You are on page 1of 51

Friedrich Nietzsche

! # # $ % $ & $
'()( *+,-. '/01(,( $.23
eviren: Can Alkor
IINDEKILER
nsz
Neden Byle Bilgeyim
Neden Byle Akilliyim
Neden Byle Iyi Kitaplar Yaziyorum
Tragedvanin Doguu
agdii Ya:ilar
Insanca, Pek Insanca
Tan Ki:illigi
Sen Bilim
Zerdt Bvle Dedi
Ivi ve Ktnn Otesinde
Trenin Sovktg
Putlarin Batii
Wagner Olavi
Neden Bir Yazgiyim Ben
45'54
NSZ
!
Bu yakinda insanligin karsisina, simdiye dek ona yneltilmis en etin istekle
ikacagimi gz nne alarak, nce kim oldugumu sylemeyi gerekli buluyorum. Aslinda
bilinmeliydi bu: 'Kimligimi saklamis degilim nk. Ama devimin byklg ile
agdaslarimin kklg arasindaki oransizlik suradan belli ki, beni isitmediler, grmediler
bile. Ben kendime atigim krediyle yasiyorum; belki yasadigim da bir nyargi yalnizca?...
Yasamadigima kendimi inandirmam iin, yazlari Ober-Engadin`e gelen 'aydinlardan bir
tekiyle konusmam yeter. Bu kosullar altinda, aliskanliklarimi, igdlerimin gururunu aslinda
ayaklandiran bir dev dsyor bana, sunu sylemek dsyor: Dinlevin' Ben falancavim.
Bakasivla karitirmavin beni herevden nce'
!!
rnegin, hi de umaci degilim ben, bir tre canavari degilim. stelik simdiye dek
erdemli diye saygi gren insan trne tam karsit bir yaradilistayim. Sz aramizda, bana yle
geliyor ki, gururumu asil oksayan da bu. FeylosoI Dionysos`un meziyim ben; ermis
olmaktansa, satir olmayi yeg tutarim. Neyse, bu yaziyi okuyun yeter. Belki de o karsitligi
gle, insancil bir biim de ortaya koymaktan baska amaci yoktur bu yazinin, belki bunu dile
getirebilmisimdir. Insanligi 'dzeltmek, herhalde benim vadedecegim en sonuncu is olurdu.
Yeni putlar dikmiyorum ben; nce eskiler grensin, baliktan ayaklari olmak ne demekmis.
Utlari (ki benim iin 'lkler demektir.) devirmek zanaatim asil bu benim. Insanlar lksel
bir dnya uvdurduklari lde geregin degerini, anlamini, dogrulugunu harcadilar. 'Gerek
dnya ile 'grnste dnya, aikasi: Uvdurma dnya ile gerek...lk denen valan
simdiye dek gerege bir ilenmeydi; bu yolla insanlik en derin igdlerine dek aldatildi,
yalana boguldu; ykselisinin, geleceginin, gelecek stne yce hakkinin gvenceleri saydigi
ters degerlere tapti giderek.
!!!
Yazilarimin havasini soluyabilen, bunun bir yksek yer havasi, sert bir hava oldugunu
bilir. O hava iin yaratilmis olmali insan, yoksa olduka byktr stme tehlikesi. Bu
yakindir, yalnizlik yaman, ama hersey nasil durgun, isik iinde! Nasil zgr solur insan! Ne
ok seyi aagilarda birakmistir! FelseIe, bugne dek anladigim, yasadigim gibisi, yksek
dagda, buz iinde gnll yasamaktir, varlikta yabanci, sorunsal olani, simdiye dek tre`nin
yargiladigi herseyi arayistir. Yasaklar iinde bylesine uzun bir gezginlikten edindigim
grgmle, bugne dek yapilan trelestirmenin, lklestirmenin nedenlerini, istediginden
baska trl grmeyi grendim. FeylosoIlarin gi:li vks, taktiklari byk adlarin psikolojisi
aydinliga ikti benim iin. Bir kaIa ne denli dogruya davanabilir, ne denli dogruyu g:e
alabilir? Benim iin gitgide asil deger ls bu oldu. Yanilgi (lkye inan) krlk degildir,
yanilgi korkakliktir... Bilgide her kazan, ileriye atilan her adim yreklilikten gelir, kendi
kendine karsi sertlikten, drstlkten gelir... lkleri rtmyorum ben, onlarin nnde
eldiven giyiyorum yalniz... Nitimur in vetitum. FelseIem bu parolayla stn gelecek birgn;
nk simdiye dek, kural olarak, yalniz dogrulari yasakladilar.
!"
Yazilarim iinde Zerdt`n ayri bir yeri vardir. Onunla, insanliga simdiye dek verilen
en byk armagani sundum. Bin yillari asan sesiyle Zerdst yazilmis en yce kitap, gerekten
yksekler kitabi oldugu gibi insan denen olguyu uurumlar boyu aagisinda birakmistir
hem de kitaplarin en derini, dogrunun en derin hazinesinden dogmus olanidir; bir tkenmez
kuyudur, iine daldirilan kova ancak altin dolu, iyilik dolu olarak ikar. Burada konusan ne
bir yalvatir, ne de din kurucusu denen o g istemi ve hastalik kirmasidir. Onun bilgeligini
anlarken acinacak bir yanilmaya dsmemek iin, herseyden nce bu sesi, agzindan ikan bu
durgun, mutlu sesi duvmak gerekir! 'Fisildanan szlerdir Iirtinayi getiren; gvercin
ayaklariyla gelen dsnceler ynetir dnyayi
Incirler dklyor agalarindan, olgun, tatli incirler... Dserken soyuluyor kizil
kabuklari. Olgun inciler iin bir kuzey yeliyim ben.
Bu gretiler de incirler rnegi dsyor nnze, dostlarim: Haydi ballarini emin, yiyin
tatli etlerini! Iste gz evremizde, duru gk ve gle sonu
Bagnaz biri degil burada konusan; vaaz verilmiyor, inan istenmiyor burada. Sonsuz
bir isik bollugundan, mutluluk derinliginden dsyor szckler damla damla, bir nazli
yavasliktir bu konusmalarin tempo`su. Bu gibi seyler ancak en sekinlerin kulagina ulasir;
burada dinleyici olabilmek essiz bir ayricaliktir; her babayigidin harci degildir Zerdst`
duyabilmek... Zerdst bu ynleriyle bir batan ikarici olmuyor mu? yleyse dinleyin,
kendisi ilk kez yalnizligina geri dnerken ne diyor... Onun yerinde baska bir 'bilgenin, bir
'ermisin, bir 'mesihin, baska bir decadent`in syleyeceklerine hi benzemeyen szler...
Yalniz konusmasi degil baska trl olan, kendisi de baska trl...
Tek basima gidiyorum simdi, ey mezlerim! Sizler de gidin artik, tek basiniza gidin!
Byle istiyorum.
Benden uzaklasin, Zerdst`ten koruyun kendinizi! Daha da iyisi: Utanin ondan! Belki
sizi aldatmistir.
Kendini bilgiye adayan iin yalnizca dsmanini sevmek yetmez; dostuna da kin
duyabilmelidir.
Hep grenci kalan insan, gretmenine borcunu kt dyor demektir. Neden benim
elengimi yolmak istemiyorsunuz?
Sayiyorsunuz beni: Ama sayginiz devriliverirse gnn birinde? Bir yontunun altinda
kalmaktan sakinin!
Zerdst`e inandiginizi mi sylyorsunuz? Ama ne nemi var Zerdst`n! Bana
inananlarsiniz, ne nemi var ama tm inananlarin!
Daha kendi kendinizi aramamisken beni buldunuz. Byledir tm inananlar; inancin
degeri azdir bu yzden.
Simdi size beni yitirmenizi, kendinizi bulmanizi buyuruyorum; hepini: beni
vadsidigini: gn, ancak o gn geri dnecegim sizlere...
Friedrich Niet:sche
Bu kusursu: gn herev olgunlamakta, valni: :m degil altin rengini alan, bir
gne iini vurdu vaamimin stne. Gerive baktim, ilerive baktim, hi bu
denli ok, bu denli ivi evler grmemitim bir seferde. Bouna gmmemiim
bugn kirk drdnc vaimi, gmemildim, nk onun iinde vaavan ev
kurtuldu, lms: oldu. 'Tm degerleri yenileyisin ilk kitabi, Zerdst`n
Trkleri; Putlarin Batii, ekile felsefe vapma denemem, hepsi de bu vilin,
hem de son evreginin armaganlari' Nasil minnet duymazdim yasamimin
btnne? Ite bvle kendime vaamimi anlativorum.
NEDEN BYLE BILGEYIM
!
Yasamimin talihi, belki de benzersizligi, alinyazisindan gelir: Bilmece biimi
sylersek, ben babamla birlikte oktan lmsm, ama anamla birlikte yasiyorum,
yaslaniyorum. Bu iIte kken, yasam merdiveninin bu en st ve en alt basamaklarindan gelis,
hem decadent, hem de baslangi olus, beni belki herkesten ayiran ekimserligimi, yasam
sorununun btn nnde yan tutmazligimi aiklarsa bunlar aiklar iste. Dogus ve ks
belirtilerinin kokusunu benden iyi alan ikmamistir, bu konuda en essiz gretmen benim,
ikisini de bilirim, her ikisiyim ben. Babam otuz alti yasinda lnce: Ince, sevimli ve sayrildi;
geip gitmek iin dogmus bir yaratik gibiydi, yasamin kendinden ok, bir hos anisiydi sanki.
Onun yasaminin bittigi yasta benimki de bitmeye yz tuttu. Otuz alti yasimda dirim gcmn
en alt noktasina vardim, yasamasina yasiyordum, ama adim nm grmeksizin. O
zaman (1879) Basel`deki gretim grevimden ayrildim; o yazi St. Moritz`de, kisi da
yasamimin en gnessiz kisini Naumburg`da bir glge gibi geirdim. En alt noktam buydu
iste: 'Gezgin ve Glgesi bu arada yazildi. Hi sphe yok, biliyordum o siralar glge nedir...
Ertesi kis, Cenova`da geirdigim kis, asiri bir kansizligin ve kas erimesinin nerdeyse
gerektirdigi o tatlilik, o zlesme, Tan Ki:illigi`ni dogurdu. Bu yapitin yansittigi dupduru
aydinlik, glelik, dsnce taskinligi, bende yalniz en byk bnye gszlgyle degil,
stelik en asiri aci duygusuyla da bir arada bulunabilir. gn araliksiz sren bir beyin
agrisiyla kivranirken, zorlukla salya kusarken, sagligimin daha iyi oldugu zamanlar dsnmek
iin yeterince dagci, yeterince kurnaz, yeterince duvgusu: olmadigim seyleri essiz bir
diyalektiki aikligiyla gryor, sogukkanlilikla dsnyorum. Diyalektigi o en nl
rneginde, Sokrates rneginde oldugu gibi nasil bir decadence belirtisi saydigimi
okuyucularim belki bilirler. Anligin btn hastalikli halleri, ates yapinca ardindan gelen o
yari uyusukluk bugne dek hi bilmedigim seylerdir; bunlarin nasil seyler oldugunu, ne denli
sik ortaya iktigini ancak kitaplardan okuyup grenebildim. Yavas dolanir kanim. Atesimin
iktigini gren olmamistir. Beni uzun sre sinir hastasi olarak tedavi eden bir hekim, sonunda
'hayir demisti, 'bozukluk sizin sinirlerinizde degil, sinirli olan benim yalnizca. Hi mi hi
saptanmami bir verel vo:lama olmali bende. Bnyedeki genel bitkinligin sonucu olarak
sindirim dizgesinin asiri zayiIligi bir yana, rgensel bir mide hastaligim yoktur. Zaman zaman
tehlikeli olup krlge yaklasan gz bozuklugu da kendinden olmayip, yalniz bir sonutur:
Yasama gcmdeki her artisla birlikte, grme gc de artmistir yeniden. Uzun, pek uzun
yillar srmstr iyilesip toparlanmam; bu sre, ne yazik ki ayni zamanda bir tepresme, kme
sresi, bir esit decadence evrimidir. Btn bunlardan sonra decadence konusunda grm
geirmi oldugumu sylemem bilmem gerekir mi? Bu konuyu bastanbasa avucumun ii gibi
bilirim. Genellikle bu ince kuyumculuk, bu tutma ve kavrama sanati, avrimlari seebilen bu
parmaklar, bu 'ksenin ardini grme psikolojisi, bana zg daha ne varsa, hepsi de o zaman
grenilmelidir; gzlem yetisi yaninda gzlem rgenlerimin, herseyimin inceldigi o agin asil
bagisidir hepsi. Bir hasta gzyle daha saglam kavramlara, degerlere bakmak, sonra da tersine
serpilen yasamin dolulugunu ve kendine gveni iinden asagiya, decadence igdsnn gizli
alismasina bakmak, buydu benim en uzun alistirmam, benim asil deneyimim. Olduysam
bunda usta olmusumdur. Artik perspektiflerin verini degitirmek elimde benim, ellerim yeterli
buna: Iste bu yzdendir ki, 'degerleri yenileyis gelirse anca benim elimden gelir.
!!
Decadent olusum bir yana, bunun tam karsitiyim da. Kanitlarimdan biri de su: Kt
durumlarda igdmle hep dogru kurtulus yollarini semisimdir; gerek decadent ise hep
kendine zararli yollari seer. Toptan dsnrsek saglamdim; bir ayriklik, bit zel durumdu
decadent`ligim. O salt yalnizliga dayanmak iin, alisilmis kosullardan zlp kopmak iin
buldugum g, kendime baktirmamak, isimi grdrmemek, hekim elinde kalmak iin kendimi
zorlayisim, hepsi bana en basta gereken seyi o zamanlar igdmle kesin ve apaik bildigimi
gsteriyor. Kendim ele aldim kendimi, yeniden iyilestirdim. Bunun kosulu ise Iizyologlarin
da dogrulayacagi gibi insanin aslinda saglam olmasidir. rnek bir sayril yaradilis
iyilesemez, hele kendi kendini hi iyilestiremez; tersine, rnek bir saglamda hastalik,
yasamak, daha ok yasamak iin etkili bir uyarici bile olabilir. Gerekten de uzun hastalik
dnemi simdi bana byle grnyor: Yasami, onunla birlikte kendimi de, yeni bastan buldum.
Tm iyi seyleri, kk de olsalar, baskalarinin kolay kolay tadamayacagi gibi tattim; saglik
istemimden, vaam istemimden kurdum IelseIemi... Hele bir dsnn: Dirim gcmn en
dsk oldugu yillardir ktmserlikten kurtuluum. Kendimi yeniden toparlama igds o
yoksulluk, yilginlik IelseIesini yasaklamisti bana... Ayrica vetkinlik dedigimiz aslinda nereden
anlasilir? Yetkin insan duyularimiza hos gelir; her sert, hem krpe, hem de gzel kokulu bir
odundan yontulmustur. Kendine yarayan seyden tat alir yalniz; yarama siniri asildigi an tat
almasi da, hoslanmasi da biter. Zararli bir seyin ilaci nedir kestirir; kt rastlantilari kendi
ikarina kullanmasini bilir; onu ldrmeyen sey daha da gl kilar. Grdg, isittigi,
yasadigi herseyden kendi pavini ikarir igdsyle: Ayiklayici bir ilkedir, pek ok seyi
geri evirir. Ister kitaplarla, ister insanlarla ya da yrelerle olsun, hep kendi evresindedir:
Setigini, si:in verdigini, gvendigini onurlandirir. Her trl uyarima karsi yavaslikla, uzun
bir kollamanin, istenmis bir gururun iinde yer ettirdigi o yavaslikla tepki gsterir. Yaklasan
uyarimi nce gzden geirir; onu karsilamayi dsnmez bile. Hem kendi kendisiyle hem
baskalariyla baseder; unutmasini bilir. ylesine gldr ki, hersey onun iyiligine alisir.
Szn kisasi, bir decadent`in karsitiyim ben: nk deminden beri kendimi betimliyorum.
!!!
Bu iIte deneyimler dizisi, grnste karsit olan dnyalara kapimin bylesine aik
olusu, bende her bakimdan kendini gsterir, kendimin ikiziyim ben. Birinci yzmden
baska, bir de 'ikinci yzm var, belki de bir ncs var daha... Yalniz yerel, yalniz ulusal
perspektiIlerin tesine bakma yetisi daha basta soyumdan gemis bana; 'iyi bir Avrupali
olmam iin hibir aba istemez. te yandan, belki de simdiki Almanlarin, salt devlet yurttasi
Almanlarin olabileceginden ok daha Almanim, sivasa dii sonuncu Almanim ben. Oysa
atalarim Polonya soylularindandi: Bir sr irk igds, bu arada belki de o liberum veto bile
oradan gemedir kanima. Yolda giderken ka kez, hem de Polonyalilarin, benimle Polonyali
diye konustuklarini, ne denli az Alman sayildigimi dsnnce, hepten kirma Almanlardan
oldugum sanilabilirdi. Ama annem Franziska Oehler ve babaannem Erdmuthe Krause
sphesiz tam birer Almandilar. Bu sonuncusu genligini eski iyi Weimar`da geirmis, Goethe
evresiyle iliskiler kurmustu. Knigsberg`de tanribilim proIesr olan kardesi Krause,
Herder`in lmnde kiliseler genel yneticisi olarak Weimar`a agrildi. Anasinin, yani byk
ninemin, 'Muthgen adi altinda gen Goethe`nin gnlgnde gemesi olmayacak is degildir.
Ikinci kez Eilenburg`da kilise yneticisi Nietzsche ile evlendi. O byk savas yili 1813`de,
Napoleon`un kararghiyla birlikte Eilenburg`a girdigi 10 Ekim gn dogum yapti. Saksonyali
olarak Napoleon`un byk hayranlarindandi; belki ona ekmisimdir ben de. Rcken
blgesinin papazligina gemeden nce, birka yil Altenburg satosunda kalmis, orada drt
prensesi yetistirmisti. grencilerin Hannover Kraliesi, Prenses Konstantin, Oldenburg
Dsesi ve Prenses Therese von Sachsen-Altenburg`du. Kendisini papazlik grevine getiren
Prusya Krali Drdnc Friedrich Wilhelm`e derin bir saygiyla bagliydi; 1848 olaylari son
derece zmst onu. Ben adi geen kralin dogum gnnde, 15 ekimde dogdum; adimi yakisik
alacagi zere, Hohenzollern adlari olan Friedrich Wilhelm koydular. Dogmak iin bu gn
seisimin en azindan su yarari oldu: ocuklugum boyunca dogum gnm hep bayram
gnyd. Byle bir babam olmasini byk bir ayricalik sayiyorum; stelik bana yle geliyor
ki, yasamin, yasama o byk 'evet deyisin disinda, ayricalik olarak baska neyim varsa, hepsi
de bununla aiklanabilir. En basta, yksek, ince seylerle dolu bir dnyaya istemeksizin girmek
iin biraz beklemem yeter, ayrica niyet etmem gerekmez: Orada evimdeyim ben; en derin
tutkularimin ancak orada aiga ikar. Bu ayricaligin bedelini nerdeyse yasamimla demis
olmama gelince, bu da hi sphe yok haksiz bir alisveris degildir. Zerdst`mden az da olsa,
birsey anlamak iin, belki de benim gibi yaratilmis olmali insan, yasamin tesinde olmali bir
ayagiyla...
!"
Kendime dsman kazanmayi, ok nemli saydigim durumlarda bile, bir trl
beceremedim; bunu da bir tanecik babama borluyum. Hiristiyanliga ne denli aykiri
grnrse grnsn, kendimi de kendime dsman etmis degilim stelik. Yasamimi
bastanbasa karistirin, pek seyrek grrsnz bana karsi birinin kr niyet besledigini, olsa
olsa bunun birka izini grrsnz, buna karsilik, belki de biraz oka ivi nivet izleri
kalmistir... Herkesin kt deneyim geirmis oldugu kimselerle deneyimlerim bile, bu
kimselerden yanadir; ben her ayiyi evcillestiririm, dogru yola getiririm soytarilari. Basel
lisesinin son siniIinda Yunanca grettigim yedi yil boyunca bir kez bile ceza verecek bir
durumla karsilasmadim. En tembeller aliskan olmustu bende. Rastlantiyla her zaman basa
ikabilirim; hazirliksiz olmaliyim, kendi kendim olmam iin. 'Insan denen algi nasil bir
algi olursa olsun, nasil uyumlanirsa uyumlansin, ondan dinlenebilir birseyler ikaramazsam,
hastayim demektir. Kendilerini hi byle isitmediklerini ka kez duymusumdur o
'algilardan. Belki de en gzel rnek, erken lmn bagislayamadigim Heinrich von
Stein`dir. Bir seIerinde, zenle iznimi aldiktan sonra, gnlgne kalkip Sils-Maria`ya
gelmis, Engadin`i grmek iin gelmedigi de herkese aiklamisti. Prusyali gen bir soylunun
btn taskin toyluguyla Wagner batagina stelik Dhring`inkine de batmis olan bu degerli
insan, gnde bir zgrlk Iirtinasiyla degisivermis, birden kanatlari ikan ve kendi
ykseklerine varan biri olmustu. Ona hep yukarilardaki iyi havanin herkese byle geldigini,
Bayreuth`dan 6000 ayak yksekte yasamanin bosuna olmadigini sylyordum, ama bana
inanmak istemiyordu... Gene de kk, byk bir sr ktlk yapilmissa bana, bunun nedeni
'istem degildir, kt niyet hi degildir; yukarda da degindigim gibi, asil iyi niyetten
yakinmaliyim: Az altst etmedi yasamimi. Grp geirdiklerim, genel olarak o 'bencil
olmayan drtler denen seylere, o szle ve isle yardima hazir 'iyilikseverlige karsi
gvensizlik duymak hakkini veriyor bana. Bunlar gerekte gszlkt, uyarimlara karsi
diren yeteneksizliginin zel durumlaridir benim iin; yalniz decadent`lar iin bir erdemdir
acima. Aciyanlari kinamsiyorum, nk utanmayi, saygiyi, insanlari ayiran araliklari sezme
duygusunu kolayca yitirirler; nk acima bir anda o ayaktakimi kokusunu belli eder,
grgsz davranislara yle benzer ki ayirdedilemez, nk aciyan eller kimi zaman nerdeyse
yok edercesine bir byk alinyazisinin, yaralarla dolu bir yalnizligin, bir agir su isleme
avricaliginin iine karisabilirler. Acimanin asilmasini sovlu erdemlerden sayiyorum:
'Zerdst`n sinanmasini gstermek istedigim parada, bir byk imdat igligi gelir ona dek,
stne ullanir sonuncu bir gnah gibi, onu kendi kendinden caydirmak ister. Burada stn
gelmek, burada devinin vksekligini, szde bencil olmayan eylemlerin iindeki asagilik ve
kisa grsl drtlerle kirletmemek, iste bir Zerdst`n verecegi sinav, son sinav budur belki
de, onun asil gllk kaniti budur.
"
Bir baska bakimdan da babamin ta kendisiyim, pek erken lmnden sonra onun
srp giden yasamasiyim sanki. Hibir zaman kendi dengi arasinda yasamayan ve rnegin
'misilleme kavramina da, 'esit haklar kavramini da yetersiz bulan herkes gibi, bana karsi
kk ya da ok bvk bir ahmaklik yapildigin da, her trl savunmayi, 'zr gstermeyi
yasak ederim kendime. Benim misillemem, elimden geldigince abuk, ahmakligin ardindan
bir akillilik yollamaktir, belki de bylelikle onu daha yoldayken yakalayabiliriz. Bir
benzetiyle sylersek, tatsi: bir ykden kurtulmak iin, bir kavanoz reel gnderirim ben...
Hele bana bir ktlk yapsinlar, 'karsiligini veririm, hi spheniz olmasin: ok gemeden
bir Iirsatini bulup, ktlg yapana (bazen hem de yaptigi ktlk iin) minnetimi gsteririm
ya da bir sey isterim ondan; vermekten daha da nazike olabilir bu... Hem bana yle geliyor ki
en kaba sz, en kaba mektup bile susmaktan daha iyi bir iyi yreklice, daha bir drstedir.
Susanlar, hemen her zaman, iten gelen incelikten, nezaketten yoksundurlar; bir itirazdir
susku; yutmak zorunlu olarak kt kilar kisiyi, mideyi bile bozar, susanlarin hepsi de
sindirim bozuklugu ekerler. Gryorsunuz, kabaligin degerini dsrtmek istemiyorum, en
insanca karsi koyma yoludur o, itkirildim agimizda en basta gelen erdemlerimizden biridir.
Insan bu is iin yeterince zenginse, haksiz olmak bir mutluluktur da. Bir tanri yeryzne
inseydi, her ne yapsa haksizlik olurdu, cezayi degil, suu kabullenmek tanrisal olurdu o
zaman.
"!
Hin nedir bilmeyisim, hin konusunda aydinlanisim, kim bilir bunda da uzun
hastaligima nasil minnet borluyum! Bu sorun yle kolay degildir: Insan onu hem g
iindeyken, hem de zayiIlik iindeyken yasamis olmali. Hastaliga karsi genel olarak
sylenecek bir sey varsa, o da hasta insanda asil kurtulma igdsnn, korunma ve savunma
igdsnn bozulmasidir. Insan hibir seyden siyiramaz kendini, hibir seyle bas edemez,
hibir seyi geri eviremez, hersey yaralar. Insanlar, nesneler sirnasika sokulur, yasantilar
pek derinden koyar adama; ani, irin toplayan bir yaradir. Hastanin elinde bir tek byk ila
vardir bunlara karsi: Rus va:giciligi dedigim sey, o baskaldirma bilmez yazgicilik; bununla
Rus askeri seIere artik dayanamaz olunca, karin iine uzaniverir. Bundan byle hibir seyi
kabul etmemek, stne almamak, iine almamak, hibir tepki gstermemek... lme
yrekliligi degildir bu her zaman; yasam iin en tehlikeli kosullar altinda yasami koruyan bu
yazgiciliktaki byk sagduyu, metabolizmanin azalmasinda, yavaslamasindandir; bir esit kis
uykusu istemindendir. Bu mantikla birka adim daha gittik mi, bir gmtn iinde haItalarca
Hind Iakirine variriz... Tepki gsterdigimiz an kendimizi abucak tketecegimiz iin, hi
tepki gstermemek: Budur isin mantigi. Hibir sey de insani hin duygulari gibi abucak
eritip bitirmez. Kizginlik, hastalikli alinganlik, almaya gszlk, istegi, susuzlugu, her
trl agu karma, bunlar bitkin insan iin sphesiz en zararli tepki esitleridir: Sinir gcnn
abucak tkenisi, zararli salgilarin, rnegin midede saIranin, hastalikli bir artisidir bunlarin
sonucu. Hasta iin hin gerekten yasak olan, kt olan seydir; ne yazik ki en dogal egilimdir
hem de. O derin Iizyolog Buda kavramisti bunu. Hiristiyanlik gibi acinacak seylerle
karistirmamak gereken bu 'dinin etkisi, hincin yenilmesiyle elele olmustur: Kendini hintan
kurtarmak, iyilesme yolunda ilk adim. 'Dsmanlik dsmanlikla sona ermez; dsmanlik
dostlukla sona erer: Buda gretisinin baslangicinda bu vardir; byle konusan tre degildir,
Iizyolojidir. ZayiIliktan dogan hincin zarari zayiIin kendine dokunur en ok, tersine
baslangita yaradilis zenginse, o zaman da gereksi: bir duygudur; onu alt edebilmek
zenginligin kanitidir nerdeyse. FelseIemin ve hin duygulariyla, 'zgr istem gretisine
varincaya dek tutustugu kavgada nasil hi sakasi olmadigini bilenler, Hiristiyanlikla kavgam
bunun zel durumudur yalnizca neden tam burada kisisel tutumumu, igdmn
uygulamada sasmazligini ortaya koydugumu anlayacaklardir. Decadence agimda onlari
kendime zararli diye vasaklamitim, yasamim yeniden yeterince zengin ve gururlu olur
olmaz, bu seIer de asagimda kaldiklari iin yasakladim. Szn ettigim o 'Rus yazgiciligi
rastlantiyla bir kez iine dstgm dayanilmaz durumlara, yerlere, evlere, topluluklara yillar
boyu katlanabilmemde kendini gsterdi; onlari degistirmekten, degisebilir duvmaktan, onlara
baskaldirmaktan daha iyiydi bylesi... Beni bu yazgicilik iinden sarsip zorla uyandirani, o
siralar can dsmanim sayiyordum; gerekten de lm tehlikesi vardi bunda her seIer. Kendini
bir yazgi saymak, kendini 'baska trl istememek, iste byle durumlarda sagduvuun ta
kendisi.
"!!
Savasa gelince, o baska seydir. Yaradilisimdan savasiyim ben. Igddr bende
saldirmak. Dsman olabilmek, dsman olmak, bunun iin gl bir yaradilis gereklidir belki
de; en azindan, her gl yaradilista zorunlu olarak bulunur bu. Direnme gerektir karsisinda;
dolayisiyla diren arar. ve hin duygulari zayiIliktan nasil ayrilmazsa, saldirganlik
tutkusu da yle ayrilamaz gten. rnegin kadin gdcdr; baskasinin acisina karsi
duyarligi gibi, bu da zayiIligindan gelir. Saldiranin gc iin, kendine gerekli grdg
dsman bir esit ldr; her artis kendini yaman bir dsman, yaman bir sorun aramakla belli
eder: Savasi bir IeylosoI, sorunlari da ikili kavgaya agirir nk. Burada insana dsen
genellikle direnleri yenmek degil, btn gcn, esnekligini, silah kullanmaktaki btn
ustaligini ortaya koyacagi direnleri, denk dsmanlari yenmektir... Dsman nnde esitlik,
erkeke bir ikili kavganin n kosulu. Insan kmsedigi yerde savasamaz da; buyurdugu,
birseyi asagisinda grdg yerde savasmamali hi. Savasilik meslegim drt ilkede
toplanabilir. Birincisi: Yalniz stn gelmis seylere saldiririm, gerekirse stn gelmelerini
beklerim. Ikincisi: Hibir baglasik bulmayacagim, tek basima kalacagim ve yalniz kendi
adimi tehlikeye atacagim seylere saldiririm... Tehlikeye atmayan bir tek ikis yapmadim
kamu nnde; benim mihenk tasim budur dogru davranis iin. ncs: Kisilere saldirmam
hi; onlari genel, ama usul usul yayilan ve yakalanmasi g bir tehlike durumunu grnr
kilmak iin bir byte gibi kullanirim. Byle saldirdim David Strauss`a daha dogrusu,
tiritlesmis bir kitabin Alman 'ekinindeki baarisina, bu arada sust yakaladim o ekini.
Byle saldirdim Wagner`e, daha dogrusu, incelmislere verimlileri, gecikmislerle bykleri
karistiran 'ekinimizin yalanligina, igd melezligine. Drdncs: Altinda hibir kisisel
anlasmazlik yatmayan, gemisinde kt deneyimler bulunmayan seylere saldiririm yalnizca.
Tersine, saldirmak benim iin iyilikseverligimin, bazen de minnetimin kanitidir. Adimi
birseye, bir kisiye baglamakla onu saydigimi, seip stn tuttugumu gstermis olurum:
Yaninda ya da karsisinda, bu bakimdan benim isimdir; nk o ynden hibir yikimla, hibir
engelle karsilasmadim. En koyu Hiristiyanlar benden hi esirgememislerdir sevgilerini.
Hiristiyanligin amansiz dsmani olan ben, binlerce yillik alinyazisi yznden tek tek kisilere
hin beslemekten uzagim.
"!!!
Insanlarla alisverisimde bana zorluk ikarmayan son bir huyuma kisaca deginebilir
miyim? Ariklik igdsnn hepten korkun bir duyarligi vergidir bana, yle ki her
ruhun dolaylarini, dolaylari ne kelime, ta iini, cigerini grr gibi sezerim,
koklarim... Bu duyarlik benim iin psikolojik bir duyargadir; bununla her gize
dokunur, yakalarim onu. Kimi yaradilisin derinlerinde vatan, belki de kt kanin
gerektirdigi, ama st egitimle sivanmis bir sr pisligi hemen ilk dokunusta Iark
ediveririm. Dogru gzlemissem, arikligima zararli bu gibi yaradilislar da, kendi
paylarina, benim igrenip sakinisimi sezerler; bylelikle daha gzel kokulu olmazlar
ya... Bir kez byle alismisim, kendime karsi asiri bir aiklik temel kosuludur
varolusumun, arik olmayan evrede yasayamam, sanki suda, dupduru, piril piril bir
sivida yzerim, yikanirim, oynarim araliksiz. Bu yzden insanlarla alisverisim hi de
kolay bir sabir sinavi degildir; benim insan sevgim, baskasinin duygusunu
paylasmakta degil, paylastigim duyguya katlanabilmektir. Benim insan sevgim
srekli bir kendimi yenistir. Ama ben valni:lik olmadan edemem; yalnizlik, yani
iyilesme, kendine dns, zgr, haIiI, esinen bir havayi solumak... Zerdst`m
bastanbasa yalnizliga ya da beni anladiysaniz, arikliga bir dithyrambos`tur... Arik
delilige degil neyse ki... Gz renk grebilen, 'elmastan der onun iin. Insandan,
ayaktakimindan igrenme benim en byk tehlikem oldu hep. Zerdst`n bu
igrenmeden kurtulua anlatan szlerini duymak ister misiniz?
Bana ne oldu byle? Igrenmeden nasil kurtuldum? Kim gzm genlestiren? Nasil
utum, ayaktakiminin artik esmeler basinda oturmadigi ykseklere?
Igrenmem kendisi mi kanatlar yaratti, pinarlar sezen gler yaratti bana? Gerekten o
tadin pinarini yeniden bulmak iin en ykseklere umam gerekti!
Buldum onu, kardeslerim! Burada, en ykseklerde kayniyor o tadin pinari benim
iin! Ve ayaktakiminin birlikte imedigi bir yasam var burada!
Nerdeyse pek zorlu akiyorsun bana, tadin pinari! ogu zaman tasimi doldurmak
isterken, yine bosaltiyorsun.
Sana alakgnll yaklasmayi grenmeliyim daha: Pek zorlu akiyor sana dogru
yregim, yregim, zerinde bir yaz yanan, kisa, kizgin, karasevdali, mutluluk tasan bir yaz.
Nasil da susamis 'yaz yregim senin serinligine!
Geti artik baharimin agirdan znts! Geti artik haziranda lapa lapa karlari
hayinligimin! Yaz oldum hepten, yaz glesi oldum,
En ykseklerde bir yaz, o soguk pinarlarla, o mutlu sessizlikle: Gelin dostlar, sessizlik
daha da mutlu olsun!
Bi:im yksekligimiz, bizim yurdumuz nk bu: Pek yksek, pek sarp yerde
oturuyoruz arik olmayanlar iin, susuzluklari iin.
Dostlarim bir bakin tadincimin pinarina arik gzlerinizle! Hi bulanir mi bu yzden?
Arikligiyla karsilik versin glsnze.
Gelecek agacina kuruyoruz yuvamizi; gagalariyla azik getirmeli kartallar biz
yalnizlara!
Gerekten, arik olmayanlari agirlamak iin degil burasi! Bizim mutlulugumuz biz buz
magarasi gibi delirdi onlarin bedenlerine, tinlerine!
Biz onlarin zerinde sert yeller gibi yasamak istiyoruz, kartallara komsu, karlara
komsu, gnese komsu: Byle yasar sert yeller.
Ve birgn yeller gibi aralarinda esmek, solugumla soluklarini kesmek istiyorum:
Gelecegim byle istiyor.
Gerekten, sert bir yeldir Zerdst alaltilar iin; su gd verir dsmanlarina, tkren,
balgam atan kim varsa hepsine: Yele karsi tkrmekten sakinin!...
NEDEN BYLE AKILLIYIM
!
Neden bira: daha ok biliyorum? Genellikle, neden byle akilliyim? Szde sorunlar
stne hi dsnmedim, harcamadim kendimi. rnegin, asil dinsel glkler basimdan
gemis degil. Neden 'gnahkr olmam gerektigini anlayamadim bir trl. Bunun gibi,
pismanlik acisini tanimak iin gvenilir bir l yok elimde: Kulagima alinanlara bakilirsa,
pismanlik acisi hi de zerinde durulmaya deger bir sey olmasa gerek... Bir eylemi, i iten
geince bir de kendi basina birakmak istemezdim; isin kt bitisini, sonularini kural olarak
deger sorunu disinda birakmayi yeg tutardim. Bir is kt bitti mi, insan yaptigini dogru
degerlendiremez olur kolayca. Bana kalirsa, pismanlik acisi bir esit 'kemg:`dr. Basariya
varamayan birseyi, basariya varmadigi iin bir kat daha saygin tutmak, bu daha bir uygundur
benim treme. 'Tanri, 'ruhun lmezligi, 'kurtulus, 'te dnya, daha ocukken bile ne
dikkatimi, ne de vaktimi verdigim kavramlar hepsi, belki de bunlar iin yeterince ocuksu
olmadim hi? Benim iin bir sonu degildir tanrisizlik, hele olay hi degildir; igdmden
gelir dpedz. Biraz oka merakliyim ben, sorunlarla doluvum, kendimi begenmisim:
stnkr bir yanit, bir kalabaliktir, aslina bakarsaniz, stnkr bir yasaktan baska bir sey
degildir bizlere: Dsnmeyeceksiniz!... 'Insanligin selmeti iin o tanribilimci
antikaliklarinin hepsinden ok daha nemli bir sorun var ki, beni daha baska trl ilgilendirir:
Beslenme sorunu. Gnlk uygulamada su kiliga girer sorun: 'Sen sen olarak asil
beslenmelisin ki, gcnn, erdeminin Uyanis aginda (Renaissance) anlasildigi gibi,
dzmece soIuluk katismamis erdeminin doruguna varabilesin? Benim bu konuda basimdan
geenler olabildigince ktdr; bu soruyu nasil olup da byle ge duyduguma, grp
geirdiklerimden nasil byle ge 'uslandigima sasiyorum. Neden tam da bu bakimdan bir
ermise yakisircasina geri kaldigimi, aiklarsa Alman ekinimizin hepten ise yaramazligi
'lkclg aiklar biraz olsun. Bu ekin hepten spheli amalar, o szde 'lkler rnegin
klasik etkin ardindan kosmak iin, daha isin basinda gerekleri gzden kairmayi gretir,
sanki 'klasik ve 'Alman kavramlarinin uzlasmazligi daha bastan besbelli degilmis gibi!
Dahasi var, insani gldrr de bu hele bir 'klasik egitimden gemis Leipzigli getirin
gznzn nne! Gerekten, ta olgun agima dek kt yemek yedim hep, trel deyimiyle
'kisiliksiz, 'kendimi dsnmeden, 'zgeci olarak, asilarin ve br dindaslarin yararina
yemek yedim. Schopenhauer`i yeni yeni incelemeye baslamisken (1865), bir yandan da
Leipzig yemeklerini yemekle 'yasama istemi mi iyiden iyiye yadsiyorum. Yetersiz beslenip
stelik bir de mideyi bozmak... Leipzig asilari bu sorunu sasilacak bir basariyla zmslerdir
sanirim. (Duyduguma gre, 1866 yili birtakim degismeler getirmis bu alanda). Ya genel
olarak Alman mutIagi, onun kabahatleri sayilmakla biter mi hi! Yemeklerden nce orba
16. yzyil Venedik yemek kitaplarinda bile alla tedesca dedikleri, Iazla pismis etler, yagli,
unlu sebzeler; mideyi bastirmak iin o agir hamur isleri! Bunlara bir de yasli Almanlarin
yalniz valilarin degil ya o gerekten hayvanca yemek stne ime aliskanliklarini da
katarsaniz, Alman dncesinin nereden iktigini anlarsiniz: Bozuk bagirsaklardan...
Almanlarinkiyle Fransizlarinkiyle de karsilastirilinca bir esit 'dogaya dns, yani
yamyamliga dns olan Ingiliz beslenme dzeni de iyice aykiridir benim igdlerime;
sanirim, hantallastirir dsncenin ayaklarini, Ingiliz kadinlarinin ayaklari gibi... En iyi
mutIak Piemonte`ninkidir. Alkoll ikiler dokunur bana; gnde bir bardak sarap ya da bira
yasami bana cehennem etmeye yeter, benim karsitlarimsa Mnih`de yasiyor. Bunu biraz ge
kavradim, kabul; ama denemesini kk yastan beri yapmisimdir. Daha ocukken, sarap
imenin de ttn gibi nceleri genlerin bir gsteris meraki, sonralari da kt bir aliskanlik
olduguna inanirdim. Belki de bu serte yargida Naumburg sarabinin da suu vardir. Sarabin
keyiI verdigine inanmak iin Hiristiyan olmaliydim, yani benim iin tam samalik olan seye
inanmaliydim. Isin sasilacak yani, a: ikinin, bir de sert degilse, alabildigine keyIimi
kairmasina karsilik, ok imeye karsi bir deniz kurdu gibi dayanikli olusumdur. Daha
ocukken gstermisimdir bu konuda yrekliligimi. Saygideger SchulpIorta`da grenciyken
kalemimde rnegim Sallustius`un tokluguna, yogunluguna erisme tutkusuyla, uzun Latince
devimi geceleyerek bir oturusta yazmak ve temize ekmek, sonra da Latincemi agir apli
birka grog`la sulamak, btn bunlar saygideger SchulpIorta`ya hi yarasmasa bile, hem
benim bnyeme, hem de Sallustius`unkine vizgelirdi. Sonralari, orta yasliligima dogru, her
trl ispirtolu ikiye karsi gitgide daha kesin cephe aldim. Ben et yememeyi de kendimde
denemis, sonra beni dogru yola getiren Wagner gibi dsman kesilmistim ona; ama dsnceye
dnk tm yaradilislara, alkoll ikilerden hepten uzak durmalarini ne denli salik versem
gene azdir. Su ne gne duruyor. Su almak iin bol bol esmesi bulunan yerleri yeg tutarim
(Nice, Torino, Sils); bir bardak iki beni canimdan bezdirir. In vino veritas derler: Sanirim ki
burada da 'dogru kavrami stne herkesle atisiyorum, bende Tin sularin zerinde
dolanir... Kurallarimdan birkaini daha itlatayim: Bol bir yemek az yemekten daha kolay
sindirilir. Iyi bir sindirimin ilk kosulu, midenin btnyle alismasidir. Midesinin
byklgn bilmeli insan. Gene bu yzden, tabldotlarda yenen ve benim aralikli kurban
trenleri dedigim o bitmek tkenmek bilmez yemeklerden sakinmalidir. Aralarda hibir sey
yememeli, kahve imemeli: kahve kasvet verir. ay yalniz sabahlari yarar; az, ama koyu
olmali: Gerekenden bir damlacik aik olsa, ok dokunur, btn gn kiriklik yapar. Herkesin
kendine gre bir karari vardir bunda; sinirlari dar, belirlenmesi gtr. Sinir yipratici bir
iklimde ayla baslanmasi salik verilmez; bir saat ncesinden geldigince az oturmali; aik
havada, yrrken dogmayan, kaslarin da birlikte senlik yapmadigi hibir dsnceye
gvenmemeli. nyargilarin hepsi bagirsaklardan gelir. Bir kez daha sylemistim, Kutsal
Tine karsi islenen asil gnah kaba etlerdir.
!!
Yer ve iklim sorunu yakindan baglidir beslenme sorununa. Her yerde yasamak
kimsenin harci degildir. Bir kimseye btn gcn gerektiren byk devler dsyorsa,
burada seim alani stelik ok dardir. Iklimin metaboli:ma zerine, onun agirlasmasina,
hizlanmasina etkisi yle byktr ki, yer ve iklim konusunda atilacak yanlis yanlis bir adim
bir kimseyi yalnizca devinden uzaklastirmakla kalmaz, onu daha bastan alikoyabilir de:
Yzn bile grmez devin. Hayvansal dirim gc ondan hi yetesiye byk olmamistir ki,
insana 'bunu yalniz ben yapabilirim dedirten bir zgrlk, benligini agzina dek doldursun...
Bir bagirsak tembelligi, kck de olsa, bir kez kt aliskanlik durumuna geldi mi, bir
dehayi orta degerde biri, 'Almanimsi bir sey yapmaya yeter; tek basina Almanya iklimi bile,
yigite dayanacak saglamlikta bagirsaklari yildirmaya yeterlidir. Metabolizmanin hi:i,
dsnce avaklarinin evikligiyle dogru orantilidir; bir tr metabolizmadir 'dsncenin
kendisi de. Simdiye dek kaIali insanlarin yasadigi, nktenin, incelmenin, hayinligin
mutluluktan ayrilmaz sayildigi, dehanin nerdeyse zorunlu olarak yurt edindigi yerleri bir yan
yana koyun: Hepsinin essiz kuru bir havasi vardir. Paris, Provence, Floransa, Kuds, Atina,
bu adlar da kanitliyor ki, deha kuru havaya, duru gge, yani metabolizma abukluguna, hi
durmadan ve ok byk lde erke btnlemesi yapma olanagina baglidir. nmde rnegi
var; zgr yaratilmis, degerli, kaIali biri, tek iklim konusunda igd inceligi olmamasi
yznden dar kaIali bir uzman, ksesine sinmis, hirin biri olup ikti. Hastaligim beni
sagduyulu olmaya, gerekteki sagduyu stnde dsnmeye zorlamasaydi, benim sonum da
bundan baska trl olmazdi. Simdi iklim ve hava etkilerini, uzun bir alistirma sonucu,
kendimde pek duyar, gvenilir bir aygitta okur gibi okuyor, rnegin Torino`dan Milano`ya
kisa bir yolculuk sirasinda havanin nemlilik derecesinde degisikligi bedenimde lyorum da,
son on yili disinda yasamimin, tehlikeli yillarimin hep benim iin yanlis, kesin olarak
vasaklanmi yerlerde getigini dsnnce tylerim rperiyor. Naumburg, SchulpIorta,
genellikle Thringen, Leipzig, Basel, Venedik, hepsi de bnyem iin birer yikim olan yerler.
Daha genel olarak, btn ocuklugumdan, genligimden bir tek iyi anim yoksa, bunu 'trel
dedikleri nedenlerle, rnegin kendime gre bir evrenin yokluguyla ki dogru oldugu su
gtrmez aiklamak ahmaklik olurdu: nk ayni yoklugu bugn de ekiyorum; keyIimi
kairip beni yildirmiyor bu. Fi:volofi konusundaki bilisizligim, o kahrolasi 'lkclk, iste
asil bahtsizligi, gereksiz, aptalca yani, bana hibir yarari dokunmayan, artik giderilmesi,
desilmesi olmayan yani budur yasamimin. Attigim tm yanlis adimlari, igdmn byk
yanilgilari, beni yasamimin devinden saptiran 'alakgnlllklerimi, rnegin Iilolog
olusumu hep bu 'lkclgn sonulari olarak aikliyorum, neden hi degilse hekim, ya da
gzlerimi aacak baska bir sey olmadim? Basel`de okudugum siralar, btn dsnce dzenim,
bu arada gnlk zaman blmm, olaganst glerin hepten anlamsizca ktye
kullanilmasiydi ve bu tketimi karsilayacak g kaynagim da yoktu; tketim ve btnleme
stne dsnmyordum bile. Her trl ince bencillik, buyuran bir igdnn g:eticiligi
eksikti; kendimi herkesle bir tutmakti bu yzden hi bagislamayacagim kendimi. Nerdeyse is
isten gemek zereyken, nerdeyse is isten gemek zere oldugu iin, yasamimin bu temel
ilginligi 'lkclk beni dsndrmeye basladi. Anca hastalik getirdi aklima basima.
!!!
Beslenme konusunda semek, yer ve iklim semek, her ne olursa olsun yanilmamak
gereken ncs de dinlenme volunu semektir. Burada da, bir kaIa kendine zg oldugu
lde, yapabileceklerinin, yani kendine vararli olanin siniri o denli dardir. Her trl okuma
benim iin dinlenmeden sayilir; dolayisiyla beni kendimden ekip alan, baska bilimlerde,
baska ruhlarda gezmeye ikaran, artik nemsemedigim seylerden sayilir. nemsedigim
seylerin yorgunlugunu alir zaten okumak. Siki alisma dnemlerinde tek kitap gremezsiniz
evremde: bir kimseyi yakinimda konusturmaktan, giderek dsndrmekten bile sakinirim.
Bu da okumak olurdu... Bilmem dikkat ettiniz mi, gebeligin dsnceyi ve btn rgenligi
iine attigi o derin gerilim durumunda, rastlantilar, distan gelen her uyarim pek yaman etki
yapar, pek derinden koyar. Rastlantilardan, dis uyarimlardan elden geldigince kainmalidir
insan; dsnce gebeliginde igdnn yapacagi ilk akillica is, evresine bir esit duvar
rmektir. Yabanci bir dsncenin gizlice duvardan atlamasina gz yumar miyim hi? Bu da
okumak olurdu... alisma ve dogurganlik agi ardindan dinlenme agi mi geldi: Gelsin simdi
hosa giden, ince buluslarla dolu, gretici kitaplar! Almanca kitaplar mi olacak dersiniz?...
Kendimi elimde bir kitapla yakalayabilmem iin, alti ay geriye dnmeliyim. Neydi acaba?
Victor Brochard`in, benim Laertiana`mdan da iyi yararlandigi pek gzel bir incelemesi, Les
Sceptiques Grecs. Spheciler, her dedigi bes anlama gelen IeylosoIlar ulusu iinde tek
savgideger rnek!. Baska zamanlarsa, hemen hemen ayni kitaplara geri dnerim hep, az
sayida, benim iin sinanmis kitaplara geri dnerim hep, az sayida, benim iin sinanmis
kitaplara. Belki de bana gre degildir ok ve okumak: Bir okuma odasina girmek beni hasta
eder. ok ve esitli seyleri sevmek de bana gre degildir. Yeni kitaplara karsi gvensizlik,
giderek dsmanlik benim igdme 'hosgrden, 'largeur de coeur`den,
'yardimseverliktenten daha bir uygun dser... Aslinda dnp dnp okuduklarim bir avu
eski Fransizdir: Ben Fransiz ekinine inanirim tek. Avrupa`da 'ekin adina baska ne varsa,
hepsini bir yanlis anlasilma sayarim; Alman ekinine gelince, sz edilmege degmez...
Almanya`da karsilastigim birka yksek ekinli kisi, begeni konusunda hi kimsenin boy
lsemeyecegi Bayan Cosima Wagner basta olmak zere, hepsi de Fransiz soyundan
gelmeydiler. Pascal`i okumayisim, ama Hiristiyanligin en gretici kurbani olarak
canavarligin o en tyler rpertici trndeki mantik geregince nce bedeni, sonra tini agir agir
ldrlms kurbani olarak seviim, dsncemde, kimbilir belki de bedenimde de
Montaigne`in kabina sigmazligindan birseyler bulunusu; sanati begenimin de Moliere,
Corneille, Racine adlarini, Ikelenerek de olsa, Shakespeare gibi bir yaban dehaya karsi
savunusu... Gene de en yeni Fransizlari tadina doyum olmaz bir topluluk saymama engel degil
btn bunlar. Hangi gemis yzyilda simdi Paris`de oldugu gibi, byle hem merakli, hem ince
psikologlar bir araya toplanmistir, dogrusu bilmiyorum. Saymayi syle bir deneyelim, nk
sayilari hi de az degil: Paul Borguet, Pierre Loti, Gyp, Meilhac, Jules Lematre ve zellikle
sevdigim gerek bir Latin`i, gl soydan birini anmis olmak iin Guy de Maupassant. Sz
aramizda, bu kusagi, hepsi de Alman IelseIesiyle bastan ikmis olan byk gretmenlerinden
bile stn tutuyorum (rnegin Bay Taine byk insanlari, byk insanlari , byk aglari
yanlis anlayisini Hegel`e borludur). Almanya nereye girse, ekini berbad eder. Ancak savas
'kurtardi Fransiz dsncesini... Stendhal yasamimin en gzel rastlantilarindan biridir,
yasamimda ag aan ne varsa, hepsi de rastlantiyla nme ikti, baskasinin salik vermesiyle
degil. Paha biilmez erdemleri vardir onun: Sakli olani gren o psikolog gz, en byk
gerekinin yakinda oldugunu animsatan ex ungue Napoleonem olgulari kavrama yetisi ve
sonunda ki az erdem degil bu da drst bir tanrisiz olusu: Fransa`da kirk yilda bir rastlanan,
nerdeyse hi bulunmayan bir tr, Prosper Merimee`yi saygiyla analim... Belki de Stendhal`i
kiskaniyorumdur? Tam benim yapacagim en gzel tanrisiz nktesini aldi elimden: 'Tanrinin
tek zr var olmayisidir... Bende bir yerde syle demistim: 'Bugne dek varliga karsi en
byk itiraz neydi? Tanri...`
!"
Lirik ozan stne en yksek kavrami Heinrich Heine verdi bana. ylesine tatli,
ylesine tutkulu bir musikiyi bin yillar arasinda bosuna ariyorum. O tanrisal hayinlik vardi
onda; yetkinligi bunsuz dsnemem ben, insanlara, irklara deger bimek iin, tanriyla satir`i
zorunlu olarak bir arada dsnyorlar mi, ona bakarim. Ya Heine`nin Almanca`yi kullanisi!
Birgn Heine`yle benim Alman dilinin rakipsiz ilk sanatilari oldugumuzu, br
Almanciklarin yaptiklarini Iersah Iersah astigimizi syleyecekler. Bvronun ManIred`iyle
derin derin bir yakinligim olmali: O uurumlarin hepsini buldum iimde; on yasimda
olgundum bu yapit iin. ManIred`in yaninda Faust adini anmaya cesaret edenlere sylenecek
szm yok, syle bir bakarim, o kadar. Hepten yoksundur. Almanlar byklk kavramindan:
Kanit Schumann. O i bulandirici Saksonyaliya Ikemden bir ManIred ailisi (ouverture) da
ben yazdim; Hans von Blow nota kgidi stnde hi byle bir sey grmedigini sylemisti:
Euterpe`nin irzina gemekmis bu. Shakespearei anlatacak en yksek dsncemi aradigimda,
hep Caesar tipini tasarlamis olmasi gelir aklima. Insan byle birseyi dsnmekle ikaramaz;
ya yledir, ya da degildir. Byk ozan, valni: z gereginden beslenir, yle ki sonunda
yapitina dayanamaz olur stelik... Zerdst`me syle bir gz atayim yeter, dayanilmaz bir
hikirik nbeti iinde kendimi tutamaksizin, odamda yarim saat bir asagi bir yukari gezinirim.
Hi kimseyi okurken Shakespeare`de oldugu gibi paralanmaz yregim: Soytariligi byle
gerekli bulmak iin nasil aci ekmis olmalidir insan! Hamlet`i anlivor musunu:? Sphe
degil, kesinliktir insani deli eden... Ama bunu duymak iin derin olmali, uurum, IeylosoI
olmali... Dogrudan korkari: hepimiz... Hem aika syleyeyim, sezgimle yzde yz
inaniyorum ki, bu en tyler rpertici yazin trnn yaraticisi, burada kendi kendine eziyet
eden Lord Bacon`dir; ne dsndklerini bilmeyen, kus beyinli Amerikalilarin acinacak
gevezeliklerinden bana ne? Grm`leri (vision) en yaman gereklikle verme yetisi, en yaman
eylem gcyle, en canavarca eylem ve crm gcyle yan yana bulunmakla kalmaz yalniz,
stelik onlari gerektirir de... Szcgn en yksek anlaminda ilk gereki olan Lord Bacon`in
neler yaptigini, net istedigini, kendi kendisiyle ne yasadigini bilebilmek iin, onu yeterince
tanimaktan ok uzagiz daha... Hepinizin cani cehenneme, bay elestirmenler! Tutun ki
Zerdstm bir baska adla, rnegin Richard Wagner adiyla vaItiz ettim; Insanca Pek Insanca
yazarinin Zerdst`n bilicisi oldugunu ikarmaya iki bin yillik uzgr yetmezdi...
"
Yasamimin dinlenmelerinden sz ailmisken, hepsinin tesinde beni en derinden, en
iten dinlendiren seye karsi minnet borcumu birka szle sylemem gerekiyor. Bu da hi
sphesiz Richard Wagner`le yakindan dsp kalkmam olmustur. Insanlarla kurdugum br
iliskilere metelik vermiyorum; ama Tribschen`de geirdigim gnleri, o karsilikli gven,
sevin, yce rastlantilar ve derin anlarla dolu gnleri her ne pahasina olursa olsun
yasamimdan silmek istemem... Baskalari Wagner`le neler yasamistir; bilmem; bi:im
ggmzden bir tek bulut bile gemedi. Burada bir kez daha Fransa konusuna dnyorum.
Wagner`i kendilerine benzer bulmakla onu saydiklarini sanan Wagner`cilar ulusuna karsi
agzimi bile amam, dudak bkerim yalniz... Ben ki Alman olan herseye en derin
igdlerimle yabanciyim, yle ki bir Alman`in yakinimda olmasi bile sindirim gecikmesi
yapar, ben Wagner`le ilk karsilastigim zaman yasamimda ilk kez derin bir neIes aldim:
Wagner`i di lke olarak, 'Alman erdemlerine bir karsit, bir canli karsi koyma olarak duyup
saydim. Bizler, ocukluklari 1850 yillarinda geenler 'Alman kavramina karsi aresiz
ktmseriz; bizler ancak devrimci olabiliriz, d:mece softalarin basta oldugu bir dzene gz
yumamayiz. Ama simdi renkleri degismis, artik kizillara brnyorlar, binici niIormasi
kusaniyorlarmis, benim iin hepsi bir... Uzun szn kisasi, Wagner devrimciydi, Almanlardan
kamisti... Sanati olarak insanin Avrupa`da Paris`den baska yeri yurdu olamaz: Wagner
sanatini anlaminin kosulu, o bes sanat duyusunun delicatesse`i, o ayrimlari sezen parmaklar,
psikolojik sayrillik, hepsi Paris`te bulunur. Biim sorunlarinda bu tutku, mise en scene`i
bylesine nemseme Paris`ten baska hibir yerde yoktur, tam Parisli nemseyisidir iste bu.
Parisli bir sanatinin ne dsler besledigini, gz nasil ykseklerde oldugunu Almanya`dakiler
dsnmezler bile. Alman kuzu gibidir. Wagner`se hi yle degildi... Neyse, Wagner`in asil
yerini, yakin akrabalarinin kimler oldugunu daha nce uzun uzadiya anlattim ('Iyi ve
Ktnn tesinde, 256. Blm). Ge Fransiz romantikleri, Delacroix`larin, Berlioz`larin o
ycelerde uan ve costuran soyu, kkten hastalar, dogustan onmazlar, hepsi de anlatim
bagnazlari, tepeden tirnaga virtozlar... Kimdi zaten Wagner`in ilk zeki savunucusu? Charles
Baudelaire, Delacroix`yi da ilk kez anlayan, koskoca bir sanati kusaginin babasi, o rnek
decadent, belki en son savunucusu da oydu... Nedir Wagner`de hi bagislamadigim?
Almanlara dek inmi olmasi, Alman yurttasi olmasi... Almanya nereye girse, ekini
berbadeder.
"!
Iyice bir dsnrsem, Wagner, musikisi olmadan ekilmezdi genligim, Almanlarin
arasina dsmstm bir kez. Dayanilmaz bir baskidan kurtulmak iin aIyon ister. Iste byle,
bana da Wagner gerekti. Wagner Alman olan herseye karsi en iyi panzehirdir, zehir olmasina
da zehirdir, o baska... Tristan`in bir piyano partisyonu oldugu andan beri-saygilar, Bay von
Blow! Wagnerciyim. Wagner`in daha nceki yapitlarini kendimden asagi, pek beylik, pek
'Alman buluyordum... Ama bugn bile Tristan gibi yaman byleyen, o tyler rpertici, o
tatli sonsuzlukla dolu baska bir yapiti tm sanat dallarinda bosuna ariyorum. Leonardo da
Vinci`nin tm gizemleri Tristan`in ilk notasiyla bylerini yitiriverirler. Bu yapit Wagner`in
non plus ultrasidir; onun yorgunlugu bu ise 'Usta Sarkicilar ve 'Yzkle ikarmisti.
Iyilesmek, Wagner gibilerinde bir gerilemedir bu. O yapiti anlayacak olgunlukta olmam iin
tam aginda, hem de Almanlar arasinda yasamami en byk mutluluk sayiyorum: Psikolog
olarak bilme istegi bende bakin nerelere variyor. O 'cehennem tatlarini duymak iin
yeterince hasta olmayan kisiye dnya nasil yoksuldur: Bu gizemci deyimini kullanabilirim,
nerdeyse kullanmak zorundayim burada. Wagner`in elinden gelen korkun isleri, yalniz
kendine vergi kanatlarla girdigi o bilinmez esrimeler dolu elli dnyayi benden iyi kimse
duyup taniyamaz; bense en tehlikeli, en sorunsal seyleri bile kendi yararima evirmek iin
yeterince gl oldugumdan, Wagner`i yasamimin en byk velinimeti sayiyorum. Onunla
akraba oldugumuz yan, bu ag insanlarinin ekebileceginden ok daha derin bu arada
birbirimizden de ekmis olmamizdir: bu da kiyamete dek birbirine baglayacaktir adlarimizi.
Almanlar arasinda Wagner`in bir yanlis anlasilma oldugu nasil kesinse, benimki de yledir,
yle kalacaktir hep. adlarimizi. Almanlar arasinda Wagner`in bir yanlis anlasilma oldugu
nasil kesinse, benimki de yledir, yle kalacaktir hep. Once psikoloji ve sanatta kendinizi iki
yzyil sikiya sokmaniz gerekiyor, Bay Cermenler!... Ama giderilir mi hi byle seyin
yoklugu.
"!!
Bir szm daha var en seilmis kulaklar iin: Asil istedigim nedir musikiden. Ekim
ayinda bir gle sonu gibi duru ve derin olsun. Kendine zg, taskin ve nazli olsun; iti piti,
tatli bir kadin, iyemli, dnek bir kadin olsun... Bir Almanin musiki nedir bilecegini hibir
zaman kabul edemem. Alman musikicisi dediklerimiz, basta en bykleri, hep vabancivdilar;
Islav, Hirvat, Italyan, Felemenkli ya da... Yahudi; byle olmayanlar da, Schtz, Bach ve
Handel gibi, artik sovu tkenmi gl Almanlardandi. Ben kendi payima yeterince
Polonyaliyim daha: Bana Chopin`i verin, sizin olsun musikinin gerisi. Bunun disinda
tuttuklarim, Wagner`in SiegIried-Idyll`i ki nedeni var, belki Lizst`in de birka parasi
orkestralayisindaki soylulugun bir esi daha yoktur ve son olarak Alplerin tesinde yapilan
hersey, daha dogrusu berisinde... Rossini`den geemem; hele musikideki gneyimden,
Venedikli maestro`m Pietro Gastit`den hi mi hi. Alplerin tesi derken, aslinda Venedik
demek istiyorum. Biliyorum., hi mi hi. Alplerin tesi derken, aslinda Venedik demek
istiyorum. Biliyorum, gnevi korkuyla rpermeksizin dsnememek nasil bir mutluluktur.
Kprnn zerinde duruyordum geende,
karanlik geceye brnms.
Uzaklardan bir ezgi duyuluyor
ve altin damlalar yagiyordu
titreyen aynasi stne suyun.
Gondollar, isiklar, musiki, hepsi
Esrimis, yzp gittiler alacakaranliga...
Benim ruhum, grnmez parmaklarin
dokundugu o algi,
bir barkarol mirildandi gizlice,
binbir renkli mutluluk iinde titreyerek.
Duyan oldu mu onu?
"!!!
Bunlarin hepsinde besin, yer ve iklim, dinlenme seimi bir kendini srdrme
igdsdr buyuran, en aik olarak savunma igdsnde ortaya ikar bu. ok seyi
grmemek, isitmemek, yanina yaklastirmamak, iste ilk akillilik, insanin bir rastlanti degil de
zorunluluk oldugunun ilk kaniti. Bu kendini savunma igdsnn yaygin adi begeni`dir.
Onun buyrugu yalniz 'evet demenin bir 'ikar gzetmezlik olacagi durumlarda 'hayir
dememizi degil, bir de elden geldigince a: 'hayir dememizi ister. Hi durmadan 'hayir
demek zorunda oldugumuz yerden kendimizi ekip almamizi, siyirmamizi ister. Iste bundaki
sagduyu: Savunma harcamalari, ok kk de olsalar, bir kez kural, aliskanlik durumuna
geldiler mi, olaganst byk ve hepten gereksiz bir yoksullasma dogururlar. Bvk
harcamalarimiz ok sik yaptigimiz kk harcamalardir. Savmak da, yanina yaklastirmamak
da bir harcamadir, bunda yanilmamali insan, olumsuz amalara harcanmi gtr. Insan
srekli savunma zorunlulugu iinde, kendini artik savunamaz oluncaya dek gsz dsebilir.
Diyelim ki su anda disari ikiyorum ve karsimda sessiz, soylu Torino yerine bir Alman
kasabasi buluyorum: O yavan ve korkak dnya iime dolmasin diye, igdmle kabuguma
ekiliverirdim hemen. Ya da o tas stne kurulmus ayip, hibir seyin kendinden bymedigi,
iyi, kt herseyin srklenip getirildigi byk Alman kenti ikti karsima. Bu durumda kirpi
olmaz miydim? Ama dikenleri olmak savunganliktir; hele ellerimiz aik durmak varken hal
byle ise, o zaman iki kat lkstr...
Baska bir akillilik ve kendini savunma yolu da, insanin elden geldigince sevrek tepki
gstermesi, 'zgrlgn, insiyatiIini raIa koyup salt bir tepkin olmak zorunda kaldigi
durumlardan ve iliskilerden kasinmasidir. Karsilastirma yapmak iin, kitaplarla alisverisimizi
alalim. Aslinda yalniz kitap aip kapayan bilgin orta yetenekte bir Iilolog iin gnde
yaklasik olarak iki yz tane sonunda kendiliginden dsnme yetisini iyiden iyiye yitirir.
Kitap karistirmiyorsa dsnmez de. Dsnrken bir uyarima (okunmus bir dsnceye) vanit
verir. yalnizca tepki gsterir artik. Bilgin btn gcn evet ve hayir demeye, oktan
dsnlms olanlari elestirmeye harcar, kendisi dsnmez olur... Kendini savunma igds
bozulmustur onda; baska trl olsa, kitaplara karsi kendini savunurdu. Bilgin demek decadent
demek. Gzmle grdm bunu: Yetenekli, verimli, zgr yaradilislar, daha otuz yaslarinda
'okumaktan kmsler, kibrit gibiler artik; kivilcim, 'dsnce verebilmeleri iin srtmek
gerek. Daha sabahin krnde, insan dinken, gcnn kuvvetinin saIagindayken, bir kitap
amak, ayip derim buna!
!#
Burada artik kii nasil kendisi olur sorusuna asil yaniti vermeden geemem. Kendini
saklama ve bencillik sanatinin basyapitina deginiyorum bylelikle... Varsayilan ki dev,
devin amaci, va:gisi ortalamanin hayli zerindedir; bu durumda kendini de deviyle ayni
zamanda Iarketmek en byg olur tehlikelerin. Insanin kendisi olmasinin kosulu, kim
oldugunu hi mi hi bilmemesidir. Bu aidan bakinca, yasamdaki vanli adimlarin, arasira
sapilan yan yollarin, yanlis yollarin, gecikmelerin, 'alakgnlllklerin asil devden uzak
baska devlere verilen emegin, hepsinin de kendilerine gre bir anlamlari, degerleri vardir.
Bunlarda byk bir akillilik, belki de en stn akililik kendini gsterir: Yokolmaya gtren
bir yoldur burada nosce te ipsum; oysa kendini unutmak, vanli anlamak, kltmek,
daraltmak, orta degerde yapmak sagduyunun ta kendisidir. Trel deyisle: Iyilikseverlik,
baskasi iin yasama ve benzerleri, en sert bencilligin srdrlmesinde koruyucu nlem
olabilirler. Iste budur kendi kurallarima, kanislarima karsi o 'ikar gzetmeyen drtlerden
yana oldugum ayrik durum; Bencilligin, kendini sikiva kovmanin hizmetindedirler burada.
Bilincinin btn yzeyini ki bilin bir yzeydir herhangi bir byk buyruktan uzak
tutmali insan. Byk szlerden, byk davranislardan bile sakinmali! Hepsi de igdnn
kendini ok erken 'bilmesinden dogacak tehlikeler. Bu arada o rgenlestiri, o egemen
olacak 'dsn derinlerde byr serpilir; buyurmaga baslar, agir agir yan yollardan, yanlis
yollardan ekip ikarir: Gnn birinde btnn gereklesmesi iin vazgeilmez aralar
olduklari grlecek o nitelikleri, uzluklari birer birer hazirlar; hepsini ynetecek olan
devden, 'hedeI, 'ama ve anlamdan hibir sey sezdirmeksizin, hi:met edecek tm yetkileri
sirasiyla olusturur. Bu yandan bakinca yasamin dpedz mucizeliktir. Degerleri venilevi
devi iin, belki de tek kimsede bir arada hi bulunmamis yetilerin, herseyden nce de karsit
yetilerin, birbirlerini yikip yoketmeksizin bende olmasi gerekiyordu. Yetiler arasinda bir
asama sirasi, araliklar, dsman etmeksizin ayri ayri tutma sanati, hibir seyi karistirmamak,
'baristirmamak; gene de kaosun karsiti olan korkun bir okluk, bu isin nkosulu,
igdmn uzun, gizli alismasi ve sanatiligi buydu iste. Koruvuculugu yle akillica, yle
glyd ki, iimde ne bydgnn hibir zaman Iarkina varmadim bile; tm yetilerim
gnn birinde olgunlasmis olarak en son yetkinlikleriyle aiverdiler birden. abalamis
oldugumu hi animsamiyorum, yasamimda bir tek boguma izi gsterilemez; yigite bir
yaradilisin karsitiyim ben. Bir sey 'istemek, birseye 'gz dikip ugrasmak, bir 'amacin, bir
'dilegin ardindan kosmak basimdan gemis seyler degil hibiri. Su anda bile gelecegime
engin bir gelecek dalgasiz bir denize bakar gibi bakiyorum: Bir tek istek kiristirmiyor onu.
Birseyin oldugundan baska trl... Ama hep byle yasadim ben. Bir tek sey dilemedim. Kirk
drdnc yasini doldurmus bir kimse, nm, kadinmi, paravmi, hibir zaman
umursamadigini sayleyebilsin! Istesem bunlari elde edemez miydim... rnegin proIesr
oldum gnn birinde; aklimin kiyisindan geirmemistim bunu, nk 24 yasimda ya var ya da
yoktum. Ondan iki yil nce de bir gn Iilolog oluvermistim: Syle ki, gretmenim Ritschl
benim iin her anlamda baslangi olan ilk Iiloloji alismami 'Rheinisches Museumundan
bastirmak zere istemisti benden. (Ritschl, saygiyla sylyorum simdiye dek grdgm
biricik dhi bilgindi. Biz Thringen`lileri baskalarindan ayiran, bir Almani bile sevimli yapan
o cana yakin bastan ikmislik vardi onda. Bizler, dogruya varmak iin de olsa, dolambali
yollari seeriz gene. Bu szlerim, daha yakin hemserimi, bilgi Leopold von Ranke`yi
asaladigim anlamina alinmamali...)
#
Bu kk seyleri, yerlesmis kanlara gre nemsiz seyleri neden anlattigimi soracaklar
bana; hele byk devler de ykleyecekler. Yanitim: Bu kk seyler beslenme, yer, iklim,
dinlenme, bunlarla bencilligin kili kirka yarmasi simdiye dek nemli sayilan seylerden son
derece daha nemlidir. Tam burada baslamaliyiz veniden grenmeve. Insanligin bugne dek
nemle dsnp durdugu seyler gerek bile degildir, kuruntudur yalnizca; daha sert
deyimiyle, o sapina dek zararli, hasta yaratiklarin bozulmus igdlerinden dogan
valanlardir; o kavramlarin topu, 'tanri, 'ruh, 'erdem, 'gnah, 'te dnya, 'dogru,
'bengi yasam... Ama insanoglunun byklgn, 'tanrisalligini hep bunlarda aradilar...
'Kk seyleri, yani yasamin temel konularini kmsemeyi gretmekle, en zararli insanlari
byk inan saymakla yurt ynetiminin, toplum dzeninin, egitiminin tm sorunlarini ta
kklerine dek bozdular... Bugne dek en birinci insanlar diye saygi grenleri kendimle
karsilastirdigimda, aramizda elle tutulurcasina bir ayrim gryorum. Bu szde 'birincileri
insandan saymiyorum bile, onlar benim gzmde insanligin dkntleri, hastaligin, nce
susamis igdlerin dogurtmalaridir; yikim getiren, aslinda onulmaz canavarlardir hepsi;
yasamdan alirlar... Bunun karsiti olmak istiyorum ben: Saglam igdnn tm belirtilerine
karsi byk bir duyarliktir benim ayricaligim. Bende sayrilligin hibir izi bulunmaz; en agir
hasta oldugum zamanlar bile sayril degildim; bosuna arasiniz herhangi bir bagnazlik
belirtisini bende. Yasamimin hibir aninda kurumlandigimi, etkileyici bir tavir takindigimi
gsteremezsiniz. Tavirlarda etkililik byklk demek degildir; genellikle tavir takinmadan
edemeyen kimse dzmecinin biridir... Gz alici insanlardan sakinin! Yasam benim iin
kolaydi, zellikle benden en agir seyleri istedigi zamanlar. Bu gz, benden sonraki binyillarin
sorumlulugunu duyarak, ne rnegi olan, ne benzeri yapilacak en yksek isleri hi ara
vermeden ikardigim o yetmis gn iinde beni grenler, en kk bir gerginlik sezmezlerdir
bende; tam tersine dipdiri oldugumu, sevinten kabima sigamadigimi grrlerdi. Hi byle
seve seve yememis, byle iyi uyumamistim, Byk devlerle dsp kalkmanin bir tek yolu
vardir bence, o da ovundur; byklgn belirtisidir bu, ana kosullarindan biridir. En kk
zorlama, asik bir yz, ses tonunda en uIak bir sertlesme, hepsi birer itirazdir bir kimsenin
kisiligine; yapiti iinse haydi haydi yledir!... Sinir diye bir sey olmamali adamda...
Yalnizliktan aci ekmek de bir itirazdir, ben kendim hep 'oklukdan aci ektim... Akil
almaz derecede erkenden, daha yedi yasimda, hibir insanca szn bana ulasmayacagini
biliyordum; bu yzden zldgm gren var mi hi? Bugn bile herkese her zamanki gnl
alici davraniyorum, en asagi olanlara bile deger veriyorum; bunda bir damla olsun kendini
begenmislik, gizli bir kmseme yok. Kmsedigim kimse farkeder bunu: Yalnizca orada
olusum bile, damarlarinda kt kan akanlari Ikelendirir... Bir insanin byklgn belli eden
bence amor fati`dir; insanin hibir seyi gemiste, gelecekte, sonsuza dek baska trl
istememesidir. Zorunlulugu yalnizca katlanmak, hele onu gizlemek yetmez her trl
lkclk zorunluluga karsi bir aldatmacadir, is onu sevmekte...
NEDEN BYLE IYI KITAPLAR YAZIYORUM
!
Birisi ben, br de yazilarim. Burada onlarin kendilerinden sz amadan nce,
anlasilip anlasilmamalari sorusuna degineyim. Bu isi, konunun elverdigi lde, stnkr
yapiyorum. nk zamani gelmedi daha bu sorunun. benim zamanin da gelmedi daha; kimi
insan ldkten sonra dogar. Gnn birinde, insanlarin benim anladigim gibi yasayacaklari,
gretecekleri gretim kurumlari gerekecek: Belkide Zerdt'n yorumlanmasi iin ayrica
krsler bile kurulacak. Ama daha simdiden, getirdigim dogrulari duyacak kulaklar, alacak
eller beklemem, kendi verdiklerimi almak istememelerini anlasilir buldugum gibi, ayrica isin
dogrusu da budur saniyorum. Beni baskasiyla karistirmalarini istemem; nce kendi kendimi
karistirmamaliyim bunun iin de. Bir kez daha syleyeyim, "kt niyetle" pek karsilasmadim
yasamimda; yazin alaninda da hemen hemen bir tek "kt niyet" rnegi gsteremem. Buna
karsilik sryle arik derilik... Bana yle geliyor ki, bir kimsenin kitaplarimdan birini eline
almasi, kendine verebilecegi en yksek pyedir; bunu yaparken umarim ayakkabilarini
izmeleriniyse haydi haydi ikariyordur... Doktor Heinrich von Stein bir kez Zerdt'mn
tek szcgn bile anlayamadigindan aik szllkle yakindiginda, ona bunun byle olmasi
gerektigini sylemistim: Onun alti cmlecigini anlamak, yani vaami olmak, "agdas"
insanlarin ikabileceginden ok daha ykseklere gtrr lmlleri. Bende ayriligimin bu
duygusu varken, tanidigim "agdaslarin" beni yalnizca okumus olmalari bile isteyebilir miyim
hi? Benim utkum Schopenhauer'inkinin tam tersindedir, ben "non legor, non legar"
(Okunmuyorum, okunmayacagim. Basyapiti "Istem ve Tasarim Olarak Dnya" neden sonra
satilmaya basladiginda, Schopenhauer sevinle "legor legar" okunuyorum, okunacagim
demisti) diyorum. Sakin yazilarima "hayir" deyislerindeki bnlgn bana tattirdigi eglenceyi
kmsyorum sanilmasin. Daha bu yaz, agir, pek agir basan yazilarimla belki de bastanbasa
yazi alaninin dengesini sarstigim siralar, Berlin niversitesi proIesrlerinden biri btn iyi
niyetiyle bana sezdirmeye alismisti: Baska bir biimde yazmaliymisim artik; kimse
okumuyormus bylesini. Bunun en asiri iki rnegi sonunda Almanya'da degil de Isvire'de
ikti. Dr. V. Widmann'in (Isvireli yazar. "Bund" dergisi yneticilerinden.) "Bund"
dergisinde, "Ivi ve Ktnn Otesinde" zerine "Nietzsche'nin Tehlikeli Kitabi" basligiyla
ikan yazisi ve gene "Bund"da Bay Karl Spitteler'in (Isvireli ozan. Nobel dl 1919)
genel olarak yazilarim stne toptan bir incelemesi: Bunlar benim yasamimda bir doruktur,
neyin doruklarini olduklarini sylemeyeyim... rnegin bu sonuncusu, Zerdt'm "vksek
devi alitirmasi" olarak inceliyor, bundan byle ze de gereken nemi vermemi diliyordu;
Dr. Widmann'a gelince, tm edepli duygularin kkn kazimakta gsterdigim yrekliligi
alkisliyordu o da. Rastlantinin uIak bir cilvesi sonucu, burada her cmle, hayran oldugum bir
tutarlilikla, bas asagi evrilmis bir dogruyu sylyordu: Demek istediklerimin hem de ilgin
bir yoldan, tam stne basmak iin bir tek sey gerekliydi, "tm degerleri tersine evirmek".
Kendimi aiklamam bir kat daha nem kazaniyor bu yzden. Su da var ki, hi kimse
birseyden kitaplar da giriyor bunun iine zaten bildiginden ogunu ikarip alamaz. Birsey
bize yasanti yoluyla aik degilse onu duyacak kulak da yoktur bizde. Asiri bir rnek verelim:
Bir kitap dsnn ki, bastanbasa yeni yasantilardan sz aiyor, sik sik olsun, seyrek olsun,
Iirsati ikmayacak yasantilardan, bir dizi yepyeni yasanti iin yepyeni bir dildir; bu durumda
kimse birsey duyamaz; su isitme yanilgisi da birlikte gelir: Birsey duyulmayan yerde, birev
voktur da... Benim karsilastiklarimin ortalamasi, isterseniz :gnlg diyelim, budur iste.
Benden birsey anlamadiklarini sananlar, kendi boylarina gre kesip bitiler beni; tam
karsitimi, rnegin bir "lkc" yaptiklari da oldu benden. Hibir sey anlamayanlarsa, iler tutar
yerimi birakmadilar. "agdas" insanlarin, "iyi" insanlarin, Hiristiyanlarin ve br
"nihilist"lerin karsitini, en yksek yetkinlik rnegini gsteren "stinsan" szcg, treler
vikicisi Zerdst'in agzinda dsndrc bir szck, hemen her yerde tam bir bnlkle
Zerdst'n kisiliginde canlandirilan degerlerin tersine anlasildi, daha yksek bir insan trnn
"lksel" rnegi olarak, yari "ermis", yari "deha" olarak anlasildi... Bilgi geinen kimi byk
bas hayvan, beni onun yznden Darwincilikle suladi; o kendi de bilmeden, istemeden
olmus byk kalpazanin, Carlyle'in ylesine hoyrata rttgm "yigitlere tapinma"sini bile
seip taniyanlar ikti Zerdst'te. Kimin kulagina, ParsiIal yerine Cesare Borgia aramasini
Iisildadimsa, hi inanamadi kulaklarina. Kitaplarim stne, zellikle gazetelerde ikan
yazilari hi merak etmeyisim hos grlmeli. Dostlarim, yayimlayicilarim bunu bildiklerinden,
o konuda amazlar agizlarini. Yalniz bir seIer, tek bir kitaba karsi ki "Iyi ve Ktnn
tesinde" idi islenen gnahlarin tmn birden grebildim; neler neler sylemezdim bu
konuda. Bilmem inanir misiniz, "Nationalzeitung" yabanci okuyucularim bilmezler, bir
Prusya gazetesidir; ben kendi payima, izin verirseniz, yalniz Journal des Debats okurum
evet o gazete, btn ciddiligiyle, kitabimi "agin belirtisi", tasra soylularinin gerek IelseIesi
olarak yorumluyordu; gze alabilse, "Kreuzzeitung"un da yazacagi bu olurdu ancak...
!!
Almanlar iin sylenmistir bunlar: Yoksa baska her yerde okuyucularim var, hepsi de
sekin kaIalar, yksek orunlarda ve grevlerde yetismis, kendilerini gstermis kisiler; gerek
dehalar bile var okuyucularim arasinda. Viyana'da, Petersburg'da, Stockholm'da,
Kopenhag'da, Paris'te, New-York'ta, her yerde beni buldular; bir o Avrupa'nin basik lkesi
Almanya diinda. Aika syliyeyim, beni okumayanlardan, ne adimi, ne de IelseIe
szcgn duymus olanlardan memnunum asil; ama rnegin burada, Torino'da nereye gitsem
herkesin yz glyor beni grnce. Simdiye dek en ok gururumu oksayan da, meyve satan
yasli kadinlarin bana en tatli zmlerini seip vermek iin irpinmalari. Insan IeylosoI oldu
mu, bvle olmali iste... Polonyalilar iin bosuna Islav irkinin Fransizlari dememisler. Alimli
bir Rus kadini benim nereli oldugumu anlamakta bir an bile duraklamazdi. Bir trl
beceremem kurumlanmayi; ugrastim mi da saskina dnerim olsa olsa... Alman gibi
dsnmek, Alman gibi duymak, elimden hersey gelir de, bir bu gcm asar... Eski
gretmenim Ritschl syler dururdu, Iiloloji stne arastirma yazilarimi bile Parisli bir
romanci gibi tasarlamisim, yani samalik derecesinde heyecan verici... "Toutes mes audaces
et finesses" (Tm atilganliklarim, inceliklerim.) Paris'te bile herkesi sasirtmis, bu deyim
Monsieur Taine'indir. Korkarim, bende dithyrambos'un en yksek biimlerine varincaya dek
herseye bir para o hi tatsizlasmayan, "Almanlasmayan" tuzdan, esprit'den katismistir...
Baska trl yapamam. Tanri yardimcim olsun! Amin. Hepimiz biliriz bir uzun kulaklinin ne
oldugunu, kimisi stelik denemesini yapmistir. Peki yleyse, hi ekinmeden ileri srerim ki,
en kisa kulaklar benimkilerdir. Kadinlar kayitsiz kalmazlar buna; sanirim onlari daha bir iyi
anladigimi da sezerler... Ben en iyi anti-eegim; bylelikle dnya tarihine geecek bir
canavarim; Yunanca anlamiyla yalniz Yunanca degil deccal'im (antichristos) ben...
!!!
Yazar olarak ayricaligim nedir, az ok biliyorum; benim yazilarima alismanin
begeniyi nasil "bozdugunu" da gzlerimle grdgm durumlar oldu. Insan baska kitaplara,
hele IelseIe stne iseler, dpedz dayanamaz olur. Bu soylu ve ince dnyaya girebilmek
benzersiz bir sekinliktir, Almanlikla hi ilgisi olmamali insanin bunun iin; kisacasi, yle
bir sekinlik ki bu, onu kendi haketmis olmali insan. Ama kim amalarinin vksekligivle bana
benziyorsa, gerekten coskular yasayacaktir burada grenirken: nk ben daha hibir kusun
umadigi ykseklerden, daha hibir ayagin yolunu sasirip inmedigi uurumlardan geliyorum.
Sylediklerine gre, benim kitaplarimi elinden birakamazmis insan, uykularini bile
kairirmisim geceleri... Kitap denen seyin daha gururlusu, daha incelmisi yazilmamistir,
onlar yeryznde erisilecek en yksek doruga, sinizm'e erisirler yer yer; hem en ince
parmaklarla, hem en zorlu yumruklarla elde edebilmeli onlari. Her trl ruhsal kusur, sindirim
bozukluklari bile, onlari anlama yolunu kapatir insana hepten: Sinir diye birsey olmamali
insanda, karni bile bir keyiIli olmali yle. Bir kimsede yalnizca iinin yoksullugu, kse
bucaginin agir havasi degil, asil o iskembesinde yer etmis korkaklik, pislik, sinsice
gtmedir ona yolumu kapayan: Benim bir szmle tm kt igdler yzne vurur insanin.
Tanidiklarim iinde bir sr denek hayvanim vardir; yazilarima karsi gsterilen esit esit ve
her biri son derece gretici tepkileri onlarda incelerim. Yazilarin zyle hibir alisverisi
olmak istemeyenler, rnegin o szde dostlarim hemen "kisiliksiz" oluverirler: Bir kez daha
bunu basardigim iin kutlarlar beni, hem de bir gelisme varmis, daha bir keyiIliymis
deyisim... O hep ktye isleyen kaIalar, isi gc yalan olan "ince duygulu"lar ise, ne
yapacaklarini bilemezler bu kitaplarla, dolayisiyla onlari kendilerinden aagi grrler: Iste
ince mantigi "ince duygulu"larin. Tanidiklar arasindaki byk bas hayvanlar da yalniz
Almanlar bunlar, hos grn demeye getirirler ki, benimle hep ayni kanida degillermis ama,
gene de arada bir... Bunu hem de Zerdst stne sylediklerini duydum... Bunun gibi, insanda
her trl "Ieminisme", isterse erkekte olsun, benim kapilarimi kapatir ona; hibir zaman o
pervasiz bilgilerin labirentine giremez. Bu bastanbasa sert dogrular arasinda gle oynaya
yasamak iin, insan gzn budaktan esirgememeli, onun iin aliskanlik olmali sertlik. Tam
istedigim gibi bir okuyucu tasarladigimda, hep ortaya yrekli, herseyi bilmek isteyen bir
canavar, ayrica kivrak, dzenci, saggrl birisi, dogustan bir servenci ve bulucu ikiyor.
Kisacasi, benim szm aslinda kimleredir, bunu Zerdst'ten daha aik syleyemem:
Bilmecesini yalniz kimlere anlatmak istiyor o?
Sizlere, gzpek arayicilar, sinayicilar, ve her kim kurnazca yelkenleriyle o korkun
denizlere ailmissa bir kez, sizlere, bulmacalar iinde esrimisler, alacakaranligi sevenler,
ruhlari Ilt sesleriyle her tuzaga dsrlebilenler:
nk siz titreyen ellerinizle bir ipi yoklayarak inmek istemezsiniz; ardinda ne oldugunu
kestirdigini: yerde tiksinirsiz kapiyi amaktan...
!"
Devi sanatim stne genel olarak birka sz syleyeyim burada. Bir durumu, bir
duygusal gerilimi imlerle, bu imlerin tempo'suyla baskalarina bildirmek, budur deyisin
anlami. I durumlarinin o olaganst esitliligi karsisinda, bende bir sr deyis olanagi,
simdiye dek bir kisinin eli altinda bulunmus en esitli deyis sanati vardir. Bir i durumu
gerekten bildiren, imler stne, imlerin tempo'su stne yanilmayan, yapmacik tavirlar
takinmayan bir tavir takinma sanatidir zincirleme cmle kurallarinin hepsi her deyis ividir.
Bu konuda hi sasmaz benim igdm. Kendiliginde iyi deyis, hepten budalalik bu, lkclk
yalniz, "kendiliginde gzel", "kendiliginde iyi", "kendiliginde sey" gibi... Sphesiz bu is iin
dinleyen kulaklar, ayni tutkuyu duyabilecek gte ve degerde kimseler, insanin iini
aabilecegi kimseler bulundugunu varsayiyorum. Zerdst'm simdilik bekliyor byle
dinleyicileri; daha uzun sre de bekleyecek! Onu inceleyecek degerde olmali insan... O gne
dek, burada nasil bir sanat harcandigi anlasilmayacak: Hi kimse bylesine yeni, isitilmemis,
bir ama iin gerekten ilk olarak yaratilmis syleme yollarini bylesine avu dolusu
samamistir. Bu trl seylerin Alman dilinde olabilecegi spheliydi: nceleri olsa, en basta
ben kesinlikle yadsirdim bunu. Alman diliyle neler yapilabilir, genel olarak dille neler
yapilabilir, benden nce bilinmiyordu bunlar. Yce, insanst bir tutkunun korkun
dalgalanisini anlatmak iin o bvk ritimler sanatini, zincirleme cmlelerle bvk devii ben
buldum ilk; Zerdt'n nc blm sonundaki o "Yedi Mhr" baslikli dithyrambos'la,
simdiye dek siir denen seyi binlerce Iersah astim.
"
Essiz bir psikolog konusuyor benim yazilarimda; iste iyi bir okuyucunun, eski iyi
Iilologlar Horatius'larinin nasil okurdularsa beni yle okuyan, tam bana gre bir okuyucunun
ilk edinecegi kani budur. zerinde herkesin anlastigi cmleler herkes derken, bunun iinde
orta mali IeylosoIlarin, trebilimcilerin ve br mankaIalarla mantar kaIalarin da
bulundugunu ayrica sylemek gerekmez, benim yazilarimda bnce yanilgilar olarak ortaya
ikar: rnegin, "ikar gzetmez" ve "bencil" kavramlarinin birbirinin karsiti oldugu inanci;
oysa "ben"in kendisi bir "yksek aldatmaca"dan, bir "lk"den baska birsey degildir... Ne
bencil, ne de ikar gzetmez eylemler vardir; her iki kavram da psikolojik birer
mantiksizliktir. Ya da "insan mutlu olmak iin abalar" cmlesi... Ya da "mutluluk erdemin
dldr" cmlesi... Ya da "hoslanma ve aci duygulari birbirinin karsitidir" cmlesi...
Insanligin "Kirke"si, (Odysseus'un yoldaslarini domuz yapan byc kadin.) yani tre, btn
Psikolofi'yi bastan asagi yalana bogdu, trelletirdi; ta o tyler rpertici samaliga, sevginin
"ikar gzetmez" birsey olmasi gerektigine varincaya dek... Insan kendi kendine saglam bir
dayanak olmali, iki ayagi stnde korkmadan durabilmeli; baska trl sevemez yoksa.
Kadinlar da pek iyi bilirler bunu: O ikar gzetmeyen, o nesnel erkekler vizgelir onlara...
Sirasi gelmisken, su kadin ulusunu tanivorum diyebilirim. Dionysos'ca payimdan gelmedir bu
(Hem erkeklik hem disilik vardi Dionysos'da). Kim bilir, belki de "bengi disiligin" ("Das ewig
Weibliche" Goethe, 2. Faust, son sahne.) ilk psikologuyum ben. Eski bir ykdr: O mutsu:
kadinciklar, "zgrlesmis" olanlar, ocuk dogurmaya gc yetmeyenler disinda hepsi beni
severler. Bereket versin, kendimi paralatmaya niyetim yok: Sevdi mi paralar gerek kadin
dedigin... Bu sevimli Bakkha'lari (Eski Yunan'da kendilerini Dionysos'a adayan, onun
gizlerini kutlayan kadinlar.) iyi tanirim... Ah o ne tehlikeli, o ne sinsi, yeraltinda yasayan bir
yirtici hayvanciktir! Nasil da sirindir stelik!... ardindan kosan bir kadincik yazgiyi bile
dinlemez, yikar geer. Kadin erkekten llmez derecede daha ktdr; daha akillidir da. Bir
esit vo:lamadir kadinda iyilik... O "ince duygular" var ya, tmnn mayasinda bir
Iizyolojik bozukluk vardir. hepsini sylemeyeyim, hekimce konusacagim yoksa. Eit haklar
iin ailan savas, bir hastalik belirtisidir stelik; her hekim bilir bunu. Gerek kadin dedigin
var gcyle direnir hak denen seye karsi; cinsler arasindaki o bitmez savata ilk yer hi
tartismasiz onundur zaten dogal olarak. Benim sevgi tanimimi duyup anladiniz mi? Gerek
bir IeylosoIa yarasan biricik tanim budur. Sevginin tuttugu yol savas, z ise cinslerin
ldresiye kinidir birbirlerine. "Bir kadin nasil iviletirilir, kurtarilir" sorusuna verdigim
yaniti biliyor musunuz? Insan ondan bir ocuk edinmelidir. Kadin ocuksuz edemez, erkek bir
aracidir yalniz: Zerdst byle dedi. "Kadinin zgrlesmesi", :rl, doguramaz kadinlarin
gerek kadina karsi igdsel kinidir bu; "erkek"le kavgaya gelince, bu bir yoldur, bir szde
nedendir, bir taktirdir yalnizca. Kendilerini "gerek kadin", "yksek kadin", "lkc kadin",
"lkc kadin" diye ykseltmekte, asama sirasinda kadinin yerini alaltmava alisirlar; bunun
iin de en sasmaz yol, lise grenimi yapmak, pantolon giymek ve sr olarak oy
verebilmektir. Aslina bakilirsa, zgrlesen kadinlar "bengi disilik" lkesinin anaristleridir;
kuyruk acisi vardir onlarda, istegi vardir derinlerinde yatan... En ktsnden bir tr
"lkclk"vardir ki erkeklerde de rastlanir ayrica, o evde kalmis kiz rneginde, Henrik
Ibsen'de oldugu gibi, bunun amaci da cinsel sevgideki gnl rahatligini, dogalligi
agulamaktir... Bu konuda drstlg lsnde siki olan anlayisim stne hi sphesiz
kalmasin diye, bo:ulmuluga karsi tre yasalarimdan bir madde okuyayim; bozulmusluk
derken, her esit dogaya aykiriligin, ya da gzel szleri seviyorsaniz, lkclgn karsisina
ikiyorum, Madde su: "Akmanlik stne vaaz vermek, aiktan herkesi dogaya aykiri olmaya
kiskirtmaktir. Nasil olursa olsun, cinsel yasami kmseme, onu ayip kavramiyla lekeleme,
yasamin kendine karsi islenmis bir sutur, yasamin Kutsal Tinine karsi gnahin ta
kendisidir."
"!
Nasil bir psikolog oldugumu anlayasiniz diye, Ivi ve Ktnn Otesinde'den zerinde
dsnlmeye deger bir betimleme aktariyorum, sunu da syleyeyim ki, burada anlatilmak
istenen kimdir, sakin bulup ikarmaya alismayin: "Yregin dehasi onda vardir, o byk
Bilinmeyen'de, bulunlarino sinayici tanrisi, dogustan Iare avcisi; sesi her ruhun yeralti
lkesine dek inen; her sznde, her bakisinda bir bastan ikarma amaci sakli olan; her
sznde, her bakisinda bir bastan ikarma amaci sakli olan; ustaligi geregince, oldugu gibi
degil, baska trl grnen, yle ki ardindan gelenler ona daha bir sokulsun, onu daha
gnlden, daha tam izlesinler... Yregin dehasi her trl agiz kalabaligini, kendini
begenmisligi susturan, kulak kabartmasini greten; kaba saba ruhlari trpleyen, onlara yeni
bir istek tattiran, derin gkyzn yansitabilmek iin dupduru bir ayna gibi olmak istegini...
Yregin dehasi, o sakar ve ivecen ellere duraklamayi, daha bir incelikle kavramayi greten;
bulanik, kalin buzun altindaki o sakli, unutulmus gmnn, o bir damla iyiligin, tatli zn
yerini kestiren; uzun aglar amur ve kum iinde gml yatan her altin kirintisini bulmak
iin byl bir degnek olan... Onun dokundugu kimse daha bir zenginlesmis olarak uzaklasir
oradan, baskasinin mali altinda iki bklm degil, kendisi daha zengin, yenilenmis, sanki
zerinden ilik bir yel esmis de buzlari zlms, ii ailmis, belki daha gvensiz, daha ince,
daha kolay kirilir, belki daha kirilmis, ama daha adi bile olmayan umutlarla dolu, yeni
istemlerle, akintilarla dolu, yeni direnislerle, ters akintilarla dolu..."
TRAGEDYA'NIN DOGUSU
!
Tragedvanin Doguu'na (1872) karsi insaIli olabilmek iin birka seyi unutmali. Bu
kitap basarisiz yaniyla, rnegin Wagnerciligi bir vkseli belirtisi sayip ona yarari
dokunmasiyla vapti etkisini, giderek byledi. Bir dnm noktasi oldu Wagner'in yasaminda
da: Ancak ondan sonradir ki Wagner adina byk umutlar bagladilar. Bugn bile, hem de
bazen tam ParsiIal'in ortasinda, bana yklendikleri oluyor: O akimin ekin degeri bylesine
yksek tutuluyorsa, su benimmis. Bu yazinin ok kez "Musiki Ruhundan Tragedya'nin
Yeniden Dogusu" adiyla anildigini duydum; onda yalniz Wagner'in sanatini, ne yapmak
istedigini, devini ilk olarak dile getirisimi grdler, yazinin asil degerli yanini gzden
kairdilar bu arada. "Yunanlilik ve Ktmserlik": Daha baska anlama ekilmeyecek bir baslik
olurdu bu: nk aslinda Yunanlilar ktmserligin nasil stesinden geldiler, onu nasil
vendiler; gretilen buydu ilk kez olarak... Tragedya'nin ta kendisi, Yunanlilarin ktmser
olmadiklarinin kanitidir: Schopenhauer her konuda oldugu gibi bunda da yanilmisti. az
buuk ekimserlikle ele alindiginda Tragedya'nin Dogusu iyice agdisi grnr: Wrth
savasinin (Prusya'nin Fransa'ya karsi yengisi 6 Agustos 1870) top sesleri arasinda
yazilmaya baslandigi, kimsenin aklinin kiyisindan gemezdi. Metz surlari dibinde, o soguk
eyll geceleri, bir yandan hastabakicilik grevimi yaparken, bu sorulari dsnyordum;
kitabin 50 yil nce yazilmis olmasi daha bir akla yakin gelebilir. Siyasayla ilgisi yoktur
bugnk deyimiyle "Almanlik disi"dir, tiksindirici bir Hegel kokusu yayilir ondan;
Schopenhauer'in mortocu kokusu ise tek tk birka deyimine sinmistir ancak. Bir "dsn"
Dionysosca ve Apollonca karsitligi metaIizik alanina aktariliyor burada; tarihin kendisi bu
"dsn"n gelismesi olarak sayiliyor; bu karsi savlarin tragedya'da birlesimi: Simdiye dek hi
iliskileri olmayan seylerin bu gzle bakilinca, birdenbire karsi karsiya gelmeleri, birbirleriyle
aydinlanmalari, kavranmalari... rnegin opera ve devrim... Bu kitabin baslica iki veniliginden
biri, Yunanlilarda Dionvsosca olayinin anlasilmasi, psikoloji ynnden ilk olarak
zmlenmesi, btn Yunan sanatinin kklerinden biri olarak grlmesi. br de
Sokratesciligin anlasilmasi: Sokrates'i Yunan ksnn araci, rnek decadent olarak grp
tanimak ilk kez. "Akilcilik", igdye karit. Hersey pahasina "akilcilik": Tehlikeli, yasami
yikici bir g. Kitapta Hiristiyanlik stne derin, dsmanca bir susku bastanbasa; nk o ne
Apollonca, ne de Dionysoscadir; Tragedya'nin Dogusu'nda taninan biricik degerlerin, estetik
degerlerin hepsini yadsir: En asiri anlamiyla nihilist'dir. Hiristiyanlik; oysa Dionysos
simgesiyle, olumlamanin en son sinirina ulasiriz. Kitabin bir yerinde papazlara "yeraltinda
yasayan kt, dzenci cceler soyu" diye dokunduruluyor...
!!
Esine az rastlanir bir baslangitir bu. En derin i yasantima karsilik gelen biricik
simgeyi bulmutum tarihte, bylelikle Dionysosca denen mucizelik olayi ilk kavrayan ben
olmustum. Bunun gibi, Sokrates'i decadent olarak tanimakla da, psikolojik kavrayisimdaki
sasmazligin herhangi bir kisisel tre kaygisindan yana hi korkusu olmadigini apaik
kanitladim; tre'nin kendisini decadence belirtisi diye almak, pek nemli, benzersiz bir
yenilikti bilgi tarihinde. Bu iki bulusumla, kusbeyinlilerin iyimserlik-ktmserlik karitligi
stne zavallica gevezeliklerini nasil da asiverdim! Ilk olarak ben grdm gerek karsitligi:
Bir yanda, yasama karsi alttan alta gden o vo:lami igd (rnekleri Hiristiyanlik,
Schopenhauer IelseIesi, bir anlamda daha o zamandan Platon FelseIesi, lkclgn btn);
br yanda doluluktan, dolup tasmaktan dogmus en yksek bir olumlama ilkesi, sinirlama
bilmeyen bir evet deyis, acinin kendisine, suun kendisine, varligin sorunsal ve yabanci nesi
varsa hepsine... Yasama karsi bu en sonuncu, en sevinli, en coskun ve taskin "evet" deyis
yalnizca en yksegi degildir bilgeliklerin, hem de en derini, dogrunun ve bilimin en saglamca
ogrulayip destekleridir. Varolan hibir sey dsnlemez toplamdan, hibir seyden geilemez.
Hiristiyanlarin ve br nihilist'lerin varlikta yadsidiklari yanlar, decadence igdsnn
bagrina bastigi, basabildigi herseyden llmez derecede daha yksek bir yer tutar degerler
sirasinda. Yrek ister bunu kavramak iin; bunun da kosulu g Iazlasidir. nk yreklilik
nasil byklg lsnde ileri atilirsa, g de tipki onun gibi byklg lsnde dogruya
yaklasir. ZayiIlar iin, zayiIliklarinin verdigi esinle, gerekten korkup kamak, yani "lk"
nasil bir zorunluluksa, gller iin de byledir bilmek, gerege "evet" demek... Bilip
bilmemek elinde degildir zayiIlarin: Yalansiz edemez decadent dedigin, onun yasamda kalma
kosullarindan biridir bu. "Dionysosca" szcgnn kavramakla kalmayip, o szckte
kendini de bulan kimse, artik Platon'u, Hiristiyanligi, Schopenhauer'i rtmek istemez,
kokusunu alir ordaki rmenin...
!!!
"Tragik" kavramini, tragedya'nin psikolojisi stne bilinebilecek en son seyleri ne
lde buldugumu Putlarin Batii'nda bir kez daha dile getirdim. "En yabanci, en amansiz
sorunlariyla bile yasama evet deyis; en yksek rneklerini kurban ederken kendi bereketinin
mutluluguna varan o yasama istemi, buvdu adlandirdigim Dionysosca diye, buydu tragik
ozanin psikolojisine varmak iin benim buldugum kpr. rkden, acimadan kurtulmak iin
degil, zorlu bir bosalmayla tehlikeli tutkulardan arinmak iin degil, Aristotales bunu yanlis
anlamisti byle, tersine, rk ve acimanin tesinde, olusun bengi sevincine varmak, onun ta
kendisi olmak iin, o sevin ki voketmenin sevinci de girer iine..." Bu anlamda kendimi ilk
tragik fevlosof, yani ktmser IeylosoIun taban tabana karsiti saymaya hakkim var. Dionysos
olgusunun benden nce byle IeylosoIca bir tutkuyla duyulmasi grlmemistir: Tragik
bilgelik eksiktir; bunun izlerini, hem de Sokrates'ten iki yzyil nceki o bvk Yunan
IelseIesinden bile bosuna aradim. Bir tek Herakleitos zerinde kuskum var; zaten onun
yakininda kendimi her yerden daha sicak, daha rahat duymusumdur hep. Yokulusun,
vokediin olumlanmasi ki Dionysosca bir IelseIenin can alici noktasidir, karsitliklara,
savasa ve "varlik" kavramini kknden yadsiyarak olua evet deyis: Simdiye dek
dsnlenler iinde ban en yakin olarak bunlari buluyorum sphesiz. "Bengi dns" gretisi,
yani sinir tanimadan, sonsuza dek herseyin durmadan yokolup yeniden dogmasi, Zerdst'n
bu gretisi daha o zamandan Herakleitosca da gretilmis olabilirdi. Hi degilse,
Herakleitos'un ana dsncelerinden hemen hepsine konmus olan Stoa'da bunun izlerine
rastlanir.
!"
Usuz bucaksiz bir umut sesleniyor bu yazidan. Aslinda, musikinin Dionysosca bir
geleceginden umudu kesmem iin hibir neden yok. Yzyil sonrasina bir gz atalim,
varsayalim ki doganin, insanin iki bin yildan beri kirletilmesine karsi yaginmam basariyla
sonulanmistir. O zaman yasamdan yana olacak yeniler, grevlerin en bygn, daha yksek
bir insanlik yetistirilmesini, bunun bir parasi olarak da, soysuzlasmis, salaklasmis herseyin
acimadan yokedilmesi isini ele alacaklar ve Dionysosca durumun yeniden dogacagi o vaam
bollugunu yeryznde olanakli kilacaklardir. Tragik bir ag mustuluyorum: Insanlik en
amansiz, ama en zorunlu savaslari bir kez ardinda birakip, aci ekmeksi:in unuttugu an,
yasama evet deyisin en yksek sanati, tragedya yeni bastan dogacaktir. Bir psikolog ayrica
sunlari da ekleyebilirdi: Gen yasimda Wagner musikisinden duyduklarimin, aslinda
Wagner'le hi mi hi ilgisi yoktur; Dionysosca musikiyi betimlerken, kendimde duydugum
birseyi betimliyordum; herseyi o iimde tasidigim yeni solugun diline eviriyor, baska bir
kiliga sokuyordum igdmle. Bunun kaniti ise bir kanit ne denli gl olabilirse vle gl
bir kanit "Wagner Bayreuth'da" adli yazimdir. Psikoloji ynnden can alici noktalarda hep
kendimden sz amisimdir; Wagner adinin getigi her yerde, hi ekinmeden benim adimi ya
da Zerdst adini koyabilirsiniz. Dithvrambos sanatinin betimlemesidir; uurum gibi
derincesine ve Wagner geregine bir an bile olsun deginmeksizin izilmistir. Wagner de
sezinlemisti bunu; o yazida kendini taniyamamisti. Bunun gibi, "Bayreuth dsncesi" de,
okuyucularim iin hi de bilmece sayilmayacak birseye dnsmst: En sekin insanlarin en
byk devlere kendilerini adadiklari o bvk gle'ye, belki de gnn birinde
yasayabilecegim bir senligin grm'ne... Ilk sayIalardaki tutku dnya tarihine geecektir:
Yedinci sayIada sz edilen baki, gerek Zerdst bakisidir; Wagner, Bayreuth, o Alman
kklg, bayaligi, hepsi bir buluttur; zerinde gelecegin sonsuz bir ilgimi parildamaktadir.
Psikolojik bakimdan da, kendi yaradilisimin ana izgileri hep bir arada bulunusu, hi kimsede
grlmemis bir g istemi, dsnce alaninda gzn budaktan sakinmayan, etkinlik istemine
hi zarar vermeyen o sinirsiz grenme gc. Bu kitapta hersey gelecegi, Yunan ekinin
krdgm bir kez zldkten sonra, onu gene baglayacak kari Iskender'lerin
zorunlulugu... Tragik duyus" kavramina geisteki o tonu bir dinleyin hele; evrensel, tarihsel
bir tondur bu; yazi bastanbasa dunlarla doludur. Olup olabilecek en alisilmamis "nesnellik"ti
benimkisi: Kim oldugumu olanca kesinlikle biliyor, ama bunu herhangi bir rastlantilik
gerege yansitiyordum; beni anlatan dogrularin sesi rkn bir uurumdan geliyordu.
Zerdst'n devi'ini daha o zamandan bilmisesine, bir kez olsun yanilip sasmadan
betimliyorum; Zerdst denen olav'a, insanligin o korkun arinmasi, kutsanmasi edimine
gelince, hi bir zaman s. 41-44 arasindakinden daha ulu bir deyisle dile getirilemez bu.
AGDISI YAZILAR
!
agdii yazilarin drd de ("David Strauss", "Yasam Iin Tarihin Yarari ve Zarari
zerine", "Egitici Olarak Schopenhauer", "Richard Wagner Bayreuth'da".) savasi mi
savasidir. Bunlar "basimda kavak yelleri esmedigini", kilicimi ekmekten hoslandigimi,
belki de bilegimin pek sagi solu olmadigini kanitlar. Ilk saldiri (1873) daha o zaman bile hi
acimaksizin yukardan baktigim Alman ekininden yana birsey kanitladigini, hele onun
bylelikle Fransa'yi venmi oldugunu sanmaktan daha beter bir yanilma olamazdi... agdisi
yazilarimin ikincisi (1874) bilim dzenimizin gidisindeki tehlikeyi, yasami kemiren, agulayan
yani aiga vurur: Bu insanca anlamini yitirmis arklar, bu mekanizma, isinin bu
"kisiliksizlesme"si, "is blm"nn szde verimliligi, bunlardan hasta dmtr yasam.
Ama, yani ekin, elden ikmistir, ara, yani agdas bilim dzeni, vabancilamitir... Bu
incelemede, agimizin bylesine kurumlandigi "tarihsel anlayis" ilk kez bir hastalik, bir rnek
ks belirtisi olarak taniniyor. nc ve drdnc agdisi yazilarda, daha vksek bir ekin
kavramina dikkati ekmek iin, bencilligin, kendini sikiya sokmanin en asiri iki rnegi
konuyor ortaya, olabildigince agdisi iki rnek, evrelerinde "Alman devleti", "ekin",
"Hiristiyanlik", "Bismarck", "basari" denen herseye karsi yce bir kmseme duyuyor ikisi
de, Schopenhauer ve Wagner ya da tek szckle, Nietzsche...
!!
Bu drt yaginmadan ilki olaganst bir basari kazandi. Kopardigi grlt her
bakimdan duyulmaya degerdi. stn gelmis bir ulusun yarasina parmak basmistim,
kazandiklari yengi bir ekin olayi degildi, tersine bambaska birseydi belki de... Yalniz David
Strauss'un eski dostlarindan degil, her yandan yanit yagdi; onu kendinden hosnut, dar kaIali
Alman aydini rnegi olarak, kisacasi "Eski ve Yeni Inan stne" adli birahane Incil'inin
yazari olarak gln dsrmstm (dar kaIali aydin sz benim yazimdan gemistir dilimize).
Kutsal hayvanlarini, Strauss'larini (Strauss "devekusu" demektir.) gln bulmakla,
Wrtemberg'li ve Suab olarak derinden gocundurdugum bu eski dostlar yle aik yreklilikle
ve kabaca yanit verdiler ki, bundan daha iyisini dogrusu isteyemezdim; Prusyalilarin tepkisi
daha bir akillica oldu, ne de olsa "Prusya mavisi" vardi kanlarinda. igligin daniskasini bir
Leipzig gazetesi, o adi ikmis "Grenzboten" yapti; gazaba gelen Basellileri zor zaptettim.
Yzde yz benim yanimi tutan esit esit, kimi zaman da hi anlasilmaz nedenlerden
yalnizca birka yasli bay oldu. rnegin, Gttinden'den Ewald (1803/1875 Alman
dogubilimcisi mstesrik), Strauss'a karsi yagilamam ldrc olmus demeye getirdi. Ya da
eski Hegel'cilerden Bruno Bauer (1809/1882 Alman tanribilimci.), ki o yazidan sonra en
dikkatli okuyucularimdan biri olmustu. Yasaminin son gnlerinde, yitmis "ekin" kavrami
stne kimden bilgi edinebilecegini gstermek iin, rnegin Prusyali tarihi Bay von
Treitschke'ye (1834/1896 Alman tarihisi.) benim yazilarimi salik vermeyi severdi. Bizim
yazi ve yazari stne en ok nemseyerek ve uzun uzadiya konusan, IeylosoI Baader'in (
1765/1841 Alman IeylosoIu ve tanribilimcisi.) eski bir grencisi, Wrzburg'da ProIesr
HoIIman (1806/1873 Alman tanribilimcisi.) adinda biri oldu. Yazimdan benim iin byk
bir gelecek okuyordu, tanrisizlik konusunda bir bunluk yaratacak en son sz syleyecektim;
ona gre tanrisizligin en kkten, en amansiz temsilcisi bendim. Beni Schopenhauer'e eken
sey de buydu. Ama hepsinin iinde en ok okunani, herkese en aci koyani, aslinda ylesine
yumusak huylu Karl Hillebrand'in (1829/1884 Alman tarihisi ve gazetecisi.), eli kalem
tutan o sonuncusu insan Alman'in olaganst sert ve yrekli savunusu oldu. Yazisi
"Augsburger Zeitung"da ikmisti; bugn biraz daha yumusatilmis biimiyle toplu yazilari
arasinda okunabilir. Burada benim yazi bir olay, bir dnm noktasi, ayilip kendine gelis, ok
hayirli bir belirti olarak, dsnce islerinde Alman agirliginin ve tutkusunun veniden doguu
olarak gsteriliyordu. Hillebrand yazinin biimini, olgun begenisini, kisiyle konuyu
ayirmaktaki sasmaz llgn ve ve bitiremiyordu:Onu Almanca yazilmis en iyi tartisma
yazisi olarak niteliyordu; o tartisma sanati ki, Almanlar iin tehlikelidir ve hi salik verilmez.
Beni yzde yz onayliyor, Almanya'da dilin bayagilasmasi stne sylemeyi gze
aldiklarimdan da ileri gidiyor (bugn zlestirmecilik oynuyorlar, bir tek cmle bile
kuramiyorlar artik) ulusun "basta gelen yazarlari"na karsi ayni kmsemeyi duyuyor ve
benim "bir ulusun hem de sevgililerini sulu sandalyesine oturtmadaki stn yrekliligime"
olan hayranligini syleyerek bitiriyordu... Bu yazinin yasamimda paha biilmez etkileri oldu.
Bugne dek hi kimse benimle hir ikarmaya kalkmadi. Almanya'da bana karsi susuyorlar,
rkek ve ekingen davraniyorlar: Bugn, hele "Alman devleti"nde, kimsenin gze alamadigi,
sinirsiz bir sz zgrlgnden yararlandim yillardir. "Kilicim glgesindedir" benim
cennetim... Aslinda Stendhal'in bir ilkesini uygulamistim: Yksek bir topluluga girerken, ise
bir dello'yla baslamayi salik verir o. Nasil da semistim dsmanimi! Ilk Alman zgr
dsnr!... Bana bugne dek o Avrupali, Amerikali "libres penseurs" (zgr dsnr.)
ulusundan daha uzak, daha yabanci olan hibir sey bilmiyorum. O "agdas lkler"e inanan,
uslanmaz kusbeyinlilerle, soytarilarla aramdaki uurum, dsmanlariyla aramda olandan ok
daha derindir. Onlar da bir yol tutturmus, insanligi kendilerine gre "dzeltmek" isterler;
benim kim oldugumu, ne istedigimi bir bilseler, amansiz bir savas aarlardi bana karsi, topu
da "lkler" inanir daha... Ilk tresi:ci'yim ben...
!!!
Schopenhauer ve Wagner adlarini tasiyan agdisi yazilarin, bu iki psikolojiyi
anlamakta, ondan da getim, bu sorun'un yalnizca ortaya konmasinda pek ise yaradiklarini
ileri srecek degilim, bunun disinda kalan seyler de var elbette. rnegin, Wagner'in
yaradilisindaki ana geyi, o tiyatro oyuncusu yetenegini daha o zamandan sezivermistim;
kullandigi aralar olsun, niyetleri olsun, hepsi bunun zorunlu sonulariydi. Aslina bakarsaniz,
bu yazilarda yapmak istedigim psikoloji degil, bambaska birseydi: Esine rastlanmamis bir
egitim sorunu, insani elik gibi yapacak, yepyeni bir "kendini sikiva kovma", "kendini
savunma" kavrami, byklge, evrensel, tarihsel devlere gtren bir yol, bunlar dile
gelmek istiyordu ilk kez. Szn kisasi, insan birseyi anlatabilmek, elinde birka deyim, im,
syleme yolu daha ok bulundurmak iin nne ikan Iirsattan nasil yararlanirsa, ben de bu
iki nl, ama daha hi mi hi belirlenmemis rnege ylece yapisiverdim. nc yazinin 7.
blmnde hepten korkun bir uzgryle deginilmistir buna. Bunun gibi, Platon da
Sokrates'den bir im dili olarak yararlanmisti. Bu yazilarin tanik oldugu o hayli geride kalmis
durumlari simdi gz nne getirdigimde, aslinda yalniz kendimden sz amis oldugumu
saklayamam. "Wagner Bayreuth'da" yazisi kendi gelecegimin bir dsdr; "Egitici Olarak
Schopenhauer"de ise, benligimin en i yks, olumasi yazilidir. En basta da itigim and'...
Bugn neyim ben, nerelerde yasiyorum artik szlerle degil yalniz yildirimlarla konustugum
ykseklerde, o zamanlar nasil da uzaktim bunlardan! Ama lkeyi grdm; yol, deniz, tehlike
ve basari stne bir an olsun yanilmadim! Sz verirken ne byk durgunluktur o; yalniz szde
kalmayacak bir gelecege dogru o ne mutlu bakistir! Derinden, iten yasanmistir burada her
sz; aci eken, nerdeyse kanayan szckler eksik degildir. Ama hepsinin stnden bvk bir
zgrlk yeli esip geer; itiraz gibi gelmez yaranin kendisi bile. Benim IeylosoItan anladigim
sey, o yakininda ne varsa hepsinin tehlikede oldugu korkun dinamit, benim IeylosoI
kavramimla yksek gretimdeki "gevis getirenler"i, br IelseIe gretmenlerini bir yana
birakin koskoca Kant'in bile iine girdigi IeylosoI kavrami arasidaki uurum, o yazi bunlarin
hepsi stne paha biilmez seyler gretir; ama burada sz edilen "Egiti Olarak
Schopenhauer" degilmis de, onun tam kariti, "Egitici Olarak Nietzsche" imis, ne ikar. O
zamanlar benim zanaatimin bilginlik oldugu, benim de bu isin belki ehli oldugum gz nne
alinirsa, bu yazida bilginlerin psikolojisi stne birdenbire ikiveren o aci elestirmeyi pek de
nemsiz saymamalidir: Bendeki avri olu bilincini, benim iin dev nedir, yalnizca ara,
arada eglence, katki nedir, bunu hi sasmadan ayirdettigimi gsterir o para. Tek birsey
olabilmek, tek birseye varabilmek iin, ok yerde, ok sey olmak, bu bendeki sagduyudur. Bir
sre iin de bilgin olmam gerekivordu.
INSANCA, PEK INSANCA
iki ekiyle birlikte
!
Insanca, Pek Insanca bir bunlugun anitidir. zgr dsnrler iin bir kitap: Budur
kendine taktigi ad. Hemen her cmlesi bir yengi anlatir; yaradilisimda bana avkiri olan'dan
kurtardim bylelikle kendimi. Bana aykiri olansa lkclktr. Budur basligin demek
istedigi, "si:in lkler grdgnz yerde, ben insanca, pek insanca seyler gryorum
yalniz!"... Insani ben daha ivi tanirim... Burada "zgr dsnr" sz bir tek anlama gelir:
O:grlgne kavumu, kendini yeni bastan bulmus bir dsnce. Sesin tonu, tinlayisi
bastanbasa degismistir; kitabi kurnazca, soguk, yerine gre de sert alayci bulursunuz. Sovlu
begeniden gelme bir tr tinsellik sanki derinde bir tutku akintisina karsi direnmektedir.
Bundan dolayidir ki, kitabin 1878 yilindaki zamansiz yayimlanisina zr olarak, Joltaire'in
100. lm yildnmne rastlamasini gstermem bir anlam tasir. nk Voltaire, kendinden
sonra yazanlarin tersine, bir grand seigneur'd (Soylu yce kisi.) dsnce alaninda, tam
benim de oldugum gibi. Kendi yazilarimdan birinin zerinde Voltaire adi, bir ilerlemeydi
bu... kendime dogru... Yakindan bakilinca, lknn yuvalandigi tm kse bucagi, yeralti
zindanlarini, en sonuncu siginaklari karis karis bilen, kati yrekli bir dsnce grlr burada.
Elimde alevi hi de "titremeyen" bir iragi ("Fackel, iragi" ve "Iackeln, isik hk.) titremek"
szckleri stne bir oyun.), keskin bir isikla lknn veralti lkesi'ni aydinlattim. Savas bu,
ama barutsuz ve dumansiz; ne savasi davranislar var, ne duygulanip cosma, ne de kirik kol,
bacak, baska trls gene "lkclk" olurdu. Yanilgilari irer birer, hi acele etmeden buz
stne koyuyorum; lkleri rtmyorum, donduruvorum... rnegin, suracikta "deha"
donuyor; az ilerde, kse basinda "ermis" donuyor, o "kanis" dedikleri; "acima" da az buz
sogumuyor hani, "kendiliginde sey" donuyor ne yana baksan...
!!
Bu kitabin baslangici, Bayreuth Iestivalinin ilk olarak yapildigi haItalara rastlar; orada
evremi kusatan herseye karsi duydugum derin bir yabancilik, ikis noktalarindan biridir
onun. O zamanlar zerime ne esit grnmler sstgn bilen, gnn birinde Bayreuth'da
uyaninca nasil oldugumu kestirebilir. Sanki ds gryordum... Neredeydim acaba? Hibir
seyi tanimaz olmustum, az kalsin Wagner'i bile taniyamayacaktim. Anilarimi bir bir
yokluyordum, bosuna. Tribschen, uzakta bir mutluluk adasi: En uIak bir benzerlik yok. O
unutulmaz temel atma gnleri (Bayreuth Festival evinin temel atma treni 22 Mayis 1872),
kutlamada bulunan kk, sekin topluluk, o anlamak iin davul zurna istemeyenler: En uIak
benzerlik yok. Ne olmutu ki? Wagner'i Almanca'ya evirmislerdi! Wagner'i avucumun iine
almisti Wagner'ci! Alman sanati! Alman ustasi! Alman birasi!... Ama bizler, Wagner
sanatinin ne esit incelmis sanatilara, nasil uluslarlarst bir begeniye yneldigini bilenler,
Wagner'i byle Alman "erdemleri"yle ssl psl grnce ileden ikmistik. Sanirim,
Wagner'ciyi taniyorum; onlarin ardarda kusagini grmsmdr. Wagner'i Hegel'le
karistiran rahmetli Brendel'den (1811/1868: Alman musiki yazari.), Bayreuth Bltter'in
(Bayreuth'da ikan, Wagner'in dsncelerini savunan bir gazete.) Wagner'i kendi kendisiyle
karistiran "lkc"lerine varincaya dek; o "ince duygulu"lar Wagner konusunda bir ilerini
dktler, neler neler sylemediler. Bir krallik veriyorum akillica bir tek s: iin! (A horse! A
horse! My kingdom a horse! Bir at! Bir at! Bir krallik veriyorum bir at iin! Shakespeare,
King Richard III, V. sahne.) Gerekten de, insanin salarini diken diken edecek bir topluluk!
Nohl (1831/1885 Alman musiki arastiricisi.), Pohl (1826/1896 Alman musiki yazari.),
Kohl (Lahana.), her trl incelik, Ialan Iilan! Her esit ucube vardir aralarinda, Yahudi
dsmanina varincaya dek. Zavalli Wagner! Buralara da mi dsecekti! Domuzlar arasina
dsseydi bari! Ama Almanlarin iine dsmek! En sonunda yapilacak bir is kaliyor: Gelecek
kusaklari aydinlatmak iin, gerek bir Bayreuth'lunun iine saman doldurmali, daha da iyisi
onu ispirto iinde saklamali eksik olan esprit'tir (Nietzsche "spiritus" szcgn iki ayri
anlamda "ispirto" ve "esprit" kullanarak bir oyun yapiyor.) nk, altina da sunu yazmali:
Alman "devlet"i kurulurken gz nnde tutulan "dsnce" buydu iste... Neyse, bu grlt
patirti arasinda ansizin birka haItaligina oradan ayrildim; pek hos bir Parisli hanim beni
avutmaya alismisti, ama Iayda etmedi. Bunun kainilmaz birsey oldugu anlaminda bir tel
ekerek zr diledim Wagner'den. Bhmerwald ormanlari iine gmlms bir yerde,
Klingenbrunn'da, derin melankolimi, Almanlara karsi kmseyisimi bir hastalik gibi iimde
tasiyarak dolasiyor, arasira cep deIterime "Sapan Demiri" genel basligi altinda bir cmle
karaliyordum: belki daha Insanca, Pek Insanca'da bile grlebilecegi gibi, keskin psikolojik
gzlemlerdi her biri.
!!!
O sira benim iimde aiga ikip kesinlesen sey, Wagner'le bozusma Ialan degildi,
igdmn toptan sapittigini Iarkettim; tek tek yanilgilarim, Wagner olsun, Basel'de
proIesrlk olsun, hepsi bunun belirtileriydi yalniz. Kendime karsi bir sabirsi:lik kt
stme. Toparlanip ayilmam iin vakit gelmis de geiyordu bile. Bir an iinde, o gne dek
vaktimi nasil bosu bosuna harcadigim, devimle llnce Iilolog yasamimin nasil ise
yaramaz, nasil gelisigzel oldugu korkun bir aiklikla kaIama dank etti. Bu vanli
alakgnlllgmden utandim... Geride biraktigim on yil iinde dsncemin beslenmesi
hepten durmustu; ise yarar yeni hibir sey grenmemis, bilgiligin toz tutmus eski pskyle
ugrasmaktan, pek ok seyi aptalcasina unutmustum. Ilkag siirinin lleri, ayaklari iinde
byk bir titizlikle, kr kstebek gibi srnmek, buralara dsmstm artik! Aciyarak
bakiyordum kendime, aliktan bir deri bir kemik kalmistim: Bildiklerim arasinda bir tek sey
yoktu gerek adina; "lkler"se bes para etmiyordu! Iimi yakici bir susuzluk sarmisti bayagi:
Gerekten, o gn bu gn Iizyoloji tip ve doga bilimlerinden baska hibir seyle ugrasmadim,
asil tarihsel incelemelere bile, ancak devim beni zorla srkledigi zaman dndm. Ilk o
zaman, i gdye aykiri olarak, insani ekip baglayan hibir olmaksizin seilmis bir
etkinlikle, o "meslek" dedikleriyle, bosluk ve alik duygusu iinde aIyon yerine geecek,
Wagner sanati rnegi bir sanat bulup kendini uvuturma gereksinmesi arasindaki iliskiyi de
sezdim. evreme yakindan bakinca, bu tehlike baslarinda olan ok sayida gen grdm:
Dogaya aykiri bir is, bir ikincisini getirir ardindan, hi sasmaz bu. Daha aik syleyeyim,
Almanya'da, "Alman devleti" iinde ok kimse erkenden seip karar verir, bir daha da bu
yk zerinden atamaz, altinda rr gider; bunun kurtulusu yoktur... Iste byleleri afvon
ister gibi Wagner'i isterler, orada bir an olsun kendilerini unuturlar, kendilerinden
siyrilirlar... Bir an da ne sz, be alti saatligine'
!"
O zaman igdm, razi olmanin, baskalarina uymamin, kendimi onlarla bir tutmanin
daha da uzun srmesine karsi kiyasiya cephe aldi. Baslangita tovlugumdan iine dstgm,
sonra da o "dev duygusu" denilen sey yznden saplanip kaldigim bu hi yakismayan "ikar
gzetmezlik" tense, her trl yasama, elverissiz kosullara, hastaliga, yoksulluga katlanmak
bence yegdi. Babamdan geme o kt kalit ki aslinda bir erken lm anikligiydi iste o sira
ve tam zamaninda yle bir imdadima yetisti ki, ne denli hayran olsam azdir buna. Beni
bozusmaya, hatir gnl kirmaya, gze batacak davranislara birakmaksizin, vavaa ekip
kurtardi hastalik. Kimsenin bana karsi iyi duygularinda bir azalma olmadi, artma bile oldu
tersine. Ayrica hastalik, aliskanliklarimi tmyle kknden degistirme hakkini verdi bana;
unutmama izin verdi, buyurdu bunu. Gene onun bagisiydi o sirtst yatmak, aylak gezmek,
beklemek, sabretmek, kisaca dsnmek :orunlulugu... Gzlerimin durumu yetti tek basina,
her trl kitap kemiricilige, aika Iilolojiye paydos ettim: "kitap"tan kurtulmustum, yillarca
hibir sey okumadim artik, simdiye dek kendime yaptigim en bvk iyilik bu oldu! srekli
olarak baska benlikleri dinlemekten baska nedir ki okumak? iyice dibe gmlms, sesi
solugu kesilmis o en derin benligim yavas yavas uyandi, nce ekingen ve spheciydi, ama
sonra veniden konumava basladi. Yasamimin o en hasta, en acili gnlerinde kendimden
duydugum mutlulugu baska zaman duymadim hi. Bu "kendime dns"n benim iin ne
anlama geldigini anlayabilmek iin, "Tan Kizilligi"na ya da "Gezgin ve Glgesi"ne bir gz
atmak yeter: En yksek anlamiyla bir ivilemevdi bu! Gerisi kendiliginden geldi.
"
Insanca, Pek Insanca, bana disardan bulasmis her trl "yksek yutturmaca"ya,
"lkclge", "ince duygular"a, kadinca baska ne varsa hepsine hemen son vermek iin kendi
kendime koydugum siki dzenin bu aniti, ana hatlariyla Sorrento'da yazildi: tamamlanip son
biimi almasi ise, Sorrento'dakinden ok daha elverissiz kosullar altinda Basel'de geirdigim
kisa rastlar. Aslinda, o sira Basel niversitesi'nde okuyan ve bana pek yakindan bagli olan
Bav Peter Gast'tir bu kitabin sorumlusu. Ben basim gzm sarili ve acilar iinde
yazdiriyordum: O bir yandan yaziyor, bir yandan dzeltiyordu, asil yazar oydu, ben yalniz
neden'iydim kitabin. Sonunda agir hasta birinin derin saskinligi iinde, kitabi basilmis olarak
elime alinca, Bayreuth'a da iki nsha gnderdim. Rastlantinin pek anlamli, essiz bir oyunuyla,
ayni anda ParsiIal metinin gzel bir nshasi geldi bana; zerinde Wagner'in su armagani
vardi: "Degerli dostu Friedrich Nietzsche'ye, Richard Wagner'den, Kiliseler Danismani"? Iki
kitabin bu atismasinda ugursuz bir inlama duyar gibi olmustum. Kili sakirtisini andiriyor
muydu bu?... Hi degilse biz ikimiz bylece duyduk bunu: Ikimiz de sustuk nk, O
siralardaydi ki, Bayreuther Bltter'in ilk sayisi ikti. Nevin tam zamaniydi, anladim hemen.
Inanilmaz sey! Wagner soIu olmustu...
"!
O siralar (1876) kendimi nasil gryordum, byk, tarihsel devimi nasil olaganst
bir yanilmazlikla kavramistim, basindan sonuna dek bunun tanigidir kitap; ama zellikle bir
blm ok keskin dile getirir bunu. Yalniz, bana zg kurnazligimla, gene "ben"
szcgnden kainmis ve bu kez Schopenhauer'e ya da Wagner'e degil, sekin Dr. Paul
Ree'ye (1849/1901 Yazar, Nietzsche'nin dostu. Trel degerlerin kaynagi ve olusumu stne
dsnceleriyle Nietzsche'yi etkilemistir.) dnya tarihine geecek bir n bagislamistim,
bereket versin ki, o kendisi bu konuda Iaka basmayacak kadar anlayisliydi... Bakalari yle
anlayisli olmadilar. Okurlarim arasinda umudu kestiklerimi, rnegin tam bir Alman
proIesrn sundan tanirim: Salt bu paraya bakip, koskoca kitabi bir esit yksek "reealism"
olarak yorumlayacaklarini sanirlar... Gerekte o blm dostumun drt bes cmlesiyle
elismekteydi; bu konuda "Tre'nin Soyktg" nszne basvurabilir. Iste sz geen
blm: agimizin en gz pek, en kati yrekli dsnrlerinden biri, "Trel Duyuslarin
Kaynagi stne" adli kitabin yazari (lise:. |... diye okuyunuz.| Nietzsche, ilk tresi:ci) insan
edimlerinin o keskin, derine inen zmlenmesi sonucu hangi ilkeye varmisti? "Trel insan
anlasilir dnyaya dogal insandan daha yakin degildir, anlasilir dnya yoktur nk..." Bu
cmle tarihsel bilginin (lise:. Tm degerlerin venilenii) ekici altinda sertlesip keskinleserek,
ilerde belki bir gn 1890! insanligin "metaIizik gereksinmesi"nin kkne vurulacak balta
olabilir, insanligin yararina mi, yoksa yikimina mi, kimse bilmez bunu... Ama ne olursa
olsun, ok nemli sonular dogurabilecek, hem verimli, hem korkun, tm byk dogrular
gibi o ifte v:vle dnyaya bakam bir cmle...
TAN KIZILLIGI
tre'nin bir nyargi olusu stne dsnceler
!
Tre'ye karsi seIerim bu kitapla baslar. onda barut kokulari duyuldugundan degil;
terine bambaska, ok daha tatli kokular gelir, yeter ki insanin burun delikleri biraz duyar
olsun. Ne agir, ne de haIiI topu atesi: Kitabin etkileri olumsuzdur ya, kullandigi aralar hi
de yle degildir; etki bu aralardan bir sonu olarak ikar, topu atesi gibi degil. Geri insan
bu kitaptan ayrilirken, o ana dek tre adi altinda saygi gren, giderek tapinilan herseye karsi
bir ekinme, bir rkme duyar ama, gene de koca kitapta bir tek olumsuz szcge, bir tek
saldiriya, ktlge rastlayamazsiniz; gneste yatar o, tostoparlak, mutlu, kayalar arasinda
gneslenen bir deniz hayvani gibi. O deniz hayvani da benim ayrica: Kitabin hemen her
cmlesi, Cenova yakinindaki o birbiri iine girmis kayaliklar arasinda tasarlanmis, ele
geirilmitir; orada denizle basbasaydik, gizli birseyler vardi aramizda. simdi bile, bu kitap ne
zaman elime gese, hemen her cmlesi derinlerden benzersiz birseyler ekip ikaran bir olta
ucu oluverir: Btn derisi belli belirsiz titreyip rperir anilarla. Hani ondaki de az sanat
degildir, o uarcasina, sessizce geen seyleri, tanrisal kertenkeleler dedigim o kaici anlari
yakalamak... Geri zavalli kertenkeleleri hemencecik sisleyiveren o gen Yunan tanrisinin
(Hermes.) kan dkclgyle degil, ama gene de sivri birseyle, kalemin ucuyla... "Daha
isimamis nice tan kizilliklari vardir" bu Hind yazitini (Rig veda II. 28. 9.) koydum kitabimin
girisine. Yeniden bir gnn, ah ardarda gnlerin, sayisiz yeni gnlerle dolu bir dnyanin
baslayacagi o yeni sabahi, o tatli tan kizilligini yazar nerede ariyor? Tm degerlerin
venileniinde, tm trel degerlerden kopmakta, o gne dek yasaklanmis, kmsenmis,
karginmis herseye "evet" demekte, gvenmekte. Bu olumlavan kitap, isigini, sevgisini,
sevecenligini bastanbasa o kt seyler stne dkyor; yce bir hak ve ncelik veriyor.
Treye saldirmiyorum; artik onu yok biliyorum yalnizca... "Ya da" diye bitiyor kitap, biricik
kitap bu, "Ya da" ile biten...
!!
devim, insanligin en yksek anlamda kendine dnecegi, geriye bakacagi, ileriye
bakacagi, rastlantinin, rahiplerin boyundurugundan kurtulup, niin, neden sorularini ilk kez
toptan ortaya koyacagi o ni, o bvk gle'yi hazirlamak olan devim, su kaninin zorunlu
sonucudur: Insanlik dogru yolu bulmamistir kendi basina; ynetilisi hi de tanrisal degildir;
tersine, o yadsiyan, o bozucu igdler, decadence igds onu bastan ikarmis, hem de en
kutsal degerleri arasinda hkm srmstr. Trel degerlerin kaynagi sorusu bu yzden benim
iin en bata gelen sorulardan biridir; insanligin gelecegi bunun yanitina baglidir nk.
Aslinda herseyin en iyi ellerde yrtldgne, tek bir kitabin, Kutsal Kitap'in bize insan
yazgisini yneten tanrisal bilgelik stne en son zmleri getirdigine, tesini dsnmemek
gerektigine inanmami:i istemek, gereki bir dile evrildiginde suraya varir: Bunun tam
tersinin o acinacak durumun dogru oldugu, yani bugne dek insanligin en kt ellerde
kaldigi, en yeteneksizlerin, dzencilerin, gdclerin, o "ermis" dedikleri, dnyaya kara
alan, insanligi lekeleyen kimselerin onu ynettikleri inanci su yzne iksin istemiyorlar.
Rahiplerin (o kilik degitirmi rahipler, yani IeylosoIlar da buraya giriyor) yalniz belli bir
cemaat iinde degil, hepten dizginleri ele geirdiklerinin, decadence tresiyle bitis isteminin
gerek tre sayildiginin en sasmaz belirtisi, ikar gzetmezlige verilen yzde yz deger ve
bencillige her yerde duyulan dsmanliktir. Bu konuda benden baska trl dsneni mikrop
bulamilardan sayiyorum... Herkes benden baska trl dsnyor ne yazik ki... Bir
Iizyologun bu deger karsitligi stne hi sphesi yoktur. rgenlik iinde en nemsiz bir
para, kendini korumayi, g btnlemesini, "bencilligini" hi sasmadan yrtmekte az da
olsa bir kusur isledi mi, rgenligin btn yozlasiverir. Fizyolog kesilip atilmasini ister
yozlasan paranin; onunla dayanisma diye birsey tanimaz; hele ona acimayi hi mi hi
geirmez aklindan. Ama tam budur rahibin istedigi, btnn, insanligin yozlasmasidir: Bu
yzdendir ki saklavip korur yozlasan parayi, bunun karsiligi olarak da hkmeder ona... O
yalanci kavramlarin, "ruh", "tin" "zgr istem", "tanri" gibi, trede kullanilan kavramlarin
anlami, insanligi Iizyolojik olarak yikmak degil de nedir?... Kendimizi korumayi, bedenin,
yani vaamin gcn arttirmayi nemsemekten bizi alikoyuyorlarsa, kansizligi bir lk,
bedeni kmsemeyi "ruhun kurtulusu" sayiyorlarsa, bunlar decadence'a gtren yoldur degil
de nedir? Dengeyi yitiris, dogal igdlere karsi direnis, kisacasi "ikar gzetmeyis", tre
buydu simdiye dek... Tan Ki:illigi ile ilk kez o bencil olmayan treye savas atim.
SEN BILIM
La Gaya Scienza
6
Olumlayan bir kitaptir "Tan Kizilligi", derinligine derin, ama yumusak ve aydinlik.
Gava Scien:a da yledir, hem de sapina dek: Hemen her cmlesinde derin dsnceyle kabina
sigmazlik kardese elele verirler. Yasadigim en essiz ocak ayina ki bu kitap bastanbasa onun
armaganidir minnetimi belirten bir siir, bilimin enligi hangi derinliklerden kopup geliyor,
bunu yeterince aiga vurur:
Ey sen ki elinde alevden mizrak,
Parampara ettin ruhumun buzlarini,
Denize akiyor simdi agildayarak,
Bulmaya en yce umutlarini:
Hergn daha aydinlik, daha bir diri
Ve zgr, o sevecen zorlayisla, bak
vyor sundugun mucizeleri,
Ey gzeller gzeli Ocak!
Drdnc kitabin bitiminde, Zerdst'n ilk szlerinin o elmas gzellikleriyle isildadigini
gren ya da nc kitabin sonunda, bir yazginin tm aglar iin ilk kez dile geldigi o
granitten yontulmus cmleleri okuyan kimse, buradaki "en yce umutlar" nedir, artik sphe
edebilir mi? ogunlugu Sicilya'da yazilan Yasa Tanima: Prensin Trkleri, dogrudan
dogruya Provence ekinindeki (12. ve 13. yzyillarda, zellikle gney Fransa'da, kuzey
Italya'da ve Sicilya'da gelisen saray ekini.) "gava scien:a" kavramini, o trkc, valve ve
:gr dnr bilesimini animsatir; o erken dogmus, essiz Provence uygarligini, kendinden
sonra gelen ne idg belirsiz uygarliklardan ayirdeden de bu bilesimdir. zellikle, "Mistrale"
basligini tasiyan sonuncu trk, tre'nin zerinden sirayip geen o cosmus dans havasini,
sapina dek bir Provence isidir.
ZERDST BYLE DEDI
herkes iin, kimse iin bir kitap
!
Zerdst'n yksn anlatmama geldi sira. Yapitin ana dsn olan bengi-dn
dsncesi, erisilebilecek o en yksek olumlama ilkesi, 1881 yili agustosuna rastlar: Bir kagit
parasina karalanmistir, altinda su yazilidir: "Insan ve Zamanin 600 ayak tesinde". O gn
Silvaplana gl kiyisindaki ormanlarda yryordum; Surlei yakinlarinda, piramid biimi
ykselen kocaman bir kayanin dibinde mola verdim. Bu dsnce orada geldi bana. O
tarihten birka ay gerilere gittigimde, bir nbelirti olarak, begenilerimin, zellikle musikide
birdenbire ta derinden degisiverdigini gryorum. Zerdst' belki de bastanbasa musikiden
sayabiliriz, surasi aik ki yepyeni bir kulak istiyordu onun iin. Vicenza yakinlarindaki bir
kk dag kaplicasinda, Recoaro'da geirdigimiz 1881 bahari, maestro'm ve dostum Peter
Gast benim gibi "yeniden dogmus"lardandi o da. ve ben Iarkettik ki, musiki denilen Anka
kusu her zamankinden daha bir haIiI, daha bir isildayan kanatlarla dolaniyordu stmzde. O
gnden bu yana, 1883 subatinda birdenbire inanilmaz kosullar altinda yaptigim doguma dek
geen sreyi ns:de birka cmlesini aktardigim son blm, tam Richard Wagner'in
Venedik'te ldg kutsal saat bitirilmistir evet, o sreyi hesapladigimda, gebeligimin 18 ay
srdg anlasilir. Tipatip bu sayinin ikmasi, benim bir disi Iil oldugum dsncesini getirir
insanin aklina, Buda'cilarin aklina hi degilse, Yakinda essiz birsey geleceginin yzlerce
belirtisini tasiyan Gava Scien:a bu araya rastlar: Zerdst'n baslangici bile vardir onda;
drdnc kitabin sondan nceki parasinda Zerdst'n ana dsncesi vardir. Karisik koro ve
orkestra iin yazilmis "Yaama Ovg" de gene bu zaman rastlar; partisyonu iki yil nce
Leipzig'de E. W. Fritzsch yayinevinde ikmistir. O yil, iinde oldugum durumun, o sonuna
dek olumlavan tutkuyla, tragik tutku dedigim seyle dolup tastigim durumun hi de yabana
atilmaz bir belirtisidir bu. Ilerde bir gn beni anmak iin alip syleyecekler onu. Szleri
(zerinde duruyorum, nk bir yanilgidir alip yrms bu konuda) benim degildir; o siralar
dost oldugum gen bir Rus kizinin, Bayan Lou von Salome'nin (Roman, yk ve deneme
yazari.) sasilacak esininden ikmadir. Siirin son blmnden herhangi bir anlam ikarabilen
kimse, neden bu siiri seip begendigimi, neden ona hayran oldugumu anlayabilir: Byklk
var o szlerde. Yasama karsi bir itiraz sayilmiyor aci: "Artik bana verecek mutlulugun
kalmadi mi, ne ikar! Acilarin var daha". Burasinda benim musikim de byktr belki (La
-klarneti'nin sonuncu notasi do dive: degil, do olacak. Baski yanlisi.) Ertesi kisi Cenova
yakininda, Chiavari ile PortoIino arasina sokulan o sevimli, sessiz Rapollo koyunda geirdim.
Saglik durumum hi de parlak degildi; kis soguktu, son derece yagmurluydu. Kaldigim kk
han denizin hemen zerindeydi, yle ki geceleri dalga ikinca uyunmuyordu; istemedigim ne
varsa hemen hepsi toplanmisti orada. Gene de, sanki benim ilkemi, yani gerekten bir
diyecegi olan seyin "her ne olursa olsun" ortaya ikacagini kanitlamak ister gibi, o kis, o g
kosullar iinde ortaya ikti Zerdst'm. gleden nceleri Zoagli'ye giden gzelim yolda,
amliklar iinden geerek gneye dogru ikiyordum; gz alabildigine denizi gryordum
ayagimin altinda. gleden sonralari, saglik durumum elverdike, Santa Margherita koyunu ta
PortoIino'nun tesine dek bir bastan bir basa dolaniyordum. Bu yerler, bu grnsler,
Imparator nc Friedrich'in oralara olan byk sevgisi yznden daha bir degerliydi benim
gzmde. 1886 gznde yolum gene o kiyilara dstgnde, bu kk, unutulmus mutluluk
lkesine onun da son gelisiydi. Bu iki yol boyunca Zerdst'n btn birinci blm dogdu
kaIamda; en basta Zerdst'n kendisi, kisiligi dogdu: Daha dogrusu ullandi stme...
!!
Bu kisiligi anlamak iin, insan onun iktigi Iizyolojik kosullari, yani benim bvk
saglik dedigim seyi iyice kavramis olmalidir. Bu kavrami Gava Scien:a'da, besinci kitabin
son blmnde yaptigimdan daha iyi, daha kiisel bir biimde aiklayamam. Orada syle
deniyor: "Biz yeniler, adsizlar, kt anlasilanlar, biz henz karanlik bir gelecegin erken
dogmus ocuklari, yeni amalar iin yeni yollar gerek bize, yeni bir saglik gerek, simdiye dek
olanlardan daha gl, daha aikgz, daha dayanikli, daha atak, daha keyiIli bir saglik. Her
kim bugne dek gelen degerlerin, dileklerin evresini bastanbasa dolasip grmek, bu lksel
"Akdeniz"in kiyilarinda yelken amak iin can atiyorsa, her kim lkeler bulan, ele geiren
birinin, bir sanatinin, bir ermisin, bir yasa koyucusunun, bir bilgenin, bir bilginin, bir
soIunun, eski agda herseyden el etek ekmis tanrisal birinin neler duydugunu iinde yasayip
bilmek istiyorsa, ona en basta bvk saglik gereklidir. bu da yetmez tek basina, insan onu her
gn yeni bastan elde etmelidir, nk ondan her an geilir, geilmelidir de... Simdi bizler,
bunca zaman yollarda olanlar, biz bir lk arayan Argonaut'lar, (Argo adli gemiyle Kolehis'e,
altin yapagi ele geirmeye giden Yunan yigitleri: Iason, Herakles, Orpheus vb...) belki
gerektiginden de ok gzpek olanlar, gemileri batanlar, bunca seye ugrayanlar, ama
dedigimiz gibi, hos grldgnden de ok saglam olanlar, saglamligi bir tehlike olanlar,
saglamoglu saglamlar, bize yle geliyor ki, bunlarin bedeli olarak nmzde insan ayagi
degmemis, bir lke var, daha kimse asmamis sinirlarini, lk'nn bilinen lkelerinden, tm
kse bucagindan ok telerde, gzel, yabanci, zlmemis, korkun ve tanrisal seylerle dolu
bir dnya ki, bilgiye, ele geirmeye susuzlugumuzdan duramaz olduk artik ah bundan byle
bizi hibir sey doyuramaz!... Bizler ki byle bir gelecegi sezmisiz, buluncumuz, kaIamiz
byle bir alikla kivraniyor, bugnk insanla yetinebilir miyiz hi? Ne yapsak bosuna,
elimizde degil: Onun en degerli amalarina, umutlarina bakarken glmemek iin zor
tutuyoruz kendimizi, belki de artik hi bakmiyoruz bile... Baska bir lkdr nmzde kosan,
sasirtici, sinayici, tehlikeli bir lk; kimseyi ayartmak istemiyoruz ona, nk kimseye bu
hakki kolay kolay tanimiyoruz: Simdiye dek kutsal, iyi, dokunulmaz, tanrisal bilinen herseyle
bir ocuk gibi, yani bilmeksizin oyun oynayan, agzina dek g ve bereket dolu bir dsncenin
lks; uluslarin hakli olarak deger bildigi en yce seyleri olsa olsa bir tehlike, kme,
alalma ya da en azindan bir dinlenme, krlk, arada sirada kendini unutma sayan birinin
lks, ki ogu zaman insanlik dii gzkecektir, rnegin simdiye dek yeryznde
nemsenen herseyin, gsterisli duruslarin, szlerin, seslerin, bakislarin, tre'nin, byk
devlerin yanibasinda durup da, elinde olmadan onlari herseyiyle alaya aldiginda, ama
bvk nemsevi asil onunla baslayacak, asil soru imi onunla konacak, ruhun yazgisi
degisecek, saatin yelkovani ilerleyerek, tragedya balavacak..."
!!!
O gl aglarda ozanlarin esin dedikleri sey nedir, ondokuzuncu yzyil sonunda bunu
aika bilen var mi? Yoksa, ben anlatayim. Iimizde azicik bos inan olmaya grsn,
insanst glerin cisimlenmesi, yalnizca onlarin szcs, aracisi oldugunuza inanmaktan
kendinizi alamazsiniz. Insani en derinden sarsan, altst eden birseyin birdenbire anlatilmaz bir
dogruluk ve incelikle grlr, duyulur olmasi anlamina gelen "vahiy" szcg var ya, bu
olaya tipatip uyar iste. Insan aramaksizin duyar, kimden geldigini sormaksizin alir; bir simsek
gibi akar dsnce, zorunlulukla, en son biimi iinde, benim iin seme diye birsey yoktu
hi. Bir kendinden gemedir, korkun gerilimi zaman olur gzyaslariyla bosanir; yrrken
elinizde olmadan bir hizlanir, bir yavaslarsiniz; hi kendinizde degilsinizdir, ama tepeden
tirnaga geirdiginiz o ince rpertiler sagnagini apaik duyarsiniz; bir derin mutluluktur, en
byk acilar, en korkun sey orada karsit etki yapmaz, tersine gerekli duyulur, istenir, bu isik
bullugunda :orunlu bir renktir o da; biimlerle dolu engin uzaylari kaplayan bir ritim
baglantilari sezisi, ki uzunluk, geni dalgali bir ritim gereksinmesi neredeyse esin gcnn
bir lsdr, onun baskisini, gerilimini bir anlamda gidermektir... Hibir sey elinizde
degildir, gene de bir zgrlk duygusu, bir saltlik, bir g, bir tanrisallik Iirtinasi iindeymis
gibi olup biter hepsi... Imgenin, benzetinin artik size bagli olmayisi isin ilgin yanidir, imge
nedir, benzeti nedir, hibirini bilmez olursunuz. Hersey elinizin altindadir, en dogru, en yalin
deyim. Zerdst'n bir szyle syleyelim, seyler sanki kendilerinden gelirler, kendilerini
sunarlar benzeti olarak ("Hersey senin konusmani oksamaya geliyor burda, yzne glyor
senin: nk senin sirtina binip, her dogruya kosturuyorsun. Burada tm varligin szleri, sz
hazineleri sana ailiveriyor; burada tm varlik sz olmak istiyor, senden konusmayi grenmek
istiyor tm olus"). Iste esin konusunda benim yasadigim bu. "Benimki de byleydi"
diyebilecek birisi bulmak iin, hi sphe yok, binlerce yil gerilere gitmeli insan.
!"
Sonra, hasta dsp birka haIta Cenova'da yattim. Arkasindan bir yasli bahar geirdim
Roma'da; yasami oldugu gibi kabullenmistim, kolay is degildi bu. Istemeden dstgm,
Zerdst ozani iin yeryznn bu en yakisik almaz yeri canimdan bezdirmisti beni aslinda.
Kaip kurtulmak, Roma'nin karsitina, Roma'ya dsmanliktan kurulmus olan Aquilaya gitmek
istedim; ben de gnn birinde yakin akrabalarimdan birinin, tam gerektigi gibi bir tanrisiz ve
kilise dsmaninin, HohenstauIen'lerden o byk imparator Ikinci Friedrich'in (Sicilya krali,
1220'den sonra da Kutsal Roma Cermen Imparatoru. Papa'lara karsi savasmis, aIaroz
edilmisti.) anisina byle bir yer kuracagim. Ama talihsizlik yakami birakmiyordu: Gene
Roma'ya dndm. Hiristiyanlik dsmani bir semt aramaktan usanarak, sonunda Pia::a
Barberini'ye (Roma'da bir alan. Palazzo del uirinale: Italya kralinin oturdugu saray.) Iit
oldum. Korkarim bir seIerinde kt kokulardan elimden geldigince kurtulmak dsncesiyle,
bir IeylesoI iin sessiz bir odalari olup olmadigini Pala::o del Quirinale'de bile sordum. Adi
geen pia::a'ya bakan yksek bir odada oturuyordum, Roma ayagimin altindaydi; asagilardan
esmelerin siriltisi duyuluyordu. Bugne dek yazilmis en yapayalniz trk, Gece Trks, iste
orada yazildi; o siralar bir karasevdali ezgiyle bozmustum, anlatilir sey degildi; bir de
baglamasi vardi, hep su szlerle duyuyordum: "lmsz olmaktan lms"... Yazin, Zerdst
dsncesinin kaIamda ilk olarak simsek gibi aktigi o kutsal yere (Sils Maria) dnnce, ikinci
blm buldum. On gn yetti. Ne birinci blm, ne de nc ve sonuncusu (Zerdst
baslangita 3 blm olarak yayimlanmisti. Drdnc blm sonradan eklenmedir.), hibiri
daha uzun srmedi. Ertesi kis, yasamimda ilk kez parildayan sessiz, mutlu Nice gg altinda
nc blm buldum, Ve isim bitti. Hepsi bir yil bile srmedi. Nice evresinde
ykseklerde bir sr sakli kse, yasadigim unutulmaz anlarla kutsallasmistir benim gzmde.
"Eski ve Yeni Levhalar stne" adini tasiyan can alici blm, istasyondan kayalar iine
kurulmus essiz Arap ky Eza'ya ikarken yazildi, yaratici g ne denli bol akarsa, kas
evikligi de o denli artiyor bende. Beden cosmustur: "Ruh"u karistirmayalim isin iine... ok
zaman beni dans ederken grebilirdiniz; yorgunluk nedir bilmeden o dag senin, bu dag benim,
yedi sekiz saat dolasabiliyordum. Iyi uyuyor, bol bol glyordum, bundan daha din, daha
sabirli olamazdim.
"
Bu onar gnlk alismalari bir yana birakirsak, Zerdst' yazdigim yillar, zellikle
ondan sonrasi benzersiz bunalim yillari oldu. Pahaliya malolur lmszlk: Karsiligi olarak
birok kez lr daha yasarken insan. Byk isin almasi dedigim birsey vardir: Her byk
is, yapit olsun, edim olsun, bir kez tamamlandi mi, o an yapicisina kari oluverir. O zaten bu
isi yaptigi iin gten dsmstr, artik yapitina katlanamaz olur, onun yzne bakamaz.
Gemisinde byle kimsenin istemeyi bile dsnemeyecegi birsey, insanlik yazgisinin
dgmledigi birsey bulmak ve bunun ykn tasimak simdi!... Ezer insani bu... Byk isin
almasi! Insanin evresinde duydugu o rkn sessizlige gelince, o da ayri seydir. Yedi kattir
yalnizligin derisi; birsey islemez iine. Insanlara yaklasirsin, dostlarini selamlarsin: Gene bir
issizlik, gene bir tek bakis yok karsilik veren. Olsa olsa bir baskaldirma. Herbirinde baska
trl olmak zere, bana yakin herkeste grdm bu baskaldirmayi; sanirim, karsidakini en ok
yaralayan sey, aramizda bir ayrim oldugunu birdenbire sezdirmektir, saygi duymadan
yasayamayan sovlu yaradilislara pek az rastlanir. Bir ncs de, kk sokmalara karsi
asiri duyarligidir derinin, tm kk seylere karsi bir esit aresizliktir. Bunun nedeni de,
bence her varatici edimin, varimizi yogumuzu, btn benligimizi koydugumuz her edimin
savunma glerinde gerektirdigi o korkun tketimdir. Kk savunma yetenekleri ortadan
kalkmistir sanki: G btnlemesi yapamazlar artik. ekinmeden sunu da syleyeyim, insan
daha kt sindirim yapar, yerinden kimildamak istemez, soguga karsi dayanikliligi azalir,
gvensiz olur, ogu zaman nedenler zerinde bir yanilmadir gvensizlik, Bir seIer, bu
halimle, bir inek srsnn yaklastigini, sry daha grmeden, iimde yumusak, insanca
dsncelerin dogmasindan anlamistim: Kani sicaktir onlarin...
"!
Bu yapitin yeri apayridir. Ozanlari bir yana birakalim: Belki de hibir sey bylesine
bir g bollugu iinde yaratilmamistir daha. "Dionysosca" kavramim en yksek uygulanisini
buldu burada; onunla llnce, insanoglunun yaptigi br islerin hepsi zavallica, olagan
seyler olarak grnr. Bir Goethe, bir Shakespeare bu korkun tutku iinde, bu yksekliklerde
bir an bile soluk alamazlardi; Dante Zerdst'n yaninda yalnizca bir inanandir, dogruyu kendi
varatan, dnvavi vneten bir kaIa, bir yazgi degildir. Veda'larin ozanlari rahiptirler,
Zerdst'n eline su bile dkemezler; dogruluguna dogrudur ya, daha birsey degildir bunlar,
hibiri bu yapitin apayri yerini, iinde yasadigi gkmavisi yalnizligi belirtemezler. Ta
bengilige dek sunu sylemeye hakki vardir Zerdst'n: "emberler iziyorum evreme, kutsal
sinirlar; gitgide azaliyor benimle ikanlar daha yksek daglara, siradaglar kuruyorum gitgide
daha kutsal daglardan." Tm byk kisilerin dsnce gcn, iyiligini bir araya getirseniz
gene de Zerdst'n bir tek konusmasini ikaramazsiniz. Bir sonsuz merdivendir O'nun
zerinde inip iktigi; herkesten daha tesini grms, daha tesini istemis, daha tesini
baarmitir. Gelmis gemis bu en olumlu dsncenin her sz gene de bir karsi durmadir;
tm karsitliklari iinde toplamis, onlardan yepyeni, tek birsey yapmistir. Insan yaradilisinin en
yksek ve en asagi gleri, en tatli, en delice, en korkun olan sey o bir tek esmeden
lmsz bir gvenle akar. Ykseklik nedir, derinlik nedir, hibiri bilinmezdi Zerdst'ten nce;
hele dogru hi bilinmezdi. Dogrunun bu vahyinde bir tek yer yok ki, ncleri bulunsun, en
byklerden biri nceden sezmis olsun. Ne bilgelik, ne ruhlarin derinligine inis, ne de
konusma sanati diye birsey vardi Zerdst'ten nce: En tanidik, en gnlk olan sey burada hi
duyulmamis nesnelerden sz ediyor. Tutkusundan tir tir titriyor deyis; uzdillilik burada
musiki olmus; yildirimlar savruluyor daha nce bilinmeyen geleceklere. Dilin kendi zne,
imgeye bu dns yaninda, simdiye dek bilinen en byk, en gl simgecilik bir ocuk
oyuncagi kalir. Zerdst nasil da herkese iniyor, nasil da biliyor gnl almayi! stelik
hasimlarina, papazlara nasil oksarcasina dokunuyor, onlarla birlikte aci ekiyor! Insan
burada her an asilmaktadir, "stinsan" kavrami en byk gerek olmustur burada, simdiye
dek insanda byk bilinen ne varsa, hepsi de sonsuz uurumlar boyu aagida kalmistir. Bu
mutlu sessizlik, bu ty gibi ayaklar, bir an eksik olmayan bu hayinlik, bu kabina sigmazlik,
Zerdst'n kisiligini yapan baska ne varsa, hibiri byklgn ayrilmaz parasi olarak
dsnlmemistir daha nce. Zerdst kendini iste bu yzden, byle genis uzaylarda yasayip, en
elisik seylere bylesine aik oldugu iin, en vksek varolu biimi saymaktadir; kendisinin
bunu nasil tanimladigini duyunca, onu baska birseye benzetmekten vazgeer artik insan.
en uzun merdiveni olan ruh, en derine inebilen, en genis, en byk ruh, kendi iinde
en ok dolanip gezebilen, yolunu en ok sasirabilen,
o en zorunlu olan, seve seve atilan rastlantinin iine, o varolan ruh, olusu isteyen,
varlikli ruh, istemeyi ve aligi isteven,
kendi kendinden kaan, en genis evrelerde yakalayan kendini,
en bilge ruh, kulagina ilginligin en tatli seyler Iisildadigi,
kendini en ok seven, iinde tm seylerin ileriye ve geriye aktigi, alaldigi, kabardigi
Ama bu Dionvsos kavraminin ta kendisi ite. Baska bir dsns yolu da oraya gtrr
bizi. Zerdst rnegindeki psikolojik sorun sudur: Simdiye dek evet denen herseye,
duyulmamis lde, szle ve eylemle hayir diyen kimse, nasil gene de yadsiyan bir
dsncenin tam tersi oluyor; yazgilarin en agirini, yikimli bir devi tasiyan dsnce, nasil
gene byle haIiI, bylesine az yersel oluyor bir dansidir Zerdst; geregi en kati
yreklilikle, en korkun olarak gren, o "uurum gibi derin" dsnceyi dsnen kimse, nasil
oluyor da varliga, onun bengi dnsne karsi durmuyor, tam tersine evrensel olumlayisin, "o
sonsuz, sinirsiz evet ve amin deyis"in ta kendisidir... "Ta uurumlarin dibine dek tasiyorum
bu kutsayan evet-deyisi"... Ite gene vardik Dionvsosa.
"!!
Kendi kendine kalinca hangi dili konusur byle bir tin? Dithvrambos dilini. Bulucusu
benim dithyrambos'un. Zerdst'n gn dogadan nce kendi kendisiyle nasil konustugunu bir
dinleyin: Bu zmrtten mutlulugu, bu tanrisal sevecenligi sakiyan dil yoktur benden nce.
Byle bir Dionysos'un en derin yasi bile gene dithyrambos olur; nek olarak Gece Trks'n
veriyorum, isik ve g bollugu yznden, gnes gibi yaratilmis olmak yznden sevmeyisin
o lmsz yakinmasini.
Gecedir: Yksek sesle konusuyor tm Iiskiran esmeler simdi. Ve benim ruhum da bir
esmedir Iiskiran.
Gecedir: Yeni yeni uyaniyor sevenlerin trkleri. Ve benim ruhum da bir sevenin
trksdr.
Dinmeyen, dinme bilmez birsey var iimde, ses olmak istiyor. Iimde sevgiye
susamislik var, sevginin dilini konusuyor kendisi.
Isigim ben: Gece olaydim keske! Ama budur iste benim yalnizligim, epeevre isikla
sarilmis olmam.
Ah, karanlik olaydim, gece olaydim! Nasil emerdim isigin memelerinden!
stelik kutsardim bir de sizleri, isil isil yildizciklar, atesbcekleri ggn! O isiktan
armaganlarinizla mutlu olurdum.
Ama z isigimla yasiyorum ben, gene ben iiyorum benden tasan alevleri.
Bilmiyorum almadaki mutluluk nedir; ogu zaman bana yle geldi ki, almak daha da
byk mutluluktur almaktan.
Budur benim yoksullugum, elim durup dinlemeden bagisliyor; budur ekemedigim,
bekleyen gzler gryorum hep, zleyisin aydinlanmis gecelerini.
Vay, bagislayanlarin mutsuzlugu, vay! Gnesimin kararmasi! Vay susamaya susamis
olmak! Vay aliktan kivranmak doymuslugun iinde!
Geri benden aliyorlar: Ama elim ruhlarina dokunuyor mu daha? Bir uurum vardir
vermekle almak arasinda, ve en kk uurumdur en zor kapanan.
Bir alik byyor gzelligimden: Aydinlattiklarima aci vermek istiyorum, soymak
istiyorum birsey bagisladiklarimi hayinliga bylesine susamisim ben.
Dolulugum byle bir kuruyor, byle bir kalleslik siziyor yalnizligimdan.
Bagislaya bagislaya ld bagislamanin mutlulugu; kendi bollugundan bezdi erdemim!
Durmadan bagislayan iin tehlike, utanmayi unutmaktir; hep dagitan kimsenin elleri,
yregi nasir baglar dagitmaktan.
Gzm yasarmiyor artik yalvaranin utanmasi nnde; sertlesen elim artik duymuyor o
dolu ellerin titreyisini.
Gzmde o yas damlasi nereye gitti, yregimde o belirsiz rperis? Vay, yapayalnizligi
tm bagislayanlarin! Vay, tm isildayanlarin suskusu!
Issiz uzayda nice gnes dnyor: Karanlik ne varsa, hepsine konusuyorlar isiklariyla
yalniz bana susuyorlar.
Isiyanlara karsi budur dsmanligi isigin: Acimadan gider kendi yoluna.
Isiyanlara karsi kati yrekli, gneslere karsi soguk byle dner her gnes.
Bir kasirga gibi dner gnesler yrngeleri zerinde.
Amansiz istemlerine uyup giderler: Budur soguklugu onlarin.
Yalniz sizler, ey karanlik, ey gecesel olanlar, siz isinirsiniz onlarin isiginda! Yalniz siz
susuzlugunuzu dindirirsiniz, emersiniz isigin memelerinden!
Ah, drt bir yanim buz; donmus seylere degmekten yaniyor elim! Ah, iimde susuzluk
var, sizin susuzlugunuz iin yanip tutusuyor.
Gecedir: Neden byle isigim ben! Geceye susamislik! Yalnizlik!
Gecedir: Bir pinar gibi kayniyor iimden istegim, konusmak istiyorum.
Gecedir: Yksek sesle konusuyor tm Iiskiran esmeler simdi. Ve benim ruhum da bir
esmedir Iiskiran.
Gecedir: Simdi uyaniyor iste sevenlerin trkleri. Ve benim ruhum da bir sevenin
trksdr.
"!!!
Byle birsey ne yazilmis, ne duyulmus, ne de ekilmitir: Bir tanri, bir Dionysos
ekebilir bu aciyi. Bu "isik iinde gnes yalnizligi" dithyrambos'una verilecek yanit Ariadne
(Minos'un kizi. Theseus Minotauros'u ldrmek zere labirent'e onun ipligiyle inmemis.
Sonra birlikte kamislar; ama Theseus Ariadne'yi Naksos adasinda yapayalniz birakip gitmis.
Neyse ki Dionysos gelmis de, kizi kendine es olarak almis...) olurdu... Ama Ariadne kimdir,
benden baska bilen mi var!... Bu tr bilmecelerin zmn bulamadi hi kimse; burada bir
bilmece oldugunu grdklerinden de spheliyim. Zerdst bir seIerinde, devini ki benim de
devimdir yle bir kesinlikle belirtmistir ki, yanlis anlayamaz artik hi kimse:
Gemistekileri de temize ikarmaya, kurtarmaya dek varan bir olumlayistir bu.
Insanlar arasinda, gelecegin kirik paralari arasinda gibi dolasiyorum: O grdgm
gelecegin.
Derdim gnm bu benim, kirik para, bilmece, rkn rastlanti olan herseyi toplamak,
tek birsey yaratmak.
Nasil katlanirdim insan olmaya, ayni zamanda ozan, bilici, rastlantinin kurtaricisi
olmasaydi insan?
Tm gemii kurtarmak, "byleydi" denilen herseyi yeni bastan yaratmak "ben byle
isterdim" diye, benim iin bu olurdu ancak kurtulus.
Zerdst baska bir yerde de, olabildigince kati yreklilikle, kendisi iin "insan" ancak
ne olabilir, bunu anlatiyor, bir sevgi, hele acima konusu degil hi, insandan o bvk
tiksinmevi de yenmistir Zerdst: Onun gznde insan biimlenmemis zdektir, yontucusunu
bekleyen irkin bir tastir.
Artik hi istememek, artik deger bimemek, artik hi varatmamak: Bu byk
yorgunluk benden irak olsun hep!
Bilip tanirken bile, istemimin dogurtmaktan, olustan aldigi tadi duyuyorum yalnizca;
benim bilgim bir ocuk gibi ariksa, onda dogurtma istemi oldugu iindir.
Bu istem tanridan, tanrilardan uzaga alip gtrd beni: Yaratacak ne kalirdi, tanrilar...
varolsaydi?
Ama beni hi durmadan insana dogru ekti bu yanip tutusan yaratma istegim; tasi
byle arar eki de.
Bilseniz, nasil bir yontu tasta benim iin, o yontular yontusu! Ah, taslarin en sertinde,
en irkininde mi uyumaliydi byle!
A:ginca vuruvor imdi ekicim, acimadan vuruvor onu tutsak eden taa. Yongalar
savruluyor: Varsin savrulsun!
Onu tamamlayacagim; bir glge geldi grnd nk bana, tm seylerin en essizi, en
ty gibisi grnd bana bir kez!
Glge olup geldi bana stinsanin gzelligi: Bundan byle bana ne... tanrilardan!..
Bu kosuklar dolayisiyla, sirasi gelmisken, bir baska grs de belirtmek isterim:
ekicin sertligi, voketmenin kendisinden alinan tad, Dionysosca bir dev iin gerekli baslica
kosullardandir. "Sert olun" buyrugu, tm varatanlarin sert oldugunu en byk kesinlikle bilis,
gerek belirtisidir Dionysosca bir yaradilisin.
IYI VE KTNN TESINDE
gelecekteki bir IelseIeye giris
!
Bundan sonraki yillar bana dsecek dev, artik olabildigince kesin belirlenmisti.
devimin olumlayan blmn bitirmistim; sira szle ve evlemle hayir diyen yarisina
gelmisti: Simdiye dek sregelen degerlerin yenilenmesine, byk savasa, son karar gnnn
eristirilmesine. Bu arada agirdan evreme bakiyor, kendime yakin bulduklarimi, glerine
dayanarak vok etme isinde bana yardimci olabilecekleri ariyordum. O gn bu gn, bir oltadir
yazilarimin her biri: Kim bilir belki de herkesten ustayimdir olta atmakta?... Hibir sey
vurmadivsa benim degil su. Balik voktu....
!!
agcilligin eletirilmesidir bu kitabin (1886) z, agcil bilimlerin, agcil sanatlarin
elestirilmesidir; agcil siyasa bile girer bunun iine, arada bunlarin tam karsiti, olabildigince
az agcil bir rnek, soylu, olumlayici bir rnek de verilmektedir. Bu sonuncu ynden, kitap
bir gentilhommelar (Soylu kisi.) okuludur ve bu kavram hi bu denli kkten, zl anlamda
alinmamistir. Ona yalnizca dayanmak iin bile, insanda yrek olmali, korku nedir
grenmemis olmali insan... agimizin vndg nesi varsa, hepsi de bu rnekle bir elisme
olarak, nerdeyse grg kitligi olarak duyulmaktadir, rnegin su nl "nesnellik", su "herkesin
acisini paylasmak", su yabanci begeniye kul kle olan, petits faits (Kk olgular.) nnde
yerlere kapanan "tarihsel anlayis", su "bilimsellik", Bu kitabin Zerdst' hemen izledigi
dsnlrse, nasil bir perhiz dzeninden dogdugu belki anlasilir. Korkun bir zorlamayla
u:aga bakmaya alisip simarmis gz ardan da uzak grsldr Zerdst burada en
yakinlari, agi, evremi:dekini grmeye zorlanmistir. Kitabin tm paralarinda, zellikle
biiminde, Zerdst' olanakli kilan igdlerden isteverek bir uzlasma gze arpar. Biimde,
niyette, susma sanatinda bir incelis n plana gemistir; psikolojibile bile sertlikle, kati
yreklilikle kullanilmistir, bir tek gnl alici sz yoktur koca kitapta.. Hepsi dinlemedir
bunlarin: Insan yle Zerdst gibi avu dolusu iyilik satiktan sonra, kim bilir nasil bir
dinlenme zorunludur ona... Tanribilimci agziyla konusursak iyi dinleyin, her zaman
tanribilimci gibi konusmam, gnlk isini bitirince yilan kiliginda Bilgi Agacinin altinda
yatan, tanrinin kendisiydi. Tanriligin yorgunlugunu byle ikardi... Pek gzel yapmisti
herseyi. Tanrinin yedi gnde bir aylakligidir seytan, baskasi degil...
TRE'NIN SOYKTG
bir tartisma yazisi
!
Bu soyktg incelemeden kurulmustur; hepsi de sasirtma sanati, amaci ve anlatimi
bakimindan simdiye dek yazilanlardin en rkncdr. Bilindigi gibi, Dionysos karanliklar
tanrisidir hem de. Herbirinde yaniltmayi amalayan, soguk, bilimsel, giderek alayci, bile bile
gsterisi, bile bile oyalayan bir baslangi. Gitgide tedirginlik artar; tek tk simsekler; hi
hosa gitmeyecek dogrular duyulur uzaklardan boguk grlemelerle, sonunda bir tempo
feroce'ye (Yabanil tempo.) varilir, korkun bir gerilimle ileri atilir hersey. Herbirinin
bitiminde, hepten rkn patlamalarla veni bir dogru belirir kalin bulutlar arasindan. Ilk
incelemedeki dogru Hiristiyanligin psikolojisidir: Hiristiyanlik hin duygusundan, o ruhdan
dogmustur, sanildigi gibi "Kutsal Ruh"dan degil, bir karsi devinimdir aslinda, sovlu
degerlerin egemenligine karsi byk bir ayaklanmadir. Ikinci incelemede bulun'un
psikolojisi var: Sanildigi gibi "insanin iindeki tanri sesi" degil, disa dogru bosalamayinca
gerilere ynelen kan dkme i gds. Kan dkclk ilk kez burada, ekinin en eski, en
zorunlu temellerinden biri olarak aydinliga ikariliyor. Su sorunun yanitini veriyor nc
inceleme: ilecilik, rahiplik lks, aslinda :ararli mi :ararli bir lk, bir bitis istemi, bir
decadence lks iken, nasil olup da bylesine sinirsiz bir g kazanmistir? Yanit: Sanildigi
gibi, tanri papazlarin arkasinda oldugu iin degil, yalnizca faute de mieux (Daha iyisi olmadigi
iin, yokluktan.), simdiye dek biricik lk o oldugu iin, yarisani olmadigi iin. "nk
hibir sey istememektense, hiligi istemeyi yeg tutar insan"... Herseyden nce, Zerdte
gelinceve dek bir kari lk eksikti. Beni anladiniz. Bir psikologun tm degerleri yenileme
isi iin baslica hazirligi. Rahibin psikolojisi ilk olarak bu kitapta bulunur.
PUTLARIN BATISI
nasil IelseIe yapilir ekile
!
Yzelli sayIa bile tutmaz bu yazi; sesi sen ve ugursuz tinlar, glen bir cindir, yle
kisa zamanda yazilmistir ki, ka gnde oldugunu sylemeye utanirim. br kitaplardan
apayridir o: Daha zls, daha bagimsizi, daha yikicisi, daha... hayini yazilmamistir hi.
Gzlerimin nnde herseyin nasil basasagi durdugunu syle kabataslak anlayabilmek iin, bu
kitabi okumaya girismelidir. Basligindaki put szcg, simdiye dek "dogru" dedikleri seydir
dpedz. Putlarin Batii, aikasi: Eski dogrularin sonu geldi.
!!
Bir tek gerek, bir tek lk yoktur ki, bu yazida deginilmis olmasin (deginmek:
Amma da saygili, edebli bir sz!...) Olms: putlar degil burada yalniz, en genleri,
dolayisiyla yanlisliktan en ok beli bklms olanlari da. rnegin "agcil dsnceler".
Agalar arasinda byk bir yeldir esen; yemisler-dogrular-dklmektedir her yanda. Pek
bereketli bir gzn har vurup harman savurmasidir bu: Dogrulara arpip sendeler insan;
stne basip ezer kimini de, ylesine sebildirler... Insanin eline aldiklarina gelince, artik
aralarinda spheli birsey yoktur, kesinlemedir hepsi. "Dogru"nun mihenk tasini ilk ben
tutuyorum elimde, ben karar verebilirim ancak. Sanki iimde ikinci bir bilin byyp
gelismis; sanki "istem", simdiye dek zerinde asagiya yuvarlandigi baviri aydinlatmak
istercesine bir isik yakmis iimde... Bavir, dogruya giden yol koymuslardi bunun adini... O
"karanlik aba" (Ein guter Mensch in seinem dunklem Drange ist sich des reschten Weges
wohl bewusst |Iyi insan o karanlik aba iinde Bilir dogru yolun ne oldugunu|. Goethe, 1.
Faust, Gkyznde noyun.) denen seye artik paydos; dogru yolun en az Iarkinda olan, o iyi
insanin kendisiydi... Saka bir yana, dogru yolu, voku vukari giden yolu benden nce kimse
bilmiyordu: Etkin stne umutlar, devler, oraya gtrecek yollar ancak benimle basladi yeni
bastan ben onlarin mutucusuvum... Bir yazgiyim iste bu yzden de.
!!!
Sz konusu yapiti bitirir bitirmez, bir gn bile geirmeden hemen o dev devime,
degerleri venileme isine giristim; hibir seye benzemeyen yce bir gurur iindeyim, her an
lmszlgm kesin olarak biliyor ve tun levhalara bir yazgi sasmazligiyla birbiri ardinca
imleri kaziyordum. 3 Eyll 1888'de nsz yazildi: Sabahleyin, onu yazdiktan sonra aik
havaya iktigimda, ober-Engadin'in bana gsterdigi en gzel gn vardi karsimda, dupduru,
alev alev renkler iinde, tm karsitliklari, gneyle buz arasindaki tm geisleri bir araya
getiren bir gn. Ancak 20 eyllde ayrilabildim Sils-Maria'dan; seller alikoymustu beni,
sonunda tek konugu ben kalmistim o essiz yerin, minnetimin karsiligi olarak lmsz bir ad
bagislayacagim oraya. Olaylarla dolu bir yolculuktan sonra, stelik gece ge vakit vardigim
seller basmis Como'da bir de lm tehlikesi atlatarak, 21. gn gleden sonra benim
denenmi yerime, bundan byle kalacagim Torino'ya indim. Ilkbaharda oturdugum ayni evi,
Jia Carlo Alberto 6, III'de, Jittorio Emanuele'nin (1820/1878 Italya krali, Italyan birliginin
kurucusu.) dogdugu o koca pala::o Carignano'nun karsisinda, pia::a Carlo Alberto'ya ve
daha uzaklarda tepeliklere bakan evi tuttum gene. Bir an bile duraklayip oyalanmadan, hemen
alismaya oturdu: Yapitin drtte biri kalmisti daha tamamlanacak. 30 eyll gn byk yengi;
yedinci gn; bir tanrinin gezinisi Po kiyisinda. Ayni gn "Putlarin Batisi"na ns: de
yazdim; bu kitabin provalarinin dzeltmek benim iin dinlenme oldu eyll ayinda. Ben byle
bir gz yasamadim hi, yeryznde byle birsey olabilecegini sanmazdim; sonsuza dek
uzanan bir Claude Lorraine (1600/1682 Fransiz manzara ressami.), her gn ayni lsz
yetkinlikte.
WAGNER OLAYI
bir algici sorunu
!
Bu yazinin hakkini verebilmek iin, insan musikinin yazgisini kanayan bir yara gibi
iinde duyup, o aciyi ekmelidir. Neden aci ekiyorum musikinin yazgisini duydugumda?
Musikinin dnyayi aritici, olumlayici yanini yitirmis olmasindan, artik Dionysos'un Ilt
degil, bir decadence musikisi olmasindan... Ama insan musikinin davasini z davasi gibi,
kendi ektigi acirlarmis gibi duyunca da, biraz oka hatir gnl gzeten, asiri derecede
yumusak bir yazi bulur bunu. Byle durumlarda keyIini bozmak, kendi kendisiyle de
kizmadan alay etmek ridendo dicere severum, verum dicere (Ridendo dicere severum: Aci
dogruyu glerek sylemek; verum dicere: dogruyu sylemek.) her trl sertligi hakli gsterse
bile insanligin ta kendisidir. Istesem, eski bir topu olarak, Wagner'e karsi agir bataryalarimi
da srebilirdim; bundan spheniz olmasin. Bu iste kesin sonucu alacak herseyi kendime
sakladim, Wagner'i severdim. Hem benim devimin anlamina, tuttugum yola uygun dseni,
daha sekin, "bilinmeyen" birine saldirmaktir musikinin o Cagliostro'suna (1743/1795
Italyan soylusu, nl servenci, dolandirici.) varincaya dek, maskesini dsrecegim daha nice
"bilinmeyen"ler var, daha da nemlisi, dsnce islerinde gitgide uyuklasan, igdde
yoksullasan, gitgide drstleen Alman ulusuna saldirmaktir: Karsitlarla besleniyorlar artik,
ne bulurlarsa yiyorlar, ister "inan" olsun, ister "bilimsel dsnce", ister "Hiristiyanca sevgi
olsun, ister Yahudi dsmanligi, ister g istemi (devlet olma istemi), ister evangile des
humbles (Kk insanlarin Incil'i.), hepsini yutuyorlar mide Iesadina ugramaksizin, hem de
yle bir istahla ki, insanin kiskanasi geliyor... Karsitlar arasinda bu ne yan tutmazlik, bu ne
midesizlik, "ikar gzetmezlik"! Alman damaginin bu haktanirligi, herseye esit haklar
tanimasi, herseyden bir tad almasi!.. Hi sphe yok, lkcdr Almanlar... Almanya'ya son
gidisimde, Alman begenisini Wagner'le Saeckingen borazancisina (Dogrusu: Soekkingen
borazancisi ScheIIel'in Almanya'da pek taninmis bir siiri.) esit haklar tanimaya ugrasir
buldum; Leipzig'de en gerek, en Alman-szcgn eski anlaminda Alman, yoksa o yalnizca
yurttaslardan degil musikicilerden birinin, usta Heinrich Scht:'n onuruna bir Liszt dernegi
kurduklarini gzlerimle grdm; o sinsi (Liszt ve List hile, dzen zerine bir szck
oyunu.) kilise musikisini gelistirip yaymakti ama... Hi sphe yok, lkcdr Almanlar...
!!
Ama burada kabalasmaktan ve Almanlarin yzne karsi bir ka aci geregi
sylemekten kimse alikoyamaz beni: Ben de svlemesem kim svlevecek' Onlarin tarih
konularindaki sikilmazliklarindan sz aacagim. Alman tarihilerinde ekinin gidisini,
degerlerini grmek iin gerekli o bvk baki'in hepten yitip gitmesi, topunun birden siyasa
(ya da kilise) soytarilari olmasi degil yalniz: O byk bakisi aforo: edenler de kendileridir.
Insanin yalnizca "Alman" olmasi, o "irk"tan olmasi yeter, tarih konusunda deger diye,
degersizlik diye ne varsa hepsi stne son sz syleyebilir, kesinlikle belirtir onlari...
"Alman" olmak bir kanittir, "Almanya, Almanya, herseyin stnde" bir ilkedir, tarihteki "trel
dnya dzeni"dir Cermenler: Roma imparatorlugu karsisinda zgrlg ayakta tutanlar, on
sekizinci yzyil karsisinda tre'yi, "kesin buyrugu" yeniden diriltenler... Alman devletine
zg bir tarih yaziciligi vardir; korkarim, Yahudi dsmanina zg olani vardir bir de, ayrica
sarav tarih yaziciligi vardir ve Bay von Treitsschke'nin yz kizarmaz hi... Geenlerde
ahmaka bir yargi, neyse ki bu arada rahmetlik olan Suab estetikisi Vischer'in (1807/1887
Alman ozani, estetikisi.) bir cmlesi tm Alman gazetelerinde bir boy gzkt, her Alman'in
evet demesi gereken bir "dogru"ydu bu: "Uyanis agi ile Yenileme (ReIormation) agi, ancak
ikisi bir arada bir btn yaparlar, estetik yeniden dogus ve trel yeniden dogus." Byle
cmleleri duyunca sabrim tasiyor; Almanlarin yzne tm kabahatlerini birer birer vurmak
geliyor iimden, bir grev duyuyorum bunu giderek. Drt v: vildir ekine kari ilenen tm
bvk crmlerin sorumlusu onlardir'... Nedeni de hi degismez, o iliklerine dek islemis
gerek korkusu ki dogrudan korkudur ayni zamanda, o igd edindikleri ikiyzllk,
"lkclk"... Bvk aglarin sonuncusu, Uyanis agi Almanlar yznden anlamini yitirdi, o
hasadi yapamadi Avrupa, hem de tam daha yksek bir degerler dzeni, soylu, yasami
olumlayan, gelecegin gvencesi olan degerler, kari degerlerin yuvalandiklari yerde,
oralarda oturanlarin igdlerine ilevinceve dek stn gelmiken' Luther, o tanrinin belasi
kesis, kiliseyi ve bin kez beteri Hiristiyanligi, tam yenildikleri anda ayaga kaldirdi...
Hiristiyanligi, yasama isteminin din kiligina girmis yadsinmasini!... Luther, bu akil almaz
kesis, "akil almazligi" yznden kiliseye saldirdi ve dolayisiyla onu ayaga kaldirdi
yeniden... Katolikler Luther adina senlikler kutlasalar, oyunlar dzseler yeridir... Luther ve
"trel yeniden dogus"! Tm psikolojinin cani cehenneme! Hi sphe yok, lkcdr
Almanlar. Insanlik iki seIer korkun bir yreklilikle kendini asarak z sz bir, anlami
belli, yzde yz bilimsel bir dsnce dzenine vardiginda, Almanlar eski "lk"ye giden
dolambali yollar, dogruyla "lk" arasinda bir uzlasma bulmayi basardilar; bilimi
yadsimalarini, valanlarini bir kitabina uydurdular aslinda. Leibniz ve Kant, dsnce
drstlg alaninda Avrupa'ya en byk iki kstek! En sonunda, iki decadence yzyili
arasindaki kpr zerinde, yeryzn ynetmek amaciyla Avrupa'yi birlestirebilecek gte,
deha ve istem dolu bir force mafeure (stn g.) belirdiginde, Almanlar "zgrlk
savaslari"yla Napoleon'un varolusundaki mucizelik anlamdan yoksun biraktilar Avrupa'yi; ne
olmussa, bugn ne varsa onlarin suudur hep; hastaliklarin, samaliklarin ekine en :ararli
olani, ulusalcilik, Avrupa'yi hasta eden bu nevrose nationale (Ulusal sinirce nevroz.),
Avrupa'da artik srp gidecek bu kk devletler, bu kk siyasa: Anlamindan,
sagduvusundan yoksun biraktilar Avrupa'yi onu bir ikmaza soktular. Buradan ikacak bir
yol bilen var mi benden baska?... Uluslari yeniden birbirine baglavacak byklkte bir dev?.
!!!
Hepsi bir yana, kuskumu neden aiga vurmayayim? Almanlar benim durumumda da,
bu dev yazgidan bir Iare dogurtmak iin ellerinden geleni ardlarina koymayacaklar. Adlarini
ktye ikardilar benim yzmden simdiye dek; ilerde de adam olacaklarindan spheliyim.
Ah, burada kt bir Ialci olmayi nasil isterdim!... Benim dogal okuyucularim, dinleyicilerim
daha simdiden Ruslar, Iskandinavlar ve Fransizlardir, gitgide artacak mi onlarin sayisi?
Almanlar bilgi tarihine bastanbasa spheli adlarla gemislerdir; "bilmeyerek olmus"
kalpazanlar ikarmislardir yalniz (bu deyim Kant'la Leibniz'e oldugu gibi, Fichte'ye,
Schelling'e, Schopenhauer'e, Hegel'e, Schleiermacher'e |1768/1834 Alman tanribilimcisi ve
IeylosoIu. Schleiermacher Almanca'da "tl, pee vb... yapan" anlamina gelmektedir.
Nietzsche szcgn bu anlamiyla oynuyor.| de uygundur: perdeleyicidir hepsi de, baska
birsey degil): Dsnce tarihindeki ilk drst dsnrn dogruyu drt bin yillik kalpazanliktan
tr yargilayan dsnrn, kendileriyle yanyana Alman dsncesine sokulmasi sereIini
hibir zaman elde etmemeli onlar. "Alman dsncesi" agir havadir benim iin: Psikoloji
konusunda artik igd olmus pisliklerini her szleriyle, her davranislariyla aiga vururlar;
bunun yakininda zor soluk alirim. On yedinci yzyilda Fransizlarin getigi o amansiz z
sinavindan gememislerdir hi, bir LarocheIoucauld, bir Descartes, en nde gelen
Almanlardan yz kez daha drsttrler, Almanlardan bugne dek bir tek psikolog
ikmamistir. Ama psikoloji nerdeyse ldr bir irkin temi:ligi ya da pisligi iin... Insan daha
temiz bile degilken, derinligi nasil olur? Kadin gibidir Alman, bir trl bulamazsin dibini,
voktur da ondan: Hepsi bu. Ama sig bile olmaya yetmez bunlarin hepsi. Almanya'da derin
dedikleri sey, demin szn ettigim o kendi kendine karsi igd pisliginden baska birsey
degildir: Kendi kendilerini bir trl olduklari gibi grmek istemezler. Yoksa "Alman"
szcgn bu psikolojik sapitmaya uluslararasi bir karsilik olarak nersem mi? rnegin bu
anda Alman Imparatoru, AIrika'daki kleleri kurtarmayi kendine bir Hiristiyanlik devi"
sayiyor: Biz, br Avrupalilar buna dpedz "Almanlik" deriz aramizda... Derinligi olan bir
tek kitap ikmis midir Almanlardan? Bir kitapta derin olan nedir, onlarda bu kavram bile
yoktur. Kant'i derin sayan bilginlere rastladim; korkarim, Prusya sarayinda Bay von
Treitschke'yi derin sayiyorlar. Alman proIesrleriyle su da geldi basima: Bir yeri gelip de,
Stendhal'i derin psikolog olarak vdgmde, bana hecelettiler adini.
!"
Neden sonuna dek gitmeyeyim? Bastan hersey aik olsun isterim. Gz koydugum
seylerden biri de Almanlarin en stn hor grcs olmaktir. Alman kisiligine karsi
gvensi:ligimi daha yirmi alti yasimda dile getirdim (nc agdisi yazi, 6. blm),
Almanlar ekilmez seylerdir benim iin. Tm igdlerime aykiri gelen bir tr insan
dsndgmde, ortaya hep bir Alman ikar. Bir insanin "cigerini okurken", en nce baktigim
sey, onda uzaklik duygusu olup olmadigi, insanla insan arasinda kat, deger, sira ayrimi
gzetip gzetmedigi, seip semedigidir: Bununla gentilhomme'dur insanoglu, baska trl, ne
ederse etsin, o genis yrekli, yumusak basli ayaktakimi iindedir yeri. Ama ayaktakimidir
Almanlar, ah ylesine asagilamis olur kisi: Ayni d:eve indirir Alman... Birka sanatiyla, en
basta da Richard Wagner'le alisverisimi bir yana birakirsam, tek iyi saat geirmisimdir
Almanlarla... Diyelim ki binyillarin en derin dsnr Almanlar iinden ikti; Kapitol'n
kurtaricilari (Kazlar. Galyalilarin Kapitol'e yaptiklari bir gece saldirisinda, kazlarin bagirmasi
zerine nbetiler uyanmis, saldiri da pskrtlmstr.) cinsinden biri, kendi irkin ruhunun
da en az o denli nemi oldugunu saniverdi... Bu irka dayanamiyorum; kisi onlarin iinde hep
kt evrededir, ayrimlari sezecek parmak yoktur onlarda, ne yazik bir ayrimin ben de!
ayaklarinda incelik yoktur, yrmesini bile beceremezler... Zaten ayak ne gezer Almanlarda;
bacaklari vardir onlarin yalniz... Almanlar ne denli bayagi olduklarini hi mi hi bilmezler,
ama bayaligin son perdesidir bu, yalnizca birer Alman olmalarindan bile utanmazlar... Her
konusmaya karisirlar, son sz kendilerindedir sanirlar; korkarim benim stme bile son sz
sylemislerdir... Yasamim bastanbasa bu cmlelerin en kesin kanitidir. Orada bana karsi
dsnceli, ince bir davranisin izini aramam bosunadir. Grdmse, Yahudilerden grdm
bunu, ama Almanlardan hibir zaman. Byledir benim huyum, herkese karsi yumusak
davranirim, iyiligini isterim herkesin, ayri gayri gzetmemeye hakkim vardir benim: Ama
gzlerimin aik olmasina da engel degildir bu. Kimseyi ayri tutmam, hele dostlarimi hi mi
hi, umarim onlara karsi insanca davranmama bir zarari dokunamamistir bunun! Drt bes
sey vardir, kendime hep onur sorunu yapmisimdir. Gene de surasi dogru ki, yillardan beri
elime geen hemen her mektubu bir sinizm olarak duydum: Benim iyiligimi istemek, bana
karsi herhangi bir dsmanliktan ok daha sinikcedir... Dostlarimin teker teker yzlerine
sylerim, hibirisi benim herhangi bir yazimi okuvup inceleme zahmetine katlanmamistir:
Ilerinde ne yazili oldugunu bile bilmediklerini en kk belirtiden ikaririm hemen. Hele
Zerdst'me gelince, dostlarimdan hangisi onda hos grlmeyen, ama neyse ki hepten
zararsiz bir kendini begenmislikten daha ogunu buldu... Tam on yil: Almanya'da hi kimse
benim adimi, o iine gmldg anlamsiz suskuya karsi savunmayi kendine dert edinmedi.
Bu is iin yeterince yrekli olan, burnu koku alabilen, szde dostlarima karsi Ikeye kapilan,
ilk kez bir yabanci, bir Danimarkali oldu... Psikologlugunu bylelikle bir kez daha gsteren
Dr. Georg Drandes'in (1842/1927 Danimarkali yazin tarihisi, elestirmeci.) geen bahar
Kopenhag'da verdigi gibisinden dersler, hangi Alman niversitesinde olacak seydir? Ben
kendi payima hi bunlarin acisini ekmedim; beni yaralamaz zorunlu olan, amor fati benim
yaradilisimin zdr. Ama bu benim alayi, hem de evrensel alayi sevmedigimi gstermez.
Iste bu yzden, degerleri venileviin o yakip yikici, yeryzn sarsintiya bogacak yildirimdan
iki yil kadar nce, "Wagner Olayi"ni dnyaya ugurladim; Almanlar benim stme bir kez
daha yanilip, adlarini bengi, lms: kilsinlar diye' Anca vakit var buna! Istedigim oldu
mu? Hem de en al si, bay Cermenler! Hayranliklarimi sunarim sizlere...
NEDEN BIR YAZGIYIM BEN
!
Basima gelecegi biliyorum. Bir gn korkun birseyin anisiyla birlikte sylenecek
benim adim, yeryznde esi grlmemis bir bunlugun, en derin bulun atismasinin , o gne
dek inanilmis, istenmis, kutsallastirilmis ne varsa, hepsine kari yneltilecek bir son szn
anisiyla. Insan degilim ben, dinamitim. Btn bunlara karsin, din kurucularini adirir bir yanim
yok, dinler ayaktakimi isidir; dindar birine dokununca, ardindan ellerimi yikamam gerektir.
'Inananlar istemivorum; kendi kendime inanmak iin bile biraz oka hayinim saniyorum;
yiginlara degil benim konusmam... Gnn birinde beni ermiler katina koyacaklar diye dm
kopuyor: Anliyorsunuz ya, bu kitabi nceden ikariyorum ki, ilerde benim adima ahmakliklar
yapmasinlar. Ermis olmak istemem, soytari olayim daha iyi... Belki yleyimdir de. Buna
karsin, daha dogrusu, daha dogrusu karsin degil ermislerden daha iyi dolandirici gelmemistir
nk, dogrular ikiyor benim agzimdan. Ama benim dogrularim korkuntur: Bugne dek
yalana dogru dediler nk. Tm degerlerin venilenmesi: Insanligin en yce bir kendine
gelis eylemine ki bende cisim bulmus, deha olmustur taktigim ad budur iste. Talihim byle
istiyor, ilk namuslu insan ben olmaliyim, binlerce yillik yalan dolana karsi durmaliyim
kendimi... Yalanin yalan oldugunu duyup... koklamakla, dogruyu ilk bulan ben oldum...
Burun deliklerimdedir benim dehm. Simdiye dek hi kimse benim durdugum gibi karsi
durmamistir ya, gene de yadsiyan bir kaIanin tam tersiyim ben. Simdiye dek esi gelmemis bir
mutucuvum; simdiye dek kavrami bile olmayan, ylesine yksek devler biliyorum; ancak
benimle birlikte umut baglaniyor gene. Bylece, zorunlu olarak yikim getirici bir adamim
ben. nk dogru binlerce yillik yalanla kavgaya tutusunca, kimsenin aklindan bile
geirmedigi depremler, sarsintilar grecegiz; dag, koyak birbirine karisacak. Siyasa kavrami o
gn bir dsnceler savasi iinde hepten yitip gidecek; eski toplumun tm siyasal kurumlari
havaya uacak, nk yalan stne kurulmus topu da. Yeryznde ilk benimle basladi
bvk sivasa.
!!
Insan kiligina girmis byle bir yazgi nasil mi dile getirilir? Zerdst`mde bulursunuz.
Her kim ivi ve ktde varatici olmak ister, en nce bir vokedici olmali, degerleri
paralamalidir.
En vksek ktlk bvlece en vksek ivilige girer. Bunun da adina varaticilik denir.
Gelmis gemis insanlarin rahata en korkuncuyum ben; hem de en ok iyilik edeni
olmayacagim anlamina gelmez bu. Yoketme gcmle orantili olarak varmisim voketmenin
tadina, her ikisinde de, yikmayi olumlamadan ayri tutmayan Dionysosca yaradilisima
uyuyorum. Ilk tresi:civim ben: En stn vokedicivim bylelikle de.
!!!
Tam da benim, ilk tresizcinin agzinda Zerdt adi ne anlama geliyor, sormadilar
bana; sormaliydilar: nk o Iranlinin tarihteki korkun benzersizligini yapan sey, benimkinin
tam tersidir. Iyi ile kt arasindaki kavganin, dnyanin gidisini saglayan asil ark oldugunu
Zerdst grmst ilk, tre`nin gerek g, neden, ama olarak metaIizik alana aktarilmasi
onun isidir. Ama zaten iinde saklidir bu sorunun yaniti. Zerdst bu en belali yanilgiyi, treyi
varatmiti: Onu ilk tanivan da kendisi olmali dolayisiyla. Burada her dsnrden daha ok ve
uzun grgs olmasi degil yalniz tarih bastanbasa o 'trel dnya dzeni dedikleri ilkenin
deneysel rtlmesidir, daha da nemlisi, tm dsnrlerin en drstdr Zerdst. Onun
gretisinde ve yalniz orada, drstlk en yksek erdemdir, yani gerek nnde tabanlari
yaglayan 'lkc korkakliginin karsitidir; Zerdst br dsnrlerin topundan daha
yreklidir. Dogruyu sylemek ve ivi ok atmak, budur Pers erdemi. Bilmem anliyor
musunuz?... Tre`nin, drst oldugu iin, kendi kendini yenmesi, trecinin ise tam karsitina
vani buna- dnsmesi... Budur benim agzimda Zerdst adinin anlami.
!"
Aslinda iki yadsima girer tresi:ci szcgnn iine. Bir yandan, simdiye dek en
yksek sayilan bir insan trn, ivileri, ivilik istevenleri, ivilik vapanlari yadsiyorum; te
yandan, gerek tre diye geerli ve egemen olan bir treyi, decadence tresini, daha somut
deyimiyle Hiristivan tresini yadsiyorum. Bu ikinci yadsimayi daha nemlisi olarak saymakla
yanilmis olmam; nk toptan dsnlnce, iyilige, iyilikseverlige verilen asiri deger, zaten
decadence`in sonucu, bir gszlk belirtisi, gelisip serpilen, olumlayan yasamla bir
uzlasmazlik olarak grnyor bana: Olumlamak iin yadsimak ve voketmek gerektir. Ilk
olarak iyi insanin psikolojisi zerinde duracagim. Bir insan trne deger bimek iin, onun
srp gitmesi nelere maloluyor, bunu hesaplamalidir, varolus kosullarini bilmelidir onun.
Iyilerin varolus kosulu ile valandir: Baska bir deyimle, geregin aslinda ne trl oldugunu her
ne pahasina olursa olsun grmek istememektir; oysa gerek hep iyiliksever igdleri
gerektirecek, hele o beceriksiz, iyi ellerin ikide bir kendi isine karismasina gz yumacak
cinsten degildir: Genel olarak her trl tehlike durumunu bir itiraz, ortadan kaldirilmasi
gereken birsey saymak , esi: bir bnlktr: Bir yikim, korkun bir aptalliktir, insanin
yoksullara acidigi iin kt havayi ortadan kaldirmak istemesi gibi aptalca nerdeyse...
Btnn byk tutumlulugu iinde, geregin (tutkularda, isteklerde, g isteminde) her trl
korkunlugu, kk mutlulugun her trlsnden llmez derecede daha zorunludur; bu
sonuncusu igd aldatmacasiyla gerektirildiginden, ona herhangi bir yasam hakki tanimak
iin, stelik hos grr olmali insan. Bastanbasa tarih boyunca ivimserligin, o homines optimi
dogurtmasinin llere sigmayan rkn sonularini kanitlamak iin byk bir Iirsat geecek
elime. Iyimserin de ktmser kadar decadent, belki daha bile zararli oldugunu ilk kavrayan
Zerdst syle diyor: Dogruvu svleme: hi ivi insanlar. Yanli kivilar, vanli gvenlikler
gretti iviler si:e, ivilerin valanlari iinde dogdunu:, oralara sigindini:. Herev ta kkne
dek valana boguldu, egretildi ivilerin elivle. Bereket versin, dnya yalnizca o koyun srsne
daracik bir mutluluk saglayacak igdler gz nne alinarak kurulmamistir; herkesin de 'iyi
insan, srde koyun, mavi gzl, iyiliksever, 'ince duygulu, ya da Bay Herbert Spencer`in
diledigi zre, zgeci olmasini istemek, varligin bvk yanini almak, insanligi igdis etmek,
samasapan bir oyun derekesine indirmek olurdu. Je bunu vapmava da kalktilar'... Buydu
iste tre dedikleri... Zerdst iyilere bu anlamda kimi zaman 'sonuncu insanlar, kimi zaman
da 'sonun baslangici der; herseyden nce de, onlari en :ararli insan tr sayar, nk hem
dogrunun, hem de gelecegin sirtindan srdrrler yasamalarini.
Iyiler. bir sey varatama: onlar, sonun baslangicidirlar hep yeni levhalar stne veni
degerler yazani armiha gererler, gelecegi kurban ederler kendileri iin, tm insan gelecegini
armiha gererler! Iyileronlar sonun baslangiciydilar hep...
Bu dnyaya kara alanlarin ne denli zarari dokunsa da, :ararlarin en :ararlisidir
ivilerin :ararlari.
"
Zerdst iyinin ilk psikologu, dolayisiyla ktnn de dostudur. Decadence tr insan
en yksek deger katina ykseltilmisse, bu yalnizca onun karsit trnn, gl, yasamasi kesin
insan trnn zararina olmustur. Sr hayvani en arik erdemin isigi iinde parildiyorsa, o
zaman ayrik insan degerce asagilanmis, kt sayrilmis olmalidir. Yalancilik her ne pahasina
olursa olsun, kendi grs biimini anlatmak iin 'dogru szcgne gz koymussa, asil dogru
kisiyi en kt adlar altinda bulabiliriz yeniden. Zerdst bu konuda hi sphe birakmiyor:
Syledigine gre, insanoglu onu rkye salmissa, iyileri, 'en iyileri tanidigi iinmis bu
dpedz; bu tiksinmeden dogmus onun kanatlari, 'o uzak geleceklere szlmesi iin aika
sylyor, onun insan rnegi, greli bir stinsan rnegi, tam da ivilere oranla insanstdr;
iyiler ve dogrular onun stinsan`ina evtan derlerdi...
Siz, gzmn rastladigi en yksek insanlar, budur benim sizden kuskum ve iimden
glsm: Benim stinsanima korkarim siz... seytan derdiniz!
Ruhunuz byklge ylesine yabanci ki, stinsan korkun gelirdi size iyiligi iinde...
Zerdst`n ne yapmak istedigini kavramak iin, baska yerden degil, buradan
baslamalidir ise: Onun tasarladigi trdn insan, geregi oldugu gibi tasarlar: Buna yetecek
gtedir, ona yabancilasmis, ondan kopmamistir; onun ta kendisidir, en korkun, en sorunsal
yanini da iinde tasir, ve ancak bvlelikle bvk olabilir insan...
"!
Ama tresi:ci szcgn baska bir anlamda da kendime bir arma, bir onur simgesi
yaptim; beni insanligin geri kalanindan seip ayiran bu adimla vnyorum. Simdiye dek hi
kimse Hiristivan tresini kendinden aagi duymamistir: Bunun iin bir ykseklik, bir uzak
grsllk, hi duyulmamis, bas dndrc bir psikolojik derinlik gerekliydi. Hiristiyan
tresi bugne dek tm dsnrlerin Kirke`siydi, onun hizmetindeydi hepsi de. Bu tr
lknn, dnvada kara almanin o agulu solugu sizan magaralara benden nce var mi inen?
Benden nce IeylosoIlarin arasinda 'yksek dolandirici, 'lkc degil de, onlarin tam tersi,
psikolog olan biri var miydi hi? Psikoloji diye bir sey yoktu benden nce. Burada ilk olmak
bir kargistir belki de; ama kesin olarak bir yazgidir. nk kmseyenlerin de ilki olur
insan... Insandan tiksinmedir benim tehlikem...
"!!
Anladiniz mi beni? Geri kalan insanlikla aramdaki siniri izen, bana ayri bir yer
veren sey, Hiristiyan tresini bulmu olmamdir. Bu yzden, teker teker herkese meydan
okuma anlamini tasiyan bir szck gerekiyordu bana. Bu konuda gzn daha nce amamis
olmak, bence insanligin en byk yz karasi, en byk kabahatidir; igd olmus bir kendini
aldatma, hibir olayi, nedenselligi, geregi grmemevi kaIaya koymak, yanliga karsi gzleri
kr olmak, crmn daniskasidir, vaama karsi islenmis bir crmdr... Bin yillar, uluslar en
eskileri de, en yenileri de, IeylosoIlar ve kocakarilar, tarihin drt bes ni disinda, ki ben
altincisiyim, hepsi bu konuda birbirlerine pek yarasirlar. Hiristiyan bugne dek 'trel
yaratikdi, benzersiz bir antikaydi, ve 'trel yaratik olarak da, insanligi en hor gren
kimsenin bile aklindan geirmeyecegi kadar sama, yalanci, bos gururlu, dsncesiz ve
kendine :ararlivdi. Hiristiyan tresi, yalan isteminin en hayinca biimi, insanligin gerek
Kirke`si: Onu dogru yoldan ikaran. Bunu grdgmde tylerimi diken diken eden sey,
yanilginin kendisi degil, onun stn gelmesiyle aiga ikmis o dsnce alanindaki binlerce
yillik 'iyi niyet, kendini sikiya sokma, yol yordam bilme, yreklilik eksikligi degil, ama
doga eksikligi, o hepten gln olgu, dogava avkiriligin tre adiyla en yksek saygilari
grmesi, yasa, kesin buyruk olarak insanligin tepesine asilmis olmasi!.. Bu lde yanilmak,
hem de kisi olarak, ulus olarak degil, insanlik olarak!.. Yasamin en basta gelen igdlerini
kmsemeyi gretmeleri; bedeni haklamak iin bir 'ruh bir 'tin uvdurmalari; yasamin
temel kosulunu, cinselligi ayip bir sey olarak duymayi gretmeleri; serpilip gelismek iin en
derinden zorunlu olan seyi, o kati bencilligi szcgn kendisi bile kara alici ktlk ilkesi
saymalari; tersine, ksn, igd elismesinin rnek belirtilerinde, 'ikar gzetmezlikte,
denge yitiminde, 'kisiliksizlesmede, 'yakinini sevmekte (yakinima dknlkte) daha
yksek degerleri ne daha yksegi! gerek degerleri grmeleri!.. Ne! Insanligin kendi de
decadence iinde mi? Hep yle miydi? Surasi kesin ki, ona yalniz decadence iinde mi? Hep
yle miydi? Surasi kesin ki, ona yalniz decadence degerleri en en yksek degerler olarak
gretildi. Bencil olmayan tre en stn anlamda bir ks tresidir; 'Sizler de kp
gitmelisiniz, valni: buyruk olsa gene iyi!.. Simdiye dek gretilen biricik tre, bencil
olmayan tre, bir bitme istemini aiga vurur, derinden derine vadsir yasami. Burada bir tek
aip kapi kaliyor, o da katina ykselen Hiristiyan tresinde kendilerini baa geirecek yolu
sezen o asalak insan trnn, papa:larin yozlasmis olmasi... Gerekten, benim grsm de
bu: Insanligin gretmenleri, nderleri ki topu da tanribilimciydi decadent`dilar hem de; tm
degerlerin yasama dsman degerlere dnstrlmesi iste bu v:den, tre iste bu v:den...
Trenin tanimi: Tre, decadent`larin zel tepkisi, vaamdan alma ard dncesivle ve
bunu basararak. Bu tanima nem veriyorum.
"!!!
Anladiniz mi beni? Bes yil nce Zerdst`n agzindan sylemedigim bir tek sz yok
demin sylediklerim iinde. Hiristiyan tresinin aiga ikarilmasi esine rastlanmaz bir
olaydir, gerek bir yikimdir. Kim bu konuyu aydinlatmissa, bir force mafeure, bir
alinyazisidir, insanlik tarihini ikiye bler: Ondan nce yasayanlar, ondan sonra yasayanlar...
Dogrunun yildirimi, simdiye dek en yksekte olan seyin zerine dst tam: Orda nevin yanip
kl oldugunu kavrayan kimse, elinde avucunda daha birseyler kalmis mi, bir de ona bakmali.
Bugne dek 'dogru dedikleri ne varsa, yalanin en zararli, en kalles, en sinsi biimi olarak
aiga ikarilmistir; o kutsal 'szde neden, insanligi 'dzeltmek, aslinda yasamin iligini,
kanini emecek bir hile olarak, tre bir vampirlik olarak ortaya ikarilmistir. Tre`nin ne
oldugunu bulan, onunla birlikte, insanlarin inandigi, inanmis oldugunu bulan, onunla birlikte,
insanlarin inandigi, inanmis oldugu tm degerlerin degersizligini de bulmus demektir;
insanligin en ok saygi gren, giderek ermiler katina ykseltilen rneklerinde, artik saygiya
deger hibir yan bulmaz, en ugursuz cinsinden sakat dogmuslar olarak grr onlari:
Ugursuzdular, bvler nk... 'Tanri kavrami, yasama bir karsit kavram olarak
uydurulmus, yasama zararli, agulu, kara alici, onun can dsmani ne varsa hepsi o kavramda
bir rkn birlik olmustur! 'te yan, 'gerek dnya kavramlari, bedeni hor grmek, onu
hasta ermis yapmak, yasamda nemsemeye deger ne varsa, beslenme, konut, dsnce
dzeni, hastalara bakma, temizlik, hava vb. hepsinin karsisina rkn bir umursamazlik
koymak iin uydurulmus! Saglik yerine 'ruhun selmeti, yani tvbe irpinmalari ve kurtulus
isterisi arasinda gidip gelen bir folie circulaire 'Gnah kavrami o kendinden ayrilmaz
iskence araciyla, 'zgr istem kavramiyla birlikte, igdleri sapittirmak, onlara karsi
gvensizligi bizde ikinci bir yaradilis yapmak iin uydurulmus! 'ikar gzetmezlik ve
'kendini yadsima kavramlari yoluyla, o asil decadence belirtisi, zararli olana dogru egilim,
kendine yarayani artik bulama: olmak kendi kendini yikmak, gerek degerin ta kendisi,
'dev, 'ermislik insandaki 'tanrisal yan katina ykseltilmis! Son olarak en korkuncu da
bu iyi insan kavramiyla tm zayiIlarin, hastalarin, kusurlularin, kendi kendinden aci
ekenlerin, vokolmasi gereken ne varsa hepsinin yani tutulmus, aviklama yasasi armiha
gerilmis; gururlu, yetkin, olumlayan, gelecege gvenen, gelecegi dogrulayan insanin karsisina
bir lk ikarilmis, ona kt denmis bundan byle... Tre dive inanmislar bunlara da!
Ecrase: Infame'
!#
Anladiniz mi beni? armihtakine kari Dionvsos...

You might also like