You are on page 1of 94

Ay Inda Fzyon: Laboratuvar-dare-Medya geninde Bilim...

Bilim ve Teknik
Ekosistem Kprleri

Aylk Popler Bilim Dergisi ubat 2012 Yl 45 Say 531 5 TL

Otomobillerin Fizii
Dillerin eitlilii
Yeme Bozukluklarnda Molekler Mekanizmalar
31 9 771300 338001

Bilim ve Teknik ubat 2012 Yl 45 Say 531 Otomobillerin Fizii

Bilim ve Teknik
Aylk Popler Bilim Dergisi Yl 45 Say 531 ubat 2012 Benim mnevi mirasm ilim ve akldr Mustafa Kemal Atatrk

Evrende milyarlarca yldr sren hareket, deiim ve retim var. Sistemi besleyen ve srdren kaynaklar tkenmiyor, ilemler sonucunda atklar olumuyor, dzensizlik ve karmaa yaanmyor. Evrenin kk bir paras olan dnyamzda da evrendeki gibi ideal bir sistem ynetimi var. Dnyadaki varlklar en az malzeme ve enerjiyle en yksek verimi salayacak biimde tasarlanm. Fizikiler, kimyaclar, biyologlar ve matematikiler evrene ve dnyamza bakarak bunlar sylyor. Sanatlar baktnda dnyamzdaki varlklar estetiin zirvesinde buluyor; malzeme bilimciler kullanlan malzemelerin en uygun ve en dayankl malzemeler olduunu sylyor. Ya biz insanlarn rettiklerine baktklarnda neler dnp, sylyorlar? Bilim ve Teknik dergisinin hemen her saysnda insanlarn rettii aygtlardaki bilim ve teknolojiye ilikin, deiik bilim dallarnn bak ve dncelerini aktaryoruz. Bu saymzda hayatmzn en nemli paralarndan biri haline gelen otomobillerdeki fizik konusuna bakyoruz. Arkadamz Zeynep nalann hazrlad Otomobillerin Fizii balkl yazda bu aralarn teknolojik geliimine etki eden srtnme, hava direnci, tepki kuvveti, itki, ktle vb. olgular fizik asndan ele alnyor. Bilim ve teknoloji alanndaki byk bulular, icatlar ve keifler, bazlarnn hikyeleri ilgi ekici olduundan kitaplara, filmlere konu oluyor. Bilimsel sahtekrlk olaylar da baarlar kadar kendilerinden sz ettiriyor. Bunlardan bazlar efsaneye dnyor, poplerlik anlamnda birok buluu ve kefi geride brakyor. Prof. Dr. Nuhan Pural Ay Inda Fzyon: Laboratuvar - dare - Medya geninde Bilim balkl yazsnda ok yakn bir gemite gndemi sarsan ve bir boyutuyla gncellii hl devam eden efsanevi souk fzyon olayndan hareketle bilimsel sahtekrlk konusunu inceliyor. Bilimsel ve teknolojik gelimelerden bahseden bir baka yazmz da UNIX 40 Yanda! baln tayor. Krk yl nce gelitirilen ve gnmz bilgisayar ve internet dnyasnn bugnk seviyesine gelmesinde byk pay olan UNIX iletim sisteminin douu, baarlar anlatlyor. Geliiyoruz derken otoyollarla, demiryollaryla, sulama kanallaryla, enerji hatlaryla, kkl bykl yerleim yerleriyle tm evremizi kuatyoruz. Bu kuatma, baka canllarn yaam alanlarn paralyor. Hayvanlar in Hareket Koridorlar: Ekosistem Kprleri balkl yazmzda Glek Boaznda (Adana-Mersin) yaplan Trkiyenin ilk ekosistem kprs rnei sunuluyor. Corafi Bilgi Sistemleriyle Epidemiyolojinin Yeni a balkl yazmzda hastalklarn yaylm ve dalmnn corafi bilgi sistemleriyle tespit ve takibi ele alnyor. Dnya zerinde yaklak 7000 dilin konuulduu tespit edilmi. Gemite bu saynn ok daha fazla olduu dnlyor. Peki ne oldu da bu kadar ok dil olutu? Btn bu diller nereden geldi, nasl ortaya kt? Nasl oldu da tek bir insan tr konumak iin birbirinden bu kadar farkl diller kullanmay seti? Tm bu sorular Dillerin eitlilii balkl yazmzda irdeleniyor. Bu zengin ierikli dergiyle sizi ba baa brakyoruz... Sayglarmzla Duran Akca

gettyimages

Sahibi TBTAK Adna Bakan Prof. Dr. Ycel Altunbaak Genel Yayn Ynetmeni Sorumlu Yaz leri Mdr Duran Akca
(duran.akca@tubitak.gov.tr)

Yaz ve Aratrma Alp Akolu lay elik

(alp.akoglu@tubitak.gov.tr) (ilay.celik@tubitak.gov.tr)

Grafik Tasarm - Uygulama dl Evren Tngr


(odul.tongur@tubitak.gov.tr)

Mali Ynetmen H. Mustafa Uar

(mustafa.ucar@tubitak.gov.tr)

Dr. zlem Kl Ekici

(ozlem.ekici@tubitak.gov.tr)

Sayfa Dzeni / Web Sadi Atlgan

dari Hizmetler mran Tok

Dr. Blent Gzceliolu Dr. zlem kinci

(sadi.atilgan@tubitak.gov.tr)

(imran.tok@tubitak.gov.tr)

(bulent.gozcelioglu@tubitak.gov.tr) (ozlem.ikinci@tubitak.gov.tr)

Yayn Kurulu Dr. Kvan Diner Do. Dr. Burak Aksoylu Prof. Dr. Salih epni Dr. kr Kaya Yrd. Do. Dr. Ahmet Onat Do. Dr. Gkhan zyiit Prof. Dr. eref Sarolu

Dr. Zeynep nalan

(zeynep.unalan@tubitak.gov.tr)

Redaksiyon Sevil Kvan

(sevil.kivan@tubitak.gov.tr)

Yazma Adresi Bilim ve Teknik Dergisi Atatrk Bulvar No: 221 Kavakldere 06100 ankaya - Ankara Tel (312) 427 06 25 (312) 468 53 00 Faks (312) 427 66 77

Abone likileri (312) 468 53 00 Faks: (312) 427 13 36 abone@tubitak.gov.tr nternet www.biltek.tubitak.gov.tr e-posta bteknik@tubitak.gov.tr ISSN 977-1300-3380

Fiyat 5 TL Yurtd Fiyat 5 Euro. Datm: DPP http://www.dpp.com.tr Bask: PROMAT Basm Yayn San. ve Tic. A.. http://www.promat.com.tr/ Tel (212) 622 63 63 Bask Tarihi: 29.01.2012

Bilim ve Teknik Dergisi, Milli Eitim Bakanl [Tebliler Dergisi, 30.11.1970, sayfa 407B, karar no: 10247] tarafndan lise ve dengi okullara; Genelkurmay Bakanl [7 ubat 1979, HRK: 4013-22-79 Et. Krs. . say Nr.83] tarafndan Silahl Kuvvetler personeline tavsiye edilmitir.

indekiler

18 26 58

Bilim ve teknoloji alannda, byk kitlelerin ilgisini ekip popler olan olaylarn banda tartmasz byk bulular ve icatlar, keifler gibi, insanlk adna olumlu olarak deerlendirebileceimiz olaylar gelir. Bu bulularn ve keiflerin bazlarnn hikyeleri o kadar ilgintir ki, nesilden nesle aktarlp rnek olaylar haline dnr, bir lde efsaneleir. Ancak bilimsel sahtekrlk olaylar da maalesef byk bulular kadar ilgi eken ve ses getiren olaylardr. Bu olaylardan bazlar o kadar nldr ki adeta efsaneye dnm, poplerlik anlamnda birok buluu ve kefi geride brakmtr. Bu yazda ok yakn bir gemite gndemi sarsan ve bir boyutuyla gncellii hl devam eden efsanevi souk fzyon vakasn olayn gncel boyutunu ierecek ekilde irdeleyeceim.

ok hafif olan hava molekl nasl olur da 1000 ksur kilogramlk otomobili yerde tutar diye armayn. Burada bir tane hava moleklnden deil milyarlarcasndan bahsediyoruz, yani birlikten kuvvet douyor. Otomobile deiik ynlerde arpan hava molekllerinden aaya doru arpanlar otomobilin stnden yere doru bir kuvvet uygular. Bu kuvvet zellikle yksek hzlarda ok ie yarar.

Ortaa Avrupasnda, yemek yemeyi reddeden ve evlenmeyen kadnlar neredeyse azize gibi karlanrd. Aksine, fazla yemek yiyen ve yediklerini karp tekrar yemee devam edenler ise zevk dkn kiiler olarak bilinirdi. Oysa gnmzde bu tr davranlar ok nemli hastalklarn belirtileri olarak kabul ediliyor, anoreksia ve bulimia nervoza. Tpk astm, eker hastal, hipertansiyon gibi yeme bozukluklar da kronik birer hastalk. Beyindeki strojen ve serotonin gibi baz molekllerin ilevsel bozukluklar da nedenlerin banda geliyor.

Haberler ..................................................................................................................................................... 4 Hawking kadnlar ve spersimetri / Zeynep nalan........................................................................ 12 Tekno-Yaam / Osman Topa................................................................................................................ 14 Ctrl+Alt+Del / Levent Dakran........................................................................................................... 16 Ay nda fzyon: Laboratuvar-dare-Medya geninde bilim / Nuhan Pural........................... 18 Otomobillerin Fizii / Zeynep nalan................................................................................................. 26 UNIX 40 Yanda! / Brtein Ege.......................................................................................................... 34 Hayvanlar in Hareket Koridorlar Ekosistem Kprleri / Blent Gzceliolu.......................... 38 Corafi bilgi sistemleriyle Epidemiyolojinin Yeni a / lay elik............................................... 42 Dillerin eitlilii / zlem Kl Ekici.................................................................................................... 46 Molekler Legolar / Erkut Ylmaz - Adil Denizli ............................................................................... 52 Nkleer Enerjide Yeni Adm: Kk Modler Reaktrler / Cem Badatlolu ......................... 56 Yeme Bozukluklarnda Molekler Mekanizmalar / Abdurrahman Cokun................................. 58 nsan Vcudunda Scaklk Dzenlemesi / enol Dane..................................................................... 64 Farknda Olmadmz Vazgeilmezimiz: Koku Duyumuz / zlem Ak kinci............................ 68 slam Dnyasnda Matematik / Hseyin Gazi Topdemir................................................................. 72

76

Trkiye Doas Blent Gzceliolu

84 88

Salk Ferda enel

Gkyz Alp Akolu

90

Bilim Tarihinden H. Gazi Topdemir

93

Yayn Dnyas lay elik

94

Zek Oyunlar Emrehan Halc

Haberler
kolay yaylabiliyor. Yetkililer bu virsn laboratuvarn dna kmas ve milyonlarca kiiyi ldrmesi olaslndan korkuyor. Virsn biyolojik silah olarak kullanlmasndan endie duyan ABD hkmeti, bilim adamlarna aratrmann ayrntlarn bilimsel dergilerde yaymlamamalar arsnda bulundu. Aratrmay yrten ekibin lideri Ron Fouchier, bu almann ileride daha etkili alarn ve tedavi yntemlerinin gelitirilmesi ynnde ok nemli olduunu belirtiyor. Bu aratrmada da gelinciklerini kullanan uzmanlar bu hayvanlarn ku gribi virsne kar gsterdii baklk sistemi tepkisinin insandakine ok benzediini belirtiyor. Uzmanlar, salgn olmas durumunda hangi mutasyona kar dikkatli olunmas gerektiini artk bildiklerini ve salgn balamadan nce virs durdurabileceklerini sylyor. Bugne kadar insandan insana bulama durumu ender olarak ok yakn temas kurulmas durumlarnda grlm. Ancak, laboratuvarda gelitirilen mutant virs tipi havada tanabiliyor ve en ufak bir ksrkle veya tksrmayla bile insandan insana kolayca bulaabiliyor. te bu almann en tehlikeli boyutu da bu zaten. Bu nedenle ABD hkmeti almann yaynlanmasnda kontrol elinde tutmak istiyor. te yandan dnyada bu tr almalar yapan baka laboratuvarlar da var. Hepsini birden kontrol altna almak mmkn m? Bilim dnyas siyasetilerden biraz farkl dnyor. Bu virsn insanlarn arasna kart zaman kontrolnn neredeyse imknsz olduunu belirten virologlar bu nedenle influenza virsnn biyolojik silah olarak kullanlmas riskinin ok dk olduunu savunuyor. Bu amala kullanlabilecek, hedef kitleye odaklanabilen ve kolayca kontrol edilebilen baka biyolojik silahlarn olduunun da altn iziyorlar. Bu konuda alan uzmanlarn bu virs laboratuvar ortamnda gvenli bir ekilde ele almak ve virsn darya kamasn nlemek gibi daha mhim risklerin zerinde durmas gerektii dncesi hkim. almann sonularnn da insanla hizmet edeceine birok kii yrekten inanyor.

Laboratuvarda Gelitirilen Ku Gribi Virsnn Yanl Kiilerin Eline Gemesinden Korkuluyor

Bitkilere Doal Antifriz

zlem Ak kinci

zlem Kl Ekici

irs kaynakl lmcl bir hayvan hastal olan ku gribinin (avian influenza) H5N1 adndaki trevi insanlar da ldrebiliyor. Tarihsel olarak incelendiinde 20. yzylda 9-39 yl arayla antijen kaymas sonucu ortaya kan yeni virs alt tiplerine bal drt ya da be grip pandemisinin olutuu grlyor. Son olarak 2005-2008 yllar arasnda pandemi oluturan ku gribi nedeniyle zellikle Asya lkelerinde yzlerce kii yaamn yitirdi. lk grld 1996 ylndan bu yana ku gribi, yz milyonlarca kanatl hayvann lmesine neden oldu. nsanlara bulamas ok ender. zellikle kmes hayvanlar ile yakn temas halinde olan insanlarda daha ok grlyor. Bugne kadar 600 vaka kaytlara gemi ve bunlarn % 60 hayatn yitirmi. Hollandadaki Erasmus Tp Merkezi ve ABDnin Wisconsin niversitesinde yrtlen aratrma ile amalar yeni tedavi yntemleri gelitirmek olan Amerikal ve Hollandal bilim insanlar, ku gribi virsnn mutant tipini laboratuvar ortamnda retmeyi baard. Laboratuvar ortamnda retilen virs, memeliler arasnda ok daha
4

ahe merakllarna mjde! Alabama ve Miami niversitesilerinden aratrmaclar bitkilerin doal antifriz zelliini artracak yeniliki bir doal sprey gelitirdi. HortTechnology dergisinde yaymlanan raporda bitkilerin soua kar direncini artracak ve souk nedeniyle bitki lmn nleyecek yeni sprey tantld. FreezePruf olarak isimlendirilen sprey patenti alnarak ticariletirildi. Sprey bitkiler, insanlar ve hayvanlar iin toksik olmayan maddelerden oluuyor. Aratrmaclar spreyi pek ok yaprakta, iekte ve meyvede test etti. Elde edilen veriler spreyin ilk hasar scaklkln ve lm scakln drdn gsterdi. Uygulamadan ksa bir sre sonra sprey etkisini gsteriyor. Sprey bitki dostu olduu gibi ayn zamanda evre dostu olarak da nitelendiriliyor.

Bilim ve Teknik ubat 2012

Kadnlar Erkeklerden Daha iddetli Ar ekiyor

zlem Kl Ekici

Dzensiz Iklandrma Bitkileri Nasl Etkiliyor?

lay elik

itkilerin gndz sresini bir ekilde alglayarak byme durumlarn evresel koullara gre ayarladklar biliniyor. Bu doal olaylar sirkadiyan saati olarak bilinen, biyokimyasal ve fizyolojik srelerin ounda bulunan 24 saatlik bir sisteme dayanyor. Bitkiler sirkadiyan koullarna uygunluk gsteren evrelerde daha iyi byyor. Ancak imdiye kadar bitkilerin i sirkadiyan saatlerinin seralar gibi dzensiz klandrlan ortamlarda nasl tepki gsterdii anlalamamt. Kuzey enlemlerdeki blgelerde bulunan seralarda aydnlk sresini uzatmak amacyla youn biimde ek klandrma kullanlyor. Elektrik tasarrufu yapmak iin de klandrma sistemleri elektriin en az kullanld saatlerde k verip elektriin youn kullanld saatlerde kesiyor. Dolaysyla yapay klandrma doal gn dngsn bozmu oluyor. Aarhus niversitesi Bahecilik Blmnden aratrmaclar Katrine Heinsvig Kjaer ve Carl-Otto Ottosen Journal of the American Society for Horticultural Scienceta

yaymlanan aratrmalaryla bitkilerin k dngsndeki dzensizliklere nasl tepki verdii sorusuna aklk getirdi. Aratrmaclar yaptklar deneylerde gnde 19 saat k altnda, iki hafta bytlm 300 kasmpat bitkisi (Chrysanthemum morifolium) kulland. Bu bitkiler benzer scakla ve karbondioksit konsantrasyonuna sahip iki seraya rastgele paylatrld. Bir seradaki bitkilere ksa gndz sresi ve aralkl gece aydnlatmalarndan oluan klandrma dzeni uyguland. Dier seradaki bitkilere ise kesintisiz uzun sreli gndz aydnl saland. Karbon depolama asndan, byme hem gndz uzunluuyla hem de gnlk toplam k miktaryla dorusal korelasyon gsterdi. Aratrmaclar ksa gndz sresi ve aralkl gece aydnlatmas uygulanan bitkilerin yapraklarnn ve gvdelerinin, kesintisiz uzun sreli gndz aydnl uygulanan bitkilere gre daha hzl gelitiini ve bydn grd. Bu da dk ortalama k younluunun bitkileri fotosentez yzeylerini geniletmeye sevk ettiini gsteriyordu. Ancak deneyler dzensiz k periyotlarnn sirkadiyan ritmi bozduunu ve yapraklarn zelliklerinde deiiklikler olumasn tetiklediini gsterdi. alma ayrca bitkilerin dzensiz k periyotlarna uyum salayabildiini de gstermi oldu. Kjaer ve Ottosen, aratrmalarnn seralarda ek klandrma kullanlan blgelerde sera yetitiricilerinin enerji tasarrufu uygulamasna yardmc olacan dnyor.

tanford niversitesi Tp Fakltesinde elektronik tbbi kaytlar kullanlarak yaplan bir aratrmada her trl hastalkta kadnlarn erkeklere gre daha ok ar ektii belirlenmi. Journal of Pain dergisinde yaymlanan bu almada iki cinsiyet arasnda grlen ar iddeti farknn istatistiksel olarak hayli fazla olduu ve bunun nedenlerinin daha kapsaml aratrlmas gerektii belirtiliyor. Aratrmada 250 farkl hastalk eidi iin 72.000den fazla yetikin hastadan not edilen 160 binden fazla ar belirtisi 0-10 skalasna gre derecelendirilerek incelenmi. Bu skalada 0 hi ar olmadn, 10 ise hissedilen en kt ary gsteriyor. ncelikle hastalkla birlikte seyreden ar kaytlar veri tabanndan ekilmi. Kullanlan ar iddeti kaytlarnn, ila verilmeden nceki ilk ar kaytlar olmasna dikkat edilmi. Daha sonra bu sonular hastalk eidine ve cinsiyete gre aylm. Kayt edilen veriler analiz edildiinde hastaln tehisi ne olursa olsun her trl hastalk durumunda kadnlarn ary erkeklere gre daha youn hissettii belirlenmi. zellikle kas, eklem ve boyun arlar ile migren arlarnda hissedilen ar iddetinin kadnlarda daha youn olduu syleniyor. Daha nce yaplan birok aratrmann sonular da kadnlarn erkeklere gre daha fazla ar ektiini gsteriyor, ancak bu almada arnn cinsiyetler arasndaki yaygnlndan ziyade arnn iddeti gz nnde tutulmu.

Haberler

Kar Leoparn Kk Hcreleri Koruyabilir

zlem Kl Ekici

ar leopar (Uncia uncia) Orta Asyann dalk blgelerinde yaayan byk bir kedi tr. ok ykseklerde kayalk kesimlerde yaadklar ve rkek olduklar iin poplasyon saym dier trlerinkine gre daha zor yaplyor. Soyu tkenmekte olan bu kedinin doadaki says gittike azalyor. Son verilere gre tahmini 3500-7000 arasnda kar leoparnn hayatta kald belirtiliyor. Monash niversitesi Tbbi Aratrma Enstitsnden bir grup aratrmac ilk defa yetikin kar leoparnn kulak dokusundan embriyonik kk hcresi benzeri hcreler elde etti. Daha nce hi kedi ailesinden kk hcresi elde edilmemiti. Bu anlamda bir ilke imza atan bu aratrmada, doal pluripotent kk hcresinin tm faydal zelliklerini tayan uyarlm pluripotent kk hcreleri yapay olarak elde edilmi. Tp dnyasnda ksaca iPS olarak bilinen bu hcreler kolayca her trl hcre tipine farkllaabiliyor. iPS hcreleri, vcut hcrelerindeki belirli genlerin dardan yapay olarak uyarlmas ve bunun sonucunda bu genlerin kodlad proteinlerin sentezlenmesi sonu6

cunda elde ediliyor. Elde edilen kk hcreleri sayesinde kar leoparnn genetik malzemesinin ileride yaplabilecek klonlama veya reme ilemleri iin kriyoprezervasyon (dokularn veya hcrelerin sfrn altndaki scaklklarda dondurularak korunmas) yntemi ile saklanmas, bu almann en can alc ksm. Salanan kk hcrelerden reme hcreleri ve gamet gelitirilerek nesli tkenmekte olan bu hayvann yavrular elde edilebilecek. Ayn tekniin Bengal kaplan, jaguar ve yaban kedisi iin de uygulanmasnn planland uzmanlar tarafndan belirtiliyor.

Kaslar Grntlemede Yeni Teknoloji


zlem Ak kinci

niye gibi ksa bir srede 3-D haritasn karmak iin ultrason grntleme yntemi, 3-D hareket yakalama teknolojisi ve patentli veri ileme yazlm kullanarak yeni bir teknoloji gelitirdi. . Bylece kas kaslmas srasnda kasn yapsnda meydana gelen deiiklikler gzlenebiliyor. nceki yntemlerle 15 dakika sren bu i, tbbi grntleme alannda bir atlm olarak deerlendiriliyor. Wakeling amalarnn, kas iskelet simlasyon yazlmnda kullanlabilecek kas modelleri gelitirerek eklemlerdeki gc ve hareket halindeyken kaslardaki mekanik deiimi tahmin etmek olduunu belirtiyor. Bu yeni teknolojiyle bir kasn nasl ekil deitirdii, itii, i kas liflerinin nasl kvrml hale geldii grntlenebilecek. Wakeling aratrmasnn, ocuklarda tendon nakli gibi ortopedik ameliyatlarn sonucunu tahmin edebilecek yeni yazlm programlarnn gelitirilmesine arac olacan umuyor.

imon Fraser niversitesinden Do. Dr. James Wakeling daha nce gzlenmemi kas etkinlii detaylarn grntleyebilen yeni bir sinyal ileme yntemiyle, gelimi tbbi grntleme yntemlerine bir yenisini ekledi. Wakeling insanlarn ve hayvanlarn byleyici kas hareket mekaniini tarayp grntleyebilmek ve kas yapsnn 90 sa-

Bilim ve Teknik ubat 2012

Endstride Kullanlan Kimyasal Maddeler Baklk Sistemine Zarar m Veriyor?


zlem Ak kinci

ndstride kullanlan baz kimyasal maddeler alarn etkinliine zarar veriyor. Florin ieren organik kimyasal maddeler (perfloro kimyasallar-PFC) gda paketlemede ve eitli endstrilerde kullanlyor. Bu kimyasal maddeler insan da dhil olmak zere pek ok canlda tespit edilebiliyor. Journal of the American Medical Association dergisinde yaymlanan almaya gre insan kannda bu kimyasal maddelerin

maddelere maruz kalnmasnn aslnda tm hayat boyunca etkilerinin srecei syleniyor. ABD evresel Salk Aratrmalar Enstitsnden immnolog Dori Germolec perfloro kimyasal maddelerin farelerin baklk sistemini etkilediini, bu yeni almann verilerinin birka yl nce laboratuvar hayvanlaryla yaplan almayla rttn belirtiyor ve bu kimyasal maddeler iin baklk sistemini basklayc tanmn kullanlyor. Aratrmay yapan bilim insanlar almalarnda 1999-2001 yllar arasnda doan 587 bebei inceleyerek elde ettikleri verileri deerlendirdi. Aratrmaclar florin ieren kimyasal maddelere doum ncesi maruz kalnmas durumunu deerlendirmek iin, hamilelik srasnda annenin kan serumunda bu maddelerin seviyesini lt. ocuklar 5 yana geldiinde kanlarndaki florin ieren kimyasal maddelerin seviyesi tespit edildi. Ardndan 5 ve 7 yandaki ocuklarn tetanos ve difteri alarna baklk sistemlerinin verdii

Perfloro kimyasal maddeler zellikle tekstil ve gda paketleme endstrilerinde kullanlyor. Ayrca bu kimyasallarla kirlenmi deniz rnlerinin tketilmesi de perfloro kimyasal maddelere maruz kalmann baka bir yolu. Bulgular retim ve gda rnleri sektrnde kullanlan kimyasal maddelerle ilgili endieleri attryor.

Tbbi Hipotez Yarmas


lhane Bilim ve Aratrma Topluluunun (GBAT) dzenledii Tbbi Hipotez Yarmasnn bu yl 7.si yaplyor. Btn tp fakltelerinden rencilerin katlabilecei bu yarmaya gnderilecek hipotezler Ankara iindeki eitli fakltelerden davet edilecek, farkl dallardan retim yelerinden oluan bir jri tarafndan deerlendirilecek. Finale kalan hipotezler GBATn 13-15 Nisan 2012 tarihleri arasnda dzenleyecei 13. grenci Tp Kongresinde sunulacak ve Trkiyenin drt bir yanndan gelen dier tp fakltesi rencilerinin sorular ile tartma blmnde irdelenecek. Buradaki irdeleme sonucunda kazanan ilk hipotez yine jri yelerince deerlendirilecek. Dereceye giren ilk hipotezden birinciye 2000 TL, ikinciye 1000 TL, ncye ise 750 TL dl verilecek. Stj. Dr. Abdullah GLER 7. Hipotez Yarmas sorumlusu e-posta: tibbihipotez@gmail.com
7

yksek seviyede olmas hastalklara kar koruyucu alarn, rnein tetanos asnn etkinliinin azalmas riskini 3 kat artryor. Daha nce yaplan almalarda gsterildii gibi poliklorinat bifeniller baklk sistemine zarar veriyor. Ancak perfloro kimyasal maddelerin etkisinin poliklorinat bifenillerin etkisinden ok daha gl olduu belirtiliyor. Ayrca ocuklukta bu kimyasal

tepki incelendi. Be yandaki ocuklarn kanndaki florin ieren kimyasal maddelerin seviyesinin 2 kat artt, 7 yana geldiklerinde ise tetanos ve difteriye kar oluan antikorlarn younluunun % 50 orannda azald gzlendi. Perfloroktan slfonatn (PFOS) ve perflorooktanoik asitin (PFOA) 7 yandaki ocuklarda antikor miktarnn azalmas riskini 3 kat artrd tespit edildi.

Haberler

Yeni Trler

Blent Gzceliolu

ilim insanlar yeryznde hl kefedilecek ok sayda canl olduunu dnyor. Bunun iin de devaml yeni tr aryorlar. 2011 ylnda Kaliforniya Bilimler Akademisinden aratrmaclar tm ktalarda, okyanusta, en yksek yerlerden derin deniz blgelerine kadar olan ekosistemlerde aratrmalar yapt ve imdiye kadar hi bilinmeyen 140 tr bilim dnyasna tantt. Bu trler arasnda 72 eklembacakl, 31 deniz salyangozu, 13 balk (bunlarn 4 derin deniz kpekbal), 11 bitki, 9 snger, 3 mercan ve 1 tane de srngen tr var. Trlerin listesine aadaki web sayfasndan ulalabiliyor.

2012 Herkes in Srdrlebilir Enerji Yl

Blent Gzceliolu

www.calacademy.org/newsroom/releases/2011/new_species_list.php

Dier bir keif haberi 2012 Ocak aynn sonlarna doru Surinamdan geldi. Aratrmaclar Surinamn tropikal orman blgesinde yeni bir tr kefettiklerini aklad. Doa koruma ile ilgili olarak alan sivil toplum kuruluu Conservation Internationaln koordinasyonuyla yaplan aratrmada1300 tr toplayan bilim insanlar, bunlardan 46snn daha nce bilinmeyen trler olduunu aklad. Trlerin fotoraflarna buradan ulalabilir.
http://www.conservation.org/newsroom/pressreleases/Pages/AnArmored-Catfish-Cowboy-Frog-and-a-Rainbow-of-Colorful-Crittersdiscovered-in-southwest-Suriname.aspx

irlemi Milletler enerjinin yaam kalitesinin artrlmasndaki ve ekonomik kalknmadaki nemine dikkat ekmek, kresel yoksullukla mcadelede baar salamak amacyla 2012 yln Herkes iin Srdrlebilir Enerji Yl yl ilan etti. Hedefler arasnda herkesin modern enerji olanaklarndan yararlanmas, enerji verimliliinin artrlmas ve yenilenebilir enerji kaynaklarnn daha fazla kullanlmasnn salanmas var. Gnmzde 3 milyardan fazla insan yiyecek ve snma iin geleneksel biyoktleye (odun, bitkisel kaynaklar vb.) bel balam durumda. 1,5 milyardan fazla insana elektrik ulamyor, milyonlarcas da elektrii satn alabilecek durumda deil. Bu insanlarn yaam kalitesinin artrlmas iin her eyden nce enerjiye ulaabilmeleri ve bunun srdrlebilir bir biimde devam etmesi gerekiyor, bunun iin de yenilenebilir enerji kullanlmas nemli. BM, Herkes iin Srdrlebilir Enerji Yl kapsamnda, 2030 ylna kadar ana hedef belirledi ve bunlara ulalmas iin hkmetlerin, zel sektrn ve sivil toplum kurulularnn bir arada almas gerektiini belirtti. Modern enerji hizmetlerine herkesin eriebilmesinin salanmas Kresel enerji younluunun % 40 azaltlmas (enerji verimliliin artrlmas) Yenilenebilir enerjinin kresel lekte % 30 arttrlmas

Keplerden 26 Gezegen Daha


Alp Akolu

eplerden srekli yeni gezegen haberleri geliyor. Bir sre sonra bu haberler belki de sradan hale gelecek, ama u anda saylar bizi artmaya devam ediyor. Kepler Uzay Teleskobuyla yaplan yeni keifler 26 Ocakta NASA tarafndan akland. Buna gre 11 yldzn evresinde dolanan toplam 26 gezegen daha kefedildi. Bu gezegenlerin ktleleri 1,5 Dnya ktlesiyle Jpiter ktlesi arasnda deiiyor, ama ounun ktlesi Neptnnkinden kk. Gezegenlerin dikkat eken zellii yldzlarna Vensn Gnee olan uzaklndan daha yakn olmalar. Bu, gzlem sresinin ksa olmasndan kaynaklanyor. Yrngesi daha geni olan gezegenlerin saptanabilmesi iin daha uzun sre gzlem yaplmas gerekiyor. nk Kepler, gezegenleri yldzlarnn nnden geerken yakalyor. Bu yeni keiflerle birlikte Keplerle 60 kadar tegezegen kefedilmi oldu. Getiimiz ay bunlarn ikisinin Dnya boyutlarnda olduu aklanmt. (Bunun haberini dergimizin geen saysnda bulabilirsiniz.) Yine Keplerle belirlenen 2300den

fazla tegezegen aday var. nmzdeki srete tegezegen kefi o kadar sradan hale gelecek ki artk saymay brakp bu gezegenlerde yaamn izlerini aryor olacaz. Kefedilen gezegen sistemlerinin neredeyse tamamnda birden fazla gezegen var. imdilik grebildiklerimizin yalnzca yldzna yakn olanlar olduunu dnnce, yldz bana belki de bizim sistemimizdeki gibi ok sayda gezegen dt ak. Bu da Samanyolundaki gezegen saysnn yldz saysndan ok daha fazla olabilecei anlamna geliyor.

Yalnz Gezen Gezegenler

Alp Akolu

etiimiz yl gkdamzdaki gezegenlerin saysnn yldzlardan daha fazla olabilecei aklanmt. Gezegenlerle ilgili dier haberde belirttiimiz zere, Keplerin yeni keifleri de bunu destekliyor. Getiimiz yl ok daha ilgin bir iddia da ortaya atlmt. Buna gre gkadamzdaki gezegenlerin yaklak drtte gkyznde yalnz geziyor olabilir. Bir baka deyile gkadamzdaki gezegenlerin ou bir yldzn evresinde dolanmyor olabilir.

Gezegenlerin yldzlarn evresinde olutuundan kimse kuku duymuyor. O nedenle bu gezegenler olutuktan sonra bir ekilde yrngelerinden km olmallar. ddia ilk ortaya atldnda, gezegenlerin yrngelerindeki kararszlklar nedeniyle yrngelerinden karak sistemlerinden uzaklat ne srlmt. Ancak bilgisayar modellemeleri bunun baka mekanizmalarnn olabileceini gsteriyor. Bir yldz mrnn sonlarnda krmz dev aamasna gelirken gezegenlerini da doru iterek onlarn bir ksmndan kurtuluyor olabilir. Ayrca gezegenlerin yaknlardaki yldz sistemlerinin ya da youn gaz bulutlarnn ktleekiminden etkilenerek yldzlararas ortama frlam olmas da mmkn. Gkadamz dinamik bir yapya sahip. Her ey gkada merkezinin evresinde dolanyor. Bu hareket nedeniyle, zellikle gkadamzn youn sarmal kollarnn iindeki yldzlar gezegenlerinin bir ksmn kaybediyor olabilir. Gen yldzlar da gezegenlerine pek sahip kamyor olabilir. Bir bulutsudan ok sayda yldz oluur ve balangta bu yldzlar birbirlerine grece ok yakndr. Gen yldzlar ak yldz kmesi olarak adlandrlan kmeler oluturur. Bu kmelerdeki yldzlar Samanyolunun dnne bal olarak zaman iinde gkadamzn kollarna dalr. Bilgisayar modellemeleri, yldz kmelerindeki skk yapnn da gezegenleri yrngelerinden karabildiini gsteriyor.
9

Haberler

dislik yarmalar ve staj olanaklar ile bir mhendisin kendisini gelitirebilmesi iin imknlar sunuyor. lkemizde Orta Dou Teknik niversitesi, stanbul Teknik niversitesi, Yldz Teknik niversitesi ve Ege niversitesi olmak zere toplam 4 niversitede faaliyet gsterenBEST Trkiye topluluunun en ok dikkat eken organizasyonlarndan biri mhendislik yarmalar. Bu yarmalarntemel mhendislik bilgileriyle harikalar yaratma organizasyonlar olduunu syleyebiliriz.

Yarmaya nasl katlnyor?


Yarmaya 4 kiilik takmlar halinde, tamamen kendi isteinize bal bir kategoride katlabilirsiniz. Bavurma hakkna sahip olabilmeniz iin, BESTin niversitenizde olmas yeterli. Bu yarmalarda herhangi bir snf ayrm yok. niversitenizde BEST olmas iin ne yapmalsnz? - nce BEST ile ilgilenebilecek aktif yeler toplamaya aln. - BEST hakknda daha detayl bir aratrma yapp genel bilgi edinin. - niversitenizden bir destek yazs aln. - interested@BEST.eu.orga katlmak istediinizi bildiren bir e-posta gnderin. Bylece gerekli btn belgeler size yollanr ve BESTe giri sreci balar.

Mhendislik Yarmalaryla Mhendislik

Anl Birkan

renim srecimizin balad gnden itibaren, gelecekteki mesleimizi belirleyecek admlar atmaya ve kendimizi gelitirmeye alrz. Doktorluk, yazarlk, retmenlik, oyunculuk, avukatlk, tercmanlk, yneticilik Ucu buca olmayan birok sektrden birok alana dnemsel olarak ilgi duyar, niversiteye girdikten sonraki srete mesleki yolumuzda kk admlar atmaya balarz. Peki ya bu yola devam etme srecinin en nemli halkas olan doru blm seme konusunda, ne kadar bilinli karar veriyoruz? Seilen meslekler konusunda her zaman doru mu bilgilendiriliyoruz? Birok meslekte tam olarak ne yapldn, tam olarak hangi sorumluluklarn stlenildiini plak bir ekilde grebiliyoruz. Ama maalesef baz meslekler iin bu o kadar kolay olmuyor. Kafamzda yzlerce soru iareti ile adm attmz bu meslekler, bazen bizi hayal krklna uratp geleceimiz konusunda endieye dmemize neden olabiliyor. Peki ya lkemizde hangi meslekler yanl anlalp byk soru iaretlerini de beraberinde getiriyor derseniz, rahatlkla mhendislik cevabn verebiliriz.

nsanolu var olduu srece snrsz bir ekilde renmeye, tasarlamaya, yeni bir eyler yaratmaya eilimli oldu ve bunun iin aba harcad. te bu srecin dourduu en nemli dallardan biri olan mhendislik de, modern anlamda bilim insanlarnn rettii kuramsal bilgiyi, tekniker ve teknisyenlerin uygulayabilecei pratik bilgiye dntrme sanatndan baka bir ey deildi. Arthur Mellen Wellingtona ise gre mhendislik beceriksiz birinin iki dolara kt yapt bir eyi, bir dolara iyi yapma sanat idi. Byle bir sanat dar bir bak asndan dnebilmek hayli zor olduundan, gnmzde lisans seviyesinde dzinelerce blme ayrlm olan mhendislik birok alan iinde barndryor. Bu kadar geni ve detayl bir alann evrensel geerlilii, mhendislie uluslararas bir kimlik kazandrmtr. te bu uluslararas kavram lkemizde en doru ve ilevsel bir ekilde temsil eden, kr amac gtmeyen renci organizasyonlardan biri BESTtir (Board of European Students and Technology). Teknik niversite rencileri arasnda iletiimi artrmak, ibirlii salamak ve renci deiimi yapmak amac ile sadece rencilerin katld ve renciler tarafndan ynetilen bir organizasyon olarak 1989 ylnda Berlinde kurulan BEST, gnmzde 32 lkede, 90 akn yerel grup ve 3200 akn aktif ye ile faaliyet gsteriyor. cretsiz eitim seminerler, farkl okullardan ve lkelerden teknik niversite rencilerinin kaynamasn salayan toplantlar, mhen-

Hangi kategorilerde yarlyor?


Mhendislik denince akla gelen karmak ilemlerin ve kurallar, aslnda her mhendisin sahip olmas gereken zellikler olduu noktasndan hareketle mhendisleri yartran bu organizasyonlar, vaka analizi ve takm tasarm olmak zere iki kategoriden oluuyor. Gznz korkmasn, temel mhendislik mantna sahip her rencinin yapabilecei ve tasarlayabilecei trden oluyor bu konular. Yarmaya gelene kadar, konu hazrlayan grup haricinde kimsenin konular hakknda bir fikri olmuyor. Herkes konular yarmayla birlikte renip uygulamaya geiyor. Konunun ne olduunu bilmeden katldnz iin, takm arkadalarnz seerken de stratejik davranmak ok nemli oluyor. nce takm tasarmn anlatmaya balayalm.

10

Bilim ve Teknik ubat 2012

Mesela Somalide insanlar byk bir ktln ortasnda. Somaliye ok yakn olan bir adada ise yeterli besin kayna ve retim var. Ama u anda ihtiya duyulan en nemli ey bir grup mhendis! te o mhendisler de sizlersiniz! Yarma alannn ortasnda bir malzeme marketi var. stediiniz malzemeyi kullanarak yle bir tasarm yapn ki, bu besinleri adadan Somaliye aktarabilelim. Yalnz nemli bir nokta var, aldnz ve kullandnz her malzemenin belirli bir fiyat var. En uygun bteli, en ilevsel, en salam, en ergonomik tasarm yap ve Somalideki insanlar kurtar. Ya da Emirgn aklarnda benzin ykl bir tanker, byk bir gmbrtyle karaya vurdu. Saniyede 1 ton benzin boazn sularna karyor. yle bir bot tasarlayn ki, bu bot boazdaki canllar ve evre iin byk bir faciay nlesin yani deniz suyuna karan benzini toplasn. Vakit daralyor. stanbul Boazn kurtarmak sizin elinizde. Bu konu 2010 ylnda dzenlenen T Mhendislik Yarmasndan, belirli bir yapy, verilen malzemelerle, belirlenen srede yapmaya dayanyor. Ancak tasarmnzn, belirlenen testleri baaryla gemesi gerekiyor. Takm tasarmnn en elenceli blmlerinden biri ite bu testler. Mesela bir deniz feneri tasarmnn dalgalara, yamura, depreme ve daha birok eye dayankl olup olmadn tespit edebilmek iin yaplan testlerde zevkli ve elenceli sahneler yaanabiliyor. Bu tr testler ayn zamanda mhendisliin temel ilkelerinin alglanmasnda ve ok ynl dnebilme kabiliyetinin gelitirilmesinde de etkili. te geen seneden baz takm tasarm konular: Avrupa Mhendislik Yarmas 2011 Gne n en doru ekilde kullanacak akll ev tasarm Helyum zeplini tasarm Rube Goldberg makinas tasarm Trkiye Mhendislik Yarmas 2011 Artma grevi yapan bot tasarm Vaka analizi ise verilen probleme zm retmeye dayal bir kategori. Yarmaclar belirli bir sre iinde, kendilerine verilen probleme zm bulmaya alr. rettikleri zmleri, jrilere sunarlar. Herhangi bir irketin vakasndan daha spesifik alanlardaki bir ok vakaya kadar geni bir alan kapsayan vaka analizi kategorisi, btn mhendislik rencilerinin zebilecei cinsten problemler ierir.

Mesela stanbulun trafik sorununa gne enerjisini kullanarak bir zm bulmanz istenebilir ya da kendinizi bir anda gelimi ve gelimemi lkeler arasndaki ticaret ve kalknma savann arasnda bulabilirsiniz. te nceki yllardan baz vaka analizi konular: Avrupa Mhendislik Yarmas 2011 - Bir irket iin web-sitesi tasarm - Maden iilerinin rahat almas iin kyafet zm Trkiye Mhendislik Yarmas 2011 - stanbul Boaznda bir tanker kazas vakas

Avrupann En Byk Mhendislik Yarmas


Trkiyede yaplan bu yarmalar, Avrupa BEST Mhendislik Yarmalar Projesinin iinde yer alyor. EBEC (European BEST Engineering Competition) olarak adlandrlan bu proje bu sene 4.ylna girdi. Ghentde yaplan,lk EBEC finali bugnk kadar geni bir corafyaya yaylmyordu. 18 lkeden 80 katlmcyla gerekleen etkinlikte Trk takmlar yoktu. Fakat bu ilk organizasyonun bir sonraki sene yaplacak EBEC Projesine ilgiyi ve katlm artraca kesindi. yle de oldu. 2010 ylnda gerekleen, Trk BEST gruplarnn da dhil olduu EBEC Projesinin Romanyann Cluj kentindeki finaline31 lkeden 104 yarmac katld. Trk gruplarn yarmalara gsterdii ilgi ve verdii nem, bir sonraki sene Avrupa Mhendislik Yarmasnn ev sahipliinin stanbul Teknik niversitesindeki BEST grubuna verilmesiyle hak ettii karl buldu. EBEC Projesi 2011 ylnda da bymeye devam etti. 32 lkeden 104 yarmacnn katlmyla, Avrupa apnda dzenlenen en byk mhendislik yarmas haline geldi.

Toplam 13 blgesel ve ulusal yarma vardr: - Fransa Ulusal Mhendislik Yarmas - Baltk Blgesi Mhendislik Yarmas - Merkez Blgesi Mhendislik Yarmas - Benelks Blgesi Mhendislik Yarmas - Polonya Ulusal Mhendislik Yarmas - talya Ulusal Mhendislik Yarmas - Nordik Blgesi Mhendislik Yarmas - spanya Ulusal Mhendislik Yarmas - Romanya Ulusal Mhendislik Yarmas - Portekiz Ulusal Mhendislik Yarmas - Yunanistan Ulusal Mhendislik Yarmas - Ukrayna Ulusal Mhendislik Yarmas - Trkiye Ulusal Mhendislik Yarmas

Trkiye Mhendislik Yarmalar


Bu sene 3.s dzenlenecek olan Trkiye Mhendislik Yarmasna ODT ev sahiplii yapacak. Trkiyenin drt niversitesinden baarl mhendislik rencilerinin bir araya gelecei yarma, 4-6 Mays tarihleri arasnda yaplacak. Trkiye Mhendislik Yarmasndan bir adm nceki yerel yarmalarn tarihleri ise yle: T Mhendislik Yarmas: 7-9 Mart 2012 ODT Mhendislik Yarmas: 10-11 Mart 2012 YT Mhendislik Yarmas: 17-18 Mart 2012 EGE Mhendislik Yarmas: 24-25 Mart 2012 Yarmalarla ilgili duyurular ve gelimeleri takip etmek istiyorsanz:
Sosyal Medya Sayfalar: facebook.com/TurkiyeBESTMuhendislikYarismasi Twitter.com/turkishbec Websitesi: www.turkishbec.org

Neden Proje Deniliyor?


Mhendislik Yarmalarndan proje olarak sz edilmesinin nedeni 3 aamal olmalar. EBEC Piramidi olarak adlandrlan yap, bu aamay net bir ekilde anlatr. Projede yer alan niversitelerin dzenledii yerel yarmalarda dallarnda birinci seilen takmlar, yerel gruplarn dhil olduu blgesel ya da ulusal mhendislik yarmalarnda anslarn srdrr. Blgesel ve ulusal yarmalarn birincileri de son ayak olan Avrupa Mhendislik Yarmasna katlmaya hak kazanr.

11

Zeynep nalan

Hawking, Kadnlar ve Spersimetri


yandan beri her geen gn motor nronlar yava yava ilemez hale gelen, bir on sene ncesine kadar harfleri elinin altndaki dmeye tklayarak ekranda beliren harf dizisinden seerek cmle kuran, ancak el kaslarnn da tamamen ilevini yitirmesi sonucu evresiyle iletiimi yanak kaslarnn hareketiyle snrlanan ve tm bu olumsuzluklar iinde kozmolojinin en kkl problemlerine kafa yoran, kuramlar reten bir bilim insannn Gn ierisinde en ok kadnlar dnyorum aklamasn esprili kiiliine vermeli. inde bulunduu durumuna ramen herkesi glmsetebildii iin kendisini ne kadar takdir etsek az. Bilim ve Teknik yazarlar olarak bizler de dier popler bilim dergilerini elimizden geldiince takip etmeye alyoruz. New Scientist dergisi elime geer gemez ilk yaptm Stephen Hawking ile yaplan bu rportaj okumak oldu. Tabii kadnlarn karmak yaps ile evrenin yaps arasnda ne gibi benzerlikler bulmu acaba, gibi bir merakla deil. zellikle CERNdeki son gelimeleri nasl deerlendirdiini ve yakn gelecek ngrlerini merak ediyordum. Ancak hayal krklna uramadm desem yalan olur. Sorular ok genel, cevaplar ise ok ksa idi. Geri beklediim aklamann bir sorunun cevabnda gizli olduunu sonradan fark ettim. Birazdan onu sizlerle paylaacam. Kendisine topu topu be soru yneltilmi ve her soruya verdii cevaplar drt cmleyi gemiyor. Cevaplar o kadar ksa ki New Scientist dergisi fazladan aklamalar koyma gerei hissetmi, araya girmi, cevaplarda geen baz kavramlar anlatm. Hayal krklmn asl nedeni rportajn sonunda Hawkingin sandalyesindeki teknolojiyi gelitirme iini stlenen Sam Blackburn ile yaplan ksa syleiydi belki de. Hawkingin konuma hznn daha dorusu iletiim hznn dakikada bir kelimeye dtn okuduumda, hem rportajn ksalna hakl bir aklama bulabildim hem de artk Profesr Hawkingin anlalr aklamalarnn geride kaldn anladm.

Iain Heath

8 Ocak 1942 doumlu Stephen Hawkingin 70. doum gn geen ay Cambridge niversitesinde Evrenin Durumu adl bir sempozyum ile kutland. Kozmoloji alanndaki almalaryla bilinen bilim insanlarnn katlm ve konumalaryla renklenen sempozyumun halka ak ancak biletli oturumundaki konumaclardan biri tabii ki Hawking olacakt. Ama yarm asrdr mcadele ettii hastalnn iyice ilerlemi olmas toplantya katlmasna msaade etmedi. Hawkingi 70. ya gnnde yazyla da olsa toplumla buluturan New Scientist dergisi oldu. Rportaj srasnda kendisine yneltilen sorulardan birine verdii cevap o kadar ilgi ekti ki hem yabanc basnda hem Trk basnnda yer ald. Hawkingin Gn ierisinde en ok neyi dnrsnz? sorusuna cevab Kadnlar olmu ve ardndan hemen eklemi: Kadnlar tam bir muamma. Bu cevap basnda hemen Evrenini srlarn zd, ama kadnlar zemedi, Kadnlar dnyor gibi balklarla ele alnd. 22
12

><
Rportaj kadnlar cevabn verdii ve benim hi zerinde durmadm, ama ister istemez glmsediim mehur soruyla noktalanyordu. Dikkatimi eken Hawkingin nc soruya verdii cevap oldu. Soru: Neyin kefi evreni anlaymzda kkl bir deiiklie neden olur? Cevap, iki cmle. Her paracn spersimetrik bir paracnn olduunun kefi, belki Byk Hadron arptrcsnda. Bu M-kuram lehine gl bir kant olurdu. CERNdeki Byk Hadron arptrcsnda henz spersimetrik paracklarn izine rastlanmadn biliyoruz. Ama hatrlarsanz getiimiz Aralk aynda CERNden gelen son aklama Higgsin izine rastland ama henz net bir ey sylemek iin erken olduu idi. Bu iki konunun ilikisini biraz irdelemek istedim. Tek bildiim Higgs paracnn ktlesinin spersimetrik paracklarn ktlesini dorudan etkileyecei idi. Parack fiziinin Standard Modeli Higgs parac iin ktle snrlamas koymuyor. Byk Hadron arptrcs (BH) deneyleri Higgsi hangi ktle aralnda gzlerse, ite Higgsin ktlesi budur diyeceiz. Bir yandan da Standard Modelin son durak olmadn biliyoruz. Spersimetrik modeller (SUSY), Standard Model tesi modeller olarak ne srlen bir sr modelin sadece bir grubunu oluturuyor. Bu modeller evrende her fermiona (yarm spinli atom alt parack) karlk bir bozonun (tam spinli atomalt parack), her bozona karlk bir fermiyonun olmas gerektiini sylyor. Evrendeki parack saysn dorudan ikiye katlayan bu modellerin ngrd spersimetrik paracklar henz parack hzlandrc deneylerinde gremedik. Spersimetrik modelleri savunan kuramclara gre bunun nedeni her paracn spersimetrik einin ktlesinin, paracn kendi ktlesinden ok daha fazla olmas. Dolaysyla spersimetrik paracklar (sparacklar) ancak ok ok yksek arpma enerjisinde ortaya kabilir, tabii gerekten varlarsa. Bir CERN takipisi olarak hemen belirteyim. Parack fiziindeki son gelimeleri CERNn kendi web sayfasndan ok, yksek enerji fizikilerinin kendi bloglarndan takip ediyorum. Bu konudaki favorim ise Quantum Diaries Survivordaki Tommaso Dorigonun blogu. Dorigonun blogunda, spersimetri konusundaki almalaryla bilinen Gordon Kane ile yapt grme sonucu dt notlar grdm. Notlarda Standard Model zerinde deiiklikler yaplarak ulalan ve en basit spersimetrik model olan MSSMe (Minimal Spersimetrik Standart Model) gre Higgsin ktlesinin 125 GeV (Giga eV - milyar elektron Volt) olmas gerektii yazyordu. (Hemen belirtelim, bir protonun ktlesi 1GeV civarnda. Yani Higgs protondan ok daha ar). Bu deer CERN deneylerinin son verileriyle rtyor. CMS deneyi Higgs eer varsa ktlesinin 115 ile 127 GeV arasnda olmas gerektiini sylemi, ATLAS deneyi ise bu aral 116-130 GeV olarak aklamt. Yani son verilerden MSSM doru kuram olabilir sonucu kyor. Ama bunu sylemek iin de ok erken. nk nce spersimetrik paracklarn gzlenmesi gerekir. Eer evrende spersimetri var ise ve Higgs 125 GeV civarnda ise BH deneylerinde ilk grlmesi beklenen sparacklardan biri stop. Stop, top (yukar) kuarkn spersimetrik ei. Yine atom ekirdeindeki paracklar (proton + ntronlar) bir arada tutan gl nkleer kuvvetin bozonu olan gluonun spersimetrik ei sgluino gzlenmesi beklenen dier bir parack. Spersimetri savunucular heyecanla bekliyor. Evrendeki yeni bir simetrinin kefi Stephen Hawkingin belirttii gibi sicim kuramclarn da sevindirecek. Zira sicim kuram da spersimetriyi ieriyor. Evrenin spersimetrik olduu kantlanrsa, gkbilimciler ntralino paracna odaklanacak. Zira bu spersimetrik parack baka paracklara bozunmuyor, yani kararl. Ntr olduu iin de etkileime girmiyor. Yani ntralino gzlenemeyen ancak evrenin ktlesinin % 83n oluturduuna inanlan karanlk madde adaylarndan biri. Spersimetri hayli ilgin bir konu. Yazmz bu konuyu merak edenlere bir kitap tavsiyesiyle noktayalm. TBTAK Popler Bilim Kitaplarndan Prof. Dr. Zekeriya Aydnn evirisiyle sunulan Spersimetri Gordon Kanein kaleme ald, spersimetri konusundaki meraknz giderecek ve sizi derin fizik kavramlaryla yormayacak bir kitap.

Bilim ve Teknik ubat 2012

Mac filko LEGO Collection 2011

13

Tekno - Yaam

Osman Topa

Gne Enerjili Kindle Klf


E-kitap pazarnn liderlerinden Amazon Kindle e-kitab arj etmeden bir ay kullanabiliyorsunuz. Yeni piyasaya srlen, gne enerjisi ile arj olabilen SolarKindle klf kullanarak, Kindlenzda bir arj ile 3 ay boyunca kitap okuyabileceksiniz. Kullanm sresini uzatmak iin tek yapmanz gereken ey iiniz bittiinde kitabnzn kapan kapatp gneli bir ortama koymanz. Klf ayrca LED okuma lambas da ieriyor. Bu sayede e-kitabnz gece yatmadan nce de rahatlkla okuyabiliyorsunuz.
www.solarmio.com

pad Tarayc
Tablet kullanclarnn en ok kulland aksesuarlardan biri dock station tabir edilen istasyonlar. Bu istasyonlar kullanlarak tabletler hem arj edilebiliyor hem de masastnde el demeden ayakta kalmalar salanabiliyor.

Apple Eitime Odakland


Apple, iinde binlerce konuda 500.000 cretsiz ders, video, kitap ve sunum gibi kaynaklarn bulunduu ve iPad, iPhone ve iPod Touch kullanclarnn cretsiz ulaabilecei iTunes U programn tantt. iTunes U 26 lkeden eitim kurumlarnn sunduu kaynaklar cretsiz olarak kullanclara sunuyor. Bu eitim kurumlar arasnda Stanford, Yale, MIT, Oxford, Kaliforniya niversitesi Berkeley gibi niversitelerin yan sra New York Modern Sanatlar Mzesi, New York Halk Ktphanesi ve ABD Kongre Ktphanesi de var. retmenler ve akademisyenlere de rencilerine ynelik ders paketleri hazrlamalar ve rencilerine iTunes U zerinden iletmeleri iin gerekli imknlar sunuluyor. Ayrca, Houghton Mifflin Harcourt, McGraw-Hill ve Pearson gibi byk yaynevleri de iTunes U zerinden elektronik ders kitab sat yapacak.
www.apple.com

Brookstone tarafndan piyasaya srlen tarayc istasyon ise bu istasyonlara baka bir ilevsel katyor. Bu tarayc istasyonu kullanarak her trl resim ve dokman en fazla 300 dpi znrlkte tarayarak tabletinize atabiliyorsunuz.
www.brookstone.com

14

Bilim ve Teknik ubat 2012

osmantopac@gmail.com

Kameradan Canl Yayn


Japon Cerevo elektronik reticisi Live Shell canl yayn cihazn tantt. Bu cihaz sayesinde herhangi bir video kameradan WiFi veya kablolu ethernet balants ile canl yayn yapabiliyorsunuz. adet kalem pille 3 saat yayn yapabilen Live Shelli g kayna ile de kullanmanz mmkn. HDMI veya RCA ile kameraya balanabilen Live Shell ile en fazla 704 x 528 piksel znrlkte ve 1,5 Mbps hznda yayn yapabiliyorsunuz. Yayn yapmak iin herhangi bir bilgisayara da ihtiya duyulmuyor.
www.cerevo.com

Android Fotoraf Makinesi


Cep telefonlar ve cep bilgisayarlarnda fotoraf ekme zellii artk sradan ve vazgeilmez bir zellik oldu. Fotoraf makinelerinin bir iletim sistemine sahip bir cep bilgisayar olma zellii ise ok yaygn deil. Polaroid tarafndan tasarlanan SC1630 Smart Camera, Android iletim sistemine sahip WiFi zellii olan bir akll fotoraf makinesi. 16MP fotoraf ekebilen SC1630, 3X zuma ve 3,2 inch dokunmatik ekrana sahip. Polaroid bu tasarmyla, fotoraf makinesinin kalitesinden dn vermek istemeyen kullanclar hedeflemi baarl bir tasarm.
www.polaroid.com

Tabletimsi Ultrabook
Bilgisayar sektrnde masast, dizst, netbook ve tabletten sonra imdi de ultrabook segmenti dodu. Aslnda ok hafif, ok ince, yeterince hzl, uzun batarya mr olan gsterili dizst bilgisayarlara ultrabook deniyor. Lenovo tarafndan piyasaya srlen Yoga, 13,1 inch ekran bykl, 1,4 kg arl ve 1,7 cm kalnl ile ultrabook snfna giriyor. Fakat dier yandan 360 dnebilen menteeleri sayesinde spiral ciltli bir ajanda gibi alan dokunmatik ekran ile bir tablet grevi de grebiliyor. Windows 8 iletim sistemi kullanan Yogaya hem klavye/fare ile (bir bilgisayarda olduu gibi) hem de ekrandan dokunarak (bir tablette olduu gibi) girebiliyorsunuz. 1600x900 piksel ekran znrl ile tam bir ultratablet olarak sunulan Yoga, 8 saat batarya mr vaad ediyor.
www.lenovo.com

15

Ctrl+Alt+Del
eit eit renkleri ve kokularyla her iein ayr bir anlam olduu ve her birinin ayr bir duyguyu temsil ettii sylenir. Oysa ne anlatmak istediklerini kendilerine sorsak, belki de sadece ne kadar susadklarn bize sylemek isteyeceklerdi. te Sparkfun Electronics adl bir irket, iekleri gerekten konuturabilmek iin Botanicalls Kit adn verdii bir devre seti tasarlam ve bunu da internetten pazarlyor. Bask devre levhas, nceden programlanm yongalar ve elektronik bileenlerden oluan bu seti alp klavuzuna uygun bir ekilde birletiriyorsunuz, ardndan devreyi iein sakssna yerletiriyorsunuz. Son olarak bir a kablosu balayp gc de verdiinizde ilem tamam, artk ieinizi dinlemeye balayabilirsiniz. Bu devre ne yapyor derseniz, sistemi kurgulayp a balantlarn gerekletirdiiniz andan itibaren ieiniz Twitter zerinden sizinle konuarak derdini anlatmaya balyor.

Levent Dakran

ieklerin Dili Olsa Demeyin, Artk Var

imdilik tek yapabildii devre zerindeki alglayclar yardmyla susadn sylemek ve su verdiinizde de teekkr etmekten ibaret. Ama farkl alglayclar ve yaratc uygulamalar eliinde daha farkl mesajlar verme-

Botanicalls Kit, susayan ieklerinizin size derdini Twitterdan anlatmasn salayan ilgin bir zm.

sini salamak da mmkn. Detaylar sparkfun.com/products/10334 adresinde grebilirsiniz.

Sper nce Bilgisayarlarn Fiyat 500 Dolara m Decek?


Bu aralar teknoloji dnyasn ucundan da olsa takip ediyorsanz, Intelin kiisel bilgisayar piyasasn canlandrmak zere getiimiz yl ortaya koyduu Ultrabook yaklamndan haberiniz vardr. Bu yaklam kapsamnda Intel, sunduu dk g harcayan ve az yer kaplayan bileenler sayesinde nihayet Applen Macbook Air ile yllardr yapt gibi dizst PC reticilerinin de incecik bilgisayarlar retebilmesini salad. stelik bu yeni nesil cihazlar 1,5 kilo civarndaki arlklarna ve 1 santimin altna den inceliklerine ramen, Atom ve benzeri dk nitelikli ilemcilerden deil, Core i5 ve Core i7 gibi st seviye performans sunan ilemcilerden destek alyor. Yava yava Trkiyeye de giren bu aygtlarn yurtd fiyatlar u aralar 800 dolar civarndan balyor. Bundan birka yl nce benzer performans ve arlk snfndaki bilgisayarlara 3 bin dolara yakn para harcamak zorunda olduunuzu dnrseniz bu hi de fena deil. Tabii Intel bunu yapnca ezeli rakibi AMDnin cevab da gecikmedi. Intelin Ultrabook platformuyla rekabet iin kollar svayan AMD, getiimiz yln sonlarnda Trinity adl yeni bir ilemci platformu piyasaya sreceini ve bunun Ultrathin ad verilen bilgisayarlarda kullanlacan aklad. Inyarlarn fiyat seviyesini 500 dolara kadar indirme vaadi. Buna karlk Intel de yl sonuna kadar Ultrabook platformunun giri seviyesi fiyatlarn 700 dolara ekebileceini umuyor. Trinity ile ilgili detaylar ubat aynda belli olacak. Yine de nden ksaca bilgi almak iin bit.ly/ amdtrinity adresini ziyaret edebilirsiniz. Bu arada bir yandan tablet, bir yandan Ultrabook derken arada ezilen netbook snf oluyor. Kullanllk asndan tabletlerle ba edemeyen, performans asndan Ultrabook snfnn gerisinde kalan netbook platformunu reticiler birer birer terk etmeye balad. Dell netbook retimini braktn resmen aklad, Acer Artk ben paray ucuz rnlerden kazanmak istemiyorum beyanyla nmzdeki dnemde performans rnlerine younlaacann sinyallerini verdi, Samsung Trkiyenin paylat rakamlara gre Trkiyede bundan 6 ay kadar nce yzde 22 olan netbook pazar pay yzde 13e geriledi. Bu bilgiler de u aralar dizst bilgisayar satn almaya niyetli olanlarn aklnda bulunsun.

Intelin Ultrabook platformuna AMD Ultrathin platformuyla cevap vermeye hazrlanyor, rekabet kzyor.

tel bu sistemleri Ultrabook olarak adlandrrken AMDnin Ultrathin olarak isimlendirmeyi tercih etmesi tamamen telif haklaryla ilgili bir konu. Ancak AMDnin aklamasnda kayda deer bir nokta daha var, o da Ultrathin platformuyla retilecek bilgisa-

16

Bilim ve Teknik ubat 2012

ldaskiran@gmail.com

Yeniden Balamak steyenler in te Frsat


Uzun sredir bilgisayar kullanyorsanz, iletim sistemleri ve platformlar deitike karnza kan eit eit yeniden balatma ekranlarna da alkn olmalsnz. Hani bunun nostaljisi olur mu bilmem ama, bir zamanlar kullandnz sistemlerin nasl kapanp aldn oturup yeni batan seyretmek istiyorsanz internet zerinde The Restart Page ad verilmi ilgin bir sayfahazrlanm. Siteye girdiinizde karnza Windowstan Linuxa, AmigaDOStan MacOSa kadar hemen hemen her trden iletim sisteminin farkl srmlerine dair yeniden balatma butonlar kyor. Herhangi birini seip sistemi yeniden balat dediinizde de sistem gerekten yeniden balyor. Tabii yeniden balama sreci gerekte deil, tarayc ekrannda olup bitiyor. Bilgilendirici, hatrlatc, elenceli, nostaljik; adna ne derseniz deyin bir ziyaret etmekte fayda var. Sayfaya www.therestartpage.com adresinden ulaabilirsiniz.
Otomobil ve bilgisayar aksesuar tasarmclarnn bir araya gelerek ortaya koyduu rnler grenlere parmak srtyor.

Bugne dek kullandnz veya kullanmadnz iletim sistemlerinin yeniden balatma srecine tank olmak isterseniz, The Restart Page gzel bir alma.

Otomobil reticisi Fareye El Atarsa

Bilgisayar ve yan rnleri konusunda farkl disiplinlerden gelen tasarmclarn birlikte ortaya koyduu yaklamlar bazen gerekten ilgin sonular ortaya karyor. Bunlarn bir rnei de bilgisayar aksesuar reticisi Thermaltake ve ara reticisi BMWnin DesignworksUSA stdyosunun ortaya koyduu performansa odakl fare tasarm. zellikle sk oyuncular hedefleyen bu rnn imdilik sadece fotoraflar olsa da, 2012nin bahar aylarnda piyasaya kaca syleniyor. Level 10 M Mouse olarak isimlendirilen rnn teknik zellikleri hakknda henz detayl bilgi yok, fakat sadece grnnn bile insan heyecanlandrdn kabul etmek lazm. Aslnda bu tasarm BMW DesignworksUSA ve Thermaltakein bir araya gelerek ortaya koyduu ilk rn de deil. Ayn ikili daha nce yine Thermaltake Level 10 adn verdikleri zel bir kasa tasarmna imza atm ve byk beeni toplamt. Level 10 M ile fareyi de sete dahil eden ikili, klavye ve monitre de el atarsa takm tamamlam olacak. Detaylar bit.ly/bmwmouse adresinde bulabilirsiniz.

Nuhan Pural

Ay nda fzyon
Laboratuvar - dare - Medya geninde bilim
Bilim ve teknoloji alannda, byk kitlelerin ilgisini ekip popler olan olaylarn banda tartmasz byk bulular ve icatlar, keifler gibi, insanlk adna olumlu olarak deerlendirebileceimiz olaylar gelir. Bu bulularn ve keiflerin bazlarnn hikyeleri o kadar ilgintir ki, nesilden nesle aktarlp rnek olaylar haline dnr, bir lde efsaneleir. Ancak bilimsel sahtekrlk olaylar da maalesef byk bulular kadar ilgi eken ve ses getiren olaylardr. Bu olaylardan bazlar o kadar nldr ki adeta efsaneye dnm, poplerlik anlamnda birok buluu ve kefi geride brakmtr. Bu yazda ok yakn bir gemite gndemi sarsan ve bir boyutuyla gncellii hl devam eden efsanevi souk fzyon vakasn olayn gncel boyutunu ierecek ekilde irdeleyeceim. Amacm toplumun bilimi ve teknolojiyi takip etme yntemlerine k tutmak.

Fransa Enerji Ajansnn, Fleischmann ve Ponsun ileri srdkleri Souk Fzyon yntemini test etmek iin kullandklar cihaz. Dzenek fzyon srasnda aa kan yksek enerjili ntronlar tespit edebilmek iin izole edilmi bir binann iine yerletirilmitir. Platinyum-titanyum hcre, etrafn saran bakr borular yardmyla soutulmaktadr. Elek eklinde platin elektrod ortada grlmektedir.

B
18

ilimin, her birinde nemli bir zelliin vurguland birok tanm var. Bunlardan biri, bilimi dzenli bilgi birikimi olarak tanmlar. Tabii ki burada bahsedilen bilgi birikiminin bilimsel yntemler kullanlarak elde edilmesi ve dier bilim insanlar tarafndan da kabul grmesi gerekir. Bilgi kiisel ve kurumsal yorumlar, inanlar, ncelikler veya karlar dorultusunda ekillendirilip dzenlenirse, bu durumun sahte para basmaktan nitelik olarak bir fark kalmaz. Bi-

lim dnyas bu sahtekrlk vakalarna kar ciddi nlemler alm olsa da maalesef tamamen direnli deildir. Deneylerin bilim ve aratrma kurumlarnda bilim insanlar tarafndan yaplmas, bilimsel yntemlerin kullanlmasnn zorunluluu, bulgularn basnda deil hakemli bilim dergilerinde yaymlanmas, sonularn tekrarlanabilir olmas, sonularn bilim camiasnda tartlp sorgulanmas ve bu aamalar geip genel kabul grmesi bu nlemlerden bazlar.

>>>

Bilim ve Teknik ubat 2012

nlemler kapsaml ve aamal olsa da sahtekrlk her zaman mmkn. Bazen bu tr konular tartlrken, sahtekrlk kelimesinin kasten yaplan yanl tanmlad ne srlerek hatalarn bazen kastl olmadan, bilinsiz olarak da yaplabilecei varsaymndan hareketle, etik d davran veya hatal uygulama terimleri kullanlyor. Ben etik d davran ifadesinin baz nedenlerle bu durumu tanmlamakta yetersiz kaldn dnyorum. Etik d ifadesi dilimize sonradan girmitir, genel tutum ve kabule uygun olmayan, ahlaksz davranlar tanmlar. Su olarak deerlendirilemeyecek bu davranlarn karl, doal olarak toplum tarafndan ayplanmak ve dlanmak eklinde olacaktr. Ancak bilimsel sahtekrlk birok lkede ve kurumda kanunlarla ve ynetmeliklerle tanm-

lanm, zellemi sular kapsamndadr. rnein ABDde Ulusal Salk Enstits (NIH) bnyesinde Office of Scientific Integrity, Ulusal Bilim Vakf (NSF) bnyesinde de Office of the Inspector General bu sular aratrmakla grevlidir. Zaten bu alanda deneyim sahibi birok yazar etik d yerine bilimsel sahtekrlk ifadesini kullanr. Bir dier nemli itirazm da bilim yolunu terk eden bir bilim insannn bunu bilinsizce ve istemeden yapm olduunu kabul etmenin mmkn olduundan duyduum kukudur. Ben bunun mmkn olmad kanaatini tayorum. En azndan souk fzyon olaynda yer alan tm kiilerin ve kurumlarn bandan beri ne yaptklarnn hayli farknda olduuna dair yeterince bulgu var.

Profesr Stanley Pons (sada) ve Martin Fleischmannnn 1993 ylnda Fransada Minoru leri Aratrma Enstitsndeki laboratuarlarnda, icat ettiklerini ne srdkleri Souk Fzyon dzeneiyle birlikte ekilmi resimleri.

19

Ay nda fzyon: Laboratuvar-dare-Medya geninde bilim

Fzyon nedir?
nsanolu ncelikle kitle imha silahlarna olan delice tutkusu ve konforlu hayatnn dourduu tkenmez enerji ihtiyac nedeniyle atomun ekirdeindeki tepkimelerle ortaya kacak enerjinin peine dmtr. lk olarak, byk atomlar daha kk atomlara blerek aa kan enerjiyi kefetmi, bunu atom bombas ve nkleer reaktrlerde temel alma prensibi olarak kullanmtr. Ancak kk atomlarn birleip daha byk atom oluturduklar tepkimede, blnme tepkimesi sonucunda aa kandan ok daha byk bir enerjinin aa kt tespit edilmitir. rnein drt hidrojen atomu birleip bir helyum atomu oluturduunda oluan helyumun arl, drt hidrojen atomunun toplam arlndan azdr. Bu ktle kayb aa kan enerjiye dnen madde miktardr ve bykl mc2 denklemiyle hesaplanr. Bu olaya fzyon tepkimesi denir. Evrendeki rnekleri Gne benzeri yldzlarda gzlenen bu tepkimenin balamas iin ok ciddi bir balang enerjisine ihtiya duymas, gndelik kullanmyla ilgili en byk zorluktur. nsanolu fzyon prensibiyle alan termonkleer bombay retmi, bu ykc tepkimeyi balatmak iin fitil olarak atom bombasn kullanmtr. Hidrojen bombas olarak bilinen kitle imha silah bu prensiple alr ve yeryznde insan eliyle ykc gne patlamalar yaratr. Hidrojen bombasnn retilmesi ile fzyon prensibiyle alan kitle imha silah retme tutkusu ve fzyonla ilgili askeri beklentiler tatmin edilmi olur. Ancak, fzyon tepkimesinin bu haliyle kolay kullanlabilir bir enerji kayna olarak sivil amalarla kullanlmas pek mmkn deil. Faydal enerji kayna olarak bu prensipten faydalanlmas, zlmesi gereken bir teknolojik problem olarak gncelliini koruyor. Balang enerjisinin kolay ve kontrol edilebilir bir yntemle gerekletirilebilecei fzyon esasl enerji retimi hep itah kabartan bir teknolojik seenek olarak bilim, idare ve medya katmanlarnda cazip bir hayal olmutur. En ok talep edilenin sahtesi de en ok olacandan bu alandaki sahtekrlk vakalar genele rnek olacak dzeyde retken ve etkileyici boyuta ulamtr. Souk fzyon efsanesi dediimiz olay ite budur. Gne patlamalar yerine souk ortamda, adeta Ay nn serinliinde sonsuz denebilecek kadar ok faydal enerji retme hayali, akademik camia dhil olmak zere toplumun tm katmanlarn iine alacak devasa aldatmacalar retmitir.
20

Ar su ve Elektrolit

Su Banyosu

(*) Dteryum ekirdeinde bir ntron ve bir proton bulunan bir hidrojen izotopudur. Ar hidrojen olarak da adlandrlr. Dteryum oksijenle balandnda ar su (D2O) oluur. Ar su, bildiimiz sudan (H2O) farkl fiziksel zelliklere sahiptir. Souk fzyon dzeneinin ematik gsterimi

Souk fzyon nedir?


23 Mart 1989da Utah niversitesinde alan iki bilim insan Stanley Pons ve Martin Fleischmann bir basn toplants yaparak sradan laboratuvar cihazlarn kullanarak laboratuvar ortamnda souk fzyon gerekletirdiklerini ve bu yntemin faydal enerji elde etmek iin kullanlabileceini duyurdu. Bu toplanty takip eden iki ay iinde tm dnyada ei emsali grlmemi lde medyatik bir tartma geliti. lk balarda bilim insanlarn da kapsayan iyimser bir hava olumu olsa da, sonuta kukucu ve sorgulayc kanaat egemen oldu. Balangtaki iyimser hava ile alklanp niversite idarelerince nlerine milyon dolarlar koyulan mucitler daha sonra dlanp altklar kurumlardan uzaklatlar. Pons ve Fleischmann, ar su (*) zeltisine batrlm paladyum elektrotlardan akm geirdiklerinde, zaman zaman beklenmedik ekilde scaklk art olduunu gzlemlediler. Veya yle olduunu iddia ediyorlard. Bu gzlemi yorumlarken, dteryum molekllerinin skp helyuma dntn yani fzyon tepkimesi gerekletiini ve aa kan enerjinin scaklk artna neden olduunu ne srdler. Devasa balang enerjisine gereksinim duyulmadndan bu nkleer birleme tepkimesi souk fzyon olarak isimlendirildi. Grld gibi dzenek ve temel prensip Paneth veya Tandbergin icadndan pek farkl deildir, hatta aynsdr. imdi bu olayn geliimini biraz daha inceleyelim. Pons ve Fleischmann Utah niversitesinde souk fzyon almalarn kendi imknlaryla srdryorlard. Zaten kullandklar basit dzenekler bir lde bu durumun sonucudur. Aratrma imknlarn geli-

>>>
tirmek iin ABD Enerji Bakanlna proje bavurusu yaptlar. Bu projenin hakemi olarak Brigham Young niversitesinden Steven Jones grevlendirildi. Jones laboratuvar ortamnda fzyon almalar yapyordu. Projeyi inceledikten sonra resmi olarak grupla grme talep etti. Jones farkl zamanlarda proje ekibi ile Brigham Young niversitesinde ve baka yerlerde grt. Bu grmelerin bazlarnda iki niversitenin rektrleri ve baka idarecileri de vard. Jones ve ekibi almalar sonucunda souk fzyonun olabileceini, ancak bunun gerekleme olaslnn ok dk olduunu, bu nedenle faydal enerji kayna olarak kullanlmasnn olaslk d olduu kanaatine ulamt. Daha fazla ek almaya gerek duymuyor, bulgularn artk yaymlamak istiyorlard. Buna karn Pons ve Fleischmann kendi gzlemlerinden ok emin olmasalar da, souk fzyonun faydal enerji kayna olarak kullanlabileceini dnyorlard. Sonuta iki grup anlap almalarn ezamanl yaymlamaya karar verdilerse de, yle olmad. Pons ve Fleischmann sk bir amaz iindeydi, eer gzlemleri gerekten doruysa bu yirminci yzyln en byk bilimsel kefi olabilir, insanln enerji ihtiyacn sonsuza kadar zebilir, kendilerini ve kurumlarn her alanda zirveye tayabilirdi. in bir dier boyutu ise niversite idaresinin de benzer hayaller grmesi ve souk fzyon prensibinin patentini almay dnmesiydi. Sonunda niversite idaresinin de tevik etmesiyle, Pons ve Fleischmann deneylerini basn toplantsnda akladlar ve n makaleyi de nceden kabul garantisi aldklar Journal of Electroanalytical Chemistry dergisine yaymlanmak zere yolladlar. Aklamalarnda deneyleri yeterince tekrarladklarn ve sonutan emin olduklarn, insanlarn tketemeyecekleri kadar enerji retmesine imkn verebilecek bir bulu yaptklarn ve varlan noktada yaplacak aratrmalarn artk bu icadn teknolojik ve ekonomik boyutunun gelitirilmesine odaklanmas gerektiini bildirdiler. Jones durumu ortak makale bavurusu yapmak iin kararlatrdklar buluma yeri olan havaalannda televizyondan rendi ve hemen makalesini Nature dergisine faksla yollad. Takip eden gnlerde dnyada ei benzeri grlmemi bir haberleme trafii yaand. Hemen hemen tm televizyon kanallar souk fzyon haberini ncelikli olarak aktard, gazeteler haberi manetten verdi. niversite koridorlarndan yllk toplantlara kadar hemen hemen tm bilim ortamnda konu hararetle tartlmaya baland. Bu arada Utah niversitesi idarecileri bir avukat ordusu kurup patent alma iine giriti ve devletten daha ok aratrma yapabilmek iin milyon dolarlk aratrma bteleri talep etti. Paladyum, platin ve bakr fiyatlar tm borsalarda tavan yapt, konvansiyonel enerji kaynaklar ve ilgili sektrler sanki khnemi ad sektrler grnts ald. Nisan bandan itibaren hretli niversitelerden baz bilim insanlar kendilerinin de benzer sonular aldn bildirmeye balad. Hatta baz kurumlar kendi deneylerinin daha nce ve ilk olduunu ne srerek patent hakknn kendilerinde olduunu iddia edip yasal bavurular yapt. Grld zere souk fzyona ilk tepki ciddi bir aknlk, ar bir iyimserlik ve onun ardndan da bir sahiplenme yar eklinde geliti. Medya alanlarndan, idarecilerden ve bilim insanlarndan oluan, ciddi byklkte ve

Bilim ve Teknik ubat 2012

21

Ay nda fzyon: Laboratuvar-dare-Medya geninde bilim

etkili bir grup olayn doruluunu sorgulamadan kabullenmi ve byk baln peine dmt. Nisan ortasnda Amerikan Kimya Derneinin toplantsnda Pons alklanyordu, ancak 1 Mays tarihli Amerikan Fizik Dernei toplantsnda iler tersine dnmeye balad. Fizikiler souk fzyonla ilgili kukular gndeme getirmeye balad. Kaliforniya Teknoloji Enstitsnden Nanthan Lewis her trl olasl test etmesine ramen deneyi tekrarlayamadn ve negatif sonular elde ettiini bildirdi. CERNden Douglas Morrison da benzer ekilde negatif bulgulardan bahsetti. Kaliforniya Teknoloji Enstitsnden Steven Konin ve Charles Barnes fiziksel olarak souk fzyonun imknsz olduunu bildirdi. Bu arada Jonesun makalesi yaymlanmt ve genelde hava tersine dnmt. Amerika Enerji Bakanl Mays ay sonunda souk fzyon konusunda kart grlerin grlecei bir toplant dzenledi. gnlk toplant sonucunda bir aratrma kurulu kuruldu ve rapor Haziran aynda akland. Ksaca rapor, souk fzyondan kullanlabilir enerji kayna olarak faydalanlabileceini gsteren yeterli bilimsel veri olmadn ve bu alana yatrm yapmann uygun olmadn bildiriyordu. Sonbahara kadar ortalk yatt. Konuyla ilgili nemli baz toplantlar yaplsa da artk souk fzyon medyada yer almyordu. 1991 ylnda Pons ve Fleischmann ABDden ayrlp Toyotann Fransadaki aratrma merkezinde almaya balad. 1995te Fleischmann buradan da ayrld. Ponsun kontrat da 1998 ylnda bittikten sonra yenilenmedi. Gnmze kadar ciddi hibir bilimsel dergi souk fzyon makalesi yaymlamamtr. Souk fzyonun faydal bir model olduu kantlanmad iin patent de verilmemitir. Baz kk gruplar hl konuyla ilgilense de konunun gncellii tpk bu yazda olduu gibi, tipik bir olay olmas nedeniyle derslerde ve kitaplarda ibret alnacak bir rnek olarak yer almasyla snrl. Konunun hemen hemen her boyutunu kapsayan ok sayda kitap yazld Souk fzyonla ilgili yayn, kitap, tutanak, kaset ve dier belgeler Cornell niversitesi ktphanesinde zel bir blmde duruyor. Bruce Lowenstein bu arivi kullanarak 1994 Cold Fusion Saga (Souk Fzyon Efsanesi) adl derleme bir kitap yaymlamtr.

Souk fzyoncular nerede hata yapt?


nsanolunun doas baz gariplikleri de barndryor. Ayn olay karsnda farkl bireylerde zt alglar oluabiliyor, birinin doru dediine dieri yanl diyebiliyor. Belli llerde bu durum makul kabul edi22

lebilir ve konular somutlatka ztlk azalr. Temel unsurlar insan olduundan camialar ve kurumlar da yanlgya ve hataya debildii gibi bir ekilde drlebilir de. Beklentilerin yksek ve problemlerin zmnn imknsz grnd dnemlerde aldanma ve aldatma daha kolay olur. Souk fzyonun aktrleri sadece Pons, Fleischmann ve Jones deildir. Dnmeden destek aklamas yapan bilim adamlar, patent ve fon yarna giren niversiteler ve siyasi kurumlar, konuyu gerekmi gibi sunan medya. Hepsi eit oranda sorumludur. Dolaysyla souk fzyoncular dediimizde, bu grubun tamamn dnmemiz gerekir. Bilim adamlarndan balarsak Pons ve Fleischmann kendi gzlemlerini sanki kontroll bir deney gibi dnmlerdi. Bu temel bir hatadr, ancak biri blm bakan iki profesrn byle dnmesini makul karlamak mmkn deil. Deneylerini ciddi bir dergiye yollasalard veya bir kongrede tartmaya asalard muhtemelen bunlarn hibiri balarna gelmeyecekti. Deney kurgular ve yorumlar son derece yetersiz ve tutarszd. Bununla ilgili bir sr detay verilebilir, ancak en yaln ve kolay anlalr olan kontrol deneylerinin olmamasdr. Ar su ile yaptklar deneyi normal su ile de yapp arada fark olup olmadna bakabilirlerdi. Baz yazarlar Jonesun da sulu olduunu, haksz olarak Pons ve Fleischmann deneylerini kopyaladn daha sonra da onlar yayn basksna zorladn ne sryor. Benim fikrim hakemlerin deerlendirmelerini sadece dosya zerinde yapmas ve deerlendirmeden sonra dosyay tmyle unutmas gerektiidir. ABD Enerji Bakanl adna Pons ve Fleischmannn projesini deerlendiren hakem olan Jones, byle davranabilirdi. Proje sahipleriyle ilikisini ortak basn aklamasna kadar getirmesi en azndan gereksiz bir macera olarak dnlebilir. Utah niversitesi ynetimi muhtemel maddi kazanlar n plana alarak Pons ve Fleischmann bask altna alm, almalarn tamamlamadan medya yoluyla kamuya bildirilmesini tevik etmi, daha sonra da patent ve devlet fonlar peine dmtr. Utah niversitesi ve MIT arasndaki patent yar, bilim yatrmnn (ve uyank giriimciliin) en arpc rneidir. dareciler eldeki bulgunun geerli olup olmadn sorgulamadan, dorudan muhtemel karlarn maksimize etmeye ynelmitir. Bilim znde kamu iin yaplan bir etkinlik olduundan bilim kurumu ynetmek ticari kurum ynetmekten farkldr. Bu sebeple benim fikrimce, bilim kurumu idare edenlerin anlk frsatlardan ok kamu yararn gzetmesi gerekir. Souk fzyon konusu, niversite idareleri dnda, biri Utah Eyalet Parlementosu dieri de Amerikan Temsilciler

>>>
Meclisi Alt Komisyonu olmak zere iki politik kurumda grlmtr. Her iki grmede de olayn gerek olup olmad pek tartlmamtr. Tartlan konu byle belirsiz projelere devlet yatrm yapldnda ve projelerin bo kmas durumunda oluacak riskin gze alnr olup olmaddr. Nitekim Utah Eyaleti ya tutarsa diye dnm ve balang olarak 5 milyon dolar dorudan souk fzyoncularn kullanmna amtr. Nedense politikaclar proje kararlar alnrken bilim insanlarna pek danmaz. Souk fzyonun dier nemli aktr medya, olaylarda eit lde kusurlu ve sorumludur. Aslnda bilim kurumlar bilimin topluma iletilmesi iin basn toplantlar, toplantlar, kitaplar, bildiriler, altaylar, kitaplar ve dergiler yoluyla dzenli olarak medyaya bilgi aktarr. Bu istenen bir ilikidir. rnein lkemizin saygn bilim destek kurumu TBTAKn bnyesindeki Bilim Toplum Daire Bakanlnn grevi budur. Hemen hemen tm niversitelerin de basnla ilikileri dzenleyen blmleri vardr. Yani bilimin medyada yer almas istenen ve faydal etkinliktir. Ancak, bilimsel yaymclk ile gnlk yaymclk farkl prensiplerden yola kar. Bilimsel yaynlar ispata dayal iken, gnlk medya haberlerinde hibir zaman bilim insanlarn tatmin edecek lde detay bulunmaz, gnlk medya detaydan ok haberin hikyesinin arpc olmasn nemser. Haberin doru olup olmadndan ziyade kart ve taraftar grlere dengeli olarak yer vermeyi gzetir. Medyann durumu sadece bu boyutlarda kalsayd syleyecek fazla bir ey olmazd. Ama bir l olmas asndan u rnek verilebilir: Souk fzyon ile ilgili basn toplants ile ayn gn gerekleen ve dnyadaki en byk petrol tankeri kazas ve evre kirlilii olay Exxon Valdez tanker facias medyada souk fzyondan daha az yer almtr. Ayrca medya mensuplar bu olayda bamsz olmas gereken durularn terk ederek farkl bilim insanlar (veya gruplar) arasnda araclk yapm, adeta bilgi bankas olarak almtr. Yaymladklar haberlerin byk ksmn, sorgulamadan baka haber kaynaklarndan dorudan kopyalamlardr. yle dnelim: Elinde dnyay sarsacak nitelikte bir bulu olan bir bilim insan, eer bu bilimsel bir bulgu ise, elindekileri Natureda ya da Scienceta yaymlatmak ister, ncelii budur. Eer bulu teknolojik bir icat ise bunu kimse ile paylamaz, patent alma ilemlerine younlar. lemler yasal koruma noktasna gelene kadar da bulgularn sr olarak korur. Bundan baka bir ey dnmesi pek mmkn deildir. Eer kalkp kanallar, gazeteleri dolap ben ok nemli bir ey buldum diyerek kamuoyu yaratma yolunu seiyorsa, iki olaslk vardr: Ya bu kii bilim insan deildir ya da buldum dedii eyi ederinden fazlaya pazarlamak amacnda olan, dikkat edilmesi gerekli bir kurnazdr. Bir medya mensubu da kendisine byk bir bulu veya icatla ya da gzlemle gelen kiiye baz sorular sormal ve ilgili alandan, saygn bir bilim insanndan teyit aldktan sonra konuyu deerlendirip toplum yararna olduunu gryorsa yaymlamaldr. Bu sorgulama yzde yz etkin olmasa da, doru bir karar almaya byk lde yardmc olabilir.

Bilim ve Teknik ubat 2012

Medyada bilim haberlerini takip etmek iin faydal bir klavuz


Souk fzyon olay, kendi trnde dnyann gelmi gemi en medyatik vakasdr. Tabii ki son vaka da olmayacaktr, ancak bu tip durumlara kar gvenilir nlemler olabilir mi? Mutlak bir zm olmasa da etkin nlemler var.

1. Buluu yapan kimdir? Hangi kurumda almaktadr? 2. Bu bilimsel alma projesi hangi kurumlar (TBTAK, Devlet Planlama Tekilat, Sanayi Bakanl vb) tarafndan desteklenmitir? 3. Bu projenin sonular hangi hakemli dergilerde yaymlanmtr? 4. Bu projenin sonular hangi kongrelerde tartlmtr? 5. Bu sonular baka kurumlardaki bamsz bilim insanlarnca tekrarlanp teyit edilmi midir? 6. Eer konu teknolojik bir icat ise hangi lkelerde geerli olacak ekilde patent alnmtr? imdi srasyla cevaplar inceleyelim: 1. Bilim uzun, zorlu ve sebat gerektiren bir disiplindir. Korunmu temel kalplar ve tm yaam kapsayan srekli eitim sreleri ierir. Baz istisnalar yaanm olsa da, bilim insan veya bilim rencisi olmayan birinden ciddi bir bulu beklemek pek ger23

Ay nda fzyon: Laboratuvar-dare-Medya geninde bilim

eki deildir. rnein birok televizyon kanalnda baz talarn veya kristallerin salk ve mutluluk getirdii eklinde yaymlar, bilimle hi ilgisi olmayan kiilerce sanki gerekmi gibi sunuluyor. Oysa yaymc kurum bu kiilerin kim olduunu aratrsa toplum sal asndan ok yerinde bir tutum sergilemi olur. 2. Gnmzde hemen hemen hibir ciddi bulu veya icat yeterli altyap, insan kayna ve sarf malzemesi olmadan gerekletirilemez. Bu harcamalarn btesi bilim insanlarnn kendi birikimlerini atndan, aratrma gelitirme projeleri farkl kurum ve vakflara proje eklinde sunulup kaynak temin edilir. lkemizde ve dnyadaki aratrma gelitirme faaliyetleri farkl kurumlarca zgnl, yaplabilirlii ve etkinlii aratrldktan sonra, belli kurallar erevesinde btelendirilip desteklenir. Bir projenin ciddi bir bilim kurumunca desteklenmesi pozitif bir durum olarak deerlendirilmelidir.

3. Bilimsel bir projenin en temel kts bilimsel makaledir. Bir projeden kan makalelerin says, yaymlandklar dergilerin etkinlii ve ald atflar, o bilimsel makalenin ve ayn ekilde buluun veya icadn kalitesini gsterir. Uluslararas dergiler yaymlamadan nce bir makaleyi alannda deneyimli en az iki hakeme gnderir. Bu deerlendirme yntemi, sahtekrla kar en ciddi savunma duvarlarndan biridir. rnein televizyonlarda reklam kuaklarnda kmas iin, cilde srlen bir krem ile hemen iyileiveren yal romatizma hastalarnn zeybek oynad bir reklam filmi ekip romatizma hastalarn etkileyebilirsiniz. Bu belki yaymc ve reklam sahibi asndan krl, ancak toplum asndan kesinlikle zararl bir aldatmaca olacaktr. Oysa bu reklam yaymlanmadan nce, kremin romatizma hastalarnda etkinliini inceleyen bilimsel bir makale olup olmadn sorgulansa, toplumsal hasar kolaylkla nlenebilir. 4. Her bilim alan farkl dernekler bnyesinde rgtlenir. Bu dernekler farkl srelerle toplanarak mensuplar arasnda bilgi aktarmna imkn veren altay, toplant, kongre gibi etkinlikler dzenler. Etik konular ve sahtekrlk vakalar ok ciddi ve saknlmas gereken durumlar olduundan, bu etkinliklerin bilimsel ierii saygn bir bilimsel kurul tarafndan ciddiyetle organize edilir. Bu sebeple bir icadn veya bir projenin sonularnn, ilgili konularn tartld bilimsel kongrelerde gndeme alnm ve alandaki yelerin huzurunda tartlm olmas, bulu veya icadn kabul asndan nemlidir. Yakn tarihimizi zihnimizde canlandracak olursak, enerjisiz bir devri daim sisteminin duyurulmas iin dzenlenen ve basnda ok geni yer bulan toplantya bilim adamlar yerine ok sayda asker ve sivil emekli brokrat davet edildiini hatrlayabiliriz. 5. Bir dier nemli unsur buluun veya icadn, bamsz kiilerce ve kurumlarca denenerek benzer sonularn ktnn gsterilmi olmasdr. Eer bulu, sahiplerinin nerdii artlarda tekrar edilebiliyorsa bu nemli bir pozitif unsurdur. Ancak yine yaymlanm bilimsel makaleleler dikkate alnmal, konuyla ilgili kiisel grler, yorumlar ve sbjektif aklamalar kukuyla karlanmaldr. rnein bir ahs belli bir gda rnnde kanser yapc madde olduunu iddia ediyor olabilir. Hatta birok durumda iddia sahibi kendi savna patolojik lde inanyor da olabilir. Ancak bu iddiann kabul edilebilir ve kamuya duyurulabilir nitelik kazanmas iin, o gda rnnde kanser yapc madde tespit edildiinin mutlaka bamsz baka kiiler ve kurumlar tarafndan da bildirilmesi ve bu dozdaki maddenin kan-

24

<<<
ser geliimine neden olduunun gsterilmi olmas gerekir. Aksi takdirde gazetelerde ve televizyonlarda byle haberlerin yer almas ok nemli bir besinin tketilmemesi ve toplumun aldatlp ciddi lde zarara sokulmasna yol aabilir. 6. Konu sadece bilimsel bir bulgu deilse, faydal bir icad da ieriyorsa, rnn patentli olmas sahtekrlk olasln dren bir unsur olarak deerlendirilebilir. Ancak souk fzyon rnei, bu tr nlemlerin de sahtekrla kar mutlak koruma salamayabileceini ok ac bir ekilde gsteriyor. Salksz (patolojik) bilim bu nlemleri de ap geebilir. yle: Souk fzyonu neren bilim insanlarndan Martin Fleischmann Southamton niversitesinde profesrd, Stanley Pons ise Utah niversitesinde Kimya Blm Bakan idi . Yani birinci madde tamamd. Souk fzyon projelerine nemli bilim kurumlar fon salamt. Hatta gnmzde de bu konuya fon ayran devlet ve sanayi kurumlar var. kinci madde de tamam. Souk fzyon makaleleri ciddi dergilerden geri evrilse bile fanatikler g birlii edip kendilerine uygun dergilere (Journal of Electroanalytical Chemistry, Journal of Physical Chemistry,Physics Letters A,International Journal of Hydrogen Energy, Journal of Condensed Matter Nuclear Science) makalelerini kabul ettirebilir. nc madde de ksmen tamam. Souk fzyon taraftarlar kendi aralarnda toplanp bu konuyu tartmaya devam edebilir, kongreler dzenleyebilir. rnein Uluslar aras Souk Fzyon Konferans 1994-2002 arasnda dzenli olarak toplanmtr. Demek ki drdnc madde de tamam. Baz bilim insanlar en az souk fzyonun mucitleri kadar kurnaz olup gemekte olan hret treninde bir an nce yer kapmak iin erden pten deney sonularyla kendilerinin de deneyi tekrarladklarn bildirebilir. Nitekim souk fzyon deneyini tekrar ettiklerini bildiren ok sayda bilim insan ve bilimsel kurum olmutur. Deneyi tekrarladklarn iddia edenler arasnda Stanford ve Texas AM niversitelerinden, MITden, Georgia Institute of Technologyden ve lkemizin baz saygn niversitelerinden bilim insanlar da vard. Bylece beinci madde de karlanm oluyor. Patent bavurular bilimsel ieriin geerliliinden ziyade tasarmn zgnl ve faydal bir model olup olmad asndan deerlendirilir. Patent deerlendirmesinde bilimsel deerlendirmenin arl snrlym gibi alglanabilir. Ama souk fzyon olaynda en zayf grnen bu halka aslnda en salam halkayd. Tutulan avukatlar ordusu ve yatrlan milyon dolarlara ramen ne MIT ne de Utah niversitesi patent almay baaramad ve sonunda bavurudan vazgeti. Aslnda, bu halkann salam kalm olmasnda patent alma ileminin zaman almas ve o srete bilim dnyasnn gsterdii sorgulayc tepkinin baat hale gemesi nemli yer tutuyordu. Zaten patent bavurusunun ret gerekesi kuramsal zayflk deil rnn faydal olduunun ispat edilememesi olarak bildirilmiti. Bu cevap gnmzde souk fzyon bavurularnda standart olarak kullanlr, daimi hareket makinesi trnden bavurulara otomatik olarak verilen ret gerekesi de ayndr.

Bilim ve Teknik ubat 2012

Bilim insannn yolu


Bu rnekler bilimde evrensel geree tek bir deney veya bildiri ile ulamann mmkn olmadn gsteriyor. Bilim insan nndeki uzun yolda sebatla yrmek durumunda. te bu nedenle Nobel dl gibi nemli bilimsel dller ancak bilgi veya bulu evrensellie ulatktan ve bu yolda yllar geirildikten sonra kazanlabiliyor. Bilim insan bilimin yolundan yrmeli, bilimin yntemini ve yaym aralarn kullanmaldr. Eer kendinin veya kurumunun sosyal veya ekonomik karlarn, bilimsel nceliklerin nne koyarsa felaket kanlmazdr. Sahtekrlk er veya ge ortaya kar, sorumlu kiiler ve kurumlar byk zarara urar. Ancak ilgili kiilerin ceza grmesi zarar telafi etmez, nk bu aldatmacann kurban ne yazk ki toplumdur. Bilimsel olarak kabul grmemi, hibir deneysel bulguya dayanmayan ahsi gzlemleri ve kanlar ile kameralarn karsna geen, gazetelerde boy boy fotoraflar yaymlanan kiilere asla itibar edilmemelidir. Medyann topluma gerek bilgi iletme ykmll vardr. Medya poplerlik deil gereklik prensibinden hareket etmeli, bir bilim haberi yaparken olayn bilimselliini sorgulamal, ciddi ve saygn bilim insanlarna danmal ve bilim habercilii alannda uzmanlam gazeteci yetimesi iin altyap oluturup bilim haberciliinde bu uzmanlardan faydalanmaldr. Ayn titiz davran sadece habercilik alannda deil zellikle gda, salk ve teknoloji rnlerinin reklamlarn yaparken de gstermelidir.
Kaynaklar Lewenstein, B. V., (PDF),Cornell cold fusion archive, collection n4451, Division of Rare and Manuscript Collections, Cornell University Library, retrieved 2008-05-25, 1994. Goodstein, D., On Fact and Fraud, 2010. Langmuir, I., Pathological Science, Physics Today, Say 42, s. 36-48, 1989.

Prof. Dr., Nuhan Pural, 1961 ylnda zmirde dodu. Hacettepe niversitesi Tp Fakltesini 1987 ylnda bitirdi. Bitliste bir da kynde hekim olarak alt. Cerrahpaa Tp Fakltesindeki Farmakoloji Uzmanl eitiminden sonra sve Karolinska Enstitsnde Nrofizyoloji Doktoras yapt. 1997 ylnda yurda dnd. Halen H. Tp Fakltesi Biyofizik Anabilim Dal Bakandr, Ankara niversitesi Klinik Aratrmalar Etik Kurulu yesidir. 30dan fazla eseri ve bunlara alnm 300 civarnda atf vardr.

Close, F., Too Hot to Handle, 1991 Taubes, G., Bad Science, 1993. Demokan, O., Souk Fzyon, Bilim Teknik, Say 259, s. 9-10, 1989. Kadirolu, O., Bilimde Yanlglar, Bilim Teknik, Say 328, s. 82-85, 1995.

25

Zeynep nalan
Dr, Bilimsel Programlar Uzman, TBTAK Bilim ve Teknik Dergisi

Arka Kanat

Srtnme

Tepki Kuvveti

Arlk

Otomobillerin Fizii
Otomobili yerde tutmaya alan hava moleklleri
ok hafif olan hava molekl nasl olur da 1000 ksur kilogramlk otomobili yerde tutar diye armayn. Burada bir tane hava moleklnden deil milyarlarcasndan bahsediyoruz, yani birlikten kuvvet douyor. Otomobile deiik ynlerde arpan hava molekllerinden aaya doru arpanlar otomobilin stnden yere doru bir kuvvet uygular. Bu kuvvet zellikle yksek hzlarda ok ie yarar.
26

Yksek hzda giden bir otomobilin yeri tutmas zorlar, hatta zaman zaman otomobil yerden havalanr. Bu gibi durumlarda hava moleklleri arac yere doru bastrabilir. Baz binek aralarda grdnz arka kanat, yar otomobillerinin ise hepsinde grdmz ndeki rzgr kanalnn ve arka kanadn ilevi bu kuvveti artrmaktr. Yere hayli yakn olan rzgr kanal havann ounun stten

Bilim ve Teknik ubat 2012

Hava direnci

Srtnme

Rzgr Kanal

tki

Tepki Kuvveti

gemesini salar. Arka kanat ise ters evrilmi uak kanadna benzer. Uak kanad nasl ua havalandrmaya yaryorsa otomobildeki kanat da otomobilin yeri tutmasn. Aslnda her iki mekanizma da otomobile doru gelen havay yararak iki kanaldan akmasn salar. Bernouilli prensibine gre bir akkann uygulad basn, molekllerinin hzna baldr ve molekl hz azaldka basn artar.

st kanala giren havann hz azalr. Yava hareket eden hava daha byk basn uygular.

>>>
27

Otomobillerin Fizii

Momentum ve Gvenlik
kapl kk bir otomobil ile bundan iki kat daha ar olan bir jipin arptn dnn. Biliyoruz ki arpma ncesi ve sonras toplam momentum korunur. O zaman jipteki hz deiimi 20 km/ saat ise kk otomobildeki hz deiimi 40 km/saat, jipin hz deiimi 30 km/saat ise kk otomobilinki 60 km/saat olacaktr. Yani hafif otomobil daha ok hz deiimine urayacak ve bu deiim ktle fark arttka artacaktr. Kazalardaki lm riskinin hz deiiminin 4. kuvvetiyle artt syleniyor. Yani yukardaki rnekte hafif otomobildeki kiilerin lm riski ar otomobildekilere gre 16 kat (24) daha fazla. Yakt verimlilikleri daha kt olsa da ar otomobillerin tercih edilmesine amamak gerek. Zira daha gvenliler.Tabii bu gvenlik sadece ar otomobil kullanclarn kapsayan bir gvenlik. Trafik yasalarnn temelini fizik kanunlar olutursayd, herhalde konulan trafik yasalarndan biri sadece ar otomobil kullanclarnn deil de trafikteki herkesin gvenliini salamak iin yollardaki aralarn ktlelerinin birbirinden farknn az olmas gerektiini belirten momentum korunum yasas olurdu. Neyse, siz siz olun ve kamyon, tr gibi byk aralardan uzak durun.

Rzgra kar
Otomobili hareket ettirmek ya da hzn artrmak iin gaz pedalna basldka, yakttaki kimyasal enerji kinetik enerjiye dnr. Ancak istediimiz hza ulasak da ayamz gaz pedalndan ekmeyiz. Bunun nedeni otomobilin hareketini engelleyen kuvvetlerdir.

28

>>>
Hava direnci yani aerodinamik diren, aracn hava iindeki hareketinden kaynaklanan bir kuvvettir. Aerodinamik direnci etkileyen, otomobilin aerodinamik yapsdr. Otomobil hareket ederken yolu zerindeki hava molekllerini iter. Otomobilin n ksmnn alan ne kadar kk ise yoluna kan ve itilmesi gereken hava moleklleri o kadar az olur, haliyle aerodinamik diren der. Ayrca tasarmclar otomobilin eklini tasarlarken aracn hava iinde ne kadar kolay szldnn ls olan srklenme sabitini de dk tutmaya alr. Hava direncinin iyi bir tasarmla drtte bir orannda azaltlabildiini biliyor muydunuz? likte hareket ettiini fark etmisinizdir. Peki bu size ok tehlikeli grnmyor mu? Aslnda dip dibe hareket, yarlara dezavantajdan ok avantaj salar. ndeki ara nndeki hava stununu yararak ilerlerken, arkadaki ara hali hazrda hava molekllerinden temizlenmi ortamda, hava direncine kar enerji harcamadan yol alabilir. Bu birliktelikten krl kan sadece arkadaki ara deil. Birbirlerine ok yakn olduklarndan arkadaki ara zaman zaman ndekine hafife vurarak ona bedava enerji aktarr ve hzlanmasn salar. Bir sre birlikte yol alarak dier otomobillere fark atmaya alan ikilinin biti izgisine yaklarken karlkl fayda ilikisini bozup birbirlerini gemeye altna ahit oluruz.

Bilim ve Teknik ubat 2012

Tekerlekler
Alak basn Yksek basn

Elimizi hareket dorultusunda dik tuttuumuzda, elimizin yzey alan byk olur ve rzgr daha ok hissederiz.

Otomobilin hz arttka hava moleklleri ile olan srtnme de artar ve srtnmeyi yenmek iin daha ok yakt tketmek gerekir. Yksek hzlarda yakt verimliliinin dmesinin en byk nedeni, enerjinin ounun rzgrn direncini krmak iin kullanlyor olmasdr. Birok binek otomobil iin yakt verimliliinin en dk olduu ideal hz 70 ile 100 km/saat arasnda deiir. Bu hzn stnde hava direnci hzla artar. Peki yar otomobillerinde dikiz aynalarnn konumuna hi dikkat etmi miydiniz? Przl yzeyler gibi, kntlar da hava direncini artrd iin aynalar daha i ksmlara yerletirilerek yksek hzlarda oluacak hava direnci azaltlmaya allr. Otomobil yar izleyicisiyseniz iki aracn aralarndaki mesafe birka santimetre olacak ekilde, bir-

Birbirine dokunan iki yzeyin birbirine gre bal hareketini engelleyen statik srtnme kuvveti, yzey dieri zerinde kaymaya balaynca kinetik srtnme kuvvetine dnr. Hareket halinde olan bir cismin hzn deitirmek, duran bir cismi harekete geirmekten daha kolay olduu iin kinetik srtnme kuvveti statik olandan genelde daha kktr. Bir otomobil hareket halindeyken tekerlein yolla temas ettii nokta yer deitirmediine gre her zaman enerjinin kk de olsa bir ksmnn statik srtnmeyi yenmek iin kullanldn syleyebiliriz. Araba yol zerinde kaymad srece ise kinetik srtnmeden sz edemeyiz. Peki tekerlein hareketini engelleyen baka bir kuvvet var m? Yuvarlanma direncini hi duymu muydunuz? Yuvarlanma direnci, tekerlein yerle temas eden ksmndaki yasslktan kaynaklanan ve hareketi engelleyen bir kuvvettir. Alt ksm ne kadar dz ise tekerlek o kadar zor yuvarlanr. Buna gre yuvarlanma direncini azaltmak iin neler yapabiliriz? Biroumuzun aklna hemen iki ey geliyor. Biri otomobilin arln azaltmak, dieri tekerlein iindeki hava basncn artrmak. Etkili bir tasarm ile yuvarlanma direnci drlebilir. Yeri gelmiken yuvarlanma direncinde % 5 orannda azalmann % 1 orannda yakt tasarrrufu saladn da belirtelim. Hem kinetik srtnme hem de yuvarlanma direncinin tekerlein scakln artracana phe yok. Yksek hzda giden otomobilde tekerlek scakl 90 santigrat dereceyi bulurken bir yar otomobilinde bu deer 160, 180 dereceye kadar kabiliyor. Zaten bu deerin stnde tekerlek alev alyor. Yar otomobillerinde daha enli tekerlek kullanm bir yandan otomobilin yeri tutuunu artrrken bir yandan da snn daha geni bir alana yaylmasn salad iin tutuma tehlikesini azaltr.
29

Otomobillerin Fizii

Yaran atlar
lk benzinli otomobiller birka beygir gcne, Henry Fordun 1909 yapm Model Tsi ise 77 beygir gcne sahipti. imdiki binek otomobillerin ou ise 150, 200 beygir gc civarnda. Tabii bu deer lks spor otomobillerde 600e hatta 1000e kadar kyor. Yar pistlerindeki otomobillerin ou ise 800 beygir gcnde. Beygir gc tabirini ilk kullanan buharl makinenin mucidi James Watt. Bir makinann gcn bir atn yapabildii i cinsinden ifade ederse o zamann insanlarnn kafasnda bir eyler canlanr diye dnm Watt. Bir atn belli bir zaman aralnda bir yk ka metre tadna dair lmler yapm ve sonunda beygir gcn (g = birim zamanda yaplan i), 75 kilogramlk yk bir saniyede 1 metre tamak iin yaplan i olarak tanmlam. lk bata deiik buhar makinalarn karlatrmak iin kullanlan bu tabir sonralar elektrik motorlar ve otomobiller iin de kullanlm.
30

Bir otomobil motoru yaktn enerjisini ne kadar abuk tekerleklere iletebiliyorsa o kadar gldr. Ancak otomobilin beygir gc tek bana bu bilgiye ulamak iin yeterli deil. Zira motorun yapt krank milini dndrmek yani mile tork (dndrme kuvveti) uygulamak. Otomobilin beygir gc, tork ile motorun devir saysnn arpmna eit. Haliyle motorun belli bir zaman aralnda yapt devir says da nemli. Baz binek otolarnda krank mili bir dakikada 2500 defa dnerken bu say yar otomobillerinde 10.000e kadar kyor. Otomobil motorlarn karlatrrken maksimum beygir gcnde alrkenki devir saysna bakmak gerekiyor. Bir otomobil motorunun dk devirde alrken yksek tork uygulayabilmesi gl bir motor olduunu gsterir ve dk yakt tketimi salad iin ehir ii kullanma daha uygundur.

>>>

Bilim ve Teknik ubat 2012

Yksek hzda ani fren mi? Aman dikkat!


lmcl yaralanmalara neden olan yksek hz deil, ani hz deiimleri. Ani hz deiimlerinde i organlarmzn ve dokularmzn maruz kald kuvvet, ktleekimi ivmesi cinsinden ifade ediliyor. Bu kuvvete g-kuvveti de deniyor, ama aslnda g kuvvet deil; 9,8 m/s2 olan ktleekimi ivmesi. Ktleekimi kuvvetini Dnyann merkezine doru olan ivmelenme olarak tarif etsek de Newton hareket kanunlarna gre kuvvet ve ivme farkl eyler. Ancak g-kuvveti tabirini ho grmek isteyen birinin ii ok da zor deil. Einsteinn yllar nce ifade ettii gibi, zerimize etki eden ekim kuvvetini ivmeden ayramadmz gerei bu tabiri hakl karmaya yetiyor. imdi gelelim ivmenin lmcl olabilecek sonularna. Diyelim otomobiliniz saate 90 km (saniyede 25 metreye karlk geliyor) hzla yol alrken aniden nnze bir engel kyor ve engele arparak 0,5 saniye iinde duruyorsunuz. Byle bir talihsiz kaza sonucu ivmeniz 25/0,5=50 m/s2 olur. Bu deeri 9,8e blerek 5,1glik bir ivmeye karlk geldiini buluruz. 1glik bir ktleekimi ivmesi altnda her eyi normal hissederiz. 2glik ivme altnda ise her ey iki kat, 5,1glik ivme altnda her ey 5,1 kat daha ardr. Astronotlar 0glik ortamda kendilerini ktlesiz hisseder. Bir srcnn hz deiimi srasnda zerine ne kadarlk bir kuvvet etki etttiini bulmak iin srcnn ktlesi ile otomobilin ivmesini arparz. Bu durumda ktleekiminin 1 kilogramlk ktleye 9,8 Newton kuvvet uyguladn hemen syleyebiliriz. Biyolojik hasar sz konusu olduunda maruz kalnan kuvvetten daha belirleyici olan, kuvvetin ne kadar sreyle uyguland yani hz deiiminin ne kadarlk bir srede meydana geldiidir.

Otomobilin ktlesi
Duran bir otomobili harekete geirmek ya da belirli bir hzda giden otomobilin hzn istenen bir son hza ulatrmak iin gereken enerjinin, otomobilin ktlesiyle doru orantl olduunu biliyoruz. Yani otomobil ne kadar hafifse o kadar az enerjiye ihtiya var. Tabii hafif otomobilin tek avantaj yakt verimlilii deil. Dk ktleli bir otomobilde kk tekerlekler kullanlabilir, ki bu da yuvarlanma direncini drr. Hafif otomobilde byk asiye ve byk fren sistemine de gerek yok. Otomobillerin bykln azaltmadan ktlelerini azaltmak iin deiik yntemler aratrlyor ve uygulanyor. Uygulanan yntemlerden biri metal yerine kpk dolgu ile takviyeli metal levhalar kullanmak. Bir dieri ise elikten % 70 daha hafif ve dayankl olduu iin zellikle havaclk ve uzay sanayisinde tercih edilen karbon fiber malzemeleri otomobil gvdesine tamak. Karbon kompozit kullanm otomobilin ktlesini 3-5 kat azaltabilir. Hali hazrda baz otomobil paralarnda karbon kompozitler kullanlsa da, hem elie gre daha pahal olmas hem de para birletirme ileminin daha zahmetli olmas gibi nedenlerle otomobil gvdesinde henz karbon kompozitler kullanlmyor. Otomotiv endstrisi -salayaca yakt verimliliini gz nne alarak- her eye ramen otomobillerde metal yerine karbon fiber kullanmak gibi radikal bir deiiklie gitme karar alsa da, dnyada byk lekte karbon fiber reten birka firma olduu iin byle bir talebin karlanamayaca biliniyor.

31

Otomobillerin Fizii

rnein frene bastmz andan tam durma noktasna kadar geen sreyi iki katna karrsak hissedilen kuvvet yarya iner. Uzun sre maruz kalnan 4-5glik bir kuvvet lmcl olabilirken bir saniyeden daha az srmesi durumunda biroumuz en fazla bulant ve ba dnmesi yaarz. Lunarklardaki elence trenlerindeki dik inilerde hissediimiz kuvvet de 3-4 glik ama ksa sreli olduu iin tahamml edebiliyoruz. 100 glik bir kuvvet ise akcier atardamarn kalbimizden skp alacak kadar kuvvetli.

Dnerken
Buzlu yolda dnmek neden zordur? nk otomobilin dnmesini salayan yol ile tekerlek arasndaki srtnme kuvvetidir. Buzla kaplanan yolun tekerlekle arasndaki srtnme kuvveti azalm, otomobilin dnmesini salayan kuvvet azald iin de dn zorlam olur. Srtnme kuvveti dn srasnda otomobilin savrulmasn engelleyen kuvvettir. Bunu baarabilmesinin nedeni, ynnn viraj bir embere tamamladmzda oluan emberin merkezine doru olmasdr. Peki dnlerde kuvvet merkeze doru ise biz niye emberin dna doru savruluruz? Bunun nedeni otomobilin ve dolaysyla otomobilin iindeki yolcularn merkezcil kuvvete ters ynde bir kuvvetin (merkezka kuvvetinin) etkisi altnda olmas deil. Dnen arabann bulunduu referans

sistemi iin byle bir kuvvet yoktur, ancak bu sistemde bulunanlar sanal bir kuvvetin etkisi altnda olduklar hissine kaplr. Ancak sola dnerken saa savrulmamzn (ya da tersi) asl nedeni, hareket durumumuzu koruma eiliminde olmamz olarak tarif edilen eylemsizliimizdir. Newtonun ikinci hareket yasas, bir cisme etki eden kuvvet ile cisimde meydana gelen hz deiimi arasndaki ilikiyi gsterir. Bu iliki, ktlesi byk bir cisimde hz deiimi meydana getirmek iin daha ok kuvvet uygulamamz gerektiini syler. Bu ayn zamanda u anlama da gelir: Bir cismin ktlesi ne kadar fazla ise hz deiimine o kadar ok diren gsterir. Yani bu yasa eylemsizlik prensibini ierir. Otomobil dnerken hz deiimi merkeze doru olduundan, hem otomobil hem biz merkezin dna doru savrularak bu deiime diren gsteririz. Virajlarda aralarn devrilmesinin nedeni de budur. Peki tr, kamyon gibi yksek aralarn devrilme riski neden fazladr? Yatay konumdaki bir kalemi bir parmanzn zerinde dengede tutmaya almsnzdr. Parmanz tam ktle merkezinin altnda deilse kaleminiz uzun olan taraf zerine devrilir. Moment kolu ne kadar uzun ise tork (dndrme kuvveti) o kadar fazladr. Kamyonet, minibs gibi yksek aralarn ktle merkezi daha yukarda, haliyle tekerleklerden daha uzakta olduu iin dn srasndaki moment kolu uzundur ve daha kolay devrilirler.

32

<<<

Bilim ve Teknik ubat 2012

Motordan tekerleklere iletilemeyen enerji


Benzin deposuna koyduunuz yakttaki kimyasal enerjinin ancak % 10 kadar otomobili hareket ettirmede kullanlyor, yani kinetik enerjiye dnyor.

Peki enerjinin geriye kalan % 90na ne oluyor?

Hareketli piston yanma odasndaki hava yakt karmn her sktrdnda ortaya byk bir s kyor. Ancak bu snn hepsi maalesef hareket enerjisine dnemiyor. Isnn yanma odasnn duvarlarndan szmasyla meydana gelen s kayb hayli fazla, ki bu durum bir kvlcm atelemeli benzin motorunun termodinamik verimliliini % 38lere kadar dryor. Tabii verimi dren sadece atl kalan s enerjisi deil. Sktrma oran, ateleme zamannn ayar, silindirin i duvarlarna uygulanan kaplama ile srtnmenin ne kadar azaltld, yanma odasnn tasarm, yanma odasnda yanmadan kalan yakt miktar termodinamik verimlilii dorudan etkiliyor. Is enerjisinin hareket enerjisine dnm zor ve bir o kadar da verimsiz iken, neden kimyasal enerjiyi dorudan hareket enerjisine dntrmyor ya da alternatif teknolojiler kullanmyoruz da nce s enerjisine dntryor sonra s enerjisini harekete eviriyoruz? Bu yerinde sorunun gelecek ayki yazmzn konusu olaca haberini verdikten sonra imdilik ksa bir eyler syleyelim. Arada termodinamik bir sre olmadan yakt, rnein hidrojeni elektrie dntren yakt hcresi kullanm aratrlan ve gelitirilen teknolojilerden. Tabii yeri gelmiken bu hcrelerin ok da basit olmadn ve pahal olduunu hemen belirtelim.

Sz konusu yakt verimlilii olunca otomobilin mekanik verimlilii termodinamik verimlilik kadar nem kazanyor. nk toplam verimlilik tm verimliliklerin arpmna eit. Enerji, tekerleklere kadar olan mekanik aksamda srtnmeden dolay kaybedile kaybedile hatr saylr oranda dyor. Birok otomobilin mekanik verimlilii % 45 civarnda. Otomobildeki enerjiyi mekanik bir aksamla deil de elektrikle iletsek, mekanik aksam olmadndan mekanik kayp da olmaz. Ancak yine % 100 de verimlilie ulaamayz. Bu sefer de elektriin letimi srasnda, batarya ve motorda kayplar sz konusu olduundan toplam verimlilik azalr. Elektrikli otomobillerde ar ve byk piller kullanld iin de ktle artndan dolay verimlilik der. O zaman elektrikli otomobiller ok daha verimli. Ancak elektrikli otomobillerde byk ve ar piller kullanld iin ktle artndan dolay toplam verimlilik dyor. Peki bu noktada hibrid otomobiller bir zm olabilir mi? Hidrojenli, elektrikli ve hibrid otomobil teknolojilere deineceimiz gelecek yazmzda bulumak zere.
izimler: Bar Hasrc Kaynaklar Science of Speed Belgeseli, 2009 yapm, National Science Foundation : http://www.nsf.gov/news/special_reports/sos/index.jsp Ask a Scientist Arivi, Argonne National Laboratory Marc H. Ross, Fuel Economy and the Physics of Automobiles, Contemporary Physics 38, 6, s 381-394, 1997 33

Brtein Ege
Hacettepe niversitesi, Mhendislik Fakltesi, Bilgisayar Mhendislii Blm

UNIX 40 Yanda!
Dr. Green yeni uyanmt, onu hayli youn bir gn bekliyordu. lk i olarak iPhonenuna uzanp e-posta hesabn kontrol etti. Ksa bir kahvaltdan sonra dizst bilgisayarn ap internete baland ve o gnn gazetelerine bir gz att. inde iyi bir his vard, nk daha yeni ald iPhone ve MacBook gerekten de hi sorun karmadan alyordu. Bir an acaba bir iPad de mi alsam diye dnd. Sonra nedense bir zamanlar gayet normal bir PC kullanrken bilgisayarna ykledii Linux adl o garip iletim sistemini hatrlad. Bilgisayarna Linuxu virslerle boumaktan bkt iin kurmu, ama her ne kadar virs derdinden kurtulmu olsa da arzu ettii o kullanc dostu konfora bir trl eriememiti. Hayal meyal, Linuxun bilgisayar korsanlar ve birtakm baka igzarlar tarafndan 1970lerde gelitirilmi UNIX adl bir iletim sisteminin PC versiyonu olarak tasarlandn hatrlad. Bol bol vakti olan bu insanlar deiik kaynaklardan bulduklar kod paralaryla kendi bilgisayarlarnda bedava kullanabilecekleri bir iletim sistemi programlamt. Ancak Dr. Green de bir zamanlar bu iletim sistemini kullanma hatasna dmt. Bir an iin herhalde UNIX, Linuxtan bile korkun ve daha ie yaramaz bir iletim sistemiydi diye dnd, ama hemen bu dnceleri kafasndan kovdu. Ne de olsa o eskilerde kalm iletim sistemlerini artk kullanmak zorunda deildi, hatta arkadalarndan UNIX ve Linuxun artk hemen hemen hi bir yerde kullanlmadn da duymutu. Evinden kt ve yeni ald bilgisayar donanml otomobiline bindi. Hayatndan memnundu, nk yeni kan teknolojiler yaamn hayli kolaylatryordu. Yznde bir tebessm belirdi ve herhalde UNIX ve Linux gibi sistemlerle bu teknolojilerin hi biri mmkn olamazd diye dnd. Fakat Dr. Greennin o anda henz farknda olmad bir ey vard: UNIX ve onun trevi teknolojiler, gnlk hayatnda att hemen hemen her admna elik ediyordu.

erhalde Dr. Green de dahil hemen hemen hi kimse 1969 ylnn dnyamzn geleceini bu kadar etkileyeceini dnemezdi: nsanolunun Aya seyahat ryasnn binlerce yl sonra gereklemesi tm dnyada byk bir cokuyla kutlanrken, Amerikal iki bilgisayar bilimci gelitirdikleri bilgisayar oyununun yeni bir bilgisayar sisteminde almamasnn okunu yayordu. 1970li yllar phesiz en byk bilimsel ve teknolojik gelimelerin yaand bir a olarak tarihe gemi, gnmz bilgisayar dnyasn bugne getiren en temel teknolojilerin temeli o dnemde atlmtr: lk ilikisel veri tabanlar sistemlerinin gelitirilmesinden tutun da, gnmzn Java, C++ gibi en modern programlama dillerinin temel felsefesini oluturan nesnesel yaklamn bulunmas hep bu dnemde gerekleti. Fakat tm bu gelimelerin iinde yle biri var ki o olmadan gnmz bilgisayar ve internet dnyas bugnk seviyesine asla bu hzla gelemezdi. Evet, 40 yana basmas tm dnyada byk bir cokuyla kutlanan UNIXten sz ediyoruz. in daha da ilgin ksm UNIXin bu esiz baars-

nn arkasnda ne milyon dolarlk bteler ne de dev kadrolar bulunuyor. imdi iki kiilik dev bir kadroyla balayan UNIX devriminin nasl bugnlere geldiini, hangi aamalardan getiini ve gelecein neler getireceini inceleyelim.

Aslnda her ey Multics projesi ve Kenneth Thompson tarafndan bu proje kapsamnda programlanan Uzay Yolculuu (Space Travel) adl bir bilgisayar oyunu ile balyor. Aralarnda Bell Laboratuvarlarnn da bulunduu bir irketler grubu ve Massachusetts Teknoloji Enstits (MIT) 1964 ylnda Multics (Multiplexed Information and Computing Service) adl bir proje erevesinde dnyada ilk defa, oklu kullanc destekleyen bir iletim sistemini tasarlayp hayata geirmeye alr. Ancak projenin ilerleyen aamalarnda o gnlerdeki donanm kapasitesinin bu i iin yeterli olmadnn anlalmasndan sonra Bell Laboratuvarlar 1969 ylnda Multics projesinden ekilme karar alr.

Uzay Yolculuu Oyunu

34

>>>
Projeden ekilme kararndan sonra Multics projesinde alm olan Bell Laboratuvarlarnn iki alan Kenneth Thompson ve Dennis Ritchie, Thompsonnun Multicsde gelitirdii Uzay Yolculuu adl oyunu tekrar oynayabilmek iin yeni bir bilgisayar aramaya balar ve Bell Laboratuvarlarnda bir kede kalm DEC PDP-7 tipinde bir bilgisayar bulur. ki arkada Uzay Yolculuu oyununu bu PDP7ye yklemeyi dener. Ne de olsa DEC PDP-7nin o zamana gre hayli modern bir grafik ilemcisi vardr; bunun ilerini daha da kolaylatracan dnrler. stelik bylece bu oyunu General Electricse ait merkezi ilem birimindeki bir anabilgisayarda saati 75 dolardan oynamaktan da kurtulacaklardr. Fakat bu i sandklar kadar kolay olmayacaktr, nk Uzay Yolculuu adl bilgisayar oyunu Multics projesi kapsamndaki bir anabilgisayarda kullanlabilecek ekilde yazlmtr ve imdi, her ne kadar daha modern olsa da farkl bir iletim sistemine sahip olan bu kk bilgisayarda normal artlar altnda almayacaktr. Bu durumda ya oyunun PDP-7 iin yeniden programlanmas yada PDP-7nin iletim sisteminde birtakm deiiklikler yaplmas gerekmektedir. Bunun zerine Thompson, hem Uzay Yolculuu oyununu PDP-7de dorudan altrmasna yardmc olacak shell (sh), printer (pr), text editor (ed) gibi yardmc sistemleri gelitirmeye balar, hem de gelitirdii bu yeni fonksiyonlarn yardmyla -oyunun kendi kodunda tek bir satr deitirmeden- oyunu altrmay baarr. Ksa bir sre sonra Thompson, tm bu gelitirdiklerinin bir bilgisayar oyunundan daha fazlas olduunu grr. Normal yoldan gidip bilgisayar oyununu PDP-7de alacak ekilde uyarlamak yerine, oyununun PDP-7de istedii gibi alabilmesini salayan yeni bir iletim sistemi yaratmtr. Yani UNIX domutur!
Fotoraf: Alcatel Lucent

Bilim ve Teknik ubat 2012

Thompson ve bir dier yakn alma arkada Brian Kernighan, karmakl ile nl Multics sisteminin isminden yola karak gelitirdikleri bu yeni iletim sisteminin adn Unics (Uniplexed Information and Computing Service) koymaya karar verir (daha sonra meydana gelen bir yazm hatas nedeniyle Unics, Unixe dnecektir).

Ken Thompson ve Dennis Ritchie 1972

Yeni bir iletim sistemi gelitirmi olmann heyecanyla, Thompson ve iki arkada (Dennis Ritchie ve Joseph Ossanna) Bell Laboratuvarlarndan PDPnin en yeni modelinin alnmasn talep eder. Bylece bu yeni iletim sistemini daha da gelitirebileceklerdir. stekleri AT&T tarafndan kabul edilir. Ksa bir sre

sonra Thompson ve arkadalar yeni alnan bir PDP-11 zerinde UNIXin bir sonraki versiyonunu gelitirme almalarna balar ve bunu yaparken yine kendilerinin gelitirdii B adl programlama dilini kullanrlar (bu programlama dili ileride daha da gelitirilecek ve sonunda C adn alacaktr. Bugnk UNIXin neredeyse tamam C ile gelitirilmitir). O dnemdeki donanmlarn kapasitelerinin yetersiz olmasnn bugnk UNIXin en kuvvetli zelliklerinin domasna katkda bulunmas talihin garip bir cilvesidir . Bunun en gzel rnei, UNIXin bugn de aynen koruduu minimalist bir yapya sahip, ama bir o kadar gl ekirdeidir. Aslnda bu gl mimarinin arkasnda o dnemlere ait byk bir donanm zayfl yatmaktadr: Henz sabit diskler icat edilmemitir ve o dnemlerde gelitirilen sistemlerin baarsnda, kaynaklar maksimum dzeyde kullanabilmek en nemli performans kriterlerindendir. 1973-1974te UNIX kamuoyuna resmen duyurulur, ama ticari bir rn haline gelmesinin nnde byk bir engel vardr. Bu engel Bell Laboratuvarlarnn da bal olduu AT&Tye daha nceden alm bir tekel davasdr. Fakat btn bunlar UNIXin, sz konusu tekel davas 1982de sonulanncaya kadar niversitelerde hzla gelimesine ve kullanc saysnn hzla artmasna engel olamaz. Tekel davasnn 1982de sonulanmas zerine UNIX yalnzca niversiteler tarafndan kullanlan ak kod kaynakl bir iletim sistemi olmaktan kar ve AT&T tarafndan ok yksek lisans cretleri karlnda satlan, ticari amal bir iletim sistemine dnr. Her ne kadar en bata IBM, HP ve DEC gibi byk bilgisayar reticileri piyasaya yeni alan UNIXe ilgi gsterip kendi bilgisayarlarnda kullanmak iin gerekli uyarlamalara balasalar da, UNIX kaplarn niversitelere kapatt iin ksa bir sre iinde eski poplerliini hzla yitirmeye balar.
35

UNIX 40 Yanda!

Berkeley Software Distribution (BSD)


Gnmzde kullanlan UNIX srmlerinin ve bunlarn Linux veya Mac OS X gibi Apple bilgisayarlarnda byk bir baaryla kullanlan versiyonlarnn, zamannda AT&T tarafndan Bell Laboratuvarlarnda gelitirilen UNIX ile uzaktan yakndan ilgisi kalmamtr. Tahmin edilebilecei gibi bunun en nemli sebebi AT&Tnin UNIXi belirli bir olgunlua getirdikten ksa bir sre sonra yksek lisans cretleri karlnda satmaya balamas ve yenilikiliin yerini ticari kayglarn almas olmutur. Bugnk UNIXin dou srecini daha iyi anlamak iin yine 1973-1974e ksa bir yolculuk yapmamz gerekiyor. UNIX, kamuoyuna resmen duyurulmasnn hemen ardndan o dnemde Kaliforniya niversitesi, Berkeleyde (University of California at Berkeley, ksaca UC-B) bulunan Prof. Dr. Bob Fabrynin de dikkatini eker. niversitenin Bilgisayar Mhendislii, Matematik ve statistik blmlerinin bir araya gelmesiyle o zamanlar piyasadaki en modern donanmlardan biri olan PDP-11/45 temin edilerek Ken Thompsondan UNIXin bir kopyas istenir. letim sisteminin yklenmesinde ortaya kan baz problemlerin Ken Thompsonn yardmlaryla almasndan sonra UNIX rencilerin kullanmna alr ve bu yeni nesil iletim sistemi ok ksa bir srede renciler arasnda poplerlik kazanmaya balar. Ksa sre sonra bugnk PostgreSQL gibi nl bir veri taban sisteminin temelini oluturan ve o zamanlar sadece bir aratrma projesi olan INGRESin de, UNIX iletim sistemini baz alacak ekilde uyarlanmasna balanr. 1975te Ken Thompsonnun misafir retim yesi olarak Kaliforniya niversitesine gelmesiyle birlikte rencilerin UNIXe olan ilgisi daha da artar ve iletim sisteminin kodu zerinde iyiletirme ve baz entegrasyon almalarna balanr. rencilerin bu almalar sisteme byk zenginlik katmaya balar ve ortaya hl bugn bile programclar tarafndan kullanlmakta olan vi editr gibi nemli fonksiyonlar kar (vi editr, altrld36

nda bellekte ok az yer kaplamas sebebiyle zellikle dk kapasiteli sistemlerde byk bir gvenilirlikle kullanlmas ile gnmzde bile nldr). UNIXin zenginletirilmi bu hali 1977den itibaren eitli aralklarla Berkeley Software Distribution (BSD) ad altnda yaymlanmaya balanr. Fakat UNIXin kendini amas ve bugnlere gelmesindeki en byk pay internet sayesinde olacaktr.

BSD ve DARPA
DARPA (Amerikan Savunma Bakanl leri Aratrma Projeleri Ajans), 4 Ekim 1957de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birlii tarafndan dnyann ilk yapay uydusu Sputnikin frlatlmasndan sonra uzay yarnda geri kalmak istemeyen ABD tarafndan kurulan ve ileri teknolojiler retmekten sorumlu bir kurulutur. lk grevlerinden biri genelde birbirinden farkl a yaplarna sahip Amerikan niversitelerinin altyaplarn birletirerek niversiteleraras bilgi alveriinin artmasna katk salamakt. 1969 ylnda bu amala kurulan ARPANET hl bugnk internetin bel kemiini oluturmaktadr.

Dennis Ritchie

nternetin bugnlere gelmesinde UNIXin, UNIXin bugnlere gelmesinde de ARPANETin katks hayli byktr. ARPANET ilk kurulduunda aa bal bilgisayarlar birbirinden farkl donanm yaplarna sahipti, birbirleriyle iletiimlerinde ciddi problemler yaanyordu. Amerikan hkmeti bu sorunun bilgisayarlarn yeni ve tek bir tip bilgisayarla deitirilerek deil, iletim sistemlerinin deitirilerek zlmesini talep ediyordu.

Kaliforniya niversitesinden Prof. Dr. Bob Fabry ile iletiime geilerek, DARPA ve Kaliforniya niversitesi arasnda yaplan bir anlama ile, bu yeni iletim sistemini gelitirmeye hizmet edecek Bilgisayar Sistemleri Aratrma Grubunun (Computer Systems Research Group) kurulmasna karar verildi. Bu kapsamda Kaliforniya niversitesindeki UNIX BSD srm sil batan yeniden yazld, lisanslama kurallar byk lde serbestletirildi, e-posta sistemi ve TCP/IP gibi bugn de hayli etkili bir ekilde kullanlan a protokolleri gelitirildi. Bylece UNIX, ARPANETe balanmak isteyen bilgisayarlarn yeni iletim sistemi oldu. Bu aama, UNIX BSD srmnn dnyay fethetme srecindeki en nemli mihenk talarndan biri olarak kalacak, sonraki yllarda bile UNIX BSD srmnn gelitirilmesi Amerikan Hkmeti tarafndan finansal olarak desteklenecekti. Fakat UNIX BSD srmnn bu byk baars sadece gnmz internetinin belkemii olan ARPANETin hayata geirilmesini mmkn klmakla kalmayacak, ayn zamanda Applen gelmi gemi en nl iletim sistemlerinden biri olan Mac OS X ile sonraki srmleri ve Linux iin de ilham kayna olacakt.

Mac OS X ve UNIX
UNIXin ticari sistemlerdeki en baarl rneklerinden biri de Apple rnleri tarafndan byk bir baaryla kullanlmas. Bugn hepimizin ok yakndan tand iPhone, iPad, MacBook ve Apple TV gibi Apple rnlerinde UNIX tabanl bir iletim sistemi olan iOS (iPhone OS) kul-

<<<
nanmlara salam ve yksek performans srclerini hazr getiriyor, ayrca gvenli mimarisiyle sisteme virs bulamasna izin vermiyor. Pardusun bugne kadar yaymlanm 5 ana srm ve 9 ara srm var. Bunlara ek olarak 2 de kurumsal srm var ve hl TBTAK BLGEM tarafndan gelitirilmesine devam ediliyor. Android Son zamanlarda adndan hayli sk sz ettiren bir dier popler UNIX trevi de Android. 2003 ylnda Andy Rubin tarafndan kurulan Android adl firma, 2005 ylnda Google tarafndan satn alnd ve 2008 ylnda ilk Android iletim sistemine sahip HTC Dream adl cep telefonu piyasaya srld. Linux ekirdei 2.6nn zerine kurulu bir mimariye sahip bir iletim sistemi olan Android, gnmzde zellikle cep telefonlar, Netbooklar ve Tablet PClerde yaygn olarak kullanlyor.

Bilim ve Teknik ubat 2012

lanlyor. iOS de tpk kendinden nceki Apple iletim sistemleri Mac OS X, Darwin ve NeXTStep gibi bir UNIX ekirdeine sahip. Hatta kullanc kabuu ald takdirde Mac OS X altnda UNIX komutlarnn dorudan kullanlabilecei grlr. Bugn gvenilirlii ve ticari baarlar ile tannan Apple rnlerinin UNIX tabanl bir iletim sistemine sahip olmas kesinlikle bir raslant deil. Applen, mkemmeliyeti bir anlaya sahip efsanevi kurucusu Steve Jobs bu seiminde de hayli isabetli bir karar vermi ve yanlmamtr.

Gelecek ne getirecek?
Berkeley Software Distribution (BSD) yine kendisinden kopmu olan NetBSD, FreeBSD ve OpenBSD projeleri ats altnda gnmzde de gelitiriliyor. Gelecek UNIX ve Linux gibi UNIX kkenli iletim sistemlerinin neminin daha da artacana iaret ediyor. UNIX ve trevlerinin yakn bir zamanda kiisel bilgisayar platformundan cep telefonlarna ve hatta gml bilgisayar sistemlerine kadar hemen hemen her alana girmesi bekleniyor. rnein QNX adl gml sistemler pazarna ynelik ve bu nedenle de gnmzde otomotiv sektrnde yaygn olarak kullanlan gerek zamanl bir iletim sistemi, UNIX ve trevlerinin nlenemez ykseliinin canl rneklerinden bir dieri. Audi, BMW, Mercedes, Chrysler, Porsche, Toyota, Ford ve Volkswagen gibi otomobil reticilerinin, rettikleri otomobillerde QNX CAR platformunu kullanmas, UNIX ve trevlerinin daha imdiden hayatmzn her alanna girdiinin bir kant. Her ne kadar biraz ge olsa da, 1999 ylnda UNIXin mucitleri Kenneth Thompson ve Dennis Ritchieye ABD Bakan Bill Clinton tarafndan Ulusal Teknoloji Madalyas verilmitir.
Kaynaklar Dennis Ritchie, Yes, A Video game contributed to Unix Development, 23.07.2001, http://www.people.fas.harvard.edu/~lib215/reference/ history/spacetravel.html Trkiyenin Ulusal letim Sistemi: Pardus, http://www.pardus.org.tr Wilfried Elmenreich, Systemnahes Programmieren, C Programmierung unter Unix und Linux, Institut fr Technische Informatik, Technische Universitt Wien, s. 1, s. 109, 2005.

Baz UNIX Trevleri: Linux, Pardus ve Android


Linux 1990l yllarn banda Finlandiya asll Amerikal bilgisayar mhendisi Linus Torvalds tarafndan BSD modeli rnek alnarak gelitirilen Linux, gnmzde hl ok yaygn olarak kullanlan ve srekli gelitirilen bir UNIX trevi. Linux UNIXi srf kiisel bilgisayar, dizst bilgisayar, sunucu bilgisayar platformlarna byk bir baaryla tamakla kalmad ayn zamanda gnmzde bir ok yeniliki ve ak kod kaynakl AR-GE projesinin baaryla hayata geirilmesine de imkn verdi. Zamanla ayn UNIX rneinde olduu gibi Linuxun da trevleri ortaya kt. Bunlarn arasnda en bilinenler Ubuntu, Suse Linux ve Red Hat Linuxtur. Gnmzde gvenilirlii ile tannan internet sunucularnn ou Linux altryor. Trkiyenin ulusal iletim sistemi: Pardus Bir ok gnllnn katksyla 2003 ylndan itibaren TBTAK BLGEM bnyesinde gelitirilen Linux tabanl zgr iletim sistemi Pardus, gnlk yaamn hemen hemen her alanna ynelik, nitelikli, gvenli, yksek performansl zgr yazlmlar bir arada sunuyor. Pardus Linux ekirdeiyle tm do-

Brtein Ege, Viyana Teknik niversitesi Bilgisayar Mhendislii Fakltesi, Bilgisayar Mhendislii Blmn bitirdikten sonra, yksek lisans renimini de 2005 ylnda yine Viyana Teknik niversitesinde tamamlad. Yksek lisans almas kapsamnda SiemensAlmanya iin birbiriyle bilgi alveriinde bulunabilen iki ilikisel veritaban modelleyerek programlad. Yurtdnda bulunduu sre zarfnda zellikle Commerzbank, SiemensAlmanya ve EricssonAlmanya gibi kurulularda alt. u anda Hacettepe niversitesinde Semantik Web zerine doktora renimi gryor. Ayrca eitli firma ve kurumlara Semantik Web teknolojileri konusunda danmanlk yapyor.

Bjrn Knig, UNIX-Geschichte, Technische Universitt Berlin, 2010. Matthias Kremp, 40 Jahre Unix, Der Spiegel, 18.08.2009. Wikipedia , Geschichte von Unix, http://de.wikipedia.org/wiki/Geschichte_von_Unix Wikipedia,Android:Betriebsystem, http://de.wikipedia.org/wiki/Android_ Betriebssystem.html.

37

Blent Gzceliolu

Ekosistem Kprleri

Hayvanlar in Hareket Koridorlar

38

>>>

Bilim ve Teknik ubat 2012

Gnmz yaban hayatnn nemli sorunlarndan biri yaam alan bozulmalar ve blnmeleri. Yabani trlerin soylarn salkl bir biimde devam ettirebilmesi iin geni beslenme, barnma ve reme alanlarna ihtiyac var. Ancak artan insan nfusu, yeni yerleim yerleri kurulmas, yeni tarm alanlar almas, turizm gibi nedenlerle yabani trlerin yaayabilecei alanlar hzla daralyor. Trler neredeyse sadece avcln ve yerleim yeri amann yasak olduu milli parklarda, doa koruma alanlarnda yaayabiliyor. Beslenmek iin bu alanlarn dna ktklarnda kaak avclk gibi nedenlerle ldrlyorlar. Bu durumdan en ok etkilenenler byk memeliler dediimiz iri vcutlu, poplasyon younluu dk hayvanlar. Byk memelilerin yaayabilecei alann byklyle ilgili Yellowstone Milli Parknda yaplan bir almada, bozaylarn yaamlarn devam ettirebilmesi iin gerekli olan alann, yasal olarak onlara ayrlm alandan 10 kat byk olduu ortaya km. Bu, koruma altndaki alanlarn snrlarnn korunmas ve mmknse daha da geniletilmesi gerektiinin bir gstergesi olarak deerlendirilebilir.

39

Hayvanlar in Hareket Koridorlar Ekosistem Kprleri

Ekosistem kprleri ilk olarak 1950lerde Fransada yapld. Sonra Hollanda, Almanya, svire gibi lkelerde eitli tiplerde (alt ve st geitler) gei koridorlar ina edildi. Kanadada ve ABDde de gei koridorlar yaygn olarak kullanlyor. Bu sayede amfibiler, srngenler, omurgaszlar, porsuk gibi memeli hayvanlar ve dier kk memeliler bu geileri kullanyor. Alt geitleri genellikle srngenler, amfibiler ve kk omurgaszlar kullanyor. Bylece bu hayvanlarn otomobillerin altnda kalp lmesinin nne geilmi oluyor.

Ancak yaban trlerin yaad koruma altndaki alanlarn da youn insan faaliyetlerinden etkilenmemesi mmkn deil. Neredeyse tm alanlar otoyollarla, demiryollaryla, sulama kanallaryla, enerji hatlaryla, kkl bykl yerleim yerleriyle kuatlm durumda. Bu kuatma, trlerin yaabilecei alanlar birbirinden ayrd iin bu alanlar birbirinden bamsz adalar haline gelmitir. Yaam alanlarnn bu ekilde yamalar halinde blnmesi ve bu blnmenin gittike artmas ya40

ban trlerin zerindeki basky artrmtr. Trler otoyolda kardan karya geerken otomobil arpmas riskiyle karlatklar gibi, otomobillerdeki ve yollardaki klardan, grltden de olumsuz ynde etkilenir. Bu durum genelde trlerin yollardan ve yerleim yerlerinden uzaklamasna ve iyice kendi adalarnn i kesimlerine ekilmesine neden olur. Bu, uzun dnemde ok daha nemli sorunlara yol ayor. Kendi adalarna ekilen trler sadece bulunduklar yerlerdeki bireylerle iftleebildiinden genetik

olarak da gittike zayflyorlar. Bu gibi durumlar engellemek, bu adalar hayvanlarn geebilecei biimde birbirine balamak iin eitli almalar yaplyor. Otoyollarn altndan ya da zerinden hayvanlar iin gei koridorlar, tneller oluturmak bunlardan en nemlisi. Ekosistem kprs, ekodk, hareket koridoru olarak da bilenen bu sistem sayesinde, blnm yaam alanlarndaki hayatta kalabilmeleri iin yaban trlere bir ans daha verilmi oluyor.

<<<
Ekosistem kprleri bir noktadan da olsa blnm yaam alanlar arasnda iletiimi ve gen akn tekrar salayan bir sistem. Trler gei yolunu kullanarak dier taraftaki bireylerle iftleme ans bulur ve gen ak salanr. Bylece soyii reme engellenir ve poplasyon salkl biimde yaamna devam eder. Soyii reme, ayn ortam paylaan ok yakn bireyler arasnda gerekleen remedir. Bu durum uzun dnemde poplasyonun genetik olarak darboaza (ie boynu etkisi) girmesine ve trlerin soyunun tkenme tehlikesiyle kar karya gelmesine neden olur. Genetik darboaz bir poplasyondaki genetik eitlilii azaltan bir durumdur. Genetik dar boaza girmi trlere rnek olarak gnmzde sadece blgede yaayan italar (Acinonyx jubatus) verilebilir. italar 10.000 yl ncesine kadar Afrika ve Asyada yaygn olarak yayorlard. Son buzul dneminden itibaren gnmze doru saylar gittike azald. Bu sre iinde besin bulamama, hastalklar, av gibi etkiler sonucu hem saylar hem de genetik eitlilikleri ok azald. Gnmz ita poplasyonlarnn genetik eitlilik oran dier memeli trleriyle karlatrldnda ok dk. Hatta bu orann devaml kendi aralarnda reyen laboratuvar farelerininki kadar dk olduu kabul ediliyor. te bu durum italarn soyunu tehdit eden en byk etken. lkemizde de genileyen ve saylar artan otoyollar, yeni demiryollar dolaysyla yaam alanlar paral hale geldi, gelmeye de devam ediyor. Bununla birlikte yaban hayat iin olumlu gelimeler de oluyor. Trkiyenin ilk ekosistem kprs Glek Boaznda (Adana-Mersin) yapld.

Bilim ve Teknik ubat 2012

Orman Ekosistem Kprs olarak dzenlenen kpr, Mersin Orman Blge Mdrl amalan Orman letme eflii sahalarndan geen, Glek Boaz ile Akdenizi Anadoluya balayan otoyol zerinde ina edildi.Bu blge da keilerinin (Capra sp) yayl gsterdii bir alan. Kpr sayesinde poplasyonlar aras gen ak salanaca gibi yabani trlere otomobillerin arpmasnn nne geilecek.

Kaynaklar Campbell, N. A., Reece, J. B., Biology, Benjamin Cummings-Pearson Education, 2006 Clevenger, T., Huijser, M. P., Wildlife Crossing Structure

Handbook Design and Evaluation in North America, Montana State University-Federal Highway Administration, 2011. http://www.wildlifeandroads.org/ 41

lay elik

Corafi bilgi sistemleriyle

Epidemiyolojinin Yeni a
42

nsan sal eitli ynleriyle pek ok bilim dalnn mercei altnda. Kimi aratrmalar mekanizmas bilinen hastalklara kar nleyici ve iyiletirici tedaviler peindeyken kimi aratrmalar hastalklarn molekler ve genetik mekanizmalarn ortaya karmaya alyor. nsan salyla ilgili aratrmalarn bir dalysa, hastalklara daha dardan bakarak hastalklarn dalm ve buna bal olarak da belirleyici etmenler zerine eiliyor. Epidemiyoloji olarak adlandrlan bu disiplinin gemii ok eskilere dayanyor, ancak bilgisayar teknolojilerinin gelimesine bal olarak gelien corafi bilgi sistemlerinin yaklak son 30 iinde yaygnlamaya balamas, alansal epidemiyoloji aratrmalarnda yeni bir dnemin balangc olarak kabul ediliyor.

nyadaki tm verilerin yaklak % 80inin konum bilgisi tayan veri olduu tahmin ediliyor. nsan salna ilikin veriler de doal olarak konumsal nitelik tayor, nk her canl gibi insan da bulunduu ortamla srekli etkileim halinde. nsan sal ile konum arasndaki iliki insanlarn dikkatini uzun sre nce ekmi. rnein Hipokrat, insanlarn alkanlklarnn ve bnyelerinin yaadklar yerlerin doasyla uyum iinde olduunu anlatt Havalar, Sular ve Yerler adl eserinde bu konuya deinmi. 19. yzylda yaplan ve epidemiyolojinin bir disiplin olarak gelimesine katk sunan birtakm aratrmalar da yine hastalklarn etiyolojisi (hastaln sebebi ve/veya mekanizmas) hakknda ipular elde etmek zere corafyaya bavurmu. Epidemiyolojide zaman, konum ve insan ilikisi teden beri dikkat ekmise de konum, bireysel zelliklere dayal etiyolojik aratrma yaklamlarnda genellikle geri planda kalm. Son 30 ylda geliip yaygnlamaya balayan corafi bilgi sistemleri (CBS) salad teknik imknlar sayesinde epidemiyoloji almalarnda konumun -ve zamann- ele alnmas gerektii konusunda genel bir farkndalk olumasn salad.

>>>

Bilim ve Teknik ubat 2012

Corafi Bilgi Sistemi Nedir?


Corafi bilgi sistemi (CBS) temelde ok miktarda bilginin corafi bir balamda grselletirilmesini ve analiz edilmesini salayan, bilgisayar temelli, gl bir haritalama ve analiz teknolojisi. CBSler alansal verinin girii, depolanmas, ynetimi, analizi ve gsterimi iin kullanlyor. CBS temel olarak konum bilgisi dndaki bilgileri, rnein bireylerin salk durumlaryla ilgili bilgileri, konumlarla eletiriyor. Bylece konum bilgisiyle elemi durumdaki her trl verinin kolayca haritalanmas ve bu haritalar zerinde eitli sorgulamalar yaplmas mmkn oluyor. CBS ayn konumla ilgili farkl bilgileri farkl veri katmanlarnda saklayabiliyor. Bylece rnein bir ildeki farkl kanser vakalarnn dalmlarn gsteren haritalar, veritabannda farkl veri katmanlar olarak saklanyor ve gerektiinde farkl katmanlar birletirilerek eitli ilikilerin incelenmesi mmkn olabiliyor. CBSler ayrca gl grselletirme ilevleriyle eitli amalara zel haritalarn hazrlanmasna ve alansal bilginin kolayca anlalr biimde sunulmasna hizmet ediyor.

Epidemiyoloji ve CBS
Nicel verilerin grsel olarak sunulmas ve haritalama tekniklerinin epidemiyolojide uygulanmas aslnda CBSnin balangcndan ok nceye dayanyor. rnein epidemiyolojinin kurucularndan saylan John Snow, 1854 ylnda kolera salgnnn sebebini aratrrken oluturduu haritada, Londradaki kolera vakalarnn bir su pompas etrafnda younlatn gstermiti. Ancak bilgisayar destekli haritalama aralar henz ortada yokken oluturulan tm haritalar baz alardan snrlyd. Bunlardan biri ok miktarda veriyle ba etmenin zorluuydu. Nicel tematik haritalarn ortaya kp da CBS sistemlerinin olumasna nclk etmesi ancak bilgisayar teknolojisinin gelimesini takiben, 1960lardan itibaren mmkn oldu.
43

< 50 50-75 76-90 > 90 Veri yok

Dnya Salk rgt

Bu harita dnyadaki lkelerin 2008 ylnda kaliteli ime suyu kullanan nfus oranlarn yzde olarak gsteriyor. Byle bir harita, rnein eitli hastalklarn dalmyla birlikte haritalandnda o hastalklarla ime suyu kalitesi arasndaki olas ilikiler ortaya karlabiliyor.

Corafi bilgi sistemleriyle Epidemiyolojinin Yeni a

Dnya Salk rgt

Toplam lm 1-10 11-50 51-100 101 ve zeri Hastaln grld lkeler

17 Temmuz 2009daki durum

Toplam lm 1-10 11-50 51-100 101 ve zeri Hastaln grld lkeler

27 Eyll 2009daki durum

Toplam lm 1-10 11-50 51-100 101 ve zeri Hastaln grld lkeler

21 Mart 2010daki durum

Bu haritalar yaygn olarak domuz gribi olarak bilinen hastala neden olan H1N1 salgnnn farkl tarihlerdeki durumunu gsteriyor. Pembe renk laboratuar analizleriyle dorulanm H1N1 vakalarnn grld blgeleri gsteriyor. Saylarla orantl farkl byklkteki turuncu noktalarsa Dnya Salk rgtne raporlanan H1N1 kaynakl l saylarn temsil ediyor. Farkl tarihlerdeki haritalar karlatrlarak hastaln yayl daha iyi anlalabiliyor.

CBS epidemiyolojik verilerin grselletirilmesi ve analizi iin esiz olanaklar sunarak, tablo halindeki verilerden anlalmas ok zor olan genel eilimlerin ve salkla ilgili eitli parametreler arasndaki ilikilerin ortaya karlmasn salyor. Kamu salyla ilgili kaynaklar, belirli hastalklar ve salkla ilgili baka olgular ya da olaylar, evresel faktrlerle ve mevcut shhi ve sosyal altyapyla birlikte haritalanabiliyor. Bu tr bilgiler, birlikte haritalandnda hastalklarn izlenmesi ve kontrol ve kamu sal programlar iin gl aralar oluturuyor. CBS uygulamalar salkla ilgili olgulara ya da olaylara ilikin meknsal ve zamansal eilimlerin belirlenmesinde yardmc oluyor. rnein bir salgn hastaln hangi blgede ve ne zaman daha youn olarak grld CBS ilevleriyle ortaya karlabiliyor. Risk altndaki gruplarn ve risk faktrlerinin belirlenmesinde, eitli topluluklarn salk bakm ihtiyalarnn belirlenerek gerekli kaynak aktarmnn yaplmasnda CBS ktlarndan faydalanlyor. A kampanyalarnda ihmal edilmi blgelerin belirlenmesi, hastalk salgnlarnn ngrlmesi, salkla ilgili bilgilerin halka sunulmas, bir noktaya en yakn salk merkezinin belirlenmesi gibi pek ok uygulamada CBSler kullanlyor. CBSler rnein vektr ya da su kaynakl hastalklarn takibi, evresel salk aratrmalar, elektromanyetik alana maruz kalmayla ilgili modellemeler, evreye verilen zararlarn ve bunlarn kamu salna etkilerinin nicel olarak anlalmas, trafik kazalarnn ngrlmesi ve trafik kazalarndaki risklerin modellenmesi gibi uygulamalarda sklkla kullanlyor. Ayrca salk personeli ve altya44

psna ilikin politik karar aamalarnda ve planlamada da CBSlere gitgide artan oranda bavuruluyor. Salk planlama almalarnda artk tedaviler kadar nleyici tedbirlere de nem veriliyor. Bu da hastalklarn, olas hastalk etmenlerinin ve risk altndaki gruplarn takibini gerekli klyor. Buysa ok miktarda verinin birbiriyle uyumlu ve gerektiinde bir arada kullanlabilecek biimde saklanmas gerektii anlamna geliyor. te CBSler epidemiyolojik izleme bilgileri, nfus bilgileri ve evresel etmenlerle ilgili bilgiler gibi ok farkl kaynaklardan gelen bilgilerin bir araya getirilmesini, saklanmasn ve corafi olarak entegre edilmesini salyor. Sistemde her bir veri kaydna istenen hassasiyet dzeyinde konum bilgisi atanyor. Bu ilem bir kere standardize edildiinde CBS farkl hastalklarn izlenebildii ortak bir platform haline geliyor. Bylece bir salk organizasyonunun farkl amalarla yapt aratrmalardaki veri toplama srelerinde tekrarl ilemlere gerek kalmyor. rnein bir hastann CBSde zaten kayd varsa yaplan aratrma sonucunda hastann sadece belirli bir hastalkla ilgili bilgisinin sisteme girilmesi yeterli oluyor. Bu da veri toplamann yksek maliyet getirdii byk lekli aratrmalarda ve projelerde maliyetin azalmasn salyor.

tematik harita olarak adlandrlan, belirli bir alandaki belirli bir zellii, olguyu ya da olay grselletirmek amacyla hazrlanan temsili haritalarn oluturulmasnda sklkla kullanlyor. Verilerin tablolar ve grafikler yerine haritalarla sunulmas, verilmek istenen mesajn teknolojiye aina olmayan kiilere bile ak ve anlalr biimde iletilmesini salyor. Ayrca karar vericilerin salkla ilgili kaynaklara ve altyapya ilikin problemleri kolayca grmesine ve anlamasna ve ihtiya iindeki blgeleri ya da topluluklar belirlemesine yardmc oluyor. Tematik haritalarda renk seimi, saysal verilerin snflara ayrlma yntemi ve kullanlan semboller haritann ierdii bilgiyi doru biimde aktarmasnda nem tayor. Bu zellikler gerektii ekilde belirlenmediinde haritalar yanltc olabiliyor. Hatta haritalarn art niyetli olarak yanltc biimde hazrlanmas ve bu ekilde karar vericilerin ya da kamuoyunun yanl ynlendirilmesi bile mmkn. rnein uygun renkler ve snflandrma yntemleri kullanlarak bir hastaln yaylnn gizlenmesi de vurgulanmas da mmkn.

Haritalar Yeterli mi?


Aslnda alansal verilerin bilimsel olarak incelenmesi, alansal istatistik olarak adlandrlan ve CBSden bir ara olarak faydalanan bir disiplinin konusu. Bir veri setinin alansal olarak analizi basit haritalarn incelenmesinden modellemeye kadar eitli karmaklk dzeylerinde aamalar ieriyor. Alansal analiz sreci genellikle aama eklinde ele alnyor. Birincisi grsel inceleme, yani eitli yntemlerle oluturulan haritalarn grsel

CBS ve Haritalar
CBSler alansal bilgiyi tek tek vakalar dzeyine kadar uzanan bir hassasiyetle grselletirebilmeyi ve modellerle ngrlerde bulunabilmeyi salayan aralar sunuyor. Bylece hastalklarn alansal dalm ve eitlilii, yaygnl ve skl ortaya konabiliyor. CBSler zellikle

<<<

Bilim ve Teknik ubat 2012

< 50 50-59 60-69 70-79 80-86 Veri yok Geersiz

Kadnlar

< 50 50-59 60-69 70-79 80-82 Veri yok Geersiz

Erkekler

Bu haritalar dnyadaki lkelerde 2009 ylnda kadnlara ve erkeklere ilikin doumdaki yaam sresi beklentilerini ayr ayr gsteriyor. Byle iki haritann birlikte incelenmesi rnein kadnlarn ve erkeklerin yaam sresi beklentileri arasnda hangi blgelerde ne gibi farklar ya da benzerlikler olduu ve bu farklarn ve benzerliklerin birbirine yakn blgelerde birbiriyle ilikili olup olmad gibi sorulara yant arayan epidemiyoloji ve halk sal aratrmaclar iin yol gsterici olabilir.

Dnya Salk rgt

olarak incelenmesi. kinci aama veri zerinde verinin belirli zelliklerini ortaya karacak ya da vurgulayacak deiiklikler yaplarak oluturulan haritalarn ve veri zerindeki baz hesaplamalar sonucu oluturulan grafiklerin yine grsel olarak incelendii keif aamas. nc aama ise verilerin alansal istatistik yntemleri kullanlarak analizi sonucunda, sz konusu olguya ilikin kimi hipotezlerin geerliliinin snanmasn ya da sz konusu olgunun modellenerek olguya ilikin ngrde bulunmay salayacak aralar oluturulmasn ieriyor.

CBSler ayn konumla ilgili farkl bilgileri farkl veri katmanlarnda saklayabiliyor. rnein bir ehirdeki hava kirliliinin dalm farkl bir katmanda farkl solunum yolu hastalklarnn dalmlar farkl katmanlarda saklanabilir ve gerektiinde bu katmanlar bir arada kullanlarak bu hastalklarn hava kirliliiyle olas ilikilerinin ortaya karlmasna katk salayabilir.
KAYNAK: http://www.sehirplancisi.com

statistiksel yntemlere aina olmayan halk sal uzmanlar giderek artan oranda CBS uygulamalarndan faydalanyor. Ancak CBS ktlarnn istatistiksel analizler olmakszn kullanlmasnn sakncalar yaratabilecei dnlyor. rnein alansal veri CBSye veriliyor ve salk olgularyla eitli evresel etmenler arasndaki ilikileri grsel olarak incelemek zere tematik haritalar retiliyor. Sonunda haritada grlen arpc rntler aklayc bir hipotez oluturmakta kullanlyor. Bu tr bir yaklamsa, varl bilimsel olarak dorulanmam ancak grnte var olan bir rnty aklamak zere hipotezler oluturulmas anlamna geliyor.

Her ne kadar keif analizleriyle desteklenen harita incelemeleri epidemiyologlar tarafndan genellikle yeterli bulunuyorsa da, belirli hipotezleri snamak ya da rnein hastalk sklyla evresel etmenler arasndaki ilikileri ngrmek zere hastaln dalmn nicel olarak modellemek gerekiyor. Dolaysyla CBSnin epidemiyolojide daha faydal olabilmesi iin CBSnin kullanld aratrmalarda alansal istatistik yntemlerinin daha fazla kullanlmas gerekiyor. Bu anlamda son yllarda CBS teknolojilerinin alansal istatistikle birlemeye balamas olumlu bir gelime olarak kabul ediliyor. Sonu olarak CBSlerin sunduu arpc ve etkileyici haritalarn bilimsel olarak geerli bilgiler aktarmas, ancak alansal istatistik yntemlerinin de srece entegre edilmesiyle mmkn olabilecek.

Kaynaklar Rytknen, M. J., Not all maps are equal: GIS and spatial analysis in epidemiology, International Journal of Circumpolar Health, Cilt 63, Say 1, s. 9-24, 2004. Krieger, N., Place, Space, and Health: GIS and Epidemiology, Epidemiology, Cilt 14, Say 4, s. 384-385, 2003.

Johnson, C. P., Johnson J., GIS: A Tool for Monitoring and Management of Epidemics, Map India 2001 Conference, Yeni Delhi, ubat 2001. Clarke, K. C., McLafferty, S. L., Tempalski, B. J., On Epidemiology and Geographic Information Systems: A Review and Discussion of Future Directions, Emerging Infectious Diseases, Cilt 2, Say 2, s. 85-92, 1996. 45

zlem Kl Ekici
Dr, Bilimsel Programlar Bauzman, TBTAK Bilim ve Teknik Dergisi

Dillerin eitlilii
Szel iletiim ve dil insanolunun en tanmlayc ve ayrc zelliklerinden biri. Dnya zerinde konuulan yaklak 7000 dilin kkeni insanolunun ortaya kt yer olan Afrika ile bir ekilde kesitii dnlyor. Konuulan dnya dilleri gnmzde birbirlerine pek de benzemiyor. Gittiiniz lkelerde neden burada bu dil konuuluyor diye sormak hi aklnza gelir mi? Doal olarak Fransada Franszca, talyada talyanca, inde ince, ngilterede ngilizce konuulur diye dnrz. Ancak gnmzden yaklak birka bin yl ncesine kadar o lkelerde o diller konuulmuyordu. Peki ne oldu da bu kadar ok dil olutu? Btn bu diller nereden geldi, nasl ortaya kt? Nasl oldu da tek bir insan tr iletiim kurmak ve konumak iin birbirinden bu kadar farkl diller kullanmay seti?
46

il dncenin sembolletirilmesi anlamna geldii ve semboller de kltrn temel bileenleri olduu iin, dil uygarlk olarak adlandrdmz eyin vazgeilmezi. Ancak, insan dilinin kkeni ve dilsel eitliliin nasl olutuu hl belirsizliini koruyan konular. nsanln ve dnyann yaratl ve oluum hikyelerinin yan sra dilsel eitliliin hikyesi de birok efsaneye konu olmu. Bunlardan en bilineni Babil Kulesi efsanesi. Babil Kulesi, dnyann birok blgesinde yerel efsanelerde sz edilen, Tanrya ulamak iin ina edilmi bir kule. Efsaneye gre tanr kendisine ulamaya alan insanlarn kendini beenmiliine kzar ve o zamana kadar ayn dili konumakta olan insanlarn dillerini kartrarak birbirlerini anlamalarn engeller. Yunan mitolojisine gre tanrlarn elisi kabul edilen Hermes babas Zeusa nispet yapmak iin konuulan dili eitlendirerek farkl milletlerin olumasn salar. Dou Afrikada yaayan bir kabile, ktlk sonucunda insanlarn ldrmas ile farkl dillerin ortaya ktna inanr. Kuzey Amerika Yerlileri arasnda anlatlan bir hikye ise insanlarn dnyaya yaylabilmesi iin tanr tarafndan dillerin eitlendirildiini syler. ok yaygn bir dier efsaneye gre de tanrlarn gazabna urayan dnyada meydana gelen byk sel felaketi sonucunda hayatta kalabilenlerin her biri farkl bir dil konuur, bylece farkl diller ve kltrler oluur. Efsaneler, yllarca gerekten olmu gibi kuaktan kuaa aktarlan ykler. Ama dilin kkeninin aratrlmas ve dilsel eitliliin nasl olutuu sorusunun yantlanmas bilim insanlar iin gerekten zor bir sre.

>>>
lanlan aletlerin ve davranlarn deimesi, yaratcln n plana kmas da tam 50 bin yl ncesine dayanyor. te bu insan tr Afrikadan dnyann dier blgelerine yaylarak daha nce o blgelere yerlemi ilkel gruplar elimine etmi. ok sayda bilim insan, Afrikal bu kk grubun dier ilkel trleri elimine etmesini salayan doal seilim avantajnn, 50 bin yl nce dili kefetmeleri olduunu belirtiyor.

Bilim ve Teknik ubat 2012

Diller Arasndaki Yapsal Farkllklar


Gnmzde insan dilinin bamsz olarak ka defa deiim gsterdii tam olarak bilinmiyor. Baz dilbilimciler btn modern dillerin ortak bir atasnn olduunu savunuyor. Diller arasndaki ilikiler incelendiinde hepsinin ayn ve ortak bir kkten geldii dncesi hkim. ngilizcenin Germanik (Cermen) dillerle, Latince kkenli dillerin Latin dili ile olan ilikisinde olduu gibi, baz kk gruplarda bu durum ok ak bir ekilde grlyor. Ancak baz dil aileleri incelendiinde, zellikle ayn grup iinde yer alan baz dillerin uzun sre ayr ayr deiim gsterdii dikkate alndnda bu ilikilendirmeleri yapmak ve farkllklar grmek daha da zorlayor. Baz dillerde dzinelerce yapsal ses var, bazlarnda ise yzlerce. Bazlarnn ok karmak kelime yaplar var, bazlar ok basit kelimelerden oluuyor. Bazlarnda fiil sonda, bazlarn da bata ya da ortada. Fiilleri cisimlerden nce kullananlar, ilgeleri isimlerden nce kullananlar var. Bazlarnda tonlamadaki farkllklar kelimelerin anlamn belirliyor. rnekler bylece uzayp gidiyor. inden klmas ok zor olan, karmak bir durum. Gnmzde var olan yaklak 7000 dil, 32 dil ailesi arasnda paylatrlm; ama bir de tm bunlardan so47

Dilin Kkeni
nsan dilinin kkeni dilbilimciler arasnda uzun yllardr kapsaml olarak tartlan bir konu. Buna ramen hl dilin kkeni ve ya konusunda henz bir fikir birlii salanamam. Bu konudaki almalar 1990l yllarn bandan itibaren dilbilimciler, arkeologlar, psikologlar, genetikiler ve antropologlar tarafndan yeni yntemlerin kullanlmaya balanmas ile birlikte hz kazanm. Hem arkeolojik kaytlar, hem de genetik almalar modern insann atasnn Afrika kkenli olabileceini savunuyor. nsan trnn izlerine, zamanmzdan yaklak 3,5 milyon yl ncesinde rastlanm. nsan adn hak eden balang noktas ise Homo cinsinin ortaya kmas ile olmu. ada tipte Homo sapiens altrnn ilk rk olan Cro-magnon insan ise zamanmzdan 50 bin yl nce ortaya km. Kul-

Dillerin eitlilii

bir dil bilgisi var ve tm diller benzer baz temel kurallar zerine kurulmu durumda. Alannda saygn ve gl bir yeri olan Noam Chomskyden etkilenen birok dilbilimci uzun bir sre diller arasndaki farkllklardan ziyade benzerlikleri aratrm. Ancak getiimiz son birka yl iinde yani evrensel dil bilgisi kuram dilbilimciler arasndaki poplerliini yitirmeye baladndan beri dillerin eitlilii konusu ve dilleri birbirinden bu kadar farkl klan sebebler aratrlmaya balanm. Genetik olma kuram: Dil doutan gelen, kaltsal bir yeti oldunu varsayyor. Bu nedenle dilin geliiminin tamamen genetik olarak kodland dnlyor. Kltrel deiim kuram: Dilin geliiminin ve farkllamasnn kltrel ve sosyal etkileimler sonucu olduu varsaylyor. zole olmu toplulular kalplam birtakm kelimelere ve szck gruplarna uyum salar, ama bir yandan da yeni szckler Sreksizlik kuram: Dilin insana zgn bir olgu olduunu ve insandan baka hibir canl ile ilikilendirilmemesi gerektiini savunuyor. Bu nedenle ancak modern insann geliimi esnasnda birdenbire ortaya km olabilecei dnlyor. Bu kuramn gnmzdeki tek baskn savunucusu nl dilbilimci Noam Chomsky. Bu kurama gre dil, insan beynine zel mekanizmalarn bir rn yani her bir dil bilgisi kural, sz dizimi ve cmle yaps iin beyinde farkl sistemler var. Konuulan dillerde grnte yzeysel bir farkllk olsa da temelde evrensel icat etmeye devam ederler. Zaman iinde meydana gelen deiiklikler yle bir seviyeye gelir ki artk bu topluma zg hale gelen bu dil dardan gelenler iin anlalmaz bir hal alr. Birbirlerinden ayrlan gruplar kendi grup kimliklerini oluturmak iin vakit kaybetmeden yeni konuma tarzlar icat eder. Bu nedenle dilsel deiikliklerin byk bir ksm blnmenin ardndan gerekleir. Ancak uzmanlar kltrel deime neticesinde blnen bir dilin gerek anlamda iki ayr dil haline gelmesinin en az 500 yl aldn belirtiyor.

Modern insan dilinin kkeni ile ilgili yaklamlar farkl varsaymlara gre temelde drde ayrlyor:
Sreklilik kuram: Karmak bir olgu olan dilin birdenbire deil de, birtakm deiiklikler gstererek u andaki yapsn aldn varsayyor. Dilin geliiminin zaman iinde szel olmayan ifadelerden, yani iaretlerden ve vcut dilinden szele doru geliim gsterdii dnlyor.

yutlanm birka dil daha var. nanlmaz deil mi? Ayn dil ailesine mensup dillerin, ayn kkenden, belki de ayn ilkel dilden tredii kabul ediliyor. ou dilin yazl tarihi ok ksa olduu iin, ok az sayda dilin kkeni kesin olarak biliniyor. Dil ailelerinin belirlenmesi, ancak ok uzun bilimsel almalar sonucunda mmkn oluyor. Baz diller bulunduklar aile iindeki bir alt grubun tek temsilcisi olarak soyutlanm olabilir. rnein Yunanca, Hint-Avrupa dil ailesi iinde soyutlanm bir dil. Baz dillerin ise bilinen hibir yaayan akrabas yok, bu yzden de btn dnya dilleri iinde soyutlanmlar. rnein Baska Avrupada tamamen soyutlanm bir dil. Dillerin birbiriyle bir dil ailesi oluturacak ekilde akrabalnn saptanmasnda o dillerin ses yaps, ekil yaps, cmle yaps, kken bilgisi ve ortak szckleri bakmlarndan benzerlikleri aratrlr. Dil ailesi ifadesi, dillerin kken akrabaln belirtmeye yarar. Bu terim, akraba dilleri konuan milletlerin ayn soydan geldii anlamn tamaz. Ayn soydan gelen ve dilleri akraba olan milletler olduu gibi, rk bakmndan birbirleri ile hibir ilikisi olmayan fakat aralarnda kltr ilikisi ve kltr ba grlen milletler de var.

Dillerin Birbirinden Ayrlmasnn ve eitlenmesinin Olas Nedenleri


Dnyada bu kadar ok ve eitli dil olmas gerekten byleyici ve sadece insanoluna has bir durum. Hayvanat bahesinde domu bir empanzeyi gtrp anavatan olan Afrikaya braktnzda bu hayvann doal yaam alanndaki empanzelerle iletiim kurmas o kadar da zor olmaz. nk btn empanzelerin kendilerini ifade etmek iin kulland sesler, homurdanmalar, bartlar, rtlar hemen hemen ayn. Ama insan beyni, iinde binlerce soyut dnce barndrabilecek kapasiteye sahip olduundan, dncelerimizi ifade etmek iin kullandmz dilin de bir snr yok. ncelikle farkl sesler bir araya gelerek fonem denilen ses birimlerini, heceleri oluturuyor. Bizler bu ses birimlerini farkl tertiplerde birletirerek dil bilgisi kurallar erevesinde kelimeleri ve cmleleri elde ediyoruz. Her dil bu elementlerin zgn bileiminin neticesi. nsanolu bu eitlilii snr tanmadan sonsuza kadar artrabilir. Biyolojik trlerin yaam alan koullarna uyum salamas gibi, dil de ayn ekilde o dili konuanlarn ihtiyalarna hizmet etmek iin deiebiliyor. Poplasyon genetiinden sosyal yapya, iklime ve bitki rtsne kadar her ey konuulan dili etkileyebiliyor.

48

>>>
Yaplan birok alma en fazla ekvator kuanda ve tropikal kuakta grlen dilsel eitliliin, biyolojik eitliliin bir yansmas olduunu gsteriyor. Dnya zerinde konuulan yaklak 7000 dilin % 60 tropikal orman kuaklarnda yer alyor. Bu kuaklardan biri Afrikada, dieri ise Asyann gneyinin karsndaki tropikal blgede. Dilsel eitliliin en zengin olduu yer ise Papua Yeni Gine. Yaklak 7 milyon insann yaad lkede 830 farkl dil konuuluyor. Nfusu 160 milyon olan Nijeryada ise 521 farkl dil konuuluyor. Uzmanlar bu durumu yle aklyor: Biyoeitlilii destekleyen iklim kk gruplarn dier gruplara karmaya ihtiya duymadan kendilerine yetecek kadar gda retmesini de salam ya da ekvatoral blgelerde ok sk grlen bulac hastalklar yznden gruplar kendilerini dierlerinden soyutlamtr. Tropikal kuakta bu kadar ok dilin hl yaamasnn nedeni bu olabilir. Peki neden bu blgeden uzaklatka genetik eitliliin azalmasna benzer ekilde, dillerin eitlilii de azalyor? Uzmanlara gre modern insanlarn atalar Afrikadan dier ktalara g etmeye baladklarnda daha az kullanlan sesleri de arkalarnda brakmlar. Birbirini takip eden her g ile kullanlan ses daarc da giderek klm. Yaplan bir almada, analiz edilen 504 dil arasnda en fazla ses birimi eitlilii gsteren dillerin Afrika kkenli, en az ses birimi eitlilii gsteren dillerin ise Gney Amerika ve Okyanusya kkenli olduu tespit edilmi. nsanlarn yaadklar blgelerdeki koullar dilsel eitlilii nasl etkiliyor? Antropolog Robert Munroeye gre lman iklimlerde yaayan insanlar konuurken nszleri nllerle ayryor.

Bilim ve Teknik ubat 2012

Balca Dil Gruplar


Tek heceli dillerde kelimeler tek heceli, yapm ve ekim ekleri yok. Kelimeler cmledeki kullanm yerlerine gre anlam kazanyor. Konumada ise birbirine ok benzeyen kelimeleri ayrt etmek iin ok zengin bir vurgu ve tonlama sistemi oluturulmu. in ve Tibet dilleri bu grupta. Eklemeli yani bitiken dillerde kelimelerin kkleri deimiyor. Kullanrken kelimeye getirilen ekler, kelimelerin anlamlarn ve grevlerini belirliyor. Trke, Moolca, Macarca gibi Ural-Altay dilleri bu grupta. ekimli (bkml) dillerde kelimeler kullanlrken deiikliklere uruyor. n ek, i ek, son ek kavramlar var. Bazlarnda nszler deimiyor, nller deitirilerek yeni kelimeler yaplyor, yani kkler nszlerden ibaret. Arapa, Farsa, ngilizce, Hinte gibi Sami ve Hint-Avrupa dilleri bu grupta.

Balca Dil Aileleri


Hint-Avrupa dilleri: Hint-ran dilleri: ran, Afgan, Pakistan, Hindistan, Sri Lanka, Nepal dilleri Slav dilleri: Rusa, Bulgarca, Lehe, eke, Slovaka, Baltk dilleri Roman (Latin) dilleri: talyanca, Franszca, spanyolca, Portekizce, Rumence Cermen dilleri: ngilizce, Almanca, Felemenke, svee, Norvee Hami-Sami dilleri: Hami dilleri: Eski Msr dili, Kui dili, Libya-Berber dili, ad dili Sami dilleri: Arapa, branice, Habee, Akata Bantu dilleri: Afrika dilleri in-Tibet dilleri: ince, Tibete, Vietnamca ve Kmerce Ural-Altay dilleri: Ural Kolu: Fince, Macarca Altay Kolu: Trke, Moolca, Japonca, Korece, Manuca, Tunguzca

49

Dillerin eitlilii

Dillerin eitlilik katsays < 0.1 0.2 - 0.3 0.4 - 0.5 0.6 0.7 0.8 > 0.9 eitlilik yok (Tek dil) Dnya dillerinin blgelere gre gsterdii eitlilik katsays (Beyazdan koyu kahverengiye doru renk deiimi dillerin eitliliinin artmasn ifade ediyor.)

Yani ounlukla iki nsz yan yana gelmiyor. Ilman iklimlerde yaayan insanlar daha ok darda zaman geirmeyi tercih ettiinden ve nllerin uzak mesafelerden duyulmas yani iletiim daha kolay olduundan dilin bylece farkllam olabilecei dnlyor. Aksine daha serin iklim blgelerinde yaayanlar daha ok ieride vakit geirdiinden bu tr bir sisteme gerek duymuyorlar. klimin kullanlan nszlerin yaygnln da etkiledii syleniyor. Mesela lman iklimlerde yaayan insanlarn m ve n gibi geniz seslerini, souk blgelerde yaayanlarn ise t ve g gibi duraklamal nszleri daha fazla kulland tespit edilmi. Dilsel eitlilii etkileyen bir baka faktr de genlerimizle ilgili olabilir. Yaplan yeni bir almaya gre, zellikle inde, gney dou Asyada ve Afrikada ki Byk Sahrann alt ksmndaki blgede yaayan ve konumalarnda daha ok vurgu ve ses tonu sistemini kullanan insanlarda beyin geliimini
Dnya zerinde Yaayan Dillerin Blgelere Gre Dalm

etkileyen iki genin farkl varyantlarnn bulunduu belirtiliyor. almalar henz ok yeni, gelimeleri izlemek heyecanl olacak. Dillerdeki yapsal farklln nedeni olarak da birka unsur belirtiliyor. Gary Lupyan tarafndan yaplan bir baka almada 2000den fazla dil yapsal karmaklk ve dil bilgisi kurallar asndan analiz edilmi. Alnan sonulara gre dil bilgisi bakmndan karmak ve renmesi zor olan diller, daha kk ve izole toplumlarca konuuluyor. Daha basit kurallar olan diller, rnein ngilizce ise yabanclarla daha ok iletiimde olan, daha geni kitlelerce konuuluyor. Latin dillerinin kkeni olan Latincede daha karmak bir dil bilgisi yaps var, ama Latinceden tretilmi talyanca, Franszca, spanyolca gibi dillerde daha basit kurallar geerli.

Blge Afrika Amerika Asya Avrupa Pasifik Toplam

Yaayan Diller Say 2110 993 2322 234 1250 6909 Oran (%) 30,5 14,4 33,6 3,4 18,1 100

50

<<<

Bilim ve Teknik ubat 2012

Yok Olan Diller


Binlerce yldr oluan binlerce dilin byk bir ksm imdilerde ya yok olmu ya da yok olma tehlikesiyle kar karya. Uzmanlar, modern insann deiimini takip eden 50 bin yl iinde yaklak yarm milyon dil olutuunu ve yok olduunu tahmin ediyor. Gnmzde konuulan dillerin neredeyse yars yok olmak zere. Bunlarn byk bir ksm da henz belgelenmemi. UNESCOnun 2009 ylnda yaymlad Tehlike Altndaki Diller Atlasna gre dnya zerinde konuulan toplam 6909 dilden 2300 yok olma tehlikesiyle kar karya (http://www.unesco.org/new/en/culture/themes/cultural-diversity/languages-andmultilingualism/endangered-languages/). Otuzdan fazla dil bilimcinin hazrlad atlasa gre, son kuak iinde, son konuanlarnn lmesiyle 200 dil yok olmu. Dnya dilleri, yok olma tehlikesi altnda olma durumlarna gre derecelendirildiklerinde dillerden 538inin son derece, 502sinin ciddi anlamda, 602sinin ise kesinlikle tehlike altnda olduu, 607 dilin de gvensiz durumda olduu tespit edilmi. 199 dili 10dan az sayda insan konuuyor, 178 dilse 10-50 arasnda kii tarafndan konuuluyor. UNESCO, birok lkede tehlike altndaki diller iin koruma programlar yrtyor. Ayrca her yl 21 ubatta dnyann farkl corafyalarnda Uluslararas Anadil Gn kutlanyor. Dilsel eitlilii ve dilin geliimini anlamak iin yaplan aratrmalarn says gn getike artyor. almalar younluk kazandka bilim insanlar belki de cevaplamas daha da zor olan bir konuya da aklk getirebilecek. Acaba gelecek nesiller nasl bir dil konuacak?

Kaynaklar http://www.ethnologue.com/ethno_docs/distribution. asp?by=area http://www.unesco.org/new/en/culture/themes/ cultural-diversity/languages-and-multilingualism/ endangered-languages/ http://en.wikipedia.org/wiki/Language_family http://en.wikipedia.org/wiki/Origin_of_language http://www.historyworld.net/wrldhis/ PlainTextHistories.asp?historyid=ab13 http://discovermagazine.com/2011/nov/18-discoverinterview-radical-linguist-noam-chomsky http://library.thinkquest.org/C004367/la1.shtml (The evolution of language) http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_co ntent&view=article&id=83:Dunden-BuguneTurkce&catid=42:dier-cerikler&Itemid=73

Robson, D. Power of Babel: Why one language isnt enough, New Scientist, Say 2842, s. 34-37, Aralk 2011. Atkinson, Q. D., Meadel, A., Venditti, C., Greenhill, S. ve Pagel, M., Languages Evolve in Punctuational Bursts, Science, Cilt 319, Say 5863, s. 588, ubat 2008. Dunn, M., Greenhill, S. J., Levinson, S. C. ve Gray, R. D. Evolved structure of languages show lineage-specific trends in word-order universals, Nature, Say 473, s. 79-82, Mays 2011. Diamond, J. Deep relationships between languages, Nature, Say 476, s. 291-292, Austos 2011.

51

Erkut Ylmaz * Adil Denizli **


*-** Hacettepe niversitesi Fen Fakltesi Kimya Blm-Biyokimya Anabilim Dal ** Prof. Dr.,

Molekler Legolar
Atomlar istediimiz ekilde ve tek tek dzenleyebilseydik ne olurdu? Richard P. Feynman

20.

yzyln en nemli fizikilerinden Richard Phillips Feynman 29 Aralk 1959da Amerikan Fizik Derneinin yllk toplantsnda Kaliforniya Teknoloji Enstitsnde (CALTECH) yapt klasiklemi konumasnda atomlarn tek tek dzenlenmesi ile sentetik kimyann gcnn katlanacana dikkat ekmiti. Teknoloji akl almaz bir hzla ilerliyor. lk genel kullanm amal elektronik bilgisayar ENIAC 167 m byklnde bir odaya syordu ve arl 30 ton kadard. Yaklak maliyeti ise gnmzn paras ile 6.000.000 dolard ve alabilmesi iin de saatte 150.000 watt enerjiye ihtiyac vard. ENIAC ilk de-

neme almasna 1945 ylnda balad ve gerek anlamda alabilmesi iin iki yl daha beklemek gerekti. Bu devasa makinenin ilemci gc 0,05 MIPS (saniye bana milyon komut) kadard. Bugn sradan bir akll telefonun arl yaklak 100 gram (ENIACn 300.000de biri), ilemci gc 2000 MIPS (ENIACn 40.000 kat), g ihtiyac saatte 0,5 watt (ENIACn 300.000de biri) fiyat ise yaklak 500 dolar (ENIACn 12.000de biri) kadar. Bu iki bilgisayar arasndaki farkn temel kayna insanolunun mikrometre byklnde malzeme retebilme yetenei kazanm olmas. Nanometre leine indiimizde neler olabilir? Albert Einsteinn dedii gibi Hayal etmek bilgiden daha deerlidir.

52

>>>

Bilim ve Teknik ubat 2012

Neden nano lek?


Daha salam, daha kaliteli, daha uzun mrl, daha ucuz, daha hafif, daha kk cihazlar gelitirme eilimi birok i kolunda gzleniyor. Minyatrletirme olarak tanmlanabilecek bu eilim birok mhendislik almasnn temelini oluturuyor. Minyatrletirmenin kullanlan paralarn daha az yer kaplamasndan ok daha nemli getirileri var. Minyatrletirme retimde daha az malzeme, daha az enerji, daha ucuz ve kolay nakliye, daha ok fonksiyon ve kullanmda kolaylk olarak kendini gsteriyor. Nanoteknoloji sayesinde sanayide, biliim teknolojilerinde, salk sektrnde ve daha birok alanda yeni rnler gelitirilecek, gnmzn retim sreleri ve yntemleri deiecek. Bu teknolojiye yatrm yaplan lkelerde ekonomik deerler yaratlacak ve toplumlarn yaam kalitesi geliecek. Bilim insanlar nano lekte bir eyler ina etmek istediklerinde nlerinde iki yol var. Yukardan aaya ve aadan yukarya olarak adlandrlan bu yaklamlar yle zetleyebiliriz: 1. Yukardan aaya yaklam, tpk bir heykel yapar gibi byk paralardan balayarak kk paralar ekillendirmektir. Bu yntem nano yaplarn mekanik ve kimyasal teknikler kullanlarak retilmesini ifade eder. Litografi yntemi ile desen oluturulmas ve entegre devre retiminde olduu gibi desenin dier taraflarnn andrma yntemiyle ortadan kaldrlmas bu ynteme rnek gsterilebilir. 2. Aadan yukarya yaklam ise kk paralardan balayarak daha byk yapnn ina edilmesidir. Bunu salamann da iki yolu vardr: - Farkl yap talarnn kendi kendine dzenlenmesinin salanmas - Farkl yap talarnn (atomlar ve molekller) tek tek yerletirilmesi Bu yaz aadan yukarya yaklam konu almaktadr. Tasarmcnn yap talarn daha nce planlad ekilde birletirerek yeni nano yaplar oluturmas, kk tulalarn bir-

letirildii Lego maketlere benzer. Kk yap ta koleksiyonlar, nanometre lekte ve istenen herhangi bir ekilde yap tasarmn ve retimini mmkn klar.

Doadan alnan dersler


Kendi abalaryla nanomakineler retmek isteyen bilim insanlarnn hayatn temel nanomakineleri olan proteinlerden alabilecei pek ok ders var. Proteinler byklkleri birka nanometreden onlarca nanometreye kadar deiebilen, binlerce atomdan oluabilen byk molekllerdir. Bu proteinler hcrelerimiz tarafndan aadan yukarya yaklamyla yani en kk yap talarnn birletirilmesi ile retilir. Vcudumuz, dier pek ok eyin yan sra kaslmay salayan kaslar, besinlerin sindirimini, kemiklerin oluumunu, evremizi alglamamz salayan ve yorulmadan hcrelerimizdeki yzlerce kk molekl geri dntren 30.000den fazla protein ierir. Bu, bilim insanlarna proteinler gibi, belli bir ilevi (hatta birden fazla ilevi) yerine getirebilecek makromolekllerin (100den fazla atom ieren molekller) tasarlanabileceini ve retilebileceini dndrmtr. Bunun iin de istenen ilevleri yerine getirmek zere retilmesi amalanan nanomakinenin yapsnn belirlenmesi, malzeme iin uygun programlama dili yazlmas (canllardaki DNA ve RNA gibi), yazlm ve kimyann bir araya getirilerek molekln sentezi yani protein sentezlenmesi srecinin kopyalanmas dnlmtr. Ne yazk ki yeni proteinler tasarlayarak nanomakineler icat etme sreci ok ciddi problemlerle kar karya. Her protein genel olarak basit, 20 amino asitlik bir repertuvardan seilen ve bu amino asitlerin belli srada birlemesiyle oluan dorusal bir zincirden oluur. Ancak proteinlerin zellikleri ve ilevleri ekillerine baldr. Amino asit zinciri hcre iinde bir araya getirildikten hemen sonra, proteinlerin katlanmas ad verilen bir sre sonunda, anlalmas zor karmak sarmallara dnr. Amino asitlerin dizilimi proteinin eklini

belirler, ancak hangi dizilimin hangi ekli oluturacan ngrmek bilimin ve mhendisliin en nemli uralarndan biri. (Proteinlerin katlanmas problemi bilimin zlememi en byk problemleri listesinde. Proteinlerin katlanmas probleminin zmne yardm eden sper bilgisayarlara ek olarak, bilim iin bulmaca zn sloganyla elendirerek insan gc ekmeyi hedefleyen, cretsiz Foldit adl bir online bilgisayar oyunu bile var. Bu projeyi baz niversiteler, Amerikan Ulusal Bilim Vakf (NSF), Amerikan Savunma Bakanl leri Aratrma Projeleri Ajans (DARPA), Howard Hughes Tp Enstits (HHMI), Microsoft gibi pekok kurum dorudan destekliyor. Bkz. http://fold.it/) Bilim insanlar sentetik, ilevsel nanoyaplar retmek amacyla ekillerin programlanabildii ve tasarmlar iin bilgisayar yazlmlarnn kullanld bir yol buldu. Bu yaklam doal proteinlerin modler yapsndan ilham almtr. Ancak kullanlan yntem, doal proteinlerin oluumunda olduu gibi amino asitlerin belirli bir ekil oluturmak zere birbiri zerine katlanmas yntemine dayal deildir, dolaysyla zlememi olan katlanma problemiyle uramaz. Bilim insanlar Lego bloklarna benzeyen, sk ba iftleri ile birbirine balanabilen, her biri yaklak yarm nanometre byklkte bis-amino asit denilen 14 molekl sentezledi. Bu molekller

53

Molekler Legolar

kontroll kimyasal tepkime stratejileri ile Lego bloklarnda olduu gibi ngrlebilir ekilde birbirleri ile sk balar yapabiliyor. Bu yntem ile farkl geometrilere sahip molekler yaplar, rnein 3,6 nanometre uzunluunda ubuklar, 1,8 nanometre uzunda hilaller elde edildi. Ayrca pek ok farkl ve yeni yapnn tasarlanmasna yardm edecek bir bilgisayar yazlm gelitirildi.

Molekler legolara genel bak


Proteinler doann nano makineleridir. Ara vermeksizin ok sayda biyolojik grev yerine getirirler. Proteinler esnek amino asit zincirlerinin hayli karmak bir ekilde katlanmas sonucu ilevsel biimlerini kazandndan bilim insanlar yeni bir proteinin eklini (ve dolaysyla ilevini) kolayca tahmin edemez. Kimyaclar bis-amino asitler denilen ve birbirlerine balandklarnda protein benzeri yaplar oluturan molekler yap ta ktphaneleri gelitirdi. Bis-amino asitler, birbirine tek noktadan balanan doal amino asitlerden farkl olarak birbirlerine iki noktadan balanr, balandklarnda sert zincirler oluturur. Bu sayede salam, ekilleri kolayca tahmin edilebilir ve tasarlanabilir protein benzeri yaplar olan bis-peptidler elde edilir. Bis-amino asitlerin Legolar gibi farkl birleimlerde birbirine eklenmesiyle, istenilen ekillerde tasarlanabilen proteinlere benzer yaplar, yani bis-peptidler elde edilir. Bis-peptitler ila olarak, nemli tepkimeleri katalizleyen enzimler olarak, kimyasal sensrler, nano lekli vanalar ve bilgisayarlar iin depolama cihazlar olarak kullanlma potansiyeline sahiptir.

Uygulamalar
Bu teknoloji, zgl ilevler gerekletirecek molekllerin oluturulmas iin gelitirilmitir. Balang hedeflerinden biri sensrlerdir. Hedef molekllere, rnein glikoza, toksinlere, kimyasal silah ajanlarna balandnda ekil ve renk deitiren byk molekllerin gelitirilmesi amalanmtr. Balanma, sensr moleklnn floresan gruplarnda dnme ve renk deiimine yol aarak rnein iinde hedef molekln bulunduunu gstermitir. Bu yntem ayn zamanda bir d sinyale gre alp kapanabilen ve uzun mentee molekllerin oluturulmasnda da kullanlmtr. Bu molekllerin retilmesi hareketlendiricilerin, molekler vanalarn ve bilgisayar hafzalarnn yaplmasna ynelik bir admdr.

DOAL PROTENLER Canllar 20 farkl amino asidi bir araya getirerek -genel olarak ksa olduklarnda peptit uzun olduklarnda protein olarak adlandrlan- esnek zincirleri oluturur. Amino asitler birbirine karboksil ve amin ularnn tepkimesi sonucu oluan amit balaryla balanr. Proteinin son ekli, zincir boyunca bal amino asitlerin birbiri ile etkileimlerinin toplam olarak ortaya kar. Bu da yeni bir amino asit diziliminin hangi ekle sahip olacan tahmin etmenin son derece karmak olmas sonucunu dourur.
Amino asitler Protein

Karboksit Amin grubu grubu

Amit ba

NGRLEBLR BS-PEPTDLER Kimyaclar iki ift karboksil ve amin ucu tayan yap ta ktphaneleri retti. Bu yap talar yani monomerler birletiklerinde bis-peptid denilen ve bisamino asit dizilimine bal olarak ekli tahmin edilebilen, salam zincirler oluturur. Bu sayede kimyaclar bisamino asitleri belli bir sralamada birletirerek yaps kesin olarak tasarlanabilen nano yaplar retebilir.
Bis-amino asitler Bis-peptidler

KMYASI Kimyaclar bis-amino asitleri sentezlerken geliigzel balanmalar engellemek iin uygulamada koruyucu gruplar (maskeler) kullanr. Birka basamaktan sonra pro4 ve hin (aada solda) monomerleri birletirilerek diketopirazin halkas oluturulur. Bis-amino asitlerdeki bu diketopirazin halkasnn ve dier karbon halkalarnn bklmezlii, bis-

amino asitlerin birletirilmesi ile elde edilen zincirin spro4


Maskelenmi amin grubu

klk ve eklinin tahmin edilebilir olmasn salar.


Ayrlm maskeler

Amit ba

Diketopiperazin halkas Amit ba

Karboksil grubu

hin

Salnan maske Uzaklatrlm oksijen

Karbon Oksijen Azot Hidrojen Maske

54

>>>
NANO VANALAR Alminyum film (gri renkli) zerine ok kk gzenekler alr. Bu gzeneklerin iine srasyla ubuk-mentee-ubuk eklinde yaplardan oluan bis-peptid yaplar (pembe-yeil renkli) balanr. Bu sayede nano byklkte vana sistemi elde edilmi olur. Ortama dk deriimde metal iyonu eklendiinde vanalar kapal durur. Bu nedenle partikller (turuncu renkli) gzeneklerden geemez. yon deriimi artrldnda ortamdaki metal iyonlar ubuk eklindeki bis-peptid yaplarnn ularna (pembe renkli) balanarak nano vanalarn almasn salar. Bylece partikller (turuncu renkli) alminyum filmdeki gzeneklerden geer. Nano vanann almas, uygun metal iyonunun deriimi artrldnda henz ba yapmam olan bis-peptid ularyla iyonlarn balanmas sonucu gerekleir. Nano vanann ubuk eklindeki ksmlar bis-peptidlerden retilirken esnek olmas gereken mentee blgesi doal amino asitlerden elde edilir..
Nano vana
Partikl

Bilim ve Teknik ubat 2012

Bis-amino asitler

Bis-peptidler

Birletirme

Reaktif gruplar

Molekler Tanma

Katalizrler

KAPALI KANAL

Reseptr

Mentee (Amino asit)

Metal iyonu 3 nanometre

AIK KANAL

Aadaki bis-peptid rneklerinde grld gibi sentezlenen molekller, doru yerde doru monomerin kullanlmas ile neredeyse dz ubuktan hilale kadar pek ok ekilde retilebilir.

allan ilk uygulamalardan biri kolera toksin proteinlerine (Ctx) balanarak toksinin etki gstermesini engelleyecek bir sentetik peptid retilmesidir. Begen eklindeki bu proteinin her kesinde birbirinin ayn cepler bulunur. Bu cepler ince barsan yzeyinde bulunan epitel hcrelerinin yzeyindeki GM1 adl ekere mkemmel olarak uyar. Bu be cebin epitel hcrelerinin yzey ekerlerine balanmas, zincirleme bir dizi olay tetikleyerek nlem alnmadnda lme gtrebilecek ishale neden olmaktadr. Bilim insanlar bu ceplerden karlkl ikisine uyacak bir ekle sahip -ularna eker bal ubuk eklinde- bir bis-peptid tasarlamtr. Bu sayede toksinin hcrelere balanmasn engelleyerek hastaln nne gemeyi hedeflemilerdir. Ayn yntem HIV ve EBOLA virslerine kar da uygulanmaya allyor. Bir baka ilgin uygulama bis-peptidler tarafndan altrlan nano lekli vanalarn retimidir. ubuk-mentee-ubuk dzeninde retilmi bispeptidler sayesinde, tetikleyici olarak grev alan metal iyonlarnn deriimi deitirilerek, istenildiinde alp kapanabilen nano yaplar retilmitir. Sistemin hastann durumunu kontrol ederek doru zamanda ila salm yapabilmesi hedefleniyor. ubuk-mentee-ubuk eklinde retilmi bispeptidlerden oluan yaplar ile bilgisayarlar iin hafza elemanlar retilebilecei ngrlyor. Bu tekniin gelitirilmesinin ok daha ilevsel nano makinelerin retimine yol aaca dnlyor: rnein hcre iinde proteinlerin inasndan sorumlu, ribozom benzeri, dzenleyici gibi kompleks nano aralarn oluturulmas, d bir programc kontrolnde dier nano makinelerin evriminden sorumlu olabilir. imdilik bu ancak gelecekte gerekleebilecek bir ryadr.
Kaynaklar Schafmeister, C. E., Brown, Z. Z., Gupta, S., ShapeProgrammable Macromolecus, Accounts of Chemical Research, Say 41, s. 1387-1398, 2008. Schafmeister, C. E., Molecular Lego, Scientific American, Say 17, s. 22-29, 2007. 55

Cem Badatlolu

Nkleer Enerjide Yeni Adm: Kk Modler Reaktrler


Nkleer enerji, gvenli olup olmad konusundaki tartmalar, ekonomik maliyeti ve yakt geri dnm sorunlar ile gnmzde hayli gz nnde olan bir konu. Farkl lkeler ve irketler bu sorunlarn zm iin deiik yollar dnse de, zm var olan nkleer reaktrlerin boyutlarn kltmekte olabilir. Henz yeni bir fikir olan kk modler reaktrler nkleer enerjiyi yatrmcsndan evresinde yaayacak insanlara kadar herkes iin ekici bir seenek haline getirmeye aday.

k nkleer reaktr fikri aslnda hi de yeni deil. Aksine, nkleer enerjinin baaryla uyguland ilk nkleer reaktrler kk boyutludur. Kullanlmaya balandklar 1950lerin bandan bu yana, nkleer reaktrlerin kapasitesi yaklak 60 MWtan zamanla 1500 MWa ulat. Ancak nkleer reaktrlerin kapasitelerindeki bu art ynelimi eitli sebeplerle baz lkelerde duraklyor ve nkleer enerjiye yatrmn cazibesinin nne geiyor. Bahsedilen bu sorunlarn tamamnn altnda (gvenlik kayglar da dhil olmak zere) ekonomik sorunlar var. naat srelerinin uzun, yatrm maliyetlerinin yksek olmas, lisans alma ve corafi blge seimi gibi konular zaten ekonomik sorunlar, ancak nkleer yakt-

larn gerektii gibi saklanmas, nkleer kazalarn nlenmesi, reaktr ynetimi ve mrlerini dolduran reaktrlerin hizmetten karlmas da ekonomik sorunlar halini ald. Oysa yeterli kaynak salanrsa bu sorunlar rahata zlebilir. Kk modler reaktrler (ksaca KMRler) bu sorunlar zmek amacyla tasarlanyor. Uluslararas Atom Enerjisi Ajans (IAEA) KMRleri sradan bir nkleer reaktrn onda birinden dk kapasiteli (300MWtan dk) olan reaktrler olarak tanmlanmaktadr. En basit tanmyla KMRler gnmzde kullanlmakta olan nkleer reaktrlerin kk leklileri. Ancak KMRlerin kltlmesi olaan nkleer reaktrlerin sahip olmad birok fayday da beraberinde getiriyor. Nasl nkleer reaktrlerin birok eidi varsa (hafif su reaktrleri, basnl su reaktrleri, sv metal soutmal reaktrler gibi) KMRler de birok farkl ekilde tasarlanyor. Ancak bu yaz erevesinde verilmek istenen ana fikirlerin aktarmn engellememesi iin burada tasarm farklarn dikkate almayacaz. Nkleer reaktrlerin eitlilii, hayli kaba bir benzetme olsa da kmr reaktrlerinin eitliliine benzetilebilir. Kmrn ne kadar kltld, ne scaklkta yakld, yanan kmrn verdii snn nasl elektrik enerjisine dntrld gibi hususlarn reaktrlerin genel zelliklerine etkisi dikkate alnmayacak lde olabilir. KMRlerin de, zellikle de henz ounlukla tasarm aamasnda olduklar iin, yalnzca bir trleri varm gibi ele alnmas yeterlidir. Gnmzdeki nkleer enerji santrallerinde bir tane nkleer reaktr bulunur. Byle bir nkleer reaktr hayli byk, genelde bir metre kalnlnda beton-elik duvarlarla evrili bir alann iindeki 100 ton kadar uranyumu yakar. Bu tr reaktrler dnyann yalnzca birka yerinde retilebilen byk paralar halinde (ana ekirdek para para deildir) santralin kurulaca inaat alanna yollanr ve alanda birletirilir. ikago niversitesinin 2004te yaymlad bir rapora gre modern tasarml bir nkleer reaktrn ilk inaat, ardndan gelecek inaatlara kyasla % 20 kadar daha pahaldr. Dolaysyla nkleer reaktrlerin maliyetini arttran baka bir husus da reaktr tasarmlarnn retimindeki tecrbesizliktir.

KMRler ise tamamen fabrikada retilecek ekilde ve tak ve altr ilkesine bal kalnarak tasarlanyor. Dolaysyla fabrikada seri imalat ilkeleriyle retilecek olan KMRlerin maliyetinin inaat alannda birletirilen sradan nkleer reaktrlerden daha dk olmas hedefleniyor. KMRlerin bir dier faydas da, yksek kapasiteli reaktrlerin balanamayaca krsal alanlardaki kk elektrik ebekelerine balanabilmeleridir. KMRler kullanlacaklar yere yollandklarnda, neredeyse bir utan souk su alp dier utan buhar verecek ekilde kullanlmaya hazr olarak retilecektir. 10-12 KMRnin bir binada toplanp ortak bir kontrol odasndan ynetilmesiyle ileyecek olan KMR istasyonu, gnmz nkleer santrallerinde yaplmas mmkn olmayan birok eye olanak salayacaktr. ncelikle byk reaktrlerin aksine, KMR enerji santrallerinde reaktr alm uzun senelere yaylabilir, yani btn reaktrlerin bir defada alnmasndan kaynaklanan byk borlara ve yatrmlara gerek kalmaz. rnein iki KMR satn alarak faaliyete geen bir santral, elektrik satndan elde ettii gelirle bu yatrmn maliyetini karladktan sonra, iki sene sonras iin iki KMR siparii daha vererek yani santralin hedeflenen kapasiteye ulamasn belki de on seneye yayarak, bor faizlerinden ve byk yatrmlardan kurtulmu olur. KMR reticileri ise birbirlerinin tamamen ayn olacak bu reaktrlerden ok sayda retecei iin, alclara ok daha gvenilir fiyat ve retim sresi tahmini verebilir ve uzmanlamann ve tecrbenin kendilerine salad stnlklerden de yararlanabilir. KMR istasyonu hedeflenen kapasiteye ulatnda da avantajlar devam eder. Byk, tek ekirdekli reaktrler yakt yenilemek iin btn reaktr kapamak zorundadr. Bir haftay bulan bu ilem iki senede bir yaplsa bile, tahmin edilebilecei gibi hayli pahalya mal olur. KMR santralleri reaktrn kapatlmasnn getirdii bu dezavantajn da nne geer. Baz KMRler yirmi sene boyunca yakt deitirilmesine gerek duyulmayacak ekilde tasarlanr ve mrleri de o kadardr (bu tr reaktrlere hzl reaktrler denir). Baz KMRlerde ise yakt deitirmek gereklidir, ancak 12 KMRli bir santralin reaktrlerini srayla kapayarak hi servis d kalmadan yakt yenilemesi de mmkndr.

56

><
KMRlerin en nemli zellii ise gvenli olmalardr. KMR tasarmlarnda gze arpan ilk zellik uzun ve ince bir tp eklinde olmalardr. Kresel deil de uzun ve ince olmalarnn getirdii en byk avantaj da gvenliktir. Bilindii gibi ernobilden Fukishimaya, yani gnmze kadar hemen hemen her nkleer santral kazas reaktr ekirdeinin ar snmasndan kaynaklanmtr. Byk nkleer santrallerde ekirdein soutulmas (reaktr su ile soutuluyorsa) su pompalaryla salanr. Tp ekli sayesinde KMRlerde gnmz reaktrlerinin olmazsa olmaz olan ve ekirdein soutulmas iin kullanlan karmak boru sistemlerinin, yksek basn pompalarnn, byk hacim su pompalarnn, s emicilerin, yedek dizel jeneratrlerin, yedek su rezervlerinin ve acil ekirdek soutma sistemlerinin kullanlmasna gerek kalmaz. Bir cmlede hzlca zerinden geebildiimiz bu liste, KMRlerin imdiye kadar hibir nkleer reaktrn olmad kadar gvenli almasna olanak salar. Yaplan tahminlere gre bir KMR gten kesilirse ve insan mdahalesi olmadan kendi haline braklrsa, reaktr bir ay boyunca kendini pasif gvenlik sistemiyle soutabilir. Pasif gvenlik, reaktrn tasarmndan kaynaklanr. Reaktrn iinde snan su ykselir ve souk suyun yukardan ekirdee kendiliinden akmasna sebep olur. Bu ekilde reaktr bir kaza annda haftalarca, dardan souk su beslemesine gerek kalmadan, tehlikesiz bir biimde kendi kendini soutmu olur (gnmz byk reaktr tasarmlarnda da buna benzer, etkisi daha ksa olan pasif gvenlik vardr). KMRlerin kk olmas da potansiyel riski azaltm olur. KMR santralleri btn yakt bir ekirdekte toplamak yerine modllerine ayrr. Bylece meydana gelen bir sorun btn yaktta ve dolaysyla santralde deil, yalnzca sorunun kt modlde kalr. Riskin bu ekilde datlmas nkleer santralin gvenliini kayda deer derecede artrr. KMR tasarmlarnda gvenliin yan sra nkleer atk sorunu da dikkate alnmtr. Nkleer santral atklar farkl radyoaktivite ve yar mr seviyelerinde olabilir. Birok lkede nkleer atklarn tekrar ilenip radyoaktivite seviyelerinin drlmemesinin sebebi, yaktn tekrar ilenmesinin ayn zamanda nkleer silahlarda kullanlan pltonyumu retiyor olmasdr. ABD bata olmak zere baz lkeler bu sebeple, yani nkleer silah retimi endiesiyle, nkleer atklarn yeniden ilenmesini yasaklamtr. Ancak hzl reaktr eklinde tasarlanan KMRler yaplar gerei santralde alamayaca ve ilerindeki ata ancak retildikleri fabrikada eriilebilecei iin bu sorun grnrde ortadan kalkmtr. Hkmetlerin konu ile ilgili tutumu gelecekte nkleer atklarn nasl kontrol edeceini de belirleyecektir. Nkleer atklarn yeniden ilenmesine izin verilsin ya da verilmesin, nkleer santralin atnn retici kurum tarafndan idare edilecek olmas KMRlere nkleer atk konusunda stnlk kazandryor. mrn tamamlayan bir nkleer santralin ykm ok pahal bir ilemdir. Santraller bu ykm ilemi iin de hayli yksek bir bte ayrmak zorundadr. Planlandklar gibi yaplrlarsa KMR santrallerinde bu bteye gerek kalmayacaktr nk yklmas gereken bir reaktr olmayacaktr. Modl mrn tamamladnda retici irkete yollanacak, retilirken olduu gibi yine seri imalat ilkeleriyle imha edilecektir. Yani yatrmc bu konuda da sorumluluk almak zorunda olmayaca iin KMR yatrm daha cazip hale gelecektir. Elbette KMRlerle ilgili baz sorunlar da var. Her ne kadar tasarmlar yaplrken nkleer endstrisinin bu gne kadar edindii tecrbeler bir araya getirilmek istense de, KMRlerin dezavantajlar da vardr. Henz hibir KMRnin retilmemi olmas beraberinde byk bilinmezler getirir. 2011in Kasm aynda China Nuclear Corporation ve China Guodian Corporation inin Zhangzhou kentinde tantm amal bir KMR santrali yaplacan aklad, ancak bu KMRler iin daha bir ilk adm. Bu tr santrallerden edinilecek tecrbe ve yatrmlarn devamll salanmadan seri KMR retimi imknsz.

Bilim ve Teknik ubat 2012

KMRlerin kk olmasnn bir dezavantaj da verimliliin dme olasldr. Gvenlik gerekeleri ve hacmin limitli olmasndan dolay KMRlerin yakt scakl, byk reaktrlerinkinden daha dk olaca iin verimlilik de bir miktar decektir. Ayrca bykln azalmas yzey alannn hacme orann da artrr. Bu orann artmasnn s kayb ve gvenlik asndan ok byk faydalar olsa da, verimlilie etkisi henz tam olarak bilinmiyor. KMRlerin karlat baka bir sorun da lisans alm ve personel gereksinimidir. rnein ABD Nkleer Dzenleme Kurumu (Nuclear Regulatory Commission, NRC) her nkleer reaktr iin ayr bir kontrol odas olmasn art koar. Ortalama 1000 MWlk bir nkleer reaktrde bir kontrol odas varken, bu kuraln KMRlere de uygulanmas durumunda 1000 MWlk bir KMR santralinde12 kontrol odas olmas gerekir. KMR tasarmclarna gre yalnzca bir kontrol odas yeterlidir, nk KMRlerin iletimi ok kolaydr ve tehlikeleri ok dktr. Hatta bu tasarmclar KMR santrallerinin toplamda daha az personelle de iletilebileceini savunuyor, nk her ne kadar reaktr says ok olsa da tesisat, ekipman ve jeneratrler KMR santrallerinde ok daha az, bu da grevli ihtiyacn azaltyor. Ancak ABDde lisans cretleri byk santrallere gre ayarland iin, byk bir nkleer santralle ayn kapasiteye ulamak iin reaktr saysnn ok olduu KMR santrallerinde lisans cretleri de yaklak 10 kat fazladr. ABDde KMRlerin retimi Nkleer Dzenleme Kurumu reaktr ilkelerini KMRlere uyarlayncaya kadar askdadr. Gnmzde tasarmda son aamalara ulam 17 farkl KMR tasarm vardr. ABD, in, Rusya, Gney Kore ve Gney Afrikada yaplan bu tasarmlar birbirlerinden hayli farkl olsalar da, hepsini KMR bal altnda toplamak mmkndr. Gelecekte ne kadar kullanlacaklarn bilmek mmkn olmasa da, KMRler enerji sektrnde cazip bir seenek olarak deerlendiriliyor.
Kaynaklar Small Reactors Planned for Zhangzhou, 12 Kasm 2011, http://www.world-nuclear-news.org/NN-Small_reactors_ planned_for_Zhangzhou-1711115.html Small Nuclear Power Reactors, World Nuclear Association, 21 Kasm 2011. Nusca, A., Nuclear, solved: small modular reactors on an assembly line?, Smart Planet, 15 ubat 2011. 57

Abdurrahman Cokun

Yeme Bozukluklarnda Molekler Mekanizmalar


Ortaa Avrupasnda, yemek yemeyi reddeden ve evlenmeyen kadnlar neredeyse azize gibi karlanrd. Aksine, fazla yemek yiyen ve yediklerini karp tekrar yemee devam edenler ise zevk dkn kiiler olarak bilinirdi. Oysa gnmzde bu tr davranlar ok nemli hastalklarn belirtileri olarak kabul ediliyor, anoreksia ve bulimia nervoza. Tpk astm, eker hastal, hipertansiyon gibi yeme bozukluklar da kronik birer hastalk. Beyindeki strojen ve serotonin gibi baz molekllerin ilevsel bozukluklar da nedenlerin banda geliyor.

>>>
Yeme bozukluklar, temel olarak vcut arl ile ar ilgilenme ve yeme davranlarnda ciddi deiikliklerle seyreden hastalklar kapsar. Anoreksia nervoza ve bulimia nervoza bu alanda en iyi bilinen rnekler. Hastaln grlme oran, nceki yzyllara gre gnmzde daha fazla. Kukusuz kaytlarn daha dzenli tutulmas da saynn fazla grlmesine neden olabilir. Ancak gnmz yaam biimi de hastal zellikle gen kzlarda ve belli ya gruplarnda deta tevik ediyor. Kiinin bulunduu ortam, yaam biimi, yapt i, sosyokltrel etkenler de durumu olumsuz ynde etkileyen faktrler. Medyann ince vcutlu ve zayf kadnlar n planda tutmas, zaten yatknl olan bireyleri hastaln kucana itiyor. Normal hatta dk kilolu olmalarna ramen gen kzlar daha zayf ve ince grnmek iin salksz beslenme yntemlerini tercih ediyor. Dk kalori alm beyinde baz merkezleri harekete geirerek zellikle genetik olarak yatkn olan bireylerde tetii ekiyor. lgin olan nokta hastalarn bilinli olarak yemek yememesidir. Temel sorun itahszlktan ziyade, kilo alma korkusudur. Hastann itahnn iyi olduu dnemler olabilir, ancak kilo alma korkusu baskndr. Hasta, olmas gerekenden ok daha dk kiloda olmasna ramen kendini iman olarak grr, zayf olduunu bir trl alglayamaz, hatta bir deri bir kemik kaldnda bile. Bylece de bilinli olarak yemek yemez ve zayf kalmay baarr. Genellikle 1 gnde gereksinim duyulan kalori ihtiyacnn ancak 1/3 alnr. Kadn hastalarda amenore denilen det grmeme durumu balar. Hastalar vcut kitle indeksi dikkate alndnda ok zayf olmalarna ramen hiperaktiftirler ve ar egzersiz yaparlar. Anoreksia nevroza hastalarnda cinsel ynden de nemli sorunlar grlebilir. Hastalarda cinsel ilikiye, gebe kalmaya ve cinsel kimlik kazanmaya kar ar bir korku ve diren grlr. Ergenlik dnemine giren bir gen kz vcudundaki cinsel gelimeyi ve kendisine kimlik kazandran grnty benimsemez, bu duruma diren gsterir. Hastalarn ou mkemmeliyeti ve akademik baars yksek insanlardr. Cinsellikle ilgili tm isteklerden kanmaya alan bu hastalar akademik baarlar ile n plana kmay yeler. Hastaln kaltsal olduuna dair ok gl kantlar var. Yaplan almalarda kaltsal geiin ok yksek olduu (% 50-80) gsterilmi. Hastaln molekler mekanizmasn aydnlatmak iin son 30 ylda nemli almalar yapld. Etken olabilecek ok sayda molekl belirlendi. strojen, serotonin, noradrenalin, grelin, kolesistokinin, leptin ve daha pek ok molekl bu listenin yeleri. Bunlar ayn zamanda alk, tokluk, itah, vcudun ya miktar ve kilo alm gibi olaylar dzenleyen molekller. Anoreksia nervoza hastalarnda tm bu molekller etkileniyor, ancak zellikle strojen ve serotonin metabolizmasndaki deiiklikler ve aralarndaki ilikinin bozulmas n plana kyor.

Bilim ve Teknik ubat 2012

Anoreksia nervoza ounlukla gen yata grlen, kiinin ok az yemek yedii, ar zayflkla karakterize ve kilo alma korkusunun hkim olduu bir hastalktr. Tarihsel kaytlar incelendiinde Antik Yunan dneminden beri yemek yemei reddeden ve ar zayflk gsteren zellikle kadnlarla ilgili ok sayda kayt var. O dnemlerde byle davranan kiilerin, zellikle kadnlarn, hasta deil birer azize olduu dnlyordu. nk bu hastalar yemek yemei reddettikleri gibi evlenmeyi de reddederek deta dnyadan ellerini eteklerini ekiyorlard. Hastalarn evlenmek istememesi ve ok az yemek yemesi dinsel olgunluk olarak deerlendiriliyordu. Azize Theressa ve Azize Catherine bunlardan sadece ikisi. Hastalarn takdir grmesi dier kadnlarn da benzer davranlar gstermesini deta tevik ediyordu. Rnesans ile birlikte bu hastalarn saysnda bir art olduu biliniyor. Ancak bunun gerek bir art olmad, tutulan kaytlarn daha dzenli olmasndan kaynakland dnlyor. Yemek yememenin aslnda bir hastalk olduu ilk kez 1689 ylnda ngiliz hekim Richard Morton tarafndan illeri srld. Ancak anoreksia nervozann hastalk olarak kabul edilmesi kolay olmad ve 19. yzyln ikinci yarsna kadar tartma konusu olmaya devam etti. 1873 ylnda yine bir ngiliz hekim Sir William Gull hastaln adn koydu, tans ve tedavisi ile ilgili nemli bilgiler verdi. 20. yzyln ikinci yarsna kadar hastalk ne yazk ki yeterince ilgi grmedi. 1978 ylnda Hilde Bruch tarafndan yazlan Golden Cage: The Enigma of Anorexia Nervosa isimli kitap geni kitlelerin ilgisini yeniden konuya yneltmeyi baard. Anoreksia nervoza ruhsal bozukluklar iinde ne yazk ki en lmcl olandr. Tansnda ve tedavisinde ciddi sorunlar yaanyor ve hastalarn % 6-20 gibi byk bir ksm ya intihar ya da beslenme yetersizlii nedeniyle yaamn kaybediyor. Yaplan almalar daha ok 13-17 ya aras ergenlik dnemindeki bireylerde yaygn olan anoreksia nervozann son yllarda giderek daha dk ya gruplarnda da grldn gsteriyor. Ancak hastalk her yata, cinsiyette, rkta ve corafi blgede grlebiliyor. Yeme bozukluu deta kadnlara zg bir hastalk gibidir. Kadnlarda grlme oran erkeklere gre 10 kat fazladr.

Anoreksia Nervoza

Do. Dr. Abdurrahman Cokun, 1994 ylnda Erciyes niversitesi Tp Fakltesinden mezun oldu. 2000 ylnda biyokimya ve klinik biyokimya uzman, 2003 ylnda yardmc doent ve 2009da doent oldu. Uluslararas hakemli dergilerde yaymlanm 32 makalesi var. zel olarak laboratuvarda kalite kontrol, standardizasyon ve protein biyokimyas konularnda aratrmalar yapyor. Halen Acbadem Labmed Klinik Laboratuvarlarnda klinik biyokimya uzman ve Acbadem niversitesi Tp Fakltesi Biyokimya Anabilim Dalnda retim yesi olarak alyor.

59

Yeme Bozukluklarnda Molekler Mekanizmalar

Kadnlarda cinsiyet zelliklerinin gelimesini salayan bir hormondur. Etkisini hcre iinde ve hcre yzeyinde bulunan almalarna balanarak gsterir. Hastaln daha ok gen kzlarda grlmesi cinsiyet hormonlar, zellikle de strojen metabolizmas ile ilgili bir bozukluktan kaynaklanabilecei tezini glendirmitir. strojen, cinsiyet karakterlerinin olumasnda grev almakla birlikte ok sayda metabolik ilev de stlenir. Enerji metabolizmas, uyku dzeninin salanmas, vcut scaklnn dzenlenmesi, stresle ba edebilme gibi. strojenin ilevini doru yapmas, besin alm ve vcut kitlesinin kontrolnde ok nemli. Yaplan klinik almalarda strojen dzeyindeki ani deiimlerin yeme alkanlnda da ani deiimlere neden olduu gsterilmitir. Besin almn dzenleyen hcreler zellikle strojenden etkilenir. strojen almalarnn uyarlmas beynin hipotalamus denilen blgesindeki yzlerce genin aktivitesinde deiime neden olur. strojen tokluk hissi yaratan glikoz molekllerine ve dier molekllere kar beynin duyarlln artrr. strojen zellikle cilt alt ya dokusunun artmasnda nemli rol oynar. Ya dokusu yalarn depoland sessiz bir dnya deil, sanlann aksine ok farkl hormonlar sentezliyor ve beyinle srekli iletiim halinde. Ya dokusunda leptin ad verilen bir hormon sentezleniyor ve
60

strojen

bu hormon beynin besin almn dzenleyen hipotalamus blgesini etkileyerek ya dokusu ile beyin arasndaki iletiimi salyor. Dolamdaki leptin dzeyi enerji kaynaklarnn bir gstergesi gibi. Bylece salkl bireylerde beyin ne kadar ya dokusu olduunu anlyor. Leptin, almalarna balannca itah uyaran molekller basklanrken, itah basklayan hormonlar da uyarlyor. strojen, leptin salglayan ya dokusunu artrmakla birlikte beyinde hipotalamusun leptine duyarlln da artryor. eitli hastalklarda leptinin salad iletiim bozulur. Anoreksia nervozal hastalarda leptin dzeyinin ok dk olduu gsterilmitir. Hasta tedaviye yant verip kilo aldnda leptin dzeyinde de art grlr. Ergenlik dneminde artan strojen dzeyine beynin anormal bir tepki vermesinin, anoreksia nervozann gelimesinde nemli rol ald dnlyor. Yeme bozukluu ile strojen almalarnn ilikisi uzun zamandr dikkat eken, nemli bir konu. Anoreksia nervoza hastalarnda strojen almalarnn baz tiplerinde bozukluk olduu gsterilmitir. Dier molekller gibi strojenin de farkl almalar var. Bunlardan birindeki bir mutasyon strojenin ilevlerini engellerken dier alma tiplerinin daha aktif olmasnn da yolunu ayor. Dolaysyla byle bir dengesizliin yeme bozukluklarnn meydana gelmesinde nemli bir rol alabilir. Hastaln az da olsa erkeklerde de grlmesi strojenin roln tekrar gzden geirmemizi gerektiriyor. Ancak strojen hormonunun erkeklerde de salglandn unutmamak gerekir. Kadnlara gre dzeyi dk olmakla birlikte, strojen hormonu erkek vcudunda nemli biyokimyasal olaylar dzenliyor. strojen dzeyindeki deiimler, yatkn olan erkeklerde anoreksia nervozann geliimini tetikleyebilir. Dolaysyla beynin strojene yantnn anormal olmas erkeklerde beklenmeyen bir olay deil. lgin olan nokta ise erkeklik hormonu olarak bilinen testosteron dzeyinin erkek anoreksia nevroza hastalarda dk olmasdr ve dk dzey devam ettii srece hastann tam tedavi edildii kabul edilmez.

strojen anoreksia nervozann ortaya kmasnda aslan payna sahip olsa da tek bana sorumlu tutulamaz. strojen serotonin ilikisi daha baskn grnmektedir. strojenin serotoninin salm, ykm ve almalarna balanmas zerinde dzenleyici rol var.

Yeme bozukluklarnn molekler temelinde ortak payday oluturan en gl adaylardan biri de serotonin. Serotoninin motivasyon, itah, beslenme, vcut arlnn dzenlenmesi, cinsellik ve uyku zerinde dzenleyici etkileri var. Kendimizi iyi hissetmemizde rol olan serotonin, mutluluk hormonu olarak da biliniyor. Ancak serotonin bir hormon deil, nrotransmiterdir ve etkisini almalar yoluyla gsterir. Nrotransmiterler beyin hcrelerinin birbirleriyle iletiim kurarken kulland molekllerdir. Serotonin sadece beyinde salglanan bir madde deil, zellikle midede, barsakta ve kan phtsnn oluumunda rol alan kan pulcuklar olarak bilinen hcrelerde de (platelet) sentezlenir. Yaplan almalar serotoninin en az yedi farkl almac olduunu gstermitir. Anoreksia nervozal hastalarn beyinlerinde serotoninin baz almalarnda azalma olduu biliniyor. Serotonin almalarnn dzenlenmesinde strojenin nemli ilevi var. Dolaysyla strojen metabolizmasndaki bir bozukluun serotoninin ilevlerini olumsuz ynde etkilemesi beklenen bir durum.

Serotonin

Midede salglanp beynin hipotalamus denilen blgesinde etkisini gsterir. Grelin dzeyi alk dneminde artar beslenmeyle azalr. Anoreksia nervozada grelin dzeyinde art olduu grlmtr. Ancak bu artn farkl olduu dnlmektedir. Organizma besin alm gereklemediinde uyarc olarak grelin salglar, fakat grelin salgs gerekli uyary salayamazsa salm daha da artar. lgin olan nokta, hastalara grelin takviyesi yapldnda itahlarnn daha kolay ald ve kilo almaya baladklarnn grlmesidir.

Grelin

>>>
Bu ilgin protein hipotalamusta sentezlenir. Yapsndaki deiimlerin anoreksia nervozann geliimde nemli rol olduu dnlmektedir. Gerekten de yaplan almalarda AGRP ile anoreksia nervoza arasnda bir iliki olduu gsterilmitir. AGRP itah artrp kilo almn salar. Bu protein beyinin hipotalamus denilen blgesinin strojene yant oluturmasn salad gibi beslenmenin dzenlemesinde de rol oynar.

Bilim ve Teknik ubat 2012

AGRP

Kukusuz temeldeki etkenin bu denli karmak olduu anoreksia nervozann tansnda kullanlabilecek bir test olmas ok nemli. Bu amala etkin kullanlabilecek bir belirte henz yok. Tan klinik bulgulara dayanarak konuluyor. Ancak test aamasnda olan baz aday molekller var. Yakn bir zamanda basit bir kan testi ile anoreksia nervozann tansn koymak sradan bir i olacak.

inko, insan vcudunda eser dzeyde bulunan bir element. Kendisi kk ancak yaptklar ok byk. inko ok nemli ilevleri olan yzlerce enzimin (biyolojik katalizrler) temel bileenidir. inko olmadnda bu enzimlerin etkinlii ksmen ya da tamamen yok olur. Deney hayvanlarnda yaplan almalarda inko eksikliinin anoreksia nervozaya neden olduu gsterilmitir. nsanlarda inko eksikliinin byme geriliine ve itahta basklanmaya neden olduu biliniyor. inko eksikliinin pek ok bulgusu, rnein gelime gerilii, kilo kayb, depresyon ve amenore (kadnlarda det grmeme) anoreksia nervozal hastalarda da grlyor. Anoreksia nervoza hastalarnn ounda da inko eksiklii ve barsaklarnda inko emiliminde sorunlar var. Tedavide inko takviyesi yannda oklu mineral, omega-3 ya asitleri ve vitamin destei hastalarda pozitif yndeki gelimeleri hzlandryor.

inko

Anoreksiann aksine bulimia nervozada ar yeme sz konusu. Ancak bu durum srekli ok yiyen ve iman kalan hastalardan farkl. Hastalarda dnem dnem ar yemek yeme ve kilo alma durumu hkimdir. Bu dnemlerde hasta ar yeme tutkusunu durduramaz. Ancak hasta inanlmaz bir ikilem iindedir. Bir yandan yeme tutkusunu dizginlemeyip ar yemek yerken dier yandan da yediklerini karmak iin trl yollara bavurur. Antik ada Roma, Msr, Grek ve hatta Araplarda ar yemek yiyen ve daha ok yemek iin yediklerini karp tekrar yemee devam eden kiilerle ilgili ok sayda yk anlatlr. zellikle Romallarn zevklerine ne denli dkn olduunu vurgulamak iin bu tr ykler gnmzde de anlatlmaktadr. Romallar yemek yemei o kadar ok seviyorlarm ki midelerini tka basa doldurduktan sonra bazlar tekrar yemek iin kendilerini kusturup yemee devam ediyormu. Roma imparatorlarndan Vitellus ve Claudiusun bulimik olduu iddia edil-

Bulimia Nervoza

mektedir. Claudiusun hi durmadan, srekli yemek yedii, arap itii, Vitellusun ise ayn gn iinde kendini deiik yemeklere davet ettirdii ve bu davetlerde hatta yolculukta ve adak sunumlarnda bile oburca yediine dair kaytlar var. Ar yemek yiyip daha sonra kendilerini kusturan sadece Vitellus ve Claudius deil, benzer davranlar olan zellikle elit kiilerle ilgili ok sayda kayt var. Anoreksia nervozann aksine bulimia nervozann hastalk olarak kabul edilmesi ancak 20. yzyln son eyreinde gerekleti. 1979 ylnda ngiliz psikiyatrist Dr. Gerald Russel ilk kez hastaln tanmn yapt. Yukarda bahsettiimiz vakalarn gerekten bulimia nervoza olduunu sylemek g olsa da gnmz hastalarna benzerlikleri de az deil.
Yeme bozukluklarnn temelinde etkisi olabilecei dnlen baz hormonlar, nrotransmiterler ve dier molekller
Hormonlar ve Nrotransmiterler strojen Serotonin Leptin Alfa melanosit uyarc hormon (alfa MSH) Kolesistokinin Dopamin Noradrenalin Grelin Dierleri Beyinden kaynaklanan nrotropik faktr (BDNF) Glutamat almac (NMDAr) Agouti-ilikili protein (AGRP) Nropeptid Y Opioidler ve almalar Tiyamin inko Omega-3 ya asitleri

Bulimia nervozal hastalar gereinden fazla yemek yedikten sonra yediklerini bir ekilde vcutlarndan atmak iin urar. Bu amala kendilerini kusturduklar gibi ar egzersiz yaparak, mshil veya idrar sktrc gibi ilalar kullanarak aldklarn karmaya alrlar. Anoreksia ve bulimia nevroza iki farkl hastalk olarak kabul edilse de ok sayda ortak ynleri vardr. Her iki hastalk da gen kzlarda yaygndr. Yksek dzeyde genetik gei sz konusudur. Hemen hemen ayn molekller hastalktan sorumlu tutulmaktadr. Her ikisinde
61

Yeme Bozukluklarnda Molekler Mekanizmalar

Alk, Tokluk ve tah


Yaamn devam iin hibir ey besin kadar nemli deil, oksijen bile. Oksijensiz ortamda yaayan ok sayda tek hcreli canl var, ancak hi besin almadan yaamn srdrd bilinen tek bir canl tr yok. Yaamn devam besin almna bal. Alk, tokluk, itah ve enerji metabolizmas beyin-barsak hattnda, yirmiden fazla hormonun ve dier molekllerin katld kompleks bir sistem tarafndan dzenlenir. Beyinde hipotalamus denilen blge besin almn dzenlemekten sorumlu. Ancak hipotalamus tek bana almyor, mide ve barsakla birlikte beyin sap ve limbik sistem gibi beynin farkl blgeleriyle de srekli iletiim halinde. Besin almn dzenleyen merkezlerdeki hasarlar ok nemli sorunlar beraberinde getiriyor. rnein tokluk merkezinde hasar olan deney hayvanlarnda ar kilo alma grlyor ve hayvan bazen normal kilosunun drt katna bile kabiliyor.

Alk ve tokluk dnemlerinde vcudun hormonal dzeni farkl. Alk dneminde mideden grelin isimli hormon salglanr ve bu hormon hipotalamusta alk merkezini uyarr. Ayrca hipotalamustan salglanan nropeptid Y ve Agouti-ilikili protein (AGRP) gibi faktrler besin almn uyarr. Pankreastan salglanan glukagon kan ekerini ykselterek belli bir dzeyde bulunmasn salar. Peki, besin alm nasl durdurulur? Yemek yemeye baladktan bir sre sonra tokluk hissi geliir ve yemek yemeyi keseriz. Bunun nedeni besinle alnan maddelerin tamamnn kana karmas deil, nk bu saatlerce sren bir ilem. O zaman alnan besinlerin miktarn deerlendiren bir veya birden ok sistem olmas gerekir. Besin almn durduran etkenlerin banda midede dolgunluk hissi ve baz hormonlardr. Alnan besin miktar artnca mide ve oniki

parmak barsa gerilerek beslenme merkezine sinyal gnderir ve tokluk hissi olumaya balar. Ancak olay sadece mide ve oniki parmak barsandaki gerilmeyle snrl deil. Alnan besinlerin tr de tokluk hissini uyandrmada etkili. rnein besinlerin iindeki yalar oniki parmak barsandan geince kolesistokinin ad verilen bir hormon salglanr ve bu hormon beslenme merkezi zerinde gl bir basklayc etki oluturarak besin almn snrlandrmaya alr. Alnan besinler ncelikle organizmann gereksinimleri iin harcanr, fazlas depolanr. Bu aamada pankreastan salglanan insln hormonunun hkimiyeti sz konusu. Sanlann aksine beyin depolanan besinlerin miktarn da biliyor. Ya dokusunda retilen baz hormonlar, rnein leptin beyine depolarn durumu hakknda bilgi verir. Beyin duruma gre besin almn tevik eder ya da azaltr. Tm bu sinyaller beyin tarafndan koordine edilir ve sre beynin kontrolnde dier organlar tarafndan iletilir.

de strojen ve serotonin metabolizmalarnda bozukluklar vardr. rnein anoreksia nervozada beyinde serotonin moleklnn baz almalarnda azalma grlrken, bulimia nervozada ayn tip almalarda artma grlr. Anoreksia ve bulimi nervozay birbirinden ayrmak bazen zor olabilir. kisi arasndaki en nemli fark anoreksia nervozal hastalarn kilolar dk iken bulimia nervozal hastalarn ya normal kiloda ya da normalden daha kilolu olmasdr. Tan bir psikiyatri uzman tarafndan konulmaldr.

Bu alanda yaplan molekler almalar henz ocukluk aamasnda. Ancak yeme bozukluklarnn bir hastalk olduu ve bu hastaln molekler dzeyde nasl gelitii konusunda her geen gn yeni bilgiler elde ediliyor. Bu bilgilerin olgunlamasyla kesin tedaviye giden kapnn da alacandan kukumuz yok.

Anoreksia ve bulimia nervozann aksine otoreksia nervozada salkl beslenme taknts n plandadr. Hastalar zayf grnmek, tketilen yiyecek miktar ve salkl beslenme konusunda ar bir ura iine girer. Kukusuz bunu salkl beslenme ile kartrmamak lazm. Ancak ar ura davran bozukluuna dnp gnlk yaam olumsuz etkileyebilir.
62

Otoreksia Nervoza

Sonu olarak yeme bozukluklarnda temel ayan olduunu syleyebiliriz. Genetik yatknlk, beyindeki deiimler ve metabolizmann buna cevab. Olay basit gibi grnmekle birlikte altta yatan etken detayl incelendiinde gerekten ok karmak. Hangi adan baklrsa baklsn iin ucu bir ekilde gelip strojen ve serotonine dayanyor. ok farkl noktalardaki bozukluklar beynin strojene anormal yant vermesiyle sonulanabiliyor.

Kaynaklar Rask-Andersena, M., Olszewski, P. K., Levine, A. S., Schith, H. B., Molecular mechanisms underlying anorexia nervosa: Focus on human gene association studies and systems controlling food intake, Brain Research Reviews, Say 62, s. 147-164, 2010. Klump, K. L., Gobrogge, K. L., A Review and Primer of Molecular Genetic Studies of Anorexia Nervosa, International Journal of Eating Disorders, Say 37, s. 43-48, 2005. Pearce, J. M. S., Richard, M., Origins of Anorexia nervosa, European Neurology, Say 52, s. 191-192, 2004. Young, J. K., Anorexia nervosa and estrogen: Current status of the hypothesis, Neuroscience and Biobehavioral Reviews, Say 34, s. 1195-1200, 2010. Shay, N. F., Mangian, H. F., Neurobiology of zinc-influenced eating behavior, The Journal of Nutrition, Say 130, s. 1493-1499, 2000. Russell, G., Bulimia nervosa: an ominous variant of anorexia nervosa, Psychological Medicine, Say 9, s. 429-448, 1979. Crichton, P., Were the roman emperors Claudius and Vitellius bulimic?, International Journal of Eating Disorders, Say 19, s. 203-207, 1996. ztrk, O., Uluahin, A., Ruh sal ve Bozukluklar, 11. Bask, Haziran 2008, Kendi Kitaplar.

enol Dane

nsan Vcudunda Scaklk Dzenlemesi

Gettyimages

>>>
kulur. Beyinde bulunan termostatn scaklk ayar noktas da artrlp azaltlabilir. Bu durum hibir faktrn ayar mekanizmasnda yoktur. Dnn ki evinizdeki kalorifer sistemini oda scakl 22 derece olacak ekilde ayarladnz. Sistem bu dereceye ulatnda duruyor, bu derecenin altna dtnde ise almaya balyor. Binann dndaki scaklk ar azald durumlarda ise oda scaklnn geici de olsa 22 derecenin altna inme riskine karlk sistem kendiliinden termostatn ayar noktasn yksee ayarlayarak oda scakln ok daha hassas bir ekilde ayarlayabiliyor. Bunun tersine binann dndaki scaklk artarsa da termostatn ayar noktas azaltlp sistemin almas nceden engellenerek hassas ve hzl bir kontrol salanabiliyor. te bu reglasyon sistemi insan vcudunda da alyor. Sabah uyannca koltuk altndan llen normal vcut scakl 36,3 ile 37,1 C arasnda deiir. Vcut scakln ayarlayan merkez, beynimizdeki hipotalamustadr. Hipotalamustaki bu merkez bir termostat gibi alr. Hipotalamik termostatn ayar noktas 37,1 C dir. Vcudun i scakl koltuk alt scaklndan daha yksektir, beyin scakl da vcudun i scakl kabul edilir. Beyin scakl 37,1 derecenin altna derse hipotalamustaki, s retimini salayan ve ayn zamanda s kaybn engelleyen mekanizmalar devreye sokulur. Vcut scakl bu derecenin stne karsa, s reten mekanizmalarn durdurulup s kaybna yol aan mekanizmalarn altrlmas salanr.

Bilim ve Teknik ubat 2012

Reglasyon, dzenleme ve dengeye (homeostazis) getirme anlamna gelir. nsan vcudunda kan basnc, vcut scakl, kan ekeri ve benzeri birok faktr hemen hemen hep sabit tutulur. Bu sabit tutma ii eitli negatif geri besleme mekanizmalar ile salanr. Negatif geri besleme mekanizmasnda, artarak ya da azalarak sabitlikten sapan bir faktr, reglatr (dzenleyici) bir sistemi etkinletirir ve artan faktr azaltlarak normale dndrlr. Benzer ekilde, azalarak sapan bir faktr de artrlarak normale getirilir. Dzenlenen btn faktrlerin aslnda bir st bir de alt normal snr aral vardr. Her faktrn normal snr aral farkldr. rnein bir faktrn ortalama deerinin % 40-50 kadar azalmas veya artmas normal kabul edilirken, baka bir faktrn normal deerinden % 1lik sapmas bile hastalk olarak kabul edilebilir. Bu adan bakldnda vcut scakl belki de en dar snrlar iinde kontrol edilen, az miktarda bile normalden sapmasna izin verilmeyen bir faktrdr.

eglasyon, dzenleme ve dengeye (homeostazis) getirme anlamna gelir. nsan vcudunda kan basnc, vcut scakl, kan ekeri ve benzeri birok faktr hemen hemen hep sabit tutulur. Bu sabit tutma ii eitli negatif geri besleme mekanizmalar ile salanr. Negatif geri besleme mekanizmasnda, artarak ya da azalarak sabitlikten sapan bir faktr, reglatr (dzenleyici) bir sistemi etkinletirir ve artan faktr azaltlarak normale dndrlr. Benzer ekilde, azalarak sapan bir faktr de artrlarak normale getirilir. Dzenlenen btn faktrlerin aslnda bir st bir de alt normal snr aral vardr. Her faktrn normal snr aral farkldr. rnein bir faktrn ortalama deerinin % 40-50 kadar azalmas veya artmas normal kabul edilirken, baka bir faktrn normal deerinden % 1lik sapmas bile hastalk olarak kabul edilebilir. Bu adan bakldnda vcut scakl belki de en dar snrlar iinde kontrol edilen, az miktarda bile normalden sapmasna izin verilmeyen bir faktrdr. Reglatr sistemler vcut scakl dndaki dier faktrleri sadece ortalama normal deere getirmeye alr. Halbuki vcut scakl ok hassas bir ekilde dzenlendii ve ince ayar gerektirdii iin farkl bir dzenleme mekanizmas daha devreye so-

Hipotalamik termostatn scaklk ayar noktas nasl deitirilebilir?


Scaklk ayar noktas derimizin scakl ile artrlp azaltlabilir. Yani scaklk ayar noktas sabit olmayan, dinamik ve d ortam scaklna gre deitirilebilir bir deerdir. Derimizden hipotalamusa gelen scaklkla ilgili bilgiler, buradaki scaklk ayar noktasn artrabilir veya azaltabilir. D ortam soukluu sebebiyle deri scakl azaldnda termostatn scaklk ayar noktas ykseltilir. Bu durum, genellikle vcudun i scakl normal veya yksek olduunda gerekleir. rnein ar scak bir ortamdan souk havaya ktmzda bu durum ortaya kar. Vcudun i scakl yksek olduu iin, mantken s kayb ile ilgili mekanizmalarn almaya balamas veya s retici mekanizmalarn durdurulmas beklenir. Fakat byle olmaz. Deri scakl dk olduu ve termostat ayar da daha yksee ayarland iin, bu mekanizmalar beklenenin tam aksi ynde alarak da65

nsan Vcudunda Scaklk Dzenlemesi

ha sonra azalma ihtimali olan vcut scakln nceden ayarlar. Buna scaklk reglasyonunda nsezi fonksiyonu denir. Bu mekanizma olmasayd, deri scakl dk olmasna ramen vcut scakl drlmeye allrd. Bu ise hem enerji (s) israfna, hem de kiinin yp hastalanmasna sebep olurdu. Yukardaki durumun tersi de sz konusudur. Deri scakl ykseldiinde hipotalamik termostatn scaklk ayar noktas drlr. Bu durum genellikle vcudun i scakl normal veya dk, ancak deri scakl yksekken yani hava scak olduunda gerekleir. Mantken vcudun i scakl dk olduu iin, s retici mekanizmalarn devreye girmesi veya s azaltan mekanizmalarn durdurulmas beklenir. Ancak deri scakl yksek olduundan ve termostatn ayar de ayarlandndan, tam tersi mekanizmalar devreye girer. Yani s reten mekanizmalar durdurulur ve s azaltc mekanizmalar daha nceden devreye sokulur. Eer bu mekanizma olmasayd, deri scakl yksek olmasna ramen, vcut scakl daha da artrlmaya allrd. Bu ise, s kaybn zorlatrarak yksek ate ve scak arpmas gibi durumlarn olumasna sebep olurdu.
Solda scak ortamda sada ise souk ortamda vcut scaklnn dzenlenii grlyor. Scaklklar renklerle kodlanm: krmz (37C, normal vcut scakl), yavruaz (37-36C), ak pembe (36-32C), koyu pembe (32-28C), ak mavi (28-25C), koyu mavi (25Cnin alt)

Is kayb mekanizmalar
Vcut ssnn kaybedilmesinde iki aama vardr: 1. Vcudun i ssnn deriye tanmas, 2. Deriden atmosfere s transferi Vcudun i ssn deriye tayan en nemli mekanizma damar apnn artrlmasdr, tp dilinde vazodilatasyon denir. Vcut scakl ykseldiinde damarlar geniletilerek deriye s transferi sekiz kat artrlabilir. Is kaybn artrmak iin deri altnda ok zel bir toplardamar (ven) a vardr, bu toplardamarlarda bulunan kan miktarn artrmak gereklidir. Deri alt toplardamar ana deriyi besleyen klcal damarlardan srekli kan ak vardr. Derinin beslenmesi ile ilgili bu srekli kan akndan baka, vcudun ak deri blgelerinde zellikle ellerde, ayaklarda, yzde ve kulaklarda, kk atardamarlardan gelip klcal damarlara uramadan dorudan bu toplardamar ana bir kan ak da vardr. Atardamarlardan toplardamarlara dorudan kan ileten damarlar normalde deri dnda bulunmaz, ancak anormal durumlarda oluabilirler ve buna arterio-venz (A-V) ant ad verilir. Bir baka deyile vcudun dier organlarndan farkl olarak kan atardamarlardan dorudan toplardamarlara akar. Vcut i scakl yksekse ve soutulmas gerekiyorsa, kalpten pompalanan kann % 30a yakn ksm deriye ynlendirilebilir, oysa normalde deride kan ak sfra yakndr. Bu durumda vcudun i ss deriye kadar iletilmi olur. Bu son derece etkili bir soutma mekanizmasdr. Eer hava souksa ve tam tersine vcut i scaklnn korunmas isteniyorsa o zaman derideki A-V ant damarlar kapatlr, deriye kan ak neredeyse sfra kadar azaltlr ve vcut scakl korunmu olur.

Deriden s kayb mekanizmalar:


1. Inm (radyasyon): Kzltesi nlarla kayp demektir. Bu nlar aslnda s tayan nlardr. evre scakl dk olduu zaman, snn ou bu mekanizmayla kaybedilir. Ancak evre scakl daha fazlaysa ayn mekanizma s kazandrr. 2. letim (kondksiyon): Cisimlere ve havaya temas ile vcuttan s kaybedilmesine kondksiyon, snan havann vcut sathndan uzaklatrlmasna da konveksiyon denir. Vantilatr ve rzgr konveksiyon ile s kaybna sebep olur. evre scakl daha yksek ise kondksiyon ile s kazanlr. 3. Buharlama (evaporasyon): Terleme yoluyla deriden ve mukozalardan (az ve solunum yollarn rten tabakalar) dorudan buharlama ile s kay66

<<<
b demektir. Kpekler ok az terler, bu sebeple vcutlarn dillerini dar karp sk soluyarak souturlar. nsanlar terleme haricinde deriden ve mukozalardan gnde 450-600 ml su kaybeder. Bu su kaybn fark edemeyiz. 1 ml su ile 0,58 kilokalori s kaybedilir. Fark edilmeyen bu su kayb artrlamadndan, scak havalarda ve yksek ate durumlarnda terleme ok nemli bir s kayb yoludur. Hipotalamik termostat deney hayvanlarnda stldnda annda terleme balar. Atmosfer scakl vcut scaklndan fazla olduunda tam tersine radyasyon ve kondksiyon ile s kazanlr. Bu durumda tek s kayb yolu terleme ve terin buharlamasdr. Doutan ter bezleri olmayanlar, vcutlarn soutamaz ve scak arpmasndan lebilir. iyi korunur. Bebeklerin dklerini fark etmedii ve giyinmeyi bilmedii dnldnde, bu kahverengi ya dokusu onlar iin nemli bir avantajdr. 5. Tiroid hormon salgs: Soukta hem hipotalamustan hipofiz bezine giden hormon uyarlar hem de hipofiz bezinin tiroid bezini uyarc hormon (TSH) salgs artrlr. TSH tiroid bezinden tiroid hormonlarnn (T3 ve T4) salgsn artrr. Bu hormonlar vcuttaki kimyasal olaylar artrr, yani metabolizmay hzlandrr. Kutup blgelerinde, yurdumuzda Erzurum gibi souk yerlerde yaayanlarn tiroid bezleri daha fazla alr.

Bilim ve Teknik ubat 2012

Scaklk artrc mekanizmalar


1. Damarlarn daralmas: Soukta damarlarmz daralr, bylece deriye s transferi ve dolasyla deriden s kayb engellenir. ok soukta damarlar iyice bzld iin deriye kan gelmez ve deri morarmaya balar. 2. Piloereksiyon: Derideki kllarn diklemesi demektir. Bu ilem deri evresini tecrit eden bir hava tabakas (izolasyon) oluturur. Bu mekanizma ile de s kayb engellenir. Bu mekanizma krkl hayvanlar iin ok nemlidir. nsanlarn krk giymesi s kaybn hayvanlardaki kadar engellemez, nk baka bir canlya ait cansz krkn kllarn dikletiremeyiz. 3. Titreme: Hipotalamusta bulunan titreme merkezi kiinin iradesi dnda alr. Hipotalamik termostat deney hayvanlarnda soutulduunda titreme refleks olarak balar. Titreme ve uurlu kas hareketlerinin (yerimizde srama veya koma hareketleri) birliktelii ile kaslarmzda retilen s vcut scaklmz artrr. 4. Sempatik sinir sisteminin uyarlmas: Vcut scakl azaldnda sempatik sistem devreye girer, adrenalin ve noradrenalin hormon salgs artar. Bu hormonlar vcuttaki kimyasal olaylar hzlandrarak metabolizma hzn ve dolaysyla s retimini artrr. Buna kimyasal termogenez (s retimi) denir. Yeni doan bebeklerde srtta, iki krek kemiinin ortasnda bulunan kahverengi ya dokusu vcut scaklnn korunmasnda yani bebein memesinde nemli rol oynar. Normal dokulardaki kimyasal tepkimelerde btn enerji sya dnmez. Ancak bebeklerdeki bu kahverengi ya dokusundaki kimyasal olaylarda aa kan enerjinin sya dnme oran daha yksektir. Bir bebekte bu kahverengi ya dokusu ne kadar fazla olursa bebek souktan o kadar

Yksek atein faydas var mdr?


Ate mikrobik hastalklarn ilerleyip vcudu harap etmesini engeller. Yksek ate birok mikroorganizmay ldrr, birounun ise oalmasn durdurur. Yksek vcut scaklnda bakterilerin oalmasn salayan demir, inko ve bakr miktarlar azalr, hcrenin sindirim organeli olan lizozomlar kolay yrtlr. Lizozomlardan aa kan paralayc enzimler, virslerle istila edilmi hcreleri ilerindeki virslerle birlikte ldrr. Yksek vcut scakl, bakterileri ve kanser hcrelerini ldren lenfositlerin de oalmasn salar. Yksek scakl virsleri ldren interferon retimi de artar. Bu bilgiler nda ate eer vcuda (bilhassa beyne) zarar verecek kadar ykseldiyse drlmelidir. Aksi halde ar olmayan ate hemen drlmemelidir. Kk ocuklarda yksek ate, beyin hasarna sebep olabilecei iin atein zellikle drlmesi gerekir. Normal yetikinlerin atelenmesi ise, vcudun mikroplarla sava verdiini gsterir. Bu nedenle hemen ate drc kullanlmamaldr. Hastalara ok yksek olmadka vcut scaklnn artmasnn, mikroplarla veya hastalkla mcadelede yardmc olduu anlatlmaldr.
Kaynaklar Guyton, A. C., Hall, J. E., Vcut Scakl, Scakln Dzenlenmesi ve Ate, Tbbi Fizyoloji, 11. Basm, s. 889-901, 2006.

Prof. Dr. enol Dane, 1986da Ege niversitesi Tp Fakltesinden mezun oldu. Diyarbakrda ve Konyada pratisyen hekim olarak alt. 1988 ylnda Atatrk niversitesi Tp Fakltesi Fizyoloji Anabilim Dalnda asistan, 1991de yardmc doent, 1993de doent ve 1998de profesr oldu. Halen Fatih niversitesi Tp Fakltesinde Dekan Yardmcs ve Fizyoloji Anabilim Dal Bakan olarak alyor. Serebral lateralizasyon konusunda 90 civarnda uluslararas almas var.

Vander, A., Sherman, J., Luciano, D., Regulation of total-body energy balance and temperature, Human Physiology, 8. Basm, s. 619, 2001. 67

zlem Ak kinci
Dr, Bilimsel Programlar Uzman, TBTAK Bilim ve Teknik Dergisi

Koku Duyumuz

Farknda Olmadmz Vazgeilmezimiz

Son yllarda yaplan pek ok alma koku duyumuzun gnlk hayatmz artc lde ynlendirdiini sylyor. Gn ierisinde maruz kaldmz kokular bazen ruh halimizi, davranlarmz etkiliyor, bazen de kararlarmz deitirebiliyor. Herhangi bir nedenle koku duyusunun kayb ya da bu yetenein azalmas ise kiinin hayat standartn olumsuz ynde nemli derecede etkiliyor. Daha ok elenmemize, daha ok alveri yapmamza neden olabilen koku duyusuna hi sahip olmamak ise gz ard edilmeyecek, hatta acil nlem ve tbbi yardm alnmasn gerektirecek kadar nemli

SPL

Bilim ve Teknik ubat 2012

Gzel Kokuyla Gelen Mutluluk


Beyin koku merkezi, duygularmzn, korkularmzn ve hafzamzn sistemi olarak da bilinen limbik sistemle ok yakndan iliki iinde. Bu nedenle olsa gerek, ho kokular ruh halimizi etkiliyor, kendimizi iyi hissettiriyor. Kiisel deneyimlerimizin sonucu deil, bilimsel aratrmalarn sonucu bu cmleler. Kokular ayn zamanda bilisel yeteneklerimizi de etkiliyor. Aratrmaclar kokularn beynin duygularla ilgili blmn uyardn, bu nedenle verilen kararlarn mantkl olmayp daha duygusal olduu sonucuna ulam. Kokunun alglanmas sadece tek bana bir kokunun hissedilmesi deil, ayn zamanda bu kokuyla ilgili deneyim ve duygular da ieriyor. Kokular gl pek ok duygusal tepkiyi artryor. Kokuya kar oluan tepkilerle ilgili yaplan aratrmalarda bir kokuyu beenip beenmememizin temelinde yatan eyin sadece duygularla ilikili olduu syleniyor. nk koku almalarnn hipokamps, koku korteksi ve talamus ile korku, kzgnlk gibi duygusal tepkileri kontrol eden limbik sistemle dorudan ilikili olduu biliniyor. Kokusuz spreylerlerle yani plasebo yntemiyle yaplan deneylerde daha gvenilir sonular da elde edilmi. Bu almalarda grlm ki katlmclar aslnda hibir kokusu olmayan spreye gzel koku eklinde tepki gstermi ve kokunun gzel olduunu dnmelerinin daha neeli olmalarn salad grlm. Baka bir almada ise kokularn holuk derecesine gre beynin sa ve sol yarkresindeki koku kortikal sinir hcrelerinin etkinliklerinde farkllklar bulunmu. Bu almalarda olumlu duygularn beynin sol yarkresinde ilendii, olumsuz duygularn ise sa yarkresinde ilendii iddia ediliyor.
69

atrick Sskindin Koku adl romanndan sinemaya uyarlanan Koku: Bir Katilin Hikyesi filminin kahraman Jean-Baptiste Grenouilleyi ok uzaktaki kokular bile fark edebilen, inanlmaz bir koku duyarllna sahip bir karakter olarak izlemitik beyaz perdede. Grenouillenin hayatnn neredeyse tek anlam olan koku duyusu aslnda hepimiz iin vazgeilmez. Grme ya da iitme duyumuz kadar nemsemediimizden olsa gerek burun ve koku duyusu en az incelenmi ve anlalm duyu olarak biliniyor. 19. yzyln nemli anatomistlerinden Pierre Paul Broca farkl hayvanlarn beyinlerinin koklamayla ilgili blmlerini karlatrdktan sonra memelileri makrosmatik ve mikrosmatik olarak iki gruba ayrm. Sekiz yz almac sayesinde ok iyi koku duyusuna sahip olan kpek makrosmatik grupta snflandrlrken insan 400 farkl almacyla mikrosmatik gruba dhil edimi. Farede 1200, bal arsnda 160, meyve sineinde ise 70 olan koku almac says tm canllarda byk deiiklik gsteriyor. >>>

Hayvanlarda Yaamsal neme Sahip


Hayvanlar dnyasnda yaamsal neme sahip koku duyusu beslenme, reme, bulunulan blgeyi tanma ve iletiim kurma gibi temel ihtiyalarn karlanmasnda yol gsterici rol oynuyor. Yavrular doduklar andan itibaren annelerini kokularndan tanyabiliyor. 24 saatten ksa bir srede anne de yavrularnn kokularn ayrt edebiliyor. nsanlar iin de koku alma sistemi aslnda en az hayvanlarn yaamnda olduu kadar nem tayor. Koku alma mekanizmas, farkl kokular ayrt etme becerisi, koku hcrelerinin beyinle yapt ibirlii, maruz kalnan kokuya gre deien ruh hali, karar mekanizmasnda kokularn etkisi artk pek ok aratrmann balca konularndan. Genlerimizin % 3nn koku alma hcrelerinin zarlarnda bulunan farkl almalar kodladn kefeden Richard Axel ve Linda B. Buck bu keifleriyle 2004 ylnda tp alanndaki Nobel dlnn sahibi olmular. Axel ve Buck almalarnn sonucunda 1000 genden oluan byk bir gen ailesi kefetmiler. Ancak bu genlerin ou ifade edilmediinden insanda sadece 400 koku almac bulunuyor. Ama bu 400 koku almacyla bile on binden fazla kokuyu tanma yeteneine sahip olduumuz bir gerek. yle ki biri birinin enantiyomeri olan yani molekler yaps dierinin ayna grnts olan iki koku moleklnn kokularn ayrt edebiliyoruz.

Farknda Olmadmz Vazgeilmezimiz: Koku Duyumuz

Koklamak Hayat Kurtaryor


Duyma ya da grme kayb sz konusu olduunda insanlar korkun bir durumla kar karya kaldklarn dnyor. Ama koku alma yeteneinin kayb szkonusu olduunda bazen bunun farknda bile olmuyorlar ya da farknda oluyor ama nemsemiyorlar. stelik bu bozuklua sahip pek ok kii tbbi yardm alma ihtiyac bile hissetmiyor. Oysa koku alma duyusunun azalmas ya da tamamen kaybolmas baz hastalklarn ya da salk problemlerinin habercisi. Her eyden nce koku duyumuz bir erken uyar sistemi olarak grev yapyor. Gaz sznts, bozulmu bir yiyecek ya da yangn gibi tehlikeli durumlarn koklama yeteneimiz sayesinde farkna varyoruz. Kii uyurken bile grev banda olan koku duyusu duman kokusu gibi tehlikeli durumlarda bizi uyarrken, annemizin kahvalt iin hazrlad reklerin kokusuyla ahane bir sabaha uyanmamz da salyor. Sklkla grlen koku alma bozukluklarndan hipozmi koku alma yeteneinde azalma, anozmi ise hi koku alamama olarak tanmlanyor ve kiilerin hayat kalitesini olumsuz olarak etkileyen sorunlar olarak karmza kyor. Genel olarak hipozmi % 13-18 orannda grlrken, anozminin % 4-6 orannda olduu biliniyor. Bunlar insanlar yalandka daha ok ortaya kyor ve erkeklerde kadnlara oranla daha fazla grlyor.

Koku Duyusu Kaybyla Gelen Depresyon


Koku alma bozukluklarnn pek ok nedeni olabiliyor. st solunum yolu enfeksiyonlar, baz kimyasallara maruz kalma, kafa travmas, hormonal bozukluklar, di problemleri, baz antibiyotik ve antihistaminiklerin kullanm, yalanma, parkinson ve alzheimer gibi sinir sistemini etkileyen hastalklar bu nedenlerden bazlar. Koku alma duyusu azaldnda ya da tamamen kaybolduunda kiinin beslenme alkanl da deiiyor. Baz kiiler ok daha az yemeye balyor ve kilo kayb szkonusu oluyor, baz kiiler ise normalde yediinden daha fazla yiyor ve kilo alyor. Yiyeceklerin tatsz gelmesi, rnein daha fazla tuz kullanmna neden oluyor ve sonuta yksek tansiyon, bbrek hastalklar gibi baka salk sorunlar gndeme geliyor. in baka bir boyutu ise bu sorunu yaayan kiilerin depresyona doru hzl admlarla ilerlemesi. nk koku alma bozukluu olan kiilerin % 17 ile % 30 arasnda deien oranda, bata depresyon belirtilerinin grlmesi olmak zere yaam kalitelerinde nemli deiiklikler olduu tespit edilmi.

Ya lerliyor, Koku Duyusu Azalyor!


Koku duyusunun yalanmayla azaldn gren bilim insanlar bu deiimin nedenlerini aratryor. zellikle altm ya ve st kiilerde grlen bu sorunun nedeninin, beyindeki koku soannn byk-

lnn deimesiyle koku alma duyusunun da deimesi olabileceine dikkat ekiyorlar. eitli nedenlerle koku alma duyusunu kaybetmi ya da doutan koku alma duyusuna sahip olmayan kiilerin ve kontrol grubu olarak normal koku duyusuna sahip kiilerin katlmyla bir aratrma gerekletirilmi. Aratrmada, bu kiilerin beyinleri 2003 ve 2004 yllar arasnda ve bu tarihlerden 13 ve 19 ay sonra manyetik rezonans grntleme yntemiyle grntlenmi. Ayn zamanda burunlar nazal endoskopi ile incelenmi. Koku ilevleri ise koku alglama eiini, kokular ayrt etme ve zel kokular tanyabilme yeteneklerini len zel bir kit kullanlarak test edilmi. lk deerlendirmede 20 hastann 7sinde koku duyusunun hi olmad grlm. On hastada ise koku duyusunun azalm olduu tespit edilmi. kinci deerlendirmede ise koku duyusu kaybolmu hasta saysnn 6 olduu, koku duyusu azalm hasta saysnn ise 14 olarak deitii grlm. Yani koku duyusunu kaybetmi bir hastann tam olarak olmasa da koku alma yeteneini tekrar kazand ve koku duyusu azalm gruba dhil olduu grlm. Koku alma soannn hacminin artmasyla koku alma ilevinin de artt grlm. Ancak koku soannn hacmi ile zel kokular birbirinden ayrt edebilme ya da fark etme yetenei arasnda bir iliki bulunamam. Koku soannn yaam sresince sahip olduu esneklik zellii sayesinde hacminde meydana gelebilecek deiimin koku eiindeki deiimle ilikili olduu tespit edilmi.

Doada koku oluumuna neden olan on binlerce farkl molekl var. Bu molekllerin kimyasal yaps koku oluumunda hayli nemli. ok sevdiimiz bir iek veya parfm kokusunun molekler yapsyla holanmadmz bir kokunun molekler yaps ayn deil. ok ho kokan bir maddenin kimyasal yapsnda ufak bir deiiklik yapldnda, artk koku oluturmayabilecei gibi ho olmayan bir koku olumasna da neden olabiliyor. Maddelerin yayd kokunun burnumuza ulamas, burundaki almalar tarafndan alglanmas ve kokuya zg sinyallerin beyine iletilmesi koku mekanizmasnn genel erevesini oluturuyor. Burun boluunun st blmnde yer alan koku epitelinde koku molekllerine duyarl koku alma hcre-

leri var. Bu hcreler koku moleklleri ile beyin arasnda adeta bir veri ileme merkezi gibi alyor. Her koku alma hcresinin yzeyindeki kla benzer kntlar havayla temas halinde. Bu kntlar sayesinde koku alma hcrelerinin yzey alan artyor ve hcreler daha fazla sayda koku moleklyle temas ediyor (1-2). Koku oluumuna neden olan molekllerin kendilerine has almalara balanmasyla hcre iinde ok sayda biyokimyasal tepkime gerekleiyor ve sonuta beyine iletilmek zere bir uyar oluuyor (3). Daha sonra bu uyar beynin n blmndeki koku soanna iletiliyor (4). Koku soannda ilenen bilgiler daha sonra beynin koku korteksi, hipokamps, amigdala ve talamusalt gibi blgelere gnderiliyor(5-6).

70

<<<

Bilim ve Teknik ubat 2012

Alzheimer Hastalarnda lk Kayp Koku Duyusu


Hayvanlar zerinde yaplan baka bir aratrmada ise Alzheimer hastal ile ilgili bir proteinin kokuyu alglayan sinir hcrelerini ldrd ortaya km. Bu kefin Alzheimer hastalarnn neden hastaln balangcnda koku duyusunu kaybettii sorusuna k tutaca dnlyor. Alzheimer hastalnn sonucunda koku sisteminde meydana gelen deiiklikler beynin dier blgelerindeki deiikliklere benziyor, ama koku sisteminde daha hzl gelitii dnlyor. Bir aratrmada Alzheimer hastalarnn beyninde oluan ve hafza kaybna neden olan protein plakalarnn ncl bileeni olan amyloid beta (A) proteininin mutasyona uratlm formunun, farelerde ar miktarda retilmesi salanm. Fareler 3 aylk olduunda beyinden nce koku soannda A proteinin biriktii gzlenmi. Koku soannda ve koku soanndan uyar alan koku korteksinde normal olmayan, ar sinirsel etkinlik gzlenmi. Fareler 6 aylk olduunda koku alma yeteneklerinde bozulma olduu grlm. On alt aylk olduklarnda ise koku alma bozukluunun devam ettii hatta ilerledii ve A seviyesinin artt tespit edilmi. A proteinin koku davrannda ve sinirsel aktivitede bozulmaya neden olup olmadn test etmek iin ise aratrmaclar A plakalarnn paralanmasn salayacak bir ila uygulam. lacn koku sistemindeki ve beynin dier blgelerindeki A plakalarnn % 50sinin paralanmasn salad ve farelerin davransal ve sinirsel koku ilevlerini tekrar kazand gzlenmi. A plakakalar, koku duyusunun kayb ve Alzheimer hastal arasnda saptanan bu sk iliki, Alzheimer hastalnn henz balang evrelerinde tehis edilebilmesine, gene Alzheimer hastalarnda koku ilevinin tekrar kazanlmasnda potansiyel bir tedavi gelitirilmesine ve hastaln ilerlemesinin durdurulmas ya da yavalatlabilmesi iin yeni bir ilacn kefine k tutaca umut ediliyor.

Koku Artk Bir Pazarlama Stratejisi


Reklamclar da koku, hafza ve ruh hali arasndaki balanty oktan kefetmi ve reklam arac olarak kullanmaya balam. Pek ok sektrde mterilerin karar vermesini kolaylatracak, ruh hallerini etkileyebilecek her eit zel koku kullanlyor. yle ki gelitirilen zel kokular markalarn, logolarn nne geiyor. nk koku kiilerin davranlarn etkiliyor. rnein lavanta kokusu restoranda geirilen zaman uzatyor, harcanan paray artryor. Yaplan baka bir aratrmada ise elence ortamlarna portakal kokusu, deniz kokusu ve nane kokusu skldnda ortamdaki kiilerin daha fazla elendii, daha fazla dans ettii ortaya km.

Anlarmz Kokularda m Gizleniyor? Duyduklarmz ya da grdklerimizi mi hatrlamak daha kolay, yoksa bir kokuyu mu? Yaplan aratrmalara gre gze ve kulaa gelen uyarlar bazen abuk unutulabiliyor, kartrlabiliyor ya da baz etkenler bu uyarlarn renilmesini etkileyebiliyor. Oysa koku duyusu ve hafza birbirleriyle tahminimizden ok daha yakndan ilikili. Bir kokunun bir an, bir yeri, bir kiiyi ya da bir olay hatrlatmas da ite bu yakn iliiki sayesinde gerekleiyor. Koku hafzas denilen bu gizem, deneyimlerimizle ilgili aslnda. Anlar ve bu anlarla ilgili duygular kokularla harekete geiyor ve daha sonra hatrlanyor. Kokuya gsterilen tepkinin renilen bir tepki olduu dnlyor. rnein bebeklerin koklama yetenei olmasna ramen gzel kokuyla kt kokuyu ayrt edemeyileri bu renme srecinin henz ok banda olmalarndan kaynaklanyor. Aslnda pek ok yeni kokuyu ocukluumuzda reniyoruz, bu nedenle olsa gerek ounlukla kokular bizi ocukluumuza gtryor. Koku ve koku soan beynin hafza ve duygularla ilgili blm olarak bilinen limbik sistemle yakndan ilikili. Kokunun yorumlanarak gemiten bir annn hatrlanmas ise limbik sistem sayesinde gerekleiyor. Bilim insanlar kokunun nemli bir tedavi yntemi olduunu da kefetmi. Olumsuz bir deneyim srasnda ya da sonrasnda hissedilen koku yaanan o deneyimle badatrlyor ve o koku ho olmayan bir koku olarak hafzada yer ediyor. Ama bunun tersi de szkonusu tabii. Kokular olumlu deneyimlerle de ilikilendirilebilir. Tbbi tedavilerde, zellikle psikiyatride bu ok avantajl bir durum haline gelebiliyor. rnein Birmingham niversitesinde yaplan almalarda epilepsi hastalarnda aromaterapi uygulamasnn etkileri gzlenmi ve pek ok hastada rahatlama salayan kokular sayesinde nbet sklnn azald grlm.

Kaynaklar http://www.sciencedaily.com/ releases/2011/09/110927183542.htm http://www.sciencedaily.com/ releases/2011/04/110418161709.htm Lange, C., Exquisite sense, New Scientist, Say 2830, s. 45-47, Eyll 2011. Cheng, N., Cai, H., Belluscio, L., In vivo Olfactory Model of APP-Induced Neurodegeneration

Reveals a Reversible Cell-Autonomous Function, The Journal of Neuroscience, Cilt 31, s. 13699-13704, 2011. Haehner, A. A., Rodewald, A., Gerber, J. C., Hummel, T., Correlation of Olfactory Function With Changes in the Volume of the Human Olfactory Bulb, Archives Otolaryngology-Head and Neck Surgery, Cilt 134, s. 621-624, Haziran 2008. 71

Hseyin Gazi Topdemir

slam Dnyasnda Matematik


slam dnyasnda daha ilk dnemlerden itibaren youn ilgi gsterilen bir alan olan matematikte pek ok baar elde edildii bugn artk ok iyi biliniyor. 8. ve 14. yzyllar arasnda bata aritmetik olmak zere geometri, cebir ve trigonometri konularna nemli katklar olan matematikiler yetiti. slam dnyasnda nceki uygarlklardan devralnan cebir ve geometriye ilikin problemlerin yetkinletirilerek zmlenmeye allmas kukusuz matematik tarihine byk bir katk ve alm salamtr. Bununla birlikte, bu dnemde gerekleen asl devrimci gelime Arap alfabesinin harflerinden oluan harf rakam sistemi (ebced) yerine konumsal bir sistem ierisinde tanmlanm Hint rakamlarnn kullanlmaya balanmas ve sfrn kefedilmesidir. Mslman matematikilerin 8. yzylda tant bu yeni hesaplama sisteminin kullanll ve yalnl matematikte gerekletirilen byk atlmn nemli nedenlerindendir. Harf rakam sisteminde saylar sabit deerler alan harflerle gsteriliyordu ve sistem konumsal deildi. Byle bir rakam sistemi ile ilem yapmak son derece g olduundan, Hint rakamlarnn stnl derhal fark edilmi ve yaygn biimde kullanlmtr. Bu yeni hesaplama sistemi sonucunda cebir slam dnyasnda bamsz bir disiplin kimlii kazanmtr. Dolaysyla 8. yzyl ile 14. yzyllar arasnda yaam olan Hrezm, Cbir bn Hayyn, Sbit bn Kurr, Ebu Kmil c, el-Kerec, el-Cevher, bn el-Heysem, mer Hayym ve Nsirddn-i Ts gibi matematikiler hem slam dnyasnda matematii gelitirmi hem de yazdklar eserlerle Batdaki byk gelimelerin kaynan oluturmulardr. Cebirdekine benzer bir gelime geometri ve trigonometri alanlarnda da gerekletirilmi, a hesaplarnda kiriler yerine sins ve kosins gibi trigonometrik fonksiyonlarn kullanlmas salanmtr.

Matematik almalar
slam kltr evresinde matematik, balangta genel olarak bilime ve bilimsel zihniyete kar benimsenen olumlu tutumun etkisiyle hzla gelime gstermi ve giderek bata fizik ve astronomi olmak zere matematiksel bilimler denilen bilimlerin geliiminde nemli rol oynamtr. slam dnyasnda bilimlerin douu ve geliimi srecinde, dier yeni kurulan uygarlklarda olduu gibi, nceki kltr mirasnn devralnmas ve zmsenmesi srecinin de aynen ilediini belirtmek gerekir. Dolaysyla matematiin doup gelimesi de bata Grekler olmak zere, Persler ve Sryanilerden alnan bilgilerin zmsenmesiyle balamtr. Dnemin entelektelleri bu kltr evrelerinde sadece matematiin oynad etkin rol fark etmekle kalmam ayn zamanda her trl bilimsel etkinliin aslnda matematie dayand ve matematik olmadan varln bilgisini edinmenin olanakl olmad dncesinin de aka ayrdna varmtr. Bu olaanst dnceyi erken dnemde benimseyen ve bilim topluluklarna telkin eden ise btn zamanlarn en nemli kimyacs Cbir bn Hayyndr (722-808). Cbir bn Hayyna gre, evren geometrik bir yapdadr ve evrendeki varlklarn ileri dzeydeki organizasyonunda noktalar halindeki saylar izgiyi, izgiler yzeyi, yzeyler cisimleri oluturur. Drt unsur veya drt sv (hlt) gibi nitelikleri geometri araclyla ifade etmeyi deneyen Hayyn, bu dncesini Eukleidesin (M 300ler) Elementlerine dayandrm ve zerine de bir erh yazmtr.
72

>>>
de, kantlanmas gereken bir teorem olarak grmesidir. Bu balamda Abbas bn Said elCevher (9. yzyl), Sbit bn Kurr (. 901) ve bn el-Heysem Eukleidesin beinci postulasn aklamaya alanlardan birkadr. Yeniden dzenleyerek veya yetkinletirerek daha anlalr klma almalarnn ayrntsna burada girmeyeceiz, ancak elCevhernin, Sbit bn Kurrnn ve bn elHeysemin nerilerinin ok sonralar Batl matematikiler tarafndan byk lde benimsenip kullanldn sylemekte yarar var. Bu konuda el-Cevher iki dz izgiyi herhangi bir nc izgi kestiinde karlkl alar eit ise, bu durumda dorular birbirlerine paraleldir ve eit uzaklktadr derken, bn el-Heysem postulay bir dz izgiye olan sabit uzakln izgileri yine dz izgilerdir biiminde ifade etmitir. Bu ifade 18. yzylda Avrupal matematikilerin benimsedii zm ekli olmas bakmndan deerlidir. Konuya yeni bir yaklam denemesinde bulunan mer Hayymn (1048-1131) taban alar dik, kenarlar eit olan bir drtgende, drtgenin geriye kalan iki as hakknda hipotez ileri srerek getirdii yaklam ise 18. yzylda talyan matematiki Girolamo Saccheri (1667-1733) tarafndan tekrarlanmtr. Paralel postulasyla ilgilenen bir dier bilgin de ayn zamanda mkemmel bir astronom olan Nsirddn-i Tsdir (. 1274). ElCevher ve Hayyma benzer ekilde hareket eden Ts, postulay eer bir dzlemde bulunan iki dz izgi bir ynde birbirlerinden ayrlarak uzayacak olursa, kesimeden ynlerine devam edemezler diye ifade eder. Btn bunlar sonuta paralel postulasnn dierleA

Bilim ve Teknik ubat 2012

Eukleidesin paralel postulas

rinden bamsz olduu grne ve Eukleides d geometrilere gtren yolu hazrlamtr. Bu matematik tarihi asndan son derece nemli bir gelimedir. Bununla birlikte bu gelimelerin bir dier sonucundan da sz etmek gerekir: Yaklak elli yllk bir zaman diliminde Eukleidesin Elementleri tam anlamyla zmsenmitir.

D a

K b

Cebirin Geometriye Uygulanmas


Geometridekine benzer bir gelime de cebir alannda gereklemitir. lk almalardan biri Arkhimedesin ifade ettii, bir krenin bir dzlem yoluyla iki ksma belirli bir orantyla nasl blmlenecei sorusuna yant aranmasdr. 10. yzyln ilk yarsnda almalar yapan Eb Cafer el-Hzin nc dereceden bir denklemi zmeyi baard gibi, kbik denklemlerin kklerini bulmak iin koni kesitlerinin yeterli olduunu aklamtr. Benzer ekilde bn el-Heysem de Arkhimedesin yukarda deinilen problemiyle uram ve problemi nc dereceden bir denkleme indirgeyerek koni kesitleri yardmyla zmtr.
Alhazen Problemi Eukleides geometrisinin klasik problemlerinden biri olan ve bn el-Heysem tarafndan optikte yeniden ifade edilen problem, kresel bir aynada bir k nnn kaynaktan gzlemciye yansd noktann nasl bulunacayla ilgilidir ve 11. yzyldan itibaren Batda Alhazen Problemi olarak bilinmektedir. bn el-Heyseme gre, ayna yzeyinde C noktasna eit uzaklkta geen dorularn oluturduu noktalar birletiren bir ember izildiinde, eksene paralel giden ve bu emberin evresinde son bulan nlarn hepsinin C noktasna yansd grlecektir. nk ayna yzeyindeki her noktann konumu, eksen zerinde yer alan C noktasna gre, btn daire asndan ayn banty tar.

mer Hayym drtgeni Saccheri, beinci postulann dier postulalarla ve aksiyomlarla badamaz olduunu gstermek amacyla mer Hayym drtgenini kullanr. ekilde A ve B alar dik, AD=BCdir. Eukleidesin ilk drt postulas temelinde, ADC=BCD olduunu ispatlayan Saccheri, ADP ve BCP dik genlerinin de eit olduunu gstermitir. Bylece ADP=BCP ve PD=PC olur. O halde DPK geninin kenarlar, karlkl olarak, CPK geninin kenarlarna eittir. Sonu olarak da bu iki gen eittir. Bylece ADC=ADP+PDC=BCP+PCD=BCD olur. C ve Ddeki eit alara b ve a dersek, u olaslk sz konusudur: (i) a+b=, yani bu alar dik adr ya da (ii) a+b> , yani bu alar geni adr ya da (iii) a+b< , yani bu alar dar adr. Saccheri bu olaslklara srasyla dik a, geni a ve dar a hipotezleri adn verir.

H H

Beinci Postula zerine Yaplan almalar


slm dnyasndaki geometri almalarnn odan balangta Eukleidesin Elementlerinde yer alan problemler oluturuyordu. Bu evrede sklkla ele alnan konu ise Eukleidesin bir doruya, dndaki bir noktadan tek paralel doru izilebilir eklinde dile getirdii beinci postula veya bilim tarihinde daha yaygn bilinen adyla paralel postulas olmutur. Bunun eitli nedenleri bulunmakla birlikte muhtemelen en nemli olan aratrmaclarn postulay kantlanmas gerekmeyecek kadar ak bir akl dorusu olarak deil

H H C D H H H H G
73

slam Dnyasnda Matematik

<<<
Bu konuda alan baarl bir dier bilgin de Harranda yaayan Sbit bn Kurrdr (826901). Yunanca ve Sryanice bilen Kurr, Apollonios, Arkhimedes, Eukleides ve Ptolemaios gibi Yunan bilginlerin nemli yaptlarn Arapaya evirmi ve bazlarn yorumlamtr (erh). Ptolemaiosun Almagesti iin yapt yorumda, sins teoreminin tanmn vermi ve bu teoremi astronomiye uygulamtr. Sbit bn Kurr ayn zamanda cebiri ge2 ometriye baaryla uygulayarak x +bx=c, 2 2 x =bx+c ve x +c=bx denklemleri iin daha nce nl matematiki Hrezmnin vermi olduu zmlerin kantlarn Eukleidesin Elementlerine dayandrm, yani Hrezmnin geometrik zmleri ile Eukleidesin teoremleri arasnda balant kurmutur. Sbit bn Kurrnn dikkat eken dier bir yn de, inlilerden sonra sihirli kareleri inceleyen ilk matematiki olmasdr. Bir ann e blnmesi problemiyle de uram ve Pythagoras teoreminin genel bir kantn yapmtr. Sbit bn Kurr trigonometri ile de ilgilenmi ve bugn sins teoremi olarak adlandrlan kesenler teoremini gelitirmitir. sna girmeyi, dnceyi kavramay, dnceyle uzay ve zamanda yolculuk yapmay saylar salar. Dahas, dnceyi her an saklayp ye niden canlandrarak disipline sokar ve dzenler. O yzden hemen hemen btn uygarlklarda aritmetik zihnin eitim sanat olarak grlmtr. Modern insann en gl dnsel donanm arac da saylardr. Ancak insanlar uzun bir sre sayma gereksinimlerini kendi alfabelerindeki harflerle karlamaya almtr. Bu durumun en gzel rnei ebced hesabdr. Bu sistemde rakamlar, yaz harfleriyle ifade edilmeye allyordu. Kukusuz byk saylar ifade etmek iin bir sr harfi yan yana dizmek gerekiyordu. Bu skntl durumun almasn Hintlilerin bugnk say sisteminin asln oluturan, 1den 9a kadar olan saylar bulmas salad. Bu uygarlk tarihi iin gerek bir gelime oldu. Ancak 1den 9a kadar olan bu dizgeye Hrezmnin (780-850) 0 eklemesi tam anlamyla bir devrim oldu. nk sfrn olmad bir dizgede rnein 78 ile 708 saylarn ayrt etmek olanakl gzkmyor. Sfr rakam sistemine dahil eden Hrezm, onunla nasl hesap yaplacan da aklayan ilk bilim insandr. Bilim tarihindeki ok zel bir ann ifadesi olan bu durumu btn uygarlklara anlatan ve tantan da Hrezmdir. Sfrn in sanlk kltrne katlmasnn yaznn icadndan ancak yaklak 5000 yl sonraya rastladna da ayrca dikkat etmek gerekir.
Kaynaklar Bae, S., Saccherinin Eukleidesi zerine Bir Metodolojik-Tarihsel alma, Felsefe Dnyas, Say. 29, Trk Felsefe Dernei, 1999. Ifrah, G., Hesabn Destan, Rakamlarn Evrensel Tarihi VIII, eviren: K. Diner, TBTAK Popler Bilim Kitaplar, 2000. Ifrah, G., slam Dnyasnda Hint Rakamlar, Rakamlarn Evrensel Tarihi VII, eviren: K. Diner, TBTAK Popler Bilim Kitaplar, 1998. Sayl, A., Thabit ibn Qurras Generalization of the Pythagorean Theorem, Isis, Cilt 51, 1960. Sertz, S., Matematiin Aydnlk Dnyas, TBTAK Popler Bilim Kitaplar, 1996. Sezgin, F., slamda Bilim ve Teknik, Cilt I ve II, eviren: A. Aliy, Trkiye Bilimler Akademisi ve Kltr Turizm Bakanl Yayn, 2007. Topdemir, H. G. ve Unat Y., Bilim Tarihi, Pegem, 2008. Topdemir, H. G., Modern Optiin Kurucusu bn el-Heysem, Atatrk Kltr Merkezi, 2002. Topdemir, H. G., bn el-Heysem ve Yeni Optik, Lotus, 2008.

Cebirsel geometrinin kalburst problemlerine olan ilgi bunlarla da snrl kalmam, yine bn el-Heysem optik kitabnda kendisinin gelitirdii bir problemin zmn vermitir. Bilim tarihine bilginin adnn Latince syleniiyle Alhazen Problemi olarak geen bu problem, kresel bir aynaya belirli bir uzaklkta bulunan bir nesnenin grntsnn aynadan gze yanstldnda, yansma noktasnn nasl bulunacayla ilgilidir. Problem elHeysem tarafndan geometrik olarak ele alnm ve drdnc dereceden bir denklemle zlmtr. mer Hayym ise denklemleri 25 tipe ayrmtr: Bir tanesi birinci dereceden (izgisel), be tanesi ikinci dereceden (kare), be tanesi nc dereceden (kbik, ancak kare eklide olanlara indirgenebilir), 14 tanesi ise kbik tarzda denklemlerdir; koni kesitleri yardmyla izilebilir ve zmlenebilirler. Geometrik konstrksiyon yntemlerini iki durumda saysal denklemlere uygulayan Hayymn ulat tek tek sonulardan daha nemlisi, bunlarn yntemsel yandr. nk Hayym ayn sistemi birok koni kesiti iin kullanarak eski koni kesiti retisinin koordinat sistemini mstakil koni kesitinden ayrmaktadr. Bu balamda haksz yere Descartesa (1596-1650) atfedilen dik al koordinat sisteminin avantajlarn fark eden kiidir. Bunun anlam udur: lk defa cebir, geometriye uygulanmaktadr.

0
Sfrn Kefi
Matematiin ilk eylemi say saymaktr. nsanlarn varlklar daha ay rntl bilebilmesi iin saylar gsteren iaretlerin bulunmas uygarlk tarihinde nemli bir gelimedir. Say sisteminin olumaya balamas say biliminin yani bugn aritmetik denilen disiplinin douunu hazrlad gibi drt ilemin yaplmas, ticaretin gelimesi, lme bilgisinin nemsenmesini de salamtr. nk insan dncesini grsel olarak betimleyip kalc hale getirme ge reksiniminin tamamen karlanmas ancak saysal gsterimle olanakldr. Dier taraftan saysal gsterim esiz bir anla tm ve srekli bir iletiim aracdr, nk dorudan doruya fikirler dnya-

Sbit bn Kurrnn Pythagoras teoremiyle ilgili aklamas


74

Trkiye Doas Likenler

Dr. Blent Gzceliolu

Yelpaze ekilli Yapraks Likenler


Likenler, mantarlarn ve fotosentetik mikroorganizmalarn bir araya gelerek oluturduu ortak yaam birlikleridir. Mantarlar genelde kese mantarlar (ascomycet), fotosentetik mikroorganizmalar da bir hcreliler, ipliksi algler ya da siyanobakteriler oluturur. Liken birliinin ktlesinin byk ksmnda mantar daha baskndr. Fotosentetik mikroorganizmalarsa mantar dokularnn arasnda yer alr. Genel olarak fotosentetik mikroorganizmalar mantara besin salarken, mantar da fotosentetik mikroorganizmalara uygun yaam ortam salar.

76

Bilim ve Teknik ubat 2012

bulent.gozcelioglu@tubitak.gov.tr

Likenler genelde soua ve kurakla dayankl canllardr. Sisli ve nemli bir havada kendi arlklarnn on kat kadar su depolayabilirler. Fotosentez, su ierii % 65-75 olduunda balar. Kuru iklimlerde fotosentez durur. Likenler byle durumlarda ok yava byr. Dayankl canllar olmalarna karn hava kirliliine kar hassastrlar. Mineralleri yamur suyundan ve nemli havadan pasif olarak aldklarndan kkrtdioksit gibi hava kirleticilerden dorudan etkilenirler. Bu nedenle bir alanda likenlerin lmeye balamas hava kalitesinin bozulduunu gsteren bir erken uyardr. Yapraks, dals, kabuksu, pulsu yaplarda olabilen likenler ok eitli yerlerde, rnein kaya, ta ve toprak yzeylerde, aalarda ve kurumu aalarda yaayabilir. lkemizde 1200 civarnda liken tr yayor. Bu sayfadaki fotorafta yer alan yelpaze ekli likenler de (Peltigera sp) bu trlerden biri.

Fotoraflar: Prof. Dr. Bayram Gmen Uzungl / Trabzon (2011) Kaynaklar Campbell, N,A., Reece, J,B., Biology., Benjamin Cummings Pearson Education., 2006 http://www.biologie.uni-hamburg.de/checklists/lichens/middle-east/turkey_l.htm

77

Trkiye Doas Fauna

Gece Yrtclar
Gece yrtclar (Strigiformes) gece ya da alacakaranlkta aktif olan bayku trleridir. Peeli bayku, kulakl orman baykuu, puhu, ishakkuu gece yrtclarna rnektir. Bu trlerin gece iyi grmelerinin nedeni gzlerindeki ubuk hcrelerin sk ve fazla olmasdr. Gndz yrtclarndaysa koni hcreler fazladr. Gzn arka tarafndaki retinada a duyarl hcreler olan ubuk ve koni hcreler bulunur. ubuk hcreler ok az kta, koni hcrelerse ok iddetli kta i grr. Gece yrtclarnn gzleri byktr, ancak balarnn n tarafnda olduundan gr alar dardr.

78

Bilim ve Teknik ubat 2012

bulent.gozcelioglu@tubitak.gov.tr

Genel olarak kk kemiriciler, kk bcekillerle beslenen gece yrtclar bu canllar btn halinde yutar. Bu canllarn kl, kemik gibi yaplarn sindiremez ve bir sre sonra bunlar pelet (mide topu) denilen bir kme halinde kusarlar. Bu peletler bilim insanlar iin baka bir aratrma konusudur. Peletleri inceleyen bir bilim insan baykuun beslendii bir blgedeki, gzlenmesi ve yakalanmas zor olan kk memelilerin yaam hakknda bilgi edinebilir.

lkemizde, Dicle niversitesi yerlekesi iinde yaplan bir almada 1 yllk bir dnemde her ay dzenli olarak kulakl orman baykuu peletleri (210 tane) toplanm. 3-7 cm uzunluunda, 2-3 cm geniliinde oval ve silindirik yapdaki peletlerden 310 adet av hayvan kalnts elde edilmi ve bunlarn % 95inin kemirici tr olduu belirlenmi. Avlarn arasnda kk beyazdili bcekilin kalntlarna rastlanlmas da dier bir ilgin sonu olmu, nk bu tr o blgede hi gzlenmemi. Bu da peletlerin kk memelilerin belirlenmesinde nemli bir ara olduunun gstergesi.

Fotoraf: Prof. Dr. Kazm apac


Kaynaklar Sekin, S.,Cokun, Y.,Mammalian remains in the pellets of long-eared owls (Asio otus) in Diyarbakr province, Turkish Journal of Zoology, Cilt 30, Say 3, s. 271-278, 2006.

79

Trkiye Doas Jeoloji

Yeralt Glleri
Yamur sular yeryzne indikten sonra insan kaynakl artklarla, toprakla, hayvansal ve bitkisel kalntlarla etkileir. Sonra byk gzenekli yaplar ve yarklar yoluyla yeraltna doru tanr. Szlerek aaya doru inen suyun iindeki kat maddelerin ve mikroorganizmalarn byk bir ksm toprakta szlr. Suyun karbondioksit miktar artar, oksijen miktar azalr. Hareketine devam eden su geirimsiz bir tabakaya gelinceye kadar ilerler ve bu tabakaya gelince birikmeye balar. Binlerce yl iinde iklime ve kaya yapsna bal olarak da eitli oranlarda birikerek yeralt gllerini olutururlar.

80

Bilim ve Teknik ubat 2012

bulent.gozcelioglu@tubitak.gov.tr

Kalkerli kayalarn olduu yerlerde ok fazla yeralt suyu birikebilir. Bu gibi yerlerde kalker tabakalar arasndaki atlaklar ve boluklarda biriken sular, tatlsu kayna potansiyeli de tar. lkemizde Akdeniz blgesindeki karstik kayal blgelerde nemli miktarda yeralt suyu olduu biliniyor. Bu yeralt sularnn bir blm dorudan denize karyor. Henz bykl ve yaylm tam belirlenmemi bu boalmlarn geri kazanlmas da dnlyor. Yaplan aratrmalar henz bunun ekonomik olmadn, ama ileride bu suyun ok nemli hale geleceini gsteriyor.

Fotoraflar: Ali Ethem Keskin Yer: nsuyu Maaras/Burdur Eyll 2006 Kaynak Bayar, C. S., zyurt, N. N., Hamarat, S., Batanlar, Y. ve Varinliolu, G., Trkiye Kylar Tatl Su Boalmlarnn Geri Kazanlmas: Patara-Tekirova Pilot Projesi, TBTAK AYDAG 103Y025, 2007.

81

Trkiye Doas Doa Tarihi

oynuzsuz B DevGergedan
imdiye kadar karada yaam en byk memeli olarak bilinen boynuzsuz dev gergedanlar 25 milyon yl nce Anadoluda hkm sryordu. Boynuzsuz dev gergedanlarun uzunluu 12 metre, omuz ykseklikleri 6 metre (bala birlikte 8 metre) idi. Arlklar 18-20 ton kadar olabiliyordu. Boyunlar da uzun olan boynuzsuz dev gergedanlar aalardaki yapraklar, ince dallar ve meyveler ile besleniyordu.

25 milyon yl nce Krkkalede

82

Bilim ve Teknik ubat 2012

bulent.gozcelioglu@tubitak.gov.tr

Boynuzsuz dev gergedanlara ait fosil paralar 2002 ylnda Krkkalede (ankr-orum Havzas) bulundu. Oligosen Dneme (23,8 - 33,7 milyon yl nce) tarihlendirilen fosil paralar o dnemin paleocorafyas hakknda ipular da veriyor. Boynuzsuz dev gergedan fosilleriyle birlikte su kaplumbaalarna, kk gergedanlara, ift toynakllara, timsahlara ait fosiller de bulundu. Bu fosiller o dnemin scak, nemli, tropik bir iklime sahip olduunu gsteriyor. Ayrca o dnem Anadolunun adalar sistemi iinde olduu ve memeli faunasnn fakir olduu dnlyordu. Ancak bulunan fosiller Anadolunun, Avrupa ile Asya arasnda karasal bir balant saladnn iareti olarak yorumlanyor.

Kaynak Antoine, P., Karadenizli, L., Sara, G., Sen ., A giant rhinocerotoid (Mammalia, Perissodactyla) from the Late Oligocene of north-central Anatolia (Turkey), Zoological Journal of the Linnean Society, Cilt 152, s. 581592, 2008.

izim : Aye nan Alican 83

Salk

Do. Dr. Ferda enel

Stres ve Endie

Thinkstock

tres, gnmzde tm insanlarn karlat bir sorun. Salmz ve yaam kalitemizi olumsuz ynde etkileyen, zamanmzn en byk dmanlarndan biri. Uzun sreli ve youn yaanan stres kiide kaygya ve bunalma, yani depresyona yol aabilir. Latince estrictia szcnden gelen stres felaket, bela, dert, keder anlamlarn tar. Bu kavram 18. ve 19. yzyllarda, zorluk veya basknn etkisiyle bir nesnede veya kiide meydana gelen biimsel bozulmaya kar gelien diren anlamnda kullanlmtr. 20. yzyln ortalarnda stres vcuda yklenen herhangi bir greve kar, vcudun tepkisi olarak tanmlanmtr. Dier bir deyile stres, kiinin uyum gerektiren yeni bir duruma veya kendisini etkileyen evresel bir uyarana kar verdii bir tepkidir. Stres tepkisinin ortaya kmasna yol aan uyaranlara ise stres etkeni (stresr) denir. Herhangi bir uyarann strese yol amas iin, belli bir duyu organnn alk olduu rahatlk eiini ap sistemin dengesini bozmas gerekir.
84

Stres olumas iin ilk olarak, bir kiinin hayatnda meydana gelen deiimlerin o kiiyi etkilemesi gerekir. Bir olayn kiide stres yaratmas olayn yapsna ve kiinin bu olayla ba etme gcne baldr. Alglama ve dnme yetenei egonun kapsam alanna girer. nsan egosu, i drtlerle d olaylar arasndaki dengeyi kurar. Egosu salkl alan bir kiide, d ve i dnyalar arasnda bir denge vardr. Eer ego bu dengeleme ilevini yerine getiremezse ve dengesizlik uzun srerse anksiyete yani endie oluur. Kii stresle karlatnda bir uyum sreci balatr. Uyum srecinin ilki alarm aamasdr. Bu aamada sempatik sinir sistemi aktif hale geer. Vcuttaki adrenalin ve steroid benzeri stres hormonlarnn salglanmasna bal olarak kalp atmlar hzlanr, kan basnc ykselir, solunum hzlanr, ellerde terleme ve az kuruluu olur. Ksaca vcut alarm durumuna geer. Bu deiimler sonucunda kii stresle yzlemeye veya stresten kamaya hazr hale gelir. Uzun sreli stres sindirim sistemi, bb-

rek st bezler, kalp ve damar sistemi zerinde de olumsuz etkiler yaratr. kinci aama direnme (ya da uyum) evresidir. Strese giren sistem, eski dengesine dnmek iin mcadele etmeye balar. te bu noktada sistem zorlanr. Zorlanma, dengeye dnme srecinde sistemin harcad enerjidir. Beyindeki sinir hcrelerinin (nronlar) birbiriyle oluturduu balantlarn yaps ve says, vcudun ihtiyacna gre deiebilir. Nroplastisite denilen ve beynin kendini yeniden ekillendirdii bu mekanizma sayesinde, kii d veya i uyaranlara kar uyum salar. Direnme aamasnda stresle mcadele kazanlrsa kii kaybettii enerjiyi tekrar kazanmaya balar ve vcuttaki strese bal deiimler yok olur. Ancak direnme aamasnda, stres kaynann younluunun artmas ve uyum mekanizmalarnn yetersiz kalmas durumunda kiinin gayreti krlr ve umutsuzluk balar. Tkenme aamas denilen bu evrede, kiinin psikolojik durumunda olumsuz deiiklikler, endie ve nemli davran bozukluklar grlebilir.

Bilim ve Teknik ubat 2012

mfsenel@yahoo.com.tr

Stresle Baa kmak - Stres Ynetimi


Stresle baa kmak, yani stresin insan ruhuna ve vcuduna verebilecei zarar en aza indirmek iin izlenmesi gereken stratejilere stres ynetimi denir. Kiilerde stres yaratabilecek evre veya i koullarnn deitirilmesi rgtsel stratejilerdir. rgtsel stratejiler arasnda i yeri koullarnn iyiletirilmesi, alma artlarnn dzeltilmesi, evrenin gzelletirilmesi saylabilir. Bunlar genellikle bireyin kiisel abasyla deil, ynetsel dzenlemelerle yaplabilen deiikliklerdir. Bireyin kiisel olarak stresle mcadele etmesiyse yaam tarz ynetimidir. Bu bireysel stratejide ilk adm, kiinin mmknse iinde bulunduu olumsuz durumu deitirmesidir. Sadece bu adm sayesinde stres tamamen yok edilebilir. Kontrol edilemeyecek bir durumla karlaldndaysa, fkelenmek yerine durumu kabul etmek ve zm bulmaya almak yani pozitif bir yaklam benimsemek nemli bir admdr. Eer durumu deitiremiyor veya kontrol edemiyorsak, saplantl olarak olayn zerine gitmek yerine bo vermek, zihinsel ve duygusal adan rahatlamay salayacak etkili bir yoldur. Yaam tarzn ve davran biimini deitirmek, stresle mcadelede hayli nemlidir. Bu ayn zamanda, gelecekte stres oluturabilecek unsurlarla karlamay da engeller. Kiiler davran zelliklerine gre kabaca A tipi ve B tipi olmak zere iki gruba ayrlr. Hzl konumak, acelecilik, sabrszlk, karsndakini dinleyememek, srada beklemekten nefret etmek, zamann elverdiinden daha fazla etkinlik yapmaya almak, ayn anda bir ok eyi yapma gayretinde olmak, dostluk veya zevk verici eyler iin ok az zaman ayrmak A tipi davran zellikleridir. Toplumsal rgtlenme iinde A tipi kiiler daha fazla dllendirmekte, bu nedenle bu tr davran zellikleri, zellikle i hayatnda daha fazla benimsenmektedir. B tipi davran zellii gsteren insanlar genellikle esnek, zaman sorun etmeyen, rahat, sabrl kiilerdir. Hrsl deildirler, insanlarla yara girmez, kolay sinirlenmez ve ar endie duymazlar. Bu kiiler kendilerinden emindir, konumalar bile rahat ve sakindir. nsan davranlar genellikle A ve B tipinin karmas eklindedir. Yani insanlar genellikle her iki gruptaki davran zelliklerinden bazlarn gsterir. Burada nemli olan nokta, stresle baa kmak iin B tipi davran zelliklerinin n plana karlmas gerektiinin bilinmesidir. Stresle mcadelede, dnce tarzmz deitirip hayata daha olumlu bakmann yan sra baka yardmc yollar da vardr. Dzenli fiziksel aktivite kas gerginliini azaltarak kiinin kendini daha enerjik ve iyi hissetmesini salar. Aileden ve arkadalardan destek almak sorunlarla ba etmede hayli nemlidir. Kiinin, gven duyduu ortamlarda kendini ifade etmesi ve sorunlarn paylamas skntlarn hafifletir. Seyahat ve uzun tatiller vcudun dinlenmesini salar, olumlu dnmeyi kolaylatrr. Kiinin yeni beceriler gelitirmesi, ilgi alanlarna ynelik hobiler bulmas enerjisini olumlu ynde boaltmasna yardmc olur ve stresi azaltr. Strese yol aan unsurlarn tespit edilmesinde ve bunlarla etkin mcadelede uzman yardm almak da nemli bir seenektir.

Endie
ok iddetli veya uzam stresle mcadelece yetersiz kalmak endieye yol aar. Endie nedeni bilinmeyen korku olarak tanmlanr. Korku, kiinin gvenliini tehdit eden nesnel bir tehlikeye kar yaanan bir duygudur. Endienin de temeli korku ve tedirginliktir. Ancak burada farkl olan kiinin korkusunun kaynan gsterememesidir. Kiide, kt bir ey olacak hissi ve bir sknt vardr. Endie, belirli bir dzeye kadar olaan ve normal bir duygu olarak kabul edilebilir. Belirli snrlar iindeyse kiiyi uyarr, korur ve zorluklar daha kolay atlatmasna yardmc olur. Strese yol aan uyarann iddetiyle uyumsuz olan ve kas gerginlii, uykusuzluk gibi fiziksel skntlarla birlikte grlen endie ise normal kabul edilmez. Kiinin katlanma gcn aan, toplumsal uyumunu ve mesleki baarsn dren, kiiyi bamllk yapan maddelere rnein alkole iten endie yaygn anksiyete bozukluu olarak tanmlanr. Hayat boyunca bir kiide bu tablonun grlme riski % 4-7 arasndadr. Konsantrasyon bozukluu, sorunlarn gereki olmayan ekilde deerlendirilmesi ve sorunlarla ba etme stratejisinde yetersizlik, yaygn anksiyete bozukluunun nde gelen belirtileridir. Kii her an ar bir fiziksel uyarlmlk durumundadr. Ar sinirlilik, uykusuzluk ve srekli yorgunluk gzlenir. Bu belirtilerin 6 aydan fazla devam etmesi endie tans koydurur ve artk tedavi gerektiini gsterir. Tedavinin ilk basama kiinin kafein, nikotin ve alkol gibi maddeleri brakmasdr. Kiinin gnlk hayatn etkileyen endie durumlarnda benzodiazepin grubu ilalar kullanlr.

Gettyimages

Thinkstock

85

Stresin ve Endienin Beyin zerindeki Etkileri


Uzun sreli ve youn yaanan stres, sadece kiinin ruh salna zarar vermekle kalmayp vcutta, zellikle beyin zerinde olumsuz etkiler yaratr. Stres, beyinde haberlemeyi ve bilgi akn salayan iletici moleklleri (nrotransmitter) etkiler. Beyinde sinir iletimini basklayan GABA, vcudu uyarp performans artran noradrenalin, histamin, glutamat ve endieyi azaltan serotonin, adenozin ve opiatlar stresle dorudan balantl hormonlardr. Stres, bu hormonlarn dzeylerini veya alglayclarn deitirerek etkisini gsterir. Hormonlarn etkisinin artmas veya azalmas, kiinin strese kar verdii mcadeleyi dorudan etkiler. Stres ve endie durumlarnda beyindeki GABA moleklnn hayli etkili olduu biliniyor. GABA, sinir hcrelerinin gelen sinyallere cevap verme gcn azaltr. GABA alglayclar (reseptrleri) basklanrsa stres artar, uyarlrsa azalr. GABA alglayclaryla balantl dier bir molekl grubu benzodiazepinlerdir. rnein diazepam ieren sakinletirici ilalarla beyindeki benzodiazepin alglayclarnn uyarlmas, GABAnn ilevini etkileyerek rahatlama salar. Uyarc bir hormon olan noradrenalinin dikkat, uyanklk, renme ve duygusal tepkilerle balants vardr. Noradrenalin sistemi, vcudun tehdit edici uyarana cevab srasnda oluan korku ve uyanklkta nemli bir rol oynar. Beyinde noradrenalin salglanan blge (Lokus seruleus) stres durumunda derhal uyarlr ve buna bal olarak kiinin dikkati artar, kii daha aktif olur ve savunma konumuna geer. Ancak uzayan stres durumunda, bu blgenin ar uyarlmas giderek performans drr, kiinin sorunlarla baa kma gcn azaltr ve panik ataa sebep olur. Serotonin itah, hayat enerjisi, duygu durumu, uyku ve drt kontrolnden sorumludur. Serotonin alglayclarnn basklanmas kiide mutsuzlua ve kaygya yol aar. Stresle salglanm artan bir hormon da dopamindir. Dopaminin motivasyonu ve stresle baa kma gcn artrd dnlyor. Dopamin alglayclarn basklayan ilalar stresi ve kaygy da azaltyor. Adenozin sakinletirici etkileri olan bir iletici molekldr. Adenozin alglayclarnn, kafein molekl gibi bir moleklle basklanmas durumunda kii kolay uyarlabilir hale gelir ve endiesi artar. Histamin kendi alglayclarna balanarak beyni uyaran bir hormondur. Stres, beyinde histamin dzeyini artran bir unsurdur. Histaminin etkisini basklayan anti86

Gettyimages

histaminik ilalar kiiyi sakinletirir ve endieyi azaltr. Beyinden salglanan morfin benzeri molekllere opiat denir. Endorfin, enkefalin ve dinorfinlerden oluan bu hormonlar endieyi azaltr ve kiiyi rahatlatr. Stres durumunda glukokortikoid ve glutamat dzeyleri ykselir. Bu hormonlar, beynin duygulardan sorumlu merkezi olarak kabul edilen hipokampus zerinde etkilidir. Glutamat stresle balantl olan ve uyarc rol oynayan bir hormondur. Hafza kaydnda, artlanm duygusal tepkilerin ve korku cevabnn edinilmesinde grev alr. Bu hormonun alglayclarnn basklanmas, korku tepkisi edinilmesini engeller. Melanokortinler olarak adlandrlan bir dizi hormonun da stresle yakn ilikili olduu gsterilmitir. Yaplan aratrmalarda, bu hormon grubundan olan ACTH ve MC4Rnin artt durumlarda stres davranlarnda da art gzlenmitir. MC4R basklandnda stres azalmakta ve buna bal

vcutsal deiimler kaybolmaktadr. Hayvan deneylerinde uzun sreli stresin, beyin hcrelerinde genetik deiikliklere sebep olduu gsterilmitir. Stresin etkisiyle, hcre blnmesinde rol oynayan bir dizi genin (protoonkojen genler) DNA diziliminde deiim meydana gelmektedir.

Kaynaklar Vaillant, G. E., Involuntary coping mechanisms: a psychodynamic perspective, Dialogues in Clinical NeuroSciences, Cilt 13, Say 3, s. 366-370, Eyll 2011. Lucas-Thompson, R. G., Goldberg, W. A., Family relationships and childrens stress responses, Advances in Child Development and Behavior, Say 40, s. 243-299, 2011. Nash, M., McDermott, J., Mental health and long-term conditions 2: Managing depression, Nursing Times, Cilt 107, Say 26, s. 21-23, Temmuz 2011. Soleimani, L., Lapidus, K. A., Iosifescu, D. V., Diagnosis and treatment of major depressive disorder, Neurologic Clinics, Cilt 29, Say 1, s. 177-193, ubat 2011. Gl, N., Stres Ynetimi, G.. Gazi Eitim Fakltesi Dergisi, Cilt 21, Say 1, s. 91-109, 2011. Eel, E., Genellemi anksiyete bozukluunun nrobiyolojisi, Klinik Psikofarmakoloji Blteni, Say 13, s. 78-87, 2003. Ersoy, F., Edirne, T., Ouz, T. F., Birinci basamakta anksiyete bozukluklar, STED, Cilt 12, Say 9, s. 326-327, 2003.

Gkyz

Alp Akolu

Bu Adlar Kim Veriyor?


kcisimlerine verilen ilgin adlarn kkenini hepimiz merak ederiz Gkcisimlerinin bazs adlarn mitolojik kahramanlardan, bazs da hayvan, eya ya da evremizdeki eitli varlklardan alr. Adlarn bir ksm eski Yunanca, Arapa, bazlar da Trkedir. Hatta bir ksm ne olduu pek anlalmayan harflerden ve rakamlardan oluur. Kemizde bu ay gkcisimlerine verilen adlarn kkenine ve gncel adlandrmann nasl yapldna ksaca deineceiz. Gnmzde bu adlandrmalarn resmiyet kazanmas iin Uluslararas Astronomi Birliinin onayn almas gerekiyor. Ancak gemite yaplm adlandrmalar genellikle aynen kullanlyor. Takmyldzlarla balayalm. Takmyldzlara verilen adlar genellikle Eski Yunanlarn verdii adlardr. Bu takmyldzlarn adlar birtakm canl varlklardan, gnlk hayatta kullanlan ara ve gereten ya da mitolojiden gelir. Eski Yunanlar gney yarkreye gitmediklerinden gney gkkredeki takmyldzlara buraya giden ilk denizcilerce ad verilmi. Denizcilerden ne beklenir? Elbette Pupa, Yelken, Karina, Pusula, Altlk gibi adlar. Yldzlarn parlak olanlarna verilen adlarsa genellikle Arapadan gelmedir. Gnmze dein hazrlanan eitli yldz kataloglarnda farkl adlandrmalara gidilmi. 1600lerin balarnda Johann Bayer adl gkbilimci, hazrlad Uranometria adl yldz atlasnda, yldzlar tanmlamak iin Yunan alfabesindeki harfleri yldzn bulunduu takmyldzn bana getirmi. rnein Kuu (Cygnus) Takmyldznn en parlak yldzn Alfa () Kuu, ikinci parlak yldzn Beta () Kuu olarak adlandrm. Yunan alfabesindeki 24 harfin baz takmyldzlardaki tm parlak yldzlar adlandrmakta yetersiz kald durumlarda, birbirine yakn konumda yer alan yldzlar adlandrrken, ayn harf yanna bir say eklenerek kullanlm. 1 Orionis, 2 Orionis gibi. 1712 ylnda, ngiliz gkbilimci John Falmsteed, takmyldzlardaki yldzlar batdan douya doru numaralandrd. Bu yntem, harita zerinde bir yldz bulurken byk kolaylk salad. Falmsteed kataloundan bir rnek verecek olursak, 33 Orion, 32 Orionun hemen dousunda, 34 Orionun hemen batsnda yer alr. Falmsteed bu ekilde 2682 yldz numaralandrm.
88

Gnmzdeki modern yldz haritalarnda yldzn ad yoksa Bayer harfi, o da yoksa Falmsteed numaras verilir. Gnmze kadar hazrlanm eitli kataloglar olmasna karn, snk yldzlar iin bugn yaygn olarak kullanlan yldz katalou Annie J. Cannonun 1911-1915 tarihleri arasnda hazrlad Henry Draper (HD) yldz kataloudur. Yldzlarn batdan douya doru sraland bu katalog, 225.000 yldz ieriyor ve her birinin tayf tr veriliyor. Yldz kmeleri, bulutsular ve gkadalar gibi derin gkyz cisimleri iin hazrlanm birok katalog olmasna karn, zellikle amatr gkbilimciler tarafndan en ok kullanlanlar Messier Katalou ve NGCdir (New General Catalogue). 1700l yllarda yaam Fransz gkbilimci Charles Messier, bu cisimleri kuyrukluyldzlarla kartrmamak iin bir katalog hazrlam. Messier Katalou olarak bilinen bu katalog, 110 gkcisminden oluuyor. Bu katalogda, ounluu kuzey yarkrede yer alan bulutsu, yldz kmesi ve gkada gibi eitli parlak gkcisimleri yer alyor. Messier onlar keif srasna gre numaralandrm ve numarann nne bir M harfi koymu. rnein Orion Bulutsusu Messier Katalounda M42 olarak adlandrlr. M42nin yan sra en nl Messier cisimleri arasnda, lker Ak Yldz Kmesi (M45), Herkl Kmesi (M13), Andromeda Gkadas (M31) var.
139 109 132 106 114

Messier, 15 kuyrukluyldz kefine imza att. Ancak bunlarn ou bugn anmsanmyor. Messier Katalou, yaklak iki yzyl nce hazrlanm olmasna karn, ierdii gkcisimleri amatr (bazen de profesyonel) gkbilimcilerin en ok gzledii gkcisimleri. Danimarkal gkbilimci John Dreyer tarafndan hazrlanan NGC (New General Catalogue), sadece yldz kmeleri, bulutsular ve gkadalar iin hazrlanm kataloglar arasnda, Messier kataloundan ok daha kapsamldr. Adnda new yani yeni szc bulunmasna karn, bu katalog 120 yl nce hazrlanm. Balangta 7840 gkcismi ieren katalog, daha sonra yine Dreyer tarafndan yeniden dzenlenerek Index Catalogues (IC) adn ald. IC ile 13.226 gkcismi katalogland. NGC katalou, gnmzde de yeni dzenlemeleriyle kullanlyor. Yine amatr gkbilimcilerin ilgi alanrna girebilen deien yldzlarn, kk gezegenlerin (asteroitlerin), gezegenlerin ve uydularnn, tegezegenlerin, Ayn ve dier gkcisimlerindeki yzey ekillerinin her birinin kendine zg adlandrma yntemleri var. Bunlar bu sayda anlattmz takmyldz, yldz ve derin gkyz cisimlerinin adlandrma yntemlerine gre ok daha karmak. Yerimiz kalmadndan bu adlandrmalarn nasl yapldn nmzdeki sayda ele alacaz.
97 71

2 Aldebaran harfine sahip olmayanlarsa Falmsteed Tipik bir yldz haritasnda parlak yldzlar adlaryla verilir. Daha snk olanlar Bayer harfleriyle, Bayer 104

79 numaralaryla verilir. Haritada yine cisimler iaretlenmi durumda. M42 ve M78 gibi Messier kataloundaki ve NGC 1981 gibi NGC kataloundaki 1 NGC 2129

83

NGC 1817

NGC 1807
15 11

2
NGC 2175
71 64

1
130

120

119 115 111 116

1 2
6 NGC 1662

90 93 88

66

47 46

122 126

40

1
18 72 69 133 16 14

2 3 4

NGC 2169
73 74

134

Meissa 2 1 Bellatriks

75

32 52

5
21

45

6
51

Betelgz
38 33

23

25

62

13

Cr 111

NGC 2237

ORON
60

51 56

27 22

Mintaka Alnilam Alnitak


M 42
31

NGC 2244 NGC 2252

M 78

66
68

47

Cursa

NGC 1981

18

NGC 1980
49 55


29

Rigel

64

53

NGC 2232
10

Saif
8

60

NGC 2286

Arneb

Bilim ve Teknik ubat 2012

alp.akoglu@tubitak.gov.tr
KUZEY Ejderha Kral oban Kk Ay Kralie
Kutupyldz

Byk Ay Zrafa

Andromeda

Vaak DOU
Mars

Kapella

Perseus

gen Ko

Balklar BATI

Aslan Baak Yenge

kizler

Arabac
Aldebaran

Jpiter

9 ubat Mars ile Ay yakn grnmde 10 ubat Vens ile Urans ok yakn grnmde 13 ubat Satrn ile Ay yakn grnmde 25 ubat Vens ile Ay yakn grnmde

Regulus

Kk Kpek
Procyon

Boa Avc Irmak

Balina

Kupa Tekboynuz Suylan Byk Kpek


Akyldz (Sirius)

Tavan Irmak

1 ubat 22.00 15 ubat 21.00 29 ubat 20.00

Yelken GNEY

1 ubat 22:00 15 ubat 21:00 29 ubat 20:00

ubatta Gezegenler ve Ay
Merkr, ay boyunca giderek Gnee yaklaacak. Bu sre iinde ufuktan ykseklii ok az olacandan ubatta gzlenemeyecek. Vens gkyznde giderek Gneten uzaklamaya devam ediyor ve bu sralar gece gkyznde Aydan sonraki en parlak gkcismi. Vens, 10 ubatta Urans ile ok yakn bir konumda olacandan, drbnle veya kk bir teleskopla iki gezegen bir arada grlebilir. 25 ubatta Vens ile Ay bat ufkunda yakn konumda olacak. Mars ay boyunca tm gece gkyznde. Gezegenin parlakl yavaa artarak ay sonunda -1,0 kadir olacak, bylece Mars gecenin en parlak gkcisimleri arasnda yer alacak. Birka aydr gecelerimizi ssleyen Jpiter, geceyarsndan nce batyor. Yava yava gzlem sresi azalsa da Vensten sonra gecenin en parlak gkcismi.

Jpiter

Satrn Ay

Spika Vens Ay

Ocakta akamlar gneydou ufku 13 ubat geceyars gneydou ufku

26 Ocak akam bat-gneybat ufku 25 ubat akam bat-gneybat ufku

Parlakl ay boyunca pek deimeyecek olan Satrn geceyarsna doru douyor ve gndoumuna kadar Baak Takmyldznn parlak yesi Spika ile birlikte parlyor. 13

ubatta bu ikiliye Ay da katlacak. Ay 7 ubatta dolunay, 14 ubatta sondrdn, 21 ubatta yeniay hallerinde olacak.
89

Bilim Tarihinden

Prof. Dr. Hseyin Gazi Topdemir

Hrezm
Bilimsel bilginin yani bilimin en nemli zelii evrensel bir bilgi olmasdr. Bu, sadece bilimin rettii bilgilerin genel geer bir niteliinin olmas deil, ayn zamanda herkesin yararlanabilmesine ak olmas anlamndadr. Bu nedenle rk, milliyet, din ve cinsiyet gibi ayrmlar kabul etmez. Bu anlamda her uygarln bilime katks vardr ve bilim bu katklarla birikir ve ilerler. Bu iki zellik bilimi dier bilgilerden ayrr. amzda bilimin ulat dikkat ekici dzey de yine bilimin birikmeci ve ilerlemeci zellii sayesinde mmkn olabilmitir. Bu anlamda verilecek en doru karar bilimin kazanmlarnda btn uygarlklarn pay olduudur. Greklerin kendilerinden nceki uygarlklardan alarak gelitirdii bilimsel miras, Orta ada slam dnyas tarafndan devralnarak Hint ve in kltrlerinin kazanmlarn da ierecek ekilde gelitirilmitir. Orta ada, zellikle 8.-11. yzyllarda ok byk bir kltrel ykseli yaayan slam dnyas bilimde de saysz byk baar elde etmiti. O dnemlerde Mslman bilim insanlarnn yapt aratrmalar ve keifler dnya bilim mirasn ciddi ekilde zenginletirmiti. Dnya bilim mirasn o dnemde zenginletiren bilim insanlar arasnda ok sayda Trk bilgin de vard. Bunlardan biri de matematiki kimliiyle ne kan Eb Muhammed bn Musa el-Hrezmdir.

Hrezmnin Hive kentindeki ant

Ksa Yaam yks


Trk kltr dnyasnn sekin yelerinden biri olan Hrezmnin doum ve lm tarihleri tam olarak bilinmiyor, ancak eitli Orta a tarih kaynaklarnda yer alan ifadelere dayanarak 780 yl civarnda doduu ve 850 ylnda ld kabul ediliyor. Cebir biliminin kurucusu olan Hrezm, ayn zamanda astronomi ve corafya alanlarnda da alm ve yapt katklarla bu bilim dallarnn geliiminde nemli rol oynamtr. Hayat hakkndaki ok snrl bilgilere gre, halife el-Memn dneminde imdilerin Bilimler Akademisi grevini gren ve dnemin birok nl bilgininin topland, zengin bir ktphanesi ve gelimi bir gzlemevi de bulunan Bilgelik Evinin yneticiliini yapm ve saray astronomu olarak eitli gzlemler gerekletirmitir.
90

Bilindii zere, teleskopun gkyz gzlemlerinde kullanld dneme kadar, temel amac astronomi alannda bilimsel aratrmalar yapmak olan ve bu amala gereksinim duyulan ara ve gereleri bulunan gzlemevleriyle ilk kez slam dnyasnda karlalyor. Tarihte ilk gzlemevini kuran Abbs halifesi Memndur. Memn (dnemi 813833) biri Badatta emmsye, dieri ise amda Ksyn Gzlemevi olmak zere iki gzlemevi kurmutur. Memnun Badatta kurduu emmsye Gzlemevinde, Yahya bn Eb Mansr tarafndan 828 ylnd iki dnence gzlemi yaplmtr. Bu gzlemlere matematiki ve astronom olarak Hrezm de katlmtr. Bir yl sonra, 829da iki dnence gzlemi daha yaplm, bu gzlemlerden 828 ylnda yaplannn kusur-

Bilim ve Teknik ubat 2012

topdemir@hotmail.com
ax + bx = c, ax + c = bx, ax = bx + c tipleri eklinde snflandrlm ve her birinin cebirsel ve geometrik zmleri verilmitir. Hrezm geometrik kantlamalarla desteklenen, zellikle ikinci derece denklemler zerinde durmu ve zmleri iin kurallar vermitir. Bilinmeyen nicelik ey veya kk olarak adlandrlmtr. Bugn ax2 + bx + c = 0 olarak ifade edilen bu tr denklemlerin zmn, o zamanlarda negatif nicelikler bilinmedii iin gruba toplam ve her biri iin kareye tamamlama ilemine dayanan ayr bir zm yntemi nermitir. Bu grup yledir:

Dnyann drt farkl grn Solstis: Gndnm, bir ylda iki kez meydana gelir, Dnyann ekseni Gnee doru veya Gneten teye doru eilirse, Gnein le vakti en uzak Kuzeyde veya en uzak Gneyde olmasna neden olur. sim Latince sol (Gne) ve sistere (devinimsiz kalmak) szcklerinden tretilmitir, nk gndnmnde Gnein Kuzey veya Gney ynndeki devinimi en azdr.

Yaz Dnencesi

Kuzey Kutbunda

Gn Doarken

Gn Batarken

Gney Kutbunda

1.
Gz Dnencesi

, , ,

2.

3.

lu olduu anlalnca, sonular resmen geersiz saylmtr. Memn bundan sonra amda Ksyn Gzlemevini mmkn olan en iyi aletleri hazrlatarak kurdurmutur. Daha sonraki dnemde astronomi tarihilerinin Hrezmnin almalarna deiik alardan bavurduu gz nne alndnda, onun cebir alanndaki tartmasz yetkesiyle yaracak lde astronomi bilgisine de sahip olduunu sylemek doru olur. Zaten blgede yaplan kazlarda bulunan gzlemevi kalntlar da Trkistann dier kltr merkezlerinde (rnein Fergn) olduu gibi, Hrezmde de astronomi almalarnn ileri bir dzeyde olduunu gsteriyor.

1. Cebir ve Mukbele Hesab zerine zet Kitap (Kitb el-Muhtasar f Hisb el-Cebr ve elMukbele) 2. Hint Hesab zerine (Kitb el-Hisb elHind) 3. Yerin Biimi zerine (Kitbu Suret el-Ard) 4. Sindhind Zci (Zc el-Sindhind) 5. Usturlap Yapm zerine (Kitb el-Amel el-Usturlb) 6. Toplama ve karma zerine (Kitb elCem ve el-Tefrk) Gnmze tam metin olarak ulaan bu eserlerden Hrezmnin aritmetik, cebir, geometri, astronomi ve corafya alanlarnda alt anlalyor.

b/2 b/2

x Birinci tip denklemin kareye tamamlama yoluyla zm

Bilimsel almalar
Hrezmnin asl n matematikle ilgili almalarndan gelir, zellikle cebir alannda yapt almalar bu bilim dalnn sonraki geliimini dorudan belirleyen bir nitelik tar. Akademik bir disiplin olarak bilim tarihini oluturan nl bilim tarihisi ve felsefecisi George Sarton (1884-1956) ciltlik Bilim Tarihine Giri (1927-1947) adl eserinde 9. yzyln birinci yarsn Hrezm Dnemi diye adlandrarak Hrezmnin bu ynne dikkat eker. Harezmnin eserlerinin says konusunda bir uzlama olmamakla birlikte aadaki almalarn ona ait olduu kabul ediliyor:

Matematik almalar
Hrezmnin cebir konusundaki yapt Kitb el-Muhtasar f Hisb el-Cebr ve elMukbele (Cebir ve Mukbele Hesab zerine zet Kitap) adn tar. Buradaki cebir szc, aslnda bir denklemdeki negatif terimin eitliin br tarafna alnarak pozitif yaplmas ilemini, mukbele szc ise denklemde bulunan ayn cins terimlerin sadeletirilmesi ilemini ifade ediyor. Hrezm bu yaptnda, birinci ve ikinci dereceden denklemlerin zmleri, binom arpmlar, eitli cebir problemleri ve miras hesab gibi konular incelemitir. Denklemler ax = bx, ax = c,

Birinci tip denklemin zm yntemi yle ele alnabilir: Kenar x olan bir kare izelim ve karenin st sa kesinde, her iki yne de b/2 kadar bir uzunluk ekleyelim. Bylece ekil x + b/2 olarak kareye tamamlanr. Toplam alan

dir. x2+bx=cden

91

Bilim Tarihinden
ve yrrlkte bulunan harf rakam ve hesap sistemi yerine Hint rakam ve hesap sistemini kullanmay bu yapttan renmitir. Kitabn yazlma amac da slam dnyasnda klasik dnemde ve daha sonraki dnemlerde ska sz konusu edilen hesaplamann, yani gnmzde aritmetik denilen drt ilemin yaplnn Hint rakamlarnn yardmyla kolayca renilmesini salamaktr. Hesap anlamna gelen Latince algoritmus terimi de el-Hrezm adndan tretilmitir. On rakamdan oluan rakam sistemi ise, Hrezm tarafndan tantld iin Arap Rakamlar ve kkeni Hindistan olduu iin de Hint-Arap Rakamlar ad ile tannmtr. Hrezmnin sfr rakamnn kullanlmasn salamas da matematik tarihi asndan ayrca deerli ve nemlidir. Sfrn kullanmn aklad pasajda unlar yer almaktadr: karma ileminde hibir ey kalmadnda, kk bir yuvarlak yaz ki, bylece o yer bo kalmam olsun. Bu kk yuvarlak bir konum igal etmek zorundadr. nk aksi durumda daha az sayda konum kalr ve o zamanda ikinci konum hatal olarak birinci konum olur. Hrezmnin kk yuvarlak veya daire olarak adlandrd iaret bu gn kullanlmakta olan sfrdr. Kk yuvarlaa Araplar sfr (bo) diyorlard. Latinceye zephyrum olarak evrilen szck, daha sonra talyanca zero olarak ksaltld. bir tab lo halinde verir. Bu tablolar incelendiinde, Hrezmnin Ptolemaios gibi Yeri ekvatordan kuzeye doru yedi iklime, yani yedi enlem blgesine ayrd ve enlemleri bu esasa gre verdii grlr. Baka bir deyile, kitap o zamann ada bilgisini veren yedi iklimli Grek sistemine gre dzenlenmiti ve slam dnyasnda geerli olan baka bilgiler de kitaba alnmt. lk blm kentle ri, ikinci blm dalar, nc blm denizleri, drdnc blm adalar, beinci blm eitli corafi blgelerin belli bal noktalarn, altnc blm akarsular ierir. Hrezmnin bu kitab da ha sonraki almalar iin bir temel oluturmu ve corafya aratr malarn tevik etmitir. nk Kitb Suret el-Arddan nce de bilinen yedi iklim sistemi, bundan sonra btn Mslman corafyaclar tarafndan benimsenecek ve klasik dnem yaptlar bu sisteme gre dzenlenecektir. Eserde her bir iklimin blgesel haritalar vard. Fakat bugn sadece drt harita bilinmektedir. zellikle de Nilin kaynan ve mecrasn gsteren haritada Nilin Bat Afrikadan veya Cennetten domadnn, bir glden ktnn gsterilmesi dikkat ekicidir. Dikkat eken dier bir nokta da haritalar arasnda bir Dnya haritasnn olmamasdr. Fakat enlem ve boylam verileri byle bir haritann izilebilmesi iin gerekli olan malzemeyi vermektedir.

,buradan da

ve elde edilir. Kitapta cebir ve geometri arasnda koutluk kurulmasnn ilk rneinin sergilenmi olmas matematik tarihi bakmndan nemlidir. Sz konusu kitap 12. yzylda Chesterl Robert ve Cremonal Gerard tarafndan Latinceye evrilmi ve kitabn adndaki el-cebr kelimesi algebraya dntrlm, Bat dillerinde cebir kelimesini karlamak iin kullanlmaya balanmtr. Hrezmnin dier almas Hint Hesab adndaki aritmetik kitabdr. Aritmetik kitabnn Arapa asl kayptr; bu nedenle bu yapt, De Numero Indorum (Hint Rakamlar Hakknda) adyla Bathl Adelard (1080-1152) tarafndan yaplan Latince tercmesiyle gnmze kadar ulaabilmi ve tannabilmitir. Hrezm bu yaptnda, on rakaml konumsal Hint rakam sistemi ile hesaplama sistemini anlatm, Batl matematikiler, Romallardan bu yana

Astronomi ve Corafya almalar


Hrezm, daha nce Sanskriteden Arapaya evrilmi olan Siddhanta adl zici Ptolemaiosun Almagestinden yararlanarak dzeltmitir. Bu dzenlemenin dikkat eken yn alarn, trigonometrik fonksiyonlarla rnein sinsle ifade edildiini gsteren birtakm tablolara yer verilmi olmasdr. Bunlarn dnda Hrezmnin biri usturlabn yapmn dieri ise kullanmn anlatan iki yapt daha vardr, fakat bunlar kayptr. Hrezm, Ptolemaiosun Corafya adl yaptn da Kitb Suret el-Ard (Yerin Biimi Hakknda) adyla Arapaya evirmi ve bylece Grek dnemi matematiksel corafya bilgilerinin slam dnyasna giriinde nemli bir rol oynamtr. Corafya kitab ta mamen nemli yerlerin enlem ve boylamlarnn listesinden ibarettir ve ehirler, dalar, denizler, akarsular, adalar vb. yerlerin koordinatlarn

Cebirden bir sayfa


92

Kaynaklar Ayyubi, N. A., Hrezmnin Matematie ve Corafyaya Katks, eviren: M. Dosay, Uluslararas bn Trk, Hrezm, Frb, Beyrn ve bn Sn Sempozyumu Bildirileri, Atatrk Kltr Merkezi, 1990. Dosay, M., Cremonal Gerardn Hrezm Cebrinin Latince Tercmesi zerine Mukayeseli Bir nceleme, Bilim Tarihi, Say 15, stanbul 1993. Hoyrup, J., bn Trk ve Hrezmnin Temelindeki Cebirsel Gelenekler, eviren: M. Dosay, Uluslararas bn Trk, Hrezm, Frb, Beyrn ve bn Sn Sempozyumu Bildirileri, Atatrk Kltr Merkezi, 1990. Saidan, A. S., Muhammed bn Ms el-Hrezmnin Cebiri ve Aritmetii, eviren: M. Dosay, Uluslararas bn Trk, Hrezm, Frb, Beyrn ve bn Sn Sempozyumu Bildirileri, Atatrk Kltr Merkezi, 1990. Sayl, A., Hrezm ile Abdlhamid bn Trk ve Orta Asyann Bilim ve Kltr Tarihindeki Yeri, Erdem, Cilt 7, Say 19, Atatrk Kltr Merkezi, 1993. Sayl, A., bn Snda Astronomi ve Astroloji, bn Sn Doumunun Bininci Yl Armaan, Derleyen: Aydn Sayl, Trk Tarih Kurumu, 1984. Stoneker, F. B., Mehur Matematikiler, eviren: M. Dosay, Gndoan, 1989. Topdemir, H. G. ve Unat Y., Bilim Tarihi, Pegem, 2008.

Yayn Dnyas
Tozun Gizli Hayat
Evrenden Mutfak Tezghna Kk eylerin Byk Sonular Hannah Holmes eviri: Ebru Kl TBTAK Popler Bilim Kitaplar, Kasm 2011
... Elimi bilgisayar ekranna srdkten sonra, parmaklarmdaki girintili kntl izlerin zerinde kalan prltl, kabark tozu bytele inceliyordum. Dalan bir dnyann paralar tek tek seilemeyecek kadar kkt: Deri dkntleri, kaya krpntlar, aa kabuu, bisiklet boyas, abajur lifleri, karnca bacaklar, kazak yn, tula krntlar, lastik paracklar, hamburger yanklar ve bakteriler. Dnya srekli bir znme hali iinde. Bu szler aslnda bir kitabn konusu olarak insana ilk anda sra d gelen, ancak evremizde en sk rastladmz varlk olan toza dair bir popler bilim kitabnn giri blmnden. evirisi TBTAK Popler Bilim Kitaplarndan geen yln Kasm aynda yaymlanan Tozun Gizli Hayat adl kitap, tozlarn yaammzdaki ou zaman fark etmediimiz yerini ve nemini ok geni bir perspektifle anlatyor. Yazar Hannah Holmes astronomiden arkeolojiye, insan salndan endstriye pek ok alanda tozun ve toz hakknda bildiklerimizin nemini anlamamz salayan bilgiler sunuyor. Usta bir popler bilim yazar olan Holmes derinlemesine aratrd bu sra d konuyu ilgi uyandracak bir slupla ve akc bir anlatmla ilemeyi baaryor. Tozun Gizli Hayat pek ok iyi popler bilim kitabnn yapt gibi okurun evresine olan bakn deitirme potansiyeli tayor. Kitapta tozun insan sal zerindeki etkilerinden yldzlarn ve gezegenlerin oluumundaki rolne, tarm topra oluumuna katksndan iklim zerindeki etkilerine kadar, toza dair ou yaygn olarak bilinmeyen pek ok ilgi ekici olgu anlalr bir dille ve akc bir anlatmla sunuluyor.

lay elik
yataki okurlarmzn tam da bu yndeki ilgilerine hitap ediyor. Gemii Aratrmak isimli kitap gemie dair aratrma yapan bilim insanlarnn, gemiteki insanlarn yaamlar hakkndaki bilgilere nasl ulatn rengrenk izimler ve fotoraflar eliinde anlatyor. Kitapta arkeologlarn ne gibi iaretlerden ve ipularndan yararland, kaz yaparken nelere dikkat ettii, gml haldeki yaplarn ve insan vcudu kalntlarnn salad bilgiler, sualtndaki arkeolojik aratrmalar, kalntlarn tarihlendirilmesi ve korunmas gibi konulardan bahsediliyor.

Hannah Holmes: 1963 doumlu ABDli Hannah Holmes yazar, gazeteci ve makale yazar. Ayrca Discovery Channeldaki Science Live programnda ve Maine Things Considered adl radyo ovunda sunucu. Yazarn Sierra, New York Times Magazine, L.A.Times Magazine, Outside, Islands ve Escape gibi dergilerde internet zerinden yaymlanm makaleleri var. Lisans eitimini 1988de Gney Maine niversitesinde tamamlam olan yazar eiyle birlikte Maine Portlandda yayor. Yazarn daha nce yaymlanm dier kitaplar Quirk: Brain Science Makes Sense of Your Peculiar Personality, Random House, 2011, The Well-dressed Ape: A Natural History of Myself, Random House, 2008 ve Suburban Safari: A Year on the Lawn, Bloomsbury Publishing, 2005.

Lisa Jane Gillespie : ocuk kitaplar yazar. Yaynlanm eserlerinden bazlar: Motorbikes (Usborne, 2011), Whats Science All About? (Kate Davies, Alex Frithle birlikte, Usborne 2010), Whats Chemistry All About? (Alex Frithle birlikte, Usborne 2010), lk Okuma-Aalar (TBTAK Popler Bilim Kitaplar, 2011).

Kitabn popler bilim tutkunlarna tozun gizemli dnyasnda keyifli bir yolculuk yaatmas dileimizle...

Gemii Aratrmak
Lisa Jane Gillespie eviri: Alp Akolu TBTAK Popler Bilim Kitaplar, Ekim 2011

ocuklar evreleri ve evreleriyle olan ilikileri zerine dnmeye baladka gemie olan ilgileri ve meraklar da belirgin hale gelir. Kendilerinden nce yaam insanlarn nasl bir yaam srdklerini merak etmeye balarlar. Ayrca gemie dair aratrmalarn dolayl yaklam ocuklar iin adeta bir oyun gibidir. Sadece baz buluntulardan yola karak gemiteki insanlarn yaam biimlerini anlamaya alan arkeologlarn yapt i bir bakma bulmaca zmeye benzer. evirisi TBTAK Popler Bilim Kitaplarndan geen yln Ekim aynda kan bir ilk okuma kitab, kk

Zengin grselliiyle kk okurlar hemen iine ekecek olan kitabn onlar daha ok okumaya tevik etmesini, gemie olan ilgilerini ve meraklarn glendirmesini diliyoruz. Eski nesneler neden topran altnda kalr? Onlar topraktan kim karr? Arkeologlar toprak altnda neler bulurlar? Bu kitapta bu sorularn yantlarnn yan sra gml hazinelerle ilgili daha baka birok bilgi sizi bekliyor.

93

Zek Oyunlar

1
ifre

3
Renkli Tablo

2
Soru areti

Yukarda ifrelenmi alt harflik szc bulunuz.

ans Oyunu
Bir ans oyununda her hafta 1den 20ye kadar saylar arasndan 5 farkl say ekilmektedir. Bu hafta ekilen saylarn en kk 3 tanesinin, bir nceki hafta ekilen saylarn en kk 3 tanesi ile ayn olma olasl nedir?

3x3lk karelerden oluan bir tablonun her karesini turuncu, yeil ya da mavi renklerden birine boyayacaksnz. Her renk en az bir kez kullanlacana ve komu (yatay veya dey) karelerde ayn renk olamayacana gre bu ilem ka farkl biimde yaplabilir? Ayn soru 2x2lik bir tablo iin sorulsayd cevap 12 olacakt.

Soru iaretinin yerine gelecek olan sayy bulunuz.

123 135 25

24 235 345

134 12 ?

Drt Diktrtgen
ki adet dikdrtgeni dilediiniz byklkte izerek ve dilediiniz biimde yerletirerek on bir adet dikdrtgenin saylabildii bir ekil elde edebilirsiniz.

ifte Hatal Saat


Kol saatinizin akrebi 1/3 orannda (% 33,33...) daha hzl alrken yelkovan 1/3 orannda daha yava almaktadr. 12:00da ayarladnz saatinizin akrep ve yelkovan ilk olarak ka dakika sonra st ste gelir?

Kaplanan Kareler
Kenar uzunluu 1 birim olan adet kare kullanlarak kaplanabilecek en byk kare alan nedir? (Kareler st ste konabilir.) Drt kare ve sekiz kare iin zmler aada verilmitir. N= Kullanlan birim kare says A= Kaplanabilecek en byk karenin alan

Drtl Rakamlar
Farkl rakamlardan oluan bir saynn yanyana duran her drt rakam incelendiinde ortadaki iki rakamn arpmnn bu drt rakamn toplamndan byk olduu grlr. Bu zellie uyan en byk say nedir? Drt adet dikdrtgen izerek en fazla ka adet dikdrtgenin saylabildii bir ekil elde edilebilir?

Ekenar Drtgenler
Dzgn bir altgenin ve dzgn bir sekizgenin ekenar drtgenlere blnm halleri aadadr. Bo olarak izilmi dzgn ongen ve dzgn onikigeni de ekenar drtgenlere ayrnz.

N=4 iin A=4 N=8 iin A5,828


94

Bilim ve Teknik ubat 2012

Emrehan Halc

Hangisi Farkl?
Soldaki ekillerden hangisi farkldr?

Geen Saynn zmleri


Para Birletir

arpma

Szck lk harfi B, Son harfi R olam bir szck. rnek: BAKIR


BiR k DrT Be AltI Yed SekiZ DokuZ

Soru areti Bir nceki satrdaki saat bilgisi ikiyle arplyor. ? 2 YEABRILMIMNKEAYRTEIR? diziliminde harfler birer atlayarak yeniden yazldnda YARIMIN EYREE BLM KATIR? sorusu elde edilir. (1/2) / (1/4) = 2. Yz Say 1.000.000 (n. sradak n saynn toplam n3 olduu iin) Hangisi Farkl? C farkl. A, B, D ve E birbirlerinden dndrlerek elde edilebiliyor. Cyi elde etmek iin ise ters evirmek gerekiyor. genler BEF

12:34:56 01:09:52 02:19:44 04:39:28 09:18:56 18:37:52 ifre VEZR:MNNOPRMN, AH:DE. KURAL:Yanyana bulunan PYON MPNO AT J iki harfin saysal deerlerinin FL HJK ortalamalarna karlk KALE FGGHI VEZR MNNOPRMN gelen harfi yaz. AH DE Eer buukluysa, bu iki harfi yaz. AH A:(23+1)/2=12 AH:(1+10)/2=5,5 DE DE Szckler NFUS PROJE YAIT

Tablonun satrnda, genlerin 3, 4 ve 5 gene ka farkl biimde blnebilecei yer alyor.

95

TBTAK Bilim ve Teknik Dergisine Gnderilen Yaz ve Grsellerin Sahip Olmas Gereken zellikler
1. TBTAK Bilim ve Teknik dergisi popler bilim yazlar yaymlayan bir dergidir. Bu nedenle dergimizde yaymlanan yazlar genel okuyucu tarafndan anlalabilecek dzeyde, net, yaln ve teknik olmayan bir Trke ile yazlm olmaldr. Yazlar, balk, sunu, ana metin, alt balklar, ereve metinleri ve grsel malzemelerden olumaktadr. Balk: Konuyu en iyi ifade edebilecek nitelikte, ksa ve ilgi ekici olmaldr. Sunu: Yaznn sunuu baln hemen altnda yer alr ve konunun nemini, yaznn ilgin yanlarn okuyucuda merak uyandracak biimde anlatan birka ksa cmleden oluur. Bu ksm sayfa dzeninde farkl bir yaz karakteriyle, ana metinden ayr biimde baln altnda yer alacaktr. Ana metin: Ele alnan konunun, savunulan dncenin ve ilgili olaylarn rneklerle akland blmdr. Yazlar yaplan bir aratrmay tantmaya ynelik olabilir. Ancak bu gibi durumlarda dahi dergimizin bir popler bilim yayn organ olduu gz nne alnarak, yaznn nemli bir ksmnn konuyu ok genel hatlar, temel bilgileri ve ksa bir geliim tarihesiyle okura tantmas gerekmektedir. Burada teknik terimlerin ve temel kavramlarn net bir ekilde aklanmas beklenmektedir. Yaznn geri kalan ksmnda aratrmaya zel hususlardan ve aratrmann genel katksndan bahsedilmeli, nemi ve yaygn etkisi vurgulanmaldr. Varsa, konu hakkndaki balca gr farkllklarna iaret edilmeli, ancak ayrntl tartma ve yarglardan kanlmaldr. ok ender durumlar dnda yazda forml bulunmamaldr. Alt balklar: Ana metinde ilenecek konuyla ilgili farkl grlerin ve durumlarn anlatld paragraflar alt balklarla ayrlabilir. ereve metinler: Ana metinde ele alnan konuyu destekleyici, konuya yeni almlar getiren, kimi zaman uzmanlar dndaki okuyucularn anlayamayaca nitelikteki teknik kavramlar aklayan, kimi zaman uzman grlerinin yer ald ksa metinlerdir. ereve metinler yazarn kendisi tarafndan hazrlanabilecei gibi, konunun uzmanna da yazdrlabilir. Kaynaklar: Yaznn bavuru kaynaklar mutlaka liste halinde yaznn sonunda verilmelidir. Kaynaklar aadaki rnek biimlere uygun ekilde yazlmaldr:
Alp, S., Hitit Gnei, TBTAK Popler Bilim Kitaplar, 2002. eker, A., Toku, G., Vitrinel, A., ktem, S. ve Cmert, S., Menenjitli Vakalarda Beyin Omurilik Svsndaki Enzimatik Deiimler, ocuk Dergisi, Cilt 1, Say 3, s. 56-62, 1 Mart 2008. Soylu, U. ve Ger, M., Gller Blgesi Sulak Alanlar Durum Deerlendirmesi, Gller Blgesi altay, 810 Aralk 1995. http://www.news.wisc.edu/16250

Anahtar kavramlar: Konuyla ilgili en ok be adet ksa aklamal anahtar kavram verilmelidir. Grsel malzemeler: Yazda ele alnan dnceyi destekleyici ve aklayc fotoraf, izim, grafik gibi sunuu zenginletirici elerdir. Grsel malzemeler yayn tekniine uygun kalitede, yeterli byklk ve znrlkte (bask boyutunda en az 300 dpi) olmaldr. Aklama gerektiren grsellerin alt ve i yazlar ve grselin kayna yaz metninin altnda mutlaka verilmelidir. Yazarn temin ettii grsel malzemelerin telif hakk sorumluluu yazara aittir. Yazar gerekli izinleri almakla ykmldr. 2. Yaz .txt ya da .doc formatnda, elektronik ortamda bteknik@tubitak.gov.tr adresine iletilmelidir. Seilen grsel malzemelerin nerede kullanlmas istendii metinde iaretlenmi olmaldr. Grsel malzemeler metnin iinde deil, ayrca gnderilmelidir. 3. Bilim ve Teknik dergisine ilk defa yaz gnderecek kiilerin yazlarn eitim durumlarn ve yazdklar konudaki yetkinliklerini gsteren 40-60 kelimelik bir zgemii fotoraflaryla birlikte gndermeleri gerekmektedir. 4. Dergi ynetiminden onay alnm zel durumlar dnda, bir yaz 1800 kelimeyi gememelidir. 5. Yukardaki koullar yerine getirdii takdirde nerilen yazlar, Yayn Kurulu, Konu Editrleri ve Bilimsel Danmanlar tarafndan deerlendirilir. Yaymlanmasna karar verilen yazlar redaksiyon srecine alnr ve yazarn onayyla yaz yaymlanma aamasna getirilir. 6. Yaznn; bilimsel, etik ve hukuki sorumluluu yazarlarna aittir. 7. Yukardaki koullar kabul edilerek dergimize gnderilen ve yaymlanan yazlarn her trl yayn hakk, TBTAK Bilim ve Teknik dergisine aittir.

Not: Dergimiz iin yaz hazrlamak isteyenler iin daha geni bilgi ieren Popler Bilim Yazarlar in El Kitab http://biltek.tubitak.gov.tr/bdergi/poplerbilimyazarligi.pdf adresindedir.

You might also like