You are on page 1of 97

DR.

HKMET KIVILCIMLI BTN ESERLER:67

BERGSONZM
Gen Sermaye Dervilii

Modern

bir metafizie diyalektik materyalizmin

tatbiki etrafnda kalem denemesi.

NDEKLER

Birka sz Baz konular. Ontoloji (varlk konusu) sayruret [Sre] Gnozeoloji (bilgi konusu) hads [Sezgi] ve metot Madde ve Ruh yerine his ve hafza lliyet, gaiyyet yerine hayat hamlesi Determinizm, indeterminizm (irade, hrriyet ve komik) Kitapta g e e n kimi kavramlar.

7 15 19 31 71 79 87 99

BRKA SZ Konu: Bergson felsefesini eletirel bir incelemeden geirmek. Bu inceleme iin kaynam: Kopenhag niversitesi'nde profesr ve enstit muhabiri Harald Hffding tarafndan yazlp Danimarkaca basmndan Franszca'ya Jackques de Coussange tarafndan bir nsz yazlarak evrilmi ve Paris'te Felix Alcan Kitabevi tarafndan 1917 senesinde baslm olan La Philosophie de Felsefesinin zeti ve KriBergson, Expose et Critique [Bergson tii] isimli kitaplar. Eser, mehur Danimarka filozofu Hffding'in Kopenhag niversitesi'nde 1913-1914 yllarnda vermi olduu bir dersinden aktarlyor. Hffding, Felsefe Tarihi, Psikoloji ve Moral konularnda derya saylan ve genel teorisini, "nsan Dncesi" isimli eserinde aklam, yal bir krs staddr. Eseri Franszca'ya evirenin dedii gibi: "Modern hamle saylan barseverlik ve bulunduu bir enternasyonalcilik fikirlerinin genillikle yaylm

memlekette [Danimarka'da Y.N.], O (yani Hffding) bir reaksiyon yapmak [tepki gstermek] ve vatanperverlii kuvvetlendirmek isteyen kimseler grubu dhildir." Bu sfatyla, psikolojik hayatn eksenini dncede grr. Psikolojik hayatn esas, Bergson'a gre Hads (Sezgi), yani: "beyn en nevm vel y a k a z a " [uyku ile uyanklk aras] dedikleri bir derni murkabe [d dnya ile kesip ie ynelme, tanrya balanp ile doldurma] hali ise, Hffding'e gre dncedir. Yani Bergson altbilinci, Hffding bilinci esasl bir soyutlamaya uratr. Gerek insan ruhu ise, ne soyut bilinalt,

ne soyut bilin, hele dnce deil, belki bu iki kavray ayn zamanda iine alan ve temeli sosyal hayata dayanan bir gerekliktir. Hffding gibi Bergson da, ruhun bu gereini srdrmek zere paralamaya urar. nsan ruhunu, bir kere metafizik paralara bldkten sonra, artk o paralardan beendikleri ayrmay y a p m a k kendileri iin iten bile saylmaz. Bu bakmdan, Bergson'la Hffding arasnda, ruhun yalnz st yapsna ve o yapnn da ancak bir tek soyut ksmna dair "mnakaalara" ramen, esasl fark yoktur. Geri Bergson'un baz ifrat tefritlerini [utan uca sraylarn] dzeltmeyi Hffding vazife bilir. Ama asl hedefi -evirenin deyimiyle- "Bergson'un nemini ve yerini gstermek"tir. Hffding, eserinde satrlar yle biter: "Bay Bergson'un felsefesini, tabii kendi bakmmdan yorumladm. Bununla beraber onun sistemini objektif bir surette yorumlayp aklayarak, eletirinin bizzat bu yorum ve aklamadan kmasna imkn vermeye baktm." (156). Bize de lazm olan bu idi: Bergson'un fikirlerini objektif olarak anlatan bir kaynak bulmak. Nitekim Hffding'in eserinin bu mektubunda sonuna, bu eser hakknda grlerini bildiren Bergson'un bir mektubu ilave edilmitir. Hffding'e diyor ki: "Benim grlerimi eletirdiiniz yerde bile, her eyden nce, bu grleri mutlak tarafszlk ile yorumlayp aklamay Ynteminizin, Metodiklerin bana ok gzettiiniz anlalyor. Bizzat Bergson da Bergson'u sadece red ve rtm deil, Eserin son nce anlatm sonra eletirme yolunu tutmutur.

kere uyguladklar ve u veya bu acaip yanl fikri bana mal ettikleri, kolayca reddetmekten ve rtmekten ibaret olan metotlaryla hibir ortak yan yoktur." (157-158). Demek, kaynamzn hi olmazsa Bergsonizm'i anlatan ksmnn objektif ve hatta "kesin biimde tarafsz" olduu, bizzat Bergson tarafndan dahi onaylanyor.

Hffding'in onlar genel

bu felsefe hakknda yapt eletirilere gelince, olarak sayn profesrn kendisine brakyoruz.

nk Bergson'la Hffding arasnda ancak bir nicelik fark bulunabildii halde, gerek Bergson ve gerekse tm Hffdinglerle bizim aramzda - t a b i i gr ve eletiri bakmndan- dalar kadar byk bir nitelik fark vardr.(*) Btn bu sayn filozof ve profesrlerde ortak olan yn, mesela psikolojik olay dendi mi, onu dr", gene psikolojik olaylarla aklama greneidir. Mesela, "Psikolojik hayatn merkezi nedir?" sorusuna Bergson "hafzaHffding "dncedir" cevabn verir. Bir bakas, daha baka bir ruh yetisini ne srer. Fakat bu mnakaalar bize,

psikolojik hayatn ne olduunu izah eder mi? Asla. Biz bu tr " m n a k a a l a r d a n uzaz. Yalnz, psikolojik hayat genel olarak hayatla aklamakla da kalmayarak, bizzat bu filozoflarn teorileriyle birlikte kendilerini de aklamaya alrz. "filozof" kalem mnakaalar, mzraklaryla bize kttan kalkanlar ve gibi yaplm bir kelime oyunu O gibi geliyor. kamtan

Bizce nemli olan bu oyunlar deil, bu oyunlarn niin oynanddr. Tekrar edelim -tek tk ikinci derece iaretleri bir tarafaHffding'in eletirileriyle bir al veriimiz yok. Bergson, 1898'den 1900'den Hffding 1859 ylnda 1900'e kadar Paris'te doar. "Ekol Normal"de Biz onun - B e r g s o n c a da doru grlen- anlattklarn alacaz. "Ekol Normal"i [Ecole profesrlk eder. Normale] bitirdikten sonra Paris Eyalet Lisesi'nde, daha sonra beri "Kollej d Frans" [College de France] "btn entelektel topluluk iin, onu krssdinlemeye

n parlak nutuklaryla inletir. gitmek bir moda olmutu." (s.9) der. Bu moda yalnz Fransa'da kalmad, tabii her "Paris modas" gibi, Avrupa'nn ye'ye kadar girdi.
(*)Zikmun onu f e l s e f e makla [Sigmund Freud]: Hffding'in Bergson'a kar y a p t e l e t i r i l e r , gzel sanat yerine ayn koy-

muhtelif "dou" lkelerine yayld ve Trki-

iin

gzel sanat y a p m a k l a , yani felsefeyi ibaret kalr; Bergson'un felsefeyi

ithamdan (s.

sanatla

saymadn

ileri s r e r .

159)

Bu Bergson salgnnn sebebi nedir? Hffdinglere sorarsanz, onlar meseleyi yarlar. Mesela derler ki: "Olduka nemi olan bu filozof, daima, ayn zamanda hem bu devirdeki eilimlerin bir sunumu, hem bu eilimleri belirginletiren sebeplerden birisidir." (s.154). Bu tarif gzel. lamdan suna siz, bsbtn belki, Fakat ilk bakta bakasn bizim anlayacamz anediyor. Yani, faraza ilikilemurat pek "filozofa" ko-

"Bergson niin devrindeki eilimlerin bir s u n u m u d u r ? " soruBergson'u yetitiren z a m a n - t o p l u m rinden alnma cevaplar beklersiniz. yle aalara da bulur! hi raz olmaz. O, insana byledir. Hlbuki filozofun gnl

Bergson felsefesini douHff-

ran sebepleri, gene Bergson z a m a n n d a k i felsefe akmlarnEvet, ne kadar garip gelirse gelsin, Hffding, dingler iin bu Bergson felsefesini ak-

lamak isterken kitabnn sonunda unlar syler: "Bergson'un felsefesinin neycilik] ve Rasyonalizmin (s.145-54). Yani, zamanmzda deneycilik hkim ve aklclk sistemlerinden memnun olmayan bir akm domu. Niin? Neden bir zamanlar, imdiki toplumun kavray, ilimde eksperimantalizm ve felsefede rasyonalizm iken, bir zaman sonra, bu kavraylara kar resmi bir honutsuzluk ba gstermi? Onu kendi kendisine bile bir kere olsun sormayan Hffding, sadece tekrarlar: "Bundan evvel gzle de grm olduumuz biimde, Bergson'un dncesi rasyonalizm ve realizme [gerekilik] kar bir reaksiyona, bugn zaten gayet eitli sahalarda grnen bir reaksiyona iarettir." (s.10). Zrt Trke'de "reaksiyon" kelimesinin -naslsaiki anlaml karl vardr. Birisi "aks-l amel" [tepki], tekisi "irtica". Acaba Bergson, rasyonalizme ve realizme kar bir tepki midir? Yoksa bir irtica mdr? -ierdii artistik unsurlar sebebiyle[Aklclk] elde ettii eylerle tatmin bilinli ifadesi olmasndadr." belki de en byk nemi, zamanmzda Eksperimantalizm [Deedilmemekten domu bir akmn

Hffding meseleyi bu kadar ak koymaz. Yalnz, tepkinin bazen "zaruri olduu zaman yerden ge kadar hakl" (s.10) (pleinemen justifie) olacan sistemini aklamaya uzun boylu aklamaya aada kalkr. Burada Bergson felsefesinin hangi manada bir "tepki" olduunu, asl giriirken greceiz. esas aklamalara girimezden nce, belki de esasn kavranlmasna bir yardm olabilecek iki "ufak" noktaca iaret etmeden geemeyeceiz: 1- Kolej d Frans krssnde Bergson yldznn parldamas tam 1900 tarihiyle balar. Kolej d Frans, bugn 200 aileden ibaret saylan bilgi Fransz finans kapitalinin, cihana ideoloji sat kulelerinin en ykseidir. 1900 senesi, cihanda

serbest rekabeti kapitalizmin, ryp dalan tekelci kapitalizm aamasna, yani emperyalizm ana yneldii bir dnemetir. Bu birinci nokta; bir mim koyalm. Bergson, kapitalizm tarihinin byle can alacak bir dnm noktasnda sahneye kar. "Metafizie Medhal [Giri]" (1903) ile "Yaratc Tekml [Evrim]" (1907) gibi en nemli eserlerini ondan sonra verir. 2- Hffding'in yle bir szn anlaml buluruz: "O, yani Bay Bergson, dikkati uyandrmakta ve kendisine bir belagatla Fakat ayn katlmlar yaplmasnda pek ok etkisi dokunan

[gzel konuma] dncesini yorumlar ve aklar.

zamanda, imdiki fikir akmlar, ruhlar ona doru gtrr. Gerek Katoliklik, gerekse ona zt olan sendikalizm ayn biimde ona sempati beslerler." (s.11). "Kiminle dp kalktn syle, kim olduunu syleyeyim" sz her dilde mehurdur. Bergson da, grnte birbirine iki akm kendisine koyu zt grnen cezbediyor. Bu iki akm nedir? Katoliklik, bildiimiz gibi ortaa Bunun, softal ve gericiliidir. Ya ekte ii snfn bilinten sendikalizm? Katoliklikle Evet, gerKatoliklikle sendikalizm gibi

arasnda mevcut grlen eliki "zahiri" demitik. uzak tutan Avrupa

medeniyetinin

20. asr sendikalizmi de, ii snf iinde tremi kar devrimci bir akmdr. Katoliklik din bir gericilik ise, koyu sendikalizm

dnyev bir gericiliktir.

Katoliklik hkim snflar iinde tutunan mahkm snflar iinde kkrtlan

bir gericiliktir, sendikalizm

bir gericiliktir. Birisi sada, tekisi solda. Fakat her ikisi de gericiliktir. Kapitalizmin tekelci gericilik devrine girdii 1900 senesinde, kozmopolit Fransz kltrnn en yksek fikriyat tepesine km bulunan Bergson felsefesi, bylece sal sollu gericilie kblegh olduysa, ok mudur? te, Bergsonizm galiba bu trden bir "tepki" olacak. Bergson taraftarlnn Trkiye'ye girii, cihanda dan daha az enteresan deildir. Trkiye'ye Bergsonizm, mtareke yllarnda "eski darlfnun" [niversite] salonlarndan geerek girdi.(*) Hem de, biraz galip tilaf donanmasnn boazlardan stanbul'a girii gibi, galip emperyalist Fransa'nn km Fransz kapitalizmi kltr sfatyla girdi. Fakat geldii yer gibi, girdii yer de normal deildi. Batda, yklan, Bergsonizm'i yaratmt. Douda, ken ve teslim olan Osmanl mparatorluu, adeta doal bir ilgi ile emperyalizmin bu lm felsefesine kucak ayordu. lkin niversite profesrleri tarafndan srme karlan Bergsonizm, stanbul'un igalden kurtuluundan sonra bir mddet uyuklar gibi kald. Fakat bu hal, Bergsonizm kurdunun krizalit [koza iinde olgunlama] geirmesi trnden oldu. Nitekim Halkevleri'nin alndan beri, Kaliforniya'nn altn arayclar gibi drt bir tarafa yaylan bir "ideoloji arayclar" grubu tredi. Fakat adlarnn bykl belki daarcklarnn zrtl ile ters orantl olan bu acaip grh, orak yollarda manevi yoksulluklarn ve perianlklarn sergilemekten baka bir ey yapamadlar. O zaman -Hffding'in Bergsonizm hakknda kulland deyimlebir "reaksiyon" belirdi. Bu mitsizlikten doma tepki, yani Bergsonizm kurdu, yeni bir ekilde kanatlanp kelebekleti ve uraya buraya -geer ideolojilerin stne bana- malum cevherlerini birer prlanta gibi yeniden yumurtlamaya balad. Fransa'da Bergsonizm hayranl, "aydn topluluk" arasnda salgnlamt. Bizde de ayn hal, "aydn ve dnr insanlk"
(*)Rhiyat profesr Mustafa ekip Tun marifetiyle.

douun-

iinde tutkunluk yaratt.

Eskiden

bir veya

birka profesrn

geveledii bu "yeni felsefe", imdi profesrnden romancsna, tabiat severinden gndelik gazete fkracsna kadar, "aydn ve dnr insanlk"n her eidinden yeler edinmi, adeta yeni bir evre yaratm bulunuyor. Zaman zaman, ciddi klkl mrsz sayfalar iinde "kltr"(*) ataklar geiriyor. ekilsizlii, kararszl ve fikirsizlii bir sistem haline getirmek ve yaymak isteyen bu akm, Trkiye'de ananevi kltr uzantlar tra edilmi olduu halde, rplak heybetiyle grnyor. Gnlk bir gazetecinin gr ufku iinde, elde pratik kelblii [**] ile srtyor. Bergson'un ve teki medeni memleketlerdeki Bergsoncularn, geveleyip de bir trl aka ortaya atamadklar baklay, bizimkiler kolayca azlarndan karveriyorlar. O kadar ki, fikirlerini rastgele nereden aldklarn, yani ne biim ardklarn sylemeye gerek grmeyecek bir serbestlikle, Bergsonizmi, en mantk neticesine eritiriyorlar. Bu yerli "aydn ve dnr"lerin en tipik temsilcilerinin, her gn kalemlerinden dklen eylere bakn. Hepsinin de varp birletikleri u iki noktadr: Madde 1: Her ideal bir takm l fikirler toplamdr. deal reelpolitikerlik heptir (gndehitir (idealsizlik). Madde 2: Yaay ovenizmi; lik politikaclk). Biz, burada, bu zatlarn ahlar, eyhleri, yani bizzat Bergson'un kendisi ile hesaplaacamz iin, bizdeki Bergson mezlerinin zerinde durmayacaz.
Bergsonizm'in bakla). 3 Haziran Suut 1936'ya kadar 21 MmAhmet ekip Rfk A t a y , A l i lken, Mesut Cemil Nihat T a r l a n , Yetkin, Mustafa ve N.] 1936'dan Falih Ziya a d s z g e n e l k u r m a y o l m a k is-

(*) " K l t r H a f t a s " k u r m a y l a r , temiti (Peyami Safa'nn [Peyami taz T u r h a n , Hamdi Tun'un da Safa tarafndan,15

Kltr H a f t a s ' n a Ocak arasnda Hilmi

say y a y m l a n m , yazarlar Tanpnar, Sabri

Ahmet Aaolu, Esat bulunduu

Kemal

Siyavugil,

h a f t a l k kltr e d e b i y a t d e r g i s i . Y .

[**]Kelblik (Kelbiyun, di refaha atan,

Kinizm) : "Eski Y u n a n filozoflarnn gelen g e e n e alayla Kvlcml,

bir t a r i k a t . bu

Mad-

serseriyane gezen,

atan

adamlarn yaymlad-

alametleri

kpekti.

Sinik-Kelb oradandr." kelblii

1937 y l n d a [Y.N.]

Kapital fasikllerinin 6.snda

byle aklyor:

Yalnz geer ayak, kulaklarnda kpe olmasn dileyeceimiz bir sz, bir Fransz Bergsoncu'sunun szn burada zikredeceiz. Jak Kusanj, iaret ettiimiz nsznn sonunu yle balar: "Bay Bergson'un hreti ve nfuzu, yabancnn nnde bizim en byk propagandamzdr." (s.9). Onlarn, yani Fransz emperyalistlerinin "en byk propag a n d a l a r , bu heyamola [elbirliiyle kayrarak] ile sivriltip cihana da tanttklar Bergsonlardr. Demek, bizde "Bergson'un hreti ve nfuzu"na kaplp onu her ne suretle olursa olsun ortala yayanlar, byle bir propagandann bilinli veya bilinsiz aletleridir. Zaten, insanln byk ounluunu ileriye doru gtrmeyen, byk kalabalklarn byk ideallerine uygun dmeyen, bir kelime ile, milletleraras deerini borsa kurtlarnn rehberliine borlu olan fikir akm, ayn batakla dklmez mi? Jak Kusanj, ayn nsznde, Hffding'in eserini niin Franszca'ya evirdiini yle anlatr: "Bu konserin (Fransa'daki Bergson grltsnn HK) iinde bulunmak, Bergson'un etki ve nfuzunun Fransa'daki kadar byk olduu yabanc bir memleketten gelmi bir sesi iitmek de, faydasz olmayacak sanyoruz." (s.5). "Bay Bergson'un etki ve nfuzuna" anak aan Trkiye gibi uzak ve "yabanc bir memleketten" gnderdiimiz u bizim sesimizi de, acaba Jak Kusanjlar kendi konserleri iinde iitmeyi faydal grecekler midir? 18-8-936 Hikmet Kvlcml

BAZI

KONULAR

Filozoflar bizlere benzemezler, derin adamlardr. Bazen o kadar derinleirler ki, bu derinliklerini artk herkesin bildii u fani derin kelimesi de ifade etmez. O zaman filozof kendine has bir kelime icat eder. Yahut mevcut kelimeler ierisinden bir tanesini patentesi altna alr. Ona yle bir anlam verir ki, adeta kelimeyi kendisi yaratmtr. Yahut kelimeyi yle bir yerde ve yle bir tarzda kullanr ki, artk o forml ve kullan filozofumuza ilim olur. Bu szlere stlah [terim, tabir] denir. Bergson da "derin"lerdendir. derinlerdendir. Onun da, Hatta, koyudan hayli karanlk kendisine has baz terimleri vardr.

Asl konuya girmezden nce, bunlardan bir ikisini belirleyelim: La Dure [Sre] : Bir eyin var olmakta devam etmesi demektir. Bizim Bergsoncular buna daha zel olarak: Aralksz devam eden ve devaml deien yaratl anlamn verir. Daha dorusu, btn Bergson felsefesi bu kelimenin anlam etrafnda dner dolar. Yalnz bizim Bergsoncular, bu kelimeye karlk Trke'de sayruret [Sre] terimini kullanrlar. Biz de baka kelime icat etmeyelim; onu kullanalm. Buna benzer bir de continuit sz var ki, ona da deymumet [Sreklilik] deniliyor. L'intuition [Sezgi] : Bir ilikiyi bir bakta kavrama yetenei budur. Eer Sre, varln bizzat greceiz. Buna da, demektir ki, Bergson'da dureden sonra ayn derecede nemli rol oynayan ikinci terim ition'dur. kendisi ise, o varl olduu gibi anlayacak olan yetenek intulerde ayrnt ve zelliklerini Trke'de teden beri hads [Sezgi] denir.

Immediate'in szlkte karl:

Derhal, annda, vastasz ve

ilh. demektir. Fakat felsefede ve bilhassa Bergson'un kulland anlamda bu kelimenin bir zellii vardr. Bu zellik, yukardaki kelimelerden hi biriyle karlanamaz. Bunun iin biz buna, tasavvuftan kalma yakn [kesinlik, salam bilgi] karln veriyoruz. Hffding, Bergson felsefesini: I- Felsefenin dvas, II- Hads [Sezgi], III- Psikoloji ve Fizyoloji, IV- Tekml [evrim] felsefesi, V- radenin ve glmenin psikolojisi, VI- Metafizik denemesi, diye alt blmde inceliyor. Bu blmlerin gerek isimleri, gerekse ierikleri, daha ziyade Bergson'un terimleri gz nnde tutularak yaplm landrmay gsteriyor. bir snfFakat Bergson felsefesindeki meselelebizzat Bergson dahi itiraz ediyor

rin nemine gre, bir silsile-i mertib [hiyerari, derecelendirme] yaplmam olmasna, (Hffding'e yazd mektubu).

Biz, Bergson felsefesini eletirirken iki yne nem verdik: 1- Bu felsefede en karakteristik noktalar zellikle ne kararak, nemlerine gre zerlerinde durmak. 2- Bu noktalar incelerken, meseleleri genel felsefe konularna gre snflandrmaya uratmak. Mesela, Hffding'in "Sezgi" blm gerekte felsefenin iki ayr konusuna, Ontoloji: Varlk kuram ile Gnozeoloji: y kl" [her derde deva] trnden Bilgi kuLakin

ramna dokunur. Geri Sezgi, Bergson felsefesinde bir "devaher alana sokulur. -zellikle Bergson'un da Hffding'e gnderdii mektupta iaret ettii gibi- varlk kuram, her eyden nce ve bilgi kuramndan ksmen ayr olarak incelenmeye deer. Buna karlk, dier blmlerde yer yer bu iki konuya ait pasajlar dank bir biimde bulunur. Biz btn bunlar, daha derli toplu ve daha genel snflandrmaya uygun bir ekilde incelemeyi faydal gryoruz. Bylece daha iyi anlatm ve daha iyi anlalm olunacana da inanyoruz.

Kadim Yunan'da

sofizm denilen akmla sistemleerek yeni Bergson, ilk snfl top-

bir ekil alan idealizm, zamanmza kadar, eitli toplum seviyelerine uyarak devam edegelmitir. lumdan son snfl topluma kadar insanln geirdii btn tarihi devreler iinde, idealizm nam altnda gelmi gemi btn sistemlerin en kark taraflarn gayet gizemli bir ifade ile bir araya getirir. Modern pozitif ilimlerce ve artk herkese kabul edilmi byk keif ve gerekleri, bu gizemli ve kark ifadenin kaygan zemini zerine koyar. Bylece en maddi olaylar esrarl bir idealizm kisvesine brndrmeye kalkr. Bergson'un teorilerine "yeni felsefe" adn verenler var. Gerekte kronoloji, yani zaman ve tarih itibaryla bu felsefe pek yeni saylabilir. Lakin ortaya att esas fikirler arasnda evvelce sylenmedik bir tanesini km son moda bulmak gtr. Yalnz, Bergson, bizim iin bu mahiyeti pek eski fikirlere, Paris modaclarnn makasndan birer kostm giydirmitir. "in, yalnz ulu deitirilmitir." Mesela "Sre" dedii eye biraz yakndan baklacak olursa, maddenin diyalektiini sofist Gorgias gibi izah etmekten baka, bu Sre'nin bir anlam olmad grlr. "Sezgi" hakkndaki btn vaazlar, Sokrat'taki "Kendini Bil" prensibini baka kelimelerle tekrarlamaya varr. Kant'n "Bizatihi ey"i onda "An" kisvesine brnyor. Nihayet nerilerinin hepsi birden, Dou Tasavvufunun derviane murakabe metotlarndan ibaret kalrlar.

ONTOLOJ VE

(VARLIK KONUSU)

SAYRU RET[SRE]

Bergson, btn yaplan eletirilere cevaben der ki: "Ben Srenin Sezgisini doktrinin merkezi sayarm" (Mektup s.160). Burada kt: karmza birden bire Bergson'un iki spesifik terimi 1- Sayruret: la dure [Sre], 2- Hads: l'intuition [Sezgi].

Ve bu iki terim, Bergson felsefesinin "merkezi" imi. Nitekim gene Bergson evirir: "Bence grlerimin her zeti, eer u anlaym dikkate almaz ve devaml olarak o anlayma dnmezse, grlerimi biimselletirmi olur. Ve o yzden de, o grlerimi bir sr itirazlara maruz brakr." (keza). Biz de Bergson'un bu fikirlerine katldk; grlerini "biimselletirmedik". Yani hangi biimde iseler o biimde gstermi olmak iin, Hffding'de bulduu hataya dmedik. Yani, bu "doktrinin merkezi"ni en bata inceliyoruz. Devam edelim. Yukarda gelir? Daha karmza kan dorusu iki terimden Sezgiyi hangisi daha bata mi Bergson mi, yoksa Sreyi

nemli sayar? Bergson, Hffding'i yle dzeltir: "Sreden ok daha fazla zerinde durduunuz Sezgi, benim nazarmda, Sreden ancak pek ok sonralar meydana kmtr: Sezgi, Sreden trer ve onsuz anlalmaz." (s.161 mektup). u halde, biz de Bergson'un nerisine gre Sezgiden nce Sreyi inceleyelim. Bergson'un Sre konusu, genel felsefedeki ontoloji konusu demektir. Varlk nedir? Hayvan, bitki, cansz madde, madde, kuvvet ve ilh. hangi ekilde ve isimde olursa olsun, muhakkak olan bir ey varsa, o da evrende bir "varlk"n bulunduudur. Btn bu eit-

li ekillerde gzken varln genel zellii, z, asl ve esas nedir? te klasik felsefede ontoloji konusu, bu genel meseleye cevap aramak konusu saylabilir. Filozoflar zellikle bu varl tasavvur edilerine gre eitli kamplara ayrlrlar. Meseleyi yola koyan varlk (ontoloji) davas, esasen kozmolojik [evrenbilimcil] bir dava (Kevniyat Problemi) ve metafizik bir dava (Mabat-t-tabia problemi) saylr. Bergson bu davay felsefenin temelli meselesi yapar. Gerek Kritisistler (Kantlar) ve gerekse Pozitivistler (Kontular) [Auguste Comte] -Bergson'a gre- bu asl mesele dururken, onu bir yana brakp psikoloji, etika (ahlak ilmi) ve bilgi teorisi gibi eylerle uratlar; nk mesele gt. Hlbuki Bergson bu glkten korkmadn ilan eder: "Dnyann kalbinde etkili olan kuvveti, btn srlarn en son (ultime) grnmn anlamak ve eder? Sre halinde. Sre nedir? Bunu anlamak iin, Bergson'un kendisini btn filozoflardan farkl sayd iki ceyle damgalar: Bu iki nokta 1- Zaman nokta zerinde durmak yeterlidir. Bergson, kendinden baka herkesi, her ilmi ve her filozofu u iki dn1- Zaman meknla kartrmak, 2- Hayat Fakat tekrar eden bir tarih saymak. birbirinden kar ve birbirini tamamlar. kartrmak konusu. kadar kimsenin ayr ayr gzden geirilmeye deer: meknla - B t n filozoflar bocalatp da- imdiye halledemedii gl kefetmek." Bergson, dnya kalbinin srlar sayd varl nasl tasavvur

Bergson yle tarif eder: "Grlyor ki en byk glk, filozoflarn zamanla mekn daima ayn mektup). nce Bergson'un bu szle ne demek istediini, sonra bunda hakl olup olmadn arayalm. O, bu szle demek istiyor ki: Tabiat ilimleri, kendi usulleri gerei, zaman lmek istediklerinde, onu bir takm kk anlara, ufak zaman paracklarna blerler ve bu anlardan her biri birer kk mekn eklinde tasavvur hat zerine koymalarndan domaktadr." (s.161

edilir. Mesela benzer iki cismin, benzer artlar iinde eit mesafeleri amas zerine, arada geen iki zamann birbirine eit olduu farz edilir. Bylece zaman kavram, mesafe kavramyla karr; mekn zamann yerine geer. Bergson buna, "maddelemi zaman" der. nk tabiat ilimlerinin zaman, ancak mekn iinde bir yer ile sembolize edilebilir ve buna "psikolojik zaman"n, yani la dure: al/te=nitelikli Sre"yi geirir. Bergson'un zaman, tpk slam dininin Tanr ululuu gibi "mekndan bamsz" bir Sredir. Maddilikle kirlenmemi, maddeden baka bir "ruh- latif" [gzel ruh]tir. Bylece zamann ayaklar yerden kesilmi, reel zaman kua dndrlm olur. Byle bir anlayn nereye varaca bellidir. Bilhassa evrenin mekanik kanunlaryla ilediini inkra! Tabi ve maddi kanunlar ikinci derece kuvvetler derecesine indirmeye... Onun iin Bergson korkmadan der ki: "Genellikle, Srenin Sezgisini kavram olan bir kimse, artk dnyay saran mekanizme asla inanamaz; zira mekanistik faraziyede reel zaman faydasz ve hatta imknsz bir hale gelir. Hlbuki Sre, kendisini ondan yana karan, onun yerine koyan bir kimse iin, en tartma gtrmez bir olaydr. te onun iin, Srenin, mekanistik felsefeyi ampirik (greneki) bir surette reddettiini ve rttn syledim." (s.162 mektup). Fakat byle bir sonuca varmak iin o kadar dolambal yollardan geen Bergson, evvela felsefe tarihini; ikinci olarak da modern ilmin (bilhassa mekanik ilminin) en son verilerini bilmediini veya bilmezden geldiini ispattan baka bir ey yapm olmuyor. Felsefe tarihini bilmiyor. nk zaman olaylarnn akn ve dinamiini mekn iinde hapseden filozoflar, rasgele btn filozoflar deil, belki daha ziyade idealist filozoflardr. [Feuerbach] Modern idealist filozoflarn en by, koca diyalektik Hegel bile - E n gels'in Ludwig Foyerbah isimli eserinde pek gzel gsterdii gibi- varln btn oluum ve geliimini ancak mekn iinde tasavvur ediyordu. kar kendi Sreyi veya "la dure qu-

Buna sinden

karlk, diyalektik materyalizmin biri, yani Engels,

iki

byk temsilciiinde deil,

btn geliimin mekn

zaman iinde olduunu ve zamanla anlalmas mmkn bulunduunu anlatr. lozoflar Diyalektik materyalizmin bu byk gereatp, bir "yeni felsefe" ini bilmez grnen Bergson'un, kendisinden baka btn fi"mekanik felsefe" torbasna icadna kalkmas, ne ile aklanabilir? Bergson modern mekanik ilmini bilmiyor. nk bilmi olsayd, orada bilhassa reel zamann ne nemli rol oynadn grr ve zamanla mekn bu derece "mekanik" bir surette birbirinden ayr ve birbirine zt saymaya zenmezdi. Gerekte zamanla mekn birbirinin ayn deildir, fakat gayr da deildirler. Mekn da zaman da bir tek maddi varln diyalektik grnmleridir. Ne meknsz zaman, ne de zamansz mekn olur. Zaman mekna, mekn da zamana karlkl olarak etkide bulunur. Mekn maddelemi dinamizm ise, zaman da dinamiklemi maddedir. Onun iindir ki, Einstein maddi varl artk eskisi gibi boyutlu saymaz. Ona bir drdnc boyut olarak zaman ve hz boyutunu da ilave eder. Bir maddenin kitlesi, yaplan hesaplara gre, bir saniyede kazand hzla ters orantldr. Bir kelimeyle, zaman oktan maddenin

bnyesine ilmi biimde karm bulunuyor. Nasl Ayntayn [Einstein] mekaniine gre, tabiatta teoriye gre doru izgi olmad halde, bizim bildiimiz klid [Euklides] hendesesi [geometrisi] hep bir takm doru izgiler zerine kurulur ve teorik yanll pratik uygulamayla dzeltilirse; ylece, tabiat ilimleri de, zaman mesafe ile lerken, zaman meknla ayn saym grnmesine ramen, zaman mekn diyalektiinin objektif dzeltmesine uram olurlar. Demek, Bergson'un, zaman mekndan sk surette ayrmas, modern ilme zt, yani cahilanedir. Fakat mekndan bambaka, "maddelemi zaman" tesinde de aklanamayacak ananevi bir zaman tasavvur edip, onu bir el abukluudur. Gerekte, "psikolojik" bir "Sre" derecesinde sbjektifletirmesi cehaletle "psikolojik zaman", reel zamann insan kafasnda yansmasdr ve reel zamandan baka bir ey deildir.

2- Hayat tarihin bir tekrar saymak konusu. Bergson, btn inceleme ve aratrmalarnn yle tarif eder: "Saysal okluktan bsbtn baka bir 'karlkl nfuz' okluunun tasavvuru; -heterojen, keyfiyeti ve yaratc bir Sre tasavvuru-azimet ettiim muttasl, avdet ettiim noktadr. [gittiim yer, dndm noktadr]" (s.160 mektup). Bergson'un, bu kark ve adal cmle ile yapmak istedii ey, yukardaki fikrini amaktr. Zaman meknla kartrmamaktan maksad, ikisi arasnda taban tabana zddiyet derecesinde bir fark olduunu bildirmek iindi. Bergson, bu fark anlatmak iin der ki: bir saysal okluk Meknla gsterilen "maddelemi zaman", "multiple numerique"dir. Yani llen her iinde dnp dolat emberi

zaman parac, her an, tabiat ilimlerine gre birbirinin ayndr. Aralarnda nitelike bir fark yoktur. Yalnz, numara sras fark vardr. Bu anlar birok olabilir, yani okluk gsterebilir. Fakat bu okluk, nitelik okluu deil, ayn eylerin miktarca okluu, yani saysal bir okluktur. Bergson'un "Sre"si ise, kendi demesiyle "karlkl nfuz okluudur. Yani, geen her zaman parac, her an, birbirinden ayr olmakla beraber, birbiriyle ili dl, daha dorusu birbiriyle karlkl olarak ilemi bulunur. onlarn Karlkl olarak, anlarn birbinitelikte birtakm homojen rinden kmas ve birbiriyle ilikide olmas, birbirini kovalamas, bir makastan km, ayn olaylar olmasn gerektirmez. Bergson'un anlad varlk, "heterojen, niteliki ve yaratc bir Sre"dir. "Gerekten veri olan eyi grmeye kalkmak istersek, her trl yeni mekaniklemelerden ve her trl sembollerden yakamz kurtarmamz gerekir." (s.38). te, yukarki cmle ile Bergson bunlar sylemek istiyor. Fakat btn bunlar sylemekle neyi murat ediyor? Onun kendi rivayetine baklrsa, gene homojenistik grleri vurmasn. Yalnz, vururken fazla "hamle"ci olduundan m nedir, ok kere psikolojiyi biyoloji ile biyolojiyi ontoloji ile kartrr durur. Mesela yle der:

"yle zannediyorum ki, Sre sznden ne anladm hesaba lik] ey katlrsa, Yaratc Evrim'in "vitalizm"i Biyolojide, mekanizm [hayatiye, dirimselcibir aleyhine nerdiim iinde, sizin sylediinizden daha ak, daha salam bulunacaktr.

esasl bir delil udur: tn gemiin

O, hayatn nasl bir tarih gelitirdiini, kendisinde tayan bir de-

yani hayatn tekerrr kabul etmez, her an yegne, her an bbtn tasavvurunu vamllk geirdiini izah etmez." (s.161-162 mektup). Yani Bergson, Sreyi biyolojik bir izahla anlatrken, onu tarihi bir ekilde tasavvur ettiini syler. Ona gre mekanik dnce merkezcidir. Hlbuki her geen an, "mazinin tasvirini kendisinde tad" halde yegnedir. Ondan nce yle bir an olmamtr. "Tarih bir tekerrr deildir." Ve ilh. Peki, acaba bu "Sre" denilen ey, Heraklit'in [Herakleitos] "pandare [pantarei]: Her ey akar." Sznden bugne kadar uzanan pek eski: "Ayn rmakta iki defa ykanlmaz" anlayndan baka ve ayr ey midir? 19. asr ortasndan beri, insan bilgisinin her alanna ileyen evrim teorisi ile hayati bir surette ispat edilen, varl proses [sre] halinde kavramak fikri ile Sre arasnda ne fark vardr? nce byle bir fark var mdr? Bergson'a gre, evet, vardr. Bergson, kendisi tarafndan ortaya atlan Srenin, imdiye kadar ne ilim, ne de felsefe tarafndan tasavvur edilmemi bir ey olduunu ileriye srer. Bu tasavvur edemeyiin kabahati Bergson'a ilimde, bilhassa tabiat ilimlerindedir. Fakat ilmin etkisiyle ayn mekanik dnce felsefeye de sirayet etmitir. gre ilk Yunan Felsefesi, eylerin Sre tarznda devaml bakalama ve deime halinde olduklarn yakn bir biimde tasavvur edebiliyordu. Heraklit'in Fakat Elea anlaylarna Okulu'nda Demek Bergson, Hilozoizme [maddeyi canl sayan felsefi gr] ve zellikle yukarda iaret ettiimiz pek yabanc olmad ile kanaatindedir. birlikte, deParmenit [Parmenides]

ime kavram eletirilmeye baland. demek sayld.

Bergson'a gre, o za-

mandan beri artk gerek demek, deimez olan, deimeyen

"Yalnz, tabiat ilmi ve madde bilgisi deil, felsefe de bu tesirin altnda kalmtr. Bergson bu tabiat Yunan felsefesinde kefeder ve modern felsefenin bu bakmdan, kadim felsefeden kurtulmu olmadna inanr." (Hffding, keza s.6). "Bergson'a gre felsefe, her zaman daima bu ynde yrmtr." (keza, s.7). Bergson'un bu kanaatine baknca ne anlamal? Her eyi hareket halinde bir karlkl etki ve deime olarak alan diyalektik materyalizmden habersiz olduunu mu? Yoksa, 19. asr ortalarna kadar, "birikme" safhasn tamamlayan beri, pozitif tabiat biimiyle, ilimlerinin o zamandan son fark m etmemitir? Yksek renim grm, Fransa Koleji'nin sekin krssnde senelerce her trl ilim ve bilgi namna sz sylemi bir profesrn, ilk mekteplere kadar sokulmu olan bu ilk bilgilerden habersiz olaca, ne farz, ne de kabul edilebilir. O halde ikinci bir k kalr: Bergson, diyalektik materyalizmin varl nasl kavradn biliyor. Fakat bu kavraya katlmyor. Gerekte zevahire, grne aldanmamak konusundaki diyalektik materyalist de uyarak, bu Sre manzaras altnda daha Bergson'un neyi sylemek istediine daha yakndan ve dikkatle bakarsak, maddenin diyalektik kavrayyla, Engels'in tanmlad

her olay tarihi ak iinde ve proses halinde kavradn Berg-

Bergson'un Sre kavray arasnda uurumlar bulunduu kolaylkla anlalr. Tabiatn ve btn varlklarn srf mekanik bir surette kavran elbette yanltr. Fakat 18. asrda, en fazla gelimi tabiat ilmi, mekanik ilmi idi. Byle bir zamanda her eyi mekanikle izah tarz, Engels'in pekl iaret ettii gibi, adeta kanlmaz bir zaruretti. Bugn ne 18. Buna ne 19. asrda deil, 20. asrdayz. O yanllar gerek ramen Bergson, kendisinden baka herkesin varl ilimde, gerek felsefede eitli ekillerde halledilmi bulunuyor. yanl kavrad kanaatindedir ve bu kanaatini syle aklar: "Dnce, srf maddi olan eyle olan mcadelesinde kendi objesi tarafndan biimsiz addedilir ve mekn fikirlerinin hkm altna girer; her eyi mekn ilikileri olarak anlamaya ve

mekn iinde eitli yerler ve eitli objeler arasnda

mevcut

olan kadar harici bir takm fikirlerin, tasavvurlar arasnda da bulunduunu farz ve kabul etmeye alr. O zaman balantlar ancak dta ve grnrdedir." (s.5). Bu andan itibaren, yava yava Bergson'un bilgi teorisine girmi bulunuyoruz. Fakat bu konuyu aada bamsz olarak greceimiz iin, biz gene varlk kavray zerinde duralm. Pozitif ilimlerden ve herkesten farkl olan Bergson'un varlk felsefesi ne imi? Yukardaki cmle onu kfi derecede gsteriyor: Bergson, maddi insan kelimesini felsefe inceliine yaratrp kullanamyor. Tabiatla mcadele eden kuvveti "insan" deil, sanki insan dnda bir kuvvet imi gibi "dnce" terimiyle ifade ediyor. te bu soyut dnce, kendi bana gazaya kyor: "mekn ki, gz maddeden baka bir ey grmez oluyor. fikirlerinin hkm altna giriyor." exterieurius" ve - s o n u t a reklilik] continue) yok. Sre halinde olmayan!bir "Srf maddi olan eyle mcadele"ye giriiyor Bu suretle "zahiri: bir eydir. (disMekn

nk mekn objeleri arasnda, "continuite: d e y m u m e t " [SHer ey birbirinden dir. kopuk, deymumetsiz [kesikli, sreksiz] eyler ve dierler arasnda

ballk zahiridir. Hlbuki Sre, her konuda Srekli ve btn, iten gelen bir irtibat gsterir. Mesele bu ekilde aklandktan sonra bir daha anlyoruz ki, Bergson'un yegne gerek varlk yerine koyduu Sre, gayri maddidir. Yer, maktr. mahal ve mekndan arnmtr. Hatta, Sre maddeye zttr bile. Maddenin zellii, kopuk ve grnr ol-

Sre ise tam bir Sreklilik, isel bir nitelik ve irtibat

gsterir. Btn tabiat ilimleri hep bu maddeyi esas tutarak yola ktklar iin varl anlamyorlar. Sre ise aksine, bu maddeyi hie sayan bir kavrayn rn olabilir. Varlk olaylarn proses halinde gren kavray, diyalektik kavraytr. Bugn biz iki eit diyalektik tanyoruz: 1- Hegelyanizm'in ortaya att idealist diyalektik. Bu, her eyi proses halinde grr. Bu proseste esas "dee=fikir"dir. Madde, fikrin kendisine uygun bir grndr. 2- Marksizm'in kotard diyalek-

tik materyalizm de her eyi proses halinde grr. Ama ona gre esas, maddedir. Fikir, maddenin zihindeki yansmasdr. Her iki halde de varlk moniste kavranr. Yani varln z, cevheri bir tektir. Bergson ise, nce zaman mekndan ayrmak, sonra mekn Sreye zt saymakla ister istemez yllanm felsefi diplopiyi, biri iki grme halini, tekrar ihya etmi olur. Ve bu ikilik, onun, bundan sonra gelecek btn kavraylar iinde hkim bir zellik olur. Bergson'un Duree'si ne dee'dir, ne de Fakat hele madde, hi deilMateryaMadde. Sre, fikir deildir: nk her fikir, maddenin zhirilii ve kopukluu ile sakatlanmtr. dir. Madde mekndr. Mekn, yerleilen, para para, dank, btn hakknda bir fikir verdirmeyecek bir nesnedir. lizme zt olan idealist sistemler metafizik idiler. maz. Ayrca "Metaentellektel: Bergson felse-

fesi, yalnz "metafizik: maba'dttabia"[fizik tesi] olmakla kalMaba'dlfikr" [fikir tesi] saylacak mistik bir sistem olur. Galiba yenilii de burasndadr. Srekli deime, karlkl etki ve iliki dairesinde hareket ve deiim, tarihlik gibi zellikler bizzat maddenin kendi zelliidir. Hem de tamamyla grnr ve ak surette ilmi zelliidir. Hlbuki Bergson'a gre, gz hep kendi alfabetik gereini inkrdan holanr. Varlkta grd Sreyi btn ve gizli, ilmin eriemeyecei bir zellik sayar. Bu suretle apaydnlk maddi gerei; esrar perdeleri arkasnda gizli bir metafizik, bir muamma ekline sokar. Fakat Bergson, hi olmazsa, bu muamma arayclnda olsun "yeni" ve "orijinal" midir? Hayr. Felsefe tarihini bilenler iin, maddi ve mspet varln tesinde esrar araycln pek eski bir hner ve marifet olduu bilinir. En yakn bir rnek alm olmak zere, Kant felsefesini hatrlayalm. Bilindii gibi Kritisizm, bir taraftan Allah'n varl konusundaki btn delillerin yersiz olduunu zaruri olarak belirledikten sonra, dier ynden varlk hakkndaki anlaylarn da ikilli olduunu ileriye srer. Gerekte biz eylerin u veya bu zelliklerini seziyoruz der. Ama acaba "bizatihi ey" [kendinde ey], bu bizim sezdiimiz zelliklerin ayn mdr? Onun iin, Kant'a gre, biz, eylerin nitelii hakknda ne renirsek -

renelim,

bu "kendinde ey"in

ne olduu daima

mehulmz

kalacaktr ve ilh. te Kant'tan yzlerce yl sonra sahneye kan Bergson da, varlk karsnda buna yakn bir tavr taknr. 19. asr ortalarndan beri, evrim teorisi btn pozitif ilimlerde hkim bir anlay oldu. Evrim teorisi, Bergson'un Sresinden daha mkemmel biimde tarihi ve tekrarlanmayan bir deiim seyrini kabul etmektir. Bergson, bu asrda, bu kadar hkim bir anlaya kar aktan aa meydan okusa, gln deceini pekl biliyor. O zaman, usta pehlivanlarn yapt gibi ii alttan tutuyor. Sureti haktan gzkerek, modern mspet anlaylar arkadan devirmeye yelteniyor. Evvela, gerek diyalektik materyalizmin felsefi bir biimde, gerek yeni keiflerin ilmi bir ekilde ispat ettikleri tabi proses olayn, sanki olan bitenden ve dnyadan hi haberi yokmu gibi, kendi kefettii yeni gerek, bir orijinal kavray diye ortaya atyor. Fakat gerek diyalektik materyalizmin, gerek evrim teorisinin esas dayana maddedir. Bergson ise, bu prosesi maddi dayanandan soyutlayarak ie balar. Hffding der ki, "Henri Bergson da bunu (evrim teorisini) kabul eder, ama ondan kan mantki sonular reddederek kabul eder." (s.54). Neden? nk: "Tasavvurlarn herhangi bir ekilde bilinir

klmak zarureti, onun nazarnda, bu yolla eriilebilecek bilginin deerini hibir biimde ispat etmi olmaz." (keza). Yani insan, tasavvurlarn u veya bu biimde kullanarak bir takm bilgi elde eder. Fakat bu hal, onun elde ettii bilgilerin bir deeri olduunu ispat etmez. Bilgimiz bizim iin gerei, Bergson, hayr, gsterevarl, olduu gibi gsterebilir mi?

mez der: "Biz bizzat imdi deil, fakat ok kere onlarn tadklar etiketleri okumakla yetiniyoruz." (s.119). Bu hesapa, Kant'n, insan bilgisine mehul kalr dedii "kendinde ey"siyle, Bergson'un, ilim ve fenle elde edilemez

sayd "Sre"yi insan kudretine ve ilime, fennin ilerlemelerine kar gayet kurnazca ve kaamakl bir biimde yaplm, ayn meydan okumann iki baka eklidir. Yalnz arada bir fark var. Kant "kendinde ey"i ararken, gerekte henz ilimce asl ve ierii bilinmeyen birok maddeler mevcuttu. Kant'tan Bergson'a zitif ilimler birok mehul meydana kard. retime giriti. kadar geen zaman iinde, po"bizatihi" ne olduklarn itibaryla, o bir eylerin

Modern endstri bu eyleri bizzat yapt ve zamannn teknik seviyesi

Kant,

kaamaa dmekte, "kendinde ey"i tasavvur etmekte, dereceye kadar belki samimi saylabilirdi.

Fakat 20. asra gi-

rerken, maddenin en ufak bnyesi tahlil edilirken, hala ilmin kudretine kar yalnkl kan ve ilim tesinde bir "Sre" arayan Bergson, muhakkak ki Kant'tan ok daha kastl bir demagogdur ve onun "Sre"si Sofizmin "izafiyeti"[grelilii] gibi bir ey olur. Bu da artk Bergson'un "Gnozeoloji: demektir. Bilgi Kuram"na girdik

GNOZEOLOJ: SEZG KONUSU VE METOT Varlk ile bilgi konular birbirine ne kadar yaknsa, Berg-

son'un Sresi ile Sezgisi de birbiriyle o kadar baldr. Nitekim daha Sre konusunu bitirmeden nasl Sezgi konusuna girmi olduumuzu grdk. imdi zellikle onu grelim. Teori ile pratiin ilikisi meselesi pek eskidir. slam felsefesi pratiksiz ilme hi itibar etmez. Fakat bu itibar etmeyile bile, pratiksiz ilmin mmkn olabileceini kabul etmi olmaz m? Marksizm, insan btn teki hayvanlardan ayran ilk sebebin, pratik, yani insan ii olduunu belirler. nsan insan yapan, alma, i, emek olduu gibi, insan dncesini de yaratan gene insan pratiidir. nsann hayat gibi bilgisi de, alma derecesiyle uyumludur. Organsal bir dokuyu mikrozonla milimetrenin binde biri kadar incelikle kesip, mikroskop altnda incelediimiz iin, bir zamanlar hayal bile edilemeyen hayat hcresinin faaliyet bnyesi ve ierii hakknda etrafl bilgi elde ederiz. u halde gnozeoloji konusu, yani Bilgi Teorisi, insann pratiine tabidir ve ancak insan pratiiyle aklanr. nsan bilgisi, insan pratii ile dengelidir. Bergson'un bu noktada fikri nedir? Bergson, sradan limlerden deildir. Teori ile pratiin ilikisini aka inkr etse, ne kadar gln deceini bilir. Hlbuki Bergson, bugn gr bir rmak gibi maddeyi yara yara akan ve taan insan bilgisini, maddi yatandan ayartarak bir metafizik bulutu iinde yok etmek ister. Bunun iin, yani bilgiyi baltalamak iin ne lazmdr? Bir insan bindii daldan aaya drmek iin ne lazmsa onu yapmak. Bilginin zerinde durduu dal pratiktir. te Bergson,

bir vuruta insann hem maddi faaliyetini, hem de o faaliyetten doan bilgisini alaa etmek iin, ilk olarak pratik faaliyeti baltalamak, kk drmekle ie balar. Yani, pratik ile ilim elde edilemeyeceini ne sremez. Fakat pratik ile elde edilen bilginin, sadece pratie yarar bir ilim ve yalnz ilim olabilecei ile sze balar. Siz belki, "yi ya, zaten maksat ilim deil mi?" diyeceksiniz. Hayr, asl meselenin Bergsonca pf noktas da burada: Bergson iin ilim var, ilimcik var. nsan pratik faaliyeti ile bir takm ilimler elde eder. Fakat Bergson'un nerede ise: "Keke etmez olayd!" diyecei gelir. nk zaten ite hep o pratik faaliyetle elde edilmi ilimler deil midir ki, insan dncesini eler. Farzedelim ki, gerekten "ekzakt teori" (sarih nazariye) [kesinlik, aklk teorisi]den fersah fersah uzaklatrr. "Pratiin insan ekzakt teoriye gtrmesi yle dursun, yaama zaruretleri, her zorlukta hayat kavgas, eyleri insana yaramaya zorlamak iin giriilmi idi. Hu [akl], grnte mekanik bir dnce tarz, bir paralanma oluturur ki, bu, yaamann i balln (connexitesini) Demek Bergson, kavgasn, "eyleri kavramamza engel olur." (s.4-5). zaruretinden doma bir hayat mecbur etmek iin" uyaama

insana yaramaya

ramay kabul eder. Bu kavga ve uramadan, bir "dnme tarz" ktn da inkr edemez. Yalnz bu dnme tarznn, "ak teori" olmadn iddia eder. Niin? O dnme tarz, "yaamann i balln kavramamza engel" olduu iin. Tabi ilimlerin dnme tarz, neden byle bir engel olur? nk: "Orada (tabi ilimlerde ve evrim teorisinde HK) doal ve gerek bir connexite [balant] sz konusu deildi." (s.88). Bu doal ve gerek bir ban yokluu ise undan ileri gelir: (Tabiat ilimleri yznden) istintalar [karmlar] "Yakn (immediate) lemi bilincin ve seziin ierdii eye ileyecek yerde, soyutlamalar, genelleiinde hareket etmek

meler ve

adet oldu." (s.6). Bergson, bu dncesinde de ocuklarn bildii baz bilinenleri unutmu grnyor. Gerek tabi ilimler, gerekse evrim teorisi, yalnz soyutlama ve genellemelerle uramaz. Bilakis,

endksiyondan (istihratan) [sonuca varmadan] nce uzun bir aratrma faaliyeti gelir. Bu faaliyet, soyut mantk ilemleri deildir. Gzlem, deney ve tahlil gibi somut mekaniklerdir. Bu inceleme faaliyeti ile elde edilen bir dizi olay iinde, ilkin istikra [tmevarmsal], sonra istidlal [delillere dayal] genellemeler ve karmlar yaplr. Olaylarn ilikisi ve kanunlar bulunur. Tabiat ilimlerinde srf soyutlama, genelleme grmek, skolstikle modern ilmi birbirine kartrmak olur. Olaylarn kanunlar demek ise, sonunda "tabi rabtallk" [doal ballk] ortalarna ilikisinden baka nedir? limler, geri metafizik metotlarla 19. asr kadar az ok insan bilgisinde bir takm parallklar kanunlarn bulduklarna gre, tbbiye yapmtr; ama bu bir yeni i, zaruri bir aama idi. limler, bugn varlk olaylarnn denilen ey, hayatn sal deil midir? Btn bu ynlerde tam metafizik bir vurdumduymazlk konduran Bergson, bu kiisel kroesi zerine bsbtn daha kiisel bir takm ynlerden mantk konaklar kurar. Mesela evrim teorisi, hayatn bir mcadele olduunu sylemiti: grev, Marks, bundan yarm asr nce "Bugn felsefeye den mevcut olan yalnz aklama deil, deitirmektir de"

demiti. Bergson, bu iki kere iki drt edercesine ak olaylar inkr edemeyince, garip bir sofistik yaklamla biimsizletirmeye kalkr. Evrim felsefesi konusunda der ki: Yaamak "Hayat, iin, maddeye madde kar srekli bir mcadeledir. Sz konusu olan, maddi eyleri benimsemek ve deitirmektir. ancak zerinde byle bir ilem yapmaya gerek vardr; hi de hayatn gerekten ne olduunu anlamak zaruri deildir." (s.90-91). Madde ile dvmek, maddenin biimini deitirmek yalnz yaamak iin [*] lazmm. Bergson [iki cmle okunamad>] daha dorusu hayat, madde iin mcadelesindeki gr-

n ve deimeyi, yaamann srrn bize retememi. Tabiat

ilimleri de, srf bu trl deiimlerle uratklarndan "ekzakt teori"ye eriemezlermi. nk btn ilimler: "Baz belirli artlar iinde ve baz belirli eyler zerine etkili olmak iin meydana getirilmitirler. O halde nasl olur da onlar, basit bir ifadesi olduklar ve kendisine ancak bir bakmdan baktklar hayatn bizzat kendisini anlayabilirlerdi." (s.89). Yani, meyeceini, adeta yaratlm limler yaratlan maz diyen laik bir mistisizmdir. Bylece Bergson, kadim mantk oyunuyla u geni neticeye varr: "drak meali [anlam] bu kk akla gerekmez. Zira bu terazi, o kadar skleti ekmez." Lakin Bergson, tez-antitez arpmasn de olaan btn varlkta gremeyen bir farika mcadelesini d, tabiatst ufak ufak izafi hayat anlaya-

gereklerin diyalektik birikimine varnca, mutlak geree ere-

[ayrm] gibi gremez, ama ister istemez tez dnda hayat diye esrarengiz bir kuvvet hayal eder. Artk ztlk yalnz hayatla madde arasnda vardr. nk her maddenin de bir "mr", hayat olduunu bize ilim retmiyor mu? Bergson'e gre: Hayr. Bergson bu kadarla da kalmaz. Ona gre, gerei bize retecek ilim olmad gibi dil de yoktur. Yani, biz bu gelip geici kelam ile, o kaba dilimizle Bergson'un gereini asla ifade edemeyiz. nk dil de dnce gibi, pratik amalar iin yaratlmtr. Esas olarak olgunlamamtr. "eylerin yksek kavray" dil ile anlatlamaz. Bergson der ki: "zlenimlerimizi ifade iin, igdsel olarak anlar saylatrmaya meylediyoruz. Bu yzden sonsuz bir varolu iinde olan duyguyu, onu daima tin objesi ile ve zellikle bu objeyi ifade eden kelime ile kartryoruz." Yani sezilerimiz birtakm dnceler dourur. Fakat bunlar, bizzat o sezilen eye gre ve varolutan nesnelerdir. Biz varolu halindeki kalm saylam izlenimlerimizi, yalnz d-

nce ile deil, onu ifade eden kelimelerle de tarif edemeyiz.

Bergson, bu garip tezini ispat iin birok tebih ve istiarelere [benzetmelere] resandr: "Bir banknot, bir altn vaadinden ibaret olduu gibi, bu anlay da ancak temsil ettii muhtemel seziler deerindedir." (s.14'de, ekli sezi). Bu basit benzetme, enflasyonlar devrine erimi finans kapital ideolojisinin cidden aslna uygun bir krokisi ve kendi kendini aynada grmesi deil midir? Fakat Bergson'un kabul ettii bu demagojik benzetme, sadece sosyal olaylarla doal olaylarn v birbirine kartrldn birok geim ispata yarar. yalanlar, Gerekte bugnk insanlar, sosyal ztlklarn basks altnda, dankl dkabilinden, "dru- maslahat amiz"ler [i bitirici yalanlar] savururlar. Fakat bu hal, o dbavurur; bunlar arasnda bir tanesi ente-

ncesine uygun sz sylemeyen kimselerin, asl dncelerini hakkyla ifadeye kelime bulamamalarndan deil, bulmak istememelerinden ileri gelir. Eer Bergson, izlenimlerimizi bu trden sa, bu larn] "saylatrmaya gibi eilimli" aydnlarmzdan bahsediyoryalanle mensonge conventionel'lerin taarruzunda aranabilir; belki [uzlamac sosyal

kabahati, ne dnce cihazlarnn doal aczinde ne de gereklerde

kelimelerin

bulunur. Bununla birlikte, biz bu sosyal gerekleri de, o "uzlamac yalan" ekillerini de, bugn pekl aklayp anlatabiliriz. Bu aklamalarmz, "saylam" (yani tatbikilemi) diye hie saylan aklamalarmz delerini elbette bulurlar. Sonra gerek banknot ve gerekse altn, doal zellikleri yani kt veya altn olmalar bakmndan deil, birer deer temsil etmeleri bakmndan ilikilidirler. Fakat deer, doal zellikten bambakadr. Deer, tarihi, gelge bir niteliktir. Demek, deer ortadan kalkt gn, deer kanununa gre kt banknotla altnn karlkl ilikisi de topu atar. Oysa, szgelimi, insann doayla ilikisinden doan ilim ve ilim dili, meknla daima gelimesine ramen, toplumun bir ekline mahsus gelge bir olay da, sosyal ztlklar gibi var olsun ve yok olsun prosesini yaarlarken, zaman zaman kesin ifa-

deildirler. Bir kere olutuktan sonra, insanlkla beraber deerini kaybetmeyen pozitif ilm gerekler vardr. Mesela ekim Kanunu, dnya durduka belki yeni yeni aklamaya kavuacaktr ama ekim Kanunu olmaktan kmayacaktr. nsan, oldu olasya, dncesini bir dille ifade eden varlktr. Gerekte olan, altna, kelimeyi, banknota benzetirsek, u yn unutmamaya mecburuz: Banknot elbette altnn ayn deildir; ke-

lime de olayn ayn deildir. Fakat banknot altnn deerini sadkane ifade etmez mi? Burada iki k karmza kar: 1- Banknot, bankaya yatrlm olan altn gelirinin tam karl ise, banknotun ifade ettii deerle, altnn ifade ettii deer arasnda hibir fark yoktur. Bay Bergson, Kolej d Frans'tan maan ister, bunu ister banknotla, ister altnla alsn, pazara kt zaman yksek ihtiyalar iin lazm gelen maddelerden daima ayn deerde olan bir miktarn satn alacaktr. Yani banknota itibar ettii iin yanlmayacaktr ve iin u cilvesine

bakn ki, her gnk hayatnda, Bay Bergson da "yanlmadn" anlamak iin, demek gene o hi beenmedii "pratik"in mihenk tana bavurmak zorunda kalacaktr. 2- Eer banknot, bugnk kt paralardan ou gibi, mecburi dolamda, yani bulunduu memleket bankasnda altn karl olmayan bir para ise, o zaman ne olur? Gene, hi olmazsa d pazarda yabanc dvizleriyle, yani baka memleketteki paralarn altn karl ile boy lmeye mecburdur. Demek, banknotun altnla ilikisi sz konusu oldu mu, bu iliki daima bir deeri ifade eder. Bu deer azalm veya oalm olabilir. Ama deeri de o oranda azalm ve oalm, yani banknot altna uymu olur. Yok, eer Bay Bergson, enflasyon denilen, parann kalp [sahte] para haline getirilmesi sralarnda, banknotla altn para arasnda oluan farklar murat ediyorsa, o zaman i deiir. O zaman, Bay Bergson'un unu ispat etmi olmas gerekir: Parann deerini dren toplumun hkim kategorisi, teki mahkm hangi kategorisini organlar, soymak istemitir. hangi organlar nsan organlar iinde, istismar etmek iin,

olaylar olduklarndan ve hatta kendi

baka

bir ekilde ifade etmek gereini Faraza, Bay Berg-

hissederler? Geri insanlar baz szlerle, fikirlerle bakalarn kendilerini bile aldatrlar. son'un kendisi de, ilim, dnce ve dil dnda bir gerek aradna cidden inanm olabilir. Ama bu his, onun kendi aknlndan gelen kuru bir iddiasdr. Yakndan baklacak olursa, onun ilmi, dnceyi ve dili inkr ederken bile objektif olarak yapt ey, gene bu inkrna ilmin kaamak yollarndan diliyle ifade etmekten baz dnceleri desteklemek ve ana

ibarettir. Marks der ki: Bir kurnaz Yahudi, Kralie An zamanndan kalma bir mangr bir cahil kylye altn diye yutturabilir. Fakat bu olay yznden, toplumda mevcut altn deerleri ne eksilmi ne de artm olur. Bunun gibi, Bay Bergson da para kalpazanlarnn veya ket oyuncularnn banka enflasyoncularnn, dayanarak baz kalp borsa ve irdnceleri, eserine

baz lakrd ve kelimelerle srme karabilir. Bu demek deildir ki, btn insanlk, btn mrnce, daima olaylara ve geree uygun olmayan bir takm dncelerini manasz kelimelerle ifade ederler.(*) Geri, Bay Bergson'u - d n d gibipratik bir takm endieler (Fransz finans kapitalinin 200 ailesinin en yksek menfaatleri) "yeni felsefe" ad altnda, ne evrim teorisine, ne tabiat ve sosyal prosese ve maddi gereklere sacak bir takm dsturlar ardna atmaya mecbur edebilir. Fakat bu demek deildir ki, btn insanlar ve btn dnrler, filozoflar, hep Bay Bergson'un grd "pratik" endielerle hareket ederek, gerekle taban tabana zt fikirler ortaya atarlar. Hele bu hi bir zaman, Bay Bergson'un o kadar korktuu eye uradn, ayn eyler zerinde etkili olmak iin, yani manevi soysuzluunu etrafa yaymak ve sistemletirmek iin emek harcadn ispat etmekten geri kalmaz. Bir banknot, altn deerinde midir, deil midir? Bunu anlamas kolay. Bay Bergsonlar ellerindeki banknotlaryla pazara ksnlar; eer bir banknot lira ile bir altn lira kadar mal satn
(*) " K a z a r a Ne tan bir s a p a n ta kymeti artar, bir altn kseyi krsa der kse."

ne de kymetten

alabiliyorlarsa

hi merak etmesinler,

banknot altnn tam debank-

erini temsil eder. Eer banknot lira, altn lirann onda biri kadar deerde mal satn alabiliyorsa, gene zlmesinler; not, altnn onda biri deerindedir. Yok da hi gemiyorsa kalptr. Varlk, gerek, realite, olan biten hakkndaki dncelerimiz de bu kanaati yeniden besler. Yalnz olaylarn pazar pratiktir. Bay Bergson, fikirlerini eline alp insanlk iine dalsn. Bu fikirlerinin uygulamasndan eer btn insanlk ayn derecede faydalanrsa, fikirleri yzde yz dorudur. Tabiat ilimlerinin deneyden gemi fikirlerinin ou byledir. Tabiat ilmi, bildirmek iin bir ngiliz'in buluu olduunu syleyerek paratoneri are olarak gsterirse; gerein bu olduunu anlamamz iin, sk sk yldrm den bir yere bir paratoner koymamz yeterlidir. Eer oraya artk yldrm dmezse, daha dorusu den yldrmlar, bu yldrm telinden uslu uslu aadaki kuyuya iniyorsa, ilmin syledii dnce ne kadar "mekanik" grnrse grnsn, bu dnceyi ifade eden kelimeler ne derece "saylam" bulunursa bulunsunlar, ilim gerei bulmu ve bunu vermitir. Onun iin, tabiat ilimlerinin gereini Bay Bergson bile "ksmen" dahi inkr edemez. Fakat bizce ve gerekte, tabiat ilimlerinin gerekleri, Bay kendi alanlarnda ksmi deil btnsel ve tam gerektir. eer, banknot pazar-

Bergson, paratonersiz bir yldrmn altnda durabilir mi? Duramazsa, tabiat ilminin gereini ksmi sayarken, ksmen yalan sylyor. Yapt sylediine uymayan kimseye ikiyzl derler. Sosyal ilimler iin, i biraz baka trl olabilir. er, yzde hesabyladr. Faraza Bergson'un objektif olarak toplumun yzde kann onlara der ki: Yani Bergson'un fikirleri, Burada demarazi felsefesi

iine gelir? Dieri de btn kapallklarna

ramen, para babasnn paras gibi bakalarna zararl, emperyalistler iin ise bir uyutma aracdr. Bergson, yeni bir olayn btn mevcut anlaylar iskambil atosu gibi yktn syler. Niin diyen olmaz. Varlk deime halinde deil midir? Deimeler var diye, insanlarn btn anlaylar gvene layk deildir fikri kar m? Byle bir fikir, me-

sela zerine saldran canavar bir kurunda devirememi avcnn artk lzumu yok diye silahn atp kendisini canavara peke ekme mantna benzemez mi? Yahut stanbul'u zapta gelen Fatih'in, 19. asrda cenk ve fethe, topla tfekle kacan "Sezgi" diliyle kefederek, elindeki donanmay ve azdan dolma toplarn Marmara Denizi'ne dkmesi gerekeceini taFen tasavvur etmek gibidir. Elbet ilimler, anlaylar da geliir, deierek ilerler. rihi Bergson'un fikirleri. ...[ cmle okunamad][*]... .za-

ten Sre palavras altnda canl varlk prosesini en kahpece vurup, prosesin iine girerek prosesi soysuzlatrr. nk Bergson skolstiinin daima anlamamazlktan geldii yn budur: Daimi, zincirleme akn, deime prosesinin, dilde ve dncede de esas olduunu, O bir trl kabul edemez. lk dncenin diyalektik ve hayati varln geliigzel reddeder. Niin? nk can yle ister. Daha dorusu 200 ailenin cihan mttefiklii bunu emreder. Hangi dil olduu gibi kalr? Hangi dncenin tarihi yoktur? Maddelemekten d Onun derdi bakadr. Bergson, felsefenin esas hedefini yle tarif eder: "Felsefenin gerek vazifesi, dili ve tabiat ilimlerini elinde tutan pratik hayatn i bizi kendisinden yakn uzaklatrdn (immediate (me unite) bul)ruhumuzun [dolaysz hayatnn birliini kopar; madde nedir ki? Diyalektik bir proses geiren varlk deil mi? Bergson bunlara bakmaz bile.

btnlk]

ve Srekliliini

(continiute) yeniden

maktr. Bu davay halletmek iin, ilmin formle etmeye bakt, dilin ifadeye urat eyin esasn ayrt etmek iin, gerekten veri olan eyi kefedebilmek iin, dncenin bsbtn desinterressee [nesnel, yansz, kar gzetmeyen] olmas lazmdr (s.7-8).

Bergson, nce meseleyi byle koyar: Felsefede ama, Sreyi (i hayatn yakn birliini ve Srekliliini) bulmaktr. Gerek ilim ve gerekse din yalnz onu ifade etmekle urar. Yegne realite odur. Fakat onu bulmak iin dnce desinterressee olmal, yani pratik hayattan, kar ve fayda peinde komaktan kopumaldr. nk pratik hayat bizi ruhumuzun i hayatna kavuturacak yoldan Bu, uzaklatrr. prensibine benbiraz deil, bir hayli slam mistisizmindeki "fenafillh"

[insan benliinin tanr varlnda yok olmas]

zemiyor mu? Ezeli geree, Tanr'nn yksek tecellisine [Tanr'nn kudretinin kiilerde ve eyada grnmesi, grnme, belirme, grnr olma] erimek iin, dnyadan el etek ekmek, nefsini ldrmek ve kendi iine kvrlarak, kendi kendine murkabeye dalmak. Bu amaca hangi yoldan varlacak? nsan, o hayatn ie dnk Sresine nasl nfuz edebilecek? Ama Sreyi bulmak olunca, bunun iine nasl ilemeli? Tabiattaki Sreye, insan tabiatnda en yakn olan eyi bulmak ve o yoldan varln srrna ermekle. nsanda Sreye benzeyen ne vardr? Ruhi olaylar. Geri armc (associationcu) ngiliz psikoloji mektebi, yani, Ceyms ve Mili Stuartlarla [Henry James, Stuart Mill] Spencerlarn [Herbert Spencer] mektebi, ruhi hayatta; his, fikir, duygu, arzu, istek gibi birbirinden bamsz saydklar birtakm unsurlar ayrrlar. Onlara gre ruhi hayat, ancak alkanlk zoruyla dzenlenen bir maherdir. Fakat bu armc snflama, Engels'in snflamac ilim devri dedii zamana ait bir kanlmazlkt. Ruhi hayatn irdelemesine girerken, evvela ondaki eitli grnmleri sistematik ekilleriyle bir belirlemek gerekti. lkin bu yapld. Hlbuki evrim teorisi, hcrenin kefi ve enerjinin dnm meydana ktktan sonra btn ilim ubelerinde olduu gibi, psikolojide de eski srf snflamac anlaya kar tepki belirdi. Nitekim Bergson'dan ok daha evvel - Hffding'in tespit ettii gibi - bu tepkiyi temsil edenler oldu. (Ruhi Hayatn Geliiminde Aperception'n Wundt [Wilhelm Wundt] nemi 1874), Tho-

mas Hill Green Alman Felsefesi),

(Hume'a

Giri),

bizzat

Hffding Herbert

(Zamanmzn (1876)

ngiltere'de

Francis

Bratlay

ve ilh. hep armc mektebi eletirenlerdir. Bergson da, bu eletirilerden yryerek ve bu eletirilerin sonularn diledii ekilde abartarak yola kt. kapayarak - u farklar icat eder: 1Ruhi olaylar mekn iinde dalm deildirler. Zaman iinde rmak gibi akarlar. 2- Ruhi olaylar birbirinin iine geer, i ie girer ve nitelike deiikliklere urarlar. 3- Ruhi olaylarn kuvvet derecelerini lemeyiz. Toplama ve karmalar imknszdr. Orada lmek, ancak grnr sebepleriyle mmkndr. Mesela, sy termometre ile leriz. nk ruhi olaylarda byklk kavram yoktur ve ilh. Bergson'un birinci ve ikinci zellikleri yalnz psikolojik olaylara hasredii, ondan sonra giriecei el abukluu fiili iin bir tr balang ve hazrlk kalpazanldr. tabi olaylarla ruhi olaylar arasnda, uyumsuzluu Bildiiniz gibi, btn bakmndan, evvelkilerden proses hali iddias da Bergson, ruhi olaylarla doal olaylar arasnda - ezberden ve adeta gzlerini

genellikle, hibir fark bulunmad basit bir ilmi gerektir. Psikolojik olaylarn daha az gayr-i ciddi deildir. Bergson bu iddiasn, her ihsasn birbirinden nitelike farkl olacayla ispata kalkar ve der ki: "ki ihsasn (sansasyonun) ayn olmakszn eit olduklar isnat edildii gn, psikofizik kurulmu olacaktr." Bergson'un bundan maksad meydanda. Fechnen'den [Gustave Theodore] beri, ruhi olaylarn en basitleri bulunur ve karmak ruhi olaylar bu basitlere dntrlr. Basitlerin toplam saylr. te bu suretle psikofizik domutur. Bergson, yukarda, dnceyi pratikten, ilmi pratikten ayrarak soyutlatrd gibi, burada da daha sze balarken, psikolojiyi fizyolojiden ayrmaya zenir. Maksad, psikolojiyi de maddesinden tecrit etmek, ke dndrmek. Fakat devam edelim. Daha dorusu, Bergson devam etsin:

Mademki,

ruhi

hayat olaylar,

kt

maddenin,

mekndan

ibaret olan l tabiatn olaylaryla taban tabana zttr. Mademki, ruhi olaylar, Bergson'un "Sre"sine en ok benzeyen olaylardr. u halde, biz, Sreyi ancak bu ruh olaylarndan yorumlayarak kavrayabileceiz demektir. Bununla beraber, i burackta bitmi deildir. Asl mesele ondan sonra balar. "ekzakt teori"den gstermemi de hangisi Malum ya, dnme de ruhi bir olaydr. uzaklara attn, Bergson bize

Hatta dil bile ksmen yle deil midir? Lakin bu iki aracn, bizi ne derece miydi? bizi ekzakt teoriye, karsnda Srenin hakiki kavranlna

u halde, ruhi olay var, ruhi olayck var. Ruhi olaylar iineritirebilir? Byle bir sorunun kalm grnen Bergson, geBergson'un nellikle hayatn seyrinde imdiye kadar rol oynam iki ruhi yeti grr: 1- Zek, 2- gd. Bu iki yeti hakknda yapt nitelemeleri- uzatmamak iin- yle ematize edelim:
ZEK: I 2-

SEVK- Mekna Deymumetsiz benzer. (mekn{discontinuit} I 12{continuit}


TT

TAB Zamana

[GD]: benzer. (imtidadl)

1-

Deymumetli

sz,

uzamsz)

[ L Sreksiz] ' II - 3 - Tabii (tabiata 4ratarak yakn)

II

-3-

[Srekli] ...... . t I ilikilerle yakn) {natrel} canl

. megul

ilikilerle {sosyal} canl

megul

(hayata 4ratarak III-5aramaz.

Glkleri, yener.

alet y a 1,,, b u-

Glkleri, y e n er
3i Ger *e

uzuv ya-

{instrumental}

{organik} bulurdu, ' ama

TTT - 5 c- G e r e S iI a r a r , a m a III lamaz. 6- Aydnlk {zahiri}

6-

Ka-anhk

{b^ni}

Bergson'un zek ile igd hakknda yapt bu tarifler, bize ve halen idealist filozoflarn, metafizik oyununa balarken nasl en basit maddi olaylar gya onaylarm gibi ele alp, onlardan ne maskara neticeler kardklarna dair gzel bir rnek veriyor. Mesela, yukardaki alt sfat ikier ikier ayrdktan sonra Romen rakamlaryla tespit ettiimiz er ble dikkat

edelim. Orada, felsefi bir karlatrmann basaman buluruz. Bergson, evvela, metafizik derecesinde delilsiz devamsz uydurma ve apriori ile [deney ncesi bulgulara dayal olarak] Zek, mekn gibi sreksizdir; Niini nasl yok, bu byledir! fikirlerde doru dan, ilk bakta gayet doru

yanl bir prmis [ncl, adanm], yani ilk basamak koyuyor: igd, zaman gibi sreklidir. Bu yanl prmis ile bulunacak bir orta basamak verilir: Zek,

bir ey sylendii hissini vermek iin, ardn-

sosyal ve aletidir; igd, organcl ve doaldr. Ruh ve hayat iki grn, zek ve igd diye kii leti rip mekanikletirmek suretiyle, Bergson'un gya eletirdii armc kategorilere saplanmas ve organik varln continuitesini (devamlln) bizzat koparmas gibi haller bir tarafa braklrsa, bu tarif doru olabilir. Gerekte Marksizm, Bergson'dan ok evvel, insann btn hayvanlardan alet kullanmasyla ayrt edildiini bildirmitir. Darwin, tam Marks'n 1859 ylnda "Ekonomi tarihi, aletlerin geliimiyle aklad ylda, hayvanlarda evrimi hayvan organlaryla aklamt (ki olay da olur. Darwin'in: Politiin Eletirisine Katk" eserleri). Hayvanda organlar yapan ey, bizzat orgabir "igBergson "Trlerin Kkeni", Karl Marks'n:

Fakat Bergson, bu ilm gerei, felsefi bir soyutlamayla esrarengizletirir: maya hkim nizmann evresiyle olan yaam kavgas deil de, o organizmetafizik bir kuvvet, maddeden ayr halde, d"dr demek ister. nsan, toplum gene yaama halinde retim aralarn,

kavgas zaruretiyle gelitirdii

bu sosyal ve teknik geliimi, gene insana ve topluma hkim, gene metafizik bir kuvvet, maddi hayattan ayr, sosyal psikolojiden bamsz bir "zek"ya atfeder. Bylece, idealist filozofun has, o ezeli sofistik kaygszlkla, Bergson, biri natrel, tekisi sosyal iki prosesi (organlarn ve aletlerin geliimi), teden beri bu mistikletirdii iki psikolojik zata, "igd" ile "zek"ya mal eder ve sradan olan " s a d u y u " da, skolstik snflama ve tarife alkn olduu

iin, insan ilk bakta, Bergson'un gerekten doru bir marifet yapt zannna Bergson, II. orta kaplr. aamayla, herkese bilinen bir gerei

byle biimsizletirdikten sonra, artk varaca III. aamada, Konkluzyon'a, mantki sonuca hi sklmadan varabilir. "Gerei: zek, arar ama bulamaz; la "aydnlk" gz kamatryor. nsana "Yannda miydin, be mbarek!" dedirtecek bir kesinlikle "arar, ran'daki bulamaz" yahut "aramaz" hkmlerini savubir olay geirir. Bergson felsefesinin igd, bulurdu ama aramaz.". Anlalan, biri "karanlk" gz gz gstermiyor, tekisi de faz-

ran Bergson, mantn buraya kadar yrttkten sonra, Kumucizeler gibi gayesi: "Ruhumuzun i hayatnn yakn birliini yeniden bulmak" deil miydi? u halde, bu iki hayati yetiden, zek ve igdden hangisi, bizim "i hayatmzn srekliliine" daha yakndr? Mademki maddi hayat idare ediyor: peux pas: Elbette igd. igOnun iin Bergson, hakikat karsnda, zekya adeta "Je ne Elimden gelmiyor" szyle aczini aklatrken, "Je neveux pas: dy, sadece, deta: Bergson, igd stemiyorum" szyle,

gereksiz klar. gd istese, nelere kadir deildir? karsnda adeta mest olur. Ortaa destanclar gibi, onun kerametine vgler yazar. "Yaratc Evrim" isimli eserinde, igd iin u ifadeyi vecd iinde okur: "Eer igdnn iinde uyuyan bilin uyansayd, pratik halinde ortaya kacana, darlaacana (zahirileeceine), Eer, biz onu idrak halinde ierileme (btnileme) olur idi. tn en samimi srlarn teslim ederdi." (s.156). gd: nsana kadar gelen hayat hamlesi iinde hayvanlar hiyerarisine hkim olan kuvvet! Heyhat ki, insan hayvanlktan kt gnden beri, u grnr parlaklna ramen, gerek kr olan zeknn boyunduruu altna dmtr. Ah! Bir igdye yeniden dnebilseydik. Yazk ki, hayvanlaamyoruz! Ve ilh. Bergson'un igd hayranlnn en mantki sonucu, in-

sorguya ekmeyi bilseydik ve o cevap verebilseydi, bize haya-

sanl inkr, igdye doru geri dn kutsama ve hayvanlk nostaljisidir. (*) : "Fakat hayat, aletler salamak iin, istedii yere varmasna uygun aralar salamak iin, zeknn geliimini talep etti ve kaderin adm byle atld." (s.44). Eer Bay Bergson, insann henz insan olmad bir devirde yetiseydi, eer o zaman, igd tarafndan "hayat hamlesi" Bay Bergson'u dinleseydi: idare olunan Eer Bay Bergson

hayat vaktiyle sorguya ekebilseydi, hayat Bay Bergson'a cevap verebilseydi, insan alet kullanmayacak, zek gelimeyecek ve bylece, fatal (mukadder ve meum) adm atlamayacak: "Hayvan insan olmayacak" myd? Hayr: Bay Bergson'un bilinaltna bir kbus gibi basan "kaderin adm" atlamayacak: ahsi aletler gnn birinde bu derece gelimi bir makinizme varmayacak, serbest rekabet tekelci kapitalizme dnmeyecek, isizler ordusu dnyada yz elli milyonu gemeyecek, dnya iktisadi buhran yedi sekiz yl srerek sonsuz bir metalama kangrenine uramayacak! Sonunda kapitalist toplumu uurumun kenarna gelmeyecek: ve allame filozof Bay Bergsonlar "zek"nn aleyhinde bu kadar bouna nefes tketemeyeceklerdi. (**) Fakat ne are, bir kere olan olmu ve "kaderin adm bylece atlm"tr. imdi ne yapmal? Zekyla gidilmez. Teknik (zeknn yaratt aletler) gelitike, kapitalist ilikiler erevesine smaz oluyor; nlmez; mevcut igdye ise d-

Bay Bergson, "plaklar topluluu" gibi bir "hayvanla-

anlar topluluu" asa, mehur 200 Fransz ailesiyle kendisi gibilerden baka ye bulamayp bouna alay konusu olacak.
(*)Dikkate deerdir. Rousseau, Bergson, kaplyor o zamanki yklmakta ki, zekadan 18. asrda, 20. burjuva (yani asrda, rejimi devriminin arifesinde Jean J a c q u e s derebeylik toplumundan) karsnda o tabiata ve Henri proletarya devrimleri anda, dn, yani adeta

medeniyetten burjuva

akla d n t a v s i y e e d i y o r d u . olan

k a d a r b y k bir k e d e r e insanlara

(medeniyetten) hayvanlamay mevkiine

igdye neriyor.

devrimcilemektense (**) tekelci Burjuvazi,

iktidar

gelirken

felsefede

materyalist da itimad

idi.

ktidar

mevkiini salamlatrd serbest rekabeti

l i b e r a l i z m d e v r i n d e r a s y o n a l i s t oldu, kalmad.

k a p i t a l i z m d e v r i n d e artk p e n s e r [ d n e n ] akla

O halde are, bu ikisinin ortasn bulmaktr. Olur mu? Kt stnde ne olmaz? Hele insan srtna Eflatun [Pltoncu] metafizik cbbesini giyip, Kollej d Frans profesrlnn kavuunu bana geirdikten sonra: Yani, karsnda mecburi dinleyici, yzlerce talebe, manevi hret simsar, binlerce taraftar, Allah'n dnyasnda onbinlerce ciddi vurmayaca ferman, devirmeyecei am m kalr? Kahramanlk peinde koan mehur spanyol valyesi bile bir mzrak ve bir kalkan kulland halde, ekzakt [kesin, mutlak] gerek arayclna Bergson, "dnce"siz ve "dil"siz kyor. Akla yle bir soru gelebilir: "- Canm, adamcaz dnceyi atar, dile inanmaz, zekya kafa tutar, igdye gvenmez. bulacak?" Bergson, zannedildii gibi ktmser deildir. KollarGeriye ne kalr? Nesiyle o mehur "Sre"yi larn kapayan kart, Hffding gibi "samimi" mrit bulduktan sonra, "insann" sa-

Merak etmeyin! nsanln btn bilgi ve bilgi edinme kapEtrafnda yaratt suni karanlklar iinde, ekzakt gerein geebilecei bir ine deliini keif veya tahmin etmitir. n svar ve adeta kendiliinden, ruhunun yukarda saylanlardan baka ve daha gvene layk huylar olabileceini farz ve kabul ile ie balar. Tahmini varsaym udur: "Pekl, mmkndr ki, btn ruh kuvvetleri pratik ihtiyalar tarafndan kullanlmam olsun. u halde, eer hayat ve kanunlarnn daha yksek ve nesnel bir algsna ulamak istenirse, kullanlmam kuvvetlere dnmek lazmdr." (s.90). Sylenilmemi sz, dnlmemi fikir gibi, bu niyetle yola kan Zek, "aydnlk" idi; gd, "karanlk"tr; Bergson'larn ksmeti kullanlmam ruh kuvveti. Her ey orijinal ve tek. Niyet mkemmel. Acaba ne olacak? Yeni kuvvetleri nerede, nasl arayp bulacak? Bay Bergson, o meydanda at oynataBay Bergson, o dehlizde de at oynamayacak. nk maskesi grnyor. tamaz. nk abaladnda kimse grmeyecek.

O halde bir glgelik bulmak lazm. "Glge" - b u tabir bizim deildir- Sezgidir. "Sezgi: Intuition" nedir? nsann gzn aar amaz, grp kavraHffding drt eit Sezgi sayar: 1- Somut Sezgi: ayrt edilemez. 2- Pratik Sezgi: Bir inceleme srasnda, belirli olaylar gzden geirilirken, bir eyin, bir faydann ve otoritenin bounal hakknda kanaat edini. Bu "spontane: Kendiliinden" bir kaydr. Burada his, hayal ve hafza bir arada olup, birbirinden

rar olur. nsann iine "douveren" kanaat. 3- Tahlil (analitik) Sezgi : ki his, hayal veya an arasndaki fark yahut aynl hemen kavrama. lar arasndaki ilikiyi inceleyi. kart'n [Descartes] tarif ettii Sezgi). 4- Terkib (sentetik) Sezgi : Tahlil yapar ve yaparken bir ferdin veya ahsiyetin btn, klliyeti hakknda birdenbire edinilen kanaat. Btn ile para arasndaki ba. Btnl gr. (Spinoza'nn yksek insan bilgisine esas sayd Sezgi.) Bu drt bilinen Sezgiden hangisi Bergson'un Sezgisidir? Hffding, pratik Sezgiye Bergson'un Sezgisinin ok benzediini syler. der ki: "Onun iin, bu Sezgi (Bergson'un kendi Sezgisi HK), saydnz drt tarifin hibirisine dahil olmayacaktr." (s.161 mektup). Gerekte Hffding'in Sezgileri pozitif ilimlerin tarif ve kabul ettii Sezgilerdendir. Bergson'unki ise, adeta soi generis [kendine zg] bir nesnedir. Asl onu arayalm. Szlk anlamyla: Reflexion = Evrim: Tahlil ve soyutlamadr. Intuition = Sezgi: Evrim Sezdirme hatra ve hayal etmedir. = kemalsizlik" [olgunlamay] tir. bir "inperfection Hlbuki Bergson, Hffding'e yazd mektubunda Hayaller ve tasavvur[Poincare] ve De(Puankare

nk tahlil ve soyutlamayla, gerek Sreyi paralar. Olgunlamas iin, "dncenin sebebinden dezenterese [ilgiyi kesmi] olmas lazmdr." Hlbuki bu olanakszdr. Fikirlerden, de-

rin dncelerden elde edilen kavram (concept), Sezgiyle rendiimizin, bize ancak bir ynn ve zelliini bildirir. Sezginin iinde para var: on) Bu [duygulanm], an paradan ilk (suvenir), ikisini yal etme, bellekte canlandrma]. ele alalm. Birincisi duygu (sens)yu, ikincisi, yani any, Bergson ok kere bilincin asl ve arlk merkezi sayar. Onun iin any, Bergson vicdan ve bilin (conseience) ruhi karl olarak da kullanr. nsan, duygusu Tefekkr (raisonBu ile darsn; vicdan ile ierisini sezer. Bu iki yoldan yaplan faaliyete "percevoir: sezmek" diyelim. ner) [fikirler] ve teemml (reflechir) faaliyetlerin rn "couvrir = [etraflca, iyice dnme] hsas veya tahasss (sensetitahayyl (imagination) [ha-

ise, sadece tahlil, soyutlama ve genelleme faaliyetleridir. kavramak"tr.

Bergson, Sezginin dnceden stn olduunu ispat etmek iin sezmenin kavramaya daima hkim olduu ile sze balar. Der ki: "Eer duygularmz ve vicdanmzn snrsz bir ap olsayd, i ve d sezme yetimiz sonsuz olsayd, asla ne kavrama ne de dnme yetisine bavurmazdk. Kavrama, sezmenin yaplmad durumda bavurulan beter bir ehven-i erdir ve dnme ancak i ve d seziin boluklarn doldurmak gerektii oranda kendisini dayatr." (phenin Sezii). Fakat genel fikirlere bu derece meydan okuyuun yersiz olacan grnce, yapt abartl pragmatizme yle bir ufak evirme ilave eder: "Banknotlarn deerine itiraz etmediim gibi soyut ve genel fikirlerin de faydalln inkr etmem. Fakat banknotun bir altn vaadinden ibaret olduu gibi bir anlay da, ancak temsil ettii muhtemel seziler deerindedir." (keza). Bergson, herkesin bu grte olduunu da ispat eder: "Bizim bu noktada ayn fikirde olduumuzu sylyorum. Bunun delili ise, herkes tarafndan bilindii biimiyle ve en ustalkl bir ekilde toplanm kavraylarn ve en limane bir biimde getirilmi fikirlerin, bir olayn - g e r e k t e n sezilmi bir

tek olay- bu anlay ve fikirlere gelip arpt gn, hepsinin de iskambilden ato gibi yklmalardr." Gerekte her yeni olay, birok varsaym ve teoriyi deitirir. Anlaylar yeniletirir. Fakat duygu imdiki sezgileri, An, gemi sezgileri temsil eder. Btn bu gelmi gemi sezgiler arasndaki diyalektik ball ve ilikiler toplamn kuran, tahlil, sentez, deney ve genelleme ilemleriyle ileyen insan dncesidir. Duygu ve hafza, zihin fabrikasnn ham maddeleridir. Lakin onlar anlaml rnler haline sokmak iin dnce makineleriyle ilemek zaruridir. nsan maneviyat ve ruhi faaliyeti, duygu ve hafza kadar, dnce ve derinlemenin de dhil olduu bir sistemdir. Onun en ufak bir paras tekilersiz olamaz. Bir fabrika ilk maddesiz ileyemeyecei gibi, makinesiz de fabrika olmaz. Bir fabrikann ilk maddeleri deitike, elbet rnleri de deiir. Fakat rnlerin ve ilk maddenin de fabrika sistemine gre deiecei muhakkaktr. kisi de buday tmekle beraber, el deirmeninin unu ile fabrika unu arasnda herhalde bir fark vardr. Ama un iin muhakkak ki, buday kadar bir "deirmen" de lazmdr; ama bu deirmen, ister el, ister makine olsun. Duygu ve an ile dnce ve fikirler arasndaki bu karlkl iliki, insan psikolojisinin alfabesi iken, yalnz sezilerin dnce zerindeki etkisine dayanarak, Bergson'un vermeye kalkt bu tek tarafl kelimelerin anlam nedir? nsan dncesini hayvan igd derecesine maktr. Fakat bunu indirmek, kitle bilincini hie saymeydana byle aka uratmasyla, sylemek foyay

vurmak olduu iin, Bergson bu olaylar yarm yamalak "demagojik" yorumlara kendi "Sezgi" dedii yeni anlay tarzn, insan duygu ve dnceleri tesinde ve stnde bir metot gibi ortaya srmek ister. Bergson, duygu ve hafzaya, hele hafzaya byk bir nem vermekle birlikte, henz onun anlad anlamda "Sezgi"ye gelmi deiliz. Bunlar, Sezgi hakknda bir fikir vermek iin bir hazrlk olabilirler. Fakat son hazrlktan baka bir ey deildirler.

Duygu ve hafza az ok btn yksek hayvanlarda bulunur. Bu manevi yetiler "igd"nn esas saylabilirler. Fakat "Sezgi" olamazlar. nk Bergson'un Sezgisi, igdden bakadr. Bergson, Yaratc Evrim adl eserinde, kendi "Sezgi"sine "karsz bir igd: lazmdr. un instinct desinteresse" adn verir. Klasik Sezginin nc paras, yani hayal O halde, asl Bergsoncu "Sezgi"yi bulmak iin, daha yol almamz gc ile Bergson'un Sezgisi arasnda bir iliki var mdr? Bergson'a gre hayal, bir dnce kavramndan stndr. nk "hayal: image": "ferdi ve ahsi bir ey verir". yali kullanmay ehven-i er sayar. Geni hayal! onu nerir. "Deneyeceiz der, kendi kendiniz zaman iinde nasl zlp alyorsa, ylece kendi i hayatnz, kendi deiik zelliklerinizi dnmeyi deneyiniz. O zaman eitli hayaller fkrabilirler." (s.16). Bu suretle "ieri ile d kabuk arasnda bir ztlk" oluur. Sanki iiniz bir yumak zlyor yahut bir makara sarlyor gibi olur. Ama hayal de yetersizdir. nk: "Sizde zlp sarlan ey homojen gzkr ve mekn iinde yaplyora ulement"in benzer.". "Aknt Sreklilii: La continuite d'ecotutamaz. u halde hibir hayal yeyerini Fikirdense haBergson bize

"Burada, dorudan doruya isel gzlemin gsterdii kvrm ve dalgalan (ondaiement) yoktur. terli deildir." (s.16-17). Hayal, Bergson'un Sezgisi deildir. Fakat hi olmazsa, Bergson Sezgisine doru bir mecburiyet ve ihtiya dourur. Hayal, Sezgi olmamakla beraber, Sezgiye kap aar: "Fakat btn kkrtlan eyler ayn yn gsterirler ve bilhassa bundan dolaydr ki, her hayal topaldr, ama bir mecburiyet fkrtlm, bir ihtiya haleti veya durumu meydana kartma ihtiyac uyandrlm olur." (s.17). Buraya kadar bir takm dereceler takip edildii ortadadr. Bu dereceler bizi Sezgiye doru gtrr. Fakat Sezgi deyince de,

Bergson'da

bunun

pek ak

bir snr

olduu

zannedilmesin.

Sezgi, bildiimiz gibi "aydnlk" deil, bir glgeliktir. Orada her ey bir karalt, bir hayal mahiyeti iindedir. Sezgi de birok derece ve nanslara sahiptir. Yalnz bu Sezgi basamaklarnn en yukarsnda, Srenin Sezgisi dediimiz Bergsonc'ann zirvesine eriilir. Bergson der ki: "phesiz Sezgi de, bir sra takip eden planlar kabul eder; fakat balca plan olan sonuncu plan zerinde Sezgi, Srenin Sezgisidir." (s.161 mektup). Fakat bu planlarn tarifi ve aklamas -Hffding'in de hakl olarak tespit ettii gibi (s.50)Bergson'da daima "kark: confus", karmakark kalmtr ve Bergson bu rinlik manzarasnda tanmlar. Fakat biz ya alalm. Bergson'da Sezgi, genellikle "yakn Sezgi: diate" [dorudan Sezgi] veya "yakn vaka: 'intuition immea donnee immemitsiz olmayarak, bu anari iinde gene asl Sezgi hakknda ne sylemek istediini olabildiince anlatmakarkl dai-

ma kk burjuva entelektelini hayran brakan mistik bir de-

diate" [dorudan veri] nn sezilii demektir. Bu, Sokrat'la beraber balayan sbjektivite, Yunan felsefesinin "kendini bil" iar ve Yunan felsefesinin slam toplumuna tercme ve adaptasyonu demek olan, am saltanatyla vufun Bu "ilmel-yakn" [doru prensip, ca farkl olan bir ve tek ayn prensiptir. bilindii gibi, iinde doduu toplumun hkim Eski Yunan medenifelsefeye akseden zaruretlerinden doar. beraber oluan tasavilim]inden ancak zemin ve zaman-

yetinde doarken felsefe materyalistti ve tabiat aklayarak ie balamt. Medeniyet ilerleyip de snflama ve snf mcadelesi Yunan toplumunu iin iin kemirmeye balad zaman, hakim felsefe akm "harici" kaytlardan, grnr olaylardan arnmay, nefsine dnmeyi emreder oldu. Anlaylar artk d dnyadan almaya gerek yoktur. nk d dnya, toplum ile karmak ve etin bir mcadele halindedir. Mcadele edenlerden altta olanlar kavgadan vazgeirtmek iin, onlar d dn-

yann "ikinci derece" saylan kaytlarna kar, snf kavgasna kar kaytsz brakmak lazmdr. Arap-slam medeniyeti, Mekke ve Medine'den Akdeniz'e ve Hint Denizi'ne doru bir kervan akn eklinde ve bezirgn istila hamlesiyle taarken iliklerine kadar realistti. Fakat Arap bir Arap bezirgnl Suriye'ye yerletikten ve aslna uygun

saltanat kurulduktan sonra

balayan fakir-zengin ztl, Ku-

ran hkmlerine samaz oldu. O zaman am hkmdarlar, "ilim ve irfan" tevik etmeye, Yunan filozoflar, "Sokrat", "Eflatun ve Aristotateles"i (Platon ve Aristo) harl harl Arapa'ya evirdiler. Ayn sebepler ayn sonular verdi; Yunan medeniyetinde snf mcadelesinin bouculuundan doan snf kavgalar benci ve ruhi felsefe, Arap topluluunda balar bala-

maz, tercme edilip retilmeye baland.

Mistisizm iin, ya-

anan kk ve maddi dnya "fani: gel ge" sayld. "Dnya ve te dnya"dan el etek ekerek "Ulum- batna" ya[ie dnk ilimlere] nem verme borusu alnd. Her tarafta zikredilen "vird ve tesbih" [dile dolanan] u oldu: "Alaik-i dnyeviy e " ^ kes. Allah bes, baki heves! [*] Bergsonizm de 20. asrla beraber tahtlar sarslmaya ve kmeye balayan kapitalist emperyalizm sisteminin modern bir Bu mistisizmidir. O da Sokrat ve Solanas gibi ilmi kendi iinde, kendi kendisini sorgulayarak bulmak gereini ortaya atar. bakmdan, Bergson'un Sezgisi, bir nevi ada ie dnme ve ermilik felsefesi olur. ncekilerden fark 20. asrda ve Avrupa medeniyeti ortasnda domasndan ibaret kalr. Bergson'un Sezgisi bir kelimeyle tarif edilmek istenirse udur: "Hasbi bir sevk-i tabi: un instinct desinteresse" ! Bu ne demektir? Bergson "Yaratc Evrim"inde yle der:

[*]

[Alaik-i d n y e v i y e : bes, geri baki kalan Aziz heves: her ey

Dnya "Allah gelip Hdai

ilikileri kafidir, geicidir, insana bo yeter, O'na Bu d a y a n m a k labeyit Divan

Allah zmdr,

arzudur." air

Edebiyatnda da

Mahmut

tarafndan

sylenmi,

Nabi

tarafndan

kullanlm,

giderek deyim olmutur. Y.N]

"Bu Sezgi, demek istiyorum ki, karlk beklemeyen, kendi kendinin farkna varm, objesi zerinde derin dnerek onu snrsz geniletmeye yetkin igd.". Kendi kendisinin farkna varmann, objesini snrszca geniletmenin anlam nedir? "Anlam, kendiliinden olan Srekliliin (la continuit spontane) iine nfuz, zihin iinin ayn zamanda hem esas, hem de sonucudur.". Demek, tekrar edelim, bu Sezgi, gerek zek ve igdden, gerekse bildiimiz psikolojik normal sezgiden farkldr. 1- Zek ve igdden fark: Bu, iki insan yetisinin de pratikle sk skya bal olmas, zeknn madde ile bunalm olmas, igdnn organizmadan baka bir eyi gz grmemesidir. Bergson'un Sezgisi "karsz" olmak, pratikten kopmu bulunmak itibariyle muhtardr [otonomdur]. 2- Bergson'un Sezgisi, Hffding'in tarif ettii drt Sezgi eklinden de bakadr. nk her drt klasik Sezgi de, insan psikolojisinde sezi veya kavrayn birer mantki sonulardrlar. Hlbuki sonu: Bergson'un Sezgisi zihin faaliyetinin ayn zamanda hem "esas = la base"\, yani asl ve balangc hem de "mantki la conclusion"sidir. Esas insan ruhu, klasik Sezgilerde, ise, ruhun bir takm sonulara varr; Bergson'un Sezgisinde

balangc da, sonu da Sezgidir. Hegel'in desi gibi, Bergson'un Sezgisi de hem balang, hem de sondur. Zek, igd ve Sezginin ilikisini belirlerken, Bergson'un dikkat ettii ey, yaad asrda, herkese bu nem derecesinde bilinen baz gerekleri bouna inkra kalkarak kendisini itibardan drmeyecek ekilde bir metafizik kurmaktr. Onun iin yapt fikir inaatnda, daima bir takm szde - gerek grnl - unsurlarla incelemelere giriir. Bunu zekya ve igdye bitii "rol"lerde ince bir ekilde iler: 1- Zek iin der ki: "Bence pratik bilgi, -kendisine ait olan alanda kald zaman- mutlak realitenin, kendi bana realitenin hakkyla kavranmasdr. Bylece cansz maddeye hkmetmek roln stlenen zek, bu maddeyi (her ne kadar tamamlanmam da olsa) kesin biimde tanmaya kabiliyetlidir."

2- gd iin der ki: "Tpk bunun gibi, hayat tanmak iin yaplm bulunan, tamamlanmam ve hemen hemen bilinli denemeyecek bir ekilde olsa bile, kesin olarak ve ieriden tanr." (Mektup, s.163). Bundan kan sonu ortada: 1- Zek: 2- gd: Gerek Maddeyi dardan kavrar. Hayat ieriden kavrar. gerekse igdy Her ikisi de yetersizdir! tamamlayacak kimdir?

zeky,

Bergson'un Sezgisi: "u halde, insan Sezgisi, hayat gittike daha tam bir biimde kucaklamaya yeterlidir." (s.163). Bergson'a gre her yeti Mesela zek, maddeden kendi alannda mutlak bilgi verir. anlar. Fakat hayat aklamaya kalbilgi, ancak tanma bize vermeye

karsa verecei bilgi izafidir, deer verilmez. "Gerek zekaya, gerekse Sezgiye dayal ma gelir. Conceptuelle [kavramsal] yetisi tahsis edilmedii eye uyguland zaman izafi bir durukavray yeltenen hayat bilgisi (mekanizm) vuru da (hilozoizm) mektup). iin Bergson'un gerek bilgisi, ekzakt teorisi, [canl byledir ve gene, vaktiyle byle oldu. (s.

hayat leminden karlm durumlarla edinilen madde tasavmaddecilik] 163-164,

Ksaca, zek

ilemez bir zemin, almaz bir snrdr. Fakat Sezginin ne olduunu anlayabildik mi? Hayr. Bu Sezgi, hatta bizzat Bergson iin bile bir "sr"dr. Bergson'un kendisi bile, iin nereye varacan, felsefesinin ne sonu vereceini bilemeyecek kadar derinlerde dolatn itiraf eder. Bari bu Sezgi denen nitelie nasl varlacan renemez miyiz? Bu bakmdan Bergson'un Sezgisinde bir nzul (inme), bir de suud (kma) zellii vardr. 1- nme: Sezgiye erimek iin, nce zek denilen yetimiz, igdye doru inme trnden, kendi zerine kvrlp bklecek ve kendi kabuu iine bzlecektir:

"Zek halinde belirginleen, yani nce madde zerinde toplanan bilin, bylece kendi kendisine oranla darlam (tecelli etmi) grnr; fakat zellikle dardaki objelere adapte olduu iindir ki, bilin, onlarn ortasnda dolanmaya onlarn kendisine kar kardklar engelleri devirmeye, alann sonsuz surette geniletmeye balar. Bilin bir kere hals oldu mu [kurtuldu mu] , zaten kendi iine bklebilir ve henz kendisinde uyuyan ayrcalkl her bilgiyi (virtualiteyi) uyandrabilir." (Yaratc Evrim, s.198). Yani, zek madde ile uramaktan yakasn kurtarp kendi ierisine hapsolduu zaman, benliini, asl Bergson'un arad mstesna snr ve marifetini bulur. 2- kma: Sezginin asl anlam insann ieri hayatn keif igve kavrama olduuna gre ve i hayatyla uraan uzman da "igd" adn aldna gre, Sezgiye erimek iin, u dy luyla uyandrmak ve ykseltmek gerektir. igdnn zek dzeyine ulatrlmas" (s.49) Buna, "Sezgi yodenilir.

Daha dorusu: "nsani Sezgi, insanda igd adna kalm olan eyi byterek ve gelitirerek teaml (Bergson, s.163, mektup). Bergson iki eit Sezgiden bahseder: 1- "Orijinal ve yakn Sezgi": Blnme kabul etmez bir Sreklilik, yakn bir veri "her ruhi eylemin gerekli art (yahut birinci sonucu)" (s.51) dr. Fakat bu Sezgi, sonradan zek tarafndan parampara edilir. 2- "Metafizik Sezgi": Tahlil ve deneyler yoluyla varlan ve "zek ve igdnn yce birlii olmak itibariyle dnce faaliyetinin mantki sonucu olarak, sonunda Sezgiyi tekil etmesi gerekir." (s.51) Srenin Sezgisi budur. Bu ikisi arasnda, esas dr? Birinden tekisine iin, sadece bir takm anlamyla, ak olarak ne fark varBergson'da bu konular nasl geilir? [adet, alkanlk] haline erdirir."

lakrdlar ve bu aamaya ulamak iin

bir takm sade suya "reeteler" buluruz:

"Bu

(Srenin

Sezgisi) gayet byk bir ruh abas, hayli

birok

erevelerin krlmas, yeni bir dnce metodu gibi bir ey ister (zira yakn 'immediate' gzlemi kolay bir ey olmaktan uzaktr); fakat bu tasavvuruna bir eriilip de o basit ekliyle elde edildi miydi (ki bu basit ekil, kavramlarn yeniden birleimi olan ve oluumu bakmndan ile kartrlmamaldr), deitirmeye realiteye insan dair kendi durum kendisini

mecbur hisseder." (Bergson'un mektubu, s. Gene Bergson baka den de yle eniler katar:

160-161).

bir yerde, Sezgisine ilimden ve tahlil-

Hi phesiz Sezgi ruhun orijinal bir amelesi olup, sayld itiyad vehile, dardan eylere dair bir sra grler elde ettii cze (para para, fragmentaine) ve grnr bilgiye geri fakat unutmamak gerekir ki, dncemizin dndrlemez;

imdiki durumu iinde, gerei bu tarzda kavrama, bizim iin artk doal deildir. u halde onu elde etmek iin, ok zaman kendimizi o konuda yava ve bilinli bir analiz ile hazrlamamz, inceleme objemizden ibaret olan btn belgelerle almamz icap eder. Bu hazrlama, hayat, igd, evrim gibi genel ve kompleks realiteler sz Olaylarn konusu ve olduu ak zaman zellikle o kanlmazdr. bilimsel bir alglanmas,

olaylarn prensibine nfuz etmesi, metafizik Sezginin ilk artdr." (Bulletin de la Societe Franaise e Philosophie, c. IX, s 274)[Fransz Felsefe Dernei Blteni]. Bu dnceden ne anlayacaz? Metafizik Sezginin bir olaylar sentezi olduunu mu? Asla. yle bir anlay Bergson felsefesini hie saymak olur. Bergson'un burada demek istedii ey: Sezgiyi orijinal bir bilgi gibi gstermektir. Fakat byle kuruntuya dayanan bir kuvvetle her eyi aklamaya kalkmann, her alanda mzda peygamberlik gstermenin anda deiliz. pozitif ilimler var. Onlarn agayet geni ve dediklerini

ceffelkalem [dnmeden, alakalem] yok sayarsak kinat bize gler. O halde yapacamz: ederek, nerede henz Bu ilimleri irdeleyerek "hazrbrakt bir ke varsa, lanmaktr". Yani o ilimlerin ince kaamak yollarndan istifade ilmin glgeli

oraya snarak, oradan etraf bombardman etmek stratejisini takip etmeliyiz. Dediimiz gibi bu, suret-i haktan grnerek realiteyi arkadan vurmak taktiidir. Neticede Bergson'un nerisi, bir daha, ilmi pratikten ayrmak, pratikten koparmak olur. "Paralayp, delil mekanizmasndan ve pratik hayatn gr tarzlarndan gerek, Sezgisi yakay syrmak artyla herkesin ulaabilecei Bergson'un kltPratii kesin veri" (s. 19) sz konusudur. Yani

hareketsizlikle balar.

Daha dorusu:

mekle balar ve pratii hie saymakla biter. Sezgi Bergson'un gerekliine inand biricik bilgi silahdr. Bu silahla gerek avclna kan Bergson'un hangi turnalar gznden vuracan, bu gibi avclkla az veya ok uram kimseler kolay anlar. Bergson'un Sezgisi, onun gnozeolojisi, yani bilgi konusudur demitik. Bu konunun nasl talandn grmek zahmete deer. Sezginin bizzat kendisinde olduu gibi, Sezgiyle geree erme prosesinde de bir takm basamaklar vardr. Tekke hayatnda ermiliin nasl birok dereceleri geirmesi gerektii bilinir. Bergson'un gereine kavumak da aynen byle aamalardan geerek varaca yere ular. Bergson btniliinde alan kademeleri ben drt basamakta toplayabildim. 1- mmi abdallk, 2- Dnya ilerinden el etek ekme, 3- dnyasna dnme, 4- T a m ermilik Bergson'da bu sylediimiz terimlerle ifade olunmu ksmlar yoktur. Fakat bilgi konusundan kard sonularda tanmlad durumlar olduu gibi gren insan iin, bu adsz hamlelerin altlarnda yazl duran asl terim ve isimlerini okumamaya olanak yoktur. 1- mmi abdall>k Fakat buradaki "mmi" ve "abdal" terimlerini herkesin bildii szlk anlamlaryla almaynz. "mmi", " abdal", slam tasavvufunda "arif" olmak iin geirilmesi zaruri olan ilk mezlik devrinin sfatlarndan saylr. Yunus Emre, arif bir air olmazdan n-

ce bir "abdal" idi. Yani henz tekke srrna vakf olmayan, alelade acemi bir mrit, basit bir dervi yama idi. Asl irfan, "grnen" ilimden ilikiler kesildikten sonra erilecek gerek "batini" bilgiler olduu iin, tekke katlmcsnn her eyden nce, o zamana kadar pratik dnyada rendiklerini hie saymas, bildiklerini bilmemesi, dnya ilmini inkr etmesi bir tr "abdallamas" gerekti. Onun iin, "gaipten haber" verecek eski peygamberlerin mmi olmas makbuld. Vaka-i cehilde [cahiliye devrinde], mecbur kalnca imzasn bizzat kendi eliyle atan Muhammed' in okuma yazma bilmez, yani bir mmi olduunu iitmiizdir. te, Bergson' un "zahiri" ilimler, yani genel olarak pozitif ilimler ve maddeye, hatta dnceye bal felsefeler karsnda taknd tavr budur. etmi olmaktr. mehur iar: ba tacdr. tn Bergson tarikatna girmek isteyenlekahramanlarnn Bergson'un da rin ilk yapaca i, o zamana kadar renmi olduklarn inkar Eski sofistik Yunan felsefesi bilmediimdir" sz, ondan yirmi "bildiim, Sokrat gibi,

asr sonra yetien ibaret Kon-

Bergson da, kendi zamanna kadar insanlarca elde edilmi bbilgiler, sadece Bergson, bu insann cahilliini renmesinden 1911'deki Bolonya [Bologna] kalmtr kanaatini ileri srer. kanaatini, gresi'ne verdii raporda yle ifade eder: "Filozof adna layk bir kimse, bir tek eyden bakasn asla sylemedi: Geree yakn bir ekilde sylemedii eyi, o, henz olsa olsa bulmaya urar ve ancak bir tek eyi syler, nk ancak bir tek noktay grr: Bu da henz bir vision (ryet) [gr] olmaktan ziyade bir contact (temas) olur." (s.133). Bergson'a gre, "fizik ve kimya kanunlar, hayatn ancak art ve snrlardr. Hayatn sebeplerini bize vermezler." (138). Onun li iin, Bergson'un "yakn sezi: La perception immedieate" peinde koan yerli yabanc mezleri, phesiz bir hayhakl olarak ilimlere kar doal "Bergson, doktrinin, kendilerine bir kmseme beslerler. ilmi almay kmseme Hffding der ki: duygusunu ilham etmi olduu gen Franszlar oldu. Onlarn d-

ncesine gre bu alma, ihtimal ki, bittii yerde kendi alanlar

pratik gerekletiriciler

iin, mhendisler, hekimler iin vs. iin kanlmazdr, fakat ilmin balayan filozoflar iin sz konusu olan yakn deneyime, saf Sezgi iine dalmaktr." (sayfa 18-19). Yani, Bergsonizm'in ilk rn "zihni tembellik: La paresse intellectuelle"dir. mrit, yarm yaptklar da, Bu "manevi tembellik" bizde de imdi anlamszprofesr, yarm edebiyat, lim, bylece yarm aydnlarn "mmi lam teknik senelerine geldi. Gerekte, bizdeki "batc" yarm felsefe, sosyoloji alanlarnda

peygamber"lii ve Kant ve Bergsoncu "abdall ihya" dan baka bir ey olamamtr. Baka ne olabilirdi ki? Klavuzu byle bir karga olanlarn burunlarn baka bir eye sokma imkn var mdr? 2- Dnya ilerinden el ayak ekme Bildiini inkrdan sonra tasavvufta gelen aama "ile"dir. Mslmanlkta ile doldurma, denilen geree ey, grnen eritirmek iin, o Hristiyanlkta tarik-i dnyalk gsteriine kaplm nefsi, soyutlamak demektir. kadar maddi olarak ramen, dnyann

dnyadan

ile doldurmak, ayn zamanda bir perhizdir de. Fakat laik ve bir dervilik pratikten kendileri, olan

manevi olduu Bergsonizm

devaml

maddeden

kopumay

sylemesine dnya

Bergsoncularn

hibir suretle,

zevklerinden

kendilerini yoksun brakmay akllarndan geirmezler. Aksine onlarn fikirlerinin yeri, pornografi ile spritizmann kucak kucaa geldii kokain tekkeleridir. Aklar, en eksantrik zellikte ehvet sahnelidir. Hayvanlkla ifade olunur. Bergsoncularn -deyim yerindeyse- ilekelikleri ve dnya ilerinden ekilmilikleri srf "platonik"tir. Yani "ruhi" ve "felsefi" anlamda madde ve pratikten nefret duyarlar. Koket yldzlarn, manikrl parmaklarn bozmamak iin ev ilerinden ve genel olarak iten ekilmeleri gibi bir duygudur. Bu yoksa maddenin zevkine hayr demi olduklarndan deil, hele en ufak yoksunluu gze alr kimselerden olmalar hatra bile gelmez.

Mesela, krssnden hametli bir maneviyat kral gibi fermanlar veren Bergson, mridlerine: "Grnr ve madde (olan ey) iinde hayatn peinden gezdii pratik karlarn hkimiyetinden kendisini kurtarmaya alma" (s.46)y telkin eder. Niin? "Zira zeky emrinde sunan hayatn pratik zaruretleri, dnme tarzmz, 'zeknn doal srecini' o derece determine etmitir ki, varla altmz ekliyle, dardan ve mekanik bir tarzda bakmaktan kendimizi kurtarmamz iin akntya kar kmaya mizle: "Eer anlaymzn (ententement) genilemesini salamak, varln i esas ile yz yze geleceimiz sezie, felsefenin ilk grev olarak bize ynetecei sezie erimek istiyorsak, bir irade ilmi ile (par une acte de faulante), ilm alkanlklardan, bizzat dncenin temelli gereklerinden kopumamz gerektir." (s.47). Yani, dnya ve ahiretten (pratik karlardan) el etek ektikten sonra ilmi ve "bizzat" kelam ve mant (dncenin temelli icaplarn) da kaldrp rafa koymamz gerekir. "Gerekte, 'zek' ve onun dnme tarz, ulvi amacmz olan Sezgiye ulamamza engelden baka bir ey deildir." (s.47). Bergsonizm, niin bu kadar maddeden, pratik faaliyetten, zekdan, mantktan kayor? nsan zor grd eyden kaar. Felsefe de gerei gnllerde aramaya, normal insan kudretleri dnda aramaya balad m, bir de toplumda da iinden klmaz bir ztlkla karlamsa, o ztln zorundan kayor demektir. Bergsonizm'i grnr dnyalarda tedirgin eden ztlk nedir? Hffding anlatr: "Bergson, Sezginin yardm ile, hayat ile, zellikle kiisel hayat ile mekanizm arasndaki elikiyi, temelli dncesi demek olan elikiyi halletmeye urar. Sezgi bizi bu elikinin stne karr." (Hffding, s.132).
60

mecburuz." (s.46-47).

"Akntya kar" krek ekiimiz nasl olacak? rade darbe-

Demek bir yanda "hayat", te yanda "mekanizm" ve bu ikisi arasnda "eliki" var. Bu eliki, Bergson'un "temelli dnces i d i r . Bergson'un "hayat" kelimesinden ne anladn ileride greceiz. Fakat daha burada bile, onun hayat sznden ancak "zel hayat' kastettiini reniyoruz. Bergson, grnte hayat ile maddeyi kar karya koyar. Fakat yapt tasvir yle dursun, zellikle elikinin iki tarafna verdii isim bile, meselenin doal deil, sosyal zellikte olduunu gsterir: Karlaan, "zel hayat" ile "mekanizm"dir. Btn snfl toplumlarda, asl ilk ztln, ztlklarn kayna olan snf elikisinden sonsuz atma ve arpmalar fkrr. Bunlar anarik bir toplum iinde tesadflerin kr dvne benzer. Bu elikiler, insan ruhlarnda da birok akisler uyandrarak sosyal psikolojiyi yaratr. te felsefe, bu elikili sosyal psikolojinin u veya bu taraf tutmu sistematik ifadesidir. Her devrin hkim felsefesi, bu sosyal psikolojik tezad zmeyi ba mesele sayar. Bergsonizm'in davas da budur. Fakat metafiziin, fantazmagorinin [srekli deien, birbirini izleyen hayaller btnnn] zerinden evrene bakt iin, eyleri adlar ile aramyor. Tezatlar ak bir ekilde grp ifade edemiyor. Daha dorusu derin tarihi ztl, srf "zel hayat" ile "mekanizm" arasndaki doal bir eliki gibi gryor veya gstermek istiyor. phesiz Bergson'un pratikten kopmasn istedii "zel hayat", zaten sosyal fonksiyonu kalmam bir avu finans oligarisinin (mali sermaye, hizbi kalil) "mekanizm"i ise, btn geni alkan halk kitlelerinin karna giydirilmi -mistik tabiriyle- bir "cism-i ltif bi-ruh" felsefi "klah"tr. Fakat mekanizm ayn zamanda bir de mekanik materyalizm anlamna gelir. Buna, kaba burjuva materyalizmi ismi de verilebilir. Gerekte bu materyalizm her eyi mekanik surette aklamaya kalkr. Hlbuki olaylarn tarihi incelenmesi gerektir. Hele sosyal olaylar, sosyal hayat hibir zaman fizik ve kimya ile, hatta Bergson'un tek benimsemek istedii biyoloji ile [ruhsuz bir gzel cisim] olan

aklanamazlar.

nk

bu

ztlklar doal

deil,

sosyaldirler.

Kendi kanunlarna gre kendi metotlaryla irdelemek isterler. te Bergson, mekanik materyalizmin bu gereini ele alyor. Diyalektik materyalizmi gz grmyor. O zaman vur abalya trnden mekanizme atyor. "Fizik ve kimya kanunlar, hayatn sebebi deil, artdr." gibi hkmlere varyor. Ancak hangi "hayatn"? Organik hayatn ise, elbette fizik ve yine kimya kanunlar bugnk biyolojiye aklama yapmadan herhangi bir hayat olay brakm deildirler ve Bergson aldanyor. Yok, eer sosyal hayat ise, Bergson sosyal ztlklarn zmn niin fizik ilimlerin srtna yklemek istiyor? Sosyal olaylar, sosyal ilimlerin konulardr ve sosyolojiler caddesinde, sosyal ztlklarn aklamasn ve zmn bilimsel bir ekilde ortaya atm Marksizm isimli bir doktrin vardr. Bu doktrin de esasen materyalisttir. srf "hasbi: Desinteresite karlksz] bir ama gdyorsa, Bergson, ztlklar zmlemek gibi se" [kar gzetmeyen, Marksizm her eyi zmlemitir:

Hem de pozitif ilimlere, in-

san zeksna, diyalektik manta gre zmlemitir. Bergson bu zm biimini yeterli grmyor mu? O halde, hi olmazsa, niin yeterli grmediini aklamal deil miydi? Ancak byle bir tartmadan sonra, ilimden ve mantktan firar etmeyi planlamay dnebilirdi. Hlbuki Bay Bergson, byle bir zahmete katlanacana hayalini kanatlandryor. Bu yeni, tahlilci dnyay terk ederek, Sezgi bulutlar arasnda manevi bir ilekelii tavsiye ediyor: "Sezgiye ykseldiimiz zaman, bizim iin her ey hayat ve hareket haline gelir. -Bergson' a gre- l ve hareketsiz olan her ey ortadan kaybolur; kendimizi cezbedilmi, yukarya kaldrlm (souleve), alnp gtrlm (parte) hissederiz." (s.146). Bu cezbeli meczupluk, bu reel dnyadan bakas iin (din adamnn "fani" dnyaya kar kard "ahiret hayat"na benzeyen Sezgi hayat imi) "mest-lakal"lik [sonuna kadar mest oluluk] bu kendinden geme niye? Bu felsefi tarik-i dnyal-

n,

ideolojik ilekeliin leminde) daha

anlam ve amacn, fazla yaarz, bu

bizzat

Bergson

"Deiiklik Sezilii" (s.36) yazsnda yle itiraf eder: "(Sezgi hayat fazlal, kendisi ile birlikte en ar felsefe sorunlarnn zmlenebilecei fikrinin veya belki de -evrenin bir donmu ryeti [grnts] (La vision figee) meydana gelmi olduundan- bu bilinmezlerin hatta ortaya konulmamalar gerektii kanaatini getirir." Bu itiraf aheserdir! Bergson "ar sorunlar" nndedir. sfatyla kendi stne dm. O Bunlar zmek, filozof kar nce dervie buna

"abdall" ilk art olarak koymutur. Zeky inkr veya ihmal yoluyla Sezginin uyuturucu, mrai mncili [ikiyzl kurtarc] iklimine g ediyor. Sezgi kadehiyle sarho olan insan, dnyaya mahmur gzlerle bakar: Bu "donmu ryet" nnde "ar felsefe sorunlar"na kim metelik verir? "Dnya var imi, ya ki yoimi, ne umurun?" "Bu sorunlarn hatta konulmamalar icap" eder. nk Sezgi bizi o ztlklarn stne karmtr. te burjuva felsefesinin sosyal ztlklar karsnda takndklar tavr ve "aydn ve dnen insanla" tavsiye ettii "gerek" ve "metot" budur: "Ar sorunlar", ya bir yar uyur, yar uyank Sezgi darbesiyle zlm say, yahut daha dorusu, keenlemyekn: mam farzet; ztlklarn zorundan ka, saklan; kekliin, ban kar iinde saklad gibi. 3- Murkabe ve istihareye dalmak Tarik-i dnyalk [ileke dervilik] gerekle nefsi ba baa brakmak, dalmak iin. Bergsonlar, metodunun btn sonularna sadktrlar. i abdalla vurduk. Pratik dnyadan eli etei ektik. Hep ne iin? "Srenin Sezgisi": yani, "ekzakt teori"ye kavumak iin. Bu geree murkabe ile kavuacaz. niindir? Biliyoruz: Yce murkabe ve istihareye Olavc grm

nk en "yakn tecrbe" [doru, gerek deney], insana en yakn olan kendi ie dnk hayatndan gelir. "Mutlak biimde yakn bir deney, ancak aracsz kkrtlabilir. Ancak, kiisel bir faaliyet ile, bir irade eylemiyle der ki, i hayatmzda en yakn ve en kendiliinden (spontane) olan eyle, filozofun bizi dhil etmek istedii eyle yz yze gelmi oluruz." (s.17). Lakin bu teres (terrestre) [dnyasal] mahlk, u miskince maddi ve fani insan, o "vngen akl"yla, yegne gerein manevi alglan karsnda o kadar kaba pratik, o derece kusurlu ki; Bergson' un tasavvur ettii murkabe adamakll gleiyor. Bir kere et trnaktan ayrlrsa, o da teki insanlardan ayrlr. Sonra, bir dil ki, azn diksen kulaklar syleyecek. nsan kusursuz bile olsa, onda u ballk ile bu dil bulunduka nafile. "Tabii, Bergson bizim saf Sezgiyle yetinebilecek kadar, tam kusursuz mahlklar olmadmz teslim eder. Ve hatta bu itibarla, olduumuzdan daha yksek bulunsaydk bile, daima bildiklerimizi birbirimize aktarmak ihtiyac duyacak ve bu (aktarma eylemini) ancak - Bergson'a gre ilim kadar kullanlmas mmkn olmayan kullanmaya demez olan lisan aracl ile yapabilecektik." (Hffding, s.15). Bir dergide (*): Sz (gm deil) bakr mangrdan beter ve skt: altndan stndr. Ne yazk ki, insanlar, her trl sosyal fonksiyonlarndan soyutlanm bir avu byk finans kapitalist gibi manen deklaselemi ve toplum dna frlam deil ki. Sr dolu tekkelerdeki Rufai dervilerine zg sabr ve katlanla, arpack kumrusu gibi dnceye dalp, yalnz kutub-l aktab [kutublarn kutbu, Allahn kendisine tasavvuf kudreti verdii veli] Bergson eyhin, "ekzakt teori", "yakn tecrbe", "Srenin Sezgisi" hak(*) uursuz [15 Haim, Dergah Nisan isimli dergi aknts de, idi. 1923 t a r i h l e r i dergi. arasnda Mustufa ekip T u n yneKemal, A h m e t isimYazarlar arasnda Yahya mtareke knn ktmser psikolojisine bir B e r g s o n say

1921-5 Ocak

timinde 42 ler v a r d .

yaymlanm

Mustafa Y.N.]

Nihat z n , A h m e t

Hamdi Tanpnar,

N u r u l l a h A t a gibi

kndaki

tlerine

kulak asmyorlar.

Bergson

niin

her eyi

murakabeden bekliyor? nk geree varmak isteyen Bergson, Hegel' in diyalektik delilli yolunu deil Leibnitz'in karlatrma yolunu tutar. Der ki: "ayet, iinde yaadmz dnyay gz nne alrsam grrm ki, bu epeyce balantl btnn otomatik dikkatle determine olmu evrimi, kendisini bozan pratiktir. Ve orada hayatn bitii nceden grlmez ekiller, nceden grlmez hareketler halinde bizzat uzamaya yatkn ekilleri kendisi yapan pratiktir. O halde, teki dnyalarn da bizimkine benzer olduunu, orada da ilerin ayn ekilde getiini zannetmekte yerden ge kadar hakkm olur." (Yaratc Evrim, 271). Yani, gerek bu dnya ile hayatta, gerekse teki dnyada rol oynayan (amel: action)dr. Pratik kendi kendisini yapar ve bozar. Olay budur. Ve karlatrma bizi (daha dorusu Bergson gibi dnenleri) "nefsiyle karlatrma"ya gtrr. Mademki bizim benliimizle d dnyann mahiyeti ayndr; o halde, niin dnyalarla uraarak bo yere yorulalm. Bu urama ki, bizi zekya esir ederek Sreden uzaklatrr. Onun yerine nefsimizi murkabeye dalarz, olur biter: "Btn, ben ile ayn tabiattadr ve o, ancak kendi kendisini gittike daha tam bir derinletirme ile kavranlr." (Fransz Felsefe Dernei Blteni, 1903, Metafizik maddesi). 4- Ermilik Mnzevi bir kafa ile ie dnme hali Bergsoncu Sezginin en uygun beiidir. bu Orada artk soyutlama ve genelleme durur. son aamaya erimek iin kulland Sezgi, Bergson'un

kendi itiraf ile artk bir ilahiyatnn alglamas trnden metafizik bir eydir. Der ki: "Zaten bir metafiziki, bir ilahiyat yoktur ki, tam kusursuz bir varln her eyi sezgicil bir surette, akl yrtme, soyutlama ve genellemenin araclndan gemeksizin, ilme taklma-

yan kimse olduunu onaylamaya hazr olmasn." (Deimenin Sezilii, s.5). Bu tam kusursuz (parfait) varlk kim olabilir? Ya ilahiyatnn peygamberi, yahut metafizikinin insanst varl deil mi? lim, aklanan olay zerinde insann etkin olmasn gder. Yani pratik hedef midir? e dnk Sezgi ise bilakis, her trl etkiyi ortadan kaldrr. Peygamberane metafizik deyimi ise, "ak iin ak, iir iin iir" amac peinde koan edebiyatlk gibi, sadece grmek iin grmek azmindedir. Ve ancak, soyutlama ve genellemeden sonra, pratik etkiyi de ortadan kaldrmak isteyen bu azim iledir ki, "mutlak"a kavuulur: "Burada etkin olmak iin deil, grmek iin grmeye almak lazmdr. O zaman, mutlak bizim pek yaknmzda ve bir dereceye kadar bizde kendisini aa vurur. O, esas itibariyle matematiksel ve yaar. mantk deil, psikolojiktir. Bizimle birlikte Bizim gibi, fakat baz ynlerden sonsuz surette daha (Yaratc Evrim, s.323). Metafiziin bu erilen Mutlak'\ ile teolojinin bir fark arayabilir miyiz? Hayr. mucizev mutlak serap da

younlam ve daha kendi zerine ylp dolanm bir halde srarldr (ildure). Nihayet erdik.

(ilahiyatn) Allah'\ arasnda arasnda

Bergson, bunu pekl anlar. Zaten, btn o Sezgi bulutlar gze gstermek istedii Allah'tan baka bir ey deildir. Yalnz, bu Allah, elbette teki ilahi Allahlar'dan biraz farkl olacak. Daha oubtilize, daha maddeden gemi, maddeden ilmin glge brakt kelerde, modern terminoloji aletleriyle yontulup sivrilmi bir Allah: Ta ki, "dnen aydn insanlk"n iine daha iyi ilesin: "Jezvitler [Cizvitler] tarafndan kaleme alnan bir haberde de yaplan bir eletiriye cevap verirken, Bergson, kendi felsefesinin "yaratc ve hr bir Allah fikri"ne sevk ettiini dorular." (s.152). Bergson, "yaratc ve hr Allah'n yle anlatr: "ayet, her yerde (ister kendi kendisini bozsun, ister kendi kendisini yeniden yapmaya bucaksz meyletsin) ayn trden iler oluyor - u s u z bir cihette maytapl gibi dnyalarn

fkrd muhtemel vereyim.

bir merkezden benzerlii

bahsettii

zaman,

ben

sadece ben

bu bu bir

ifade etmi olurum- yeter ki, bir tanr, hayat, hi de

merkezi, bir ey gibi deil, belki bir fkrma Sreklilii gibi Bylece tarif edilmi belki durmakszn hazrlop ekil deil, pratik ve hrriyettir."

(Yaratc Evrim, s.270). Bu cmlesinin hemen arkasndan, Bay Bergson, ilave etmeyi unutmaz: "Bylece anlalan yaratlm be ederiz." (keza). Evet muhakkak ki, vardrmaya Bergson'un o kadar uzak yollardan bizi kalkt "ekzakt teori", yani Sre dedii yaratl, dinin Allah'dr. Bergson' un mister (esrar) deildir. Serbeste hareket ve tesir eder etmez, biz onu kendimizde tecr-

bu aklamadan sonra artk kimse iin bir sr olamaz. Kestirme anlamyla, ondaki mutlak Sre: imdi "serbeste hareket ve etki" dedii "etkin olmak iin deil, grmek iin grmek" d, yani murkabe ve istihareci Sezgi sayesinde, Bergsoncular bu Sre=Allah'm "kusursuz gzellik"ine ererler ve bu Allah "ey" deil, bir "gzel ruh"tur. Fakat ite o kadar. Yani, burada sr olmayan, sadece mistik Bergson metafiziinin eninde sonunda bir - h e r h a n g i sakl veya "his"siz - Allah' a vardndan, Bay Bergson' un felsefe takkesi altna saklad bu keli gzktkten sonra, kumpas meydana km, bys zlm deildir. Onun metafizik katakomb [mezarlk]unda at "yeni felsefe" yolu, esrarengizliinden bir zerre bile kaybetmi saylamaz. Hatta onun btn papazlardan ve samimi din adamlarndan fark buradadr. Papaz iindekini aka ortaya dker; Bergson ortaya dktklerini mmkn olduu kadar st kapal laflarla rtbas eder. Bu elbet, papaz ile filozofun rolleri arasndaki farktan ileri gelir. Nitekim Hffding bile, onun bu zelliini yle belirler: "(Zaten kendisine kar olduka sempati besledii) ilahiyattan ancak, kyaslarn (analojisini) berrak bir ekilde bilinli, zeki ve hesap ruhun hayatndan karacak yerde, kendiliin-

denci ve bsbtn bilinsiz olan ruhun hayatndan ekip kard iin ayrt edilir." (s.101). Ortaa karanlnda deiliz. 20. asrn alaturkalam slamnn maneviyatnda her nne gelen skolstik tutunamaz. Onun iin, zekda ve ortamda objektif olarak mevcut bulunmayan obskrantizm [Belli snflarn belli bilgileri bilmemeleri gerektiini savunan siyasi gr, bilmesinlercilik]i, Bergson felsefesi, suni bir ekilde ruhlarn derinliklerinde sbjektif olarak yaratmaya urayor. Kula bo deil: Bergson'un giritii proselitizmada [misyonerlikte] urad zorluklara hak vermeliyiz. Bergson, Jezvit papazndan daha karanlktr. nk her adm bin saknmayla atar. Allah hakkndaki fikirlerinin -amanyanl anlalmasn Hffding'e gnderdii mektupta yle tespit eder: "Allah davasna gelince (eserlerim iinde gerekten bu davay ele alm deilim; bunun birok yllardan beri aratrmasna dalm bulunduum ahlak davalarndan ayrlmaz olduunu sanrm ve imada bulunduunuz "Yaratc Evrim"in baz satrlar, bu hususta ortaya atlm bekleme talar (pierre d'attante) trndendir.)" (s.159). Bergson 1859'da doduuna gre, daha 40 yan doldurmutur. aka bilinmezden u haber vermeliydi. 20. asra girerken bize artk beri 1900'den halde, tanr hakknda nk

peygamberlik katna ermi bulunuyor.

Hlbuki O, bu gn iki

krkna varmak zere olduu halde, "maddeden" deil "yllardan beri aratrmasna dalm olduu" dava hakknda - "bekleme tan" sabr kemerine takm - hl "vahiy" bekliyor. "Herkes" -yani btn Bergsoncular- onu bekliyor: Ha imdi yumurtlad, ha imdi douracak! Ve O, btn taraftarlaryla birlikte, tpk emperyalizm gibi "Allah'na [en yce] an bekliyor. Hffding: "bu aklamada ilim deil iir vardr." (s.102) diyor. Ne mnasebet? "Bu aklamada", ey vardr: DEMAGOJ! her eyden nce bir tek kavuaca supreme

Bu demagojinin ne derecelere kadar oynak ve kaypak olduunu anlamak iin, Bergson'un Hffding'e gnderdii mektupta yazd hayret verici bir cmleye bakmak yeterlidir. Orada Bergson, btn ilmi, fenni, zeky ve ilh. insan ruhunun btn pozitif grnmlerini inkr ettikten sonra, bir gayret daha gsterip bizzat kendi kendini de inkr eder. "Btn ilimlere gvenmeyin" dedii insanlara, kendi szleri hakknda da sofist septisizmini ileri srer: " - S e n unu syledin. Bu sznden u anlam kar." diyebileceklere, Budaik bir srtla, her sznn mutlaka "yakn", dndklerine uyup uymadn nereden bildiini sorar. Acaba sz gerek dncesi midir? "Elbette tamamen bir biimde imzam atabileceim hi olmazsa eletiri blm yoktur. Zira, biz Sonu olarak sylediimi veya ierir grnen dndm ak hibir

yoktur.

zaman dndmzn, sylemi olduumuz ey iinde gerekten gemi olduundan emin deiliz." (s.158). Dndn sylediinden emin olamayan, sylediinin Bu evliyaldncesine uyup uymadn gremeyen filozof! n hangi aamas olsa gerek? Gorgias, sofist kalr. Bu iki blm, Bergson doktrininin merkezini, "Srenin Sezg i s i n i bize vermi oluyor. Bergson, hakl olarak btn teki iddialarn bu esas eksene bal, ikinci derece davalardan sayar. Onun gibi biz de, meselenin asl anlaldktan sonra, ayrntsna uzun boylu nem vermeyeceiz. Yalnz, bu esas eksen etrafnda dnebilecek felsefi kisvenin, teki metafiziklerden Bergson'un nasl ocuka, yapma bir takm farklarla ayrt edilmek istediine iaret etmek faydasz olmayacak. O zaman, duunu" bir kere daha kavram bulunuruz. Hffding'in "psikoloji ve fizyoloji" konusuna soktuu ve Bergson'un "Madde ve Hafza" (1897) iinde inceledii konu, klasik felsefede bildiimiz mehur madde ve ruh konusudur. "yeni felsefe" ad altnda, bize hangi "temcit pilavn stp sunBergson'un yannda gerekten "mmi abdal" bir

Gene Bergson' un eitli eserlerinde deinip de, Hffding tarafndan "Evrim Felsefesi" ve "radenin: Glmenin Psikolojisi" blmleri altnda anlatt konu da, klasik felsefenin "illiyet- gaiyyet" [neden -ama], "determinizm-indeterminizm" [belirlenimcilik-gayrbelirlenimcilik] konulardr. bountuya getirmemek Biz, meseleyi edebi ssler arasnda

iin, plak ve bilinen terim ve kavramlaryla ksaca inceleyelim.

MADDE VE RUH Y E R N E HS VE HAFIZA nce meseleyi koyalm: Felsefenin -medeniyet a ile birlikte, yani insan toplumunun snflara ayrld gnden beri sren- ezeli davas malum: nsann his, dnce, hafza, irade gibi bir takm grnmleri var. Bunlara psikolojik olay diyoruz. Bu psikolojik olaylar, teden beri maddeden ayr bir ruh bulunmasna taraftar olan insanlar iin "ruh"un delili, belirtisi saylr. dealist denilen filozof hekimler, bu "kuvvetli belirti" lere bakarak insann benliinde gizli bulunan "ruh"u bunun zanls sayarlar. Materyalistler ise, "psikolojik" denilen olaylarn teki organik olaylardan farksz olduklarn, karacierin ekeri dzenleme, kalbe hormonlar gnderme greviyle, zihnin his ve hatralar dzenleme ve etrafa sinyal gnderme grevi arasnda ancak bir uzmanlk fark bulunduunu anlatrlar. Materyalistlere gre, genel anlamda maddenin elektrik akm ile zellikle zihnin nrolojik ve psikolojik olaylar arasnda z ve ierik olarak deil, ancak ekil, mekn ve tarz olarak bir fark vardr. te Bergson da, filozof sfatyla bu tartmaya giriiyor. Her davada bir hkimin etki ve nfuzunu arttran, hkmn kuvvetlendiren ey, onun tarafszlk derecesi saylr. Onun iin Bergson da, bu ak tartmaya olabildiince "tarafsz" bir ehre ile karr ve hkmlerini bu itibarla daha fazla kymetlendirmek kaygs gder. Ancak hangi hkim "tarafsz"dr? Zaten hkimin bir hkmn bulunmas, ortada Gerekte Bergson bir tarafn tutulmas anlamna gelmez mi? da, btn "tarafsz"lk gsterilerine ra-

men belirli "kanun"lara uyarak, gene o kanunlar tarafn, yani bir taraf: Emperyalizm tarafn tutar. Yalnz, kurnazca tutar. Zemin ve zaman kollayarak tutar. imdiye kadar psikolojik olay dendi mi, bundan duygu, dnce denen belirtiler anlalrd. Hlbuki, zamann pozitif ilimleri, psikolojik olaylar iinde birok basit olanlarn sradan fizikopsiik kanunlara baladlar. Mesela duygu olay, daha yksek bir refleks olarak mekanik fizyoloji ile aklanmaya balad. Pozitif ilimler, "ruh" denilen merhum "zat"n organlarn bylece bir eit paralarken, Bergson, geni lekte bir evirme hareketi ile eski idealist iddialara grnte yeni bir zafer kazandrmaya, fikirleri biraz daha olsun oyalamaya alr. Adeta bilimin dediklerini nlemek iin, onun nnde koar. Artk maddiliklerini ilmin iki kere iki drt edercesine ispat ettii kimi olaylar hl, illa ki ruhi saymak inadn gder. Kendisini yedirmemek iin "kurtla beraber ulumay" bilir. Pozitif ilimlerin maddiliini ispat

ettii ruhi olaylar O da maddi sayar. Mesela his olay gibi. Bergson, maddenin asl olduunu inkr iin, hissi de feda eder, yani materyalistlere balar. Fakat bu balay, artk savunma olana kalmam bir istihkm brakp, gerideki daha salam sanlan bir mstahkem mevkiye snmak trndendir. Bu manevray u iki mantk zorlamasyla yapar: 1) nce her eyi hareket halinde sayarak modern dnyamzn akyla gzleri vaml tklar lar. karartmak ister. Ona gre de, gerek vcut ve gerekse onun bir paras olan zihin, madde gibi dehareket halindedir. iler hazrlanm bu Zihin ve sezilerimiz aktiftir. Yapve yaplmaya balanm bir takm harekette

pratiklerdir. Ama Zira,

pratikler bizzat sezilerimiz saylamaz-

mademki vcut ve alem srf harekettir,

hareketten baka bir ey olamaz. Vcut maddenin bir paras olduu iin, maddi varlmz his ve hareketler toplamdr. Sezi ve tany bir tr histir ve harekettir. ayrt edilmesidir. Demek burada Maddi ihtiyalarn henz "ruh" yok.

2) Zihnin madde ve vcut ksmlarndan fark yoktur. Yalnz teki organlardan u itibarla ayrt edilmelidir: Zihin, ald sezii ve izlenimi saklar. Ald izlenimi her zaman derhal hareket haline evirmez, ondan sonraki hareketlere ortak eder. te Bergson'un asl "ruh" sayd yksek zihin faaliyetimiz, bu hafza (saklay) ynnde aranmaldr. Bylece, en ak ilim rpnlarna da bask yaparak, Bergson hareketle his arasnda nicelike (kantitatif) bir fark mevcut olduu halde, hisle hafza arasnda nitelike (kalitatif) fark bulunduunu iddia eder. te bu nitelik fark bizi "ruh"a iletir. Bu iki yanl balang, bsbtn sunturlu u iki dier yanl sonuca varmak iindir: 1) "Ruhun iinde bunun ifade edemeyecei kadar ok eyler var." (s.82). 2) "u halde, ruhun bir alt olan bedenin, ruhi hayat asla ifade edemeyiinden, ruhun lmezlii imkn oluur." Dikkat edilirse, btn bu iddialar hep (s.83). erif birer sure-i

[Kur'an suresi] gibi medrese mantnn dorulama kuvvetiyle ne srlmektedirler. Mesele gerekten yle midir? Bergson syledikten sonra elbet yledir! O Bergson ki, hafza hakkndaki demagojisine kaamak yollar bulmak iin, bilmem yapm ka sene otopsi bir "otorite"dir. Bergson'un btn ilmi ansszl da, pek ok salonlarnda zihin zerinde "etd"ler

Fakat galiba

"etd" yllarn srf zihne hasredip, genel fizii ve biyofizyolojiyi ve dier organlar ikinci dereceye brakm ve bu yzden "hayat" esrar perdesi iinde fetiletirmi olmasndadr. Dikkat edelim: 1) Gerekte btn varlk hareket halindedir. Fakat "harekette hareketten baka bir ey" niin olmasn? Yedi renk, yedi eit harekettir. Bizim gzmze arpmayan enfraruj ve ultraviyole nlar gene maddenin titreimidir. ekici iddetle rsn snm olur. dir. Is da gene zerine vuralm. Havaya kaldrdmz rs ve eki karlkl Srtnmeden

Bu sradan mekanik hareketin sya dnmesimaddi bir titreim eididir.

elektrik oluur.

Havasz cam

boru

iindeki gayet ince telden bir k doperHarekete getirelim;

elektrii geirdiimizde birden ortal aydnlatan ar. Diyapozon bir demir parasdr. de perde ses verir. Ve ilh. ve ilh. Btn bu basit olaylar, bir ocua

bile kolayca anlatr ki,

Bergson'un birinci terimi samadr; her ey doar.

hareket de hangi ekilde

alnrsa alnsn, btn varlk olaylarnn anasdr ve hareketten Harekette her ey vardr. 2) kinci terim, birinciden daha az yzeysel ve sama deildir. Ald izlenimi saklamak neden zihin araclyla ruha maledilen zel bir ayrcalk olsun? Btn organizmalarn ve btn maddenin tarihi, bu alnan onay biriktirerek saklama prosesini gsterir. Her organ hayatta grd greve gre yle izlenimlerle dolar ki, bu izlenimleri dorudan doruya organik ve gzle grlr hibir deiiklik ile ifade etmedii halde kendi torunlarna anatomik bir deiiklik eklinde aktarr. Fizyolojide veraset kanunu budur. Yalnz psikolojik olaylar iin deil, btn organik olaylar iin izlenimleri koruyarak "ondan sonraki hareketlere ortak etmek" bir doa kanunudur. Belki Bergson, burada organizmadan bahsettiimizi grerek, her organda ve hayat bir "hayat hamlesi" gizlendiini bize hatrlatacak Ne hacet, madde ile kartrmamay teklif edecek.

Bay Bergson, laboratuarda ksa bir zaman olsun alm olacana gre, kimya ve tahlil ilerine ait belirli uygulamalar her halde unutmamtr. Bay Bergson, eker hastasnn idrar iine Fehling leinden damla damla aktmaya balasn ve eriyii kartrsn. drarda glikoz bulunduu muhakkak olmasna ramen bir hayli mddet idrarn rengi deimez. Yani idrar Fehling damlalaryla son'a ald "izlenim"leri "muhafaza" eder. Bu, BergFakat idrarn da bir "hafza"s olduu fikrini verir mi?

damlalar birbirini kovalarken, birdenbire bir katastrof [felaket] olur, idrarn rengi, iinde glikozun bulunduunu gze batracak ekilde kiremitleir. Demek idrar, Fehling leinden saklad izlenimlerini "ondan sonraki hareketlere ortak" etmitir!

u halde, ald izlenimleri saklayp biriktirmek ve biriktirdikten sonra deil, bir srama yapmak, yalnz zihne ve organlara btn maddenin her trl grnne zg gayet dobaya-

al, gayet genel bir diyalektik kanundur. Bergson'un bu diyalektii materyaliste anlamayarak esrarengizletirmesi, bir demagoji deilse nedir? Onun iin, ruhta maddenin ifade edemeyecei bir tek ey ispat edemezken, "ok eyler var" olduunu iddiaya kalkan Bergsonizm, ancak laf ebelii yapm olur. "Vcut dar bir kanaldr: Hayat hamlesini skar, ama boamaz." Laf -Hffding'in de iaret ettii gibiKant'tan beri dogmatik materyalizme kar evrilmi bir silahtr. Fakat daha o zamanlar bile, ilmi terbiyesini az ok "muhafaza" edebilen Kant bu silaha hi olmazsa sadece: "Kurundan bir silah: Ein flegernes waffen" derdi. O zamanki panteist Spinoza ise ciddi bir filozofa yarar realistlikle maddeyi dnmeksizin hie sayanlara yle dememi midir? "Sadece cisim olarak baklan cismin gerek tabiata zg kanunlara gre yapabilecei eyi, gerekse yapamayaca iyi bilmiyor ki, onun eyi btn henz hi kimse deneme ile renmi deildir. Zira, hi kimse henz cismin fonksiyonlarn bnyesini olduka aklayabilsin." sanlan grdmz zerreleri kadar hareketli ve geni iinde,

Oysa bugn, ilim, maddenin bir zaman hareketsizv bir "czla-yetecezza" [atom] gne sistemimiz bizim birer lem

kefetti. Maddenin bugn bir zerresi iinde bulunan enerji ve imknlar, en hayali geni metafizikinin, en ekstravagan [lgn] tasavvurlarla ortaya atmak istedii "ruh" kavramna balanamam ve dayandrlamamtr bile. Yani, amir bir tepki olmutur. Asl bir maddede, - imdiki kadarki btn metafizistlerin iirdikleri - "ruh" teriminin asla ifade edememi olduu kadar ok eyler bulunduu anlalmtr. Bergson'un byle bir asrda, o kfl kurundan mzrakla diyalektik materyalizme saldr, mucizenin elektrie kafa tutmas kadar gln deil midir?

Hele, "ruhun lmezlii". Yz milyonlarca yldan beri oluum aamalar geiren madde mkemmeliyet bulduu halde, be ada birka dzine filozofun ikembeden att "ruh"un "lmezlii" bahsi. Bu bahsin hl "yeni felsefe" diye ne srl: Cesaret! Onun iin Bergson'un u kaama da yerindedir: "Bilincin bedenle ilikisine gelince (bir de her bilin durumunun beraberinde onu hareket ettiren bir g bulunduunu, hafzann hareki [kinetik] alkanlktan ibaret olan) btn bir tarafnn beden iinde ylm olduunu dnyorum." (mektup, s.158-159). Fakat Bergson gene hareketin baka, hafzann baka olduunu yle "edebi" benzetmelerle ispata kalkrd ki: "Tam faaliyet halinde bulunan bir zihin iine bakp da, oradaki atomlarn gidip gelilerini takip eden ve yaptklar her eyi yorumlayan bir kimse, phesiz ruhun iinde olup bitenlerden bir eyler renecek, ama bu rendikleri ancak az bir ey olacaktr. Bu kimse, atomlarn tavr, vaziyeti ve hareketi ile ifade olunan eyi, ruh durumunun baarlmak veya sadece domak zere olan pratik halinde ierdii eyi dosdoru renecektir. Geri kalan eline geiremeyecektir. Bilincin iinde olup biten dnce ve hisler nnde, sahne zerindeki aktrlerin btn yaptklarn ayr ayr grp de dediklerinden bir kelime bile iitmeyen seyirci vaziyetinde kalacaktr." Bergson, herhalde bu szlerini sessiz sinema zamannda yazm. Bugn biz: Ekrandaki "aktrlerin btn yaptklar" gibi, "dediklerini" de mkemmelen iitiyoruz. Bergson'un karlatrmasn daha ciddiye alrsak diyebiliriz ki, gene ilk sylediini bir daha tekrarlyor. Biz ilim ve fen sayesinde zihin atomlarnn ancak hareketini ve bu hareketin vcutta brakt tepkileri grebiliriz. Fakat bu hareketlerin anlamlar ancak "ruh"un bilecei eydir. Niin? Aklama yok. Hlbuki zamanmzn teknii, bu zorluu basit aletler sayesinde oktan zmtr. Bergson'la beraber bir gramofon

plann "beden"ine bakalm:

Bir takm izgiler, girintiler, -

kntlar silsilesi. Ortaan btn softalarn bu plan karsna geirelim. Onlara, bu girintili, kntl izgilerin ses titreimlerinden olutuklar gibi, ses verebileceklerini syleyelim. phesiz, hepsinde yollarn ini kn grebiliriz. bize "iinde olup bitenlerden bir eyler retecek; baka Bu yollar ama -

rendiklerimiz az bir ey olacaktr" diyecekler. nk Bergson gibi onlar da, "harekette hareketten fikrini beslerler. Halbuki alp tartmay belirli bir gramofon numaya inesi bir ey olamaz" elimize harekete geen uzatacamza,

bir sratle

plan yollarna dedirirsek, o dilsiz titreim izgilerinin kobaladklarn ve yalnz sesin "iinde olup bitenlerSesin kendisi basit bir titreimle sonra, "bizatihi den bir eyler"i deil, olduu gibi sesi, ii ve dyla birlikte sesi elde ettiimizi iitiriz. " m u h a f a z a " ve "yeniden maya da gerek kalmaz. zetle, grm olduumuz gibi, Bergson'un yapm olduu ey, imdiye kadar materyalizm ile idealizm tarafndan madde ile ruh arasnda cereyan ettirilmi olan felsefi arpmay, ibarettir. kalmtr. maddeleen hisle hafza arasna aktarm olmaktan bakacak olursak, Bergson'un retim" edildikten

ses" gibi, sesin arkasnda ve madde tesinde bir "ruh" ara-

Kavgann yeri deimi, fakat kendisi olduu gibi Esasen yakndan

hafzay feti-

letirmesi bile, ancak onun temsil ettii sosyal psikoloji bakmndan anlamldr. Bergson, grm olduumuz gibi "meknla snrl olmayan" ve hatta mekna zt bir zaman tasavvur eder. Onun iin, soyutlama ve yorumu, analiz ve sentezleriyle -Bergson'a greadeta "meknlam" olan fikirler, derin dnceler, dnce ve anlama yetisine deil, sezme yetisine nem verir. Sezmek, yukarda tespit ettiimiz gibi ksmdr: His, hayal, hafza. Bergson, hissi pek prozaik [baya] ve geici, maddi buluyor. Hayali, kendi Sezgisine doru ehven-i er bir basamak sayyor. Fakat hafzaya tapyor.

Eer bu sezi unsurunu zaman prosesi iinde igal ettikleri yerleriyle ifade etmek istersek diyebiliriz ki: Duygu = hlin; hafza = gemiin, hayal ise ekseriyetle bir tr gelecein sezgileridir. Geri bu unsuru birbirinden ayrmak olduka gtr.Ancak genel eilimleri itibaryla, kronolojik yer tutma sylediimiz gibidir. Bergson, "igd"s onu ile saf "zaman" Sresine balanrken, ihtimal bylece Sezgiyle za-

Sezgiyle kavramak isteyii,

man aynlatrmasndan ileri gelir. Fakat bir an nce hayal ettiimiz ey imdi bir olay, az sonra bir an olur. Varln aknda an da zaman zaman imdiki durum olur. Tekrar bir his, bir hayal haline gelebilir. u halde bu birbirinden kan, birbirine balanan sezgi unsurlarndan biri maddi olunca, tekini metafizik bir zat olarak ruhi saymak bir non-sens, bir manaszlktr.

Yalnz her eyin izafi olduunu unutmayalm. Bizim iin anlamsz gelen ey Bergson'un zihniyeti iin pekl "anlaml"dr: Sezgi zamana balanr. An ise zaman iinde sezginin gemi ksmna der. Gemi! te, btn muhafazakr filozoflarn gbek bayla olan Bergson balandklar kavram. Mrteci urat bir filozof zamann da, gayr-i maddiletirmeye

zellikle ruhi fasln, kendi hakim snfnn geleneki psikolojisini kendisince kble sayar.

LLYET, GAYYET Y E R N E

HAYAT HAMLES

Felsefe gzyle, evrene genel bir bak atlnca, olan bitenlerin aklamas aranr. Olaylar niin olurlar veya yok olurlar? Materyalist filozoflar: Her olay bir takm "zaruri maddi nedenlerin sonucu"durlar. dealist filozoflar: Her olay kendine

doru eken bir ama vardr. Her ey o amaca varmak iin ve o amaca gre olur, kansndadrlar (ama: Allah'n nitelii de olabilir, ilahlatrlm bir evrim hedefi de olabilir). Bergson, galiba, bir "yeni felsefe" peygamberliinin vecdiyle, birdenbire kendisini bu iki zt anlayn ta yukarlarnda gstermeye kalkr. ki tarafn da birbirlerine kar kullandklar aleyhteki delilleri - doru veya yanl olarak - nmze srdkten sonra, sahtekr bir tebessmle: te gryorsunuz ya, der. ki taraf da bo, hak bendedir. Bergson, grelim: lliyeti [nedenci] materyalizmi reddedii: Fakat insan, arpan madde ile hayat Pozitif ilimler iin "srf maddi bir klparalar vardr: alan Btn, ilimlerde Bergson'a gre, "hayat, maddeye kar devaml bir mcadeleden ibarettir."(90). liyet [btnlk] "Saf madde" birbirine kartrmamal! iki taraf nasl reddedip rtr? ncelikle bunu

iinde nce elimizde hakknda byle

bu paralarn sadece bir araya gelmeleridir." (91). dnmeye "hayat, artk birok paralarn birliinden kan bir saf rn-

den baka bir ey olmayacaktr.".

"Her organizasyon, bir tr fabrikalarn ve organik paralarn ve ina ilemlerinin bulunduu sz konusu bir makine gibi kavranr." (91). "Orada doal ve gerek bir connexite [balant] sz konusu deil." (88). Bu sebeple gene "Sre" fiili tekrarlanr: "Mekanik kavray hayatn Srekliliini, gemii ile imdisi arasndaki balanty (fiziki irtibat) aklayamaz. Hayat evriminin, en son aamalar vaktiyle mevcut bulunmu ve ilk defa olarak bir araya gelmi unsurlarn bir kombinezonu deildirler, iddia bu, fakat bsbtn yeni bir eyler getirirler." (92). Bergson kimin adn soruyor? Eer gne sisteminden bakasn henz kfi derecede aklayamam, materyalizmini mi, yoksa onun kalntsn vardr? Diyalektik materyalizme gre, yalnz hayatla madde arasnda deil, btn maddi olaylar arasnda da daimi bir mcadele ve arpma vardr. Her olay bir tez ile antitez arasndaki zddiyetle balar ve o zddiyet bir noktaya kadar geldikten sonra bir srama ile yeni bir senteze varr. Sentez, tpk Bergson'un hayat hakknda syledii gibi, -cansz madde iin dahi- "vaktiyle mevcut bulunmu ve ilk defa olarak bir araya gelmi unsurlarn bir kombinezonu olmayp, bsbtn yeni bir ey get i r m i t i r . Yani, Bergson'un yalnz hayata zg bir ayrcalk sand" her ey pratik ve evrimdir: l varlk, sabit ey, mutlak skn yok." (s.88) prensibi, oktan beri canl-cansz btn varla zg bir nitelik olarak belirlenmitir. Bergson'un "mekanizm" diye hep birden mahkm etmek istedii materyalizm karsndaki bu tavr, bir cehalet mi, yoksa bir iftira mdr? Her ne olursa olsun, byle aslsz iddialarla nedensellik prensibi nasl baltalanr? Bu sorularmza cevap alamayacamz iin, Bergson'un finalizmine yine bakalm.
80

18. asr mekanik modern diyalektik

19. ve 20. asrlardaki yavan

m? Ancak tekrar hatrlatalm,

materyalizm ile bu "mekanik materyalizm" arasnda ne iliki

Gaiyyeti [ama>] idealizmi reddedii: undandr: "Evrim seyri iinde, denemeyle grlebilecek bir plan her eyi imdiden da, ieren prtabli (nceden kurulu)

farz ve kabul eden finalist veya teleolojik (gaiyyeti) anlayn mekanistik teori kadar ileri tutar yeri yoktur." (93-94). Dikkat edersek, Bergson burada da finalizmi eletirirken, adeta dolaysyla materyalizme ve diyalektik materyalizme vuruBu sze uyarak, siz de diyebilirsiniz ki, yor. Bergson'a gre, "finalizm tersine evrilmi bir mekanizmden ibarettir." (94). Bergson'un finalizme vuruu, tersine evrilmi bir materyalizm dmanldr. nk onun finalizmde grd kusur: "Pratik tasavvur"dan yola km, bir "plan y a p m a k " ve "nceden grmek" gibi eylerdir. Bildiimiz gibi, btn ilimler "pratik" zaruretlerden doarlar. limler, maddi olsun, ruhi olsun, btn tabi ve sosyal uyarak "nceden grsyleyebilir. sayesinde, olaylarda determinizm m e l e r yaparlar: teorisi Gene devrimin kanunculluuna ve

Bir gzlemci gnein tutulacan, bir devrim yaklatn kanlmazln prvoir" imkn grme:

insanlar "nceden

btn falmalarnda l oluundadr:

bir takm

planlar kurarak harekete ge-

erler. Hatta, insan iinin btn hayvan ilerinden fark, planMarks'n, ar ve rmcek ii ile mhendis ii arasndaki farka dair olan mehur rnei gibi. Demek Bergson, btn bunlar inkr etmekle, deta farknda olmadan, gene asl dman olan materyalizmin diyalektik ve tarihi ekline atm oluyor. Gerekte Bergson'un bu red ve rtme "gsteri"lerinden sonra asl kendi dediklerine baklacak olursa, onun bal gibi bir finalist olduu aka grlr. Yalnz, onun finalizminde elbet bir zellik var. imdi o zellii grelim. Bergson, apriori madde [deney ncesi bulgulara dayal olarak] ile kitlesine ve ondan tamamen hari ve mutlak bir zat psikolojik makanaatiyle "hayat bilince

(entite) olarak bir "hayat" kabul eder. "Hayat, hiyettedir." (Yaratc Evrim, s.279)

olsun, ona benzeyen bir eye balamak" kararna gelir.

Ondan sonra, organik hayatla ruhi hayat (la vie l'ame) arasnda bir denge grr: "Yeni ile eski arasndaki aamalarnn i connexite (kurbiyet) [balant] itibaryla organik hayat, ruhi hayat hatrlatr. Her ikisi de eitli evrim aama birbiriyle tersine mterek lde olmay, dndrlmeyii kanununa seviyelerinin

baldrlar." (s.93). Sanki srf maddenin eitli evrim aamalar mutlaka "ayn" imi gibi. O zaman, ruhi hayatn organizma iindeki evrim aamalarn uzun boylu gzler ve tanmlar. Hayat bir hamle halindedir. Maddeyle bouur ve onu yoururken eitli ynlerde geliir. "Bylece, bitki tipi ile hayvan tipi arasndaki eliki ortaya kar." (s.95). Hayvanlar lemi de birok evrim aamalar geirir. En dikkate deer olan, sramalaryla Bergson'u pek ilgilendiren haereler ve insandr. Haere igdy (organ yapmak kuvvetini), insan zeky (alet yapan kuvveti) temsil eder: "Bitkiler hayatnn uyuukluu iinde, igdnn kendiliinden pratii iinde ve zeknn bilinli endstrisi iinde, hayat hamlesi kuvvetli yol tutturarak alp salr." . "Burada bymek iin, blnmesi gerekir. ayr yn vardr." (s.98). Byle, "hayat" maddenin line girmitir. Madde atldr. iinde istihkm kurmu, kuyruruh), undan kolayca yakalanamaz. Sonuna kadar bir Allahk ekHayat (yani metafizikteki onun iinde dal budak salarak bu ataletle dvr: "Hayatn tarihi, byk bir kuvvet ihtiyat, ittisann [genileme, bollama] suyu, madde kitlesi iinde yaylmaya uraan bir kaynak akntsnn tarihidir. L'entropie denilen eyin gstermi olduu ekilde, bizzat madde mutlak dengeyi bulmaya daimi bir eilim gsterir. Hayat bu eilime kar mcadele eder." (s.99). imdi bu mcahit "hayat hamlesi" nasl izah edilecek? 1- Evvela: Hayat, madde ile oynayan bir "byk kuvvet", bir "Allah-u te'ala"olduuna gre, dilediini diledii gibi yaratt? Bergson, burada ltfedip, hayat hamlesini "kadir-i mutlak" klBu ayn kuvvetin birbirinden

myor:

Daha

dorusu,

20.

asrda,

bunca

ilimler karsnda

dorudan doruya, kaytsz artsz "kadir-i mutlak" yaratmay kvramayacan gryor. O zaman kaamak artistlii ile atl bir maddeyi kabul etmekte bir saknca grmyor. Hayat-Tanr yaratyor, ama mutlak anlamyla yoktan var etmiyor. Maddeyi, ilk madde gibi kullanarak i gryor. Bu sayede, hayatla maddenin de arasndaki zddiyeti - d a i m a bir zddiyeti yenmeye abalayan ezeli felsefe figryle- uzlatrmay, Sre konusunda hcum ettii parall kaldrmay, ortaya -iinde paral olsa bile- suni bir birlik koymay baarr. Ona gre gerek mekanizm, gerek finalizm bunu baaramamtr. "Hayatn evrimi, mutlak anlamyla yaratmaz, daima kuvvet ve kitlelerle olan ilikilerine gre artlanr. maddi Fakat ne

mekanizme, ne finalizme olduka geni lekte katlmayanlarn, bu artlar ve durumlar iinde bereketli bir birlii, bir sonsuz doygunluu (plenitude) ifadelenir." (s.99). Yani hayatn evrimini yaratmakta, geri madde bir arttr, fakat asl sebep (asl yaratan, asl Tanr) gene hayatn kendisidir. 2- kinci olarak: Bu Tanr'nn yaratcl, bir sebepten tr mdr, yoksa bir ama uruna mdr? te, konunun asl varlmak istenen etki ve son noktas budur. Bergson, "hayat hamle"sinin "Yaratc Tekml"nde "belirli bir dzen" grp, yalnz bu dzenin tekrarlanmadn anlatmak ister. "Tabiatta bir organizmann bymesi ve hatta trlerin evrimi, zt dzenden sapmayan (se penser) belirli bir takm iinde srer." (s.93). "Fakat hayat tekrarlayan eyler tkenmi deildir.", "Evet. Tekrarlama genellikle, ancak soyutun iinde mmkndr." (s.97). Bu dzenin aklanmas mmkn mdr? nceden, hayr: "Yeni kurallar ve yeni ekiller fkrr. Bunlar her ne kadar, neden sonra (apres conps) aklanabilirse de nceden grlemezler. (s.94). Niin? nk "idrak meali" "bu kk akla gerekmez.". [kavrayn anlam] zekmza,

"Bergson'a gre, zek, bilgi daha geni bir btnlk iinde yaplm bir mantktan ibarettir. Hayat zeknn apn ap geer.", "Fakat biz ona (hayatn yaknlna) nasl eriebiliriz? Ancak onu yaamak suretiyle. te Bergson'un izah tarz bu: Evrimi yapan, madde deil hayattr. Bu hayat, metafizik ruhun baka addr. Evrim hayatn amacna gre olur. Ama biz bu amac bilemeyiz. "Neden sonra" evrim olup bittikten sonra grp anlarz. 1Bergsonizm: "Olsun da grelim" derken, adeta hi olmazsa materyalisttirler. bir tr Ama ise, O "ampirizm "hayat platonik" tir. Yani, eklen ampirik grnr.

ampirikler [deneyciler] hamle"cisidir. 2- Bergsonizm:

"Olmadan

bilemeyiz" derken, adeta

bir tr

"agnostik [bilinemezci] finalist"tir. Yani, eklen hayatn bizi hangi hedefe gtreceini bu zekmzla bilemeyiz derken, agnostik gibi yalnz eliyle tuttuunu bildiini syler. Fakat agnostikler hi olmazsa, kendi denemeleri ve laboratuarlar sahasnda materyalist ve pekl nedenci (causaliteci)dirler. Bergson ise, btn nedenleri, hayatn hamlesiyle varlacak bilinmez bir hedefe yneltmekle amadr. Ama var ama biz bilemeyiz, der. zetle, her iki ekilde de syledikleri gelir bir noktada toplanr. Bergson genel olarak her trl kanunculuu inkr eder. Hayatta hibir biimde, birbiriyle karlkl ilikide bulunan sebepler ve sonular zincirini kabul edemez. O halde, biz hayat anlamak iin ne yapmalyz? Bergson'a gre: Her trl zek ve bilgi gibi, ilimlerin kefettikleri kanunlar da bir yana atp, bilinen inzivamza ekilip, ancak o zaman, hayatn yaknlk ve Srekliliin bize tecellisini bekleyebiliriz: "Zek ve bilgi, meliyiz." (s.96). "Bergson'a gre hayat prosesi, en karakteristik iki geliim serisi iinde, bir taraftan srf igdye, dier taraftan srf zekya gtrr. Fakat bu ekillerin hayat retmediini sanar. Kr pratik bakmndan hayatn byk balantsndan (connexite) ayrlmtr ve biz bu byk balantya dn-

igd ve tahlilci zek derin Srekliliin bir katndan ibarettir; bu derin Srekliliin iine dalmak mmkndr. Evrimi oluturan nc sebepleri def edip, hayatn zengin realitesinden de ilgisini kesmi, karsz (desinteresse) hisleri harekete geirdiimiz zaman, Bergson'a gre, ruhi hayatn en st noktas ve daha nce bahsetmi olduum Sezgi imkn dhiline girer." (s.104). Dnp dolap gene geldiiniz nokta Sezgi olur. Hayatn evrimi bir olay, bir ama. Biz onu zekmzla anlayamayz. Sezgi lazm. Gene "abdallk", "ilekelik" ve ie bak lazm. Maddeci hedeften kalkarak dnyadan el etek ekeriz. nsan,dnyasndan ve ahiretinden geti mi, bize hayatn srrn retecek olan Sezgi, adeta Allah'n gzel yz gibi ortaya kar. Hayatn amac da hemen hemen bu: Yarattklarna kendi tatminini ve srrn tantmak!

DETERMNZM, (RADE,

NDETERMNZM KOMK)

HRRYET VE konusu, insan

Bilinir ki, determinizm

btn varlklar hakkndaki hayatna uygulanmas de-

neden ve ama konusunun hareketlerinde:

mektir. nsan, bir takm faaliyet ve hareketlerde bulunur. Bu 1- Bizce bilinen veya bilinmesi zaman meselesi saylan reel bir takm sebeplerle mi insan hareket eder? nsann iradesi, daima zihin veya harici bir nedenle mi yetinir? Buna evet demeye determinizm: Belirlenimcilik ismi verilir. 2- Bir de insan hareketlerinde, byle belirli sebeplere bal olmayarak hkm sren, birer zat gibi mevcut bulunduu iddia edilen bir irade tasavvur edilir. Bu irade ister "irade-i cz'iye" yani insann kii olarak sahip olduu bir kuvvet, ister "irade-i klliye", yani insann elinde olmayarak kaderine hkmeden kuvvet olsun, belirli deildir. Serbest deil, kendi kendisine baldr. Byle demeye de indeterminizm: gayr belirlenimcilik denir. Bu konunun sonunda hrriyet meselesi ortaya kar. nsan iradesi hr mdr, deil midir? Hr olabilir mi, olmal mdr? Olamaz m, olmamal mdr? Ve ilh. Bu hususta Bergson ne dnyor? Birok ve hatta belki de btn noktalarda olduu gibi, zellikle irade ve hrriyet konularnda da, Bergson fikirlerini anlatm olmaktan ziyade, anlalmaya muhta bir ekilde ortaya atar. Meselede ne dediini ak belli etmez. ve sznn Her dediinin de kendisi farknda olmadn uyamayacan bildiren bu artist, dncesine

oyuncu filozof, irade gibi bsbtn sosyal alana giren nemli bir konuda elbet adamakll karanlk kalr.

rade hakknda Hffding tarif yapar: 1- rade mistik bir kuvvettir: gibi. 2- rade plan yapp, karar alma yetiidir. Karardan nce mevcut klar deerlendirkten sonra, bunlardan biri seilir. O zaman bu irade, psikolojik unsurlardan ayr bir kiilik gibi gzkr. 3- Bizzat Hffding'in kabul ettii tarif: "rade, hayatn ilk ifadelerinden balayp refleks hareketler ve igdden gelme nedenlerle, niyet (desseins)lere, planlara ve karar suretlerine gtren btn bir sra olaylar ierir. Bergson'un iradeyi anlaynn da buna yakn olduunu syleyen Hffding, yalnz Bergson'da an psikolojik hayata merkez saylnca iin kartna dikkat eder. Aslnda sorun, iradenin lastikli tarifinden ziyade, onun belirli veya belirsiz olup olmayndadr. Bergson, orijinal grnmek iin, gene her iki tarafa da vurmakla ie balar: 1- Deterministler yanlyor: nk "deterministlerin zellii, sebeple sonu arasnda, mekanik ve zahiri bir kupr (kesik) yapp, eitli gerekeleri birbirlerine kar, karlkl, bamsz ve yalnz birer unsur gibi gstermelerinden ibarettir." (s.116). Fakat ding bu mekanik ve mutlak sebep arayan deterministler Hlbuki Hff"Bergson'un kimlerdir? Bergson'a gre btn deterministler. bile iin yle olmadn fark ederek der ki: Fizyolojideki hayat kavray-

eletirisi, irade hayatnda nedencilik kanununun deerini kabul eden btn teorileri hedef tutmaz." O halde determinist midir? Hayr. nk arta bal determinizm olamaz. 2[ndeterministler yanlyor, Onlar irade nk "indeterministlerde mutlak bir 'illzyon' vardr. hayatla larn eylemlerine balanglar kartrlar." iradeyi,

farz ve kabul ederler. Dolaysyla bu eylemleri btn psikolojik birletiren connexiteden darya (s.116)][*] Yani Bergson'un indeterministleri beenmeyii, oniradeyi grnr ve harici kavramalarndan, yani maddenin iinde gizlenmi hayatn bir ie dn hali saymay[*] [Bu p a r a g r a f n zeri m e t i n d e K>v>k>m> taraf>ndan k a r a l a n m . Y . N . ] .

larndan ibarettir. Bergson'un derdi ise, hayat nasl maddenin iinde gizli bir Tanr klna soktu ise, iradeyi de, bu hayatn iinde pusu kurmu bir kumanda merkezi haline getirmektir. Geri Bergson, psikolojik hayatn determinizmini baltalamak iin, insan fiillerini nceden grmek imkn olamad varsaymndan yola kar. Bu konuda iki iddia yapar: a) "nsann eylemleri, astronomi olaylar kadar aklkla nceden grlemez." (s.117). Gerekte her eyi mekanik ilmindeki matematiin insan psikolojisine aynen uygulanmas iddiasna kalkmamtr. zellikle, tarihi materyalizm, insan fiillerinin ne kadar grift bir sosyal ilikiler btnl iinde varolduklarn en ok srarla gsteren bir determinizm kabul eder. b) "rade sonularna Bergson bavurmak yoluyla insanlarn bakalarnn ruh durumlarn etkileme" (s.117) (Hffding'le birlikte), imkn olmadn syler. Yani pratiklerine bakarak

anlaylarn kestirmek mmkn olmadndan, iradelerin nasl belireceini retirsek de mmkn deildir derler. Bu ikinci nokta, btn filozoflar gibi Bergson'un saptamas, irade ile onun mutlak bir insanda, mutlak bir irade zerresine gre aratrm olmasndan ileri gelir. Btn bu zrva limlerine gre insan, sosyal kategorisine gre psikolojik varlk deil, btn teki hayvanlar karsnda, toplumda igal ettii mevki ve oynad rol ne olursa olsun, "istisnai mahlkat" [sdad yaratk] saylan sfatyla bir kiilik ve btnlktr. Bir kere byle insanlarda, ondan sonra yaplan gzlem gsterir ki,

her sebep ayn iradi sonucu veriyor. Yani eitli etkilenmeler karsnda, eitli kimseler baka baka kar tepkilerde bulunabilirler. Hlbuki determinizm olmas iin: Herkeste ayn nedenlerin ayn sonucu, ayn etkilerin ayn tepkileri yaratmas gerekir ve ilh. Hlbuki, nk Bu mantkla yryen burjuva filozoflar, fatalbir gzlemden yanl sonular karlyor. konuluyor. Ayn man iradenin indetermine olduu kanaatine varrlar. doru sorun mekanik ve soyut bir ekilde Buna Bergson'un

sosyal olayn, bir insan iin mutluluk, tekisi iin felaket gibi grnmesi bir gerektir. holand edebi-

yattan ve zerinde durduu "komik"ten Moliere'in mehur "Kadnlar Mektebi'nin

bir rnek almak iin Eletirisi" isimli ko-

medyann fuayesindeki ciddi tartmalar hatrlayalm. Eletiride Kadnlar Mektebi komedyasn nasl bulduklarn soranlara Marki ile Dorant, u zt cevaplar verirler: Marki:- "Dorusu ben onu iren buluyorum vallahi. ren, irencin irenci, iren dediin ite budur." Dorant:- "Ben ise azizim Marki, bu hkm iren buluyorum." Ayn piyes hakknda bu derece "kar fikirler"e sebep ne? Komedyada herkes birbirini zevksizlikle itham eder durur. Yalnz ayn diyalogun bir baka yeri, bize esrar perdesinin adeta bir kycn kaldrr: Marki:- "manm hakk iin! O eserin iren olduunu teyid ederim." Dorant:- "Teyidiniz burjuvaca deil." Yani burada ayn eser hakknda zt hkm veren iki insan, iki zt snftandr: Marki, derebey zevkini; Dorant burjuva zevkini temsil ediyor. 17. asr sonlarnda, bu iki snf, Fransa'da bulunuyorlard. Elbet birbiriyle taban tabana zt bir durumda zevkleri de zt olacakt.(*) Bunu, tartmann biraz daha kzt srada, bizzat Markinin azndan dinleriz. Dorant, Marki'den ister: Dorant: - "Fakat hele bize de ret, komedyadaki hatalar bize syleyemiyor." Marki: - "Ne bileyim ben? Yalnz ben onu dinlemek zahmetine katlanm deilim. Lakin nihayet, Allah beni kr etsin ki, bu derece kt bir eyi hi vakit grmeyeceimi iyice biliyorum." Bu delilsiz gerekleen ithamla alay eden Dorant'a kar,

(*)

Geri

Moliere'deki " b u r j u v a c a " "vulable caution", deerli,

kelimesi la caution bourgeois d e m e k t i r . "teyid" anlamna gelir.

Bu

tabir lgatte sin

A n c a k dikkat edilU y g u n olarak ge-

Moliere'de deerli kelimesiyle " b u r j u v a " kelimesi m t e v a f k :

i y o r . Y a n i Moliere,

ilmi bir surette, z e v k l e r d e k i z d d i y e t i n snfi m a n a s n bilmedi-

ini a n l a t a m a d halde, s a n a t k r ciddiyetiyle m e s e l e n i n bu o l d u u n u s e z m i gibi.

Marki'nin

cevab,

tarihi

materyalizm

iin

aheser saylacak

dncedir: Marki: - "Parterin [halkn oturduu sralar] tiyatroda yapt devaml kahkahalar grdk yeter: Doru! O zaman burjuvalarn Eserin hi deeri olmadn bile dhil olduklar tiers etat kantlamak iin baka hibir ey istemem." [soylular ve papazlar dnda kalan halk] tarafndan alklanan bir eseri derebey nasl beensindi? u halde, insanlarn snf, zmre, kltr ve ilh. farklar gz nne alnrsa, elbette irade grnlerinde de birer belirlilik bulunur: Lakin btn Markiler deilse bile, Markilerin derebeylie en sadk olmularndan ekserisi, phesiz Moliere'i iren sayacaktr. Derebeyler snf iinde, muhtelif Marki, kont, dk kk asil ve ilh. zmrelerinin de birbirlerinden az ok farkl, fakat zmreleri iin ortak irade tepkileri vardr ve ilh. Bu gibi akll insanlarn, adeta nu gsterir. irade pratikleri gstermesi determinizmin yokluunu deil, aksine kuvvetle var olduuBu sonulara gre, kar tepkilerdeki bakalk, bnyelerde, yaptklar eitli etkilerbir "ak ayn sebeplerin, eitli den ileri gelir. Adeta Freud'un "akt manke"[*]lerine benzemeyen kelam" ile alt bilinci ona, markiye kar burjuva zevkinin kt sylenmi oluyor. Buradaki, Bergson'un " k o m i k " konusunu bir yanl hkmn kartrrken, sanata dair savurduu ister istemez hatr-

lamalyz. Ona gre, ruhi durumlar anlamak iin artist olmak lazmdr. nk onlar bir tl, bir abajur tldrler. Bergson'a gre: "Bereket versin ki, gzel sanat bu tl kaldrarak varl ilkel orijinallii iinde gsterebilir. Zira sanat, pratik zaruretlerden ve bunlarn etkilerinden kendisini kurtarabilmi olan ruhun eseridir." (s.119).
[*] gnk Akt (24 manke: Nisan Davran srmesi. bu Kvlcml terimi "Yol Anlar'nn daha ilk

1971)

blmnde

kullanp,

Parantez

iinde

Davran srmesi

olarak aklyor.

[Y,N,]

Yani Bergson, btn insan ruhi yetileri gibi: Gzel sanat da "pratik zaruretlerden ve kuvvetlerin etkilerinden" uzak gstermeye heveslenir. Hlbuki, Moliere'in bu kk rnei bile bize, artistin en karsz, tarafsz bir ilham temsilcisi sayld o devirlerde bile, nasl farknda olmadan bir snfa taraf, teki snfa zt ktn gsteriyor. Bu hal, her ey, her insan faaliyeti gibi gzel sanatn da zemin ve zamana gre daima "pratik zaruretler"e, sk skya bal olduunu anlatmyor mu? "Komik sosyal bir eser yapar. Sosyal hayatla artlanr. Glmek, daima ancak bir grubun glmesidir." (s.121) fikrinde olan Bergson, bu gzlemine ramen, hala snf pratik zaruretsiz nasl sayabilir? "Gerek determinizmi, gerekse indeterminizmi reddeden Bergson necidir? Yukarda tartmtk: 1 - Batniyat, 2 - Mazici. 1 - "Temelli ben" (batn): "Ruhi hayatlarn en ie dnk, en kiisel, en orijinal (asli) olan eyi bizden gizlenir." (s.119). "O kadar ok kereler gizli bulunan, fakat kiiliimizin balantsn yapan bu ruh durumu temelli ben" (s.114)dir. 2 - Hafza (gemi): rade, bu derin temelli benin eylemidir. "Btn ondan nceki hayatn tarihi bu gibi pratiklerin belirginlemesinde etkili olur." (s.114). u halde, byle bir iradede hrriyet ve hrriyetsizlik nereden gelir? "Bergson'u irade psikolojisine sevk eden ey iradenin 'hrriyeti' meselesidir." (s.113). Bu meseleyi aklamak iin, Bergson bir psikolojik ztln gzleminden "i reel hayat ile (sosyal ilikilerin ve pratik hayat gereklerinin meydana getirdii) d alkanlk ve ekilleri arasndaki temelli dncesi(s.119)nden yola kar. Asl benlik, i reel hayattr. teki d ekil ve alkanlklar bir kabuk gibi i hayat sararlar. bu kabuu atlatabilir: "Yzeysel bir gzlem ancak, az ok atlak bir kabuun farkna varr. Hatta byle bir kabuun olutuu yerde bile, iinden 'temelli benin kendisini ifade ettii' enerjik bir irade karaFakat kuvvetli bir irade darbesi

r olutuu vakit bu kabuk atlayabilir." . "Aadaki ben (le mai d'en bas) yzeye kar ve alkanlklar ve gelge arzalarla eliki haline geer.". te "ancak, bu benin eseri olan bir pratie hr denilebilir." (s.114). imdi, bu kanaatlerine gre Bergson'a determinist diyebilir miyiz? "Zahiren" a sa faon [kendince ] o da bir determinist gibi grnmek isterken, "grnte esbab- mucibe [gereke] olan imalar izahlarn bulurlar." (s.115) kanaatini besler. Fakat bu aklama determinizm midir? Bunu anlamak iin, sylediklerine biraz yakndan bakalm: 20. asrn filozof ve psikologlar, ikiye blen bir ztlk kutuplarn kefedildii bir asrda beyinden baz katlar kefediyorlarm gibi, insann ruhi hayatn kefederler. Kapitalist elikilerinin, sosyal bnyeyi atrdatacak dereceye eritikleri

bir devirde, bu eliki keifleri tesadf deillerdir. Hatta tamamyla yerindedir. Fakat bu tezatlar karsnda burjuva filozof ve psikologlarnn tavr, kurna mehur "evreka"c filozofun, tas tara urayndan bana atp, rplak hamamdan darya

farkszdr. Bu tavrn fikriyata ifadesi u olur: 1 - Ruhi hayatn ztlklarn karlayamazlar. Onu, insan ruhuna has olup, imdiye kadar naslsa keif edilememi bir doal keif sayarlar. 2 - Sonra, bu aklanm, yani yanl elde edilmi gzlemin zerine - k p stne kp kor gibibir takm temelsiz inaat ucu kurarlar. Hele, ayn meseleden sosyal sonulara doru kazaen ilerlemek istemeye grsnler, buca lur. bulunamaz. bilinle bilindlk arasndaki zddiyeti srf "libido" artk sbjektif yorumlarn

Mesela Freud, insan ruhunda bir bilin, bir de bilindlk buFreud, ile izah ettii iin tek tarafl kalmaya mahkmdur. Fakat o, hi olmazsa, bir klinik limi sfatyla ve hakikaten ciddi bir ilim kefi yapt iin, kendi sahasnda iyi kt mantki kalabilir. Sosyal konklzyonlara [yargya, sonulara] kalkmad srece olumlu gzlem ve yorumlar, psikolojiye az ok ilmi isabetler verir.

Bergson'a gelince, O, psikolojinin ve ilimin stnde, mutlak gerekler ekzakt teoriler kurar. Ve insan ruhunun o elikisini, metafizie bir destek yapmay ister. lna dejenere ettirilmitir. Freud'daki "uur", Bergson'da "tin ekil ve itiyatlar" ismi altndan "gel ge" arzalar kFreud'un "bilind" dedii ey, Bergson'da "temelli ben", "aadaki ben" isimlerini alr. "Tin ekiller" hi, "temelli ben" hep saylr. Bu elikiyi aklamada Bergson - Freud'un "libido"su yerine - "hayat hamlesi" veya "reel hayat" gibi terimlere bavurur. Bu ksa karlatrmadan sonra, Freud'u ayr bir esere brakarak asl Bergson'a dnelim. Bergson, ebediyen elikye bugnk idi sosyal ve daima insann byle ii ile d arasndaki Bu elikiyi kelimenin mutlak anlamyla ele alr. Ona gre, insan byle elikili kalacaktr. neden, "sosyal ilikiler ve pratik hayat gerekleri"ne

kar "temelli ben"in kar koymasdr. Fakat "temelli ben", ve "pratik hayat gerekleri" niin birbirine zttr? Tarihi materyalizme gre neden meydanda: Bugnk toplumun ana tezad olan snf kartl, aklamadan insan psikolojisinde de etkilerini yapm, Fakat bu snf kartlna ruhi basit kar hayat da sosyal hayat gibi ikiye blmtr. korkan filozof, gzlemini

bir hkm olarak aklayamaz. Asl iradenin, bu temelli benden geldii zaman hr olacan sylemekle yetinir. Bu kanaate gre, temelli ben doal hayat, d kabuk ise sosyal hayattr. Ve insan ancak, doal hayatn emrettii hareketlerde bulunursa hrdr. Hlbuki insan iin, sosyal hayat da doal bir hayattr. "Temelli ben"in iinde, yalnz hayati olaylar deil, "sosyal ilikiler" de izlerini brakmtrlar. "Temelli ben"i, srf tabi saymak, onu btn sosyal ilikilerden soyutlamak, insann iinde bir maymun ruhunun btn ilkellii ile yaadn ve kendisini genel ve sosyal ilikilere kar savunduunu farz etmek olur. Gerekte byle bir varsaym ancak maymun zeks yerine, organik igdy ven Bergson felsefesi iin gayet mantkidir de. Fakat olan bitenler iin asla.

Her insan, her sosyal ilikiye kar benliinde bir ztlk duymaz. Aksine, birok sosyal ilikiler, insan benliinin iddetle baland eylerdenmi. tedir. Hangi sosyal ilikilerin, hangi insan

kategorilerine ho ve hangilerine naho geldiini tayin etmekMesela, hr i gcnn cretle altrlmas bir sosyal Kapitalistin "temelli ben"i, bu ilikiye baylr: nk ilikidir.

iine geldii zaman istedii kadar iiyi i pazarndan tedarik edip, lzumsuz hale geldikleri vakit kap dar etmek bu sayede mmkndr. Fakat iilerin "temelli ben"i, bu kukulu, istikrarsz ve yoksul ilikiden muzdariptirler. olduu srece, kapitalistin iradesi kemal-i cretli i mevcut hrmetiyle faal

olur: Fabrikalar aar, krlar ve mreffeh bir hayat temin eder. Hatta bu sebeple tarihinde burjuva a, "liberalizm" ismi altnda hrriyet a gibi ilan edilmiti. Fakat bu burjuva liberalizm a, ii snf iin emir kulu klelik devri oldu. Kapitalin kr iin, cretli i ilikisi devam ettii srece, iilerin iradelerini hr olarak kullanmalarna imkn yoktur: Gnde 7 saatten fazla almayacam, kuru ekmek yemeyeceim ve ilh. diyemez. Ve diyemedii iin, iradesi hr olamaz. Demek, ayn sosyal iliki, bir snf insana hrriyet verdii halde, teki snf insanlara aksine hrriyetsizlik veriyor. Bir iliki srf sosyal olduu iin, onun gereklerinden ileri geldii iin, insan iradesine ket vurmaz. Tabii bezirgn cemiyetin btn hayat kanunlaryla, btn sosyal ilikilerini insan benliine zt saymak, dediimiz gibi, psikolojik (nispeten insani) bir hezeyandr. Onun iin, bu yanl prensiple hrriyet kavramn aklamaya kalkan Bergson, zaruri olarak ekilsiz neticelere varr: 1 - Hrriyet: "Karakterimiz demek biz demek ve eylemlerimiz ancak kkleri orada olduu zaman hrdr." 2 Hrriyetsizlik: "Bu anlamda hr eylemler nadirdir ve hrriyetin ok dereceleri vardr. Gndelik eylemlerimizden ou, bu anlk telkinlere veya alkanlklara baldrlar." (s.115). Hareketlerimizin kk, karakterimizden gelirse hrm! Sz olarak parlak. Fakat bu gzlkle "karakter" tabirinin her lem-

de baka anlama geldiini ve bazen birbirine zt denecek derecede ayr tarifleri bulunduunu gz nne getirirsek, hrriyet tarifinin lastikli bir oyuncaktan ibaret kald belli olur. "Hr insan nadir"mi; elbette. Bugnk toplumda o mevcut sosyal ilikilerle bukalanm iradeler ounluu tekil ediyor da onun iin nadirdir. Hrriyetin, snf ve zmre farklarna gre, "birok dereceleri" olduu da muhakkak. Ancak btn alkanlklarn insan benliine, birliine zt oluu anlalr ey midir? Esrarkelik veya sigara imek bir alkanlktr. nsan salna ve maneviyatna zararl olduu iin, insan iradesini bozduu iin, bir hrriyetsizlik saylabilir. Ama her sabah normal bir spor yapmak, dzenli ve programl almaya almak niin insan hrriyetine kart olsun? zetle, sonuta Bergson'un btn tekerlemeleriyle ayr ayr uramayalm. Her yerde tekrarlad fikirler, burada da mistisizmin esasn tekil eder: Zek, insan iradesine etkili olursa hrriyet kalkar. Ancak Bergsoncu bir Sezgiyle zne eriilecek olan derin gemiin yadigr "temelli ben"den geldii zaman, "btn ahsiyetimiz titremeye mecbur olup, ok kere atl ve uyuuk kaldmz vakit" den geme] gerek! Btn bu sarsak fikirlerini ak grmeyip de, Bergson'dan hrriyeti tarif etmesini istersek: "Temin eder ki, "hrriyet" kavramn tarif etmek tehlikelidir, zira, bunu yapmakla, insan determinist olmaktan kendini alamaz." (s.116). imdi ise teki, Hffding diyor ki: dealcilerin daima ken sermaye felsefesi determinizm, bu sebeple "hrriyet kavramn tarif" bile etmeyi "tehlikeli" sayarak iflas borusunu eliyle alm olmuyor mu? Ve sizin felsefe nihayet, ii komiklie dker. Sosyali, komik bir ey gibi gstermek iin, komiin sosyalliini itirafa mecbur kalr. "Glmenin Psikolojisi" konusu zetle budur. kendi (s. 115) temelli benlik kendini hr olarak gsterir. Hrriyet iindeki akla vecd ve istirak [kendin-

"Komik, esas

itibaryla teki

insanlarn gzlemleri

zerine

ina edilir. nsan, hatta kendi kendisinde arasa, hibir glnlk bulamaz. Zira, biz ancak kendi bilincimize yabanc kalan kiiliimiz ynnden glncz." (s.120). Kanaatini syleyen Bergson, bu kanaatiyle sadece kendi glnln niin gremediini anlatm olur. Yoksa yalnz glnlk deil, insan psikolojisinin daha nice grnleri vardr ki, afakdirler, insann ile kendi kendisine pek gzkmezler. iinde Marks'n benzetmesi metalar kymetlerini birbirleri

grdkleri gibi, insanlar da birbirlerine ayna olurlar. Fakat bu ve bundan evvelki eitten iddialara dayanarak yle deerlendirmelere yol aar: "Gln ey, artk ok geni bir toplumun alkanlk ve fikirlerine tezat halinde olmaktan ibarettir ve bununla beraber uras tamamen muhakkaktr baz ki, sertlemeyi, baz kabuklamay, itibaryla, kiiliini harici ekillere glme objesini oluturan ok byk bir ounluu "toplum"dur. Toplum, kurallara ve uyulmasn o kadar ister ki, en sonunda insanlarn

bozmaya varr. Fakat dier ynden artk yeni yeni davalar, yeni ynlerde mesai olmayacak bir biimde, insanlar srf makine, her ahsi faaliyeti kaybetmi, srf alkanlk mahlklar haline gelir ki, beni grmekle rahatlamaz. te bunun iin toplumun hedefinde olan komik, sosyal bir alettir." (s.121). Burada tasavvur edilen toplum, mutlak surette tekmil [btn] insan projesi deil, Bergson'un iinde yaad tekelci kapitalizm ana ermi tarihi bir toplum eklidir. Sertleme ve kabuklama ile "atlak kabuk", bu toplum iinde hkim olan finans oligarisidir ve phesiz bu oligari komiktir: byk alkan mesai" insanln emsal "yeni olmak yeni istemesine istedii nispette Emein ve glntr. davalar, yeni ynlerde

Fakat komik bundan ibaret deildir. Toplum kendi kendisine, hem makinelemeyi isteyip, hem de onu komik klmaz. Burada komik, kendilerini makineletirmek isteyen bir avu finans mtegallibesine kar, insanlarn ilk samimi isyan ilandr.

Ve biz, muazzam Bat Medeniyeti stnde, Bergson felsefesi gibi demagojileri gln bulurken, sadece onlarn etkilerine kar ilk karlmz vermi oluyoruz. 06-09-1936

KTAPTA GEEN

KM KAVRAMLARIN

KARILIKLARI
A g n o s t i s i z m (Bilinemezcilik) ve le H. Spencer'in : Y e n i ngiliz f e l s e f e s i n d e H. T h o m a s Huxley Bilginin Bu ancak zihnimizin akma gre, gven-

oluturduklar felsefi akm. snrl olduunu anlam : ileri

bilecei

konularla z,

srer.

salt v a r l k ,

Tanr,

varln

temeli,

gibi

metafizik sorular bilinemezler. biricik k a y n a n n deney o l d u u n u sagelir; zihinde debilgi reD.

Ampirizm vunan neyden tisinin reti.

(Deneycilik)

Bilgimizin

Bu retiye gre btn hibir e y y o k t u r . kurucusu

bilgilerimiz d e n e y d e n Yenia felsefesinde

gelmeyen

deneyci F.

(emperizmin) Mill. 1-

Locke'dur.

Balca

temsilcileri:

Bacon,

H u m e , J. S. Amel kinleme Her :

(Skolastik felsefede) Aristoteles'in evirisi. Olanakl, olabilir. b)

Energeia=

g e r e k l e m e , et-

kavramnn a)

deime:

Tamamlanmak, bu

gereklemek

zere,

c)

Tamamlanm belirtir. 2(Yeni

durumda

Aristoteles

durumunu

Energeia

olarak

felsefede)

nsan

bilin v e

eyleminin

tek tek davranlar;

edimin

(amelin)

varl

gereklemeye

dayanr,

ancak gereklemede

k a v r a n l r olur.

Her e d i m i n

nnde

bir e y e y n e l m e , :

bir e y i

ama edinme vardr.

A p r i o r i (nsel, Akl) lan bilgilerden

D e n e y d e n n c e olan. n s a n z i h n i n d e d e n e y l e k a z a n doutan gelen bir t a k m bilgi ve k a v r a m l a r d r .

n c e var olan, :

A u g u s t e C o m t e (Kont) Pozitivizmin

1798-1857 yllarnda y a a m Fransz D n r . iin o l u m l u o l a n n s a d e -

(olguculuk) akmnn nclerinden. nsan ileri s r e r . 20. : asrn btn

ce olgular o l d u u n u Baruch

idealist a k m l a r n e t k i l e m i t i r . deyimiyle "dnyay dnyayla olarak snr-

(Benedict)

Spinoza

Engels'in filozof

aklamak erefini

tayan"

Hollandal

(1632olan

1677).

Zorunlu ann

m e t a f i z i k bir e r e v e d e larn zorlayan

kalm etkin

bir m a d d e c i

Spinoza,

byk dnrlerdendir.

Bizatihi kendi dr.

ey

(Kendinde ey.

ey)

Bilen

zneden,

bilinten

bamsz

olarak

b a n a var olan K e n d i n d e ey :

Kant'ta; kalr.

bize v e r i l m i o l a n , e y i n y a l n z c a

grn-

bilinemez

Dsintress yan,

Yarar gzetmeyen,

kar g t m e y e n ,

para

karl

olma-

nesnel, yansz, yan t u t m a d a n :

yaplan. kesip i a l e m i n e d a l a r a k

Dern m u r k a b e znde

Kiinin d d n y a ile ilikisini ynelmesi. Sreklilik) : Genel

hissettii Allah'a

Deymumet

(Continuite, olma.

anlamda

kesintisiz

olarak s-

rp g i t m e , s r e k l i Felsefede: uzay iin Ayr

gelerden Her y e r d e

kurulu srekli

olmayan

bir

gereklik

kurma.

zellikle

kullanlr.

bir g i d i v a r d r ,

doada

hibir s r a m a

yoktur,

her e y , :

bir i i n d e r l m t r . Antika Yunan dnce

(Devrimsiz evrim). birlik v e d e i m e z l i k d n ve rencisi Parmenides srd-

Elea O k u l u celeri zerine

dncesinde,

kurulu

okulu. Melissos,

Ksenofones

tarafndan rlmtr.

temellendirilmitir.

Gorgias ve Zenon

tarafndan

Ekzakt bilim teori iin ve bilimler.

(Teori)

[Sahih,

kesin]

Kesin,

gerek nermelere dayanan mekanik, fizik) ba-

Genellikle ramen,

matematiksel

bilimler ( g e o m e t r i ,

kullanlmasna

E k z a k t s a y l m a s iin m a d d e c i l i k de, bilimdir. (1846-1924) :

bilimsel olmak yeter.

Bu

kmdan yand

diyalektik ve tarihsel iin ekzakt teori ve Herbert Bratlay

kesin v e r i l e r e v e n e r m e l e r e d a -

Francis nist

ngiliz Y e n i

dealist filozof. savunur.

MoBir

(teki)'tir.

Bilginin

ieriinin

bilme s r e c i n d e n

bamszln

yandan dan

doay ve doa

b i l i m l e r i n i t e m e l a l m a k g e r e k t i i n i s y l e r k e n , te y a n bamsz olarak varolduunu Bilgi kuram) : Bilginin syler. zn, ilkelerini, y a p arat-

kavramlarn

zihinden

Gnozeoloji sn, ran kkenini,

(Epistemology,

kaynan, yntemini,

geerliliini,

olanak ve snrlarn

f e l s e f e dal. Gorgias : Antika sofistlerinden. maddeye Sofistler (bilgiciler) karn, diyalektii bir y n kurtula-

tem

olarak

benimseyip

ynelmelerine

idealizmden

mamlardr. Gustav Theodor Fechner (1801-1887) fizii kurdu. "Psikofiziin Elementleri" : A l m a n fiziki ve filozofu. kitabnda, duygularla Psiko-

(1860)

drtler

arasndaki

balanty

kurmutur. : Bir e y i n bulunmas bir birden almas. Bir b a l a n t n n yakalanmas. birden, Usavurbize

Hads (Sezgi, dorudan mann

intuition) aracsz

doruya, bir

(kefedilmesi),

tersine,

btnn gibi

bakta dolaysz bilgi; dolaysz

kavranmas; bir

varlklar

kendilerinde sezme, sezip

olduu

aan

kavrama;

anda

yakalama,

kefetme.

Bergson'da: Sezgi,

Gerei

kavrama

yetisi;

bir a n d a gerei

yakalama,

sezip

kefetme. igdden

igd ve zekann igd

bir b i r e i m i d i r , de uyku

birden bilinci

kavramada

y a r a r l a n r , z e k a da larndan

h a l i n d e olan

u y a n d r r ve onu t u t k u -

kurtarr; y l e y s e Sezgi, Hffding

kendi :

bilincine v a r m i g d d r . Kantln Danimarka'daki felsefe temsilcisidir. tarihi dersleri

Harald Kopenhag verdi. Felsefe

(1843-1931) felsefe,

niversitesi'nde

ahlak,

metafizik ve

almalarn

be Bu

konu

ve

bu

konular arasndaki mantk,

temel

balantlar oluu-

zerine srdrmtr. mu, deer sorunu felsefi

konular:

Bilgi v e

varlk ve evrenin

asndan

din v e a h l a k , zmnde,

bilin v e ruh

bilim, f e l s e f e v e t a r i h . yeterli Oysa, olma-

Hffding; dn nin

sorunlarn

teolojik kavramlarn kapaldr.

ne srer.

nk

teolojik kavramlar eletiriye eletiridir. konusundaki almalar,

felsefe-

bak asn Hffding'in

oluturan

Felsefe Tarihi

bu

alanda yeni atlan

bir a r a onola-

trma lara

biimi saylmtr. Ayrca aranan zmleri, belli

felsefe tarihinde ortaya iinde,

sorunlarda, balantl

bir g e l i i m s r e c i

birbiriyle

rak ele

almay

nermitir. (1854-1912): Metafizik dnya grnde bir f i z i k i olan

Henri Poincare,

Poincare

1902 y l n d a y a y m l a d " B i l i m v e V a r s a y m " adl deitii gsterilecek olursa, madde yok

kitabnda "Kitlenin szleriyle

kendiliinden tezini

demektir"

aklamtr. : Ana tema o l a r a k insan bilincini ileyen A m e -

Henry J a m e s (1843-1916) rikal edebiyatdr.

Herakleitos : Antika Yunan dneminin en parlak d n r d r .

d n r . E f e s ' t e y a a m olan Doa ve i n s a n d a

Herakleitos, bir hare-

her e y i n s r e k l i

ket v e d e i i m h a l i n d e o l d u u n u 330 ksa

d i y a l e k t i k b i i m d e ilk g r e n o d u r . G n m z d e

p a r a s k a l m olan " E v r e n e D a i r " adl eseri, ilk f e l s e f e y a p t s a y l r . : 1820-1903 evrim yllar arasnda yaam dini ngiliz sosyolog. ve

Herbert Spencer Felsefesinin temelinde

dncesi

vardr.

Bilimle

uzlatrmay bilimleriyle,

bylece felsefeye yer a m a y si ve t o p l u m s a l liberalizmden

amalamtr. etkilenmitir. :

Fizik v e

biyoloji

siya-

H i l o z o i z m (Canl canl olduunu

maddecilik) reti.

Evrenin temeli olarak dnlen

maddenin

savunan

I m m a n u e l Kant (1724-1804) fu. dan Kritik ( e l e t i r i ) Kant'ta

Kritisizm akmnn anlamndadr.

kurucusu A l m a n filozokar olduuntop-

yarglama

Metafizie

Engels tarafndan b y k eseri

"utanga

m a d d e c i " diye Eletirisi"

adlandrlr.

Grlerinin

land

"Salt Akln Gcnn

(1781), idi.

"Uygulayc Akln

Eleti-

risi" ( 1 7 8 8 ) v e " Y a r g

Eletirisi" (1790)

istidlal (karm, uslamlama) nu k a r m a ii

: V e r i l m i bir y a d a d a h a o k n e r m e d e n sodoruya bilinmeyen bir n e r m e -

(edimi). Doruluu dorudan

nin,

doru

olarak

kabul

edilmi

baka

nermelerle n e r m e ya

balantsna da

dayanarak ise,

doruluunu karlan mn

karma

ilemi.

nce gelen yanlsa,

nermeler doru y a n l olur.

sonu da

dorudur,

karlan

sonu da

kar-

(istidlalin)

kendisinin yanl o l m a s sz relativit] :

konusu

deildir. bir b a k a e y e gre, belli

z a f i y e t [Grelilik, gre olma. ilikiler

Bir b a k a e y e bal o l m a , ile t a n m l a n m a .

Bir b a k a e y e b a l a n t s geerli olma : durumu.

Belli a r t l a r a

iinde

J e z v i t l i k (Cizvitlik) sa'da dn kurulmutur. anlay dinden sa

T u t u c u ve s o f u dernei adyla da

Hristiyan tarikat. anlr. itaat Hz. sa'nn

16.

asrda

Fran-

saf d n c e s i n e yola kmtr. etkileri ile din kr

iinde

yoksulluk, iddia

bekret ve ettikleriyle

ilkelerinden ve

zellikle

saptklarn

savalar

siyasal

ne karlar. A v r u p a ' n n ve trelerinin krne

hemen

btn

soylularnn, Cizvitler,

krallarn ve disiplin ou ruh) ve

prenslerin bir ste

retmenleri

Cizvitlerdi.

ar

itaat v e b a l l k l a r y l a baba,

mehurdur.

Hristiyanln (kutsal ve

mezheplerindemeydana gelen Yu-

ki teslis anlay; l tanr

oul ve

ruhl-kudsten ise; sa,

anlaydr.

Cizvitlerde

Meryem

sa'nn

babas(!)

suf'tan John

oluan

l t a n r :

inanc vardr. 1 8 0 6 - 1 8 7 3 yllar arasnda y a a m ngiliz d n r . mantkla

S t u a r t Mill

Pragmatizmin

kurucusudur.

Mantk alannda da

sadece tmdengelimci

yetinmeyip, tmevarma ni sosyal

mant

formle edip gelitirmi,

m a n t k ilkeleri-

alana, siyaset ve ahlak alanna :

uygulamasyla tannmtr.

Kritisizm (Eletiricilik) t a m a k zere, fe yntemi. M e k a n i z m (Mihanikiye) unu ne nizm ne sren anlay.

K a n t ' n akl ve bilginin s n r n ve o l a n a k l a r n s a p ve kukuculuun karsna koyduu felse-

zellikle dogmacln

Evrenin

d z e n i n d e fizik yasalarnn t e m e l olduLeukippos ve Demokritos tarafndan Meka-

Antikada yetkin

srlm,

ancak en

biimine madde

Descartes'la dnyasnda

kavumutur.

maddecilik deildir. benimser. (Tekilik) :

Yalnzca

mekanik oluumlarn

varln

Monizm nein kart.

Gerekliin yalnzca maddeyi

temeli

olarak yalnzca eden dnya sayd

t e k bir ilkeyi gr. iin bu

r-

yalnzca rnein

maddeyi, Hegel,

ruhu ruhun

kabul bir

okuluk anlamda

rn

Monist'tir. Obskrantizm (Bilmesinlercilik) : Belli s n f l a r n , belli bilgileri bilmemele-

ri gerektiini s a v u n a n gr. celere kar koyanlarn

Bu terim

1789 F r a n s z D e v r i m i y l e y a y l a n d n kullanlmt. asndan) 17. zerine beri

tutumunu :

a d l a n d r m a k iin

Ontoloji reti.

( V a r l k bilimi)

Varolan genel

(yalnzca var olmas ilkeleri zerine

V a r olann kavram.

varl ve

var olma

asrdan

kullanlan

Panteizm Tanr evren

(Heptanrclk)

Tanry reti.

etkin Bu

yaratc

olarak

kabul

edip,

ile d n y a y z d e l e t i r e n onun yansmasdr. : Hocas

anlayta tek gerek varlk Tanr'dr, Spinoza, Fichte, Schelling'dir. k u r u c u s u sasrekli,

nemli temsilcileri

Parmenides

K s e n o f a n e s ile birlikte Elea Ona gre varlk: toplu, btn

Okulu'nun

ylan A n t i k a Y u n a n blnemez,

filozofu.

meydana vs'dir.

gelmemi,

hareketsiz,

deimez, :

Pozitivizm metafizik ren;

(Olguculuk)

Aratrmalarn olarak

olgulara, pratik

gereklere

dayayan; ggbi-

aklamalar

kuramsal

olanaksz,

olarak yararsz felsefi

deneyle

denetlenmeyen

sorular

szde soru

olarak niteleyen

r. T e r i m o l a r a k A . C o m t e ' u n f e l s e f e y e g e t i r d i i limlerinin evren tasarmna : Belli ve yasalarna bir s o n u c a gidii. elde ve edilen uyma

bir k a v r a m d r . zorunluudur. d n c e ak.

Olgu, doa

(Olgu=vaka). O l a y l a r n ya da

P r o c e s s (Vetire) ilemlerin belli

ulaan

bir s o n u c a (Aklclk) deil,

doru :

Rasyonalizm lsn retilerin Aklda unu Yeni yusal rnek:

Aklla

bilgiye

dayanan,

doruluun bulan

duyularda g e n e l ad.

dnmede

tmdengelimli

karmlarda

B i l g i n i n akla, z i h n e v e d n c e y e d a y a n d n n e s r e r . apriori (nsel) kavramlar ve nermeler olduPlaton rasyonalisttir. du-

gerekliin ne srer.

bilgisini v e r e n

Eski Y u n a n f i l o z o f l a r n d a n ,

Parmenides, Ona

ada

Descartes rasyonalizmi temellendirmitir. deil; akl kavramlarnda, doutan

gre doruluk,

alglarda

kavramlarda

verilmitir.

Matematiin

kavramlar. : Dnmenin temeli ve eyleminin ls olarak

Realizm gereklie duunu Rene

(Gerekilik) balanan

gr ve tutum. grler. (1596-1650): ann

Bilinten

b a m s z bir g e r e k l i i n v a r ol-

benimseyen Descartes

Sklkla

modern

felsefenin

babas

olarak

nitelendirilen felsefeyi felsefenin yeni etiin ayn

Fransz filozof.

s k o l a s t i k f e l s e f e g e l e n e i n e srt e v i r e r e k yeniden yadsyarak kurmaya yeni bir alt. aratrma Skolastik yntemi,

temellerinden Aristotelesi

balayarak yaklamn

bir m e t a f i z i k , y e n i temelllerini zamanda

bir d z e n e k i f i z i k v e b i y o l o j i , yeni cebiri bir ruhbilim

bunlara

bal o l a r a k d a Descartes geometrinin Dnceler,

oluturacak ve

kurmaya ada

giriti.

geometri Yntem

birletiren Konuma, eserleri

analitik zerine

kurucularndandr. Felsefenin lkeleri

zerine

lk F e l s e f e arasnda

Descartes'in Dure) zaman kart :

nemli

yer almaktadr.

S a y r u r e t (Sre, paras; akp giden

K e n d i b t n l i i n d e a l n m , snrl bir z a m a n belli bir b l m . Bergson'un kulland terim: imdiki Uzaydaki noktala-

iinde

Yukardaki nesnelerin rnn rum

anlama

anlamda

birbiri a r d n a s r e k s i z s r a l a n n a v e a y n z a m a n d a

n e s n e l bir dizilii o l a r a k k a b u l edilen z a m a n e m a s n a noktalar olarak aklad zaman kavramna)

(bilimin

uzay ve du-

kart o l a r a k ,

gemi, imdi

ve gelecein

iinde yittii, d o r u d a n

d o r u y a y a a n m olan s r e k l i ak.

Bergson'un tanmyla rumlarmzn kesin sralannn konusu

Sre; ald

"ben

kendini y a a m a y a Buna gre,

braktnda niteliksel

bilin d u -

biim"dir. birbirini

deiimlerin

snrlar sz

olmadan

izlemesidir. Filozofa gre, zamanla, teki, matemazaman

Bergson tiksel ayrr.

Sreyi gerek zaman da

o l a r a k belirler. zamandr.

zamandr ya

llebilen

znel

nesnel

znel z a m a n ya da

da varolusal z a m a n , yaanlan zamandr. niceliksel zamandr, Bir h a y v a n t r n n llebilen btn

Nesnel za-

man ya

ilevsel z a m a n :

zamandr.

Sevk-i tabi (gd) luyla

bireylerinde kaltm yobilinsiz e y l e m ve davkazanlmazlar; bu dav-

belirlenmi olan ve hayatn

korunmasna yarayan deneme yoluyla bakadr, ama

ran biimi. ran

gdler renilmezler, her hayvan trnde

biimleri

bir t r n

iinde

bireysel

farkllklar Silsile-i ma.

gstermezler. Meratib (Aama dzeni) : gelerin n e m i n e gre yaplan srala-

Aamalar,

b a s a m a k l a r zinciri. (1836-1882) eitim : Oxford'da ve idealist o k u l u liberal kuran felsefeilgilenen

T h o m a s Hill G r e e n ci. Orta dereceli devletin

okullarn

sistemleri

politikalarla inanr.

Green,

ekonomiye

pozitif katk

yapmas

gerektiine

Vitalizm (Hayatiye, dirimselcilik) lerle d e i l de, z e l 20. asrdaki yeni bir y a a m a vitalizm,

: Y a a m olaylarn fiziksel-kimyasal gile a k l a y a n r e t i . nedensel-mekanik 19. v e

ilkesi, y a a m g c yaam olaylarnn

yasalarla g-

aklanmayacan; re, ne bir a m a c a srer. doru

y a a m srecinin

zerkliinin ve etkinliinin, kendine zg bir y a s a s

bir plana

ilerlemeye alan

bulunduunu

Wilhelm W u n d t (1832-1920) versitesinde line ilk p s i k o l o j i

: Alman

psikolog.

1879 y l n d a

Leipzig

niha-

laboratuarn

kurarak,

psikolojiyi

pozitif bir bilim

getirmitir. bilgi) bilme. Dncenin kiisel hibir y a n l m a kaygs olmadan bir kanya : K e s i n l i k , s a l a m bilgi. Bir e y i p h e s i z o l a r a k

Y a k n (Kesin, doru tam ve doru a) znel ekilde

kesinlik:

katlmas durumu. dur (din,

Burada

bir kan o l a r a k i n a n c n

kesinlii sz konusug e r e k l i g r m e z de.

ahlak vb.).

Nesnel gvenceden yoksundur. Bir bilginin

Bunu

b) N e s n e l k e s i n l i k : rlere d a y a n a n tlara

bilgi t e m e l l e r i ve konu belgelere,

zerindeki nesnel galglara, y a a n -

gvenilirlii,

geerlii,

karmlara,

dayanabilir.

You might also like