You are on page 1of 93

TEKSTİL, HAZIR GİYİM,

DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ


SEKTÖRLERİNE YÖNELİK
STRATEJİ BELGESİ

EYLÜL - 2008
İÇİNDEKİLER
Sayfa No
1. YÖNETİCİ ÖZETİ ………………………………………………………………… 1
2. MEVCUT DURUM………………………………………………………………… 3
2.1. TEKSİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU…….. 3
2.1.1. Kapasite ve İstihdam …………………………………………………………. 3
2.1.2. Sanayi ve İmalat Sanayi Üretimindeki Ağırlığı ……………………………… 4
2.1.3. Üretim Miktarı ve Değeri …………………………………………………….. 5
2.1.4. Üretim Maliyetleri …………………………………………………….……… 9
2.1.5. Dış Ticaret…………… ……………………………………………………….. 18
2.1.6. Sektörler Açısından Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi ……….. 31
2.1.7. Rekabet Gücü Açısından Uluslararası Karşılaştırma…………………………. 32
2.1.8. Diğer Sektörler ve Yan Sanayi ile İlişkileri ………………………………….. 38
2.1.9. 2005 Sonrası Tekstil ve Konfeksiyon Sektöründe Küresel Gelişmeler ……… 39
2.1.10. AB ile İlişkiler ………………………………………………………………. 43
2.2. DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU ……….. 45
2.2.1. Sektörün Türkiye Ekonomisindeki Yeri ……………………………………... 45
2.2.2. Kapasite ve İstihdam …………………………………………………………. 45
2.2.3. Üretim Miktarı ve Değeri ……………………………………………………. 56
2.2.4. Dış Ticaret ……………………………………………………………………. 59
2.2.5. Mevcut Devlet Yardımlarının ve Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi ….. 66
2.2.6. AB ile İlişkiler ………………………………………………………………... 66
3. GZFT ANALİZİ ……………………………………………………………………. 68
4. STRATEJİK YAKLAŞIM ……………………………………………………….... 71
4.1. TEKSTİL, KONFEKSİYON VE HAZIRGİYİM SANAYİ ………………… 71
4.1.1. Yatırım Yerleri………………………………………………………………… 71
4.1.2. Üretim……….………………………………………………………………… 71
4.1.3. Ürünler……….………………………………………………………………… 73
4.1.4. Pazarlama…….………………………………………………………………… 74
4.1.5. e-Ticaret………………………………………………………………………… 75
4.2. DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SANAYİ……………………… .. ………………… 75
4.2.1. Girdi Maliyetleri………………………………………………………………… 75
4.2.2. Çevre……….…………………………………………………………………… 75
4.2.3. Hammadde Temini……………………………………………………………… 75
4.2.4. Pazarlama…….………………………………………………………………… 75
4.2.5. Eğitim………………………………………………………………………….. 76
5. GLOBAL VE SPESİFİK HEDEFLER, ÖNCELİK VE TEDBİRLER ………… 77
6. 3D (DEĞİŞİM-DÖNÜŞÜM- DESTEK) EYLEM PLANI VE SÜRECİN 81
YÖNETİMİ …………………………………………………………………………….
6.1. Değişim ve Dönüşümün Yönetimi ……….…………………………………..... 81
6.2. 3 D (Değişim Dönüşüm Destek) Eylem Planı……….………………….……... 82
7. TABLOLAR, GRAFİKLER , KISALTMALAR LİSTESİ………………………. 90

1
1.YÖNETİCİ ÖZETİ

Finans sektörü yanında emtia piyasalarında özellikle yirminci yüzyılın son çeyreğinde yaşanan hızlı
entegrasyon süreci, ülkemizin de içinde bulunduğu birçok ülkede, mevcut üretim alışkanlıklarını ve
yapılarını doğrudan etkilemektedir.

Dünya ticaret sisteminde özellikle 2005 sonrası yaşanan gelişmeler etkilerini öncelikli olarak mukayeseli
üstünlükler yaklaşımı paralelinde fiyat esnekliğinin yüksek olduğu ve rekabetin fiyatlar üzerinde
yoğunlaştığı sektörlerde hissettirmeye başlamıştır.

Sanayi ve sanayileşme tabanı önemli oranda “tekstil ve hazır giyim” üzerine inşa edilmiş olan Türkiye
iktisat teorisine uygun bir reaksiyon göstererek 2005 yılı sonrası süreçte mukayeseli üstünlüğünü, yeni
terminoloji ile rekabet edebilirlik avantajını yitirmeye başlamıştır. Gelir düzeyi/harcama ilişkisi,
tüketici davranışları, arz fazlası ve pazar hacmi birlikte değerlendirildiğinde özellikle “tekstil ve hazır
giyim” sektörünün yüzleşmek ve çözüm üretmek durumunda kaldığı sorunlar daha net anlaşılabilecektir.

Mevcut veriler dikkate alındığında tekstil sektörü; ulaştığı ihracat rakamı, istihdam kapasitesi ve GSMH
içindeki payı ile ülkemizin sanayileşmesinin ve küresel pazarlarda var oluşunun temelini
oluşturmaktadır. Ancak yukarıda da ifade edildiği üzere fiyatların tüketici talepleri üzerindeki birincil
etkisi talebi belirlediği göz önüne alındığında, sektörün öncelikli olarak müdahaleye ihtiyacı olduğu
açıkça görülmektedir.

Hammaddeden tüketiciye kadar olan tüm değer zinciri içerisinde faaliyette bulunan tarafların kaçınılmaz
olarak etkileneceği gerçeğinden hareket edildiğinde ve ihmal edilmesi durumunda ciddi sosyo-ekonomik
kırılganlıklar oluşacaktır.Bu özelliği nedeniyle sektörün, kamu-özel sektör işbirliği temelinde karşılaştığı
problemlerle baş edebilme kapasitesinin hızla yükseltilmesi gerekmektedir.

Tekstil, deri ve hazır giyim sektörünün karşı karşıya bulunduğu sorunlar yatay ve dikey bir yapı arz
etmektedir. Yatay anlamdaki sorunlar yalnızca bu sektörü değil aynı zamanda ekonominin diğer tüm
unsurlarını da etkileyen, yalnızca bu sektöre yönelik geliştirilecek müdahalelerle düzeltilemeyecek
nitelikte olanlardır. Özellikle makro-ekonomik dengelerin ana unsuru olan ve serbest piyasa koşullarında
belirlenen “faiz oranları”, “döviz kurları”, “enerji fiyatları”, “asgari ücret” ve “sosyal güvenlik primi” gibi
unsurlar veri kabul edilerek, bunlar “problem ağacı”nın dışında tutulmuştur.

Hassas bir yapı arz eden sektörün mevcut yapısı ile gelecekte daha iyi bir konumda olacağı tezini
savunmak mümkün değildir. Bu anlamda küresel rekabet koşulları altında ve rakip ülkelerin sektöre
tanıdığı pozitif katkılar göz önünde bulundurulduğunda, ülkemizde de sektörün rekabet edebilirliğinin
takviye edilmesi ve dönüşümünün kolaylaştırılması gerekmektedir.

27.03.2008 tarihinde Devlet Bakanı Sayın Prof. Dr. Nazım EKREN başkanlığında ESDK toplantısı
yapılmıştır. Bu toplantı ile, ülkemizde tekstil, hazır giyim ve deri sektörünün yaşadığı sorunların
çözümüne yönelik “Acil Önlemler” yanında ilgili sektörde yürütülecek dönüşümün ana eksenlerinin
oluşturulacağı “Orta ve Uzun Vadeli Sektör Stratejisi”nin, ilgili kamu ve özel kesimin katılımıyla
hazırlanmasının koordinasyonu, Sanayi ve Ticaret Bakanlığına verilmiştir.

Söz konusu “Acil Önlemler” ile “Orta ve Uzun Vadeli Sektör Stratejisi” hazırlanması sürecinde hem
kamu kurumları hem de özel sektör düzleminde katılımcı ve paylaşımcı bir yaklaşım geliştirilmiştir.
Özellikle “acil önlemler” paketinin içeriğinin hazırlanmasında sektör inisiyatif üstlenmiş, “Orta ve Uzun
Vadeli Sektör Stratejisi”nin hazırlanmasında ise örnek teşkil edebilecek nitelikte bir kamu-özel sektör
birlikteliği sergilenmiştir.

Tekstil, hazır giyim ve deri sektörü Türkiye ekonomisi açısından oluşturduğu katma değer, istihdam,
bölgesel kalkınma ve özellikle ihracat potansiyeli açısından ihmal edilebilecek bir sektör olarak

2
değerlendirilmemiş ancak sektörün orta ve uzun vadede yaşayacağı dönüşümün birlikte yönetilmesi
gerektiği üzerinde ortak bir yaklaşım geliştirilmiştir.

Hazırlanan tekstil, hazır giyim ve deri sektör stratejisi 7 bölümden oluşmaktadır. 1. Bölümde stratejinin
içeriği ortaya konulmuştur. 2. Bölümde mevcut durumun fotoğrafı ana hatları ile ortaya konulmaya
çalışılmıştır. Bu bölüm hazırlanırken özellikle IX. Kalkınma Planına baz teşkil eden Tekstil, Deri ve
Giyim Sanayi Özel İhtisas Komisyonu Raporu esas alınmıştır. Sektörün mevcut durumunun ortaya
konulması amacıyla hazırlanan bu bölümde özellikle güncel istatistik toplama noktasında sıkıntılar
bulunduğu yürütülen çalışmalar esnasında daha net ortaya çıkmıştır. Bu açıdan yalnızca stratejiye konu
sektörün değil aynı zamanda tüm sanayi sektörlerinin politika oluşturmaya baz teşkil edecek miktarda
verisinin hazırlanması ve güncellenmesi ihtiyacı bulunduğu da yadsınamaz bir gerçektir.

Stratejinin hazırlanmasında ikinci aşamada bir SWOT analizi gerçekleştirilmiştir. İlk etapta her sektör
için ayrı ayrı geliştirilen SWOT analizleri, büyük oranda örtüşmeleri nedeniyle birleştirilmiştir.

SWOT analizini müteakib sektörün “problem ağacı” oluşturulmuş ve söz konusu “problem ağacı”
kullanılarak “hedef ağacı” geliştirilerek; sektörün global ve spesifik hedefleri belirlenmiştir.

Sektörün öncelikle spesifik amaçlarına ve uzun dönemde global hedefine ulaşması için atılması gereken
adımların tanımlandığı ve “tedbirler” olarak nitelendirilen bölüm, orta ve uzun vadede özellikle kamunun
regüle edici misyonu dikkate alınarak geliştirilmiş ve bu bölüm iki ana önceliğe ayrıştırılmıştır.

Birinci öncelik, sektörün içinde bulunduğu çevrenin düzenlenmesine yönelik “iş ortamının
iyileştirilmesi” olarak, ikinci öncelik ise firma düzeyinde müdahalelerin yer alacağı “işletme
kapasitelerini destekleyerek, işletmelerin rekabet edebilirliğinin artırılması” olarak tespit edilmiştir.

Stratejinin sahada uygulanmasını temin edecek tedbirler seti, hazırlanan “Eylem Planı” ile mümkün
olabilecektir. Eylem Planı belirlenen tedbirlere uygun olarak hangi eylemin, hangi zaman dilimi
içerisinde, hangi enstrüman ile uygulanacağını tanımlamaktadır. Bu açıdan “eylem planı” stratejinin
omurgasını oluşturmaktadır. Eylem Planının etkin bir biçimde uygulanması için izlenmesi ve
değerlendirilmesi ayrı bir fonksiyon olarak düşünülmüş ve “6.1 Değişim ve Dönüşümün Yönetilmesi “
adlı bölümde eylem planının uygulanmasına dair konular izah edilmiştir.

3
2. MEVCUT DURUM

2.1. TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU

2.1.1. Kapasite ve İstihdam

Kapasite

Tekstil ve hazır giyim sektörü birlikte değerlendirildiğinde, gayri safi yurt içi hasıla, imalat sanayi ve
toplam sanayi üretimindeki pay, ihracat, ekonomiye sağladığı net döviz girdisi, istihdam, yatırımlar, dışa
açıklık ve makro-ekonomik büyüklükler açısından Türkiye’nin birinci sektörü konumundadır. Tekstil ve
hazır giyim sanayi ülkemiz GSYH’nın yaklaşık % 10’unu sağlamaktadır.

Türkiye’nin 2004 Yılı rakamlarıyla yurtiçi elyaf tüketimi; 1.525.000 ton Pamuk (900.000 ton üretim +
550.000 ton ithalat) + Viskon, 590.000 ton Poliester (% 71’i filament iplik), 370.000 ton Akrilik (306.000
ton) + Yün, 72.000 ton Poliamid, 193.000 ton Polipropilen (% 78’i filament iplik; şerit iplikler hariç)
olmak üzere toplam 2.750.000 ton’dur.

Türkiye’nin iplik üretim kapasitesi; 2.300.000 ton kısa elyaf (pamuk ve benzeri) iplik, 400.000 ton
uzun elyaf (yün ve benzeri) iplik, 800.000 ton filament (kesiksiz) iplik, olmak üzere toplam 3.500.000
tondur.

Dokuma alanında Türkiye’deki toplam kurulu dokuma kapasitesinin 1.350.000 ton civarında olduğu
tahmin edilmektedir.

Örme’de ise 2.250.000 ton’luk bir kapasite söz konusudur.

Son yıllarda çorap sanayi, diğer tekstil alt sektörlerine nazaran daha hızlı bir gelişme göstermiş olup,
2004 yılında 142 milyon düzine çorap üretilmiştir. 2004 yılında kapasite kullanım oranları (KKO) 2005
yılına nazaran daha yüksek (% 80’nin üstünde) olan çorap sanayinin kapasitesi yeni yapılan yatırımlarla
2005 yılında 200 milyon düzinenin üstüne çıkmıştır.

Non Woven, Halı ve Teknik Tekstiller bakımından, Türkiye’de 200.000 tonun üzerinde bir non-woven
üretim kapasitesi bulunmaktadır. Halı ve özel teknik tekstil ürünleri için de 200.000 tona yakın bir
kapasitenin bulunduğu kabul edilirse, bu gruptaki toplam üretim kapasitesi 400.000 tondur.

Tablo 1: Kapasite Kullanım Oranları (%)

2002 2003 2004 2005 2006 2007 - Kasım


TEKSTİL 82,5 81,0 81,4 80,8 80,6 81,7
GİYİM 84,1 84,7 82,7 81,7 82,5 83,8
Kaynak: TÜİK

Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere tekstil ve giyim sektöründe kapasite kullanım oranları nispeten
düşüş eğilimi göstermektedir.

İstihdam

Tekstil ve Konfeksiyon sanayinde kayıt dışılık dikkate alındığında, 450.000 kadarı tekstil sanayinde,
1.500.000 kadarı da hazır giyim sanayinde olmak üzere, 2.000.000 civarında kişinin çalıştığı tahmin
edilmektedir. Bununla birlikte Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Temmuz 2006 Çalışma
İstatistiklerine göre, sektörde faaliyet gösteren 36.811 adet işyerinde kayıtlı 588.903 işçi çalışmakta olup,
493.443 işçi (%83.79) sendikaya kayıtlıdır.
2.1.2. Sanayi ve İmalat Sanayi Üretimindeki Ağırlığı ve Teknolojik Altyapı

4
2004 yılı Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, imalat sanayi üretiminin, toplam sanayi üretiminin
içindeki payı %86,92’dir. Buna göre, tekstil ve konfeksiyonun imalat sanayi üretimi içindeki payı %16,3,
toplam sanayi üretimi içindeki payı da %14.16’dır.

Türkiye genç sayılabilecek makine parkı ile Avrupa’nın en büyük iplik üretim kapasitesine sahiptir.

Türkiye, Çin’in arkasından dünyanın tekstil makinelerine yönelik en büyük tekstil yatırımcısıdır. Ancak
bundan sonraki dönemde bu yatırımların özellikle ileri teknolojilere sahip makineler üzerine yapılması
gerekmektedir. Çünkü Tablo 2’de görüldüğü gibi ülkemiz, ürün bazında tekstil makineleri ve ekipmanı
konusunda son yıllarda azalmakla birlikte halen ithalatçı konumdadır. Türkiye dokuma sanayinde, AB
ülkeleri ve ABD’den daha genç ve yeterli kapasitede makine parkına sahiptir.

Yeterli alt yapı ve makine kapasitesine sahip bulunan örme (düz, yuvarlak ve çorap) sanayinin alt
gruplarından yuvarlak örmede kapasite fazlalığı bulunmakta olup, kapasite kullanım oranı ise % 50
civarındadır.

Özellikle Türkiye çorap sanayi 1990’lı yıllardan itibaren büyük bir gelişme göstermiş ve İtalya’nın
ardından AB’nin ikinci büyük tedarikçisi haline gelmiştir. Ancak 2005’den itibaren Çin’in AB ve ABD
pazarlarına, Türkiye’deki maliyetlerin çok daha altında fiyatlarla girmesi sektörü zorlamaya başlamıştır.

Öte yandan, Nonwoven sanayi diğer sektörlere göre daha yeni olmakla beraber yeterli üretim kapasitesine
sahiptir. Son 10 yılda büyük miktarda nonwoven yatırımı yapılmıştır ve yapılmaya devam etmektedir.
Ancak mevcut kapasite ile özellikle ucuz ve hacimli nonwoven tekstil üretimi mümkün olmaktadır.

Türk tekstil terbiye sanayi, Avrupa’nın en büyük kapasitesine sahiptir. Terbiye sanayimiz özellikle orta
kaliteye sahip ürünlerin üretiminde çok geniş bir tecrübeye sahiptir.

Gerekli alt yapı ile yeterli ve genç makine kapasitesine sahip bulunan konfeksiyon sektörü oldukça
gelişmiş durumdadır. Konfeksiyon yan sanayi de bu yüksek teknoloji ile üretim yapmakta olan sektörü
gerektiği gibi destekleyebilmektedir.

Tablo 2: Ürün Bazında Türkiye’nin Tekstil Makineleri ve Ekipman İthalatı


(Değer:1000 ABD $)

GTİP ÜRÜN ADI 2004 2005 2006 2007


Dokuma maddelerinden lif imal eden,
84.44 39.114 23.737 20.345 54.493
dokuyan, kesen makineler
Lifleri hazırlayan, iplik üreten-hazırlayan
84.45 484.805 389.520 230.731 675.834
makineler

84.46 Dokuma tezgahları(makineleri) 305.769 290.736 300.522 208.692

Örgü tezgahları,gipür,tül, dantela, file


84.47 390.745 291.149 239.108 292.246
imali için makine, cihazları
Yardımcı tekstil makine, cihazları ve
84.48 225.966 191.996 181.386 212.742
aksam-parçalar
Keçe mensucat imal makinelerinin
84.49 21.481 35.078 6.349 4.548
aksam-parçaları
Dokuma maddelerini yıkama, kurutma,
84.51 271.766 298.842 218.338 199.330
ütüleme makine ve cihazları
Dikiş makineleri, mobilyaları, iğneleri,
84.52 140.073 137.787 127.441 147.913
aksam-parçaları
TOPLAM 1.879.922 1.658.846 1.324.220 1.795.799
Kaynak: (DTM)
2.1.3. Üretim Miktarı ve Değeri

5
Pamuk

Dünyada en büyük pamuk üreticileri Çin Halk Cumhuriyeti, ABD ve Hindistan’dır. Türkiye, dünyanın
en büyük 7. pamuk üreticisi konumundadır. Çin Halk Cumhuriyeti’nin özellikle DTÖ’ne katılımından
sonra dünya pamuk tüketimi artmıştır.

Türkiye’de Ege Pamuğunun fiyatları genelde dünya fiyatlarının üzerinde seyretmektedir. Bazı
dönemlerde Türkiye’de pamuk fiyatları dünya fiyatlarının %20–30 üzerine çıkmakla beraber genelde
biraz üzerinde bir seyir izlemekte, özellikle de fiyatların hızlı gerilemekte olduğu dönemlerde biraz altına
da inebilmektedir. Ağustos 2005 itibariyle Türkiye’de Ege Pamuğu fiyatı dünya fiyatlarının yaklaşık
%15 yukarısında seyretmektedir.

Diğer taraftan sentetik ve suni liflerin, gerek tekstil gerekse konfeksiyon sektöründe kullanımı son bir kaç
yılda büyük gelişme gösterdiyse de, pamuk halen tekstil sanayinin en temel ve stratejik hammaddesi olma
özelliğini korumaktadır. Bu itibarla pamuk, üretim maliyetleri içerisinde önemli bir yer tutmaktadır.
Türkiye, Kasım 2007 Cotton Outlook / Cotlook tahminlerine göre 725 bin tonluk üretim ile dünyanın
yedinci büyük pamuk üreticisi durumundadır.

Ancak, Türkiye’de pamuk fiyatları aşağıda görüleceği üzere dünya fiyatlarının üzerinde seyretmektedir.
Diğer yandan üretilen pamuk, aşağıdaki Tablo 4’den de anlaşılacağı üzere ihtiyacı (tüketim:1.600.000
ton) karşılamaktan uzaktır ve önemli miktarlarda ithalat yapılmaktadır.

Tablo 3: İzmir Ticaret Borsası STD.1 ve Liverpool A İndeks Pamuk Fiyat Karşılaştırması

2006 2007
Aylar Liverpool A İzmir Liverpool A İzmir
İndeks STD.1 Fark % İndeks STD.1 Fark %
(TL/Kg) (TL/Kg) (TL/Kg) (TL/Kg)
Ocak 1,73 1,87 8,1 1,90 2,00 5,5
Şubat 1,77 1,93 8,7 1,82 1,95 7,3
Mart 1,72 1,87 8,5 1,89 1,95 3,2
Nisan 1,69 1,87 10,8 1,76 - -
Mayıs 1,73 1,85 6,9 1,68 1,95 15,9
Haziran 1,99 2,20 10,7 1,8 -
Temmuz 1,94 - - 1,96 2,15 9,9
Ağustos 1,97 2,15 9,4 1,95 - -
Eylül 1,94 2,09 7,6 1,92 - -
Ekim 1,89 1,94 2,6 1,87 2,07 10,9
Kasım 1,88 1,95 3,9 1,86 -
Aralık 1,94 1,95 0,59 1,82 1,8 1,2
12 Aylık Ortalama 1,85 1,97 6,6 1,85 1,98 7,0
12 Aylık Fiyat Artışı % 6,88 5,32 - 2,30 0,93 -
Kaynak: Kasım 2007 Cotton Outlook

Tablo 4: Dünyada ve Türkiye’de Pamuk Üretim ve Tüketim Tahminleri (1000 ton)

6
2006/2007 ve2007/2008 Sezonları
Değişim
2006/2007 2007/2008 Değişim %
%
En Fazla Pamuk
Üretim Tüketim Üretim Tüketim Üretim Tüketim
Üreten Ülkeler
Çin 7.740 10.800 7.600 11.200 -1,8 3,7
Hindistan 4.760 3.995 5.270 4.250 10,7 6,4
ABD 4.696 1.073 4.107 1.002 -12,5 -6,6
Pakistan 2.075 2.650 2.004 2.720 -3,4 2,6
Brezilya 1.524 900 1.500 900 -1,6 -
Özbekistan 1.167 240 1.100 260 -5,7 8,3
Türkiye 875 1.550 725 1.600 -17,1 3,2
Yunanistan 300 65 320 55 6,7 -15,4
Suriye 225 200 275 200 22,2 -
Diğer Ülkeler 3.108 4.931 2.923 4.887 -6,0 -0,9
Dünya Toplamı 26.470 26.404 25.824 27.074 -2,4 2,5
Kaynak: Cotton Outlook, November 23,2007

Organik Pamuk

Türkiye’de ekolojik tarımın gelişmesi Avrupa ülkelerinin tersine üreticilerce tabandan değil alıcılarca
tepeden aşağı doğru gelişmiştir. Ekolojik tarım ürünleri 2000’e kadar dış pazara yönelik gelişmiştir.
Üreticiler açısından organik pamuk tarımı konvansiyonel tarıma göre daha risklidir. Konvansiyonel
sistemle pamuk üretimi yapan bir çiftçi hemen ertesi yıl organik pamuk üretimine geçemez. Organik
pamuk tarımı için en az üç yıllık bir geçiş dönemine ihtiyaç vardır. Türkiye’den tarım ürünü ithal eden
Avrupa ülkeleri ve firmalarının istekleri nedeniyle organik pamuk ürünleri gündeme gelmiş olup, her
geçen gün önemini arttırmaktadır. Yüksek üretim maliyetleri nedeniyle organik elyaf daha da
pahalılaşmaktadır. Ancak, artan maliyetine rağmen bu ürüne yönelik talep artmaktadır.

Son yıllarda birim alan başına verimde artışlar kaydedilmiştir. Bunun başlıca nedenleri yeni tarım
tekniklerinin uygulanması, yeni geliştirilmiş tohumlar ve bitki koruma önlemleridir.

Pamuk İpliği

Türkiye kısa elyaf iplik sektöründe dünyada en yüksek teknolojiye sahip ülkeler arasında yer almaktadır.
Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu’nun (ITMF) yıllık makine sevkıyatı verilerine göre,
Türkiye’de, 10 yaşından daha eski olmayan makinelerin, toplam kapasite içersindeki payı, dünya
ortalamasının, ring’de 2,4, open-end’de 2,5 katıdır. 1 (Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu)

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Pamuklu Tekstil Sektör Raporuna göre, 2004 yılında, pamuklu
sektöründe iplik kapasitesi, 2003 yılına göre, ring’de %0,7 azalarak 6.312 bin iğe gerilerken, open-end’de
%4,3 artarak 543 bin rotora, toplamda da ağırlık cinsinden % 3 artarak 1.75 bin ton/yıla yükseldiği
belirtilmektedir. Yine aynı raporda, mevcut iğlerin %55’inin 1995–2004 yılları arası üretilmiş modern
makineler olduğu ifade edilmektedir.

Mevcut open–end iplik eğirme makineleri ringlere göre daha modern olmakla beraber %74’ü 1995–2004
model makinelerden oluşmaktadır. Türkiye’de iplik üretim tesisleri GAP ve Marmara bölgesinde
yoğunlaşmıştır.

Geçmiş yıllarda, özellikle yeni makine parkına sahip firmalar yüksek kapasite oranları ile çalışırken, 2004
yılında kapasite kullanım oranları tüm makine gruplarında yaklaşık ring’de %8, open-end’de %14
oranında düşüş göstermiştir. Bu düşüşün en önemli sebeplerinden biri ithalattaki artış olmuştur.

Pamuklu Dokuma

1
ITMF verilerinde, 1994–1999 döneminde, Çin Halk Cumhuriyeti’ndeki tüm makine üreticileri kapsanmamıştır. 10 yaşından eski olmayan
makine parkı 1994–2003 yılları arasını kapsamaktadır.

7
TSKB’nın, 2004 Pamuklu Tekstil Sektör raporunda belirtildiği gibi, iplikteki kadar olmasa bile, pamuklu
dokuma sektörü de oldukça yeni makine parkına sahiptir. Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu
(ITMF), makine sevkıyatı verilerine göre, 10 yaşından eski olmayan makine parkının toplam içindeki
payı, Türkiye’de dünya ortalamasının iki katıdır. Sektörün önde gelen firmalarının makine parkının bu
bilgiyi doğrular nitelikte olduğu ifade edilmektedir.

Pamuklu dokuma sektöründe üretim artışı, ithalat artış hızı ile baş edememiştir. Doğrudan dokuma
ithalatının üretime oranı 1999 yılında %17 iken, 2004 yılında bu oranın %352’lere ulaştığı
belirtilmektedir. Üretimde artış sağlanamaması kapasite kullanım oranında da düşüşe sebep olmuştur.2

Pamuklu Örme

Türkiye’de pamuklu örme alt sektörü, entegre olmayan küçük ve orta boy işletmelerde yoğunlaşarak bir
büyüme göstermiştir. ITMF verilerine göre, Türkiye son 5 yılda, dünya yuvarlak örgü makinelerinin
%10’unu satın alarak, Çin Hak Cumhuriyeti’nden sonra 2. büyük yatırımcı olmuştur. Örme hazır giyim
ihracatına paralel olarak pamuklu örme üretimi son 10 yılda hızlı bir şekilde artış göstermiş, kapasite
kullanım oranı 2002–2004 yıllarındaki kapasite artışına paralel bir seyir gösteremeyerek, %50
seviyelerinde kalmıştır.3

Sentetik Elyaf ve İplik

Türkiye’de sentetik elyaf iplik üretimi ilk kez 1964 yılında Bursa Sifaş’da naylon üretimi ile başlamıştır.
Türk sentetik iplik sektörü 1997 yılından itibaren yeni bir geçiş ve dönüşüm sürecine girmiştir. Bu
sürecin en belirgin özelliği, dünyadaki en son teknolojik gelişmeleri bünyesinde toplamak suretiyle
kapasite ve çeşitlilik açısından en üst seviyeyi yakalamasıdır.

2006 yılı sonu itibariyle dünyanın yedinci büyük sentetik iplik kapasitesine sahip olan Türkiye, aynı
zamanda AB’nin en büyük sentetik kapasitesini temsil etmektedir.

Tablo 5: Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Kapasite Durumu (ton)

SENTETİK KAPASİTE 2003 2004 2005 2006 2007

Polyester İplik 430.000 446.000 425.000 395.000 370.000


Polyester Elyaf 180.000 205.000 195.000 208.000 208.000
Polyamid İplik 80.000 80.000 80.000 83.000 83.000
Polyamid Elyaf 3.600 3.600 3.600 3.600 3.600
Akrilik Elyaf 295.000 295.000 310.000 310.000 310.000
Polipropilen İplik 225.000 230.000 240.000 260.000 260.000
Polipropilen Elyaf 45.000 45.000 50.000 50.000 50.000
TOPLAM 1.258.600 1.304.600 1.303.600 1.309.600 1.289.600
Kaynak:SUSEB

Tablo 6: Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Üretim Durumu (ton)

2
TKSB, Pamuklu Tekstil Sektörü Raporu, Haziran 2005, Azmi Özer, s.21
3
TKSB, Pamuklu Tekstil Sektörü Raporu, Haziran 2005, Azmi Özer, s.22

8
SENTETİK ÜRETİM 2003 2004 2005 2006 2007
Polyester İplik 336.000 340.000 310.000 336.000 240.000
Polyester Elyaf 88.000 93.000 87.000 115.000 120.000
Polyamid İplik 63.900 60.000 50.000 58.000 61.000
Polyamid Elyaf 600 600 600 600 600
Akrilik Elyaf 255.000 295.000 285.000 265.000 265.000
Polipropilen İplik 180.000 210.000 200.000 210.000 210.000
Polipropilen Elyaf 28.000 30.000 24.000 45.000 51.000
TOPLAM 961.000 967.100 914.000 973.600 947.600
Kaynak:SUSEB

Tablo 7: Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe İthalat Durumu (ton)


SENTETİK İTHALAT 2003 2004 2005 2006 2007
Akrilik Elyaf 121.436 115.323 104.000 105.000 99.600
Polyester İplik 128.720 133.000 180.000 192.000 210.000
Polyester Elyaf 67.477 48.916 60.000 56.000 67.000
Polyamid İplik 23.026 28.102 32.000 29.000 31.000
Polyamid Elyaf 2.773 3.989 4.100 4.000 2.900
PolyPropilen İplik 4.177 2.011 1.185 1.000 1.100
PolypropilenElyaf 3.303 3.086 4.500 4.700 4.500
Kaynak:GTA,GOODWILL

Polyester elyaf ithalatı da 2003 yılından sonra ciddi gerilemiştir. Bunda uygulanan anti damping
vergilerinin payı da bulunmaktadır. Son yıllarda ithalatın merkezi Çin’e kaymaktadır.

Polyamid iplik ithalatı sürekli artış eğiliminde olmakla birlikte, ithalatçı ülke profilleri değişmeye
başlamıştır. Uzakdoğu’nun payı hızla azalırken aralarında İsrail ve İran’ın bulunduğu ülkelerden ithalat
artmaya başlamıştır.

Akrilik elyaf ithalatı 2003 yılından itibaren azalmaya başlamıştır.

2.1.4. Üretim Maliyetleri

9
Türkiye Tekstil Sanayi İşverenleri Sendikası’nın üyeleri arasında yapmış olduğu maliyet analizi anket
sonuçları aşağıda belirtilmektedir.

Grafik – 1:

SEÇİLMİŞ TEKSİL FİRMALARI MALİYET ANALİZİ KASIM-2005

7%
3%
25%
7%
2%
2%

9%

1%
4%
7%
33%

İNSAN KAYNAKLARI HAMMADDE YARDIMCI MADDE VE MALZEME


BOYARMADDE SU VE ATIK SU ENERJİ
BAKIM VE ONARIM TAŞIMA GİDERLERİ AMORTİSMAN GİDERLERİ
FİNANSMAN GİDERLERİ DİĞER GİDERLER

Grafikten de görüleceği üzere; Toplam maliyet içinde en büyük payı %33 ile hammadde, %25 ile de
insan kaynakları oluşturmaktadır. Aynı şekilde toplam maliyet içinde 3. büyük payı ise enerji maliyetleri
almaktadır. Tekstil Terbiye Sektörü’nde de; benzer bir maliyet tablosu ile karşılaşmaktayız. Aşağıda yer
alan grafikte de açıkça görüleceği üzere, İnsan Kaynakları maliyeti, % 26’lık pay ile maliyet kalemleri
içerisinde en büyük paya sahiptir.

Grafik – 2:

10
TEKSİL TERBİYE SEKTÖRÜ MALİYET ANALİZİ-KASIM 2005

7%
2%
26%
17%

0%
2%
3% 10%

16%
2% 15%

İNSAN KAYNAKLARI BOYARMADDE KİMYASAL MALZEME SU VE ATIK SU


ENERJİ BAKIM VE ONARIM TAŞIMA GİDERLERİ KİRA GİDERLERİ
AMORTİSMAN GİDERLERİ FİNANSMAN GİDERLERİ DİĞER GİDERLER

Tablo 8:TİSK Kapsamında Ücret ve İşgücü Maliyeti Seviyeleri (OCAK 2007)

İşkolu-Sendika Ortalama Brüt Ortalama Brüt Ortalama Net Ortalama


Kök Giydirilmiş Giydirilmiş İşgücü
Ücret Ücret (Ytl/Ay) Ücret (Ytl/Ay) Maliyeti
(Ytl/Ay) (Ytl/Ay)
Tekstil (X) 773 1.254 935 1.508
Ağırlıklı Ortalama
1.331 2.268 1.656 2.869
(Tisk’e Üye Tüm Sektörler)
(x) Kıdem ve ihbar tazminatları, işgücü maliyetine dahil değildir.

Tablo 9:Net Asgari Ücretin İşverene Maliyeti

01.01.2008 – 30.06.2008
16 Yaşını Doldurmuş İşçiler için
Asgari Ücretin Netinin Hesabı (YTL/ay)
Asgari Ücret 608,40
SSK Primi % 14 85,18
İşsizlik Sigortası Fonu %1 6,08
Gelir Vergisi %15 31,94
Asgari Geçim İndirimi 45,63
Damga Vergisi %06 3,65
Kesintiler Toplamı 126,85
Net Asgari Ücret 481,55
İşverene Maliyetin Hesabı (YTL/ay)
Asgari Ücret 608,40
SSK Primi %19,5 (İşv. Payı) 118,64
İşsizlik Sigortası İşveren payı %2 12,17
İşverene Toplam Maliyet 739,21
Kaynak : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

Tablo 10: Hazır giyim ve Konfeksiyon Maliyet Bileşenleri (Türkiye Ortalaması)

11
Dokuma Hazır Örme Hazır Çorap
Türkiye
MALİYET KALEMLERİ giyim Türkiye giyim Türkiye Türkiye
ortalaması
ortalaması ortalaması ortalaması

Ana Hammadde (%) 43 44 55 47

Tali Hammadde ve Aksesuar (varsa ve dikkate


12 11 5 10
değerse) (%)
Direkt İşçilik
(Üretimle ilgili işçi ücretleri, SSK primleri 29 30 22 27
v.s.toplamı) (%)

Finansman ve Amortisman Giderleri


(makina ve bina amortismanı, kredi faizleri, vade 3 6 8 6
farkları v.s. toplamı) (%)

Diğer Maliyet Unsurları


10
(idari giderler, pazarlama giderleri, enerji, su, 12 9 11
aydınlatma giderleri, v.b.toplamı) (%)
TOPLAM (%) 100 100 100 100
Kaynak: İTKİB Anketi

Grafik 3: Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörü Maliyet Bileşenleri


HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ
MALİYET BİLEŞENLERİ
Diğer Maliyet
Finansman ve Unsurları
Amortisman 10% Ana Hammadde
Giderleri 47%
6%

Direkt İşçilik
Tali Hammadde ve
27%
Aksesuar
10%

Gerek hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinde ve gerekse bunların alt sektörlerinde toplam maliyet
içinde en yüksek pay hammaddeye aittir. Özellikle dokuma hazır giyim sektöründe, ana hammaddelerin
dışında astar, tela, vatka gibi tali hammaddelerle, hem dokuma hem de örme hazır giyimde kullanılan
aksesuar malzemeleri ve nakışlar maliyetler içinde önemli bir yer tutmaktadır. Dolayısıyla hazır giyimle
ilgili maliyet bileşenleri tablolarından hareketle, dokuma hazır giyim sektörünün maliyetleri içinde
toplam hammadde maliyetini ( %43 + %12 = %55 ), örme hazır giyimde benzer şekilde (%44+%11=
%55, çorapta (%55+%5=%60) olarak almakta yarar bulunmaktadır.

Maliyetler içerisinde ikinci önemli kalem ise ücret maliyetleridir. Ücretlerin toplam maliyet içindeki
payı % 29-30’dur. Burada sadece doğrudan işçilik ayrı olarak ele alınmış olup, yönetimle ilgili kalifiye
işçilik diğer maliyet unsurları arasında yer almaktadır.

12
Hazır giyim ve konfeksiyon üretiminde de enerji kullanımı söz konusudur, ancak iplik ve kumaş
kullanımına göre daha küçük bir oran teşkil ettiğinden, enerji maliyeti diğer maliyet unsurları arasında yer
almıştır ve buradaki maliyet tabloları ile grafiklerde ayrıca gösterilmemektedir.

Tablo 11: Dokuma Hazır Giyim Maliyet Bileşenleri (Türkiye Ortalaması %)

1. BÖLGE 2.BÖLGE

Dokuma Hazır giyim Dokuma Hazır giyim Türkiye


Maliyet Kalemleri
(Firma Sayısı 11) (Firma Sayısı 8) Ortalaması

Ana Hammadde 46 40 43

Tali Hammadde ve Aksesuar (varsa ve


12 13 12
dikkate değerse)

Direkt İşçilik
28 31 30
(Üretimle ilgili işçi ücretleri, SSK
primleri toplamı)
Finansman ve Amortisman Giderleri
(makina ve bina amortismanı, kredi 3 3 3
faizleri, vade farkları v.s. toplamı)
Diğer Maliyet Unsurları
(idari giderler, pazarlama giderleri, 10 13 12
enerji, su, aydınlatma giderleri toplamı)
TOPLAM 100 100 100
Kaynak: İTKİB Anketi

Grafik 4: Dokuma Hazır Giyim Maliyet Bileşenleri


DOKUMA HAZIRGİYİM MALİYET BİLEŞENLERİ
Finansman ve
Amortisman Diğer Maliyet
Ana Hammadde
Giderleri Unsurları
46%
4% 10%

Direkt İşçilik
Tali Hammadde
28%
ve Aksesuar
12%

13
Tablo 12: Örme Hazır Giyim Maliyet Bileşenleri (Türkiye Ortalaması %)

1. BÖLGE 2.BÖLGE
Maliyet Kalemleri Örme hazırgiyim Örme hazırgiyim Türkiye
(firma sayısı 17) (firma sayısı 9) Ortalaması

Ana Hammadde 41 47 44

Tali Hammadde ve Aksesuar (varsa ve


8 14 11
dikkate değerse)
Direkt İşçilik (Üretimle ilgili işçi
33 27 30
ücretleri, SSK primleri v.s.toplamı)
Finansman ve Amortisman Giderleri
(makina ve bina amortismanı, kredi 7 5 6
faizleri, vade farkları v.s. toplamı)
Diğer Maliyet Unsurları (idari
giderler, pazarlama giderleri, enerji, 11 7 9
su, aydınlatma giderleri, v.b.toplamı)
TOPLAM 100 100 100
Kaynak: İTKİB Anketi

Grafik 5: Örme Hazır Giyim Maliyet Bileşenleri

ÖRME HAZIRGİYİM MALİYET BİLEŞENLERİ

Finansman ve Diğer Maliyet


Amortisman Ana Hammadde
Unsurları
Giderleri 41%
11%
7%

Direkt İşçilik Tali Hammadde


33% ve Aksesuar
8%

14
Tablo 13: Çorap Maliyet Bileşenleri (Türkiye Ortalaması %)

1. BÖLGE 2.BÖLGE 3.BÖLGE

Çorap (firma Çorap (firma Çorap (firma Türkiye


Maliyet kalemleri
sayısı 22) sayısı 2) sayısı 5) Ortalaması

Ana Hammadde 44 56 63 55

Tali Hammadde ve Aksesuar (varsa ve


9 3 5 5
dikkate değerse)
Direkt İşçilik (Üretimle ilgili işçi
25 22 18 22
ücretleri, SSK primleri v.s.toplamı)
Finansman ve Amortisman Giderleri
(makina ve bina amortismanı, kredi 10 10 3 8
faizleri, vade farkları v.s. toplamı)
Diğer Maliyet Unsurları (idari
giderler, pazarlama giderleri, enerji, 12 9 10 10
su, aydınlatma giderleri, v.b.toplamı)
TOPLAM 100 100 99 100
Kaynak: İTKİB Anketi

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü üretim maliyeti içinde önemli bir yer tutan hammadde fiyatları
üzerinde devletin doğrudan bir kontrol gücü bulunmamaktadır. Ancak, hammadde maliyeti ile birlikte
üstlenilen KDV maliyeti (KDV’nin vergisel ve finansman maliyeti) devletin müdahale edebileceği alanlar
arasında bulunmaktadır. Ayrıca, hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün geri bağlılık ilişkisi içinde
bulunduğu kumaş ve iplik sektörlerinde etkin maliyet oluşumunun sağlanması, ve hammadde temininin
önündeki engellerin kaldırılması suretiyle, hükümetin maliyetleri aşağıya çekme konusunda bir
fonksiyonu bulunabilir.

Tablolardan görüldüğü gibi, hazır giyim ve konfeksiyon sektöründeki maliyetler içerisinde ham madde
maliyetinden sonra ikinci sırada işgücü maliyetleri gelmektedir. Doğrudan işçilik ve yönetim giderleri
arasındaki işgücü maliyetleri ile birlikte ürüne göre %35’e kadar ulaşabilmektedir.

İşgücü Maliyetleri Yönüyle Bir Değerlendirme

İşgücünün işverene maliyeti iki bileşenden oluşmaktadır:

1. Çalışana doğrudan doğruya ödenen net ücret,


2. Sosyal güvenlik kesintileri ve vergi kesintileri olarak stopaj şeklinde tahsil edilen ve devlete
ödenen kesintiler (istihdam vergileri).

Asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamalara göre aşağıdaki tablodan da görüldüğü üzere, işgücünün
işverene maliyeti içerisinde istihdam vergilerinin oranı %38,9 olup, OECD ülkeleri ortalamasının
oldukça üzerindedir.

15
Tablo 14:Asgari Ücretli Çalışanın Maliyeti

OECD - İstihdam Üzerindeki Vergi Yükü Kıyaslaması - 2008

İrlanda 9,6
Meksika 12,2
Güney Kore 16
Lüksemburg 17,1
ABD 19
Yeni Zelanda 19,5
İzlanda 19,9
Avustralya 20,5
İsviçre 21,1
Kanada 25,4
İngiltere 25,5
Japonya 25,5
Portekiz 28
Slovakya 28,9
OECD Ort. 29,8
Norveç 31,3
Hollanda 32,2
Danimarka 34,2
Çek Cumhuriyeti 35,2
İspanya 35,3
Finlandiya 36,8
Avusturya 37,4
İtalya 38,1
Türkiye 38,9
Yunanistan 39,4
Macaristan 40,0
Fransa 40,2
Belçika 41,2
Almanya 41,3
Polonya 42,3
İsveç 42,6
0,0

10,0

20,0

30,0

40,0

50,0

16
Tablo 15: Tekstil Sanayinde İşgücü Maliyeti Karşılaştırması (2007 Werner International)

İs viç re 33,67

Belçik a 31,65
Almany a 28,17
Avustury a 25,24
İngiltere 23,42
Japony a 22,69

Frans a 21,61
İtaly a 20,05
İrlanda 18,01

Avus traly a 17,63


A.B.D. 16,92
İspany a 15,81
Yunanistan 13,09

İsrail 9,89
Güney Kore 7,77
Tayvan 7,64
Portekiz 7,15

Hong Kong 6,21


Çek Cumh. 4,90
Polony a 4,62
Es tony a 4,14

Latvia 4,05
Litvany a 3,70
Slovaky a 3,53
Brezily a 3,27

Arjantin 3,10
Türkiy e 2,96
Güney Afrik a 2,78
Fas 2,62

Mek sik a 2,45


Kolombiy a 2,32
Peru 2,02
Tunus 2,01
Tay land 1,75

Bulgaristan 1,55
Malezy a 1,34
Mıs ır 1,02

Çin (Kıyı bölgeleri) 0,85


Hindistan 0,69
Endonezy a 0,65
Çin (İç bölgeler) 0,55
Vietnam 0,46

Pak istan 0,42


Bangladeş 0,28

0,00 5,00 10,00 15,00 20,00 25,00 30,00 35,00 40,00

17
Tablo 16: Tekstil Sanayinde Ülkeler Arası İşgücü Maliyeti Karşılaştırması 2007
(İşçi başına $/saat)

Ülkeler İşgücü Maliyeti ($/saat)


İsviçre 33,67
Belçika 31,65
Almanya 28,17
Avusturya 25,24
İngiltere 23,42
Japonya 22,69
Fransa 21,61
İtalya 20,05
İrlanda 18,01
Avustralya 17,63
A.B.D. 16,92
İspanya 15,81
Yunanistan 13,09
İsrail 9,89
Güney Kore 7,77
Tayvan 7,64
Portekiz 7,15
Hong Kong 6,21
Çek Cumh. 4,90
Polonya 4,62
Estonya 4,14
Latvia 4,05
Litvanya 3,70
Slovakya 3,53
Brezilya 3,27
Arjantin 3,10
Türkiye 2,96
Güney Afrika 2,78
Fas 2,62
Meksika 2,45
Kolombiya 2,32
Peru 2,02
Tunus 2,01
Tayland 1,75
Bulgaristan 1,55
Malezya 1,34
Mısır 1,02
Çin (Kıyı bölgeleri) 0,85
Hindistan 0,69
Endonezya 0,65
Çin (İç bölgeler) 0,55
Vietnam 0,46
Pakistan 0,42
Bangladeş 0,28
Kaynak: Werner International

18
2.1.5 Dış Ticaret

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre, dünya tekstil ticareti4 2006 yılında bir önceki yıla kıyasla
%7 oranında artış göstererek, 219 milyar dolara, yükselmiştir. Dünya mal ticaretinde tekstilin payı 2005
yılında %2 iken, 2006’da %1,9 olarak gerçekleşmiştir. (Tablo 17) Gerek tekstil gerekse konfeksiyon
sektörünün dünya mal ticareti içindeki payındaki azalma trendi 2006 yılında devam etmektedir.
Aşağıdaki tabloda, tekstil sektörünün toplam mal ticareti ve imalat sektörü ticareti içindeki payının
bölgesel dağılımı sunulmaktadır.

Tablo 17: Tekstil Sektörünün Toplam Mal Ticareti ve İmalat Sektörü Ticareti İçindeki Payının
Bölgesel Dağılımı, 2006

İHRACAT İTHALAT
Toplam Mal Ticaretindeki Payı % %
Dünya 1,9 1,9
Kuzey Amerika 1,0 1,4
Güney ve Orta Amerika 0,7 2,7
Avrupa 1,7 1,6
BDT Ülkeleri 0,4 2,3
Afrika 0,5 4,2
Orta Doğu 1,2 3,5
Asya 3,2 2,0
Avustralya, Japonya ve Yeni Zelanda 0,9 1,4
Diğer Asya 3,9 2,2
İmalat Sektörü İçindeki Payı % %
Dünya 2,6 2,6
Kuzey Amerika 1,4 2,0
Güney ve Orta Amerika 2,2 4,0
Avrupa 2,1 2,3
BDT Ülkeleri 1,6 3,1
Afrika 2,3 6,1
Orta Doğu 5,8 4,6
Asya 3,9 3,1
Avustralya, Japonya ve Yeni Zelanda 1,2 2,4
Diğer Asya 4,7 3,3
Kaynak: DTÖ

Tekstilde dünyadaki başlıca ithalatçılar sırasıyla, AB(25 ülke), ABD, Çin, Hong Kong, Japonya,
Meksika ve Türkiye iken, dünya tekstil ihracatında ise yine ilk sırada yer alan Çin’i takip eden ülkeler
AB (25 ülke), Hong Kong (ağırlıkla re-export), ABD ve Güney Kore’dir.

Türkiye, 2006 yılı verilerine göre, dünya tekstil ihracatındaki %3,5’luk payı ile tekstilde 8 inci büyük
ihracatçı konumundadır. Ülkemiz ithalatta ise, konfeksiyon ihracatımızda görülen artışa bağlı olarak,
büyük ölçüde hammadde ihtiyacını karşılamaya yönelik tekstil ithalatında sürekli artış kaydetmiş ve
dünya tekstil ithalatında 7 inci sırada yer almıştır (Tablo 18).

4
Dünya Tekstil İhracatı

19
Tablo 18: Belli Başlı Tekstil İhracatçıları ve İthalatçıları, 2006 (Milyar ABD $ / %)

Değer Dünya İhracat/İthalatındaki Payı Yıllık Yüzde Değişim


2006 1980 1990 2000 2006 2000-2006 2004 2005 2006
İHRACATÇILAR
AB 25 71,21 - - 35,6 32,6 4 11 -4 3
AB 25 Dışı İhracat 24,60 - - 10,9 11,3 6 15 -3 4
Çin 48,68 4,6 6,9 10,2 22,3 20 24 23 19
Hong Kong, Çin 13,91 3,2 7,9 8,5 6,4 1 9 -3 1
Yerel ihracat 0,53 1,7 2,1 0,7 0,2 -12 -10 -12 -12
Reeksport 13,38 1,6 5,8 7,7 6,1 1 10 -3 1
ABD 12,67 6,8 4,8 6,9 5,8 2 10 3 2
Kore 10,11 4,0 5,8 8,0 4,6 -4 1 -4 -3
Taipei, Çin 9,76 3,2 5,9 7,5 4,5 -3 8 -3 1
Hindistan 9,33 2,4 2,1 3,8 4,3 8 2 21 10
Türkiye 7,59 0,6 1,4 2,3 3,5 13 22 10 7
Pakistan 7,47 1,6 2,6 2,9 3,4 9 5 16 5
Japonya 6,93 9,3 5,6 4,4 3,2 0 11 -3 0
Endonezya 3,61 0,1 1,2 2,2 1,6 0 1 13 8
Tayland 2,88 0,6 0,9 1,2 1,3 7 19 8 4
Kanada 2,37 0,6 0,7 1,4 1,1 1 7 1 -4
Meksika 2,19 0,2 0,7 1,6 1,0 -3 -1 3 3
BAE 1,89 0,1 0,0 0,8 0,9 ... 45 -15 ...
Yukarıdaki 15 197,22 - - 89,6 90,2 - - - -
İTHALATÇILAR
AB 25 70,43 - - 32,9 30,7 4 11 -2 5
AB 25 Dışı İthalat 23,82 - - 9,7 10,4 7 14 2 11
ABD 23,50 4,5 6,2 9,5 10,2 7 13 9 4
Çin 16,36 1,9 4,9 7,6 7,1 4 8 1 6
Hong Kong, Çin 13,97 5,2 9,4 8,2 6,1 0 9 -2 1
Geri gelen eşya 0,59 3,7 3,8 0,9 0,3 -14 -17 14 5
Japonya 6,18 3,0 3,8 2,9 2,7 4 11 4 6
Meksika 5,95 0,2 0,9 3,5 2,6 0 5 5 -2
Türkiye 4,69 0,1 0,5 1,3 2,0 14 21 6 6
Kanada 4,38 2,3 2,2 2,5 1,9 1 7 5 1
Kore 3,91 0,7 1,8 2,0 1,7 3 8 5 10
Rusya 3,61 - - 0,8 1,6 18 18 25 26
Romanya 3,33 ... 0,1 1,0 1,4 12 16 -1 1
BAE 3,30 0,8 0,9 1,2 1,4 ... 36 1 ...
Vietnam 3,13 ... ... 0,8 1,4 ... 16 10 ...
Tayland 2,06 0,3 0,8 1,0 0,9 4 13 8 4
Hindistan 1,99 0,1 0,2 0,3 0,9 23 26 39 3
Yukarıdaki 15 153,40 - - 68,2 66,8 - - - -
Kaynak: DTÖ

20
Tablo 19: Belli Başlı Bölgeler İtibariyle Tekstil Sektörü İhracatı, 2006 (Milyar ABD $, %)
Bölgenin İhracatı Dünya İhracat
Değer Yıllık Yüzdelik Değişim
İçindeki Payı İçindeki Payı
2006 2000 2006 2000 2006 2000-06 2005 2006
DÜNYA 218,6 100,0 100,0 100,0 100,0 5 5 7
ASYA
Dünya 104,4 100,0 100,0 43,8 47,7 7 12 9
Asya 49,2 56,8 47,2 24,9 22,5 4 7 7
Avrupa 18,1 14,3 17,4 6,3 8,3 11 20 11
Kuzey Amerika 17,3 13,1 16,6 5,8 7,9 11 24 9
Orta Doğu 6,7 6,3 6,4 2,8 3,0 7 3 4
Afrika 6,1 4,0 5,9 1,8 2,8 14 11 19
Güney ve Orta Amerika 4,5 4,5 4,3 2,0 2,1 6 2 26
BDT Ülkeleri 2,4 0,8 2,3 0,3 1,1 29 61 19
ÇİN
Dünya 48,7 100,0 100,0 10,2 22,3 20 23 19
Asya 19,3 54,8 39,7 5,6 8,8 14 16 16
Avrupa 9,3 15,0 19,1 1,5 4,3 25 32 16
Kuzey Amerika 8,6 15,6 17,8 1,6 4,0 23 31 19
Orta Doğu 3,9 5,3 8,1 0,5 1,8 29 22 30
Afrika 3,1 4,1 6,5 0,4 1,4 29 8 14
Güney ve Orta Amerika 2,3 3,9 4,7 0,4 1,1 24 10 33
BDT Ülkeleri 2,0 1,3 4,2 0,1 0,9 46 76 21
DİĞER ASYA EKONOMİLERİ
Dünya 55,7 100,0 100,0 33,6 25,5 1 5 2
Asya 29,9 57,5 53,7 19,3 13,7 0 2 2
Avrupa 9,5 13,9 17,0 4,7 4,3 4 12 4
Kuzey Amerika 8,0 12,6 14,3 4,2 3,7 3 16 2
Orta Doğu 3,5 7,0 6,3 2,4 1,6 -1 0 -4
Afrika 2,2 4,7 4,0 1,6 1,0 -2 -4 20
Güney ve Orta Amerika 2,2 3,6 3,9 1,2 1,0 2 -2 4
BDT Ülkeleri 0,4 0,6 0,6 0,2 0,2 2 12 8
AVRUPA
Dünya 82,8 100,0 100,0 39,3 37,9 5 -3 4
Avrupa 62,2 77,3 75,2 30,4 28,5 4 -3 3
Asya 5,2 5,8 6,3 2,3 2,4 6 0 6
Kuzey Amerika 4,8 6,3 5,8 2,5 2,2 3 -2 3
Afrika 4,4 5,4 5,3 2,1 2,0 5 -5 5
BDT Ülkeleri 3,2 1,8 3,9 0,7 1,5 19 19 16
Orta Doğu 1,6 1,9 2,0 0,7 0,7 5 1 0
Güney ve Orta Amerika 0,6 1,0 0,7 0,4 0,3 0 -3 11
KUZEY AMERİKA
Dünya 17,2 100,0 100,0 9,9 7,9 2 3 1
Kuzey Amerika 10,5 69,0 60,8 6,8 4,8 -1 4 -1
Güney ve Orta Amerika 3,2 10,2 18,8 1,0 1,5 12 -2 2
Asya 1,8 9,3 10,4 0,9 0,8 4 3 12
Avrupa 1,4 9,9 8,3 1,0 0,7 -1 6 6
Orta Doğu 0,1 1,0 0,8 0,1 0,1 -1 4 -5
Afrika 0,1 0,5 0,5 0,0 0,0 1 -4 14
BDT Ülkeleri 0,1 0,2 0,4 0,0 0,0 15 28 -3
Kaynak: DTÖ

21
Tablo 19’da görüldüğü gibi başta AB ve ABD pazarları olmak üzere, dünya ticaretinde önemli bir paya
sahip Çin’in 2006 yılı tekstil ihracatı 48,7 milyar dolara ulaşmıştır. Çin’in 2006 yılı genel ihracatı (mal
ihracatı) içerisinde tekstil ve konfeksiyonun payı %14,8 seviyesindedir.
Çin’in dünya tekstil ihracatı içinde 2000 yılında %10,2 payını 2006 yılı sonunda %22,3’e yükseltmiş
olması, sektörde giderek artan Çin hâkimiyetini ortaya koymaktadır. Çin’in 2005 yılı tekstil ihracatı artışı
oranı %23 iken, 2006 yılında bu oran %19’a gerilemiştir.
Diğer bir dikkat çekici gelişme ise, dünya tekstil ihracatının %47,7’sinin Asya Ülkeleri, %37,9’unun
Avrupa Ülkeleri, %7,9’nun ise Kuzey Amerika Ülkelerince yapılıyor olmasıdır.
Söz konusu rakamlar 2000 yılı seviyeleri ile kıyaslandığında Avrupa Ülkelerinin tekstil sektörü
ihracatından aldığı payın gittikçe azaldığı, Asya Ülkelerinin payının ise gittikçe arttığıdır.
Ancak, Asya ülkelerinin payındaki artış Çin’in payındaki artıştan kaynaklanmaktadır, diğer Asya
Ülkelerinin payında 2000 yılına kıyasla 2006’da önemli bir düşüş kaydedilmiştir.
Tablo 20:Tekstil, Konfeksiyon, Deri ve Deri Mamulleri ile Ayakkabı İhracatımız (Milyon ABD $)

2006-07
2003 2004 2005 2006 2007
DEĞİŞ.(%)
Tekstil 5.575 6.808 7.447 8.067 9.464 17,3
Konfeksiyon 9.546 10.796 11.453 11.649 13.465 15,6
Deri ve Deri Mamulleri 556 558 573 646 701 8,6
Ayakkabı 183 204 216 237 317 33,6
Toplam 15.861 18.368 19.689 20.599 23.948 16,3

Genel İhracat 47.253 63.017 73.476 85.535 107.154


Tekstil-Konf. Payı (%) 31,9 27,9 25,7 23,1 21,4
Tekstil Payı (%) 11,8 10,8 10,1 9,4 8,8
Konfeksiyon Payı (%) 20,2 17,1 15,6 13,6 12,6
Deri ve Deri Mam. Payı (%) 1,2 0,9 0,8 0,8 0,7
Ayakkabı Payı (%) 0,4 0,3 0,3 0,3 0,3
(Kaynak: DTM Bilgi Sistemi)

Ülkemizin son beş yıl içerisinde gerçekleştirdiği tekstil, konfeksiyon, deri-deri mamulleri ve ayakkabı
ihracatı incelendiğinde, bu alandaki sektörel ihracatta 2007’de % 16 artış yaşandığı görülmüştür. Tekstil
ihracatımız, 2007 yılında %17 artarak 9,5 milyar dolar, konfeksiyon ihracatımız 2007 yılında %16 artarak
13,5 milyar dolar, deri, deri mamulleri ihracatımız 2007 yılında %9 artarak 0,7 milyar dolar ve son olarak
ayakkabı ihracatımız %34 artarak 0,3 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiştir.

Fasıllar itibariyle tekstil ihracatımızda “ipek” dışında tüm fasıllarda artış kaydedilmiş, en önemli artış ise
“örme eşya” faslında yaşanmıştır.

Tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyette bulunan firma sayısı 43 bin civarında olup, bunun %25’i
aktif ihracatçıdır. 500 büyük sanayi kuruluşunun yaklaşık %25’i tekstil ve konfeksiyon sektöründe
faaliyet göstermektedir. Ülkemizdeki imalat sanayiinde faaliyet gösteren 1.667 adet yabancı sermayeli
şirketin (74’ü tekstil, 224’ü konfeksiyon olmak üzere) 298’i tekstil ve konfeksiyon sektöründe faaliyet
göstermektedir.

Avrupa Birliği, toplam tekstil ve konfeksiyon ürünleri ihracatımızın %70’ini gerçekleştirdiğimiz en


önemli bölgesel pazar olma özelliğini 2007 yılında da devam ettirirken, ihracatımızın 2007 yılı bölgesel
kompozisyonunun değerlendirilmesi aşağıda sunulmaktadır. (Tablo 21)

22
Tablo 21: Tekstil İhracatımızın Ülkeler Bazında Dağılımı (ABD $)

Ülkeler 06/07
2006 2007 DEĞİŞİM Pay (2007) %
%
Almanya 814.287.756 863.888.732 6 9
Rusya federasyonu 569.464.514 762.295.452 34 8
İtalya 660.595.533 752.311.469 14 8
A.B.D. 595.407.085 621.428.424 4 7
Romanya 363.757.505 456.998.864 26 5
İngiltere 422.530.333 442.217.379 5 5
Fransa 323.609.201 375.147.337 16 4
Polonya 262.416.784 345.412.348 32 4
İspanya 267.307.237 305.229.480 14 3
Bulgaristan 261.102.959 264.563.175 1 3
Diğerleri 3.526.566.572 4.274.890.108 21 45
Toplam 8.067.045.479 9.464.382.768 17 100
(Kaynak: DTM Bilgi Sistemi)

Tekstil ihracatımızın 2007 yılı itibariyle ülkelere göre dağılımı ve bir önceki yıla göre değişimi
incelendiğinde, sektörel ihracatta ilk 10 sırada yer alan tüm ülke gruplarında artış kaydedildiği ve
Almanya’nın %6’lık artış ile en önemli ihraç pazarımız olmaya devam ettiği gözlemlenmektedir. Tekstil
sektörü ihracatında en önemli artışlar Rusya, Polonya ve Romanya’ya yönelik ihracatta yaşanmıştır.
Sektörel ihracatın ülkelere göre dağılımı incelendiğinde ise ihracatın ağırlıklı olarak AB ülkelerine
yönelik olarak gerçekleştirildiği ancak ülkeler arası dengeli bir dağılım olduğu, yani tek ülkeye yönelik
bir bağımlılık durumunun söz konusu olmadığı görülmektedir. Bir diğer göze çarpan gelişme ise genel
olarak performans kaybı yaşadığımız ABD’ye olan tekstil ihracatımızda da artış kaydedilmesidir.

Tablo 22:Tekstil, Konfeksiyon, Deri ve Deri Mamulleri ile Ayakkabı İthalatımız (Milyon ABD $)

2006-07 DEĞİŞ.
2003 2004 2005 2006 2007
(%)
Tekstil 4.674 5.684 6.043 6.475 8.362 29,1
Konfeksiyon 370 577 686 955 1.398 46,4
Deri ve Deri Mamulleri 816 817 834 1.043 1.200 15,1
Ayakkabı 191 303 413 515 570 10,7
Toplam 6.051 7.381 7.975 8.988 11.530 28,3

Genel İthalat 68.734 97.161 116.774 139.576 169.986


Tekstil-Konf. Payı (%) 7,3 6,4 5,8 5,3 5,7
Tekstil Payı (%) 6,8 5,8 5,2 4,6 4,9
Konfeksiyon Payı (%) 0,5 0,6 0,6 0,7 0,8
Deri ve Deri Mam. Payı (%) 1,2 0,8 0,7 0,7 0,7
Ayakkabı Payı (%) 0,3 0,3 0,4 0,4 0,3
(Kaynak: DTM Bilgi Sistemi)

Ülkemizin son beş yıl içerisinde gerçekleştirdiği tekstil, konfeksiyon, deri ve deri mamulleri ile ayakkabı
ithalatı incelendiğinde ise, 2007’de %28 oranında artış yaşandığı görülmüştür. Tekstil ithalatımız, 2007
yılında %29 artarak 8,3 milyar dolar, konfeksiyon ithalatımız 2007 yılında %46 artarak 1,4 milyar dolar,
deri, deri mamulleri ithalatımız 2007 yılında %15 artarak 1,2 milyar dolar ve son olarak ayakkabı
ithalatımız %11 artarak 0,5 milyar dolar düzeyinde gerçekleşmiştir.

23
2007 yılında yaşanan %28’lik ithalat artışı son dönemde YTL’nin aşırı değerli hale gelmesi nedeniyle
hammadde temininde ithalatın cazip hale gelmesiyle yakından ilgilidir.

Fasıllar itibariyle tekstil ithalatımızda “özel dokunmuş mensucat, dantela, duvar halıları, işlemeler”
dışında tüm fasıllarda artış kaydedilmiş, en önemli artış ise “ipek” faslında yaşanmıştır.

Son beş yıllık dönemde ülkemizin ipek ticaretinde ihracatını azaltıp ithalatını artırarak söz konusu üründe
net ithalatçı konumunu güçlendirdiği tespit edilmektedir.

Tablo 23: Tekstil İthalatımızın Ülkeler Bazında Dağılımı

2006 2007 06/07


Pay (2007) %
DOLAR DEĞERİ DOLAR DEĞERİ DEĞİŞİM %
Çin Halk Cumhur. 932.428.379 1.472.138.615 58 18
A.B.D. 574.006.203 891.482.763 55 11
Hindistan 351.342.718 758.171.605 116 9
İtalya 667.699.667 735.218.657 10 9
Almanya 432.014.734 486.517.223 13 6
Pakistan 294.958.006 400.864.259 36 5
Endonezya 301.948.792 387.202.238 28 5
Güney kore cum. 279.069.942 304.472.093 9 4
Tayland 151.916.473 204.419.549 35 2
Malezya 170.348.054 184.714.298 8 2
Diğerleri 2.319.528.775 2.536.926.299 9 30
TOPLAM 6,475,261,743 8,362,127,599 29 100

2007 yılında gerçekleşen toplam 8,4 milyar dolarlık tekstil ithalatımızın ülkeler itibariyle dağılımı
incelendiğinde, AB’nin geçen yılki %32 payının %27’ye gerilemesine karşın yine en büyük tedarikçi
olduğu görülmektedir. Ancak ÇHC’nin ithalatımızdaki payı 2007 yılında da artmaya devam etmiş ve %18
ile birinciliğe yükselmiştir. ABD ise tekstil ithalatımızda % 11’luk pay ile ikinci sırada yer alan tedarikçi
olarak göze çarpmaktadır (Tablo 23)

Dünya Konfeksiyon Ticaretindeki Gelişmeler

Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre, dünya konfeksiyon ticareti5 ise %12’lik artışla 311 milyar
dolara yükselmiştir. Dünya mal ticaretinde konfeksiyonun payı ise 2005’te %2,7 iken 2006 yılında % 2,6
olarak gerçekleşmiştir. (Tablo 24) Gerek tekstil gerekse konfeksiyon sektörünün dünya mal ticareti
içindeki payındaki azalma trendi 2006 yılında devam etmektedir. Öte yandan, 2006 yılında dünya
konfeksiyon sektörü ticaretindeki %12 olan artış oranının dünya sanayi ürünleri mal ticaretindeki 2006
yılı artışı olan %13’e paralel bir seyir izlemesi olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmektedir.

5
Dünya Konfeksiyon İhracatı
24
Tablo 24: Konfeksiyon Sektörünün Toplam Mal Ticareti ve İmalat Sektörü İçindeki Payının
Bölgesel Dağılımı, 2006
İHRACAT İTHALAT
Toplam Mal Ticaretindeki Payı (%)
Dünya 2,6 2,6
Kuzey Amerika 0,8 3,7
Güney ve Orta Amerika 3,0 1,6
Avrupa 2,2 2,9
BDT Ülkeleri 0,4 4,1
Afrika 2,7 2,0
Orta Doğu 0,7 2,1
Asya 5,0 1,5
Avustralya, Japonya ve Yeni Zelanda 0,1 3,7
Diğer Asya 6,5 0,7
İmalat Sektörü İçindeki Payı (%)
Dünya 3,8 3,8
Kuzey Amerika 1,1 5,0
Güney ve Orta Amerika 9,5 2,3
Avrupa 2,8 4,1
BDT Ülkeleri 1,5 5,6
Afrika 13,7 3,0
Orta Doğu 3,1 2,7
Asya 6,1 2,3
Avustralya, Japonya ve Yeni Zelanda 0,1 6,5
Diğer Asya 7,8 1,1
Kaynak: DTÖ

Başlıca konfeksiyon ithalatçısı ülkelere bakıldığında AB (Ekstra 25), ABD, Japonya, Hong Kong
ve Rusya görülmektedir. Belli başlı ihracatçılar ise Çin, AB (Ekstra 25), Hong Kong (ağırlıkla
re-export), Türkiye ve Hindistan olarak sıralanmaktadır.
Türkiye, 2006 yılı verilerine göre, dünya tekstil ihracatındaki %3,5, konfeksiyon ihracatındaki
%3,8’lik payı ile tekstilde 8 inci, konfeksiyonda 4 üncü büyük ihracatçı konumundadır. Ülkemiz
ithalatta ise, konfeksiyon ihracatımızda görülen artışa bağlı olarak, büyük ölçüde hammadde
ihtiyacını karşılamaya yönelik tekstil ithalatında sürekli artış kaydetmiş ve dünya tekstil
ithalatında 7 inci sırada yer almıştır.

Öte yandan, başta AB ve ABD pazarları olmak üzere, dünya konfeksiyon ticaretinde önemli bir
paya sahip Çin’in 2005 yılı tekstil ihracatı 48,7 milyar dolara, konfeksiyon ihracatı 95,4 milyar
dolara, toplam tekstil ve konfeksiyon ihracatı ise 144,1 milyar dolara ulaşmıştır. Çin’in 2006 yılı
genel ihracatı (mal ihracatı) içerisinde tekstil ve konfeksiyonun payı %14,8 seviyesindedir.
Çin’in dünya tekstil ihracatı içinde 2000 yılındaki %10,2’lik payını 2006 yılı sonunda %22,3’e,
dünya konfeksiyon ihracatında 2000 yılında %18,2 olan payını 2006 yılında %30,6’ya
yükseltmiş olması sektörde giderek artan Çin hakimiyetini ortaya koymaktadır. Çin’in 2005 yılı
tekstil ihracatı artışı oranı %23, konfeksiyon ihracatı artış oranı %20 iken, söz konusu oranlar
2006 yılında sırasıyla %19 ve %29 seviyesinde gerçekleşmiştir.

25
Tablo 25 :Belli Başlı Konfeksiyon İhracatçıları ve İthalatçıları, 2006 (Milyar ABD $, %)

Değer Dünya İhracat/İthalatındaki Payı Yıllık Yüzde Değişim

2006 1980 1990 2000 2006 2000-06 2004 2005 2006


İhracatçılar
Çin 95,4 4,0 8,9 18,2 30,6 18 19 20 29
AB 25 83,4 - - 26,9 26,8 8 12 3 5
AB 25 Dışı 21,9 - - 6,8 7,0 8 11 5 9
İhracat
Hong Kong, Çin 28,4 12,3 14,2 12,2 9,1 3 8 9 4
yerel ihracat 6,7 11,5 8,6 5,0 2,2 -6 -1 -11 -7
reeksport 21,7 0,8 5,7 7,2 7,0 7 13 18 8
Türkiye 11,9 0,3 3,1 3,3 3,8 10 12 6 0
Hindistan 10,2 1,7 2,3 3,1 3,3 9 0 39 11
Bangladeş 7,8 0,0 0,6 2,1 2,8 ... 24 23 ...
Meksika 6,3 0,0 0,5 4,4 2,0 -5 2 -2 -13
Endonezya 5,7 0,2 1,5 2,4 1,8 3 6 16 15
ABD 4,9 3,1 2,4 4,4 1,6 -9 -9 -1 -2
Vietnam 4,8 ... ... 0,9 1,7 ... 28 9 ...
Romanya 4,4 ... 0,3 1,2 1,4 11 16 -2 -4
Tayland 4,3 0,7 2,6 1,9 1,4 2 10 3 4
Pakistan 3,9 0,3 0,9 1,1 1,3 11 12 19 8
Fas 3,2 0,3 0,7 1,2 1,0 5 6 -6 14
Tunus 3,2 0,8 1,0 1,1 1,0 6 11 -5 2
Yukarıdaki 15 256,1 - - 77,1 82,2 - - - -
İthalatçılar
AB 25 141,2 - - 39,7 43,6 9 16 5 8
AB 25 Dışı 79,6 - - 20,8 24,6 11 16 8 12
İthalat
ABD 83,0 16,4 24,0 32,2 25,6 4 6 6 4
Japonya 23,9 3,6 7,8 9,5 7,4 3 11 4 6
Hong Kong, Çin 18,9 - - - - 3 7 8 2
Geri gelen eşya ... ... ... ... ... ... ... ... ...
Rusya 8,1 - - 1,3 2,5 20 34 23 2
Kanada 6,8 1,7 2,1 1,8 2,1 11 16 14 14
İsviçre 4,7 3,4 3,1 1,5 1,4 7 9 8 -1
Kore 3,7 0,0 0,1 0,6 1,2 19 8 6 29
Avustralya 3,3 0,8 0,6 0,9 1,0 10 22 17 5
Meksika 2,5 0,3 0,5 1,7 0,8 -6 -15 -2 0
Singapur 2,5 0,3 0,8 0,9 0,8 5 7 -5 17
Geri gelen eşya 0,7 0,2 0,3 0,3 0,2 5 14 7 12
Türkiye 2,4 0,0 0,0 0,1 0,7 44 54 21 203
Norveç 2,0 1,7 1,1 0,6 0,6 7 8 11 7
BAE 2,0 0,6 0,5 0,4 0,6 ... 40 7 ...
Çin 1,7 0,1 0,0 0,6 0,5 6 8 6 6
Yukarıdaki 15 287,6 - - 91,9 88,8 - - - -

26
Tablo 26: Belli Başlı Bölgelere Göre Konfeksiyon Sektörü İhracatı, 2006
(Milyar Dolar ve Yüzdelik Değişim)

Değer Bölgenin İhracatı Dünya Yıllık yüzde değişim


İçindeki Payı ihracatındaki
payı
2006 2000 2006 2000 2006 2000-06 2005 2006
Dünya 311,4 100,0 100,0 100,0 100,0 8 7 12
Asya
Dünya 162,8 100,0 100,0 46,4 52,3 10 14 20
Asya 56,3 39,6 34,6 18,4 18,1 8 20 15
Avrupa 51,9 24,0 31,9 11,1 16,7 15 23 39
Kuzey Amerika 36,4 29,1 22,3 13,5 11,7 5 -4 11
Orta Doğu 7,2 1,9 4,4 0,9 2,3 27 25 -1
Afrika 4,4 2,7 2,7 1,2 1,4 10 14 4
Güney ve Orta Amerika 3,3 1,7 2,0 0,8 1,1 13 25 28
BDT Ülkeleri 3,3 1,1 2,0 0,5 1,1 21 18 40
Çin
Dünya 95,3 100,0 100,0 18,2 30,6 18 20 29
Asya 28,5 51,8 29,9 9,4 9,2 7 -7 15
Avrupa 28,4 16,7 29,8 3,0 9,1 29 44 62
Kuzey Amerika 23,1 20,7 24,2 3,8 7,4 21 52 26
Orta Doğu 6,9 3,4 7,2 0,6 2,2 33 28 -2
Afrika 2,9 2,6 3,0 0,5 0,9 20 17 10
Güney ve Orta Amerika 2,8 3,1 3,0 0,6 0,9 17 27 31
BDT Ülkeleri 2,7 1,6 2,9 0,3 0,9 30 19 50
Diğer Asya Ekonomileri
Dünya 67,5 100,0 100,0 28,2 21,7 3 7 10
Asya 33,2 51,9 49,2 14,6 10,7 2 6 9
Avrupa 23,5 28,6 34,8 8,1 7,6 7 8 19
Kuzey Amerika 7,9 14,3 11,6 4,0 2,5 0 7 -2
Orta Doğu 1,5 2,7 2,2 0,8 0,5 0 10 -4
Afrika 0,6 0,8 0,9 0,2 0,2 4 16 7
Güney ve Orta Amerika 0,5 0,8 0,7 0,2 0,2 2 17 13
BDT Ülkeleri 0,3 0,8 0,5 0,2 0,1 -6 -21 26
Avrupa
Dünya 107,1 100,0 100,0 32,6 34,4 9 3 7
Avrupa 88,9 82,6 83,0 26,9 28,6 9 2 6
Asya 5,2 7,1 4,8 2,3 1,7 2 -5 5
Kuzey Amerika 4,4 1,8 4,1 0,6 1,4 24 24 30
Afrika 4,3 4,4 4,0 1,4 1,4 7 5 8
BDT Ülkeleri 1,9 1,7 1,7 0,5 0,6 9 2 16
Orta Doğu 1,3 1,7 1,3 0,6 0,4 3 -6 2
Güney ve Orta Amerika 0,3 0,5 0,3 0,2 0,1 -2 7 11
Kuzey Amerika
Dünya 13,0 100,0 100,0 9,8 4,2 -6 -3 -8
Kuzey Amerika 10,0 69,6 77,1 6,8 3,2 -5 -2 -9
Güney ve Orta Amerika 1,4 23,8 10,9 2,3 0,5 -18 -16 -16
Asya 0,7 2,7 5,6 0,3 0,2 6 3 16
Avrupa 0,6 3,4 4,8 0,3 0,2 -1 14 -10
Orta Doğu 0,2 0,3 1,3 0,0 0,1 18 5 114
Afrika 0,0 0,1 0,2 0,0 0,0 4 21 18
BDT Ülkeleri 0,0 0,0 0,1 0,0 0,0 11 33 25

27
2005 yılında kotaların kalkmasından sonra dünya tekstil ve hazır giyim pazarlarındaki koşullar değişmeye
başlamıştır. Firmaların 2005 öncesinde sahip oldukları tedarik imkanları artık yetersiz kalmaktadır. Yeni
dönemde ürün tedariki yanında hizmet sunumu da önem kazanmıştır. Dünya hazır giyim üretim
kapasitesinin talepten iki kat daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Hazır giyim firmalarının ithalatçı
ve/veya perakendeci firmalarla sürekli temas halinde bulunmaları için bilgi teknolojilerini yoğun olarak
kullanmaları gerekmektedir. Üreticilerin ithalatçı ve/veya perakendeci firmaların tedarik zincirlerine
entegre olmaları önem arz etmektedir.
Tablo 27: Yıllar İtibariyle Konfeksiyon İhracatımız (Milyar $)
2002 2003 2004 2005 2006 2007
İhracat 7,7 9,5 10,8 11,5 11,6 13,5
Konfeksiyon
Değişim % 23 24 13 6 2 16
Kaynak: DTM Bilgi Sistemi

Genel ihracatımızda konfeksiyonun payı 2003 yılında %20,2 ve 2004 yılında %17,1 düzeyindeyken, 2005
yılında söz konusu oran %15,6 ‘ya gerilemiştir. 2006 yılında ise konfeksiyon sektörü toplam
ihracatımızın % 13,7’sini oluştururken 2007 yılında bu oran %12,6’ya düşmüştür. Tekstil ve konfeksiyon
ihracatı toplam ihracatın 2005 yılında %25,7 sini, 2006 yılında %23,1’ini, 2007 yılında da % 21,4’ünü
oluşturduğundan sektörün genel ihracat içindeki payının düşüş eğilimi içinde bulunduğunu söylemek
mümkündür.
Yıllar itibariyle, konfeksiyon ihracatımız, 1996-2000 arası dönemde sektörde ve ülkemizde yaşanan
ekonomik darboğazın da etkisiyle %9 gibi düşük bir düzeyde artmıştır. 2000-2007 yılları arasında ise
sektörün ihracatında %100’den fazla artış yaşanmıştır. Son olarak, 2007 yılında 13,5 milyar dolarlık
ihracat ile bir önceki yıla göre %16’lık bir artış sağlanmıştır.
5 yıllık ihracatımız fasıl bazında değerlendirildiğinde örme giyim ürünlerinin toplam hazır giyim ihracatı
içindeki payının %58-60 aralığında seyrettiği görülmektedir. Örme mamullerinin en önemli ürün
gruplarından biri olan çorapta yıllık ihracat artışı %15,2 olarak gerçekleşmiştir. Denim pantolonların
Türkiye toplam dokuma giyim ihracatı içerisindeki payı %27’dir.
Avrupa Birliği (AB) toplam tekstil ve konfeksiyon ürünleri ihracatımızın %66’sını gerçekleştirdiğimiz en
önemli bölgesel pazar olma özelliğini 2006 yılında da devam ettirirken, ihracatımızın sektörel ve bölgesel
kompozisyonunun değerlendirilmesi aşağıda sunulmaktadır.
Tablo 28: Konfeksiyon İhracatımızın Ülkeler Bazında Dağılımı ($)

2006/07
2006 2007
DEĞİŞİM Pay (2007) %
%
Almanya 2.937.022.526 3.271.694.006 11 24
İngiltere 2.096.329.252 2.434.313.814 16 18
Hollanda 786.501.450 952.042.568 21 7
Fransa 766.891.860 867.017.097 13 6
İspanya 634.821.273 860.440.835 36 6
İtalya 551.015.851 671.846.140 22 5
Danimarka 407.671.897 506.068.969 24 4
A.B.D. 679.190.784 486.601.867 -28 4
İsveç 202.973.526 244.142.853 20 2
Belçika 198.870.949 217.131.815 9 2
Diğer 2.387.969.281 2.954.103.706 24 22
Toplam 11.649.258.649 13.465.403.670 16 100
(Kaynak: DTM Bilgi Sistemi)

Konfeksiyon ihracatımızın 2007 yılı itibariyle ülkelere göre dağılımı incelendiğinde, Almanya %24,3,
İngiltere %18,1, Hollanda %7,1, Fransa %6,4 ve İspanya’nın %6,4 ilk sırada geldiği görülmektedir. AB
toplam konfeksiyon ihracatımızdan aldığı %81’lik pay ile hala en önemli bölgesel ihraç pazarımız olma
özelliğini sürdürmektedir (Tablo 28)
28
Tablo 29: Yıllar İtibariyle Konfeksiyon İthalatımız (Milyar $)

2002 2003 2004 2005 2006 2007


İthalat 0,24 0,37 0,58 0,69 0,95 1,4
Konfeksiyon
Değişim % 21 55 56 19 39 46
Kaynak: DTM Bilgi Sistemi

Genel ithalatımız içerisinde konfeksiyon sektörünün payı 2003 yılında %0,5 ve 2004 yılında %0,6
düzeyindeyken, 2005 yılında söz konusu oran %0,6 olarak kalmıştır. 2006 yılında ise konfeksiyon sektörü
toplam ihracatımızın % 0,7’sini oluştururken 2007 yılında bu oran %0,8’e yükselmiştir. Ülkemiz
konfeksiyon sektöründe üretim ve ihracat açısından güçlü bir altyapıya sahip olduğu için, konfeksiyon
ithalatı genel ithalatımız içerisinde oldukça küçük bir paya sahiptir.
Konfeksiyon ithalatımız, 2002 yılında bir önceki yıla oranla yükselişe geçerek, 238 milyon dolar +%21,
2003 yılında 370 milyon dolar +%55, 2004 yılında 577 milyon dolar +%56 olmuştur. 2005’te ithalatın
artış hızı yavaşlamış, %19’luk bir artışla 686 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. 2006 yılında ise
ithalatımız bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla %39 artarak 953 milyon dolar olmuştur. Son olarak,
ithalatımız 2007 yılında 1,4 milyar dolarla önceki yıla göre %46’lık bir artış göstermiştir (Tablo 29)
Tablo 30: Konfeksiyon İthalatımızın Ülkeler Bazında Dağılımı ($)

2006 2007 2006/07


Pay (2007) %
DEĞİŞİM %
Çin Halk Cum. 150.401.222 218.231.002 45 16
Bangladeş 79.206.436 158.201.500 100 11
İtalya 117.566.969 141.502.502 20 10
Hindistan 68.353.724 96.525.077 41 7
Malezya 41.319.527 93.350.853 126 7
Hong-kong 47.833.810 66.003.287 38 5
Endonezya 35.486.186 56.177.958 58 4
İspanya 24.717.023 37.407.052 51 3
Pakistan 13.878.691 35.583.302 156 3
Fas 26.782.835 34.022.432 27 2
Diğer 348.932.141 460.467.286 32 33
Toplam 954.478.564 1.397.472.251 46 100
Kaynak: DTM Bilgi Sistemi

Konfeksiyon ithalatımızın 2007 yılı itibariyle ülkelere göre dağılımı incelendiğinde, Çin %15,6,
Bangladeş %11,3 ve İtalya’nın %10,1 ilk sırada geldiği görülmektedir
Türkiye’nin Çorap İhracatı ve İthalatı

Yıllar itibariyle çorap ihracatımız incelendiğinde; 2004 yılında 657 milyon dolar olan çorap ihracatımız,
2005 yılında %9 artışla 714 milyon dolara, 2006 yılında ise %2 artışla 726 milyon dolara, 2007 yılında
ise %15’lik bir artışla 837 milyon dolara çıkmıştır. Ürünler itibariyle çorap ihracatımız
değerlendirildiğinde ise; 837 milyon dolarlık ihracat rakamı içinde en önemli payı pamuklu örme diğer
çoraplar almıştır.

Türkiye’nin 2007 yılı verilerine göre en önemli çorap ihraç pazarları içinde, AB ülkelerinin çok önemli
bir yere sahip olduğu görülmektedir. Ülke bazlı sıralamada ise İngiltere, Almanya ve Fransa ilk sıralarda
yer almaktadır. En önemli artışlar ise İspanya, Danimarka ve Hollanda’ya yönelik ihracatımızda
kaydedilmiştir.
Çorap ithalatı gerek Türkiye’nin genel ithalatı, gerekse tekstil ve konfeksiyon ürünleri ithalatı içerisinde
oldukça küçük bir paya sahiptir. Örneğin, Türkiye’nin 2005 yılı çorap ithalatı, tekstil ve konfeksiyon

29
ürünleri ithalatının yaklaşık %0,2 sini, konfeksiyon ürünleri ithalatının %2’sini, örme giyim ithalatının da
%5’ini oluşturmaktadır.
2004 yılında 9 milyon dolar olan Türkiye’nin çorap ithalatı, 2005 yılında %9 artışla 9,8 milyon dolar,
2006 yılında ise %77’lik yüksek oranlı bir artışla 17,3 milyon dolar olmuştur. 2007 yılındaki çorap
ithalatımız ise bir önceki yıla kıyasla %46 artışla 25,3 milyon dolara yükselmiştir. Türkiye’nin çorap
ithalatında en önemli kalemi, aynı ihracatta olduğu gibi pamuklu örme diğer çoraplar oluşturmaktadır.
Çin’in ülkemizin çorap ithal ettiği ülkeler arasındaki sıralamada 2006 yılında 5. sırada olan yerinden
ülkemize olan ihracatını 2 kattan daha fazla artırarak 2007 yılında ilk sıraya yükselmesi dikkat çekici bir
gelişmedir.
Türkiye’nin Ev Tekstili İhracatı ve İthalatı

Ev tekstili ihracatımız 2003-2007 döneminde 2006 yılına kadar artış göstermekle birlikte, artış hızı azalış
eğilimi içerisine girmiş, 2006 yılında %7’lik bir azalış gözlemlenmiştir. 2007 yılında ise ev tekstili
ihracatımızda tekstil ve konfeksiyon ihracatımızın geneliyle uyumlu bir ivme yaşanmış ve %8’lik artış
kaydedilmiştir.

Ev tekstili kategorisinde en önemli ihraç ürünümüzün “yatak çarşafları, masa örtüleri tuvalet ve mutfak
bezleri” olduğu gözlemlenmektedir. 2007 yılında en fazla artış kaydeden grup ise %887 artış ile “duvar
halısı; el dokuması/iğne işlemesi” olmuştur. 2007 yılında en önemli performans kaybı ise “erkek/erkek
çocuk için iç ve gece giyim eşyası” grubunda tanımlanan erkek örme bornozlarda yaşanmıştır.

Ev tekstili ürünleri ihracatımızda en önemli pazarımız 435 milyon dolarlık değer ve toplam ev tekstili
ürünleri ihracatımızdan aldığı %21’lük pay ile Almanya’dır. Onu ABD, İngiltere ve Fransa takip
etmektedir. Almanya, ABD, İngiltere ve Fransa toplam %53’lük paya sahip olduğundan söz konusu
pazarlarda olan ihracatımız ev tekstili sektörü ihracatımızın performans belirleyicisidir.

Türkiye’nin ev tekstilleri ithalatı 2003-2007 döneminde önemli ölçüde artış göstermiş olsa da net
ihracatıyla kıyaslandığında göz ardı edilebilecek kadar az seviyededir. 2003-2007 döneminde artış
gösteren ev tekstili ithalatı, 2007 yılında bir önceki yıla kıyasla %16’lık artış kaydetmiştir. Sektörel
ithalatla ilgili olarak kaydedilebilecek olumlu bir gelişme ise artış hızının gerilemesidir. Nitekim 2007 yılı
ithalat artışı son beş yılın en düşük ithalat artış oranının gözlemlendiği yıl olmuştur.
Türkiye’nin en önemli ev tekstili tedarikçileri Çin %36, Hindistan %13, Antalya Serbest Bölgesi %9 ve
İtalya %5’dir.

Türkiye’nin Halı İhracatı ve İthalatı

2007 yılında ülkemizde gerçekleştirilen makine halısı ihracatı, % 82 ile toplam halı ihracatının önemli
bir kısmını oluşturmuştur. Öte yandan, el halısı ihracatımız toplam halı ihracatı içinde %18’lik bir paya
sahiptir. Üretim ve performansları farklılık gösteren bu iki sektörün ihracat performanslarında da
farklılık yaşanmaktadır.

Makine halısı, sermaye yoğun bir sektör olması ve teknik tekstillerle paralel yönde gelişmesi sebebiyle
üzerinde önemle durulması gereken bir sektör olarak değerlendirilmektedir.
Türkiye’deki toplam halı pazarının 60 milyon $ olduğu ve halı pazarının yaklaşık %90’lık bölümünü
makine halısının oluşturduğu bilinmektedir.

Ülkemizin makine halısı üretiminin büyük çoğunluğu Gaziantep’te yerleşik olan firmalarca yerine
getirilmektedir. Makine halısı üreticiliğinin yoğun olduğu diğer illerimiz ise Kayseri ve İstanbul olarak
belirtilebilir.

Dünyada ise, en fazla makine halısı üretiminin ABD’de gerçekleştirildiği bilinmektedir. Belçika, her ne
kadar makine halısı ihracatında birinci sırada gelse de, üretimde ABD’den sonra ikinci sırada yer
almaktadır.Öte yandan, AB’de makine halısı üretimi çoğunlukla Belçika, Almanya, Hollanda, İngiltere ve
Fransa’da gerçekleştirilmekte olup, Belçika’nın Gent şehri bu üretim alanının merkezi konumundadır.
AB’de her yıl yaklaşık 1 milyar m2 yeni halı kullanılmaktadır.

30
Ülkemizin makine halısı ihracatı, 2003 yılından itibaren genel bir artış trendi izlemiştir. Yıllar itibariyle
istikrarlı bir yükselme eğilimi içinde olan makine halısı ihracatı, genellikle %30’lar seviyesinde artmış;
bu artış sadece 2006 yılında %14 olarak gerçekleşmiştir
Ülkemizin AB ülkelerine gerçekleştirdiği makine halısı ihracatı, yıllar itibariyle mutlak olarak artmakla
birlikte, nispi olarak azalmaktadır. AB (27 ülke) ülkelerine yapılan ihracat 2007 yılında yaklaşık 180
milyon $ olarak gerçekleşmiş ve toplam makine halısı ihracatımızın %21’ini oluşturmuştur. AB’ye
yönelik makine halısı ihracatımızdaki artış, toplam makine halısı ihracatımızdaki artışın (%31) üstünde
gerçekleşerek, 2007 yılında % 36 seviyesine ulaşmıştır.
2007 yılı verilerine göre, makine halısı ihracatı gerçekleştirdiğimiz başlıca ülkeler; Suudi Arabistan (97
milyon $), A.B.D. (71 milyon $), Romanya (51 milyon $), Kazakistan (50 milyon $) ve Irak (48 milyon
$)’tır.

Ülkemizin makine halısı ithalatı da aynen ihracatında olduğu gibi yıllar itibariyle artan bir seyir
izlemektedir. 2006 yılında hızlı bir yükselişle 150 milyon $ olarak kaydedilen ithalatımız; 2007 yılında,
%20 oranında artışla 181 milyon $ seviyesine yükselmiştir.

Ülkemizin makine halısı ithalatında AB ülkelerinin payı 2007 yılında %23 oranında gerçekleşmiştir. Bu
oran, 2003 yılında %43 iken, bu durum yıllar itibariyle makine ithalatımızın önemli bir bölümünün
AB’den diğer ülkelere kaydığının bir göstergesidir.

2007 yılında ülkemizce makine halısı ithalatının yapıldığı başlıca ülkeler; başta Çin Halk Cumhuriyeti
(ÇHC) olmak üzere, Hindistan, Pakistan ve Belçika’dır.

Ülkemiz el halısı ihracatı 2003 yılında yaklaşık 84 milyon dolar iken 2007 yılında 131 milyon dolara
yükselmiştir. 2006 yılı el dokuma halısı ihracatımızın bir önceki yıla kıyasla % 19 oranında artış
göstermesi olumlu bir gelişme olmakla birlikte, toplam halı ihracatımız içerisindeki el halısı ihracatı
payının yıllar itibariyle düşüş gösterdiği gözlenmektedir.
Diğer taraftan, iç piyasada ülkemize gelen turistlere yönelik yapılan el halısı ve kilim satışlarımızda ise
ülkemiz turizm sektöründe yaşanan olumlu gelişmelere paralel olarak sürekli artış kaydedildiği ve bu
alandaki turistik satışların 1,2-1,5 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilmektedir. Bu bağlamda, el
halısı ve kilim sektöründe yaşanan gerilemenin turistik satışlara yansımadığı, turistik satışlar kapsamında
yapılan ihracat ile el halıcılığının ihracatımızdaki önemini koruduğu, fakat bu yolla yapılan satışlarda da
iç piyasaya sunulan taklit halılar gibi farklı bir takım problemlerin yaşandığı bilinmektedir.
Ülkeler itibariyle 2007 yılı el halısı ihracatımızın %50’si İstanbul Atatürk Hava Limanı (AHL) Serbest
Bölgesi ve Kocaeli Serbest Bölgesi’ne yönelik olup, sektör ihracatında 2006 yılındaki 33 milyon dolarlık
ihracatını 2007’de 43 milyon dolara çıkararak artış sağlayan ABD ve 12 milyon dolar ile Japonya ilk
sıralardadır.
2003 yılında 38 milyon dolar olan el halısı ithalatımız büyük bir artış göstererek, 2007 yılında 2006 yılına
göre %37 artışla 131,5 milyon dolara ulaşmıştır. El dokuma halı ve kilim ithalatımızın yapıldığı başlıca
ülkeler 45 milyon dolar ile Çin Halk Cumhuriyeti ve 32 ve 25 milyon dolarla Hindistan ve Pakistan’dır.
Bu ülkeleri; Almanya, Nepal, İran, ABD ve İngiltere izlemektedir.
Dünyadaki el halısı ve kilim üretimi hızlı bir şekilde Çin, Hindistan ve Pakistan’a kaymaktadır. Bu ürün
grubunda ihracatımızda 2006 ve 2007 yıllarında genel bir artış yaşanmakla birlikte, ithalatımızın da
sürekli bir artış trendi izlediği ve bu ürün grubunda ihracat artış hızının ithalat artış hızına oranla daha
düşük seviyelerde kaldığı görülmektedir. El halısı ve kilim ithalatımızda başlıca tedarikçi ülkeler arasında
ülkemizin üretiminin de önemli ölçüde kaydığı Çin, Hindistan ve Pakistan yer almaktadır.

Dahilde İşlemi Rejimi (DİR) Kapsamında Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

Tekstil ve konfeksiyon sektörü 2007 yılı itibariyle 23.9 milyar dolarlık ihracatı ve %22.4’lük pay ile
ülkemiz ihracatında liderliğini korumaktadır. Yapılan çeşitli ekonomik incelemelerde, 2006 yılı 3 üncü
çeyreğinden beri büyümenin iç talepten ziyade dış talebe dayalı olarak, diğer bir ifadeyle ihracatla
gerçekleştirildiği ifade edilmektedir. Bu durumda ihracatçımızın rekabet gücünü azaltacak maliyet

31
dezavantajı getirecek herhangi bir uygulama ile, dış pazarlarda ülkemiz ihraç mallarına olan talepte azalış
gerçekleşmesi, anılan sektörlerde üretimi de ciddi boyutta etkileyeceğinden DİR kapsamında ihracata
verilen desteklerin ülkemiz ekonomisinin de büyümesine katkıda bulunduğu düşünülmektedir.

Bu itibarla 2007 yılı verilerine göre tekstil ve konfeksiyon sektörünün DİR uygulamaları incelendiğinde
aşağıda yer alan hususlar tespit edilmektedir.

9 Sektör 2006 yılında ülkemiz toplam DİR ithalatının %9’unu oluştururken, 2007 yılında bu oran
%8’e gerilemiştir.
9 Sektörde döviz kullanım oranı 2007 yılı itibariyle %20’dir. Bu oran DİR kapsamında ulaşabilecek
maksimum değer olan %80’in oldukça altındadır.
9 Sektörde 2007 yılında ihracatın ithalatı karşılama oranı %208 iken, DİR kapsamında ihracatın
ithalatı karşılama oranı ise %512’dir.

2.1.6. Sektörler Açısından Mevcut Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi

Ülkemizde teşvikler ekonomi politikasının önemli bir aracı olarak kullanılmakta ve bir çok teşvik
programı uygulanmaktadır. Ancak gemi inşa dışında her hangi bir sektöre özgü olarak uygulanan teşvik
tedbiri bulunmamakta olup, sistemde bulunan her bir teşvik tedbiri tüm sektörleri kapsamaktadır.
Dolayısıyla ülkemizde sanayinin teşviki için sektörel alanlar yerine, yatırımlar, AR-GE, ihracat, KOBİ,
bölgesel gelişme gibi yatay alanlarda çeşitli teşvik programları uygulanmaktadır.

9 Yatırım teşvikleri kapsamında; Hazine Müsteşarlığı tarafından yatırım teşvik belgesi verilmek
suretiyle uygulanan programdaki teşvik unsurları şunlardır:

Gümrük Vergisi ve Toplu Konut Fonu İstisnası


Katma Değer Vergisi İstisnası
Faiz desteği

9 İhracatta devlet yardımları; Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Eximbank tarafından uygulanmaktadır.

Bu kapsamda Ar-Ge Yardımı, Yurtdışı Fuar ve Sergilere Katılım Desteği, Çevre Maliyetlerinin
Desteklenmesi Yardımı, Pazar Araştırması Yardımı, Eğitim Yardımı, İstihdam Yardımı, Yurtdışında
Ofis-Mağaza Açma, İşletme ve Marka Tanıtım Yardımı, Türk Ürünlerinin Yurtdışında Markalaşması
Yardımı ve Eximbank Kredileri kullandırılmaktadır.

9 KOBİ teşvikleri; ülkemizde KOBİ’ler çeşitli kurumlarca uygulanmakta olan genel amaçlı devlet
yardımlarından faydalanabilmektedir. Ayrıca, sadece KOBİ’lere yönelik olmak üzere KOSGEB,
Dış Ticaret Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Halk Bankası’nca farklı mevzuatlar kapsamında
değişik yatırım ve işletme dönemi devlet yardımları sunulmaktadır. Sadece KOBİ’lere yönelik
devlet yardımları ve uygulayıcı kurumları şunlardır;

Hazine Müsteşarlığı’nca, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Yatırımlarında Devlet Yardımları


kapsamında KOBİ Yatırım Teşvik Belgesi sahibi KOBİ’ler, yatırım mallarında KDV istisnası, yatırım
malları ithalatında gümrük vergisi istisnası ve faiz desteği desteklerinden faydalandırılmaktadır.

KOSGEB tarafından, KOBİ’lere yönelik çok farklı destekler sunulmaktadır. Bu kapsamda, Yazılım
Kullanım Desteği, Nitelikli Eleman İstihdamı Desteği, Ortak Kullanım Amaçlı Makine-Teçhizat Desteği,
Teknoloji Araştırma ve Geliştirme Desteği, Bilgisayar Yazılım Kullanım Desteği, KOBİ Eğitim Desteği,
CE İşaretlemesine İlişkin Test ve Genel Test/Analiz Destekleri, Patent, Faydalı Model, Endüstriyel
Tasarım Desteği, Yerel Ekonomik Araştırma Desteği, Yeni Girişimci Desteği, İş Geliştirme Merkezi
(İŞGEM) Desteği, Yurtiçi KOSGEB Bölgesel Fuarlarına Katılım Desteği kullandırılmaktadır.

Türkiye Halk Bankası tarafından KOBİ Sanayi Kredileri (Bu kredilerde KKDF ve BSMV kesintisi
yapılmamaktadır) kullandırılmaktadır.

32
Hazine Müsteşarlığı’nın garantör olduğu Avrupa Yatırım Bankası KOBİ kredileri, Türkiye Sınai
Kalkınma Bankası, Türkiye Kalkınma Bankası, Türkiye Vakıflar Bankası ve Türkiye Halk Bankası
aracılığıyla KOBİ’lere kullandırılmaktadır.

9 Bölgesel teşvikler; 5084 ve 5350 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda
Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunlar ile kişi başı GSYİH 1500 ABD doları veya daha az
olan 49 ildeki yatırımlara çalışanlar için gelir vergisi stopajı teşviki, sigorta primi işveren
paylarında teşvik ve enerji desteği sağlanmaktadır. Bu illere ilave olarak Kalkınmada Öncelikli
Yöre kapsamındaki illerde bedelsiz arsa ve arazi temin edilebilmektedir.

9 Ar-Ge teşvikleri; yukarıda sayılan Dış Ticaret Müsteşarlığı (TÜBİTAK ve TTGV aracılığı ile)
ve KOSGEB tarafından kullandırılan Ar-Ge teşviklerine ek olarak:

Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca desteklenen San-Tez projeleri,


Maliye Bakanlığınca; sağlanan vergisel teşvikler,
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile sağlanan vergisel teşvikler bulunmaktadır.

Sonuç olarak farklı alanlarda farklı kuruluşlar tarafından çeşitli teşvik programları uygulanmakta olup
sadece tekstil ve hazır-giyim sektörlerine özgü her hangi bir teşvik tedbiri bulunmamaktadır. Mevcut
sistem içinde teşviklerin, Yabancı Sermaye Mevzuatı, Serbest Bölge Mevzuatı, Gelir ve Kurumlar Vergisi
Mevzuatı, Organize Sanayi Bölgeleri Mevzuatı, Teknoparklarla İlgili Mevzuat, Tapu Kadastro Mevzuatı,
Yerel Yönetimler Mevzuatı ve Yatırımlarla ilgili Bakanlar Kurulu Kararları içine serpiştirilmiş olmasının
karışıklıklara ve irrasyonel yatırım kararlarına yol açabilme ihtimali bulunmaktadır.6

2.1.7. Rekabet Gücü Açısından Uluslararası Bir Karşılaştırma

Fransız Moda Enstitüsü (IFM) ile birkaç kuruluşun ortaklaşa hazırladıkları “Tekstil ve Hazır giyim
Sektöründe 2005 Ticaret Serbestisinin Etkileri” başlıklı rapora göre; iş gücü, hammadde, ekipman ve
pazarlama gibi faktörleri detaylı bir şekilde tablolara dayalı bir şekilde analiz eden raporun genel
değerlendirmesine göre, Çin, Türkiye ve Güney Kore en rekabetçi ülke konumunda olan ülkelerdir.

Aşağıdaki tablolarda, rekabet gücü değerlendirmesi 0-5 arasında değişen bir puanlama sistemi ile
yapılmıştır. Rekabet gücü göstergesi açısından bir ülke zayıf ise, 0’a yakın bir puan alırken, rekabet gücü
yüksek olduğu alanlarda ise 5 ya da 5’e yakın bir değer almaktadır. Örneğin, işçilik ile ilgili faktörleri
değerlendiren aşağıdaki tablodan Türkiye ve Hindistan’ı ele alırsak, işçi ücretinin Hindistan’da düşük
olması, Hindistan açısından bir avantaj sağlamaktadır. Hindistan’ın bu faktör açısından rekabetçi
olduğunu gösteren değer olarak 5 puan verilirken, Türkiye’de işçi ücretlerinin yüksek olması, Hindistan’a
kıyasla Türkiye için bir dezavantaj olup Türkiye’nin rekabet gücünü olumsuz etkilemektedir. Bu alanda
Türkiye’nin az rekabetçi olduğunu gösteren 2 puan verilmiştir.

6
IX. Kalkınma Planı Tekstil ve Hazır Giyim Özel İhtisas Komisyonu Raporu

33
Tablo 31: İşçilik ile ilgili faktörler: Ülkelerin Avantaj durumları

Avantajlar 0 (rekabet gücü zayıf), 5 (rekabetçi)

Konfeksiyon/
İşçilik Ücreti

İşçi Sağlama

Örme Bilgisi
Operasyon

Ortalama
Yönetim

Terbiye/
dokuma

Boyama
Becerisi

Becerisi
Maliyet

Örme/

Bilgisi

Bilgisi

Genel
Birim
İşçilik ve
know how

Çin 4 5 5 5 4 4 3 5 4
Hindistan 4 4 5 4 3 4 2 4 3
Pakistan 5 3 5 4 3 3 1 2 2
Bangladeş 5 3 5 4 3 2 1 4 2
Güney Kore 0 1 1 5 5 5 5 5 2
Türkiye 2 3 4 4 4 5 4 5 3
Bulgaristan 3 4 3 5 3 4 3 5 3
Romanya 3 4 4 5 3 3 3 5 3
Fas 2 3 4 4 3 2 2 4 2
Tunus 2 3 3 4 3 2 2 4 2
Kaynak: Consolidated Report- “2005 T/C Liberalization” IFM and partners-February 2004

Grafik 6: İşçilik ile İlgili Faktörler: Ülkelerin Avantaj Durumları

4,5

3,5

2,5

1,5

0,5

0
Çin Hindistan Pakistan Bangladeş Güney Kore Türkiye Bulgaristan Romanya Fas Tunus

Sektörde işçilik, rekabet gücünü etkileyen önemli bir maliyet unsurudur.

Yukarıdaki tablo ve grafikte görüldüğü gibi sadece işçiliğe dayalı rekabet dikkate alındığında Çin en
rekabetçi ülke konumunda iken, onu Hindistan, Türkiye, Bulgaristan ve Romanya takip etmektedir.

34
Tablo 32: Hammadde ve Makineler ile İlgili Faktörler: Ülkelerin Avantaj Durumları

Avantajlar 0 (rekabet gücü zayıf), 5 (rekabetçi)

Konfeksiyon
Makinaları

Makinaları

Makinaları

Makinaları

Makinaları
Suni Sent.

Ortalama
Tedariki

Tedariki

Tedariki

Dokuma

Terbiye/
Boyama
Eğirme
Pamuk

Örme

Genel
Lifler
Hammadde

Yün
ve Makineler

Çin 5 2 4 5 5 5 3 3 4
Hindistan 5 1 3 4 3 2 2 3 3
Pakistan 4 1 3 3 3 2 1 2 2
Bangladeş 2 1 1 2 1 2 2 1
Güney Kore 1 1 4 4 5 4 5 5 4
Türkiye 5 1 3 4 5 5 4 4 4
Bulgaristan 3 1 2 1 2 2 3 3 2
Romanya 1 1 1 2 2 3 3 3 2
Fas 1 1 1 1 1 2 2 3 1
Tunus 2 1 1 1 1 2 1 3 1
Kaynak: Consolidated Report- “2005 T/C Liberalization” IFM and partners-February 2004

Grafik 7: Hammadde ve Makineler ile İlgili Faktörler: Ülkelerin Avantaj Durumları


4,5

3,5

2,5
2

1,5

0,5

0
Çin Hindistan Pakistan Bangladeş Güney Türkiye Bulgaristan Romanya Fas Tunus
Kore

Esneklik ve fiyata dayalı rekabet gücünü artıran faktörlerin başında hammadde gelmektedir. Hammadde
ve üretim araçları dikkate alındığında, üstünlük sağlayan faktörler farklı, olsa da Türkiye ve Güney Kore,
Çin ile rekabet edecek güce sahiptir.

Sadece hammadde dikkate alındığında, Euro-Akdeniz bölgesinde de Bulgaristan diğer rakiplerine göre
(Türkiye hariç) daha güçlü bir konumda bulunmaktadır. Grafikte de görüldüğü üzere Türkiye bu bölgede
bariz bir üstünlüğe sahiptir.

35
Tablo 33: Pazarlama ile İlgili Faktörler: Ülkelerin Avantaj Durumları

Avantajlar 0 (rekabet gücü zayıf), 5 (rekabetçi)

Tasarım ve

Kapasitesi
Uygunluk

Ortalama
Yakınlık
Esneklik
Güvenli

Coğrafi
Düzeyi

Kültür
Teslim

AB’ye
Kalite

Moda

Genel
Dil ve
Pazarlama

Çin 4 4 4 2 2 0 2 2
Hindistan 2 3 3 4 2 1 2 2
Pakistan 2 2 2 1 1 1 1 1
Bangladeş 2 3 3 1 1 1 1 1
Güney 4 5 4 4 4 0 3 3
Kore
Türkiye 4 4 4 5 4 5 4 4
Bulgaristan 4 4 4 4 2 5 4 4
Romanya 4 4 4 3 2 5 4 4
Fas 3 4 3 4 2 5 4 3
Tunus 3 4 3 4 2 5 4 3
Kaynak: Consolidated Report- “2005 T/C Liberalization” IFM and partners-February 2004

Grafik 8: Pazarlama ile İlgili Faktörler: Ülkelerin Avantaj Durumları


4,5
4
3,5
3
2,5
2
1,5
1
0,5
0
ya
an
an

e
ş

re

n
in

s
iy

ta
de

Fa

nu
Ç

Ko

an
st
st

rk

is
la

Tu
ki
di

om

ar
ng

ey
Pa
in

lg
H

R
ün
Ba

Bu
G

Tablo 34 ve grafik 8’de de açıkça görüldüğü gibi, Euro-Akdeniz ülkeleri Asya ülkelerinden çok daha
rekabetçi görülmektedir. Türkiye, neredeyse bütün alanlarda üstün durumdadır. En önemlisi, AB
ülkelerine en hızlı teslimatı yapabilen ve esneklik konusunda en başarılı olan ülke konumunda olmasıdır.

Günümüz şartlarında rekabetin en önemli unsurlarını barındıran aşağıdaki tabloya baktığımızda Türkiye,
Bulgaristan ve Romanya en avantajlı konumda bulunmaktadır. Pakistan ve Bangladeş en zayıf halkayı
oluştururken, Asya ülkeleri arasında en avantajlı konumda bulunan ülke ise Güney Kore’dir.

36
Tablo 34: Genel Faktörler: Ülkelerin Avantaj Durumları

Avantajlar 0 (rekabet gücü zayıf), 5 (rekabetçi)

Taşımacılık
Finansman

Ortalama
Sağlama

Maliyeti

Maliyeti

Altyapı
İşletme
Enerji

Genel
Genel
Faktörler

Çin 5 4 3 4 3 4
Hindistan 3 2 1 3 2 2
Pakistan 3 3 1 2 1 1
Bangladeş 2 2 1 2 1 1
Güney Kore 4 3 4 4 5 4
Türkiye 2 3 5 5 5 4
Bulgaristan 1 3 4 4 2 3
Romanya 2 3 4 4 3 3
Fas 2 2 2 4 2 2
Tunus 2 3 3 4 3 3
Kaynak: Consolidated Report- “2005 T/C Liberalization” IFM and partners-February 2004

Grafik 9: Genel Faktörler: Ülkelerin Avantaj Durumları

4,5
4
3,5
3
2,5
2
1,5
1
0,5
0
ya
an

an

n
ş

re

e
in

s
iy

ta
de

Fa

nu
Ç

Ko

an
st
st

rk

is
la

Tu
ki
di

om

ar
ng

ey
Pa
in

lg
H

R
ün
Ba

Bu
G

Bir ülkenin verimlilik konusundaki rekabetçiliği başarının anahtarıdır. Bu çerçevede yukarıdaki konsolide
sonuçlar değerlendirildiğinde, Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve bir ölçüde Fas verimlilik konusunda
başarısız olurken, Çin ve Türkiye oldukça başarılıdır.

Güney Kore bu anlamda gelişmiş bir ekonomi ve sağlam altyapısı nedeni ile iyi bir pozisyonda iken,
gelişmişlikten de kaynaklanan nedenlerden ötürü fiyat rekabeti açısından negatif bir görüntü çizmektedir.

Diğer taraftan, 2003 yılı ilk çeyreği baz alındığında, 2007 yılının dördüncü çeyreğinde elyaf ve iplik
endeksi 124,7 düzeyine, kumaş endeksi 109,4 düzeyine ve genel tekstil endeksi 122,5 düzeyine çıkmıştır.
Aynı dördüncü çeyrekte, dolar endeksi 65,8 seviyesine ve euro endeksi 97,2 seviyesine düşerken, sadece
asgari ücret endeksi yükselmiştir. Rakamlar asgari ücrette çok keskin bir artışı göstermektedir.

37
2007 yılında doların 2003 yılına göre %34,2 oranında değerini yitirmesi; maliyetlerdeki artışlarla birlikte
değerlendirildiğinde, sektörün rekabet gücünün ciddi boyutlarda olumsuz etkilendiği ortaya çıkmaktadır
(Tablo 35)
Tablo 35: Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörünün Rekabet Koşullarında Gelişmeler
Maliyet, Euro ve Dolar Kuru Endeksleri (2003=100)

Elyaf ve Asgari
Kumaş Tekstil Dolar Euro
iplik ücret
endeksi* endeksi endeksi* endeksi**
endeksi* endeksi***
2003Q1 93,0 97,1 95,1 100,0 100,0 100,0
2003Q2 99,2 99,3 98,9 91,8 97,0 100,0
2003Q3 101,1 99,4 100,3 84,3 88,5 114,9
2003Q4 106,7 104,2 105,7 87,3 96,9 114,9
2004Q1 107,3 105,6 107,0 80,6 94,0 138,2
2004Q2 113,3 110,0 112,4 87,9 98,8 138,2
2004Q3 114,0 112,3 114,4 89,3 101,8 145,1
2004Q4 117,2 116,2 118,1 87,4 105,5 145,1
2005Q1 112,6 110,2 113,9 80,2 98,2 159,7
2005Q2 112,3 109,5 112,9 82,4 97,0 159,7
2005Q3 111,1 104,8 110,1 81,0 92,2 159,7
2005Q4 112,9 104,0 111,0 82,0 90,9 159,7
2006Q1 111,6 103,0 111,2 81,4 97,6 173,5
2006Q2 118,1 107,7 117,0 88,0 103,2 173,5
2006Q3 128,5 114,6 123,9 90,8 107,9 173,5
2006Q4 129,4 114,7 125,7 88,4 106,0 173,5
2007Q1 127,2 115,9 126,2 83,2 104,2 183,8
2007Q2 127,5 115,3 126,2 78,8 101,8 183,8
2007Q3 127,2 110,7 125,7 71,2 99,7 191,3
2007Q4 124,7 109,4 122,5 65,8 97,2 191,3
Kaynaklar: * DİE Kayıtları, ** TCMB Kayıtları, *** Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Kayıtları
Notlar: 1- Grafikte kullanılan bütün endekslerin hesaplanmasında, 2003 yılı ortalaması baz alınmıştır.
2- Elyaf, iplik ve kumaş endeksleri, TUİK tarafından verilen üçer aylık ortalama üretici fiyatları endeksleri baz
alınarak hesaplanmıştır.
3- Euro ve dolar endeksleri TCMB tarafından yayımlanan döviz alış kurlarının üçer aylık ortalaması alınarak
hesaplanmıştır.
4- Asgari ücret endeksi ise, Çalışma Bakanlığı tarafından yayımlanan rakamlar üçer aylık periyotlar şeklinde endeks
haline getirilerek yapılmıştır.

38
Grafik 10: Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörünün Rekabet Koşullarında Gelişmeler

450,0
Maliyet Endeksi
400,0
Euro Endeksi
350,0 Dolar Endeksi

300,0 Asgari Ücret Endeksi

250,0

200,0

150,0

100,0

50,0

0,0
20 Q1

20 2

20 3

20 Q4

20 1

20 Q2

20 3

20 4

20 Q1

20 2

20 Q3

20 4

20 1

20 Q2

20 3

20 Q4

20 1

20 2

20 Q3

4
Q

Q
00

00

00

00

01

01

01

01

02

02

02

02

03

03

03

03

04

04

04

04
20

Ücretler ve Rekabet Gücü

Hazır giyim ve konfeksiyon üretiminde işgücü maliyetinin payı %30 civarındadır. Bu yüzden ücretlerde
bir artış, ihracatta rekabet gücünü doğrudan etkilemektedir. Son yıllarda asgari ücrete yüksek oranlarda
zamlar yapılmaktadır. Ayrıca sosyal güvenlik katkı payları da oldukça yüksektir.

Kredi Faizleri

2004 yılında, 2003 yılının karşılık gelen dönemine göre vuku bulan en önemli gelişme, kredi faizlerindeki
düşüş olarak ifade edilebilir. Her ne kadar, sektör nakit kredi pastasından sadece %2,1 düzeyinde bir pay
alıyorsa da, kredi faizlerindeki düşüş, bütün vadeli işlemleri etkilediğinden, kredi maliyetleri yönüyle bir
rahatlamaya yol açmıştır.

Enflasyonun tek rakamlara indiği bu süreçte kredilerden yararlanan KOBİ’ler, göreceli olarak yüksek bir
finansman maliyetiyle karşı karşıya kalmış durumdadırlar.

Amacı yeni KOBİ yatırımlarını finanse ederek istihdamın artırılmasını sağlamak olan kredilerin faiz
oranları en fazla % 4 civarında olmalıdır. İlk çıktığı faiz oranıyla piyasa faiz oranı arasındaki farka
bakıldığında ise oran % 1’ler civarına denk gelmektedir.

Sektörün uluslararası piyasalarda rekabet gücünü belirleyen en önemli faktörler kuşkusuz hammadde
fiyatları ve işçilik ücretlerinde görülen gelişmeler ile döviz kurlarının gösterdiği seyirdir. Hammadde
fiyatlarındaki artışlar ve ücret artışları maliyetleri arttırmak suretiyle bir baskı oluşturmaktadır. Döviz
kurlarının yükselmemesi bu baskıyı şiddetlendirmektedir.

Maliyet artışları ve döviz kurları açısından Türkiye hazır giyim ve konfeksiyon sektörü en şanssız olduğu
dönemlerden birini yaşamaktadır. Bunu 2003 yılı ilk çeyreği baz alınarak oluşturulan maliyet endeksleri
ve döviz kuru endekslerinden izlemek ve bu endekslere dayanarak hazırlanan grafikten izlemek
mümkündür.

2.1.8. Diğer Sektörler ve Yan Sanayi İle İlişkileri

Konfeksiyon yan sanayi başlıca deri, kumaş, iç giyim ve ev tekstili sektörleri için üretilen, hazır giyim
ürünlerine işlevsellik kazandıran ya da bu ürünlerde süsleme amacıyla kullanılan ürünler bütünüdür.
Hazır giyimin olmazsa olmazı yan sanayi ürünlerini saymak gerekirse; askı (plastik,metal,ahşap), dikiş

39
ipliği, kurdela, lastik, şerit, kordon, düğme, çıt çıt, perçin, toka, metal ve plastik aksesuarlar, etiket
(karton, deri, dokuma), fermuar, kapitone, tela, elyaf, vatka gibi günlük hayatta kullandığımız ürünlerdir.
Konfeksiyon yan sanayi hazır giyim yanında sağlık, mobilya, otomotiv, askeriye, ambalaj gibi diğer
sektörlere de üretim yapmaktadır.

Konfeksiyon yan sanayicileri hammadde temini, moda ve teknolojinin takibi, doğrudan ihracat gibi
konularda başarılı olabilmek için dünya ticaretine entegre olmaya çalışmaktadırlar. Ana sanayindeki tüm
gelişmelerden olumlu veya olumsuz etkilenen, fiyat yönünden en önemli rakibi Çin olan sanayicilerimiz
hacimli ve/veya butik üretim yetenekleri, kalite, konma-konaklama, iletişim ve lojistik avantajlarını
kullanarak pazar paylarını geliştirmeye çalışmaktadırlar.

Başta İstanbul olmak üzere İzmir, Bursa, Denizli, Gaziantep, Düzce illerimizde bu alanlarda üretim
yapılmaktadır.

Sektörde askı 10, düğme- toka- metal ve plastik aksesuar 200, dar dokuma ve örme 600, etiket 700
(matbaalar dahil), fermuar 100, kapitone 200, tela-elyaf-vatka 20 olmak üzere tahminen 1830 küçük ve
orta ölçekli işletme faaliyet göstermektedir. Bu işletmelerin en küçüğünde 15 ve büyüklerinde 250 olmak
üzere tahminen toplam 100.000 kişi istihdam edilmekte olup, bu sayı; bayiler ve hammadde tedarikçileri
dikkate alınırsa yaklaşık 250.000 olmaktadır. Ayrıca bu sayıya 2.000 nakış firması ile bunların yaklaşık
50.000 çalışanını da ilave etmek doğru olacaktır.

Yan sanayinin doğrudan ihracat, ihracatçı firmalara yapılan satışlar (dolaylı ihracat) ve iç piyasaya
yapılan satışlar olarak gruplandırılmaktadır. Hazır giyim sektöründe Yan Sanayinin toplam maliyeti
ortalama % 5 olarak hesap edilmektedir.

Son üç sene dikkate alındığında kapasite kullanım oranları ekim-mart ayları aralığında ortalama %70
olmakta, yılın diğer sürecinde bu ortalama %40’a düşmektedir. Talebin azalması ve arz fazlalığı
nedeniyle oluşan yoğun rekabet nedeniyle karlar da düşmekte, bu da, AR-GE çalışmalarının, tanıtım
harcamalarının ve tevsii yatırımlarının önünü kesmektedir.

Sektörde kayıt dışı üretim, Çin’den ithal edilen ucuz ve kalitesiz ürünlerin yarattığı haksız rekabet başlıca
sorunlar olarak ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca; ağır vergiler, enerji, istihdam gibi girdilerin getirdiği yükler nedeniyle bazı hazır giyim
firmalarının yurt dışında fason üretim yaptırmaları yerli konfeksiyon yan sanayicilerinin kapasitelerinde
azalmalara neden olmaktadır.

2.1.9. 2005 Sonrası Tekstil ve Konfeksiyon Sektöründe Küresel Gelişmeler

2005 yılı başında tekstil ve hazır giyim ticaretinde uygulanmakta olan kotaların sona ermesi ile birlikte
uluslararası pazarlarda kıyasıya rekabetin yaşandığı yeni bir dönem başlamıştır.Bu dönem tekstil sektörü
üzerinde önemli sonuçlar doğurmuştur.

Yeni kotasız döneme geçiş aniden yaşanan bir süreç olmamıştır. AB, ABD gibi gelişmiş ülkelerin kendi
tekstil sanayilerini korumak ve gelişme yolundaki ülkelere eşit, adil ticaret imkanı vermek üzere
uyguladıkları kotaları düzenleyen anlaşmalar yerini, 1 Ocak 1995 tarihinde yürürlüğe giren Dünya Ticaret
Örgütü Anlaşması kapsamında bulunan Tekstil ve Giyim Anlaşmasına bırakmıştır. On yıllık bir süreç
içerisinde miktar kısıtlamalarının kademeli olarak tamamen kaldırılmasını öngören Anlaşma hükümleri
uyarınca, kota uygulayan ülkeler ilk üç aşamada tekstil ve ürünlerinin %51’ini serbestleştirmişlerdir. Son
aşama olan 2005 yılı başında ise kotaya tabi bakiye %49 oranındaki ürünler DTÖ kurallarına entegre
edilmek suretiyle bu ürünlerde de serbest ticaret düzenine geçilmiştir. Gelişmiş ülkelerin dünya tekstil ve
konfeksiyon ticaretinin ağırlığını oluşturan ürünleri son aşama entegrasyon sürecine bırakmaları
nedeniyle, asıl serbest ticaret dönemi 1 Ocak 2005 tarihinde başlamış bulunmaktadır.

Ülkemiz, 1996 yılında Avrupa Birliği ile gerçekleştirdiği Gümrük Birliği nedeniyle, bu tarih itibariyle
Avrupa Birliği pazarına kotasız ihracat yapma imkanını elde etmiştir. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin Ortak
Ticaret Politikasına uyum yükümlülüğümüz çerçevesinde Avrupa Birliği ile üçüncü ülkeler arasındaki

40
Tekstil Kısıtlama Anlaşmaları ülkemizce üstlenilmiş ve bu ülkelerden yapılan tekstil ve konfeksiyon
ürünleri ithalatında başlatılan kota uygulaması 2005 yılına kadar sürdürülmüştür.

ABD ile AB arasındaki tekstil ve konfeksiyon ticaretinde karşılıklı olarak kota uygulanmazken, Avrupa
Birliği ile gerçekleştirilen Gümrük Birliği’ne rağmen ülkemizin ABD’ne yönelik tekstil ve konfeksiyon
ürünleri ihracatında kota uygulaması 2005 yılına kadar devam etmiştir.

2005 yılına kadar dünya tekstil ve konfeksiyon ticaretinde gerek kota uygulayan, gerekse kota uygulanan
bir ülke olarak, 2005 sonrası yeni ticaret düzeninde ülkemizin konumu; 1996 yılından itibaren kotasız ve
gümrük vergisiz ihracat yaptığımız ve ülkemiz tekstil ve konfeksiyon ihracatının %65’inin
gerçekleştirildiği AB pazarı ve yüksek gümrük vergilerine karşın söz konusu ürünler ihracatımızın %8’
inin gerçekleştirildiği ABD pazarındaki gelişmelerle yakından ilgilidir.

AB’nin Çin’e Karşı Aldığı Önlemler

Kotaların kalktığı 2005 yılının ilk yarısında AB Çin’e karşı ivedilikle bir önlem almadığından, aynı yıl
AB’nin Çin’den tekstil ve ürünleri ithalatı değer bazında % 42 oranında artmıştır. Miktar olarak ise,
AB’nin 2005 yılında Çin’den ithalatı % 36 oranında artış göstermiştir. 1 Ocak 2005’de libere edilen
ürünler itibariyle ise Çin’in AB’deki pazar payında değerde % 82, miktarda ise % 130 oranında artış
görülmüştür. Miktardaki artışın nedeni birim fiyatlarda yaşanan düşüş olmuştur.

Bilindiği üzere, Çin’in DTÖ’ye Giriş Protokolü’nde yer alan hüküm uyarınca, DTÖ’ne üye ülkelerin,
Çin’den pazar bozucu bir ithalat artışı olması halinde, Çin’e 2008 yılı sonuna kadar kota uygulama
yetkisine sahip bulunmaktadır.

Çin’den yapılan tekstil ve ithalatında pazar bozucu etkinin ortaya çıkması için belirlenen alarm seviyeleri
aşılmasına karşın, AB tarafından kota önlemlerine başvurulmakta geç kalınmış, kota uygulanacak
kategori sayısı da sınırlı tutulmuştur. Bu kapsamda, AB ve Çin arasında 10 Haziran 2005 tarihinde
imzalanan, 10 kategoride yer alan Çin menşeli tekstil ve ürününün AB’ye ithalatına 2007 yılının sonuna
kadar %8 ila %12,5 arasında değişen artış oranlarında sınırlama getiren Mutabakat Zaptı, 12 Temmuz
2005 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Ancak AB 2008 yılı için bir düzenleme yapmamıştır.

Çin’e önlem alınan kategoriler değer olarak AB’ne yönelik toplam tekstil ve konfeksiyon ihracatımızın
yaklaşık yarısı gibi yüksek bir oranına tekabül etmektedir. Ancak, 2007 yılı sonrasında, AB pazarına
tekstil ve konfeksiyon sektöründe kotasız olarak ihracat yapmaya başlayacak olan Çin karşısında ülkemiz,
ciddi oranda rekabet ile karşılaşabilecektir. Bu nedenle fiyatta rekabet etmemizin oldukça güç olduğu Çin
karşısında, moda marka eksenli ve katma değeri yüksek ürünler ile rekabet içinde olmanın önemi daha da
artacaktır.

AB’nin halihazırda 2007 yılı sonuna kadar uyguladığı miktar kısıtlamasının 2008 yılı sonuna kadar
uzatmasının sektör açısından önemi göz önüne alınarak AB’nin Çin menşeli ürünlere uyguladığı kota
süresinin 2008 yılı sonuna kadar devam ettirmesi yönünde Dış Ticaret Müsteşarlığınca girişimlerde
bulunulmuştur. Öte yandan, AB Komiseri Mandelson’un politik olarak Çin’e karşı böyle bir kısıtlama
uygulanmasını istememesinden dolayı, AB ile Çin arasında yapılan mutabakat çerçevesinde 1 Ocak 2008
tarihinden itibaren Çin menşeli tekstil ürünlerinde 8 kategoride (4,5,6,7,20,26,31 ve 115) çift taraflı
gözetim sistemine geçilmiş olup, kota kullanım oranının nispeten düşük olduğu 2 kategori (2 ve 39)
gözetim dışında kalmıştır.

2008 yılında AB’nin Çin menşeli tekstil ve konfeksiyon ürünlerindeki ithalatının çift taraflı gözetim
mekanizması çerçevesinde izlenerek, gerektiğinde 2008 sonuna kadar yeniden kota uygulanması ihtimali
de mevcuttur.

Dünya Tekstil ve Ticaretinde ABD’nin Yeri ve Çin’e Karşı Aldığı Önlemler

ABD, Çin’in haksız rekabeti ile uğrayacağı zararı önceden görerek acilen korunma önlemlerine
başvurmuş, ancak iç hukuk sürecinde yaşadığı tıkanmalar nedeniyle, gecikmeli olarak 2005 yılının ikinci
yarısından itibaren bazı kategorilerde Çin’e karşı tek taraflı kota uygulamasına başlamıştır. Nihayet ABD,

41
8 Kasım 2005 tarihinde Çin ile imzaladığı Anlaşma ile 21 ürün gurubunda 34 kategoride, 2006, 2007 ve
2008 yıllarında kota uygulanması ve yıllık % 5,5-16 arası değişen kota artış oranlarının belirlenmesi
hususunda mutabakata varmışlardır. Anlaşma 1 Ocak 2006 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. ABD
Çin’e karşı uyguladığı kotaları, yukarıda da belirtildiği üzere, Çin’in DTÖ’ye katılım protokolüne uygun
olarak 2008 sonuna kadar uygulama kararı almıştır. AB ise kota uygulamasını, devam etmesine hukuksal
olarak bir engel bulunmamasına rağmen 2007 sonu itibariyle uygulamayı sona erdirmiştir.

Çin, 11 Aralık 2001'de DTÖ üyesi olmuştur ve DTÖ-Tekstil ve Konfeksiyon Anlaşması uyarınca 10 yıl
içinde kotaları uygulamadan kaldırma süreci gereği, aşama aşama 1995 yılından itibaren yedi yıl boyunca
kaldırılan sınırlamalardan bir günde, yani 1 Ocak 2002'de yararlanmaya başlamıştır.

Bu itibarla, 2001 yılında üçüncü sırada yer alan Çin bir anda miktar bazında ABD'nin baş tedarikçisi
olmuştur. Nitekim 2002 yılından itibaren, Çin'in dünyanın en büyük ithalatçısı olan ABD’ye ihracatını
sadece bir yılda iki katından fazlaya çıkaracak kapasitesi olduğunu göstermiş olmasıdır.

2006 yılından itibaren ABD’ye yönelik Çin’in tekstil ve konfeksiyon ürünlerindeki ihracatını kısıtlayan
kota düzenlemesine rağmen, Çin’in ABD pazarında gerek tekstil gerekse konfeksiyon sektöründeki
ağırlığı artarak devam etmektedir.

Dünya Ticaret Örgütü Nezdindeki Gelişmeler

Bilindiği üzere, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Kuruluş Anlaşması’nın ekinde yer alan Tekstil ve Giyim
Anlaşması (TGA) hükümleri çerçevesinde kotaların 1 Ocak 2005 tarihi itibariyle yürürlükten kalkması,
tekstil ve konfeksiyon üretici ve ihracatçısı olan, aralarında ülkemizin de yer aldığı çok sayıda ülke için
ekonomik ve sosyal açıdan büyük önem taşıyan sonuçlar doğurmuştur.

Ülkemiz, sektörün uluslararası ticaretinde karşılaşılan sorunlara, DTÖ platformunda çözüm


bulunabilmesi amacıyla aktif bir şekilde çalışmalar yürütmektedir. Türk-Amerikan tekstil ve konfeksiyon
sektörü temsilcilerinin 2004 yılı Mart ayında İstanbul’da yayımladıkları bir bildiri ile TGA uyarınca 1
Ocak 2005 tarihinde uygulamadan kaldırılacak miktar kısıtlamalarının süresinin 31 Aralık 2007’ye kadar
ertelenmesini ve DTÖ’nün söz konusu teklifi tartışmak üzere acil bir oturum düzenlenmesini talep
etmişlerdir. Adil Tekstil Ticareti İçin Küresel İttifak (The Global Alliance for Fair Textile Trade –
GAFFT) olarak adlandırılan, elliden fazla ülkeden çeşitli özel sektör temsilcisi kuruluşların destek verdiği
bahse konu girişimle ilgili olarak, Türkiye 25 Ekim 2004 tarihli DTÖ belgesi olarak yayımlanan bildirisi
ile, var olan DTÖ kurallarının tekstil ve konfeksiyon ihracatçısı ülkelerin ihracat pazarlarında
karşılaştıkları sıkıntıları gidermek açısından yeterli olmadığını, yeni mekanizmalar vasıtasıyla 2005
sonrası döneme yumuşak bir geçişin sağlanması gerektiğini belirterek bir takım önerilerde bulunmuştur.

Ülkemizin DTÖ Mal Ticareti Konseyi (MTK) bünyesinde tekstil ve konfeksiyon sektörüne ilişkin bir
çalışma programı önerisi bulunmaktadır. Bahse konu girişim kapsamında ülkemiz dünya tekstil ve
konfeksiyon ticaretinde kotaların kaldırılmasından sonra ortaya çıkan pazar koşulları ile üretim ve
istihdam yapısının nesnel bir şekilde araştırılmasına yönelik olarak bir çalışma programı oluşturulmasını
ve çalışma sonucunda ortaya çıkan bulgular kapsamında ülkemiz gibi gelişme yolunda olan ülkelere
(GYÜ) sektörün rekabet edebilirliğinin sürdürülebilir kılınmasına yönelik politika tavsiyelerinde
bulunulmasını önermektedir.

Diğer taraftan, DTÖ Doha Kalkınma Raundu Tarım Dışı Ürünlerde Pazara Giriş (TDÜPG) Müzakere
Grubunda tüm sanayi ürünlerinde pazara giriş imkanlarının geliştirilmesi gündemde olup, bu kapsamda
müzakereler devam etmektedir. Müzakerelerin ana çerçevesi tarifelerde indirim ve tarife dışı engellerin
de mümkün olduğunca bertaraf edilmesidir. Tarifelerin indirilmesi konusunda gelişmiş ve gelişmekte
olan ülkeler için farklı indirim oranları ve takvim belirlenmesi öngörülmekte olup, müzakereler bu
kapsamda devam etmektedir.

Ülkemizin DTÖ Doha Kalkınma Raundu Tarım Dışı Ürünlerde Pazara Giriş (TDÜPG) Müzakere Grubu
platformunda tekstil ve konfeksiyon ürünlerinde üye ülkelerce uygulanan tarifelerin uyumlaştırılmasını
öngören bir inisiyatifi de bulunmaktadır. Bahse konu öneri sayısal bazda detaylandırılmış ve inisiyatifle
öngörülen tarife uyumlaştırılmasına yönelik bir yöntem teklifi geliştirilmiştir. Bu kapsamda hazırlanan

42
simülasyon çalışması, TDÜPG Müzakere Grubu toplantılarında üye ülkelere aktarılmış ve bu bağlamda
üye ülkelerle ikili ve çoklu toplantılar gerçekleştirilmiştir.

Öte yandan, TDÜPG Müzakere Grubu’nda Avrupa Birliği dünya tekstil ve konfeksiyon ticaretinde
tarifelerin mümkün olduğunca sıfıra-sıfır yaklaşımıyla, libere edilmesi önermektedir.

DTÖ nezdinde tekstil ve konfeksiyon sektörü ile ilgili yapılan görüşmelerin, geliştirilen önerilerin
çeşitliliği ve konuya ilişkin olarak üye devletlerin farklı yaklaşımları, çıkarları dikkate alındığında, bu
sektörde DTÖ platformunda kararların kolaylıkla alınamadığı, ülkelerin politikalarını uyumlaştırmada
ülkelerin isteksiz olduğu görülmektedir.

2005 Sonrası Ülkemizce Alınan Önlemler

Miktar Kısıtlamaları

2005 yılı başında dünyada tekstil ve konfeksiyon ürünleri ithalatında uygulanan kotaların kalkmasının
ardından, 9/1/2005 tarihli ve 25695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Belirli Tekstil ve Konfeksiyon
Ürünleri İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemlerine İlişkin 2005/5 sayılı Tebliğ ile Çin Halk
Cumhuriyeti (ÇHC) menşeli 42 kategoride yer alan tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatında miktar
kısıtlaması uygulanmıştır. Söz konusu uygulama ÇHC’nin Dünya Ticaret Örgütü’ne Katılımına İlişkin
Çalışma Grubu Raporu’nun tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatına ilişkin 242. paragrafı hükümleri
çerçevesinde yürürlüğe konulmuştur.

Anılan 242. paragraf hükümleri çerçevesinde, ÇHC menşeli tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatında
miktar kısıtlaması uygulanmasına 2008 yılı sonuna kadar olanak sağlanmaktadır. Bu kapsamda, ÇHC
menşeli 44 kategoride yer alan tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatında 2006 ve 2007 yıllarında da
miktar kısıtlaması uygulanmıştır.

2008 yılında da ÇHC menşeli bazı tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatında miktar kısıtlaması
uygulanmasına ilişkin Belirli Tekstil Ürünleri İthalatında Gözetim ve Korunma Önlemlerine İlişkin
2007/6 sayılı Tebliğ 28/12/2007 tarihli ve 26740 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu
tekstil ve konfeksiyon ürünleri için ürün grupları bazında kota seviyeleri belirlenmiş ve her bir grup için
belirlenen kota, serbest ve geleneksel bölüm olmak üzere iki kısma ayrılmıştır. Serbest bölümden
dağıtılacak kotalardan tüm ithalatçılar yararlanabilecek iken, geleneksel bölüme ayrılan kotalarda
ithalatçıların çalıştırdığı işçi sayısı, vergi durumu ve ithalat ile ihracat performansları dikkate alınarak
kota dağıtımı yapılmaktadır. Tebliğ çerçevesinde kotaların dağıtımı ve yönetimi hususunda İstanbul
Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri görevlendirilmiştir.

Öte yandan, Anılan Tebliğ’de Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ 15/03/2008 tarihli ve 26817 sayılı
Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Söz konusu değişiklik ile “ipekten örme ve dokuma eşya” Türkiye’de
yeterli miktarda üretiminin olmamasından dolayı kota kapsamından çıkarılmıştır.

Kayda Alma Uygulaması

Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından 31/12/2004 tarihli ve 25687 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
Tekstil ve Konfeksiyon İthalatının Kayda Alınmasına İlişkin 2004/23 sayılı Tebliğ çerçevesinde, 57
kategoride yer alan tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatının kayda alınmasına karar verilmiştir.
Anılan uygulama, 1 Ocak 2005 tarihinde miktar kısıtlamalarının kalkmasıyla oluşan piyasa koşullarının
yerli sanayimize muhtemel etkilerinin yakından izlenmesini teminen başlatılmıştır.

2004/23 sayılı Tebliğ ile 57 kategoride yer alan tekstil ve konfeksiyon ürünlerinin ithalatı ülke ayrımı
gözetilmeksizin kayda alınmıştır. Tebliğ kapsamı ürünleri ithal etmek isteyen ithalatçıların
gerçekleştirecekleri ithalata ilişkin bilgileri ithalattan önce Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından
yetkilendirilen ve tebliğ’de ilan edilen kayıt merkezlerine (İTKİB’in koordinatörlüğünde toplam 7
ihracatçı birliği) kaydettirmeleri gerekmektedir. Kayda alınan tekstil ve konfeksiyon ürünleri 2005 yılında
58 kategoriye, 31/12/2005 tarihli ve 26040 sayılı 2. mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan Tekstil ve

43
Konfeksiyon İthalatının Kayda Alınmasına İlişkin 2006/21 sayılı Tebliğ ile kayda alınan tekstil ve
konfeksiyon ürünleri 61 kategoriye çıkartılmıştır.

Ayrıca, deri ve kürk giyim eşyası ithalatı 2006/24 sayılı Tebliğ kapsamında kayda alınmış, söz konusu
uygulamaya 2007/23 sayılı Tebliğ kapsamında 2007 yılında da devam edilmiştir.

2008 yılında da tekstil ve konfeksiyon ürünleri ithalatı ürün grupları bazında 2008/21 sayılı Tebliğ
kapsamında, deri ve kürk giyim eşyası ithalatı ise 2008/23 sayılı Tebliğ kapsamında ülke ayrımı
gözetmeksizin kayda alınmaktadır.

Kayıt belgesi düzenleme yetkisi İTKİB’in koordinatörlüğünde İhracatçı Birliklerine verilmiş olup,
düzenlenmesi aşamasında ürün fiyatları dikkatle incelenmektedir. Bu mekanizma ile tekstil ve
konfeksiyon ürünleri ile deri ve kürk giyim eşyası ithalatı yakından takip edilebilmekte ve oluşan yeni
rekabet koşullarına yerli sanayimizin uyumunu sağlamak üzere ulusal mevzuatımız ile uluslararası
düzenlemelerin verdiği imkan çerçevesinde etkin politikalar oluşturma imkanı sağlanabilmektedir.

Dampinge Karşı Önlemler

4412 sayılı Kanunla değişik 3577 sayılı Kanun, Karar ve Yönetmelikten oluşan İthalatta Haksız
Rekabetin Önlenmesi Hakkında Mevzuat çerçevesinde, halihazırda, tekstil ürünlerine ilişkin 30 adet
dampinge karşı kesin önlem ve 3 adet önlemlerin etkisiz kılınmasına karşı önlem yürürlükte bulunmakta,
ayrıca 3 adet nihai gözden geçirme soruşturması, 5 adet damping soruşturması ise devam etmektedir.
Diğer taraftan, Güney Kore, Endonezya, Hindistan, Çin Tayvan’ı, Tayland, Beyaz Rusya, Çin Halk
Cumhuriyeti, Malezya, Suudi Arabistan tekstil sektöründe dampinge karşı önlem alınmış ülkeler arasında
bulunmaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti, Çin Tayvan’ı, Güney Kore, Malezya, Tayland, Endonezya ve
Vietnam’a yönelik olarak açılmış damping soruşturmaları sürmektedir. Alınan bu önlemlerle, tekstil
sektöründe haksız rekabetten şikayetçi olan yerli üreticilerimizin özellikle uzakdoğu ülkelerinden
kaynaklanan haksız dış rekabetin etkilerinden korunması sağlanmıştır.

Önleme ve soruşturmalara konu olan tekstil ürünleri; suni elyaf, iplikler, mensucat ve tekstil yan sanayi
ürünlerinden oluşmaktadır. Bu çerçevede; polyesterlerden tekstürize iplikler, vulkanize edilmiş kauçuktan
iplik ve ipler, dokumaya elverişli ipliklerden metalize iplikler (gipe edilmiş olsun olmasın),
poliesterlerden düz iplikler (nggs-nihai gözden geçirme soruşturması) için yürürlükte olan damping
önlemleri mevcuttur. Naylon veya diğer poliamidlerden tek katının her biri 50 teksi geçmeyen tekstürize
iplikler, polyesterlerden tekstürize iplikler, sentetik ve suni devamsız liflerden ipliklerde ise damping
soruşturmaları devam etmektedir.

2.1.10. AB ile İlişkiler

Türk tekstil ve konfeksiyon sektörü, AB ile entegrasyonunu en fazla tamamlamış sektörlerden birisidir.
Gümrük Birliği ile birlikte, AB’nin sektörel kuruluşları ile ilişkilerin yoğunlaştırılmış olması bunda
önemli rol oynamıştır.

Halen sektör, AB Tekstil ve Konfeksiyon Üst Örgütü EURATEX, AIUFASS (AB Suni-Sentetik Filament
İplik Kullanıcıları Birliği), EATP (AB Tekstil Polyefincileri Birliği), CIRFS (Uluslar arası Rayon ve
Sentetik Elyaflar Komitesi) ve EUROCOTON (AB Pamuklu Sanayicileri Birliği) gibi AB sektörel
kuruluşlarında temsil edilmektedir.

AB sektörel kuruluşlarına tam üyelik dolayısıyla, sektörümüz AB’nin sanayi ve sektörel politikalarını
izleme ve sektörel menfaatler doğrultusunda yönlendirebilme potansiyeli elde etmiştir.

Bununla beraber, sektör gerek AB sektörel kuruluşları gerekse Brüksel Temsilciliği aracılığıyla doğrudan
AB bazlı faaliyetlerini yoğunlaştırmasına rağmen, AB karar mekanizmalarına dahil olunmaması
nedeniyle çeşitli problemlerle karşılaşılmaktadır.

Bu problemlerden en önemlisi AB’nin son dönemde yoğunlaşan ikili tercihli ticaret ilişkileridir.

44
AB’nin değişen dış ticaret stratejileri çerçevesinde yöneldiği ikili tercihli ticaret ilişkileri ile ilgili olarak,
Türkiye tarafından aşağıdaki alternatifler çerçevesinde AB nezdinde girişimlerde bulunulabileceği
düşünülmektedir.

1) 1/95 Sayılı Gümrük Birliği Kararı’nın Ortaklık Konseyi’nde ele alınarak, değişen dünya ticaret
koşulları çerçevesinde yeniden organize edilerek hem AB’nin hem de Türkiye’nin STA
müzakerelerini birlikte yürütmelerinin sağlanması, Türkiye’nin bu anlaşmalarla ilgili karar alma
süreçlerine etkin katılımının sağlanması.
2) AB’nin imzaladığı STA’lardan Türkiye’nin doğrudan olarak etkilendiği göz önüne alınarak AB’nin
imzaladığı STA’ların otomatik şekilde Türkiye’yi de kapsayacak şekilde yapılması.

Ayrıca tekstil ve konfeksiyon sektörü açısından bakıldığında AB sanayi politikalarında tekstil ve


konfeksiyon sektörü öncelikli sektörler arasında yer almamaktadır. Bu nedenle üçüncü ülkelerle ticari
ilişkilerde diğer sektörler lehine sektörümüz açısında olumsuzluk yaratacak tavizler verilmektedir.

AB tarafından başlatılan Ticari Korunma araçları ve Tercihli Menşe Kurallarının Basitleştirilmesine


yönelik çalışmalar, üçüncü ülkelere yönelik verilen ticari tavizlerin alt yapısı niteliğindedir.

Bu tavizler konusuna Türk tekstil ve konfeksiyon sektörü kadar başta EURATEX olmak üzere AB
sektörel kuruluşları da olumsuz yaklaşmaktadır.

Ancak AB’nin sanayi öncelikleri tekstil ve konfeksiyon sektörünün duyarlılıkları ile örtüşmemektedir. Bu
nedenle AB ile uyum çalışmalarında Türkiye olarak sanayi önceliklerimizin gerçekçi bir şekilde tespit
edilmesi, bu tespit yapılırken ülke ekonomisine en fazla katkıda bulunan tekstil ve konfeksiyon
sektörünün duyarlılıklarının dikkate alınması ve çıkan sonuçlar doğrultusunda AB ile uyumlu sektörel
politikaların oluşturulması gerekmektedir.

45
2.2. DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ SEKTÖRÜNÜN MEVCUT DURUMU
2.2.1 Sektörün Türkiye Ekonomisindeki Yeri

Deri ve deri ürünleri sektörü, 1990’lı yıllarda dağılan Doğu Bloku ülkelerinden gelen talep ve yoğun
bavul ticareti neticesinde üretim ve ihracat açısından önemli bir gelişme göstermiştir. Bu süreç, sektörde
büyük yatırımların yapılmasına ve dolayısıyla kapasite artışına neden olmuştur. Başta Rusya Federasyonu
olmak üzere bu bölgedeki ülkelerden hemen her kalitedeki ürüne gelen yoğun talep ve yüksek kar marjı
diğer pazarların göz ardı edilmesine yol açmıştır.

Daha sonra 1997 yılı Asya krizi ve 1998’de Rusya Federasyonu’nda yaşanan ekonomik kriz sektörün
darbe almasına neden olmuş, bu süreci 2001 yılı ülkemiz finansal krizi takip ederek, sektörde ciddi bir
daralma yaşanmıştır. Her ne kadar 2003 yılında Uzakdoğu’da yaşanan SARS (Ağır Akut Yolu Solunum
Yetersizliği Sendromu) vakaları nedeniyle dünya ülkelerinin Uzakdoğu siparişlerini kesmesiyle oluşan
boşluktan faydalanmış olsa da, Türk deri ve deri ürünleri sektörü, ülkenin ekonomik durumu ve
gelişmeleri ile birlikte kendi içinde barındırdığı sorunlar nedeniyle arzu edilen gelişmeyi henüz
sağlayamamıştır.

Eskiden giyinme ihtiyacını karşılamaya yönelik bir ihtiyaç maddesi konumunda olan deri ürünleri,
günümüzde doğal görünümü, sağlığa uygunluğu, soğuktan korumasının yanı sıra, süs, prestij ya da sosyal
statü göstergesi olarak da tüketime konu olmaktadır.

Bugün Türk deri ve deri ürünleri sektörü sanayi imalatının % 2,5’ini, istihdamın % 1,5’ini ve sanayi
ürünleri ihracatının % 1,2 sini karşılamaktadır. Dünya dış ticaretinde önemli bir unsur olan deri ve deri
mamulleri ihracatımızın son 5 yıllık gelişimi değerlendirildiğinde ülkemiz ihracatında ortalama % 1 pay
sahibi olduğu görülmektedir.

Türk Deri ve Deri Ürünleri Sektörü:

Deri ve deri ürünleri sektörünün temel girdisi ham deridir. Ülkemizde önemli bir yere sahip olan
hayvancılık sektöründe yaşanan olumsuz gelişmeler deri sektörünü de etkilemektedir. Son yıllarda
hayvan varlığımızdaki sayısal düşüş ve aslında yan ürün olan ham derinin de yıllardan beri standart bir
şekilde elde edilememesi, kesim ve yüzüm hataları, istifleme ve toplama hataları, uygun olmayan
şartlarda nakliyesi gibi nedenler kaliteli ham madde ve dolayısıyla kaliteli deri ürünü elde edilmesinin
önündeki en temel nedenlerdendir.

Deri ve deri ürünleri sektörü esas itibariyle 5 alt sektörden oluşmaktadır. Bu alt sektörler;
9 Deri İşleme (Tabakhane)
9 Deri Konfeksiyon
9 Deri Saraciye
9 Ayakkabı ve ayakkabı yan sanayi
9 Deri Kimyasalları

2.2.2. Kapasite ve İstihdam


Deri İşleme

Deri işleme, büyükbaş ve küçükbaş hayvan ham derilerinin insan gücü, makine gücü ve çeşitli kimyasal
maddelerin kullanıldığı süreçler sonrasında konfeksiyon, saraciye ve ayakkabı yapımına uygun derinin
elde edilmesi sürecidir. Bir diğer ifade ile deri işleme alt sektöründen elde edilen nihai ürün, diğer 3 alt
sektöre ara malı üretmektedir. 2005 yılında yapılan bir araştırmada ülkemizde 13 farklı bölgede, 1462
tabakhanenin bulunduğu kayıtlardan anlaşılmaktadır. Ancak, ekonomideki sektörü olumsuz etkileyen
gelişmeler neticesinde bunlardan sadece % 50’sinin faaliyette olduğu tahmin edilmektedir.

46
Tablo 36: Bölgelere Göre 2005 Yılı İşletme Sayısı, Kurulu ve Kullanılan Kapasite, Tahmini
İstihdam Durumu
İstihdam
Üretim Oranları Kullanılan
İşletme Aktif (Kişi)
Bölgeler Kapasite
Sayısı İşletme Sığır Keçi K.Baş (%)
(%) (%) (%)
Tuzla 127 70 40 3,5 10,5 40 1.320
Menemen 100 20 2,6 24,6 20,9 30 2.500
Gerede 125 110 18,1 - - 50 1.500
Bursa 80 50 8,6 - - 66 1.500
Uşak 300 200 - - 15,5 25 6.000
Çorlu 110 90 11,3 - 25,3 55 5.200
Denizli 102 59 1,5 6,2 0,6 30 200
Salihli 12 12 - - 1,3 50 150
Kula 70 15 - - 3,8 30 350
Isparta 65 40 - 2,7 - 30 600
Yalvaç 24 24 0,1 - - 300
İzmir 5 5 4,2 25,2 0,8 40 220
Gönen 58 40 0,6 12,5 8,1 30 1.200
Manisa 35 35 - 16,8 5,7 25 400
Biga+Ezine 35 20 - - 4,3 25 120
M.K.Paşa 20 6 - - 3,2 80
Develi 1 1 0,8 - - 40 50
Bor 85 17 7,8 - - 25 146
Konya 1 1 0,6 - - 60
Gaziantep 40 18 1,4 8,5 - 55 220
Hatay 67 62 2,4 - - 60 500
Toplam 1.462 895 100,0 100,0 100,0 22.616

Avrupa Birliği Deri Sektörü

Dünya deri üretiminin %25’i , büyük ve dinamik tüketici kitlesi ile Avrupa, uluslararası deri ve deri
ürünleri ticaretinde önemli bir oyuncudur. Kalite ve moda odaklı üretimi özellikleriyle bilinmekte ve
tercih edilmektedir. Küçük ve orta ölçekli firmaların hakim olduğu pazarda esneklik, müşteri istek ve
ihtiyaçlarına hızlı cevap ve adaptasyon gücü Avrupa deri endüstrisinin güçlü yanlarını oluşturmaktadır.

COTANCE (Avrupa Birliği Deri Sanayicileri Konfederasyonu) verilerine göre Avrupa Birliği
ülkelerindeki deri sektörüne ilişkin 2005 yılı bilgilerini içeren tablo ise aşağıdaki gibidir. Tablo-37’den
de görüleceği üzere İtalya, Avrupa Birliği ülkeleri arasında nicelik olarak ilk sırada yer almaktadır. Diğer
taraftan ürettiği ürün kalitesinde de dünya çapında kabul görmüş deri üreticisi bir ülkedir. İtalya, bugün
ülkemiz deri ve deri ürünleri sektörünün de özellikle ürün kalitesi bakımında rekabet ettiği bir ülkedir.
Ürün kalitesi bazında Türkiye, Avrupa Birliği içinde İtalya’dan sonra ikinci sırada yer almaktadır.

47
Tablo 37: 2005 Yılı Avrupa Birliği Deri Sektörü

2005 Yılı İstihdam Firma Ciro (000 İhracat % Üretim (000 m²)
(1000) Sayısı Euro)
Sığır/buzağı Koyun/keçi
Belçika 123 1 20.388 93.2 426
Finlandiya 115* 7* 18.000* 90*
Fransa 1.863 64 261.000 41 3.700 2.700
Almanya 2.500 40 450.000 48 14.000 500
Yunanistan 450* 40* 50.000* 70*
Macaristan 150 3 8.000 51 85
İtalya 27.612 2.382 4.848.000 65.9 129.634 31.156
Hollanda 350 12 113.000 80
Portekiz (04) 2.502 61 197.579 29.8 5.988 1.434
Slovenya (04) 400 7 73.000 64.1 47 3.810
İspanya 4.678 154 903.605 33.2
İsveç 435 4 74.600 95 2.200 50
Birleşik Krallık 1.700* 27 360.000 70 7.775 2.450
Avusturya 2.257* 8* 180.000* 90*
Polonya 2.000* 20* 150.000* 70* 6.000* 800*
Çek Cumhuriyeti 350 6 10.000 90 300 380
Slovakya 400* 3* 30.000* 90* 150*
Letonya 300* 3* 20.000* 90* 50*
Litvanya 500* 3* 40.000* 90* 80*
Estonya 150* 2* 10.000* 90* 25*
TOPLAM 48.937 2.853 7.804.901 171.760 42.800
Norveç 250* 2* 50.000* 90* 500*
İsviçre 140* 2* 50.000* 75* 500*
* tahmini
Kaynak: COTANCE

48
Grafik 11 : AB Ülkelerinde Deri İşleme Sektöründe İstihdam Durumu (2005)

AB Deri İşleme 2005

İsv içre 140


Norv eç 250
Estony a 150
Litv any a 500
Letony a 300
Slov aky a 400
Çek Cumhuriy eti 350
Polony a 2.000
Av ustury a 2.257
Birleşik Krallık 1.700
Ü lkeler

İsv eç 435
İstihdam
İspany a 4.678
Slov eny a (04) 400
Portekiz (04) 2.502
Hollanda 350
İtaly a 27.612
Macaristan 150
Yunanistan 450
Almany a 2.500
Fransa 1.863
Finlandiy a 115
Belçika 123
- 5.000 10.000 15.000 20.000 25.000 30.000

Değer

Yukarıdaki grafikten de anlaşılacağı üzere İtalya, AB ülkeleri içerisinde deri sektöründe en fazla
istihdama sahiptir.

49
Grafik 12 : AB Ülkelerinde Deri İşleme Sektöründe İşletme Sayısı (2005)

AB Deri İşleme 2005

İsv içre 2
Norv eç 2
Estony a 2
Litv any a 3
Letony a 3
Slov aky a 3
Çek Cumhuriy eti 6
Polony a 20
Av ustury a 8
Birleşik Krallık 27
Ü lk e le r

İsv eç 4
İşletme Sayısı
İspany a 154
Slov eny a (04) 7
Portekiz (04) 61
Hollanda 12
İtaly a 2.382
Macaristan 3
Yunanistan 40
Almany a 40
Fransa 64
Finlandiy a 7
Belçika 1
- 500 1.000 1.500 2.000 2.500 3.000

Değer

Yine İtalya, istihdamda olduğu gibi AB ülkeleri arasında en fazla deri işletme sayısına sahip ülkedir.

50
Grafik 13 : AB Ülkelerinde Deri İşleme Sektöründe Ciro Miktarı (2005)

AB Deri İşleme 2005

İsv içre 50.000


Norv eç 50.000
Estony a 10.000
Litv any a 40.000
Letony a 20.000
Slov aky a 30.000
Çek Cumhuriy eti 10.000
Polony a 150.000
Av ustury a 180.000
Birleşik Krallık 360.000
Ü lk e le r

İsv eç 74.600
Ciro (1.000Euro)
İspany a 903.605
Slov eny a (04) 73.000
Portekiz (04) 197.579
Hollanda 113.000
İtaly a 4.848.000
Macaristan 8.000
Yunanistan 50.000
Almany a 450.000
Fransa 261.000
Finlandiy a 18.000
Belçika 20.388
- 1.000. 2.000. 3.000. 4.000. 5.000. 6.000.
000 000 000 000 000 000
Değer

51
Tablo 38: 2003 Yılı Avrupa Birliği Deri Sektörü
2003 yılı İstihdam Firma Ciro İhracat % Üretim (000 m2)
Sayısı
1.000 € Sığır/Buzağı Koyun/keçi
Belçika 131 2 23.903 90,4 452.3
Danimarka Tabakhanecilik sektörü faaliyetlerini durdurdu.
Fransa 2.019 74 274.000 41 4.200 3.800
Almanya 3.000 40 575.000 45 15.000 500
Yunanistan N/A N/A N/A N/A N/A N/A
İtalya 30.563 2.051 5.343.795 62 133.824 33.353
İrlanda Tabakhanecilik sektörü faaliyetlerini durdurdu.
Hollanda 500 21 75 3.900
İspanya 6.156 187 1.086.603 37 27.473 16.742
Portekiz 2.781 68 219.062 30 6.670 1.470
Birleşik 2.800 33 480.000 67 9.100 2.400
Krallık
İsveç 425 4 89.000 95 2.400
Finlandiya N/A N/A N/A N/A N/A N/A
Avusturya 2.257 8 90
AB-15 50.632 2.488 8.091.363 63.2 203.019 58.265
Norveç N/A N/A N/A N/A N/A N/A
İsviçre N/A N/A N/A N/A N/A N/A
Macaristan 207 3 13.449 77 179 1.300
Slovenya 430 6 92.000 70 53 4.339
Kaynak: COTANCE

2003 yılı ve 2005 rakamları karşılaştırıldığında İtalya, büyük ve küçükbaş hayvan üretim miktarında 2005
yılında 2003 yılına göre daha az üretim gerçekleştirilmesine rağmen AB ülkeleri içerisinde yine en
yüksek paya sahip olma özelliğini korumaktadır.

52
Grafik 14 : AB Ülkelerinde Deri İşleme Sektöründe İstihdam Durumu (2003)

AB Deri İşleme 2003

Slov eny a 430


Macaristan 207
İsv içre

Norv eç

Av ustury a 2.257
Finlandiy a

İsv eç 425
Birleşik Krallık 2.800
2.781
Ü lk e le r

Portekiz
İstihdam
İspany a 6.156
Hollanda 500
İrlanda

İtaly a 30.563
Yunanistan

Almany a 3.000
Fransa 2.019
Danimarka

Belçika 131
- 5.000 10.00 15.00 20.00 25.00 30.00 35.00
0 0 0 0 0 0
Değer

53
Grafik 15 : AB Ülkelerinde Deri İşleme Sektöründe İşletme Sayısı (2003)

AB Deri İşleme 2003

Slov eny a 6
Macaristan 3
İsv içre

Norv eç

Av ustury a 8
Finlandiy a

İsv eç 4
Birleşik Krallık 33
68
Ü lk e le r

Portekiz
İşletme Sayısı
İspany a 187
Hollanda 21
İrlanda

İtaly a 2.051
Yunanistan

Almany a 40
Fransa 74
Danimarka

Belçika 2
- 500 1.000 1.500 2.000 2.500
Değer

54
Grafik 16 : AB Ülkelerinde Deri İşleme Sektöründe Ciro Miktarı (2003)

AB Deri İşleme 2003

Slov eny a 92.000


Macaristan 13.449
İsv içre

Norv eç

Av ustury a

Finlandiy a

İsv eç 89.000
Birleşik Krallık 480.000
219.062
Ü lkeler

Portekiz
Ciro (1.000Euro)
İspany a 1.086.603
Hollanda

İrlanda

İtaly a 5.343.795
Yunanistan

Almany a 575.000
Fransa 274.000
Danimarka

Belçika 23.903
- 1.000. 2.000. 3.000. 4.000. 5.000. 6.000.
000 000 000 000 000 000
Değer

Hem 2003 yılı hem de 2005 yılı Avrupa Birliği deri işleme sanayi verileri incelendiği zaman İtalya’nın
işletme sayısı, istihdam ve ciro bakımından tartışmasız liderliği görülmektedir. Diğer Avrupa Birliği
ülkeleri verileri ülkemiz verileri ile karşılaştırıldığı zaman bu bölgede İtalya’dan sonra ikinci sırada
olduğumuz görülmektedir.

Deri Giyim - Konfeksiyon

Deri işlemeden elde edilen bitmiş (mamul) derinin, modaya, trende, pazardaki talebe ve benzeri hususlara
bağlı olarak deriden mamul giyim eşyası elde edilmesidir. En çok genç ve orta yaş nüfusun ilgi gösterdiği
bir üründür. Tüketici talebi üzerinde cinsiyetin de etkisi görülmektedir.

55
Bu alt sektör için en önemli pazar geçmişten günümüze, başta Rusya olmak üzere diğer BDT ülkeleridir.
Bu ülkelerdeki alıcılar, zayıf sermaye yapıları nedeniyle küçük partiler halinde sipariş vermektedirler.
Batılı alıcılar gibi zamana yayılmış, planlı siparişler yerine sattıkça yeni sipariş vermekte ve hızlı teslimat
beklemektedirler. Ayrıca deri giysi genelde soğuk havalarda tercih edildiği için kullanımı ve buna bağlı
olarak da satışı-ihracı büyük ölçüde mevsimseldir.

Kürk ve Kürkten Mamul Eşya

Türkiye en çok kuzu kürkü işleyen ülkeler arasındadır. Ülkemiz dışında, İtalya ve İspanya da bu alanda
önemli ülkelerdendir. Türk deri konfeksiyoncuları, genel olarak kürk süetten mamul ürünler
üretmektedirler.

Deri Saraciye

Bir diğer alt sektör olan deri saraciye, insanların gücü ve süratinden yararlanmak üzere ehlileştirdiği
hayvanlarda kullanılmak üzere koşum ve eğer takımları imali ile başlamıştır. Zaman içerisinde artan insan
ihtiyaçları ve moda kavramı, bugün saraciye alt sektörünü ürün çeşitliliği en çok olan alt sektör durumuna
getirmiştir. Günümüzde bu gruba, okul ve seyahat çantaları, kemer, cüzdan, taşıma kılıfları, büro
malzemeleri, koşum ve eğer takımları ve benzeri ürünler girmektedir. Bu alt sektörde de talebi, daha çok
genç ve orta yaş grubu insanlar oluşturmaktadır. Bu ürünlerin talebinde gelir düzeyi de başka bir önemli
göstergedir.

Deri Ayakkabı ve Ayakkabı Yan Sanayi

Deri ve deri ürünleri sektöründe işletme sayısı, istihdam miktarı, üretim büyüklüğü açısından önde gelen
alt sektördür. Emek yoğun, üretim ağırlıklı ve ithalatı ihracatından fazladır. Ayakkabı ve Ayakkabı Yan
Sanayi sektöründe 300.000 kişinin çalıştığı, bunun 20.000 kişilik grubunun sanayileşmiş, kalan 280.000
kişilik grubun ise sanayileşmemiş işletmelerde istihdam edildiği tahmin edilmektedir. Deri ayakkabı alt
sektöründe birbirinden farklı çok fazla sayıda ürün üretilerek hem iç pazara hem de dış pazara
satılmaktadır.

Piyasada tanınmış markalara ait ayakkabılar genel olarak gelişmiş ülkelerde üretilmektedir. Bu alanda ilk
sırayı İtalya almaktadır. İtalya deri ayakkabı konusunda dünyada haklı bir üne sahiptir ve en büyük
ayakkabı üreticisi ve ihracatçısı konumundadır. Her ne kadar son dönemde miktar ve üretim değeri
açısından başta Çin Halk Cumhuriyeti olmak üzere diğer Uzakdoğu ülkeleri ön plana çıkmaya başlamış
olsa da üretim kalitesi bakımından lider konumunu sürdürmektedir. İtalya’dan sonra en kaliteli el yapımı,
(Hand – Made) ayakkabı üretimi Türkiye’de yapılmaktadır. Türkiye bu alanda yıllık 190 milyon çift
ayakkabı üretimiyle dünya’da 9. sırada yer almaktadır.

Ülkemizde toplam üretim içerisinde, tamamen makineleşen üretim oranı % 15, yarı makineleşen üretim
oranı % 70 ve el üretimi % 10 dur.

Ayakkabı yan sanayi alanında AYSAD (Ayakkabı Yan Sanayicileri Derneği) verilerine göre; bu alanda
yaklaşık 4.000 adet firma olduğu tahmin edilmektedir. Bunun 2.000 adedi dağıtıcı, toptancı veya
perakendeci firmadır. Geri kalan firmalar ise üretici konumundadır. Kapasite kullanım oranı yaklaşık %
50 seviyesinde olup firmaların % 25’inin de gayri faal olduğu ancak herhangi bir bildirimde
bulunmamaları nedeniyle kayıtlardan silinmediği tahmin edilmektedir. Ayakkabı Yan Sanayi firmalarının
dağılımı ise % 50 oranında İstanbul olup, diğer firmalar İzmir, Konya, Gaziantep, Bursa gibi şehirlerde
konumlanmıştır.

Ayakkabı Sanayinin 2006 yılı ithalatı 515 milyon ABD Doları, ihracatı ise 237 milyon ABD Dolarıdır.
Ayakkabı Yan Sanayi ithalatı ise 350-400 milyon ABD Doları, ihracatı ise 150 milyon ABD Dolarıdır.
Türkiye Ayakkabı ve Ayakkabı Yan Sanayi ihracat artışı, ithalat artışı kadar hızlı değildir. İthalattaki bu
ciddi artış üreticilerin üretimlerini durdurma aşamasına getirmiştir. Ayakkabı ithalatında uygulanan
Referans Fiyat ve ek koruma tedbirlerinin ithalatı yavaşlatma başarısı diğer sektörlerce de örnek
alınmıştır. Ayakkabı yan sanayi için de aynı kararların uygulama çalışmaları devam etmektedir.

56
Tablo 39: Ülkeler Bazında Dünya Ayakkabı Üretim Miktarı

Ülke Üretim Miktarı (Çift)


ABD 90 Milyon
Japonya 125 Milyon
Almanya 30 Milyon
İngiltere 30 Milyon
Fransa 65 Milyon
İtalya 350 Milyon
Rusya 50 Milyon
Polonya 50 Milyon
Hollanda 4,5 Milyon
İspanya 200 Milyon
Portekiz 100 Milyon
Türkiye 190 Milyon
Çin 7,5 Milyar
Endonezya 550 Milyon
Hindistan 770 Milyon
Tayland 300 Milyon
Vietnam 360 Milyon
Pakistan 260 Milyon

Tablo 40: Kişi Başına Düşen Ayakkabı Tüketimi

Ülkeler Tüketim Miktarı


Malta 10 Çift
ABD 6,5 Çift
Fransa 5,3 Çift
İngiltere 5 Çift
Danimarka 5,2 Çift
İsviçre 4,9 Çift
Japonya 4,7 Çift
Avusturya 4,4 Çift
İtalya 3,9 Çift
Türkiye 2,5 Çift
Dünya Ortalaması 2 Çift

Deri Kimyasalları

Deri kimyasalları alt sektörü ham deriyi işleyerek mamul deri haline getirme sürecinde kullanılan
kimyasal maddeleri kapsamaktadır. Ülkemizde deri işletmelerine kimyasal madde sağlayan yerli firmalar
olmakla birlikte, yabancı firmaların temsilcilikleri de faaliyet göstermektedir.

2.2.3. Üretim Miktarı ve Değeri


Hayvan Varlığı ve Deri Üretimi (Türkiye – Dünya Karşılaştırmalı)

Deri ve deri ürünleri sektörünün dünya genelindeki üretim değerleri aşağıdaki tabloda yer almaktadır.
Genel olarak incelendiği zaman hemen her kalemde üretim artışı söz konusu iken sadece kürkler ve
kürkten giyim eşyası üretim değerlerinde bir azalma gerçekleşmiş ve bu trendin azalarak devam edeceği
57
tahmin edilmiştir. Bu trendi etkileyen nedenlerin en başında küresel ısınmanın yol açtığı mevsimsel
sıcaklık değişmeleri gösterilebilir.

Tablo 41:Dünya Deri Sektörü Tahmini Üretim Değerleri – Milyon $

1989 2001 01/89 Değ. % 2025 25/89 Değ.


Tahmini Tah. %
İşl. Küçükbaş Deriler 4.797 5.562 16 6.382 33
İşl. Büyükbaş Deriler 16.434 19.175 17 23.638 44
Kürkler ve Kürk Giy. Eşy. 6.854 4.691 -32 3.244 -53
Top. Deri Giy. Eşy. 10.154 13.448 32 19.394 91
Saraciye 16.536 24.364 47 44.057 166
Ayakkabı 54.487 73.204 34 140.401 158
Suni Deri Ürünleri 5.196 6.631 28 10.819 108
Diğer 14.612 19.951 37 24.982 71
Toplam 129.070 167.026 27 272.917 106
Kaynak: Dünyada ve Türkiye’de Deri ve Deri Ürünleri Sanayinin Gelişme Eğilimleri ve Geleceği

Deri ve deri ürünleri sektörü büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı ve bu hayvanlardan elde edilen deri
miktarı ile yakından ilgilidir. 2000 – 2005 yılları arasında Dünya büyükbaş ve küçükbaş hayvan varlığı
aşağıdaki tabloda yer almaktadır. Tablodan da görüldüğü üzere hayvan varlığındaki artışa bağlı olarak
Dünya deri üretim miktarlarında da artış dikkati çekmektedir.

Tablo 42: Dünya Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvan Varlığı ve Deri Üretimi

Koyun ve Keçi Sığır


Yıllar Hayvan Sayısı Deri Üretimi Hayvan Sayısı Deri Üretimi
(Baş) (Adet) (Baş) (Adet)
2000 1.775.837.331 494.903.013 1.315.514.963 290.755.616
2001 1.769.633.065 497.363.633 1.321.827.283 287.242.389
2002 1.782.266.969 500.207.977 1.336.135.703 293.280.257
2003 1.810.230.691 517.580.210 1.350.935.906 301.072.845
2004 1.849.838.529 535.765.896 1.364.950.514 305.813.536
2005 1.887.909.452 554.772.341 1.372.250.974 308.084.415
Kaynak: FAO

Ülkemiz ise Dünya değerlerinin aksi bir görünüm arz etmektedir. 2000-2005 yılları verileri incelendiği
zaman hayvan varlığımızdaki düşüş dikkati çekmektedir. Buna bağlı olarak da deri üretim değerlerimizde
azalma meydana gelmektedir. Hali hazırda yurt içinden istenilen nitelikte ham deri elde edilememesi
nedeniyle genel olarak ithalat yoluyla karşılanan talep, hayvan varlığımızın artırılamaması durumunda
daha çok dışa bağlı hale gelecektir.

Ülkemiz küçükbaş hayvan varlığı ve buna bağlı olarak deri üretim miktarları aşağıdaki tabloda
görülmektedir.

58
Tablo 43: Türkiye Küçükbaş Hayvan Varlığı ve Deri Üretimi – Adet

Koyun Keçi
Yıllar Hayvan Sayısı Kesim Deri Hayvan Kesim Deri Üretimi
Üretimi Sayısı
2000 28.492.000 6.110.853 6.602.950 7.201.000 1.166.169 1.232.024
2001 26.972.000 4.747.268 5.130.979 7.022.000 879.127 923.796
2002 25.173.706 3.935.393 4.261.562 6.780.094 757.465 792.943
2003 25.431.539 3.554.078 3.859.092 6.771.675 607.006 632.746
2004 25.201.155 3.933.973 4.265.536 6.609.937 570.512 595.052
2005 25.304.325 4.145.343 4.492.625 6.517.464 688.704 719.467
2006 25.616.912 4.763.394 5.168.738 6.643.294 803.063 841.112
Kaynak:TUİK

Ülkemiz büyükbaş hayvan varlığı ve buna bağlı olarak deri üretim miktarları aşağıdaki tabloda
görülmektedir.

Tablo 44:Türkiye Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Deri Üretimi – Adet

Sığır Manda Deve


Yıllar Hayvan Kesim Deri Hayvan Kesim Deri Hayvan Kesim Deri
Sayısı Üretimi Sayısı Üretimi Sayısı Üreti
mi
2000 10.761.000 2.101.583 2.272.234 146.000 23.518 25.870 1.000 29 32
2001 10.548.000 1.843.320 1.997.071 138.000 12.514 13.765 930 23 25

2002 9.803.498 1.774.107 1.921.184 121.077 10.110 11.121 887 44 48

2003 9.788.102 1.591.045 1.728.322 113.356 9.521 10.473 808 67 74

2004 10.069.346 1.856.549 2.009.396 103.900 9.858 10.844 865 38 42

2005 10.526.440 1.630.471 1.780.148 104.965 8.920 9.812 811 49 54

2006 10.871.364 1.750.997 1.912.969 100.516 9.658 10.624 1004 55 61


Kaynak: TUİK

Ülkemizde ve Dünya’da küçükbaş ve büyükbaş hayvanlardan elde edilen deri miktarları karşılaştırmalı
olarak verilmektedir. Buna göre deri üretimi konusunda ülkemizin aldığı pay yıllar itibariyle düşüş
göstermektedir.

Tablo 45:Dünyada ve Türkiye’de Koyun, Keçi ve Sığır Derisi Üretimi -Adet


Koyun ve Keçi Sığır
Türkiye’nin
Dünya Türkiye Dünyadaki Dünya Türkiye Türkiye’nin
Yıllar Payı % Dünyadaki
Payı %
2000 494.903.013 7.834.974 1,33 290.755.616 2.272.234 0,78
2001 497.363.633 6.054.775 1,03 287.242.389 1.997.071 0,70
2002 500.207.977 5.054.505 0,85 293.280.257 1.921.184 0,66
2003 517.580.210 4.491.838 0,75 301.072.845 1.728.322 0,57
2004 535.765.896 4.860.588 0,80 305.813.536 2.009.396 0,66
2005 554.772.341 5.212.092 0,81 308.084.415 1.780.148 0,58
2006 6.009.850 1.912.969
Kaynak: FAO ve TUİK

59
Üretim Maliyetleri
İstanbul Deri ve Deri Mamulleri İhracatçıları Birliği’nce yapılan bir çalışmaya göre deri ve deri ürünleri
sektöründe faaliyet gösteren firmaların maliyet yapısı aşağıda yer alan iki tabloda gösterilmektedir. Buna
göre üretim faktörleri arasında en fazla payı hammadde alırken, işçilik ikinci sırada yer almaktadır.

Tablo 46: İstanbul ve Çevresi Deri Sektörü Maliyet Araştırması Ortalamaya Dahil Firma Sayısı

MALİYET DERİ DERİ


KALEMLERİ İŞLEME GİYİM SARACİYE AYAKKABI
(Firma (firma Sayısı (firma Sayısı (firma Sayısı ORTALAMA
Sayısı : 9 ) : 54 ) : 20 ) : 20 )

Ana Hammadde (%) 61 69 42 51 56

Tali Hammadde ve 18 5 14 13 12
Aksesuar (varsa ve
dikkate değerse, tela,
astar, fermuar, düğme,
kimyevi madde, çıt çıt,
kürk v.s.) (%)
Direkt İşçilik 11 15 26 22 19
(Üretimle ilgili işçi
ücretleri, SSK Primleri
v.s. toplamı) (%)
Finansman ve 3 4 7 5 5
Amortisman Giderleri
(makina ve bina
amortismanı kredi
faizleri, vade farkları
v.s. toplamı) (%)
Diğer Maliyet Unsurları 6 8 11 9 8
(idari giderler,
pazarlama giderleri,
enerji, su, aydınlatma
giderleri, v.b. toplamı)
(%)
TOPLAM (%) 100 100 100 100 100

Kaynak: İDMİB

2.2.4. Dış Ticaret

İhracat

Deri ve deri ürünleri sektörünün ihracatçı ülkelerinin yer aldığı aşağıdaki tablo incelendiği zaman, 2003–
2006 yılları arasında en önemli deri ve deri ürünleri ihracatçısı ülkenin Çin Halk Cumhuriyeti olduğu
görülmektedir. Sıralamadaki diğer ülkeler arasında ise genel olarak İtalya’nın ikinci sırada yer aldığı
görülmektedir. Çin Halk Cumhuriyetinin öne çıkmasındaki en önemli sebep, bu ülkenin son yıllarda
izlediği politika, ucuz işçilik ve yoğun bir şekilde devlet destekli özel sektörün varlığı gösterilebilir. Ürün
kalitesinde değil ama fiyat rekabeti açısından pek çok deri üreticisi ülke gibi ülkemiz de Çin Halk
Cumhuriyeti ile rekabet etme konusunda sıkıntı yaşamaktadır.

60
Tablo 47: Deri Sektöründe Dünyanın Önde Gelen İhracatçıları – 1000 $

Yıl Ülke Değer Pay %


2003 ÇİN HALK C. 24.527.528 23
İTALYA 15.432.035 15
HONG KONG 14.063.705 13
FRANSA 4.389.382 4
ABD 4.102.288 4
DİGER 42.479.769 41
Toplam 104.994.710 100
2004 ÇİN HALK C. 28.869.942 24
İTALYA 17.396.988 14
HONG KONG 15.305.457 13
FRANSA 5.046.892 4
ABD 4.471.899 4
DİGER 48.441.007 41
Toplam 122.265.451 100
2005 ÇİN HALK C. 34.653.123 26
İTALYA 17.417.660 13
HONG KONG 16.183.909 12
FRANSA 5.466.353 4
ALMANYA 4.794.806 4
DİGER 53.763.832 41
Toplam 132.279.684 100
2006 ÇİN HALK C. 37.194.821 29
İTALYA 18.695.320 15
HONG KONG 16.422.308 13
FRANSA 6.117.811 5
ALMANYA 5.203.186 4
DİGER 43.223.918 34
Toplam 126.857.366 100
Kaynak: Birleşmiş Milletler

Ülkemizin Deri ve deri ürünleri ihracat değerleri ise aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

Deri ve deri ürünleri sektörünün ürün grupları bazında 2005 – 2007 yılları arası ihracatı incelendiği
zaman genel olarak bir artış dikkati çekmektedir. Diğer yıllara göre kürk giyim kaleminde düşüş
dikkate değerdir. Bu düşüşe etkisi olabilecek pek çok neden olmakla birlikte, bu kalemdeki özel faturalı
satışların tamamının kayıt altına alınmamış olması da ihracat rakamlarının düşük çıkmasına neden
olmaktadır.

61
DÖRTLÜ DÖRTLÜ ADI 2006 2007 07/06 Değişim
4101 Sığır Ve At Cinsi Hayvanların Derileri-Ham 4.349.857 1.852.797 -57,4%
4102 Koyun Ve Kuzuların Ham Derileri 11.934.703 13.498.145 13,1%
4103 Diğer Ham Deriler 575.095 195.578 -66,0%
4101-4103 HAM DERİ TOPLAMI 16.859.655 15.546.520 -7,8%
4104 Sığır Ve At Cinsi Hayvanların Dabaklanmış Derileri 29.217.520 34.955.818 19,6%
4105 Koyun Ve Kuzuların Dabaklanmış Derileri 7.305.805 4.565.666 -37,5%
4106 Diğer Hayvanların Dabaklanmış Derileri 288.663 790.071 173,7%
4107 Sığır Ve Atların Dabaklanmış Ve Hazırlanmış Deri Ve Köselesi 23.716.814 35.063.203 47,8%
4112 Koyun Ve Kuzuların Diğer Deri Ve Köseleleri 11.444.986 19.068.587 66,6%
4113 Diğer Hayvanların Diğer Deri Ve Köseleleri 12.796.826 12.231.150 -4,4%
4114 Güderi; Rugan Ve Ruganla Deri Ve Kösele; Metalize Deri Ve Kösele 500.095 509.472 1,9%
4115 Deri,Köselelerin Şerit,Yaprak, Evha, Kırpıntı, Döküntü Vb.(Deri Eşyası İçin) 3.130.879 2.152.900 -31,2%
4104-4115 BİTMİŞ DERİ TOPLAMI 88.401.588 109.336.868 23,7%

4201 Her Tür Hayvan İçin Saraciye Eşyası, Eyer Vb(İmal Edildiği Madde Ne Olursa Olsun) 1.087.845 911.795 -16,2%
4202 Deri, Kösele Vb. Den Seyahat Eşyası 96.082.110 120.894.037 25,8%
4203.21/29/30/40 Deri Eldiven Kemer Ve Aksesuarlar 38.488.430 42.470.460 10,3%
4204 Deri Ve Köseleden Makina, Mekanik Cihaz Vb. İçin Eşya 0 0 0,0%
4205 Deri Ve Köseleden Diğer Eşya 18.206.136 15.831.302 -13,0%
4206 Bağırsak, Kursak, Mesane, Veterden Mamul Eşya 12.331 1.147 -90,7%
4201-4202-4203.21/29/30/40- SARACİYE TOPLAMI 153.876.852 180.108.742 17,0%
4204-4206
4203.10 Deri Ve Köseleden Giyim Eşyası 276.165.487 302.724.129 9,6%
4203.10 DERİ GİYİM VE AKSESUARLARI TOPLAMI 276.165.487 302.724.129 9,6%
4301 Ham Postlar 256.779 102.013 -60,3%
4302 Dabaklanmış, Aprelenmiş Kürkler 48.808.620 50.939.581 4,4%
4301-4302 HAM VE İŞLENMİŞ KÜRK TOPLAMI 49.065.399 51.041.594 4,0%
4303 Kürkten Giyim Eşyası, Aksesuarları, Kürkten Diğer Eşya 346.419.336 281.425.918 -18,8%
4304 Taklit Kürk Vb. Mamul Eşya 191.445 139.861 -26,9%
4303-4304 KÜRK GİYİM EŞYASI TOPLAMI 346.610.781 281.565.779 -18,8%
6401 Dış Tabanı, Yüzü Kauçuk Ve Plastik-Su Geçirmez Ayakkabı 5.001.878 6.220.869 24,4%
6402 Dış Tabanı, Yüzü Kauçuk Ve Plastik Diğer Ayakkabı 47.672.560 58.709.640 23,2%
6403 Yüzü Deri, Tabanı Kauçuk, Plastik, Tabii, Suni Vb Kösele Ayakkabı 118.450.503 169.758.345 43,3%
6404 Yüzü Dokuma Maddelerinden, Tabanı Kauçuk, Plastik Vb Ayakkabı 24.288.562 28.585.096 17,7%
6405 Diğer Ayakkabı 17.965.323 22.821.770 27,0%
6406 Ayakkabı Aksamı, İç Taban, Topuk Rampası, Getr, Tozluk, Dolak Vb 27.659.419 33.512.517 21,2%
64 AYAKKABI TOPLAMI 241.038.245 319.608.236 32,6%

GENEL DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ TOPLAMI 1.172.018.007 1.259.931.868 7,5%

Tablo 48: İhracat Rakamları (Özel Faturalı İhracat Dahil) (Dolar)

62
Tablo 49:Yıllar İtibariyle Deri ve Deri Ürünleri İhracat Değerleri

İhracat 2005 2006 2007


Ham deri 22.685.806 16.859.655 15.546.520
İşlenmiş Deri 67.823.434 88.401.588 109.336.868
Saraciye 128.333.294 153.876.852 180.108.742
Deri Giyim 252.708.548 276.165.487 302.724.129
Ham ve İşlenmiş Kürk 40.247.617 49.065.399 51.041.594
Kürk Giyim 319.230.385 346.610.781 281.565.779
Ayakkabı 217.635.327 241.038.245 319.608.236
Toplam 1.048.664.410 1.172.018.007 1.259.931.868

Grafik 17: Yıllar İtibariyle Deri ve Deri Ürünleri İhracat Değerleri

İhracat

400.000.000
350.000.000
300.000.000
250.000.000 2005
Miktar

200.000.000 2006
150.000.000 2007
100.000.000
50.000.000
0
Ham deri İşlenmiş Saraciye Deri Ham ve Kürk Ayakkabı
Deri Giyim İşlenmiş Giyim
Kürk
Ürünler

İthalat
Deri ve deri ürünleri sektörünün ithalat ve ihracatına ilişkin tablolar aşağıda yer almaktadır. Bu tablolara
göre 2003 – 2006 yılları arasında en önemli 2 deri ve deri ürünleri ithalatçısı ülke ABD ve Hong Kong
olup, sıralamadaki diğer ülkeler sırasıyla İtalya, Almanya ve Japonya’dır.

63
Tablo 50: Deri Sektöründe Dünyanın Önde Gelen İthalatçıları – 1000 $
Yıl Ülke Değer Pay %
2003 ABD 25.667.400 23
HONG KONG 12.963.336 11
İTALYA 8.616.881 8
ALMANYA 7.603.690 7
JAPONYA 7.224.948 6
DİGER 52.475.464 45
Toplam 115.839.829 100
2004 ABD 27.631.172 22
HONG KONG 14.210.198 11
İTALYA 9.333.573 7
ALMANYA 8.057.992 6
JAPONYA 7.899.503 6
DİGER 62.417.322 48
Toplam 129.550.299 100
2005 ABD 29.661.613 21
HONG KONG 14.875.457 11
İTALYA 9.957.836 7
ALMANYA 8.925.171 6
JAPONYA 8.558.350 6
DİGER 67.356.482 49
Toplam 139.334.909 100
2006 ABD 31.633.082 22
HONG KONG 15.249.625 11
İTALYA 11.366.120 8
ALMANYA 9.258.167 7
JAPONYA 9.079.864 6
DİGER 64.540.902 46
Toplam 141.127.760 100
Kaynak: Birleşmiş Milletler

Ülkemizin Deri ve deri ürünleri ithalat değerleri ise aşağıdaki tabloda yer almaktadır.

64
DÖRTLÜ DÖRTLÜ ADI 2006 2007 07/06 Değişim
4101 Sığır Ve At Cinsi Hayvanların Derileri-Ham 54.894.462 74.555.615 35,8%
4102 Koyun Ve Kuzuların Ham Derileri 274.103.506 242.480.307 -11,5%
4103 Diğer Ham Deriler 7.486.851 10.195.925 36,2%
4101-4103 HAM DERİ TOPLAMI 336.484.819 327.231.847 -2,7%
4104 Sığır Ve At Cinsi Hayvanların Dabaklanmış Derileri 13.350.398 37.074.326 177,7%
4105 Koyun Ve Kuzuların Dabaklanmış Derileri 4.765.586 12.321.452 158,6%
4106 Diğer Hayvanların Dabaklanmış Derileri 5.079.239 4.423.036 -12,9%
4107 Sığır Ve Atların Dabaklanmış Ve Hazırlanmış Deri Ve Köselesi 73.033.524 78.532.713 7,5%
4112 Koyun Ve Kuzuların Diğer Deri Ve Köseleleri 81.217.180 95.346.467 17,4%
4113 Diğer Hayvanların Diğer Deri Ve Köseleleri 41.642.058 44.054.498 5,8%
4114 Güderi; Rugan Ve Ruganla Deri Ve Kösele; Metalize Deri Ve Kösele 3.831.961 4.409.165 15,1%
4115 Deri,Köselelerin Şerit,Yaprak, Evha, Kırpıntı, Döküntü Vb.(Deri Eşyası İçin) 6.912.857 6.096.451 -11,8%
4104-4115 BİTMİŞ DERİ TOPLAMI 229.832.803 282.258.108 22,8%
4201 Her Tür Hayvan İçin Saraciye Eşyası, Eyer Vb(İmal Edildiği Madde Ne Olursa Olsun) 862.073 1.126.115 30,6%
4202 Deri, Kösele Vb. Den Seyahat Eşyası 296.113.630 390.295.868 31,8%
4203.21/29/30/40 Deri Eldiven Kemer Ve Aksesuarlar 16.703.818 17.676.902 5,8%
4204 Deri Ve Köseleden Makina, Mekanik Cihaz Vb. İçin Eşya 0 0 0,0%
4205 Deri Ve Köseleden Diğer Eşya 11.169.578 14.943.554 33,8%
4206 Bağırsak, Kursak, Mesane, Veterden Mamul Eşya 103.820 56.095 -46,0%
4201-4202- SARACİYE TOPLAMI 324.952.919 424.098.534 30,5%
4203.21/29/30/40-4204-4206
4203.10 Deri Ve Köseleden Giyim Eşyası 40.181.899 46.831.066 16,5%
4203.10 DERİ GİYİM VE AKSESUARLARI TOPLAMI 40.181.899 46.831.066 16,5%
4301 Ham Postlar 285.174 97.369 -65,9%
4302 Dabaklanmış, Aprelenmiş Kürkler 104.425.712 112.051.463 7,3%
4301-4302 HAM VE İŞLENMİŞ KÜRK TOPLAMI 104.710.886 112.148.832 7,1%
4303 Kürkten Giyim Eşyası, Aksesuarları, Kürkten Diğer Eşya 6.294.225 5.677.025 -9,8%
4304 Taklit Kürk Vb. Mamul Eşya 576.869 1.568.744 171,9%
4303-4304 KÜRK GİYİM EŞYASI TOPLAMI 6.871.094 7.245.769 5,5%
6401 Dış Tabanı, Yüzü Kauçuk Ve Plastik-Su Geçirmez Ayakkabı 1.098.003 1.445.983 31,7%
6402 Dış Tabanı, Yüzü Kauçuk Ve Plastik Diğer Ayakkabı 179.233.854 163.675.951 -8,7%
6403 Yüzü Deri, Tabanı Kauçuk, Plastik, Tabii, Suni Vb Kösele Ayakkabı 224.994.650 269.755.419 19,9%
6404 Yüzü Dokuma Maddelerinden, Tabanı Kauçuk, Plastik Vb Ayakkabı 84.146.581 96.594.669 14,8%
6405 Diğer Ayakkabı 7.913.046 8.689.337 9,8%
6406 Ayakkabı Aksamı, İç Taban, Topuk Rampası, Getr, Tozluk, Dolak Vb 17.583.381 29.696.502 68,9%
64 AYAKKABI TOPLAMI 514.969.515 569.857.861 10,7%

GENEL DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ TOPLAMI 1.558.003.935 1.769.672.017 13,6%

Tablo 51: İthalat Rakamları (Dolar)


65
Tablo 52:Yıllar İtibariyle Deri ve Deri Ürünleri İthalat Değerleri

İthalat (USD) 2005 2006 2007


Ham deri 293.080.256 336.484.819 327.231.847
İşlenmiş Deri 180.292.175 229.832.803 282.258.108
Saraciye 254.343.294 324.952.919 424.098.534
Deri Giyim 22.332.342 40.181.899 46.831.066
Ham ve İşlenmiş Kürk 76.383.813 104.710.886 112.148.832
Kürk Giyim 7.201.143 6.871.094 7.245.769
Ayakkabı 412.786.280 514.969.515 569.857.861
Toplam 1.246.419.303 1.558.003.935 1.769.672.017

Grafik 18:Yıllar İtibariyle Deri ve Deri Ürünleri İthalat Değerleri

İthalat

600.000.000
500.000.000
400.000.000 2005
Miktar

300.000.000 2006
200.000.000 2007
100.000.000
0
Ham deri İşlenmiş Saraciye Deri Ham ve Kürk Ayakkabı
Deri Giyim İşlenmiş Giyim
Kürk
Ürünler

Yukarıda ülkemiz deri ve deri ürünleri sektörünün ürün grupları bazında 2005– 2007 yılları arası ithalat
istatistikleri yer almaktadır. İthalatın hemen her kalemde yıllar itibariyle arttığı gözlemlenmekle birlikte,
ham deri ithalatında düşüş dikkati çekmektedir. Bu duruma, ham deri arzındaki kısıt, bazı ülkelerin ham
deri çıkışına yasak ya da fon uygulaması gibi etkenler neden olmaktadır. Buna göre en çok ithalatın
ayakkabı ve aksamı kaleminde yapıldığı görülmektedir.

Tablo 53 : Net Döviz Girdisi


İhracat USD Bavul Ticareti USD Toplam İhracat USD İthalat USD Net Döviz Girdisi
2005 1.048.664.410 1.500.000.000 2.548.664.410 1.246.419.303 1.302.245.107
2006 1.172.018.007 1.500.000.000 2.672.018.007 1.558.003.935 1.114.014.072
2007 1.259.931.868 1.500.000.000 2.759.931.868 1.769.672.017 990.259.851

Deri ve deri ürünleri sektörünün 2005 yılından bu yana gerçekleştirdiği kayıtlı ihracat ve ithalat
verilerinin yanı sıra tamamen alıcıların tercihi olan bavul ticareti de sektörün göz ardı edilemeyecek
kadar önemli ihraç geliri elde ettiği bir ticaret biçimidir. Bunun yanı sıra ülkemizin tüm sahil şeridinde
yaklaşık 10 bin adet mağazada da, deri ve deri ürünlerinin ülkemize gelen turistlere yönelik satışları söz
konusu olup, yurtiçi satış olmakla birlikte temelinde yurtdışına gitmekte ve buradan elde edilen gelir de
ihraç geliri gibi algılanmasında fayda vardır.

Tüm bu açıklamalar ışığında deri ve deri ürünleri sektörü ülkemizde net ihracat geliri elde eden
sektörler arasında yer almaktadır.

66
2.2.5. Mevcut Devlet Yardımlarının ve Teşvik Tedbirlerinin Değerlendirilmesi
Tekstil ve konfeksiyon sektörü başlığında yer aldığı üzere; ülkemizde de teşvikler ekonomi politikasının
önemli bir aracı olarak kullanılmakta ve bir çok teşvik programı uygulanmaktadır. Ancak gemi inşa
dışında her hangi bir sektöre özgü olarak uygulanan teşvik tedbiri bulunmamakta olup, sistemde
bulunan her bir teşvik tedbiri tüm sektörleri kapsamaktadır. Dolayısıyla ülkemizde sanayinin teşviki için
sektörel alanlar yerine; yatırımlar, AR-GE, ihracat, KOBİ, bölgesel gelişme gibi yatay alanlarda çeşitli
teşvik programları uygulanmaktadır.

Öte yandan yatırım teşvikleri ile ilgili olarak; deri ve deri ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmalar
ve bu firmaların yerleşik olduğu iller incelendiğinde, Uşak ili dışında 5084 sayılı Teşvik Yasasından
yararlanılamamaktadır. Bu haliyle halihazırda uygulanmakta olan 5084 sayılı Teşvik Yasası yurt içinde
ciddi bir haksız rekabet yaratmaktadır. Ancak burada sorgulanan Uşak ilinin neden teşvikli il
kapsamında olduğu değildir. Buradaki deri ve deri ürünleri üreticileri ciddi avantajlar elde etmişlerdir.
Ayrıca yasa kapsamında belirlenen iller arasından pazara yakın olanların daha fazla yatırım alması,
yasanın amacına da uygun değildir.

2.2.6. AB ile İlişkiler


Avrupa Birliği Müzakere Süreci:

Avrupa Birliği müzakere süreci ülkemizdeki tüm sektörleri olduğu gibi deri ve deri ürünleri sektörünü
de mutlaka etkileyebilecektir. Özellikle müzakere sürecinde açılacak başlıkların sıralaması sektörel bir
takım öncelikleri gündeme getirebilecektir. Bunun en önemli örneği çevresel konulardır. Özellikle
arıtma tesisi yatırımları ile ilintili olan bu durum, arıtma tesisi olan bölgeler için avantaj
sağlayabilecekken, henüz arıtma tesisi yapmamış olan bölgelerde kapanma, yüksek cezaların ödenmesi,
arıtma tesisi olan bölgelere göç ve benzeri riskler yaşanabilecektir. Özellikle göç yaşanması durumunda,
Anadolu’da iç talebe yönelik çalışan küçük ölçekli ayakkabı, konfeksiyon ve saraciye firmalarını
olumsuz etkileyerek maliyet artışına ortaya çıkacaktır.

Coğrafi konumumuz nedeniyle, Avrupa Birliği’ne yakınlık ve sektörel esneklik yeni fırsatları
beraberinde getirebilecektir. Ar-Ge yatırımlarının finansmanı, eğitim reformunun AB müktesebatına
uygun yapılması, AB fonlarının etkin ve üretken kullanımı, sektördeki bilgi üretiminin ve kullanımının
ihracat açısından fırsatlar yaratabileceği düşünülmektedir.

Gümrük Birliği

1996 yılı başında Avrupa Birliği ile ülkemiz arasında gerçekleştirilen Gümrük Birliği ile Türkiye,
Avrupa Birliği’ne karşı deri ve deri mamullerinin de içinde bulunduğu sanayi ürünlerinde gümrük
vergilerini sıfırlamıştır. Üçüncü ülkelere karşı ise AB’nin Ortak Gümrük Tarifesi haddini gümrük
vergileri olarak benimsemiştir. Böylelikle gümrük birliği sonrası ithalatta hem AB ülkelerine, hem de
üçüncü ülkelere yönelik ciddi bir pazar yaratılmıştır.

Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği ve beraberindeki Ortak Gümrük Tarife Oranları, deri ve deri ürünleri
sanayini üçüncü ülkelere karşı korumakta yetersiz kalmıştır. Ülkeler bazında bir değerlendirme
yapıldığında, AB ülkeleri arasından Almanya, İtalya, İspanya ve Fransa üçüncü ülkeler arasından ise
Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan ve Pakistan Gümrük Birliği’nden kaynaklı pazar açılımından en fazla
yararlanan ülkeler olmuşlardır. Ülkemiz deri ve deri mamulleri ihracatı açısından değerlendirildiğinde
ise Gümrük Birliği’ne bağlı olumlu bir gelişmeden söz edilmesi mümkün değildir.

Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA)

Özellikle Avrupa Birliği’nin üçüncü ülkeler ile yaptığı tek taraflı ticaret anlaşmalarının, Türkiye’ye
otomatik olarak uygulanmaması nedeniyle söz konusu ülkeler ile Türkiye arasında asimetrik bir ticareti
ortaya çıkarmakta ve bu durum deri ve deri ürünleri sektörünü olumsuz etkilemektedir. AB’nin
imzaladığı STA’larda, Türkiye’nin karar alma sürecinde yer almaması ve otomatik taraf olmayışının

67
geçmişte yol açtığı sorunlar, bahsi geçen ülkelerle STA imzalanması durumunda katlanarak artacak ve
hem Türkiye pazarında, hem de AB pazarında ciddi ticari dengesizliklerle karşılaşılacaktır.

AB Gümrük Birliği müzakere sürecinde, AB tarafından uygulanan çok taraflı ticaret politikasından,
STA’lar gibi ikili tercihli düzenlemelere doğru bir dönüş olması, AB’nin ticaret politikasında köklü bir
değişimin göstergesidir. 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararında (OKK) yer alan maddelerin, günün
koşullarına ve değişen konjonktüre göre, Türkiye’nin ticari alandaki menfaatlerini gözetecek şekilde
tekrar müzakere edilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, Türk resmi makamlarınca AB’nin tercihli
ticaret düzenlemelerinin ülkemiz sektörleri üzerinde haksız rekabet yaratıcı uygulamalarını bertaraf
etmeye yönelik AB mercileri nezdindeki girişimlere devam edilmelidir.

Bu kapsamda:

1- 1/95 Sayılı Gümrük Birliği Kararı’nın Ortaklık Konseyi’nde ele alınarak, değişen
dünya ticaret koşulları çerçevesinde yeniden organize edilerek hem AB’nin hem de
Türkiye’nin STA müzakerelerini birlikte yürütmelerinin ve Türkiye’nin bu
anlaşmalarla ilgili karar alma süreçlerine etkin katılımının sağlanması ve
2- AB’nin imzaladığı STA’lardan Türkiye’nin direkt olarak etkilendiği göz önüne
alınarak, AB’nin imzaladığı STA’ların Türkiye’nin çıkarları gözetilerek otomatik
şekilde Türkiye’yi de kapsayacak şekilde yapılması sağlanmalıdır.

68
3. GZFT ANALİZİ
üçlü Yanlar Zayıf Yanlar
I-Tekstil ve Konfeksiyon I-Tekstil ve Konfeksiyon
• Coğrafi konum • Bürokrasi, özel sektör arasındaki
• Teknik, sosyal, idari know-how sürdürülebilir işbirliğinin, koordinasyonun
• Örgütlü ve etkin yapı kurumsallaştırılamaması
• Tam entegrasyon, üretim zinciri/paket servisi • Tekstil sektörünün envanterinin ve yol
(full package) haritasının çıkarılamamış olması
• Genç nüfus/nitelikli iş gücü • Sektör içerisinde alt sektörler arasında
• İnsan ve çevre sağlığına uygun üretim ve koordinasyonun ve işbirliğinin yeterli şekilde
standardizasyon (konfeksiyon) sağlanamaması
• AB Gümrük Birliği, • Üretim sürecinin maliyetlerinin yüksekliği,
• STA tercihli ticaret anlaşmaları pazara giriş rekabetsizliği (enerji, SSK primleri, finansman
• Hızlı teslimat maliyetleri, istihdam vergileri, KDV)
• Esnek üretim • Türkiye’ye haksız ithalat yoluyla gelen
• Lojistik malların maliyetlere etkisi ve kapasite kullanım
oranının düşmesi, sabit giderlerin artması
• Gelişmiş bir tekstil terbiye sektörünün olması
• Teknoloji + Ar-Ge + eğitim politikasının
• Makine parkının yeni olması
eksikliği ve kalitesinin yetersizliği
• Organize perakendeciliğin gelişiyor olması
• Tekstil makinelerinde ve kimyasallarında
• Organik Pamukta dünya liderliği
dışa bağımlılık
• AB pazarına bağımlılık
II-Deri ve Deri Ürünleri
• Markalaşma faaliyetlerinin yetersizliği
• Deri üretimi, konfeksiyon, saraciye, ayakkabı
üretimi, makine ve deri kimyasallarını kapsayan • Şirketlerin ölçek yetersizliği
alanlarda yüksek tecrübe birikimi • Tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin
• Kürk süet üretiminde know-how sahibi ve yetersizliği
Dünya liderliği • Pamuk üretiminin desteklenmemesi
• Zig üretiminde yüksek bilgi birikimi ve
dünyada ilk 5 arasında olmak
• Alt yapı yatırımlarının yeterli seviyede II-Deri ve Deri Ürünleri
olması • Sektörel firmalar arası işbirliğinin tam tesis
• Dünyada geliştirilen en son teknolojinin edilememiş olması
kullanılmakta olması ve bu teknolojiye ulaşma yetisi • Kurulu kapasitenin standart üretim yapmaya
uygun olmaması
• Dünyanın tanınmış markalarına mal satma
becerisi ve marka koleksiyonlarının büyük bölümünün • Girdi maliyetlerinin (enerji, işçilik, hammadde..)
Türkiye’de yapılıyor olması nispeten (örn. Çin Halk Cumhuriyeti) yüksek olması
• Kürk süet ve videla üretimlerinde, gelen talep • Devlet yardımlarının yeterli olmaması
farklılıklarına göre çok süratli olarak üretim hatlarında • Çok çeşitli hammaddeyle çalışılıyor olması ve
değişiklik yapabilme becerisi ve alt yapının buna homojenite ve seleksiyonda ortaya çıkan zorluklarla
uygun olarak kurulmuş olması. Genel olarak sektörel mücadele etme zorunluluğu
bazda yüksek fleksibilite gösterebilmesi • Emek yoğun sektör yapısı
• Büyüyen bir yurtiçi pazarın varlığı • Genel sektörel finansman zorlukları
• Yetişmiş elemanların varlığı • YTL’nin 2001 devalüasyonu sonrasında
• Tabakhanelerde uygulama laboratuarlarının uygulanan ekonomik politikayla aşırı değerli hale
kurulmuş olması gelmesi ve dünya pazarlarında rekabet gücünün
• Saraciye, konfeksiyon, ayakkabı alt zayıflaması
sektörlerinde yeterli sayıda imalatçı kuruluşa sahip • Sektörün €/$ paritesine olan bağımlılığı
olma • Direkt ve endirekt işçilik maliyetlerinin % 40
• Üretilen ayakkabı kalitesinin giderek oranında yüksek seyretmesi
gelişmesi ve iyi bir seviyenin yakalanmış olması • Ayakkabı imalatında saya ithalatına olan
• Deri Organize Sanayi Bölgelerinin kurulmuş bağımlılık ve otomasyonun tam oturmamış olması
ve bölgelerde arıtma yatırımlarının yapılmış olması • Videla pazarlamasında örgütlenme eksikliği ve
• Sektörün yıllar içinde defalarca, sektörel bunun doğurduğu rekabet zayıflığı
ve/veya ülkesel krizler yaşamış ve bu krizlerden çıkış • Eleman yeterliliğine karşın uzmanlaşmış eleman
yollarını bularak önemli bir kriz tecrübesine sahip eksikliği
olması • Üniversitelerde pratik eğitime yeterince
• Tarihsel olarak önemli bir üretim kültürüne eğilinmemesi ve müfredatın buna uygun yapılmaması
sahip olunması • Eğitimde sektörel okul fazlalığının yaşanması
• Deri Tanıtım Grubunun kurulmuş ve uyum • Kurumsallaşmanın gerçekleştirilememiş olması
içinde çalışmalarına başlamış olması • Dünya pazarlarında tanıtımın az olması

69
• Önemli bir yerli hayvan varlığının yıllar • Kayıt dışılığın sektörde yoğun bir şekilde
içindeki düşüşe karşın kritik oranın üzerinde varlığını yaşanması ve bunun yarattığı haksız rekabet
sürdürmeye devam ediyor olması • Ayakkabı imalatının ölçek olarak kapasite
• Orta ve üst kalite ürün üretme yeteneği sorununa çözüm oluşturamaması
• Ayakkabı sektöründe küçük ölçek • Vadeli piyasa işlemlerinin yaygın olmasının
yatırımların 500Mil çift/yıl üretim kapasitesine sahip maliyet artışı yaratarak rekabet gücünü düşürmesi
olması • Pazar bağımlılığı
• Nüfus artışı sebebiyle gerekli istihdamın zor • Sektörel envanterin ve yol haritasının olmaması
olmaması • Üretim sürecindeki maliyetlerin yüksekliği
• Ar-Ge ve eğitim politikasının yetersizliği
• Yurt içinde elde edilen ham derilerin
niteliklerinin istenen kalite düzeyinde olmaması

Fırsatlar Tehditler

I-Tekstil ve Konfeksiyon I-Tekstil ve Konfeksiyon


• Sektörel konsolidasyon, stratejik işbirlikleri, • Ticaretin serbestleşmesine karşı tarife dışı
birlikte hareket etme ve kümeleşmelerin arttırılması engellerin artarak pazara girişin engellenmesi
• Moda, marka ve perakendeyi içerecek şekilde • DTÖ nezdinde yürütülen Tarım Dışı
ürün ve hizmetlerde farklılaşan yüksek rekabet Ürünlerde Pazara Giriş Müzakereleri
avantajı sağlayacak tedarik zinciri yönetimi • Çin ve Uzakdoğu
modellerinin geliştirilmesi • Gümrük Birliği Anlaşmasının neden olduğu
• Coğrafi ve lojistik avantaj, tecrübe ve know- AB kaynaklı tehditler ve AB komisyonlarındaki karar
how’ımızı kullanarak Pan-Avrupa, Akdeniz ülkeleri mekanizmalarında yer alamamaktan kaynaklanan
ve Türk Cumhuriyetleri ve Ortadoğu ülkelerinin sorunlar
bölgesel organizatör liderliğine soyunmak • İthal ara malı (iplik, kumaş) kullanılarak
• Farklılaşma bilincinin gelişmesi (moda-marka, yapılan üretimin artması sonucunda ülke içerisinde
katma değer yaratma, farklılaşma yetkinliği) yaratılan katma değerin düşmesi
• Tedarik zinciri yönetim etkinliği (sektörel • İç pazarda ithal ürünlerin artması
konsolidasyon, hızlı teslimat, kargo ticareti) global • Bölgesel ekonomik entegrasyonlar sonucunda
perakende sektörü değişim ve trendlerine uyum pazara giriş imkanlarının daralması
kabiliyeti • Basel II kriterlerinin 2009 yılında uygulamaya
• Kısa vadede oluşacak ekonomik/siyasi girecek olması sonucunda tekstil sektörünün ulusal ve
istikrarın avantajı ile, komşu ve çevre ülkelerle uluslararası kredi kullanabilme imkanının zorlaşacak
(komşu ülkeler, İslam ülkeleri, Türk olması
Cumhuriyetleri…) ticaretin arttırılma potansiyeli • Dünya tekstil konfeksiyon ticaretinde kotaların
kalkması
II-Deri ve Deri Ürünleri • AB mevzuatından kaynaklanan çevre ile ilgili
• Ayakkabı sektöründe yaşanan gelişmeler ve yaptırımlar
ileriye dönük yatırımlar
• Sanayi ve Üniversite arasında işbirliği II-Deri ve Deri Ürünleri
olanaklarının hayata geçirilmesi • Dünyada trend oluşturucuların Türkiye’ye
• Turizmin gelişme trendi yönelik çalışmamaları
• Sektöre KOSGEB destekleri • Global deri işinin merkezinde kendi ağlarını
• AB ile müzakere sürecinin başlaması kurmuş olan bir grubun bulunması
• AB projeleri • İç finansal sorunların çözülememesinin dış
• Türkiye’nin imzalayacağı ikili anlaşmalar sektörlerde yarattığı dezavantaj
• Çin Halk Cumhuriyeti ve Rusya’da • İtalya ve İspanya’nın gizli bir sektörel
GSMH’da muhtemel artışının Türk deri sektörüne sübvansiyona sahip olmaları
yaratacağı talep • Avrupalı firmaların rekabet dışı yöntemler
kullanarak satış yollarına başvurmaları
• Suni deri üretim teknolojisinin gelişmesi
• Olası salgın hastalık tehlikesinin et tüketimi ve
dolaylı olarak ham deri üretimini etkilemesi
• Kısa vadede AB müzakere sürecinin yaratacağı
kuralsal zorlamalar. Çevre başlığının öne alınması
• AB’nin yeni kimyasal politikası REACH
• Ticaretin serbestleşmesine karşı tarife dışı
engellerin artarak pazara girişin engellenmesi
• DTÖ nezdinde yürütülen Tarım Dışı Ürünlerde
Pazara Giriş Müzakereleri

70
• Gümrük Birliği Anlaşmasının neden olduğu AB
kaynaklı tehditler ve AB komisyonlarındaki karar
mekanizmalarında yer alamamaktan kaynaklanan
sorunlar
• İç pazarda ithal ürünlerin artması
• Bölgesel ekonomik entegrasyonlar sonucunda
pazara giriş imkanlarının daralması

71
4. STRATEJİK YAKLAŞIM

4.1. TEKSTİL, KONFEKSİYON VE HAZIR GİYİM SANAYİ

Tekstil sanayinin, basit ürünler üreten bir sanayi olarak sanayileşmiş ve bilgi toplumu ülkelerinin terk
ettiği, daha ziyade sanayileşmekte olan ülkelere uygun bir sanayi dalı olduğu değerlendirmesi tam
olarak isabetli değildir. Aslında sektörün standart basit ürünlerin (commodity) üretiminin
sanayileşmekte olan ülkelere bırakıldığı, fakat yüksek katma değerli moda-marka ürünlerle, teknik
tekstillerin araştırılıp, geliştirilip üretilmesinde sanayileşmiş ve bilgi toplumu ülkelerin söz sahibi
olmaya devam etmekte oldukları ve devam edecekleri görülmektedir. Bu gerçekten hareketle sektörü,
fiyat-maliyet rekabetinden ziyade kalite rekabetinin belirleyici olduğu, üst sınıf yüksek kalitede moda,
marka, bilgi bazlı ürünlerin üretildiği ve satıldığı bir yapıya dönüştürmek gerekmektedir.

Türk tekstil sanayisinin bir yandan böyle bir yapıya dönüşmesi, diğer yandan sektörün bu süreçte Türk
ekonomisinde üstlendiği temel işlevlerinin de yönetilebilmesi için gerekli öncelik ve tedbirler
uygulanırken aşağıdaki politikaların göz önünde bulundurulması gerekmektedir..

4.1.1. Yatırım Alanları

Sektörde, yatırım yerleri daha ziyade büyük yerleşim merkezlerinde yoğunlaşmıştır. İşgücü, enerji, vs,
gibi faktörler dikkate alındığında bu bölgelerin yatırım yeri olarak değerlendirilmesi rantabl
olmamaktadır. Dolayısıyla bu bölgelerde yeni işletmelerin kurulması ve salt kapasite artırıcı yatırımlar
teşvik edilmemelidir. Bunun yerine; kaliteli yeni ürün tipleri geliştirilip, üretim ve verimliliği artıran,
esneklik kazandıran, küçük partileri işleyebilen, özel niş ürünleri üreten, başta yüksek performanslı
teknik tekstiller olmak üzere bilgi yoğun ürünleri üreten, enerji, su, kimyasal madde ve hammadde
kullanımında tasarruf, geri kazanım ve tekrar kullanım sağlayan, çevre dostu üretimi destekleyen, Ar-
Ge, Ür-Ge ve yenilikçilik yeteneklerini geliştiren, yeniden yapılanma, yerleşim, yurtiçi ve yurtdışı şirket
evlilikleri sonucu gerekli olacak modernizasyon ve yenileme yatırımları teşvik edilmelidir.

Ayrıca hammadde üretiminin yerli kaynaklardan ve yeterli miktarda karşılanabilmesi için petrokimya
yatırımları ile pamuk yatırımlarının desteklenmesinde fayda görülmektedir.

Konfeksiyon sanayi

Emek-yoğun yapısı nedeniyle şu anda en yoğun olarak bulunduğu ve Türkiye’de işçiliğin en pahalı
olduğu İstanbul’da mevcudiyetini orta ve uzun vadede sürdürebilmesi çok zordur. Bu nedenle
konfeksiyon sanayisinde emek-yoğun dikim ve dikim sonrası işlemlerin 5084 sayılı Kanun kapsamında
teşvik alan illere kaydırılmasında fayda vardır.

Tekstil sanayi

Sentetik elyaf ve iplik üretimi diğer petrokimya sanayi alt sektörleri ile birlikte primer tekstil sanayi de
dünyanın en sermaye-yoğun sanayi dalıdır. Bunların Anadolu’ya (5084 Sayılı Kanun kapsamındaki
illere) taşınması, konfeksiyon sanayinin üretim kısmının (gövdesinin) taşınmasından farklı olarak,
taşındıkları illerde fazla bir iş imkanı sağlamayacağı gibi, esasında çok zordur ve hatta birçok durumda
fiziksel ve ekonomik nedenlerle imkansızdır. Uygulanması gereken politika, primer tekstil sanayini tüm
Anadolu’ya yaymaya çalışmak yerine, İstanbul dışındaki mevcut tekstil üretim merkezlerinin, bilinçli
bir şekilde kümelere dönüştürülmesinin teşvik edilmesidir.

4.1.2. Üretim

İplik

Türkiye’de yeni iplik fabrikalarının kurulmasından ve mevcutların salt kapasite artırıcı yatırım
yapmalarından kaçınılmalıdır. Modernizasyon ve yenileme yatırımları yapılırken sentetik sektöründe
katma değeri yüksek ürünler, pamuklu sektöründe ise işletmelerin daha ince, daha tüysüz (kompakt
iplik) ve karışım iplikler üretebilme yeteneği kazanmalarını sağlayacak yatırımlara öncelik tanınmalıdır.

72
Ring ve OE-iplik teknolojisine rakip olarak air-jet teknolojisi gelişme şansına sahiptir. Daha uzun
vadede ise friksiyon ve elektrostatik eğirme teknolojilerinin yaygınlaşması söz konusudur. Dolayısıyla
bu modern teknolojilere yatırımlar kısıtlanmamalıdır.

Dokuma

Türkiye’de genç sayılabilecek ve yeterli kapasitede bir dokuma parkı mevcuttur. Dolayısıyla mevcut
dokuma parkının modernizasyonu ve yenilenmesi sırasında, mevcut kapasitenin daha etkin kullanımını,
özel ve karmaşık dokumaları üretebilme yeteneği kazanılmasını sağlayıcı yatırımlara öncelik
tanınmalıdır.

Örme

Örme sanayisine, ucuz ve sıradan mallar yerine, modaya yönelik, yüksek kaliteli ve yüksek
performanslı özel ürünler üretebilecek bir yapı kazandırılması gereklidir. Kapasite artırıcı yatırımlar
yerine, mevcut atkı ve çözgü örme makine parkının etkin ve verimli bir şekilde kullanılması için
esneklik kazandırılmalı ve gereken noktalarda yenilenmesi ve modernizasyonu sağlanmalıdır.

Nonwoven

Yüksek performanslı özel lifler ve/veya özel polimerler ve özel katkı maddeleri kullanarak çok
fonksiyonlu giysi ve ev tekstilleri ile yüksek performanslı teknik tekstiller için uygun nonwoven tekstil
yüzeyi üretimi olanakları araştırılıp geliştirilmelidir.

Tekstil Terbiyesi

Tekstil terbiye sanayisinin ucuz sıradan malların terbiyesinden ziyade, modaya yönelik, yüksek kaliteli
ve yüksek performanslı özel ürünlerin yenilik ve know-how yoğun terbiye işlemlerini
gerçekleştirebilecek bir yapı kazanmasına öncelik tanınmalıdır. Gelişmiş ülkelerde kullanılacak tekstil
ürünleri için çevre dostu tekstil üretimi zamanla zorunlu olacağından, çevre dostu üretim teknolojilerine
öncelik verilmelidir. Enerji ve suyu tasarruflu kullanan ve bunların geri kazanımını sağlayan üretim
teknolojileri kullanılmalıdır. Çevre dostu olmaları nedeniyle tekstil terbiyesinde başta enzimler olmak
üzere biyolojik yöntemlerin kullanımına öncelik tanınmalıdır.

Konfeksiyon

Orta vadede üst sınıf modaya yönelik ürünler ve moda-marka ürünlerin üretimine yönelik olarak özgün
tasarım, kalite, verimlilik, markalaşma, pazarlama ve dağıtım kanalları oluşturma yeteneklerini artıracak
yatırımlar ve faaliyetlere öncelik verilmelidir. İstanbul’un uluslararası düzeyde bir moda merkezi haline
getirilmesi için faaliyetler ve girişimler sürdürülmelidir.

Yönetim, tasarım, satın alma ve pazarlama İstanbul’da kalmak üzere emek yoğun üretimin adımlarının
Anadolu’ya kaydırılmasını sağlayabilecek yönetim modellerinin yaygınlaştırılması faaliyetlerine
öncelik verilmelidir. KOBİ’lerin ortak koleksiyon hazırlamalarını, satın almalarını, pazarlamalarını ve
hatta dağıtım kanallarına sahip olmalarını sağlayabilecek organizasyon modellerinin yaygınlaştırılması
faaliyetleri desteklenmelidir.

Kişiye özel üretimin önem kazanmasıyla gündeme gelecek tekno-terziliğin uygulanabileceği, CAD,
CAM teknolojilerinin kullanıldığı bilgisayar tümleşikli üretim sistemlerinin geliştirilmesi ve kullanımı
için yapılacak yatırım ve faaliyetlere öncelik verilmelidir. Akıllı giysiler, ev tekstil ürünleri ve teknik
tekstillerin geliştirilmesini ve özel üretimlerini sağlamaya yönelik olarak, başta Ar-Ge ve eğitim
çalışmaları olmak üzere, her türlü yatırım ve çalışmalar en üst düzeyde desteklenmelidir.

73
4.1.3. Ürünler

4.1.3.1.Elyaf

Doğal Elyaf

Türkiye’de pamuk ekim alanlarının arttırılması ve rekoltenin istenilen evsafta ve miktarda


sağlanabilmesi için gerekli destekleme politikalarının oluşturularak, ekim öncesinde ilan edilmesi
gerekmektedir. Özellikle Ege pamuğunda ve seçilmiş iyi kalite Güneydoğu Anadolu pamuklarında
mevcut üretim tarzı (elle hasat, çapa ile yabani ot mücadelesi) kontrollü ve bilinçli bir şekilde
sürdürülmelidir. Bu pamukların makine ile hasadından kaçınılmalıdır. Elle pamuk toplama sırasında
kontaminasyonu önleyecek ve rollergin çırçırlamanın bilinçli bir şekilde yapılmasını sağlayacak
önlemler alınmalıdır.

Kaliteli ince pamuk ipliği üretiminin Türk tekstil sanayisi için öneminin artmasıyla, uzun ştapelli pamuk
elyafına talep de artacaktır. Tamamına yakını, Mısır ve A.B.D. başta olmak üzere, yurtdışından ithal
edilen uzun ştapelli pamuk elyafı üretiminin Türkiye’de ekonomik bir şekilde üretilebilmesi için gayret
gösterilmelidir.

Renkli pamuktan dokunduktan veya örüldükten sonra hiçbir kimyasal madde kullanılmadan
hidrofilleştirilen renkli pamuklu ürünler, çevre dostları tarafından ideal kabul edilebilecek ürünler
olacaktır. Türkiye’de bunu gerçekleştirebilecek bilgi birikimi mevcuttur. Bu bilgiyi değerlendirmek ve
avantajlı olabileceğimiz bir niş ürün üretimini gerçekleştirebilmek için renkli pamuk üretiminin
desteklenmesi faydalı olacaktır.

Anavatanı Türkiye olan Angora (Ankara tavşanı kılı) ve Moher’in (tiftik, Ankara keçisi kılı) üretiminin
ve işlenmesinin geliştirilmesini sağlayacak önlemler alınmalıdır. Bu kıymetli liflerin olumlu Türkiye
imajı ile özdeşleştirilmesi ve tüketimlerinin, dolayısıyla da üretimlerinin artırılması için gayret
gösterilmelidir.

Suni ve Sentetik Elyaf

Türkiye Avrupa’nın en büyük sentetik elyaf üreticisidir. Bununla birlikte Doğu, Güneydoğu ve Güney
Asya ülkelerinde aşırı artan üretim kapasitesi ve bu ülkelerin haksız rekabet uygulamaları sonucu,
sentetik lif sanayisinde kapasite kullanım oranları düşerken, Türkiye ihraç ettiğinden daha fazla sentetik
elyaf ithal eden bir ülke haline gelmektedir.

Bu çelişkinin giderileceği ve düşük kaliteli, genellikle dampingli Uzakdoğu menşeli sentetik elyaf
ithalatının kontrol altına alınacağı mekanizmalar geliştirilmelidir. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de
mevcut sentetik elyaf üretim kapasitesinin artırılması hiçbir şekilde öncelikli olmayıp, modernizasyon
ve yenileme yatırımlarının yanında yapılması gereken en önemli husus, özel performans özelliklerine
sahip (2. ve 3. nesil) sentetik elyaf tipleri araştırılıp, geliştirilmesi ve üretilmesidir.

4.1.3.2. İplik

Doğal Elyaftan Üretilen İplik

Dünyada standart iplik üretiminde kapasite fazlası vardır, dolayısıyla maliyetinin altına fiyatlarla satılan
bu ipliklerde Türkiye’nin rekabet şansı yoktur. Türk iplik sanayisinde mümkün mertebe tüysüz ve ince
iplik üretimine yönelmekte fayda vardır. Penye ipliklerin ve özel doğal (organik pamuk, renkli pamuk,
angora, moher) lifler ile yeni kimyasal lifleri de içine alacak şekilde yüksek değerli karışım ipliklerin
üretiminin geliştirilmesi desteklenmelidir.

Suni ve Sentetik İplik

Türkiye Avrupa’nın en büyük sentetik iplik üreticisidir. Bununla birlikte Doğu, Güneydoğu ve Güney
Asya ülkelerinde aşırı artan üretim kapasitesi ve bu ülkelerin haksız rekabet uygulamaları sonucu,

74
sentetik lif sanayisinde kapasite kullanım oranları düşerken, Türkiye ihraç ettiğinden daha fazla sentetik
iplik ithal eden bir ülke haline gelmektedir.

Bu çelişkinin giderileceği ve düşük kaliteli, genellikle dampingli Uzakdoğu menşeli sentetik iplik
ithalatının kontrol altına alınacağı mekanizmalar geliştirilmelidir. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de
mevcut sentetik iplik üretim kapasitesinin artırılması hiçbir şekilde öncelikli olmayıp, modernizasyon
ve yenileme yatırımlarının yanında yapılması gereken en önemli husus, özel performans özelliklerine
sahip (2. ve 3. nesil) sentetik iplik tipleri araştırılıp, geliştirilmesi ve üretilmesidir.

4.1.3.3. Tekstil Yüzeyi (Kumaş)

Türk tekstil sanayisinin son birkaç yılda ihracatı en fazla artan ürünlerinden birisi de denim kumaştan
mamul giysiler olmuştur. Ancak Türkiye ihraç ettiğinden daha fazla denim kumaş ithal eder hale
gelmiştir. Bu çarpıklığı önleyecek tedbirler alınmalı ve Türkiye’nin denim giysiler alanındaki lider
pozisyonu geliştirilerek sürdürülmelidir.

Yüksek katma değerli dış giyimlik kumaşların ve karmaşık dokumaların üretimi artırılmalıdır. Özel
lifler ve karışımlarından mamul özel iplikler kullanılarak tek ve çok katlı fonksiyonel ve özel
kumaşların araştırılıp, geliştirileceği, üretileceği bir ortam oluşturulmalıdır.

Fonksiyonel ve çok fonksiyonlu özel kumaşların üretiminde, özel elyaf ve ipliklerle özel tek veya çok
katlı dokuma, örme ve nonwoven konstrüksiyonlarının oluşturulması kadar önemli olan bir husus da,
uygulanacak olan bitim işlemleridir. Dolayısıyla özel bitim işlemleri uygulanarak üstün özelliklere
ve/veya özel fonksiyonlara sahip kumaşları üretebilecek bilgi birikimi, teknoloji ve yetenekleri
desteklenmelidir.

Yaşam tarzındaki değişmeler emek ve enerjinin pahalanması nedeniyle, “kullan-at” ürünlerin kullanımı
yaygınlaşacaktır. Özellikle bu tip ürünler için, spunbond, spunlace, meltblown gibi nonwoven üretim
yöntemleriyle geri kazanılabilir polimerlerden tek adımda üretilen ucuz tekstil yüzeylerinin önemi
artacaktır. Nakliye giderleri nedeniyle, uzak ülkelere ihraç edilmelerinin zor olduğu da göz önünde
bulundurularak, bu tip ürünlerin üretimi de belirli ölçüde desteklenmelidir.

Normal tekstil yüzeylerine nazaran daha sağlam ve/veya daha hafif ve/veya daha akıllı olan yüksek
performanslı teknik tekstillerin dünyadaki önemi ve kullanımı artacaktır. Türkiye’nin bu büyüyen cazip
pazardan daha büyük bir pay alması hedeflenmektedir.

Kıymetli, modaya yönelik giysiler ve ev tekstilleri için çok küçük kumaş partilerinin, hatta müşteriye
özel bir elbiselik, bir takımlık kupon kumaşların önemi artacaktır. Dikişsiz kazak teknolojisiyle
üretilmiş ürünlerin kullanımı yaygınlaşacağından, bunların üretimine de önem verilmelidir.

Organik pamuktan kontrollü bir şekilde üretilen sertifikalı organik ürünlerin önemi artacaktır. Türkiye
bu pazarda muhakkak piyasa oluşturucu lider ülke olmalıdır.

4.1.3.4. Konfeksiyon

Ana hedef olan, ucuz standard (commodity) ürünlerden çekilip katma değeri yüksek ve daha pahalı
ürünlere yönelmek için stratejiler doğru belirlenmelidir. Dünyada hazır giyim ve ev tekstilleri
ürünlerinin tüketiminde meydana gelen ve gelmekte olan değişmeler de göz önüne alınarak çok hatlı bir
yol izlenmelidir.

4.1.4. Pazarlama

Hazır giyim başta olmak üzere tekstil sektörü tedarikçi ülke konumundan piyasa yapıcı ülke konumuna
geçme stratejisine bağlı olarak pazarlama alanında da farkı bir politika uygulamalıdır. Pazarlama
politikalarında pasif pazarlamadan aktif pazarlamaya geçilmelidir.

75
4.1.5. e-ticaret

Global tekstil ve konfeksiyon ticaretindeki en önemli gelişmelerden biri, pazar ve ürün farklılığı
gözetmeksizin ticaretin global genişlikte e-ortama taşınmasıdır. Bu nedenle Türkiye, başta tekstil ve
konfeksiyon ihracatındaki mevcut konumunu korumak üzere, global hedeflerine bağlı olarak e-ticaret
altyapısını oluşturmalıdır. Alt yapının oluşturulması üç tarafı ilgilendirmektedir. Kamunun alt yapı
hizmetleri, sektörel işbirliği ile oluşturulacak ortaklıklar ve sektör politikaları ile işletmelerin e-ortam
uygulamalarıdır.

4.2. DERİ ve DERİ ÜRÜNLERİ SANAYİ

4.2.1. Girdi Maliyetleri

Deri ve deri ürünleri sektörünün temel amaçlarına ulaşabilmesi için gerekli öncelik ve tedbirler
uygulanırken aşağıdaki politikalar göz önünde bulundurulmalıdır. Deri sektörünün global hedefine
ulaşmasında, AB’ye katılım süreci önemli bir fırsat oluşturmaktadır. Bu hedefe ulaşabilmek için en
önemli koşullardan biri ulusal ve uluslararası haksız rekabetin önlenmesi ve kayıtlı ekonominin sektörel
bazda işlerlik kazanmasıdır. Buna uygun olarak deri organize sanayi bölgeleri Avrupa Birliğinin başta
çevre olmak üzere ilgili kriterlerine uygun üretim koşullarını temin etmesi dolayısıyla, deri üretilen
bölgeler arasındaki farklılıkların giderilmesi ve girdi maliyet yapılarında denge oluşturulması gereklidir.

4.2.2. Çevre

Çok büyük bir kısmı organize sanayi bölgelerinde faaliyet gösteren deri sektörü firmaları, bu bölgeler
dışında faaliyet gösteren firmalar karşısında çevre ve sosyal maliyetler açısından haksız rekabete maruz
kalmaktadır.

Haksız rekabetin giderilmesini teminen arıtma tesisi olan Organize Sanayi Bölgelerindeki firmaların
karşılaştıkları ilave maliyetlerde enerji, su vb. yapılacak indirimlerle OSB’lere taşınması teşvik
edilmelidir.

Ayrıca arıtma tesislerinden çıkan atık sorununun çözümü için gerekli altyapının tesisini teminen
Organize Sanayi Bölgelerine destek verilmelidir.Mevcut durumda deri sektörü katı atıklarının
bertarafında sıkıntı vardır. Depolama alanlarının yetersizliği yanı sıra katı atık bertaraf tesislerindeki
doluluk oranı en az 1 sene sonrasına kabul tarihi verilmesine neden olmaktadır. Bu nedenle sektöre özel
“Katı Atık Bertaraf ve Deponi Tesisi” kurulması için Çevre Bakanlığı, AB Fonları vb kaynaklarla
sektöre destek verilmelidir. Kapsamlı bir yatırım maliyeti ihtiyacı nedeniyle sektörün bunu
özkaynaklarıyla gerçekleştirmesi bugünkü ekonomik koşullar altında pek mümkün gözükmemektedir.

4.2.3. Hammadde Temini

Hammadde temini de önemli bir diğer unsurdur. Ülkemizin mevcut hayvan varlığı yeterli değildir.
Ayrıca hayvan varlığı bakımından zengin birçok ülke ya ham deri çıkışını yasaklamakta ya da fon
uygulamaktadır. Dünya üzerinde görülen hayvan hastalıkları ve ayrıca kırmızı et tüketimine yönelik
talep azalışı da ham deri üretimi ve temininde ortaya çıkan bir diğer sorundur. Bunun yanı sıra üretilen
ham derilerin kesim, yüzüm, istifleme aşamalarında standartlara uyulmaması kaliteye zarar vermektedir.
Kalite ve miktar olarak ülkemizden karşılanamayan bu talep karşısında, Türk deri ürünleri üretiminde
kullanılan büyükbaş ve küçükbaş ham derilerin büyük bir bölümü ithalatla karşılanmaktadır. Bu nedenle
hem büyükbaş hem de küçükbaş hayvan varlığımızı ve başta hamderi olmak üzere elde edilen hayvansal
ürünlerin kalitesini geliştirmeye yönelik kapsamlı bir hayvancılık politikası benimsenmelidir.
4.2.4. Pazarlama

Katma değeri yüksek ürünlerin en uygun pazarlarından biri olan AB’nin, katılım sürecinde bu ürünleri
Türkiye’den temin etmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve anlaşmaların gerçekleştirilmesi
gereklidir. Ancak, bunun gerçekleşmesi için çevre kriterlerine uygun üretim ve çevre bilincinin
oluşturulması ön koşuldur. Sektörün hedeflerinin gerçekleşmesi amacıyla, stratejik olarak sektörün

76
katma değeri yüksek ürünlerin üretimine ve pazarlanmasına odaklanması gerekmektedir. Bu tür
ürünlerin dünya pazarlarında imaj oluşturması ve markalaşmasına da çalışılmalıdır.

Katma değeri yüksek ürünlerin üretimi ve pazarlanmasının alt yapısal desteğinin sağlanması için bilgi
üretimi ve globalleştirilmesi de stratejik öneme sahiptir. Bu açıdan, eğitim kurumlarının yaygın
disiplinlerinde, multidisipliner bir öze sahip olan dericiliğe önem verilmesi ve AR-GE, master ve
doktora çalışmalarının önemi vurgulanmalıdır. Türk derisi ve dericiliğinin imajının oluşmasında ve
dünyada kabul görmesinde, bilimsel çalışmalara ev sahipliği yapılması, uluslararası kongre, sempozyum
ve panellerin düzenlenmesi de önem taşımaktadır.

4.2.5. Eğitim

Sektörel eğitim politikasının ıslahı da stratejik önem arz etmektedir. Halihazırda bulunan çok sayıda ve
efektif olmayan eğitim kurumunun makul sayılara indirilmesi (1 adet Deri Mühendislik Bölümü – 1
adet Deri Meslek Yüksek Okulu olması) ve amaca yönelik olarak oluşturulacak öğrenci seçim
kriterlerine göre ve yeterli sayıda seçilecek ve yerleştirilecek öğrencilere verilecek eğitimde
uygulamanın ve üretici kuruluşlarla kooperatif bir eğitim programının oluşturulması gerekmektedir.

Stratejik olarak ihtisas fuarlarına katılımın teşviki ve birleşik fuar organizasyonları da katkı
sağlayacaktır. Saraciye, konfeksiyon, ayakkabı ve bitmiş deri ürünlerinde uluslararası pazarlama
organizasyonlarının kurulması da hedeflere ulaşmak için zorunludur. Katma değeri yüksek ürünlerin,
hedef ülkeler belirlenerek pazarlanması ve o bölgelerde teşkilatlanmanın gerçekleştirilmesi de hedef
politika olmalıdır. Bu çerçevede Deri Tanıtım Grubu’nun çalışmaları neticesinde belirlenecek ülkeler ve
pazarlama teknikleri esas alınmalıdır. Tespit edilecek ülkeler ve pazarlama faaliyetlerinin Dış Ticaret
Müsteşarlığının plan ve politikalarına uyumlu şekilde gerçekleştirilmesi de başarısı için önemlidir.

Sektörün eğitilmiş insan gücünü oluşturma üzerinde yoğunlaşmalıdır. Personel eğitimi için sektörel
dernek, kurum ve kuruluşların da içinde olduğu ve KOSGEB ile TARGEV gibi kuruluşların desteği ve
öncülüğünde oluşturulan organizasyonla çalışan personelin eğitimi düzeyinde çalışmaların başlatılması
gerekmektedir.

Deri sektörünün teknik eleman ihtiyacının karşılanması için Milli Eğitim sistemi içinde lise düzeyinde,
daha ziyade konfeksiyon ve ayakkabıcılık üzerinde, nihai ürün tasarım ve üretimi bazında ve bireysel
yetenek ve nitelikleri geliştirme yönünde eğitim gerçekleştirilmelidir. Deri üretim teknolojisi üzerinde
yapılacak eğitimin külfetli, zahmetli ve pahalı olmasından dolayı ve yoğun uygulamalı ve geri beslemeli
yapılmasının gerekliliğinden dolayı lise eğitimi içinde yer almamalıdır.

Yüksek öğretim düzeyinde yapılacak mesleki eğitim ön lisans düzeyinde meslek yüksek okullarında
gerçekleştirilmeli, bununla birlikte meslek yüksek okullarının mevcut sayısında tensikata gidilerek okul
enflasyonu azaltılmalıdır. Bu okulların sayısı; Türk deri sanayisinin ve global olarak deri sektörünün
içinde olduğu konjonktürel durum, sektörel olarak gelecekte ortaya çıkacak muhtemel yönelimler ve bu
yönelimlerin ortaya çıkaracağı ihtiyaçlara bağlı bir planlamayla belirlenmelidir.

Sektör AB ülkeleri nezdinde üretimdeki öncü rolünü araştırmalarda da üstlenerek sektörü oluşturan
çeşitli birimler AB 7. Çerçeve Projelerine ilgili tematik alanlarda partner olarak yer alabilmeli ve
sektörel araştırmaların bütçesi bu tür büyük ölçekli ve uluslar arası birkaç birimin katılımıyla realize
edilen projelerden oluşturulmalıdır. Ayrıca; bu tür projelerin ülkemizdeki ayağını farklı üniversite
birimleri ile araştırma enstitüleri ve araştırma merkezleri oluşturmalıdır.

Öncelikle, Bursa’da yerleşik TÜBİTAK BUTAL laboratuarının akredite deri performans test
hizmetlerinden yararlanılmalıdır. BUTAL dışında deri test laboratuarları oluşturulurken ise yeni test
talepleri de göz önüne alınarak planlanması daha uygun olacaktır.

77
5. GLOBAL VE SPESİFİK HEDEFLER, ÖNCELİK VE TEDBİRLER

Tekstil, konfeksiyon-hazır giyim ile deri ve deri ürünleri sanayinin stratejileri ve temel müdahale
alanlarının biçimlendirilmesinde, mevcut durum ve GZFT analizinden elde edilen hedefler ve orta
vadeli ihtiyaçlar kullanılmıştır. Stratejik öncelikleri belirleme sürecinde, tekstil, konfeksiyon-hazır
giyim/deri ve deri ürünleri sanayinin mevcut durumlarının anahtar noktaları belirlenmiş ve GZFT
analizine dönüştürülmüştür. Ardından, SWOT analizindeki noktalar değer kümelerini kuvvetli yönler ve
fırsatlardan ve sorun kümelerini zayıflıklardan ve tehditlerden ayırt etmek için kategorize edilmiştir.

Fırsatların maksimize edilmesi ve tehditlerin minimize edilmesi için güçlü yönler ve zayıflıklara
dayanan stratejiler hedeflerde sonuçlandırılmıştır. Deri ve deri ürünleri sektörünün rekabet gücünü
artırmak, tekstil ve konfeksiyon-hazır giyim sektörünün gayri safi yurt içi hasıla, imalat sanayi ve sanayi
üretimindeki payı, ihracat, ekonomiye sağladığı net döviz girdisi, istihdam, rekabet edebilirlik,
yatırımlar, dışa açıklık ve makro-ekonomik büyüklükler açısından Türkiye’nin önde gelen sektörü
konumunu muhafaza edebilmesi için “Sektörde rekabet gücünü artırmak ve dönüşümü yönetmek”
global hedef olarak belirlenmiştir.

Bu Global hedef altında, tekstil, konfeksiyon-hazır giyim ve deri ve deri ürünleri sanayinin mevcut
durum ve SWOT analizinden yola çıkılarak geliştirilmiş olan spesifik hedefler şöyledir:

9 Piyasa yapıcı ülke konumuna gelmek


9 Üretimdeki katma değerin artırılması
9 Fiziki ve finansal altyapının geliştirilmesi

Bu spesifik hedefleri elde etmek için geliştirilen tedbirler iki öncelik altında toplanmıştır.

Öncelikler

1-İş Ortamının Geliştirilmesi


2-İşletme Kapasitelerini Destekleyerek İşletmelerin Rekabet Edebilirliğinin Artırılması

Tedbirler

1. İş Ortamının Geliştirilmesi

1.1. Hukuki ve İdari Düzenlemeler

1.1.1. Kümelenme ile ilgili hukuki düzenlemelerin oluşturulması


1.1.2. Sektörde ihtiyaç duyulan standartların geliştirilmesi
1.1.3. Piyasa Gözetimi ve Denetimi Sisteminin etkinleştirilmesi
1.1.4. Sektörle ilgili istatistiki verilerin AB normlarında paylaşımının serbest bırakılması
1.1.5. Kapasite raporlarının standardizasyonu
1.1.6. Tekstil ve deri sektörlerinin çevre ve insan sağlığına uygun yöntemlerle üretime
yönlendirilmesine ilişkin hukuki altyapının sağlanması
1.1.7. El dokuması halı ihracatı sırasında yaşanan ekspertiz raporu sorununun çözümü
1.1.8. AB’nin imzaladığı STA’ların ülkemizi de kapsayacak şekilde eş zamanlı olarak ülkemiz
hassasiyet ve öncelikleri dikkate alınarak yapılması
1.1.9 .İthalatta koruma önlemlerinin etkin uygulanmasının sağlanması.
1.1.10.Düşük kıymetli ithalatın önlenmesine yönelik tedbirlerin etkinleştirilmesi.
1.1.11.DIR kapsamında sektörün karşılaştığı sorunların çözümüne yönelik tedbirlerin alınması.

1.2. Altyapının Geliştirilmesi

1.2.1. Sektörün ihtiyaç duyduğu kümelenme çalışmalarının sonuçlandırılması


1.2.2.Sektörün ihtiyaç duyduğu alanlarda, Ar-Ge, Ür-Ge, inovasyon bilincinin
yaygınlaştırılması ve uygulamanın etkinleştirilmesi.

78
1.2.3. Sektörün ihtiyaç duyduğu alanlarda, marka, tasarım ve pazarlama bilincinin
yaygınlaştırılması ve uygulamanın etkinleştirilmesi.
1.2.4. Üniversite sanayi işbirliğinin derinleştirilmesi

1.3. Finansal Araçların İyileştirilmesi ve Geliştirilmesi

1.3.1. Kredi Garanti Fonu altyapısının ve hacminin geliştirilmesi


1.3.2. Eximbank kaynaklarının geliştirilmesi.
1.3.3 Eximbank kredilerinin bankacılık prensipleri çerçevesinde mümkün olduğunca daha
yaygın kullandırılmasının sağlanması.
1.3.4. Kredi faiz desteğinin geliştirilmesi
1.3.5. Mevcut ve alternatif finansman modelleri konusunda farkındalık yaratılması

1.4. İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi

1.4.1. İhtiyaç duyulan nitelikli iş gücünün yetiştirilmesi, niteliğinin geliştirilmesi, ve eğiticilerin


eğitilmesi

1.5. Üretim Alt Yapısının Geliştirilmesi

1.5.1. Pamuk üretim alt yapısının geliştirilmesi, ırk ıslahı, rekoltenin istenilen nitelik ve
miktarda sağlanması
1.5.2. Kütlü pamuk destekleme prim ödeme miktarının artırılarak devam ettirilmesi,
destekleme prim miktarının aynı yıla ait pamuk ekiminden önce belirlenerek ilan edilmesi
1.5.3. Sentetik hammadde üretim kabiliyetinin artırılması için petrokimya yatırımlarının
desteklenmesi
1.5.4. Hayvan varlığının artırılması, elde edilen ham derilerin kesim, yüzüm istifleme
aşamalarında ortaya çıkan kalite ve verim kaybının önlenmesi

2. İşletme Kapasitelerini Destekleyerek İşletmelerin Rekabet Edebilirliğinin Artırılması

2.1. İşletme Kapasitelerinin Desteklenmesi

2.1.1. Rekabet Gücünün geliştirilmesi için işletmelere bilgi, danışmanlık ve doğrudan destek
sağlanması.
2.2.1. Sektöre ilişkin yatırım desteklerinin stratejide belirtilen prensipler çerçevesinde
verilmesi.

2.2. Maliyetlerin Azaltılması

2.2.1. Mevcut işletmelerin; Gelişmiş Yörelerden, Kalkınmada Öncelikli Yörelere (öncelikle


Doğu ve Güneydoğu illerine) taşınmalara çeşitli destekler verilmesi

79
GÜÇLÜ YANLAR KÜMESİ
GÜÇLÜ YÖNLERDEN
İSTİFADE EDEREK
FIRSATLARI
MAKSİMİZE ETMEK
SWOT (GZFT) ANALİZİ

Sektörün rekabet
FIRSATLAR KÜMESİ gücünün
sürdürülebilirliğinin
STRATEJİK sağlanması
YAKLAŞIM

ZAYIFLIKLAR KÜMESİ
ZAYIFLIKLARI ÖNCELİKLER
GİDEREREK ve
TEHDİTLERİ TEDBİRLER
MİNİMİZE ETMEK
TEHDİTLER KÜMESİ

80
GLOBAL HEDEF
Sektörde rekabet gücünü artırmak ve dönüşümü yönetmek

SPESİFİK HEDEFLER

- Piyasa Yapıcı Ülke Konumuna Gelmek


Katma değeri yüksek üretimi Artırmak
Fiziki ve Finansal Altyapıyı Geliştirmek

ÖNCELİKLER

Öncelik 1 Öncelik 2
İş Ortamının Geliştirilmesi İşletmeleri Kapasitelerini Destekleyerek
İşletmelerin Rekabet Edebilirliğinin
Artırılması

T E D B İ R L E R

81
6. 3D (DEĞİŞİM-DÖNÜŞÜM- DESTEK) EYLEM PLANI VE SÜRECİN YÖNETİMİ

a. DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜN YÖNETİMİ

Kamu ve özel sektörün ilgili temsilcilerinin katılımı ile tekstil, hazır giyim ile deri ve deri ürünleri
stratejisi ve ilgili 3 D (Değişim Dönüşüm Destek) Eylem Planı hazırlanmıştır. Eylem planı, tedbirin
hangi kurumlar tarafından, hangi kurumlarla işbirliği içerisinde, hangi sürede gerçekleştirileceğini ve
eylemin çerçevesini tanımlamaktadır.

Sorumlu ve ilgili kurumlar her tedbirle ilgili faaliyetleri planlar,yürütür ve üçer aylık dönemler için
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na rapor halinde bildirir.

Orta ve uzun vadeli dönüşüm stratejisi ile tüm paydaşların üzerinde mutabık kaldığı eylem planı ve
öngörülen tedbirlerin uygulanmasının izlenmesi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürütme
(çalışma) ve izleme grubu vasıtasıyla yapılacak olup, sektördeki ve eylem planındaki gelişmeler
ESDK’ya sunulacaktır.

82
b. 3D (DEĞİŞİM-DÖNÜŞÜM-DESTEK) EYLEM PLANI

NO’SU EYLEMİN ADI SORUMLU İLGİLİ SÜRE


KURULUŞ KURULUŞ AÇIKLAMA

1. İş Ortamının Geliştirilmesi

1.1. Hukuki ve İdari Düzenlemeler


1.1.1. Kümelenme ile ilgili hukuki düzenlemelerin DTM MALİYE BAK., 12-16 Kümelenme kapsamı, aşamaları, politikanın sürdürülebilirliği için
oluşturulması STB, AY yönetişim, kümelenme desteklerinin belirlenmesi esnasında göz önünde
HAZİNE MÜS., bulundurulması gereken temel hususlar, kümelenme desteklerinin
DPT, dağıtım mekanizmaları, ölçütleri, desteğin kapsamı gibi hususlarda
TOBB, TİM, gereken hukuki düzenlemelerin yapılması.
STK ‘LAR
(İhtiyaca göre
ilgili kuruluşlar
çalışmaya dahil
edilecektir.)

1.1.2. Sektörde ihtiyaç duyulan standartların TSE STB, MEB Sürekli Ürün kalitesini artırmak, yoğunlaşan rekabet şartlarına uyum
geliştirilmesi DTM (2008- sağlamak amacıyla sektörün standart ihtiyaçlarının giderilmesi.
TOBB 2010)
TİM, STK’LAR

1.1.3. Piyasa gözetimi ve denetimi sisteminin DTM STB Sürekli Uyumlaştırılan AB teknik mevzuatının Türkiye, AB üyeliği
etkinleştirilmesi . ÇEV. VE OR. (2008- yükümlülükleri çerçevesinde; Piyasa Gözetim ve Denetimi (PGD)
BAK. 2010) konusundaki gerekli yasal düzenlemeleri tamamlayarak, mevzuat
SAĞLIK BAK. uyumunu gerçekleştirmiştir. Ayrıca İnsan, bitki ve hayvan sağlığı ve
TARIM BAK. güvenliği ile tüketicinin ve çevrenin daha iyi korunması temin
GÜMRÜK edilecektir.
MÜS.
TOBB, TİM, Piyasa gözetimi ve denetimi ile kalitesiz ve güvensiz ürünlerin ülkemize
STK’LAR girişi engellenecek, illegal yollarla piyasaya giren ürünlerin piyasadan
. çıkarılmasını sağlayacak bir mekanizma tesis edilecektir.

Bu çerçevede; ilgili kurum ve kuruluşlar PGD kapsamındaki


faaliyetlerini etkinleştirecektir.

1.1.4. Sektörle ilgili istatistiki verilerin AB TÜİK GÜMRÜK 6 ay “Resmî İstatistiklerde Veri Gizliliği ve Gizli Veri Güvenliğine İlişkin

83
Normlarında paylaşımının serbest bırakılması MÜST. Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” çerçevesinde ithalatçı sayısının
DTM üç’den az olması durumunda ithal edilen ürünün GTİP bazındaki ithalat
TOBB, TİM, bilgileri yayınlanmamaktadır.Bu durumda firmalar; üründen ne kadar
STK’LAR ithal edildiğini, ithalat esnasında haksız rekabet oluşup oluşmadığını,
ithalatın pazara olan etkilerini değerlendiremediklerini ve bu doğrultuda
ilgili kurumlar nezdinde yaptırımda bulunmak için müracaat
edemediklerini ileri sürerek, söz konusu gizliliğin kaldırılmasını
istemektedirler. Bu tedbirle sektörün verilere ulaşımı amaçlanmaktadır.
1.1.5. Kapasite raporlarının standardizasyonu STB TOBB Hukuki Tedbir ile odalar tarafından hazırlanan ve TOBB tarafından onaylanan
düzenle kapasite raporlarının standardize edilmesi (fire oranlarının objektif
me 1 yıl kıstaslar çerçevesinde belirlenmesine yönelik mekanizmanın
oluşturulması) amaçlanmaktadır.
Tüm
kapasite Raporların içeriğine ilişkin yanlışlıklar dolayısıyla oluşacak kamu
raporları zararından raporu onaylayan kurum sorumlu olması için hukuki
nın düzenlemenin yapılması,
standard
izasyonu Kapasite raporunun geliştirilen standartlar çerçevesinde düzenlenmesi
3 yıl için sanayi odalarının kurumsal kapasite artırımlarının gerçekleştirilmesi
amaçlanmaktadır.

1.1.6. Tekstil ve deri sektörlerinin çevre ve insan ÇEVRE VE SAĞ. BAK. 6 ay Çevre ve insan sağlığına uygun standartlarda üretim yapmak,
sağlığına uygun yöntemlerle üretime ORMAN BAK. STB firmalarımıza ilave bir maliyet getirmektedir. Öte yandan, sektörün
yönlendirilmesine ilişkin hukuki altyapının ÇAL. SOS. uluslar arası arenada rekabet edebilirliğinin en önemli kriterlerinden biri
sağlanması GÜV. BAK. de bu standartlara uygun üretim yapabilirliğidir.
TARIM BAK.
DTM, TOBB, 2872 Sayılı Kanunun teşvik başlıklı 29’uncu maddesinin ek fıkrası
TİM; STK’LAR gereği arıtma konusunda enerji desteğini sağlayacak Bakanlar Kurulu
Kararının çıkarılmasını amaçlamaktadır.

1.1.7. El dokuması halı ihracatı sırasında yaşanan KÜLTÜR VE STB 6 ay Halı, kilim ve diğer bazı eşyaların ihracatı aşamasında, söz konusu
ekspertiz raporu sorununun çözümü TURİZM GÜMRÜK malların yurt dışına çıkarılmasında sakınca olmadığına ilişkin, Kültür ve
BAK. MÜS. Turizm Bakanlığı’nın 2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
DTM Kanunu’nun 24. maddesi ile anılan kanuna bağlı olarak çıkarılan
TOBB, TİM, Etnoğrafik Nitelikteki Taşınır Kültür Varlıkları Hakkındaki Yönetmelik
STK’LAR hükümleri çerçevesinde, bahsi geçen eşyalar ekspertiz uygulamasına tabi
tutulmakta ve söz konusu ekspertiz raporu Kültür ve Turizm
Bakanlığı’na bağlı Müze Müdürlüklerince ekspertiz ücreti tahsil edilmek
suretiyle verilmekteydi.
Ancak, bahsi geçen ücret uygulamasının, anılan Bakanlığın Valilikleri
muhatap 31.07.2006 tarihli yazısı ile kaldırılmasıyla, uygulamada ve
dolayısıyla halı ihracatında önemli ölçüde aksamalar yaşanmıştır.

84
Sorunun kesin çözümünü sağlayacak olan ve eski uygulamada olduğu
gibi, ücret karşılığı ekspertiz raporu verilmesine yönelik olarak Kültür ve
Turizm Bakanlığı’nca yürütülen kanun tasarısı çalışmasının bir an önce
tamamlanması önem arz etmektedir.
1.1.8 AB’nin imzaladığı STA’ların ülkemizi de DTM DIŞİŞLERİ Sürekli -AB’nin dış politikası kapsamında STA’ya konu ülkelerin sayısının
kapsayacak şekilde eş zamanlı olarak ülkemiz BAK. (2008- sürekli artmasının yanında, müzakere sürecinin doğası gereği, eylemin
hassasiyet ve öncelikleri dikkate alınarak ABGS 2010) gerçekleştirilmesine yönelik kesin tarih belirlemek imkanı
yapılması bulunmamaktadır.
-Bahse konu eylemin AB ile eşzamanlı olarak gerçekleştirilmesini
teminen ise gerek AB gerekse üçüncü ülkeler nezdinde Dış Ticaret
Müsteşarlığı tarafından yapılan girişimler ısrarla sürdürülecektir.
-Ayrıca, 1/95 sayılı Karar’ın “OGT ve tercihli tarife politikaları” başlıklı
16. maddesinin, günün koşullarına ve değişen konjonktüre göre,
Türkiye’nin ticari alandaki menfaatlerini gözetecek şekilde revize
edilmesini teminen AB Komisyonu ile müzakereler yapılabilecektir.
1.1.9 İthalatta Koruma Önlemlerinin Etkin DTM STB Sürekli Sektörün korunma talebi üzerine etkin işbirliği sağlanacaktır.
Uygulanmasının Sağlanması GÜMRÜK (2008-
MÜS. 2010 Ticaret Politikası Savunma Araçları çerçevesinde her hangi bir ürün
HAZİNE MÜS., ithalatında önlem alınabilmesi iki mevzuat temelinde söz konusu
DPT olabilmektedir.
TOBB,TİM, İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Mevzuat çerçevesinde
STK’LAR bu ürünün dampingli veya sübvansiyona tabi fiyatlarla ithal edildiği ve
bu durumun anılan maddenin yerli üreticileri üzerinde zarara neden
olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. İthalatta Koruma Önlemleri
Mevzuatı çerçevesinde ise, bir maddenin ithalatında son yıllarda görülen
ani artışın yerli üreticiler üzerinde zarara neden olduğunun tespit
edilmesi gerekmektedir.
İlgili Mevzuat çerçevesinde, ithalattan zarar gören yerli üreticilerin
usulüne uygun şekilde başvurmaları halinde, gerekli ve etkin işbirliği
sağlanacaktır
1.1.10 Düşük Kıymetli İthalatın Önlenmesine DTM GÜMRÜK Sürekli Sektörün düşük kıymetli ithalata konu ürün kapsamı ve bu ithalatın
Yönelik Tedbirlerin Etkinleştirilmesi MÜS. (2008- etkisini içeren başvurusu ilgili kuruluşlarla etkin şekilde
2010 değerlendirilecektir.
TOBB
TİM, Gerek yanıltıcı/düşük beyanla gerçekleştirilen gerekse damping veya
STK’LAR sübvansiyonun önlenmesine yönelik uygulamaları etkisiz kılmaya matuf
ithalatın önlenmesi amacıyla 2008/5, 2008/20, 2008/21 ve 2008/23 sayılı
Tebliğler başta olmak üzere detay elyaf beyanı veya gözetim şeklindeki
uygulamalarla ithalattaki gelişmeler izlenmektedir. Sektörün, ithalatı
izlenmesinde yarar görülen maddelere ilişkin yeni belirlemeleri ve
başvuruları üzerine ilgili kurumlarla gerekli ve etkin işbirliği
sağlanacaktır.
85
1.1.11 DIR kapsamında sektörün karşılaştığı DTM MALİYE BAK. Sürekli Sektörün DİR kapsamında karşılaştığı sorunlarda sektörün tüm
sorunların çözümüne yönelik tedbirler GÜMRÜK (2008- kesimlerinin ekonomik çıkarlarının dengeli bir şekilde korunarak gerekli
alınması. MÜS. 2010 önlemlerin alınması amaçlanmaktadır. Ayrıca, sektörün yaşadığı
TOBB sorunlara ilişkin somut taleplerin iletilmesi halinde, sorunların
TİM, STK’LAR çözümlenebilmesini teminen gerekli çalışmalar hassasiyetle ele alınmaya
devam edilecektir.

1.2. Altyapının Geliştirilmesi


1.2.1 Sektörün ihtiyaç duyduğu kümelenme DTM STB, DPT 12-16 ay Halihazırda STB ve DTM tarafından kümelenme konusunda yapılan
çalışmalarının sonuçlandırılması TOBB, TİM, çalışma sonuçlarının sektöre yansıtılması amaçlanmaktadır.
STK’LAR
(İhtiyaca göre Dış Ticaret Müsteşarlığınca, 36 milyon Euro tutarındaki “Çok Yıllık
ilgili Küme Geliştirme Programı”nın birinci aşaması olan ve Avrupa Birliği
kuruluşlar (AB) Katılım Öncesi Mali Yardımları kapsamında 6 Milyon Euro kaynak
çalışmaya tahsis edilmek suretiyle finansmanı sağlanan “Ulusal Kümelenme
dahil Politikası Geliştirme Projesi” yürürlüğe konulmuştur.
edilecektir.) Öngörülen proje ile;
-Ulusal Kümeleme Politikasının Oluşturulması ve Uygulanması için
Kapasite Geliştirilmesi,
-Ulusal Kümeleme Politikasının Oluşturulması,
-Küme Haritası ve Analizinin Yapılması,
hedeflenmektedir.

Diğer yandan, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca, 2008 yılı proğramı


kapsamında;

-Az gelişmiş bölgelerden başlamak üzere kümelerin geliştirilmesi,


-Kümelenme politikası oluşturulması, kümelenme potansiyellerinin
belirlenmesi amacıyla analizler yapılması ve başta OSB’lerde olmak
üzere, işletmeler arası işbirlikleri ve kümelenme faaliyetlerinin
desteklenmesi ile ilgili tedbirleri yer almaktadır.
1.2.2 Sektörün ihtiyaç duyduğu alanlarda, STB DPT, DTM Sürekli Ülkemizde bahse konu sektörlerde Ar- Ge, Ür-Ge, ve inovasyon
Ar-Ge, Ür-Ge, inovasyon bilincinin TUBİTAK (2008- alanında yeterli alt yapının ve beşeri sermayenin olmasına rağmen
yaygınlaştırılması ve uygulamanın TPE 2010) istenilen faaliyet düzeyine gelinememesinde, Ar-Ge, Ür-Ge, inovasyon
etkinleştirilmesi. KOSGEB konularında sektörlerde yeterli farkındalığın oluşturulamaması önemli bir
TOBB etmendir. Bu tedbirle; sektörlerde bu konularda farkındalığın arttırılması
TİM, STK’LAR ve özel sektörün Ar-Ge, Ür-Ge, inovasyon gibi faaliyetlere kaynak
ayırması amaçlanmıştır.

86
1.2.3 Sektörün ihtiyaç duyduğu alanlarda, DTM DPT Sürekli Sektörün moda, marka, tasarım gibi faaliyetlere daha fazla kaynak
marka, tasarım ve pazarlama TUBİTAK 2008- ayırması amacıyla bilinç düzeyinin ve farkındalığın artırılması,
bilincinin yaygınlaştırılması TPE 2010 uygulamanın etkinleştirilmesi öngörülmektedir.
ve uygulamanın etkinleştirilmesi. KOSGEB
TOBB
TİM, STK’LAR

1.2.4 Üniversite sanayi işbirliğinin derinleştirilmesi STB DTM Sürekli Üniversitelerdeki bilgi birikiminin, sermayenin, nitelikli iş gücünün bir
TÜBİTAK (2008- araya getirilerek teknoloji yoğun ürün,üretim yöntemlerinin geliştirilmesi
YÖK 2010) ve ticarileştirilmesinin sektörde tüm tabana yayılması bu tedbirle
KOSGEB hedeflenmiştir.
TPE
TOBB, TİM, Bu çalışmaların yapılabileceği kurumsal yapıların ve mekanizmaların
STK’LAR oluşturulması amacıyla Bakanlığımız tarafından 2001 yılında 4691
sayılı“Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu” ve 09.09.2006 tarihinde
de “Sanayi Tezleri(San-Tez) Projelerinin Desteklenme Usul Ve Esasları
Hakkında Yönetmelik “ çıkarılmıştır. Bu kapsamda; 30 adet Teknoloji
Geliştirme Bölgesi (Ankara 6 adet, İstanbul 3 adet, Kocaeli 3 adet, İzmir,
Konya, Antalya, Kayseri, Trabzon, Adana, Erzurum, Mersin, Isparta,
Gaziantep, Eskişehir, Bursa, Denizli, Elazığ, Sivas, Edirne, Diyarbakır
ve Tokat illeri) kurulmuştur. 15 Teknoloji Geliştirme Bölgesi fiilen
faaliyete geçmiş, diğerlerinin ise yatırım faaliyetleri sürdürülmektedir.

Ayrıca, San-Tez (Sanayi Tezleri) Kapsamında 2006 yılında 17 adet, 2007


yılında 68 adet proje desteklenmeye uygun bulunmuştur.
1.3. Finansal Araçların İyileştirilmesi ve Geliştirilmesi
1.3.1 Kredi Garanti Fonu altyapısının ve hacminin STB HAZİNE MÜS. 12 ay Sektörün teminat ihtiyaçlarının giderilmesi için Kredi Garanti Fonu
geliştirilmesi KOSGEB altyapısının ve hacminin geliştirilmesi öngörülmektedir.
TOBB
TESK
BANKALAR
BİRLİĞİ

1.3.2 Eximbank kaynaklarının HAZİNE MALİYE Sürekli Eximbank'ca sağlanan ihracat kredilerinin kaynaklarının artırılması
geliştirilmesi. MÜS. DTM (2008- ve kanununun çıkarılması hedeflenmiştir.
EXİMBANK 2010)
Kredi teminat unsurlarının çeşitlendirilmesi, sigortalı ihracat
alacaklarının bankalar nezdinde ihracat kredilerine teminat olarak kabulu
yöntemi ile ihracat finansman kaynaklarının genişletilmesi
öngörülmektedir.

Eximbank'ın 2007 yılı karının Hazine Müsteşarlığı'nca Banka'da


bırakılması yönünde bir eğilim mevcuttur Ayrıca Eximbank yeni bir
87
takım yurtdışı borçlanmalar yoluyla genel olarak ihracata verdiği desteği
artırmayı hedeflemektedir.

1.3.3 Eximbank kredilerinin bankacılık EXİMBANK MALİYE Sürekli Eximbank tarafından sağlanan ihracat kredilerinin gerek tutar gerekse
prensipleri çerçevesinde mümkün DTM 2008- ihracatçı sayısı olarak daha geniş bir tabana ulaşması hedeflenmiştir.
olduğunca daha yaygın HAZİNE MÜS. 2010
kullandırılmasının sağlanması. TOBB, TİM,
STK’LAR
.

1.3.4 KOSGEB Kredi Faiz Desteğinin Geliştirilerek KOSGEB MALİYE 9 ay KOSGEB tarafından sağlanan faizsiz ihracat kredi imkanlarının kaynak
sürdürülmesi HAZİNE MÜS. olarak artırılması ve kredi vadelerinin uzatılması amaçlanmıştır.
TOBB, TİM, İlgili tedbirin uygulanabilirliği için kaynak transferi ihtiyacı
STK’LAR bulunmaktadır.

1.3.5 Mevcut ve alternatif finansman modelleri HAZİNE DTM Sürekli Sektörlerin finansman ihtiyaçlarının çözümünde; mevcut kredi
konusunda farkındalık yaratılması MÜS. SPK (2008- imkanlarına ve alternatif finansman kaynaklarına ulaşması için sektörün
KOSGEB 2010) bilgilendirilmesini amaçlamaktadır.
TOBB
BANKALAR
BİRLİĞİ
TOBB, TİM,
STK’LAR

1.4. İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi

1.4.1 İhtiyaç duyulan nitelikli iş gücünün İŞKUR STB Sürekli Bu tedbirle;


yetiştirilmesi, niteliğinin geliştirilmesi ve MEB (2008- -Sektördeki nitelikli ara işgücü ihtiyacının karşılanması, -Taşınılan
eğiticilerin eğitilmesi DTM 2010) bölgede nitelikli işgücü oluşturulması,
KOSGEB -Bu kapsamda işgücünü eğitecek eğiticilerin de temini ve eğitilmesi,
TOBB, TİM öngörülmektedir.
YEREL
YÖNETİMLER
STK’LAR

1.5. Üretim Alt Yapısının Geliştirilmesi

88
1.5.1 Pamuk üretim alt yapısının geliştirilmesi, ırk TARIM VE STB Sürekli Türk tekstilinin en güçlü yanı olan entegre üretim zincirinin korunması,
ıslahı, rekoltenin istenilen nitelik ve miktarda KÖYİŞLERİ DPT, DTM (2008- hızlı teslimat avantajının sürdürülmesi, ithalatın azaltılması için,
sağlanması BAK. TÜBİTAK 2010) Pamuk üretim alt yapısının geliştirilmesi ve rekolte de istenilen nitelik ve
ÜNİVERSİTEL miktarın sağlanması amaçlanmıştır.
ER
TOBB,
STK’LAR

1.5.2 Kütlü pamuk destekleme prim ödeme TARIM VE MALİYE BAK. Pamuk üretiminin artırılması için üreticilerinin desteklenmesi
miktarının artırılarak devam ettirilmesi, KÖYİŞLERİ STB, DPT 24 ay hedeflenmektedir. Gerek prim miktarının artırılması, gerekse pamuk
destekleme prim miktarının aynı yıla ait BAK. HAZİNE MÜS. ekiminden önce prim miktarının açıklanması pamuk üretimini önemli
pamuk ekiminden önce belirlenerek ilan TDYK (Tarımsal ölçüde etkiyecektir.
edilmesi Destekleme
ve
Yönlendirme
Komitesi )

1.5.3 Sentetik hammadde üretim kabiliyetinin HAZİNE MALİYE 3 ay Dünya sentetik hammadde üreticilerinin monopol yapısını ülkeler kendi
artırılması için petrokimya yatırımlarının BAK. hammadde üreticilerini yeni yatırımlar konusunda teşvik ederek
desteklenmesi DPT dengelemektedir. Bundan sonra Sektörel dönüşüm ve gelişimin
sürdürülebilmesi için yeterli yerli hammadde tedariki ile yeni teknolojik
ve teknik tekstillerin hammaddelerinin üretiminin teşviki
amaçlanmaktadır. Bu petro kimya tesislerinde yapılabileceği gibi bu
tesislerin dışında da gerçekleştirilebilir.

1.5.4 Hayvan varlığının artırılması, elde edilen ham TARIM VE İÇİŞLERİ BAK. Sürekli Deri ve deri ürünleri sektörünün temel girdisi ham deridir. Ülkemizde
DPT
derilerin kesim, yüzüm istifleme aşamalarında KÖYİŞLERİ TOBB
(2008- önemli bir yere sahip olan hayvancılık sektöründe yaşanan olumsuz
ortaya çıkan kalite ve verim kaybının BAK. DİYANET İŞL. 2010) gelişmeler deri sektörünü de etkilemektedir. Son yıllarda hayvan
önlenmesi BŞK. varlığımızdaki sayısal düşüş ve aslında yan ürün olan ham derinin de
TÜRKVET yıllardan beri standart bir şekilde elde edilememesi, kesim ve yüzüm
ÜNİVERSİTELER
STK(THK,
hataları, istifleme ve toplama hataları, uygun olmayan şartlarda nakliyesi
KIZILAY, vs.) gibi nedenler, kaliteli ham madde ve dolayısıyla kaliteli deri ürünü elde
edilmesinin önündeki en temel nedenlerdendir.

Bu tedbir ile hayvan varlığı konusundaki kritik eşiğin altına düşülmemesi


ve sektördeki kalite ve verim kaybının önlenmesi amaçlanmaktadır.

2. İşletme Kapasitelerini Destekleyerek İşletmelerin Rekabet Edebilirliğinin Artırılması

2.1 İşletme Kapasitelerinin Desteklenmesi

89
2.1.1 Rekabet Gücünün geliştirilmesi için DTM STB (Aşamal Tekstil iş geliştirme modellerinin yaygınlaştırılması ve uygulanması, Ar-
işletmelere Bilgi, Danışmanlık ve Doğrudan HAZİNE MÜS. ı iş Ge yardımı, yurtdışı fuar ve sergilere katılım desteği, çevre maliyetlerinin
Destek Sağlanması DTM takvimi desteklenmesi yardımı, pazar araştırması yardımı, eğitim yardımı,
TÜBİTAK, çalışma istihdam yardımı, yurtdışında ofis-mağaza açma, işletme ve marka
KOSGEB grubu tanıtım yardımı, Türk ürünlerinin yurtdışında markalaşması yardımı
MPM,TOBB tarafın- pazarlama gibi desteklerin yanında Sektördeki firmaların ihtiyaç duyduğu
TİM, STK’LAR dan konularda bilgi ve danışmanlık hizmetlerinin sunulması
belirlene amaçlanmaktadır.
cektir.)
Sürekli
(2008-
2010)

2.1.2 Sektöre ilişkin yatırım desteklerinin HAZİNE MALİYE BAK. Sürekli Eylem kapsamında sektöre ilişkin desteklerin stratejide belirtilen
stratejide belirtilen prensipler çerçevesinde MÜS. STB (2008- prensipler çerçevesinde verilmesinin temin edilmesi amaçlanmaktadır.
verilmesi. DPT, DTM 2010
KOSGEB
TOBB,TİM
STK’LAR

2.2 Maliyetlerin Azaltılması

2.2.1 Mevcut işletmelerin gelişmiş yörelerden HAZİNE MALİYE BAK. Sürekli Sektörün uluslararası alanda rekabet gücünü koruması ve artırabilmesi
kalkınmada öncelikli yörelere (özellikle Doğu MÜS. STB (2008- için özellikle emek yoğun bölümünün, gelişmiş yörelerden kalkınmada
ve Güneydoğu illerine) taşınmalarına çeşitli DPT 2010) öncelikli yörelere taşınması ve bu bölgelerde verimli bir şekilde
destekler verilmesi DTM çalışabilmelerini temin edecek çeşitli desteklerin belirli bir süre
KOSGEB uygulanarak, sektörün hareket kabiliyetinin artırılması hedeflenmektedir.
TOBB, TİM,
STK’LAR

Not: Stratejinin uygulanmasına başlanmasından itibaren, belirlenen sürelerde eylemler gerçekleştirilecektir

90
7. TABLOLAR, GRAFİKLER VE KISALTMALAR LİSTESİ

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo -1: Kapasite Kullanım oranları


Tablo -2: Ürün Bazında Türkiye’nin Tekstil Makineleri ve Ekipman İthalatı
Tablo -3: Pamuk Fiyat Karşılaştırması
Tablo -4: Dünya ve Türkiye’de Pamuk Üretim ve Tüketim Tahminleri
Tablo -5: Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Kapasite Durumu
Tablo -6: Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Üretim Durumu
Tablo -7: Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe İthalat Durumu
Tablo -8: TİSK Kapsamında Ücret ve İşgücü Maliyet Seviyeleri
Tablo -9: Asgari Ücretin Netinin ve İşverene Maliyetinin Hesabı
Tablo-10: Hazır Giyim ve Konfeksiyon Maliyet Bileşenleri (Türkiye Ortalaması)
Tablo-11: Dokuma Hazır Giyim Maliyet Bileşenleri (Türkiye Ortalaması)
Tablo-12: Örme Hazır Giyim Maliyet Bileşenleri (Türkiye Ortalaması)
Tablo-13: Çorap Maliyet Bileşenleri (Türkiye Ortalaması)
Tablo-14: Asgari Ücretli Çalışanın Maliyeti
Tablo-15: Tekstil Sanayi İşgücü Maliyeti Karşılaştırması
Tablo-16: Tekstil Sanayi Ülkeler Arası İşgücü Maliyeti Karşılaştırması
Tablo-17: Tekstil Sektörünün Toplam Mal Ticareti ve İmalat Sektörü Ticareti İçindeki
Payının Bölgesel Dağılımı
Tablo-18: Belli Başlı Tekstil İhracatçıları ve İthalatçıları
Tablo-19: Belli Başlı Bölgeler İtibariyle Tekstil Sektörü İhracatı
Tablo-20: Tekstil, Konfeksiyon, Deri ve Deri Mamulleri ile Ayakkabı İhracatımız
Tablo-21: Tekstil İhracatımızın Ülkeler Bazında Dağılımı
Tablo-22: Tekstil, Konfeksiyon, Deri ve Deri Mamulleri ile Ayakkabı İthalatımız
Tablo-23: Tekstil İthalatımızın Ülkeler Bazında Dağılımı
Tablo-24: Konfeksiyon Sektörünün Toplam Mal Ticareti ve İmalat Sektörü İçindeki Payının Bölgesel Dağılımı
Tablo-25: Belli Başlı Konfeksiyon İhracatçıları ve İthalatçıları
Tablo-26: Belli Başlı Bölgelere Göre Konfeksiyon Sektörü İhracatı
Tablo-27: Yıllar İtibarıyla Konfeksiyon İhracatımız
Tablo-28: Konfeksiyon İhracatımızın Ülkeler Bazında Dağılımı
Tablo-29: Yıllar İtibariyle Konfeksiyon İthalatımız
Tablo-30: Konfeksiyon İthalatımızın Ülkeler Bazında Dağılımı
Tablo-31: İşçilik ile İlgili Faktörler: Ülkelerin Avantaj Durumları
Tablo-32: Hammadde ve Makineler ile İlgili Faktörler; Ülkelerin Avantaj Durumları
Tablo-33: Pazarlama ile İlgili Faktörler: Ülkelerin Avantaj Durumları
Tablo-34: Genel Faktörler: Ülkelerin Avantaj Durumları
Tablo-35: Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörünün Rekabet Koşullarında Gelişmeler
Tablo-36: Bölgelere Göre 2005 Yılı İşletme Sayısı, Kurulu ve Kullanılan Kapasite, Tahmini İstihdam Durumu
Tablo-37: 2005 Yılı Avrupa Birliği Deri Sektörü
Tablo-38: 2003 Yılı Avrupa Birliği Deri Sektörü
Tablo-39: Ülkeler Bazında Ayakkabı Üretim Miktarı
Tablo-40: Kişi Başına Düşen Ayakkabı Tüketimi
Tablo-41: Dünya Deri Sektörü Tahmini Üretim değerleri
Tablo-42: Dünya Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvan Varlığı ve Deri Üretimi
Tablo-43: Türkiye Küçükbaş Hayvan Varlığı ve Deri Üretimi
Tablo-44: Türkiye Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Deri Üretimi
Tablo-45: Dünyada ve Türkiye’de, Koyun, Keçi ve Sığır Derisi Üretimi
Tablo-46: İstanbul ve Çevresi Deri Sektörü Maliyet Araştırması
Tablo-47: Deri Sektöründe Dünyanın Önde Gelen İhracatçıları
Tablo-48:İhracat Rakamları (Özel Faturalı İhracat Dahil)
Tablo-49: Yıllar İtibariyle Deri ve Deri Ürünleri İhracat Değerleri
Tablo-50: Deri Sektöründe Dünyanın Önde Gelen İhracatçıları
Tablo-51: İthalat Rakamları
Tablo-52: Yıllar İtibariyle Deri ve Deri Ürünleri İthalat Değerleri
Tablo-53: Net Döviz Girdisi

91
GRAFİKLER

Grafik-1 Seçilmiş tekstil firmaları maliyet analizi


Grafik-2 Tekstil terbiye sektörü maliyet analizi
Grafik-3 Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü maliyet bileşenleri
Grafik-4 Dokuma hazır giyim maliyet bileşenleri
Grafik-5 Örme hazır giyim maliyet bileşenleri
Grafik-6 İşçilik ile ilgili faktörler:Ülkelerin avantaj durumları
Grafik-7 Hammadde ve makineler ile ilgili faktörler: Ülkelerin avantaj durumları
Grafik-8 Pazarlama ile ilgili faktörler: Ülkelerin avantaj durumları
Grafik-9 Genel faktörler: Ülkelerin avantaj durumları
Grafik-10 Hazır giyim ve konfeksiyon sektörünün rekabet koşullarında gelişmeler
Grafik-11 AB ülkelerinde deri işleme sektöründe istihdam durumu (2005)
Grafik-12 AB ülkelerinde deri işleme sektöründe işletme sayısı (2005)
Grafik-13 AB ülkelerinde deri işleme sektöründe ciro miktarı (2005)
Grafik-14 AB ülkelerinde deri işleme sektöründe istihdam durumu (2003)
Grafik-15 AB ülkelerinde deri işleme sektöründe işletme sayısı (2003)
Grafik-16 AB ülkelerinde deri işleme sektöründe ciro miktarı (2003)
Grafik-17 Yıllar İtibariyle Deri ve Deri Ürünleri İhracat Değerleri
Grafik-18 Yıllar İtibariyle Deri ve Deri Ürünleri İthalat Değerleri

KISALTMALAR

KKO : Kapasite Kullanım Oranları


DTÖ : Dünya Ticaret Örgütü
TSKB: Türkiye Sınai Kalkınma Bankası
ITMF: Uluslararası Tekstil Üreticileri Federasyonu
AHL : Atatürk Hava Limanı
STA : Serbest Ticaret Anlaşmaları

92

You might also like