtl oldu # unu yazvermesi gibi, ben de bir olgunun ayrntsnn "yle ya da byle oldu # unu ekleyiveririm. Bylece, benim tarihim de Evliya'nn Seyahatname'si gibi olgularn sonsuz bir tasvirinden ba"ka bir "ey olmaz. Bunu bildi # im iin ben de onun gibi arada bir durur, dnyada ba"ka "eyler de oldu # unu hatrlayarak, bir k # dn stne, h i kye diye yazar, olgularmn insan tutkular ve heyecanlar iin dzenlenmi" o tatl, e#lendirici kurgulardan da arnm" oldu # unu, bylece okuyana sezdiririm. Evliya elebi'nin 6000 yapra#ndan ok daha a#r ekecek olan benim sayfalarm bir gn birisi okursa, kafamdaki tarihin bulutsu kitlesini orada oldu#u gibi grr. K#dn stnde, hepsi, Evliya'nn yazdklar gibi, do#al "eyler gibi, bir a#a, bir ku " , bir ta" paras gibi durur; okuyana da arkasnda ayn do#allkla bir olgunun yatt # n duyuruverir. Bylece beynimin kvrmlar iinde gezindi#ini d"nd#m tarihin o tuhaf kurtlar oradan dklm " , ben de artk onlardan kurtulmu " olurum. O kurtulu " gnnde de, belki ben gider, artk denize girerim. Denizden alaca#m keyif de, Evliya'nn havuzdan ald# keyifle e"de#er olur, diyordum ki birden irkildim: Bir araba kornasn kstaha ttryor. D"leri blen, anlar silen, i#ren, crlak, "a#da"" grlt sinirlerimi bir anda bozuverdi. Yataktan hzla kalktm, aceleyle merdivenleri inip baheye ktm. Rzgr hzlanm", bulutlar yakla"m": Ya#mur geliyor. Sigaram yaktm, baheyi getim, soka#a ktm, yryorum. Evet, gsterin bana, " imdi ne gstereceksiniz, ey duvarlar, pencereler, arabalar, balkonlar, balkon iinde hayatlar, naylon

toplar, takunyalar, plastik simitler, tokyolar, "i"eler, kremler, kutular, gmlekler, havlular, antalar, bacaklar, etekler, kadnlar, erkekler, ocuklar, bcekler gsterin, gsterin bana durgun l yzlerinizi, gsterin yank omuzlarnz, ana g#slerinizi, gvensiz ince kollarnz, beceriksiz bak"larnz, gsterin gsterin bana btn renkleri, yzeyleri, nk burnumu srte srte o yzeylere ben de kendimi unutmak istiyorum, umak istiyorum, neon lmbalara, pleksiglas reklamlara, siyasal sloganlara, televizyonlara, duvarlara mhlanm" plak kadnlara, bakkal k"elerine, gazete resimlerine, baya# afi"lere bak " larm vura vura kendimi unutmak istiyorum; haydi, gsterin bana, gsterin... Yeter! Mendire#e kadar yrm " m! Bo" yere bir co"ku; kendimi kandryorum! Hepsini gizliden gizliye sevdi#imi, ruhsuz ve baya# bildi # im her "eyi derinden derine zledi#imi, tiksindi#ime inanmak istedi#im "eyin bir paras oldu#umu biliyorum. Bazan bugnden iki yz yl nce, ya da sonra ya"amak istedi#ime kendimi inandrrm ama yalandr bu: Bu i#ren yzey sarho"lu#una bile bayld # m biliyorum ben. Gazoz ve sabun reklmlarna, ama"r makinelerine ve margarinlere baylyorum. Ya"ad#m yzyl, gzme her "eyi krp bken bir gzlk yerle"tirmi", gere#i gremedi#imi seziyorum, ama Allah kahretsin seviyorum da grdklerimi! Bir kotra lodostan kamak iin a#r a#r mendire#e yakla"yor ve daha bymemi" dalgalarn zerinde a#r a#r sallanyor. Sallanrken, kendisini sallayan, kprdatan bir bilinalt oldu # unu bilmiyor sanki: Mutlu kotra! Kahveye do#ru yrdm. Kalabalk. Rzgr d"ardaki masalarn rtlerini ularndan kaldryor ama, analar, babalar, ocuklar aylarn ve gazozlarn rahat isinler diye rtlerin evrelerine geirilmi" lastikleri dzeni sa#lyor. Kotrann rzgrn keyfini alan yelkenini zorlukla indiriyorlar. Beyaz bez, a"a# indike, yakalanp umutsuzca kanat rpan bir gvercin gibi titriyor, ama bo"una: Sonunda, i"te, indirdiler yelkeni. Tarih nedir oyununu bir kenara atversem ne olur? Gidip defterimi

okuyaym, ar " ivin anlaryla uslu uslu oyalanaym. Oturup bir ay isem? Bo" masa yok. Gittim, pencerelerinden kahvenin iine baktm. K#t oynayanlar var, bo" masalar var. Recep gelir buraya! Oyun k # tlar ellerinde bakyorlar, sonra braktlar, sanki yorulmu " lar ve dinleniyorlar. Biri braklan k # tlar toplad, kar " tryor. Nasl kar " trd # na yle bo" bo" bakarken birden aklma geldi, heyecanlandm. Evet, evet: Bir iskambil destesi her "eyi zebilir! Eve dnyorum ve d " nyorum. $yle: Ar " ivin sessizli#inde uyuyan btn o cinayetleri ve hrszlklar, sava"lar ve kylleri, pa"alar ve dzenbazlklar, tek tek btn olgular iskambil k#d bykl#nde k#tlara yazarm. Sonra, yzlerce, hayr milyonlarca k#ttan olu"an o korkun desteyi, bir iskambil destesi kar " trr gibi, tabii, daha zorluklarla, zel makinelerle, noterler huzurunda kullanlan piyango makineleriyle kar"trr, okuyucumun eline tutu " tururum! !"te, derim sonra, hibirinin birbiriyle ili " kisi, ncesi ve sonras, arkas ve n, nedeni ve sonucu yoktur: Buyrun, gen okuyucu, i"te tarih ve hayat, diledi # iniz gibi okuyun. Hepsi yalnzca vardr, olan her "ey bunlarn iindedir, ama hepsini birbirine ba#layan bir hikye yoktur. !sterseniz o hikyeyi siz yak " trn onlara. O zaman: Hikye yok mu, diye sorar gen okuyucu hznle, hi mi hikye yok. O zaman, ona da hak veririm, tabii derim, anlyorum sizi, gensiniz, huzurla ya"ayabilmek ve ya"arken bir ucundan tutup dnyay istedi#iniz yere ekivereceginize inanmak iin, ahlak iin, her "eyi aklayan bir hikye gerek size, yoksa bu ya"ta ldrr insan; haklsnz, derim ve milyonlan bulan iskambil k#tlar arasna joker sk " trr gibi aceleyle, zerinde, h i kye ve iinde de hikyenin kendisini yazan k#tlar sk"trmaya ba"larm. Peki, hepsinin anlam nedir, diye gene de sorar gen okuyucu. Hepsi ne sonu veriyor? Ne yapmal? Neye inanmal?

Do#ru olan nedir, yanl" olan nedir? Hayatta ne iin u#ra"mal? Hayat nedir? Nereden ba"lamal? Hepsinin z nedir? Bundan ne sonu kar? Ne yapaym? Ne yapaym? Ne yapaym? Allah kahretsin! Canm iyice skld. Geri dnyorum... Plajn nnden geerken birden gne" bulutlarn arasna girince kumlar rten insan y # n amaszla"verdi. Onlarn, kumun zerinde de#il, bir buzulun zerinde uzandklarn, gne"lenmek de # il, yumurtalarn stmak isteyen tavuklar gibi buzulu stmak istediklerini hayal etmeye al"tm. Ama biliyorum bu aba neden: Nedensellik zincirini koparaym, zorunlugun ahlak drtsnden kurtulaym diye. Kum de#il buzsa zerine uzandklar, susuzum ben, zgrm, her "eyi yapabilirim, her "ey de olabilir: Yrdm. Gne" kt, bakkala gittim, "i"e bira istedim. rak "i"elerimi kesek#dna koyarken ksa boylu, geni" a#zl, irkin bir ihtiyar nedense Edward G. Robinson'a benzetmeye al"tm. Hayrettir, benziyordu da. !nanlmayacak gibi: onun gibi sivri bir burnu, kk di " leri ve yana#nda da et beni var. Ama kafas kabak ve bykl. !"te az geli"mi" lkenin umutsuz toplumsal bilimi budur: Elimizdeki somut yap kt bir kopyas oldu#u zgn yapdan ne bakmlardan ayrlyor? Kel bir kafa, byk, demokrasi ve sanayi asndan. Dzmece Edward G. Robinson ile gzgze geliyoruz. Birden iini dkermi": Beyefendi, btn bir mr, bir ba"ka adamn silik bir kopyas olarak geirmek, biliyor musunuz, bana ne a#r geliyor! Karm, ocuklarm hep zgn G. Robinson'a bakyorlar, bakyorlar da sonra benim ona benzemeyen yanlarm kusur diye yzme vuruyorlar. Ona benzememek su mu, Allah iin siz syleyin, insan kendisi olarak kalamaz m, ya o adam nl bir aktr olmasayd ne olacakt, o zaman bana nasl kusur bulacaklard? Ba"ka bir rnek bulur, bu sefer ona benzedi#in iin seni ele " tirirlerdi, diye d " ndm. Do # ru, haklsnz beyefendi, yoksa siz de sosyolog filan msnz, ya da bir profesr? Hayr, doent! ! htiyar Robinson peynirini alp a#r a#r kt. Ben de "i"eleri aldm, eve dnyorum ve

artk yeter diye d " nyorum, iyice hzlanan rzgr, balkonlara aslm" mayolar ama"r iplerine bo"ubo"una doluyor, bir pencere bo" yere arpp duruyor. Eve gittim, "i"eleri buzdolabna koydum, kapa#n kaparken "eytan drtnce, kendimi tutamadm, a karnma bir bardak raky il ier gibi iip Nilgn'e gittim. Gezmek iin o da beni bekliyormu". Salar ve kitabnn sayfalar rzgrda ko"turuyor. Mahallede grlecek bir "ey olmad#n syledim. Arabayla gezmeye karar verdik. Anahtarlar iin yukar ktm, defterimi de aldm, mutfaktan da bir "i"e suyla raky ve biralar aldm, aaca# da unutmadm. Aldklarm grnce Nilgn paylayacakm" gibi bakt bana, sonra bir ko"u gitti, radyoyu alp geldi. Araba inleye ksre al"t. Plajdan kan kalabalk arasndan a#r a#r getik, mahalleden karken aklara, taa uza#a bir yldrm sessizce d"t. Grlts ok sonra geldi. "Nereye gidelim?" dedim, sonra ben. "Senin "u veballarn kervansarayna," dedi Nilgn. "Veba devletine." "yle bir yer olup olmad#ndan emin de # ilim," dedim. " ! yi ya, i"te," dedi Nilgn; "gider bakar kesin bir karara varrsn." "Kesin bir karar," diye d " nyordum ki ben, o ekledi: "Kesin bir karara varmaktan korkuyor musun yoksa?" "Veba Geceleri ve Cennet Gnleri" diye mrldandm ben. "Sen roman m okuyorsun?" dedi Nilgn "a"knlkla. "Biliyor musun," dedim heyecanlanarak, "bu veba d"ncesi beni gittike saryor. Dn gece aklma geldi, bir yerde okumu " tum, Cortez'in, o kadar kk bir orduyla Aztekler'i yenilgiye u # ratp Mexico-City'i almasnn arkasnda veba varm". $ehirde veba salgn knca Aztekler Tanr'nn Cortez'den yana oldu#una karar vermi"ler." "ok gzel i"te," dedi Nilgn. "Sen de bizim vebay bulur, ba"ka "eylere ba#lar, pe"inden gidersin." "Ama ya yoksa yle bir "ey." "O zaman da gitmezsin!" "Gitmez de ne yaparm?" "Her zaman yapt # n "eyi yaparsn. Tarihle u#ra"rsn." "Artk u#ra"amam diye korkuyorum." " ! yi bir tarihi olabilece#ine niye inanmak istemiyorsun?" "nk insann Trkiye'de iyi hibir "ey olamayaca#n biliyorum." "Yok

canm." "Evet, #ren artk, byle i"te bu lke. Rak ver." "Yoo. Bak ne gzel yerler buralar. !nekler. Cennet teyzenin inekleri." " ! nekler!" diye ba # rdm birden. " ! nek herifler! Baya# yaratklar! Allah bellarn versin!" Sonra bir kahkaha attm, ama galiba, biraz zorluyordum kendimi. "Kendini koyvermek iin bahane aryorsun de#il mi?" dedi Nilgn. "Aryorum. Rak ver hadi bana!" "Bo" yere niye koyvermek istiyorsun kendini?" dedi Nilgn. "Yazk de#il mi sana?" "Niye yazk olsun? Kendilerini koyveren o kadar insandan ne farkm var benim?" "Ama siz o kadar okumu"sunuz beyefendi!" dedi Nilgn alayc bir sesle. "Aslnda bunu ciddi sylemek geliyor iinden, ama cesaret edemiyorsun de#il mi?" "Evet," dedi bu sefer Nilgn, kararl bir sesle. "Evet. Bo" yere niye koyvermek insan kendini?" "Bo" yere de#il ki," dedim. "Kendimi koyverince mutlu olaca#m. Gerek olaca#m o zaman." "$imdi de gereksin," dedi ku"kuyla. "Sahici olaca#m. Anlyor musun. $imdi sahici de # ilim! Kendine hakim olan, kendini her an sorguya eken bir insan, Trkiye'de sahici olmaktan kar, mutlaka ldrr. Trkiye'de ldrmamak iin insan koyvermeli kendini. Rak vermeyecek misin?" "Al bakalm!" "Hah "yle! Radyonu da a!" "A#abeylik taslamaktan ho"lanyorsun." "Taslamyorum," dedim, "yleyim ben. Trkm!" "Nereye gidiyorsun?" "Yukarlara," dedim birden heyecanlanarak, "Hepsini en iyi grebilece#imiz bir yere. Hepsini birlikte..." "Neyin hepsini?" "Hepsini birarada grebilirsem belki..." "Belki?" diye sordu Nilgn, ama sustum. Sustum, sustuk, !smail'lerin evinin nnden yoku"u ktk. Darca yoluna saptm, mezarl#n nnden geip imento fabrikasnn arkasna kan eski, toprak yola girdim, ya#mur sularnn berbat etti#i yoku"u sahana sahana ktk. Tepeye vard#mzda ya#mur serpi"tirmeye ba"lam"t. Anadol'un burnunu manzaraya evirdim, buraya geceyarlar Cennethisar'dan arabalaryla p"meye ve Trkiye'de ya"adklarn unutmaya gelen genler gibi durduk, baktk: Tuzla'dan Cennethisar'a kadar kvrla kvrla uzanan ky, fabrikalar,

tatil kyleri, banka kamplar, kaybolan zeytinlikler, kiraz a#alar, ziraat okulu, Fatih'in ld# ayr, denizdeki bir mavna, a#alar, evler, glgeler, Tuzla burnundan bize do#ru a#r a#r yakla"an bir ya # murun iine giriyordu. Sa#ana#n denizin zerinde kprdana kprdana ilerleyen beyaz izini gryorduk. Rak "i"esinin dibinde kalanlar da barda#ma doldurup itim. "Mideni mahvedeceksin!" dedi Nilgn. "Sence karm, niye brakp gitti beni?" dedim. Ksa bir sessizlik oldu, sonra Nilgn dikkatli bir sesle, ekine ekine syledi: "Ben, ikinizin de birbirinizi brakt # nz sanyordum." "Hayr, yalnzca o beni brakt. !stedi#i yere bir trl ula"amyordum nk... Baya#la"acagm anlad herhalde." "Yok canm!" "yle, yle," dedim. "Ya#mura bak!" "Anlamyorum." "Neyi? Ya#muru mu?" "Hayr," dedi Nilgn ciddi ciddi. "Sen Edvvard G. Robinson kim biliyor musun?" "Kimdi?" "Trkiye'de bir taklidini grd#m aktr. ! kili hayattan bktm. Anladn m?" "Hayr." " ! ki iersen anlarsn. Niye imiyorsun? ! kinin yenilgi simgesi oldu # unu d"nyorsun de#il mi?" "Hayr, yle d " nmyorum." "D " nyorsun, biliyorum d " n. Teslim oluyorum ben de..." "Ama, bir sava"a bile girmedin ki daha sen," dedi Nilgn. " ! ki ruhla ya"amaya dayanamad#n iin teslim oluyorum. Sana olur mu bazan yle: ! ki ki " iyim ben, diye bazan d " nrm." "Hayr!" dedi Nilgn. "Hi olmaz." "Bana oluyor," dedim. "Ama artk kararm verdim, olmayacak. Tek ki " i olaca#m, bir btn, tastamam sa#lkl bir insan. Televizyonda gsterilen, ileri dolu buzdolaplarn, hal reklmlarn, snavda parmak kaldrp, hocam cevaplamaya ikinci sorudan ba"layabilir miyiz? diyen #rencilerimi, gazetelerin magazin sayfalarn, birbirlerini perek iki ien herifleri, otobs ilerine asl dersane ve sucuk ilnlarn seviyorum. Anladn m?" "Biraz," dedi Nilgn hznle. "Skldysan susaym." "Yok, e#leniyorum." "Ya#mur fena geliyor de#il mi?" "Evet." "Sarho" oldum ben." "Bu kadarla sarho" olunmaz." Bira "i"elerinden birini alp atm, a#zndan

ierken, "Peki hepsini yukardan grrken ne d"nyorsun?" diye sordum. "Hepsi gzkmyor ki..." dedi Nilgn ne"eyle. "Grebilseydin? Delili#e vg'de "yle bir para okumu"tum: Aya kp, dnyaya baksayd ve her "eyi, btn bu hareketi bir anda grseydi biri ne d"nrd?" "Belki kar"k oldu#unu d"nrd." "Evet," dedim ve birden aklma geldi: "Bu heyulay tasavvur da m"evve" grnr..." "Kimin bu?" "Nedim'in!" dedim. "Tahmisi Gazeli Ne"ati. yle aptal aptal okurken aklmda kalm"." "Biraz daha okusana!" "Bende pek bir "ey yoktur ki. Hafza yok! Zaten Evliya okuyorum. Niye onun gibi de#iliz sence?" "Nasl?" "Tek ki " ilik bir ruhu var o herifin. Kendisi olabilmeyi beceriyor. Ben olamyorum. Sen?" "Bilmiyorum," dedi Nilgn. "Ah," dedim. "Ne dikkatli-sin sen! Kitaplarn d"na bir adm atmaya dn kopar. Aferin, inan inan! Onlar da inanyorlard, inanyorlar... Ama bir gn inanamayacaklar. Bak fabrika da ya # murun iine girdi. Ne tu-haf yer "u dnya!" "Niye?" "Bilmem... Skyor muyum seni?" "Yoo!" "Ke"ke Recep'i de alaydk." "Gelmedi." "Evet, utanr." "ok seviyorum Recep'i," dedi Nilgn. "Chops!" "Ne?" "Dickens'in bir romanndaki sinsi cce..." "A # bi, ok acmaszsn." "Dn bana, skdar tarihi ile ilgili bir "ey soracakt galiba!" "Ne sordu?" "Soramad ki! O, skdar, der demez, aklma Evliya e-lebi geldi: Bu skdar, 'eski dar'dan galat st ak bir zindan- dardr, dedim ben." "O ne dedi?" "Eski dar' anlad ga- liba, utand sustu Chops! Ama sonra bugn bak, bana ne gsterdi!" "ok acmaszsn!" "Dedemizin yazd# bir listeyi!" "Dedemizin mi?" "Bizde, Trkiye'de lzumsuz derecede fazla olanlar ve lzumsuz derecede eksik olanlar." Uzanp defteri-min iinden aldm! "Nereden kt o k#t?" "Recep verdi diyorum, ya!" dedim ve okudum. "Bilim, "apka, resim, ticaret, denizalt..." "Ne?" "Bunlar bizde eksik olanlarn listesi..." "Recep'in ye#eni Hasan var ya!" "Yok!" "O Hasan beni takip ediyor a#bi." "Listeyi okuyaym m?" "Beni takip ediyor diyorum." "Niye takip etsin?.. Denizalt, burjuva, resim sanat, su buhar,

satran, hayvanat bahesi." "Anlamyorum ben de..." "Sen evden kmyorsun ki, takip etsin... Fabrika, profesr, disiplin. Gln de#il mi?" "Gln!" "De#il. Trajik!" "Neyse. Plajdan her dn"mde bu Hasan pe"imde." "Belki arkada"lk etmek istiyordur." "Evet, yle dedi!" "Grdn m? Dinle o zaman. Adam, bizden taa ka yl nce eksiklerimizi d"np bulmu", bak." "Canskc ama!" "Hangisi? Hayvanat bahesi, fabrika, profesr, bence artk yeterince profesr var, sonra disiplin, matematik, kitap, prensip, kaldrm bir de, ba"ka bir kalemle, lm korkusu ve hili # in "uuru yazm", sonra konserve, hrriyet..." "Yeter a#bi!" "Bir de, sivil toplumu eklemek gerek. Belki de "ktr sana." "Olabilir." "Bizde lzumsuz derecede fazla olanlar ise "unlar: Adam, kyl, memur, Mslman, asker, kadn, ocuk..." "Bunlar gln gelmi)tor bana." "...kahve, iltimas, tembellik, kstahlk, r"vet, uyu"ukluk, korku, hamal..." "Demokrat bile de#ilmi" bu adam." "...minare, "erefe, kedi, kpek, misafir, e"-dost, tahtakurusu, yemin, ulan, dilenci...." "Yeter!" "...sarmsak, so#an, hizmeti, esnaf... hepsi fazlaym"bunlarn..." "Yeter!" "...kk dkkn, imam..." "Uyduruyorsun!" "Yok. Al bak." "Eski yaz bu." "Recep gsterdi bugn, oku dedi, dedemiz vermi" bunu ona." "Niye vermi"?" "Bilmem." "Ya#mura bak! Uak grlts de#il mi bu?" "Evet!" "Bu havada!" "Ne mthi " "ey "u uak!" "Evet!" "!inde olsaydk "imdi." "A#bi skldm artk, dnelim." "D " ermi " !" "Dnelim!" "D"ermi", lrm " z, br dnya varm"." "A # bi skldm, diyorum." "Varm", benden hesep sorarlarm". Grevini niye yapmadn? Neydi grevimiz? Basit: !nsanlara umut vermek." "Do # ru!" "Evet, kzkarde"im de bana hatrlatm"t bu grevi. Ama, ben kendimi koyveriyordum." "Hayr, koyveriyormu" gibi yapyordun." "Yapyordum, nk sklm " tm." "A # bi, istiyorsan arabay ben kullanaym." "Biliyor musun kullanmasn?" "Geen yl, bir kere gstermi"tin ya..." "Geen yl, ben var mydm?" "Recep bekliyordur." "Chops. O da bana bir tuhaf bakyor." "Yeter a#bi." "Karm da hep ayn "eyi sylerdi: Yeter Faruk!"

"Bu kadar sarho" oldu#una inanmyorum." "Haklsn, inanlacak hibir "ey yok. Hadi mezarl#a gidelim." "A # bi dnelim, yol amur oldu." "Burada, amurun iinde yllarca kalrm " z." "Ben iniyorum." "Ne?" " ! nip yryerek dnece#im." "Samalama!" "Dnelim o zaman." "Benim hakkmda ne d"nd#n syle." "Seni ok seviyorum a#bi." "Ba"ka?" "Bu kadar imeni istemiyorum." "Ba"ka?" "Niye bylesin?" "Ne demek byle?" "Eve dnmek istiyorum!" "Beni e#lenceli bulmuyorsun, de#il mi? Dur seni e#lendireyim! Defterim nerede? Ver! Bak " imdi: Kasap Halil'in 21 akelik s#r eti tartld 120 dirhem eksik kt. Tarih, 13 Zilhicce 1023. Ne anlam var bunun?" "ok ak anlam." "Hizmeti !sa, efendisi Ahmet'in, 30 bin akesini, bir eyerini, bir atn, iki klcn, bir kalkann alp Ramazan adl birine iltica etti." " ! lgin!" " ! lgin mi? Nesi ilgin?" "Ben inip, dnyorum." "Benimle oturmak ister misin?" "Ne?" "Burada, arabada, demiyorum, ok ciddiyim " imdi, dinle: !stanbul'da teyzenlerle oturaca#na benimle otur Nilgn. Koskocaman bir bo" oda var evimde, ok yalnzm." Bir sessizlik oldu. "Bu aklma gelmemi"ti," dedi Nilgn. "Ee?" "Teyzemlere ayp olur mu diye d " nm " tm." "Peki," dedim birden. "Dnyoruz." Motoru i"lettim, silecekleri al " trdm.

25
Dn gece, ok e#lendiklerine karar verdikleri, bu gece de ayn "eyi yapmak istedikleri iin Turan'larda oturuyorduk. "ikolata isteyen var m?" diye sordu Turgay. "Ben!" dedi Zeynep. "ikolataym " !" dedi Glnur. "Patlyorum ben!" fkeyle aya#a kalkt. "Bu gece niye byle herkes? Biliyorum aslnda: Uyu"uksunuz da ondan! E # lenilmiyor burada." Hznl olmas gereken a#r mzi # in ve renkli " klarn iinde sinirli sinirli gezinerek kayboldu. Zeynep'in a#z ikolata doluydu. "Delirdi!" Bir kahkaha att. "Yok," dedi Funda. "Ben de sklyorum." "Ya#murdandr!" "Bu ya#murda arabalarla karanlkta gezmek ne gzel olur! Hadi ocuklar!" "Bari ba"ka bir mzik koysunlar!" dedi Funda. "Sende eski bir plak var demi " tin, Elvis Presley'in..." "Best of Elvis mi?" dedi Ceylan. "Evet! Haydi getir onu, biz dinleyelim:" "Bu ya#murda?" "Bende araba var Ceylan!" dedim birden. "Seni gtreyim!" "Bo"ver..." "Haydi git getir "u pla# Ceylan, ne gzel dinleriz!" diyordu Funda. "Haydi kalk i"te k z gidip alverelim "u pl # ," dedim ben.

"Peki fcz!" dedi Ceylan glerek. Ve bylece biz Ceylan'la ikimiz, hznl ve baya# mzi#in iinde a#r a#r zehirlenerek uyu"an o mutsuzlar arkamzda brakarak evden ktk ve ko"a ko"a gidip agbimin eski Anadol'una bindik. Yapraklardan dklen ya#mur damlacklarn, arabann eski ve dalgn lmbalarnn aydnlatt # slak yolu, karanl# ve inleye inleye mrldanan silecekleri seyrederek birlikte gittik. Ceylan'larn evinin nnde arabay durdurdum. Arabadan inen Ceylan'n turuncu etekli # ini, lmbalarn "#nda parlatarak ko"up gidi"ine baktm. Sonra, evinde "klar yandka, Ceylan'n odalardan odalara gei"ini ve oralarda neler yapt # n gzmn nnde canlandrmaya al"tm. Sonra "yle d " ndm: Ne tuhaf a"k denen "ey! $imdiyi hi ya"yamyorum sanki! Bir yandan, bkp usanmadan gelecekte ne olaca#n d"nyor, te yandan da btn hareketlerini ve szlerini anlamlandrabilmek iin olup bitenleri yeniden defalarca d"nerek gemi"te ya"yorum. stelik bunun, o a"a#lk heriflerin a"k diye bbrlendikleri "ey olup olmad # n bilmiyorum bile. Ama ne nemi var! Yast#n serin yann arayarak, kz"an yanaklarm ve d"ncelerimi ferahlatmaya al"aca#m o uykusuz geceler bitsin yeter! Az sonra, Ceylan, elinde plakla, ko"a ko"a geldi, arabaya bindi. "Annemle kavga ettik!" dedi. "Bu saatte, nereye gidiyormu " um!" Biraz sustuk. Turan'lann nnden arabay hi durdurmadan geip gittim. Ceylan tel"l, ku " kulu sordu: "Nereye?" "Afakanlar basyor bana orada!" dedim sulu sulu. "Dnmek istemiyorum oraya! Biraz gezelim, olur mu Ceylan, ok skldm, hava da alrz, biraz gezelim!" "Peki, ama abuk dnelim, bekliyorlar." Sustum. Ara sokaklardan uslu ve memnun a#r a#r gittim. Kk evlerinin, kk balkonlarndan dinen ya#mura ve a#alara bakan alakgnll insanlarn soluk " klarn grdke, ah ne aptalm ben, bizim de yle olabilece#imizi,

evlenebilece#imizi, ocuklarmzn bile olaca#n d " ndm! Sonra dn" vakti gelince bir daha ocukluk ettim ve Turan'lara dnece#ime, arabay mahalleden d"ar kardm ve hzla yoku"a vurdum." "Ne yapyorsun?" diye sordu. nce cevap vermedim ve dikkatli bir araba yar"s gibi yoldan ba"m hi kaldrmadan arabay srdm. Sonra yalann anla"laca#n bile bile, benzin almamz gerekti#ini syledim. ok baya# buluyordum kendimi. "Hayr, dnelim artk!" dedi. "Bekliyorlar bizi." "Seninle biraz yalnz kalp konu"mak istiyorum Ceylan." "Neyi?" dedi serte. "Dn gece olanlar iin ne d"nyorsun?" "Hi! Olur yle "eyler, ikimiz de sarho"tuk." "Bu kadar m diyece#in?" dedim isyanla. Gaza daha da bastm. "Bu mu, hepsi?" "Haydi, Metin, dnelim ayp oluyor." Szlerimin baya#l#ndan ve kendimden tiksinerek umutsuzlukla syledim: "Ben hibir zaman unutmayaca#m dnk geceyi!" "Evet, ok itin, bu kadar imezsin bir daha!" "Hayr, hayr ondan de # il!" "Neden peki?" dedi inanlmayacak kadar ilgisiz. O zaman elim, koltu # un zerinde duran elini aresizlikle tuttu. Kk eli scackt. Korktu # um gibi, ekmedi. "Haydi, dnelim!" dedi. "Seni seviyorum," dedim utanla. "Dnelim!" Birden a#layacak gibi oldum ve elini daha ok sktm ve nedense hi hatrlayamad#m annemi d"ndm ve gzlerim nemlenecek diye korktum ve ona sanlmak isterken, ba#rd. "Dikkat et!" Bir ift, gl, acmasz "k gzlerimi ald, zerimize geliyordu, hemen direksiyonu sa#a krdm. Uzun bir kamyon, i#ren ve crlak kornasn ttre ttre korkun bir grltyle

tren gibi geti gitti. Tel"la frene abanrken debriyaja basmay unuttu # um iin plastik Anadol da sarslarak durdu ve motor sustu. Yalnzca crcr sesleri duyuluyordu. "Korkum mu?" dedim. "Haydi, hemen dnelim, ge kaldk!" dedi. Anahtar evirdim, ama motor al"mad. Heyecanlandm, yeniden denedim, ama gene al"mad. Arabadan indim, arac iterek hzlandrp al"trmak istedim, ama gene al"mad. Kan ter iinde kalana kadar, arabay, dz yolda ittim. Sonra bindim, ak bozulmasn diye, lmbalar da sndrp eski Anadol'u uzun yoku"tan a"a#ya hzla ve sessizce kaydrdm. Tekerlekler slak asfaltta ho" bir ses kartarak hzlannca, ak denizin kr karanl#nda yol alan bir gemi gibi yoku"tan a"a# kayp gittik. Birka kere motoru al"traym, dedim, ama al"mad. Uzaklarda bir yerde, bir "im"ek akp, gk sapsar aydnlannca duvarlara yaz yazanlar grdk. Sonra, hi frene basmadm, ama kvrm dndk ve yoku"un hzyla taa tren kprsne ve oradan a#r a#r Ankara yolu zerindeki benzinciye kadar kaydk, hibir "ey konu"madk. Benzinciye gelince arabadan indim, broya gittim. Masaya yaslanarak, uyuklayan pompacy uyandrdm, arabann mar" motorunun basmad#n, debriyajn da bozuldu#unu syledim; Anadol'dan anlayan biri var m diye sordum. "Anadolcu "art de#il," dedi pompac. "Dur, biraz bekle!" $a"knlkla duvardaki bir Mobil-Oil afi"ine baktm: Elinde ya# tenekesi tutan manken kadn inanlmayacak kadar Ceylan'a benziyordu. Aptalla"m" olarak arabaya dndm. "Seni seviyorum Ceylan!" Sinirli sinirli sigara iiyordu. "Ge kalyoruz!" "Seni seviyorum diyorum." Birbirimize bo" bo" bakm" olmalyz. Arabadan indim, aklmda bir "ey varm" gibi birden hzl hzl yrdm ve katm oradan. Karanlk bir k"eye ekilip uzaktan seyrettim.

zerine bir neon lmbasnn yanp snen sinir bozucu "# vuruyordu, sigara ien bir glgeydi, btn d"ncemi dondurmu " tu; korkuyordum, terliyordum, sigarasnn kzl d#mesinin sk sk parladgn gryordum. Orada yle, onu seyrederek ve kendimi sinsi ve a"a#lk biri gibi hissederek yarm saate yakn dikilmi " olmalym. Sonra ilerdeki bfeye gittim, televizyonda reklm en ok yaplan ikolatalardan bir tane aldm, arabaya dnp, yanna oturdum. "Nerede kaldn, merak ettim," dedi. "Geciktik." "Sana hediye aldm, bak." "Aa fndkl! Onlar sevmiyorum..." Onu sevdi#imi bir daha syledim, ama yalnz irkin de # il, umutsuzdu da kelimeler; bombo"tu; bir daha denedim, sonra birden ba"m kuca#nda duran elinin stne d"t. Kprdanan, sinirli elini birka kere aceleyle, sanki bir "ey karmaktan korkuyormu " um gibi ptm ve ayn, bo" ve irkin kelimeleri hzl hzl sylerken eli avularmn iine aldm, zerindeki tuz tadnn ter mi, gzya" m oldu # unu anlayamad#m iin umutsuzlu#a ve yenilgiye bu kadar batm " tm sanki! Biraz daha pp o anlamsz kelimeleri mrldandktan sonra umutsuzluktan bo#ulmamak iin do#rulup ba"m temiz havaya evirdim. "Grecekler!" diyordu. Gene ktm, gittim, arabalanna benzin doldurtan bir Almanc aileyi seyrettim. Yzm kan ana#ndan km" gibiydi. Pompalarn zerindeki neon lmbas, bozuk olmalyd, yanp yanp snyordu. !nsan zengin de do#abilir, fakir de, bu bir talih i"idir ve insan hayatnn sonuna kadar damgalar, diye d"ndm. Ben istemiyordum artk, ama ayaklanm beni gene oraya gtrd ve arabann iinde ayn sonusuz ahmaklk ba"lad. "Seni seviyorum!" "Hadi ne olur dnelim Metin!" "Biraz daha bekleyelim, Ceylan ltfen!" "Gerekten sevseydin, bu da# ba"nda zorla tutmazdn beni!"

"Seni, gerekten seviyorum." Sonra syleyecek ba"ka kelimeler de aradm, kendimi oldu # um gibi ortaya koymama yarayacak szler, ama d " ndke anlyordum sanki: Kelimeler, stmzdeki rtleri kaldrmyor, daha da gizliyordu bizleri. aresizlik iinde aranrken arka koltukta bir "ey grdm, aldm baktm: Bir defter, sarho" a#bim unutmu" olmal. Neon lmbasnn "#nda baktm biraz, sonra skntdan ve fkeden patlamasn diye Ceylan'a verdim, okumasn syledim. Dudaklarn srarak biraz okudu, sonra birden, arabann arka koltu # una frlatp att tarih defterini. Tamirci ocuk gelince arabay aydnl#a ektim ve i# " klarn altnda Ceylan'n bo" ve acmasz yzn grdm. ok sonra, tamirci ocukla birlikte motora baktktan ve ocuk gereken bir paray almak iin gittikten sonra da dnp bakt#mda Ceylan'n yznde ayn acmasz ve ilgisiz "# gene grdm. Kendimi ve onu cezalandrmak iin tuhaf bir ac ekme iste#iyle d " ndm: Demek, ev kadn denilen zavall yarat#n genli#i buymu " ! Ama, Allah kahretsin: Seviyorum da ben onu! Bozuk Anadol'dan biraz uzakla"tm, yeniden ba"layan ya#mur altnda a"ka ili " kin karmakar"k d"nceler geirdim aklmdan, bu felket ve yknt duygusunu ycelttikleri iin "airlere ve "arkclara lanet okudum. Ama sonra bu duyguda da, insann al"p sevmek istedi#i bir yan oldu # unu sezdim ve tiksindim: Sanki, sonra ne olacak diye merak etti # im iin yakndan tanyp sevdi#im birinin lmn, ya da srf seyir zevki iin, bir evin yanp yklmasn gizliden gizliye istiyor, bu sapk isteklerden de sululuk duyuyordum. Felket duygusuna vakit getike daha ok gmld # mn farkndaydm. Ceylan'n fkeli, sulayc bak"na katlanamad#n iin, nce arabadan uzakla"tm, sonra, tamirci ocukla birlikte arabann altna girdim. Orada, rakla birlikte, eski arabann rtt # kirli ya#l karanlkta uzanrken Ceylan'n benden 50 cm. yukarda ve ok uzakta oldu # unu hissettim. ok sonra, araba sarsld ve uzand#m

yerden arabadan inen Ceylan'n sevimli ayaklarn ve gzelim uzun bacaklarn yanba"mda grdm. Topuklu, krmz ayakkablar biraz sa#a sola kprdand, sinirlenip sabrszland, sonra fke ve kararllkla bir yere do#ru ilerlediler. Turuncu etekli#i ve geni" srt da gr" ama girdikten sonra broya gitti # ini anladm. Hemen aklma geldi#i iin, arabann altndan aceleyle srne srne ktm ve karken, "abuk yap " unu!" diye ra#a ba#rdm ve ko " tum. Broya vard#mda, Ceylan, masann zerindeki telefona, masada oturan uykulu pompac da Ceylan'a bakyordu. "Dur sen Ceylan!" diye ba # rdm. "Ben telefon ederim!" "$imdi mi aklna geldi?" dedi Ceylan. "ok ge kaldk. Merak etmi"lerdir, kimbilir neler d"nm"lerdir... Saat iki..." Daha da syleniyordu, ama Allahtan, pompalara bir araba yana"t# iin benzinci brodan kt da daha fazla utanmaktan kurtuldum ve rehberi ap hemen Turan'larm telefonunu buldum. Ben numaralar evirirken, "ok d"ncesizmi"sin!" diyordu Ceylan. "Seni yanl" tanm " m!" Ben de, gene ona, onu sevdi#imi syledim ve hibir "ey d"nmeden; inan ve tel"la, "Seninle evlenmek istiyorum!" diye ekledim, ama kelimeler artk hibir "eyi de#i"tirmiyordu: Ceylan kendisine benzeyen afi"teki kadnn yannda durmu " , yalnzca fkeli bakyordu; bana de#il elimdeki telefona. Yzndeki nefretten mi, yoksa Mobil-Oil afi"indeki kadnla aralarndaki sihirli benzerlikten mi korktu # umu bilmiyorum. Ama korkutucu felkete hazrdm artk. Biraz sonra, telefon ald ve Allah kahretsin, Fikret'in sesini hemen tandm. "Sen misin?" dedim. "Bizi merak etmeyin diye telefon ediyoruz!" Bir yandan da, Turan'larda o kadar insan varken, telefonu niye onun at#n d " nyordum. "Siz kimsiniz?" dedi birden Fikret. "Benim, canm: Metin!" "Seni anladk, yanndaki kim?" "Ceylan!" dedim "a"knlkla. Bir an ikisinin bir olup benimle alay ettiklerini bile d " ndm, ama Ceylan'n yz bo"tu: Yalnzca arada bir, "Kim at telefonu?" diye soruyordu. "Ben, sen Ceylan' evine braktn sanyordum!" dedi Fikret, "Hayr,"

dedim. "Biz birlikte burada, benzincideyiz. Merak etmeyin, dedik. Hadi allahasmarladk!" "Kim o, kim o konu"tu#un?" diye soruyordu Ceylan. "Versene "u telefonu!" Ama vermiyor, Fikret'in i#ren sorularna cevap yeti"tirmeye al"yordum: "Ne yapyorsunuz siz benzincide?" "Ufak bir tamirat," dedim ve hzl hzl ekledim: " $ imdi geliyoruz, allahasmarladk!" Ama Ceylan sesini duyurmak iin ba#rd. "Dur, dur, kapamasn, kim o?" Kapyordum ki, Fikret so#uk ve crlak sesiyle sordu. "Ceylan benimle konu"mak istiyor galiba!" Telefonu kapayacak cesareti gsteremedim, bir an bo" bulundum, ahizeyi Ceylan'a verdim ve felket ve a"a#lk duygusuyla brodan d"ar karanlk ve pis ya#mura ktm. Biraz yrdkten sonra kendimi tutamadm, aydnlk odaya, raflar, afi"ler ve Mobil-Oil tenekeleri arasnda salarn eki"tire eki"tire telefonla konu"an Ceylan'a baktm ve Amerika'ya gidince, btn bunlar unutaca#m d " ndm, ama Amerika'ya gitmek istemiyordum artk. Ceylan, a # rl # n gzel bacaklarnn birinden tekine verip, sinirli hareketlerle sallanarak konu " urken kahrolarak mrldandm: Tand # m, hayatm boyunca grd#m kzlarn hepsinden gzel! Orada, ya#mur altnda, benim iin kararla"trlan bir cezay ekmek iin aresizlik ve huzur iinde hazrlanyormu" gibi dikilip bekledim. Az sonra, Ceylan telefonu kapad, sevinle d"ar kt. "Fikret "imdi geliyor!" "Hayr! Seni ben seviyorum!" Ko"a ko"a arabaya gittim, ra#a seslendim, ba # rdm, arabay hemen al"trrsa cebimdeki btn paray verece#imi syledim ona. "al " trrm!" dedi rak. "Ama bu debriyaj seni gene yolda brakr." "Hayr brakmaz! al"tr sen " unu!" Bir sre u#ra"tktan sonra, rak mar"a basmam syledi. Heyecanla arabaya bindim, mar"a bastm, ama al"mad. Biraz daha al"tktan sonra rak gene basmam syledi, gene

al"mad. Bu, birka kere tekrarlandktan sonra, sinir, fke ve umutsuzluktan kendimi kaybetmi" olmalym. "Ceylan, Ceylan, beni brakp gitme, brakp gitme, ne olur beni!" "Senin sinirlerin bozuldu," dedi Ceylan. Az sonra Fikret Alfa-Romeo'su benzinciye girince kendimi toparladm, arabadan indim. "Hadi biz hemen gidelim buradan Fikret!" dedi Ceylan. "Nesi bozuk bu Anadol'un?" dedi Fikret. "$imdi al"acak," dedim. "Ondan nce olaca#m ben Cennethisar'da Ceylan. !stersen yar " alm!" "Peki," dedi Fikret meydan okuyarak. "Yar"alm." Ceylan gidip Fikret'in Alfa-Romeo'suna oturdu. Mar"a hzl bastm ve ok "kr araba al"t. ra#a nce bir 1000 lira, sonra bir tane daha verdim. Sonra yar" iin arabalarmz yanyana getirdik:" "Dikkat et Fikret," dedi Ceylan. "Metin'in sinirleri bozuldu." "Turan'lara kadar! Bir, iki..." diye sayd Fikret. Ve derken arabalarmz b#rerek ok gibi frlad, haydi bakalm, peki, gaza sonuna kadar bastm, ama o benden nce k" yapt# iin ba"tan ne gemi"ti bile, ama daha da iyi nk, kornaya basarak, ve uzak "klarm ensesine dayayarak bu rk Anadol'la bile pe"inden ayrlmyorum; seni onunla yalnz brakacak de#ilim! Kpry geerken daha da yakla"tm ve yoku"un ba"ndaki dnemece gelirken hz kesece#ime gaza daha ok basyorum, nk, belki baya# ve gln d"nce ama, senin gibi bir kza kendimi sevdirebilmek iin lm gze almam gerekti#ini biliyorum artk, ama "u hakszl#a bak, sen o korkak herifin arabasndasn, viraja girerken, dlek herif, bak Ceylan, frene bast, krmzlar yand ve ben sollamak isteyince de, kalle"mi" de, yol da vermiyor, anladn m, Allahm, ben de zavallnn tekiyim, diyordum ki, birden ok "a"rdm: nce vites kltt ve sonra gazlaynca Alfa-Romeo, evet roketledi ve inanlmaz bir hzla yoku " u trmannca,

klen krmz " klar, i"te iki dakikada gzden kayboldular bile! Allahm! Gaza sonuna kadar basyordum, ama altmda uyu"uk bir araba oldu#u iin, yoku"u kan bir hzl at arabas gibi ukurlarda sarslarak, oflaya puflaya, Allah belsn versin, biraz sonra da inlemeye ba"lad ve arkasndan tekerlekler gene motoru dinlemez oldu, lanet debriyaj yznden ve motor da bari yanmasn diye susturunca kalakaldm orada, ylece, yoku"un ortasnda sessiz ben, yapayalnz ve budalaca. Gene, bir tek Allann bels crcrlar var. Birka kere motoru al"trmay denedikten sonra, onlara yeti"ebilmek iin tek arenin, arabay yoku " un tepesine ve dzl # n tesine kadar itip sonra, taa Cennethisar'a kadar yoku" a"a# kaydrmak oldu # unu anladm. Kfr ede ede itmeye ba"lad#mda ya#mur dinmi " ti. Az sonra, kan ter iindeydim, belimin a#rsna katlanarak bir sre daha itmeyi denedim. Ya#mur yeniden serpi"tirmeye ba"lad#nda a#r dayanlacak gibi de#ildi. El frenini ektim, arabay nefretle tekmeledim. Sonra, yoku"u kan bir arabaya umutla el ettim, ama kornasn ttre ttre durmadan geip gitti. Uzaklarda bir yerde, gk grleyince yeniden itmeye ba"ladm. Artk belimin a#rs gzlerimden ya" getiriyordu. ! terken acy unutmak iin, nefretle onlar d " nyordum. Sonra, o kadar yrtnp azck bir yol alabildi # imi grnce ba"m dnd, yol boyunca ko"maya ba"ladm, ya#mur hzlanm " t, kestirmeden gitmek iin kiraz bahelerine girdim, ba#lara daldm, ama amurda ve o kr karanlkta ko"amyordum ki! Az sonra, dala#mn ve belimin a#rsndan iki bklm olmu" soluyordum, ayaklarm amur iindeydi, uzaktan gzda# verir gibi havlayan u#ursuz kpeklerin u # ultusunun iyice yakla"t#n duyunca geri dndm. Daha fazla slanmamak iin arabaya girdim, oturdum, direksiyona ba"m dayadm: Seni seviyorum. Az sonra, yoku"tan a"a# ki " inin konu"a konu"a indiklerini grdm, yardm istemek iin arabadan sevinle frladm. Ama karaltlar yakla"nca korkuyla hatrladm onlar:

! riyar olannn elinde boya tenekesi vard, biri bykl, br de ceketliydi. "Ne yapyorsun sen burada gecenin krnde?" dedi bykls. "Arabam bozuldu. Siz de dayanr msnz?" "Bizi beygir mi sandn, yoksa babann u"a# m? Yoku" a"a# kaydr." "Bir dakika, bir dakika!" dedi ceketli. "Ben " imdi sizi tandm beyefendi, hatrladnz m, bu sabah az daha bizi eziyordunuz!" "Nasl? Ha, evet! Siz miydiniz! Kusura bakma karde"!" Ceketli beni de # il, bir kadn taklit eder gibi konu " tu: "Kusura bakma "ekerim, bu sabah seni az daha eziyordummu"! Ezseydin ne olacakt peki?" "Yryn ocuklar, slanacaksnz," dedi bykl. "Ben burada, bununla kalyorum," dedi ceketli. Gitti arabaya oturdu. "Haydi ocuklar, siz de gelin." Byklyla, elinde boya kutusu ta"yan da, ksa bir kararszlktan sonra, arabann arkasna geip oturdular. Ben de direksiyona, ceketlinin yanna oturdum. D"arda ya#mur hzlanm " t. "Rahatsz etmiyoruz de#il mi "ekerim?" dedi ceketli. Cevap olarak glmsedim. "Aferin! Sevdim ben bunu, "akadan anlyor, harbi ocuk! Adn ne senin bakaym?" Syledim. "ok memnun oldum Metin Bey. Ben Serdar, bu Mustafa, bu geri zekl ayya da 'akal' diyoruz. Asl ad Hasan'dr." "Gene fena olacaksn bak!" dedi Hasan. "Ne var?" dedi Serdar. "Tan"mayalm m yani? yle de#il mi Metin Bey?" Elini uzatt. Ben de uzatnca yakalayp btn gcyle skmaya ba"lad. Gzmden ya" gelecek gibi olunca, ben de aresizlikle onun elini sktm. O zaman elimi brakt. "Aferin! Kuvvetliymi"sin, ama benden kuvvetli de#ilsin!"

"Nerede okuyorsun sen?" dedi Mustafa. "Amerikan Lisesi'nde!" "Sosyete lisesinde ha?" dedi Serdar. "Bizim akal senin sosyetiklerden birine vurulmu " !" "Gene ba"lama!" dedi Hasan. "Dur bakalm! Belki sana yol #retir. O da onlardan! yle de#il mi? Niye glyorsun?" "Hi!" dedim. "Biliyorum niye glyorsun!" dedi Serdar. "Zengin kzna "k oldu diye "u garibanla alay ediyorsun. yle de#il mi ulan?" "Sen de glyordun," dedim. Ba#rarak, "Ben glerim," dedi Serdar. "Ben onun arkada"ym, onu a"a# grmem, ama sen grrsn. Ne var yani, e""eko#lu e""ek sen hi hayatnda "k olmadn m?" Daha da svd ve ben bir "ey sylemeyince daha da kzd ve fkeyle arabann orasn burasn kar"trd, torpido gzn at, sigorta k#tlarnda yazlanlar gln "eylermi" gibi, kahkahalar atarak, ba#ra ba#ra okudu ve arabann benim de#il, a#abeyimin oldu # unu #renince beni kmsedi ve sonra birden sordu: "O arabalarla, o kzlarla geceyarlar ne yapyorsunuz siz?" Cevap vermedim. A"a#lk, rezil bir herif gibi pis pis srttm. "Namussuz herifler! ! yi ediyorsunuz ama! Dn gece yanndaki de senin sevgilin miydi?" "Hayr," dedim tel"la. "De # ildi." "Yalan syleme," dedi Serdar. Biran d " ndm. "Ablamd!" dedim. "Babaannem hasta, il aryorduk:" "Niye plajn kar " sndaki yoku " taki eczaneden almadnz?" "Kapalyd oras." "Yalan! Her ak"am aktr oras! O eczacnn komnist oldu # unu biliyor musun yoksa?"

"Bilmiyorum." "Sosyete kzlaryla gezmekten ba"ka ne biliyorsun sen?" "Sen bizim kim oldu#umuzu biliyor musun?" dedi Mustafa. "Biliyorum," dedim. "lkcsnz!" "Aferin!" dedi Mustafa. "Bizim derdimiz nedir, onu da biliyor musun?" "Milliyetilik filan!" "O, filan, ne demek ulan?" "Trk de#il galiba bu o#lan!" dedi Serdar. "Sen Trk msn ulan, anan baban Trk m?" "Trkm!" "Bu ne oluyor o zaman?" Ceylan'n unuttu # u pla# gsterdi Serdar, heceledi: "Best of Elvis." "Plak oluyor bu," dedim. "Ukalalk etme, akarm!" dedi Serdar. "Ne i"i var bu ibne pla # nn bir Trk'n arabasnda?" "Ben merakl de # ilim," dedim. "Ablamn o plak, arabada unutmu " ." "Yani sen diskote#e filan hi gitmiyor musun?" dedi Serdar. "ok az gittim!" "Komnizme kar" msn sen?" dedi Mustafa. "Kar " ym!" "Niye kar"sn bakaym?" "Biliyorsun i"te..." "Yoo... Bir "ey bilmiyorum ben. Sen syleyeceksin, biz de #renece#iz..." "ok utanga bu arkada" galiba," dedi Serdar. "Susuyor..." "Sen korkak msn?" dedi Mustafa. "Sanmam!" "Sanmazm"!" dedi Mustafa. "Ukala! Korkak de#ilsen kar" oldu # un komnistlere kar " niye mcadele etmiyorsun hi?"

"Hibir frsat kmad ki," dedim. "Tand#m ilk lkcler sizlersiniz." "Ee, nasl buldun bizleri?" dedi Serdar. "Sevdin mi?" "Sevdim." "Bizdensin! Yarn ak"am karken seni de alalm m?" "Tabii, gelin aln..." "Sus, sahtekr korkak herif. Bizden kurtulur kurtulmaz polise gideceksin de#il mi?" "Sakin ol Serdar," dedi Mustafa. "Kt ocuk de#il o! Bak, " imdi bizden davetiye alacak!" "Spor ve Sergi Saray'nda gece dzenliyoruz. Gelir misin?" dedi Serdar. "Gelirim!" dedim. "Ka para?" "Sana paradan sz eden oldu mu?" "Peki, Serdar! Madem parasyla almak istiyor, desin ocuk! Yardm olur!" Serdar kibarca sordu: "Ka tane istiyorsunuz beyefendi?" "500 liralk." Czdanmdan aceleyle bir 500 lira karyordum. "Ylan derisi mi o czdan?" dedi Mustafa. "De # il!" 500 liray tel"la Serdar'a uzattm. Serdar paray almad. "Bakaym "u ylan derisine?" "Ylan de#il, dedim!" "Ver bir bakalm yahu "u czdana." Btn bir ay, yaz sca#nda al"arak biriktirdi # im parayla dolu czdan verdim. "Aferin!" dedi Serdar. "Ylan de#il ama, bu czdan, sen bizi kandrdn." "Ver bakaym, ben anlarm," dedi Mustafa. Czdan ald, kar " trd. "Bu adres defteri sana lazm m? De#il... Ne ok tand#n varm", hepsi de telefonlu... Bu kadar tand# olann kendini ba"kalarna tantmak iin kimlik ta"masna gerek yok artk, alyorum kimli # ini... 12 bin lira! Baban m veriyor sana bu kadar paray?" "Hayr, kendim kazandm," dedim. " ! ngilizce, matematik

dersleri veririm ben." "Bak akal, tam sana gre!" dedi Serdar. "Ona da verir misin ders? Tabii bedava..." "Veririm," dedim ve o zaman anladm akal denen Hasan'n hangi Hasan oldu # unu... "Aferin!" dedi Mustafa. "Zaten senin iyi bir ocuk oldu#unu anlam"tm. Bu 12 bin lirayla da, tam yirmi drt davetiye alabilirsin. Arkada"larna da # trsn." "Bari, bana bir bin lira brakn," diyordum. "Kafamz bozuyorsun ama bak!" diye ba#rd Serdar. "Hayr, "ikyeti de#il o, 12 bin liray kendi iste#inle veriyorsun de#il mi?" dedi Mustafa. "Sana syleniyor ulan kl herif!" "Yeter Serdar! zme ocu # u!" "Bu defter nedir byle?" Serdar arka koltukta buldu # u Faruk'un defterini at, okudu. "Eskiden Sipahi Ali'ye ait iken, sefere gitmedi# i iin ondan alnp Habib'e verilen, Gebze yaknndaki onyedi bin akelik bir kyn, bu ne, okunmuyor! Satn ald# katrn bedelini demeyen Mahmut hakknda Veli'nin "ikyeti..." "Nedir bunlar?" dedi Mustafa. "A # bim tarihidir," dedim. "Zavall!" dedi Serdar. "Hadi gidelim, ya#mur diniyor," dedi Mustafa. "Bari kimli # imi geri verin," dedim. "Bari, ne demek ulan!" dedi Serdar. "Biz sana bir ktlk m ettik? Cevap versene!" Ktlk etmek isteyerek arabann iine bakt, Best of Elvis'i grd. "Bunu da alyorum!" Faruk'un defterini de ald. "Bir daha araban yava" srersin, milleti babann u"a# sanmazsn! A"a#lk, sefil herif!" Kapy arpt, tekilerle birlikte gitti. !yice uzakla"tklarn anlaynca arabadan indim ve Anadol'u yoku" yukar itmeye ba"ladm.

26
" ! yi bir ders verdik "u sefil herife!" dedi Serdar. "Sen tadn karyorsun," dedi Mustafa. "Ya polise giderse?" "Gitmez," dedi Serdar. "Grmedin mi, korkak herifin teki." "Plakla o defteri niye aldn?" dedi Mustafa. O zaman grdm ben Nilgn: Senin arabada unuttu # un pla#nla, Faruk'un defterini de alm" Serdar. A"a# mahalleye gelince sokak lmbasnn altnda durdu, pla#n kapa#na bakt. "Herkesi babasnn u"a# sanmasna hasta oldu # um iin aldm!" dedi. " ! yi etmedin," dedi Mustafa. "Bo"ubo"una kzdrdn onu." "!sterseniz," dedim ben. "Verin pla# bana, arabaya gtreyim geri." "Geri zekl bu herif, yahu!" dedi Serdar. "Haa," dedi Mustafa. "Bir daha da Hasan'a herkesin nnde geri zekl, akal filan demeyeceksin." Serdar sustu. Bir "ey konu"madan yoku"tan a"a# yrdk: Mustafa'nn cebindeki 12 bin lirayla Pendik'te grd#m sap sedefli aky, alt lastik st deri k " lk ayakkaby alabilirsin diye d " ndm. stne biraz koysan, bir tabanca bile alabilirsin. Kahvenin oraya gelince durdular. "Evet," dedi Mustafa. "Da # lalm artk." "Daha yazmayacak myz?" dedim ben. "Hayr," dedi Mustafa. "Gene ya#acak bu, slanrz. Boya

ve fralar bu gece sende kalsn Hasan. Tamam m?" O ikisi a"a# evlerine gidecekler, ben geri dnp yoku" kaca#m ve 12000:3=4000 liradr. Nilgn'n plagyla defter de var. "Ne oldu?" dedi Mustafa. "Ne susuyorsun yle? Hadi daglyoruz." Sonra aklna bir "ey gelmi" gibi yapt. "Ha," dedi. "Al Hasan, sana sigara ve kibrit, iersin." Almayacaktm, yle bir bakt ki, aldm. "Te"ekkr etmiyor musun?" dedi. "Te"ekkr ederim." Dnp gittiler. Biraz arkalarndan baktm: 4000 liraya da ok "ey alnabilir! Frnn nndeki aydnlktan geip karanlkta kayboldular. Sonra birden, ba#rdm ben: "Mustafa!" Ayak seslerinin durdu # unu duydum sonra: "Ne var?" diye seslendi Biraz durdum, sonra ko"a ko"a yanlarna gittim. "O plakla defteri alabilir miyim ben Mustafa?" dedim nefes nefese. "Ne yapacaksn?" dedi Serdar. "Sahi, geri mi gtreceksin?" "Ba"ka bir "ey istemem," dedim. "Verin onlar bana, yeter." "Ver "una onlar," dedi Mustafa. Serdar ikisini de verdi. "Geri zeklsn sen?" dedi. "Sus!" dedi ona Mustafa. Sonra bana, "Bak Hasan," dedi. "Bu 12 bin lirann buradaki harcamalar iin kullanlmasna karar verdik; yanl" anlama. Bize de zaten ok az d"yor. Senin hakkna d"en bu be"yz al " imdi istiyorsan." "Yok," dedim. "Hepsi derne#e gitsin, hepsi mcadele iin kullanlsn. Ben, kendim iin bir "ey istemem." "Pla# alyorsun ama!" diye ba#rd Serdar. O zaman "a"rdm ve hakkma d"en 500' aldm, cebime koydum. "Tamam!" dedi Serdar. "Artk bu oniki binde hakkn yok. Kimseye sylemezsin in " allah!"

"Sylemez!" dedi Mustafa. "Sand#n kadar aptal de#il o. Cin gibi, ama gstermiyor. Hakkn almak iin, bak, nasl geri dnd." "Sinsi herif!" dedi Serdar. "Haydi bakalm," dedi Mustafa ve dnp gittiler. Biraz arkalarndan baktm ve konu"tuklarm duydum. Belki de benimle alay ediyorlardr. Biraz daha baktm, sonra sigara yaktm ve bir elimde boyayla fralar, brnde plakla defter dndm yoku"u kyorum. Yarn sabah ben plaja giderim ve Mustafa gelirse grr, gelip grmezse yarn ak"am derim ki, ben sabah kz beklemeye geldim, Mustafa derim, ama sen gelmedin: Disiplin nedir #rendi#imi anlar: Hepsinin Allah belsn versin! Biraz daha yoku" ktktan sonra Metin'in ba # rd # n duyunca "a"rdm: Orada, ilerde, sonu gzkmeyen karanl#n iinde bir yerde Metin, tek ba"na svyor. Islak asfalta sessizce ayaklarm basarak yakla"tm ve grmeye al " tm, ama yalnzca kar"snda eli kolu ba#l biri varm" gibi kana kana kfr etti#ini duyabildim. Sonra tuhaf bir plastik sesi duyunca "a"rp yolun kenarna ekildim ve yakla"nca anladm arabasn tekmeledi#ini. Huysuz atn dven fkeli bir binici gibi sve sve vuruyor, ama plastik araba bekledi#i cevab vermiyor ve bu yzden sanki daha ok svyor. Tuhaf "eyler d"ndm. Ben gidip Metin'i dvebilirim de! D " ndm: Frtnalar, lmleri, depremleri. Elimdekileri brakr, birden stne saldrrm: Beni niye tanmadn, niye unuttun beni? Byledir: Bunlar nemlidirler, sen onu tanrsn, uzaktan, ne yapt # n gzlersin, btn hayatn bilirsin, o seni tanmaz bile ve hi bilip tanmadan da kendi hayatn ya"ar gider. #renirler bir gn beni, #renecekler. Braktm sefili arabasn tekmelesin. Ona grnmemek iin amurlu ba#dan geip, yukar karken farkettim. Kaptrd # para ve bozuk araba iin svyor sanyordum ben, bir kz iinmi " ! Kendilerini satan o kadnlar iin kullanlan o kelimeyi tekrarlaya tekrarlaya svyor. O szden bazan korkarm ben, o kadnlar korkuntur, ho"-

lanmam, unuturum. Yrdm. Belki Nilgn sensindir o, diye d " ndm, belki de bir ba"kas. Ne irkin sz o yle! Kadnlar bazan beni korkutur. Anla"lmaz "eyler, senin bilemeyece#in karanlk bir d " nceleri var sanki, bir yerleri yle rpertici ki, kaplr gidersen felket gelir: lm gibi bir "ey, ama ba"na mavi kurdela takm" glmsyor da kahpe! Gk, uzakta, sapsar, aydnlannca "im"ekten korktum. Bulutlar, karanlk frtnalar, anlayamad # m d"nceler! Hepimiz tanmad#mz birinin klesiyiz sanki, bazan durup "yle bir isyan etmeye al"yoruz, ama korkuyoruz sonra: $im"ekleri, yldrmlar, bilinmeyen uzak felketleri stme atar! O zaman bizim evin sakin "#nda ben hi isyan etmeden ve bilmeden ya"ayaym yeter derim. Ben gnahtan korkarm! Zavall piyangocu babam gibi. Evin "#nn hl yand#n grd#m zaman ya#mur gene serpi"tirmeye ba"lam"t. Yakla"p pencereye baknca yalnz babamn de#il, annemin de uyumad # n grdm. Zavall annemi uyutmamak iin ona benim hakkmda neler syledi acaba bu topal? Aklma geldi: Bakkal sylemi"tir! Rezil "i"ko, hemen yeti"tirmi"tir. !smail demi"tir, senin o#lan bu sabah bakkala geldi, demi"tir, gazeteleri dergileri yrtt att, tehditler savurdu kimbilir kimlere katlm " , kudurmu " ! Ka para demi"tir, paradan ba"ka bir "ey bilmeyen piyangocu baba, ka paralk zarar verdi ve bo" yere, o i#ren gazetelerin parasn demi"tir. Bo" yere de#il, hayr: Ak"am burnumdan fitil fitil getirmek iin, ama beni bulabilirsen tabii. ! eri girip girmemeye bir trl karar veremedi#im iin orada durup dikildim. Pencerelerden ieri baktm, annemle babam seyrettim. Sonra, ya#mur ba"laynca, gittim, boyalar, Nilgn'n pla#n ve Faruk'un defterini kapal penceremin denizli#ine braktm, orada, duvarn dibinde durup ya#mura bakarak d " ndm. Ya#mur ok hzland. ok sonra, ya#mur bardaktan bo"anr gibi ya#dktan ve Metin'i hatrladktan sonra, babamn kendi eliyle yerle"tirdi#i oluklar damdan akan ya#mur suyunu ekemez olunca,

pencereden usulca ieri baktm ve zavall annemin plastik ama"r teknelerini ve le#enleri gene oradan oraya yerle"tirdi # ini, akan tavanlarn altnda ko"turdu#unu grdm. Sonra benim oday da hatrlad, nk tavandaki kartaln kanatlar arasndan da damlar yata#n zerine. I"# yakt, "iltemi katlad. Baktm. Sonunda, ya#mur dinince, ne onlar, ne de ba"kalarn, hep seni d"nd#m anladm Nilgn! Yata#nda yatyorsundur, belki de ya#murun grltsnden uyanm"sndr, pencereden d"ar bakyorsundur, gk grledike rperip d"nyorsundur. Sabah ya#mur dinip gne" anca plaja gelirsin, ben seni beklerim ve sonunda sen grrsn beni, konu " uruz anlatrm, anlatrm: Uzun, upuzun bir hikye: Hayat: Seni seviyorum. Ba"ka hikyeler de d " ndm: !nanrsa insan bamba"ka biri de olabilir. Uzak lkeleri, bitip tkenmeyen demiryollarn, Afrika ormanlarn, Sahra'y, lleri, buz tutmu " glleri, co#rafya kitabndaki pelikan ku " larn, aslanlar, televizyonda grd#m bizonlar, onlar sk " trp paralayan srtlanlar, filmlerdeki filleri, Hindistan', kzlderilileri, inlileri, yldzlar, uzay sava"larm, btn sava"lar, tarihi, bizim tarihimizi, davullarmzn btn gcn ve dinleyen kfirin korkusunu d " ndm: !nsan ba"ka biri olabilir, evet. Kle de#iliz: Btn korkular, kurallar, snrlar yrtp atarm, hedefime yrrm, bayrak dalgalanr: Kllar, baklar, tabancalar, iktidar! Ben ba"ka biriyim, gemi"im de # ilim ben, anlarm de#il artk yalnzca gelece#im var benim. Anlar kleler iindir, uyu " turur onlar. Onlar uyusunlar, ben d" ndm. D " ndm, sonra hepsini unutmaya gcmn yetmeyece#ini bildi # im iin, defteri denizlikte brakmadm, pla# da aldm ve yrdm. Artk sanki, sonunu grebildi # im karanl#n iine, yola kt # m iin, artk bilinmez olmaktan kp belirsiz bir yere yrdm. Yoku"tan a"a# sular akyor. Ya#mur kokuyor. nce a"a# mahalleye son bir kere daha bakarm

diyordum: Son bir kere " klara, bakml sahte bahelere, dzgn ruhsuz betona, lmbalarn alnda kimsecikler yokken, dertsiz tasasz, gnahkr sokaklara bakarm, son bir kere daha, zafer gnne kadar dnmemek zere o pencerelerden birine de bakarm, diyordum. Nilgn, belki uyumuyorsundur, pencereden ya # muru seyrediyorsundur ve bir "im"ek akp her yer masmavi aydnlannca, belki de grrsn beni, korkun ya#murun altnda, geceyars, srlsklam dikilmi " yle pencerene bakyorum. Ama korktum sanki, gitmedim. nk yoku"u inerken aklma gelmi"ti. $imdi, orada, onlann bekileri: O # lum, bu saatte, senin ne i " in var burada, diyeceklerdir, hadi, bas git, sana gre d>j#il buralar! Peki! Dndm ve kendi evimin nnden, bir yabanc mahalleden geer gibi, uykulu, getim gittim yukar. Annemin, babamn "# hl yanyordu. Soluk, fakir "# evimizin ne zavall! Beni grmemi"lerdir. Dzl # de yryp, yoku"u inmeye ba"laynca birden "a"rdm: Metin, hl karanlkta, sverek, inleyerek arabasn itiyordu. Ben, artk gitmi " tir sanyordum. Durdum, ilk defa ayak bast#m bir tuhaf lkenin, tuhaf insann seyreder gibi, sanki korkarak, ama merakla ve korkudan ho"land#m iin uzaktan onu seyrettim. Sonra, a#lyor sandm, insanda acma uyandran bo#uk bir ses koyveriyordu. ocukluk arkada"l#mz hatrlad # m, ama bunlarn, insan sulamakla ya"ad#n unuttu # um iin, acyp yakla"tm. "Kim o?" "Benim," dedim. "Metin, beni demin tanmadn, ben, Hasan!" "Sonunda tanm " tm!" dedi. "Paray geri mi getirdiniz?" "Ben tek ba " maym!" dedim. "Paray geri mi istiyorsun?" "Oniki bin liram aldnz!" dedi. "Bilmiyor musun?" Bir "ey demedim. Biraz sustuk. "Neredesin?" diye ba#rd sonra. "ksana ortaya, yzn greyim!" Elimdeki pla# ve defteri kuru bir yere braktm, yakla"tm.

"Paray geri getirmeyecek misin?" dedi. "k ortaya!" Yakla"nca terli ve mutsuz yzn grdm: Bak"tk. "Hayr," dedim. "Paran bende de # il!" "Niye geldin o zaman?" "Demin sen a#lyor muydun?" "Yanl" duymu"sun," dedi. "Yorgunluktan... Sen niye geldin buraya?" "ocukken ne iyi arkada"tk!" dedim. O bir "ey sylemeden hemen ekledim: "Metin istersen sana yardm ederim!" "Niye?" dedi nce. Biraz sonra, "Peki," dedi. "Dayan o zaman!" Dayanp ittim. Biraz sonra, araba yerinden oynayp yoku"u knca, sanki ondan ok ben sevindim. Tuhaf bir duygu bu Nilgn. Ama sonra, ne kadar az gidebildi#imizi grnce canm skld. "Ne oluyor?" dedi Metin. El frenini ekti! "Dur! Biraz dinleneyim." "Haydi," dedi. "Ge kalaca#z." Yeniden dayandm arabaya, ama ok gitmedik. Tekerlekli bir "ey de#il de sanki koca bir kaya! Biraz dinlendim ve biraz daha dinlenirim diyordum ki, el frenini indirdi. Araba geri kaymasn diye, ittim ama, sonra durdum. "Ne oldu?" dedi. "Niye itmiyorsun?" "Sen niye itmiyorsun?" "Bende kuvvet kalmad k i ! " "Bu saatte yeti"ece#in yer neresi?" Cevap vermedi. Yalnzca saatine bakt ve svd. Bu sefer, benimle birlikte o da dayand, ama bir yere gitti # imiz yok ki! Biz arabay yoku" yukar itiyoruz ve araba da sanki bizi yoku" a"a# itiyor ve oldu#umuz yerde duruyoruz. Sonunda birka adm gittik, ama halim kalmam " t, braktm. Ya#mur ba"laynca arabaya girdim. Metin de geldi yanma oturdu. "Haydi!" dedi. "Gidece#in yere yarn gidersin!" dedim. "$imdi biraz konu " alm!"

"Ne konu"aca#z?" Biraz sustum, sonra: "Ne tuhaf gece," dedim. "$im"ekten korkar msn?" "Korkmam ben!" dedi. "Haydi itelim biraz." "Ben de korkmam!" dedim. "Ama insan d"nnce rperiyor, biliyor musun?" Bir "ey demedi. "Sigara ier misin?" dedim, paketi karp uzattm. " ! mem!" dedi. "Haydi, " imdi biraz itelim." ! ndik, itebildi # imiz kadar ittik ve srlsklam olunca ieri girdik. Yeti"ece#i "eyin ne oldu # unu yeniden sordum, ama cevap olarak, onlarn bana niye 'akal' dediklerini sorunca, "Bo"ver!" dedim. "Manyak herifler onlar." "Ama onlarla geziyorsun," dedi. "Birlikte soydunuz beni." Hepsini anlataym m diye d " ndm o zaman: Hepsini syleyeyim mi, ama o hepsinin ne oldu # unu bilmiyordum sanki: Hepsi aklmda olmad# iin de#il, nereden ba"layaca#m bilmedi # im iin; nk, sanki ba"langcn bulunca, ilk gnahn gnahkrn da gidip cezalandrmam gerekiyormu" da, " imdi elimi kana bulamay canm hi istemedi#i iin, o ilk suluyu hatrlamak istemiyormu " um gibi. nce ondan ba"lamam gerekti#ini biliyorum, ama ben Nilgn! Sana yarn sabah anlatrm. Ama, yarn sabah niye bekleyeyim, " imdi, diye d " ndm, evet, bu Anadol'u biz "imdi Metin'le birlikte iteriz ve sonra, yoku"tan a"a# birlikte iner sizin eve varnca Nilgn, seni Metin uyandrr ve ben o zaman, sen zerinde beyaz gecelikle karanlkta beni dinlerken, sana ba"ndaki tehlikeyi hemen " imdi anlatrm: Komnist sandlar seni, gzelim, gel kaalm seninle, gel gidelim, her yerde onlar, ne kadar da gller, ama gene de dnyada birlikte ya"ayabilece#imiz bir yer vardr, inanyorum, inanyorum vardr bir yer... "Haydi itelim!" Ya#murda indik, ittik. Biraz sonra, o brakt, ama ben gene

ittim, inand # m iin, sanki daha gle, ama diyorum ya, bir Anadol de#il de kayayd sanki. Halim kalmaynca braktm, ama Metin sulayarak bakyordu. Islanmamak iin ben gidip arabaya oturunca, "Onlara, manyak diyorsun, ama onlarla geziyorsun!" dedi. "O paray benden yalnz o ikisi de#il, nz aldnz:" "Onlar bana vz gelir. Ben kimseyi takmam!" Korkmu " gibi bakmad; hl suluyordu. O zaman, " 0 , 1 2 bin liradan ben tek kuru" almadm, Metin!" dedim. "Yemin ederim." "Ama inanm" gibi bakmyordu. Tutup bo#mak istedim. Arabann anahtar kilide takl duruyor. Kullanmasn bilseydim ah! Ne kadar ok yol vardr dnyada, uzaklarda ne lkeler, ne kentler, ne denizler. "Haydi, in it " unu!" D"nmeden, "akr "akr ya#an ya#mura ktm, ittim. Metin itmiyordu, ellerini beline koymu", bir efendi gibi bakyordu. Yoruldum, braktm, ama el frenini ekmedi. Ya#murda sesimi duyurmak iin, neredeyse ba#rarak syledim: "Yoruldum!" "Hayr!" dedi. "Daha itebilirsin." "Brakyorum!" diye ba # rdm. "Geri kayar!" "O parann hesabn kimden soraca#m ben?" "!tmezsem polise mi gideceksin?" Cevap vermeyince biraz daha ittim ve belim yle bir a#rd ki, kopacak sandm. Sonunda el frenini ekti. Arabann iine girdim. Her yerim srlsklam. Bir sigara yaktm ve birden yer ve gk inanlmayacak kadar parlak bir patlamayla aydnlanp o korkun yldrm burnumun dibine d"nce sustum. "Korkum mu?" dedi Metin. Sustum. Gene sordu. Sustum. Sonra, "$uraya d " t!" diyebildim. "Nah, "uraya, hemen!" "Yok," dedi. "ok uza#a d " t, belki de taa denize, korkma."

"Artk itmek istemiyorum." "Niye?" dedi. "Korktu # un iin mi? Aptal! Bir daha bu kadar yakna d"mez ki. Size okulda #retmediler mi?" Bir "ey demedim. "Korkak!" diye ba#rd: "Zavall cahil korkak." "Ben eve dnyorum," dedim. "Peki, benim 12 bin liram ne olacak?" "Ben almadm k i ! " dedim. "Yemin ediyorum ya..." "Bunu, yarn ba"kalarna anlatrsn," dedi. "Polise anlatrsn." Ba"m omuzlarmn arasna alp ensemi koruyarak yeniden inip, itmeye ba"laynca yoku"un sonuna yakla"t#mz anlayp sevindim. Metin arabadan inmi " ti, ama itiyormu" gibi yaparak beni yreklendirmeye bile "eniyordu artk. Yalnzca, arada bir al " kanlkla "haydi, haydi," diyerek, bana sanki g veriyordu ve sonra, orospu dedi#i kimbilir kime kfr ediyordu, ama onlar, iki- ki"iydiler galiba, nk gsterece#im "size" diyordu. Ben braktm artk, nk "ey de # ilim, Serdar'n dedi#i gibi, evet bir u"ak de # ilim ben! Ama bu sefer, "Para m istiyorsun sen?" dedi. "Sen ka para istiyorsan veririm ben. Yeter ki it " imdi " unu." Artk yoku " un sonuna geldik diye ittim. Belimdeki a#rya dayanamaynca, yre#ime ve ci#erlerime biraz kan ve hava gitsin diye durdum, ama o hl ba # ryordu, kfr ediyor, uluyordu. Bana bin lira verecekmi"! Gcmn son damlasna gvenerek biraz daha ittim. ! ki bin lira dedi. Peki, ittim ve bizimkiler sende para m braktlar ki sz veriyorsun, demedim. Dzl#e varnca, dinlenmek iin durdum, ama o gene fkelenip sabrszland: Kfr ediyordu ve artk bana aldrmyordu da. Birazdan belki gene arabay tekmeleyebilir diye d " ndm. Sonra daha da tuhaf bir "ey yapt ve korktum: Yzn ya#mura evirmi", karanlk g#e svyor, sanki O'na svyormu" gibi. Aklma gelenden bile korktum da, daha ok d"nmemek iin ittim. Gk, tepenin stnde ne yakn, grlerken ve gene masmavi aydnlanrken ve gene korkun

grltler ve inanlmaz lcivert ya#mur artk, salarmdan ve alnmdan a#zmn iine girerken ittim, ittim ben. Allahm grmemek iin gittike daha sk akan "im"ekleri gzlerimi kapayp ba"m omuzlarmn arasna ekip yzm topra#a evirerek ittim bir kr kle gibi, btn d"ncesini unutmu" bir zavallym ben, kimse beni sulayamaz ve cezalandramaz, nk boyun e#iyorum, bak ve sutan ve gnahtan haberim bile yok. Ko"arak ve araba hzlandka tuhaf bir co"ku duyarak itiyordum. Metin artk arabasna binmi " ti, direksiyonu tutuyordu ve ak penceresinden d"ar, hl uluyarak svd# n duyuyordum, artk neden sylendi # ini bilmeyen bir kocakar gibi, atlarna sven o ihtiyar arabac gibi, ama O'na svyormu" gibi de. Sanki g# grleten O de#il! Sen kimsin? Ben kimsenin kfrne ortak olamam! Ben durdum, itmiyorum artk. Ama gene de araba kendi kendine bir sre kayd. Kendi kendine giden, sessiz ve korkun bir karanlk gemiye bakar gibi, a#r a#r uzakla"masna baktm. Ya#mur da azalm"t. Kendi kendine uzakla"an arabaya baknca aklma geldi: Sanki O, verece#i ceza bana arpmasn diye, ikimizi birbirinden ayryordu, ama biraz daha gittikten sonra durdu araba. Gk aydnlannca, Metin'in d"ar kt # n grdm. "Nerdesin?" diye ba#rd ulur gibi. "Gel buraya, iteceksin " unu!" Kprdamadm. "Hrsz!" diye ba#rd karanl#a do # ru. "Namussuz hrsz. Ka bakalm, ka!" Biraz oldu#um yerde durdum. So#uktan titriyordum. Sonra ko " tum, gittim yanna. "Sen Allah'tan korkmaz msn?!" diye ba # rdm. "Sen korkuyorsan niye hrszlk ediyorsun!" diye ba#rd. "Ben korkarm!" dedim. "Sense yukar bakp ona sversin. Cezan verir bir gn." "Aptal cahil!" dedi. "Deminki yldrmdan korktun de#il mi? $im"ek aknca a#alarn glgesinden, mezarlktan,

ya#murdan, frtnadan korkuyorsun de#il mi? Koca adam! Kanc snftasn sen? Cahil! Ben sana syleyeyim: Allah yok! Tamam m? Gel " imdi, it "unu. ! ki bin lira verece#im sana diyorum." "Sonra nereye gideceksin?" dedim. "Sizin eve mi?" "Seni de gtrrm," dedi. "!stedi#in yere gtrrm seni "u yoku"tan a"a# araba, ah, bir kaysn!" ! ttim Nilgn. O da arabasna atlad ve bu sefer sanki fkeyle de#il, atlarna artk al"kanlkla sven arabac gibi svd. Biraz sonra araba hzlannca yoku"tan ini " in az tede ba"layaca#n ve arabann al"aca#n d"ndm ve aklma sanki "yle bir d"nce geldi: Metin de tiksinmi " ve bkm " hepsinden! Arabaya binerim, kaloriferlerini al"trr, snrz. Sonra seni alr, birlikte gideriz uzaklara, ya da ba"ka bir yere eker gideriz. Ama, araba yoku"tan a"a# inmeye ba"laynca, motor hibir ses karmad, yalnzca tekerleklerin slak asfalttaki tuhaf sessizligiyle uzakla"yordu. O zaman ko"tum yeti"tim, arabann iine atlamak iin, ama kaps kilitlenmi " ti. "A!" dedim. "A Metin, kilitlenmi " kap! A beni de al! Dursana!" Ama beni duymuyordu galiba, nk gene fkeyle svmeye ba"lam"t. Arabann camna vura vura, bo#ulur gibi inleye inleye soluyarak yannda ko"abildi#im kadar ko " tum, ama biraz sonra o tekerlekli plastik "ey geti beni, gitti. Gene de, ba#ra ba#ra ko " tum arkasndan, ne araba durdu, ne de Metin. I " klarn sessizce yakp, baheleri ve ba#lar aydnlatarak ve dnemeleri kvnla kvnla dnerek, taa a"a#ya inip, gzden kaybolana kadar arabann arkasndan ko " tum. Sonra durdum, baktm. D " ndm. enelerim titremekten birbirine vurmaya ba"laynca aklma geldi: Senin pla#n Nilgn, taa orada kald, yoku " un te yannda. Dndm, snaym diye gerisin geri yoku"u ko"arak ktm, ama gmlek etime yap"t# iin farketmedi. Ayaklanm, dereciklere girip girip kyordu. Brakt # m sand#m yere gelip pla# bulamaynca da ko"maya ba"ladm. Gk grltyle

aydnlannca, korktu # um iin de#il, "d#m iin titriyordum. Nefes nefese kalnca belimdeki a#ry yeniden duydum. Ko"arak inip kyor, her admda durup titreyerek bakyordum, ama yoktu plak. Gn do#duktan az sonra pla# bulana kadar daha ka kere yoku"u kp indi # imi artk unuttum ben. Yorgunluktan ve titremekten baylacak gibiyken o budala pla#n ve defterin grp grp bu de#ildir dedi#im karaltlardan biri oldu # unu anlaynca birisinin sanki bana oyun etti # ini d " ndm: Her "eyini gizleyen ve bana kle hayat yak"tran biri olmal. Best of Elvis'in ibne Amerikal yzn ayakkabmla ezmek istedim. Zaten ya#murdan hamura dnm". Batsn, batsn, batsn hepsi! Ama ezmedim, sana veririm! Gnn ilk arabas, Halil'in p kamyonu, yoku"u kyordu, do#an gne"in kzll # arkasna vurmu"tu, ben yoldan ba#lara girdim. Mezarlk yoluna ktm, duvarn dibinden sapp kkken annemle geti#imiz kei yolundan gittim. Benim eski bir yerim vardr burada, bademle incir a#alar arasnda. al rp topladm, kurularn bulmak zor oldu. Ama Faruk'un tarih defterinden birka sayfa bulup yrtnca ate"i yakabildim. Kimsenin grmeyece#i, mavi silik bir duman kyor. Gmle#imi ve pantolonumu da kardm, aya#mda lastik ayakkablar neredeyse ate"in iine girdim, durdum yle. Isnmak ho"uma gitti. Keyifle gvdeme baktm, alttan vuran alevlerin iinde rlplak; ben hibir "eyden korkmam! kmn alevlerin iinde, orada, yle duru"una baktm. Sanki gvdem ba"ka bir erke#in gvdesi gibiydi: Gne"ten yanm", sa#lam, elik gibi, yay gibi! D"ndm: Erke#im ben, elimden her "ey gelir, benden korkun! Tylerim alevlerden ttslensin, bana bir "ey olmaz. Biraz daha dikildikten sonra ate"i kuvvetlendirmek iin alevden ktm, al rp aryordum, serin bir rzgr esti, km rpererek " d, aklma geldi: Kadn de#ilim, diyorum ben, ibne de#ilim: Onlar korkar. D"ndm. Ate" yeniden alevlendikten sonra, iine girip kme bakarak d " ndm: Yapabilece#im "eyleri, lm, korkuyu, ate"i,

ba"ka lkeleri, silhlan, zavalllar, kleleri, bayra#, lkeyi, "eytan, isyan, cehennemi. Sonra, pla#n hamurla"an kartonunu aleve tuta tuta kuruttum. Elbiselerimi de kuruttum, giydim. Onlar, hepsini, d"nerek amursuz bir k"eye uzanp yattm. Hemen uyumu " um. Uyand#mda, d" grd # m biliyordum, ama d"mde ne grd # m bilmiyordum. Scak bir "ey gibi. Gne" ok ykselmi"ti. Hemen kalktm, ko"tum. Vakit yok belki. Biraz "a"knm galiba. Elimde senin pla#nla bizim evin nnden hzl hzl yoku"u inerken yanmdan plaja ko"an pazar kalabal#nn i#ren arabalar geiyordu. Evden kimse grmedi: Ne annem var ortalkta ne babam. Perdeleri ekmi"ler. Tahsin'ler ya#murdan sonra kurtlanmasn diye, aceleyle kiraz topluyorlard. Mahalleye girince, 500 liray bozdurdum; pazarlar aktr burada dkknlar. Bir tostla ay istedim. !erken cebimden taraklar karp baktm: Biri ye"il tekisi krmz. Allah grr. Hepsini anlatrm. Hepsini anlatnca su ve gnah belli olur. Hibir eksik kalmaz. Benim de kim oldu#umu anlarsn Nilgn. Sen, bamba"ka biriymi " sin, dersin, kle de # ilim. Baksanza bana, istedi#imi yapyorum, cebimde 500 lirann st, kendi kendimin efendisiyim, beyefendisi. Plaja gidiyorsunuz, ellerinizde deniz toplar, antalar var, ayaklarnzda tuhaf takunyalar, yannzda kocalar, ocuklar, sizler zavallsnz! Anlamyorsunuz! Bakyorsunuz, ama grmyorsunuz; d"nyorsunuz, ama bilmiyorsunuz! Benim kim oldu # umu anlamyorlar, kim olaca#m bilmiyorlar; nk krlerden de beterler: !#renler! Plaja giden, keyif pe"inde, i#ren kalabalk! Btn bunlar yola getirmek bana d"ecekmi" demek. Bakn bana: Benim bir fabrikam var! Bakn bana: Benim bir krbacm var: Efendiyim ben, bir beyefendiyim. Telrgler arasndan kalabalk plaja baktm ve sizi Nilgn Hanm o kalabal#n iinde gremedikten sonra aklma geldi. nk, Mustafa da gelmemi" diye d " nm " tm. Yrdm, evinize gidiyorum. Bir beyefendi gelmi", der cce,

beni grnce, sizi grmek istiyor, Nilgn Hanm. yle mi, dersin sen, kibar biri mi, yleyse salona aln onu Recep Efendi, ben " imdi geliyorum. Yrrken, belki Nilgn, " imdi evden km " tr, yolda kar"la"rz diye bakmyordum, ama rastlamadm size hanmefendi. Bahe kapnza gelince durdum baktm: Gece, ya#murda bir ahmak ve kr kle gibi kimin yoku" yukar itti # ini unuttu # um araba bahenizde yoktu. Nerede Anadol? D"nerek kapdan girdim ve merdivenli byk kapya de#il, kimseyi rahatsz etmekten ho"lanmayan bir kibar beyefendi oldu # um iin mutfak kapsna yrdm. ! ncirin glgesini, duvarn ta"larn hatrladm. Rya gibi. Mutfak kapsna vurdum, biraz bekledim: Siz bu evin u"a# msnz derim, Recep Efendi, bu plakla bu ye"il tarak, galiba, bu evde oturan bir gzel hanmefendinin, eskiden biraz tanrdm, neyse, " imdi nemli de#il, derim, onlar brakmaya gelmi"tim, ba"ka hibir niyetim yok. Biraz bekledikten sonra d"ndm: Recep amca ar"ya gitmi" olmal, evde yok. Belki de evde kimse yok! Rya gibi, evet. rperdim! Kulpunu bastrnca mutfak kaps yava"a ald. Kedi gibi sessiz, mutfa# getim. Ya# kokuyordu, hatrladm. Kimseler yok ve ayaklarmda lastiklerim oldu#u iin kpn yanndan kvrlp kan merdivenleri ben trmanrken kimse duymuyor. Ryalarda gezen bir glgeyim ben ve uykusuzluktan belki rya sanyorum diye d " ndm, nk koklarken aklma geldi: Demek, evlerinin ii byle kokuyormu " diyordum: Sahici bir ev gibi! Ben geldim derim. st kata gelince, kapal kaplardan birini yava"a atm. Baktm: Hemen tandm i#ren gvdesini: !"te Metin, ar"af stne ekmi" uyuyor! ! ki bin lira borcu var bana, diye d " ndm ve Allah yok, dedi diye de. Onu bo#sam kimse farketmez. Durdum, d " ndm: Parmak izi kalr. Kapy usulca rttm ve ak kapdan br odaya girdim. Masann zerindeki "i"eden ve da#nk yata#n zerine atlvermi" koca pantolondan anladm: Faruk'un odas buras. Oradan da ktm ve hi d"nmeden teki odann kapsn

anca, rpererek duvardaki babam grdm sanki; ne tuhaf, sakallyd babam, erevenin iinden bana sanki fke ve hayal krkl # yla bakyor ve ah ne yazk ki sen aptaln tekisin, diyordu. Korktum. Sonra, hrltl ihtiyar kadn sesini duyunca anladm duvardakinin ve odadakinin kim oldu # unu. "Kim o?" Ama, gene de, kapy bir an ap baktm ve buru" buru " ar"aflar arasna gmlm", buru" buru" surat ve iri kulaklar grnce hemen kapy kapadm. "Recep, sen misin, Recep?" Sessizce ko"arak en son odaya gittim ve kapsnn nnde titreyerek beklerken gene o sesi duyunca; "Recep, sen misin? Sana diyorum Recep, kimdi o?" Hemen odaya girdim ve "a"rdm: Siz de odanzda yoksunuz Nilgn Hanmefendi! st rtl bo" yata# ap kokusunu kokladm ve sonra iz brakmamak iin hemen kapadm tel"la, nk o ihtiyar ses, sanki kar"trmayaym diye gene ba#ryordu. "Kim o, diyorum. Kim var orada Recep?" Yast#n altndan geceli#ini karp kokladm: Lavanta ve Nilgn kokuyordu. Sonra, koklamam " m gibi katlayp, yast#n altna koydum ve pla# ve tara# brakaym diye d " ndm: !"te "uraya, yata#nn zerine Nilgn, brakrm, brakaym. Burada taraklar bulunca anlarsn Nilgn: Ka gndr pe"indeyim, seni seviyorum. Ama brakmadm; nk braksaydm, her "ey sanki bitecekti; ben de bitsin peki, diyordum, her "ey, ama sesleniyordu gene: "Recep sana diyorum Recep!" Hemen ktm odadan, nk a#r ihtiyar tkrtsndan anladm, babaanneleri yata#ndan kalkyor olmalyd. Merdivenleri hzla inerken, arkamdan, kapsn at # n ve bir bastonun d"emeyi deler gibi yere vurdu # unu duydum. "Recep diyorum, Recep!" Kvrlp mutfa#a girdim, tam karken durdum: Hibir "ey yapmadan brakmam. Oca#n stnde, alt ok hafif

yanan bir tencere var. Mandal evirince sonuna kadar yand. Sonra teki mandal da evirdim. ktm, d " ndm: Eksik kald. Hibirine aldrmayaca#m d"nerek hzl hzl yrdm ve plaja gelince, tahmin etti # im gibi, telrglerin arasndan, kalabal#n iinde, bu sefer grdm sizi, oradasnz, Nilgn Hanmefendi! $u plakla tara#nz vereyim de bitsin bu i"! Ben kimseden korkmam. Kurulanyordu. Demek, demin denizdeydiniz. Mustafa yok, gelmemi". D " ndm. Biraz bekleyip bakkala gittim. Ba"ka m"teriler vard. "Bir Cumhuriyet versene!" dedim. "Yok!" dedi bakkal kpkrmz bir suratla. "Artk satmyoruz." Bir "ey demedim. Biraz bekledikten sonra siz de, Nilgn Hanmefendi plajdan i"te geldiniz ve her sabahki gibi sordunuz: "Bir Cumhuriyet ltfen." Ama, "Yok," dedi bakkal. "Artk satmyoruz." "Niye?" dedin sen Nilgn. "Dn satyordunuz." Bakkal, burnunun ucuyla beni gsterince baktn sen bana: Bak"tk: Anladn m, anladn m, anladn m beni? Sonra: $ imdi, kibar bir beyefendi gibi sana sabrla ve a#r a#r her "eyi anlataca#m diye d " ndm. D"ar ktm, plak ve taraklar hazr, bekledim. Biraz sonra sen de ktn. Her "eyi, her "eyi, hepsini " imdi anlataca#m, anlayacaksn. "Biraz konu"abilir miyiz?" dedim. $a"rd, durdu ve bir an bana bakt, ah o gzel yz! Konu"acak da sandm, heyecanlandm, ama durmad ki! $eytan grm" gibi kap gitti. Hemen pe"inden ko " tum, yeti " tim, kimseye aldrmadan: "Ne olur dur Nilgn!" dedim. "Bir kere dinle beni!" Durdu birden. Yzn daha da yakndan grnce "a"rdm. Gzleri ne renkmi " ! "Peki," dedi. "Ne diyeceksen syle hemen!" Hepsini unuttum sanki: Aklma hibir "ey gelmedi: Sanki yeni

tan"m"z da syleyecek "ey yok. Sonra, son bir umutla: "Bu plak senin de#il miydi?" dedim. Pla#n uzattm, ama alp bakmad bile! "Hayr!" dedi. "De # il." "Senin, senin Nilgn bu plak! ! yi bak. !sten seilmiyor! Islanm"t yeni kuruttum." Ba"n e#erek bakt. "Hayr. Benim de#il bu!" dedi. "Sen beni bir ba"kasyla kar " tryorsun." Gidiyordu, ko " tum kolundan tuttum. "Brak!" diye ba#rd. "Niye bana yalan sylyorsunuz hepiniz?" "Brak!" "Niye benden kayorsunuz? Bir selm bile esirgiyorsun! Benim ne ktl # m grdn sylesene! Ben olmasaydm onlar seni "imdiye kadar ne yapm"lard biliyor musun?" Ba#ryordum. "Kim onlar?" dedi. "Niye yalan sylyorsun? Sanki bilmiyor musun? Niye Cumhuriyet okuyorsun?" Drst bir cevap vermek yerine aresiz gzleriyle umutsuzca yardm dilenerek evresine bakyordu. Ben gene de son bir umutla efendi efendi syledim ve kolundan tuttum: "Ben seni seviyorum, biliyor musun?" Birden elimden syrlp ko"ar gibi frlad kamaya kalk " t, ama kaabilece#ine inanc yoktu ki! Ko " tum, iki adm attm ve yaral fareyi uzanp yakalayveren kedi gibi, gene ince bile#inden ne gzel tutuverdim kalabalkta. Dur bakalm! Bu kadar kolaym". Titriyor. Canm pmek istedi, ama " imdi ben efendiyim, o da suunu anlad diye frsattan yararlanacak de # ilim: Ben kendimi tutmasn bilirim. Bak, kalabalktan kimse yardmna ko"muyor, nk haksz oldu#unu biliyorlar. E, anlat bakalm kkhanm niye katn benden, syle, benden gizli, hep birlikte neler evirdi#inizi anlat da tekiler de btn kalabalk da duysun da artk kimse beni sulamak iin yanl" anlam" gibi yapmaya kalk"masn. Mustafa burada

m? Sanki, herkesin bana iftira etti # i, o inanlmaz ryann bitip tkenmez korkusu " imdi sona erecek diye, syleyece#i "eyi bekliyordum ki birden o ba#rd: "Manyak fa"ist, brak beni!" !"te, byle tekilerle birlik oldu#unu itiraf etmi" oldu. Ben nce ok "a"rdm, ama sonra hemen orackta onu cezalandrmaya karar verdim ve vura vura cezalandrdm.

27
Vurup vurup kaann Hasan oldu # unu ve yerde yatann Nilgn oldu # unu anlaynca ben: Ne duruyorsun, ko" Recep, ko " ! Filelerimi yere brakp ko " tum, ko " tum ben, yeti " tim. "Nilgn," dedim, "Nilgn, naslsn kzm?" Yata#nda yatar gibi kvrlm " , ba"n ellerinin arasna alp asfalta evirmi" titriyor. Sanki cannn de # il, ruhunun acs iin kvranyor da, bu yzden aklna ba#rmak gelmedi#i iin yalnzca inliyor. "Nilgn, Nilgn," dedim, omuzlarndan tutmu " um. Biraz daha a#lad ve titredi. Sonra artk inleyerek de # il, fkeyle ve bkknlkla birisini azarlar gibi ve biraz da pi " manlkla yaknr gibi elini yumruk yapp asfalt dvmeye ba"lad. Tuttum. Tutunca ben, Nilgn anlamad# bir "eyi sanki ilk defa anlad ve grd: Sindikleri k"elerden kp ba"mza ""enleri, ba#rp a#r"anlar, daha iyi seyretmek ve bir "ey daha sylemek iin birbirlerinin omuzlan arasndan merakl, korkak ba"larn uzatanlar grd ve birden utand sanki. Kalkmak iin bana uzand. Kanl yzn grdm ben. Allahm. Bir kadn # lk att. "Yaslan bana canm, yaslan." Kalkt, yasland. Mendilimi verdim. "Gidelim buradan, eve gidelim." " ! yi misin?" "Taksi geldi," dedi biri. "Binin." Aldlar, biniyorduk, biri filelerimi ve Nilgn'n antasn uzatt ve bir ocuk da:

"Ablann bu," dedi, pla# verdi. "Hastaneye mi?" dedi "ofr, "!stanbul'a m?" "Eve gitmek istiyorum!" dedi Nilgn. "Bari nce eczaneye gidelim!" dedim ben. Bir "ey demedi. Eczane yolunda sustu, titredi ve arada bir, ne kadar canland#n grmek iin gzne yakla"trd# mendile bo" ve ilgisiz bakt. "Ba"n byle tut!" dedim, salarn ektim. Eczanede gene Kemal Beyin kendi de#il, gzel kars vard, radyo dinliyordu. "Kemal Bey yok mu?" dedim. Nilgn' grnce kadn bir # lk att. Sonra dkknn iinde hzl hzl ko"turmaya ba"lad, bir yandan da soruyordu, ama Nilgn oturdu ve sustu. Sonunda Kemal Beyin kars da sustu ve pamuk ve illarla Nilgn'n yzndeki yaralar temizlemeye ba"lad. Ben dndm, bakmadm. "Kemal Bey yok mu?" "Eczac olan benim!" dedi kans. "Ne yapacaksn onu? O yukarda! Ah gzelim, neyle vurdular sana byle?" O srada, alan kapdan Kemal Bey girdi. Grnce bir an durdu, sonra hep bunu beklemi" gibi bir tutkuyla bakt. "Neden oldu bu?" dedi. "Vurdular," dedi Nilgn. "Dvdler." "Allahm!" diye ba#rd eczac kadn. "Ne olduk biz, ne olduk." "Kim biz?" dedi Kemal Bey. "Kim yaptysa bunu..." dedi kars. "Fa"ist," diye mrldand Nilgn. "Sen sus, sus " imdi," dedi kadn. "Sus, sus." Ama Kemal Bey kelimeyi duymu" ve irkilmi " ti. irkin bir sz duymu" ya da hatrlam" gibi. Sonra birden radyoya uzand ve karsna ba#rd: "Niye ayorsun bu radyoyu bu kadar?" Radyo kapannca, dkkn sanki birden bo"ald ve ac ve utan ve su yze kverdi. D"nmek, istemedim. "Kapamayn," dedi Nilgn. "Aabilir misiniz?"

Kemal Bey radyoyu at ve ben d " nmedim. Hepimiz sustuk. Kadn i " ini bitirince, "$imdi do#ru hastaneye!" dedi. "Allah korusun bir i kanama yapabilir. Ba"na da ok vurmu " , beyinde bir "ey..." "Agbim evde mi Recep?" dedi Nilgn. "Yok," dedim. "Arabasn tamire gtrd." "Hemen binin bir taksiye gidin," dedi kadn. "Yannda para var m Recep Bey?" "Ben vereyim," diyordu Kemal Bey. "Hayr," dedi Nilgn. "$imdi eve gitmek istiyorum." Aya#a kalkarken inledi. "Dur," dedi kadn. "Sana a#r kesici bir i#ne yapaym." Nilgn ses etmeyince onu ieri gtrdm. Biz Kemal Beyle sustuk. Vitrinden d"ar bakyordu, sabahlara kadar seyretti#i manzaraya: Kar" bfenin vitrini, Coca-Cola iln, lmba ve dnerli sandviler. Bir "ey sylemek iin: "Pazartesi ak"am geldim, aspirin aldm," dedim. "Uyuyormu"sun. O sabah bal#a km " sn." "Her yerde bu," dedi. "!nsan nereye gitse yakasn brakmaz." "Ne?" "Siyaset." "Bilmiyorum," dedim. Sonra biraz daha d"ar baktk. Plaja giden pazar kalabal # na. Sonra geldiler. Dnp baknca Nilgn'n yzn grdm: Tek gz yar yarya kapanm" ve yana#nn iki yan da mosmor olmu". Kemal Beyin kars hastaneye gitmemiz gerekti#ini syledi, ama Nilgn istemedi, ama o gene syledi ve sonra, "Taksi a#r," dedi kocasna ama, "Hayr," dedi Nilgn. antasn ald. "Yrrz, alrm. Ev ne kadarck yol." tekiler hl sylyorlard, ben filelerimi, paketlerimi aldm, gittim Nilgn'n koluna girdim. Sanki soyundan gelen bir al"kanlkla hafife yasland bana. Kapy atk, ngrak ald, kyorduk.

"Sen devrimci misin?" dedi Kemal Bey. Yaral ba"yla, evet, yapt Nilgn ve Kemal Bey sanki birden kendini tutmak istedi de tutamad. "Nereden anladlar?" "Bakkaldan ald # m gazeteden!" "Ha!" dedi Kemal Bey, rahatlayarak, ama daha ok utanarak ve sonra birden daha da ok utand, nk ayn anda gzel kars da, "Ya!" diyordu. "Ben sana demiyor muyum Kemal..." "Sen sus!" diye ona birden ba#rd Kemal Bey. Artk utanmaktan bkm " gibiydi. Nilgn'le biz d"ar gne"in altna ktk. "!yice yaslan bana canm," dedim. "antan da ver." Kimseciklere grnmeden anacaddeyi getik, kar" soka#a girdik, renkli mayolarn ve havlularn asld# balkonlar ve baheler arasndan yrdk. Daha kahvalt edenler vard, ama bakmyorlard. Sonra bisikletle bir delikanl geip bakt, ama o yaral oldu#u iin de#il, sanrm ben cce oldu#um iin; bak"ndan anladm. Sonra bir kk kz ayaklarnda deniz paletleriyle rdek gibi nmzden geip gitti ve Nilgn' gldrd. "Glnce buram acyor," dedi ve daha ok gld ve "Sen niye glmyorsun Recep?" dedi. "Niye o kadar a#rba"lsn? Hep ciddisin, ciddi adamlar gibi kravat takyorsun. Glsene. Kendimi zorlayp glnce ben, "Aaa senin di"lerin de varm"," dedi ve ben utandm ve daha ok gldm, ama sonra sustuk ve sonra a#lad ve o a#lad#n gizlemek ister diye d " ndm, bakmadm, ama titremeye ba"laynca avutaym dedim. "A#lama canm, a#lamasana." "Pisi pisine," diyordu. "Ne kadar da aptalca, bo" yere... Ben aptalm, bir ocu#a..." "A#lama, a#lama." Durduk: Salarn ok"adm. Sonra aklma geldi: Yalnz ba"na

a#lamak da ister insan. Braktm. Soka#a baktm. Bir ocuk merak ve korkuyla kar" balkondan bize bakyor. Onu benim a#latt#m d"nr. Biraz sonra Nilgn sustu, kara gzlklerini istedi, antasndaym", kardm, verdim. Takt. "Yak"t," dedim, gld. "Ben gzel miyim?" dedi ve ben cevap verene kadar, "Annem gzel miydi?" dedi. "Nasld annem Recep?" "Sen de gzelsin, annen de gzeldi." "Nasld annem?" " ! yi bir kadnd," dedim. "Nasl iyi?" D"ndm: Kimseden bir "ey istemez, kimseye yk olmaz, neden ya"ad#n da sanki bilmez: Glge gibi: Kedi gibi de, derdi Bykhanm: Kocasnn pe"inde: Ama glerdi de, gne" gibi, ama alakgnll. ! yi, evet: !nsan ondan ekinmez. "Senin gibi iyi," dedim. "Ben iyi miyim?" "Tabii." "ocukken nasldm?" D " ndm: Bahede gzel gzel oynardnz. ! ki kk karde". Faruk Bey bykt, katlmazd. A#alarn altnda ko"ardnz, meraklydnz. Sonra O da evinden gelir, katlrd size. O'nu kendinizden ayrmazdnz. Ben mutfak penceremden i " itirdim: Saklamba oynayalm m? Peki say"alm. Sen say abla: Ena mena dosi, dosi saklambosi, saklambos... Ve birden, "Sen Franszca m biliyorsun Nilgn?" derdi sana Hasan. "ocukken de byleydin," dedim. "Nasldm yani?" Sonra yeme#i hazr edince ben ierden yukar seslenirdim: Bykhanm, yemek hazr derdim ve Bykhanm da pencereyi ap a"a# seslenirdi, Nilgn, Metin, hadi bakalm yeme#e derdi, neredesiniz, gene yoklar Recep, neredeler; "uradalar Bykhanm, incirin orada, derdim ve Bykhanm aranarak, bakar, sonra birden incirin yapraklar arasndan

grr ve ba # rrd: Aaa gene Hasan'la, Recep ben sana ka kere syledim sokma o ocu#u buraya diye, niye geliyor, gitsin babasnn evinde otursun, derken Bykhanm, teki pancur da alr ve Do#an Beyin ba" babasnn oturup yllarca al"t# odann penceresinden uzanr ve ne var anne, derdi, birlikte oynamalarndan ne kar ve sana ne oluyor, derdi Bykhanm, sen baban gibi otur odanda, samalklarn yaz, hi farknda de#ilsin tabii, ama bu ocuklar hizmeti u"ak ocuklaryla d"e kalka derken Bykhanm, aman anne ne var yani, derdi Do#an Bey, karde" karde" oynuyorlar i"te. "Recep senin de a#zndan laf kerpetenle alnyor..." "Efendim?" "ocuklu # umu sormu " tum." "Metin'le karde" karde" ne gzel oynardnz!" Karde" mi, der Bykhanm, tvbe yarabbi, nereden kt bu sz, bu ocuklarn Faruk'tan ba"ka bir karde"i olmad#n herkes biliyor, tpk Do#an'mn ba"ka karde"i olmad# gibi, Dogan'mn karde"leriymi", kim uyduruyor bu dedikodular, ben seksenimden sonra bu yalanlarla m u#ra"aca#m, bir cceyle bir topaln soyu mu o # lum senin soyun? Ben dinler, susardm: Sonra ikisi de pencerelerini kapayp odalarna girince d"an kardm ben, haydi Nilgn derdim, haydi Metin, bakn babaanneniz a#ryor, yemek oldu. Onlar yukar karken O bir k"ede kalrd. "Hasan'la da oynardk!" dedi Nilgn. "Evet, evet!" "Hatrlyor musun?" Ve sizler yukarda Babaanne, Do#an Bey ve kimbilir nereden son anda gelip yeti"en Faruk ve Metin ve sen yemek yerken, ben O'nu durup kald # k"ede bulur, """t Hasan derdim, acktn m yavrum, haydi peki, gel bakalm. Sessiz, rkek pe"imden gelirdi, ieri alrdm, kk sandalyeme oturtur, nne de zerinde hl yedi#im o tepsiyi koyardm. Yukar kp ortadaki kfte taba#n, salatay, fasulyeyi ve Faruk'un bile yemekle ve ceplerine doldurmakla bitiremedi #i "eftali

ve kirazlar a"a# indirdike nne koyar ve O yerken sorardm: Baban ne yapyor Hasan? Hi, piyango! Aya# iyi mi, a#ryor muymu"? Bilmem! Sen naslsn, okula ne zaman gideceksin! Bilmem! Gelecek yl, yle de#il mi yavrum? Susar, beni ilk defa gryormu" gibi korkarak bakard. Do#an Bey ldkten ve O okula ba"ladktan sonra da: Sen kanc snfa getin Hasan bu yaz? Susar. e de#il mi? Sonra, okuyup byk adam olacaksn! Sonra ne yapacaksn? Nilgn birden kolumda salland. "Ne oldu?" dedim. "Oturalm m?" "B#rm a#ryor," dedi. "Oraya da vurdu." "Taksiye binelim mi?" dedim. Cevap vermedi, yrdk. Yeniden anacaddeye ktk, deniz kysna parkedilmi" arabalarn, !stanbul'dan gelen pazar kalabal#nn arasndan getik. Bahe kapsndan girerken baktm, arabay grdm. "A # bim gelmi"," dedi Nilgn. "Evet," dedim. "Hemen !stanbul'a hastaneye gidersiniz." Bir "ey demedi. Mutfak kapsndan girdik. $a"rdm. Havagazn ak unutmu " um, br ocak ise yanyor. Korkuyla hemen kapadm. Sonra Nilgn' yukar kardm. Faruk Bey orada yok. Nilgn' sedire yatrdm, arkasna yastk koyuyordum ki yukardan seslendi#ini duydum. "Buradaym, Bykhanm buradaym, geliyorum," dedim. Nilgn'n ba"nn altna da bir yastk koydum. " ! yi misin?" dedim. "$imdi Faruk Beyi yolluyorum." Yukan ktm. Bykhanm odasndan km", elinde baston, merdivenin ba"nda dikiliyor. "Neredeydin?" dedi. "ar"daydm ya..." dedim. "Nereye yle?" "Bir dakika," dedim. "Girin siz odanza, " imdi geliyorum ben." Faruk Beyin kapsn vurdum, ses etmedi. Beklemeden atm ieri girdim, yata#nda uzanm" okuyor Faruk Bey.

"nk yleyim," dedim tuhaf bir keyifle. "yle de#ilsin," dedi. "Yalnzca umutsuz oldu#una inanmak istiyorsun." "Yok canm?" "Evet. Bo" yere de umutsuzu oynuyorsun." "Neymi" peki senin bu umut dedi#in "ey?" Biraz d"nd Nilgn. Sonra: " ! lgisini kaybeder insan," dedi. "Kaybetmek iin hibir neden yokken; evet." Biraz daha d " nd ve "!nsan ayakta tutan "eydir," dedi. "lmemek iin ayakta tutan "ey. $unun gibi: Bazan, insan ocukken d"nr ya, ben lrsem ne olur diye... O zaman, isyan ediyormu"um gibi bir duygu doldurur iimi, bu duygunun zerinde durursan en sonunda anlarsn onun ne oldu # unu: Senden sonra ne olaca#n merak ediyorsundur, bu merak, dayanlmaz, korkun bir "eydir." "Merak de#il o Nilgn!" dedim. "Dpedz kskanlk. Senden sonra e#leneceklerini, mutlu olacaklarn, seni unutup gzel gzel ya"ayacaklarn, senin de bu zevklerden pay almayaca#n d"nrsn de bu yzden kskanrsn hepsini." "Hayr," dedi. "Merak edersin. Sen de insan lmden koruyan bu meraktan vazgeiyorsun, merak etmiyormu" gibi yapyorsun a#bi." "Hayr!" dedim kzarak. "Yalnzca merak etmiyorum." "Niye etmiyormu"sun bakalm?" dedi tuhaf bir gvenle. "Biliyorum nk," dedim. "Hep ayn " eyler: Ayn hikye." "Hi de yle de # il." "yle yle," dedim. "Sen de inancn kaybetmemek iin #renmek istemiyorsun." "Benimkisine inan denemez," dedi Nilgn. "Hem inan bile olsa bilmedi # im iin de # il, bildi # im iin inanyorum ben." "Ben bilmiyorum i"te!" dedim.

Biraz sustuk. Sonra Nilgn, "Kitaplarda, ar"ivde okudu#un onca kelime nedir o zaman?" dedi. "Sen yalnzca bilmiyormu " gibi davranmak istiyorsun." "Durup dururken niye yapaym bunu?" dedim ben. O zaman birden beni rahatlatan bir "ey yapt: Daha derinde yatan nedeni artk aklayamayacaklarn drste teslim edenler gibi aresizlikle avularn iki yana at ve ben de tuhaf duyguya kapldm: zgrm ben. Ama nedense i # rendim de kendimdem. Bende sahte, ikiyzl bir"eyler varm" da gizliyormu " um gibi. $yle d " ndm. !nsan kendini bir dereceye kadar tanr, sonra ne kadar u#ra"rsa u#ra"sn bir noktaya gelip taklr ve kar"lksz bir gevezeli#e ba"lar. Recep odaya girmi " ti. Birden aya#a kalktm, nereden ald # m bilmedi#im bir gvenle: "Haydi, Nilgn!" dedim. "Hastaneye gtryorum seni." "fff!" dedi ocuk gibi. " ! stemiyorum." "Samalama! Eczac herif hakl. Ya bir kanama olursa?" "Kadnd eczac olan, erkek de # il! Kanama filan da olaca# yok." "Haydi Nilgn, uzatma!" "Hayr. $imdi de # il." Bylece, bir sonuca varmak iin de#il de, sanki kelimeleri bo" yere dv"trmek ve anlamlarn aresizli#ini birbirlerine vura vura iyice ortaya karmak iin konu"maya ba"ladk. Ben onu diyordum, o da tekini ve bana yle geliyordu ki, ben tekini de diyebilirdim, o da, bu sefer, berikini ve sonu olarak szler hibir "eyi de#i"tirmeden, burada, bizim kelime ve zaman tketmemizden ba"ka bir "eye yaramaz. Sonunda Nilgn'n uykusu geldi. Srtn yaslad# divana iyice uzand ve gzlerini kaparken bana dedi ki: "A # bi biraz tarihten szetsene bana!" "Nasl?" "Defteri oku." "Uyku sana iyi gelecek mi?"

Yata#na uzanp kendini bir hikyeye zorlayan kk kz gibi huzurla glmsedi. Hikyelerin en sonunda bir i"e yarayaca#n d"nerek sevinle ko"tum, yukar odama ktm, ama antamda tarih defterim yoktu. Soluk solu#a, ekmecelere, dolaba, bavula baktm, sonra teki odalar aradm, Babaanne'nin odasna bile girdim, ama bulamadm lanet "eyi. D"nnce, dn ak"amst Nilgn'le ya#muru seyrettikten sonra, defteri sarho"lukla arabann arka koltu#unda unutmu" olabilece#im aklma geldi, ama orada da yoktu. Odalarda yeniden aramak iin yukar karken Nilgn'n uyudu # unu grdm, durdum, baktm: Yz zerine mor ve krmz boyalar srlm" bir beyaz, donuk maske gibiydi. Ak duran a#znn karanlk aral#, insanda bekleyi" ve rperti uyandran soyut heykel deliklerini andnyordu. Recep'in yakla"t#n grnce sululuk duyarak baheye ktm. Nilgn'n btn hafta oturup kitap okudu # u "ezlonga koca gvdemi yerle " tirdim, yle durdum. niversite koridorlarn, "ehir trafi # ini, ksa kollu gmlekleri, nemli yaz sca#n, a#r havada yenecek #le yemeklerini, kelimeleri d " ndm. Evde, iyice kapatlm" musluklardan su damlyordur, odalar toz ve kitap kokuyordur, metalik buzdolabnda plastik tadndaki bir margarin paras bembeyaz ve kaskat kesilmi", belirsiz bir zaman bekliyordur. Bo" oda da, demek bo" kalacak! ! ki imek, uyumak istedim. Sonra "yle d " ndm: Aramzda en iyi olann ba"na geldi bu i " ! Sonra kalktm yeniden sessizce ieri girdim ve uyuyan yaral gvdeyi seyrettim. Recep geldi. "Hastaneye gtrn, onu Faruk Bey!" dedi. "Uyandrmayalm," dedim. "Uyandrmayalm m?" Omuzlarn silkip sallanarak mutfa#na indi. Ben de, yeniden gne"e kp kmesin orada budala tavuklarla birlikte oturdum. ok sonra, Metin geldi, yeni uyanm", ama gzleri uykulu de#il, ilgiliydi. Syledi: Nilgn anlatm"! Nilgn'n anlatt#n bir de bana anlattrrken araya girip kendi de anlatt:

Dn gece onlara kaptrd # oniki bin liray, arabann nasl bozuldu # unu, inanlmaz dedi#i ya#muru. Oralarda, gecenin o saatinde, yapayalnz ne i " i oldu # unu sorunca ben, bir an sustu, sonra tuhaf bir hareket yapt. O zaman ben: "Benim defterim vard," diye sordum. "Arabada unutmu " olabilirim, grdn m? Kayp." "Grmedim!" Sonra arabay tamire gtrmek iin nasl al " trd # m sordu. Recep'le biraz ittikten sonra, hemen al"verdi#ini syleyince, inanmad bana, ko"a ko"a gitti Recep'e sordu o da ayn "eyi syleyince, bugn hakszl#a u#rayan Nilgn de#il de asl kendisiymi" gibi talihine svd. Sonra aklma gelmesin diye u#ra"t#m "eyi bana hatrlatt Metin. Polise gitmi" mi kimse? Kimsenin gitmedi#ini syledim ve Metin'in uyu " ukluktan tiksiniyormu " gibi yzn ek"itti#ini grdm, ama sonra yz sanki bizleri unuttu da daha derin ba"ka bir acy hatrlad. Ben ieri gittim, uyand # n grnce bo"ubo"una Nilgn'e hastaneden ve kanamadan szettim, grev duygusuyla kelimeyi kullanmadan lm hatrlattm, korkusunu duymadan korkusunu duyurmak istedim ki, evet, gidelim desin, ama demedi. " $ imdi istemiyorum," dedi. "Yemekten sonra belki." Babaanne a"a# inmedi # i iin yemekte rahat rahat itim ve Recep'in herkese bula"trmak istedi#i sululuk duygusunu farketmiyormu" gibi yaptm. Ama Metin, gene onlar anlatrken, Recep'in hareketlerini grnce en ok Recep'in sululuk duydu#unu d"ndm: Sanki sulu oldu#u iin mutsuz ve mutsuz oldu # u iin de suluydu. Ama tam byle de#il. Sanki hepimiz d"ardaydk, bunu biliyorduk, ama iinde olmamz gereken "ey nedir, bilmiyorduk. $imdi kimbilir nerede olan O, Hasan'd, ieride olan, ama biz onu suluyorduk ve acyorduk sanki ona. Yeme#in sonunda "u sinir bozucu d"nce bile geldi aklma: Nilgn ona, "manyak-fa"ist," demeseydi belki de byle olmazd bu. !yice sarho"tum herhalde. Sonra, durup dururken, "u grnt de aklma takld:

Gazetelerde okumu"tum, Bo#az'da bir yerde, galiba Tarabya'da krkl bir belediye otobs, iindeki yolcularla birlikte bir geceyans denize d"m"t. Sanki, ben de, i"te " imdi, o otobsn iindeydim, denizin dibine d " m " tk, ama otobsn i lmbalar hl yanyordu, herkes tel"la pencerelere bakyordu, ama lmn ieri dalan karanl # ho" ve rahat bir kadn gibi ekiciydi, bekliyorduk. Yemekten sonra, Nilgn'e bir kere daha hastaneyi sordum, gitmeyece#ini syledi. Odama ktm, yata#ma yattm, Evliya elebi'yi atm. Okurken uyuyakalm " m. Tam saat sonra, uyand#mda yre#im bir tuhaf atyordu. Bir trl do # rulup yataktan kalkamyordum; sanki kollarmdan bacaklarmdan beni yata#a bastran bir grlmez fil zerime km"t. !stesem gzlerimi bir kapamakla yeniden uykuya rahatlkla dalacak gibiydim, ama ryal, gzel uykuya direndim, kendimi zorlayarak kalktm. Odann ortasnda bir sre dikilip aptal aptal durdum, sonra "yle mrldandm: Nedir zaman denilen "ey? Nedir are diye bekledi#im? Saat be"e geliyordu, a"a# indim. Nilgn de uyumu", uyanm", gene divana uzanm" elindeki kitaba bakyordu. "Zaten hep byle hasta olmak isterdim," dedi. "Yatp gnl rahatl#yla istedi#im kitab okuyabilmek iin." "Hasta de#ilsin sen," dedim. "Durumun ok daha ciddi. Kalk, seni hastaneye gtryorum." Kalkmad. Babalar ve O # ullar' ikinci kere okuyordu. Ufak "eylerle rahatsz edilmek istemeyen bir kitap kurdu gibi, beni nemsemeden, okumak istedi#ini syledi. Bylece bir sre iin bo"ubo"una konu"ma frsat ele geirdim ve bu sefer kelimenin kendisini de kullanarak yre#ine lm korkusu salmak istedim, ama o glmsyor, ba"na yle "eylerin gelece#ini hi sanmad#n sylyordu: Kendini o kadar hrpalanm" hissetmiyormu" nk. Elindeki kitaba dnnce, ben, o "i"ik, mosmor gzlerin, hl okuyabilmesine "a"arak orada dikilip kaldm.

Sonra yukar ktm ve odalarda bo" bo" gezinerek defterimi aradm, bulamadm. Defterime vebaya ili " kin bir"eyler yazp yazmad#m aklma takld. Baheye de defteri ararken inmi " tim, ama sanki unutmu " tum onu arad#m. Soka#a kt # mda da buna benzer bir duygu vard 'imde: Geziniyordum, ama tam amasz de # ildim sanki: Bir "ey bulabilece#ime galiba hl inanyordum. Sokaklarda, plajda dnk canllk yok. Kumlar slak, gne" stmyor ve kirli ve renksiz Marmara ylece duruyor, kapanan soluk "emsiyelerin lm hatrlatan bir aresizli#i var: Kendi kendisi iin olamam" bir uygarl # n, nereden, nasl geldi#ini bilmedi # i bir uzak kasrgann acmasz rzgryla yklp gidivermeye hazrlan" gibi... Gnn sca#n, biten gne geri veren arabalar arasndan geerek mendire#in ba"ndaki kahveye kadar yrdm. Orada, eski bir mahalle arkada"m grdm: Bym", evlenmi", yannda kars ocu#u bile var; konu " tuk: Evet o umutsuz kelimelerle... Karsna, benim burann en eskilerinden oldu#umu sylediPazartesi ak"am Recep'e rastlam"lar. Selma'y sorunca ayrld # mz sylemedim. Sonra genlik maceralarmz hatrlatt: Hepsini unutmu " um. Sandala binip sabaha kadar imi"iz filan. Sonra teki arkada"lardan kim var, syledi; neler yapyorlarm", anlatt. Annelerini grm": $evket'le Orhan haftaya geleceklermi"; $evket evlenmi", Orhan roman yazyormu". Sonra ocu#um var m diye sordu bana. niversiteyi de sordu, lmlerden szetti, fsldamyordu, ama fsldarm" gibi bir hali vard, ekledi: Sabah da burada bir kza saldrm"lar, kimbilir neden dvm"ler onu. Kalabal#n tam ortasnda olmu". Herkes seyretmi", kimse kar"mam"; bizim insanlarmz da artk kar"mamay, korkup yardm etmemeyi #reniyormu". Sonra, !stanbul'da gr"mek istedi#ini syledi, cebinden bir kartvizit karp verdi. Kalkarken kartvizite bakt # m grnce anlatt: Tam fabrika saylmazm" belki, bir atlyesi varm": Le#enler, kovalar, sepetler yapyormu": Evet, tabii, plastikten.

Eve dnerken bakkala u#rayp bir kk "i"e rak aldm, Nilgn'e "hastane" dedikten sonra oturdum imeye ba"ladm. Nilgn "Hayr, gitmeyece#im," demi"ti, Recep de duymu " tu, ama sonra gene de bana sulayarak bakm " t. Belki de bu yzden bana meze hazrlamasn isteyemedim ondan. Gittim, her "eyi kendim mutfakta hazrladm. Sonra kelimeler ve grntler aklmda rahat rahat ko"tursunlar diye oturup kendimi braktm. Yenilgi ve zaferin yalnzca birer kelime oldu#unu d"ndm; hangisine inanrsan o gelir seni sonunda bulur. Hani romanlarda yazarlar ya: Her "eyin sona erdi # ini artk hissediyordum. Belki, Orhan'n romannda byle bir cmle vardr. Recep sofray kurarken yerimden kprdamadm, sulayc bak"na aldr" etmedim. Hava karardktan sonra Babaanneyi a"a#ya indirdikleri zaman "i"emi gizledim. Sonra Metin, hibir "eyden ekinmeden "i"eyi ortaya karp imeye ba"lad. Babaanne de grmyormu" gibiydi: Dua eder gibi, mrldanarak "ikyet ediyordu. Sonra Recep onu yukar kartt. Biz susuyorduk. "Haydi, dnelim artk !stanbul'a," dedi Metin, " $ imdi, hemen!" "Hani sen yaz ortasna kadar kalyordun?" dedi Nilgn. "Vazgetim," dedi. Biraz sustu. "Skldm, hemen dnelim." "Sevmiyor musun onlar?" dedi Nilgn. "Kimleri?" "Eski arkada"larn?" "Hemen gitmelisin sen, anlamyor musun Nilgn?" dedi Metin. "$akas yok!" "Yarn gidiyoruz ya," dedi Nilgn. "Daha fazla katlanamam ben buraya," dedi Metin. "Sen kal istiyorsan burada Faruk. Ama bana arabann anahtarn ver, Nilgn' gtreyim." "Senin ehliyetin yok ki," dedi Nilgn. "Anlamyor musun abla, gitmen gerek," dedi Metin. "Bir "ey olursa ne olacak? Bak, Faruk'un hibir "ey yapaca# yok.

Ben arabay kullanrm." "Sen de onun kadar sarho"sun," dedi Nilgn. "Gitmek istemiyor musun?" dedi Metin. "Niye gitmek istemiyorsun?" "Bu ak"am buradayz," dedi Nilgn. Sustular. Uzun sren bir sessizlik oldu. Babaanne'yi yatrp a"a# inen Recep masay topluyordu. Metin'in d"nd#n grdm. Sanki pis bir toz bulutunun iine girmi"ti de kaslarak solu#unu tutuyordu. Sonra birden gev"edi. "Ben de # ilim bu ak"am burada," dedi. Kalkt, sanki son bir umutla yukar kt. Biraz sonra salan taranm", elbiseleri de#i"mi", a"a# indi, hibir "ey sylemeden yrd gitti. Srd# tra" sonras losyonunun kokusunu bahe kapsna vard#nda hl koklayabiliyorduk. "Ne oldu buna?" dedi Nilgn. Cevap olarak, biraz de#i"tirerek, Fuzuli'den bir beyit okudum: " k o l du y i ne b ir t aze g l-i ra 'nya" "K i a lr a l il e her dem onu yz gavgaaya" Nilgn gld. Sustuk. Ba"ka konu"ulacak "ey kalmam " t sanki. Bahede de ola#anst bir sessizlik vard, ya#mur sonras sessizli#inden daha derin, daha karanlk. irkin bir merakla Nilgn'n yzndeki maskeyi incelemeye ba"ladm. Mor bir mrekkeple mhrler vurulmu " gibiydi. Recep hl ieri gidip geliyordu. Tarihi d"ndm, kayp defterimi, ba"ka "eyleri. Dayanlacak gibi de # ildi. Aya#a kalkm " m. " ! yi, peki, a#bi," dedi Nilgn. "Biraz yr sen, alrsn." Aklmda yoktu bu, ama yrdm. "Dikkat et kendine," dedi Nilgn arkamdan. "ok itin." Bahe kapsndan karken karm d " nyordum. Sonra biraz Fuzuli'yi d"ndm, Fuzuli'nin ac ekme iste#ini. Acaba divan "airleri o " iirleri bir rpda syleyiveriyorlar m, yoksa saatlerce k#dn ba"na oturup izip dzelterek mi yazyorlar?

!" olsun diye d " nyordum bunlar, eve abuk dnemeyece#imi anlam"tm. Sokaklarda pazar ak"amnn tenhal# vard, kahveler gazinolar yar bo"tu, a#alara asl renkli lmbalarn bazlar belki de dnk frtnann "iddetinden snm"t. Kaldrm k"elerindeki su birikintilerine girip kan bisikletlerin amurlu izleri asfaltn zerinde anlamsz e#riler izmi " ti. Bisiklete bindi # im yllar, genli # imi, sonra gene karm, tarihi, hikyeleri, hastaneye gtrmem gereken Nilgn', Evliya elebi'yi d"nerek taa otele kadar sallana sallana yrdm. Orada, sinir bozucu bir pleksiglas panoyu aydnlatan floresan lmbasnn czrtsyla birlikte o baya# mzi # i duydum. Uzun bir sre kararszlk geirdim. Suu da istiyordum, safl# da. Sorumluluk duymaya d " kn heriflere "a"yordum, durup durup beni sust yakalamak isteyen bilincimden hi ho"lanmyordum, ahlaklk sinirimi bozuyordu: Futbol malarnda kale arkasnda bekleyerek kalecileri sinirlendiren foto#raflar gibi! Hastaneye sabah gideriz, diye d " ndm sonunda. Dner kapdan otele girdim, koklaya koklaya mutfa# bulan kpek gibi dinleye dinleye sessiz hallar ve garsonlar arasndan geerek merdivenlerden mzi#in kayna#na indim, bir kapy atm: Masalara oturmu"lar, kadnl erkekli sarho" turistler, nlerinde "i"eler, ba"larnda fesler, ba#r"yorlar. Anladm: Yabanc turistlere Trkiye'deki son gecelerinde dzenlenen Do#u gecelerinden biriydi. Geni" bir ykseltide a"a#lk bir orkestra metalik grltler karyordu. Bir garsona sorup, gbek dansnn henz ba"lamad#n #rendikten sonra, arkalarnda bir masaya oturdum, ekine ekine rak istedim. ! lk kadehi itikten az sonra, oynak ve yzeysel bir mzik ba"lad, zil " krtsn duyup tanynca baktm, yar karanl#n iinde gezinen "k konisinin ucunda dalgalanan yank dansz etini grdm, titreyen parlak taklar gzm ald: Hzl hzl kprdandka, kndan ve memelerinden "k f " kryordu sanki. Heyecanlandm.

Aya#a kalkm " m. Garson ikinci kadehi getirdi. Oturdum ve yalnz dansz de#il, hepimiz oyun oynuyoruz, diye d" ndm. Dansz, Do # u'lu nesne kadn gibi grnmeyi oynuyor, Do#u'da son gecelerini geiren turistler de, onu istedi#i gibi gryorlard. I " k konisi masalar arasndan gezindike, Alman kadnlarn yzlerine bakyordum: $a"kn de # illerdi, ama belki de "a"rmak istiyorlar, glmsyorlard, bekledikleri "ey yava" yava" gerekle"iyordu, dansze bakarken, kendilerinin "yle" olmad # n d " nyorlard; bu yzden huzur duyduklarn, kendilerini erkekleriyle bir hissettiklerini seziyordum; bizleri, hepimizi "yle" grdklerini de seziyordum; Allah kahretsin: Tpk hizmetisine hkmederken kocalaryla e"it olduklarna inanan ev kadnlar gibi a"a#lyorlard bizleri! Birden kendimi inanlmayacak kadar a"a#lanm" hissettim, canm bu irkin oyunu bozmak istedi, ama biliyorum bir "ey yapaca#m yok; yenilginin ve akl kar " kl # nn tadn karyorum. Mzik sertle"ti, ykseltinin grlmeyen bir k"esinde bir bateri, kendini pek de zorlamadan grltye hakim olunca dansz masalara kn dnd ve sinirli sinirli yelpazelenen bir elin tela"yla kaba etlerini sallad. Bunu yasak savar gibi yapt#n hemen dnp bizlere saldrgan ve gururla g#slerini evirmesinden anladm. Sonra "k konisi yznde beklenmedik bir zafer ve gven gsterince rahatladm. Evet, i"te: O kadar kolay de#ildir bize boyun e#dirmek: Hl bir"eyler yapabiliyoruz, ayakta durabiliyoruz hl. !"te: Dansz onlara meydan okuyor " imdi; arada bir yutkunan turist kadnlarn bak " larn, o bilimsel gzlemcili#i de bo"a karyor. Ba" fesli turist erkeklerin o#u zaten kendilerini koyvermi"ler: Bir nesne kadna ynelir gibi de#iller artk, gev"emi"ler, saygde#er bir kadn kar"snda klr gibi kendilerini unutmu"lar. Tuhaf bir mutluluk duydum: Danszn hantal, ama hareket dolu gvdesi beni heyecanlandrd. Hepimiz sanki bir uykudan

uyanyorduk. Terle parlayan gbe#in evresindeki yank ete bakarken her "eye drt elle sarlabilece#imi d " ndm, mrldandm: Hemen "imdi eve dneyim, Nilgn' hastaneye gtreyim, sonra, ince eleyip sk dokumadan kendimi tarihe vereyim, gemi" ve gerek hikyelere, kanl canl olaylara inanarak yapabilirim bunu, hemen, " imdi yapabilirim. Sonra dansz, duydu # u kmseyi"i a#a vurmak istiyormu" gibi onlar arasndan gzne kestirdiklerini ellerinden tutup ortaya karmaya ba"lad; birlikte gbek atmaya zorluyor onlar, Allahm! Alman erkekleri nce kk beceriksiz hareketlerle kollarn yanlara ap a#r a#r kprdanyorlar, dostlarna utanan, ama e#lenceye de haklar oldu#una inanan gzlerle bakyorlar, ama Allah kahretsin, oyun, oyun hepsi; bo" yere inandrmaya al"yorum kendimi. Az sonra dansz bekledi#im ve korktu # um "eye de giri"ince btn umutlarm bir kere daha kaybetti#ime karar verdim: Aralarnda en budala ve gnll gzkeni ustaca seip, soymaya ba"lad. Arkada"larna glmseyerek beceriksizce gbek atan "i"man Alman, gmle#ini karrken artk dayanamyorum, ba"m nme d"yor. Btn bilincim " ilinsin, gemi"imden hibir iz kalmasn, gelecekten ve beklentilerimden de hibir iz kalmasn istiyorum. Aklmn kurgularndan kurtulaym, aklmn d"nda varolan bir dnyada zgrce gezineyim istiyorum, ama kendimi koyveremeyece#imi, her zaman iki ki " i olarak kalaca#m ve aklmn kurgular ve kuruntular iinde dne dne, lanet olsun, bu pis yerde, bu irkin mzi # in iinde uzun zaman oturaca#m biliyorum artk.

29
Vakit geceyarsn ok geti, ama hl tkrtlarn duyuyor ve meraklanyorum: Ne yapyorlar a"a#da, uyuyup da sessiz geceyi neden bana brakmyorlar? Yata#mdan kalktm pencereye yrdm ve a"a#ya baktm: !"te, Recep'in "# hl baheye vuruyor: Neler yapyorsun orada cce? Korktum! Sinsidir: Bana bir bakar, her "eyime dikkat etti # ini, elimin, kolumun hareketini grp inceledi#ini, o koca kafasnn iinde bir"eyler kurdu # unu anlarm. Sanki artk gecelerimi de bana zehir etmek istiyorlar, d"ncemi de kirletmek istiyorlar sanki: Aklma gelince korktum: Ben, kendi d"ncemin saf ocuklu#una gmlp gnn kirinden annamayaym da, onun gibi aclar ekeyim diye Selhattin bir gece odama geldiydi: D"nnce, gene korktum, rperdim, "dm sanki: lm ke"fetti#ini sylemi"ti. Bir daha d " ndm ve daha ok korkunca pencerenin karanl#ndan ekildim, baheye d"en glgem kayboldu, hzl hzl yata#ma dndm, yorganmn iine girdim, d " ndm: lmnden drt ay nceydi: D"arda poyraz vard, pencere aralklar tyordu. Gece odama ekilmi " tim, yata#ma uzanm " tm, ama Selhattin'in odasnda a"a# yukar yapan tkrts bir trl dinmedi # i iin, frtna ve duvara vuran pancur, ne tuhaf, tylerimi rpertti # i iin de, bir trl uyuyamyordum. Sonra yakla"an ayak seslerini duydum, korktum! Birden kapm alnca yre # im a#zma geldi, d" ndm: Yllardan beri ilk defa, gece odamda! Kapdan ieri girip, orada, e"ikte, Selhattin bir an dikildiydi: "Uyuyamyorum Fatma!" Sanki, sarho" de # ildi, ak"am yeme#inde ne

kadar iti#ini grmemi"tim sanki. Bir "ey demedim. Sallanarak ieri girdi. Gzleri ate"le parlyordu: "Uyuyamyorum Fatma, nk korkun bir "ey ke"fettim. Bu ak"am beni dinleyeceksin. rgn alp teki odaya gitmene de izin vermem. Korkun bir "ey ke"fettim, birisine anlatmam gerek!" Cce a"a#da Selhattin, seni dinlemeye de baylr, diye d " ndm, ama bir "ey demedim, nk yz bir tuhaf olmu " tu ve birden fsldad: "lm ke"fettim Fatma, burada farknda de#il kimse, lm, Do#u'da ilk defa ben ke"fettim! $imdi az nce, bu gece." Bir an durdu, sonra ke"finden korkmu " gibi oldu, ama sarho" gibi konu"muyordu da. "Dinle Fatma! Biliyorsun. 'O'yu tasarlad#mdan ne kadar ge de olsa bitirdim. '' harfini yazyorum " imdi; lm maddesini yazmam gerekti, biliyorsun!" Biliyordum, nk kahvaltlarda ve #le ve ak"am yemeklerinde ba"ka bir "ey sylemiyordu. "Fakat, bir trl yazamyordum, gnlerdir odamda a"a# yukar yryor ve niye yazamyorum, diye d " nyordum. nk, teki maddeler gibi, bunu da, elbette, onlardan alacaktm; benim onlarn d"np yazdklarna ekleyecek bir "eyim olamaz, diye d " nyordum, ama bu maddeye neden bir trl ba"layamad#m anlayamyordum da..." Bir an gld. "Belki kendi lmm aklma geldi#i iin ansiklopedilerimi hl bitiremedi # im ve yetmi"ime yakla"t#m iin belki, yle mi diyorsun?" Ben bir "ey demiyorum. "Hayr Fatma, yle de#il, hl gencim ben, yapacaklarm bitirmedim henz! stelik, bu ke"iften sonra, inanlmayacak kadar gen ve diri hissediyorum kendimi: Bu ke"fin "#nda yaplacak o kadar ok "ey var ki, yz yl daha ya"asam yetmez bana!" Birden ba#rd: "Her "ey, her "ey, btn olaylar, hareketler, hayat yepyeni bir anlam kazand! Her "eyi bamba"ka gryorum artk. Bir hafta odamda a"a# yukar yryp, tek kelime yazamadktan sonra, bu ke"if, iki saat nce aklmda birden parlayverdi. ! ki saat nce Do#u'da ilk defa ben, Hilik korkusuna atm gzlerimi Fatma. Biliyorum, anlamyorsun, ama anlayacaksn beni dinle!" Anlamak istedi#im iin de # il, ba"ka bir "ey yapa-

madi#im iin dinliyordum ve o da odasndaym" gibi a"a# yukar yryordu. "Bir haftadr odamda, a"a# yukan yrrken lm d " nyordum ve onlarn, ansiklopedilerinde, kitaplarnda niye bu konuya, bu kadar ok yer verdiklerini merak ediyordum. Sanat eserlerini bir yana brakyorum, Bat'da, srf lm zerine yazlm" binlerce kitap var. Bu kadar basit bir konuyu niye bytyorlar, diye d " nyordum, niyetim bu konuyu ansiklopedimde ksack gei"tirmekti: $yle yazacaktm: lm organizmann iflsdr! Byle, ksa bir tbbi giri"ten sonra, efsanelerdeki ve kutsal kitaplardaki lm d"ncelerini birer birer rtecek, bu kutsal kitaplarn, zaten birbirinden a"rma oldu # unu, bir kere daha keyifle gsterdikten sonra, bir de, e"itli milletlerdeki cenaze tren ve geleneklerinin glnl # n gsterip kabaca zetleyecektim. !" i bu kadar ksa tutmay, belki ansiklopedimi bir an nce bitirmeye al"t#m iin istiyordum, ama asl bu yzden de#il: lmn ne oldu # unu iki saat ncesine kadar anlayamad#m, sradan bir Do # ulu gibi davrand#m iin bu konuyu nemsemiyormu"um ben Fatma, iki saat nce anladm bunu: O kadar yldr farkna varamad#m "eyi, iki saat nce, gazetedeki llere bakarken grverdim. Korkun "ey! Dinle! Almanlar, bu sefer Karkov'a saldrm"lar, her neyse, bu nemli de#il! ! ki saat nce, gazetedeki llere dalgn dalgn bakarken, Tbbiye'de, hastanelerde krk yl nce kadavralara bakarken duydu#um korkusuzlukla bakarken, birden kafamda bir "im"ek akt, deh"etin taa kendisi, kafama inen bir balyoz gibiydi ve "yle d"ndm: Hilik! Evet, Hilik! Hilik denen bir "ey var ve bu zavall sava" lleri, "imdi, bu Hili # in dipdiri kuyusuna d"p gittiler. Fatma, korkun bir duyguydu bu, " imdi de hissediyorum; "yle d " ndm: Allah ve cennet ve cehennem olmad#na gre, lmden sonra yalnzca hibir "ey var: Hilik, dedi#imiz "ey var yalnzca. Bombo" bir Hilik! $imdi, senin de, hemen anlayaca#n sanmam. ! ki saat ncesine kadar, ben de bilmiyordum; ama Hilik denen "eyi bir kere ke"fettikten sonra, anladm Fatma, d"ndke derinle"tirerek

anladm Hili # in ve lmn korkunlu # unu! Do#u'da kimse farknda de#il bunun. Bunun iin de yzyllardr, binyllardr srnyoruz biz, ama acele etmeyelim " imdi, sana a#r a#r anlataca#m; bu ke"fin ykn bu gece ben tek ba"ma kaldramam!" Sabrsz hareketler yapyordu, eli kolu, genlik yllarndaki gibi oynuyordu. "nk bir anda, her "eyin niye byle oldu # unu anladm: Biz niye byleyiz ve onlar niye yleler. Do#u neden Do#u ve Bat neden Bat anladm, yemin ederim anladm Fatma, he olur yalvaryorum, "imdi dikkatle dinle beni, anlayacaksn." Sanki krk yldr dinlemedi # imi bilmiyormu" gibi anlatt. ! lk yllardaki gibi, inan ve dikkatle, bir kk ocu#u kandrmaya al"an budala, ihtiyar #retmenin tatl ve "efkatli olmaya al"an, ama yalnzca heyecanl ve gnahkr olabilen sesiyle anlatt: "$imdi dikkatle dinle Fatma! Kzmaca yok tamam m? Allah yok diyoruz, ka kere syledim, nk varl # deneyle kantlanamaz, o zaman, Tanr'nn varl # n temel alan btn dinler bo" "iirsel gevezeliklerdir. O zaman, bu gevezeliklerin anlatt# Cennet ve Cehennem de tabii ki yoktur. Cennet ve Cehennem yoksa, o zaman, lmden sonra hayat da yoktur. Takip ediyorsun, de#il mi Fatma? lmden sonra hayat yoksa, lenlerin hayat btnyle, geriye hibir "ey kalmamacasna, lmle birlikte yok olur gider. Bu durumu, bir de, lnn bak" asndan gzleyelim: lmden nce ya"ayan l, lmden sonra nerededir? Gvdesinden sz etmiyorum: Bir bilin, duygu, akl olarak nerededir " imdi o? Hibir yerdedir: Yoktur, de#il mi Fatma, olmayan "ey iindedir, Hilik dedi#im "eye gmlm"tr; artk ne kimseyi grr, ne kimseye gzkr. $imdi anlyor musun Fatma, Hilik dedi#im "u "eyin korkunlu#unu? D"ndke deh"ete kaplyorum: Yarabbi, ne tuhaf, ne rpertici d"nce! Gzmn nne getirmeye al"nca tylerim rperiyor! Sen de d " n Fatma; yle bir "ey d"n ki, iinde hibir "ey olmasn; ne ses, ne renk, ne koku, ne dokunu " olsun iinde, hibir zelli#i olmayan ve bo"lukta da yeri olmayan bir "ey d"n Fatma: Gznn nne, havada

hibir "ey kaplamayacak ve gzkmeyecek ve duyulmayacak bir "ey getiremiyorsun de#il mi? Yalnzca kr bir karanlk ki, ba" ve sonu olmayan bir kr karanlk oldu#unun farknda bile de#il! Bundan da karanlk lm denen "ey, Hilik bunun da tesinde! Korkuyor musun Fatma? Cesetlerimiz, topra#n i#ren ve buz gibi sessizli#inde rrken ve sava" kurbanlarnn, iinde yumru # um kadar delikler alm" gvdeleri ve parampara olmu" kafataslar ve topra#a da#lan beyinleri, akan gzleri ve kan iindeki yrtk a#zlar beton ykntlar arasnda kokarken, bilinleri, bilinlerimiz ah, Hili # in, bu ba"sz sonsuz karanl#na gmlyor; dipsiz bir uuruma ba" st devrilip, sonsuza kadar srtst d"erken ba"ndan geenlerin farknda olmayan bir kr gibi, hayr, bundan da te: Hibir "ey gibi: Allah kahretsin, aklma geldike, deh"ete kaplyorum, lmek istemiyorum, lmek aklma gelince isyan etmek istiyorum, Yarabbi, ne asap bozucu bir "ey, durmadan sonsuzlu#un karanl#na gmlrken, bunun ba" ve sonu olmayaca#n ve yalnzca karanl#n iinde, bir daha hi, hi, hi d"ar kmadan ve hibir "ey de duyamadan kaybolup gidece#ini bilmek: Hepimiz Hilik'e bataca#z Fatma, yokolu" buramza kadar dolduracak bizi! Korkmuyor musun, iinden isyan etmek gelmiyor mu; korkman, korkuya mutlaka uyanman gerek, iinde, o ihtillci lm korkusu uyanmadan brakmam seni bu gece: Dinle: Dinle: Cennet yok, Cehennem yok, Allah yok, seni gzleyen ve kollayan ve cezalandran ve ba#"layan hi kimse yok: lmden sonra, bu kimsesiz hili#e iinden bir daha kamayaca#n bir karanlk denizinin dibine iner gibi ineceksin: Geri dn" olmayan bir sessiz kimsesizlikte bo#ulacaksn; cesedin so#uk toprakta rrken, kafatasn ve a#zn tpk bir saks gibi toprakla dolacak, etlerin kurumu " gbre paralar gibi dklp da#lacak, iskeletin, kmr taneleri gibi toz olacak ve sann son teline kadar seni eritip yok edecek i#ren bir batakl#a bir daha geri dnme umudunu aklna bile getirmeye hakkn olmad # n bile bile girecek ve Hili # in acmasz, buz gibi amurunda yapayalnz

yok olup gideceksin, Fatma, anlyor musun?" Korktum! Ba"m yast#mdan korkuyla kaldrdm ve odaya baktm. Eski dnya, "imdiki-dnya: Ama, odam ve e"yalarm uyuyor. Terlemi"im. Birilerini grmek istedim, birileriyle konu"mak, dokunmak. Sonra a"a#daki tkrtlarn duydum ve meraklandm. Saat olmu". Hemen kalktm, pencereye ko " tum: Recep'in "# hl yanyor. D " ndm: Sinsi cce, hizmetinin piidir! So#uk k" gecesini d"ndm korkuyla: Devrilen sandalyeleri, krlan camlar, tabaklar, i#ren aputlar, kan ve rperdim, sanki tel"landm. Bastonum nerede? Aldm ve yere vurdum, bir daha vurdum, seslendim. "Recep, Recep abuk yukar gel!" Odamdan kp, merdivenlerin ba"na gittim. "Recep, Recep, sana diyorum, neredesin?" A"a# bakyorum; oradan gelen "#n iinde glgeler var, duvarda kprdanyor: Biliyorum oradasnz. Bir daha ba#rdm ve sonunda bir glge grdm "Geliyorum Bykhanm, geliyorum," dedi ve glge klrken kendi gzkt ccenin. "Ne var?" dedi. "Ne istiyorsunuz?" Yukar kmyor. "Sen niye yatmyorsun bu saatte?" dedim. "Ne yapyorsunuz a"a#da?" "Hi," dedi. "Oturuyoruz." "Bu saatte?" dedim. "Yalan syleme, hemen anlarm. Ne anlatyorsun onlara?" "Bir "ey anlatmyorum," dedi. "Neyiniz var gene sizin? Gene d"nyor musunuz? D"nmeyin! Uyuyamyorsanz gazetenizi aln, dolabnz kar " trn, elbiseleriniz yerli yerinde mi bakn, meyve yiyin, d"nmeyin gene onlar!" "Sen bana kar"ma!" dedim. "Onlar yukan a#r, gelsinler." "Yalnzca Nilgn Hanm var," dedi. "Faruk Beyle Metin yoklar." "Yoklar m?" dedim. " ! ndir a"a#ya, grece#im. Ne anlattn onlara?"

"Ne anlatmam istiyorsunuz, Bykhanm, anlamyorum ki!" Sonunda merdivenleri kt. Bana gelecek sandm, odama girdi. "Kar " trma odam!" dedim. "Ne yapyorsun?" Orada duruyor cce. Hemen arkasndan yeti " tim. Birden dnd, bana yakla"t, kolumdan tuttu; "a"rdm ama: Peki. Dokundu bana, beni yata#ma gtrd: Yatrd beni, scak yorganm rtt: Peki, kk bir kzm ben, susuzum, ben unuttum. Ben yata#mda yatyordum, o kyordu. "$eftalinizi bir srp brakm"snz," dedi. "En iyi "eftaliler bunlar, be#enmiyorsunuz. Kays karaym ister misiniz?" kt gitti: Ben yalnz kaldm: Ayn tavan stm rterken, ben ayn tabann stnde; srahinin iinde ayn su ve masada ayn bardak, fra, kolonya, tabak ve saat ayn dururken ben yata#mda uzanyorum ve zaman denilen "eyin ne tuhaf oldu # unu d " nyordum ki, rperdim: Anladm gene o gece Selhattin'in ke"fetti#i "eyi d"nece#imi, korktum. Anlatyordu "eytan: "Bu bulu " un bykl # n anlayabiliyor musun Fatma? Onlarla bizi ayran o grnmez snr izgisini ke"fettim bu gece! Hayr: Kyafetler, makineler, evler, mobilyalar, peygamberler ve hkmetlerle fabrikalar ayrmyor Do#u ile Bat'y. Bunlarn hepsi sonu: Onlar bizden, "u kk basit gerek ayryor: Onlar, lm denilen dipsiz kuyunun, Hili # in farkna varm"lar, bizimse haberimiz yok bu korkun gerekten. Aradaki o inanlmayacak kadar byk farkn bu kadar kk, basit bir ke"iften kaynakland#n d"nmek de cinlerimi ba"ma karyor! Bin ylda koskoca Do#u'dan byle bir "eyi d"necek tek ki " i olsun nasl kmaz aklm almyor. Kaybedilen zamana ve hayata bakarsan ahmakl # n ve uyu" uklu # un ne boyutlara vard # n artk sen de grebilirsin Fatma! Ama gene de, gelece#e inanyorum, nk, basit fakat, atlmas o kadar yzyl alm" olan o ilk adm attm ben; bu gece, ben, Selhattin Darvno # lu, Do#u'da lm ke"fettim!

Ne dedi # imin farknda msn? Bo" bo" bakyorsun! Tabii, nk ancak karanl # bilen aydnl # anlar, ancak Hili # i bilen varolmak ne demektir bilir. lm d " nyorum, demek ki varm! Hayr! O Do # ulu uyu"uklar da ne yazk ki, varlar ve sen elindeki rg "i"lerin de varsnz, ama lmden hibirinizin haberi bile yok! O zaman, do#rusu "yle sylemeli: lm d " nyorum, o halde Bat'lym! Do#u'dan kp gelmi" ilk Bat'lym ben, Bat olmu" ilk Do # u! Anladn m Fatma?" Birden ba#rd. "Hay Yarabbi, onlar gibisin, krsn sen!" Sonra, a#lamakl bir iniltiyle pencereye do#ru sallanarak iki adm att, bir an, ne tuhaf, pencerenin kanatlarn ap d"anya, frtnaya atlayacak ve ke"finin co"kusuyla kanat vurup biraz uacak sandm, o heyecanla, iki kol vuru"luk uacak ve sonra gere#i anlayarak d"p aklarak lecek sandm, ama odann iinde durdu Selhattin ve kapal ve karanlk camlarn arkasndan sanki btn memleketi ve Do#u dedi#i "eyi grebiliyormu" gibi nefret ve umutsuzlukla bakt: "Zavall krler! Uyuyorlar! Yataklarna girmi"ler; yorganlarna sarlm"lar, ahmaklklarnn huzur dolu uykusuna gmlm"ler m " l m " l uyuyorlar! Btn Do#u uyuyor. Kleler! lm #retip bu klelikten kurtaraca#m onlar. Ama nce seni kurtaraca#m, Fatma, dinle beni, anla ve lmden korktu # unu syle!" Ve bylece, tpk, Allah yok, dedirtemeyece#ini bile bile yalvard# gibi gene yalvard ve korkuttu ve kelimelerle oynayarak beni kandrmak ve parmaklarm bkp kantlarn sayarak beni inandrmak istedi; inanmadm. Bkp sustu#unda, kar"mdaki sandalyeye oturmu " , bo" bo" masann zerine bakyordu ve pancur da hl duvara vuruyordu. Sonra birden, yanba"mda duran saati grd ve sanki, bir akrep ya da ylan grm" gibi korktu ve ba#rd: "Yeti"meliyiz onlara, yeti"meliyiz! Daha abuk, daha abuk!" Saati ald, almam" yata#mn zerine frlatt ve ba#rd: "Aramzda belki de bin yllk bir zaman var, ama yeti"ebiliriz Fatma, onlara yeti"ece#iz, nk bizden gizli hibir "eyleri kalmad artk, her "eylerini #rendik, en derin gerekleri nedir onu da biliyoruz! Bu

gere#i, hemen bir risale bastrp #retece#im bizim zavalllara. Ahmaklar! Bir hayadan oldu#unun farknda bile de#iller daha; d"ndke tepem atyor. Hibir "eyden ku " ku duymadan, ya"adklan hayatn varl#ndan habersiz, dnyay kendilerine ola#an bularak uslu ve memnun, huzurla ya"yorlar! Canlanna okuyaca#m onlarn! lm korkusuyla hepsini dize getirece#im! Kendilerini #renecekler; kendilerinden korkmay ve tiksinmeyi #renecekler! Sen hi hakkyla kendinden nefret edebilen bir Mslman grdn m, kendinden tiksinebilen bir Do # ulu tandn m hi? Kendilerinden hibir "ey beklemezler ki, kendilerini srden ayrmay bilmezler ki; yalnzca ne oldu # unu bilmedikleri bir ak"a boyun e#erler ve ba"ka trlsn isteyeni de sapk ya da deli sanrlar! Onlara yalnzlktan de#il, lmden korkmay #retece#im Fatma. O zaman yalnz kalmaya dayanabilecekler, o zaman yalnzl # n derin aclarn kalabal#n budala huzuruna tercih edecekler! O zaman, kendilerini, dnyann merkezine yerle"tirmeleri gerekti#ini grecekler! Btn hayatlar boyunca ayn insan olmaktan artk gurur de#il, utan duyacaklar o zaman; kendilerini sorguya ekecekler; hem de Allah'a de#il de, gene kendilerine dayanarak sorguya ekecekler kendilerini! Btn bunlar olacak Fatma, binlerce yllk o mutlu ve huzurlu budala ryadan uyandraca#m onlan! Yreklerine, lm korkusunun bo#ucu, ldrtc deh"etini salaca#m! Bunu mutlaka yapaca#m, gerekirse kafalarna sopa vura vura yapaca#m, yemin ederim!" Sonra, kendi fkesinden yorulmu " gibi biraz sustu, soluk solu#a durdu; belki biraz utanyormu" ve biraz da salaca# korkudan kendi korkuyormu " gibiydi ama, sonra gene ba"lad. "Dinle Fatma: Bu korkuyu, kendili # inden duymuyorsan, mant#nla kavrayp duyabilirsin. Ya"ad#mz hayat, biz Do#ululara duyurmuyor bu deh"eti. O zaman, biz deh"eti, mant#mzla #renir, hem de daha iyi #renir, onlar gibi olmay ba"arnz. Onlar gibi olmak iin bana kulak vermen ve mant#n i"letmen yeter. Dinle beni!" Ama dinlemiyordum artk. Beni gecenin kimsesizli#ine braksn da, ben gzel

uykunun sabahna dneyim diye bekliyordum. A"a#dan gelen tkrtlara aklm bir daha taklnca, ba"m yast#mn scakl#ndan kaldrdm. Ccenin, sanki gvdemin iinde gezinir gibi, evin iinde gezindi#ini duyuyorum. Neler yapyorsun cce, ne anlatyorsun onlara? Sonra, bahe kapsnn arpld # n duydum ve korktum ve baheden gelen ayak seslerini tandm: Metin! Bu saatlere kadar neredeydin? Mutfak kapsn tkrtadarak ieri girdi # ini duydum, ama yukarya kmad. D " ndm: A"a#dalar, " imdi hepsi a"a#dalar ve cce onlara anlatyor. rperdim ve nerede benim bastonum, hepinizi sust yakalayaym dedim, ama yata#mdan kalkmadm. Sonra ayak seslerinin merdivenleri kt # n duydum ve rahatladm, ama sonra seslerin bir tuhaf oldu # unu anladm, sanki "eytan imi" odasna dnyor! Kapmn nnden kvrlp gidece#ine durdu ve kapm vurulunca ben korkulu bir ryadan uyanr gibi haykrmak istedim, ama ba#rmadm. Metin odama girdi. "Naslsnz Babaanne?" dedi. Bir tuhaf! " ! yi misiniz?" Cevap vermedim, bakmyorum, "lyisinizdir Babaanne, sizin hibir "eyiniz yoktur, size bir "ey olmaz." Anladm: Sarho"! Dedesi gibi! Gzlerimi yumdum. "Uyumayn Babaanne! Size bir "ey syleyece#im!" Syleme! "Uyumayn " imdi!" Uyuyorum ve yata#mn yakla"t#n duyuyorum. "Bu khne evi ykalm Babaanne." Anlam " tm. "Bu evi ykalm, yerine byk bir apartman yaptralm. Yap-sat yarsn bize verir. Hepimiz iin iyi olur. Siz hibir "ey bilmiyorsunuz." Evet, bilmiyorum ben bir "ey! "Hepimize para lazm Babaanne! Bu gidi"le, yaknda bu evin mutfak masraflar kar"lanamayacak!" Bizim mutfak, diye d " nyorum ben: Kkken karanfil ve tarn kokard bizim mutfak. "Hibir "ey yaplmazsa yaknda Recep'le burada a kalacaksnz. tekiler bu i"le u#ra"mazlar Babaanne. Faruk, artk her gn sarho", Nilgn komnist, biliyor muydunuz?" Tarn kokusunu koklardm ve her "eyi bilmezdim ve sevilmek iin her "eyi bilmek gerekti # ini de. "Cevap versenize bana! ! yili # iniz iin sizin!

Duymuyor musunuz beni?" Duymuyorum, nk burada de # ilim uykudaym ve hatrlyorum: Reel kaynatrdk, l i monata ierdik, "erbet ierdik. "Cevap verin Babaanne, ne olur cevap verin bana!" Sonra $kr Pa"a'nn kzlarna giderdim: Merhaba Trkn, $kran, Nign merhaba! "!stemiyor musunuz? Bu dknt evde a ve so#ukta oturmak, gzel ve scak bir apartman dairesinde oturmaktan daha m iyi?" Yata#mn kenarna geldi, pirin topuzlu somyam beni korkutmak iin sallyor. "Uyann Babaanne, an haydi gzlerinizi, cevap verin bana!" Amyorum ve sallanyorum: Sonra, onlara gitmek iin atl arabaya binince. Tiki-taka, tiki-taka. "Onlar, siz bu evi ykmak istemiyorsunuz sanyorlar! Oysa, onlarn da paraya ihtiyac var. Kars, Faruk'u neden brakt da gitti sanyorsunuz? Para iin! !nsanlar, artk paradan ba"ka bir "ey d"nmyorlar Babaanne!" Sallyor hl. Tiki-taka, sallanrd araba. Atlann kuyruklar... "Babaanne cevap verin!.." Sinekleri kovalard. "Cevap vermezseniz sizi uyutmam!" Hatrladm, hatrladm, hatrladm. "Benim de paraya ihtiyacm var, hepsinden ok benim, anladnz m? nk ben..." Yata#mn kenarna oturdu Allahm. "Onlar gibi azla yetinecek biri de # ilim. !# reniyorum bu ahmaklar lkesinden! Amerika'ya gidece#im. Para gerek. Anlyor musunuz?" A#zndan suratma vuran alkol kokusunu tiksinerek kokladm ve anladm. "$imdi bana, evet, diyeceksiniz Babaanne siz de apartman istiyorsunuz, onlara syleriz. Evet deyin, Babaanne!" Demedim. "Niye demiyorsunuz? Anlarnza ba#l oldu#unuz iin mi?" Benim anlarm benim. "O apartman dairesine ta"rz btn e"yay! Dolabnz, sandklarnz, diki" makinenizi, tabaklarnz, ta"rz. Babaanne, siz de memnun olacaksnz, anlyor musunuz?" Anlyorum ne gzelmi" o kimsesiz k" geceleri: Gecenin sessizli#i benimken, her "ey kaskat kesilmi" uzanrken! "Duvardaki, dedemin bu resmini de asarz. Odanz, bu odann ayns olur. Ne olur bir cevap verin!" Vermedim! "Ah Allahm, biri sarho" ve uyu"uk teki komnist ve bu da bunad diye ben..."

Duymadm! "...btn mrm, bu ahmaklar hapishanesinde geiremem, hayr!" Korktum ve so#uk elini omuzumun zerinde hissettim! A#lamakl sesi yakla"m"t, alkoll solu#uyla yalvaryordu, ben hatrlyordum: Cennet yok, Cehennem yok, cesedin topra#n buz gibi karanl#nda kimsesiz kalacak. Daha yalvanyordu. Gzlerin toprakla dolacak, kurtlar barsaklarn kemirecek, etlerin zlecek. "Babaanne yalvaryorum!" Beyninin iinde karncalar ko"turacak, ci#erlerinde smklbcekler gezinecek, yre # inin topra#nda solucanlar kayna"acak. Sonra birden durdu. "Annem, babam niye ld de siz ya"yorsunuz?" dedi. "Do # ru mu bu?" D" ndm. Kandrm"lar. D " ndm: Cce a"a#da anlatyor! D " ndm, ama ba"ka bir "ey sylemedi. A # lyordu, bir an, eli bo#azma gidiyor sandm! Kendi mezarm d " ndm. Yata#ma uzanm", hl a#lyordu. Tiksindim. Yata#mdan kalkmak zor oldu, ama kalktm ve terliklerimi giydim ve bastonumu alp odadan ktm, merdiven ba"na gittim ve seslendim. "Recep, Recep, abuk gelin yukar!"

30
Nilgn'le a"a#da oturuyorduk. Bykhanm'n seslendi#ini i"itince hemen kalktm, merdivenleri ko"a ko"a ktm. Bykhanm odasnn kapsndayd. "Ko" Recep!" diye bagnyordu. "Neler oluyor bu evde? Syle bana hemen!" "Hi," dedim nefes nefese. "Himi " !" dedi. "Bu kudurdu. Bak!" Bastonunun ucuyla bir fare le"ini gsterir gibi tiksinerek odann iini gsterdi. ! eri girdim: Metin, Bykhanm'n yata#na yzkoyun yatm", ba" i"lemeli yast#a gmlm" titriyor. "Beni ldryordu!" dedi Bykhanm. "Ne oluyor diyorum Recep, bu evde benden saklamayn." "Hi," dedim. "Yak"r m Metin Bey, haydi kalkn." "Himi " . Kim kandrd bunu? Beni " imdi a"a# indireceksin." "Peki," dedim. "Metin Bey biraz imi" , Bykhanm! !"te o kadar. Gentir, ier, ama al"k de#ilmi", i"te grdnz. Babas da dedesi de byle de#il miydi?" "Tamam," dedi. "Sus sen! Bunu sormadm!" "Haydi, Metin Bey!" dedim. "Gelin de yata#nza yatraym sizi!" Sallanarak kalkt, odadan karken dedesinin duvardaki resmine bir tuhaf bakt. Sonra kendi odasna girince a#lar gibi, "Neden erken ld benim annemle babam?" dedi. "Sylesene Recep neden?"

zerindekileri karsn da yatsn diye yardm ederken, "Allah," diye ba"lam"tm, birden itti beni. "Allahm"! Aptal cce! Ben soyunurum merak etme." Ama soyunaca#na bavulundan bir "ey ald. Odadan karken durdu, bir tuhaf, "Helaya gidiyorum!" dedi, gitti. Bykhanm sesleniyordu, gittim. " ! ndir beni a"a# Recep. Kendim grece#im, ne yapyorlar a"a#da." "Hibir "ey yok Bykhanm," dedim. "Nilgn Hanm okuyor, Faruk Bey kt." "Bu saatte nereye gider? Ne anlattn onlara? Yalan syleme." "Sylemiyorum," dedim. "Gelin yatraym sizi." Odasna girdim. "Bu evde bir"eyler dnyor... Girme odama, kar " trma!" dedi, pe"imden o da odasna girdi. "Haydi Bykhanm, yatn yata#nza, sonra yoruluyorsunuz," diyordum ki, Metin'in seslendi#ini duydum, korktum. Hemen odadan ktm. Metin sallanarak yakla"t ve birden, sarho" gibi, "Bak," dedi. "Bak, ne oldu, Recep!" Bile#inden szan kana sevgiyle bakyordu. Kesilmi", ama derin de#il, neredeyse bir izik. Sonra, birden sanki korkuyu hatrlad, beni, sradan "eyleri, pi"manl # aklna getirdi. "Eczane bu saatte ak mdr?" dedi. "Aktr," dedim. "Ama nce pamuk vereyim size Metin Bey!" Hemen a"a# indim. Dolaptan pamuk karyordum. "Ne oluyor?" dedi Nilgn ba"n kitaptan kaldrmadan. "Hi!" dedi Metin. "Elimi kestim." Pamu#u verdim, bastnrken Nilgn geldi bakt. "Elin de#il, bile # inmi " ," dedi. "Ama bir "ey de # il. Nasl becerdin bunu?" "Bir "ey de#il mi?" dedi Metin. "Ne var Recep, bu dolapta?" dedi Nilgn.

"Bir "ey de # ilmi " !" dedi Metin. "Ama ben eczaneye gidiyorum." "Ivr zvr kkhanm," dedim. "Babamn, dedemin eskileri yok mu hi?" dedi Nilgn. "Ne yazyordu onlar?" Bir an d"ndm ve sonra birden: "Allah'n olmad # n" deyiverdim. Nilgn gld ve yz gzel oldu. "Nereden biliyorsun?" dedi. "Sana sylyorlar myd?" Bir "ey demedim. Dolab kapadm. Bykhanm'n seslendi#ini i"itince yukar ktm, onu yeniden yata#na yatrdm ve a"a#da hibir "ey olmad # n syledim. Srahideki suyu de#i"tirmemi istedi. Temiz suyu karp a"a# indi # im zaman Nilgn gene okuyordu. Sonra mutfakta tkrtlar duydum. Faruk Bey mutfak kapsnn d"ndayd, nedense aamyordu. Ben atm. "Kilitli de#il ki," dedim. "Btn " klar yakm"snz," dedi. Yzme yo#un bir rak buhar fledi. "Ne oldu?" "Sizi bekliyoruz Faruk Bey," dedim. "Benim yzmden!" dedi. "Ah, benim yzmden. Ke"ke taksiyle gitseydiniz. Ben ise gbek dans seyrediyordum." "Nilgn Hanm diyorsanz, bir "eyi yok onun," dedim. "Yok mu? Bilmiyorum," dedi, ama "a"rm" gibiydi. " ! yi, de#il mi?" " ! yi. ! eri girmeyecek misiniz?" Girdi. Sonra dnd, karanl#a bakt, bahe kapsnn tesindeki soluk lmbaya, orada bir yere, son defa gidip gelmek istiyormu" gibi. Sonra, buzdolabn at, "i"eyi ald. Birden, elindeki "i"enin a#rl#yla dengesini kaybetmi" gibi, geri geri iki adm att, sandalyeme y#larak kt. Tknefesler gibi nefes nefeseydi. "Yazk ediyorsunuz kendinize Faruk Bey," dedim. "Kimse bu kadar imez." ok sonra, "Biliyorum," dedi. Ba"ka bir "ey de sylemedi.

Sevgili bebe#ini kuca#nda tutan bir kk kz ocu#u gibi "i"esine sarlm" oturuyordu. "Size bir orba yapaym m?" dedim. "Et suyum var." "Yap," dedi, biraz daha oturdu, sonra sallanarak gitti. orbalarn gtrd#mde Metin de gelmi"ti. Bile#ine ince bir bant yap"trm"lar. "Eczac seni sordu abla!" dedi. "Hastaneye gitmedi # ini #renince "a"rd." "Evet," dedi Faruk. "Hl ge kalm" de#iliz. Yeti"iriz:" "Neler diyorsun," dedi Nilgn. "Bir "ey olaca# yok ki." "Ben gbek dans seyrettim,"dedi Faruk. "Ba"lan fesli ahmak turistlerle birlikte." "Nasld?" dedi Nilgn ne"eyle, "Defterim nerede acaba?" dedi sonra Faruk. "Hi olmazsa defterden, tarihten bir"eyler karabilirdim." "Uyu"uklar... Sizin yznzden," diyordu Metin. "!stanbul'a m dnmek istiyorsun sen Metin?" dedi Faruk. "!stanbul da ayn lem!" " ! kiniz de sarho"sunuz. Arabay kimse kullanamaz," dedi Nilgn. Metin ba#rd: "Ben kullanrm!" "Hayr, bu ak"am, burada, karde" karde" oturaca#z," dedi Nilgn. "Hepsi hikye!" dedi Faruk Bey. Biraz sustu, sonra ekledi: "Hibir nedeni olmayan hikyeler..." "Hayr! Her seferinde syleyece#im. Bir nedeni var bunlarn:" "A " kolsun! Gerekten de bkmadan sylyorsun." "Susun, yeter artk!" dedi Metin. "Bir Bat'l ailenin ocuklar olarak dogsaydk acaba nasl olurduk?" dedi Faruk. "Mesel bir Fransz ailesinin ocuklar olsaydk bizler! Metin sevinir miydi acaba?" "Hayr," dedi Nilgn. "O Amerika'y istiyor." "yle mi Metin?" "$"""t! Susun!" dedi Metin. "Uyuyaca#m."

"Metin Bey orada uyumayn," dedim ben. " " trsnz." "Sen kar"ma." "Size de orba getireyim mi?" "Aaah Recep!" dedi Faruk Bey. "Ah, Recep ah!" "Getir!" dedi Metin. Mutfa#a indim, ona da hazrladm. Yukar kard#m zaman Faruk Bey de teki divana uzanm"t. Tavan seyrederek Nilgn'le konu"uyor, gl"yorlard. Metin de elindeki pla#a bakyordu. "Ne gzel!" dedi Nilgn. "Yatakhane arkada"l# gibi." "Yukar kp yatmayacak msnz?" diyordum ki ben, Bykhanm'n seslendi#ini duydum. Yukar ktm. Bykhanm' yat " trp yata#na yatrmam ok srd. A"a# inmek istiyordu, "eftali verdim. Kapsn ekip a"a# indi#imde Faruk Bey szm " t; derinden gelen ve ok ekmi" ihtiyarlar hatrlatan tuhaf bir hrlt koyuveriyordu. "Saat ka?" diye fsldad Nilgn. " buuk oldu," dedim. "Siz de mi burada uyuyacaksnz?" "Evet." Yukar ktm. Odalarn teker teker dola"tm, yatak rtlerini alp a"a# indirdim. Nilgn te"ekkr etti, Faruk Beyi de rtm " tm. "Ben istemem," dedi Metin. Televizyon seyreder gibi dalgn dalgn elindeki pla#n kapa#na bakyordu. Yakla"nca grdm. Sabahki plakm". "I " klar sndr," dedi. Nilgn bir "ey sylemedi#i iin gittim tavandan sarkan plak ampul sndrdm, ama gene de grebiliyordum onlar. nk d"arda yanan lmbann i# "# pancurlarn arasndan ieri giriyordu ve sanki Faruk Bey'in her "eyden vazgemi" horultusunu gstermek ve bir k"eden, bir para da olsa "k szarken ve dnya zifiri karanlk de#ilken, insann korkmamas gerekti#ini bana hatrlatmak iin orada yatan

karde" gvdenin zerine vuruyordu. Sonra d"ardan de#il, yakndan bir yerden gelen bir a#ustosbce#inin kesik ve kararl crcrlarn duydum. Korkmak istiyordum da korkamyordum sanki, nk arada bir birinden birinin hafife kprdand # n gryordum ve ayn odada karde"in uykusu, karanl # n ve huzurlu, aresiz horultunun yorgan sizi rterken gzel olmal diye d " nyordum. Uykuda bile, nk, yalnz de#ilsin, so#uk k" gecesinde, byle uyursan bile, tek ba"na rpererek uyuyor olmazsn! Sanki yukarda odada, ya da biti " ik odada senin tkrtlarn dinleyen ve seni bekleyen bir anne veya baba veya ikisi de varm" da bunu d " nrken huzurlu uykunun ku"tynde kaybolmu"sun gibi. O zaman aklma geldi ve nedense "imdi rperdi#ine inand#m Hasan' d"ndm. Neden yaptn? Neden yaptn? D"ndm ve daha ok d"np hafif hafif kprdanan canl gvdelerini seyrederek hikyeleri, yeniden yeniden kendime anlatarak biraz orada oturaym diyordum, hayr biraz de#il, sabaha kadar oturaym, korkaym, korkunun scak yre#ine yataym, diyordum ki Nilgn'n sesi, "Recep, sen hl orada msn?" dedi. "Efendim, kkhanm." "Niye yatmadn?" "Yatyordum." "Hadi git yat Recep. Benim bir "eyim yok." Gittim, st iip biraz yo # urt yedikten sonra yattm, ama hemen uyuyamadm. Yata#mda dnerek, onlarn, orada, yukarda, karde", ayn odada, birlikte uyuduklarn d" ndm, sonra aklma lmek geldi, sonra lmeden nce Selhattin Bey. Ah, o # lum ne yazk ki senin ve ! smail'in e#itiminle ilgilenemedim, demi"ti. Kye gtrp baba diye sizlere gsterdikleri o aptal herif cannza okumu" sizin, tabii bu biraz da benim kabahatim, Fatma'nn sizi oraya yollamasna gz yumdum, demi " ti, zayf davrandm, ama Fatma'y gcendirmek istemedim, bilim iin gerekli masraflarm hl Fatma kar"lyor, sizin yedi#iniz ekmek de onundur, ekti#iniz

eziyet de, demi " ti, zld # m kydeki o aptallarn sizin aklnz korkularla kirelendirmi" olmalardr. Ama ne yazk ki, sizi artk e#itip, kendi kendine akl yrtp karar verecek birer zgr insan olarak yeti"tiremem, ok ge, yalnzca a#a ya" iken e#ildi#i iin de#il, benim bir aya#m ukurda oldu#u iin de ok ge; nk bir ki " iyi, iki ki " iyi aydnlatp kurtarmakla yetinemem artk, karanl#n mahzenlerinde yryen milyonlarca zavall Mslman var, benim kitabmn " # n bekleyen milyonlarca uyu"turulmu" zavall kle! Oysa vakit, ah, ne az! Allahasmarladk benim zavall, sessiz evldm, bari sana son bir nasihat edeyim, dinle beni Recep: Geni" ve zgr ol, kendine ve yalnzca kendi aklna inan anlyor musun? Ben susmu", ba"m sallam" d " nm " tm: Kelimeler! Kopar cennetin a#acndan bilginin elmasn Recep, korkma kopar, o zaman belki aclar iinde kvranacaksn, ama zgr olacaksn ve herkes zgr oldu # u zaman asl cenneti, gerek cenneti bu dnyada kuracaksn nk, o zaman hibir "eyden korkmayacaksn. Kelimeler, diye d"nyordum ben kelimeler, havaya yaylr yaylmaz yok olan birtakm sesler, kelimeler... Uyudum kelimeleri d"nerek. Gn do#duktan ok sonra, pencereme vurulunca uyandm. IsmaiPmi". Hemen kapy atm. Birbirimize sanki su ve korkuyla baktk. Sonra a#lamakl bir sesle: "Hasan hi buraya gelmedi de#il mi a#bi?" dedi. "Hayr," dedim. "Gir ieri ismail." Mutfa#a girdi, bir "ey krmaktan ekiniyormu" gib,i durdu. Biraz sustuk. Sonra da sanki bu sefer ekinmedi ve "Niye yapm" Recep, duydun mu?" dedi. Bir "ey demedim, ieri gittim, pijamam kardm, gmle#imi pantolonumu giyerken ierden sylediklerini i " ittim, "Her istedi#ini yaptm," diyordu, kendi kendine konu"ur gibi. "Berbere rak girmek istemiyordu. Peki, diyordum, oku. Ama okumuyordu da. Onlarla geziyormu", #rendim, grenler var, sylediler, taa Pendik'e gidiyormu ", esnaftan zorla para topluyorlarm " !" Sonra biraz sustu. A#layacak sandm, ama ben mutfa#a dnd#mde a#lamyordu. ekine ekine, "Ne diyorlar?"

dedi. "Yukardakiler. Kkhanm nasl?" "Dn ak"am, iyiyim diyordu, "imdi uyuyor," dedim. "Ama hastaneye gtrmediler. Hastaneye gtrmeleri gerekirdi." !smail sevinir gibi oldu. "Belki de hastaneye gidecek kadar bile de#ildir," dedi. "Belki de o kadar vurmam"tr." Ben, biraz sustum, sonra! "Ben grdm !smail," dedim. "Vururken grdm nasl vurdu # unu!" Sanki kendi yapm" gibi utand, kk sandalyeme kt a#layacak sandm, oturdu. Biraz sonra, yukardan gelen tkrty duyunca, ayn suyunu koydum ve Bykhanm'a ktm. "Gnaydn," dedim. "Kahvaltnz a"a#da m edeceksiniz, burada m?" Pancurunu atm. "Burada," dedi. "a#r onlar grece#im." "Hepsi uyuyor," dedim, ama a"a# inerken Nilgn'n uyanm" oldu # unu grdm. "Naslsn?" Krmzlar giymi". "ok iyiyim Recep," dedi. "Hibir "eyim yok." Ama yz yle demiyordu: "Tek gz btnyle kapanm", kabuk ba#layan yaralar da galiba daha "i"mi" ve morarm"t. "Do # ru hastaneye gideceksiniz!" dedim. "Agbim uyand m?" dedi. A"a# indim. !smail hl brakt # m gibi oturuyordu. Ben ay demledim. Biraz sonra, !smail: "Dn eve jandarma geldi," dedi. "Saklamayn dediler. Ben niye onu saklayaym, dedim, devletten nce cezasn ben verece#im," dedim. "Sustu, bir "ey sylemem iin bekledi, sylemeyince gene a#layacak gibi oldu, ama a#lamad. "Ne diyorlar?" dedi. Cevap alamaynca sigara yakt. "Nerede bulurum onu?" Ben, kzartmak iin ekmek kesiyordum. "Arkada"lar var, kahveye gidiyormu " ," dedi. "Onlara uydu#u iin byle yapm"tr. Hibir "ey bilmiyor k i ! " Bana bakt # n hissettim. Ekme # imi kesiyordum. Gene syledi, "Hibir "ey bilmiyor k i ! " Ekmeklerimi kestim. Yukar kt # mda Faruk Bey de uyanm"t. Nilgn ne"eyle dinliyordu.

"Bylece kendimi tarih mele#inin kollarnda buldum!" diyordu Faruk Bey "Beni ana bir teyze gibi sanp sarmalam"t, i"te, " imdi, sana, tarihin srrn verece#im, diyordu." Nilgn kkrdad, Faruk devam etti. "Ne rya ama! Korktum, uyandm, ama uyanmak de#ildi o. Uyanmak istiyorsun, ama uykunun uurumuna d"yorsun. Bak "u buru" buru" "ey, cebimden kt!" "Aaaa," dedi Nilgn. "Fes!" "Fes, ya! Dn gece gbek dans seyrederken turistler takyorlard. Bilmiyorum ben ne yapm"m. Demin cebimden kt. Cebime nasl s#m"?" "Kahvaltlarnz hemen vereyim mi?" dedim ben. "Evet Recep," dediler. nk tccar kalabal#na ve trafi#ine kalmadan !stanbul'a dnmek istiyorlarm" . Mutfa#a indim, ekmeklerj ate"e koydum, yumurta kaynattm, kahvaltlklar karyordum, ! smail, "Belki sen biliyorsundur," dedi. "Burada oturup duruyorsun, ama her "eyden daha ok haberin oluyor senin Recep!" Biraz d " ndm. "Senin kadar biliyorum, ! smail!" dedim. Sonra sigara ierken grd#m syledim. !smail kandrlm " gibi bakt, "a"kn. Sonra, umutla, "Nereye gidecek," dedi. "Bir yerden, bir gn kar gelir. Her gn neler oluyor, ka ki " i lyor, bunu unuturlar." Biraz sustu, sonra, "Unuturlar m a#bi?" dedi. ay doldurup nne koydum. "Sen unutur musun !smail?" dedim. Yukar ktm. "Uyandlar Bykhanm," dedim. "Sizi de a"a#da bekliyorlar. Haydi inin a"a#ya da, son bir kere birlikte kahvalt edin onlarla." "a#r onlar!" dedi. "Anlatacaklarm var. Senin yalanlanna kanmalarn istemiyorum." Bir "ey demeden a"a#ya indim. Sofray kuruyordum, Metin de uyanm". Faruk'la Nilgn gl"yorlar, Metin sessiz oturuyor. Mutfa#a inince ! smail, "Hasan iki gecedir eve u#ramyordu," dedi. "Bilmiyor muydun?" Dikkatle bakt bana.

"Bilmiyorum," dedim. "Ya#murlu gece de yok muydu?" "Yoktu," dedi. "Dam akyordu, etraf seller gtryordu. Btn gece oturduk, bekledik, gelmedi." "Ya#mur ba"laynca bir yere girmi" kalm"tr," dedim. Daha dikkatle bakt. "Buraya gelmedi mi?" dedi. "Hi gelmedi, ! smail!" dedim, ama sonra d " ndm, aklma ak kalan ocak geldi. ay, ekmekleri, yumurtalar yukar karttm. Aklma geldi. "St ister misiniz Nilgn Hanm?" "!stemem," dedi. Ke"ke, Nilgn'e sormadan st kaynatp gtrp nne koyaydm. Mutfa#a indim, "Haydi ! smail," dedim. "ayn isene." nne kahvaltlk koydum, ekmek kestim. "Sen syledin mi Recep?" dedi. Cevap bile vermedim, utand biraz, sanki zr dilemek iin sessizce yemeye ba"lad. Bykhanm'n tepsisini yukar karttm. "Niye gelmiyorlar yukar?" dedi Bykhanm. "Sylemedin mi onlar a#rd#m?" "Syledim Bykhanm... $imdi kahvaltlarn ediyorlar. Gitmeden nce, tabii ki, gelip elinizi pecekler:" Birden, kurnaz bir abuklukla ba"n yastktan kaldrd. "Ne anlattn sen onlara dn gece?" dedi. "Hemen syle, yalan istemem!" "Ne anlatmam istiyorsunuz, anlamyorum k i ! " Cevap vermedi. Tiksinmeye ba"lam"t. Tepsisini braktm, a"a# indim. "Bari defterimi bulabilseydim," dedi Faruk Bey. "En son nerede grm"tn?" "Arabada. Sonra Metin ald arabay, ama grmemi"." "Grmedin mi?" dedi Nilgn. Birlikte Metin'e baktlar, ama o cevap bile vermedi. Dayak yemi" bir ocuk gibi yenilgiyle oturuyordu: Dayak yemi", ama a#lamasna bile izin verilmemi" bir ocuk, elinde ekmek var, ama sanki onun ekmek oldu # unu bile bilmiyor da, uzun bir sre bo" bo" bakyor, sonra bunak bir ihtiyar gibi, kendini zorlaya zorlaya hatrlyor bunun zerine ya# ve reel srp

bir zamanlar yedi#i ekmek dilimiyle ayn "ey oldu # unu ve sanki o geip gitmi" olan, gzel zamanlar hatrlamak iin birden umutla ekme#i srd ve yeniden ba"lamak iin, bir an heyecanland sanki, ama sonra, zafer umudunu unuttu, a#zndaki lokmay da unuttu ve enelerinin arasnda bir aklta" tutar gibi, ylece kprdamadan durdu. Ben, bakyor d " nyordum. "Metin, sana sylyoruz!" diye ba#rd Nilgn. "Grmedim defterinizi!" A"a# indim, !smail bir sigara daha yakm". Brakt # ekmeklerle ben de kahvaltya oturdum. !smail'le bir "ey konu " muyorduk, ak kapdan d"ar, baheye serelerin gezindi # i topra#a bakyorduk. !eriye, aresiz ellerimize gne" vuruyordu. Sonra a#layaca#n sand#m iin, bir "ey diyeyim dedim. "Piyango ne zaman ekiliyor !smail?" "Dn ak"am ekildi!" Sonra bir uzun b # rt duyduk: Nevzat'n motosikleti geti, gitti. "Ben kalkaym artk," dedi ! smail. "Otur," dedim. "Nereye? Bunlar gidince konu " uruz." Oturdu. Ben yukar ktm. Faruk Bey, kahvaltsn bitirmi" sigara iiyordu. "Babaanneyi artk ho" grrsn Recep!" dedi. "Biz seni, arada bir ararz. Yaz sonuna kadar da, bir kere daha geliriz mutlaka." "Bekliyoruz." "Allah korusun, bir "ey olursa, hemen telefon edersin. Bir ihtiyacn olursa da... Ama, sen telefona al"amadn de#il mi?" "nce, hastaneye gidiyorsunuz de#il mi?" dedim. "Ama hemen kalkmayn. Size birer ay daha vereyim:" "Peki." A"a# indim. aylarn koyup gtrdm. Nilgn'le Faruk ba"lam"lard. "Sana, iskambil destesi kuramndan sz etmi" miydim?" diyordu Faruk. "Etmi " tin," dedi Nilgn. "Kafan bir cevize benzetti # ini, onu oradan koparp, krp iine bakacak olann tarihin

kurtlarn, kvrmlarn arasnda grece#ini de sylemi"tin. Ben de sana, hepsinin sama oldu # unu sylemi"tim. Ama, e#lenceli de buluyorum bu hikyelerini." "Do # ru. E#lenceli, sama hikyelerdir hepsi." "Yok, de # il," dedi Nilgn. "Bo"una gelmedi bunlar benim ba"ma." "Sava"lar, ya#malar, cinayetler, pa"alar, rza gemeler..." "Hibiri bo"una de#il." "Dolandrclar, veba salgnlar, tccarlar, kavgalar: Hayat..." "Hepsinin bir nedeni oldu # unu sen de biliyorsun." "Biliyor muyum?" dedi Faruk. Sustu sonra, i ekti. "E # lenceli, sama hikyeler, ah!" "Midem bulanyor," dedi Nilgn. "Gidelim artk," dedi Metin. "Niye kalmyorsun sen burada Metin?" dedi Faruk. "Denize girerdin. Ne yapacaksn !stanbul'da?" "Sizler uyu"uk oldu#unuz iin kazanamad#m paray kazanmam gerek!" dedi Metin. "Saati 250 liraya teyzemlerde, btn yaz ders verece#im. Oldu mu?" "Korktum ben senden!" dedi Faruk. Ben mutfa#a indim. Nilgn'n midesi iin ne iyi gelir diye d"nyordum. !smail birden aya#a kalkt. "Ben gidiyorum," dedi. "Hasan dner dola"r, sonunda eve gelir de#il mi Recep?" D " ndm. "Gelir!" dedim. "Nereye gidecek, gelir, ama otursana sen !smail!" Oturmad. "Ne diyorlar onlar yukarda?" dedi. "kp zr dileyim mi?" $a"rdm birden, d " ndm. "Otur ! smail, gitme," diyordum ki yukardan gelen o sesi duyduk. Tavana vuruyor, Bykhanm'n bastonu. Hatrladn m? Bir an durup ba"mz kaldrp baktk yukan. Sonra !smail oturdu. Baston birka kere vurdu, ! smail'in kafasna vurur gibi. Sonra o soluk, clz, ama hibir zaman bkmayan ihtiyar sesi duyduk. "Recep, Recep, ne oluyor a"a#da?" Yukar ktm.

"Bir "ey oldu#u yok Bykhanm," dedim, odasna girdim yatrdm. $imdi, yukar geleceklerini syledim. Bavullarn, a"a#ya, arabaya indireyim mi diye d"nyordum. Sonunda Nilgn'n bavulunu aldm, a#r a#r indirdim. ! ndirirken Nilgn'n, niye indirdin Recep, diyece#ini d " ndm, ama ierdeki divanda uzand # n grr grmez midesinin bulandgn unuttu # umu anladm. Unutmak hi istemeyip de unuttu # um bir "ey gibiydi: nk, ayn anda, kustu # unu grm"tm. Ben elimde bavul, durmu"tum ve Metin'le Faruk "a"kn "a"kn bakyorlard: Birden Nilgn, hi ses karmadan ba"n yana evirmi " ti: A#zndan kanlar grnce nedense aklma yumurtalar geldi. Nilgn kusarken, ben, midesine iyi gelecek "eyi aramak iin tel"la ko"a ko"a mutfa#a indim. Bu sabah st vermedi#im iin, diye d"nyordum, aptal gibi, benim yzmden. Ama st de almadm. Bir"eyler diyen !smail'e aptal aptal baktm. Sonra hatrlayarak ko"tum. Yeniden yukarya kt # mda Nilgn lm " t. Onlar sylememi"tiler ld # n, grnce anladm, ama kimseye de sylemedim lm szn. Ye"il yzne, karanlk, rahat a#zna, dinlenen bir gen kzn a#z ve yzym" ve onu yormakla d " ncesizlik etmi"iz gibi sulu sulu baktk. On dakika sonra, Metin'in arabayla getirdi# i Kemal Beyin eczac kars syledi lm szn. Beyin kanamasndanm". Gene de, belki kalkp yrr diye, uzun bir sre umutla baktk Nilgn'e.

31
Boya kutusunu zerinden kaldrp sessizce biraz bekledim ki, aptal kirpi, o kk ve sama burnunu dikenlerin iinden karsn da ben biraz e#leneyim. Ama karmad. Akl ba"na geliyor galiba. Biraz daha bekledikten sonra, skldm ve dikenlerinin birinden dikkatle tutup aptal kirpiyi havaya kaldrdm. Cann yanyor mu "imdi senin ha? Birden braknca, kt diye yere d"t, devrildi. Ne zavall "eymi" bu aptal kirpi, acdm sana, senden tiksindim, bktm. Saat yedibuuk olmu ", btn bir gndr burada saklanyorum; alt saattir geceyars buldu # um bu kirpiyle oyalanyorum. Eskiden ne oktu bu kirpiler, buralarda, a"a#da, bizim orada, geceleri baheye girerler, h " r h " r annemle seslerinden hemen anlardk, karanlkta gzne bir kibrit aknca "a"rr durur aptal! stne bir kova koyar, sabaha kadar esir edersin. Hepsi gitti onlarn, bir tek bu kald: En son "a"kn kirpi, bktm senden. Sigaram yakarken canm tutu"turmak istedi, yalnz kirpiyi de#il, btn buralar, kiraz bahelerini, son zeytin a#alarn hepsini. Hepinize iyi bir allahasmarladk olurdu, ama de#mez diye d " ndm. Aya#mla kirpiyi yzst evirdim, ne yaparsanz yapn artk. A#zmda, al # m unutturan sigara gidiyorum " imdi ben. $eylerimi toplayaym dedim, iinde yedi tane kalm" sigara paketim, iki tane tarak, kibrit, boya kutusunu braktm aptal kirpinin yanna ama, Faruk Beyin tarih defterini aldm bakalm, bir i"e yaramasa bile elinde defter olan birinden daha az ku"kulanacaklar iin; tabii nemseyip pe"ime d"m"lerse. Gitmeden nce, son bir defa bakaym dedim, buraya, bademle

incir a#alan arasndaki bu benim eski yerime, kkken de gelirdim, evden skld # m, hepsinden skld # m zamanlar. Son bir kere baktm ve gidiyorum. Kei yolunu getikten sonra, bu sefer de, uzaktan gzken bizim eve ve a"a# mahalleye de son bir kere bakaym dedim. Peki baba, allahasmarladk, o gn gelip ben zaferle buraya dnd # m zaman, zaten gazetelerde de, kimbilir, okumu " olursun, o zaman anlarsn bana ne kadar yanl" davrand#n; ben basit bir berber olacak biri de#ilim. Allahasmarladk anne, zaten belki nce seni o pinti piyangocudan kurtaraca#m. Sonra, o gnahkr evlerin zengin ve anlamsz duvarlarna, damlanna baktm; sizin ev buradan gzkmez Nilgn, polise oktan haber verdiniz de#il mi, " imdilik allahasmarladk. Mezarlkta durmadm, yalnz yolumu rastlantyla oradan geirdim ve geerken teki ta"lar okuyormu " um gibi dalgn dalgn okudum: Gl ve Do#an ve Selhattin Darvnoglu diye yazyordu, ruhlarna Fatiha. Okudum ve nedense kendimi ok yalnz, sulu ve aresiz hissedip a#lamaktan korkarak hzl hzl yrdm. Biri grr, tanr, ukalann tekidir, haberi falan vardr diye, pazartesi sabah birbirlerini kazklamak iin !stanbul'a yar"anlarn asfaltndan inmedim, bahelere ve tarlalara girdim. Kirazlara ve vi"nelere dadanan kargalar, ben yakla"tka, a#alarn iinden sulu sulu f " krp ka"yorlar. Atatrk'n bile bir zaman karde"iyle karga kovalad#n sen biliyor muydun baba? Dn geceyans, btn cesaretimi toplayp gidip bakm " tm bizim eve, pencereden ieri: Btn lmbalar yanyordu ve kimse, sndr gnah, demiyordu ve babam ba"n ellerinin arasna alm" artk a#lyor mu, syleniyor mu, uzaktan belli olmuyordu. O zaman, demek birileri ona haber vermi" diye d " nm " tm, belki de jandarma gelmi"tir. Babamn o hali gene gzmn nnde canlannca acdm ona, neredeyse sululuk bile duyaca#m. A"a# mahallenin orada, gelip geenlere bakan, kim ne yapyor ve kimdir merakl bir y # n i"siz gsz serseri

topland# iin ben oradan gemedim. Metin'in nceki gece arabasyla kald # yerden, asfalttan ayrldm, bahelerden do#ru a"a#ya indim. Tren yoluna inince, br istasyona do#ru Ziraat Okulu boyunca yrdm. Babama kalsayd ve giri" snavlarnda bize #retilmeyen "eyleri sormasalard, bu Ziraat Okulu bizim eve yakn diye beni buraya vereceklerdi ve ben gelecek yl diplomal bir bahvan kacaktm. Diplomas olunca, babam, bahvan de#il memurdur der, evet, memurdur nk kravat var, ama bana kalrsa, yalnzca kravat takan bir bahvan. Bunlar yazn da ders grr. Bakarsn birazdan zil alar, haydi hocann ete#i dibine ko" ki domatesin ekirde#i oldu # unu sana laboratuvarda gstersin. Sivilceli abazanlar, zavalllar! Zaten bunlan grdke, o kz kar"ma kt # iin, ben ok memnun oluyorum: E#er, btn bunlar ba"ma getirmeseydi o kz, belki de ben de, hayatta kravatl bir bahvan olmaya, ya da dkkn kendinin bir berber olmaya raz olurdum. Tabii berber rakl#ndan ustal#a geebilmek iin, on yl yalnzca babamn de#il, artk berberin de a#z kokusunu ekeceksin. Beklersiniz! Kablo fabrikasnn orada i"iler var, sanki tren geerken, araba gemesin diye yaplm" ve onun gibi krmz beyaza boyanm" iner kalkar kapnn nnde bekle"iyorlar, ama oradan de#il, ieriye yandaki kk kapdan uslu uslu giriyorlar ve beki kulbesinin orada ellerindeki kartlar bir yere sokup karrlarken, bekiler, i"ilere gardiyan gibi bakyor. Fabrikann da her taraf dikenli telle evrili. Evet, fabrika denilen yer, modern bir hapishanedir aslnda ve makinelerin keyfi olsun diye, sabah sekizden ak"am be"e kadar zavall kleler mr tketir. Babam, bana da bir torpil bulabilse, hemen artk okumayaca#ma karar verir, beni bu i"iler arasna katard ve btn mrm bu hapishanede makine ba"nda geirece#imi d"ndke, o # lumun hayat kurtuldu diye sevinirdi. Buras da, fabrika denilen hapishanenin deposu, bizimkiler bo" varillerin zerine komnistleri ne yapacaklann yazm"lar.

Sonra, fabrikann iskelesindeki bir gemiden vincin kaldrd# bir yk seyrettim. Ne kadar byk bir yk! Havada kprdan" ne tuhaf! $imdi bu gemi, ykn bo"alttktan sonra kimbilir nerelere gider! Durup biraz daha gemiyi seyrettim, ama sonra, kar"dan gelen i"ileri grnce beni i"siz gsz ve aylak sanmalarn istemedim. Bir torpil bulup i" sahibi oldular diye bunlar, " imdi kendilerini benden stn sanmasnlar. Yanlarndan geerken baktm: Pek bir farkmz da yok; benden biraz daha bykler ve elbiseleri temiz. Lastik ayakkablarmn amuru olmasa i"siz gsz oldu # um anla"lmaz bile. Buradaki bu e"meyi unutmu"um. nce gzelce bir su itim, a karnma kt geldi, ama gene iyi. Sonra ayaklarmn amurunu sildim. ksn lanet yerin bu kzl amuru ayaklarmdan, ksn gemi"in i#ren kiri derken ben, biri geldi. "Dur da bir su iivereyim hem " erim!" dedi. ekildim. !"i olmal. Bu scakta, zerinde ceketi var. kard, dikkatle katlad kenara koydu. Sonra, su iece#ine, smkrmeye ba"lad. Uyank olursan demek, hem bir i" bulursun, hem de ba"kasnn srasn kapabilmek iin, smkrmenin ad su imek olur. Bunun orta diplomas var mdr acaba? Ceketinin cebinde czdan var, gzkyor. Hl smkryordu, kzm " m, birden, ceketinin cebinden czdann aldm ve hemen arka cebime koydum bile. Bakmyordu, grmedi, nk hl smkryor. Biraz sonra, bana ayp olmasn diye, yalancktan su iiyordu ki, "Haydi, hem"erim, yeter," dedim. "Benim de i " im var." ekildi. Sonra, "Sagol!" dedi nefes nefese. Ceketini ald, giydi, farketmedi. Ben, sakin sakin lastik ayakkablarm ykarken fabrikaya do#ru gitti. Arkasndan bakmadm bile. Lastiklerimin amurunu iyice temizledi#im zaman gzden kaybolmu"tu. Ben de hzl hzl br yne yrdm, istasyona do # ru. Scaktan crcrlar ba"lad. Arkamdan bir tren geldi, iinde pazartesi sabah i"e yeti"enler, hepsi balk istifi dizilmi", bana bakarak geip gittiler. Bunu kardm, br treni bek-

leyece#im. !stasyonun betonuna ktm ve herkes gibi, bir i"i olan biri gibi, elimde defter, dalgn dalgn yrrken iki jandarmaya bakmadm bile. Do # ru oradaki bfeye gittim. " ka"arl tost!" dedim... Vitrine bir el uzand ve nce d"ar sarkan ka"arlar ekmeklerin iine soktu. Ka"arn d"ar ta"rp vitrine koyarlar ki, sen tostun ii de ka"ar dolu san! Hepiniz uyanksnz ve kendinizi benden daha uyank sand#nz iin adam olduk zannediyorsunuz. ! yi de, ya ben sizin sand#nz o enayi de#ilsem, ya ben sizden de uyanksam, ya da btn oyunlarnz bo"a karrsam. Aklma geldi. "Bir jiletle bir de uhu ver," dedim ve karp bfenin mermeri stne 100 lira braktm. Parann style birlikte bfecinin verdiklerini alp gittim. Jandarmalara gene bakmadm. Bu istasyonlarda helalar betonun ucundadr. !erisi le" gibi kokuyordu. Kapy ierden mandalladktan sonra, arka cebimden czdan kardm, baktm bizim uyank i " inin bir 1000 lira, iki tane 500'lk ve bozukluklarla birlikte iki bin yz yirmi be" liras varm". Czdann teki gznde de tahmin etti # im gibi bir kimlik buldum. Sosyal Sigortalar kartym". Ad !brahim, soyad $ener, baba ad Fevzi, ana ad Kamer, Trabzon, Srmene filan. Peki. Hepsini birka kere okudum ve ezberledim. Sonra cebimden #renci kartm kardm, duvara dayadm, kendi resmimi jiletle dikkatle kestim, kardm. Trna # mn kenaryla da resmimin arkasndaki kartonu syrdm. Sonra, ! brahim $ener'in resmini sigorta kartndan kardm, uhuyla, yerine kendi resmimi yap"trnca, ben " imdi ! brahim $ener oldum. Bu kadar kolaym". ! brahim $ener'in sigorta kartn czdanma koydum, czdanm da cebime. Sonra heladan ktm ve bfeye gittim. Tostlarm hazrm". Bir gndr mideme kirazla, ham bahe domatesinden ba"ka bir "ey girmedi#i iin keyifle yedim. Bir tane de ayran itim ve ba"ka ne yiyeyim diye baktm, cebimde

para ok. Biskviler var, ikolatalar var, ama bir "ey be#enmedim. Sonra, bir tost daha istedim, iyi pi"ir dedim, bfeci bir "ey demedi. Omuzum bfenin tezghna dayal, istasyona hafif yan dnm " m, ben ok rahatm, hibir "eyi dert etmiyorum. Yalnz bir ara dndm, e"me ynne do#ru baktm, demiryolundan gelen kimse var m diye, yoktu. Kendini akll sanyordu bizim uyank i"i, ama czdannn yrtld # nn hl farknda de#il. Belki de farketmi"tir de alann ben oldu # unu aklna getirmiyordur. Bfeci tostumu verince bir de gazete istedim. "Hrriyet." Aldm, gittim, oraya bir bank koymu"lar, kimseye aldrmadan oturdum, tostumu yiyor okuyorum. nce, dn ka ki"i ldrld#ne baktm. Kars'ta, !zmir'de, Antalya'da, Ankara Balgat'ta... !stanbul'u atlayp sona braktm. Bizden 12, onlardan 16 ki " i gitmi". Sonra Istanbul'dakilere baktm yok, ! zmit'in ad bile yok. Sonra, heyecanla, asl korktu # um yere baktm, hzl hzl okudum, ama yaralananlar arasnda da Nilgn Darvno#lu yoktu. Sonra hepsini bir daha okudum, yok, evet. Belki de bu gazetede yok diye d"ndm, aklma geldi, gittim bir Milliyet aldm. Onda da, yaralananlar arasnda yoktu. Zaten yaralananlarn adn yazyorlar ama, yaralayan kim yazmyorlar pek. nemli de#il, adm gazetelerde grmeye merakl olsaydm, ya orospu olurdum ben ya da futbolcu. Sonra gazeteleri dalgn dalgn katladm, ieri girdim, gi"eye yrdm, biliyorum hemen nereye gidece#imi. "Bir skdar," dedim. "skdar'a tren gitmez!" dedi ukala bileti. "Son durak Haydarpa"a." "Biliyoruz, biliyoruz!" dedim. "Haydarpa"a ver" Gene vermedi. Allah beln versin senin. Bu sefer de, "Tam m, #renci mi?" dedi. "#renci de # ilim artk!" dedim. "Benim adm ! brahim $ener."

"Bana ne senin adndan!" dedi, ama suratm grnce korktu galiba, sustu, bileti verdi. Kafam bozuldu. Kimseden korkmam ben. D"ar ktm, baktm demiryolunun ucundan ne gelen var ne giden. Demin oturdu # um banka ba"ka uyanklar oturmu"lar. Gidip kaldraym, burada demin ben oturuyordum diyeyim, diye d " ndm, ama " imdi de#mez, bakarsn, bir anda tren bekleyen btn kalabalk hep birlik olup, sana kar" kar. Oturulacak ba"ka bir yer var m diye aranrken birden ben ok korktum: Jandarmalar bana bakyor. "Hem"erim, saat var m?" dedi jandarmalardan biri. "Benim mi?" dedim. "Var benim saatim." "Ka?" "Saat mi? Sekizi be" geiyor," dedim. Bir "ey demediler, aralarnda konu"arak gittiler. Ben de yoluma devam ettim, ama nereye gidece#im? Neyse orada bo" bir bank varm", gittim oturdum. Sonra sabah i"lerine giden insanlarn yapt # gibi ben de sigaram yakp gazetemi atm ve dalgn dalgn okuyorum. Memleket haberlerini bitirdikten sonra, kars, ocuklar ve sorumluluklar olan nemli adamlarn dikkatiyle d" haberleri de okudum; Brejnev ve Carter Trkiye'yi bl"mek zere gizlice anla"m"larsa, her "eyi yapabilirler diye d " ndm. Sonra, Papa'y da Trkiye'ye onlar yollam" olabilir, diyordum ki, yanba"ma biri oturunca korktum ben. Gazetemi indirmeden yan gzle baktm ona. Kocaman, bumburu " uk elleri var, kaln parmaklar var, benimkinden eski pantolonunun zerinde yorgun duruyor. Suratna da baktm, anladm: al"maktan posas km " zavall, ihtiyar i"i. Acdm. Birka yl sonra lmezsen, emekli olursan o btn hayatn da bo" yere geip gitmi" olur, ama oral de#il o, hi "ikyeti gzkmyor, yolun br tarafnda bekleyenlere bo" bo" bakyor, neredeyse ne"eli. O zaman, acaba aklnda bir "ey mi var, diye d"ndm, belki de onlarla anla"m"tr, hepsi, istasyonda bekleyen herkes belki oyun ediyordur bana. r-

perdim. Ama, ihtiyar i"i birden yle bir esnedi ki, ahma#n teki oldu#unu anladm. Ne korkuyorum ben, onlar korksunlar benden. Aklma gelince rahatladm. O zaman, ona her "eyi anlatabilece#im geldi aklma, belki bir yerlerden babam bile tanyordur, ok gezer benim babam, evet, ben o topal piyangocunun o#luyum, "imdi artk !stanbul'a gidiyorum, skdar'a; Nilgn' ve bizim ocuklar ve beni ne sandklarn bile anlatabilirim, ama bak, elimdeki gazete " imdilik yazmyor, biliyor musun, bazan bana yle geliyor ki, btn bunlar, bizlere oyun etmek isteyen birileri yznden oluyor, ama yle bir "ey yapaca#m ki bir gn ben, o oyunu da bo"a karaca#m, evet, " imdi, o yapaca#m "eyin ne oldu # unu bilmiyorum, ama hepinizi ok "a"rtaca#m biliyorum, anlyor musun? Elimdeki bu gazete de yazacak o zaman, tren bekleyen ve her sabah gittikleri bir i"leri oldu#u iin mutluluk duyan, dnyadan habersiz bu aptallar da anlayacaklar o zaman, biraz "a"racaklar, hatta korkacaklar benden ve demek biz bilmiyormu " uz diye d"necekler, dernek bo"unaym" hepsi, farknda de#ilmi"iz demek. O gn gelince, yalnz gazeteler de#il televizyonlar da sz edecekler benden, anlayacaklar, anlayacaksnz hepiniz. Dalm"m. Tren geliyormu", acele etmeden elimdeki gazeteyi katladm, rahat rahat aya#a kalktm. Sonra Faruk'un elyazsyla dolu tarih defterine bir baktm, biraz okudum! Sama! Tarih kleler iindir, hikyeler uyu"uklar iin, masallar budala ocuklar iin, aptallar, zavalllar, korkaklar iin tarih! Defteri yrtmadm bile. Bankn yanndaki p tenekesinin dibine atverdim. Sonra yaptklar "eyleri, yaptklarn d"nmeyen insanlar gibi, herkes gibi, sigaram umursamadan yere attm, aya#mla izmariti de sizler gibi d"nmeden ezdim. Vagonlarn kaplar ald: Vagonun iinden bana bakan yzlerce kafa: Sabah i"e gidiyorlar, ak"am i"ten dnyorlar, sabah i"e gidiyorlar, ak"am i"ten dnyorlar, sabah i"e gidiyorlar, ak"am i"ten dnyorlar, zavalllar, bilmiyorlar, bilmiyorlar! #renecekler! #retece#im, ama " imdi de # il; " imdi, peki, ben de

bir i"leri olan ve sabah i"lerine giden sizler gibi, hepiniz gibi bakn, kalabalk trene biniyorum, aranza giriyorum. Vagonun ii kpr kpr insan scakl#yla nemli ve scack! Korkun benden, korkun artk!

32
Yata#ma yatm" bekliyordum. !stanbul'a dnmeden elimi pecekler diye, biraz sonra, elimi perken benimle konu"acaklar ve beni dinleyecekler diye ba"m yast#ma d"m" bekliyordum ki, ben birden "a"rdm: Alt kattan gelen btn grltler birden bak gibi kesildi! Odalardan odalara geen ayak seslerini duymuyorum, kaplar kapayp pencereleri aan tkrtlar duymuyorum, merdivenlerde, tavanlarda yanklanan konu"malar hi duymuyorum ve korkuyorum. Yataktan kalktm, bastonumu aldm ve birka kere yere vurdum, ama sinsi cce vurdumduymazdr. Birka kere daha bastonumu yere vurduktan sonra belki brlerinden utanr da duymazlktan gelemez diye odamdan a#r a#r ktm, merdivenin ba"nda durdum ve gene ba"ladm: "Recep, Recep, abuk yukar gel." A"a#da hi ses yok. "Recep, Recep, sana diyorum." Ne tuhaf ve korkutucu "eymi" "u sessizlik. abuk abuk odama dndm, bacaklarm " yordu, pencereye gittim, pancurlar ittim, a"a# baktm: Bahede biri tel"l tel"l arabaya ko"uyor, tandm, Metin'mi " , arabaya bindi ve beni, Allahm karmakar"k d"ncelerle brakt gitti. Pencereden a"a# bakarak kt d"ncelere dalm"m korkuyla, ama ok srmedi, nk az sonra Metin, gitti # i hzla geri geldi ve beni "a"rtt: Arabadan Metinle birlikte bir de kadn kt ve birlikte ieri girdiler: Elindeki antay ve uzun e"arbn grnce tandm o kadn ben: Eczac hanm, hasta oldu#umu syledikleri zamanlar, elinde daha ok bir erke#in eline yak"acak o koca

antasyla gelirdi ve kendini bana sevdirmek ve zehirli i#nesini gvdeme rahat rahat saplayabilmek iin glmseyerek dil dkerdi: Fatma Hanm, baknz ate"iniz var, yre # inizi bo" yere yoruyorsunuz, bir penisilin i#nesi yapaym size, rahat edeceksiniz, niye ekmiyorsunuz, siz bir doktor kar"snz, bakn burada herkes sizin iyili # inizi istiyor. En ok da bu szden "phelenirdim ve sonunda, ben biraz a#laynca beni kendi ate"imle rahat brakp defolup giderlerdi ve o zaman ben d " nrdm: D"ncelerini zehirleyemedikleri iin gvdeni zehirlemek istiyorlar Fatma, dikkat et. Dikkat ediyorum, korkuyla bekliyorum. Ama bir "ey olmad. Bekledi#im ayak sesleri merdivenleri kmyor, a"a#dan gelen sessizlik bozulmuyor. Biraz daha bekledikten sonra mutfak kapsnn nnde tkrtlar duydum ve gene pencereme ko " tum. Eczac kadn elinde anta, bu sefer tek ba"na dnyor: Gzel kadnn bahede tuhaf bir yry" var, gen ve canl; seyretmeye dalm"m ki, meraklandrd beni: Bahe kapsna birka adm kalm"ken birden durdu, elindeki antay yere brak ve iinden aceleyle bir "ey kard, byk bir mendil ve mendile burnunu silerek a#lamaya ba"lad. Birden acdm o gzel kadna, syle, ne yaptlar sana, anlat bana, ama birden toparland ve mendilini son defa gzlerine de#dirdikten sonra antasn gene eline ald ve gitti. Bahe kapsndan karken dnp bir an eve bakt, ama grmedi beni. Ben merakla penceremde durdum ve dikildim. Sonra meraka dayanamaz olunca fkelendim onlara, gidin artk, gidin, kn benim d"ncemden, yalnz brakn beni! Ama hl gelmiyorlar ve hl a"a#da t yok. Yata#ma yrdm. Merak etme Fatma, birazdan gene ba"larlar o irkin grltye, birazdan, arsz ne"e, tkrtlar ba"lar gene. Yata#ma girdim, d"ndm: Birazdan gelecekler, grltl grltl merdivenleri ktktan sonra, Faruk, Nilgn, Metin odama girecekler birazdan ve elime e#ilecekler ve o zaman ben, huzur, fke ve kskanlkla d"nece#im: Ne tuhafm" elime e#ilen kafann salar! Gidiyoruz biz Babaanne, gidiyoruz biz diyecekler o zaman,

ama yaknda gene gelece#iz. Babaanne, sizi iyi grdk, iyisiniz kendinize daha da dikkat edin, bizi merak etmeyin, gidiyoruz. Sonra bir sessizlik olacak ve bir an bana dikkatle baktklarn grece#im: Dikkatle, severek, acyarak ve tuhaf bir ne"eyle de. O zaman lmm d " ndklerini ve o d " ndkleri lm bana yak " trdklarn anlayaca#m ve kendimi onlara acndrmaktan korktu # um iin belki bir "aka bile yapmaya al"aca#m o zaman ben ve Recep'e anlay" gsterin Babaanne, deyip beni fkelendirmemi"lerse yapaca#m da belki o "akay: Bu bastonun tadn biliyor musunuz siz, diyece#im belki, ksa pantolonlarnz niye giymediniz, diyece#im belki ve kulaklarnzdan tutup " imdi duvara ivilerim sizi, diyece#im ve belki de, ama biliyorum, biraz olsun glmsetmeyecek bu szler onlar, yalnzca ezberledikleri ayn ruhsuz ve sama ayrl" szlerini hatrlamalarna yol aacak ve biraz sustuktan sonra soracaklar: "Biz gidiyoruz Babaanne, sizin iin !stanbul'a kime selm gtrelim istersiniz?" Diyecekler ve birden ben bu soruyu hi beklemiyormu"um gibi "a"rp heyecanlanaca#m. Sonra !stanbul'u d"nece#im, yetmi" yl nce !stanbul'da braktklarm, ama ah ne yazk, aldanmayaca#m, nk biliyorum: Selhattin'in ansiklopedisine yazd# ve istedi#i gibi orada gnaha grtla#nza kadar batp oturdu # unuzu biliyorum. Ama bazan meraklanrm. So#uk k" gecelerinde hatrladklarm ve ccenin iyi yakamad# soba iimi iyi stamam"sa, ben, bir an onlarn arasnda bile olmak isterim, iyi aydnlatlm" scak ve ne"eli bir odada olmak ister, hayale dalarm ama, hayr, istemiyorum ben gnah! O scak ve aydnlk odann ne"esini aklmdan bir trl karamazsam, sonunda, k" gecesinin ortasnda, yata#mdan kalkar, dolabm aar, bo" makaralarn altndan ve mcevher kutusunun yanndan ve diki " makinemin krk i#neleriyle elektrik faturalarnn durdu # u kutudan karr bakarm: Ah ne yazk, hepiniz ldnz, arkanzdan btn dnyaya duyurdular, ben de gazetelerden kesip sakladm,

bakn bakn lm ilnlarnza: Vefat: Semiha Esen, $eker Fabrikalar !daresi Umum Mdrlerinden merhum Halit Cemil Beyin kzlar, Vefat: !dare meclisi yemizmi", sevsinler, Mrvvet Hanmefendi, stelik en aptal da buydu; Vefat: eski zenginlerden merhum Adnan Beyin biricik kz Nihal abla, tabii hatrladm, bak bir ttn tccaryla evlenmi"sin, ocu#un, ma"allah onbir de torunun olmu", ama sen aslnda Behll' severdin, ama o da, ahlksz Bihter'i severdi, d"nme Fatma, bak bir tane daha ve bu en sonuncusu, on yl oluyor galiba, Vefat: Evkaf Nazr ve Paris sefiri merhum $kr Pa"a'nn kz ve merhume Trkn ile $kran'n kzkarde"leri, Nign I " k Hanmefendi, aah Nign abla, senin de hakkn rahmetine kavu"tu#unu okur, bylece elimde lm ilnlar so#uk odann ortasnda yle dururken ben !stanbul'da tandk kimsenin kalmad#n anlarm ve sonra d " nrm: Hepiniz Selhattin'in yeryzne insin diye yalvarp yakardg ve ansiklopedisine yazd# cehennemin iine girdiniz, hepiniz ! stanbul'un irkin gnahlarna battnz ve ldnz ve beton apartmanlar, fabrika bacalan, plastik kokulan ve l#m borulan arasna gmldnz, ne korkun! Bunu d"nnce tuhaf bir korkunun huzurunu duyanm ve so#uk k" gecesinde canm yorganmn scakl # n istedi#i iin yata#ma dnerim ve d"ncelerim beni yordu # u iin uyumak, unutmak isterim: !stanbul'da selm syleyece#im kimse yokmu " , evet. Gelsinler de, sorsunlar da, bu sefer "a"np heyecanlanmadan bu cevab hemen yap"trvereyim diye bekliyorum, ama hl a"a#da t yok. Yata#mdan kalktm, masann zerindeki saate baktm, sabahn onu olmu " ! Nerede kaldlar? Gittim pencereden ba"m uzattm: Metin'in hemen oraya brakt # araba oldu # u yerde duruyor, sonra aklma geldi: Mutfak kapsnn orada haftalardr kprdamadan duran a#ustosbceginin crcrlarn da duymuyorum artk: Sessizlikten korkuyorum! Sonra, az nce gelen eczac kadn biraz d " ndm, ama onu hibir "eye ba#layamadm ve aklma gene ccenin anlatt # geldi, onlan ba"na toplam"tr ve fsldayarak suu ve gnah

anlatyordun Hemen odamdan ktm, merdivenlerin ba"na gittim ve bastonumu yere vurarak seslendim. "Recep, Recep, hemen yukar gel." Ama nedense bu sefer biliyordum gelmeyece#ini, bastonumu bo"ubo"una yere vurdu # umu ve ihtiyar sesimi bo"ubo"una zorlad#m biliyordum, ama bir daha seslendim ve seslenirken tuhaf bir duyguya kapldm, rperdim: Sanki bana haber vermeden ve bir daha geri dnmemecesine hepsi kp gitmi"ler de ben de evde yapayalnz kalm " m! Biraz korktum ve unutmak iin yeniden a"a# seslendim, ama bu sefer o tuhaf duyguya daha da ok kapldm. Sanki dnyada hi kimse kalmam", ne bir insan, ne bir ku " , ne de arsz bir kpek, crcrlaryla bana sca# ve zaman hatrlatacak bir bcek bile yok sanki: Zaman durmu " ve bir tek ben kalm " m ve i"te deh"ete kaplan umutsuz sesim bir daha bo" yere, bo" yere a"a#ya sesleniyor ve bastonum aresizlikle yere, yere vuruyor ve kimse sanki duymuyor beni: Yalnzca terkedilmi" koltuklar, sandalyeler, stleri a#r a#r toz tutan masalar, kapal kaplar, kendi kendilerine trdayan, umutsuz e"yalar; lmn senin Selhattin! Allahm, korktum ve d"ncemin de e"yalar gibi kaskat kesilip, bir buz paras gibi renksiz kokusuz kalaca#n ve sonsuza kadar burada hibir "ey duymadan dikilece # imi sandm. Sonra birden aklma geldi, a"a# inip zaman ve hareketi bulmak istedim ve kendimi zorlayarak merdivenden drt basamak a"a# indim, ama ba"m dnnce gzm korktu: Daha onbe" basamak var, inemezsin Fatma, d"ersin! Basama#n zerinde tel"la, ama a#r a#r geri dndm ve yukar karken, srtm rpertici sessizli#e dnm " ken, ne"elenmek ve unutmak istedim: $imdi gelir elini perler Fatma, korkma. Odamn kapsna vard#mda korkmuyordum, ama ne"eyi de bulamyordum: Selhattin duvardaki resminden bana beni korkutmak iin bakyordu, ama hibir "ey duymuyordum, sanki kokuyu da, sy da, tad da, dokunu"u da kaybetmi"tim artk. Sonra yedi kk adm daha attm, yata#ma vardm,

kenarna oturdum ve daha sonra kendimi braknca gvdem somyann arkal#na yasland ve yerdeki halya bakarak d"ncemin bo"lu#unu ve tekrarn grdm ve skldm: Ben ve bo" d"nce hl bo"lu#un iinde ylece duruyorum. Sonra yata#a iyice uzandm ve ba"m yast#a d"erken vakit tamam m diye d " ndm, geliyorlar m, elimi pmek iin kapdan giriyorlar m; allahasmarladk Babaanne, allahasmarladk Babaanne, hazr msn? Merdivenlerde bir ses ve a"a#da hl tkrt yoktu ve meraklanmaktan korktu # um iin hazr olmad # m d " ndm, beklemem gerekti # ini, tpk sessiz kimsesiz k" gecelerinde yapt # m gibi zaman dilim dilim bir portakal gibi blmem gerekti#ini d"ndm ve yorganm stme ekip bekledim. Byle beklerken bir d"ncenin gelip taklaca#n biliyorum. Hangisi? ! i d"na karlm " bir eldiven gibi bilincim kendi iini bana gstersin istiyorum: Demek sen buymu"sun Fatma, diyeyim sonunda, d " nn biimi aynaya vurmu" da tersyz olmu" gibiymi" iim! $a"raym, unutaym, meraklanaym: Gelip gelip seyrettikleri, ak"am yeme#i iin merdivenden a"a# indirdikleri ve biraz sonra elini pecekleri "eyse benim d " m, iim hangisi diye bazan ben meraklanrm. Tp tp atan yre#im ve akarsu zerinde k#ttan kayk gibi d"ncelerim ve ba"ka nedir? Tuhaf "ey! Bazan uykuyla uyanklk arasnda, karanlkta kar " trr ve tatl bir tel"la meraklanrm: Sanki iim. d"m olmu", d " m da iim ve ben hangisiyim sessiz karanlkta bulamyorum. Elimi kedi gibi sessizce uzatr "# yakanm, yata#n so#uk demirine dokunur bulmaya al"rm, ama so#uk demir beni alr so#uk bir k" gecesine brakr: Ben neredeyim? !nsan bazan bunu bile bilemez diye d " nrm. Yetmi" yl ayn evde oturan bir insan bunu da kar"tryorsa, evet, ben gene d"nyor ve karar veriyorum ki, bizim tketti # imizi sand#mz hayat denilen "ey, tuhaf ve anla"lmaz bir "ey ve kimse kendi hayatnn bile neden yle oldu # unu bilemiyor. Durup durup bekliyorsun ve o, bir yerden bir yere, neden kimse bilmeden, yle giderken, sen kendi hayatn

iinde, nereden nereye gitti#ine ili " kin birok d"nce d"nyorsun; yanl " , do#rusu olmayan ve bir sonucu bile olmayan, tuhaf d"nceler derken bir bakyorsun, yolculuk burada bitti Fatma, haydi in bakalm! nce o aya#m, sonra bu aya#m atar, ben faytondan inerim. ! ki adm atar, sonra dner faytona bakarm. Bu muydu iinde sallaya sallaya bizi gezdiren "ey? Buymu". Sonu geldi#inde demek ben yle d"nece#im: Buymu", ben bir "ey anlamadm, ama yeniden ba"lamak isterim. Ama izin yoktur ki! Haydi bakalm, derler, " imdi artk buradayz, te taraftayz, " imdi artk ona yeniden binemezsin, ona yeniden ba"layamazsn " imdi. Ve arabac kamsn "aklatp atlaryla uzakla"rken arabann arkasndan bakan ben a#lamak isterim: Demek bir daha ba"layamyorum anne demek bir daha yok! Ama sonra insan yeniden ba"layabilmeli diye isyanla d " nrm, tpk bir kk kz btn mr boyunca istiyorsa bir kk gnahsz kz olarak kalabilmeli diye d"nd#m gibi, insan yeniden ba"layabilmeli diye sylenirim ve o zaman aklma Nign, Trkn ve $kran'n bana okuduklar o kitaplar ve annemle arabayla yapt#mz o dn" yolculu # u gelir ve tuhaf bir kederle ne"elenirim. O sabah annem beni $kr Pa"alara gtrm " t ve beni onlara teslim etmeden nce, arabada her seferinde dedi#i gibi, bak Fatma, demi"ti, ak"amst seni almaya geldi#im zaman sakn gene a#lamaya ba"lama olur mu, yoksa bu son geli"imiz olur demi " ti, ama ben annemin bana yle dedi # ini abuk unutmu " um, btn gn boyunca Nign, Trkn ve $kran'la oynarken ve benden ne kadar akll ve gzel onlara hayran hayran bakarken ben annemin bana yle dedi # ini unutmu " tum, nk piyanoyu ne gzel alyorlard ve topal arabacy ve Ayvaz' ne gzel taklit ediyorlard ve sonra babalarn bile taklit ettiler de ben ok "a"rdm ve onlar gibi glmeye ancak sonra cesaret edebildim, #leden sonra da "iirler sylemi"lerdi, Fransa'ya gitmi"ler, franszca biliyorlar, ama sonra, her seferinde yaptklar gibi bir de trke kitap karm"lard ve eviri kitab elden ele dola"trarak oku-

mu"lard ve dinlemek yle gzeldi ki o kitab ben annemin bana yle dedi # ini unutmu " tum ve sonra birden annemi kar"mda grnce eve dn" vaktinin geldi # ini anlayarak a#lamaya ba"lam"tm ve o zaman annem bana ok sert bakm"t, ama ben annemin sabah arabada bana syledi#i "eyi hl hatrlayamyordum, stelik yalnz eve dnme vakti geldi diye de#il, annem bana sert bakyor diye a # lyordum ki, $kran, Nign ve Trkn'n annesi bana acm " t ve demi"ti ki, haydi kzlar ona "eker getirin demi"ti ve annem ok mahcubum efendim derken, onlarn anneleri, ne olacak diyordu ki, Nign gm" ksede "eker getirdi ve susaym artk diye herkes bana bakarken uzanp almadm ve hayr, dedim bunu de#il onu istiyorum, dedim, o zaman, nedir senin istedi # in, dediler ve annem de, yeter artk Fatma, derken ben birden btn cesaretimi toplayp, o kitab, dedim, ama a#lamaktan hangisi oldu # unu syleyemedi#im iin $kran annesinden izin alp kitaplar getirdi ve o zaman annem, efendim bu kitaplar bu kza gre olmasa gerek, dedi, stelik o okumay da sevmez, derken o, ben kitaplarn kapa#na gz ucuyla baktm, Monte Cristo, Xavier de Montepin ve Paul de Kock vard, ama benim istedi#im #leden sonra bana okuduklar Hikye-i Robenson'du ve alabilir miyim, dedim ve annem gene de ok mahcup olurken onlarn annesi peki kzm, dedi, sende kalabilir, ama kaybetme, $kr Pa"a'nndr ve o zaman ben sustum ve elimde kitap uslu uslu gidip arabaya oturdum. Eve dn" yolunda kar"snda otururken annemin yzne bakmaktan korkuyordum: A#lamaktan kzarm" gzlerim arabann arkasnda brakt # yolda ve $kr Pa"a'larn hl gzken kona#nn pencerelerindeydi ki, annem birden bana ba#rarak, "mark bir kz oldu # umu syledi. fkesini alamam" olacak ki, bir sre daha sylendikten sonra ekledi: Gelecek hafta $kr Pa"alar'n kona#na gidemeyecektim. O zaman annemin yzne baknca bunu beni a#latmak iin syledi#ini d"ndm, nk ba"ka zamanlarda byle szler

beni aglatrd, ama a#lamadm. Tuhaf bir sevin ve huzur duyuyordum nk, nedenini, ok sonralar burada yata#mda yatarken d"ne d"ne buldu#um bir rahatlk sarm"t iimi: ok sonralar, elimdeki o kitap yzndendi diye d " nm " tm, o kitabn kapa#na bakyor, d " nyordum: ! indekilerin bir ksmn srayla Nign, Trkn, $kran, o gn bana okumu"lard; hepsini anlayamam"tm, bana kar"k bir kitap gibi gelmi"ti, ama gene de baz olaylar karabilmi"tim: Bir !ngiliz, gemisi batt# iin yllarca bir ssz adada yapayalnz ya"am"t, hayr, yapayalnz de#il, nk yllar sonra buldu#u bir u"a# vard, ama gene de ok tuhaft. Yllarca ba"ka kimseyi grmeden yapayalnz ya"ayan o insanla u"a#n d"nmek ok tuhaft, ama araba bir o yana bir bu yana sallanrken, bana gittike daha ok huzur veren "ey bu de#ildi, biliyorum, ba"ka bir "ey vard. Evet, annem bana ka"larn atmyordu, dahas, pencereden ileriye de#il, hep ho"land#m gibi geriye bakyordum, artk gzkmeyen $kr Pa"alar'n kona#na de#il, ama arkada brakt # mz yola, d"nmesi ok gzel olan gemi"e bakyordum, ama asl gzel olan "ey, elimde tuttu#um o kitap yznden o karmakar"k gemi"i belki evde yeniden ya"ayabilece#imi hissetmemdi. Sabrsz ve dirensiz bak"m evde kitabn anla"lmaz sayfalar arasnda belki bo"ubo"una gezinecekti, ama gezinirken gezinirken gelecek hafta gidemeyece#im $kr Pa"alar'n evini, orada yaptklarmz "urasndan, burasndan hatrlayacaktm. nk ok sonralar, burada yata#mda yatarken d"nd#m gibi: Hayata, o bir seferlik araba yolculu#una bitince yeniden ba"layamazsn, ama elinde bir kitap varsa, ne kadar kar"k ve anla"lmaz olursa olsun, o kitap, bitti # i zaman, anla"lmaz olan "eyi ve hayat yeniden anlayabilmek iin istersen ba"a dnp biten kitab yeniden okuyabilirsin, de#il mi Fatma?
1 9 8 0 - 1983

SON

" B u g z e l v e h z n l k i t a p , mu t su z k a r d e i n , s t a n b u l y a k n l a r nd a k i k k b i r k e n t t e , do k s a n y a nd a k i b a b a a nn e l e r i n i n e v i nd e g e i r d i i b i r h a f t a y a n l a t y o r . . . a r t c b ir b a a r . . . "
THE T I M E S L I T E R R R Y , SUPP L E M ENT , N G LT E R E

B i r i t a r i h i , b i r i d e v r i m c i , b i r i d e z e ng i n o l m a y a k l n a k oymu t o r u n i s t a n b u l y a k n l a r n d a k i C e nn e t h i s a r k a s a b a s n d a k i b a b a a n n e l e r i n i z i y a r e t e d e r , d e d e l e r i n i n y e t m i y l n c e s i y a s e t y z nd e n s r gn e d il d i i nd e y a p t r d e vd e b i r h a f t a k a l r l a r . B u s r e d e , b a b a a n n e l e r i n i n do k s a n y ll k a n l a r l a y k l g e m i i a r a r a r a l a n r k e n , d e d e n i n D o u il e B a t a r a s nd a k i u u r umu b i r r p d a k a p a t a c a n s a nd by k b i r a ns i k l op e d i y i y a z h a t r l a n r . Evde s e ss i z g z l e m l e r i y l e k u a k l a r a r a s nd a k p r k u r a n t a n k l a r , b a h e duv a r l a r n n t e s i n d e i s e a il e il e il g il e n e n t u t k u l u g e n l e r i n h a r e k e t l e r i v a r d r . Sessiz Ev, O r h a n P a mu k ' un i k i n c i r om a n . Y a y m l a nd nd a h e y e c a n l a k a r l a nm , p e k o k y a b a n c d il e e v r il m i , yu r t d nd a d ll e r a l m t .


" n e m li so r u l a r so r a n d e i i k b i r k i t a p - hem k l a s i k , hem mod e r n . B a n a e hov ' un Vi ne Bahesi'n \ h a t r l a t y o r . "
N I C O L E ZRND , L E M OND E , FRRNS f l

" O r h a n P a mu k , g e r e k b ir r om a n n b e li r ti s i o l a n d il s e l b i r yo un l u k l a d e i i k a l a r v e p e r s p e k ti f l e r d e n b ir o l a y l a r d i z i s i k u r uyo r : R e n k l e r , t o p o g r a f y a , i mg e l e r , z e ng i n a y r n t l a r . . . "


R B D N D N O , L E M ONDE D I P L O M R T I Q U E , F RRNS f l

You might also like