You are on page 1of 173

ESTETIZE EDLM YAAM

f Sanat'tan Sava ve Siyasete 1 L Alman Faizminin Kuramlar J


VVALTER BENJAMN Sunan: nsal OSKAY

DER YAYINLARI

WALTER BENJAMIN gnmz dnyasn anlamak iin dikkatle okunmas gereken bir dnr ve eletirmendir. lkemiz de ok az tannan Benjamin'in Goethe, Alman Barok a, XIX. Yzyl Fransa's, Baudelaire, Kafka, Brecht gibi kiiler ve dnemler zerine olaanst nemli almalar vardr. Bu almalarn sanat eletirisi, kltr felsefesi, tarih bilimi, toplumbilim, teoloji ve felsefeden yararlanarak: fakat, her yazdnda ierik ve yntem asndan trajik bir an yazarln yklenme zgnln koruyarak yazmtr. Bu derleme yer alan yazlar unlar: Walter Benjamin zerine
nsal Oskay

Siyaset Estetii: Walter Benjamin'in "Alman Faizmi'nin Kuramlar"


Angsar Hillach

Alman Faizminin Kuramlar: Emst Junger'in Denemeler Derlemesi "Sava ve Sava" zerine
Walter Benjamin

Walter Benjamin'de Tarih, Kltr ve Fantazya


nsal Oskay

Tarih Felsefesi zerine Tezler Walter Benjamin Walter Benjamin bu kitapta incelenen Alman Faizminin Kuramlaryla kendi tarihsel dneminde yaad faizm olgusunu aka kavuturmaya alyor. Benjamine gre, "faizmin, oluumu da, topluma kendini kabul ettirebilmesi de modem toplumlann kltr yaamnn kendi ileyiinden ve ileyiinden yararlanarak olmaktadr. Yaamn kendisi zerinde etkide bulunabilmek, yaam zgrce biimlendirebilmek olanaklarndan soyutlanan modem toplum insan; faizm olgusu henz ufukta gzkmedii zamanlarda dahi, faizmin oluturucu temelleri zerine kurulmu bir hayatn ve bu hayat srekli klan bir yaama slubunun iindedir." Faizmi deiik bir adan inceleyen bu derlemenin; "faizm kuramn" kavramak asndan nemli bir adm att inancndayz.

ISBN 975-353-061-7

WALTER BENJAMN

ESTETZE EDLM YAAM


ALMAN FAZMNN DNSEL OLUUMLAR
*

Yazlaryla Aklayan Hansgar Hillach nsal OSKAY

DER YAYINLARI stanbul -1995

DER YAYINEV Sahaflar ars No.1 Beyazt-stanbul Tel: (212) 52 01 65 Faks: (212) 513 55 5 P.K.109 Beyazt-stanbul

Yneten: brahim DERBEDER

Yayn No: 144

Basld Yer:

Cilt: AZZKN M ''ellithanesi Tel: 519 4^ 10

ISBN 975-353-061-7.

NDEKLER

I. II. III.

Walter Benjamin zerine / nsal Oskay.......... .

Siyaset Estetii: Walter Benjaminin "Alman Faizminin Kuramlar"/ Arsgar Hillach.... 51 Alman Faizminin Kuramlar: Enrst Jungerin Denemeler Derlemesi "Sava ve Sava" zerine / Valter Benjamin ....................... 101 Walter Benjaminde Tarih, Kltr ve Fantazya / nsal Oskay.... ...................................... 127 Tarih Felsefesi zerine Tezler / Walter Benjamin ............... ..................................... 163

IV. V.

WALTER BENJAMN ZERNE NSAL OSKAY

WALTER BENJAMN ZERNE (*)


amzn nde gelen dnrlerinden Walter Benja min 1892 ylnda Berlinde domutur. 26 Eyll 1940da Fransa-spanya snrnda, krk sekiz yanda intihar etmi tir. Hitlerin iktidara geliinden nceki son on yllk dnem de Almanyada sanat ve edebiyat dergilerinde, gazetelerin sanat sayfalarnda yazlar kan, bilinen, fakat fazla nl ol mayan bir yazard. ld gnlerde Fransa dm; ngilte reye Alman saldrs balamt. Hitler-Stalin pakt sryor du. Fransada.barnmasna olanak kalmamt. Paristeki evi ni Gestapo basm, kitaplarn, belgelerini, asl nemlisi, iler de deineceimiz yazarlk "zenaat" iin vazgeemeyecei "alntann" toplayp gtrmt. Bylece, 1924 ylnda (o gnlerde 32 yandadr) Goethenin Elective Affnities (Semeci Yaknlklar) adl yapt zerine yazd incelemeyi gn derdii, zamann nemli yaynclarndan Hofmannstahrn dedii gibi, "hibir eyle karlatrlmasna olanak bulunm a. yan" bir edebiyat eletiricilii dzeyine gelebilmi olan Ben jamin, almalarn srdremeyecek duruma dmt. Fransadan ispanya snrna gitmek istemesinin nedeni, spanyadan, Portekizin Lizbon limanna geerek Ameri kaya gidecek oluuydu. Bunu aslnda istiyordu da denile mezdi. Amerikada bir ey yapamayacan; kendi "yaam meknnn" Avrupa olduunu hep sylyordu: Avrupay
(*) Bu GR yazs, Harnah Arendtnin Benjamfden seip derledi i, GRin yazd, Harry Zonun ngilizceye evirdii Walter Benjamin, Illumlnations (Fantana/Collins, 1979, ilk basks 197) kitabndaki GRten yararlanarak hazrlanmtr.

terk etmeden nce, Amerikaya, Theodor W. Adornoya yazd bir mektupta, kendisini Amerikada bir "kafese ka patmalarn" ve "son Avrupal olarak gsterime karmalar n" istediini sylyor; baka da bir eye yaramayacam ya zyordu. Bunu bir aka olaraksylemiti. Ama, bu olmad. Amerikaya gitmeden spanya snrnda intihar etti. ntihar n duyan Brecht, "Hitlerin Alman edebiyatna verdirdii ilk ciddi kayp" demitir. Dinsizdi. Ama, metni kutsal sayan teolojik yorum an layna yaknlk duyuyordu. Bu konuda ok almtr. Proustu (Franz Hessel ile birlikte) ve St.-John Persei Alman caya ilk evirendir. Daha nce, Baudelairenin Paris Tabolan m evirmi bulunuyordu. Franz Kafka gibi, onun da l dnde yaygn bir n yoktu, ama dneminin nemli sanat ve dnrlerince tannan ve dostluuna deer verilen bi riydi. (Kafkann da 1924te ldnde pek az kitab basl m bulunuyordu. Bunlar da birka yz tane satabilmiti.) Gerhard Scholem, Theodor W. Adomo, Hugo von Hofmannstahl, Bertold Brecht yakn arkadayd. Yazd her yaznn, her incelemenin sui generis bir a lma olduu kabul edilen Benjamin, bir bilimadam deildi. Sanat rnlerinin inceleme, konusu edilmesinde uygulanma s gereken deerlendirme ynteminin allm bilimsel yn temlerden farkl yanlan vard. Fakat, has bir bilimadam gi bi, son derece titiz ve ok sabrl bir incelemeciydi lm ve yaayan pek ok yazar hakknda incelemeleri vard. A l man Baroku zerine, Fransa nn Ondokuzuncu Yzyl zeri ne incelemeleri vard. Ama, bir tarihi deildi. Yazlarnda ve incelemelerinde, hem metin zmlemelerinde, hem de alntlarla ve bunlara ekledii ok az metinle oluturduu kendi metninde poetik bir dnme ve yazma slubu vard. Ama, air deildi. Dar anlamda bir filozof da deildi. Yo rum almalarnda metni kutsal sayan bir anlaya sahip ,ol duu iin, bilimadamlarmn yapt gibi metni "eelemeyi;'

11

yani, denizin altn eelenmi, viran olmu olarak su stne karmay amalayan bir yntemden yana deildi. "Kazmak, alt-st etmek yerine, sondajla derindeki inciyi bulma" ynte mi diyordu kendi yntemine. Eletirmenlik Anlay Goethenin Elective Affinitiesine (*) yazd giri pa ragraflarnda anlatt zere, bir sanat rnnn iki yan vardr: arad ve iletmek istedii hakikat (turth content) ve iledii konu (subject matter). Sanat rnnn peinde oldu u hakikat, iledii konu ile ne denli derinden ve ne denli in celikle balanabilmise sanatn koullarna o denli uyulmu olur. Sanat rnnn zaman karsndaki kalcl da buna baldr. rnn reala's ortadan kalkm bile olsa, zaman iinde, yeni yeni okuyucu kuaklarnn bu realia'y\ rnn metninde tekrar tekrar bulabilmeleri de buna baldr. rnn peinde olduu hakikat esi ile, rnn ko nusu, benjamine gre zaman iinde birbirlerinden ayrlr lar. Hakikat esi, zaman yaanp getike balangtaki sak lln korur; hatta, daha da arttrr. Konu da ilgi ekiciliini srdrr, arttrr. Eletirmen, iine nce konunun yorum
(*) Yohann Wolfrang von Goethenin Wahlvermandtschaften balk l bu yaptnn Trke iki evirisi var. Bendeki sadi Irmak evirisi Gnil Yaknlklar diye Trkeletriimi. (stanbul: stanbul Ki tap evi, 1962). Balarndan birer evlilik geirdikten sonra, hl, eskiden beri birbirlerine yaknlk duyduklarn hissedip bu kez bir birlerine dnerek mutlu bir aile kuran arLot ve Edvar d, evlerine bir erkek, bir de kadn konuk arrlar. Aralarna birer kii daha girmi olur bylece: Kocay snayacak Otilye, kadnn evlilik ii -so rumluluklar iin bir "snav" olan yzba. Evlilik likilerinin hissi balarnn yerine, zamanla yeni kalp yaknlklar geer gibi olur. Fakat 18. Yzyl Alman edebiyatnn bu "en zengin aile romannda" karakterler igdlerine ve eilimlerine yenik dmezler. Otilye ve onun ardndan Edvard lrler; ak, feragate yenik der. Bu yknn Goethenin yaamyla paralellikleri olduu da syle nir. Goethenin iir ve debiyata ynelmesinde, kars Chrstian brakp, tandk bir kitapnn vey kz .olan Minna Hezlieble ev le nemeyiinin etkileri olduu ileri srlmektedir.

lanmas (interpretation) ile balamaldr. Eletirmen, iini yaparken, bu nedenle bir paleogmf gibi almak zorunda dr. nceledii "parmeni" her eyden nce okumak ve bu okuduunu yorumlamakla ie balamak zorundadr. Eleti rel deerlendirmenin, ya da eletirel yargnn kendi ltle ri ise, ancak, bu metin zerindeki ilk yorumlamalardan son ra ie katlabilir. Bu ltler ise unlardr: sanat rnnn kalcln salayan iindeki hakikat esi mi, yoksa anlatt konusu mu olmutur? rnn, hl parldayan hakikat esi konusu yznden mi varln srdrebilmi bulunmak tadr? yoksa, rnn konusunun varlk srdrmesini sala yan, sanat rnnn insan asndan sezip yakalayabildii hakikat esi mi olmutur? Zaman iinde bu ikisi birbirin den ayrlm olacaklan iin, geen zamanlar aabilmi bulu nan her sanat rnnde lmszl salayan bunlardan bi ri ya da dieri olabilmektedir. lmszl, ayr ayr, bunla rn ikisinin de belirleyebilme ans ortaya kmaktadr, ge en zaman boyunca. Bu bakmdan, Walter Benjamine gre, bir sanat rnnn tarihi onun eletirisinin oluumunu sa layan temel nitelikte bir edir. Eletiricinin gcn, "tarih sel mesafe" azaltmaz, arttrr. Sanat rn, llerin yakld bir ate olarak dn lecek olursa, zamann bize getirdii herhangi bir sanat r n zerine yorumculuk (commentator) yapan bir eletir men, eletiri iini basite indirgemi olacak ve bir kimyac olarak kalacaktr yalnzca, Eletirmenlik ise simyaclk gibi dir. Kimyacya, bu kutsal ateten yalnzca yanm odun par acklaryla kller, kalacaktr. Simyacya gelince, o, bunlarn peinde deil; yanan, yanm bulunan ve hl yandn gr d alevin peindedir. Alevi yorumlayabilmenin tutkusundadr simyac eletirmen. Alev, yanan odunlardan sonra da; kller oraya-buraya savrulduktan sonra da varln srdre cek olan hakikattir. Yaam-olan sanatnn, bir insan ola rak yaam oluunun brakt bu hakikat ise zmlenmesi hi kolay olmayan bir enigmadr, bir bulmaca-izleidir. Bu nedenle, gerekten eletirmen olmak isteyen biri, bir simya-

13

c gibi realten eletirmen olmak isteyen biri, bir simyac gibi real-olanm geici ve yok olabilen elerini ite bu snme yen alevin dile getirdii hakikat it kalc altnna dntr mek, buna almak durumundadr. Allm edebiyat ele tirmenlii, bu nedenle, yaplmas gereken bylesi bir eletir menlik zenaatndan henz ok uzaktr. Benjamin, eletir menlik zenaatnda: bu kendi yolunu izlemekten hi vazge memitir. Goethenin Elective Affinitiessi iin yazd denemesi ni, okuzun bir sre, hibir yerde yaymlatamamtr. Sonra lar, e-dost aracl ile, Hofmannstahln Neue Deutsche Beitrage dergisinde (1924-4925) yayniatabilmitir. Bu incele mesi, metni ilk gren HofmannstahFm o gnler iin, "mut lak olarak, hibir eyle karlatrlmayacak kadar gzel" de mesinden beri, bugn bile, Alman Edebiyat eletirisinde, Goethe almalarnda ve Alman nesir edebiyatnda baya ptlardan biri saylmaktadr. Bu incelemeyi kaleme ald yllarda Benjamin, Al man niversitelerinden birinden, cretsiz doentlik diyebile ceimiz (privatdozent) bir nvan alabilme peindedir. Aka demik kariyer iin bu yalnzca bir ilk admdr. Paras yetme mektedir. Fakat, o gnlerin zengin Alman-Yahuderinin st kesimlerinde bir moda olduu iin, babas akademik bir kimlik kazanm "oluna para gndermeye devam edecek tir. Bu bakmdan, Benjamin iin bu unvan almak nemli bir aama olacaktr. Bu i iin tez olarak Alman Tragedyas nn Douu'nu yazmtr. Bu almasnda kendisine ait olan metinler, Alman tragedyasnn douu ile ilgili kaynaklar dan ve eitli rnlerden devirdii alt yz kadar alntya (iktibasa) oranla pek az yer tutmaktadr. "Hayl bile edile meyecek kadar lgn bir mozaik teknii kullandn" syle yen ve bundan gurur duyan Benjaminin bu almasn ni versitedeki edebiyat ve dn adamlar "anlayamaz," kabul edemez; reddederler. Fakat, Alman Tragedyasnn Doua -' nun reddedilmesinin, aslnda nedenleri bakadr. Bu "ba-

ka" nedenler ise, Hannah Adendtin zellikle belirttii gibi, niversiteyi svirede bitirmi olmas, yabanc kartl, ya da anti-semitizm deildi. Reddedilme nedeni, Goethe zeri ne yapt daha nceki almas olmutur. Goethenin Elective Affinitiesine ilikin essayinde, privatdozentlik iin yazd Alman Tragedyasnn Douunu sunduu akademik ev relerle yaknl olan Stefan George evresinin en nde ge len kiilerinden Friedrich Gundolf un Goethe hakkmda yaz d kitab ve bu kitaptaki tezleri hedef alm bulunuyordu. Bu adamlar, zamanlarnn "establishment"irii temsil ediyor lard. Benjaminin mit ettii hogry gstermeleri bekle nemezdi. Nitekim, yle de olmutur. Akademik evrelerin etkin kiileri olan bu adamlarn, ilerinden en nemlisinin kiiliinde, hepsinin temsil ettikleri ideolojiye eletiri ynelt mi bulunan Benjaminin Goethe zerine incelemesini unut malar beklenemezdi. Siyasetin stnde grnmeye zen gsteren bu kiilerin, aslnda, Goethenin almalarn yo rumlamalar Benjaminin yorumlamalarndan elbette farkl olacakt. Stefan George evresi, Benjamine gre, siyasetin stnde grnmekle birlikte, dzen-ii bir evreydi. Dzen le "al glm, ver glm" ilikileri iindeydi. Benjamin ise, eletirmenliin "al glm, ver glm" ii olmamas gerektii ne inanyordu. Friedrich Gundolf a polemikse! bir dille ele tiri yneltmesi de bu tutum farkndan ileri geliyordu. Ayr ca, Goethe zerine alrken Marazn ile de ilgilenmeye balam; bu ilgisi Brechtin Kuruluk Roman iin yazd inceleme srasnda da srmt. (Bu inceleme de 1920lerin ortalarnda kaleme alnm; Klaus Mannn ynettii der gi olan Die Sammlung iin hazrlanm, fakat o yllarda yaynlanamamt. Bunun nedeni ise, Benjaminin bu incele mesi iin 250 Fransz frang, ya da 10 dolar istemesi; Klaus Mannm ise 150 franktan yukar kmamas olmutu.) Marxism ile ilgilenmesinin nedeni ise, o gnlerde yaygn bir ilgilenim konusu olarak Marxizme ynelmekten ok, edebiyat incelemeleri iin gerekli st-yap doktrininin Marxisnrde bu lunabileceini dnmeye balam olmasdr. Aydnlar ara-

15

snda st-yap konusuna duyulan ilginin artmasnn da bun da etkisi olduu aktr. Fakat, bu ilgilenmenin bandan iti baren Benjaminin bu adan Marxizme yaklamas, bu ku ramn st-yap aklamalarnn temelindeki yntembilimsel aralardan yararlanmak; Marxismin t-yap aklamalarn heuristik-metodolojik bir uyaran olarak benimsemek amacy la olmutur. Benjamine gre, bir sanat rnndeki "ruh" ve onun maddi tezahr birbirleriyle ylesine iten balantldr ki, Baudelairein correspondance szc ile ifade ettii gibi, bunlar arasndaki iliki gerektiince drtaya konulabildiinde, ek bir yoruma gerek kalmadan, biribirlerini aklayabile cek durumdadrlar. "Bir sokan grnm/borsada hisse senedi satlar / bir iir / bir dnce... Btn bunlar ara snda bantlar vardr. Bir tarihi, bir filolojist gibi bu bala r ortaya karabilirseniz, btn bu olgular arasnda ayn d neme ait olmann oluturduu izgiyi yakalayabilirisiniz..." Bu amala, Benjamin, aktel varlklarn "grmesini bilen bi rinin gzleriyle" tasvirini yapmaya ynelir. Theodor W. Adorno ise, Benjaminin bu tutumunu eletirir. Bunun, Marsismden diyalektik- olmayan bir dzeyde yararlanmak oldu- unu; Marxn kendisinin buna elverili bir yan olmadm ileri srer. Bu eletirilerini, 1935 ylnda, Benjaminin Baudelaire zerine almalarnn ilk ekli diyebileceimiz "Ba udelairein almalarnda kinci mparatorluun Parisin i yazd gnlerde de srdrr. Theodor W. Adorno, bir sa nat rnnn eletirisinde, "st-yapdaki sakl ve derindeki eleri, alt yapdaki grlgn elere dolaysz olarak bala mann yanl olacan" syler. Walter benjamin ise, yapt bu iin sradan bir "balama" deil; "grmesini bilen birinin gzyle" st yapdaki ve alt-yapdaki btn eleri birbirleri ni aklayacak bir biimde birlikte deerlendirmek olduu nu syler. Ama, "Baudelairein almalarnda kinci mpa ratorluun Parisi" yaynlanmaz Adomonun bu eletirilerin den sonra.

16

Benjamin, srrealistler gibi, "tarihin portresini" kk ve nemsiz eylerde "yakalamak" peindeydi. Kk, ama youn eylere nem veriyordu. "Nesnelerin boyutlar, nem leriyle ters orantldr," derdi. Bu anlay da, Goethe zeri ne alt gnlere dek uzanmaktayd. Urphnomenin ne mine o gnlerden beri inanmaktayd. Urphnomen, an lam/gsterilen (significanse) ile, grnmn edt/akt (coincide) arketipsel fenomendir. Kelam ve nesnelemi grnm, idea ve deneyimi (experience) urphanomende birbirini aklayacak iliki iine girmektedir. ki bu day danesi zerine Yudaizmin tm retisini yazan eski bir yazcnn yapt i gibi, sanat rnndeki zenginlikler, bilin mezlikler ve tkenmezliklerle dolu grnm onu cezbetmekteydi. Grnm, sanat rnnn sathta hemen yakalanveren ideasmdan ok daha teshir ediciydi Benjamin iin. n k, "grnmden yola karak binbir ideaya varmak, binbir ideay yakalamak olana vardr" diyordu. Benjaminin eya larn, nesnelerin, kentin insanlarn grnmne tutkunluu da, bu, yaanan zaman doru alglama tutkusunun bir uzan ts gibiydi. Flneurl kendi alma biiminin atks say mas da bundan olsa gerektir. Dnr-gezeriie Verdii nem "Gemiin gerek resmi hzla kayboluyor. Hayatn ru tin ak iinde kouturanlar iin bunlar yitip gidiyor. Yal nzca gezinen, ama bir dnr-gezer olarak, bir grr-gezer olarak seyretmesini bilenler yakalayabilir yitip gitmekte olan hayatn bu tasvirini. Yaanan zamann bize iletmek is tedii bu mesaj, Benjamine gre, ancak flneurl mes lek edinmiler alglayabilir. Materyal alt-yap duyularmzla yaanm, deneyimlenmi olan datann oluturduu bir topluntudur. st-yap ise, bir metafordur. Metafor olarak, bu alt-yapnn biliimidir (idrakidir/cognitionudrn). Alt yap ile, onun idraki arasndaki denklii (correspondant olular

m) salayan da, birinden dierine oluturulan bu metaforlardr. Bu yzden, Theodor W.Adorno gibi, alt-yap ile st-yap arasndaki ilikiyi incelerken, uzun uzadya, dolaymlamalar (mediation) oluturmaya ynelmek yerine, st-yapy bir metaforlar topluluu olarak grmeyi yelemitir. te, bu tu tum farkmdan olsa gerek, Adorno ve Horkheimerin Benjamini bu adan eletirmelerine ve onun alt-yap ile st-yap 1 arasndaki ilikiyi elealma biimini vlger bulmalarna kar lk, Benjamin bunu bir eletiri yntemi olduunu bilerek yapm, gelitirmitir. Ve, Arendtin sylediine gre, gene tam da bu gr ve tutum fark sayesindedir ki, Adorno ve Horkheimere gre Benjamin sanat, edebiyat ve airler le ok daha rahat iletiim kurabilmitir. Goethenin gelene ini srdren bir anlayt Benjamininki, Arendtin, "zama nn en iyi Alman airi" sayd Brecht ile Benjaminin dostlu u bu farkll kantlar. Adorno ve Scholem/ise, Benja minin Brechtle yaknlm Benjamin asndan ok saknca l bulduklarn sylerler. Marxist kategorileri diyalektik ol mayan bir biimde kullanmasnda Brechtin etkileri olduu nu ileri srer Adorno. Brechtten etkilendii sylenebilecek bir konu varsa, o da, tpk Brecht gibi, benjaminin de, yaln dnceye (crude thinking) nem vermesidir. dyomatik de yilerin, atasz gibi olmu deyilerin realiteye ok daha ya kn olduunu syler ikisi de. Bir dncenin bu nitelie ka vuturulacak kadar iyi ifade edilebilmesini dncenin eyle me dnmesi iin gerekli grrler. Konumacnn zel ve bilinli bir ilgilenim iinde dzenlemedii konumalarnn yaanan realiteyi daha yakndan yansttn sylemesi de, gene, kk Ve nemsiz eyleri nemli sayma anlaynn bir uzantsdr. 1920lerin sonlarna doru hazrlad, Alman n sanlar balkl almasnda da yaadklar dnem asndan nem tadna inand kimi Alman nsanlarm anlatm tr. Baln Alman nsanlar olarak tasarlad bu almas nn alt balklarndan birisi de, "n Kazanamam Onur"

18

olacakm... Fakat, svirede dizilip basldktan hemen son ra yaynevi ifls ettii iin, yaynlanamamtr bu almas. Bu da, onun bana gelen "tuhaf talihsizliklerden biri olmu tur. Daha ncekiler; nc Reichtan nceki talihsizlikleri ise, daha ilgintir. rnein, babasnn verdii aylk paraya ek olarak bir ite almak ister. Baz yaynevleri manuscript okutup ona biraz para veribileceklerini syler. Kimileri ise, onun ynetecei bir dergi karttrmaktari sz ederler. Ama, bunlar gereklemez bir trl. Daha sonra, Alexis Sar nit-Leger Leger (St.-John Perse)in iirlerini Almancaya e virir. Yaync Hofmanstahl verir bu ii. Proustun evrilmesi ni de gene Hofmanstahl vermitir. Ne var ki, St.-John Perse evirisi sava sonrasna kadar yaynlanamaz. Yani, Benja min evirisinin yaynlanm gremez. (Alman insanlar da svirede ifls eden yaynevinin bodrumlarnda kalr. Al manyaya sokulup datm yaplamaz.) Fakat Leger ile ta nmas (Leger diplomattr) sonradan iine yarar. Fransz hkmetinden ikinci kez vize almasnda onun yardmn g rr. Son talihsizlii ise, 1938den beri yaad glklerin en zorlaryla karlat 1940 ylnda olur. Amerikadaki ar kadalarndan (Frankfurt Okulu diye sonradan adlandrla cak olan topluluk yeleridir bu arkadalar) Avrupay terketmesi gerektii yolunda son uyary alr 1940 yaznn biti minde. O sra, Baudelaire zerine almalarnn (fragman lar topluluu eklinde olur bunlar) nc kez yazmn bitir mitir. Ayrca, 1935teki ilk yazm olan "Paris - Ondokuzuncu Yzyln Bakentinden beri sren Adomonun eletirile rinin en sonuncusu olan "epistomolojik bir giriten yoksunlu unu" gidermek iin, almalarna bir Giri olarak "Tarih Felsefesi zerine Tezier"i de yazp bitirmitir(*). Ameri
(*) Benjaminin bu almalarnn hepsine birden Arkadlar Projesi ad verilmektedir. (Passagenarbeit). 1920Ierin son yllarnda ba layan XIX. Yzyl Parisi zerine bu almalarn kez kaleme almtr diyebiliriz.

19

kadan gelen mektupta ise, Avrupa'dan ayrlmas gerektii; Amerikaya yerlemi bulunan Sosyal Aratrma Emtitis*nn (yani, "Frankfurt Okulu dediimiz ve o sralar new York niversitesinin verdii bir binaya tanm bulunan Frankfurt niversitesindeki zel statl enstitsnn) (*) para gnderemeyecei bildirilmitir. Kald ki, Avrupay terketmeme inadn srdrmesini olanakszlatran, daha nce belirttiim, Paris'teki evinin Gestapo tarafndan baslmas, kitaplarnn ve ine ile kuyu kazar gibi yllardr toplad alntlarnn Gestapo tarafndan msadere edilmesi gibi olaylar da durumunu ktletirir. Ksacas, Avrupada (hem de Fransada) barnmas oJanakszlamtr. Fransa'daki Vichy hkmeti ile Hitler anlamtr. Fransadaki Alman
1935 ylnda, Arkadlar Projesinde ne yapmak istediini anlatma amacyla, Paris-Ondokuzuncu Yzyln Bakenti olarak yazar, ya da yazd fragmanlar tertipler. 1938 ylnda, bir kez daha yazar bu projeyle ilgili fragmanlar. Bu kez, elindeki fragmanlar topluluunu, 'Baudelairede kinci im paratorluun Parisi bal altnda dzenler. Bu ikinci dzenle mede, Baurelairede kinci mparatorluun Parisi, kitabn ikin ci (merkez) kesimi (section) olarak tasarlanmtr. teki, ilk ve nc kesimler olan "Allegorist Olarak Baudelaire" ve "iirin Konusu Olarak Meta" ise sadece fragmanlar olarak ve Almanca yazlabilmitir. 1939 ylnda se, Baudelairede Baz Motifler yazar. Bu yazn, T. W. Adornonun, Baudelairede kinci mparatorluun Parisne ynelttii eletirilerden sonra yazlr. Aynca, 26 Eyll 1940daki intiharndan drt ya da drt buuk ay nce de, gene Adornonun 1935ten beri srdrd eletirinin bir boyutu olan, "epistomolojik bir giriten yoksun olulu karla mak iin de, Tarih Felsefesi zerine Tezleri bitirir. (Bu konuda, ksa bir bilgi iin, Almancar dan Harry Zohrun yapt ngilizce evirinin, NLB, 1973 basksnn nndeki bibliyografik nota; daha ayrntl bilgiler iin de, u incelemeye baklabilir - nsal Oskay, M Walter Benjaminin Baudelaire zerine almalar/ A.., S.B.F., B.Y.Y. Okulu YILLIK - 1981, ss. 437-501. Bu incelemede, Benjaminin Tarih Felsefesi zerite Notlarnn tam metin Trk e evirisi de ek olarak sunulmutur. Bkz. S.165) "Frankfurt Okulu'" diye adlandrlmakta olan bu topluluun biraraya geldii Sosyal Aratrmalar Enstits hakknda bilgi edin mek iin bu almann sonunda sunulan Eke baknz.

(*)

20

mltecilerin Hitler Almanyasna geri verilmesi bile sz konu sudur, Birleik Devletlerindek "koruyucu" Yahudi rgtleri nin etkisiyle, Amerika bu "olacaklara" kar bir nlem olarak, ok nceden, Alman Yahudisi mltecilere, vize vermitir. Ama, Fransadan k vizesi almamtr Benjamin. Gestapo evini bastnda, Almanyadan getirdii kitaplarnn yarsn msadere etmitir (Yarsn ise George Bataillenin aracl ile, henz igal edilmemi Fransz topraklarndaki Bibliotheque Nationalee vermitir). Ama, notlar, fileri, anlatlar, defterleri Gestaponun eline gemitir. Bunlarsz, yazar ola rak hayatn srdrmesi olanakszdr artk. Enstitnn srar ve yardmlaryla, Alman Yahudisi entellektellerden ilk vize alanlardan biridir Benjamin (Birok Yahudi entellektelin Amerikaya gnde almtr bu arada). Kendisi ise, Avru padan ayrlmaktan neredeyse rknt duymaktadr. Ameri kaya gn "kaps" olan Lizbona gidebilmek iin, Ispanya dan almas gereken transit vizesi bile hazrdr. Ne var ki, Hitleri honut etmek isteyen Vichy hkmeti o gnlerde mlte cilere Fransadan k vizesi vermemeye balamtr. Bu du rumda, Fransa-spanya snrndan "kaak" olarak Lizbona ulamaktan baka arenin kalmadm anlar. ok ge kalm tr. spanya-Fransa snrndaki Port Bou ya gidilmektedir bu i iin. Bilinen, ama gz yumulan bir ka yoludur bu. 26 Ey ll 1940da Walter Benjamin bu snr kapsna gelip dayanr. Marsilyada Arthur Koestler ile bulumutur. Ya ondan ald , ya da onunla paylat youn morfia kristalleri de yann dadr. Kalp hastasdr. Uzun bir yry yapmtr dalar dan. Snr kapsna geldiklerinde spanya jandarma birliinin bandaki subay snrn kapatlmas iin emir aldm syler. Her ey bir anda tkenivermitir. Arkada Gestapo vardr. Teslim edileceini bilmektedir. Birlikte geldii kk mlte ci topluluu ile, ertesi sabah, ayn yoldan Fransaya geri dn meleri sylenmitir. Akamn bitimiyle gece aras bir vakit, yanndaki younlatrlm morfia kristallerini yutar. Saatler sren bir lm olur. ok ac eker. (Olay, ay sonra duyan Koestler, "zehirin yarsn da kendisinin itiini, fakat lserli

21

midesinin dayanamadn; bu yzden kusup kardn ve l mediini" syler.) Ertesi sabah, spanya hkmeti snr kapsnn alma sna izin verir. Port Bou"ya, bir. gn sonra gelseydi, ya da sa baha kadar bekleseydi belki de karlamayaca "tuhaf bir lm alr gtrr onu, krk sekiz yanda. Son talihsizlikle rinden biridir bu. Yry, yaay, ban yle tutuu, ko numasndaki edas, sentaks, setii kelimeleriyle Ondokuzuncu Yzyldan Yirminci Yzyla "srklenmi" gibi yaa yan Benjaminin hayat bu son talihsizlikle noktalanm olur. Bu "srklenmilii" iin, Paul Kleenin Angelus Novusuna ilikin olarak yazd fragmana bakmaktan daha aklayc hibir ey olamaz. Tarih Felsefesi zerine Tezler*de ki dokuzuncu fragmandr bu. Hayati 1913 ylnda yirmi bir yandayken Parisi grmtr. Paris sokaklarn Berlindeki sokaklardan ok daha fazla sev mitir. Bunda, Parisin kozmopolit "havasnn;'' bu kozmopo lit hava iinde, Almanyada yaamakta olduu ok ynl "Ya hudi olarak / yabanc olarak kalma" sorununu ok daha az hissetmesinin bir yeri olduu sylenebilir. Berlinden Parise yapt yolculuu 20. Yzyldan 19. Yzyla bir dn gibi gr mektedir. Paris, Benjamine gre "her yurtsuzun kendini yur dunda sayabildii bir kenttir." Fransadaki mltecilik gnle rinde Fransz yazar, sanat ve dnrleriyle fazla bir dostlu u olamamtr. (Andre Gide bile fazla bir yaknlk gsterme mitir Benjamine.) Fakat kent, Fransz aydnlarnn esirgedi i ilgi ve dostluu fazlas ile telfi etmitir. Paris sokaklar, h l insanlarn gezinti yapmas iin yaplm gibi duran sokak lardr, Paris, bir ak hava "interior"dr. Hl bir Ortaa kentidir sanki. st kapal pasajlar (arkadlar), hem nlerin deki ve arkalarndaki bulvarlar birbirine balamakta, hem de insanlar iin snacaklar bir kapal gezinti mekn olu turmaktadr. Geri, 1900lerden sonra, 1850lerdeki arka dia-

22

rn iindeki o kk kk dkknlarn eski gnlerdeki gr nm ve ilevleri kalmamtr. Onlarn "renkli" dnyalarnm yerini "Bonmare" diye icadsnn adyla tannacak olan b yk maazalar almtr. 1850lerin arkadlanndaki kk k k dkknlarda artk porno yaynlar, hatra eyalar, posta kartlar ve incik-boncuk satlmaktadr. Burjuva yaamnn aka onaylamad eyler tehir edilmekteydi bu arkadlardki eski dkknlarda. Ama bu dkknlara "rmesini bilen biri" olarak bakmak, modern burjuva yaamnn burjuvazinin kendisi iin bile neleri basklayarak ina edildiini anlamak iin byk olanaklar vermekteydi. Berline oranla Paris hl gzeldir. Parisin simgesi sayd arkadlar yaamm hem i-mekn, hem de d-mekndr. Kentte, insan bir yabanc da olsa, kendi snd evin deymi gibi yaayabilmekte; kendine gre bir Paris olutura bilmektedir. Pariste insan, evinde yalnzca yatmak, kalk mak, yemek yemek iin deil, yaamak iin yaayan biri gibi dir. Caddelerin kenarnda insanlar yaya olarak gezinmekte dir. Kent kendini trafie teslim etmemitir henz. Paris h l yayalar kentidir. Caddelerin kenarlarndaki cafele rde, so kaklarda, arkadlarda, geitlerde insanlarla kaynaan bir kenttir Paris. Herkese baka insanlann arasna karmay; kalabalkla birlikte gezinmeyi neren; flneurle davet eden bir kenttir. Siyasal ynden, toplumsal ynden kalaba lklarla entegre olmam kiinin bu kalabalklarn iinde ge zinmesi ve kendi birey-varlm srdrmesi mmkn hl mmkndr bu kentte. Flneurlk, ekonomik yaama dorudan katlmadan, belki, aileden gelen parayla yaamaktr. Pariste gezinmek; gezinirken seyretmek; seyrederken dnmektir. Kalabalk larn hayatn "hayhuyu" iinde gremediklerini grmeye a lmaktr. Daha baka bir ifade ile, "yrmenin ve dnme nin gizli biimidir" flneur'lk. Bu da, Benjamine gre, tp k Baudelairein yapt gibi, iinde yeralnan, fakat olumlanmayan, deitirilmeye ise g yetirilemeyen bir hayatn iin-

23

de bir tr toplumsal protestodur. Ondokuzuncu Yzylla bir likte ortaya kan "sanatlardan" biridir. Pariste XIX. Yzyla Ait bu "yryerek dnme sana tn" renen Benjamin Fransz Edebiyatna da yaknlk duymaktadr. Giraudoux, Aragon, srrealistler sevdikleri arasndadr. Eletirmenliinde ksa ksa aforizmalar yazmak ister. Fakat dergiler ve yaynclar allm essay biiminde yazlar istediklerinden bunu yapamaz. niversite le likileri Benjamin, I. Dnya Savandan nceki gnlerde ba lamtr niversite renimine, svirede okumutur. Dn nde Alman niversitelerinde bir krsye gemek istemi tir. Birinci Harpten nceki gnlerde Alman niversitelerin de, dnme olanlar iin dahi, Yahudi'lere bu yol kapaldr. Devlet memuriyeti de kapaldr. Wilhelm Almanyas I. Dn ya Savandan sonra ortadan kalknca bu koullar da sona ermitir. Doktora yapmaya ailesinin istei zerine ynelmi gibidir Benjamin. Ama, doktoradan sonra, krsde kalmay kendisi istemeye balamtr. Ne var ki, daha nce anlatt-' m gibi, bu konuda baka engellerle karlamtr. Yazlar ise eitli yerlerde yaynlanmaktadr. Bu yazlar sayesinde, para gndermeye devam eder babas; ondan, baka bir i tutmasn istemeye kalkmaz. Benjamin, bu arada, evlen mitir de. Bir olu vardr. Paras yetmemektedir. Paras yet medike baba evine snmkta ve bu duruma zlmektedir. Para sorununu zmlemek iin, yapabilecei, alabilece idir i bulamaz bir trl. Bir tek eyi kabul edebilecek gibi dir "i" olarak: eski ve nadide kitaplar satan bir kitap dk kn satn alp kitaplk yapmak. Bunu ise, babas bir trl kabul edemez. 1930 ylnda babas lr. Ayn yl, karsndan ve olundan ayrlmtr. Paraszlk iinde bile kitap mzayedelerini izlemekte dir. Kitap koleksiyonculuunu hayat boyunca srdrr. Pa rasz kaldnda bunlardan bir-ikisini satar, fakat ilk frsatta

24

yeniden edinir. Bir ktphanenin gzellii, Benjamine g re, iindeki kitaplarn "herhangi bir meslek iin ie yaraya cak kitaplar olmamasna" ve "deiik konularda, deiik tr lerde kitaplardan olumasna" baldr. Mektuplar, ocuk ki taplar, ta basks eski kitaplar, litografi teknii ile baslm Orta a resimleri, vb. gibi her ey bulunmaldr bir ktp hanede. stelik, iyi bir ktphane "ille de okunmu olmas gerekmeyen kitaplarla dolu olmaldr." (Bir Alman dn rnn evindeki ktphanesini gezen bir konuun "bunlarn hepsini de okudunuz mu?" sorusuna verdii yant aktarr Ktphanemi Dzenlerken belkl yazsnda: "...Ya siz, in porselenlerinizin hepsini kullanyor musunuz?") Baba ve Oullar Benjaminin babas ile ilikileri de dneminin btn Alman Yahudi aydnlarnn durumunu anlamak iin ilgin bir konudur. Alman Yahudisi entellekteller, 1880lerden balayp 1920lere doru younlaan bir sorun yaamakta dr. Babalar, ailelerinin uzun sren birikimlenmi abalar ile artk zengin olmulardr. Fakat, Torakm "renmi in san makbul insandr" dinsel ilkesini laisize edilmi bir biim de XX. Yzyl balarnda yerine getirmek isteyen bu zengin Yahudi patriyarklan, ailelerinin bu eksikliini gidermek iin, oullarndan birini "okuma" iine ayrmaktadr. Onla rn, kendileri gibi, "yksek deerlerden yoksun kalmamalar n, renmi insan olmalarn; bylece, gerek anlamda se kin insanlar olmalarn" isterler(*). Bu durum o hale gelmi tir ki, Hannah Arendtin deyiiyle, "Freud, eer baka bir l kede yaam olsayd Oedipus kompleksini bulamazd." Oullar, babalarn bu "deha manisinden kurtulmak iin ya deha sahibi, ya da ihtilalci olmaya yneliyorlard. Bir st-deere balanarak kurtulabiliyorlard bu baskdan." Benjamin ise, babasnn istediini yapmam, yapamamtr. Franz
(*) Bu konuda, Thomas Mannm Dnn Dnyas okunmaldr.

25

Kafka da babasnn basklarndan kamaya alm ve Pragda ve i Bulma Kurumunda bir masa memuriyeti ne girmitir. Bu yolu tutanlar ise, yetitikleri aile ortamn daki hayat standardm srdrmekte tamamen yetersiz dene cek madcii koullar beklemektedir. Kafka, "bu kk memu riyette kazandm para, sadece mezar param olacak" der. Ama, gene de "baba evindeki" ar, hayatsz, bunaltc Yahu di yaamma dnmek istemez. Az sonra deineceim buna. Benjamin de babas ldkten sonra iyice parasz kalr. Scholem, Kudsteki brani niversitesinden bir maa (bel ki burs demek daha doru olacaktr) balatmaya alr. Dnya Yahudilerine yeniden bir ortak dil sunmak iin branicenin canlandrlmas zerine almalar yaplmaktadr o sralar. Kudsteki brani niversitesinden 300 marklk ay lk ya da maan karlnda Benjamin branice zerine al acaktr. Fakat bu i gereklemez. Kendisi de bunu pek is temez zaten. Serbest kalmay gerekli grmektedir "iini iyi yapmak" iin. Belki de, gene Arendtin ileri srd gibi, bir homme de letters olmak istemektedir. Ama, byle biri ol mak isteyenlere toplumda para veren yoktur. Homme de let ters denen kimseler kitap okurlar, kitap yazarlar. Ama bunu bir geim arac olarak yapmak zorunda deillerdir. Devle tin, toplumun, kurulularn, kiilerin karsmda bamsz ka labilmeleri, bu yzden ve bu sayede, onlarn "huyu" olmu tur. Toplumun "dnda" ve biraz da "tepeden bakan" kimse lerdir. La Rochefoucauld, Montaigne, Pascal, Montesquieu gibi yazarlar bu tr yazarlardandr. Bu tr yazarlar XVIII. Yzylda bazan devrimci olmu, bazan da "kltrller" de nen kesimi oluturmulardr. Benjaminin ise, bunu yapabilmek iin umut bala mak istedii ailesi bu konuda hi istekli davranmamtr. Evi, 1900lerde Bir Berlin ocukluuna anlatt gibi, "onun iin dnlml hayli olmu bir mozelyum" olabil mitir hep. ("Evim, ok eskiden beri benim iin dnlm bir mozelyum olarak kald," diyor Benjamin.) Bu evde sanat

26

rnleri satcs ve antikac olan babas vardr. ok zengin bir aile ortamnda bymtr. Dedelerinden biri bir Orto doks, bir dieri Reform Kongresi mezhebindendir. Hepsi de mutaassp insanlardr. Toplumsal hayatlarnda ise, Al man yukar burjuvazisinin hayat slubunu sk skya benim semilerdir. Bu durum, Marxn Yahudi Sorununda anlattk lar hatrlanacak olursa, adeta iki trl Yahudiliin birlikte ve en mutaassp bir biimde yaanmas olmaktadr. Kapita lizmin kendisinden nceki "eski Yahudilik" diyebileceimiz Yahudiliin yaanmas ile, bunu ortadan kaldrmaya oktan karar vermi bulunan (nk, kendisini de en has ahir za man Yahudilii saymaktadr Mancm deyiiyle) kapitalizmin getirdii burjuva yaam. Bu nedenle, modern dnemlerde ilk kez ve en beceriksiz ekilde Almanyada patlak verecek olan bu iki tr Yahudi yaam arasndaki kavgann iten ie oluup kzmasn farkedemeyen; Alman burjuvazisinin ya amn kabul ederlerse alman toplumunun en st kesiminde yer alacaklarn; Yudaizmdeki taassuplarm koyulatrdka da Alman toplumu tarafndan asimile edilmekten kendileri ni koruyabileceklerini sanan bu Yahudi zenginleri balarna geleceklerden btnyle habersiz gibidir. Ama, iten ie bir gvensizlik havas Solumaya balamlardr. Evlerinin ii g m takmlarla, mobilyalarla, zenginlik ve debdebe gsteri mine yarayan akla gelecek, gelmeyecek her eyle donatlp doldurulmutur. Bir konuk geldiinde, abartlm bir zengin lik, gvenlilik ve kalclk atmosferi oluturulmaktadr. Uzun srm yollardan sonra vardklar zengin burjuva yaa mna kalclk kazandrabileceklerini ummak peindedirler bu "tahkim edilmi" i-meknlaryla. ten ie duyulan g vensizlik ise, Alman toplumunun Yahudi burjuvazisinin ve hele hele Yahudi entelektellerinin bu durumunu kabul edemeyiinin hissedilmesinden ileri gelmektedir. XX.Yzy la doru Alman kltrel varl Yahudi'lerin eline gemi gi bidir. Ve Almanlar buna tepki gstermeye balamlardr. Bunun haksz bir tepki olduunu ispat etmek hem zordur,

27

hem de yararsz. nk, Alman halknn tepkisi kkl ve alt tan gelen bir husumete dnmeye balamtr. Alman-Ya hudisi aydnlar ise, srarla, inatla hem Yahudi kalmak, hem de Alman halk tarafndan Yahudi olarak alglanmamak is temektedir. "Kendisiyle marur" bu inat Yahudi havas ve etraftan gelen tepkiler, yaylan husumet duygular Yahudilerin yaamn bu zengin Yahudi aileleri iin bile kararttka karartmaya balamtr. Bu arlaan atmosfer yznden ol sa gerek, Franz Kafka, kzkardeini ikna ederek, kzkardeinin ocuunu yatl okula verdirir. Benjamin ise, kafkadan yirmi yl sonra, 1920lerde yazd 1900lerde Bir Berlin ocukluuna Yahudi burjuvazisinin bu krlnn "ok ya knda byk sorumluluklara yolaabilecek bir aldanm oldu unu" grebilmitir. (zetle, Yahudinin Yahudi olaak kal masnn, dlanma sorununun zmnn Yahudi sorunu nun snrlar almadka mmkn olamayaca grnde dir 1920lerde bile.) Ama, her eye ramen bu ar Yahudi "atmosferi" varln srdrmtr. Bu ar atmosferi hesa ba katmadan 1880lerden 1930lara kadarki Alman Yahudi si entellektellerin yazdklarm, sylediklerini tam olarak anlamak -Hannah Arendt sylyor bunu- mmkn deildir. Benjamin, ya da Kari Krauss iin de ayn ey sz konusu dur. Son zamanlarn Alman Yahudisi aydnlar da ayn ko ullarda yetimi ve rn vermilerdir. Moritz Goldstein 1912de, Der Kunswart'da, 1880ler den 1910lara kadarki bu durumun genie bir blmn an latrken de bu sorunlarn yaandn sylemektedir. Ama, 1910larda durum iyice arlamtr. 1920lerde ise enflas yon balaynca iler daha da hzla ktlemeye balamtr. Franz Kafka, Max Broda yazd bir mektubunda Yahudi aydnlarn durumunu anlatrken, artk, dpedz trajik bir tablo izmektedir. yle ki; (a) Yahudi entellijensiyas iin eit eit imknszlklar vard. Yazmamak bir imknsz i tir, Alman diliyle yazmamak da bir imknsz iti. nk, al man diliyle yazmak "bakasnn maln kullanmak"; "kazanl

28

m deil, alnm bir eyi kullanmak" oluyordu. "Tek bir iml yanl yapmadan yazsak bile, bir gn, bu dilin hrszl ile sulanmak vard kaderde;"(b) ve, btn bunlara ra men, yazma eylemine devam edilmesi yoluyla yazma eylemi nin herkese sunduu nimetten yararlanmay da salamyor du. Bu da bir baka imknszlkt. Yazma eylemi, yazma u ra, yazma yetenei Tanrnn insana sunduu bir kurtulu tu. nsanm ektiklerini, insann neler ekerek hayatta kala bildiini kendisinden baka hi deilse tek bir kiiye anlat mas, sylemesi iin verilmi bir yetenekti bu. Her eyin t kenir gibi olduu yerde insan bekleyen son kurutulu mi diydi yazmak. Ama, Yahudi aydnlar ve yazarlar iin Al manyada bu olanak da kalmamt. Alman Yahudisi bir ya zar olmak ve bunun bir sr zel koullar yznden, yazar lk Yahudi aydn iin bu anlamda bir kurtulu olamyordu. "Hayatn ve midin dman bir ortam iinde, yazma eyle mi, kiinin kendi ipini ekmeden nce vasiyetini yazmasn dan baka bir ey olamyordu." Kafkann bu szleri, Hannah Arendtin yorumuna g re, anti-semitizme bir tepkiden ok, Yahudi orta-smfmn anti-semitizmi yok sayan mantalitesine kar bir tepki sayl maldr. Daha dorusu, yahudi orta-snfnn realiteden tec rit edilmi yaamna bir tepki saylmaldr. Gerekten, o d nemde Yahudi st burjuvazisi anti-semitizmi yanl deer lendirmekte; anti-semitizmin nedenini Dou Avrupa Yahu di topluluklarnn geriliinde grmekte; sulad bu Yahudi topluluklarndan kendisini ayr tutmaya almaktayd. Ksa cas, zenginlikleri, birok sorunu olduu gibi, Yahudi-olma sorununu bile anlamalarna engel olmaktayd. ocuklar ise, Yahudi-olma sorununu ok daha ciddi bir biimde ya yor ve "duyuyorlard." Bu ocuklarnn nlerinde iki yol var d: Siyonizm ve Mamsm. "Babalar" bunlardan birincisine, kincisinden daha ok kzyordu. Benjaminin bu evreler den ikisi ile de ilikileri olmutur. Fakat, her ikisini de, da ha ok, toplumsal dnemin, toplumsal durumun incelenme

sinde, eletirilmesinde iine yarayacak negatif yanlan ile al m gibidir (*). Bylece, edebiyat dnyasnn ve akademik dnyann olduu gibi, siyasal pratiin de dnda kalmay semi gibidir. Sonralar, bu pratiin dnda kalmann, Arendte gre ok ar maliyetini deyecekse de, bu tutumu nu deitirmemitir hi. Yahudi burjuvazisinin "aldanmnn." ya da "gerek-kartlnn" dnda kalrken Walter Rathenau ve Rudolf Borchardtl yalana bavurabilme iradesi (will to lie) ve objektif yalanclk (objective mendacity) gibi ar sulamalarla eletirdi. Alman toplumuna uyumlanan sa nat edebiyat adamlarn ise, "akln yaamna malzeme yap m" kiiler olarak eletirdi. Bunlarn "kariyer ve toplumsal stat merakls kiiler" olduklarn "kariyer ve toplumsal sta t merakls kiiler" olduklarn syledi. "Fahielerin yalnz ca seks simgesine indirgenmi yaamlarnda nasl ak ve sev gi yadsnmaktaysa, bunlarn yaamlarnda da akn yadsn makta olduunu ileri srd. (Schriften II, s. 179dan aktarl yor Arendtin Giriinde, s. 35.) Ayrca Yahudi kamuoyun dan da honut deildir. Bir yazsnda, bu konuda Heideggerin, "kamunun her eyi karartyor," szn bile kul lanmtr. Arendtin ileri srdn gre, dneminin Kafkadan balayp Benjaminin yatlarna kadar ki Yahudi aydnlarn daki bu "hrnln" anti-semitik ortamla olduu kadar, bel ki de, kendilerinden duyduklar nefretle de bantl yanlar bulunuyordu. Benjaminin siyonizmle ilikileri bu adan da ilgintir. 1913 ylinda (21 yandadr) siyonizmi "baba otori tesine" ve Almanlam Yahudi edebiyat evrelerine kar bir bakaldr olana olarak grd sylenmektedir. Arendt, Benjaminin, siyonizmin "ilerde" byle bir potansi yel kazanabileceini sylediini vurguluyor. Yani, siyonizme kar da ilk gnlerden itibaren belirli bir mesafe iinde tut mutur kendisini. Fakat, 1915 ylnda Scholem ile tamt(*) Yani, ileriye ynelik "programlarm deil, yaanan-gne ynelik eletirilerindeki dnsel yntemleri ile.

30

,nda (23 yandadr) Filistine g iini konumaya balad n ve "Filistine g" sohbetlerinin 1935 ylma kadar srd n; ama, Benjaminin bu ii hibir zaman "umut verici" bir zm saymadn biliyoruz. lgin olan u ki, gene Arendtin belirttii gibi, 1919 ylnda bu konu tartldn da, "Filistine g iinin de bir iddet kullanm olacam; ok, ok gerekmedike bunun yaplmamasnn daha iyi ola can" sylyor. Kars da siyonist bir evreden geldii iin, bu konunun aralarnda ok konuulduu belli. Fakat, 1935e doru bu ii "doru" grmeyiinin nedenini netlie kavuturmak istercesine, "kendi mrnde lm olduu iin, artk, lmden sonra hayatta kalmann peine dmeyi kendisi iin daha doru bulduundan" szetmektedir. Bu, Arendtin deyiiyle, "dnyaya doru yolu gstermne iine katkda bulunmak" anlamna gelmektedir. Bylece, "Filis tine g iini" de 1930larn ortalarnda bitirmi olur. Yaz dklarn ise, kendi zamannda okunamayacak eyler olarak grmektedir. Ama, gelecek iin saklanmas gereken eyler yazmaya altn sylemektedir. Gelenek ile lgilenmesi ve Gelenek-kartl Siyonizmden ilikisini kesmesinin baka nedenleri de olduu ve bunlarn Bir Berlin ocukluunu yazd gnler den beri dncelerinde ar bast sylenebilir. Marazm ona daha ekici gelmektedir. nk, Arendte gre, Marxism tm bir Bat uygarl gelenei ile kktenci bir biimde hesaplamay ngryordu. Onun kafasnda arad da, git gide, buna benzer bir ey oluyordu. Scholem, Benjamine Mandsme yaklarsa tm Yahudi geleneinden yoksunlaacan sylemekte; onu, Humboldt ve Hamann geleneinin mirass olmaya armaktayd. Benjamin ise bu gelenein devam etmesinden yana deildi. Gemiin devam ettirilme sini amalayan hibir gelenee umut balamamak gerektii ni sylyordu. Yaanan realiteyi anlamak iin, metodolojik olarak, btn bu tr geleneklerden zgrlemek gerektiini

31

inatla savunuyordu. Varolan dnyann srmesini ama edi nen geleneklerden uzaklamak ve zgrlemek, Benjamine gre,, aydn iin bir grevdi, bunu yapabilmek yeni bir dnya nn geliini grebilme olana kazandracak olmasa bile, aydmm bundan vazgemesi dnlemezdi. Kari Krauss ze rine bir yazsnda bu konuya deinirken Karussun "yeni bir an geliini gren biri olmasa bile, biran bitmekte oldu unu grebilmi biri olduunu" vurgulamas da bu yzden dir. Bu tr yazarlar, benjamine gre, "sonun geliinin haber cisi olabildikleri iin gelecein dnyasnda yeralabilme hak k kazanm" nemli kiilerdir. nemli olular, sradan bir "felaket baykuluu" yapmalarndan deil; "gelecek-olanr yaanmakta-olann oluturucu gelenei boyunca grebilmi ol malarndandr." 1935 ylnda Paristen yazd bir mektubun da unlar syler: "Bu gezegende nice uygarlklar kan ve korku iinde bat mlardr. Doaldr ki, gezegenimizin kandan ve korku dan uzak bir uygarla kavumasn istiyoruz. Bence dnyamz bunun zlemini yayor. Fakat dnyamza yz miyonuncu, ya da drt yz milyonuncu yagnnde bile byle bir armaan sunabilecek miyiz? Bu, kor ku verecek kadar kukulu bence. Eer bunu veremez sek, gezegenimiz, biz budala iyi niyet kumkumalarm bir gn cezalandracak ve bize Son Yarg (Kyamet) g nn yaatacaktr... " (Briefe II, 698) Bu son Yarg Gnyle karlamamak iin o zerine deni yapmaya almaktan hibir zaman geri kalmamtr. Gemile ilgilenmesi, gemiten kurtulmak ve onunla ke sin kesin hesaplamak; bylece, Tarihin akn, allm ve artk deimez sanlan yolun dnda bir yne evirmek ama cyladr. Alnt yntemi, gemii en yaln grmyle yakala mak ve onun mistifiye edilmi yanlarn gzler nne sere rek, yaanan-gnn i yzn ortaya sermek iindir. Gele nek karsnda gelenein olanaklarn kullanmann yntemi dir bu.

32

Alnt Yntemine Verdii nem Gemi, Benjamine gre, bir gelenek olarak aktarldk a otorite kazanmaktadr. Bu otorite ise, kendisini tarih iin de sunumladka, toplumunun yeleri iin gitgide daha g l bir gelenek durumuna ykselmektedir. Gelenekten kop ma, ya da bir gelenein krlmas bu otoritenin yitirilmesine neden olmaktadr. Bu ise, tamiri olanaksz bir eydir. Benjarrne gre, yaanan-gnn zellii, tam da, bu "gelenekten kopma" dnemi oluudur. Gemile yeni biimlerde iliki kurmaya almas bu nedenledir. Gemiin kendini yaa nan gne aktarabilmesi duralamaktadr. Bu nedenle, gemii bir gelenek olarak srdrmek yerine - zaten, ilerde an latacam gibi, Benjaminin istedii bu deildir - onun alnt lar yaplabilecek oluuna gvenir bu gemile iliki kurma abasnda, Gemiin yaanan - gne aktarm kesintiye ura d iin, gemiin otoritesi kalmamaktadr. Fakat onun yeri ne, yaanan - gne aklszln kabul ettirdii bir yaltaklanma varolan hayatn gene eskisi gibi srmesini salamaktadr. Bu aklszln mmkn kld yaltaklanma, yaanan-gnn nasl bir gemiten devralmdm anlamamz nlemekte; bylece, hibir ortoritesi kalmad halde gelenein varlm srdrebilmesine yolamaktadr. te, Benjaminin gemi ten yapmay dnd alntlar, yaanan-gn bu akliszla ma sreci iinde kleletirici gelenekle ban tsz bir zaman gibi yaayanlar irkiltip uyandrmak; onlarn zaman algla malarnda bir uyanja salamak iin ie yarayacaktr. Alnt lar, Benjamine gre, "yol kenarnda pusu kurmu haydutlar gibi aniden nmze karak bizleri bu yanl inanlarmz farketmek durumunda brakacak; bizi, bu kabullenim ve ina nlarmzn sultasndan kurtaracaktr," (Schriften I, 571) Alnt yntemini Kari Krauss bulmutur. Benjamine gre, Kraussun bu yntemi bulmasnn kkeninde umut k rkl bulunmaktadr. Fakat, bu umut krkl karanlkta

33

yol arayan insanla k tutmayan bir gemie deil, yaanan-gn anlamaya ve deitirmeye ynelik isteklerin engel lerle karlamasndan olumaktadr. Alntlarn gc de, bu nedenle gelenei muhafazaya ynelik olmayp, gelenein ieriini temizlemeye; onun rtsn yrtp iini ayan etme ye yarayacaktr. Fakat, tuhaftr, Benjamin de, Krauss da alnt yntemini bulduklarnda (yani, bu iin balangcnda), gelenei "ykmak" deil, muhafaza etmek amacyla bir ey ler aramaktadrlar. Fakat, bir sre sonra, etraflarnda gr dkleri profesyonel "gelenek muhafazaclarnn" budalalkla rndan insanla bir yarar gelmeyeceini dnmeye bala dklar iin, yaanan-gnden gelecee miras braklabilecek tek umudun, ya da bu konuda umut verici biricik balang cn alntlarla gelenein (hayatn ve gerekliin harc alem alglama biiminin) yklp datlmas olabileceine inanm lardr. Yaayabilecek olan tek mit, alntlar aracl ile, ge lenein rtl gerekliini gzler nne sererek bu gerekli i azad etmekten gemektedir. Alntlar birer dnce frag man idi. Alntlar ikili bir ilev yklenmi oluyordu Benja minin kullanma biiminde: (a) gelenein yaayan insanlara sunumunun akn alntlarn "aknlayc gleri ile" kesinti ye uratmak; (b) ayn anda da, yaanan-gn iinde sunul makta olan, younlatrlm bir biimde, kendi iinde ba rndrp saklamak. Bunlar yapabilecek alnt yntemini ge litirmekle, Tarihin ve Kltrn, bunlarn znde sakladk lar gereklikler gzler nne serilmedike, bunlarn toplu mun eitli kesimlerine yaygmlatrlmasyla salanabilecek olan zgrleimci beklentilerin canl tutulmas sorununu zmlemekte yararl olabilecek bir yolun da bulunamayaca n ileri sren Benjamin "Gelenein tutucu mant iinde renilmi, topluma yaygnlatrlarak belletilmi bir tarih ve Kltrn insanln srtna vurulmu ikinci bir kambur ola cam" srarla belirtir. (Bu konuda, bu kitaptaki nc a lma olan Benjamin de Tarih, Kltr ve Fantazyaya baknz, s 129)

34

Alnt yntemine olan ball, kitap tutkusunun bibiiomani dzeyine varmasna neden olur. Bu nedenle alnt yntemini anlamamz iin de, Benjaminin kitap tutkusunu ve ayrca "kolleksivoncu" kiinin tarih iindeki ilevine dair dncelerini de incelememiz gerekiyor. Bibliomanias Benjamin bir kolleksiyoncudur. Kitap toplama merak genliinden beri sregelen hastaldr. Bunun yan sra, alnt toplama ve biriktirme hastal da vardr. Fransann dt gnlere doru Kafkann Btn almalar yayn landnda, kendi elindeki edisyonu satp, Kafkann ilk yaz larnn bulunduu daha eski edisyonlardan edinmeye kalk acak kadar "has" bir kitap kolleksiyoncusudur. Bu tutkusu, sanki, bir yazarn g bulunan bir kitab, ya da bir kitabnn zor bulunan basks aracl ile kurulacak olan zel, zgn bir yaknlk kurma tutkusudur. Hannah Arendte gre, bu davrann, gerek bir bibliomania alkanl olmayanlarn anlamas zordur. Benjamin ise, yirmi drt yandayken ba lad romantizm zerine incelemeleri srasnda tutulmutur bu hastala. Eski bir hastalktr onunki. O gnlerde, gelene e duyduu ilgi de yeni balamtr. Romantizmi, bir zaman lar "gelenee sahip kmak yerine, gelenei elinde tutmak, ge lenei bilmek daha uygun olacak diye dnmeye balam tr. Bu tr bir lgilenme biiminin, gelenee kar belirli bir ykc g salayacan anlamtr. Gelenee olan inancm yitirmesi ve varolan dnyann durup dururken yklacak bir dnya olmadn anlamaya balamasdr bu tutum deiikli inin nedeni, Bu deiiklik srasnda, nceleri, Scholem tara fndan da desteklenir. Gelenekten yabanclamasn, o sra lar kendisinin miras olan Yahudiliine balamaktadr. Siyonizmin d olan "Kudse gitme" iinden szeden arkada larnn bu dncesini, Alman-Yahudulii geleneini ykabil mek iin seeneklerden biri olarak grmektedir o sralar. Bu tr dncelere yaknlk duyduu 1920lerde henz otuz

35

yalarnn ncesindedir. Bu yllarda, Franz Kafka kadar ile ri gitmi olmasa da branice bile almaktadr. Fakat, daha otuz yana gelmeden, Alman-Yahudilii geleneini tahrip etmek iin ynelmesi gereken hedefin Kudse gitmek de il, Alman Barok a ile hesaplamak; ona dnerek, on dan kopmak olduunu anlamaya balamtr. Bu deiimin balangcnda bile, henz Mandsme tam olarak ynelmi deildir. Gelenekten yeni bir gelenek karmak iin urala r younlatka, sonraki yllarda ynelecektir Marxisme. Barok gelenek, Alman edebiyatnda ve iirinde, byk kilise koralleri bir yana braklacak olursa,* artk yaamayan bir ge lenektir. Benjaminin bu unutulmu gelenee ynelmesi, Kabaladan Yudaizme gei gibiydi (*). Bunu Scholem yapyor du. Benjamin ise, Baroktan Modern dneme uzanan yeni bir bak iin hazrla girimi bulunuyordu. Barokla ilgi lenmesi, Baroktan uzaklalarak varlm Modern am mistifiye edilmi Yahudi geleneine, ya da Alman-Avrupa geleneine dnmek deil; gelenee kar kabilecek bir aklamaya varabilmekti. Gelenein unutulmu yanlarn ye niden hatrlamak, yeniden farkedebilmek ve deerlendirebil mek, Benjamin iin de, "gemiin dolaysz olarak konuabil mesini" salayacakt. zetle, yle diyordu bu konuda: Gemiin dolaysz olarak konuabilmesi bir miras ola rak devredilmi eyler aracl ile olur. Miras olarak devredilmemi bu eylerin yaanan-gne benzemekte oluu onlarn egzotik koniklerindendir; balayc bir otorite tama iddialarn ortadan kaldrm olmala(*) "Kabala" Musevlikte baz din bilginleri arasnda dinsel metinle rin mistik yorumlanlmadan kaynaklanan ve tanrnn niteliklerini yceltmkeye ynelik sihri bir tarikat. Ayn zamanda, gizli, sihri, ya da Yeralt rgtii"eklinde toplanm, rgtlenmi hareketle re, sistemlere de verilen bir isim, ya da nitelik. "Yudaiztn:" Ahdi Atik te Jacob ve ieah'nm olu Judahdan tre yen srail oullarna ait dini inan ve ritiiellerden oluan Yahudi dini. Muhafazakr, Ortodoks ve reformcular diye sonralar tarikate ayrlmtr.

36

andandr... Bu nedenle, gnmzde uyulmas zorunlu luk saylan hakikatler kalmamtr. Barok bir zaman lar gelenek olarak yaarken bu otoriteye sahip bulunan yaam deneyimlerine, artk, yalnzca bir ilginlik ola rak, ya da baz bakmlardan anlam tayan eyler ola rak yerverebilmek oluyordu. Yani; barok'un kendi iin de yerverdii deerler geleneinden kopmu, bugn yal nzca ilgin eyler olarak varln srdrebilen deerler durumuna gelmiti. Bu nedenle, Barok un iinde g l, tutarl, geerli bir hakikat (consistent o f truth) kal mamtr. Bu nedenle, Barok, bugn yalnzca yitik bir hakikat banndarabmektedir iinde. Baroktaki bu yi tik hakikat onun iinde bir sr olarak durmaktadr. Bu smn yeniden-bilinmesi, yeniden saygnlatrlmas bir otoriteye de sahip olacaktr. Bu, yitik haldkatin yeni den-bilinmesi (revelation) ise, srr tahrip etmeyecek; ' srrn hakkn geri almasn salayacaktr. Bylece, ge mi bir gelenek olan Barokun srrnn yeniden-bilinir klnmas sayesinde (Greke deki a-lethia kavram kul lanlyor burada; anlam ise, "akln gz ile grlr k lndnda" oluyor) Tarihin belli bir annda gereklik zerindeki "al" kalkacak; sr-olan hakikat zerindeki perde kalkaca iin, Heidegger in deyiiyle unverborgenheit (her eyin aikr olduu durum) haline varl m olacaktr. Bu ise, Avrupa teolojisindeki kavramlar la ifade edilecek olursa, akustik bir biimde Tanrnn kelam olarak hakikat bize kendini iitilir kldnda" , gelenein yitirilmi hakikatinin yaanan-gne aktarlabilmesini salayacaktr. Bylece, gelenek hakikati bir basiret olarak bize aktaracak; bu basiret ise, aktarlabi lir klnm hakikatin i tutarll ve birletirici gc olacaktr... Fakat, Benjamin bu grlerden de bir sre sonra uzaklamaya balamtr. Btn bunlarn gereklemesinin

37

olanakszln anlamtr. nk, gelenein hakikat'i bir ba siret olarak yeniden bize kazandrabilmesi iin, kendini yeni den "aikr klmasnn yetmeyeceini anlatmtr, bu Barok sorunu zerinde alrken. Kendini yeniden aikr klacak gelenein ve iindeki sakl hakikatin bunlar baarabilmesi iin genel bir kabul bulmas da gerekmekte; buna ise, mo dern dneme gei srecinden itibaren balayan yeni top lumsal yaam olanak brakmamaktadr. Barok ise, bunun anlalmay ile yaanm distopian bir hlydr. Kafka, ya da bir bakas, tek tek, bu gelenekteki sakl hakikati grebile cek duruma gelebilseler {revelation aracl ile bu srra erse ler) bile, gelenein aktarlabilirlii (gnmzde) kalmad iin, gelenein yeniden bilinir klnmas, gelenekteki yitik ha kikatin herkeste ve herkes iin bir basirete dntrlmesi ni salayamayacaktr. Basiretin, ya da aktarlabilir hakikatin kendi iindeki tutunumcu gcn yaanan hayata aktarlabil mesi artk mmkn deildir. Bu grlere vard andan iti baren de, Benjamin, Scholemden ayr bir yol aramaya ba lar. Gelenek ile ilgilenme urann balangcndaki umutlu dnemi sona ermitir. Bu nedenle, gelenek ile yeniden ba lant kurabilmek iin; gelenein, XIX. Yzyl ncesine ka darki durumu srasnda toplumunun tek bir kesimi iin de il, btn kesimleri iin zgrlk, kardelik ve refah vaadedebildii zgn halini ortaya karmak ve bylece modernle me srecinin nn tkayan, onu doal-olmayan baskc ve aldanmc yollara ynelten engelleri etkisiz klmak iin, gele nein modern zamanlardaki bu tr sorunlarn aklayan Mandsme ynelir Benjamin. Kafka ise, bu ii bu denli derinlere kadar gtrememi olsa bile; inciyi bulamamakla birlikte, inciyi iinde barn dran istiridyeyi yitip giden zamann iinden karp sakla maya almtr. Bunu, Benjamine gre, baarmtr da... Benjaminin bu ite baarl olmasnda ise onun kolek siyonculuunun ok byk pay olmutur. Kolleksiyonculuk

38

da gemie ilikin bir tutumdur. Nedenleri karmaktr. Ko lay aklanabilecek bir ilgi deildir kolleksiyonculuk. Topla mak, biriktirmek bir ocuk tutkusudur. ocuk, nesneleri me ta olarak da grmez. u ya da bu yararlarna gre snflan drmaz nesneleri. (Belki de, bu tuhaf zellii yzndendir ki, Benjamin gerekliin bilisel alglanmasnn ok zor oldu u modern dnemde bu gl aabilmek isteyen d gr cnn alglama biiminin mimetik alglama biimi olmas ge rektiini; ama, tpk ocuktaki gibi, kendisi dnda bulduu dnyay kendisine gre ykp yeniden kuracak bir mimetik alglama biimi olmasn savunmutur.) (*) Kolleksiyoncu luk, bir de, ileri yalardaki insanlarda zengin tutkusu olarak ortaya kmaktadr. "Zenginin sahip olduu eyler ok oldu u iin, zengin kiinin yararl, kullanm olan eylere tutkusu kalmamtr. Bu nedenle zengin kii nesneleri toplayarak on lar transfigre eder," diyor Benjamin. (Schriften I, 416). Bu bir hobydir zengin kii iin. Bunu yapmakla, nesnelerdeki gzellii kefe km gibidir. Kantn deyiiyle, bir yarara y nelik olmayan hazz ya da oyalanma zevkini (disinterested delight) arar zengin kii. Toplad nesnelerin kullanm dee ri yoktur. Yalnzca, amatr deer*e sahiptir bu toplad nes neler. Benjaminin bu nitelikleri atfettii koleksiyonculu un para iin yaplan, ya da toplumsal stat elde etmek, ya hut da kazanlm / varlm / babadan miras kalm bir top lumsal statnn simgesi olarak kullanmak zere yaplan kol leksiyonculuk olmadn sylemek bile gereksiz. Kolleksiyoncu kii, nesneleri, kullanm nesnelerinin dnyasndan karr; onlar, bir eye yarayan eyler olmak tan karr. (Benjaminin kitapl iin syledii de bununla ilgili: "yi bir kitaplk, herhangi bir meslek iin yararl say lan kitaplar bulundurmaz iinde.") Bylece, nesnelere kulla(*) Bu konuda ilgin bilgiler iin, bk.: Walter Benjaminin Brecht zerine inceleme ve yazlarndan oluan Brechti Anlamak (Understanding Brecht) kitabndaki nsz.

mmlarndan tr deil, yaratllarndan, yaratllarnn zelliinden dolay bir deer kazandrm olur. Bu nedenle, Benjamine gre, kolleksiyoncunun tutkusu, devrimcinin tut kusu ile birbirine benzeyen tutkulardr. nk, nesnelere bu deiiklii yaatmaya alan kolleksiyoncu kii, insanlar iin de yeni bir dnya aramaktadr. Bunu o bilmese bile, yaptklarnn "getirecei" sonulardan biri de, zorunlu ola rak, bu olmaktadr. Bu yeni dnyada, herkesin gndelik ge reksinmeleri iin lzumlu olan nesnelerden ayr olarak, ba ka baka eyler de olacaktr insanlar iin. stelik, nesnele rin kullanmllk kleliinden azad edilmeleri de gerekleti rilmi olacaktr. Bu nedenledir ki, kolleksiyoncu kii yalnzca uzak bir dnyay dleyen kii deil, daha iyi bir dnyay da dleyen kiidir. (Schriften I, 416). Aynca, bu amala igren bir kol leksiyoncu nesnelere deer verirken onlarn pazardaki dee rini ya da eya olarak kullanldklar sradaki klt deerini deil de nesnenin, eyanm hakikilik (biriciklik) niteliini de erlendirme lt kabul ettii iin, eyalar pazardaki ya da kullanm meknndaki klt ya da feti deerinden azad ederek laisize etmi olur. te yandan bu nitelikteki bir kol leksiyoncu toplad eyalar ve nesnelerle gemit'e gezinir ken btn bu elde ettii nesneler ona bir ayrcalk da kazan drr: eylerin gerek anlamda maliki olarak, bu andan itiba ren, "kendini gemite yeniden ina eder." Kendisini, yaa makta olduu gn ile "bozmadan," arptmadan eski dnyay kendisi iin yeniden ina etmi olur. Benjamin, kolleksiyoncunun yalnzca kendisi iin elde ettii bu "yenilemenin" kamusal planda bir ilerliinin ve anlamnn olamayacam nemle vurgulamaktan da geri kal mamtr. Kolleksiyoncunun bu "tuhaf' ayrcaln, "yazl m ve yaynlanm kitaplar sevmediinden kendisi iin, kendisi kitaplar yazan birinin" durumuna benzetiyor. Bu ba kmdan, kolleksiyoncunun bu iinin "havailik" saylabilecei ni bile kabul ediyor. Fakat bu "havailiin" ok nemli ve ok

40

ilgin bir yam olduunu da vurguluyor; "kamunun karanl dneminde kolleksiyoncunun bu tutkusu, yalnzca, nesneleri kolleksiyoncunun kendisinin i meknna (interior), drt du var arama kapatma tutkusu deildir; bir zamanlar kamu nun olan zenginliklerin ortadan kalkmasn, yitip gitmesini nlemektir asl amac..." Baka bir deyile, kolleksiyoncu, Benjamine gre, top lamaya alt nesnelerle ilikisinde hi de nesnel bir tu tum iinde deildir. Nitekim, kendisi de tam bu nitelikte bir kolleksiyoncu olan Benjaminin gemi ile ilgilenme biimi de de bunu gerektirmektedir. Benjaminin gemile ilgilen mesi de nesnel bir ilgilenme olmaktan ok uzaktr. Tarafl bir ilgilenmedir onun gemile ilgilenmesi. nk, yaa nan-gnn olumlanmayndan kaynaklanan bir ilgilenme dir. Bu nedenle, ilgilendii gemi, Benjamin iin, bir reh ber ya da bir ideal hi deildir. Geleneksel deerler karsn daki tutumu da buna kout bir zelliktedir: geleneksel de erlerin iyzn gsterrek, onlarn almasna katkda bu lunmak. Gelenek, gemii dzenlilie kavuturur. Bunu, yal nzca kronolojik boyutta yapmakla da kalmaz: olumluyu olumsuzdan ayr tutarak; ortodoksu, sapkn ya da inansz olandan (heretical) ayrarak; kendisi iin nemli ve anland saydklarn, nemsemedii ve anlaml bulamadklarndan aya tutarak belirli bir gemii, kendi temel niteliklerine g re belirli bir biimde dzenlilie kavuturur. Baka bir deyi le, kendisine yarayanlar (bunlar kanaatlar da olabilir, eit li kltrel data'lar da) kendisine yaramayanlara yeleyerek; birini bastrp, birini inatla yaatarak sistematik boyutta ya par bu ii. Kolleksiyoncu ise, tam tersine, sistematik deildir. Nesnelere duyduu ilgi, gelenek gibi, snflandrc kriterlere dayanmamaktadr. Tersine, kolleksiyoncunun ilgilenimi kaotik olann snrnda gezinen bir ilgilenme biimidir. Biricik lik, zgnlk,hakikilik asndan bir ilgilenimdir bu. Bu zel likleri olan her ey deerlidir ona gre. Sistematik ilgilenme

yi, pein pein dtalayan bir ilgilenimdir. Bu nedenle, gele nek, gemii srdrmeye yarayan eyler ile, yaramayanlar biribirinden ayr tutarken kolleksiyoncu bu gibi kriterlerle belirlenebilecek btn farkllklar reddeder, dzler. Olum lu ile olumsuzu; gelenei kabul ettirici olan ile, gelenei red dettirmek isteyenleri biraraya getirir. (Schriften II, 313). K sacas, kolleksiyoncu, geleneke kar, nesnelerin hakikilikle rini; gelenek tarafndan otorite kazandrlm olma durumu na kar; nesnelerin oluum ya da kkenindeki zelliini te mel alr ilgileniminde. Bylece, ok nemli bir yeni i baar m olur: nesnelerin, eyalarn, deerlerin, inanlarn gele nek iindeki konumlarndan kazandklar balamlarnn yeri ne, onlara gsterdii ilgisinde, onlarn hakikikiliini esas al m olur. Daha ak bir anlatmla, Benjamine gre, kolleksiyoncnun byle bir dnceye dayanan ilgilenimi nesnele rin, eyalarn gelenek iindeki yerlerinden aldklar balam larnn dndan deerlendirilmeleri iini baarmaya elverili olan gelikin dnceyi meydana getirmi olur. Tpk, kollek siyoncunun trsellemenin (geleneke tasnif edilmiliin) kazandrd zellikleri dtalayarak nesnelere oluumlarna gre ilgi gstermesi ve bylece, artk, eskiler toplayan biri olarak balad iini tersine evirmi olmas gibi; bir kollek siyoncu gibi almay kabullenmi alntc da gemie uza narak bulduu gemiin unutturmak istediiydm-deneyimlerini, ya da idealaryeni bir gzle anlamlandrarak btn bunla r gemiin kendisine kar kullanlacak duruma evrimlendirir. Daha ak bir anlatmla, eski zamanlarda olumu bir dnce, bir nesne, bir ideay bunlarn kendisini unutturan geleneinin etkisinden zgrletirirek, ait olduklar bugne aktarm olur. Gelenek iinde bir tr (snf) olarak ayrlm, yerletirilmi idealar, yaam-deneyimleri, nesneler, byle ce, bugn ve gelecek iin olduklarn hatrlarlar; bugne ka zandrlm olurlar. Bir resim, hakiki ve zgn bir resim eski olabilir. Fakat ondaki idea bugne aittir, yenidir. Bu "bu gn" nicel ve nitel olarak yetersiz alglanabilmi bir "bugn"

olabilir. Fakat, yaanan-gn aydnlatmak iingemie ba vurucu, bugne ait / eski olan, gelenek olan tarafndan ken di zamannda ayr tutulup dtaland iin bugn aydnlat makta ie yarayabilme nitelii tayan / bu y^ni-olan idea'lar ve bu yeni-olan yaam-deneyimleri bugn yeniden renil mek zorundadr. renilip bugne kazandnldklarnda; bu yeni-olan'lar, gemiin asln renmek amacyla sunak ta na brakldklarnda gelenein ve gemiin otoritesine kart bir dncenin ve dnme tarznn balatcs olabilirler. Bylece, ite tam da bu noktada, yola knda gemi in mirass ve muhafaza edicisi olan kolleksiyoncunun (ve alnt toplaycsnn) ii de bir anda mahiyet deitirerek ge lenein ykcs olma zellii kazanmaya balar. "Kolleksi yoncunun ou kez yanl anlamlandrlan tutkusu, bu ne denle, gerekte, her zaman iin ykc ve anaristir. nk, bu zellik kolleksiyoncunun tutkusunun kendi diyalektii dir: bir nesneye, bireysel bir eye, eylere duyduu youn sa dakat, tipik ve snflandrlabilir olana kar inat bir ykcl a, bir protestoya dnmektedir." (Benjamin, "Lob der Puppe," Literarische Welt, 10 Ocak 1930dan aktarld yer, Hannah Arendin Girii, s. 45.) Kolleksiyoncu, bylece, ald nesnenin bir zamanlar daha byk ve yaayan bir varln bir ksm olmasn sala yan balamn (geleneini) sona erdirdii gibi, yalnzca z gn olanla ilgilendii iin, ald nesneyi tipikletiren (nesne nin sahihliini gzden saklayan, onu baka eyler gibi belirli bir kategori iinde yeralmaya zorlayan) her eyi ondan ay rarak nesnenenin grnmn de ayklam ve artm olur. Bylece, kolleksiyoncu, flneur gibi, eski bir figrdr; ama btn bunlar yapmakla son derece modern bir ilev de yk lenmi olur. Kald ki, 1900lerden itibaren gelenekten kop ma, ya da gelenein krlmas zaten modern yaama slubu nun oluturucu esi durumunagelmitir. Btn buraya ka dar belirtmeye altm kolleksiyoncunun gelenek ykcl iini, modern yaama slbunun kendisi de, kolleksiyoncu-

43

suz, yapmaktadr artk. Geleneksel-olan eylerle gelenei ykmak iin ilgilenen kolleksiyoncuya kalan i ise, bugn, yalnzca, ykntlar ynna dnm eyler topluntusundan eilip seecei eyleri bulmak ve almaktan ibarettir. Baka bir deyile, gnmzde eylerin bizzat kendileri, gereklikle rini, zellikle, yaanan-gnden etkilense de kendi zgn ba kn belirli oranda koruyabilen kiilere (bu kiiler, Benja min'in anlatt kolleksiyonculuu yapan kimseler olmasalar bile) aklamaktadr. Alntlar Toplama Merak Kitap, eski bask resimler ve mektup toplama merak nn yamsra, Benjaminin bir merak da, deiik zamanlarn realitesinden alntlar toplamaktr. Daha nce belirttiim gi bi, bu merak Kafka zerine alt gnlerde balamtr. (1920lerde, otuz yama doru). On yl sonra ise, Brechtin "kendi zamannda da igrebilen bir air" olduunu farkettiinde, bu merak daha da artmtr. Cebinde kara kapl bir not defteri vardr. Gndelik okumalarndan buraya devaml alntlar kaydetmektedir. Bunlar "denizin altndaki riflerde sakl istiridyeler iindeki incilere" benzetmektedir. Bu alnt lar kolleksiyonunda XVIII. Yzyldan bir ak iirinin arka sndan, 1939 ylnn bir Viyana gazetesinde kan Viyanadaki Yahudi mahallesine verilen havagaznn kesilmesinden szeden bir haberin metni yeralmaktadr. Hibir ey katlma m ar bir gereklik oluturacak biimde alnt haline getiril mi bulunan bu haberde "Yahudi mahallesine gaz gtren borulara gaz evkinin kesildii... Yahudi mahallesinin gaz kullanmasnn irkete srekli olarak zarara yolat... Yahudilerin hem ok havagaz tketen, hem de fatura demeyen bir kesim olduu... Yahudilerin havagazm zellikle intihar etmek amacyla kullandklar, stelik musluu da ak brak tklar" sylenmektedir. (Briefe, II, 820). Bu alnt yntemi, bylece, "yaanan gnn kurbanlarnn durumunun algla np farkedilmesi aracl ile, llerin anlamlandrlmasna

44

olanak vermektedir." Bu i, her eyin hzla unutulduu ve ta rihin derinliklerine brkld XX. Yzylda ("Tuhaftr, b tn bu unutulma, eski ve ancient olan eylerin, gelenek tara fndan unutulan, unutturulan eylerin Tarihin hibir dne minde grlmedik derecede genel eitim programlarnda okutulduu gnmzde daha da hzlanmtr" diyor Arendt) denizin derinliklerindeki unutturulmu "istiridyenin" ve iin deki "incinin" su yzne karlmas iin istiridyenin kabuu nun" yeni dncelerin oluturduu yeni yorumlamann id deti ile almas" olmaktadr, Benjaminin uygulad bu yn temin dnsel temellerinden, 1920lerde, Martin Heidegger de szetmitir. O da, "gelenee, ama kendini gemie teslim etmeyip gelecei dnen bir gelenee kulak verilme si gerektiini" sylemitir. Benjamin de ayn dnceyle geleneke ilgi duymu; kitap ve alnt koleksiyonculuuna bunun iin bir tutku de recesinde merak sarmtr. "Gemite kalm gren gzler" ve "yaayan kemikler" ilerki blmlerde deinilecei gibi (Alman Faizminin Kuramlarnda, Benjamin, aclar iinde yaamn tamamlam insann ardnda brakt iskeletin, bir zamanlar yaanm bir hayat anlamak iin braklm bir ifre olduunu sylemektedir). Benjamine gre, denizin al tnda dura dura incilemi gemi zaman birimleridir. Fakat, inilemi olarak duran bu gemi zamanda kalm insan ya amlarnn ve insann bandan geen deneyimlerin bunlar bize unutturan bugnk gelenee kart bir biimde anlamlandnlabilmeleri ve bunlarn gelenein basksndan azad edilebilmeleri; bylece, yaanan-gne katlabilmeleri iin onlarn "inciliklerini" hem saklayan, hem de rtk tutan isti ridyenin kabuunun, gemie ve yaanan gne deiik bir gzle bakabilen yeni dncelerin yaratabilecei yorumla mann gelenek-kart iddeti ile aralanp almalar gerek mektedir. 1930larda gelenekle ilgilenmesi, biim ve z bak mndan, Scholemle bu ie baladklar 1920lerin bandaki

45

ilgilenmesinden farkllatka, Benjamin, bu yeni dnce nin gelenek-kart yorumlama iddetini elde edebilmek iin, Marxist arkadalarnn benimsedikleri diyalektik dn ceye ynelmeye balar. Ama, Marxismin aklamalarnn dayana olan bu diyalektik dnce donanmlarn eletir me iini yaparken bilimin sylem biiminden farkl bir sy lem biimi oluturmaya zenerek kullanmaktaki srarn sr drr. Bu farkllk, Benjaminin dil felsefesinde ve alnt yn temini kullanma biiminde daha rahat kendini gstermekte dir. Dile Bak ve Bilimin Syleminden Farkl Kalma abas 1924 ylnda Hofmanstahla yazd bir mektupta, Arendte gre 1940larda y da 1950lerde Martin Heideggerin syleyeceklerini andrrcasna, unlar syler: "Edebiyat almalarmda bana yol gsteren inancm, her hakikatin dil de kendi meskeninde, kendi atalar nn Saraynda barnd... Bu sarayn en eski logoi (sz ler/dnceler) ile ina edildii; bu nedenle, bu ekilde ina edilmi hakikat karsnda bilimlerin kavraynn yetersiz kalddr. nk, bilimler dil in iaret (sign) karakterine (oluuna) inandklar iin dil de bir gebe gibi gezinmekte ve bu durum terminolojilerinde sorum suzca keyfi davranmalarna (zorlanmalara bavurma larna) neden olmaktadr."(BriefeI, 329) Benjaminin bunlarla sylemek istedii ey, Arendtin yorumuna gre; (a) kelime ya da szcklerin aracl ile da yneltilmi tm iletiimin szcklerin, kelimelerin sn rm at; hatta, ztt olabildii... Bunun, hakikatin (truth) "amacn lm oluu" gibi bir durum olduu; (b) Hakikati arayan bir kimsenin byk glklerle karlaacan bilme si, unutmamas gerektiidir. Bu glklerin, zerindeki rt nn kaldrlmas gereken ieriin bilinmezliklerle dolu tuhaf

46

grmnden deil, hakikatin kendi doasndan neet et mekte olduudur. Hakikatin bu zelliinin (doasnn), en engin aratrma tutkusu ile alan bile, sularn altnda kal m bir ate gibi, sndrverdiidir." (Schriftenl, 151, 152). Dile farkl bir biimde baknn ve bilimsel sylem den farkl bir sylem biimi aramaya ynelmesinin Goet henin Semeci Yaknlklar zerine yapt almalar sra snda alnt yntemini benimsemesi ile birlikte balam bu lunduu anlalyor. Bilimsel yazmda alntlarn grevi yaza rn dnce ve kanaatim belgelemek ve dorulamaktr (verify etmektir). Metnin dndaki notlarda bunlarn yapld kaynaklar verilir ayrca. Benjaminin yapt alntlamak ise bu yol izlenmemektedir. Alman Tragedyasnn Douunda alt yz kadar alntdan yararlanmtr. Bunlar, "son derece sistematik bir biimde aranje ederek kullanmtr." (Briefe I, 339da bunu nasl yaptn anlatyor.) Benjaminin bunlan toplamas, aranje etmesi metni yazarken kendi grlerini desteklemek ya da dorulamak iin deil, kendisinin metin olarak yazd eyi oluturmak iindir. Allm anlamda "kendisinin" diyebileceimiz yerler (alnt metinlerin dnda ki yerler) ise sanki ikincil durumdadr. Yazd eserin metni ni, neredeyse, yapt alntlar belirli bir amaca gre dzen leyerek oluturmu gibidir. Bu iteki belirli amac ise, alnt larn belirli bir biimde aranje edilmesi sayesinde bir alnt nn baka bir alntnn zerindeki perdeyi kaldrp onu akl a kavuturmasn salamak olmaktadr. Bunu yapabilmek iin, ald alntlar (fragmanlar), iinde konumlandrlm bulunduklar gelenekten zgrletirmekte (bu fragmanlara deiik bir alglama biimi iinde baklmasn salayacak e kilde bunlar yeniden, yeni dnme biiminin balamnda yerletirerek kullanmakta); hepsini yeniden dzenleyerek srrealistle bir montaj gibi, birbirlerini aklayacak ynde birbirleriyle bantlandrmaktadr. Bylece, ald btn alnt larn hu serbeste yeniden dzenlememe bu yeni dzenle me iinde hem birbirlerini, hem yaanan gereklii akl

47

a kavuturduklar iin - anlaml-bir varlk nedeni (raisond etre) kazandrm olmaktadr. Hannah Arendtin de belirttii gibi, Benjamin akla kavuturmak istedii konuyu aydnl a karmak iin bu ii ylesine yetkin bir biimde yapmak tadr ki, alntlarn dnda kendisinin yazmas gereken me tinleri en alt dzeyde tutabilmektedir. Alntlarn dndaki kendi yazd bu metinleri yazarken amacnn "dilin ve d ncenin derinliklerini kazarak, datarak, karmaklatra rak" almak olmadn; tersine, "dilin ve dncenin de rinliklerini, nedensellik ilikileri ya da sistematik bantlar kurarak darmadan bir hale getirmeksizin, sondaj yntemi ile eriilir klmak" olduunu biliyoruz. Bu sondaj yntemi, "denizin altn gzgz grmez bir duruma getirecek ekilde kartrmadan, dipteki inciyi bulmay" erek edinmitir. Dip teki "inci" bulunup su stne karldnda da, kendisini de rinlerden karana hemen "srrm aikr klacak" deildir Benjamine gre. Alntlar, bu nedenle, Benjaminin kullan d yntemde derinlerden karlan "inciler" zerine konu malar yapmak yerine, birbirini aklayabilecek olan "incile rin" isimlendirilmesine yneliktir. nk, hakikati ortaya karacak olan ey konumak deil, adlandrmaktr; btn b tn tmceler deil, szcklerdir. Hakikat, Benjaminin A l man Tragedyasnn Douu'nda syledii gibi, "akustik bir fe nomendir." Hakikat (truth), elbetteki, anlalan, anlalabi len bir eydir; ama, bu anlama ii poetik bir fenomendir ve yalnzca poetik dnme yetenei ile idrak edilebilecek bir eydir. Poetik dnebilme yetenei, Benjamine gre, mo dern zamann yaayan her eyi daha kendi zaman iindey ken bile harap olmaya mahkum ettii bugnk koullar kar snda, eylerin, idealarn ve her eit yaam-deneyimlerinin gemiin derinliklerinde geirdikleri kristaklleme sre ci sonunda aldklar yeni biimlere ramen yeniden gerek liklerine kavumas ya da kavuturulmas iin en uygun d nme biimidir. nk, gerekten, zellikle XIX. Yzyl

48

dan tibaren daha da hzlanm bir sre iinde, yaayan her ey zaman iinde harap olmaya mahkumdur. Gemiin de rinliklerine inmektedir her ey, hem de daha kendi fiziksel varl eskiyip ypranmadan. Dipteki bu bekleyi ve biim deitirme, ayn zamanda, gren gziin ve yaayan kemiin denizin altndaki kalkerli rif topluntular arasnda istiridye ye ve inciye dnt bir sretir. Baka bir deyile, her ey bu hayatta harap olmakta; fakat, yaanan-gn tarafn dan bastrld gemiin derinliklerinde srlarn bir inci gibi saklayarak beklemektedir. Suyun altnda baz eyler zl meye urasa da, bu sre, ayn anda bir billurlama (kristalize olma) sreci olmaktadr. Her ey, zamann derinliklerin de, ilerindeki sakl incisi ile, inciyi su stne karacak ola n beklemektedir. Yaanm olan her ey, yaayann, gren gzn, aclarmzn ifrelerini zerinde tayan kemiklerimi zin oluturduu ve oluturaca zamann derinliklerindeki bu "incilere' dnmektedir. Bir zamanlar yaam olan can lnn kendi tarih dneminde dlanan, anlalmayan, iitilme yen aclar ve zgrleim beklentileri zamann derinliklerin de ebediyen yaayabilecek, ebediyen srrn saklayabilecek inciye, Urphnomene dnmektedir. Yaanan her ey, ya anm olan her ey Tarihin zaman derinliklerinde bir inci gibi beklemekte; yaanan hayatn her deneyimi bir Urphno men olarak kendisine yaklaacak ve kendisini dnce frag manlar olarak" yeniden deifre edecek olan nsan bekle mektedir. Ne var ki, Tarihte bir kez yaanm olan bir ey, yalnzca, "bir kez yaanm olduu iin" yitiriimeyecek denile mez. Tersine, ilgilenmemiz hlinde, yaanm olan bu dene yimlerimiz, bu aclarmz, bu zgrleim beklentilerimiz "ha yatn kart" olan "Azrail'in de eline geebilir. nk, "bek lenen," biz ilgilenmezsek, "Mesih deil, Azrail olacaktr/1 Walter Benjamin, trajik bii* biimde noktalanan krk sekiz yllk mrnde, bunu nleyecek bir ilgilenimin rnei ni vermeye almtr. Bu kitapta inceleyeceimiz Alman Faizminin Kuramlannda, kendi zaman olan bir Tarih dne

49

minde yaanm Faizm olgusunu alda kavuturmaya a lyor. Faizmin ve faizmin geni sayda insanlar tarafn dan kabul edilebilme koullarnn de "faizmin" bilinen dar analiz snrlarn aarak elealmak gerektiini gsteriyor bi ze. Benjamine gre, faizmin oluumu da, topluma kendini kabul ettirebilmesi de modern toplumlarn kltr yaamnn kendi ileyiinden ve ilevlerinden yararlanarak olmaktadr. Baka bir deyile, faizm, modernlemeyi "tutuklam" bulu nan modern dnemindeki toplumlarn beklenmedik bir an da karlaaca dtan gelen bir tehlike deil; modern top lum yaamnn kendi oluturucu elerinden kaynaklanan, bir olgudur. Bu eler iki kmede toplanmaktadr: hayatn estetize edilmesi ve bilimin ve teknolojinin doal gelimesi nin nnn kapatlmas; bylece, organik-olann zerinde lme ynelik bir sulta kurmas, Yaamn kendisi zerinde etkide bulunabilmek, yaam zgrce biimlendirebilmek olanaklarndan soyutlanan modern toplum insan, faizm ol gusu henz ufukta gzkmedii zamanlarda dahi, faizmin oluturucu temelleri zerine kurulmu bir hayatn ve bu ha yat srengin klan bir yaama slbunun iindedir. Bu yaa ma slubu ise, modern toplum insanlarna, yaamn kendisi zerindeki sz haklarn yitirdikleri lde, yaamn kendisi ni deil, yaamn baz odaklarca estetize edilmi replikasm yaamakla yetinmek zorunluunu getirmektedir. Bu neden le, yaamn kendisinin yerine, onun, dmzdaki odaklarca estetize edilmi replikasmn yaanabilmesinin mutlaklatrl. m biimi olan faizm, modern toplumlarn "kitle kltr" iinde yaayan insanlar iin artk, fazla yabanc olmayan bir olgudur. Aradaki farkllk, faizmin hayata kendi llerine gre tam olarak biim verdii dnemlerde da kar saldr gan bir kitle kltr yaamna geilmekteyken, gnmzn olaan koullarndaki kitle kltr yaamnda mazoist bir kltrn ar basmakta oluudur. Sinemada, kitlesel elen ce trlerinde, edebiyatn yaygn trlerinde, cinsel yaamn baskc hogr oluturma amacyla normalize edilmekte olan rselenmi biim ve alanlarnda, tketimin znden yoksunlam statlerin telafisi iin tkenmeyen bir ikame

50

olarak kabulnde, alma dndaki serbest zamanlarmz iin reel-toplumun work-ethicsinin dnda bir etikin oluturulamamasnda, korkunun toplumdaki alt kesimlerden en st toplumsal kesimlere kadar yaygnlam olmasnda ve da ha nice grnmlerden sonra, psikiyatrinin eskisi kadar et kin olamayna yolaan hasta ile hekim arasndaki etkile im sonrasmda hastann sublimasyon iin ynelebilecei bir d gerekliin kalmam oluunda bugnk kitle kltr yammzn nerelere doru yneldiini gsteren apak belirti lerle kar kariyayz. Btn bu yeni olgular, Benjaminin 1930lardaki kri tik dnem iin yazdklarna, yaadmz u gnlerin koulla r asmdan da nem kazandrmaktadr. Alman Faizminin Kuramlar bu adan ok ilgin bir almadr. .Yaadmz Tarih dneminin olumsuzluklar karsnda neler yaplmas gerektiini; zgrleim beklentilerimizi canl tutabilmek ve Tarihin akna belirli bir oranda da olsa etkide bulunabil me olanaklarn btnyle heder etmemek iin neler yapla bileceini grebilmek iin de, bu almann iinde yeralan Walter benjaminin ve Ansgar Hillacbahn yazlarndan son ra, Walter Benjamin de Tarih, Kltr ve Fantazya balkl in celemenin okunmasnda yarar vardr. evirilerde ve kendi metinlerimde yeterince ak yaza madm biliyorum. Bunun byk lde benim kusurum olduunu kabul ediyorum. Konunun yenilii ve bu tr sorun larla uraan yazarlarn nem verdikleri dil sorunlarnn uzants olarak gelitirdikleri zel anlatmlar yznden ya zm srasnda kendimi fazla "serbest" hissetmemeye zen gsterdim. Tek midim, bu metinlerle ilgilenecek okuyucu nun "Okuma ilemini bir kurun kalemle birlikte yapmasn da." Byle^bir skntya katlanlacak olursa, bu nemli metin leri hazrlamak iin sarfettiim emeklerimin, kusurlarm bir oranda affettireceini sanyorum. 21 Haziran 1982

SYASET ESTET: WALTER BENJAMNN "ALMAN FAZMNN KURAMLARI" ANSGAR HILLACH

SYASET ESTET WALTER BENJAMNN "ALMAN FAZMNN KURAMLARI" (*)


"Alman Faizminin Kuramlar" Walter Benjaminin, Ernst Jnger tarafndan derlenen seme makaleler kitab zerine yapt incelemesine verdii balktr. Bu seme ma kaleler kitabnda, "Topyekn Seferberlik" maklesiyle Jngerin kendisi de aralarnda yer almak zere, sekiz yazar I. Dnya Savan ve 1930lardaki genel ideolojik ortam iin deki "sava" kiiliin durumunu ele alp incelemektedir*^. Benjaminin yapt incelemeye byle bir balk vermekteki amac, yazarlarn tek tek katklarnn kuramsal ieriklerini olduu kadar, sava deneyiminin temel nitelikteki roln ve bu yaam deneyiminin, sonunda, 1920lerdeki Alman faist ideolojisince bir mite dntrln de aklayabilmek ol mutur. te yandan, Benjaminin bu makaleleri nemli bul masnn bir nedeni de, Faizm olgusunu "siyasetin estetize edilmesi" asndan aklamakta ie yarayabilecek bilgilerin bu maklelerde bulunabileceini grm olmasdr. Benja min, sorunun bu yann, sonraki almalarnda daha geli kin dzeyde yeniden elealp incelemi bulunuyor. Ernst Jnger nsznde yle yazyor: "Bu derleme de yeralan makleler arasndaki isel banty, en tmelde, Alman milliyetilii oluturmaktadr. Bu milliyetiliin zel(*) Bu yaz su kaynaktan evrilmitir: Ansgar Hillach, 'The Aesthetics of Politics: AValter Benjamins Theories of German Fascim," New German Critique, zel Walter Benjamin Savs, Bahar 1979, ss. 99-119.

54

lii ise, hem dedelerimizin idealizmiyle, hem de babalarm zn aklcl ile olan balantlarn yitirmi oluudur. Bu mil liyetiliin benimsedii tavr (Haltung), daha ok, tarihsel gerekiliin tavr olmaktadr. Asl anlayp zmsemek iste dii de bu zdr. Bu milliyetilik tavrnn, fikirlerin (ideas) ve hatta ussal karsamalarn, dpedz, birer davurumu ol duu kesindi. Bu tavr, ayn zamanda, her edimi, her dn ceyi ve her "hissiyat"! kendisinin miras sayd baz yasalar dan kurtulmas olanaksz, birleikletirilmi ve deitirilme si g bir varln simgesi olarak grd iin, simgesel bir zellik de tayordu." (KuKs.5)(*) Bu alnty Jngerin maklesinin ilk tmcesiyle ban tl olarak okuduumuzda ise, bir zet biiminde de olsa, g nn birinde faizm tarafmdan kitleler zerinde egemenlik kurmak iin kullanlacak olan ve okuduumuz bu metinde si yasal ynden geerlilik savnda bulunan davurum ilkesi (pirinciple of expression)^ ile karlatmz gryoruz: "Heroik ruh, sava wfeasnn insan eylemiyle belirlenebilecek bir katmanda aranmasna kardr. Ne var ki, deienzaman ve uzamlarda (mekn) savan ark (pure) formunun oluumsal ve grnmsel ynden ok eitli deiimler geir mesine katlanlm olmas, heroik ruh iin, yaamn her ala nn sarm bir dram oluturmaktadr." (KuK, s .ll) Siyasetin estetize edilmesinin boyutlarm ve tarihsel aamalarn ortaya koyabilmek iin Benjamin daha o yllar da bile yeni bir ey olmaktan km bulunan ve seilmi maklelerde yer alan yazarlarn mitik bir dzeyde deindikleri sava (cengaver) kavramm ve anlayn ele alarak bu so runlara diyalektik bir dnyle eilmitir. Bu yazarlara g re, sava imgesindeki gemi ve yaanan gn ilikisi, ac fa kat gene de istek ve zlemle anmsanan birinci Dnya Sava ve "ebedi" (yani, metafiziksel-vitalistik) sava durumunun
(*) KuK, Ernst Jungerin Sava ve Sava (Krieg und Krieer) ba lkl kitabnn ksaltlmas oluyor.

bulank bir biimde iie gemi grnmlerinde varlk ka zanm bulunuyordu. Gelecekle ilgili beklentiler de, buna bal olarak, o zamana kadar biraraya getirilememi nasyo nalist glerin sava durumunun yenilenmesi ile biraraya ge tirilmesini ngren "heroikmisyona indirgenmi bulunuyor du. Yenilecek olan bu sava durumunun kanlmazlatrl mas ise, "sava dahiince" olumlanacak bir aln yazs (ka der) olarak gvenceye balanm bulunuyordu. (KuK, s. 11). Bu sav genel olarak fazla bulank bulan Walter Benjamin, bu deerlendirmenin "gazetecilikteki gibi, gemii tam ola rak gznnde tutmakszn aktel imdiki zamandan yola karak yaplm bir deerlendirme olduunu" yazyor; bunun acele varlm bir yarg olduunu belirtiyordu. (TF, s. 122)(*) Bu ulusu yazarlardaki "sava" imgesi, aka, fa ist snf savasnn ehresini yanstmaktadr. Bu sava nn kendi iddet eyleminin "gelecek" ile ilgili ideolojik bula nkl, iki ayn anlamda da yitirilmi bulunan birinci Dnya Savandan sonra Almanlarn yaad mitik ve soyut ideo lojik sarsntlarn bulanklnn bir sonucu oluyordu. I. Birinci Dnya Savann Uzayan Cephe Yaam inde Faist Snf Savasnn Ortaya knn Kkenleri Birinci dnya sava yenilgisi yalnzca muharebe alan larnda deil; daha da nemlisi, savataki yenilgiden sonra yeni durumu anlamak ve are aramakta srarla idealist bir yol izlenmesinden yaanm bir yenilgidir. Bu alandaki aba ve giriimler sava alanlarndaki somut yaam deneyimlerin den btnyle ayrk kalmtr. Savan teknie dayal bir sa va haline gelmi olmas, 1870de Reichin kuruluundan be ri feodal askeri yneticilere gnll uyrukluk etmekte ifa
(*) TF'nin anlam, Theorien des deutschen faschismus" balyla Benjaminin Gesammelte Schriflten, Cilt 3de yeralan "Alman Fa izminin Kuramlar" incelemesinin ngilizce evirisinin ksaltlm oluyor.

56

desni bulan ulusal bilinte yeni bir cokuya yolam; ordu siviller iin de bir rnek olmu, "ulusun okulu" durumuna gelmitir. Teknolojiden kaynaklanan bu yeni deneyimler, sava n fiilen yaanan muharebelerinde yeralan insanlara emper yalist yaylmacln buyruunda ve hizmetinde kullanlan ge likin teknolojinin ne anlam ve nem tadn hi beklen medik bir tarzda gsterivermi; askerce meziyetlerin gerek lerinin yerine getirilmesiyle doaya egemen olunaca yolun daki harc lem idealist inanlarn aslszl ortaya km tr. Olan-bitenlere anlamllk kazandrmas beklenen all m tm idealist ideolojilerin ve tm znelci abalarn.asl szl ve gszl gzlerden saklanamaz olmutur. Bu du rum, stelik, dekadansam sava iinde ve sava sayesinde ye nilgiye uratlabilecei yolundaki yaygn inanca ramen orta ya kmtr. Savan balangcnda idealizme gereken malze me devletin bir ars ile salanabilmiken, sava uzadka, asker toplama ii mecburi kura usulyle yrtlmeye bala mtr. Cephedeki savalarn heroik kimlikleri gitgide zor srdrlen bir hl alm, gitgide skc ve "baa gelen ekilir" cinsinden mekanikletirilmi bir kahraman rolne dnm; savann beklentileri olan dier idealler, gitgide, uzaklarda ki kii ve makamlardan beklenir olmutur". (T f s. 125). Bu kuan savaa giderken iinde tad askerce meziyetler ve engin yurtseverlik duygusu, sonralar, yaanan muharebe ler boyunca, bambaka bir "kahramanlk" trne; "muhte em" bir grnm tayan, ama bir o kadar da gze ylg sa lan rktc kahramanlk trne dnmtr. (Kuk, s.15). Sonuta ise, "tarihsel kaderi kahramanca karlamak" sz, hibir ierii kalmam bo bir lafa dnmtr. "elikten frtnalarn" yaratt ve sava yllar boyun ca gitgide artan nihilizm karsnda ordunun biimletirmi bir kalt ve izi olarak kiinin zerinde tad niforma, bu koullarda, heroik tavnn srdrlmesi iin, bu tavrn tinsel simgesine dntrlmekte, yceltilmektedir. Kayzerin y

netimi altnda iken fazla bir itibar kalmam bulunan nifor ma bu yeni dnemde ark (pre) isel ve dsal varolu ara sndaki diyalektiin alabildiine abartlm bir biimine d nmtr. Buna bal olarak, savann cephedeki dmesi de eski moral itkilerden yoksunlat iin, artk, yalnz ca isel bir yaam-deneyiminin uzantsna ve da-vurumuna dnerek dmek iin dmek durumunu almtr. Cep hedeki atmalarn akl almaz lde anlamszlamas, bi reysellie kar amansz bir tehdit halini almas kiinin cep he yaam karsnda zor ayakta durabilmesi, ancak; sava "volkanik bir sre" ve "hayatn kayna" olarak irrasyonel bir boyutta grp tasarlayabilmekle katlanlabilecek bir ey durumuna getirip dayatmtr. (KuK, s. 56 ve ard). Bu mis tik bir boyun ei; gizemci bir kabullenim oluyordu. Bu yol la, sava-kii, hem ac verici, hem de alabildiine heroik bir yaama katlanabilmi oluyordu. Bu durum, te yandan, burjuva znelliinin kendi dejenaratif srecinin mantksal sonuna geldiini gsteriyordu. Bu burjuva znelciliimin yozlatrc (dejeneratif) sreci ise, XIX. Yzyldaki sanatla rn estetiki dntrmnde doruuna ulam bulunuyor du. Benjaminin, "antolojideki yeni sava kuramnn en ar ve en kudurgan dekadan kkeni" olarak betimledii nokta da ite bu; yani, yeni sava kuramnn, "sanat sanat iindir" ilkesini, bu kez, bizzat savan kendisi iin sonuna dek uygulanabilecek bir biime dntrm bulunuu olu yordu. (TF, s. 122). Benjaminin bu sonuca varmas, antoloji deki yazarlar "dedelerinin idealizmini" braktklarn ve "heorik realizmi" benimsediklerini ileri srd; ayrca, amala rnn burjuva liberalizmi yerine ulusalc bir kollektivizm ge tirmek olduunu syledikleri iin, ilk bakta artc gr nebilir. (KuK, s. 5). Fakat unutulmamaldr ki, Cihan Harbi nin her eyi alt-st eden infilk ve sarsntlar (ki, bunlar iin, bol bol, "volkan" mecaz kullanlmaktayd bu yazarlarca) dekadansm cruflarn sprp atm saylyordu. Kald

58

ki, bu yazarlarn sava klt bile, aslnda, dekadansn iinde yeralan bir eydi ve izledikleri yol da heroizmden geen sa nat iin sanat yolu oluyordu. Gerekten de, bu ge dnem burjuva kahramanlar nn nihilizmi, ruhsal ya da mitik bir temele dayansa da, onla ra, yalnzca, isel bir zafer sunmu oluyordu. Bu zafer, "sa nat iin sanat" anlayndaki kendi kendini kabul ettiren mut lak gzellik formlarnn zaferiydi. Edebiyatta ve Dekadansn yaam biiminde, ou kez, sado-mazoistik duyumlarla yaanabilen olaanst rafine bir kltn zaferi oluyordu bu. Ge-dnem burjuVa heroizminin toplumsal temelini ise, en st kesimdeki burjuvaziye bal intelligentsia'nm ayrcalkla r oluturuyordu. Jrgenin sava metafzikilerinin estetii bu gelenein incelenmeye deer bir mirass olmutur. nk, sava kar snda bu ark tavr ve bu heroizm ordunun hiyerarik yap s iinde konumlanm sekinler topluluu ile bantlyd. Bu tutum, bu anlay, "skerlik mesleinin ezelden ebede aris tokratik nitelikte olmu elerini tahrip edecek" bir e say lan "kitlelerin, yani kt kanin, pratik burjuva anlaynn; ksacas, toplumdaki kalabalk kesimlerin bu sorunlara kar masna kar kyordu. Tutucu bir kar k oluyordu bu. (KuK, s. 42). Gerekte ise, askerlik ethos'unun yklna ne den olan ey, snf niteliindeki kitlelerin askerlie girii ol mam (bu "snf1szc de, zaten, cephedeki fiili muhare be koullar karsnda artk btnyle anlamszlamaktay d); daha ok, teknolojinin savan icrasna youn biimde uygulanmas olmutur. Zaten, "kitle" olgusunu yaratan da, en ilk neden olarak, savaa ileri dzeyde uygulanmaya bala yan bu ayn teknoloji olmutu. Antolojideki yazarlarn iin yeterince anlayamadklar grlen bu yann Benjamin zel likle arlk vererek incelemiti. Bunu, Birinci Dnya Savam tarihsel olarak aklayabilmek iin; bu aklamay yapa bilmek iin de teknoloji sorununu tarihsel ve felsefi adan bir alda kavuturabilmek iin gerekli grmt. Benja-

59

minin, bu sayede, sava sorununa (konusuna) getirdii ak lk da, Birinci Dnya Savamn tarih sahnesine kard glerin, gelimesi nlenmi potansiyellikleri toplum tarafn dan yeterince kullanlmayan (kullanm olanandan yoksun tulmakta olan - .) retici glerden kaynaklandn gster mesi olmutur. O nedenle, buraya kadarki sylediklerimizden varla bilecek ilk sonu, ilk gzlem, faizmin douunda ya da olu um srecinin kkeninde iedalizmin ve znelciliin ilev yk lenmi bulunduu; bunun, ge-dnem burjuva bilincindeki bunalm semptomlaryla balantl bir durum grnm olu udur. Bu bunalm semptomlar, faizmin oluumuna yakla ld gnlerde ordunun devlete yakn kesimlerinde de g rlmeye balam bulunuyordu. Birinci Dnya Savanm or talarndan itibaren askerce cesaret ile nihilistik heorizm ara snda zaten bir farkllama, bir aynma da olumaya bala mt. Kald ki, bu ikisi arasndaki kopma ya da farkllama XIX. Yzyl sanatnda ve burjuva slubunda epeydir kendi ni gstermeye balam bulunuyordu. Fakat, savaa kadar form ve hayat slbunda grlen ve kiisel bir ey olmasna karn, ynetim kurulu ve kurumlarnm gleri arasnda da yeralm bulunan bu heroizm Birinci Dnya Sava ile birlik te, cephedeki askerin hayat ve sava askerce karlama bi imine de yansm bulunuyordu. Savan sonlarna doru Alman halknn bar bir transformasyona ynelmesini n leyen; cephedeki aktel muharebelerin yaam koullar kar snda gerekte tam bir samala dnm bulunan Dn ya Savann srmesini isteten, hatta, savan yceltilmesine neden olan da ite bu heroik tavr oluyordu. Bu ylesine bir hal almt ki, sava sonundaki yenilgi bile, sava yenilgisini ulusal bir kazan saymay yeleyenlerce beklenen ve ancak mistik bir biimde inanlablecek olan kyamet gnnn geti ricisi olaca umulan bir zafere dntrlm bulunuyor du. Bu durum, bir tr mistik bir kyamet vecdinin yaanma sna benziyordu. Sava, bu forma brnebilmesi sayesinde-

60

dir ki (az bir sre sonra siyasal forma . da brnecekti), sava-sonras-sava olarak varln srdrebilme olana bul mu oluyordu /Nachkrieg/. 2. Benjamin, Prusya geleneindeki asker erdemleri nin yklmazlma dayanan eski askeri etik ile, ileri derece de gelimi teknolojinin ykm^gc arasmdaki atmay da daha iyi anlayabilmi grnyor. Oysa ki, vitalistik kavram lara dayanan aklama faizmin teorisyenlerince gelitirilen "sava" aklamasna ters dmyor; her iki aklamada da savan "rasyonalizmin biimlendirdii ekonomi" ile balant lar esgeilmi bulunuyordu. (Kuk, s. 56). Benjamin ise, sa van itkisel glerinin yer ve rollerini I. Dnya Savann ekonomik nedenleri- eldinde dolaymsz bir biimde deil, ama ta ekonomik etmenlerine inene dek incelemi, hesaba katmaya almtr. Bu nedenledir ki, Benjamin sava vita listik kavramlarla aklamak gibi bir yola saplanmayarak, so nunda savan oluumuna varan bir sre iinde savan olu umunda rol yklenmi bulunan tarihsel gler zerinde durmu; aklama modelini bunlara dayandrmtr. Bu mo delde, Benjamin, Rosa Luxemburgun emperyalizmin buna lm modelini kendisine temel alm; tarihsel ve dinamik bir model oluturacak ekilde, hem retimin mekanik gleri nin "toplumsal gereklik" ile ilikisini "toplumun temel gle ri" ile ortaya koymaya alm, hem de "toplumun temel glerini" tarihsel ve dinamik bir model denecek bir biim de elealmaya almtr. retici glerin artyla, bunun yansra ekonomik ve toplumsal snrlamalarn ortaya k eklindeki Marxist ema Benjaminin bu modelinde temel alnmtr. Teknik ara ve gerelerde, g kaynaklarnda ve genel olarak bunlarn gelime temposunda zel sektrn ne tam olarak zmseyebildii, ne de yeterince kullanabildii, stelik, bu yzden, bu duruma e oranda, "ihkak- hak"ka y nelmesi nlenemeyen bir gelime, bir arttr Benjaminin aklamasnda temel alnan olgu. (TF, s. 120). Bu olgu ile iki ey ifade olunmu bulunuyordu: maddi alanda elde varo

61

lan rnetici gler fazlas (surplus) fikri; ve kincisi de tekno lojinin toplum iindeki kullanm (toplumun teknolojideki eriilmi olanaklardan yararlanabilmesi - ) ile ilgili olarak; teknolojinin bir dereceye kadar doal bir belirlenimi. Meka nik Yeniden-retim anda Sanat almas (1935) (*) ince lemesinde Benjamin bunu daha da ak bir biimde ifade et mitir: "Eer retici glerin doal olan kullanm zel ml kiyet sistemi tarafndan engellenirse, teknolojik ara-gerelerdeki, gelime hzndaki ve enerji kaynaklarndaki art doalolmayan bir kullanm ynnde tazyikte bulunmaya balar ve bu kullanm biimini savata bulur". "Doal" olsayd, bu nun anlam, "teknolojinin toplumsal dzenin iinde ortakla a belirlenebilmesi" bakmndan, yaanan toplumda bunu salayan "ahenkli bir g dengesi"nin bulunduu anlamna gelecekti. (TF, s. 120). Ortaklaa belirleme toplumun varo lan somut teknolojiye toplumsal yaamdaki btn potansi yel kullanmlarn zgr brakacak llerde kullanlabilme sine ynelik yalnzca "moral bir aydnlanma" anlamna gel memektedir. Bunun anlam, Benjamine gre, toplumsal realitenin "teknolojiyi kendi amalar iin bir organ yapabilecek denli olgunlam olmas" ve buna karlk da "teknolojinin toplu mun temel glerine denk decek denli glenebilmi ol mas" anlamna gelmekteydi. (TF, s. 120). WUhelm zaman nn toplumu, ekonomisi bakmndan yeterince olgunlam, fakat retim glerinin dzeyine denk decek derecede bi lin yapsnda olunlaamam bir toplumdu. Bu nedenledir ki, zor gcyle srdrlen varolan mlkiyet ilikileri yzn den, bu toplum - hatt proletarya kesimi bile - "teknolojiyi
(*) retii glerde (insann duyusal yapsndan ve kaprisli kiilik esinden zgrlemeyi salayan makineye geiten itibaren) eri ilen geliim potansiyelinin retim ilikilerince nlenmeyip; tam tersine, snrsz bir biimde realize edilebilmesi anlamna geliyor. Gerekte olabilen ise bunun tersi. Bu yzden de, teknolojinin ge limesi doal - olmayan yollara yneltiliyor - en uca varan rnei, burada da belirtildii gibi, sava oluyor.

kendisinin'bir organi yapmaya" henz hazr bulunmuyordu. te yandan, teknoloji de, mevcut rgtlenimi bakmndan, dev boyutlara varan potansiyeline ramen, kitlelere onlarn kendi gereksinimlerini toplumsal ynden rgtleyici bir et kinlie dntrme konusunda yeterli materyali sunamyordu. retim gleri, buna bal olarak, toplumsal eylemin baka kanallarna, ya da "siyasete" ynelmek ve onlar tara fndan zmsenmek ynnde tazyik altnda kalmaya bala makta; fakat patlamaya hazr youn bir dolum gibi, retim glerinden emek ve teknoloji birbirlerine yabanclam olarak yanyana durmaktayd. Bu nedenle, sava bu gerilim iin en "enerjistik anlamda" "zm" oluyordu. Sava, bu enerjinin-yol at tazyikin aralksz her an devamna neden olan koullar altnda, enerjinin kendisinin geriye ynelik (regressive) boalmna olanak salyordu. Teknolojinin r tk (latent) iddet potansiyelinin bu zmn varlk kazan masndaki yer ve rol, tpk "toplumsal temel glerini" sa va iinde ykp yokeden askeri ynden rgtlenmi kitlele rin oluumundaki yer ve rol gibi, azd ve azdr. Her iki du rumda da, bu iddet potansiyeli, sz edilen glerin top lumsal ve ekonomik kstlamalarla bloke edililerinin rn ve sonucu olarak ortaya kmaktadr. te bu potansiyel, be lirtilen bloke edilmenin sonucu olarak, onarc bir alanda, doal olduu varsaylan bir alanda, belirli bir plana gre ba larndan zlmekte; bu alann kendisi ise, varolan toplu mun dmda tutulabmi bir "husumet konusuna" indirgen mi olmaktadr. Ayn zamanda, "ulusun onuru" da ideolojik nitelikte bir projekte edilmi erek olma ilevi yklenmi bu lunmaktadr. Bu balarndan zlme (serbest braklma) y kc bir iddet biimini almaktadr. Bunun nedeni, uzun top lumsal ve ekonomik soyutlama iinde retilmi glerin mmkn olan en ksa yoldan doaya dnmeleri; bu yolun ise, deyi yerinde ise, honutluk verici saylan patlamalarla ortaya kmaya dayanmakta olmasdr. Bu geriye ynelikliin nihilizmi ise, mekanikleme karsnda yeni bir ideolojik

yorumlama olanann ak bir biimde yitirilmesinden ve bunun yeni bir yarat olan daha soyut bir heroic tavr(*) ile onarlmak istenmesinden ileri gelmektedir. Nihilizm, byle ce idealizmin savunduu otonom ruhun sonul (nihai) tarih sel rn olarak ortaya kmakta; idealizmin dekadan form lar iinde ilerlemi bir yabanclama figrnden baka bir ey olmamaktadr. Bu idealizmin ekonomideki koutu (correlate) ise, doann soyut bir eye tezlilinde; yani, doann keyf olarak empoze edilmi retici ya da ykp yokedici itki lerin dpedz bir nesnesine indirgenmesinde vcut bulmak tadr. "Ate ve kan iinde kalm siperlerin, bayraklarn olu turduu yakc asitlerle resmedilmi manzara resimlerine de licesine tutkun teknoloji Alman idealizminin heroic yanlar n bir kez daha diriltmeyi istemi, ama bunu yaparken yol dan kmtr. Teknoloji heroizm sayp erekledii eyleri, Hippokratn alanna giren lme ve lmn civarndaki eylere vardrm bulunmaktadr. (TF, s. 126). Bylesine "idealize edilmi" bir doa ve bunun yansra ulus ideas -ki, bunun ardnda saklanan, dpedz, sfenks benzeri reticinin ehresine brnm "egemen snftr - bileke izgisi sava olan bir "gler paralelkenar" oluturmaktadr. (TF, s. 127). Doann denetlenmesi idealizmi iinde gelitirilmi bulunan teknoloji, bu noktadan itibaren, "eylerin insansal emasma iletkenlik yapmaya ynelmi bir teknoloji aracl ile doann srlarn kullanarak ve bunlar aydnla kavutu- , rarak" deil, fakat bunun yerine, tekrar doann iine kar p eriyerek "mitik bir biimde ve dolaysz olarak yabancla may kesip sona erdirecek bir ara olma savyla hizmet gr meye balam bulunmaktadr. (TF, s. 126). Doa ve tekno loji, bylelikle, ikisinin arasnda skp kalm bulunan ve heroik tutumunu srdrmekle ykml savann yklendi i aln yazma hizmet etmesini salad gibi, ayn anda, aralarnda gizemsel bir kan birlii tesis etmi olmaktadr.
(*) "Daha soyut ile ifade edilmek istenen ey, "askerce cesaretten sonra, artk, bu yeni dnemde "nihilistik heroizme geilmekte olutur, ().

64

Grlyor ki, Dnya Savann dlerinin fizyonomi si tarihsel olarak belirlenmi, belirlenebilmitir. Bu fizyono mi, bir yandan, ancak kuvvet yoluyla zmlenebilecek bir kmelenme (constellation) iinde biriken toplumun "enerjistik" ilikiler syndromelarmca; bir yandan da, grnrdeki te melini pratik materyalizmin - ki, Dnya Savanm teknoloji sinde btn ykclyla kendini gstermi bulunuyordu - ya anmasyla yitirmi bulunan geleneksel idealist ve milliyeti meruiyet ideolojilerince belirlenmekteydi. Tekelci mali ser mayenin alan gitgide genileyen denetimi altnda, iddete dayanan bir kullanm iin programlanm modern teknoloji ok incelikli bir biimde gelitirilmi bulunuyordu. Bylelik le, bu teknoloji, "organ" olma potansiyelini tad doal partnerine (topluma - .) btnyle yabanclam bulunu yordu. Teknolojinin ykc gc, bu nedenle, ancak bir "ka der" olarak; ancak, anlayabilmenin tm ussal glerini aan dev boyutlu bir "gayri insani ibretlik olgu" olarak yaama ak tarabilmekteydi. Teknoloji toplumsal ynden yararl bir uy gulamaya kavuturulmad bu doal ibretlik olgu grn m iinde yol gsterilmemi ve ynlendirilmemi^ rgtsel gereksinimleri simgesel dzeyde karlamakta, bu alanda kitlelere ikame bir doyum salamaktayd. nk, salanan bu ikame doyum (sava) toplumsal bir eylem deildi. Hatta sapklatrlm (perverted) bir toplumsal eylem bile deildi. Sava, toplumsal eylemin znellie itilmesinin oluturduu basklanm gereksinimin da vurumundan ibaretti. Metaforik nitelikte kalan ereeynelik (goal-oriented) bir eylemdi sava. nk, kurgulanm bir "dman" imaj kendi amac n kendisi belirlemi gerek bir toplumsal eylemin ereinin yerini tutmamaktayd. Toplumsal eylem, sava ile temsil olunma dzeyine itilmekte; toplumsal eylem estetize edilmi olmakla kalmaktayd. Benjaminin inceledii ve en azndan belirli bir sre iin nem verdii bir yazar olan Ludwig Klages^, bu ifadeci devinimi (expressive movement) "eylem metaforu" (ya da,

mecazen eylem) olarak adlandrmaktayd^. Eylem, iradi olarak belirlenmi bir eree ynelmekle olmaktadr. Eylem deki erek, her zaman, belirli bir duruma, rnee, ya da nes neye uygulanabilmektedir. Eylem metaforu ise, bir genel ka rakteristie - rnein, muhalefet yapmaya, kart olmaya ynelmekle yetiebilmekte; bu ise, bir yaam deneyimi, ya da izlenim olarak elde edilebilmektedir. Bu izlenimler ise, izlenimlere yol aan nesnelerin, dpedz; naslsalar yle kavranlmas yoluyla edinilmemektedirler. En temelde, bun lar, birbirleriyle deitirilebilir eyler deildir. nk, sava mann ifade olunma formu yerine, bir eye muhalefette bu lunma (daha dorusu, bu izlenimi yaratibelcek herhangi bir ey) konulmu olmaktadr. Bu durum, gerekte elde edilebilcek tipten bir baary (yokedii/ykl) gerekletirememekte; daha ok, bir itki (impulse), bir krgnlk ve umduu nu bulamama (anger) durumu yaratmakta, yaatmaktadr. Vitalistik adan anlamlandrlacak olursa, byle bir itki, ki ilerde olduu gibi, tarihsel hareketlerde de ifadesini bulabi len genel bir hayat gc (life force), ya da ykm ve yokedimin ifadesi olarak anlalabilir. Kald ki, bu itkiye fazla ar lk verilmi olabilir ve "arl" bylelikle iradenin ayrlk (separatist) aranmlar araclyla bir oranda hafifletilebilir. Benjaminin inceledii Jrgen antolojisinde tarihsel nitelik teki I. Dnya Sava, birok yerde, ard ardna, metafizik bir hayatn temeli, hayatn dayana saylyor; etik asndan ve hmanizmac adan gelitirilen ilerleme ideolojilerinin bu hayatn temeli konusunda byk yanllklara ve yanlglara yolat ileri srlyordu. Bu durum, sz edilen yazarlara, hem "muazzam hayat menba" saydklar sava karsnda hayranlk duyma; hem de bir "temaa" olarak sava ile kendi leri arama belli bir "mesafe" koyma olana salam bulu nuyordu. Gerekten, savan yaamn yitik dolaymszlnn (immediacy) yeniden-edinilmesi olarak yaanmas, retime

66

fazla nem ve arlk yermenin tehlikeye drm bulundu u topluluksal (societal) ilikilerin isel dengesini yeniden olas klan bir ritel olmaktayd. En nemli nokta, szgelii, sava servislerinde istihdam edilen iiler bu etkinliklerinin siyasal boyutlarndan yoksunlatrlm ve alakonulmu; by lelikle, kendisini harekete geirecek olanlarca ileriye devin dirilecek olan tarih, bu amacn gerekletirilmesi yerine, ta rihin harekete geiricileri olan iilerin bu sava servislerin deki almalarnn yaam-denemsel yansmas (izlenimi) iinde tutsak klnm olmaktayd. Kitlelerin ve kendilerinin yaadklar bu geriye-ynelik (retrospectively) yaam-deneyimlerine metafizik bir anlam, deer ve yaptrmlar kazan drmak ise, burjuva aydnlarna kalm bir i oluyordu, artk. [. Faizmin trmanma gnlerine elik eden yeni milliyetilik Avrupaya zg bir olaydr.] Ernst Jnger, 1960da, kendisi nin Mauric Barrfesin (*) etkisiyle milliyeti olduunu belirt mitir^. Kiinin yaamyksel nitelikteki bu tr kendini ta ntc yazlar yazmas hakknda ne dnlrse dnlsn, bir eletirmenin belirttii gibi, idealar ve ruhbilimsel yn den Jnger ve Barres arasnda "hayret verici" bir benzerlik grlmektedir. Fransz Yazarlarn Toplumsal Bak Noktas zerine" (1934) adl incelemesinde Benjamin, Jngeri aka ele al makszn, delikanllk gnleri ve genlik yllar sava dnemi ne denk gelen bu kuaktan aydnlar zerinde Barresin belir leyici bir etkisi olduunu belirtmitir. "nsan dncesinin ne denli derinliklerine inilirse, bu dncenin yaanan g nn her yerde oluturduu ilkelerle ilikisinin de o denli ya lan bir iliki olduu grlmektedir. (Bu ilikinin yaknl ne deniyle) nihilizm ile idrealizmin bir araya gelmesinin so
(*) Maurice Barres: (1862-1923) Fransz Akademisi yesi, milliyeti bir romantik yazar, dnr. Amori et Dolori Sacrum; Du Sang, de la volupt et de la mort gibi duygusal lirik kitaplar var. Ayr ca, ben klt ve sava ve lm kltne dayanan les Deracines, lAppel an Soldat, Colette Bandoche gibi fikri almalar var.(.)

67

nucu olarak hep ayn nihilizmin temel bakma; hep ayn, et rafn dikkatini ekmek iin yaplan davranlarla da-vurulan idealizme; ve, hep ayn, konformizme varlmaktadr."^ Ernst Robert Curtiusun 1921de Maurice Barres ve Fransz Milliyetiliinin Entellektel Temellerinde yazdklarn anm samakta yarar var: "Barresin tinsel dnyas kendi i mant n, bu dnyasndaki siyasal iradenin, bu dnyann sanatla olan ilikisindeki ayn yasayla ynetilmekte oluunda kendi ni aa vurmaktadr. Sanatta... biimsel gzellikleri deil, tinsel deerlerin irade olunmasn... Hissi alkantlarn imge lere varan davurumunu erek edinmitir... Onu siyasete y nelten ve siyasal ideolojisini belirleyen de gene bu ayn ge reksinimdir. Bu duruma uygn olarak, btn siyasal eylem lerin temelini manevi realitelerin oluturduunu savunur. Si yaset adamnn yklenmesi gereken grevin de bu manevi verilerin entellektel bir biimde davurulmas olduunu syler. Bu ise, siyasete aktarlm ego-kltdr (Ichkultus). Siyaset, duygusal enerjidir; kendini ifade etmek ve. ifade olunmak iradesinin rehberliinde duygusal bir enerjidir."^1 0 ) Barr&sde, ayrca, cephe yaamnn tinsel soyutlanmln heroik bir dnya grnn zrh ile saklayp yaamdan uzaklatrabilen, nihilizmin kendisi yerine konulmu dn sel yaplardan olumu bir "cephanelik"(*) de vardr. Bu ya plar arasmda, estetize edilmi bir kendi varoluunu muhafa za etme kan gizemcilii, toprak klt, ller klt, halk ruhu (Volksgeist) klt, ve en son olarak da, siyasal edim saylan edimin irrasyonalizm eklinde ortaya lan salayan romantik-dinsel bir milliyetilik anlay yeralmaktadr. Bir Prusyal olarak yetien ve Birinci Dnya Sava ile Kasm devrimi yznden milliyeti bilincinde bir bunalm yaam bulunan Jnger iin Barres, "urad yenilgiden g almasn bilen, boyun emez bir milliyetiliin rnei ol
(*) "Arsenal" karl. Birbirini btnleyen aklamalar topluluu an lamna geliyor.

68

mutur. Savalar arasndaki dnemde Jngerin alma larnn karakteristii, kendisinin heroik dncesinin znel varsaym olan cephedeki savann kendini yok etme yaam-deneyiminin kaderin biimlendirdii metafiziksel-vitalistik bir gcn, 1930da topyekun seferberlik olarak yaan m bir gcn objektivistik bir olumlammna dnmesi ol mutur. Cephedeki sava oluumu yaklaan ke depersonalizasyor stratejileri e, kendini "savan ruhuna" (ya da kiinin kendini yoketme iradesine," "yaam"a gizemsel bir bi imde teslim ederek ve kiinin kendini bireylikten heroik bir biimde uzaklatrmas inanc ile dayanabilmitir. Bu iki form iinde, cephedeki nesnellik, tam anlamyla, aktrn, seyircinin ve sahnenin bir ve ayn olduu almaz, nfuz edi lemez bir znellie dnmtr. Bu nedenle, bylesi bir du ruma denk den bir siyasetin metafizii de estetik bir yap olarak betimlenebilirlik kazanmtr. Dtaki-olan her ey, artk sadece iliin (interior), hayatn merkezinin bir davu rumuna, tezahrne dntrlm olmaktadr. Ayn ekil de, Faizm, Bolevizm, Amerikanizm, Siyonizm ve nc Dnyaclk gibi hareketler de, "elemental dzeye" - yani, za mandan "mnezzeh" birer itki (impulse) olarak grndkle ri dzeye- kadar geriye doru izlenebilecek olan birer olgu; gelimeye ilikin "en yapay diyalektiklerin birer, halkas" say labilir^. "Total mobilizasyon" bu her iki dzeyde de oluabilmektedir; dsal olarak ilerleyen tarihsel "gelimeye" ili kin bireyci inancn olumsuzu olarak ortaya kabilmekte; i sel olarak da, tketilmesi olanaksz bir retkenlik sayesin de, materyel-olan enerjiye dntren (transforme eden) hayatn zorunlu bir hareketi olarak ortaya kabilmektedir. "lerleme" ivasnn henz eriip bulaamad Cermenik halk-ruhu, hayatn merkezine yakn durmaktadr. Bu neden le, tarihsel dnyann, metafiziksel-siyasal anlamda bir total mobilizasyon olarak yeniden canlandrlmasn stlenecek gce sahip bulunmaktadr. Bu anlay iinde, kltrel a dan eletirel bir motif olan "illusions du progres" (Sorel)

69

Jngerin makalesinde, Sava-tutkusunu iddetin ve iktidar ve gca ynelimli ulusal iradenin merulatnlmas ile birleti rilmi, kaynatrlmi olmaktayd. Sava koullar altnda uyarlanm bulunan heroik tavr, insann eylem ile edindii kendini-yaama deneyimi ve kendisiyle-zgrlemesi, bylece evrensel-Falka zg bir idea ekline sokulmu olmaktayd. Benjamine gre, bu tutumda, dikkat edilirse, 19. Yz yl intelligentsia'snn -ki, hl, yapaylam ayrcalklarndan yararlanmaktaydlar - tekellemenin ve istilc yaylmacl n emperyalist diyalektiini enternalize etmelerinin bir so nucu olarak benimsedii siyaseten saldrganlam estetik totalitaryanizmlerinin bulunduu grlmekteydi. Tekelleme nin ve istilc yaylmacln enternalize edilmesi "entellektellerin konumunu grlmedik lde glendirmi" bulun maktayd^13^ . Avrupa emperyalist bunalma doru srklen dike, hem ynetici snfn, hem de ayrcalkl snfn bu ide alist tutumlarna bir kez daha dnp srar edileri, "ruhun" temsilcisi saylan eyler ile bir i dnyaya dntrlm ve heroic bir grnm kazandrlm bulunan iddet arasmda anlam ynnden zdelik durumuna yol am bulunuyor du. Ne var ki, bu iki snfn estetizmleri, kendilerinin nceden-kazanlm hak sayp savunduklar ayrcalklar tm toplumca hissedilen kitlesel boyutta basklarla karlamaya balad anda (moment) siyasal ynden etkinleebilme ola na buluyordu. D Annunzio, Marinetti ve Barresin bekle dikleri, aradklar "siyasal hayatn estetize edilmesi saati"de ite bu nitelikteki anlar olmutur. Bu estetizmden Nasyonel-Sosyalist ideolojiye gei, balangta gerekliin alglanmasnn yaratt sarsntlar onarc nitelikteki (Reel-olann yerine konulabilen) nihilistik-heroik yaklamn birinci Dnya Sava teknolojisinin olu turduu ktlk ve sorunlar topluntusu karsnda geirdii mitik-metafizik biim deitirimiyle olmutur. Jngere gre, "ekonomik aklamalar sorunun iyzn ne denli aydnlat mak isterse istesinler, savan yalnzca nemsiz yanlar ze

70

rinde durduklar iin," Jnger bu geiin gerek (olgusal) k kenlerini (genesis) farkedememitir. Bu nedenle de, savan bu ekonomik yann gznnde tutmay akledememitir. (KuK, s. 17). Sonuta da, sava gnlerinde bir eylemde bulun ma umudunun kalmayn aklayabilmek, sava sonrasnda ise bu umutsuzluu amak, nasyonalizmin inandrc bir zm olduunu ileri srebilmek iin, Jngere gre, estetize edilmi heroizme sarlmak; bir ge dnem romantizminin sk sk kendini hissettiren motiflerinden yararlanmak; Dnya sa va gnlerinde birbirinden ayr dm, birbirine yabancla m bulunan kader ve halk ruhu (folkish spirit) motiflerinin nasyonal kollektivizmde yeniden biraraya geleceklerini sa vunmak yoluna gidilmek gerekmiti. II. Simge (sembol) ve Eylem: Dekadansn Vitalistik Nitelikte Ortadan Kaldrlmas (*) Btn bu i, zmlenemeyen antinomileri, formu ve normlar kararlatracak olan bir iktidar elitini yeleyen bir simgesel mediasyon araclyla zmleyen organik bir dnya imgesi iinde mmkn olabilmitir. Bu tema, daha nce, Nietzschenin nihilizm ve kadere inan antinomisinde ve bu antinominin heroic olumlama iinde estetistik zmleniminde; yani yalann dirimsel (vitalistic) bir gereklilik ol duu yolundaki grnde de yeralm bulunmaktayd. Ayn tema, kkeni bakmndan birbirinden alabildiine farkl olan romantik ekleme ve mecazlarca (tropes) ve vitalistik felsefenin (Lebensphilosophie) konuyla ilgili grlerince de gelitirilmi bulunuyordu. Bu felsefenin siyaseten ldr c (virulent) olan yan, (bu felsefenin - .) Hayata, hareketli lie, "cemaate", savaa, vb. kar lm, rijidite, atomizasyon, liberalizm, vb., ile oluturduu Manichean(**) antinomile(*) "Sublation karl. (**) "Manichean:" .S. 3-7. yy.lar Arasnda Pers peygamber Menesin dinsel retisi. Sryani, Gnostik Hristiyanlk ve paganizm ele rinden oluan ve iyilik (k, Tanr, ruh) ile, ktlk (karanlk, eytan, beden) arasndaki kart iki ilke ilikisinin bulunduunu ileri sren bir retidir. (.)

71

rinden ok, hl gelimemi bulunsa da, imge ve eylem ku ramlar arasnda dorudan bir bant kurmasndan ileri geli yordu^. Bu bantnn (daha sonra iyice belirecei gibi) iki yan vard: toplumsal eylemin estetize edilmesini ngren yan ve iddetin yasallatrlmasn ngren yan. Bu durum - Barrs bir yana - Ernst Jngerin sava sonras yllardaki siyasal gelimesinde belki de en nemli ki i durumuna gelecek olan Oswald Spengler ile birlikte grl meye balamtr. Daha sonralar Spenglerin kendisinin de sava sonras "Ulusal hareketin"^ balang noktas olarak betimledii "Prusyanizm ve Sosyalizm" (1919) makalesi, Jngeriri siyasal programn etkilemitir. Bu etkileme bir Bnde koalisyonu iinde mserkezi bir nderlik kurulu (Zentralfhrerrat) oluturulmasn nermesi asndan olduu ka dar, "Total Mobilizasyon"da da ifade edilmi bulunan i (1932) yazsndaki yaklam asndan da sz konusudur. Geliimini tamamlayamadan krelmi (rudinventary) bir uzay-zaman metafiziini^16^ temel edinmi, bulunan Spengler, Bat nm k (1918) kitabnda, "her eyi kapsayan bir sembolizm ideas"na varmtr(17). Bizim amzdan zellikle ilgilenmemizi gerektiren yan, Speng lerin kltrel dnemlerin (Circle) morfolojik farkllklarn (distinctivenes) vitalistik-metafizik bir temele dayandrm oluudur. Hem psikolojik, hem de kltrel benzetmeler kul lanan Spengler bireyletirme (indivudation) ilkesini uzam yaamn belirli bireysel-tarihsel formu iinde dnyordu. Bir kltrn ya da bir bireyin "zgn" simgesi saylan bu yaam-deneyimi biimi, tarihsel yaam sreci iinde her tr yaam-deneyiminin ve yapnn temeli saylmaktayd. Burada ortaya kan temel vitalistik antinomi, yapay bir ttumla (su ni bir biimde - .) Uzay-zaman ilikisi iinde egdmlenmekteydi. Metafiziksel hayat-temeli (life-basis), bireysel ve kltrel tezahrlerin tarzlar asndan tasarmlanmakta; bu nun ancak, sezgiyle (intuitive vision) kavranabilecei kabul edilmekteydi. Varolan her ey, hepsinden de nce yalnzca

bir geici irade ve bir uzamsal (spatial) konsepsiyon nesnesi olan insan, hayatn kapsaml hareketinin gebe bir "figr" (Getalt), bir "ifadesi", bir "metaforu"; ksacas, hayatn bir "sembol" saylmaktayd. Spengler, ne var ki bu ilikiyi dolaymsz (immediately) olarak znelletirmi bulunuyordu. r nein, "dnya nedir diye bir soru olamaz, dnya ne anlama geliyor (signifies) sorusu olabilir" demekteydi. "Realite - bir ruhla ilikisi iindeki dnya - her birey iin ve her kltr iin iselliin (inner being) ve zn (essence) yabanclam-olanda kendi yansmasn bulduu baka bir bedende yeniden-hayat buluu (incarnation); bireyin kendisinin (das Eigne) kendisine anlamlandnidr."^1 8 ^Btn bireysel olay ve yaanmlarm (happenings) anlam, bu nedenle hayatn hareketi olarak anlalan "evrensel olan ile simgesel iliki"ye atfen varolabilmektedir. "Hayat, isel olanaklarn gerekletirimidir." Fakat, "olanakly gerekletiren Ben deilim; daha ok odur. Ampirik bir kii olan benim araclm ile o kendini gerekletirmektedir."^ Belirli bir tarihsel varo lu tarznn (mode of being) tersine evrilmezlii (Bat insa nnn "Faustiyen irade kltr"nn her ey iin "balangsal simge" olan sonsuz uzam simgesinde tezahr edii gibi) ve bu varolu tarznn metafziksel hayat srecinin tndn den ayrlmazl ise "kader" olgusunu oluturmaktadr. Aktr ki, byle bir bak Bat Avrupa liberalizminin ideolojisine kesinlikle ters dmektedir. Burjuva liberalizmi yalnzca Spenglerin organis-morfolojik tarih grnde ki, Dnya Savanda bir alman zaferi beklentisi bunun tam da ifadesini bulduu gr olmutur - deil, fakat savatan yenik kma prespektifinin iinde de (yani, anlaml bir bi imde, burjuva hinterlandnda da) bir gerileme gstergesi saylmaktayd. Bylece, tutku ve isel yaam-deneyimi bak mndan anti-liberal biri olan Jnger, kendisinde politikac bir yann bulunduunu ancak Kasm Devrimiyle ve savasonras gelimelerle karlatktan sonra farkeden ve hem bir k dnemi ansiklopedisti ve hem de metafizikisi olan

73

Spengler ile birlemi oluyordu. 1920lerdeki ve 1930larn ilk yllarmdaki saysz denecek kadar ok yazsnda, Speng ler, ulusal siyasete ilikin olarak sezgisel ve kuramsal dzey de o zamana kadar erimi bulunduu kamlarnn mantksal sonularn da ortaya koymu oluyordu. Nitekim program lanm bir srayla kaleme ald yazlarnn ilki olan "Prusyaclk ve Sosyalizm"de hemen devrimden yana bir tutum ta lanm ve Solun ve Sam sosyalizme uygun olarak dzen lenmi yeni bir devlet biimi yaratmak iin birlikte aba gs termelerini savunmutur. Spengler kitle demokrasisinde yal nzca liberal mirasn; bireyci "kk dkkn sahibi" anlay nn ve bunun oluturduu toplumsal yaam felsefesinin bu lunduunu; bunun da, en ok, Ingilterede grldn d nyor; Prusyaclm buna kar kmas gerektiini savu nuyordu. Bu yaam biimlerinden ikisi de "Cermenik" idi Spenglere gre. Ama bunlarn "Teutonic Dzenin valye ruhu ile, Vikinglerin ruhundan gelitiini ve birbirine zt mo ral emperetaifler oluturduunu"^ sylyordu. "eriksiz bir varoluun ruhsal form u"^ olan kn yaanlan aa masnda sosyalizm kanlmazd - ki, ayn sosyalizmi uygarl n knn "Faustian" bir formu olarak gryordu^. Ne var ki, Cermen ruhu, gcn hibir zaman tm olarak yi tirmedii iin, "Prusyen" bir sosyalizmin gelecei biimlen dirmesini hl olanakl sayyordu. Kitleler arasnda bala yan yeni cokulanmlarn - "yzyllarca yksek bir kltrn formalizmi yznden sald kalm ve engellenip bastrlm bulunan alara yat barbarizmin ve insann kendi gll nde bulduu militan ve salkl nee -'^ in ^ , artk, bir kez daha, btnyle formsuzlaacak ve bu adan kitlelere ben zeyecek yalnzca bir hkmet biimi olan Sezarizme sapla np heder olmasna izin vermemek gerektiini ileri sryor du. Bat mn knn siyasal perspektifi buydu. Durum bir grev duygusunu ve Prusyen bir sekinler sorumluluu nu gerektiriyordu: "Yalnzca Almanyada deil, her yerde, biim verici g olarak yalnzca Prusyen ruh kalmtr."^

74

Bylece, "alnacak karar, biim sorununa ilikin bir karar ol ma durumunu am - ki, bu konudaki son dnem gelimele rinde kltr varaca en son noktaya varm, artk, inie ge mi bulunuyordu-; gl kiiliklerin ortaya kmas ve bu ki iliklerin iradesi sorununa ilikin bir karar olma nitelii ka zanm bulunuyordu."^ Beklenen, olumas gereken, artk "sosyalist (bir) efendi tipi snf'*26) idi. Bu erek asndan, "Almanlara zg bir meziyet olan, kiinin kendini byk n derlerin kullanmas iin bir malzeme olarak yetitirmesi" meziyetinden daha uygunu olamazd^. Savatan hemen sonra ortaya kan bir yn milliyeti lik motifi, belirli bir mantksal tutarlkla onun tarafndan ge litirildii iin Spenglerden olduka uzun szettik. Bu motif ler tarihsel bir k perspektifinden- "tarihin, doa-benzeri formlara metamorfozundan"-^ ve bu formlarn simgesel bir Prusyanizm iinde ortadan kaldrlaca grnden kay naklanmaktayd. te yandan, Spengleri sadece bu denli et kisi olmu biri olduu iin deil, fakat daha sonralar Jrgenin evresindeki sava metafizikilerinde grlecek olan siyasetin estetize edilmesi konusunda ilk giriimlerde bulu nan biri olduu iin de incelemi bulunuyoruz. Tarihin geri lemesi perspektifini ilk olarak, vitalistik felsefedeki uzam-zaman ilikisinden gelitirilmi bulunan simge ve eylem ilikisi ile, Spengler siyasal bir gr haline getirmitir. Spenglere gre tarihin gerilemesVm, metafiziksel ieriklerin (yani, gerekletirime erimi formlarn) yitirilmesi nedeniyle, Tarihi ve Doay birbiriyle verimli bir iliki iinde konumlayabilecek tek ey olan uzam-zaman transferinin iindeki z-yenilenmeci (self-renewing) bireyletirme srecinin yitirilmesi karakterize etmektedir. Uygarln yaanmakta olan dne minde tarih ile, ancak, -rnein, modern teknolojide- teza hr etmi bu lu n an ^ erek-ara ilikisi iinde karlalan form a ilikin istemlerin soyut idealizmi ayn safta yeralm olarak durmaktadr. teki safta ise, doa, kitleler, "av d kn yaratk olan insan" ve "gl rk" gibi eylerden oluan

doann alt-tabakas bulunmaktadr^. Bu doal alt-tabakaya, zaman ilikisinin tarihsel bakmdan kanlmazlam bir formu olarak tam da erek-ara ilikisinin iinde tasarmlan m erekler ve mitik nitelikteki imgeler aracl ile tarihsel ve siyasal bir yn verilmek gerekmektedir. Bu ise, formel is temleri kendi varlklar iinde varla ,kavuturan sekinler kesimine den grev saylmaktadr. Bylece, kkszlemi kitleler, bir kez daha, "kader" boyutunda konumlandrlm olmaktadr. Decadent-barbaric g ile, kumanda etmenin, hkmet menin gerekli kld sertlik arasndaki antinomic bant, an cak, mitik nitelikte ereklere; yani, totaliteyi temsil edebile cek ereklere sahip olmakla simgeselleebilecek olan eylemin iddetine varmaktayd (dnmekteydi). Cephe deneyimin den gemi bulunan kuan yaad sorun (savala yzyze gelindiinde, savan uygarla ait klnm bir doa olay ol mas nedeniyle karlalan anlamszlk ve bunun kaderin olumlanmas yolu ile heroik bir biimde altedilmesi sorunu) sava sonras yllardaki genel dekadans sorunsal ile iie gir mi bulunmaktayd. Bu durumda, zm, yeni milliyetilik te aranp bulunmak isteniyordu. nsanl zorla kendi hizme tine komu bulunan mekanistik ve ruhsuz (baka bir deyi le, doa-gibi) teknolojinin, ii bo operasyonalizmin idealize edilmesi (yani, mitik-ulusal ereklere yneltilmesi) aracl ile bir kez daha "tarihselletirilmesi" mmkn olacakm gi bi grnyordu. Erek-ynsemeli (goal-oriented) klnacak olan kitlelerin elinde, hem teknoloji ve hem de kitleler kade rin devinimini (movement of destiny) yklenip srtlanm olacaklard. Bu anlaytan ve Spenglerin "alma" anlay ndan Jngerin "total moblizasyon" ve "i" figrne byle ce, dolaysz bir hat ekilmi oluyordu. "Barbar" doann, iradenin "kathna" ve "zorluuna" baunllatrlm eilir-bklr bir malzeme derecesine in dirgenerek halledilmesinin oluturduu paradoks, gerek

ten, idealist bir programn gerei oluyordu. (Bu paradoks, ekonomik zmn de, teknolojik gcn icras ile doay bir malzemeye dntrmekte bulmaktayd.) Ayn paradok sun zamanca en yakn rnei ise, dekadansn tarih mitosu araclyla akmlatnlmas eklindeki Nietzschenin anlay olmutur. Efendi Irkta Doa bir yaama iradesi olarak or ganik bir alt-katmana dnp kendisine kar bir gce evrimlenmekteydi. Danvini izleyen Nietzscheye gre, doal ynden gerekli bir savam gsz ve hastalkl olan hereyi ykp yok edecek, tm salkl temel gdleri ise glendirip canlandrcakt. Bu durum tarihe yanstldnda, igdsel nitelikteki gdml bu varolu savam (ki, moral ynden de hakl grlmesi gerektii savunulmaktayd) doal elen menin istemlerine dek uzanmaktayd. Bu anlayn kendi iinde tutarl uygulanm ise, stn-insan (bermenschen) retimine kadar varmaktayd. Fakat Bat dnyasnda hristiyanln tarihsel gcnn ve liberalizm ile sosyalizmin "sr ahlkTnn bu telosu akim dekadan nceliklerine dntre rek arpttn syleyen Nietzschenin yapmak istedii ise i te bu arptlmln mitik bir erek aracl ile giderilmesi; telos'un eski konumunun yeniden tesisi olmaktayd. Bir Decadent ve bir Naturalist olarak Nietzsche kendisine hareket noktas olarak Avrupa lkelerindeki ulusal liberalizminde, slah edilmi haliyle emperyalizmde ve son olarak da kendi hastalnn kaderinde grmekte olduu kn (degeneracy) tezahrlerini benimsemi bulunuyordu. Liberal ar evrimin gzkamatrc yaldzlar altndan ortaya km bu lunan bu barbarlk karsnda hem dehete, hem de umuda kaplmt Nietzsche. nk, ona gre, form dan yoksun bir kitle olgusu olarak, ayrmsz, tm kltrleri yokedebilecek ve btn bir insan rkna son verebilecek lmne bir tehdit olarak gryordu, bu yeni barbarl. te yandan, aristokra tik bir iradenin egemenlii altnda sadece bir alt-katman du rumuna indirgenebilecek olursa ayn barbarln trlerin i rek yasasna; yani, stn-insanm geliip olumasna da yara

yabilecek bir olguydu. Bu anlay iinde, Nietzscheye gre, militarizmin aktel tarihsel gc -Prusyen nderlik ilkesi, eyalet devletleri arasndaki kartlk ve mertebe fark^31^- t rn hizmetindeki toplumsal organizmalarn doal, kendi kendilerine yardm eklinde ie koulabilecekti. Bunun ya plabilmesi ise, hi ekinmeden yalandan yararlanmay bir zorunluk saymay gerektiriyordu. nk, ona gre "hakikat" ("hakikatin" moral iddias asndan) daima, akim yalnzca bir trevi olabilmi saylyordu. Bylece olunca da, hakikat, ona gre, tereddi etmi ve zlgenlimi (yani, tarihe ilgi gstermez olmu-.) olarak kalyordu. Yalann bu yolla in sanln kaderinin gerekleebilmesinde etkin ve yararl bir tarihsel g olarak deiik adan deerlendirilmesi (transvaluation) ile, kalc bir kltr oluturmay ve bu kltrn ayrcalkl karakterde olabilmesini kendisine temel alm bu lunan Nietzschenin estetizismi, bylece, kendi geliim sar maln tamamlam oluyordu. Nietzschede kltrn askeri ve estetik olan yanlarnn ortaklaa alan - Stefan George ev. r ise uydu: Kendi bana brakldnda (yani, savama katlmaktan geri ekildiinde) tereddiye mahkum edilmi bulunan, fakat stnletirilmi bir tr elde etmek iin "aris tokratik" olmas gereken tarihsel bakmdan en stn ve en kesin form "barbarik" doann zerinde bir g olarak yne tici konuma getirilmekte; nihilizmi en yksek dirimsel gc ne eritirmek ve stn-insanm oluumunu salamak iin, bu yneticilik konumunda, nihilizmi tam olarak olumlayan bir ynetim srdrecekti. Geici anlamda bir mitos olarak gr nen stn-insan imgesi ise bylece, en yksek ifadesini sa vata bulacak, olan bir dizi eylemi belirlemi balatm ola cakt. 2. Nietzschenin bu yaplatrmmda (construction) kltrn kendisine efendi rk temel almas ve smrlmek zere bir kle rkn varlnn kabul, apak bir biimde allegorik nitelikteydi ve toplumsal boyutta da sunulmaktayd. Ne var ki, faizmin gsterimlenmek zere dzenlenmi "n-

bahesinde", Nietzschenin bu yaplatrmnn oluturucu eleri tutucu - devrimci (conservativerevolutionary) sembo lizm iine alnarak, yeni batan biimlendirilmekte , organik olarak yeniden-kurulabilir bir totalite arayma ynelik kl trel bir topyaya dntrlmekteydi. te, Nietzschenin kendisinin'syledikleriyle deil, onun sylediklerinden son ra bu deiiklikten itibarendir ki, estetik siyasal eylem totalitesine yollar alm oluyordu. Bu durumun bir yan, manipltif olan yan simgeler ve eylem kuramlarnn bir kombi nasyonuydu. Dier yanma, yani, kitlelere siyasal etkinlikten yoksunlatanlmalarnn bir telfisi olarak braklan ve kitle lere siyasal eylem aasnda bulunan da vurumcu (expressive) eylemi salayan yanna ise metafiziksel nitelikteki da vurum ideolojilerince katkda bulunulmaktayd. Bu iki e kendi aralarnda yakn bir bant iindeydi. Davurum ide olojilerinden, zellikle Ludwig Klagenin davurum (expression) anlay, davurumcu hareketleri (movements), manipulatif biimde bu davurumlarn iine konumlandrlm sembolleri ilin tiletirecek olan estetize edici bir eylem for munun nasl bir ey olmas gerektiini anlamamza yardmc olacak niteliktedir. Klagenin arzu ettii gibi hayatn fatalite sinden karp oluturaca yerde en kat bir biimde irade nin ynetimi altnda tutarak bunu yapyorsa da, gene de, Klagenin davurum anlay bu konuda bize yardmc olabi lecek niteliktedir. "Bir eylem metaforu olarak bu ifadeci ha reket" kendi tek-yanll iinde (ki, faraziletirilmi bir ey saylmamak gerekir), tam da, realite ile kurulmu hissi-semblik (emotional-symbolic) bir ilikinin olgularn betimle mekteydi. Bu hissisembolik iliki siyasal eylem alanna akta rlacak biimde konumu deitirildiinde aktrler iin reali tenin yitirilmesine neden olmakta; daha sonra da, dolaysz bir biimde, kendini demogoglarn iktidara ynelik ama-gden iradelerine teslim etmekteydi. Hareketin birey tarafn dan beklenen haarsnca formlatrlmas gereken .kiisel rehber anlayn ya da "rehber imge"nin kiinin kendini-tem-

79

sil etmesi ilkesinin dayana oluu da bundan ileri geliyor du. Ne var ki, burada varlabilen kiinin kendini-temsil etme si (kiinin eylemi aracl ile kendini ifade etmesi - .) Bt nyle karaktere ilikin kendini ifade etme (assertion) tarz na dntrld iin, bir nder kiilikle zdeleme meka nizmasna kar kendini savunamaz duruma indirgenmi ol maktayd. Bu ise, bilindii gibi, Freuda gre, kitlelerin olu umuna varan bir olgu oluyordu.(*) Klags ifadeci eylemin insan hayatnn da-vurumu olarak (kendisinin) mutlaklatrlmasn ne denli az istemi se, tasarmlad pure ve yabanclamam hayatn maniplasyona nasl ak brakldn da o denli az anlayabilmitir. Klagesin bu konudaki tutumunun zayf yan hegemonyay ve yabanclamay yalnzca artan milliletirme ve dzenleyi ci iktidar ynndeki allegorik gelimesinin (Benjaminin de yiini kullanyoruz) sonucu saymasmdan ve bunlarn yansra ortaya kan geriye ynsemeli eilimle, gene bu allegorik gelimenin neden olabilecei aslsz mitosu anlayamam oluundan ileri geliyordu. Ayrca, Klages kendi kurammn tarihsel konumu (position) zerinde dnmedii iin, biz zat kendi kuram da, ironik bir aldanm iinde, bu eilimin kurban olmaktan kurtulamamtr. Bu nedenle, Klagesin potansiyel kurtarm (healing) glerini szcklere yerletir mek ve onlar gnnn sar dnyasna duyurmak iin geli tirdii semboller ve ifade kuram, ayn anda, kuramdaki mito sun en sonunda kitleler dzeyinde de etkin olabilmesi iin kendilerini kitlelerin kurtarcs olarak gsteren ve bu dualistic emay kullanan demogoglarm sepklasyonlar iinde her yna ekilebilen bir aklama olma durumunda kalm tr. Benjamine gre, "sosyal realiteden, doal ve biyolojik
(*) Yani, bireylerden oluan bir topluluk yerine, nder-kii ile zde leerek, birey olma zelliklerini yitirip, kii durumuna indirgen mi insanlarn oluturduu kitle topluntusuna varlmasna neden olan bir olgu. (.)

'

80

realiteye ekilme" sanat tarihinde art nouveau ile balam ve "ondan sonra da bir bunalm semdromu olarak gitgide pe kimitir."^ Kukusuz bu geri ekilmenin bir anlam da, teknolojideki yeni ilerlemelere kar bir tepkiye organik olana dn aracl ile, bu gelimeler zerinde yeniden "efendi" durumuna gelebilmek abas ve giriimi olmasyd. Ludwig Klagesin Stefan George evresi ile ve "Kozmikler"(*) ile ili kileri, bu nedenle, zerinde durulmas gereken bir noktadr. Bu iki grupla ilikilerini birbirinden ayr ele almak gereki yor. Klagesin teknoloji-kart tutumunun, "Kozmiklerin teknoloji olgusuna kar yeterli ilgiyi gsteremeyen blm ile pek az benzerlii vard. Ne var ki, bu evrede de tpk Stefan George evresinde olduu gibi, doann teknoloji aracl ile toplumsal temellk zerinde hi durulmad (bunun bir zm olabilecei hi dnlemedii) iin, bu yetersizlikleri Kozmiklerin ekonomik-siyasal kar evreleri nin oluturduu karlara teslim olmalarna yolam bulunu yordu. Gnmzde Klagesin "Kozmikler" arasndaki chaotic ve irrasyonel gnleri vurgulanmakta ise de^V Klagesin teknolojiye duyduu husumet olduka tutarlyd ve Georgeun "mridlerinin" neredeyse tamamnn srklendikleri sava itiyakn paylamayacak kadar da bu konuda doru dnebiliyordu - bu konuda "efendi"leri Stefan George sa vaa duyulan bu itiyak, onlarn tersine, paylamyordu bile denilebilir. Stefan George evresinin kozmik-heroik nitelik teki ulusal yenilenme umutlarnda teknolojinin fiili sava du rumu iindeki rolnn ne olabilecei tmyle unutulmu bir konu gibi grnyordu. Jnger ise bunu hi deilse betimle meye,ahm bulunuyordu. Fakat, daha sonralar, teknoloji nin bu rol, akl almaz bir derecede hem yaratc ve hem de ykc olan Doann kendi varlndan srp kard bir g, kadere ilikin bir g olarak hatrlanp hesaba katlma(*) Mnihte I. Dnya Savandan nceki entellektel evrelerden bi ri. nde gelen yeleri Kari Wolfskehl, Alfred Shuker ve Ludwig Klages idi. (A. Hillach)

ya balamtr. Stefan Georgeun "mridlerinin" dncesi ne gre, Georgeun bu idealist yaklamnn hayata k akta rm, bu yaklamn "askeri; ("disipline edilmi") bir doaya sahip oluu sayesinde ve (sava idealarm destekleyenler genler olduu iin) Birinci Dnya sava slasnda gerekle ebilmi bulunuyordu. Stefan George, bu idealist yaklamn da (savaa kar tad yaknlk duygusunda (pathosunda) bunun hayata aktarmnn sava aracl ile olmasn dn m deildi (savaa bu adan bel balam deildi). Fakat, Georgeun tasarlad gibi de olsa, "mridlerinin" tasarlad gibi de olsa, kozmik-heroik bir yenilenme yolu ile kazanl m hayat iin tutarl saylabilecek tek yol, dekadansm gizli ynetici-imgesi olan "gzel olarak lmek" oluyordu. Benja minin Stefan George iin "Dekadansm vcud bulmu hali" diye szetmesinin nedeni de buydu. Verlaine "art de mourir en beate"(*) derken, aslnda, kendi dekadans anlayna do laysz bir gnderme yapmayp, kendisini de bir kltrn son temsilcisi sayd iin yaknlk duyduu ge-dnem antikite nin zn (esasn) ifade etmek iin byle bir deyie bavu ruyordu/37) Fakat, sanat-olarak-lmek tarih bakmndan uzaklarda kalm bireydi artk. Daha nceleri yaam Baudelaire iin ise lm, "organik-olanm tahribi"^ ve l mn amblemlerine onlar estetize ederek bakmak gibi alle gorik hedeflerin tesbitleri ile kar klacak, zerinde insa nn kendi "efendiliini" kurmak zorunda olduu i karartc bir olguydu. "Makinalam mekanizmalar" ve makinalam bir mekanizma durumundaki insan iskeleti Baudelairee g re, "ykc glerin zerinde izler brakt bir ifre" id i;^ fa kat te yandan da, gene Baudelairee gre, insan-ncesi can llarn evrimi anlaynda bu ayn iskeletin belirgin bir yeri vard(**) ve Benjamin air Baudelairein bu konudaki yar(*) "Gzel olarak lme sanat" anlamna geliyor. (.) (**) Yani Benjaminin Baudelaire yorumuna gre, insan*m kalc yan olan iskeleti ykc glerin insan zerindeki izlerini tayan, sakla yan bir ifre idi. Ama, te yandan, iskeletin saklad bu aclar canllarn evrimi ve insann geliimini srdrmesi asndan bt nyle boa gitmi saylamazd. (.)

82

gsm ondan yapt "Lelegance sans nom de 1humaine armature"(*) ile belgeliyordu/40^ Bylece, iskeletin allegorik bir kavram olarak kullanlmas ile birlikte, artk, iskelet organik-olann modern teknolojinin koullandrlmasma uygun biimlerde tahrip oluunu gsteren (ifade eden) tarihsel bir indeks olma hitelii kazanyordu. skelete organik-olann modern teknolojinin tahribinden sonraki kalnts olarak bu ilemin kalc izlerini tayan bir ifre niteliinin kazandrl mas, grkemli zerafetin, gzalcln teknolojik rnlerin yeni nitelii olarak sekin bir yerin tannmas ile yaplyor du. Yeni teknolojik rnlere metalar evrenine doru ktk lar yolculukta refakat eden ve bu rnleri lletirilmi (mortified) doaya (lm-sonras katlmaya(**) gemi bulu nan bir dnyaya) bamtlatrarak bu dnyaya yknen iske letin gzellii aracl ile kendisine meruiyet kazandran bu niteliin bu ekilde vurgulanp ne karlmas, bylece, allegorik nitelikte kullanlan iskelet szcne modern tek nolojinin tahrip ettii tm organik-olan varlklarn modern teknolojiden bu yndeki etkilenimlerinin kalc izlerini ifade eden bir ifre olabilme nitelii kazandryordu. Bu nedenle, modern dnemin insan iin biricik "kktenci yenilik" - yani, oktandr hi deimeyen ve deimeyecek gibi olan lm artk yalnzca estetie ait dzlemde bulunabilecek olan birey haline gelmise, iskelet, modern teknolojinin insan varl zerine hakkedilmi (oyucu kalemlerle yazlm, nakedil mi) bir sureti oluyor ve insana ektiklerinin izlerini sakla ma olana veriyordu. Zaten teknolojinin bir ssleme esi ne ve tatbiki sanatlar alanna dntrlmesi (Benjaminin art nouveau olgusunda grd de buydu) Baudelairein de daha o zamanlar farkettii, bekledii bir olguydu.
(*) "nsan zrhnn - iskeletinin - unutulmu, farkedilmemi grkemli zerafeti" eklinde Trkeletirilebilir. Bu alnt, Benjaminin Baudelaire zerine yapt Arkadlar Projesinin Almanca 1974 bask sndan, 159uncu sayfasndan yaplyor. (.) (**) Rigor nortis karl olarak. (.)

83

Benjamin, Georgeun almasn, zellikle byk b lmn bir yana brakarak art rouveau akm iinde yeralan bir alma saymakla^43) (bu grn uygunluunu burada tartacak durumda deiliz^) Georgeun art rouveau akm iinde rtk bir biimde yeralan "derinlikli ve cretkr bir teknoloji eletirisini" paylaan bir yazar olduunu belirtmek istemitir. Art nouveau, en belirgin yanyla, teknolojik geli meyi tutuklamak isteyen bir anlaya sahipti.^ Georgeun modern teknolojinin sanat zerindeki etkilerine ilikin anla y ve yaklam, en ak biimde, kitlesel oaltma tekniiy le kitap retimi yerine tam anlamyla bir sanat almas ek linde gzel kitaplar yapma usln getirmek; elden geldiin ce bu zenaatkr usl kitapl geri getirmek tutkusunda ortaya kmtr. Bu ikinci tr kitap retimi toplumsal reali tenin modern ala birlikte teknolojikletiini, snailetiini btn btne grmezden gelmese de, marur ve tepeden ba kan bir edayla, kendisinin doru yolun tek izleyicisi olduu nu sylyor ve bakalarm da modern teknolojinin sanatsal retim zerindeki etkileri karsnda kendi geriye-ynsemeli (regresive) anlayn benimsemesini istiyordu. Benjamin ise, byle bir tutumu hibir zaman benimsememitir. Tam tersine, Georgeun art nouveau ile yaknln en canalc bi imde belgelemek iin,teknolojinin bu yeni dnemdeki metalatrma ve tek-biimletirme zelliini saklamak iin ken di rnlerini byle sslenmi bir grnme brndrmesi ile, "kk din topluluklarnda grlen bir zellik olan top lumsal elikilerin trajik, sarsntlara ve gerilimlere dnt rlmesi zellii"arasnda bir bant olduunu ileri srmtrS45) Art Nouveau yandalarnn estetize edilmi bir hayata "meftuniyetleri" "zamanlarn dn" srasnda ortaya kan
(*) Baka bir ifade ise, modernist bir akm olma savma ramen, anti modernist bir akmd. Teknolojinin doal-olmayan bir gelime y nne sapmasnn toplumsal-ekonomik nedenlerini farketmedii iin, teknolojik geliimin nndeki bu saptrc engelleri kaldrma y deil, teknolojik gelimenin kendisini ortadan kaldrmay dl yordu. (.)

84

estetisizmin siyasal iereini oluturuyordu. Bu ierik, dpe dz, lm arzusuydu/46) Bu lm istei Georgeun dekadan snn da z oluyordu.(*) Benjamine gre, George, byle ce, burjuva kltrnn yaam karsndaki isteminin, "za manlarn dnm" gnlerinde iin en znde, estetize edilmi bir lm olduunu, kendisi hi farknda olmakszn ortaya koymakla nemli ve tutarl bir aklamada bulunmu oluyordu. Bunlar sylemekle, artk, sze ilk baladmz nokta ya; yani Benjaminin Jnger tarafndan hazrlanan Sava (Cengaver) derlemesini deerlendirme biimine ve bu derle meyi Alman faizminin oluumunun ideolojik kkeni say m olduu yolundaki szlerimize dnm bulunuyoruz. Hi deilse Jngerin bu almasn zetleyip sunarken, burjuva znelcilii, burjuva estetizismi, Doa zerinde allegorik bir egemenlik kurma tutkusu, teknolojik gelime ve ulusal mi ras gibi belli bal noktalar vurgulayp bunlar arasndaki ba ntlardan szetmekte olduu, apak, ortadrS47* Alman idealizminin dnsel potansiyeli olan Obenauer"e gre, "es tetik nitelikte kendini-yanstmann zevk ve acs" elbette ki, Onokuzuncu Yzyln ge-dnem burjuvazisinin ulusal kl trlerinin hepsinde de rastlanan bir zellikti. Fakat formel anlamda estetize edilmi bir kendini-yanstma sanatnn ku ramsal temelleri Alman Romantizmi tarafndan atlm bu lunuyordu. Bu estetize edilmi kendini-yanstmann bir sa natsal pratie ve estetik bir yaam formuna dntrlmesi (bu iki alanda kendisine denk den formlarn oluturulma s), ok daha radikal bir biimde, Almanyaya komu lke lerde gerekletirilmi; siyasal yaamn ve savan estetize
(*) Yani Benjamin, art nouveau topluluklarndaki tutumun, modem teknolojik yeniden-retme yntemlerinin etkisiyle sanatn karla t yeni sorunlarn zm iin, teknolojinin nne engelleyen, belirli toplumsal ilikiler biiminin deitirilmesine ynelmek yeri ne, topluluun kendi arasndaki gsterie tutkun, ar duyarl ve gerginlik iinde sren bir belirizlik ve lm beklnetisiyle dolu iyaamma ekilmek olduunu vurgulamak istiyordu, (.)

edilmesinden ilk kez Almanyada sz edilmemi bile olsa, btn bunlarn yirminci Yzyln yarlarnda bir siyasal rea lite olabilmesi Faist Alman yneticilerine "nasip" olmutur. Faizme kar direnmesi beklenen glerin Alman toplumunda bu denli gsz kalmasnn nedeni, Benjaminin Obenauerden alnt yapt metinlerin devamndan anlalyor ki, bu direnici glerin (yani, modernistlerin-.) Byle bir bi lin iinde olabilmeyi "keskinletirilmi anlama gc" ya da "akl berrakl" gibi eylerle kartrmas; bu yetersiz ve yan l deerlendirmeleriyle neredeyse, akl tmyle kovalayp ortadan kaldrmak isteyen bir zihin bulanklna gelip sap lanmalar olmutur.(*) Benjaminin bu noktaya parmak bas masnda Max Kammerellin yapt uyarlar konuyu aydn latmakta yararl olacaktr. Kammerell bu zihinsel bulankl a tamamen saplanm bir yazar da deildi. Fakat estetik ve ussal tutumlar arasndaki kararszl sonunda "bu ikircilikten kurtulabilmek iin akln heroik tutumuna umut balama ya srklenmi bulunuyordu. Benjamin kiinin kendisiyle olan estetik ilikisinin oluturaca radikalizmde diyalektik bir gcn bulunabileceini kabul ediyordu. Fakat Stefan Ge orge evresi, Fransz avant-garden tam tersine, form ve norm oluturma ilkesini kiinin sorumluluunda bulunan birey sayd veya genel dzeyde geerlie sahip bir tr kiilik mitosuna nder kltne ve kahraman tapnmaclna d ntrd iin bu zellii hibir zaman kazanamam bulu nuyordu. Ar-znelci bir ben cilii (egocentrism) nesnel bir varolusal temele (Seinsgrund) dntrlmesi Benjamine
(*) Yani, burjuva modernizminin, ekonomik ve teknolojik boyutu es geen durum-deerlendirmesinin, nndeki sorunu yanl - bilinlilikten kurtulmaya alarak zmlemek yerine, reel-hayat este tize ederek bu reel durumu enternalize etmesini kolaylatran kendi yanl-bilincinin "hazzma" kaplmas; bylece, adm adm, fa izmin hayata egemen olmasn, nce teorik yanllklaryla ve ye tersizlikleriyle, sonra da siyasal pratikteki edilginlii ile kolayla trm oluu neden olmutur.

86

gre, yaanan gn iinde grlebildii oranda, gereklii ka ntlanabilir tarihsel bir olgu, bir yaam biimiydi. stelik, Ba rok allegoriden tutunuz da Romantizme, Gerekstcle ve faizme kadar burjuva znelciliinin tarihinde zaman iin de tekrar tekrar grlen bir olguydu. Fakat, ekseri halde bir kollektivizme varan bu deiimin yn iin balangcndaki znelci postlada yeralm olmayabilmektedir. Bu durum ta rihte kendisini temsil eden kimselere bakldnda byk bir blmyle tutuculua ve restorasyona dnen; fakat ayn za manda kendi iinden bir dip akntsna yollar aarak zgr znelci glerin, dipteki tarihsel akntsna yolaarak, Stefan Georgeun da katld avart-garde hareketlerin oluumunu salam bulunan Alman romantizminde aka ortaya k mtr. Fakat gene ayn Romantik akmn iindeyken George estetik znelcilie ynelerek, Benjamine gre, kart bir tutu mu savunabilmitir. Bu nedenle ufku faizmle ayn ufku pay laacak kadar geni ve umutsuz denecek kadar diyalektik nite likten yoksun bu grn kkenleri hem ark-Ttonik ruhun ve ge dnem burjuva anlay olan Alman Klasisizminin bu lat bir Grek heroizmine, hem de "Grek misyonunun miras s" olarak ttonik heroizme uzanmakta, Romantizm ile ba lar ise kalmam bulunmaktayd. (*)
III. Estetizm ve Teknoloji

Benjamin sorunu irdelerken buraya kadar sylemi ol duklaryla kalm deil. Deerlendirmelerinde bu noktada kalm olsayd, bu kadaryla kendini materyalist saysa bile,
(*) Yabanclam insan olma durumunu ortadan kaldrmak yerine, yabanclam insan biimindeki varoluunu estetize etmeye ve bunu ttpnik heroizmin aldanm aracl ile yapmaya yneldii iin, ii bu lye vardran Alman burjuva znelcilii, Alman ro mantizmindeki kiinin kendisiyle estetik ilikisinin oluturduu ra dikalizmin diyalektik gcnden btnyle yoksunlayor; kiinin sorunu olmaktan karlan yabanclama sorunu, rktan biri olma yoluyla kazanlan kollektif kimlik araclyla zmlenmi oluyord u .( .) .

87

bizim saymamz g olacakt. Fakat Benjamin sava derle mesini deerlendirirken, ge-dnem Alman burjuvazisinin kendi estetik yanstmasnn nedeni olan teknoloji sorununu, retici gleri ile elealm; bunlarn kkenleri ile burjuva z nelciliinin kkenleri arasndaki balanty ortaya' sermeye alm; ayrca, faizm olgusunu anlamakta ve tehiste b tn bunlara irdelemesinin tam da odanda yervermitir. Ondokuzuncu Yzylda yeniden-retim (reproduction) tek niklerinin geliimi, yalnzca, eriilen teknolojik dzey ve bu nun mantksal devam sayesinde gerekletirilmi deildir. Bunda, ou kendi bana alan teknik bulu sahibi kimse lerin ve topyaclarm almalarnn, heveslerinin, tutkular nn zemini sayabileceimiz burjuva snfnn bu bulular y nnde oluan ve gelien istek ve gereksinmelerinin de nem li rol olmutur. Burjuvazi, modern dnemin bu yeniden-retim tekniklerinin gelimeleriyle, kendisinin yaad ve kendisi tarafndan yaratlm bulunan kendi toplumsal ger ekliinin sanatsal olarak yanstlmas ve bylece kendi bur juva i-dnyasmm eyletirilmesi (objectivization) konusun da, hergn biraz daha artan kendi z-gereksinmesini karla yacak olanak ve yntemleri elde etmi oluyordu. Duyularla alglanabilen yzeydeki realitenin tpks tpksna benzerini karmaya yarayan yeni teknik yol ve yntemler, yeniden-retimin (oaltmalarn) aslna sadakt ve benzerliini ozamana dek grlmemi lye vardrm bulunuyordu. (*) Hatta, ttal anlamda yeni duyumlamalar yaratacak, bylesi duyulanmlara olanak salayacak gelime dzeyine varlm bulunuyordu. Fakat btn bunlarn en derininde, daima hep ayn ey vard; fabrikalarda dpedz bir retim arac olarak ie koulan; savata tam bir ykm ve ldrme arac na dntrlen; bambaka bir alan olan sanatta ise, burju va kiiliinin konvansiyonel sanat olanaklaryla doyumlaya(*) Gnmzde bu nokta TVye ve onun yaratt "mutlak sahte"ye dek varm bulunuyor. Yaanan dnyamn izlenen dnyaya yapay (ynetilebilir) bir "suret"e dnmesine varm bulunuyor (.n).

yamad kendi zel-yaamndaki estetik uyarmlarn neden olduu arzulara doyum salama aracna dntrlen mo dern dnemin modern teknolojisi. Nitekim Futurizm, mo dern savan duyumsal (sensual) nitelikte yzeyden alglana bilen etkilerini sanat iin kendi balarna birer ama ve yeni sanatsal rnler iin birer model olarak, bu yzden betimleyebilmitir/48) nk, bir retim arac olarak (modern tek noloji, yeni bir olgu olarak zerinde dnlrken toplumdaki-.) kendi maddi ilikilerinden uzaklatrldnda, ya da savata olduu gibi sapknlatrlm bir retim aracna d ntrldnde (ki, burjuvazi kendisini savan bu alanda ki etkilerinden pek rakik bir biimde uzak tutabiliyordu), burjuvazinin gznde, artk, dpedz bir retim ve kr maksimizasyonu etmeni olarak dnlebilecek birey; bir ileti im ya da^ ulam arac; pratik bir istem yantlama olana; ya da, yeni ve zenginletirilmi olanaklar iinde igren bir elenim (entertainment) ve doyum arac olarak alglanabili yordu. Fakat btn bunlara bakarak, teknolojinin olumsuz yanlarnn burjuvazinin kendi yaamnda bile yeraldm gz lerden saklamamz doru olmayacaktr. Ne var ki, teknoloji nin olumsuz yanlarndan burjuvzanin etkilenmesi, yalnzca, onun ayrcalkl "serbest zaman" (leisure) iin sz konusu edilebilecek engellemeler biiminde oluyordu. retimi ar tk dolaysz olarak kendisi ynetemeyen burjuvazi, teknoloji yi hem bir oyalanma ve elenim arac olarak, hem de bir ifa de (kendi idnyasn da vurup eyletirme) arac olarak kendisinin organ klmak istek ve umudundayd. Fakat, be lirli bir sre sonra, teknolojinin kendi nesnel gelimesi ve bunu izleyen, btn bir toplumsal yaam sarp kuatveren yeni deiimler karsnda, ou kez gemie ynelimli (regressive) topyalar (*) kurma alkanlndaki burjuvazi, bir
(*) Regressve utopia ya da distopia miti, esenlikli ve zgr bir yaa mn artk gemile kaldn dleyen; gelecek iin beklentisi yl drlm kesimlerin topyas oluyor. Bu konuda, bak.: nsal Os kay, ada Fantazya: Popler Kltr Asndan Bilim-Kurgu ve Korku Sinemas (Ankara: AYKO Yaynlar, 1982), ss. 7-56daki Bilim Kurgu poetikas zerine yazlm "nsz".

89

anda, dehete kapvermitir. Bu durumun sonucunda, yeni siyasal ittifaklar oluturmak durumunda kalan burjuvazi klaisizmin heroik bir tavrla (stance) benimsenip kabulnden ve antik a mitleri, ttonik efsaneler ve Prusya masallar gi bi elerden oluan Cermenik-milliyeti ideolojilerle sar ma dola/bir hle gelmi; stelik, hayata anlam kazandr mak ve reel-hayat aarak daha st dzeyde bir hayata ka vumak asndan nem tayan Form, cemaat (gemeinschaft) vefhrer-elite ballk gibi pstlalarn aracl ile bur juva yama slubunun gelip dayand dekadans ve nihiliz mi yenmeyi de yklenmesi beklenen bir idealin gerektirdii ynde, yeni bir siyasal tavnn oluturulmas iin bizzat, ken disi hazrlklara balamak durumunda kalmtr. Btn bun lar son-dnem kapitalizminin ekonomik ve toplumsal bir sis tem olarak kendi iinde tamakta olduu bunalmlara ve dev boyutlara varan bir sorun haline gelmi bulunan retici glerin n tkanan gelimesinin bir boalm mecrama (outlet) kavuturulmas zorunluluuna, artk, iinde yaanlmak ta olan burjuva toplumunun ayrcalklar kendisine temel al m bulunan yapsna ve mevcut kapitalist retim ilikilerine dokunmadan, faist bir zm bulmann "girizghn" sala m oluyordu. Btn bunlarn, artk, gnmzde bizler iin, Tarihin belirli bir ann (*) anlamann ve onun derinliklerini grebilmenin tesinde ne anlam olabilecei sorulabilir. Ei timle aktarlan eski gnlerdeki mitlerin yerini, gnmz in sannn yaamnda, allmam denebilecek, ya da gndelik yaama ait saylabilecek trden yeni yeni mitler alm bulu nuyor.
( *) Niteliksel olarak deitirilemeyen, deitirilmesinden kanlan bur juva toplumsal realitesi karsnda, hayat deitirmek yerine haya tn yaanm estetize etmeye ynelen burjuva kltr yaamnn, bu noktada kalamayarak, kendi kmazlarna hayat mutlak bir estetisizme indirgeyen faizm ile zm aramaya srklendii Tarihsel an (moment) anlamnda. Bu konuda, Benjaminin Tarih Felsefesi zerine Tezlerinde ayrntl bilgiler verilmektedir, (.)

90

Gnmzde ne Ttonik deerler ve inanlar sistemi, ne ya am metafizii, ne irade metafizii ne Greklerdeki kahrama na tapnma klt, ne Alman grev duygusu (*) ne ideolojik letirilmi klasisizm anlay ve ne de estetize edici kendini-yanstma felsefesi nemli roller yklenebilmektedir. Her zaman olduu gibi, burjuvazi gnmzde de ayrcalklarn muhafaza etmekte ve savunmaktadr. Ne var ki, burjuvazi bugn bu ii, byk blmn liberalizmin arsenalinden sa lad deerlerden ve Hristiyanlk etikinden yararlanarak yapmaktadr. (Hristiyanlk etikinin yokedilmesi ise, Nietzscheden beri ok byk bir ounlukla btn Alman en telektellerinin u ya da bu adan katld bir i olagelmi tir). Burjuvazi, komnizm ya da sosyalizm tehlikeleri ile baedebilmek iin (burjuvazinin bu ikisi arasnda herhangi bir ayrm gzetmekte fazla istekli olduunu sylemenin zorluu nu da belirteyim) gnmzde de kapitalizmin eski ve bili nen temel ideolojisine ynelmi; 1920lerde ve 1930larda faizmin kendisinin bile kar kt en eski, devri gemi burjuva ideolojilerini yeniden canlandrmaya ynelmitir. Fakat ne var ki, gnmzde de, ekonomik ve teknolojik ge limenin bir dzene kavuturulmas ve bu iki alandaki geli melerin insancllatrlmas iin almas gereken hl ok uzun bir yol nmzde durmaktadr. Bu durum, zellilde, doal kaynaklarn kullanl biiminde ve teknolojinin uzun vadeli amalara ynelik kullanm ve uygulanmnda nmz de durmaktadr. (**) Teknolojinin insanln savunulmasn
Reel-toplumdaki banal kiisel varlk biiminden zgrlemek iin, Alman insannn, kendini, Tarih-yapan stn-insanm siyaset materyali olarak, Alman davasna sunarak st-kimlik kazanaca yolundaki edilginletirici inan, (.) (**) Grnmzde burjuvazinin hem ekonomik gelimenin insancllat rlmasnda, hem de teknolojinin gelimesinin yaama-kart bu gnk yn yerine "doal-olan" ynne evrilmesini engelleyici tutumuna, Hanneh Arendt gibi liberal burjuva felsefesinin zdenlikli savunucular d kar kmakta; burjuvazinin bu iki alandaki tutumunu srdrrken, kendi ynetimini "merulatrmak iin, Hillachm yukarda deindii klasik liberalizmin deerlerini savu nur gibi grnmesini ise bir btn olarak insanlk iin tehlikeler le dolu bir siyasal iki yzllk saymaktadrlar. Jrgen Habermas, John Fekete, Paul Piccone gibi gnmzn yaayan dnrleri de bu gr paylamaktadrlar, (.) (*)

91

dan szederek silhlarn gelimesinde bugn de oynad akl almaz rol hatrlatmaya gerek var m? Benjaminin fetiletirilmi bir deer ifadesine dnm bulunan "heroik tutum" ibaresi ile, modern teknoloji ann muharebe hatla rnda bunun artk bizzat yaanmasnn acmaszln kar latrarak akla kavuturduu zn yitirmi bir kahraman lk biiminin yaanmas sorununa ilikin dnce ve yorumla r asndan bakldnda, modern silhlarn gelimesinde bunca byk rol olan ada teknolojinin insanl savun makta olduunu kabul etmek hi de kolay gzkmemekte dir. Ayrca, tpk teknolojinin gelimesinin insancllatrlma s sorunu gibi, ekonomik byme de, gnmzde, yalnzca kendisinin kabul ettii deerlerle srdrlmesi gitgide zor kabul edilebilir birey olmu bulunuyor. Gnmzdeki "doal-olmayan" ekonomik byme srecinin kendi iinden atp kurtulamad bunalmlarn basksyla, zorlama meta es tetiinin yardmlaryla satlp eritilebileri retim-fazlas soru nu toplumun omuzlarna yklm yeni bir "kambur" olmu tur. Byme, ancak, bu yolla srdrlebilmekte; stelik, cid di evre sorunlar da yaratmaktadr. Durum o hali almtr ki, "Doaya egemen olma" slogan insann dnme yetene ine kar oynanm en son oyun nitelii alm; zerinde ya admz gezegenimizi allegorik bir ifadeyle, insanlk tarihi nin facies hippocratica s(*) haline getirmeye balamtr. Gnmzde, bir yandan ekonomik karlar yznden siste min deitirilmesi ve toplumsal ereklere ncelik verilmesi yerine Tarihi bugne kadar olduu gibi srdrmeyi yararl gren ayrcalkl kesimler kendilerinin destei olan ynetim ve iktidar tekelini bu tr endstriyel konomik bymenin koullarn srdrmek iin gitgide daha youn bir biimde
(*) zdenlikten yoksun, iki yzl kiilik, Bu deyim Baudelaireden geliyor. air, gerekliin aslna uygun alglanamad, iletimlenemedii modern dnemde airin de, airin okuyucusunun da z denlikten yoksunlam kiilikleriyle birbirlerine benzer duruma geldiklerini sylemitir. Baudelaireden Benjamine, ondan da Hillacha geliyor bu deyi, (.)

92

kullanmakta (ki, bu ekonomik bymenin balatt yalnz ca Bat dnyas iin sz konusu olmaktan km bulunmak ta); dier yandan ise, kendisini ancak yola k ncesinde kabul ettii postulalar ve inan simgeleri aracl ile hakl ve meru sayan "aadan yukarya" rgtlenmi gc de fa istlik denecek kadar "souk" ve "ar" bir heroizme ve ken di bana ayr bir estetik demek olan soyut bir snf mcade lesi yceltimine dnm bulunmaktadr. Gnmzde ise, teknolojinin yeni gelimelerine daya nan yeni bir estetisizm olumu bulunmaktadr. Bu, teknolo jik yeniden-retime ve kendi kamusunu kendisi yaratabilen Kitle letiim Aralarna dayanan yepyeni bir estetisizm ol maktadr. Bu yeni estetisizm, XIX. Yzyln estetisizmi gibi ideolojik biimlendirmelerle dolaysz olarak deil, teknoloji dolaym ile aktarlmaktadr. Pratik olarak btn bir dnya yzeyini kapsayacak kadar genilemi, snrsz denecek ka dar geni yeniden retim olanaklar kazanm bulunan gn mz Kitle letiimi Aralarnn her tr siyasal olay ya da et kinlii gn gnne yanstmas sorun olmaktan km bu lunmaktadr. yle ki, siyasal eylem ve edimlerin olmalar ile, bunlarm kamuya sunulmalar arasndaki zaman fark, azaltla azaltla gnmzde sfra inmitir. Yeni Kitle letii mi Aralar sayesinde artk olaylar nce filme ekip kaydet mek; daha sonra, belli bir sre geince bu kaytlar yeniden-retip datmak klfeti bile kalmamtr. Gnmzde siyasal olgular ve edimleri kamuya vuku bulduu anda ve dolaysz olarak aktarmak; siyasal edimlerin seyrini ve netice lerini bu ekilde oluturulmu iletiim aralar kamularnn (media publics) gsterecekleri tepkiler aracl ile, bu siya sal edimlerin oluum sreleri daha devam ederken denetle yip deitirmek, amaca gre yeniden-biimlendirip "dzelt mek" olana alm bulunmaktadr. Kitle letiimi Arala r, devletin gzetimi altnda ya da gasbedici zora dayanan basklar altnda, artk, bu ekilde dolaysz bir kullanm alan kazanm bulunuyor.

Bir yeniden-retim arac olarak filmin tad yeni ni telik, kitle hareketlerine kar duyduu zel yaknlk olsa ge rektir. Bu yeni zellik sayesinde kitle hareketleri deiik sahneler eklinde, kh kalabalk sahnelerini, kh bireysel yakn-ekimlerin gsterilebildii bir deiimlenim iinde eki lip yanstlabilmekte, bu yeni olanak sayesinde, modern top lumdaki kiilerin holandklar kimi zaman bir topluluun oluturucu esi ya da bir kitlenin partikl olma, kimi za man ise bir nder figrnn "mtemmim czi" olma duygu su kitle hareketlerinin ya da bu tr olaylann filme ekilip ya ynlanmasndaki yeniden-retim ileminin estetik yapsna aktarlp ilenebilmektedir. te yandan, kitle hareketleri bu yeni filme aln ve yaymlan biimi ile kitleler eklindeki kalabalklara ilk kez sunulabilmektedir. Filmi, kitlelerin hem kendilerini seyrederek ayr bir yaam-deneyimi (life-experience) edinmeleri iin; hem de, kendilerinin de katlp oluturduu kitle hareketlerinin gsteriminden estetik an lamda bir elenim olana bulmalar iin elverili bir ileti im arac klan zellik, ite, filmin bir iletici olarak byle iki li bir nitelik tamakta oluu undandr. Bugn kitleler ve po litikaclar ayn anda kamera tarafndan filme ekilebilmekte; nlerinde, ykseke bir yerden ekim yapan kamera kar snda kitleler de, politikaclar da, birlikte, kendilerini ka meraya sunabilmektedirler. Ama bir farkla: kitleler kendile rini bamllatrmanm ritelleri ile efsunlanm olarak; poli tikaclar ise, iktidar sahibi olma cerbezesinin yaratt esrik lik iinde. Filmlerin yeniden-retimi, bu nedenle estetik i levleri gznnde tutularak sahnelenmi siyasal oyunlar iin bir uyarma (stimulus) dnm bulunmaktadr. yle ki, filmin ekimi ile, yeniden-retimi arasndaki zaman fark, kez, ekilecek olgularn fiili seyri ile, montajdan gemi fil min yaynlanp sunulmas arasndaki formel farkllk bile, gsterilecek olan eyin nceden bilinmekte oluunun yaratt gven sayesinde belirlenen bir bekleyiin zenginletirilme-

94

si araclyla, bu tr siyasal dzenlenimlerin etkinliinin da ha da arttrlmasna yaramaktadr. Radyo ve sesli filme gei, modern yeniden-retim teknolojilerinin hem mkemmelletirilmesi, hem de gl bir biimde yaygnlatrlmas sonucunu vermitir. Gnm zn iletiim aralar yeniden-retim srecini ylesine hzlan drmlardr ki, bu aralar siyaset sahnesinin bir blm, sahne klar haline gelmilerdir. Gnmzde bu iletiim aralar olmakszn siyasal yaamdaki olaylarn grlmesi, duyulmas bile olanakszdr. Siyaset sahnesindeki nesnellik bile, yaadmz gnde, bu aralarn k efektleriyle olutu rulmakta; bu nedenle, bu "klar" olmazsa siyaset sahnesin deki aktrler nasl hareket edeceklerini bile kestirememektedir. Kitle iletiim aralarnn olay-yerindeki varlklar olay larn seyrini deitirmekte, biimlendirmekte; bu nedenle, siyasal olaylarn seyrinin planlanmasn bile etkilemektedir. Kiinin kendini kamuya sunma alan (realm of public selfpresentation) politikaclarda kiinin gndelik yaam pratik lerine dek yaygnlatrlm bulunmaktadr. Politikac kii nin siyasal eylemi, gnmzde, siyaset adamnn karar-alma yetkinlii, ya da temsil ettii toplulukla ilikisi gibi nesnel bir boyutta deil; politikacnn kendisini kamuya siyasal ey lem potansiyeli ile dolu biri gibi gsterip sunabilme becerisi boyutunda betimlenmeye balamtr. Gnmzde, bu ne denle, politikaclarn siyasal eylemi de, birer da-vurum ey lemi olarak grnen ve kendi estetik doyumunu kitle ileti im aralarndan elde eden rgtl kitle hareketleri de, sis temi deitirmeye yarayabilecek potansiyel glerinden so yutlanm gibidirler. Btn bu yeni deiiklikler ise, gn mze gelinceye kadar en ileri rneini faizmde grd mz siyasetin estetize edilmesi anlamna gelmektedir. Benja min, bu incelemesinde; ideolojiler ile uygulamal teknolojiler arasndaki banty gstermeye almtr. Benjaminin ze-

95

rinde durduu bu nemli sorun, deiik formlar iinde, g nmz iin de nemli bir sorun olarak, nmzde durmak tadr.
Ansgar Hillach (ngilizceye evirenler: Wisconsin niversitesi Al man Dili ve Edebiyat blmnden Jerold Wikoff ve Ulf Zimmerman) (New German Critique: an Interdisiplinary Journal of German Studies, 17 (Bahar, 1979), ss. 99-119dan, eviren: nsal Oskay.)

DPNOTLAR
Walter Benjamin, 'Theorien des deutschen Faschismus," Benjamin, Gesammelte Schriften, Cilt 3. Metindeki alnt larda gndermeler ngilizce eviriye oluyor.. Yani, Hillachm bu yazsnda Benjaminin incelemesinden yaplan alntlar. Benjaminin "Theorien des deutschen Faschis mus" yazsnn Jerolt Wikoff tarafndan yaplan ngilizce e virisinin New German Critiqe dergisinin 1979 Bahar Say snda yaynlanan metninden yaplmaktadr. TF ksaltmas ile yaplan bu gndermelerde belirtilen sayfa numaralan, dolaysyla, New German Critiguedeki bu metnin sayfa nu maralarm izlemektedir. Ernst Jnger, (der.), Krieg und Krieger (Berlin, 1930). Hillachn yazsnda, metinde Kuk ksaltmas ile Jngerin bu derle mesine gnderme yaplmakta; belirtilen sayfa numaralar ise, Al manca, 1930 orijinal basksndan olmaktadr. Benjamin, "Mekanik Yeniden-retim anda Sanat rn" ba lkl incelemesi iin, "fade lkesi ve Reaksiyoner levleri zeri ne Bir Not" balkl bir ek aklama hazrlamay dnmtr. Fa kat bu aklayc eki yazma olana bulamamtr, "Mekanik Yeniden-retim anda Sanat rn" iin, bk.: Gesammelte Schrif ten, Cilt 1/3 (Frankfurt am main, 1974), s. 1050. Benjaminin Alman barok trajedilerini de inceleyip gelitirmi bu lunduu zere, bunlarn her ikisi de, formel olarak allegori ele ridir. / Benjamin, Sosyal demokratlarn liderlik rol oynayabilmeleri oylana zerinde durmuyor. u yazlarna baknz: "Edward Fuchs: Collector and Historian," New German Critique 5 (Bahar 1975), ss. 27-88; ve "Theses on the Philosophy of History, "Hannah (*)

(1)

(2)

(3)

(4)

Arendtin Benjamin derlemelerinden oluan kitab, llluminations (New York, 1969), ss. 253-64. (Benjaminin 'Tarih Felsefesi ze rine Tezlerinin Trke evirisi iin ise, bk.: nsal Oskay, "Walter Benjaminin Baudelaire almalar SBF, BYY. Yksek Oku lu YILLIK, 1980/1981, ss. 437-501de Ek, ss. 490-501.) (5) Benjaminin dncelerinin Klagesinkiler ile ilikisi daha ayrntl olarak incelenmeye deer. Bu konuda, bk.: Gerhard Plumbenin "die Entdeckung der Vorwelt. Erlaterungen zu Benjamins Bachofen Lektre yazs. u kaynakta Text+Kritik 31/32 (Walter Benjamin) (ed ), Burhardt Lindn< r (Munich, 1971), ss. 19 ve ar-

(6)

^% ' '

(7)

(8) (9)

|10) (11) (12)

(13) (14) (15) (16) (17)

(18) (19) (20)

Ludwig Klages, Ausdrucksbewegung un d Cestaltungs kraft. Grundlegung der Wssenschaft vom Ausdruck (ed.), Hans Eggert Schrder (Munich, 1968), ss. 72 f. Klaus-Friedrich Bastion, Das Politische bei Ernst Jnger. Nonkonformismus und Kompromiss der Innerlichkeit. Doktora tezi, Heidelberg, 1963, s. 280. Ibid. W. Benjamin, "Zum gegenwrtigen gesellschaftlichen Standort des franzsischen Shriftstellers, Angelus Novus, Ausgewhlte Schriften, Cilt 2 (Frankfurt am. Main, 1966)* s. 265te. Ernst Robert Curtius, Maurice Barres und die geistigen Grundlagen des Franzsischen Nationalsmus (Bonn, 1921), s. 99, K.-F. Bastion, ss. 93 ve ard. Jnger, "insann iinde yeralan ve onun bir an geldiinde ehit dmeyi bile kabul etmesine yolaabilen si ve boyun edirici tutkularm karmak birlikteliinden" szediyor. (KuK, s. 16.) W. Benjamin, Angolus Novus, s. 265. Bu ilikiyi en iyi ortaya koyan, George Sorel ve onun "ifade bili m ine ilikin olarak Ludwig Klages olmutur. Oswald Spengler, "Vorwort," Politische Schriften (munich, 1933), s.vii K.-F. Bastion, s. 94. Manfred Schrter, Metaphysik des Untergangs. Eine kulturkritische Studie ber Oswald Spengler (Mnih, 1949), ss. 171 ve ar d. . Oswald Spengler, Der Untergang des Abend landes, c. 1: Getalt und Wirklichkeit (Mnih, 1920), s. 223. Ibid, s 227. Ibid., ss 226 ve ard.

(21) O. Spengler, "Preussentum und Sozialismus." u kaynakta: Poli tische Schriften (Munich, 1933), s, 32. (22) O. Spengler, Untergang, c. 1, s. 510. (23) "ilerleme ynnde insan iten ve ilk dnemdeki batl tutku Faus^ tian; bunun sonrasndaki mekanik "ilerleme ise sosyalizmdir." (Ibid., s. 16) (24) O. Spengler, Jahre der Entscheidung, c. 1: Deutchland und die weltgeschtliche Entwicklung (Mnih, 1933), . 16. (25) Ibid., s. 165. (26) O. Spengler, Untergang, c. 2, s. 523: "Uluslarn siyasal ynden uy gunluunun azalmas derecesinde, siyasal ynden yaratc olmak isteyen, ve "ne pahasna olursa olsun iktidar!" diyen enerjik kiile rin ortaya k olana artar. Bu olanak geliir geliir ve sonunda bu kiilerin ortaya klar tm insanlarn ve kltrlerin kaderini belirler. Olaylarn ille de byle seyretmesini salayacak bir gven ce, bir nkoul yoktur. Kendisi en yksek g derecesinde bizati hi bir kozmik enerji olan deha sahibi kiilerden yoksun olanlar kadar deha sahibi kiilerden yoksun kalmayan gvenlikli gelenek ler de var. Gnmzde byk adamlar ile bu gelenekler artk denk dyor, byk adamlar kyor. (27) O. Spengler, "Preussentum und Sozialismus," s. 105. (28) O. Spengler, "Politische Pflichten der deutschen Jugend, "Poiitische Schriften, ss. 155 ve ardnda. (29) O. Spengler, Untergang, c. 1, s, 507. (30) O sra Nietzschede de buna benzer bir rol oynamaya balam bulunan Prusya, XIXf Yzylda, yalnzca olduka iyi ileyen bir devlet brokrasisine sahip askeri bir devlet olmayp, teknik nder lik bakmndan da ei bulunmayan tam bir rnek, tam bir okul du. Grev duygusu anlayn ileri srerken Prusya, Spengler iin, heroik-aristokratik trden bir otoriteryan devlet sembol haline 'gelmekteydi. (31) Getii yer iin, bk.: O. Spengler. Der Mensch und die Technik. Beitrag zu einer Philisophie des Le bens (Munich, 1931). (32) O. Spengler, Jahre der Entscheidung, s. 61. (33) O. Spengler, Untergang, c 1, ss. 508 ve ard. (34) Friedrich Nietzsche, The Wi to Power, Ing. ev. Walter Kaufmann ve R.J. Hollingdale (New York, 1967), s. 386.7 (35) W. Benjamin, "Rckblick auf Stefan George, Angelus Novusda, s. 476. (36) Zikredildii yer: Michael Winkler, George-Kreis (Stuttgart, 1972).

100
(37) Rainer Hess, "Dekadenzdichtung, "Literatunvissensehaftliches Wrterbuch fur Romantisten, (Der.), R. Hess, M. Frauenrath ve G. Siebenmann (Frankfurt am Main, 1972), s. 40d. (38) W. Benjamin, Charles Baudelaire, En Lyriker im zeitalter des Hockapitalismus, Basma hazrlayn Rolf Tidemann (Frankfurt am main* 1974), ss. 165 ve ard. (39) Ibid., s. 180 (40) Ibid., s. 159 (41) Ibid., s. 178 (42) Ibid., s. 164 (43) W. Benjamin, "Rckblick auf Stefan George," s. 476. (44) Bu kritik kavramn tartld bir kaynak olarak, bk.: Jost Hermand, Jugend stil. 6in Forschungsbericht 1918-1964 (Stuttgart, 1965). (45) W. Benjamin, "Rckblick auf Stefan George," s. 477. (46) Ibid., ss. 480 ve ard. (47) W. Benjaminden aktarlyor. "Der eingetunkte Zanberstab. Z Max Kommerells Jean Paur" Angelus Novus, s. 497den. (Aktar nn alnd alma: K.J. Obenauer, Die Problematik des asthetischen Menschen in der deutschen Literatr (Mnih, 1933).) (48) Sz edilen yer iin, bk.: W. Benjamin, "The Work of Art in the Age of Mechanical Reproduction," ss. 241, 242.

ALMAN FAZMNN KURAMLARI ERNST JUNGERN DENEMELER DERLEMES "SAVA VE SAVAI" ZERNE
WALTER BENJAMN

ALMAN FAZMNN KURAMLARI ERNST JUNGERN DENEMELER DERLEMES "SAVA VE SAVAI" ZERNE(*) Fransz Kraliyeti partinin nde gelen kiilerinden n l bir yazar ve Alphonse Daudefnin olu olan Leon Daudet, Action Franaise adna Salon de l Automobile yapt bir konumada, sonunu "Lautomobile cest la guerre" diye noktalad bireyler syler. "Otomobil" ile "sava" idealan arasnda kurulan bu artc birliktelik, aslnda, konumac nn, zel sektr tarafndan ne tam olarak zmsenebilen, ne de (doal ynde gelimesine olanak braklan teknoloji nin) teknoloji rnlerindeki art, g kaynaklarndaki geli meler ve ilerleme temposunun hm yznden, artk, "ihkak- hak"ka bulunmaya mecbur brakldn anladn gsterir. Gnmzde, teknolojinin bu "ihkak- hak"ta ynelme duru mu, artk, fiilen yaanmaktadr. Ama, bu "ihkak- hak"ta bu lunma, teknolojinin gelimesi ile insann zgrlemesinin birlikte olmas durumunda elde edilebilecek uyumlu denge nin tam da antitezi olan sava olgusu aracl ile gerekletirilmektedir. Savan ykp-yokedici gc toplumsal gerekli in (reality) teknolojiyi hl kendisinin bir organ yapacak gelime ve zgrleme dzeyine gelmediini; teknolojinin
(*) Bu yaz u kaynaktan evrilmitir: Walter Benjamin, "Theories of German Fascism: On the Collection of Essays War and Warrior, edited by Ernst Jnger," New German Citique, zel Walter Benjamin Says, Bahar 1979, ss. 120-28.

ise, teknolojinin doal yndeki geliimiyle zgrleecek olan toplumdaki temel gler zerinde tam olarak kendi "efendiliini" kuramadn, buna u an gcnn yetmediini ortaya sermektedir. Savan ekonomik nedenlerinin nemini ortaya koyan aklamalara hi girimeksizin, emperyalist savan en kt ve en tehlikeli yannn, ada teknolojinin dev boyutlara va ran gc ile, ayn ada teknolojinin araclyla gnmz < toplumlarnda eriilebilmi bulunan moral aydnlanmann s nrll arasmdaki uurum olduu rahatlkla sylenebilir. Gerekten, gnmzdeki burjuva toplumlar, kendi ekono mik doalarna uygun olarak, teknolojiyi "insanal deer" de nebilecek olan hereyden tm gcyle ve alabildiine ayr makta; teknolojinin, toplumsal dzenin gelimesinde, kendi sini doal-gelime ynnden alakoyan varolan toplumsal ili kilerin karsnda kendisi iin ayr sz hakkna sahip bir birlikte-belirleyici ge konumuna gelmesini engellemektedir. Bu durum yzndendir ki, Birinci Dnya Savanda grld zere, gelecekteki sava da, teknolojinin "kle isyan" ola rak ortaya kacaktr. Gnmzde de, tm savaa ilikin sorunlar bu belirt tiim etmenlere benzer deikenler asndan elealmak ge rekmektedir. Jngerin Sava ve Sava adn tayan derle meler kitabnda yeralan yazarlarm da, bunu byle yapm ol malar gerekirdi. Szn ettikleri sorunlarn, emperyalist sa vaa ilikin sorunlar olarak eleahnmas gereken sorunlar ol duunu bilmi olmalar gerekirdi. nk, hereyden nce, bu yazarlar Birinci Dnya Savan bizzat kendileri cepheler de asker olarak yaam kimselerdir. Kim ne derse desin, bu yazarlarm dncelerinde ve yazdklarnda, savataki yaam-deneyimlerinden yola ktklar tartmasz bir gerek tir. te tam da bu nedenledir ki, Jngerin derlemeler kita bnn daha ilk sayfasnda, "savan hangi yzylda, hangi idealar yznden ve ne tr silahlarla yaplm bir sava ola rak ortaya km oluu ikincil derecede bir nem tar" gibi

szlerle karlamak ojk artc oluyor. Bu szlerin daha da artc olan yan, bunlar syleyebilen Ernst Jngerin, buradan yola karak, pasifizmin temel ilkelerinden birini kabullenii; pasifzmin klielemi bar idealinin ise, sava olgusunu ve idealan, ne kulland silahlar, ne a ynn den yarglayacak ve ne de Ernst Jngerin sava mistisizmi ne kar kabilecek bir plt gelitirmi bulunuudur. Jn gerin bu sava kuramnda benimsedii pasifizme ait ilke ise, pasifizmin en soruya ak, en soyut ilkelerinden biri olu yor. nk, Jnger ve arkadalarnn dncelerinin teme linde doktriner bir ema bulunmuyor. Onlarnki byle belir li bir doktrine dayanan bir dnceden ok; ergilce saylabi lecek bir dn biimiyle hibir ortak yan olmayan, a knlam, rkntye kaplm, ifsat edilmi (bozulmu) bir mistisizmi yanstyor. Ama, yine de belirtelim ki, ne Jnger. ve arkadalarnn sava mistisizminin, ne de pasifizmin klie lemi bar idealinin birbirine kar bir stnl var. Belki u sylenebilir ki, en "bitmi" pasifizmin bile, gnmzn ko ullar andan, sava tutkunu Jnger ve arkadalarnn sa va mistizmine oranla bir stn yan vardr: realite ile, belir li bir derecede de olsa, iliki iinde olmas ve hi deilse ge lecekteki bir savan ne menem birey olacana dair birey1er dnebilmesi. Jngerin derlemesinde yeralan yazarlar ise, savatan szetmeyi, "Birinci dnya sava" szn kullanmay ok se viyorlar. Ama bu savan yaam-denemeyimlerini, bu sava n gerekliklerini hi anlamadan yaam bulunduklar gr lyor. Bu savatan, "kelimenin tam anlamyla gerek bir sa va" diye szedebilmeleri ise, gelecekteki savalarn ne me nem eyler olacau da anlamadklarn ortaya koyuyor. Wehrmacht,m "avc kolu" birliklerinin niformalarnn st n hl ceket diye giyip durun bu "efendilerin" haline bakan bir gzlemci, hunlarn dertlerinin, varsa-yoksa bir yerlerden bulup buluturup bir niforma giymek olduunu; bunlarn kafasna gre, niformann kendi bana bir deer olduu-

106

nu; tm bu. kafadarlar iin, giydikleri niformay hangi d nemde, hangi koullar altnda ve hangi erekler iin giymek te olularnn fazla bir nem tamadm anlamakta hi g lk ekmeyecektir. Bu "efendilerin" sava ve niforma gibi konulardaki tutumlarnn safdilaneliini daha iyi anlamak iin, Avrupann gnmzdeki silahlanma dzeyine bakp, bu yazarlarn sava kuramlarnn ve ideolojilerinin ne denli gemite kalm (anachronistic) eyler olduunu anmsama nn yarar vardr. Bu yazarlar, teknolojiye ve malzemeye da yanan yepyeni bir sava olan Birinci Dnya Savann, -ara larndan bazlar bu Birinci Dnya Savan" 'paamn en b yk anlam" saysalar bile- 1914lerden sonra da kyda ke de varln srdrmeye alan heroizmin en son belirtileri ni de nasl tmyle ortadan kaldnvermi olduunu bile an layamamlardr. Kiinin varoluuna en yksek anlamll kazandracana inandklar Birinci Dnya Savanda grp de yazlarnda deinmekten zenle kandklar bir gaz sava nn bile, gelecek savalarda savann (Cengaverin), sport mence nitelikler denen askerce davranabilme ve sava as kerce karlayabilme niteliklerinin savata ortaya konulmas n ebediyen olanakszlatracan dahi anlamam bulun maktadrlar. Gelecekteki savata, sava alanndaki arpma nn heroik yan kalmayacak; savalar bir tr hesaplama ve saym sorununa dnecektir. Gelecekteki savalarn -artk bellidir ki- strateji ynnden en nemli zellikleri; topyekn ve radikal (kktenci) bir biimde taarruz (saldr) savalar biiminde planlanmalar ve uygulanmalar olacaktr. Biliyo ruz ki, hava saldrlar ile uygulanacak bir gaz savanda, yer deki "kahramann" yeterli hibir savunma olana yoktur. Bi reysel koruyucu yntemler (rnein gaz maskeleri bile) iperit gazna ve Levisite kar aresiz kalmaktadr. Kimi za man ise, gkteki uan cisimlerin motor seslerini -bu sesler ok uzaklardayken- saptayabilen hassas dinleme cihazlar nn icat edildii yolunda sylentiler kmaktadr. Ama bunla rn ardndan daha birka ay gemeden, bu kez de, sessiz

uaklarn bulunduu sylenmeye balamaktadr. Gaz sava, taraflarn kar kuvvetlerdeki l saysnn tahminlerine g re yrtlecek ya da durdurulacak ve samalk derecesinde risk gerektirecek bir sava tr durumuna gelecektir. ste lik, gelecekteki gaz savann, devletler hukuku kurallarna gre, nceden sava ilm ile balayp balamayaca da ok phelidir. Ama gelecekteki bir gaz savann, yeni bir sava biimi olarak kendine semi bulunduu erek asndan, sa vaa "sava iln" ile balamay ya da bu tr kstlamalar onayp benimseyebileceim mit etmek zor grnyor. Gaz Sava, apak bir biimde, sivillerle muharip nfus arasnda ki ayrm ortadan kaldrd iin, devletler hukukunun sava la ilgili en temel kurallarndan birinin yrrlne zaten son vermi olacaktr. Yaadmz bu son sava (Birinci Dn ya sava -.), Emperyalist savan gerei olarak yaanan to tal zlme ve ykm ile, savan uygulanma tarznda yolat deiiklikler yznden, bundan sonraki savalarn, hangi izgide ve hangi noktada kendilerini snrlandraca bilin meyen bitimsiz ve snrlamasz savalar olacam zaten orta ya koymu bulunuyor. 1930lu yllarda sava y e sava zerine yazlm bu makalelerde, sorunun bu en can alc yanma nem verilme mi oluu, kmsenmemesi gereken bir hastalk gstergesi saylmaldr. Nitekim, sava bir klte dntren; sava, kendisi iin bir ilah yapacak kadarsavaa tapman bu ocuk a vecd halinin von Schramm ve Gnther tarafndan savu nulmakta oluu da bunu kantlamaktadr. Zaten bu yeni sa va kuramnn en saral ve en dekadan balangc da, bu iki dnrn kafasnn rn olarak ortaya kmtr. Gn mzde kar karya bulunduumuz bu yeni dekadan sava kuram l artpour l art ilkesinin, snr tanmaz bir biimde, sa va deneyimine aktarlmasndan baka bicey deildir. Bu kuram kendi dayanaklar asndan bile itenlikten yoksun inanclarnn aznda ciddiyetten uzak bir "hafiflik" rnei, sava olgusunun yaamakta olduumuz bugnk evresinde,

utan verici bir yaklam biimi oluturmaktadr. Marn Sava ndan kp gelmi bir eski muharibin, ya da Verdnde dm bir eski askerin u satrlar okuyup da "hazmedebile ceim" kim syleyebilir: "Sava, eski ark biiminden yok sunlam bir sava olarak yaadk... Teke tek, blk ble cenge tutumak gitgide ender yaanan birey olmutu... Kit lelerin, dk kandan olanlarn, pratie ynelik burjuva mantalitesini aamam kesimlerin; ksacas, sradan insanla rn muvazzaf ve yedek subay snflarna alnmalar sonunda, askerlik mesleinin ezelden ebede srm ve srecek gibi grnen nitelii sayageldiimiz aristokratik eler hergn biraz daha tahrip oldu." Savala ilgili olarak bu szlerden da ha yanl, daha ham, daha mantksz sylenecek sz olamaz. Jrgenin derlemelerindeki yazarlar bu tr szleri ile mut lak bir yanllktan szeden kiiler olduklar halde; gazeteci lie zg bir tutum olan yaanan gnn o anki grnmn den yola kma diyebileceimiz bir tr aceleciliklerinden ile ri gelmekte; bu nedenle, gemiin anlamn kavrayamadkla r iin, yaadklar gnn kendisini de anlayamamaktadrlar. Sava deneyiminde, bir zamanlar, klt oluturucu elerin bulunduu dorudur. Kuramsal olarak da, terimin doru an lamyla "cemaat" (gemeinschaft) saylabilecek olan, yabanclama-ncesindeki eski topluluklarn yaamnda sava dene yiminin bu tr zellikleri gerekten de vard. Gnmzde ise, savan en ,st doruuna vard bugnk durumda sava n imdiki haliyle klt oluturucu eleri hl iinde barndarabileceini ileri srmek tam bir akl ktl saylmaldr. Bu yazarlarm, bu sava geirmi anl erefli baylarn bir Ya hudi filozofu olan Erich Ungerin (*) onlarn sava olgusuy la ilgili olarak gze alamadklar birok konuda ne denli ile rilere gittiini anlamaktan srarla ve bilerek kanmalar ise apayr bir olaydr ve gerekten i bunaltc bir dnsel so
(*) Erich Unger (1887-1952): Kabbalistik aratrmalar ile nl Os. car Goldberg evresinin yelerinden bir dnr. Deneyimcilik Okulu yandalarn, mistisizm ve sihir asndan eletirmitir.

rumsuzluk ve ka rnei olmaktadr. Bu filozofun -hi de ilse bir lde hakl bulunabilecek bir tutumla, yalnzca Ya hudi tarihinden devirilmi somut verilere dayanarak- yapt gzlemlerin, Jngerin derlemelerindeki kana bulanm aklamalar nasl birer hie indirgediini grmek, kuku suz, bu yazarlar iin hi de kolay bir i deildi. nk, bu ya zarlar sava deneyimine ilikin konularda hibir eyin adn aka koymuyorlar, hibir eyi akla kavuturmuyorlar d. Sava deneyimi iin syledikleri undan ibaret olmutur bu yazarlarm:"... Sava, akln ynettiini bildiimiz ekono miden syrlp kurtulmakta; savam kendi mantnda ve Ak imda insann sahip olmad snrsz ve dev gibi volkanik bir srecin, en temel nitelikte "itiallerin" (*) kalnts saylabile cek eler bulunmaktadr. Aclar verecek kadar derin, kuv vetli bir biimde birleikletirilmi bir gcn ynettii bu b yk hayat kayna, bgn bile mitik bir doas (mahiyeti) olan sava alanlar'na, yaadmz anm iindeyken anlal mas olanakl olanlarn snrlarn ap geecek kadar uzakla ra varabilen uzun erekli ilevler kazandrmaktadr." Bu den li "laf kalabal, ancak, ak ilerinde beceriksizlikten kurtu lamayan karasevdallarda grlr. Gerekten, bu yazarlar da dnce alannda yeteneksiz ve ham kiilerdir. Bunun byle olduu, ettikleri her "lafta" bir kez daha aa kmak tadr. Biz de, bu yazmzda, sz geen yazarlarn bu dn sel yeteneksizliklerini sergilemek ereindeyiz. Bu baylarn dediklerinde nemli olan udur: Sava -ya ni hakknda bu denli szettikleri "ebedi" sava ya da bu "ebe di" olan sava kadar, u yaadmz son Dnya Sava- Al man ulusunun kendini ifade ediinin en st biimi saylm oluyor. Ayrca, gzden karlmamas gereken bir dier nok ta da, bu yazarlarm "ebedi" saydklar savam ardnda
(*) "tialler:" alevler iinde yanmak; yanarak, tutuarak patlamak. Buradaki anlam, "iinden ate alarak alev alev yanmak, patla mak" oluyor, (.)

klt oluturucu sava ideasnm deil de, teknolojinin bulunu u gibi! Bu yazarlar ise, iin gerekliindeki bu tr ilikileri alglayabilmek ve grebilmek yeteneinden yoksun grn mektedirler. Nitekim, yaadmz u son savan kendine zg denebilecek bir yan daha olmutur: yalnzca bir malze me sava olmay da aarak, Alman ulusu iin, yitirilmi bir sava olma nitelii tamas. Aslnda, bu son sava "Alman sava" yapan da onun bu yitirilmilii olmaktadr. Bu sava , varolularnn en isel bir yan, bir paras olarak yrt tkleri teki uluslardan hangisi olursa olsun rahatlkla ileri srebilir. Ama, muzaffer yanda yeralan uluslardan hibiri, bu savan yitirilmi bir sava olarak yaamlarnn en derin katmanlarna inip iz brakm olduunu syleyemez. Buna haklar yoktur. 1919 ylndan beri Almanyada sarsnt ve alkantlara neden olan son savala ilgili olarak gnmzde ki tartmalarn en zgl yan bile, savan asl en Alman olan yannn, bu savam Alman toplumu iin yitirilmi bir sa va olduunu henz yeni yeni sz konusu etmekte, anlamak ta oluudur. Bu duruma, savam en son evresi olarak da ba kabiliriz. nk, savan yitirilmi oluu olgusu ile birlikte yaayabilme, yaamda tkalabilme, bu durumu onama ereiy le gerekletirilen son giriimlerde aka grlrlemeye, biimlenmeye balam bulunuyor. Gnmzde, son savata ki Alman yenilgisini, isterik yceltimlerden sonra evrensel bir insanal zellik saylmaya balayan sululuun itiraf ara cl ile iselletirilmi bir zafere dntrmek iin girime lerde bulunulduu grlmektedir. Batnn k srecin den szeden bir yn yargya temel olma ilevini yklenen bu tutum; yani, isterik yceltimler aracl ile yenilginin ba tini (isel olarak yle hissedilen / in ward) bir yenilgiye d ntrlmesi tutumu, byk bir sadakada, fadeei (Expressonist) avant-garde sanat akmnn gerekletirdii Alman "devrimini" yanstmaktayd. Ama, ilk anlardaki bu tr giri imlerin ardndan, bu kez, sava "unutma" giriimleri bala-

ili

m bulunuyordu. Burjuvazi, i bu raddeye geldiinde, artk ban yastn biraz da dier ucuna dayayarak uyumak isti yordu. Uykuya daldktan sonra grmeyi umduu en gzel , d ise, bann altndaki eski ve bildik yastnn yerine, bir yenisinin konulmu olmasn hissetmekten ibaretti. O yllar da toplum yaamnda srp giden terr, uykunun bastrd balar iin, yaslanlmas "tatl" bir tuzak olup km bulunu yordu. Bu son dnemdeki unutmaya ynelik abalar daha nceki abalardan farkl klan ey, savam neden olduu ka yplara bu unutma abalarnn savan kendisine atfettii nemden ok daha byk bir nem atfetmeleri olmaktayd. Nedir bir sava Jcazanm ya da yitirmi olmann anlam? Bunlarn her ikisinde de yeralan ifte anlamllk nasl da a rtc? Birincisi; yani, aka kendini ifade eden anlam, ku kusuz, savam totalitesinin sonular asndan ortaya k yor. kinci anlam ise gene savan sonucunun, savam bizler iin kalc olan anlamn nasl deitirmekte olduu zerin de duruyor. Bu ikinci anlam, savatan yengi ile kan tarafn savaa da elkoyacan, sava yitirenin uzataca eli bir ya na iteceini; yengici tarafm sava da fethetmi olacan; sa vaa temellk edeceini; yenik tarafn ise, savan totalitesini de yitireceini ve onsuz yaamak zorunda kalacan ifa de ediyor. Sava yitiren tarafm yalnzca savam totalitesinden yoksun kalarak deil; onun en kak hareketlerinden, en uzak, en ke-bucak eylemlerinden bile yoksun olarak ya ayacan ifade ediyor. Sava kazanmak ya da yitirmek, bu ikili anlam yapsn izleyecek olursak, varlmzn dokusuna dek ylesine nfuz etmektedir ki, tm yaammzn simgele ri, imajlar ve kaynaklar bakmndan zenginleebilmesini ya da fakirlemesini bile belirlemeye balar. Ve bizler, dnya tarihinin en byk savalarndan birini; bir halkn maddi ve manevi tm varlnda etkide bulunacak llere varan biri ni kaybetmi bulunduumuz iin, savam yol at bu sonu cun ne manaya geldiini bilecek durumdayz. Jnger ve evresindeki kiileri, sorunun bu yan ze-

rinde durmadklar iin, sulamak olanaksz. Ama bu yazarla rn sava sonrasnda "sava" sorununa yaklamlar nasl ol mutur? Hl bir "hayalet" gibi sava yayor ve yaatyor bu kiiler. Ortada gerekten varolan bir dman bile kalma mken hl sava bir klt olarak yceltiyorlar. Yazl k dnda yazd yanl yantn zerine, snavdan ktktan son ra, bireylerin dklmesini, rnein mrekkep dklmesini isteyen bir ocuk gibi, Batnn kn isteyen burjuvaziy le tam bir uyum iindeler. Her gittikleri yerde bu kn olmas iin ahaliyi duaya armakta; etrafa, boyuna, k n tohumlarn serpelemek istemekteler. Yitirilmi olanm ne olduunu anlayp kendilerine tutunacak salam bir dal bulmak yerine, inatla, sava yznden yitirilmi eyleri anla maktan kanyorlar. Serinkanllkla ve akl yetenei ile d nmeye alanlara, insann bu yeteneklerine sava sonra snda da kar kanlar, hep bunlar oldu ve bu hl byle. Bu yazarlar, savatan yenik kan tarafm nndeki tek frsat olan sava, savatan sonra bir baka alana yneltmek; rne in, Ruslarn yapt gibi, bu yeni ve deiik alandaki sava la Avrupa lkelerim kendileriyle yeniden ticaret antlamala r yapmaya mecbur brakmay hibir zaman dnmediler. Bu yazarlardan biri, "sava artk nderce kiilerce ynetilmi yor, brokratik mekanizmalarla idare ediliyor" diye dert yan yor. Bu durumun, Alman Nachkriegi (*) tarafndan yeniden dzeltilmesi gerektiini sylyorlar. Bu nachkrieg anlay, savam sivil yaamdaki etkilerine olduu kadar, bu etkilere yolam bulunan Birinci Dnya Savana da kardr. Nachkrieg bu ikisine kar da bir protesto olmaktadr. Her eyden ok da, kmsedikleri, aalk saydklar yeni sa vataki rasyonel yapnn biran nce yokedilmesini istiyorlar d. Bu hlyalarn, hi kuku yok, oktan kemikleri bile (*) I. Dnya sava yenilgisinden sonra, tm Almanlarn kendilerini byk Almanya davasna vermelerinive bylece yenilgiyle sonu lanm sava yengiye erdirebileceklerini dleyen baz Alman d nrlerinin savunduu '^itmemi sava anlay. (.)

rm bir l olan Henri Swolf un bulank grlerinden edinmilerdi. Ama bu "gemi zaman lsnn" hlyalary la, yeni savam muharebe meydanlarnda siperlere, askerle rin zerlerine savrulup atlan zeri sar renk ha resimleriy le sslenmi gaz bombalaryla baa kacak takatlar yok. Bu yazarlarn hlyalarnn destei olan Henri Swolfun grve duyularnn besledii arch-Germanic kader anlayna ili kin bu tr dnceler, askerlerin yatp kalkt barakalarda ki ya da alk ve yoksulluk iindeki halkn yaad evlerdeki acmasz gereklik karsnda, tkenmi l bir kandil den teye anlam ifade etmiyordu. Bu yazarlarn savundukla r grleri materyalist bir irdelemeden hi geirmeye bile kalkmakszn, Florence Christian Rang gibi zgr, bilgili, gerekten diyalektik nitelikte bir tarih anlayna sahip ve kendi yaam yksyle Alman insannn sava deneyimini bu umut yoksunu ve ylgn yazarlar srsnn anlatmaya a ltndan ok daha insanca ve ok daha yetkin bir biimde ortaya koymu bulunan birinin, daha o zamanlar bile, duru mu apak grebilmi olduunu bilmemiz gerekiyor. Flor en ce Christian Rang(*) tm zamanlar aacak bir kalclk ta yan szleriyle Alman insannn durumunu yle anlatmt: nsann deerine nem vermeyen, insan yetenek lerinin kader karsnda bir hi olduunu syle yen eytanla ayn safta yer tutmu bir Kader inan c; aydnlktan yana olan glerin zaferini Tanr larn tututurduu yangnda yakp yoketmek iste yen yenik ruhun gecesi... Yaama sahip kmay bir yana brakp sava alannda lme-inancnda(*) Florence Christian Rang, 1924teki ok zamansz lmne dek, VValter Benjaminin yakn arkadalarndan biriydi. O sra Benja min 32 yandadr. Rang, Benjaminin otantik ve radikal bir Al man dncesi gelitirme idealini paylaanlardand. (Almanca Benjaminin almalarm toplayp yayna hazrlayan Hella Tedemann- Bartelsin aklamas olarak eviriyorum. (.)

114

ki iradenin szde zaferi, kendine dnsel bir g rnm kazanarmann peinde... Bulutlarla kapl bir geceye dnmekte. Bin yldr stmz rten ve yolumuza k tutacak yldzlar karaca yer de, bizi artan ve nmz grmemizi daha da gletiren imeklerle gklerimizi bir kez daha karartan bu rfcnt verici dnya gr, dnya mz yaamla deil, lmle doldurmak istemekte. Yaratt deheti ise, bulutlarn ardnda hl yl dzl bir gkyznn bulunduuna inanan Al man dealizminin felsefesi hafifletmeye almak ta. Bu en temel nitelikteki Alman felsefesi ise, zne baklacak olursa, iradeden yoksundur ve kendisi kendi grnmn yalanlayan bir felsefe olmakta; rezilcesine, bilisizcesine, hem bir tr ya amama istei, hem de bir tr lmeme istei ol makta... nk, bu felsefe Alman insannn ya amla olan "sallantl" balarn yanstmaktadr: arkada braklanlarn size en muhta olduu bir anda, bilinci ve ac duymay ortadan kaldran bir esriklik srasnda yaam horlayp terkedivermek ve stelik bu balad anda bitiveren kahraman lk gsterisinin ban lmszlk halesiyle ssle yerek yaamdan vazgeivermekolmaktadr..." Rang byle diyor. Ama bu yazdklarnn bir baka b lmnde syledii eyler Jrgenin evresindeki yazarlarn kendilerine daha yakn bulaca szler oluyor: "Berlindeki devrimi bastrmak iin, lme hazr ikiyz subayn ortaya kmas yeterdi. Ama, tm dier yerlerde de olduu gibi, byle tek bir subay bile ortaya kmad. Hi kukusuz, orta ya atlp bu ii yapm olmay dleyeni ok olmutur. Ama realitede - aktalitede deil - kimse kp da bu ie nderlik etmeyi, ya da tek bana bu ie kalkmay isteyemedi. Tersi ne, hepsi de apoletlerinin cadde ortalarnda omuzlarndan

115

sklmesine ses karmadan katlandlar." Aka grlyor ki, yukardaki satrlar yazan Rang da, kendi z yaam-deneyimleri sayesinde, Jrgenin derlemesinde biraraya gelmi yazarlann tutum ve dnsel geleneklerine hi de uzak sayl mayacak biridir. Hatta, bu yazarlarn materyele dayanan ve sava alannda kahramanla yer brakmayan yeni dnemde ki savam gerektirdii dilden konumaya balayacaklar gnlere gelinceye kadar, tpk onlar gibi, materyalizme kar duyduu dmanl srdrm biridir. Birinci Dnya SaVanm ilk dneminde bile, her ne kadar idealizmin gereleri devlet kararnameleriyle salan msa da, sava uzadka cephelere gnderilen askerler zo runlu askerlik yasas gereince devirilenler arasndan bulunabilmitir. Cephedeki idealistlerin "kahramanl" ise, gitgi de, ekilmesi g, i karartc ve anlamsz bir yaama boyun eme aresizliine dnm; Almanya iin bir sava olduu iin yeraldklar ve de katldklar an, an ve ereflerle yceltilmi bir yaama sahip olmalarn salayacana inan dklar bu yeni savata, bekledikleri an ve erefin, hi tan madklar, grmedikleri, seslerini bile iittiremedikleri ken dilerinin ok uzanda bulunan devlet kurulularndaki mev ki ve makam sahibi kimselerce takdir edilirlerse kendilerine "ihsanda bulunulacak" eylere dntn anlamaya bala mlardr. Bir sre sonra da, savaa katlmak iin yola kar ken kendilerinin Birinci Dnya Sava gnlerindeki askeri birliklerdeki sradan neferler olduunu grmeyip, kendi ide alist felsefeleri gerei, Alman Nachkrieg davasnn gerek letiricisi olarak sava alanlarna doru yola ktklarn san maya balayan bu "kahramanlar," gitgide daha kat, daha inat bir tutum taknabilmek iin, d dnyada olup bitenler den etkilenmeyecek kadar kat bir tavra srklenmilerdir. Bu ta gibi katlm kiilikleri iinde srdrdkleri inatlk lar aracl ile, dnyann ve savam koullarnn deitiini; umduklar sava ite bulduklar savan farkl eyler olduunu grmeme, anlamama, alglamama yetenei kazanm oluyor

116

lard. Artk, konuurken her be szcklerinden biri, haya t karlama biimi ya da tavr sz oluyordu. Askerliin bir bakma bu "tavra" dayanan bir meslek olduunu inkr edi yor deiliz. Kim inkr edebilir bunu?Ama, insann konuma snda setii szcklerin, bir yazar iin bilej oklarnn sand gibi kiinin yazar oluundan deil, nasl bir hayat yaa makta oluundan, yaamdaki yerinin ne olduundan etkilen diini unutmamak gerekir. Bu bakmdan, Jngerin evresin deki yazarlarn "tavr" szcn semi bulunmalar, bu szcn dz anlamda asker konumundaki herkesin dilindeki "tavr" szcnden ok daha baka bir yaanty; yani, yaama ok daha baka trl anlam veren bir evrenin felse fesini yanstyordu. Jnger, ilk bakta XVII. Yzyl dilcile rinde rastlanan soyluca hl ilkel yaamdaki bakirliini ve arkln koruduunu sylemekteydi. Ama, bu szlerini sr drmekle Alman dilinin uygarla ve insan kltr aracl ile insanallatnlm bir dnyaya kar da ok gl bir g vensizlik ve kuku beslediini de sylemi olduu andan iti baren, Alman dili hakkndaki bu grlerinde ok ileri git mi, aslsz savlar ileri srm oluyordu. Kald ki, Alman hal kna bu baylar sava, "zamann nabzn elinde tutan gl bir dzeltmen" (*), "denenmi ve kantlanm bir sonucu ol duu gibi kabullenmekten insan kurtaran" bir ey olarak gstermekteydi. stelik Alman halkna, "parlayan cilnm al tndaki ykntlar" aramak, grmek ve bunlar yklmlktan kurtarmak iin abalarn younlatrmas gerektiini de tel kin ediyorlard. Bunlar yaptklar iin, Alman halknn dn yaya olan gvenine oranla, dnyann Almanyaya olan gve ni ok daha fazla zayflyordu. Dnyaya kar ynelttikleri bu sulamalara oranla ok daha utan verici olan bir mari fetleri de, kasten kaba izgiler halinde yar ham ifadeler
(*) Yani, "savan, Birinci Dnya Savandan yenik kan Almanya nn kaderini deitirecek g olduunu ve "savan"bu i iin en uygun zaman belirlemek iin zamann nabzn Alman Nachkrieg davas adna, elinde tutuunu ve artk zamann geldiini haber verdiini sylyorlard, diyor Benjamin.

117

bu tr szlerindeki dncenin, gazetelerin yaz ilerinde yetki sahibi kimselerin beenecekleri ekilde dmdz bir slub ile ifade edilmi olmasyd. Bundan fenas, bu dmdz slubun ieriini oluturan sahteci, iki yzl, krgnlk ve umutsuzluk iindeki halkm duygularn okayc szler syle yerek onlarn kuyusunu kazan bir dnyay ve yaam deer lendirme biimiydi. "lenler," diye yazyorlard. "lmekle, mkemmellikten uzak birgereklikten kurtulup, mkemmel lik iinde bir gereklie; geici ifade olunumu iindeki Al manyadan, ebedi olan Almanyaya kavumulardr." Yazdk lar yazlarda szn ettikleri bu "geici ifade olunumu iin deki Almanya"nm iler-tutar taraf kalmam bir Almanya ol duu doruydu elbette. Ama, szn ettikleri "ebedi Alman ya" beklentisinin de, bu "ebedi Almanya" iin herkesten n ce yola kanlarn itiraflarna baklacak olursa, fazla parlak sonular verecek durumda olmadn grmek hi de zor de ildir. Ama sava mistisizmine kaplm bu yazarlar iin bu yann grmekten bile bile kanabilmek iin, "yklmaz bir lmszlk duygusu," ya da, "Birinci Dnya Savann deh etinin fazla abartldndan hi kuku duymamak gerekir," yahut da "kanlarnn iten ie kaynamakta olduu" gibi ucu zun da ucuzu laf canbazlklarna bile merak sarmlard. Bunlar syleyen bu yazarlarm cephelerde de byledm bulunduklarn umalm! Ama, sava kutsayan bu sa ma yazlarndan hi geri kalmayacak dzeyde savam olsa lar bile, bu baylarn savan dnda, sava ve lm kutsa mann dnda anlayabildikleri, renebildikleri bir eylerin hi olup olmadn da kendi kendimize sormak zorundayz. Savatan baka hibir ey grememi bu tr insanlara kar, olaan hogrrlmz iinde kalamayz. Boyuna savatan szedip duran b tr yazarlara kar ciddi bir tutum takn mamz gerekmektedir. Apak bir dille, hi aldanma kapl madan yzlerine kar soruvermeliyiz: "Baylar, kimsiniz, ne reden geliyorsunuz? Hayatta savan dnda bir de bar di ye bir eyin nem tadn hi hissedebildiniz mi? Bir ocu

un gzlerinde, yaamla sarma dola bir aacm vakur duru unda, yaamndaki kendi z sevinciyle hayat zenginleti ren bir hayvann sessiz mutluluunda yalnzca barn parl dadn hi grebildiniz mi? Sava alanlarndaki devriyeleri gzlemekten vakit bulup da sizlerin yant vermenizi bekle meden, vereceiniz yantn "Hayr!" olacan sezinliyoruz. Sizler, bunu grebilmi olsaydnz bile, sava imdikinden de beter bir cerbeze iinde yine yceltecektiniz! Onun iin soruyor deiliz bunu. Ama, hayatta, bir ocuun gzlerinde, bir aata, bir hayvann sessiz mutluluunda bar grebil mi olmann, insan - sizin gibi - sava ycelten ve savaa ta pman biri olmaktan kurtaracan belirtmek istediimiz iin soruyoruz bunu. Bu byle olmasayd, Jrgenin derlemele rinde savaa tank olarak kendisine yer verilen Fortinbras gibi biri, nasl olup da sava bylesine bir cerbeze iinde yceltebelirdi ki! Ama onun sava tanklnda Shakespearein kurgu tekniinin kullanldm gryoruz. Tpk Shakespe arein Romeo ve Julief te, Romeonun Julieti grnce bir an da iine srklendii akn ne denli yakc ve gl bir ak olduunu dnmemiz iin, yknn banda Romeonun Rosalindeyi sevmekte olduunu aklay gibi, Jrgen de Sava ve Sava derlemesinde kendisine yer verdii Fortinbras kullanyor, kendi kurgu teknii gerei. nceleri ateli bir bar yanls olan Fortinbrasm, daha sonralar bartan yana hayatlar boyunca tek sz etmemi olanlarn seslerini bile bastrrcasma savatan yana konumaya baladn gs tererek okuyucuyu u soruyla babaa brakmay kurgulam bulunuyor Jrgen: "bylesine bartan yana bir insan tm bedeniyle ve tm ruhuyla savatan yana bir yazara dnt ren bu isimsiz ve gl kuvvet ne olbilir?" Oysa, Fortinbrasn geirdii bu ruh ve inan deiikliinin nedenini anla mak iin, esrarengiz gler aramak gereksiz. Bu tr yazar lar, profesyonel "hatiplerdir". cretsiz bile mesleklerini icra edecek kadar atelidirler. Ama, dnsel ynden ok dar bir ufkun iine kapanmlardr.

119

Nedir ateli kiiliklerinin yangnda grdkleri bu yazarla rn? F. G. Jngerin yazdklarna inanacak olursak, bu i yangnnda grdkleri ey, bir biimden dier bir biime ge i srecidir. yle yazyor Jnger: "Savam ortasn biip geen ruhsal kararn hatla r; savan insanda neden olduu deiimlere ko ut olarak, savaan kiilerin yaratt deiimler dir. Bu deiimleri grmek iin, 1914 Austosunun canl, neeli, evk dolu askerlerinin simas ile, makinalam bir savatan sa kp gelen 1918deki askerlerin yorgun, rselenmi ve aclar iindeki simalarn karlatrmak gerekiyor. Sava n oluturduu gotik bir kemerin ereveledii bi rer hayale dnm bu sava simalar, savala rn ard ardna ktklar savalardan ve yaadk lar binbir acdan kp gelmi olmann neden ol duu ihtiyalarn kazyp nakettii ve her biri yk mn ve lfimn binbir kahr ve mihnetini simgele yen hiyegrofik izgilerle donanm gibidir. Bu as kerler, bu grdmz insanlar zor ve yoksunluk iinde geirilmi; kan ve ard arkas gelmez aclar la, nedametlerle katlanlabilmi cephelerdeki sa valarda yanm, pimi bambaka bir asker tipi ni oluturmaktadr. Bu yeniaskerlerin her birinde, doutan asker kiilerin inat sertlii, mutlakla m sorumluluk duygusu ve tinsel bir kendini ihletirme tutkusu grlyordu. Her biri, gitgide da ha derinlere inip iselleen bir savata verdikleri mcadele ile kendi iindeki dme azmini ka ntlam askerlerdi. Bu yeni savalar, dar ve tehli keli bir yolda ilerliyordu. Ama gelecee kan yol da, bu ayn yoldu." Byle uzayp giden sayfalarda her nerede gelikin bir anlatma, zgn bir tasvire, salam bir uslamlamaya rastl

120

yorsak orada tasvir edilen realitenin Ernst Jngerin "topyekn sava" diye, ya da Ernst von Salomonun "cephedeki ge nel manzara" diye anlatmaya alt realite olduunu gr yoruz. " Skntsndan Domu Kahramanlk" bal altn da, bu yeni tip milliyetiliin zelliklerini anlatmaya alan liberal bir gazeteci, sorunu bir lde de olsa anlam gibi dir. Bu yazara gre de, bu yeni tip asker bir gerekliktir; Dnya Savann canl kalabilmi tandr. Bu yeni tip aske rin gerek yurdu ve yuvas, bugn yalnzca "krlk ayrlk meknn yerine geen cephedeki yaamdr". Nachkriegde vaadedilen vatan da, budur. Bu yeni yaam mekn, zerin de dikkatle durmay gerektirecek nemdedir. Ne denli ac gzkse de, sylememiz gerekenleri sylemekten hi ekin meden zerinde durmalyz bu yeni yaam meknnn. Bu "total savam oluturduu kr manzaras" karsnda, Alman insannn doaya duyduu hissiyat da altst olmutur. Sessiz liin ve inzivann tutkunu olan bu insancklar, bu duygulu krlklarn sakinleri, topyekn savala birlikte krlarndan, in zivalarndan, sakin i yaantlarndan da olmulardr. Siper lerden balarn karp etrafa baktklar her an, evrenin on lar iin bir sorun, nlerine dikilmi her dikenli telden mani ann bir antinomi, her mania kaznn yeni bir tanm, her patlamann bir kz haline geldiini grmlerdir. Gndzle ri, balarndaki elik miferin kozmik i-uzamna (interior) indirgenmi bir gkyznn altnda yaamlar; geceleri ise, yukarlardaki moral yasaya sarnp rtnebilmilerdir. te, bylesi bir yeni yaam meknnda alevler iinde yanp tke nen sancaklardan ve siperlerden oluan yepyeni bir kr man zaras resmeden teknoloji, Alman dealizminin heroik ele rini yeniden canlandrmak istemi, ama yaratabildii ey, bu nun tam kart olmutur. Heroik saylan ey, gerekte, Hipokratn tand lmn simasna ait eyler olmutur. Ken di sapknlna batm bir teknoloji Doann apokaliptik si masna da kendi grnmn resmetmi; Doay (Doaya onun kendi z sesini kazandracak bir gce eritii, yaad

121

mz modern ada) sessizlie ve suskunlua mahkum etmi tir. Baka bir deyile, insann, insanal deerlere gre biimlendirebilme olana bulduu bir dnyada teknoloji dolay m ile Doann srlarna k tutmak ve onlardan insann ya rarna deerler elde etmek yerine, bu yeni milliyetilerin metafizik sava soyutlamalar, idealiste bir tarzda alglanan Doann gizlerini insana malum klmak iin, mistik ve dolaymsz bir teknoloji kullanmna ynelmitir. "Kader" ve "kahraman", bu yazarlarm dncelerini Gog ve Magog gibi (*) istil etmitir. stelik, bu yazarlarn kafasnda bu iki dev yalnzca insan yavrusunu deil, ama insann yeni dn celerini de yiyip yokeden devlere dnmtr. Kendisi olan kirlenmemi olan, ocuksu safln korumakta olan, in sanca olan her ne varsa, bu yazarlarn dealistik Doa algla malar ve teknoloji anlaylar sonunda, 42lik ar toplarn salvolaryla her yediini yutup ten bu devlerin bykve ktlemi dileri arasnda eceline kavumutur. Bu yazarlar iin, kahraman kiilii ile mekanize sava birbiriyle bada trmak zaman zaman g olmaktadr. Ama bu glk yazar larmzn hepsi iin sz konusu deildir. Bu soylu baylarm "gitgide mutsuzlua srklendikleri... Anlamszlk derecesin de mekaniklemi makinal savatan" ve "sava biiminden" duyduklar honutsuzluu dile getirirken yaptklar szlanma lar, efkrlanmalar bunu aka gsteriyor. lerinde ya da bu birisi ne zaman kendini koyverip ak bir dille, savata yi tip tkenmeme, aman bilmez bir dayankllk iinde kalabil me, uzlamazclk gibi yce saydklar deerlerden szetse, hemen anlalmaktadr ki, bu yazarlarn "kahraman" derken dndkleri insan tipi yalnzca onlarn kafalarndaki sava tutkunu kahramandan, kendi snflarnn sava militanndan ibarettir. Cephelerdeki teki insanlar iin ise bu yazarlar
(*) eytann buyruuna girerek, Tanrnn krallna kar sava aan ki kavmin adlar. Tevratta anlatlan bir ykden gelen iki ad. Orta ada bu iki ad birleerek Gogmagog olarak srm; efsa nevi bir devi simgelemitir.

122

kahramanl ok grmektedir. Bu baylarm yazlarnda, ilk zamanlar "Dnya Savanm gnll askeri", daha sonra da Nachkrieg'in "adanm askeri" diye rtl bir anlatmla sz n ettkikleri asker, gerekte, kendileri asndan gvenilir bulduklar faist snf savalarndan bakas deildir. Ayn yazarlarn "ulus" szn ettikleri zaman anladklar ise, bu faist snf savalar kast tarafndan desteklenen egemen smftan - hi kimseye kar sorumluluk duymayan, kendine kar bile sorumluluk duymaktan km bulunan, toplumda her katmanm en stnde kendi sultasn kurmu bir egemen snftan- baka bir ey deildir. Ve bu egemen snf, tpk bir Sfenks gibi, kendi metalarmn tketicisi olmaktan ibaret bir varolu biimine indirgenecek olan retici kesimlerin bir uzants gibi gstermektedir kendini. te bu faist "ulus" an laydr ki, Sfenks-benzeri grnmyle, eski gizlerinin yansra, Doann en yeni ekonomik gizi olarak varlk bulmak tadr. Ama, Doanm aslnda bu en eski gizi, teknolojiye kendini ap anlalr klaca yerde, insan iin en tehlikeli yanlarn srmektedir ortaya (*). Bylece, idealist bir algla ma iinde deneyimlenen Doa e, Doay byle yanl alg layanlarn kafasndaki snf savas bir kastn desteinden yararlanan egemen snfn oluturduu ulusun ortaya koy duu glerin bilekesinden sava denen olgu vcut bulmak tadr. Jrgenin derlemesinde "devletin sava konusundaki denetimleri" kendi alannda yazlm en iyi, en gelikin ve en anlalr makle oluyor. Bu konunun bu baarl maklede ilenmi olmas rastlant saylmamaldr. nk, mistik letirilmi bir sava kurammda devletin de, doal olarak, azmsanmayacak bir yeri olaca aktr. "Devletin sava ko
(*) Yani, "Doann en eski gizi" denebilecek olan - yukarda anlat lan - "ulus olgusu, teknolojinin getirecei gelimeler araclyla,g izlerinden soyunup kendini aa vuracak yerde, modem teknolo jiyi kendi buyruu altna alarak en tehlikeli yanlaryla yaama ege men olur. (.)

nusundaki denetimleri" asla pasifist bir boyutta anlamlandnlmamaldr. Tam tersine, "devletin denetimleri" szyle, sa va olgusuyla birlikte devletin harekete geirecei sihirli g lere, devletin, kendini teslim etmesi; elindekileri bu glerin kullanabilecei biimlere dntrmesi ifade edilmektedir. Bun yapmazsa, devletin sava kendi erekleri ynne sevkedemeyeceini sylemektedirler. Nitekim, bu derlemeler de yeralan yazarlarn, kendi zamanlarnn yazarlarndan ay r bir dnce tarzna ynelmelerine de, devletin glerinin sava karsmdaki baarszl yolam bulunmaktadr. Sa vam sonunda, eski dzenli askeri birlik grnmlerinden uzaklap, bir yandan, dostluk ve kardelik ilikilerine daya nan birer toplulua benzeyen; bir yandan da, hl dzenli ordu birliklerine benzeyen bir grnm tayan askeri kuru lular, ok gemeden, balarna buyruk ve devletsiz birer profesyonel savalar topluluuna dnmlerdir. Finans kapitalin kaptanlar ile enflasyonun "efendi"leri kendi mlki yetleri asndan devleti yeterli bir gvence saymadklar iin, bu bana buyrukve devletsiz asker topluluklarna b yk nem ve deer vermilerdir. hale ile pirin ya da al gam satm alr gibi, zel acentalar ya da Reichswehr(*) arac l ile, istediklerinde bunlardan gereksindikleri kadarn dorudan doruya kendileri toplayp devirip istihdam etme ye balamlardr. Gerekten, Jrgenin imdi nmde du ran derlemeler kitabnda da, bu evrelerin asker, daha do rusu paral asker ya da condottiere denen yeni tip asker dev irdikleri gnlerde karlan ii slogan dolu brorlerini and ran bir yan var. Derlemelerdeki yazarlardan biri, gizlisiz-kapalsz yle diyor: "Otuz Yl Savamn yiit askeri kendini canyla, kanyla, ruhuyla bir tm olarak satard ve bu, insa nn siyasal inanlarn ya da yeteneklerini satmasna oranla, yine de, daha soylu bir eydi." Byle dedikten sonra da, Al man Nachkrieg dneminin devirme paral askerlerinin ken
(*) Almanyada o srada devletin resmi "Levazm ya da "Mbayaa (satm alma) dairesinin ad. (.)

124

dilerini satmadklarn, "adadklarn" sylyor. Ama, daha sonralar, bu yeni askerlerin ok iyi para aldklarn vurgulu yor. Aldklar bu yksek para, bu yeni "cengverlerin" bugn k mesleklerinden teknik gereksiniminin bir uzants olduu gibi, onlar Otuz Yl Savann askererinden ayrp sekin letiriyor da. Egemen snfn sava mhendisleri olarak bu yeni tip askerler, devletin silindir apka giyen yksek derece li ynetim kademelerindeki memurlarn tamamlamaktadr. Ama, herkesten saklasalar bile Tanrimn malumu olan, ile rindeki baa geme tutkusunu hi hafife almamak gerekmek tedir. Bu nderlik tutkular hafife alnacak, glp geilecek bir tutku hi deildir. rnein, gaz bombalar ile yklenmi tek bir bombardman uandaki bu "kafadaki" bir pilotun, bir anda ve tek bana, bar zamannda binlerce devlet me muruna datlm bulunan blk-prk iktidarcklar -yurt tan elektriini kesmek, soluk alaca havadan yoksun b rakmak, ya da yurttalarn yasalara uygun usuller gerei ca nn almak gibi yetkilerden oluan devlet iktidar birimciklerini - mutlak bir iktidar olarak elegeirmekte olduunu unut mayalm. Ykseklerdeki uzletinde kendisi ve tanrsyla yapa yalnz kalm byle sradan bir sava pilotu bile, ciddi bir bi imde kendi gcn yitirmi bulunan kendisinin st olan devletin infaz savcs durumuna gelebilmekte; imzasn att her an, imzasn att yerde bir daha ot bitmemektedir! ite, Jrgenin derlemelerinde yeralan yazarlarm "emperyal nder" diye tasarladklar da, kendi snflarnn savalar nn bu duruma gelmi hli olmaktadr. Almanya, nmzdeki bu derlemeler kitabnda yera lan Meduza-klkl dncelerin yaratt duygusal ve zihin sel bulanklklardan kp kendisi iin doru olan yolu bulma dka, kendisi iin mit edebilecei bir gelecekten de yok sun kalacaktr. Belki de, "kmak" szc yerine, "syrl mak" demek daha doru olacaktr. Ama, bu iin nazike ko numalarla ya da konuya kar yaknlk duygusu kazanmak la baarlmas olanakszdr. Bunlarn ikisine de yer olamaz

. 1 2 5

burada. Ayrca, tartmak iin yaran dokunabilecek retorik ten de bu konuda bir yarar umulamaz. Bunlarn yerine, dilin ve akln henz bize salayabildii tm olanaklarla, d nsel binbir kurgulamayla insana hibir yarar salayama yan bu mistisizmin nmze yd kasvetin kayna olan "ilksel deneyim"(*) safsatasnn iyzn gstermeliyiz in sanlara. Ancak bunu yaparsak, sava olgusunun i yzn ortaya serebilir; savan ne bu yeni Almanlarn tapndklar gibi "ebedi" bir sava olduunu ve ne de pasifistlerin sandk lar gibi "son" olarak kalacan gsterebiliriz. Gerekte, nmzde tek bir sava bulunmaktadr: nsanlarn, ellerin deki teknoloji aracl ile Doayla kurduklar ilikiye uy gun biimde, kendi aralarndaki ilikilerdeki yanll d zeltmekteki yetersizliklerinin giderilmesi iin almas gere ken sava. Bu son bir ans tanyan, korku verici ve son sava tr. Bu dzeltim abas baarszla terk edilecek olursa, mil yonlarca insan bedeni elik ve gazlarla parampara edile cek, ezilip yokolacaktr. Ama, iddetin ller lkesinin mminleri olmay kabullenmi, ileri dlar Klagesin cilt cilt yazd yazlarla doldurulmu bu yazarlarn teknolojiyi bir feti olarak grmeyip onu mutlulua giden yolun ilk ad m sayan; kendileri kadar aylak olmadklarndan marazi d ncelere ynelmedikleri iin ok daha ll, itidal iinde ve salkl kalabilen Doann yaamdan yana ocuklarna vaadetmekte olduu mutluluk olanaklarn grebilmeleri olanakszdr. Doamn teknolojiyi bir feti olarak grme yen, depdebe ve gsteri dkn olmayan, sabrl ve itidal sahibi ocuklar bu lllklerini, onlara gelecek savan si hirli bir dnm noktas olacm syleyenlere kanmaya rak; bu vaadedilen savan, bugn yaanmakta olan yaamn bir yansmas olduunu ve olacan grebilmekle kantla m olacaklardr. Bu ilk uyanma ve aydnlanmadan sonra
(*) Yaamda hereyin balatcs ve yaamn kayna olarak sava gren anlaytakilere gre, savan yaamn oluturucu "ilksel de neyimi" saylmasndan szediyor Benjamin. (.)

126

ise, bu ilk aydnlanmalarn, nlerine "kurtulular" diye su nulup konan sava bu sava sunanlara kar evrimlendirmek iin kullanmal; bylece, kuzeyin i karartc mimarisin deki ar hatlarla bezenmi bu meum desisecilerin halk iin hazrlad oyunu, Marksizmin tm bu tr oyunlara kar gelitirdii yol ve yntemlerle baa karmaldrlar.
ngilizceye eviren: Jerolf Wikoff

WALTER BENJAMNDE TARH, KLTR VE FANTAZYA NSAL OSKAY

WALTER BENJAMNDE TARH, KLTR VE FANTAZYA(*) Benjamin XIX. Yzyln "kltrel tarihin"inceliyor. Amac, modern dneme geiin getirdii yaamn yapsn gstererek bu yapnn iindeki zgrletirici eleri ortaya koymak. Bunun iin de, eylerdeki ve yaamdaki seysellemeyi (reification) inceliyor. Bunu yaparken diyalektik d nceyi kullanyor. Benjamine gre;1 1 ) modern dnemin betimleyici zellii metalarn kitlesel retimi ve insan ilikileri nin eysellemi oluudur;^ buna teknolojik deiim neden olmaktadr;^ bunun sonucu ise, gelenein ve gelenee daya nan yaama tarznn yklp yokolmasdr;^ imgeler (imaj lar) ve nesneler metalamlar, alglamalarmzn nesneleri olmular, fantazyalarmzn materyalize olriu biimlerine dnmlerdir. Yani, yaam-denemelerimiz alglama ve fantazya dzeyinde de transforme olmulardr;^) ve nesneler, alglamalarmzn nesnelerine, fantazyKImfizn materyelize olmu biimine dnp metalam bulun duklar iin, yaamdaki eysellemeyi zmlemek iin g nmzde ok nem kazanmlardr;^ gnmz yaamnn gerekliinin anlalmasnda, bu nedenle, fantazyalann ve imgelerin tarih ve kltr asndan doru bir biimde ak lanmas byk nem tamaktadr.
(*) Bu yaz, daha nce, OLUUM: Frankfurt Estetik zel says, Mays 1981, ss. 4-15te yaynlanmtr.

130

Benjaminin temel sorunu zgrleim (liberation) ol duu iin; zgrleim de zgrle ynelen tehdit ve engel lemeleri bilmeyi, farknda olmay gerektirdii iin, ada ya amdaki imgelerin ve nesnelerin de-mistifiye edilmesi ana ura konusu durumundadr. Bunun yaplabilmesi zgrle meye ynelimlenmi (oryante olmu) bir Tarih anlayna sa hip olabilmek iin, btn bu nedenlerle, "ebedi bir aynlk" (sameness) aldanm (illzyonu) oluturan meta fetiizmi nin /v e / gelenein tahribinin ortadan kaldrlmas gerek mektedir. Benjamine gre, "gelenein tahrip oluu" (yani, modern yaama gei) ille de eyselleme etkisinde bulun mas gereken bir olgu deildir. Gelenein yklmas, kapita lizmin karanlklatrd, kark ve anlalmaz kld, ayr ca, kar kt zgrleim iin yeni olanaklar da oluturabi lirdi. Fakat, bilinen nedenlerle bu olanaklar oluturamam tr. Benjamin, bunun iindir ki, modern-olanm zerine k tutmak; bylece, onun topyan yanm farketmemizi sala mak istemektedir. Benjaminde bu "k tutmann" balangcnda, Tarih Bilinci ile zgrlerime Duyulan 7/gfnin aralarnda-baml ol duunun farkedilme zorunluluu bulunmaktadr. Benjamin, toplumsal ve siyasal kurama ilikin konulan dz bir dille yaz mamakta; diyalektik imgelerle anlatmakta, yazmaktadr. Ol gularm, konularn almas gereken anlamkmeleri (constallations) olarakelealmakta ve onlar yeniden yeni yeni an lamkmeleri olarak kurgulamakta; yeniden yanyana getirip yeni bir btnle kavuturmaktadr. Tarih Felsefesi zerine Tezler'ini de XIX. Yzyl inceledii "Paris Arkadlar" proje si iin kendi epistemolojik tutum ve anlayn okuyucuya su nacak bir metin olarak dnmtr. Tezler, bu projeye epistemolojik bir giritir. nk, zgrleim sorunuyla ilgile nebilmek ile, Tarih bilgisine sahip olmak aralarnda bantl dr. Benjaminin Frankfurt Okuluna yaklamasnda da, bu, BLG ile LGnin aralarnda bantl olduu nosyonu rol oynamtr./

131

zgrleime lgi Duyma ve Tarihi Anlamaya Katks Benjaminin zgrleime ilgi ile Tarih bilgisi arasndaki balanty anlamlandrmas, teoloji ile tarihsel zgrleme arasnda bir iliki biiminde olmaktadr. Teolojisi, Yahudi messianisminden kaynaklanmaktadr. Marcuseda materya lizm ve idealizm; Adomoda "negatif diyalektik;" Habermasta zgrletirici bilgi (emancipatory knowledge) nosyonla r da, Benjaminin bu iki olgu arasmda bant olduu nosyo nuna benzemektedir. Tarihsel materyalizmin zgrleim asndan ilevleri ne ilikin olarak Tarih Felsefesi zerine Tezler'de Benjamin unlar sylyor:^ Tarihsel materyalizm, tarihsel materyaliz min kendi tarih anlaynda messianic moment'e de yerverdii gznnde tutulacak olursa, anlam ve nem kazanacak tr. Tarihsel materyalizm byle anlaldnda, gemii Tez ler'de anlatlan "kefarete" (redemption) ynelik bir biimde deerlendirilebilecektir. Bu nedenle, imdiki yanl anlay n tersine, otonom ve "hatadan mnezzeh" bir bilimsel sis tem olarak grnmek yerine, tarihsel Materyalizm gemie, onun iindeki zgrletirici eleri grebilmek amacyla bakmaldr. Bylece, gemiin iindeki messianic momentle ri farkedebilen ve gemii kefaret salaycs bir sre ola rak yeniden ina edebilmeye yatkn bir "rehber ilgilenimi" kendine destek alarak zgrletirici bir bilimsel sistem olma ldr,^ byle bir rehber ilgilenim olmakszn Tarihsel Mater yalizmin M le de yengi kazanacan sanmak, "Trk giysilerikuanm, aznda nargilesibir kuklann satran masasna oturmasna; her oyunu kazanmasna; fakat gerekte, onun ellerine hkmeden bir kambur sayesinde oyunlar kazan makta oluunu" anlayp grememeye benzeyen bir beklenti olacaktr. Bu kambur yukardaki ykye inananlarda, felsefi benzeri ile, Tarihsel materyalizm olmaktadr. Biz oturaca z, "kambur" sayesinde oyunu kazanacaz. Bu anlay, akl-

132

land iin kendini (ne olduunu) saklayabilen hep bildii miz teolojinin hortlamasdr! Benjamindeki "kefaret" nosyonunun temelinde, "gele nei bilmenin gelecek iin g kayna olacana inan" bu lunmaktadr. Ne var ki, siyasal zgrleim ile messiarist z grleim beklentisini birbirinden ayrr. Gelenein bilinmesi gerekir derken, gemiin, nn ve gelecein bir btn olu turduunu sylemektedir. Tarihsel Materyalizmi teoloji ile yanyana getirmesi de, Tarihin, kurtulu ya da kefaret ola naklaryla ilgilenilmeksizin anlalmasnn ve anlamlandrlmasnn g olacana inanmasndandr. Dindeki krtulu beklentisi, yaanan bu dnyann braklmas ve yaanan dn yadan koparak Tanrsal Kralln lkesine girile olacana inanlan bir eydir. "Tarihin braklmas" dinsel beklentide de, ok nemli; bilinen ve sreklilik halindeki Tarih yerine, Tanrsal dzeyde yeni bir Tarihe giritir! bambaka bir d zeye geitir. Siyaset dzeyinde gerekletirilmesi amala nan gerek kurtulve zgrleim ise, Tarihin bilinen, dei mez bir sreklilik olarak grnen haline insann sahip k mas, onunla ilgilenmesi, deiebilir olduunun kavramas, kendini ondan sorumlu saymas ile gerekletirebilecek bir zgrleim sorunudur. "Beklentiyi" insann kendisinin ger ekletirecei bir sorundur. Benjaminde Tarihi materyalizmin teolojiyle ittifak nn bir anlam da, doas gerei tarihin dnda yeralan ve apokaliptik bir biimde Tarihin srekliliinden (devamllk olarak grnme zelliinden) bir kopmayla gerekletirile cek olan teolojideki kurtulu ve zgrleim ile, siyasetin tari hin devamll iinde yklenmek zorunda olduu kurtulu ve zgrleim sorunun birletirmektir. Messianik kopma, yo un straplarn oluturac bir enerjiyle olabilir. Tarihin ere i ise mutluluk olduu iin, messianik bir kurtulu ve zgr leim tarihin amac olamaz. Tarihin amac olan kurtulu ve zgrleim, zamann iinde genileyip yaylr, gerekletirile bilir. Kald ki, messianik ve siyasal (tarihsel) zgrleim d

133

zeyleri birbirlerinden farkldr. Fakat birbirleriyle uzlaabi lirler. nk, mutluluun kendisi, zlmez bir biimde, ge ici planla balantlr. Mutluluk, geici olandan oluur, ger ekleir. Geici olan, biriciklilik (unique) zelliine sahip bir tarihsel varolu tamaktadr, somuttur. Bunun sonucu olarak, siyaset her ne kadar mutluluu salayacak bir top lumsal dzenin gerekletirilmesi iini yklenmi ise de, bu nun anlam, siyasetin yalnzca gelecei gznnde bulundur mas ve yalnzca gelecei dnmesi olamaz. Somut-olan, gemite ve imdiki zamanda olandr. Mutlulua duyulan ar zu, siyasetin yneltiri gcdr. Bu arzuya; somutu acnn younluunu mutlulua dntrerek zgrletirmekte ve kurtarmakta ifadesini bulan ve messianik bir olumsuzlamanm (negation) younluundan da yararlanan bu kurtulu ve zgrleime Benjamin "kefaret" (redemption) demektedir. Mutluluk imgemiz, rengini bizim kendi varolu zama nmzdan ald iin, yaamakta olduumuz tarih diliminde ki yoksun braklmlklarmzn yaratt kefaret imajmzn ve siyasal dzeydeki kurtulu ve zgrleim projemizin, ay n anda, hem iinde bulunduumuz aclarmz ve basklanmalarmz olumsuzlamas, hem de yoksun klndmz insansal deerler iin "kefaret salayabilmesi gerekir. Bunun iindir ki, Benjamine gre, "Marxist bir imge kullanlacak olursa, ii snfnn gcn, kartlk duygularn ve fedakr lk anlayn besleyen, bu snfn zgrleecek olan torunla r deil, kleletirilmi bulunan atalarnn imgesi olmakta dr." (Illuminations paperback, 1969 edisyonu, s. 260) Gemii renmek, zgrleme ve kurtulu iin nemli dir Benjamin iin. Ama, gemii renmenin nitelii daha da nemlidir. "Naslsa yle renilecek olan" bir gemi bu ilevi gremez. 'Tarih, naslsa yle renilmelidir" diyen Leopold Rankenin grnden farkl bir Tarih renimidir Benja minin nerdii. Kurtulma ve zgrleim olanann farknda olabilmek iin, kurtulamamln, zgrleememiliin hi kesilmeyen, hi durmayan katastrofundan haberdar olmak,

134

bunun farknda olmak gerekir. Tarih Felsefesi zerine Tez ler*deki birinci tezin iaret ettii gibi, Tarih, kazanlmas ka dar yitirilmesi de mmkn bir satran oyunudur. Gemi-olan her ey, hl tehlikeler iindedir. Ama kefaretine kavu mas iin de, yollar henz aiktr. Tarihi incelemenin, deer-, lendirmenin, renmenin canahc yan bu noktadr: hakedilen kefareti elde edibilmek ya da gemile hakedilmi olana, sahip klamad iin, kavuamamak! Gemi bizimle ban ts iinde yaamaktadr. Gemie, kurutulu ve zgrleime duyduumuz ilgi nedeniyle eilecek olursak, bu hem gemii kafa ve tine kavuturmaya yarayacak, hem de bizim kendi miz iin anlaml olacaktr. yle diyor bu konuda:
"Gemii Tarih-olarak incelemek ve renmek, o naslsa yle renilmelidir kabullenimini ge rektirmez. Gemii Tarih olarak anlamlandr mak, bir tehlike annda birden ykselip ortaya kverdii srada onu yakalayp ondan bir bellek edinmek, kazanmaktr. Tarihsel materyalizm, bir tehlike annda Tarih tarafndan seilmi insana hi beklenmedik bir sradaki grnmyle, gemi in imgesini yakalamak ve zihinde muhafaza etmek ister. Burada sz edilen tehlike hem gelece in ierii olan eyleri, hem de gelenei devrala cak olanlar etkiler. Ayn tehditle kar karya ka lrlar her ikisi de: egemen snfn arac olup k mak! Her yerde, her dnemde gelenei kendisini altedebilecek olan konformizmden uzak tutabil mek iin uralmal, bunun kavgas verilmelidir. Mesih sadece kefaretin salaycs olarak gelmez! sa dmanlarnn yakp-ykc ve tutsaklayc g c olarak da gelebilir! Gemite bir alev gibi ykselivermi umudu yeniden canlandrabilecek nite likteki tarihi, dmannn yengi kazanmas halin de llerin bile gvenlik iinde kalamayacan grm, buna kesin kes inanm olan tarihidir.

'

135

Ve bu dman, henz, yengi kazanan olmaktan alakonulabilmi de deildir." (ffluminations, 1969, s. 255ten)

Bunun baka bir anlatmla manas ise, gemie bakar ken kar karya bulunduumuz "tehlikenin," ksmen gemi imizden kopmu olmamzdan ileri gelmekte olduudur. Biz, gemiimize sahip olmadka biriciklikli (uriique), z gn ve somut olamayz. Bask olgusuyla balantldr diye rek gemiimizi reddettiimizde, dmanmzn, bizim bir blmmzde (yani, yaayanlardan oluan blmmzde) total ve sonul bir yengi elde etmesini de kabul etmi oluruz. Baskcya/Egemene Hayranlk Duyuran Tarih Anlayna Kartl Benjamine gre, Tarihe iki trl yaklalabilir. Birin cisi, tarihi bir sreklilik ve deimezlik sayan yaklamdr. Tarihi, hi deimeyen ve deimeyecek olan bir ey gibi gsterir bu anlayla yaplan Tarih aklamalar. Bu, Ta rihin yanl renilmsidir! Tarihi, bizi bize anlatan ya da anlatabilecek gemiimiz olarak deil; bizi bask altna alan, bask altnda tutan ve b e hkmetme durumuna gelebilmi olanlara hayranlk duymamaz amalayan ve ou kez bunu baaran bir Tarih yaklamdr bu. Bu yaklamla Tarih renmekve Tarih retmek, bir aldanm ve basklama arac ve mekanizmasdr. Buna kar koyabilmek iin, bizim olan Gemii baskc-olanlarla ilikili, hatta bantldr diye d nerek renmemek ya da reddetmek yerine, inadna, ge mii renmek gerekir. Fakat, bir devamllk-olarak Tarih diye deil; Tarihi bir deimezlik olarak alglamay srdre rek deil, onun iindeki deitirici eleri renerek tarihi kendimizin klmak zorundayz. Tarih, bizi anlatacak olan gemiimizdir Benjamine gre. Bu yzdendir ki, baskcolanyanm ellerine terketmekten kanarak; onun iindeki de iimleri ve deiim potansiyellerini ortaya koyarak Tarihi renmemiz gerekmektedir.

136

Bu ise, Tarihe bir "vakanvis" gzyle deil; kendi kurtuluunu ve zgrleimini kendisi iin sorun yapabilmi insan gzyle bakmamz gerektiriyor. Tarihte olmu olan her eyi tutanaklayan; nemli-olan ile nemsiz olan hi ayrt etmeksizin bunlar keydeden "vakanvise" gre, Tarihte bir kez olmu olan bir ey hibir zaman Tarih iin kay bedilmez, kaybedilemez. Oysa, bu da, tpk, Tarihi bize bir deimezlik olarak gsteren yaptlarn ina acs olan ege men snflarn tarih boyu sren ortak "hilesi" gibi, son dere ce aldatc, son derece yanltr. Tarihte bir kez olmu olan bir eyin gerekten yitirilmemesi iin, gemiin, kendini z grletirerek kendi kefaretini kendi eylemiyle gerekletirebilmibir insanlk tarafndan yeniden yaplanm olmas ge rekir. Her anyla zikre deer bir gemie, ancak, kendi kefa retini kendi eylemiyle gerekletirebilmi bir insanlk sahip olabilir. Ancak, byle bir insanlk tarafndan yaanm bir gemi, her anyla zikre deer bir gemi niteliini kazanabi lir. Ancak byle bir insanln yaad an (moment) gelecek olan gnn gndemini oluturabilecek bir alnt ya da gele cek olan gn iin bir ar olabilir (*). Ve, sz konusu gele cek olan gn, Yarg Gndr. Tarihe byle bakldnda, egemenlerin -ki, btn egemenler, Benjamine gre, tarih boyunca maddi ve klt rel btn talanlarda alan, rselenen ve smrlenler kar snda hep birbirlerinin mirass olmulardr- ina ettikleri "deimezlik ve devamllk olarak Tarih" alglamasndan
(*) Benjamin burada, "zikretme ve "ar" anlamlarna ayn anda sa hip olabilen citation szn kullanyor: "a citation a lordre du jour..." Sanyorum, "gemie kefareti bir beklentiyle bakabildiimiz de ve bu messianic beklentiyi dinsel zaman boyutundan siyasetin ya da Tarihin zaman boyutuna aktarabildiimizde, arty, ge miin ya da gemi olmak zere olan yaanan ann her momentinin gelecek gn iin hem bir zikretme, hem de zikredilen ge mie verilen bu anlam sayesinde bizi gelecek gn iin eyleme ge irmek isteyen bir ar olabileceini sylyor Benjamin. (Bk.: IIluminations, 1969, ss. 253-54.)

137

kurtulabilir; Tarihin bu grnmn iinden krabilir; by lece, kendi otantik gemiimizi aydnla karabiliriz. Benja minin bu anlay topyandr. Tarih anlaymz, Tarih duy gumuzu yeni bir Tarih duygusuna ve anlayna dntrme yi, zgr bir gelecek iin gerekli grr. topyanl gelecee yneliktir. Benjaminin topyanizminde gemie ve yaa nan gne (ana) duyulan ilginin temelinde, onun, gelecee duyduu ilgi ve gelecek iin tad sorumluluk vardr. Marcuseda olduu gibi, onda da zgrlk yaayan bir sorundur. Marcuse, insann zgrleimini insann ilgilerinin, gereksi nimlerinin ve arzularnn serbestiye kavumasna (Free ol masna) balar. Benjamin ise, kefaret bilincini kazanmaya balar zgrleimin gerekletirilebilmesini. Gelecek iin bakar gemie, yaanan ana. nk, gelecek olan gn ger ekletirebilecek olan gler gemiin ve yaanan ann ser bestiye kavuturup salverecei (azad edecei) gler olabi lir ancak. Bunun iindir ki, yaanan an iinde bu glerin tm enerjilerini younlatrmak ve temerkz ettirmek iste mesi, bu iteki hedefinin messianic zamann ince ince dilimcikleri tarafndan grlebilir klnm bir "imdinin zaman" (zetzzeit) olarak alglanabilen bir "hl" anlayna eriebil-, mek oluundandr. Yaanan an (hl) ve gemi zerindeki bu temerkz ve younlatrm. Benjaminde, messianizmin siyasete yapabilecei ve yapmas gerekli olan katksdr. O, bu anlayndan dolay, tarihsicilie (historicism) de kar kar. Tarihi Okula ve Alman Sosyal Demokratlarnn Anlayna Kar k Nedeni Benjamin kendi messianik tarih / ya da zaman konsepsiyonunu, tarihi bo ve homojenletirilmi bir zaman ak olarak tasarlayan modern tarih konsepsiyonuna kart say maktadr. 19. Yzyl Tarihi Okulu gemii, "naslsa, yle" grebileceimizi ve grmemiz gerektiini savunmu; Ta-

138

rihi, ya da tarihin incelemek isteyeceimiz herhangi bir d nem ve zamann, yaadmz gnle ilintisiz olarakve herhalgi bir deerlendirmeye tabi tutmadan grmemiz gerekti ini" sylemitir. stelik, "her a Tanrya eit derecede ya kndr" diyen bir Ranke yetitirmitir! te yandan, Alman Sosyal Demokrat Partisi de, asln da, bununla ayn olan bir anlay savunarak (Tarihe onlar da soyut bir olgu olarak bakmaktadr Benjamine gre), in sanln homojen ve bo bir zamann ak iinde gerekleecek'olan "ilerlemesinden" szetmeye balamtr. Bu da yan ltr ona gre. nk, bu ikinci anlay, zaten zayf drl m olan messianik gcmzn iinde bulunduu durumu daha da zorlatrp karanlklatrmakt}; somut (concret) ola n tahrip etmekte; bu yzden kefaret olanan heder etmek tedir. Kefaret olanann Alman Sosyal Demokratlarnn ta rih perspektifi ile grlrletirilmesi ve tasarlanabilmesi ola s deildir. Bunun nedenleri ise, Benjamine gre; (a) bizi tehlikenin farkna varabilmekten alakoymas; (b) homojen letirilmek istenen Tarihten deiik bir ey oluturma arzu ve isteimizden bizi yoksunlatrmas, bizi impotencela it mesidir. Bu mnedenle, Alman Sosyal demokratlarn gr ne de kar karak, yle demektedir:
'Tarihsel materyalist, tarihsiciliin laf daarcn dakibir zamanlar vaktiylediye balayan dilbazlna kaplmay bakalarna brakmaldr. Tarih sel materyalist kendi gcnn denetimini (insan olarak) kendi ellerinde bulundurmak ister, tari hin devamlln itile uratabilmek iin insan yeterlidir:.." (Illuminations, 1968, s. 262den, Tezlerden.)

Benjamin, Tarih boyunca egemen kesimlerin Tarihi bir sreklilik olarak gstermelerine karlk, bunun insan ta rafndan deitirilebileceini savunurken, zaman kendi iinden "itial ettirebilecek" bir gcn younlaabileceim

139

(temerkz edileceini) syler. Bu, Benjaminin tarihe bak nda ve devrimci eyleminde merkezi bir imgedir. Bu yolla Tarihin srekliliine ve deimezliine sreksizletirici ve deitirici olan sokmak mmkndr. Zamann bo bir tarih olarak akn durdurmak iin, insanm allm ak biimi iindeki zamana mdahalesi olacaktr bu. ylesine nem verir ki bu dncesine, bir anekdotla ssler bu dediini. Anlatt anekdot, Temmuz Devriminde, Pariste iilerin birbirlerinden habersiz kentin birka yerinde birden saat kullelerine ate amalar ve saatleri durdurmalarna ilikin dir. Bu olay gerilimlere gebe bir konfigrasyon olarak yaa nan bir zaman diliminde dncenin kendi akn tutukla masdr. Gerilimlere gebe bir "belirlenmilikten uzak" olula karlaldnda; zaman allm ak biimi iinde durmak zorunda kaldnda, akln bu konfigrasyonu onu bir anda kristalize edecek ve bir monada dntrecek biimde ok etkisinde bulunmasdr. Tarihi materyalist, incelemek ve aklamak istedii bir Tarih dnemine ancak, onu bu anlam da bir monad?a dntrmek zere yaklaabilir. Onun iin dekilerin messianic bir durulmasn grmeye alr. Ya da, baka bir anlatmla, onun iindekilerin arasmda, bask alt na alnm bir gemi uruna savam ansm arar. Tarihi materyalist bir tarih dilimine, tarihin, homojen gibi gsteri len ak iinden zgl bir momentini aa karmak; on dan, zgl bir yaam iin olanaklar oluturmak iin eilir. Bylece, yaam - iin - almadan, zgl bir yaam iin almaya gemeye yararl eler arar. Tarihin inceledii dne mindeki olgular (happening), onun iin bu ynden nemli dir. Bylece, dncenin, allm dnceler akn tutuk lamas; tarihin bir tebihin taneleri gibi sekanslar topluntusu olmasna son verilmesi; yaanan gnn yazarmca ta rihin, kendi niyetinin belirledii ieriin bir blm yapl mas salanm olur. Sonuta ise, Tarih hem yeniletirilmi gemi, hem yaanan an (hl), hem de amalanan gelecek iin anlam tayan ve bunlar iinda barndrabilen bir momentin iinden alglanabilir bir Tarihe dntrlm olur.

140

Diyalektik dnce, bir zgrleim yntemi olarak, hem eskiyi ve am ykc bir momente, hem de inaac bir momente sahiptir. Ykc bir edim olarak baskc bir de vamllk hlini (continium) krar ve zamann homojen ak n tutuklar, kesintiye uratr. Fakat ayn anda inaac mo mentiyle de, somut olann kendi biriciklii iinde varlk ka zand konfigrasyonlar oluturur, ina eder. Bu konfigrasyonlar gemi ile imdiki zaman birbirine bamtlandrr; materyalist tarihinin olaylarn sekansnn bir tebihin taneleri gibi grlp alglanmasna son vermesine yardmc olurlar. Baka bir deyile, yaanan andaki Tarihinin kendi dneminin biimlendirmi bulunduu anlamsal-kmelenim (constallation) ile, daha nceki bir belirli dnemin anlamsal kmelenimi arasnda balant kurup bu ikisini birlikte an lamlandrmasn kolaylatrrlar. Benjaminin alntlar kullanma biimi de, bu srece bir rnek tekil etmektedir. Gemiin her momenti, nc Tezde ileri srld gibi, ideal olarak bir alnt; yarnki g nn gndemine uygun bir alnt olabilir. Bunun iin de, by le bir momentin o zamana kadar ki ieriinden alnp ka rlmas; yaanan gnn yazarnn niyetiyle eriyip kaynam olan yeni bir ieriin oluturucu elerine dntrlmesi gerekir. Fakat bu srada, te yandan, kendi zglln de korumaya devam eder. Benjamin de Arkadlar Projesinde Baudelaire ve XIX. Yzyla ait fragmanlarndaki sylemek istediklerini alntlar aracl ile sylemitir. Kltre Bak... Kltrn deimezliine Kar k Benjamine gre, "tarihin bir devamllk olduu" anla y nasl egemen snflarn bir yapnts ise, "kltrn de vamll" da egemen snf ve kesimlerin bir baka yapnts dr. Ama bir yapnt olan bu "devamllk imaj" ok nemli dir. nk, gemiteki ve imdiki zamandaki btn egemen

141

ler birbirinin mirass olarak bu "kltrn devamll" ima jnn aracl ile, baml konumdaki kesim ve snflarn ya anan gn iinde onlarn karsnda ylgya kaplmalarn ko laylatrma olana bulmaktadrlar. Benjamine gre, nsl Tarihe Rankenin "deimezlik ve devamllk" sayd bir ta rih olarak deil de, kefaret beklentisine sahip kan ve bu beklentiyi siyasetin zaman boyutunda gerekletirilebilir sa yan bir anlayla bakp somutlatrlm bir Tarih olarak onu yeniden-biimlendirmek gerekmekteyse, kltr konusunda da "harc lem kltrel sreklilik anlaynn" deitirilmesi gerekmektedir. nk, Benjamine gre, kltrn devamll da, tpk Tarihin devamll gibi, ynetici snflarca olu turulmu bir yapntdan baka bir ey deildir. yle diyor:
"Btn yneticiler, kendilerinden ncekilerin mi raslardr. Bunun iindir; ki, yengi kazanmlara duyulan sevgi ve hayranlktan / eskisi, yenisi / tm yneticiler yararlanr... / Tarihte yengi kazanan olarak kim ortaya kmsa, gnmze kadar s ren ve bugnk yneticilerin aman dileyenlerin balarna basmakta olduklar zafer resmi geidin de yeralmlardr. Geleneklemi uygulamaya g re, bu zafer resmi geidindeganimetler de resmi ge it alaynda tehir edilegelmektedir. Bu ganimetle re kltrel hazineler denilmitir hep. Bir tarihi ma teryalist bu kltr hzinelerine uyank bir tutumla bakar; iin hyecanna kaplmaz; yaplanlara hay ranlk duymaz, duyamaz. nk, hi istisnasz, g znn nnden geen bu kltr hzinelerinin k keni dehet duymakszn baklp incelenemeyecek bir niteliktedir... Kltr hzineleri denen bu eyler nasl barbarlkla iie eylerse, ganimet olarak a lnm eylerin bir sahipten dierine aktanlma tar z da barbarlkla ilintili bir olgudur." (Illuminations, 1969, s. 256daki tezden)

Benjamin, bu anlaynn bir uzants olarak Sosyal De mokratlarn iilere "harcun lem" kltr tarihini reterek kltr szde "demokratize" etmelerini de eletirmitir. Bundaki gerekesi ise, modern toplumdaki egemenlerin de bugnk baml kesimi bask altna almakta ve tutmakta, eski yneticilerden devraldklar ile birlikte kullandklar "hara lem" kltrn, kendini bt yndeki etkilerden kurtar mak isteyen kesime yararl olamayacadr. Ayrca, radikallerin Tarihi nlerine alp yeniden yaz malarna da kar kmtr. Bunun gerekesi ise, birbirin den- ayr, fakat e nemde almalardan olumu bir ak iinde anlatlacak ve deerlendirilecek olan bir Tarihin ya da tarih nosyonun da baskc (oppressive) olacana inanma sdr. Kltre bakn, "egemenlerin ganimeti" olarak gr nen ya da alglanan bir kltr anlayna yolamaktan alakonulms iin kltrn bir devamllk (continuum) olarak g rlmemesi gerekliini syleyen Benjamin, radikallerin bu konudaki yaklamlarn u noktalardan eletiriyor:^ radi kallerin kltre baklar da kltr harc lem devamllk grnmnden karamamaktadr. "Emancipation" iin ya rarl olan yeni deerlendirmelerden geirilmedike; bunu ya pabilecek bir ilgilettim biimine geilmedike bu yararszlk srecektir. nk, "emancipation"un karlar ve ilgilenimi ile, bask altnda tutarm kar ve ilgilenimleri bir ve ayn olamaz^radikallerin kltr tarihini kendi kltr tarihi anlay larna gre yeniden yazmalar, kltr tarihini birbirinden ay r ve e nemde almalarn bir ak olarak tasarlamaktr. Kltr hzinelerinin hibiri kmsenmemeli ve hibiri atl mamaldr, ama Kltr tarihinin bir devamllk olarak gr nen hli deitirilmeli ve bu devamllk (ya da grn ola rak devamllk) kendi iinden krlp sona erdirilmelidir. Bu yaplmad iin, radikallerin anlatt Kltr Tarihi de in sanl bu kltr hzinelerini bir yk olarak srtlarnda ta mak ykmllnden kurtarmamaktadr.

143

Benjamin bu ikinci nokta ile ilgili olarak yle diyor:


" 'Kltr Tarihi, yalnzca, grnte bakmz de rinlie kavuturmaktadr; anlaml bir biimde di yalektii ilerlettii sylenemez. nk, kltr tari hi diyalektik dncenin ve ayn zamanda da divenceye kavuturacak olan ykc momentten yok sundur. Daha ok, insanln kollektif omuzuna ylm hzinelerin yk ve arln arttrmakta dr. Yani, insanla bu hazneleri srtndan ata rak, bu hzineleri kendi ellerine geirmesi iin ge reken gc vermemektedir... "(Zeitschrift fr Sozial Forschung, s. 356dari, aktarld yer, Shierry M. Weberin yazs, s. 257).

Benjamin, egemenler tarafindan bir yk olarak srt mza, omuzumuza yldlar, bize uzun alar boyunca zor gcyle benimsetildiler diye bu kltr hzinelerinin redde dilmesinin ise, apayr bir hata olacan defalarca vurgula maktadr. Bunlarn, bir devamllk grnm iinde sunul malarna kar klmasn savunmaktadr Benjamin. Ama, devamllk grnm oluturan yaplanmlklar deitiril melidir. Kltr birikimi insanlndr. Bu nedenle, Tarihin yazarlar olann bizler olduumuzu bize aka gsterecek biimde yeniden yaplanmalar gerekir. Ancak, bylesi bir Kltr Tarihidir ki, kltr bir devamllk olarak gsterile rek "kapatld" tutsaklndan kurtarabilir. stelik, tarihin diyalektik tarafndan "itial" ettirilmesi ve bylece egemen kesimlerin aldanm arac olan tarih bir devamllktr anlay nn sona erdirilmesi, param para olmas da tarihin kltre ilikin ksmnda ortaya kacaktr. Baka bir deyile, Tarih sel "continuum" itial ettirildiinde, en ok paralara ayrla cak olan da kltrdeki devamllk grnm olacaktr. Bu nun sayesinde de, tarihsel materyalistin oluumunu salaya ca yeni "anlamsal kmelenme ve biimlenme (constaUati-

144

on) iinde yeralacak birimler konvansiyonel kltr tarihinin gr asndan birbirinden btnyle kopup ayrlm eyler olarak alglanabilir olacaklardr. Bu arada, o zamana kadar ki allm grnm iinde kltrde yeralan, fakat zgrleimden yana bir kltr tarihinin oluturulabilmesi iin z grletirici kltr yapsnn dnda braklmas gereken bir ok kltrel birimler de dlanabilmi olacaktr. Bu savlarna ramen, Benjaminin Marxdaki temel (altyap) ve st yap arasndaki iliki anlayna kar kt ileri srlemez. zgrleim asndan bu ilikiyi geersiz saymak gerektiini sylyor deildir. Onun syledii st-yapya egemen olduu yolundaki grlerde acele etmemek gerektiidir. Bu ise Engelsin 1890lardaki nl mektuplarn da bu konudaki aklamalarndaki gr ya da yoruma ya kndr. Ayrca, gene bu mektuplarda Engels, Marxn ve ken disinin kuramsal almalarnda en banda beri bu anlay ta olduklarm; ngiltere de i Snfnn Durumunun, Manifestonun, 18Brumairein,Fransa da Snf savamlarmn, Al manya da Kyl Savalarnm bunu kantladn; fiili politi kann iinde yeterince zaman ve frsat bulamadklar iin, daha ok, kartlarnn savunduklar grn tersini vurgula mak zorunda kaldklarn, baz gen Mancistlerin ise onlarn polemik mahiyeti ar basan baz almalarn esas alp, ger ek yaklamlarna yeterince yaknlk gstermeyilerini ise nemli bir yanllk bulduunu yazmtr. Benjamin de, alt-yapnn st-yapya egemen olduu yo lunda "aceleci" bir yaklamla ele alnacak olursa, kltr ve tarih sorunlarma ilikin almalarda materyalist bir analize malzeme derlemekte baarl olunamayacan sylemekte dir. Marxn st-yapnm altyapyla olan ilikilerini somut ola rak nasl inceleyebileceimize ilikin ayrntl aklamalar nn olmad ileri srlebilir. Fakat, Marxm bu konuda sy lemi bulunduu eylerin tm gznnde tutulacak olursa, birbirleriyle bir yandan retimin maddi ilikilerinde, bir yan dan da, ilerinden biri de sanat olan st-yapnm en uzak bl-

terposing) bir dizi dolaymlanmlardan ve aktarmlardan (transmissions) szettiini grmekteyiz. Aktr ki Marxn klasik tarih diyalektiinde nedensel bamllk ilikisi kabul edilmi, fakat daha sonraki yazarlar bu nedensellik ilikisini gitgide tek yanl olarak vurgulam, arlatrmtr. Hatta, bu ii anolojiler dzeyine indirgemilerdir. Benjamine g re, bu sonrakilerin eilimi burjuva edebiyat ve kltr tarihi nin yerine, onun kadar her eyi kabaca silip spren bir ben zerini, ama materyalist grnml olann getirmek olmu tur: Bu eilim de, kendi zamannn karakteristiini yanstan ve kalc olmamas gereken bir eilim saylmaldr Benja mine gre. (Zeitschrift jur Sozialforschung, s. 363ten, akta rld yer Shierry M. Weber, s. 258). nitekim Benjamin, re alizmin ekonomideki merkantil kapitalizme denk den bir akm olduunu ileri srenlere de bu yzden kar kmtr. Ona gre, byle kaba yaktrmalar yerine, nedensellik iliki lerinin neler olduunu aratrmak daha dorudur. Gene bu anlaynn uzants olarak, sanat rnlerinin retim ve da tmna ilikin teknolojik srelerin hem rnn z (substance) hem de sanatn deien doas ile entegral bir ba lant iinde olduunu savunmutur. (The Author as Producerde bu temay iler.) te yandan, "iyi sanat," "kt sanat" ikiletirmesine de kar kar. Temel (base) ve kltr arasndaki nedensel lik ilikisi sorununa esnek bir yaklamla eilmek gerektii ni syledii gibi, "iyi sanat" ile, "politik izgisi doru" olan sa natn bir didotomy oluturmadklarn da syler. Sanat rnlerinin ya dra sanat almalarnn retim ve datm na ilikin teknolojik sreler deitiinde, sanat rnn ve almasnn z de, doas da deiir. Bu nedenle, Benja mine gre, yaplmas gereken i, sanat ve teknolojiyi birbiri ile aktrabilmek olmaktadr. Sanat ile tekniin akkla tr ildii bu noktaya ise, edebiyat teknii (literary tecnique) demektedir. Bu nokta, Benjamine gre, "sanat almasnn

146

ya da rnnn o dnemin edebiyat retimi ilikileri iinde i grebilmesini salayan noktadr." (The Authr as Producerden aktarld yer iin, bk.: Shierry M. Weber, s. 258-59). Kald ki, edebiyatm teknik yanlarnda bilinmeden, is tenmeden de deimeler olabilmektedir. rnein, gazetele rin yazarn rol ile okuyucunun rol arasndaki fark azaltma s gibi. Benjaminin sanat almasnda yeni tekniklerden ya rarlanma konusundaki tutumu Brechtinkine yakndr. On dan etkilenmi gibidir. Edebiyat almasnn teknikleri ko nusundaki yaklam radikal bir deiiklik ngrmektedir. Brechtin "umfuntioniurung" diye adlandrd ilevsel trans formasyonu ngrmektedir. Bunun anlam, edebiyat al malarnda yeni tekniklerin ve yeni teknik aralarn en st dzeyde zgrleimeyatknlatrldktan sonra kabul edilme sidir. Brechtin bu anlay ya da ilkesi, Benjamin iin de bir ncucim olmutur. Fantazya ve Ryalar Hakkndaki Grleri Benjaminin tarih anlay XVIII. Yzyl sonu Alman Aydnlanmasmn felsefi geleneinin bir devam gibidir. Marcuse ve gnmzde de Habermas iin olduu gibi, Ben jamin iin de Kant bir referans noktas olmutur. zgrleim (liberation) bir Tarihsel Aydnlanma Srecidir onda da. nk: (a) zgrleim hem bir aydnlanm (illumination) ve uyanmadr (yani, tarihin her an diyalektik dnce aracl ile bir deiim ve dierlilik momentine d ntrlebilir). (B) hem de, bir ryadan uyanmadr, uyku dan uyanmaya geitir. zgrleme ve kurtulu bir ryadan uyanma olduu ini de, emancipatory (yabanclam insan konunjundan ya banclamadan azad olmu insan konumuna gemeyi salay c) tarih bilgisi edinme yntemi de bir rya yorumlanta yn

147

temidir. nk, fantazyalar ve ryalarmz da hem kendile ri, hem de tezahr biimleri ynnden tarihseldirler. Tari hin byk blm fantazya ve ryalar dzeyinde ortaya k mtr, kmaktadr, olumutur. yle diyor Benjamin:
"Ryalarn tarihi henz yazlmamtr; oysa rya larn anlalmasna k tutmak, doaya tutsak dmln oluturduu doa-st glere kar tarihsel aydnlanma sayesinde, lmcl bir dar be indirmek olacaktr... (Schriften, Cilt I, s. 423 de, "Paris, die Hauptstadt des XIX, Jahuhunderst" fragmanndan.)

Benjamine gre, "bir ryann elerinin uyanma ker tesinde zerinde dnlp deerlendirilmesi, diyalektik d ncenin klasik ilevidir. Bu nedenledir ki, diyalektik dn ce tarihsel aydnlanmann organdr." (Ayn kaynak, ayn fragman, s. 422den. Alnd yer iin, bk.: S. M- Weber, a.g.m. S. 259). * Benjaminin diyalektik dncenin tarihsel aydnlan ma salama ilevini Frankfurtular iinde en dramatik bir biimde vurgulayan dnr olmasnn, sanrm, kendi yaa mndan kaynaklanan bir yan da var. Hannah Arendtin Aydnlanmlar (Illuminations) bal altnda, Benjaminin en nemli yazlarndan bir blmn kapsayan bir alma ola rak derledii kitaba yazd Girite belirttii gibi, Benjamin (1892-1940) yazl 1920lerin sonu, yaynlan ise 1950 olan Bir Berlin ocukluu'nda kendi zengin aile ortamndan yola karak, Yahudi burjuvazisinin evlerini ve hayatlarn birer kalclk kalesine dntrerek Yahudiliklerinden kur tulmaya almalarn eletirirken, bunun bir "illzyon oldu unu," gerek zgrleimin bununla salanamayacan: bu aldanmm ilerde Tarihsel bakmdan ok daha byk sorum luluklara yolaabileceini yazmtr. "Yahudilikten;" Alman toplumunda bir "yabanc" olarak kalma sorunundan kurtul

148

mann bu tr aldanmlarla mmkn olamayacan sezmek te ve anlamakta Benjamin, "bir gn Alman dilini tek bir im l yanl yapmadan yazsak bile bizi Alman dilinin hrsz ol makla sulayacaklardr" diyen Franz Kafkadan hi de geri kalmamtr. te yandan, Yahudi orta snflarnn bu aldammnn boluunu grd halde, kendisi de "rahat nefes alabil mek" istedii her skntl dnemde, o gnlerde hl kozmo polit bir yaam ortam olan Parise komutur. nk Pa riste herkes birlikte yaamaktadr ve orada Yahudilikten so yunmak, kukusuz gerek anlamda olmasa bile, bir oranda olanakldr. Parise "ka" Benjamin iin bir tr "Fantazya yaam" olmutur hep. Berlinle Paris arasndaki farkllk, Benjaminin "ryalar ve fantazyalar" sorununu bu denli du yarlkla dnmesinin ardnda kendi yaamndan kaynakla nan nedenler olabileceini dndryor. Fantazya ve ryalarn yorumlanmas, fantazya ve rya larn aknlanmas olaca iin, bu ilem, bu sre de Benja mine gre, diyalektik niteliktedir. Bilinalt ve onun teza hr biimlerinin Tarih iinde deiimler geirmesi de, bu amlanma ilemi-asmdan, son derece nemli bir nokta dr. Bilinaltn, onu tarihsel olarak bilip renmedike, renip kendimize ilikin bilgilenmiliimize katmadka ay dnlanm olamayz; otonomluk kazanabilmi, tam zne du rumuna gelebilmi olamayz. Ryalarn ve fantazyalarn amlanmas ve anlamlandrlmas da, Benjamine gre, di yalektik dnce aracl ile olabilir. Ryalarn ve fantazyalarm yorumlanmas ve deerlendirilmesi, ryalarn ve fantazyalann uyank bilince aknlanmas niteliinde bir sre olaca iin diyalektik dnce gerekmektedir. te yandan, rya ve fantazyalarn Benjamine gre, ok nemli bir dier zellii de, bunlarn yaanan dnemin retim dzeninin yetersizliklerinin hem terkini, hem de de itirilip almasn amalayan eilimleri dile getirmesidir.

149

Fantazya retimini, yaanan dnemin insanmdaki bu ei limler ynetmektedir ona gre (*). Benjaminin ryay uyank bilince aknlama anlay Tarih Felsefesi zerine Tezlerde, savunulmaktadr. Tezlerde Benjamin ryann elerini yeniden-rgtler; her birine ser best armlarla (free associations) kendi anlamsal kme lerini (constallations) buldurtur; her birini yeni anlamsal yerlerine konumlandrr. Ryaya, ryacnn bugnk zama(*) Benjaminin burada deinmedii bir nokta var: gnmz toplumlarmda gndelik yaammzdaki "fantazyalarmzm" da bilin En dstrisi tarafndan retilmekte oluu. Bilin Endstrisi bu alanda mutlak bir belirleyici deildir kukusuz. Ama nemli bir ilevi ol duunu gznnde tutmak gerekir. Bilin Endstrisinin rettii fantazyalar, bu endstrinin "uzmanlar" tarafndan "pazar" aracl ile elde edilen feedbacklere gre biimlendirilmektedir. Byle ce, endstrinin rettii fantazyalarn niteliinin belirlenmesinde, tketici kesiminin de belli bir derecede "sz hakk" olduu ileri srlebilir. Kltrel plurasm aklamalarnn yandalarndan kimi leri bu konuda o denli ileri gidiyorlar ki, ilk bakta "deerleri" bakmndan birbiriyle tutarsz grnen bu fantazyalara dayanak, gnmz toplumlarmda byle bir sorudun bulunmadn, tam tersine, kltr alannda bir kaosun olmasa bile, alacak derece de geni bir yelpazelenmenin bulunduunu; hatta, bu eitlilik iinde, gnmzn toplumlarmdaki kltr yaamnda neyin neye gre daha iyi ve stn olduunu syleminin olanakszlatn ile ri sryorlar. Adorno ve Horkheimer ise, Aydnlanmann Diya lektiindeki "Kitlesel bir Aldanm Olarak Aydnlanma" blmn den itibaren btn almalarnda bu durumun bile, "genel kura ln gcn gstermek iin dzenlenmi kural dlklar" olduunu ileri srmlerdir. Benjamini de, Tarih Felsefesi zerine Tez lerden nceki Mekanik Yeniden-retim anda Sanat al mas adl yazs yaynlandnda modern toplumlarda bu ilerin ardndaki Bilin Endstrisini ve onu da etkileyen (ondan ok da ha gl olan) dier endstri sektrlerini ve toplumdaki gemenlik yapsn gznnde tutmad iin sert bir biimde eletirmi lerdir. Tezlerde ve Baudelaire ye a ile ilgili fragmanlarda (zellikle; Louis Philippe ya da yaam Uzammda) Benjamin'in sanatn zgrl ile teknolojideki gelimeler arasndaki ilikileri deernlendiriken, belki de Adorno ve Horkheimerin bu eletirile rinin de etkisiyle, Mekanik Yeniden-retim anda Sanat rnndeki kadar iyimser olmadn gryoruz.

150

na ilikin ilgilenimleri ynnden, ieriinin ne olduunu gs terir. ("Einbahnstrasse," Schriften, CiltI, s. 515-517den, ak-, tarld yer iin, bk.: Weber, a.g.m., S. 261) Benjaminin ryaya ve fantazyaya duyduu ilgi, rya grenin, fantezistin kiiliiyle yakndan ilgilidir, bantldr. Baka bir deyile, fantazyayla gilenimi tek insann fantazyasnda arad eyler asndan deildir. Bu tek insann bir kltrel varlk olarak (kii olarak) fantazyasnda aradklar asndan olmaktadr. Bylece, kliniksel Freduluktan uzaklamakta; insann "kiilii" aracl ile, insann toplum sal varoluu asndan incelemektedir fantazyalar ve ryala r. Dolaysyla, Freudu aklamalar, sorunun bireyi ilgilen diren yanlaryla snrl kalarak deil; toplumsal ve siyasal d zeyde aklanmas gereken yanlaryla aydnlatmak iin kul lanmaktadr. Bunun nedeni ise, ona gre, fantazyalarn top lumsal rollerinin toplumsal deiimle yakndan ilgili bir ko nu oluudur. Arkadlar projesindeki sunum yazsnda yle diyor:
"Balangta hl eskisinin egemenliindeki yeni retim aralar formuna, iinde yeninin eskisiyle kark bir varolu kazand kollektif bilinaltndaki imajlar tekabl eder. Bunlar arzu-imajlardr ve kollektif (topluluk - . ) bunlarn iinde retim dzeninin yetersizliklerini hem ilg etmeye, hem de transfigre etmeye ynelir. stelik, bu arzu imajlarnda kiinin kendini zaman gemi olan dan - yani, yaanp tkenmi olandan - karp kurtarmak uruna giritii emphatic aranlar da kendilerini ortaya koyarlar. te bu yneliler ve eilimler imaj reten fantazyay, gcn ve. itkisi niyeni-olandan kazanarak geriye arkaik gemie (yabanclama-ncesiyaama - .) yneltir."("Pa-; ris," Schriften, Cilt I, s. 408den, Weber, a.g.m., S. 260).

151

Benjamine gre, toplumun kollektif muhayyilesinin ura, retim glerindeki deimelerdir. Yaanan gn iin de olmakta olan bu deiimlere, uzak gemiteki imgeleri (images) ilitirerek, onlara ak anlamlar kazandrmaktr. Baka bir deyile, yeni-olanm temel mahiyetini ifade edebil me giriimiyle kollektif muhayyilesini de yeni retim gleri farkl bir retimin toplumsal ilikileri dizgesi iinde bulunmu olsalard ne gibi deiikliklere uram olacaklard, bunu an lamaya alr. Bylece, zgrlemi bir retimin toplumsal ilikiler dizgesi iinde olsalard bu yeniliklerin insan ve top lum iin ne sonular vereceklerini tasarlayarak, bu deiim lerin yaanan gn iindeki grnmlerinin insan zerindeki etkilerini telafi etmeye alr. Bu nedenle, fantazyalarn or taya k ile, bu toplumsal deiimlerin anlamnn kavran masndaki zorluk ve bulanklk arasnda balant vardr. Bu nun yzndendir ki, fantazyalarn iindeki toplumsal anla mn karlabilmesi, hem yaanan tarihsel deiimin anlam nn kavranmasna, hem de bunun iindeki topyan olanakla rn farkna varlmasna yarayabilir. Fakat bunun iin, ryala rn ve fantazyalarn ierii kadar, formu da tarihsel olarak deiikliklere uradndan, fantazyalarn hem tezahr, hem de fantazyalarn maddeletikleri nesnelerin, imajlarn ve sanat rnlerinin mahiyetlerindeki deiimlerin de anla lm, kavranabilmi olmas gerekir. Benjamin, bu anlama ya "okuma" demektedir. Modern dnemi irdelerken de bylesi bir "okuma" ilemine bavuruyor. Bu "okuma" ilemine ilikin olarak Benjamin yle diyor: "... retim glerinin, gelimesi, nceki yzyllarn istek-simgelerini, bu simgelere materyal biim ka zandran antlar henz yklp viran olmadan, y kp yokederler... Her a kendinden sonra gelecek olann ryasn grmekle de kalmaz; ryasn g rrken, rya gr aracl ile, uyanma doru

bir atlm balatr, zorlar. /Bylelikle/ her a kendinin snul-ereini barnda tar ve -Hegel'in grebildii gibi-kendi sonunu kendisi iin dile ge tirir ustaca bir rtklkle. Meta ekonomisinin gszlemesi ve zayflamas ile birlikte burjuvazi nin antlarnn da, gerekten yklp yerlere seril meden nce, viran olduklarn gryoruz... f'Paris," Schriften, Cilt I, 422.)

Geleneksel yaam tarzlarn ykan bir modernleme srecinde, bu srecin oklarn yumaatmak iin, yeni ya am biimleri gelitirilir. Modernleme srecindeki en nemli olgu, eylerin, nesnelerin, sanat rnlerinin balarn daki hlenin tahrip oluudur. Benjamine gre, modern d nem yaygnlaan meta fetiizmi ile haytmz oklara dn trmekte; geleneksel yaam biimini ykp yoketmektedir. Benjamin ise, gnmz anlamak iin, anlalmas gleen bugnn olumaya balad dnemden itibaren gemii in celemeye ynelmektedir. Gemiin, gnmzn kritik ba langc olarak tad anlam aratrmak, Benjamin iin de bir balangtr. Tezlerde de belirtildii gibi, gemiin bu kritik balan gcna iyi bakarsak 19. Yzyldan itibaren balayan bu dei imlerin hem kendilerini anlalmaz kldklarn (obscure), hem de bu deiikliklerin ilerindeki zgrletirici potansiyel lile ri anlalmaz kldklarn grmekteyiz. Bu nedenle, ge mii renmemiz hem yaam tarzmzdaki deiiklikleri an lamamza, hem de, bu yakn gemiimizden gnmze kadar ki yaammzda varolan, fakat basklanm bulunan zgrleirici olanaklarn bilincine varmamza yardmc olacaktr, Benjaminin bu adan yapt deerlendirmelerin en ilgilerinden birisi, 19. Yzyln balangcndan itibaren sa nat rnlerinin "hlesinin" kalmay olmaktadr. Sanayi ka pitalizmine geiten itibaren, Benjamine gre, bir sanat r nnn en yetkin bir biimde gerekletirilmi yeniden-reti-

153

mi bile nemli bir eden yoksun kalmak durumundadr: as imin retildii, olutuu, ortaya kt yerdeki zaman ve uzam (mekn) iindeki varoluu. Ya da sanat rnn kendine-zg (unique) varoluu. Bu biriciklilikle birlikte olabilen ilk ve zgn varolu, sanat rnnn kendi varolu sreci boyunca konusu olduu tarihe de k tutar, aklar. Bir nes nenin zgll (authenticity), o nesnenin balangcndan itibaren, z ile varlk srebildii srede yaad tarihe yap t tankla kadar uzanan, ona ait aktarlabilecek olan her eyin esasdr. Tarihsel tanklk zgnle dayal bir ey ol duu iin; nesnenin zyle varlk srdebildii zaman dilimi modern yeniden-retim tekniklerindeki gelimelere gre k salp yokolduu oranda, ilgili sanatsal nesnenin kendi tarihi iin yapaca tanklk da azalmakta, hatta kimi kez tmyle ortadan kalkmaktadr. Tarihe tank olma durumu, bu neden le etkilendii gereklikte yaralanan nesnenin gitgide lgnleen otoritesidir. Bu lgnleen otorite, sanatsal rnn sol gunlaan hlesidir. Mekanik yeniden-retim tekniklerinin yaygnlamas orannda, yeni adan itibaren, sanat rn nn bu hlesi ortadan kalkmaya balamtr. Bu sre, ne mi sanat alann da aan bir kltrel semptom niteliindedir Benjamine gre. nk, mekanik yeniden-retim yntem leriyle birlikte, yeniden-retilmi nesne de gelecein dnya sndan koparlmakta, darlanmaktadr. "Hle," sanat rn nn (almasnn) biriciksel, o nedenle de, tarihsel olan va roluudur. Hlenin ortadan kalkmas ve yok olmasyla birlik te, tm nesneler tarihsizlemektedir. Her bakmdan birbiri nin ayndr nesneler artk. Gelenekleri de yoktur, oluamamaktadr; sonuta, yaamn oklara dnmesi karsnda modern insana yardmc olmamaktadr. Benjaminin zenle zerinde alt Baudelairein i iri de, modern dnemde "hlenin" ortadan kalkma diren menin iiridir. Onun iiri de "hlesiz" kalm bir7 lirik iirdir; yani dnemin ok yaam yznden transforme olmu bir i irdir. Bu nedenle, Baudelairein iiri Benjamine gre, "at-

154

mosferi alnm bir yldzdr." oklar yaamna ve bu yaam la balantl olan mekanik yeniden retim tekniklerine geil dikten sonraki yaamn dz bir yansmas olmad iin, sa natn karlat bu yeni deiikliklere direnmenin iiridir. "Hleyi yokeden ve ykan yeni yaam-deneyiminin, teknolo jideki ve insann alglamalarndaki deiikliklerin anlamm ortaya koymaya ynelmi bir iirdir. Modern ada insan duyularnn (sensation) demek zorunda olduu bedelin en temelde ne olduunu gstermitir: yaamn oklar yaamna dnmesi ve "hlenin" zlmesi, dalmas. Baudelaire de, Benjaminin belirttii zere, gndelik yaamdaki teknolojinin yolat bu deimeleri ilk farkeden air olduu iin ayr bir nem tamaktadr. Benjamin, Baudelairein gnlerinden itibaren balayan bu deimeleri yle anlatyor: "Ondokuzuncu Yzyl ortalarnda kibritin bulunu u, hepsinde ortak bir yann bulunduu ok say da yeniliklere nclk etmitir: elin tek bir hareke tiyle ok aamal birok srecin balatlmas. Bu gelime saysz alanlarda kendini gstermitir. Bu na, bir alcnn yerinden kaldrlmasyla, eski mo dellerdeki birok hareketlerle yaplabilen pepee dzenlenmi ilemlerin tmnn yaplabildii ye ni dnemin telefonu tam bir rnektir. Dmeyi evirmek, iine grnty yerletirmek, basmak ve benzeri saysz ilemler dnlecek olursa fo torafnn tek bir dmeye basmas daha da b yk sonulara yolamtr..." Ayrca, iinin ilikte zerinde alt para onun ira desinden bamsz olarak nnde somutlamakta; belirli bir sre sonra iinin eylem uzamndan kmakta; makinayla a lan modern insan bir otomatm tekbiimliletirilmi srekli ve tekdze hareketleriyle kendi hareketlerini egdmlemeyi renmek zorunda kalm bulunmaktadr. nsan yaam-

155

nn birok alanlar da bu ilemlerin ritmine, tekdzeliine, mekanikliine uymak zorunda kalmtr. Yaamn kendisi de alma hayatnn bu trkoullarma gre dzenlenir ol mutur. Teknoloji insann duyusal yapsm (duyu organlar n) karmak bir iletiim biimine baml kld iin (yeni teknoloji yaamda bir tr iddet esi oluturduu, tad yaatt iin); insann alglamalarnn dolaysz alglamalara indirgenmesine yolaan yeni toplumsal yaam, insana kendi yaamnn yazar olabilecei ynnde bir bilin tama olana brakmamaktadr. Bu nedenle, yeni dnemde yaam artk sadece bir oklar yaamdr. oklar yaamnda bu yeni du rumlar, sanayi kapitalizminin retim sreciyle dolaysz ba n th olan alanlar da, dolayl yollardan bantl olan alanla r da kaplamtr. Byk kentlerin caddelerinde, youn trafi inde yryen insann durumu ile, akan eritin bandaki i inin durumu arasnda byk benzerlik vardr. (Illuminatiors, 1968, s. 175ten). Yarmac ve bireyci yeni dnemin toplumsal ahlk yznden "mutluluk avna" kan insan da, kendi mutluluu nu toplumsal mekanizmaya ya da yaamm insann kendisi dndaki ileyi mekanizmasna terketmi bulunmaktadr. Akan erit karsndaki ii-insan. nasl akan erite ve onun ardndaki mekanizmaya baml duruma indirgenmise, ya amda kendini boluk iinde hisseden, yaam nafile bir u ra olarak grmeye balayan iliin dndaki insanda top lumsal yaamn insann kendisinindndan gdmlenen me kanizmas karsnda baml duruma dmtr. Benja mine gre, gemi yzyldan kalma eski bir litograftaki drt kumarbazm iinde bulunduklar durlma benzemektedir in sann bu durumu. zgrlklerini kumarn kendi mekaniz masna teslim etmi bu drt kumarbaz dnyadan ve onun mutluluklarndan tecritlenmi, kumarda, kazanan taraf ol maya almaktadrlar. Benjamin bu litografdaki insanlk manzarasn yle anlatyor:

156

"Resimler bize, bir ans oyununa katlanlarn ken dilerini teslim ettikleri mekanizmann nasl onla rn hem bedenlerini, hem de ruhlarn ele geirdi ini; bu nedenle, kendi kiisel yaam alanlarnda bile, ne denli tahrik edilmi olursa olsunlar, artk yalnzca refleks hareketlerde bulunabilecek du rumda olduklarn gstermektedir." (Illuminations, 1968, s. 178). oklar olarak yaanabilen modern toplumsal yaama direnen insan, kendi zgr yaamm gitgide fakirletirmek tedir. Yaamn oklar insan bilincinin derinlerine nfuz edemesin diye, insann kendisi, yaam btnl olan bir sre olarak alglamaktan ve onun anlamn kavramaktan kanmakta; yeni dnemin yaamn, blkprk ve ylece yaanp geiliveren blntler olarak yaamaya ynel mektedir. Benjamine gre, bu nedenledir ki, modern dnemle birlikte, yaamn insann kendisi tarafndan bir btnlk iinde anlamlandrlacak bir tmlkl yaam (Erfahrung) olarak deil de, blk-prk ve ylece yaanp geiliveren bir laantya (Erlebnis) dnmesi de, aslnda modern dne min getirdii yaama kar insann bilinli bir savunma yap makta oluundandr. Baka bir deyile, yaam bir btnl e kavuturmaktan ve onun gerekliini grmekten insan bi linli olarak kanmaktadr. Bu kanma da durumu arla trmaktadr. Baka bir deyile, bu savunma mekanizmas sa yesinde yaam-deneyimleri bilinaltna kadar inememekte; irade d bellek dzeyinde kalmakta; iradeye bal bellek d zeyi ise, modern yaamn oklarna kar savunulmu olmak tadr. Fakat bu arada, bu bilinli savunmann sonucunda, reel-yaamdaki yoksullama nemsenmemi olmaktadr. Nite kim, Benjamin bu durumu aklarken de yle diyor: "Belirli bir izlenimde okun pay ne denli byk se, bilin de o denli srekli bir biimde bu oka

157

yolaan uyarya kar bir perde olarak teyakkuz da olmak zorunda kalmakta; bilin bunu ne den li etkinlikle yapabilirse, bu izlenimler zgn yaamdeneyimimize/Erfahrung/o denli az girebil mekte, kiinin hayatinin sadece bir belirli katinda. /Erlebnis/ kalp sonra gemek eilimi gstermek tedir. oka kar savunmann zgl baars, bilin cin ieriklerinin tml bahasna, her olgunun kendi grld an bilincin iinde, zaman ynn den duyarlca belirlenmi, bir sabite tayin edebil mesi olmaktadr..."(Illuminations, s. 163). Bu yolla, hayatn iinde yaanan herhangi bir an, isten mezse, yaamn btnlne katlmamakta; yaam, btn lkl bir yaam deneyimleriyle zgnletirilmi bir hayat olarak yaanmamaktadr. Baka bir deyile, yaanan haya tn izleri alnzca iradeye bal bellek dzeyinde olabilmekte; iradeye bal olmayan (involuntary) bellek dzeyine gireme mektedir. Oysa, yaamn erfahrung olarak yaanabilmesi, ya amn izlerinin iradeye bal bellek dzeyini aarak iradeye bal olmayan bellek dzeyine eriebilmesine; yaanan haya ta iradeye bal olmayan bellein de katlabilmesine bal dr. Bu ise XIX. Yzyldan beri gelmi gemi btn direnmeci edebiyatlarn, sanatlarn temel sorunu olmutur. rnein Proust bu sorunu (yani, modern yaamm ancak ira deye bal bellekle kendini koruma*altna alm bir hayat bi imi aracl ile katlanlabilmesi yznden ortaya kan ya amm bir tmlk iinde alglanamamas, bellekletirilemesi, bu nedenle de gemiin birok blmnn istendiinde anmsanamamas sorunu) "ans faktrnn" aracl ile zmlemeyi ummutur. Benjamin ise, bu sorunun zm nn ans etmeniyle deil; insann, kapsaml toplumsal yaa ma oluumunda kendisinin de yerald bir gelenek aracl ile katlmasyla olabileceini savunmutur. Nitekim, sanayi

158

kapitalizminden nceki yaamda bu geleneklerin bireyin gemiindeki baz belirli ieriklerle kollektif gemiin materyelleri arasmda birlikteliin oluabilmesini baardn syle yen Benjamin, bu konuda yle diyor:
"Szcn gerek anlamyla yaam-deneyiminin olanakl klnd yerde, bireyin gemiindeki baz belirli ierikler kollektif gemiin materyeliyle bir liktelik kazanrlar. Trenleriyle, festivalleriyle (ki bunlardan Proust hi szetmemektediryaptlarn da) riteller bellein bu iki alanndaki elerin alamlanmasn ve bunun tekrar ve tekrar retil mesini srdrr. Riteller (bu yolla) birikimlendirilmi yaam-deneyimlerini gereken zamanlarda yeniden canlandrmakta, hayat boyunca bellein tutamaktan olarak varlk srdrmektedirler..." (IIluminations, s. 158de, "On Some Motifs in Baudelaire" balkl fragmandan.)

Gnmzde ise, insanlarn belleklerinin bu iki alann birletirecek riteller de kalmamtr, insann birey olabil mi insan olarak kendisinin de bilinli olarak katlabilecei riteller yerine, baat kltre baml bir kii - olarak katlabildii gnmzdeki riteller ise, bellein bu iki yann bir letirmekten ok, bir yannn dieri zerindeki bastrc etki lerini daha da younlatrmaya ynelik "kltrel dzenleme lerdir." Amalar ise, baml konumdaki insanlarn baml lklarna dayanan reel-toplumun ekonomik, siyasal ve klt rel denetimlerini etkinlie kavuturmaktr. Bu nedenle, insann kendisi ile d dnyas arasnda, insann kendi zgn yaam-deneyimleri aracl ile bir btnlk oluturmasna yakn olmaktan hem uzak, hem de doas gerei buna kart trlar. Byle bir reel-yaam iinde varlm srdrmeye al an insan, toplumsal yaam boyunca, bu durumun sonucu olarak, sorun yaratmayacak ilgilenimler bulmak ve toplum sal yaamla ilgilenimini bunlarn dzeyinde tutmak eilimi

159

edinmektedir. te bu noktada da, modern insann bir baka zellii ortaya kmakta, kendisi iin hazrlanan endstri ' rn fantazyalan, yksek aldanmc nitelikleri yznden yelemeye balamaktadr. Benjamin bu durumun da farkn dadr. stelik, bunun bir ikinci yan olduunu da grebilmi tir; insann d ortamndaki ve evresindeki zihinsel verileri (data) kendi zgn yaam-deneyimleri araclyla zmse mesinin gitgide zorlamas! Bu yetenein yitirilmesinde mo dern kitle iletiimi aralarnn youn olarak katkda bulun mas. Fantazyalarn insann kendi yaamndan esinlenen, in sann kendi yaamnn gerekliini amak amacyla kendisi nin yaratt fantazyalar olmaktan karak, Elence ve Bi lin Endstrisinin rnleri olmas; dardan alnp tketil mesi; metalamas. Bu durumu da yle anlatyor Benjamin:
"nsann kendi iinde sorunsuz ilgilenimler arayp oluturmas doal bir durum deildir. nsann ancak, d ortm ve evresindeki data lar kendi yaam-deneyimleri araclyla zmsemesinin gitgide olanakszlamasnn /insann bu yetenei ni yitirmesinin /sonucudur. Bu yetenein yitiril mesinde gazeteler sadece tek bir etmendin Gaze telerin amac, kendi yaam deneyimlerinin bir b lm olarak basnn salayp sunduu enformas yonu zmsemi bir okuyucu oluturmak; okuyu cuyu yaamnda yeralabilecei olaylann alanna girmekten alakoymaktr. Basn bu amacn ger ekletirmeyi baarmaktadr da..." (Illuminations, s. 158de, "On Some Motifs in Baudelaire"den).

Bylece, kitle iletiimine geile birlikte, "dnyay" Bi lin Endstrisinin sunduu enformasyonla tanmaya bala yan insan, onu kendi yaam-deneyimleriyle tanma alkanl-

m yitirmekte; "dnyay" byle bu yeni tarzda, emformasy< ile tanmak ise, onun sorunsuz ilgilenimler arayan insan ol masna yolamaktadr. Fakat, modern dnemin insannn, modern yaamdan kaynaklanan bu eilimlerinin modern iletiimin bir kitle ile tiimine dnmesinden de etkilendiini unutmamak gerek mektedir. Kimi dediklerimizi yineleme bahasna da olsa, kit le iletiimine geiin bu etkilesinin ileyiini yle aklayabi liriz: (a) basnn sunduu enformasyon kiinin yaam-deneyiminden farkl bilgilendirmelere yolamakta; (b) dolaysyla, kitle iletiimine geiten itibaren, olgular yaam-deneyimleriyle alglayan insandan, Benjaminin "yk Anlatcs" de nemesinde deindii gibi, enforme edilen insana geilmi ol makta; (c) bu durumdaki modern insann yaam Erfahrung olmaktan kp Erlebnise dnmekte; (d) gelenek oluumu na katlma olana kalmamakta, gazeteler yaanan hayatn olgularn seerek vermekte (ok niteliindeki olaylar ver mekte, dz olaylar bile bir ok grnm iinde sunmak ta), bu oklarn arasndaki dokuyu ise hegemonik ideoloji oluturmakta; (e) sonuta, yarmac / bireyci / tSmellk / acmasz / ergilci sado-mazoistik eilimleri besleyen bir kltr ortam iinde modern insan toplumsal yaamn "ku marbazlar arasnda bir kumarbaz" olarak yaamak durumun da kalmaktadr. te yandan, yaanan gnn olduu gibi, gemiin bi linmesi de geen yzyllardan ok daha farkl biim ve ie riklerle olmaktadr. Yaamn "gemi zaman" denen kesim leri de, bir insandan bir dier insana anlatma ya da ykle me (narration) yolu ile iletilip aktarlmyor gnmzde. Bu nun yerine, yaanan gne ait olgular ve olaylar da gemie ait olanlar da bir enformasyon olarak verilmekte ve renil mektedir. Bu kincisinde insann evresindeki, yaam orta mndaki olgu ve olaylara ait bilgi edinmesi zayflamakta; yaam-deneyimlerinden kazanlan bilgilenmenin yerine, "ha berdar edilme" durumuna geirmi bulunulmaktadr. Yakn

161

zamanlara doru ise, enformasyon sunumunda bir boyut da ha olumu; enformasyondan sensationa geilmitir. Olgu lar ve olaylar arasnda dndrc, retici, bilgilendirici netilekte olanlar deil, "sat arttrc," yaamn nemli olgu ve olaylar ile ilgilenmeyi geriletiri sansasyonel nitelikte olanlar ayklanp seilmekte; "enformasyon" diye bunlarla doldurulmu bir kitle iletiimi sreci iletilmektedir. ada kitle iletiiminde yayn organlar bu enformasyon siyasasn bir yandan kltrel ilevleri asndan uygun bulduklar iin yelemekte; bir yandan da modern toplumlardaki yaam ancak fragmanlar biiminde yaayabilen "kitle toplumu" in sanlarnn ilgisini ancak bu tr emformasyon konular ile e kebileceklerini grdkleri iin bu yaym siyasasna da srar etmektedirler. nsann kendi yaam-deneyimleri aracl ile izleye medii, anlamlandramad bir toplumsal yaam iinde ha yata kar duyduu ilgisinin azalmas; hatta, bir atrophynin ortaya kmas da bu yzdendir. Nitekim, Benjaminin Baudelaire ve a ile ilgili almasndaki fragmanlarda deinil dii gibi, XIX. Yzyldan itibaren, modern toplum yaamn daki insan dalgn, arm, herhangi bir eyle onun gerekli ini anlayabilecek younlukta ilgilenebilme zen ve yetene i kalmam edilgin bir insana dnmtr. Bu nedenle, tml iinde alglayp anlamlandramad toplumsal yaa mnda kendi d gereklii karsnda {toplumsal yaamn totalitesi karsnda) bir bama kald ve yaama bir anlam ve remedii duygusuna srklenen insan hzne snmaktadr. aresiz kald bir toplumsal yaam totalitesi karsnda insansal yeteneklerini toplayp harekete geirememekte; reel-yaamda hayatnn eitli sorunlarn kendisi iin anlam ta yan birer insansal sorun olarak grp benimseyememekte; yaamna egemen olabilme konusunda zaman zaman giri imlerde bulunsa da, zgr bir gelecek konusunda, oun lukla, edilgin bir tavrla, "fantazyalarna snmaktadr." Ne var ki, XX. Yzyl balarndan itibaren kitle iletii-

162

minin baat duruma gemesi ve reel-toplumlardaki homojenletirimin younlamas ile birlikte, insann snaca kendi fantazyalar da lgnlemeye balamtr. Edilginlemenin artan boyutlar karsnda hznn de yetmeyiiyle bir likte, bugnk Elence ve Bilin Endstrisinin nemli oran da biimlendirebildii fantazyalar, iddeti, nihilizmi, narsi sizmi telkin eden; insan, "kirletilmi bir dnyya" kar bi reysel szde ba kaldrya yneltmek isteyen; gerekteyse, edilginletirici ve yenilici yan ar basan fantazyalara d nmeye balamtr. Bu nedenle, zgrleim sorununun zm, imdi, gemi dnemlerden ok daha youn bir biimde, ncelikle, insanm zgrleimci fantazyalarmn Elence ve Bilin En dstrisinin etkilerine kar zgllnn srdrlebilmesine bal bulunmaktadr.

WALTER BENJAMN

TARH FELSEFES ZERNE TEZLER(*) I. Bilinen bir ykdr hani, karsndakinin her hamlesi ne duraksamasz gereince kar-hamle yapabilen, hi durma dan yenip kazanan makinadan bir satran oyuncusu... Azn da nargilesinin marpucu, Trk sar kafasnda, satran tahta snn bana kurulmu bir kukla... Aynalardan yaplm dzen lemenin satran tahtasn ne yandan baklsa saydamm gibi gsterdii bir oyun. Gerekte ise, iinin ehlidir satranc oyna yan; bir ccedir kuklann ellerine hkmeden, sakland do laptan, iplerle. Buradaki dzenlenimin felsefi bir aynsnn tpksn da, biz oluturabiliriz. "Tarihsel materyalizm"i bura daki kukla gibi tasarlayp her oyunu, her eli kazanacan umabiliriz kendiliinden. Bylece, gnmzde, eskiyip kocad iin gzlerden uzaa ekilmi dinin grd hizmeti g ren bir oyun bile dzenleyebiliriz kendi kendimize. II. "nsan doasnn en gz kamatrc zelliklerinden bi ri de," diye yazyor Lotze, "kimi kez ok bencil olsa da, yaa d gn iinde gelecei dnebilmekle, bencillik ve kskan mann karsnda kendini zgr klabilmesidir." Dnnce
(*) Bu yaznn evrildii kaynak iin, bk.: Walter Benjamin, Theses on the Philosophy of History, Walter Benjamin, Illumlnatlons, Der. Ve Giri yazar Hannah Arendt, ng. ev. Harry Zohn (Fontana Collins, 1979, ilk basks 1970), ss. 255-266.

166

gryoruz ki, mutluluktan anladmz ey, bizim kendi varo luumuzun aknn bize ykledii kendi zamanmzn renk lerini tayor derinden. imizde zenme uyandran, gpta et tiimiz mutluluk tr, yalnzca, soluyabildiimiz havayla, ko-. nuabildiimiz baka insanlarla, bize kendisini verebilmi ka dnlarla varolabildiimiz mutluluktur. Baka, bir deyile, mutluluk diye tasarlayabildiimiz, imdi yoksunu olduu muz iin bir gn kavuacamz tasarladklarmzla bantl dr zlmezcesine. Ayn durum, tarihin ilgi alan olan ge mie ilikin tasarmlarmz iin de geerlidir. Gemi, kendi sinin yansra, geici bir dizini de tar; gelecekteki "kefare ti" (redemption) anmsatsn; kendisiyle bu kefarete bala nmlar kuralm diye. Gemiin kuaklar ile, bugn yaa yan kuak arasnda gizli bir oydama, bir anlama vardr san ki. Bizim geliimizi bekleyen bir dnyadr yaadmz. "n cllerimiz olan tm gemi kuaklar gibi, bizim de iimizde yaattmz, gemiin onun zerinde'hakk olan gsz bile olsa, Mesihi bir g var. Bu hak, bu istem, karl kolayca ve batan savma bir biimde verilebilecek bir hak deildir. Tarihsel materyalistler iin bu yann iyi bilirler.

III.
uras nemliydi, buras nemsizdi demeden gemii bize anlatan bir tarih tutanaksnn (vaka nvis9 bu ii ya parken uyduu hakikat udur: bir kez olmu olan bir ey, ta rih iin yitik bir ey saylamaz artk. Ama hi kuku yok, yalnzve yalnz, yoksunlatrmmn kefaretini elde edebilmi bir insanlk gemiinin hakettirdiklerine sahiplenebilir, ka vuabilir - yani, ancak ve ancak, kefaretine kavuabilmi bir insanlk iin mmkndr her an zikre deer bir gemie sa hip olmu olabilmek. Ancak bylesi bir insanlk iindir ya anm olan her ann gelecek gne eritirici bir alnt (ikti bas) olabilme olana - ki bu szkonusu gelecek gn Yarg Gndr.

167

IV.
nce yemek iin bireyler, giymek iin bir eyler aran, Tanrnn krall da gelir, yansra bunlarn ardndan Hegel, 1807

Maratan haberdar bir tarihinin gznde her zaman varolan snf mcadelesi, onlar olmadan, incelmi, gelikin ve tinsel hibir eyin varolamayaca basit ve maddi eylere eriebilme savadr. Bununla beraber, snf mcadelesi iin deki varlklarn hissedilebilir klan yengici yann payna d en ganimetler deildir bu ince gelikin, tinsel deerler. Bu deerler kendilerini snf mcadelesinin iinde yiitlik ola rak, ylmazlk ve ta atlatan bir sabr olarak gsterir. Bun lar, yenilgiyle geilmi bir gemie yeniden biim verebilen gce sahiptir; gemiin ve yaanan gnn hkmdar olmala rnn ve olanlarnn her yengisini yalanc karacak gtedir ler. ieklerin gnee dnmeden edememeleri gibi, giz do lu bir gnedorulumla, gemi de tarihin gklerinde ykse len gnee dorulmadan edemez. Bir tarihsel materyalist tm deiimle oluum aamalarnn bu en derinlerden seyre denini bilip tanmadan, renmi olmadan duramaz. V. Gemiin hakikatine uygun (sahih) grnm, yan mzdan kayp gidiyor yitmecesine. Gemi, ancak, bilinip anlamlandrabildii annda parlayp grnveren bir imge ola rak yakalanabilirse yakalanabilir. Bir daha da hi yakalan maz. "Gerek bizden hibir zaman kap uzaklaamaz": tarihsiciliin (historicism) tarihsel bak tarz iinde Gottfried Kellerin bu szleri, bir tarihsel materyalistin tarihsicilikle yolunu ayrmas gereken noktay belirliyor tam tamna. nk, gnn, kendisinin derdi sayp da adamakll bilinci ne varmad, renmedii gemie ait her imge gerigetirilmez bir biimde, yitip gidecektir. (Gemiin tarihisinin r

168

pnmalar iindeki bir yrekle bize kadar saklayp ilettii ge miin iyi havadisleri, tam da bizim iin konumaya urar ken, yitirilip heder edilmi olabilir bu yzden.) VI. Gemii tarihe uygun olarak yeniden konuturabilmek, onu, "bir zamanlar gerekten naslsa yle" (Ranke) an lamak olamaz, olmamaldr. Gemii tarihe uygun olarak ye niden konuturabilmek, bir tehlike anlnda (moment) bir anda parladnda onunla bir bellek kazanmak demektir. Ta rihsel materyalizm, tehlike-olan zaman bilekesinde (mo ment) srlememi, ayrk kalabilmi insana beklenmedik bir anda grnveren bu imgeyi akla naketmenin peinde olmaldr. Buradaki tehlike hem gelenek-olann ieriini etki si altna alr, hem de tehlikenin almlayclarm etkiler. Gele nek iin de, tehlikenin almlaycs olan / gndeki insan - . /iin de ayn tehdit szkonusudur: ynetimdeki egemen sn fn bir ara olup kmak. Her ada gelenei, kendisini ye nilgiye uratacak olan conformisme kar, yeniden ve yeni den direndirmeye allmaldr. Mesih, yoksun braklmla rn kefaretinin gerekletiricisi olarak gelecek deildir sade ce: sa-dmanlarnm buyruunda bir zulmedici olarak da gelebilir deniyor. Gemiin barndan umudun kzn bu lup parlatacak olan tarihi, yalnz ve yalnz, eer yengiyi d man kazanacak olursa zulmnden llerin bile kurtulamaya can iyi bilen tarihi olabilir. Ve bu dmann yengiyi kaza nacak yan olma olasl yeterince azaltlabilmi de deildir.

169
\

VII.
Dn, bil bu karanl ve bu byk souu Yoksunluun yankland vadimizdeki. - Brecht, Kuruluk Opera

Tarihin bir an yeniden-diriltmek isteyen tarihile re, Fustel de Coulanges, /inceledikleri dnemden - ./ son raki alara ait tm bildiklerini unutup bir yana brakmalar n sylyor. Tarihsel materyalizmin yolunu ayr tutmas ge reken yntemin ne olduunu bunun kadar gzel hibir ey anlatamaz. Bu anlay kkeni engin bir kalbin tkenmili inden, acedid dan kaynaklanan; ksack kendi annda lda yp grnveren gerek (genuine) tarihsel imaj anlamak tan, kavramaktan, kazanmaktan umudu kesmi olmann ge tirdii bir yaknlk duyma araclyla anlamakla yetindirme din Ortaa dinbilimcileri arasnda mutsuzluun tam da k k saylan bir duyarllktr bu. Bu duyarlln ainas Flaubert unu yazyor: "Peu de gens devineront combien il a fallu etre triste pour ressusciter Carthage."(*) Bu duyarlln ge tirdii kederin ve hznn gerekliinin anlalabilmesi iin, tarihsiciliin yanda tarihinin duyarllnn, ve duyduu ya knln gerekte kime, kim iin olduunu dnmek gere kir. Bunun kanlmaz yant, "yengiyi kazanan yan iin ve bu yana" oluyor. Ve tm egemenler, hkmedenler, nclleri olan yengici fatihlerin varisleridir. nk, yengiciye yakn lk duyma egemenlere yarar salar, nnde sonunda, Tarih sel materyalist, bu ne anlama gelmektedir, bilir. Gnmze dek, her kim ki yengici diye yer almtr tarihte, yaadmz gnn egemenlerinin aman dilemek iin ayaklarna kapan maya boyun edirilmi yenikleri izmeleri altna ald tek bir uzun yengi alaynn iindedir eskinin yengicileriyle birlik te. Geleneksel uygulamann gerei olarak, savan ganimet(*) "Kartacay yeniden canlandrabilmk iin ne denli keder ve hzne katlanmak gerektini pek az kimse takdir edebilir."

170

leri yengi alayyla birliktedir bu resmi geitte. Bu ganimetle re, kltr hzineleri diyorlar. Bir tarihsel materyalist /ise ./ Btn bu hzinelere dikkati uyankla aran bir uzak lkla /ve souklukla - ./ bakar. nk, hi istisnasz, grd , bakt kltrel hazineler, iinde deheti duymadan ba kamayaca bir kkenden gelmektedir. Grd kltr hzi neleri, varlklarn, sadece onlar yaratan byk insanlarn akl ve yetilerine deil; fakat bu insanlarn ada olarak ya am nice isimsiz insann ortak emek ve zahmetine de bor ludur. Tek bir uygarlk belgesi yoktur ki, ayn anda barbarl n da belgesi olmasn. Ve nasl bylesi tek bir belge bile barbarlktan azd olamamsa, barbarlk da kltr hzinele rinin bir varisten dierine kahtlanm tarzna damgasn vur maktan alakoyamamtr kendisini. Tarihsel materyalist olan biri, ite bunun yzndendir ki, kendisine seyrettirilen bu resmi geitte grdklerinden, mmkn olann en sonuna dek, kendini uzak saymaldr. Tarihsel materyalistin tarihle karlamasnda zerine den grev, allmln srdr me tabiatndaki tarihi hi honut etmemek, edememek ol maldr. VIII. Bask altna dmlerin gelenei, iinde yaadmz "cil durumun" istisna deil, kaide olduunu retiyor bizlere. Dncemize bu derinlii kazandracak bir tarih anlay na varmak zorundayz. Ancak buna vardmzdadr ki, ger ek anlamda bir cil durumu oluturmann bizlere den bir grev olduunu yeterince alk grebileceiz ve bu durum fa izme kar mcadelemizde konumumuzu gelitirip glen direcektir. Faizmin ansnn bir nedeni de, ona kar kan larn, gelime adna diyerek, onu tarihsel bir norm olarak grmeleridir. u yaadklarmzn yirminci yzylda "hl" mmkn olabilmesinin yaratt aknlk ve hayret, hi de felsefi deildir. Bu aknlk, bu hayret -belirttiim tarih g rnn yaratabilecei bir bilgiyle bu yaananlara bakmay renmediimiz srece- bilginin balangc olamayacaktr.

171

IX.
Mein Flgel ist zum Schwung bereit, ich kehrte gern zurck, denn blieb ich an lebendige Zeit, ich hatte wenig Glck. (*) - Gerhard Scholem, "Gruss vom Angelus"

Kleenin "Angelus Novus" diye bilinen bir tablosunda, sanki hep yle bakp seyretsin diye yapld yerden artk ne redeyse kalkp baka yerlere gidecee benzeyen bir melek tasvir edilmitir. Gzleriyle dik dik bakan, az alm, ka natlar gerilmi. Bu insanolunun tarihin tasvirini yapmas dr: Yz gemie dnktr. Bizim bir zincirin halkalar gi bi grebildiimiz olaylar, o ard ardna dizilmi ykmlar ve felaketler yn olarak tek bir katatrof biiminde grmekte dir. Melek, kendisine kalsa orada daha duracak, lleri ayaklandracak ve yklm, paralanm her eyi yeniden bir tmle kvturacak gibidir. Fakat cennetten bir frtna kopup gelmektedir; melein kanatlarna arpan rzgr yle sine iddetlidir ki, melek artk kapatamaz olmutur kanatla rn. Bu frtna, kar konulmaz bir biimde melei, arkasn dnd gelecee doru uurmakta, nndeki dknt ve moloz yn ise yerden gklere kadar ykselmektedir. Bu frtna, bizlerin ilerleme dediimiz eydir. X. Keilik retisinin inzivaya ekilmi manastr keile rinin kendi ilerini dinleyip tefekkre dalmalar iin zerin de durduu konular (temalar), aslnda, onlar bu dnyadan ve dnya ilerinden uzak tutmak iin seilmi konulardr. Bi zim burada gelitirmekte olduumuz dnceler, gzlemler de bu tr eilimlere ilikin.
(*) "Umaya hazr kanatlarm,/ Gerilere dnsem derim hep./ Za mansz zamanlarca beklersem byle,/ Hi mi hi, kalmaz ki an sm."

172

Faizme kart olanlarn kendilerine umut balad si yasetilerin yorulup yenik dt, stelik bu yenilgilerini kendi davalarna ihanet ederek kantladklar bir zamanda bu gzlemler yaadmz siyaset dnyasn ihanet edenlerin kurduklar tuzaktan, kapandan kurtarmay amalamaktadr. Bizim dndmuz ey de, siyasetilerin ilerlemeye olan inat imanlarnn, kendi "kitle temellerine" duyduklar gve nin, son olarak da, denetlenmesi olanaksz aygtlarla klece btnlemi bulunmalarnn ayn eyin ayr grnm oluudur. Bizim bu dncemizin ve deerlendirmemizin amac, szkonusu siyasetilerin bal kalmaya devam ettikle ri dnceyle su ortaklna girimekten saknabilecek bir tarih anlay edinebilmek iin ne denli yksek bir maliyet demesi gerekeceine ilikin bir fikir verebilmektir. XI. Balangtan beri Sosyal demokrasinin bir blm, bir ksm olmu bulunan conformism, onun sadece sosyal taktiklerinde deil, fakat ekonomik grlerinde de kendi ne yer bulabilmitir. Bu durum, Sosyal Demokratlarn sonra ki zamanlarndaki ykmn da nedenlerinden biridir. Alman ii snfn hibir ey bu sel ile birlikte ii snfnn da ileri ye doru hareket ettiini syleyenlerin anlaylar kadar boz mam, ifsad etmemitir. Bu anlay, teknolojik gelimeleri, kendisinin de yansra ileriye doru hareket ettiini sand akntnn avlan olarak dnd. Bu, bir adm daha atld nda, teknolojik ilerlemeye yol aaca varsaylan fabrika i iliinin siyasal bir kazanm oluturacan sanan illzyona varabilecek bir deerlendirme oluyordu. Eskinin bilinen protestan i ahlk, bylece, laiklenii bir biimde Alman iile rinin arasnda yeniden canlanm oluyordu. ok daha nce lerin Gotha Programnda da(*) almay "tm refah ve
(*) 1875 Gotha Kongresi, biri F. Lasellein, dieri ise K. Marx ve W. Liebnechtm ynetimindeki iki Alman Sosyalist partisini birletir mitir. Liebnecht ve Lasalle tarafndan tasla hazrlanan progra ma Londrada Marx tarafndan sert bir eletiri yneltilmi, kar klmtr. Marxm "Gotha Programnn Eletirisine baknz.

173

kltrn kayna" sayd iin bu konudaki anlam bulankl nn izlerini grmekteyiz. Marx ise, bu iin pf noktasn fark etmi olduu iin, "... Kendisini, onun sahibi olacak kimselerin klesi yapmaya zorunlu olarak muhtatr i g cnden baka hibir eyi olmayan kii" diye buna kar k mtr. Ne var ki, bu anlam bulankl srer gider. ok ge meden de Josef Dietzgen unlar syler:" Modem zamanlar nn kurtarcsna alma ad veriliyor. almann... gelimesi, gnmzde, imdiye degn hibir kefaretinin yapamadn gerekhletirebilme olanana sahip bulunuyor." almann ve alann emeinin nitelik ve doasna ilikin bu ham Marxist anlay, almann kendisinin almann rnlerin den, bu rnler iilerin elinde deilken, nasl olup da iile ri yararlandrabilecek olduu sorununu es gemektedir. Bu anlayn kavrayabildii tek ilerleme doaya egemen olma anlamndaki olmakta; bylesi bir ilerlemenin toplum zerin deki geriletici etkilerini anlayamamakta; daha sonralar Fa izmin ilerleme anlaynda karlaacamz teknokratik eler tamaktadr. Bu elerden biri de, 1848 devriminden nceki sosyalist topyalardan bsbtn baka bir doa anlaydr. Yeni alma anlay, doann smrlmesine ynelikti ve safa bir gnl rahatlyla proletaryann sm rlmesine dek uzanyordu. Bu olgucu (positivistic) anlayla karlatrlacak olursa, sk sk alay konusu edilen Fourierin fantazyalar, ok daha saygn ve dorudur demek gerekiyor. Fourierye gre, etkin bir egdmlenme iindeki emek/a lma ile yeryz gecesini aydnla kavuturacak drt dolu nay oluturabilecek; kutuplar buzlardan kurtarlacak, tuzlu deniz suyu tatlandrlacak, vahetin yaban gleri insana ya rarl hale getirilebilecekti. Btn bunlar, doay smrmek ten ok uzak, onun barnda olanaklar olarak duran yara tmlara can verecek bir alma/emek anlayyla kar kar ya olduumuzu gsteren eyler. Dietzgenin deyiindeki gibi doaya "bedavacnn ganimeti" gzyle bakan bir anlay

174

ise, emek konusunda acmasz, bencil ve salksz bir anlay n mtemmim cz olmaktadr. XII.
Tarihe gereksiniyoruz, fakat bilgi bahesinde haylazca va kit geiren bir apulcu gibi deil. - Nietzsche, Tarihin Kullanm ve Ktye Kullanm Hak knda

Erkek ya da kadn tek kii deil, fak^t mcadele halin deki bask altmda yaayan snfn kendisidir tarih bilgisini edinecek ve saklayp birikimleyebilecek olan. Marxta bu s nf, kleletirilmi en son snf olarak, ayaklar altna alnm kuaklar adna zgrleme ereini gerekletirecek ve maz lumun ahm alacak snf olarak grnmektedir. Bu inan, Spartakistler grubunda (?) birara canlanr gibi olan bu ina n, Sosyal Demokratlarn hep kar koyduklar bir inan ol mutur. Otuz yllk bir dnem iinde aka Blanguinin; da ha nceki yzyldaki adyla bu dnceyi artran Blan'quinin adn unutturmak iin ellerinden geleni yapmlar dr. Sosyal Demokrasi ii snfna gelecek kuaklarn kurta rcl roln uygun grm; bylece, ii snfnn gcn oluturan en nemli eyi ondan koparp bir yana atmtr. i snfnn bu anlaya gre eitilmesi, onun hem gemie olan nefretini hem de fedakrlk ruhunu heder etmesine ne den olmutur. nk bunlarn her ikisine de asl g kazan drabilecek olan, gelecekteki zgr kuaklar (torunlar) imge sinden ok, klelie drlm bulunan gemi kuaklarn (atalarn) imgesidir.

(*) Alman Sosyalist Partisinin sava yanls siyasetine muhalefet iin Kari Liebnecht ve rosa Luxemburg tarafndan kurulmu, daha sonra Komnist Partiye katlm olan Sol grup.

175

XIII.
Her geen gn davmz daha aka anlalyor ve insanlar daha iyi anlayabiliyor. - Wilhelm Dietzgen, Die ReHgion der Sozialdemokratie

Sosyal demokratik kuram ve hatta asl onun pratii, re aliteyle balants olmayan, tersine, dogmatik iddialarda bu lunan bir ilerleme anlaymca biimlendirilmitir. Sosyal de mokratlarn dncesindeki grnmyle ilerleme, her ey den nce, uygarln ilerlemesidir. (nsann yetenek ve bilgi sinin gelimesi deildir.) kincisi, insanln mkemmellii nin sonsuzluunu ise, snrsz bir olgu olarak tasarlamaktalar. ncs, ilerlemeyi kar konulmaz bir ey olarak, oto matik bir biimde dosdoru ya da helezonik bir sre olarak tasariamaktalar. Bu nermelerin her biri tartma gtrr ve eletiriye ak nermelerdir. Bununla beraber, eletiril mesi iin, asl, bu nermelerin ardndaki dnce kavranmal ve bunlardaki ortak yan zerinde durulmaldr. nsanln tarihsel gelimesi anlay, insanln homojnletirilmi, bo bir zaman iinden geerek ilerlemesi anlayndan ayrla maz. Bylesi bir ilerleme anlaynn eletirilmesi, ilerleme kavramnn kendisinin eletirilmesinde de temel alnmaldr.

XIV.
Balang erektir. - Kari Kraus, Worte In Versen, Cilt I.

Tarih, yerleimi homojenletirilmi, bo bir zaman de il, fakat imdinin (Jetztzeit) (*) varlnca doldurulmu bir
(*) Benjamin "Jetztzeit" derken trnak iareti kullanyor. imdiki za man anlamndaki Gegenwart anlam deil ifade etmek istedii. Aktr ki, mistik bir imdiki zaman anlayn, nunc stans ifade etmek istiyor.

176

zaman olan bir yapnn konusudur. Nitekim, Robespierre iin ancient Roma, tarihin sreklilik iindeki devamllm dan, onu patlatarak oluturduu bir imdinin zamannm var l ile dolu bir gemiti. Fransz Devrimi kendisini lmden sonra dirilmi bir Roma olarak grmtr. Ancient Romaya, modann, gemiin giysilerine can vermesi gibi can vermek istemitir. Moda, gemiin ne denli uzaklarna y nelmi olursa olsun, kendisine konu edindii eye ilikin bir sezgiye sahiptir; gemie bir kaplanm atlmyla srar bu yzden. nk bu srama, buyruklarn egemen snftan k t bir arenada olmaktadr. Ama ayn srama, tarihin ak alanlarmda olacak olanlarna gelindiinde, Marxn devrimi anlad biimde, diyalektik nitelikte bir ileriye atlm olmak durumundadr. t ' 7 , Tarihin srengenliin (deimeden srn) kendi iinden bir patlamaya dntrmeye ilikin bilgilenim, ey lemlerinin zaman bilekesinde (moment) devrimci snflara zg bir zelliktir. Byk devrim yeni bir takvim getirip koyymutur nmze. Bir takvimin balangsal gn, tarihsel bir "mrur-u zaman" saptaycsdr da. Ve temelde, gene bu ayn gndr ki, hatrlamannn gnleri olan tatillerin grn mne brnerek (tarihi-.) yinelimler olarak tutar. te bu nedenledir ki, takvimlerin zaman lmesi saatlerin zaman lmeleriyle ayn deildir; takvimler, geen son yz yllk s renin iinde Avrupada en kk bir izi bile grnmeyen ta rih bilincinin antlardr. Temmuz devriminde bu bilincin h l canl olduunu gsteren beklenmedik birey yaand. a tmalarn ilk gecesinde, ayn anda, ama birbirinden haber siz yerlerdeki iiler Parisin eitli semtlerinde ie saat kule lerindeki srengin zamana ate amakla balamlar. Grd bu olgudaki anlam farketmesini zamann akndaki uyaklara (rhyme) borlu olduunu syliyebileceimiz bir ta nk o gnlerde yazdklaryla bunu yle anlatmtr. XV.

Qui le croirait! on dit, quirritees contre lheure De nouveauxJosues au pied de chaque tour Tiraient sur les candras pour arreterle jour.(*) XVI. Bir tarihi materyalist, dpedz bir zamann geii de ili, fakat iinde zamanm hl akt ve bir dra olduu zaman biiminde yer ald yaanan-gn (imdiki zaman) an layna varmadan olamaz. nk ancak bylesi bir yaa nan-gn (imdiki zaman) anlaydr ki, onun iinde tarihin yazar olabilecei imdiki zaman bitimleyebilir. Tarihsiilik bir "ebedi" gemi imaj verir; tarihi materyalizm ise gemii biriciksel (unique) bir yaam-deneyimi olarak kavramamza yneltir bizi. Tarihi materyalist, tarihsiciliin umumhanesin deki "bir zamanlar" denilince o hep bildiimiz fahienin akt t aktt lamlara kaplmay bakalarna brakmak duru mundadr. Tarihi materyalist kendi gcnn denetimini ken di ellerinde tutmak ister; tarihin srenginliini iinden infi lak ettirip amaya yeter insandr o. XVII. Tarihsiciliin varabilcei en sn doruk, hakl olarak, genel tarihtir. Materyalist tarih-yazn, bundan, en ok da yntem bakmndan ayrlr, baka hibir trden ayrlmad kadar. Genel tarihin kuramsal hibir dntrmcl yok tur. Yntemi eklemecidir; bo ve homojen bir zaman dolumlamak iin data bulur, toplar, yar. Materyalist tarih-yazn ise, te yandan, inaac bir ilkeye istinad eder. Dn me sadece dncelerin ak demek deil, fakat dncele rin bir anda yakalanp tutuklu klmabilmesidir de. Dnme nin, gerilimlere gebe bir n - oluuma (configuration) va(*) Kim inanrd ki bylesine! zamanm kendisince uyanmlandrlm, Yeni bir Yeua her saat kulesinin dibinde ayaa kalkm, Gnn akn durdurmay, tam da kadranndan nianlam.

rp da bir anda durmak zorunda kald yerde, dnme bu n oluumu bir oka uratr; bu okla onu bir monada d ntrecek biimde billrlatrr. Tarihi materyalist olan bi ri, tarihin konusu olan bireyi, onunla ancak ve ancak bir monad olarak karlaacak olduu yerde ele alr. Bu betimle diimiz yap iinde, tarihi materyalist olanlarn Messianic indirimleniminin bir iaretini, ya da, deiik ifade edecek olur sak, basklar altna alnm bir gemiin urunda giriilecek sava iin devrimci ansm grr. Bu iaretin, bu ansn idra kine varmas ise, tarihin homojenletirilmi seyrinden zgl bir a infilk ettirip oluturmak-an iinden zgl bir ya am ya da hayatn ykledii almalardan zgl bir rn (yapt), bir alma oluturmak ereiyledir. Bylesi bir yn temin bir rn (sonucu) olarak, hayat almas bu zgl rnn (almann) ann hayat almasnn; ve tm bir tarihin seyri de an iinde hem muhafaza edilmi hem de ayn zamanda ertelenmi olur. (*) Tarih asndan anlalabilmi olann besleyici meyvasndaki zaman, nadide ama henz belirli bir tad olmayan bir tohuma benzetebileceimiz bir zamandr. XVIII. _

"Dnyadaki organik yaamn tarihiyle ilintili olarak", , diye yazyor modern biyolojistlerden biri, "u kck elli bin yllk homo sapien dnemi yirmi drt saatlik gnn biti mindeki son iki saniyecik gibidir. Bu lek zerinde, uygar lk dnemindekiinsanhm tarihi ise en sonuncu saatin en so nuncu saniyesinin bete biridir." Messianic zamanm bir mo deli olarak, imdiki zamanvma ise tm insanlk tarihini mt hi bir ksaltm (zetleyim) iinde kendinde barndrr, in sanlk tarihinin evrende sahip olduu boylama (kamet) tam tamna denk der.
(*) Benjamin Hegel'e ait atfleben terimini kullanyor. Her anla myla: -Muhafaza etmek, -ykseltmek, -ertelemek. / ngilizcesinin evirmeni Harry Zohnun aklamas. (.)

A. Tarihsicilik tarih iindeki eitli zaman'bilekelerinin (moments) arasnda bir nedensellik ilikisi kurarak doyum lar kendini. Fakat bir neden yerine sayd tek bir olgu bile, tam da bunun iindir ki, tarihsel olamaz. Sz konusu durum daki bu olgu kendisi olup bittikten sonraki hali ile tarihselleebilmektedir, kendisinden binlerce ylla ayrlabilecek olay lar araclyla tarihselleebilmektedir. Kendine yolayrm olarak bu noktay seen bir tarihi olaylarn aynlk iindeki ardlln, bir tebihin taneleri gibi, anlatp durmay brak maldr. Bunun yerine, kendi a ile, belirli bir nceki an onun kendi gnnde oluturduu yldzlar dizilenimini anla maya almaldr. Bylelikle, Messianic zamann incecik di limlerinde bulunabilecek bir "imdinin zaman" olarak imdi ki zaman anlayna varabilecektir. B. Zamann iinden onun iinde sald tuttuu eyi bulup karan falc, hi kukusuz, zaman ne homojenletirilmi bir zaman olarak, ne de bo bir zaman olarak deneyimler. Bunu hi akldan karmayan biri, kim olursa olsun, gemi zamanlarn zihinde nasl yeniden yaam-deneyimlerine d ntrlmekte olduuna - ki, hereyden nce, tpatp ayn ekilde olduunu belirtelim - dair de bir fikir edinecektir ola ki. Yahudilere gelecei incelemenin yasaklandn hep biliriz. Ne var ki, Ahdi Atik in ilk be kitab (Torah) olsun, dualar olsun, Yahudileri hatrlayaclar olarak eitilip yeti tirmitir. Bunun byle oluundandr ki, sihrine kaplan her kesin aydnlanmak iin falcya bavurduu gelecein onlar iin hi sihri kalmamtr. Bununla beraber, bu demek deil dir ki, gelecek Yahudiler iin homojenletirilmi ve bo bir zamandr. nk zamann her bir saniyesi, dar da olsa, Me sihin aralayp geliverecei bir kapdr.

You might also like