You are on page 1of 336

ANKARA

NVERSTES

SYASAL

BLGLER

FAKLTES

YAYINLARI:

504

LKEL TOPLULUKTAN UYGAR TOPLUMA Gei Aamasnda Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi

ALAEDDN ENEL
Ankara -1982

ANKARA

NVERSTES

SYASAL

BLGLER

FAKLTES

YAYINLARI:

504

LKEL TOPLULUKTAN UYGAR TOPLUMA Gei Aamasnda Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi

ALAEDDN ENEL
Ankara -1982

Alfiddir enel, lkel Topluluktan Uygar Topluma Gei Aamasnda Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi, Ankara, 1982, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, 324 s.

'

A.U. S.B.F. BASIN VE YAYIN YKSEK OKULU BASIMEV, ANKARA -1982

NSZ Tarih bilimi, toplumsal olgularn gnmzden gemie doru zlp gemiten gnmze doru rlmesiyle; yeni bilgi, bulgu ve kuramlarla yeniden zlp yeniden rlmesiyle "Penelope'nin rgs"ne benzer bir srele dokunur. Tarih biliminin bu dokusunun bilincinde olmayan dnrler, kanlmaz olarak iki yanlgdan birine dmlerdir. Daha ok doa bilimlerinin gelimesinden nceki dnrlerin dtkleri yanlg, tarihin zlmesini beklemeden ve onu "balanglarndan alarak rmeye kalkmalardr. Bu abalarnn sonucunda dnsel kurgulara dayanan mitoslardan, tarih, toplum ve siyaset felsefelerinden te bir ey tretememilerdir. Ondokuzuncu yzyl ncesi dnrlerinin uygar toplumun ve devletin dousuyla ve gelimesiyle ilgili kuramlar, byle dnsel kurgu dzeyinde kalan dncelerdir. Doa bilimlerinin gelimesinden sonraki dnrlerin yanlgs ise Kari Mannheim'm Interpretation cf Weltanschauung (1923) adl yaptnda aka ortaya koyduu gibi, toplum bilimini doa bilimlerinin modeline gre kurmaya kalkarak, onu tarihsel boyutundan yoksun etmeleridir. Yamurun nedenlerini tarihte aramak gerekmez; ama yamur duasnn nedenlerini onun tarihsel boyutuna inmeden aklayamayz. Yirminci yzyln ikinci yarsndan balayarak bu yanlglardan kurtulmann nesnel koullar domutur. nsan toplumunun gemii, bilimsel bulgulara dayanlarak, ilk uygar toplumun Gney Mezopotamya'da ortaya kmasna, hatta ilkel topluluklarn sisli derinliklerine kadar zlmeye balanmtr. imdi sra uygar toplumun doup gelimesinin tarihinin rlmesine ve uygar toplumsal kurumlarn, uygar kltrel geleneklerin bu btnlk iinde aratrlp, deerlendirilip, yorumlanmasna gelmitir. Kukusuz, gemiimizi zme ileminin tamamland ve yetkinletii sylenemez. Bu nedene dayanarak, onun tamamlanmasn ve yetkinlemesini beklemeden gemiimizi rmek ve yorumlamak giriimlerinden kanma tutumu, bir nc yanlgnn kaynan olu,
' ' . - : - " , ' \ L : ...

IH
.
:

:.:.-

'

'

turmaktadr. nk tarihi zmeye kalkmadan remeyeceimiz gibi, rmeye kalkmadan onu daha iyi zme olanaklarn elde edemeyiz. Buraya kadar dile getirmeye altm toplum bilimi anlay "toplumun bilimi toplumun tarihinin bilimidir" nermesiyle daha ak biimde ortaya konabilir. Bir baka deyile "toplumsal kurumlar tarih boyutu iinde oluan neden sonu ilikileriyle biimlenirler". Bu anlaya gre insan toplumu bir btndr; yalnzca tm dnyay deil, ayn zamanda tm tarihi ve tarih ncesini kapsayan bir btndr. Dolaysyla toplumsal olaylarn nedenleri, toplumsal kurumlarn olumalar ve gelimeleri bu btnlk iinde aratrlmaldr. nsan toplumunun gemiine byle bir anlayla bakldnda, onun, birbirleriyle bantl olmakla birlikte yaplar birbirlerinden farkl olan trde ilkel dnemle farkllam uygar dnem olmak zere iki ana dnemden olutuu grlr. inde yaadmz toplum farkllam uygar dnemin bir filizidir. Farkllam uygar dnemin "kiilii" ilkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda biimlenmitir. Gerekten, ada uygar toplumun birok temel kurumu ilkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda ortaya kmlar; daha sonra teki kurumlarla ve yeni yeni ortaya kan kurumlarla karlkl etkileim ilikileri iinde rlp gnmze dek ulaarak, iinde yaadmz toplumun yapsn dokumulardr. Bu bakmdan, gnmzn birok nemli toplumsal kurumun yapsn ve ilevini, bu kurumlarn birbirleriyle etkileimlerinin niteliini, rnein ekonomi ideoloji etkileiminde ncelikler ve arlklar sorununu, son derece karmaklam olan ada toplumsal yap iinde zp kavramak gtr, bazen olanakszdr. Oysa ilkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda bunlarn doularn, biimlenmelerini, gelimelerini, tarih laboratuvarnn salad soyutlama koullar iinde olduka ak bir biimde gzlemlemek olana bulunabilmektedir. Yukarda aklanan anlayla ve dncelerle bu almada "ilkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik toplumsal dnsel yaplarn etkileimi" aratrlmaktadr. Aratrma alannn odan gei dnemi oluturmakla birlikte, geiin toplumsal yapda yaratt deiiklikleri saptayabilmek iin ilkel topluluk ve uygar toplum alanlarna girmek zorunluluuyla karlalmtr. Byle geni bir tarih kesimi iinde bir pusulaya sahip olunmazsa araIV

trmann yolunu yitirmesi iten deildir. Bu yolda ilkel topluluu uygar toplumdan ayran ve uygar toplumun ekonomik, toplumsal, ideolojik farkllamalarn treten "toplumsal art" kavram, aratrmay derleyip toplayp ynlendiren pusula grevini grmtr. Bu alma ilkel topluluktan uygar topluma geiin tarihini kurmak savnda deildir; ne de bu dnemin kalc olmaya abalayan bir yorumunu yapmak savndadr. ok daha snrl bir amac vardr. Bu ama, ondokuzuncu hatta yirminci yzyla kadar ne srlen, insanlk toplumunu tarihsel btnl iinde ele almakla birlikte, onu bilimsel verilere deil dnsel kurgulara dayandran eski kuramlara kar ve, toplumun bilimini dnsel kurgulardan kurtarp bilimsel verilere dayandraym derken onu tarihsel boyutundan koparma eilimi gsteren ada eilimlere kar, bunlarn yanlglaparma eilimi gsteren ada akmlara kar, bunlarn yanlglave bu yaklamn gizilgcne ilgileri ekmektir. Bu ise, ekonomi ideoloji etkileimi rneinde ve zellikle toplumsal yap siyasal dn ilikisi zerinde durularak yaplmaya allmtr. Aleddin enel Mart 1980 Ankara

NDEKLER

NSZ

ni

NDEKLER GR a. b. Yaklam Temel Kavramlar

VI 1 1 7 26

c. Yntem I. BLM LKEL TOPLULUUN EKONOMK TOPLUMSAL YAPISI 1. 2. Biyolojik Evrimden Toplumsal Evrime lkel Topluluklarn Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarnn Gelimesi a. Toplayclktan Avcla " b. Avclk ve Toplumsal Etkileri c. 3. Uzman Avclk ve Toplumsal Dnsel Etkileri

34 34 40 41 50 63 84 85 88 90 99 119

lkel Topluluun Ekonomik Yaps a. b. lkel Ekonominin Darboazlar lkel Ekonominin Sigortas

4. 5. 6.

kel Topluluun Toplumsal Yaps ikel Topluluun Dnsel Yaps lkel Toplulukta Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi

VII

II. BLM

LKEL TOPLULUKTAN UYGAR TOPLUMA GE AAMASINDA EKONOMK TOPLUMSAL DNSEL VE DEOLOJK YAPILARIN ETKLEM' 125 1. Paleolitikten Mezolitie : Uzman Avclktan Avclk ve Toplaycla Geri Adm a. b. c. 2. Yukar Paleolitik Kltrlerin Mezolitik Topluluklara Etkisi Mezolitik Topluluklarn Geim Yaam ve Dn Biimleri Mezolitik Topluluklarn kmazlar 126 126 127 134 136 137 139 142 149 149 151 153 153 155 155 157 ... 158 169 174 ... 176 179 180 181 186 200 207 207 208 212 217 226

Mezolitikten Neolitie: Asalak Ekonomiden retici Ekonomiye a. Yar Gebe Avclk ve Toplayclktan iftilie aa. bb. cc. dd. b. c. Toplayclktan "Deviricilie" Deviricilikten iftilie Kk Sulama Tarm ve Yerleik iftilik Tarla Ama Tarm ve Gebe iftilik

iftilikten ve Avclktan obanla Gei Klandan Ky Toplumuna ve Klandan Airete Gei aa. Klandan Ky Toplumuna ve Klandan Aileye Gei bb., Klandan Airete Gei

d. 3.

Yeni Dnya Neolitii

Neolitik Toplumun Geim Yaam ve Dn Biimleri a. b. c. d. Neolitik iftilerde Geim Yaam ve Dn Biimleri Neolitik obanlarda Geim Yaam ve Dn Biimleri Neolitik Toplumla Mlkiyetin Temellerinin Atl Neolitik Toplumun Toplumsal Art retme Gizilgc

4.

lkel Topluluktan Uygar Topluma Gei a. iftilerle obanlar Arasndaki Bar ve Sava likiler aa. Bar likiler ve Ticaretin Douu bb. Sava likiler Fetih ve "reklenme" Art Enerjiden Art rne Tarmdan Zanaatlara ve Ticarete Kyden Kente

b. c. d. 5. 6. 7. 8.

Gei Toplumunun Ekonomik Yaps Gei Toplumunun Toplumsal Yaps Gei Toplumunun Dnsel Yaps Gei Toplumunda Ekonomik Toplumsal Dnsel ve deolojik Yaplarn Etkileimi

VIII

IIL, BLM

'-,

'

UYGAR TOPLUMDA EKONOMK TOPLUMSAL DEOLOJK YAPILARIN ETKLEM 1. Uygar Toplumun Gelimesi a. Uygar Toplumun Hcresi Olarak Kent Devleti b. c. 2. Kent Devletinden Ulusal Devlete Ulusal Devletten mparatorlua

230 230 231 239 241 244 244 246 247 ... ... 248 248 258 281 2S4 269 278 281 288 300

Uygarln Yaylmas a. Uygarln Alveri ve Dnsel Etkileme Yoluyla Irmak Boylarna Yaylmas b. Uygarln retim ve Sava Teknolojisindeki Gelimelerle Kuru Tarm Blgelerine Yaylmas c. Uygarln Etkisiyle Gebe Topluluklarda Toplumsal, Siyasal Farkllama Eilimleri

3.

Uygar Toplumun deolojik Yapsnn Olumas Dinsel Dnya Grnn Gelimesi: Sihirsel Dnten Dinsel Dne Gei b. Kabile Tanrlndan Konfederasyon Tanrlna c. Batannclktan Tektanncla a.

4. 5. 6.

Yeni Dnya'da zgn Bir Uygarlama Giriimi ve Bu Yolda Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi Sihirci Sanatdan Devlete : Ekonomik Toplumsal Siyasal ve deolojik Farkllama Sreci Uygar Toplumun Ekonomik Toplumsal ideolojik Yaplarnn Etkileimi zerine Baz Dnceler

SONU KAYNAKA DZN

GR "Sosyal bilimcinin 'ban artan ey laboratuvannn olmamas deil; elinin altndaki tarih ve etnografya laboratuvarlarm nasl kullanacan bilmemesidir."* Leslie A. White Giri'te konuya "yaklam", aratrmada kullanlacak "temel kavramlar" ve izlenecek "yntem" ortaya konacak. Yaklam bal altnda, konunun iine oturtulduu btn, soruna bak as ve bu bak asnn dayand temel dnceler aklanacak. Temel kavramlar bal altnda, aratrmada kullanlmak zere hangi kavramlarm seildii, neden bunlarn seildikleri ve bunlara hangi anlamlarn verildii belirtilecek. Yntem bal altnda ise, aratrmada izlenecek olan genetik-kronolojik yntemin olanaklarna ve snrllklanna deinilecek. a. Yaklam nsanlk tarihine bir btn olarak bakldnda, ilk elde iki zellik gze arpar. Bunlardan birincisi, son derece ar bir toplumsal evrimin
* Sz konusu deyi u balam iinde yer almaktadr: "Sosyal bilimin ksrl ve gszl, ou kez toplumsal aratrma alannda bilim adamnn elinin altnda fizikilerin sahip olduklarna benzer laboratuvarlar bulunmad iin, ondan doruluklarnn laboratuvar yntemleriyle denetlenmesine dayanabilecek salamlkta kuramlar ortaya koymasnn beklenemeyeceini syleyen dostlar tarafndan ho grlmtr. Ne var ki bu hogr yerinde deildir ve yanltcdr. Sosyal bilimcinin fizikininkine benzer laboratuvarlannn olmad dorudur. Ama onun bir baka anlamda ve son derece gerek anlamda laboratuvarlar vardr. Tarih ve etnografya sosyal bilimciye fizikininkine edeer laboratuvarlar sunmaktadr... Sosyal bilimcinin ban artan ey laboratuvarlannn olmamas deil, elinin altndaki tarih ve etnografya laboratuvarlarn nasl kullanacan bilmemesidir." Bak Leslie A. White, "Ikhnaton: The Great Man vs. the Cultural Process", Journal of the American Oriental Society, 68 (1948), s. 91-103'ten Donald Kaan (der.), Problems n Ancient History, cilt I (The Ancient Near East and the Greece), New York, 1967, Macmillan, s. 37.

grld son derece uzun bir zaman kesimini kapsayan "ilkel topluluk" dneminin yannda, toplumsal evrimin ksa denebilecek bir sre iinde ba dndrc bir hzla ilerledii bir dnemin, "uygar toplum" dneminin varldr.1 Gerekten, ara yapan ilk canl trlerinin 2 yeryznde grlmesinin yaklak tarihi olarak kabul edilen, zamanmzdan iki milyon yl ncesinden retimin balad zamanmzdan yaklak on bin yl ncesine kadar geen milyonlarca yl ilkel topluluk dnemini; onu izleyen yaklak be bin yl ilkel topluluktan uygar topluma gei dnemini ve ancak son be bin yl uygar toplum dnemini oluturmaktadr. Bu durum, bilim adamlarnn kafasmda u sorularn ardarda sralanmasna yol amtr : "lkel topluluk neden bu kdar ar evrinmitir?" ; "Hangi olaylar onun yapsnda kkten deiikliklere yol aarak ilkel topluluktan uygar topluma geilmesini salamtr?" ve "Uygar toplumda toplumsal evrim neden bu kadar hzl olmutur?" r sanlk tarihinde gze arpan ikinci byk zellik, iinde yaadmz toplumun birok temel ekonomik, toplumsal, ideolojik kurumunun gemiinin ok gerilere; ounun ilkel topluluktan uygar topluma gei dnemine, bir blmnn ise bundan da gerilere, ilkel topluluk
nsanlk tarihinin bu zellii birok arkeolog, antropolog ve tarihinin dikkatini ekmitir. Calwin Wells, Sosyal Antropoloji Asndan nsan ve Dnyas, ev. Erzen Onur, stanbul, 1972. Remzi Kitabevi, s. 39'da "kltrn gelime hz... aa paleolitik dnemde yzbinlerce yl sresinde inanlmayacak kadar ard" der. J. Forde-Johnston, History from the Earth, (An Introduction to Archaeology), London, 1974, Book Club Associates, s. 62 de, byk buzularas dnemde, zamanmzdan 435-230 bin yllan ncesini kapsayan 200 bin yl akn bir sre iinde, insan topluluklarnn tek bir ara tipine sahip olularna dikkati ekmektedir. Jacquette Hawkes, The Atlas of Early Man, London, 1976, Book Club Associates, s. 2l'de " her kuan normal olarak anababalanmn yaptklarnm aynsn yapt ve kltrel gelimenin son derece ar olduu yzbinlerce yl..." dan sz eder. Carleton S. Coon, The History of Man, Middlesex, 1967, Penguin, s. 28'de, orta ve yukar pleistosen dnemleri boyunca yaayan yirmi bin kuak sresince insan kltrnn son derece ar gelitiini, tanmm balad ve zamanmzdan on bin yl ncesinden bugne gelip geen yz kuak iindeyse, gelimenin artc bir hza ulatn belirtir. a Benjamin Franklin (1778'de), "insan ara yapan hayvandr" tanmlamasn yapmt. (Bak. Kenneth P. Oakley, "Skill as a Human Possession", Charles Singer, E.J. Holmyard ve A.R. Hail, der., A History of Technology, cilt I, (From Early Times to Fail of Ancient Empires), Oxford, 1956, The Clarendon Press, s. 1). Kenneth P. Oakley'in Man the Tool-Maker, (1956) adl yaptnn da gsterdii gibi, bu tanm birok ada bilim adam tarafndan benimsenmitir. rnein ilk insan topluluklarnn yaamlar zerine zgn alan almalaryla tannan L.S.B. Leakey, nsann Atalar, ev. Gven Arsebk, Ankara, 1971, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. XIII'te, insan "aralarn belirli kurallara gre yapabilen primat" olarak tanmlamaktadr.

dneminin karanlklarna dek dayanmasdr.3 Uygar toplumun geleneklerinin gemiinin neden bu kadar gerilere dayand ve nasl bu kadar inat bir sreklilik gsterebildii, bilim adamlarnn kafalarna taklan ikinci grup sorular oluturmaktadr. Her iki grup sorunun yantlar, kukusuz insanlk tarihinin tmnn ve bir btn olarak incelenmesiyle bulunabilir. Ancak ilkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplarn etkileiminin incelenmesi; bu sorularn bir blmnn yantn, bir blmnn yantlarnn ipularn verebilir. Bu sorularn tartlmas, ortam ekonomi ile ideolojinin ilikileri sorunlarnn zlmesine hazrlayabilir. Bu aratrma, on be yla yaklaan siyasal dnceler tarihi renciliimin ve reticiliimin sonunda siyasal dnceler tarihi anlaym iine oturttuum daha genel bir tarih ve toplum grne dayanmaktadr. Aslmda giritiim i, bu grn bir kesiminin, belkemiini oluturan kesiminin geerlik derecesinin aratrlmas; gereken yerlerde dzeltilmesi; ilenmesi abasdr. Bu nedenle, aratrmann arka planm oluturan bu grn btnnden sz etmeliyim. En kaba izgileriyle insanlk, geiminin temelinin toplaycla ve avcla, tarma, sanayiye dayand dnemden, "toplum biimF'nden gemitir.4 Her toplum biiminin dayand bir "geim bii3 Halet ambel, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project and Its Significance for Culture History", Belleten, cilt XXXVII, no. 149-152, Ankara, 1974. Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 362'de, zamanmzn ou kurumunun, planlamann, btenin, zel mlkiyetin; iblmnn, sanat, zanaat ve alveriin gelimesinin; toplumsal farkllamann, snflarn, ailenin kklerinin retici olmayan ekonomiden retici ekonomiye gei dnemine dayandn syler. Godfrey lienhardt, Social Anthropology, London, 1969, Oxford University Press, s. 2'ds, sosyal antropologlarn toplumsal kurumlarn temel zelliklerini gnmzn anakentli toplumlarndan ok ilkel topluluklarda grebilmek umuduyla onlar incelemeye baladklarm yazar. Kvlcml'nn deyiiyle de: "Tarihncesinh neelii amza dek tarih (medeniyet) niteliine etki yapt." Hikmet Kvlcml, Tarih Tezi, stanbul, 1974, Tarih ve Devrim Yaynlan, s. 15. * nsan topluluklarnn yaplannn geim biimlerine gre belirlendii yayg n bir grtr. Bu yolda son onyllann eilimi, ada ve tarihsel topluluklar tarm toplumlan ve sanayi toplumlar olarak snflandrmak ynndedir. Bunun biri yerli biri de yabanc yazardan olmak zere iki rneini vermekle yetineceim : F.W. Riggs, Agraria and Industralia: Toward a Typology of Comperative Administration, Manchester, t.y,, University of Manchester, teksir, 116 s.; Asaf Sava Akat, "Tarihi Maddecilik ve Kapitalizm ncesi Toplumlar: Asya Toplumu-Feodalite Tartmalarna Yeni Bir Yaklam", Toplum ve Bilim, say 1, b. 34-48, stanbul, 1977. Akat bu makalesinde (s. 34'te) kapitalizm ncesinde tanmsal retimin belirleyici olduunu, (s. 38'de) ilkel komnle kapitalizm arasnda retimin hemen tmnn doaya karmak olmayan aralar kullanan emem uygulanmas ile gerekletirilen tanm olduunu yazmaktadr.

mi", gelitirdii kendine zg bir "yaam biimi" ve bu yaam biimiyle uyumlu bir "dn biimi" olmutur.5 Geim, yaam ve dn biimleri aslnda birbirlerinden ayrlmaz biimde iice iseler de bu durum, toplum biimi = geim biimi + yaam biimi + dn biimi olarak gsterilebilir. retim ncesi dnemin geim biimi "toplayclk ve avclk", yaam biimi "eitliki ilkel yaam biimi"dir; dn biimi ise "sinirsel dn"tr. Bu dnemin toplum biimi "ilkel topluluk"tur. retimin bilinmedii ilkel topluluktan sonra, bir retim toplumu olan "uygar toplum" biimi ile karlarz. Ancak bu iki toplum biiminin egemen olduu dnemler arasnda, ilkel topluluktan uygar topluma geii gerekletiren "gei toplumu"nun grld bir gei dnemi vardr. Uygar toplum dnemi de, dayand geim biimine gre ikiye ayrlr. Geim biimi tarma dayanan, "eitsizliki uygar yaam biim i n e sahip olan ve dn biimi "dinsel dn" olan toplumu, geim biimi sanayiye dayanan, "eitliki uygar yaam biimi"ne6 sahip
5 Bu almada Marx'm ve Engels'in "yaam belirleyen bilin deildir; bilinci belirleyen yaamdr" gryle (bak. Kari Marx ve Friedrich Engels, Alman ideolojisi, ev. Hseyin Boz, stanbul, 1976, Taban Yaynlar, s. 33); Mannheim'n bak. Kari Mannheim, Ideology and Utopia, London, 1960, Routledge and Kegan Paul, s. 50), insanlarn dncelerinin onlarn varlklarnn trevleri olduu, onlarn yaam biimlerinden etkilendii grn uzlatran bir grn benimsendii sylenebilir. Kari Marx (Felsefenin Sefaleti, ev. Ahmet Kardam, Ankara, 1966, Sol Yaynlar, s. 115'te), ekonomik kategorilerin yalnzca retimin toplumsal ilikilerimin dile getirilileri, soyutlamalar olmadn syleyip, "toplumsal ilikilerini maddi retkenliklerine uygun olarak kuran ayn insanlar, toplumsal ilikilerine uygun olarak da ilkeler, dnceler, kategoriler retirler" derken-, geim, yaam ve dn biimleri ilikisini daha ok ift ynl bir etkileim olarak anladn ortaya koyar. * Sanayiye dayal "eitliki uygar yaam biimi" szleri, toplumsal gereklii yanstmayan bir deyi olarak grnebilir. inde bulunduumuz eitsizliki uygar toplumun be bin yl kapsayan sresinin ok byk bir blmn tarma dayal eitsizliki uygar toplum dnemi oluturmakta; ancak son iki yzyl sanayiye dayal ve gene eitsizliki toplumlarn bulunduu dnem olarak grlmektedir. Tarihsel bir perspektiften bakarak, ilkel topluluktan uygar topluma gei aamasnn be bin yllk bir dnemi kapsadn gz nne alrsak, iinde yaadmz sanayiye dayal eitsizliki toplumun da, tanma dayal eitsizliki uygar toplumdan sanayiye dayal eitliki uygar toplum dnemine gei aamasn oluturmas olasln grebiliriz. Sanayilemenin tarmsal artnn sanayi alannda alan nfusa aktarlmasyla gerekleen bir olay olduu anmsanrsa, tanma dayal uygar toplumun eitsizliki yaps altnda bu olgunun yatt anlalacaktr. Sanayilemenin tamamland, yani tanmn tm dnyada geim biiminin belkemiini oluturan bir ura olmaktan kt ve tarmn da sanayiletii bir toplumda, toplumsal yapya eitsizliki bir biim veren bu olgu da ortadan kalkacaa benzer. Bu durumda sanayiye uygun yaam biiminin eitliki uygar yaam biimi ve ona uygun dn biiminin dinsal dncelerden arnm bir bilimsel dn olaca sylenebilir. Buna benzer

olan ve dn biimi de "bilimsel dn" olan bir toplum izler.7 Her an dnsel kurumlar o an dn biimi yoluyla tredncelerle olacak, Carlo M. Cipolla, The Economic History of World Population, Middlesex, 1967, Penguin, s. 105 vd'de, yaptnn altnc blmne verdii ad ile yaadmz an sanayi toplumunu "Gei a" olarak niteledikten sonra, adn koymasa da her alanda eitliki bir toplum biimine ynelen deiikliklerden sz etmektedir. (Sz konusu yaptn bu alma kaleme alndktan sonra yaymlanan Trke evirisine baknz . Carlo M. Cipolla, Tarih Boyunca Ekonomi ve Nfus, ev. Mehmet Srr Gezgin, stanbul, 1980, Tur Yaynlan ). nsan dnnn eitli aamalardan getii gr, birok biimleri olan eski bir grtr. Hatta bu aamalarn sinirsel, dinsel, bilimsel aamalar olduu da, bilindii gibi James G. Frazer tarafndan The Golden Bough, (1890)'di ne srlmt. Frazer'in bu grnn Comte'dan etkilenmi olabilecei sylenir. (Bak. E.E. Evans-Pritchard. Theories of Primitive Religion, Oxford, 1972^ Cocford University Press, s. 27). Auguste Comte, Cours de philosophie positive,. (1830-1842)'de insan dncesinin u aamadan getii grn ne srmt. (Bak. Auguste Comte, "Pozitif Felsefe Dersleri" Edebiyat Fakltesi Sosyoloji Dergisi, say 19-20, istanbul, 1967, ..* Edebiyat Fakltesi Yayn, s. 217). 1. Teolojik veya hayali aama, 2. Metafizik veya soyut aama, 3. Bilimsel veya pozitif aama. Bu snflandrmada Comte'un sinirsel ve dinsel dn birlikte teolojik aama iine soktuunu; metafizik aamayla (bak. s. 221) yzde yz doast bir kavram yerine yzde yz doa kavramnn konduunu, teolojik dnten bilimsel dne gei dnemi dnn anladn gryoruz. Malinowski de, Magic Science and Religion, (1925) yaptnda sinirsel, dinsel,, bilimsel dn ayranlarn benimsemekle birlikte, bu ayrmn evrimci olmayan bir grle yaplmasndan yanadr. (Bak. Nur Yalman, "Magic", International Encyclopedia of the Social Sciences, cilt IX, der. David L. Silis, New York, 1968, Macmillan ve Free Press, s. 522). Gerekten, Bronislaw Malinowski, By Bilim ve Din, ev. Ender Grol, stanbul, 1964, Varlk Yaynlar, s. 3'te, ilkel toplulukta kutsal sihir ve din alanyla kutsal d bilim alannn birbirleriyle kartrlmayan alanlar olduklarn sylerken, bu dnn de ilkel toplulukta birlikte bulunduklarn kabul etmektedir. Bu tr grleri ne sren yazarlarn ounun (rnein Comte'un "Pozitif Felsefe Dersleri", s. 218'de "... insan zeksndaki bu genel evrim..." szlerinde grlecei gibi) dn kendi iinde bamsz evrinen bir sre olarak grmslerine karlk bu aratrmada (Malinowski'nin By Bilim ve Din'de yapt gibi) dn biimleriyle geim ve yaam biimleri birlikte ele alnp, aralarndaki balantlar zerinde durulacaktr. Frazer ise, (Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 27-28'den rendiimize gre) sinirin amacna ulaamadn gren, ama karlatklar glkleri ampirik yollarla amaya, bunalmlar duru bir felsefeyle karlamaya gleri yetmeyen keskin zekl kimselerin bir baka hayale, kendilerini destekleyebilecek tinsel varlklarn bulunduu sansna kaplmalaryla dinsel dne geildiini; zamanla, gene keskin zekl kimselerin onlarn da gerekten var olmadklarn nlamalanyla bilimsel dne varan yollarn aldn dnmt. te yandan Mannheim, Ideology and Utopia, s. 19'da sihirsel dnle dinsel dn "sihirsel-dinsel dnya gr" terimiyle tek bir kategori olarak ele almakla birlikte-, s. 31-32'de, Aydnlanma a'nn sanayi toplumuna zg dn biimlerinin, dnyann dinsel yoru-

lirler.8 Bu, siyasal dn iin de geerlidir. Eitliki ilkel topluluk siyasal farkllamaya uramad iin, onun sinirsel dn iinde de farkllam, uzmanlam bir siyasal dn kurumunun bulunmad sylenebilir. Tarma dayanan eitsizliki uygar yaam biiminde ise ekonomik, toplumsal ve siyasal farkllama domutur. Buna kout olarak bir siyasal dn kurumu olumutur. Bu dnn tarmc toplumun dn biimine uygun olarak dinsel belitlere (aksi yomlara) dayand, dinsel bir nitelik tad grlr. Sanayiye dayal eitliki uygar yaam biiminin, kendine uygun bir dn biimi olan bilimsel dne sahip olduu grlr. Bu yaam biiminin siyasal dn kurumu, bilimsel dn biiminden tretilen bilimsel bir siyasal dntr. 9 Kukusuz olgular bu kadar yaln ve tek ynl deildir. Aslnda burada zetlenen gr de bu kadar yaln ve dz deildir. Aratrmada, yaam biimlerinin birbirlerine etkileri ve kark yaam biimleri, dn biimlerinin birbirlerine etkileri ve kark dn biimleri de gz nne alnacaktr. "Egemen" geim, yaam, dn biimleri yan sra "yan" ve "kalnt" geim, yaam, dn biimlerinin sz edilecektir. Ayrca geim, yaam, dn biimleri ilikilerinin tek ynl etkilemeler olmayp; karlkl etkileimler olduu ortaya konacaktr. Dahas, bu etkileimde ou kere geim biiminin belirleyici olduu grlmekle birlikte, geim biimiyle yaam biiminin akt dnemlere;
munun temelini kazp onun yerimi alan bilimsel nitelikli dn olduunu yazarken, sihirsel-dinsel ve bilimsel dn biimleriyle bunlarn dayandklar yaam ve geim biimleri arasndaki ilikileri aratran bir tutum taknmtr. Tarmsal retimin egemen olduu eskia ve ortaa dnnn daha ok tmdengelime dayand; bu dnem dnnn atksn oluturan Aristoteles mantnda tmdengelimin yetkinletirilmi biimi olan "kyas"m bu mantn temel direini oluturduu, ortaa dinsel dnnn iman akidelerinden tmdengelimle sonu karmaya dayand bilinmektedir. Sanayinin ons kout olarak doa bilimlerinin gelimesiyle birlikte, Rnesans'ta, tmdengelime dayanan Aristoteles mant yetersiz bulunup yerine Bacon'n tmevarma dayanan mant benimsenmitir. (Bak. Necati ner, Klasik Mantk, Ankara, 1978, A.. lahiyat Fakltesi Yaynlan, s. 8.). Tarma dayanan toplum biimlerinde tmdengelime dayanan dinsel dnn; sanayiye dayanan toplum biimlerinde, teki dn biimleri de srmekle birlikte, daha ok tmevarma dayanan bilimsel bir dn biiminin egemen olduu yolunda hemen hemen gr birlii vardr. Bu alma, bunlara, retim ncesi "asalak ekonomi" dneminds benzetmeye (analojiye) dayanan sihirsel dn biiminin bulunduunu gstermeye alarak emay tamamlamak abasndadr. Mannheim, Ideology and Utopia, s. 33'te Aydnlanma a'nda dinsel dnya grnn yerini bilimsel dnn almasyla, her siyasal grn zamanla bilimsel bir renk (ve her bilimsel grn siyasal bir renk) ald yolundaki dnceleriyle bu gr destekler grnmektedir.

yaam hatta dn biiminin belirleyici olduklar durumlara deinilecektir. Ekonomi ile ideolojinin etkileimi sorunu, daha genel bir sorunun, madde ile dncenin etkileimi sorununun bir uzantsdr. Bu sorunla ilgili tutumumu burada tartmak, konuyu aratrma alanmn dii' na srkler; onun hi szn etmemek ise, aratrma alan dnda olmakla birlikte aratrma alan iindeki sorunlara yaklamm etkileyen bir olguyu karanlkta brakmak olur. En uygunu madde ile dncenin etkileimi sorunu karsndaki tutumumu yalnzca bildirmekle yetinmek: Tarihten ve ada bilimsel verilerden zmlemi olduumu sandm dncelerle, evrimin, maddenin dnceyi biimlendirdii noktadan dncenin maddeyi biimlendirdii bir noktaya ilerledii kansna vardm. nsanlk, retim ncesi ilkel topluluk dneminde doann tutsa durumundadr. Bu dnemde insanm dncesi pek az eyi etkileyebilmektedir. nsan topluluklarnn yazgs daha ok doal koullar tarafndan belirlenmektedir. Ancak toplumsal evrim, zellikle retimin balamasyla ve retici glerin gelimesiyle, dncenin etkisini gittike artrd bir yola girmitir. Bu yolda dorultu, insanm yalnzca doann deil; kendi toplumunun ve belki de kendi biyolojisinin yazgsn da eline geirecei bir noktaya doru ynelmitir. Dolaysyla, madde ile dncenin rolleri gibi, ekonomi ile ideolojinin rolleri de bu evrim izgisi zerindeki yerlerine gre deerlendirilmelidir; bu almada da byle deerlendirmeye aba gsterilmitir. b. Temel Kavramlar

Aratrmada kullanacam temel kavramlar zerinde nceden uzun uzun durmaya ve onlar teker teker tanmlamaya kalkmayacam. Bu kavramlarla anlatlmak istenen eyler nasl olsa onlar kullanrken ortaya konmu olacak. Burada daha ok neden bakalarn deil de onlar setiimi aklayacam. insan topluluklarnn yaam ve dn biimleri arasndaki farkllklar ok eski tarihlerden beri insanlarn gznden kamamtr. lk uygar toplumlarla birlikte yerleik, karmak kent yaam sren; evrelerindeki gebe topluluklardan farkllklarnn bilincine vararak onlar hayvan srleri gibi gren toplumlarn bu yolda gelitirdikleri dncelerle karlarz.10 Zamanmza sistemli dnce rn olan ya10 Baz ada ilkel topluluklarn, baka topluluklar kendilerinden farkl bir can, bla l tr olarak grmelerinden, dahas (Catherine H. Berndt ve Ronald M. Berndt. The Barbarians, Middlesex, 1973, j Penguin, s. 76'da belirtildii gibi) Avustralya' daki ve Yeni Gine'deki birok topluluun, kendilerine teki topluluklardan ay.

ptlar brakan toplumlarn dnrleri bu farklln iyice bilincindedirler. rnein Eski Yunanllar kendilerine Hellenler, anlamadklar baka dilleri konuan yabanclara da "Barbarlar" (Barbaraphos) dediler. Bu ayrm yalnzca dil farkn deil; iki ayr yaam biiminin farkn dile getiriyordu. Bundan te, ayrma, tm Hellenler'in efendi; tm barbarlarn kle yaradll olduklarn syleyecek dereceye dek ulu11 sal nyarglarn da yklemilerdi. Bylece bu tr ayrmlara bar ve "insan" olarak evrilebilecek adlar vermelerinden anlalaca gibi; teki topluluklarn insanlarn ldrlmeleri geren teki hayvanlarla bir tutma eiliminde olduklarn biliyoruz. Bu eilim tarihsel ilkel topluluklarda da bulunmu olmal. Gerekten, bu tr bir dnn uzantsn ilk uygar toplumlarda gryoruz. Yaam biimlerinin farkna dayanarak bu kez farkl bir ierik kazanm olmakla birlikte, Msrllar'n kendilerine "insan" adn vermeleri; incelikli dne sahip, kentli bir halk olarak grdkleri kendileri dndaki halklar kaba bularak topluluklar "insanlar" ve "Libyallar, Asyallar vb." olarak iki kategoriye ayrmalar (bak. Henri Frankfort vd., Before Philosophy, Middlsex, 1954, Penguin iinde John A. Wilson'un yazd "Egypt" blm, s. 41); iki bin yl nce yaam bir inli tarihinin kuzey barbarlar iin "barbarlar sar sal, yeil gzl ve koca burunlu irkin bir rktr, atalar olan maymunlara benzerler" szleri (bak. Bozkurt Gven, nsan ve Kltr, stanbul, 1974, Rem?i Kitabevi, s. 1); Orta Amerika'da da Toltekler'in (sonradan uygarlamlarsa da ilkel bir topluluk olarak Meksika glleri kysna yerleen Aztekler'e verdikleri addan giderek) kuzeyin gebe kabilelerine "iimeka" (gl yabanllar) demeleri (bak. Jacques Soustelle, The Daily Life of Aztecs, ev. Patrick O'Brian, Middlesex, 1964, Penguin, s. 15 ve 26), ayn dnn eitli toplumlardaki grnmleridir. Bu dnn ilk uygar toplum ile birlikte ortaya kt ne srlebilir. Gerekten, Glgam Destan'nda, Glgam'm dostu (ya da klesi) olan Enkidu'nun kenj; (Uruk) yaamna katlmadan nce hayvanlar arasnda ve hayvanca bir yaam sren bir varlk olarak betimlenmesi (bak. Glgam Destan, N.K. Sandars'm ngilizce evirisinden ev. Sevin Kutlu ve Teoman Dural, stanbul, 1973, Hrriyet Yaynlan, s. 67-75) bu sava gl bir kant salamaktadr. "Barbaraphos" szc ilkin Hellence bilmediklerini belirtmek amacyla Kanallar iin kullanlm; Herodotos, Tarih, II. 158'de (bak. Herodotos, Herodot Tarihi, ev. Mntekim kmen, stanbul, 1973, Remzi Kitabevi, s. 161). "Barbar demek Msrllar iin onlarn dilini konumayan herkes demektir" der. Ancak barbar szcnn bu yansz anlam yan sra olumsuz deer yarglanyla ykld bir anlam daha vardr. Gerekten, gene Herodotos, Tarih, I. 60'da Yunanhlar'm teden beri barbarlardan daha ince dnceli olmakla aynldklarn ve onlar kadar bn olmadklann sylemitir. Aristoteles, Politika, Kitap III, Blm 14'to (bak. Aristoteles, Politika, T.A. Sinclair'in ngilizce evirisinden ev. Mete Tuncay, stanbul, 1975, Remzi Kitabevi, s. 97'de) barbarlarn doal kiilikleri gere-' i Yunanllar dan daha kt ruhlu olduklann yazar. Bu tutumun en tipik rneklerinden birisi de Kilise'nin 1512'ye kadar, yerlilerin insan olmadklar grn savunmu olmasdr. (Bak Sedat Veyis rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, stanbul, 1971, Gerek Yaynevi s. 158). Ayn tutumla yzyl nce spanyol makamlan smrgelerindeki yerlilerin insan saylp saylmayacaklann tartyorlard. (Bak. Lienhardt, Social Anthropology, s. 3).

ndan beri nyarglarn ve deer yarglarnn kartn gryoruz.12 Barbar szc "Barbaricq" biiminde Romallar'a da g&ti.13 Hristiyanlk ile, Hellen-Barbar, tomal-Barbar gibi, ulusal nyarglarla ykl olsa da yaam biimi farkllklarn dile getiren bir ayrm yerine, Hristiyan-dinsiz biiminde dn farkn hatta inan farkn dile getiren ayrm geldi. Bu tutumkm en tipik rnei St. Augustinus'un, De civitate Dei, (425) 'de, insanl gk (Tanr) devleti topluluklaryla yer devleti topluluklarna ayrn tasdr. slm dnyasnda da, bunun koutu olan msliin-gayrimsln ayrm egemen oldu. Hristiyanln dnce dnyas zerinde basksnn azalmasyla, zellikle Aydnlanma a dnrleri kentlerin, zanaatlarn, bi14

12 Webster's New International Dicionary of the English Language, (Ksaltlmam 1951 kinci Basks) "Barbarian" (barbar) szcnn genellikle yabanc dil konuan bir yabanc, Yunan Roma, Ortaa Hristiyanl ve Rnesans talya's gibi bir uygarlk evresi dnda kalan halklar iin kullanldn; ikinci anlamnn genellikle kltc bir yklemle Hellen, Romal, Hristiyan, inli olmayan halklar belirttiini; nc anlamyla yabanllk ile uygarlk arasmdaki toplum durumunu belirttii II yazmaktadr. Barbar szc Bat dillerindeki "kaba", "acmasz", "uygarl: ktan, insanlktan pay olmayan" gibi gnlk anlamlar yan sra bu anlamlaryla olduu gibi dilmize gemitir. Trke Szlk, (Trk Dil Kurumu, 1969 Baskjs) barbar szcnn karlklarn 1. uygarlamam, 2. kaba ve krc olarajk vermektedir. Uygar Araplar da, Arap olmayanlar iin yabanc, doru dzen konuamayan anlamna gelen (acemi szcnn kk olan) "acem" szcn kullanyorlard. (Bak. Abdlbaki Glpnarl, Hazreti Muhammed ve Hadisleri, stanbul, 1971, Okat Yaynevi, s. 19). Ayrca, "bedevi" szcnn kknn, kendilerine "insan" diyen Msrhlar'm gebe Arap kabilelerine verdikleii "Bedu" adna kadar dayandn biliyoruz. (Bak. William H. McNeill ve Jean W Sedlar, der., The Origins of Civilization, (Readings in World History dizisi cilt I), New York, 1968, Oxford University Press, s. 185'te "Sinuhe'nin yks" paras). te yandan, barbar ve berber szcklerinin benzerliinden olacak, bn Haldun Mukaddime'de: Yemen devleti egemeninin Bat Afrika'daki Berber yurdundan geerken onlarn Arapa'dan baka bir dil konutuklarn duyduunda "bu berbere kei gibi bar nedir' demesinden sonra o kavimlere lierber denmeye baland sylentisini tarihilerin aktard zayf ve aslsz bir haber olarak verir. Bak. bn Haldun, Mukaddime, cilt I, ev. Zakir Kadifi Ugan, stanbul, 1968, Milli Eitim Bakanl Yaynlan, s. 24. 13 rnein Vergilius, Aeneas, cilt II ev. Oktay Akit, stanbul, 1968, .. Edebiyat Fakltesi Yaynlan, 500. dizede geen barbarico szc Romal ve Yunanl olmayan anlamnda kullanlmtr. Hristiyan dncesi gerekten, paam biimleri ile ilikili evrimci kuramlarn gelimesinin nne dikilen byk bir engeldi. Hristiyan teolojisine gre Adem ile Havva "kamil" olarak yaratlmlard. Ancak, onlann iledikleri "ilk gnah"tan dolay, hi deilse Hristiyanln kna dek, insanlk gittike artaa bir yozlama sreci iine girmiti rnein Bapiskopos VVhately ile Argyll Dk

limin ve devletin bulunduu kendi toplumlaryla; smrgelerde karlatklar, bu kurumlarn bulunmad topluluklar arasndaki fark "uygar toplum" ve "yabanl topluluklar" terimleriyle belirterek, yaam biimi ayrmn yeniden yazma soktular. Bu anlayn bir uzants olarak insanlk tarihini ilk kez bir btn olarak ele alma abasn gsteren dnrlerden olan Fouier'nin, Le nouveau Monde industriel et societaire, (1829)'da toplumun tarihsel gidiinin ilkellik, yabanllk, ataerkillik, barbarlk, uygarlk olarak be aamadan getiini ne srdn gryoruz. Yaam biimleri ayrm, Fourier'nin bu yaklam, ondokuzuncu yzyln evrimci dnrlerinin ve sonunda Charles Darwin'in insann primat kkenli olduunu ne srd On the Origins of Species by Means of Natural Selection [Trlerin Kkeni], (1871) vs The Descent of Man [nsann Treyii], (1877) yaptlarnda ne srd "evrim" kuramnn etkisiyle, tarihsel bir boyut da kazand.15 Smrgeci yayllarn ilkel topluluklar gndeme getirmesiyle, Bat dnrleri zamann toplumlarn uygar ve yabanl toplumlar olarak sbu tr grler ileri srmlerdi. (Bak. Lienhardt, Social Anthropology, s. 9). te yandan irlanda Bapiskoposu James Ussher, 1650 ylnda Eski Ahit'in "Tekvin" kitabndaki yaradl yksne ve sa'ya dek sralanan peygamberlerin soy zincirine dayanarak yapt hesaplarla, evrenin Tanr tarafndan .. 4004'te yaratldn ne srm ve bu tarih Kilise tarafndan benimsenmiti. Bu durumda insanln gemiini 4004 snrnn gerisine gtren ve "evrimci" olan bir kuramn Kilise'nin imeklerini zerine ekmeyi gze almas gerekiyordu. 13 Aslnda evrim kuram Aydnlanma a'ndan ok nce Eski Yunan'da ne srlmt. rnein Demokritos'un (.. 460-370) balangta hayvanlar gibi plak olan insanlarn zanaatlarda ilerleyerek zamanla o gnk durumlarna ulatklar yolunda bir tarih gr vard. Epikuros (.. 341-270) da balangta ilkel, babo bir yaam sren insanlarn dam yapma, rtnme gibi yeniliklerle yava yava gelitiklerini ne srmt. (Fazla bilgi iin bak. Aleddin enel, Eski Yunan'da Eitlik ve Eitsizlik stne, Ankara, 1971, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, s. 319 ve 513). Epikuros'un bu konudaki grlerinin Romal ozan Lucretius tarafndan aktarlp aklam iin bak. Lucretius, Evrenia Yaps, ev. Tomris Uyar ve Turgut Uyar, stanbul, 1974, Hrriyet Yaynlar., s. 201 vd. Eski Yunan'n bu "evrimci" kuramlarnn etkisi altnda kalan Yunan asll Roma dnr Polybios (.. 200-120) Tarihler adl yaptnn VI. kitabnda ynetim biimlerinin dngsel deiimi kuramn aklamak iin, Platon'un Yasalar adl yaptnn III. kitabnda verdii rnei olduu gibi alarak su baskn ya da bu gibi bir ykmn insan soyunun ounu yok ettikten sonra grlecetc gelimeleri dnerek, insanlarn, "tpk hayvanlar gibi srler halinde" yaadklar; kuvvetlinin, yreklinin arkasndan gittikleri dnemden aklllar, erdemlileri yneticileri olarak setikleri bir dneme getiklerini, sonra "uygarln btn izlerinin yok olmasna, insanlar zerinde yeni bir zorbann egemen oluuna dek" bir yozlama srecine girdiklerini ne srer. (Bak. Mete Tuncay, der., Bat'da Siyasal Dnceler Tarihi, Seilmi Yazlar, cilt I, Ankara, 1969, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, s. 129-133). Bu kuramlar, "dngsel" olmakla birlikte evrimci kuramlar iine sokulabilir.

10

nflandrdklar gibi, kendi toplumlarnn gemiinde de yabanl bir dnemin yaandn, sonradan evrimle uygar topluma geildiini dndler.16 Dolaysyla bu tutum ayn zamanda ayrm ulusal, dinsel nyarglardan kurtarma yolunda atlm bir admd. Dahas, Rousseau gibi baz dnrler, zamanlarnn eitsizliki, zgrlkten yoksun, ahlka rm olarak grd] deri toplumlarna kar bir "soylu yabanl" kavram yaratmaya altlar." Ama bu abalara karn, geneJ olarak, uygar toplum ekonomici ahlk ve dnyle stn bir aamay; yabanl toplum aa biij aamay belirten kavramlar olarak yerletiler.
^
a ^J r

^j

^-^

-*

^-*

nsan toplumlarnn gemiine evrimci bir adan bakn ilk bilimsel rnn Kopenhag'l bi gin C.J. Thomsen (1819'da) verdi. Kendisine Danimarka Ulusal Mzesine gelen paralar snflandrma grevi verildiinde, onlar o zamana dek yapld gibi trlerine gre deil, yapldklar nesnelere gre snflandrd. Tatan, tuntan ve demirden yaplan paralarn kronolojik bir sra izledikleri dncesiyle, bunlarn yapldklar dnemler iin fta a", "tun a,,, "demir a" adlarn kulland.18 Bu, insanl^ alann teknolojik bir lte gre snflandrma giriimiydi. Daniel Wilson, (1851'de) tarihin yazl belgeler grlen blmne "tarih" ("historic times") [yazl tarih] dnemi; yazl belgelerden, yani yaznn kullanlmasndan nceki blmne "tarihncesi" ('prehistoric times") dnemi adn veridi. Kltrel bir lte (yazya) gre yaplan bu snflandrmann driemleri, ileride yaplacak olan ilkel top uluk-uygar toplum snflanditrmasiyla kabaca akacaktr. John Lubbock. Prehistoruj Times, (1865) adl yaptnda ta am "eskita a" (paleolitik) ve "yenita a" (neolitik ) olmak zere ikiye bld.19 Daha sonra bunlafn arasna, minitalarn (mikrolitlerin) ar bast dnemi belirtmek zere, bir "ortata a" (mezolitik) yerBilindii gibi bu tutumun tipik ve tannm rneklerini Thomas Hobbes, Leviathan, (1651)'de; John Locke, Two Treatises of Civil Government, (1690)'da, insanlarn balangta yaamaktaj olduklar "doa durumu"ndan toplum szlemeleriyle devletli uygar ynetim toplumlarna getikleri yolunda grler gelitirerek verdiler. " Bak. Jean-Jacques Rousseau, nsanlar Arasndaki Eitsizliin Kayna, ev. Erdoan Baar, Ankara, 1968, Anaiolu Yaynlar; ve Jean-Jacques Rousseau, Toplum Szlemesi, ev. Vedat Gnyol, stanbul, 1965, an Yaynlan, s. 186. 18 Forde-Johnston, History from tlje Earth, s. 48-49. Forde-Johnston, tarihi bu biimde alara blme dncesinin Danimarka'l tarihi Vedel-Simonsen tarafndan (1813'te) ne srldn, ama Thomsen'in uygulamasyla n kazandn yazar. Glyn Daniel, The First Civilizat}ons, Middlesex, 19J71, Penguin, s. 20.
fi

11

letirildi. Bylece tarih, aralarn yapldklar nesnelere gre (teknolojik bir lte gre) 1. eskita a, 2. ortata a, 3. yenita a, 4. tun a, 5. demir a olarak be aa blnm oluyordu. Tarih bir yandan teknolojik ve kltrel ltlere gre alara blnrken te yandan insan topluluklarnn geirdikleri gelime aamalarn ekonomik ve toplumsal ltlere gre saptamaya alan yazarlar grld. Gene Lubbock, The Primitive Inhabitants of Scandinavia, (1868) adl yaptnda, tarihteki toplumlar ekonomik yaamlar asndan snflandrma abasna giriti. Bu snflandrmaya gre, insanlk, 1. avclk, balklk, toplayclk, 2. obanlk, 3. tarm, 4. uygarlk aamalarndan gemiti.20 John Lubbock, The Origin of Civilization and the Primitive Condition of Man, (1870) yaptyla ilkel topluluk-uygar toplum snflandrmasna en ok yaklaan yazar oluyordu. Lubbock'un obanlk dneminin ayr, bamsz bir a olduu yolundaki grnn braklmas zerine, l snflandrma yerlemeye balad. Edward B. Tylor, Anthropology, An Introduction to the Study of Man and Civilization, (1881) adl yaptnda, Fourier'nin yarm yzyl kadar nce yapt snflandrmay anmsatrcasna; insanlk tarihini 1. "yabanllk", 2. "barbarlk", 3. "uygarlk" dnemlerine ayrd.21
20 Daniel, The First Civilizations, s. 35>te bu snflandrmann daha nce Sven Nilsson tarafndan 1838-1843 yllar arasnda gelitirildiini ve daha sonra Lubbock tarafndan 1868'de kullanldn syler. 21 Berndt ve Berndt, The Barbarians, s. 16. Bu yazarlar barbar szcn antropolojide benimseten kimsenin Tylor olduunu sylerler. Aslnda insan topluluklarnn getikleri aamalarn adlan olarak yabanl (vahi) ve barbar szcklerinin kullanlmaya balan! Tylor'dan yzyl kadar nceye dayanmaktadr. Smrgeci yaylma ile birlikte uygar ve yabanl toplumlar ayrm biimlenmeye balamt. Sonra baz yazarlar ada ilkellerle tarihsel topluluklar arasndaki benzerliklere taklmlard. rnein Fransz misyoneri J.F. Latifau (1681-1740). Amerika Yerlileri'ninkiyle eskia ve Asya halklar grenekleri ve inanlar arasnda benzerlikler grmt (bak. rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 11). Daha sonra baz yazarlar (rnein Ferguson, Essay on the History of Civil Society, (1768)'de, bak. Gordon Childe Social Evolution, London, 1951, Watts, s. 2) ada ilkellerin yaam biimlerinin eitliliini gz nne alarak; onlar, yabanl ve barbar topluluklar olarak snflandrma yoluna gittiler. Bu snflandrma, grdmz gibi Tylor'dan nce de Fourier tarafndan tarihsel ilkel topluluklara uygulanmt. Daha sonra Herbert Spencer, Principles of Sociology, (1876)'de organzmac toplum anlayndan giderek, ann yabanl ve barbar ilkellerinin gelimelerinin belli bir noktasnda durmu topluluklar olduklar gryle, toplumun gelimesinin erken aamalarn temsil ettikleri savn ne srerek; Morgan ise, Ancient Society, (1877)'de, zamannn Amerika Yerlileri'nin toplum biimlerinin Eski Dnya'nn antik uygarlklarn kuran topluluklarmkine benzerliine dikkati ekerek, Tylor tarafndan ortaya konmu olan grlerin biimlenmesi ve benimsenmesi iin gerekli dnsel ortam hazrlamlard.

12

Bu, antropolojik bir snflandrina olmakla birlikte, temelde ekonomik lte dayanyordu ve bir noktada kltrel bir lt de (yaz) devreye sokulmutu. Tylor'dan nce Lewis Henry Morgan, Ancient Society, (1877)'de (tam ve uzun adyla) : Ancient Society or Researches in the Lines of Haman Progress from Savagery Through Barbarism to Civilisation, [Eski Toplum ya da nsanln Yabanllk Aamasndan kp Barbarlktan Geerek Uygarla Ulaan Ynde Gelimesinin Ana izgileri zerine Aratrmalar] adl yaptnda ayn snflandrmay ekonomik, toplumsal temellere dayandrarak ve alarn alt ayrmlarn da saptamaya alarak yapmt. Yabanllk an, a. ilk insandan atein bulunmasna dek geen aa 3 abanllk," b. ateten, okun ve yaym bulunmasna dek geen orta yabanllk, c. ok, yaydan mlekilie dek yukar yabanllk olmak zete e blyordu. Barbarlk am da ayn biimde dneme ayrmt: a. mlekilikten srcle (obanla) dek geen aa barb.rlk, b. srclkten demirin ergitilmesine dek orta barbarlk, c. demirden alfabenin bulunmasna dek geen dnemi yukar barbarlk saymt. Alfabeden zamanna dek geen a ise uygarlk a olarak adlandryordu.22 Morgan'n bu snflandrmada kulland lt daha ok teknolojik olmakla birlikte, ekonominin dayand teknolojik gstergeleri ele ald iin Marx'n ve Engels'in "retim Biimleri"ne gre yakacaklar snflandrmaya ortam hazrlamt. T
Lewis Henry Morgan, Ancient Scciety, New York, 1969, Meridian Books, I. B5lm. Morgan'n ve onu izleyen yazarlarn l aama snflandrmasna, evrimci gre katlmayan yazarlar yan sra; bu snflandrmay "tek izgili evrimci" bir kuram olarak gren yazarlar da kar kmaktadrlar. rnein Julian Steward, aamalarn evrensel apta birbirini izledii varsaymn benimsemeyen ve kltrel benzerli ilerden ok farkllklar vurgulayan "ok izgili evrimci" bir yaklam benimser. (Berndt ve Berndt, The Barbarians, s. 19). Baz yazarlar ise, l snfland! mann Eski Dnya topluluklar gz nne alnarak gelitirildiini, Yeni Dnya topluluklarnn evrimine uygun olmadn syleyip; Yeni Dnya toplulukla iin zel snflandrmalar nerdiler. Bunlardan VVhilley ve Phillips'in, Metod and Its Aims in American Archaeology, (1958)'de nerdikleri 1. Iitik. 2. .Arkaik, 3. Formatif, 4. Klasik, 5. Klasik Sonras alar snflandrmas; paleolitik, mezolitik, neolitik, uygarlk snflandrmasnda kullanlanlara yakn teknolojik ve toplumsal ltleri birlikte kullanan bir snflandrmadr. yle ki, Yeni Dpya topluluklarnn baz zellikleri vurgulanarak Eski Dnya iin gelitirilen Snflandrmann onlar iin de uygulanabileceini dndrr. J. Alden Mason'un (The Ancient Civilizations of Peru, Middlesex, 1964, Penguin) yapt 1. Balang, 2. Gelime, 3. ieklerime, 4. Doruk dnemleri snflandrmas da, adlan farkl olmakla birlikte; bu balklar altnda tanm ncesini, tarm dnemini, kentlemeye geii vb. gz nne alan bir snflandrmadr.

Bilindii gibi Marx ve Engels, toplum biimlerini be aamal evrimci bir snflandrma iine sokarlarken, Morgan'n terminolojisini kullanmamakla birlikte, Morgan'dan yararlandlar.23 Morgan'n yabanllk ve barbarlk dedii aamalar "ilkel komnal toplum"un iine sokup; uygar toplum an kleci, feodal, kapitalist toplum aamalar olarak e bldler, bunlara bir de gelecein komnist toplumunu eklediler. Bu, retim biimlerine dayandrlan ve ekonomik lt kullanlarak yaplan bir snflandrmayd. Bu nedenle, byle bir snflandrmann eksii, snflandrmann ekonomik lte gre yaplmasna karn; ilkel komnal a olarak nitelenen ada retim ncesi ve retim sonras dnemlerin ayn uvala konmasdr. Bir baka deyile ilkel ada ekonomik bakmdan birbirinden son derece farkl iki dnemin bulunduu olgusunun vurgulanmamasdr. Buna karlk kleci, feodal, kapitalist toplumlarn ortak yanlarn, dile getiren "uygarlk a"nn (satrlar arasnda gemekle birlikte) balk olarak kullanlmamasdr. lk olarak Gordon Childe, Dawn of European Civilization, (1925)* te "yiyecek retimi" ltn kullanarak, uygarlk ncesi dnemin retim ncesi ve retim sonras kesimleri arasndaki byk farklla dikkati ekti. Bu yolda, yiyecek reticiliinin nemini vurgulamak iin "neolitik devrim" kavramn ne srd; What Happened in History, (1942) adl yaptnda "paleolitik yabanllk", "neolitik barbarlk" ve "uygarlk" alan terimleriyle, teknolojik ltle toplumsal lt uzlatrmaya alarak birlikte kullanan bir snflandrma sundu.24 Bunlarn yan sra ekonomik lt de kullanp; paleolitik yabanllk ann "yiyecek toplayc ekonomi"ye, neolitik barbarlk ann "yiyecek retici ekonomi"ye sahip olduunu belirtti; "kent devrimi" dedii ve ok nemli bir yapsal farkllamayla geildiini syledii uygarlk ann "tun a", "erken demir aj", "feodalizm", "burjuva kapitalist ekonomisi" olarak alt ayrmlarn yapt. Bu snflandrmada teknolojik, ekonomik ve toplumsal ltlerin sistemli bir biimde kullanld sylenemez. Son makalelerinden birisi olan "Early Forms of Society" (1956)'de, yiyecek toplayc ekonomiye sahip topluluklar iin, "yaba23 Marx klasik a, ortaa ve yenia uygar .toplumlar zerine yapt aratrmalar sonunda, toplum biimlerini toplumlarn retim biimlerinin belirledii sonucuna varmt. Bu kuraln ilkel topluluklar iin de geerli olup olmadn anlamak iin Morgan'n almalarna bakmt. Childe, Social Evolution, s. 10. 2* Bak. Gordon Childe, Tarihte Neler Oldu, ev. Aleddin enel ve Mete Tuncay, Ankara, 1974, Odak Yaynlan, s. 41-43 ve blm balklar. (Bu yapta gndermeler, evirinin Odak Yaynlar tarafndan yaplan birinci bassnn sayfa numaralarna gredir. Okuyucu bu alma ile ayn gnlerde baskya giren, Alternatif Yaynclk tarafndan yaplan ikinci bassnn sayfa numaralarn, birinci bassnn numaralarndan yararlanarak arayp bulmak zahmetine girecek).

14

nllk" ve "toplayclk" terimlerini; yiyecek retici ekonomiye sahip topluluklar iin "neolitik" ve "barbarlk" terimlerini birbirleri yerine kullanmakta ve "kent devrimi" ile geilen "uygar toplum" dneminden sz etmektedir.25 Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlii yazarlar, teknolojik lte dayanan eskita a, yenita a, tun a, demir a snflandrmalar yerine; imdiye dek deinilenlerden farkl bir toplumsal ltle "klan ncesi toplum", "klan toplumu" "snfl toplum" snflandrmasn yapmakta; uygarlklar snfl toplum iine sokmaktadrlar.28 Klan toplumu yerine "gentilice toplum" teriminin de kullanlna ve daha sonra yazlan baz yaptlarda "ilkel topluluk", "kleci toplum" gibi snflandrmalara27 baklrsa; Sovyet yazarlar arasnda da bir gr birlii, kullandklar terimlerde bir yerlemilik grlmemektedir. Yabanl, barbar, uygar szcklerinin deer yarglarn dile getirdikleri, nyarglarla ykl olduklar savlanyla bu smflandrmaya kar klmtr.28 Gerekten zellikle yabanl (vahi) ve barbar szckleri ne kadar deer yarglarndan arndrlm bilimsel anlamlarnda kullanlrsa kullanlsnlar, birliklerinde deer yarglar tamakta hi deilse deer yarglar tayan anlamlarn artrmaktadrlar. Bu terimlerin talihsizlii bilim szlne nyarglar szlnden alnm olmalardr. imdiye dek tutunabilmi olmalar Marx, Engels kanalyla Marksist szle girmi olmalarndandr. Uygar, uygarlk, uygar toplum terimleri ise, ondokuzuncu ve yirminci yzylda Batl yazarlarn geni lde "kltr,emperyalizmi" kavram iine sokulabilecek etkinliklerinin sonucunda, bilimsel ilemi dnda ilemler kazanm olan, getikleri zaman Bat uygarln artran terimlerdir. yle ki, Batl yazarlar yirminci yzyla dek uygarlk dendiinde yalnzca Bat 29 uygarln anlyorlard.
25 Gordon Childe, "Early Forms of Society", Charles Singer, E.J. Holmyard ve A.R. Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon, s. 38-57. 26 Bu terimlerin Rusa asllar iin bak. Childe, Social Evolution, s. 27. 27 B a k . Y. Z u b r i t s k i , D. M i t r o p o l s k i ve V. Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum, ev. S e v i m Belli, A n k a r a , 1974, Sol Y a y n l a r . 28 rnein Berndt ve Berndt, The Barbarians, s. 24'te, yabanl, barbar, uygar snflandrmasn, sanayi toplumunun yazarlarnn deer yarglaryla ykl ve "bilimsel giysiler giydirilmi" kltc yklemli szcklerin kullanld bir snflandrma olarak grmekte; ilkel-uygar snflandrmasnn ise benzeri deer yarglar tayan "en inat" etiket olduundan yaknmaktadrlar. 29 D a n i e l , The First Civilizations, s. 26. G e r e k t e n , VVebster's N e w International Dictionary of the E n g l i s h L a n g u a g e ' d e (1951 basksnda), "civilization" (uygarlk) szcnn Latince kentle ilgili demek olan civilis szcnden geldii belirtildikten sonra, eitli anlamlar ve-

15

Yabanl toplum, barbar toplum, uygar toplum snflandrmasna yukarda aklanan nedenlerle kar klmas zerine, zellikle antropologlar arasnda "ilkel topluluk" ile "uygar toplum" ikilisi kullanlmaya balanm ve bu terimler olduka geni bir evre tarafndan benimsenmilerdir.30 Ancak bu terimlere de, rnein ilkel "aa", "iin balangcnda" gibi deer yarglarn tayor diye kar kanlar olmu-

rilirken bunlardan birinin "modern Avrupa'ya zg kltr" olduu belirtilmektedir. Civilization szc dilimize, Bat dillerindeki etimolojisine uyacak biimde "medeniyet" olarak evrilmitir. Trk Lugat'nda (say 4, s. 364'te) "medeni" ehre mensup, ehirle ilikili, ehirsel olarak aklanp; zddmn "bedevi' olduu sylenmektedir. Trke Szlk'te (1969 basks) "medeniyet" szc, Arapa'dan gelme olduu belirtilerek "uygarlk" ile karlanmaktadr. Ancak "uygarlk" szcnn etimolojisi hakknda ne bu szlkte ne de Trk Dil Kurumunun teki szlklerinde bir aklama bulunmamaktadr. Bu yolda insan toplumlarn ilkel ve uygar toplum tipleri olarak iki ana grup iinde snflandran ve bunlara bal olarak biri ilkel dn, teki uygar dn (zihniyet, mentalite) olmak zere birbirine zt iki dn biiminin bulunduunu ne sren Lucien L6vy-Bruhl'un La Mentalite primitive, (1922) yaptnn byk etkisi oldu. (Bak. Evans-Pritchard, Theories of Pirimitive Religion, s. 78 vd.). lkel topluluk ile uygar toplum snflandrmas, yalnzca toplumun, dnn evrimini deil; zel olarak siyasal dnn evrimini inceleyen yazarlar tarafndan da (rnein C. Northcote Parkinson, Siyasal Dnceni a Evrimi, ev. Mehmet Harmanc, stanbul, 1976, Remzi Kitabevi, s. 14-17'de, "lkel nsan" bal altnda uygar, toplumlarda gelien siyasal dnn kkenlerinin ilkel insann biyolojik ve dnsel evriminde aratrlmas srasnda) benimsenmitir. Son bir rnek olarak, Leslie A. White'n "Ikhnaton: The Great Man vs. the Cultural Process", s. 40'ta, toplumun evriminin biri ilkel (ya da kabile) aamas, teki uygar (ya da sivil) aama olmak zere iki aamada belirlendiini; ilkel toplumun akrabalk balarna, uygar toplumun mlkiyet ilikilerine dayandn; ilkel toplumun bir dereceye kadar trde yapl, uygar toplumun farkllam yapl olduunu; siyasal devletin uygar toplumun bir nitelii olduunu yazarken bu ayrm benimseyen dnrlerin ortak saylabilecek grlerini zetledii sylenebilir. Marx ve Engels, Alman deolojisi, (1846)' da, uygarlktan.nce ortak mlkiyetli, kan ilikili [ilkel-.I bir toplum biiminin bulunduu grne varmlard. (Bak. Friedrich Engels, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, ev. Kenan Somer, Ankara, 1975, Sol Yaynlan, s. 8" de Somer'in "nsz") Engels'in, Morgan'n Ancient Society'sini 1880'de okuduktan sonra ona dayanarak yazd Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni ile (bak. s. 41); yabanl, barbar, uygar aamalar biimindeki Morgan'n snflandrmas ilkel komnal, kleci, feodal, kapitalist, komnist toplumlar biimindeki beli snflandrmann yan sra Marksist yazna yerlemitir. 31 Berndt ve Berndt, The Barbarians, s. 24'te; Robert Redfield, The Primitive World and Its Transformations, Middlesex, 1968, Penguin, s. 13'te bu tr eletiriler yneltmektedirler. Bununla birlikte her iki yaptn yazarlarnn da kar ktklar bu yerleik terimleri kullanmak durumunda kalmalar ilgintir. Claude L6viStrauss, Totemism, ev. Roger C. Poole, Middlesex, 1973, Penguin, s. 69'da "To30

16

.:-.' Aslnda tartma yalnzca bir etiket tartmas deildir; ayn zamanda bir bak as farkn yanstmaktadr. lkel szcnn kullanlmasna kar kan yazarlar, bu szcn ada ilkel topluluklar iin kullanlmasnn bu topluluklarn baz karmak ynlerini gzard ettiinden yaknmaktadrlar.32 ' Tm bu kar ,klara karn, ilkel ile uygar terimlerinin yerine nerilen terimlerin hi biri tutunamamtr. Baz antropologlar ilkel topluluk yerine, "doal halklar" terimini nermilerdir33 Calwin Wells, "yaln besin toplayclar", "ileri besin toplayclar"; "yaln besin reticileri", "ileri besin reticileri" snflandrmasn kullanmaktadr.34 Baz yazarlar "snfsz toplum" ile "snfl toplum" ikilisinin kullanlmasndan yanadrlar.35 lkel topluluu karlamak zere, "uygarlk ncesi halklar", "okuryazarlk ncesi halklar", "folk toplumu" gibi terimler de nerilmitir.36 Bunlara ek olarak "farkllamam toplum", "farkllam toplum" ikilisi de nerilebilir.
temcilik... grn savunan bilginler, bilimsel nesnellik giysisi altnda inceledikleri topluluklar dne hasta ya da 'ilkel" kimseler olarak gstererek, onlar olduklarndan ok daha farkl yanstm olurlar" diyerek;: bu topluluklarn dnnn, znde uygar toplumlannkinden farkl olmadn kantlamaya alr. Buna karlk, topluluklarn kurumlaryla dnlerinin birlikte ele alnmasn savunan; byle ele alndklarnda toplumsal kurumlarn farkllama yolunda deitiklerinin, toplumsal kurumlara kout olarak dncenin de farkllap karmaklatnn grleceini; dolaysyla farkllamam toplumsal kurumlarn ve dnn "ilkel" olarak nitelenmesinin doru olacan syleyen Mary Douglas, ilkel teriminin braklmamasndan yanadr. (M. Douglas, Purity and Danger, Roudledge and Kegan Paul, 1966, s. 74-93'ten Roland Rpbertson, der., Sociology of Religion, Middlesex, 1972, Penguin, s. 79-98 . Douglas'm grne ayn nedenlerle katlyorum. 32 rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 8. Bu tutumun uzants ada ilk.il topluluklarn yeni batan yorumlanmasna dek varmtr. Bu alanda baz antropologlar, rnein Marshall Sahlins'in (Stone Age Economics, London, 1974, Tavistock'de) ne srld savlarda grld gibi, ada ilkel topluluklarn yoksulluu, ar almay bilmedikleri ve daha birok bakmlardan tarm ve sanayi toplumlarndan daha ileri standartlara sahip olduklarn sylemektedir. 33 rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 8. 3* C. Wells, Sosyal Antropoloji Asndan nsan ve Dnyas, s. 59-68. ?s rnein Maurice Godelier, Asya Tipi retim Tarz, ev. Attila Tokatl, Istanbui, 1966, Sosyal Yaynlan, s. 68'de, yabanllk, barbarlk, uygarlk ayrmnn AngloSakson etnolojisinin (antropolojisinin) bulank, ift anlaml, ideolojik yklemli eskimi bir snflandrmas olduunu syleyip; onun yerine snfsz toplum ile snfl toplum terimlerinin konulmasn nerir. Ne var ki, snf, toplumsal yapnn nemli olmakla birlikte yalnzca bir boyutunu oluturur. Bu nedenle toplumsal yapnn teki boyutlarnn zelliklerine de dikkati eken ilkel topluluk ile uygar toplum ayrm daha uygun terimler olarak grnmektedirler. e Redfield, The Primitive World and Its Transformations, s. 13. Eleanor Burka
. . . " " ' i . . . ' ' .
;

'

1 7

Bu neriler zerinde bir bir duracak deilim. Kimisi zel bir bak asnn rndr; kimisi belli bir zellii vurgulamak amacndadr. Kimileri kullanl bir terim olamayacak kadar uzun deyilerdir. Bu durumda geride, gene, gerek genel olarak gerekse aratrmann amalan asndan en uygun terimler olarak "ilkel topluluk" ile "uygar toplum" ikilisi kalmaktadr.37 Baz yazarlar hem ilkel hem uygar insan gruplar iin "toplum" szcn kullanarak, "ilkel toplum" ile "uygar toplum" terimlerini benimsemekte;38 bazlar aralarndaki yapsal farkll dile getirmek amacyla "ilkel topluluk" ile "uygar toplum" terimlerini yelemektedirler.39 "Topluluk" ile "toplum" ayrm40 ilk kez Tnnies tarafndan "gemeinschaft" ile "gesellschaft" szckleriyle dile getirilmi; bu szckler Trke'ye ilkin "cemaat" ve "cemiyet" olarak evrilmi, daha sonralar bunlarn yerini "topluluk" ile "toplum" szckleri almaya balamtr. Tnnies, topluluk ve toplum ayrm ile birbirleriyle temelden farkl iki toplumsal rgtleni biimine dikkati ekmi; bu farklln zerine eilen yazarlar, bu iki rgtlenme biiminin birbirinden farkl zelliklerini dile getiren yeni kavramlar gelitirmilerdi. DurkLeacock, (Lewis Henry Morgan, Ancient Society, New York 1969. Meridian Books'a "Sunu" yazsnda, s. I, x'de) Morgan'm yabanllk, barbarlk, uygarlk terminolojisine kar; yabanllk ve barbarlk terimlerinin olumsuz yklemler tadklar dncesiyle, antropoloji kitaplarnda, yabanllk iin "avclk va toplayclk", "marjinal avclk"; barbarlk iin "bahe tarm" (horticulture), "tarla ama tarm" (slash and burn cultivation) terimlerinin kullanldn; uygarlk teriminin bugn de kullanlmakla birlikte, onun da yerini giderek daha ok "kent kltr" teriminin almaya baladn yazar. 37 Toplum biimleri ve d n biimleri zerine y a p l a n son a l m a l a r d a da ilkel ile u y g a r k a v r a m l a r n n n e m i n i n s r d grlyor. r n e i n Levi-Strauss u n y a a m d a n v e G n e y A m e r i k a Yerlileri'nin m i t o s l a r n d a n o r t a y a kard ve m i t o s l a r d a i ile pimi simgeleriyle dile getirildiklerini d n d doa ile k l t r ztlnn; kendini Y u n a n m i t o s l a r n d a doal h u k u k ve i n s a n h u k u k u biiminde o r t a y a k o y d u u n u ve bu ztln a s l n d a b a r b a r l k ile uygarlk I ilkel topluluk ile u y g a r t o p l u m -.l ztl ile ilgili o l d u u n u syleyen G.S. Kirk. The Nature of Greek Myths. Middlesex, 1974, Penguin, s. 85'te, a y n z a m a n d a bu birbirlerinden temelden farkl y a a m biimleri a r a s n d a k i ztln, u y g a r t o p l u m a yeni geen i n s a n l a r n k a f a l a r n d a brakt derin etkiyi de a n l a t m olur. 38 rnein, T.B. Bottomore, Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir Klavuz, ev. Unsal Oskay, A n k a r a , 1977, Doan Yaynevi, s. 30, 107 ve 135'te ilkel t o p l u m ile u y g a r t o p l u m terimlerini k u l l a n m a k t a d r . 39 rnein, Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum. *> Topluluk ile toplum ayrm zerine fazla bilgi iin bak. Emre Kongar, Toplumsal Deime, Ankara, 1972, Bilgi Yaynevi, s. 81.
s .. . r . .-:

heim'n "mekanik dayanmal toplum", "organik dayanmal toplum"; Maine'in "stat toplumu", "szleme toplumu"; Popper'n "kabile toplumu", "ak toplum" 41 snflandrmalar bu yolda gelitirilmi kavramlardr. Bunlarn hepsinin de insan gruplarnn ilkel ve uygar rgtlenme biimleriyle ilikili olduklar; bu iki rgtlenme biiminin o ya da bu ynn vurguladklar ak. Bu nedenle, ilkel ve uygar szcklerinin anlamlar arasndaki yapsal farkll belirten ilemler tadklar iin; toplum szc geni anlamyla alnarak "ilkel toplum" ile "uygar toplum" iklisinin kullanlmas yanl olmaz. Ancak, bu almada iki toplumsal rgtlenme biimi arasndaki fark vurgulanaca iin; "ilkel topluluk" ve "uygar toplum" terimlerinin kullanlmas yelenmitir. Ayrca ilkel topluluk biimlerini "ilkel sr", "avc ve toplayc takm", "uzman avc topluluk", "devirici topluluk" biiminde; uygar toplumu "uygar tarm toplumu", "uygar sanayi toplumu" olarak alt ayrmlarn yapan terimler kullanlacaktr. lkel topluluktan uygar topluma geii gerekletiren toplumlar iin ifti ve oban "gei toplumlar" terimi nerilecektir.42 lkel toplulukla uygar toplumun yaplarnn en gze arpan zelliklerini belirtmek gerektiinde, nlerine "trde" ve "farkllam" sfatlarnn ve bu niteliklerin bireylere yansyan grnmn belirtmek iin de "eitliki" ve "eitsizliki" sfatlarnn eklenmesi doru olur. Gene, ilkel topluluklar, gerektiinde "tarihsel ilkeller" ve "ada ilkeller" olarak ayrdedici bir biimde niteleneceklerdir. "Uygar toplum" terimi, tarihte baz yazarlar tarafndan, bu almada benimsenen ekonomik, toplumsal, siyasal ve dnsel farkllamaya uram ve, devlet kurumuna sahip toplumlar niteleyen anlamndan farkl anlamlarda kullanlmtr.43 Bu alma zellikle "uy41 Bak. Bottomore, Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir Klavuz, s. 124. Bu snflandrma Bottomore'un Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir Klavuz, s. 154-155'te verdii, ilkel topluluu yiyecek toplayclar, avclar obanlar ve tarmclar alt gruplarna ayran ve genellikle benimsenen snflandrmadan biraz farkldr; nk hem tarihsel ilkeller incelenmi, hem de ekonomik yapnn yan sra toplumsal yaplar da gz nne alnmtr. 43 "Uygar toplum" teriminin, rnein Locke'dan Gramsci'ye dek, toplumsal farkllamaya uram toplumlarda toplumun siyasal kurumlar dndaki btnletirici kurumlan ieren bir anlamda kullanl iin bak. Kari Marx, Early Writings, ev. Rodney Ldvingstone ve Gregor Benton, Middlesex, 1974, Penguin, s. 16-55'teki Lucio Colletti'nin "Sunu" yazs; Marx ve Engels, Alman deolojisi, s. 49-54 ve Louis Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, ev. Yusuf Alp ve Mahmut zk, stanbul, 1978, Birikim Yaynlan, s. 89 n. 7. Bu iki anlamn karmamas iin belki en yerinde tutum, "civil society"yi "sivil toplum" ve "civlized society"yi de "uygar toplum" olarak evirmektir. . . " : . ' . s.

42

gar toplum" kavram zerine yaplan bir alma olmadndan terimin teki anlamlan zerinde durulmayacaktr. Bu almada "ilkel topluluktan uygar topluma gei aamas" /zerinde durulacaktr. Genellikle neolitik a ya da barbarlk adyla ilkel topluluk iinde ele alman bu dnem, aratrmann odak noktasn oluturmaktadr. Bu dnemin ekonomik, toplumsal, dnsel yaps hi de iine sokulduu ilkel topluluun yaplarna benzememektedir. Asalak ekonominin yerini retici ekonomi almtr; gebe topluluun yerini yerleik toplum almaktadr ve sihirsel dnn yerini alacak yeni bir dn, dinsel dn domaktadr. Genel yaps trde, eitliki topluluk ile farkllam, eitsizlikti toplum arasndaki bir yap; trde topluluktan farkllam topluma gei sreci iindeki bir yapdr. Dolaysyla ne ilkel topluluun bir biimi saylabilir, ne de uygar toplumun iine sokulabilir. "Neolitik toplum" etiketi, "neolitik" ilkel am bir dier ad olan "ta a"nn bir blm sayld iin ve salt teknolojik lte dayanan, toplumsal yjapy dile getirmeyen bir f*tiket olduu iin uygun gzkmemektedir. "Barbar toplum" etiketi de, daha nce belirttiimiz nedenlerle uygun deildir. lkel topluluktan uygar topluma gei dneminin topluluklar iin "ilkel topluluktan uygar topluma gei toplumu" terimi betimleyici olmakla birlikte etiket olamayacak kadar uzundur. Daha uygun terimler bulunana dek, ilkel topluluktan uygar topluma gei ana ksaca "gei a", bu an toplumlarna da "gei toplumu" 44 denilebilir.
Arnold Toynbee, Tarih Bilinci, cilt I, ev. Murat Belge, stanbul, 1975, E Yaynlar, s. 5O'de, yukar paleolitik ile uygarlklar arasnda bir "gei salayan kltr tipi"nin genellikle neolitik adyla anldn yazarken; adlandrma amac olmadan onun bir "gei a" olmas zelliine deinmi olur; s. 54'te de bu dnem iin "gei aamas" terimini kullanr. G.A. Melekecvili, "Eski Dou Toplumlarnda Klelik, Feodalizm ve Att", Jean Chesneaux ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz, ev. rem Keskinolu, stanbul, 1970, Ant Yaynlan, s. 286 da, gei toplumu kavramnn kapsamn uygarln ilk aamalarn da iine alacak biimde genileterek Mezopotamya, Msr, Hindistan, in toplumlarm "gei toplumu" saymakta ve bu toplumlarda grlenlere benzer nitelikler ile Roma kleliinden feodalizme, feodalizmden kapitalizme geite de karlaldn yazmaktadr. Bir toplum biiminden tekine gei srecinde ortaya kan topluluklarn, kukusuz (rnein hareketlilik gibi) baz ortak zellikleri vardn ama gei dnemlerinde grlen tm topluluklarn tek bir etiket altnda toplanabilecek kadar evrensel bir kategori oluturan ortak bir yapya sahip olacaklar sylenemez. te yandan gei toplumunu ATT'e sokma abalar da yerinde grnmemektedir. Ne var ki Melekecvili'nin bu tutumu, "ilkel topluluktan uygar topluma gei toplumu"nun ksaltlm ad olarak kullanmaya altm "gei toplumu" teriminin, teki gei dnemi toplumlarnn da ad olarak grnebilmesi gibi bir zayflnn olduunu gzler nne sermi olur.

20

almamda bu nemli ada, ilkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn etkileimi aratrlacaktr. Ekonomik toplumsal, dnsel yaplar terimlerindeki "yap" kavramn, toplumun bir blmnn ya da tmnn geim, yaam, dn alanlarnda kuaklar boyu yinelenen davran biimleri olarak anlyorum.45 Bu durumda ekonomik yap kuaklar boyunca yinelenen geim etkinliklerini; toplumsal yap, ekonomik amal olanlar yan sra olmayanlar da kapsayan, kuaklar boyunca yinelenen temel davran biimlerini; dnsel yap da toplumun blmlerinin ya da tmnn, gene kuaklar boyunca yinelenen inanlarn, dncelerini ve dn biimlerini anlatmaktadr. Her biri balbana bir aratrma konusu yaplabilecek kapsamda olan bu yaplar arasndaki etkileimleri en kaba izgileriyle izleyerek, etkileimin ana izgilerini kavramay denedim. Bu amacma uygun olarak, deyim uygunsa, yaplanl yalnzca iskeletlerini ve onlarn genel ileyi biimlerini ele aldm. Ayn toplumun ekonomik, toplumsal ve dnsel yaplarnn arasndaki etkileimi ve birbirleriyle ilikiye giren topluluklarn yaplar arasndaki gene en genel, en yaln, en tipik etkileimleri ve bu etkileimin dourduu bellibal sonular izlemeye alp tekilerini darda braktm. Ekonomik yapy aratrmak iin "retim biimi" yerine "geim biimi"46 kavramn yeledim. Nedeni, retim biimi kavramnn, retim ncesi toplayclk ve avclk ekonomisini ancak bir zorlamayla kapsayabilmesidir. Oysa geim biimi, hem retim ncesi toplayclk ve avclk dnemlerini, hem de retim dnemlerini kapsayan bir terim
Gerekten "yap" kavram yazarlarca genellikle bu anlamda kullanlmaktadr. rnein erif Mardin, Din ve deoloji, Ankara, 1969, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, s. 2'de "Belirli bir "yap" nihayet insan ilikilerinin belirli dzenlilikler gsteren ekilleridir" der. Kongar, Toplumsal Deime, s. 26'da, bir toplumsal sistem_ iindeki ilikilerin toplumsal olgularla ya da toplumsal durumlarla dzenlendii zaman ortaya toplumsal yapnn kacan; yapnn birimlerinin nisbeten istikrarl kalp gsteren ilikiler olduunu syledikten ve eitli yazarlarn toplumsal yap tanmlarn verdikten sonra, 'btn tanmlar toplumsal yapnn dzenli insan ilikileri olduu konuumda birleiyorlar" diye yazar. Bottomore da, Toplumbilim Sorunlar ve Yaznna likin Bir Klavuz, s. 121-122'de toplumsal yapnn temel kurumlardan ve temel gruplardan olutuunu syler ve bunlarn neler olduunu belirtir. G. Osipov, Toplumbilim : Teori ve Yntem Sorunlar, ev. Unsal Oskay, Ankara, 1977, Sol Yaynlan, s. 23'te, toplumsal yapy toplumsal ilikiler topa olarak tanmlamaktadr. 46 Childe'm, "Early Forms of Society", s. 40'ta "toplumlarn yiyeceini salad ekonomiye "temel ekonomi" (the basic economy) diyelim" demesi; retim biimi yerine, retim ncesi geim yollann da kapsayacak bir kavram arama gereksinimini duyduunu gsterir. .,--' . ! '
..: ': .-' . . . . . 1 ''. ' ' '
: : 1

'

. -

'

2 1

olarak kullanlabilir. Geim biimi "geim birimleri"nden (avc takmlar, ifti aileleri vb.) ve "geim etkinlikleri"nden (toplayclk, obanlk vb.) oluur. Geim etkinliklerinin, insanla doa arasndaki, geim birimleri yeleri arasndaki ve geim birimleri arasndaki ilikiler olarak boyutu vardr. Toplumsal yapy aratrmak iin "yaam biimi"47 kavramn kullandm. Yaam biimi, geim biimi ile sk skya ilikili olmakla ve
*' "Geim biimi" ve "yaam biimi" terimlerini Aristoteles'den balayarak birok yazarn kullandn gryoruz. Yaam biimi iin geliigzel birka rnek vermek gerekirse, bak. Mannheim, Ideology and Utopia, s. 50; William H. McNeill A World History, New York, 1971, Oxford University Press, s. V; Pery Anderson, Passages from Antiquity to Feudalism, London, 1977, NLB, s. 109; Maurice Cornfoth, Bilgi Teorisi, ev. H. Selman, stanbul, 1975, Ma-Ya Yaynla^ n, s. 37. Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 28; Kvlcml, Tarih Tezi, s. 46 n. Daryll Forde, "Foraging, Hunting and Fishing", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, s. 168-, John Bradford, "Building in "VVattle, Wood and Turf", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, s. 290. Geim biimi iin bak. Aristoteles, Politika, kitap I, blm 8; Harold Laski. Devlet, ev. Esin rc, stanbul, t.y., Kpr Yaynlar, s. 12. Aristoteles, Politika, kitap I, blm 8'de "yiyecek elde etmenin ayr ayr birok biimleri vardr; bu ise gerek hayvanlar gerek insanlar iin birok yaam biimleri demektir" dedikten ve "beslenme ayrlklar da farkl yaam trleri meydana getirmitir" szleriyle geim biimiyle yaam biimi ilikisine deindikten sonra, farkl yaam biimleri iinde olan topluluklar yle sralar: obanlar, avclar (bununla, "daha dorusu yakalayabildikleriyle geinenlerin hepsi" dediine gre, terimi kullanmam da olsa "avc ve toplayclar" amalar), toprakta yetitirilen rnlerden geinenler [iftiler -l. Ibn Haldun da Mukaddime, cilt I, II. blm, 5. faslda (s. 314 vd.) ve baka birok yerde bedevi ve hazeri yaam biimleri zerinde durur. Bedevilik ve hazerilik, mit Hassan'm, bn Haldun'un Metodu ve Siyaset Teorisi, Ankara, 1977, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, s. 145'te ve 190'da belirttii gibi, iki ayn toplumsal ve ekonomik yaam biimi olup; bedevi, ilkel, hazeri uygar yaam biiminin kart olarak kullanlmtr. Engels, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 14'te, yaptn birinci basksna yazd "nsz"de, tarihteki egemen etkenin son zmlemede maddi yaamn retimi ve yeniden retimi olduunu; retimin ise bir yandan yaam aralarnn (beslenmeye, giyinmeye, barndrmaya yarayan eylerle bunlarn gerektirdii aralarn) te yandan dorudan doruya insann retimi, trn remesi olduumu, toplumsal kurumlarn bu iki trl retimce belirlendiini yazarken geim biimi ve yaam biimi kavramlarna olduka yaklam grnmektedir. Mannheim da, erif Mardin, ideoloji, Ankara, 1976, Sosyal Bilimler Dernei Yaynlar, s. 36'da zetlendii gibi, bir toplumsal dzenin karakteristiinin yalnzca ekonomik ve siyasal niteliklerinden deil, dzenin tm toplumsal etkileim biimlerinden ve dnya grnden olutuunu syleyerek, bu almada "yaam biimi" olarak kavramlatnlan anlay dile getirmitir. Bir farkla ki Mannheim yaam, biiminin iine geim biiminin yan sra dnya grn (dn biimini) de sokmaktadr. Kukusuz toplumsal gerek-

bazen geim biimi tarafndan belirlenmekle,48 bazen geim biimiyl-3 ayrlmaz bir biimde akm olmakla birlikte; geim etkinlikleri yan sra geim d toplumsal etkinlikleri (rnein savunmay, remeyi) de kapsayan bir kavramdr. Yaam biimi de toplumsal "yaam birimleri"nden' (klan, aile, airet, ky, kent, ulus Vb.) ve "yaam ilikileri"nden oluur. Yaam ilikileri ise, geim ilikilerini kapsayp onlar aan boyutlaryla insanlar ile doa, yaam birimleri ile yeleri arasndaki ilikilerden oluur. Toplumlarn dnsel ve ideolojik yaplarn onlarn "dn biimleri"ni aratrarak ortaya karmaya altm. Dn biimi yerine "Dnya gr" (weltanschauung) kavram49 da kullanlabilirdi. Ancak "dn biimi", dncelerini sistemletirmi olmakla birlikte, onu daha bir dnya grne ulaacak derecede gelitirememi olan topluluklarn dncesini de kapsamas ve ilgiyi dncenin rnlerinden ok, dn srecine ekmesi bakmndan "dnya gr" kavramndan daha kapsaml ve yaplar aras etkileimi ortaya karmaya alan bir aratrma iin daha uygun bir kavram olarak grjinmektedir. Mannheim'n kulland, ,Plamenatz'n kullanlmasndan yana olduu, Althusser'in de (ideoloji geneldir dncesiyle) kabule yanat "total ideoloji" kavramn da,50 ideolojiyi snfsz topluluklar iin kullanlabilecek bir kavram olarak grmediimden benimsemedim. Bu dnceyle "dn biimi"ni, ideolojik olan olmayan dnsel yaplar kapsayabilen daha genel bir kavram olarak kullandm. Snfl toplumlar
likte durum byle olmakla birlikte, bu almada toplumsal gerekliin birbiriyle kenetlenmi boyutu olan geim, yaam ve dn biimlerini, aralarndaki etkileimi aratrmak amacyla soyutlayarak ayrmak durumunda kalnd iin, dn biimi teki "davran" biimlerinden (geim ve yaam biimlerinden) ayr bir kategori olarak ele alnacaktr. Geim biiminin (retim biiminin, ekonominin) toplumun teki yaplarn belirledii, zellikle Marksizm olmak zere eitli dnce akmlarnn dnrlerinin eitli biimlerde formlletirdii bir grtr. Bunlar arasmda bn Haldun'un, Mukaddime, cilt I, s. 9'da "Geinmeyi dierlerinden nce almamza gelince, tabii bir zaruret ve ihtiya olduu iindir. lim ve meziyet kemaldir veyahut ihtiya ve zaruret evkiyle renilen bilgidir" ve cilt II, s. 450 de, "btn sanayiin fikir ve zihinleri gelitirmeye ve keskinletirmeye hizmette bulunduu bellidir. Her zanaat nefsi natkada bir iz ve eser brakr. Bu eserler yeni bir dn yaratr" szleri zellikle aktarlmaya deer grnyorlar.. Mardin, deoloji, s. 14'te, Hegel'in kulland bu kavramn Manc'n ideoloji kavramna ok yakn bir anlam tadn syler. Dn biimi ile ilgili daha fazla aklama iin bu blmn 7. dipnotuna bakmz. Bak. John Plamenatz, Ideology, London, 1970, Macmillan, s. 17, 29 ve 47. Althusser'in "ideoloji geneldir" gr hakknda bak. Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygitlar'na Murat Belge'nin yazd "nsz", s. 14.

sz konusu olduunda, dnsel yapnn zel bir biimi olarak "ideolojik yap" kavramn da kullandm. Bu nedenlerle benimsediim "dn biimi" insanlarn doa, toplum, insanlk ve tarih hakkmdaki biimlenmi ve rgtlenmi dncelerinden; bu dnceleri oluturan dn yollarndan oluur. Burada bir de, neden "altyap" ile "styap" ikilisini kullanmadm aklamalym. Marksist yaznda altyapnn styapy belirledii sylenmekle birlikte, altyap ile styap ilikilerinin karlkl etkileim iinde olduu teden beri belirtilir.51 Bu nedenle onlar ekonomik toplumsal, dnsel yaplar arasndaki etkileim anlayma ters den kavramlar olarak grmyorum. Ayrca ekonomik yapnn ou kere belirleyici olduu grne de katlyorum. Bununla birlikte bu belirleyiciliin vurgulanmas amacyla altyap ve styap terimlerinin kullanlmas; bu yaplar stste tabakalarm, aralarnda onlar birbirinden ayran snr izgileri bulunan katmanlarm biiminde bir izlenim brakabilmektedir. Oysa bu yaplarn birbirleriyle iice, birbirlerinden ayrlmaz nicelikler, tek bir olgunun eitli grnmleri, eitli boyutlar olduklar aktr. Bu nedenlerden dolay, "altyap styap ilikileri" yerine "ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn etkileimi" deyiini benimsedim. Sra, ilkel topluluk ve uygar toplum kavramlarnn ilemlerine, bu iki toplum biimini birbirinden ayrdeden ltlere; ilkel toplulukla uygar toplumda ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn etkileimini yneten elere ilikin olarak kullanlan kavramlara geldi. lkel topluluk ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn52 birbirleriyle akm
51 Bu konuda sk sk verilen rnek Engels'in 1893'te Mehring'e yazd mektuptan alman u paradr: "Tarihin maddeci yorumuna gre sonul zmlemede belirleyici etken maddi yaamn retilmesi ve yeniden retilmesidir. Bundan fazlasn ne Marx sylemitir ne de ben. Fakat herhangi bir kimse, bunu, ekonominin tek etken olduu biiminde okuduunda; deyii anlamsz, soyut, sama bir cmle durumuna sokmu olur. Ekonomik koullar temeldir- fakat styapnn eitli eleri snf kavgalarnn siyasal biimleri ve bunlarn sonulan, anayasalar-hukuksal biimler ve btn fiili almalarn onlara katlanlarn kafalarndaki yanklan, siyasal, hukuksal, felsefi ve dini grler... btn bunlar tarihsel savamlarn geliimi zerinde etkide bulunur ve birok durumda biimlerini belirler. Bak. Der Sozialistische Akademiker'in 15 Ekim 1895 gnl saysnda yaynlanan mektuptan aktaran George Sabine, Siyasal Dnceler Tarihi, cilt III, (Yakn a), ev. zer Ozankaya, Ankara, 1969, Trk Siyasi limler Dernei Yaynlan, s. 162-163.
52 P l a m e n a t z , Ideology, s. 21'de, b a z sosyal a n t r o p o l o g l a r n " i n a n sistemi" teri-

mini kullanmalarna bakarak, ideoloji kavramnn yalnzca formlletirilm inanlarla snrl olmadna iaretle, ideoloji szcnn ilkeller iin de kul24 . . . . , , . , ' ' . , \ . ,. ..

durumda olduklar, birbirlerinden ayrmadklar, farkllamadklar bir birliktir. Bu nedenle ilkel topluluun ekonomik, toplumsal, dnsel yaplar arasnda birbirlerini pekitiren "uyumlu etkileimler" vardr. Bu durum, "ilkel", "trde", "eitliki" ve "duraan" bir toplum biimine yol aar. Uygar toplum ekonomik, toplumsal, dnsel (ideolojik) yaplarn farkllat, bu yaplar arasndaki etkileimin hem "uyumlu", hem "uyumsuz" ynleri bulunan; dolaysyla iinde hem toplumu "btnletirici", hem de "deitirici" eilimler tayan bir birliktir. Bu nitelikler olgusal planda ileriki blmlerde, kuramsal planda sonu blmnde ilenecektir. lkel toplulukla uygar toplumu birbirinden ayran zellik "farkllama"dr. Farkllama olgusunu balatan ve srdren "toplumsal art"dr. 53 Bu adan bakldnda ilkel topluluk, yaps toplumsal art retmeye elverili olmayan bir birlik olarak grnmektedir. Toplumsal artnn retilmesine yol aan (ileride deinilecek) koullar ve olaylar, insanl ilkel topluluktan uygar topluma geiren itiyi vermitir. Toplumsal art uygar toplumda grlen deimelerin ve gelimelerin de motoru durumundadr. , lkel topluluktan uygar topluma gei aamas, insanlarn toplayc ekonomiden retici ekonomiye geileriyle; bir toplumsal art retme gizilgcne sahip olmalarndan balayp, bu toplumsal arty ellerine geiren snflarn olumasma ve toplumsal artmm kararl bir biimde salanmasn gerekletiren bir toplumsal dzeni srdren "devlef'in ortaya kmasna dek uzanan dnemi kapsar. Bu dnem aynL zamanda, toplumun yapsnda ekonomik farkllamadan ideolojik farkllamaya kadar eitli farkllamalarn olutuu dnemdir.
larulabileceini ne srer. Ne var ki ideoloji, ileride aklanaca gibi, snfl toplumun dn biimidir. Dolaysyla onu snfsz ilkel topluluk iin kullanmak uygun grnmyor. Bu nedenle ilkel topluluk sz konusu olduunda "dasel yap", uygar toplum sz konusu olduunda "ideolojik yap" terimlerini kullandm. Bununla birlikte, baz yazarlar, rnein Childe, Tarihte Neler Oldu,. s. 28, 30 ve 73'te; George Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt J, (The Prehistoric Aegean), London, 1949, Lawrence and Wishart, s. 38'de tarihsel ilkel topluluklarn ideolojisinden sz etmekte. Cem Eroul da, "Marksi3U Devlet Kuram Hakknda Bir Not", Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, cilt XXIX, no. 1-2, (1975), s. 118'de art karamayacak kadar ilkel topluluklarda ideolojik kalplarn, toplumun birliini ve retimin srmesini salayp, retim, sreci iinde bireylerin yerlerini saptayp, teknik bilginin korunup aktarlmasnda vb. rol olduunu syleyerek, bu gre katlmaktadr. 53 "Surplus" terimi, Trke'de, eitli yazarlar tarafndan "art", "ekonomik art'" (ya da ekonomik artk), "toplumsal art" gibi farkl terimlerle karlanmaktadr. Bu almada, onun bireysel bir fazla retmekten farkn vurgulad iin "toplumsal art" terimi benimsenmitir.

Aratrmada toplumsal art kavramnn yan sra, onun paral pazar ekonomisi ncesindeki biimleri olan "art rn" ve "art emek" ile paral pazar ekonomisindeki biimi olan "art deer" kavramlarnn yannda, onun "art bilgi", "art enerji", "art besin", "art zaman" gibi trevlerine de deinilecektir.54 c. Yntem
N

Bu almada "nsz"de aklanan toplum ve tarih anlayna, "toplumun bilimi toplumun tarihinin bilimidir" anlayna uygun bir yntem izlenmeye allmtr. Byle bir yntem, ilkin, konunun kronolojik bir dzen ierisinde aratrlmasn gerektirir. Kronolojik bir dzen ierisinde aratrma ayn zamanda, incelenen olaylar arasnda eylem ile kuram ilikilerinin salkl bir biimde kavranabilmesi olanan hazrlar. te yandan kronolojik yntem, aratrmann kuramlarnn tarihsel eylemden tretilip, kuramlarn geerliliinin gene tarihsel eylem ile tarihsel olgularla denetlenebilmesi olanan da vermektedir. Kurumlarn kronolojik yntemle ele alnmas onlarn nce doularnn sonra da gelimelerinin incelenmesi demektir. Bu ise kronolojik yntemin genetik yaklam da ierdii anlamna gelir. Aratrmada kronolojik yntemin bu yn nemle gz nnde tutulaca iin, bunu belirtmek zere, "genetik-kronolojik" bir yntemin izlenece54 Marx'ta "surplus" kavram, Engels'in Kapital'in "ngilizce Basksna nsz"da belirtildii gibi (bak. Kari Mara, Kapital, cilt I, ev. Alaattin Bilgi, Ankara, 1975, Sol Yaynlan, s. 36), emekinin iveren iin rettii rnn karl denmeyen ksm iin kullanlmtr. Engels, (ayn yerde) Mantn "surplus"u bir tm olarak btnl iinde hi incelemediini; dolaysyla kayna ve nitelii hakknda ak bir kavraya ulaamadn syler. Mars emekinin rettii bu karl denmemi rnn satlmasyla sermayecinin eline geen deere "art deer", emekinin bu deeri retmek iin harcad emee "art . emek" demekte; onu IKapital, cilt I, s. 258'de) retim aralarna toplumun bir kesiminin sahip olduu her yerde, zgr olsun olmasn, emekinin kendi varln srdrmek iin gerekli i zamanna ek olarak retim aralarna sahip olanlarn yaamalar yolunda gerekli tketim maddelerini retmek iin yapt fazladan alma biiminde tanmlamaktadr. Bylece onun, sertin senyr iin almasna da "art emek" dediini gryoruz, (bak. Kapital, cilt I, s. 49.'. Grld gibi ve yeri geldike grlecei gibi, bu almada surplus 'toplumsal art"yla karlanm; onun trevleri olan "art rn", "art emek" Mars tarafndan bu kavramlara verilen anlamlardan biraz farkl anlamlarda kullanlmtr. rnein art emek ile emekinin elinden alman rn retmek iin emekinin harcad emek deil; rn biiminde alnmayp angarya, alma, hizmet biiminde alnan rantlar anlatlmak istenmi; bunlarn yan sra Marx'ta ve teki yazarlarda bulunmayan "art enerji", "art zaman", "art besin" gibi kavramlar tretilmeye allmtr.
2 6 , . . / , , . . . . ' . ; . ' - '

i sylenebilir.55 Kukusuz genetik-kronolojik yntem baz stnlkleri56 yannda, ampirisizme ve historisizme57 dme risklerini iinde tamaktadr. Bu risklere kar, incelenecek birimler az sayda iseler tmn ele almak; deilse konunun kapsamna giren olgular aratrma amalarna uygun bir biimde snflandrp, her snf temsil edecek birimleri ele almak gerekir. Olanak bulunan yerlerde de, darda braklan olgulardan bazlarn "denetleyici birimler" olarak kullanmak gerekir. Bu konuda daha fazla soyut aklamalara kamadan aratrmada izlenen yollan vermek daha uygun olur. Aratrlan dnem gei aamas olmakla birlikte, bu aamann kurumlarnn ve olaylarnn nedenlerini ve sonularn saptamak iin, konu, ilk insan topluluklarndan uygar toplumun ekonomik, toplumsal, ideolojik kurumlarnn klasik biimlerine ulamalarna kadar kronolojik bir dzen ierisinde ele alnarak ilenmitir. Byle bir yntemin kard sorunlara ve bu sorunlar amak iin bulunan zmlere biraz sonra deineceim. Haklarnda bilgi sahibi olduumuz, tarihsel ilkel topluluklar pek ok sayda olmakla birlikte, ilkel topluluklarn yaplarnn bir yerden bir yere,
55 Genetik-kronolojik yntem birok tarihinin ve sosyal bilimcinin adlandrmadan ya da eitli adlar vererek kullandklar bir yntemdir. rnein Mannheim, Ideology and Utopia, s. 21'de, Bat dnyasnda insanlara tek tek anlam takm sunan ortaa dnyasnn zlmesiyle iki eilimin belirdiini, bunlardan birinin anlam konunun oluumu iimde kavramaya alan "genetik" bak as (tekinin psiik deneyim elerinin bir tr mekanik bilimini yapma) olduuna sylerken bu yntemden sz etmektedir. 56 Kronolojik yaklamn, onunla kurumlarn kkenlerine inilebildii iin "genetik-kronolojik" olarak adlandrdm yntemin nemli bir stnl daha vardr. Din devlet gibi karmak kurumlar, evrimlerinin ileri bir noktasndaki biimlerini ele alarak aklamak abas, onlar kendileriyle, kendilerinin trevleriyle ve teki ada kurumlarla aklama eilimine yol amaktadr. Byleca onlar trevleriyle ya da onlarla birlikte grnmekle birlikte onlarn nedenleri olmayan olaylarla ve kurumlarla Cepifenomenlerle) aklamak durumuna debilmektedir. Oysa genetik-kronolojik yntemle yaplan aklamalarda bu tr yanlglara dmemek ve olgular kendileri dndaki nedenlerle aklamak olana domaktadr. Bir eyi kendisiyle aklamaya alan teleolojik-metaftzik aklamalardan farkl olarak bilimsel yaklam, bir eyi (bir "sonu"u) kendisi dndaki "nedenler" ile aklamaktr. 7 Historisizm szc eitli anlamlarda kullanlmaktadr. Burada Mannheim'm da kulland anlamda (bak. Kari Mannheim, Essays on the Sociology of Knowledge. der. Paul Kecskemeti, Landon, 1959, Roudledge and Kegan Paul, s. 6) inan kltrnn her trl rnnn, ortaya km olduu tarihsel dneme gre yorumlanabilecei, hi bir rnn her dnem iin geerli grlerek kav^ ranamayaca grnn ad olarak, deer relativizmi anlamnda kullanld.

. ' .

: *

"

.-

bir tarihten bir tarihe gsterdikleri farkllklar ok kik, birrneklikleri ok byk olduu iin onlar snflandrmak ve temsil edici rnekler bulmak g olmamaktadr. lkel topluluktan uygar topluma ilk geii baardklar bilinen topluluklarn says ok deildir. Bunlar, Ortadou'da avclk ve toplayclktan bitki ve hayvan reticiliine geen bir avu ky ile bunlarn yrelerinde dolaan gebe topluluklar ve Dicle ve Frat, N, nds (ve daha sonra Sar Irmak) vadilerinde ky toplumlarndan kent toplumlarna geebilen toplumlardr. Bir de Orta Amerika'nn ve Gney Amerika'nn toplayclktan reticilie; daha sonra neolitik ky toplumlarndan uygar kent toplumlarna geebilen toplumlar vardr. Evcilletirmeye elverili bitkilerinin Eski Dnya bitkilerinden farkl olmas, evcilletirmeye elverili yabanl hayvan trlerinin pek bulunmamas; sabann, tekerlein, yk hayvanlarnn ve metal aralarn bilinip kullanlmam olmas nedenleriyle yaplar olduka farkl olan bu Yeni Dnya topluluklarndan yararlanlmas daha ok Eski Dnya verilerine dayanlarak gelitirilen kuramlarn denetlenmesine yardmc olacak rnekler olarak kullanlmalar biiminde olmutur. lkel topluluktan uygar topluma geite ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplar aras etkileimler, bu geii ilk gerekletiren ve geiin en iyi belgelendirildii Mezopotamya yresi toplumlarnda izlenmekle birlikte, tipik benzer ve farkl gelimelere dikkati ekmek iin Msr, nds ve daha az oranda in toplumlarna bavurulmutur. te yandan, ilkel topluluktan uygar topluma gei olay yaklak .tf. 3000 - .. 1500 yllan arasnda, bu topluluklarca baarlmakla sona ermi deildir. Uygar topluma gei, .. 1500'lerden .S. 1500'lere, hatta baz tek tuk rnekler de gz nne alnrsa yirminci yzyla dek sren bir olay olarak grnr. Aratrmada, .S. 5. yzylda Cermenler'in yerleip uygarlamalarna kadar uygarlama srecinin tamamlanmasna katkda bulunan olaylardan da (ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplar aras etkileimlerin niteliinin ortaya konmasma yardmc olacaklar seerek) yararlandm. eitli toplumsal gelime dzeylerinde ve eitli toplumsal yaplara sahip olan topluluklarn uygar toplumlarn etkisiyle uygarlamalar; ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplarn etkileimlerinin kavranmas yolunda pek ok ipucu vermektedir. Genetik-kronolojik yntemin bu yararlar yan sra, ampirisizme ve historisizme kama zrleri dnda baka baz snrllklar da vardr. Bunlardan birisi, yazl tarih dnemi ncesine den ilkel topluluun yapsnn arkeolojik belgelere dayanlarak kurulmas zorunluluudur. Arkeolojik belgeler doalar gerei ounlukla "maddi" belge2 3 . .... - . - . : . - . . . . - ; : . . , ; ' ' . ' ' ; -.
:

'

lerdir.58 Tarihsel ilkel topluluklar gerilerinde maddi kltrlerinin kalntlarn brakabilmi; ama tinsel kltrlerinin kalntlarn brakamamlardr. Tinsel kltrlerini maddi kltrlerinin kalntlarna bakarak kurmak ise; tarihin materyalist yorumunun izlenmesi eilimine yol amasndan te, kaba materyalist ve kurgusal dne (speklasyona) dayanan tarih yorumlar yaplmas tehlikelerini de getirir.59 Bu tehlikelerden kanmann ve daha ok da belge yetersizliinden kurtulmann bir yolu olarak tarihiler, tarihsel ilkel topluluklarn toplumsal ve dnsel yaplarn, benzer maddi kltr donanmna sahip ada ilkel topluluklardan yararlanarak kurmak yoluna bavurmaktadrlar.60 Byle bir tutum ise kronolojik yntemi sulandrmak; onu karlatrmal yntemle, sistematik yntemle kartrarak kullanmak sonucuna varr.61
ss Arkeolojik belgeler genellikle "maddi belgeler" olmakla birlikte; Childe Social Evolution, s. 34'te, onlarn retim aralaryla ve silahlarla snrl olmayp, ideolojik styap hakknda ll hipotezler kurmamza yetecek ipular tadklarna dikkati eker. Childe'n arkeoloji anlayn izleyerek onu gelitiren "yeni arkeoloji" okulu, arkeolojik belgeleri: a. teknomik (fizik evreyle ilikili aralar), b. sosyo-teknik (toplumsal yapy yanstan), c. ideo-teknik (ideolojik yayapy yanstan) aralar olarak snflandrmaktadr. Fazla bilgi iin bak. Ali M. Dinol ve Snmez Kantman, "Arkeolojide Yeni Kavramlar ve Metodolojik Aratrma Planlamas", Belleten, cilt XXXII, say 127 (1968), s. 331-353. 59 Redfield, The Primitive World and Its Transformations, s. 16'da: "Bir arkeolog, kendini insan yaamnn ve tarih kavramnn materyalist grnden, ekonomik determinizminden bilinli biimde uzaklatrmak iin pek az aba gsterecektir" diyerek bu tehlikeye dikkati ekmektedir. Tarih ncesini arkeolojik; belgelerle kurmann bu tehlikesine karlk; tarihncesini ve yazl tarih dneminin balarn yazl belgelere gre kurma abasnn doasnda ise "idealist" yorumlara eilim vardr. fi Bu tutumun en gzel rneini, ada Amerika Yerlileri'nin barbar topluluklarnn hemen hemen atalarmzla ayn koullarda yaadklar; Avustralya Yerlileri kabilelerinin ise tarihsel avc kltrleri [yabanllar -l en iyi biimde temsil ettikleri; dolaysyla gnmzn uygar topluluklarnn evrimlerinin gemiteki aamalarn yansttklar dncesiyle onlar inceleyerek tarihsel ilkellerin yaplarn ve toplumsal evrimi ortaya karmaya alan Morgan vermitir. (Bak Morgan, Ancient Society, "nsz" s. 7; II, IV, ve 507). te yandan baz antropologlarn da ada ilkelleri teknolojik ve kltrel dzeylerine gre snflandrarak; tarihsel ilkellerin kurumlarmn gelimesini, bylece ada kurumlarn kkenlerini ortaya koymaya altklarn gryoruz. Bu tutuma bir rnek olarak da Alman bilgini Wilhelm Schmidt'in, ilkel dinlerin geliimini ortaya koymak amacyla Pigmeler'i, Tierre del Fuego halkn, Avustralya Yerlileri'ni, Andaman Adalar halkn ve baz Amerika Yerlileri'ni etnolojik bakmdan en eski topluluklar sayarak yapt aratrmalar verilebilir (bak. EvansPritchard, Theories of Primitive Religion, s. 102). s Tarihsel ilkel topluluklarn incelenmesinde ada ilkellerden yararlanmann, genetik-kronolojik yntemin saflm bozmas zrne karlk; Redfield, The Primitive World and Its Transformations, s. 16'da, arkeolojiyle etnolojinin [sos. . .
!

'

'

'

'

"

'

2 9

Bu zr bir yana, ayn maddi kltr donanmria sahip olsalar da tarihsel ilkel topluluklarn yaplarnn kurulmasnda ada ilkellerden u nedenlerden dolay yararlanlamayaca ne srlmektedir : a. ada ilkel topluluklar sanld gibi toplumsal evrimin erken bir dneminde gelimeleri durmu, "donmu" topluluklar deil gelimeleri yozlam topluluklardr.62 b. Uygar toplumlardan tmyle yaltlanm olmayan ada ilkeller, maddi kltrleri uygar toplumlardan etkilenmemi olsa da, tinsel kltrleri (onlarda grlen "yce varlk" kavramnn da gsterdii gibi) uygar toplumlarn dncelerinden etkilenmi olabilir.63 c. Teknolojik gelimelerinin bir noktada duraanlam olmas kltrel, tinsel gelimelerinin de durmasn gerektirmez.64
yal antropolojinin] birinin yetersiz kald noktada tekinin gl olmas ile birbirlerinin tamamlaycs olduklarm sylemesinin de gsterecei gibi, gl ynleri de vardr. 62 Theophile James Meek, "Primitive Monotheism and the Religion of Moses" Kaan der., Problems in Ancient History, cilt I, s. 74'de,,. ada ilkelleri ilk varimliliiyle Homo sapiens'in temsilcisi grmenin doru olmadn; onlarn ilkel insan olmadklarn, olsa olsa yenilmi, bozulmu insan saylabileceklerini; . onlarn dininin bize ilkellerin dinini vermeyeceini ne srer. Gordon Childe, Kendini Yaratan nsan, ev. Filiz Karabey Ofluolu, stanbul, 1978, Varlk Yaynlar, s. 52'de ada yabanllarn maddi kltrlerinin durmu olduunu yazar. Buna karlk Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 35'te, ada ilkellerin toplumsal kurumlarnn Childe'm dedii gibi duraan kalmadn ancak baka retim biimlerine geemeden belli bir retim biimi ynnde gelitiini syleyip bunun kant olarak Avustralya totemciliinin baka yerlerdeki totemciliklerden farkl olarak sahip olduu inceliklerin uzun bir gelime dnemi geirmi olmalarnn rn olduunu ekler. Ancak Childe da. Kendini Yaratan nsan, s. 5l'de, ada yabanllarn ekonomilerinin tarihsel yabanllarn ekonomilerine benzer olularndan, tarihsel ilkellerin ada ilkellerle ayn toplumsal rgtlenie ve ayn inanca sahip olduklarnn karlamayacan yazmaktadr. Ayrca (s. 52'de) maddi kltrlerinin donmu olmakla birlikte, tinsel kltrlerinin donmu olmadn da eklemektedir. Dahas Bumanlar', Bantular' rnek vererek, ada ilkel topluluklarn baka topluluklarca eski elverili topraklarndan elverisiz blgelere itilmi olduklarm; bu nedenle kurumlarnn ve inanlarnn^ gerileyip yozlam olduunu sylemektedir. Maso da, The Ancient Civilizations of Peru, s. 28'de, ayn eyleri baz Amerika Yerlileri iin syleyerek, onlar hakknda toplumsal ve dinsel yaamlarn ileyip inceltmeleri dnda, binyllarca avclk, balklk ve yiyecek toplayclndan pek teye geemedikleri biiminde bir deerlendirmede bulunmaktadr. 63 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 53'te ada ilkellerin ticaret yoluyla son be bin yldr, dnyann en uzak kelerine kadar ulaan uygarlklardan etkilenmi olabileceklerine deinir. w rnein Sahlins, Stone Age Economics, s. 177'de, ada ilkel gebe topluluklarn yaamlarn incelerken gebelik koullarnn bu toplumlarn maddi mallar biriktirmelerini engellediini; ama onlarn zengin bir tinsel kltr, incelikli dinsel trenler gelitirmelerini nlemediini anlatr. Ayn ey tarihsel ilkel topluluklar iin de sylenebilir.

3 0

d. Bunlara bir de (Avustralya Yerlileri'nin kozmolojilerinde ve ok karmak akrabalk sistemlerinde, Polinezyallar'n upuzun soy zinciri hesaplarnda grlecei gibi) teknolojik gelime duraanlanca: enerjilerini, dnsel yapy teknolojiden ilikisini koparm bir ynde gelitirme yolunda kullanm olabilmeleri olasl da eklenmelidir.65 Bu olaslklar gz nnde tutmak gerekmekle birlikte btn bunlara karn, tarihsel ilkel topluluklarn yaplarnn kurulmasnda ada topluluklardan yararlanmann olanakl ve gerekli olduu sylenebilir. Yeter ki bu yntemin tad tehlikelerin bilincinde olunsun ve yeter ki, Childe'n koyduu ltle, antropolojiden karlan sonular arkeologun kreiyle elde edilen bulgular tarafndan onaylanan trden olsunlar.66 Tarihsel ilkel topluluklarn ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarnn ipular arkeoloji ve sosyal antropoloji (etnoloji) yan sra mitolojide de bulunabilir. Ancak bu kaynak iinde en etrefil olan mitolojidir. nk mitolojide ilkel topluluklarn ekonomik, toplumsal yaplarnn ipular, dnsel yaplarnn kalntlar bulunmakla birlikte; bunlar o topluluun eitli dnemlerinin stste ylan kalntlar olabilir ve komu topluluklarn geleneklerinden etkilenmi olarak kuaktan kuaa geirilirken eklenip karlm, zamanla kendi i mantklarna gre rgtlendirilmi ve son olarak uygar toplumun ideologlar tarafndan kendi amalarma uygun bir biimde ayklanp sistemletirilmi bir karmaadr. Bu karmaadan, ilkel topluluun ipularn bulup karmak son derece gtr ve ou zaman yanltc ola65 H.G. Wells, R a y m o n d Postgate ve G.P. Wells, The Outline of History, New YorK, 1971, Doubleday, s. 101-102'de, tarihsel y a b a n l t o p l u l u k l a r d a k o n u m a n n t a m gelimi olmayaca dncesiyle, a d a y a b a n l l a r n onlar pek az aydnlatabileceini, ilk i n s a n l a r n k o n u m a n n gelimesinden nce p e k fazla geleneklerinin olmayacan; oysa ada y a b a n l ve ilkel h a l k l a r n binlerce k u a n biriktirmi olduu gelenee b a t m olduklarn, s i l a h l a n ve yntemleri ayn olabilirse de a t a l a r n n silik ve s izlenimlerinin a r a d a gelip geen k u a k l a r l a derinletirilip k a r m a k l a t n l m olacan sylerler. A n c a k bu grlerini a k l a d k t a n az s o n r a (s. 102-103'te) psikanaliz biliminin, ge paleolitik i n a m a dnceleriyle ocukluk dncelerimizin ve dlerimizin benzerliini o r t a y koyduunu, h e r iki d n n de m a y m u n benzeri atalarmzn d u y g u ve dnceleri temeline d a y a n d n syleyerek, yksek p r i m a t l a r n d a v r a n l a r n d a dlerimizde ve ocukluk dncelerimizde ilkel i n s a n l a r n d n l e r i n i n ve t a b u gibi baz k u r u m l a r n n ipularn a r a m a l a r t u t a r l g r n m e m e k t e d i r . 66 Thomson, Studies in Ancient G r e e k Society, cilt I, s. 53. Thomson ayrca (s. 36' da) arkeoloji etnoloji karlatrmal ynteminin, baz s a k n m a l a r l a kullanlmasnn salayabilecei y a r a r l a r a deindikten sonra, bu yntemi k u l l a n m a k iin o n u n yetkinlemesini beklemek yerine o n u k u l l a n a r a k yetkinletirmenin d a h a d o r u olacan y a z a r .
i .

'

'

'

'

'

'

" .

.'

"'

..

bilmektedir.67 Mitolojik yklerin rgleri, ayrntlar arasnda, uygar toplumlarm ideologlarnn gzlerinden karp ayklayamadklar, ilkel topluluk dneminden kalabilmi ok deerli ipular bulunabilirse de; hem yklerin rglerinin hem de ayrntlarn, ideologlarn sistemletirme abalarnn rn olabilmeleri olasl da vardr ve bu ikisini birbirinden ayrdedebilmek son derece gtr. Bu nedenle, mitolojiden ancak teki kaynaklardan salanan kantlara uygun olduu durumlarda yararlanmak yoluna gidildi. . . . ; \ > ' Tarihsel ilkel topluluklarn yaplarnn ortaya karlmasnda arkeolojinin, antropolojinin ve mitolojinin yardmlarnn yetmedii durumlarda bavurulan bir baka yardmc daha vardr: Kurgusal dnce (speklasyon). Kurgusal dncenin tarihncesinin, zaman zaman da yazl tarih dneminin "dolgu maddesi" olduunu kabul etmek zorundayz. Bu dolgu, hemen her yazar tarafmdan bilinli ya da bilinsiz olarak kullanlmaktadr. Onu kullanmamak tarihi kurmaktan; tarihi, toplumu bir btn olarak kavramak abasndan vazgemek demektir. Onu bilinsiz kullanmak, ayaklarmzn tarihsel gereklikten kopmas; kendimizi kurgusal dnce atmosferinin esintilerine brakmamz sonucuna varabilir. Bilinli kullanmak ise, onun zrlerini kavramamza, ondan ne zaman ve nasl yararlanlabileceini renmemize yol aabilir. Kurgusal dncenin, toplumsal evrimin salam verilere dayandrlm iki basama arasnda bir boluk bulunduunda, evrimin o basamaa varncaya dek gidi ynne ve biimine baklarak ve kopukluktan sonra yeniden izlenebilen izgi gz nne alnarak, sz konusu boluun doldurulmasnda kullanlabilecei kansndaym. Kurgusal dnce, insann biyolojik evrimini inceleyen fizik antropolojide "yitik halkalar"n yerlerinin doldurulmasnda bu biimde kullanlmaktadr. alma, "Giri" ve Sonu" dnda blmden olumaktadr. Birinci Blm'de trde ilkel topluluk ele alnp; onun ekonomik toplumsal ve dnsel yaplar ve bu yaplar arasndaki etkileimler saptanmaya allmaktadr. kinci Blm'de, byle bir topluluun farkllam uygar topluma dnmesine yol aan gelimeler; ilkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplarn etkileimi incelenmektedir. nc Blm'de, uygar topRobert Graves, "Introduction", New Larousse Encyclopedia of. Mythology, der., F. Guirand, ev. Richard Aldington ve Delano Ames, London, 1973, Book Club Associates, s. VII de, mitoslarn kolayca yanl yorumlanabilmeleri tehlikesine dikkati eker. Kirk de, The Nature of Greek Myths, s. 268'de, Yunan'a geen Bat Asya kaynakl mitoslarn, Yunan'da sistemletirilirlerken tm sorunsal niteliklerini, toplumsal yapy yanstc zelliklerini kaybettiklerini belirtir.

32

lumun bellibal ekonomik, toplumsal, ideolojik yap ve kurumlarnn farkllamalar srecinin tamamlanp klasik biimlerini almalarna kadar gelimeleri izlenmektedir. Bylece, "Sonu"ta, ilkel topluluun kurumlaryla uygar toplumun kurumlar arasndaki yapsal farkllklann ortaya konabilecei; bu farkllamay yaratan "gei toplumu"nun zelliklerinin gsterilebilecei umulmaktadr. Sonu Blm'nde, bunun yan sra, aratrmada ulalan kuramsal sonular sunulacaktr.

33

I. BLM LKEL TOPLULUUN EKONOMK TOPLUMSAL DNSEL YAPISI "Hi bir ay gelmemi, \nk buz yok; ve buz yok, nk rzgr yok, ve rzgr yok nk gleri darltmz"* bir eskimo lkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik, toplumsal, dnsel ve ideolojik yaplarn etkileimini inceleyebilmek iin ilkin ilkel topluluun yapsnn saptanmas gerekir. Bunu, gei aamasnn banda ilkel topluluun bir envanterini vererek, onun ekonomik toplumsal, dnsel kurumlarn betimleyerek yapmak olanakl. Ancak ilkel topluluun kurumlarn bir oluum sreci iinde saptamak,. bu almada izlenen genetik-kronolojik ynteme daha uygun olacaktr. Bundan te ilkel topluluun dinamiklerinin gei aamas iinde alaca ivmeyi, dolaysyla gei toplumunun kurumlannm biimlenmesine etkilerini ayrmlayabilmemize de yardmc olacaktr. Bunun iin bu blmde, ilkel topluluun tarihesini, ilk insan topluluklarndan alp, onun yapsn oluturan olaylar hzla izleyerek, ilkel topluluun ekonomik, toplumsal, dnsel yapsn zetlemeye alacam. 1. Biyolojik Evrimden Toplumsal Evrime nsan trnn ve insa'n toplumunun incelenmesinde, Darvinci- evrimci bak as benimsendikten sonra, bilim adamlar gzlerini insan topluluklarn hayvan srlerinden ayran zelliklere, zellikle de bu zelliklerin ortaya kt dneme dikmilerdir. Bu yolda Engels'den Bergson'a dek eitli dnya grlerine sahip olan dnrlerin ve bilim adamlarnn Aristoteles'den beri sregelen "insan dnen hay* Bu epigraf Lienhardt, Social Anthropology, s. 33'den alnmtr.

34

vandr" (Homo sapiens) anlay yansra "insan ara yapan hayvandr" (Homo faber) gr zerinde birletikleri sylenebilir.1 Bu nedenle insan topluluklarn incelemenin balang noktas olarak araj yapan ilk canl topluluklarn almak gerekir. Bununla birlikte baz antropologlar ilk insanlarn toplumsal yaamlarn etkileyen, insan ncesi varlklarndan kalttklar zellikleri ortaya koyabilmek iin, aratrmalarn insanlarn hominid gemilerinden, hatta yksek primatlar ailesinin zamanmzda yaayan teki trlerine eit dzeyde bir canl olduklar dnemden balamak gereini duymaktadrlar. Bu yolda fosil kalntlar onlarn fizik yaplarndan tesini vermeyecei iin, gnmzn yksek primatlarnn (gibon, empanze, orangutan ve gorilin) davranlarndan, hatta teki sr hayvanlarnn davranlarndan (onlarn' sr yaamlarndan, erkek dii ilikilerinden) baz karsamalar yapmaya almaktadrlar.2 Bunlar yansra, insan davran1

Benjamin Franklin (1778'de) insan ara yapan hayvan olarak tanmlanmt. (Bak. Giri, n. 2). K.P. Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 10'da antropoid maymunlarla insan ayrdetmede beyin byklnn gvenilir bir lt olmadn, bugn ara yapmann en az beyin bykl kadar geerli bir lt sayldm syler. Engels, insann kkeni sorununun yalnzca biyolojik evrimin snrlar iinde incelenemeyeceini, byolojik evrimin tek bana hayvan atadar n insana geii aklayamayacan, insan hayvanlar dnyasndan ayran eyin elleriyle yapt alma aralarnn yardmyla gsterdii toplumsal alrjma eylemi olduunu ne srmt (Bak. Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lke! Topluluk, Kleci Toplum, Feodal Toplum, s. 16). Bergson insann yeryznde ilk kez silahlar ve aralar yapld zaman grld grn sk sk yinelemiti (Bak. Jean Pivetau, "Man Before History", Larousse Encyclopedia of Ancient and Medieval History, der., Marcel Dunan, London, 1974, Hamlyn, s. 13). Derek ROB, Prehistory, London, 1971, Paladin, s. 19'da "ilk gerek insann ara yapmaya bir deil iki milyon yl nce balad ancak imdilerde genellikle kabul edilmeye baland" derken hem ara yapan canlnn gerek insan sayldn hem de bu grn bilim evrelerinde genellikle benimsenen bir gr olduunu belirtmektedir. nsan dnen hayvan olarak gren anlaytan dolay doa bilimciler, zoologlar ve antropologlar ada insann trne "Homo sapiens' (aklc insan) adn vermilerdir. Artk ilk Homo sapiens saylan Homo sapiens neanderthalensis'e bir ara "Homo faber (ara insan) denmise de (bak. Pivetau, "Man Before History", s. 24 ( iyice yerlemi olan Homo sapiens terimi deitirilememitir. 2 rnein Coon, The History of Man, s. 85-86'da, babunlarn, empanzelerin ve teki baz kuyruksuz maymun trlerinin cinsel davranlarndan ilk insan topluluklarnn iblm biimleri ve aile kurumunun oluumu hakknda sonular karmaya alr. Richard E. Leakey ve Roger Lewin, Origins, (What New Discoveries Reveal Abaout the Emergence of Our Species and Its -'ossible Future), London, 1977, Book Club Associates, s. 60, 77, 148, 158 vd. kuyruklu, kuyruksuz maymun trlerinin, Afrika kpekleri gibi sr dzeninde yaayan etoburlarn beslenme ve avlanma biimlerinden ilk insan topluluklarnn (ada insana kaltlan) davranlar hakknda ipular aramaktadrlar.

35

lannm kkenlerinin toplumsal olmaktan ok genetik elerce belirlendiini ne sren bir anlay da vardr. Kkleri Darvincilie dayanan, Froydcu kaynaklardan beslenen, bir ara "Sosyal Darvinci" bir biime giren bu anlay, genetik biliminin yirminci yzylda gsterdii gelimelerden g alarak, insann yalnz bireysel deil, ayn zamanda toplumsal davranlarnn byk bir blmnn genetik elerce belirlendiini ne srmektedir. Sz konusu anlay en son rnn Edward O. Wilson, Sociobiology : A New Synthesis, (1975) de vermitir.3 Gerek insann insan-ncesi gemiinden getirdii baz alkanlklarnn, gerek onun biyolojik evrimi srasnda kazanp genleri araclyla kaltt baz zelliklerin ada insann baz davranlarn etkiledii yadsnamaz. Ne var ki bu sorun, karlatrmal zoolojinin ve genetiin, ada toplumsal davranlarn ve kurumlarn belirlenmesinde insan-ncesi canlnn alkanlklarnn ve genetik zelliklerinin, toplumsal ve kltrel belirleyiciler karsndaki arlklarnn ne olduu noktasnda dmlenmektedir. Karlatrmal zooloji insan trnn toplumsal davranlar konusunda katkda bulunacak derecede gelimi grnmemektedir. Gnmzdeki dzeyi, baz hipotezlerin kurulmasna yardmc olacak benzerliklere deinme, baz ipular verme noktasndadr.4 Genetik de, son yllarda gsterdii hzl gelimelere karn, baz tek hcreliler (E koli bakterileri) ve sirke sinei (drosofila) gibi basit organizmal trler zerinde almaktadr.5 Ondan karmak insan dav3 Sosyobiyolojik ya da mutasyoncu olarak adlandrlabilecek bir bak asnn toplumbilimlerine getirebilecei bir deiiklie gzel bir rnek olarak Bratton'un khanaton'un Msr ve insanlk tarihindeki rol hakkndaki gr verilebilir. Leslie A. White, "Ikhnaton: The Great Man vs. the Cultural Process", s. 45'de Ikhnaton'un Atoncu grlerini Msr toplumunun imparatorluk ve tektannclk ynnde yzylardr sregelen bir gelimesinin son mantksal adm olarak grrken, Fred Gladstone Bratton, "The First Individual in History". Fred Gladstone Bratton: The First Heretic: The Life and Times of Ikhnaton the King, (1961)'den Donald Kaan, der., Problems in Ancient World, cilt I, s. SO'de Ikhnaton'u tarihsel ve ada etkilerden yaltlanm bir mutasyan olarak yorumlamaktadr. * rnein Desmond Morris'in The Naked Ape, (1967), (Trkesi: Desmond Morris, plak Maymun, ev. Engin Darca, stanbul, 1971, Sander Yaynlar) : The Human Zoo, (1969) ve teki yaptlar insan davranlarnn kkenlerini, teki yksek memelilerin davranlarndan karma yolundaki giriimlerin olgunlam bir bilimsel dzeye ulamam oluunun rnekleridir. 5 Baknz, J.D. VVatson, Gen ve Molekler Biyoloji, ev. Altan Gnalp, Ankara, 1968, Hacettepe niversitesi Yaynlan ve Rainer Paul, "Vcudumuzdaki Mikrokozmoz" Bilim ve Teknik, say 135, Ankara, 1979, TBTAK Yayn, s. 1-4, Ergin Korur, "Jenetik Kontrol Gerekleiyor mu?" Bilim ve Teknik, say 135, Ankara, 1979, TBTAK Yayn, s. 5-7.

36

ranlar, hele toplumsal davranlar alannda katklar ummak iin zaman ok erken. Genetiin imdilik yapabildii insanlarn baz biyolojik zellikleri ile kaltm arasndaki ilikileri ortaya koymaktr. Genlerin insan davranlaryla ve dnyle ilikilerini ortaya koyabilmekten ok uzaktr. Eer byle bir iliki varsa, bunu ortaya karabilecei dzeye geldii zaman bile ondan insan topluluklarmm gemiinin (zellikle gnmzn insanndan farkl ynlerinde) kurulmasnda byk yardm dokunacaa benzemiyor. Byle bir yardmda bulunabilmesi iin genetik biliminin yalnzca davranlarla genler arasmdaki balantlar deil, ayn zamanda genetik deimelerin nedenlerini de aklayabilecek noktaya gelmesi gerekir. Oysa gnmzn genetik .kuramnda "mutasyon"un, "bir trn bir bireyinde grlen birdenbire ve kendiliinden bir deiiklik" olarak aklanmas, genetiin byle bir dzeyden ok gerilerde olduunu gsterir.6 Genetiin ve sosybiyolojik bak asnn toplumun gemiinin kurulmasmda yle byk bir nem tamamalarnn bir nedeni de baz yazarlarca kltrel evrim olarak da adlandrlan "toplumsal evrim"in7 biyolojik evrimin hzn aarak evrimin lokomotifliini yapmaya balamasdr. Evrimi insana varan trn gelimesinde biyolojik evrim milyonlarca yl ba rol oynamt.8 Toplumsal evrim unun urasmda iki
6 Bekir Stk ayl, Temel Medikal Genetik, Ankara, 1968, A.. Tp Fakltesi Yaynlan, s. 269'da mutasyon "genetik materyaldeki deime" olarak tanmlanmakta, bu deimenin "birdenbire" ortaya kt belirtilmekte, s. ll'de ise deimenin "kendiliinden" olutuu, d etkilerin ancak baz sapmalara yol aabilecei sylenmektedir. 7 nsan topluluklarnn evriminde, biyolojik evrimin rn olmayan, toplumsal yaamn yol at gelimeler baz yazarlar tarafndan (rnein L.S.B. Leakey, nsann Atalar, s. 183'de; Childe, Kendini Yaratan nsan, II. Blm'de) "kltrel evrim" baz yazarlar tarafndan ise (rnein J.G.D. Clark ve Stuart Piggott, Prehistoric Societies, London, 1965, Hutchinson, s. 40'da), "toplumsal evrim" olarak adlandrlr. Son yaptnn adndan (Social Evolution) anlalaca gibi Childe'm da daha sonra toplumsal evrim terimim yelediini gryoruz. Bu almada "kltrel evrim" terimi evrimin st yap kurumlarnn rn olduu yolunda bir izlenim brakt "sosyo-kltrel evrim" terimi de Trke'nin yapma pek uygun dmedii iin bunlar deil, olgunun en nemli boyutunu dile getirdii iin "toplumsal evrim" terimi benimsenmitir. 8 Evrimi insana varan canl 70 milyon yl kadar nce bir kk memeli (prosimian) olarak aaca trmanm, aalarda elleri, gzleri ve dikilmeye eilimli olacak biimde iskeleti gelitikten sonra 12 milyon yl kadar nce ara kullanabilecek bir yapya sahip olarak savanaya inmiti, (bak. Leakey ve Lewin, Origins, s. 39-53; Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 6-14). Onu insanln eiine getiren tm bu gelimeleri biyolojik evrime balyd

3?

milyon yllk, ou ou alt milyon yllk olgudur.9 Bulduu doal nesneleri (dal paras, ta vb.) ara olarak kullanan hominid trlerinin" grlmesiyle biyolojik evrim ile toplumsal evrimin yar balamt. Bu yar, kulland aralar, amalarna uyacak biimler vererek kendileri yapan hominidlerin hominidlikten (insans varlklardan) "homo"ya (insan trne), yani hayvanlktan ara yapan bir canl tr olarak insanla ykselmeleri sonucunda, toplumsal evrimin biyolojik evrimin hzn asmasyla sona erdi.
"nsan topluluklarn yeryzne onlardan nce yaylm olan insan-benzeri yaratklardan ayran balca farkllk bebeklik ve ocukluk dneminin uzamas oldu. Bu... ocuk ynnden daha byk bir renme kapasitesine kavumas anlamna gelir. Daha byk renme kapasitesi ise, olaslkla, az ok rastlantlarn yardmyla yaplan bululardan ve bulgulardan daha cunun bilinli bir biimde korunup srdrlmesine yol at. Bunun gereklemesiyle, kltrel evrim yava ilerleyen biyolojik evrimi amaya balad. nsann davranlar, bireylerin DNA molekllerinin insana aknlk ve hayranlk veren dzenekleri yoluyla biyolojik olarak kalttklan herhangi bir eyden ok daha fazla, insanlarn toplumda rendikleri eylerle ynetilmeye baland. Kltrel evrimin, ncelii biyolojik evrimin elinden almasyla en kesin ve en zel anlamda "insan"m tarihi balam oldu.10'

Kltrel ya da toplumsal evrimin baa gemesiyle insann tarihinin balamas zerine, insan trnn biyolojik evrimi, baz yazarlara' gre toplumsal evrimin gittike artan hzyla karlatrldnda hesaba katlmaya demeyecek kadar arlat (ya da hep ar idi), baz yazarlara gre durdu, hatta baz yazarlara gre gerilemeye balad.11
Toplumsal evrimin, belli yelerden oluan srekli gruplar olarak yaamaya balayan, yeleri bulduklar doal nesneleri amalarna ulamalarna yardmc aralar olarak kullanan ve srnn gen yelerinin doal nesneleri ara olarak kullanmay her keresinde yeni batan renmek yerine yetikin yelere bakp onlar taklit ederek rendikleri ilk hominid topluluklarla balad varsaylabilir. Bu varsaym destekleyecek bir aratrma olarak Gney Afrikal doa bilimcisi Eugene Marais'in doal evresinden uzakta besledii bir kunduz yavrusuyla (insanlar gibi bir yksek primat tr olan) babun yavrusunu do il beslenme ortamlarna koyduu zaman, kunduzun hemen suya dalp avlanmaya balarken babun yavrusunun korku iinde kalp kendini beslemesini bilemediini gzlemlemesi verilebilir (bak. Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 2). 10 McNeill, A World History, s. 7-8. tbn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 315'de "insan alkanlklarnn oludur... kendi tabiat ve mizacnn olu deildir" derken, insan yaamnda toplumsal kltrel ynn biyolojik ynnden daha belirleyici olduunu gzlemleyip dile getiren ilk dnrlerden biri olarak grnmektedir. 11 Childe, Kendini Yaratan tnsan, s. 40'da ara yapan ilk canl olan ilk Homo trnn deilse de, 25 bin yl kadar nce son Homo tr (ve gnmzn insannn tr) olan Homo sapiens'in kyla insann beden geliiminin artk durduunu, kltrel geliiminin ise yeni yeni balamakta olduunu yazar. Ara9

38

Gerekten, zamanmzdan en az bir milyon yl nce yaam olan12 ilk insan topluluklarnn yeleriyle gnmz insan arasndaki fark, gnmz insan trnn uzuvlarnn boyutlar bakmndan birbirinden farkl iki bireyi arasndaki farktan daha byk grnmyor. Antropologlar, elli bin yl kadar nce yeryznde grlen Homo sapiens sapiens trnn (bugnk insan trnn) ilk temsilcileri ile gnmz insannn biyolojik yaplar arasnda hemen hi bir nemli fark olmadn sylemektedirler. Ama geim biimleri, yaam biimleri, dn biimleri arasndaki fark birka satrla anlatlamayacak derecede byktr. 13 Bunun anlam, toplumsal kurumlarn ok byk bir blmnn biyolojik evrimin deil toplumsal evrimin rn olmasdr. Bu nedenlerden dolay, insan toplumunun gemiinin kurulmasnda, hi deilse genetik biliminin erginlie ulamasna dek, erkek dii biyolojik farkllamas dnda genetik etmenlerin hesaba katlmamas ok yanl bir tutum olmaz. Biyolojik evrimin bir rn olan erkek dii farkllamas ise, insan topluluklarnn biimlenmelerinde zaman mza dek nemli roller oynayan balca etmenlerden biri olagelmitir. Gerekten, ileride deinilecei gibi, erkeklerin topluluu savunma grevini stlenmeleri, ilk ekonomik farkllama olan erkeklerin avclkta kadnlarn toplayclkta uzmanlamalar bu cinsel farkllamaya dayand gibi, bu uzmanlamann sonucunda (olaslkla) kadmlarn bitkileri evcilletirme yntemlerini bularak insanl toplayc asalak ekonomiden reticilie geirilerinin, buna karlk erkeklerin hayvanlarn evcilletirilmesinde ba rol oynamalarnn, bunlarla ilikili olarak ifti ve src topluluklarn farkllamalarnn, bu iki topluluun etkileiminden doan toplumsal, siyasal farkllamann kkeninde de erkek dii farkllamas yatmaktadr. 14
lanyla ve teki yapay donanmlaryla kendini doal etkilere kar koruyan insann, uygarlkla, salkbilminin gelimesi zerine, zayflara yaama ans tanmas, savalarda ise gllerin elenmesi sonucunda, biyolojik evrimin yolu olan doal ayklanma srecinin tersine dndn dolaysyla insan trnn biyolojik niteliklerinin gerileme sureci iine girdiini ne sren yazarlar da vardr. 12 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 40'da ilk insan 500 bin yl ncesine, C. VVells nsan ve Dnyas, s. 54'de 1 milyon yl, Roe Prehistory, s. 19'da 2 milyon, Leakev ve Lewin, Origins, s. 77'de 3 milyon yl ncesine koymaktadrlar. *3 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 40'da, L.S.B. Leakey, nsann Atalar'na dayanarak byle bir deerlendirmede bulunmaktadr. 14 Parkinson da, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 17'd! insann baz biyolojik zelliklerine deindikten sonra, "Bu bedensel olaylarn siyasal etkileri vardr. Ar olgunlua erien etoburlar arasnda cinslerin epey kesin bir farkllamas var olmaldr" diyerek, cinsel farkllamann ileride doacak siyasal etkilerine isa-

39

Biyolojik evrimin toplumsal evrim dnemi iindeki bu nemli uzantsna deindikten sonra, toplumsal evrimin de biyolojik evrim zerindeki baz etkilerine deinmek biyolojik evrimle toplumsal evrimin etkileimi konusunda oranty salamann bir gerei olarak grnmektedir.15 Biyolojik evrimin insan topluluklarnn biimleniinde ba ektii dnemlerde, toplumsal evrim de aralarn kullanlmas ve yaplmasyla ellerin, toplu alma ile konumann, dolaysyla (konuma merkezinin oluup gelimesiyle) beynin gelimesine ve gene yetikinlerin srekli bakmyla uzayan bebeklik sresi iinde kendisine retilenleri belleyecek biimde beyin anann (cranium) bymesine yol at unutulmamal. Bu olgular biyolojik evrimle toplumsal evrim arasmda karlkl bir etkileimin bulunduunu gstermektedir. 2. lkel Topluluklarn Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarnn Gelimesi

Toplumsal evrimin biyolojik evrimi asmasyla, Hominidden nsan'a geilmesiyle artk biyolojik evrim nemini yitirmi, insan topluluklarnn evrimi toplumsal evrim izgisi zerinde, onun ekonomik, toplumsal, dnsel dallar boyunca ilerlemeye balamtr. Bu dnem iinde de nceleri biyolojik evrim ile toplumsal evrim birbirlerini etkilemilerse de, toplumu gelitiren karlkl etkileim gittike toplumsal evrimin dal arasnda, insan topluluklarnn ekonomik, toplumsal, dnsel yaplan arasndaki etkileim biimini almtr. yky batan alrsak, on iki milyon yl kadar nce aatan inen, demek ki ormandan savanaya kan hominidlerin ilk temsilcisi olan
ret etmitir; s. 18'de ise, kaltmla edindiimiz alk, korku, nefret, cinsellik gibi niteliklerimizin kkenlerinin uygarlk ncesi alara dayandn, bunlar yan sra gene bu adan gelme olan tabu, animizm gibi duygularn da insann siyasal dncelerini bilinlendirdiini, rnein uygar insann ceza yasalarnn, tutukevlerinin, daraalannn ardnda ilkel alma duygusunun yattm yazmaktadr. s Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum, s. 17'de "nsan atalarnn almaya [bununla daha ok ara yapmay amalarlar] yeterli hale gelmeleri biyolojik evrimin etkisi altnda olmutur. Ama alma da kendi ynnden insanlarn evriminin gidiini... etkilemitir. Alt ve st yeler arasndaki grev ayrm ancak alma sayesinde olmutur" diyerek, konuya deinirler. Kltrel evrimin biyolojik evrime etkisi bunu ok aan derecelere varmtr. Bununla birlikte, ara kullanmann ve ara yapmann sonucunda ayaklar ve bacaklarla ellerin ve kollanl farkllamas, "toplumsal evrim biyolojik evrimi simetrik gelime izgisinden saptrmtr" denebilecek kadar arpcdr. Gerekten kara memelileri arasnda n ve arka yelerinin simetrii bylesine farkllam bir tr gsterebilmek kolay deildir.

40

Bamapithecus'un sopa sallama, ta atma dzeyinde ara kulland sanlyor.16 Dahas aatan yere iniinin maddi kltrn ve srnn yeleri arasndaki ilikilerin gelimesi yolunda gl bir iti verdii ne srlyor.17 Ramapithecus zamanmzdan on iki milyon yl ncesinden milyon yl ncesine kadar uzanan sre iinde hominid trne farkllaacak, bunlardan ikisi yok olacak, ncs olan Homo habilis [eli ie yatkm, Becerikli nsan] biyolojik ve toplumsal evrimini srdrerek, zamanmzdan bir milyon yl kadar ncesinde Homo erectus'a [Dikilen nsan'a], zamanmzdan yarm milyon yl kadar nce Homo sapiens [Dnen insan ya da Aklc nsan] trlerine, zamanmzdan elli bin yl ncelerinde ise Homo sapiens sapiens'e (gnmz insan trne) evrinecektir.18 Antropologlar bu olduka hzl gelimeyi biyolojik evrim yan sra bu trlerin ara kullanmalarna, ara yapmalarna ve avcln balamasyla kadm ile erkek arasndaki ekonomik iblmne ve toplumsal yaplarnn "karmaklamasna", ksaca toplumsal evrimlerine vermektedirler. a. Toplayclktan Avcla

Aalardayken paralayc etoburlarn saldrlarndan az ok uzak olan hominidlerin, iklim deiikliinin yol at nedenler sonucunda savanaya inince 19 kendilerini teki hayvanlara kar "savunma" 20 ve "beslenme" ve bunlarla ilikili bir nc sorun olan "reme" sorunlaryla kar karya kaldklar anlalyor. Her sorun da, beslenirken ormana dalp tek tek meyve "attran" gevek srlerin yerine, daha sk, karmak21 ve srekli birliklerin oluturulmasn zorunlu klm grnyor. Savunma, beslenme ve reme sorunlarndan hangisinin daha nemli olduunu ve ilk insan topluluklarnn yaplarnn biimlenmesinde hangisinin daha byk rol oynadn saptamak g. Gerekten beslenme ya da remede bir baarszlk sonularn savunmann zayflamasnda, giderek srnn yok olmasnda gsterebilir. Savunmada bir baarszlk da ayn biimde srnn beslenmesini ve oalmasn etkileyecektir. remenin (daha retim balamad iin) bir
16 Leakey ve Lewin, Origins, s. 74. IT Clark ve Piggott, Prehisto'ric Societies, s. 30. s Leakey ve Lewin, Origins, s. 60-85. 19 Leakey ve Lewin, Origins, s. 68'de ormanlar yok eden bir iklim deiikliinin Ramapithecus'u savanaya uyarlanmaya zorlam olabilecei grndedirler. 20 Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk, Kleci Toplum, Feodal Toplum, s. 84'de ilk insan srsnn bitkileri toplarken bile yabanl hayvanlarn saldrlarna kar toplu olarak bulunmak zorunda olduklar yazldr. 21 Leakey ve Lewin, Origins, s. 74.

41

retici g olduu sylenemese de, bu koullar altnda onun geim biimi ile sk bir yazg birlii iinde olduu sylenebilir. Bu sorunun birbirleriyle balantl olduklar, her nn birlikte ilk insan gruplarnda "ibirlii"ni gelitirip "dayanma"y artrdklar ak. birlii ve dayanma iindeki srekli birliklerin (srnn) yaratt bir olanak da, yavrularn yetikinlerin davranlarn daha fazla grme ve bunlar daha fazla taklit etme frsatdr. Bu ise toplumsal evrimin ve kltrel birikimin temellerinin atlmas anlamna gelir. Yavrularn yetikinleri, yetikinlerin birbirlerini taklit etmeleriyle bireysel bulular srye kazandrlmakta, yetikin kuan deneyimleri gen kuaklara aktarlarak "birikim" salanmaktadr. Bu taklit ve birikimin "ara kullanma" alanndaki grnm, meyvesini "ara yapma"da verecektir.22 Toplumsal evrim ara yapma baarsna ulamadan nce, insann eiindeki (proto-human) srlerin yaplarnda baz nemli gelimelerin gerekletii sanlyor. Savunma, beslenme ve reme sorunlar birlikte ibirliini gelitirirlerken, savunma sorunu ayrca, varln zamanmza dek srdrecek ve teki iblmlerine yol aacak bir iblmn balatm grnyor. teki yksek primatlarn, zellikle gorillerin davranlarndan karlan sonulara gre, yere inmeyle savunmann nem kazanmasyla srnn savunma grevini daha iri bedenli daha gl olan erkekler stlenmi23 ya da daha nce de erkeklerin grevi olan bu iin nemi artm olmal. ster bu nedenle, ister ayn olgunun teki yz olan diilerin gebelik durumlar ve yavrularn besleme ilerinin onlar savunmaya erkekler kadar etkin olarak katlmaktan alakoymas nedeniyle olsun,24 giderek erkeklerin sry, diilerin yavrular korumalar biiminde bir iblmnn gerekletii anlalyor. Ara kullanan baz hominid (insans canl) trlerinin ara yapmaya balamalaryla hominidlikten "Homo"ya (insana) geilerinin kesin tarihi bilinmiyor. Son aratrmalar aatan inmeleriyle on iki milyon yl kadar nce ara kullanmaya balayan canllarn milyon yl ka22

Antropologlar ara kullanmayla ara yapma arasnda tarihsel bir snr izemedikleri gibi, bu yolda birok yazar kuramsal bir ayrm da yapmamaktadr. Oysa, ileride grlecei gibi byle bir ayrmn yaplmas birok bakmdan anlaml, gerekli ve yararldr. 23 Leakey ve Lewin, Origins, s. 64 ve 76. 24 Parkinson, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 17'de ocuun beslenmesi, bakm ve korunmas gerei yznden ok hareket isteyen ilerin erkee braklmasnn, grubun yaamnn srdrlmesi iin kadnlarn ve ocuklarn tehlikeden uzak tutulmasnn gerekeceini yazar.

42

dar nce ara yapmay baardklar yolunda.25. Zamanmza kalabilen ta aralarla birlikte zamanmza kalamayan tahta aralarn kullanldklarna kasin gzyle baklmakta. nsan yaps ilk tahta aracn sivriltilmi sopa, ilk ta aracn onu sivrilten krk akmakta paras olduu sanlyor.26 Sivri sopann yenir kkleri karmak gibi hem beslenme hem de savunma iinde kullanlabilecei ak.27 Kim bilir belki de, sistemli bir biimde olmasa da, arada srada saldrma iinde de kullanlmtr. lk insanlarn kendilerini teki hayvanlara kar savunma amacyla gelitirdikleri aralar ilerde onlarn saldrya gemelerine yol aacak biimde gelitirileceklerdir.28 Bu nedenle de bu ilk tahta ve kys keskinletirilmi basit ta aralarn hem erkekler hem de kadnlar tarafmdan yaplp her iki cins tarafndan kullanlm olmas akla yakm geliyor. Bir aracn yaplmas, nce eldeki nesnenin alaca son biimin kafada tasarlanmasn gerektirdii iin, ara yapmak baz antropologlar tarafmdan insann dnmeye balamasnn da iareti olarak deerlendirilir.29 Ara yapmann toplumsal etkilerini, ara yapma yolunda bu
25 L e a k e y ve Lewin, O r i g i n s , s. 74 ve 77. Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 12'de ilk hominidler arada srada hazr aralar kullanm deyip, bu^grn desteklemek iin etinden holand akrebi tala ldrerek yiyen babunlarn davranlarn rnek verir ve hominiilerin drt milyon yl nce arada srada ara kullandklarn syler. 26 Coon, The History of Man, s. 66. Oakley, "Skill as a Human Pdssession", s. 15'de bir tahta mzra sivriltmek iin bir tatan "yonga" koparmay ilk ara yapma etkinlii olarak grr. 27 Forde, "Foraging, Hunting and Fishing", s. 154'de oman meyve drme, kayalardan deniz kabuklularn skme, topran altndaki hayvanlar karma gibi ilerde kullanlan bir ara olduunu yazar. 28 Oakley, "Skill as a H u m a n Possession", s. 19 ve 20'de h o m i n i d l e r i n a r a y a p m a ya balaynca etobur olduklarn syleyip kant olarak Sinantropos'u gsterirken, ilk aralarm toplayclk ve savunma amalaryla kullanlm olabileceklerini gzden karmtr. Bitkiler yan sra bcek vb. toplayp yemeleri dnda, hayvan avlamaya balayp yiyerek tam bir etobur olmalar ancak savunma ve toplama aralarn gelitirip saldn aralarna, av silahlarna dntrmelerinden sonra gereklemi olmal, 29 rnein Pivetau, "Man Before History", s. 24'de ara yapmann aracn anlamn ve kullanmn dnmeyi gerektiren karmaklkta bir ilem olduu iin Homo faber-Homo sapiens ayrmnn yaplamayacan, ara yapan ilk insann dnebilip dncesini yanstabilen bir kimse olacan yazar. Oakley de "Skill as a Human Possession", s. 14'de ara kullanma ile ara yapma arasnda nemli bir nitelik fark olduunu ara yapmada yaplacak eyin kavramnn arac yapmadan nce kafada bulunmasnn soyut dncenin belirtisi olduunu syler. Sz konusu dnn soyut deil somut dnce, hatta "dleme" olduu kar gr ile kendisine katlrm. ok sonraki bir tarihten salanm olmakla birlikte, gene de insanln ilk yazl belgelerinden biri olan Glgaan

43

etkilerin belirginleecei derecede yol alnan daha ileriki dnemlerde incelemek zere, imdi ara yapamaya yeni balam olan ilk insan topluluklarnn ekonomik ve toplumsal yaplarn, ada ilkel topluluklar hakknda bilinenlerden de yararlanarak ele almann zamandr. Hi bir ada ilkel topluluk "ilkel sr" denen ve salt toplayclkla geindikleri varsaylan ilk tarihsel ilkel topluluklarn dzeyinde deildir.30 ou, toplayclkla avcl birlikte yrten topluluklardr. Bununla birlikte toplaycln ar bast ada ilkel topluluklardan baz ipular salanabilir. Bu ipularna ve tarihsel bir perspektif iinde baklarak insan topluluklarnn bu ilk dnemi hakkmda yaplan dnsel kurgulara dayanlarak, ilkel srlerin yirmier otuzar kiilik gruplardan olutuu sanlyor.31 Bunlarn stnde ve altnda baka toplumsal birimlerin bulunmad sanlyor. Bunun anlam, bir ilkel srnn dta hi bir ilkel sr ile dzenli ilikiler kurmu olmamas, baka bir topluluun birliin, konfederasyonun yesi olmamas ve ite dar anlamyla aile, meslek gibi baka hi bir gruba blnmemi bulunmasdr. Bu varsaym, ilkel srde kadn-erkek ve yal-gen biyoDestan'nda ara yapma ile dnmenin bu ilikisinin yanstld gsterilebilir. Glgam Destan'nda (s. 68'de) tanra Aruru, kendine tannlarca smarla* nan Glgam'a rakip olacak Enkidu'yu yapmak (yaratmak) zere harekete geince kafasnda bir imge yaratr ve ellerini suya batrp bir para balk koparr. 30 "lkel sr" kavramn Morgan Ancient Society, (1877)'de ileri srmt. Marx, bu yapt zerine notlarnda "tmnn en eskisi, promiskte uygulanan sr rgt, aile yok..." (bak. Lawrance Krader, der. The Ethnological Notebooks of Kari Marx, Assen, 1974, Van Gorcum, s. 63) szlerinin de gsterecei gibi, ilkel sry toplumun ilk rgtl biimi saymt. Marx bu notlarnda ilkel srde ailenin bulunmadn, ancak ana hakknn bir rol oynam olabileceini, eer byleyse srnn bir tr rgtl toplum olacan ancak bu koullarda aile ile toplumun ayrmlanamayacan yazmt. Childe, Social Evolution, s. 27-28'de promiskte srsnn varsaymsal aama olduunu syleyip, elimizdeki belgelerin, en iyi durumda olan Pekin nsan (Sinantropos) iin bilo cinsel yaamlarn nasl dzenledikleri yolunda yasal karsamalar yapmaya elverili derecede olmadn belirtmiti. Thomson da, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 66'da, hi bir ada ilkel topluluun ilkel sr dzeyinde olmadn kabul ederek, ilkel srnn yeryznden yok olduunu, bylece bu konuda dolaysz kanttan yoksun bulunduumuzu syledikten sonra, battal duruma den eski toplumsal kurumlarn dinde barnak bulabildikleri gryle, baz ada ilkellerde ve antik uygarlklarda grlen dinsel promiskte geleneklerini, tarihsel ilkel sr toplumunun dolayl kantlar olarak sunar. 31 rnein C. Wells, nsan ve Dnyas, s. 59'da, ada ilkel topluluklarn en dk dzeyde olanlarn "yaln besin- toplayclar" olarak snflandrp bunlarn ortak zelliklerini sayarken iki dzinelik kk gruplar biiminde yaadklarn syler. Gven, nsan ve Kltr, s. 221'de paleolitik avc ve toplayc gruplarn 30 kii dolaylarnda olduklarn yazar.

44

lojik farkllamas dnda hi bir farkllamann bulunmayaca varsaymn da birliinde getirir. Ara yapmaya yeni balam olan byle bir topluluun geim biimi "toplayck"tr. retici olmayan bir ekonomiye, "asalak ekonomi"ye32 sahiptir. Ara-gerelerin retimine gelince, ilkel srde bunlar birka arala snrl olup, onlarn ekonomilerini belirleyecek nem ve etkinlikte deillerdi. reme alanmda elbette ki doal iblm ve bu iblmnn, ocuklarn bakmn kadnlarn stlenmesi gibi uzantlar vardr. Savunma alanmda erkeklerin topluluun, kadnlarn, ocuklarn korunmasn stlenmeleri biiminde bir iblm vardr, ama beslenme alannda herhangi bir iiblm yoktur.33 lkel srnn tm yeleri, erkek, dii, oluk ocuk, yal gen geimlerini otlar, kkler, taneliler, meyveler ve belki de bcekler toplayarak salamaktadrlar. Yiyecek toplaycl ise, savunma nedenleriyle toplarken birarada olmaktan te bir ibirliini gerektirmez. Aralarn ilkellii olsun, herhangi bir ibirlii biiminin bulunmamas olsun toplaycln veriminin son derece dk olmasna yol am olmal. Bunun bir sonucu olarak ilkel srnn zamann srekli yiyecek aramakta geirdiini dnebiliriz. Bu yzden ilkel sr insanlar, hele daha atee egemen olunamad bir ada, tm zamanlarn ve enerjilerini yiyecek aramada harcam, geriye ellerinde baka eyler yapabilmek iin bo zaman va enerji fazlas kalmamtr.34 Buna baklarak toplaycln bir "art enerji" ve "art zaman" brakmayan bir ekonomi olduu sylenebilir. Herkesin yiyecek bulmak iin alt byle bir toplulukta ne bir top3

Childe, "Early Forms of Society", s. 41'de asalak ekonomi terimini kullanmamakla birlikte, yiyecek toplayclarnn asalak olduklarn, hemen hemen tei hayvanlar kadar d evreye baml ve nfuslarnn kesinlikle doal yiyecek kaynaklarnn sunduu ile snrl olduunu yazar. ambel, "The Southeast Anatolian Project and its Significance for Culture History", s. 362'de insann iki milyon yl ncesinden on onbir bin yl ncesine kadar retici deil, parazit bir tketici olarak yaadm belirtir. Dolaysyla Childe'm "yiyecek toplayc ekonomi" dedii eye "asalak ekonomi" demek daha uygun grnyor. Baz yazarlar (rnein Godelier, Asya Tipi retim Tarz, s. 15) "doaya elkoyma ekonomisi" demektedirler.

33 Coca, The History of Man, s. 17'de insann kltrel yaamnn balarnda toplaycln olaslkla hem erkein hem de kadnn ii olduunu yazar. Thomson da, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 41-42'de avclk ncesi aamada, toplayclk dneminde kadn-erkek iblmnn bulunmadn syler. 3* Gven, tnsan ve Kltr, s. 2O4'de paleolitik insann avclk ve toplayclk dndaki ilere fazla bir enerjisinin kalmayacan belirtir. Childe da, "Early Forms of Society", s. 41'de toplayclarn zamanlarnn tmn yiyecek aramakta tkettikleri grndedir.

45

lumsal art, ne de bu art ile beslenen, dorudan geim etkinliklerine katlmayan kimseler olacaktr.35 Toplayclktan baka bir eye gc yetmeyen ve cinsler arasnda ekonomik ibirlii ve iblm bulunmayan ilkel srnn trde ve son derece basit bir toplumsal yapya sahip olaca ortadadr. Trde yelerden oluan srde, erkeklerin iriliklerinin ve fizik glerinin yol at hafif bir stat farkllamas domu olabilir. Konumann bilinmedii, daha ara yapma deneyiminin aktarlmasnn sz konusu olmad, dolaysyla bilgi birikimi srecine girilmemi olan, yalnzca kaba gcn egemen olduu bir toplulukta, yal-gen stat farkllamasnn da bulunmayaca sylenebilir. Bulunmusa bile genlerden yana olmal. Bu nedenlerden dolay tarihsel toplayclar "trde" ve karmak, gelimi olmayan anlamnda "ilkel" bir toplumsal yapya sahip olmulardr. Toplayclk sr yelerini ekonomik bir ibirliine zorlamamakla birlikte, yeler toplayclk etkinliklerini tek tek srdrmekle birlikte, savunma zorunluluu onlarn birlikte toplayclk yapmalarn gerektirir. Bu nedenle ekonomik ve toplumsal birimler ve yaplar birbirlerinden farkllamam "iice" yaplardr. Srnn alt birimleri olan. yeleri, ya ve cinsiyet doal farkllklar dnda farkllamamlardr. yeleri arasnda, bir sonraki "avclk ve toplayclk" dneminin ortak alma ve ortak blme dzeninin getirecei bireysel-grupsal-toplumsal kar birliine benzer bir ba bulunmayacaktr. Ama ayn ekonomik etkinliklerde bulunduklar ve aralarmda ekonomik, toplumsal farkllamalar, nemli bir stat ve rol farkllamas da bulunmad iin, bireysel kar-sr kar elikisi de bulunmaz.36 reme ve savun35 Gene Childe, "Early Forms of Society", s. 4l'de, (yiyecek toplaycl iine avcl ve balkl da sokmakla birlikte) normal olarak grubun her salam yesinin toplaycla katld, retimin tketime eit olduu bu topluluklarda, geride bir toplumsal art kalmayacan anlatr. 36 lkel srnn trde bir yapya sahip olduunu sylemek, onun iinde kiilik farklaryla birbirlerinden ayrlan "birey"lerin bulunmayacan sylemektir. Durkheim'dan etkilenmi bir ngiliz yazar olan Francis Cornford, en ilkel topluklarda bireyin bir organizmadan te bir ey saylmayaca, bunun dnda, yalnzca grubun gz nne alnmas gerektii yolundaki gr (bak. EvansPritchard, Theories of Primitive Religion, s. 73) ayn gerein farkl szcklerle dile getirilmesidir. lkel toplulukta "birey"in bulunmad savnn birok dolaysz ve dolayl kantlar var elimizde. rnein, Erek kral Ututhegal zamannda (I.. 2125 dolaylarnda) yazld sanlan "Smer Kral Iistesi"nde gkten inen Smer krallnn savalar sonucunda kentten kente getii yazlrken, son olarak Erek'in Gutium [barbarl ordularnca vurulmas zerine kralln ilkin "adsz" bir Gutium kralnn eline getiini, ancak ondan sonraki Gutium krallarnn adlarnn verilmeye balandn gryoruz (bak. Samuel

46

ma dnda (ekonomik alanda) bireysel kar sr kar birliinin bulunmamas, birlikte toplayclk yapmaktan te ekonomik ibirlii biimlerini gelitirmez. Bireysel kar sr kar elikisinin bulunmamas ise, bu yolda doabilecek srtmelerin ve atmalarn grlmeyecei anlamna gelir. Tm bu olgular, ekonomik ve toplumsal yapnn kendi kendini yineleyen geleneki, duraan bir yap olmasna katkda bulunurlar. Bu aamada ilkel srler aras etkileimler "d ilikiler" de srnn bu ilkel, trde, eitliki, kararl yapsn deitirebilecek nitelikte ilikiler deildir. Her bir sr basma buyruk kapal bir birim olarak varln srdrr. Geim biimleri olan toplayclk, onlarn byk gruplar oluturmalarn zorunlu klmad iin aralarnda "ibirlii" ilikileri kurulamaz. te yandan birbirine yakn blgelerdeki srler ayn yiyecekleri topladklar iin aralarnda "deiim" ve "iblm" ilikilerinin kurulmas da sz konusu deildir. Gezici srler olduklar iin de belli bir yrede bulunan besinleri toplamada uzmanlamalar sonucunda, baka besinlerde uzmanlaan topluluklarla alverie girierek zamanla aralarnda bir ekonomik btnlemenin kurulmas da sz konusu deildir. Bu nedenlerden dolay toplayc srler arasmda dzenli "bar ilikiler" kurulamaz. Buna karlk, nfus darboaz nedeniyle srlerin son derece seyrek olmalar aralarnda ayn toplama alan iin giriilecek "sava ilikiler"e de yol amaz. Srler arasmda ne bar nede sava ilikilerin olmamas ise, srnn yapsnn bir d toplumsal etki ile deimesi ansn yok etmi olur. Ara yapmaya yeni balam ilkel toplayc srnn yelerinde dnn balam olaca ak;37 ama bunun biim kazanm bir dNoah Kramer, ev., "The Sumeian King List", Kramer, The Sumerians, (1963)' den Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, s. 3). Herodotos da, Tarih, IV. 183'de, Libyal bir topluluk olan Atarantlar'm kabilelerinin adnn olduunu, ama kiilerinin adlarnn olmadn yazar. Bu olgunun bir kant da Kitao Mukaddes'deki "Adam" szcnn branice'de bireysel ad olmayp insan trnn ad olmas, brani metninde bu szcn "Tekvin" 3.17'ye dek bu anlamda, 3.17'den balayarak bireysel ad [Adem] olarak gemesidir (bak. McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 45, n. 14).. 37 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 100'de, maymun insann ilkin yalmzca en yakn eyleri dnecei yazlp, buna "ite bir ay, imdi ne yapacam?" rnei verilmektedir. nsan dnn hayvan dnnden ayran "sentezci dnce"nin ara kullanmakla, belki ondan da ok ara yapmakla balantl olsa gerek. Dnce ara yapmann sanki bir styaps olarak gelimi grnr. Konumann gelimesiyle insann "ara takm"na bir de dilin eklendiini grrz. Dil insan dnnn belirli kalplara dklm,

47

nce olacan sylemek, bu ilkel srnn "dn biimi"nden sz etmek g.38 Tehlikeyi belli lklarla srye bildiren gnmz yksek primatlarndan gidilerek, birlikte toplamann ve birlikte savunmann gerektirdii balang derecesinde bir sesli iletiim sistemi gelitirmi olacaklar kabul edilebilir. Dahas, teki primatlardan daha kk ama daha sk topluluklar olmalarna dayanlarak, sesli iletiimin baz zrlerini giderecek olan sessiz iletiim ("iaretleme") sistemleri de gelitirmi olabilirler.39 Eer gerekten byle bir sistem gelitirmilerse, bunun "takliti" bir temele dayanm olmas ok olas. Bunu, iaretleme dilinin ada ilkel topluluklardaki (rnein Bumanlar'daki, Amerika ve Avusturalya Yerlileri'ndeki) uzantlarndan karmaktayz. Buna dayanarak da ilkel dnn tehlike lklaryla "simgeci", sessiz iaretlerle "benzetmeci" temellerinin atlm olabilecei sylenebilir.40 Ancak ara yapmaya yeni balam toplayc srnn bu balang aamasndaki iletiim ve dnce etkinliklerinin bilgi birikimini salayacak, dolaysyla srnn yelerinin davranlarn deitirecek kadar etkileyebilecek dzeyde olaca sylenemez. Bu nedenle ekonomik ve toplumsal yap dnsel yapdan gelecek bir etkiden yoksundur. Bu durumda srnn yelerinin nnde birbirlerini, srnn elinde eski davran biimlerini "taklit" yoluyla olduu gibi yinelemekten te bir yol kalmam demektir. Bu da onlarn dnlerinin takliti "benzetmeci" niteliinin pekimesine yol aar. Bylece kendimizi hem davranyla hem dnyle geleneki, duraan bir topluluun karsnda buluruz.
ara] atrlm biimidir. Son olarak dilin de yazya dklmesi, bu aralar daha da somutlatracak ve dolaysyla dnce retimini artrp hzlandracaktr. 88 Childe, Social Evolution, s. 74-75'de kafataslan zamanmza kalabilmi hi bir aa paleolitik adamn, beyin anaklar geni olanlarn bile (arm blgelerinin gelimemi olmasna dayanarak) Homo sapiens trnden olmadklarn yazarak dnemeyeceklerini sylemek ister. Bu canllarn szckleri syleyememilerse bile snrl sayda baz ilkel simgelerle ve sinyallerle birbirleriyle haberlemi olabileceklerini ne srer. (Bu konuda ayrca bak. n. 9). 39 rnein VVells, Postgate ve Wells, The Outline of Hlstory, s. lOO'de konumadan nce mimik, jest, glme ve dans gibi iletiim yollan olduu grndedirler. *0 Cassirer, insan bilgisinin temelinde, ilkel topluluklarda mitos dncesi biimini alan "simgesel" bir srecin yattn ne srmtr. Bak. Mardin, deoloji, s. 66. Ama ilkelin simgeci dnyle uygarn simgeci dn arasndaki nem'i fark iin bak. n. 194. Cassirer'in konumuzla ilgili asl nemli katks, Ernst Cassirer, The Myth of the State, London, 1966, adl yaptnn (Mitoscu Dnn Yaps adl] I. blmnde dilin knda szcklere semantik yklemleri yan sra majik Isihirsell yklem yklendii yolundaki gr ile, (s. 12'de) mitoscu dnn emosyonel bir ortamda gelitiini saptamaldr.

48

Ara yapma, insanlarn doal, nesnelere gereksinimlerine ve amalarna uygun biimler vermeleri anlamna geldiine gre, evresel koullarda (rnein iklimde, florada, faunada) doacak deiiklikler zerine gereksinimlerde ortaya kacak olan deiiklikler, hem aralarda hem de ara yapanlarda grlecek olan deimelerin tohumlarn tamaktadr. Ayrca insanlarn amalar eitli olduuna gre, aralarna da (olanak bulabilirlerse) bu amalarna uyacak eitli biimldi' vermeleri beklenebilir. Bylece rnein savunmada kullanlan aralarla beslenmede kullanlan aralara farkl biimler verilmeye allacaktr. Bu noktada, savunma aralarnn daha byk ve daha etkili olmas gerei ve savunma aralarn daha ok erkeklerin kullanm olduu varsaym bu aralar kimler kullanyorsa onlarn yapm olacaklar dncesini de birliinde getirir. Bu ise erkeklerin ara yapmakta uzmanlamaya balamalar anlamna gelir. Byle bir uzmanlama onlar, savunma aralar yapmndan saldr aralan yapmna, buna kout olarak toplayclktan avcla gemelerine dek gtrm grnyor. Ne var ki arkeolojik bulgular aralara hemen dilendiince biim verilemediini, aralarn nceleri son derece ar bir srele gelitiklerini gsteriyor. Aralarnda grlen bu zellik de, yaamlar hakknda aralarndan baka bir ey brakmayan ilk insan topluluklarnn toplumsal yaplarnn duraan olduu yolundaki kurgular destekler yndedir. lkel insan topluluklarnn toplayclk dnemlerindeki ara takmnn bir iki ta 4 1 (ve belki de birka tahta) arala snrl olmas, bu aralarn Eski Dnya'nm ktasnda byk bir birrneklik gster meleri ve biimlerinin ancak uzun yzyllar iinde deimesi,42 ilkel toplayc srnn yaps hakkndaki kurgularn zerine dayandrld temelleri oluturmaktadrlar. Ara kullanmaktan ara yapmaya gei bile insanlara toplayclk ekonomisinin ksr dngsnden kurtulmalarna yetecek itiyi verememi grnr. Bununla birlikte ok ar da olsa aralardaki gelime, zellikle savunma silahlarnn gelitirilip insanlarn hayvanlara kar
Forde-Johnston, History from the Earth, s. 62'de insann aa paleolitikteki ar evriminden sz ederken Byk Buzularas Dnem'de (435-230 bin yllar arasnda) tek bir ara tipinin kullanldn yazar. Coon, The History of Man, s. 77'de aa paleolitiin 250 bin yllk sresi iiade el baltalarnda ok az deiiklik grldn, ama bu deiikliklerin her yerde gerekletiini yazar. Bu birrneklii yorumlarken de, bunun ayn fabrikada yaplp dnyann drt bir yerine yaylan ngiliz anahtarndan farkl olarak, en tutucu trden bir kltrel gelenein ngiltere'den, Filistin'den Gney Afrika'ya kadar uzanan blgelerde aralara ayn biimlerin verilmesine yol am olacan syler.

49

saldrya geebilmelerine olanak verecek dzeye gelmesiyle, bir baka deyile avcl balatmasyla, toplayclk ekonomisinin almasnda dolayl olarak rol oynamtr. b. Avclk ve Toplumsal Etkileri Biyolojik evrim dneminden kaltlan cinsel farkllama, erkeklerin sry savunmakta, bununla ilikili olarak da savunma silahlarn yapmakta uzmanlamalarna yol aarak ilk nemli toplumsal rnn vermiti. Bu gelimeler erkeklere savunma silahlar yapmaktan saldr silahlar yapma bylece toplayclktan avcla geme olanaklarn yaratm olsa gerek. lkel srnn toplayclk dneminde kadn-erkek ekonomik iblmnn bulunmad varsaymn kabul ettikten sonra, artk yalnz aralar deil, aralar kimlerin kullandklarn da grebildiimiz yukar paleolitik ve mezolitik dnemlerin resimlerinde erkeklerin avclkta uzmanlam olarak yanstlmalar ancak byle aklanabilir.43 Erkekler toplayclktan avcla geerlerken, ilkel srnn ekonomik ve toplumsal yapsnda byk deiikliklere yol aarak, insanl da yeni bir aamaya, "avclk ve toplayclk" dnemine geirmilerdir. Bununla birlikte, avcln balamasyla toplayclk nemini yitirmi deildir. Kadmlar toplayclkta kalmlar ve toplayclk avclk baladktan sonra da uzun sre en nemli ekonomik etkinlik olma durumunu srdrmtr. Toplayclk neden sonra (ve baz zel iklim koullar nedeniyle ve bu koullar deiince yeniden birinci sraya ykselmek zere) "uzman avclk" dneminde ikinci sraya decektir. Avclk ve toplayclk dneminde avclk, ekonomik alanda ikinci srada 44 kalmakla birlikte, toplumsal alanda hemen ba rol oynamaya balam, yni erkekleri n plana karmtr.
Bilim adamlarnn elinde avclk ve toplayclk dneminde avcln erkein ii olduunu gsteren hi bir dolaysz kant bulunmamaktadr. Bu yoldaki dolayl kantlar ancak uzman avclk dneminde erkeklerin mezarlarna konan av aralarndan ve maara, kaya resimlerinde, erkeklerin ellerinde yayla izilmi olmalarndan salanyor. Bir de hemen tm ada ilkel topluluklarda (rnein Malaya'nn Semanglar'mda, Kalahari'nin Bumanlar'nda) erkeklerin avc, kadnlarm toplayc olmas, ou yazarlar, yukar paleolitiin uzman avclnda da grlen bu iblmnn kklerinin sistemli avcln balad alara, "avclk ve toplayclk ana" dayand sonucuna gtrmektedir. *4 Sahlins, Stone Age Economics, s. 35'de ada ilkellerden tropik blgelerde yaayan avc topluluklarda, bitki toplamann avclktan daha gvenilir olduunu, toplayclk iini yapan kadnlarn avclkla uraan erkeklerden daha dzenii alp yiyecein ounu saladklarn yazar. Durum tarihsel ilkellerde de ayn olmal.

50

lkel toplumla ilgili hemen her nemli konuda olduu gibi, avcln ne zaman balad, insanlarn ne zaman salt toplayclk ekonomisinden "avclk ve toplayclk" ekonomisine getikleri konusunda da yazarlar arasmda bir gr birlii yoktur.45 Bu nedenle, savunma aralarnn saldr aralar olabilecek dzeye gelitirildikleri bir tarihte toplayclktan avclk ve toplaycla geildiini kabul edip kesin bir tarih vermemek en doru tutum olarak grnyor. nsanlarn ilk "ta endstrileri", insanln afanda yapldklar iin "afaktalar" (eolit'ler) denen ve ancak uzmanlarn insan yaps olduklarn anlayabildikleri ta paralardr.46 Bunlar "akltalar" denen kk ta aralar izler. Sonra bir ta parasna baka bir ta parasyla ustaca vurulup ondan paralar kopararak biim verildikten sonra geride kalan ana paradan oluan "ekirdekta" aralarla karlarz. Bunu da bu tr bir ilemle koparlan ta paralarndan yaplan "yongatalar" izler.47 Uzman avclk dneminde "baktalar" ile ve ok, mzrak, karg bal yaplan "minitalar" (mikrolitler) ile kar45

ou yazarn "toplayclk" ile "avclk ve toplayclk" ayrmn yapmayp, birbirlerinden olduka nemli farkllklar olan bu iki dnemi, iki geim biimini "avclk ve toplayclk" ad altnda birletirdikleri grlyor. J.D.G. Clark, "Hunting and Gathering", International Encyclopedia of the Social Sciences, der., David L. Silis, New York, 1968, Macmillan ve Free Press, cilt III, s. 9'da aa paleolitik an uzmanlam avc ve toplayclar aamas olduunu, orta paleolitiin blgesel uzmanlamalara tank olduunu, yukar paleolitiin ise ileri avclk ve toplayclk a olduunu syleyerek farkl, gene de bu almada benimsenene yakn bir ayrn yapar. "Toplayclk" ve "avclk ve toplayclk" ayrmn benimseyenler arasnda da bir gr birlii yoktur. Kimisi avcl ilk insanlarla balatr, rnein Leakey ve Lewin, Origins, s. 148'de avclk ve toplaycln kabaca be milyon yl kadar nce Homo atalarmzn kyla baladn, insanln bir milyon yl nce geni apl avcla getiini yazarlar; kimisi ilk "elbaltas" ta aralarla balatr, rnein L.S.B. Leakey, nsann Atalar, s. 55'de insanlarn etoburlua [dolaysyla avcla] geilerinin bir elbaltas tr olan satrlarla baladn kabul eder; kimileri avcla mzrak, karg gibi silahlarn bulunmasyla geildii grndedir, rnein Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 42'de avcln mzran bulunmasyla baladn, Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum, s. 34'de mzrak, karg gibi silahlarn gelitirilmesiyle etkin avcla geildiini sylerler. "S Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 50. *1 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 64-66'da aa paleolitikte, zamanmzdan 1 milyon 750 bin yl ncesinden 475 bin yl ncesine dek aklta aralarn, 475 binlerden 190 binlere dek ekirdekta aralardan olan elbaltalarnr ba aralar olarak grndklerini; orta paleolitikte, 19 bin ile 40 bin yllan arasnda yongatalarm sunulduunu; yukar paleolitikte 40 bin ile 10 bin yllan arasnda ise bakta aralarn ve ta aralar yan sra kemik aralarn kullanldn yazar.

51

laacaz. Avclk ve toplayclk dneminde ekirdektalarn en gelimi biimi "elbaltalar"dr. Elbaltalar kt ve geni srt elin ayasna yerletirilerek kavranan, dar ucu inceltilip sivritilmi 15-30 cm byklkte talardr. Uzun sre bu aralarn silah olduklar, hem bir av hem bir sava silah olduklar sanlmtr. Ancak L.S.B. Leakey, bunlar zerinde (yapmnda uzmanlamasn da ieren) almalar sonunda, bunlarn silah olmaktan ok her ite kullanlan ok amal aralar olduklarn ortaya koymutur. Leakey insanlarn gerek anlamda etobur olmalarn, yani avc olmalarn ise elbaltalarnn zel bir tr olan ve elbaltalarndan ok daha sonralar ortaya kan kaba "satrlar" ile ada grr.48 Satrlar, ldrlen hayvanlarn paralanmasnda kullanldklar gz nne alnrsa, avcln balamasndan ok avclkta uzmanlamaya balanmasnn bir iareti olabilir. Dolaysyla genel olarak elbaltalarn "sistemli avcln" balamasnn, ta balkl mzra, oku ve yay "uzmanlam avcln" balamasnn iareti olarak almak uygun grnyor. Avcln balamasyla savunmann nemi azalmam, tersine artmtr. nk toplayclk dneminin savunma gereksinimlerini yaratan d koullar deimedii gibi, bunlara, avc takmlarnn arada srada da olsa, silahlarn hayvanlar yan sra birbirlerine yneltmeleri olgusu eklenmitir. Avcln balamas bir yandan beslenme sorununa, dolaysyla reme sorununa yeni bir zm getirirken, te yandan avlanmanm tehlikeleri nedeniyle reme sorununun nemini artrmtr. reme sorunu, avc ve toplayc takmlarnn karsna, hem avladklar hayvanlarn hem de avlanrken lerek azalan takm yelerinin azalmas nedeniyle ift ynl ve youn bir sorun olarak kmtr. Dolaysyla reme sorunu geim sorunu ile daha sk bir balant iine girmitir. Bu sorunun, kafalarmdaki yanss onlarn braktklar belgelere (hamile kadn heykelciklerine, iftleen hayvan resimlerine vb.) bakarak dnlerini incelerken ileride ele alnacaktr. Avcln balamas erkeklerin toplayclktan avcla geerlerken kadnlarn toplayclkta kalmalar sonucunda ilk iblmn, biyolojik farkllama temeline dayanan ilk ekonomik iblmn yaratmtr. Bu iblmnn ekonomik alandaki en nemli etkisi, erkeklerin avda kadnlarn toplayclkta uzmanlamalarn salayarak, almann verimliliini artrmas olmutu. Sonra av, hele byk hayvan av, toplayclktan farkl olarak ibirliini gerektirir. birliinin de almann verimliliini artrc etkileri olmutur. Avcln balamasyla insanlarn hem bitkisel hem hayvansal besinlerle beslenmeye balama*8 L.S.B. Leakey, nsann Atalar, s. 47 ve 55.

52

lan beslenme dzeylerini ykseltmitir. Ayrca avclk toplayclkta harcadklar zaman ve enerjiyi onlar hesabna avlayp yedikleri hayvanlar harcam olacandan49 enerji ve zaman tasarrufu salamtr. Avclkta uzmanlk dnemini incelerken, art besin ile birlikte bu tasarrufun bir "art enerji" ve "art zaman" salayabilecek dzeye gelmesiyle topluluklarn yaplarnda yarataca nemli etkiler ele alnacaktr. Avcln toplumsal ve kltrel yaplar zerindeki etkileri gnmze dek ya hi incelenmemi, ya da baz nyarglara destek salayacak biimde pek dzeyde incelenmitir. Kaba gc ve sava doann kanlmaz yasas olarak gren Sosyal Darvinciler, insann etoburluunu ve avcln insan topluluklarnn da bu yasann dnda kalmadklarn gsteren kantlar olarak ne srmlerdir.50 Freud gibi baz karamsar dnrlerin, insanln, ince uygarlk cilasnn altnda saldrgan, hayvanca bir doaya sahip olduu yolundaki yarglarnn altnda, insanlarn saldrganlk gdlerini bu ilkel gemilerinden kalttklar dncesi yatmaktadr. Avcln toplumsal etkileri konusunda R.E. Leakey ve R. Lewin'in yaptklar alma, bu grlerin tmyle tersi bir ynde yaplacak yorumlar iin ufuklar amaktadr. Leakey ve Lewin ksaca, avcln sanld gibi insann doasn, bencil, sava, smrc bir canl olmas yolunda etkilemediin^ tersine, ortak almaya, ibirliine, paylamaya, dayanmaya, toplumsal birlii pekitirmeye yol aan, hatta insan teki hayvanlardan farkllatrd gibi, insan uygarlamaya varan yola sokan bir olgu olduunu ne srmektedirler.51 Avcln toplumsal yap zerindeki etkileriyle ilgili grlerimin onlardan etkilendiini belirtmeliyim.
49 M. lin ve E. Segal, nsan Nasl nsan Oldu, cilt. I, ev. Ahmet Zekarya, stanbul, 1974, Hr Yaynevi, s. ll'de avcln balamasyla otlama iini insan yerine maymunlann, atlarn, bizonlarn yaptm yazarlar. so Leakey ve Lewin, Origins, s. 10-33, ve 177'de insann doasnn saldrgan olduu grnn Sosyal Darvincilerce ve Prof. Raymond Dart, Dr. Konrad Lorenz ve Niko Tinbergen tarafndan bilimsel biimde savunulup, oyun yazar Robert Andrey tarafndan baaryla poplerletirildiini yazarlar. 51 Leakey ve Lewin, Origins, s. 11, 321, 76 ve 149, 158. Leakey ve Lewin, avcln ibirliki ve paylamac davranlara yol amasna karlk, atmac davrann om bin yl nce ortaya kan yerleik ifti topluluklarnn nitelii olduunu (s. ll'de) yazarlar. Savan, mlkiyetin ve atmann tarmsal retimle ve yerleik toplumla birlikte grndkleri doru olmakla birlikte, II. blmde bunlarn salt yerleik ifti topluluklarn yaam biimlerinin deil, ifti-oban topluluklar ilikilerinin rn olduklar gr savunulacaktn
1

58

Avclk bir yandan kadnlarla erkekler arasnda bir ekonomik iblm yaratrken, te yandan, alma alannda erkekler arasnda ibirliini,52 toplumsal ilikiler alannda ise kadn-erkek birliini pekitirmitir. Gerekten, birlikte ama herkesin kendi basma toplayclk yapmasndan farkl olarak avclk, "ortak alma"y gerektirmitir. Ortak almann rn olan avdan, "ortak paylama" ilkesine gre yararlanlmtr.53 Paylamaya yalnzca ava katlan yetikin erkekler deil, geride kalan ocuklar, yallar ve kadnlar da katlmlardr. Buna karlk, kadnlarn da toplayclkta bulduklarn orada attrmak yerine biriktirip topluluun teki yeleri ile blmeleri gerekmitir. Avlanan hayvanlarn ve toplanan bitkilerin bllmek zere belli bir yere getirilmesi, geici kamp yerlerinin kurulmasn gerektirmitir.54 Topraa yerleme yolunda atlan ilk admdr bu. Avcla geilmesine olanak veren mzraklarn, eibaltaiarnm yaplmas, kadm-erkek ekonomik iblm, kamp yaamnn balamas, birbirlerini izleyen olaylar olarak grlr. Bunlarla aa yukar ada olan bir gelime de, zamanmzdan yarm milyon yl kadar nce ele avuca gelmeyen bir aracn ve silahm bulunmas, bir doa gcnn . evcilletirilmesi, yani atein denetim altma alnmasdr.55 Atein avc ve toplayc takm geceleri hayvanlarn saldrsndan gecelerin ve klarn souundan korumas, avc takmlarnn nfuslarnn, yani ortak alma glerinin artmasn salam olmal. nsanlar soua kar52 Marx, Kapital, cilt I, s. 361'de insann gelimesinin afanda avcln ilk ibirlii biimi olduunu yazar. Marx ve Engels, (bak. Alman deolojisi, s. 6 ve 39') iblmn ve ibirliini retimin verimliliini artrdklar iin retici gler iine sokarlar. ,53 Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 28'de avclkta komnal bir yaam biiminin zorunlu olduunu, ansl avcnn a komusuna vermemezlik edemeyeceini, vermezse bir baka zaman da kendisinin ansnn yolunda gitmediinde a kalabileceini yazar. Coon, The History of Man, s. 70'de zamanmzn ta a avclarnn ldrdkleri av paralayp kampa getirdiklerini, bu grenein grubun varln srdrme ilkesini izleyen tarihsel ilkellerden gelmi olabileceini syleyip, s. 288'de R. Lee'nin Kung adl Buman topluluu zerine aratrmasnn avclkta kampa getirilen avn aileler arasnda eit blldn ortaya koyduunu yazyor. s* Leakey ve Lewin, Origins, s. 129'da Gney Fransa'daki Terra Amata kazsnn, 400 bin yl kadar ncesinin, belki yllk aralarla oturulmu olan bir avc ve toplayc kampn ortaya kardn bildiriyorlar. 55 Coon, The History of Man, s. 82'de, atein 360 bin yl nce Sinantropos'un souk iklim blgelerinde [Pekin dolaylarnda] yaamasna olanak verdiini ne srer. C. Wells, nsan ve Dnyas, s. 27'de, atein yarm milyon yl nce denetim altna alndn yazar. Morgan ve ona dayanarak Engels (bak. Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 34'de) atei aa barbarlktan orta barbarla geiin lt alarak, atein nemini vurgulam olurlar.

54

korumas yan sra, yiyeceklerin piirilmesiyle i yiyecekleri uzun uzun inemekten kurtararak, bir enerji tasarrufu ve zaman tasarrufu da salamtr.56 Atein de yardm ile avc ve toplayc takmn bir para "art enerji"ye ve bo zamana sahip olabildiini varsayabiliriz. Atein bu maddi etkileri yan sra, kamp atei banda toplanan avc ve toplayc takmn yeleri arasnda duygusal ilikileri gelitirdi57 i, takmn birliini pekitirdii ne srlyor. Ayrca kamp atei, gndz avcla ve toplaycla dalm yelerin, akamlar gn boyu balarndan geen farkl deneyimlerini ate evresinde birbirlerine anlatmak iin jestlere, seslere, taklitlere bavurnalaryla dilin ve dncenin gelimesinde etkili olmu,58 sanatn gelime ortamn hazrlam ve tohumlarn atm olmal. Dahas atein, ilkel izleyicilerinde cokulara gizemli duygulara ve dncelere esin kayna olarak, onlarn tinsel gelimelerinde de nemli bir rol oynam olaca sanlyor. leride ortaya kacak olan "atee tap" kltleri, atein karsnda duyulan hem korku hem ilgi yaratan gizemli duygularla ilikilidir ve atein bu etkisinden yararlanan baz kimselerin zel ayrcalklar elde ettikleri grlecektir59 Atein snmeden srdrlmesinin takmn srdrlmesi anlamna gelmi olmas da olas. Vesta Rahibeleri tarafndan srdrlen Roma'nn kutsal ateinin gemii bu alara dek dayansa gerek.60 "Aile oca" kavramnm atein aile kurumunun gelimesine
56 Coon, The History of Man, s. 84 ve Gven, nsan ve Kltr, s. 204. Coon ayrca "Homo erectus'un ate olmadan Homo sapiens'e evrinmi olmas olas grnmyor" der ve ta aralarn biimlerinin yzbkerce yl gelimemesini bu sre iinde atein kullanlmam oluuna verir. 57 Coon, The History of Man, s. 83. Edvard McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, New York, 1963, Norton, s. 8'de Neanderthal nsan'nn yaad ya da. snd maara girilerinde yaklm olan byk atelerin ibirlii iinde grup yaamnn ve olaslkla kaba toplumsal kurumlarn varlklarnn iareti olduunu, bunlarn aa paleolitikte maddi olmayan kltrde de ilerlemeler salandn gsterdiini yazar. Leakey ve Lewin, Origins, s. 131'de kamp ateinin geceleri toplumsal dayanma oda olduunu, atein sihjrsel duygular yarattn, hatta ilk dinsel merkez olduunu ne srerler. Pivetau, "Man Before History", s. 19-20 de, Kuzey Fransa'da bulunan erken paleolitik dneme ait baz kalntlarn ocaklar olabileceini syleyip, insanlarn ss, ve rahatl iin ocaklarn evresinde toplanmalar geleneinden ilkin ailenin sonra da kabilenin domu olabilecei varsaymnda bulunuyor. 8 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 57'de ate yakabilen insann kendimi yaratc olarak grm olabileceini syleyip, ate ile insann artk bilinli bir yaratn olduunu ileri srer. M H.S. Harrison, "Fire Making, Fuel and Iightming", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, s. 230.

60 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 56.

katkda bulunuunun bir kant olduu ileri srlyor.61 Son olarak, atein izleyicilerini bir armlar ve dler dnyas girdabna ekmesinin ilkel dnn ileride ele alacam "dl" niteliini etkilemi olabilecei sylenebilir. Avc ve toplayc'takmlaryla toplaycln srekli gebeliinden kurtulu, geici kamp merkezlerinin olumas, beslenme olanaklarnn artmas, takmn baz yelerinin yal saylabilecek bir aa dek yaayabilmelerine olanak hazrlam olmal. Etkin ava ve toplaycla katlamayan bu kimseler, kamp yerinde ocuklarn bakmn ve onlarn avclk, toplayclk, ara gere yapma konularnda eitilmelerini stlenmi grnrler. Bu ise yeni bir iblmnn, yal-gen kuaklar aras iblmnn temellerini atmtr.62 Bu yoldaki gelimeler ileride "yallar meclisi"ne dek varacaktr. Ama avc ve toplayc takmlarda yallar olaslkla amzn emeklilerinin grevlerine benzer grevler stlenmilerdi ve gene onlannkine benzer bir statye sahiptiler. Gerek ortak alma, gerek ortak paylama, gerekse ocuklarn yallarca baklmas, toplayclk dneminde gereksinenden daha gelikin iletiim sistemlerini gerektirmi olmal.63 Ortak av hem sesli sin61 C. Wells, nsan ve Dnyas, s. 15'de, atein, kk aile gruplarnn topluluktan ayr yaayabilmelerini salayp cinsel rekabetin aile ekirdei dnda braklmas olanan yaratarak, fcura kar kurallarn konmasna yol atn ne sren bir grn olduunu syler. Coon ise, The HIstory of Man, s. 85'de, atalarmzn atein bulunuundan nce bile aile gruplar iinde yaam olduklar grn savunur. 62 Coon, The History of Man, s. 28'de yiyecek bolluuna ve yerleme kararllna kavuulan zamanda ve,yerde, insanlarn, genleri eitebilecek ve saaltclar olarak grev grebilecek kadar uzun yaayabildiklerini, bu olanaklara kavuulda unda, insan daha bir avc iken yaa dayanan iblmnn gerekletirilebildiini yazar. 63 Morgan, Ancient Society, s. 5'de jest ya da iaret dilinin konumadan nce ortaya kt grndedir. Bu yapta bir 'Sunu" yazan Leacock ise, (s. I. x'de) maymunlarn ton, tempo ve perde farkllatrmalanyla "gevezelik" edilerine bakarak, konumann bu yolla domu olabileceini ne srer. Oakley, "Skiil as a Human Possession", s. 36'da, Afrika'da otobur babunlarn ktlk dnemlerinde yal bir babunun nderliinde kk bir antilopu embere alp bir sinyal zerine birlikte saldrarak paralamalar rneini vererek, avlanmakla iletiimin ilikisini aklar. A. Sommerfelt'in, "Speech and Language", Singer, Holmyard, Hail, der., A History of Technology, cilt I, s. 88'de, toplumsal yaaml yksek hayvanlarn, farkllatnlm sinyaller kullandklarn, empanzelerin, ilerinden birinin tehlikede kullandklar zel bir sesi kardn duyunca t.Ttt tekilerin sesin geldii noktaya koup saldrgana birlikte kar koyduklarn syleyerek, insanlarn iletiiminin ilk biiminin de sinyalleme olaca, te yandan (s. 94'de) erkekler gidince bir l sessizliine gmlen Avustralya Yerlilerinden Aruntalar'n kampnda kadnlarn sessiz iaretleme diliyle anlamalar

56

yallere hem sessiz iaretlere bavurulan bir iletiimle yrtlebilir. Ayn biimde, ava katlmayan yallarn kampta ocuklar eitmeleri de iletiim sistemlerine katkda bulunmu olabilir. Bu sre iinde toplumsal kltrel evrim yan sra biyolojik evrimin srd, beyinde arm ve konuma blgelerinin de gelitii dnlrse, iaret ve sinyal dili yan sra konumann da balam olduu umulabilir.64 Konumann gelimesi dnmenin de gelimesi demektir.65 kisi birlikte bilgi birikimini ve bilgi aktarmay gelitireceklerdir. Bu da toplumsal ve kltrel evrimin hzlanmas anlamna gelir.66 Bilgi birikimi ve bilgi aktarma olanaklarnn artmas, yallarn toplumsal ilevlerini, nemlerini artracak, toplumsal statlerini ykseltecektir. Bilgi birikimiyle, bilgi aktarmayla ve bilgi aktaran kiilerin (yallarn) farkllamasyla, ilkel topluluun dnsel yaps olumaya balamtr. Ekonomik ve toplumsal yaplarn, grld gibi, dnsel yapnn olumasna katkda bulunmalarna karlk, dnsel yap da ekonomik ve toplumsal yaplar etkilemitir. Ne var ki, bilgi birikimini salayaca dnlerek, dnsel yapnn ekonomik ve toplumsal yaplar her zaman deitirici, gelitirici ynde etkileyecei sanlmamal. Gerekten, dnsel yapnn baz koullarda ekonomik ve toplumsal yakonusunda verdii bilgiler sessiz iletiim sistemlerini gelitirmi olabilecekleri varsaymn destekler niteliktedir. 64 McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, s. 6-8'de zamanmzdan 500 bin yl kadar nce yaam olan Java nsan'nn IHomo erectus'unl konuma kapasitesine sahip olduunu yazar. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s.. 40'da konumann gelimesinin hi bir kantnn bulunmadn, belirtilerin, konumann orta pleistosen dnemde beynin hzla gelitii ve aralarn standart biimlerle ve ustalkla yaplmaya baland tarihlerde kullanlmaya balandna iaret edecek ynde olduunu yazarlar. Childe ise, Kendini Yaratan nsan, s. 60' da, Neanderthal nsan'nn 500 bin yl nce avc takm apnda konuabildiini ne srer. 65 VVells, Postgate ve Wells, The Outline of History, lercesine k o n u m a ncesi d n c e n i n b i r sar ve lar b t n o l a r a k dleyen b i r d n c e olacan, ek deneyimleri c a n l a n d r m a d a n te b i r d n c e s a p t a m a ilevini g r d n yazarlar. s. 100'de, bu g r destekdilsizin dncesi gibi olayk o n u m a y a d e k k a f a d a gerolmadn, dilin dnceyi

fl6 VVhite, " I k h n a t o n " , s. 39'da, i n s a m n k a r y e r i n e [insanlna! k o n u m a y yeni r e n e n bir a n t r o p o i d o l a r a k baladn, teki h a y v a n t r l e r i n d e n b u yetenei ile ayrldn, antropoidler iinde tek i n s a n n birikmeyen, gelimeyen bir a r a k u l l a n m a srecini srekli, biriken b i r srece d n t r d n , b u n u n konum a yetenei ile baarldn, k o n u m a n n a y n z a m a n d a b u yetenekli p r i m a t n t o p l u m s a l rgtleniini de deitirdiini, b i r y a a m ve gvenlik yolu o l a n ibirliini b a l a t a r a k snrsz b i r toplumsal evrime k a p l a n atn sylemektedir.

plar deitirmesi yle dursun, onlara pekimeleri, biimlerini olduu gibi srdrmeleri yolunda yardmc olduu grlr.67 Ne yazk ki incelediimiz dnemin avc ve toplayc takmlarn dnsel yaplar hakknda elimizde dolaysz ipular yok.88 Ancak bu dnemde de aralarn saylarnn ve eitlerinin snrl kalmas, biimlerinin byk bir birrneklik gstermesi, dnsel yapnn ekonomik yapy deitirme, gelitirme yolunda etkilememi oluunun iareti olarak alnabilir.69 Dahas, Coon aralarda grlen bu birrneklii, yarm milyon yl nce yaam olan insanlarn, gnmz Avustralyallar^ ya da Bumanlar' gibi, rendikleri becerileri en ince ayrntlarna kadar genlerine retebildiklerini gsterdii, bunun ise hem konumay hem de sk bir disiplini gerektirdii yolunda yorumlar.70 Bu yoruma katlrsak, ilkel avc ve toplayc takmlarn dnsel yapsnn ekonomik yaplarnn gelimesini engelledii sonucuna varabiliriz. Bu durum, ekonomik ve toplumsal yaplarla dnsel yapnn etkileiminin ynnn ve niteliinin kavranabilmesi iin somut tarihsel durumlara bakmann gerektiini gstermektedir. Avc ve toplayc takmlarda ekonomi, ilkel srde olduu gibi, gene asalak ekonomidir. Ancak insanlar bitkilerin yan sra hayvanlarn da asala olmulardr. Hayvanlar artk yalnz korktuklar varlklar olarak deil, ayn zamanda saldrdklar, yedikleri canllar olarak yaamlarna girmitir. Geim biimleri avclk ve toplayclktr. Buna uygun olarak, erkeklerin avclkta, kadnlarn toplayclkta uzmanlamalarna yol aat bir iblm domu olmakla birlikte, bu uzmanlamann salad verimlilik, aralarn ilkelliinden dolay bir toplumsal art salamak yle dursun, alk ve nfus darboazlarnn almasna bile yetmi grlmez. Erkeklerin avclkta uzmanlamaya balamalar yan sra ara yapmnda da uzmanlamaya baladklar dnlebilir.71 Ama bu uz67 Gerekten Sommerfelt'in, "Speech and Language", s. 89'da, dilin ilk grevinin dnceleri dile getirmek deil "denetlemek" olduunu sylerken, bu noktaya dikkati ektiini grrz. 8 Childe, Social Evolution, s. 42. 6 9 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 51-52'de ekirdekta-yongata ara farkllamasnn, malzemenin ve evrenin zoruyla ortaya km olmayp, salt uylamsal, geleneksel temellere dayandn sylerken, gelenein nemini ve ilevini da aklam olur. 78 Coon, The History of Man, s. 77. Wells, Postgate ve Wells ise, The Outline of History, s. 133'de, en geri dzeyde ada ilkeller olan Tasmanya topluluklarnn dillerinin geriliine dayanarak, ts. 124'de) paleolitik insann konumay bildiine inanmadklarm (s. 106'da) paleolitik insann szcklerinin belki yalnzca isimler olduunu yazarlar. : Coon, The History of Man, s. 75'de orta pleistosene ait katmanlardan bulunan elbaltalannm incelikli ve ustalkl yaplanma bakarak, bunlarn uzun raklk

manlamann da, daha ara yapan aralarn yaplmas dzeyine gelmedii ve aralarn av d bo zamanda yapld, yapclarnn tam zaman uzmanlar olmadklar iin, ekonomide nemli gelimeler salayan, toplumsal yapda deiikliklere yol aan bir uzmanlama olmad sylenebilir. Avcln balamasnn ekonomik yapdan ok toplumsal yapy etkiledii anlalyor. Erkeklerle kadnlar arasndaki ekonomik iblm (avclk ve toplayclk) ile, bu iki cinsin toplayclk dneminde grlen reme ve korunma alanlarnda birbirlerine duyduklar karlkl gereksinmelere, ekonomik alanda duyulan bir yenisi eklenmitir. Avda ibirlii avc erkeklerin birbirlerine gereksinimini, avclk ile toplayclk alanlarnda iblm erkeklerle kadnlarn birbirlerine gereksinimlerini artrm, dolaysyla toplumsal birlii, btnlemeyi sklatrm, toplumsal dayanmay pekitirmitir. Kadn-erkek ve yava yava beliren yal-gen iblmleri toplumsal yapy karmaklatrmaya balamtr.72 Kiilerin kendi balarna buyruk olduklar toplayclktan ve attrclktan farkl olarak, ortak avclkta egdm salayacak, toplanan yiyeceklerin paylatrlmasnda srtmeleri nleyecek baz kurallar greneklemi olmal.73 Gene srtmeleri azaltmak amacyla, bir baka srtme alan olan cinsel ilikilerin de kurallara balanmaya baland dnlebilir. Bu deiikliklerle ve geici kamp
yllarndan sonra yaplabileceini, baz becerikli kimselerin arkadalarnn elbaltalarn da yapm olabileceklerini ama bunun kantlanamayacan sylerken ara yapmada daha o zaman tam zaman uzmanlarnn km olabileceini, ve (s. 28'de) ara yapmada bir dereceye dek iblmnn balam olduunu ne srmektedir. Baz yazarlar byle uzmanlar yetimise bile onlarn tam zaman uzmanlar olamayacaklar grndedirler. 72 Leakey ve Lewin, Origins, s. 13'de Homo trnn toplumsal yapsnn karmaklmn artmasnn evrim yolunda teki hominidleri amasna yol atn, bu karmaklamann ba nedenlerinden birinin avclkla toplaycln birletirilmesi olduunu sylerler. ra Eskita a teknolojik dzeyinde bulunan tarihsel ilkel topluluklarn toplumsal yaplarn yanstan dolaysz kantlar ok kttr. Bu dzeyde bulunan ada ilkeller olarak yalnzca son insan 1876'da len Tasmanyallar vard. Neolitik dnemde avc ve toplayc ada ilkel topluluklar olmakla birlikte, Malaya Semanglar'nn toplumsal yaplan, tarihsel paleolitik avc ve toplayc takmlarn yaplarnn kurulmasnda baz ipular verebilir: Semanglar yallardan birinin nderliindeki yirmilik takmlar biiminde yaarlar; kadnlar toplayc erkekler avcdr. Toplanan ve avlanan yiyecekler kampa tanp bllr. zel mlk ve yiyecek depolama yoktur. Gruplar aras ilikiler azdr. Bak. Forde, "Foraging, Hunting and Fishing", s. 168-169. Geimleri daha ok toplaycla dayanan Semanglar'dan farkl olarak, avcla dayanan tarihsel ilkellerde nderin gen biri olaca dnlebilir,

59

yerinin oluturulmasyla ilkel sr "avc ve toplayc takm"na dnmtr. 74 Avc ve toplayc takmn toplumsal yaps ilkel srye gre trde olmaktan uzaklamaya balamsa da, ilkel srnnk gibi eitlikidir. Savunma grevleri yan sra bir de avcla balamalaryla, erkeklerin statleri biraz ykselmi olsa bile, avn rastlantsal, kadnlarn toplayclnn daha kararl olmas, kadnlarn nfus darboaz iinde olan bir toplulukta emeki reten kimseler olmalar, bu sat farkn az ok dengelemi olsa gerek. Gene de erkeklerin gl ve silahl olmalar, baz yazarlarm sandklarnn tersine, bu topluluklarda kadnlarn erkeklerden daha yksek bir statye sahip olmalarn engellemi, dahas erkeklere hafif bir stnlk salam olmal. Yava yava ocuklarm eitimini stlenen yallarn statleri de, bilgi birikimi salayan aralarn ve olanaklarn gelimedii bir ada ve avcln genlie pirim verdii koullarda75 genlerinkinden yksek grnmyor. Birbirlerine eit yelerden oluan avc ve toplayc taknm toplumsal yaps hakknda elde edilebilen pek az dolaysz ipucundan birisi de onlarn toplumsal dayanmalar hakkndadr. Yiyecek ktlndan ya da g glnden dolay Eskimolar'n, Amazon Irma yerlilerinin yeni bir kampa gerken, yallarn ala ve lme brakmalarna karlk,76 anider'de bulunan Neanderthal kemiklerinin incelenmesi, gen yata olak kalm bir adamn krk yalarnda lmesine kadar takm tarafmdan beslendiini ortaya koymutur.77
'* Lawrance Krader, Fonnation of the State, New Jersey, 1968, Prentice-Hall, s. 23* den ada ilkel topluluun yapsn inceleyen Hobhouse, Ginsberg ve Wheelei' in.The Material Culture and Social Institutions of the Simpler Societies, (1915)' de onlarn toplumsal birimlerini snflandrrken "takm"lar ilkel avc ve toplayclarn toplumsal birimi saydklarn reniyoruz. Bu nitelemenin tarihsel avc ve toplayc topluluklar iin de geerli olmamas iin ortada hi bir neden yoktur. Gerekten, birok yazar onlarn topluluklar iin takm adn kullanr. rnein McNeill, (A World History, s. 8'de) onlarn avc ve toplayc "takmlar" biiminde yaadn yazar. Leacock da Morgan'n Ancient Society'sine yazd "Sunu"da, Cs. II. v'de) avc ve toplayc halklarda takmn ekirdek ailelerde* olutuunun genel gr olduunu, ancak ekirdek ailenin takmn kollektif yaps iinde ondan ayrdedilemez biimde eridiini sylemeye varan aklamalar yapar. 75 Coon, The History of Man, s. 28'de avclkta nderliin genliinin doruunda bulunan bir adama verilmi olabileceini yazar. Bu dnemde nderlikten sz etmek erken ise de, bu aklama yallarn statleri konularnda aydnlatcdr. 7 Bak. Sahlins, Stone Age Economics, s. 34. 77 Bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 63; Coon, The History of Man, s. 63; Gnter Haaf, "nsann Atas", ev. Ergin Korur, Bilim ve Teknik, say 147.

60

Toplumsal birimin ilkel srden avc ve toplayc takmna gemi olmas onun apnda byk bir deiiklik yaratmamtr. Avc takmlarnn ap ilerde byk takm av biiminde uzman avcln yapld zaman genileyecektir. Avc ve toplayc takmlar gene balarna buyruk birimler olarak grnrler. teki avc ve toplayc takmlaryla bir ekonomik ilikileri, bir maldeiini ilikisi sz konusu deildir. Bu yzden takmlar arasnda bar ilikiler yoktur. Avcln balay teki takmlarn yelerini avlanacak hayvanlar gibi grebilmeyi, dolaysyla yamyamlk greneini birliinde getirmi grnyor. Bunun 500 bin yl nce yaam olan Sinantropos'dan 10-15 bin yl ncelerindeki yukan paleolitik topluluklara dek birok kantlar var elimizde.78 Ancak takmlar aras "sava" diyebileceimiz bu ilikilerin dzenli, sistemli ilikiler olduklar sylenemez. Sistemli sava ilikilerin nesnel koulu olan (rn, toprak, kle vb. biiminde) mal birikimi bu dnemde sz konusu deil. ada avc ve toplayc topluluklarn ve ilk uygarlklar oluturan toplumsal birimlerin, egzogamik klan topluluklar olmalar, dtan evlenme greneinin hi deilse balanglarnn avclk ve toplayclk dneminde ortaya km olacan varsaymamz gerektiriyor. Avc ve toplayc takmlarda ortak avda ve paylamada srtmeyi azaltc kurallar gelitirilmi olabilecei, bunun bir baka srtme alan olan cinsel ilikilere kadar yaylm olabilecei belirtilmiti. Cinsel alanda byle kurallarn gelitirilip gelitirilmedii, gelitirilmise bunlarn ne tr kurallar olduu yolunda hi bir bilgimizin bulunmad yukarda sylenmiti. Takmlar aras ilikilerin sava ilikiler olduu koullarda dzenli ve bar bir gelin ve gvey alveriinin koullar bulunamaz. Bu durumda yaplabilecek tek varsaym, avclarn nfus darboaz nedeniyle komu takmlarn kadnlarn karma yollarna ba vurmu olabilecekleridir ki baz yazarlar da buna yakn grler ne srmektedirler. Avclk ve toplayclk dnemindeki byle bir balang ancak
s. 17. Coon aynca (s. 62'de) disiz ve topal bir adam besleyen Neanderthal lasaru'ndan sz ederken, Haaf'm makalesinde, bir kavgada beyninin zedelenmesi zerine sa st kol kemiinin dumura uramas, alt kolun dirsekten kopmas ile gen yata olak kalan bir Neanderthal nsan'nn krk yalarna dek klan tarafndan beslenerek yaayabildiini anlatlp, bu kimsenin anider maarasnda bulunan (biri incelmi) kol kemikleriyle kafatasnn resimi de bulunmaktadr. Birok yazar bir Homo e'rectus tr saylan Sinantropos'un, zerlerine dzgn delikler alm kafataslanndan oluan kmeler biimindeki kalntlarna, te yandan yanlarnda kafataslan bulunmayan iskelet kalntlarna bakarak yamyamlk yapt grne katlmaktadr. (rnein bak. Clark ve Piggott, Prehistorlc Societies, s. 47). . .

61

belirli bir blgeye geici de olsa uzunca sre yerleme olana veren uzman avclk (ve balklk) dneminde, daha ok da eitli takmlarn ayn kye yerlemeleriyle birbirlerinden dzenli kz alp verebilecekleri tarmc topluluklarda ve eitli takmlarn birlemelerinden oluan src topluluklarda dzenli bir grenek biimini alabilir. Ksaca, avclk ve toplayclk dneminde dtan evlenme greneinin ve bununla ilikili olan ana soy zincirli ya da baba soy zincirli akrabalk ilikilerinin bulunduunu sylemek g. Avc ve toplayc takmlar aras rastlantsal, sistemsiz sava ilikilerin, takmlarn ekonomik ve toplumsal yaplarnda nemli bir deiiklik yaratmalar sz konusu olamaz. nk ortada ele geirilecek ve bir takm zenginletirecek ne bir mal birikimi vardr, ne de, emein verimlilii bir kimsenin kendini beslemekten te bir deer retebilecek dzeye kmad iin, kle yapmak zere tutsak almann anlam vardr. Ancak, aralarn dnyann ok geni bir blgesinde gsterdii birrneklie dayanarak, takmlar aras ilikilerin insanlar yoluyla deil aralar yoluyla, ara yapm dncelerinin yaylmas biiminde olduu sylenebilir. Bu yaylmann da aralarn eitlenmesine deil birrneklemesine yol am olmas ilgintir. Yaam koullarnn eitli ara tiplerine olanak vermedii durumda bu etkileme eitli aralarn gelitirilmesinden ok en uygun aralarn seilip benimsenip, tekilerin braklmas biiminde olacaktr. Sonu olarak, takmlar aras ilikilerin bu dnemde de ekonomik ve toplumsal yapy deitirecek nitelikte olmad ortada. Takm ii ilikilere gelince, avclkla bireysel kar ile takm kar birliinin doduunu, ancak bu kar birliinin, yeni ekonomik ibirlii biimleri yaratmas iin teki koullarn (rnein tam zaman uzman bir ara yapcsn besleyecek verimlilik dzeyinin) bulunmadndan, toplumsal yapda bir deiiklik yaratmadn grrz. Avlanan ve toplanan besinlerin paylalmas ise, bireysel kar-takm kar elikisine elvermez, dolaysyla bu yolda kabilecek atmalara ve bu atmalarn takmn toplumsal yapsn etkilemesine yol amaz. Takmm iinde gene alt gruplar yoktur. Avclkla uraan erkeklerle toplayclkla uraan kadnlar birer alt grup oluturma gizilglerini ilerinde tarlar. Ancak daha sonraki dnemlerde ailenin olumasyla bu farkl kar gruplarnn yeleri aile ortak kar grubu iinde eritilecei iin, bu grupsal farkllama tohum halinde kalacak, geliemeyecektir. Ayn eyler yal-gen farkllamas iin de sylenebilir. Takmm alt birimleri olan bireyler ise hemen hemen trde birimlerdir. Ancak, erkeklerin avc kadnlarn toplayc olmalar fakat buna 62

kout toplumsal birliklerin bulunmamasyla, ekonomik birimle toplumsal birim iice olmaktan uzaklamaya balamtr. Toplayc ilkel srnn trde yapsndan farkl olarak "farkllama" yolunda ilk adm atlmtr.79 Bununla birlikte farkllama daha balang aamasndadr. Takmn yaps genel olarak, "farkllamam", "ilkel" ve "eitliki", "ibirliki",80 "gebe" biimini srdrmektedir. Ekonomik, toplumsal, dnsel yaplar iiedir, bu nedenle aralarndaki etkileimler birbirlerini pekitirici "uyumlu ilikiler"dir. Avc ve toplayc takmn yaps da toplayc ilkel srnn yaps gibi geleneki ve duraandr. Deimesi, yzyllarca srecek deneyim birikimlerine ve evresel koullarda, iklimde, bitki rtsnde, hayvan trlerinde deimelere baldr. Avc ve toplayc takm da belki bir para art enerji ve bo zaman sahibi olabilmi, ama bir toplumsal artya sahip olabilecek verimlilik dzeyine ve rgtlenme biimine sahip olamamtr. c. Uzman Avclk ve Toplumsal Dnsel Etkileri Yukar paleolitiin uzman avc topluluklarnn kmasna yol aan gelimeler, 190-40 bin yllar arasn kapsayan orta paleolitiin sonlarna doru ve Homo sapiens neanderthalensis takmlar tarafndan gerekletirilmiti.81 Bu trn Avrupa'da ve Sibirya'da yaayan takmlar, tundralarda otlayan mamut, gergedan, yabanl at, geyik gibi iri hayvanlar avlayarak, yaamlard. Ekonomik ve toplumsal yaplar bu byk takm avnn gerektirdii farkllamalar geirmi olmal. lkin aralarnn eitlendii, farkllat grlyor. Kazmaya, paralamaya yarayan aralar yan sra, bulunan mzrak balklarna baklrsa, byk av iin zel bir silah olan ta ulu mzra da kullandklar anlalyor. Bilim adamlar bu aralarla yaplan byk hayvan avlarnn bamsz aileler tarafndan yaplamayacan, rgtlenmi
9 Bottomore'un da, Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna ilikin Bir Klavuz, s. 107'de belirttii gibi, antropologlar ada ilkel topluluklar fazla farkllamaya uramam topluluklar saymaktadrlar ki bu saptama tarihsel ilkel topluluklar iin de geerlidir. Robertson da, Sociology of Religion, s. 77'de ilkel topluluklarn pek toplumsal ve kltrel farkllamaya uramam olduklarn, yeleri arasnda inan farkllklaryla [dnsel farkllamayla] pek karlalmadn yazar. 80 Leacock, Morgan'm Ancient Society'sine yazd "Sunu"da, (s. II. v'de) "ibirlikilik" avc ve toplayc takmn asal zelliidir demektedir ve bunun Eskimolar zerinde yaplan aratrmalarda kantlandn yazmaktadr; ayrca (s. II. v'da) avc ve toplayc takmn yapsnn "anarik" denecek kadar basit olduunu syleyerek, onun ilkel, farkllamam niteliini belirtmi olur. s Bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 56-57; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 61-64; Coon, The History of Man, s. 80-81; Pivetau, "Man Before History" s. 20-24.
7

63

takmlarca yaplabileceini sylyorlar.82 lk gmme grenei de bu takmlarda grlr. Hatta mezarlara lyle birlikte et paralarnn ve baz aralarn konmas, bize onlarn dnceleri hakknda da baz ipular vermektedir. Bu grenek Neanderthal nsan'nn lmden sonra da bu dnyadakine benzer bir yaam "dncesine", sahip olduu biiminde yorumlanr.83 Dahas, maaralarda ldrdkleri hayvanlarn kemiklerinden yaplan kmelerin (Sibirya'daki ada ilkel avclarn benzeri greneklerine dayanlarak) av sihirinin kant olabilecei ne srlmektedir.84 Homo sapiens neanderthalensis takmlar kesin olarak saptanamayan bir nedenden dolay ortadan yok olurlar. Kendileri yok olmakla birlikte gerilerinde maddi ve tinsel kltrlerini brakmlardr. Yerini alan, kalntlarnn bulunduu yere (Cro-Magnon) gre adlandrlan Kromanyon nsan, yeni bir tr, gnmz insanlarnn tr olan Homo sapiens sapiens trdr. 85 Zamanmzdan elli bin yl kadar nce bugnk insanlarn atalar olan bu trn ortaya k hakknda, Homo sapiens neanderthalensis' in biyolojik evrimiyle ortaya kt, onu yok ederek yerini ald, gnmzn insanlarnn bu iki trn karm olduu vb. kuramlarn 88 hi biri kantlanmam olduu gibi, konumuz asndan da byk bir nem tamazlar. Konumuz asndan nemli olan Homo sapiens sapiens'in gelime koullar ile yaam biimidir. Bu konuda elimizde daha nce hi bir dnemde bulunmayan derecede bol arkeolojik belgeler bulunmaktadr. Homo sapiens sapiens'in ilk kltr olarak bilinen yukar paleolitik avc kltr son buzul a olan yukar pleistosende ortaya km ve bu an sona ermesiyle yok olmutur.
83

32 Childe, TaWhte Neler Oldu, s. 56. Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 28'de Neanderthal nsanlan'nn zamanmzdan 100 bin yl nce llerinin mezarlarna yiyecekler ve aralar braktklarn, Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 76'da, yukar paleolitik topluluklarla llerini genellikle ss eyalaryla ve zerlerine krmz toprak boya dkerek gmdklerini yazarlar. Roe, Prehistory, s. sa'da zbekistan'da Teik Tada zeri kei boynuzlanyla korunarak gmlm bir ocuun bulunduu kazdan sz eder. Baz yazarlarn Neanderthal nsan'nm llerini trenle gmmesinden onun, ruh, te dnya kavramlarna sahip olduu sonucuna varmalarna karlk, Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 101'de, onun lmszle inand iin deil, gmdklerinin ldne inanmad iin mezarlarna yiyecek ve silah koyduunu syleyerek uyarc bir gr ne srerler ve yaamn lmden sonra da srebilecei dncesinin lenlerin dte grlmeleriyle desteklenmi olabileceini eklerler. * Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 57. 85 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 64; McNeill, A World History. s. 10. 88 Bak. L.S.B. Leakey, nsann Atalar, s. 172 ve Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 55.

64

Yukar paleolitik kltrler herey"den nce insann aa ve orta paleolitikteki milyonlarca yl sren ar ama kararl toplumsal, kltrel evriminin bir rndr. Bunun yan sra bu kltrlerin buzul a evresel koullarna baarl bir uyarlanmann, bu koullar iinde zellemenin de rn olduu anlalyor. nk buzul ann sona ermesiyle bu evresel koullar ortadan kalknca, yksek paleolitik kltrler de yerlerini daha geri kltrlere (mezolitik kltrlere) brakmak zere yok olmulardr.87 Milyonlarca yl sren ar toplumsal, kltrel evrimin evreye bu baarl uyumu, bu zellemeyi salamasna varan yolda u admlar atlmt: bol iri hayvan srlerinin yaad buzul kylarndaki souk iklim blgelerinde yaayabilme olanan vsren atein denetime alnmas; iri hayvanlar avlayabilme ve paralayabilme olana veren elbaltalarnm, baktalarmn, ta ulu mzraklarn ve daha sonra ok ve yay ile oltann ve zpknn, sapann bulunmas; karmaklamaya balayan bir toplumsal yap; kamp yaam g reneinin yerlemesi ve belki de dilin gelimesiyle iletiimin ve sorun zc dncenin domas.88 Bu gelimeler sonucunda, dnyann yaam koullar etin, ama kendini bu koullara uyarlamay baarabilen insanlar dllendirici blgelerinde avc ve toplayc takmlar, avclkta uzmanlaarak uzman avcla getiler; toplayclk ikinci sraya dt. Bu ekonomik gelimelerin toplumsal yapdaki etkilerinin fazla bir ipucu yok elimizde;89 ama gerilerinde kltrel ve dnsel yaplarnn bol bol izlerini, belgelerini brakmlar. Bu nedenle, kltrel ve dnsel yaplarnn izlerine dayanarak, toplumsal yaplar hakknda da baz kestirmelerde bulunabiliyoruz. Bunlara dayanarak, toplumsal yaplarnda grlen gelimelerin ve karmaklamalarn onlar avc ve toplayc "takmlar"dan uzman avc "topluluklar" durumuna ykseltmi olduunu syleyebiliriz.
87 Childe, "Early Forms of Society", s. 10'da, olaanst elverili evresel koullar iinde yaayan Kanada Pasifik kylan balk Amerika Yerlileri ile atl buffalo avclannn ve Magdaleniyan ren geyii avclanyla Ukrayna'nn mamut avclannn kararsz ekonomilere sahip sra d topluluklar olduklarn syler. ss Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 21'de, kltrel gelimenin son derece ar olduu yzbinlerce yldan sonra, Kromanyonlar'n ksa bir sre iinde, mzrak destei, delikli ine, ya lambas ve belki de ok, yay gibi karmak ve bileik aralan bululanna bakarak, bunlarn sorun zc bir biimde dnmeye baladklar sonucuna ular. 8 Childe.Social Evolution, s. 42'de, yabanllk ann arkeolojik kayitlannm bu a topluluklannn ekonomileri hakknda olduka yeterli veriler sunduklanm, aym biimde, yorumlan doal olarak varsaymlara dayanacaksa da, boinanlann sanat yaptlarna yansm izlerinin bulunduunu, buna karlk toplumsal yap: lan hakknda hemen hi bir dolaysz ipucunun bulunmadn yazar.

. 6 5

eitli bilim adamlar yukar paleolitiin bu uzman avc topluluklarn zamanmzdan 50 bin ile 10 bin yl ncesi arasnda eitli tarihlere yerletirirler. Bakonuda aralarnda bir gr birlii bulunmamakla birlikte, ok iyi incelenmi olan yukar paleolitik kltrlerin sras hakknda hemen hemen gr birlii salanmtr. Yukar paleolitik uzman avc kltrlerin tarihleri hakknda arkeolojideki son grleri yanstan Forde-Johnston'u izlersek, bunlardan ilki, zamanmzdan 35 bin yl ncesiyle 32 bin yl ncesi arasnda Bat Avrupa'da grlen atel-perroniyan kltrdr. 90 Bu kltrde elbaltalar yan sra "baktalar"n, kazyclarn, "kalemtalar"n (burinlerin) grlmesi avclkta uzmanlamann aralara yansmasdr. Bunlardan (kl) kazyclarn ve (deri kesici) kalemtalarn yaygnlamas da kadnlarn stlendikleri deri ileme ilerinin gelitiini gsterir. Bu iki ara trndeki gelimeler, erkeklerin av ilerinde, kadnlarn kamp (ev) ilerinde uzmanlamalaryla kadm-erkek ekonomik iblmnn giderek derinletiini gsterir. Ayrca ara takmndaki bu gelimeler avclkta uzmanlamann salad olanaklarn da iaretidir. Aurignasiyan kltr 32-26 bin yllar arasnda Yakndou'da gelimitir. Onda da kazyclarn ve kalemtalarn okluu giysi yapmak iin ve baka amalarla deriyle ok uralmasnn iareti olarak grlr. Rusya'dan gelerek 26-20 bin yllar arasnda Avrupa'da egemen olan Gravettiyan kltr, ilkel sanat ve yap etkinliklerini balatm olmas bakmndan nem tar. Bu kltrn topluluklar Avrupa'da maaralarda ama Rusya'da yere kazlm ukurlar zerine derilerle rtlm geici konutlarda yaamlardr91 ki bu yar yerleik avcln belirtisidir.92 Bu kamp yerlerinin yaknlarnda bulunan bol mamut ke"0 Yukar paleolitik kltrn tarihleri ve temel zellikleri hakknda Forde-Johnston' un, Histry from the Earth, s. 68-72'de verdii bilgilere dayandm. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 59'da, yukar paleolitik kltrler iine Avrupa'da grlen atelperroniyan, Aurignasiyan, Gravettiyan, Solutrean ve Magdaleniyan kltrler arasna Afrika'da grlen Ateryen ve Kapsiyan kltrleri de sokar. James Mellaart, The Neothic of the Near East, London, 1975, Thames and Hudson, s. 19'da 20-16 bin yllan arasna yerletirdii Yakndou yukar paleolitik topluluklar iine, mezolitie bir gei dnemi olarak ayrca, iri hayvanlar yan sra tekilerinin de ayland "epipaleolitik" (son paleolitik) dnemi koyar. 91 Sovyet arkeologlar 1972'de Beyaz Rusya'da Berdyzh'de bulduklar bu kltrlere ait bir yerleme yerinde, atlm mamut dileri ve kemikleri zerine dikilmi derilerin rtlmesiyle yaplm olan alt konutluk bir kamp kalntsn ortaya karmlardr, (bak. Forde-Johnston, History from the Earth, s. 70-71) 92 T. Walter Wallbank, "History of Civilization", The Encyclopedia Americana Americana Co., cilt 7, s. 23'de, souk iklim koullarnn Kromanyonlar' za

66

'*

mikleri, hem bu yar yerleiklii hem de takm av yntemlerinin baarsn aklamaktadr. Ta aralar yan sra kemik, geyik boynuzu ve fildiinden yaplm aralar ve kolye bilezik gibi ss eyalar, bu kltrn bir dier baarsn bir dier boyutunu aydnlatrlar. Zamanmzdan nce 20 bin-15 bin yllar arasna konan Solutrean kltrn kk ta aralar, mzrak ve ok balklar olup aralardaki nemli bir gelimenin iaretidirler. Bu aralara benzeyen, ancak byklkleri 35 santime kadar varan, ama uzunluklaryla oranl kalnlkta olmayan talar tren aralar olarak yorumlanrlar.93 Magdaleniyan kltr ise 15-10 bin yllar arasnda geliip yok olmutur. En gze arpan aralar mzran at uzakln ve vuru derecesini artran mzrak destekleridir. Ayn zamanda mzrak balklarna ve misket talarma da rastlanr.9* Ancak Magdaleniyan kltrn en byk baars yukar paleolitik "sanaf'tr. Maaralara ve kayalara yaplan resimler yan sra gravrleri, kabartmalar, ta, fildii ve piirilmi balk heykelcikleri, geyik boynuzundan yaplan aralar ssleyen oymalar da ieren bu etkinlikleri zerinde, uzman avclarn ve genel olarak ilkel 'topluluklarn dnleri incelenirken durulacak. imdi insan topluluklarnn gelime sreci iindeki konumlarna bakarak, braktklar kalntlara dayanarak ve onlarn koullarna benzer koullar iinde yaayan birka ada ilkel topluluktan ipular salamaya alarak,95 yukar paleolitiin uzman avc topluluklarnn ekomanlarnn ounu maaralarda geirmeye zorladn, gebe olmayan bu yaam biiminin, bo zamana sahip olunmasn salayarak, yeni aralarn ve ilk olarak ara yapan aralarn bulunmasna, sanata, dinsel duygunun ilk da vurulmas biimlerine yol atm syler. 83 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 71. Coon da, The History of Man, s. 78'de, aa paleolitik dneme ait olan eitli byklkteki elbaltalarmdan 5 santim dolaylarndaki en sevimlilerinin insan-insan, insan-doa ilikilerinin simgeleri, trensel aralar olabilecekleri grndedir. 94 Forde, "Foraging, Hunting and Fishing", s. 157'de yukar paleolitik kalntlar arasnda bulunan dzgn misket talarndan, bu topluluklarn sapan kullandklarn karr ve sapann avdan ok savata ie yarayacan yazar. Oakley ise, "Skill as a Human Possession", s. 31'de, Karmel'deki Neanderthal topluluklarnn misketlerinin, (hayvanlarn ayana dolamas iin ip ucuna balanm talardan oluan) bolalar ile mi yoksa sapanlar ile mi atldnn bilinmediini yazar. Bu sorun, bolalann daha ok av, sapanlarn sava arac olmalar nedeniyle yukan paleolitik topluluklar arasnda sava ilikilerin bulunduu ya da bulunmad savlarna destek aranmas bakmndan nem tamaktadr. 95 Elverili evresel koullar iinde yaayan Amerika'nn Kuzeybat kylar yerlileri, kurutup saklayabildikleri bir yiyecek tr salayan, mevsimlik sombah avclnn, Kolombiya yerlileri, bir tr meyveli pastrma (pemmikan) yapp depo edebildikleri bol bizon eti elde edilen bizon avclnn olanaklaryla, s' ' . . 6 7

nomik, toplumsal, dnsel yaplarn saptamaya almann zamandr. Yukar paleolitik topluluklar uzmanlam ve zellemi bir ekonomiye sahiptiler. Bu ekonomi, toplayclk braklm olmamakla birlikte, avcln (ve baz topluluklar iin balkln) ne getii bir asalak ekonomidir, "uzman avclk ekonomisi"dir. Bu ekonomide avclk (ve baz yerlerde balklk) erkekler tarafndan yaplmaktadr. Toplayclklar eski nemini yitiren kadnlara, avcln yan rnlerinin deerlendirilmesi ileri, derilerin kllarnn kaznmas, deriden giysi, adr vb. eyalarn yaplmas, avn piirilmesi gibi kamp yerlerinde, maaralarda yaplan "ev ekonomisi" ileri yklenmi grnyor. Bylece kadn-erkek ekonomik iblm, avclk ve toplayclk dnda, kamp ii ve kamp d ilerinin blnmesi biiminde yeni bir boyut kazanmtr.96 Yukar paleolitik topluluklarn kalntlarnda yaplan kemik aratrmalar insanlarn daha ok birka iri hayvan tr ile ilgilendiklerini gsterir.97 Aylanan bu iri hayvanlar genellikle sr hayvanlardr ve bunlarn avlanmasnda daha ok takm av ve srek av yntemleri izlenmitir. Bu nedenle bu av biimine byk takm av denebilir. Solutrea'daki bir yukar paleolitik kamp yerinde mamut, bizon gibi teki iri hayvanlar yan sra, 100 bin yabanl atn kalntsnn bulunmas,98 bu uzman avclnn niteliini ve baar derecesini gsterir.
radan avc ve toplayclarda grlmeyen karmaklkta toplumsal yaplara sahip olmulard. Bu topluluklar ekonomilerinin nitelikleri ve olanaklar bakmndan tarihsel uzman avc topluluklara benzemektedirler, dolaysyla o topluluklarn yaam hakknda baz ipular vermektedirler. 96 VVells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 83'de Kuzey Afrika yukar paleolitik kltr olan Kapsiyan kltre ait resimlerde erkeklerin yayl, kadnlarn ou kere eteklikli izildiklerini yazarlar. Yayl erkek resimlen avclkla erkeklerin uratklarnn dolaysz kantdr. Etein de, ada ilkellerden salanan kantlara gre (bak. Leakey ve Lewin, Origins, s. 174) kadnlarn topladklarm biriktirip kampa getirmeye yarayan toplayclk arac olduuna gre, bu, yukar paleolitik iblmnde toplaycln kadnlara dtn gsterir. Uzman avclk dnemindeki erkeklerin avc kadnlarn toplayc olmalar biimindeki iblm, avclk ve toplayclk dneminin greneinin uzants olmal. Hikmet Kvlcml, Tarih Tezi, s. 197'de kadnn ieride ev, erkein darda av iine ayrldn syleyerek bu iblmn pedagojik bir deyile dile getirmektedir. VVells, Postgate ve VVells, The Outline of History, s. 135'de ge lyukarl paleolitikte zahmetli ilerin ounun kadnlara yklendii, yk tama, ocuk bakma ilerinin kadnlarn olduu yazldr. Bununla birlikte bu topluluklarn geiminde avclk ar bast iin, i yk dalmnn kadnlarn stlendii toplaycln ar basaca bir sonraki (mezolitik) adaki kadar dengesiz olmad sylenebilir. T Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 18. 8 VVells, Postgate ve VVells, The Outline of History, s. 76.

68

Byk takm av erkekler arasmdaki ibirliini daha da sklatrmtr. Bu av ya takmlarn bymesine ya da srek avna kld durumlarda takmlar arasnda ibirliini ve rgtlenmeyi gerektirmi olmal. Byle bir ibirlii almann verimliliini artracaktr. Uzmanlam av aralar ile avn yan rnlerinin ilenmesinde kullanlan aralar ve ara yapan aralarn" yaplmas, ateten yararlanmann yaygnlap artmas, kadnlarn avn yan rnlerini deerlendiren, almalar ve ev ekonomisinde uzmanlamaya balamalar da almann verimliliini arttrmtr. Ama bu verim art, alk ve nfus darboazlarn biraz geniletmekten te100 nemli bir art salayabilmi grnmez. Baz yazarlar bu dnemde uzmanlam ta aralarn ve ara yapan aralarn uzman, hatta tam zaman uzman kiilerce yaplm olabileceini sylerler.101 Uzmanlaan kiilerin arama yal saaltclar, ileride ele alnacak olan sihirci sanatlar da katarlar. 102 Ne var ki, ara yapmann topluluun herhangi bir yesinin yapabilecei kolay bir i olmas,103 saaltclarn zaten ava katlamayacak kadar yalanm yelerin arasmdan kmas, sihirci sanatln ise tam zaman uzmanln gerektirmemi olmas, sihirci sanatlarn ava katlp av seferleri dnda bu ileri yapm olmalar olasl da vardr. 1 M K99

ambel, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project and Its Significance for Culture History", s. 361'de insann yukar paleolitikte ara yapan aralar reterek ok nemli bir teknolojik ilerlemeyi baardn yazar. Oakley de, "Skill as a Human Possession", s. 32'de Kromanyonlar'm ara yapan aralar yaptklarn syler. uoSommerfelt, "Speech and Language", s. 101'de yukar paleolitikte toplumsal birimlerin son derece kk ve nfusun ok az olduunu yazar. o Coon, The History of Man, s. 75'de daha orta pleistosenin balarnda elbaltalarnn ok incelikli yapldm, bir Fransz'n bu beceriye ulamasnn aylar aldn belirterek, bunlarn, uzman zanaatlarca yaplm olabileceini sylerken, L.S.B. Leakey, Jnsanin Atalar, s. 24'de yirmi yllk kiisel deneyimlerine dayanarak, ta ara yapmann saatler alan bir i olmadm yazar. 2 Childe, son yaptlarndan biri olan Social Evolution, s. 77'de yukar paleolitik maara sanatlarnn mutlaka tam zaman uzman olmalarnn gerekmediini syleyerek, onlarn yar zaman uzman olabilecekleri yolundaki kansn yinelemi olur. O3 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 62'de orta paleolitiin Neanderthal topluluklar iin, ada ilkellerden salad kantlara dayanarak, ara yapclnda uzmanlam yelerinin bulunmayaca sonucuna varr. Yukar paleolitik topluluklara daha yakn olan ada ilkellerden salanan ayn kantlar, yukar paleolitik topluluklarda da ii salt ara yapma olan kimselerin bulunmayaca savn destekler niteliktedir. 104 emseddin Gnaltay, Yakn ark, cilt I (Elam ve Mezopotamya), Ankara, 1937, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 50'de daha sonraki alarda yerleik iftiler zerine reklenen oban topluluklarn nderlerinin hem din adam hem ynetici olarak grndklerini sylerken son derece yaygn bir tarihsel gerei dile

69

sacas Bunlar yar zaman ya da "bo zaman uzmanlar" olabilirler-105 Eer ara yapclar, saaltclar, sihirci sanatlar yar zaman uzmanlar olmularsa, topluluun, her zaman ortak ava katlmayan bu kimseleri besleyebilmesi iin, takm almasnn bir "art besin" ve onun trevi olan "art zaman" salayacak dzeye ulam olmas gerek. Gerekten yukar paleolitiin uzman avc takmlar, gerek evreye baarl uyarlanmalar ve uzmanlam av aralarna sahip olmalaryla, bunlarn salad art enerji ile, gerek iinde bol iri hayvan srlerini barndran ve besinlerin (zellikle etin) uzun sre bozulmadan saklanabilmesini salayan iklim koullarnn ve yntemlerin yardmyla106 bir toplulukta ava her zaman katlmayan bir iki kiiyi besleyebilecek kadar art besin retebilmi grnyorlar.107 Ancak iklim koullarnn deimesiyle yukan paleolitik avc topluluklarnn kltrlerinin yok oluu, bu art besinin salt almann artan verimliliinin rn olmadn ortaya koymutur.108 Uzman avclkta bir art besinin saklanabilmesinin, bu ekonomik etkileri yan sra, nemli toplumsal ve kltrel etkileri de olmutur. Hatta toplumsal ve kltrel etkilerinin ekonomik etkilerinden daha byk olduu sylenebilir. lkin, bu art besin erkeklerin av etkinlikgetirmi olur; bu gerein kkleri avclk dneminde sihircilerin ayn zamanda avda nderlik yapan kimseler olmalarna dek dayanabilir. 105 Yan zaman ya da bo zaman uzmanlar olan amatr zanaatlarn ortaya kabilmeleri iin art besin ve bo zaman yeterliyken, profesyonel zanaatlar (tan zaman uzmanlar) iin, ileride aklanaca gibi, art rn gereklidir. 106 ada ilkel avc topluluklarndan Kuzey Amerika'nn ovalk blgelerinde yaayan Amerika Yerlileri'nin bizon etini islemeyle, ngiliz Kolombiyas balklarnn alabal kzartarak uzun sre saklayabildiklerini, Eskimolar'n km en iddetli iki aynda daha nce topladklarn yiyerek yaayabildiklerini biliyoruz (bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 124 ve 123). Coon, The History of Man, s., 110'da gnmzde Kuzey Avrupa'da ren geyiklerinin yllk g yollar zerindeki geitlerin tutularak yzlercesinin avlanp, etlerinin dondurularak ya da islenerek sakianabildiine ve Fransa maaralarndaki yukan paleolitikten kalma binlerce rengeyii boynuzuna bakarak, (s. 114'de) bu yntemin o dnemde uyguland sonucuna varr. 107 Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum, s. 41-42'de .. ondrdnc, onnc binlerde, retici glerde byk bir atlm salayan teknolojik gelimelerle almann retkenliinin artt, avclkta ya da balklkta iler yolunda gittii zaman ganimetin bir ksmnn kt gnler iin bir kyya konabildii, bu olanakla insanlarn ayn barnakta daha uzun sre kalabilip, tahta konutlar yapmaya, gebelik yaamn brakmaya baladklar sylenir. Childe, "Early Forms of Society", s. 41-42'de olaanst elverili koullarda avclarn ve toplayclarn ksa bir sre iin toplumsal art elde etme olana bulabildiklerini syler. " Bak. s. 83.

70

leriyle saland iin, erkeklerin toplumdaki statleri, saygnlklar artm olmal. Genel olarak yiyecein, zel olarak da art besinin paylatrlmas erkeklerin ii olmal. Baz yazarlar bunun bilgi birikiminin sahibi olduklar iin saygnlklar artan yal erkeklerin ii olacan syler.109 Av paylatranlar sihirci sanatlar ya da av yneten nderler de olabilirler, bilemeyiz. Her ne olursa olsun avdan salanan art besinle ynetimin erkeklerin eline gemesi yolunda ilk adm atlmtr. te yandan art besin retimi, toplulua srekli geim peinde koma abasmda bir nefes alma, bir rahatlama olana vermitir. Somut belirtilirse iki gn sren bir byk hayvan av sonunda avlanan birka byk hayvan, topluluu bir iki hafta iin ava kma zorunluluundan kurtarmtr. Bylece birincil ekonomik etkinlikler dnda bir bo zaman, bir "art zaman" salamtr.110 Bu art zaman, avn yan rnlerinin deerlendirilmesi, daha eitli daha uzmanlam aralarn gelitirilmesi gibi ikincil ekonomik etkinlikler yan sra, ekonomik olmayan toplumsal etkinliklerin, hatta kltrel etkinliklerin gelitirilmesinin nesnel olanaklarn hazrlamtr. Toplumsal ilikileri pekitirmi ve gelitirmitir. Art besinin ve art zamann salayaca
109 Coon, The History of Man, s. 79'da, ada ilkellerin greneklerine dayanarak, erkek mi kadn m olduklarn belirtmeksizin, av trensel irilikte satrlarla yallarn paralayp paylatrm olabileceklerini yazar. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 89'da yukar paleolitik sanatta bitki motiflerinin kt oluuna dayanarak, sihirci sanatlarn erkek olabileceklerini ima ederler. no Birok yazar, bu almada nerilen "art zaman" kavramn kullanmadan, yukar paleolitik avc takmlarnn zamandan tutum salayc aralara ve yntemlere sahip olduklarn, bo zaman bulabildiklerini yazar. rnein Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 89'da, Gravettiyan maara sanatnda, bu sanatn yaratclarnn kendilerine bo zaman salayan bir avc yaamnn iaretini grrler. Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 34'de avm bol olduu yukar paleolitikte her grubun "bol zamana" sahip olduunu yazar, tbn Haldun ise, Mukaddime, cilt II, s. 453'de, ok sonraki ve retimin balad bir ala ilgili olmakla birlikte, toplumda bireylerin geimleri iin gerekenden fazla kazanldnda, artan zaman ve emeklerini bilim, fen ve zanaatlar renmede kullanacaklarn syleyerek, "art zaman" kavramna ok yaklat gibi, art zamann yarataca olanaklara da deinmi olur. Sahlins, Stone Age Economics, s. ll'de yaplan alan almalarna dayanarak, ada ilkel avc topluluklarnn yiyecek salamadaki baarlarndan dolay, sanlann tersine bol bo zamana sahip olduklarn, zamanlarnn yansnda ne yapacaklarn bilmez grndklerini yazar. Childe, Tarihte Nele'r Oldu, s. 70'de birok mutlu rastlantlarn bir araya gelmesinin Magdaleniyan topluluklara, az bir almayla yaamlarn parlak bir tinsel kltrle sslemelerine yetecek bol yiyecek ve yeterli bo zaman saladn syler. Leakey ve Lewin, Origins, s. 144'de on bin yl ncesinin yay ve mzrak kullaaan avc topluluklarnn bol bo zamanlar olduu grndedirler.

71

toplumsal ve kltrel gelimeler, bir yandan yar zaman uzman sihirci sanatlarn, belki de saaltclarn ve ara yapclarnn yetitirilmesi (iblm, farkllama, uzmanlama), bir yandan da topluluun tm yelerinin katld elencelerin, trenlerin dzenlenmesi (duygu ve dnce alannda trdeliin salanmas) yolunda ilerlemitir. Bunlar ekonomik ve toplumsal yaplarn farkllamas ve bir kltrel, dnsel yapnn gelitirilmesi yolunda atlm admlardr. ok sayda kimsenin iri hayvanlar avlamak zere katld byk takm av ya da birok takmlarn katlmasn gerektiren srek av, tekil avlanmaktan farkl olarak, egdm ve belki de belli bir disiplini gerektirmitir.111 Bu egdm ve disiplinin nasl salandn bilmiyoruz. Deneyimli yal yelerce, atak gen nderlerce ya da tm yelerin uyduu geleneklerce salanm olabilir. Bu konudaki yorumlar g'enellikle, toplumsal yapnn demokratik, eitliki olduu grne sahip olan ve byle olmasn isteyen yazarlarla, toplumsal yapnn doas gerei hiyerarik, eitsizliki olduunu ve byle olmasnn da en uygun yol olduunu dnen yazarlara gre deimektedir. Birincilerin yorumu, ilkel topluluklarda (kendi kafalarndaki gibi) demokratik, eitliki etik deerlerin de bulunduu (bilinli, bilinsiz) varsaymnn risklerini tamaktadr. kincilerin yorumu, greli baz toplumsal kurumlarn mutlak ve evrensel olduu yanlgsn tayabilmektedir. Somut belirtilirse, birinciler g geim koullarnn dayatabilecei kaba gce pirim veren rgtlenme biimlerini hesaba almama, ikinciler yerlemeyle ve mlkiyetin kyla doacak kurumlar, bunlarn bulunmad dnemlerden balatma eilimi gsterirler. Ortak avlanmann bir avc topluluunun av takmn aan gruplarn oluturulmasn gerektirdii durumlarda, avc topluluklar arasndaki ekonomik ibirlii toplumsal alanda bir baka ibirliine yol a112 m olabilir. Bir nceki dnemin avc ve toplayc takmlarnda nfus azlna kar bavurulmu olunabileceini dndmz kadn karmaya (bu, ekonomik ibirliini paralayabilecei iin) bu dnemde greneksel bir biim verilmi olabilir. Bylece dtan evlenme zamanla kurumlam olabilir. Dtan evlenme avc. topluluk iindeki cinsel rekabeti ve srtmeleri nleyerek topluluun birliini pekitiririn Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 62'de Gravettiyanlar'm iri sr hayvan avlamalarnn doal aileyi aan bir ibirliini gerektirdiini ancak bu yolda nasl rgtlendiklerini bilmediimizi syler. 112 rnein McNeill, A World History, s. 8'de, ilkel yaamn zelliklerinden birinin, takmlarn bir ykmdan kurtuluu kutlamak ya da sra d ileri yapmak iin biraraya gelilerinin dzenli trenlere yol amas olduunu syleyip, bu olanak ile takmlar arasnda mal deiimi, evlilik gibi ilikilerin kurulabildiini belirtir.

72

ken, gelin gvey alverii de topluluklararas ekonomik ibirliini pekitirecek, bu ibirliinin srekliliini salayacak kanallar oluturmu olacaktr.113 Bu grenein kurumlamasyla avc "topluluklar" kanda birliklere, "klanlar"a dnecektir.114 Gelinlerini dardan alan klanlar doal olarak "baba soy zinciri"ni izleyen klanlar olacaktr.1!15 Bu gelimelerin nasl bir yol izlediini ve ne zaman gerekletiini bilmiyoruz; bildiimiz tm gstergelerin kanda birlikler olan klanlarn topraa yerlemeden nce olumu olduunu gstermesidir.116 Topluluklarn klanlar biiminde rgtlenmesine uzman avclk dneminin sonlarna doru geildiini dnmek birok bakmdan uygun grnyor. Baba soy zincirli klanlara geilmesiyle erkeklerin statlerinin biraz daha ykselecei ak. Yukar paleolitik uzman avc topluluklar aras ilikiler, ekonomik alanda birka topluluk arasnda avda ibirlii ilikileri olmal. Toplumsal alanda belki buna, dnemin sonlarna doru, gelin alp vermeyle akrabalk ilikileri de katlm olabilir. Bu ilikiler avc topluluklarn ortak bir iletiim sistemi (dil) kullanmalarna,117 ve kamp ateinin banda ortak tren ve elenceler grenekletirmelerine yol am olabilir.118 Ayn hayvanlar avlam, ayn bitkileri toplam olacaklarnLeakey ve Lewin, Origins, s. 162'de hemen tm avc ve toplayc topluluklarda fcur tabusu [topluluk iinden evlenme yasa 1 bulunduunu, erkein gelinini dardan almak zorunda olduunu, devlenmenin komu gruplarla iliki kurma alannda son derece elverili bir olanak saladn aklarlar. Morgan, Ancient Society'nin "nsz"nde (s. 6'da), klan ve kabile rgtleniinin yabanllk ann ikinci yansnda ortaya kp tm barbarlk a boyunca grldn yazmaktadr. Gnaltay ise,Yakn ark, cilt II, s. 50'de Magdalenyanlar'n bir tr klan rgtne tabi olduklar, ilerinden birinin hem babu hem aman olduu tahmininde bulunur. ada ilkel avc topluluklarnn byk ounluunun baba soy zincirli oluu (bak. Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt II, s. 43) bu gr destekler. rnein, ksa bir neolitik dnemden sonra uygar toplumun merkezi devletinin yerel ynetim birimleri durumuna sokulan Eski Msr'n nomelerinin klan toplumunun gstergesi olan totem hayvanlarn simgeleri olarak koruduklarn gryoruz. Buradan giderek olacak Afet nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, Ankara, 1956, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 52'de paleolitik dnemde Msr halknn totemli klanlar biiminde yaadklarn yazar. Sommerfelt, "Speech and Language", s. 101'de aralann gelimesi ve grafik sanatnn bulunmasyla ge paleolitikte insan iletiiminde nemli gelimeler olduunu dnenlerin bulunduunu yazar. Coon, The History of Man, s. 119'da, yukan paleolitikte, yiyecein bol olduu mevsimlerde, takmlarn biraraya gelip lenler, trenler, yanmalar ve elenceler dzenlemi olabileceklerini syler.

dan, aralarnda sistemli ekonomik deiim ilikilerinden sz edilemez. Ancak, bu yolda geliecek ilikilerin tohumlarnn atld sylenebilir. yle ki, gelin alp verme ileride klanlar arasnda armaan deiimi greneini getirecektir. Kukusuz deiimin rgtlendirilmedii bir ekonomide bu armaanlar ilkin ortak deer ltleri olan her klanda bulunabilen eyler olmak yerine, birbirlerinde bulunmayan eyler olacaktr. Bu grenek de klanlarda birbirlerinde bulunmayan eyler elde etme (ekonomik uzmanlama ve klanlar aras iblm) ynnde bir eilim yaratacaktr. Ancak bu eilimin, uzman avclk dneminde, gereksinim mallarndan ok lks mallar diyebileceimiz, kendilerine sinirsel, trensel deerler yklenen mallarda kalm olduu yolunda ipular var elimizde.119 Uzman avclk dneminde avc topluluklar aras alveriin bir biimi de, zellikle ara yapan aralarn ortaya kmasyla, baz ta aralarn, ocaklarnn ya da yapldklar yerlerin ok uzandaki yerlerde bile "satlm" olmasdr120 Avc topluluklar iinde byle bir uzmanlamann kmas iin, nce bir topluluk iinde byle bir uzmanlama km olmal ki o kimselerin yaptklar aralar teki topluluklarm insanlarnn yaptklarndan etkili olup alnabilsin. Bylece ara yapmnda uzmanlk, bu gelenein balad topluluklarda ya da uygun ta ocaklarna yakn topluluklarda ortaya ktktan sonra, d talep o topluluun gittike ok sayda yesinin bu ite uzmanlamasna yol am, sonuta bir topluluk teki topluluklara gre ara yapmnda uzmanlam olabilir. Ancak srecin bu ikinci dneminde bir topluluun ara yapmnda uzmanlamas, teki topluluklarda ara yapm uzmanlarnn yetimesini engelleyecektir. Ayrca topluluklar arasndaki byle bir alveri, aralar (belki de ara yaplan sert talar) verilip yiyecek alnd tek boyutlu olan ve baka alverilere yol amayan bir alveri olacaktr. amza dek sren "gezici zanaat" olgusunun gemii, topluluklar arasnda bu tr tek ynl bir uzmanlamaya dayanm olabilir. Bu uzmanlama bu ite uzmanlaan birka topluluun zel bir yapya sahip olmas dnda (ve aralarn birrneklemesi ve ara teknolojisinin yaylmas dnda) topluluklarm ekonomik, toplumsal, kltrel yaplarnda byk bir deiiklik yaratm grnmez. nk blgesel, kk apl, dzensiz ve (bu ta aralar alanlar bir yandan da kendi aralarn yapmay srdreceklerinden) tam bir iblH9 Bak. Chde, Tarihte Neler Oldu, s. 63<
2

0 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 63'de Don Irma kysndaki Gagarino'da bulunan baz akmaktalannm rman 120 km. kadar uzandaki bir baka kamp yeri olan Kostienki'den getirilmi olabileceini syleyerek, topluluklar aras bu tr bir alveriin ve uzmanlamann gelimi olabileceini anlatmak ister. v

74

mne yol amayan uzmanlamadr. Ama ilk tarmsal ve uygar topluluklarn kyla ileride byk nem kazanacaktr. Uzman avc topluluklarnn ekonomik ve toplumsal yaplarn grdkten sonra dnsel yaplarna geebiliriz. Bu dnemde (Homo sapiens sapiens'in beyin byklnn gnmzn insan dzeyinde gelimi olduuna baklarak) 121 konumann balad kabul edilir. Sinyalleme ve iaretleme dilleri, nemleri gittike azalarak srm olsa da, konuma gittike nemini artrarak gelimi olmal. Konumann bireyin ve topluluun deneyimlerinin teki bireylere ve kuaklara geirilmesinde, bilgi birikiminde, dncenin ve tinsel yaamn gelimesinde oynad, herkese bilinen ve kabul edilen rolleri zerinde durmak gerekmez. Konumann ayrca takm ii ve topluluklar aras srtmeleri de azaltt kukusuz. Ancak gene konumann (yanl anlama dosta olmayan duygular da vurma vb. nedenlerle) baz yeni srtmelere yol aaca da unutulmamal. Hatta, bir iletiim sistemi, bir ya da ortak avda ibirlii yapan birka avc topluluuyla snrl olaca, teki topluluklarn kendi ayr iletiim sistemleri bulunaca iin,122 dil fark (eski beden boyas dme vb. ayrc iaretler yerine ya da onlar yan sra) farkllk bilincini gelitiren, avc topluluklar arasnda dosta olmayan ilikilerin srmesine katkda bulunan bir e olmu olabilir. Konumann ekonomik alandaki etkisi, ibirliini gelitirmesi, ortak avda daha etkin bir egdm salamas, renme srecini ksaltmas, dolaysyla almann verimliliini artrmasdr. Toplumsal alandaki etkisi, duygu ve dnce birliini salamas, bylece ekonomik ve toplumsal farkllamalarn yava yava grnmeye balad bir dnemde, bunlarn yol aabilecei toplumsal blnme eilimlerine kar, toplumsal birlii pekitirme yolunda bir ilev grmesidir. Ama konuma asl nemli etkisini dnsel alanda yapm olmah. lkel srnn avc ve toplayc takmn dnce balanglarna sistemsiz, geliigzel dnme giriimlerine karlk, konumann gelimesi uzman avc topluluklarda bir dnsel yapnn ortaya kmasna yol am olmal.123 Dnsel yap bir topluluun tme yakm yeleri1 2 1 McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, s. 8de ilk Homo sapiens sapiens kltrne sahip olan Kromanyon nsam'nn beyninin gnmz insannn beynine eite yakn byklkte olduunu sylerken uzmanlarn bu konuda zerinde birletikleri bir gr aktarmaktadr. 122 Avustralya ilkel avc topluluklarnn be yz kadar kabilesinin her birinin ayr bir dili ya da lehesi oluuna baklarak (bak. n. 174) byle bir sonuca varlmaktadr. 1 -23 Ccmforth, Bilgi Teorisi, s. 19'da konumann toplumsal etkinliklerden doduu-

75

nin ayn biimde dnme alkanlklarna sahip olmas ve bunun hem rn hem de temeli olan ayn dnceleri benimsemi bulunmas olarak tanmlanabilir. Tarihsel uzman avc topluluklarn ne konumalarn ne de dnmelerini dolaysz olarak saptamaya olanamz yok. Ama dnlerinin somuta gemi rnlerini gnmze kadar kalabilen maara ve kaya resimlerinde, kk heykelciklerinde ve gmlerinde dolaysz olarak grebiliyoruz. Yukar paleolitik sanat olarak anlan resimler ve heykelcikler, uzman avc topluluklarnn estetik deerlerinden ok dncelerini yanstan kalntlardr. - Yukar paleolitiin maara ve gravrlerinin byk ounluunun konusu hayvanlardr.124 Bu resimlerde insanlarn bulunmamas ya da pek az grnmesi^insana, toplulua deil, doaya ynelik, ya da doann etkisi altnda olan bir yaayn ve dnn iaretidir.126 Gne yldz gibi doa glerinin ve nesnelerinin hemen hemen hi grnmemesi, bitkilerin pek az grlmesi ise,127 onlarn genel olarak dnyadan ok hayvanlar dnyasyla ilgili olduklarn gsterir.128 Biraz
nu, bireyler arasnda bir iletiim esi olarak gelitiini, duyumlarla farkna vardmz eylere bir soyutlama ve genelleme olana kazandrdn, dnce sreleri ile konumann birbirinden ayrlamayacan yazarken, dnsel yapnn konuma balamadan geliemeyeceini anlatyor gibidir. 124 Meek, "Primitive Monotheism and the Religion of Moses", s. ?3'de ilkel insann ilk nce bir btn olarak evrenin deil, fakat yaayp hareket ettii yakn evresi iinde elinin altnda bulunan eylerin bilincine erdiini syler. Uzman avc insann yakn evresinde ve elinin altnda bulunan eyler ise hayvanlardr. Onun bilincine yansyanlar da doal olarak bunlar olacaktr. Gerekten, FordeJohnston, History from the Earth, s. 76'da belirtildii gibi, yukar paleolitik resimin ba konusu genellikle sr halinde gsterilen bizonlar ve atlardr. Yurdumuzda, Kars'n Kazman ilesinin amulu ky yaknndaki bir maarada bulunan, Avrupa'nn ve Sibirya'nn uzman avc topluluklar dzeyinde bir topluluun kalntlarnda da, ana panoda yze yakn ekil iinde geyikler, da keileri, insanlar, camuslar, boalar, atlar, eekler, kk panoda ok atan bir insan resmi grlmektedir., (Fazla bilgi iin bak. Haim Karpuz, "amulu'da Yontma Ta a Kaya Resimleri", Bilim ve Teknik, say: 112, s. 2. 125 vVells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 77. 126 Marx ve Engels, Alman deolojisi, s. 40'da balangta bilincin insanlar karsnda gl, yenilgiye uratlamayan doann bilinci olduunu yazarlar. (Daha sonra "doa dinleri"nin bu tr bir bilinten doduunu sylerlerken sihir-din ayrm yapmaz grnrler.) 127 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 89. 128 Mannheim, Essays on Sociology of Knowledge, 163. sayfadaki dipnotunda insann "yaamsal nem tayan oda"nn eitli alarda eitli etkinlik alanlarna kaydm ve her tarihsel dnemde insann gerei en duru biimde en youn yaad alan ile balantl olarak anlad yolundaki grnden, ilkel topluluklarn dnlerinin aratrlmasnda da yararlanlabilir. VVells, Postgate ve VVells, The Outline of History, s. 76'da yukar paleolitik avc topluluk-

76

daha yakndan baklrsa hayvanlarla bu kadar fazla ilgilenmelerinin nedeni ortaya kar. Resimleri yaplan hayvanlarn bazlarnn zerine oklarn izilmi olmas,129 hayvanlarla ilgilenmelerinin asl nedeninin geim sorunu olduunu ortaya koymaktadr. izilen hayvanlarn genellikle geimlerinin ve yaamlarnn bal olduu trler oluu da yle.130 Yukar paleolitik resimleri yorumlayan bilim adamlarnn byk ounluu, bunlarn sanat iin deil, geim iin izildiklerini ka131 bul etmektedirler. Yukar paleolitik maara resimleri arasnda, hayvan resimleri yannda seyrek de olsa, balarna boynuz, maske takm, hayvan ba koymu, zerlerine ba ve ayaklar braklm hayvan postu giymi biimde klk deitirmi insanlar da grlmektedir. Bu ekiller av oaltmak iin yaplan sihir trenlerini yneten sihirciler olarak yorumlanrlar.132 Bunlar genellikle erkeklere benzemekle birlikte La Madeilene'de hayvan bal bir kadn resmi de vardr.133
lan iin "yaamlarnn nemli bir blmn hayvanlar gzlemekle geirmi olmallar" der, buna karlk (s. 100'de) resimlerinde gne, ay, yldz vb. nin bulunmayndan onlarn doann bu kesimine dikkat etmedikleri sonucuna varrlar. 129 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 93'de, bu uygulamaya rnek olarak, Lascaux'da bir atn brne izilmi alt ok ile bir bizon zerindeki yedi ok iaretinden, Niaux resimlerinde grlen yara iaretlerinden ve kan damlas ekillerinden sz ederler. 130 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 77'de, resimlerin nceleri ocuk resimlerine benzedii ve en ok (avladklar hayvanlar olanl yabanl at ve bizon resimleri izildii yazldr. 1 3 1 rnein L.S.B. Leakey, nsann Atalar, s. 129-131'de karanlk maaralarn derinliklerine izilen resimlerin seyredilmek iin deil avn baarsyla ilgili sinirsel amalarla yapldn, ada ilkellerden salad kantlarla ne srer; birok yazar bu yoruma katlr. McNeill, A VVorld History, s. 10'da maara resimlerinde insan-hayvan ilikilerinin baz mitoslarla dile getirilmi olabileceini syler. Clark ve Piggott ise, Prehistoric Societies, s. 91-92'de maara sanatnn yalnzca yiyecek salama abalarna destek olduunu dnmenin doru olmayacan, ekonomik gereksinimler yan sra estetik ya da psikolojik gereksinimlere de hizmet etmi olabileceini ne srerler. 132 G.H. Luquet, "Prehistoric Mythology", New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, s. 2'de Trois-Freres maarasndaki sakall, boa kulakl, geyik boynuzlu, at kuyruklu eklin, Dordogne'daki bir denee oyulmu yabanl da keisi bal kiinin, Magdalenyanlar'm insan ve hayvan zelliklerini birletiren, bazlar dansediyormu gibi izilmi ekillerinin av sihiri yapan sihirciler olabileceklerini, ada ilkellerin benzeri uygulamalarna dayanarak syler. 133 Luquet, "Prehistoric Mythology", s, 2. Luquet, bu resimin bir sihirciyi gsterdiini kabul edersek, sihirciliin hi deilse yalnzca erkeklerin ayrcal olmad sonucuna varrz der. Ancak av ile erkeklerin uratklarn kabul edersek, av sihirini de onlarn stlendiini kabul etmemiz gerekir. , T

"Maaralara izilen resimlerin geimlerine ne yarar olabilir ki?" sorusunun yantma gelince, yaplan yorumlar onlarn bu resimleri yapmakla hayvanlarn oalacan, avm baarsnn artacam dndkleri yolundadr.134 Bu resimlerin hayvanlarn oalmasna hi bir etkisi olmamsa da, avlanm hayvanlarn saysnn artmasnda biraz etkili olduklar kabul edilir.1* Ava kmadan nce bu resimlerin nnde yaplan trenler, ya da maara dnda, avn, resimlerle deil, hareketlerle canlandrlarak yapld sanlan trenler,136 ava kanlar fizyolojik ve psikolojik olarak ava hazrlama ilevi grmtr.137 Bu tr trenler sloganlar syleyerek bilendikten sonra harekete geen amzn kitle eylemcileri gibi, bireysel korku duygusunu savan, bireyde topluluun gcnn bilincini uyandran, baarya ulalaca yolunda bir inanc ve bu inancn yol atgi azmi yaratan av hazrlklar olmallar. Ksacas, ou yazar bu resimlerin av siniri ile ilgili olduklarn kabul etmektedir. Resimlere yansyan av sinirinin ve teki sihirsel grnmlerin ayrntlarna, ilkel topluluun dn biimi olan sihirsel dn incelenirken ileride deinilecek. Resimlerin iziliindeki ustalk, bu resimleri izenlerin ava yalnzca sihirleriyle katlan tam zaman, hi deilse yar zaman uzmanlar olduklar yolunda grlerin ne srlmesine yol amtr.138 Dahas bu resimlerin yaplabilmesi iin uzun bir raklk dneminin gemesi gerektii ve bu raklk eitiminin "okullarda" rgtlendirildii yolunda arkeolojik ipularnn bulunduu ne srlmektedir.139 Sihirc sanatln uzmanlarca yaplp yaplmad ekonomik ve toplumsal
1 3 4 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 77. 13 5 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 74'de sihirsel resimlerin ve trenlerin dayanma duygusunu artrma, avcya gven duygusu verme, avlanacak hayvann davranlarn tantarak avcnn etkinliini artrma gibi yararlarnn olduunu yazar. Coon'un benzeri dnceleri iin bak. n. 213. 136 Bu yolda en salam ipular, hayvan resimleri zerindeki karg izleriyle, Montespan maarasnda balktan yaplm bir ay modeline otuzu akn kargnn saplanm oluudur (bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 93). 137 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 38. 138 B a k . n . 102. 139 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 65. S.H. Hooke, "Recording and Writing", Singer, Halmyard ve Hail, A History of Technology, cilt I, s. 774'de baz ge [yukar) paleolitik resimlerin formel eitimle aktarlan uzun bir gelenein rn olabileceklerini syleyerek bu konuda Childe'a katldktan sonra, bu resimlerin sihirsel yorumlandklarn ama (verdii rneklerle) bazen olaylarn kayd olabileceklerini syleyip, yukan paleolitik sanatnn ayrca gnmze kadar kalamayacak nesneler zerinde mesajlar iletmi olabileceini ne srerek, yaznn kkenini bu dneme dayandran sra d bir yorumda bulunur.

78

yapyla ilikili bir sorundur, ama eer gerekten uzmanlk ii olmusa, bunun dnsel yapnn oluturulmasmdaki olas etkileri gz nne alnmaldr. Yukar paleolitiin bir baka rn heykelciklerdir. Bunlarn bir blm talardan, fildiinden yontulmu, balktan yaplm ve belki aa paralarmdan oyulmu kk hayvan heykelcikleridir. Bunlar maara resimleri yorumu iine sokulabilirler. Heykelciklerin bir baka blm arkeolojide "vensler" adyla anlan, cinsel zellikleri abartlm, kimileri hamile kadn heykelcikleridir. Bunlar da bilim adamlarnn ou tarafndan "bereket klt", "dourganlk klt" "verimlilik klt" iareti olarak yorumlanrlar. Bu yorumlar yerinde olmakla birlikte, bu dnemin "sinirsel" dn biimine uygun bir deyile "dourganlk sihiri"nin aralar olarak nitelendirilmeleri daha uygun olur.140 Baz yazarlar bu kadn heykelciklerinin ileride ortaya kacak anatanralarm prototipleri (nrnekleri) olduklar grndedirler ki dorudur. Ancak buradan giderek bunlar, ilkel toplulukta kadnn erkekten daha stn bir statye sahip oluunun, ilkel topluluklarn ana soy zincirli olularnn, hatta kadnlarca ynetildiklerinin (anaerkil olularnn) belgeleri olarak ne srmek, nyarglarn deilse bile, kaba ve tek boyutlu bir genetik dn alkanlnn rndr. 141 Kadnn toplumsal konumunun, yalnzca bu heykelciklere gre deil, o topluluun tm olarak yaam biimine, zellikle de geim biimine baklarak aratrlmas gerekir. Geim etkinliklerinde toplaycl stlenen kadnlar arasmda ne bir ibirlii ne bir iblm bulunmadndan, toplama etkinliklerini egdmleyecek, ynetecek bir matriarka gereksinim yoktur. Topluluk iinde erkein avc kadnn toplayc olmas biiminde yrtlen iblmnn yneticiliini bir kadnn yapmas da gerekli deildir. Hele erkekler arasnda ibirlii ile yrtlen av etkinliklerini dardan bir kadnn ynetmesi hi sz konusu olaChilde, Tarihte Neler Oldu, s. 64'de Zamiatnin'in "vensler"in reme srecini taklit eden ve bylece sihir yoluyla remeyi salayaca sanlan kukla oyunlarnda kullanlm olabileceklerini ne sren yorumunu aktarr. Thomson, Studies in Ancient Greek Societj^ cilt I, s. 242 ve 243'de Miss Earthy'nin Gney Afrika'nn ilkel topluluklarndan Valergeler'in kzlarnn erginleme (initiation) trenlerinde, gelecekte bebek sahibi olma amacyla, tahta bebeklerle yaptklar gsterilere tank oluunu aktararak, "vensler"in ocuk sahibi olma amacna ynelik tlsm nesneleri olabileceini syler. Gordon Childe, Social Evolution, s. 65'de "vensler"in baz yazarlarn ne srdkleri gibi, ataerkillikten nce bir anaerkil dzenin varlnn kant olarak ileri srlemeyeceklerini, Kendini Yaratan nsan, s. 69'da bu kadn heykelciklerinin verimlilik klt ile ilgili olduklarn syler. Bu konuda ayrca bak. II. Blm, n . 18. ' . - .

maz. Tersine av rgtleyip, egdm salayp avn nderliini yapann topluluun nderliini de yapmas olasl vardr. Yaam biiminin en nemli alanlarndan biri olan savunmada, kadnlar arada srada erkekleri bu ite desteklemi olsalar bile, i daha ok erkeklere der; savunmay erkekler rgtleyip ynetirler. Ancak reme alannda gerek geim gerek yaam biimiyle ilikisi nedeniyle nfus darboazndan dolay kadmm nemi ve deeri artm grnr ki bunun kant "vensler"dir. , . "Vensler" yukar paleolitik uzman avc topluluklarnn yaam ve geim biimleri iine oturtularak yorumlanrsa, onlarn, bir art besin salayabilmi olmalarna karn, avm tehlikelerinden ve souk iklim koullarndan dolay alamayan nfus darboaz yznden reme sorunu ile ilgili olduklarn sylemek gereklie daha yakn olur.142 Avc takmlar "vensler"in yardmyla sihirsel yollarla daha ok doumun olacan dnm olmallar. Bylece yukar paleolitiin iki "sanat" alanndan birinin (daha retim balamad iin "retimle ilgiliydi" denemeyeceinden) geim, tekinin yaamn yeniden retilmesiyle, reme sorunuyla ilgili olduu sylenebilir. Emek ktl ekilen ve geimin ortak emekle saland bir toplulukta, bu ikincisi de gene geim sorunuyla dolaysz ilikilidir. Uzman avc topluluklarnn dnsel yaplarn yanstan bir baka maddi kalnt gmleridir. Trensel gmnn Homo sapiens neanderthalensis dneminde grlmeye baland ve mezarlara konan et, silah gibi nesnelerin, lmden sonra bu dnyadaki yaama benzer bir yaam dncesine sahip olduklarn gsterdii daha nce belirtilmiti. Bu grenek ve onunla birlikte bu dnce yukar paleolitiin Homo sapiens sapiens takmlarna da gemi. Onlarn mezar kalntlarnda da benzeri nesnelerle karlayoruz. Dahas lnn, zerine Neanderthal nsan'nnki gibi krmz toprak boya konarak gmlm olmas, ilkel topluluklarn dnsel yapsm incelerken greceimiz takliti, benzetmeci, sihirsel dnn bir belirtisidir. Bu grenei ruhun varlna inancn iareti olarak yorumlayanlar, ileride ayrntlaryla deinilecek olan budnyac sihirsel dn ile, daha sonra tarmsal ve smf l topluluklarda ortaya kacak olan tednyac dinsel dn ayrmlamasn yapmamann drd yanlgnn kurbandrlar. Yukar paleolitik mezarlarda kadm erkek tm llerin
Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 82'de Gravettiyan topluluklarca yaplan tm heykelciklerin kadm heykelcikleri olduunu, nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 36'da "vensler" ile Msr'n yukar paleolitik kltrlerinde de karlaldn, Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 32'de bunlarn analk ve dourganlk duygusunu dile getiren ilk dinsel simgeler olduunu yazarlar.

80

zerlerinde grlen "ss" eyalarnn da ssten ok sihirsel eyalar (tlsmlar) olduklar ne srlmektedir.143 Ksacas, yukar paleolitiin uzman avc takmlarnn maddi kalntlar, onlarn dnsel yaplarnn "sihirsel" olduunu gstermektedir. zetle, yukar paleolitiin uzman avc topluluklarnn ekonomileri "asalak ekonomi"dir. Geim biimleri "uzman avclk"tr. Uzman avclk, uzman avc erkekler arasnda ibirliini, savunma ve avclkla uraan erkeklerle toplayclk ve ev ekonomisi ileriyle uraan kadnlar arasnda iblmn gelitirmitir. Ayrca art besinin salad olanaklarla uzman avc ekonomisi iinde, zanaatlk, saaltclk, sirci sanatlk alanlarnda iblmnn tohumlarn tamaktadr. Ancak alma alanndaki bu farkllama balanglarna karn, yiyecek blme alanmdaki eitliki paylam, bu farkllamalarn gelimesine, kurumsallamasna olanak vermemektedir. Avc topluluklar aras bir ekonomik ibirlii balamsa da, bu snrl bir ibirliidir. Baz topluluklarn ta ocaklnda, ta ara yapmnda uzmanlamalarna karn, topluluklar arasnda gerek ve ok ynl bir uzmanlama yoktur. Art besin retme olanaklaryla ve bunun salad ekonomik etkinlikler dnda kullanlabilen art zaman olanaklaryla, ekonomik yapyla toplumsal yapnn akrcasna zdeliinden uzaklalmaktadr. Takm yeleri geim etkinlikleri dnda ekonomik olmayan toplumsal etkinliklerle geirebilecekleri bir zamana sahip olmulardr. Art besin ve art zaman, hem sihirci sanat gibi uzmanlarn yetitirilmesi yoluyla, hem de ortak trenler ve elenceler yoluyla, bir kltrel yap oluturmaktadr. Dnsel yapnn olumas da bu kltrel yapnn bir boyutudur. Toplumsal yapda erkeklerin, yallarn, saaltc, sihirci sanat gibi kimselerin, kadnlara, genlere ve takmn sradan 144 yelerine kar statleri ykselmekte ve saygnlklar artmaktadr.
*3 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 67'de yukar paleolitik topluluklarda toplanp, delinip, ipe dizilip taklan kabuklu hayvan kabuklarnn ve hayvan dilerinin yalnzca kiisel ss deil ayn zamanda tlsm nesneleri olarak kullanldklarn syler. 144 Parkinson, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 17'de cinsler aras farkllama yan sra yetikinler ve genler farkllamasnn ortaya kacandan, ocuun boyun eme alkanln edinene dek eitileceinden, bydkten sonra da bu alkanlkla daha yal ve yetenekli kimselere boyun emeye eilimli olacandan, bylece grupta yetkenin yallara verilmi olacandan sz eder. Daha sonraki dnemlerde yallarn sahip olduunu grdmz yetkeler byle aklanabilirse de, bu yoldaki gelimeler, toplumda genlie prim veren avclk dneminde deil, deneyime, bilgiye prim veren obanlk ve iftilik dneminde ortaya km olsa gerek.

81

Ama bu stat farkllamas hi bir zaman smf farklarna yol aacak nitelikte ve apta deildir ve bu apa varmasnn nesnel ve znel koullar yoktur. Byk takm av, srek av, egdm, hatta disiplini gerektirecei iin, avc topluluk iinde hatta avc topluluklar arasnda toplu av rgtleyip yneten nderleri yaratm olabilir.145 Ama nderlerin bu grevi ocuklarna geirerek kaltsallatrmalar yle dursun, srekli olarak bile ellerinde tutamadklarn (ada ilkellerin rgtlenilerine bakarak) 146 syleyebiliriz. Byle olunca, nderliin farkllamasndan, kurumsallamasndan, dolaysyla da ekonomik, toplumsal yapdan farkllam bir ynetimsel yapdan, siyasal yapdan sz edemeyiz.147 Yukar paleolitik uzman avc topluluklar arasnda ekonomik toplumsal dnsel yaplarn birbirleri zerindeki etkileri ne ynde olmutur? Hereyden nce, kendi ilerinde ve birbirlerine kar farkllamaya baladklar iin bu yaplarn ilkel sr, hatta avclk ve toplayclk takmlarndaki iice, birbirleriyle uyumlu, birbirlerini pekitiren dolaysyla duraan bir yaam biimine yol amadklar anlalyor.143 Yukar paleolitiin uzman avc topluluklar maddi ve tinsel alanda ilkel srnn ve avc. ve toplayc takmn milyonlarca ylda gerekletirdiklerinden kat kat fazlas gelimeyi yirmi otuz bin yl iinde gerekletirebilmilerdir. Ancak bu baarlar, daha nce de belirtildii gibi,olaanst evresel koullarn ve bu koullarda zellemenin rnyd. Buzul ann sona ermesiyle, srlerin ekilmesiyle (hatta
ws Coon, The History of Man, s. 28'de avclk dneminde iki ile yirmi ailelik takmlar biiminde yaayan topluluklarda her avc takmnda genliinin doruundaki becerikli bir adamn nder yapldn, s. 129'da avcln hzl karar alp hzl harekete gemeyi ve takm almasn gerektirdiini, balln ve nderliin avclk okulunda gelitiini syleyerek, avc toplumun yapsnn nder tretecek bir nitelikte olduunu belirtmi olur. 146 rnein Morgan'n inceledii Irokiler'de ef, mr boyu ef olmak zere seilmekle birlikte, topluluk yaptklarn beenmezse onu her zaman yerinden indirebiliyordu (bak. Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 90). 14 7 Baz yazarlarn ilkel topluluklarda da siyasal yaplarn bulunduunu ileri srdklerini gryoruz. Lienhardt, Social Anthropology, s. 55-56'da Sahlins, Stone Age Economics, s. 82, 92, 94'de ada ilkellerde; Coon, McNall Burns (bak. n. 101) tarihsel ilkellerde siyasal kurum ve yaplardan sz ederler. Childe ve

Redfield, (bak. Redfield, The Primitive World and Its Transformations, s. 27'de)

tarihsel ilkellerde siyasal kurumlarn ya az ve ilkel olduklarn ya da hi bulunmadklarn sylerler. ! Gerekten, Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 65'de "ileri paleolitik kltrlerin en belirgin zelliklerinden biri ok daha byk bir dinamizme sahip olulardr" diyerek bu gerei dile getirmi olurlar.

82

mamut gibi baz hayvan trlerinin yok olmasyla), bu topluluklar deilse bile, kltrleri silinip gitti. "Silinip gitmeselerdi ekonomik, toplumsal, dnsel yaplar arasndaki etkileimler onlar hangi noktaya kadar gtrebilirdi?" yle anlalyor ki uzman avc topluluklar o yaplaryla asalak ekonomiden retim ekonomisine (tarma) geemeyeceklerdi. nk avclkta uzmanlam, zellemilerdi. Uzmanlama bir tr kemiklemedir, deien koullara gerekli esneklii, uyumu gsteremez. Gerekten de Rusya'nn uzman avclar, evrelerindeki halklarn deil retici ekonomiye, uygar topluma gemesinden sonra bile retim ekonomisine geememi, ya direnip tarmc ve uygar topluluklarla savap yok olmular, ya da ok daha sert yaam koullar olan kuzey enlemlerine, bu topluluklardan uzaklara ekilerek varlklarm amza dek srdrmlerdir.149 te yandan uzman avc topluluklarnn kendi i dinamiklerinin gelimesiyle smfl topluma dnmeleri de olanakl grnmyor. Bir para art besin salayabilmilerse de bu art besin birka uzman beslese bile, bir uzmanlar snf yaratacak apta ve kararllkta deildi. Eitliki toplumsal yaplar da bu artnn az sayda kimsenin elinde birikmesine, bylece teki topluluklarla geni apl, kurumlam bir deiime olanak verecek bir yap deildi. Art besinlerin zorla ellerinden alnmas da sz konusu deildi. evrelerinde daha etkin silahlara sahip topluluklar olmadka onlara yenilmeyerek, artlarn vermeyeceklerdi. Olduu zaman ise, av silahlarn insanlara evirip, boyun emektense yok olmay yeleyeceklerdi. Gerekten uygar toplum biimi ilerlerken avc takmlar ou zaman byle yok olmulardr. Uzman avc topluluklar byle bir yapya sahip olduklar iin, evresel koullar deimemi olsayd bile, dinamik gelime evreleri yaplarnn gizilglerinin sonuna varp snrllklarna dayannca, duraan bir toplum biimini alacaklar, bir ksr dng, belki de bir yozlama sreci iine gireceklerdi. Gerekten, buzul kys koullarnn uzman avc kltrleri yok olmusa da, tropiklerin (Avustralya'nn, Afrika'nn) uzman avc topluluklar yok olmamlar fakat, tarmsal retime, uygar toplum aamasna geememiler, toplumsal yaplarnn kemiklemesiyle varlklarn amza dek srdrmlerdir.
149 Onlarn uygar toplumlara ancak, 1638'de Ruslar'n Ohotsk'da Pasifik'e ulaana dek giritikleri byk yaylma hareketi sonunda, Sibirya'nn bataklklarnda ve ormanlklarnda avc ve toplayc yaamlarn srdrebilmek iin Ruslar'a hara olarak krk vermeye balayarak boyun ediklerini gryoruz (bak. McNeill, A World History, s. 323).

83

Prehistoryaclar, retici ekonomiye (neolitik topluma), yukar paleolitik an en yksek kltrne sahip olan uzman avclarn deil, daha geri topluluklarn (bu, avclkta uzmanlamam? "avc ve toplayc takmlarn" demektir) getiklerini ortaya koymulardr.150 Bu gerek uzman avc topluluklarn yaplarndaki snrllklarn da gereidir. Ksaca, ilkel, eitliki, stelik avclkta uzmanlam, zellemi bir toplumsal yap kendi i dinamiiyle uygar topluma geme yeteneine sahip deildir. Uzmanlamam ama ilkel ve eitliki avc ve toplayc takmlar da bu yetenee sahip deillerdi. Dolaysyla, hominidin aatan inmek zorunda kalarak Homo'ya doru evrinmesindeki sramada olduu gibi, asalak ekonomiden retici ekonomiye geite bu yolla insann, ilkellikten uygarla sramasmda da iti, dardan, iklim ve evre deiikliklerinden geldi. Kendilerini bu deiiklie uyarlayabilen uzmanlamam avc ve toplayc takmlar retim ekonomisine getiler, uyarlayamayan uzman avc topluluklar geemediler. lkel topluluklarn ekonomik toplumsal dnsel yaplar arasndaki etkileimlerin incelenmesi, ilkel topluluun d doal ve toplumsal etkiler olmakszn kendi i dinamikleriyle asalak ekonomiden retici ekonomiye geemeyiinin nedenlerini gzler nne serecektir. 3. lkel Topluluun Ekonomik Yaps lkel topluluun ekonomisi retim ncesi asalak ekonomidir. Asalak ekonominin ve onunla birlikte bu ekonomiye sahip topluluklarn birok snrllklar vardr.151 Bu snrllklar ekonomik yapnn toplum150 151

Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 70. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 114-130 arasnda, 6. blmde, "Yakn Gemiin Avc ve Balk Topluluklar ve Bunlarn Snrllklar" bal altnda ada ilkellerin yaamlarn inceleyip, s. 130'da bunlarn hepsinin de asalak ekonomiden doan snrllklar iinde olduklarn sylerler, (s. 133'de) bu topluluklarn ara ve eyalaryla ileri paleolitik topluluklarn mezarlarndan kan eyalarn benzerliine dikkati ekerek, tarihsel ilkel topluluklarn da ayn snrllklar iinde olacaklarn ima ederler. Bu snrllklarn, (s. 131132'de) elverili zel koullar olmadka kk gruplar olarak yaamalar, beslenmeleri iin ok geni alanlarn gerekmesi, dolaysyla seyrek nfuslu olmalar, bu geni alanda srekli hareket zorunluluundan dolay ayn barnakta birka gnden fazla kalamamalar, gebelik nedeniyle barnaklarnn ilkel, eyalarnn az olmas, cinsler aras iblm dnda iblmnn geliememesi. uzmanlama olana bulunmamas, gruplar birbirlerinden yaltlanm yaadklarndan kltr alveriinin gelimemesi olduunu yazp, bu koullarn etkisiyle tutucu olduklarn, evresel koullarda kkten deiiklik ya da ileri bir kltrn zorlamas olmadka tutucu [duraan! kalacaklarn sylerler.

84

sal ve dnsel yaplar etkileyebilmesinin nne ve gene toplumsal dnsel yaplarn ekonomik yapy etkilemesinin nne, ksacas ekonomik toplumsal dnsel yaplarn birbirlerini etkilemelerinin, etkileimlerinin nne birok darboazlar karr. a. lkel Ekonominin Darboazlar lkel topluluun asalak ekonomisinin en nemli darboaz, retimin bilinmemesidir, "retim darboz"dr. Bu krboaza taklan ilkel topluluk baz basit aralar retebilmi fakat yiyecek retimine geememitir. Bu nedenle asalak ekonomiye sahip ilkel topluluklarn yazglar, iklime, doal evreye, zellikle de bitki rtsne (floraya) ve hayvan topluluuna (faunaya) sk skya baldr. Bunlardaki dalgalanmalar hemen olduu gibi ilkel topluluun yaamna yansr. evrer sel koullardaki olumsuz deiiklikler nfuslarnn azalmasna, hatta bir blgedeki ilkel topluluklarn nemli bir blmnn yok olmasna yol aarken, olumlu deiiklikten yeterince yararlanma yetenekleri yoktur. Besin depolama olanaklarnn snrl oluu,152 topluluklar aras mal deiiminin yok denecek kadar az olmas, toplumsal yaplarnn eitliki oluu, gebe ya da yar gebe yaamlar, bu yiyecek bolluunun teki mallarn ya da aralarn bolluuna, ekonomik toplumsal, dnsel farkllamaya dntrlmesine (zanaatlarn, snflarn kmasna) elvermez. Bu durumda, evresel koullarn elverili olduu yllarda ve yerlerde grlen yiyecek bolluu nfus artna yol amaktan baka bir ie yaramaz. Nfus art ise nfus ile besin kaynaklan aras iliki dengeye ulaana dek srp, bu noktadan sonra ya da evresel koullarn yeniden bozulmasyla topluluk iin bir yk ve ayak153 ba olur. Bu kez ktlklar ve alklar, ilkel topluluu bir baka dar154 boaza, "nfus darboaz"na drene dek nfusu azaltr. "Nfus darboaz" toplumsal bir darboaz gibi grnmekle ve bir boyutu ile yle olmakla birlikte, daha ok ekonomik yapnn bir darboazdr. nk hemen hemen trde yelerden oluan ilkel topluluklarn nfuslarnn art, farkllam uygar toplumlarda olduu gibi toplumsal yapnn farkllamasna yol amaz. te yandan aralarn gelimedii bir toplulukta, insanlarn, ortak almayla yrtlen
15J

Sahlins, Stone Age Economics, s. 31'de avc topluluklarn yiyecek depolayamaylannn asl nedeninin bu teknikleri bilmemeleri deil, yiyecek depolamann gebe yaamla uyumamas olduu grndedir. Bu da sonuta yiyecek depolama olanaklarm snrlayan bir etmen saylr. 163 Gven, nsan ve Kltr, s. 178. 15* Childe. Tarihte Neler Oldu, s. 71'de nfus azlnn yabanl topluluklar kmaza iteceini 8ylyor.

geim etkinliklerinde en nemli ekonomik e olduu ortadadr. yle ki topluluun nfusunun ortak geim etkinliklerinin gerektirdii saynn altna dmesi, topluluun yalnz ekonomisini deil varln da tehlikeye sokabilir. Nfusun beslenme kaynaklarm aan bir oranda artmas ise, topluluu lmlerle sonulanan bir alkla kar karya getirir. Malthus yasas retimle yiyecek kaynaklarm artrabilen ve nfuslarn azaltabilen uygar toplumlardan ok ilkel topluluklar (ve hayvan trleri) iin geerli bir yasa olarak grnyor. Asalak ekonominin "teknoloji darboaz", aralarnn ilkelliinden, teknolojinin geriliinden doar. Teknoloji darboaz uzmanlaamamayla, o da ilkel topluluun eitliki toplumsal yapsyla ilikilidir. Bu darboaz, almann verimliliinin dk kalmasna yol ap, hem daha verimli bireysel, hem daha verimli ortak alma yntemlerinin gelitirilmesini engeller. Asalak ekonominin bir baka nemli snrll, "gebelik darboazadr. Sahlins gebeliin avc ve toplayc topluluklarn "azalan verimler yasas"na bal olmalarndan doduunu ortaya koymu, avc topluluklarnn birok snrllklarnn bu azalan verimler yasasnn yol ati gebelikten kaynaklandn gstermitir. Sahlins'e gre, avcln ve toplaycln asl snrllklar, bu topluluklarda emein verimliliinin dk olmas deil, avc ve toplayc ekonomilerin azalan verimler yasasna bal olmalardr. Bu yasaya gre bir blgede ne kadar ok kalnrsa avcln ve toplaycln verimi o kadar der. Bu yasadan srekli g ederek kalabilir. Ancak srekli g de, azalan verimler yasasnn ekonominin baka alanlarna aktarlmasna yol &ar. Aralar, giysiler, kap kaak ve teki eyalarn en gerekli grneninden fazlas, ar, rahatlk salamak yerine insanlara yk olurlar. HPtnen ayrlnacaksa, bir yerde salam barnaklarn yaplmas anlamszlar. Sahlins azalan verimler yasasnn g koullar iinde nfus iin bile geerli olduunu, tama sorunundan dolay yallar ve tayabileceklerinden fazla ocuklar ldrmenin toplayc halklarn iyi 155 bildikleri uygulamalar olduklarn syler. Ayn bulgular tarihsel avc ve toplayc takmlar iin de ne srlebilir.156
s5 Sahlins, Stone Age Economics, s. 34. Eskimolar'da baz durumlarda yal, ocuk ve sakat ldrmenin toplumca onaylan hakknda bak. Krader, Formation of the State, s. 31. 156 Gerekten, tarihsel ilkelleri inceleyen Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 114-130'da (n. 151'de akland gibi) tarihsel ilkel avc ve toplayclarn ekonomik ve toplumsal yaplan hakknda ada ilkellerden ipular aramakta ve tarihsel ilkellerin birok snrllndan sz etmektedirler. Bu snrllklardan yukar paleolitiin baz avc ve balk topluluklar evresel koullarn

86

Asalak ekonominin azalan verimler yasasna bal oluu, bu ekonomik yasann gebe yaam biimine yol amas, geim biiminin yaam biimini, ekonomik yapnn yalnzca toplumsal yapy deil, gebe topluluklarla yerleik topluluklarn dnya grleri arasndaki byk farkllk gz nne alnrsa, hem dorudan hem de toplumsal yap araclyla dnsel yapy da etkiledii grlecektir. "Toplumsal art darboaz" asalak ekonominin retim darboazndan sonra (ekonomik toplumsal ve dnsel geliim ve etkileim sorunlarnda hatta ondan nce) en nemli snrlln oluturur. lkel srler ve avc ve toplayc takmlar hemen hi bir zaman geimlerini avclk ve toplayclk dndaki etkinliklerle srdrebilecek uzmanlarn beslenmesine elverecek bir toplumsal art salayamam grnrler. retim ncesi ekonomilerden yukar paleolitiin olaanst evresel koullar iinde yaam olan uzman avc topluluklarnn bir toplumsal art elde edip edemedikleri tartmaldr.157 Daha nce deinilelverililii ile ve ulatklar uzmanlamann salad olanaklarla yan gebe bir yaam srdrerek bir dereceye dek kurtulabilmi grnrler. Ne var ki buzul ann sona ermesi, srlerin kuzeye gmesi onlar da, sonunda iinden kamayacaklar bir gebelik darboazna drm grnyor. Sahlins, Stone Age Economics, s. l'de ders kitaplarnda avc topluluklarn teknik yetersizliklerinden, bir toplumsal art retme olanana sahip olamadklarndan sz edilmesini eletirerek, bunun nedeninin onlarn teknik yetersizlikleri olmadn, nk toplumsal art retme gibi bir amalarnn bulunmadn, (s. 82'de) ekonomilerinin geim amacna ynelik olduunu, Cs. 86'da) bu noktaya varnca durma eilimi gsterdiini, art retme amacyla rgtlenmi olmayan bu ekonomide hi bir eyin onu art retmeye itemeyeceini syler. Sahlins'in ilkel topluluun yapsnn toplumsal art retmeye yetenekli olmad grne katlnabilir. Ancak bu yeteneksizliin nedenlerinden biri de, hi deilse tarihsel ilkeller ve avclkta uzmanlamam ilkeller iin, teknik yetersizlik olarak grnyor. Gerekten Sahlins de, (s. 82'de) ilkel avc ekonominin iinde art retmeme (anti-surplus) ilkesinin bulunduunu kabul eder. Ayrca bu topluluklarda toplumsal art ktsn salama amal bir zorlamann da bulunmadn (s. 88'de) ekonomide "ayanov kural" olarak bilinen, ifti ailelerde ailenin alabilecek yelerinin artmasnn, alanlarn saysn almann younluunu artrmak yerine azaltmas yolundaki eilimin avc topluluklar iin de geerli olduunu ve bunun onlarda bir art ktsn salayacak zorlamann da bulunmadn gsterdiini belirtir. Childe, "Early Forms of Society", 42'de yiyecek toplayc ekonomiye sahip topluluklarn (toplayclarn, avclarn, balklarn dzenli, gvenilir bir art retemediklerini, gerek bir iblm gelitiremediklerini, tam zaman uzmanlarna sahip olamadklarn, ancak yonttuklar aralar arada srada bol avlanan avclara satan yar zaman uzmanlar yetitirebildiklerini yazd. C. Wells ise, nsan ve Dnyas, s. 60'da ada yaln besin toplayclarnda bile aman, din ve sihir uzmanlarnn her zaman deil yalnzca gereksinim duyulduu zaman altklarn aklar.

81

dii158 ve ileride de zerinde durulaca gibi bu almada retim ncesi bir ekonomide gerek anlamda bir toplumsal art salanamayaca gr benimsenmitir. Toplumsal art darboaz, emein verimliliinin dklne yol aan teknoloji darboazyla, yiyecek depolama olanaklarn snrlayan gebelik darboazyla, nfus, deiim darboazlanyla ilikilidir. Asalak ekonominin bir toplumsal art salayamamas, te yandan ilkel topluluklarn, hi deilse ayn blge iinde olanlarn ayn besin maddeleriyle g-einmeleri, onlar bir baka darboaza, "deiim darboazna sokmutur.159 te bir toplumsal art elde edilememesi ilkel ekonominin kendi i dinamikleriyle smrllklarn aabilme yeteneinin bulunmadn gsterirken, deiim darboaz bu yolda dtan gelebilecek toplumsal etkilere yollar kapam olur. Bylece ilkel toplumun ekonomik yapsnn i ve d smrllklan onun toplumsal ve dnsel yaplarmm gelimesi nne bir dizi snrllklar getirmitir.160 Bunlar ilkel topluluun toplumsal yaps incelenirken ele alnacak. b. lkel Ekonominin Sigortas Yukardan beri sz edilegelen darboazlardan dolay asalak ekonomi hem bir yoksunluk161 ekonomisi hem de duraan 162 bir ekonomi
1 5 8 Bak. n. 108. 159 Redfield, The Primitive World and Its Transformations, s. 21'de Childe'a katlarak uygarlk ncesi toplumlarda alveriin nemsiz olduunu yazar. 80 Hatta Roe, Prehistory, s. 32'de "elden aza" beslenme koullan iindeki esMta a avclarnn katlanmak zorunda kaldklar yiyecek ktlnn onlarn bedensel ve dnsel gelimelerini frenlediini syler. w lkel topluluun bir yoksulluk toplumu olduunu hemen her yazar kabul etmektedir. Ancak Sahlins, Stone Age Economics, s. 4'de, tarihsel ilkel avc topluluklar hakknda, "mutlak yoksulluklarna karn bolluk ekonomisi iindeydiler" biiminde paradoksal bir deyile, ilgiyi nemli bir noktaya eker. Yaptn daha sonraki sayfalarnda ilkel avc topluluklarn gereksinimlerini snrlamalar ve eit paylama grenekleri nedeniyle aralarnda zengin yoksul farkllamas bulunmadn, bu nedenle yoksulluun ilkel topluluklarn deil, (s. 37'de) uygarln icad olduunu yazar. Uyarlan bu konuda "yoksulluk" ile "yoksunluk" ayrmnn yaplmasnn gerekli olduunu gsteriyor. 1 6 2 Sahlins'in, Stone Age Economics, s. 86'da deindii ayanov kuralnn tarihsel ilkel topluluklar iin de geerli olduunu kabul edersek, yukan paleolitikteki gibi bol yiyecek salayan olaanst evresel koullarn sonucunda grlebilecek nfus artlarnn bile ekonomiyi duraanlktan kurtaramayaca anlalr. Sahlins, s. 87'de ilkel avc ekonomisinin cinsiyete gre farkllam kk igcnn, basit teknolojisinin ve snrl retim amalarnn birbirleriyle balantl ve uyumlu olduunu, bunlardan birinde grlecek sra d bir ge-

83

olup kmtr. Ne var ki bu darboazlarna karn ilkel asalak ekonomi varln, dolaysyla bu ekonomiye sahip olan topluluklarn varlm, "ortak paylama" greneinin uygulanmas nedeniyle milyonlarca yl srdrebilmitir. Bu paylama bolluun deil ktln paylalmas olmutur. Byle olduu iindir ki ortak paylama, ilkel topluluklarn yaamn birok darboazlarndan geebilmelerini salarken, onlarn eitliki bir toplumsal yapya sahip olmalarn da salamtr. "Ortak paylama" ilkel toplululuklarda mlkiyetin bulunmad anlamna gelir. Gerekten retimin bilinmedii, insanlarn geimleri ve yaamlar iin ancak gerekli en az elde edebildikleri ve bunlar bir ortak alma ile elde ettikleri bir ekonomide mlkiyetin nesnel ve znel koullar yoktur. Geimlik ekonomi ya da yoksunluk ekonomisi olarak tanmlanan bir ekonomide elde edi (geni anlamda retim) ile tketim arasnda bir mlkiyet dura yoktur.163 lkel toplulukta mlkiyetin olmay, ya da bunun bir baka deyii "ortak paylama"nm oluu, o topluluun insanlarnn davranlarn, onun toplumsal ve dnsel yapsn kukusuz etkileyecek ve bu etki mlkiyetin bulunduu topluluktakinden bambaka olacaktr. Ksacas teki baz ekonomik kurumlar gibi ortak paylama da ekonomik yapdan ok toplumsal ve dnsel yaplar etkileyip biimlendirecektir. Bu etkisi, toplumsal yap incelenirken ele alnaca gibi, topluluk yeleri arasmda tam bir "dayanma" ve "ortak sorumluluk" olarak zetlenebilir. te bu dayanma ve ortak sorumluluktur ki yaamn birok darboazlarndan geilimenin tekilerin direnciyle karlaarak gerileyeceini, sonuta statkoya dnleceini syleyerek, bu ekonominin duraanlnn mekanizmasn aklam olur. Onu ancak ek ve d elikilerin ykma ya da biim deitirmeyegtreceini sylemesi de uygar toplumun ortaya kn kavramada yararlanlabilecek nemli bir gzlemdir. 163 Bottomore, Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir Klavuz, s. 148'de, mlkiyetin gelimesini inceler. Buradan Hobhouse'un, ilkel toplumlarda balca ekonomik kaynaklarn (av alanlarnn, korularn, ayrlarn) topluluun mlkiyetinde bulunduunu, daha gelikin tarmsal toplumlarda zel mlkiyetin baat duruma getiini ortaya koyduunu reniyoruz. Gene Bottomore, ayn yerde R.H. Lowie'nin Social Organization, (1950) adl yaptnda mlkiyetin tarihini inceleyerek ilkel insanlar arasnda isimlerin danslarn, arklarn efsanelerin ve trenlerin, aralarn, taklarn, silahlarn ve ev eyalarnn zel mlkiyet sayldn ortaya koyduunu reniyoruz. Ama Lowie de, avc ve toplayclarda, snrlan iyi belirlenmemi topraklar zerinde kabile mlkiyetinin bulunduunu, tarmc toplulukda kabile enetimi sryorsa aa zel mlkiyete sk rastlandn, oban topluluklarda toprak zerinde topluluk mlkiyeti, hayvanlar zerinde zel mlkiyet bulunduunu syler. Bu aklamalardan zel mlkiyetin neolitik toplumda (gei toplumunda) ortaya kmaya balad anlalyor. Ayrca bak. n. 53.

rerek ilkel ekonomili topluluun varln milyonlarca yl srdrebilmesini salamtr. 4. lkel Topluluun Toplumsal Yaps

lkel topluluun asalak ekonomisinin darboazlar onun duraan bir toplumsal yapya sahip olmasna yol amtr. Hemen urasn bertmek gerekir ki asalak ekonomi kararl bir ekonomi deildi. Tersine geimin doal kaynaklara baml olsu, evresel koullardaki dalgalanmalarn olduu gibi topluluun geimine ve nfusuna yansmasna yol ayordu. retim bilinmediinden doal kaynaklar zerinde yiyecek salamaya kararllk kazandracak bilinli bir karma olana yoktu. Bu durum bir bakma dnsel yapnn ekonomik yapy deitirme, gelitirme yolunda etkileme olanaklarnn tkal olmas demekti. te yandan ilkel ekonominin bu kararszl, hep suyun yzeyi ile derinlikleri arasnda gidip gelen ama bir trl suyun stne kamayan balk oltasnn mantar gibi, ilkel ekonominin snrllklarn ama yetenei olmayan bir kararszlktr. Bu nedenle ekonomik alandaki bu kararszln paradoksal bir sonu dourarak kararl, duraan bir toplumsal yapya yol amasna amamak gerek. Tarihsel ilkel topluluklarn kalntlar onlarn yaam biimleri hakknda pek az ipucu verir. Bu nedenle onlarn yaam biimleri, toplumsal yaplan, arkeolojik verilerden ok ada ilkellerden yaplan karsamalarla kurulur,164 Bu karsamalara gre ilkel topluluun duChilde, Prehistoric Migrations in Europe, (1950)'de arkeolojik bulgulardan ve ada avc ve besin toplaycs ilkel topluluklardan yararlanarak uygarln kma kadar grlen yiyecek toplaycl dneminde avclarn ve bitkisel yiyecek toplayclarnn zelliklerini sralamtr. Redfield, The Primitive VVorld and Its Transformations, s. 19-23'de bunlar aktarmtr: 1. Kk gebe takmlar biiminde yaarlard, 2. yeleri birbirlerini tanrlard, 3. birbirlerinden yaltlanm topluluklard, 4. da kapalydlar, 5. kendilerine yeterliydiler, 6. aralarndaki alveri nemsizdi, 7. topluluklar bir tr halktan oluuyorlard, 8. aralarnda gl bir grup dayanmas vard, 9. tam zaman uzmanlar yoktu, 10. Kadn-erkek iblm dnda iblm yoktu, 11. olaslkla samanlar ve baz teki pratisyenleri vard, 12. topluluun yeleri ayn karlara, ayn bilgilere, ayn yaam sanatlarna ve benzer deneyimlere sahipti, 13. aralarnda kiisel stat ilikileri vard, 14. d dnyay bir kii, insan benzeri bir varlk olarak gryorlard, 15. i gruplamalar statye ve role dayanan gruplamalard, 16. gruplamalar ve snflandrmalar akrabalk biimleri belirliyordu, 17. topluluklar birarada tutan, yiyecek salama amal ibirlii, ekonomik karlarn birlii idi. Redfield bunlara, uygarlk ncesi topluluklarn ekonomilerinin stat ile belirlendiini, davranlarn informel yollarla denetlendiini, siyasal kurumlarn az, basit kurumlar olduunu, hatta tmyle bulunmadn, davranlarn gelenee dayandn, uygarlk ncesi topluluklar bir-

90

raan bir toplumsal yap oluturan yaam biimi, topluluun doa ile, topluluk yelerinin birbirleriyle ve toplulukla, bir topluluun teki topluluklarla geim ilikilerinden ve geim d ilikilerden oluur. Bu ilikiler de beslenme, savunma ve reme ilikileri olarak noktada odaklar. lkel topluluun yaam birimleri, toplayclkta ilkel sr, avclk ve toplayclkta avc ve toplayc takm, uzman avclkta avc topluluk olmak zere hep kk birimlerdir.165 Bu kklk onlarn yalnz geim biimlerini deil yaam biimlerini de etkilemitir. lkel topluluun yeleri birbirlerini tam anlamyla tanrlar. 166 Birbirlerinin, davranlarn ve dnlerini birbirleriyle zdeleecek derecede etkiler ve
likte tutan dokunun moral doku olduunu ekler. Burada Childe'm zelliklerini aratrd tarihsel yiyecek toplayclarnn yaplarnn baz zelliklerini arkeolojik belgelerden ok ada ilkellerden kard, Redfield'in bu karsama ynteminde ondan da ileriye gittii grlyor. Ayrca bak. n. 165 n. 138 ve n. 83. Coon, The History of Man, s. 124-125'de buzul a topluluklarnn gerilerinde avclk tekniklerini gsteren kantlar gibi toplumsal kurumlarn gsteren kantlar brakmadklarn, kurumlarnn ada avclardan yaplacak karsamalarla kurulabileceini belirttikten sonra, ge dnem Tauzul a ailesinin iki kuaktan olutuunu, ayn zamanda kendi yiyeceini, aralarn ve barnan salayan ekonomik kurum olduunu, topluluu ilgilendiren kararlarn alnmasnda yallarn etkili olabilirlerse de yarg. verebilen yetenekli bir avcnn da grubu ynetebileceini, yallarn bir mahkeme ilevi grdklerini, av, en iyi avcnn, ya da yallarn ve kimsenin a kalmamasna zen gstererek dattn, ocukluk dnemi eitimini ailenin ergenlik eitimini takmn stlendiini, takmn stlendii eitimde parmak koparma, di skme oklaryla, uykusuz brakmalarla, genlerin hayaller grmelerinin salandn, maskeli danslarla etkilendiklerini, nasl davranmalar yolunda kendilerine konferanslar ekildiini; buzul a son dneminde takmlar aras trenler, lenler dzenlenip eitimin buralarda da srdrldn yazar, s. 117-119'da ise, yukar paleolitik topluluklarn toplumsal yaplar hakknda arkeolojik kaytta baz ipularnn bulunduunu, ada ilkellerden ise bu yolda bol kantlar salanabileceini syledikten sonra, bu topluluklarda kiilerin 25'inde ergin, 50'sinde yal sayldklarn, grubun yelerinin ou ile akraba olduklarn, binlerce yldr uygulanagelen kesinlemi greneklerle grup iinde teki yelere nasl davranlacamn (rnein disiz kaynatasna etin neresini vereceinin) saptanm olduunu, grup dndaki yabanclara kar nasl davranlacamn da (yabanclarn alanndaysa ondan saklanarak yabanc kendi av alanndaysa onu ldrmeye alarak) belirlenmi olduunu, doayla ilikilerinde erkeklerin hayvanlar, kadnlarn bitkiler dnyasna ynelik olduuna inanldn, akmakta kt olan kabilelerin bunu baka kabilelerle alverile salarken dnce alverii de yapldn, gruplarn birbirlerinden giysi, boya ve davranlarla ayrdedildiklerni ve teki ayrdedici simgelere sahip olduklarm syler. lS Bak. n. 164. w* Clark-Piggott, Prehistoric Societies, s. 132; Coon, The History of Man, s. 117.

81

denetlerler. lkel srde toplayclk geim biimi, kadn-erkek ekonomik iblmn bile gerektirmediinden, srnn trde yelerden olutuu sylenebilir. Erkeklerin topluluun, kadnlarn ocuklarn korunmas ilerini stlenileri dnda hemen ayn ileri yaparlar.167 Bu farkllama ileride daha nemli farkllamalara temel olacaksa da, ilkel srde nem tamaz. Olsa olsa erkekler yiyecek kapmalarda kavgaclklarn arada srada srnn diilerine ve kklerine yneltmi olabilirler. Savunma nedenleriyle birlikte toplayclk yapmakla birlikte, tek tek attrdklarndan, trde yeler arasmda bir ibirlii bulunmayaca iin, aralarnda dzenli ilikilerden de sz edilemez. Dolaysyla erkeklerin bu "kabadaylklar" onlara diilerden daha yksek bir stat de salam olmamal. u anlamda ki gl bir dii de zayf bir erkei hrpalayabilmi olmal. Konuma gelimediinden, deneyim, bilgi birikimi pek sz konusu olmadndan ve yaam koullarnn amanszJ ileri yalara dek yaanmasna olanak vermediinden, yal gen stat farkllamas da olmasa gerek. Ancak, srde bir blme ilikisi ve dzenli davranlar grenei sz konusu olmadndan, sr ii ilikileri "eitliki ilikiler" olarak tanmlamak da doru olmaz. Hi bir toplumsal kuraln bulunmad sr ii ilikilerde kaba g, dolaysyla bu gce sahip gen, ergin yeler ar basm olmal. Bu nedenle sr iinde "anarist" ilikilerin bulunduu sylenebilir. Sr ii anarist ilikilerin egemen olmasna karn srnn dalmay nedeni cinsel ekim ile da kar toplu savunma zorunluluudur. letiimin sinyallerle ve iaretlemeyle saland, konumann bilinmedii ilkel srde kazanlm davran biimleri sr yelerinin birbirlerini taklit etmeleriyle yeni kuaklara geirilir. Bylece ilkel srde kuaklararas ilikilerin "takliti" ilikiler olduu sylenebilir168
Bu ilkel srnn tmyle rgtsz, amorf bir birlik olduu anlamna gelmez, Kurthan Fiek, Ynetim, Ankara, 1975, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, s. 32'cie sr yaamnn bile ama bilinli ama bilinsiz belirli bir rgtlenmeyi gerektirdiini ne srmektedir. Gerekten erkeklerle kadnlarn farkl ileri yapmalar bir yana topluluk iinde ayn ileri yapmak bile (bazlarnn bu ileri yapmamasn engelleyecek) bir rgtlenmeyi gerektirir. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 22'de rnek olma ve taklit etme yoluyla renmenin ar bir sre olduunu syler ve s. 24'de konumayla retmenin taklitle retmeye gre stnlkleri zerinde durur. bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 6'da taklitin insanlarn bir zellii olup, soydan gelen bir nesne gibi olduunu belirtir. Onun bu vurgulayndan yreklenerek, taklitin kltrel evrimin mekanizmasn oluturan "kltrel kaltm" olduu sylenebilir.

lkel srnn doa ile ilikileri salt geim ilikilerini aamam g rnr. Bu iliki bulduunu toplayp yemekten ve bulduu doal nesneleri, zerlerinde biimlerini deitirici kk bir ilemden sonra, bulduklarn toplamakta yardmc aralar olarak kullanmaktan oluur. lkel srnn insannn doayla ilikileri arasna, bu ilikileri insann yararna deitirecek olan aralar yok saylabilecek kadar azdr. Dolaysyla ilkel sr doann etkilerine tmyle aktr. Kendini doaya kar srekli savunma durumundadr. Bu nedenle doayla ilikilerinde etkin deil "edilgin" durumdadr.169 lkel srnn teki srlerle ilikileri hemen hemen yoktur. Baka srler ya da baka srlerin insanlar kendilerinden kalmas ya da kendilerine saldrlmas gereken teki hayvanlardan farkl grlmez.170 Avc ve toplayc takmlarnda erkeklerin avcl, kadnlarn toplaycl stlenmeleriyle doan iblm toplumsal yapnn trdeliine ayn zamanda anarik ilikilere de son verilmesi anlamna gelir. Artk erkeklerden ve kadnlardan belli davranlar beklenmektedir. Erkeklerden avlanmalar ve avladklarn getirmeleri, kadnlardan yenir bitkiler, bcekler toplamalar ve topladklarn getirmeleri, sonra onlar takmn teki yeleriyle paylamalar beklenmektedir. Anarik ilikilerin yerini "dzenli ilikiler" alacaktr. Kendini grenekler biiminde ortaya koyan dzenli ilikiler, biyolojik birlie toplumsal birlii katan, bireysel ve kaba g yerine rgtl, toplumsal gc getiren bylece sry takma dntren, toplumsal yapnn temelini atan ilikilerdir. Avc ve toplayc takmlarda bu ilikiler ortak almaya ve ortak paylamaya dayanan "eitliki ilikiler" olarak grnr. Erkeklerin deerli avn kadnlarn dzenli toplayclklar, erkeklerin sry koruma yolundaki savakanlklarmn getirecei saygnl, kadnlarn takm kalabalklatrp glendiren dourganlklar, yallarn bilgilerinin salad saygnlklarn genlerin gll dengelendirmitir. Herzeye karn erkeklerin silah ve gc elinde tutan kimseler olarak elde etmi olabilecekleri kadnlardan daha yksek bir statye sahip olmalar, takm ii ilikilerin bu eitliki niteliini deitirecek derecede deildir. Hem eitliki ilikilerin hem de kadn erkek (ve belki yal gen) karlkl gereksinimlerin bulunduu bir takmda (ilkel srnn trde yelerinden farkl olarak) gl bir dayanma duygusunun bulunacan da syleyebiliriz.171 lkel toplulukta ortak almann ortak pay16

9 Childe'm, "Early Forms of Society", s. 41'de "di evreye baml" dedii durum, "doa karsnda edilgin" bir konum olarak nitelenebilir. Bilindii gibi Durkheim farkllamaya uramam ilkel topluluklarda meka-

171

"O Coon, The History of Man, s. 117.

93

lama ilkesini getirdii, birey-grup-topluluk kar elikisinin bulunmad belirtilmiti. Bunlar dayanma duygusunu ve eylem birliini (kollektif eylemi) artran elerdir. Dahas bu zdelik derecesine varan eitlik ve trdelik kolektif sorumluluk etiini getirir, ortak kar ortak sorumluluu dourur. Topluluun bir yesine yaplan davranp tm yelerine yaplmcasna tepki grr. lkel topluluun kollektif sorumluluu uygar toplumun bireysel sorumluluk ilkesiyle taban tabana zt bir etikdir. Genel olarak her trl ilkel topluluklarda, zel olarak da avc ve toplayc takmlarnda bir siyasal rgtleniten, bir siyasal yapdan sz edilemez.172 Baz yazarlar "ilkel hkmet" "vahilik dneminin siyasal ileri", "siyasal birim", "siyasal alan" 1 7 3 gibi kavramlar kullanmaktadrlar. Sanrm sorun ynetim ile siyaset ayrm yapmamaktan kaynaklanmaktadr. En ilkel bir topluluun bile o ya da bu tr bir ynetime sahip olduu noktasnda yazarlar arasnda gr birlii vardr. Ancak her ynetimin "siyasal" olmas gerekmez. Toplumda siyasal farkllama olmadan, siyasal rgtlenmeden, siyasal yapdan siyasetten ve siyasal dnceden sz edilemez. Siyasal farkllamann nkoulu ise, ileri salt yneticilik olup reticilik ilerine katlmayanlar besleyecek bir toplumsal artnn salanmasdr. Siyasal farkllama belli kimselerin hep yneten belli kimselerin ise hep ynetilen olduklar, yneten ynetilen ilikisi sreklilik, dzenlilik kazand zaman ortaya kar. Byle bir farkllama ortaya kmadan, toplumsal egdmn ne greneklerle ne topluluun tme yakn yelerince birlikte salanmas, ne de topluluun bazen bir bazen teki yesince salanmas ya
nik, farkllamaya uram uygar, topluluklarda organik dayanmann bulunduunu sylemiti. Organik dayanma farkllamaya dayandna gre, onun balanglarnn da ilkel topluluun iinde ortaya kan ilk farkllamalarda grlmeye balanaca sylenebilir. Fiek, Ynetim, s. 32'de "ilkel toplumlarda baz toplumsal rgtlenme biimleri vardr, ancak bunlar yneten ynetilen ayrlna dayal ynetsel biimler deildirler" diyerek bu gerei dile getirir. "3 Cem Eroul, "Siyaset Kavram Hakknda Bir Deneme", SBF Dergisi, cilt XXIX, no. 3-4, s. 118'de vahilik dneminin retim biiminin zorunlu kld "siyasal iler"i aratrp byle bir toplulukta en nemli siyasal uran g olduu sonucuna varr. kinci byk siyasal ura alannn aile ilikilerinin dzenlenmesi olduunu ekler. Siyasal farkllamann ortaya kmad bir dnemde bu ileri siyasal deil toplumsal iler saymak daha uygun olur. Gerekten, Morgan da, Ancient Society, II. blmde rgtlenmenin erken biimlerinin siyasal deil toplumsal olduunu syleyip, toplumsal rgtlenmeden siyasal rgtlenmeye geii aratrr. Krader, der., The Ethnological Notebooks of Kari Mars, s. 9-10'da Morgan'n ilkel toplumlarda ynetimin kiisel olduunu sylemesine karlk Marx'n kollektif olduunu ileri srdn, siyasal ilikiyi kollektif ilkel ilikinin yadsmas olarak grdn aklar.

94

da istedikleri her an deitirebilmek zere bir kimseye braklm olmas ve ynetenlerin ayn zamanda ynetilen olmalar durumu "siyasal ynetim" saylmaz; bu yalnzca "ynetim"dir. Basitletirilmi bir lt vermek gerekirse "haydi yapalm" denen yerde ynetim "yapn" denen yerde siyaset vardr. Avc ve toplayc takmlarda konumann gelimesi, takm ii eitliki, dayanmac ilikileri kolaylatrp, gelitirirken bilgi birikimini de hzlandrmtr. Bilgi birikimi toplumda yallarn statlerinin ykselmesine, takm iinde yal-gen farkllamasna giden yolda admlarn atlmasna yol amtr. Avc ve toplayc takmlarda erkeklerin avladklar hayvan, kadnlarn topladklar bitkileri bcekleri paylalmak zere getirdikleri kamplar, insanlarn yaam biimine yeni bir boyut kazandrmlar, yeni bir renk katmlardr. Birincil geim etkinlikleri (av, toplayclk) yanma ikincil geim etkinliklerini, piirme, giysi, barnak yapma gibi "ev ekonomisi"ni ve hatta bunlarn dnda sohbet, elence, tren gibi ekonomik olmayan (toplumsal, kltrel) etkinlikleri getirmitir. Bunu ekonomik yapyla toplumsal yapmn farkllamas ve kltrel yapnn domas yolunda ilk adm sayabiliriz. Ancak bu gelimelerin meyveleri uzman avclk dneminde alnacaktr. Avc ve toplayc takm doa ile ilikilerinde ilkel sr gibi yaln kl deildir. Atele, eitli aralarla, silahlarla, giysilerle ve barnaklarla donanmaya balamtr. Daha yiyecek retimini bilmemekle ve hl bir asalak olmakla birlikte, artk toplayc ilkel sr gibi doaya kar tmyle edilgin bir savunmada deildir. Savunma silahlarn gelitirip avcla balayarak etkin bir tutum taknmtr. Bu nedenle retimi bilmeyiine ve hl ilkel olan ara donanmna bakarak, onu doa karsnda tmyle edilgin gren yazarlar bu noktay gzden karmaktadrlar. Ancak doayla ilikilerinde geim etkinlikleri dnda gene savunmadadr. Hatta geim etkinliklerinde bile yalnz avclkta etkindir ve avclkta bile bazen saldrda bazen savunmada, bazen etkin (avlalayacak hayvan bulamad durumlardaki aresizliinde olduu gibi) bazen edilgindir. Ama hereye karn avc ve toplayc takmlarda doadan bireyler koparabilme azmi ve bilinci uyanm grnr ki bu sihirsel dnn temellerini oluturacaktr. Gerek ilkel srnn gerekse avc ve toplayc takmn doayla ilikilerinin, tm olarak deerlendirildiklerinde, "edilgin, dzensiz, rastlantsal" olduu, insan ile doa arasna etkili olmaktan uzak birka maddi ara girmekle birlikte dnsel, tinsel aralarm pek az girdii, insan-doa ilikilerinin de geleneksel, duraan olduu sylenebilir. 93

Avc ve toplayc takmlar arasndaki ilikilere gelince, kendine yeterli da kapal ve ayn geim biimini izleyen takmlar arasnda ekonomik ibirlii, ekonomik iblm ve alveri ilikileri gibi "bar ilikiler" geliemez. Avcln baz bar aralar silahlara dntrlmtr. Bu silahlar avlanan hayvanlara kar kullanlmakla birlikte, zaman zaman avlanan hayvanlardan farkl grlmeyen teki takmlarn yelerine kar da kullanabilmitir. Gene de arada kk bir iki fark vardr. Bu "hayvanlar" kendileri gibi silahla donanmldrlar ve kendilerine yaplanlarn karln vermektedirler. Bu nedenle ve bunun yan sra, avc ve toplayc takmlar ayn av ve toplama alanlar iin birbirleriyle rekabet etmeyecek kadar seyrek olduklar iin, bu tr "sava ilikiler" seyrek olmutur, bunun sonucunda savata yakalanan ldrlm, ancak topluluun bir nfus darboaznda olduu durumlarda sava tutsaklar topluluun yeliine alnmlardr. Takmlararas sava ilikiler, ok daha seyrek olmalar dnda rastlantsal olularnda insanlarn doayla (hayvanlarla) olan ilikilerine benzerler. Farkl diller konumalar da aralarnda bar ilikilerin gelimesini engelleyen nedenlerden biridir.174 Bylece avc ve toplayc takmlarda insan-doa ilikileri gibi takmlar aras ilikilerin (insan-insan ilikilerinin) de duraan olduu sylenebilir.. Bununla birlikte avc ve toplayc takmlar, uzun dnemde birbirlerinin daha etkili ara ve silahlarn benimseyerek birbirlerini etkilemi, grnrler. Ara tiplerinin ok geni blgelerdeki birrneklii bunun kantdr. Dolaysyla avc ve toplayc takmlar arasnda teknolojik bir etkileimin olduu ortadadr. Avc ve toplayc takmlarda grlen avda ibirliinin, kadn erkek ekonomik iblmnn, remenin ve savunmann topluluu btnleyici eler olduklarn gryoruz. Buna karlk, birey-takm kar elikileri olmadndan ite, takmlar arasnda sistemli sava ilikiler olmadndan dta bir "blc" enin bulunmad sylenebilir. Yukar paleolitiin uzman avc topluluklarnn yaam biimleri, teki ilkel topluluk biimlerinden (ilkel srden, avc ve toplayc takmdan) olduka farkl, bir bakma ilkel topluluun sra d bir yaam
"* Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 35'de 200 bin Avustralya yerlisinin 500 dil konutuu ada ilkellerden rnek vererek, ilkel topluluklarda dillerin okluuna dikkati eker. Sommerfelt de, "Speech and Language", s. 100'de benzeri bir biimde Avustralya kefedildiinde her biri 100-1500 aras ortalama 500 yeden oluan 500 kadar kabile iinde yaayan 300 bin kiinin kabile says kadar farkl dil konutuklarn yazar.

biimidir. Ekonomik yaplarn incelerken grlen, kadnlarn urat "ev ekonomisi"nin gelimesi, art besinin yallarn saaltclarn, sihirci sanatlarn ve belki de ta ara yapcs bo zaman ya da yar zaman uzmanlarnn beslenmesine yol aarak, hem yal-gen farkllamasna, hem de birincil ekonomik etkinlikler dnda uzmanlamalara yol amasyla yeni iblmleri, uzmanlamalar, farkllamalar da karlkl gereksinimleri artrarak daha sk btnlenmeye ve toplumsal yaplarnn karmaklamasna yol amtr. Bu nedenle toplumsal yaplarnn artk "takm" yerine "topluluk" olarak nitelenmesi uygun olur. Avclk ve toplayclktan uzman avcla geilmesiyle takmdan toplulua geilmitir. Bu topluluklar maara, toprak alt konutlarnda, adrlarda gebe, yar gebe kamp yaam srmler, hatta dnemin sonlarna doru baz topluluklar srekli yaadklar barnaklara sahip olmulardr.175 Uzman avclkla birlikte erkeklerin birinci sraya ktklar, statlerinin biraz daha ykseldii anlatlmt. Buna karn baz yazarlar, bunun tersine yukar paleolitiin uzman avc topluluklarn da kapsayan "ilkel komnal" toplulukta gerek babann bilinmemesinin kadnlarn (analarn) erkekten deerli grlmesine yol at, bunun ve ev ekonomisinde kadnlarn ar basmasnn kadn egemenliinin (anaerkilliin) somut temellerini oluturduu grndedirler.176 Ekonomide avclkla erkeklerin n plana ktklar topluluklar iin bu yorumlar geerli grnmyor; hatta avc ve toplayc takmlar iin bile geerli grnmyor. nk bu topluluklarda ilkin soy zinciri (ecere) tutmay gerektirecek (miras, egemenlik brakma vb.) bir gereksinim yoktur. Sonra kadnlarn "ev ekonomisindeki arlklar ve doumla igc salamadaki katklar, erkeklerin av ekonomisi etkinlikleri ve 177 topluluu koruma grevleriyle dengelendirilmektedir. Uzman avc topluluklarn yaam birimleri de, avc ve toplayc takmlarda olduu gibi, geim birimleriyle akr. Ancak byk takm av bu birimlerin apn biraz bytm olabilir.178 Uzman avc topluluklar i ilikileri, ortak avlanmann younluu, ortak paylamann nemi artt iin "ibirliki" ve "eitliki" ilikilerdir. blmnn, farkllamann, uzmanlamann gelimeye balamasna karn, ortas
175 Bak. Pivetau, "Man Before History", s. 28 ve Leakey ve Lewin, Origins, s. 144. 176 Engels. Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 66-67. 7 Bak. s. 85. 1 7 8 Pivetau, "Man Before History", s. 29'da bu topluluklarda uuruma srlp drlerek avlanan atlarn kalntlarmdan rgtl avn uygulandn yazar ki byle bir rgtl avn olduka kalabalk bir grup tarafndan yrtlmesi gerekir ve bylece Solutrea'da grlen 100 bin atn kemiinden anlalaca gibi byle bir avn olduka kalabalk topluluklar beslemi olmas gerekir.

paylama srdnden, eitliki ilikilerin niteliinde bu etiketi deitirmeyi gerektirecek bir deiiklik olmamtr. Erkeklerin, yallarn, sihirci sanatlarn ve vardysa byk takm avn ya da srek avn rgtleyip yneten nderlerin statleri sradan yelerin statlerini asa da, bunlar eitliki yapy bozacak ve snfl topluma varacak apta ve dzeyde deildirler.179 Art besinin salad bo zamanla 180 ve teki olanaklarla, topluluun yaamna hatr saylr derecede dorudan geim etkinlikleri d etkinlikler girmitir. Bu etkinlikler sohbetler, elenceler, trenler, "sanafetkinlikleridir. Bunlar topluluun insanlarnn d, duygu ve dnce dnyalarn zenginletirmeye balamlardr. nsanlar, doayla (hayvanlarla) ilikileri zerine, kendi yaamlar zerine ve yaam sonras zerine dnmeye balamlardr. Bu noktada ekonomik ve toplumsal yaplarn dnsel yapy belirleyici etkileri ile kar karyayz. Uzman avc topluluklar doayla ilikilerinde, ate, uzmanlam av silahlan, giysileri ve barnaklaryla iyice donanm grnrler. Bu maddi donanm yannda, yay gibi sorun zc karmak aralar ve incelikli tuzaklaryla dnsel ve ileride incelenecek trenleriyle tinsel bir donanma sahiptirler.181 Bir para art besin salayarak doann
179 ada ilkellerde snf farkllamasna varmayan toplumsal farkllamalar, antropoloji yaptlarnda stat farkllamas, prestij farkllamas olarak nitelenmektedir (bak. rnein Leacock, Morgan'n Ancient Society'sine yazd "Sunu"da (s. I. xv'da) ilkel topluluklarn stat sistemlerinde uygarln snflarndan farkl plarak, herkesin yiyecek salama ilerine katldn ve hi bir grubun temel yiyecek kaynaklarn denetimlerinde tutmadklarn syler. Bu terminoloji tarihsel ilkeller iin de kullanlabilir. Yukar paleolitik topluluklara en yakn ada ilkel avc, hatta uzman avc topluluklar diyebileceimiz Andaman Adalar Pigmeler'i hakknda Robert H. Lowie, The Origin of the State, New York, 1962, Russell and Russell, s. 4-5'de bu topluluklarda ya yan sra avclkta ve savata beceri ile iyi huyluluun saygnlk salad bu niteliklere sahip olann bakan seilebildii bakann yetkesinin makamndan deil kiiliinden geldii yolundaki antropolojik verileri aktarr. 180 Sahlins, Stone Age Economics, s. 17-23'de, Arnhelmliler, Bumanlar, Hazdalar gibi ada ilkel avc topluluklar zerinde yaplan aratrmalara dayanarak, bunlarn tanm ve sanayi topluluklarndan fazla bo zamana sahip olduklarn ne srp, bu yolda (s. 86'da) ilkel avc ekonominin yalnzca bir yar zaman etkinlii ya da toplumun yalnzca bir blmnn etkinlii olduunu syleyecek kadar ileri gider. Bu savn, tarihsel avc ve toplayc takmlar iin deilse de yukar paleolitik uzman avc topluluklar iin ("sanaf'a ayrabildikleri zamana bakarak) bir dereceye dek geerli olabilecei sylenebilir. s Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 19'da elin ve dilin ara yapclnn iki biimi olduunu sylerken, insann doa karsnda maddi aralar yan sra tinsel aralarla donanm olarak kmasnn salayaca olanaklara deinir gibidir.

98

alk vb. tutsaklklarndan kurtulmu olsalar da, retimi bilmedikleri iin bu kurtulu tam ve srekli bir kurtulu deildir. Uzman avclkla doaya kar olduka etkin bir tutum taknm olsalar da retimi bilmedikleri iin gene doaya bamldrlar ve genel olarak doa karsnda etkin olmaktan ok edilgindirler, saldrda olmaktan ok savunmadadrlar. Uzman avc topluluklar arasndaki sava ilikilere, ortak srek av, ortak periyodik trenler, ortak dil, belki gelin alverileri, armaanlamalar ile "bar ilikiler" boyutu da katlmtr. Bu ilikiler teknoloji ve dnce alveriini de getirmitir. Topluluklararas sava ilikiler gene sistemsiz, rastlantsal ilikilerdir. Bar d ilikiler de dtan evlenmenin kurallamas klanlarn ve kabilenin domasyla i ilikiler saylabilecek ilikiler durumuna gelmilerdir. Bunun dnda rastlantsal sava ilikiler srmektedir; bu bakmdan ite anarik ilikilerin yerini dzenli ilikilerin almasna karlk, dta anarik ilikilerin srd sylenebilir. zetle uzman avc topluluklar doayla ilikileri, bazen etkin bazen edilgin; topluluk ii ilikileri, ibirliki, eitliki; topluluklararas ilikileri hem bar hem sava olan bir yaam biimine sahiptirler. Genel olarak ilkel topluluun toplumsal yapsnn, doa ile ilikilerinde gebe, edilgin ve ilkel, topluluk iinde trde, eitliki, topluluklar arasnda sistemsiz dmanca ilikilerin grld da kapal, duraan, "eitliki ilkel yaam biimi" olduu sylenebilir.182 5. lkel Topluluun Dnsel Yaps

lkel topluluun dn biimi hakknda antropologlar arasnda byk tartmalar vardr. Bazlar ilkel insann dncelerini anlayp yorumlamak iin doal, toplumsal evresinden ipular bulmaya almlar,183 bazlar ise ilkel dncenin zelliklerini dorudan doruya
182 ilkel topluluun yapsnn duraanlna belki en gzel rnek olarak, Leakey ve Lewin, Origins, s. 80'de anlattklar olay aktarlabilir. 1974'de Diane Gifford Kenya'nn Turkara Gl kysnda bir kamp yerini kazar; geici kamp kuran, balk, timsah ve zebra yiyen sonra buradan ayrlan bir topluluun kalntlarn ortaya karr. Ne >ar ki bu topluluk ancak bir yl nce buradan ayrlm olan Dassanetch kabilesidir. Ayrlmalarndan bir sre sonra rman milli kamp kurduklar kuru rmak yatana braktklar kalntlarm rtmtr. Bundaa iki milyon yl kadar nce o yerin yaknnda gene kuru rmak yatanda benzeri bir kampn kurulduu, Kay Behrensmeyer'in kazlaryla ortaya karlm ve orada da benzeri kalntlar bulunmutur. 3 rnein, Fustel de Coulanges, La ite Antique, (1864)'de, Durkheim, Les Fo'rmes elmentsires de la vie religieuse, (1922)'de, Robertson Smith, The Religion of

ilkelin zihninin gelikinlik derecesiyle, yapsyla ilgili grmlerdir.134 Dipnotlarnda kk deinilerden te bu tartmalara girilmeyecek. Onun yerine, genetik-kronolojik yntemle, ilkel topluluklarn dn biimlerinin dorudan ya da dolayl rnlerinin bulunduu durumlarda bu rnlere, byle rnlerin bulunmad durumlarda benzeri yaam biimlerine sahip olan ada ilkel topluluklarn dnce rnlerine baklarak, ilkel topluluklarn yaam ve dn biimleri arasndaki balantlar aratrlacak. Bunlar aratrlrken de kukusuz ilkel dn hakknda ne srlen kuramlardan yararlanlmaya allacaktr. Geim biimi toplayclk olan ilkel srnn, savunma nedenleriySemites, (1927) de sihirsel ve dinsel dnn kaynaklarn ilkel toplumun doasndan, yapsndan karmaya altlar (bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 53 vd.). * rnein Lucien Levy-Bruhl, La Mentalite primitive, (1922)'de, ilkel insann dn ve uygar insann dn olarak iki temel dn biimi bulunduunu, uygar insanm "mantksal" ynelili, bilimsel, eletirici dnnden farkl olarak ilkel insann dnnn gelimemi, doastne ynelik, "mantk ncesi" (prelojik) bir dn ^olduunu ne srmtr. Onun ilkel insann dnyle uygar insann dnn ayrmlamasna ve ilkelin dnnn bilimsel olmad grne katlnabilir. Ancak mantn yolundan biri olan analojiye dayanan ilkel dn mantk ncesi saymasna katlmak olanaksz. Gerekten yaamnn sonlarna doru kendisi de ilkelin dncesinin mantk ncesi olduu grn brakarak, uygar insanla ilkel insann dn arasnda nitelik deil bir nicelik fark olduunu kabul etmitir, (bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 78-86). H. Frankfort, H.A. Frankfort, J.A. Wilson ve T. Jacopsen, Before Philosophy, s. 19'da ilkellerin dnnn prelojik deil emosyonel olduunu, kant dnce kategorilerini saf dne deil emosyonel eylemlere uyguladklarn, dnce sreci iine emosyonel tutumlar ve amalan soktuklarn syleyerek konuya aydnlk getirirler. Levi-Strauss ise, La Pensee sauvage, (1962) ve Le Totemisme Aujourd'hui, (1962) yaptlarnda topluluklarn totemci snflandrmalarnn kendilerine z^ g simgesel kodlar olduunu, her bir topluluun kltr evresi iine girilmedike bu kodlarn kavramamayacan syler. Totemci dnn, zihnin benzerlikleri ve farkllklar snflandnc yapsnn rn olduunu ne srer. Levi-Strauss'a gre totemcilik doadan alnan kodlara mesajlar ykleyerek yaplan iletiim ve dntr. Totemci (sihirsel) dnn nemli bir ynn ortaya karm olmakla birlikte Levi-Strauss, zihnin ikili snflandrma yapsnn toplumsal makinann yapsn belirledii sonucuna vararak idealizme der. Kirk, The Nature of GVeek Myths, s. 82'de, doada ve toplumda ikili snlandrc bak asna yol aacak erkek-dii, znel-nesnel, insan-doa, istenenistenmeyen, benimki-onunki, siyah-beyaz, dost-dman ztlklarnn kendilerini zihine dayattklarn sylemenin, zihnin yaps insann davranlarnn her trl rnn belirler demekten daha doru olacan syleyerek, Levi-Strauss . un yorumunu doru tabanna oturtmu olur. Gerekten ilkelin dnyasnda zellikle insan-doa, insan-insan (kendi topluluu ile teki topluluklar) ve ka: dn-erkek gibi ikililer onun dncesine zt kategoriler olarak yansm ve onun dnyay byle zt kategorilerle grmesine yol am olabilir.

100

le, birlikte toplayclk yaparken, sinyallerle ve iaretlerle olmak zere sesli ve sessiz iki iletiim sistemi gelitirmi olduu varsaymnda bulunmutum. Sinyal iletiiminin simgeci, iaretlemeyle iletiimin benzentmeci bir nitelie sahip olduunu sylemitim. lkel insanlar doal ve sosyal evrelerini bu iki sistemle kavramaya, dncelerini simgelerle ve benzetmelerle rmeye, doal ve toplumsal evrelerine bylece rlm dncelerle tepki gstermeye balamlardr. Childe dilin duyumlar kaosuna bir dzen vereceini sylerek, dilin ilkelin rastlantlar dnyasna bir dzenlilik getireceini belirtmi olur.155 Ancak insanlar ilkel sr dneminin banda bu yolun da daha banda grnrler. Tehlikeleri bildiren sinyal sistemini, srnn birlikte hareketini salayan taklit sistemini, sinyallere, taklitlere gsterilen gdsel tepkileri dnce sayamayz. Bu nedenle, doada hazr bu r lunan yiyecekleri, doada hazr bulunan (ta paras, dal gibi) nesneleri kullanarak toplayan hominid srsn "insan" saymak da olanaksz. Hominid srsnn doada bulunan zel biimli baz nesnelere (koparlrken rastlantyla sivri bir uca sahip olmu dal parasma yada paralanrken keskin bir kyya sahip olmu ta paralarna) bakp, bunlarn etkinliinin iine yaradm grp, bylelerini bulamad zaman, .bakalarna, onlara benzetmek iin biim vermeye kalkt an, onu insan sayabiliriz. Taklitiliini bu noktaya ykselttii, ara kullanmaktan ara yapmaya getii an onu insan sayabiliriz. nk byle bir ilem kaba bir taklit deildir; karmak, sistemli bir taklit bile saylsa, bir dnce ve dnceyi da vurma srecini gerektirir. Bu noktada ara yapma ile dnme ilikisine deinmek gerekir. Daha nce insann tanmndan balayarak, ara yapmann ilkin aracn imajnn zihinde canlandrlmasn gerektirdiinden giderek, ara yapma ile, dnme ilikisine yer yer deinilmiti. eitli yazarlar ara yapmayla dnme arasnda sk bir ilikinin bulunduunda gr birlii iindedirler. Gr ayrl daha ok dncenin gelimesinin meyvesini ara yapmada verdiini dnenlerle, daha ok ara yapmann dnceyi gelitirdii grnde olanlar arasndadr. Aralarnda karlkl etkileim olduu, ikisinin de birbirini gelitirdii kesin. Sorun iki noktada odaklamaktadr. Biri bu ilikinin ilk balad zaman hangisinin neden, hangisinin sonu olduudur. nce kaba (hay185 Childe, "Early Forms of Society", s. 39. Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 103'de, konumann ilkel insann temel duygu ve dncelerini sistemletirmeye balayaca yazldr. Oakley ise, "Skill as a Human Possession", s. 32' de Kromanyonlar'n buluculuklarnn ve hzl kltrel evrimlerinin szl bir simgeleme sistemi bulularnn rn olabilecei grn ileri srer.

101

vanca) bir taklitten ara yapmaya geilmi ve ara yapma dnceyi mi gelitirmitir, yoksa dnce gelimesinin bir noktasnda ara yapmay baarm mdr? yle anlalyor ki bu sorun, yar kimin nde balad, tarihin karanlklarnda kalm olan, bilimin hi deilse imdiki olanaklaryla zemeyecei bir sorun olarak durmaktadr. teki sorun dnme ile ara yapma arasndaki etkileimde, uzun dnemde hangisinin daha baat etkileyici olduudur. Uygar toplum dneminde bu iliki giderek tersine dnecek ynde gelime eiliminde grnyorsa da, bulgular ilkel toplumda ara yapmann beynin dnme merkezlerinin gelimesini hzlandrd ynndedir. Bu gr, fizik antropologlar tarafndan, insann genel olarak beyninin, zel olarak konuma ve dnme merkezlerinin ilk aralaryla birlikte hzl bir gelime iine girmi olmasnn saptanmasyla desteklenir. Ara ncesi dnemde de insann doay alglama ve ona tepki gsterme biimlerinde dnd kabul edilirse, bu dnn ilkellii ara yapmayla ilikilendirilebilir. te yandan yaplan son aratrmalar konumayla (dolaysyla gelimi dn ile) ara yapma ilikisinin beyindeki kantn ortaya karmtr. Sol beyin kabuunun bedenin sa yanndaki, sa beyin kabuunun sol yanndaki organlarn hareketlerini ynettii teden beri bilinmektedir. te yandan ilkel insann yapt ta aralardan ta sol elle tutup sa elle iledii ortaya konmutur.186 Beynin motor blgeleri zerinde yaplan aratrmalarda ise, dilin ve arm merkezlerinin beynin sa eli denetleyen sol lbunda bulunmas, konumayla (dolaysyla gelimi dn ile) ara yapma arasndaki balantnn iareti olarak yorumlanmaktadr.187 Bu bulgulara gre dncenin ara yapmay etkilemesinden ok ara yapmann dnceyi etkiledii anlalyor. . O halde dn gelitiren ara yapmaya nasl geilmitir? Kukusuz srnn yeleri vakit tamam olunca bu adm birlikte ve birden atm deillerdir. Bu ii birileri balatm olabilir; taklit yoluyla ok gemeden srnn tm yeleri ayn eyi yapmaya balayacaklardr. nk onlar da bu ilemi yapabilecek fiziksel ve zihinsel gelikinlik dzeyine gelmi durumdadrlar. lkel topluluklarn ta endstrilerinde grlen birrneklik, byle bir taklitin rn olarak km olabilecei gibi, byle bir taklit yoluyla srm grnr. Taklit ayn zamanda g188 renee giden yolu oluturur.
186 Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 19. 187 Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 16 ve 19. Sommerfelt de, "Speech and Language", s. 89'da insann ara yapmayla birlikte dili rendiini syler. 188 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 104'de konumadan onca eitimin takliti oluuna dikkati ekerler.

102

Elinde bir iki basit tahta, ta arac, sinyal sistemi ve taklit sistemi olan bir ilkel srnn toplayclk geim biiminin, asalak yaam biiminin trde yapsnn onun dncesini, onun dncesinin onun yaamn nerelere dek gtrebileceini aratralm. Sr halinde de olsa yelerin tek tek yapabildii toplayclk, aralarnda gelimi bir iletiim sistemini zorunlu klmayacaktr. Bu nedenle, ortak almann bulunduu bir toplulukta, ortak almann taklitleri ve simgeleri zenginletirerek dncenin gelimesine yol at durum, ilkel srde grlmeyecektir. Toplayclk edilgin bir ekonomik etkinliktir.189 pleri insanlarn iradelerinin deil doann elindedir. Doada grlecek tm deiiklikler olduu gibi ilkel srnn yaamm etkileyecektir. lkel teknolojilerinden dolay insanlarca dzene sokulamayan doada, dolaysyla insan-doa ilikisinde bir dzensizlik, bir anari vardr. lkel srde, insan-insan ilikilerinde de yle. Birlikte olmak dnda ibirliini gerektirmeyen toplayclk, tek tek attrclk, aralarn byk bir dikkatle olduu gibi taklit edilmeleri dnda hi bir toplumsal kuralm (sistemli taklidin) gelimesine gerek yaratmaz. Sr iinde de bir dzensizlik, bir anari vardr. Srekli gebelik de bu anariye katkda bulunmaktadr. Dzensizlik ise dncenin gelimesini engelleyen bir etmendir. Dzenlilik ayn olaylarm birok kereler yinelenmesidir ve insan zihninin neden sonu ilikilerini kavramasna, bu dnem iin konuursak, hi deilse eyleri birbirinden ayrdedebilmesine yarar. Bu gzlemler, toplaycln dncenin gelimesine pek elverili koullar sunmadn gsterir. Bununla birlikte, aralarn yaplmaya balanmas, akln doadaki olaylar "alglama" ve "dleme" anlamna gelen "edilgin akl" boyutuna, d (aracn biimini) somuta geirerek (ara yaparak) etkin akl boyutunu katm, akl uyandrp harekete geirmitir. Akl, koullar elverisiz de olsa, bu yolda ar ar ilerleyecektir. Ancak bu dnemde dncenin varlndan sz edilebilirse de, dnsel bir yapnn varlndan sz edilemeyecei ortada.190
189 Toplayclk gibi "edilgin" bir ekonominin dn zerine etkisinin, ada ilkellerden alnm olmakla birlikte belki en gzel rnei, avlayacak ay bulamayan bir Eskimo'nun syledii, Ldenhardt'n Social Anthropology, s. 33'e ald, benim de bu blmn epigrafi yaptm u szlerdir: "Hi bir ay gelmemi, nk buz yok; ve buz yok nk rzgr yok, ve rzgr yok nk gleri darltmz'.' 190 Oakley'in, "Skill as a Human Possession", s. 18'de szcklere ya da szcklero edeer simgelere sahip olmakszn etkili dnmenin ve planlamann olanaksz deilse bile son derece g olaca yolundaki dncesi byle bir yorumu destekleyen bir gr olarak alnabilir.

103

Avc ve toplayc takmda, erkeklerin av takmlar oluturup ortak avlanmalar, ortak almada egdm gereinden dolay, iletiim sisteminin gelitirilmesine yol amtr. Bu alanda zellikle ava sessiz yaklama191 gerei yznden iaretleme iletiimi, bununla ilikili olarak "benzetmeci dn" sistemi gelimi olmal.182 Ama erkeklerin avladklarn, kadnlarn topladklarn kamp yerine getirip paylamalar da sesli iletiim sisteminin,193 bununla ilikili olarak "simgeci dn"n gelimesine yol am olmal194 Avda ibirlii ve egdm, ortak
s ada ilkellerde (rnein Bumanlar'da) ava sessizce yaklama yntemlerinin uygulandn gryoruz; tarihsel ilkellerin de bu yntemi uyguladklarnn kantlar var elimizde. Trois Freres'de bana boynuzlu bizon kellesi geirmi, kuyruklu insan resimi (bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 95) bu yntemin tannm bir rneidir. 192 Luquet, "Prehistoric Mythology". s. 2'de hayvana benzer klklarla taklit sinirinin yaratlm olabileceini syler. Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 18'de szl dilin yani konumann mantksal dnme yeteneini gelitirdii dncesindedir. Bu gr, taklit siniri uygulamas gz nne alnarak mantksal dncenin ilk biiminin analojik (benzetmeci) dn olaca sylenerek bir adm daha ileriye gtrlebilir. Gerekten, Evans-Pritchard, Nuer Symbolism, (1956) aratrmasnda ada ilkellerden Nuerler'in ikizleri kular gibi birbirlerinden ayrdedilemez bulduklar iin onlar ku, kularn yuvalar havada olduu iin de, ku gibi havada duran bir varlk olan tanrnn ocuklar saylarndan, timsah da kular gibi yumurtladndan ikizlerin bu akrabalarn yemelerinin yasaklanmasna dek zincirleme benzetmeci bir izgide gelien bir dn biimine sahip olduklarn ortaya koymutur (bak. E.E. Evans-Pritchard, Nuer Religion, (1956), s. 123-135'den alnan Robertson, der., Sociology of Religion, s. 100-109'daki para). !93 Tarihsel paleolitik avc ve toplayc topluluklarnm konuup konumadklarn gsterecek dorudan kantlardan yoksunuz. Ama baz yazarlar (rnein tek gerek ada paleolitik topluluk olarak grlen Tasmanyallar'm konumalarna bakarak tarihsel avc ve toplayc takmlarn da konutuu sonucuna viran Sommerfelt, "Speech and Language", s. 90) tarihsel avc ve toplayclarm da dilinin olduu grndedirler (ama Sommerfelt bunun mutlaka konuma biiminde olmas gerekmediini de ekler). 194 Dilin kn aklamaya alan kuramlardan birisi ilk szcklerin doadaki seslerin taklidi olduunu ne sren "onomatopoetik" (ses takliti) kuramdr. Eer bu kuram doru ise, benzetmeci iaretlemeden simgeci konumaya gei ve simgeci iletiim ve dn iinde benzetmeci elerle ilgili zelliklerin kkenlerinin bulunmas da kolaylar. Meyer Fortres, The Dynamics of Clanship among the Tallensi, (1945), yaptnda ada ilkellerden Tallensiler'in totem sisteminin benzerliklere ve simgelere dayandn ortaya koymutur. (bak. Levi-Strauss, Totemism'de Roger C. Poole'nin "Sunu"u, s. 26). Simgeci dne ada soyut bilimsel dnte de bavurulur. Ancak ilkellerin simgeci dnyle gnmzn simgeci dn arasnda iki nemli fark vardr. Birisi, H. Frankfort ve tekileri, Before Philosophy, s. 21'de belirtildii gibi, ilkellerin simgeleri yalnz iaretler olarak grmeyip, simgeledikleri eyle ilikili, gene de onlardan ayr varlklar sayarak, simgeyle simgelenen eyi birbirleriyle kartrmalardr. lkelin simgeci dnnn bu zelliidir ki onun (H.

104

paylama ve kamp yaam, insan-doa ilikilerine deilse de insan-insan ilikilerine anari yerine dzenin gelmesinde ilk admm atlmasn salamtr. Ortak alma ve ortak paylamada zamanla baz grenekler olumu, baz kurallar belirmitir. Bu kurallarn gen kuaklara belletilmesi, ergin yeler arasnda kurallardan ayrlanlara hatrlatlmas da iletiim sisteminin, dolaysyla dncenin gelimesine yol aacaktr. Burada dnce ile kurallar arasndaki ilikinin ilk belirtisiyle karlarz. Ava katlmayan yallarn kampta ocuklar eitmeleri de dnee-iletiim-eitim-gelenek-grenek ilikisini ortaya koymaktadr. Konumann bulunmad bir ortamda eitimin bir boyutu taklit ise teki boyutu (ada primatlarda yavru ile bykler ilikisinde de gzlemlendii gibi) dayaktr. Bylece, dayaa dayanan eitim alkanlnn kkeninin konuma ncesinden balad, bu yntemin konuma sonrasnda srd, ataerkillik ile yeniden nem kazand, uygar snfl toplumda ise, siyasal iktidarn halk kaba gce bavurarak denetleme ynteminin bu alkanln siyasal dzeydeki uzants olduu sylenebilir. Konumann ve dncenin gelimesi bilgi birikimini ve bilgi aktarmay gelitirecektir. Bu ilerin daha ok belli kiiler (yallar) tarafndan grlmesiyle, bir baka deyile bilgi birikimi yapan bilgi aktaran kiilerin farkllamasyla ilkel topluluun dnsel yapsnn olumaya balad belirtilmiti.195 Bu koullar iinde avc ve toplayc
Frankfort ve tekilerin "mitopoetik" dedikleri) sihirsel bir dn olduunu aklar. rnein bir hayvann kl o hayvann simgesi olarak alnr, ancak onua yaklmasyla hayvann da yanaca sanlr ki bu bir "bulac sihir"dir. Burada para (simge) btnn yerini tutmu ya da btnle kartrlmtr. Daha ak sylemek gerekirse, ilkel eyleri ve olaylar yalnz simgelerle dnmekle kalmaz, ayn zamanda simgeleri etkileyerek ilgili nesneleri ve olaylar da etkileyeceini sanr. lkelin simgeci dnyle gnmzn simgeci dn arasndaki ikinci nemli farkllk, ilkelin simgelerinin somut benzetmelere dayanmasna karlk, uygar toplumlarda ve gnmz insannda grlen simgeci dnte simgeler (Mardin'in deoloji, s. 20'de de belirttii gibi) karmak toplumu ve karmak olgular! basite indirgeyip kavramada yardmc olan [ve de basit olgular ideolojik eilimlerle bilinli ya da bilinsiz olarak gizlemeye hizmet edeni aralardr. Dolaysyla birinin temelinde tekil benzetmeler, tekisinin temelinde karmak olgularn ve dncelerin basitletirilmi soyut ifade biimleri yatmaktadr. Bu nedenle ada toplumun insannn simgeci dn ile ilgili bulgularn ilkellerin simgeci dnnn yorumlanmasnda kullanlmas yanltcdr. rnein, dnyann "simge sistemi" gzlkleriyle alglanmas (bak. Mardin, deoloji, s. 62) biimindeki uygar toplumun gzlemlenmesinden karlan grn ilkelleri kapsayacak biimde genelletirilmesi doru olmaz. Byle bir yanlgya dmemek iin ilkelin simgeci dn "benzetmeci"lie indirgenebilir. 195 Bununla birlikte bu farkllama, yallarn bilgi birikimini salayp bilgi ak-

105

takmn dnnn nasl bir yapya sahip olacan aratralm. lkin bu yapnn talarnn "benzetmeci" ve "simgesel" olduunu anmsayalm. Dn, akim daha ok edilgin akl olduu bir dnemde, ayn zamanda "armc" ve "d" olacaktr.196 Kadnlarla erkeklerin yaamlarnn avclk toplayclk ile farkllamas, ancak kamp yaamnn onlar biraraya getirmesi, birbirlerine gnn farkl deneyimlerini anlatmalar gereksinimini yaratm olmal. Bu da o gn balarndan geenleri anmsamakla, armla olacaktr. Bunlar karlarndakilere anlatabilmeleriyse hayvanlarn ve kendi davranlarnn taklitlerini yaparak olacaktr. Gnmz insannn ok gelimi simgesel konuma sisteminde bile grlen (gerekli olmayan) jestler ve mimikler byle bir alkanln uzants olmal. te yandan benzetme yoluyla kavray yalnzca taklitle anlata deil, ayn zamanda takliti davrana yol aacaktr. Topluluk iinde kkler byklerin davranlarn taklit ederlerken, avlanmada hayvanlar taklit ederek (hayvan postlar giyerek) onlara yaklaacaklardr. Bylece benzetmeci dn takliti davrana o da gelenee yol aacaktr. Bu noktada altyap styap etkileiminin (dnce ve davran dzeyinde) ilk grnmne tank oluruz. Takliti davran benzetmeci dn, benzetmeci dn takliti davran etkiler.
tarlmas iini gren, tam zaman uzmanlar olduklar anlamnda mutlak bir farkllama olarak grlmemeli. 1% Oakley, "Skill as a Human Possession", s. 16'da gemiteki ve imdiki deneyimlerin egdmnn dnmeye ve bilinli hareketlere yol atn, bu egdm beynin arm blgelerinin saladn syleyerek, armla dnce arasndaki ilikiyi ortaya koymu olur. H. Frankfort ve tekileri, Before Philosophy, s. 27'de bizim arm yapabileceimiz her durumda ilkel dnn nedensellik ilikisi kuracan syleyerek, ilkel dnn arma [dolaysyla analojiye] dayanan bir dn olduuna deinmi olurlar. H.J. Plumb, Clark ve Piggott, Prehistoric Societies'e yazd "Sunu"ta, (s. 22'de) ada ilkeller zerinde yaplan gzlemlere dayanarak, tarihsel ilkellerin yaadklai an dnda zaman kavramlar olmayabileceini, hal dnda teki zamanlarn bir "dsel zaman" (dream time) olabileceini syler. Birok yazar ilkellerin dnlerinin armc ve d nitelikler tadn belirtmitir. RadcliffeBrown da bunlar arasndadr. Ancak Levi-Strauss, Totemism, s. 163'te RadcliffeBrovm'un armclnn dncenin temel zellii olan kartlarn emalatnlmasmn ortaya konmasnda byk yarar olduunu syledikten sonra, onu, mantn, evrenin amorf bilinsizlik zerindeki etkisinin rn olmadn anlayamad iin eletirip, ilkelin dncesindeki ztlklar, korelasyonlar, dlamalar, ilemeleri armlar yasasyla aklamaya kalktn, oysa armlarn insan mantnn benzerleri, ztlklar smflandnc yaps ile aklanmas gerektiini ekleyerek eletirirken, dnce ile evre ilikileri hakkndaki yaygn anlay tam tersine eviren bir yorum sunar. Onun bu grnn eletirisi iin bak. n. 184.

106

Bu aamada, takliti dnn simgeci dnten daha ok kullanldn dnebiliriz. Takliti dn ise, soyut eylerin taklidi yaplamayacandan, somutun dnldr ve soyut dncenin gelitirilmesine engeldir.197 Taklit olanaklarmm snrll, bilinmeyeni bilinenin yardmyla, soyutu somutun yardmyla anlatma simgeci dn gelitirecektir. nk bir ey kendinden baka eylerin anlatmnda kullanldnda simgesel bir anlam kazanacaktr. nsan-doa ilikileri dzensiz, rastlantsal olduu lde, insann yaam ve bu yaamn artrlmas, yani dncesi de dzensiz, rastlantsal olacaktr.198 nsanlarn olaylarn "d"leri arasnda kurduklar balantlar geliigzel yer ve zaman armlarna dayanan hatta kafadaki korkulara, isteklere dayanan (kafadaki rastlantsal dlere, arma dayanan) balantlar olacaktr. Ancak ortak almann ve aralarn yardmyla insan, bu dzensiz yaam iinde bir dzen kurmak, rnein yiyeceini dzenli salamak eilimindedir. Bunun iin olaylar kavramaya ve ona gre karmaya alacaktr. Dzensiz okluk iinde nesneler ve olaylar ancak bilinmeyenler bilinenlere benzetilerek ve benzerler biraraya getirilip snflandrlarak yaplabilir. Benzerleri biraraya getiren dnn teki yz benzemeyenleri, farkllklar, zellikle de ztlar kar karya koymaktr.199 Snflandrmann bir yolu da budur.
197

lin ve Segal, nsan Nasl nsan Oldu, s. 31'de jestlerle somut eylerin anlatlabileceine ama soyut kavramlarn anlatlamayacana dikkati ekerler. Childa, Kendini Yaratan nsan, s. 69'da Magdaleniyan sanatta tek tek belli hayvanlarn portrelerinin izilmi oluunu, somut dnn kant ve soyut dnceden yoksun oluun iareti olarak alr. Daha sonraki tarihlere (mezolitiel ait Dou spanya resimlerinim, bu resimleri yapanlarn genel geyik ve insan kavramlarna sahip olduklarn, soyut dndklerini gsterecek biimde genel geyik ve insan resimleri olduklarn yazar. Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 83'de ge paleolitiin Kapsiyan kltrnde insanlarn gereki, hayvanlarn diyagrama benzer izgilerle, giderek iaretlerle gsterilmeye baland yazldr. *R8 lkelin dnyasnn ve dncesinin rastlantsallna birok yazar tarafndan deinilmitir. rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 19'da Levy-Bruhl, 1926, s. 73'den olduka tipik bir rnek aktarr: Antropolog F. Sagard Kuzey Amerika Yerlileri'ne Fransa'da bulunan bir hayvan trn (tavanlar) anlatabilmek iin atein nda glge oyunuyla tavana benzer glgeleri duvara drme yoluna bavurur. "Ertesi gn salt bir rastlant sonucu" her zamankinden bol balk tutarlar; bunun zerine Sagard'dan her akam ayn eyi yapmasn isterler. w rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 22de ilkellerin dnnde armn yalnzca benzerlik ilkesine dayanmayp, ayn zamanda ztlk ilkesine de dayandna dikkati eker. Spencer, Principles of Sociology, (1876)'de ilkel insann gne ile ay, bulutlar ve yldzlar, gidi ve geli gibi olgular gzlem-

107

Bylece benzetmeci ve simgeci dn "snflandrc" bir yolda ilerleyecektir.200 Snflandrma, ilkel insann evresindeki olaylar kavrama yolunda duyduu entellektel bir merakn deil, fakat onlar yararna uyacak biimde etkileme, deitirme amacnn rndr. Bu nedenle snflandrma olaylar arasndaki neden sonu ilikilerini kavramaya yneliktir. Avc ve toplayc takmn insan bunu kavrarsa, baz belli olaylar (nedenleri) teki belli olaylarn (sonularn) izleyeceini bilerek, bu sonucun meyvelerini dermek iin pusuda bekleyecek, ya da bu sonucun verebilecei zararlardan kamaya alacaktr. Rastlantlarn egemen olduu bir ortamda kurulacak neden sonu balantlar da rastlantsal balantlar olacaktr.201 Bir sonu yannda grlen (hatta bir ksm d dnyada deil kafada olan) birok nesne ve olaydan o sonula ilgili nedeni saptayamayp herhangi birini ya da birkam (epifenomenleri) neden sanma eilimindedir.202 yle anlalyor ki inlemesinin onda doada "ikilikler" bulunduu dncesini yarattn, sonra her ey ikiliyse kendisinin de beden ve ruh olarak ikili olduunu dndn, sonra da beden-ruh ikilii dncesini hayvanlar, bitkiler, nesneler dnyasna uzattn ne srerek, dinin kaynan aklamaya alr (bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 23). Spencer ilkellerin ikili snflandrc bir dne sahip olduunu ilk saptayan dnrlerden biri olmakla birlikte, ilkeli doaya bir filozof gibi baktrmaktadr. Snflandrc dn ilkel dn, dtan evlenmenin ortaya kt bir dnemde, toplumsal boyut kazanan kadn-erkek farkllamasnn topluluklar arasna, giderek de doaya uzatlmasnn sonucu olarak km grnr. Levi-Strauss, Totemism'de, Avustralya Yerlileri'nin birok mitoslarn inceledikten sonra, Cs. 160'da) bunlarn ortak temelinin dostluklarn ve atmalarn, dayanma ve kar kmalarn, hayvan trleri arasndaki benzerlikler ve farkllklar ile anlatlmas olduunu, bu ama iin doal trlerin zt iftler olarak smflandnldn ortaya koyan Radcliffe-Brovm'a katlarak ve bu mitoslannortak yannn ztlklar iermeleri olduunu syleyerek, ilkellerin analojik dnnn ztlklarla ilgili niteliine dikkati eker. 200 L6vi-Strauss, La Pensee sauvage, (1962)nin 5. blmnde ilkel kafann dnyay bir btn olarak kavramak ve bir dereceye kadar denetlemek iin baz snflandrma yollarn benimsediini yazar (bak. Lvi-Strauss, Totemism'e Roger CPoole'nin yazd "Sunu"da verdii bu yaptn uzun zetinde, s. 59). 201 H.G. Wells, Ksa Dnya Tarihi, stanbul, 1959, Varlk Yaynlan, s. 41'de ilkellerde neden sonu kavramlarnn bulunduunu, ama bu neden sonu balantlarnn keyfi kurulmu balantlar olduklarn syleyerek benzeri bir yorumda bulunur. 202 O.R. Gurney, The Hittites, Middlesex, 1969, Penguin, s. 160'da yapt sihir aklamas bu almada benimsenen sihir kavramna en yakn olandr. Gurney insanlk kadar eski olan sinirin genellikle ama doru olmayarak din bal altnda ilendiini, sinirin, dncenin dinden daha ilkel bir dzeyine ait olduunu belirttikten sonra, denetlemek istedii nesnenin yokluu ya da ulal-

108

sanlar doa ile retim ilikilerine giriine dek doada bir gezgin gibi dolam, olaylarn nedenlerini kavrayamam, kendilerince nedenler yaktrarak yaayp gmlerdir. Bu koullar iinde armc, benzetmeci, simgeci, smflandrc, ve olaylar arasnda geliigzel neden sonu balantlar kuran bir dn biimi yava yava belirmeye balayacaktr. Bu dn biimine "sinirsel dn" denir.203 tikel dnn olaylar arasnda kurduu balantlar rastlantsal, geliigzel olmakla birlikte tmyle kuralsz deildir. Nesnel olarak benzerliklere, farkllklara, znel olarak da insann gereksinimlerine, isteklerine dayanmaktadr.204 Bir baka deyile bu balantlar, olaymazl ile d krklna uram ilk insanlarn, sz konusu nesne yerine bir ikame kullanarak, gdsel olarak istedikleri eyi taklit eden hareketlere bavurduklarn syleyip, bu deneyimden, sihir dediimiz, incelikli simgeletirmeler kullanan analojik yntemlerin etkili olduuna inancn doduunu yazar. 203 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 101'de, "rengeyii insan" dedikleri yukar paleolitik topluluklarn dnlerini, kestirmelere, yanl benzetmelere dayanan, dinden tmyle farkl, iinde biraz fetiizm esi bulunan, sihirsel nitelikler tayan bir yanl bilim olduunu syleyerek, Frazer'in ve Malinovvski'nin (Bak. Malinowski, By Bilim ve Din, s. 61) ilkel insann dnnn sihirsel olduu grlerine katlrlar. Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 27'de, Amerika'da Meksika ve Peru uygarlklar ncesi topluluklarn evrensel zelliklerinden birinin doa st glere ve sinire inanmak olduunu yazar. 204 Baz yazarlar sihirin znel olarak insann gereksinimlerine, isteklerine dayanmasn, kurduklar "znel, dnsel balantlar" olarak adlandrrlar. rnein Tylor, sihirin gerek bir gzleme, sonra da benzerliklerin snflandrlmasna dayandn, bunun insan bilgisinin ilk asal sreci olduunu, sihircinin yanld noktann ise, eylerin benzer olduklar iin aralarnda gizemli bir balantnn bulunduu sonucuna varmas, bylece dnsel bir balanty gerek bir balant, znel bir balanty nesnel bir balant saymas olduunu ne srmtr (bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 26). Tylor'un bu yol gsterici gzlemini bir iki noktada dzeltmek ya da akla kavuturmak gerek. lkin sihircinin olaylar arasnda "gizemli" dedii balanty kurmas, olaylar arasndaki dzensiz, rastlantsal balantlarn bilincine varmasidir. Kurduu bu balant bize "gizemli" grnebilir, ilkel ise bu balanty tmyle maddi temellere dayandrarak kurmutur. Sonra dnsel bir balant olarak grd znel balant, ilkelin dncelerinden ok duygularn, isteklerini dile getiren bir balantdr. Tylor olguyu yorumlarken onu gzlemledii kadar gl deildir. Tylor da ilkeli bir filozof, stelik idealist bir filozof gibi grmekle yanlmaktadr. Kari Mannheim'm, Essays on the Sociology of Culture, der., Paul Kecskemeti, London, 1962, Rouledge and Kegan Paul, s. 154'de inanlarn oluumunu incelerken, koullara egemen olamayan umutsuz kiilerin batini tutumlara katklarn, bu eilimin d denetimin tesinde olan eyleri iten, inanla uygu, lanan ve sihirin bir kalnts olan iten denetlemeyle ilgili olduu yolundaki grleri, sihirsel dn douran ortam, sihirsel dnn mekanizmas ve sihirsel dnn ilevi konularnda aklayac ipular tamaktadr. Bu konuda ayrca bak. n. I. 40.

109

lan kavramak iin olmaktan ok onlardan yararlanmak iin kurmaktadr. lkel insann asalak ekonomisinden dolay doa karsnda edilgin olduu,205 ancak bu edilginliin mutlak olmayp, insanlarn avclkla doaya kar saldrya gemelerinin rn olarak iinde etkin bir blmn bulunduu belirtilmiti. te insann doa karsndaki edilgin durumu, dncesinin konusunun doa (doann da onu en ok ilgilendiren blm olan hayvanlar) olmasna yol amtr. Bu edilgin durum iindeki etkin tutum da, onun doa olaylarn dnsel yollarla ve bu dnceleri eyleme dken yntemlerle kendi yararna evirme yolundaki davranlarn oluturur. Byle bir dnn uzantlarna, kalntlarna, insanlarn olaylar arasndaki rastlantsal deil dzenli balantlar saptayabildikleri dnemlerde rastlandnda, bunlara "sihir" ad verilmitir. Bu tr davranlarn ada ilkel topluluklarda daha youn olarak bulunduunu gren antropologlar, ada ilkellerin dnn "sinirsel dn" olarak nitelemilerdir. Tarihsel ilkellerin yaamlarn aratran prehistoryaclar da, onlarda bu tr bir dnn nesnellemi rnlerini grnce, tarihsel ilkellerin sinirsel dndkleri, dahas sihirsel dnn insan topluluklarnn ilk dn biimi olduu sonucuna varmlardr.206 Sihirsel dn aslnda insan dnnn tarihsel ve doal bir aamas olarak grlr. Dnce, d dnyann duyumlar yoluyla insann zihninde izdii imajlarla balar. Bu imajlar d dnyadaki nesnelere ve olaylara "benzer" imajlardr. Edilgin dnce bu imajlarla yeterince donandktan sonra, olaylara karma yolunda insan harekete geirir. Etkin dnce dnemi balamtr. Bu dnemin banda gerek nesneleri, olaylar kavramaya alan edilgin akl, gerek onlara karmaya alan etkin akl benzetmecidir, "analojik"tir. "Analojik dn" sihirsel dnn en iyi tannan en ok karlalan biimidir. 207 nsanln ve (bebeklikten erginlie trmanan) bireyin d dnya s
205 Coon, The History of Man, s. 91'de zamanmzdan 35 bin yl ncesine kadar evrenin insann yaad yeri ve nfusunu dikte ettiini, bu nedenle yaamnn kltrel olmaktan ok biyolojik olduunu sylerken, insann doa karsndaki edilgin durumunu da anlatm olur. 206 Frazer ve Malinowski sihir ile din ayrm yaparlar. Frazer'den baka adalar, King, Jevons, Lubbock, Marett, Preuss da insanln dnnde dinden nce bir "sihirsel dn" olduu grndeydiler (bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 27). Childe, Thomson ve tarihncesi ile ilgilenen baka yazarlar da tarihsel ilkellerin dnnn "sihirsel" olduu grndedirler. Tylor'un dini "tinsel varlklara inan" tanmna katlan yazarlar ve baka nedenlerle tekileri "sihirsel-dinsel dn" deyiini yelerler. 207 Douglas, "Primitive T h o u g h t W o r l d s " s. 93'de ilkellerin znel deneyimleriyle nesnel deneyimlerini birbirlerine kartran dncesinin bireyin kaotik fark-

llamam ocukluk deneyiminden zinhinsel ve ahlaksal olgunluk dnemine

110

karlkl etkileimleri sonucunda elde ettii deneyimleri, onun olaylar arasndaki dzenlilii (yarm yamalak da olsa) kavrayabildii bir dzeye gelince, baz genel snflandrmalar yapp, baz genel ilkeler saptayacaktr. Bu noktada tutumcu bir yntem tutturan dnce, karlat yeni nesne ve olaylar tek tek deerlendirmek yerine, bu snflardan birine sokup, o smf ile ilgili ilkeyi ona uygulayacaktr. Bu dedksiyoncu, "tmdengelimci dn" aamasdr ki, baz temel inanlardan tekil olaylar hakknda yarglar karan "dinsel dn" n en belirgin biimidir. nsan ile d dnya etkileiminin tam anlamyla karlkl ve youn bir biim ald dnemde, tek tek olaylarn o olay trnn doasm ortaya koyabilecek derecede tmevarma yntemlerle incelenmesi sonucunda olaylar arasmdaki dzenli ilikilerin formlleri olan "yasalar"a varld noktada insann "bilimsel dn" dnemi balayacaktr.208 Sinirsel dn, insann genellikle doa glerine egemen olamad ilkel topluluk dneminin egemen dn olduu gibi, ilkel topluluktan uygar topluma "gei toplumu"nun sihirsel-dinsel dnnn de bir esidir. Sinirsel dnn insan-doa ilikilerinin belli bir biiminin yanss olmas, kendini bu dnemler kadar uygar toplumun tarm ve sanayi retiminin, egemen olduu dnemlerde de ortaya koyar.209 Gerekten, tarmsal retim dzeninde dinsel, sanayi retimi dzeninde bilimsel dnn egemen olmasna karn, bu dnemlerde insann denetim altna alamad doal ve toplumsal alanlarda, lm olgusunda, avlanmada, ilkel balklkta, savata, sinirsel dnn yan ve kalnt dn biimleri olarak varln srdrmesi bunun bir iaretidir. Sihirsel dn, nesnel olarak benzerliklere ve farkllklara, ztlklara, znel olarak da insann gereksinimlerine, duygularna, isteklerine dayanr. Onun bu zellii, iinde, dncenin geliince kazanaca bilimsel ve ideolojik boyutlarn tohumlarn da tamaktadr. Bu zelliin somut bir rneini Malinowski'nin Trobriand Adalar ada
geite de grlen zorunlu ve evrensel aamalar olabilecei dncesini ne srerek byle bir koutlua deinir. 208 Burada sihirsel dnn genel olarak insan dn iindeki konumunu gstermek iin dnn getii balca aamalara deinilmitir. Bunlarn iinde tredikleri geim ve yaam biimlerine (burada) deinilmemi olmas, dncenin kendi bana evrinen bir sre gibi grld anlamna alnmamal. Dn biimlerinin geim ve yaam biimleriyle ilikisi "Giri"te belirtildii gibi bu almann her yerinde ilenen temadr. 209 Mannheim, Essays on the Sociology of Culture, s. 180'de aka belirttii sihircilerin sahneye toplumun normal kurumlarnn yeterli olmad kuraklk, gibi olaanst, acil durumlarda ktklar, ayn zamanda ticaret, sava vb. alanlarnda, grubun denetleme snrlarmn tesindeki alanlarda sahnede grndkleri yolundaki grleri bu yorumu desta&ler niteliktedir.

111

ilkelleri zerine gzlemleri ve incelemeleri sonucunda ortaya kard olgularda grebiliriz. Malinowski'nin Trobriandllar' gzlemleyerek elde etmi olmasna karn evrensel geerlilik tadn ne srd grlerine gre, ilkeller, tarm, balklk ve savala ilgili davranlarnda grld gibi, o iin hem pratik bilimsel gereklerini yerine getirirler, hem de (kuraklk, frtna vb.) ellerinde olmayan nedenlerle giriimlerinin baarszla uramas olaslna kar, sihirsel ilemlere bavururlar. Tarm, gemicilik ve sava, riskleri en yksek olan ilerdir. Bu, sinire daha ok rastlantlarn etkisinin yksek olduu ve insanlarn denetiminin yetersiz olduu alanlarda bavurulduunu gstererek sihirsel dn douran koullara k tutmu olur. Gerekten, Malinowski de, Trobriandllar'n tehlikeli ak deniz balklna klrken sihire bavurmalarna karn, tehlikesiz i gl balklnda buna gerek duymadklarn anlatr. 210 Bylece analojik sihirsel dnn insann dnnn gelimesi sreci iindeki konumunu saptadktan sonra, sihirsel dnn ilkel topluluun yaamndaki etkilerine geebiliriz. lkin daha ok insan-doa ilikilerinin rn olan sihirsel dnn insan-insan ilikilerine de uzatldn gryoruz. Sinantropos'un "kafatas klt" olarak yorumlanan yamyamlk uygulamalarnn bir temeli besin kaynaklarnn ktl ve kararszlyla bir temelinin de beyinleri yenilen kimselerin glerinin yiyenlere geecei biimindeki "bulac sihir" kavram olduu sylenebilir. te yandan Neanderthal nsan'nn trensel gmleri, llerinin zerine onu canlla dndrecei umuduyla serpildii sanlan krmz toprak boyas, byle benzetneci, sihirsel dnn grnmleridir. lkel insan ara yapmaya balaynca dnce sahibi olmu, birlikte toplayclk yaparken iletiim sistemlerini gelitirmi, iblmnn balad bir toplumsal yap iinde konuma ile dncelerini aktarmaya balam; bu yolda, trensel gmlerinden anlalaca zere, sistemli dncelere sahip olacak noktaya varm ve sihir yntemleriyle doay dncelerle etkileme yolunda ilk admn atmtr. Sihirsel dnn doa nnde boyun een bir dn olmaktan ok doay etkilemeye alan bir dn olma nitelii211 onun doa glerini y210 Malinowski, By Bilim ve Din. s. 14. 211 VVells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 101'de, yukar paleolitik resimlerin insanlarn onlara sayg duyma, tapnma gibi duygularla yaklamadklarn gsteren abartmasz bir gerekilikle izildiklerini yazarlar. Afrika'l ada ilkel topluluklar, sihircilerin elementlere buyurma gcne sahip olduklarna inanrlar (bak. Max Fauconnet, "Mytholpgy of Black Africa", New Larousse Encyclopedia of Mythology, der. Felix Guirand, s. 473). Gerek ada gerek tarihsel ilkellerde sihirsel dnn doaya kar etkin bir tutumu dile

112

celtip onlara yakaran, tapnan dinsel dn ile karlatrld zaman daha iyi anlalr. Sihirsel dn doaya kar etkin bir tutumu dile getirdii halde, avc ve toplayc takmlarn yzbinlerce belki milyonlarca yllk geleneksel, duraan yaam biimleri zerinde, onlar deitirici bir etki yapamamtr. Tersine bu yaam biimini pekitirmi, onun duraanlna katkda bulunmu grnr. lkin sihirsel dnn "takliti" yapsnda bir tutuculuun bulunduu sylenebilir. Yaamn dzensizlikler, rastlantlar anarisi iinde olduu bir ortamda avc ve toplayc takmlarn varlnn deiik davranlardan ok ayn davranlara ve davran birliine gereksinimi olduu, bu nedenle takliti geleneksel dnn topluluun varlna olumsuz deil, olumlu bir katkda bulunduu dnlebilir.212 kinci olarak sihirsel dnn zellikle geim biimi alanmda etkisiz bir dn olduu sylenebilir. Yaplan sihirsel trenlerin, avclarn umudunu ve azmini bilese de; av hayvanlarnn saysn, av aralarnn etkinliini artraca sylenemez. Geim biiminde deiikliklere, gelimelere yol aacak bir etkide bulunmamasna karlk213 takm birliini, benzemeyi, dayanmay pekitirerek yaam biiminin olduu gibi srmesine katkda bulunmutur. 214
getirdii grn birok yazar benimsemektedir. rnein R.N. Bellah, "Religious Evolution" Robertson, der., Sociology of Religion, s. 27l'de, ilkel din dedii [sihirsel] eylemin niteliinin tapnma, mitolojik varlklara yakarma olmayp onlarla zdeleildiini yazar. Ama ada yazarlardan ok nce bn Haldun, Mukaddime, cilt III, s. l'de sihiri herhangi bir aracn yardm olmadan, ya da gksel glerin yardmyla nefsin ve ruhun nesneleri etkileme gcn ve yeteneini bildiren bilgi olarak tanmlayarak, sihirsel dnn bu niteliini yakalamtr. Yaamn evresel koullara ok sk bal olduu etin iklim koullar iinde yaayan Eskimolar'n sihirci dnnn doa glerini yararlarna olacak biimde etkileme yan sra onlar yattrmaya alt da grlr (bak. Max Fauconnet, "Mythology of Two Americas", New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, s. 423). Ancak Eskimolar'da olaanst evresel koullar iinde yaamann yan sra; dnlerinin sihirsel dnten dinsel dne gei aamasnda olmas da sihirsel-dinsel elerin birlikte bulunmasna yol amtr. 212 Malinovvski, By Bilim ve Din. s. 22'de, ada ilkellerden sz ederken belirtmi olmakla birlikte, tarihsel ilkelleri de kapsayacak biimde, ilkel koullarda topluluk iin en nemli eyin gelenek olduunu, gelenekten ayrlmann toplumu yok olma tehlikesiyle kar karya brakabileceini syler. SIS Coon, The History of Man, s. 78'de, kutsal simgelere ortak inanla uyumlu bir biimde, birlikte alan avclar eve tek tek mzraklanyla salayacaklarndan daha fazla yiyecek getirebilirler ve saladklar artyla ocuklarn ve yal reticilerini besleyebilirler, dediine gre; sihirsel dnn geim ve yaam biimini deitirebilecek bir art retebilecei dncesiyle bunun tam tersi bir dn savunuyor grnr. 214 Frazer, Psyche's Task, adl yaptnda sihirin ve teki boinanlann toplumsal d-

113

Burada bir de sihirsel dnn ve eylemlerin geim alannda baarl sonular vermemesine karn yuzbinlerce yl braklmamasmm nedenine deinmek gerek. Bir rastlantlar dnyasnda, rastlant ilkesine dayanan sihirsel dnce (baz yazarlara gre sihir ideolojisi), herhangi bir sihirsel ilemi izleyen sre iinde o ilemin amalad sonuca uygun her rastlantya o ilemin baars gibi, uygun olmayan rastlantlar o ilemin baarsna kar alan sihirsel glerin rn 15 olarak gryordu.? Sihirsel dn kollektif bir dntr. 216 Avc ve toplayc takmn gen kuaklarna yallar tarafndan aktarlm, hatta onlar tarafndan bir para sistemletirilerek aktarlm olsa da, bu onun kollektif olma niteliini zedelemez. nk yallar da takmn yelerinin deneyimleri iinden gelmilerdir ve kapal bir grup oluturmamaktadrlar. Bu nedenle onlarn farkllam dnce reticileri olmalar, dnceleriyle teki kuaklarn dnceleri arasnda bir farkllama sz konusu deildir. Hele geim ve yaam biiminin ok ar bir srele deitii bir dnyada, yallarn dncesiyle tekilerin dncesi arazenin en nemli kurumlarnn desteklenmesi ilevini grdn; Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 28'den Carveth Read'in toplumsal evrimin erken aamalarnda sihir ve din boinanlarnn nderleri, dzeni, ynetimi ve gelenei desteklediini ne srdn (s. 48'den) reniyoruz. Fonksiyonalist bir bak asnn rn olmakla birlikte bu grlerde gerek pay vardr. Mannheim, Ideology and Utopia, s. 8'de tarihsel gelimenin belli bir aamasna kadar, sihirsel aklamalarn ilkel yaamn sorunlaryla ampirik olarak uramaya elverili olduu yolundaki szleri, (s. 19'daki) sihirsel-dinsel dnya grnce taman tm anlam yanl olsa bile, salt ilevsel adan bakldnda nesnel d deneyimlerin olduu kadar i psikolojik gerekliin paralarn da tutarl kld ve onlar belirli bir davran iine soktuu iin hizmet grd szleri ile birlikte bu gerei daha ak olarak yanstmaktadr. 215 Tylor'un bu konudaki grleri iin bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 27. Malinowski de, By Bilim ve Din, s. 60'da, baarsz sihirin usulnce yaplmad ya da daha gl bir sihirle karlat savlaryla sihirsdl dne kuku drlmeden savuturulabildiine deinir. 216 Francis Cornford'un ilkel topluluklarda bireyin bir organizmadan te birey saylmayaca, bunun dnda grubun gz nne alnmas gerektii gr, so runun temeline; Levy-Bruhl'un bireysel dnn "representations collectives' dedii topluluun dn kalplarndan geldii gr (bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 73-79) sorunun zne deinmektedir. Marx ve Engels, Alman deolojisi, s. 40'da bilincin bandan beri toplumsal bir rn olduunu sylerler. Mannheim, Ideology and Utopia, s. 6'da "szcklerin ayn anlamlan ayn akl yrtme yollan toplumun her yesine ocukluktan beri retildii srece, o toplumda farkl dn dizisi ortaya kmaz" szleri tam da ilkel topluluun dn biimi hakknda sylenebilecek szler olarak grnmektedir, ilkel dnn kollektif bir dn olduu yolundaki yaygn gre katlmayan dnrler de vardr. rnein bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 11.

114

snda hemen hi bir eliki olmayacaktr. Bu nedenle hem avc ve toplayc takm iinde, hem bu topluluklarn eitli tarihlerde dnceleri arasnda farkllklar grlmeyecektir. Byle bir yapya sahip olan sihirsel dnn eletirici olmayaca da aktr.217 Yukar paleolitiin uzman avc topluluklarnda bu durum biraz deimi grnyor. Bu topluluklarda dnce aktarma iini topluluun tm yallar yerine, tam zaman uzmanlar olmasalar bile en azndan bo zaman uzmanlar olan sihirci sanatlar stlenmi grnyor. Sihirci sanatlar topluluun dncesini az ok sistemletirme, ona yeni k noktalar kazandrma yolunda ilev grm; sonuta topluluk iinde dncenin rolnn, younluunun artmasna yol am olabilirler.218 Uzman avc topluluklarnda sihirsel dnn olgunlua ulat sylenebilir. Bunu trensel gmlerinde, maara ve kaya resim, gravr ve kabartmalarnda, hayvan heykelciklerinde ve "vensler"de, tlsml ss eyalarnda bol bol gryoruz. ada ilkellerde grlen sihir trlerinin yardmyla, bu "sanat" rnlerinin ounun "av sihiri", bir ksmnn "dourganlk sihiri" olduu anlalyor. Av siniri geimle (retimle) dourganlk sihiri yaamn (ortak almaya katlacak kimselerin) yeniden retilmesiyle ilgilidir. "Analoji sihiri", "birlikduygu sihiri", "bulac sihir" 219 gibi sihir biimlerinin de benzetme217 rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 8. rnek, (s. 23'de de) ilkel ya da azgelimi dncenin, a. genellikle eletiriden yoksun, b. ayrntlar zerinde durmayan, c. somutlama ve kiiletirme eilimli, d. neden-sonu balantlarn ou kez arma dayandran, e. zel, f. madde ile z ayramayan bir dnce olduunu yazar. Antropologlar sihirsel dnn eletirici olmad noktasnda birlemektedirler. (rnein L6vy-Bruhl' un bu yoldaki dnceleri iin bak. Evans-Pritchard, Theo'ries of Primitive Religion, s. 81). lkel dnn bu zelliinin altnda toplumsal yaplarnn snflara blnmemi oluu, topluluk iinde farkllam bir dnce reticileri grubunun bulunmamas yatar. Gerekten, eletirici dn ile bunlarn bulunduu uygar toplumlarda karlalr. nk eitli snflar ve gruplar, kendi karlarn savunurken, teki snflarn ve gruplarn-, bireyler teki bireylerin dnceleri iindeki tutarszlklar grebilecek konumdadrlar. 218 Luquet, "Prehistoric Mythology", s. 1-2'de, genellikle maskeli sihirci olarak yorumlanan Trois-Freres maarasndaki nl resimin bir mitosu anlatyor olabileceini syleyerek; dncenin bu dnemde mitos tretici bir noktaya ulam olabileceine iaret etmi olur. 219 Sihir trlerini "sempatik sihir" de denen "birlikduygu sihiri" ve "bulac sihir" olarak ayrmlayan Frazer'dr (bak. Evans-Pritchard, Theorles of Primitive Religion, s. 39). Luquet, "Prehistoric Mythology", s. 2'de, Magdaleniyan kltrl insanlarn hayvan klna girerek yaptklar taklit (analoji) sihiri yan sra, birlikduygu sinirine de bavurduklarn syleyip, Montespan maarasndaki balktan yaplm ay heykeli gvdelerine ay ba geirilerek mzraklanm olmalar rneini verir. Birlikduygu sinirine, ilkel toplum dneminden kalan bir kalt olarak ilkel topluluklarda, Mezopotamya'da da rastlanyor. Vezir

115

ci dnn eitli biimlerinin rnleri olduklar aka grlyor.200 Yukar paleolitik uzman avc topluluklarnn art besinin verdii olanaklarla geim d etkinliklerde kullanabildikleri bir bo zamana
Aipu'nun kt sihirini bozmak istedii bir sihircinin balktan yaplm heykelciini atee tutarken "Gibil (ate tanrs) seni yutsun... Gibil seni yaksn" dediini biliyoruz (bak. Felix Guirand, "Assyro-Babylonian Mythology", New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, s. 60. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 64'de birlikduygu sinirinin temelini simgenin temsil ettii eyle kartrlmas olduunu syler. Ancak hem birlikduygu sihirini hem teki sihir trlerini, hem de tm olarak sihirsel dn, bir ya da birka noktada benzer olan eyleri her noktada benzer par pro toto olarak grmek biiminde tanmlamak daha uygun olur. Ksacas, her trl biimiyle sihirsel dn, yalnzca analojik temellere dayanan "tek boyutlu mantk"a sahip olas bir dntr. Analoji sihirine rnek olarak, ada ilkeller arasnda grlen, hastann neresi aryorsa, hastay temsil eden bir fetiin orasna ivi aklmas (bak. rnek, lkellerde Din By Sanat Efsane, s. 47) ya da Haitili'nin dmann temsil eden mumdan yaplm bir ekle ine batrmas veya atete eritmesi (bak. Elizabeth E. Bacon, "Magic", The Encyclopedia Americana, der., Lavinia P. Dudley, New York, 1983, Americana Corporation, s. 117) verilebilir. Ayn sihir trn Hititler'de de gryoruz (bak. Gurney, Hittites, s. 162) hastann zerine konan iki mum heykelcik alnp "hangi kt kiiler onu murdar ediyorlarsa ayn biimde ezilsinler" denerek ezilir. Birlikduygu sihirine rnek olarak, tarihsel ilkellerde, canlnn bedeninin rengine baklp, lnn bedenine canlanaca umuduyla olsa gerek, o rengi verecek toprak boyas serpilmesi; bulac sihire rnek olarak da ada ilkellerde dmandan alnan trnak, sa vb. nesnelere uygulanan ilemin dmann tm bedenine de uygulanm olaca dncesiyle yaplan sihirler, Malenezya vd. ilkellerinin sihirsel yamyamlk uygulamalarndan yaplan karsamayla tarihsel ilkellerin dmanlarnn beynini yiyerek, olaslkla onlarn gcnn kendilerine bulaacan (geeceini) dnerek yaptklar yamyamlklar verilebilir (bak. L.S.B. Leakey, nsann Atalar, s. 169). Leakey ayrca, (bak. s. 130) ada ilkel avc ve baz oban kabilelerde kaan hayvanlarn yitmemesi, bakalan tarafndan alnmamas iin yaplan "balayc", "koruyucu" sihirleri anlatp; ta a yaral hayvan resimlerinin akama dek izlenen avn gece kaybolmamas iin yaplm sihirler olabileceini, hayvann resminin bir yere gitmemesi gibi hayvann da gitmeyeceinin umulmu olabileceini syler. 220 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 242'de "sihir bir taklittir" deyiiyle bu gerei dile getirmitir. Gerekten, rnein ada ilkellerden Bumanlar'n koyu duman .buluta benzeyen bir ate yakarak yamur sihir i yapmalar bunun tipik bir rneidir (bak. Fauconnet, "Mythology of Black Africa", s. 476). Malinowski'nin ada ilkeller olan Trobriand Adalar yerlilerinden verdii sihir rnekleri sihirle ldrlmek istenen kimsenin daha ncs bulunduu bir yere ona atyormu taklitiyle ok atma; karsnda dman varm gibi fkeyle baklyor gibi yapmak; sava sinirinde saldn hareketi yapmak, rzgr karmak iin rzgr, frtna iin frtna sesleri karmak; bitkilerin bymesini, balklarn yaklamaln taklit eden ekonomik amal sihirler (bak. Malinowski, By Bilim ve Din, s. 48-51) hep sihir ile taklit, sihirsel dn ile benzetmeci dn ilikilerini aydnlatan rneklerdir.

116

sahip olmalar ve bu bo zaman toplumsal etkinliklerde kullanmalar sonucunda, doa yannda toplum da insann ilgi alan iine girmeye balamtr. Braktklar "sanat" yaptlarnda ok az sayda olmakla birlikte insanlar da grnyor.221 Dnemin sonuna doru bu topluluklarn toplumsal yaplarnda "klan" rgtne ve onun dn biimi olan totemcilie geildii varsaym doru ise,222 bu sonuca varan gelimeler daha nce balam olmal. Avc ve toplayc takmlarda dncenin konusunun, odann doa olduunu sylemitim. ada klan topluluklarnda ve tarihte klann totenci dncesinin sistemletirilmi biimleri olan mitolojilerde sfenkslerin, kark yaratklarn da gsterecei gibi; dncenin konusu doa ve insan olarak iki odann olduunu gryoruz. Doay odak alan dnce, klanlarn kendilerini baz hayvan, bitki hatta doal nesnelerle zdeletirmelerine yol aarken;223 toplumu odak alan dncenin, doay o topluluk gibi, rnein erkek ve dii gler biiminde grp snflandrmasyla, doaya uzatlma tank oluruz.224
221

rnein yukar paleolitik kltrlerin sonuncusu olan spanya'nn Kpsiyac kltrnde eitli iler gren insanlar, yaylarla avlanan erkekler, eteklikti kadnlar, trensel dans sahneleri, maskeli hayvan klna girmi, hayvanlar taklit eden insanlar resimlerde grlmektedir (Wells, Postgate ve Welis, The Oul 'ine of History, s. 81-83). 222 F.E. Zeuner, "Domestication of Animals", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, s. 330'da "Totemizm belki yukar paleolitik kadar eski..."deyip, Lascaux'daki bizon avcs resmini bu grn destekleyen bir kant olarak sunar. Leacock ise, Morgan'm, Ancient Society'sine yazd "Sunu"da (s. II. x'da) insanlarn yiyeceklerini bulup yakalamaktan ok retmeye baladklarnda ve karlkl abalarn daha biimsel olarak dzenleme gerei duyduklarnda klan rgtnn temelini atm olabileceklerini yazar. 223 Levi-Strauss, La Pensee sauvage'da (ngilizce basks The Savage JVnd, London, 1966, s. 107'de) "nsann doadan karabildii ve kltr alanna aktarabildii hayvanlar aras farkllklar... insan gruplarnca amblemler olarak benimsenmilerdir" (bak. Levi-Strauss, Totemism'e "Sunu" yazan Poole'un bu yapt zetlerken verdii alnt) yorumu, doa odakl bir dnn toplumsal ilikilere uzatlmasnn (belki de olguyu baka bir amala saptayan yazar tarafndan bilincinde olunmakszn) dile getirilmesidir. 224 Kirk, The Nature of Greek Myths, s. 49da gelimenin (hangi aamasnda olduunu belirtmeksizin) belli bir aamasnda diyerek insanlarn benmerkezci bir dne sahip olarak doay kendileri gibi grdklerini yazar. Levi-Strauss'un Avustralya totem sistemiyle Hint kast sisteminin ortak ama birbirinin tersi bir modele indirgenebilecei yolundaki gr (bak. The Savage Mind, s. 122-123' ten Totemism, s. 57'deki alnt) de yazarn totemci dn aklarken bellibal kodlan (zt snflandrma iaretlerini) bir tarafa gre tekisinde tutarl olarak ters evrilmesi olan "transformasyon" olgusunu aklamak gibi farkl bir amala yapld iin, gene olaslkla bilincinde olmakszn, bu kez retici toplumda insan odakl bir dnya grnn doaya uzatlmasn yansyor gibidir. . . . ...

117

Totemci dn ayn zamanda soyutu somut ile anlatma yolunda, dolaysyla somut dnten soyut dne doru atlm bir admdr.225 Yukar paleolitik uzman avc topluluklarnn sinirsel dnlerinin zamanmza kalan rnlerinde, erkein ilgi alan olan hayvanlarn, kadnlarn ilgi alan olan bitkilere gre ok daha fazla izilmesinin (teki gstergelerle birlikte) erkein statsnn kadmnkinden yksek olduunu gstermesinden teye bir toplumsal farkllama belirtisi gremiyoruz. Hele siyasal farkllamann hi bir izi yok. Olaslkla uzman avc topluluklarda siyasal farkllama da yoktu. Dolaysyla bu dnem iin sinirsel dn biiminden tretilmi bir ideolojik dnten, bir siyasal dnten sz etme olana yoktur.226
225 Durkheim'n, totemik maddi simgeler olmadka klan yelerinin karmak klan rgtn kavrayamayacaklann, kendilerini bir grup olarak dnemeyeceklerini sylemesi (bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, s. 59) de bu gr destekler yndedir. 226 Parkinson, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 19'da [tarihsel] ilkellerin siyasal dnceleri hakkndaki bilgimizin kt olduunu syler, ilkel topluluk siyasal farkllamaya uramadna gre, ilkelin siyasal yapsndan ve siyasal dncesinden sz etmemek gerekir. Gerekten Fiek de (Ynetim, s. 33'te) ilkel topluluklarda kurumlam bir yneten ynetilen ilikisinin, dolaysyla ynetim ideolojilerinin bulunmadn yazar. Parkinson'un (s. 25'de) ilkelin siyasal kurulularnn ya temeline dayand yolundaki szlerini "toplumsal kurulular" diye dzeltmek, "kabile bakannn uzlatnclk grevi"ni siyasal deil "ynetimsel" saymak daha doru olur. Lowie, The Origin of the State, s. 2 de, ilkel topluluklarn uygar toplumlannkinden farkl da olsa siyasal dzenlerinin vo farkl siyasal dncelerinin olmas gerektiini yazar. Bu dncenin temelinde ilkel toplulukla uygar toplum arasnda bir sreklilik ve birlik olduu gr yatar. Bu grle, uygar toplumda grlen temel kurumlarn ilkel toplulukta da bulunaca sonucuna varr. Oysa sreklilik, temel kurumlarda nem' nitelik deiikliklerini dlamaz. te yandan ideolojiyi yalnzca snfl toplumun dn ile snrlamayan baz yazarlar ilkellerin dnn de ideoloji kavram iine sokup, bir "sihir ideolojisinden sz edebilmektedirler. rnein Plamenatz, Ideology, s. 21'de, gerekliin bilinli bilinsiz sistemli olarak saptrlm her trl biimini ideoloji olarak tanmlamasndan olacak, ilkellerm dn hakknda ideoloji teriminin kullanlmamasna amakta, ilkellerin doa olaylar hakkndaki inanlarnn (s. 74'de) ideolojik olduunu ne srmekie, baz antropologlar ilkellerin "inan sisteminden" sz ettiklerine gre ilkellerin dn iin "ideoloji" teriminin de kullanlabileceini eklemektedir. Oysa bunlar yalnzca "ilkel dn" saymak, ideolojik dn kavramn, snfsal konumun bilinli ya da bilinsiz olarak saptrd toplum ve doa hakkndaki dncelerle snrlamak daha dorudur, ideoloji zerine geni kapsaml almalaryla tannan Mannheim'n, Ideology and Utopia, s. 69'da, her ada tm taraflarn dnnn ideolojik dn olduu yargsndan taraflarn bulunmad eitliki ilkel toplulukta ideolojinin de bulunmayaca sonucuna varlabilir. Baz Marksist yazarlar da rnein Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 38'de "sihir ideolojisinin z"nden, Cornford, Bilgi teorisi, s. 79'da, "ilkel toplumun ideolojisi"ne kabile ii basit ilikilerle, birey-kabila

118

Bununla birlikte sinirsel dn snfl toplumlarn, siyjasal farkllamaya uram toplumlarn dinsel dnleri yannda bir yan dn, kalnt dn olarak varln srdrebildii iin; ileride bu toplumlar incelerken sinirsel dn kalplaryla sunulmu ideolojilerle, siyasal dn rnekleriyle karlalr. Yukar paleolitik an uzman avc topluluklarnn sinirsel dn, elverili evresel koullar ve uzman avclk srd srece varln srdrd. Belki ilk uzmanlar saylabilecek olan sihirci sanatlar salanmasna dorudan katkda bulunmadklar bir yiyecek maddeleri toplumsal artndan besledi. Yukar paleolitik avc topluluklar onlarn sihir yoluyla yaptklar katklar avclarn etkinlikleri kadar nemli grm olmallar.
"Uzman sihribazn ekonomik ayrcalklar toplumca kutsanan boinanlara dayanyordu. Fakat bu tarihlerde Fransa'nn av blgelerinin ve nehirlerinin grlmemi derecede av hayvanlar ve balklarla dolu olduu iindir ki, sihirbaza art rnden [art besinden] bu ekilde bir pay aynlabilmitir. Buzul devrinin sona ermesiyle ormanlar bozkrlar istila edince, sihir ie yaramaz oldu; bizonlar, rengeyikleri, mamutlar, ve bu hayvanlarla Magdeleniyanlar ve onlarn sanatlar da yok oldu." 227

6.

tikel Toplulukta Ekonomik Toplumsal Dnsel Yaplarn Etkileimi

lkel srde228 topluluun yapsn oluturacak kurumlarn kkenlerini, uzman avc toplulukta ilkel topluluun gizilgcnn ulaabilecei snrlar gzlemleyebiliriz. Ancak ne ilkel sr ne de uzman avc topluluk ilkel topluluun onu temsil edici aamalar deildir. lkel sr onun toprak altnda kalan kklerini, uzman avc topluluk ise, zel koullarda ar gelimi uzantlarn olutururlar. Bu nedenle ilkel toplulukta ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn karlkl etkileimini, avc ve toplayc takmlarn yaplarnda incelemek uygun olur.
dayanmasnn yansdndan sz edebilmektedir. Oysa Manc'n (Mardin'in ideoloji, s. 22'de zetledii gibi) ideolojinin iblmyle ve retimle ilikisi kopan bir dnrler grubunun domasyla dnn retimden, gereklik dnyasndan kopmasyla doduu r ve retim ile gereksinim bamn ak olduu, yani amacn gereksinimlerin karlanmas olduu saydam toplumlarda [ilkel topluluklarda 1 deil, amacn gereksinimleri karlamaktan snfl toplum yapsn srdrmeye kayd, snfl toplumlarda bulank toplumsal ilikilere yalanc bir gereklik salamak iin ideolojiye gerek duyulduu gr anmsanrsa, "ideolojik" sfatnn ilkel topluluun dnn nitelemeye uygun dmedii anlalr.
227 Childe, T a r i h t e N e l e r Oldu, s. 66. 228 Bak. Blm I, d i p n o t u 30. <

119

Bununla birlikte bu etkileimin dayand kklere ve sonul olanaklarna deinmenin de yarar vardr. lkel srnn ekonomik ve toplumsal yaplar birbirinden farkllamam, iiedir ve ilkel sr bir dnsel yapya sahip deildir. Ekonomik ve toplumsal yaplarn iice oluundan dolay srnn tek teK yeleri arasnda, dolaysyla yenin karlaryla sr kar arasnda eliki yoktur. eliki olmad iin de bir atma yoktur. ice olan ekonomik yapyla toplumsal yap arasnda tam anlamyla uyumlu ilikiler vardr. Birbirlerini destekler, pekitirirler. Bu nedenle ilkel srnn toplayc asalak ekonomisi ve trde toplumsal yaps arasndaki etkileim, ilkel srnn yaam biimini olduu gibi yinelenen, duraan klacak trden bir etkileimdir. lkel srde bir dnsel yap da olumad iin, ekonomik ve toplumsal yaplar deitirme yolunda etkileyebilecek bir dnsel iti de yoktur. Ekonomik ve toplumsal yaplar deitirici bir dnsel yap bulunmad gibi, onlar pekitirici bir dnsel yapnn da bulunmay ilkel sry dtan gelebilecek etkilere kar dirensiz klar. Bununla birlikte evresinde teki ilkel srler bulunduka dtan gelebilecek bir toplumsal etki sz konusu deildir. Dtan gelecek doal etkiler (iklim, flora, fauna deiiklikleri) ise olumsuz deimeler olduklarnda ilkel srleri yok edici etkilerdir. Olumlu olduklarnda ilkel srnn geri teknolojisi, ibirliine giremeyen yaps, bu deiikliklerden srnn yapsn deitirecek derecede yararlanlmasn engeller. Dolaysyla toplumsal olsun, doal olsun d etkiler de ilkel sry yapsn deitirici ynde etkileyemeyeceklerdir. Bu durumda ilkel sr nasl avc ve toplayc takma geebildi? lkel srnn yaps trde olmakla birlikte, mutlak anlamda trde deildir. Srnn erkek ve dii yeleri geim etkinliklerinde ayn ii grrler, toplayclk yaparlar. Ancak yaam etkinliklerinde hominid gemilerinden getirdikleri kk bir farkllama vardr. Erkekler sry, diiler yavrular korurlar. Ara yaplmasna balanmca erkekler geim aralarn savunma aralar olarak da kullanmlardr. Aralarn ok ar da olsa gelimesi (ki erkeklerin ara yapmnda uzmanlamalar olarak deerlendirilebilir) savunma aralarnn da gelimesi anlamna gelmitir. Bu ar gelime srnn erkeklerini, sry da kar savunmaktan saldrya geebilecek dzeye ulatrnca toplaycln yanna avcln gelmesiyle, ekonomik yap, geim biimi de deimitir. Erkeklerin avclkla kadmlarm toplayclkla uramalarnn yol at deiikliklerle, toplumsal yap ve yaam biimi de deiir. yle ki bu deiiklikler bir dnsel yapnn olumasna yol aacak sonular doururlar. lkel srnn yaamnn ve yapsnn incelenmesi, biyolojik, eko120

nomik, toplumsal ve dnsel farkllamalar zincirini ortaya koyar. lkel sr aamasnda etkilemeler karlkl olmaktan ok bir sra izleyen tek ynl etkilemelerdir. lkel srnn yapsnn incelenmesi ayn zamanda trde toplumsal yaplarn ilkel teknolojilerin, deimeye, gelimeye yatknszlklarn gzler nne serer. lkel topluluun ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarnn etkileimini, ilkel srden ok avc ve toplayc takmlar temsil ederler. Avc ve toplayc takmn yaps artk trde deildir. Erkeklerin avc, kadnlarn toplayc olmalaryla ekonomik farkllama balamtr. Bu ekonomik farkllama, takmn yeleri arasnda karlkl gereksinimleri artrm, toplumsal yapy pekitirmi, ekonomik ve toplumsal btnlemeye yol amtr. Avcln k ekonomik yapdan ok toplumsal yapy etkilemitir. Ortak almaya, ortak blmeye, kamplarn olumasna ve karlkl gereksinimlere yol aarak; ilkel "sr"y avc ve toplayc "takm"a geirmitir. Avc ve toplayc takmda artk ekonomik yapyla toplumsal yap iice deildir. Toplumsal birim tek olduu halde, ekonomik birimler "av ekonomisi" ve "ev ekonomisi" birimleri olmak zere ifttir. Erkeklerin avc takmlarnda ortak avlanmayla gerekletirdikleri ibirlii nedeniyle aralarnda bireysel kar takm kar birlii domutur. Ama teknolojik: gerilik bu kar birlii yolunda daha geni ibirlii biimlerinin gelimesine elvermez; eitliki toplumsal yap kar birlii yoluyla yeni iblm biimlerinin gelimesini engeller. Erkekler farkl, kadnlar farkl geim etkinlikleriyle uratklar halde, aralarnda birey-takm, grup-takm ya da grupgrup kar elikisi domamtr. Paylamann ortak olmas, bunu, dolaysyla avc ve toplayc takm iinde alt gruplarmn olumasn engeller. Sonuta ortak paylama eitliki ilikileri, eitliki bir toplumsal yapy getirir. Erkeklerle kadnlarn aralarndaki stat farkllklar bu eitliki yapy bozacak derecede deildir. Ekonomik toplumsal yaplar farkllatklar halde, eitliki yap ekonomik ve toplumsal yaplar, birbirlerini deitirici ynde etkilemelerini engeller. Avc ve toplayc takmda da ilkel srdeki gibi ekonomik yapyla toplumsal yap arasnda uyumlu ilikiler, birbirlerini pekitiren ilikiler vardr.229 Avc ve toplayc takmlarda dnsel yap da olumaya balamtr. Ama bu yap kendi iinde farkllamamtr. Toplulukta tam ekonomik ve toplumsal farkllama balanglar grld bir srada; dnsel yapnn bunlar zerindeki etkisi, farkl ekonomik etkinliklerle
229 Bu tr uyumlu ilikilerin topluluk yeleri aras srtmeleri nlemekle birlik- te; topluluun yapsn duraanlatnp, insan-doa ilikilerinin gelimesini engelledii de unutulmamaldr. . . ;

121

urayor, farkl toplumsal roller stleniyor da olsalar ayn biimde dnmelerine ve ayn dncelere sahip olmalarna yol aarak, takm yeleri arasnda duygu ve dnce birliini salayc yndedir. Bir baka deyile dnsel yap ekonomik ve toplumsal yaplar deitirici olmak yle dursun pekitirici ynde etkiler. Hatta dnsel yap, ara ve gerelere geleneksel deerler ykleyerek onlarda en kk bir deiiklik yaplmakszn yeniden tretilmelerini salad iin ekonomik yapnn gelimesini engellemitir. Ama olaslkla bu yolla, anari iindeki d dnyann kararszlklarma bir de takn ii deiikliklerin yol aaca kararszlklarn eklenmesiyle, avc ve toplayc takmlarn yok olma riskine girmelerini engelleyici bir ilev grm, varlklarnn srdrlmesini gvenceye almtr. Sinirsel dn biiminde olan dnsel yap, ekonominin verimliliini artrc olmaktan ok koruyucu, toplumsal yapy deitirici olmaktan ok srdrcdr. Kk farkllamalar bir yana braklrsa, avc ve toplayc takmlarda toplumsal dnsel yaplar iiedirler. Aralarnda uyumlu ilikiler vardr. Birbirlerini pekitirici ynde etkileyen, dolaysyla topluluun yapsn geleneki, duraan klan etkileimler iindedirler. Bylece avc ve toplayc takmn yaam biiminin ite bir de dnsel yap tarafndan desteklendiini gryoruz. Bu onu dardan gelecek toplumsal etkilere kar korur. Baka yaam, geim, dn biimlerine diren gstermesini salar. Avc ve toplayc takmn ilkel geim biimi ve eitliki yaam biimi, onun kendi abasyla bir toplumsal art elde etmesine engeldir. lkin retimi bilmemektedir. Bu nedenle ekonomisi retim darboaz ve retim darboaznn trevleri olan teki birok ekonomik ve toplumsal ve dnsel darboazlar iindedir. lkel geim biimi ve gebe, eitliki yaam biimi, onun bir toplumsal art elde ederek kendi abalaryla bu darboazlardan, avc ve toplayc yaam biiminin ksr dngsnden kurtulabilmesine engeldir. Onu bu darboazlardan gl bir d etki, olaanst elverili evresel koullar kurtarabilir.230 Bunun iin bile teknolojinin bu elverili koullardan yararlanabilecek dzeye ykselmesini beklemek gerekir. lkel sry avc ve toplayc takma geiren kadn-erkek ekonomik iblm ve aralardaki ar gelime varln srdrmektedir. Teknolojik gelime elverili evresel koullarn meyvelerini derebilecek dzeye geldiinde, daha dorusu elverili
230 Sahlins de, Stone Age Economics, s. 87'de, ada ilkel avclarn ekonomisini inceledikten sonra, bunlarn ekonomik yapsnn birbirine uyumlu elerinin birindeki deiikliin tekilerce engellenip statkoya dnleceini belirterek, ancak ek i ve d elikilerin deimenin yol at bunalm ykma ya da biim deitirmeye dntreceini ne srer.

122

evrelerden yararlanlabilecek biimde uzmanlatnda, gene ayn ekonomik iblm ve teknolojik gelime avc ve toplayc takm uzman avc topluluklar aamasna geirecektir. Avc ve toplayc takmlar uzman avc topluluklar aamasna yalnzca kendi yetenekleriyle, almann verimliliini artrmalaryla deil; olaanst elverili evresel koullarn yardmyla ulamlardr. Dolaysyla uzman avc topluluklar ilkel topluluun olaan d rnekleridir. Ancak elverili evresel koullarn yaratt bu olaan d rnek, ilkel topluluklarn gizilglerinin onlar nerelere dek gelitirebilecei ve nerede snrllklarna dayanabilecei yolunda yaplabilecek kuramsal varsaymlara gerek brakmayacak olgusal bir rnek yaratmtr. Aralarn yzbinlerce belki milyonlarca yl sren ar ama kararl geliimi, olaanst elverili evresel koullar ve bu koullara uyarlanabilme baars, uzman avc topluluklara ilkel topluluun normal durumlarda salayamayaca bir yiyecek arts, art besin elde etme olana vermitir. Toplumsal art, toplumsal gelimenin motorudur; toplumsal artnn paleolitik nrnei diyebileceimiz art besin de, yukar paleolitiin uzman avc topluluklarn harekete geirmitir. Ekonomik, toplumsal yaplarn, daha da nemlisi dnsel yaplarn gelitirmitir. Ancak art besin art rnn kararllndan yoksun olduu iin, bir de toplumsal yapnn eitliki oluundan dolay, yeni ekonomik iblmleri, dolaysyla tam zaman uzmanlar yaratamamtr. Ama yan zaman ya da bo zaman uzmanlar yaratabilmitir. Art besinin art rn gibi depolanmaya deiime elverili olmamas, topluluklar aras alverii, dolaysyla bunun yol aabilecei iblmn nlemitir. Art besin topluluk iinde kalnca, eitliki bir yapda belli kimselerin elinde toplanmayacandan, bo zamana, art zamana dnmtr. Bu art zaman toplumsal ilikileri gelitirmi ve bo zaman uzmanlarmm yetimesini salamtr. Ama bu bo zaman uzmanlar ekonomik alandan ok toplumsal ve dnsel alanda yetimilerdir. Bu gelimelerin sonunda uzman avc topluluklarn, dtan evlenen, totemci dnce sistemine sahip olan klanlara dnm olmalar ok olasdr. Art besin biimindeki bir toplumsal art, uzman avc topluluklar harekete geirmi; onlar ilkel topluluun gizilglerinin snrna dek gtrm, ama ilkel topluluun kabuunu krabilmesine gc yetme231 mitir. Geim biimini gelitirmi, ama onu ticarete hele retime ge23i Plum, (Clark ve Piggott, Prehistoric Societies'e yazd "Sunu'ta, s. 2'de) "tikel insann kafatasnn beyin boluu kesinlikle bizimkiler kadar geniti, do-

123

irecek noktaya dek getirememitir. Yaam biimini gelitirmi, ancak onu yerel ve geici yerlemeler (ancak ok elverili birka yerde srekli yerlemeler) dmda gebe yaamdan kurtarp yerleik yaama geirememitir. Uzman avc topluluklar, ilkel toplumu aamamlarsa da, onun gizilgcn snrlarna tayan baarlarn, zel evresel koullara gsterdikleri baarl uyarlanmaya borluydular. Koullar deiince baarlar da sona erdi, zellemeleri deien koullara uyarlanmalarn engelledi. Bu sonu, ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn etkileimiyle ilgili iki zelliin grlmesine yardmc olmutur. lkin deien koullara uyarlanamamalar ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn birbirlerini pekitirici bir toplumsal art saland yerlerde gelimeye, bir ynde uzmanlamaya olanak verir, yapsal nitelik deitirmeye olanak vermez. kinci olarak bu sonu art besin ile art rn arasndaki fark ortaya koyar. Art besin yapsal gelimeyi salaycdr; ama yapsal nitelik deitirmeye elverili deildir. Art rn depolama, ticaret olanaklarn tad iin, yapsal deimeye elverilidir. Art rn toplumsal yapnn yalnzca motoru deil ayn zamanda transformatrdr. Ekonomik gelimeyi, birikimi, kullanl biimine gre hem ekonomik deimeye hem toplumsal, kltrel, dnsel gelimeye, hem de toplumsal kltrel deimeye dntrebilir. Art besin ise byle deildir. Ekonomik gelimeyi olsa olsa toplumsal ve dnsel gelimeye dntrebilir.

utan dnce kapasitesi bizimkinden aa aeildi, fakat toplumaai ve ekonomik evresi onun yeteneklerini demir bir menege iinde tutuklamt}" derken ayn dnceleri dile getirmektedir.

124

II. BLM LKEL TOPLULUKTAN UYGAR TOPLUMA GE AAMASINDA EKONOMK TOPLUMSAL DNSEL VE DEOLOJK YAPILARIN ETKLEM "Tarih enerjinin toplumsal yapya dntrlmesi srecidir."* Carleton S. Coon lkel topluluun ekonomik, toplumsal, dnsel yaplar ile bu yaplar arasndaki etkileimler Birinci Blm'de ele alnp saptanmaya alld. lkel topluluun sz konusu blmde betimlenen yapsyla, uygar toplumun nc Blm'de betimlenecek olan yaps arasnda olaanst byk farkllklar vardr. Bu farkllklarn hemen tmnn temelleri ilkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda, bu almada "gei toplumu" denen toplumda atlmtr. lkel topluluktan uygar topluma "gei aamas" arkeologlarn teknolojik ltle yaptklan snflandrmaya gre mezolitii ve neolitii kapsar. Baz antropologlar, tarihtiler ve toplumbilimciler ise ayn dneme "barbarlk a", bu dnemin topluluklarna da "barbar toplum" adlarn vermektedirler. Bu almada "gei aamas" ve "gei toplumu" terimleri benimsenmitir. Gei aamas .. 10 binden az sonra balar, Yakndou'da ilk uygar toplumlarn grlmesiyle, ., 3000 dolaylarnda sona erer. lkel topluluktan uygar topluma gei, dnyann teki blgelerinde .S. 1500 dolaylarna dek sren, eitli topluluklarn sralar geldike uygarlk seline kapldklar, her blgede farkl bir tarihte yinelenen bir sre olarak grnr. Uygarlk selinin dnda kalabilen blgelerde, bazlar neolitik teknolojiye ulaabilmi olan ta a topluluklar varlklarn yirminci yzyla dek srdrebilmilerdir. Ancak bu yaltlanm topluluklar gei toplumu deil, yenita ama demir atm topluluklar saymalyz. D toplumsal
(*) Coon, The History of Man, s. 279.

125

itilerden yaltlanm olan bu topluluklarn toplumsal yaplar, bir toplumsal art salama yeteneine sahip olmadklarndan byk apl evresel ve doal etkiler altnda kalmadka sonsuza dek ta anda kalacaklarm gibi grnrler. Onlarn bu duraanlna karlk, iklim ve evre koullarnda kkl deiikliklerin etkisi altnda kalan blgelerin gei toplumlan olaanst bir hareketlilik gsterirler. yle ki bu hareketlilik onlar, zel evresel koullarn bulunduu blgelerde ilkel topluluktan uygar topluma geirecektir. Gei toplumlarnn bu hareketli yaplarn incelemeye gemeden nce, toplumun yapsnda kkten deiikliklere yol aan olaylar hzla gzden geirmekte yarar var. 1. Paleolitikten Mezolitie : Uzman Avclktan Avclk ve {Toplaycla Geri Adm Aslnda toplumsal hareketlilik daha nce yukar paleolitik an uzman avc topluluklarnda balamt. Daha ok iklim ve evre koullarnn ve bu koullara baarl uyarlanmann armaan olan bu hareketli topluluklar; gene iklim koullarnn (eski iklim koullarna iyice uyarlanm olduklar iin bu kez deien iklim koullarna uyarlanamamann) kurban oldular. Yukar paleolitik kltrler, buzulun ekilmesiyle, iklim ve evre koullarnn deimesiyle yok olmakla birlikte; gerilerinde ekonomilerini (oklu yayl mzrakl avclk tekniklerini), toplumsal geleneklerini (kadm-erkek ekonomik iblm ve byk bir olaslkla klanl totemli toplumsal rgtlerini) ve sihirsel dn biimlerini (bunun somutlamas olan "maara sanat"n) brakmlard. a. Yukar Paleolitik Kltrlerin Mezolitik Topluluklara Etkisi Yukar paleolitik topluluklar, gerilerinde olduka zengin bir kltrel kalt brakm olmalarna karm; onlarn yerlerini alan mezolitik topluluklarn ekonomilerinde, yaamlarnda ve kltrlerinde "yoksullama" izleri aka grlr. Bununla birlikte yukar paleolitik topluluklarn mezolitik soylar, yaam standartlarn srdrme yolunda bilinli bir aba harcam gibidirler. Gerekten mezolitik topluluklar, buzul a koullarnn art besin ve bol bo zaman salayan bereketli avclk olanaklarna sahip olmamalarna karm, bu olanaklarn rn olan "sanat" etkinliklerini srdrebilmilerdir. Avrupa'da yaayan mezolitik topluluklar bunu baarrlarken, Yakndou'nun mezolitik topluluklar insanl asalak ekonomiden retici ekonomiye, gebelikten yerleiklie geireceklerdir. nsanl retici ekonomiye ve yerleiklie geiren Yakndou mezolitik topluluklarn ele almadan nce; Avru126

pa mezolitik topluluklarnn ekonomik, toplumsal ve dnsel yaplarna bir gz atarsak, yukar paleolitik topluluklarn kltrel kaltnn mezolitik topluluklarn dnsel, toplumsal ve ekonomik yaplan zerindeki etkilerini grme olanan yakalam oluruz. Yukar paleolitikte avclk ve toplayclktan uzman avcla geildii anmsanrsa; mezolitikte grlen bu deiiklik, aka, geriye atlm bir adm olarak grlr.1 Byle olmakla birlikte, bir nceki admn izi zerine akan bir geri adm deildir. Paleolitik ncesi ve sonras topluluklar arasnda nemli farkllklar vardr. Bu farkllklarn yukar paleolitik uzman avc topluluklarn kltrel kaltnn rn olduklar sylenebilir. Geim biimleri, paleolitikten nceki avc ve toplayc takmlardan farkl olarak; oku yay, ta ulu mzra, kemik ve geyik boynuzu aralar, oltalar, zpknlaryla uzman avclarn gelitirdikleri donanma dayanmaktadr. Bu nedenle avcln toplaycla ar bast bir ekonomiye sahiptirler. Buna uygun olarak yaam biimleri de farkldr. Maaralarda, su kylarnda, bozkrlarda yar gebe bir avclk, balklk ve toplayclk yaam srdrmektedirler. Daha nemlisi, ada avc topluluklardan yaplan karsamalara ve neolitik topluluklarn toplumsal rgtlenilerinin kalntlarna baklarak yaplan kestirmelere gre, takm yaam deil klan yaam srdrm grnrler. Fakat en nemlisi, mezolitiin avc ve toplayclarnn, yukar paleolitik topluluklardan nceki avc ve toplayclardan farkl olarak, bir "dnsel yap"ya sahip olmalardr. Bu kazanlarn ou yukar paleolitik uzman avc topluluklarn dnsel yapsnn mezolitik topluluklar zerindeki etkisinin rnleri olarak grlebilir. Bu durumda, bir topluluun dnsel yaps, zaman iinde bir sonraki topluluun dnsel yapsn, onun ekonomik ve toplumsal yaplarndan ok etkilemi, hatta giderek o topluluun toplumsal ve ekonomik yaplarn da etkilemi demektir. Mezolitik topluluklarn ekonomik olanaklar pek elverili olmad halde "sanat" biiminde ortaya konan sihirsel etkinliklerini yrten kimseler yetitirebilmeleri, evresel koullar deitii halde toplayclk arlkl bir ekonomiye yeniden geri dnememeleri, ancak bu olgu ile aklanabilir. b. Mezolitik Topluluklarn GtajsLm Yaam ve Dn Biimleri

Mezolitiin tipik aralar minitalardr (mikrolitlerdir). Minitalar ara yapmnda bir gerileme deildir. Yukar paleolitiin grkemli
Bu, tarihilerin benimsedii ortak bir grtr. Birka rnek vermek gerekirse: Ugo Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, ev. A. Helgu, . Tosun ve R. Teksoy, stanbul, 1966, Arkn Kitabevi, s. 19; Roe, Prehistory, s. 78; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 142.

127

ve ustalkl elbaltalarmdan farkl olarak minitalar kendi balarna aralar deil, ou kez ok ve mzrak balklardr. Bylece minitalar, tek para basit aralardan farkl olarak, ok paral (kompozit) aralarn iareti olup; teknolojide bir gerilemenin deil, nemli bir ilerlemenin rndrler. 2 Teknolojik alandaki bu olay, aralarn "karmaklamas" toplumsal yapnn karmaklamasyla karlatrlabilecek bir nem tar. Yay uzmanlam bir av silah olmakla birlikte "uzman avc" silah deildir. Yukar paleolitik uzman avc topluluklar belli hayvan trlerini takm avyla ok saylarda avlama yntemleri gelitirmilerdi. Bu yntemler iinde daha ok bireysel av silah olan yayn yeri azd. Buzullarn eriyip buzul kys iri bozkr hayvanlarnn gidiiyle ve bozkrlarn yerini ormanlarn; bizon, rengeyii, mamut, yabanl at srlerinin yerini geyik, karaca, yaban domuzu vb. orman hayvanlarnn almasyla3 takm avnn yerini yaym kullanld tekil av almtr. Bu tr bir avm tek bana topluluun gerekli besinini srekli ve gvenilir biimde salamas kolay olmayacandan; toplayclk yeniden canlanmtr. Ellerinde yay tutan erkek resimlerinden ve kayadan petek toplayan kadn resimlerinden4, anlalaca gibi, kadm-erkek arasndaki iblm yeniden eski younluunu ve nemini kazanm grnr. Baz yazarlar bu deiiklikleri ekonomik alanda da bir gerileme belirtisi olarak grrler. Baz yazarlar ise, yay ile ava yardmc olan kpein evcilletirilmesiyle5 ve hayvansal yiyecekler yan sra bitkisel yiyecek kaynaklarndan da yararlanlmasyla; yukar paleolitik uzman avc topluluklarnkine yakn bir etkinliin salanabildii grnde2 rnein Yakndou mezolitik (Mellaart "epipaleolitik" der) topluluklarnn, zerinde yark alan bir sopaya zift ile sktrlm akmaktalarmdan oluan devirme baklar (bak. Mellaart, The Neolithic of the Middle East, s. 19) yabanl tahllarn devirilmesinde ok nemli bir rol oynayacak; daha sonra ekinlerin biildii oraa dnecektir. s Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 142; Forde, "Foraging, Hunting and Gathering", s. 161. * Pivetau, "Man Before History", s. 3l'deki ve Karpuz, "amulu'da Yontma Ta a Kaya Resimleri", s. 4'teki resimlere baknz. 5 Kpein mezolitikte evcilletirildii konusunda yazarlar arasnda hemen hemen gr birlii vardr. Kpek yukar paleolitiin takm av yerine mezolitiin tekil avnda avclara yardmc olmutur. Kpein bu ada evcilletirilmi olmasnn bir sonraki a asndan nemi (McNall Burns, Western Civizations. cilt I, s. 14 ve Zeuner, "Domestication of Animals", s. 339'da belirtildii gibi) insanlarda, teki hayvanlarn da evcilletirilebilecei dncesini yaratarak; sr hayvanlarnn evcilletirilmelerinin dnsel ortamn hazrlamasdr.

128

dirler.6 Mezolitik topluluklarn ara takmnda minitalar yannda kemik ve geyikboynuzu aralar da vardr. Bunlar olta ve zpkn bal olarak balklkta kullanlmlardr. Bylece rmak ve gl balkl, baz mezolitik topluluklarn kararl yiyecek salayabilen bir ekonomiye sahip olmalarna olanak vermitir. Dahas balklkta uzmanlama az ok yerleik topluluklarn ortaya kmalarna yol amtr.7 Son olarak "balta"larn bulunmas mezolitiin teknolojik alandaki en byk baarsn oluturur. Balta olmakszn, buzullarn ekilmesiyle yerden mantar gibi biten ormanlardan yararlanmak olanakl olmayaca gibi; bu olanakla gerekletirilen tahta kulbeler, kayaklar ve kayklarda yaplamayacakt. Coon, tarmn ilk biimlerinden olan orman ama tarmndaki ve tahta itlerden al yaplmasndaki ilevinden dolay, baltay ifti yaamna geiin anahtar olarak grr.9 Dnyann eitli yerlerindeki eitli iklim ve evre koullarna gre biimlenmi eitli mezolitik topluluklar grlmtr. Mezolitik kltrn ok ve yayla birlikte Msr'dan ve Kuzey Afrika'dan spanya' ya getii, oradan Avrupa'ya yayld gr yaygndr.10 Danimarka gl ve bataklklar dolaylarnda yaayan Maglemosiyan topluluklar, baltalar sayesinde orman koullarna uyarlanp, kano oymu, balklkta uzmanlap gl kylarnda yerlemilerdir.11 Daha yoksul bir kltre sahip olan spanya'daki ve Fransa'daki Azilianlar, yerlerini aldklar Magdeleniyanlardan daha geri bir yaam srdrmler; avcln yannda rmak azlarnda balklkla uramlardr.12 Yakndou mezolitiini temsil eden Natufiyallar ise, elverili evresel koullardan yararlanarak ileride ekilip biilecek yabanl tahllar devirip, ileride evcilletirilecek yabanl hayvan trlerini avlayarak; ilkin maaralar6 Clark, "Hunting and Gathering", s. 13. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 19 ve 21'de, yukar paleolitik topluluklarn tek tr iri hayvanlar avlamalarna karlk, bu ada yay ile teki hayvanlarn da avlanabildiini; elimizde kant yoksa da av etleri gibi bitkisel yiyeceklerin de eitlenmi olabileceini yazar. i Clark, "Hunting and Gathering", s. 13.
8

Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 144.

- '

9 Coon, The History of Man, s. 135-136. 19 Mellaart ise, The Neolithic of the Mlddle East, s. 19'da, epipaleolitik ImezolitikJ kltrleri yukar paleolitik kltrlerin yerel gelimesinin rn sayar. Bununla birlikte bu kltrn yaltlanmlktan kurtulmann, topluluklar aras ilikilerin rn olabileceini de syler. Roe, Prehistory, s. 96; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 145-146. 13 C. Wells, nsan ve Dnyas, s. 23; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 142.

129

da sonra kylerde yerleik yaama gemiler, bylece, neolitie giden yollan hazrlamlardr.13 Bylesine eitli geim biimlerine sahip olan mezolitik topluluklarn yaam biimleri de birbirinden farkl olacaktr. Ama yaam biimleri hakknda elimizde dolaysz kantlar da ok kttr. Bununla birlikte geim biimlerinden yaam biimleri hakknda baz karsamalar yaplabilir. Ayrca onlardan daha iyi bilinen kendilerinden nceki ve sonraki topluluklar arasnda bir konuma sahip olmalar, haklarnda baz kestirmelerde bulunma olana verir. Mezolitik topluluklarn mevsimlik barnaklarndan rnein geici k barnaklarndan ya da yaz kamplarndan,14 topraa yerleme yolunda daha ileri admlar attklarn karabiliriz. Yukar paleolitiin takm avclnn yerini tekil avcln almas, topluluklarnn apm kltm olmal.15 Ancak, genie top luluklar biiminde yaamann geim etkinlikleri dndaki (savunma vb.) yararlar ve byle gruplar biiminde yaama alkanlklar, onlarn klanlar ve kabileler denilebilecek topluluklar biiminde yaadklarn dnmemizi hakl klar. Resimlerinin tekil avclk yntemlerinin uygulandn yanstmasna karm, insanlarn gruplar biiminde gsterilmesi de16 bunun bir kant olarak alnabilir. Mezolitik adan nceki yukar paleolitik dnemden ve mezolitik adan sonraki neolitik dnemden gnmze ok sayda "vens" heykelcikleri kald halde; bu dnemden o kadar bol kalmam olmas, kadnlarn toplulukta erkeklerden daha saygn bir konuma sahip olduklarn gsteren bir iaretin bulunmamas biiminde yorumlanr.17 Ekonomileri iinde kadm13 Clark, "Hunting and Gathering", s. 13; Roe, Prehistory, s. 105-107; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 150-151. M Bradford, "Building in Wattle Wood and Turf", s. 302-303; Mellaart, The Neolitlk of the Near East, s. 18. 15 Clark, "Hunting and Gathering", s. 13. John Coles, "Man Before History", The Awakening of Man, (The Hamlyn History of the VVorld in Colour, cilt I), der. Nicholas Postgate ve bakalar, London, 1969, Hamlyn, s. 10'da, buzullarn erimesiyle Kuzey Avrupa'daki ekonomik ve kltrel gruplarn paralandklarn yazar. Childe da (Tarihte Neler Oldu, s. 68'de) buzullarla birlikte hayvanlarn ekilmesiyle, yukar paleolitiin byk sr av topluluklarnn yerini, tekil avclk ile uraan kk gruplarn aldn syler. Ancak, mezolitiin son dnemlerinde, hi deilse geici yerlemelere olanak veren baz elverili blgelerde yaam birimleri bymtr. Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, s. 19-20 de, mezolitiin sonlarna doru gruplama zorunluluunun kavranmasyla ilk kylerin kurulduunu, bunlarn deriden yaplm yirmi ya da otuz kulbeli topluluklar olduklarn syler. Coon da (The History of Man, s. 135'te) mezolitik balklarn mevsimlik kylerde yaadklarn belirtmektedir. s Pivetau, "Man Before History", s. 30. IT Childe, Social Evolution, s. 80. . . . .-.' ;
;;

130

lann rol ne olursa olsun, avcln nemli bir yer tuttuu ve silahlarn erkeklerin elinde bulunduu bir toplulukta, kadnlarn topluluun yneticileri olmalar olas grnmyor. Eer klanlar biiminde rgtlenmilerse, bu baz klanlarn ana soy zincirine gre rgtlenmeleri olasln da getirir. Ancak ana soy zincirine gre rgtlenmek, hi bir zaman anaerkil bir toplulukla kar karya olunaca anlamna gelmez.18 Kald ki, ada ilkel avc topluluklarn byk ounluunun baba soy zincirli olmalar tarihsel avc topluluklarn da batoa soy zincirli olmalar olasln artran bir kanttr. Topluluklarnda kadn-erkek, yal-gen ve sradan yeler-sihirci sanatlar gibi stat farkllamalar olmu olsa bile; bu farkllama temelde, onlarn eitliki yaplarn deitirecek bir etmen olarak grnmez. Ortak avcln, nderlerin yetimesine ideal bir ortam sunduu sylenir.19 Ancak, nderliin kaltsal eflie dnebilmesinin nkoulu onlarn srekli olarak toplumsal art ile beslenmeleri gereidir 20 ki,

18 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 80de, "ana soy zincirli" (matrilinear) olmakla, "anaerkil" (matriarchal) olmay kartrmamak gerektiine dikkati ekerek; bildiimiz birok ana soy zincirli toplulukta gerek denetimin erkeklerin ellerinde olduunu belirtir. Gerekten, rnein Wictor W. von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, New York, 1962, Mentor, s. 29'da, tm Orta Amerika yerli topluluklarnda toplumun ana akrabalna gre rgtlenmi olduunu syler. Ama bu topluluklarn hi birinde toplumu kadnlarn ynetmediini biliyoruz. Topluluun ynetiminde kadnlarn gerekten ba rol oynadklar ileri srlen rnekler az saydadr. rnein miladi yllarda Japonya topluluklarn tanyan inliler, onlarn, ou rnekte kadn olan kabile eflerince ynetildiklerini yazmlardr. (Bak. O. Bruhl, "Japanase Mythology", New Larousse Encyclopedia of Mythology, der. Felix Guirand, s. 403). Bu durumda bile baba soy zincirli inliler'in ana soy zincirli bir toplumla karlamann aknlyla, bu durumu kadnlar kabile efi olarak yanstacak kadar abartm olmalar olasdr. Ama Afrika'l ada ilkellerden Gana Akanlar'nn bir kralie-ana tarafndan ynetilen ve yal kadnlardan oluan kurullar bulunan klanlarnn ynetme hakk anadan kzna geen kralielerce ynetilmesi (bak. New Larousse Encyclopedia of Mythology' de Robert Graves'm "Sunu"u s. IV) ender, kurald bir durum olarak grlmektedir. Thomson da, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 152'de (P.R.T. Gurdon, "The Khasis", London, 1914'e dayanarak) barahibe tarafndan ynetilen bir anaerkil topluluktan sz eder. 19 Gnaltay, Yakn ark, cilt, I, s. 55, Coon, The History of Man, s. 131. 20 Childe, Social Evolution, s. 59'da, arkeologlarn "ef" ile toplumsal artnn hi deilse nemli bir blmn tekeline geiren kimseleri kastedebildikierini ancak eflerin, mutlaka geimlerini bu yolla salayan uzmanlam yneticiler olmalar gerekmediini syler, "nder" ve "ef" ayrm bu sorunu zebilir. Bylece mezolitik topluluklarda "nder'ler bulunmu olsa bile "eflerin bulunmad sylenebilir. . . :

131

bu ekonomiler byle bir art salayacak gte deildir.21 te yandan takm avcl da yukar paleolitikteki nemini yitirmitir. Mezolitiin eitliki toplumsal yaplarnn ayn zamanda duraan olduunu syleyebiliriz. Yakndou'daki elverisiz iklim koullarnn zorlamasyla, elverili bitki rtsnden ve hayvan trlerinden yararlanan mezolitik topluluklarn retim ekonomisine geerek; asalak ekonominin kabuunu atlatabilmeleri d koullarn rndr. Avrupa' nn mezolitik topluluklarnn d toplumsal etkilerin kendilerine ulamasna dek binlerce yl (rnein ngiltere'de .. 2000 ylma dek) 22 mezolitik dnemde kalm olmalar23 mezolitik topluluun duraan yapsnn somut bir kantdr. Mezolitik topluluklarn dn biimlerine gelince, onu da gene "sanaf'larma ve gm greneklerine dntrlm grnmlerine gre deerlendirmek durumundayz. Mezolitikte grlen kaya ve maara resimleri gibi, kadn ve hayvan heykelcikleri de yukar paleolitiin kltrel kalt olarak, kendileriyle birlikte yukar paleolitiin sihirsel dnnn de aktarldn gsteren kantlardr.24 Ancak, salt sanata gre deerlendirilirse, bunlarn dnsel yaplarnda bir gerileme geirdiklerini kabullenmek durumunda kalrz. Yukar paleolitiin ustalkl gereki resimlerinin yerini; stilize, hatta ocuksu bir sanat almtr. Hatta bu sanat Azilianlar'da akl talar zerine izilen basit ekillere dek gerilemitir.25 Kadn heykelcikleri fazla grnmez olmu, hayvan heykelcikleri klm, hangi hayvan temsil ettikleri belli olmayacak kadar kabalamtr.26 Ancak gm greneklerinde, hatta bir
21

Coon, The History of Man, s. 106'da: "Yay ve kpek insan korkun avc yapt ve mezolitik insana teki zanaatlar iin bo zaman olana verdi" derken; mezolitik ekonominin byle bir art salayabileceini dnyor grnr. Cipolla, T h e Economic H i s t o r y of W o r l d P o p u l a t i o n , s. 23.

22

23 Coon, T h e H i s t o r y of M a n , s. 92. 24 Bunun en gzel rnei (uzman avclarn Montesban'daki, yukar paleolitie ait, zerine mzrak saplanm ay heykelini anmsatan), Tepe Sarap'ta, .. 5600 dolaylarna ait bir katmanda ortaya karlan (neolitie dek uzanabilmi bir grenek olarak) av sinirinde kulanld sanlan birlikduygu sihiri anlayyla, dardaki benzerlerinin de ldrlecei umuduyla zerleri yaralanm yaban domuzu heykelcikleridir. (Bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 88). Sommerfelt, "Speech and Language", s. 101'de, dilin temel niteliklerini deitirmeden, paleolitikten neolitie gemi olabileceini ne srer. Bu doru ise dille birlikte sihirsel dnn de mezolitie ve neolitie getiini kabul edebiliriz. 25 Pivetau, "Man Before History", s. 30'da, mezolitikte sanatn genel olarak gerilediini, daha formel bir biim aldn ve hayvanlarn simgesel biimlerde gsterildiklerini syler. 26 C l a r k ve Piggott, P r e h i s t o r i c Societies, s. 14a

132

baka bak asyla baklrsa bu yaptlarda bile dncenin gelimesin nin ipular grlebilir. lkin, resimlere yukar paleolitik toplulukta grlmeyen oranda insan girmitir.27 ki bu, doann yan sra insanlarn ve topluluun da insann dncesinin odan oluturmasnn bir baka deyile insann kendini de doa gibi "etkin" bir e olarak grp dnmeye balaynn iaretidir. Sonra, yukar paleolitiin resimlerindeki gerekiliin gerilemesi; resimlerin kiiliksiz, klielemi biimlere dn (uzman sihirci-sanat besleyememekten ya da yeterince bo zamana sahip olamamaktan doan) sanatta bir gerilemeyi gsterse bile; bu, dnte bir ilerlemenin iareti olabilir. Gerekten yukar paleolitiin gereki resimlerinin soyut dnemeyen bir kafann rnleri olmas olaslna karlk; kiiliksiz, klielemi resimlerin sr, insan gibi trlerin simgeleri olarak, soyut dncenin yaptalar olan "cins isimleri"nin iareti olmalar olasl vardr.23 Mezolitikte yukar paleolitiin gm greneklerinin srdn gryoruz.29 Ayrca mezolitiin Maglemosiyan topluluklarnn yaadklar yerde grlen geyik kafataslarnn boynuzlar tayan n ksmlar alnarak yaplan maskelerin sihirsel trenlerde kullanld sanlyor.30 Bunlar yukar paleolitik dn biimlerinin mezolitikte de srnn kantlardr. Geim biimi ile ilgili dn biimi arasmda bir balant, bir koutluk bulunmakla birlikte, bunun her durumda geerli olan sk ve mutlak bir balant olmad bilinmektedir. Maddi donanmda bir gerilemenin ya da duraklamann daha nce kazanlm bir tinsel donanma olduu gibi yansyamayaca, taan yaayan ada Avustralya ilkellerinin karmak mitolojilere hatta kozmolojilere sahip olmalarnda gzlemlenmitir. Ksaca, yukar paleolitik topluluklarn dnsel kaltnn mezolitikte gelitirilmemi olsa bile gerilememi olduunu dnebiliriz. Ve bu dnsel kalt tm belirtileriyle "sihirsel dn"n srdn gstermektedir. Avrupa mezolitik topluluklarndan farkl olarak Yakndou'nun mezolitik topluluklarnn ekonomik, toplumsal, dnsel yaplar; dev27 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 263'te son yirmi yln nemli arkeolojik bulgular arasnda Orta Sahra'nm prehistorik yerleme yerlerinde Tassli'de bulunan on bin kaya resmi ile Kom Ombo'da bulunan kadn heykelciklerinden sz eder. Kaya gravrleri yabanl hayvanlar ve onlar yayla avlayan kimseleri, ok sayda insan, av siniri trenlerinin iareti maskeli kiileri gstermektedir. Resimlerden biri boynuzlu bir tanra olarak yorumlanmakta, bir bakas antilop maskeli dev bir erkek tanrya yakarr gibi duran kadnlar gsterir. 28 Bak. P i v e t a u , " M a n Before H i s t o r y " , s. 30 ve C h i l d e , Kendini Yaratan nsan, s. 69. 29 Pivetau, "Man Before History", s. 30-31. 30 Roe, Prehistory, s. 97.

133

irmecilikle uraan ve bu yolla neolitie geii baaran topluluklar olduklar iin, byk bir hareketlilik gsterir. Bu hareketliliin rnleri olarak insan ve hayvan heykelciklerini, kucaklaan iftleri gsteren heykelcikleri, sapma hayvan biimi verilmi devirme baklarn, fallusa benzeyen kemik ss eyalarn, duvarlar rlm, lnn zerine krmz a boyas dklm, lnn kalkmasndan korkulduu iin olacak zerine ar talar konmu mezarlar grrz.31 Tm bu belirtiler, zellikle neolitik aa geecek olan mezolitik topluluklarn dnsel yaplarnn hi de duraan olmadn gsterir. Mezolitik topluluklarn, rnein yabanl tahllar devirmek iin belli bir mevsimde bu tahllarn bulunduu yerde geici kamplar kurup; devirme zaman geince bu kez avlanacak blgelerde geici kamplar oluturmalar, bu topluluklar deniz kabuklular vb. nemli olmayan alveri ilikilerine sokmutur. Ancak bu tr alveriler dnce alveriine, giderek kltrel ilerlemeye yol amtr.32 Bylece topluluklar aras ilikilerde yalnzca mal deiiminin deil; ayn zamanda dnce alveriinin de topluluklarn dnsel yapsn biimlendiren etmenlerden biri olarak devreye girmeye baladn gryoruz. c. Mezolitik Topluluklarn kmazlar Yukar paleolitik topluluklarn art besin salama olana veren elverili evresel koullar da yok olduktan sonra, Avrupa'nn mezolitik topluluklarnn, avc ve toplayc topluluklarn tm ekonomik darboazlaryla; toplumsal art retme yeteneinde olmayan eitliki, duraan ve geleneki yaplaryla, toplumsal kltrel evrim yolunda bir kmaza girdiklerini grrz. Birbirlerine uyumlu ekonomik, toplumsal ve dnsel yaplar, onlar geleneksel yaam biimlerini yinelemekten te bir etkinlie geirebilecek durumda deildir. Ok, yay, mzrak, sapan gibi av yan sra sava iin de kullanlabilecek silahlara sahip olmalarna karm; bu silahlar topluluklar aras ilikileri bir topluluun tekiler zerinde egemenlik kurmasna yol aabilecek trden sava 33 ilikilere dntrememitir. nk, retimin bilinmedii asalak bir ekonomide almann verimlilii (olaanst evresel koullar dn31 M e l l a a r t , T h e Neolithic of t h e N e a r East, s. 34-38. 32 M e l l a a r t , T h e Neolithic of t h e N e a r East, s. 32-33. 33 Andre Ribard, nsanln Tarihi, cilt I, ev. Erdoan Baar ve iar Yaln, stanbul, 1974, May Yaynlar, s. 7'de, iklimin kuraklamas zerine Sibirya avclarnn hayvanlarn peinden Avrupa'ya dklerek, burann maara resimleri yapm olan topluluklarn bastklarn; bylece insan toplumunun gcn yenilerken onun ilerleyi hzn azalttklarn syleyerek, genellikle benimsenenin dnda bir yorum getirmektedir.

134

'

da) tutsak alman kiinin kendini beslemesinden te bir art salayabilecek durumda deildir. Bu nedenle, Avrupa mezolitik topluluklarnn d toplumsal etkilerle deimeleri olana da yoktur bu dnemde. Mezolitik topluluklarn girdikleri duraanlk kmazmdan kurtulabilmeleri iin, elde kala kala d evresel ortamda onlarn yaplarn etkileyecek derecede nemli deiikliklerin grlmesi olasl kalmtr. lkel topluluklar duraanlktan karacak nitelikte bir evresel ortam, aslnda buzul koullarna ve yukar paleolitik kltrlere son veren iklim deiiklii ile domutu. Avrupa'nn avclkta uzmanlam yukar paleolitik topluluklar bu deiikliklere kendilerini uyarlayamam,34 avclkta srar ederek toplaycla arlk verilmesi gereken bir avc ve toplayc ekonomiye geememilerdi. Bu duruma, sonuta biraz da, eskisi kadar olmasa da hl bolca av hayvan sunan, buna karlk evreyi meyve vermeyen aalardan oluan ormanlarla doldurarak toplaycla fazla elverili olmayan bir bitki rtsyle kaplayan doal evresel koullarn da etkisi olmutur. Ksacas, bir yandan buzul a koullarna gre zellemi olmalar, te yandan onlar yeni geim yollarna zorlamayan ve onlara yeni geim olanaklar sunmayan evresel etkiler, Avrupa mezolitik topluluklarn bu iklim ve evre deiikliinin olanaklarndan yararlanmaktan alakoymutur. Buna karlk, Yakndou'nun yukar paleolitik topluluklar buzul kuann dmda olduklarndan, buzul amda Avrupa topluluklar gibi avclkta uzmanlamamlard ve ekonomilerinde toplayclk nemini srdryordu. stelik blgelerinin iklim ve corafya koullar yabanl arpa, buday, dar gibi taneli bitkilerin yaymalarm salayarak; iklimde yeni bir snma ve kuraklama dneminde zel bir toplayclk trnn, "tahl deviricilii"nin kmasna yol aacaktr. Yukar paleolitikte rdn'deki Natufia maarasnda yaayan topluluklarn kalntlarndan, zellikle zerine akmakta sralanm fildiinden oluan oraklarndan, onlarn avclklarn yabanl tahl deviriciliiyle desteklediklerini biliyoruz. Natufiyallar olarak bilinen topluluklar ve teki baz topluluklar, buzul ama son veren iklim koullarnda devirdikleri yabanl tahllar, ilkin sulama sonra ekip bime yntemleri gelitirerek, toplayclktan iftilie ve avclktan srcle (obanla) 35 geip; mezolitik topluluklarn kmazn amay baarmlardr. An3* Coles, "Man Before History", s. 10. 35 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 70'te ve Tarihte Neler Oldu, s. 76'da, neolitie geiin, paleolitiin en ileri kltrlerine sahip topluluklannca deil; onlardan daha geri durumda olan topluluklarca baarldm syleyerek; bu topluluklarn, hem paleolitik hem de mezolitik topluluklarn snrllklarn aarak asalak ekonomi kmazndan kurtulup retici ekonomiye geilerini anlatmakta-

135

cak bu geie yol aan gene bir d iti olmu; .. 8000'de Natufiya kltrl topluluklarn yaadklar Levant'ta grlen scakln artmas ve kuraklk, onlar, devirilen tahllar ilkin sulayarak sonra ekerek 36 oaltmaya zorlamtr. 2. Mezolitikten Neolitie : Asalak Ekonomiden retici Ekonomiye Asalak ekonomiden retici ekonomiye gei, insanlk tarihinin en 37 byk olay olarak grlr. retime gei, baz yazarlara gre mezo38 litikte, bazlarna gre neolitikte gerekletirilmitir. nce hayvanlarn m, yoksa bitkilerin mi evcilletirilip retildii de tartma konu39 sudur. Toplumsal yapnn biimleniiyle ilikili ayn derecede nemli
dr. Mellaart da, The Neolithic of the Near East, s. 22'de, avlanmann, hayvan arama glklerinin srclkle aldn sylerken ayn gerei dile getirir. 36 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 38'de, Filistin'de orman izgisinin kuzeye ekilmesi biiminde kendini ortaya koyan iklim deiikliine ve bunun yol am olabilecei geim bunalmna deinir ve daha nceki dnemde, bir kaynan suyunun yabanl tahllarn bulunduu ayra evrilerek sulamal deviricilik yaplan bir yerde; (s. 51'de) iklim oraklarken bunun ykc etkilerinden arpa ve buday tarmyla kurtulunabildiini yazar. 37 Bu olayn nemini vurgulamak iin Childe ona "neolitik devrim" adn vermitir. Pek ok yazar bu terimi benimsemitir. Childe'in bu terimi zerine neolitik szc "yenita" dar ve teknik anlamn aarak, "yiyecek retici ekonomi" olarak alabilecek daha geni kapsaml bir anlam kazanmtr. Baz yazarlar (rnein, Forde-Johnston, History from the Earth, s. 79'da) yiyecek reticiliine birdenbire deil, uzun bir gei sreci sonunda geildii iin "neolitik devrim" kavramna kar karlar. Baz yazarlarn (rnein, Coon, The History of Man, s. 161) yiyecek retici ekonomiye mezolitikte geildii gr kabul edilirse, "neolitik"in, "yiyecek retici ekonomi" ya da "yiyecek retici topluluk" geni anlamlarna da kar kmak gerekir. Daniel, The First Civilizations, s. 165-168'de "neolitik devrim" kavramn, yiyecek reticiliine birdenbire deil ar bir evrimle geildii ve Yakndou'nun bitki evcilletirilen merkezlerden yalnzca bir tanesi olduu grleriyle eletirir. 38 Coon, The History of Man, s. 161'de; Forde-Johnston, History from the E a r t h , s. 79'da b i t k i ve h a y v a n r e t i m i n e mezolitikte; Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 71'de, Roe, Prehistory, s. 112'de ve d a h a b i r o k y a z a r neolitikte geildii grndedirler. 39 Engels, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 38'de, Roe, Prehistory, s. 113'te, ilkin hayvanlarn; Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 73'te, ilkin bitkilerin evcilletirildii grn ne srerler. Zbritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum, s. 44'te, tarmn ilkel biimi ile hayvancln hemen hemen birlikte baladklarn yazarlar. Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 40'ta, durumun blgeden blgeye deitiini; Zagros Dalarnda nce hayvan beslendiini sonra ekin yetitirildiini; Anadolu'da ve Bat Akdeniz kylarnda ise bunun tersi bir srann grldn yazar. Wells, Postgate

136

bir baka tartma konusunda, baz yazarlar yerleik yaamn tarma; bazlar tarmn yerleik yaama yol atn ne srerler.40 Ar basan gr, mezolitikten neolitie geilirken asalak ekonomiden retici ekonomiye geildii yolundadr. Gerekten en nemli cilalta aralarn, apann ve baltanm grld neolitik ada dnyanm baz blgelerinde insanlar bitkileri ve hayvanlar evcilletirip rettikleri yerleik ky yaamna gemi bulunuyorlard. a. Yan Gebe Avclk ve Toplayclktan iftilie Son on onbe yla dek avcln ve toplaycln mutlaka gebeliin, tarmn yerleikliin iareti olduu; yerleik yaama tarmn bulunmasndan sonra geildii gr egemendi. Bu gr yeni bulgularla ve almalarla tersine dndrlmek zeredir.41 Baz yukar paleolitik topluluklarn olduka yerleik bir yaam srdrdkleri biliniyordu. Mezolitikte de gl kylarnda, rmak azlarnda avclk ve toplayclk yan sra balklkla uraan topluluklarn artk kamp deil ky saylabilecek geici yerleme yerleri kurarak; yar gebe bir avclk ve toplayclk yaam srdkleri ortaya karlmt42 te yanda Tunallar olarak bilinen, Tuna Irma boyunca yaylm olan topluluklarn yan gebe bir tarm sistemi uyguladklar ortaya konmutu.43 Gene de ilk yerleik topluluklarn tarmc olduklar dnlyordu. Bu dnn dayand arkeolojik kantlar, Natufiyallar denen halkn yaad maaralarda ve kylerde ve benzeri yerleme yerlerinve Welis, The Outline of History, s. 91'de, yeni bulularla neolitiin manzarasnn birka kez deitiini; imdiki [1971'dekil bululara gre hayvanlarn bitkilerden nce evcilletirildii grnn ar bastn; (s. 96'da) tarmn, itler iine alnan srlere ot depolamak iin bulunmu olabileceini yazarlar. Mellaart' m, (The Neolithic of the Near East, s. 30-31'de) verdii bilgilere dayanlarak, yabanl tahl deviriciliine kout bir "yabanl sr denetleyicilii"nin elele gittii, iice gelien bu srelerin hem bitkilerin, hem hayvanlarn evcilletirilmesine varan gelimelerin balangc olduklar dnlebilir. 40 Roe, Prehistory, s. ll'de, neolitik hayvan besleme ve tahl yetitirme sanatlarnn srekli ky yaamna olanak verdiini yazar. Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 88'de, tarmn yerleik yaamdan nce grld yazldr. Gven, nsan ve Kltr, s. 190'da, nce yerleik yaamn gerekletii, bu dnemde grlen yabanl tahl toplayclnn daha sonra tarma yol at grn benimsemitir. Tartmann zm "yar yerleiklik", "tam yerleiklik" ayrmnn yaplmasna bal grnmektedir. 41 Bak. Gven, nsan ve Kltr, s. 190. *2 McNeill, A World History, s. 10'da, kayklarn barnmasna elverili koylarda bulunan kabuklu deniz hayvanlarnn artklarndan oluan byk p ynlarndan, buralarda belli bir toprak parasna bal topluluklarn yaadklarnn anlaldn yazar. *3 Childe. Tarihte Neler Oldu, s. 86.

137

de boynuzlara, yarlm sopalara ya da hayvan ene kemiklerine dizilmi akmaktalarmdan oluan devirme baklarnn (oraklarn) bulunmu olmasyd. Bu oraklarla hayvanlar beslemek iin ot biilmi olabilecei varsaym, oraklarn bulunduu yerlerde buday ve arpa tanelerinin bulunmasyla44 geerli grlmemiti. Yabanl tanelilerin, evcil trlerinden farkl olarak, orakla biilirken tanelerinin dalaca dncesiyle bu aralar tahl retiminin kesin kantlar olarak grlmeye balandlar. Ama son zamanlarda yaplan aratrmalar bu aralarla hatta bunlar olmakszn elle yolunarak bir topluluun, tahl ekmesine gerek kalmadan, av ve teki yiyeceklerle desteklendiinde, bir yllk yiyeceini karabileceini ortaya koyunca45 tarmdan nce avc ve toplayc bir yerleik yaamn kurulmu olduu yolundaki grler g kazand. Daha ileri aratrmalar bunun olaslk olmaktan te zellikle deviricilik dnemi46 iin tarihsel bir gereklik olduunu ortaya
44

Georges Roux, Ancient Iraq, Middlesex, 1972, Penguin, s. 56. Ayrca bu oraklarla tahl saplar kesildiinde akmaktalar zerinde oluan silis parlakl, onlarn tahl devirmeciliinde kullanldn kukuya yer brakmayacak biimde ortaya koyuyordu. Bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 19.

*5 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 31'de Levant dalarnda, yabanl arpa ve buday trlerinin yetitiini, nisan mays aylarnda olgunlaan baaklarnn dalmadan elle toplanp saplarnn orakla kesildiini, yabanl tahllarn havanda dvlp kapklarndan ayrldktan sonra ta el deirmenlerinde tldn yazar. ambel, "The Southeast Anatolian Project and Its Significance for Culture History", s. 368'de, 1963'te, Jean Perrot'nun insanlarn yabanl tahllar ekmek yerine onlar devirmeyi yelemi olabilecekleri grn ileri srdn; stanbul ve ikago niversitelerinin 1963 ylnda birlikte giritikleri "Gneydou Anadolu Projesi" adl aratrmada ekibin bitki genetikisi Profesr Jack Harlan'n Diyarbakr'n Karacada ile Urfa'nm Viranehir dolaylarnda, kendi elleriyle saatte iki buuk kilo yabanl tahl devirerek, bir ailenin orakla gnde elli kilo, elle krk kilo toplayabileceini; bu yolla haftalk hasat sresinde av, balk ve teki bitkilerle desteklendiinde bir yllk gereksinimini karlayabileceini ortaya koyduunu bildirmektedir. * "Gathering" Trkeye baz yazarlarca "toplayclk", baz yazarlarca "deviricilik" olarak evrilmektedir. Bu almada, toplayclk genel anlamda yiyecek toplaycl; deviricilik ise zel anlamda yalnzca tahllarn toplaycl anlamnda kullanlmtr. retime gei ve yiyecek depolama sz konusu olduunda, bu iki tr toplayclk arasnda byk bir nitelik fark vardr. retime "deviricilik"ten geilebilmitir. Bu nedenle bu dnemin "deviricilik dnemi" olarak adlandrlmas uygun olur. Toplayclk ve deviricilik ngilizce'de "foraging" ve "gathering" szckleriyle ayrmlanabilir. Altma mitoslarnda sz edilen; rnein Hesiodos, ler ve Gnler, 109-119. dizelerde anlatlan bereketli topran "meyvelerini mzlanmadan, istenmeden verdii" altna (bak. Hesiod and Theognls, ev. Dorothea Wender, Middlesex, 1973, Penguin Classics, s. 62) topran kendiliinden, zerinde emek harcanmadan rn verdii dnem, genel olarak toplaycln zel olarak deviriciliin mitolojideki yansmas olabilir. 138 - ,

koydu.47 Ancak baz zel durumlar dnda, topraa emek dklmedii, bir toplumsal art salanarak barnaklarn gelitirilip ilerinin eyalarla doldurulmad ve devirilen tahllarn yazgsnn blgenin yllk iklim deiikliklerinin keyfine kald bir ortamda bu yerlemelerin kalc olmas beklenemeyecei iin, yar gebe bir avclk ve toplayclk ekonomisinin gelitirildii kabul edildi. aa. Toplayclktan "Deviricilie" te yandan neolitik bitki evcilletirme yntemlerinin ksa denebilecek bir sre iinde Eski Dnya'nn birbirinden ok uzak ve ok geni blgelerine yaylmasnn48 tarmn ilk biimlerinden olan "tarla ama tarm"nn sonucu olduu anlald. Bylece yerleik, daha dorusu yar yerleik bir avclk ve toplayclk ekonomisine karlk gebe daha dorusu yar gebe bir tarm ekonomisinin bulunabildii ortaya karld. Bu bulgulara gre, topraklar byk bir toplu almay gerektirmeden kk rmak sularyla sulanabilen Ortadou'nun bir avu ky dnda, gelime, yar gebe avclk ve toplayclktan yar gebe iftilie gei ynnde olmutu. Yunan ve Roma ncesi topluluklarn tarihleri hakknda pek az bilginin bulunduu, arkeolojinin daha yeni bir bilim dal olduu ondokuzuncu yzylda, Yunan ve Roma odakl uygarlk tarihi anlayyla, bu uygarlklar kuran Hint-Avrupa halklarnn yerleik ve tarmc yaama gemeden nce srcle dayanan bir yaam srm olmalarna baklarak, ilkin hayvanlarn evcilletirilerek iftilie geildii sonucuna varlmt.49 Toplumlarn yaplarnn oluumu buna gre kurulmu, uygarlk tarihi bu balang inancna gre rlmt. Yunan ncesi topluluklarn tarihi hakknda artan bilgilerimiz, hele Yakndou arkeolojisinin gelimesi; ilkin bitkilerin evcilletirildiini, hayvanlarn evcilletirilmesinin tahl tarm art rnlerle gerekletirildi* Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 96'da ekimden nce deviriciliin uygulandnn kesin olduu yargsna varrlar. Yakndou'nun deviricilik blgeleri iin bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 27. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 87'de .. 2000'lerde, neolitik ekonominin batda rlanda'ya, douda in'e kadar yayldn yazar. 49 Daha nce de (bak. n. II. 39) deinildii gibi, ilkin hayvanlarn m yoksa bitkilerin mi evcilletirildii tartmas srmektedir. Morgan tarafndan ne srlen (bak. Ancient Society, s. I. x) insanln, Eski Dnya'da, hayvanlarn evcilletirilmesi ve obanlkla aa barbarlktan orta barbarla; bitkilerin evcilletirilmesiyle, orta barbarlktan yukar barbarla getii, buna karlk Yeni Dnya'da, evcilletirilmeye elverili hayvanlarn bulunmamas nedeniyle ilkin bitkilerin evcilletirildii, gr Engels tarafndan da benimsenmiti. Bu gr sonradan braklm olmakla birlikte baz savunucular vardr. Bak. FordeJohnston, History from the Earth, s. 79.

139

ini50 ortaya koymutur. Hi deilse, bitkilerin evcilletirildii alanlarla hayvanlarn evcilletirildii alanlarn akt, bir sre bitki ve hayvan evcilletirme hareketinin elele gittii; neden sonra ikinci toplumsal iblm ile ifti ve oban topluluklarn farkllat anlalmtr.51 lkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplarn oluumunun ve etkileiminin byle bir geliim izgisi iine yerletirilmesi gerekir. ada ilkel topluluklarda toplaycl kadnlarn yapmasna ve bunun tarihsel ilkellerde de byle olduu yolundaki ipularna dayanlarak, Yakndou'nun mezolitik avc ve toplayc klanlarnda "tahl deviricilii"ni de kadnlarn stlendii; hi deilse bu deviricilikte kadnlarn daha byk bir rol oynadklar kabul edilmektedir.52 Avrupa'nn avclk arlkl mezolitik topluluklar gerilerinde pek az sayda "vensler" brakrken, Yakmdou'nun mezolitik topluluklarnn, ileride gl bir anatanra kltne doru geliecek olan pek ok cadn heykelcikleri brakm olmalar53 bunun kantlarndan biridir. Yabanl taneliler birlikte devirilmi olsa bile, bu deviriciliin (bulunan ta deirmenlerin ortaya koyduu gibi) tahl tmek vb. ev ekonomisi iindeki uzantlar kadnlarn ii olmal.54
50

Bak. Gordon Childe, Dounun Prehistoryas, ev. evket Aziz Kansu, Ankara, 1975, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, s. 36 ve Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 80. Yine, Childe'in bu konudaki grleri iin bak. Kvlcml, Tarih ' Devrim Sosyalizm, s. 97. Son yllarn yaygn grn dile getiren Leacock, (Morgan, Ancient Society'ye yazd "Sunu" yazsnda, s. I. x'de) zamanmzda, hayvan evcilletirmenin tarma dayanmadan baarlabileceine kar kukular beslendiini syler. Zeuner ise, "Domestication of Animals", s. 350'de, hi bir evcilletirme rneinde tarmn n koul olmadn syleyip; "Domestication of Plants", s. 374'te, tarmn bol miktarda ot salayarak, sr gibi gebe yaam dnda kalan trlerin evcilletirilmesine olanak verdiini yazar. s Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 164'te bitki tarm ile hayvan evcilletirmenin elele gittiini yazarlar. Coon, The History of Man, s. 149'da, kei ve koyunun ilk evcilletirildii blgelerin budayn evcilletirildii blgelerle aktn; srda durumun kark olduunu belirtir. 52 ilin ve Segal, nsan Nasl nsan Oldu, s. 78 ve Zeuner, "Domestication of Animals", Singer, Holmyard ve Hail, der, A History of Technology, cilt I, s. 363. Wells, Postgate ve VVells, The Outline of History, s. 88'de, tarihsel ilkel topluluklarda kadnlarn ilkin yabanl tahllar devirdiklerini; sonra, erkekleri avlanrken onlarn da, arada srada, tahllar ekmeye baladklar gr savunulur. 53 Bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 39, 53 ve 63'teki resimler. 54 lin ve Segal, nsan Nasl nsan Oldu, s. 54'te, on dokuzuncu yzyl sonlarna : doru, Rus arkeologlarndan Hvoyko'nun, Kiefteki Tripolye Ky yaknlarnda ortaya kard ilk ky kalntlarnda bulduu balktan yaplm bir ev maketinin iinde tahl ten bir kadn figrnn grldn yazar Buluntu neolitik topluluktan kalm olsa da, gelenein mezolitikte balad dnlebilir.

140

Erkeklerin avclkla kadnlarn toplayclkla uramalanna yol aan, birinci toplumsal iblmnn kadnlarn toplayclkta uzmanlamalarna yol atm grmtk. Tahl deviricilii, evresel olanaklardan yararlanan kadnlarn toplayclkta uzmanlamalarnn bir rn olabilir. Kadnlar, toplanacak verimli yabanl tanelileri saptam,55 aralarndaki teki yabanl otlar ayklam, hatta kuraklkta onlar sulam olabilirler.56 Bu tr abalar, sonuta onlarn tahllar ekip bimelerine varan admlar atmalarna yol am olabilir.57 Ancak bu yolda sonul adm, doann yetitirdii hazr ekinleri devirmenin rahatl ile zahmetle yetitirilecek ekinlerin bolluu arasnda yaplacak bir kar hesabna bal kalm grnr.58 Bu hesabn, tahllarm ekilmesinden yana bir sonuca varmasnda doa ie karm; tahl ekimi yolunda son adm doann zoruyla atlm grnr. Bu zorlama, .. onuncu bin dolaylarnda, Avrupa'da buzullar eriten iklim deiiklii ile; Yakndou'da havalarn, yamurlar, bitkileri gittike azaltacak ynde snmasdr.59 ^Havalarn snmas, sularn azalmas Ortadou'nun mezolitik avc ve toplayclarnn yamalardaki su kylarnda ve vadilerde toplanmalarna yol amtr.60
55 H a w k e s , T h e A t l a s of Ea'rly M a n , s. 39. 56 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 81'de, Jericho'nun en eski halklarnn bir kaynaktan sulanan tarlalarda ekin yetitirip "sulanan bir ayr zerinde koyun ve kai yetitirdiklerini" yazar. Ayrca, ada ilkellerden Sierra Nevada'nn Pavitsolar'nda, kadnlarn yabanl taneli deviricilii yaptklarn; bu bitkilerin iyi yetimesi iin da kaynaklarnn yollarnn deitirilip, arklar kazlarak eriyen kar sularnn bu ayrlara evrildiini biliyoruz. Bak. Forde, "Foraging, Hunting and Fishing", s. 155. 5T Bitkilerin kadnlar tarafndan evcilletirildii grne birok yazar katlmaktadr. rnein bak Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 86. Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 150. Gven, nsan ve Kltr, s. 191. Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum, s. 43. 68 Sahlins, Stone Age Economics, s. 27'de, baz ada ilkel Afrika topluluklarnn toplayclk kolay, reticilik g olduu iin retime gememekte direndiklerini yazmaktadr 59 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 150'de, bu iklim deiikliinin Yakndou'daki etkileri hakkndaki bilgilerimizin daha az olmakla birlikte, .. 90006000 arasnda, yeni toplum biimlerinin ortaya kmasna olanak veren ekonomik deiikliin evresel koullarda kuraklama yolunda bir meydan okumann sonucu olduu varsaymnn yaplabileceini sylerler. Roe de, Prehistory, s. 112'de, insann neolitie iradesiyle gemediini; neolitie geebilmek iin uygun yabanl trlerin ve bunlarn evcilletirilmesi yolunda bir itinin gerektiini belirterek, bu itiyi de iklim deiikliinin vermi olabileceini yazar. 0 Gven, nsan ve Kltr, s. 178. Childe, Dounun Prehistoryas, s. 36'da, bunun hayvanlarla insanlarn dar vadilerde younlamalanyla bir symbios'a yol am olabileceini syleyerek; iklim deiikliiyle hayvanlarn evcilletirilmesi balantsna deinmektedir.

141

bb.

Deviricilikten iftilie

Asalak ekonomiden retici ekonomiye, ilkin dnyann tek bir yerinde geilip, tm dnyaya buradan yayld yolundaki eski tekmerkezci yaylmac kuram geerliliini olduka yitirmitir.61 Buna kar ne srlen okmerkezci kuramlar arasnda tarmn Filistin'den Orta Asya'ya dek uzanan kuak ierisinde, Suriye'yi ve Gney Anadolu'yu, ran', Afganistan' kapsayan blgelerde da yamalarnda ve vadilerde bulunan birok yerleme yerinde, birbirlerinden bamsz olarak doduu gr yaygnlk kazanmaktadr.62 ekirdek Amerika olarak adlandrlan, Yeni Dnya'nn Meksika'dan Peru'ya kadar uzanan blgesinin, tarmn Eski Dnya'dan bamsz olarak balayan ikinci blgesi olduu kesinlemi gibidir. in'in, tarmn nc bamsz blgesi olup olmad kesinlememitir. Sar Irmak Vadisi'nin tarmn nc beii olmas olasl kadar; tarmn buraya Yakndou'dan yaylm olmas olasl da vardr.63 Tarmn Yakndou'da, in'den ve Yeni Dnya'dan ok nce balam olduu bilinmekle birlikte, kesin olarak ilkin nerede ve ne zaman balad bilinmemektedir. Irak'ta mezolitikten neolitie geii temsil eden drt yerleme yeri ortaya karlmtr. Bunlardan anider'in B katman, minitalarn kullanld mezolitik bir yerleme yeridir; tarm bilinmemektedir, geim avcla dayanmtr. Kerim ehir'de, cilalta baltalar, tahl tmede kullanlan ta eldeirmenleri, kulbe kalntlar bulunmutur. Yar gebe bir topluluun kamp yeri deilse; yerleik yaamann ilk aamasn yanstt sanlmaktadr. Muallefat ise, yere kazlm ukurlardan oluan duvarl evleri, hayvanlar ile daha ileri bir aamay yanstmaktadr. Son olarak R.J. Braidvrood'un 1948-1955 yllar arasnda kazd Jarmo, mleksiz neolitik aamay temsil etmektedir. Sktrlm balktan drtke yirmi yirmibe evden oluan bir kydr. Dikiin bilindii kesin, dokumann bilinmesi olasdr. zerinde ziftle sktrlm akmaktalar bulunan tahta oraklar kmtr. Bulunanlar arasnda cilalta balta, eldeirmeni, havan, vazo da vardr. Kmrlemi buday ve arpa taneleri tarmn yapld^
s Pivetau, "Man Before History", s. 32; Zeuner, "Domestication of Plants", s. 353 62 Bu konuda bak. Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum, s. 43; Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 39; Forde-Johnston, History from the Earth, s. 82; Roux, Andent Iraq, s. 57. ambel, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project and Its Significance for Culture History", s. 3'te, (Robert J. Braidwood ve bakalar, Prehistoric Investigations in Iraqi Kurdistan, Chicago, 1960'da) ilk ilkel kuru tarm koullarnn "Verimli Hilal''in kuzeyindeki yamalarda gerekletiini ne srdklerini bildirir. 3 Cipolla, The Economic History of World Population, ,s. 21-22.... ;.'

142-

konusunda kuku brakmamaktadr. Bulunan hayvan kemiklerinin yzde doksan beinin evcil koyun, sr, domuz, kpek kemikleri olduu anlalmtr. Tatan ve balktan yaplm bilezikler, kolyeler vardr. ller evin tabanna gmlmektedir. Hayvan heykelcikleri ve iman hamile kadn biiminde bir heykelcik de bulunmutur. 64 Jarmo' nun radyokarbon tarihleme testleri .. 6500 dolaylarn vermitir.65 Mezolitikten neolitie, deviricilikten tarma geiin arkeolojik belgelerle kantlanarak canlandrlabildii bir baka blge Filistin'dir.66 Burada rdn Irma ile kydaki dalar arasndaki zengin evrede avc ve balk topluluklar mevsimlik gebelikten kurtulma olana bulmulardr. Natufia Vadisi'nde yaadklar iin "Natufiyallar" olarak bilinen bu topluluklarn en eski yerleme yeri .. on binlerde oturulan bir maaradr ve Natufiyallar burada yerleik avc yaam srdrmlerdir. Daha sonra elli kadar yuvarlak kulbeden oluan bir kyde yaamlardr. Kalntlar arasnda ilerine tahl konan ambar ukurlar, avclk ve balklk yaptklarn gsteren kemikler ve klklar bulunmutur. Orak olarak kullanlabilecek akmakta baklar, tahl tmekte kullanlm havanlar ve havanelleri, onlarm tahl hasad yaptklarm gstermekle birlikte; deviricilik mi yoksa iftilik mi yaptklarm kesin olarak gstermeye yetmemektedir. Ancak kltrlerinin zenginlii tarma baladklar grn glendirmektedir. Bununla birlikte kalntlarn trlerine ve oranlarna baklarak, geimlerinin tahllardan ok av etine dayand sonucuna varlmtr. Natufiyallar'n kalntlarndan doacl bir sanata, trensel gm greneklerine sahip olduklar anlalyor. Bir Natufiyal yerleme yerinde (Eynan Ky'nM Irak'ta bulunan bu ilk tarmsal yerlemelerin ayrntlar iin bak. Roux, Ancient Iraq, s. 50-58. 65 Cipolla, The Economic History of World Population, s. 20'ye koyduu haritada, ilk neolitik kylerin tarihlerini yle vermitir: Jericho ve Jarmo .. 7000, atalhyk .. 6600, Hassuna .. 5600, Hazer Denizi gneyindeki Bolt Maaras .. 5300, Trkmenistan'daki Djeitum .. 5000. Zeuner, "Domestication >f Plants", s. 365'te, bugne dek bilinen en eski evcil tahllarn emmer buday ile iki sral arpann radyokarbon testlerime gre, Irak'ta Jarmo'nun .. 5000 do r laylarmn tabaklarnda bulunduunu yazar. J.G.D. Clark (Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 80'e koyduu dipnotunda), Childe'm bilinen en eski tarann .. 7000 dolaylarna ait olduu yolunda verdii bilgiyi; anider'deki son aratrmalarn, tarmn balay tarihi zerine aydnlk getirdiini, radyokarbon testlerinin bu olayn .. 9000'de gerekletiini gsterdiini belirterek dzeltmektedir. 66 Filistin'deki ilk tarmsal yerlemelerle ilgili bilgiler: Roe, Prehistory, s. 106-108' den; Clark, "Hunting and Gathering", s. 9-14'den; Forde-Johnston, History from the Earth, s. 82'den; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 150-151'den; Hawkes. The Atlas of Early Man, s. 40'tan; Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 18-69'dan derlenmitir. , '

143:

de) bulunan rlm mezar ukuru ef gms olarak yorumlanmaktadr. Natufiya kltr dneminin (.. 10-8 bin aras) en nemli yerleme yeri olan Mureybet'te (Halep'in 80 km gneydousunda Frat'n dou kysnda) J. Cauvin tarafndan yaknlarda yaplan kaz, ikinci katmannn yuvarlak evlerden oluan bir ky olduunu ortaya koymutur. Daha da nemlisi buras, radyokarbon tarihlemelerine gre .. 8640-8350 yllar arasnda bir tarihte gelien bu yerleme yerinde bulunan kmrlemi yabanl tanelilerin doal yurdu deildir; buraya en yakn yer olan 100-150 km uzaklktaki Gaziantep blgesinden getirilmi olmalar olas grnmektedir. Doal yurtlarndan uzakta yetimi tanelilerin, artk devirilmesinden deil yurtlarndan getirilerek yetitirilmesinden, retilmesinden sz etmek gerekmektedir. Ayrca iki yz kulbelik bir yerleme yerinin tahl deviricilii ile beslenemeyecei gr de, ilk bilinli tahl reticiliine tank olduumuz savn destekler. Evcilletirilmelerinin balangcnda, sonraki evcil trlerde grlecek genetik farkllamann bulunmay da doal grnmektedir.67 Daha sonra Jericho kasabasnn ykselecei bir baka Natufiya yerleme yeri olan Jericho ky, Kathleen Kenyon tarafndan ortaya karlmtr. Lut Gl'nn yanndaki bu yerleme yerinde .. 8000 dolaylarnda neolitie geilmitir. Burann en eski halk avclk ve toplayclk yaparken, bir kaynaktan suladklar topraklarnda kk sulamayla evcil tahil trleri yetitirmilerdir. Bu katman Jericho I olarak adlandrlmtr. Mellaart, Jericho I'i NA yani "mlekilik ncesi neolitik A katman" (ngilizce PPNA = pre-pottery neolithic A) ve NB yani "mlekilik ncesi neolitik B" (ngilizce PPNB) biiminde iki dneme ayrarak incelemektedir. Jericho'nun NA dneminde krk drt dnmlk yerleme yerinde, her biri iki kuak (krk yl) kadar ayakta kalm yaplardan oluan yirmi be katman saptanmtr. Bin yl kadar sren bu dnemde Orta Anadolu'daki iftlik'ten obsidyen getirildii; zamanla kullanlmaz olan ambar odalar yapld; dnemin sonlarna doru 3 x 4 x 700 metrelik bir sur ve 10 m. ap ve 8,5 m ykseklii olan bir kule ile korunduu grlr. Burasnn, rdn'de tarm yaplan tek yer olduu iin avc ve toplayclarm yama ve yerleme amal saldrlarna kar yaplan bu surun, byk bir insan gcn rgtleyebilen yneticileri besleyen bir toplumsal yapnn iareti olduu anlalmtr. Evcil arpa ve buday kalntlarndan tahl yetitirildii; ancak evcil hayvan kalnts bulunmad, iyi sulanan vahasmda kk sulama yapld ve bu olanaklarla srekli yer87 Mellaart, The Neolithic qf the Near East, 44-47.

144

leik yaamn gerekletirildii, bir yiyecek fazlas ve tohumluk retilebildii ortaya karlmtr. Daha kazlamam olan teki blgelerde sunaklarn bulunabilecei, bu yerin .. 7350'de, belki de srekli tarm sonucunda toprak gcn yitirdii iin terkedildii, .. yedinci binde buraya, NB Jerioho halkn oluturan bir topluluun yeniden yerletii ne srlmektedir.68 Jericho I katmannn zerindeki Jericho II, iki bin nfuslu, surla evrili ticaretle uraan, tarma dayal bir kasaba durumuna gelecektir. Daha sonraki bir tarihe ait olmakla birlikte deviricilikten tarma geiin aamalarnn izlenebildii bir blge de Gneydou Anadolu'dur. Bu yoldaki kantlar 1963 ylnda stanbul ve ikago niversitelerinin ortak abalaryla gerekletirilen "Gneydou Anadolu'da stanbul ve ikago niversitelerinin Ortak Prehistorya Aratrmas" sonucunda elde edilmitir.69 Buna gre Urfa'nn Bozovas yaknndaki Glba kysndaki Biris Mezarl ve St Tarlas yiyecek toplayclnn son aamasn temsil etmektedirler. Radyokarbon testleri daha yaplmamtr; ancak .. on bin dolaylarna ait olduklar sanlmaktadr. kinci aamay temsil eden Ergani'nin 7 km gneybatsndaki ayn Tepesi'nin, mleksiz tabakalarnn (radyokarbon testleriyle) .. 7000 dolaylarndan kalma olduu anlalmtr. Burada, byk yaplarn, yma toprak surlarn kalntlar bulunmutur. Bu yaplar tek bir aile grubundan daha byk bir grupa yaplm ve byle bir gruba hizmet etmi izlenimini vermektedir. Bundan nceki katmanlarda tme aralar, bilezik boncuk gibi ss eyalar, insan ve hayvan heykelcikleri bulunmutur. Buday ve evcil koyun kalntlar da vardr. Ayrca souk dvme bakr nesnelerin bulunuu, bu a topluluklar iin alacak bir bulgu olarak deerlendirilmektedir. Bu bulgu ayn Tepesi'nin, Ergani bakr madenine 20 km uzaklkta olmasyla aklanmtr. 70 ayn Tepesi'nde (mlekli neolitik aamay temsil eden katmanlar arasmda olmal), oturmu iman belki de hamile bir kadna benzeyen; hafif piirilmi bir balk heykelcik bulunmutur. Anadolu'da nc aama, Ergani-Diyarbakr karayolu kysndaki Ekinciler Ky yaknmda bulunan Girikhaciyan kalmtlarnca temsil edilir. Girikhaciyan, gelimi bir erken ky yerleme yeri olup; .. 6000-5000 dolaylarndan kalma olduu yolunda belirtiler vardr. Yma duvarlar, boyal mlekleriyle mlekli neolitie aittir.
68 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 44-47. Bak. ambel, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project and Its Significance for Culture History", s. 365-377. Mellaart, The Neolithic of the Near East, 8. 51-54.

69

145

Deviricilikten tarma geiin son ve en olgun aamas, Mellaart'n mlekilik ncesi neolitik B dnemi dedii aamay en iyi temsil eden yerlerden biri olan Jericho NB'dir.71 Yap biimlerindeki ve teki kltr elerindeki farkllamalara baklarak; Jericho'nun NA' dan NB dnemine birdenbire gemi olmasnn bir fetih sonunda olduu yolunda grler vardr.72 .. 7000 ilerine uzanan bu dnemde, Jericho birbirine dayanm kerpi evlerden oluan, kmaz sokaklar olan bir yerleme yeridir. Sur ya da duvar kalnts olduu tartmal bir kalnt bulunmusa da NB yerlerinin hi birinin surla evrilmemi olmasna baklarak, sur kalnts olmas olas grnmektedir. inde dikili bir ta bulunan odann bir klt odas olduu sanlmaktadr. Buna karlk, daha, sunak denebilecek bir kalmt bulunamamtr. Bununla birlikte etleri syrlm, zeri svanp boyanm kafataslan ve bazen bu kafataslarnn zerine oturtulduklar doal byklkte balk heykeller bulunmutur. Bunlar, sunaa bal bir topluluk dininin, tanrlarn belirtileri olmaktan ok ailelerin "ata kltleri" olarak yorumlanmaktadrlar.73 Bu ata kafataslarnn hem erkeklere hem kadnlara ait olmas da ilgintir. NB dnemini temsil eden bir baka yerleme yeri olan Beidha ise kafatas heykelleri ve bunlarn zerine oturtulduu balk kadn bedenleri yansra; yerleme yerinin eli metre kadar yannda yapdan oluan yaplar grubunun iindeki yar yenmi et kalntlaryla, bilinli dinsel trenlerin yapld bir yer olarak yorumlanmaktadr. te yandan eitli NB dnemi yerlerinde grlen piirilmi balktan basit hayvan ve kadn heykelciklerinin (din yan sra) sihir trenlerinde kullanlm olabilecekleri sylenir. Adndan da anlalaca gibi NB dneminde, balk hatta piirilmi heykelcikler vardr; ama daha mlekilik yoktur. Filistin'de ve Anadolu'da deviricilikten tarma geme yolunda grlen gelimelere benzer gelimelerle Msr'da da karlalmtr. Paleolitik an sonlarna doru iklimin kuraklamas, Nil Vadisi kysndaki dalardaki ve ormanlardaki avclarm vadiye inmelerine yol a71 G e n i bilgi i i n b a k . M e l l a a r t , The Neolithic of the Near East, s. 57-65. 72 rnein, Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 91'de, yuvarlak yaplarn yerini drtke yaplarn alnn, olaslkla, daha nceki halk fetheden yeni bir halkn ii olduu yazldr. 73 Mellaart, (The Neolithic of the Near East, s. 62'de) atalar m tanrlar m simgeledikleri tartmal olan bu ekillerin, sayg gren atalarn tanrlara dntrlmelerini yanstabileceini syler. Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 9l'de de, Jericho kafatas heykelcilii ile ada Polinezya ilkellerinin uygulamalar arasndaki benzerlie dikkat ekilmektedir.

146

m; Fayum'da ve Merimde'de olduu gibi, balklk yan sra (belki bir sre yabanl tahl deviriciliinden sonra) bitki ve hayvan evcilletirilerek tarma geilmi; tarmla birlikte yerleik yaam yerleri olan kyler ve kk sulama etkinlikleri grlmeye balanmtr.74 Btn bu bulgular Yakndou'nun dalk blgelerinin yamalarndaki rmak vadilerinde, .. 8000-5000 dolaylarnda, avclk ve toplayclktan (bitkilerin ve hayvanlarn evcilletirilmesiyle) tarma geildiini; bu blgede taa aralar kullanan, balk evlerden oluan kk kylerde grne gre klanlar biiminde rgtlenmi toplumsal gruplar halinde yaayan topluluklarn ortaya ktn gstermektedir. Bu neolitik topluluklardan bazlar, .. 5000-3000 arasnda grlen gelimelerle uygarla geeceklerdir.75 Paleolitikte toplaycl, mezolitikte deviricilii stlenmi olduu dnlen kadnn tarm bularak asalak ekonomiden retici ekonomiye geii salayp;76 ilkel topluluktan uygar topluma geilmesiyle sonulanacak olan "gei a"n da balatt sylenebilir. Tarmn ilk biimi kadnlar tarafndan yrtlen apa tarmyd.77 apa tarm, apanm ileyebilecei yumuaklkta topra gerektirir. Bu toprak da sulanabilen kk rmak kylarnda, orman tabannda ve takn ovalarnda bulunur. Sz konusu toprak trlerine gre tr tarm gelimitir. Kaynak, ay, kk rmak sularnn byk apl ortak almay gerektirmeksizin tarlalara evrilebildii az saydaki elverili blgede az ok yerleik ky yaam kurulabilmi; buralarda su kylarnda bahe tarm (horticulture) yaplmtr. Tarmn bu az saydaki blgenin dna tamas, aalarn altndaki yumuak orman topranda,
74 Ayrntl bilgi iin bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 36-52 ve Walter B. Emery,Archaic Egypt, Middlesex, 1963, Penguin, s. 30-37. 75 Roux, Ancient Iraq, s. 59. 76 YVells, P o s t g a t e ve Wells, T h e O u t l i n e of History, s. 135'te, t a r m k a d n n b a latt savnn gerei yanstmas olaslnn ok yksek olduu; k a m p yerinde yere salarak filiz veren tohumlarn bire yz verdiini ilkin toplayclkla ur a a n kadnlarn gzlemlemi olaca gr ne srlmektedir. 77 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 135'te, ilk t a r m biiminin h e m e n kesinlikle, kadnlar tarafndan yaplan ve kk toprak p a r a l a r n d a k a a m a k r n alnan b i r t a r m biimi olduu yazldr. Afrika'nn S a h r a blgesi neolitik (.. 6000) dnemi resimlerinde t a r l a d a alan k a d n l a r (bak. Mellaart, The Neolithic of t h e N e a r East, s. 268) tarmla ilkin kadnn uratnn dolaysz kantdr. Antik u y g a r toplumlarn tandklar tarihsel ilkellerde, rnein Cermenler'de, t a r m l a kadnlarn uratklar bildirilir. (Bas, Tacitus, The Agricola a n d the Germania, ev. H. Mattingly, Middlesex, 1973, Penguin, s. 114). ada ilkellerde h e m e n h e r rnekte (rnein U g a n d a ' d a k i topluluklarda, bak. Lowie, The Origin of t h e State, s. 77) bahe tarm ile kadnlarn urayor olmalar bu gr destekler.

147

hmsl toprakta "orman ama tarm" ya da "tarla ama tarm" (slash and bum cultivation) denen bir tarm ynteminin gelitirilmesiyle gereklemitir. Bu yntem erozyon olayndan dolay, tarma alan tarlalarn verimliliklerini be on ylda yitirmeleri ya da yabanl otlarn tarlay sarmalar yznden yeni topraklarn tarma almas zorunluluunu yarattndan; srclkle de badaan yar gebe bir tanm biimine yol amtr.78 Tarmn ilk dneminde "kk sulama tarm" diyebileceimiz bir tarm uygulayan az sayda yerleik ky79 dnda bu yar gebe "tarla ama tarm" egemen tarm biimi olarak grlmtr.80 Tarma elverili takm ovalarnn alvyonlu (l) topraklarnda tarma.geilmesi, buralarda ok sayda insann almasyla taknlar nleme, su dzenleme, kurak mevsimlerde tarlalar sulama yntemlerinin uyguland "byk sulama tarm"nn 81 balamas iin ..' 5000'lere dek beklemek gerekecektir. Daha sonra bu tarm biimine, .. 3000-2000 dolaylarnda yamurla sulanan topraklarda tarm olanakl klan "saban tarm" eklenecektir.82 Ancak tarmn bu son iki biimi uygar toplumda grnr.
78 Kvlcml, Tarih Tezi, s. 83'te bu tr tarma "gelge ekim" der. Yine Kvlcml (Tarih Devrim Sosyalizm, s. 176'da) bunun tarmdan saylmayacan ileri srmektedir. Gerekten her iki yaptnda da tarmsal retimden sz ederken hep yerleik tarm amalamaktadr. Ayrca bak. n. 88. T Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 98'de Childe'dan yapt alntlarla, Childe'm, apa tarmnn uygulamada ardndan gebelii getirdii, buna karlk sularn en son dayand bir vaha ya da vadi yatanda, milin tarlalarn yiten gcn yenileyecei, takn dzenli ise yamurun yerini tutaca iin buralarda kararl bir retimin yaplabileceini; sulama ve akalama amalaryla topraa emek dklp sermaye yatrlm olacan; dolaysyla emekle bereketlendirilen tarlann braklp gidilemeyeceini; bylece buralarda yerleik tanm olanann doacan ileri sren grlerini aktanr. Sulamasz apa tarmnn gebelie yol aacan saptayp, sulama ile yerleik tanmn ilikisini ortaya koymakla birlikte; yerleiklie yol aan "kk sulama tann" ile uygarla yol aan "byk sulama tann" aynmn yapmamaktadr. Ama Childe' in bir baka kaynakta buna benzer bir aynn iin bak. n. 82. 0 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 135'te Elliot Smith'in artk kabul edilmeyen tanmn ilkin Msr'da balad grne dayanarak; sistemli tanmn ilk nce takn sulannda yaplm olabilecei, buradan kolaylkla sulamaya geilebilecei yazldr. Son bulgular srecin bunun tersi bir ynde gelitiini ortaya koymutur. Tanmm ilkin, takn ovalan kuzeyindeki yamalarda ve vadilerde tarla ama tanm ve kk sulama tanm biiminde balayp; .. 8000-6000 yllan arasnda geliip, takn ovalannda ancak .. 5000 de byk sulama tanm biiminde grld saptanmtr. * Kari A. Wittfogel, Oriental Despotism, New Haven, 1964, Yale University Press, s. 3'te kk apta sulamaya "hydroagriculture"; byk apta sulama ve takn denetlemeye "hydrolic agriculture" adm vermektedir. 8* Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 78-79'da, gebe bahe kltr ve sulama tanm yan sra, Nil Vadisi'nde ve teki baz yerlerde grlen; takn sonu rmak

148

cc.

Kk Sulama Tarm ve Yerleik iftilik

Kk sulama tarm yerleik kylere yol amtr. Jarmo ve Jericho I bu tr kylerin rnekleridir.83 Msr'n ilk neolitik yerlerinden Merimde'nin de tarlalarn Nil'den kolaylkla sulayabildii anlalmtr. 84 Anadolu'nun ilk neolitik kylerinden atalhyk de rmak kysna kurulmutur ve burada basit sulamayla tarm yaplmtr.85 lk kylerin ounda hem bitki yetitirildiini, hem de koyun, kei, sr, domuz gibi evcilletirilmi hayvanlarn beslendii grlyor. 86 kinci plana dmekle birlikte, avclk da sryor. Bylece bu kylerin hereyiyle kendine yeterli ekonomik ve toplumsal birimler oluturduklarn gryoruz.87 Kadnlar apa tarmyla, erkekler evcil hayvanlarn bakm ve yabanl hayvanlarn avlanmasyla uram olmallar. Gerek tahl ve sebze tarmnda, gerek ev ekonomisinde oynadklar rolden dolay; ekonominin daha ok kadnlarn omuzlarna dayand sylenebilir. Klanlar biiminde rgtlendikleri ve avclk ve toplayclk dneminden kalfctklar sinirsel dne sahip olduklar sanlyor. Ancak ileride incelenecei gibi, ilk neolitik kylerde dinsel dnn tohumlar da atlm grnyor. dd. Tarla Ama Tarm ve Gebe iftilik

Tarmn, kk rmaklarn tarlalara evrilebilecei az sayda yerin dna yaylmas, sabann bulunmasndan nce yamurla sulanan
milinin zerine tohum serpilmesiyle gerekletirilen "doal sulama" tarmndan sz etmektedir. Ancak, doal sulama tarm, Nil Vadisi'nde, takn dzenleyecek byk setlerin ve kanallarn yaplmasn gerektirdiinden "byk sulama tarm" iine kk rmaklarn takn alanlarndaki tanm "kk sulama tarm" iine sokulabilir. Sonu olarak, Childe'm da sulama tarmn apna gre snflandrmadn gryoruz. Oysa yarattklar toplumsal yaplarn farkll bakmndan kk sulama tarmyla byk sulama tarmnn ayrdedilmesi byk nem tamaktadr. 83 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 81'de ran'da ortaya karlan en eski neolitik kylerden biri olan Silk'te de tarlalarn bir kaynaktan sulandn yazar. 84 Childe, Dounun Prehistoryas, s. 47. 85 Hawkes, The A t l a s of E a r l y M a n , s. 41. 86 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 80'de en eski tarmc topluluklarn hem ekin yetitiren, hem hayvan besleyen kark ifti olduklarn yazar. 87 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 87'de, Msr'n ilk neolitik kylerinden Fdyum'un kendine yeterli ekonomisinden sz eder. (Ayrca bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 34-38.) Kendine yeterlilik, zel konumlan nedeniyle hayvan yetitirme ya da tahl tarm ar basan kylerle, ticaretin nem kazand az saydaki ky dndaki tm neolitik kylerin ortak zellii olarak grnr.

149

topraklarda tarm yapma olana veren tarla ama tarm ynteminin8" gelitirilmesiyle gerekletirilmitir. Bu yntemin ne zaman ve nerede gerekletii bilinmemekle birlikte, onun ilk tarm yntemlerinden biri olduu biliniyor. Tarla ama tarm ynteminin Yakmdou'dan Avrupa'ya yaylmasyla; Tuna Irma boyunca bu yntemi uygulayarak tarm yapan topluluklar grld. Childe bu topluluklar enine boyuna incelemitir. Tuna kylerinde ve mezarlarmda yapt aratrmalara g89 re, Tunallar bu kylerde ta apalarla buday ve arpa yetitirmi; ekinleri oraklarla bimi ve tahl ta eldeirmenleriyle tmlerdir. Sr, domuz ve koyun da yetitirmilerdir. Kaplarnn su kaban taklit eden grnmlerinden, kendilerinin, su kabanm kuruyabilecei scak iklim blgesinden yaylarak geldikleri sonucu karlr. Tunallar'n Kln-Lindenthardaki bir yerleme yeri, kazlarla tmyle ortaya karlmtr. Bu ky, yirmi sekiz dnmlk bir alanda, birbirine kout olarak yerletirilmi yirmi bir uzun evden olumaktadr. Baz evler bir doal aileden ok bir klan barndrmaya yetecek kadar (30x6m) byktr. Ky belki on yl kadar sonra boaltlr. Bu ayrl, ky evresinde ardarda ekilen topraklarn gcnn yitmesi zerine, yeni tarla amak zere baka yerlere gidilmesinin sonucu olarak yorumlanr. Bir sre sonra kye yeniden dnerler. Gidi dnler birok kereler yinelenir. Sonra kylerini evredeki dmanlarna kar korumak iin bir savunma hendeiyle ve bir surla evirdikleri grlr.90 Tarla ama tarm yar gebe bir tarma; ayn zamanda tarmn gebelik yntemleriyle dnyaya yaylmasna yol amtr.91 Bu, hem
Tarla ama tarm olarak evirdiimiz "slash and burn cultivation [aacn kabuunu] izerek yarma ve [aac! yakma tarm" yle uygulanr: Ormann bir parasnn aalan (kabuklar epeevre kesilerek) kurutulur, yapraklar dklr. Gne nlarnn eriebildii toprakta birka yl tarm yaplr. Topran gc yitince aalar yaklr; kllerinin topra gbrelemesiyle alan tarlada be on yl daha tarm yapldktan sonra; gcn iyice yitiren toprak paras, baka yerde yeni bir tarla amak zere terkedilir. (Bak. McNeill, A World History, s. 11). 89 Childe, bu aratrmalarnn sonularn Tarihte Neler Oldu, s. 84-87'de zetlemektedir. 90 McNeill, A World History, . 12'de, tarla ama tarmnn baz ada ilkeller tarafndan da uygulandn syler. Sahlins, Stone Age Economics, s. 44'te gnmzde dnyann eitli yerlerindeki tropikal ormanlarda tarla ama tarm yapan on topluluun adn verir. te yandan bn Haldun'un, Mukaddime, cilt II, s. 383'te, iftiliin yerleik yaam andan nceki bir dneme ait olduu szlerinin gerisinde Yakndou koullarna gre biimlenmi bir tajla ama tarm, gebe tarm gerei yatmaktadr. *l Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 9'da, Neolitik tekniklerin yeni alveri yollaryla yayldn, .. 7000 dolaylarnda Gney Avrupa'dan Orta Asya llerine, Kafkasya'dan Filistin'e dek her yerde neolitik topluluklar gr88

150

tarmn salad nfus artyla eski tarmc topluluklarn oalarak yaylmas; hem de gittikleri yerlerde komularna tarm retmeleri biiminde olmutur. Gebe tarmn, hem bitki yetitirilip hem hayvan beslenmesine elverili "karma tarm" oluu; yayld yerlerin evresel koullarna gre, tahllarn yetitirilmesine arlk veren tarmclarla hayvan beslemeye arlk veren tarmclarn domasna yol aarak tarm eitlendirecektir.92 Bu eitlenme, sulama yaplabilen ya da sulama yaplmamakla birlikte topran gcn tazelemenin (nadas, gbreleme vb. ) teki yntemlerinin gelitirildii yerlerde yerleik kylerin olumas; ekin yetitirmekten ok hayvan otlatmaya elverili blgelerde ise srclkte uzmanlaan oban topluluklarn gelimeleri noktasna dek varmtr. klim deiiklikleri de bu sonucu yaratan etmenlerden biridir. b. iftilikten ve Avclktan obanla !Gei

Yar gebe bir yaama yol aan tarla ama tarm uygulayan baz topluluklarn, ekin yetitirmekten ok hayvan otlatmaya elverili blgelerde ya da kurakla urayan yerlerde ekin yetitirmeyi tmyle ya da byk lde brakarak; yar gebe iftilikten tam gebe obanla gemeleri g olmamtr.93 te yandan ifti topluluklarn evrelerindeki avc ve toplayc topluluklar, ifti topluluklar aralarna girip yayldka; avclk ve toplayclkta kalmak ya da reticilie gemek yolunda bir karar vermek durumunda kalacaklardr. iftiliin disiplinli almay,gerektiren zahmetli alma koullar ile daha rahat ve zgr olan avclk ve toplayclk yaam biimi karlatrldnda, bu kararn gerekten zor bir karar olaca grlr. Bu durumda geleneksel yaam biimlerinin, greneklerin etkisiyle; bu topluluklarn zahmetli olan toprak ileme, ekin bime ilerine yanamayp, hayvan
lebildiini yazar. Bu yaylmada tarla ama tarm nemli bir rol oynam olmal. 92 Daha ok bitki yetitirmekle birlikte Tunallar'm sr, koyun ve domuz beslediklerini de biliyoruz. (Bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 84). Sr oban olan ve Hindistan' fetheden Aryanlar ise, gittikleri yerde tahl ekip buday yetitirir; rn aldktan sonra baka yere gerlerdi. Wells, Ksa Dnya Tarihi, s. 65. 93 rnein Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 68'de, I. ve II. katmanlarnda iftiliin ar bast anlalan (rdn'deki) Ramad'da, III. katmanda, kpein desteinde evcil kei, koyun, sr srclnn yeniden nem kazandn ve iftiliin yerini yan gebe bir obanln aldn saptar ve bunun o dnemde grlen bir kurakln sonucu olabileceini syler. Aa Mezopotamya'daki Aliko'ta, .. 6000 dolaylarnda benzeri bir srecin izlendiini; obanla geen Aliko halknn bu yerleme yerini boalttn da (s. 90'dan) reniyoruz.

151

yetitirmeyi benimseyerek; avc ve toplayc yaam biimlerine daha ' uygun olan srcle geip obanl yelemeleri daha olasdr.94 Kukusuz bu kararn almnda evrenin de nemli bir rol olacaktr.95 Sonul olarak, srcln iftilikten ayrlmasyla, insanln en nemli iblmlerinden biri olan ikinci toplumsal iblm gereklemi; ifti ve oban topluluklar birbirlerinden farkllamlardr.96 Birinci toplumsal iblm97 olan kadn-erkek ekonomik iblm, ikinci toplumsal iblm filizini vermitir. Birinci toplumsal iblm topluluk ii bir iblm olduu halde, ikincisi topluluklar aras bir iblmdr ve bu niteliiyle toplumun yapsmda byk deiiklikler yaratmaya aday olan bir iblmdr. Gerekten, ileride incelenecei gibi ticaretin gelimesi ve kentlemeye, uygarlamaya varan tabakal topluluklar, bu iblmnn gelitirdii rnler olacaktr. Yakndou'da .. 6000 dolaylarnda grlen ve yaklak be yzyl sren kuraklk ve oraklk dneminde, iftilii brakp gebe obanla balayan topluluklarn, gebeliin verdii olanaklarla birbirleriyle ve yerleik ifti topluluklarla ilikileri, kltrlerini zenginletirmi ve sonuta mlekli neolitik dnemi balatmtr.98 "Asalak Ekonomiden retici Ekonomiye" balndan beri incelemekte olduumuz ekonomik deiiklikler, birliklerinde, toplumsal ve dnsel yaplarda enine boyuna deiikliklere yol aacak gelimeleri
9* McNeill, A World History, s. 23. Zubritski, Mitropolski ve Kerov, lkel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum, s. 55'te, bozkr avclarnn obanla getikleri; hayvancln daha verimli olduu yerlerde baz topluluklarn hayvancla ynelerek iftilii braktklar yazldr. 95 VVells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. l'de, neolitik topluluklarn kendilerini evreye uyarlamalanyla bitki ya da hayvan yetitirmeye dayanmalarna ve arlk verdikleri bitki ya da hayvan trlerine gre eitli neolitik kltrler gelitirdikleri yazldr. 96 oban-ifti yaam biimlerinin birbirinden farkllama sreci eski yazarlarca iyi bilinmemekle birlikte, insan topluluklarnn biri gebe teki yerleik olmak zere, birbirinden ok farkl iki yaam biimi, pek ok yazarn dikkatini ekmitir. rnein bak. bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 98.
97

Genellikle, kadn-erkek ekonomik iblm "cinsel iblm", iftilik-obanlk "birinci toplumsal iblm", tanm-sanayi "ikinci toplumsal iblm" olarak adlandrlrlar. Kadn-erkek ekonomik iblm, cinsel farkllk temeline dayanmakla birlikte "cinsel" iblm deildir, stelik toplumsal boyutta bir iblmdr. Bu nedenle onun birinci toplumsal iblm saylmas daha uygun olur. tekilerin de buna gre sra numaralan deiecei iin iftilik-obanlk farkllamas ikinci, tanm-sanayi farkllamas da nc iblm olarak adlandnlacaktr.

98 Mellaart, The Neolithic of t h e N e a r East, s. 69,

152

getirmilerdir." Bu deiiklikler, toplumsal yapda ifti topluluklarda grlen klandan ky toplumuna, oban topluluklarda grlen klandan airete gei ile dnsel yapda sihirden dine gei balklar altnda zetlenebilir. c. Klandan Ky Toplumuna ve Klandan Airete Gei kinci toplumsal iblmnn douu,100 ifti ve oban topluluklarn farkllamas, ayn zamanda yar yerleiklikten tam yerleiklie ve yar gebelikten tam gebelie varan gelimelere, birbirine zt iki yaam biimine yol amtr. ifti ve oban yaam biimleri, avclk ve toplaycln toplumsal yapsn oluturan klan rgtleniini kaltm olmakla birlikte; klan, iftii topluluklarda yerini ky toplumuna ve doal aileye brakm, oban topluluklarda daha byk toplumsal birim olan airetleri oluturacak ynde gelimitir. aa. Klandan Ky Toplumuna ve Klandan Aileye Gei ifti-oban farkllamasndan doan ky topluluklarnn ayn yerleme yerinden yzlerce belki binlerce yl ayrlmadklarn, yklan evlerinin yerine yaplan yaplarn da yklmalaryla ykntlarnn zerine yaplan kylerin ykntlarnn birok katman oluturmasyla doan Yakndou'nun pek az alm olan binlerce hynden biliyoruz.101 nceleri, ky toplumunda kanda klan rgt varln srdrm; her ky bir klandan ya da birka klan ieren kabileden olumu olmal. Uzman avclk dneminin Rusya'da ortaya karlan uzun evleri gibi, Tunallar'n gebe tarm yapan topluluklarnn Kln-Lindenthal'deki kylerinde grlen, bir klan barndracak genilikteki uzun evleri; Yakndou'daki ilk neolitik ky kalntlarnda, rnein ayn Tepesi'nde grlen byk yaplar da, doal ailelerden ok klanlarn barnd evler olarak yorumlanrlar. Yap biimlerindeki ve toplumsal rgtlenmedeki bu benzerliin ortak bir ekonomik temeli de vardr. Byk takm av kadar, orman ama tarm kadar, ilk kyler de allk, ormanlk ya da talk topraklarn tarlaya dntrlmesi; buralarda kk sulama tarmnn yaplmas iin ortak almay dolaysyla ortak geim etkinliklerini gerektirmitir. Tarma alabilecek topraklarn kt olmad bir dnemde, insanlarn birbirlerinden deil; emeklerini birletirerek doadan toprak kazanma yolunu tutmalar bu ortak almay pekitirmi olmal.
99 Bunlarn en nemlisi, kukusuz, sonunda ilkel topluluun eitliki yapsn deitirerek uygar topluma geilmesini salayacak olan ifti-oban iblmdr. "Bak. n. 97. 101 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 80. '

158

Ancak tarmsal retim, "altyap yatrmlar" diyebileceimiz bu etkinliklerden te bir ibirliini gerektirmez. Neolitik topluluklarda, topraklar topluluun mlk olup; genellikle her yl ya da birka ylda bir, deien durumlara gre, ailelere ekip bimeleri iin bltrlr.102 Bir tarla paras bir doal ailenin ortak abasyla ilenebilir. Bu nedenle tarmsal retim biiminin yapsnda, klan toplumunu paralayc eilimler vardr. Bu eilimlerin gelimesi sonucunda, kanda birlik doal aile birimine kadar gerilemi; klan ailelere blnm olur. Gerekten, neolitiin bandaki bu uzun, byk ve bitiik evlere karlk (Yakndou'da bitiik evler gelenei srmekle birlikte) Avrupa'daki ve Rusya'daki, neolitiin ge dnemlerine ait tek tek kk evler103 bu olguyu yanstyor olmallar. te yandan kyn nfusunun art ile evresindeki tarlalarn uzakl arasndaki doru orantnn, uzak tarlalarn ekonomik olarak iletilmesi snrna varlmasyla, kyn bir yavru ky oluturmas kanlmaz olacaktr. Ayn soydan gelmekle birlikte, ana kye komu olan yavru ky ile ana ky arasndaki ilikiler, toprak rekabetinden dolay, kanda ilikilerin dna kacaktr. Yer ba kan bann nne geecektir.104 Bundan sonra kyn birliini kan bandan ok yer ba salayacaktr. Geim birimi aile; toplumsal yaam birimi ise ky olur. Klann kan bann ve onun kltrel boyutu olan totemciliin braklmasyla; klann yerini ailelerin almasyla, aileleri birletirecek bir kltrel eye gereksinim duyulmu olmal. Bu gereksinim dinin do102 Neolitik topluluklarda, topran topluluun oluunun ve arada bir yeniden bltrlnn ada ilkellerden salanan pek ok rnei vardr. Msr'da uygarlkla vergi karl uyruklara ekip bimeleri iin braklan topraklarn Firavun'un tekeline gemesinden nce, topran, topraa yerleen klanlarca bltrldn, toprak paralarna verilen adn (spat) blmek anlamna gelen bir szck oluundan karlyor. Bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 50. 103 Childe, Social Evolution, s. 67'de, Sovyet arkeologlarnn erken neolitik alarda, Orta Avrupa'da yaplm olan geni evlerin klan rgtnn iaretleri, neolitiin ge dnemlerinde bunlarn yerini alan kk evlerin, klann ekonomik bakmdan zerk, doal ailelere blnmesinin belirtileri olarak grdklerini yazar. IM Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 101'de, neolitik kyn yavru ky yaratc yapsn aklar. bn Haldun, (Mukaddime, cilt I, s. 227-228'de) yer bana geii, gebelerde neseplerin karmayacan, tahl reticilerinde karacan, Irakllar'n nesebi sorulduunda "filan kydenim" demelerine karlk; Araplarn neseplerini koruduklar szleriyle yanstr. Parkinson, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 24'te yaplan alntdan, Henry Maine'n, gebelerin kan bayla tarmclarn toprak [yeri ba arasndaki elikiye dikkati ektiini reniyoruz. Lowie, The Origin of the State, s. 53'te, bu iki ilkenin kart olmakla birlikte, zorunlu olarak birbirlerini dlamadklarna dikkati eker.

154

masna yol amtr. Sihirden dine, totemden tanrsal varlklara gei karmak, ok yollu ve olgusal dzeyde yeterince ak olarak ortaya karlamam bir gei olmakla birlikte; bazen totemlerin, bazen atalarn, bazen doa glerinin tanrlatrlmalanyla, sonunda kyn tm ailelerini kapsayan inan sistemlerinin ortaya ktn gryoruz.105 bb. Klandan Airete Gei Gebe oban topluluklarda durum farkldr. Yer ba sz konusu olmadndan, kan ba varln srdrr. Dahas, srnn gdlmesi, doal aileyi aan bir topluluun ibirliini gerektirdiinden; kanda rgtleni daha da pekiir. Kylerin yavru kyleri ile kan balarn koruyamamalarna karlk; oban topluluklar, nfuslar artp blnmek durumunda kaldklarnda, otlak rekabeti, zerine emek dklen ve vazgeilemeyen tarla rekabeti kadar keskin olmayacandan, kan ban srdreceklerdir. Sonuta bu durum, ayn klandan kopan klanlarn oluturduu, bir klanlar birlii olan kabilenin ortaya kmasna yol aar. Kabilenin alt birimleri olan klanlar arasndaki iliki, ortak retim amal bir ibirlii deil; ortak savunma ya da ortak saldr ibirliidir. Yani ekonomik amal bir ibirlii deil, askeri bir ibirliidir. Bununla birlikte, bu ibirlii teki kabilelerin otlaklarn ele geirme, srlerini alma ve yerleik topluluklara yama aknlar dzenleme durumlarnda "ekonomik" bir nitelik kazanabilir. Klanlarn eitli nedenlerle, srlerini birletirerek kabileler biiminde srekli birlikler oluturduklar da grlr. Bu nedenlerle, ikinci toplumsal iblmnn gelimesi sonucunda, yerleik topluluklarn ailelerden oluan ky toplumuna dnmelerine karlk, gebeler klanlardan oluan kabileler biiminde rgtlenirler. Gebe oban kabilelere ise genellikle airet ad verilmektedir. d. Yeni Dnya Neolitii Kuyruksuz maymun trlerinin (ape'lerin) bulunmayndan da anlalaca gibi,106 Yeni Dnya'da evrimi insana varan canl yoktu. n107 san, Amerika'ya bir buzularas dnemde Bering yoluyla gemiti. Av105 rnein, sihirsel dnten dinsel dne geiin olduka kesintisiz olarak gzlemlenebildii Msr'da, baz klanlarn totemlerinin, kylerin ya da kylerden oluan nomelerin; bazen hayvan bazen yan hayvan yar insan biimli tanrlarna dntrldklerini gryoruz. Ayrca bu topluluklarda tarmsal ve siyasal rgtlerle dinsel rgtlerin aktklarn da gryoruz. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 50, 53. W6 Mason, The Ancient Civilizations of Pe"ru, s. 20. 107 Genellikle kabul edilen gr, insann, son iki buzularas dnemden birinde krk ya da elli bin Y" nce Yeni Dnya'ya getiidir. Bu konuda bak. Forde-

155

c ve toplayc takmlarnn, buradan gneye doru yaylarak .. on ikinci binde bugnk Amerika Birleik Devletleri'ni oluturan topraklara, .. on binde Meksika'ya, .. dokuz binde de Gney Amerika'ya ulatklar sanlmaktadr.108 Buzul ann sona ermeye balamasyla doan iklim deiiklikleri, Yakndoudakine benzer evresel koullar yaratmtr. Ama Yeni Dnya'da yabanl tahl trlerinin ve evcilletirmeye en elverili yabanl hayvan trlerinin bulunmamas, retici ekonomiye geii geciktirdii gibi, sonunda neolitie geildiinde Eski Dnya neolitiinden farkl bir neolitiin gelimesine yol amtr. Bununla birlikte Yeni Dnya'da, neolitik, Eski Dnya'nm etkisi olmakszn bamsz olarak balamtr.109 Bu tarihe kadar avclk ve toplayclkla; birka yerde de .. onbin gibi erken bir tarihten balayarak, avcl desteklemek zere msr deviricilii ile geinildii bilinmektedir. Bitkilerin evcilletirilmesine .. 7000'de balanmtr.110'Ama bu bitkiler kabak, biber, fasulye gibi sebze trnden olup; Yakndou tahllar gibi ambarlamaya elverili bitkiler deildir. Ambarlamaya elverili olan msr ise, baz yazarlara gre .. 5000'de bazlarna gre .. 3000'de evcilletirilebilmitir. .. 5000'de, baz Yeni Dnya topluluklar msr, patetes, domates, kabak tarm ile uraan ve Eski Dnya topJohnston, History from the Earth, s. 149; von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 26; Daniel, The First Civilizations, s. 143. 108 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 101-103. von Hagen ise, The Aztec s Man and Tribe, s. 24-26'da, insann Amerika'ya krk bin yl nce getii ve be yzyl iinde kuzey buzulundan gney buzuluna kadar ilerledii grn benimsemektedir. 109 Daniel, The First Civilizations, s. 143. von Hagen'in, The Aztec: Man and Tribe, s. 29'da "Ne Asya'dan ne Avrupa'dan kltrel etki olmad; Amerikallar kendi kltrlerini kendileri yarattlar" deyiiyle dile getirdii yaygn gr bu yndedir. Ancak baz yazarlar, 1970'de, okyanusun sal ile geilebilecei kantlandktan sonra, bitki ve hayvan evcilletirme dncesinin, Yeni Dnya'ya Eski Dnya'dan gelenlerce tanm olabileceini dnrler. rnein bak. Wells, Postgate ve YVells, The Outline of History, s. 83. Mason. The Ancient Civilizations of Peni, s. XVII'de (Estrade ve Meggers, 1961, 1962 kaynaklarna dayanarak) .. 3000 dolaylarnda, zellikle Japonya ile olmak zere Pasifik tesi ilikilerin gl kantlarnn ortaya konduunu; dolaysyla (s. 28) bitkileri ekmek dncesinin Amerika'da bamsz domu olabilecei gibi Atlantik tesinden de gelebileceini syler. no Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 28'de, yaklak alt bin yl nce baz Amerika Yerlileri'nin baz bitki kklerini ve "tahllar" yabanl olarak toplamak yerine evlerinin evresine kmeye baladklarn yazarken; tarmn balay iin daha ge bir tarih vermekle birlikte, (tahllarn toplanmasna zel bir ad vererek "deviricilik" dememiz anmsanrsa) onun da, tarmdan nce bir deviricilik olgusunun varlndan sz ettiini syleyebiliriz.

156

luluklarmdan geri olmayan bir dzeydeydiler.111 Buna karlk, hayvanlarn evcilletirilmemesi Yeni Dnya tarmn, onu gelitirebilecek karmaklktan yoksun etti. 112 Sonuta, tarm .. 1500 dolaylarnda, yerleik kylerin kurulmasna yol aabilecek noktaya ulat.113 Amerika' nn eitli blgelerinde lama, alpaga, gine domuzu, tysz kpek, hindi gibi hayvanlar evcilletirildi.114 Ama bunlar, Eski Dnya hayvanlar gibi ne oban yaamna elveriliydiler; ne de yk tamaya ve binmeye. Kk sulama tarmyla uraan kyler, Peru'da ancak .. 750 dolaylarnda grld.115 Sonuta Yeni Dnya topluluklarnn ilkel topluluktan uygar topluma geileri de gecikti. Bu gecikmede Yeni Dnya'da (altn, gm, bakrla baz ss eyalar yaplmsa da) tun, demir gibi metallerin bilinip ara yapmnda kuUanmamasmm da nemli bir etkisi olduu sanlyor.116 Uygar topluma, ekonomik etkinlik merkezleri olmaktan ok dinsel tren merkezleri olan ve yle kalan kentlerin grlmesiyle geildii iin,117 bu gei de Eski Dnya'dakinden farkl oldu. Sonuta, Yeni Dnya'da tam bir uygar topluma geilemedii bile sylenebilir. Benzeri bir rnek olan Avustralya'da da, tarma elverili tahllarn evcilletirilecek bykba hayvanlarn bulunmamas nedenleriyle tarma, retici ekonomiye bile geilememitir.118 3. Neolitik Toplumun Geim Yaam ve Dn Biimleri Geni anlamyla neolitik, "besin retici" topluluklar niteler. Besin reticilii, insanln geim biiminde bir "devrim" olarak grlvon Hagen, The Aztec i Man and Tribe, s. 28. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 157. Forde-Johnston, History from the Earth, s. 163. McNall Burns, Westem Civiliaations, I. s. 14. Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 30'da, srcln tarmdan nce kt kuramnn Eski Dnya'ya bile uymadn; bunun, evcilletirmeye elverili lama ve alpagann bulunduu Peru dndaki Amerika iin olanaksz olduunu; Peru'da ise bitki ve hayvan evcilletirmenin olaslkla ada olduunu ne srer. i5 Daniel, The First Civilizations, s. 149. us von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 28'de, Yeni Dnya'nn, metal an yaamad iin, hi bir zaman neolitiin snrlarn aamadn yazar. H7 von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 30'da, Orta Amerika iin, byk glerin .. 1000 dolaylarnda sona erip topraa yerleildiini; Olmekler'in La Venta gibi tapnak kentlerini .. 800'lerde kurduklarn yazar. Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 31'de, Gney Amerika iin, Peru'da erken tarm dneminin .. 3000'in ortalarnda grldn; (s. 48'de) .. 850-350 arasndaki avin Kltr dneminde, tapnaklar yaplmaya balanp, uygarln doduunu anlatr. "8 W. Eberhard, Uzak Dou Tarihi, Ankara, 1957, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, s. 5. . . ' . ili "2 us in
1

''.

'

1 5 7

inektedir. Toplumun her ynnde geni deiikliklere yol amtr. Neolitik dnemde retimin balamas, asalak ekonominin birok darboaznn almasn salamtr. Hereyden nce topluluklarn yazgs, doaya baml olmaktan kurtulmaya balamtr. Mezolitikte, yabanl tahllarn sulanmasyla doann verdiklerinin oaltlmas yolundaki giriim; ekimle, doann vermediklerinin bile doadan alnmas noktasna dek ulaacaktr. Besin retimi bitkisel ve hayvansal besin retimi olmak zere iki trdr; buna gre, besin retiminin ifti ve oban topluluklarna etkileri farkl olmutur. a. Neolitik iftilerde Geim Yaam ve Dn Biimleri

Topraa srekli yerleme ile birlikte, ilkel (gebe) topluluun geim ve yaam biiminde grlen darboazlar119 bir bir almaya balanmtr. lkel srde, zerindekilerini toplayp gemek dnda hi bir anlam olmayan toprak, avc ve toplayc takmlar iin geici bir sre yerleilip braklan kamp yeri olunca; "lke" yolunda belli belirsiz silik bir adm atlmt. Ama neolitik iftilikle, toprak, yalnz o an iin yararlanlan bir yer deil; zerinde ev bark kurulup yaanlan, srekli emek dklen, topluluun geleceinin geiminin gvencesi, topluluun ve insanlarn anlarnn yaad yer olan, elden karmamak iin gerekirse lmn gze alnd bir "vatan" olma yoluna girecektir.120 Bu yolda, uygar toplumlarda, onu fethedip ondan ve onu ileyenlerden yararlanan snfn, kendi yerine bakalarnn' yararlanmasn nlemek iin snrlarn titizlikle saptayp korumalaryla tam bir "vatan" olacaktr. Neolitik ky toplumunun 121 geim biimi olan "bitkisel ve hayvansal besin reticilii"nin, yani tarmsal retimin eskiden sanldnn tersine, avclk ve toplayclktan fazla ve disiplinli almay gerektir122 dii ortaya konmutur. Bununla birlikte tarmsal retimin ritmi, youn tarm mevsimleri dnda insanlara olduka uzun bir "bo zaman" brakabilmitir.123 Bu bo zamanda da insanlar baka ilerle u9 Bak. s 85. vd. 120 Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 78. 1 2 1 Redfield, The Primitive World and Its Transfol-mations, s. 42'de, ilk kentlerin ortaya kmasndan nce kylln bulunmadn syleyerek; uygar toplumdan nceki kendine yeterli kylerle, sonraki, kentlere bal kylerin yaplar arasndaki byk farklla dikkati ekmi olur. Bu iki ky toplumunu birbirinden ayrmak iin birini "neolitik ky toplumu" olarak nitelemek uygun olur. 122 Bak. Sahlins, Stone Age Economics, s. 35 ve McNeill, A World History, s. 12. 123 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 73. Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 28'de, iftinin, rnn olgunlamasna dek biraz, hasattan bir sonraki ekime dek biraz daha fazla bo zaman olacana dikkati ekerek; bu bo zamann

158

rama olana bulabilmilerdir. Bu olanam ilk rn mlekilik, dokumaclk gibi kadnlar tarafndan yaplan iki nemli neolitik zanaatn ortaya kmas olmutur.124 Ne var ki bu iki zanaat, ev ekonomisinin iinde kalm;125 ne ky toplumu iinde ne de ky topluluklar arasnda ekonomik ve toplumsal farkllamaya yol amamtr. Erkekler de hayvanlara bakmann yannda, ara, silah yapmakla ve doramaclkla uramlardr. Bu yeni zanaatlar neolitik ky iinde ekonomik ve toplumsal farkllamalara yol amam; tersine onun, hem bitki hem hayvan yetitiriciliinden temellenen "kendine yeterliliini pekitirerek126 topluluklar arasnda farkllamalar da engellemitir.127 Bu rnek, her yeni ekonomik urann mutlaka ekonomik, toplumsal farkllamalara yol amadn gsterir. Ayrca tarmsal retimin salad tarm d etkinlikler iin kullanlabilecek "bo zaman"n, neolitik ekonominin daha birok alanda kendine yeterliliinin, dolaysyla "amatr"lnn, uzmanlaamamasnn nedeni olduunu gsterir. Neolitik kyde, erkeklerin hayvan, kadnlarn bitki yetitirmekle uramalar biiminde bir iblm grlr. Ancak, kadnlarn tahl retiminin ve hayvan yetitiriciliinin ev ekonomisi iindeki uzantlar olan tme, piirme ve youn tarm mevsimleri dmda mlek kaptapmak yapmaya, trenlere katlmaya ve uygarln teki entellektel ve kltrel ileriyle uramaya olanak hazrlayacan syler, von Hagen ise, The Aztec: Man and Tribe, s. 75'te (uygar toplum dnemlerinde bile) rettiinin te ikisi art olarak kullanlan bir Aztek ifti ailesinin, tarm d ilerde kullanabilecei 165 gnnn olacan hesaplamtr. 124 rnein Msr'n neolitik yerleme yeri olan Fayum'da ve .teki yerlerde, kaba mlekler, dokumalar vb. bulunmutur. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 38. 125 Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 4O'ta, mlekiliin ilk kantlarnn, Zagrpp blgesindeki .. 7000'e ait tabakalardan salandn; ayn tarihlerde yn iplik eiticiliinin ve rclnn varlnn kantlarnn bulunduunu syler. Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 99'da, neolitik zanaatlarn birer ev sanayisi olarak ortaya ktn yazmaktadr. 126 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 91"de, tarihsel neolitik topluluklarn kendilerine yeterli ve birbirlerinden bamsz olduklar belirtilir. Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 87-88'de, neolitik kendine yeterlilik hakknda unlar yazmaktadr: "Ekonomi, bundan baka kendine de yeterlidir. Kendi besinini toplayan bir toplum, takas ya da alverile baka bir toplumdan mal ithal ederek o topluma baml olmak zorunda deildir... Hemen yanbandaki hammaddelerle basit ara ve aletleri kendi yapar." S.M. Coole, "Differantiation of Non-Metallic Tools", A History of Technology, der. Singer, Holmyard ve Hail, cilt I, s. 500'de, neolitik topluluklann znde kendilerine yeterli olduklarn; ama baz kaliteli akmaktalarmn deerini kavrayarak dardan bu talan getirttiklerini yazar. 127 Neolitik topluluklann birbirlerinden tmyle yaltlanm olmadklan, aralanndaki kk apl alveri ilikileri iin bak. Childe, Dounun Prehistoryas, s. 223.

159

lar yapma, rme, dokuma gibi ilerle de uramalarna bakarak; kylerde, neolitik ekonominin daha ok kadnlarn almalarna dayand sylenebilir. Ekonomik alanda nemli bir rol oynamalar, kadnlarn toplumsal saygnln byk lde artrm olmal.128 Ancak, erkekler de geleneksel statlerini, saygnlklarn srdrmek abasndadrlar. Yabanl hayvanlar avlama yolundaki eski becerilerini; kyn mallarn, ambarlarn yamalamaya gelen topluluklara kar kullanmalar, bu yolda onlara yardmc olmu grnr. Gene de, asalak ekonomi dneminden devralman sihirsel kltrde grlen deiikliklerden, kadmn saygnlnn arttn karabiliyoruz. Mezolitik kalntlardan farkl olarak, neolitik kalntlar iinde, totemleri temsil etmeleri olas hayvan heykelcikleri yannda, ok sayda kadn heykelcii ile karlamamz129 kadnn saygnlnn artnn gstergelerinden biridir.130 Bir bakas, soy zincirinin anaya gre hesaplanmas olmal. ada ilkellerden salanan dolayl kantlar gsteriyor ki, "salt tarmla uraan toplumlarda, kadnn kollektif ekonomiye katklar sayesinde, akrabalk doal olarak kadmn soy zincirine dayanr ve 'ana hakk' egemendir."131
128 Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 104'te bu gr ne srmekle birlikte, bunun kesin olmadn da ekler. Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 92'de (Andre Parrot, Smer, (1960), s. 61'deki aklamalara dayanarak) Halaf kltrnde bulunan heykelciklerin yalnzca kadnlara ait oluuna bakarak: mlekilik bilindii iin yabanllktan kldn; ama erkek heykelcilii bulunmadndan, erkein sr sahibi olarak zorbalat orta barbarla geilmediini dnd bu topluluklarda, kadnn saygnlnn erkeinkinden stn olduunu; heykelciklerin Ibu durumu yanstan] anahanlar, anatannalar olduu grn iler. 129 lk neolitik yerleme yerlerinden olan Kuzey Irak'taki Jarmo'da (bak. Roux, Ancient Iraq, s. 56), Msr'daki Badari'de (bak. Childe, Dounun Prehistoryas, s. 55, Trkiye'deki ayn'nde (bak. ambel, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project and Its Significance for Culture History", ekil 16), nds topluluklarnda (bak. Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 199) ve daha bir ok yerlerde (bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 98) kadn heykelcikleriyle karlalmtr. 130 Nfus darboaz iinde bulunan paleolitiin "vens"lerinin kadnn toplumsal statsnn yksekliinden ok, topluluun oalmas tasalarn dile getirmesine karlk; nfus darboaznn bulunmad neolitik toplumda, kadn heykelciklerinin "verimlilik klt" yan sra, kadnn ykselen saygnln yanstmalar ok olasdr. 1 3 1 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 101. Genellikle neolitii aamam olduklar kabul edilen hemen btn Orta Amerika topluluklarnda, topluluun ana -akrabalna gre rgtl oluu da (bak. von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 29), bunun bir kantdr. Uygar topluma geildii halde ilkel toplumun greneklerinin bir "kalnt" olarak srebildii sra d durumlarda da ana soy zincirinin ve ana hakknn izlerini grebiliriz. Bu durumun en iyi bilinen r-

160

Neolitik ekonomide, kadn ekonomik alanda ba rol oynadna ve ev ekonomisi ilerinin hemen tmn yaptna gre, evi de ynetmi olmal.132 Ancak bundan giderek kadnlarn ky de ynettiklerini; neolitik kyde anaerkil bir dzen olduunu syleyemeyiz. Kk sulama tarm yaplan ky oluturulurken; tarla ama, su arklar kazma, yollar yapma gibi ilk "altyap" ilerinin yapld dnemde, toplu almak gerektii zamanlarda, bu dnemin toplumsal rgt hl klan133 lardr. Avc ve toplayc dnemin kalnts toplumsal rgtler olan klanlar, toplu almalar (takm av geleneinden dolay) erkeklerin rgtledii birimlerdir. Bu nedenle kyn olumasnda gereken toplu alma da- erkeklerin nderliinde klanlarca gerekletirilmi olmal. Kyn bu altyap ileri tamamlandktan sonra, kk sulama tarmnn ileri toplu almay gerektirmeyen, bir aile yelerinin ortak almasyla yaplabilecek ilerdir. Bu nedenle tarmsal retimin yrtlmesinde, ky apnda bir rgtlenmeye ve bu yolda kadnlarn nderliine gerek yoktur.134 Tarla ama tarm yaplan topluluklarda durum, toplu almay ve erkek gcn gerektiren, orman tarlaya dntrme ilerinden ve bu ilerin klan rgtnce yrtlm olmasndan dolay, daha da erkeklerden yana grnr.
nei, Herodotos'un (Tarih, I. 73'te) Lykiallar'n baka hi bir halkta grlmeyen bir grenekle, babalarnn deil analarnn adn aldklarn ve yurttaln da anadan getii yolunda verdii bilgilerdir. 132 Tarihsel neolitik topluluklarda bunun dolaysz kantna da sahip deiliz. Ancak, ada ilkellerden Morgan'n inceledii rokiler'in, uzun evlerinin yal kadnlarca ynetildiini biliyoruz (fazla bilgi iin bak. lin ve Segal, nsan Nasl nsan Oldu, s. 61-62.) Ne var ki evi yneten roki kadnlarnn kabile meclisinde ancak bir erkek araclyla seslerini duyurabilmelerinden, kabileyi ynetmediklerini anlyoruz. 133 ehilde, Tarihte Neler Oldu, s. 100'de "akrabalk ilkesine dayanan klan yapsnn ve topluluunun neolitik devrim srasnda bozulmadan, bu devrimin sonrasnda da srdrd kabul edilebilir" diye yazar. Neolitik ky toplumunun erken dnemleri iin bu gr olduu gibi kabul edilebilir. Gerekten, rnein Eski Msr'n neolitik kylerinin birlemelerinden oluan nomelerin bile klanlar biiminde rgtlendikleri ve birbirlerinden kpek, ylan, kartal gibi totemlerle ayrldklar ne srlr. (Bak. nan, Eski Msr TaHhi ve Medeniyeti. s. 49). Neolitik aamay temsil eden Orta Amerika topluluklarnda, toplumsal birimin klan olduunu; her klann bir totem ad olduunu (bak. von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 29) gryoruz. 134 McNeill, A World History, s. 3'te, neolitik kylerde, olaslkla sradan alma takmnn kk biyolojik aile olduunu; kendi tarlasnda retim yapan bu birimin trensel dinsel frsatlar dnda, ok sayda insanm rgtl ibirliini gerektirecek ileri olmadm yazar. Wittfogel, Oriental Despotism, s. 18 da, kk sulamaya dayanan tannn, hidrolik tarmn (byk sulama tarmnn] nitelii olan rgtsel biimi [despotluu! ve toplumsal denetimi gerektirmeyeceini syler.

' .. 1 6 1

retim dnda, ky apnda ibirliini gerektiren baka iler de vardr. Bunlar savunma ve saldr biimindeki topluluklar aras "sava ilikiler"dir. Ambarlar, mal birikimi, ifti-oban farkllamas bu sava ilikilerin younluunu daha nce hi bir dnemde grlmedik derecede artrmaya balamtr. Bunun arkeolojideki kantlarm, kurulularndan ok gemeden hendek, yma toprak, sur ile evrilen kylerde gryoruz.135 Tm kyn ortak almasn ve erkeklerin etkin katlmn gerektiren topluluklar aras sava ilikileri ise, erkeklerin rgtleyip erkeklerin yrttklerine kesin gzyle baklabilir. Bu nedenlerden dolay, yldzlarnn en ok parlad neolitik ada bile toplumu kadmn ynettii; saygnl artm olmakla birlikte kadnn statsnn erkei aan bir noktaya ykseldii sylenemez.138 Yerleme, mal birikimi ile yamacln balamas ok gemeden savunma ve saldr ilerini stlenen erkekleri yine n plana karacak; zel mlkiyetin gelimesiyle de kadnn parlamaya balayan yldz yar yolda snecektir. Aslnda neolitik ky topluluu dneminde dar anlamyla bir ynetimden de sz edilemez.137 Kadnlarn stlendikleri ileri kadnlar, erkeklerin stlendikleri ileri erkekler rgtlemekte ve byk bir olaslkla birlikte yrtmekte, birlikte "ynetmektedirler". Tm topluluun katld ileri, artk avcln genlie prim veren yaam biimi yerine iftiliin deneyim, bilgi ve dnceye prim veren yaam biimi nedeniyle, yallar rgtlemi; tm toplumu ilgilendiren nemli konularda kararlarn alnmasnda yallar ar basm olabilir. Merimde'de ve Kln-Iindenthal kylerinde, evlerin dzgn sralarla dizili135 lin ve Segal, nsan Nasl nsan Oldu, s. 58'de, kylerin hendek, it ve kalelerle evrilmelerinin bu dnemde grlen zorla alveriin (yamann) iareti olduunu yazarlar. 136 Coon, The History of Man, s. 195'te, kadnlarn ynettii bir erken tarm dneminin getii yolunda sk sk ne srlen yargnn, bilinen olgular ve mantksal karsamalarla desteklenemediini syler. Childe da, Social Evolution, s. 64'te, matriari kavramnn biraz abartldm; ou ana soy zincirli toplulukta ocuklar ve aile mlk zerindeki ayrcalklara anadan ok daynn sahip olduunu; ancak birka ada ilkel toplulukta, rnein Kasiler ve rokiler'de, kadnn evin mlkiyetin sahibi olduunu, genel olarak ynetimi ele alabildiini, ama rokiler'de bile efin erkek olduunu aklar. 137 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 100'de, neolitik Avrupa'da "Batllar" denen topluluklara ait baz kylerde grlen, teki evlerden daha byk ve onlarn ortasnda bulunan tek evin efin konutu olduu yolunda aklandn; Atlantik kysndaki uluta (megalitik) mezarlann eflerin mezarlar olarak yorumlandklarn; ancak, eflik ilkesine inanan Alman bilginlerinin bile, Tunal kylerinde eflik kurumunun herhangi bir belirtisini ortaya karamadklarn yazar.

162

leri, kyde ky adna karar alan bir yetkenin varlnn iareti olarak yorumlanr.138 Avclk dneminin hele uzman avclk dneminin, ortak paylam koullar da bulunmadndan; her aile kendi retimini ve kendi tketimini yaptmdan; retimi rgtleyen, rnleri paylatran bir yetkeye gerek yoktur. te yandan neolitik topluluk bir toplumsal art retemedii iin; byle bir arty tekeline alan ve kullanma biimini saptayan bir aznln ya da bir kiinin varlndan da sz edilemez. Dolaysyla dar anlammda ynetimin ya da "siyasef'in nesnel koullar yoktur. Bir baka deyile, neolitik toplum, siyasal farkllamaya yol aacak bir ekonomik ve toplumsal yapya sahip deildir.139 Topraa yerlemekle, neolitik tarm ilerinin klanm tm yelerinin almasn gerektirmeyen doal aile tarafndan yaplabilen iler olmas; klann yan sra, aile alt gruplarnn nem kazanmasna yol aar. Bylece, gebe topluluk yelerini birlikli tutan kan ba geveyip, yerini yer bann almaya baladn grmtk. Ky, bir klandan genilemi bir klandan ya da birlemi birka klandan oluabilir. Birlemi birka klandan olumusa, yer ba, kyn birlii iin kan bandan nemli grlmeye balanacaktr. te yandan, kyn nfus art nedeniyle bir yavru ky oluturmas durumunda da; ana kyle komu yavru ky arasndaki ilikiler, kanda ilikiler biiminin dna kacaktr. Yer bann kan bann nne gemesi; kan bann tmyle ortadan kalkaca anlamna gelmez. Doal aile olutuktan sonra, kan ba aileyi balayan bir ba olarak srm; yerleik topluluklarda hi bir zaman salt yer ba egemen olamam; kan ba, nemi zamanla azalarak da olsa varln srdrmtr. Tarmsal retimle ve yer bann olumasyla, toprak tarmc luluklar iin lm kalm sorunu olmu, zerinden gelip geilen bir yer olmaktan kp; savunma yolunda urunda lnen bir "vatan" olmu138 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 83. Ayrca Msr'da IV. slaleye ait piramit metinlerinde, Msr halknn ilk zamanlarda [slaleler ncesinde, neolitik adal "sanlar" tarafndan ynetildii yazldr ki; sanlar, kabilelerin "yallar kurullan" idi. Bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 49. 139 "Ynetim." ve "siyaset" aynm yapmayan, dolaysyla siyaseti "belli bir retim biiminin varl ve gelimesi iin gerekli olan iktisat d koullan toplumsal apta salama uras" olarak geni anlamnda kullanan Eroul, "Siyaset Kavram Hakknda Bir Deneme", s. 120-121'de, Cbu almada ilkel toplumun "neolitik ky topluluu" ve "neolitik oban topluluu" dnemine denk den) "barbar toplumda gn, savunmann, kabileler aras alveriin, saldrnn, ailenin dzenlenmesinin siyasal ilevler olduunu sylemekle birlikte; barbarlk dneminde de toplumsal iblmnn, siyaseti ayn bir ikolu durumuna getirecek derecede gelimediini syleyerek, bu almada benimsenen greyaklamaktadr.

183

tur. 140 nemi bakmndan gebe topluluun kampnn, "yurtf'unun (adrnn) yerini almtr. Topluluun gemii, tarihi o topraklarla birlikte yorulup, onlarla birlikte artrlmaya balanmtr. Neolitik toplumda yarnn dnme ve imsak zorunluluu, neolitik insanlarn davran ve dnnde nemli farkllklara yol amtr. nsan elden aza geinen bir canl olmaktan kmtr. Yarnn dnen, yarnna hazrlanan bir canl olmutur. Bu onun, kynn teki insanlarna ve baka topluluklarm insanlarna kar davranlarn da deitirecektir. Ann gereksinimlerine ve psikolojisine gre tepki gstermek yerine; kendisini tutmay, "imsak" ve tepkilerini uzun dnem iinde kendisine getirecei yararlara ve zararlara gre dzenlemeyi renecektir.141 Davranlarn dzenlenmesi, toplumsal davran biimlerinin gelimesine; giderek yardmlama, dayanma, kan gtme gibi kurumlarn gelimesine yol aacaktr. Ksacas, bireysel gereksinimlere ve eilimlere toplumsal k kaplar hazrlayacak ve toplumsal kurumlar gelitirecektir. Ekonomik ve toplumsal konularda ilerisini dnc, kendini tutucu davran alkanlklar, neolitik insann dncesine de nemli bir boyut kazandracaktr.142 Daha nce halde ve gemite yaayan insan, gelecei de dnerek boyutlu bir zaman kavramna sahip olacaktr. Gemii dnmenin dleri, mitoslar; hali dnmenin anlk tepkileri gelitirmesine karlk; gelecei dnmek planlamay, rgtlemeyi, umut etmeyi gelitirir. Ve bu gelecek dncesi, lmden sonraki gelecee dek uzanabilir. leride greceimiz teki etmenlerle birlikte, dinsel dnn temelindeki dnsel etmenlerden biri budur. Neolitikte, insann ilgisi, hayvan dnyasndan bitki dnyasna doru ynelmeye balamtr. Bu oban topluluklar iin bile dorudur. nsan avc iken avlad hayvanlarn nasl beslendiklerini dnmezken; oban olunca ayrlarla ilgilenmeye balamtr. Ancak, ifti topluluklar bitkiler dnyasyla ok daha fazla ilgilenmiler ve bitki dnyas da, onlarm dncelerini ok daha fazla etkilemitir. Gerekten,
i Bak. n. 120. "1 McNeill, A World History, s. 12de, iftinin gelecek hasat iin tohum ayrma zorunluluundan, ileri grllnden, kendini tutma erdemlerinden sz ederek; tarmsal retimin yol at bu davran ve dn zelliklerine deinmektedir. 1*2 Toynbee, Tarih Bilinci, s. 50'de "Yetitirici yalnz ertesi gn deil, bir dahaki yl da dnmelidir" der. Bylece, toplayclktan farkl olarak tarmsal retimde, insann, neden sonu ilikilerini izleyebilecek bir zaman perspektifine, bir bak asna sahip olduu sylenebilir.

164

obanlar nerede ayr, ot bulabilmilerse oraya giderler; bu nedenle bitkilerin dzenli yllk gelime hareketlerini gzlemleme olanaklar snrldr. imenler, otlar da tahllar kadar belirgin yllk hareketler gstermezler. Oysa tahllarn belirgin bir yllk yaam emberi vardr. Yoktan var olur gibi ilkbaharda topraktan doar, olgunlar ve sonbaharda yok olurlar. Bu olgu karsnda insanlarn "benzetmeci" dn, insan yaamn, daha nce hayvanlarn yaamna benzetirken; iftilikten sonra bitkilerin yaamna benzetmi grnyor. nsanlar olsun hayvanlar olsun bitkiler olsun doup, byyp, lyorlar. Ancak, bitkiler hayvanlardan ve insanlardan farkl olarak, sararp tohum veren bir tahl trnde gzlemlenecei gibi, gelecek ilkbaharda yeniden domak zere lrler. lkel insann analojik dnnn zellii, gnmz insanndan farkl olarak "ift ynl analoji" ya da "total analoji'r denebilecek bir trden oluudur. Bir eyi (A'y) bir noktada bir eye (B'ye) benzetince, o eyin (B'nin) bir baka zelliinin de teki eyde (A'da) bulunacan ksacas, bir noktada birbirine benzeyen iki eyin her noktada birbirine benzeyeceini dnmesidir. Buna uygun olarak neolitikte insan, insan yaam ile bitki yaam arasnda benzerlik kurunca, ldkten sonra topran altnda bir sre yaayan tohumun yeniden domas gibi, kendinin de ldkten sonra topran altnda bir baka yaam srp yeniden doacana inanmaya balam grnyor.143 Jericho Ky'nde, onun kasaba olmaya doru gelitii bir aamasnda, etleri kazman kafalara amurla yz svayp, gz ukurlarna deniz kabuklular konarak yaplan "heykeller", "ata klt" olarak yorumlanrlar. Bu ata klt, atalarn mutlak anlamda lmedikleri, bir baka dnyada yaadklar, dnyaya geri dnebilecekleri, ruhlar yeni doan ocuklarn bedenine girmi olarak yeniden dnyaya gelecekleri biiminde, tarihsel ilkellerde ipular ada ilkelerde varlklar grlecek olan dnceler, bitki odakl bir dn temeline dayanarak geliecek bu tr dncelerin balangc olarak grnyor.
*3 Platon'un, Devlet Adam, 269 b vd.'da anlatlan (bak. Eflatun, Devlet Adam, ev. Benice Boran ve Mehmet Karasan, stanbul, 1944, Maarif Vekleti Yaynlan, s. 30 vd.) eskiden ruhlarn birka kez topraa girdii ve insanlarn birka kez topraktan doduklar yks, neolitik toplumun bitki dnyas odak dnnn mitolojiye yansmas olmal. te yandan neolitik gm buluntularnda, daha nceki yiyecek, silah gibi nesnelerden farkl olarak, mezarlara tren nesnelerinin konmas, bu dnya yaamnn uzants olmayan bir te dnya yaam dncesinin balamasnn belirtisi olarak yorumlanr. (Bak. Pivetau, "Man Before History", s. 34-35). Nil Vadisi'nin Sudan halklarndan Dinkalar'n krallarnn sal ile ekinlerinin verimlilii arasnda iliki kurup; krallar kmeye balaynca onu ldrp; bunun ertesi yllar iin ekinlerin verimliliini salayaca dnceleri, bitki odakl bir dnya grnn siyasal dnteki uzantsdr. (Bak. Krader, Fonnation of the State, s. 36).

Bylece dinsel dnn bir esinin daha neolitik yaamdan tretildiin grrz.144 Bitkilerin topraktan douu, analojik dnl neolitik insana "toprak ana"dan douu gibi grnmtr. nk kadn hem insanlar, hem bitkileri rettii iin bir baka deyile dourduu, yaratt iin, her yanyla yaratc gibi grnmektedir. Bir hayvanlar kalyor onun retmedii; ancak kadnn almasyla ve retmesiyle en nemli toplumsal ilevi grd "kadn" odakl neolitik dnya grnde; erkeklerin hayvanlarla, sryle uramalar gereklii grmezlikten gelinerek, onlar da "toprak ana"nn dourduu dnlmtr. Bunu, daha sonraki dnemlerde "toprak ana"ya da "ana tanra" olarak yorumlanan heykelciklerin ve resimlerin "hayvanlarn tanras" denebilecek kadar 145 evreleri hayvanlara doldurulmu oluundan karyoruz. Tarmn balamasyla yiyecek salamada grlen dzenlilik ve art, ilk neolitik ky topluluklarnn nfus darboazn am olmalarn gerektirir.146 Bu nedenle saylar, boyutlar ve nemleri gittike artarak "toprak ana"lara, "ana tanra"lara varacak olan bu kadn heykelcikleri, artk, "dourganlk sihiri" nesneleri olarak yorumlanamaz. Kadnn bu yn de geleneksel nedenlerle nemli grlmekle birlikte, onun ekonomideki neminden dolay; az nce belirtildii gibi, bitkileri ve hayvanlar yaratan bir varlk olarak dnlmesi, ileride, evrenin tanralarca yaratld noktasna kadar gelitirilecektir. Ama neolitiin balarnda, totem hayvanlar inanc yannda yeni bir dnce odann belirdii sylenebilir. Bu dnce, insanlarn retimi renip yaz144 Dinsel dnn neolitikte ortaya ktn birok yazar kabul etmektedir. rnein Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, s. 22-23'te, yukar paleolitkte avclarn sihirle uratklarn; ancak sinirin din olmadn, yeryznde ilk dinsel anlatmlarn neolitikte ortaya ktn yazar. Parkinson ise, Siyasal Dncenin Evrimi, s. 29'da, insanlarn tarma balaylarnn bir sonucunun da, dinin byden [sihirden] daha fazla nem kazanmas olduunu syler. Coles, "Man Before History", s. 13'te, dinsel inanlarn, tarmn yeni yerletii yerlerde ktn; dinsel inanlarn ilk biiminin, kendini bereket klt lerinde kullanlan kadn heykelciklerinin yaygnlamasyla ortaya koyduunu yazar. McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, s. 12-19'da, neolitiin gelitirdii kurumun aile, din ve devlet olduunu iler isrer. 145 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 186. 146 Gven, nsan ve Kltr, s. 217'de, aa paleolitiin banda 125 bin tahmin edilen, iki milyon yla yaklaan paleolitik dnem sonunda (asalak ekonomi . srasnda] ylda ortalama be kii artarak, neolitiin banda en ok be milyona ulaan dnya nfusunun, tarm devrimini izleyen sekiz on bin ylda [sanayi devriminin banda] on yedinci yzyln ortasnda on yedi milyona ktn yazar.

166

glarm doanm elinden kurtarmaya balamalaryla ilikili olarak, insanlara kar duyulan gvenin rndr ve ileride Jericho kasabasnda grlecei gibi "atalara tap klt"ne geliecektir. Daha sonra "tabiat ana" olarak yorumlanan tanralarn sandaki solundaki hayvanlar, totemciliin ikinci plana dp, antropomorfizmin ne gemesinin iareti olmallar. Bu gelimeler sonucunda, avc ve toplayc sihirci sanatlarn din adamlarna dnm olmalar gerekir.147 Uygar toplumun banda olanca saltanatlaryla ortaya kan din adamlarnn byle bir gemiinin olmas gerekir. Ayrca, uygar toplumun balarnda saygnlklar olduka yksek grlen, sonra azalmaya balam olsa da dinsel kurumlardan (islamla dek) hi bir zaman eksik olmam olan kadn din adamlar (rahibeler) de topluluun yaamna bu dnemde girmi olmallar. Sihirci sanatlarn erkek olduklar tahminleri doru ise; retimde kadnlarn ba rol oynamalarna karn, onlarn yeni dnn de temsilcisi olarak konumlarn korumalar birok eyi, bu ara neolitik dnem dnnn sihirsel-dinsel karma dn oluunu aklaycdr. Kadnlarn daha nceki dnemlerde byle bir ilevleri olmad byle bir gelenekleri bulunmad halde erkeklerin yanmda ikinci planda (baz yerlerde belki birinci planda) byle bir dinsel ilev stlenebilmeleri de kadnlarn neolitikteki toplumsal saygnlklarnn gcyle olanakl olmu olmal. zetle, neolitik ky topluluklar retici ekonomiye gemilerdir.148 Geim biimleri "bitkisel ve hayvansal besin reticilii"ne dayanmakChilde, Kendini Yaratan tnsan, s. 147'de, neolitik kylerde sihircilerin rahip biiminde ortaya ktklarm sylemektedir. Tynbee de, Tarih Bilinci, s. 53 te, neolitiin yalnzca teknolojik, ekonomik deil, ayn zamanda dinsel bir devrim olduunu syler. Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, s. 22-23 te, yukar paleolitikte sihirle uraldn, sinirin din olmadn, ilk dinsel anlatmn neolitikte ortaya ktn yazar. Journal of Economic History, cilt 38, no. 2, 1978, s. 516-518'de Jonathan D. Saucer, 1975-1977 yllar arasnda kan; neolitik ekonomiye ve topluma imdiyedek benimsenenlerden farkl yaklamlarla bakan u kitabn eletirisini yapmaktadr: Barbara Bender, Farming in Prehistory: From Hunter-Gatherer to Food-producer, New York, 1975, St. Martin's Press, 268 s.; Mark Nathan Cohen, The Food Crisis in Prehistory: Overpopulation and the Origins of Agriculture, New Haven, 1977, Yale University Press, 341 s.-, Jack R. Harlan, Crops and Man, Madison, 1975, American Society of Agronomy, 295 s.; Saucer, bu yazarn ortak noktalan olarak, bitki ve hayvan evcilletirmenin eitli yerlerde ve eitli zamanlarda ktn kabul edip; neolitiin, iklimsel deiikliklerinin ve teknolojik bulularn rn olduu yolundaki geleneksel grlere kar ktklarm; ada avc ve toplayclarn bolluk iinde yaadklarn ne sren etnografik bilgileri anmsatarak, paleolitik halklarn cahilliklerinden de' : ' , ' 167

tadr. Bu ve neolitik zanaatlarn ev ekonomisi zanaatlan olular, neolitik kyleri "kendine yeterli ekonomik birimler" durumuna getirmitir. Bu birimin iinde kadm-erkek ekonomik iblm dnda bir iblm, bir uzmanlama yoktur. Neolitik kyler arasnda da bir uzmanlama yoktur, dolaysyla ne i ne de d alveri vardr. Neolitik ekonominin ilerinin ounu kadn stlenmitir. Kadn evin yneticisi olarak grnr; ama kyn yneticisi deildir. Ky apndaki savunma, saldr ve ortak alma ilerini erkekler rgtlemektedir. Bu ilerin yrtlmesinde yallarn nderlii yetmitir. Kyde bir siyasal farkllama yoktur.149 Yerleik olduklar iin ve topraklarn, mallarn korumak iin, gebe obanlara kyasla saldrmadan ok "savunma" durumundadrlar ve sava olmaktan ok "bardrlar. 150 Bu koullarda neolitik kyn yaam biimi "kendine yeterli", "ie kapal", "eitliki", ve bunlardan dolay da "duraan" bir 'yerleik koy yaam"dr. "Toplumsal art retme gizilgcne sahip" olduu halde retemeyii; bu eitliki yapsnn bir sonucudur ve duraan yapsnn da bir nedenidir. Kendi i gelimesiyle bu duraan yapsn aabilme yeteneinde grlmez. Dn alannda, bir nceki avc ve toplayc topluluklardan sinirsel dn kaltmtr. Ancak, onlarmkinden farkl
il, bu yolda bir kkrtc olmadndan tarma geemediklerini ileri srdklerini; neolitii, ileriye srama salayan bir devrim olarak deil altnan sona erii olarak grdklerini; teknolojik gelimeye, insanl, ekonomik bakmdan zgrletirme amacndan ok ar nfus artna, azalan yiyecek kaynaklarna, zorlu alma koullarna ve yoksullua kar bavurulduunu sylediklerini yazar. Bu olgu Kitab Mukaddes mitolojisine de yansm grnr. "Tekvin" 3. 17-20'de Allah'n Adem'i Aden cennetinden kovduktan sonra "mrnn btn gnlerinde zahmetle ondan ftopraktanl yiyeceksin" szleri, avclk ve toplayclktan zahmetli reticilie geii dile getiriyor olsa gerek. Besin reticiliine gei, genellikle, insanln nnde ufuklar aan mutlu bir devrim olarak yorumlanmakla birlikte; bilim adamlar, insanln gemiindeki bu grkemli devrimin gz kamatran parlaklna gzlerini altrdktan sonra, onun o kadar parlak olmayan yanlarn grp, aratrmaya girimi grnrler. Bu yeni bak asnn bir sonucu olarak, insanlarn retici ekonomiye bilinli bir seimle deil, zorunlu olarak ve sanld gibi istekle deil, istemeye istemeye getikleri ne srlmektedir. VVittfogel da, Oriental Despotism, s. 16-17'de, ilkel tarm dneminde, tarmn, tarmc olmayan topluluklar iin eitli ekicilikleri varken; tabakal tarm toplumlar zamannda, tarma gemi olmak onlar siyasal, mlksel denetim yntemleriyle karlatracandan, bu ekiciliini yitireceini yazar. Birok ilkel topluluun ktlk, hatta alk dnemlerinde tarma gememekte direnmelerinin nedeninin, tarma getiklerinde artacak maddi gvenlie karlk siyasal, kltrel bamszlklarn yitirecekleri korkusu olduunu aklar. Bak. n. 119 ve n. 137. Dettore, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, s. 24.

168

olan geim ve yaam biimi, insan-doa, insan-insan ilikileri bir baka dnn, "dinsel dn"n temellerini atmaktadrlar. Dolaysyla bu dnemde "sinirsel ve dinsel dn yanyana"dr. Byle bir yapya sahip olan neolitik topluluklar hakknda, Childe'm ileri srd neolitik ekonominin kendine yeterliliinin onun bir kmaz olduu ve bu kmazn, iftilerin, kendi i gereksinimleri zerinde bir art rn elde etmeye raz edildikleri ya da zorlandklar zaman alaca biimindeki yargya katlmak durumundayz. b. Neolitik obanlarda Geim Yaam ve Dn Biimleri

Neolitik oban topluluklar da, kendi ilerinde toplumsal, siyasal farkllamaya yol aabilecek bir yapya sahip deildirler. Neolitik oban topluluklarn geim biimi olan "hayvansal besin reticilii", obanlk asalak ekonominin baz darboazlarn (rnein retim, nfus darboazlarn) am; bazlarn, gebelikten dolay aamamtr. Bu nedenle geim, yaam ve dn biimlerinin konumu, avc ve toplayc takmlarla neolitik ky toplumu arasnda bir yerdedir. retimle birlikte, asalak ekonomiye sahip olan topluluklarn yazglarnn doaya mutlak ballklarndan bir para kurtulmulardr. Ancak, hayvanlarn oalmas doanm sunduklarna bal olduundan ve otlar, otlaklar insan emeiyle oaltlamadndan doaya ballklar dolayl olarak srmektedir. Srnn gdlmesi tm zaman alan bir baka deyile neolitik kylerde grld gibi mevsimlik "bo zaman" brakmayan bir itir. Dolaysyla neolitik zanaatlarn bulunmasna ortam yoktur. Bu zanaatlar kylerden rendikten sonra bile gelitirmi grnmezler. Srnn gdlmesi ortak emei gerektirir. Bu nedenle neolitik kylerde, klann aile alt birimlerine blnp dalmasma karlk, neolitik obanlarda klann yaps daha pekimi grnr. Sry gtme, hayvanlara bakma erkeklerin iidir. Bu durum, srcln ev ekonomisi iindeki uzantlar olan (st sama, giysi yapma vb.) biroK iin kadnlarca yaplmasna karn, erkeklerin saygnlklarn artr151 mtr. Olaslkla, ana soy zincirinden baba soy zincirine geilmi,
s Leacock, (Morgan'm, Ancient Society'sine yazd "Sunu"ta, s. II, x'da) Aberle'nin, genel olarak ana soy zinciri sistemlerinin kkenlerinin teknolojide, iblmnde, alma gruplarnn rgtlendirilmesinde, kaynaklarn denetiminde geim etkinliklerinde ve bu etkinliklerin yrtld evresel zelliklerde aranabileceini; genellikle bahe tarm ile birlikte grldn; birlikte yaplacak byk ilerin (sr yetitirme, kamu yaplar gibi ilerin) bulunmad durumlarda grldn; saban tarm ile yok olma eilimi gsterip, uygarlkla bsbtn yok olduunu syleyen szlerini aktarr. ada ve tarihsel oban

169

hatta erkein saygnl, baba hakkn ana hakknn nne geirecek kadar gelimi grnr. Sr zerinde tasarruf erkeklerin hakkdr. Ortak retim, g ve sry koruma bu ileri rgtleyecek, egdmleyecek bir yetkeyi, nderlii gerektirir. Baz yazarlara gre, bu, eflik kurumunu yaratmtr. eflik kurumu, oban topluluklarn yerleik tarmc topluluklara yama aknlar yapacaklar daha ileri bir tarihin rn olarak grnr. Bu dnemde nderden, hatta geleneksel g yollarn ve g boyunca karlalabilecek durumlar bilen yal "nderler"den sz edilebilir. Bu yal nderler de, elbette yal erkekler olacaktr. Gebe oban topluluklar, avc ve toplayc topluluklarn kanda klan rgtlenmesini srdrrler. Kan- ba, bu topluluklarn yaamlarnda byk nem tar. Ancak buna baklarak, gebe oban topluluklarn gelip gemekten teye, toprakla hi bir balar olmad sanlmamaldr. obanlk, avclk ve toplayclkta grlenden daha fazla bir blgede dngsel g hareketini gerekli klar; dolaysyla bu blgeye baldrlar. Ama o blgeden kmaya zorlandklarnda bir baka blgeye gme yolunda maddi ve tinsel engelleri azdr. Bu yolda geretopluluklann byk ounluunun baba soy zincirli klan ve kabilelerden olutuunu gryoruz. (Bak. Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 43.) Tarihsel neolitik obanlarn yaplan hakknda, uygar toplum dzenine ge katlan Cermen ve Sami gebe oban topluluklarndan dolay, dolaysz ve olduka bol bilgiye sahibiz. Kitab Mukaddes'de ve Homeros destanlarnda grebileceimiz gibi Cermen kabilelerin toplumsal yaplar hakknda Tacitus ve Ceasar gibi adalar olan uygar yazarlarn yaptlarnda yeterli bilgileri bulabiliyoruz. Bu kaynaklarda ana soy zincirinden baba soy zincirine geiin iaretleri olarak yorumlanabilecek baz ipular vardr. rnein, Tacitus, Germania, s. 20'de, baz Cermen kabilelerinde day ile kzkarde oullan aras ban, baba oul bandan daha sk ve daha kutsal saylmasna karn, bir adamn miraslarnn ve ardllannn oullan olmas, byle bir gei dneminde grlen durum olmal. oban topluluklann baba soy zincirli olduklar, baba hakknn ar bast, hatta ou kez ataerkil bir toplumsal yapya sahip olduklan iyi bilinen bir gerektir. (rnein bak. Kitab Mukaddes, "Tekvin" I.5'te Adem'in soyaac). te yandan mitolojide, ana soy zincirinden baba soy zincirine geiin yaratt sorunlan ve rahatszlklan dile getirdii biiminde yorumlanabilecek ykler vardr. rnein Herodotos'un, Tarih, I. 107 vd. da anlatt Kyros Efsanesi'ne gre: Med Kral Astyages grd ryay yorumlatnca; kznn olunun kendisini krallktan indirecei kendisine sylenir. Kznn ocuu olunca, onu, ldrmesi iin gvendii bir adamna verir. Adam kyamaz; srtmacna verir ve "bunu uzak dalara brak, lsn" der. Srtma ise onu ocuunu dren kansna verir, kendi ocuklarym gibi yetitirirler ve Kyros byynce Persler'in nderi olur ve gerekten de Astyages'i tahttaki indirir. Aeneas destannda sz edilen Remus ve Romulus efsanesi de bunu andnr. Alba Longa Kral Numitor da, torununun kendisini tahttan indirecei kehaneti zerine, bu yazgy engellemek iin, kzn, evlenmeleri yasak olan Vesta rahibesi yapar. Ama, o da tann Mars'tan Romulus ve Remus'u dourur.

170

ken tek ey, o blgedeki bir baka topluluu karabilecek ya da blgede tutunabilecek kadar sava ve gl olmaktr. Bu nedenle onlar iin toplumsal birliklerini salayan bam yer ba olmayp, kan ba olaca aktr. Kylerin yavru kyleriyle kan balarn koruyamamalarna karlk; oban topluluklar nfuslar artp blnmek durumunda kaldklarnda, otlak rekabeti zerine emek dklen tarla rekabeti kadar keskin olamayacandan, kan balarm srdreceklerdir. Bu durum, sonuta, ayn klandan kopan klanlarn oluturduklar bir klanlar birlii olan kabilenin ortaya kmasna yol aar. Kabilenin yeleri olan klanlar arasndaki iliki, ortak retim ya da ortak tketim ibirlii deil; ortak savunma ya da ortak saldr ibirliidir. Yani ekonomik deil, askeri ibirliktir. Bununla birlikte bu ibirlii teki kabilelerin otlaklarn ele geirme, srlerini alma, yerleik topluluklara yama aknlar yapma durumlarnda "ekonomik" bir nitelik de kazanabilir. Bylece topluluun yapsndaki gelimelerle ataerkil ynetime varacak ortam olumaktadr. Ancak bu dnemde bir siyasal farkllama sz konusu olmadndan, ataerkil ynetimden de sz edilemez. Ataerkil ynetim, oban-ifti topluluklar aras sava (yama) ve bar (ticaret) ilikilerinin ve bununla birlikte toplumsal farkllamann, snflamann, mlkiyetin gelimesiyle doacak farkllama sonunda kabileler ve kabile federasyonlarnda grlecektir. Neolitik kyllerden farkl olarak, neolitik obanlarn dnyalarnn ve ilgilerinin odan, avc topluluklarda olduu gibi hatta onlardan da fazla hayvanlar oluturmaktadr. Klan toplumsal rgt de varln glenerek srdrmektedir. te yandan srnn yazgs doann elindedir ve bir kuraklkta ya da salgn hastalkta hayvanlarn azalmasn nlemek ve oalmasn salamak yolunda, ellerinde yapabilecekleri bir ey yoktur. Yaamlar, neolitik kylerinki kadar dzenli deildir ve rastlantlar yaamlarnda byk rol oynamaktadr. Bu nedenlerden dolay, avclk dneminin sinirsel dnn srdrmele152 rinin koullar vardr; ondan farkl, dinsel bir dn gelitirmenin
152 Maxime Rodinson, Hazreti Muhammed, ev. Attila Tokatl, stanbul, 1968, Gn Yaynlan, s. 27'de, bedevilerin, yeryznn cin denen grnmez ruhlarla dolu olduuna inandklar szleri, onlarn, neolitik gebe obanlarn sinirsel kltrn srdrdklerini gsterir. Ayrca (s. 28'de) bedevilerin (belli ki Mezopotamya uygar toplumlarnn etkisiyle! yldz biimli El lah'n [Allah szc buradan geliri evreni yarattna inandklarn syler; ama (s. 29 da belirttii gibi) aralarnda kahinlik ve sihir ok yaygnd. te yandan gebe oban topluluklarn sihirsel dnnn temelindeki yaam biimi hakknda, gene bedevilerden bir rnek vermek gerekirse, Rodinson'un (s. 29'da) onlarn mthi bir dzensizlik iinde yaadklarn sylemesi gsterilebilir.

171

koullar yoktur.153 Bitki dnyasnn neolitik kyler kadar farknda deildirler; hayvanlar hl onlarn analojik dnlerinin odan oluturmaktadr. Bu nedenlerle, neolitik kylerin dnlerinin etkisin de kalmadan nce yeniden dirilmeli, tednyal bir dn grlmez; onlann etkisinden sonra ise genel anlamyla amanizm olarak adlandrlabilecek bir sihirsel-dinsel karma dne, inanca sahip olduklar grlr.154 Patriarklara, klann, kabilenin yallarna duyulan sayg, dinsel dncelerin szmasndan sonra "ata klt"ne, ata ruhundan iyilikler istenip ktlklerinden korkulduu bir inan biimine yoi aar. Byle bir inancn koruyucular, gelitiricileri ve yayclar olarak, avclk ve toplayclk dneminin erkek sihirci sanatlar, geni anlamyla samanlara dnm olmallar. aman giysilerindeki kadnlk iaretleri ve baz ada avc ve oban topluluklarda kadn samanlarn da bulunmalar; oban topluluklarn, ifti topluluklarda dinsel ilerde nemli bir yeri, olan kadn din adamlarma yknmelerinin bir rn olabilir.155 Neolitik obanlarn toplumsal yaplar da, bir toplumsal art ret153 Bu durumu Coon, The History of Man, s. 197'de, ilkel oban topluluunun ba dncesinin sr olduunu, hayvanlarn kalabalk srler halinde yaamalarnn salgn hastalklarn kp yaylmasna elverili bir ortam yarattm, korkun ykc etkileri olan bu hastalklarn gerek nedenini bilemeyen obanlarn onlar aklayabilmek iin doast glere yneldiklerini, salgnn nedeninin bu yollarla bir kt insana yklenebildii, bylece suun, varl toplulukta dengesizlik yaratan bir dula ya da huysuz bir kiiye yklenebildiini, " gn nce kan tkrmt, koyunlarn kanm o sormu olmal" biimindeki dncelerle, bu kimselerin stne yklabildiini syleyerek, ok gzel bir biimde aklamaktadr. 154 Abdlkadir nan, Tarihte ve Bugn amanizm, Ankara, 1954, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, s. 13-14'te, ada gebe topluluklarndan bazlarnda, yoktan var olma anlamnda yaratma kavramnn bulunmadn yazar. Bu olgu dinsel dne sahip olmadklarn gsterir. Ama. sihirsel dnmeleri yan sra gk, yer tanrlar gibi kiiletirilmi baz tinsel glere inanmalar da onlann sihirsel-dinsel karm bir dne sahip olduklarn gsterir. brahim Kafesolu, "Eski Trk Dini", Tarih Enstits Dergisi, say 3, stanbul, 1972, .. Edebiyat Fakltesi Yayn, s. 15'te, samanln bir din olmaktan ok; temel ilkesi ruhlara, cinlere, perilere emir ve komuta etmek, gelecekten haber vermek dncesi olan bir sihir olduunu syler. Ayrca bak. I. Blm, n. 211. ss Samanln eski Hint, in, ran gibi ilk uygarlklarla skitler'de [gei toplumlarnda] ve gnmz Trk, Mool, Tunguz, Lap, Samoyet, Koryak, Eskimo, Manu, Kuzey in ve Afrika yerlileri gibi oban topluluklarda grl Cbak. "Samanlk", Meydan-Larousse, der. S. Klolu, N. Araz, H. Devrim, stanbul, 1973, Meydan Yaynevi, cilt XI, s. 714) onun avclk ve toplayclk dneminin sihirsel dnnn, tarmc toplumlarn dinsel dnnden etkilenmesiyle doduu grn desteklemektedir.

172

meye elverili deildir.156 Srleri "canl besin depolar" deildir. Canl besin depolar saylabilecek olan ksm, srden salan st ve s rnn yllk yenilenmeyi aan yavrulardr ki bunlar da fazla deildir. Neolitik oban topluluklar bir toplumsal art retme yeteneine sahip olmadktan baka, neolitik kyler gibi kendine yeterli de deildir. Sr besleyicilik aka "yetersiz" bir ekonomidir ve hem nicel hem nitel ynleriyle, bu yetersizliini, kentler grnmeden nce kylerde, kentler olutuktan sonra kentlerle bar (ticari) ilikilerle ve sava (yamac) ilikilerle gidermek durumundadr. 157 Gebe oban topluluklarn toplumsal ve dnsel yaplar hakknda deerli bir gzlemi bn Haldun gerekletirmi ve bu gzlemin rn olarak "asabiyyet" kavramn gelitirmitir. Buna gre gebe topluluklar "asabiyyetf'in gl olduu topluluklardr. Yani yeleri arasnda ayr gayrlk yoktur, ok gl bir birlik ve dayanma duygusu vardr. Bu duyguyla tm topluluka benimsenmi bir lk ile bakalarna "galebe alma" (egemen olma) azmi ve tutkusu geliir. Bunun sonucunda da "asabiyyef'in gc ile bedevi (oban) topluluklar hazeri (yerleik, ifti, kentli) topluluklar zerinde egemenlik kurarlar. Bu kuramn destekleyen gzel bir tarihsel rnei Kitab Mukaddes'den alan bn Haldun, Msr egemenliinde yaarken asabiyyetlerini yitiren srailoullar'nn Musa'ya "sen ve Allah'n gidip am' fethedin" derlerken; krk yl lde dolaan srailoullar'nda asabiyyet glenerek, lkeler fethedecek yeni bir kuan gelitiini syler.158 zetle, neolitik oban topluluklar da retime gemi topluluklardr. Geim biimleri "hayvansal besin reticilii"dir. Yaam biimleri "gebe obanlk"tr. obanl stlenen erkeklerin statleri, aka kadnlarnkinden stndr. Ama neolitik oban topluluklarda da bir toplumsal, siyasal farkllama yoktur. Toplumsal yaplar "eitliki"dir.
156 bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 303'te, sahralarda yaayanlarn (gebelerini ve kylerde yaayanlarn, yaamalar iin en zorunlu gereksinimlerinden fazlasn salamaktan aciz olduklarn yazmaktadr. 157 Franz Oppenheimer, The State, ev. John Gitterman, New York, 1975, Free life Editions, s. 18'de, oban topluluklarn [kendilerine yetersiz] yaam biimlerinden dolay zamanla geimlerini savatan salamay adet edindiklerini yazar. Engels de, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 2io'da, servet sahibi olmay yaamn erei edinmi barbar halklarn yama iin savaa bavurduklarn; savan onlar iin srekli bir sanayi kolu olduunu yazmt. dris Kkmer, "Asyagil retim Biimi, Yeniden retim ve Sivil Toplum", Toplum ve Bilim, say 2, istanbul, 1977, s. ll'de, nomadlann Igebe obanlarn hareket halinde bir ordu; sava ilikilerinin ayrlmaz biimiyle retim ilikileri olduunu yazarken, oban topluluklar hakknda yaygn bilimsel gr de zetlemektedir. 158 bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 359-360.

173

Neolitik kylerden farkl olarak "kendine yeterli" deil; "kendine yetersiz" bir retim biimleri vardr. Bu nedenle ie kapal deil, "da ak"trlar. Ekonomik kendine yetersizlikleri bir kmazla kar karyadr. teki oban topluluklarla deiebilecekleri eyleri yoktur. Neolitik kylerle vardr; ama onlar da kendine yeterli ve ie kapaldrlar. Bu durumda eksikliklerini, onlardan, "bar" yollarla salamak olanaklar yoktur, ya da azdr. Bu nedenle nlerindeki kmaz "sava" yntemlerle ama yollarn arayacaklardr.159 Neolitik oban topluluklar, retime balam olmalarna karn; gebe yaam biimleri neolitik kylerden ok, avc ve toplayclarn yaamna benzer. Dn biimleri de yle. Avc ve toplayc topluluklardan kalttklar, sinirsel dn geim ve yaam biimlerine ters dmez. Ancak, neolitik kylerle ilikileri sonunda onlarn dinsel dnnden de etkilenmilerdir. Bunun zerine, geni anlamyla amanizm denebilecek sihirsel dinsel karm bir dne sahip olurlar. Bu dn ataerkil bir yap gelitiren oban topluluklarn "ataya tap klt"n tretecektir.
C. Neolitik Toplumla Mlkiyetin Temellerinin Atl

Neolitik toplumla "mlkiyef'ten sz etmeye balanabilir. Daha nceki topluluklarda topraa yerleme olmad iin; tanmaz mallarn (toprak, ev) mlkiyetinden, retim ve mal birikimi olmadndan tanr mallarn mlkiyetinden sz etmek olana yoktu. Geimin elden aza olduu bir ekonomide retimle tketim arasnda bir "mlkiyet" dura yoktu. Baz yazarlar ilkel topluluklarn ara ve silahlarnn, ss ya da tlsm eyalarnn, onlarn zel mlkleri olduunu sylerse de;
J59 Smflann ve devletin douunu, ifti topluluklarn zerine srclerin egemen olmalar biiminde bir fetih kuramyla aklayan Oppenheimer, The State, s. 14'te, ilkel iftilerin, avc ve oban toplumlarn ayrdedici zellikleri olan savalk arzusundan yoksun, onlar gibi kararlan hzl alp hzl davranamayan topraa bal (hele bo topran bulunduu bir dnemde) saldrgan, sava olmayan topluluklar olduklarn sylerken; bunlarn tam zdd nitelikleri src topluluklarda grmektedir. Srcy yamaya iten yaam biiminin isa (s. 17'de) fizike gl oluu, yiyecek kaynaklarnn dzensiz oluu ve nfusunun hzl art, hareketlilikleri, profesyonel savalar gibi kamp yaam srdrmeleri, patriarka yeminle balanm gen savalar rgtnn bulunmas olduunu yazar ve Ratzel'in Orta Asya gebeleri iin, gebeliin obanlk olarak ekonomik, savalk olarak siyasal bir kavram olduu yolundaki yorumunu aktarr. bn Haldun'un Oppenheimer'dan ok nceleri ileri srd benzeri grleri iin bak. Mukaddime, cilt I, 2. Blm. Bu grlerin aklanmas ve yorumu iin bak. Hassan, bn Haldun'un Metodu ve Siyaset Teorisi, s. 190, 220.

174

bunlar ada anlamyla mlkiyet kavram iine sokmak gtr. "Kiisel kullanm mallar" demek daha doru olacaktr. Neolitikte durum deiir. Uzun zamanda tketilecek, meyvelerinden uzun sre yararlanlacak emek rnleri, mlkiyetin nesnel koullarn yaratm olur. retilen ey bireysel emekle retilmise bireysel mlkiyetin, aile emeiyle retilmise aile mlkiyetinin, ortak emekle retilmise ortak mlkiyetin koullar var demektir. Bu nedenle neolitik toplumda, mlkiyet bu biimiyle de gelimeye balamtr. Erkeklerin yapp erkeklerin kullandklar silahlar rneinde grld gibi, zel mlkiyet; neolitik aile yelerinin tmnn emeiyle yaplan ev ve ev evresi baheler de aile mlkiyeti olmal. Topraklar zerinde ise, zellikle neolitik tarmn ilk biimlerinde ortak mlkiyet, kollektif mlkiyet bulunmu olmal.160 nk, topraklar ortak emekle tarlaya dntrlmlerdir ve ortak emekle korunmaktadrlar. Bu nedenle topraklar ky topluluunundur. Kullanlmalar iin ailelere datlrlar. Aileler bu topraklar zerinde aile emei dkerler; dolaysyla bu emeklerinin rn olan rn ailenin mlkdr. Ama topraklar topluluundur ve topluluk, tarihsel ve ada birok neolitik toplumda saptand gibi, topraklar zaman zaman yeniden ailelere datr.161 Bu durum en ak biimde, tarla ama tarm uygulanan topluluklarda grlr. Kk sulama tarm uygulayan kylerin kurulu dnemlerinde de yle olmal. Neolitik oban topluluklarnda sr ortak emein rndr, dolaysyla ortak mlktr. 162 Geleneksel ayrlar zerinde bir sahiplik sz konusu deildir; ortak yararlanma vardr. ifti-oban topluluklar ara160 c. Wells'in (nsan ve Dnyas, s. 67'de) ada ilkel topluluklar arasnda yaplar tarihsel neolitik ky topluluklarna en yakn olan "yaln besin reticileri" dedii topluluklarda; birka zel bahe, havuz, aa, hayvan dnda topraklarn kyllerce eit paylaldn yazar. Gstergeler, durumun, tarihsel neolitik topluluklarda bundan ok farkl olduunu gstermiyor. '61 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 100-101'de; "Gnmzn barbar topluluklarnda toprak normal olarak klann ortak maldr. Eer ortaklaa ekilip biilmiyorsa toprak paralan, yalnzca kullanlmalar iin tek tek ailelere datlr ve bu datm genellikle her yl yeniden yaplr. Otlaklar elbette ortaktr." diye yazar. Doan Avcolu, Trklerin Tarihi, I. Kitap, 1978, Tekin Yaynevi, s. 220'de, Birlemi Milletler aratrmalarna gre, tarmn ilkin, her yerde ortaklaa mlkiyete dayal bir toprak rejimi erevesinde uygulandn sylemektedir. ra H.G. Wells, Ksa Dnya Tarihi, s. 66'da, tarihsel gebe oban topluluklar olan Aryanlar'da silahlar, ss eyalar ve kiisel eyalar dnda, kabilede bir tr ataerkil komnistlik yaam srdrldn; kabilenin reisinin davarlarn ve otlaklarn sahibi olduunu-, ancak bunlar kabilenin karna uygun kullandn yazar. Uygar toplumlarla, bar ve sava ilikilerin trettii kabile eflii ncesinde, srnn tmyle toplulua ait olduunu dnebiliriz.

17

s sava ilikilerin, ilkin snfsal sonra bireysel mlkiyet biimlerinin gelimesine yol an ileride greceiz. Bu biimleriyle mlkiyet trleri ve mlkiyet ilikileri neolitik toplumun eitliki yapsna uygundur ve bu yapda kendi basma bir deiiklik yaratabilecek etmen olarak grnmemektedir. nk neolitik mlkiyet trleri, bir toplumsal art elde edilmesine elverili deildir.
d. Neolitik Toplumun Toplumsal Art retme Gizilgc

Yakndou'nun mezolitik topluluklar baz yabanl tahllar devirmi olmalarna karn; kendilerini asalak ekonominin darboazlarndan, snrllklarndan kurtaramamlardr. Elverili koullar iinde yaayp, yiyecek depolama yntemlerine sahip olan, yukar paleolitik uzman avc topluluklar dnda; asalak ekonominin "elden aza" tketimi mezolitik topluluklarda da srmt. Ancak, yabanl tahllarn hasat mevsiminde olgunlatklar bir iki ay iinde bol miktarda devirilmesi; tmnn yenmeyip, bir blmnn ileriki aylarda yenmek zere ayrlmasna yol am olmal. Bunun, yukar paleolitik topluluklarda grlene benzer bir "art besin" oluturup oluturmadn bilmiyoruz. nk mezolitik topluluklarda byle bir art besinin rn olabilecek; (paleolitik topluluklarmkine benzer) yksek kltr kalntlaryla karlamyoruz. Bunun nedeni devirilen tahln biriktirilmekle birlikte, beslenmede, avclk ve teki toplayclk biimlerini desteklemek iin kullanldndan, bir "bo zaman" salayacak kadar yeterli olmamas olabilir. Ya da Yakndou'da deviricilie dayanan mezolitiin kendine zg bir kltr gelitirip ardnda bunun kalntlarn brakmasna olanak olmayacak kadar hzla neolitie gemesi163 olabilir. Bu nedenle, deviriciliin bir art besin salayp salamadn bilmiyoruz. Fakat tahl deviriciliinin "ambarlama" yntemlerini gelitirdiini biliyoruz.164 Deviriciliin ambarlarnn, topluluu tm yl besleyecek, yl sonunda bir art verebilecek, ya da yl iinde teki topluluklarn farkl rn ve mallaryla maldeiimi olana verebilecek bir "toplumsal art" salayacak derecede dolu olmas da beklenemez. Ama hi deilse, deviriciliin neolitik topluluklara "biriktirme", "ambarlama" yntemlerini ve kavramlarn brakt sylenebilir. Mezolitikten neolitie, asalak ekonomiden retici ekonomiye gei, bu ambarlama ve biriktirme yntemlerinin gelitirilmesini gerektirmiCoon, The History of Man, s. 93. Coon, The History of Man, s. 143. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 30'da, Natufiya kltrl yerleme yerlerinde yabanl tahl deviriciliinin kantlan olan devirme ba (ora), dibek vb. aralar yan sra sval ambar ukurlarnn bulunduunu bildirir.

176

tir. 165 Neolitik kylerin geimi salt tahl retimine dayanm olmasa da, tahllarn tmnn tketilmemesini, bir ksmnn bir yl saklanmasn gerektirir. Bunu bir art rn sayamayz. Neolitik topluluun yaps toplumsal art retmeye elverili deildir. Neolitik toplum toplumsal art retemeyen bir toplum olmakla birlikte, toplumsal art retme gizilgcne (potansiyeline) sahip olan bir toplumdur.186 Gerekten toplumsal art retmenin koullarndan birisi "kty artrabilme yetenei"dir ki; asalak ekonomiden retici ekonomiye gei, "retim" bu koulu salamtr. kincisi retilenden azn yemekle ya da yenenden fazlasn retmekle salanan "tasarruftur. Neolitik iftiler olsun, neolitik obanlar olsun "tasarruf" kavramna sahiptirler. Neolitik ifti rnnn tmn hemen tketmez, bir blmn sonraki hasada kadar yiyecek olarak ve yeni rn iin tohum olarak ayrr. Neolitik oban da, srsne kar, takm ya da srek av yapan avclar gibi davranamaz. Bylece, iklim koullarnn elverili gittii baz yllarda, ellerinde bir "yiyecek fazlas" toplanm olabilir. Ancak bu yiyecek fazlasnn toplumsal artya dntrlebilmesi iin bir koul daha gereklidir: Belli kimselerin "tekeline gemi" olmas. Neolitik toplumun "kendine yeterli" ekonomisi ve "eitliki" toplumsal yaps bu koulun yerine gelmesini nler.167 Bir kez bu yiyecek fazlas dzenli deildir. Sonra, genellikle baz yllar yiyecek fazlas olduunda, onun ertesindeki yllarda yiyecek eksii olabilecei dncesiyle, tarmsal retimin dalgalanmalarna kar nlem olarak, saklanmaya allr; deiimde, uzman beslemede, yatrmda kullanlmaz. Saklanabilecein tesinde bir yiyecek fazlas ise, genellikle ar tketimle yok edilir. Toplumsal fazlaya el koyucu, onu ailelerden alp biriktiriri bir dzenek yoktur. Toplumun eitliki yaps, buna zorbaca el konmasn, az sayda kiinin elinde biriktirilmesini nledikten te, aile165 rnein Fayum'daki silolar iin bak. Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 87; Kuzey Irak'taki maaralardaki ve kylerdeki ambarlar iin bak. Forde-Johnston,

History from the Earth, s. 82.

166 Toplumsal art retme gizilgcne sahip olan topluluklarla toplumsal art reten yapya sahip olan topluluklar ayrmna, incelediim kaynaklar iinde yalmzca, Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 105'te "art rn retme olana neolitik ekonominin znde saklyd" szleriyle yaklamtr. Fiek de Ynetim, s. 33' te, neolitik toplumda, insann, tarihte ilk kez kendisine gerekenden fazlasn retme yeteneine sahip olduunu yazar. Ancak bu yetenein [gizilgcnl ortaya konmas koullan, zerinde durmaz. 7 Oppenheimer, The State, s. 16'da, ilkel topluluklarn eitliki yaplarnn ekonomik aralarla deil, ancak siyasal aralarla (bir topluluun baka topluluklarla savamasyla, yamalamasyla, onlara egemen olmasyla) bozulacan syleyerek; snflamann, smrnn ve devletin kaynann ite deil, topluluklar aras sava ilikilerde, fetihte olduu kuramna yolu hazrlamaktadr.

177

lerin elinde kalmasn da nler.168 Eitliki toplumun dayanmac gelenei; yiyecek fazlasnn, bunu salam olan ailelerden yiyecek eksii olan ailelere akmasn salar. Bunu aan bir bolluk olduu durumda ise, ipular (Kuzeybat Amerika'nn Amerika Yerlileri'nin balk kylerinde grlen "potla"larla,169 birok oban toplulukta grlen "len"lerle170) "rgtl ar tketim" olarak adlandrlabilecek bir biimde "tketildiini" gsteriyor. Neolitik ekonominin, zellikle neolitik iftiliin kendine yeterlilii bir toplumsal art, bir art rn retmeyi kkrtacak alveriin gelimesine de olanak vermez. Tek tk dzensiz deiimler, onun kendine yeterli ekonomisini etkileyecek olaylar deildir. Bununla birlikte, hemen tm ilk neolitik yerleme yerleri kalntlarnda grlen ambarlarn, ileride, topluluklar aras ticaretin gelimesinin nesnel koullarndan birini hazrladn da kabul etmeliyiz.
1 8 8 Oppenheimer, The State, s. 15-16'da, oban topluluklarda, yetenek farklar, ans ve ansszlklar nedeniyle srleri artan ve azalan kimseler arasnda mlkiyet farkllklarnn hatta snflarn doabileceini; ada oban topluluklar olan Laplar'dan ve Hotentolar'dan verdii rneklerle aklar. Bu ekonomik, sonuta toplumsal farkllamalarn patriarklkla, rahiplikle artabileceini kabul eder. Ama bu farkllamann "siyasal aralar" ile [ sava, yama, fetihle] etkilenmedii lde lml snrlar iinde kalacan; farkllamaya yol aan etmenlerin daha sonra bakalarndan yana ileyileriyle ve eitli nedenlerle balangtaki eitlik durumunun yeniden kurulacan syler. Uygar topluluklar arasnda yaayan, dolaysyla onlarla giritikleri alveri ilikilerinin kabile mlkiyeti yerine aile mlkiyetini gelitirdii Israiloullan arasnda mlkiyetin gelitirdii eitsizlik kle satn almaya dek varabilmise de; satn alman bir klenin alt yl sonra zgr braklmas yasas (bak. Kitab Mukaddes, "k", 21.2) ilkel topluluun eitlikilie eilimli yapsn gzel yanstr. Gebe Arap topluluklarnn yaps hakknda Rodinson, Hazreti Muhammed, s. 26'da, klan ii zengin yoksul farknn uzunca bir kuraklkta, yenilgide, yoksullukta eitlik durumuna dndn yazarken; ilkel topluluun eitliki yapsn pekitiren d etmenlerden sz etmektedir. 169 Potla grenei ile ilgili olarak Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 124'te, bunun tam tersi bir yorumla, potlacm toplumsal art retmeyi kkrttn yazarlar. Bu yorum fark, "toplumsal art" kavramn anlay farkndan domaktadr. Toplumsal art, tketimde deil tam zaman uzmanlarn beslemede, ticarette, yatrmda kullanlan bir retim fazlas olarak tanmlanrsa potlacn. toplumsal art retmek yle dursun, toplumsal artnn salanmasn engelledii anlalr. 170 Bu durum, Manas Destan, ev. Abdlkadir inan, stanbul, 1972, Babakanlk Kltr Mstearl Kltr Yaynlan, s. 71'de, "prenslik, beylik gstereyim, grlmemi bir tren yapaym diye varn younu harcama" szleriyle dile getirilmektedir. Avcolu, Trklerin Tarihi, cilt I, s. 219'da, Amerika Yerlileri arasndaki potla grenei ile Trk Beyleri'nin len greneinin, bazlarnn fazla retim yapmasnn, topluluun teki yelerinin alktan lmelerine yol aabilecei koullarda zel birikimi engelleyici bir ilev grdn yazar.

78

Neolitik ifti topluluklarn ekonomik kendine yeterliliine karlk; neolitik oban topluluklar "kendine yetersizlik" koullar iindedirler.171 te, neolitik kyn kendine yeterliliini kracak ve onu bir toplumsal art retmeye zorlayacak olan da bu topluluklardr.172 Ancak bu olay, oban topluluklarn ifti topluluklar toplumsal art retmeye zorlamalar; bylece topluluu art retemeyen bir ekonomiden art retebilen bir ekonomiye geirmeleri; ayn zamanda onu, farkllam, snfl, devletli uygar toplum yapar ki bu daha sonra ileyeceimiz konudur.
1

4. tikel Topluluktan Uygar Topluma jGei

ster ifti ister oban olsunlar, neolitik topluluklarn kendi i gelimeleri ile ilkel topluluktan uygar topluma geme yeteneine sahip olmadklar anlalmtr. Bu, kuramda, neolitik toplumun art retme gizilgcne sahip olduu halde, bu gizilgc toplumsal art retme yolunda harekete geirmeye elverili bir toplumsal yapya sahip olmaynn gsterilmesiyle ortaya konmutur. Eylemde ise, ada ilkellerin az sayda avc ve toplayc takmlar dmda, byk ounluunu oluturan neolitik topluluklarnn, binlerce yldr kendi abalaryla neolitik ekonominin kabuunu kramaylarmda gzlemlenmitir. Neolitik gei topluluklarnn uygar topluma geileri, yaplarnn i gelimesiyle deil; doal ve toplumsal d etkilerle gereklemitir.173
Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 86'da, kendisi ekin yetitiremeyen krsal gebelerin, ekonomik adan her zaman yerleik kyllere baml olduklarn yazmaktadr. bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 361-362'de, hi bir kabilenin kendi isteiyle egemenlere boyun eerek, onlara ar ceza, vergi ve haralar demeyeceini belirtirken topluluklar aras ilikilerde fetihe ve zora dayanmakszn toplumsal art elde edilemeyeceini sylemi olur. Friedrich Engels, Anti-Dhring, ev. Kenan Somer, Ankara, 1975, Sol Yaynlar, s. 279-28l'de, snflarn ortaya kn, tarmc aile iine yabanc igcnn alnmasyla balayan bir "i gelime" ile aklamtr. Yine Engels, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 202-217 arasnda, barbar [ilkel] topluluktan devletin ortaya kma dek gelien olaylan da gene bir igelime sreci olarak grmektedir. retici gler geliince, toplumda retim fazlaln kendilerine maledenlerden dolay zt karlarn belirdiini ve buna uygun gruplamalarn ortaya ktn; ortak karlar savunan temsilcilerin bazen kendi gruplaryla ya da baka gruplarla attklarn; atmalar artnca vazgeilmez kimseler durumuna gelip zerklik kazandklarn ve zamanla tm topluma egemen olduklarn ne srerek snfsz ynetimsiz ilkel topluluktan kn srecini ak-

179

Tarihte ilkel topluluktan uygar topluma ilk geilerin gerekleebilmesi iin bu iki d etkinin birlemesi gerekmitir. Bylece ilk uygar toplum olutuktan sonra, teki ilkel topluluklarn uygar toplum dzenine geebilmeleri iin d toplumsal etkiler, uygar toplumlarn etkileri yetmitir.
1

a.

iftilerle obanlar Arasndaki Bar ve Sava likiler

Uygar topluma geme yolunda ilk abalar, neolitik iftilerle neolitik obanlar arasndaki bar ve sava ilikilerin rn olarak ortaya kmtr. Bar ilikiler topluluk ii ve topluluklar aras ticaretin domasna; sava ilikiler fetihlere ve tabakal toplumlara yoi amtr. Uygarlama yolundaki bu iki atlmdan ilki yar yolda kalm; ikincisi, evresel koullarn da elverili olduu yerlerde baarya ulamtr. . ; ' ; ;
lamaya alr. Bu noktada, tek tek hkm sren bireylerin [nderlerin, eflerini egemen snf olmak zere nasl birletikleri sorununu incelemenin bu konuda gerekli olmadn syler. Oysa, ilkel topluluktan uygar toplulua gei srecinin incelenmesi gereken asl kritik noktas burasdr. lkel topluluun eitliki yapsndan dolay, bir fetih ve reklenme olmadka retim tketime eittir, arada srada bir retim fazlas salansa ve bunu, topluluun nderleri denetlese bile, bu, gene eitliki yapdan dolay, dzenli biriktirilebilen bir art olamaz eninde sonunda toplulua, tketime dner. Bir fetih ve reklenme olmakszn, toplulua dzenli olarak art rettirme olana bulunmayaca gibi, topluluklarn nderlerinin, eflerinin birleip bir egemen snf oluturmalar ya da bir topluluun tm yelerinin teki topluluklar zerinde egemen snf durumuna gelmeleri olanakl grnmemektedir. Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 115-116'da, tarihncesinin kanda topluluklarnn kendiliklerinden baardklar ekonomik ve toplumsal ilerlemeleri1 nin insanlar arasnda iblmne dayanan baz farkllamalara ortam hazrlam olmakla birlikte; bunlarn, kanda anayasayla korunduka kle-efendi blnmesini yaratmaya yetmediini, barbar halklarn saldrsnn ise, hazrlanm olan snf farkllamas birikimini kesin snflama atlayna urattn syleyerek; "d etki" ya da "fetih" kuramna yaklat sylenebilir. (Bak. s. 143" "demek ki ilk medeniyete atlamak iin de bir barbar akn gerekti"). Ama daha dorusu, onun, i gelime ile fetih kuramn uzlatrdn sylemektir. Wittfogel, Oriental Despotism, s. 324'ten, General Anthropology, der. F. Boas, s. 282-326'da ve s. 38'de, i farkllama ile fetihin toplumsal farkllamann domasnda birlikte etkili olabileceininin yazldn; Alexander Rstov'un fetih tezini benimsemekle birlikte i koullarla ve bar yollarla toplumsal farkllama olanam da kabul ettiini; "VVolfram Eberhard'n, Conquerors and the Rulers Social Forces in Medieval China, s. 3'te, Rstov'un grlerini benimsediini reniyoruz. Lowie ise, The Origin of the State, s. 106 vd. "zef'te aklad gibi, snflamann ve devletin kkenini ilkel topluluklardaki gizli derneklerde ve teki "dernekleme" rgtlenilerinde grerek, snflama iin i koullar yeterli bulmaktadr.

180

aa.

Bar likiler ve Ticaretin Douu

Aslnda topluluklar aras sava ilikiler, seyrek de olsa, avc ve toplayc takmlar dneminden beri vard. Bar ilikiler, bar ilikilerin en nemli biimi olan alveri de, sava ilikiler kadar olmamakla birlikte ok eskilere dayanyordu. kinci toplumsal iblmy-; le (ifti-oban farkllamasyla) topluluklar aras bar ve sava ilikilerin youn, sistemli ilikiler biimini almasna yol aacak koullar olutu : Neolitik oban topluluklar "gebe , kendine yetersiz, da ak ve sava" bir yaam biimine; neolitik ifti topluluklar ise, bunun tam tersi, "yerleik, kendine yeterli, da kapal ve bar" bir yaam biimine sahip olmulard.174 Birbirine zt olan bu iki yaam biiminin etkileimi, uygar topluma geme yolunda atlmlara yol at. Daha avclk ve toplayclk dneminde, ta ocaklarna yakn yerde yaayan baz topluluklarn sert ta ya da ta ara alveriiyle uratklar biliniyor. Neolitikte taa ek olarak, tahta ve mlek yapmaya elverili amur da, bu hammadde kaynaklarna yakn olan topluluklar iin geim olanaklar yaratmtr. Yerleik ky topluluklar, bu kaynaklara yakn iseler kendi gereksinimleri iin kullanm; yakn evrelerindeki topluluklara "satmak" dnda bu olanaktan yeterince yararlanamamlardr. Bu olanaklardan yararlanma durumunda olanlar daha ok gebe topluluklardr. Byle hammadde kaynaklarna sahip olsunlar olmasnlar, neolitik. oban topluluklar kendine yetersiz ekonomilerinden dolay yerleik ifti topluluklaryla alveri ilikileri kurmak zorundadrlar. ifti topluluklar genellikle kendine yeterli ekonomiye sahip olduklarndan; gebe obanlar, sradan retimleri olan ve iftiler de rettikleri iin onlara sunamayacaklar hayvanlar dnda, iftilerin alabilecekleri bu tr eylere drt elle sarlm olmallar. Bunun sonucunda ifti topluluklarla giritikleri alveri, ticaretle uraan (saylarnn ok olmamas gereken) oban topluluklarn yapsnda ne gibi deiikliklere yol amtr bilemiyoruz. nk gebe topluluklar yaam biimleri hak"4 nsanlarn bu olgunun bilincine ilk kez varlarn ya da bu olgunun yazma ilk yansmasn Glgam Destan'nda grrz. Destan'da (s. 69'da) barbar oban yaamn temsil eden Enkidu'nun yerleik yaama- ekilmesi iin (rnekte bunun uygar yerleik yaam olmas, amacmz bakmndan nemli bir fark deil) bir fahienin tuzana drlmesi sonucunda onun zayflad yazlr. Zayflamasnn nedeni kadnla alt gn yedi gece yatmas deildir. Enkidu'nun kentin insannn etkisi altnda kalnca "kafasna bilgeliin yreine insanca duygularn girmesi" ile zayf dt sylenir. Bu deyi, gebe topluluklar a sava yaam biimleriyle ve etiiyle-, yerleik topluluklarn bar yaam biimlerini ve etiini yanstyor olsa gerek.

181

knda gerilerinde pek az arkeolojik belge brakrlar; daha kts birok yere yaylm kalntlarla, bu kalntlarn sahibi olan topluluklar bir araya getirmek son derece gtr. ifti ve oban topluluklar aras bar alveri ilikilerinin obanlar zerindeki etkileri belgelendirilmemi; ama yerleik ifti topluluklar zerindeki etkileri belgelendirilebilmitir. Bu tr bir alveriin gelitirdii iki yerleme yeri ortaya karlp iyice incelenmitir. Bunlardan biri Filistin'deki Jericho, teki Anadolu'daki atalhyk'tr. Her ikisi de, yerleik yaamlarna su kylarnda kurulan ve kk sulama tarm yapan kyler olarak balamlard. Jericho'yu daha nce, deviricilikten reticilie geii temsil eden bir yer olarak ele almtk. Filistin'de Lut Gl'nn kuzeyindeki (bugnk, Ariha'nm bulunduu yerdeki) Jericho'nun birinci katman, Jericho I .. 8500 dolaylarnn neolitik ncesi bir Natufiyal kyyd.1'5 Jericho II mleksiz neolitik dnemi temsil eder; onun da .. 80007000 arasnda A ve .. 7000 dolaylarnda B olmak zere iki katman vardr. A katmannda, kyn yerini 3,5-4,5 m. apl yuvarlak evlerden oluan bir kasaba almtr. Yaplarn dzenli olarak dizilii, arkeolojide genellikle bir toplumsal yetkenin varlnn iareti olarak yorumlanr. Bu mleksiz neolitik aamann tarma ve ticarete, dayand da anlalmtr. B katmannn temsil ettii dnem .. 7000 dolaylarnda, Jericho'nun maddi kltrnde kkl deiikliklerle balar. Sral ama seyrek dzen yuvarlak evlerin yerini; birbirine yapk, sk dzen yaplm, aralarnda avlu oluturmu dikdrtgen odalar topluluu alr. Bu kuzeyden, rdn Vadisinden yeni bir halkn geliinin belirtisi tlarak yorumlanmaktadr. Bu halk eski sakinlerin tmn ldrp srme176 mise; kasabada bir toplumsal tabakalamaya yol am olmal. Gerekten az sonra kasabann bir hendekle ve aralarnda kuleler bulunan ta surla evrilii; kasaba apnda toplumsal emei harekete geirebilecek gl bir yneticiliin ortaya km olmasnn iareti olarak yorumlanr. Bu savunma nlemlerinin, kasabadaki su kaynana gz diken komularnn ya da gebelerin saldrsna kar yapld sanlyor. Bunlar yan sra ambarlarna ve depolarna da gz dikilmi olmans Jericho'nun ekonomik, toplumsal ve dinsel yaamyla ilgili bilgiler u be kaynaktan derlenmitir: Roe, Prehistory, s. 107-118; Forde-Johnston, History from the Earth, s. 82-84; Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 40-41; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 151-166. 176 Mellaart. The Neolithic of the Near East, s. 55'te, A kltrnden B kltrne birdenbire geiin bir fetih rn olduu yolundaki grn yeni bulgularla deitirilmesi gerekebileceini sylerse de Jericho B'nin yeni bir halkn yerleme yeri olabileceini reddetmez.
' &

182

l. Bu surlar yapanlarn ya da yaptranlarn da bir zamanlarn geba saldrganlar olmalar ok olasdr. Jericho'nun, hzla, nfusu iki bin dolaylarna ulaan, surla evrili krk drt dnmlk bir kasabaya dnmesi; budaya ve arpaya dayanan, kei yetitirilen gelimi tarmyla; Sina Yarmadas ve Anadolu gibi uzak yrelere dek uzanan alveri ilikilerinin rn olduu syleniyor ve Jericho'nun bu ticaretin ana merkezini oluturduu sanlyor. Jericho'nun bu dneme ait yaplarndan biri sunak olarak yorumlanyor. Jericho'nun B katmannn ulat ekonomik ve toplumsal gelikinlik adamasn temsil eden, Lut Gl'nn gneyine den Beidha kasabas da nemli bir ticaret ve ortaya karlan birok atlyeleriyle hareketli bir zanaat merkezi olarak grnr. mleksiz dnemden mlekli dneme geite, yeni bir aknn iareti olarak arkeolojik katmanlamada grlen kopukluk, .. 5000 dolaylarnda mlekli dneme geildiinde, karma iftilii ve mlekilii ile Jericho ekonomisinde grlen atlm yenilenen bir tabakalamann iareti olmal. atalhyk, Jericho'dan biraz daha ge bir tarihte (.. 700'de) ortaya km olmakla birlikte; neolitik ekonominin canllm ve topluluklar aras ticaretin gelimesiyle uygar topluma geme yolunda gsterilen atlm daha belirgin bir biimde gzler nne sermektedir.17' Konya'nm 52 km. gneydousunda, Koz Irma kysnda bulunan atalhyk, 1961 ylnda James Mellaart tarafndan kazlarak ortaya karlmtr. Mellaart'm deyiine gre "ekonomisi basit sulama tarmna, sr yetitirmeye, ticarete ve sanayiye dayanyordu."178 atalhyk .. 6500-5500 arasnda geliti. O tarihler iin olaanst byklkte bir kasabayd; 140 dnmden daha geni bir alan kapsyordu. Bin evden, be-alt bin kiiden olutuu sanlyor. Kasaba Nide ilinin Aksaray ilesi yanndaki volkanik bir da olan Hasan Da'n grebiliyordu. Buradan obsidyen (volkan cam) karp obsidyen ticaretini denetimine alm olduu sanlyor. Obsidyen satmasna karlk, ince aralar iin Suriye'den akmakta getirttii de anlalmtr. atalhyk'n gnencini ticarete borlu olduu ne srlmektedir; ayn zamanda yrenin bir dinsel merkezi olarak grnmektedir. Kasaba halk arasnda usta aa iileri, dokumaclar, ta cilalayclar ve mlekiler bulunduunun kantlar vardr. Bakrtandan boncuk177

atalhyk'n ekonomik, toplumsal ve dinsel yaamyla ilgili bilgiler u kaynaklardan derlenmitir: Hawkes. The Atlas of Early Man, s. 41-42; Roe, Prehistory, s. 116; Forde-Johnston, History from the Earth, s. 84; Coon, The History of Man, s. 162; Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 98-111. "8 Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 98.

183

lar yaplp, biraz bakr ergitilmi. atalhyk'n, yapt mallarn bir blmn hammadde karlnda, yaknndaki ve uzandaki topluluklarla deimi olmas olasdr. atalhyk'n yaplar, Jericho'da da olduu gibi birbirine bitiikti; ilerine tavandan girilen, avlulara alan drtke odalardan oluuyordu. Her odada bir ocak, bir frn ve tahl varilleri vard. Bu evlerin arasnda, depo grevi gren odalar ve pek ok sunak odasr bulunuyordu. Sunaklar olaanst zengin denmiti. Sradan halkn, llerinin, etlerini akbabalarn paralamasna braktktan sonra geride kalan kemiklerini evlerinde zerinde uyuduklar sval platformlar iine gmmelerine karlk; sunaklarda grlen platformlarn iinde kemiklerin yan sra ss eyalar, kaplar, tren baklar, obsidyen aynalar bulundu. Hawkes bu gmleri, kasabadaki toplumsal farkllamann iareti olarak; rahiplerin ve samanlarn kasabann elitini oluturduklar biiminde yorumlamaktadr.179 Jericho'da da grlen bu ataklt yan sra "anatanna klt"de gelimektedir. Anatanna verimlilik kltn simgeler ve verimlilik klt hem insanlarla hem hayvanlarla ilgilidir. Anatanranm insan biiminde gsterilmesine karlk; tanr ko, leopar, boa gibi erkek hayvanlar biiminde gsterilir.180 Tanra heykelciklerinden birisi Ankara Anadolu Medeniyetleri Mzesi'nde sergilenmektedir. Bu bir kar byklkteki balk heykelcik, tanray, iki leopardan oluan bir taht zerinde oturan, son derece iman ama o derece grkemli, ocuk douran bir "matriark" gibi gstermektedir. Tanrann ei, boalarla ve sunak duvarlarna gmlm dizi dizi boa boynuzlaryla temsil edilmektedir. Sunan duvarlarmda geometrik desenler, resimler ve kabartma resimler vardr. Hawkes atalhyk'n, gemiten gelen avclk, hayvan resimcilii ve hayvan simgecilii ile tarmc ekonomisi, zanaatlar, anatanra gibi gelecekte geliecek olan eleriyle, yabanllk ile uygarlk arasnda bir konumda olduunu syler181 ki; bu hem atalhyk'n sihirseiBak. Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 42. Ko, leopar gibi "koruyucu" hayvanlarla birlikte gsterilen anatanra resim, kabartma ve heykelcikleri; gebe oban topluluklarn yerleik ifti topluluklar stne yerlemeleri; onlardan toplumsal art alrken, baka gebeler yamalamasn diye onlar korumalar olgusunun dnsel yansmas olarak; hayvan totemli bir gebe klan ile anatannal bir yerleik topluluun bu tr bir btnlemelerinin rn olabilir. Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 42. Daniel de, The First Civilizations, s. 164'te, atalhyk' uygarlk ve kent olarak grmemekte; kasaba saymaktadr. Sihirsel-dinsel kltrnn, yukar paleolitiin (kaltt) sinirsel kltr

dinsel bir gei kltrne sahip olduunu; hem de bu almada kullanlan terim ile syleyecek olursak, bir "gei toplumu" olduunu gsterir. Ancak, ne Jericho ne de atalhyk uygar topluma geememiler; uygar topluma geme yolundaki atlmlar yarda kalmtr. Gerekten, bilim adamlar bu iki kasaba toplumunu da uygarlk saymamaktadrlar 182 Jericho'nun ve atalhyk'n uygar topluma geme yolundaki atlmlarnn yarda kal nedenlerini anlamak iin, ksaca, ekonomin toplumsal dnsel yaplarna gz atmalyz. Her ikisi de kk sulama tarmyla ve yerleik ky yaamyla tarih sahnesine karak; uygar topluma geme yolundaki ilk admlar atmlardr. Bunu izleyen ikinci adm, topluluklar aras sava ilikilerle, tabakalamayla balam olsa bile (ki bu ynde gl belirtiler vardr) topluluklar aras alveri ilikilerine giriilerek; neolitik topluluun kendine yeterliliinin ve da kapallnn krlmas olmutur. Onlar topluluklar aras alverie ynelten iti (ister sava ister bar yolla balam olsun) ayn zamanda neolitik toplumun eitliki yapsm paralayarak, toplumsal tabakalamaya yol amtr. Toplumsal tabakalama, bir toplumsal art elde edilmesinin koulunu da yaratmtr. Bu toplumsal art ile (Jericho'da) toplumsal emek kullanan, geni apl toplumsal ibirliini gerektiren, savunma etkinlikleri rgtlendirilip, gerekletirilmitir. Bu da toplumsal farkllamann yannda bir siyasal farkllamann ortaya knn belirtisidir. Ticaret ve Zanaatlar da ekonomik farkllamann belirtileridir. Ekonomik, toplumsal ve siyasal farkllamalar dnsel farkllamann da izledii sylenebilir. zellikle atalhyk'te sunaklarn okluunu, farkllam toplumu birlikli tutabilecek bir din adamlar snfnn dinsel bir ideoloji tretmeye balaylarnn belirtisi olarak alabiliriz. Jericho ve atalhyk'n bu gelimelerden getikten sonra, uygarla ulama yolunda son birka adm atamayp yar yolda kallar neyle aklanabilir? Bunun, biri doal evreyle, teki toplumsal evreyle ilgili iki nedeni vardr. Doal evreyle ilgili olan Jericho'nun olile balantsnn belki en gzel kant; yukar paleolitiin maara ve kaya yzeylerine resim yapma greneinin, atalhyk'te kendini sunak duvarlarna izilen resim ve yaplan kabartmalar biiminde gstermesidir. (Bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 94). McNall Burns, Western Civilization*?, cilt I, s. 29'da, neolitiin gelitirdii kurumdan birinin din olduunu yazar (tekiler aile ve devlettir). > rnein Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 91'de, bildiimin en eski kasaba olan Jericho H'nin kente geliemedii yazldr. Daniel ise, The First Civilizations, s. 164'te, Jericho'nun ve atalhyk'n uygarlk saylamayacaklarn; yalnzca birer kasaba olduklarn sylemektedir.

185

sun, atalhyk'n olsun kk sulama tarmndan byk sulama tarmna gemelerini kkrtacak bir corafi konumda olmamalar, akas rmak sel yataklarnda bulunmamalardr. Bu durum, onlarn (Jericho'da grlen ama yinelenmeyen bir sur yapm dnda) byk apl toplumsal ibirliini gerektiren ilere girimeleri ansn ellerinden almtr. Toplumsal evre ile ilgili olan neden, fetihe ve kaba gce dayanan belirgin bir toplumsal tabakalamann grlmemesidir. Geri, zellikle Jericho'da birka kez grlen ifti-oban sava ilikilerinin rn olarak fetihin ve yenilenen toplumsal tabakalamann belirtileri varsa da; bu olaylar izleyen ekonomik etkinliklerinin (sur yapm dnda) zorla altrmaya ve tarmdan toplumsal art almaya dayanan tarmsal etkinlikler olmak yerine, bar ilikilere dayanan ticaret etkinlikleri olmalar ya da sonradan bu tr etkinlikler biimini almalar, tabakalamay artrmak yerine onun keskinliini trplemi grnr. Toplumsal artnn tarmdan ok ticaretten salanm olmas; bu topluluklar uygarlama yolunda kmaz sokaklara sokmutur. Gerekten askeri gle salamlatrlm bir ekonomik, toplumsal, siyasal btnleme salanmadan nce; topluluklar aras ticaret kararszdr, gvensizdir. Bu ticareti yrten topluluklar da salam bir askeri gce dayanmadklar lde d saldrlara kar zayf durumdadrlar. Hem ekonomilerinin hem siyasal varlklarnn salam temellere dayanmamas, her iki toplumun uygarlama yolundaki atlmlarnn, parlak bir giriimden sonra yar yolda kalmasna yol amtr. Bu yolda, ideolajik bir dzeye ykselmi olan dnsel yaplarnn gc yazglarn deitirmeye yetmemitir. Sonuta, .. 8000-7000'lerde uygarlama yoluna girmi olan bu ilk iki "gei toplumu"nun bulunduu blgelerin, uygar toplum dnyasna ancak uygarln sel ovalarnda balamasndan (.. 3000'den) iki bin yl sonra, o da kendi gleriyle deil, d glerin etkisiyle girebildiklerini gryoruz. Ancak hem topluluklar aras ticaret hem de (zellikle atalhyk'te) nfus patlamas sonucunda grlen gler, neolitik ekonomiyi ve dnceyi evrelerine yayarak, teki blgelerin topluluklarna uygar topluma gei hareketine balamalar yolunda gl bir iti vermilerdir. bb. Sava likiler Fetih ve reklenme

Neolitik ifti ve oban topluluklar arasmda sava ilikiler asaldr.183 Jericho'dan Kln-LindenthaPe kadar neolitik kyleri eviren sa183 oban-ifti topluluklar aras ilikinin sava nitelii, Kitab Mukaddes'e de yansmtr. "Tekvin" 4.2-19'da, Adem'in Havva'dan doan ilk olu olan Kain'in

186

vuruna hendekleri ve surlar bunun kantdr. ifti-oban bar alveri ilikilerinin bile sava ilikilerin rn olarak balam olmalar ok olasdr. Jericho'nun katmanlarnda bunun ipular vardr. Neolitik ifti-oban topluluklar aras bar alveri, ilikileri nasl balam olursa olsunlar, kararl, srekli ilikiler olarak grnmezler. Bunun en gzel rneini atalhyk dzeyinde (belki ondan da ileri) bir neolitik yerleme yeri olan Burdur Gl'nn gneyindeki Haclar'n .. 5600 dolaylarnda yklmasdr.184 "Gebe, kendine yetersiz, da ak ve sava" bir yaam biimine sahip olan oban topluluklarla, "yerleik, kendine yeterli, da kapal ve bar" yaam biimli ifti topluluklar aras iliki genellikle sava olacaktr.185 Bu tr bir sava iliki, arada srada yerleik topluluun zaferiyle bitmi olsa da, byle bir zaferin onlara kazandraca birka tutsakla birka silah, belki kk bir sr olabilir. Yenilen saldrgan gebe oban topluluk ou kere belki bunlar bile vermeden kaacaktr. Ama yaam biimlerinin farkllndan dolay, ifti-oban srtmelerini ou kere obanlar kazanm grnrler. Yenilen iftiler yenilen obanlar gibi kaamazlar; kap topraksz kalmaktansa toprakla-

ifti ikinci olu olan Habil'in koyun oban olduu yazldr. Kain topran rnlerinden, Habil srnn ilk doanlarndan Allah'a sunu sunar. Allah Habil'in (obann) sunusunu beenince bunu kskanan Kain (ifti) kardeini ldrr. Kukusuz yknn ikinci blm, uygar kent toplumunun obanlarn iftilere egemen olmalaryla olutuu kuramna uymuyor. Ama yk ifti Kain'in yerleip bir [ilki kenti kuruuyla yeniden tarihsel gereklik rayna oturuyor gibidir. Uzak gemii anlatan bu yk yerine konu gncel sorunlarla ilgili olunca, srailoullar'nn yerlemek zere Kenan lkesine gelince, Musa'nn yerletikten sonraki dzen iin Allah adna yasalar koyarken ("Tesniye" 20.10-12'de) sava iin bir kente yaklatnzda teslim olursa "iin' de bulunan btn kavim sana angaryac olacaklar, sana kulluk edecekler" yasas fetih ve reklenme kuramnn geerliliini desteklemektedir. Bu kural uygulaylan iin bak. "Yeu" 9.18-21. 184 Forde-Johnston, History from the Earth, s. 84. 185 oban topluluklarn daha sava, ifti topluluklarn daha bar bir yaam biimine sahip olduklar Aristoteles'den beri bilinen bir gerektir. Aristoteles, Politika, I.8'de, gebeliin (obanln) yamaclkla birleebildii bir kark geim biiminden sz eder^ bn Haldun, Mukaddime, cilt I, s. 314-315'te, snacak kaleleri olmayan gebelerin her zaman silahl olup; iddet ve kuvvetin onlar iin bir yaradl, yiitliin karakter olduunu yazar. Graves, The New Larousse Encyclopedia of Mythology'ye yazd "Sunu"da (s. VI) ilkel tarm topluluklarnda savaa ba vurmann ender olduunu; bunun zcuna sr obanlarnn sava bir meslek edinme eilimi gsterdiklerini; Aryan istilaclarn kyller zerine bir aristokrasi olarak reklendiklerini sy-

187

rnda kalp, boyun eerek hara demeyi yelerler.136 Yenen obanlarn nlerinde ise ky, ambarlarn yamalamak ve ekip gitmek, ky halkndan ellerine geirdiklerini ldrp topraklarna ve evlerine el koymak ve bunu yapmayp onlar altrarak yneten bir egemen snf olup yerlemek gibi seenekler vardr. Tarih boyunca her seenein de kullanld grlmtr. Ancak genellikle gebenin gebelikte direndii de grlmtr. Vurkalar ve bir baka topluluu yok edip yerine yerlemeler, yerleik lkenm topluluk yapsnda byk deiikliklere yol am grnmez.187 Ancak nc seenei kullananlar ellerine byle bir frsat geirmiler demektir.188
186 Oppenheimer, The State, s. 21. Oppenheimer (s. 21-22'de) Eski Dnya'da teritoryal devletlerin byle, obanlarn iftileri fethetmesiyle olutuklarn; Yeni Dnya'da ise evcil sr hayvanlar bulunmad iin, obanlarn deil avclarn iftileri fethettiklerini, Yeni Dnya'da uygarl oban-ifti ztlnn deil, yerleik-gezici kabileler ztlnn dourduunu yazar. Wittfogel, Griental Despotism, s. 324'de, savalarn insanlk tarihi kadar eski olduunu, ama bir topluluu srekli boyunduruk altnda tutmann bu i hem dllendirici hem de olanakl olunca ortaya ktn yazar. ifti-oban tabakalamas olgusunun devlete varan gelimelere yol ann tarih yazclmdaki ilk kaytlarndan biri olarak, Herodotos'dan, Tarih, 1.125'te, Pers boylarnn ounun ifti olduklar, buna karlk Pers krallarnn oban boylardan birinin kolu olan Akhemenidler'den km olduu yolunda verdii bilgide yansd sylenebilir. 187 Oppenheimer, The State, s. 23-24'te, devletin oluumunun alt aamas olduunu, birinci aamann oban-ifti topluluklar aras srekli sava ve ldrler olduunu, Eski Dnya tarihinde yinelenen kitlesel aknlarn (Kelt, Cermen, Hun, Avar, Arap, Macar, Tatar, Mool, Trk, Viking aknlarnn) fetih deil yama amal kald srece, devletin oluumunun yzlerce, hatta binlerce yl bu aamada kalabileceini syler. kinci aamada iftilerin direnmekten, obanlarn geici yamayla yetinmekten vazgemeleri ve obanlarn kyllerden srekli bir art almaya balamalarnn devlete geite dev adm oluturduunu yazar (bak. s. 26 ve s. XV-XVI). Herodotos'dan, Oppenheimer' onaylarcasma (Tarih, 1.105'te) Asya'nn yirmi sekiz yl skit boyunduruu altnda kald srece, halktan hara alarak topladklarn az grmeleri zerine yama aknlarna kmalaryla lkeyi yknt yerine evirdiklerini reniyoruz. bn Haldun da Mukaddime, cilt I, s. 378'de, Araplar'n yabanl doalarnn bir gerei olarak . yamac ve bozguncu bir halk olup [uygarlk ve devlet kurmak yle dursunl mamur lkeleri [uygar toplumlar] yktklarn sylerken, dnyann bir baka yerinde ve tarihin bir baka dneminde yinelenen ayn olguyu yanstmaktadr. 1 8 a Bu grn en ak biimde tarih yazarlnda olgusal dzeyde H.G. W3ls, toplumbilim alannda daha ok kuramsal dzeyde Franz Oppenheimer tarafndan savunulduu grlyor. H.G. Wells, The Outline of History'de insanlarn nceleri, yiyeceklerini ararken yava yava yer deitirdiklerini, sonra bir ksmnn topraa yerlemeye baladn, bir ksmnn ise aka gebeletiini, yerleik topluluklarn balca tanelilerle gebelerin stle beslendiklerini yazar. (Kvlcml bu deyiin, insanlar avc toplumdan sonra nce tarmcla, ardndan obanla gemi gibi gsterdiini syler). Wells bu iki yaam biim>

188

Bir gete oban topluluk bir yerleik ifti topluluu yamaladktan sonra, ertesi yllarda onu baka gebelerin yamalayabilecei dncesiyle ya da baka dncelerle ayrlp gitmek istemezse; ilk birka kuakta yerleik toplulukla ne ekonomik bir iblmne gidebilir ne de onun iinde eriyerek onunla btnleebilir. nk iftilik
nin zt ynlerde uzmanlatklarn, yerleiklerle gebelerin kanlmaz olarak birbirleriyle savamaya balam olabileceklerini, yerleiklerin gebeleri barbar saydklarn, yerleiklerin yumuak, kadnlam kiiler durumuna geldiklerini, gebelerin bunlara kar apul dzenlemelerinin normal grldn, birleen gebelerin ovalara atldklarn, fetihlerin, savalarn gelitiini, fatihlerin ganimeti alp gidecekleri yerde zaptettikleri lkeye yerletiklerini, kylleri ve kentlileri hara, vergi demeye zorladklarn, gebelerin hizmetileri durumuna geldiklerini, gebe eflerinin kral, prens, efendi olduklarn, te yandan zaptettikleri yerin sanat ve inceliklerini benimsediklerini, ancak eski gebelik alkanlklarnn bir blmn kuaklar boyu srdrerek avlanp, sava arabalaryla yarlar dzenlediklerini, almay, hele tarm iini aa rkn, aa snfn pay saydklarn, uygarlk kitabnn bu sayfasnn almayan bir gdc snfla alan halk yn farkllamasn gsterdiini, barbar topluluklarn uygarla ilk kez Dicle ve Frat blgesinde girdiklerini yazd. (Bak. Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 136 vd. Marx, iblmnn ve farkllamann fetih biiminde bir d etki ile deil aile, kabile iinde cins ve ya farkllklarna dayanan doal iblmyle baladn sylemekle birlikte (Kapital, cilt I, s. 379'da) topluluun yaylmas, nfusunun artmas ve zellikle kabileler aras atmalar sonucunda bir kabilenin tekileri boyunduruu altna almasyla bu iblmnn alann genileteceini sylerken; fetihin (toplumsal farkllamaya yol aan balca e olduunu kabul etmese de) toplumsal farkllamay gelitirici bir etmen olduunu kabul etmi olur. Krader, der., The Ethnological Notebooks of Kari Mars, s. 14-15'te, Marx'n uygar toplumun ve devletin kaynan ilkel grubun (gensin) zlmesinde aradn, gens zerine bir fetih gelirse bunun kastlarn oluumuna yol ap amayacan hipotetik yoldan aratrp sonucun fetihle gensin yanyana geli biimine bal olduunu, rnein Kanada Kutinler'inde farkl mertebede genslerin bulunmas nedeniyle gens ilkesinin iinde ztt olarak fetihi ve kast barndrdn, te yandan gensin iindeki akrabalk bamn znde aristokrasinin kmasna izin vermediini dndn yazar. Gens ilkesinin iinde zttn barndrmas soyutlamas ile eitliki bir i yapya sahip olan gensin farkl gelime dzeyindeki bir baka topluluu fethedince, tarihte Spartallar rneinde olduu gibi, bu eitliki yapsnn onun yendii toplumla karmasn nleyerek bir kasta dnmesi olasln yanstmak istemi olsa gerek. Tm bu dnceler Marx'm da farkllamann, snflamann uygar toplumun oluumunda fetihe nemli bir yer verdiini sylememizi destekler niteliktedir. Krader de, Mara'n Morgan zerine notlarnn en ak diyalektik olannn insanln ilkel durumundan uygar durumuna geiiyle ilgilisi olduunu, bu notlarnda bir soyutlama (iinde gens ilkesi) ile bir dizi somutlamalann (fetih, kast, toplumsal mertebe farkllamas) alnp, somut gensten gens soyutlamasna geip, fetihin somutlamasn, gensin soyutlamasna eklediini, bylece gensten kasta geii soyuttan somuta ve bir somuttan bir somuta ayn anda gei biiminde akladn yazar.

bilmez ve zahmetli iftilik ilerini yapmak istemez. Bu durumda kar yol egemen bir askeri smf olarak, onu teki topluluklara kar korumak ileviyle yerleik toplumun zerine reklenmek ve ondan toplumsal art almaktr. Bylece btnlemeyi askeri-ekonomik iblm salam olacaktr. Bu, topluluun yapsnda askeri-ekonomik farkllamadan tutun siyasal dnsel farkllamaya dek bir dizi yapsal deiikliklere yol aabilir. Bununla birlikte gebe obanlarn yerleik ifti topluluklarn zerine her "reklenme" olay189 topluluun yapsnda kkl deiikliklere yol amamtr.190 ou durumda yenenlerle yenilenler birka kuak iinde karmlardr. Fetihle ortaya kan egemen smf m toplumsal arty daha ok ticaretle salamaya balad topluluklarda (olaslkla Jericho'da, atalhyk'te olduu gibi) "tabakalama" zayf kaJr. Toplumsal artnn iftilerden saland yerlerde, ama emein verimliliinin toprakta alan kyly beslemekten te pek az bir art verdii durumlarda ise ok gemeden yenenler de toprakta almaya balamak zorunda kalacaklar ve yenenlerle yenilenler gene birbirleriyle karacaklardr. . . Bylece, reklenmenin ve toplumsal tabakalamann, siyasal farkllamann tarihsel koullarnn, ifti-oban sava ilikisi, obann zaferi, sava kazanan gebe toplumun yerli iftileri yok etmeden o yere yerlemesi ve almann alanlarn dndaki kimseleri besleyebilecek verimlilik dzeyine ulam olmas olduu sylenebilir. Son koulun fetih srasnda var olmas gerekmez. Feti halk yeni bir i r"reklenme" TDK, Trke Szlk, 1969 bassnda "(ylan hakknda) halka halka kvrlp toplanmak" olarak aklanmaktadr. Ancak Trke'de "bana reklendi" deyimi, bir ya da bir grup insann baka insanlarn bana geerek onlar dosta olmayan bir biimde ve kendi karlarna denetlemeleri ve kar koymalarna olanak vermemeleri anlamnda kullanlmaktadr. Deyimin bu anlamndan esinlenerek "reklenme"yi bir fetih sonucunda fetheden toplumun fethedilen zerinde, onu kendi yararna altran bir denetim ve ynetim kurmas anlamnda kullanyorum. Bylece "reklenme", tarihte toplumsal tabakalamay balatan sre olarak tanmlanabilir. reklenmenin daha sonraki tarihlerde grlen, dolaysyla daha iyi bilinen en gzel rnei, gebe sr obanlan olan Aryan fetihilerin Avrupa'nn ve Hindistan'n yerli topluluklar zerinde askeri aristokrasiler kurmalardr (bak. n. 185). Fiek, Ynetim, s. 35'te, ilkel neolitik teknolojinin, ortak mlkiyetin, savaszhn, retimle korunmay grevlendiren geici blnmenin, ana erkilliin, herkese ynetildiinden kimsece ynetilmeyen eitler birliinin, (Childe'a dayanarak) Asya ve Avrupa aras tun ve sava yoluyla kurulan iliki ile bozulduunu syleyerek, "fetih ve reklenme kuram"na yaklam olur.

gtlenmesi biimi gelitirerek almanm verimliliini -bir art retecek dzeye ykseltebilir. Ancak bunun da koullar vardr; byle bir rgtlenmeye olanak verecek, kkrtacak, hatta zorunlu klacak bir doal evrenin bulunmas gerekir ki bu evre byk rmaklarn takn ovalardr.191
w Oppenheimer, The State'de snfl topluma geiin (gebe oban topluluklarn yerleik ifti topluluklar fethedip boyunduruklar altna alp onlar dzenli bir toplumsal art vermeye zorlamalariyla olduunu syleyerek) toplumsal koullarn aydnla kavuturmu; ancak bu olgunun nkoulu olan evresel etmenler zerinde pek durmamtr. Wittfogel'in ise, byk sulama tarmnn devletin biimini belirlemedeki roln aratran almasyla, sorunun bu boyutunu aydnlatma ans olan bir yaklama sahip olduu halde, sorunun kysndan geip gittiini gryoruz. Gerekten "VVittfogel, Oriental Despotism, s. 18'de, oban topluluklarn birok rnekte egemen olduklar tarmsal uygarlklarn siyasal ve toplumsal yaplarnda derin deiiklikler yapabilecek fetihlerde bulunabildiklerini syledii halde; bu gerein kk sulama tarm yapan fakat byk sulama tarm yapabilecek takn ovalarna yakn yerlerde yaayan iftilerle yrelerindeki obanlarn ilikileri iin de geerli olduunu ve kendinin hidrolik toplum dedii ilk snfl uygar toplumlar bu ilikinin yarattn grememitir. Buna karlk, Toynbee'nin meydan okuma-iradi tepki kuramn anmsatrcasna (s. 17'de) kk sulama tarmna geii bir istem ve karar sonucu olarak gren Wittfogel, byk sulam tarmna geii Cs. 18'de), kurak ovalar fethe istekli iftilerin, makina ncesi teknolojiyle ok miktarda suyun kitle halinde emek kullanlmasyla kanallara barajlara ekilmesinde kitle emeini egdmleme ve disiplin altna alma, ibirlii iinde alma, kendilerini bir yneticiye balama yolunda rgtsel bulularda bulunmaya zorlamalariyla aklamaya alr. Daha sonra (s. 19'da) byk sulama tarmnn nclerinin, karlarn izleyerek yaptklar seim sonucunda, bu seimin getirecei sonulardan habersiz olarak, birok, zgrlklerden yoksun olma pahasna, muazzam toplumsal ve siyasal yaplarn kurulaca bir gelimeyi balatm olduklarn ekler; (s. 27'de ise) fetheden gruplarn gelenei olan nderlik ve disiplinin baz hidrolik ynetimlerin kurulmasna neden olabileceini, olaslkla da olduunu; ancak Pueblo, agga, Havai toplumlarnn toplumsal yaplarnn fetihle deil i gelime ile de domu olabileceini yazar; (s. 324'de) fetih olgusuna eildii zaman, fetih toplumbiliminin tabakal toplumlarn balaynn fetihle ilikisini vurguladn syleyip, bunu "birincil fetih" diye tekilerden ayrd halde, birincil fetih srecini yeterince incelememi olmakla birlikte, dikkate deer olduunu syleyip, birincil fetihin zaten tabakal topluluklar daha da tabakalatrm olabilecei gryle, (hidrolik toplumun oluumunu kuramna almaz) ikincil fetihlerin daha iyi incelendiini syler; tabakalatnc birincil fetihin hidrolik dnyada, Yunan'da ve Roma'da, Japonya'da, Ortaada grldn ekler. Grld gibi Wittfogel de olgunun evresel koullarn ve sonularn aydnlatmakla birlikte, fetih olgusunu bu dnemde devreye sokmayarak sorunu tutarl olarak aydnlatamamaktadr. Sorunu tm boyutlaryla aydnla karabilecek bir yaklam Oppenheimer'm kuramyla Wittfogel'in kuramnn uzlatrlarak birletirilmesiyle salanabilir. Bu yolda Alexander Rstov'un, Ortsbestimmung der Gesewart, Zrich, Erlenbac i ' / ' 101

Tarihte bu koullar ilkin Mezopotamya'da kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geilmesini salayan olaylarla gerekle-

1950-1952 yaptnn, byk sulama ilerinin Msr'da ve Mezopotamya'da gebelerin fetih imparatorluklarn kurduktan sonra gelitii grn ileri srdn (Wittfogel, Oriental Despotism, s. 27'den) reniyoruz. Yukarda ne srlen grler Wittfogel'in birincil fetih dedii olaya ilikindir, lk uygar topluluklar ortaya ktktan sonra uygar toplumun apnn genilemesine yol aan ikincil fetihlerin eleri daha farkldr. Artk snfl, art reten uygar toplum bir kez gerekletikten, uygar toplum kavram yayldktan sonra, yeni uygar toplumlarn domas iin oban-ifti topluluklarn byk sulama tarm yapabilecek yerlerde tabakalamas koulu ortadan kalkmtr. oban topluluklar kabile federasyonlar biiminde birleip, kk sulama tarm hatta yamurla sulama tarm yaplan kyleri fethedip, zerinde toplumsal art aldklar egemen topluluklar olarak reklenebilmilerdir. Hatta, ilk gl uygar toplumlarn rgtleniinden sonra oban-ifti ilikisi ters dnm ifti uygar topluluklar sava tekniklerini gelitirip paral ya da srekli ordular kurup, lkelerini gebe barbarlara kar savunmaktan, hammadde ve igc aklarn gidermek iin gebe barbar topluluklar zerinde b^emenlik kurmaya gemilerdir. Ancak bu giriimleri daha ok gebelerin ele avuca gelmez niteliklerinden dolay gebelerden ok yerleik ama uygarlamam kyl topluluklar zerinde egemenlie dnmtr. Fetih olayn en erken tarihlerde ve en sistemli bir biimde inceleyen dnrlerden biri de bn Haldun'dur (1332-1406). bn Haldun'un "devletlerin ve sllerin ykseli ve dlerinin "bedevi" topluluklarn "hazeri" topluluklarn zerine yrmesiyle meydana geldiini belirttii "asabiyyet kuram" (bak. Hassan, tbn Haldun'un Metodu ve Siyaset Teorisi, s. 22) ilkel toplumdan uygar topluma ve devlete ilk geiin fetih kuram olmamakla birlikte, bu ilk geiin kuramnn gelitirilmesine yararl olacak boyutlar getirir. Asabiyyet, bn Haldun'un kuramnda, ilkel, zellikle bedevi, oban topluluklarn eitliki yaplarn yanstan ve (bak. cilt I, s. 373'te, asabiyyetin bir kuaktan gelenlerin bir araya toplanarak g ve erk sahibi olup bir lk evresinde toplanmalarn saladn syleyii) bu eitliki yap iinde duygu ve dnce birliini pekitirici bedevi topluluklardan birinin fetih ve yerleme amac evresinde nderliini, tekilerin desteini salayc (bak. cilt. I, s. 401-402'de devletin ancak galebe almakla kurulduunu, galebe almanmsa ancak asabiyyet ve bir dnce evresinde toplanarak onu gerekletirmek azmiyle ve kalpleri birbirine balamakla olacan sylemesi) fetih sonucunda toplumsal art elde edilen bir dzenek kurulmasna yardmc oluu nitelikleriyle fetih, snflama ve devletin douu olgularnn belkemiini oluturmaktadr (bak. cilt II, s. 305'te "devlet ancak galebe almak, istila etmekle kurulur" deyii). Bylece bn Haldun fetih olgusunun toplumsal ve ideolojik elerini aydnla kavuturduktan te, asabiyyetin gebe oban geim biimiyle ilikilerini de kurara a tam bir fetih kuram gelitirmi olur. Konumuz asndan onun eksiklii uygar topluma ve devlete ilk gei sorunu zerinde durmayp, dolaysyla bu olayda etkili olan zel evresel koullardan sz etmemesidir. Ancak arkeoloji biliminden ok nceki ve ilk uygar toplumlarn tm kalntlarnn topran altnda bulunduu bir ada ondan bunu da beklemek hakszlk olur.

192

mistir.192 Mezopotamya'nn kuzeyindeki dalk blgelerde .. 90007000'lerde ilk tarmc topluluklar ortaya kt halde, Dicle ve Frat' m sel yata olan Mezopotamya'nn gneyinde, yerleme ve tarm ..
192 Yeryznde uygarla varan ilk reklenme olay byk bir olaslkla aa Mezopotamya'da grlm olmakla birlikte, bu olay, benzeri evresel koullarn bulunduu teki takn oval rmak boylarnda da ilk yerel reklenmeler olarak, Eski Dnya'da Mezopotamya uygarl esiniyle, Yeni Dnya'da ondan bamsz olarak grlecektir. rnein Smer'den sonra dnyann en eski ikinci uygarl olan Msr'da da uygarln Smer'de grlene benzer bir fetih ve reklenmeyle domu olmas ok olasdr. Bu konuda Emery, Archaic Egypt, s. 34-37'de Msr uygarlnn "Hanedan rk" dedii bir halkn fethiyle doduu grn benimseyip, buna kar "i gelime" ve "kltrel etkileme ' grlerinin bulunduunu yazar. te yandan donmu yapsyla Sparta toplumu fetih ve reklenme olgusunu kristalletirmi. bir rnek olarak grnmektedir. Gurney, Hittites, s. 68'de, Hitit toplumunu inceledikten sonra, sonu olarak "Hitit devleti kapal bir kastn lkenin yerli halk zerinde egemen olmasnn rndr" demektedir. emseddin Gnaltay, ran Tarihi, cilt I, Ankara, 1948, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 75'te, ilk dnemlerde ran' igal eden brakisefal topluluklarn kent devletleri prensliklerini kurduklarn yazar; (s. 269'da ise) fetheden ve fethedilen snflardan sz eder. Fetih ve reklenme olay ayrca bu olayn daha nce grld toplumlar zerinde birok kereler yinelenebilir. rnein Jean Chesnaux "Asya Tipi retim Tarznn At Yeni Aratrma Alanlar", Chesnaux ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz, s. 45'te, dou toplumlarnda ou zaman devlet aygtnn dardan gelenlere getii, onlarn krsal topluluklarn egemenleri olduklar gerei dile getirilir. Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 24'te ve s. 90'da, uygarln douunu bu aratrmada belirtilenden biraz farkl kurmakla birlikte, son arkeolojik belgelerin Irak'tan baka hi bir yerde kendiliinden yeni bir medeniyet domadn gsterdiini sylerken; Eski Dnya iin yaptnn yazld tarihten bu gne temelde deimeyen, tersine yeni bulgularla pekien bir gerei yanstmaktadr. Ancak en bamsz grnen Amerika yerli kltrnn bile Uzakdou dan srama olduu yolundaki gr, Amerika'nn paleolitik kltrleri iin doru, neolitik kltrleri iin ise genellikle kabul edilmeyen bir grtr, von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 133'te "son derece olaanst koullar... Dicle Frat deltasnda, Nil vadisinde, nds havzasnda, Meksika'da ve Peru'da olmak zere en ok be kez doan koullar" ile kent toplumuna [uygar topluma] geildiini yazar. Rodinson, Hazreti Muhammed, s. 22, 23'de, Arabistan'da l olan evreye bal yaam biiminin obanlk olacan, .. 200O'de deveyi evcilletirince askeri stnle sahip olan topluluklarn vahalarn yerleik topluluklar zerinde egemenlik kurarak gebe imparatorluklar yarattn yazar. Tarihte pek ok ksreler yinelenen oban-ifti atmas ve reklenme olaynn snflara, devlete, uygar topluma yol amasnn en ge ve en iyi bilinen rneklerinden biri, Sudan'da yamac, sava sr obanlar olan Masailer'in bahe tarmcs Bantular' yenip zerlerine soylu bir snf olarak yerleip onlardan hara biiminde dzenli art almaya balamalanyla snfl toplumun ve devletin domasdr (bu ve benzeri Afrika rnekleri iin bak. Lowie, The Orgin of the State, s. 27.

193

5000'lere dek olanakl olmamtr.193 Buralarda ilk yerlemelerin grlmesinden ok ksa bir sre sonra, byk bir hzla gelien ve iki rmak aras sel yatanda ok verimli bir tarm biimi gelitiren setler, kanallar ve barajlarla byk sulama tarm yapan topluluklar grlmtr. Mezopotamya'da .. 5000'lerde ilk tarmc neolitik kylerden balayp, .. 3000'lerde ilk uygar kentlere ulaan bu gelimeler, tarihilerin 1. Hassuna, 2. Halaf, 3. Ubeyd, 4. Uruk, 5. Cemdet Nasr olarak saptadklar aamalardan gemitir. Hassuna aamas tarmn Mezopotamya'nn kuzeyindeki dalk blgeden Mezopotamya ovasna geiini simgeler. Bu aamaya adn veren Hassuna, Dicle Irma'nm yannda, aamay temsil eden teki yerleme yeri Samarra ise ok daha gneyde ve Dicle'nin kysmdadr. Her iki yerleme yeri de sulamasz tarm yaplamayacak blgelerdedir. Hassuna aamasnn bu yerleme yerlerinde sval ambarlar, geni mlek tahl kaplan, mlek kaplar, evcil hayvan kalntlar, ta apalar ve balktan yaplm sapan talan ile kaba kadn heykelcikleri bulunmutur. Evlerinde bulunan byk mleklerde len ocuklarnn kemikleri ve onlarn te dnyada yemeleri iin kk kaplara konmu yiyecekler vardr. Hassuna ve Samarra .. 6. binylnn kalntlardr.194 Halaf aamas .. 5. binylda grlr.195 Bu aama adn Trkiye Suriye snrndaki kysel yerleme yerlerinden biri olan Halaf tan almtr. Ayn aamann bir baka yerleme yeri olan Arpaciyah'da sokaklarn iri akl talaryla kapl oluu bir tr belediye hizmetinin varlnn belirtisi saylr. Sktrlm amurdan evler yerine ilk kerpi evler grlmeye balar. Gene Arpaciyah'da bulunan ap 10 m.ye kadar varan daire biiminde ta temeller zerinde ykselen yaplarn sunaklar ya da kyn ileri gelenlerinin karar almak iin toplandklar (Gney Irak'ta bugn de ayn amala kullanlan) yaplar olabilecekleri syleniyor. Arpaciyah'da bulunan zerleri + iaretli ta basma mhrlerin balk kp tapalarna mlkiyet iareti (tabusu) olarak baslm olmalan olas. Halaf dneminin bir zellii de ta asa balklar ve piirilmi balktan tanna heykelcikleri. Halaf aamas yerleme
193 Roux, Ancient Iraq, s. 22. C. Leonard VVbolley, The Sumerians, New York, 1961 The Norton Iibrary, s. 2'de aa Mezopotamya'da hi bir paleolitik iz ile karalmadn syleyip, blgenin ancak kalkolitik ada yerlemeye elverili duruma gelmi olabileceini yazar. J* Hassuna dnemi ile ilgili bilgiler u kaynaklardan derlenmitir: Forde-Johnston,. History from the Earth, s. 85, Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 184; Roux, Ancient Iraq, s. 61-63; Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 232-233. 195 Halaf dnemiyle ilgili olarak bak. Roux, Ancient Iraq, s. 64-66; Forde-Johnston. History from the Earth, s. 86; Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 234. 194 , . . "

yerlerinin ran Krfezi ile alveri yaptklarn gsteren buluntular da var. Hassuna ve Halaf aamalar Jericho ve atalhyk'n Mezopotamya'daki rnekleri saylabilir. Ubeyd aamas konumuz asndan byk nem tamaktadr. Halaf kltr, doruundayken bir istila ile sona erer.196 Gelenler Smer dilini ve Ubeyd kltrn getiren bir topluluktur. Ubeyd kltrnn yaygnl Mezopotamya'nn ilk kez kltrel bir birlie sahip olduunu gsterir. Buradan giderek, Roux siyasal birliin de salanm olabileceini ne srer.197 Oysa bu kltrel birlii ayn kltre sahip aknc topluluklarn Mezopotamya'nn birok neolitik kyl topluluklar zerinde egemen bir snf oluturarak; bu kyleri kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geirip yarattklar yeni kltrn rn olarak yorumlamak tarihsel olgulara daha uygun grnyor. Bu dnemde, bir siyasal birlikten sz etmek iin zaman ok erken. Siyasal birlik gibi grnen ey aslnda tarihin ilk siyasal farkllamaya uram topluluklarnn k nedeniyle, bu topluluklarn dzenleri arasndaki benzerlikten baka bir ey deildir. Sonradan Ubeyd kltrn yaratacak olan halklar, Gney Mezopotamya'da (Smer'de) Half kltrne sahip halklarn zerine "reklenmilerdir." Kuzey Mezopotamya halknn Halaf kltrl topluluklar olarak kalm olmasndan, ayn eyi buralarda baaramadklar anlalyor. .. 4. binylda ortaya kan bu fetih ve reklenme olayndan bin yl sonra, Gney Mezopotamya'daki eski Halaf kltrl halklarla yeni gelen halklarn karmasndan oluan topluluklar uygarla geerlerken; Kuzey Mezopotamya'daki Ubeyd kltrl halklar bu baary gsterememilerdir. Gneyin bu baary gstermesi, yeni gelen ve "Smerler" olarak adlandrlan halkn dehasndan,198 gneyde baarl bir tepki gsterildiinde bu tepkiyi gsteren topluluu uygarla ykseltecek "meydan okuyucu" bir evrenin bulunmasna dek199 eitli biimlerde aklanr. Kesin olan olgu ise bu blgede kk sulama tarmndan binlerce insann ibirlii ile yaplan akalama kanallar, setler, barajlar ve sulama kanallar yardmyla byk sulama tarmna geilmi olmasdr. Bu almalar sonunda, yaanamaz yerler olan bataklklara (kurutulup) yerleilerek tarm yaplamaz olan sel yataklar bire iki yz, yz ve1 9 6 Uruk dnemiyle ilgili olarak bak. Childe, Dounun Prehistoryas, s. 113-122 Rouc, Ancient Iraq, s. 74-78; Daniel, The First Civilizations, s. 61. 19' Roux, Ancient, Iraq, s. 67. 198 Daniel, The First Civilizations, s. 81. 199 Toynbee, Tarih Bilinci, cilt I, s. 54.

195

ren tarlalara dntrlerek200 tarihte benzeri rn elde edilmitir.

grlmemi bir art

Arkeolojik almalar ve tarihsel dnemin tabletlere geirilen belgeleri, mitoslar; kk sulama tarmn byk sulama tarmna dntren altyap ilerini din adamlarnn rgtlendirip binlerce belki onbinlerce insanm ibirlii ve egdm iinde almasn din adamlarnn ynettiini ortaya koymutur. Bilim adamlar arasnda bu konuda herhangi bir tartma yoktur. Tartmalar buna varan gelimelerin biimi ve bu rgtlenme biiminin sonular zerindedir. Baz yazarlara gre Smer'de kyden kente, ilkel topluluktan uygar topluma geii salayan gelimeler bir istilnn balatt gelimeler deildir; teden beri grlen kesintisiz srekli bir evrimin sonucudur.201 Kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geilmi olmas, gelen gebe topluluklarn neolitik ifti topluluklardan daha geri bir kltre sahip olup; yendiklerinin, izleyecekleri geim biimlerine uygun kltrlerini benimsemeleri, kltrel sreklilik izlenimi verecektir. Ancak bu kltrn bin ylda uygar topluma geii salayacak kadar birdenbire hzla gelimesi ve tm Mezopotamya'y kapsayan birrnek bir kltr olmas; neolitik kycklerin kendiliklerinden gelimelerinin rn olarak aklanamaz. Byle bir aklamann karsndaki engel, kendine yeterli neolitik kylerin kendi aralarnda binlerce insan bir araya getiren emeki ordular oluturarak yzlerce ky ilgilendiren byk almalar nasl rgtlendirebilecekleri konusudur. Onlar kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geiren bir katalizr olarak "fetih" ve onlardan olabildiince fazla toplumsal art salamak iin onlar zorla altracak bir "egemen snf" olmadan, neolitik toplumsal yapnn topluluklar aras bu denli byk bir ibirliini ve iblmn gerekletirmesi olas grnmyor. Bilginlerin ou Smer'de ilkel ky topluluundan uygar kent toplumuna geiin bir d istilnn rn olduunu kabul ederler. Ancak bazlarna gre, blgeye gelen fetihiler daha yksek kltrl bir halktr.202 Eski gr olmakla birlikte zaman zaman baz deiikliklerle yeniden ne srlen JJU gr, gebe oban kltrlerin yerleik
200,Herodotos, Tarih, I. 193'te, Asur'da sulaman tarmn yapld, topram ylda en az bire yz, iki yz ve bereketli yllarda yz verdii yazldr. Roux da Ancient Iraq, s. 24'te, ivi yazs metinlerine dayanarak Irak'n en gneyinde, .. 2400 dolaylarnda alnan buday rnnn en iyi Kanada tarlalarnn verimi ile karlatrlabilecek dzeyde olduunun hesaplandn belirtir. 201 Roux, Ancient, Iraq, s. 73. 202 Bak. Woolley, The Sumerians, s. 13.

96

ifti kltrlerinden daha ileri olabilecei varsaymn iinde tar. Uygar kent toplumu ortaya ktktan sonra, uygar topluluklar arasnda ticaret yapan baz topluluklarn, uygar dnyann dnda kalm baz ifti topluluklardan daha stn kltrl olmalar olanakldr. Uygar toplum ortaya kmadan nce bu olanakl deildir. Gney Mezopotamya'y gebe bir oban topluluun deil yerleik bir ifti topluluun istil etmesi de; ifti topluluklarm (arada srada darya kk koloniler yollamalarna karn) yerleikliine ve aralarnda ibirlii yapabilme konusundaki yeteneksizliklerine uymamaktadr. Dolaysyla, byk bir olaslkla "Smerler" denen halk ya da halklar gebe oban topluluklard. Gney Mezopotamya'nn yerleik neolitik kyleri zerine "reklenmilerdi."203 Onlardan toplumsal art salayabilmek iin belki balanglarn gene yerli halkn kk sulama tarmnda atklar kk arklardan vd. su dzenleme yollarndan rendikleri yntemlerle; birden ok ky akalama, kanal, set, baraj ilerinde altrarak almann verimliliini artrm ve onlara byk bir toplumsal art rettirmilerdir. Bylece neolitik toplumsal art retme giziigc fetih ve tabakalama katalizrlnde harekete geirilerek, tarihin art rn retebilen ilk topluluklar kurulmutur.204 Byle bir rgtleniin ekonomik toplumsal ideolojik yaplarda yarattklar deiiklikleri ileriye brakp, Ubeyd dneminin arkeolojik kayta braktklarna bir gz atalm. Dnemin kltrne adm veren Ubeyd kk bir kydr. Ama bu dnemi temsil eden Ur, Tepe Gavra gibi yerleme yerleri artk ortalarnda tapmaklar bulunan kasabalardr. Ubeyd dnemini temsil eden yerleme yerlerinde iyi rgtlendirilmi sulama sistemlerinin, batakl kurutma amal akalama sistemlerinin izleri grlr. Dkme bakr balta, metalrjinin baladn gstermektedir. Mil yatanda ta kt olduundan balktan yaplarak pi203 Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 43. Bu zellikle Kramer'in savunduu grtr. S.N. Kramer, Smerler'in Zagros Dalar blgesinden inerek neolitik ifti Ubeyd kltrl yerli halkn zerinde egemenlik kurduklarn ne srer (bak. Mellaart, The Neolithic of the Near East, s. 280). Buna karlk, rnein Woolley, The Sumerians, s. 12-13'te, neolitik Smer halknn Mezopotamya'nn toplayc halklar zerine egemen olmasyla uygarln doduunu yazar (ama daha sonra yerli halk neolitik bir topluluk olarak sunar). 204 Mezopotamya'da da oban-ifti reklenmesinin pek ok dolayl kant vardr. Bu reklenme sonucunda doan uygar kent devletlerinin (zellikle Ur Birinci Hanedannn) ilk krallarnn mezarlarnda grlen kurban edilmi ok sayda insan byle bir fetih ve tabakalama olaynn rn olmal. Genel olarak reklenme olgusunun bir dolayl kant da ilkel topluluklarda kabile eflerinin tm kabilenin ergin erkekleri arasndan seilirken; ilk uygar topluluklarda (rnein Hititler'de) belli bir aristokrat soydan gelmesi kuraldr.

197

girilerek sertletirilmi balta ve keserler, ana tanra heykelcikleri, onlarn yan sra erkek heykelcikleri, ta mhrler, dardan getirilmi olmas olas metal eyalar bulunmutur. Uruk dnemi kyden kente geiin drdnc aamasn temsil eder.205 Roux bu dnemi .. 3300-3100 arama yerletirir. Bir tufann Ubeyd kltrl topluluklara son verdii anlalyor. Ama bu tufann sulama bentlerini ykarak gelen bir istilnm rn olmas olasl da var.206 Ubeyd zerine reklenen halk bir aznlk oluturmu ve zamanla yerli halkla karmtr. Ama karmadan nce tapma ve teki belirtileriyle toplumu uygar topluma geirmitir. Uruk insanln ilk uygarl saylr. Childe, Ubeyd kltrl kyl snf zerine reklenen egemen snfn salad toplumsal artnn, kylerin kente dnmesine yol at grndedir.207 Ayrca dinin artnn toplanp birikmesinde ba rol oynadn, dolaysyla tapmakta biriken artnn din adamlarnn denetiminde olduunu da ileri sryor.208 Uruk'un Ubeyd kltrn yanstan tabakalarndaki bulgularn incelenmesi, Ubeyd kltrnn yeni bir topluluun verdii gle ve getirdii dncelerle glendiini gsteren yndedir. Yeni gelenlerin aznlk bir fetihi halk oluturup; byk ilerin baarlmasn salayan gerekli artnn elde edilmesini kolaylatrdklar sanlyor.209 OK
305 Uruk dnemi ile ilgili bilgiler iin bak. Childe, Dounun Prehistoryas, s. 114122; Roux, Ancient Iraq, s. 74-78; Forde-Johnston, History from the Earth, s. 86. 206 rnein Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 15'te Glgam Destan'ndaki tufanla ilgili tablette "btn bentlerin kazklan ekildi, byk havuzun sular boaltld" szlerine ve teki kantlarna dayanarak; tufann salt bir doa olay olmayp uygarlklarn ykllarnda grlen ve bentlerin, kanallarn yklmalarnn da olguya katld tmyle toplumsal altstlkler olduu, tufan yksnn ken bir uygarlk zerine evre barbar topluluklarnn dalga dalga saldrlarn simgeledii grn savunur. Gerekten, Glgam Destaru'nda (s. 114'te) bentlerin, setlerin ykld, yangn kt, borann halkn zerine bir dman gibi saldrd szleri bu yorumu destekler niteliktedir. Barbar aknlarnn yklan bentlerle ve bozulan kanallarla bir tufan gibi gelmeleri ya da bu aknlarn yazna bir tufan biiminde yanstlmas; Mezopotamya'da daha sonraki dnemlerde de grlen bir olgudur. rnein, Ur III. hanedannn Elamllar'ca ykln anlatan "Ur'un Ykl zerine At" adyla bilinen tablette, tanrlar Ur'un yklmas yazgsn karnca (173. satrda) Enl'in frtnay ard sylenir. (Bak. McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 71). 207Childe, Dounun Prehistoryas, s. 117. 208 Childe, Dounun Prehistoryas, s. 117'de, tapnak hesaplarn gsteren yazl belgelere gre, toplumsal artnn her zaman tanrnn tapnann ve rahiplerinin buyruunda olduunu syler. 20 Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 104'te Parrot'un, (Smer, s. 63'teki) Smerler'in hzla dorua klarnn birok kuaklarn deneyimlerinden yararlan-

198

sayda insann birlikte almasn gerektiren ilerin kalntlar Ubeyd aamasndakinden daha belirgin bir biimde gzler nndedir. Gney Mezopotamya'nn iftileri abalarn tanrlarnn onuruna antsal yaplar ykseltmek iin birletirmiler. Bu ortak alma tarmsal retim blgelerinden uzakta bulunan iilerin beslenmesi iin gerekli bir yiyecek fazlasnn bir yerde toplanmasn zorunlu klmtr. Bu art rnle sulama ve akalama kanallar gibi ilerde alan kyller de bu ilerde altklar l tarm mevsiminde beslenmi olabilirler. Hzla gelimeye balayp kente dnme yolunda genileyen kasabalarn sel yata zerinde ykseltilmi platformlar zerinde kurulup; evresinin hem su basknna hem d saldrlara kar surla evrilmi olmasnn da, geni apl ortak almay ve bu alanlar besleyecek arty gerektirdii anlalyor. Ayrca toplumsal artnn bir blm ile ta, kereste, metal gibi hammaddelerin dalmnn sistemli bir biimde gerekletirildii anlalr. Uruk'ta ilk antsal yapnn bir mezar bir saray deil bir tapmak oluu, toplumsal artnn biriktii merkezi aka ortaya koymaktadr. Bu tapmakta bulunan daha okunamam olmakla birlikte tapnakla ilgili hesaplar ierdii anlalan piktografik yaz (resim yaz) da, artnn tapnakta biriktiini gsteriyor. Dahas bu yaz art rnn bir baka kullanl biiminin ipucunu veriyor. Toplumsal art tapnak hesaplarn tutma sorununu zmek iin insanln ilk yazsn bulan din adamlar snfn da besliyordu. Art rnn din adamlarn geim tasasmdan kurtararak; onlara yalnz yazy deil, daha birok bulular yapmalarna olanak verecek bo zaman salad anlalyor. Uruk buluntular arasmda bulunan daha nce muska ilevi gren nesnelerin, silindir mhrler biimini alarak mlkiyeti tabulatran iaretler brakmak iin kullanld sanlyor.210 Mhrler zerindeki ekiller Uruk aamas hakknda ve bu aamay yaratan halk hakknda baz ipular vermektedir. Mhrlerde hayvan srleri, boyunlar birbirine dolanm simgesel doast hayvan resimleri, elleri arkalarna bal sava tutsaklar ve sava arabas vardr. Rahiplerce yrtlen tren sahneleri de bulunmaktadr.
malarnda grdn aktarr. Deneyimlerin kaltndan bylesine hzl ve etkili biimde yararlanmada, fetihin, tabakalamann ve art rn transferinin de rol olsa gerek. Gerekten Childe'n, Dounun Prehistoryas, s. 116'da "yeni gelenler bir fetihi azl oluturmusalar bile; gelileri byk bayndrlk ilerini yrrle koymak iin gerekli sermayenin birikimini kolaylatrm olmal" szleri dikkati bu olasla ekmi olur. Bundan sonra, sayca azlk olan istilaclarn Childe'n dedii gibi abucak emilmi grnmeleri; onlarn uygar toplumun tekerliini harekete geirmi olmalar gereini deitirmez, ehilde, Tarihte Neler Oldu, s. 111.

199

Cemdet Nasr aamasyla, artk kesin olarak kent toplumuna, uygar topluma ayak baslmtr.211 Roux bu dnemi .. 3100-2800 arasna yerletirir.212 Cemdet Nasr'da 200x300 m. boyutlarnda ok byk bir platform zerinde ykselen bir kulenin tepesinde 92x48 metrelc , bir tapman varl ortaya karlmtr.213 Bu tapmakta tapmak grevlileri ve din adamlar iin bir avluya alm sra sra odalar, bakr ve gm kaplar bulunmutur. 214 Bu dneme ait tabletler, Uruk dneminde kullanlm olan piktografik simgelere heceleri belirten deerler verilerek kullanldn gsteriyor. Bu, soyut dnceyi belirtmeye pek elverili olmayan piktogramlar yerine; tm konumay, dolaysyla konuularak belirtilebilen her trl soyut dnceyi yazya dkme olanann douunu gsterir. Yaz gene tapmak mallarnn ynetilmesi iin kullanlmaktadr.215 Cemdet Nasr dneminde ticaret, zanaatlar gelimeye balamtr. Uruk dneminde balayan kz ya da atlarn ektii arabalar ulam kolaylatrmtr. deogrammda da eei olarak gsterilen hayvann at; iki tekerlekli arabanm sava arabas iareti olmas olas. Daha nce bulunmu tekerlek ve sabanm bu dneme ait tabletlere ilendiini gryoruz. Dnemin zgn katksmm ise heykelcilik olduu sylenir. Kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geilirken; sanki kk heykelciklerden doal boyutlara yakm byklkteki heykellere geilmitir. Kabartmalarda srlara saldran aslanlar, aslanlarla bouan kahramanlar, koyunlar, yaban domuzlar ilenmitir. Bir kabartmada tanra anna bir rahip, ef ya da tanr olduu sanlan bir adamdan armaan alrken gsterilmi.
b. Art Enerjiden Art rne

nsanlarn ilkel sr dneminde geimlerini salama yolundaki etkinliklerinin tm zamanlarn ve enerjilerini tkettii varsaymnda bulunmutuk. Byle bir durum, onlarn yaam biimlerini yzbinlerce yl olduu gibi yinelemekten te bir adm atabilmelerine olanak vermemitir. Bu sre iinde insanlarm gelimelerinin motoru biyolojik ev211 Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 143'te, kent dedii kyle ehir aras bir topluluun snfsz bir toplumsal dzen olarak doduunu; sonra mlkiyeti tanrya adanm eit kenttalar dzeni iinde kiisel mlkiyete dayanan ayrcalkl bezirgan snfn belirdiini; Cemdet Nasr'm byle bir yer iken gebe barbar Smer akn sonucunda uygarln baladn kabul eder. 212 Roux, Ancient, Iraq, s. 72. 2is Childe, Dounun Plrehistoryas, s. 123. * Forde-Johnston, History from the Earth, s. 87. 215 Childe, Dounun Prehistoryas, s. 124.

200

rim olmutur. Biyolojik evrimin rn olan cinsel farkllama zamanla erkeklerin sry, diilerin yavrular koruma ilerini stlenmelerine ve daha sonra erkeklerin daha ok avclkla, diilerin toplayclkla uramaya balamalarna yol amtr. Avc ve toplayc takmlar dneminde bir yandan erkeklerin avclkta kadnlarn toplayclkta uzmanlamalar; bir yandan erkeklerin avda yaptklar ibirlii toplumsal almann verimliliini artrmtr. almann verimliliinin art olgusunun altnda erkeklerin avda yaptklar "ibirlii" ile, kadn erkek aras "iblm" vardr; bunlarn salad deneyime ve bilgi birikimine "art bilgi" diyebiliriz. Art bilgi insanlarn ayn enerji ile gittike daha fazla kt salayabilmelerine yollar amtr. Bylece almann artan verimlilii insanlarn geleneksel yaamlarn yinelemekten te yeni aralar edinmelerine, yeni yaam biimleri gelitirmelerine olanak verecek bir "art enerji" ve dorudan geim etkinlikleri dnda kullanabilecekleri bir "bo zaman" sahibi olmalarn salamtr.216 Bu olanaklarn somut rn, srekli gebelikten kamp yaamna gemeleri olmutur. Bu dnemde takmlarn eitliki yaps, art enerji ve bo zaman olanaklarnn takmn tm yelerince kullanlmasn salam; bu nedenle topluluk iinde baz kimselerin uzmanlamasna olanak vermitir. , Kendilerini buzul kys koullarna uyarlam olan yukar paleolitiin uzman avc topluluklar, evre koullarnn elverili olmasnn ve byk takm avnda uzmanlamalarnn sonucu olarak; art zaman ve art enerjinin yan sra bir de "art besin"e sahip olabilmilerdir. Art besin kukusuz topluluun tm yeleri iin daha fazla art enerji ve art zaman olanaklar yaratmt. Bu olgu, "art"nn eitli biim216 nsan harekete getiren enerji olduu gibi topluluklar harekete getiren ve yinelenen hareketlerden farkl hareketlere ("deimeye", "gelimeye") iten gene enerji, ancak bu kez "art enerji"dir. White, "Ikhnaton: The Great Man vs. the Cultural Process", s. 39'da, kltrn gelimesini (balangta ve sonra) simgeler kullanma yeteneinin olanakl kldn belirtmekle birlikte; kltrel gelimenin itici gcnn simgelerden deil, fizikinin kulland anlamda enerjiden geldiini, tm yaamn bir enerji transformasyonu olduunu, kltrn insan bana den enerjinin artrlp, daha etkin kullanlmasyla gelitiini yazarken, harekete getiricinin enerji olduunu gstermi, ancak dncelerini bu yolda toplumsal gelimenin n gerei olan "art enerji" kavramna dek srdrmemitir. Cipolla, The Economic History of World Population'da insanln gelimesini, enerji kaynaklar arasna, biyolojik enerjiye atein, tarm devrimiyle hayvan enerjisinin ve kle enerjisinin (organik enerjinin), sonra su ve rzgr enerjisinin, endstri devrimi ile kmr, petrol gibi inorganik enerji kaynaklarnn ve tekerlek, makina gibi enerji dntrclerin katlmasyla alnan aamalar olarak grr. Coon, The History of Man, s. 279'da "Tarihi enerjip.in toplumsal yapya dntrlmesi sreci olarak yorumluyorum" der.

201

lere dnmesi, dolaysyla deimeleri salayc niteliini gsterir. Byle bir nitelii olan art, uzman avclarn, geim etkinlikleri dndaki yaamlarn gelitirip zenginletirmitir. Ama bundan te, art besin, toplulukta baz kimselerin ava ya hi katlmadan ya da bazen katlarak bo zamanlarn ve enerjilerini sihir ci sanatlk etkinliklerinde harcamalarna da olanak vermitir. Bu da, artnn, topluluktaki nicel birikimleri nitel deiikliklere dntrd gibi; bir yapda (bu rnekte ekonomik yapda) gerekletirilen nicel birikimleri baka yaplarda (bu rnekte toplumsal ve dnsel yaplarda) nitel deiikliklere yol aacak biimde transformasyona uratc zelliini gsterir.217 Ama bu zellii asl art rn biimini ald zaman ortaya kacaktr. Bu niteliiyle art besin kadm-erkek iblmnn yaratt toplumsal farkllamaya ek olarak yeni bir toplumsal farkllamanm tohumunu atmt. Tohumunu atmt diyorum nk her uzman avc toplulukta bir iki sihirci sanatnn bulunmas, toplumsal apta bir iblmnn, farkllamanm gerekletii anlamma gelmez. Bununla birlikte sihirci sanatlk, toplumsal art ile beslenen insanlarn ilk rneklerini verdii gibi, ileride toplumsal art ile beslenen birok kimsenin ortaya kmasnda oynayaca rolden dolay, "toplumsal farkllamanm tohumu"nu tamaktadr. Sihirci sanatlk ayrca kol ii-kafa ii, yneten-ynetilen farkllamalarnn da tohumlarn tayordu. Ne var ki, bu tohumlarn almas iin art rn retme koullarnn gereklemesine dek beklemek gerekecek. Asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesiyle neolitik oban topluluklarn, zellikle de yerleik neolitik ifti topluluklarnn art rn retme gizilgclerine sahip olduklarn grmtk. Ancak ne kadar ok art besin retirlerse retsinler, eitliki toplumsal yaplarnn, art besinin bir toplumsal artya, art rne dnmesine olanak vermediini de grmtk.213 Art besini toplumsal artya dntrecek
217 Bu zellii ile artnn, gne n yedi renkli tayfa dntren prizmaya benzer bir ilev grd sylenebilir. 218 ou yazarlar ilkel topluluun bir toplumsal art, hele dzenli bir toplumsal art retemedii grnde birleirler. rnein Godelier, Asya Tipi retim Tarz, s. 16'da, ilkel toplulukta dzenli bir art olumasn salayacak gelimi bir retim biiminin bulunmadn; byle retim biimleri knca ilkel topluluktan Asya tipi retim biimine geileceini yazar. Buna karlk ilkel toplumun i gelime ile uygar topluma getii grnde olan Engels, AntiDuhring, s. 297'de insann yabanllk dzeyi stndeki gelimesinin, aile emeinin kendi geimi iin zorunlu olandan ok rn yaratp bu olanakla emein bir ksmnn yalnzca yaama aralarna deil ayn zamanda retim aralar retimine ayrlabilmesiyle olduunu; bylece oluturulan toplumsal retim ve yedeklik fonunun, tarihte hep ayrcalkl bir snfn mlkiyetine geip siyasal ve entellektel ilerlemenin bu fonun bymesinin rn olacan ve siyasal

202

g, ifti-oban sava ilikileri iinde yatmaktayd. Bu sava ilikilerin "fetih"e ve "reklenmeye" yol at durumlarda, tarihte ilk kez insan topluluklarnn eline onlar ilkel topluluktan uygar topluma geirecek toplumsal art retme olana gemiti. Ancak bu fetih ve reklenmenin tarla ama tarm ya da kk sulama tarm yaplan yerlerde gereklemesi de kararl biimde toplumsal art reten srekli toplumlarn kurulmasna yetmiyordu. almann verimliliinin dkl fetihi egemen snf bir sre sonra dorudan tarmsal geim etkinliklerinde almaya zorluyor; bu da toplumsal tabakalamann yava yava ortadan kalkmasna yol ayordu. Fetihi egemen snfn fethi izleyen yllarda salad toplumsal arty topluluklar aras alveri etkinliklerinde kullanmaya balamas (bir baka deyile ticaret sermayesine dntrmesi), tabakalam toplumsal yapnn varln bir sre srdrmesini salyordu. Bunun sonucunda gebe oban topluluun halknn asker, eflerinin tacir ve komutan, sihirci sanatlarn bu topluluklardaki uzantlar olan samanlarn (ve belki de yerleik ifti topluluunun baz yelerinin) din adamlarma dnt, yerleik halkn ifti olarak kald topluluklar olumu olmal. Bu topluluklarda iftilerden ya da ticaretten salanan toplumsal artlarla yneticiler, komutanlar, tacirler yanmda bu egemen snf yelerine hizmet eden zanaatlar da beslenmi grnr.219 Ne var ki, alveri ilikilerinin gvensizlii ve topluluklar aras sava ilikiler sonunda bu tr toplumlarn (atalhyk, Haclar gibi) tmyle ortadan kalkmasna yol aabiliyordu. Toplumsal art retebilen, kalc, tabakal toplumlarn ortaya kmas yolundaki bu engeller, Eski Dnya'nn byk rmak vadilerinin
egemenliin ve entellektel ynetimin de o snfn elinde bulunacan yazar. Bylece toplumsal arty hem ok ncelerden balatm hem de ilkel toplumun da bir toplumsal art retebileceini kabul etmi olur. bn Haldun'un da, Mukaddime, cilt I, s. 101'de, "Bu toplanan kimseler birbirlerine yardm ederek, kendi saylarndan kat kat fazla insan geindirebilir miktarda gda maddeleri istihsal edebilirler" szleriyle adn koymamakla birlikte "toplumsal art"dan, belki de "toplumsal art gizilgc"nden sz etmektedir. Gerekten (cilt I, s. 103te) sahralarda ve kylerde yaayanlarn yaamalarna yetecekten fazlasn salayamayacaklarn sylemesi bu olasl glendirir. Ayrca, gereksiniminden fazlasn salayacak duruma gelenlerin yerleik, kent yaam srmek zere kentler, kasabalar kurmaya balamalarndan sz etmesi; bu yolla bir ksmnn sanat bir ksmnn sanayi, bir ksmnn ticaretle geinmeye balayacaklarn yazmas, onun art rnden ve art rnn toplumu deitirici etkilerinden haberli olduunu gsterir. 219 Gerekten rnein Msr'da, kentlerin ortaya kmasyla rahip-kral yanmda bir rahipler snfnn olutuunu, toprakta alan kyllerin yan sra kentte alan memurlarn, tacirlerin ve zanaatlarn ortaya ktn grrz. Bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 52.

203

sel yataklarnda ve ilk olarak da Mezopotamya'da kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geilmesini zorlayan koullarla ald. Baz yazarlara gre havalarn gittike snmas, yalarn, akarsularn azalmas, otlaklarn yoksullamas sonucunda gebe topluluklar sulak rmak vadilerine akn ettiler. Buralarda sel yataklar kysndaki neolitik ifti topluluklar zerinde, onlardan toplumsal art alan egemen snflar oluturdular.220 Daha bol art alabilmek iin, ya da artan nfuslarn besleme sorununa bir zm bulabilmek iin, baharda sel basan, yazn ise pek az yamur den sel yataklarnda ve rmak kys bataklklarnda tarm yapabilmenin yollarn aradlar. Bu yolda kk sulama tarm yapan iftilerin yntemleri kendilerine rnek oldu. Bu yntemleri tabakal toplumun olanaklaryla daha byk aplarda uygulamak zere harekete getiler. lkin fetihi bir halk olmann gc ve gveniyle, olaslkla ayn zamanda fetihte topluluun nderliini de yapm olan sihirci sanatlarn 221 rgtledikleri giriimlerde zora bavurarak, daha sonra da zor yan sra gelitirdikleri eitli ikna yntemleriyle ok sayda iftiyi akalama, kanal, set ve baraj gibi su denetleme ilerinde altrarak kk sulama tarmndan byk sulama tarmna getiler. Bylece almann verimliliini dorudan tarmsal retim ilerinde almayan bir egemen snf ve bu snfn eitli gereksinimlerini karlayan, byk sulama alt yap ilerinin gerektirdii aralar yapan hizmetiler ve zanaatlar snfn besleyebilecek bir dzeye karan rgtlenmeyi gerekletirdiler. Byk sulama tarmyla toplumsal art elde etme yolunda kitlelerin harekete geirilii, ilkin her bir ergin erkek yesi ayn zamanda bir sava olan fetihi gebe oban topluluklarn kaba gcyle salanm olmal. Ancak byle byk apl ilerin rgtlendirilmesi kaba g220

Gebe bir topluluun yerlemeksizin yerleik bir topluluktan ya da yerleik bir topluluun yerlemeye zorlamakszn gebe topluluklardan bir toplumsal art almasndan sz edilebilir mi? lkin ikinci durumda gebe topluluklarn yerleik toplumun denetledii topraklar (snrlar) iinde olmas gerekir. Birinci durum byle deildir. Bu durumda toplumsal artnn salan biimine gre bir "i toplumsal art" ve "d toplumsal art" ayrmn yapmak gerekir mi? Sanrm gebe bir topluluun yerleik bir toplumdan zorla salad eylere "hara" demek daha uygun. Haratan farkl olarak toplumsal artnn dzenli, sistemli, kurallara balanm olarak alnmas gerekir. Hara, nitelii gerei bu zelliklere ters der. Ters dmeyecek biimde alnmsa zaten o haralktan km, bir toplumsal art olmutur. Dolaysyla i Ve d toplumsal art gibi bir snflandrma yapmak gerekli deildir.

2 2 1 rnein, Tacitus, Cermenler'de ordu iindeki asl dzenleyicilerin rahipler Isihirciler demek daha dorul olduunu sylemitir. Bak. Tacitus, The Agricola and Germania, s. 110'da yazlanlar Engelsin, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 184'te yorumlay.

204

cn tesinde yetenekleri de gerektirir. Daha sonraki Smer kentlerinde tapnaklarn konumundan ve Smer ekonomisi hakknda bol bilgi veren tabletlerden anlalyor ki bu ileri, olaslkla fetihi topluluklarn din adamlar ve nderleri olan, daha sonra oalp rgtlenerek din adamlar snfn oluturan kimseler rgtleyip ynetmilerdi. Gene bunlardan anlalyor ki din adamlar halk altrmak yolunda kaba g yan sra gittike daha fazla kullandklar ikna yntemleri gelitirmilerdi.222 Ama bu tr almalarn, altrmalarn kurumsallamasnn, bir baka deyile alanlarn ciddi bir direnme, ayaklanma hareketine girimemelerinin ba nedeni, almann verimliliinin grlmedik derecede artmas ve bunun sonucunda egemen snflarn denetimine geen toplumsal art yan sra, alanlara yaam dzeylerinde daha nceki dnemlerle karlatrlamayacak kadar byk bir payn braklm olmasdr. Bylece art rn veren toplumsal rgtleni, hem egemen snfn yararna hem de genel yarara hizmet eden bir rgtleni biimi olarak, salam temellere dayanarak yerlemi ve ileriki yzyllarda tm insanl ierecek biimde kapsamn genileten bir yaam biimi yaratmtr. Bu, "uygar yaam biimi"dir.223 Toplumsal art salanmas koullarn inceledik. imdi onun nasl kullanldna gz atarsak toplumsal yapnn her noktasnda yaratt deiiklikleri izleme olana bulmu oluruz. Toplumsal art, retim almalarnn rgtlendirilmesi ve rn fazlasnn bllmesi gibi salt ynetimsel grevlerin maddi temelini oluturur.224 Toplumsal artnn retilmesini salayan ileri din adamlar rgtleyip ynettikleri iin, egemen snf iinde din adamlar kesimi toplumda en yksek saygnls konumuna ykselmitir. Onlarn bu saygnlklar yalnz byk su denetleme projelerini ynetmelerine deil ayn zamanda bunun sonucunda elde edilen toplumsal arty denetlemelerine dayanmtr. Byk su denetleme ileri sonucunda tarma kazandrlan topraklar, daha sonra din adamlarnca gelitirilen ideolojilerle "tanrnn topraklar" sayldna baklrsa, kendilerini tanrlarn vekili olarak atayan din adamlarnn denetimine girmitir. Tanrnn mlklerinden elde edilen rnlerin kukusuz "Tanrnn evi"ne (tapmaklara) tanmas gerekir. Mezopotamya tapmaklarnn byk ambarlan art rnn topland ilk
323 Bu konuda Althusser'in, deoloji ve Devletin ideolojik Aygttan, s. 38-39'da, yapt devletin ideolojik aygtlar (DlA) ve devletin bask aygttan (DBA) ayrmndan, bu ayrmla ilgili aklamalarndan yararlanld. 223 Uygar topluma geiin teknolojik ilerlemeyle (hayvan evcilletirme ve tarmla) gerekletiini syleyen, yanl olmamakla birlikte art rnn bu sreteki rol gz nne alnmad iin eksik olan bir aklama iin bak. White, "Ikhnaton: The Great Man vs. the Cultural Process", s. 40.
3M Fiek, Ynetim, s. 33.

205

yerler olmulardr. Bu toplumsal art balca alanda; 1. saylar gittike artan, saylarnn artmasyla da din, ynetim ve bilim alanlarnda gittike uzmanlaan din adamlarnn beslenmesinde; 2. tapnaklarn yaplmas, denmesi, sslenmesi, byk sulama ilerinde alanlarn ara hatta yiyecek giyecek gereksinimlerini karlamak iin tarm alannda almaktan alman zanaatlarn beslenmesinde; 3. toplumu d saldrlara kar koruyacak askerlerin beslenmesinde kullanlmtr. Toplumsal artnn bu kullanl biimi, zanaatlarn tarmdan farkllamasyla nc toplumsal iblmne (ekonomik farkllamaya), toplumu alan ve almay rgtleyen snflara blerek (toplumsal farkllamaya) ve yalnz almay deil ayn zamanda teki toplumsal ileri de rgtlendirip yrten yneticilerle ynetilenlere ayrlmasna (siyasal farkllamaya) yol atn gsterir. Bu farkllamalar sonucunda, zanaatlarda uzmanlaan zanaatlarn pratik bilgi birikimini, kafa ilerinde uzmanlaan din adamlarnn kuramsal bilgi birikimini salamtr. Tapnan damnda yldzlar gzlemleyen ya da ikinci katnda yaz, matematik, geometri gibi ilerle uraan din adamnn tapnan birinci katndaki tapmak atlyesine inip zanaatyla ilikiye gemesi, kuramsal ve pratik bilgi birikiminin birlemesiyle doan "bulular'^ yol amtr. yle bir varsaymda bulunabiliriz : Yeni bir tapnan yaplmasnda ar kerestelerin altna yuvarlak odunlar atlarak glkle tandn ve bu nedenle tapnak yapmnn ok ar gittiini gren, gnein, ayn hareketlerini incelemi ve belki bunlar tabletlere dkm, yani geometri alm bir din adam, sala taklan sabit byk yuvarlak tahtalarla ykn daha kolay ve hzl tamacam dnm ve tablete izdii bir kan tekerlii ile tapman atlyesine inip doramacya insanln ilk tekerliini smarlam olabilir. Bylece ekonomik, toplumsal, kltrel, dnsel gelimenin birbirlerini iterek gittike hzlanan bir biimde ilerlemelerini salayacak koullar gereklemi olur. Bu koullarn ileyii ileride "Gei Toplumunda Ekonomik Toplumsal deolojik Yaplarn Etkileimi" bal altnda ele alnacaktr. Toplumsal art ilkel topluluun yapsnda yaratt kkl deiikliklerle neolitik ifti ky topluluunun kente yerlemi kesiminin geim biimini sanayiye ve ticarete; baz ky topluluklarn kent toplumuna, ksaca ilkel topluluu uygar topluma geirmitir. Toplumsal art yapsal transformasyon aracdr. O hem ekonomik transformasyonlar, hem de ekonomik giriimlerin toplumsal, dnsel deiimlere dntrlmesini salayan bir aratr. Birikim, toplumsal art biimine dntrlmeksizin, toplumsal yapda bir deiiklik yaratamadan ni206

cel bir birikim olarak srp gidebilir. Niteliksel bir deiime yol aan, onun toplumsal art biiminde birikimidir. . c. Tarmdan Zanaatlara ve Ticarete Tarmdan art rn biiminde salanan toplumsal art, tapman atlyelerinde tapmak adna alan zanaatlar geim tasasmdan kurtararak, onlarn eitli zanaatlarda uzmanlamalarna olanak vermitir. Bunun sonucunda hem zanaat trlerinin hem zanaatlarn saysnn hzla artt grlr. Neolitik ifti topluluklarda iftilerin kendi evlerini, tarm aralarn youn tarm mevsimleri dnda kendilerinin yapmalarna karlk gei toplumunda toplumsal artyla beslenen uzman zanaatlarn k, aralarm ve teki eyalarn etkinliini ve salamln ylesine artrmtr ki, sonuta yalnz tapmaklar deil iftiler de aralarn bu tr uzman zanaatlara yaptrmaya balamlardr. Bylece kamu zanaatlar sayabileceimiz tapmak zanaatlar dnda serbest zanaatlar da grlp gelimeye balamtr. Neolitik iftiler kendilerine yeterli topluluklard. Uygarlama yoluna girmi olan, byk sulama tarm ile uraan topluluklar ise, tapmak atlyelerinde neolitik kendine yeterlilii srdrm grnrler. Ancak byk sulama tarmnda ve onun trevi olan tapmaklarn yapmnda giriilen ilerin ap buna olanak vermemitir. zellikle byk sulama tarm yaplan sel yata blgelerinin ormanlara ve dalara uzak olmalar nedeniyle hem aralar hem yaplar iin gerekli olan bol ve kaliteli keresteden ve tatan yoksun olmalar, kendine yeterli bir ekonomiyi olanaksz klmtr. Bu sorun, tapmaklarda toplanan toplumsal artyla tapmak adna kereste, sert ta ve daha sonra maden almalar iin darya tapmak adna yollanan tacirlerle zlmtr. Tacirler de, daha sonra tapnak ileri yan sra kendi adlarna ticaret yapmalanyla ve tapmaa bal tacirler yan sra tapmaa bal olmayan tacirlerin ortaya kmasyla; tarmsal retim alanndan koparak tarmsal art rnle beslenen bir smf olarak toplumsal yaamda yerlerini almlardr. Tarm etkinlikleri yanmda gelien bu ticaret ve zanaat etkinlikleri toplumsal yapnn farkllamas, karmaklamas yolunda birbiri zerine binen etkiler yaratmlardr. d. Kyden Kente Tarmn barmda zanaat ve ticaret etkinliklerinin filizlenmesi, toplumsal artnn topland ve datld merkezlerde, tarmsal reticiler yan sra din adamlar, tapmak hizmetileri, zanaatlar, tacirler ve askerlerle kalabalk bir nfusun olumasna yol amtr. Byle207

ce Dicle ve Frat rmaklarnn sulad ovalarda .. 4000-3000 arasnda on be yirmi kysel yerleme yeri, nfuslar artp, ekonomik ve toplumsal yaplar karmaklaarak kyden kasabaya, kasabadan kente doru gelitiler. Kentlere dnen kyler, olaslkla bir fetihi egemen snfn yerletii ve ok gemeden ky sunaklarnn tapmaa dntrld yerlerdir. Egemen snf o kyn ve evresindeki teki kylerin iftilerini byk sulama projelerinde altrm; byk sulama tarmnn rn olan bol toplumsal art ise bir merkezde toplanmt.225 Dolaysyla bir sulama blgesindeki tm kyler deil, ilerinden yalnz biri kyden kente dnmt. Kyden kente dnen, nfusunun byk bir blm tarm d etkinliklerde alan bu merkez, evresindeki kylerin tarmsal rnleri olmadan varln srdremeyecek duruma gelmiti. evresindeki kyler de neolitik kendine yeterliliklerini yitirmiler, baz aralar ve baz mallar iin, belki bundan da nemlisi bal olduklar sulama sistemlerinin kurulmas, yrtlmesi, gelitirilmesi, bu sistemlerin ve kylerin d saldrlara kar korunmas iin, kente baml duruma dmlerdir. Bu ekonomik ve askeri bamllklar, kentteki tapmaa ve din adamlarna kar yaratlan tinsel gereksinmeleriyle tinsel bir ballkla perinlenmiti. Bylece kyden kente dolaysyla ilkel toplumdan uygar topluma geilmesine yol aan bir toplumsal art reten, bu arty bir snfn denetimine veren ve arty dzenin srmesini ve gelimesini salayacak biimde datan toplumsal rgtleni; ayn zamanda ky-kent farkllamasna da yol amt. Ky-kent farkllamasnn gelimesi kyn kente kentin kye gereksinimlerini, birbirleri olmadan varlklarm srdremeyecekleri bir noktaya kadar getirerek salam bir ekonomik, toplumsal, siyasal btnlemeye yol amtr. Bu btnleme sonucunda, toplumsal art reten yaps, bu arty denetimine alan egemen snf, dzeni ite srdrp gelitirecek, da kar koruyup olanak bulursa geniletecek ordusu, ekonomik toplumsal ileri yneten ynetici kadrosuyla "devlet" ortaya kt. Neolitik ky birimlerinin yerini kent devletleri ald. 5. Gei Toplumunun Ekonomik Yaps Yukar paleolitik dnemin sonundan ilk uygarlklarn bana dek geen dnemi, ilkel topluluktan uygar topluma gei ya da ksaca "gei a" olarak adlandrmtk. Bylece gei ann iine mezolitik
225 Kvlcml'dan, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 97'de, Childe'n bu konuda "en yksek uygarlklarn, kaynaklarnda sulamah ekim temeli zerinde kurulmu olduklarn..." sylediini reniyoruz (ama Kvlcml bu gre katlmaz).

20

ve neolitik dnemler girmi oluyor. "Gei toplumu" da mezolitik ve neolitik dnemlerin (ancak bu alarn kmaz sokaklarnda taklp kalmayan) mezolitiin deviricliinden neolitiin reticiliine, oradan toplumsal farkllamaya urayan uygar topluma "geebilen" toplum olarak tanmlanabilir. lkel topluluklarn asalak ekonomisinden gei toplumunun retici ekonomisine gei yolunda ilk adm, Yakndou avc ve toplayc topluluklarnn yabanl tahllarn deviriciliine balamalaryla atlmt. Yabanl tahl deviriciliinde uzmanlaan topluluklarn, olaslkla iklimin kuraklamas sonucunda azalan yabanl tahllar artrma yolundaki giriimleri onlar deviricilikten reticilie, insanl da asalak ekonomiden retici ekonomi dnemine geirmitir. ok gemeden, bitkilerin evcilletirilmesini tarm rnleri artklarnn ve yerleikliin salad olanaklarla hayvanlarn evcilletirilmesi izlemitir. ada ilkellerden salanan dolayl kantlar, kadnlarn bitkileri, erkeklerin hayvanlar evcilletirdiklerini gsteriyor. Bu olgu, avclk ve toplayclk dneminden gelen kadn-erkek iblmnn bir devam, gelimesi ve pekimesi olarak grlr. Gerek bitki gerek hayvan yetitirmenin ev ekonomisi iindeki uzantlar olan iler de kadnlar tarafndan grlmtr. Bylece ev ekonomisi ve ev d ekonomi,birlikte gz nne alndnda; kadnlar yukar paleolitik uzman avc topluluklardan farkl olarak ekonomik etkinlik alannda erkeklerden daha byk bir rol oynamlardr. Bu dnemde erkekler, nemleri azalmakla birlikte, av etkinliklerini srdrmler ve gittike artan oranda hayvan yetitiricilii ile uramaya balamlardr. Her iki alandaki etkinlikleri gz nne almsa bile, topluluun geiminin salanmasnda kadnlarn gerisinde kaldklar grlr. Ancak geim etkinlikleriyle dorudan ilgili olmasa da, dolayl olarak ilgili olan bir baka etkinlikleri, tarlalar, srleri ve genel olarak topluluu savunma grevleri ve olanak bulduklarnda tarla, sr ele geirme yolundaki ilevleri onlarm geim alannda bile barol kadnlara kaptrmalarn nlemitir. Toplulua yeni geim olanaklar salayabilen saldrma bir yana braklsa bile; savunma, topluluun retici glerini koruyucu ilev grmtr. Neolitik ifti topluluklar, yerleik kk sulama tarm yapan topluluklar ve yar gebe tarla ama tarm ile uraan topluluklar olarak farkllamlardr. ok gemeden bunlara bir ncs, hayvan yetitiriciliinde uzmanlaan gebe oban topluluklarn farkllamas katlmtr. Kk sulama tarml yerleik ifti topluluklarda bitki yetitiricilik ve bununla ilikili olarak salt ekonomik etkinlik alannda 209

kadn ar basmtr. Tarla ama tarm uygulayan yar gebe ifti topluluklarda bitki retimiyle hayvan retimi ve bunlara kout olarak ekonomik etkinliklerde kadnla erkein rol dengelenmitir. Gebe oban topluluklarda ise arada srada gelge tarm da yaplm olmakla birlikte; hayvan yetitirmekle ve hayvanlarla uraan erkein ekonomik etkinlii ar basmtr. Gei topluluklarnn geim biimlerindeki bu farkllamalar topluluklar iinde ve topluluklar arasnda baz yeni geim etkinliklerine yol amtr. Kk sulama tarml yerleik ifti topluluklarda gebeliin snrllklarndan kurtulan topluluklar, nce sepetii rme duvarlara svanm balkla, sonra kerpilerle yaplan daha dayankl ve kalc barnaklar ve hem tahllarn hem sv yiyecek ve ieceklerini koymak iin mlek kaplar yapmaya balamlardr. Barnaklarn av clk ve toplayclk dneminden beri ara yapma iini stlenen erkeklerce yaplm olmas olas; ama mlekilik, gene ada ilkellerden salanan dolayl kantlara gre226 kadnn iidir. mlekilii iplik bkme, rme ve daha sonra dokuma ileri izleyecektir ki bunlar da kadnlar tarafmdan yaplmtr.227 Ancak btn bu etkinlikler ev ekonomisi etkinlikleri olarak gelitikleri iin, toplumsal yapda ekonomik farkllamalara yol amamlardr. Her evde kadnlar iftilik ileri yan sra mlek yapma, rme vb. ile; erkekler hayvanlara bakma ileri yannda barnak, ara yapma ileriyle uramlardr. iftilikle uramayp salt mlekilik ya da yapclkla uraan kimseler ya da aileler ortaya kmamtr. Yar gebe tarla ama tarm ile uraan topluluklarda tahta barnaklar grlr. Bunlar cilal ta balta ve kesere benzer aralaryla tarla aarken aalar deviren erkeklerin yaptklar barnaklardr. Doramaclk bir erkek zanaat olarak balamtr. Ama o da toplulukta her erkein yapt bir i olup, bir uzmanlk zanaat olarak grlmez.
226 Lowie, The Origin of the State, s. 77'de, Brezilya Guana'smda Palikurlar arasnda mlekleri kadnlarn yapt gibi, el yaps mlekiliin hemen tm ada topluluklarda kadlarn elinde olduunu yazar. Lindsay Scott, "Pottery", A Histtfry of Technology, cilt I, Singer, Holmyard ve Hail, der., s. 391'deki resim bu grenein bir kant olarak, yaptklar mlekleri akta piirmek iin istif eden Nijeryal kadnlar gstermektedir. 227 G r a c e M. Crowfoot, "Textiles, Basketry a n d M a t s " , A H i s t o r y of Technology, cilt I, Singer, Holmyard ve Hail, der., s. 413'te, rmenin ilk kantlarnn I.. 5000'lerde neolitik kltrlerden geldiini, neolitik devrimin hzl kltrel gelimeleri srasnda, kylere yerleilince kadnlarn daha nce sahip olduklar zanaatlar gelitirecek zaman bularak, rmecilii ve dokumacl gelitirdiklerini yazar.

210

Kk sulama tarml yerleik iftilerle, tarla ama tarm uygulayan yar gebe iftiler kendilerine yeterli ekonomilere sahip olduklar halde, oban topluluklarn ekonomileri kendilerine yetersizdir. Dolaysyla bandan beri gzlerini ya ifti topluluklarla deiebilecekleri mallara, ya da ifti topluluklarn mallarna dikmilerdir. Bu onlar topluluklar aras ilikilerde "tacir" ve "sava" topluluklar durumuna sokmutur. Ticaret topluluklar aras bar bir ekonomik etkinliktir. Sava hele yama amal sava ise, yalnzca yamac topluluklar asndan ekonomik bir etkinlik saylabilir. Ancak topluluklar aras sava ilikiler bir reklenmeye, tabakalamaya ve sonuta uygar topluma varan yeni ekonomik etkinliklere yol aabilir. Tm bu zellikleriyle gei toplumlarnn geim birimleri, asalak ekonomiden "retici ekonomiye gei ekonomisF'dir. Dahas "toplumsal art retme gizilgc"ne sahip ekonomilerdir. Ama eitliki toplumsal yaplarndan dolay gene de "toplumsal art retemeyen" ekonomilerdir. Gei topluluklarnn geim biimi ifti-oban topluluklarn farkhlamasyla "ikinci toplumsal iblm"n, topluluklar aras iblmn gerekletirmi bir ekonomidir. Ancak bu topluluklar aras iblm, neolitik ifti topluluklarn kendine yeterliliklerinden dolay, topluluklar aras sistemli bir alverie, topluluklar aras byk apl ekonomik ibirliine, dolaysyla topluluklar aras ekonomik btnlemelere olanak vermeyen n kapal bir iblmdr. Gei topluluklar, n kapal olsa bile topluluklar aras bir iblmn gerekletirmi olmalarna karm, topluluk ii hi bir yeni ekonomik iblm gerekletirememilerdir. Yalnzca kadm-erkek eski ekonomik iblmn, ona ev ileri-ev d iler boyutunu katarak gelitirmekle kalmlardr. Ancak bu gelime, iinde ev ekonomisi iindeki (mlekilik, dokumaclk vb.) ilerle ev ekonomisi dndaki (doramaclk, yapclk vb.) ilerin gelitirilmesi nedeniyle leride ortaya kacak olan tarm-zanaatlar farkllamasnn tohumlarn atmtr. Neolitik oban topluluklarda srlerin gdlmesi tm topluluun ibirliini gerektirmi; ama neolitik ifti topluluklarda tarm ileri aile yelerinin ibirlii ile yaplabilmi, onu aan ekonomik ibirliklerinin gelimesini gerektirmemitir. birlii bakmndan uzman avc topluluklardan da geri durumdadrlar. Ancak retimin ve aralarn gelimesinin almann verimliliinde salad artlar, byle geni apl bir iblm olmakszn bile bir yiyecek fazlas salayabilecek kt elde edilebileceini ortaya koymutur. Geim birimlerinin aileler olmas ve yerleme, ailelerde mlk birikimi olanaklarn yaratmtr. Bylece, aile emei dklen tarlalarn 211

rnleriyle aile emei dklen evlerden balamak zere; ilkin ailenin mlkiyeti biiminde grlen zel mlkiyetin temelleri atlmtr. Topraklar, kullanlmas iin ailelere datlmakla birlikte topluluun mlkiyetindedir. Gebe oban topluluklarnda ise geim birimleri gebe klanlar ya da airetlerdir. Srler obanl stlenen erkeklerin denetiminde, ancak topluluun sahipliindedir. Bu topluluklarn baba soy zincirli toplumsal yaplar, ileride patriarklara geliecek olan klan, airet bakanlarma ortak mlk topluluk adna kullanma yetkisi vermektedir. Ancak ileride gebe oban-yerleik ifti, hele gebe obanla uygar kent alverii balaynca; klan, airet bakan patriarka dnrken, sr onun ailesinin ya da kendisinin zel mlkiyeti altna girmeye balayacaktr. Ksacas, yerleik ifti topluluklar kadar gebe oban topluluklarda da zel mlkiyetin koullar yava yava olumaktadr. Gebe oban topluluklar yerleik ifti topluluklar zerinde reklenip, toplumu kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geirince; hem fetihle elde edilen hem de byk sulama tarmyla kazanlan topraklar nce egemen halkn (snfn) ortak mlkiyetine (ve din adamlarnn ynetimine) geecek, sonra da askerlerin ve tacirlerin eline geerek zel mlk edinilecektir. oban topluluklarn ekonomik kendine yetersizliklerine bir zm yolu olarak, Dicle ve Frat rmaklarnn sel yataklar kysndaki neolitik ky topluluklar zerine reklenmelerinin, onlar kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geiren ileri rgtlemeleri ve bunun sonucunda byk bir toplumsal art elde etmeleriyle, ilkel topluluun geim biiminin kkten deierek uygar geim biimine dneceini belirtmitik. Bunun sonucunda ky ve kent geim biimleri birbirinden farkllaacaktr. Ky, art rnyle kenti beslemesi ve baz yaplm mallar iin kente baml duruma dm olmas dnda, neolitik dnemdeki geim biimini srdrrken; kentte topluluk ii geim biimlerinin farkllat grlecek, kafa ii-kol ii, tarm-zanaatlar-ticaret farkllamalar gelimeye balayacak, eitli snflar birbirlerinden farkl geim biimlerine sahip olmaya balayacaklardr. Tm olarak kent ise kyn rnlerine baml olan, birbirlerinin almasna gereksinimi olan eitli i meslek ve smftan insanlaryla "uygar geim biimine" geecektir. 6. Gei Toplumunun Toplumsal Yaps

Ekonomik etkinlikleri, bir topluluun geim biimi yan sra byk lde yaam biimini de belirler. Bu, gei topluluklar iin de

byle olmutur. lkin retim gei topluluklarnn yaamna byk bir "kararllk" getirmitir. Kk sulama tarm yapan neolitik kyler yerleik yaam biimine gemiler, orman ama tarm ile uraan neolitik ifti topluluklar ise yar yerleik bir yaam biimine sahip olmulardr. Gebe oban topluluklarn, yar gebe deviricilie gre tam gebe bir yaama gemi olmalarna karn, onlar bile daha kararl bir yaam biimine sahip olmulardr. nk obanlk, avclk vs toplaycln gebeliinden farkl olarak, belli yazlk ve klk otlaklar arasnda dzenli bir g gerektirir. Gei topluluklar, kk sulama tarmclarn tam yerleik, tarla ama tarmclarn yar yerleik, obanlar tam gebe olmak zere birbirlerinden farkl yaam biimlerine sahip olmulardr. zellikle yerleik ifti yaam biimi ile gebe oban yaam biimi arasmdaki ztlk; sonunda uygar yaam biimine varan topluluklar aras sava ilikilere yol amtr. Aratrmalar, gebe oban topluluklarnn yaam biimlerinin birok bakmlardan askerlerin yaam biimlerine benzediini, gebe topluluklarn kolaylkla ordulara dnebildiini ortaya koymutur. Bu konuda, toplumlarn yaam biimlerini belirleyen etmenler olarak, retim teknolojileri yan sra sava teknolojilerini de hesaba katma gereiyle karlarz. Daha nceki dnemlerle ilgili aklamalarda, sava teknolojileri topluluklarn yaamnda nemli bir rol oynamad iin zerinde pek durulmamt; ama bu dnemde sava teknolojileri geitirilemeyecek bir nem kazanr.228 Aslnda, ara yapan ilk topluluklardan balayarak, aralarla silahlarn birlikte gelitikleri grlr. lk ara olan sivriltilmi sopa, bir hayvana kar kullanldnda ayn zamanda bir silah idi; doada hazr kys keskin ta bulunmadnda sopalar sivriltmek iin kylan keskinletirilen talar da silah olarak kullanlm olmal. lk elbaltalar da avc ve toplayc takmlarda hayvanlara kar kullanlrken, hem bir geim arac hem de birer silah idiler. Yukar paleolitik topluluklarn ta ulu mzraklar, oklar, yaylar, sapanlar bu dnem iin daha ok birer "geim arac" iken, jjei topluluklarnda "sava arac" olarak kullanlmaya balanacaktr. lkel topluluk biimlerinde, insanlar sz konusu geim aralarn kukusuz zaman zaman birbirlerine kar da sava arac olarak kullanabilmilerdi. Ancak mal birikiminin sz konusu olmad topluluklarda, topluluklar aras bar olmayan
Hesidos'un, "ler ve Gnler" iirinin 176-202. dizelerinde (bak. Hesiod and Theognis, s. 64-65) anlatlan "demir soy" sava teknolojisinin toplum biimini belirleyiciliinin mitolojiye yansm klasik rnei olarak sunulabilir.

ilikiler seyrek, sistemsiz ilikilerdi. Dolaysyla bu ilikileri sava saymak uygun dmez. Asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesiyle savalarn koullar da olumaya balamtr. Tarlalar sulayan bir kaynak, su kysndaki verimli topraklar, ambarda toplanan tahllar, depolarda biriktirilen teki mallar, oban topluluklarn srleri, otlak alanlar hep ele geirilmek istenen ya da ele geirmek isteyenlere kar korunmas gereken eyler olmulardr. Bunlar savan nesnel koullardr. Savam znel koullar ise "kendine yetersiz" bir ekonomiye sahip olan oban topluluklarn kuraklk, srye vuran salgn hastalklar gibi ykmlarda daha da younlaan; yoksunluklar ve kendine yetersizlikler iindeyken karlarnda grdkleri yerleik ifti topluluklarn mallarna, mlklerine kar duyduklar dayanlmaz istektir. ok gemeden yerleik topluluklarn topraklarn, komu kylere ya da gebe barbarlara kar savunma abalar; frsatn bulurlarsa obanlarn srlerini, komularnn topraklarn ele geirerek topraklarn geniletme yolundaki tutkular da savan bir baka grup znel koulunu oluturacaktr. Uygar toplumlarn, almann verimliliini, alan insann kendini beslemesinin zerinde, fazladan bir art retmeye olanak vererek ykselttii zaman da, uygar topluluklarn ilkeller zerins kle salama amal seferleri balayacaktr. Ancak g'ei topluluklar dneminde saldrda olanlar daha ok gebe oban topluluklardr. Burada, sava teknolojisi ile retim teknolojisi zerinde ksaca durmak gerekecektir. Sanayi toplumlarnda hatta tarm toplumlarnn son dnemlerinde, sava teknolojileri retim teknolojilerinin trevleridir. retim teknolojilerinde stn durumda olan toplumlar, doal olarak sava teknolojilerinde de stn durumdadrlar.229 Oysa gei toplumu dneminde ve uygar tarm toplumunun balarnda durum byle olmamtr. ifti-oban ekonomik farkllamas, iftilerin retim teknolojisinde ileri gemelerine karlk obanlarn sava teknolojisinde stn olmalarna yol amtr. Bunun nedenlerinden birinin
2 Bu dnceyle rnein Engels, Anti Dhring, s. 261'de, zora dayanyor gibi grnen egemenliin, aslnda silah stnl nedeniyle ekonomik gce dayandn sylerken; retim teknolojisinin her zaman kolaylkla sava teknolojisine dntrlemedii gei topluluklarnn ve uygar toplumlarn (daha sonra arkeolojik ve tarihsel almalarla ortaya konan) evresel ve yapsal koullarnn farkllnn bilincinde grnmemektedir. Aslnda, sava teknolojisinin retim teknolojisinin tam bir trevi durumuna ancak, devletlerin silahlarna gre taktik hazrlamaktan karak; taktiklerine gre bulular ve silahlar smarlayp gelitirdikleri (bak. McNeill, A World History, s. 503) yirminci yzyln ikinci yansnda olanakl duruma gelebilmitir. Bu durum ayn zamanda bilincin maddeyi biimlendirmesi yolunda ulalan noktay gsteren ironik ama gzel bir rnektir.

214

oban yaam biiminin asker yaam biimine yaknl olduunu grdk. kinci nedeni ilkel topluluklarn eitliki yaplarnn, kollektif eylem glerinin, dayanma duygularnn, bireysel snfsal kar farklaryla blnm olan uygar toplumlar hatta gei toplumlar karsnda savata yarataca stnlktr. Bir baka nedeni, zellikle sel yataklarnda sulama tarmyla uraan topluluklarn sava aralar yaplan hammaddeler olan kaliteli ve bol aatan ve tatan yoksunken; dalk blgelerin gebe obanlarnn bu maddelerin kaynaklarna yakn yerde olulardr. Metal ergitme yntemlerinin gelitirilmesiyle ve metal silahlarn gelitirilmesiyle, maden yataklarnn bulunduu dalk blgeleri ellerinde tutan bu topluluklar sava silahlar alanndaki stnlklerini srdreceklerdir. Tun silahlarn, demir silahlarn ve atm sava teknolojisine girecekleri yzyllarda da gebe topluluklar sava alanlarndaki stnlklerini koruyacaklardr. Bu stnlk Avrasya steplerinin bol otlaryla beslenen iri bozkr atlarnn ve binicilerinin zrhlanmasyla ortaya kan zrhl svari (valye) sava teknolojisinde, bu zrhlar tayabilecek irilikte at cinslerinin Avrasya yaylalarndaki kaynandan baka yerlerde yetitirilmelerine kadar (.S. sekizinci yzyla dek) srm grnr.230 Bundan sonra, yani gebs oban topluluklarn kk bir blm dnda yerleik yaama, uygar topluma gemelerinden sonradr ki; sava teknolojisiyle retim teknolojisi alanlarndaki stnlk ayn halklarn ellerinde olmaya balamtr. Ama gei toplumu dneminde, yerleik ifti topluluklar retim teknolojisi alannda; gebe oban topluluklar sava teknolojisi alannda stndler ve bununla ilikili olarak yerleik ifti topluluklar daha "bar", gebe oban topluluklar daha "sava" bir yaam biimine sahiptiler. Gebe oban topluluklarn sava teknolojisinde, yerleik ifti topluluklarn retim teknolojisinde ileri durumda olmalar; fetihe, reklenmeye, tabakalamaya yol aan ve uygar topluma varan gelimelerin altmda yatan temel olgudur. retimin balamasyla "reme" sorununun gei toplumlarnn hemen hepsinde yaamsal bir nem tamaktan kt sylenebilir. Ne var ki ifti topluluklarn nfusu obanlardan daha hzl artar. Bu durum ifti-oban topluluklarn sava ilikilerinde iftilere stnlk salaynca, oban topluluklar zaman zaman gebe konfederasyonlar oluturarak dengeyi yararlarna olarak deitirme yollarn ararlar. Hem kk sulama tarm yapan yerleik ifti topluluklar, hem tarla ama tarm yapan yar gebe ifti topluluklar, hem de gebe
Bak. McNeill, A World History, s. 232-233.

215

oban topluluklar balangta kadm-erkek iblm dnda farkllamam, dolaysyla eitliki toplumsal yaplara sahiptiler. Kk sulama tarm yapan yerleik iftilerde kadnn stats erkeinkinden ykseke; gebe iftilerde birbirine eit; gebe obanlarda erkeinki stn grnr. Ancak mlkiyetle desteklenmeyen bu stnlkler, gei topluluklarnn temelde eitliki yaplarn bozamaz. Ama hem yerleik ifti topluluklarda, hem gebe topluluklarda zel mlkiyetin domasna yolu hazrlayan gelimeler bir yandan ana soy zincirinden baba soy zincirine geirecek,831 te yandan eitliki toplumsal yapy deitirecek koullar olarak grnrler. Bu gelimeler sonucunda, oban topluluklarn ifti topluluklar zerinde reklenmeleriyle, bu eitliki yap bozulmu, eitsizliki snfl toplum yaps biimlenmeye balamtr. Gei toplumunun kk sulama tarm yapan yerleik ifti topluluklar olsun, tarla ama tarm yapan yar gebe topluluklar olsun, gebe oban topluluklar olsun, eitliki toplumsal yaplaryla ilikili olarak siyasal farkllamaya, yneten ynetilen farkllamasna uramam topluluklard.232 Yerleik ky topluluklarnda muhtarlar anmsatan ky bakan, gebe oban topluluklarda klan ya da airet bakan olarak "bakan"lar bulunmu olabilir. Ancak hi birinde toplumsal art ile beslenen, geim etkinliklerine karmayan, geimi, yaam topluluun teki yelerinden farkllam "efler"in bulunduu kantlanamamtr. 233 Dolaysyla siyasal farkllama da "reklenme"nin bir rn olarak ortaya km grnr. Gei toplumlarnda
2 3 1 Morgan'n, (Ancient Society, s. 67, 153, 238, 255, 363'te) sr ve toprak biiminde mlkiyetin gelimesinin, erkeklerde mlk ocuklara geirme arzusu yaratarak, klan iinde baba soy zincirine ve tekeli evlilie yol at biimindeki yorumu akla yakn grnmektedir. 232 Thorkild Jacobsen, "Primitive Democracy in Ancient Mesopotamia" (Journal of Near Ea6tern Studies, say 2'den Kaan, Problems in Ancient History, cilt i, s. 6-13'e alnan) makalesinde tarihsel dnemlerde otokratik olan Mezopotamya dzeni iindeki, mahkemelerde ve dinsel mitoslarda grlen demokratik elerin Mezopotamya'nn tarihncesi demokratik dzeninin kalntlar olduklar yorumunu yaptktan sonra; bu grn (W.J. Stephan'dan yapt alntlarla) Bat'nn tm ilkel halklannda kabile efinin teki eflerle toplumu denetleme yetkilerini paylat bir tr halk meclisi bulunduu; Bat Avrupa'y ineyen Toton kabilelerinde ise, nemli siyasal kurumlarn silah tayan ergin erkeklerden oluan halk meclisi, yallar kurulu ve savata savaa nderlik eden ef olduu, ynetimin farkllamad, yasalarn dinsel ve toplumsal gelenekten ayrlmad bu kaba demokrasi dzeninin Mezopotamya'nn gemiinde de t>:; lunduu sonucuna varr. Ksaca, yapt incelemelerle uygarlk ncesi, zellikle de Mezopotamya uygarl ncesi (gei) toplumlarnda siyasal farkllamann bulunmadn sylemektedir. 233 Childe, Social Evolution, s. 37 ve 61.

18

tm toplumu ilgilendiren "toplumsal kararlar"m toplumun tm erkek yelerinin toplanp daha ok yallarn konutuklar toplantlarda alndklar yolunda elimizde ipular vardr.234 Bu durum yazarlar tarafndan "klan demokrasisi", "askeri demokrasi"235 gibi terimlerle adlandrlr. Gei topluluklarnda iftilerde klanm yerini ailelere blnm ky topluluu, obanlarda klanlardan oluan airetler almaktadr.236 Kylerde ailelerin gelimesiyle toplumsal yapmm trdeliini yitirmesi yolunda ilk adm atlmtr. zel mlkiyetin gelimesiyle aileler arasnda ve belli ailelerle ky topluluu arasnda elikiler artmaya balayacaktr. Buna kout olarak klanlar ve onunla birlikte ana soy zinciri kalkp mlkiyetin oullara geirilmesi arac olan baba soy zinciri ilkesi benimsenecektir.237 Benzeri durumda, gebe kabilelerde (airetlerde) yerleik topluluklarla bar ve sava ekonomik ilikilerin gelimesiyle doacak olan sr zerinde topluluk adna ve yararna tasarrufta bulunan patriark, bu yetkisinden kendi ailesi iin yararlanmaya balayarak kabile iinde aile birimi biimlenip ailelerin karlar birbirleriyle, belli ailelerin karlaryla airet karlar elimeye balayacaktr. Bu nedenlerle gei topluluklarnn toplumsal yaplar "farkllamaya balam" yaplardr. 7. Gei Toplumunun Dnsel Yaps Gei toplumlarnn geim ve yaam biimleri gibi dn biimleri de ilkel topluluktan uygar topluma geiin eitli aamalarn olu231 rnein Homeros, Odysseia, ev. Azra Erhat ve A. Kadir, stanbul, 1970, Sander Yaynlan, II, 27-29'da, sz edilen dernek toplants, hatta bir neolitik kalnt saylan gnmz kylerinin ky dernekleri gei toplumunun bu kurumunun kalntlar ve kantlardr. Gerekten Arpaciyah'ta bulunan ap on metreye kadar varan ta temel kalntlar Gney Irak'ta bugn de ky ilerini karara balamak iin kyn ileri gelenlerinin toplandklar yaplarn Halaf aamasndaki (gei toplumundaki) rnei olarak yorumlanr. (Roux, Ancient, Iraq, s. 65). 235 M o r g a n , Ancient Society, s. 150-200-, E n g e l s , Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 119. 236 Toplumun gelimesinde dar anlamda "aile"nin ortaya knn sras tartmaldr. Aristoteles'in toplumun ekirdeinin aile olduu gryle, uzun sre, aile ilk toplumsal birim, kabile, ky vb. onun gelimesinin rn ve ondan sonra ortaya kan toplumsal birimler olarak grlmlerdir. Daha sonra ilk toplumsal birimin klan olduu, kabilenin klanlardan olutuu, ailenin ise daha sonra ortaya kt gr arlk kazanmtr. Marx da (bak. Kapital, cilt I, s. 379'da Engels'in Almanca nc baskya dipnotu) nce ailenin gelimesiyle kabileye geildii grndeyken, yapt incelemeler sonucunda kabilenin 3zlmesiyle ailelere geildii grn benimsemitir. 237 Morgan, Ancient Society, Leacock'un "Sunu'u, s. II. vu.

"

'

'

tururlar. Gerekten, hem neolitik ifti topluluklarn hem neolitik oban topluluklarn balang dnemlerinde asalak ekonomi andan kaltlan klan rgtlerinin ve bu rgtlerle balantl olan totemci sihirsel dnn izleriyle karlarz.238 Uygar toplum dneminde sistemletirilen, ama gei dneminin kurumlarn ve dnn yanstan mitoslarda bunun amaz ipularn grmekteyiz.239 Yeni Babil devletinin bu mitoslarn arivlerine sahip olan tapmaklarndan birinin rahibi olan Berosius, Smer toplumunun oluumunu anlatan mitosda Pers Krfezi'nden kan kei, balk, insan karm bir tanr olan Oanes'in Smer'e uygarlk getirdiinin yazl olduunu aktarr. 240 Bilim adamlar Oanes'in fetihi bir klann totemi olabilecei grndedirler; Cemdet Nasr'n kedigil bal tanras da byle bir totem tanr olarak yorumlanmaktadr.241 Anca s her iki rnein de, ifti ve oban topluluklarndan ok fetih sonucunda olumu kark, tabakal topluluklarn totemci dnten dinci dne geilerinin da vurulmu biimleri olmalar ok olasdr. Neolitik topluluklarn, asalak ekonomi dneminin sihirci kltrn 2 4 2 kalttklarnn daha ak kantlar Msr'dan salanmaktadr. Msr'da, daha sonra Msr'a zg yerleme merkezleri olan nome'lerin sancaklarn oluturan hayvanlarn, hayvan tanrlarn, yar insan yar hayvan kurgusal varlklarm nome'lerin gemiindeki neolitik kylerin totemleri olduklar yolunda hemen hemen gr birlii vardr. Bu neolitik kyler zerinde egemen olan topluluun totemi Horus (ahin)
338 Smer iin rnein ileride mhrlere dnecek olan tlsm muskalar (bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 111) Msr iin nome'lerin ileride tanrlara dnecek olan totemleri (bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 49 ve Emery, Archaic Egypt, s. 119) rnek olarak sunulabilir. 239 rnein Smer iin Glgan Destan'nda tanra Aruru'nun bir para amur koparp yazya atarak Enkidu'yu yaratmas Profesr Landsberger tarafndan bir sihir olarak yorumlanr (bak. Glgam Destan, ev. Muzaffer Ramazanolu, Ankara, 1944, Maarif Vekleti Yaynlan, s. 16n'deki Landsberger'in dipnotu). " Msr iin Osiris mitosunda, kars sis'in sihircilik gc ile, Set'in paralayp her birini bir yere att kocas Osiris'in paralarn toplayp onu yeniden canlandrmas (bak. J. Viaud, "Egyptian Mythology", The New Larousse Encyclopedia of Mythology, Felix Guirand, der., s. 17). 240 Gnaltay. Yakn ark, cilt I, s. 203. 241 Kvlcml, Tarih, Devrim, Sosyalizm, s. 254. 242 Totemciliin ilkel topluluun styaps olduu sylenebilir. Snfsz toplumda kollektif yrtlmesinin zorunlu olduunu grdmz baz geim ya da retim etkinlikleri iin bireyleri bir arada tutacak ekonomi d bir ba gereklidir. nk ekonomi tm zaman almayan bir etkinliktir, ama bu srekli olmayan etkinlii gerekletirmek iin gn, mevsim, yl, mr, kuaklar boyunca birlikte olmak gerekir ki totemcilik bunu salar.

218

' ' "

tanrlaarak ve Firavunlarn bedenlerine girerek varln krallk dnemlerinde (uygar toplum dnemlerinde) de srdrmtr. Sihirsel dnn neolitik topluluklarda srnn bir baka (arkeolojik) kant tlsm amacyla yaplm olan muskalardr. zerinde tlsml iaretler, bazen totemler bulunan, hem Smer'de hem Msr'da hem de nds'te karlalan bu muskalar, Mezopotamya'da zerlerine mitoslarn ilendii silindir mhrlere ve mlkiyeti belirten mhrlere dneceklerdir. Msr'da nce soylularn adlarn simgeleyen kartulara dnecekler, sonra da bu kartular Msr hiyeroglif yazsnn ("tanrlarn konumas"nm) temelini oluturacaktr. nds'te de bu mhrler zerine daha sonra nds yazsnn karakterlerinin yazldn gryoruz. Gerek mitoslar gerek muskalar ve mhrler, ilerinde sihirsel dnten dinsel dne geiin yksn tarlar. Neolitik oban topluluklarda sihirsel dnn hayvanlar konu alan totemci biimi glenerek varln srdrrken; neolitik ifti topluluklarda bunlar da bulunmakla birlikte, paleolitik topluluklardan kaltlan "vensler" nem kazanmtr. Ancak bu dnemde venslerin insanlarn ve hayvanlarn oalmasn salayacak "dourganlk sihirleri" ilevleri ikinci plana derken; insanlar, hayvanlar, bitkileri de ieren tm doann verimliliini salayan bir "toprak ana"nn, "anatanra"nn simgeleri durumuna geldikleri grlr. Dn rnlerinde grlen tm bu deiikliklerin altnda yatan olay, insanlarn geim ve yaam biimlerinde doan deiikliklerdir. ster bitkilerin ister hayvanlarn retimi olsun, retim insanlar doaya mutlak bamllktan kurtarmtr. Daha nce de belirtildii gibi insan dncesinin oda artk yalnz doa, doanm da onu en ok ilgilendiren blm (hayvanlar) deil, hem doa hem de insanlardr. nk insanlar retici ekonomiye geerek doay biimlendirmeye balamlardr. nsann doayla ilgili dncesinin oda da, (geleneksel nedenlerle ve sembolik anlatm gleri nedenleriyle hayvanlar hl birinci planda grlmekle birlikte) hayvanlardan doa glerine ve bitkilere kaymaktadr. Bu olguyu en gzel biimde kurban kurumu aklar. Topraa atlan bir tohumun yz iki yz tanei bir baak demeti vermesi olgusu, insanlarda, srnn bereketli olmas iin kurban edilen bir hayvann doacak yz ikiyz yavrunun nedeni olaca yolunda bir dnce uyandrm grnyor.243 lk uygar
343 Frazer, The Golden Bough'da, neolitik insann kafasnda kraln kurbanna varana dek kurban dncesiyle birlikte lamtr. Bak. Thomson, Studies in Ancient Greek Society, Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 159-160; Wells, Postgate line of History, a. 86. ekmek dncesinin bulunduunu kantcilt I, s. 38 ve 158. ve Wells, The Out-

219

topluluklarn tabletlerdeki, talardaki ve papirslerdeki resimlerinde, topran verimliliini artrmak iin ona iki dklp, un serpildiini. de gryorsak da; topran verimliliini artrmak iin genellikle hayvan ve bazen Frazer'in ortaya kard gibi Yeni Yl enliklerinde tahl kral seilen bir insan kurban edilmektedir244 Bu kurban geleneinin altnda yatan, lp yeniden dirilme dncesidir. lp yeniden dirilme dncesi ise tmyle retici ekonominin zellikle de tarmsal retimin insan dncesindeki yansmasdr. Mezolitik ve paleolitik topluluklarda olduu gibi neolitik topluluklarn eitliki toplumsal yaplarn koruduklar dnemde, insanlarn dnceleri (daha nceki dnemlerden kalttklar dn biimleri yannda) doayla ilikilerinden ve birbirleriyle ilikilerinden douyordu. Doayla ilikileri, doadan geimlerinin salanmas ve doann, geimlerini yaamlarn ykma uratan olumsuz etkilerden kanlmas ve reme noktalarnda dmleniyordu. Bunlar geim ve lm tasalar olarak zetleyebiliriz. nsanlarn birbirleriyle ilikileri, eitliki toplumsal yaplarda ortak savunma ortak retim ve ortak paylamay salayacak bir birlik duygusu ve dncesiyle zlebilmiti. Ama geim ve lm sorunlarnn zm ve bunlarla ilgili olan reme sorununun zm o kadar kolay deildi. Neolitik topluluklarda retimin balamas insanlarn geimini asalak ekonomi dnemlerinin rastlantsallndan nemli lde kurtarmt. Bu rastlantsal olaylar rastlantsal nedenlerle aklama sistemi olan sinirsel dnn kaynaklarndan birinin kmesi demekti. Tarmn balamasyla insanlarn geimlerinde ve yaamlarnda rastlantsalln yerini yava yava dzenlilik almaya balamtr. Bu dzen doann da dzenli biimde gzlemlenmesini getirdi; dolaysyla doay kaos iinde grmenin yerini, bir dzen iinde grme dncesini gelitirdi. Ancak tarmsal retimden karlan bu dzen, bitkiler dnyasnn dzenine benzer bir dzen olacakt. Bitkiler dnyasnda gzlemlenen olaylar ise, ekinlerin yoktan var olurcasma bitmeleri, sonra sararp solup lmeleri, tohumlarnn bir baka yaama kavumak zere yeraltma inii ve orada bir sre kaldktan sonra yeniden domalar idi. Doada bir kargaa deil, byle bir dzen vard. nsanlar bu dzenin bir parasn kendileri dzenliyorlard. abalyor, ekiyor, suluyor ve biiyorlard. Ama bunun dnda tohumun toprak altndaki ve stndeki gelimesi, ekinlerin sararmas blmlerini ve ekinler dndaki bitkilerin ve hayvanlarn var olular ve yok olularn dzenleyen bir varlk olmalyd. Bu varlk oban topluluklarda gne, i'rtna; ifti topluluklarda toprak ana, anatanra olarak de Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 158.

220

nld. Bylece doa, ama bu kez hayvanlar deil, retimi etkileyen yer, gk, rzgr, gne gibi doa gleri de insan dncesinin odan oluturdular. Dnce burada "gei dn" olma niteliini gsterdi Mevsimleri saptamak iin gzlemlenen yldzlar, totemci bir dnya gryle gkteki hayvanlara (burlar) benzetilecektir. Sonuta doa gleri ya da eski totemler tanrla ykseltilip kendilerine yaratma ve yok etme ilevleri yklendi. nk rnn ve rnle birlikte topiuluun yazgs yar yarya insanlarn elinde idi (insanlarn almalarna bal idi) yar yarya ellerinde deildi. te ellerinde olmayan o yar kendileri dmda yaratc ve yok edici nitelikleri olan bir varla yklendi. Ve genellikle bu varl kendileri gibi kiiletirme eilimi gsterdiler. Bu varlk artk belirsiz sinirsel gler olamazd. nk retimin yazgsnn yars artk insanlarn elindeydi ve insanlar kendilerini etkin bir g olarak grmeye balamlard. Bu nedenle dncenin bir oda da insan, topluluk idi. retimin yazgsnn yarsn elinde tutan doa glerinin de bir insan, ama kendilerinden ok daha gl bir insan olduunu dneceklerdir. Artk dncenin bu yolda mutlak yaratc tanrlara varmas iin toplumda bir baka olguyu bireyin ve baz snflarn yazglarnn btn btn ellerinden kt snflamay ve siyasal farkllamay beklemek gerekecek. Tarmsal retimin balamas, doadaki neden sonu ilikilerini kavrama ansna sahip olma yolunda atlm bir admd. nsan ekip bimeyle doa ile karlkl bir etkileim iine giriyordu ve bu iliki doa olaylarn bir seyirci gibi gzlemlemesinde sahip olamayaca snama ve yanlma yntemlerini de insann eline vermi oluyordu. Yanlmalarnn sonularn grmemezlie gelemezdi ve yanlmalar ona ok pahalya maloluyordu. te yandan sihirsel trenler rnn ne artmasn salayan ne de bir ykma (kurakla, hastala) kar onu kurtarabilecek eylerdi. Bununla birlikte rnn gelimesi iin gerekli fizik ilemler yanmda bu trenler de uyguland. Sihirsei trenlerin uygulannn nedenlerinden biri, geleneklerin srdrlmesi; teki sihirsel trenlerin hl ekonomik bir ortamnn bulunmasyd. nk rnn yazgsnn yars insann elindeyse yars da doa'nn, dolaysyla rastlantlarn elinde idi. Rastlantlarn rnn verimini salayacak ynde olmasn sihirsel trenlerle etkilemeye alma "umudu"nun hl bir ilevi vard. nsann yaam dzene girdike insan dnyay yaam ve toplumu gibi dzenli bir btn olarak grmeye baladka; rnle ilgili bu sihirsel trenler rnn yazgsn elinde tutan bir yaratcya ynelik dinsel trenler biimine dnecektir. Gei topluluklarnn insannn geim sorunu yan sra lm sorunuyla ilgili tasalar da, bitkiler dnyasndaki dzenin tm can221

llara genellenmesiyle, kolaylkla yantlanabiliyordu. Tohum gibi lm de bir son deildir. leni topraa gmersen ilerde yeniden doacaktr. Gei toplumlarnda te dnya kavram sorgulu snavl, cennetll cehennemli bir ideolojik ynlendirme dnyas kavram deildir. Bu nitelikleri snfl uygar toplumun kndan ok sonra kazanacaktr. Bylece gei toplumunun geim ve yaam koullar iinde dinsel dnn eleri bir bir olumaya balar. Gene de bir e, dinsel dn saylabilmesini salayan nemli bir e eksiktir; "tapnma". Sihirsel dn dinsel dn ayrm yapan yazarlarn ounluu, bu iki dnceyi, sihirin doa glerine buyurmasna karlk dinin doast glere yakarma olduunu syleyerek ayrrlar.245 Sihirin buyurmasna karlk dinde yakarma eilimi, asalak ekonomide ve retici ekonomide insan-doa ilikilerinin akladmz biimine ters dyor grnr. Bunun nedeni, dinin bu niteliinin insan-doa ilikilerinden ok insan-insan ilikileri ile balantl oluudur. Gerekten, insan-insan ilikisinin eitliki olduu ilkel topluluklarda yalvarma, yakarma kavram yoktur. Bu kavramlar eitsizki, smfl toplumlarn kavramlardr. nsanlar snfl uygar toplumun olumasndan sonradr ki, uygar toplumun doaya egemen olma yolunda att admlarn da etkisiyle, doaya toplumsal dzenin bak asyla bakacaklardr. Toplumda yazglar nasl baka kimselerin, bata yneticinin elindeyse; doada da rnlerin ve her trl canlnn yazgsnn yneticiye benzer bir tanrnn elinde olacan dneceklerdir. Toplumlarnn yneticilerine yakarlar, yneticileri nnde eilileri gibi doanm yneticisi nnde eilip ona yakarmaya, bir baka deyile tapnmaya balayacaklardr. Bylece gei topluluklarnda gelimeye balayan dinsel dnce, tapnlan yaratc ynetici kavramyla, ancak snfl, siyasal farkl3amaya uram uygar toplum dneminde olgunluuna kavuabilecektir. Gei dnemi boyunca kalnt sinirsel dn ile olgunlamam bir dinsel dn yanyana grrz. Gei dneminin gelimesi, topluluklar aras ilikilerin gelimesine de koutluk gstermitir. Yerleik ifti topluluklarn anatanra klt ksa mrl olur. obanlarm iftiler zerine rek!erimesiyle ya anatanra klt yan sra totemik hayvan kltleri varlklarn yanyana srdrmler, ya ifti topluluklarn tanralaryla oban topluluklarn hayvan totemlerinin karm tanrlar tremi ya da ifti topluluklarn tanralaryla oban topluluklarn (ifti topluluklardan esinlenerek
2 Bak. n. 154; I. Blm n. 203 ve Thomson, cilt I, s. 49. Studies in AncieDt Greek Society,

222

edindikleri ve patriarklar ve ataya tap kltleri ortamnda gelitirilen) erkek tanrlar evlendirilmitir. ster asalak ekonomiye ister retime sahip olsunlar, eitliki topluluklarda sihirci, aman, din adam gibi kimseler dnce reticileri olmaktan ok topluluun rettii dnceleri biimlendiriri., dile getirici ve kuaktan kuaa geirici kimselerdir. Dolaysyla dile getirdikleri dnceler yanl dnceler olabilirler; ama bilinli bilinsiz ideolojik saptrtlm dnceler olamazlar. Snfl uygar toplumlarla durum deiir. Din adamlar nce toplumsal art ile geinen ve dorudan geim etkinliklerine katlmayan uzman dnrler olmulardr. Sonra saylar artarak, toplumun dncesini dile getiren kimseler olmak yerine, toplumun dncelerini biimlendiren kimseler durumuna gelmilerdir. Son olarak din adamlar rgtlenerek bir "kilise" oluturmulardr. Bu olay (din adamlarnn byk sulama tarmn ve teki ekonomik etkinlikleri rgtleyip ynettikleri bir dnemde) dncenin, geim ve yaam etkinliklerinden kopmas olmasa bile, farkllamas anlamna gelir. Bir baka deyile, dnsel yap ekonomik ve toplumsal yaplardan farkllamtr. Dncenin farkllamasnn ve tam zaman dnce uzmanlarnn eline gemesinin sonular, toplumdaki dncelerin gzden geirilmeleri, toplumun yapma uyacak biimde sistemletirilmeleri, buna uymayan dncelerin elenmeleri ve bu sistemin bir btn oluturmas iin yeni dncelerin tretilmesi olmutur. Demek ki toplumu, doay ve yaamn belli bal tm sorunlarn ieren bir "dnya gr"nn tretilmesi olmutur. Bu dnya grnn rnekleri bir sonraki blmde ele alnacak. Burada, dorudan geim etkinliklerine katlmayan, toplumsal artdan beslenen tam zaman dnce uzmanlarnn trettii bu dnya grnn ister istemez snfsal konumlarnn yol at bir ideolojik sapma iinde olacan belirtmekle yetiniyorum. Ksacas, ilkel topluluklardaki "dnsel yap" yerine artk uygar toplumun "ideolojik yap"snn temelleri atlmaya balanmtr. Tm olarak baklrsa, gei toplumlarnda analojik sinirsel dn tek dn biimi olmamakla birlikte varln srdrmektedir. Onun yannda tmdengelimci bir dinsel dn gelimektedir. nsan doay, doadaki neden sonu ilikilerini anlama yolunda ilk admn atmtr. Doa artk ona bir kaos deil bir dzen olarak grnmektedir. Her eyin bir dzeni, her eyin bir nedeni vardr. Ancak insan genel olarak dzeni gzlemlemi olmakla birlikte, dzeni oluturan paralar kavrayamamtr. Bir dzenin olduu, ancak bu dzeni yaratan binlerce nedenin bilinmedii bir durumda her eyin bir nedene ba223

lanverilmesinin koullan domutur. Bu neden ifti topluluklarda daha sonra anatanrala ykseltilecek olan "toprak ana"dr, oban topluluklarda gklere dek ykselmi olan gnetir. Bylece her seyir bir yaratcs, tek nedeni saptandktan sonra, her sonucu ondan tre tecek tmdengelimci dnce kurgularna kaplar ardma dek almtr. Gei toplumlarnda bilimsel dnn tohumlarnn da atldj n syleyebiliriz. Doay taklit ederek bile olsa doa yasalarna uyarak tohumu topraa ekmek, bilimsel dnn tohumunu da ekmitir Neolitik ^topluluklarda art besinin ve bo zamann salad olanaklarla gerekletirilen mlekilik, dokumaclk, mayalandrma (biraclk, araplk, ekmekilik) gibi ev ekonomisi zanaatlar da bilinsizce de olsa nesnelerin fizik ve kimyasal zelliklerinden yararlanma, bilimsel dnn deilse de bilimsel davrann balangcdr. Bilimsel dnn balangc deildir, nk rnein mlein piirilince sertlemesi, arpann mayalanmas, uygar toplum dnemine gemi geleneklerden karldna gre sihirsel iler olarak dnlyorlard.246 Gei toplumunun dnsel yaps, belki en gzel biimde bir mlekinin davranlarnda izlenebilir.247 mleki bala biim verip onu piirirken doan deiiklikleri sihirsel gizemli deiiklikler olarak gryor ve bu deiikliklerin baarl olmas iin bir yandan fizik ve kimya yasalarndan (farknda olmakszn) yararlanrken, bir yandan sihirler yapyor ve sonuta, ocaktan atlamadan piirilmi bir anatanra heykelciini baaryla karabiliyordu. Uygar toplumda sihirsel dn nemini yitirecek ve bir kalnt dn durumuna decektir. Dinsel dn hiyerarik dzen anlay, te dnyas ve taplan, yakarlan tannlaryla gelimeye balayacaktr ve bilimsel dnn ilk rnekleri grlecektir. Tarmsal retim, bilimsel dnn gelimesine elverili deildir; nk rnn yazgsnn yans reticinin elinde deil, doa koullarnn elindedir. Oysa sanayi retimi, bir eyann yaplmasnda insann iradesi dndaki d nedenlerin ie karmas olaslklan az ve eyann yazgs bandan sonuna dek insann elinde olduu iin, bilimsel dnn gelimesinin nesnel koullarn tar. Gerek bilimsel dnn gelimesi iin bu yetmez; bir de, yaplan iin zerinde sistemli bir dnce abas harcamak gerekir. Bu olanak ou kez amatr neolitik zanaatnn elinde yoktur. Uygar uzman zanaatnn elinde de yoktur. Ne var ki uygar toplum, art rnyle bir yandan tam zaman uzman
246 Childe, Tarihte Neler Oldu. s. 97. ' Childe, Kendini Yaratan nsan, s. 224

zanaatlar, bir yandan tam zaman uzman dnrleri beslemeye balaynca, bilimsel dnn domasnn hem nesnel hem znel koullar olumutur. Zanaatlar pratik bilgi birikimini salamtr, din adamlar kuramsal bilgi biriktirmiler ve yaplan iler zerinde youn ve sistemli dnme olana bulabilmilerdir. Din adamlarnn kuramsal bilgi birikimleriyle, zanaatlarn pratik bilgi birikimlerinin rn olarak doan tekerlekler, dner mleki tablas, metal ergitme, nceden hazrlanan planlara gre yaplan tapnaklar, bilimsel, dnn rn olmaktan baka biimde yorumlanamazlar. Uygar toplumun balarnda bilimsel dn, egemen dinsel dnn yannda ticaret ve zanaatlarla birlikte geliecek olan gelecein dn olarak grlmektedir. Alan yap, malyapm gibi alanlarla snrldr. Dinsel dn ise egemen dntr. Yalnz tarmsal retim alan deil, tm doa dinsel dncelerle aklanr. nsan-doa ilikileri gibi insan-insan ilikileri de (toplumsal, tarihsel olaylar da) dinsel dncelerle aklanr. Ve bu dnceler, pratikten tretilen dnceler deildir. Soyut, pratikle balantlarn koparm, uzman dnrler snf tarafndan tretilen "metafizik" dncelerdir. Egemen dn biimi, din adamlarnn telkin ettikleri dinsel metafizik bir dnce olunca, gerek tarm gerekse sanayi alannda alan kimseler dncelerini kendi pratiklerinden tretmekten ok, bu dnceleri benimseyeceklerdir. Bu metafizik dnceler ise, onlarn retimlerini, zanaatlarn gelitirici dnceler olmayacaktr; retimi geriletmez iseler248 ne yarar ne de zaran olan dnceler olarak varlklarn uzun sre srdreceklerdir. Tapnaklar ekonomide ba rol oynarlarken; verimli rnler yaratan pratik ve kuramsal bilgi birikimi ve etkileimi vard. Tapnaklarn, dolaysyla din adamlarnn retimin odamdan uzaklaarak tketim odaklan durumuna gelmelerinden sonra, din adamlarnn retimle ilikileri tmyle kopmu; ne pratik bilimlerin ne de kuramsal bilimlerin gelimesine hi bir yararlar olmam, tersine metafizik dnceleri telkin ederek zararlar olmutur. te yandan dnmenin ve okuryazarln din adamlarnn tekelinde olup zanaatlarn bunlardan yoksun olmalar; onlarm da pratik ve kuramsal bilim alanna nemli katklar yapamamalarna yol amtr. Tapnaklara bal olmayan tacirlerin ve sonra sanayicilerin okuryazar, bilgi biriktirecek bo zamana sahip kimseler olarak ortaya ktklar topluluklarda; reChilde, Tarihte Neler Oldu, s. 32'de, "Bir ideoloji uzun dnemde, ancak ekonominin takntsz, dzgn ve etkin almasn kolaylanrsa varln srdrebilir" biiminde ne srd yargsn "...almasn zorlatrmazsa varln srdrebilir" biimine sokarsak gereklii daha iyi yanstm oluruz.

225

timle iliki kuran hi deilse dinsel metafizikle balantsn koparan kuramsal dnce (ksa bir sre- sonra yeni bir dinsel metafizie batmak zere) bilimsel yola girecektir. 8. Gei Toplumunda Ekonomik Toplumsal Dnsel ve deolojik Yaplar Aras Etkileimler lkel topluluklarn duraan topluluklar olmalarna karn gei topluluklar hareketli topluluklardr. Hareketliliklerinin nedenlerinden birisi, ekonomik topumsal dnsel yaplarnn iice ve birbirlerine uyumlu yaplar olmaylardr. Bunun altndaki olgu, bu topluluklarn art besin retebilen bo zamana sahip olabilen topluluklar olulardr. Bunun altnda da, retici bir ekonomiye sahip olular yatar. Bu onlarn hareketliliklerinin i nedenidir. Hareketliliklerinin d nedeni, ifti ve oban topluluklar arasndaki youn ve dinamik ilikilerdir. Bu ilikiler ise, toplumsal art retebilen tabakal toplumlarn ortaya kmasna yol amtr. Toplumsal art da, ilkel topluluun kabuunu atlatarak, gittike artan bir hzla deien uygar, hareketli topluma geilmesini salamtr. Gei topluluklar, retim ile ilkel topluluk yapsndan uzaklaarak uygar topluma doru gelimeye balamlardr. Kk sulama tarm yapan topluluklarda ekonomik birim aile, toplumsal birim ky topluluudur. Bu, ekonomik yapyla toplumsal yapnn farkllatn gsterir. Ancak, topraklarn ailelere eit olarak bltrld bir dnemde, aileler arasnda kar elikileri bulunmayacaktr. Gene de bu farkllama, aileler aras kar elikilerinin tohumlarn iinde tar. Ayn toprak parasndan bir aile fazla alarak daha fazla rn alabilirken, bir baka aile az alarak daha az rn alabilir. Ya da ilenen tarlann doal ykmlara uramasyla alman rn ok azalabilir. Topluluun eitliki yaps bu dengesizlii giderici (potla, len gibi) kurumlar gelitirmitir. Fakat tabakalamayla, alveriin balamasyla topraklar zerindeki kullanma hakk mlkiyet hakkna dnnce, kar elikilerinin tohumlar alacaktr. Kk sulama tarm dneminde bu sz konusu deildir; aileler kendine yeterli, ky topluluklar kendilerine yeterlidir. Ne i, ne d alveriin gelimesine uygun bir ortam vardr. Ky oluturan ailelerin retim alannda ibirliine gitmemekle birlikte; savunma alannda ibirlii yapm olduklar kyleri eviren savunma hendek ve surlarmdan anlalyor. Ortak almay gerektiren bu iler, tabakal topluluklarda zorla angaryayla yaptrlanlarn tersine; gnll almayla yaplan, dolaysyla topluluk kar aile kar uyumasn yanstan ilerdir.
226

Tarmsal retim almay younlatrmsa da, youn tarm mevsimleri dnda iftilere olduka bol bir bo zaman vermitir. Bu bo zamanlarda bir yandan ikincil ekonomik etkinlikler (aile ekonomileri) bir yndan ekonomik olmayan toplumsal etkinlikler gelitirilmitir. Dinsel etkinlikler de, kalntlarda (ticaretle uraan topluluklarda ya da byk sulama tarm yaplan topluluklarda grlen ky sunaklar yerine) aile sunaklarnn varlndan anlalaca gibi, daha ok aile birimleri iinde yrtlen etkinliklerdir. Bu da toplumsal yapdan ayr bir dnsel yapnn olumadn gsterir. Bu durumda kk sulama tarm yapan ky topluluklarnda dnsel yapnn ayrmad, birbirinden ayrm olan ekonomik ve toplumsal yaplarn ise uyumlu ilikiler iinde olduu sylenebilir. retimin balam olmasma karn, neolitik kyler, doal ya da toplumsal bir d etki ile deimedike yaplarn yineleyecek duraan topluluklar olarak grnrler. Orman ama tarm ile uraan yar gebe ifti topluluklarn da benzeri yaplara sahip olduklar sylenebilir. stelik bo zamann bir blm gte tketilmektedir. Buna karlk g doal evrelerini deitirerek onlara, bu evrelere uyarlanma yolunda gsterdikleri abalarla "hareketlilik" kazandrmtr. Doal evrelerinde kkl deiikliklerle karlatklarnda, bu evrenin zelliine gre yerleik ifti ya da gebe oban olarak yaplarn deitirebilmilerdir. Ancak bu yeni bir duraan topluma geiten baka bir ey deildir. nk ne neolitik yerleik ifti ne de neolitik gebe oban topluluklar eitliki toplumsal yaplarndan dolay hareketli topluluklarn motoru olan toplumsal art retebilmilerdir. Gerekten, gei topluluklarnn nc biimi olan neolitik gebe oban topluluklarnn yaps bir bakma ifti topluluklarndan daha duraandr. nk geim birimi yaam birimiyle, klan ya da kabile birimiyle akr. ifti topluluklarn sahip olduklar mevsimlik bo zamana sahip deillerdir. Gler, art besinin salam olaca bo zaman tketir. Ekonomik yapyla toplumsal yap farkllamamtr, iiedir. Onlarn dnsel yaplar da ayrmad iin teki yaplarla iiedir. Bu bakmdan avc ve toplayc takmlar andrrlar. Bir baka adan, gebe oban topluluklar ifti topluluklardan daha hareketlidirler. Daha yerinde bir deyile hareketli topluma dnme gizilgcn ilerinde tarlar. Onlarn fizik hareketlilikleri toplumsal hareketliliklerine olanak hazrlayacaktr. Gebe oban topluluklarnn ekonomileri "kendine yetersiz" ekonomidir. Bu yetersizlik hareketli (gebe) yaamlaryla birleince, yetersizlikten kurtulma yolunda gebeliin olanaklarndan yararlanma227

ya alacaklardr. Bu yolda ellerinde biri bar, teki sava olmak zere iki olanak vardr. Bar olanak eitli topluluklar, eitli topluluklarn gereksinimlerini, eitli yerleri eitli yerlerde bulunan hammaddeleri tanmalardr. Bylece baka topluluklara satabilecekleri yerlerde ticaretle uramaya baladlar. Ancak neolitik topluluklarn kendilerine yeterliliklerinden dolay; byle hammaddeler bulamadklar durumlarda, kendi rnleriyle kendine yeterli ifti topluluklarla ticaret ilikileri yollar tkaldr. O zaman tandklar eitli topluluklarn eitli mallarna, zenginliklerine gz dikerler. Bunlar bar ilikilerle salayamadklarnda, sava ilikilerle ele geirmeye alrlar. O zaman gebe topluluk bir askeri rgte dnr; sava etkinlii onlar iin bir geim etkinlii biimini alr. Ancak, yamalar kendine yetersiz ekonomilerine kalc bir zm getirmez. Gene, yamalarla ekonomilerinin yapsndaki yetersizlii ancak geici olarak giderebilirler. te yandan yama savalar topluluun gcn de andrr. Yendikleri topluluklar adamakll yamalamalar, "yumurtlayan tavuu kesmeleri" anlamna gelir. Onlar gelecek hasat ylma karabilecek kadar yamalamak ise; braktklarn, baka gebe topluluklarn yamasna brakmak anlamna gelebilir. Sonuta gebe topluluklar ekonomilerinin kendine yetersizlii sorununa, ifti topluluklarn zerine reklenip, onlar baka topluluklarn yamasna kar savunarak yamalarn kurumlatrmakta zm bulacaklardr. Bylece oluan tabakal toplum toplumsal art reten bir,, toplum biimine geerek, duraan ilkel topluluktan hareketli uygar topluma geii salayacaktr. Grld gibi gei topluluklarndan kk sulama tarml ifti gebe oban ve tarla ama tarml yar gebe ifti topluluklarn ekonomik toplumsal dnsel yaplar kendi ilerinde birbirlerine uygun, birbirlerini pekitiren, dolaysyla duraan toplum biimleri treten yaplardr. Ancak bu topluluklar arasndaki ilikiler "topluluklar aras yap" baz topluluklarn geici bir sre iin ticaret topluluuna dnmelerine yol aan geici hareketlilikler getirir. Topluluklar aras ilikilerin bir tr ise, kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geilmeye elverili sel yatakl rmak vadilerinde, ilkel duraan topluluklardan uygar hareketli topluluklara geilmesine yol aar. Bu iliki biimi bir oban topluluun ifti topluluu savata yenerek zerine reklenmesidir. Bunun sonucunda farkl yaplara sahip topluluklarn ekonomik, toplumsal, dnsel yaplar arasmda ok ynl etkileimler balar. Ekonomik yap geliir eitlenir; toplumsal yap snflara blnr, bir siyasal yap oluur; blnm toplumsal yapy birlikli tutacak bir dnsel daha dorusu ideolojik yap ortaya kar. Ekonomik,
2 2 8 ' ' ' . r ' .' '

toplumsal, siyasal, dnsel farkllamaya uram olan bu toplumlarn yapsn, varln srdren toplumsal artdr. Toplumsal art kullanl biimine gre ekonomik, toplumsal ve ideolojik farkllamalar besler, ve bu dzeylerde yeni farkllamalar tretir; yaplar arasnda etkileimi dzenleyen bir transformatr ilevi grr. lkel topluluklarn, farkllam olsalar da ekonomik toplumsal dnsel yaplannn birbirleri zerinde nemli etkiler yaratamaylan, byle bir transformatre sahip olamaylarndandr. Somut bir iki rnek vererek aklamak gerekirse: lkel toplulukta bir besin fazlal, toplumsal artya dntrlemedii iin ne bir i menecerleri snf inin beslenip oluturulmasnda, ne de dnsel yapda gelime salayacak bir dnrler grubunun beslenmesinde kullanlabilir. Ancak tm topluluk tarafndan tketilir. Ayn biimde toplumsal ve ekonomik yapda devrimci deiiklikler yapabilecek bir dnce tretilmi olsa bile, .toplumsal art bu dnceye sahip insanlar onu uygulamaya sokacak kadar oaltmak zere beslenmesinde kullanlmaz. Toplumsal art retilen uygar toplumda bunlar yaplabilir.

229

III.

BLM

UYGAR TOPLUMDA EKONOMK TOPLUMSAL DEOLOJK YAPILARIN ETKLEM

"Tanrnn azndan kan her sz, dorudan doruya ya da dolayl olarak {bu szleri kutsal bulan toplumun gelimesine ve biyolojik ve ekonomik refahn artrmaya yaramazsa, o toplum eninde sonunda Tanrsyla birlikte yok olur."* Gordon Childe 1. Uygar Toplumun Gelimesi lkel topluluktan uygar topluma gei aamasnn incelendii II. Blm'de, "gei toplumu" mezolitikten uygar toplumun bana dek getirilirken, uygar toplumun ekonomik toplumsal ve dnsel yaplarnn temellerinin atl incelendi. Hatta uygar toplumun banda bu yaplarn "fets" derecesindeki oluumlar anlatld. Dolaysyla bu blmde yalnzca uygar toplumun kurumlarnn eitlenmeleriyle ve klasik biimlerini almalaryla ilgili olaylara ve kuramlara deinilecek. Bu deiniin amac daha ok gei toplumunda biimlenen yaplarn uygar toplumda nerelere dek uzandn gstermektedir. Ayrca uygar toplumun yapsna bir gz atmak, onu ilkel toplumla karlatrarak bu iki ana toplum biimi arasndaki fark yaratan gei toplumu olaylarn gereince deerlendirebilmeye yardmc olarak, sonu blmne bir hazrlk yapmak amacna da hizmet edecektir. Dolaysyla bu blmde uygar toplumun ekonomik toplumsal ideolojik yaplarnn ve aralarndaki etkileimin tketici, hatta, kapsaml bir incelemesi yaplmayacak, yalnzca bu alanlardaki baz temel eilimlere deinilecektir.
* Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 30.

230

a.

Uygar Toplumun Hcresi Olarak Kent Devleti

Gei toplumunun birimleri kyler ya da airetlerdi. Ne kylerin ne de airetlerin yaplar onlar uygar topluma geirecek nitelikte deillerdi. Ama ikisinin birlemesi, evresel koullarn elverili olduu bir blgede insanl uygar topluma geirmeye yetti. Bu birleme byk bir olaslkla gebe oban toplum ile yerleik ifti toplum arasnda sava bir iliki sonucunda, fetih ve "reklenme" ile gereklemiti. Bu reklenme sonucunda Mezopotamya'daki, Dicle ve Frat kylarndaki on be kadar kyn kente dntklerini ve sonunda, siyasal farkllamanm geliip devletin olumasyla kent devletleri biiminde uygar toplumun ilk hcrelerini oluturduklarn gryoruz. Kylerin kentlere dnecek biimde bymesine yol aan oban-ifti birlemesi, yalnzca nicel bir gelimeye deil, fakat daha ok nitel bir deimeye neden olmutur. Bu nitel deimeyi salayan da toplumsal artdr. Smer'de neolitik kylerden kentlere, uygarla varan gelimeler, kinci Blm'de "lkel Topluluktan Uygar Topluma Gei" bal altnda ele alnmt. Burada ayn gelimelerin uygar toplumun hcresi kentin olumas asndan yeniden ele alnmasnda yarar var. Smer ad verilen aa Mezopotamya'da kente dnen ilk kyn Eridu olduu sanlyor. Eridu (bugnk Abuahreyn) Pers Krfezine en yakn yerleme yerlerinden biridir. Bunun anlam Eridu'nun deltanm bataklklar iinden domu olmasdr. Yzba R. Cambell Thompson, I. Dnya Sava srasnda askerliini yapt Irak'da dnyann en eski kenti saylan Eridu'nun kalntlarnn aa katmanlarnda Eridu neolitik kyn ortaya karmtr.1 Bu kyn .. 5000' 2 den az nce kurulduu sanlmaktadr. Onun .. 3500 dolaylarnda 3 bir kent devletine dntn grrz. Bu sre iinde onu kente dntren olaylarn arkeolojik belgeleri pek fazla deildir. Kyn kamtan rlm hasrlar zerine toprak ylarak takn dzeyinden ykseltilen topraklar zerinde kurulan yaplardan olutuu anlalyor.4 Bunun youn bir ortak almay gerektirecei ak. Kyn ar Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 139. 2 Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 44. 51 Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 64. i Kitab Mukaddes'de "Tekvin" 1.9'da "Ve Allah dedi : Gk altndaki sular bir yere biriksin ve kuru toprak grnsn; ve byle oldu" biiminde anlatlan dnyann yaratl yksnn kayna olduu saptanan Babil Enuma Elis mitosundan (bak. McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 5) "Daha hi bir kam kulbe rlmemiti ve hi bir bataklk toprak grnrlerde yoktu" szlerinin Smer'in yerleme ncesi durumunu yanstt, Sippar kentinde bulunan tab-

231

tan nfusunun beslenebilmesi iin gerekli tarlalarn bataklktan kazanlp taknlardan korunabilmesi iin belki daha geni apl, disiplinli, toplu alma ekiplerinin oluturulmas gerekmi olmal. te bunun arkeolojik kantlan yok. Ancak bu konuda mitoloji bize yardmc olabiliyor. Hellenistilk dnemde Babilonya Belos tapna rahibi olan Berosius Balbilonya'nn tapnak arivlerinde saklanan mitolojik tarih belgelerini okuyup, "Babilonya Tarihi" adl yaptn .. 280'de Selevkos kralna sunarak, bunlarn iindeki bilgilerin amza aktarlmasna yardmc olmutur.5 Berosius'un yazdklarna gre denizden kan kei kuyruklu balk gvdeli insan bal bir tanr olan Oanes Eridu'ya "uygarl" getiren kimsedir.6 Onun kei totemli bir oban toplumun ayn zamanda balklk yapan bir ifti topluluk zerinde reklenmesiyle ortaya kan toplumu temsil eden bir kark varlk olmas daha olas.7 Oanes'in, daha dorusu Oanes'in temsil ettii fetihi topluluun Eridu zerinde reklendikten sonra Eridu halkn, belki de evredeki teki kylerin halkn, onlardan daha fazla toplumsal art almak iin byk gruplar biiminde disiplin iinde altrarak akalama kanallar vb. yntemlerle bataklktan tarm topra kazandklarn dnebiliriz.8 Bunun sonucunda evredeki topraklardan yalnzca almayan bir egemen snf deil, fakat dorudan tarm etkinlikleri dmdaki ilerde alan zanaatlar da ieren bir kent halkn besleyebilecek rn almak olana domutur. Bu yar varsaymsal rnekte devletin bask aralarnn oluumuna tank oluruz. Bask aralarnn kkeninin fetih ve reklenme olduu, amacnn da toplumsal art yaratmak olduu, bu yolda daha byk ekonomik giriimlerin rgtlendirilmesini kolaylatrd sylenebilir. Ancak, "Enki sulardan kp dikildii zaman balklar ona tapndlar" 9 szlerinden anlyoruz ki bask aralaryla yetinilmemi, ayn zamanda ikna aralarna ba vurulmutur. Bunun sonucunda ky sunann yerini tapnak, Oanes'in yerini toprak ve tatl sular tanrs
letteki bir baka, yaratl mitosunda "Sulardan kard bal hasr sala dkerek" Babil tanrs Marduk'un dnyay yaradmn (bak. Roux, Ancient Iraq, s. 93), arkeolojik bulgulara dayanlarak, Smer'de ilk yerleme yerlerinin kuruluunu anlatt ne srlmektedir, (bak. Woolley, The Sumerians, s. 13-14) s Bak. Gnaltay, Yakm ark, cilt I, s. 205; Woolley, The Sumerians. s. 27. 6 Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 208. 7 Kvlcml, Tarih Devrim Sosyalizm, s. 254. s VVoolley, The Sumerians, s. 6'da Smerler'in geliiyle ortak abayla byk kanallarn aldn yazar. Forde-Johnston, History from the Earth, s. 86'da Ubeyd dneminde Eridu'da iyi rgtlendirilmi bir sulamann ve tapnan bulunduunu sylemektedir. 9 Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 189.

Enki alacaktr. Enki sularn denetime alnmas ile retici glerde salanan toplumsal artnn biriktii tapnan sahibidir. Dolaysyla bu birikimi yneten ve bu birikimden en ok yararlanan din adamlar grubunu temsil eder. Sonra bu birikimi salayan dzeni ite ve dta koruyan egemen askerler snfnn karlarn temsil eder. Bundan te Enki, kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geilmesiyle almann artan verimliliinden dolay, retimleri ve bundan kendilerine den pay reklenme ncesi dnemlerden fazla olduu iin, alan smf m, dolaysyla tm toplumun karn temsil eden bir tanrdr.10 Enki Eridu kentinin tanrsdr. Ve "Smer Kral Listesi"ne gre de krallk gkten ilk kez bu kente inmitir.11 Bylece sonuta devlete varacak olan fetih, reklenme, snflama olgusunun, baskya ve iknaya bavurulan yntemler yan sra, "toplumsal kar ile snfsal karn iice" olduu bir dzenek iinde gelitii sylenebilir. > . Kyden kente, gei toplumundan uygar topluma gei, ilkin Eridu'da gereklemi olmakla birlikte, ayn oluum .. 5 bin ile .. 3 bin arasnda teki Smer yerleme yerlerinde de grlmektedir.12 Bunlar iinde Uruk ve Ur bu srecin aamalar hakknda daha duru bilgiler verecek durumdadrlar. Kitab Mukaddes'de ad Erek olarak geen Uruk (bugnk Varka) Eridu'nun gelitii dnemde grlen, baz yazarlara gre doal olmaktan ok toplumsal olan bir tufann Ubeyd kltrnn yerine baka bir kltr getirmesiyle hzla gelimi olan bir yerleme yeridir. Baz yazarlara gre Smerler Ubeyd deil Uruk dneminde gelerek yerli 13 iftiler zerinde egemenlik kurup uygarl yaratmlardr. Smer toplumunun tarihinde daha sonra birok kereler grlecei gibi, her iki gelime atlm da yerleik topluluklar zerine reklenen "barbar"
10

Childe kent devrimi sonucunda Mezopotamya'nn kendine en az cret denen iisinin durumunun bile herhangi bir neolitik kyn eit yelerinden daha iyi olduunu sylemi ve Thomson da, Studies in Ancient Greek Societr, cilt I, s. 21'de bu gr benimsemitir. Bilindii gibi Durkheim, insann tanrda kendi toplumuna tapndn sylemektedir. (Durkheim'm bu konudaki grlerinin zeti ve eletirisi iin bak. Evans-Pritchard, Theories of Primitive Religion, S. 53-70. "Smer Kral Listesi"nin bir blmnn Trke evirisi iin bak. C. W. Ceram, Tanrlarn Vatan Anadolu, ev. Esat Nermi, stanbul, 1974, Koza Yaynlar, s. 163. 12 Roux, Ancient Irak, s. 42. s Roux, Ancient Iraq, s. 83. ,

233

aknlarnn rn olabilir. Byle bir olay siliklemeye balayan toplumsal tabakalamann izgilerini yeniden koyulatracaktr. Uruk'un da Eridu tapmaklarna benzer bir tapnan evresinde gelitii ve yklan tapman yknts zerine ayn modelin daha nyklerinin yaplarak toplumsal gelimenin aamalarnn arkeolojinin katmanlarnn tarihine yazld grlr. Forde-Johnston Uruk dnemini .. 3800-3200 arama koyar.14 Kentin, gk tanrs Anu ile ak tanras anna'ya adandn, ya da bu tanrlarn kenti olduunu gryoruz. Bu da, gk tanr sayan bir gebe toplulukla, dourucu olarak anay simgeleyen ak tanrasn ycelten yerleik ifti topluluklarn kltrel bir uzlamas olarak grnr. anna'ya adanan E - Anna (Gk'n Evi) tapma Eridu tapnaklarna benzer biimde bir salon evresine sralanan kk odalardan oluur. Smer tapmaklarnda salonu evreleyen bu odalar yatakevleri, ambarlar, depolar, yapmevleri, derslikler, kitaplklar olarak kullanlacaklardr.15 Uruk dneminin sonlarna doru E-Anna tapmanda piktografik tabletlerde insanln ilk yazsn yaratma yolunda yaplan giriimlerle karlarz. Daha okunamam olmakla birlikte belgelerin tmnn tapmak hesaplarn , gsteren ii, mal listeleri, faturalar vb. olduu anlalmtr.16 Bu olgu, bir yandan toplumsal artnn topland yeri, te yandan kullanlma biimini ve toplumda yaratt etkileri aklamaktadr. Daha sonra apak ortaya kaca gibi, din adamlar byk sulama tarm ilerini rgtleyip ynetmekte, bu yolla kazanlan ve ekilen, tapmaa (ya da tanrya) ait saylan topraklardan salanan rnler tapmakta toplanmaktadr. rnn bir blmyle tapmak ilerinde ve teki tanr ilerinde alanlar beslenmekte, bir blm rahiplere kalmaktadr. Rahipler tanr topraklarnn ve tapnan hesabn tutmaK ve birbirlerine hasap vermek sorununu yazy bularak zmlerdir. Bylece toplumsal art bir yandan tarm d etkinliklerde alan zanaatlar snf mm, te yandan kol ii yerine kafa iiyle uraan din adamlar snfnn domasn salam olur. Bu ise, ekonomik biriki14

Forde-Johnston, History from th Earth, s. 86.

15 Bak. Roux, Ancient Iraq, s. 74; Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 177; Clark ve Piggott, Prehistoric Societies, s. 88-89'da bu tapman plannn yalnzca Smer tapmaklarnn deil, kiliselerin ve camilerin de rnek ald bir plan olduunu sylerler. Buna, tapnaklarn yalnz biimlerinin deil, Eski Dnya'da daha sonraki alarda gelien dinsel dnn de modelliini yapt eklenebilir. 16 Roux, Ancient Iraq, s. 78. Smer'deki gibi en eski Aztek kaytlarnn tapnak hesaplar olmas (bak. von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 80) anlamldr.

234

nin, art rn kanalyla toplumsal deiime ve kltrel geliime dntrlmesi anlamna gelir. Bu birikimle Uruk dneminin sonlarna doru yaklak 10 metre eninde, 20 metre uzunluunda, 15 metre yksekliinde kerpiten yaplm bir platform zerine kurulan tapman ykseldiini grrz.17 Bu tapnak, toplumsal tabakalamann mimarla yansm grnm sayabileceimiz ziguratlara giden yolda atlm ilk admdr. Ayn zamanda din adamlar snfnn bir ynetici smf olarak toplumun zerine klarn simgelemektedir. Uruk dneminin arkeolojik belgelerinden birisi de, eski bask mhrlerin yerini alan silindir mhrlerdir. Mhrler, uygarlkla birlikte tapman ya da zel kiilerin mlkn iaretleyen aralar saylp mlkiyetin gelimesinin kantlar olarak yorumlanrlar. Bunlarn zerlerindeki ekiller dinsel mitoslar yan sra gnlk yaam da yanstrlar. plak din adamlarmn ynettii gizemli dinsel trenler toplumun bir boyutunu, ldrlen sava tutsaklar teki boyutunu vermektedir.18 Uruk dnemi katmanlarnda bulunan saiban ve mleki ark hem teknolojideki, retici glerdeki gelimenin hem toplumsal yapdaki nemli bir deimenin iareti olarak grlr. Kadnn kulland aparm yerini sabann almas arkeolojide genellikle tarlalar erkeklerin srmeye balamasnn belirtisi olarak yorumlanr. Kadn bylece ev d ekonomik etkinlikler alanndan evine srlrken, mleki arknn bulunup bir zamanlar ev ekonomisinde kadnn ii olan mlekiliin uzman erkek zanaatlarn eline gemeye balamasyla19 ev ilerinden birini de elinden karmaktadr. Zanaatlarn tarmdan farkllamas hareketi balamtr. Childe mlekiler yan sra, Uruk dneminin sonlarna doru maden ileyicilerin ve profesyonel yazmanlarn da grldn syler.20 Bunlardan birincisi, kol ilerinde, ikincisi kafa ilerinde grlen iblmne ve 21 uzmanlamaya rnektir. Tm bunlara bakarak olacak, Glyn Daniel, Uruk'un IV. tabakasmda dnyanm ilk uygarlnn doduunun sylenebileceini yazmaktadr.22 Gerekten uygarln en anlaml gsterForde-Johnston, History from the Earth, s. 86. Bak. Roux, Ancient Iraq, s. 74 " , s Childe, Social Evolution, s. 151 ve 162; Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I, s. 42. . 20 Childe, Social Evolution, s. 151. . 21 Thomson, Studies in Ancient Greek Society, cilt I. s. 70. 32 Daniel, The First Civilizations, s. 61. Childe da, Social Evolution, s. 158'de tapnakta biriken artnn, yazy, aritmetii, astronomiyi yaratacak olan bo zamana sahip rahiplerle sanat ve zanaatlar
18 17

235

gesi nc toplumsal iblm, yani zanaatlarn tarmdan farkllamasdr. Uruk dneminde Ur'da ye teki kentlerde tapmak, kentin en byk yapsdr. Ekonomik, toplumsal ve kltrel iler din adamlar tarafndan rgtlendirilip yrtlp ynetilmektedir. Buna kout olarak kent din adamlar tarafndan ynetilmektedir.23 Ancak Uruk dneminin silindir mhrlerinde grlen sava sahneleri bu dzende daha sonra ortaya kacak nemli bir deiikliin habercileridir. Bu deiiklii en canl biimde Ur kentinde ve Ur kral mezarlarnda izleyebiliriz. Kimi yazarlarca tam anlamyla uygarln, kimi yazarlarca devletin ortaya kt dnem olarak yorumlanan ve .. 3200-3000 arasna konan Cemdet Nasr dnemini izleyen, .. 3000'den sonra balayan "Erken Hanedan Dnemi" I. Ur hanedan ile temsil edilir.24 Bu hanedann .. 2650 dolaylarna ait olduu sanlan kral mezarlar, Uruk mhrlerindeki sava sahneleriyle balayan gelimelerin ekonomik toplumsal ve kltrel yapda yol at sonular sergilemektedirler. Kral, mezara, krallk iaretleri, arabas, atlar, arabaclar, koruma askerleri, karlar, hizmetileri, mzikileri ile birlikte gmlmtr. Mezarda bulunan kraldan baka 58 kii kral te dnya yaamnda yalnz brakmamak iin kurban edilmilerdir. Bu olay salt Smer uygarlna zg olmayan, Msr'da Abydos'da ve skitler'de, Moollar'da da grlen bir "barbar" grenei olarak yorumlanmaktadr.25 Birinci Ur hanedanndan sonra bir daha grlmemesi bu yorumu dorulamaktadr. Olay, Smer kentlerinin zenginlemesi zerine evredeki uygarlamam topluluklarn aknlarnn ve uygar toplum zerinde reklenmelerinin sonucudur. Kentlerin rahip yneticileri bu aknlara kar koymalar iin geici grevle komutanlar atamak zorunda kalm olmallar. Bu komutanlar sava ister kazansnlar ister yitirsinler sonu
beslediini yazar. Toynbee, Tarih Bilinci, cilt I. s. 45'de uygarln yalnzca yiyecek retmekten deil, teki ekonomik etkinliklerden de kurtulmu bir aznln bulunduu toplumlar olacan sylemektedir.
23

24

25

Wittfogel, Oriental Despotism, s. 4'de hidrolik toplumda menecerler brokrasinin ynetici snf oluturacan yazar. von Hagen, The Aztec i Man and Tribe, s. 142-143'de Amerika'da, Msr'da, nds'te de grlen tapmak kentlerinin evrensel oluuna dikkati eker. Forde-Johnston, History from the Earth, s. 87, Woolley, The Sumerians, s. 29'da "Smer Kral Iistesi"ne gre yaplan hesaplamalarn Ur'un birincisi hanedannn .. 4000'e dtn gsterdiini, ancak bunun .. 3000 olarak dzeltilmesi gerektiini yazar. Roux, Ancient Iraq, s. 127.

236

deimeyecektir; kazanmlarsa siyasal erk kazanp rahiplerin yannda onlar zaranna gelien erk odaklan oluturmaya balamlardr. Yitirdikleri zaman ise, saldran uygarlamam halklarn komutanlan siyasal erki din adamlarnn elinden almaya almlardr. Ur kral mezarlarnda sava aralar yan sra grlen gz kamatnc zenginlik (altm hanerler ve miferler, talar, ss eyalan, mzik aralar, kymetli talarla ssl hayvan heykelcikleri vb.)26 siyasal erk yan sra ekonomik erkin de komutanlarn eline gemeye baladn gsterir. Bir baka deyile toplumsal art artk yalnz din adamlarmm elinde deil, ayn zamanda askerlerin elinde toplanmaya balamtr. Bunun sonucu, tapnaklarn yannda gittike byyen boyutlaryla saraylarn ykselmesi olmutur.27 Daha nce kent yneticilerinin adlarnn nne dinsel anlamlar tayan en, ensi, patesi titrleri konurken, Ur kral mezarlarnda bulunan mhrlerde krallann ad nne lugal (byk adam) titrinin 28 konuu da, siyasal erkin din adamlarndan askerlere, layik yneticilere getiini gsterir.29 Bununla birlikte krallar dini ve din adamlarn bir kyya itmi deillerdir. Kendilerinin tanr olduklarn ne srerek, kendilerini "tanrnn vekili" gren rahip yneticilere ste kma yolundaki bir giriimden sonra, onlar da tanrnn stnln kabul etmi, tann vekillii ile yetinmi, barahiplii stlenmi ve din adamlaryla uzlamlardr.30 Dinin toplumsal artmn salanmasnda ve dzenin srdrlmesinde ikna edici gcn kavram olmallar ki, durmadan tapnak yaptrm, tanr topraklarn sulamak iin kanal am, tann hizmetine komulardr. Bir bakma bu olay devletin bask aygtlafyla
Roux, A n c i e n t I r a q , s. 126. Bu gelime Akad dneminde saraylarn byklnn tapma amasna dek srecektir, (bak. Forde-Johnston, History from the Earth, s. 89.) 28 En, ensi, ve ensi'nin bir baka okunu biimi olan patesi'nin de "tann" "tanrnn vekili", "tanrnn hizmetisi" gibi dinsel anlamlar tad, buna karlk lugal'n "byk adam", "kral", "komutan" gibi layik bir titr olduu noktasnda yazarlar arasnda gr birlii vardr, rnein bak. A. Falkenstein, "The King of Sumerian State", A. Falkenstein, "La Cite-temple sumerienne", Journal of World History, I. 4 (1954)'den ev. Donald Kaan, Kaan, der. Problems in Ancient History, cilt I, s. 15-16; Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 358-359; George Thomson, Studies in Ancient Greek Society cilt II (First Philosophers), London, 1955, Lawrance and Wishard, s. 80; Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 358. 29 Gene birok yazar bu gr paylamaktadr, rnein bak. Jacobsen, "Primitive Democracy in Ancient Mesopotamia", s. 7; Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 175; Roux, Ancient Iraq, s. 154. so Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 271de "Tanr Ninsun Laga ve yresinin egemenliini ve ynetimini Urukagina'ya verince" szlerinden patesi yerine lugal titrini kullanan bu layik yneticinin de kendini, nceleri rahip yneticiler gibi, tanrnn vekili sayd sonucuna varr.
27 26

237

ikna aygtlarnn farkllamadr.31 Gerekten bu iblmnden sonra din adamlar gittike azalsa da mlklerini koruyarak egemen snfn bir kolu olma durumlarn srdrm, ynetici olmaktan karken, zaman zaman yneticiyi denetleseler de, genel olarak yneticinin avukatln yapma karlnda durumlarm korumay kabul etmi grnrler. Gerekten Ur ay tapmann byk topraklarn sahibi olduunu, rahiplerin bu topraklarn kiralarn rn olarak alp, bunlarn artk ivi yazsna evrinmi yazyla hesaplarn tuttuklarn, tapmak yapmevlerinde kadnlara ynl dokumalar dokuttuklarn gryoruz.32 Childe erken hanedan yazl belgelerine dayanarak bakrc, doramac, gm, heykelci, deri ileyicisi, dokumac, birac, ekmeki vb. zanaatlarn tapnaktan cret ve tayn aldklarn sylemektedir.33 Bu durum zanaatlarn tarmdan farkllama hareketinin gelierek srdn, ancak zanaatlarn ve zift dnda hammaddesi olmayan bir blgede ou mal dardan getirmek zorunda olan bir toplumda tacirlerin tapmaa ve saraya bal kimseler olarak altklarn gsterir. Geni ve verimli topraklardan elde edilen toplumsal artnn tapnan ve sarayn ambarlarnda birikmesi; bunun nemli bir blmnn kanal ve baraj yapm, bakm, etkin aralar yapan zanaatlarn beslenmesi gibi yeniden retici ilerde kullanlmas retici glerde ok byk gelimelere yol am ve bunun sonucunda Ur gibi nfusu yzbinleri aan kentler domutur.34 Dnem, kent devletleri dnemidir. Kent, evresindeki kylerle ekonomik bir btnlerime iindedir. Ayrca takn ovasnda ekilen hammadde ktlndan dolay Smer, lkesinin snrlar tesindeki lkelerle alveri balantlar kurmutur. Gerekten, Ur kral mezarlarn dolduran mallarn hemen tm 35 dardan getirilmitir. Gerek rmaa yakn tarma elverili topraklarn ktl, gerek kanallar besleyen rmak sularnn denetimi sorunu, gerekse d ticaret yollarnn gvene alnmas, kent devleti hcresini genilemeye zorlamtr. Ancak, evresinde ayn gereksinimlerle genilemek isteyen teki kent devletleri vardr. Sonu gl bir komutann birka kenti ynetiminde birletirmesine dek sren kent dev31 Falkenstein, "The King of the Sum'erian State", s. 18'de balangta ayn kimsede toplanan rahiplik ile sava nderlii grevlerinin zamanla farkl kimselerin eline gemek zere ayrtklarn yazar. 32 Wells, P o s t g a t e v e Wells, The Outline of History, s. 175. 33 Childe, Social Evolution, s. 151. 3* Ur'un ve teki byk kentlerin nfusu iin bak. Daniel, The First Civilizations, S. 121. 35 Woolley, The Sumerians, s. 45. .

238

letleri aras egemenlik savalardr. Bu olgu, mitolojide, "Smer Kral Listesi"ne gre, ilk kez gkten Eridu'ya inen; sonra tanrlarca bir kentten alnp tekine verilen ve (olaslkla bir d istila ile birlikte gelen} tufandan sonra gkten ikinci kez inen kralln, Ur'a verilmesine, ondan da Agade Kral I. Sargon'un eline gemesine dek kentten kente dolamas biiminde dile getirilir.36
. ' ,

b. Kent Devletinden Ulusal Devlete Din adamlar kent devletinin i sorunlarn zm; komutanla yatkn olmadklar iin ve eitli tapmaklarn yneticileri aralarnda birleemedikleri iin37 d sorunlar, uygarlamam halklarn saldrlarna kar savunma38 sorunu ve de ayn rmaklarn sularndan yararlanan kentler arasndaki su haklar zerine tartmalarn yol at sorunlar zememilerdir. Bunun sonucunda siyasal erk din adamlarnn elinden kp askerlerin eline gemeye balamtr. Sonunda Laga' ta, Urugakina adnda birinin .. 2415 dolaylarnda, iktidar din adamlarndan "gaspettiini" ve patesi yerine lugal titrini kullandn gryoruz. Urugakina reformlar ya da yasalar olarak bilinen metin hem din adamlar ile layik yneticiler arasmdaki bu srtmeyi, hem kente getirilen yeni bir dzeni, hem de layik yneticilerin din adamlarna kar olmalarna karn yaattklarn dine dayandrma gereksinimi duymalarn yanstan nemli bir metindir.39 Benzeri gelimelerin baka kentlerde de olutuu anlalyor. Gerekten ok gemeden (.. 2750'de) Umma kentinin gene lugal titrli yneticisi Lugalzaggisi, snf kavgas nedeniyle blnp zayflam olan Laga'a saldrarak onu ele geirir. Ayn Lugalzaggisi'nin Laga'tan sonra teki kentleri de birer birer ele geirdiini gryoruz. Rahip yneticilerin baaramadklar ii asker ynetici baararak Smerce konuan kent devletlerini tek bir ynetim altnda birletirmitir. Bunun dl, kendisine tanr Enlil tarafndan "Lugal kalma" (lkenin kral)
36 Bak. Kramer, "The Sumeriah King List", s. 3. 37 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 181.
38

Smer din adam yneticileri yalnzca t a p m a k evresini duvarla evirebilmilerdi. Ama kentlere ve uygar toplumlara kar yaplan uygarlamam halklarn aknn nlemek iin Mezopotamya'da A m u r r u l a r ' a kar yaplan set (bak. Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 436), asker yneticilerin yapt olarak grnr. Gebe aknlarna kar yaplan benzeri setler Msr'da ("Sinuhe'nin yks"nde ad geen "Yneticinin eddi"), in'de (Byk Set) ve Roma'da (Limes) da ekilecektir. Urukagina Yasalar'nn ngilizce evirisi iin bak. Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, s. 13-15.

39

23

titrinin verilmesidir. Kendisi ayn zamanda Uruk'un barahitoi titrini almtr.40 Smer'in "ulusal" devlet dnemi balamtr. Ynetimin olaslkla rahipler elinde kald Nippur Smer'in "zerk" dinsel merkezi oldu.41 Smer'in egemeni olduunu ileri sren kentin yneticisinin, bu kentteki din adamlarn o ya da bu biimde ikna ederek, Enlil tarafndan kral olarak seildiini sylemelerini sa42 lamas gerekiyordu. Ancak ulusal devletin asl kurucusu Smerler deil, Mezopotamya'ya daha sonra szan, bir baka deyile uygarla daha ge bir tarihte katlm olan Sami halklar iinden kan yneticiler olacaklardr. Agade (Akad) kentinin kral (din adam olmadna ve bir bahvann olu olduuna baklrsa, gene ynetimi kuvvete dayanarak ele geiren biri olduu anlalan) I. Sargon Lugalzaggisi'yi yenerek (.. 2330 dolaylarnda) Smer'in ynetimini ele geirmitir.43 Gnaltay, stn gelen her gce boyun eerek bol bol ba almaktan baka amalar olmayan Enlil rahiplerinin, bu kez de Agade'nin yneticisini tanr adna kutsamaktan geri kalmadklarn syleyerek;44 din adamlarnn artk ynetimde sz sahibi olmaktan vazgeip, yneticilerin tanr adna onaylayclar olmay kabul ettiklerini anlatm olur. Agade yneticisi I. Sargon'un kiiliinde Smer ynetimini ele ger iren Samiler'in, Smer uygarlnn tm kurumlarn benimsediklerini gryoruz. Yalnz onlarn deil; .. 2160 dolaylarnda Sargon hanedanna son veren "barbar" Gutiler'in de ilk yamalardan sonra, Smer uygarlnn tm maddi ve tinsel ynlerini benimseyip; kanallar amaya, tapmaklar yapmaya baladklarn gryoruz.45 ,
o Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 272. Lugalzaggisi'nin yaptklarn anlatan bir vazo yazsnn ingilizce evirisi iin bak. G.A. Barton, Royal Inscriptions of Smer and Akkad, New Haven, 1929, Yale University Press, s. 97-101'den, McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 49-51. 41 Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 243. a Roux, Ancient Iraq, s. 129. Mezopotamya'nn ynetimi Babil kentinin eline geip Babil tanrs Marduk batanrl ele alnca, Mezopotamya zerinde egemenlik savnda bulunanlarn bu kez Babil rahiplerinin gnln edip "Marduk'tan el almalar" gerekecektir. Bak. Roux, Ancient Iraq, s. 37, 362. 43 Agade kral Sargon'un kronikleri iin bak. L. W. King, der., Chronicles Concerning Early Babylonian Kings, London, 1907, Luzac, s. 3-9 ve 87-94'ten, McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 52-56. Sargon'un kronikleri geleneksel yasallk dayanaklarna kar erki gaspeden bir yneticinin, sepet iinde suya salman, tanrlarn kollayp ykselttii ynetici mitosuyla yasallk aramas bakmndan nemlidir. 4* Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 276. Bak. Woolley, The Sumerians, s. 84. V
2 4 0 V : - - , . . , . . ' / '. . . , " . . "

c. Ulusal Devletten mparatorlua

. -

Uygarlk, uygarlamam halklar mknats gibi zerine eken bir ekim oda oluturmutu. Mezopotamya evresindeki uygarlamam, zellikle de gebe oban topluluklar, bazen bar (alveri iin, alm a k iin) bazen sava yollarla (sava gebe federasyonlar olutur u p saldrarak) bu ilk uygarlk merkezine ard arkas kesilmeksizin akn ediyorlard. Bir baka Sami halk olan Amurrular da Mezopotamya'ya szp, halknn ounluunu oluturduklar kentlerde yaamaya balamlard. Babil bu kentlerden biriydi. Babil'in yneticisi Hammurabi, .. 1750 dolaylarnda 4 6 h e m Akad h e m Smer kentlerini ele geirerek " d r t iklimin egemeni" adn a l d . 4 7 Urukagina gibi o da bir yasa oluturdu; n l H a m m u r a b i Kodu'nu derledi. Urukagina gibi o da (iine baz Sami eler k a t m a k l a birlikte) eski Smer h u k u k u n a dayanmt. Ancak, Urukagina yasalarnn ynetimin din a d a m l a r n d a n askerlere geiini temsil etmesine karlk; H a m m u r a b i Kodu, kent devletlerinin yerel yasalar yerine t m lkelerde yasa birliini salamak amacn gdyordu. 4 8 Bir baka deyile ynetimin k e n t devletlerinden, ulusal devletten imparatorlua geiini simgeliyordu. Mezopotamya toplumlarn ulusal devletten imparatorlua geiren iti, d saldrlara kar gl bir ortak savunma gereksinimi gibi savunmac amalar yan sra; uygar toplumun, dalk blgelerin hammaddelerine duyduu amansz bir gereksinimin krkledii saldrganlk ve yaylmaclk isteklerinden kaynaklanmtr. Artk b u n d a n sonra d n y a n n ilk uygarlnn yazgs, a r a d a uygarlamam halklarn aknlaryla kesintiye urasa da, ou kez gene onu ykanlarn elinde yeniden ykseltilerek bir i m p a r a t o r l u k t a n tekine komak olacakt. Bylece Babil i m p a r a t o r l u u n u Asur, Yeni Babil, Pers, Selevkos imparatorluklar izleyecekti. m p a r a t o r l u k saldrgan niteliini en ak biimde Asur imparatorluu z a m a n n d a gstermi; klasik biimine ise Pers imparatorluu
46 Mezopotamya olaylarnn tarihleri konusunda yazarlar arasnda bir gr birlii yoktur. Bazen aralarnda yzyllara varan farkllklar olabilmektedir. Hammurabi iin de verilen tarihler .. 2100 ile 1700 arasnda deimektedir. Ceram, Tanrlarn Vatan Anadolu, s. 182'de ok sayda belgenin deerlendirilmesiyle yaplan son hesaplarn Hammurabi'nin 1. . 1728-1686 arasnda yaadn gsterdiini sylemektedir. 47 Hammurabi'nin ynetimi srasnda yl yl yapt en nemli ileri gsteren Babil tarih takvimi iin bak. King, der., "Chronicles Concerning Early Babylonian Kings", McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 64-65. 48 VVoolley, T h e S u m e r i a n s , s. 92.
. ' ' \ ' 241

zamannda kavumutur. II. Sargon (.. 722-605) her gn nnde 54.000 (baz bilginler bu rakam 5400 olarak okurlar) adamnn (askerinin) yemek yediini;,yapt otuz drt seferde, kuzeyde sedir ormanlarndan ve gm dandan gneyde denize dek lkeleri ele geirip yktn syleyerek vnyordu.49 Askerleriyle Toroslar'dan Pers Krfezi'ne dek tm lkeleri haraca balamt. Kendisine kar koyanlar tekilerine rnek olacak biimde acmaszca cezalandryordu. Bir baka Asur kral olan Asurnairpal'n kuzeydeki bir dalk blgeys yapt seferin kazanlar olarak 40 sava arabas, 460 at, 2 talent (52 kilo) altn, 2 talent gm, 100 talent kurun, 100 talent bakr, 100 bakr kap, 2000 bakr tava, 1000 giysi, 2000 sr, 5000 koyun, 15.000 tutsak getirip, ldrd yerel prensin yerine geirdii prensi yllk 2000 lek tahl, 2 mina (850 gram kadar) altn, 13 mina gm haracna balad yazlmaktadr.50 Asur krallar egemenlikleri altna aldklar, haraca baladklar lkelerin maddi zenginliklerini tketen kaba fatihler deillerdi; fetihle birlikte uygarln tekniklerini, kurumlarn, yntemlerini yayyor, imparatorluun salam olduu olanaklarla uygarln kltr ka ltn saray, tapmak arivlerinde biriktiriyorlard. Gerekten Asurbanipal, yazclarna bulabildikleri tm tabletlerin birer kopyasm karp sarayndaki kitapla koymalarn buyurmutu. Nineveh ykntlar kazlnca bu kitaplkta 25 bini akn tablet bulundu.51 Dnyann ilk uygarlnn yazya dklm kltr hakkndaki bilgilerimizin ounu bunlara borluyuz. . Asur krallarnn imparatorluklar iindeki ayaklanmalar nlemek iin bavurduklar yntemlerden birisi terr, tekisi direnen ya da bakaldran yerlerin halkn (daha ok soylularn) bir baka halkn iine srmekti. Bu yazg, .. 722 ylnda, brani devletinin , blnmesi zerine kurulan krallklardan biri olan srail krallnn, .. 587'de ise Asur imparatorluunun yerini alan ve ayn yntemi kullanan Yeni Babil imparatorluu kral Nebukadnezar elinden olmak zere Yuda krallnn bana geldi; Yahudiler'in nde gelen aileleri Babil'e srgn olarak gtrldler.52 Onlarn srgne deil uygarlk okuluna gtrldkleri sonra anlalacaktr.
49

Bak. "Chronicles Concerning Sargon, The King of Agade", G.A. Barton, der., Royal Inscriptions of Smer and Akkad, New Haven, 1929, Yale University Press, s. 101-111'den, McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 56.

50 Roux, A n c i e n t I r a q , s. 259. 51 Roux, A n c i e n t I r a q , s. 323. 52 McNeill, A W o r l d History, s. 71

242

Yahudiler'in "Babil tutsakl"na imparatorluun yeni temsilcisi Pers imparatorluu egemeni Kyros (.. 516'da) son verdi. Aslnda pek az lkelerine dnd, ama dnenler uygarlk okulundan mezun olmu olarak dndler ve ileride ele alnaca gibi, okulun cretini imparatorlua tek tanrl dini armaan ederek dediler. Asurlular'n imparatorluu askeri g ile geniletip ellerinde tutmalarna karlk, imparatorluk yntemlerini gelitiren Persler, imparatorluun birliini hogr politikas ve Pers "Kral Yolu"nda simgelenen i bar ve ekonomik btnlenme ile salamaya altlar. Bunda da olduka baarl olduklarn, birok teki gstergeler yan sra imparatorluk bakentine bal lkelerden hara ya da vergi olarak akan zenginliklerden anlyoruz. Herodotos'tan rendiimize gre, imparatorluk yirmi satrapla blnm olup bunlardan gelen yllk vergi, on dokuz blgeden 7680 talent (200 tona yakn) gm, ayrca drdnc blgeden 360 beyaz at, dokuzuncu blgeden idi edilmi 500 olan, yirminci blgeden 360 talent altn tozu idi.53 I. Darius, Naki Rstem yaztmda "Ahuramazda yeryz dzeninin bozulduunu grnce onu bana verdi, ben de yeryzne dzen verdim" demektedir.54 Pers byk kralnn yeryzne verdii dzen, yerel savalarn nlenip yollarla ve yol gvenlii ile alveri etkinliklerinin gelitirilmesi sonucunda gerekten, halklarn bu ar vergileri fazla bir direnme gstermeden deyebilecekleri biimde retici gleri gelitiren bir dzen olmutur. Byle bir dzen kurmann dl olarak imparatorluun drt bir yanndan yukarda aklanan "toplumsal art" akmaktayd. te yandan bu imparatorluk dzeninin dinsel dnteki yansmas tektanrclk yolunda bir adm olan Zoroasterciliktir. Zoroaster tanrlar, biri iyilik glerinin yce tanrs, tekisi onunla evrensel bir kavgaya girimi ktlk tanrs olarak ikiye kadar indirmitir.55 Ne var ki yerel dinlere ve tanrlara hogrye dayanan bir imparatorluk politikas iinde tektannc dnn gelime olanaklan snrldr. Dolaysyla tektannc dn byle bir politika izlemek zorunluluu altmda olmayan, Mezopotamya ve Msr'da tektannclk ynnde gelien dncelerden etkilenen braniler tarafndan ne srlp, Hristiyanlk ile halk iinde yayldktan sonra, imparatorluk dzenine uygun olduu anlalnca Roma imparatorluu tarafndan benimsenecekti. Uygar toplumun dnya gr53

Herodotos, Tarih, III. 90-95. emseddin Gnaltay, ran Tarihi, cilt I, Ankara, 1948, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, s. 261. 55 Wells, Postgate ve Wells, The Outline of History, s. 481.
54

243

nn ve ideolojisinin dinsel giysiler iindeki bu gelimesi ileride ele alnacaktr. 4. Uygarln Yaylmas

Uygarlk, oban-ifti topluluklarn etkileimi sonunda, bu etkileimin geim biimini kk sulama tarmndan byk sulama tarmna geirmeye elverili son derece zel iklim ve corafya koullarnn bulunduu Mezopotamya'da .. 5000-3000 arasnda olutuktan sonra hatta bu oluumunu tamamlamadan dnyann teki blgelerine yaylmaya balad. a. Uygarln Alveri ve Dnsel Etkileme Yoluyla teki Irmak Boylarna Yaylmas

Uygarln yaylmasnn biimi, uygarlk kurumlarnn klasik biimlerini almalarnda ve eitlenmelerinde etkili oldu. lk uygar toplumun hammadde gereksinimi nedeniyle evresiyle kurduu ilikiler sonucunda uygarlk ilk nce benzeri evre koullar iinde olan Nil ve nds havzalarnda kk salp gelimeye balad. Bylece .. 3500 dolaylarnda Mezopotamya'da ortaya kan ilk uygar toplumu .. 3000 dolaylarnda Msr, gene Mezopotamya'nn etkisiyle .. 2500 dolaylarnda Hint (nds) uygarlklar izledi. Mezopotamya uygarlnn her iki blgenin uygarlnn olumasnda kesin rol olduu konusunda bilim adamlar hemen hemen gr birlii iindedirler. Ancak bu roln nitelii ve derecesi konusunda aralarnda tartmaktadrlar. Msr'da Erken Hanedan dneminden az nceki tarihlerde yksek pruvah gemilerin Nil'den ierilere kadar girip alak pruvah gemilerle (Msr gemileriyle) savalara giritiklerini gsteren Msr resimleri bulunmutur. 56 Yksek pruvah gemilerin Mezopotamya gemileri olduu bilinmektedir. Ancak Misr uygarlnn byle bir akn sonucunda Msr halk zerinde egemen bir snfn olumasyla m yoksa, bu gemilerle birlikte gelen kltrel etkilerle mi doduu tartmalar kesin bir sonuca balanamamtr. Ne var ki Mezopotamya'nn uygarlk birikiminden yararlanan Msr toplumunun, Smerler'in bin, iki bin ylda ulaa57 bildikleri sonuca, yarm yzyl gibi ksa bir sre iinde ulaarak .. 3000 dolaylarnda Smer uygarlna eit dzeyde bir uygarlk gelitirdiini gryoruz.
56 Emery, Archaic Egypt, s. 38-39. Emery (s. 31'de) Mezopotamya Msr benzerliklerinin en iyi biimde her iki lkeyi etkileyen bir nc taraf ile aklanabileceini ne srer. 57 McNeill, A World History, s. 29; H a w k e s , The Atlas of Early Man. s. 66.

244

Mezopotamya kaynakl silindir mhrlerden, geriye doru yaslanan yap biimlerinden ve teki gstergelerden anlaldna gre, Msr uygarlnn Smer uygarlndan etkilendii kesin.58 Bununla birr Jikte Msr uygarl tmyle kendine zg bir biime sahip oldu. Mezopotamya'da grlen kent devletleri dnemini atlayp ksa zamanda merkezi bir ulusal devlet oldu. Bu sonucun domasnda Nil ile Dicle ve Frat rejimlerinin arasndaki farkllk ba rol oynam grnyor. Mezopotamya'nn rmak ulatrmaclna pek elverili olmayan ve taknlar kararsz olan su dzenine kar Nil, ulama olaanst elverili durumu ve son derece dzenli taknlanyla toplumsal artnn ksa srede tek bir siyasal merkezde toplanmasna, ve buna uygun olarak siyasal erkin bir tanr-kraln (firavunun) elinde odaklamasna yol at. Mezopotamya'da yeterince gl bir merkezi denetimin neden sonra kurulabilmesine dek, toplumsal artnn ve siyasal erkin ok sayda kent devletlerine dalp, lkenin rmak dzenlerinin kararszlna kout bir toplumsal ve siyasal kararszlk iinde abalamasna karlk, Msr'da son derece kararl bir toplum ve devlet dzeni kuru-' labilmiti. Bu kararllk Msr'n dinsel ve siyasal dnne de yansmtr. Mezopotamyallar karamsar, Msrllar kendine gvenen ve daha kararl bir dnya grne sahip olmulardr. Msrllar'n rmak denetleme sistemiyle doaya tam olarak egemen olan krallarn tanr saymalarna karlk, Mezopotamya'da yneticiler, kaprisli efendiler olan tanrlarn kzdrmamaya alan tanr vekilleridir.59 ! Mezopotamya'nn nds uygarl zerinde de benzeri etkileri olmutur. nds uygarlnn .. 2 bin dolaylarnda sel, uygarlamam halklann akn ya da ikisinin ortak etkisiyle yerle bir olmasndan dolay bu etkinin nitelii ve derecesi hakkmda bilgilerimiz daha az olmakla birlikte, Mezopotamya'da bulunan nds yaps mhr vb. mallardan 60 Mezopotamya'nn nds vadisine de el atmasnn nedenlerinin hammadde gereksinimi ve alveri olduu anlalyor. Ancak bu alveri ilikilerinin bar yollarla m sava yollarla m kurulmu olduu saptanamyor. Msr ve nds uygarlklarn .. 1500 dolaylarnda gene bir rmak vadisindeki, San Irmak vadisindeki in uygarl izler. Smer
59

E Daniel, The First Civilizations, s. 89-90. Bak Thirkild Jacobsen, "Mesopotamia", H. Frankfort ve bakalar, Before PMlosophy, s. 137-139 ve Roux, Ancient rnq, s. 23. so Mezopotamya nds alverileri iin bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 183, Y. Hikmet Bayur, Hindistan Tarihi, cilt I, Ankara, 1946, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, s. 22'de Inds uygarlnn iki byk kentinden biri olan Mohenjo-Daro'da tartlarn ve ss eyalarnn Smer'inkilerle ayn, yaznn ilkelerinin benzer olduklarnn ortaya konulduunu bildirir.

245

uygarlnn in toplumuna etkisi zerine gene ayn tartmalar kar. Fazladan olarak baz yazarlar, retim ekonomisine Yakn Dou'dan bamsz olarak geen (ki bu kesin deildir) in'in, uygar topluma da kendi kendine getii grn savunurlar.61 Bu grlerin g ald olgu in'in ilk uygarlk merkezlerine olan uzakldr. Ancak in uygarl ilk uygarlklara zamanca da uzaktr. Aradaki sre iinde tun sava arabalar gibi rak yakn eden bulularn gerekletirilmi olmas, in'in de uygarlk itilerini Yakn Dou'dan alm olmas olasln artryor. in uygarlnn tun ilemeciliinde gsterdii birdenbire gelimenin de bu tun sava arabal aknlarla ilikili olduu sanlyor.62 b. Uygarln retim ve Sava Teknolojisindeki Gelimelerle Kuru Tarm Blgelerine Yaylmas

Uygar toplum biimi Anadolu, Kuzey Afrika, Filistin, ran gibi byk sulama hatta kk sulama tarm olanaklarna sahip olmayan lkelere de yaylmtr. Bu yaylmann ortaya kmas iin onun nesnel koulunun olumasna, sabann bulunup kzn sabana koularak kuru topraklarn srlebilmesinin gereklemesine (.. 3000 dolaylarna) dek beklemek gerekmitir.63 znel koulu ise hazrdr. Emein kendisini beslemekten te bir verimlilik dzeyine ulat her yerde tabakal toplumlar kurmaya eilimli, uygar toplum kavramndan haberli olup uygar toplumu kendi karlarna kurmay dleyen topluluklar uygar toplum merkezlerinin evresinde, tarmc ky topluluklarnn yresinde dolanp durmaktadrlar. Uygar toplumlar hammadde gereksinimlerini bu topluluklarn bulunduu dalk yrelerden salarken, uygar yntemleri, metal aralar yapmay ister istemez onlara da retmi olurlar. Sonunda tun sava arabalarnn (.. 1700 dolaylarnda) yetkinletirilmesiyle, bu silahlar edinen ou gebe oban olan topluluklar hem ilk uygarlk merkezlerine hem bu merkezlerin evresindeki kuru tarm blgelerine .. 64 1400'lere dek srecek olan aknlarn balatrlar. Bu aknlar sonunda uygarlk merkezlerinde ynetimi ele geirerek toplumsal tabakalamay yenilemilerdir. rnein Msr'da Hiksoslar, Mezopotamya'da Kassitler byle yaparlarken, Anadolu'da Hititler ve Yunanistan'da Akhalar
61 Bu konudaki tartmalar iin bak. C. P. FritzGerald, The Chinese View of Their Place in the World, London, 1971, Oxford University Press, s. 2-5. 2 Bak. McNeill, A World History, s. 103 ve Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 140. 63 Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 121; McNeill, A World History, s. 25. ** Tuncun Smer'de bulunduu syleniyor (bak.-Hawkes, The Atlas of Early Man, s. 87) tun sava arabalarnn t. . 1700'den az sonra Azerbeycan'da ya da iran'da yetkinletirildii sanlyor (bak. McNeill, A World History, s. 49).

246

yerli kyl topluluklar zerine reklenerek uygarl bu kuru tarm blgelerine alamlardr.65 Sava teknolojisine demir silahlarn girii .. 1200-1000 yllar arasnda yeni bir uygarlamam halklar aknn balatacak, bu aknlar Anadolu'ya Frigyallar', Yunanistan'a Dorlar' Filistin'e braniler'i getirecektir. Daha sonra sava teknolojisinde gerekletirilen gelimeler, svarilik ve valyelik de hep uygar toplumun (bazen Aryanlar'n nds'de, Dorlar'n Yunanistan'da, Cermenler'in Roma imparatorluunda yaptklar gibi uygar toplumlar, geride kalan kltrel kalt ile yeniden kurulmak zere ykmakla birlikte) smfl uygar toplumun silikleen tabakalamasn yeniden keskinletiren, uygar topluma yeni bir g verip, onun yaylma alann genileten hareketler olmulard.63 c. Uygarln Etkisiyle Gebe Topluluklarda Toplumsal, Siyasal Farkllama Eilimleri lkel topluluklarn yaam biimlerinin uygar toplumlar kmadan nce toplumsal art salamaya, snflamaya elverili olmadn grmtk. Ancak ilk uygar toplum ortaya ktktan sonra bu deerlendirme de geerliliini yitirir. Gerekten ilkel topluluklar ya da gei toplumlar uygar toplumla ya da birbirleriyle reklenme ile sonulanan bir fizik ilikiye girimeden nce bile, demir krntlarn uzaktan etkileyen mknats gibi uygar toplumun, uygar dncelerin etkisiyle farkllama, snflama hatta siyasal farkllama yolunda deiiklikler geirebilmektedirler; hatta devlete giden yolda gelimeler gsterebilmektedirler. Bu i farkllama sonucunda ortaya kan toplumsal yap, baz yazarlar tarafndan snfl toplum, hatta uygarlk, siyasal yap ise (gebe konfederasyonlar iin sylendii gibi) devlet eaylabilmektedir. Oysa bu tr i farkllamalar sonucunda ortaya kan siyasal rgtleri "devlet benzeri" ya da "tamamlanmam devlet" 67 olarak nitelemek daha uygundur. Gerekten klasik kurama gre dev5 Lowie, The Origin of the State, s. 34'ten, W. C. McLead'm, fatihler arasnda aristokrat bir ideoloji olmadka fetih tabakalamaya yol aamaz dediini reniyoruz. Spartallar'm, braniler'in ve Azteklerin gsterdii gibi, tabakalama iin yerleme ideolojisi yeterli olabilir, aristokratik ideoloji gerekmeyebilir. 66 Tun, demir, svari, ar svari sava teknolojilerinin ve yntemlerinin uygar toplumlarn yaplarn deitirici etkileri iin bak. McNeill, A World History, s. 48-58 ve 232. w Avcolu, byle bir gebe topluluk olan Ouz Trkleri'nin iinde soyluluk, servet farkllamas, hatta snflama grld halde devlet saylamayacaklarn (Trklerin Tarihi, kitap I, s. 213'te) sylemektedir. Krader de, Formation of the State, s. 102'de, Cengiz Han'n Tatar Devletinin, bir halkn tekini fethetmesiyle deil bozkrda bir grubun tekini fethi zerine aa ve yukar zmrelerin fark-

247

letin (lke, vatandalk, egemenlik olarak) kurucu esinden biri, snrlar belirli bir toprak paras olan lke esi ve baz ada devlet kuramlarna gre, siyasal erkin odaklatktan sonra bir ynetim rgtn oluturacak biimde delegasyonu68 gereklemeden devletin varlndan sz edilemez. 3. Uygar Toplumun deolojik Yapsnn Olumas

Uygar toplumun "tarma dayal eitsizliki uygar toplum" dneminde dnsel yap ideolojik bir biim alr. Uygar toplum doarken dnsel yapsn, tarma dayal bir yaam biimine sahip olan gei toplumlarnn dnya gr zerine dayandrmtr. zellikle yerleik ifti topluluklarn dnya gr, bitki dnyas iinde etkin bir insan esi gereinin hem toplumsal hem canl hem de cansz dnyaya uzatlmasdr. Buna gre doada her ey canldr ve yaamlar mevsimlere gre lp dirilen bir bitkiler dnyasnn yaamn andrmaktadr. nsann etkileyemedii doa gleri artk (ilkel toplumda olduu gibi) hayvan deil, ata kltnde olduu gibi insan biiminde dnlmektedir. Bu glerle insann aras ak deildir. rnein atalarn ruhlar yeni bebeklerin doumuyla yeniden topluma dnebilmektedir69 ve atalar bu dnemde tanrlatnlmamlardr. a. Dinsel Dnya Grnn Gelimesi: Sinirsel Dnten Dinsel Dne Gei Uygar toplumun ideologlar olan din adamlar dn sistemletirme abasna girerler.70 lkel toplumdan kahtlan totemler, doa gleri, yldzlar, atalar, zellikle egemen snfn atalar tanrlatnlrlar. 71
Ulamasyla olutuunu syledii halde, (s. 100'de) Tatarlar'n kabilecilik ile devletin olumas arasnda bir noktada kemikletiklerini belirtlerek, onlarn toplumsal rgtleniinin tam bir devlet saylamayacan kabul etmi olur. 68 rnein Krader, Formation of the State, s. 8'de, "gerek devlet" dedii siyasi rgtleniin tam olarak olumas iin, (s. 10'da) siyasal erkin odaklamas (birincil erk delegasyonu) ve onun zerinde tekel kurulmas ile ve (s. 104'te) ynetim rgtnn olumas iin monarkn makamlar ve ilevleri (ikincil erk delegasyonuyla) bakanlarna devretmesini gerekli grmektedir. 69 Thomson, Studies in A n c i e n t G r e e k Society, cilt I, s. 46. 70 Cornforth, Bilgi Teorisi, s. 64'de her an kendi karakteristik grnts [dnya grl olduunu, (s. 66'da) ortaa [dinseli dnnde her eyin varlklar hiyerarisi iinde yerini belirleyen bir ilkeyle ynetildiinin dnldn yazar. lk uygar toplumlarn tanrlarnn ya da ba tanrlarnn uygarlk getirici (Mezopotamya'da Oanes, Msr'da Osiris gibi) bir atasal tanr, gebe oban toplululuklar iin (Yunanllar'da Zeus, Aryanlar'da Indra gibi) tanrlatrlm fr-

248

Doada etkin e insan olduu iin her trl tanrlara insan biimi verme (antropomorfizm) eilimi grlr. Sonra tanrlar toplumsal rgtlenie kout bir biimde rgtlendirme giriimi balar.72 Bu rgtlendirmenin balad uygarla gei dneminin toplumsal rgtlenmesine uygun olarak tanrlar, fazla eitsizliki olmayan, rnein kadn ve erkek tanrlar arasnda byk bir farkn bulunmad ve tanralarn toplumsal olaylara etkin olarak katldklar bir panteon iinde yaatlmaya balanr.73 Bu ilk dnemde hatta snf farklarnn azlna uygun olarak tanrlarla insanlar arasnda bile kesin ayrm ve byk bir farkllama grlmez. Kral Etana tanrlar arama alnr, Smer Nuh'u Utnapitim'e lmszlk balanr, tanra tar Glgam'a ak olur.74 Ancak toplumsal farkllamann artmasna uygun olarak tanrlarla insanlarn aras gittike alr. Tanrlarla aras almayan tek kii, bazen tanr, bazen tanrnn olu, bazen tanrlarn besledii kimse olan yneticidir. Ama bu farkllama balamadan nce (insanlarn, takn ovasnda dnyaya dzen vermelerini ve siyasal farkllamann balamasyla topluma dzen vermelerini anmsatrcasna) tanrlar doay yoktan var etmeyen yalnzca kaos iinde bulduklar dnyaya dzen veren varlklardr.75 '
tna, imek vb. doa gleri olular, baba soy zincirli gebe oban topluluklarn yerleik ifti topluluklar zerine reklenileriyle oluan egemen snflarn tanrlar olduklarn gsterir. rnein Indra, arabas gne olan, elinde yldrm tutan doa gcn temsil eden bir tanrdr, hem de Hindistan'n koyu derili yerli halklar zerinde egemenlik kuran Aryan soylularnn ululatrlm projeksiyonudur (bak. P. Masson-Oursel ve Louise Morin, "Indian Mythology", New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, s. 326. 72 Roux, Ancient Iraq, s. 88. r a Balca, Mezopotamya'nn en eski ynetimi hakknda dorudan bilgi veren en eski Smer belgelerinden biri olan "Glgam ve Agga" epik iirinde Ki kenti kral Agga'nn Uruk kenti kral Glgam'dan kendisine boyun emesini istedii zaman, Glgam'n nce kentinin "yallar kurulu"nu topladnn, sonra sorunu "kentin erkekleri" nne getirip onlarn kararn sorduunun ve kentin erkeklerinin sz ynnde davrandnn yazlm oluuna (bak. "Glgamesh and Agga" ev. S. N. Kramer, S. N. Kramer, The Sumerians, Chicago, 1963, Universiy of Chicago Press, s. 187-190'dan, Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I. s. 4) ve baka baz ipularna dayanarak, baz yazarlar (rnein Jacobsen, "Primitive Democracy in Ancient Mezopotamia", s. 13'de) Mezopotamya'nn, tarihncesi dnemde demokratik bir siyasal rgtleni biimine sahip olduunu, tanrlar meclisinin eski halk meclislerinin projeksiyonu olduunu ne srerler. te yandan Mezopotamya panteonu bir ba tanr, yazglar saptayan yedi byk tanr ve teki tanr ve tanralarn toplanp grtkleri bir tanrlar meclisi (anunnaki) biiminde rgtlenmitir. M Bak. Kramer, der., "The Sumerian King List" s. 2; Glgam Destan, (Hrriyet Yaynlar) s. 90. 75 Mard.uk evreni, ldrd tanra Tiamat'n bedenini ikiye blp yansyla gk yarsyla yeri yaparak yaratrken (bak. Enuma Elis, 135-140. dizeler), tanra

249

Doay bylece aklayan dinsel dnya grnde, toplumsal farkllamann gittike artt bir dnemde, sra insann doadaki yerini, toplumu, bireyin toplumdaki yerini aklamaya gelince, tanrlar doaya dzen veren varlklar olmaktan doay yaratan varlklar olma noktasna ykseltilmilerdir. Dolaysyla yalnz doay deil insanlar da yaratan varlklar olarak grlrler. nsanlar yaradlarmn biim va amac ilgintir. Biimi, insanlarn rmak boyu bataklklarndan tarm topraklarn yaradlarma benzer, bir mlekinin balktan mlee ya da heykelcie biim veriine benzer.76 deoloji, malzemesini dnya grnden, dn biiminden almaktadr. nsanlarn yaradllarnn amacna bakarsak, dnya grnn ideolojik bir yap kazanmas olgusunun olanca akl ile gzler nne serildiini grrz. Gerekten elimizdeki tabletlere, .Q. 2. binyldan ve Babil tapmaklarndan gelmekle birlikte gemii Smer'e dek dayanan Enuma Eli, yaradl mitosuna77 ve benzeri teki mitoslara gre, tanrlar insanlar
Aruru Enkidu'y balktan yaratrken (Bak. Glgam Destan, s. 68), Msr'da Atum eski tanr kuan tohumundan ve parmaklaryla yaratmken, sonraki bakent Memfis teolojisinde batanr Ptah sonraki tanr kuan dncesi ile ve szyle [yoktan! yaratmakla vlmektedir (bak. "The Theology of Memphis". ; ev. John A. Wilson, Pritchard, der., Ancient Near Eastern Texts Relating tp the Old Testament, s. 4-6'dan, McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, , .. s. 32. Yoktan ve szle var etme dinsel dnn en yetkinlemi biimlerini temsil eden Kuran'da (bak. Kur'an Kerim, ev. Osman Nebiolu, stanbul, t.y., Nebiolu Yaynevi, "Bakara" 117 "Gklerin ve yerin yaratcs odur. Herhangi bir eyin olmasn takdir edince ona 'ol' der o da oluverir") ve Upanishadlar'da bak. The Upanishads, ev. Juan Mascaro, Middlesex, 1974, Penguin, s. 66. "Prasna Upanishad" Birinci Soru: "stad tm varlklar ne zaman yaratldlar?" Bilge yantlad "Balangta yaradan yaam neesi zlemi duydu, derin dnceye dald, o zaman madde ve can var oldu...") da grlr. Bu, ii dnmek olan ve istekleri szle, buyurmakla gerekleen din adamlarnn yaam biimlerine uygun bir yaratma kavram olarak grnyor. 7 6 Tanra Aruru Enkidu'yu balktan yaratt gibi (bak. Glgam Destan, s. 68), balktan yaratma dncesi sonraki dinsel kitaplarda da grlr. Bak. Kitab Mukaddes, "Tekvin", 2.7: "Ve Rab Allah yerin toprandan adam yapt"; Kuran, "Ali Imran", 59: "Allah yannda sa'da Adem gibidir. Onu topraktan yaratt. Sonra ona: "Ol" dedi. O da oluverdi." Gnaltay'dan Yakm ark, cilt I, s. 454'de Msr tanrs Khunum'un da insanlar balktan yarattn reniyoruz. " Bu mitosun ingilizce evirisi iin bak. J. B. Pritchard, der., Ancient Near Eastern Texts Relating to the Old Testament, Princeton, 1950, Princeton University Press, s. 60-69'dan, McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 5-28. Trke evirisi iin bak. "Enuma Elis" (Yaradl Destan), Trke'ye eviren Hrant D. " Andreasyan, Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 407-413. Roux, Ancient Iraq, s. 96'da bu mitosun Babilliler'in dinsel kafasna evrenin bir aklamasn sunduunu, bylelikle, insanlarn tanrlarn hizmetileri olmalarnn onlar iin iyi olduunu, kt tanr Kingu'nun kanndan yaratlm olduklarn syleyerek insann do-

250

her trl maddi gereksinimlerini zahmete girmeksizin giderebilmeleri yolunda kendilerine yardm etmeleri iin "hizmetileri" olarak yarat* mlardr.78 Bir l dilden yaplan eviride esneklik amacyla "hizmeti" olarak evrilen szck "kul", "kle" anlamnda bir szck de olabilir. yle deilse bile daha sonra kleliin yaygnlamasyla insan tanr ilikilerinin efendi-kle ilikilerinin bir yansmas olarak grlmeye baland hemen hemen kesin. Yoksa tek tannc dinlerde kleli: kalktktan nice sonra bugn bile varln srdren "kul" kavram baka trl aklanamaz.79
asnn kt olduunu ve batanrnn bakanlnn olaanst gcne dayand iin hakl olduunu telkin ettiini syler. yk yledir: Eski tanr kuann onlar rahatsz eden ocuklarn yok etme karar zerine, eski tanrlarla yeni tanrlar kua arasnda kan savata, yeni tanrlar kua meclisinin tam yetke vererek komutan ve ba tanr atad Enlil (ya da onun Babil versiyonu Marduk), eski tanrlar kuan yenip bir blmn ldrp bir blmn tutsak alnca, ortaya grenee gre tutsak tanrlarn ya ldrlmeleri ya da kle olarak altrlmalar sorunu kar. Tanrlar bu sorunu, onlarn yerine, tm tanrlarn ayak hizmetlerini grecek olan karabalar (insanlar) "hizmetileri" olarak yaratmaya karar vererek zerler. Marduk (zgn biiminde Enlil olmal) ldrd tanrnn kanlarn toplayp ondan bir yabanl yaratacan syler "adam olacak evet bir yabanl adam yaratacam, grevi tanrlara hizmet etmek olacak, ki tanrlar rahat etsinler" der. Kendilerini yok etmek isteyen eski tanrlar kuann komutan Kingu sava sorumlusu tutularak kan kapta toplanr, teki tutsak tanrlar salverilir. Marduk'un planna uygun olarak bilge tanr insanlar yaratp zerlerine tanrlara hizmet grevi ykler. (Dipnotu 71'de belirtilen kaynaklara baknz). Benzeri bir yk "Enki ve Ninmah" mitosunda grlr: ok eski zamanlarda tanrlar geimlerini salamak iin orak, kazma kullanmak; ekip bimek, kanal amak; yani almak zorunda imiler. Ancak almaktan pek holanmyorlarm. rnein bilge tanr Enki yatp uyur hi almazm. teki tanrlar bu durumdan ikayeti olurlar. Bunun zerine Enki anas su derinlikleri tanras Nammu'dan amuru canlandrmak iin gerekli eyleri getirmesini ister. Nanmu'nun derinliklerinden amuru dourup su yzne karmasnda kendisine yer (toprak) tanra Ninmah (teki ad ile Ninhunsug) yardm eder. Bylece sularn zerindeki amur ve ondan da insan biimlendirilir. Sonra Enki ile Ninmah birbirleriyle balktan eitli tipte insanlar (snflar) yaratma yarna girerler. Elbet bundan sonra eitli ilerde tanrlar yerine onlar alacaklardr (bak. Jacobsen, "Mesopotamia", s. 175-177) insanlarn tanrlarn hizmetisi (ya da kulu, klesi) olarak yaratldklar dncesi tektanrc dinlere de gemitir. Eski Ahit (Tevrat) kitabnda, "Tekvin", 2. 4-18'de Allah'n adam yarattktan sonra (gnahtan ve Aden bahesinden [cennetten] srlmeden nce) douda Aden'de bir bahe dikip iinden ikisi Dicle ve Frat olan drt rmak aktt anlatlp "Ve Rab Allah adam ald, baksn ve korusun diye Aden bahesine koydu" denir. Kuran, "Zariyat", 56'da "Ben cinleri ve insanlar ancak bana kulluk etmeleri iin yarattm" denir, nsan'n tanr karsnda "tanr benzeri" durumundan "kul"lua dmesi Emuma Elis'de, Glgam Destan'nda, Eski Ahit'te ve Kuran'da izlenebilir. Emuma Elis,

251

Gei toplumuyla balayan sinirsel dnten dinsel dne gei hareketinin kul kavramnn douu ile tamamland sylenebilir. Gei toplumunun banda sinirsel ve dinsel dnler hemen eit arlkta olarak yanyana iken, uygarla varan gelimelerle dinsel dn arlm artrmaya balam ve uygar toplumda dinsel dn egemen dn biimi olmu, bilimsel dnn tohumlar atlm, sihirsel dn yan dn biimi durumuna dmtr, hatta yasaklanmtr. Gerekten Mezopotamya yasalarmdan kutsal kitaplara, Yeni Ahit'e Kuran'a dek uygar toplumun resmi belgelerinde sihirciler (bycler) iin ou durumlarda lm cezalarnn konduunu gryoruz.80 Sihirciliin byle iddetle cezalandrlmasnn altnda kukusu?, insanlarla doast glerin ilikilerinde aracl tekeline alm rgt33. dizede tanrlar "Onun [tanr Kingu'nunl kanndan insanlar yaptlar" denmektedir. Glgam Destan, s. 68'de tanra Aruru'nun kafasnda gk tanr Anu'nun imgesini yarattktan sonra Enkidu'ya ona gre biim verdii anlatlr. Eski Ahit, "Tekvin", I. 26-27 "Ve Allah dedi; Suretimizde, benzeyiimize gre insan yapalm... Ve Allah insan kendi suretinde yaratt, onu Allah'n suretinde yaratt"; Kuran, "Secde" 9 "Sonra ona linsanal ekil verdi, ruh frd kendi ruhundan" denmektedir. Tabi tarih boyutunun akordiyon gibi sayfalar hatta cmleler iine sktrld bu belgelerde insann "tanr benzeri" ve "kul" grnmleri yanyana grlebilmektedir. Hitit Yasas'nn 44B paragraf sihirle kirletme ile ilgili olup gerisi krktr (bak. Gurney, The Hittites, s. 89) olaslkla bir sihir yasaklamasyd. 170. paragraf ise bir ylan ldrrken bir bakasnn adn syleyene zgrse bir gm mina para, kleyse lm cezas verilecei yazldr, (bak. Hitit Kanunu, Franszca evirisinden ev. Avram Galanti, stanbul, 1931, Bankalar Matbaas, s. 34). Asur Kanunu, Franszca evirisinden ev. Avram Galanti, stanbul, 1933 Bankalar Matbaas, s. 21'de, yasann 41. paragraf "ayet adam yahut kadn sihirbazlk yaparsa ve sihir ii ellerinde yakalanrsa, onu bunlara ispat edecekler ve sihirbaz ldrecekler" biiminde evrilmitir. Kitab Mukaddes'in Eski Ahit kitabnda, "Tesniye" 17.10-12'de, "Aranzda olunu ve kzn ateten geiren, yahut falc, yahut mneccim, yahut sihirbaz, yahut afsuncu, yahut byc, yahut cinci, yahut bakc, yahut llere danan bulunmayacak. nk bu eyleri yapan adam rabbe mekruhtur.", "k", 21. 18'de ise, "Afsuncu kadn yaatmayacaksn" yazldr. Yeni Ahit, "Resullerin ileri" 19.19'da Efes'de sihirbazlk edenlerin sihir kitaplarn toplayp yaktklar yazldr. Kuran, "Maide" 90 fal oklarn yasaklamaktadr; Glpmarl, Hazreti Muhammed ve Hadisleri, s. 197'de, Muhammed'in "bycnn cezas klla ldrlmektir" hadisini aktarmaktadr. Sihirin bir baka uygarlk evresi olan Yeni Dnya'da Aztekler'de yasaklanp, yakalanan sihircinin ya aslp ya da sunakta kurban edilii (bak. Soustelle, The Daily Life of Aztecs, s. 75, Firavun'un sznn yasa olduu Msr'da, tektanrclk giriiminde bulunan khanaton'un sihiri ortadan kaldr (bak. nan, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, s. 233) Sihir-din ztlnn evrensel olduunu, dinsel dnn egemen olmasyla sihirsel dnn ortadan kalktn gsterir.

80

252

din adamlarnn karlar da yatmaktadr. 81 Ancak bu sonuta onun kadar tarmsal retime dayanan eitsizliki uygar toplumun dinsel grnn, geim ve yaam biimi tarafndan bir kez tretildikten sonra, bu dn biiminin yaradanc, yazgc, eitsizliki temel deerlerine gre din adamlarnca ve bu deerleri benimsemi baka kimselerce sistemletirilip, kendi i mantna gre82 (tmdengelimci yntemlerle) gelitirilmesinin de rol vardr. Gerekten yazgnn tanrnn tekeline getii, bireyin doa karsnda tarmsal retimle etkin bir rol almaya balamasna karn, farkllam snflam toplumda yazgsnn elinden kt ve kendi dndaki glere boyun edii bir ortamda, bireylerin olaylar sihirle etkilemelerine ne olanak ne de izin verilmedii gibi, tanrnn saptad deimez yazgnn sihirsel giriimlerle deitirilebilmesine dnsel bir olanak da yoktur. Dnya gr dinsel deerlere ve dne gre rgtlendirilirken, aslnda bu grn iinde yaanan toplumsal dzenin bir yansmas biiminde olutuunu grrz. Gerekten Mezopotamya'da tanrlar, batanrs, vezirleri danma meclisleri ile yeryz toplumu, hatta bir devlet gibi rgtlendirildikten baka,83 insanlarla tanrlarn ili. kileri de tmyle kyllerin din adamlaryla, tapnakla ilikilerini anmsatr. nsanlar tanrlarn "hizmetileri" olarak yaratlmlardr. Grevleri tanrnn (tapman) tarlarnda alp rn tanrnn evine (tapmaa) teslim etmek, tanrnn evinde (tapmakta) tanry yedirmek, iirmek, giydirmek, elendirmek hatta pohpohlamak gibi hizmets Bak. Bellah, "Religious Evolution", s. 271 ve 279. Bu tekelin somut bir kant olarak Hindistan'da Brahmanlar'n din adam olmayanlarn yapamamalar iin dinsel trenleri son derece karmaklatrm olmalar gsterilebilir (Bayur, Hindistan Tarihi, cilt I, s. 28). 82 Emile D u r k h e i m , " T h e Social F o u n d a t i o n s of Religion", Emile D u r k h e i m , The E l e m e n t a r y F o r m s of Religious Life. ev. J. Swain, London, 1961, Glencoe, s. 52-56, 62-63 ve 464-472'den Robertson, der., Sociology of Religion, s. 54'de t o p l u m s a l y a a m n t o p l u m u n m a d d i temellerine d a y a n p bu temellerin izlerini tadn k a b u l ettikten sonra, kollektif bilinliliin m a d d i temellerin salt epifenomeni olmadn, t o p l u m s a l bilinliliin bireysel bilinliliklerin sentezi olarak doduktan sonra tmyle kendi yasalarna uyduunu ileri srer. Bu konuda Cornforth da, Bilgi Teorisi, s. 49'da dncelerin maddi dnyann yansmalar olmakla birlikte bu yansma srecinin kendi yasalarnn, dnce yasalarnn ve mantk ilkelerinin olduunu, (s. 69'da) bu aklsal taleplerin ideolojilerin gelimesini etkilediklerini syleyerek benzeri bir yorumda bulunur. 83 Mezopotamya dnnde evrenin bir devlet [devletli toplum] tanrlarn bir ynetim organ olarak grlmesi zerine yetkin bir alma iin bak. Thorkild Jacobsen, "Mesopotamia", Frankfort ve bakalar, Before Philosophy, s. 137-233 "Bir Devlet Olarak Evren" adl beinci blm.

253

lerini grmektir.84 Senaryo bir nokta dnda tmyle geree uygundur. Yalnzca din adamlarnn yerine barol tanr oynamaktadr. Ya da din adamlarnn rol tanrnn gerisinde karanlkta kalp grlmemektedir. in kritik noktas da buradadr. nsanlarn bu hizmetine karlk tanrlar insanlara fkelenmeyeceklerdir, onlar balcalar tufan, alk ve sava yenilgisi olmak zere eitli ykmlardan koruyacaklardr. Senaryonun bu blm de geree uygundur. Gerekten tapnan su denetleme almalar kyllerin evlerini ve tarlalar selden, tapnan ambarlar ktlk zamannda alktan, tapman olanaklaryla salanan silahlar, hatta para askerler kent toplumunu yenilgiden korumaktadrlar. Buna karlk tanrlara yeterince hizmet etmez kurban, adak sunmazlarsa (tapmaa arty vermezlerse, tapmakta bu ileri grecek art bulunmayacandan) tanrlar onlar bu ykmlarla cezalandracaklardr. Cezalandrmann da geree uymayan hi bir yn yoktur.85 Yalnzca senaryoda gerekte yaplanlar, "yaplmal" biiminde yazlmtr. Bilim adam bunu "geim ve yaam ilikileri olduu gibi bu biimde srmeli" eklinde okumaldr. nsan-doa ilikileri (tarm retiminde insann denetleyemedii doa gleri karsndaki aresiz durumu) insan-insan ilikileri (snfl toplumda bireyin yazgsnn bakalarnn elinde olmas) gibi yneten-ynetilen ilikileri de rahiplerin teolojik sisteminde dile getirilmitir. 86 lkin tanrlar yneticinin (projeksiyonudur) uzantsdr.87 Sonra
84 McNeill, A W o r l d Hitory, s. 17. G u r n e y , Hittites, s. 157'de Hititler'de t a n r - i n s a n ilikilerinin d e byle o l d u u n u y a z a r . 85 te dnya ve cehennem kavramlarnn daha gelitirilmedii bir dnemde toptan cezalandrmann en yaygn biimi tufandr. Tufan mitosu, gerekle ideolojik nedenlerin katmanlat (ya da akt) bir olgu olarak grnmektedir. Gerekten amansz bir doal takndan sonra bu takn din adamlarnca tanrlarn cezas olarak yorumlanabilecei gibi, uygarlamam topluluklarn akn sonucunda setlerin ve bentlerin yklmas da ayn ykma ve ayn yoruma yol aabilir. Ama insanlarn inanlarnn zayflamasyla tapmaklarda yeterince art toplanamaynca, tapnan yrtt (rmak miliyle hzla dolan) kanallarn bakm, setlerin ve bentlerin onarm aksarsa ayn sonu doabilir ve bu kez nceden din adamlarnn uyard biimde tanrlar insanlar tufan ile cezalandrrlar. 86 Siyasal ideolojinin dnya grne gre dzenlenmesinin en gzel rneklerinden biri, "Smer Kral Listesi"nde Smer yneticilerinin 28.800, 36.000 64.800 gibi astronomik rakamlarla gsterilen krallk sreleridir. Bu srelerin anlam zerinde kafa yoran dnrler neden sonra Smer teologlarnn bunlar, astronomi kuramlarna gre 360'ar yllk dnemlere uyacak biimde dzenlediklerini ne srerek bir zm bulmu gibidirler bak. VVbolley, The Sumerians, s. 29). 87 Thomson, Studies in A n c i e n t G r e e k Society, cilt I, s. 50. B u n u ilkin Aristoteles, Politika, I. 2'de " i n s a n l a r balangta, k e n d i l e r i k r a l l a r n y n e t i m i a l t n d a yaa-

254

insan-tanr ilikileri yalvarmas, yakarmas, ayaa kapanmas, sadakatin dllendirilmesi, bakaldrmann cezalandrlmas ile, ynetici ile ynetilen ilikisine benzetilmitir.88 Yneten-ynetilen ilikisinde ynetici de tanrnn bir hizmetisi, ama vekili olan bir hizmetisi olarak, tanrnn gerisine saklanmtr. Verdii buyruklar tanrnn buyruklardr. Dolaysyla yneticinin buyruklarna kar gelmek tanrya kar gelmek demektir.89 Ynetici yalnzca tanrnn buyruklarn aktarmakta ve yerine getirmektedir. retim aralarnn tapman denetiminde olmas ideolojiye topraklarn tanrnn tarlas olduu biiminde yansynca, buna uygun olarak tanr ile ynetici ilikilerinde ynetici ya tanrnn "kiracs"dr ya vekilidir, ya da obandr.90 Bunlardan ilk uygarlklarda en yaygn grleni "oban kral" kavramdr. Bu kavramn altnda, yneticilerin yerleik ifti zerine reklenen gebe oban topluluktan kmalar olgusu ve gebe toplumun dnya gr yatar. Uygarlamayla bu dnya grnn bana bir de tanr geirilince siyasal ideoloji u biimi alr : Topluluk tanrnn srs, ynetici tanrnn obandr. oban srye iyi davranmaldr ve sry iyi ynetmekte tanrya kar sorumludur.91 Byle bir ideoloji, yneticiyi ynetenleri a
dklar iin tanrlarn da bir krallar olduunu sylerlerdi" szleriyle dile getirmiti. Bu grn eletirisi iin bak. Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, s. 62.
88

"VVittfogel, Oricntal Despotism, s. 153'de Mezopotamya'da tanrlarn, yneticilerin ve teki nemli kiilerin nnde eilerek kendini aa gsterme davran-nn geerli olduunu ve (s. 152'de) secdeye kapanmann genel boyun eiin simgesi olduunu syler. "Enuma Elis"de (bak. Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, s. 16 III. tabletin 68. ve 69. satrlarnda "tanrlar ana babalar [ynetici tanrlar! olan Lahmu ve Lahumu nnde ayaklarnn altndaki yeri perek saygyla eildiler" szleri yneten-ynetilen ilikisinin yalnz tanrlarla insanlar deil tanrlarla tanrlar arasna da uzatldn gsterir.

89 rnein Musa (Kitab Mukaddes, "Saylar" 9.8'de) srailoullan'nm grenek oluturma ile ilgili bir sorusu zerine "Durun, sizin iin Rab'bin ne emredeceini iiteyim", der. srailoullan'n Msr'dan karp yeniden gebelik yaamna soktuktan sonra, srailoullar'nn btn topluluunun lde "Musa'ya kar ve Harun'a kar" sylenip keke Msr'da kalsaydk da doysaydk bizi alktan ldrmek iin le kardnz dediklerinde, (bak. Kitab Mukaddes "k", 16.8) "kendisine kar sylenmelerinizi Rab iitiyor; ve biz neyiz? sylenmeleriniz bize kar deil fakat Rab'be kardr" demiti. o Woolley, The Sumerians, s. 128.
91

E. A. Speiser, "Authority and Law in Mesopotamia", Journal of American Oriental Society, ek say 17 (1954), s. 8-15'den, Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, s. 34. Lipit Itar Kodu'nun giriinde (bak. "The Lipit-Ishtar Law Code", S. N. Kramer, The Sumerians, Chicago, 1963, University of Chicago Press, 1963, s. 336-340'dan, Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, s. 29) "An ve Enlil akll oban Iipit-tar' lkede adaleti kurmak... iin ardklarnda,

255

stne karmasyla, ancak ynetimin ynetilenlerin de yararna olmas koulunu getirmesiyle ve yneticiyi tanrya kar sorumlu klmasyla yetkin bir siyasal ideolojik modeldir. Bu model iinde bu ideolojiyi treten din adamlarna bir dereceye dek yneticiyi ynlendirme, etkileme olana da braklmtr. Ynetici olsun din adamlar olsun byk bir olaslkla kurduklar bu senaryoya kendileri de inanmaktadrlar.92 Ama iten olular onlarn iinde bulunduklar snfn, grubun karlarna olan eylerin tanrnn da isteine uygun olduuna inanmalarn engellemez, tersine hzlandrr. Bu noktada dnya gr bilinli bilinsiz ideolojik bir biim almaya balar. Topluluun teki yelerinden farkl bir noktadan farkl bir bak as ile bakn rn olan dnsel yap, hele bu bak asna gre rgtlendirilmi btnc bir dnya gr oluturulmak zere sistemletirilirse, ideolojik bir biim alr. Dnceler, nesnel koullarn yansmas olarak oluup rgtlenmez, dnce sisteminin btnne uyacak biimde alglanp, seilip, gerektiinde deitirilip sisteme uydurularak biimlendirilir. deolojik yapnn bylece rgtlendirilmesi tamamlandktan sonra bu kez dnceler nesnel koullarn yansmasyla olumaktan ok bu sistemden tretilmeye balanr. Yani sistemletirilmi dncelerden yani inanlardan tretilmeye balanr. Bu akln tmdengelimci (dedksiyoncu) ilemiyle yaplr. Byle bir karsama yapmaya olanak verecek biimde daha nce tanrya baz nitelikler, zellikle egemen snfn, egemenin nitelikleri yklenmitir. Dolaysyla yaplan karsamalar egemene, egemen snfa, onlarn dncelerine ve karlarna uygun karsamalar olur. Uygar toplumda dnsel yap bu nedenlerle ideolojik bir biim almtr. Tarma dayanan bir toplumda bu ideolojik yapnn dinsel temellere dayand grlr. deolojik dinsel dn toplumsal farkllamann yansmas olan insan-tanr farkllamas ile balar. Bu farkllamada reklenen egemen topluluun yan sra, teki snflarn hatta boyun edirilen topluluun birliini temsil eden tinsel simge de tanr olarak yansyabilir. Hatta baz durumlarda egemen snfa yadsnmadka, onun da yansmas gerekir. Toplumu oluturan snflarn
ben Nippur'un hakir oban, Ur'un iftisi... Smer'de ve Akad'da Enlil'in szne uygun olarak adaleti kurdum" demektedir. Bu anlayn Yeni Ahit, "Yuhanna" 10.11'de "Ben iyi obanm, iyi oban koyunlar uruna can verir" diyen sa'nn szlerinde, Muhammed'in (bak. Glpnarl, Hazreti Muhammed ve Hadisleri, s. 113) "Toplumun banda bulunan obandr, buyruu altndakilerden sorumludur" hadisinde srdn gryoruz. Cornforth, Bilgi Teorisi, s. 88'de bu konuda "aldatmaysa kendini de aldatr" demektedir.

92

256

btnlemesi iin bu gereklidir.93 Ekonomik ve toplumsal btnleme tanrlarn btnlemesinde kendini gsterir. Ondan sonra da toplumun ap geniledike, o toplumsal btnlemeye katlan topluluklarn tanrlar da kendi aralarnda btnleirler. Bu kukusuz eitliki bir btnleme deildir, nemli tanrlar, nemsiz tanrlar vardr. Ayrca ilerinden birisi batanrlk savnda bulunur. Siyasal egemenlik bir kentten tekine getike batanrlk da yle geer.94 Ekonomik toplumsal siyasal btnlenme kent devletinden ulusal devlete geerken kalabalklaan panteon, imparatorlua geerken batanr ve balca tanrlar dndakiler nemlerini yitirecek kadar byr.95 Bunun zerine imparatorluun gelimesi dneminde merkezi iktidar erkini (biraz da yerel tanrlara hogr, onlarn saygnlndan yararlanma, onlar imparatorluk panteonuna alma yollaryla) yaygnlatrp siyasal rgtleniini gelitirerek iyice salamlatrdktan sonra, imparatorluk snrlar iindeki lkelerde ynetim ve inan birlii gereksiniminden dolay tanrlarn azaltlmas sreci ilemeye balar. Bu yolda ilkin batanrcln glendirilip, sonra tektanrcla giden yolda tanrlarn saysnn azaltlmas eilimi geliir.96 Ne var ki bu ideolojik gelimeler belli bir dinsel merkezde ya da bakentte oluan gelimeler deildir. Tm imparatorluk lkelerinde hatta tm uygarlk blgesinde grlen gelimelerdir. Bu gelimelerde de uygar top33

Oppenheimer, The State, s. 35'de gebe bir oban topluluun yerleik ifti topluluu fethetmesiyle balayan devletin oluum srecinin aamalarn saptarken, 12. aamann "btnlenme" olduunu ekonomik ilikilerin younlamasyla dilin ve dinin teke ineceini syler. Ancak bir yandan da grup karlarnn trettii gl duygularla snf bilinliliinin geliecei bir "farkllama" srecinin oluacam ne srer. 94 Bu eilimi Enuma Elis yaradl mitosunun Babil ve Asur versiyonlarnda, ilk biiminde Smer tanrs Enlil'in oynad batanrlk rolnn Marduk'a ve Asur'a veriliinden izleyebiliyoruz, (bak. McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 31. 95 Bunun en gzel kant kukusuz Kade Antlamas'nn metninde grlr (bak. Gnaltay, Yakn ark, cilt II, s. 112). Antlamann 15. paragraf yledir: Hatti'nin byk efinin, Msr byk kral Ramses'in . . . Amon'la aktettii bu gm levha zerine yazlm olan bu anlamann btn kelimeleri iin Hatti memleketinin erkek ve kadn bin tanrs ile Msr memleketinin erkek ve kadn bin tanrs benimle beraber ahittir. 98 Babil ve Asur imparatorluklar dneminde fethedilen lkelerin tanrlar bakente tanarak tanr biriktirme politikasn Hitit ve Pers imparatorluklarnda yerel tanrlar ho grme tutumu, onu da rnein Msr'da Ptah'm teki tanrlarn niteliklerini zmlemesi rneinde grld gibi tanrlarn azaltlmas sreci izlemi, bunu da Pers imparatorluunun devlet dini olan Zoroastercilik'te tanrlarn iyilik ve ktlk glerini temsil eden tanrlar olarak ikiye indirilmesi sreci izlemitir.

257

lumlarla gei toplumlarnn dnsel etkileimi nemli bir rol oynar. Tenktanrcla varan bu gelimeler, belki en iyi biimde braniler'in gleri, yerlemeleri ve srgn edilmeleri izlenerek gzlemlenebilir. braniler'in serveni ayn zamanda, uygar toplumun etkisi ile Trk, Mool, Sami ve Hint-Avrupa gibi gebe topluluklarnn toplumsal, siyasal dnsel farkllamaya uramalar konusunda da rnek oluturmaktadr. Kitab Mukaddes'in (iinde birok mitoslar, abartmalar bulunmasna karn) genellikle brani topluluklarn iki bin yllk tarihlerinin nemli olaylarnn kayd olduu ortaya konmutur.97 Kitab Mukaddes'e ve onun yklerini tarihsel gereklik dzeyine ykselten aratrmalara gre, brahim (Abram) olaslkla .. 1900 dolaylarnda Mezopotamya'nn Ur kentinden bir oban olarak Yakndou llerindeki gebelik yaamna balamt.98 Bu yk, evresel koullarn zorlamasyla yerleik bir ifti topluluktan gebe oban yaamnn farkllamasn da dile getiriyor olabilir. Ama gerek olan nokta braniler'in, gebelik yaamlarnn bandan beri uygar toplumun yaam biiminden haberli ve uygar toplumun dnceleriyle mayalanm olmasdr.
b. Kabile Tanrlndan Konfederasyon Tanrlna

braniler uygar toplumlar arasndaki gebelik yaamlarnda da uygar toplumlarn tekniklerinden, dncelerinden etkilenmilerdir. En nemlisi, snrl da olsa yerleik tarmc kyl (ve zanaat kentli) topluluklarla giritikleri alveri ilikileri onlarm yalnzca dnlerini deil, toplumsal yaplarn da etkilemitir. Bunun sonucunda eskiden kabile mlknn yneticisi olan kabile bakannn srnn sahibi olma yolunda haklarn genileten bir patriarka dnt grlr, braniler'in Yakndou'nun bir baka uygarlk merkezi olan Msr'daki konukluklar, onlarn nc uygarlk asn yemeleri olarak 99 nitelendirilebilir. Msr topraklarndan ayrldktan ya da ayrlmaya
97 Werner Keller, The Bible as History, Almanca'dan ev. William Neill, London, 1974, Hodden and Soughton, s. vn-x. Keller bir gazeteci olmakla birlikte Kitab Mukaddes ile ilgili arkeolojik bulgular 1950'lere dek izleyerek, bu yoldaki bilimsel verileri derledii bu yaptnda, rnein tufan, Kzldeniz'in yarlmas,, gkten kudret helvas (man) yamas gibi mucizeleri tarihsel gereklik dzeyine indiren bilimsel almalarn derli toplu bir zetini vermektedir. s McNeill, A World History, s. 68. 99 tbraniler'in Msr'da kaldklar yllar, tektannc dinsel dnn gelimesi asndan ok nemli grlmektedir. nk bu yllar Msr'da tektanrc dnce giriimi olan Atonculuun bastrlnn ertesine rastlamaktadr.

258

zorlandktan sonra braniler'in, bu alarn etkisiyle olacak artk yerlemeye, uygarlamaya karar verdiklerini grrz. Kt tarm topraklarnn gl yerel devletlerin elinde olduu bir ortamda bir para toprak elde etmenin koulu, balarna buyruk kabilelerin birleerek bir kabileler konfederasyonu oluturmalardr. Musa ve onun nderliinde birleen on iki srailolu pt bu olgunun Kitab Mukaddes'deki yansmasdr. Konfederasyonun birliini ise bir kabile tanrlndan konfederasyon tanrlna ykseltilen Yehova temsil etmektedir.100 Bu dnemde Yehova tek tanrlk savnda deildir. Yalnzca srailoullar* nu tanrl savmdadr.101 Yehova srailoullar ile bir bat (ahit) yapmtr: Szmden kmazsanz (bu, konfederasyon birliini bozmazsnz demektir) vaad ettiim lkeyi size mutlaka vereceim.102 Bu adan Kitab Mukaddes'in tm Eski Ahit (Tevrat) blmnn "yerleme", "uygarlama" ideolojisi evresinde rld sylenebilir. braniler vaad edilen lkenin snrlarna, Kenan diyarna (Filistin'e) geldikleri zaman, bu topraklar rgtl yerel devletlerin elinden almann hi de kolay olmadn grrler. Musa'ya "sen ve tanrn gidip savap bu topraklar aln" dediklerine baklrsa, moral ve ideolojik bir zlme balamtr. Buna kar ideolojinin dozunu artrmak gerekir. lkin bu davranlar din adamlarnca, Yehova ile batlarn bozmak, yani bir ihanet olarak yorumlanr. Bunun cezas da, akllarn balarna toplamazlarsa, Yehova'nm desteini onlardan ekmesi, hatta onlar Kennllar'm eline vermesidir.103 kinci olarak Yehova'nn Kennllar'n Baal tanrlarndan ok gl olduu savn ne atmalaoo Meek, "Primitive Monotheism and the Religion of Moses", s .97. 1 0 1 Kitab Mukaddes, "Levililer", 25.33'de ve daha birok yerde geen "Ben Kenan diyarm size vermek ve size Allah olmak iin sizi Msr'dan karan Allannz Rab'im" deyii bu durumu aka ortaya koymaktadr.
102

Kitab Mukaddes, "k", 15. 25'de "Eer senin Allahm Rab'bin szn dinlersen ve onun gznde doru olan yaparsan ve onun emirlerine kulak verirsen, ve onun btn kanunlarn tutarsan, Msrllar'a verdiim hastalklarn hi birini sana vermeyeceim" ve "Tekvin", 13. 14-16 "..Rab Abram'a dedi. imdi gzlerini kaldr, ve bulunduun yerden imale ve cenuba ve arka ve &arbe bak; nk grmekte olduun btn memleketi sana vereceim. Ve senin zrriyetini yerin tozu gibi edeceim; yle ki, bir adam yerin tozunu sayabilirse, senin zrriyetin de saylabilir" denmektedir.

103 Musa'nn Yehova'nn vaad ettii Kenan lkesinin verimli olup olmadna bakmalar iin gnderdii atlar dolgun zm salkmlar ve eitli meyvelerle dnerler; ancak lkenin insanlarnn iri ve gl, kentlerinin surlu olduunu sylerler. Bunun zerine gebeliin skntlarna yllarca vaad edilmi lkeye yerleme umudu ile dayanan topluluk Musa'ya kar konuur, bilini ba seip Msr'a dnmeye kalkarlar. Yehova'nn ilk tepkisi onlar dmanlarnn eline vererek cezalandrma tehdidi olur (bak. Kitab Mukaddes, "Saylar", 13. 17-14.26).

259

r gerekir. Ama asl sorun bir kral komutasnda dzenli ve iyi donanml ordularla savaan Kennllar'a kar onlara eit askeri bir g oluturmaktr. Bunun iin ilkin o zamana dek toplumu yneten hem komutanl hem din adamln birlikte yrten peygamberlerinden balarma bir kral koymasn isterler.104 Gnmzn deyiiyle siyasetin dinden farkllamasnn siyasal farkllamann gereini duy1M

tsrailoullan, Musa'nn ve ardl Yeu'nun lmnden sonra Rab'den Kennllar'a kar savamak zere kendilerine kimin nder olacan sorarlar, lkeye yerlemeye baladklar bu tarihten kralla kadar arada 15 yargcn ynetimi vardr (bak. The Holy Bible (Revised Standart Version Catholic Edition) London, 1966, Catholic Truth Society'de, The Old Testament sonuna konan aklayc notlar) bunlarn peygamber yneticilerden farkl olarak Gideon, Samson gibi komutanlar olduklar anlalyor. Gerekten Rab'bin melei yoksul ama yrekli Gideon'a srailoullar'n kendisinin kurtaracan syler. Rab'bin ruhu Gideon'un zerine gelir. Gideon dmanlar yenmeye balar, israil adamlar Gideon'a "sen, olun ve olunun olu bize saltanat edin" derler. Gideon'un yant ilgintir. "Size (ben saltanat ederken aslnda ben deil! Rab saltanat edecektir." (bak. Kitab Mukaddes, "Hakimler", 6.7-22). Peygamber Samuel'in yalandnda srail ihtiyarlar toplanp Samuel'e gelip "imdi btn milletler gibi bize hkmetmek iin bamza bir kral koy" derler. Rab bunun zerine Samuel'e dediklerini yap, ama bilsinler ki reddettikleri sen deilsin, zerlerinde krallk etmeyeyim diye beni reddettiler der. Sonra kraln onlarn oullarn alp kendine asker, rgat, zanaat, kzlarn alp hizmeti yapacan; en iyi tarlalarn ve balarn alp kullarna vereceini; onlarn rettiklerinden ondalk vergi alp hadmlarna, kullarna (memurlarna) datacan; kendilerini ve hayvanlarn angaryada kullanacan ve setikleri kral yznden bir gn feryat edeceklerini syler. Ama kavim Samuel'in aktard Rab'bin bu szlerini dinlemek istemez ve kendilerine hkmedip savalarn yapacak bir krala sahip olarak teki uluslar gibi olmak isterler. Bunun zerine Rab Samuel'e srail iin kral seecei kimseyi syler ve "Filistinliler'in elinden kavmimi o kurtaracaktr, nk onlarn feryad bana eriti" der. Samuel Saul' Rab adna mesheder. Saul, kavmin en uzun adam omuzunda kalacak kadar iridir. Samuel kralln haklarn ve grevlerini kitaba yazar. Daha sonra peygamberle kraln srtmeleri anlatlr. Rab Samuel'e, Saul'e git Rab'bin szn dinlemedin o da seni krallktan att diyle syle der. Saul nadim olur. Sonra Rab gene Samuel'e, Saul' reddettim oullarndan birini kendime kral setim git o oula bunu syle der. Artk Saul glenmitir, dolaysyla Samuel "nasl gideyim, Saul iitirse beni ldrr" diye yantlar. Gene de Davud'u kral olarak mesheder. (bak. Kitab Mukaddes, "I Samuel", 8.4-15.11) Tm bu satrlar, hem gei toplumlar ile uygar toplumun yaplan arasndaki fark, hem devletleme srecinde din adamkomutan farkllamasn ve kralln olumasn, hem din adam, asker srtmesini, din adamlarnn layik yneticiyi tanr adna denetlemeye almalarn, ama sonunda asker yneticinin ar basmasn yanstmas, hem de eitliki bir topluluk gzyle devletin yapsn olanca akl ile gstermesi, dinsel bir dnya gr iine krallk kuramnn yerletirilii biimini yanstmas bakmndan son derece deerli bilgiler sunan satrlardr. Krallk kurulduktan sonra peygamberlerin aradan kt ve Rab'bin bu kez kralla (Davut ile) "kavmimi sen gdeceksin" diyerek ahit kestii grlecek (bak. "II. Samuel", s. 5.5 ve 23.5).

80

mulardr. kinci olarak Golyat'ta simgelenen demir silahl ve zrhl ordulara eit donanmda bir ordu kurmalar gerekir. Kenan snrlarna geldikten sonra geen birka kuak iinde bu donanm edinmi ve Yehova'ya olan inanlarn pekitirmi grnrler. Artk Kennllar'mkine eit bir siyasal rgtlenie, askeri donanma sahiptirler. Ancak onlardan fazla olarak, uygarln karlar farkl snflara blmedii,, "kollektif eylem"105 gcne sahip bir toplumsal yaplar ve Yehova'ya sonsuz imanda dile getirilen ideolojileri ve bu ideolojinin verdii moral gleri vardr. Dolaysyla "galebe alarlar." Bu sonu zerine braniler'in, vaadini yerine getiren Yehova'ya inanlarnn mutlaklamas, Yehova'nn ise kendini dnyann en gl tanrs olarak grmesi doaldr.106 Ama Yehova hl tek tanrlk savnda bulunmamaktadr. c. Batannclktan Tek Tanrcla Vaad edilen lkeye yerleme, topra paylama, ticarete, tarma balama ile yar eitliki kabile toplumu zlmeye, snf farklar gelimeye balar. Gebe sava tanrs Yehova ilevini bitirmitir. Yerleik tarmc toplumun gereksinimlerine uygun dmemektedir. Bu durumda, zellikle yksek snflar (Hz. Sleyman'dan nceki krallar ve Hz. Sleyman zamannda) Filistinliler'in tanrlarna, "Baal'lere, Aer'lere ve putlara kulluk ettiler." Bu, eski tanrlarna sarlan alt snflarn duygularn ve dncelerini dile getiren peygamberler tarafndan, Yehova'ya ihanet, "Baaller ile zina" olarak nitelenecektir.107 Peygamberler bu gidile Yehova'nn braniler'in basma ok byk bellar getireceini syleyerek "felket tellall" yapmaktadrlar. Felket gelmekte gecikmez. kiye blnen krallklardan ilkin srail krall (.. 722'de) Asur imparatorluu, sonra Yuda Krall (.. 586'da) Yeni Babil mparatorluu tarafndan yklr ve nde gelen aileler Babil'e srgn gtrlrler. Daha nce de belirtildii gibi Babil
105 Kvlcml, Tarih Tezi, s. 23'de barbarlarn "kollektif aksiyon"da uygar toplumlara stn olacaklarna dikkati ekmektedir. os Gerekten, yerlemeden sonra rnein Yahuda [Yudal kral Yehoafat'm kentlere yarglar koyup, onlara Rab adna hkmettiklerini, Rab'bin hkmlerini uyguladklarn sylemesi, evre halklar saldrya geince "Ya Rab., gklerde Allah olan sen deil misin ve btn milletlerin krallklar zerinde hakim olan sen deil misin?" demesi, (bak. Kitab Mukaddes, "II. Tarihler" 19.5 ve 20.6) ve "Mezmurlar" 95.3'de "nk Rab byk Allahtr. Ve btn ilhlarn stnde byk Kraldr" denmesi, bunu gstermektedir. Standart Katolik Versiyon'daki, "nk Rab byk bir Allahtr" olarak evrilmesi gereken "for the Lord is a great God" szleri, Trke'ye eviricilerin byle bir eviriyi yelemeyileri altnda tektanrc bir taraf tutarlk seziliyor. 107 Bak. Kitab Mukaddes, "II. Tarihler", 24.17.

261

onlar iin bir srgn yerinden ok uygarlk okulu olur. braniler uygarln tm kltrel kaltnn biriktii bir kentte drdnc kez uygarlkla alanmaktadrlar.108 Yehova bir kez daha yaparm dediini yapmtr. Ancak bir halkn tekini yendiinde, tanrsnn da yenilen halkn tanrsn yendii dnlen bir dnce ortamnda, aslnda Yehova da yenik dmtr. Onun bu yenilgisini onarmann ideolojik yolu Yehova'y dnyann en gl tanrlndan tek tanrlna ykseltmektir. Bylece Yehova yenilmi olmaktan kurtulmaktadr. nk yalnz yenilenin deil yenenin de tanrs olur. braniler'in yenilgisi ise onun kendini terk eden "seilmi kavm"ine vermi olduu bir ceza olarak grlmeye balanr.109 Olayn bir boyutu budur. Bir baka boyutu baka bir toplumda olumaktadr. Uygar toplum imparatorluk aamasna geince tanrlarn da ynetim gibi teke indirilmesi gereksinimi domutur. Bu yolda Marduk ile Babil, Aton ile Msr, tanr Asur ile Asur imparatorluklarnda batanrehm gelimesiyle ilk admlar atlm, tektanrc dne uygun bir kltrel ortam hazrlanmtr.110 Ancak her nde de
108 Wells, Postgate ve Wells, The Ouiline of History, s. 214 ve 224'de, Babil tutsaklnn braniler'i dnsel olarak etkiledii, oraya barbar gidip uygar dndkleri belirtilir. 109 Gerekten, Kitab Mukaddes, "II. Krallar", 17.16-23'de srailoullan'nn Baal'e kulluk ettikleri iin Rab'bin ok fkelendii ve onlar gz nnden kaldrd ve srail'in kendi toprandan Asur'a srld sylenir; "bugne kadar byledir" dendiine gre bu kitap srgn srasnda yazlmtr. Ondan iki sonraki kitapta, "II. Tarihler", 36.23'de (.. 516'da Babil'i alarak srailoullarmn yurtlarna dnmelerine izin veren Pers kral Kore (Kyrus) "Gklerin Allah Yehova dnyann btn krallklarn bana verdi; ve Yahuda'da olan Yerualim'de kendisi iin bir ev yapaym diye bana emretti" diye konuturulur. "II. Krallar" 18. 15-19'da srail kral Hizkiya'nn Asur kralndan gelen yeni bir tehdit mektubu zerine Yehova'ya "Ey... srail'in Allah' Rab, btn dnya krallklarnn Allah sen, ancak sensin. Gkleri ve yeri sen yarattn.. Ya Rab Asur krallar geri milletleri ve memleketleri harap ettiler ve ilhlarn atee attlar; nk onlar ilh deildiler, ancak insan ellerinin ii, aa ve ta idiler; bunun iin onlar yok ettiler. Ve imdi, ya Rab Allahmz, niyaz ederim onun elinden bizi kurtar ve btn dnya krallklar bilsinler ki, sen Yehova Allah olan ancak sensin" diye seslenir. 110 mparatorluun, Eski Dnya imparatorluklarnda grld gibi, tek tanrc dne ortam hazrlamas eilimi, bir Yeni Dnya imparatorluu olan Aztekler'de de grlr, (bak. Soustelle, The Daily Life of Aztecs, s. 129'da sofu Aztek kral Nezaualcoyotl'un "tm eylerin yaratcs bilinmeyen bir tanrya" tapnak diktii bilgisini verir). White, "Ikhnaton : The Great Man vs. The Cultural Process" s. 46'da Breasted'in "Tektanrclk dinde emperyalizmden baka bir ey deildir' szn aktarr. Max Weber ise, "Gods, Magicians and Priests", Max Weber, s. 410'da Pers ve Roma imparatorluunun tektanrcln kn etkilediini ama,

Sociology of Religion (1920), 2. Blm'den Robertson, der., Sociology of Religion,

262

teki tanrlarn tapmaklarnn rahipleri, bir tanrnn stnln kabul etmi, ama onun tek tanr teki tanrlarn yok saylarak ekmek kaplar olan tapmaklarnn kaplarnn kapanmasna raz olmam grnrler. 111 Onlar iin olan bu engel braniler iin yoktur. Dolaysyla, uygarlk okulunda tek tanrcla gidi ynnde gelien kltr zmledikten sonra, onu mantksal sonularna kadar tamakta nlerinde bir engel deil, kafalarnda Yehova'y yenilgiden kurtarmak iin bir iti vardr. Babil srgnnde derlenen Eski Ahit'te ellerinden geldiince ok tanrc eleri ayklamaya alm ve Eski Ahit'in bana, Babil (ve kkeninde Smer) yaradl yksn Yehova'ya malederek "Tekvin" kitabn koymularsa da ok tanrc eler, hatta aktardklar yaradl yksnde bile sezilebilmektedir.112 Ama Babil'de ve dndkten sonra yazlan kitaplarda Yehova artk kesin olarak tek tanr benim, benden baka tanr yoktur demektedir.113 Bylece uygar toplumun "tarma dayal eitsizliki" dneminin klasik dnsel kurumu tek tanrc din domu, uygar toplumun ideolojik yaps olumutur. Bu ideolojik yapnn olumasnda birok halklarn etkisi ve katks olmutur. Daha nemlisi eitli snflarn katks olmutur. braniler'in gebelii srasnda din adamlar snf Levililer ve onlar arasndan kan peygamberler dinsel dn gelitirmiken, yerleme ile
imparatorluun tektanrcln gelimesinin tek levyesi olmadn, Yehova kltnn bir konfederasyonun douunun rn olduunu syleyerek, olgunun teki boyutuna dikkati eker. rnein Msr'da Heliopolis rahipleri teolojisinde ba tanr Re iken, Menes'in (.. 3000 dolaylarnda) Aa Msr' ve Yukar Msr' birletirip Birinci Hanedan' kurunca iki lke arasndaki bir yer olan Memfis'i bakent yapmas zerine, ok gemeden Memfis'in yerel tanrs Ptah'n batannla ykseldii ve daha nemlisi bu yolda Re'nin ve teki baz tanrlarn zelliklerini zmledii grld (bak. McNeill ve Sedlar, der., The Origins of Civilization, s. 28-29). Heliopolis rahipleri bundan honut olmasalar da pek seslerini karm grnmezler. Buna karlk khanaton, imparatorluun gelimesine kout olarak batanrclktan tektanncla doru geliimde son adm atmaya kalkp Aton'u tek tanr bilip teki tanrlarn tapmaklarn kapatmaya kalknca, rahiplerden byk bir tepki grd, dini de ancak kendisiyle yaayabildi. lnce yerine geen olu Tutankhamun tapnaklara eski saygnlklarn ve mlklerini geri vermek aurumunda kald. (bak. Jean Delorme, "The Ancient World", Larousse Encyclopedia of Ancient and Medieval History, der., Marcel Dunan, s. 71.) Kitab Mukaddes, "Tekvin" 6.1-4'de Allah'n oullarnn insan kzlarna vardklarnda bu kzlarn onlara iri, zorba, hretli adamlar olacak ocuklar dourduklar yazldr ki Gnaltay, Yakn ark, cilt I, s. 221'de bu satrlar Mezopotamya'nn mitik Ki ve Uruk krallarnn insanst kahramanlar saylsnn Tevrat'a gemesinin rn olarak yorumlar. Kitab Mukaddes, "aya", 45.18-19: "Allah yle diyor: Rab benim ve bakas yoktur... benden baka Allah, hak Allah ve Kurtarc yok... Ey dnya ular, hepiniz bana ynelin ve kurtulun; nk Allah benim, ve bakas yoktur."

111

i2

113

263

din adamlar snf tapnaklar ve kendilerini zenginletirmeye balaynca, oban Amos, aya gibi din adamlar snf dnda olan ve aa snflarn bak asndan bakp Yehova'nm gebelik dnemi deerlerine sarlarak eitsizlii, adaletsizlii eletiren peygamberlerin kitaplar ya da szleri de Eski Ahit'e girmitir. Babil srgnnde ise, srgn edilen ileri gelen ailelerin "eriaf'a sarlp Eski Ahit'i derleyip dzenlediklerini gryoruz. Bylece Eski Ahit btn snflarn deerlerini iermi ve onlar tutarl ya da tutarsz olarak biraraya getirmitir. Althusser'in her snfn ideolojiden kendine uygun dnceler karabilecei gzleminin altnda ideolojinin bu oluum biimi gerei yatar. 114 deolojinin snfl toplumu birletiricilik ilevi de ancak byle bir yap ile olanakldr. 4. Yeni Dnya'da zgn [Bir Uygarlama Giriimi !Ve Bu (Yolda Ekonomik Toplumsal deolojik Yaplarn Etkileimi

Grld gibi uygarlk tek bir kaynaktan doup sonra kollara ayrlan ulu bir rmak gibi gelimitir. Eski Dnya uygarlklarnn grnm budur. Yeni Dnya kltrleri de' hesaba katlrsa durum deiir. Baz yazarlar Yeni Dnya kltrlerinin tam uygarlklar saylamayacan ne srmektedirler.115 Bu almada benimsenen uygarlk ltlerine gre,116 Orta Amerika ve Gney Amerika yksek kltrleri birer uygarlk olarak grnmektedirler. Onlarn uygarlk olduklarn kabul ettikten sonra bu kez Christopher Columbus ncesi Yeni Dnya uygarlklarnn o ya da bu yolla Eski Dnya uygarlklarndan etkilenip etkilenmedikleri sorusunu yantlamamz gerekir. Amerika ktalarna 1492'den nce Eski Msrlar'dan Vikingler'e dek eitli haklann eitli tarihlerde okyanuslar aarak ulaabildikleri yolundaki savlar bilim evrelerinde genel kabul gren grler deildir.117 Kald ki ok kk topluluklarca byle bir baar salanm olsa bile, bunun Ame14 Bak. Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, s. 14'de Belge'nin aklamas . us Daniel, The First Civilizations, s. 136. Baz dnrlerin ne srdkleri bu grlere Daniel katlmamaktadr. Kvlcml ise, Tarih Tezi, s. 125'de Amerika'da sr manivelas bulunmadndan toplumun yukar barbarlkta kalp uygarla geemedii grndedir. 116 Ekonomik, toplumsal, siyasal farkllamaya uram, dnsel yaps ideolojik bir biim alm, kylerle kentlerin btnlemesinden oluan toplumlar, ksacas yaplar trde olmayan toplumlar uygar toplumlardr. Uf Daniel, The First Civilizations, s. 126'da Amerika'ya Columbus'dan nce Vikingler'in, Galliler'in, Etrskler'in ulaabilmi olduklar yolunda ne srlen savlar iin, olaslkla Vikingler gitmi, tekiler gitmemiti der.

264

rika uygarlklarnn gelimesini hele douunu etkilemi olmas hemen hemen olas grlmemektedir. Bylece uygar toplumsal rgtleni biiminin dnyann en az iki yerinde birbirlerinden bamsz olarak doduunu kabul etmi oluruz. Bunu kabul etmek, uygarln bir kerelik oluan metafizik bir olay deil, ne kadar zel ve ok sayda toplumsal ve evresel koullarn bir araya gelmesiyle domu olursa olsun, benzeri koullarn biraraya geldii bir baka yerde de gerekleebilen nedensellik ilikilerine bal bir olay olduunu kabul etmek demektir. Bu durumda sra, Yeni Dnya uygarln douran koullarn Eski Dnya uygarln douran koullara ne lde benzedii sorusunun yantlanmasna gelir. Bylece Yeni Dnya uygarl, Eski Dnya toplumlarna dayanlarak gelitirilen uygarlk kuram iin bir denetleme ilevi grebilir. Yeni Dnya'da da uygarlk asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesi ile olanak iine girmitir. Ancak Eski Dnya'dan farkl olarak, Yeni Dnya'da (kpek, lama, rdek, hindi gibi uygarln oluumuna katklar bakmndan nemsiz birka hayvan dnda) evcilletirmeye elverili hayvanlarn bulunmamas,118 Eski Dnya'ya gre tek bacakl, aksak bir retim ekonomisine sahip olunmasna yol amtr. lkel topluluktan uygar topluma gei toplumlar asndan bu son derece nemli bir eksikliktir. Yeni Dnya'da gei toplumlarnn bir biimi olan gebe oban topluluklar ortaya kmamtr. lkel toplumdan uygar topluma, i gelime ile deil yerleik ifti ile gebe oban topluluklarnn etkileimi, daha zel olarak da gebe oban topluluklarn yerleik ifti topluluklar zerinde "reklenmesi" ile geildii grn benimsediimiz anmsanrsa, bu, uygar toplumun dou koullarnda byk bir eksiklik, hatta uygar toplumu olanaksz klacak bir eksiklik olarak grnmektedir. Bu durumda ya uygarln oban-ifti reklenmesi kuram doru deildir, ya da Yeni Dnya kltrlerinin uygarlk olduklar yargs yanltr. reklenme kuramnda Yeni Dnya iin bir kk dzeltmeden sonra her ikisinin de doru olduu sy lenebilir. Oppenheimer, Yeni Dnya uygarln douran ilikinin oban119 ifti ilikisi yerine, avc-ifti ilikisi olduunu ne srerek, hem kuramsal sorunu zm, hem de Yeni Dnya uygarlnn Eski Dnya
us Daniel, The First Civilizations, s. 162. 119 Oppenheimer, The State, s. 21-22'de Yeni Dnya'da sr, at, deve gibi yerli bykba hayvanlar bulunmadndan, iftilerin fatihlerinin obanlar deil avclar olduklar, Eski Dnya'da uygarl oban-ifti, Yeni Dnya'da ise yerleik kabilelerle gezici kabilelerin ztlnn gelitirdii grn ne srer.

2S

uygarlndan farkl yapsnn kavranmasna ve aklanmasna yarayan anahtarlar vermi olur. Hemen unu belirtmeliyim ki Yeni Dnya uygarlnn douu ile ilgili arkeolojik bulgular byle bir kuram ya da baka herhangi bir kuram onaylayacak dzeyde deildirler. Dolaysyla Yeni Dnya uygarl, bugnk bilimsel bulgulara gre pek olas grlmyorsa da, Eski Dnya'dan uygarlk dncesinin (onu getiren bir ya da birka tekne insanla) gelmesiyle ya da baka bir biimde domu olabilir.120 rnein, Eski Dnya'da ilk uygar toplumu oluturan ilikinin (oban-ifti ilikisinin) yinelenmesine bakarak, Yeni Dnya'da buna benzer bir olay, yani uygar tabakalamay yenileyen ilikiler arandnda, Aztekler'in .S. 14. yzylda Meksika glleri kysna yerletikten bir sre sonra evredeki ifti topluluklar egemenlikleri altna alan bir hara devleti olarak uygarlk dzeyine ulamalar rneiyle karlalr. Aztekler yerlemeden nce gebe tarmc ve sava kabilelerdi.121 Avc yaam biimi oban yaam biimine ne kadar yaklaksa, gebe tarmc yaam biimi de oban yaam biimine o kadar yaklaktr. Dolaysyla Yeni Dnya'da uygar toplumu douran etkileim sulu tarm yapan yerleik iftilerle gebe tarm yapan iftiler arasndaki ilikiyle, gebe iftilerin yerleik iftiler zerinde egemenlik kurmalaryla da domu olabilir.122 Bu iki gr, avc-ifti ve gebe ifti-yerleik ifti ilikilerinin uygarl yaratm olabilecei grleri, Yeni Dnya'da uygarln insan-tnsan ilikileri (reklenme) koulunun eksik olmas yle dursun bu koulu gerekletirebilecek bir deil iki frsatn bulunmu olabileceini gsterir. Kukusuz bu koullar Eski Dnya'nn oban-ifti reklenmesi koullarnn ayns deildir. Belki de bu nedenle Yeni Dnya uygarl da Eski Dnya uygarlnn ayn deildir. Ama birbirlerine benzerler ve ikisi de uygarlktr. lk uygarln domasnn insan-doa ilikisine ilikin koulu, Eski Dnya'da taan fakat pek az yamur alan subtropikal byk rmak boylar corafi blgeleri idi. Bu koullar, reklenme ile kk sulama
120 Daniel, The First Civilizaticns, s. 140'da 1960'larda sveli Helge Ingstad'n Ne w foundland'da olaslkla Vikingler'e ait olan ve radyokarbon testlerine gre 10. yzyldan kalma bir yeri kazd bilgisini verdikten sonra, Amerika uygarlnn bu tarihten yzyllarca nce doduu iin onun domasn etkileyen bir iliki olmayacan ekler; s. 143'de Robert Wauchope'nin saylar gittike artan antropologlarn baz yksek Amerika uygarlklarnn olumasnda Pasifik tesinden ek etkiler aldklar grnde olduklar yolundaki szlerini aktarr. 1 2 1 Soustelle, The Daily Life of Aztecs, s. 23. 1 2 3 Daniel ise, The First Civilizations, s. 143'de byle bir olasl gz nne almadan yerli Amerikan tarm ekonomilerinin bazlarnn bir d karma olmakszn kent uygarlklar durumuna geldikleri sonucuna varr.

266

tarmndan byk sulama tarmna geilmesine, ok sayda insann toplu almasnn rgtlendirilmesine, bol miktarda toplumsal artnn azln elinde toplanmasna, bunlarn sonucunda ekonomik, toplumsal, siyasal farkllamalara yol ayordu. Yeni Dnya'da bu koulun da ayns, yoktu, ama benzeri vard. Gney Amerika'da rmak vadilerinde byk deilse bile orta boy sulama tarm etkinliklerinin iaretleri olan kanallar, yamalarda zahmetli teraslama ile yrtlen kk sulama tarm etkinlikleri gerekletirilmiti.123 Meksika'da Aztekler'in bataklk sazlarndan rdkleri sallarn zerine gln dibinden kardklar amuru yarak oluturduklar yzen tarlalar olan inampa'lar Smer'de bataklk kysndaki kylerde grlen alma biimini andran bir giriim idi ve Aztekler byk sulama ileriyle uramamlarsa da, gl dzeyini (takna kar denetlemek, gln iindeki adacklara kurduklar kentlere vadiden su getirmek iin byk su yollar ve su kemerleri yapmlard. Dolaysyla, Yeni Dnya'nn gei toplumlarnn uygarla gei yolunda bu ikinci koulu da az ok yerine getirdikleri sylenebilir. Gebe bir toplumun uygarla gemesi konusunda Eski Dnya ile Yeni Dnya arasndaki kukusuz en ilgin koutluk braniler'in Yehova's ile Aztekler'in Huitzilopochtli'si arasndadr.124 Aztekler bu kabile tanrlarnn nderBak. Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 59. Mason ayrca Peru'da bahe tarm yapan Salinar kltrl halk zerine dal bir halkn etkisiyle Gallnazo kltrnn doduunu, bu dnemde uygarln byk lde gelitiini, kerpiten piramitler diken bu toplumun sulamaya dayanan youn tarm yaptn, onu izleyen Moche ve Nazca kltrlerinin vadilerde askeri yaylmann rn olduuna, her vadide sulama kanallarnn ve su kemerlerinin byk emek ordular ve stn bilgi ve planlamayla gerekletirildiini (s. 56-69'da) sylerken, Eski Dnya'daki reklenmeye ve sulamaya dayanarak doan uygarln bir kopyasnn (I.. 550-350'de) Yeni Dnya'da olumasn anlatyor gibidir. 124 Aztekler (asl adlar ile Tenochualar), mitolojilerine gre topraksz yoksul ve gezegen bir halk iken bir maarada Huitzopochtli'ye (Vzldayan Ku Byc'ye) rastlarlar; onlarn tanrs olur. Onlara byk apl savatan kanarak toprak arayn ve bulduunuz yerde msr ekin beni hep aranzda tayn ve beni kurban edilen insan yrekleri ile besleyin der ve onlar "seilmi halk" olarak benimser. Aztekler de onu benimseyerek, tanrlarna kurban salamak iin sava ve tlerine uyarak taktiki bir halk olurlar. Aztekler'in savakan din adamlar 150 yllk g sresince tanrlarn nde tayarak, onun zerinde ylan yiyen bir kartaln bulunduu kakts grdnz topraa yerlein dedii "vaad edilmi lke"yi ararlar. Sonunda (.S. 1325'de) Meksika gller blgesinde alameti grp, oraya yerlemeye karar verip savamaya balarlar. Ancak en verimsiz topraklara yerleebilirler ve yaptklar kam sallar zerine gln dibinden kardklar amurlarla oluturduklar yzer tarlalarda (inampalar'da) tarm yapp, balk avlayp, komularyla balk karlnda ta, kereste, dokuma vb. deierek ve ok sk alarak yaamaya balarlar. Daha sonra evrelerindeki tm komularn yenip haraca balayarak
123

267

liginde Meksika'ya yerleebilmilerdir. Bylece uygarlama yolunda nc bir koul olarak deerlendirilebilecek ideolojik eye de sahiptiler. Sonuta Yeni Dnya uygarlklar da kent devletleri olarak ortaya ktlar. stelik Yeni Dnya uygarlklar da Eski Dnya uygarlklarnn kent devletlerinin ilk dnemlerinde olduklar gibi din adamlar tarafndan ynetilen "tapmak kentleri" idiler. Ancak Eski Dnya kent devletlerinden farkl olarak ou hep din adamlarnca ynetilen kentler ve gene ou kent devletleri olarak kaldlar. Bir baka deyile bazlar layik ynetime, ulusal devlete, imparatorlua geemediler. Eski Dnya'da kent devletini ulusal devlete dntren olgunun temelinde takn ovalarnda duyulan hammadde sknts yatyordu. Yeni Dnya uygarlklar iin byle bir sknt yoktu. Dolaysyla byle bir genileme nedenleri olmad. ou tapmak kenti devleti olarak kald. mparatorlua geenler (nkalar, Aztekler) ise, ekonomik bir btnlenme ile birlikte gitmeyen bir askeri yaylmayla hara devletleri olarak genilemilerdi. Bu olgunun temelinde de yabanl tahl trleri bulunmad iin bahe tarm, orman ama tarm, tohum ukuru sopas ile yaplabilen msr tarm yapmalar yatar. Byle bir tarm biimi saban gibi bir araca gerek brakmamt. Ayrca uygun evcil eki hayvanlar bulunmad iin de saban tarmna geme olanaklar yoktu. Saban yan sra yk hayvanlarnn, tekerliin ve metal aralarn bulunmamas (ya da kullanlmamas) 125 emein verimliliinin dk dzeyde kalmasna yol amtr. Bu durumda toplumsal artlarn retimden ok yama ve hara yolu ile artrabileceklerini gren ve bunun gerektirdii askeri rgtlenmeyi baarabilen kent devletleri ya da kene devletleri birlikleri hara imparatorluklara dntler. mparatorluun ticari olmaktan ok askeri bir btnlenme oluu, tacirler snfnn, onunla birlikte zel mlkiyetin gelimesini, parann kmasn engelledi, kabile dzenlerinin kolektivist yaplarnn zlmesini geciktirdi. Para bulunamad iin toplumsal artnn, art rn (onun da okluk hara) ve art emek (angarya) biiminde salan, toplumsal
hara bir devlet olurlar. 1486'da byk tapman alnda tanrlarna 20 binden fazla sava tutsa kurban edebilecek bir "uygarlk" dzeyine ularlar (bak. Soustelle, The Daily Life of Aztecs, s. 16-23; von Hagen, The Aztec: Man and Tribe, s. 45, 164. 125 Demir Avrupallar gelene dek bilinmiyordu. (Daniel, The First CMlizations, s. 161) Peru'da tun bulunmutu. Ancak bakr ve tun daha ok ss eyalar vb. iin kullanlyordu, (bak. Mason, The Ancient Civilizations of Peru, s. 100), aralar genellikle ta, tahta gibi metal olmayan aralar olarak kald. Aztekler'de tekerlekli oyuncaklarn bulunmu olmasna karlk tekerlein kullanlmam olmas lkenin ok dalk oluuna verilir (bak. von Hagen, The Aztec s Man and Tribe. s. 18.

268

farkllamann (yeni yeni uzmanlk mesleklerinin) kmasn engelledi. retici glerin ok ar gelitii bir ortamda toplumsal yap olduka duraan bir nitelik gsterdi. Hareketli bir toplumsal yapnn ve siyasal dzenin karabilecei yeni yeni sorunlar zmek gibi bir grevle kar karya kalmayan din adamlar, dinsel dn gelitirme zorunda kalmadlar. Yeni Dnya dini topran bereketinin insan kurban ile artrlmaya, doa glerini temsil eden tanrlarn insan kam ile beslenip fkelerinin yattrlmaya alld ve tarm takviminin saptanmas srasnda gnein, yldzlarn incelendii bir dzeyde kald ve bu dzeyde uzmanlat. Sonuta Yeni Dnya uygarlklar hep bir boyutu eksik uygarlklar olarak kaldlar. Bu boyutun eksiklii kendini her dzeyde gsterdi ve sonucu, ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplarn birbirlerine kar ve kendi ilerinde ok daha az farkllamas, aralarndaki etkileimin ok daha az olmas, Eski Dnya uygarlklarna gre ok daha az hareketli topluluklarn domas oldu. 5. Sihirci Sanatdan Devlete : Ekonomik, Toplumsal Siyasal ve deolojik Farkllama Sreci Yukar paleolitik ilkel topluluklar art besin olanaklar ile yar zaman uzman olan bir sihirci sanaty besleyebilmi grnrler. Sihirci sanatnn kollektif avn nderliini de yapm olmas ok olas. Yapm olduu, hayvan resimlerinin gereki resimler oluundan karlyor. Ayrca sihirci sanatnn uzants olan din adamlnn kabile eflerinin kiiliinde grlmesi de bu gr destekler.126 Sihirci sanatnn art besin salama olananda olan gei toplumlarnda nemini artrarak varln srdrd grlyor. Klan rgtleniinin ortaya kt koullarda sihirci sanatnn av nderlii ve sihir yan sra rnein dtan evlenme kurallarna uyulmas, teki klanlarla bar ve sava ilikiler gibi konularda da grevler yklenmi olmas olas. Bu topluluklarda eitliki yap srd lde, sihirci sanat, stlendii grevlerde bamsz karar alp uygulayan ve uygulatan bir "ynetici" olmaktan ok grubun kararlarnn uygulanmas yolunda gereken ileri yapan bir "yrtc" olmal. Bitkilerin ve hayvanlarn evcilletirilip, asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesiyle sihirci sanatnn grevlerinde nemli deiik126 Eski Dnya'dan ve Yeni Dnya'dan genel eilimi yanstc birer rnek olarak Akhalar'da (Homeros, lyada, ev. Azra Erhat ve A. Kadir, istanbul, 1975, Sander Yaynlan, Azra Erhat'n "nsz", s. 52'ye bak.) Aztekler'de (bak. Soustelle, The Daily Life of Aztecs, s. 57) yerlemenin ilk dnemlerinde kabile eflerinin din adaml ve komutanlk grevlerini stlenmi olmalar ya da din adamlarnn komutanlk ve yneticilik yapmalar gsterilebilir.

269

likler olacaktr. Sinirin yerini yava yava din alrken sihirci sanatlarn bu kez din nderleri olarak belirdiini grrz. Daha sonraki dnemlerde din adamlarnn sihir ileriyle de uramas bunun kantdr. Bu durumda sihirci sanatnn gei toplumlarnda din adamna dntn kabul edebiliriz. retici ekonomiye geilmesi ve avn bil yan geim etkinlii durumuna gelmesiyle eski sihirci sanatnn av nderlii ilevinde de deiiklik olacaktr. Av nderlii ilevi retime geilmesiyle iki farkl ileve dnecektir. Bunlardan birisi, din adamnn ada ilkel tarmc topluluklarn "yamurculuk" yapan sihircilerinden anlalaca gibi, retimle ilgili grevler stlenmesidir. tekisi,, retimin balamas ile, tarmsal ya da hayvansal birikmi rnleri birbirlerinin elinden almak iin topluluklar arasmda grlen, artk "sava" denebilecek srtmelerde nderlik, yani komutanlk etmesidir. Ayrca klan rgtlenmesi ile klann "yrtclk" ilerini de ayn kimsenin stlendiini dnebiliriz. Sonuta gei toplumlarnda sihirci sanatnn yerini "bakanlar" alacaktr.127 Bunlar klan, kabile, ky, airet bakanlardr. Din adaml ve savata komutanlk bakanlarn grevidir. retim biiminin toplu altrmay gerektirdii lde bakanlar, kendilerini almadan tmyle koparmakszm toplu almann yrtlmesi ilerini de grrler. Bylece sihirci sanatlar, klan, kabile nderlerine, ky, airet bakanlarna dnm grnrler. retim balam, gei toplumu bir toplumsal art retme gizilgcne kavumu olmasna karn, topluluun, hi kimsenin retime hi katlmadan yaamasna olanak ve izin vermeyen eitliki bir yapya sahip olmasndan dolay, bakanlarn bile toplumsal art ile beslenen tam zaman uzmanlar olmalar sz konusu deildir.128 Topluluun kararlarn uyguladklar ve uygulayabilecek nitelikte ve yetenekte olduklar srece bakanlkta kalrlar; deilse hemen deitirilirler. Bakanlarn varl topluluun art besin retme yeteneine baldr. Bakanlar kendi ailelerini geindirmek iin almalarn, ya da toplu almaya katlrkenki almalarn kesintiye uratan topluluk ileri karlnda art besin ile beslenirler.
127 bn Haldun da. Mukaddime, cilt I, s. 353de burada gelitirmeye altmz bakanlk, eflik, krallk ayrmna benzer bir biimde, hkmdarln [kralln) bakanln (riyasetin) [bakanln ve efliin] stnde bir ey olduunu, bakanln ululuktan ibaret olduunu, uyruklarna kahr ve kuvvetle hlunn yrtme kudretinde olmadn, hkmdarln ise kahr ve iddetle galebe akmak ve hkm altna almaktan ibaret olduunu yazmaktadr. 128 ehilde, Social Evolution, s. 37'de efleri yar zaman uzman yneticiler olarak grp, toplumsal art retemeyen topluluklarda eflerin kmayacam yazar.

270

'

Art rn retme gizilgc ile bakanlarn "eflere dnmeleri olana da domutur. Ancak bu olanan gerekleebilmesi iin bakanlarn nnde biri i ikisi d olmak zere yol var grnyor. Birincisi, toplumun arada srada ortaya kan retim fazlalarna el koyup, bu yolla salad ekonomik birikimi askeri ya da "politik" veya "ideolojik" gce dntrp, topluluu dzenli olarak byle bir art retmeye zorlamak ya da "ikna" etmek129 ve bu fazlanu yeniden topluluka tketilmesini nlemek yoludur. kincisi bir baka toplumun retimine el koyup ayn yntemlerle bunu gene kendisine, ailesine maletmektir. Her iki yol da topluluun eitliki yapsndan ve eitliki etikinden dolay kapaldr. Bylece art rne el koymann tek bir yolu kalmaktadr. Bir topluluun bir baka topluluun retimine el koymasndan sonra, bunun el koyan tm topluluun yelerince paylalmas. Ancak her el koymay, rnein dzensiz yamalar art rn saymak doru deildir. Art rnn farkllamaya varan etkileri yamalanan mallarla ve rnle salanamayaca gibi, yamalar art rnn (yeniden retici ilere yatrlarak) retici gleri gelitirici etkilerini de dourmaz. Tam tersine altn yumurta yumurtlayan tavuun boulmasna benzer, retici gleri ykc etkileri olur.130 Dolaysyla artya el koymann, ya da art rettirmenin tek yolu altn yumurtlayan tavuu boazlamamak ve onu skboaz etmemektir. Bu ise bir topluluun baka bir topluluk zerinde reklenmesiyle gerekleebilir. Yaam biimleri farkndan dolay daha ok gebe oban topluluklarn yerleik ifti topluluklar zerinde reklendiklerini grmtk. Baz yazarlara gre gebe toplumda snflama, yerleiklie gemeden nce devlet doabilir. Bu savn geerlilik derecesini aratralm. Yeryznn ilk uygar toplumlar domadan nce bu sav olgusal ve kuramsal planda geerli grnmyor. lk uygar toplumlar olutuktan sonra ie gebelerde ancak eksik bir snflama ve devletleme doabilir. Gerekten, uygar toplum olutuktan sonra gebe oban airetlerinin ya da airet federasyonlarnn bakanlarnn yerleik toplumlar arasndaki hem bar (alveri) hem sava (yama) ilikileri sonucunda "efe dnme olanaklar domu olur. Uygar toplumlar kmadan nce yamaclk, altm yumurta yumurtlayan tavuu boazla129 Childe, Dounun Prehistoryas, s. 117'de Uruk dneminde halkn dindarlma tapmaklarda bir toplumsal artnn birikmesine yardmc olduunu, bu birikmenin krmz ve kl rengi mleklerin yapclar olan egemen snf Ubeyd kyl snfnn stne geiren istila ile ne derecede birlemi olduunu bilmemizin olanaksz olduunu yazar. "0 Bak. Childe, Tarihte Neler Oldu, s. 226.

371

mak anlamna gelirken, uygar toplumlardan sonra yumurta depolarnn yamalanmas anlamna gelebilir. Ksacas, bir yama makinasma dnm gebe topluluklar uzun sreler iin yamayla geinmenin yolunu bulabilirler. Bu onlar asndan bir tr toplumsal art salamak anlamna gelir. Uygar toplumlar ortaya kmadan nce herhangi bir yama, topluluun eitliki yapsndan dolay ve yamalanan eyler ou zaman yiyecek maddeleri olduu iin, tm topluluka paylalrken; uygar toplumlar ortaya ktktan sonra hem yamalanan eylerin yiyecek maddeleri d lks ve az sayda mallar olmas, hem de gereksinim tesi yamalarn alverile baka mallara dntrlmesi olana vardr. Dolaysyla yamann topluluk yelerince eit paylam ilkesi aksamaya balar. Bu durumda gebe topluluun bakanmn ailesinin topluluun teki ailelerden daha "varlkl" olmalar olana doar. Topluluunun emeine dayanmayan bir artya el koyduu, komutan olarak bu artnn salanmasnda nemli bir rol oynad iin, kendisinin yamadan toplumun teki yelerinden fazla pay almas byk bir direnmeyle karlamaz.131 Sonunda bakanlk yetkilerini ekonomik g ile destekleyerek bakandan "efe dnr. Bakandan farkl olarak ef yrtc olmaktan kp ynetici olmaya balar, ve gene bakandan farkl olarak topluluun isteklerini yerine getirmedii durumlarda kolayca deitirilemez. Komutan olmas nedeniyle elindeki askeri gc ekonomik gce dntrd gibi, ekonomik gc de askeri gce dntrebilir. Devletin baskc gcnn gebe topluluklarda bu noktada olumaya balad sylenebilir. Bakan efe dnnce daha nce topluluk adma ve hesabna ynettii topluluk mlknden daha ok kendi yararlanmaya, onu mlk gibi grmeye balayacaktr. rnein daha nce topluluk adna giritii alveri ilikilerini kendi adna yrtmeye balayacaktr. Topluluk mlkn topluluk iin kulland len rneinde grlen durumlarda bile, bundan kendisine n, saygnlk ve minnet duygusu tretir. Bir baka deyile ekonomik gc tinsel gce dntrr. Gene gebe topluluklar iin bu noktada da devletin ikna gc esinin olumaya balad sylenebilir. Bu ikna gc efliin kahtsallamas ile, "ata klt" yoluyla len atalara sayg biimine; snflamann douu ile, ilkin atalarn tanrlatrlmas ve tanrlarn zamanla soylu snflarla ilirnein Troya savalarnda Akha konfederasyonunun bakan Agamemnon en byk pay almakta, teki komutanlara daha az pay dmekte, sradan askerler ise her zaman en az pay almaktadrlar, (bak. Homeros, lyada, I. 165-170. Akhilleus'un Agamemnon'a "... blmede payn en okkals sana gider" diye kmas).

272

kilerini kesmeleri sonucunda, saf din yoluyla, tanrlara sayg ve minnet biimine dnecektir. Bakann efe dnmesi onun yrtc olmaktan kp ynetici olmas demektir. Bu da siyasal farkllamann, devletin en nemli esinin olumaya balamas anlamna gelir. Tm bu gelimelere kout olarak toplumsal mlkiyet zel mlkiyete dnmeye balar. ef, zeileen mlkn, lnce toplulua dnmesi yerine, doal olarak ailesine, baba soy zincirli bir toplulukla oluna geirmenin yollarn arayacaktr. Mlkiyetin mirasla oula gemesi, efin siyasal erkinin temelindeki gcn de oula gemesi demektir. Bylece mlkiyetle birlikte siyasal erk de geirilmi olur. Kaltsal eflik, yani krallk olumu, hanedan kurulmutur. Uygar toplumlarn asala olan gebe topluluk iindeki tm bu gelimeler, snflama, devlete ulama yolunda atlm yarm admlardr. Gerek bir snflama ve tm eleri ile devlet ancak bir reklenme sonucunda oluur. Bir gebe oban topluluun yerleik ifti topluluk zerinde ilk reklenme olaylar elverili blgelerde dzenli bir toplumsal art elde etme olanan verir. Fetih sonrasnn askeri gc ile bunun salanmas zor olmaz. Ancak el konan toplumsal artnn srekli olarak retilebilmesi iin onun bir ksm ile retici glerin gelitirilmesi gerekir. Bu yolda kullanlmazsa, artnn reticilerden alnmas, znde retici glerin gerilemesine yol aacak nedenleri barndrr. retici glerin gerilemeye balamas karsnda, kaba g ile onun eski dzeyini uzunca bir sre srdrmek olanakszdr. nk retici gler yalnz zorla alan insanlar deil, istekle alan insanlar ve ellerinde aralarla alan insanlardr. Aralarn etkinliini ve zerinde allan topran verimliliini artran yatrmlar yaplmazsa, retici gler geriler. Sonuta toplumsal art ile yaayan egemen topluluun yeleri de dorudan ekonomik etkinliklerde almaya balarlar. Bu ise onlarn askeri glerinin azalmas, asker olmaktan kp ifti olmaya balamalar anlamna gelir. O zaman da toplumsal art ile deil kendi almalaryla yaayan insanlar olurlar, yendikleri topluluktan farklar kalmaz, farkllama, snflama durur. El konan toplumsal artnn bir blm ile retici glerin gelitirilmesi yalnz bu yolda bir niyete deil, ayn zamanda ve daha ok da d koullara baldr. lk elde topran ya da verimliliin artrlmas gerekir. Bu yolla toplumsal art artrlmadan, aralarn verimliliini artracak uzman zanaatlarn beslenmesi olanakszdr. Topran ya da topran verimliliinin artrlmas nde gelir. Toprak ise, bilindii gibi artrlamayan retici glerden saylrsa da, topraklarn b273

yk bir blmnn tarma almad bir dnemde bu kural geerli deildir. Ama emein verimlilii, o zamann teknolojik dzeyinde hem orman, ayr gibi yerleri tarma amaya hem de almayan bir snf beslemeye yetiebilecek derecede "ekonomik" deildir. Bu durumda hem topraklar hem de topraklarn verimini artrmann bir yolu vardr : Kk sulama tarmndan byk sulama tarmna gemek.132 Bylece hem topraklarn (sulayarak) verimliliini artrmak hem de ayn ilemin tersini yaparak (akalama ile daha nce tarm yaplamayan bataklk topraklar kurutarak) topraklar, ayn zamanda topraklarn verimliliini artrmak olana doar. Bu olanakla artk almadan toplumsal artyla beslenebilen egemen toplumun bakanlar tam zaman uzman yneticilere dnmlerdir. Bu kimseler kiiliklerinde din adaml, yneticilik ve komutanlk grevlerini birletirmilerdir. Gerek Eski Dnya'nm ilk uygarlklarnda, gerek Yeni Dnya uygarlklarnda yneticilerin din adaml ve komutanlk grevlerini stlenmi rahip yneticiler, ynetimin bir rahipler ynetimi (hierokrasi) olduu grlr. Rahip yneticinin ilerinin artmas zerine, toplumsal artdaki artn saladklar olanaklarla ok sayda kimse din adam olarak yetitirilir. Bylece (gei toplumunda bir ya da birka tane olan) din adamlar bir snf durumuna ykselirler. Bunu retici gleri gelitirmelerine borludurlar ve tarihte hi bir grup retici gleri gelitirmeksizin snf durumuna geemez. Balangta, reklenen topluluk eitliki bir toplumsal yapya sahip olduu iin, toplumsal art: nceleri tm egemen topluma maledilir. Bunun dramatik rnei, reklenme aamasmda donmu bir toplum saylan Sparta'da egemen Spartanlar snfnn kollektivist yapsdr. Yeni Dnya'nm hara devleti Aztekler'de de durum byledir. Bunun sonucu farkllamadan, snflamadan, hatta zel mlkiyetten ve devletten sonra bile, toplumsal artnn kayna olan topraklarn toplumun, toplumu temsil eden tanrnn, kraln mlk saylmas olur. Topraklar toplumun saylmakla birlikte, onlarn zerinde toplumsal art salayc retim etkinliklerini din adamlar yrtrler. Dolaysyla din adamlar bu topraklarn ve bu topraklardan salanan toplumsalartnn "emanetisi", yneticisidirler. Egemen snfn toplumsal artdan yararlanan din adamlar dndaki blm, reklenme srasnda asker-obanlardr; bunlar rek132 Gven, nsan ve Kltr, s. 196'da (kk sulama byk sulama tarm ayrm yapmakszn) kuru tarm sistemlerinde kent nfusunun toplam nfusun % 10'una, sulu tarmda % 20'sine ulatn, bu oranlarn yaklak olarak sistemin art rnn yansttn, sulu tarmda 4 tarmc ailenin 5-6 aileyi beslediini syler.

274

meyle obanl brakp askerler snfna dnrler. O toplulua kar, daha sonra Htitler'de Sparta'da olduu gibi iten ya da dtan byk bir tehlikenin var olduu durumlarda egemen snf asker snf niteli ini korur. Byle bir tehlike bulunmad durumlarda (Smer'de bu konuda nasl bir gelime olduu aydnla karlamam olmakla birlikte) o ya da bu biimde yendikleri toplulukla karm olmallar.133 Bylece toplumsal art byk lde tanrya, tapmaa kalm olur. Toplumsal artnn ilk trettii smf din adamlar snf olmutur. Fetih sonras egemen asker snfn halkla kararak erimesi, bask arac yerine ikna aracnn gelitirilmesi gereini gndeme getirmitir. Din adamlar bu gereksinime reklenen egemen toplumun totemleri ya da ata kltleri yerine (yerli toplumun tanrsal varlklarnn benimsenmesinden bunlarla kendilerinkinin evlendirilmesine dek eitli biimlerde) tm toplumu kapsayan tanrlarn tretilmesiyle yant verirler. Tanrsal varlklar artk bu kabilenin, airetin deil, o kentin koruyucu tanrlardr. Bylece, toplumsal artnn olanaklaryla, snflara blnm toplumu birlik iinde tutacak bir ideoloji tretilmitir. Bir baka deyile toplumsal artnn bir blm ideolojiye dntrlmtr. Toplumsal artnn bir baka blm, teknolojiyi yaratr ve bir baka snf dourur. Tanrnn topraklarndan salanp tanrnn evinde (tapmakta) toplanan toplumsal arty kullanan din adamlar, onu hem daha byk, daha ssl, daha dayal deli tapmaklar yaptrmak hemde daha fazla toplumsal art almak iin yeni tarmsal altyap giriimlerinde ve bu giriimlerin etkinliini artracak aralarn (rnein ta aralar yerine tun aralarn) yaplmasnda harcarlar. Bunun iin, dorudan tarm etkinliklerinden ektikleri kimseleri altrdklar gibi beslemeleri gerekir; bylece hem yeni bir snfnn domasna, zanaatlar snfna, hem de zanaatlarn becerisi ile din adamlarnn dncelerinin birlemesinin rn olan bulularn yaplmasna yol aarlar. Toplumsal art bu kez de yeni bir smf tretmi ve onlarm araclyla teknolojiye dnmtr. Din adamlar snfnn douu ile toplum, toplumsal farkllamaya uram, alan ve altran snflara blnmtr. Bu farkllama133 Childe, Dou'nun Prehistoryas, s. 116'da mleki arknn ve frnn Uruk dnemi halk zerine Smer istilasnn yaratt yeni koullara uyum abas rn olabileceim, istilaclarn az sayda olup hemen eriyip gittiklerinin anlaldn, ama karmann tamamlanmasndan nce bile uygarla geiin iaretlerinin saptandm, Smer'in iftileri ve avclar abalarn tanrlarn erefine antsal yaplar yapmak amacyla disiplin altna soktuklarn yazar.

275

nn bir baka adan grnm yneten-ynetilen farkllamasdr, siyasal farkllamadr. Zanaatlar snfnn ve hammadde kt bir blgede toplumsal artnn nemli bir blmnn dalmda kullanlmas ile bu d alm gerekletiren (tapmaa bal olsalar bile) bir tacirler snfnn domasyla, nc toplumsal iblm gereklemi, zanaatlar ve ticaret tarmdan farkllam, ekonomik farkllama yeni bir boyut kazanmtr. Toplumu din adamlarnn ynettii dnemde, gei toplumunun (gebe oban topluluun) eitliki geleneklerinin srmesi nedeniyle, ortalkta bir ynetici grlmekle birlikte, "Glgam ve Agga" metninden anlaldna gre, din adam ynetici olmaktan ok yrtc durumundadr. nemli konularda kentin yallarnn (bir baka eviriye gre ulularnn) ve erkeklerinin (egemen asker snfnn) grlerine bavurmaktadr. Bir yandan kentin nfusunun artmas, bir yandan ilerin karmaklamas, bir yandan egemen asker snfn yerli halkla karmas, bu grenein yava yava ortadan kalkmasyla, kenti bir rahip ynetici ile rahipler kurulunun ynettii anlalyor. Bu olay erkin odaklamas olay olup toplumsal artnn odaklamasna kout gelien bir olgu olarak grnr. Erkin odaklamas siyasal farkllama ve devletin oluumu yolunda birinci byk admdr.134 Kent yneticisi kiiliinde hl din adaml ve komutanlk ilevlerini toplamakla birlikte, komutanlk nitelii zayflayp din adaml ar basmaya balar. Ancak kentin ve tapman zenginliinin artmas, ona evresindeki uygarlamam halklardan ve teki kent devletlerinden yneltilen tehlikeleri de artrmtr. Rahiplik yan ar basan kent yneticisinin komutanlk grevini kendisinin yerine getirmesi olanaklar azalmtr. Bu durumda komutanlk grevini belki daha gen, belki meslei askerlik olan birine sava sresince snrl olarak devretmesi gerekmitir. Bu da erkin odaklamasna karlk grevlerin devredilmesi (delegasyonu) olup, ileride teki grev devirleri ile tamamlanacak olan devlet makinasnn oluturulmas ynnde atlm ikinci nemli admdr. Sava, sava alannda kalmaz. Hazrlndan, srdrlmesinden sona erdirilmesine dek (Eski Yunan'da kent devletinin asl yneticilerinin meclisler, magistralar deil Perikles gibi bakomutanlar olmasnda aka gzlemlendii gibi) toplumun her ynn etkiler, dolaysyla komutann savan baars iin toplumun her ynn etkilemesi gerekir. Hi deilse sava, geici bir sre iin seilmi bile olsa, komutana toplumun her ynn etkileme frsat verir. Sava ayrca komutann eline tinsel, hatta ekonomik gce
Krader, Formation of the State, s. 9'da her toplumda siyasal etkinlik ve siyasal rgt bulunursa da, devlet rgtleniinde erkin bir makamdaki tek bir kiide odaklatn syler (sonra egemen yetkilerini bakanlarna devredecektir).

276

kafa tutabilecek bir askeri (kaba) g de verir. Zafer ise, bu gcn (sava ganimetleri ile) ekonomik, zaferin getirdii, komutana kar duyulan sayg ve minnet duygusu ile tinsel glerle tamamlanmasn salayarak, dinsel siyasal erke rakip bir askeri (layik) siyasal erk odamm olumasna, siyasal erkin din adamlarndan askerlere doru kaymaya balamasna yol aar. Bu olay devletin iki nemli boyutunun devletin bask aralar ile devletin ikna aralarnn farkllamas demek olup, devletin olumasnda nc nemli admdr. Siyasal erkin din adamlarndan, komutanlara gemesini toplumsal artnn gittike artan oranda tapmaklardan ok saraylara akmaya balamas izlemitir. Bu olanakla asker yneticiler yneticilii babadan oula geirmeye balayarak hanedanlar kurmulardr. Kendisinin mi din adamlarnn m yann tutaca belki olmayan, sava zaman derlenen vatanda ordular yerine saray (hassa) ordular besleyerek profesyonel askerler snfn tretmilerdir. Krallar, ilkin byk lde yazy tekellerine alm din adamlar arasndan semekle birlikte, zamanla ve yaznn basitlemesiyle hzlanarak sivil (ya da asker) yerel yneticiler, vergi toplayclar gibi memurlar snfn yaratmlardr. ster istemez din adamlar tarafna yontan geleneksel szl yasalar yerine, geni lde bunlardan yararlanlmsa da olaslkla din adamlar yetkesini pekitiren maddelerin alnmayp, krallarn yetkesini destekleyen ve zel mlkiyeti kollayan maddelerin konmasyla yazl yasalar karmlardr. Nesnel grnml yasalar devletin elerinden biridir. Siyasal erkin din adamlarndan asker yneticilere kaymas toplumsal artnn, dolaysyla retim aralar zerindeki denetimin din adamlarndan krallara gemesi demektir. Ancak geerken bu denetimin nitelii de deimitir. retim aralar' zerinde gei toplumun kollektivist greneklerini bir dereceye dek srdren, daha dorusu onlar kendi snflarna maleden din adamlarnn "snfsal denetimi" yerine, retim aralar zerinde kraln (topluluk adna da olsa) "kiisel denetimi" gelir. Bundan da nemlisi, para ekonomisinin gelimedii bir toplumda, kral, memurlarna devrettii, askerlerine verdii grevler karlnda, onlara kendi denetimindeki kamu mlknden, topraklardan yararlanma hakk vererek cretlerini deyecektir. Bu ise, topraklar zerinde rahip denetli kamusal mlkiyet (buna "snfsal mlkiyet" demek daha uygun grnyor) yerine, kral denetli zel mlkiyetin olumasnn tohumlarnn atlmas demektir. Uygar toplumda toplumsal artnn tapmak ambarlarndan saray ambarlarna aktarlmasyla doan bu yapsal deiiklikler sonucunda din adamlarnn toplumun dolaysz yneticileri ve maddi yaamn ye277

niden treticileri olmaktan kmalar, salt tinsel yaamn treticileri, baka deyile retim ilikilerinin yeniden treticileri durumuna dmelerine yol amtr. Bylece retimle ilikilerinin kopmu olmas tretecekleri ideolojinin biimini de etkileyecektir.135 Din adamlar retim ilikilerinin yeniden reticileri, ideoloji reticileri olmay stlenerek, egemen snfn bir kolu olarak, sa kolu olarak kalmay baarmlardr. Smfl, siyasal farkllamaya uram bir topluma uygun bir ideolojinin gelitirilmesiyle, devlet, maddi (toplumsal art transferi), rgtsel (devlet, ynetim makinas) ve etilk ya da tinsel (ideolojik) boyutlar ile eksiksiz olarak tamamlanm olur. Devletin tamamlanmas ile de uygar toplumun kurumlarnn klasik biimlerini almalar sreci tamamlanm olur.136 6. Uygar Toplumun Ekonomik Toplumsal deolojik Yaplarnn Etkileimi zerine Baz Dnceler Uygar toplumlarn yaplar iyi bilinmektedir . Dolaysyla zerlerinde ilkel toplulukta ve gei toplumunda yapld gibi uzun boylu durmak gerekmez ve bu almann dna der. Uygar toplumlarn tm yaplar birbirlerinden ve ayrca kendi ilerinde farkllamlardr. Bu farkllama onlarn her dzeyde birbirlerini karlkl etkilemelerine, dolaysyla byk bir hareketlilie yol amtr. Toplumsal gelime byk lde toplumsal art retme gcns baldr. Ancak bu gelimenin derecesi ve biimi toplumsal artnn biriktii yerlerin ve onu denetleyen kimselerin niteliine gre deiir. Toplumsal art tapmaklarda biriktiinde din adamlar snfnn snfsal mlkiyetinde (ya da denetiminde) olur. Bu ilkin hzl bir teknolojik gelime yaratr; ama toplumsal yapy pekitirir, snflar aras hareketlilii nler. Bu durum ise sonunda ekonomik ve teknolojik gelimeyi de arlatrr. Durum toplumsal artnn tek ve birok merkezde toplanmasna (Msr ve Smer rneklerinde grlecei gibi) gre de farkldr. ok merkezde toplanmann yaratt greli hareketlilie kar135 Mars ve Engels, Alman deolojisi, s. 41'de ekonomik ve dnsel emek iblm ortaya knca, bilincin pratikten kopup saf kuram, teoloji, felsefe tretmeye balayacan syler. Bu yorumu, teoloji sz konusu oldukta, kafa-kol iblmnden biraz sonraya, ynetici-din adam farkllamasna almak daha doru olur. 136 Engels, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s. 224'de "Uygar toplumun zeti... devlettir" demektedir. McNall Burns, Western Civilizations, cilt I, s. 19'da devletin znn egemenlik olduunun sylenebileceini yazar. Bunlara egemenliin ekirdeinin toplumsal art tekeli olduunu ekleyerek, kkene inmi oluruz.

278

lk, tek merkezde toplanmas, daha hareketsiz, duraan toplumlara yol aar. Toplumsal artnn saraylarda birikmesi toplumsal ve siyasal gelimeleri hzlandrr (askerler snfn glendirip, imparatorluklara yol aar). te yandan retim aralar zerinde smfsal denetimden zel denetime, dolaysyla kamusal (ya da snfsal) mlkiyetten zel mlkiyete giden yollar am olur. Bylece toplumsal art bu kez kiilerin elinde birikmeye balar. Kiilerin elinde birikmesi ise ekonomik ve toplumsal gelimeyi hzlandrrken, farkllamay ve bunun sonucu olarak toplumsal blnmeyi snflarn iine de girecek biimde artrr. Bu byk toplumsal farkllama ve hareketlilik toplumu hem btnleyici hem paralayc ynde iler. Bu ortamda ideolojik eler, ekonomik yapy ve retici gleri de dorudan ve dolayl olarak etkilerler. Dolaysyla toplumsal birlii salayaca sylenen Gramsci'nin "sva" dedii ideolojik eler byk nem kazanr. Ne var ki teki yaplar gibi ideolojik yap da kendi iinde farkllamtr, dolaysyla bu farkllama, toplumu farkl ynlerde btnlemeye alan glerin bulunmas yznden tam tersine paralayc bir etki yaratabilir. Bazen ideolojik yapnn baz paralar farkl bir ideolojik btnlenmeye ortam hazrlamak iin kart ideolojinin btnledii tm yaplar bilinli olarak paralamaya ynelebilir. Bu durumda devletin ikna aralarnn yetersiz kalmas zerine bask aralarnn yeniden orann ykseltmeye balad grlr. , Uygar toplumun sanayiye dayanan dneminde olanca akl ile ortaya kan bu zelliklerin tohumlar gei toplumunda atlm, ilk uygar toplumlarda ilk biimlerini almlar ve tarma dayal uygar toplumlarda bu biimleri dorultusunda gelimilerdir. Ekonomik toplumsal ve ideolojik yaplarn biimleri ve birbirleriyle etkileim biimleri temelde byk bir deiiklie uramadan, o ya da bu uygar toplumda o ya da bu tarihte oran ve derece farkllklar gstererek sanayi devrimine dek sregelmilerdir. Sanayi devrimiyle ve sanayiye dayanan uygar toplum ile temelde baz deiiklikler olumaya balamtr. Bu deiikliklerin balca etmenleri sanayi retimi ile doa zerinde daha tam bir denetim ve daha byk bir toplumsal art salama olana, bunun toplumsal yapdaki uzants olarak daha byk bir toplumsal blnme ve daha byk bir snflar aras hareketlilik ile dnsel yapda bilimsel dnn egemen dn biimi olma yolunda gelimesidir. Tm bu gelimeler sonucunda ekonomik toplumsal dnsel yaplar arasndaki etkileim daha youn, daha ok ynl, daha hzl bir biim alm, re279

tim ve iletiim alannda gerekletirilen byk teknolojik gelimelerin salad olanaklarla, ekonomik birikimin dnsel gelimeye dntrlmesi, dnsel birikimin retici glere dntrlmesi kolaylamtr. Toplumsal yapnn retimi ya da ideolojiyi deitirecek ya da hzlandracak biimde harekete geirilmesi olanaklar artmtr. Buna karlk toplumsal yapnn farkllamas, durmakszn blnerek oalan hcreler gibi i blnmelere uramas, ekonomik ya da dnsel birikimin belli amalar ynnde harekete geirilmesi giriimlerine kar gizli, sinsi i direnme odaklarnn olumasna yol amtr. Bylece ekonomik, teknolojik, dnsel olanaklarn ok altnda bir toplumsal deiiklik dzeyinde kalnmasna yol amtr. hareketlilikler ok hzl fakat genel olarak toplumsal hareketlilik (i hareket odaklarnn birbirlerinin etkisini sfrlayc zt ynlerdeki etkileri nedeniyle) daha yavatr. Uygar toplumun sahip olduu byk gizilg ile gerekleebilen gelime arasmdaki bu byk farkllk, eitli siyasal gr odaklarnn toplumu belli bir ynde gdmleme amacyla ideolojik abalarn artrmalarna yol amtr. Ancak eitli odaklarn farkl ynlerde artrdklar ideolojik abalar da, toplumu belli ynlerde birlik iinde harekete geirmekten ok, kendi aralarnda ideolojik bir savaa dnm, bu ideolojik sava ise ksa srede fizik srtmelere dklme eilimi gstermitir. Bylece ekonomik toplumsal ve dnsel yaplar arasmdaki karlkl ve hemen hemen tek tek izlenmesi olanaksz denecek derecede karmaklam etkileimler, son sz retim ve sava teknolojilerinin (ekonomik glerin) syleyecei noktalara gelme eilimindedirler. Bu nedenle ekonomik toplum1 sal dnsel yaplar arasndaki etkileimin, son derece karmaklam. olmalar dnda, sonul rnleri bakmndan, temelde, tarma dayal eitsizliki ilk uygar toplumlardakinden ok farkl olmad sylenebilir.

280

SONU Toplumsal ar yalnzca toplumsal gelimeniu motoru deil, ayn zamanda ekonomik, toplumsal, dnsel ve ideolojik yaplarn farkllamasn salayp aralarndaki etkileimi yrten ve bu yaplan birbirlerine dntren ilevleriyle, toplumsal deimenin toplumsal gelimenin bir transformatrdr. ada uygar toplumun ekonomik, toplumsal ve ideolojik yaplarnn gemii ilk uygar toplumlara dayanr. te yandan bu yaplarn gittike artan bir farkllama ve karmaklama sreci iinde gelitikleri bilinmektedir. Bu karmaklama yaplar arasndaki etkileimin de ok ynl ve karmak bir biim almasma yol amtr. Sonunda, ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplar arasndaki etkileim, tarihsel soyutlama koullar iinde incelenmedike izlenemeyecek kadar krdm olmutur. Bu konuda en uygun tarihsel soyutlama koullarn ilkel topluluktan uygar topluma gei aamas sunmaktadr. Gei aamasnn "gei toplumu" olarak adlandrlabilecek toplumlaryla; ekonomik, toplumsal, dnsel ve ideolojik yaplarn oluumunu ve geliimini kronolojik-genetik bir yntemle incelenmesinin yaplar aras etkileimi olanca aklyla gzler nne serebilecei varsaymyla, aratrmaya balar balamaz bu varsaymda baz dzeltmeler yapmak zorunluluunu duydum. Uygar toplumun ekonomik, toplumsal ve ideolojik yaplar gei aamasnda biimlenmi olmakla birlikte; bu biimlenmeyi belirleyen etmenlerden bazlar ilkel topluluk dneminden, hatta bazlar toplum ncesi, insan ncesi alardan geliyordu. Dolaysyla bu etmenleri o alardan alarak izlemem gerekti. Aratrmam tamamladktan sonra, balang varsaymlarmn bir blmnn onaylandn, bir blmnde baz dzeltmeler yapmak gerektiini, birkann ise geersiz olduunu grdm. rnek olarak aratrmamn onaylamad varsaymlarmdan birinin szn etme281

liyim. Aratrmaya balarken ya da aratrmamn balannda ilkel toplumdaki kadn erkek arasndaki eitlik durumunun, ilkel topluluktan uygar topluma gei aamasnda kadnn retim alanndaki artan rolne kout olarak toplumsal saygnlnn erkeinkini asmasyla bozulacan dnmtm. Buna uygun olarak, ksa bir sre iin olsa bile, gei toplumlarn kadnn ynetmi olduunu; bunun dnce dzeyine anatanra kltlerinde ve anatanranm ba tanr olarak grlmesinde yansyp, uygar toplum ile kadnlarn ve tanralarn ikinci plna dt grndeydim. lkel topluluktan uygar topluma uzanan tarihsel bir perspektiften bakldnda edinilen grntnn bu varsaymm dorulamadm grdm.* Yanlgmn temelinde, retimi balca belirleyici alrken onun yannda "savunma" sorununa (bir baka deyile retim teknolojisi ynnda sava teknolojisinin toplumsal yap zerindeki belirleyici etkilerine) yeterince nem vermemenin yattn anladm. lk insan topluluklarndan bu yana oluan toplumsal farkllama asndan ve toplumun geimi sorunu yan sra sa-> vunulmas sorunu da gz nne alnarak deerlendirilince; kadm, gei toplumunda da, ekonomik alanda bir ara n sraya km olsa bile, toplumsal ve siyasal alanlarda erkein nne geebilmi grnmyor. Tmyle yanl olmamakla birlikte, dzeltmem gereken balang varsaymlarmdan birisi, toplumsal evrim baladktan sonra -biyolojik evrimin nemini btn btn yitirdii, toplumsal kurumlarn toplumsal evrimin rn olduklar dncesiydi. Aratrma srasnda ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn toplumsal evrim sreciyle gelitiklerini grmekle birlikte; bu gelimelerin kadm-erkek cinsel farkllama izgisi boyunca olutuunu gzlemlemek benim iin artc oldu. Gerekten, ada uygar toplumun ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarnn farkllamasnn kklerinde biyolojik evrim srecinde oluan kadn erkek cinsel farkllamasnn yattn kabul etmek zorundayz. Ksaca anmsatmak gerekirse, daha insan ncesi canllar (yksek primatlar) dneminde, erkeklerin sry, diilerin yavrular korumas biiminde balayan, biyolojik evrim dneminden kaltlan cinsel farklla dayanan toplumsal farkllama, zerinde teki farkl- lamalarn geliecei temeleri atmt: Ara kullanmaktan ara yaplmasna geilmesiyle, erkekler yaptklar silahlarla ilkel sry korumulardr. Savunma silahlarn gelitirip savunmadan saldrya geebilecek dzeye gelince; avcla balam, geim biimini toplayclktan avclk ve toplaycla geirmilerdi. Bu, erkeklerin avc olmalar, kadn* Coon da, The History of Man, s. 195'te, sk sk ortaya atlan, insanln kadnn ynetiminde bir erken tarm dneminden getii grn olgularn ve mantksal karsamalarn hi bir biimde desteklemediini sylemektedir.

282

larm toplayc olarak kalmalanyla, ekonomik farkllamaya (birinci toplumsal iblmne) yol amt. Toplayclkta uzmanlaan kadnlar, yabanl tahl deviriciliinden bitki reticiliine geerken, insanl da asalak ekonomiden retici ekonomiye geirmilerdi. retici ekonomide kadnlarn bitki erkeklerin hayvan retimini benimseyip gelitirmeleri; iklim ve evre koullarndaki farkllklarn da etkisiyle, topluluklar aras ifti-oban farkllamasna (ikinci toplumsal iblmne) yol amt. ifti-oban yaam biimlerinin ztl ise, obanlarn iftiler zerine reklenmesi zerine farkllam uygar toplumu dourmutu. Bylece oban topluluklarn "erkek klt", uygar toplumun egemen snfnn klt olarak, onun rgtleniine ve dnne damgasn basmt. Dolaysyla dnn erkek ynetimi ideolojisi kadar, bugnn erkek ynetimi olgusunun kkleri biyolojik (cinsel) farkllamaya dek dayanmaktadr. Bu olgunun bir kuramsal sonucu da ekonomik ve toplumsal farkllamann kkeninde cinsel farkllamann yatt nermesidir. Aratrmamn onaylamad ve dzetilmesi gereini ortaya koyduu balang varsaymlarma birer rnek verdikten sonra, aratrma bulgularnn onaylad varsaymlar ve aratrma srasnda ulalan sonular yle sralanabilir: a. lkel topluluk ile uygar toplumu birbirinden ayran lt ilkel topluluun trde, uygar toplumun farkllam bir toplumsal yapya sahip olmasdr. Ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplar gei toplumunda farkllamlardr. Ancak bu farkllamann kkleri ilkel toplulua, hatta toplum, insan ncesi biyolojik farkllama alarna dayanmakta, dallar uygar topluma uzanmaktadr. b. lkel topluluun trde yaps, ekonomik, toplumsal, dnsel yaplarn farkllamam, iice olmalarna dayanr. Bylece birbirini pekitiren yaplar ilkel topluluu milyonlarca yl sren bir duraanla srklemitir. Uygar toplumun hareketliliinin altnda yatan ey ise ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplarn farkllamasdr. c. lkel topluluk asalak ekonomisine uygun olarak, trde, eitliki bir toplumsal yapya ve sihirsel dne dayanan bir dnsel yapya sahiptir. Taklide ve benzetmeye dayal dnsel yap, ilkel topluluun deimez geleneklerini yaratmtr. Asalak ekonominin, eitliki toplumsal yapnn, sihirsel, geleneki dnsel yapnn oluturduu ilkel toplumun kararl yaps onu duraan bir toplum biimine sokmutur. te yandan bu yap, ilkel topluluun eitli yokluklar, bunalmlar aarak varln srdrebilmesini de salamtr. Teknolojinin ok geri olduu bir aamada deimeyen gelenekler, uygar toplumdaki durumun tersine, toplumun varln srdrmesinin gvencesi olarak grnmektedir.
283

. lkel topluluun duraanlnn bir nedeni retici ekonomiye geememi oluu, ondan da nemlisi eitliki yapsnn bir toplumsal art salanmasna olanak vermemesidir. Uygar toplumun gelime hz ise, rettii toplumsal artya oranl bir art gsterir. d. Asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesiyle sihirsel dnn yanmda, dnyay bitkiler dnyas koullaryla alglayan, buna uygun olarak yaradanl, te dnyal bir dinsel dn olumaya balar. Dinsel dn gelierek tarma dayal uygar toplumun egemen dn biimi olacaktr. e. Yabanl tahl deviriciliinden retime geilip, ilk kentlerls snfl, uygar toplumun douuna dek geen sre "ilkel topluluktan uygar topluma gei aamas", bu aamann toplumlar "gei toplumu" olarak adlandrlabilir. Gei toplumu, geim, yaam, dn biimleri bakmndan ilkel toplum ile uygar toplum aras bir konumdadr. Geim biimi asalak ekonomiden retici ekonomiye gei ekonomisidir. Yaam biimi yerleik ifti ve gebe oban topluluklaryla topluluklar aras farkllama gstermitir. Dn biimi asalak ekonominin sihirsel dn ile tarmsal retici ekonominin dinsel dnnn yanyana grld sihirsel-dinsel nitelikte bir gei dndr. f. Asalak ekonomiden retici ekonomiye geilmesi toplumsal artnn salanmas iin gerekli kouldur ama yeterli koul deildir. lkel toplumun eitliki yaps, retim fazlasnn toplumsal art olarak belli kimselerin ellerinde toplanmasna olanak ve izin vermez. Eitliki yaps, yarm kre iine braklan bir bilyanm kararl denge hareketi gibi, eitli nedenlerle bozulan dengeyi uzun dnemde gene eitlikilikte kurmaya eilimlidir. Dolaysyla "i gelime" ile toplumsal art retebilen uygar topluma geilemez. Neolitik dzeydeki gei toplumu bir "toplumsal art retme gizilgc"ne sahip olmakla birlikte kendi basma toplumsal art retemez. g. ifti-oban topluluklarn farkllamas, iftilerin "yerleik, kendine yeterli, bar, da kapal" yaam biimi ile; obanlarn "gebe, kendine yetersiz sava, da ak" yaam biimi olarak birbirine zt yaam biimlerine sahip olmalar sonucunda, obanlarn iftiler zerinde "reklenmesiyle" toplumsal art reten toplumlar domutur. Bu noktada toplumsal art tarm d etkinliklerde alan (ya da almayan) kimselerin beslenmesi olanan yaratarak, ilkel topluluun trde yapsnn zlmesini salar. Ekonomik birikimi ekonomik, toplumsal, siyasal, dnsel farkllamalara dntrecek yollar am olurt
284

h. nsanln ilk uygar toplumlarnn ortaya kmas iin, oban topluluklarn ifti topluluklar zerinde reklenmesi gereklidir ama yeterli deildir. Bu reklenmenin kk sulamadan byk sulamaya geilerek, byk apl bir toplumsal farkllamay destekleyecek bir toplumsal art retebilecek ve byk apl toplu almalar zorunlu klacak corafi evrelerde olumas da gereklidir. Bylece ilk uygar topluma geite tarihsel koullarn (toplumsal gelimenin retici ekonomi dzeyine ulam olmas), toplumsal koullarn (obanlarn iftiler zerine reklenmesi) ve zel evresel koullarn (byk sulama tarmn zorlayacak takn ovalarnn) stste gelmeleri gerekmitir. Ancak bylece farkllam ilk uygar toplumlar ortaya ktktan sonra yeni uygar toplumlarn ortaya kmas iin bu koullarn ststa gelmesi gerei ortadan kalkar. Uygar toplum biimi, alveri, sava, hatta dnsel etkileme yollaryla baka topluluklara da yaylabilir. Burada, uygar topluma geite retim teknolojisi kadar sava teknolojisinin ve dnsel yapnn da belirleyici bir rol oynayabildii sylenebilir. . Toplayclktan deviricilie ve reticilie geilmesinde olduu gibi, ilkel topluluktan uygar topluma geilmesinde de, gerek ekonomik gerek dnsel yapdaki nicel birikimler ancak doal bir d etkinin (iklim deiikliinin, zel evresel koullarn) ya da toplumsai bir d etkinin (topluluklararas sava veya bar ilikilerin) katalizrl ile nitel deiikliklere yol aabilmilerdir.** .-,.. i. Canllar harekete geiren enerji olduu gibi, toplumu deitirip gelitiren de "art enerjidir". lkel toplulukta (retimin bilinmedii koullarda) art enerji "art besin"den saland srece, toplulukta ar bir gelime grlr; ancak bu gelime toplum biiminin deimesi ynnde deil, ayn ynde gelimesi eklinde olmutur. Bir baka deyile, ekonomik, toplumsal, dnsel farkllamalara yol amamtr. Gelime yolunda alnan en nemli aama, sinirsel dnn totemcilik biiminde rgtlendirilmesi olmutur. Ama sihirsel dn rgtleyen sihirci sanatlar toplumdan farkllam bir snf ya da grup olmadklarndan; dnsel yap, ekonomik ve toplumsal yaplardan farkllam bir yap olmamtr. Bu nedenle ekonomik ve toplumsal yaplar zerindeki etkisi onlar deitirici deil pekitirici ynCipolla, The Economic History of World Population, s. 64'te, bir toplumda tarmdan sanayiye gemek iin "kritik asgari sermaye dzeyi" denen bir mutlak sermaye dzeyine ulalmas gerektii; ancak avclarn yongatalarn ve oklarn artrarak tanm toplumuna geemeyecekleri rneinin gsterdii gibi, sermayenin oluumunda nicel olduu kadar nitel bir deiikliin de gerektii yokludaki szleri, ayn olgunun bir baka ynden grnmn vermektedir .

285

dedir. Art besin ekonomik birikimi toplumsal deiime dntrc hatta bir dnsel yap tretiri etkiler yaratabilir. Art besinin yardmyla dnsel yap, ekonomik ve toplumsal yaplar (pekitiriri ynde etkiler ama) deitirici ynde etkileyemez. j. Art rnn belli bir aznln elinde toplanmas gerek anlamda "toplumsal art" reten toplumlar dourmutur. Toplumsal art ekonomik birikimi, ekonomik, toplumsal, siyasal ve ideolojik farkllamalara dntrerek, farkllam uygar toplumun kurumlarnn olumasnda bir transformatr rol oynamtr. Bu transformatr, yalnzca ekonomik birikimi, toplumsal, siyasal, dnsel, ideolojik yaplara dntrmekle kalmayan; fakat ayn zamanda dnsel ve ideolojik birikimi, siyasal, toplumsal ekonomik yaplan (toplumsal art elinde toplanan grubun ya da snfn istedii gibi) pekimesini ya da deimesini salama ynnde kullanlan ift ynl bir dntrc olarak grnr. k. Toplumsal art transformatrnn hangi ynde alaca ve hangi amalara hizmet edecei, onun birikme biimine (tek ya da ok merkezde toplanmasna), hangi retim alanlarndan (tarmdan, ticaretten, sanayiden) alndna, ne biimde (rn, mal, angarya, para) alndna, kimlerin (din adamlarnn, askerlerin tacirlerin) eline getiine, hangi yollarda (yeniden retiri ilerde, tketimde, lks tketimde) harcandna gre deiir. 1. Toplumsal artnn denetim biimleri ekonomik, toplumsal, ideolojik yaplarn etkileimi ve sonuta toplumsal deime zerinds farkl etkiler yapar. Artnn din adamlar snfnn snfsal denetiminde olmas, nce art tek bir merkezde toplanaca iin hzl bir ekonomik ve teknolojik gelimeye yol aar. Ama art baka snftan kimselerin eline geemedii iin, din adamlar snfnn egemenliini pekitirip toplumsal gelimeyi frenler. Toplumsal gelimenin yavalamas sonunda ekonomik gelimeyi de yavalatr. Toplumsal artnn asker yneticilerin eline gemesi, retim aralar zerinde (snfsal denetim yerine) kiisel mlkiyetin koullarn hazrlar. retim aralarnn zel mlkiyete gemesi, onunla birlikte toplumsal artnn kiilerin denetimine gemesi demektir. Bu ise askeri yneticiler yan sra asker olanlar ve olmayanlardan (tacir, toprak aas) oluan yeni bir egemen snf yaratr. Asker yneticiler bu snfn ynetim ajanln stlenirler. Toplumsal art zel mlkiyet konusu olunca; onun ekonomik, toplumsal, siyasal pekitirme ve deitirme amalaryla kullanlmas kolaylar. Ancak eitli kiilerin elinde toplanan art zt amalarla kullanlabildii iin, deitirici ve pekitiriri etkisi azalr.
286

m. Toplumsal art transferi ile, farkllam, snfl uygar toplumlar doarken ilkel topluluun trde yapsyla birlikte toplumsal birlik ve btnl de bozulmaya balar. Bu toplumsal birlii paralayc eilimlere kar, ekonomik farkllama (iblm) eitli i, meslek ve snftan kimseleri birbirlerine muhta duruma sokarak ekonomik bir btnleme yaratr. Bunun yan sra, bask ve ikna yntemleri gelitirilerek toplumsal birlik salanmaya allr. Ancak toplumsal birlii salayan en nemli etmen toplumsal artnn bir blmnn yeni retici glerin yaratlmas yolunda kullanlmasyla, almann verimliliinde salanan olaanst arttr. Bylece, tarma dayanan uygar toplumda rettiinin nemli bir blm elinden alnan kyllerin bile yaam standartlar, uygar toplumdan ncesine gre byk ykselme gsterir. Bunun tersine uygar toplumsal yapnn almasnda doan aksaklklar onun yaam dzeyini olumsuz ynde etkileyecei iin, aa tabakalar da uygar toplumu benimsemilerdir. Bu durumun kuramsal ifadesi, uygar toplumsal yapda snf karlar ile toplum karlarnn iice olmasdr. "Uygar toplumun zeti" olan devletin de bu adan deerlendirilmesi gerekir. n. Toplumsal farkllama tam zaman uzman yneticileri besleyebilecek dzeye ulanca, siyasal yap; ileri dnmek olan bir smf besleyebilecek dzeye ulamca dnsel yap, ekonomik ve toplumsal yaplardan farkllar. lk uygar toplumlarda her iki farkllamay da din adamlar smf temsil eder. Toplumsal art reten toplum biiminin korunmas ve yaygnlatrlmas onun yrtlmesinden daha byk bir nem tamaya balaynca, askerler ynetimi ve onunla birlikte toplumsal artmn denetimini ele geirirler. Bylece, siyasal farkllamay temsil eden snfla dnsel yapy temsil eden snflar farkllam olurlar. Bu farkllamalarla uygar toplumun oluumu tamamlanm; "uygar toplumsal kurumlarn kurumlamas" olaraik tanmlanabilecek bir yap olan devlet ortaya km olur. o. i yalnzca toplumdaki dnceleri sistemletirme, dnce retme olan bir snfn ortaya kmasyla, dnya gr bu snfn bak asma gre oluturulmu, bu snf dnya grne damgasn basmtr. Bylece dinsel dnsel yap, ideolojik bir biim almtr. Durmakszn farkllamalara urayan bir toplumda onu birletirici, btnleyici ilevleriyle ideolojinin nemi artmtr. deoloji ayn zamanda ekonomik ve toplumsal yaplar deitirme amalaryla da kullanlma! ya balanr.

287

KAYNAKA
Akat, Asaf Sava, "Tarihi Maddecilik ve Kapitalizm ncesi Toplumlar: Asya Toplumu - Feodalite Tartmalarna Yeni Bir Yaklam", Toplum ve Bilim, say 1, s. 34-38, stanbul, 1977. Althusser, L., deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, ev. Y. Alp ve M. zk, stanbul, 1978, Birikim Yaynlar, 121 s. Anderson, Perry, Passages from Antiquity to Feudalism, London, 1977, NLB, 304 s. Aristoteles, Politika, ev. Mete Tuncay, stanbul, 1975, Remzi Kitabevi, 246 s. Asur Kanunu, Franszca evirisinden ev. Avram Galanti, stanbul, 1933, Bankalar Matbaas, 32 s. Avcolu, Doan, Trklerin Tarihi, kitap I, stanbul, 1978, Tekin Yaynevi, 551 s. Bacon, Elizabeth E., "Magic", The Encyclopedia Americana, der., Lavinia P. Dudley, New York, 1963, Americana Corporation, cilt 18, s. 117-119. Bayur, Hikmet, Hindistan Tarihi, cilt I, Ankara, 1946, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, 536 s. Belge, Murat, "nsz", L. Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, ev. Y. Alp ve M. zk, stanbul, 1978, Birikim Yaynlar, s. 7-17. Bellah, R. N., "Religious Evolution", American Sociological Review, cilt 29, (1964) s. 358-374'ten, Roland Robertson, der., Sociology of Religion, Middlesex, 1972, Penguin, s. 262-291. Berndt, Catherine ve Ronald M. Berndt, The Barbarians, Middlesex, 1973, Penguin, 196 s. Bottomore, T.B., Toplumbilim Sorunlarna ve Yaznna likin Bir Klavuz, ev. Unsal Oskay, Ankara, 1977, Doan Yaynevi, 383 s. Bradford, John, "Building in Wattle, Wood, and Turf", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, Orford, 1956, Clarendon, s. 299-326. Bratton, Fred Gladstone, "The First Individual in History", Fred Gladstone Bratton, The First Heretic: The Life and Times of Ikhnaton the King'den Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, New York, 1967, Macmillan, s. 47-53. ,

288

Bruhl, O., "Japanese Mythology", New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, London, 1973, Book Club Associates, s. 403-422. Cassirer, Ernst, The Myth of the State, London, 1966, Yale University Press, 303 s. Ceram, C. W., Tanrlarn Vatan Anadolu, ev. Esat Nermi, stanbul, 1974, Koza Yaynlar, 317 s. Chesneaux, Jean ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz, ev. irem Keskinolu, istanbul, 1970, Ant Yaynlan, 374 s. Chesneaux, Jean, "Asya Tipi retim Tarznn At Yeni Aratrma Alanlan" Chesneaux ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz, stanbul, 1970, Ant Yaynlar, s. 23-68. Childe, Gordon, Dounun Prehistoryas, ev. evket Aziz Kansu, Ankara, 1975, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 250 s. Childe, Gordon, "Early Forms of Society", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon, s. 38-57. Childe, Gordon, Kendini Yaratan nsan, ev. Filiz Karabey Ofluolu, istanbul, 1978, Varlk Yaynlan, 236 s. Childe, Gordon, Social Evolution. London, 1951, Watts, 184 s. Childe, Gordon, Tarihte Neler Oldu, ev. Aleddin enel ve Mete Tuncay. Ankara, 1974, Odak Yaynlar, 404 s. "Chronicles Concerning Sargon, The King of Agade", L. W. King, der., Chronicles Concerning Early Babylonian Kings, London, 1907, Luzac, s. 3-9, 87-94'ten ve G. A. Barton, der., Royal Inscriptions of Smer and Akkad, New Haven, 1929, Yale University Press, s. 101-111'den, William H. McNeill ve Jean W. Sedlar, der., The Origins of Civilization, London, 1968, Oxford University Press, s. 52-56. Cipolla, Carlo M., The Economic History of World Population, Middlesex, 1967, Penguin, 135 s. Clark, J. D. G., "Hunting and Gathering", International Encyclopedia of the Social Sciences, der. David L. Silis, New York, 1968, Macmillan ve Free Press, cilt VII, s. 9-14. Clark, J. D. G., ve Stuart Piggott, Prehistoric Societies, London, 1965, Hutchinson, 356 s. Cole, S. M., "Differentiation of Non-Metallic Tools", Singer, Hohnyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon, s. 495-519. Coles, John, "Man Before History", Nicholas Postgate, David Hawkins ve Barry Kemp, der., The Awakening of Man, (The Hamlyn History of the World in Colour, cilt I) London, 1969, Hamlyn, s. 9-13. 289 , --

Colletti, Lucio, "Introduction". Kari Marx, Early Writings, ev. R. Iivingstone ve G. Benton, Middlesex, 1974, Penguin, s. 16-65. Comte, Auguste, "Pozitif Felsefe Dersleri", ev. mid Meri. Edebiyat Fakltesi Sosyoloji Dergisi, say 19-20, stanbul, 1967,1. . Edebiyat Fakltesi Yayn, s. 213-258. Coon, Carleton S., The History of Man, Middlesex, 1967, Penguin, 435 s. Cornforth, Maurice, Bilgi Teorisi, ev. H. Selman, stanbul, 1975, Ma-Ya Yaynlan, 199 s. Crowfoot, Grace M., "Textiles, Basketry and Matt", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon, s. 413-455. ambel, Halet, "The Southeast Anatolian Prehistoric Project and Its Significance for Culture History", Belleten, cilt XXXVII, no. 149-152. Ankara, 1974, Trk Tarih Kurumu Yayn, s. 361-377. Daniel, Glyn, The First Civilizations, (The Archaeology of their Origin), Middlesex, 1971, Penguin, 177 s. Delorme, Jean, "The Ancient World", Larousse Encyclopedia of the Ancient and Medieval History, der. Marcel Dunan, London, 1974, Hamlyn, s. 38-230. Dettore, Ugo, Balangcndan Bugne Kadar Tarih, ev. A. Helgu, . Tosun ve R. Teksoy, stanbul, 1966, Arkn Kitabevi, 420 s. Dinol, Ali M., Snmez Kantman. "Arkeolojide Yeni Kavramlar ve Metodolojik Aratrma Planlamas", Belleten, cilt XXXII, say 127, Ankara, 1968, Trk Tarih Kurumu Yayn, s. 331-353. Douglas, Mary, "Primitive Thought-Worlds", Mary Douglas, Purity and Danger, Roudledge and Kegan Paul, 1966, s. 74-93'ten Roland Robertson, der., Sociology of Religion, Middlesex, 1972, Penguin, s. 79-98. Durkheim, Emile, "The Social Foundations of Religion", Emile Durkheim, The Elementary Forms of Religious Life, ev. J. Swain London, 1961, Glencoe, s. 52-56, 62-63, 464-472'den RolandRobertson, der., Sociology of Religoin, Middlesex, 1972, Penguin, s. 42-54. Eberhard, Wolfram, Uzak Dou Tarihi, Ankara, 1957, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, 374 s. Eflatun, Devlet Adam, ev. Behice Boran ve Mehmet Karasan, stanbul, 1944, Maarif Vekleti Yaynlar, 116 s. Emery, VValter, B., Archaic Egypt, Middlesex, 1963, Penguin, 261 s.

290

Engels, Friedrich, Ailenin zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, ev. Kenan Somer, Ankara, 1975, Sol Yaynlar, 294 s. Engels, Friedrich, Anti-Dhring, ev. Kenan Somer, Ankara, 1975, Sol Yaynlar, 511 s. "Enuma Eli" (Yaradl Destan), Trkeye ev. Hrand D. Andreasyon, emseddin Gnaltay, Yakn ark, cilt I, Ankara, 1937, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, s. 407-413. "Enuma Elis", J. B. Pritchard, der., Ancient Near Eastern Texts Relating to the Old Testament, Princeton, 1950, Princeton University Press, s. 60-69'dan, "VVilliam H. McNeill ve Jean W. Sedlar, der., The Origins of Civilization, London, 1968, Oxford University Press, s. 5-29. The Epic of Glgamesh, ngilizceye eviren ve sunan N. K. Sandars, Middlesex, 1972, Penguin, 127 s. Eroul, Cem, "Marksist Devlet Kuram Hakknda Bir Not", A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, cilt XXIX, no. 1-2, Ankara, 1975, A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, s. 113-124. Eroul, Cem, "Siyaset Kavram Hakknda Bir Deneme", A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, cilt XXIX, no. 3-1. ' Ankara, 1975, A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, s. 113-120. Evans-Pritchard, E. E., "Nuer Symbolism", E. E. Pritchard, Nuer Religion, New York, 1956, Clarendon, S, 123-135'ten Roland Robertson, der., Sociology of Religion, Middlesex, 1972, Penguin, s. 100-109. Evans-Pritchard, E. E., Theories of Primitive Religion, Oxford, 1972, Oxford University Press, 132 s. - Falkenstein, A., "The King of the Sumerian State", \ A. Falkenstein, "La Cite-temple sumerienne", ' Journal of World History, I, 4 (1954)'den ev. Donald Kaan, Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, New York, 1967, Macmillan, s. 16-19. - Fauconnet, Max, "Mythology of Black Africa" New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, London, 1973, Book Club Associates, s. 473-485. - Fauconnet, Max, "Mythology of Two Americas", New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, London, 1973, Book Club Associates, s. 423-448. - Fiek, Kurthan, Ynetim, Ankara, 1975, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, 246 s. - Forde, Daryll, "Foraging, Hunting and Fishing", Singer, Hohnyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon, s. 154-186. - Forde-Johnston, J., History from the Earth, (An Introduction to Archaeology), London, 1874, Book Club Associates, 256 s. . ' .

'

291

- Frankfort, Henry ve H. A. Frankfort, John A. Wilson, Thirkild Jacobsen, Before Philosophy, Middlesex, 1954, Penguin, 275 s - FritzGerald, C. P., The Chinese View of Their Place in the World, London, 1971, Oxford University Press, 82 s. - "Glgamesh and Agga", ev. S. N. Kramer, S. N. Kramer, The Sumerians, Chicago, 1963, Yale University Press, s. 187-190'dan, Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, Ne*r York, 1967, Macmillan, s. 4-6. Glgam Destan, N. K. Sandars'm ngilizce evirisinden ve sunu yazsndan Trke'ye ev. Sevin Kutlu ve Teoman Dural, stanbul, 1973, Hrriyet Yaynlar, 139 s. Glgam Destan, ev. Muzaffer Ramazanolu, Ankara, 1944, Maarif Vekleti Yaynlar, 93 s. Godelier, Maurice, Asya Tipi retim Tarz, ev. Attila Tokatl, stanbul, 1966, Sosyal Yaynlar, 80 s. Godelier, Maurice, "Asya Tipi retim Tarz ve Marksist emalara Gre Toplumlarn Evrimine nsz" Jean Chesneaux ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz, ev. rem Keskinolu, stanbul, 1970, Ant Yaynlar, s. 134-144. Glpnarl, Abdlbaki, Hazreti Muhammed ve Hadisleri, stanbul, 1971, Okat Yaynevi, 220 s. Graves, Robert, "Introduction",. New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, London, 1973, Book Club Associates, s. v-vm. Guirand, Felix, "Assyro-Babylonian Mythology", New Lorousse Encyclopedia of Mythology, der. Felix Guirand, London, 1973, Book Club Associates, s. 49-72. Gurney, O. R., Hittites, Middlesex, 1969, Penguin, 240 s. Gnaltay, emseddin, ran Tarihi, cilt I, (En Eski alardan skender'in Asya Seferine Kadar), Ankara, 1948, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 344 s. Gnaltay, emseddin, Yakn ark, cilt I, (Elam ve Mezopotamya), Ankara, 1937, Trk Tarih Kurumu Yaynlan, 607 s. Gnaltay, emseddin, Yakn ark, cilt II, (Anadolu), Ankara, 1946, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 384 s. Gven, Bozkurt, nsan ve Kltr, stanbul, 1974, Remzi Kitabevi, 424 s. Haaf, Gnter, "nsann Atas", ev. Ergin Korur, Bilim ve Teknik, say 147, Ankara, 1980, TBTAK Yayn, s. 16-19. i

292

von Hagen, Victor W., The Aztec: Man and Tribe, New York, 1962, Mentor, 224 s. Harrison, H. S., "Fire-Making, Fuel and Lightning", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon, s. 217-237. Hassan, mit, bn Haldun'un Metodu ve Siyaset Teorisi, Ankara, 1977, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, 319 s. Hawkes, Jacquette, The Atlas of Early Man, London, 1967, Book Club Associates, 255 s. Herodotos, Herodot Tarihi, ev. Mntekim kmen, stanbul, 1973, Remzi Kitabevi, 639 s. Hesiodos, Works and Days, ev. Dorothea Wender, (Hesiod and Theognis iinde), Middlesex, 1973, Penguin Classics, s. 59-86. Hitit Kanunu, Franszca evirisinden ev. Avram Galanti, stanbul, 1931, Bankalar Matbaas, 50 s. The Holy Bible, (Revised Standart Version Catholic Edition), London, 1966, Catholic Truth Society, 993 + 24+ 238 + 22 s. Homeros, lyada, ev. Azra Erhat ve A. Kadir, stanbul, 1975, Sander Yaynlar, 622 s. Homeros, Odysseia, ev. Azra Erhat ve A. Kadir, stanbul, 1970, Sander Yaynlar, 481 s. Hooke, S. H., "Recording and Writing", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon, s. 744-773. bn Haldun, Mukaddime, 3 cilt, ev. Zakir Kadiri Ugan, stanbul, 1968-1970, Milli Eitim Bakanl Yaynlar, 684 + 666 + 440 s. lin, M. ve E. Segal, nsan Nasl nsan Oldu, ev. Ahmet Zekarya, Istjanbul, 1974, Hr Yaynevi, 304 s. nan, Abdlkadir, Tarihte ve Bugn amanizm, Ankara, 1954, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 229 s. nan, Afet, Eski Msr Tarihi ve Medeniyeti, Ankara, 1956, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 391 s. ncili erif, (Yeni Ahit), Kitab Mukaddes iinde, stanbul, 1972, Kitab Mukaddes irketi, 274 s. Jacobsen, Thirkild, "Mesopotamia", H. Frankfort ve bakalar, Before Philosophy, Middlesex, 1954, Penguin, s. 137-233. . <

293

- Jacobsen, Thirkild, "Primitive Democracy in Ancient Mesopotamia", Journal of Near Eastern Studies, 2 (1943) 'den Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, New York, 1967, Macmillan, s. 6-13. Kafesolu, ibrahim, "Eski Trk Dini", .. Edebiyat Fakltesi Tarih Enstits Dergisi, say 3. stanbul, 1973, . . Edebiyat Fakltesi Yaynlar, s. 1-34. Karpuz, Haim, "amuslu'da Yontma Ta a Kaya Resimleri", Bilim ve Teknik, say 112, Ankara, 1977, TBTAK Yayn, s. 1-5. Keller, Werner, The Bible as History, Almanca'dan ev. "VVilliam Neill, London, 1974, Hodder and Stoughton, 436 s. Kvlcml, Hikmet, Tarih Devrim Sosyalizm, stanbul, 1965, Tarihsel Maddecilik Yaynlan, 265 s. Kvlcml, Hikmet, Tarih Tezi, stanbul, 1974, Tarih ve Devrim Yaynlar, 234 s. Kirk, G. S., The Nature of Greek Myths, Middlesex, 1974, Penguin, 332 s. Kitab Mukaddes, (bir heyet tarafndan evrilmitir), stanbul, 1972, Kitab Mukaddes irketi, 902 + 274 s. Kongar, Emre, Toplumsal Deime, Ankara, 1972, Bilgi Yaynevi, 264 s. Korur, Ergin, "Jenetik Kontrol Gerekleiyor mu?" Bilim ve Teknik, say 135, Ankara, 1979, TBTAK Yayn, s. 5-7. Krader, Lawrance, der., The Ethnological Notebooks of Kari Mars, Assen, 1974, Van Gorcum, 454 s. Krader, Lawrance, Formation of the State, New Jersey, 1968, Prentice-Hall, 120 s. Kur'am Kerim, ev. Osman Nebiolu, stanbul, t.y., Nebiolu Yaynevi, 346 s. Kkmer, dris, "Asyagil retim Biimi, Yeniden retim ve Sivil Toplum", Toplum ve Bilim, say 2, stanbul, 1977, s. 3-30. Larousse Encyclopedia of Ancient and Medieval History, der. Marcel Dunan, London, 1974, Hamlyn, 413 s. Laski, Harold, Devlet, ev. Esin rc, stanbul, t.y., Kpr Yaynlar, 93 s. Leacock, Eleanor Burke, "Introduction", Lewis Henry Morgan, Ancient Society, New York, Meridian Books, s. I. -xx + II. -xx + III. -v + IV. -.

294

Leakey, L. S. B., nsann Atalar, ev. Gven Arsebk, Ankara, 1971, Trk Tarih Kurumu Yaynlar, 208 s. Leakey, Richard ve Roger Lewin, Origins, CVVhat New Discoveries Reveal About the Emergence of Our Species and Its Possible Future), London, 1977, Book Club Associates, 264 s. Levi-Strauss, Claude, Totemisin, ev. Roger C. Poole, Middlesex, 1973, Penguin, 190 s. Lienhardt, Godfrey, Social Anthropology, London, 1969, Oxford University Press, 177 s. Lowie, Robert H., The Origin of the State, New York, 1962, Russell and Russell, 117 s. Lucretius, Evrenin Yaps, ev. Tomris Uyar ve Turgut Uyar, stanbul, 1974, Hrriyet Yaynlar, 260 s. Luquet, G. H., "Prehistoric Mythology", New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, London, 1973, Book Club Associates, s. 1-8. Malinovrski, Bronislaw, By Bilim ve Din, ev. Ender Grol, stanbul, 1964, Varlk Yaynlar, 64 s. Manas Destan, ev. Abdlkadir inan, stanbul, 1972, Babakanlk Kltr Mstearl Kltr Yaynlan, 267 s. Mannheim, Kari, Essays on the Sociology of Culture, der. Paul Kecskemeti, London, 1962, Routledge and Kegan Paul, 253 s. Mannheim, Kari, Essays on the Sociology of Knowledge, der. Paul Kecskemeti, London, 1959, Routledge and Kegan Paul, 327 s. Mannheim, Kari, Ideology and Utopia, London, 1960, Routledge and Kegan Paul, 318 s. Mardin, erif, Din ve deoloji, Ankara, 1969, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, 148 s. Mardin, erif, deoloji, Ankara, 1976, Sosyal Bilimler Dernei Yaynlan, 151 s. Marx, Kari ve Friedrich Engels, Alman deolojisi, ev. Hseyin Boz, stanbul, 1976, Taban Yaynlan, 124 s. Marx, Kari, Felsefenin Sefaleti, ev. Ahmet Kardam, Ankara, 1975, Sol Yaynlan, 243 s. Marx, Kari, Kapital, cilt I, ev. Alaattin Bilgi, Ankara, 1975, Sol Yaynlan, 847 s. Mason, Alden J., The Ancient Civilizations of Peru, Middlesex, 1964, Penguin, 332 s. Masson-Oursel, P. ve Louise Morin, "Indian Mythology", New Larousse Encyclopedia of Mythology, der. Felix Guirand, London, 1974, Book Club Associates, s. 403-422. McNall Burns, Edward, Western Civilizations, cilt I, New York, 1963, Norton, 272 s. ' , ' ; ]

295

McNeill, VViliam H., A World History, New York, 1971, Oxford University Press, 550 s. McNeill William H. ve Jean W. Sedlar, der., The Origins of Civilization, (Readings in World History dizisi, cilt I), New York, 1968, Oxford University Press, 203 s. ' Meek, Theophile James, "Primitive Monotheism and the Religion of Moses" Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, New York, 1967, Macmillan, s. 72-79. Melekecvili, A., "Eski Dou Toplumlarnda Klelik Feodalizm ve ATT" Chesneaux ve bakalar, Asya Tipi retim Tarz, ev. rem Keskinolu, stanbul, 1970, Ant Yaynlar, s. 273-301. Mellaart, James, The Neolithic of the Near East, London, 1975, Thames and Hudson, 300 s. Morgan, Lewis Henry, Ancient Society, New York, 1969, Meridian Books, 570 s. Morris, Desmond, plak Maymun, ev. Engin Danca, stanbul, 1971, Sander Yaynlan, 192 s. Oakley, Kenneth P., "Skill as a Human' Possession", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon, s. 1-37. Oppenhener, Franz, The State, ev. John Gitterman, New York, 1975, Free Life Editions, 112 s. Osipov, G., Toplumbilim: Teori ve Yntem Sorunlar, ev. Unsal Oskay Ankara, 1977, Sol Yaynlan, 259 s. - ner, Necati, Klasik Mantk, Ankara, 1978, A.. lahiyat Fakltesi Yaynlan, 214 s. - rnek, Sedat Veyis, lkellerde Din By Sanat Efsane, stanbul, 1971, Gerek Yaynevi, 231 s. - Parkinson, C. Northcote, Siyafal Dncenin Evrimi, ev. Mehmet Harmanc, stanbul, 1976, Remzi Kitabevi, 287 s. - Paul, Rainer, "Vcudumuzdaki Mikrokozmoz'', Bilim ve Teknik, say 135, Ankara, 1979, TBTAK Yayn, s. 1-4. - Pivetau, Jean, "Man Before History", Larousse Encyclopedia of Ancient and Medieval History, der. Marcel Dunan, London, 1974, Hamlyn, s. 13-37. - Plamenatz, John, Ideology, London, 1970, Macmillan, 148 s. - Postgate, Nicholas ve David Hawkins, Barry Kemp, der., The Awakening of Man, (The Hamlyn History of the World in Colour, cilt I), London, 1969, Hamlyn, 128 s. 296

Redfield, Robert, The Primitive World and ite Transfonnations, Middlesex, 1968, Penguin, 188 s.

Ribard, Andre, nsanln Tarihi, cilt I, ev. Erdoan Baar ve iar Yaln, stanbul, 1974, May Yaynlar 409 s. Robertson, Roland, der., Sociology of Religion, Middlesex, 1972, Penguin, 473 s. Rodinson, Maxime, Hazreti Muhammed, ev. Attila Tokatl, stanbul. 1968, Gn Yaynlar, 292 s. Roe. Derek, Prehistory, London, 1971, Paladin, 288 s. Roux, Georges, Ancient Iraq, Middlesex, 1972, Penguin, 480 s. Sabine, George, Siyasal Dnceler Tarihi, cilt III: Yakn a, ev. zer zankaya, Ankara, 1969, Trk Siyasi limler Dernei Yaynlar, 320 s. Sahlins, Marshall, Stone Age Economics, Lonrton. 1974, Tavistock, 348 s. Saucer, Jonathan D., "Reviews of Books", Journal of Economic History, cilt 28, say 2. Los Angeles, 1978, University of California, s. 516-518. Scott, Iindsay, "Pottery", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon, s. 376-412. Sena, Cemil, Muhammed'in Felsefesi, stanbul, 1971, Remzi Kitabevi, 671 s. Sommerfelt, A., "Speech and Language", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon, s. 85-109. Soustelle, Jacques, The Daily Life of Aztecs, ev. Patrick O'brian, Middlesex, 1964, Penguin, 302 s. Speiser, E. A., "Authority and Law in Mesopotamia", Journal of American Oriental Society, Ek say 17 (1954), s. 8-15'den Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, New York, 1967, Macmillan, s. 32-35. 'The Sumerian KingList", Samuel Noah Kramer, The Sumerians, Chicago (1963)'den Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, New York, 1967, Macmillan, s. 1-4. "Samanlk", Mcydan-Larousse, der. S. Klolu, N. Araz, H. Devrim, stanbul, 1973, Meydan Yaynevi, cilt XI, s. 714. ayl, Bekir Stk, Temel Medikal Genetik, Ankara, 1968, A.. Tp Fakltesi Yaynlar, 311 s.

297

- enel, Aleddin, Eski Yunanda Eitlik ve Eitsizlik stne, Ankara, 1971, A.. Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlar, 605 s. Tacitus, The Agricola and the Germania, ev. H. Mattingly, Middlesex, 1973, Penguin, 175 s. - levrat erif, (Eski Ahit), Kitab Mukaddes iinde, stanbul, 1972, Kitab Mukaddes irketi, 902 s. "The Theology of Memphis", ev. John A. Wilson, J. B. Pritchard, der.. Near Eastern Texts Relating to the Old Testament, Princeton, 1955, Princeton University Press, s. 4-6'dan, William H. McNeill ve Jean W. Sedlar, der., The Origins of Civilization, London, 1968, Oxford University Press, s. 29-34. Thomson, George, Studies in Ancient Greek Society, (cilt I: The Prehistoric Aegean), London, 1949, Lawrance and Wishart, 622 s. Thomson, George, Studies in Ancient Greek Society, (cilt I I : First Philosophers), London, 1955, Lawrance and Wishart, 367 s. Toynbee, Arnold, Tarih Bilinci, cilt I, ev. Murat Belge, istanbul ,1975, E Yaynlan, 289 s. Tuncay, Mete, der., Batda Siyasal Dnceler Tarihi Seilmi Yazlar, cilt I, Ankara, 1969, A. . Siyasal Bilgiler Fakltesi Yaynlan, 328 s. The Upanishads, ev. Juan Mascaro, Middlesex, 1974, Penguin, 143 s. Vergilius, Aeneas, cilt II, ev. Oktay Akit, stanbul, 1968,1. . Edebiyat Fakltesi Yaynlan, 55 s. VVallbank, Walter, "History of Civilization", The Encyclopedia Americana, der. Lavinia P. Dudley, New York, 1963, Americana Corporation, cilt I, s. 23-29. Vivaud, J., "Egyptian Mythology", New Larousse Encyclopedia of Mythology, der., Felix Guirand, London, 1973, Book Club Associates, s. 9-48. Watson, J. D., Gen ve Molekler Biyolojisi, ev. Altan Gnalp, Ankara, 1968, Hacettepe niversitesi Yaynlan, 311 s. Weber, Max, "Gods, Magicians and Priests", Max VVeber, Sociology of Religion, (1921), 2. Blm'den, Roland Robertson, der., Sociology of Religion, Middlesex, 1972, Penguin, s. 407-418. Wells, Calvin, Sosyal Antropoloji Asndan nsan ve Dnyas, ev. Erzen Onur, stanbul, 1972, Remzi Kitabevi, 167 s. , Wells, H. G., Ksa Dnya Tarihi, ev. Ziya shan, stanbul, 1959, Varlk Yaynlan, 326 s. ,

296

Wells, H. G., Raymond Postgate ve G. P. Wells, The Outline of History, New York, 1971, Doubleday, 1103 s. White, Leslie A., "Ikhnaton: The Great Man vs. the Cultural Process" Journal of American Oriental Society, 68 (1948), s. 91-103'ten, Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, New York, 1967 MacmiUan, s. 37-47. Wilson, John A., "The Religion of Ikhnaton", John A. Wilson, Burden of Egypt, Chicago, 1951, The University of Chicago Press, s. 223-229'dan, Donald Kaan, der., Problems in Ancient History, cilt I, New York, 1967, MacmiUan, s. 53-57. Wittfogel, Kari A., Oriental Despotism, New Haven, 1964, Yale University Press, 556 s. VVolley, C. Leonard, The Sumerians, New York, 1965, Norton, 198 s. Zeuner, F. E., "Domestication of Animals", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon s. 327-352. Zeuner, F. E., "Domestication of Plants", Singer, Holmyard ve Hail, der., A History of Technology, cilt I, Oxford, 1956, Clarendon, s. 353-373. Yalman, Nur, "Magic". International Encyclopedia of the Social Sciences, der. David L. Silis, New York, 1968, MacmiUan ve Free Press, cilt IX, s. 521-527. Zubritski, Y., D. Mitropolski ve V. Kerov, tikel Topluluk Kleci Toplum Feodal Toplum, ev. Sevim Belli, Ankara, 1974, Sol Yaynlan, 261 s.

299

DZN
a. Ad Dizini A Abdlbaki, e n. Aberle, 169 n. Abram, 258, 259 n. "Adam", 47 n. Adem, 47 n, 168 n, 170 n, 186 n, 250 n. Aeneas, 9 n. Agamemnon, 272 n. Ahuramazda, 243 n. Akat, Asaf Sava, 3 n. Althusser, Louis, 23, 23 n, 205 n, 255 n, 264, 264 n. Amon, 257 ti. Anderson, Perry. 22 n. Andrey Robert, 53 n. Anu, 234. Aristoteles, 8 n, 22 n, 34, 187 n, 217 n. Aruru, 44 n, 250 n, 252 n. Astyages, 170 n. Asur Ctann), 257 n, 262. Asurbanipal, 242. Asurnairpal, 242. Aer, 261. Aton, ?.62. Atum, 250 n. Augustinus, St., 9. Avcolu, Doan, 175 n, 247 n. B Baal, 259, 261. Bacon, Elizabeth. E., 116 n. Bacon, Francis, 6 n. Bayur, Hikmet, 245 n. Behrensmeyer, Kay, 99 n. Belge, Murat, 23 n, 264 n. Bellah, R. N., 113 n, 253 n. Bender, Barbara, 167 n. Bergson, Henri, 34, 35 n. a. Ad Dizini b. Kavram Dizini Berndt, Catherine H., 7 n, 12 n, 13 n, 15 n, 16 n. Berndt, Roland M., 7 n, 12 n, 13 n, 15 n. 16 n. Berosius, 218, 232. Bottomore, T.B., 1 8n, 21 n, 63 n, 89 n. Bradford, John, 22 n, 130 n. Braidwood, R.J., 142, 142 n. Bratton, Fred Gladstone, 36 Breasted, 262 n. Bruhl, O,, 131 n.

Caesar, 170 H. Cassirer, Ernst, 48 n. '. Carveth, Read, 114 n. Cauvin, J., 144. Ceram, C. W., 241 n. Chesneaux, Jean, 193 n. Childe, Gordon, 12 n, 14, 14 n, 15 n, 21 n. 25 n, 29 n, 30 n, 37 n, 38 n, 39 n, 45 n, 46 n, 48 n, 55 n, 57 n, 58 n, 64 n, 65 n, 66 n, 69 n, 70 n, 71 n, 72 n, 74 n, 78 n, 79 n, 81 n, 82 n, 84 n, 85 n, 87 n, 90 n, 93 n, 96 n, 101 n, 107 n, 110 n, 130 n, 135 n, 139 n, 140 n, 141 n, 143 n, 148 n, 149 n, 150, 150 n, 151 n, 153 n, 160 n, 163 n, 167 n, 169, 177 n, 179 n, 190 n, 195 n, 198, 198 n, 199 n, 200 n, 219 n, 224 n, 225 n, 230, 233 n, 235, 235 n, 238, 245 n, 271 n, 275 n. Cipolla, Carlo M.. 5 n, 142 n, 143 n, 201 n, 285 n. Clark, J. G. D., 37 n, 51 n, 57 n, 64 n, 71 n, 77 n, 80 n, 82 n, 84 n, 86 n, 127 n, 129 n, 130 n, 143 n, 156 n, 182 n, 194 n, 232 n.

300

Cohen, Mark Natan, 167 n. Coles, John, 130 n, 135 n, 166 n. Colletti, Lucio, 19 n. Comte, Auguste, 5 n. Coole, S. M., 159 n. Coon, Carleton S., 2 n, 45 n, 49 n, 55 n, 56 n, 58, 58 n, 60 n, 61 n, 67 n, 69 n, 70 n, 71 n, 73 n, 82 n, 110 n, 113 n, 125 n, 129, 130 n, 132 n, 136 n, 140 n, 162 n, 172 n, 176 n, 183 n, 201 n, 281 n. Cornford, Francis, 46 n, 114 n. Cornforth, Maurice, 22 n, 18 n, 248 n, 253 n, 256 ti. Crowfoot, Grace M., 201 n. Coulanges, Fustel de, 99 n.

Enkidu, 8 n, 44 n, 181 n, 218 n, 250 n, 252 . Enlil, 198 n, 239, 240, 251 n, 255 n, 256 n, 257 . Ensi, 237, 237 n. . Eroul, Cem, 25 n, 94 n. Etrade, 156 n. Etana, 249. Evans-Pritchard, E. E., 16 n, 104 n, 233 n. F Falkenstein, A., 237 n, 238 n. Fauconnet, Max, 112 n, 113 n. Ferguson, 12 n. Fiek, Kurthan, 92 n, 94 n, 118 n, 177 n. Forde, Daryll, 22 n, 43 n, 67 n, 141. Forde - Johnston, J<, 2 n, 11 n, 49 n, 51 n, 56 n, 67 n, 78 n, 139 n, 142 n, 143 n, 155 n, 156 n, 157 n, 177 n, 182 n, 183 n, 187 n, 194 n, 198 n, 200 n, 232 n, 234. Fourier, Charles, 10, 12, 12 n. Frankfort, Henri, 8 n, 100 n, 105 n, 106 n. Franklin, Benjamin, 2 n, 35 n. Frazer, James G., 5 n, 109 n, 110 n, 113 n, 115 n, 219, 220. Freud, Sigmund, 53. FritzGerald, C. P., 246 n.

ambel, Halet, 3 n, 45 n, 69 n, 138 n, 142 n, 145 n. D Daniel, Glyn, 11 n, 12 n, 15 n, 136 n, 156 157 n, 184 n, 195 n, 235, 238 n, 245 264 n, 265 n, 266 ti. Darius, I., 243. Dart, Raymond, 53 n. Darvvin, Charles, 10. Delorme, Jean, 263 n. Demokritos, 10. Dettore, Ugo, 127 n, 130 n, 166 n, 167 168 n. Dinol, Ali M., 29 n. Douglas, Mary, 17 n. Durkheim, Emile, 19, 93 n, 118 n, 233 253 n. n, n,

n,

n,

Earthy, Miss, 79 n. Eberhard, Wolfram, 157 n, 180 n. El lah, 171 n. Emery, Walter B., 147 n, 218 n, 244 n. En, 237, 237 ti. Engels, Friedrich, 4 n, 13, 14, 15, 16 n, 22 n, 24 n, 26 n, 34, 35 n, 54 n, 76 n, 97 n, 114 n, 136 n, 139 n, 173 n, 179 n, 202 n, 204 n, 214 n, 217 n, 278 n. Enki, 233, 251.

Glgam, 249 n. Gideon, 260 n. Godelier, Maurice, 17 n, 45 n, 202 n. Golyat, 261. Gramsci. 19 n, 279. Graves, Robert, 32 n. Guirand, Felix, 116 n. Gurney, O. R., 108 n, 193 n, 252 n, 254 n. Gnaltay, emseddin, 193 n, 218 n, 232 n, 239 n, 240, 243 n, 250 n, 263 n. Gven, Bozkurt, 8 n, 44 n, 45 n, 55 n, 85 n, 137 n, 141 n. 166 n, 274 n. H Haaf, Gnter, 60 n, 61 n. ' Habil, 186, 187. Hagen, Victor W. von, 131 n, 156 n, 157 n, 159 n, 160 n, 161 n, 193 n, 234 n, 268 n. Harlan, Jack, 138 n, 167 n.

301

Harrison, H. S., 55 n. Hassan, mit, 22 n, 174 n. Havva, 184 n. Hawkes, Jacquette, 2 n, 65 n, 80 n, 136 141 n, 142 n, 143 n, 149 n, 159 n, 182 183 n, 184 n, 197 n, 231 n, 244 n, 246 Hegel, 23 n. Herodotos, 8 n, 61 n, 170 n, 188 n, 196 243. Hesiodos, 138 n, 213 n. Hizkiya, 262 n. Hobbes, Thomas, 11 n. Hobhouse, 60 n, 89 n. Homeros, 170 n, 217 n, 269 n, 272 n. Hooke, S. H., 78 n. Horus, 219. Huiltzilopotchtli, 267, 267 n. Hvoyko, 140 n.

n, n, n. n,

Kvlcml, Hikmet, 3 n, 148 n, 158 n, 160 180 n, 188 n, 193 n, 198 n, 200 n, 208 218 n, 232 n, 261 n, 264 n. King, L. W., 240 n, 241 n. Kingu, 250 n, 251 n, 252 n. Kirk, G. S., 18 n, 32 n, 110 n. Kongar, Emre, 18 n, 21 n. Korur, Ergin, 36. Krader, Lawrance, 60 n, 94 n, 189 n, 247 276 U. Kramer, Noah, 47 n, 197 n, 239 n, 255 Kkmer, dris, 173 n< Kyros, 170 n, 243, 262 n.

n, n.

n, n.

t tJ
Ingstad, Helge, 266 n. anna, 200, 234. Ibn Haldun, 9 n, 22 n, 23 n, 38 n, 92 113, 150 n, 152 n, 173, 173 n, 179 n, 192 203, 270 ti. brahim, 258. tkhanaton, 263 n. Hn, M. 107 n, 140 n, 161 n, 162 n. nan, Abdlkadir, 172 n. nan, Afet, 73 n, 80 n, 147 n, 149 n, 154 155 n, 159 n, 161 n, 218 n, 252 n. ndra, 248, 249 n. sa, 250 n. sis, 218 n. Jacopsen, Thirkild, 216 n, 237 n, 245 249 n, 251 n, 253 n. Jevons, 110 n. n, n,

n,

n, '

Lahmu, 225 ti. Lahumu, 255 n. Landsberger, 218 n. Laski, Harold, 22 n. Latifau, J. B., 12 n. Leacock, Eleanor Burke, 18 n, 56 n, 60 n, 63 n, 98 n, 117 n, 169 n. Leakey, L.S.B. 2 n, 52, 52 n, 69 n, 77 n, 116 n. Leakey, Richard E* 35 n, 39 n, 41 n, 43 n, 51 n, 53, 53 n, 54 n, 55 n, 59 n, 68 n, 71 n, 73 n, 99 n. Levi-Strauss, Claude, 16 n, 18 n, .100 n, 106 n, 108 n, 117 n. Levy-Bruhl, Lucien, 16 n, 100 n, 114 n, 115 n. Lienhardt, Godfrey, 3 n, 10 n, 82 n. Locke, John, 11 n, 19 n. Lorenz, Konrad, 53 n. Lowie, R. H., 89 n, 98 n, 118 n, 147 n, 154 n, 180 n, 193 n, 210 n, 247 n. Lubbock, John, 11, 12, 12 n. Lucretius, 10 n. Lugalzaggisi, 239, 240, 240 n. Luquet, G. H., 77 n, 104 n, 115 n. M Maine, Henry. 19, 154 n. Malinowski, Bronislaw, S n, 109 r, 110 n, 114 n, 116 n. Mannheim, Kari, 4 n, 5 n, 6 n, 22 n, 23, 27 n, 76 n, 109 n, l l l n, 114 n, 118 n. Mantis, Eugene, 38 n. Mardin, erif, 21, 23 n, 105 n, 19 n.

Kabil, 18, 187. Kafesolu, brahim, 172 n. Kain 186 b. Karpuz, Hasim, 128 n. Keller, Werner, 258 n. Kenyon, Kathleen, 144. Kerov, V. 15 n, 51 n, 70 n, 136 n, 141 n, 142 n, 152 n. Khunum, 250 n.

302

Marduk, 232, 240 n, 251 n, 257 n, 262. Maret, 110 n. Marx, Kari, 4 n, 13,14, 14 n, 15, 16 n, 23 n, 26 n, 54 n, 76 n, 94 n, 119 n, 189 n, 212 n, 278 b. Mason, Alden J., 13 n, 22 n, 30 n, 54 n, 109 n, 155 n, 157 n, 158 n, 267 n. Masson-Oursel, P., 249 n. McLead, W. C, 247 n. McNall Burns Edward, 55 n, 57 n, 75 n, 128 n, 157 n, 166 n, 185 n, 278 n. McNall Burns, Edward, 55 n, 57 n, 75 n, 77 n, 137 n, 150 n, 152 n, 161 n, 164 n, 214, 215 n, 244, 246 n, 247 n, 254 n. Meek, T. James, 30 n, 76 n, 259 n. Meggers, 156 n. Melekecvili, G. A* 20 n. Mellaart, James, 66 n, 114 n, 128 n, 129 n, 133 n, 134 n, 136 n, 138 n, 140 n, 143 n, 144, 144 n, 145 n, 146, 146 n, 147 n, 150 ti, 151 n, 152 n, 176 n, 182 n, 183, 183 n, 194 n, 197 ti. Mitropolski, D., 15 n, 51 n, 70 n, 136 n, 141 n, 142 n, 152 n. Morgan, Lewis Henry, 12 n, 13, 13 n, 14, 14 n, 18 n, 29 n, 44 n, 54 n, 56 n, 73 n, 82 n, 139 n, 161 n, 189 n, 216 n, 217 n. Morin, Lousie, 249 n. Morris, Desmond, 36 n. Muhammed, 252 n, 256 n. Musa, 173 n, 187 n, 255 n, 259, 259 n, 260 ti. N Nammu, 251 n. Nebukadnezar, 242. Nilsson, Sven, 12 n. Ninhursug, 251 n. Ninmah, 251 n. Nezaualcoyotl, 262 n.

rnek, Sedat Veyis, 8 n, 12 n, 17 n, 107 n. 115 bf

Parkinson, Northcote, 16 n, 39 n, 42 n, 81 n, 118 n, 154 n, 166 n. Paul, Rainer, 36 n. Perikles, 276 n. Perrot, Jean, 138 n, 198 n. Piggott, Stuart, 37 n, 51 n, 57 n, 64 n, 71 n, 77 n, 80 n, 82 n, 84 n, 86 n, 127 n. 129 n.
130 n, 140 n, 141 n, 143 n, 156 n, 182 D, 194 n, 232 n. Pivetau, Jean, 43 n, 97 n> 132 n, 133 n, 142 n, 165 .

Plamenatz, John, 23, 23 n. Platon, 10 n. Plumb, H. J., 106 n, 123 n. Polybios, 10 n. Popper, Kari, 19. Postgate, Raymond, 31 n, 47 n, 48 n, 57 n. 64 n, 68 n, 76 n, 77 n, 101 n, 102 n, 107 n. 109 n, 112 n, 137 n, 139 n, 140 n, 147 n,
148 n, 156 n, 159 n, 160 n, 185 n, 189 D. 231 n, 234 n, 237 n, 238 n, 239 n, 243 n, 262 ti.

Preuss, 110 n.. Pritchard, J. B., 250 n. Ptah, 250 n, 257 n, 263 n.

o,
Oakley, Kenneth R, 2 n, 35 n, 43 h, 56 n, 67 n, 69 n, 71 n, 101 n, 102 n, 103 n. Oanes 218, 232, 248 n. Oppenhelmer, Franz, 173 n, 174 n, 177 n, 178 n, 188 n, 191 n, 257 n, 265, 265 n. Osipov, G., 21 n. Osiris, 218 n, 248 n.

Radcliffe-Brovm, 106 n, 108 n. Ramses, 257 n. Re, 263 . Redfield, Robert, 16 n, 29 n, 82 n, 88 n, 158 n, Ribard, Andre, 134 n. Riggs, F. W., 3 n. Robertson, Roland, 63 n. Rodinson, Maxime, 171 n, 178 n. Roe, Derek, 35 n, 39 n, 64 n, 127 n, 133 n. 137 n, 143 n, 182 n, 183 n. Rousseau, 11, 11 n. Roux, Georges, 138 n. 142, 143 n, 147 n, 194 n, 195, 195 n, 196 n, 198, 198 n, 200 200 n, 217 n, 232 n, 233 n, 240 n, 242 n. 249 n, 250 n. Rstov, Alexander, 180 n. 191 n.

303

s,
Sabine, George, 24. Sagard, F. 107 n. Sahlins, MarshaU, 17 n, 30 n, 50 n, 71 n, 82 n, 85 n, 86 n, 87 n, 88 n, 98 n, 122 n, 141 n. Samson, 260 n. Samuel, 260 n. Sargon, (Akad kral), 239, 240, 240 n. Sargon (Asur imparatoru), 242. Saucer, Jonathan D., 167 n. Saul, 260 n. Schmidt, VVilhelm, 29 n. Scott, Lindsay, 210 n. Sedlar, Jean W., 9 n, 198 n. Segal, E. 107 n, 140 n, 161 n, 162 n. Set, E18 n. Smith, Elliot, 148 n. Smith, Robertson, 99 n. Sommerfelt, A., 56 n, 58 n, 69 n, 96 n, 102 n, 104 n. Soustelle, Jacques, 8 n, 252 n, 262 n, 266 n, Spat, 154 ti. Speiser, E. A., 255 n. Spencer, Herbert, 12 n, 107 n, 108 n. Stephan, W. J., 216 n. ayl, Bekir Stk, 37 n. Vedel-Simonsen, 11 n. Vergilius, 9 ti. Vzldayan Ku Byc, 267 Viaud, J., 218 n.

W
Wallbank, T. Walter, 66 n. Watson, J. D., 36 n. VVauchope, Robert, 266 n. Weber, Max, 262 n. Wells, Calvin, 2 n, 17, 39 n, 44 n, 175 n. Wells, H. G., 31 n, 47 n, 48 n, 54 n, 56 n, 57 n, 64 n, 68 n, 76 n, 77 n, 87 n,101 n, 108 n, 109 n, 112 n, 137 n, 139 n, 140 n, 147 n, 148 n, 151 n, 156 n, 159 n, 160 n, 175 n, 185 n, 188 n, 189 n, 231 n, 234 n, 237 n, 238 n, 239 n. Wells, G, P., 31 n, 47 n, 48 n, 57 n, 64 n, 68 n, 76 n, 77 n, 101 n, 102 n, 107 n, 109 n, 112 n, 137 n, 139 n, 140 n, 147 n, 148 n, 156 n, 159 n, 160 n, 185 n, 189 n, 231 n, 234 n, 237 n, 238 n, 239 n, 243 n, 262 n. Whilley ve Phillips, 13 n. White, Leslie A., 1, 1 n, 16 n, 36 n, 57 n, 205 n. Wilson, Edward O., 36. Wilson, Daniel, 11. Wilson, John A., 8 n. Wittfogel, Kari A., 148 n, 161 n, 168 n, 180 n, 188 n, 191 n, 192 n, 236 n, 255 n. Woolley, C. Leonard, 194 n, 197 n, 232 n, 236 n, 238 n, 240 n, 241 n, 254 n, 255 n.

Tacitus, 147 n, 170 n, 204 n. Thomsen, C. J., 11, 11 n. Thomson, George, 25 n, 30 n, 31 n, 44 n, 51 n, 78 n, 79 n, 110 n, 116 n, 118 n, 131 n, 141 n, 170 n, 219 n, 220 n, 222 n, 233 n, 248 n, 254 n. Thompson, R. Cambell, 231. Tiamat, 249 n. Tinbergen, Niko, 50 n. Tnnies, 18. Tutankhamun, 263 n. Tylor, Edward B., 12, 12 n, 13, 109 n, 114 n.

Yehoafat, 261 n. Yehova, 259, 259 n, 260 n, 261, 261 n, 262, 262 n, 263, 263 n, 264, 267. Yeu, 260 n.

Urukagina, 239, 241 Ussher, James, 10. Utnapitim, 249.

Zeuner, F. E., 118 n, 128 n, 140 n, 142 n, 143 n. Zeus, 248 ti. Zubritsky, Y., 15 n, 51 n, 70 n, 138 n, 141 n, 142 n, 152 H.

304

b. Kavram Dizini ana hakk, 44, 160 n, 170. anahanlar, 160 h. analojik dn, 100 n, 104 n, 106 n. 108 n, 109, 110, 116 n, 165, 166, 223. analoji sihiri, 115, 115 n, 116. anarik ilikiler, 92, 99, 103, 105, 113, 122. anarik yap, 63 n. ana soy zinciri, 62, 79, 131, 131 n, 160, 160 n, 162 n, 169, 169 n, 170 n, 216, 217, 249 n. anatanralar, 79, 184, 184 n., ' anatanna klt, 140, 160 n, 136, 184, 222,
282.

Abuahreyn, 231. Abydos mezarlar, 236. ak toplum - kabile toplumu snflandrmas, 19. adalet kavram, 255 n, 256 n, 264. adam, 47 0. Adem'in soyaac, 170 n. Aden (cennet) bahesi, 251 n. adsz insanlar, 47. adsz kral, 46. Aeneas destan, 9 n. Afrika topluluklar, 83, 112 n, 141 n, 172 n, 193 n. Agade, 239, 240, 240 n. aile, 3 n, 35 n, 44, 44 n, 55, 55 n, 62, 72 n, 82 n, 91 n, 154, 154 n, 161, 161 n, 163, 166 n, 169, 185 n, 189 n, 211, 217, 217 n, 228, 227. aile mlk, 162 n, 175, 175 n, 178 n, 211,
212, >73.

Akad, 240, 241, 256 n. Akanlar, 131 n. Akhalar, 246, 269, 272 n. Akhemenid Hanedan, 188 n. "aklc insan" 35 n, 41. akrabalk ilikileri, 73, 91 n, 161 n, 189 n. Alba Longa, 170 n. alkanlklar, 38 n. alveri (deiim), 47, 72 n, 74, 74 n, 85, 90 n, 91 n, 134, 178, 181, 183, 184, 185, 226, 238, 244, 245, 245 n. Aliko, 151 :. altna 168 n. altma mitosu, 138 n. altyap - styap kavramlar, 24, 24 n. altyap - styap etkileimi, 106. Amazon yerlileri, 60. ambarlar (silolar), 143, 160, 162, 176, 176 n, 177 n, 178, 182, 184, 188, 194, 205 n, 210, 214, 234, 238. Amerika yerlileri, 107 n, 178, 178 n. Amerika yerlileri kltr, 193 n, 236 n. ampirizm, 27, 28. Anadolu, 246 247. Anadolu Medeniyetleri Mzesi, 184. anaerkillik sorunu, 79, 79 n, 97, 131, 131 n, 161, 161 n, 162, 162 n, 190 n.

Andaman Adalar topluluklar, 29 n. angarya, 187 n, 226, 260 n, 268. animizm, 40. anti-surplus, 87 n. antropoidler, 57 n. antropolojik kantlar, 31, 34 n. antropomorfizm, 167, 248, 249. ape'ler, 155 n. "arac insan", 35 n. ara kullanma, 37 n, 38 n, 40, 41, 42, 42 n, 43, 43 n, 47 n, 49, 101. aralar, 39 n, 43, 45, 49, 49 n, 95. aralarda birrneklik, 49, 49 n, 57 n, 58, 62, 74, 96, 102. aralarn gelimesi, 63, 73 n, 120, 122, 123, 211, 273, 275. ara takm, 47 n, 66. ara yapan aralar, 59, 67, 69, 69 n, 74. ara yapclar, 70, 72, 74, 97, 120, 159. ara yapma, 2, 38 n, 40, 41, 42, 42 n, 43, 43 n, 47 n, 49, 101, 102, 102 n, 103, 112. 120. ara yapma lt, 35 n. Araplar, 178 n, 188 n. Ariha, 182. aristokrasi, 187 n, 189 n. aristokratlar, 197 n. Aristoteles mant, 6 n. arkeoloji - etnoloji karlatrmal yntemi, 31 n. arkeolojik (belgeler) kantlar, 28, 29 n, 30 n, 31, 31 n, 90 n, 91 n, 162, 183, 193 n, 196, 197, 249 n, 258. Arnhelmliler, 98 n. .

305

Arpaciyah, 194. "art" 25 n. art besin, 26, 53, 70, 70 n, 71, 80, 81, 83, 97, 98, 116, 119, 123, 124, 126, 176, 224, 226, 270, 285, 286. art bilgi, 26, 201. art deer, 26, 26 i. art emek, 26, 26 n, 268. art enerji, 26, 26 n, 45 n, 53, 55, 63, 70, 200, 201, 201 n, 285. art rn, 70 n, 119, 123, 124, 169, 177 n, 196, 199, 199 n, 200, 202, 203 n, 207, 224, 235, 268, 271, 274 n. art rn gizilgc, 251, 271. art zaman, 26, 26 n, 45 n, 53, 70, 71, 71 n, 81, 123, 132 n. Aruntalar, 56 tu Aryanlar, 151 n, 175 n, 187 n, 190 n, 248 n, 249 tx. asabiyyet, 173 n, 192 n. asalak ekonomi, 20, 45, 45 n, 58, 68, 81, 84, 85, 87, 90, 103, 110, 132, 134, 136, 137, 142, 166 n, 176. asker egemen snf, 190. askeri aristokrasi, 190 n. askeri btnlenme, 190, 268. , askeri demokrasi, 217. askeri farkllama 190. askeri g, 243, 260, 271, 272, 277. askerler, 203, 206, 207, 212, 213, 233, 237, 239, 274, 275, 277. asker yaam biimi, 215. asker yneticiler, 239 n, 241, 260 n, 277,
286, 287.

Ateryen kltr, 66 n. ate, 201 n. atee tap, 55. atein denetime alnmas, 54, 54 n, 55, 55 n, 56, 56 n, 65, 69, 95, 98. attnclk, 103. Atonculuk, 258 n. ATT, 20 n. Aurignasiyan kltr, 66. avc - ifti ilikisi, 266. av - ev iblm, 68 n, 121. avclk, 49, 50, 50 n, 51, 51 n, 52, 53, 53 n, 54, 54 n, 56 n, 82 n, 83, 87 n, 97, 111, 113 n, 129, 131, 132 n, 136 n, 140, 141, 142, 146, 149, 151, 152 n, 164, 171, 266. av siniri, 64, 115, 132 n., avclk ve toplayclk, 18 n, 50, 50 n, 51, 51 n, 52, 58 n, 71 n, 83 n, 84 n, 127, 139, 151, 152, 157, 168. avc ve toplayc takm, 19, 60, 61, 90 n, 91 n, 63 n, 65, 84, 91, 93 v.d., 105, 106, 119, 121, 123. Avrasya stepleri, 215. Avustralya yerlileri, 7 n, 8 n, 29 n, 30 n, 31, 48, 56 n, 58, 75 n, 83, 96 n, 108 n, 117 i, 133, 157. ayrcalklar, 162 n. azalan verimler yasas, 86, 87. Azerbeycan, 246. Azilian kltr, 129, 132. j Aztekler, 8 n, 159 n, 234 n, 247 n, 252 n, 262 n, 266 V.d., 267, 267 n, 268, 269 n, 274. B Baba hakk, 170. baba soy zinciri, 62, 73, 73 n, 131, 131 n, 169, 169 n, 170 n, 212, 216, 216 n, 217, 249 h. Babil, 240 n, 241, 250. Babil mparatorluu, 241, 257 n, 262. Babilliler, 250 n. "Babilonya Tarihi, 232. Babil (srgn) tutsakl, 242, 243, 262, 263, 264, Babil tarih takvimi, 241 n. Bacon mant, 6 n. Badari, 160 n. Bahe tarm, 18 n, 147, 147 n, 148 n, 169 n, 267 ti, 268. balktan yaratma, 250 n, 251 n.

Asur mparatorluu, 196, 241, 242. Asya tipi retim, 202 n. aa barbarlk, 54 n, 139. Aa Mezopotamya, 231. Aa Mslr, 263 n. aa palelolitik, 49, 51 n, 55 n. aa snflar, 261. ar tketim, 177, 178. airet, 155, 217. '-' at, 215. ataerkil komnist yaam, 175 n. ataerkillik, 105, 170 n, 171, 174. atasal tanr, 248 n. ataya tap klt, 146, 155, 165, 167, 172, 174, 184, 223, 248, 272.

306

balayc sihir, 116 n. bakr, 145, 157, 183, 184, 197, 238. balki topluluklar, 62, 68, 70 n, 84, 86 n, 87 n, 111, 127, 129, 130 n, 137, 143, 147, 178, 232. baltalar, 129, 137, 142, 210. b a r b a r aknlar, 188 n, 233, 239 n, 241, 245, 246, 247, 276 n. barbaraphos, 8, 8 n. barbarico, 9, 9 n. barbarlar, 7 n, 8, 8 n, 9, 9 n, 12 n, 139 n, 198 n, 236, 261 n, 264 n. barbarlk, 139 n, 198 n, 236, 264 n. barbarlk a, 13, 14, 73 n. barnaklar (konutlar) yaplar, 66, 66 n, 70 n, 95, 98, 129, 142, 146, 146 n, 153, 154, 184, 231. bar ilikiler, 47, 96, 99, 171, 173, 175 , 180, 180 n, 181 vd., 190 n, 211, 227 271. bar topluluklar, 168, 174 n, 181, 187 n, 189, 215. bask (aralar) yolu, 232, 233, 237, 287. babu, 73 n. bakanlar, 98 n, 118 n, 212, 216, 270, 271, 272. bakanlk - eflik - krallk ayrm, 270 n. barahiplik, 240. batannlk, 240 n, 248 n, 249 n, 251 n, 257, 261, 262. "Batllar" topluluklar, 162 n. bebeklik sresi, 40. "becerikli insan", 41. Bedeviler, 9, 16 n, 171 n, 173, 192 n. bedu, 9. Beidha, 146, 183. Belos Tapma, 232. Belt Maaras, 143 n. benzetmeci dn, 48, 80, 101, 104, 104 n, 105 n, 106, 106 n, 108 n, 112 n, 116 n, 165. bereket klt, 79, 166 n. beslenme (geim) sorunu, 41, 42, 43, 45, 52, 77, 80, 282. beyin bykl lt, 35 n. beynin gelimesi, 40 , 57 n, 75, 75 n, 100, 123 ti. bezirganlar, 200 n. baktalar, 51, 51 n, 65, 66. bilgi aktarma, 57, 75, 78 n, 105, 114, 115. bilgi birikimi, 42, 46, 48, 52, 75, 95, 105, 105 n, 201, 225..

bilimsel dn 5, 5 n, 6, 6 n, 100 n, 111, 206, 224, 225, 252, 279. bilimsel siyasal dn, 6, 6 n. ' bilinmeyen bir tanrya, 262 n. ' bireysel kar-toplumsal kar birlii, 47, 62, 90 n, 94, 120, 121, 226. bireysel kar-toplumsal kar elikisi, 47, 62, 121, 215, 217, 226. bireysel sorumluluk, 94. bireysiz topluluk, 46, 114 n. birincil ekonomik etkinlikler, 71, 95. birincil erk delegasyonu, 248 n. birincil fetih, 191 n, 192 n. Biris Mezarl, 145. birlikduygu sihiri, 115, 115 n, 116, 132. birlik duygusu, 220. birlik dncesi, 220. bitiik evler, 154, 182, 184. bitkilerin evcilletirilmesi, 136 vd., 147, 156, 156 n, 167 n. bitki odakl dn, 165. bitki odakl dnya gr, 219, 220, 222. bitkisel besin reticilii, 167. biyolojik birlik, 93. biyolojik evrim, 34 vd., 35 n, 36, 37, 37 n, 38, 38 n, 39, 40, 40 n, 41, 282. biyolojik evrim - toplumsal evrim etkileimi 40, 40 n. biyolojik farkllama, 44, 45, 52, 282. bolalar, 67 ti. bolluk ekonomisi, 88 n. bolluk toplumu, 167 n. boinanlar, 113 n, 114 n, 119. bo zaman, 55, 59, 63, 67, 70, 70 n,. 71, 98, 98 n, 115, 116, 117, 126, 132 n, 133, 158, 158 n, 159, 159 n, 169, 176, 201, 224, 225, 226, 227, 235 n. bo zaman uzmanlar, 70 n, 71 n, 97, 115, 123. boyun eme, 81 n, 188, 255. blme (paylama), 53 n, 54, 54 n, 56, 59 n, 61, 62, 71 n, 81, 93, 95, 104, 105, 121, 163, 220, 272. Brahmanlar 253 n. budnyaclk, 80. bulac sihir, 105 n, 112, 115 n. bulular, 199, 206, 225, 235 n, 275. burlar, 221. burinler, 66.

307

Bumanlar, 30 n, 48, 50 n, 54 n, 58, 98 n, 104 n, 116 n. btnlenme (btnleme), 59, 189, 208, 257, 257 n, 268. byk apl toplumsal alma, 185, 186, 196, 199, 232. byk sulama tarm, 148, 148 n, 161 n, 191 n, 192, 192 n, 194, 195, 207, 212. byk takm av, 63, 69, 72, 82, 97, 154. byk toprak sahipleri 238.

camiler, 234 n. cemaat - cemiyet ayrm, 18 n. Cemdet-Nasr kltr, 194, 200, 200 n, 218, 236. cennet cehennem kavram, 254 n. Cermenler, 147 n, 170 n, 204 n, 247. cilalta aralar, 137, 142. cinlere inanma, 171 n, 172 n. cinsel ekim, 92. cinsel farkllama, 39 n, 44, 282, 233. cinsel iblm, 152 n. cinsel rekabet, 56 n, 61, 72. civilis, 15 n. civilization, 16 n. civil society, 19 n.

Comte'un aama kuram, 5 n. Cro-Magnon insan, 64.

aggalar, 19 n. ada ilkel topluluklar, 7 n, 8 n, 10, 12 n, 17, 19, 29, 29 n, 30, 30 n, 31, 31 n, 32, 32 n, 44, 44 n, 48, 50 n, 54 n, 58, 59 n, 63 n, 64, 67, 67 n, 68 n, 69 n, 70 n, 71 n, 76 n, 77 n, 82, 82 n, 84 n, 86, 86 n, 90, 90 n, 91 n, 98 n, oo, 104 n, 106 n, 107 n, 110, 112 n, 113 n, 115, 116 n, 122 n, 131, 131 n, 140, 141 n, 143 n, 147 n, 150 n, 154 n, 161 n, 162 n, 165, 167 n, 169 n, 172 n, 175, 175 n, 178 n, 179, 210, 210 n. ada yksek primatlar, 35, 35 n, 36 n. alarn snflandrlmas, 11 yd. arm, 48 n, 102, 106, 108 n, 107, 115 n. armc dn, 106, 1C6 n. ahan-altran farkllamas, 206, 275. akltalar, 51, 51 n. alma, 40.

almay aa grme, 189 n, 251 n. apa, 137, 194, 235. atalhyk, 143, 143 n, 149, 182, 183, 183 n, 184, 184 n, 185, 185 n, 1C6, 187, 190, T.03. avin kltr, 157 n. ayanov kural, 87 n, 88 n. ayn Tepesi, 145 n, 153, 160 n. ekirdektalar, 51, 51 n, 52, 58 n. evresel (koullar) etkiler, 49, 58 n, 65, 65 n, 67 n, 70 n, 82, 82 n, 83, 84, 85, 106 n, 113 n, 119, 122, 123, 124 n, 126, 129, 134, 135, 141 n, 152, 156, 189 n, 180, 185, 188, 191, 191 n, 192 n, 193 n, 195, 214 n, 227, 231, 244, 258. evreye uyarlanma, 65, 70, 84, 123, 124, 126, 152 n. kar birlii, 46 n. kar elikisi, 46 n. iimeka, 8 .1. ifti-oban farkllamas, 211, 214, 258. ifti-oban (ilikisi) srtmesi, 193 n, 197 n, 226, 265, 266. iftiler, 164, 134 n, 187 n. iftilik, 129, 135, 142 vd., 152. ifti topluluklar, 53 n, 221, 224, 232, 234, 249 n, iftlik, 144. ifttanrclk, 257 i. ift ynl analoji, 165. in, 172 n. inampa, 237, 267 n. inliler. 131 n, in eddi, 239 n. in uygarl, 245, 248, 246 n. oban kral kavram, 255, 256 n. obanlk (srclk), 135, 136 n, 139, 148, 157, 181, 181 n, 187, 192 n. oban topluluklar, 193 n, 197, 211, 214, 219, 220, 224, 227, 229 n, 265, 233. oban yaam biimi, 215. ok izgili evrim kuram, 13. mleki ark, 235, 275 n. mlekilik, 159, 159 n, 160 n, 183, 210, 210 n, 224, 235. NA (mlekilik ncesi neolitik 144. NB (mlekilik ncesi neolitik 144, 145, 146. 212, 275,

194, A), B),

308

mlekli neolitik, 145, 152. mleksiz neolitik, 142, 182. reklenme, 193 n, 195, 197, 198, 221, 222, 227, 249 n, 255, 265, 263, 271, 273, 274.

Darvincilik, 36. dayakla eitim, 105. dayanma, 42, 53, 55 n, 59, 60, 61, 61 n, 78 n, 89, 90 n, 93, 95, 113, 119 n, 164, 173 n, 178, 215. deer yargl snflandrma, 15, 15 n. deiim darboaz, 88. deitirici etkileim, 58, 203 n. demir, 268 n. demir a, 11. demir silahlar, 215, 247, 261. demir soy, 213 n. demokrasi, 217. demokratik kurumlar, 216 n, 249 n. denetleme, 105, 181 n, 169 n, 216 n, 238, 245. depolama, 67 n, 70 n, 85, 85 n, 88, 123, 124, 137 n, 138 n, 176. despotluk, 161 n. devlet, 25, 27 n, 166 n, 185 n, 208, 233, 347 n, 248. 260 n, 269, 276 n, 278, 278 n. devlet benzeri, 247. devletin bask aralar, 205 n, 232, 272, ?75, 277, 279. devletin (douu) kuruluu, 174 n, 177 n, 179 n, 180 n, 188 n, 189 n, 191 n, 192 n, 193 n, 208, 231, 236, 247, 248 n, 271, 273, 273, 276 n, 277. devletin fetih kuram, 174 n, 180 vd., 91 n, 192 n. devletin ikna aralar, 205 n, 232, 277, 279. devletin eleri, 247, 248, 273, 277, 278, 278 H. devirme baklar, 128 n, 133, 134, 138, 138 M , 176. deviricilik, 128 n, 129, 134, 135 vd., 142, 143, 145, 146, 147, 157 n, 176, 176 n. devirici topluluk, 19. da aklk, 174, 181. da kapallk, 90 n, 96, 99, 181, 185. dalm, ?.76. : d elikiler, 89. 122 n.

d etkiler, 84, 88, 120, 122, 125, 135, 136, 177 n, 179 n, 180, 180 n, 188, 189 il, 227, 273. dtan evlenme, 62, 72, 99, 123. d ticaret, 238. Dicle Irma, 194. Dicle ve Frat, 189 n, 193 n, 208, 212, 245, 251 n. Dijeitum, 143 n. "dikilen insan" 41. dilin denetim ilevi, 58 n. dilin gelimesi, 55, 56, 56 n, 57, 65, 73, 73 n, 75, 75 n, 98 n, 99, 101, 101 n, 102, 102 n, 104 n, 132 n, 257 n. dillerin okluu, 96 n, din, 109 n, 114 n, 145, 146, 153, 155, 166 n, 167 n, 109, 185 n, 199, 227, 258 n, 263, ?.69, 73. din adam-asker farkllamas, 238 n. din adam-asker srtmesi, 260 n din adam kadnlar, 167, 172. din adam-komutan farkllamas, 260 n. din adam-ynetici farkllamas, 278 n. din adamlar, 69 n, 87 n, 167, 167 n, iv :
184, 185, 196, 198, 199, 200, 203, 203 n, 204 n, 205, 206, 207, 223, 224, 225, 233, 235, 237, 238, 239, 250 n, 253, 254, 256, 259, 263, 234, 269, 270, 274, 275, 278, 286.

Dinkalar, 165 n. dinde emperyalizm, 262 n. din kurumu, 27 n, 44 n, 55 n, 67 r. dinsel devrim, 167 n. dinsel dnya gr, 6 n, 248, 250, 260 n. dinsel dn, 4, 5 n, 6, 6 n, 80, 80 n, 110, 111, 113, 113 n, 149, 155 n, 164 n, 166, 168 n, 172, 218, 219, 222, 234 n, 245, 248 Vd., 269. dinsel erk, 277. dinsel ideoloji, 135. dinsel siyasal dn, 6. dinsel trenler, 159 n, 161 n, 221, 235, ^53 n. din yorumu, 233. disiplin, 72, 82, 151, 191 n, 232, 257 n. DNA moleklleri, 38. doa durumu, 11 n. doa glerine tap, 155, 221, 248, 249 n, 269. doa karsnda edilginik, 93, 93 n, 95, 103, 103 n, 106, 109, 110. 3

doa karsnda etkinlik; 95, 99 n, 110, 112 n, 113, 158, 167, 219, 248, 249, 253, 279. doal ayklanma, 39 n. doal halklar, 17. doal sulama tarm, 149 n. doann tutsa olma, 7, 45 n, 99, 189. doa st glere inanma, 109 n, 172 n. doaya el koyma ekonomisi, 45 n. doa yasalar, 111, 224. dourganlk klt, 79, 79 n. dourganlk siniri, 115, 166. dokumaclk, 142, 159, 159 n, 160, 210, 210 n, 224, 238. donmu toplum, 274. Dordogne Maaras resimleri, 77 n. Dorlar, 247. dngsel tarih kuram, 10 n. dream lime, 106 n. duraan (yap) toplum, 47, 48, 49, 49 n, 63, 83, 88 n, 90, 95, 99, 99 n, 113, 120, 121, 121 n, 122, 132, 134, 135, 168, 193 n, 227, 269, 283. d u r m u topluluklar, 30, 30 n, 31. duygu birlii, 75, 122, 192 n. dnya gr, 23, 87, 90 n, 219, 223, 245, 247, 250, 253, 254 n, 255, 256, 287. dc dn, 56. dleme, 43 n, 57 n, 103, 106, 134. dsel zaman, 106 n. d n biimi, 4, 4 n, 6, 6 n, 7, 23, 23 n, 24, 48, 100, 111, 112, 132, 133, 169, 174, 250. dnce alverii, 62, 99, 134. dnce birlii, 75, 122, 192 n. dunce-madde etkileimi, 253 in. dnce reticileri, 223. dnceyle yaratma 250 n. dnsel etkileme, 244, 247, 266. dnsel farkllama, 185. dnsel yap, 21, 23, 25 n, 31, 31 n, 57, 58, 72, 75, 76 n, 79, 80, 81, 98, 103, 105, 120, 121, 123, 127, 133, 134, 173, 185, 186, 217 vd., 248, 256, 281, 287. d n n balay, 43, 43 n, 44 n, 47, 47 n. d n n gelimesi, 55, 57, 57 n, 64, 76, 76 n, 88 n, 101, 101 n, 102, 103, 103 n, 104, 104 n, 105, 105 n, 106, 106 n, 107, 107 n, 108 n, 110, 112, 133, 164, 206.

dnn oda, 76, 76 n, 77, 110, 117, 117 n, 118, 133, 164, 165, 171. dzen, 114 ti. dzenli ilikiler, 101, 105, 107, 220, 221. dzensiz ilikiler, 96, 107. dzensizlik, 113, 171, 171 n.! ,

edilgin (akl) dn, 103, 106, 110. efendi-kle farkllamas, 180 n. efendi-kle ilikileri, 251, 251 n. efendiler, 89 h. Efes, 252 n, egemen (dn) dn biimi, 6, 225,' 252, 279. egemen geim biimi, 6. egemenlik, 214, 248, 278 n. egemen olma, 173, 177 n, 189,193 n, 197 n, 233. egemen snf, 180 n, 188, 190, 195, 196, 204, 205, 208. 212, 232, 233, 238, 244, 249 n, 274, 276, 278. egemen topluluk, 218, 273. egemen yaam biimi, 6. egzogami, 61, 62. eitim, 56, 56 n, 58, 78, 78 n, 91 n, 92 n, 102 ti, 105. ekip bime, 136, 140 n, 141, 144, 158 n. ekonomi-ideoloji etkileimi, 3 n, 4 n, 7, 225, 279, 280. ekonomik (btnlenme) btnleme, 121, 186, 190, 208, 287. ekonomik (erk) g, 214 n, 237, 272, 276. ekonomik farkllama, 6, 39, 121, 186, 190, 206, 210, 269, 276. ekonomik gler, 280. ekonomik yap, 21, 123, 133, 140, 185, 208, 223, 281. Elmllar, 198 n. elbaltalar, 51 n, 52, 65, 66, 69 n, 213. El lh, 171 n. elin gelimesi, 98 n, 102. emein (almann) verimlilii, 52, 54 n, 69, 70, 70 n, 75, 86, 123, 134, 190, 191, 197, 201, 203, 204, 205, 211, 214, 233, 246, 268, 274, 287. emosyonel dn, 48 n, 100 n. emperyalizm, 242, 267 n, 268. En, 237, 237 n.

310

enerji, 201, 201 n, 285. Enki ve Ninmah mitosu, 251 n. Enuma Eli, 231 n, 249 n, 250, 251 n, 252 n, 257 ti. eolitler, 51. epifenomen, 27 n, 108. epipaleolitik, 66 n, 128 n, 129 n. Erek, 46 n. , Ergani bakr madeni, 145 n. erginleme trenleri, 79. erkek-dii ekonomik iblm, 42, 42 n. "erkek klt", 283. erkekler kurultay, 217, 249 n. erkek ynetimi, 283. erkin devri, 276. erkin odaklamas, 276. Eski Ahit, 10, 251 n, 252. Eski Dnya, 139 n, 142, 156, 156 n, 157, 157 n, 193 n, 203, 234 n, 262 n, 264, 265, 266, 269, 274. Eskimolar, 60, 70 n, 86 n, 103 n, 113 n, 172 II. egdm, 75, 80, 82, 94, 104, 106 n, 191 n, 1S6. eit blme, 54 n, 81, 175 n, 226, 272. eitliki ilkel yaam biimi, 4, 63, 99. eitliki ilikiler, 93, 95, 97, 98, 99, 121, 22. eitliki toplumsal yap, 19, 60, 63, 83, 85, 89, 99, 121, 123, 131, 132, 134, 153 n, 168, 173 n, 176, 177, 177 n, 178 n, 185, 189 n, 192 ti. eitliki uygar yaam biimi, 4 n. eitsizliki uygar yaam biimi, 4. eteklik, 68 ti. etkin (akl) dn, 110. etnolojik kantlar, 31, 31 n. etoburluun balay, 43 n, 51 n, 53. evcilletirme, 136 vd., 147, 156, 156 n. ev ekonomisi, 68, 69, 81, 95, 97, 121, 140, 149, 159, 159 n, 160, 161, 168, 169, 210, 211, 224, 227, 235. evin yneticisi, 168. evren-devlet kavram, 253 n. evrenin yaradl, 10 n, 166, 171 n. evrimci tarih kuram, 10, 11. evrim kuram, 10, 10 n. Eynan ky, 143. : . ;

farkllama, 25, 45, 63, 72, 82, 85, 93 n, 95, 97, 106 n, 121, 122, 169, 178 n, 180 n, 189 n, 207, 223, 229, 247 n, 256, 257 n, 269, 273, 230, 281. farkllamam toplum, 17, 19, 46, 46 n, 63, 120, 121. farkllam dnce reticileri, 114, 115 n, 119 n. farkllam toplum, 17, 19, 217, 283. farkllk bilinci, 75, 91 n. Fayum, 147, 149 n, 159 n, 177 n. felaket tellall, 261. fetih, 148, 146 n, 178 n, 179 n, 180, 180 n, 186, 189 n, 196, 199 n, 204, 208, 212, 218, 232, 239, 247, 265 n, 271 n, 273, 275 n. fetih kuram, 174, 180 vd., 191 n. fetih ve reklenme, 186 vd., 190 n, 191 n, 192 n, 193 n, 215. fetiizm, 109 n. Filistin, 143 n, 247, 259. Filistinliler, 260 n. Firavun, 217, 252 n. folk toplumu, 17. ' Frigyallar, 247. fcur (tabusu) yasa, 56 n, 73 n.

Gagarino kamp yeri, 74 n.


Galliler, 264 ti. Gallinazo kltr, 267 n. gathering, 138 n. Gaziantep, 144. geici yerlemeler, 124, 130, 130 n, 134, 137, 137 n. geim biimi, 3, 4, 4 n, 21, 22, 23, 23 n, 39, 42, 45, 80, 81, 92, 113, 113 n, 122, 130, 133, 158, 169, 210, 211, 212, 219. geim birimi, 22, 23, 97, 154, 211, 212, 227. geim d etkinlikler, 23, , 98, 116. geim etkinlikleri, 22, 23, 220. gei (aamas) a, 5 n, 20, 125, 140, 147, 208, 281. gei dn, 221. gei toplumu, 19, 20, 20 n, 206, 208 vd* 230 n, 265, 267, 277, 281. geleneki toplum, 63, 95, 134. gelenekler, 59, 72, 90 n, 105, 113, 113 n, 114 n, 122, 126, 161, 216 n, 221.
. > . .

311

gelge ekim, 148 n. gemeinschaft 18 n. genler, 72, 81, 81 n, 92, 93, 114, 162. genetik belirlenme, 33, 36 n, 37, 37 n, 39. genetik bilimi, 36, 37, 37 n, 39. genetik farkllklar 144. genetik-kronolojik yntem, 26, 27, 27 n, 28, 29 n, 34, 100, 281. gens, 189 n. gentilice toplum, 15. gereki sanat, 133, 143. gerek devlet, 248 n. gessellschaft, 18 n. gezici zanaatlar, 74. Glgam Destan, 8 n, 44 n, 181 n, 198 n, 218 n, 249 n, 250 n, 251 n, 252 n. "Glgam ve Agga", 249 n, 276. Girikhaciyan, 145. gizli dernekler, 180 n, gebe ifti-yerleik ifti 265 n, 266. gebe obanlk, 151 vd. gebe federasyonlar, 215. gebelik, 47, 56, 63, 84 n, 85, 85 n, 90 n, 97, 99, 103, 122, 124, 137, 143, 148, 153, 155, 169, 170, 173, 173 n, 213. gebelik darboaz, 86, 87 n, 88. gebe tarmclk, 137, 139, 148, 148 n, 150, 150 n, 151, 266. gebe topluluklar, 181, 181 n, 197, 204 n, 214, 215, 234, 241, 255, 258, 267. gk devleti-yer devleti ayrm, 9. gm grenekleri, 64, 64 n, 80, 112, 115, 116 n, 132, 133, 134, 143 n, 144 n, 165 il, 184, 194, 197 n, 237. grenekler, 59, 91 n, 93, 94, 102, 105, 236. Gravettiyan kltr, 66, 71 n, 72 n, 80 n. Gutium barbarlar, 64 n. gne, 224. Gney Amerika yerlileri, 264, 267. Gney Mezopotamya, 197. ilikisi,

hammadde sorunu, 192 n, 199, 207, 215, 227, 238, 241, 244, 245, 246, 268, 276, Hammurabi kodu, 41. Hammurabi kodu, 241. hara, 188, 188 n, 189 n, 193 n, 204 n, 242, 243, 267 n, 268. hara devleti, 266, 268, 268 n. hareketli toplum, 126, 134, 226, 227, 278, 283. hassa ordular, 277. Hassuna, 143 n. Hassuna kltr, 194, 194 n, 195. Hatti lkesi, 257 n. hayvanlarn evcilletirilmesi, 136 vd., 147, 149, 157, 157 n, 167 n, 205 n, 265, 268. hayvanlarn tanras, 166. hayvan odakl dn, 171, 172, 172 n. hayvansal besin reticilii, 169, 173. Hazdalar, 98 n. hazeri toplum, 173, 192 n. Heliopolis, 263 n. Hellen-barbar ayrm, 8, 8 n. Herodot Tarihi. 8 n, 47 n. heykeller, 165, 200. heykelcikler, 52, 67, 79, 79 n, 80, 80 n, 115, 132, 132 n, 134, 140 n, 143 n, 145, 148, 160, 194, 195, 237. | Hristiyan-dinsiz ayrm, 9. Hristiyanlk, 9, 243. hidrolik tarm 161 n. hidrolik toplum, 191 n, 236 n. hierokrasi, 274. Hiksoslar, 46. Hin t-Avrupa halklar, 139, 258. Hint uygarl, 172 n, 244, 249 n, 253 n, 257 n. historisizm, 27, 27 n, 28. Hititler, 116 n, 193 n, 197 n, 246, 254 n, 275. Hitit sihirsel dn, 116 n. Hitit yasas, 252 n. . hiyerarik dzen anlay, 224, 248 n. hiyeroglif, 219. hominidler, 35, 38 n, 40, 41, 42, 43, 59 n, 101. Homo, 28, 28 n, 38 n, 42, 59 n. Homo erectus, 41, 55 n, 57 n, 61 n. Homo faber, 35, 35 n, 43 n. Homo habilis, 41. Homo sapiens, 35, 35 n, 38 n, 41, 43 n, 48 ti, 55 n.

H
Habil ile Kabil yks, 186, 187. Haclar, E03. Haitililer, 116 n. Halaf kltr, 160 n, 194 n, 195, 217 n halk meclisi, 216 n, 249 n.

312

Homo sapiens neanderthalensis, 35 n, 55 n, 64, 64 n, SO. Homo sapiens sapiens, 39, 41, 64, 75, 75 n, horticulture, 18 n, 147. Hogr politikas, 243, 257, 257 n. Hotentolar, 178 n. hykler, 153. hydroagriculture, 148 n. hydrolic agriculture, 148 n. I, Irak, 193 n. braniler, 242, 243, 247 vd., 267. i elikiler, 122 n, 217. i dinamikler, 84, 88. i ilikiler, 99. i gelime, 1S8, 177 n, 179, 186, 191 n, 196, 202, 247, 284. idealizm, 100 n. ideologlar, 32, 248. ideoloji, 2, 23, 23 n, 24, 24 n, 25 n, 105 n, 118 n. 119, 119 n, 186, 205, 222, P.25, 243, 247, 250. 253, 254 n, 255, 253 n. 259, 261, 262, 264, 268, 275, 278, 279, 280, 287. ideoloji-ekonomi etkileimi, 3 n. ideolojik btnlenme, 279. ideolojik dn, 111, 118, 118 n, 223, 256. ideolojik farkllama, 269. ideolojik g, 271. deolojik yap, 24, 25 n, 29 n, 140, 192 n. ikincil ekonomik etkinlikler, 71, 95, 97, 227. ikincil erk delegasyonu, 248 n. ikincil fetih, 191 n, 192 n. ikinci toplumsal iblm, 140, 152, 152 n, 153, 155, 181, 211. iklim (koullar) etkileri, 50, 65, 70, 82, 113 n, 119, 126, 132, 134 n, 135, 136, 136 n, 141, 141 n, 146, S, 151 n, 152, 156, 137 n, 204. ikna (yolu) aralar, 232, 233, 237, 238, 271, 37. ileri besin toplayclar, 17. ileri besin reticileri, 17. iletiim. 48, 48 n, 56, 56 n, 57, 57 n, 73, 73 n, 76 n, 78 n, 92, 101 n, 103, 104, 104 n, 105, 112, 280. ilkel din, 113 n. ilkel dn, 48, 48 n, 100, 100 n, 106 vd.
80.

ilkel dnn zellikleri, 105 n, 115 n. ilkel ekonominin darboazlar, 85 vd., 90, 158, 189, 176. ilkel ekonominin sigortas, 88, 89. ilkel (kaba) demokrasi, 216 n. ilkel komnal toplum, 14, 97. ilkel sr, 19, 38 n, 41, 41 n, 42, 44, 44 n, 45, 46, 46 n, 47, 48, 49, 50, 91, 92, 92 n, 93, 101, 103, 119, 121, 158. ilkel topluluk, 2, 4, 10, 15, 16, 16 n, 63, 94, 102, 118 n, 140, 147, 153 n, 157, 179 n, 202 n, 214, 218 n, 233. ilk gnah, 9 n. ilk insan topluluklar, 44, 49. ilk uygarlk, 7, 192 n, 235, 241, 244, 247, 248 n, 271.
lyada, 269 n, 272 n.

imsak, 164. imparatorluk, 36 n, 241 vd., 257, 262, 263 n, 279. inan, 109 n, 113 n, 256, 257. inan sistemleri, 118 n. nds uygarl, 160 n, 193 n, 219 n, 236 n, 244, 245, 245 n, 247. nds yazs, 219. initiation, 79 n. nkalar, 268. "insan ara yapan hayvandr" 2 n, 35, 35 n. insan-doa ilikisi, 23, 67 n, 91 n, 93, 95, 98, 103, 107, 108, 108 n, 111, 112, 112 n, 169, 220, 221, 222, 225, 254, 266, 279. "insan dnen hayvandr", 34. insan-hayvan ilikisi, 77 n, 98. insann (k) treyii, 35, 35 n, 37 n, 38, 38 n, 39, 39 n, 40, 41, 41 n, 42, 42 n, 43, 43 n. insann doas, 53, 53 h. insann yaradl, 44 n, 250, 250 n, 251, 251 fi. insann Yeni Dnya'ya geii, 155 vd., 264, 264 n. insan-insan ilikileri, 23, 103, 105, 112, 169, 220, 222, 225, 254, 266. insan kurban, 197 n, 219 n, 220, 267 n, 288 n, 269. insan-tanr farkllamas, 256. ran, 172 n, 193 n, 246 n. rokiler, 82, 161 n, 162 n. skitler, 172 n, 188 n, 236.

313

tsrail Krall, 261, 262 ti. Israiloullar, 173 n, 178 n, 187 n, 255. iaretleme, 48, 48 n, 56 n, 57, 75, 92 n, 101, 104, 104 H. ibirlii, 42, 45, 46, 47, 52, 53, 53 n, 54, 54 n, 55 n, 57 n, 59, 103, 154, 161 n, 185, 191 D. ibirliki ilikiler, 97, 99. iblm, 3 n, 35 n, 41, 45, 47, 52, 54, 54 n, 56 n, 58, 59, 68 n, 112, 121, 168, 169 n, 180 n, 189, 189 n, 196, 238, 278 n. gc, 192 ti.

Japonlar, 131 n. Jarmo, 143, 143 n, 160 n. Jericho, 141 n, 143 n, 144, 145, 146, 165, 167, 182, 182 n, 183, 184, 185, 186, 187, 190., Java insan, 57 n. jestler, 106 n. K Kaba g, 46, 53, 72, 92, 105, 186, 187 n, 205, 273, 277. kabile federasyonlar, 171, 192 n. kabile rgtleri, 55 n, 130, 131 n, 153, 155, 161 n, 171, 189 n, 217 n, 227, 248 n, 261, 268. kabileler konfederasyonu, 259, 263, 271. kabile mlk, 258. kabile efleri, 131 n, 197 n, 216 n, 258, 269, 269 n. kabile tanrs, 258, 259, 259 n. Kade Antlamas, 257 n. kadn-erkek ekonomik iblm, 45, 45 n, 50, 50 n, 59, 66, 68, 68 n, 81, 90 n, 106, 121, 122, 128, 152, 152 n, 159, 169. kadn-erkek farkllamas, 44, 81 n, 108 n, 282. kadm-erkek stat farkllamas, 50, 60, 71, 73, 79, 93, 118, 121, 131, 162. kadnn tarm buluu, 147, 147 n, kadnn saygnlnn art, 160, 160 n, 162, 167, 208, 209, 215, 282. kadn karma gelenei, 61, 62, 72. kafa ii-kol ii farkllamas, 212, 235, 278 n.

kafatas heykelcilii, 146, 146 n. kafatas klt, 112, 146 n, kalemtalar, 66. kalnt dn, biimi, 6, 111, 119, 222, 224. kalnt geim biimi, 6. kalnt yaam biimi, 6. kaltm, 40. kamp atei, 55, 55 n, 73. kamp yaam, 54, 54 n, 65, 68, 68 n, 97. 105, 121, 174 n. kamp yerleri, 54, 54 n, 56, 59, 66, 66 n, 68 n, 97 n, 99 n, 134, 142, 158, 164. kamusal mlkiyet, 277. kamu zanaatlar, 207. kanallar, 191 n, 195, 197, 199, 204, 232, 232 n, 237, 238, 240 n, 254 n, 267 n. kan ba, 153, 154, 154 n, 155, 163, 170, 171. kanda ilikiler, 153, 154, 163. kanda topluluk, 29 n, 154, 155, 180 n. kan gtme, 164. Kaos, 220, 223, 249. Kapsiyan kltr, 107 n, 118 n. ' "kararl denge" benzetmesi, 284. kararl ekonomiler, 129. kararl (toplumsal) yap, 213, 245, 284. kararsz ekonomi, 90. kararsz (toplumsal) yap, 245. kark iftilik, 149 n, 183. kark dn biimleri, 6, 167. kark geim biimi, 187 ti. kark yaratklar, 117. kark yaam biimleri, 6. karmaklama, 128, 157, 207, 281. karmak toplumsal yap, 65, 68 n, 97. karma tarm, 151. Karmel Da, 67 n, 68 n. kasabalar, 145, 165, 182, 183, 184, 185, 185 n, 197, H03 n, 208. Kasiler, 131 n, 162 n. kast sistemi, 117 n, 189 n. kemik (geyikboynuzu) aralar, 51 n, 67, 127, 129. Kennllar, 259, 260, 2S0 n. Kenan lkesi, 259, 261. ' kendine yeterli ekonomi, 149, 149 n, 159 n, 169, 177, 178, 179, 181, 185, 196 207, 208, 211, 226, 227. kendine yeterlilik, 90 n, 06. kendine yetersiz ekonomi, 173, 173 n, 174, 211, 212, 214, 227, 245, 268.

314

kent devletleri, 197 n, 208, 231 vd. kent devrimi, 14, 15. kent kltrl toplumlar, 18 n. < kentler, 157, 158 n, 187 n, 2035 n, 208, 231 vd., 267, 268, 274 n, 276. kentleme, 152, 157, 196, 198, 199, 207 vd., 231 Vd. kent (koruyucu) tanrlar,' 233, 275. kent toplumu, 200, 206, 232. Kerim ehir, 142. kyas (mantkta), 6 n. Kilise, 223. kiliseler, 234 n. kilisenin dn, 8 n. Ki, 249 n, 263 n. kiisel kullanm mallan, 175. kiisel ynetim, 94. Kitab Mukaddes, 47 n, 168, 170, 173, 178 n, 186 n, 231 n, 233, 250 n, 252 n, 255 n, 258, 258 n, 259, 259 n, 260 n, 261 n, 262 n, 263 n. klan ncesi toplum, 15. klan rgtleri, 73, 73 n. klan toplumu, 15. klieletirilmi resimler, 133. kollektif dn, 114, 114 n. kollektif eylem, 94, 215, 261, 261 n. kollektif ynetim, 94 ti. Kom Ombo buluntular, 133 n. kom tanlar, 203, 236, 237, 237 n, 239, 251 n, 260. *?60 n, 269 n, 272. komna (komnist) yaam, 54 n, 246. konfederasyon tanrs, 258 vd. konuma, 31 n, 40, 56, 56 n, 57, 57 n, 75, 75 n, 76. 76 n, 92, 95. 101 n, 102, 102 , 104 n, 105. konumann balay, 47 n, 48, 48 n. konuma ncesi, 46. korunma sorunu, 41, 120, 175, 184, 206, 254. koruyucu sihir, 116 n. Koryaklar, 172 n Kostienki kamp yeri, 74 n. kozmoloji, 31, 133. kleci toplum, 15. kle emei, 201 n, 251 n. klelik, 178 n, 187 n, 251 n. Kln-Lindenthal, 150, 153, 162, 186 n. kpein evcilletirilmesi, 128, 128 n, 132 n, ky dernekleri, 217 a.

kyler, 62, 130, 130 n, 140 n, 143, 144, 145, 147, 149, 149 n, 150, 151, 153, 155 n, 157, 158 n, 161, 161 n, 162, 162 n, 166, 169, 172, 173 n, 175, 186, 198, 199, 206, 226. kyller, 187 n, 192 n, 198. ky toplumu, 153, 154, 181. ky yaam, 137 n. krallar, 189 n. kraln kurban edilmesi, 219 n, 220. krallk, 236, 237 n, 240, 260,.260 n, 273. Kral Yolu, 243. kritik en az sermaye dzeyi, 285 n. , Kromanyon insan, 64, 65 n, 66, 69 n, 75 n, 101 ti. kronolojik yntem, 26, 27 n, 29. kul kavram, 250 n, 251, 251 n, 252, 252 n, 253. kullanma hakk, 226. kuramsal bilgi, 206, 225. kuramsal dn, 278 n. Kuran, 250 n, 251 n, 252, 252 n. kurban kurumu, 219, 219 n. kurgusal dnce (speklasyon) 32, 44 n. kuru tarm, 247, 274 n. kuaklararas iliki, 114. kuaklararas iblm, 56, 56 n. Kutinler, 189 n. Kuzey Mezopotamya, 195. kk sulama tarm, 144, 147, 149, 149 n, 153, 161, 175, 182, 183, 186, 191 n, 192, 195, 196, 197, 204, 210, 226. kltrel birrneklik, 196. kltrel etkileme, 244. kltrel etkinlikler, 71, 72, 95. kltrel evrim, 37, 37 n, 38, 57, 65, 65 n, 101 n, 134, 152, 201 n, 235. v kltrel kalt, 127, 132, 133, 174. , kltrel kaltm, 92, 218, 219, 247, 262. kltrel yap, 53, 72, 81, 95. kltr emperyalizmi 15. Kyros efsanesi, 170 n.

La Madailene, 77. Laplar, 172 h, 178 h. Lascaux Maaras resimleri, 77 n, 117 n. La Venta tapnak kenti, 157. layik erk, 277. layik yneticiler, 237, 237 n, 239.

315

Levililer, 263. limes, 239 u. Lipit-tar kodu, 255 n. lugal kalma, 239. lks tketim, 272. lks mal retimi, 74. Lykiahlarn anaerkillii, M

Mezopotamya, 246. Mezopotamya sinirsel dn, 115 n, 116 n. Mezopotamya uygarl, 171 n, 193 vd., 244 Jl, 348 a. Msrllar, 8 n, 9 n, 36 n, 37 n, 80 n, 155, 161 n. 159 n, 163 n, 192 n, 218 n. msr tarm, 288., Msr uygarl, 193 n, 203, 218 n, 219, 236, 236 n, 239 n, 244, 244 n, 245, 246, 248 n, 250 n, 252 n, 258, 262, 263, 264. mzrak, 51 n, 52, 63, 65, 65 n, 7i: n, 127, 134, U3. mzrak destekleri, 67. mikrolitler, 11, 51, 51 n, 127, 142. minitalar, 11, 51, 51 n, 127 129. miras, 216 n, 217, 273. mitoloji, 32, 113 n, 118, 133, 138 n, 165 170 n, 213 n, 239, 267 n. mitopoetik dn, 105 n. mitoscu dn, 43 n, 115 nJ mitoslar, 18 n, 32 n, 77 n, 108 n, 115 138 n, 164, 196, 218 n, 218, 219, 235, 240 250 n, 267 n. Moollar, 172 n, ?36, 258. Mohenjo-Daro, 245 n. Montesban maaras, 78 n, 115 n, 132 Muallefat, 142. mucizeler, 258 n. Mureybet, 144. muskalar, 218 n, 219 n. mhrler, 194, 198, 199, 218, 219, 245. mlkiyet, 53 n, 89, 89 n, 154, 174, 174

Madde-bilin ilikisi, 7, 253 n.( maddi (kltr) donanm, 29, 30 n, 64, 81, 68 n, 133. Maglemosiyan topluluklar, 129, 133. Magdeleniyan kltr, 65 n, 67 n, 71, 77 n. Maara (kaya) resimleri, 50, 67, 68 n, 71 n, 73 n, 76, 76 n, 77, 77 n, 78, 104 , 107 .1, 115, 117 ti, 118, 126, 128 n, 130, 132, 133, 133 n, 147 n, 185 n. mahkemeler, 216 n. mal birikimi, 162, 174, 211, 213. Malenezya ilkelleri, 116 n. MaJthus yasas, 86. Manas Destan, 178 n. Manular, 172 n. mantk ncesi dn, 100 n. mantksal dn, 104 n. Masailer, 193 n. maskeler, 133, 133 n. matrmrchal, 131 n. matriari sorunu, 162 n, 282, 282 n. matrilinear, 131 n. medeniyet, 16 n. Medler, 170 n. megalitik, 162 n. mekanik dayanmal toplum, 19. Meksika, 193 n, 266, 267, 267 n, 268. Memfis, 250 n, 263 n. memurlar, 277. menecerler, 229, 236 n. Merimde, 347, 149, 162. merkszi devlet, 245. metal aralar 248, 268. metaller, 157, 157 n. metalrji, 197, 215, 225, 235. meydan okuma-iradi tepki kuram, 141, 191 n, 195. mezolitik, 11, 50, 107 n, 125, 142, 176, 209. mezolitik topluluklar, 126 vd., 192, 192 n.

n,

n, n,

n.

n.

175, 175 n, 176. 178 n, 194, 199, 212, 216, 216 n, 219, 226, 235, 273. I mslim-gayri mslim ayrm, 9. N Nak Rstem Yazt, 243. Natufia Vadisi, 143. Natufiyallar, 129, 135, 136, 137, 143, 144, 176 n, 182. Neanderthal insan, 55 n, 57 n, 60, 61 n, 64, 64 n, 67 11, 69 n, 80, 112. neden sonu ilikisi, 103, 108, 108 n, 115 n, 164 n, 221, 265. neolitik, 11, 125, 130, 141 n, 155, 157, 193 n, 209.

316

neolitik devrim, 14, 136 n, 157, 161 n, 163 n. neolitik kyler, 193, 197, 218, 219, 227, 231, 233 n. neolitik (toplum) topluluk, 20, 89 n, 157 vd., 219. Newfoundland, 266 n. Niaux maaras resimleri, 77 n. nicel birikim, 202, 231, 285 n. Nijerya topluluklar, 210 n. Nil, 193 n, 345. Nineveh kitapl, 242. Nippur, 256 n. nitel deiim, 202, 207, 231, 285 n. nomeler, 73 n, 155 n, 161 n, 218, 218 n. nfus 166 n, 168 n, 171, 174, 183, 183, 204, 208, 215, 274 n, 276. nfus darboaz, 45, 47, 54, 60, 69, 80, 85, 86, 96, 160 n, 166, 169. Obsidyen, 183, 184 n. Ouz Trkleri, 247 n. okuryazarlk, 225. okuryazarlk ncesi halklar, 17. olta, 129. onamatopoetik, 104 n. oraklar, 135, 138, 138 n, 142, 143, 150, 176 n. ordular, 208, VA2. organik dayanmal toplum, 9. organik dayanma, 94. organizrnac toplum kuram, 12 n. O r t a Amerika yerlileri, 131 n, 157 n, 160 n, 161 n, 264. orta barbarlk, 54 n, .139 n, 160 n. ortak alma, 54, 53, 85, 93, 97, 103, 104, 105, 103, 121, 153, 161, 162, 169 n, 199, 204, 211, 226, 231, 232, 232 n, 267 n, 270. ortak kar, 94. ortak mlkiyet, 175, 175 n, 190 n, 212, 272,
273, P.74.

nderler, 69 n, 70 n, 72 n, 82 n, 1)1 n, 114 n, 131, 131 n, 170, 180 n, 191 n. nderlik, 59 n, 60 n, 80, 161, 168, 192 n, 204, 260 n, 270. nder-ef ayrm, 131, 131 n. nyargl snflandrma, 15, 15 n, 17 n, 18 n. rgtlenme, 92 n, 04 n, 182, 191 n, 196, 205, 212, 236. rnek olma, 92 n. tednyaclk, 30. te dnya kavram, 64 n, 154, 165, 165 n, 172, 194, 222, 224, 236, 254 n. zel evresel koullar, 124, 192, 193 n, 285. zelleme, 65, 68, 82, 83, 135. zel mlkiyet, 3 n, 89 n, 162, 174, 174 n, 175, 175 n, 176, 212, 216, 217, 235, 268, 272, 274, 277, 279, 286. zgr brakma, 178 n. zgrlkler, 191 n.

paleolitik, 11, 50, 193 n. Palikurlar, 210 n. para, 268. paral (kiralk) askerler, 254. par pro toto, 116 n. patesi, 237, 237 n. patriarklar, 172, 174 n, 178 n, L12. 217. 223, 258. Pavitsolar, 141 n. Pekin nsan, 44. pekitirici etkileim, 58, 113, 120, 121, 12.2, 124, 134, 159, 227, 278, 286. pemmikan, 67 n. Pers mparatorluu, 241, 243, 257 , 2-32 n. Persler, 170 n, 188 n, 243. Peru (yerli) toplumlar, 157, 157 n, !;? n, 267 n, 268 n. peygamber-kral srtmesi, 260 n. peygamberler, 260,- 260 n, 261, 263. peygamber ynetici, 260, 260 n. Pigmeler, 29 n, 98 n. piktografik yaz, 199, 200, 234. piramitler, 237 n. piirme, 55. planlama, 267 n. Polinezyallar, 146 n. potla, 178, 178 n, 226.

ortak sorumluluk, ortak yararlanma, orta paleolitik, 51 ortata a, 11. Osiris mitosu, 218 otokrasi, 213 n.

89, S4. 175, 175 n. n. n.

renme, 38, 42, 75. lm sorunu, 221.

317

PPNA fpre-pottery neolithic A), 144. PPNB (pre-pottery neolithic B), 144. pratik bilgi, 206, 225. prelojik dn, 100 n. prestij (saygnlk) farkllamas, 3 n, 130, 160, 169, 170, 205, 213. primatlar, 2 n, 105. profesyonel askerler, 277. \ promiskte, 44 n. prosimianlar, 37 n. Pueblo topluluklar, 191 n.

radyokarbon tarihlemeleri, 143, 143 n, 144, 144 n, 145, 366. rahip kral, 203 n. rahipler kurulu, 276. rahip ynetici, 236, 237, 237 n, 239, 239 n, 240, 241, 268, 274, 276. Ramad, 151 n. Ramapithecus, 41, 41 n. rastlantlar, 113, 114, 171, 220, 221. rastlantsal dn, 107, 107 n, 108. rastlantsal ilikiler, 95, 99, 101. Remus ve Romulus efsanesi, 170 n. reprsentations collectives, 114 n. rol ilikileri, 90 n., rollerin farkllamas, 122. Romallar, 9. Roma mparatorluu, 239 n, 243, 247, 262 n. ruhun varlna inanma, 64 n, 165, 165 n, 172 h.

sanayi toplumu, 6, 6 n, 214, 279, 285 n. sanayi retimi, 111, 224. sapan, 67, 67 n, 194, 213. saraylar, 237, 237 n, 277. "Sargon'un Kronikleri", 240 n, 241 n. Sar Irmak, 245. satrlar, 52. satraphklar, 243. sava, 53 n, 67 n, 111, 134, 155, 162, 371, 177 n, 178 n, 189 n, 211, 214, 215, 227, 235, 236, 244, 254, 260, 260 n, 270, 276. sava ilikiler, 43, 47, 61, 62, 67 n, 96, 99, 134, 162, 170, 173, 173 n, 174, 175 n, 176, 177 n, 180, 180 n, 185, 186 vd., 190 n, 203, 213. sava topluluklar, 171, 173 n, 181, 187 n, 211, 215, 266. savan nesnel koullan, 214. | \ savan znel koullan, 214. sava teknolojisi, 192 n, 213 n, 214, 214 n, 280, 285. savunma aralan, 49. savunma sorunu, 41, 42, 43, 43 n, 45, 46, 48, 52, 80, 92, 100, 130, 155, 162, 168, 171, 185, 192 n, 209, 214, 220, 226, 227, 239, 241, 282. saydam toplumlar, 119 n. secdeye kapanma, 255 n. seilmi (kavm) halk, 262, 267 n. Semanglar, 50 n, 59 n. sempatik sihir, 115 n. serbest zanaatlar, 207. I sesli iletiim, 48, 56, 56 n, 104. sessiz iletiim, 48, 56 n, 57. sfenksler, 117. snf bilinlilii, 257 n. snf kavgas, 239. snflandrc dn, 100, 106 n, 107, 108, 108 n, 117, 117 n. snflar, 3 n, 263, 274. snflar aras hareketlilik, 278, 279. snflama, 177 n, 178, 179 n, 180 n, 189 n, 192 n, 193 n, 212, 247, 261, 271, 272, 273, 274. snfl toplum, 15, 17, 17 n, 216, 222, "323, 247, 278. snfsal kar-toplumsal kar uyumas, 205, 233, 287. snfsal mlkiyet, 176, 277, 279. snfsz toplum. 17, 17 n, 218 n.

saban, 149, 200, 235, 246. saban tarm, 148, 169 n. saaltclar, 56 n, 69, 70, 72, 81, 97. saldr aralar, 49. Salinar kltr, 267 n. Samarra, 194. Samiler, 170 n, 240, 241, 258. ' ' Samoyetler, 172 n. > sanatlar, 69, 69 n, 235 n. "sanat" etkinlikleri, 3 n, 55, 66, 67 n, 71 n, 76, 77, 77 n, 80, 98 n, 107 n, 115, 117, 119, 126, 127, 132, 132 n. sanayi, 183, 206. sanayi devrimi, 166 n, 279.

318

Sibirya (ilkel) avclar, 76 n, 83 n. Sihir, 74, 110, 113, 114, 114 n, 113 n, 119, 127, 146, 153, 155, 171 n, 172 l, 218, 224, 253, 270, sihirci kadnlar, 77. sihirciler, 70 n, 77, 77 n, 87 n, 111 n, 112 ;, 115 n, 167 n, 204 n, 223. sihirci sanatlar, 69 n, 70, 71, 71 n, 72, 78, 81, 97, 115, 119, 131, 133, 157, 172, 203, 204, 269, 270. sihir-din ayrm, 108 n, 166 n, 167 n, 222. sihirsel-dinsel dnya gr, 114 n. sihirsel-dinsel dn, 5 n, 6 n, 110 n, 111, 113 n, 167, 169, 172, 172 n, 174, 184 n. sihirsel dn, 5 n, 6 n, 79, 80, 81, 95, 100 n, 105, 108 Vd., 122, 126, 132, 132 n, 133, 149, 155 n, 168. sihirsel kltr, 171, 218. sihir trenleri, 77, 79 n, 113, 133, 146, 221. sihir yasa, 252 n. silahlar, 35 n, 43 n, 95, 131, 134, 159, 213. 215, 237, 254. silindir mhrler, 219 n, 235, 236, 245. simgeci dn, 48, 104, 104 n, 105 n, 106, 107, 108 n, 117 n. simgeler, 48 n, 103 n, 105 n, 116 n, 113 n, 132 n, 200 n, 201 n, 219. simgelerle iletiim, 101, 104 n. simge sistemi, 101 n, 105 n. Sinantropos, 43 n, 44 n, 56 n, 61, 112. Sinuhe'nin yks, 239 n. sinyalleme, 48, 75, 92 n, 103. Sippar, 231 n. sistematik yntem, 29. sistemli dn, 112, 115, 165, 223, 224, 225, 248, 258. sivil toplum, 19 n. sivri sopa, 213. "siyasal aralar", 177 n, 178 n. siyasal btnleme, 186, 208. siyasal dn, 6, 40 n, 112, 115, 118, 118 n, 119, 165, 245. siyasal (erk) g, 237, 245, 271, 273, 277. siyasal erkin delegasyonu, 248, 248 n, 276, 276 n. siyasal farkllama, 6, 94, 94 n, 118, 118 n, 163, 171, 173 n, 185, 195, 206, 216, 216 n, 221, 222, 231, 247, 260, 269, 273, 273. siyasal ideoloji, 255, 256. siyasal rgtlenme, 94, 261.

siyasal kurumlar, 82, 90 n, 216 n. siyasal yap, 82, 82 il, 94, 118 n, 119 n, 227, 247. slash and bum cultivation, 18 n, 148. 150 n. Solutrea kamp yeri, 68, 97 n. Solutrea kltr, 67., somut dn, 43 n, 107, 107 n, 115 n, 118, 133. sorun zc dn, 65, 65 n, 98. Sosyal Darvincilik, 36, 53, 53 n. sosyobiyoloji, 36, 36 n, 37. sosyo-kltrel evrim, 37 n. soylular, 272. soylu yabanl, 11. soyut dn, 43 n, 105 n, 107, 118, 133, 200. soy zinciri, 31, 97, 131, 131 n, 160, 170 n. St Tarlas, 145. smr, 177 n. szckler, 103 . szcklerin majik yklemi, 48 n. szcklerin semantik yklemi, 48 n. szl yasalar, 277. Spartallar, 189 n. Sparta toplumu, 193 n, 247 n, 274, 275. spat, 154 n. stat farkllamas, 46, 56 n, 57, 60, 81. 81' n, 82, 90 n, 92, 95, 97, 98, 98 n, 118, 121. 131, 160, 173 ti, 216., stat toplumu-szleme toplumu snflandrmas, 19. su (denetleme) dzenleme ileri, 148, 131, 191 n, 194, 197, 205, 233, 238, 253, 267. sulama, 135, 136, 136 n, 139, 141, 141 n. 144, 148, 148 n, 149, 149 n, 151, 194, 196 n. 208 n, 232 n, 267, 267 XI. sulu tanm, 274 n. sunaklar, 145 n, 184, 187, 194, 208, 227, 232. surlar, 144, 145, 146, 150, 162, 162 n, 182, 183, 184, 186, 199, 226, 239 . surplus, 25 n, 26 n. Smer dehas, 195. "Smer Kral Listesi", 46 n, 47 n, 233, 233 n. 236 n, 239, 254 n. Smerler, 195, 197, 197 n, 244, 275 n. Smer lkesi, 195, 196, 218, 231, 231 n, 232 n, 233, 234 n, 238, 256. Smer uygarl, 245, 245 n, 250. srek av, 68 n, 69, 72, 82, 99.

319

topraklarn bltrlmesi, 154, 175, 226, 261. topraklarn yeniden bltrlmesi, 154, 175, 175 n. toprak mlkiyeti, 154, 154 n, 174, 175, 175 n, 216 n, 226, 274. total ideoloji, 23, 23 n, 165. ttemci dnya gr, 221. ttemci dn, 100 n, 117, 117 n, 218, 219. totemcilik, 17 n, 30 n, 100 n, 104 n, 117, 117 n, 154, 155, 218 n. totemler, 73 n, 155, 155 n, 160, 161 n, 166, 167, 184 n, 218, 218 n, 219, 275. trenler, 66, 72 n, 73, 73 n, 74, 78, 91 n, 99, 159, 161 n, 199. tren aralar, 66, 66 n, 67, 71 n. Ttonlar, 216 n. transformasyon, 202, 202 n, 206, Trois Freres maaras resimleri, 104 n, 115 n. Troya Savalar, 272 n. tufan, 198, 198 n, 233, 245, 254, 254 tufan mitosu, 254 n. Tunahlar, 137, 150, 150 n, 151 n, tun, 190 n, 246, 246 n, 268 n. tun aralar, 275. tun sava arabalar, 246. tun silahlar, 215, 246. Tunguzlar, 172 n. tutuculuk, 113. 229. 77 n,

Ur, 197, 197 n, 193 n, 23-6, 233 n, 238, 238 n, 239, 256 il. Ur kral mezarlar, 237, 238. Uruk, 198, 169, 233, 234, 240, 263 il, 271 l. Urukagina (reformlar) yasalar, 239, .",39 n. Uruk dnemi, 198, 199, 233, 234, 235, 238, 271 :a, 275 n. "Ur'un Ykl zerine At", 198 n. uygar geim biimi, 212. uygarlama, 152. uygarlama ideolojisi, 259, 265. uygarln douu, 193 n, 265. uygarln fetih ve reklenme kuram, 193 i. uygarln i gelime kuram, 193 n. uygarln yaylmas, 244 vd. uygarlk, 3 n, 39 n, 84, 88 n, 98 n, 125, 157 n, 159 n, 185, 198 n, 208 n, 218, 232, 233, 236 n. uygarlk kavram, 15, 53. uygarlk ncesi halklar, 17. uygarlk szc, 16 n. uygarlk tarihi anlay, 139. ' uygar sanayi toplumu, 19. uygar tanm toplumu, 19. uygar toplum, 2, 3, 10, 11, 14, 16 n, 1.9, 19 n, 89, 94, 94 n, 102, 105 n, 115 n, 118 n, 140, 147, 157, 159 n, 167, 214, 224, 229, 230 vd., 260 n, 264 n, 278 vd., 287. uygar topluma gei, 179 vd., 193 n, 195, 198, 200, 200 n, 206, 208, 211. uygar toplum kavram, 246, 247. uygar yaam biimi, 205. uyumlu etkileimler, 25. uyumsuz etkileimler 25. uzman avclk, 50 n, 52, 81. uzman avc topluluklar, 19, 63 vd., 113, 119, 123, 153. uzmanlama, 49, 52, 58, 68, 69, 72, 79, 83, 97, 119, 120, 124, 129, 168, 201, 207, 235, 269.

n, 258 n. 162 n.

tmdengelim, 6 n. ' tmdengelimci dn, 111, 253, 256. tmevarm, 6 n. tmevarmc dn, 111. trde toplum yaps, 46, 46 n, 92, 99, 103, 120, 121, 217, 283. Trkler, 258. U Ubeyd kltr, 194, 195, 197, 197 n, 198, 232, 271. Uganda ilkelleri, 147 n. ulam, 200. < . ulatrmaclk, 245. ulusal devlet, 239, 245. ulutalar, 162 n. Umma, 239. Upanishadlar, 250 n. . ,

nc toplumsal iblm, 152 n, 206, 236, 276. . lke, 158. reme sorunu, 41, 42, 45, 46 n, 52, 79 n, 80, 215, 220.

322

retici ekonomi, 20, 84, 135 n, 136, 137, 138 n, 141 n, 142, 156, 157, 167, 168 n, 211, 213, 214, 219, 220, 265. retici gler, 7, 42, 54 n, 70 n, 179 n, 209, 233, 2S5, 238, 243, 269, 271, 273, 274, 280, 237. retim aralar, 202 n. retim aralarnn denetimi, 255, 277. retim biimi, 14 n, 21, 23 n. retim darboaz, 85, 122, 169. retime gei, 173 n, 176 n. retim ilikilerinin yeniden tretilmesi, 278. retimin balamas, 2, 3 n, 7, 173 n, 178 n. retim ncesi, 6 n, 7, 14. retim teknolojisi, 213, 214 n, 246 vd., 280, 282. styap, 24, 24 n, 29 n, 218 n.

"yamurculuk", 270. yamurla sulama tarm, 192 n. yamur sihiri, 116 n. Yahuda (Yuda) Krall, 261, 262 n. Yahudiler, 242, 243. yaln besin toplayclar, 17, 44 n. yaln besin reticileri, 17, 87 n, 175 n. yahtlanm topluluklar, 125, 129 n, 159 n. yalvarma yakarma kavram, 222, 225. yamyamlk gelenei, 61, 61 n, 112, 116 n. yan dn biimi, 6, 111, 119, 252. yan geim biimi, 6. yan yaam biimi, 6. yapay donanmlar, 39. yap kavram, 21, 21 n. yaplar aras etkileimler, 25, 40, 48, 57, 58, 81, 82, 85, 87, 89, 90, 119 vd., 124, 127, 134, 202, 226, 226 vd., 230 vd., 264 vd., 278 Vd., 281. yaplm mallar, 212. yapsal deime, 124, 190, 206. yaradl mitosu, 231, 232 n, 250 n, 251 n, 257 n, 263.. yararlanma hakk, 277. yaratma kavram, 172 n, 221, 250, 250 n. yar gebe yaam, 85, 87, 97, 137, 139, 142, 148, 151, 151 n, 227. yar yerleiklik, 66, 67, 130, 130 n, 139, 153, 213. yar zaman uzman, 69 n, 70, 72, 78, 87 n, 97. yasallk kavram 240 n. yasam biimi, 4, 4 n, 6, 6 n, 7, 10, 22, 22 n, 23, 39, 80, 90, 91, 99, 113 n, 122, 124, 130, 152, 152 n, 162, 169, 171, 173 n, 174, 181, 181 n, 187, 187 n, 219, 266. yaam birimi, 23, 91, 97, 130 n, 154, 227, yaam ilikileri, 23. yal-gen farkllamas, 44 n, 46, 57, 59, 62, 81, 81 n, 91 n, 92, 95, 97. yal-gen stat farkllamas, 131. yallar, 71, 71 n, 72, 81, 81 n, 91, 93, 97. 105, 105 n, 114, 161 n, 162, 163 n, 170, 172, 217, 276. yallar kurulu, 216 n, 249. yavru kyler, 154, 154 n, 163, 171. yay, 50 n, 52, 65, 65 n, 68 n, 71 n, 98, 127, 128, 129 n, 132, 134, 213. yazg kavram, 7, 221, 222, 249, 253, 254. yaz, 200, 219, 238, 245.

V, W
vaad edilmi lke, 259, 261. Valergeler, 79 n. Varka, 233. vatan, 158. vatandalk, 248. > vatanda ordular, 277. "vensler", 79, 79 n, 114, 130, 132, 140, 143 n, 145, 160, 160 n, 219, vergi, 189, 243, 260 n. vergi toplayclar, 277. Verimli Hill, 142 n. verimlilik, 196 n. verimlilik klt, 79, 79 n, 160 n, 184 n. Vesta Rahibeleri, 55, 170 n. Vikingler, 264, 264 n, 266 n. volkan cam, 183. weltanschauung, 23.

yabanllk a, 13, 15, 73 n. yabanl tahl deviricilii, 135. yabanl (tahllar) taneliler, 128 n, 134, 135, 138, 138 n, 140, 140 n, 141, 141 n, 144, 147, 156, 157, 176, 176 n, 268. yabanl sr denetleyicilii, 137. yamaclk, 144, 155, 160, 162, 162 n, 170, 173 n, 174 n, 177 n, 178 n, 188, 188 n, 189, 227, 240 n, 242, 242 n, 271, 272.

323

yazl belgeler, 43 n. yazl yasalar, 277., yaznn bulunuu, 78 n, 199, 234. yazmanlar, 235, 242. Yeni Ahit, 252, 252 n, 25S n. yeni arkeoloji okulu, 29 n. Yeni Babil mparatorluu, 218, 241, 242, 281. yemden doma kavram, 220. yeniden retici iler, 238. Yeni Dnya alar, 13 n. Yeni Dnya neolitii, 155. Yeni Dnya topluluklar, 13 n, 28, 139, 142, 155, 156, 156 n, 157, 157 n, 188, 193 n, 252 n, 262 n, 284 vd., 259 n, 274. yenita a, 11. yerleik-gebe tarmclar ilikisi, 188 n. yerleik topluluklar, 181, 204 n, 215, 261. yerleik yaam, 124, 129, 130, 137, 137 n, 139, 146, 147, 149, 152, 153, 157, 160 :, 163, 168, 170, 181 M , 185. yerleme, 70. yerleme ideolojisi, 259. Yerualim, 262 n. "Yeu" kitab, 187 n. yetke, 182. yiyecek fazlas, 177, 178, 199, 211. yiyecek toplayc ekonomi, 45 n. yiyecek retici ekonomi, 136 n, 167. yoksulluk, 88, 88 n, 168, 178. yoksulluk ekonomisi, 88 n. yoksullukta eitlik, 178 n. yoksunluk, 88 n, 212. yoksunluk ekonomisi, 89.yoksunluk-yoksulluk ayrm, 88 n. yoktan var etme kavram, 172 n, 221, 250 II. yongatalar, 43, 51, 51 n, 58 n. yneten-ynetilen farkllamas, 202, 216, 276. yneten-ynetilen ilikisi, 94, 118 n, 254, 255, 255 n. ynetici (kadro) ajan, 208, 286. yneticiler, 69 n, 94, 131, 144, 161, 161 n, 162, 182, 203, 222, 237, 237 n, 269 n, 270 n, 272, 274, 276.

"Yneticinin eddi", 239 n. ynetici snflar, 235, 236 n. ynetici-tanr- ilikisi, 256. ynetim, 132, 190 n, 193, 205, 206, 238. ynetim ideolojisi, 118 n. ynetim-siyaset ayrm, 94, 94 n, 95, 118, 163 n. yntem, ?.6 vd. Yuda (Yahuda) Krall, 242, 281. yukar barbarlk, 139 n, 284 n. Yukar Mezopotamya, Yukar Msr, 263 n. Yukar Paleolitik kltr, 64 vd., 76 vd., 84, 98 n, 108 n, 112 n, 118 n, 126 vd., 132, 133, 135 n, 137, 184 n. Yunanistan, 246, 247. Yunanllar, ?.48 n. Yurt, 134. yksek primatlardan karsamalar, 38 n, 2 , -18. yksek snflar, 239, 270, 272, 273, 276. yrtme, 218 n. yrtc-ynetici ayrm, 239, 270, 272, 273, ,'7S. yzer tarlalar, 267, 267 n. ' 231.

zaman kavram, 106 n, 184. ' zanaatlar, 69 n, 81, 183, 203, 203 n, 204, 208, 207, 224, 225, 235, 275. zanaatlar snf, 276. zanaatlar, 3 n, 159, 159 n, 168, 169, 183, 185, 200, 207, 210, 224. zanaatlar-tarm farkllamas, 206, 235, 238, 233. zengin-yoksul farkllamas, 88, 178 n, 272. ziguratlar, 235. zrhl svariler, 215. ztlklarla dn, 100 n, 106 n, 107 n, 108 n. zora bavurma, 179 n, 204, 214 n. zorba ynetim, 160 n. Zoroastercilik, 243, 257 n, 271, 273. zor yolu, 204, 205, 226.

324

S.B.F. Basn ve Yayn Yksek Okulu Basmevi, Ankara-1982

250 T L .

You might also like