You are on page 1of 109

HADSLER BY-PASS TEEBBS Ismail Yurdakk ismailyurdakok@gmail.com Bismillhirrahmnirrahiym.

Serdar Demirelin ifadesiyle, modernistler, kendi kafalarndaki dnceyi, Raslullha syletmek isterler. Bunu sylyorsa bir hadis, o hadisi kabul ederler, sylemiyorsa o hadisi reddederler. Modernistlerin (yeni) usl-u hadis ilmi, ite bundan ibarettir. Gnmzde, Ali Bulan tabiriyle, bedenin itah ve ehveti, nefsin (egonun) aalk istek ve tutkularn, akl suistimal ederek aklletirmekte. Yusuf Kaplann 15 Nisan 2013teki Katar izlenimlerinden bir blm yle: Buradan ylesi bir okuma yapmak abartl olmaz sanrm: Yarn, ok deil, 20-25 yl iinde, zellikle de Amerikan popler kltrnn istilas altnda yetien gen kuaklar tarafndan araf da, barts de ok hzl bir ekilde atlrsa hi armayn, derim. Bu kez, 'baama devrimi' yaanabilir Arap dnyasnda! Liberalizmin, tketimi din hline getiren, her eyi tketen hayat tarz, beraberinde kltrel kodlar ve gndelik hayat biimlerini de getiriyor nk. Bu tr (kltrel = zamansal) bir araf anlay ve alkanl, bu istilaya kolay kolay direnemez. BU RUHSUZLUKLA NEREYE?..Akas, Doha'dan ilk izlenimlerim, biraz rahatsz edici Fazlasyla yapay, plastik bir ehir Doha Hi sevmedim Doha'y. Ruh yok bu ehirde, Doha, bu ruhsuzluuyla Arap dnyasnn geleceini sembolize ediyor olabilir mi acaba? te hadisler, insann arzularna gem vurmak iin etkili bir syleme sahip olduklarndan, modernistler hadislere sava amlardr. Bu savata ilk hedef yz yldan fazla bir zamandan beri Eb Hureyre ve Buhrdir. Eb Hureyre ve Buhrye kar Mslman ve Mslman olmayan yazarlarca tabir cizse, orantsz g kullanlarak saldrlmakta, bu iki isim zerinden, nce hadisler by-pass edilmekte, ardndan da operasyona devam edilerek, Allahn yetlerinin, en gzel ve net aklamas olan hadislerin devre d braklmasyla, Kurnn tabir cizse alt oyulmaya allmaktadr. Modernistlerin bu gayretleri beyhde olmakla beraber, ortaya kan ada Mseylimetul Kezzblar baz Mslmanlar da pelerine takmaktadrlar. Mslmanlar olarak bu konuda biraz uyank olabilirsek, eytann bu tuzana dmekten inaAllah kendimizi koruyabiliriz. Hz. demden beri herhalde insanlk hi bu kadar gnahlarla kirlenmi bir atmosferde yaamamtr. te bu kirlenmi dnyada sahih hadisler, Mslmanlar iin gvenilir bir snaktr, korugandr. Hadislere kar giriilen saldr ise, Mslmanlar iin, ozon tabakasnn delinmesinden daha tehlikeli bir felakettir. Hadislere kar olan modernist dalga, hi phesiz Mslmanlar iin AIDSden daha tehlikelidir. Ozon tabakasnn delinmesi ve AIDS gibi bellar, sonuta bizim dnya hayatmz tehlikeye sokarlar. Ama belli evrelerce hadslere kar giriilen bu kym/soykrm harekt bizim ebed haytmz/hiretimizi tehlikeye drecek boyuttatr. HUMEYN DMAN EBU HUREYREYE; TTHATI-KEMALST SMAL HABP SEVK DE, SLAM DMANI TALYAN KEYTNi DE.

Gnein Kulunun Eb Hureyre Olmas. Hz. Peygamber, Abduems (gnein kulu) olan ismini Abdurrahmn veya Abdullah olarak deitirmitir. Koyun otlatrken bulduu kedi yavrularn elbisesinin eteine koyup onlarla oynad iin, kendisine "Eb Hreyre" denildii nakledilir. Yetim olarak bydn sylemesi, babasn kk yata kaybettiini gstermektedir. Eb Hureyre'nin 7. (628) yln balarnda Mslman olduu bilinir. Aralarnda Eb Hureyre'nin de bulunduu Devsliler, Hz. Peygamber'in Hayber'de olduunu renince oraya gitmilerdir. Eb Hureyre'nin. henz fethedilmeyen baz Hayber kalelerinin fethine katld, kendi ifadesinden anlalmaktadr. slmiyet'i ge benimsedii iin kaybettii yllarn telfi etmek amacyla, alktan baylacak dereceye geldii halde Mescid-i Nebevideki Suffe'den ayrlmazd. HZ. MERLE RESTLEMES, EB HUREYRENN. Eb Hreyre, ksmen Hayberin fethine ama daha sonra yaplan savalarn hepsine katld. Umret'l-kaz'da, Reslullah'n kurbanlklarn Mekke'ye gtrmekle vazifeli olanlar arasnda yer ald. Hz. Peygamber'in, dmanlara kar oluturduu baz zel timlerde de grev ald. Daha sonraki dnemde, onun Yermk Sava'na ve Crcn'n fethine katld kaydedilir. Eb Hreyre'nin Medine'ye geldii tarihten Hz. Peygamber'in vefatna kadar drt yllk bir sre gemekle beraber Reslullah'n yannda yl kaldn bizzat sylediine gre, Al b. Hadram bakanlnda Bahreyn'e gittii (8. hicr yl/629-30) ve orada bulunduu sreyi bu zamann dnda tuttuu anlalmaktadr. Hz. Eb Bekir irtidad olaylar srasnda Al b. Hadramyi tekrar Bahreyn'e gnderirken, Eb Hureyreyi de onunla birlikte yollamtr. Halife mer, Kudme b. Maz'n'u zekt ve vergi mili olarak Bahreyn'e gnderirken, Eb Hureyre'yi de orada namaz kldrp kaza ilerine bakmakla grevlendirdi. Daha sonra onu grev yapt Bahreyn'e iki defa vali olarak tayin etti. Eb Hreyre valilikten ayrlp Medine'ye dnd zaman halife btn valilerine uygulad yntemi ona da uygulam ve Bahreyn'den ne getirdiini sormutur. Eb Hureyre 20.000 dirhem getirdiini, bunu da yapt ticaretten veya reyen atlarndan, biriken maalarndan ve klesinin kazancndan elde ettiini sylemitir. Fakat mer, sermayesini ve grev esnasnda harcad paray aldktan sonra, kalann beytlmle iade etmesini emretti. Bu hesaplama nedeniyle, merle arasnda karlkl restleme meydana gelmi, fakat Eb Hreyre'nin drstl ortaya knca, Hz. mer srarla onu tekrar vali tayin etmek istemi, ama Eb Hureyre, zan altnda kalp rencide edilmek istenmediini belirterek bir daha grev kabul etmemitir. Hz. Osman'n hilfetini destekleyen Eb Hreyre, halifenin evi isyanclar tarafndan kuatld zaman klcn alp onun yanna gitmitir. Hz. Ali ile Muviye arasnda kan savalarda Sa'd b. Eb Vakkas, Abdullah b. mer ve tannm dier sahbler gibi o da hibir taraf tutmad. Zeheb, Muviye dneminde Eb Hreyre'nin zaman zaman Medine valilii yaptn, halifenin ondan memnun kalmad zaman kendisini azledip yerine Mervn'i getirdiini, bazan da Mervn' azledip onu tayin ettiini sylemektedir. Bu bilgi dier kaynaklarda yer almamakla birlikte 54-57 (674-677) yllar arasnda Medine valilii yapan Mervn'n baz sebeplerle Medine'den ayrldnda yerine, Eb Hreyre'yi vekil brakt kaydedilmekte, bu srada Eb Hreyre'nin namazlar kldrp davalara bakt ve cezalar uygulad belirtilmektedir. Bu dnemde Eb Hreyre, Hz. Peygamber'in ortaya kacan haber verdii kt idarecilerden olmamas iin Mervn' zaman zaman uyarmtr. Onun Mervn'dan dnyalk bekledii yolundaki iddialarn hibiri salam rivayete dayanmamaktadr. Yine kendisine zellikle iilerce yaplan iftiralardan kaynaklanan, Muviye kendisine bir eyler verdii zaman sesini karmad, vermedii zamanlar ise ileri geri konutuu yolundaki rivayete karlk onun, aln teriyle kazand bir dirhemi bakasndan gelecek yz binlerce dirheme tercih ettiini syledii bilinmektedir. Vefatndan bir sre nce hastalanm ve 58 (678) ylnda yetmi sekiz yalarnda iken vefat etti. Eb Hreyre'nin drt olu ile bir kz olduu sylenmektedir. Muharrer, Muharriz, Abdurrahman ve Bill adl oul-

larnn ilk az da olsa hadis rivayetiyle megul olmulardr. Kz Sad b. Mseyyeb ile evlenmitir. Sa ift rgl, sakalna kna yakt iin kzl sakall olan Eb Hureyre, bana siyah sark sarard. Gecenin te birinde uyur, te birinde ibadet eder, te birinde de hadis mzakere ederdi. Ona yedi defa misafir olduunu syleyen Eb Osman en-Nehd, Eb Hureyre ile hanm ve hizmetisinin geceleyin srayla kalkp ibadet ettiklerini bildirmektedir. Zaman zaman Raslullah'n aleyhinde konuan annesi Eb Hureyrenin gnln yaralam, annesinin Mslman olmas iin Raslullah'tan dua etmesini istemi, kadn Mslman olduktan sonra da kendisine hizmet etmek iin, annesi lnceye kadar nafile hac yapmamtr. Raslullah'n vefatndan sonra madd imkn dzeldii zaman, yeniden elde ettii klelerin birounun hadis rivayet etmesi ise onlarn eitimiyle megul olduunu ortaya koymaktadr. Eb Hreyre bata Reslullah olmak zere bey b. K'b, Eb Bekir, mer, sme b. Zeyd. ie. Fazl b. Abbas b. Abdlmuttalib gibi sahblerden ve K'b el-Ahbr gibi tabilerden hadis rivayet etti. Kendisinden de saylan 800'e varan pek ok sahb ve tabi rivayette bulunmutur. Bu sahbler arasnda Enes b. Mlik, bn Abbas, bn mer, Cbir b. Abdullah gibi en ok hadis rivayet eden kiileri, tabiler iinde ise Hasan- Basr, a'b, A'rec diye bilinen Abdurrahman b. Hrmz, Mchid, bn rn, Hemmm b. Mnebbih, Eb drs el-Havln gibi tannm limleri, olu Muharreri saymak mmkndr. Eb Hreyre'den hadis rivayet eden sahbler arasnda, iler'in deer verdii pek az saydaki sahabeden biri olan Eb Eyyb el-Ensr'nin de bulunmas nemlidir. Ondan rivayette bulunan sahb ve tabilerden, rivayetleri Ktb-i Sitte'de yer alanlarn isimleri baz tabakat kitaplarnda verilmitir. Eb Hreyre'den hadis rivayet edenler arasnda Mekke, Medine, Kfe, Basra, Dmak, Msr ve dier nemli beldelerde kadlk yapm olan tannm otuz yedi ahsiyetin bulunmas, rencilerinin deeri hakknda fikir vermektedir. Eb Hureyrenin fetvalarn Takyyddin es-Sbk Fetv Eb Hurayra adyla bir araya getirmitir. Hz. Peygamber zamannda yaz yazmay bilmedii kesin olan Eb Hreyre'nin, Ktb-i Sitte ile Msned'deki mkerrer olmayan rivayetleri, M. Ziyrrahman elA'zam'nin tesbitine gre 1336 hadisten ibarettir. Yirminci yzyln byk hadis bilginlerinden Msrl Ahmed Muhammed kir ise Msned'deki tekrarsz rivayetlerinin 1579 olduunu sylemektedir. Dier sahblerin neden kendisi kadar hadis rivayet etmediklerini soranlara syledii gibi, muhacirler arda ticaretle, ensar da mallar ve mlkleriyle megulken Eb Hreyre ehl-i Suffe'den biri olarak Raslullah'n yanndan ayrlmam, dier sahblerin bulunmad meclislerde bulunmu, onlarn duymad hadisleri duyup ezberlemi, ilmi yaymay emredip onu gizlemeyi yasaklayan yetler karsnda bildii hadisleri rivayet etmeye mecbur olduunu dnmtr. Raslullah'n en yakn iki sahbsinden Hz. Eb Bekir Mescid-i Nebev'ye bir hayli uzak mesafede oturduu, Hz. mer de mescide ancak gn ar gelebildii halde, Eb Hreyre'nin her zaman Allahn Elisinin yannda bulunmas ona hadis reniminde byk imkn salamtr. bn mer'in Eb Hureyre'ye hitaben, "Raslullah'n sohbetine en fazla devam edenimiz, onun hadislerini en iyi ezberleyenimiz sensin" demesi bu gerei vurgulamaktadr. Aere-i mbeereden Talha b. Ubeydullah da onun bu ynn takdirle karlam, kendilerinin ile megul olduklar iin Hz. Peygamber'in yanna ancak sabah akam gelebildiklerini, Eb Hureyre'nin ise her zaman Hz. Peygamberle ile beraber bulunduunu, onlarn duymad eyleri Eb Hureyre'nin Allah'n elisinden bizzat iittii konusunda hibir pheye dmediklerini belirtmitir. Hz. mer de ticaretle uramasnn baz olaylar duymasna engel tekil ettiini itiraf etmitir. Eb Eyyb el-Ensr gibi nde gelen sahbler Eb Hreyre'den rivayette bulunmular, Raslullah'a o kadar yakn olmalarna ramen, Eb Hureyreden hadis rivayet etmelerini yadrgayanlara hak

vermemilerdir. Eb Hureyre'nin kuvvetli bir hafzaya sahip olduu, herkesin zerinde gr birliine vard bir gerektir. Bu durum, Medine Valisi Mervn b. Hakem'in yapt bir denemeyle de anlalmtr. Mervn onun btn rivayetlerini yazmak istedii zaman, Eb Hreyre kendisine bir ayrcalk tanmam, fakat vali olmas sfatyla daha sonra kendisini huzuruna arp sorduu birok hadisi perde arkasnda saklanan ktibine yazdrm, bir yl sonra bu hadisleri Eb Hreyre'ye sorduunda onun hadisleri aynen okuduunu tesbit etmitir. Zeheb'nin de dedii gibi herhangi bir hadiste yanld bilinmemektedir. Eb Hreyre'nin gl bir hafzaya sahip olduunu gsteren olaylardan biri de tabin muhaddislerinden Muhammed b. Umre b. Amr b. Hazm'in tesbitidir. leri gelen on kadar sahbnin yannda Eb Hreyre'nin hadis rivayet ettii bir gn, baz sahbler onun naklettii bir hadisi daha nce duymadklarn syleyerek itiraz etmiler, fakat aralarnda yaptklar mzakereden sonra hadisi hatrlamlardr. Bu durumun orada birka defa tekrarlandn gren Muhammed b. Umre, Eb Hureyre'nin hafzas en gl sahb olduu sonucuna varmtr. Eb Hreyre'nin hadisleri iyi ezberlemesinin sebeplerinden bir dieri de, onlar yazmad iin sk sk tekrarlamasidir. Kendisinden daha ok hadis bilen sahbnin Abdullah b. Amr b. s olduunu, onun bu meziyetinin hadisleri yazmaktan ileri geldiini sylemesi de bunu gstermektedir. Onun, Hz. Peygamber hayatta iken hi evlenmedii, dnya mal biriktirmeyi ve baz imknlara sahip olmay hedeflemedii, siyas olaylara hi karmad, ayrca rivayet ettii hadislerin ounun iki satr hacminde olduu dikkate alnrsa, onun gibi hadis rivayetine kabiliyetli bir kiinin bu kadar (bin beyz) hadisi ezberlemesi tabii grlr. Duyduu hadisleri bakalarna retmeyi i edinen Eb Hureyre her frsatta hadis rivayet etmeyi meslek haline getirmitir. Sahblerin bir araya geldii cuma gnleri imam mescide girinceye kadar hadis rivayet etmesi, onun sahbler tarafndan hadis rivayetinde otorite kabul edildiini gstermektedir. Bir baka husus da Eb Hureyre'nin Hz. Peygamber'den sonra yaklak yarm asr kadar yaam olmasdr. Raslullah'n salnda onun tarafndan halledilen birok problemin zmn vefatndan sonra bavuranlara anlatm, bylece rivayetleri daha ok renilip yaylma imkn bulmutur. Eb Hreyre'nin rivayet ettii hadislerin 326's hem Buhrde hem Mslim'de bulunmaktadr. Ayrca doksan rivayeti sadece Buhr'de, doksan sekizi de (veya 190 ) sadece Mslim'de mevcuttur. ahh-i Buhr'deki rivayetlerinin tamam mkerrerleriyle birlikte 1011'dir. HZ. MERN MDHALES MESELES. uras gerektir ki, Hz. mer sadece Eb Hureyre'nin deil, btn sahblerin ahkmla ilgili olmayan hadisleri rivayet etmesine kar kmtr. Nitekim Hz. mer, Eb Ms el-E'arnin bir rivayetine de Eb Sad el-Hudriyi ahit olarak dinleyene kadar itibar etmemitir. Fakat, Hz. mer'in daha sonra Eb Hureyre'yi hadis rivayetinde tamamen serbest brakmas, onun ahsna kar zel bir tavr taknmadn gstermektedir. Ayrca mer'in Eb Hureyre'nin rivayetlerine itimat ettiine dair birok delil vardr. Nitekim Hassan b. Sabit, Mescid-i Nebevde iir okumasn engellemek isteyen Hz. mer'e Raslullah devrinde mescidde iir okuduunu syleyip Eb Hreyre de bunu dorulaynca Halife mer Eb Hureyre'nin ahitliine itiraz etmemitir. Drimnin syledii gibi Halife mer'in Eb Hreyre'yi ynetici tayin etmesi, sonra da valilikte kalmasn ondan srarla istemesi kendisine gvendiini gstermektedir. ABDULLAH B. MER-EB HUREYRE. Hz. Aie ise onu yanna ararak, grmedii ve duymad baz rivayetlerin hesabn sormak istemi, Eb Hureyre de, "Anacm! Ayna, srme ve gzel koku gibi eyler beni oyalayp da bu rivayetleri Reslullah'tan duymama engel

olmad" deyince ie, "Belki de yledir" diyerek kendisine hak verdiini ifade etmitir. Hz. ie'nin Eb Hureyre'yi ok hadis rivayet etmesi sebebiyle ikaz etmesini onun aleyhinde yorumlamak doru deildir. Zira ie annemiz, aralarnda drt halifenin de bulunduu baz sahbleri rivayetlerindeki kusurlar sebebiyle eletirmitir. 1000'den fazla hadis rivayet eden yedi sahb arasnda yer alan Abdullah b. Ab-bas'n sekiz, Abdullah b. mer ile Eb Hreyre'nin on birer rivayetini tenkit etmesi, bu tenkitlerin zellikle onu hedef almadn gstermektedir. Ayrca tenkit konusu olan hadisleri Eb Hreyre tek bana rivayet etmemi, mesel kediyi hapseden kadnla ilgili hadisi bn mer; lye alamann onun azap edilmesine sebep olacana dair rivayeti Hz. mer, mrn b. Husayn ve bn mer de rivayet etmitir. Eb Hreyre'nin rivayetini tashih ederken Hz. ie'nin, "Allah Eb Hreyre'ye merhamet etsin!" diye son derece mfik davranmas, onun Eb Hreyre'ye kar menfi bir tutum iinde olmadn gstermektedir. Sahbler, bildikleri hadisin aksine bir rivayetle karlap onun rvisini tenkit ettiklerinde bile, o kimseyi yalanclkla itham etmeyi dnmemiler, baz ifadeleriyle o rvinin yanlp hata edebileceini anlatmak istemilerdir. Abdullah b. mer, lnn arkasndan alamann doru olmadn syledii zaman, kendisine Eb Hreyre'nin alamaya cevaz veren bir hadis rivayet ettii haber verilmi, bunun zerine kanaatinden hemen vazgemitir. Yine bn mer, avlanmak ve sry korumak maksadyla kpek beslenebileceine dair hadisi okuyunca kendisine, Eb Hreyre'nin tarla beklemek iin de kpek beslenebileceini syledii haber verilmi, o da tarlalar bulunan Eb Hreyre'nin konuyu daha iyi bileceini ifade etmek maksadyla, "Eb Hreyre'nin tarlas var" demitir. Fakat Eb Hreyre'yi eletirenler, Abdullah b. mer'in bu szleriyle, Eb Hreyre'yi tarlas olduu iin byle bir hadisi uydurmakla itham ettiini ileri srmlerdir. Eb Hreyre hakknda. "O benden daha hayrldr, rivayet ettiklerini de daha iyi bilir" diyen ve sz edilen hadisi daha sonra "tarla kpei" ilvesiyle bizzat rivayet eden bn mer'in Eb Hreyre'yi itham ettiini sylemek artcdr. Nitekim daha nce duymadklar bir hadisi ilk defa Eb Hreyre'den duyan bn mer gibi baz sahblerin, o szn Raslullah'a ait olduunu anladktan sonra Eb Hreyre'yi takdir etmeleri, ashabn onu itham etmeyi dnmediini ortaya koymaktadr. Hanef mezhebi imam Eb Hanfenin fetvalarnda en ok bal kald alimlerden biri olan brahim en-Neha'nin de, A'me-Eb Salih es-Semmn tarikiyle Eb Hreyre'den hadis rivayet etmesi, onu gvenilir bulduunu ve sadece kys- celiye aykr baz rivayetlerini benimsemediini gstermektedir. LERN TENKD. Daha sonraki asrlarda Eb Hreyre'yi hedef alan iddialarn ilki, bilindii kadaryla Mutezile limlerinden Nazzm'a {. 231/845) dayanmaktadr. iler'le bir ksm arkiyatlarn ve onlarn paralelindeki baz ada yazarlarn Eb Hreyre aleyhindeki grlerinin dier dayanaklar i kelmcs Eb Ca'fer el-skf (. 240/854) ve immiyye'den FazI b. zn (. 260/874) gibi melliflerdir yetullah (denilen) Humeynnin, Eb Hreyre'nin Muviye gibi zalimlerin tekiltna girdiini, onlarn yararna hadisler uydurmak suretiyle slm'a byk zarar verdiini ileri srmesini anlamak gtr. i bilgini Abdlhseyin erefeddin el-Msevnin Eb Hreyre'yi karalamak maksadyla yazd Eb Hreyre adl kitab ise ilim adna ayr bir talihsizliktir. ORYANTALSTLERN (ARKIYATI/MSTERK/DOUBLMCLERN) EB HUREYREYE TENKTLER. BUHRY ELETRYOR SLAM DMANI TALYAN KAYTNO (CAETAN). Baz arkiyatlarla onlarn grlerini benimseyen bir ksm ada yazarlar "mehul bir ahsiyet" olarak nitelendirdikleri Eb Hureyre'yi, sadece

karnn doyurmak iin Hz. Peygamber'in peine taklm bir tufeyli (asalak) saymlar, rivayet ettii hadisleri Hz. Peygamber'e kar uydurulmu birer yalan ve iftira diye gstermilerdir. On ciltlik Osmanl Tarihinin yazar olan ve Fl Suresindeki Ebbl kularna (ilk defa) iek mikrobu diyen ve bu gr ondan alan Muhammed Abduh (1849-1905) ile Muhammed Esed(1900-1992)in yanlmalarna sebep olan Avusturyal oryantalist Hammer(1774-1856)in yetitirdii yine bir Avusturyal Katolik olan Sprenger (1813-1893), Eb Hreyre'nin dine hizmet maksadyla hadis uydurduunu sylemi, Yahudi Goldziher (1850-1921) ise muteber hadis kitaplarnda Eb Hureyreye dayandrlan rivayetlerin ounun sonradan uydurulup ona izafe edildiini ileri srmtr. stelik Goldziher, Batllarca hazrlanan ve projesini kendisinin yapt slam Ansiklopedisine yazd maddede de ayn iddiasn tekrarlaynca, Eb Hureyre ile ilgili iddialar, hem Bat dnyasnda hem de slam dnyasnda bilimsel veriler zan edilmitir. (A, IV, 32). Baz uydurma hadislerle, hibir ilm deeri olmayan Vasiyyet'nneb li-Eb Hreyre gibi risalelerin ona izafe edilmesi, phesiz Eb Hreyre'nin gvenilirliine halel getirmez. talyan Caetani (Keytni) (1869-1935) Annali deli 'islam adl eserinde Buhr'yi, Eb Hreyre'nin rivayetlerine el-Cmiu's-Sahh'inde ok yer verdii ve onu eletirmedii iin tenkit fikrinden yoksun olmakla itham ettikten sonra, hayat hakknda yeterli bilgi bulunmayan Eb Hureyre'nin "kelimenin tam anlamyla" yalanc olduunu, rivayetlerine tabiat st unsurlar ve hayal eyler kartrdn, ncil'den cmleler alarak bunlar Hz. Peygamber'e mal ettiini, kendisine nisbet edilen hadisleri ya kendisinin veya kendisinden sonra gelen talebelerinin uydurduunu, Hz. Peygamber'in yaayna dair en kk ayrnty unutmam grnd halde, kendi adn bile bildirmediini, Mslman limlerin de ondan geldii sylenen bunca hadisi onun rivayet ettiine insanlar inandrmak iin, Eb Hureyrenin dnya malna nem vermeyip Reslullahdan'dan hi ayrlmad eklinde bir yalan icat etmeye mecbur kaldklarn sylemektedir. Caetani'nin hakaret dolu bir slbu benimsemesi, Eb Hreyre'ye ve rivayetlerine deer verdikleri iin Buhr bata olmak zere slm limlerini ar bir dille sulamas, phesiz onun slm'a kar olan hiss tutumunun Eb Hreyre'nin ahsnda bir ifadesidir. Bu iddialar hadis kltrnden yoksun baz kimseler tarafndan da tekrarlanmtr. Tabiat st unsurlar ihtiva eden rivayetlerin sadece Eb Hreyre'den kaynakland vehmini uyandrarak, onu yalanclkla sulamak, talebelerini de ayn ekilde hadis uydurmakla itham etmek, Eb Hreyre'nin ncil'den ald bilgileri Hz. Peygamber'e mal ettiini sylemek, ilm deeri bulunmayan temelsiz iddialardr. Eb Hreyre'nin hadis renmeye pek merakl olduu ve bunun iin Hz. Peygamber'in yanndan ayrlmad hususunda bizzat verdii bilgileri Mslman limlerin yalan saymak, bylece slm limlerini de yalanclkla sulamak ise ar derecede pein hkml olmann bir gstergesidir. NARGLE YOR KAYTANO. (Leone Caetani (Keytani-Kaytano)(1869-1935), Arapay nce talyada renmi, sonra da Msra giderek pekitirmitir. stanbul da dahil, Orta-Doudaki btn ilim merkezlerini dolam, pek ok kitap satn almtr. 1888de, Msrda Arap kyafetiyle nargile ierken ekilmi bir fotoraf, Arap-slam kltrn iyice renme istei iinde olduunu gstermektedir. Batllarn tarihsel metod dedikleri usl slm bilimlere uygulayan nc bir isim olarak kabul edilir. talyancas on cilt olan Annali dellIslam, Hseyin Cahit Yaln tarafndan Trkeye evrilmi ve 1924 ylnda eski harflerle stanbulda baslmtr. Kurnn Allahdan indirilmi bir vahy olduuna inanmayan sradan bir msterik olan Caetani 1921 ylnda hanmn talyada brakarak, Kanadaya yerlemi ve orada 1935de lmtr. Dier oryantalistler gibi, slam vahye dayal bir dn saymayan Caetani, Hz. Peygamberi de btn insanla gnderilmi ilh bir mesajn sahibi olarak kabul etmez. Riyzul-Hasan, Caetaninin dnemindeki felsef grlerin etkisinden kurtulup da, trihe tarafsz bir gzle bakamadn vurgular. lk Mslman trihilerin hepsini gerei gizleme ustalar olarak itham eden Caetaninin, birok slm kavram ve slm

trihinde geen birok olay nd yorumlarla arpttn syleyen Ryzul-Hasan, Caetaninin yazlarn, okuyucuda slmn btn yapsnn bo bir abadan ibaret olduu intibn uyandracak bir ekilde kaleme aldn belirtir. slama, Kurna, Hz. Peygambere iftiralar ve hakaretlerle dolu olan Caetaninin kitabn Trkeye eviren Hseyin Cahit Yaln (1875-1957) babasnn grevli olduu Balkesirde dnyaya gelmitir. Mlkiyeyi (Siyasal Bilgiler) bitirdikten sonra, btn hayat boyunca gazetecilik ynyle ne kmtr. 1908-1912 yllar arasnda Osmanl Meclisi Mebsnnda milletvekili olarak bulunmu, ttihat Maliye Bakan Cvit Beyin tayin etmesiyle, 1911 ylndan 1922 ylna kadar Dyn-u Ummiye idaresinde ynetim kurulu yesi olarak, ok yksek maala grev yapmtr. 1919-1921 arasnda ngilizlerce Maltaya srlm, ama herhalde Duyn-u Ummiye yneticisi olduundan, Maltada bir otelde veya evde kalabilecei, ilesini yanna getirebilecei kendisine bildirilmitir. 1922 yl ortalarnda Trkiyeye gelmi, bundan sonra yaynclkla megul olmu, 1939-1954 yllar arasnda CHP milletvekillii yapm, 1948den itibaren de CHPnin yayn organ olan Ulus Gazetesinde bayazarlk yapmtr. 1957 sonbaharnda lnceye kadar, CHP yanls yazlarn srdrm, bir ara 1954de Demokrat Partiye hakaretten hapse girmise de, Cumhurbakan Celal Bayar tarfandan hemen affedilmi, o da kar kmaz Menderese hakaretlerini srdren yazlarna devam etmitir. Ekim 1957 seimlerinde CHP milletvekili seildiini renemeden eceliyle lmtr.) BUHRY DE EB HUREYREY DE ELETREN SMAL HABB SEVK (CAETANIDEN ALINTILARLA) Caetani'nin Eb Hreyre hakknda ileri srd bu iddialar, hadis ve Peygamber aleyhtar baz kimseler tarafndan Batl ilim adamlarnn kefettii gerekler olarak kabul edilmitir. Bunun Trkiye'deki rneklerinden biri edebiyat tarihisi smail Habip Sevk'tr. smail Habip Sevk (1892-1954) Avrupa Edebiyat ve Biz adl kitabnda bu konuyu ele almakta, Caetani'nin Hseyin Cahit Yaln tarafndan tercme edilip Arap harfleriyle yaymlanan ad geen kitabnda iblyi ebl, Vehbi Veheb. Hemmm' Hmmm, Dneverdyi Dinnr, Hafsa'y Hfsa, Hirre'yi Hrre, Suffe'yi Sffe okuyacak kadar din kltrden yoksun olduu halde, tpk Caetani gibi Buhr'yi geveklik, safdillik ve tenkit fikri bulunmayan bir kii olarak, Eb Hreyre'yi de yalanclkla itham etmekte ve ehl-i Suffe'den hi birinin hadis rivayet etmediini, onlardan sadece Eb Hreyre'nin buna cret ettiini sylemektedir (1, 230-234). 1892 Balkesir-Edremit doumlu olan smail Habip Sevk, nce ttihat sonra da Kemalist izgisiyle, nce 1914 ylnda Kastamonu Lisesinde greve balam ve Kastamonu ttihat-Terakki Kulb Mdrln ve yerel ttihat gazetenin idaresini stlenmitir. 1919da Balkesire gelerek, burada zmire Doru gazetesinin kmasna yardmc olmu, daha sonra da Gereksz gazetesinde bayazlar kaleme almtr. Bu gazeteler igale kar mcadele eden gazeteler olup, Hasan Basri antay da dahil farkl kesimlerden isimlerin yazlarnn yaynland yayn organlardr. Cumhuriyet kurulmadan nce ve cumhuriyetin ilanndan sonra, laik eitimi savunan smail Habip Sevk, nce Edirne Milli Eitim Mdrl yapm, daha sonra eitli illerde Maarif (Milli Eitim) Mdrlklerinde st dzeyde grev yaptktan sonra, Galatasaray Lisesi Edebiyat retmenliine tayin edilmitir. Bu grevinde iken Avrupa Edebiyat ve Biz isimli iki ciltlik almasn yaymlamtr (1940-1941). Bu kitabnda Mekke dneminde namaz yoktu diyen Sevkn baz sama sapan cmleleri yledir: Mekkede namaz yoktu. Sadece Muhammed klard. Ancak Medinede, dier Mslmanlar da klmaya balamlardr. Yalnz Medinede de ka vakit klnaca yine belli deildir. Be vakit namaz Muhammed slamlnda katiyyen yoktur. Bu, sonradan slam kelmclar tarafndan tesbit edilmitir. Hatta Emevlerin son zamanlarnda bile, be vakit namazn vakitleri kat deildi. Sevkn bu cmleleri Caitaniden ve Dozyden aktarlm cmlelerdir. te bu adamdr, Eb

Hureyreye amur atan. Eb Hureyreye amur atarken, hem Caitaninin, br yandan da Abdullah Cevdet tarafndan tercme edilen Dozynin slam Tarihi isimli, yine slama Kurna, Hz. Peygambere hakaretlerle dolu kitabnn da etkisinde kalmtr. Bu kitap ise, Osmanl zamannda yasaklanm ve bulunabilen nshalar Galata Kprsnden denize atlmtr. smail Habib Sevkn isminde olduu gibi, Habib sevgili demektir (herhalde SEVk soyadn da kendine ondan koymutur), artk bu cmlelerden sonra rejim tarafndan ok sevilen bir isim olaca kesindi. Nitekim de yle olmu, ve 1943de CHPden (zaten baka partiye izin yok) Sinop milletvekili tayin edilmitir. Bylece bir dnem milletvekillii yaparak, yazdklarnn dnyada mkftn almtr. Hseyin Cahit Yalnn CHPden milletvekili yaplmas ve smail Habib Sevkn de CHPden milletvekili yaplmas; 19721980 arasnda CHP Genel Bakanl yapan Blent Ecevitin daha sonra kurduu DSPnin bakan olarak babakanlk yapt dnemde (1999-2002) Milli Eitim Bakan yapt Prof. Metin Bostancolu da bakanl dneminde Seme Hadsler, 250 Hads gibi Diyanetin hadslerle ilgili bast baz kitaplar yasaklamt. CHP zihniyetinin hads dmanl ve yukarda grdmz Yahudilerin hads dmanl ile birlikte dnlnce, hadsleri bypass etmek isteyen Mslmanlar, kimlerle ayn kulvarda koturuyorlar, buna birazck olsun dikkat etmelidirler. MUHMD EB REYYENN ELETRLER. Eb Hureyreyi tenkit eden ada Arap yazarlarnn nde geleni Mahmd Eb Reyye'dir. Eb Reyye Edv 'ale's-snneti'lMuhammediyye (Muhammed Snnet zerine Projektrler) adl kitabnda (Trkeye Muhammed Snnetin Aydnlatlmas adyla tercme edilmitir) hadis ve hadis ilmi etrafndaki tenkitlerini ortaya koyarken, ok hadis rivayet ettii iin Eb Hreyre'yi ele alarak, Caetani'nin dedii gibi onu kimlii belirsiz, yalan sylemekten ve duymad eyleri Hz. Peygamber'e isnat etmekten saknmayan, Hz. mer ve ie gibi tannm sahbler tarafndan rivayetleri kabul edilmeyen ve fkh bilmeyen bir sahb olarak tantmaktadr. Eb Hreyre'nin Raslullah ile birlikte sadece bir yl dokuz ay kald iddiasn Mahmd Eb Reyye'den baka ileri sren hi kimse yoktur Eb Hreyre'nin Hz. Peygamberin yannda az kald iddias, onun bu kadar ksa zamanda binlerce hadisi rivayet etmesinin mmkn olmad ve Allahn Elisinden duymadklarn duymu gibi gsterdii (tedls) ithamlarna destek iin ileri srlmektedir. Hadisle ilgilenen herkesin bildii gibi sahbler, Reslullah'n huzurunda bulunmadklar zaman sylenmi olan hadisleri Hz. Peygamberden duyan dier sahblerden alp rivayet etmiler, fakat o devirde kimse birbirinden phe etmedii, dolaysyla isnad sistemi henz balamad iin hadisi kimden duyduklarn belirtmeye gerek grmemilerdir. Eb Hreyre de Raslullah'tan bizzat duymad baz hadisleri onlar duyanlardan renmi ve ezberlemitir. Bylece Hz. Eb Bekir, mer. Fazl b. Abbas, bey b. K'b, sme b. Zeyd ve Hz. ie gibi sahblerin rivayetlerine de sahip olmutur. Sahblerin bu ekilde hadis rivayet etmesinin yalanclk olmadn, dolaysyla bunun tedlsle bir ilgisi bulunmadn, grlerine Mahmd Eb Reyye'nin oka bavurduu bn Kuteybe de sylemektedir. Eb Hreyre'nin Asr- Sadet'ten sonraki kt idarecilerle ilgili olarak duyduu baz rivayetleri kastederek, "Reslullah'tan iki kap dolusu ilim rendim; bunlardan birini akladm, eer dierini de aklasaydm boynum kesilirdi" demesi de aleyhinde deerlendirilmek istenmitir. Halbuki onun 60 (679) yl balarnda meydana gelecek fitnelerden, ehliyetsiz kiilerin idareyi ele geirmesinden Allah'a sndn sylerken bu ifadeyle Yezd b. Muviye'nin devrini kastettii ve karkla meydan verecek gruplarn adlarn dahi bildii anlalmaktadr. Btn bunlar. Eb Hureyre'nin fitnelerle ilgili baz rivayetleri Hz. Peygamber'den tek bana duyduunu gstermektedir. Eb Hreyre'nin Allahn Elisinden duyduu her hadisi rivayet etmediine dair szn Hasan- Basr yorumlarken,

"Eer Kabe'nin yklacan veya yaklacan (Emevler tarafndan Haccc ordusu ile), syleseydi kimse ona inanmazd" diyerek bu kabil hadislerin mahiyeti hakknda fikir vermekte ve Eb Hreyre'nin onlar rivayet etmemekte ne kadar hakl olduunu ortaya koymaktadr. Mahmd Eb Reyye, Eb Hreyre aleyhinde yazd kitabna eyhu'l-madre Eb Hreyre adn vermitir. Ekimi stle yaplan orbaya "madre" dendii, bu orbay ok sevdii iin Eb Hreyre'nin "eyh'l-madre" diye anld iddias Eb Mansr es-Selib'ye (. 429/ 1038) dayandrlmaktadr. Selibnin bu rivayetinde Eb Hreyre'nin madreyi ok sevdii, yemei Muviye'nin sofrasnda yiyip, namaz Hz. Ali'nin arkasnda kld, bunun sebebini soranlara Muviye'nin madresinin daha yal, Ali'nin arkasnda namaz klmann ise daha faziletli olduunu syledii sened kaygs gdlmeden nakledilmektedir. Eb Hreyre'nin. Muviye'nin sofrasnda bulunduktan sonra, Hz. Ali'nin arkasnda namaz klabilmesi iin Ali ile Muviye'nin ayn yerde olmalar gerekir. Onlarn sadece Sffnde birbirine yakn bir meknda bulunduu, Eb Hreyre'nin ise Sffn'e katlmad bilindiine gre, Eb Reyye'nin, kitabnn senaryosunu zerine kurduu olayn gerekle bir ilgisi olmad ortadadr. Th Hseyin de bu iddiay irkin bulmaktadr.1 Onun ok hadis renmesinin sebebini aklarken sadece karnn doyurmakla iktifa edip Reslullah'n yanndan ayrlmadn sylemesini, Eb Reyye irkin bir ekilde saptrm, bu sz, Eb Hreyre'nin dier sahbler gibi sevgi ve hidayet iin deil sadece karnn doyurmak iin Hz. Peygamber'in yannda bulunmasnn ak itiraf olarak deerlendirmitir. Eb Hreyre'nin midesine dkn bir kii olduunu anlatmak iin rivayet bakmndan salam olmayan baz kitaplardan alntlar yapan Eb Reyye, Eb Nuaym'in Hilyet'l-evliya da (1, 382) midenin insana verdii zararlara dair Eb Hreyre'den naklettii, "Yazklar olsun u karnma; doyurduumda beni sktrr, a braktmda bana fkelenir" szn onun oburluuna delil olarak zikretmesi de anlalr gibi deildir. Eb Reyye ayrca, Eb Hreyre'nin helli haram, haram hell gstermemek artyla ok hadis rivayet etmekte beis grmediini ve bu kanaatini Hz. Peygamber'den rivayet ettii bir hadise dayandrdn sylemektedir. Hatta daha da ileri giderek uydurma olduu aka belli olan, "Ben sylemesem bile Allah rzs iin rivayet edilen bir hadisi ben sylemi saylrm" szn Hz. Peygamber'den rivayet ettiini ileri srp Eb Hreyre'yi sulamaktadr. Bu ekilde, birtakm aslsz szleri Eb Hreyre'ye nisbet etmek ona yaplan en byk hakszlklardan biridir. Yirminci yzylda Irakl Davud Selman el-Ubeydnin yazd Eb Hureyre: Raculun L Yens isimli bir almas vardr ki, kitabn ismi (bile) Eb Hureyre ile ilgili uydurmalara kar yeterli bir cevaptr. Evet, Eb Hureyre Raculun (yle bir adamdr ki) L Yens (Unutmayan) Yani, onun Hz. Peygamberin duasyla (Raslullahdan duyduklarn) unutmayan bir kii olmas, hadis bilimine byle byk bir hizmet yapmasna vesile olmutur. Byle duyduunu unutmayan, yllar sonra da hatrlayp aynen anlatan kiiler, evremizde de, akrabalarmz, arkadalarmz arasnda da vardr.

HADSLERN KURNA ARZI MESELES. Gnmzde azlarda sakz yaplan bir konu da, hadsler ancak Kurna arz edildiinde, Kurna aykr olmad anlalrsa salam olmu olur sylemidir. Bu sylem en azndan gnmzden (2013den) geriye doru on be yl ncesinden beri tekrarlanan bir sylemdir. Kulaa ho, kalbe de inandrc gelen bu ifadeyi dile getirenlere unu sormak acaba ayp olur mu? Bu ekilde ka tane hadsi Kurna arz ettiniz de
1

bunlardan yzde ka Kurna ters geldi ? Mesel Buhrdeki tekrarsz olarak yuvarlak olarak iki bin hads var dersek, bu iki bin hadisden mesel ka tanesini Kurna aykr buldunuz? Yirmi tanesini mi, iki yz tanesini mi? Ka tanesini? Diyelim iki yz tanesi bile Kurna aykr bulunsa (ki byle yksek bir orana ulamak, mmkn deildir) yine de geride bin sekizyz hads kalyor. Yani, Alahn Elisinin azndan km bin sekiz yz hads. Bize, gecemize gndzmze k tutan bin sekiz yz hads. Bu kadar hadse nasl krmz kart gsterebiliyorsunuz? Esasnda krmz kart gsterilmeyi siz hak etmisiniz.
GOLDZIHER NEDEN NEM.L (VEYA NEMSZ) nk sahih hadislere amur atan pek ok ismi yetitiren Ankara Okulunun kurucusu Mehmet Said Hatibolu bu adamn hayrandr. (1984 yl ilkbaharnda, kendisini Ankara lahiyatta ziyaret ettiimizde, hi alakas olmad halde, hemen konuyu Goldzihere getirmi ve onun ne kadar byk lim olduunu uzun uzun anlatmt.) Yine Muhammed kitabnda sahih hadisleri skalayan/ grmezden gelen Mustafa slamolu da, (Kurn Muhammed derlemitir diyen) Goldzihern slamda Tefsir Ekolleri kitabn Trkeye tercme eden kiidir. slamolu, bu kitab tercme ettikten sonra bozulmu ve bir daha kendine gelememitir. Goldziher, ou Yahudi olan ve sahh hadslere saldran 19.yzyl Batl oryantalistlerin rettikleri bir Yahudidir. Hadslere saldr ve hadsleri by-pass etme ii, Yahudilerce planlanm bir projedir. Bu proje ksmen de olsa baarya ulam, ve 20. yzyln sonunda, Fasdan Endonezyaya kadar, bir ok Mslman bu tuzaa dmtr. Yahudiler nasl ki, Hz. Peygamberi zehirlemilerdir. On dokuzuncu yzylda balattklar, bu hadsleri devre d brakma projesiyle de, Hz. Peygamberin mmetinin bir ksmn zehirlemilerdir. Zehirlenen bir kiinin nasl midesi ykanyorsa, bu Yahudi projesiyle zehirlenen Mslman kardelerimizin de, bilgilerinin ykanmas gerekmektedir. O yemekten dilinin ucuyla ok az bir ey tattndan, Allahn Elisinin ara-sra srtna ksa sreli sanc girdii ve can yanarak o Yahudi kadn diyerek, bu sancnn Hz. Peygambere, o zehirlemeyi yapan Yahudi kadn hatrlad/hatrlatt sahh hads kitaplarnda kaytldr. Yahudilerin hadslerle ilgili bu almas/zehirlemesi ise, o Hz. Peygamberi zehirlemeden daha tehlikelidir. nk bu zehirleme, Mslmann hem inancn hem davranlarn etkileyen, Mslman takva ynnden gerilere dren, manev kuvvetimizi/nfzumuzu azaltan ok tehlikeli bir zehirleme faaliyetidir. 19. yzylda Yahudilerin bu faaliyete girimelerinin sebebi, 18. yzyln ikinci yarsnda Avrupa ve ABDde youn bir unitarian dnce patlamas meydana gelmesidir. Unitarianizm yani Allah bir olarak kabul etme (tevhd) akm, hem Avrupada, hem ABDde pek ok ilim adam ve aydn etkisi altna almt. Burada iki nemli figr, oksijen ve daha bir ok elementi bulan Priestley(1733-1804) ve Goethedir. Goethe(1749-1832)nin Mslman olduuna dair ok kuvvetli kantlar, Tahsin Grgnn Diyanet slam Ansiklopedisine yazd Goethe maddesinde bulunmaktadr. PRIESTLEY, KANT, GOETHE. Unitarianizmin dier nemli ismi Priestleyin ABDnin kurucular ile yapt mektuplamalar ve sonunda ABDye yerlemek zorunda kalmas da hatrlanmaldr. ABDnin ilk bakanlarnn Unitarian olduu webde tarama yapanlar tarafndan kolayca ulalabilecek bir bilgidir. te, bu kadar youn bir Unitarian (tek tanrc) akmn, sonuta slam gndeme getirecei akt. O dnemde (Orta) Almanyada ilk cami alyordu. Schwetzingen Camiinin 1774 ylnda insna balanlm ve 1778de ibadete almt. (slam Mecmuasnn 1958 yl Haziran ay saysnda bu trih cmide o tarihte bayram namazlarnn klnabildii bildirilmektedir) Yine bu dnemde yaayan, Almanyann ve hatta btn Bat dnyasnn en byk filozofu kabul eden edilen Kantn (1724-1804)

doktora tezinin kapanda Arapa besmele yazyor olmas, o Aydnlanma dneminde slamn Batda tahmin edilenden daha fazla etkili olduunu gstermektedir. Konuyu ilk defa (Prof.) hsan Sreyya Srma, Haziran 1998de yaynlanan yazsnda dile getirmitir. Almanyann ve hele Kantn seksen yllk mr boyunca hi ayrlmad Prusyann o dnemde ve sonrasnda, btn Batnn bilgi jenaratr olduu hatrlanmaldr. Bremeni ziyareti srasnda, Almanya slam Arivini ziyaret ettiini syleyen . Sreyya Srma, bu arivin 1927 ylnda Almanyaya gelen Salim Abdullah tarafndan oluturulduunu ve bir ok trihinin bile bilmedii belgeleri bulup arivleyen Salim Abdullah, Almanyada bulunan binlerce el yazmas kitab da ayn zamanda evi olan ktphanesinde toplamtr dedikten sonra bu ariv hakknda u notlar verir: 1739 ylndan bu yana Almanyada slamla ilgili btn belgeleri, resimleri, kitaplar bnyesinde toplayan Almanya slam AriviKtphanesinde en dikkatimi eken belgelerden bir tanesi, mehur Alman filozofu Emanuel Kantn, baslan doktora tezinin kapanda Arapa olarak Besmelenin yer alyor olmasdr (Srma, 1998, 230) Bundan yl sonra Kpr Dergisnin 2001 yl saysna Kantla ilgili (Bir Btn Olarak nsan gerei Asndan Kant Ahlaknn Pratik Deeri) uzun bir makale yazan Tark . Nianc ise unlar yazar: Ahlak sisteminde slam bak asyla eletirilecek pek ok nokta bulunsa da, mukayeseli bir ahlak almas iin Bat ve slam gibi iki kategori belirlenecek olursa, slamn ahlak anlayna en ok yaklaan herhalde filozof Kant olmutur. Kant, slam kaynaklaryla dorudan veya dolayl bir ekilde tanm olmaldr. (Nianc, 2001) Bu yazdan da yl sonra, Turan Klak Yeni afakta popler bir yaz kaleme alm ve Alman Filozofu Kant Mslman myd? bal altnda unlar yazmtr: ..doktora diplomasnn zerindeki kendi el yazsyla yazd belirtilen besmele herkesi artyor. Klak yazsnda, Descartesn ktphanesindeki Mslman bilginlerin kitaplar ile ilgili olarak Mahmud Hamdi Zakzukun verdii ilgin bilgiyi de, Bacon, Descartes, Spinoza, Kant ve Hegel zerindeki slamn etkisini de ksaca vurguluyor. (Klak, 2004) Kantn almalarnda Mslman olduuna dair bir bilgi olmad gibi, zaman zaman Ltervr tarzda slama ve Hz. Peygambere satamalar da olduu grlmektedir. Ama bu cmleler onun da kar syledii szlerdir de, kendi i aleminde daha deiik eyler mi dnyordu, onu elbette bilmiyoruz. rencisi Herderin Kanta yazd mektuplarda, onu slam konusunda dnmeye tevik ettii kesindir. (Filozof) Herder, hem Kant hem de Goetheyi (belki baka nl isimleri de) slm aratrmalar konusunda tevik etmi ve Goethenin slama yaklamas konusunda iyi bir netce olumutur. Kantn ise daha geni bir perspektiften deerlendirilmesi ve mrnn son on be ylnda meydana gelmi olan(17891804) Fransz ihtillinin meydana getirdii ok byk fikr alkantlarn, Avrupada (ve ABDde) yol at dnce tsunamileri zerinde daha fazla allmas gerekmektedir. Ian Almond, 2009 ylnda sata sunulan Alman Dncesinde slamn Tarihi History of Islam in German Thought isimli almasnda o yllarda Muhammed isminin (Fransz ihtilalinin nderlerinden) Robespierre ile birlikte anldn syler. Bu konu elbette daha ok allacak bir konu olmasna ramen, en azndan Hz. Peygamberin o yllarda Avrupada bir devrimci olarak grld kesindir. Oxford niversitesi slam Aratrmalar Merkezinin web sitesine girildiinde Arapa, Oxfordda drt yz yldan fazla sredir retiliyor ifadesini de gryoruz: Arabic has been taught at Oxford for more than 400 years and.. (www.orinst.ox.ac.uk/iw) te slamn bu kadar youn olarak gndeme geldii o dnemde, slam hakknda gvenilir bilgiye ihtiya duyuluyordu. Hatta Goethenin dand Johann G. Heider (1744-1803), dier Kuran tercmelerinin deil de George Sale(1697-1734)inkinin en gvenilir olduunu sylemi ve Goethe de bu tercmeyi ABDden getirtmiti. George Salein bu Kurn tercmesinin ilk basks 1734 ylnda yaplmt. ABD Anayasasn kaleme alan ve ABDnin 3. Bakan olan Thomas Jefferson (1743-1826) da, o dnemde Kurn okuyanlardandr. 1801-1809 yllar arasnda ABD bakanl yapan Jefferson, 1764 ylnda baslan bir Kurn melini okuyordu. George Salein tercmesi olan Jeffersonun okuduu bu

Kurn tercmesi, Jefferson tarafndan daha sonra, ngilizlerin Amerikan Kongre binas ve Kongre Ktphanesini bombalayp yakmalar zerine, Kongre Ktphanesine balanmtr. (Amerikan Kongresine seilen ilk Mslman olan Keith Ellison, 2007 yl Ocak aynda, Jeffersonn balad bu Kurn tercmesi zerine el basarak yemin etmitir). Voltaire, George Salein yapt bu Kurn tercmesinden vgyle bahsetmitir. Her ne kadar G. Sale de, Voltaire de Mslman olmamlarsa da, 18. yzyln ilk yarsnda, Avrupa ve ABDdeki bu youn Kurn okuyular, Batllarn, Hristiyanla bak alarn tamamen ve sratle deitirmi; hurafelerle dolu bu Hristiyanlkla yola devam edilemeyeciini, Batl aydnlarn ou grmtr. Ve 18.yzyln son eyreindeki Batdaki byk dnsel devrim bunun sonucunda gereklemi ve Amerikan Devrimi (1777), sonra da Fransz Devrimi (1789) meydana gelmitir. te Yahudi hahamlar ve bunlarn etkiledii bir grup Hristiyan okumu takm, bu srete slam karalamak iin ellerinden geleni yapmlardr. Ard arda yazdklar, bastklar kitaplarla, slamn vahy bir din olmadn, Muhammedin onu bir ekilde uydurup rettiini, yalan/dolan/iftiralarla her trl yola bavurarak savundular. Bir taraftan bu aslsz iftiralar/yorumlar yaparken, dier taraftan da, tam bir eliki ile hareket ederek, Muhammedin sylediklerinin ou bizim Kutsal Kitabmzda var zaten. Muhammed de, ondan nakil yapan Eb Hureyre de Kutsal Kitapdaki metinlerden aktarma yapmlardr iddiasnda bulunuyorlard. Bunu sylemelerinin nedeni de, Mslman olmayn, slamn syledikleri bizde var zaten mesajn vermekti. Bu projenin en mehur ismi olan Goldzihern hayatn ve iddialarn/uydurmalarn/iftiralarn takip ederken, meselenin bu arkaplann aklmzda tutmak faydal olacaktr. Ignaz Goldziher (1850-1921) 1850'de Sigetvar'da dodu. Dedeleri spanya'dan Almanya'ya, oradan da Macaristan'a g etmi kuyumculukla uraan Yahudilerdi. Goldziher de zaten kelime olarak Altn eken anlamna geliyordu. Ignaz (Ignace Isaac Jehuda) koyu Yahudi bir din evrede byd. Drt yanda iken brnce okumay rendi, be yandan itibaren de Tevrat dersleri almaya balad. Budapete niversitesi"ne yl dinleyici sfatyla devam eden Goldziher, on alt yanda iken orada mehur Orta Asya seyyah ve Trkiyat Blm'nn kurucusu Arminius Vmbery'nin ilk talebesi oldu. Onun yannda Trke, Farsa ve Arapa rendi. Ana dili brnicenin dnda ok iyi derecede Almanca, Rusa ve dier baz Avrupa dillerini de biliyordu. Yahudiliin slm'a tesiri konusunda doktora tezi yazm olan reformist Yahudi teologu (din bilgini) Abraham Geiger (1810-1874) ve slmiyet-Yahudilik ilikisi uzman olan Moritz Steinschneider ile tanarak onun eserlerini inceledi. Moritz Steinschneider (1816-1907) de bir Yahudi idi. Soyad olan Steinschneider kymetli ta (mcevher, elmas gibi) kesen anlamna geliyordu ki, onun atalar da ayn Goldzihern atalar gibi kymetli metal ii ile uramlard. Moritz Steinschneider, iyi bir eitim grm, Almanyann eitli eyaletleri, (imdiki) ek Cumhuriyeti ve Viyanada eitli okul ve bilim merkezlerini takip edip, Arapa, Almanca, talyanca, Franszca, Ltince dillerini ok iyi bir ekilde renmi ve hayat boyunca da bu dillerde yazlar ve kitaplar yaynlamt. Yahudi felsefesinin ve Yahudi ilahiyatna dair Arapa yazlm eserlerin mahiyetini Steinschneider'in derslerinde kavradn syleyen Goldziher, doktora tezi konusunu Steinschneider'in tavsiyesi zerine seti ve almasn Leipzig'e gitmeden bitirdi. 1869 ylnda, Goldziher gibi yine bir Yahudi olan Maurus Ballagi (1815-1891) , Goldziher'i ark kltrnn Yahudi kkenlerini konu edinen bir yazsyla Macar Akademisi'ne takdim etti. Kitb- Mukaddes'in XIII. yzylda Arapa yazlm bir tefsiri zerinde doktorasn veren Goldziher, stanbul zerinden Beyrut'a gitti, oradan da am'a geti. am'da aralarnda Thir el-Cezir'nin de bulunduu baz limlerle tant. Daha sonra Kuds'e ve Kahire'ye gitti. Kahire'de Ezher hocalarnn derslerini takip etti ve Ezher talebesi cbbesini giyen ilk gayri Mslim Avrupal oldu. Cemleddn Efgn (1839-1897) ile de gren Goldziher, seyahati

boyunca Macar limler Akademisi Ktphanesi iin Arapa yazma ve basl kitaplar satn ald. 1904 ylnda Budapete niversitesi Sm Dilleri Krss'ne ordinarys profesr olarak tayin edilen Goldziher, ayn yl Amerika'ya giderek son otuz senede slmolojideki gelimeler konusunda bir konferans verdi. Goldziher 1910'da Macar Krall saray maviri oldu. 19141915 ders ylnda Hukuk ve Siyas limler Fakltesi'nde slm kurumlan ve hukuku zerine dersler verdi. Ancak bu dersler hemen hemen hi ilgi toplamad ve Goldziher dnem sonunda talebe yokluu sebebiyle dersleri brakt. 1917-1918 ders ylnda Felsefe Fakltesi dekanl grevini yrtt. Son konferansn verdikten gn sonra 13 Kasm 1921 tarihinde Rotlauf'da ld ve Budapete Yahudi Mezarlna gmld. Geride brakt ok zengin ktphanesi daha sonra Kuds'teki bran niversitesine baland. AHSYET. Goldziher kendisini samimi ve kat bir Yahudi olarak niteler. Onun Yahudilii. kendi ifadesiyle "Yahudi peygamberlerinin retilerinde ifadesini bulan" bir dindir. Bu din monoteist olup irkin her trlsn reddeder. Zaten bu gzel grleri, slam dnyasndaki baz ilim erbabnn, onun hayli zehirli dier dncelerine kanmalarna sebep olmutur. inde yaad "mnafklk ve sahtekrlkla dolu" Yahudi cemaatini materyalist ve gizli ateist olarak grmekle birlikte, bu cemaatin menfaatlerini her zaman savunmutur. 1899'da uzun yllardan beri Julius Wellhausen (1844-1918) ve Christian Snouck Hurgron ile birlikte bamsz bir aratrma alan olarak Bat'daki slm incelemelerin kurucusu olmu ve Bat slmoloji evrelerinde yeni slmiyatlar'n manev babas saylmtr. Louis Massignon(1883-1962), Goldziher'in arkiyatlarn (msterik=oryantalist=doubilimcilerin) gznde slm aratrmalarn tartlmaz stad olduunu ve kendilerinin zerinde geni apta etkilerinin bulunduunu sylemi, Theodor Nldeke (1836-1930) onu Wellhausen ile birlikte deha olarak kabul etmi, Arap ilahiyat ve felsefesi alannda rakibinin bulunmadn ileri srmtr. Bu ifadeler elbette bozacnn ahidi racdr hkmnce deerlendirilmelidir. Oryantalist, oryantalisti vecektir, elbette. Bu venlerden Julius Wellhausen (1844-1918) Protestan bir Almandr. Papaz olu papazdr. Babas da papazd. Kendisi de Tevrat profesr olmutur. Louis Massignon Katolik bir Franszdr. Theodor Nldeke ise yine Alman bir oryantalist olup, Kurn tarihi konusunda yapt The Origins of the Koran adl almas, 1859 ylnda Fransz Akademisi dln kazanmtr. Kurnn Kkeni/Kkleri isimli bu almada, uydurma bir ok bilgi bulunmaktadr. Daha almasnn (uydurmalarnn) ilk pararafnda Kurn, Muhammedin retimidir (it is the work of Muhammad) diyerek vahyi inkr eden Nldeke, ilerleyen sayfalarda, srekli uydurmalar yapar, mesela Muhammed Arabistann dn pek bilmediinden Msrn pek yamur yamayan bir lke olduunu ancak Nilin tamasyla beslendiini bilmez ve bu sebepten Yusuf ksasnda yanllar yapar diyerek bilgilik taslar ve Hz. Peygamberi itham eder: (in his ignorance of everything outside Arabia, he makes the fertility of Egypt - where rain is almost never seen and never missed - depend on rain instead of the inundations of the Nile); Kurndaki Zulkarneyn kssasnn ise, bir Suriyeli tarafndan yazlm bir hikaye olduunu (The strange tale of "the Horned" (i.e., Alexander the Great, xviii. 82 sqq.) reflects, as has been lately discovered, a rather absurd story, written by a Syrian in the beginning of the sixth century; we may believe that the substance of it was related to the Prophet by some Christian) iddia ederek, bu yalan/iftira ve zrva zincirini almasnn sonuna kadar srdrr. Christian Snouck Hurgron (1857-1936) ise hayli zararl olmu oryantalistlerden biridir. Hollandal olan C.S. Hurgron, Arap lkelerinde Arapay ok iyi renmi, hatta Ciddede

kalarak slami kltrn hemen btn unsurlarna tamamen vakf olmutur. Hollandann Cidde konsolosluunda grev yaparken, hacca gelen Endonezyal haclar izlemi, onlarn kimlerle temas kurduklarn ve hacdan sonra bu Mslmanlarda meydana gelen deiiklii gzlemlemitir. 19. yzyl sonlarnda hacca gelen Endonezyal haclar, kafalar hurafelerle dolu olarak geldikleri halde, kutsal beldelerden ayrlrken, uurlu birer Mslman olarak memleketlerine dnmektedirler.1889da Leiden niversitesi profesrlne tayin edilen C.S. Hurgron, bu arada Endonezyay igal altnda tutan Hollanda hkmetine de, bu blgedeki faaliyetler konusunda danmanlk yapmtr. Aedeki syan dolaysyla ilerin sarpa sarmas zerine, Prof. Hurgron, Hollanda Hkmeti tarafndan, Aeye gnderilmitir. Hurgron, ok iyi Arapa bildiinden, burada kendisini Hac Abdulgaffar olarak tantm ve Hollanda igalinin srmesi iin mnafka iler yapmtr. Malaycann (ndonezya dili) btn lehelerini renmi ve Aelilere, Hollandann idaresinde kalmalarnn kendilerine ok fayda salayacan sylemitir. slam kltr ok iyi bilmesi sebebiyle, Ae direniinin krlmasnda byk etkisi olmutur. Hadislere kar giriilen hareketin arkasnda bulunan, bu harekete destek veren kiilerin hayatlar ve yaptklar faaliyetler, en azndan, onlarn Mslmanlarn zerinde yaptklar almalar kadar, allacak bir konudur. Bu arada Goldziher, 1870de Leibzigde doktorasn bitirdikten sonra, doktora sonras almalar iin 1871 yl Nisan aynda Hollandaya, Leiden kentine gider. Orada dokuz ay boyunca, en ok sohbet ettii kii Reinhardt P. Dozydir. slam dman mehur Dozy (18201883). Ns suresindeki belirtilen Minel cinneti ve-n ns dan, insan eytanlarndan olan bu ikili (Goldziher ve Dozy), bu dokuz ay boyunca, bundan sonraki (Goldziher elli yl daha yaamtr) mrlerinde slama kar ne gibi eytanlklar retebileceklerini dnmler ve fikir alveriinde bulunmulardr. Fransz kkenli Hollanda vatanda olan R. P. Dozy, Leidende domu, Arap dili ve edebiyat hocal yapmtr. Yazm olduu slama, Kurna ve Hz. Peygambere hakaretlerle dolu slam Tarihi kitab Trkeye Abdullah Cevdet tarafndan tercme edilmitir. Kimsenin cenaze namazn klmak/kldrmak istememesi zerine, Peyami Safann ne olur klverin diye rica etmesi zerine -be kiinin cenaze namazn klmasndan sonra, belediye temizlik iileri tarafndan Merkez Efendi mezarlna gtrlp gmlen Abdullah Cevdet ise, 1895te Tbbyeyi bitirdikten sonra, kolera salgnnn kt Diyarbakrda grevlendirilmitir. Hadislere dmanln soy ktnde kimlerin bulunduuna iyi baklmaldr. 1932 ylnda lnceye kadar, yetmie yakn eseri yazan ve tercme eden Abdullah Cevdet, Diyarbakrda iken Ziya Gkalpin intihar giriimine ilk mdahaleyi yapan doktor olmu, onun yaamasna vesile olmutur. nsan eytanlarndan iki tanesi de burada karmza kmaktadr. kisi de Krt asll olan bu iki mrikin dnceleri zerinde ykselecektir, ilerleyen yllarda kurulacak yeni devlet. Abdullah Cevdet kendisi gibi doktor olan be tbbyeli ile kurduu ve daha sonra ismini ttihat ve Terakk Cemiyeti olarak deitirecek olan ttihd- Osmn Cemiyetine, Ziya Gkalpin de girmesini salar. Bu ikili, ilerleyen yllarda tihat Terakknin dnce jenaratrleri olarak vazife greceklerdir. Dozynin slam Tarihi Kurn- Kerm ve Hz. Peygamber hakknda aalayc ifadeler ve iftiralarla doludur. Abdullah Cevdet ise tercmenin nsznde Dozynin dile getirdii gereklerin, hibir banazla dlmeden kabul edilmesini isteyerek, bugn Mslmanlar iin, Dozynin Tarih-i slmiyesinden daha faydal bir kitap yoktur demitir. Bu kitap yaynlandktan sonra, Manastrl smail Hakk (1846-1912) bata olmak zere, birok yazar, kitabn piyasaya kmasndan ksa bir sre sonra, yaynladklar kitap ve makaleleriyle, Dozynin iftiralarn rtmler, tabir caizse rezil etmilerdir.

Goldziher ven, Zkir Kdir (Ugan) (1878-1954), M. Fuad Kprl (1890-1966) ve smail Hami Danimend (1899-1967) gibi baz Trk ilim adamlar da, onun slm aratrmalar alannda yksek bir mevkiye sahip bulunduunu ifade etmilerdir. Ama bu isim de, slam alimi deildirler. Hele ilk ikisi Ugan ve Kprl slam konusunda nyargl kiilerdir ve slam konusunda pek ok yanl fikirler retmilerdir. (Trk) Zeki Velidi Togan da (1890-1970), Goldziherin slm ilimler alannda mstesn bir yere sahip olduunu syler. Zeki Veld Togan bununla da kalmaz, Trkiyedeki dini yksek retim kurumlarnda, Goldzihern tefsir ve hadsle ilgili eserlerinin okutulmasn ister. Zkir Kdir Ugann Goldziher sevgisi, Abdullah Cevdetin Dozynin slam Tarihi tercmesinin etkisinde kalmasndan ileri gelmektedir. Bunun sonucu Zkir Kdir sadece Eb Hureyreye deil, dier sahblere de amur atarken, Goldziheri, Dozyyi ve vahye inanmayan dier msterikleri ise yceltmektedir. Ubey b. Kab Radyallhu Anhin hads icd (uydurmas) yaptn iddia eden Z. Kdir, Eb Hureyre ve Kabul Ahbr gibi garib hads rivayet edenlere kar Hz. ienin tenkitlerinin bulunduunu syler. Bunlar hep Batl msteriklerin laflardr ve Hads usl kitaplarnda, Z.Kdrden ve msteriklerden asrlarca nce yer alm ve cevaplandrlm konulardr; ama Z. Kdir gibilerin kaynaklar sadece msteriklerin kitaplar olduundan bu bilgilerden haberleri yoktur. Z. Kdr, Eb Hureyre ve Kabul Ahbrn hadis olarak naklettikleri szlerin Tevrat ve Talmudun birer kopyas olduunu iddia eder. Ayrca Eb Hureyrenin Tevratn en ince noktalarna vakf olduuna phem yok der. Acaba Zkir Kdir, hakikaten Tevrat en ince noktalarna kadar biliyor da, o nedenle mi bu eletiriyi yapabiliyor; yoksa Tevrat en ince noktalarna kadar gerekten bilen bir Yahudinin (Goldziherin) iddialarn m tekrarlyor? Z. Kdirnin ocukluunda ve genliinde Orta Asyada iken iyi bir medrese tahsili ald kesin ama u da kesindir ki, Tevrattaki baz olaylar ve ibareler Kurnda da geer; bu da zaten Kurnn sk sk tekrarlad bu Kitabn daha nce inen (kutsal) kitaplar tasdikleyici (dorulayc) olduunun bir kantdr. Kurn elbette Yahudilerin ve Hristiyanlarn kutsal kitaplarna kattklar yakksz ifadeleri onaylamaz ama, sonuta evrenin alt gnde yaratlmas, demin yaratl ve cennetin kovuluu, Nuh tufan, srail oullarna verilen helva ve bldrcn kuu, Adn cennetleri ve daha pek ok olay Kurnda da, Tevratta da gemektedir. Cebrail,A.S. srafil A.S. , Surun frl, cennet, cehennem, On Emir, Musa A.S.n denizi yarmas, Tlt-Clt olay, ve Kurnda geen peygamberlerin ou, Tevratta da gemektedir. Bu konular Hz. Peygamber tarafndan ayrca daha ayrntl olarak hadislerde de anlatlmtr. Bu hadisleri nakleden de sadece Eb Hureyre R.A. deildir. Bu hadislere bakp da, ite Eb Hureyre Tevrattan naklediyor demek, Kurn da, Hz. Peygamberin sylemini de bilmemek demektir. Bu hataya zamanmzdaki baz Mslmanlar da dmektedir. Eski mmetlerle ilgili sahih hadislerde anlatlan olaylar, hemen sriliyt deyip reddetme yoluna gitmek, bilimsel bir davran deildir. Kurnn genel prensiplerine aykr olmad srece, bunlar nakletmekte bir saknca yoktur ki, benzer bir anlatm eklini, Kurn da Hz. Peygamber de benimsemilerdir ve bu konudaki rnekleri bizzat Kurnda ve sahih hadislerde grrz. Kabul Ahbr, Hz. mer dneminde hicr 12. ylda Mslman olmu, aslen Yemenli olan bir Yahudidir. Babasnn da Yemendeki Yahudi bilginlerinden olduu sylenmitir. Mslman olup Medneye gelmi, fakat o srada Hz. mer Kudsde olduundan, onu grmek iin oraya gitmitir. Zhid el-Kevsernin, bni Sadn Tabaktndan yapt alntya gre, am ve Hmsda yaam ve hicr 32 ylnda vefat edinceye kadar, Suriye blgesinde kalmtr. bni Sad da onu am blgesi tabinlerinden saymaktadr. Gerek bu olduu halde, gerek msterikler, gerekse Z. Kdir gibiler, sanki Kab yllarca Mednede kalm, Eb Hureyre de yllarca Kab ile sohbet etmi gibi bir sylem kurgulayp, Eb Hureyrenin Kabdan binlerce

sriliytla ile ilgili bilgi renip, bunlar naklettii havasn vermektedirler ki tamamen hayal mahsl bir dezenformasyondur. Kabul Ahbr ismi verilerek Kara Dvut gibi, Altparmak Peygamberler Tarihi gibi menkbe kitaplarnda nakledilen haberler/olaylar ise, zaten ounun uydurma olduu, daha okurken her Mslman tarafndan anlalabilecek rivayetlerdir. Bu uydurma rivayetleri rnek gsterip, ite hadis kitaplarndaki hadsleri, biz bu sebepten reddediyoruz demek ise, bilimsellie de Mslmanl da yakmayan bir tavrdr. Z. Kdir Ugan yine, Akl ve mantk llere gre incelenecek olsa Buhr ve Mslimdeki bir ok hadsin bile eletirilmesi gerekir demektedir. Halbuki Z. Kdir ve zamanmzda da bu gr tekrarlayanlar, eer Buhr ve Mslimi batan sona okumu olsalard, akla ve manta aykr bir ok hads deil de, akla ve manta aykr birka hads demeleri gerekirdi. unu da unutmamak gerekir ki ne Z. Kdir, ne de zamanmzdaki modernistlerin hi biri, bni Teymiyyenin ilm gcnde ve cesaretinde eletirmenler deildirler. Fakat slam tarihinin bu en cesur ve sert dilli aratrmacs olan bni Teymiyye (vefat: 1328) bile Buhrde ancak 19 veya 20 tane skntl hads olduunu tesbit etmitir. Ondan bir asr sonrasnn byk limi bni Hacer (1372-1449) ise bni Teymiyyenin bu almasn tekrar gzden geirmi ve Buhrde ancak be tane skntl hads olduunu sylemitir. bni Hacerin hads ilmindeki deerini herhalde hi kimse inkar edemez. Ve belki de bni Hacer 1400 yllk slam tarihinin en gl hadisisidir desek mbalaa etmi olmayz. Sonu olarak be veya yirmi hadis skntl diye, Buhrdeki (tekrarlar karrsak) Hz. Peygamberin iki bine yakn hadisini terk etmek bilimsel bir davran olur mu? Bir Buhryi, batan sona kadar okumak zahmetine katlanmam hads profesrleri, kulaktan dolma diyebileceimiz bilgilerle, Buhr zerinme hads/usl- hads zerine konuabilmektedirler. bni Hacerin sadece Buhrye erh olarak yazd Fethul Br onbe senede yazd (1414-1428) yllar arasnda) unutulmamaldr. Burada Knalzde Ali Efendi(1511-1584)nin Ebussuud(14901574)a syledii bir sz hatrlanmaldr. Malm, Arapada bb kelimesi hem kap anlamna gelmekte, hem de kitaplardaki blmlere de bb denilmektedir. Knalzde, o srada Rumeli kazaskeri olan Ebussuudu ziyaret etmi ve meslekdalarmz, bblar (stanbuldaki devlet adamlarn(n kaplarn) dolaarak(torpille), makamlar elde ettiler, biz ise (kitaplardaki) bblar dolamaktan bir makama gelemedik diyerek ikayette bulunmutu. imdiki ilahiyatlar da, bblar (fakltedeki odalar) dolap ay-kahve iip, tasavvuf musiksi dinleyip, televizyon seyretmekten, hads kitaplarndaki bblar dolamay frsat bulamamaktadrlar. lahiyatlarn dili, slmn dili deildir diyen Ali Bulan Nisan 2013de yazd yazdan bir pararaf burada alntlyoruz: u sorulabilir: slamn, (Bat) sosyal bilimlerin(in) yntemiyle okunmasnn ne gibi mahzurlar var? Mahzurlar yle sralamak mmkn:.. Bunun gzlemlenebilir sonucu ilahiyatlarda veya dindar akademisyenlerde mahade edilmektedir. Sz konusu evrelerin eserlerine ve retoriklerine baktmz zaman, kullandklar st dilin sekler dil olduunu gryoruz. lahiyatlarn dili, dinin dili, slamn dili deildir. Bilgi ve dnce retme yntemleri de, slam fkhnn veya kelamnn usul deil, bilimsel ve akademik yntemdir. Bu zaman ierisinde, dilin ve yntemin, dini seklerletirmesi sonucu olur. Bugn yntem (usl) zerinden seklerletirilmekte olan bir din telakkisinin ekillenmekte olduunu gzlemleyebiliyoruz. Kuran vahyinde yer alm bulunan hkmleri akli melekelerimizi son snrna kadar kullanarak anlamaya ve hikmetlerini bulup ortaya karmaya alalm. ster aklayabilelim, ister aciz kalalm. Bu hkm deitirmez. Hkm Haktan ve hakikatten neet etmitir, o bizden bamszdr. (te) Modern Mslman zihin, hkm hikmete indirgedi; hikmetini aklayabildii, pozitiviste anlayabildii hkm kabul eder, edemedii hkmleri iptal etmeye yeltenir, bunu da eitli yollar ve yntemler kullanarak yapmaya

alr. Mesela tarihselci veya hermnetik okuma, hadislerin hkm-teri koyma zelliklerini ortadan kaldrma vs Z. Kdir-Eb Hureyre meselesine devam edersek: Z.Kdr Ugan, Batl msteriklerin Eb Hureyre R.A. hakkndaki iddialarn da, hi aratrmaya gerek duymadan ylece tekrarlamaktadr: Eb Hureyre hakknda slm kaynaklardan ndaha fazla bilgi sahibi olmak mmkndr Ancak biz bu konuda daha fazla aklamada bulunmayacaz. (bulunamazsn zaten .Y.) Yalnzca batl limlerden hadsle megul olan ve bu sahada ok gzel eserler yazan mehur yazarlarn Eb Hureyreye baklarnn menf (olumsuz) ve son derece eletirel olduuna iaret etmekle yetineceiz. Mesela, en byk muhaddislerden biri olan muhterem Goldziher, Sprenger, de Quie, Dozy, Baron Kremer (1828-1889) ve bunlar takip eden Rus limlerinden Kreckaviski, Schmidt ve Grimski gibi isimleri zikredebiliriz. Goldziher ve Sprenger, Eb Hureyre hakknda slm kaynaklarda mevcut olan btn haberleri ve kendisinin rivayet etmi olduu hadisleri bir araya toplamlar ve kendi bak alarna gre baz sonular karmlardr. Bunlarn dncesine gre, Eb Hureyrenin rivayetleri kesinlikle makbul deildir. Z. Kdr, grld gibi bu cmlelerle artk iyice zrvalamaktadr: ..en byk muhaddislerden olan Goldziher, Sprenger, Dozy.. demesi ise artk iyice komiktir. lim mi yapyor yoksa doksan sene sonra bile insan gldren komedi mi sergiliyor? slam dman bu isimlere en byk muhaddis demek kadar komik bir ey, herhalde olamaz. Bir kere, bir kiinin muhaddis unvann alabilmesi iin Mslman olmas lazmdr. Kurnn Allahtan gelen bir vahy, Hz. Peygamber Efendimizin de Allahn Elisi olduuna inanmayan bu insanlar, acaba nasl muhaddis olabilmiler ? Z. Kdirye gre, Eb Hureyre olsun Ubey b. Kab hazretleri olsun onlar yalancdr, ama Goldziher, Dozy, Sprenger, Kremer drst! adamlar. Bunlarn da drstlkleri kendilerinden (biri birlerinden) menkuldr. Mesela, Goldziher gre: Baron Alfred von Kremerin eserleriyle, slamn ele alnmasnda yeni bir dnem balamtr. Halbuki, mesel Reid Rza(1865-1935), Bir Misyonerin Eb Hureyre Hakkndaki Baz ddialar balyla yazd makalesinde, msteriklerin Eb Hureyre hakkndaki iddialarn rtmtr. Osman Gner, Zkir Kdir Ugann 1926 ylnda yazd, Drul Fnn (stanbul niversitesi), lahiyat Fakltesi Mecmuasnda (s:4) yaynlanan makalesini ve dt yanlglar, aklamal ve tenkitli notlar ilavesiyle bir kitap halinde Dini ve Gayri Dini Rivayet lminin Tarihesi (Drus-Snne Yaynlar, Samsun: 2000) ismiyle yaynlamtr. Gner ayn konuda Zkir Kdir Ugann Hads Sistematiine Ynelik Eletirilerinin Tahlil ve Tenkdi balyla bir makale de yaynlamtr. Makaleye webde ulalabilmektedir. Osman Gnerin ayrca Eb Hureyreye Ynelik Eletiriler (nsan Yay. stanbul: 2001 (ikinci bask:2008) adl bir almas da, konumuz asndan ok faydaldr. NE VAR EB HUREYRENN RVYET ETT BU HADSLERDE. Kulun Rabbine en yakn olduu an, secdede bulunduu zamandr. (O nedenle) Secdede iken duay okca yapn (Mslim, Eb Dvd) Her namazn farzndan sonra okunacak 33 Subhnallah, 33 Elhamdulillh, 33 Allhu Ekber (Buhar, Mslim), Gecenin son te birinde yaplan duann Allah katnda kabul edileceine ilkin.. (Buhr, Mslim), Ramazan gecelerinin ibadetle geirenin gemi gnahlarnn balanacana dair.. (Buhr, Mslim), eytan kii uyuduunda ensesine dm atar. Uyanp Allah andnda bir dm, abdest aldnda ikinci dm, sabah namazn klnca da nc dmn zlp, huzur iinde o gn sabaha ereceine dair.. (Buhr, Mslim), cenazenin bir an evvel topraa verilmesiyle alakal.. (Buhr, Mslim); Oru cehennem ateine kar bir kalkandr, orulu kimse kt sz sylemesin.. (Buhr, Mslim), ramazan ve kurban bayram gnlerinde oru tutmay, Hz. Pygamberin yasakladna dair.. (Buhr, Mslim); mal getiren kylnn, ehir dnda

karlanp malnn (ucuza) alnmasnn yasaklanmas(Buhr, Mslim); ok yemek yiyen bir kfirin, Mslman olduktan sonra az yemekle yetinmesi.. (Buhr, Mslim); Hastay ziyaret, cenazeye itirak etmenin veteviki (Buhr, Mslim); Eyada uursuzluk yoktur.. (Buhr, Mslim); ..(Esas) Kuvvetli kimse fkesine hkim olandr. (Buhr, Mslim); Eer mminlere (yahut mmetime) zorluk vermi olmasaydm, her namaz iin misvak kulllanmalarn mutlaka emrederdim (Buhr, Mslim) Hadslerin Mslmanlar iin, hatta btn insanlk iin ne kadar yararl mesajlar ierdiini vurgulamak asndan, bu son hadsle ilgili olarak, BBCde 28 Mays 2010 gn kan bir haberi okumakta herhalde fayda vardr: 28 Mays 2010 - TS 14:15 Gnde ki Defa Di Fralamak Kalp Krizini 'nlyor' Emma Wilkinson BBC Salk Muhabiri skoya'da yaplan bir aratrmaya gre, dilerini gnde iki kez fralamayanlarn kalp hastal geirme riski artyor. Sekiz yl sren aratrmaya 11 bin kii katld. 11 bin yetikin zerinde yaplan almadan alnan sonular, di eti hastalklaryla kalp sorunlar arasnda iliki kuran gemiteki aratrmalar destekliyor. Aratrmaclar kt az salnn dorudan kalp hastalna m yol atn, yoksa riske iaret eden bir bulgu mu olduunu anlamak iin daha fazla alma yaplmas gerektiini sylyor. Az ve dietleri de dahil olmak zere vcuttaki iltihaplanmalarn, kalp krizine yol aabilecek kalp tkanmalarna neden olduu biliniyordu. Ancak bu almada ilk kez, di fralama sklnn kalp hastalklar zerindeki etkisi aratrld. ngiliz Tp Dergisi'nde yaynlanan aratrmada katlmclara sigara iip imedikleri, egzersiz alkanlklar ve az sal konusunda neler yaptklar soruldu. Katlmclara ayrca di hekimine ne sklkta gittikleri ve di fralama alkanlklaryla ilgili sorular yneltildi. Daha sonra tbbi gemileri ve ailelerindeki kalp hastalklaryla ilgili sorular soruldu, kan rnekleri alnd ve tansiyonlar lld. Toplamda her 10 kiiden alts her alt ayda bir di hekimine gittiklerini, 10 kiiden yedisi de gnde iki kez dilerini fraladklarn syledi. Sekiz yl sren aratrmada 555 kalp rahatszl vakasyla karlald ve 170'i lmle sonuland. Neden-Sonu likisi. Aratrmaclar, kalp hastal oluumuna yol aan sosyal snf, obezite, sigara alkanl ve aile gemileri gibi unsurlar da hesaba kattklarnda dilerini gnde iki kezden daha az fralayanlarda kalp hastal grlmesi riskinin yzde 70 artt sonucuna vard. Ayrca az sal kt olan katlmclarn kan rneklerinde iltihaplanmaya iaret eden proteinler bulundu. ngiliz Di Hekimleri Birlii'nden Profesr Damien Walmsley, az salyla kalp hastalklar arasnda dorudan bir neden sonu ilikisi bulunup bulunmadnn hala belirsiz olduunu syledi. Ancak Walmsley, 'Yine de gnde iki kez dilerini fralayan, dzenli olarak di hekimine grnen, sadece yemek zamanlarnda ekerli yiyecekler tketen insanlarn di ve dieti salnda nemli bir mesafe kat ettiklerini kesinlikle syleyebiliriz' diye de ekledi. (bbcturkish.com) Yukardaki hadsdeki bir ayrnt da, hadslerin naklinde ne kadar zen gsterildiini, akca ortaya koymaktadr. Eb Hureyre R.A. hadsi naklederken, Hz. Peygamberin mminlere veya mmetime dediini, ama hangisini kesin olarak sylediini hatrlayamadndan ikisini de yahut diyerek nakletmitir. Halbuki, son derece nemsiz bir ayrnt olduu halde, hads naklinde ilk nesillerin bu kadar hassasiyet gstermeleri, onlar hakknda iftiralar uyduran Batllarn ve onlara kanan Mslmanlarn ne kadar yanldklarn gstermektedir. Ayrca, dier pek ok konuda olduu gibi misvakla ilgili hadsi (de) sadece Eb Hureyre

nakletmemekte, Hz. ie de, Eb Musa el-Ear de, Huzeyfe R.A. de misvakla ilgili tevik edici/Hz. Peygamberin misvaka verdii nemi vurgulayc hadsler nakletmektedirler. Hadslerin nakli ilgili olarak sahblerin ve ondan sonraki nesil olan tbin neslinin gsterdii hassasiyete bir rnek de, Buhr ve Mslimin naklettikleri u hadsde gzlenir: Seyyr ibni Selme yle dedi: Ben ve babam, Eb Berze el-Eslemnin yanna girdik ve ona (be vakit) namazn vakitlerini sorduk. yle dedi: Neb SAV, le namazn gne tam tepeden batya doru meylettiinde klard. kindi namazn kldrdnda(n sonra), (herhangi) bir kii, Medinenin en uzak yerine gider ve gne (henz) rengini ve scakln kaybetmemi olurdu. Akam namaz hakknda ne dediini unuttum. Yats namazn gecenin ilk te birine kadar geciktirmekte bir saknca grmezdi. Yats namazndan nce uyumaktan ve yatsdan sonra konumaktan da holanmazd. Sabah namazn kldrdnda ise, kii selam verdiinde (mescitte herhengi bir aydnlanma arac olmad halde) yanndakini (havann artk aydnlanm olduundan dolay) tanrd. (Sabah namaznn) ki rekatnda veya ikisinden birinde altm yetten yz yete kadar okurdu. Bu hadsin naklinde grld gibi, tbinden Seyyr, akam namaz konusunda dinledii eyi unuttuunu ak ak sylemektedir. Ayrca yine, sabah namaznda Hz. Peygamberin bir rekatda m, yoksa iki rekatn tamamnda m altmla yz yet arasnda okuduundan phe etmi ve veya kelimesini kullamtr. Hadsdeki bir ayrnt da, son yllarda baz Mslmanlarn iddia ettii, yatsnn vaktinin birbirbuuk saat olduu ve abuk getii ile ilgili olarak, sahbnin grdr. Sahb Eb Berze, hadsin metninde L Yubl ifdesini kullanm ki aldr etmez demektir, yani Hz. Peygamber, yatsy klmay gecenin te birine kadar tehir etmeye aldr etmezdi dediine gre, bu ifadeden yats namaz iin hemen klnmas gibi bir emrin olmad, akca anlalmaktadr. Konumuza devam edersek, Goldziher 1899 ylnda, yllardr bekledii haham okulu hocalna tayinini byk bir sevinle karlamtr. Bu okul ky hahamlar yetitiren bir okuldu. Gldziher hem onlarn yetitirilmesiyle megul olmu, hem de Yahudilikle ilgili din derslerinin, yaamn srdrd (Buda)Petedeki btn Yahudi ocuklarna yaygnlatrlmas iin youn bir gayret sarfetmitir. Macaristann bakenti Buda(ve)Pete, esasnda Tunann iki yannda karlkl iki ehir olduundan ve Yahudi nfus daha ok Petede bulunduundan, Goldziherin btn gayreti bunlar zerinde younlamtr. Dolaysyla, btn hedefi Yahudilie hizmet etmek olan bir adamn, baz Mslmanlarca slama hizmet ediyormu gibi gsterilmesi, son derece byk bir yanlg idi. Msr'da Goldziher'in iki kitab ile baz makalelerinin Arapa'ya evrilmesi ve Bat'ya ak baz aydnlarn eserlerinde Goldziher'e scak bakmalar, er' ilimlerde yetimi limlerin iddetli tenkitlerine sebep olmutur. Bunlardan Humuslu lim Mustafa es-Sib'(19151964)ye gre, hadis dalnda arkiyatlarn en tehlikelisi, tesiri en geni ve en ok ifsat edicisi Goldziher'dir. Sib, 1956 ylndaki bir Avrupa seyahati esnasnda grt Manchester niversitesi Arapa profesr James Robson'a, Goldziher'in ilm yanllarndan bahsetmi, Robson da bu asnn msteriklerinin slm kaynaklara Goldziher'den daha iyi vkf bulunduklarn, zira onun zamannda bilinmeyen baz slm eserlerin bugn yaymlanm olduunu syleyerek, Goldziheri savunmaya almtr. Yeni yaplan baz almalar da Goidziher'in pek ok yerde hissiyatna (duygularna) malp olduunu, haksz ve yanl sonulara vardn gstermektedir. Goldziher'in bazen kendisini otorite sayanlar mahcup edecek durumlara dmesi, onun

slmiyet'e dair kanaatlerini ilm belgeler ve tarih gereklerle yeterince destekleyememesinden kaynaklanmaktadr. Bunun arpc rneklerinden biri, hadis tarihinin en byk ahsiyetlerinden olan bn ihb ez-Zhr'ye ynelttii ithamdr.(Bu itham stanbuldaki baz arkadalar da halen yapyorlar (2012-2013 miladi yllarnda); Zuhr Emev sarayna oturmu, orada hadisleri yazp durmu). Hadislerin siyas gayelere hizmet iin kullanldna inanan Goldziher'e gre Emev Halifesi Abdlmelik b. Mervn (685-705), Mekke'de hkm sren Abdullah b. Zbeyr'in oraya gidecek Suriyeliler'den biat alabileceini dnerek hacca gitmeyi yasaklamtr. Kar bir tedbir olarak da hacc Kuds'teki Kubbet'ssahre'ye evirmenin arelerini aram ve Kabe etrafnda yaplan tavafla Kuds'n mukaddes meknnda yaplacak tavafn er'an ayn derecede makbul saylabileceine dair bir karar karmtr. Zhr de Kudsle ilgili bir hadis uydurarak siyas sebeplerin gerektirdii bu reformu hakl karma isini zerine almtr. Bu hadise gre haccn Mekke, Medine ve Kuds'te olmak zere makbul olduu mescid vardr. Byle bir dncenin Abdlmelik b. Mervn'a nisbetinin gereklik derecesi bir yana, bu teebbste Zhr'nin herhangi bir rolnn bulunmas tarih bakmndan mmkn deildir. Muhammedanische Studien adl almasnn zellikle hadise ayrlan ikinci cildin esas ksm L. Bercher tarafndan Etudes sur la tradition islamique adyla Franszca'ya evrilmi, bu eviriden Mehmet S. Hatibolu'nun yapt tercme ise henz baslmamtr. Goldziherin dier nemli almas Vrlesungen ber den slamdr. Eserin Arapa tercmesi el-Aqide ve era fil slm, eserin Franszca tercmesinden yaplm olduu grnmektedir. Mehmet S. Hatibolu'nun bu kitabn Franszca ve Arapa evirilerinden gerekletirdii Trke tercmesi henz baslmamtr. Bu kitabn en nemli zellii, bandan sonuna kadar, slamn dier dinlerle olan alveriine byk arlk vermesidir. Goldzihern gayesi, slamn orijinal vahy bir din olmayp, Muhammedin ve arkadalarnn biraz Hristiyanlktan, ama ounlukla da Yahudilikten derledikleri bilgilerle bu dinin olutuunu ispat etmeye almasdr. Goldzihern hayat hikayesini yazan Joseph Somogyinin de dedii gibi: Goldzihern balangtan beri en sevdii aratrma, slamn dier din ve kltrlerle olan mnsebetiydi. Almanca olarak 1910 ylnda yaynlanan Vorlesungen ber den Islam, Goldzihern en yaygn almas olup, 1911de Rusaya, 1912de Macarcaya, 1917de ngilizceye, 1920de Franszcaya, (1947de Arapaya) evrilmitir. sve Protestan ba papaznn arsyla gittii Upsalada verdii slamda Tefsir Ekoleri (Die Richtungen der islamischen Koranauslegung) konulu konferans, 1920 ylnda Almanca olarak yaynlanm, sveeye de evrilip, Stokholmde baslmtr. Hallede 1889-1890da yaynlanan, iki ciltlik Muhammedanische Studien isimli almasnn, ikinci cildinin sonundaki hadslerle ilgili Hadis und Neues Testament blm, (daha) 1902de Society for Promoting Christian Knowledge (Hristiyan Bilimini Tevik Dernei) tarafndan ngilizce olarak yaynlanmtr. Goldziher, bu almasnda da yalan yanl rivayetleri kant olarak kullanr. Goldzihern yazd slamla ilgili 714 makale, bildiri ve kitabn Batllarca bu kadar eitli dillere evrilmesi herhalde slam hizmet iin deildir. Tam tersine, slama darbe indirebilmek iindir. Goldzihern slam hakkndaki bu kadar eserinin bu kadar dile tercme edilmesi, slamn birazck bile olsun, Avrupada Amerikada yaylmasna vesile olmu mudur? diye bir soruyu, otuz yldan fazla Goldzihern dncelerinin sponsorluunu yapan Ankara Okulu ve Ankara lahiyattaki hocalarn sormas lazm deil midir? ABDdeki Yahudi kurulular veya sve Protestan ba papaz, slam konusunda konferans vermek zere bu Yahudi Goldziher ne diye arrlar ki? 1901-1906 yllar arasnda New Yorkta yaynlanan Yahudi Ansikopedisine (The Jewish Encyclopedia) yazd slam maddesinde, Goldziher nelerden bahsetmitir? Die Richtungen der Islamischen Koranausiegung, Louis Massignon'un "Goldziher'in aheseri" dedii bu eser (bozacnn ahidi rac), 1944de Ali Hasan Abdlkdir'in yapt ksm Arapa tercme ile Kahirede yaynlanm, daha sonra da tamam , Abdlhalm en-

Neccr tarafndan tercme edilmitir. El-Mezhibul slmiyye F Tefsril Kurn ismiyle yaynlanan bu eviri, ilm ciddiyetten uzak grnmektedir. Nitekim Goldziher'in atfta bulunduu Arapa kaynaklara bavurulmad iin, onun yapt yanllar dzeltilmemi, bunun yan sra ok sayda yanl ve eksik eviri yaplmtr. Bosna-Hersek, Avusturya-Macaristan mparatorluu igalinde olduundan, Goldziher'in 1908'lerde Bosna-Hersek Mslman okullannda okutulmak zere Macarca kaleme ald Az arab irodalom rvid trtenete adl kitap Hrvata'ya evrilmi, ardndan Joseph de Somogyi tarafndan ngilizce'ye tercme edilmi, daha sonra da A Short History of Classical Arabic Literature adyla kitap haline getirilmitir. Eser bu tercmesinden Trke'ye evrilmitir. Goldziher'in 22 Haziran 1890 tarihinden itibaren Almanca olarak yazmaya balad, 1 Eyll 1919'a kadar devam eden gnl (Tagebuch) Macar Yahudisi Alexander Scheiber tarafndan neredilmitir. Bunlarn dnda Goldziher'in zengin bir makaleler klliyat mevcuttur. Onun 1870'ten balayarak eitli dillerde yazd incelemeleri son rencisi Somogyi tarafndan alt cilt halinde yaymlanmtr. Trke'ye evrilen makaleleri ise unlardr: Cihad Tun, "slmda Hadisin Yeri Etrafnda Mcdeleler"; Hayran Altnta, "slmiyetin lk Zamanlarnda Zhd"; M. S. Hatipolu, "Mslmanlarda Sekine Kavram"; smail Hakk nal. "spanya Araplar ve slm; M. Emin zafar, Mehmet Grmez ve Bnyamin Erul, "slmda Eitim"; mer zsoy, "Hadiste Yeni Efltuncu ve Gnostik Unsurlar". (Prof. mer zsoy, Kurnn ierii konusunda son derece sapk dncelere sahip olup, Diyanet leri Bakanl tarafndan Almanyada bir niversitede ders vermek zere grevlendirilmitir) (Bnyamin Erul, Ankara lahiyatta hocadr; sahabiler kendi yorumlarn hadis diye nakletmilerdir diyerek bir pislik ortaya atm, kendisine sahabilerin de, tabinin de bu yorumlar (idrc-mdrec meselesi) nasl ayrdklar.. pek ok kii tarafndan sylenildii halde, cevaplara hi kulak asmamtr). Cihat Tun, u anda Kayseri lahiyatta hocadr. Goldzihern 1884de Leipzigde baslan Zahirler isimli eserini de Trkeye evirmitir. Bu tercme de Mehmet S. Hatibolu ve o zamanki dekan Prof. Hseyin Atayn tevikiyle olmutur. Tercmenin nsznde Cihad Tun, Msrl lim M. Yusuf Musann Goldziher iin allme tbirini kullandn belirtip, kendisinin de o nedenle Goldzihere allme dediini kaydeder. Bir adamn bir baka adama allme demesiyle o kii allme olur mu? diye sorulsa ayp olur mu acaba? Ayrca M. Yusuf Musa, zaten Goldziherin almasn Arapaya evirip yaynlayan kiidir. Cihad Tunun vd, o zamanki Dekan Prof. Hseyin Atay da, geen yl Yaar Nuri ztrk tarafndan byk allme olarak takdm edilmitir. Yaar Nuri, hastalnda kendisini ziyarete gelen Hseyin Atayn Trkiye iin ok byk deer olduunu da kaydetmitir. (Kerametleri biri birlerinden menkul) Goldziherden yaplan bu tercme, Atatrkn 100. doum yldnmne armaan edilerek 1982de yaynlanmtr. Hayat boyunca vatannn ve dininin kendisine yol gsterdiini, "samimi kat bir Yahudi" olduunu ifade eden Goldziher, slmiyet'i "Mekke'nin Yahudiletirilmi din detleri" olarak grr. Onun bu bak btn almalarn ynlendirmi, ancak kendisinin de ifade ettii gibi, aratrmalarnn ardnda yatan gerek faktr gizleyerek amacn gerekletirmek iin her trl vastay kullanmtr. Goldziher'in metodu ocukluundan itibaren zellikle hocas Yahudi Moses Wolf Freudenberg'den ald Tevrat Talmud ve Yahudi din felsefesi derslerine hkim olan Yahudilik uuruna dayanr. Bu temel anlaya, kendi yaad dnemde efsaneleri anlamak iin kullanlan tekniklerin, Yahudilik ile Hristiyanl konu alan dinler tarihi aratrmalarnda ulalan sonularn ve zellikle Yahudiliin slm zerindeki tesiri konusunda doktora tezi

yapm olup nce Frankfurt, daha sonra da Berlin bahahamlnda bulunan reformist yahudi din bilgini Abraham Geiger'e ait eserlerin tesirlerini de eklemek gerekir Goldziher'in aksiyom olarak kulland ama, slmiyet'in birka asr devam eden bir sre iinde birok faktrn katlmyla teekkl etmi, kken olarak gayri mtecanis (heterojen) bir yapya sahip olmakla birlikte sonuta Mslmanlarn gayretleriyle nisbeten mtecanis (homojen) bir ekle girmi bir din olduunu ortaya koymaktr Hz. Muhammed'in vahiy aldn da kabul etmediinden, Hz. Peygamberin tevhid (Allahn birlii) konusunda Yahudilik'ten, dier konularda da Hristiyanlk'tan etkilenerek din bir reform hareketi balatmak istedii iddiasna temel hazrlamaya almaktadr. Mesel namaz bu ekilde temellendirmektedir. Goldzihere gre, slmiyet Mekke'nin Yahudiletirilmi din detleridir, ancak Yahudiliin kendisi deildir. Eserlerinde iddialarna esas kabul ederek genellemelere gittii yerlerde dayand rivayet -sahih olup olmamas bir yana- ya tek bir vak'ay ifade etmekte, yahut ayr zamanlarda veya yerlerde gerekleen olaylarla ilgili olduu iin, yapt bu genellemeleri hakl karmaya imkn vermemektedir. Mesel Goldziher, bulduu birka iiri yorumlayarak Chiliye dnemi hakknda genellemeler yapmakta, hicr I. yzylda slm'n henz tamamlanmam olduuna dair iddiasn da byle birka rivayeti zikrederek delillendirmeye almaktadr. Bu arada malzeme seerken lnn aksiyomuna uymasna dikkat etmi ve mesel Emev dnemiyle, bu dnemdeki oluumlar tesbit ederken i temayll Ya'kb ile Eb'l-Ferec el-sfahn'ye ait eserleri tercih etmitir. Goldziher ayrca, tarih malzemede aksiyomunu destekleyecek rivayetler bulamad durumlarda, ind (kafadan uydurma) yorumlara bavurmaktadr. Kuds'n faziletiyle ilgili rivayetleri deerlendiri biimi bu durumun en ak rneklerinden birini tekil eder. Bu tr yorumlarda benimsedii yntem ise kendince tesbit ettii " o zamann eilimleri"ni ne srerek speklasyonlara girmektir Goldziher, hem bilimsel malzemenin tayininde, hem de bu malzemenin yorumunda olduka semeci davranp, guya o zamann eilimlerini tesbit eder ve bundan hareketle iine yarayabilecek btn rivayetleri dinler tarihi alannda belirledii ablon erevesinde uygun yerlere yerletirir. Bu tavr hadisle ilgili aratrmalarnda ak bir ekilde grnd gibi efsane ile ilgili almasnda da efsane alannda ulalan sonulan Yahudi geleneinde aramaya sevkeder. Eer rivayetlerde aksiyomunun zddn gsteren bir beyan varsa, bu beyann ortaya k sebebini gstermesi asndan kendi iddiasn desteklediini ileri srerek, (tam bir bilimsel kalpazanlk yaparak .Y.) bu tip rivayetleri de kendi aksiyomu erevesinde mtalaa eder. Mesel Hz. Peygamber adna yalan sylemeyi yasaklayan rivayeti, onun adna yalan sylendiinin, dier bir ifade ile hadis uydurulduunun kuvvetli bir delili olarak yorumlar. Goldziher, Abbsler'in slmiyet'i devlet dini haline getirdiklerini ileri srerken, slm tarihi ve kltrne tamamen yabanc bir kavram olan "devlet kilisesi" (staatskirche) tabirini kullanmaktadr. Onun bavurduu yntemler srasyla Yahudi gelenei, efsane aratrmalan, dinler tarihi almalan ve tarih flolojik metottan ibarettir. Genliinde ald Yahudi gelenei derslerinden etkilenen Goldziher, zellikle Moses Wolf Freudenberg'den her eyi Kutsal Kitap noktai nazanndan (bak asndan) grp deerlendirmeyi renmi, bu bak as btn davranlann ynlendirmi, ahlk ve ilm hayatnn esasn oluturmutur

Goldziher, daha ok Chiliye iirini aklamak suretiyle o dnemin inanlarn amacna uyacak ekilde izah ederken bavurmaktadr. Bu bak asyla onun, rivayetleri dolayl bir ekilde gerekle ilgili olarak grd ve ancak birka defa yorumlandktan sonra gizli olan ifa ettiklerini esas ald dnlecek olursa, metodunun rivayetleri daha iin banda uydurma kabul etmekten ibaret olduu ortaya kar. Bu nokta fark edilmedii takdirde Goldziher'in en byk metodolojik hatasn, hipotezle aksiyomu birbirine kartrmak suretiyle, hipotez olarak kullanlmas gereken iddialar aksiyom olarak kullanmas hususunun tekil ettii grlemez. Goldzihern iddialarna gre. Hz. Muhammed'in tebliiyle balayan slmiyet onun vefatndan hemen nce tamamlanm bir din olmayp, 300 yl kadar devam eden bir sre iinde heterojen unsurlardan oluturulmu bir toplum, bir siyas dzen, bir akde, bir hukuk ve ahlk sistemidir. Bundan dolay slmiyet hakknda sadece Kur'an'a dayanlarak hkm verilemez; Kur'an'dan hareketle ancak slm tebliin ilk iki on yl hakknda sz sylenebilir ve bu dnem "Goldziher slmnn oluum srecinin sadece balangcn temsil eder. Ksaca, ona gre, Hz. Muhammed, tanma imknna sahip olduu Yahudilik ve Hristiyanlk'tan rastgele derleyip bir araya getirdii esaslarla toplumunda bir reform yapmak iin ortaya kmtr ve etrafndaki dinlerden "dn alnm talarla bir bina kurmaya almtr. KURN. Kur'an' vahiy eseri olarak kabul etmeyen Goldziher, bu kitaba Hz. Peygamberin Yahudilik ve Hristiyanlk'tan rastgele derledii baz dokmanlarn yan sra, olup biten olaylara kar tavrn gsteren tarih bir malzeme gzyle bakar. lmnden nce yaymlad Die Richtungen der islamischen Koranauslegung adl eserinde, Kur'an'n Hz. Muhammed'in vefat esnasnda henz tamamlanmadn, daha sonraki nesiller tarafndan byk gayretlerle oluturulduunu iddia etmek suretiyle Mslman olan ve olmayan birok lim ve aratrmacnn kabul ettii bir gerei, Kur'an'n bugnk haliyle Hz. Peygamber'den zamanmza tevatr yoluyla ulat gereini inkr etmitir. Goldziher, Kur'an'n bandan beri hem yaz ile hem de ezberlenerek nakledildiini grmezlikten gelmitir. Goldziher'in mushafn ortaya kyla ilgili grleri. Abraham Geiger'in Kutsal Kitap'n asl metni konusundaki almasnda ulat sonulan esas almaktadr. Abraham Geiger (18101874), 19. yzyldaki mehur Yahudi hahamlarndandr. zellikle Bonna geldikten sonra, youn olarak Arapa ve Kurn almaya balam ve Muhammed Yahudilikten neler ald? isimli bir makalesi ile dl kazanarak, Alman ilim evrelerinde adn duyurmutur. Daha sonra Marburg niversitesinde bir doktora yapm ve Kurn ile Tevrat ve Ben srilin kltr ve edebiyatnda ayn olan kavram ve konular gstermitir. Bu konu Batda o zaman aknlk ve hayretle karlansa da, byle bir konu Mslmanlar iin artc deildir. nk zaten Kurn pek ok ayetinde, musaddik (eski mmetlere gnderilen ve bozulmam baz emir ve yasaklar tasdk edici/dorulayc hatta bazen aynen devam ettirici) olduunu bildirmektedir. Namaz, oru, zekat gibi emirlerle, adam ldrme, hrszlk, zina, faiz yasa gibi yasaklarn btn eriatlarda var olduuna, Mslmanlar her zaman inanmlardr. HADS . Goldziher'e gre hadis olarak kitaplarda rivayet edilen haberlerin Hz. Muhammed'le dorudan bir ilgisi yoktur; bu rivayetler, slm'n birka asr devam eden oluum sreci iinde bu srece katlan siyas, itima, iktisad vb. birok faktrn belgeleridir. Hadise ayrd Muhammedanische Studien'm II. cildi yaymlandktan sonra Goldziher kanaatlerini u ekilde zetler: "Bu eserde uyguladm metot Abraham Geiger'in genliimin ilk dnemlerinden beri gayretli bir ekilde incelediim eserlerinin tesiriyle ortaya kt... o zamandan beri slm rivayetleri, neticede mtecanis bir dinde mevcut bulunan fikir akmlar ve birbirleriyle atan gruplarla ilgisini kurmadan deerlendirmedim. Rivayetlerin

kendileri atmalardan domutur ve bu bak asna gre onlarn ortaya kn gstermek benim hadis aratrmalarmn arlk noktasn tekil etmitir".Goldziher, hadis kitaplarnda Hz. Peygamber'den rivayet edilen haberlerin onunla dorudan ilikisi olmad kanaatine, yapt aratrmalar sonucunda ulam deildir. Onun hadislere bak genelde slm'a bak asnn bir uzantsdr. Hicri ilk asrdaki gelimeleri slm'n oluum dnemi olarak gren Goldziher iin hadisler, bu dnemde yaayan mslmanlarn ortaya kan meseleler karsnda takndklar tavr ifade eden, zaman iinde tamamlanacak olan slm messeseleri olutururken yaptklar katky belirleyen ve Mslmanlann bu dnemde slm olan eyden ne anladklarn gsteren ok deerli tarih belgelerdi. Dolaysyla onun iddiasna gre, hadsler, esasnda hads deildi, sonraki nesillerin ortaya koyduu (uydurulmu) dncelerdi. Goldziher, kendi temel aksiyomu gerei Kur'an'da Peygamber'e itaatin gerektiine ve onda en gzel rnein bulunduuna iaret eden yetleri de yok sayarak Mslmanlarn nce Hz. Muhammed'in davranlarna ilk dnemdeki retinin aksine zel bir konum verdiklerini ve daha sonra bunu sonuna kadar kullandklarn (istismr ettikleirni) syler. Ona gre Hz. Muhammed hayatta iken kendisini hibir zaman "en gzel rnek" olarak takdim etmemitir. Zira Peygamber, "ahit, mjdeci ve uyarc olarak" gnderildiinden bahsetmi, kendisinin "Allah'n izniyle daveti ve nur saan bir kandil" olduunu belirtmi, fakat rnek olduunu sylememitir. Onun davranlarna rnek niteliinin verilmesi, Mslmanlarn slm'a sonradan katt bir retidir.( Bylelerine Raslullahda sizin iin en gzel rnek vardr ayeti var, deseniz, o ayeti Mslmanlar, sonradan uydurmutur diyeceklerdir. nk Hristiyan ve Yahudiler, bu ekilde, Allahtan korkmadan, kutsal kitaplarna ilaveler yapabildikleri iin, Mslman toplumun da yle olduunu dnyorlard) Goldziher, rivayetler hakknda umumi bir hkm vermek amacyla onlar arasndan belli bir oranda kendisini destekler gibi grnenleri seer ve onlar delil olarak kullanr. Bu arada hadis limlerinin rical kitaplarnda zikrettikleri kriterlere hemen hemen hi itibar etmez; hatta mtevtir olarak rivayet edilmi haberleri bile teknik adan uydurulmu rivayetler arasnda zikredebilir. Goldziher'in Hadise Bak Ve Onu Yorumlay. Hadisler arasnda gerekten Hz. Peygamber'e ulaan rivayetlerin mevcut olup olmadn aratrmak gibi bir derdi yoktur, Goldzihern. Zira Goldziher, Abraham Geiger'in (Yahudilik iin) ulat sonulardan hareketle, ayn sonularn slm dini iin de geerli olduunu, hads vastasn kullanarak gstermeyi kendisine ama edinmitir. zellikle Yahudiliin oluum tarihinde ortaya kan ve bu dinin sonraki durumunu tayin eden yazl ve szl rivayetlerin, slm'n oluumunda da benzer bir ekilde gerekletii var saym, bu aratrmalarda Goldziher'in tarih rivayetleri iine yerletirerek deerlendirdii ve anlad formun esasn oluturmaktadr. SLAM NANCI KONUSUNDAK GR. Goldziher'in slam inanc(akde) konusuna bak onun genel slm anlaynn bir parasn oluturur. Ona gre, Hz. Muhammed bu alanda da dzenden mahrum ve birbiriyle elien bir dizi ifade brakarak dnyadan ayrlm, bu ifadeler daha sonra kendilerini onun eserinin yorumcular olarak takdim eden baz kiiler tarafndan, ok defa hayal bile edemeyecei eyler kendisine nisbet edilerek yorumlanm, bylece mtecanis ve dzenli bir slm akidesi vcuda getirilmitir. Goldziher'e gre slm akidesinin oluumu, hadislerin uydurulmas ile balayan slm'n oluum sreci iinde fkh ve siyas yaplanmaya paralel bir ekilde gereklemitir. Akde her ne kadar Kur'an'la lgili olarak ortaya kmsa da Kur'an esas zerine kurulmamtr. Kur'an, muhtelif meselelerle ilgili birbiriyle elien birok yaklam eklini meru gsterebilecek ifadelerle

dolu olduu iin herhangi bir kii kendi kanaatini merlatracak birok delili Kur'an'da bulabilmektedir. Akidenin Kur'an'la ilgisi, onda bulunup da Peygamber tarafndan keyf ve sistemden uzak bir ekilde ifade edilen hususlarn eliki ihtiva ettiinin farkedilmesi noktasnda younlar. slm akidesinin oluum sreci elikilerin telifi gayretleriyle balar ve birok faktrn katlmyla ortaya kan sorulara aranan cevaplarla yeni muhtevalar kazanr

AHMED NAMN BEYN MUKADDMESNDEN BAZI NOTLAR Galatasaray Lisesini, daha sonra da Mlkiye Mektebini (Siyasal Bilgiler Fak.) bitiren Ahmed Naim Bey, bir sre 1919 ylnda stanbul niversitesi (Drul-Funn) Rektrl de yapm, niversite senatosunda kz rencilerle erkek rencilerin birlikte ayn snflarda ders grmesiyle ilgili oylamada, kendisinin buna kar kmasna ramen, sonucun kabul ynnde kmas zerine grevinden istifa etmi, 1933 ylnda vazfesine son verilinceye hoca olarak grevini srdrmtr. Grevine son verilmesinin nedeni, slamc dncelerinden vazgememesidir. II. Merutiyetten sonra, eitli gazete ve dergilerde (Mehmed kifle beraber Seblur-Red ve Srt- Mustakm de dahil) yazlar yaynlanmtr. O zamanlar moda olan ulus devlet anlayna kar, srarla mmetilii savunmutur. Sahabeden sonra en ok sevdiim insan dediine gre Mehmet kifin; Ahmed Naim Beyde hangi zellikler vardr ki, Mehmet kifin bu kadar sevgi ve saygsn kazanmtr? Ahmed Naim (1872-1934), Trklk akmlarna kar olduu gibi, slam birlii asndan sakncal bulduu Arap ttihat Kulbnn isim ve kuruluunu da tenkit etmitir. (Her Mslmann da byle olmas lazmdr. Trk Ocana da kar, Arap Ocana da .Y.) Ahmed Naim, kavmiyet ve cinsiyet (milliyetilik/ulusuluk ve rklk) davas gtmeyi, slamn varl iin kanser kadar tehlikeli bulmu ve milliyetilii>yabanc bir badat ve Frenk hastal olarak nitelendirmi, milliyetiliin zararl ynlerini Kurn ve Snnete dayanarak izah etmitir. Ahmed Naimin ifadesini formlletirirsek Milliyetilik/Ulusalclk=yabanc ithal mal bir bidattr Milliyetilik/Ulusalclk=bat hastaldr Milliyetilik/Ulusalclk=kanserden, aidsten daha tehlikelidir Mlkiyeyi bitirdikten sonra, Osmanl Dileri Bakanl Tercme Brosuna giren Ahmed Naim Bey, 1911de Marif (Eitim) Bakanl Yksek retim Genel Mdrlne getirilmitir. Bu yllarda Galatasaray Lisesinde Arapa retmenlii de yapan Naim Bey, ok iyi derecede Arapa, Farsa ve Franszca bilmekte idi. Bir Fransz bilgininin psikoloji ile ilgili bir eserini Mebdi-i Felsefeden lmun Nefs adyla evirmi, kitaba ilave ettii pek ok dipnotla, psikoloji sahasnda ok kymetli bir eser ortaya kmtr. 1915de Drul Fnn (stanbul niversitesi) Edebiyat Fakltesine felsefe, mantk, ruhiyat ve ahlak dersleri mderrisi (profesr) olarak atanm ve 1933de iine son verilinceye kadar bu grevini srdrmtr. TBMMnin 21 ubat 1925de Kurnn Trke meali, tefsiri ve Buhrnin Trkeye tercmesinin yaplmasna karar vermesinden sonra, Buhryi tercme ii Ahmed Nim Beye verilmi, o da bu ii 1934 ylnda vefat edinceye kadar srdrm, ilk cildin tercmesini bitirmitir. Be yz sayfalk usl-u hadsle ilgili bir mukaddime de, bu almann balangc olarak Ahmed Naim Bey tarafndan yazlmtr. Ahmed Naim Beyin yz yl nce felsefe iin syledii eyi, bugn hadis (ve usl- hads) ilmi iin syleyebiliriz: Hadis ilmi iin yaplacak ey vaz cedd (yeni bir ey ortaya koymak deil), kef-i kadmdir (eskimeyeni ortaya karmak)

lm-i hads: Rasllah SAVin aqvl (szleri) ve eflini(fiillerini, davranlarn) bildiren ilimdir. Raslullahn akvlinden (szlerinden) kast Kurn -yani Vahy-i Metlv- olmayarak buyurduklar szlerdir. (Vahy-i gayr-i metlv kabul ettiini daha ilk sayfada aklam m oluyor Ahmed Naim Bey bylece? .Y.) Eflinden (fillerinden) kast da, Hz. Peygamberin yapt ilerdir ki bunlarn bir takmlarna ittib (uyma) ile memruz (emrolunmuuz). Taban, yahut hssa-i nebeviyyeleri olmak zere kendilerinden meydana gelmi hareketlere ittib ile memr olmadmz iler de Efl-i Nebeviyedendir. lm-i Fkhda bu ikinci eit fiiller mevz- bahis deilse de, ilm-i hadsde mevz- bahistir.(s. 5) .Muhaddisne gre Hadis, Hz. Peygamber SAV Efendimiz Hazretlerinin aqvl ve efl ve ahvlidir. Usl-i Fkh ulemsnn tarifine gre ise aleyhis-saltu vesselam Efendimizin aqvl ve eflidir.(s.6) Snnete gelince alelekser (ounluk olarak) Aleyhissalatu Vesselam Efendimize izafe olunan qavil ve fiil ve taqrre denir ki Usl-i Fkh ulemsna gre Hadis mrdifidir (e anlamlsdr). Hadis lafzn yalnz Aqvl-i erfeyi Nebeviyyeye ve ahds-i merfaya tahss eden muhaddisne gre ise, ondan eamdr (daha kapsamldr). Yani her hadis snnettir. Lakin her snnet hadis deildir.(s.8) METN TENKD. Ktb-i lelden maksat, gerek metnin gerek senedin deme muhaddise zhir olamayan ayplar hakknda yazlm kitaplardr. (Naim, Mukaddime, s.9,dn. 1) HADS SARRAFLARI. Rvleri tenkitte, hads rvlerinin her biri hfz (hadsi zihninde salam olarak muhafaza) ve adalet (hadisi nakledenlerin gvenilir kiiler olmas) ynlerinden hangilerinin nakline ne dereceye kadar gvenilebilir olduu, isndlarn (rv zincirlerinin) kuvvetlilik ve zayflk dereceleri bildirilir.Ama tall, yani lel-i hadsin aklanmas ise, bunlardan daha da mhimdir. Baz hadslerin senetlerindeki isimlerin tamam da gvenilir olduklar iin, bir ok muhaddis tarafndan kabul edildikleri halde, herkesin gremeyecei bir illeti kdiha (ktleyici bir illet) ile bu hadislerin durumu skntl olmu olabilir. te hadisi toplamadan daha byk bir dikkat ve basrete muhta olan bu nemli ie, ancak hads sarraflar mertebesine erimi, tenkitte imamlk ve hadste hfzlk derecesine ulam alimler el atabilmilerdir.(A: Naim, s.52) Metin tenkdi (ile esas uraan) fukah (fkhlar, slam hukukular) ve onlarn banda da mtehidler (gelir). Bir muhaddis (bazen ayn zamanda) fakih de olabilir. Nitekim bu kabilden zl-cenheyn din imamlar da oktur. (s.10) Hadisler Niin nemli Hkm karmak in: l ykayan bir kadn, bir gn ilerinde byk muhaddislerden Yahya b. Man, Eb Hayseme gibi alimlerin de olduu bir toplulua: adet gren kadn, ly ykayabilir mi? diye sormu. Onlar sorunun cevabn o srada ieri giren byk fakih Eb Sevre brakmlar. O da: Evet ykayabilir. nk, Hz. ie, hayzl iken, tara slatp Hz. Peygamberin mbarek salarn taramtr. det gren kii, dirinin ban ykayp tarayabilirse, lnnkn hayli hayli ykar demitir. (s.11) 1300 SENE NCE SORULDU, HAD HABERLERE (HABER- VHDE) GVENLR M SORUSU. Zamanmzdaki insanlarn bir hastal da, baz eyleri sanki ilk defa kendileri dnyormu iddiasyla ortaya kmalardr. Bu durum ksmen (kaynaklar okumadklarndan) bilgisizlikten, ksmen de kibirden, kendilerini btn zamanlarn en byk alimi grme heveslerinden kaynaklanmaktadr. Halbuki, had haberlerin gvenilirlii meselesini, 1926 ylnda, Ahmed Naim Bey, Mukaddimesinin banda aka yazm ve cevabn da yle vermitir: Snnet (=hadis ilmi. Sadece Cumhuriyet Tarihi itibariyle deil, bin senedir Anadoluda yetien en byk hadis aratrmaclarndan biri olan Ahmed Naim Bey (de), snnet(le hadisi, mterdif=e anlaml olarak kullanr) ise, Hz. Peygamberin zamannda, Kurn Kerm derecesinde her sahbnin mtevtiren (btn hadisleri tek tek)

bildii bir konu olmadndan, Allahn Elisinin szleri, davranlar ve onaylamalarnn ou, had haberlerle (haber-i vhid) ahlfa (sonraki nesillere) naklolunmu olduu iin, hemen sonra (da) bu had haberlere ne dereceye kadar inanacaz? meselesi olumu ve daha Tbin asrnda nakd-i ricle (adamlar (ravleri) tenkde), pek ziyade ehemmiyet verilerek, esnd-i (senetleri, rv zincirlerini) intikd (tenkd) etmek (eletirmek), rvlerin ne derece timda yn olduklarn renmek, hadislerin salamlarn sakmlerinden (hastalkllarndan) ayrt etmek meseleleri, Hadis ilminin en mhim ubesi olmu ve bu intikd (tenkd/eletiri metodu) giderek Tefsre, Siyere, Ahbra yani Tarihe de uyguland gibi, zaman ilerledike, ulam arasnda bu lfet (aratrmaclk sevgisi) kkleerek en sonunda iire, hatta lgatla (szlk bilimi) alakal rivyetlere bile yaygnlatrlm ki, bundan da zarr olarak lm-i Usl Hads veya lm-i snd ismiyle, (btn) intikd trihi (eletiri tarihi) artlarn (bnyesinde) toplayan ve o ilme cidden rnek alnmaya layk yeni bir ilim domutur. (s.38) Daha slamn ilk yzylnda hadislerin hzla yazlmas ilemine giriilmiti. Arap gelenei bir sz ezberden nakletmenin daha faziletli bir i olduunu sylese de, gerek sahbler, gerekse tbin, hadisleri kayda geirmeye balamlard bile. Tbinden Eb Melh el-Huzel (vefat 98 veya 108) yle diyordu: bu adamlar ilmi yazp bir araya topladmzdan dolay bizi ayplyorlar, ama Hak Tel ve Tekaddes Hazretleri lmuh nde rabb fi kitb l yadllu Rabbi vel yens..(Th Suresi, ayet:52) buyurmutur. (41) limler arasnda yazmalar da bu dnemde balamt. Tbinin byk limi Hasan Basrnin hadis konusunda bir sorusu olursa (Basradan), yine Tbinin ulularndan olan Said b. El-Mseyyebe (v.93 h.) (Medineye) mektup yazarak sorduunu Katade naklediyordu.(s. 42) Bu limlerin hadisleri hzla yazya geirmelerinde, Hz. Peygamberin, sahabi Abdullah b. Amrn teviki de dnlebilir. Abdullah b. Amr, Hz. Peygamberden ne iitirse yazmay tiyad (alkanlk) haline getirmiti. Hz. Peygamber, onun yzmasna engel olmuyordu fakat baz sahbler(zellikle Kureyli (Mekkeli) olan yal sahabiler) onu uyardlar ve (bu kadar) yazma; sen her eyi yazyorsun. Hz. Peygamber ise bir insandr. Rza halinde de (morali iyi iken), gazap (fke) halinde de sz syler. Onlarn bu tenbihleri zerine bir sre yazmay brakan Abdullah b. Amr, daha sonra bu ii Hz. Peygambere bizzat sormu, o da Yaz. Canm kudret elinde olan Allaha yemin ederim ki, buradan( azndan) hak szden bakas kmaz demitir. (s.43) Cbir b. Abdillah de, hadisleri yazan sahabilerdendi ve yazd bu hadislerin topland S a h f esi, Tbin devrinde de mehurdu. Hemmm b. Mnebbihin (vefat, 132), yazd hadisleri toplad S a h f esi ise Eb Hureyreden rivyet ettii hadisleri ieriyordu. Yine Tbinden Hlid b. Madni Kil (v.103) hadis ilmine ok nem veren kimse idi. Yazdklarn, dmelerle, kulplarla bal bir Mushaf (sahifeler, dosyalar) iinde idi. (S. 44) Eb Kilbe de (v. 104), lm deinde iken (yazd) btn defterlerinin Eyub Sahtiyn (66-131)ye verilmesini vasiyet etmiti. Bu defterler yarm deve yk olarak, Eyub Sahtiynye teslim edilmiti. (s.45) (Muhammed b. ihb) ez-Zuhr de elinde katlarla (dosyalarla) bilginlerin ders meclislerini dolar, her ne duyarsa yazard. Bu suretle, Zuhrnin kaydettii bilgiler, birka hayvan yk tutmutu. Hz. Eb Bekirn halifelii dneminde, Enes b. Mliki Bahreyne gnderirken eline verdii, zekat oranlarna dair mektubu da, ilk dnemde yazma ileminin gerekletiinin kantlarndandr. Ahmed Naim Bey, hadislerin yazm konusunda daha fazla rnekler de verdikten sonra, konuyu ok nemli bir sonula balar: Eer sahbnin hfzas gl ise ve/veya yazs irkin ve bozuk (ileride yanl okunabilecek ekilde) ise, Hz. Peygamber, onun yazmasna izin vermemitir. Buna karn, sahbnin, ezberleme yetenei zayf ve/veya yazs da gzel ve okunakl ise, onun yazmasna izin verilmitir. (s. 45)

SAHBLERN VE TBLERN HADSLER TOPLAMAYA VERDKLER NEM. Msteriklerin (oryantalistlerin) ve onlarn yolunda giden slam lkelerindeki taklitilerinin iddialar > hadislerin ok sonraki devirlerde toplanlmaya baland iddiasdr. Ahmed Naim Bey, bu konuda da 75 yl nce unlar sylemektedir: Sudr-u sahbede (sahablerin zihinlerinde) mahfz olan (korunan) hadisleri, ziyadan (kaybolmaktan) kurtarmak arzusu ile mmknse Snnetin tammn cem etmek (toplamak) iin Tbin hazretleri diyr diyr gezip Sahblerin ayr ayr mlumlar olan Snnetleri toplamay dn bir vazfe bildiler. te bu srada a ile Nevsib, Hricler ile Rfzler ve Kaderiye gibi frkalarn meydana kmasnadan sonra bir ok cretli kii de kendi siyeset ve inanlarn kuvvtelendirici rivyetler karmaktan (uydurmaktan) geri kalmyorlard. Bu sebeplerin her biri, (gerek) Snnet-i Nebeviyyeyi dier dedikodu(denilebilecek rivayetlerden)dan, o ona kadar muhafaza edilmi olan salam rivayetleri de unutulmaktan kurtarmak ihtiyacn hissettirmeye balamt. (O devirde) Gerek Sahbiler ve Tbin (onlardan hadis alan (onlara tb olan(uyan) ikinci nesil), gerekse de onlarn peinden mmetin limlerince, en byk eref ve meziyet, -Kurnn hfzndan sonra- Snnet-i Seniyyenin hfz (korunmas) ve neri (yaylmas) sayldndan, bir kiinin dier insanlar arasndaki kymeti, iittii ve ezberledii hadislerin miktaryla llrd. (Bu yzden ilk devir Mslmanlar hadislerin toplanmasna ok nem vermilerdir ki, oryantalistlerin kavrayamadklar/kavrayamayacaklar bir konudur, bu.) te, bazen bir hadsi sika (gvenilir, salam) bir zattan almak, yahut bazen de kendisinin bildii bir hadisi, bir baka alimin azndan dinlemek ve bylece kendi rivayetini takviye etmek iin slam memleketlerinin dousundan batsna kadar sefer etmek ii (rhle), bylece balam oluyordu. (Eb Hureyrenin damad byk alim) Sad el-Mseyyebin: Tek bir hadsi aramak iin gnlerce yol alrdm dediini, mam- Mlik nakleder. Sahbilerden Cbir b. Abdillh Radyallhu Anhum, tek bir hadis iin, Abdullah b Uneys Radyallhu Anhu dinlemek iin, o zamanlar bir aylk yol olan ama sefer etmitir. Yine Eyub Sultan dediimiz, Eb Eyyb el-Ensr, bir tek hadisi dinlemek (bir mminin aybn saklayan kimseye, Hak Telnn kyamet gnnde verecei mkftla ilgili), yine bir sahb olan Ukbe b. mir el-Chennin yanna, (Medneden) Msra gitmitir. Eb Eyyb, Msra varnca, Msr vlsi Seleme b. Mahled vastasyla Ukbeyi acele buldurmu, sarldktan sonra hemen soracan sormu ve Bunu ben de biliyordum, fakat biraz yanlm vard. Bu ekilde rivayet etmek istemedim demi ve hemen devesine binip dnmtr. (A.Naim, 46-47) Bu ekilde byk ciddiyet ve sabrla toplanan hadisleri ilk tedvn edenin ibni ihb ez-Zuhr olduunda hadisilerin hemen hemen ittifak vardr. bni ihb ez-Zhrnin vefat hicr 124 yl olduuna gre, slamn ilk asrnn sonuna doru, hadislerin yazlmas iinin ok yaygn olduu ikrdr. Ayn dnemde hadisleri bu ekilde toplayan isimler arasnda, Kfede Sufyn- Sevr (77-161), amda Evza (vefat, 157), Mekkede Abdulmelik b. Cureyc (150), Yemende Mamer b. Rid (153), Horasanda Abdullah b. Mbarek (181) ve Medinede mam Malik b. Enes (179) de vardr. Bunlardan mam Malik b. Enesin Muvatta isimli almas, dnemindeki btn hadisilerin gr birliiyle en sahh hadis kitab idi. mam Malik, btn Hicaz bilginlerinin kuvvetli olan rivayetlerini toplam ve bazen sahbler ile tbinin fetvalarn da bu kitaba koymutu.(Naim, 48-49) Ahmed Naim Bey Rivyet-i Hadste Tesebbt diye bir balk atm ve dipnotta bu konuyu yle aklamtr: Teseebbt, (nakledilen hads) rivyet(i) sbit oluncaya kadar, teenn ile (ar) davranp, kalbe itminn gelmedike (hads) nakline tasadd etmemek (girimemek/teebbs etmemek)tir (s. 53) A. Naim Beyin bu konuda verdii rneklerden

birka tanesini burada nakletmek faydal olacaktr. Sahblerden Eb Musa el-Ear, Hz. meri ziyarete gelmi, (o devirde Medinede evlerde kap olmadndan) defa kapnn nnde durup (bararak) selam vermi, fakat ieriden bir ses gelmeyince dnp gitmiti. Hz. mer, daha sonra arkasndan adam koturup artm ve niye dndn gittin? diye biraz da kzmt. Eb Musa ise: Allahn Elisinin, biriniz kere selam verdikten sonra, cevap almazsa, dnsn buyurduunu iittim. demiti. Hz. mer, Ya bu dediin(sz)i bir kant ile ispat edersin, yahut sana yapacam ben bilirim diyerek, Eb Musay tehdit etmiti. Eb Musann bunun zerine rengi atarak, sahblerin yanna gelmi, sahbler: ne oldu sana byle? dediklerinde, durumu anlatp, iinizde bunu benden baka Allahn Elisinden iitmi olan var m? demi, onlarn hepsi, biz bunu hepimiz biliyoruz demiler ve ilerinden birini Eb Musann yanna katp, Hz. merin yanna gndermilerdi. Hz. mer bunun zerine: ben seni yalan sylyorsun diye itham etmemitim. Lkin, rasgele herkes Hz. Peygambere dayandrarak bir sz uydururlar diye korktum buyurmutur. Yine Hz. merin byle bir tenkdi de, Ftma binti Kaysn naklettii bir habere kar olmutur. Bu sahb hanm bir beyyine ikme edemedii iin (birkant getiremedii iin)- nakli kabul edilmemi ve Hz. mer: htimal ki, iittiini unutmu bir bayann szyle Rabbimizin Kitabndan ve Peygamberimizin Snnetinden mlumumuz olan (bildiimiz) bir hkm terk edemeyiz demitir. (Naim, 55-56) Burada Hz. mer, imdiki hadis dmanlarnn iddias gibi, hadis kabul etmemezlik yapmam, aksine Hz. Peygamberden (genel olarak) bildikleri uygulama, bu hanmn rivayetinin tersi olduundan, bir nevi daha kuvvetli hadisi uygulama yoluna gitmitir. Fakat bu iki rnek de, hadislerin kritiinin sahabe zamanndan beri yapldn, zamanmzdaki hadis dmanlarnn iddia ettikleri gibi, bu konunun sadece bu modern allmelerin! aklna gelmi yeni bir konu olmadn gstermektedir. NE DED EB ASYA, BN MER. Ahmed Naim Beyin tbin nesli iin verdii rneklerden ise ikisini nakledeceiz: Bir seferinde Kabeyi tavaf esnasnda, (sahb) Abdullah b. mer R.A, Eb asya (vefat: 93 veya 103 hicr) rast gelmi ve ona: bak sen Basrann fukahasndansn. Elbette senden fetva isterler. Kantn Kurn ve kat snnet olmadka sakn fetva vermeyesin. Byle hareket etmezsen, hem sen helak olursun, hem bakalarn helak edersin demitir ki, daha o devirde bile demek ki snnetin limlerce bilinen ve kat olann ararlarm. Eb Davdun Sneninde de u kayda rast geliyoruz: Eb Yezd (vefat: 128) bir hadsi iittiin zaman, o hadsi dier hadisler arasnda, kayp deveni dier develer arasnda nasl (dikkatle) ararsan yle ara. Eer (herkese) bilinen bir hadisse al; yok byle deilse alma(s.57) HZ. MERN AZ MI RVYET? Ahmed Naim Bey, ikibinli yllarda hads dmanlarnca tekrar stlarak (yeni bir eymi gibi) tedvle sokulan bu konuya da deinir: Bununla beraber, Sahblerin hads naklinde bu karda ihtiyat gstermesi, drt byk halfenin ok fazla rivyeti ho grmemeleri, Hz. merin Eb Hureyre ve Abdullah b. Mesd Radyallhu Anhumy kesret-i rivyetlerinden (ok hads nakletmelerinden) dolay (dikkatli olmalar iin) tenbh edii ile beraber, yine de sahbilerden tbin nesline bir ok (hads) rivyeti intikal etmitir. Bu konuda en ok dikat ve itin gsteren sahbler bile, sras gelince hads nakletmekten kendilerini men edememilerdir. nk, Kitap ve Snneti ner( yaymak) iin Hz. Peygamberin bu kadar tevklerine ilveten, Ved Haccnda Liyubellig E-hidul Gibe (u anda hid olan (burada bulunan), gib olana (burada olmayana) tebli etsin (bu bilgileri ulatrsn) buyurulmutu. (Orada bulunan) Herkes de, Hz. Peyambere itati, Allaha itat biliyordu. Hatta Hz. mer R.A. den nakledilen hadsler, Hz. Peygamberden sonra on seneden fazla yaamad halde, beyze ulamtr. (Eb Hureyre iin verilen rakamn (tekrarlar atldnda) en fazla bin be yz olduunu hatrlayalm). Hz. merin bu rakam unu da ifade eder ki, Hz. merden fazla hads rivayet eden ancak on-onbe sahb vardr.

Onlar da muammerndan (uzun mrl) olan sahblerden olmalar nedeniyledir. (Naim, s. 58) Bunlar uzun mrleri nedeniyle, yeni yetien tbin nesline (onlarn Hz. Peygamberi sormalar sonucu)daha ok hads rivyet etmilerdir: en ok hads rivayet eden sahbilerin hepsi uzun mrl olanlardr: Hz. ie, Allahn Elisinden sonra 47 yl yaamtr; Eb Hureyre 49 yl, Abdullah b. Abbas 58 yl, Abdullah b. mer 64 yl, Eb Sad-i Hudr 64 yl, Cbir b. Abdillah 70 yl daha yaamlardr. Grld gibi ve dier rneklerde de inaAllah greceimiz gibi, hadsleri by-pass etme/hadsleri devre d brakma operasyonunun Trkiye ubesi olarak faaliyet gsteren Ankara Okulu, esasnda Ankara (Spor) Okulu olarak almaktadr. Baarl olduklar spor dalnn da, atclk olduu grlyor. Ankara Okulu, serbest atclkta hayli mhirler. ampiyonluklar kimseye brakmyorlar. At martini Debreli Hasan, Dalar inlesin! DN DMANLARI=HADS DMANLARI. Ahmed Naim Bey, sahh hadsler konusunda pheler ortaya atanlar konusunda ok ar konumakta onlarn dn dman olduklarn sylemektedir. Bu mnsebetle dy- dnimiz (dinimizin dmanlar) tarafndan neredilip (yaylp), son zamanlarda diyrmzda da (lkemizde de) maalesef rev bulan phelerden birini zikredebiliriz. (A. Naim Beyin 1926da hads usln yazmaya baladn hatrlarsak, bu satrlaryla, o yllarda(n nce), yukarda isimleri gemi olan Caetani ve Dozynin tercmelerinin yaynlanmas ve Zkir Kdirnin 1926 ylnda yaynlanan makalesine cevap vermi olduu ortadadr) Bu ar ifdeden sonra A.Naim Bey yle devam ediyor: Deniliyor ki Allahn Elisi ile bir arada ok bulunmu olan Aere-i Mbeere gibi, Hulef-i Ridn gibi byk sahbiler, neden mukllnden (az rivyet edenlerden) de, Hz. Peygamberle az bir arada bulunan dier baz sahbiler mksirndan (ok rivyet edenlerden) dr? (Bunu syleyenler) ddialarn srdrerek, demek ki (nakledilen) bir ok hads, byk sahblerce bilinmiyor. te bunlar sonradan uydurulmutur. Halbuki azck dnlse, bu pheyi ortaya atanlarn, ya hadsle hi megul olmam veya birazck megul olsa bile, rivyetin ne demek olduunu hi kavrayamam, s-i niyyet (kt niyet) erbb (sahipleri) tarafndan ortaya atlm olduunda phe yoktur. Bir defa dorudan doruya (direkt=aracsz olarak) Hz. Peygamberin feyz dolu terbiyesinden istifade eden Sahblerin, peygamber ne demek olduunu gayet iyi bilen ve Vahyin taptaze tebliini henz gnllerinde hisseden Tabaka-i l (ilk-birinci tabaka) riclinin, dnyada ve hirette veliyy-i nimetleri bildikleri, mucizelerini bizzat grdkleri, Kurn Kerm gibi bir ebed mucizesini (ise) okuyup durduklar Nebiyy-i Mkerremlerinin azndan yalan uydurup bunu da yaymalar akla gelmez. zellikle yalann, hele kizb aler-Raslin (Hz. Peygamber hakknda yalan uydurmann) vahm kbeti hakkndaki ayet-i kermeler ile yine Kurn gibi- tevtren mmete bizzat tebli ettikleri Men Kezebe Aleyye..Kim bana kasden yalan uydurursa, cehennemdeki yerini hazrlasn Hads-i erfinin bildirdii byk cezya, gs germee cesaret edemiyecekleri phesizdir. (Tecrd, I/59) Burada Hayri Krbaolu ve ballarnn ok deer verdiklerini syledikleri, ama esasnda hemen hi kle almadklar Ahmed Nam Beyin, mucizelerle ilgili gr de dikkatimizi ekiyor. Krbaolu ve tifesi Peygamberin Kurn dnda bir mucizesi yoktur derken, A. Nam Bey, Mslmanlarn binde dokuz yz doksan dokuzunun kabul ettii gibi, Kurn dnda da, Hz. Peygamberin (ndiren de olsa) Allahn kudretiyle) mucize gsterdiini kabul ediyor. Nam Bey devamla unlar sylyor:) kinci olarak, Zubeyr b. Avvm, Sad b. Zeyd, Zeyd b. Erkam gibi byk (ve yal ve Mekke dneminde Mslman olan sbiknu evveln) sahblerin (Radyallhu Anhum) az rivyet etmeleri, yanlmaktan ok korktuklar iindir. Byle yanlmaktan korkmayan ama yine de sessiz kalmay terch eden sahblere de vardr. Mesela, Allahn Elisinin baz srlarn kendisine syledii Huzeyfe b. Yemn otuz altnc

hicr seneye kadar yaad halde, kendisinden ancak yz kadar hads rivyet edilebilmitir. Eb Hureyre (Radyallhu Anh) de, Buhr de geen bir sznde: Hz. Peygamberden iki kap dolusu ilim rendim. Bunlardan birini size satm. Dierine gelince, onu ortaya karacak olsam, u boazm kesilir. demitir. Sahblerin bir ksm Hicretin daha ilk senelerinde, bir ksm daha sonra ama Hz. Peygamberin hayatnda, bir ksm ise Raslulahn vefatndan birka yl sonra(ki ksa srede)vefat etmi veya ehd olmulardr. Bu sahblerin zaten mksirndan (ok hads rivyet edenlerden)olmalar mmkn deildir. Bu sebeple, Raslulahdan iki yl sonra vefat ettiinden, Hz. Eb Bekir Efendimizden ancak 142 hads bize kadar ulamtr. Byk, yal sahblerden Hz. Eb Ubeydeden (Hz. mer dneminde vafat ettii halde) ancak 14, Hlid b. Veldden de yalnzca 18 hads bize ulamtr. Bu iki sahbnin de, Hz. Peygamberden sonra tamamen cihadla meguliyetleri, kendilerinin fazla hads rivayet etmelerini engellemitir. Hz. merden 500, Hz. Osmandan 146, Hz. Aliden de 586 hadis rivayet edilmitir. Yalnz, bu drt halfe ve Mekkeden beri slam davasn omuzlayan byk sahbler, ou zaman Hz. Peygamber byle buyurdu demeden de bir i/hareket yaptklar oluyordu ki, bu davranlarnn ou da, esasnda Hz. Peygamberin onlara rettii slamn bir paras idi. Geri bu sahbler, peygamberler gibi masm (gnahsz) deildiler. Bazen hata ettikleri de olmutur. Fakat, hat ettiklerinde, dn iinde hatra gnle bakmay byk gnah saydklarndan, her kim olursa olsun doruyu syleyip uyardklarndan, sahblerde grlen uygulamann, Snnet-i Raslullaha uygun olduu kabul edilmitir. Ayrca, -sahabe olsun tabinden olsun- o dnem insanlarnn kolay kolay konumadklar da hatrlanlmaldr. Mesel Tbinden (ve Haneflerin Sahbeye uzanan zincirindeki byk imamlardan) brahin Nehanin (hicr 47-96 ylar arasnda yaamtr), kendisinden sorulmadka hads, fetv ve tefsre dir azn hi amad mehurdur. mm- Mlik ile o devirdeki Medne ulems, kendilerine sorulan sorudaki olayn gerekten meydana geldiine dir kalplerinde kesin inan meydana gelmedike, o soruyu cevaplandrmadklar bilinir. Yine brahim Neha: Vaktiyle bir araya geldikleri zaman (sahbe yahut tbin nesli) bildikleri gzel ve ho eyleri kendiliklerden ortaya dkmekten (sylemekten) holanmazlard derdi. (Tezkiratul-Huffz, Zeheb, c.I/6-61den) Bu rnekleri verdikten sonra Ahmed Naim Bey, Eb Hureyre hakkndaki pheleri de giderici tarzda sonucu yle balyor: (te dier sahbler byle az konutuklarndan; Mslman olduktan sonra btn gcn) Hz. Peygamberin szlerini ve davranlarn tkibe harcayan Eb Hureyre ile, dier sahblerin bilmeleri mmkn olmayan mahrem konular bata olmak zere, bildiklerini yeni nesle anlatmak isteyen mminlerin annesi Hz. ie ve hakknda Hz. Peygamberin Allahm onu dnde (ok) anlayl yap ve ona Kitab ret duas yapt Abdullah b. Abbs ve bu gibi birka sahabe, insanlara bu dni retmee pek hrsl olduklarndan, slam topraklarnn her tarafndaki, (hads) ilim(i) renmek isteyen rencileri kandilerine cezp etmiler (kendiliinden ekmiler) ve o sebeple de bu sahblerin hads rivyetleri ok olmutur. ok hads rivyet eden bu sahblerin muammernden (uzun mrllerden) olduklar da unutulmamaldr.(Tecrd, I/60-61) BR ADAM OK BLGL DYE KINANIR MI? A. Naim Bey vurucu cmlelerine yle devam ediyor: Allahn Elisine mlzemetleri ok olanlarn da, Hz. Peygamberin her hadsini duyup bilmeleri lazm gelmez. Mesel Eb Bekir es-Sddk ninenin mirastaki hissesini bilmiyordu (duymamt, Hz. Peygamberden) da bunu Muhammed b. Meslemeden renmiti. Abdullah b. mer de (muhtemelen gen olup, ayaklar donmadndan ilgi duymadndan) mestler zerine mesh hadsini bilmiyordu da bunu kandisinden pek az hads nakledilmi olan Sad b. Eb Vakksdan renmiti. Her halde her hangi bir rivyeti, rivyet eden rvden daha efdal (stn) olan filan kimse bilmiyor, yahut haber vermemi diye reddetmek doru dnen bir akla uygun deildir. Sonra ashbn nde gelenlerinden rivyet

edilen bir hads tasnf shibi olan muhaddisler nesline ulancaya kadar kesintisiz senetle ula mdr? Ona da baklmtr. Tbin ve Tebe-i Tbin hadisileri, hads alrken/ezberlerken/kaydederken baka artlara da dikkat etmilerdir. Mesela sahabeden Abdullah b. Amr b. sn naklettikleri tek tek incelenerek zerinde ok youn bir metin tenkdi almas yapldktan rivyet edilmitir. Abdullah b. Amrn hads bilgisi, hem ezberleyip hem de yazd iin Eb Hureyreden ok ok fazla idi. Fakat ara sra Ehl-i Kitbn da kitaplarn okuduu iin, Tbinden ok hadisiler, sriliyt karabilir korkusuyla, onmdan pek rivyet etmek istememiler ve bu sebeplerivyet ettii hadsler ancak yedi yz rakamnda kalmtr. (Sonu olarak, Eb Hureyre, Hz. e, Cbir b. Abdullah gibi ok hads rivyet etmi olan sahbler konusunda) Filn kimse niin ok bilgi renmi, bildiklerini niin ok yaym/anlatm/retmi diye onu sorguya ekmek/knamak/itham etmek de bilimsel bir yol deildir; veya byle kiiler iin ite onun fazla bilgisi yalan sylediinin ispatdr demek de bilimsellie yakmaz. (Tecrd, I/62-63) O dnemdeki ilim tliblilerinin/merakllarnn ezberleme gc ile, imdiki neslin ezberleme gc de ayn deildir. Hadsde Emrul-Mminn lakabn kazanm olan ab (18-103 hicr) yle demitir: Hi kimse bana bir hads sylememi olsun ki onu ezberlememi olaym. stelik, ikinci bir defa tekrar edilmesini bile istememiimdir. (Bu durum tamamen merakla ilgili bir konu deil midir? Hepimiz bizi ok alakadar eden/edecek olan bir eyi duyduumuzda o kiinin bize syledii sz hayatmz boyunca unutmayz. Hz. Peygamberin her bir sz de, bu muhaddisler iin dnyadaki her eyden daha deerli idi.) ab ezberledii iirler konusunda bile yle der: iire dir nakledebileceim de bundan eksik deildir. stesem hibir beyti tekrar etmeksizin size bir ay iir syleyebilirim (eitli airlerin, ezberimde o kadar binlerce iiri var.) (Tecrd,I/64) Bu da anormal bir ey deildir ve Osmanlnn son Cumhuriyetin ilk nesli olan baz kiilerin ezberlerinde bile byle binlerce beyit vard. Mesel Mhir z bey (1895-1974, Yllarn zi isimli htratnda, bir keresinde Ferid Kamla (1864-1944) Sirkeciden ehir Hatlar vapuruyla skdara geerken, birisinin okuduu beytin son harfiyle balayan bir beyti dierinin sylemesi artyla, tbir cizse bir yarma yaptklarn, geminin skdara yanamasna ramen, ikisinin de beyit sylemeye devam ettiklerini anlatr. Zamanmzda ise son krk yldr, nce radyo sonra televizyon daha sonra da bilgisayar ve internetin etkisi, plaklk ve dier gnahlar, sabah saatlerinde uyuma gibi nedenlerle insanlar ezberleme yeteneini byk lde yitirmilerdir. Yukarda ad geen mam abnin hafza gc, (mam) bni brme (72-144/692-761)tarafndan yine byk hads hafz/bilgini shak b. Rhyeye (161-238 H/778-853 M) ok nemli zannedilerek nakledilince, o byk imam buna u cevab vermitir: Sen buna m ayorsun? Ben de iitip de ezberlemediim, hibir ey bilmiyorum. Kitaplarmdaki hadslerden sanki yetmi bini sanki gzmn nnde okuyormuum gibi ezberimdedir demitir. slam toplumu iin bu durum anormal bir ey deildir. nk her devirde alt yz sayfalk (iinde alt binden fazla ayet bulunan) Kurn, yeryznn her tarafnda yz binlerce Mslman tarafndan ezberlenmektedir. Abdullah b. merin yukarda ad mam ab ile ilgili enteresan bir ehadeti de trih bir kanttr: Bir gn abnin slam trihinin Medne dnemini anlatt bir konuamasn/dersini oradan gemekte olan Abdullah b. mer de (bir sre) dinlemi. Daha sonra giderken unu sylemi: Bu bahsettii kiilerle beraber, savalarda bizzat bulundum. Byle iken bu adam benden daha fazlasn hafzasna alm. O gnleri benden daha gzel biliyor (Tecrd, I/ 65) Nur Verginin ifadesiyle bilimin kayna sevgidir. nsan sevdii alana ynelir: Beer (sosyal) bilimlerin epistemolojik temellerini deiyorduk (Erol Gngrle beraber)..: Sevginin bilgi edinme srecindeki arlkl yeri. Sevmediimizi merak etmez, onu renmez, bilemeyiz diyordum.. (Gngr, 11, 1984)

H UNUTMAZ PASTA TARFLERN AMA. Hi unutmadm, otuz sene evvel Hatice teyze sylemiti, bu kurabiye tarifini diyen yal, orta yal Mslman hanmlar oktur. nsanlar nem verdikleri konular can kula ile dinlerler ve bunama veya ar depresyon halleri, byk dertler/skntlar geirenlerin dnda hemen ou insan duyduu dinledii szlerin ounu hi unutmaz. Ustasnn/patronunun rettii bir incelii/kolayl bir sanatkar/esnaf elli yl sonra bile unutur mu? nk o konu ona ok lazmdr, ve dinlerken o uurla dinlemitir. Sahbler de, ayn (ve hatta daha yksek bir) uurla Hz. Peygamberi dinlemilerdir. Hatta dememiz gerekir ki, btn benlikleriyle Allahn Elisinin azndan kacak sze, yapt/yapaca/gsterecei davrana kilitlenerek dinlemiler/takip etmilerdir. Tbin de ayn uurla sahbleri dinlemilerdir..Yahut askerde komutannn syledii bir sz yahut avuun syledii bir sz elli sene sonra aynen tekrarlayanlar grrz. Hi unutmad/unutmuyor pasta tariflerini ama, ezberledii/duyduu/okuduu btn hadsleri unuttu. Hi unutmad Metin Oktayn elli yl nce Mithatpaa (nn) stadnda att gol ama, hocalardan duyduu btn hadsleri unuttu. Kii bilin altna unutmamas eklinde bir inan/komut yerletirirse, o cmleyi/konuyu hemen hi unutmamaktadr. Hadsler de, kendilerine en ok deer veren kiilerce/muhaddislerce hi unutulmamtr. Unutma meselesine girmiken, u da aklmzda kalmaldr. Hadse hayatlarn adayan bu insanlarn hemen hepsi, kk yalarda hads dinleme/toplama/ezberleme iine balamlardr. Bu sebeple, aynen bir rak gibi, o hads(ler), kalplerine, zihinlerine bir defa yerlemi ve bir daha hi kmamtr. Bu doal gerek (kk yalarda hafzann kaydetme yeteinin ok yksek olmas), ayn zamanda, hadsler hakknda yaplan bir ithmn da cevab olmaktadr. Oryantalistlerin ve onlarn iddialarn aynen/veya byk lde kabullenen Mslman modernistlerin hadsler konusundaki iddialarndan biri de, neden Hz. Eb Bekir, Hz. mer, Hz. Osman, Hz. Ali, Abdurrahman b. Avf gibi byk sahblerin hads rivyeti az da, Eb Hureyrenin, Abdullah b. Amr b. sn, Hz. ienin, Abdullah b. Abbsn.. hads rivyetleri neden ok? (Buna yukarda Ahmed Naim Bey cevap vermise de, konumuzla ilgili olarak) Hads rivyeti az olan sahbiler, genelde yal sahblerdir. Hz. Eb Bekir; mer; Ali, Osman, Abdurrahman, Sad b. Eb Vakks, Sad b. Zeyd, Eb Ubeyde, Talha, Zubeyir, Bill gibi sahbler, Mekkede tebliin (slmn) ilk ylnda Mslman olmu, Mekkede on yl boyunca ok ar basklar altnda kalmlar, Medneye hicret edince de, nce yokluk, gn psikolojik sknts, sonra da btn savalara katlarak, Hz. Peygamberin vefatna kadar yirmi yl boyunca, hem Mekkede hem de Mednede defalarca lmle burun buruna gelmi, ok byk skntlara uram insanlardr. Hepimizin bildii bir gerektir ki, (ar) dertler/musibetler, insanda (az veya ok) unutkanlk meydana getirir, byle ar skntlardan geen insanlar en azndan olaylarn ayrntsn unuturlar. Hads kitaplarnda, on yllk Mekke dnemiyle ilgili ok az bilgi olmasnn bir nedeni de budur. Ama bir Eb Hureyrenin, Abdullah b. Abbsn, Hz. ienin, Abdullah b. merin hayatlar, byk/yal sahblerin hayatlar kadar skntl/meakkatli/dertlerle dolu olarak gememitir. Hadslerin ok byk ksmn bize nakleden bu gen sahbler, Allahn Elisini gen iken grmenin/dinlemenin avantajyla, duyduklarn/grdklerini/ona sorduklar sorulara aldklar cevaplar hayatlarnn sonuna kadar anlatmlardr. GRME ZRL KATDE: BR DAHA TEKRAR EDER MSNZ? DEMED H te hadse ve slm bilimleri renmeye olan bu sevgi, dnya (eitim) trihindeki en parlak tablolarn olumasna vesle olmutur. Ahmed Naim Beyin o ilk dnem bilginleri ile ilgili ilgin notlar yle devam eder: Zhr (50-124 hicr) de ezberlemede abden geri kalmaz. O da Kurn sekiz gnde ezberlemi (Tezkiratul Huffz, I/95), ve yle demitir: Kalbime tevd ettiim ilimlerden hi birisini unutmammdr. Hibir sz bir limin azndan dinledikten sonra bir daha tekrar ettirmedim. Hayatmda bir defa, ezberlediim bir

hadsden phe edecek oldum. Onu da rvsine (tekrar) sordum, aynen ilk ezberlediim gibi imi. Emev hkmdr Hiam, Zhrden ocuklarndan birine hds yazdrmasn istemi. Zhr de ezberden drt yz hads yazdrm. Denemek iin bir ay sonra Hiam: o yazlar kayboldu ama yeniden ayn hadsleri yazdrabilir misin? demi. Yazdrd yeni nsha ile elindeki eski nshay karlatrdnda, eksik bir kelime deil, eksik bir harf bile olmad grlmtr. Her ikisi de m olan hads hafzlarndan Katde bin Dime (61-117/680-735) ile Amr b. Murre (v.116) de ezberlemede birer hrika idiler. Katde hads ald hibir muhaddise: Aman, bir daha tekrar et dememi, kulaklar her ne iitmi ise, hemen ezberine yerletiini sylermi. Onun bu iddiasn hads imamlar da dorulamtr. bn Srn: Katde, Basrann hafzas en kuvvetli limidir derken, Ahmed b. Hanbel de: Katde, her ne iitirse hemen ezberler. Bir gn kendisine Cbir b. Abdillh R.Anhumnn sahfesi yani Kitbul-Menseki yalnz bir defa okunmu, derhal ezberine ald grlmtr diyor. (Tecrd I/65) m olarak domu olan Katde, Basrada on iki yl Hasan Basrden ilim renmi, ayrca sahb Hz. Enes (b. Mlik) ile tbinden Sad b. Mseyyeb, bni Srn, At bata olmak zere pek ok bilginden ders alarak ilmini geniletmitir. (DA, Katade b. Diame) BU KADAR OK HADS OLUR MU? Buhrnin (194-256/): yz bin sahh, ikiyz bin de gayr-i sahh hads ezberimdedir demesini de anormal karlamamak lazmdr. ncelikle burada Ahmed Naim Beyin dipnot olarak iaret ettii bir gerei tekrarlamak gerekir. gayr-i sahh demek, aslsz=yalan rivyetler demek deildir. leride grlecei zere, gayr-i sahh=sahh namn alan rivyetlerin kuvvetini hiz olamayanlar demektir ki, esasnda her zaman kabul edip kullandmz (dier) trih rivyetlerin yzde doksanndan herhalde daha kuvvetli olanlar da oktur. (Tecrd I/66) Ahmed Naim burada dier nl hads bilginlerinin gl hafzalarndan rnekler verirken, Buhrden iki asr sonra yaam olan ibni Mekly da hatrlatr: lmi ve idrecilii kendisinde birletirmi olan mehur (hads) hfz() Eb Nasr bin Mekl (421- 487), hads ezberlemedeki derecesini gstermek iin bir gn limlerden Hibetullh bin Revkye: iki cz (hadslerin) yazl olduu kitap/defter al da, birindeki metinleri dierindeki isnadlarla (rvlerin isim zinciri) kartr. Ben de yanllar dorultup, (o) rivyetleri eski ekline dndreyim diyerek, Buhryi taklit ederek, kendini imtihan ettirmitir. (Tecrd, I/68) Senedlerdeki isimleri eletiriye tb tutan nakd-i ricl bilginleri, hadsi nakleden kii, ezber olarak m nakletmidir? Yoksa yazd kitabndan(defterinden) mi (hads) ders(ini) okutmutur? Ezberinden nakledenlerin hangilerinin hfzalar kuvvetli, hangilerinin zayf, hatta hangilerinin hangi yalarnda hfzalar kuvvetli iken bir hastalk yhut ihtiyarlama dolaysyla ezber yeteneinin zayfladn, balangda allerindeki yazl metinlerden hads nakledenlerden hangilerinin sonradan bu defterlerini kaybederek ezberden nakletmeye baladklarn, ok gvenilir rvlerin de o hrikulde ezberleriyle beraber- nerelerde yanldklarn uzun uzadya aratrmlar, bakalar yanlamsn diye buna dair pek ok ayrntl kitaplar yazmlar ve hads zincirlerinde ismi geen bilginlere derece derece kimine yalnz muhaddis, kimsine huccet, kimine de hkim unvann vermilerdir. Bu unvanlar ezbere ve (birilerine) gnl holuu olsun (onore edilsin, lf olsun) diye deil, (pek ok) aratrma ve denemelerden sonra ve genelde btn hads bilginlerinde olumu genel bir kanaat olarak ve hibir resm sfat tamayan ve sadece biri birlerinin hads rivyetleriyle ilgili ayplarn (ve sadece) dne hizmet gayesiyle ortaya koyan, hads bilimine hrsla bal limler tarafndan verildiklerinden, sonuta her birisi baka baka diyarlarda yaayan bunca ehl-i nakd (tenkd ehli=hads eletirmenleri) tarafndan ezberine gven konusunda grbirliine varlm olan rvlerin gerekten ehl-i hfz (duyduunu/yazdn laykyla zihninde/yazsnda korumu) olduklarna, bu (hads) ili(i)m(in)de mmresesi (ustal, mahareti, uzmanl) olanlarn elbette phesi kalmaz.

HANIMIM BO OLSUN EB ZURA K YZ BN HADS EZBERE BLMYORSA. Hads rvlerinin hayat hikyelerinde ezberledikleri hadslerin miktar belirtilirken, aklanan saylar bugnk alkanlmza gre ok mblagal grnrler. diyen Ahmet Naimin, nce verdii rneklerden ikisini nakledelim: Mesel Eb Zra erRznin (194-264/809-878) kendisine: bir kimse Eb Zra iki yz bin hads ezberlemitir diye talka (boamaya) yemn etse, acaba hanm boanm olur mu? diye sorulmu, hayr dedikten sonra, zaten yz bin hadsi Kul Huvallhu Ahad sresini ezbere bilir gibi biliyorum. Mzkere suretiyle syleyebileceim de yz bin hads vardr cevbn vermitir.(Tecrd, I/67) Eb Zrann iki yz bin rivyeti ihls suresi gibi ezbere bildiini belirten, zamanmz hads bilginlerinden Suudlu Sadi el-Himnin Eb Zra hakknda, stanbul Kprl Ktphanesindeki dnyada tek olan bir almasn da ortaya kararak kaleme ald ciltlik Eb Zura er-Rz ve cuhduh Fi-s-Sunnetin-Nebeviyye (Ebu Zra ve Onun Peygamberi Snnet Konusundaki Gayretleri) adl almas 1989 ylnda baslmtr. mam Mslim mehur eseri el-Cmius-Sahhini yazdktan sonra Eb Zrann onayna sunmu ve onun uygun grmedii hadsleri kitabna almamtr.(DA, Eb Zra er-Rz) ALTI ALTINA TUTULAN ADAM. Mehur hadisi Eb Dvdun olu Abdullahn (230-316) hfzas da hayretleri ekecek bir derecede imi. Bir defa Badattan Sicistana gitmi. Kendinse bize hads yazdr diye rica ettiklerinde, (hads) defterlerim yanmda yok diye zr beyan etmi. Ne demek! (koskoca) Eb Dvdun olunun o defterlere ne ihtiyac olacak, sen anlat diyerek srar etmiler. Onun zerine ezberinden otuz bin kadar hads yazdrm. Ona haset eden Badat limleri bunu duyunca onu rezil etmek iin, alt dnra (altna) birini tutup Sicistana gndermiler ve Abdullahn orada yazdrd otuz bin hadsin bir kopyasn aldrp getittirmiler. Uzun uzadya karlatrldktan sonra Abdullahn ancak be-alt hadste yanld ortaya knca, o hasetiler rezil olmular. te bu rakamlar bugnk lfetimize (anlaymza) pek mblagal grnrler diyen Naim Bey yle devam eder: Ve Aleyhissalt ves-Selm Efendimizden rivyet edilmi bu kadar hads var mdr? diye (insana) bir phe gelebilir. Halbuki bu byk saylarn, bir stlh- mahssa (zel terminolojiye) gre sylenildiini dnrsek, bu hads imamlarnn hfzasna hayran olmakla beraber, akl diresinden kacak gibi olan hayretimizin epeyce hafifleyecei grlecektir. imdi daha nce grdmz gibi hads ile haberi e anlaml kabul eden limlerimiz vardr. Bunlar hads deyince ahbr- merfay da sahabe ve Tbine ve Tebe-i Tbine nisbet olunan szleri ve fetvlar da kasdederler. Ayrca, muhaddisler, ayr ayr iki isnd (zincir) ile nakledilen hadsi de, iki hads sayarlar. Halbuki, birok tarklerden (ayr yollarla/zincirlerle) nakledilmi nice nice hadsler vardr. Mesel Ameller (davranlar/ibadetler) niyetlere gredir hadsini Hfz Eb sml-i Ensr Herev yalnz Yahy bin Sad-i Ensr ashbna varmak zere yediyz tarkten kayt ve zabt etmitir. Yahy b. Sadin eyhleri (hadsi ald kiiler/rvler) olan Tbin ile Sahabenin her birine varan tarkler de buna ilve edilecek olursa, bu Hadsin terkleri kaa ulaaca bir kere tasaavur edilsin.Muhammed b. Abdullah Cevzak (306-388) de, Sahhayn hadsleri zerine tertp ettii Mstahrecinde hadslerden her biri iin gsterilen tarklerden ayrca tarkler daha gstermi ve bu tarklerin toplam 25480i bulmutur. te bu stlaha gre, zaman uzadka hadslerin yollar da (zincirleri de) oalm ve hads hfzlarnn toplamaya mecbur olduklar hadslerin yeknu (toplam) daha kabark grlmtr. (Tecrd, I/69-70) PARA KONUSUNDA GVENLR AMA HADSTE GVENLMEZ. Hads biliminin temel dayana isnddr (rivyet zinciridir).Abdullah b. Mbrekin (118-181) dedii gibi isnd dndendir. Yni dnin kurallarnn bir parasdr. Tabi bu ar bir szdr. nk insanlarn dne bir ey ilve etmeye haklar ve yetkileri yoktur. Peki bu sz nasl ve

niin sylenmitir? snd olmasa her nne gelen dilediini (dnden diyerek) nakleder. Halbuki bazen insan, bir sikadan (gvenilir bir rvden) ilim alr, ama onun eyhi (o bilgiyi ald kii) sika olmayabilir. Bazen de sika olmayan birinden bir hads dinler ama, onun eyhi sikadr. Bu rivyetlerin ikisi de yaramaz. (Sadece) Sikadan nakletmi olan sikann rivyetini almak lazmdr. Sahh-i Mslimde Ebz-Zind Abdullah b. Zekvnn (v. 130) yle bir sz vardr: Medinede ben her birinin hline baklnca emniyet edilir (belki en az) yz kimseye ulatm ki, hadis ehli deildirler diye, onlardan hads alnmazd. Bir defasnda Abdullah b. Mbrek, Sufyn Sevrye gelip, u Abbd b. Kesr ne mbarek zattr, bilirsin. Byle iken hads naklettii zaman akl almayacak i yapyor. nsanlara: ondan hads almaynz demek istiyorum. Ne dersin? diye sormu, o da: hay hay cevabn vermi. Bu fetvay aldktan sonra Abdullah b. Mbrek: bundan sonra bulunduum herhangi bir toplulukta Abbdn ismi geince, onun dindarl hakkndavglerde bulunurdum, sonra da: sakn ondan hads almaynz derdim demitir. Eyyb Sahtiyn de (68-131), bir komusunun pek ok erdemi olduunu syledikten sonra: byle iken iki hurma (miktar kadar) bile olsa, onun bir olayda hitliini kabul etmem demitir. Hads konusunda o devirlerde kimsenin hatr gnlne baklmad ile ilgili bir iki rnek daha yledir: smil b. Uleyye(110-193/728-809)nin yannda bir kii bir bakasndan hads rivyet etmi. Orada bulunan Affn b. Mslim: o kii sebt yani szne gvenilir kimse deildir demi. Hadsi rivyet eden kii: gybet (dedikodu) ettin deyince, smil b. Uleyye sze karp: Hayr, gybet etmedi, yalnzca onun sebt olmadna hkmetti demitir. Affn b. Mslim, mam Buhrinin ve mam Ahmed b. Hanbelin hocalarndandr. Ahmed b. Hanbel, Affn tandktan sonra, yirmi yl yanndan hi ayrlmadn ve byle bir muhaddisin rivyetini destekleyecek baka hads aramaya gerek olmadn sylemitir. Devrin iki nemli hadsisi Yahy b. Man ve Yahy b. Sad el-Kattn da, Affann onaylamad hadsleri nakletmezlerdi. Affnn rencileri, onun bir harfinde bile tereddt ettii bir hadsi kimseye nakletmediini sylemilerdir.( DA, Affan b. Mslim) Eb shak Fezr, Zekeriy b. Adiyye: Bakyye b. Veldi dinlerken, yalnzca marf kimselerden naklettii hadsleri yaz. smil b. Ayyn ise marf kimselerden rivyet ettiklerini de yazma diye tenbih etmitir. Bakyye b. Veld (v. 197) sadk ise de, Abdullah b. Mbarekin dedii gibi nne gelenden hads alrm. O nedenle ondan yaplacak rivyetlerde ihtiyatl olmak tavsiye edilmi. mam Mlik (93-179): bu ilim yani ilm-i hads, dndir. Artk dninizi kimlerden aldnza dikkat ediniz. u (Medne mescidinin) direklerin(in) dibinde Kle Raslullh SAV..(Allahn Elisi yle buyurmutur..) diyenlerden yetmi zat grdm ki, hangisine Beytul-Mli (devlet haznesini) teslim etseniz, edebilirsiniz (gvenilirdirler) Byle iken onarln hi birinden hads almadm. nk bu iin (hads iinin) ehli deildiler. Sonra memleketimize (Medneye) bnu ihb ez-Zuhr gelince, hepimiz onun kapsna koup st ste ylrdk. demitir. ube b. Haccc (v. 160/776) da hads konusunda ok seici olanlardan biri idi. ubenin u sz mehurdur: Herkesden kendisi erdemli bir kii bile olsa- hads yazlmaz. Hadsler, Allahn Elisinden gelen haberlerdir ki, ehli olmayandan dinlenilmemelidir. te bu szlerden sonra artk kendilerinden hads alnabilen zatlarn ne kratta kiiler olduklar dnlmeli. (Tecrd I/71-72)

KAYTANO CENAPLARI. lmi hadsin medr- kvm (dayanak noktas ve temeli) rivyet ve isnd olduundan rvlerin durumlar ile rivyet edilen metinler ve rivyetin nasl olduu/olacana it kurallar ve stlahlar (terminolojiyi) aklamka iin hadsilerin Usl-i Hads ve Mustalahu Ehli-Eser ismiyle kurduklar ilimden de bir para bahsetmek gerekli idi. Ancak bundan nce yeni km bir pheyi gz nne almak mecburiyetinde bulunuyoruz. Bu phe bilindikten sonra, -hadisilerin tevsk- nukl (nakledilen hadisleri belgelemek) iin ne hatra hayle gelmez almalar yaptklarn ve onlarn ittifak (grbirlii) ile sahh

dediklerine itimad etmemek iin inattan baka elde bir kant bulunmadn gsteren- bu ilme it kurallarn ve stlhtn hi olmazsa en mhimlerini anmann vcip olduu kendiliinden ortaya kar. Rivyete dayanan dn hkmlerimizi kknden baltalamak iin memleketimizde yeniden yeniye yaygnlaan bir sze gre isnd vaktiyle yokmu. Leon Kaytano(Caetaini)nun Trh-i slm tercmesine baklacak olursa (C. I/72 ve devam) Peygamberin szlerinin ve hareketlerinin htras, ifhen (szle) nakil edilememi ve bu htrt nakleden kimselerin isimlerini aklda tutmak usl, Peygamber veft ettii zaman yokmu. Kaytanonun bu konudaki btn kant da Hz. Peygamberin hayatn zet olarak yazan Urve b. Ez-Zubeyrin (29-62), hkmdar Abdlmelik b. Mervna bu gnderdii almada Haddesen Fulnun (Filn bana bunu anlatt) veya Ahbaran fulnun (Filn bana bunu haber verdi) dememi olmas ve ayrca en eski Sret yazar olan Muhammed b. shakn da 151 hicr senesinde vef3at etmi olmasdr. Kaytano: Bu kaynaklar bize gsteriyor ki, isnd (zincirleri), hadslerin teekkln (yani bizim tbirimizle tedvnini) takip ediyor ve sahh hadslerin ounluunda isnd, eski bir hads metnine sonradan yaplm bir ilveden ibarettir. diyor. (Burada Kaytanonun bu uydurmasnn Ahmed Naimin vefatndan sonra ortaya kan oryantalistlerin yazlarnda da aynen tekrarlandn hatrlayalm. Mesel, H. Krbaolunun ve Ankara Okulunun favori isimlerinden Juynboll de ayn iddiay 1983de baslan ve Krbaolunun sk sk alnt yapt kitabnn 75. sayfasnda (yani A. Naimden elli be sene sonra) tekrar etmektedir. Bu kitab Cambridge niversitesi basmtr; basmaz m! Ankara Okulu da bu kitab Salih zere tercme ettirip Hadis Tarihinin Yeniden nas ismiyle 2002 ylnda yaynlamtr. Ankara Okulu bu Juynboll denilen cenbet herifin dier kitabn da Trkeye tercme ettirip yaynlamtr.) Ahmed Naim Bey, bu adam dedii Kaytano ve onun dncelerini papaan gibi tekrar eden bu oryantalistleri, yerin dibine geirici cevaplar veriyor. Fakat eski ifadeyle, taharet almasn bilmeyen bu cenbet heriflere, Krbaolu, Ankara Okulu ve slamiyat evresi ilgi gstermeye devam ediyor. A. Naim Bey cevabna yle balyor: Bundan maksat maklt ve menklttan ibaret olan dnimizin iki mhim direinden birini t temelinden sarsmak, rivyet yoluyla sbit olmu bir ok haberlerin rkln ve tabiatyla inancmzla dnimizdeki hkmlerin bir ounun sonraki limler tarafndan sonradan uydurulmu aslsz eylerden olduu vhimesini (kuruntusunu) kalplere sokmaktr. Bu adam (Kaytano), bir kere, hadsi hfz ve cem etmeyi (toplamay) tedvn manasna alarak safsatasn yrtyor ki -hadsin cem ve tedvni blmnde ilendii gibi- hadsler tedvn edilmezden evvel gslerde (ezberde) mahfz idi (korunmu/muhafaza edilmidi). Hepsinin de senedleri vard. Ashb ve Tbin, hadsleri biri birlerine senedi ile rivyet ettikleri iin, vasta ile aldklarn belgelemek iin, hadsin asl rvsine gidip sormak detleri idi. Bildiini kitaba (deftere/kada) yazmamak, bilmemek demek deildir. Yukardaki (31. sayfadaki) olayda grld gibi, ab, Abdullah b. mer hazretlerinin katld savalarn ayrntsn ondan daha iyi biliyormu. nk konutuu sahblerden bu konuda (epeyce ok) bilgi toplam. Abdullah b. mer de bilemedii/hatrlayamad ayrntlarda da onu dorulam. ab bu kadar ayrnty, senedlerini aklamadan, yani hangi sahbden duyduunu haber vermeden, bunlar nakledebilir mi? Dier bir nokta da, bir hadsin bir yere yazlmam olmas o hadsin rk olduu anlamna gelmez. (O devirde) Asl itibr ifh (szl) rivyete idi. Bu rivyetin muteber olabilmesi iin de bir yere yazlm bile olsa- onu rivyet edenden (bizzat) dinlemek gerekiyordu. nk ( o zamann anlayna gre) yazya, tahrft (harf hats) ve tashft (hareke hats) girebilir. (Sonra, okuyan kii) Elfz (lafzlar), yazann dinlemesine aykr bir ekilde okuyabilir, veya yazan kii tam dinledii gibi yazamam olabilir. (Tecrd I/75)

Sonra duyduunu kayd etmek ve yazmak Urve ile balam da deildir. T, Hz. Peygamber zamannda bile Andullah b. Amr (b. s) Radyallhu Anhn, Allahn Elisinden iittii mbarek szleri yazd, Cbir b. Abdillh Radyallhu Anhumnn da bir Kitbul-Mensek yazd bilinmektedir. Yalnz bu sahblerin yazdklar hadsler, sadece kendi duyduklar hadsler olduundan, yazya gemi hadsler deiik sahblerin elinde idi; yazya gememi hadsler de, ylece hafzalarda korunuyordu. te, mer b. Abdulazz hazretlerinin emri, bu dank halde bulunanlar toplamaya ve btn rivyetleri imkanlar lsnde yazl olarak bir araya getirmeye, zetle tedvne it idi. Urvenin, Abdulmelike yazd Trh zet de, o zamana kadar senedsiz hads rivyet edildiini kesinlikle gstermez. Zaten Urvenin bu rivyeti sahh hads kitaplarnn hadslerinden bile deildir. O mektup, sahblerden ayr senedlerle toplanm rivyetlerin bir zeti olarak kendi tarafndan yazlan mleffak bir kelm mevkfdur (Hz. Peygambere ulamayan zayf hads statsndedir). Urvenin, Kaytano cenblarnca o kadar makbule geen byle bir rivyeti, haber-i nakletme konusunda ok inceleme yapmayan bir tarihiye fazlasyla yeterse de, hkm (karmak isteyen) arayan bir fakh (slam hukukusu) ve muhaddis (hads bilgini) iin kant olmaya layk bile deildir. Yani yle bir rivyet ki, belgelenmi baka sened(rv zincirlerleriyle)lerle baka yollardan da geliyorsa (ancak o zaman) kabul edilir. Zaten Urveden bunu nakledenler, senedi ancak Urveye kadar uzanan bir haber olarak nakletmilerdir. Halbuki br tarafta Urvenin kendi pederinden, vlidesinden, teyzesi Mminlerin Annesi Hz. ie ile Hz. Aliden, Muhammed b. Meslemeden ve Eb Hureyreden sahh hads kitaplarnda yer alan bir yn (sahh/salam) rivyeti vardr. Bu rivyetler sonradan uydurulmutur, senedler de rastgele oluturulup bu hads metinlerinin bana geirilmi de diyemeyiz. Zira, yukardaki (Abdullah b. mer, ab, brhim Neha rneklerinden anlald zere Snnet-i Mdiye denilip herkesce bilinen ve zerinde mecmuan aleyh (grbirliine varlm) hadsler bulunduu gibi, herkesce bilinmeyen garib-i hads de varm. Urvenin yetitii zaman iinde yaam ve hadsleri sahh hads kitaplarna gemi yz yedi sahbnin ve birinci tabaka Tbinin byklerinin ve (ecille-i sikttan) gvenilir byk mehur altm alt zatn biyografilerini Hafz Zeheb Tezkirasinde verdikten sonra yle der: bu erdemli nesil iinde ilim ehlinden, itihad imamlarndan, deiik blgelerdeki cihad kahramanlarndan ve ok ibadete dkn isimlerden bir ok kimseler vardr. Fakat, bunun yannda isimlerini yazmadklarmzn iinde, yaam yklerini verdiklerimizden daha yce ve daha lim olanlar da vard. (c. I/60) Byle bir tertemiz bir mmet iinde phe ekenlerin ve yalanclan siktdan (gvenilirlerden) saylverecei hatra bile gelmez. Eldeki en eski kitabn Muhammed b. shakn Megzsi olmasndan da, senedlerin dzenlenmesinin o zaman balad anlamn karabilmek iin, ne kadar acip bir ruh hlinde bulunmak gerektiini tayin edemem. Bir defa, bn shak ilk Megz kitabn yazm kimse deildir. Ondan evvel daha bir oklar tarafndan Megz yazlmtr. Mesel, Zuhrnin (50124) ve Mus b. Ukbe el-Kuranin (v.141) de Megzleri vardr. mam Ahmed b. Hanbel: Size Musa b. Ukbenin Megzsini tavsiye ederim. Zira sikadr (gvenilirdir) dedii gibi, mam Mlik o kitap iin: Megznin esahhdr (en sahhidir); mam fi de: bu kitap hem kk hem de baka kitaplarda olmayan bilgileri ierdii iin Megz iinde ondan sahhi yoktur demitir. Demek ki bn shaktan evvel Musa b. Ukbe ile daha bir ok kimselerin Megzleri varm. (byk mezheb) imamn(n), bu kitabn dierlerinden daha salam olduuna grbirlii ile ehdet etmeleri de, ellerinde ellerinde salkl bir lek bulunduuna, bu kitabn isnadlarn dier kitaplarn isnadlarndan daha salam bulduklarna, zetle slm limlerinin evvel ve hir (t ilk dnemlerden balayarak) ileri sened aratrmak olup, senedsiz sz kabul etmediklerine ak olarak iaret eder.

Bir de, yukarlarda gsterdiimiz nakillerden, byk hadsilerin rivyet konusunda Snnet-i Mdiyeyi yani (herkesce) bilinen ve ve mehur olanlar aratrp (terch edip), garib olanlar nakletmekten kandklar anlalyor. Halbuki hadsilerin t evvelden beri naklettikleri hadslerin kimlere arz olunduklar bilinmedike, hadsin garbini mtevtir ve mehurundan ayrmaya, hangilerinin rivyeti gvenilir rvlerin grbirlii ile malum olduunu bilmeye nasl imkan bulunabilir? Demek ki, isnd evvelden beri var imi ve sonradan mal edilmemi. Hem o kadar ml edilmemi ki, vaktiyle hadsiler biri birinin ilm derecesini denemek iin Buhr ve Ukaylnin bana geldii gibi- hads-i maklb ile imtihan bile ederlermi. (Tecrd I/75-77) Allahn Elisinin sylemedii bir sz syleme/ Hz. Peygamber zerine yalan sylemek/Kizb aler-Rasl gibi en byk cinayeti ilemi olmamak iin, t Sahbe devrinden itibaren, rvlerin gsterdii itina ile rivyetleri dinleyenlerin kimlerden (hads) almak lazm geleceini aratrmada ne kadar mutabassr (ileri grl, basretli) olduklar artk renilmitir sanrm. (Mesel) Hz. Peygamberden bir hads nakledenleri yemin ettirmek, hz. Ali Radyallhu Anh hazretlerinin deti idi. TRHE HAKARETTR KAYTANONUN GRLER. (Gelelim tekrar Kaytanoya) Kaytano bir de, isndn sonradan uydurulmu olduunu aklamak iin: snd (anlatlan tarihi olay kiilerle belgeleme), yeni medeniyetin(iyetimizin) ihtiyalarnn sonularndan biri oldu. (Mslmanlarn) Bu isnd(n)da deta bir krtasiyecilik damgas, det bilimsel bir grn vardr ki, (bu)Arabistan llerinin usuz bucaksz tenh arzilerinden deil, Arabistan dndaki ehirlerin yaamndan emnet alnmtr. sndn zellikleri, o yar vah, chil, her hangi bir usl ve kide altna girmekten kanan, her trl kentsel ve meden detlerden nefret eden ilkel Arablarn bir trl gelimek/kalknmak istemeyen doalarna tamamyla zttr. diyor. Ve btn kant, meden olmay, bilimsel kbiliyeti Mslmanlara yaktramamaktan ibaret oluyor. Halbuki bugnk Avrupa medeniyetini douran Mslmanlarn o byk ve parlak medeniyeti olduunda Avrupa tarihileri de grbirlii iinde olduklarndan, Kaytanonun bu derece tarafl dnmesi Mslmanlardan ok trihe hakrettir. yi bir eyi, yabanc bir toplumdan almak ayp sebebi olmak yle dursun, pek gzel ve kabul eden iin vnmeye sebep bir olgudur.Fakat, zerinde krtasiyecilik damgas grp de, fethettii lkelerin halklarndan almlar dedii sndn acaba o trihlerde, hatta -daha ileriye gidiyorumBugnk medeniyet asrnda hangi toplumda var olduunu bri haber verseydi, meraktan azck kurtulurduk. ranllarda m? Yahdlerde mi? Hristiyan milletlerde mi? Fakat bunlarn hepsinin trihlerinde, hatta dn kitaplarnda olan rivyetler ve hkmlerin hi biri bir sened-i muttasl (kesintisiz bir nakil zinciri) ile sbit olmu deildir. Hepsi de yalnz rvleri mteselsilen (zincirleme) belirsiz kimseler tarafndan naklolunan rivyetlerle snrl ve en nemli trih kiileri olan dni ortaya koyanlarn bile gerek doum tarihleri, ortaya k trihleri gerekse syledikleri ve yaptklar trih ilminin bak asndan sbit deildir. Ve bunlarla ilgili bilgiler hep diyorlar ki ve demiler ki den ibrettir. (Ama) Kim demi belli deil. PATENT MSLMANLARA T. Muhakkak olan bir ey varsa, o da isndn mmet-i Muhammede it bir stnlk deeri ve Mslmanlarn cdnn eseri olan rivyet ilminin yine Mslmanlarn elinde en st seviyeye ulap, ondan sonra da trih olaylar kayd ve koruyabilmek iin rnek alnacak en salam metod ve kurallar toplam olduudur. Yine muhakkak olan bir ey varsa isndn ve nakli yapan rvlerin eletirisinin balangcnn da, ne Buhrnin ne de Muhammed b. shakn dneminde olmayp, daha nceleri olduudur.

BN MBAREKN TRZI. Bir gn, Abdullah b. Mbrekin (118-181/736-797) yannda bulunan Eb shak Tlekn, anne-babaya iyilikle ilgili ve onlarn hesabna (ruhuna) namaz klp oru tutmakla ilgili bir hads nakletmi. Ve bunun zerine aralarnda yle bir tartma olmu. Abdullah b. Mbarek: Ey Eb shak, bu hadsi kimden iittin? -ih3ab b. Hrdan. Tamam, o sikadr (gvenilirdir). Peki o kimden iitmi? Haccc b. Dnrdan Tamam, o da sikadr. Peki o kimden? Allahn Elisinden Ey Eb shak, Haccc b. Dnr ile Allahn Elisi arasnda almaz ller var (Haccc sahb deilki, nasl iitecek Hz. Peygamberden). (O nedenle senin dediin) Namaz, oru olmaz. Fakat ana-babann ruhuna sadaka vermekte bir problem yoktur (sadaka olur). in dorusu Haccc b. Dnrn en ok dersine devam ettii tb Muaviye b. Kurre (36-113) olup, (dolaysyla Haccc) etb- tbindendir. (Ve Hacccn) Hz. Peygamberi deil, herhangi bir sahabeyi grd bile vk deildir (nasl Allahn Elisinden hads nakledecek?) imdi, kimlerin kimlerle grt, kimin kimden hads nakledebilecei t batan beri bilinmese, bu hadsin senedine Abdullah b. Mbrek itiraz edebilir miydi? (Tecrd, I/78-80) BATIDA METODOLOJNN YAZILMASINDAN BN SENE NCE. Kaytanonun att vesveseden dolay atmz bu konuyu daha fazla uzatmak istemeyiz. Ancak hadsilerin bu iteki ciddiyetini daha ikr olarak anlatmak iin yazacamz hads terimlerinin ne kadar bilimsel olduunu gstermek iin yeni ilim anlaynn en nemli nokta olarak tavsiye ettii trhi eletirme kurallarn mukayaseye imkan olsun diye- ilk nce anmay gerekli gryorum ki, muhaddsler (hadsiler) denilen bilginler snfnn pek yksek kadru kymetleri anlalsn. Muhaddisler, dnin bir rkn- azmi (dn binasn tayan ana kolonlardan biri) olan Snnetin kaydedilip korunmasn, bu rivyetlerin kuvvetlilik ve zayfln eletirerek yalan ve hatadan uzak kalmalarn temin iini, yklendikleri iin, bugnk bilimsel anlamda tbirimiz garb grlmesin- dnin gerek trihileridirler. Bu bilginler, olaylar nakledenleri tanmada, bu kiileri (cbnda) reddetme veya (hatalarn) dzeltmede, kitaplar(defterleri) ve yazlm notlar belgelemede, (trihte) hibir trihi snfnn gsterememi olduu kbiliyet ve mahreti (uzmanl) o derece ileri gtrmlerdir ki, bir kuyumcu hassaslyla yaptklar mesleri Avrupallarca tamamen bilinse hi korkmadan diyebiliriz ki- Eletiri Trihi adn verdikleri o konuya daha fazla genilik verir/gelitirir ve bu da bundan sonra olsun, trih kitaplarn belgeleme ve daha gvebilir olma zelliine daha ok yaklatrr. Hadsilerin tab (doal) bir ynelme ve dne sevgiden tr takib ettikleri bu bilimsel yol yani metod, gerekte trih renmek merakyla meydana gelmi deildir. Hadsilerin derdi ve gayesi yalnzca taraf- rden (erat koyucudan) geliyor diye kendilerine ulaan szlerin hangilerine ne dereceye kadar inanmak lazm geleceini tayin etmekten ibaretti. Tbin neslinin imamlarndan (nder limlerinden) Muhammed b. Srn (33110) de, aynen mam Mlik gibi, bu ilim yani ilm-i hads, dndir. yle ise dninizi kimden aldnza (dinlediiniz kiilere, okuduunuz yazlara) dikkat ediniz. der idi. Tebe-i Tbinden Abdullah b. Mbrekin: bence isnd dndendir. snd olmasayd her rast gelen diledii sz sylerdi. te bylesine (byle rast gele konuanlara), bunu sana kim syledi? denirse, kala kalr demitir. snd, mmet-i Muhammedin zelliklerinden biridir. Hatta isnd (isnd(lar) bilmeyi/bilimini) farz- kifyeden sayanlar da vardr. te, byle bir dn3i abann eseri olan hads ilmi, metin tenkidleri ve isnd tenkidleri sayesinde, dni yalanclarn veya rivyete ehliyeti az olanlarn iftir veya kartrmalarndan kurtard gibi, bir de mevzu hricinde (hads biliminin dnda), trihyazclarna belgeleri(n) ve tanklklar(n) (gerekliklerini) aratrmada en salam yolu gstermi oluyor. Hem de (Batda) metodolojinin yazlmasndan bin bu kadar sene evvel. (Tecrd, I/80-81) HENZ CENN HLNDEDR, TRH FELSEFES. Seksen be yl nce Ahmed Naim Bey trih ilmi hakknda ok enteresan eyler sylemektedir. Bunlardan birisi aada

grlecei zere- gemi olaylarn olu tarzndan, gelecekteki olaylar zebilecek/tahmin edbilecek, deimez kanunlar karmak: kavnn-i sbite ve zarriyeyi kefetmek, dieri de trih felsefesi ile ilgili syledikleri: Bilindii gibi son yzyllarn bilimsel kltrnn bir rn olup, btn bilimleri aratrma ve bilimsel gerekleri deiik konularna gre farkllaan yolar ile- kefi ve aklamay kendine konu edinen ve mantk- tatbk adn alan metodoloji yani (btn) gereklerin yollarn aacak genel kurallar ilmi (kavid-i klliye ilmi), trih ilmi iin de baz kurallar ve hkmler koymutur. te bu kurallar ve hkmleri burada ksaca aklayp, slm bilginlerinin gerek dnlerine, gerekse trih olaylarla ilgili nakledilen bilgileri bu ilim domazdan evvel l-akal (en az) on asr evvel- bu kurallara ve hkmlere ne derece uyguladklarn gstermek isterim. nsanln gemi gnlerine it olaylar ilmi olan trihin anlamazlk konusu olan bilimsellii meselesini bir tarafa braktktan sonra- gelimesinin son safhas olan tabi (doal=fen) bilimler(i) seviyesini bulmak, dier ifdeyle dnceler, tepkiler, istekler ve insan davranlarnn rn olan gemi olaylarn akndan sonular kararak ispatlanm ve kesin kanunlar ortaya kefetmektir ki, bu kanunlar sayesinde yalnz u andaki olaylar deil, olmu ve olacak olaylar tpk bir fizik ve kimya kanunu sayesinde olduu gibi- anlamaya yol bulunsun. Olaylarn kendisi > trihin, olaylarn sebepleri ve kanunlar da > trih felsefesinin konulardr. lk yaplabilecek ey, trihi gzlem yaplabilen bilimler seviyesine ykseltmektir. Bir Fransz trihinin ifdesiyle, gemi yaam yalnz yzeysel olarak deil, en derin kurumlarna kadar btn ayrntlar ile birlikte diriltmek, bizi deta o gemi devirde aynen yaatm olmak; ikinci safhada trihin ulamas gereken zirve ise, deneysel bilimler arasna girmek ve bizde timiyyt ismini alan sosyolojiye temel olma hakkn kazanmaktr. (Tecrd, I/82) Ancak trih ilmi ismini alan btn bilgiler, olgunluk (rt) dnemini henz bulmu deildir. Olaylarn naklinden ibret olan birinci dnemde ocukluk ana ulamu saylsa bile, trih felsefesi adn alan ikinci dneminde o aal, gsterili iddialarna ramen- ocukluk ana bile ulaamamtr. O, henz domadan, insann hayalinde (sadece) ad konulmu bir cenndir. nk genelde gzlem ve deney bilimleri gz nnde olan ve duyularla ilgili olan olaylar gzlemleyip, aratrp sonra da snflandrdktan sonra sebeplerini ve sebeplerin dnm tarzlarn dier tbirle- kanunlarn arayp bulmaya alrlar. Trih olaylar ise, mziye dnm ve duyularla gzlenlenme imkanlar kalmam l olaylardr (vakyii meyyite). Gemi kimselerce bilinen bu olaylar kefetme leti bizzat kendi duyularmz deil, dier kimselerin ya dorudan doruya, yahut bir vsta ile rendiimiz szleri ve eserleridir. Halbuki bu olaylarn, rivyet olunduu gibi meydana gelip gelmediklerini anlamak iin, onlar aynen ideye imkan olmad gibi, duyularmza sunmak zere rneklerini de kendi arzumuzla ideye yol bulamayz. Bunlar birer defa olmu ve geip gitmitir. Bizim gzmzn nnde canlanmalar iin, bakalarnn duyu ve hfzalarn istihdm etmekten baka aremiz yoktur. te bundan dolay, (gemi) olaylar nakletme anlamnda trih, mantklara gre gzlem/deney bilimleri seviyesine kamyor. Tekrar mmkn olmayan bu (gemi) olaylar zerine kantlarn bina eden trih felsefesinin (bunun sonucu) bize sunaca hkmlerin ne kymette olaca, zellikle kanun diye ortaya atabilecei hipotez iddialarnn ne dereceye kadar doru kabul edilmek lazm gelecei ise az bir dnme ile akla gelecektir. Bir gerek sabit olduktan sonra, (bir de) trihilerin olaylar naklederken de, ihtiya hissettike kendi edeb, dn, siys grlerine gre bir kant ortaya koymaya luzum grmeksizin- tenkid/eletiri ismini vererek, bol bol ifde ettikleri, uzak ihtimallere dayal farz edilen olaylara dayal yorumlarna ne demeli?

Bununla beraber, bu skntlar grerek, trih olaylara inanmak kesinlikle doru deildir grne kaplmak da, u bir grtr. lmin tavsiyelerine uymak, kurallarna riyet artyla, gz nnde olmam bir ok eylerin olmu olduuna hkmetmek hem mmkn hem de dorudur. Kiisel gzlemler ile yetinerek, (dier) insanlarn tanklklarn inkr etmek ess kabl edilirse, trih ile beraber hemen hemen ilemler ve insanlk bilgisi alt st olur. Biz ilemlerimizin yzde doksan dokuzunda rivyetlere ve bakalrnn gzlemleri zerine hkm ina ediyoruz ve ok defa da bunlarda isbet ediyoruz. Mahkemeler huzurunda haklarmz, tanklarn olumlu ve(ya) olumsuz ifdeleri ile red veya kabul edilir. Hatta gzleme dayal fen bilimleri teorileri kanunlar bile, ounlukla o bilimlerle uraanlarn tanklklarna gre kabul edilip dorulanmaktadr. Bir fizik veya kimya bilgini, bu ilimlerin konularna dhil btn eylerin ve olaylarn yalnz pek az ksmn bizzat gzlem ve aratrma frsatn bulabilir. Geride kalanlar ise, baka bilginlerin incelemesinden gemi bulunur ki, onlarn tanklklarn kabul sayesinde, o lim aratrma ufkunu hesap edilemeyecek derecede geniletmi olur. Her eyi ve her olay her limin bizzat gzlem ve deneyden geirmesi lazm gelse, btn fen/doa bilimleri, ilkel fakat zeki bir adamn ard arda grd izlere ramen yine de hi artmayan ilim miktarndan daha fazla genilie ulaamaz. zetle, bir bilgin dier bir bilginin tankl ilke hareket eder. Bir tabib: ben bir ila kefettim ve u hastala kar ifa verdiini yeterli olacak sayda hasta zerinde denedim dedikten sonra artk dier doktorlar o ilac kullanmakta tereddt gstermezler. Yeter ki o tabb (iinde) uzman olsun ve yalan grlmemi bulunsun (Tecrd, I/83-84) Sonu olarak, yalan, bilgisizlik ve hatas olmayan bir rivyetin(naklin), tankln ve haber vermenin bilimsel yanlmayalm, deneysel bilimler de dhil her bilim adamna gre bilimselbir kymeti vardr. Byle bir tanklk ve haber vermenin kabul edilmesi ve dorudan doruya duyular yerine geirilmesi (duyularla elde edilmi gibi kabul), mantk ilmince hem limm (a priori), hem de inn (a posteriori) bir kantla, hem talle(tmdengelim), hem de istikrya (tmevarma) dayanan bir istidll-i hafye (gizli kanta) dayanr. Dell-i limm (a priori kant) udur: filn rvnin, tann verdii haber yalan veya cehil ve hat tasavvurunu olumsuzlayacak ekildedir. Byle olan her rivyet, her tanklk da nakledilen eyin, mehdun bihin varlnn gerekliine, yahut olduunun gerekletiine kanttr. yle ise bu rivyet, bu tanklk da mehdun bihin varlnn veya olduunun gerek olduuna kanttr. Dell-i inn de (a posteriori kant), doal bilimlerde kullanlan eserden messire intikl eklinde olur. Mesel meydana gelmi bir olayn haber verilmesini gz nne aldmzda, verilen haberin baz zelliklerinden, haberi nakledenin ve tann ehliyeti ile doruluuna ve onun bu iki zelliinden de haberin salkllna, rivyet edilen (haber verilen ve grlen) haberin ve olayn, kesin gereklemi olduu gereine intikal edilir. Demek i yalnz haberlerin yalan m doru mu olduunu, haberi verenin de sika dier tbirle adalet ve zabt yani haberi dkmeden salkl ekilde nakledecek ehliyette olup olmadn aratrmaya, nakledilen bilgilerin makbl olanlarn, reddedilip kabul edilmemi olanlarndan ayrmaya kalyor ki, bu da metodolojinin Mthode historique=Menheci trih unvan altnda ina ettii kavid-i klliyeye (genel kurallara), rivyetle bize ulaan haberleri bilimsel bir tarzda eletirmek, ondan sonra da haberlerin ve belgelerin iaret ettii olaylar canlandrp sebeplerini aratrmakla kolaylar. (Tecrd, I/84-85) (Bu konuda, Mantk-i tatbknin yerini metodolojiye brakmas ve trih biliminin konumu konusunda, bkz.: Dcne Cndiolunun, 9 Mays 2004 tarihli Yeni afaktaki yazs)

Eletiri (tenkd/intikd) devresi(nde yaplmas gereken i) tahll (zmleme, unsurlarna ayrma, analiz) dir. Ve asl trih odur. Sebepleri aratrma devresi ise terkbdir (sentezdir=farkl eyleri bir araya getirerek yeni bir dnce ortaya karmadr). Bu ise trihden ok, felsefedir. Ve ounlukla ind mlhazt (kiisel yorumlar) ile maalesef dolu bulunur. te gnmzde byle kiisel yorumlarla dopdolu olan trih felsefesini bir tarafa brakalm da, asl trih, intikd trihi (eletiri trihi) hakknda ilmin son zetini syliyelim: Trihin kayna vardr ve eletiri de bunlarla ilgilidir: Merviyyt (rivyet edilenler, anlatlanlar) (Traditions), bidt (bideler) (Monuments), Mektbt (yazl belgeler) (Ecrits). bidt bizim konumuzun dnda olduundan onlarla ilgili bilgileri brakyoruz. Franszca Tradition kelimesi Yeni Larousse Ansiklopedisinde: Uzun sre boyunca azdan aza geen doru veya yanl olarak nakledilenler diye tarf ediliyor. Bu kelimeyi bizde kh Anane ile, kh hads ile tercme ediyorlarsa da, bu tarfe gre, her ikisi de yanltr. (Ahmed Naim Beyin dikkat ektii bu yanl, otuz yl sonra M.G.S. Hodgson da fark edecektir. Hodgson vefatndan sonra 1974de yaynlanan, Trkesi 1993de piyasaya kan almasnda, hadslerle ilgili ok nemli u cmleleri ifde edecektir: Hads(kelimesin)i tercme etmek iin, genelde tradition/gelenek kelimesi kullanlr, fakat ondan daha uygunsuz bir yanltercme rnei bulmak gtr. ou balamlarda ve sklkla can alc olanlarndan, hads, ngilizce tradition kelimesinin m ettiinin hemen hemen zdd mnya gelir. Hads rivyetleri dkmanterdi (yazlyd), anonim (nakledenin isminin bilinmedii) deildi; ikrd ve yazlyd; azdan, zaman bilinmeyecek kadar eski ve kesinlikten uzak deildi; ve ou kere uygulanmakta olan rf ve detlere ztt (Hodgson, slamn Serveni, I/204 (dipnot: 6) Hodgsonun, Trkiyedeki ve dnyadaki (kendisine Mslmanm diyenler de dahil) pek ok oryantalist afyonu yutmu ilim (mi film mi oras pek belli deil) adamndan bin kat daha insafl ve doru olan bu ifadelerinin orijinalini, ilgilileri iin buraya koyuyoruz: It has been common usage to translate hadith by the word tradition, but a more mischievous case of mistranslation would be hard to find. In many contexts, and often in crucial ones, hadith means just the opposite of what is implied in the English word tradition. The hadith report was documented, not anonymous; it was explicit and written, not oral, immemorial, and imprecise; it was very often just contrary to custom as practiced. Compare the discussion in the section on usage in Islamics studies in the Introduction. (daha fazla ayrnt iin, kitabn orijinalinin 76-79. sayfalarna baklabilir: Hadith report, Tradition alt bal altnda) Hodgsonun burada not ettii kendi grlerinden birka cmleyi de nakledelim: Belki bizzat Kurn muhafaza kadar merkez olmayan (devletin Hz. Eb Bekirin kurduu Kurn komisyonu gibi dorudan mdhil olmad) , fakat uzun vdede deiik kltrel sonularn en verimlisi olan ey, peygamberlere ve zellikle Hz. Muhammede dir bilgilerin toplanmasyd. Halk, onun ne yapt veya ne syledii ile ilgili, hads yani haber denilen anekdotlar (hayatndan notlar) paylaacak ve saylar gittike artan bylesi hads rivyetleri, Peygamberin ve ashbnn ne yaptna veya ne syledii ile ilgili dindrca bir hayata rnek olmaya elverili rivyetler- dilden dile dolamaya balayacakt. Muhtemelen, Hz. Muhammedin ashbndan bir ksm, kendi devirlerinde az veya ok onun yaptklarn nakleden insanlar olarak tannmlard; ki bunlar dindr, yurtsever, veya en azndan merakl bir kesim iinde, bir dinleyici kitlesi bulurlard. (Hodgson, 1995, I/204) Hodgsonun, yukardaki metinde, gnmzden elli yl nce; bugnlerde okca kullanlan model olma ifadesini kullanmas ve (Hz.) Peygamber ve sahblerinin sylediklerinin ve yaptklarnn, dindrne bir yaam iin model olma ile ilgili olduklarn.. vurgulamas, ok ho bir ifadedir.

Ahmed Naim Beyin hads kelimesi yerine yanl olarak kullanlan tradition ile ilgili notlar yle devam ediyor: Anane (Arapada an kelimesinin den, dan anlamna geldiini anane derken de, iki tane an kelimesi kullandmz, bununla da u kiiden, ondan da u kiinin nakletmesi yani nesillerin biri birinden naklettii olaylar/haberleri/ gelenei/ detleri kasdettiimizi hatrlayalm), rv veya rvlerin isimlerini anarak, u kadar ki rv veya rvlerin haberi bizzat iitildiine dellet eder bir lafz kullanmayarak, yalnzca an Arapa lafz ile yaplan nakil ve isndn addr ki, bu eit rivyetin hadsilerce zel hkm vardr. Hads de evvelce geen tarflerden bilindii gibi- Hz. Peygamberin szleri, davranlar ve onaylarnn bir isndla (nakledenler zinciri ile) nakil ve rivyeti iin tayin edilmi bir terminolojidir /vaz olunmu bir stlahtr. Ve (hads bazen) Tbinin szlerine ve fetvalarn da kapsasa bile, yine ananede olduu gibi senedlidir. Ve rvlerin isimleri (mutlaka) sylenir. Tradition kelimesi ise yukardaki tarfin delletiyle- rvlerin (nakledenlerin) bilinmemesi manasn da ierir. Hatta, rvleri bilinen rivyetler hakknda, (Batllar) bu kelimeyi kullanmazlar. Bir de traditionda uzun mddet gemesi, nakil iin art olduu halde, byle an lafzlar ile nakledilen bir hadste byle bir art yoktur. te (hads kelimesini Bat dillerine tercme iin kullanlan) bu tercmeler yanltr. Buna merviyyyt- kadme veya menklt- kadme desek daha yakn bir tabir ile ifde etmi oluruz. Geri Kilise Trihi terminolojisinde dnle ilgili olan davranlarn ve inanlarn gerek szl ve gerekse yazl nakledilmesine de Tradition deniliyor. Bu zel terminolojiye gre hadsin de bu ekilde tercme olunabilecei akla gelirse de, yine de o kelime bunun tam kart deildir. Zira, hads msned (senedli: hem metni hem o metni her nesilde nakledenlerin isimleri Hz. Peygambere veya sahbye dayanan/ulaan) olan bir rivyet olduu halde, kilisenin anladmz mnca msned bir rivyeti yoktur. (Tecrd, I/85-86) TENKDN BLMSEL KURALLARI. Bunlar bilindikten sonra, rivyet edilenler ile yazl metinleri tenkd iin konulan bilimsel kurallar aklamaya balayalm: Tenkd, ya olaylarn kendisini veyahut olaylarn rvleri (nakledenleri) hakknda hadsilerin tbiriyle sylersek- ya metin, ya sened hakknda olur. Olaylarn kendisi konusunda, ncelikle byle bir olayn mmkn olup olmad, mebd-i akliye (akln temel prensipleri) ile bilimin kanunlarna (kavnn-i ilme) uyup uymadklarna (derece-i tevfuk ve mnftlarna) baklr. Ve imknsz olan olaylar reddolunur (Muhl olan olaylar reddolunur). Mesel n-i Fafrnin (in mparatorunun) ibnus-sem (Gn olu) ve Mikadonun bnu-ems (Gnein olu) olduuna, Romallarn Romulus kssasna it masallar bu eitten olarak, vehle-i lda (ilk anda) reddedilecek rivyetlerdendir. Baz rivyetler de akla aykr olmaz, fakat kaynaklar ortada yoktur. Bu eitten senedsiz, sepetsiz, nerelerden terauh (szdklar) ettikleri belirsiz rivyetlerin gsterdii olaylar ne kadar eski, meydana geldikleri zaman ile tesbit edilip kaydedildikleri arasnda ne kadar ok sre gemi ise, o kadar (daha) az gvenilir saylrlar. Mesel Araplarn Tasm, Ceds, Amlika, d, Semd gibi yok olmu nesilleri hakkndaki rivyetlerini bu snfa sokmaldr. Bu snf rivyetler, daha gvenilir dier kaynaklardan gelen rivyetler ile gzden geirilmezlerse, hangi tarflar doru, hangi ksmlarnn hayl olduu anlalamaz. Yalnz u var ki, bunlar ayrntlar ve nakledilme tarzlar itibriyle- pheli olmakla beraber yine balangta her hangi bir eyin var olduu ve (anlatlan) olayn sonradan olduuna iret ettikleri gibi, bazen hangi topluma it ise o topluma it baz ahlk ve tabiatlarn ve nakledilen olay zamanndaki genel ruh hli veye toplumsal rh hlinin belirtilerinden olmas itibariyle, pek ok nem ifade etmeleri mmkndr. Fakat her halde bunlar trih rivyetler arasna sokmak uygun olmaz. Akla uygunluk konusunda da, nakledilen olaylarn ne dereceye kadar ihtiml dhilinde veya ok uzak ihtiml olduunu hesaba katmak ve dorulamakla inkr etmek arasndaki hkm verme derecelerini ona gre belirlemek gerekir. Ancak bu takdirde de ada

filozoflardan Thomasn okullar iin yazd felsefe kitabnda dedii gibi- aratrma meselesi zellikle pek nazik ve pek zor bir ekil alr. Balangta uzak ve hatta imkansz olduuna hkmedilmi nice iler ve olaylar vardr ki, sonradan geree uygun grlmlerdir. Geen yzylda Romal trihi Tit-liv (Titus Livius)un bahsettii kan yamurlarna, gk yznden ta indiine, da tepelerinde deniz sedefleri bulunabileceine inanmak, ocuka dnceler saylyordu. Bu olaylar bugn zah ediliyor ve nedenleri sylenebiliyor. Bundan yz sene evvel fonograf ile telefonun mmkn olacan syleyen bir fizik bilginini dnelim. Byle bir kii elbette karsnda yalnzca kendisini yalanlayanlar bulacakt. Thomasn kitab yaynland zaman (1923) telsiz telefon henz yok idi. Bugn ne kadar yaygnlat ise ortadadr. (Ahmed Naim Beyin vefatnn 1934 olduunu hatrlayalm) Bugn hatta telsiz sinema (Telvision)un uygulamasn gerekletirmeye alyorlar. Aya seyahati bile aklna sardranlar var. (Anlalan, Batdaki bilimsel gelimeleri (Franszca gazete ve dergilerden) gn gnne takip eden (ve o sralarda stanbul niversitesinde hocalk yapan Ahmed Naim Bey bile 1920lerin sonuna doru, aya gidileceine pek inanmyor. Oysa krk yl sonra insanolu aya ayak basyordu) Buhar ile alan ulam aralar, havada yolculuk, telsiz telgraf, havagaz ve elektrikle aydnlatma, gne nlarnn kullanm gibi eyler, hep imkn alanlarnn zannedildiinden ne kadar geni olduunu gzlerimize ispat eden insanlk hrikalardr. te, gereklemesi (ok) uzak ihtimal saydmz eyleri reddetmek bilime aykrdr.(Tecrd, I/87-88) te, ..u olayn rneine daha nce veya zamanmzda (hi) tesdf etmedik, yahut bunu aklm(z) almyor demekten baka kanta dayanmakszn, (daha nce) tanklk ve (yaptklar) rivyetlere (hi) eletiri gelmemi insanlarn grdklerini ve naklettiklerini reddetmek, bilimsel gerek bak asndan cidd saylamaz. Mesel Telepati (Tlpathie) ve Telekinezi (Tlkinsie) ve Ektoplasm (Ectoplasme) gibi metapsiik olaylar, yakn zamanlara kadar doal (fen) bilimciler tarafndan iddetle red ve inkr edildikleri halde, en sonunda bu red ve inkrn belirli bir bilimsel inanca kar taassup eseri (arr ballk) sonucu olduu meydana knca, bugn ileri gelen bir ok bilginler tarafndan aratrmaya deer eyler olduklarna hkmediliyor. O halde yaplacak ey, ilk nce tanklarn ve rvlerin durumlarn aratrma, tanklklara gre olmas kesin veya kesine yakn olan fillerle olaylar kabul, sonra da (bunlarn) sebeplerini aratrma vstal da olsa- gzleme, his ve tecrbeye dayal bir ilim olmaya ynelen trihin, (takip etmesi gereken) aratrma yolunun gereidir. Bir defa genel bir kural olarak uras kesindir ki, bir olay akla, daha dorusu alk olunan duruma ne kadar aykr dnlrse, hitlerdeki ve rvlerdeki sdk (doruluk) ve o haberi tama ehliyetini o kadar sk artrmak cp eder. Nakledenlerin bu sfatlar olmas gerekenden ne kadar dkse, nakledilen rivyetinde derece derece zayfl artar. Sonra hidlik ve rivyet: 1) ya doruya 2) ya yalana 3) ya da anlatlan olay/sz iine bir miktar bilinmezlik ve hata karm olarak, zan ve pheye yakn olur. te (yaplan) hidlik ve (nakledilen) rivyet ikinci ve nc ihtimllere gre gzlem altna alnr. Haberi getirenin/nakledenin yalancl alkanlk haline getirmediine, nakledilen olayda da yalan sylemediine, yine nakledenin (rvnin) her duyduuna inanr, her grdn gzelce anlamaya gerek grmeden nakleden (her eye) kaplgan bir kimse olmadna kesin kanaat oluursa, yalnz sdk (doruluk) ihtimli (geriye) kalr ki, ite byle rvye sadk denilir. (Tecrd, I/88) Haber veren ya bir kii olur veya birka kii. Bir kii olursa sz dorulardan olup olmadna, akl zeks ve anlay haber verdii eyi olduu gibi aktarmaya yeterli olup olmadna baklr ki bu da ahlkn ve rh hlini (psikolojisini) gzelce bilmeye vbestedir (baldr). Yni rv yalan sylemeye alk m deil mi? Bu (hadsin nakedildii) konuda yalan sylemekde bir yarar var m yok mu? Zek mi, ahmak m? Haber verdii olay bizzat kendisince grlm m, yoksa kendisi de bakasndan m naklediyor? Her iki ihtimle gre

de, hfzas kuvvetli mi, zayf m? Tabi (doal olarak) bu gibi sorularn hepsine her trl pheleri ve ibhm (kapall) giderecek, salamlk veya zayflnn ne derecede olduunu az-ok yakn olarak ifade edecek cevaplar bulmak da her zaman kolay olmaz. Bundan dolay da haber-i vhid her zaman kesinlik ifade etmez. Hkimin huzrunda en az iki hidin kant saylmas da, ite bundan ileri gelir. Bununla beraber, haber-i vhidin kesinlik ifade etmeyecei hakkndaki hkmn gerek trihte, gerekse mahkemelerde, mutlak bir kymetinin olmadn -biraz evvel ismi geen- yazar Thomas hatrlatmay gerekli gryor. Bu istisnnn bakasnn hakkn ilgilendirmesi dolaysyla- mahkemelerde gz nne alnmas cy- teemml ise de, trihde i biraz bakalar. yle rv bulunur ki, bal bana bir kesin kant saylabilir.Yine rv bazen yle bir ey haber verir ki, rivyet edilen eyin tarz ve ayruntlar salamln kant saylabilir. te (bu nedenlerle) adalet ve zabt shibi olan bir tek rvnin rivyeti, pek de kymetsiz deildir. Haber veren birden ok olursa, her biri bldaki (yukardaki) ekilde ayr ayr aratrlr. Daha sonra da szlerine baklr. (Ayn haberi haber verenlerin hepsinin)Szleri ya (biri birine) uygun, ya (da) biri birine zt olur. Birinci duruma gre, eer ayn eyi nakletmelerinin sebebi, aralarnda daha nceden yaptklar gizli bir anlama deilse, veya hepsini birden ayn yalan sylemeye ynlendirecek veya hepsini birden bir yanla/pheye drecek bir ortak durum yoksa, verdikleri haberin doru olmasndan baka bir ihtimal yoktur. Ve bu haber kesinlie yakn bir zan eder. Hele -Avrupa mantklarnca hi zerinde durulmayan, ama bizim ulemmzca pek byk bir nemle aratrlarak zerinde allan- haber, mtevtir yni yalan ve phe zerine ittifaklar aklen imkansz olan bir ok kii tarafndan rivyet edilmi ise ona inanmamak, mahssde mkbere derecesinde akln knunlarna aykr der. kinci duruma gre ise, ncekisi gibi kuvvetli bir zan hsl olamaz. Ancak salamlk ihtimli nerede daha ok ise, o yn terch olunur. Bunun iin rvlerin saysna , zellikle kymetlerine baklr. Ve hangi tarafda ehliyet ve gvenilirlik belirtisi daha ok ise taraf sayca daha az da olsalardier tarafa terch edilirler. (Tecrd, I/89) Trihin kaynaklarndan ncs olan yazl kaynaklara gelince: trihilerce en ok bavurulan kaynaklar bunlardr. Ve bu nedenle byk nemleri vardr. Yazl belgelerde ilk nce yaz aratrlr. Yaz kime ittir deniliyorsa, gerekten ona it midir? Yoksa Apocryphe yni asl ve kkeninde bilinmezlik var mdr? yn aratrlr ki bu, senedi eletiri=intikd- sened demektir. Yazara it olduu kesinletikten sonra, ieriine yani metne geilir. Eser (yapt) shibinin naklettii eyler, akla yakn eylerden midir? Szleri arasnda kapallk ve eliki var mdr? Yoksa ifdeleri ak ve biri birlerini destekleyici midir? ona baklr. Eser eletirinin bu evresinden de geirildikten sonra, yaznn sahibinin kendisi eletirilir ki, bu da rvnin cerh ve tadlidir. Yaz yazan kimse olay veyahut olaylar tanklardan m naklediyor? Yoksa asl hitler kendi adalar olup da, o onlardan m naklediyor? Kendisinin rivyete (nakletmeye) ehliyet derecesi nedir? Sadk mudur? Akl banda bir kimse midir? Hfzas kuvvetli midir? Olay hemen meydana gelmesi sonrasnda m kaydetmi? Arada bir arac varsa, bu araclar kimlerdir? Ve ne deerde adamlardr? te bunlarn hepsi aratrlmadka yazl bir haberin gvenilirlik derecesi hakknda tam bir bilgi oluamaz. Olutuktan sonra da, haber-i vhidden ileri bir dzeyi bulamaz. (Tecrd, I/90) BR KARILATIRMA. ELETREL DNCENN TRH. Eletiri trihi, bir bilimsel sonuca ulaabilmek iin, rivyet edilenleri ve nakledilenleri byle ayrntl bir aratrma srecinden geirmek gerektiini gsteriyor. Medeniyet lemince kabul edilen ve piyasada dolaan saylmas mmkn olmayan- bunca trih kitaplarnn acaba ka bu llere gre bilimsel saylabilir? Belgeleri insanlarn nne bu tarzda sunarak trih yazmak, ncelikle mz (gemi) hakknda insanln bilgisinin pek az olduunu itirf demek olaca

iin, o koca koca ciltleri de pek aza indirmeye rz olmak demektir. kincisi, byle eserler, mz hakknda ok eyler bilmeye hrsl olan okuyucularn merkn tatmn edemiyecekleri iin, rhlarn da hayliden hayliye skar. Bu sakncay giderebilmek iin yazarlar, hem nakil ve rivyeti bir edeb ekle sokmaya, hem de gereken belgelerle ortaya kmayp eksik kalan ayrntlar da srf olaylarn akn kesmemek ve aralarndaki irtibat gstermek hrsylahayallerden yararlanarak doldurmaya, ondan sonra da bu hayl olaylar ile gerek olaylar karm zerine gy felsef bir ok uzun uzadya sebepler bin etmeye kalkarlar. Tpk bir romann olaylar arasndaki irtibat ve ilgiyi aklamak iin uydurulan ikincil olaylar gibi. Eldeki trihlerin gerekten ispatl olan pek az ksm istisn edildikten sonra ihtiyatla sylyorum- yzde doksan byledir. (Bugn 2013de, Ahmed Naim Bey in bu satrlar yazmasnn zerinden seksen be yl getikten sonra, trihin kaynaklarnn salamlnn bu denli dk olmadn gryoruz. Trih, kendisine yaplan eletirilerden ders alarak, tavsiyelere kulak vermi, ve belgelere dayal almann oran btn dnyada hayli ykselmitir. Ama, A.Naim Beyin syledii ind (yanl, kiisel) yorumlar, trih felsefesi olarak hl bol miktarda yaplmaktadr) Kim ne derse desin, en cidd bildiimiz trih kitaplarnn (anlattklar) ou olaylar bilimsel bir ispata dayanmad iin hayl; bu gibi olaylar zerine kurulan trih kantlardan kan sonular da son derece olumlu dnmeye alarak sylyorum- ihtimldir (olaslktr/kesin deildir). Belgeli trihler yalnzca belgelere ve tanklklara dayal olaylar nakledenlerdir. ounluu oluturan dierlerine dorudur diye itibr ediimiz, srf yazarlarna hsn- zan ettiimizdendir. Bvech (nedensiz) bir hsn- zannn ise bilimde pek o kadar yeri yoktur. Bilim adamlarna: Btn bilimler iinde, salkllk ihtimlinden en az nasbi olan bilim, trihtir dedirten, ite budur. (Tecrd, I/91) Bununla beraber, bu kadarla da yetinecek deiliz. Bugn slam dnini kabul etmi olanlarn dnda, dnyada hibir dnin mensuplar yoktur ki, dnlerini ortaya koyanlarn ayrntl hayatlarn, bunlarn rettikleri hkmleri, her trl pheden ve zanlardan uzak olarak bilsin. Ve uyduklar Kitaplarn ilk teblicilerine (ln eden/anlatanlarna) it olduklarna ve noksan ve fazlala ve deimeye uramadklarna tam bir gvenleri olsun. nk kendileri ile ilk dindalar arasnda sened-i muttasl (kesintisiz sened/ba) yoktur. Senedin kesintiye uramasndan dolay da, dn konusunda en byk tandklar ztn dnine kendileri hakkaten mensup mudurlar? Yaptklar ameller ve yinler gerekten, onlarn (ilk dnemdekilerin) rettikleri amellerle yinler midir? Yoksa inanlar dn ve yinleri, mehul (bilinemeyen baz) kimselerin o dnlerle oynamalarnn bir eseri midir? Bunlardan phe etmemek elden gelmez. Ve pheleri giderecek hibir kant da gsterilemez. Mesel Yahd ve Hristiyanlarn ortaklaa ellerinde bulunan Ahd-i Atk ile yalnz Hristiyanlarn uyduklar Ahd-i Cedd kitaplar hakkndaki anlamazlklar gerekten fecdir. Ahd-i Atkin 47 kitabndan Smirlerce ki Yahdlerin bir mezhebidir- yalnz yedisi muteberdir. Bu yedi kitabn da ellerindeki brnce nshaya uymayan- dier Yahd mezheplerinin elindeki brnce nshay, Smirler tanmazlar. Hristiyanlarca da Ahd-i Atkin (Tevratn), ilk zamanlarda yalnz 38 kitab tannm iken, dier 9 kitab, 325, 364, 397 sinn-i Meshiyyesinde (Hristiyan senelerinde/mld yllarnda) gerekletirilmi olan znik, Laodise (Denizli)ve Kartaca konsillerinde yani meclis-i ruhbniyesinde (rhibler meclislerinde/toplantlarnda) derece derece papazlarn kararyla Mukaddes Kitaplar arasna katlmlardr. Nasl ho deil mi? Bir kitabn vahy-i mnzel (Allahn indirdii) olup olmamas durumu, binlerce sene sonra gelen birka papazn olumlu oy verivermesiyle gerekleiyor. Ve (bunlar) vahiy deil iken, niden vahiy saylyor!

Ahd-i Ceddi (ncili) oluturan 27 kitabn da balangta yalnz 20si vahiy saylp, sonradan 364 ve 397 senelerinde gerekletirilen Laodise ve Kartaca konsillerinde dier yedisi uyulacak kitaplar seviyesine terf etmilerdir. Her iki Ahdin dnda olarak Yhdlerin bazlarnca Mus Aleyhisselma it denilen Mhedt,Tekvn-i Sagr, Mirc, Esrr, Vesy, tirflar isimleriyle alt, zeyir Aleyhisselma it denilen bir, y Aleyhisselma it denilen iki, rmiy (bu peygambere Frenkler Jrmie derler) Aleyhisselma it denilen bir, ki toplam olarak on kitap ile Habekk Aleyhisselma it denilen kelimt, Sleyman Aleyhisselma it denilen dier mezmr (mezmurlar, Zebr sreleri) Yahdlerin ounluu ile Hristiyanlarca reddolunduu gibi, Ahd-i Ceddin dnda olarak da s ve Meryem (Aleyhims-salt ves-selm) ile Havrler ve Etb-u Havriyyna (Havrleri grenlere) it denilen yetmi ksr kitap daha var ki Hristiyanlarca Apokrif yani gayr-i sbit saylyor. Bunun dnda Hristiyanlarca kabul edilen yukardaki kitaplar hakknda dou Ortodokslar ile Katolikler ve Protestanlar arasnda da byk anlamazlklar vardr. Okuyucularmz bu konuda Rahmetullhi Hind Rahmetullahi Aleyhin zhrul-Haknda hayli fazla ayrnt bulabilirler. Bu kitap Arapadan Trkeye tercme edildii gibi Franszcaya da tercme edilmitir. (Tecrd, I/92-93) Rahmetullah Kayranv (Kairanami) (1818-1891) Hindistan Utar Pradeli slam limidir. Hindistan Hristiyan yapmak iin byk mitlerle gnderilmi olan K.G. Pfander ile Agrada 1854 ylnda yapt halka ak mehur tartmalar sonucu, Pfander byk bir yenilgiye urayarak, tartmalardan ekilmek zorunda kalmtr. Rahmetullhn bu konumalarnda kulland metinler temel olmak zere Arapa olarak yazd Izhrul-Hak daha sonra alt cilt halinde Urducaya tercme edilmi, bir cilt halindeki zeti de ngilizce olarak baslmtr. 1857 ylnda ngilizlere kar byk isyana Rahmetullah da katldndan, ngilizlerin takibinden cann zor kurtarm, Bombaydan bindii bir gemiyle Arabistan sahillerine ulam, daha sonra yayan olarak Mekkeye gelmi ve burada Savletiyye Medresesini kurarak eitim-retim faaliyetini srdrmtr. (Hristiyanlarn elikileri) Bu kadarla da kalmaz. Bu kitaplardan her birinin Vahy olup olmamas hakknda her iki tarafca var olan anlamazlklarn dnda, her birinin it oduu iddia edilen o peygamberler tarafndan yazld da ispatlanm deildir. Aksine, o peygamberlerin o kitaplar yazmam olduklar, o kitaplarndan metinlerinden karlan ve Yahd ve Hristiyan bilginlerinin ak veya/bazen de gizli ikrarlar, bazen de iddialarndan karlarak, ispat ediliyor. zet olarak, Ahd-i Atk ile Ahd-i Cedd kitaplarn kat kat saran phe ve karanlk perdeleri o kadar kalndr ki, biz Mslmanlarn, Alahn indirdiine kalpten inandmz Kurn olmasa, Mus ve s Aleyhims-saltu ves-selm hazretlerinin birer erefli peygamber olup, kendilerine Tevrt ve ncl isminde iki kitap ve erat indirilmi bulunduuna, hatta bu isimde iki kadri byk ztn dnyay ereflendirdiklerine, Yahdlerin ve Hristiyanlarn ellerinde nakledilen kantlara bakarak sylememize imkan bulunmaz. Avrupallardan peygamberlie inanc olmayanlar Tevrtn Asurlulardan geldiini, s aleyhis-selmn hayl bir kii olup, Hristiyan inancnn bilmem hangi Yunan felsefesinin rn olduunu iddiaya kadar ii gtrmyorlar m? Acaba neden? Hi phesiz, Yahdler ile Hristiyanlar eskiden beri dnlerine laykyla sahip kp anl peygamberlerinden kendilerine ulaan inan ve hkmleri korumada ihmal gsterdiklerinden kesintisiz isndn anlamn ve nemini zamannda dnerek, bunun kesintiye uramasndaki sakncalar nemsemediklerinden. Halbuki (hayat) Hz. Peygamber SAV kadar bilinen ve hakknda o derece salam belgeler toplanm bir yaratlm fert gelmemitir. mmet-i Muhammedin bugn yeryznde hibir millete nasb olmayan en byk erefidir ki, dnlerinin hkmlerini, Peygamberlerinin durumunu ve szlerini ve davranlarn hi deiiklie uratmakszn bu na gelinceye kadar on buuk asrdan fazla korumay baarm, ve bundan sonra da Allah

diledii srece buna devam edecek olmalardr. Mslmanlarn hangi meselede aralarnda anlamazlk ksa, mracaat olunacak yer Allaha hamd olsun korunmu olan- Kitap (Kurn) ve Snnettir. Dn olan bu belgeler, bir taraftan da, baka yerde benzeri grlmeyen en salam trh belegelerdir. Gerek dn, gerekse slm olaylar hi deilse slamn ilk dneminde olmu olan olaylar- yazmak isteyen trihi, tarafsz olmak artyla, slm ile Mslmanlarn mzsini olduu gibi gstermede hi zorlua dmez. te bu konu bilindikten sonra, mmet-i Muhammed arasnda rivyete dayanan t ilk dnemlerden gnmze ulaan szlere (hadslere) ve haberlere sz getirelim.(Tecrd, I/93-94) Hz. Peygamberin zaman ile, Hayru-kurn (asrlarn en hayrllar) diye inandmz, Ashb ile Tbin ve Tebe-i Tbin asrlarndan beri bize ulaan nakiller, kant olmaya elverili olma ynnden -bn-i Hazm-i Zhirnin taksmne gre- alt derecedir: Birinci dereceye Kitbullhn (Kurnn) tevtr yoluyla bize ulam nazm shipdir ki dnyada kelimeleri tartmasz olarak bu kadar bilinen ve korunmu ve hi deimemi, hibir sz, hibir kitap yoktur ve olmayacaktr. kinci derecedeki nakiller ayrntlar halk tarafndan bilinmedii halde- ilim adamlarnn tamamnn ilim adamlarnn tamamna asrdan asra naklettii eylerdir ki, (Hz. Peygamberin) mucizelerin(in) bir ou ve mensik-i Hacc (Hacc srasnda yaplacak eyler) ile Zekt hkmlerinin bazlar bu snfa girer. nc derecedeki nakiller hepsinin de kiilii, durumu, adleti, iinde bulunduklar zaman ve yer belli olan ve her birisi rivyet ederken, kendisini bu bilgiyi verenin ismini, kimin ocuu olduunu, bildirerek siktn sikta (gvenilir kiilerin gvenilir kiilere) bildirdii eylerdir ki, bu ekilde olan nakillerin bir oklar da ya birok Sahb tarklerinden (yollarndan, zincirlerinden) Allahn Elisine, ya Sahbye yahut Tbiye, yahut da Tbiden alan imama, kffenin kffeye (hepsinin hepsine) nakli ile sabittir. te nakledilen bilgilerin bu derecesinden dn hkmlerin alnacanda tereddt eden yoktur. Drdnc derecedeki nakiller, yle nakillerdir ki yine kffeden kffeye, yahut sikadan sikaya ulamak zere rivyet olunurlar da, silsile-i isnd (rvler=nakledenler zinciri) kendisi ile Hz. Peygamber arasnda bir tek vaste kalan bir kiiye dayanr. Ve o kii, haberi kimin vstasyla rendiini bildirmemi bulunur. te bu eit nakiller, Mslmanlardan bazlarnca mamlun bih (kendisiyle amel edilir=uygulanr) olursa da, bir oklar bunlarla amel etmezler. nk, zincirde ismi zikredilmeyen kiinin, sika(gvenilir) olmama ihtimali vardr. Beinci derecedeki nakiller yine kffeden kffeye, yahut sikadan sikaya nakledilmi ve rv zinciri Allahn Elisine dayanm, yalnz bu rivyet yolunda yalan yahut gaflet ithamlarndan birine maruz kalm, yahut da byle bir itham olmasa da- durumunda bilinmezlik olan bir kii bulunan nakillerdir ki, bu gibi rivyetler (bu) haberi kuvvetlendirecek baka bir kant bulunduu takdirde, baz Mslmanlarca bir dereceye kadar makbul saylrsa da, dierlerince aleltlak (genel olarak) reddolunur. Altnc derecedeki nakiller yine kffenin kffeye, yahut sikann sikaya haber vermesiyle- Hz. Peygambere (kadar) ulamakszn, filan sahb, yahut Tbinin, yahut daha sonraki bir (hads) imamn(n) yle byle dediine, yahut yle byle hkmettiine dir olan nakillerdir ki, bunlarn da kabul, Mslmanlar arasnda tartmaldr.(Tecrd, I/95-96) Dier bir snflamaya gre, slmi nakillerin en banda Kurn Kerm gelir. Nakillerin ikinci snf, Hz. Peygamberin snnet-i seniyyesini anlatan kitaplardr ki, onlarla megul olan Muhaddislerin byk topluluudur. nc snf Tefsrdir. Kurn Kermin dorudan doruya Arapasndan anlalan manalarnn dnda, esbb- nzl (yetlerin ini sebepleri), ve anlamlar ve kapsamlar geni olan baz Kurn kelimelerin, (o yette) bir (tek) manada kullanlm olduu konusu gibi ki, her halde nakil ve rivyet bilgisine ihtiya duyulan ve yalnzca (Arap) dili(ni) bilmekle bilinemeyecek birok eyler vardr ki, bunlar Kurnn inii

srasnda orada bulunan Ashabn fakhlerinden veya onlarn sohbetlerine uzun mddet devam etmi Tbinden alnmak zarureti vardr. te bu gibi haberler de hadstir. Ve bunlardan lm-i hads kurallarnca makbl olanlar alnr, olmayanlar reddolunur. Tefsr kitaplarna Tbinden Kbul-Ahbr (v. 32/652), Vehb b. Mnebbih (34-114/654-732) ve dierleri gibi Ehl-i Kitbn kitaplarn okuyan kiilere ulam baz rivyetler de karmtr. srliyyt denilen bu rivyetler, ehl-i Kitbn azndan yahut ele geen Ehl-i Kitb kitaplarndan nakledilirdi. srliyyt rivyet etmekte, vk (geri) bir beis (saknca) grlmemitir. nk, bu rivyetler gemi Kitaplarda u sylenmi, bu yazlm demek anlamna geldii gibi, Tirmiznin hasen sahh) kaydiyle Abdullah b. Amr b. s Radyallhu Anhden rivyet ettii (Hz. Peygamberin) : Benim tarafmdan bir yet olsun (insanlara) tebli ediniz (syleyiniz/dni ulatrnz) sril Oullar da yle diyor, byle diyor diyerek rivyet edebilirsiniz. Ve l haraca.. Bunda bir (harac) beis (saknca) yoktur. Benden (bir sz) rivyete ederken her kim benim azmdan kasten yalan uydurursa, Cehennemdeki durana hazrlansn hads-i merfu delletiyle de, bu(nu nakletmek), mubah (sakncasz) grlmtr. Lakin byu eit rivyetler hakkndaki hkm durmaktan ibarettir. Yani, bu gibi nakiller, akla hi de aykr olmasalar da, yine de dorulanmalar veya yalanlanmalar konusunda durulur/bir gr sylenmez. Ama akla, Kitaba (Kurna) ve Snnete aykr olanlar herhalde reddolunurlar. Uygun olanlarnn da uydurma olma ihtimalleri olduu gibi, senedi(zincirinde) kesik(lik) (ve fakat) salam rivyetlerden olma ihtimalleri de vardr. Kitab ve Snnetin bunlara ihtiyac olmadndan, doruya yanl, yanla doru demi olmamak iin, i hkm vermee gelince tevakkuf etmek (durmak/sesini karmamak/gr aklamamak) gerekir. Zaten Buhrde de merfan nakledildii gibi, Hz. Peygamberin salnda, ehl-i Kitabdan (Yahudilerden) baz kiilerin Tevrt okuyup Arapaya tercme ettiklerini Hz. Peygamber duyunca yle buyurmutur: Ehl-i Kitb dorulamaynz da, yalanlamaynz da. (Onlara u yeti okuyunuz) Ehl-i Kitba deyiniz ki: Biz Allaha ve bize indirilen Kitab- Kerme man ettiimiz gibi brhm, smil, shk, Yakb ve Esbta (onlarn torunlar olan peygamberlere) indirilenlere de, yine Msya, sya ve btn peygamberlere Rableri tarafndan kendilerine verilen Kitablara mn ettik. Hibirini dierlerinden ayrt etmeyiz. Ve biz Allaha itaat etmi ve boyun emiiz. Baz dn imamlarnn (byk bilginlerin) mesel, Ahmed b. Hanbelin: eit kitabn asl yoktur: Megz, Melhim (Asr- Sadetteki savalar, meydan muharebeleri), (ve) Tefsr sz, ihtiyatl olmak iin sylenmitir. Bunlara aslsz denilmesi, bunlar tamamen yalan ve itibardan dk anlamna deildir. (nk) Baz (srelerin) tefsirler(i) vardr ki, (bu bilgilerin) Hz. Peygamberden geldii kesindir. Ve phesiz makbuldr. Sahblerin bilginleri (fakhleri) ile Tbinin kelimeleri belgeli olan limlerine dayanan rivyetler de byledir. Yoksa mam Ahmed b. Hanbelin maksad, bu kitaplardaki rivyetlerden biroklar kesintisiz sahh senedlerle sbit olmad iin, onlardaki her rivyete aratrmadan kaplmann doru olmadn anlatmaktr. mam Ahmed, hads kitaplarnda sbit olmu bunca tefsrleri reddetmeye elbette tarafdar deildir. Nasl olsun ki, kendi Msnedine bile tefsre it hadsler almtr. (Tecrd, I/96-98) slm nakillerin drdnc eidi Siyer ve Megz ve Melhim ile genel olarak Ahbr ismi verilen, srf trh rivyetlere it kitaplardr. Megz : Hz. Peygamberin gazevt (gazveleri=savalar) ve Asr- Sadetteki seriyyelerle (aknlarla) ilgili haberlerdir. Melhim savan fiilen gerekletii muharebelerdir. Sret-i Nebeviye ise, Hz. Peygabere it bugnk tbir ile- terceme-i hl(biyografi)dir ki ounlukla Megz ve Melhimi de iine alr. Ahbr da bunlarn dnda olan olaylarla ilgili nakillerdir ki, Trh dediimiz eydir. Bizim bugn mverrih (trihi) dediimize, o zamanlar Ahbr denilirdi. Ahbriyynun naklettikleri olaylar, slm olabildii gibi, gayr- slm de olabilir. Eyym- Arab dedikleri,

(slm ncesi) Chiliye zamanndaki muharebeler, Acemin yani Arab toplumlarnn dndaki toplumlarn trihleri de bu snfa girer. mam Ahmedin biraz evvel naklettiimiz- Megz ve Melhim hakkndaki sz de tefsr iin sylediimiz gibi- genele ynelik deildir. Nasl olur ki, (mesel) Ms b. Ukbenin Megzsini: Megznin en salamdr (esahhdr) diyerek tavsiye ettii daha nce gemiti. Onun yukardaki szyle, salam rivyetler ile salam olmayanlar ieren dier Megzyi okumaktan sakndrmak iindir demek olur. Bu snfa giren kitaplarn Mslmanlarca en az muteber olanlar Ktb-i Ahbrdr. nk Ahbriyyn, slm olmayan (ok eski) olaylar, bir zayf senedle olsun belgelemeye imkan bulamamlardr. Syledikleri rivyetler ya senedsizdir, ya senedleri varsa (bile)kesintilidir (munkat). Onun iin bunlara kant getirmeye uygun olmayan, sradan rivyetler, olarak baklr. Siyer ve Megz ve Melhim haberleri ise dim msneddir (senedlidir). Yani rvleri (nakledenler), olayn olmasndan trihi yazan mellife (yazara) varncaya kadar, hepsinin ismi anlr (kaytldr). Kymetleri de, muhaddisnin (hads bilginlerin) usl ve kurallarna uyularak eletirildikten sonraki kymeti(ne ise o)dir. Bunlarn derece derece sahh olanlar ok olduu gibi, derece derece zayf olanlar da pek oktur. Bunlarn bugn aratrma yerleri hads kitaplardr. Bir de Ahmed b. Hanbel ile dier baz imamlar: Hell ve harmla ilgili bize bir ey rivyet edilirse iddet (gsteririz, ok aratrrz), fezil-i aml (ibadetlerin/davranlarn fazletleri/sevaplar) hakkndaki rivyetlerde ise teshl (kolaylk/birazck ihmlkr) gsteririz. demilerdir. nk ikincilerine, evvelkileri gibi bir er hkm uygulanmaz. Bu gibi rivyetler genel olarak, insan yle yle yaparsa daha byk sevap ve fzlete kavuur konusundadrlar. Bundan dolay ilimle uraanlarn byk ksm rekika yani zhdle (dnya mal/yiyecek/giyecek ynnden en azla yetinme) ilgili rivyetler ile kendilerine bir hkm dmeyen Megz nakilleri hakknda da ruhsat yani eletiriyi iddetlendirmeme ynne gitmilerdir. Bu gibi rivyetleri mevz (uydurma) olmamak artyla- nakletmekte bir saknca grmezler. Yalnz Megznin hkmler ifde eden rivyetleri ise eri erfin (erefli eratn) nemli bir ksm olduundan, bunlar hakknda nakr ve ktmir(en ince ayrntsna kadar) aratrmaya koyulmay vcip grmlerdir. Nitekim, mam Eb Ysufun (113-182/731-798) Kitbul-Harac ile mam Muhammedin Siyer-i Kebri, Siyerin (slmi uluslar aras ilikiler hukukunun) ahkmla (hkmlerle) ilgili ksm hakknda fkh aratrmalardr. (Tecrd, I/98-100) Ahmed Naim Beyin (trih ve hads) metodoloji(si) ile ilgili baz aklamalar da snd- l ve Nzil blmnde gemektedir: snd (hadsi nakledenlerin isimlerinin zinciri), mmet-i Muhammediyyenin baka hibir mmette rast gelinmeyen bir stn zellii olup, hads naklinde isnd bir Snnet-i bliga-i mekkede saylmtr. Abdullah b. Mbrek (118-181) ile dier baz imamlarn isndn nemi hakkndaki szleri yukarda gemiti. Sufyn b. Uyeyne de, Zhrye (50-124) bir gn bir hads naklederken: bunu isndsz syle(yiver) deyince, Zhrnin: dama merdivensiz kabilir misin? dediini najkleder. Sufyn- Sevr (77-161) de: Mminin silah isnddr demitir. Metodoloji kurallarna gre, rivyet edilenlerin meydana geldii zaman ile, bu olaylarn kayda getii ve rivyet edildii zaman arasnda ne kadar (uzun) mddet gemi ise, o kadar az gvenilebilecei yukarda sylenilmiti. slm bilginleri, bu nemli noktay da asla unutmamlar ve haberi kaynana ulatran aralarn hangisi hangi yolda daha az ise, onu dier yollara terch etmiler ve senedde rvler silsilesi (zinciri) says az olmasna, haberin kestirme yoldan kaynana ulamasna uluvv-i isnd ve aksine de nzl-i isnd; kesdirme isnda isnd- l, zddna da isnd- nzil ismini vermilerdir. Hadsde isnd aramak snnet olduu gibi, Mslmanlarca uluvv-i isnd aramak da snnettir. Ahmed b. Hanbel (164-241): snd- l aramak, bize Selefden kalma

bir snnettir (Sahabe ve Tbin dneminden kalma bir uygulamadr). Abdulla b. Mesdun ashb (rencileri) mer Radyallhu Anhden ilim renmek ve hads dinlemek iin t Kfeden Medneye giderlerdi dedii gibi, Muhammed b. Eslem-i Ts (v. 242) de: Kurb-i isnd (hads naklederken en ksa zinciri bulmak (iin almak), Allaha yaknlktr demitir. (nk sonuta bunun iin alan kii, dnin emirlerinin en doru eklini/Allahn Elisinin azndan nasl ktysa o ekilde renmek iin en youn abay harcamaktadr) Hads renemk iin rhletin (kentler ve lkeler aras yolculuun) mstehab olmas bundandr. lk devir ve sonraki hads imamlarnn hepsi isnd- l ile hads rivyet eden kiinin bulunduu yere kadar sefer etmenin gerekli olduunda gr birlii iinde olmulardr. (Tecrd, I/190191) HAYASIZ UYDURMACILAR, MUTEZLE VE KELMCILARIN OUNUN YAPTII, HAKKA UYMA MI ARZUSUNU UYMA MI? Propagandist Olan/Olmayan Rvler. Ahmed Naim Bey hadsleri nakleden kiilerin (nakale-i hads) zelliklerini anlatt blmde, u ayrnty da verir: Altnc tabaka Ehl-i Bidat ki bunlar da iki ksmdr: 1) Bidatlarndan dolay tekfr olunanlar (kfir olmutur denilenler). Bunlarn rivyetleri bilittifak (limlerin grbirlii ile) merdddur (kabul edilmez, rededolunur) 2) Bidatlar kfr derecesine varmayanlar. Bunlar hakkndaki hkmde ihtilf vardr: Bazlar bunlar fsklarndan dolay aleltlak (istisnsz) reddederler. Ve bidatlarnn kbil-i tevl olmasn (bir ekilde olumluya yorumlanabilmesini) gz nne almazlar. Dier baz bilginler de, bylelerinin rivyetlerini dt (propagandist) olsunlar/olmasnlar- kendi mezheblerine ve mezheblerinden olanlara yardm iin yalan hel3al grmeyenlerden iseler istisnsz kabul ederler. Nitekim mam finin bu hususda nakledilen grnn bu olduu anlalyor ki kendisinin yle bir sz vardr: Rfzlerin (iann) Hattbiye gurubunun dnda hev ehlinin (arzularna, akllarna yatana uyan: slma btncl olarak bakmayan) hidliklerini kabul ederim. Hattbiye ise, kendi mezheblerine uygun olanlar iin, yalan ehdete bavururlar slm bilginlerinin ounluu ise, nakli yapan kiinin zellikleri zerinde (biraz daha) ayrntl alrlar. Onlara gre bidat kendi mezhebine adam sokmaya uraan dtdan (propagandac tip) ise (rivyeti) reddedilir. Deil ise, -dier btn rvlerde aranan artlara (doru, adalet sahibi, zabt sahibi olmak) uymak artyla, rivyeti kabul edilir. Sonu olarak bir hadsin kabul veya reddinde rvlerin durumlarn dikkatle dnmek pek esasl ve nemli noktadr. (Tecrd, I/275) Nakledilen rivyetleri kant kabul etme ve onlara amel edilebilir (mamlun-bih) gzyle bakabilmek iin, slm bilginlerinin ekol vardr: Bir grup, en byk nemi isnda verir. Bunlar eer isnd kesintisiz olarak bulur, zincirdeki rvleri de gvenilir grrse (mevskun bih), artk baka ey aramakszn hemen hadsin salam olduuna hkmeder. O derecede ki, bazlar rvleri daha kuvvetli olan dier bir hadse aykr olsa bile yine salamlana hkmedip, ona Sahh, isnd ercah olanna esah derler. halbuki bazen, bu iki zt hadsin arasn bulmak ve birletirerek izah imakan bulunmaz. Bu bilimin en ileri gelen cehbizesi (bilgili diryetli ve tecrbeli limleri ise): isndn salaml mutlaka metnin (hadsin) de salam olduu anlamna gelmez derler. Rvde hata ve(ya) mana ile rivyet sebebiyle, riin (erat ortaya koyan/bildiren: Allah ve Peygamberinin) tam maksadn ifde edememe ihtimali, tamamen ortadan kaldrlm olmaz. te ehil olmayan kimseye, bir hadsin srf isndn salam bulmakla, hemen metnin de salam olduuna hkmedip, ona gre hareket doru olmaz. nk isnd salam olan bir hadsin, gizli bir tenkid sebebi olabilir. Bu, sika (gvenilir) rvlerin hafzasna (genelde) iyi niyet besleme ekol olup, bu okulun mensuplar bazen mbalaa ve ifrat temelsiz ve zayf olan hadsleri (bile) kabule kadar ii gtrmlerdir.

Bir grup da, senede o kadar bakmaz da, btn nemi hadsin kendine (metne) verir. Ve bu hads houna gider, mezheb ve ekolne uyarsa (hemen) kabul eder ve hatta isnd konusunda dedikodu edilmi bile olsa, Allahn Elisi yle buyurdu: de(yip naklet)mekte bir saknca grmez. Hatta zayf, belki de mevz (uydurma) nice hadsler vardr ki, ibareleri fash (dzgn, gzel Arapa), anlamlar da salamdr. Bununla beraber hibirinin Allahn Elisinin azndan km deildir. Mslimin Mukaddimesinde akland gibi, Eb Cafer Him Medn (grnte ve mantk olarak) doru olan birtakm szler, hikmetler uydururdu ki, bunlar Hz. Peygamberin hadsleri deilken hadstir diye nakledermi. Hatta vezzn (uydurucular) iinde hayaszlkta o kadar ileri gidenler olmu ki, bunlardan biri: bir sz gzel olduktan sonra, ona bir isnd (rvler zinciri) uydurmakta bir saknca yoktur demeye kadar ii vardrmtr. (Fakat bu kiilerin de, isimlerinin de, hads olarak uydurduklar szlerin de, hads limlerince tek tek ayklandn, hatrlayalm. Zaten hads metodolojisinin (bin yz yldan fazla bir gemii olan bir bilimin de) bunun iin var olduunu unutmamak gerekir). Ahmed Naim Bey bundan sonra, son yllarda Trkiyede ve dnyada baz ilhiyatlarca dibi sulanarak tekrar diriltilmek istenilen Mutezile ve kelmclarn hadsleri nasl istismar ettiklerini konusunda da unlar syler: Mutezile ve ou kelamc mezhepler de, kendi mezheblerine uygun dmeyen hadsleri senedleri sapasalam olsa bile- tersi akla daha uygundur deyip, (o salam hadsi nakleden rvlere bir kusur uydurup, mezheblerine uygun gelen hadsi ise zayf da olsa kabul ediverip Allahn Elisi byle buyurmutur demeyi, kendilerine meslek edinmilerdir. Bu da kendi kant bulma yollarna gereinden ok gvenmelerinden meydana gelmi bir marazdr(hastalktr). Bunlarn arasnda orta yolcu nc bir grup daha vardr ki, gzlemi ne metinle ne de senedle kstlamayp, eratn maksatlarn her iki yne bakmakla aratrmak yolunu tutmulardr. Bunlar, meseleye hakkyla gz atp ve gerek isnda, gerek metne bakp hak ne ynde tecell ederse onu kabul ederler. Bunlar, hads metni sonuta zanlar zerine ina edilmi- grlerinin aksinedir diye o hadsin rvlerine hata ithamnda bulunmadklar gibi, rvleri hatadan unutmadan masumdur diye de inanmazlar. te bu grubun bakyla, hads konusunda ikinci grubun reddettii birok hadslerin shhati (salaml) sbit olduu gibi, birinci grubun kabul ettii birok hadsin de salksz olduu sbit olmutur. Hakka ittibay- (doruya uymay), hevya ittibaya (arzusuna, nefsine uymaya) terch edenlere yakan yol da bu olup, mmetin en hayrllarnn tedenberi bu yolda olduklar grlmtr. (Tecrd, I/275-277) Sonuta sikann (gvenilir rvnin) her sz masm olmad iin- (gvenilir/sika de olsa, sonuta ismet (gnahsz/gnah ilemez) sfatn tayor deildir) kabul edilmez. Nitekim kitabmzdaki (Tecrd-i Sarh) 268. hadsde, Mahmd b. er-Reb Ensr Radyallhu Anhn Itbn b. Mlik Radyallhu Anhden uzunca bir rivyeti vardr ki, sonunda Hz. Peygamber Efendimizin ..Allah (sadece) kendi rzasn arzulayarak- L ilhe illallh diyene cehennemi haram klmtr buyurduklarn naklediyor. Bu hads Buhrde dier bir zincirle daha rivyet edilmitir ki, bu rivyette Mahmd b. er-Reb hads hakknda u bilgiyi de veriyor: Eb Eyyb el-Ensrnin Yezd b. Muviye kumandas altnda diyr- Rma (Anadoluya) gittii ve orada vefat ettii son savanda ben bu hadsi ilerinde Eb Eyybun da bulunduu- baz kimselere rivyet ettim. Eb Eyyb bunun zerine benim bu szm inkr ile vallhi hi zannetmem ki Allahn Elisi senin bu dediini buyurmu olsun dedi. Onun bu inkr bana pek ar geldi. O savatan memlekete dnnceye kadar, Allah bana selmet nasb eder de Itbn b. Maliki kablesinin mescidinde hayatta bulursam, bunu tekrar ona sormaya, Allaha kar ahdettim. O savatan dnp, ya Hac, ya Umre, niyet ederek Medneye vardm. Ben Slim yurduna geldim. Baktm ki Itbn ihtiyarlam, gzleri grmez olmu (ama) kavmine

namaz kldryor. Namazdan selam verince, kendisine selam verip, kim olduumu haber verdim. Ve o hadsi sordum. lk defasnda bana nasl sylediyse, yine yle syledi. Eb Eyyb hazretlerinin bu inkr, gerekte ne Mahmd b. Rebi ne de hadsi ona syleyen Itbn b. Mliki yalanlamak maksadyla olmamtr. O, onlarn her ikisinin de doru insanlar olduklarn biliyordu. Fakat, byk gnah ileyen ama Allahn birliine de inanm kiilerin hi azap grmeyeceini dndrten bu sz, bildii birok yet-i kerme ve hadslere aykr bulmann yannda, kendisi de ok nceleri (Hicretten nce Akabeye gelerek) Mslman olmu bir kii olduu halde, Hz. Peygamberin azndan buna benzer bir sz hi duymam olduunu da dnerek salam olmas halinde sahbler arasnda yaygn ekilde bilenmesinin gerekeceini de dnerek- bu rivyetin salam olmad konusunda kuvvetli bir zanna sahip olduundan, bu rivyeti yeminle inkr etmitir ki, onun inancna gre bu hadsi manasyla (e anlaml kelimelerle) rivyet eden rv, anlam tam olarak ifade edecek kelimeleri bulamadndan, (kendi inancna gre) bu sebeplerle inanmamtr. Demek ki teden beri (sahbler dneminden beri), rvlerin srf dosdoru insanlar olmalar, rivyetin salamlna yeterli kant saylmam, anlamn da salam olmasna baklmtr. (Tecrd,I/277-278) te, Buhr gibi hads kitaplarndaki hadsler, daha sahabe dneminden itibaren bu ekilde eletiriye tb tutulduktan sonra o kitaplara girebilen hadslerdir. HABER- VHD HANG ARTLARLA REDDOLONABLR. METN TENKDHaber-i vhidin reddi ya hadsin metnine ait bir sebebe, yahut senede dnk bir ithma dayal olur. Senedi drt drtlk, rvleri de hep sikt (gvenilir) olan bir haber-i vhid aadaki sebeplerle reddolunabilir: 1) Akln gereklerine aykr olmakla (Mcibt- ukle muhlif olmakla). Akln zarreti, duyularn zarreti ve gzlemle, haber-i mtevtir ile zdd (herkesce) bilinen (bir) haberin rvleri dosdoru insanlar da olsalar- bo/geersiz olacanda phe yoktur. nk apak Muhammed erat akllarn uygun grrnedii eylerle gelmemitir. 2) Kitbullhn (Kurnn), kesin hkmne, mtevtie snnete, icm mmete aykr olmakla. Byle bir haber Allah, Peygamberini, btn mmeti yalanlad iin, ya hi asl olmadna, yahut da asl varsa (da) mensh (hkmnn kalkm) olduuna hkmolunur. Mensh olmad halde, btn mmetin grne aykr olmu olmas lazm gelir ki, bu da aklen dorulanamaz. 3) Herkesin (Kffenin) bilmesi vcip olan bir eyi, yalnz bir rvnin nakletmi olmasyla. te bu da o rivyetin asl olmadna dellet eder. Zira (bu) rivyet, kffenin bilmesi lzm gelen eylerden iken, binlerce halk iinde yalnz rvnin ondan haberdr olmas aklen mmkn deildir. 4) Mtevtiren nakli adetten olan bir hussu nakletmekte, bir rvnin mnferid (tek) kalmasyla. ihbud-Dn Ahmed b. drs el-Karf (626-684/1229-1285) bir haberin yalan olduuna iaret eden eyleri aadaki ekilde zetliyor ki, yaklak olarak ncekiler gibidir: 1) Zarreten, yahut nazaran yani kesin kantla bilinene aykr olmas 2) Mtevtir omas lazm gelen eylerden iken, mtevtir olmamas 3) Herkesce bilinen erefli eratn kurallarna aykr gelmesi 4) Akla da, erata da aykr olmas 5) Rvlerin szl veya yazl rivyetleri iinde, tam tmevarmdan sonra bulunmadnn aa kmas.

ELETR TRHNN KURALLARI VE AKLA AYKIRILIK KONUSUNDA FELSEF ANLAMAZLIK. zetle, Mslmanlarca nakledilen bir haberin, (1) sarh aklla (saf: bozulmam aklla, pure reason) -yorum kabul etmiyecek ekilde- eliik, (2) Kurnn hkmne, (3) mtevtir Snnete, (4) mmetin kesin icmsna aykr olmas, red sebebi saylyor ki, eletiri tarihi kurallarnn (intikd trihi kavidinin) en nemli safhas budur. Yalnz, akla aykrlk konusunda bizimle Avrupal (Batl) dou-bilim(leri, oryantalistlerin) uzmanlarnn (ulm- arkyye mtehassslar) daha ok genelletirelim, ulm- asriyye (ada bilimler) ismi verilen bilimleri kendilerine her konuda rehber edinenler- arasnda nemli bir anlamazlk vardr ki, bu anlamazln kayna, akln uzak grd eylerin derecelerini ve snrlarn belirleme meselesidir. Bu ise trh olmaktan ok felsef bir konudur. Msteriklerle (oryantalistlerle) dierleri, slm (rivyet yoluyla gelen) nakl bilgilerden bahsederlerken, tesdf ettikleri sahh(salam) ve mevsk (belgeli) rivyetler yet mucizeler gibi Hz. Peygamberin peygamberlik davasn yahut vahiy, nbvvet (peygamberlik) , meleklerin varl, ahiretteki olacaklarla ilgili olanlar gibi fen kitaplarnda yeri olmayp, slm inanlar ierisinde bulunan bir maddeyi (kendi) arzu ve beklentilerine aykr olarak- vurgular biimde bulurlarsa, derhal hafife alc bir alay ve dalga geirici szler ve davranlarla deerini lmek isterler. nsan zihnini srekli gcklamaya devam ettii halde, fen (doa) bilimlerinin srf ciz kalmas sebebiyle- kendi sahasndan kard ve olumlu ve olumsuz bir sz etmedii, felsefecilerin de insan akln bazen dorulama bazen de inkr denizlerinde bocalatp kendilerine ucu-buca bulunmaz bir tartma meydan edindikleri metafizik meselesinin ve Allahn birlii, peygemberlik ve hiret hayat konularnn tartma yeri, byle bir kitabn mukaddimesi olmad iin bu gibilerinin bu inkarlarna kar imdilik biz de hafif bir tebessm ile yetiniriz. Bu mukaddime ne kelm, ne felsefe kitabdr. Kartlarmzla olan bu anlamazlmz ise fra deil, usle ittir (ayrntda deil, aslda/kkende/k noktasndadr. Yalnz onlar: biz bu rivyete inanmyoruz dedikleri zaman, kendilerinden unu istemek hakkmzdr ki mesel Hz. Peygamberin gstermi olduklar mucizeleri kffenin kffeye tevtren rivyeti ( o mucizeyi gren yzlerce kiinin grmemi olan yzlerce kiiye nakletmesi) ile ilm-i icml (toplu, z (kesin) bilgi) meydana gelmi iken, filn mucizenin ayrntlarna it hadslerin nakli srasnda akla uzak kant! le yetinmesinler de, baka ynlerden bu nakli yalanlayamayla ilgili kantlar varsa onlar ortaya koysunlar. Byle bir kant gsterememezlerse yine itirazlarn holarna gitsin, gitmesinhkmsz sayacaz. nk kantlar: rvler yalancdr. Zr akla aykr bir olaya tanklk ediyorlar. Olayn da asl yoktur. Zr yalanclarn nakil ve haber vermesiyle bize ulamtr tarznda bir ksrdngdr ve kendi istedikleri sonucu elde etmeye ynelik bir kurgudur. Halbuki gfil ve kaplgan olmayan, doru szl olan gvenilir rvlerin birok tanklklaryla haber verilen olaylar olaanst de olsa- olmu saylmak lazm gelmez mi? nk normal olaylarla olaanst olaylarn snrn fen bilimlerinin belirlemesi imkansz olduu gibi, evrende olaanst ve doa olaylar dnda bir olay meydana gelmesi imkanszdr hkm de, aratrlmadan kabul edilmi birok kiilerce tartma konusu olan- bir konudan baka bir ey deildir. Aklen uzak gibi (imknsz demiyorum, nk imknsz her zaman imknszdr) grnen nice eylerin, sonradan doruland hatta sebeblerinin ortaya konulduunun rnekleri yukarda Tomadan naklen gsterilmiti. te, metodolojinin metod ve bilimsel kurallar diresinde kesinlemi duyuya dayanan ve biri birini takviye eden rivyetler karsnda bulunan kimsenin sebebi bence bilinmiyor. Olayn meydana gelmesini aklm almyor demesi, kibirden ve akla gvensizlikten baka bir ey deildir. Akln temel prensiplerine gvenmeyen kimsenin de, akl kantlarla bakasn mat etmeye almas gln olur. Rivyet olunan olaanst olay, aklen imkansz deil, rvleri de doruluk ve gvenilirlikle bilinen hatadan uzak kimseler ise, herhalde (nce) bu haberi dorulamal, sonra da haberin ayrntlar zerinde aratrmaya girimelidir. Btn deneysel bilimler, bu safhalardan gemitir, bundan sonra da hep byle olacaktr. (Tecrd, I/278-281)

Ahmed Naim Beyin, mtevtir hadsler konusunu ilerken verdii bir iki rnek de, hadsilerin trih boyunca hads nakli iinde nasl kl krk yararak altklarn, bir konuda esasl alma yapm bir hads bilgininin almas zerinde daha sonraki yzyllarda yeniden almalar yapldn, btn bu almalarn tekrar gzden geirilerek yeni almalar retildiini; nceki almay yapm bir limin, isterse ok mehur bir muhaddis olsun, bir kk yanl bile bulunduunda gznn yana baklmadan en ar biimde eletirildiini grrz. Hads bilimi bu ynyle fkh ve tefsr ilimlerinden farkldr. Fkh ve tefsrde genelde eski dnceler (asrlarca) pek eletirilmeden tekrar edildii halde, hadis alannda eletirel dnce zamanmza kadar hi kesilmeden devam etmitir. Osmanllarn Suriye ve Msr ele geirmesinden sonra buralarda ken hads okullar, daha sonraki asrlarda Yemende iek am ve son yz ylda Yemende ok byk hadsiler yetimitir. Eletirel hads okulunun Anadoluda hemen hemen bin yldr en nemli ismi, asrmzda yaayan Muzaffer Candr. u anda (2013) ar bir hastalk geiren Muzaffer Can, ZadulMed tercmesinde, bazen bu kitab derleyen bnul-Kayyima, ou zaman da yine 20.asrda bnul-Kayyim zerinde alan (uayb ve Abdulkdir) Arnavud kardelere ar bilimsel eletiriler getirmektedir. Zamanmzdaki birka bilgi Mslman-Mslman olmayan kiilerin ortaya att dnceleri, eski bilginlerin ok nceden dnp, (ikembeden atarak deil de, hadsler zerinde gece-gndz ve yllarca alarak nasl) zmler rettiklerini grmek asndan Ahmed Naim Beyin mukaddime boyunca yapt tahlller bu yzden ok nemlidir: Hfz Celluddn-i Suyt (849-911) trklerini (rivyet zincirlerini) aratra aratratevtrne hkmettii bir ok hadsler daha bulmutur ki bunlar el-Ezhrul-Mtensra filAhbril-Mutevtira ismindeki kitabnda toplamtr. Tevtrn isbat ettii hadsleri, bblara (blmlerine) ayrarak tertiplemi, her birinin isndlarn (rv zincirlerini), tahrc eden (hadslerin kaynaklarn bulan) hafzlarn (byk hads bilginlerinin) kitaplarn ve isndlarn deiik zincirlerini bu kitabna yazdktan sonra, hadslerin yalnz muharrilerini (tahrc edenleri) gsterip, isndlar ve zincirlerini koymayarak (bu defa da) kitabn KatfulEzhr ismiyle ksalrmtr. Bu kitabn birinci Ameller (davranlar/ibadetler) niyetlere gredir hadsi, Drekutn ile, Ebul-Ksm b. Mendenin tahrclerine bakarak, otuz sahbden nakledildiine baklarak, biroklarnca mtevtir zannedilmi ise de, hadsileirn koyduklar kurallara gre sahh denilebilecek yalnz mer Radyallhu Anh rivyeti olup, ondan yalnz Alkame, Alkameden yalnz Muhammed b. brhim, ondan da yalnz Yahya b. Sad tarkinden (yolundan/zinciriyle) gelen rivyet sahh olduundan, bu hads sahh olmakla beraber mtevtir deil, had haberdir. Mestler zerine mesh hadsi de altmtan fazla sahbden nakledildii gibi, Havz(-kevser) hadsi elliden fazla sahbden nakledilmi mtevtir-i lafz bir hadsdir. Yine. Benim bir szm iitip de onu yayann/anlatann Allah yzn aartsn hadsini otuz yedi, Kurn yedi harf zerine inmitir hadsini deyirmi yedi sahb nakletmilerdir. Haber-i mtevtir, tam bir kesinlik ile sahh olup esasen isnd ilminin konularnn dndadr. Tevtr iin sened aranmaz. Zir, isnd ilminde rvlerin sfat yani adalet ve hfz ile kullandklar ve rivyet ederken kullandklar kelimelerden, bir hadsin salamlk veya zayflndan ve bu sebeple o hadsle amel etmek (uygulamak) veya uygulamamak lazmgeleceinden bahsedilir. Haber-i mtevtir ise nakledenler iyi kiiler olsun veya kfir olsunlar- kesin bilgi ifde ettiinden, artk rvlerinin durumundan bahsetmeye ihtiya kalmakszn, onunla amel etmek vcip olur. te, muhaddislerin grevi, ilk nce had haber olarak bildikleri hadslerin isndlar ile megul olup, bu isndlarn okluu o hadsin mtevtir olduunu isbata yetecek mertebeye ularsa, o hadsin mtevtir olduuna hkmetmektir. Rvlerin adedi, tevtre hkmettiremeyecek dercede ise muhaddis, sened

zincirindeki isimlere ve dier iaretlere bakarak bu hads tevtr derecesine kabilir mi, kamaz m? diye bakar. Bu artlar kazananlara mtevtir, kazanamayanlara mstefz, mehr ve dier unvanlarn verir. HER GN BE VAKT NAMAZ KILDIRDI ON SENE HZ. PEYGAMBER, BU YETMYOR MU? Herhalde Snnette lafz mtevtir pek azdr. Mnev mtevtir ile sbit olmu snnetler ise pek oktur. Mesel namazlarn gnde be vakit klnmas, rekat adetleri gibi snnet ile sbit dnin hkmleri byledir. Bu sebeple: hani Kurnda be vakit namaz var m? sorusunu dillerine dolayan inat namazszlarn, ortala phe yayma abalar bounadr. Bunlar on sene Hz. Peygamber Efendimiz tarafndan bilinen belirli vakitlerde kldrlm namazlardr ki, her biri baka lafzlarla bu manay ifde eden rivyetlerin says, Kurn yetlerinin tevtr kadar kuvvetlidir. had haberlerin gvenilir rvlerinin nakilleriyle bildiimiz Peygamberimizin mucizeleri de mn ynnden mtevtir (mtevtir-i mnev) saylr. Bunlarn ou byk topluluk (cemm-i gafr) diyebileceimiz ok sayda insann nnde grlm olduundan, kffeden kffeye nakledilmi olduklarnda phe yoktur. Kffenin (herkesin) bildii bu nakillerin kitaplara geen senedlerinde baz zayf kiilerin bulunmas bile, bu rivyetleri kuvvetten drmez. Zira, mtevtir haberin dorulanmasnn gerekmesi zaten rvleriyle ilgili deildir. Hkmlerin bu gibi olanlar da bu hkmdedir. Mesel, Vrise vasiyet yoktur hadsi, Cbir Radyallhu Anhe dayanan bir hads-i mrsel olduu halde, icm ile mcibince amel olunmu olmasndan, mtehidlerin hepsince kffenin kffeye nakliyle sbit olduuna kant getirmekte glk ekilmez. (Tecrd, I/104-105) Grld gibi, klasik usl denilebilecek bu yorucu almalarda muhaddisler, Hz. Peygamberin bize Allahn rzasn kazanmamza yardmc olacak tavsiyelerini belirleyip, mmet-i Muhammedi bunlardan haberdr etmek iin almlardr. Fakat, zellikle zamanmzda ortaya kan ve kendi temelsiz grlerini slam yeniden yorumlama misyonu olarak ifade eden modernistler, byle yorucu almalara girmektense, akamlarn televizyon balarnda o kanaldan teki kanala atlayp vakit ldrrek geirdikten sonra, gndzleri fakltedeki snflarda ve odalarnda, laf ebelii ile bo bo atp tutmaktadrlar. Serdar Demirelin ifadesiyle: Bu yeni misyon sahiplerinin niyeti, muhaddislerin yapt gibi, neyin Hz. Peygambere it olduunu ve neyin olmadn tesbit etmek deildir. Onlarn derdi, Hz. Peygamberin neyi deyip neyi diyemeyeceini belirlemektir. (Bunlarn ikide bir) Metin tenkidine davetle metin tenkidi yaplsn deyip durmalarnn sebebi de budur. Ve bu eletirilerini de, modern (Batl) deerleri esas alarak yapmaktadrlar. Metin tenkdi rgs altnda, modern Batl deerlere ters den hadsler ayklanmakta, ters dmeyen hadsler ise, ltfen kabul edilmektedir. Bunlarn: klasik uslde var olan metin tenkdi yeterli deildir demelerinin sebebi de, ayn Batllam mantk yaplardr. Halbuki klasik usl metin tenkdinde yaplm olan, Hz. Peygamber Efendimize it olanla olmayan, tutarl bir metodolojik erevede tesbit etmektir; yoksa Hz. Peygambere ne syleyip ne sylemeyeceini retmek deildir. MMETMN LMLERmmetimin limleri, Ben srilin peygamberleri gibidirler diye halk arasnda, sohbetlerde ve bazen de krslerden sylenilen szn hads olmadn, A. Nam Bey, 1926-27 de ak ak sylemitir (Tecrd,Mukaddime, s. 107) Yine Ahbib habiybeke havnen m..diye hads diye nakledilen Dostunu biraz az sev, belki gnn birinde sana dman olur, dmanna da biraz az fkelen, belki gnn birinde dostun olur sznn de Tirmiznin el-Cmius-Sahhnde gemesine ramen btn rvleri metrk olan, asl olmayan bir rivyet olduunu da gsterir. (Tecrd, I/115) Byle iken, Ankara Okulu mensuplarnn ve modernistlerin, uydurma olan bu hadsler konusunda toplumu sk sk

uyarmalar gerekirken, onlarn sahh hadsleri devre d brakmaya almalar, boa krek ekmek, Mslmanlarn vakit ve enerjilerini boa harcamaktan baka bir ey deildir. lim inde de olsa alnz sz hads diye hl camilerde, dni konumalarda, konferanslarda, yazlarda kullanlmaktadr. Halbuki bu szn hads olmadn elli yl nce kendi hocalar Talat Koyiit yazd halde bu bilgiyi bile topluma yayamamlardr. Yetitirdikleri rencilerin bile ou bu sz hl hads diye her yerde sylemekte, yazmaktadrlar. Haber-i vhidin kabul edilenleri olduu gibi reddedilenleri de vardr diyen Ahmed Naim Bey : Cumhra (limlerin ok byk ounluuna) gre, makbl olan haber-i vhid ile amel (onu uygulamak) vciptir (mutlaka gereklidir). ilvesini ekler. (Tecrd, I/112-113) Hads rivyetinde muhaddislerin en kk ayrntya bile dikkat ettikleri, mam Mlik gibi bu iin slam Trihindeki en byk uzmanlarndan biri bile olsa, yanl grdkleri en kk hatay bile affetmediklerine bir arpc rnek de yledir: mam Malik, Mslman kafire, kafir de Mslmana miras ol(a)maz hadsini u senedle rivyet etmitir: Zhrden>(Zhr tbidir. O da>) Hseyinin olu Aliden>Osmann olu merden>Usme b. Zeydden> Hz. Peygamberden. mam Malik senedde Hz. Osmann olu merin ismini veriyorsa da, hadsin btn gvenilir (sika) rvleri, Hz. Osmann dier ocuu Amrn ismini vererek Osmann olu Amrdan zinciriyle hadsi nakletmilerdir, geri Hz. Osmann bu iki ocuunun da sika rvler olduklar kesin ise de. Fakat mam Malik hadisin zincirindeki ismin mer olduunda srar eder ve hatta hadsi rivyet ederken ..Osmann olu merden derken, mer b. Osmann evine doru iaret de edermi (ite urada oturan Osmann olu merden..diyerek). Fakat dier btn muhaddisler bu konuda mam Malikin grn kabul etmemiler ve hadsi ..Amr b. Osmandan.. zinciriyle rivyet etmeye devam etmilerdir. (Tecrd , I/124) Hadsin metnini iki taraf da ayn kelimelerle naklettikleri halde (hads Mslimde nakledilen sahh bir hadsdir), hadsin zincirindeki bu kadarck hatay bile mercek altna alarak inceliyorlar. Hads zinciri Hz. Peygambere dayanyorsa bu hadse merf hads, zincir sahbye dayanyorsa bu hadse mevkf hads, zincir tbi veya tebe-i tbiye dayanyorsa buna da maktu hads ad verilir. diyen Ahmed Naim Beyin, bu konuyla ilgili verdii bir ayrnt da yledir: Hkmen merf olan bir sz, mesel srliyytdan ilim almam bir sahbnin, nceki peygamberlerin zamanlarna it bilgilerle, (gelecekte (Hz. Peygamber dneminden sonra) olacak (olduu hadslerde) bildirilen) savalar, byk felketler ve kyamete yakn zamanda olacak olaylarla ilgili bilgiler, ve yaplmasna sevb veya cez gerektirecek eylerle ilgili bir haber verdiinde, Allahn Elisinden iittiini aklamasa da yine merf hkmndedir. nk kiinin kendi gr (bilgi retimi) ve itihd olamayacak byle bir eyi haber vermesi, o bilgiyi ya dorudan doruya Hz. Peygamberden rendiine veya Hz. Peygamberden renmi baka bir sahbden rendiine iarettir. O sahb de srliyyt nakledicilerinden olmadna gre, bu haberin k kayna Hz. Peygamberdir. Hkmen merf olan fiil (davran) ise, mesel Hz. Al Kerremellhu Veche hazretlerinin Salt-i Ksfun (gne tutulduu zaman klnan namaz) her rekatnda iki defadan fazla rukua gittii hads rivyeti gibidir ki, bu konuda da hi kimsenin itihad yapmaa (gr belirtmeye) hakk olamaz. Hkmen merf takrr ise mesel bir sahbnin: Biz Hz. Peygamber zamannda yle yle yapardk yahut unu yapmak snnettir gibi szler ile haber vermesidir. Sahblerin dn iinde Hz. Peygambere sk sk soru sormaya hheker (istekli, arzulu) olduklar, o devrin de vahiy devri olduu (yetlerin inmeye devam ettii) gz nne alnrsa, srekli olarak yapmay alkanlk edindikleri eylerin, Hz. Peygamberin bilgisi kapsamnda olmamas hatra gelemeyeceinden, Allahn Elisinin nakledilen sahabe davranlarndan haberdr olduu halde yasaklamadna doal olarak hkmedilir. zetle,

sahbnin, tbinin yahut daha sonraki zatlarn Hz. Peygambere dayandrdklar her hads isnd (zinciri) muttasl (kesintisiz) olsun olmasn- merfdur. (Tecrd, I/134) Merf snnete bir rnek, Cbir radyallhu anhin Snen-i Nese ile Snen-i bn-i Mcedeki Biz, Hz. Peygamber zamannda at eti yerdik hadsidir. (Tecrd I/136) Yine Hz. ienin: Hrszn eli ald pek kk eylerden tr kesilmezdi hadsi de merf ise de, Hatb Badd mevkf saymtr. (Tecrd, I/137) Sahblerin Umirn bikez: bu ekilde emrolunduk veyahut nuhiyn an kez: onu yapmaktan yasaklandk (veya lem numer bih: bununla emrolunmadk veya mines-sunneti kez: o snnettendir gibi szleri merf hadstir. Fakat, Eb Bekir ile merin snneti (uygulamas) byle idi dediklerinde o merf hads hkmnde deildir. (Tecrd, I/138) Sahbnin adn anmakszn, tbinden birisinin: Allahn Elisi yle buyurdu.. diyerek naklettii hadse ise mrsel hads denilir. (Tecrd I/141) Ya byk olan (ve pek ok sahbyi grm, sohbetlerini dinlemi) tbilerin bu ekilde naklettii hadslerle, ya kk olan (mesel Zhri gibi ki, doum trihi 50. hicr yldr, geri o da pek ok sahbyi grm ve dinlemitir) tbilerin naklettii mrsel hadslerin deeri konusu da, muhaddislerce asrlarca zerinde allm, zerinde deiik grler retilmi bir konudur. Bazen de, (zellikle nc nesilden sonra) hadsi rivyet eden rvnin, hadsi ald kiiyi (buna hads terminolojisinde eyh denilmektedir) gizleyip de naklettii hadse de mrsel hads denilmektedir. Burada hads zincirinde bir kiinin gizlenmesinin sebebi, o kiinin adalet veya zabt sfatlarndan birinde veya birkanda bozukluk olduundan, (btn) muhaddislerin de onu tandklarndan, o kiinin zincirinde bulunduu hadsi, hadisilerin kabul etmeyecei bilindiinden, o rk kiinin ismi atlanarak hads rivyet edilmektedir. Bunun irsl-i cel denilenleri vardr ki, uzman olmayanlar bile o zincirdeki eksiklii fark edebilirler. Fakat bir de irsl-i haf denilenleri de vardr ki, bu eit rivyetler ancak hads zincirlerine tam anlamyla vkf ve isndlardaki sahtelikleri ok iyi bilen hzik (mhir=uzman) imamlarca ancak bilinebilir. rsl-i celde rvnin eyhi diye gsterdii zt ile musr (ada) bulunmamasnn, yahut musr ise bulumadklarnn, iczet ve vicdet gibi yollarla da kendisnden rivyet etmeye izinli olmadnn hadsilerce bilinmesiyle hkmolunur ki, bu yzden rvlerin doum ve vefat trihlerine, hads eitim ve retimiyle hangi yllarda megul olduklarna, rhletin (hads renimi iin yaptklar yolculuklarn) zamanlar, ve o hadsi nakleden bn hads rvlerinin biyografilerine (riclin tercim-i ahvline) pek ok nem verilmi ve kendilerini hads nakli iin eyhlerinin izin vermedii pek ok iddial (hads nakleden kiinin, bu durumlar ortaya karlarak) bed-nm (kt nmlar) ilan edilmitir. (Tecrd I/147-148) Bylece bu kiileri hadsle megul olan herkes tanyarak, hads kitaplarna ve erhlerine bu kiilerin durumlar not olarak dlm, ayrca bilindii gibi, sadece hadsleri nakleden rvlerin hangisine gvenilip hangisine gvenilemeyeceini renmek iin ricl (adamlar) kitaplar yazlmtr. te hadsle megul olanlar, bu kitaplara bakarak nnda o hads hakknda karar verme imkanna kavumulardr. Mesel Buhr, brhim Nehnin (v.95) Eb Sad-i Hudr(v.74)den naklettii hads iin Mrsel demektedir. nk brhim Nehaden Eb Sad-i Hudr Radyallhu Anhden hads dinlememitir.(Tecrd, I/142) (Fakat, bu hadsin uydurma olduu anlamna gelmez. nk Eb Sad-i Hudrden Abdullah b. mer, Cbir b. Abdullah, Enes b. Mlik gibi sahbler ile hanm Zeyneb binti Kab, ocuklar mir ve Abdurrahman hads dinleyip bu hadsleri de bakalarna naklettikleri gibi, yine Eb Sad-i Hudrnin azndan direkt olarak Abdullah b. merin azadls Nf, Sad b. Mseyyeb, At b. Yesr, Sad b. Cbeyr ve Hasan- Basrnin de aralarnda olduu pek ok tabin de hads dinlemilerdir. Dolaysyla (dier sahbler de olduu gibi) bir hads pek ok kanaldan tbi ve nc nesil olan tebe-i tbin nesline gvenilir bir ekilde ulamaktadr.) Mrsellerin ounluu Mednelilerden naklediliyorsa Sad b. el-Mseyyebden, Mekkelilerden ise At b. Eb Rabahdan, Basrallardan ise Hasan- Basrden, Kfelilerden ise brhim Nahaden,

Msrllardan ise Hillden, amllardan ise Mekhldendir. Bu isimlerin hepsi btn muhaddislere gre son derece gvenilir ve haklarnda hi olumsuz sz sylenmemi kiilerdir. Hkimin Ulmul-Hadsde aklad gibi, bunlarn en sahhi de Sad b. Mseyyebin mrselleridir ki, kendisi sahabe evld olup, Hz. Eb Bekir dnda btn yal sahblerle grm, Hiczn fakihi ve mfts denilen ve mam Mlikin ifadesiyle, icmlar (bir konu zerinde gr birliine varmalar) btn insanlarn icm kadar kuvvetli olan Fukahy- Sebann (yedi byk fakh (slam hukukusu, bilgini) birincisidir. (Tecrd, I/146-147) Bu konuya ek olarak tek bir misl daha verecek olursak, mesel mam Mlikin Abdullah b. merden.. diyerek naklettii hadslere munkat (kesik) hads denilmitir. Bunun nedeni, mam Mlikin tebe-i tbinden olup Abdullah b. meri grmemesidir. Halbuki mam Mlik, Abdullah b. meri grm ve ondan hads dinlemi olan yzlerce tbini grm ve onlardan bu hadsleri (ayn hadsi ou zaman defalarca ve ayr tbilerden) alarak kaydetmitir. Bir hadsin bu sebeple munkat olarak iret edilmi olmas, sonuta pratikte o hadsin deerini hi drmeyebilir ve ok byk ihtimlle bu hads bize, Allahn Elisinin azndan kt gibi aynen ve hatta ounlukla ayn kelimelerle ulamaktadr. LBYANIN BATISINDAKLER VE DOUSUNDAKLER. Hads ilimlerinde, szn gerekten Hz. Peygambere it olup olamdnn tesbiti iin o kadar ayrntya girilmitir ki, bu konularda ilk devirlerde yaanm olan baz tartmalar imdi bize garip bile gelmektedir. Mesel hads rivyetinde kullanlan an (den, dan, filn kiiden) kelimesi nerede kullanlabilir ve neyi anlatr konusunda ..merika ile megribe farkl gre sahiptirler. Msrn batsndan itibaren t Bahr-i Muhte (Atlas Okyanusuna) ve (oradan da) Endlse kadar olan lkeler halklarna Megribe (Batllar), Msr ile Msrn dousundaki lkelerin halklarna da Merka (Doulular) derler. (Tecrd, I/153) Yine hads naklinde kullanlan enne ile an arasnda bir fark olup olmad mam Ahmed b. Hanbel ile mam Mlik arasndaki anlamazlk da hads usl kitaplarnda uzun uzadya nakledilir. (Tecrd, I/153156) Bu arada sz Endlse gelmiken Ahmed Naim Beyin bir dipnot ile bahsettii Endlsl byk hadisi Humeyd hakknda da bir iki sz etmek gen arkadalar hads bilimine tevik iin daydal olacaktr. Humeyd bugn turizm ve plaklk ile akla gelen spanyann Majorka adasnda zamanmzdan bin yl nce dnyaya geldi. Hicr 420-488 yllar arasnda yaad kaydedilen Humeydnin vefat mild 1095 yldr. Hafzln doduu adada tamamlayan Humeydnin ilim renmeye balad yllarda, ok az kiiye nasip olacak bir frsat eline geti. Bu frsat, Mlik mezhebi bilginlerinin basklarndan bunalm olan bn-i Hazmn (384-456/ 994-1064) Mayorka adasna gelmesi oldu. bn-i Hazm 1038-1048 yllar (430-440 h.) arasnda bulunduu bu adada dncelerini serbeste aklama frsat bulurken, Humeyd de on yl sreyle gece gndz, Majorka valisi Ahmed b. Rekin davetiyle bu adaya gelen bn-i Hazmdan eitli dersler ald. bn-i Hazmn adadan ayrlmasndan sonra da, btn slam merkezlerini dolaarak ilmini artrd. Sahh-i Buhr ile Mslimi bir araya toplayarak El-Cemu Beyns-Sahhayn adyla ok gzel bir alma yapan Humeyd, Buhr ve Mslimde bulunmayan baz sahh hadsleri de bu almasna eklemi, hadislerdeki baz garib kelimeleri aklamtr. Bu alma bir Riyadda be cilt halinde olamk zere iki defa baslmtr. Humeyd ayrca, rvleri iyi tanyan, hadslerin illetlerine (eletirildii konulara) vakf, gvenilir bir muhaddisti. (DA, Humeyd) OCUU ALTIN SARRAFI OLSA MI SEVNR, HADS SARRAFI OLSA MI? (Byk hads bilgini Hkim: bir hadsin durumu bir ok ynlerden aratrlabilir. Ve bu ekilde aratrmaya tb tutulan hadsin rvsi yaralanm (itham edilmi) olmaz. derken, bni Mehd de: bir tek hadsin illetini renmek, benim bilmediim yirmi, hadsi yazmaktan daha ok houma gider demitir. Bu aratrmay yapan kii (lim), dirhem ve dnr (gm ake ve altn liray) kontrol etmeyi sanat haline getirmi sarrafa benzer. O para sarraf, bu da

hadslerin ve haberlerin sarrafdr. bn-i Mehd yien yle demitir: Hads ilmini bilmek bir ilhamdr. Hadslerin illetlerini (kk kusurlarn) bilen bir kimseye filan sz neye gre sylyorsun? diyecek olursan, o seni ikna edecek bir hccet (kant) bulamaz. Halbuki ayn kii, nice muhaddislerin vkf olamadklar illete vkf olmutur. demitir. Yine bn-i Mehd ile bir itirazc arasnda yle bir konuma gemi: sen u hads sahhdir, bu hads sbit deil diyorsun. Bunlar neye gre sylyorsun? bn-i Mehd: sen (maden altn ve gm) paralarn kontrol iin bir sarrafa gtrsen, o da u para iyidir, bu para gemez dese, acaba sarrafa neden byle sylyorsun mu dersin, yoksa onun dediine kantsz inanr msn? dediine inanrm bn-i Mehd: ite, bu i de byledir. Sarrafda (ok) el alkanlndan tr yle olduu gibi, hadsiler debu konuda ilgili kiilerle uzun mddet oturup grm, uzun boylu tartmalar yapm ve bu konuda byk bir tecrbe ve rsh shibi ( o ilimde geni bilgi, sahibi olup, anahatlarna vakf) olmulardr. demitir. Yine o trihlerde Rey ehrinde buna benzer bir tartma yaanm. Mehur hads bilgini Eb Zura er-Rz ders verirken, Muhammed b. Slih el-Kiyln adnda birisi ona: siz, filan hadsin gizli bir kusuru var der durursunuz. Kantnz nedir? diye sormu. Eb Zura kantmz udur ki, byle kusuru olan bir hadsi sen bana sorarsn. Ben de sana onun illetini (o kk kusurunu) sylerim. Sonra (Muhammed b. Mslim) bn-i Vreye gidersin, bana sorduunu sylemeksizin ona da sorarsn. O da sana diyeceini der. Sonra Eb Htim(er-Rzy)e gidersin. Ona hadsi sana tall eder. Sonra o hads hakknda mzn de sylediimiz szleri karlatrrsn. Eer aramzda aykr grler bulursan, anla ki her birimiz kendi keyfince sz sylemi. Szlerimizde ittifak (gr birlii) bulursan, anlarsn ki bu (hads) ilmin(in) bir hakkat (salam gerekeleri/gerekleri olan bir bilimdir) vardr. cevbn vermi. Soru soran Muhammed b. Slih de o tecrbeyi yapm, bilgini de denemi, ve nn de szlerinin ayn olduunu grnce: bu ilmin ilhm olduuna ben ehdet ederim demitir. (Tecrd, I/179) Bu rnekten anlalyor ki, hads ilmi yaklak bin iki yz yl nce oturmu/salam/deimeyen verilere sahipti ve btn slam dnyasnda hads nakleden kiilerin biyografileri en ince ayrntlarna kadar biliniyordu. Ahmed Naim Bey, bu hatray anlattktan sonra bir dipnot dyor ve adlar geen hads bilgininden bahsederek: Eb Htim, Eb Zura, bn-i Vre. O asrlardaki ilm berekete bakn ki, yalnz bir ehirde, yalnz Rey ehrinde, (hads) hfz(), hem de hfz nukkd ve muallil (eletirmen), muasr (ada) olarak bulunuyormu. Bu da Snnet (hads) ilminin niin ve nasl yaygn (olarak eitiminin yapld) ve mahfz (korunduu) hakknda bir fikir verebilir diyor. BR GM AKE, BENM BLMEDM HADS SYLEYENE. O bilginden biri olan bn-i Vre (190-270/806-884) Reyde dodu. Mehur muhaddisler Ali b. el-Medn, Eb Zra er-Rz, Eb Htim er-Rz, Nese ve Buhr ondan ilim renmilerdir. bn-i Vre Eb Zray ziyarete gittiinde, Eb Zra onu kendi yerine oturtarak ona hrmet ederdi. Dier byk bilgin Eb Hatim er-Rz (195-277/810-890) de Reyde domutur. On drt yanda Reyde hads renimine balad. Daha sonra eitli slm merkezlerini Badattan Tarsusa ve Antakyaya, Mekkeden Bahreyne ve Msra yedi yl dolaarak ok eitli bilginlerden hads rendi. Bir yl kalmak zere geldii Basrada paras bitince elbiselerini satt ve sekiz ay sonra oradan ayrlmak zorunda kald. Yaklak otuz yl sonra ayn merkezleri 856-859 yllar arasnda bir daha dolaarak ilim adamlaryla bulutu ve bilgi alveriinde bulundu. Emrul-Mninn Fil-Hads (hadste btn mminlerin ba) unvanna sahip olan Eb Hatim er-Rz, btn rvleri btn nleriyle tanr, rivyetlerdeki ince kusurlar (illet) hemen fark ederdi. Ashabn ihtilaf ettii konular, tbinin ve daha sonraki nesillerin fkh grlerini de iyi bilirdi. Titiz bir mnekkit (tenkdi=eletirmen) olduu iin, onun gvenilir kabul ettii ahslarn rivyetinde tereddt edilmemi, fakat zayf sayd kiiler hakkndaki kanaatnn, dier mnekkitlerin grlerine bavurulduktan sonra dikkate alnmas tavsiye edilmitir. Tbin devrinin tannm muhaddisi bn-i ihb ez-Zuhrnin rivyetleri zerinde

ihtisas yapm olan hads hfz Muhammed b. Yahy ez-Zuhl Rey ehrine geldiinde, Eb Htim ona Zuhrnin rivyetlerinden on n okumu, Zuhl bunlardan on tanesini bilmediini itiraf etmitir. Yine hads hfz Ebul-Veld et-Taylisnin ilim meclisine katld bir gn orada bulunanlara benim duymadm bir hadsi syleyene bir dirhem (gm para) vad etmi, ancak kimse onun bilmedii bir hads rivyet edememitir. Hocas olan hads hfz Yunus b. Abdul-al, Eb Htim ve Eb Zurann Horasann iki byk imam olduklarn belirtir ve hayatta bulunmalarnn Mslmanlara Allahn rahmeti olduunu sylerdi. ocuu olan (Abdurrahman) bn-i Eb Htim de ok byk bir hads limidir. Eb Htim akid (inan essalar) konularnda sadece nakle (yet ve hadste ne bildirilmise onunla yetinilme) bal kalnmas gerektiini savunmu ve bidat kabul ettii kelm ilmine kar kmtr. lh isimler ve sfatlar, mnn trifi ve mhiyeti, ahret halleri ve ashbn stnl konularnda mam fi, mam Ahmed b. Hanbel, mam shak b. Rhye, Eb Ubeyd (Ksm b. Selm), mam Buhr gibi selef limlerinin grlerine uymutur. Kendisi de Selefiyeye mensuptur. Eb Htime gre, ehl-i bidatn almeti ehl-i hadsin grlerine kar kmaktr. Ayn dnemdeki nc byk hadsi Eb Zura (194-264/810-878) da hads hfz, mnekkidi (eletirmeni) ve slm trihindeki byk muhaddislerden biridir. Amcalar smail ve Muhammed ve babas Abdlkerim de hads okuyan ve hads okutan kimselerdi. Kk bir ocukken babas tarafndan hads meclislerine gtrlen ve babasndan hads ve hads rvleri konusunda eitli bilgiler renen Eb Zura, o devrin nemli bir ilim merkezi olan Reydeki muhaddislerden ve Reye gelen otuz kadar limden faydalanmtr. lk ezberledii hads kitab mam Mlikin Muvatta olmutur. On yanda dier slam lkelerindeki limlerden hads renmek maksadyla seyahatlere balayarak nce Kfeye gitti ve burada sekiz ay kald. Hocas Eb Nuaym Fazl b. Dkeynden bu srada okumu olmaldr. Bu trihten yirmi yl sonra ikinci rihlete (hads limlerini ziyaret, onlarla hdis mzkeresinde bulunma, hads alma/verme) km, bu seyahati de be yl (227-232/842-847) srmtr. Bu seyahatinin sonunda Msra iki ylda orada kalp mehur fi bilgini Reb b. Sleymendan mam finin btn eserlerini okumutur. nc seyahati ise drt buuk yl srm ve am, Irak ve Msrdaki hads bilginlerini bir kez daha dolamtr. Defalarca gittii Badatta hep Ahmed b. Hanbelle grrd. mam Ahmed b. Hanbel salaml konusunda tereddt ettii eitli hadsleri onunla mzakere ederek grlerinden yararlanrd. Otuz iki yanda hads okutmaya balayan Eb Zura, her gn mescidde iki veya grup talebeye hads dersleri verirdi. Kendisinden mam Mslim, mam Tirmizi, mam Nese, mam Taber, bn-i Vre, Eb Htim er-Rz ve olu bn-i Eb Htim, Ahmed b. Hanbelin olu Abdullah ve daha birok hads ilminde mehur imamlar ders almlardr. ok basit yaayan ve zhd hayatn terch eden Eb Zurann vefat esnasnda yannda Reyin dier iki byk limi Eb Htim ile bn-i Vre bata olmak zere devrin limleri bulunuyordu. Yanndakiler ona herhangi bir kimse gibi telknde bulunmak yerine, son sz L ilhe illallh olann cennete gideceini mjdeleyen hadsin senedinden birka isim okumulard. Arkadalarnn kendisine telknde bulunmak istediklerini anlayan Eb Zura, hadsi senediyle birlikte okumaya balam ve hadsin kimin son sz L ilhe ilallh olursa.. ksmn okurken ruhunu teslim etmitir. (DA, Eb Zura er-Rz) KIYAMETE KADAR SAHH HADSLER VAR OLACAK. Mdem ki yet-i kermede mminler arasnda bir problem ktnda bir konuda anlamazla derseniz o konuyu Alaha (Kurna) ve Peygamberine (Hadslere) dndrn (sorun/bakn) buyuruluyorsa, ve kyamet kopuncaya kadar da yeryznde az veya ok mminler bulunacana gre, Kurn kyamete kadar bk olacak, Hz. Peygamberin sahh hadsleri de (mminler problemlerini halletsin diye) kyamete kadar var ve geerli olacaktr. te hadsilerin yapt btn bu

yorucu almalarn sebebi, Allahn bu emrine, problemlerin Kurnda bulunamayan cevaplarn hadslerde bulmak ve mmetin dertlerini zmek hedefine ynelmeleridir. HASEDNDEN KIZAR ANCAK, BUHRYE KIZAN. Zamanmzda mam Buhr hakknda ileri geri konuan akademisyen ve retmen arkadalarla bunlardan etkilenerek Buhr aleyhine yazan/konuan kardelerimizi duyuyoruz. Konuyla ilgili olarak Ahmed Naim Bey, mam Mslimin bir defasnda Buhrye iyica sinirlenmesi ile ilgili olarak yle bir hatray nakleder. Olay Nisaburda gemektedir. (Yzyllar boyu hads eitim-retiminin dnyadaki merkezlerinden biri olan Nisabur (Niabur), bugn i ideolojisinin dayatmasyla gnde vakit ezan okunan bir bidatlar kenti halindedir.) mam Mslimin doduu kent olan Nisaburda, mam Mslim, mam Buhr ve dier byk hads bilginleri ve rencilerinin bir toplantsnda, bir kii bir hads sorar: Kul meclisten (bir toplantdan) ayrlrken Subhneke Allhmme ve bihamdike. Ehedu en l ilhe ill ente.. Estafiruke ve etbu ileyke derse, orada otururken iledii gnahlar silenir hadsinin Haccc b. Muhammed zinciriyle salam/doru olup olamdn sormu. mam Mslim hemen: dnyada bundan salam isnd m var? demi. (nk, Tirmiz bu senedle bu hadsi hasen olarak naklettii gibi, bn-i Hbbn ile Hkim de sahh olarak rivyet etmilerdir.) Fakat, gzlerin kendisine dnd Buhr ar ar: evet ama, malldr (kk kusurlar var) deyince, mam Mslimi sinirinden bir titreme alp, kzgnlkla: L ilhe illalh ! bakalm, kusur neresinde,syle bana demi. Buhr nce sylemek istememi, fakat Mslimin srar zerine, baka (ve ok salam) bir zincirle ayn hadsi nakletmi. Bunun zerine mam Mslim: Sana fkelenen ancak hasedinden fkelenir. Dnyada senin bir dengin olmadna ehdet ederim demitir. LK DEFA KILINDI AY TUTULMASI NAMAZI. Bu yl (2013) bahar aylarnda meydana gelen ay tutulmas srasnda baz Mslmanlarn husf (ay tutulmas) namaz kldklarn duyduk. Bu elbette ok sevindirici bir haberdir. te hads eitimretiminin/hadslerle megul olmann/Buhr okumann faydas budur. nsan namaza/ibadete/kullua ynlendirir. Bunun kime ne zarar var? Herkes televizyon seyrederken, boa vakit geirirken, kimileri hal sahada, kimileri ma seyrederken, Allahn huzuruna durabilmek, bu dnyann geici olarak iki- gn kalnan bir otelden baka bir ey olmadn hatrlayp, abdest alp namaza durabilmekten daha gzel ne olabilir ki? Allahn yardm ancak, gzel ve ar ar namaz klanlarn zerine inmeyecek mi? Namazdan baka snacamz korunakl bir maara/snak var m u gnahlarla dolu dnyada? BR MR VERLEN ALIMALAR. Nakledilen hadslerdeki kapal kk kusurlar (ilel-i gmza) aratran kitaplar oktur diyen Ahmed Naim Bey, bunlardan birka rnei ylece sayar: Ezcmle (balcalar) Buhr ile Mslim ve Tirmiz ve Ahmed b. Hanbel ve Eb Bekr el-Esrem ve Eb Al en-Nsbr ve bn-i Eb Htim er-Rz ve Eb Abdillh elHkim ve Eb Bekr el-Halll ve Eb Yahy es-Scnin Kitbul-lel isminde birer eserleri olduu gibi, Drekutnnin bunlarn hepsinden daha geni on iki cildlik bir lel kitab vardr. Daha sonralar yazlan bnul-Cevznin elIlelul-Mutenhiye Fl-Ahdsil-Vhiye isimli bir almas ile Hfz bn-i Hacerin ez-Zehrul-Matll Fl-Haberil-Mall isimli almalar da anlmaldr. (Tecrd, I/189) HASEN HADSLE BLE AMEL ETMEK, KEND GRNE UYMAKTAN DAHA YDR. Haber-i vhid ya Makbl (kabul edilen) olur, ya Merdd (red edilen). Makbl haber de, ya kabl sfatnn en yksek derecesine sahip olur, ya da olmaz. Eer o dereceye sahipse Sahh, o mertebede deilse Hasendir. Makbl sfatna ship olmayan haber ise Merdd, Zaf veya Sakm isimlerini alr. Ama, hads terimlerinin bu

snflandrlmas, limler arasnda bugnk ekliyle yerletikten sonradr. Yoksa Mtekaddimnin (ilk devir bilginlerinin) ounluu hadsi (sadece) Sahh ve Zaf ksmlarna taksm ediyorlard. Bugn hasen denilen hadslerin ise, kimisini sahhlerin iine, kimisini de zayflarn iine sokuyorlard. te kudemnn (eski bilginlerin): Zayf hads ile amel etmek, rey ile (kendi gr/itihd ile) amel etmekten hayrldr (daha iyidir). sznden maksatlar da, hkmler iin kant olmaya elverili olan zayftr ki, mteahhirnin (sonraki dnem bilginlerinin) terminolojisine gre hasen demektir.(Tecrd, I/201) SAHH HADSN ARTLARI. Bir hads u be art bnyesinde toplamaldr: 1) snd- muttasl (kesintisiz bir rvler zinciri) ile nakledilmi olmaldr. Bandan sonuna kadar hadsi bize haber veren kiilerin hem isimleri tek tek bilinmeli hem de bu isimler hadsiler arasnda biliniyor olmaldr. Rvler silsilesinde kesinti (inkta) olmamaldr. 2) Zincirdeki kiilerin hepsi istisnsz adlet sahibi (ricl-i udl) olmaldrlar. Adilden maksat, adleti bilinen kimsedir. Bu da hadsi nakleden kiinin yalanc olmamas, yalanclkla itham edilmi kimse olmamas ve fsk olmamas gerekir. Fsk kelimesinin kapsam konusu deiik grler olmakla beraber, byk gnahlar aktan ileyen kii ile, bidatlar fsk kapsamna girer. Dolaysyla kfir bir kiinin naklettii bir hadsin hibir deeri yoktur. Adlet sfat hakknda bir bilgi bulunamayan veyahut ahsiyeti tannmayan rvler de, sahh ricl (salam rv) saylmamlardr. 3) Bu adalet shibi kiilerin tamam tmmuz-zabt yani rendiini eksiksiz, fazlasz bellemi kimseler olmaldr. Yanlmas ok olan kimsenin naklettii hads, bu sebeple sahh saylmamtr. 4) Hads z olmamaldr. z: makbl olan rvnin kendisinden daha makbl olana aykr olarak naklettii hadstir. Metindeki za bir rnek olarak Hz. Peygamberin: Terk gnleri (kurban bayram gnleri) yeyip ime gnleridir hadsi btn zincirlerde bu ekilde rivyet edilmiken, sadece bir rivyette: Arife gn ve terikgnleri.. eklinde gelmitir ki, ite bu zdr. timd ncekinedir (nk Allahn Elisi ayrca bir hadsinde: kurabn bayramnn arifesi gn tutulan oru, bir yllk oruca denktir buyurarak, o gnk orucu tevik etmitir.) 5) Hadsin illeti (kk kusurlar) olmamaldr. te bu be artn hepsi bir hadste toplanmadka, bu hadse sahh hads denilmemitir. Yani muhaddisler bir hadse sahh hads demise, ona hemen moden bilime aykr veya akla aykr veya Kurn gereklere aykr diyerek krmz kart gstermek, son derece aceleciliktir ve insan yanla gtren, Allahn Hz. Peygambere bahettii hikmetten yoksun olmaya sebep olan bir durumdur. Ahmed Naim Bey bu be art saydktan sonra, bu be arttan her hangi birisi olmazsa, o hads sahh (salam) saylmaz dedikten sonra, bununla beraber gsterilen bunca itin ve dikkatlerden hatra gnle bakmakszn emr-i intikdda (tenkid=eletiri iinde) bazen ifrata (haddi aan) vardrlan idetten sonra, yine de ilim sahiplerinin dindarlk ve gvenilirlikleri sayesinde, shhati kesin olan hadslerin says binlere ulayor. (Tecrd, I/203) Bu be artn dnda, gerekli olup olmadnda bilginler arasnda anlamazlk olan birka art daha vardr: Hkimin Ulmul-Hadsinde sahh hadsin rvsi hadsle megul olduu bilinen bir kii olmaldr der. Semn (506-562 H.) Kavtda, rvnin hadsiler ile uzun mddet mzakerelerde bulunmu olmas lazmdr. bn-i Hacer, bu art koymaya lzum yok deyip zhn da yaparsa da, Buhr ile Ali b. el-Medn gibi baz muhaddisler, rvnin hadsi ald eyhi ile tl-i sohbetini (uzun mddet sohbetini) art komulardr. Buhrye

gre, eyhinden yazl rivyet deil, bizzat karlam olmas ve kulayla o hadsi dinlemi olmas arttr. Baz muhaddisler de, bir hadsin sahh olabilmesi iin, nakleden kiinin, naklettii hadse aykr bir davrannn olmamas gerekir demilerdir.Bazlar dabu arta gerek yok, zaten bu nokta lel-i kdihadandr (o kiinin/o hadsin hadsiler arasnda knanp, bu haberin de yaygnlamas) demilerdir. Mutezile bilginlerinden Al el-Cbb (235-303/850-916) dier artlar dnda, bir hads sahbler arasnda yaygn ve baz sahblerce uygulanm olduu bilinmedike kabul edilmez demitir. Bunu sylemesinin sebebi Mutezilenin haber-i vhidi dell olarak kabul etmemesinden trdr. (Tecrd, I/205206) TEVK ETMEL SHAK B. RHYE GB. Baka hibir eit hads kartrmakszn sadece sahh hadsleri bir kitapta toplayan ilk hfz Buhr(194-256)dir. Kendisi bu ie nasl niyetlendiini yle anlatr: Bir gn shak b. Rhyenin yannda idik. Bana: Hz. Peygamberin snnetinden yalnzca sahh olanlarn bir kitapda toplasanz dedi. te bu sz bana tesr etti. Ve Cmi-i Sahhi toplamaya baladm. Bu kitab on ksur senede oluturdum diye sylemi. Buhrden evvel geri had3is toplayan (hads) hfz() (byk) imamlar pek oktur. Fakat onlarn kitaplarnda sahh olan hads, hasen ve zayf olanlarla birlikte bulunuyor ve hadslerin salamln ancak senedlerine bakarak- erbb olan ulem ayrabiliyordu. Buhr ile Mslimin ki muhaddisler arasnda e y h a y n (iki eyh) denilince kastedilen bu ikisidir- Sahhleri Allahn Kitbndan sonra kitaplarn en sahhi (salam) olup, Buhrnin kitab da Mslimin kitabndan daha sahh ve fkh ynden hkm karmada hkmlerle ilgili nkteler ynnden faydas Mslimden daha fazladr. mamfinin: Yeryznde sevb (mam) Mlikin kitabndan ok olan hibir kitap bilmiyorum demesi ve benzer bir ifadeyle: Allahn Kitbndan sonra Mlikin Muvattandan daha sahh kitap yoktur demi olmasna gelince; ncelikle bu sz Sahhaynn yazlmalarndan evvel sylenmitir. (mam fi ldnde, Buhr daha dokuz yandadr). kinci olarak, mam Mlik Muvattana sadece sahh hadsleri almakla yetinmeyip, mrsel ve munkat baz hadsleri de koymutur. Muvattta da Belagan an fulnin.. (Filnn yle dedii bana ulat.. diyerek naklettii ok eyler vardr. Bununla beraber Hkimin (hadsleri ald) eyhi Eb Al en-Nsbr Sahh-i Mslim iin giri blmnden sonra hibir insan sz, Hz. Peygamberin szne karmadndan dolay- Gk kubbenin altnda Mslimin kitabndan daha sahh kitap yoktur dedii gibi Draktnnin akrnndan saylan Mesleme elKurtub (283-353) de tertibinin gzel oluuna bakarak: Mslimin kitab gibisini derlemi hibir kimse yoktur demitir. Marib limler (Tunustan ileriye Endls dhil) ve zellikle bn-i Hazm-i Zhir de bu grtedirler. (Tecrd, I/216-218) SEKSEN HADSNE ELETR GELD BUHRNN. Buhrnin seksen hadsine, Mslimin ise yz altm hadsine eletiri gelmitir (Tecrd, I/218) Her iki kitabda (Buhr ve Mslimde tenkde uram hadsleirn adedi 220 olup, bunlardan Buhrye it olanlar 80den azdr. (I/219) Sahhaynde (Buhr ve Mslimde) hads eletirmenlerince (ehl-i nakdi huffz), tenk3ide uram hadslerin toplam 220 olup, bunlarn 32si her ikisinde, 78i yalnz Buhrde, 110u yalnz Mslimdedir. Fakat itirazclarn zayf grd bu hadslerin hibiri bir knayc bir kusurla knanm deildirler. Bu sebeple bn-i Hacer Askaln Buhr erhi Mukaddimesinde, Buhrdeki eletiriye urayan bu hadslerin hepsini birer birer sayp, hepsinin de salam olduklarn ispat etmitir. (Tecrd, I/235) Aada yine deinilecei gibi, eletirilen bu hadsler asl yoktur anlamna gelmemektedir. Bu eletiriler, hads bilginlerince yle ey olmaz, Buhrde eletirilecek hibir hads yoktur diyerek reddedilmi de deildirler. Tam aksine, bu eletiriler ciddiye alnm, eletiriye urayan hadsler inceden inceden aratrlm/tekrar tekrar gzden geirilmi ve sonuta say bn-i Teymiyyenin tesbitiyle yirmiye, bn-i Hacerin tesbitiyle bee dmtr. Zamanmzda

(2013) bilgisizce ve tamamen ikembeden atlarak Buhrye saldrlar yaplmaktadr. Bunlardan biri de, Buhr de bol miktarda Eb Cehlin olu krimenin rivyetlerinin olduu iddiasdr. Bir defa o krime, bu krime deildir ! Ebu Cehilin olu krime, Mekke fethinden sonra Mslman olmu, Hz. Eb Bekir dneminde yalanc peygamberlere kar yaplan savalara katlmtr. Daha sonra da Suriye ve Filistinin Bizans egemenliinden kurtarlmas iin yaplan savalara katlm ve bu savalarn birinde vcuduna yetmi yara alm olduu halde ehit dmtr. ehit dt yl, ya Hz. Eb Bekirin son aylar veya Hz. merin devlet bakanlnn ilk yllardr. Dolaysyla zaten Hz. Peygamberden sonra, fazla hads rivyet edecek bir mr olmamtr. Buhrnin hadslerini yazd krime ise, (sahb) Abdullah b. Abbasn klesi olan krimedir ki doumu Hz. Peygamberin vefatndan on yl sonra olan ve Kuzey-Bat Afrikal Berberlerden bir kle olarak, Abdullah b. Abbas, Hz. Alinin Basra vlisi olarak grev yaparken, Husayn el-Anber tarafndan Abdullah b. Abbasa hediye edilmitir. Sahblerin en bilginlerinden biri olan Abdullah b. Abbas, Hz. merin de her zaman grlerine bavurduu danmalarndan biri idi. te krime krk yl sreyle, Abdullah b. Abbasn yannda kalarak ondaki btn bilgileri renmi, dier sahbilerden rendikleri ile de, byk bir ilim denizi haline gelmiti. Abdullah b. Abbas, krimenin byk bir lim olduunu grnce, kendi salnda onun fetva vermesine izin vermiti. Abdullah b. Abbasn vefatndan sonra Emevlere ok deerli bir kle olarak ok yksek bir fiyata satld ise de, kendisinin beni onlara satmayn demesi zerine, Abdullah b. Abbasn olu Ali, hem bu sat feshetmi hem de krimeyi Allah rzas iin bedava zgrlne kavuturmutur. krimenin, hayat boyunca Emevlerle aras iyi olmamtr. Bu yzden son senelerini Medinede eitli evlerde saklanarak geirmi ve cenazesine de, Emevlerden korkularndan kimse katlamamtr. krime (21-105/642-723) hakkndaki iftira ve yalanlarn da, yalanc olduklar bilinen kiilerce uydurulduu tesbit edilmitir. Bu sebeple de Buhr, Ahmed b. Hanbel, Nese, Eb Htim er-Rz onun hadslerini kitaplarnda nakletmiler, sadece mam Malik krimenin hadslerini kullanmamtr. mam Malikin de onun hadslerini yazmamasnn sebebi, hakkndaki iftiralardr ki, mam Malikin vefatndan sonraki yllarda bunlarn uydurma olduu ortaya knca, Buhr ve dier btn bilginler krimenin rivyetlerini gvenilir olarak kabul etmilerdir. (DA, krime b. Eb Cehil ve krime elBerberi maddeleri) Joseph Schacht ve G.A.H. Juynboll gibi oryantalistlerin krimeye pislik atmaya almas da, bu yarm yamalak bilgileri bulup hemen amata yapmalardr ki, zaten bu oryantalist kfirlerin her zaman yaptklar budur. zc olan bu kfirlerin kitaplarn okuyan Trkiye ve dier baz slam lkelerindeki ilhiyat-akademisyen-aydn olarak kendilerini takdm eden/takdim edilen baz kiilerin de, aratrmadan bu yalanlara kanmalardr. Buhrnin, baka hadsilerin haklarnda sz sylendii iin kitaplarna almadklar baz rvlerin naklettikleri hadsleri kitabna alm olmasnn sebebi, o rvleri bizzat gidip kontrol etmesindendir. Buhr hads ald kiilerle yarm saat grp hadsi alp dnm deildir. Hadsi rivyet eden kiilerle uzun mddet grm, hallerini renmi, bu usle uyarak toplad hadisleri de szgeten geirerek, toplad hadslerin ancak ok azn, kitabna (Sahhine) yazmtr. mam Mslim, hadsi syleyen ile ondan dinleyenin, ayn dnemde yaadklar kesinse, daha fazla aratrmaya gerek duymazken, Buhr nakleden ve dinleyenin hem likasn hem semn, yani kar karya gelerek ve kulayla bizzat duyduunun kesin (belgeli, kantl) olmasn art koar. (Tecrd, I/219) Bu iki byk imam(ve genelde muhaddislerin tamam), hadsle, ocuklarndan itibaren bir mr boyu ve gece gndz megul olduklarndan, hadsleri kitaplarna almada, kendilerine gre baz kurallar koymulardr. O kurallar da hads metodolojisinin kanunlar olarak, bu bilimin temelinde yelerini almlardr. Elbette bu kurallara -zamanmzda (2000 li yllarda)

ilk defa ortaya kan bir bidat akmnn, (hads uslnde deiiklik yaplmasn isteyenlerin) iddia ettii gibi- Allahn kanunlar olarak bakmyoruz. Fakat selefin bu almalarna stn kr bir gz gzdirip, bunlar da neymi diyerek, farknda olarak veya olmayarak, oryantalistlerin izdii plan dorultusunda yryen Mslmanlarn da, yanl yolda olduklarnn ayan beyan ortada olduunu gryoruz. Yemek-imek ve uykudan daha ok, yani insan yaamsal ihtiyalarndan daha fazla hadsle megul olmu o nesillerin almalarn kle almayan, ama abdestsiz-cenbet-mnafk oryantalistlerin hads almalarndan devaml vg ile bahsedenler, Mslman bir ilim adam grntsnden ok, tuzaa dm bir av grnts vermektedirler. Mesel mam Mslim, yapt yllar sren hads toplama ve tasnf almalarndan sonra kitabn yazmaya balarken kendisine yle bir kural edinmi: Sadece kendi llerime gre sahh olan bir hadsi bu kitaba yazmadm. Ancak zerinde icm olan rivyetleri (temize) geirdim. Mslimin hadsin shhati iin arad icm o hadsin salam olduu konusunda mam Ahmed b. Hanbel ile onun ada Yahya b. Man, Osman b. Eb eybe ve Sad b. Mansr- Horasnnin grbirliine varmalardr. (Tecrd, I/221) Ama daha sonra gelen hads bilginleri, Mslim madem hads iinde bu kadar sk davranm ve hads ilminin temel direkleri olan bu drt byk imamn ittifak ettikleri hadsleri alm, artk bundan sonra Mslim zerinde kimse lf sylememeli dememiler, aksine asrlar boyunca, Mslimdeki hadsleri didik didik etmeye, zerinde yeni yeni almalar yapmaya devam etmilerdir. Yukarda getii gibi Mslimdeki yz altm hadse eletiri yneltmilerdir. te oryantalistler ve onlarn yolundan gidenler baz Mslmanlar ite bulduk diyerek, byle eletiriye uram bir-iki hadsi dillerine dolayp, btn hadsleri devre d brakp, meydan eytann akllarna soktuu dncelerle megul etme yoluna girmilerdir. Halbuki Mslimin kitabna ald bin hads iinden yz altmnn eletriye uramas gayet normaldir. Bu yz altm tane hadsin de tamamnn uydurma olduu iddia edilmi deildir. Hatta, muhtemelen o rakam belki on altya, belki daha da aaya da inecektir. Buna ramen yz altm hadsin tamamn atsak bile, geriye iki bin sekiz yz elli hads kalyor. Yani yzde bei skntl diyerek, yzde yzne leke atmak, bilimsel anlaya yakr m? Bu anlayn sonucu olarak da, hikmetten ibaret olan Hz. Peygamberin sz ve davranlarndan yoksun kalmak, Mslmann aklna firsetine ahret hesabna uygun mudur? TOPLAM HADSLERN SAYISI. Ahmed Naim Bey, elli bin rakamn verir, sahh hadsler iin ama, bunlarn iinde herhalde ok byk ksm ayn hadsin deiik versiyonlardr veya farkl rv zincirleriyle nakledilmeleridir: Lkin usl-i hamsede (be asl (kitap: Buhr, Mslim, Tirmiz, Eb Dvd, Nese) tekrar edilen hadsleri de, mevkf ve makt olanlar da hesbn iine dhil edersek yine de elli bini ancak bulur Burada, Buhrdeki yedi bin hadsin tekrarlar karlnca iki bin beyze dtn hatrlamalyz. ALTIYZ BN YEDYZ BN SAYISI YALAN MI? Farkl senedlerle rivyet edilen ayn hadsi, muhaddisler, hadsin rivayet zincirine ok itina gsterdiklerinden, ayr hads olarak kabul ettiklerinden hadslerin says ok yksek olarak ifade edilmitir. Mesel Ahmed Ahmed Naim Bey, byle farkl senedlerle, bir (ayn) hadsi nakleden mstahrecler zerinde yapt almalar srasnda rastlad bir olguyu yle anlatr: Buhrnin yalnz bir tarkdan rivyet ettii bir hadsin, dier yirmi be tarkdan (daha) rivyet edilmi olduuna, esny- mtlada (aratrrken) bir kere de kendim msdif (tesdf) olmutum. (Tecrd, I/227) Ahmed Naim Bey, Buhr dier btn hads kitaplar zerine hayli altndan, mesel Buhrnin bir hadsi Kle: dedi diyerek nakletmesi ile haddesen: hads olarak syledi demesi arasnda ne fark olduu konusunda fikir yrtr. (Tecrd, I/232) Sonu itibariyle, Mstahrect (Mstahrec tipi hads kitaplar) sayesinde, sahh hads kitaplar ile snen

kitaplarnda yalnz bir veya iki tark (zincir) ile rivyet edilen hadslerin rivyet yollarnn ne kadar ok olduu pek ak grlr ve yedi sekiz bini gemeyen Buhr hadslerinin altyz bin, yine o miktardaki Mslim hadslerinin yz bin hadsin iinden seildii rivyetlerinin salamlna gven gelerek, bu kitaplar derleyenlerce bilinen bunca hadslerin iinden yalnzca en salam olanlarnn alnm olduuna kolayca hkm verilir. (Tecrd, I/230) KESN BLG M ZANN BLG MDR, HADSLER. Buhr ve Mslimin naklettii hadsler, kesin bilgi ifde eder mi? diye bir soru soran Ahmed Naim Bey yle devam eder: Yani (bu iki kitaptaki) o sz, Hz. Peygamberin azndan kmtr diye kesin bir yargya varlabilir mi? meselesi limler arasnda tartmal bir konudur. Birok bilgince salaml kesin olduundan, ifde ettii bilgi de yakndir (kesin bilgidir). Baz bilginler ise, mtevtir hadsler dnda kalanlar haber-i vhid olduklarndan, tam kesin bilgi noktasna ulaamazlar. Fakat (yine de) kuvvetli bir zann- glip ifde edip, kendileriyle amel vcip olur. bnusSalh, eletiri konusu olanlarn (toplam 220) zann bilgi, dierlerinin kesin bilgi ifde ettiklerini sylemektedir.(Tecrd, I/234) Hasen hadsin tarifi konusunda da grld zere, o devirlerin hadsileri gnlerinin byk ksmn hadslerle har neir olarak geirdiklerinden, hadslerin durumunu tehis konusunda, bu insanlarda, kendilinden bir meleke (alkanlk, yetenek) oluuyordu. Ahmed Naim Beyin yle bir ifadesi dikkatimizi ekiyor: Sonu olarak haseni zerinde olan sahh ile altnda olan zayfdan -gnl tatmin edecek bir ibare ile- tarf etmek mmkn olmayp, buna ancak ilm-i hadsde meleke-i tmme sahibi olan nkd-i basr (tenkiti bak/gr sahiplerinin) iine doup kisve-i tabre getiremedii sebepler ve gzel belirtilere bakarak anlamak mmkn olur demeye kadar, varanlar vardr. (Tecrd, I/244) MCEDDD HADS. Hadsilerin bir zellii de, kendi naklettikleri hadsleri hi ekinmeden ve kimseden utanmadan, yine kendilerinin tenkd etmeleridir. Fkhlardaki mezhebini ne olursa olsun savunma anlayn hadsilerde bulamayz. Muhaddisler, bu ynyle de oto-kritik yapabilme ynnden slam mmetinin en gvenilir limleridir. Ahmed Naim Bey, bu konuda Eb Dvd, Buhr, Nese ve bn-i Huzeymeden rnekler verir: Slih tbiri her ikisi de hkm karmada kant olarak kullanlmaya msaid olduundan- sahh hakknda da, hasen hakknda da kullanlr. Bazen de, kendisiyle itibr olunmaya yni mtbi veya hid olmaya uygun olan zayf hads hakknda da kullanlr ki, bu anlamda slih, hasenin altnda olmakla beraber, zayf denilecek derecede dkn olmayan haber demektir. Mesela mamul-Muhaddisn Eb Dvd: Snen ismindeki kitabmn iine vehn-i edd (ok zayf) ile aypl olanlar akladm. Hakknda bir ey sylemediklerim ise, Slihdirler. Bunlarn bazlar derece derece dierlerinden daha sahhdir. diyor. (Tecrd,I/249) Eb Dvdun aypl olduunu haber verdii bu tip rivyetlerden biri mehur mceddid hadsidir. mmetimin iinden, her yz senede bir.. diyerek nakledilen hadsi, Eb Dvd naklettikten sonra eletirisini de yapar ve Ben bu hadsin Hz. Peygamberin azndan kacana inanmyorum der. Nese rivyet ettii: Sahur (yemei) yiyiniz, nk sahurda bereket vardr hadsi iin, bu bir mnker hadsdir. Lkin isnad hasendir diyor. Hkim de Mstedrekinde isndna (rvler zincirinde) baklnca shhatine hkmedilecek baz hadsleri yazmtr ki, metinleri skntldr. (Tecrd, I/250) bn-i Huzeymenin Sahhinin hayli kalitelidir. bn-i Huzeyme hads naklinde ok ihtiyatl olup, iddet-i taharr ashabndan (ok titiz ve en kk bir skntda o hadsi reddedenler) olup, naklettii hadsin isnd hakknda ayed skntl szler dolayor ise bunu hemen vurgulayarak: n sebete kez: ayet sbit ise, hads udur yahut n sahha el-haberu: eer haber sahh ise gibi bir ifade kullanr. (Tecrd, I/257)

LM DALGILARI. Ayn konuda olup biri birine zt grnen iki hadsi, imn- nazarla (ok dikkatli bir aratrma ile) aralarnn nasl bulunaca hakknda yazlm kitaplar oktur. mam finin Kitbu htilful-hadsi ile, bn-i Kuteybenin (213-276/828-889), Eb Yahy es-Scnin (v.307), Tabernin (224-301) kitaplar, ve Eb Cafer Tahvnin (235-321) Mkilul-sr bunlardandr. Drim de (200-280) bu konuda byk bir eser yazmtr. Byle nemli bir ii baarabilenlerin ilimlerin ounda, zellikle hads, fkh, usl ve kelmda berat-i tmmesi (kesin bir stnl) olan eimme-i alm(nder imamlar) dr ki, bunlar hads ile fkh sanatlarn kendinde toplam, ince anlamlarn avclar ve ilim dalglardr. Eer ayn konuda nakledilen her iki hads de kuvvetli olup, anlamlarn uzlatrma imkn da yoksa, nesh aranr. Birinin nsih (eski hkm kaldran yeni emir), dierinin de mensh (hkm kaldrlan) olduu ortaya karsa, nesheden alnr, mensh terk edilir. Hangisinin nesheden olduuna yeterli kant bulunamazsa kavid-i terche (terch kurallarna) mrcat olunup, terch edilmeye en layk olana uygun hareket edilir. Saylar elliye ulaan terch usllerini renmek isteyenler fkh usl kitaplarna mrcat edebilirler. Bununla beraber mam finin: Hz. Peygamberden huss ile umm, icml ile tefsr ynleri dnda- birinin ispt ettiini dieri olumsuzlar srette biri birine zt iki sahh hadsin nakledilmesi mmkn deildir. Ancak nesih ynnden ola demesi ve mmul-eimme (imamlarn imm) bn-i Huzeymenin de: Sahh isnd(zincir) ile Hz. Peygamberden nakledilmi biri birine zt iki sahh hads bilmiyorum. Her kimde byle iki hads varsa bana getirsin de, aralarn bulaym (zt gibi grnmelerine ramen yle olmadklarn zh edeyim) demesi, dikkatle not edilmelidir. (Tecrd, I/251) Buhr de dim tenkid edilebilecek bir hads nakletti mi, derhal bu hadsin eletirildiini aklayan szleri de nakletmitir.(Tecrd, I/256) KIRK HADS HADS. Ahmed Naim Bey yukardaki konuyla alakal baka rnekler de verdikten sonra, konuyu yle kapatyor. Lkin, hadsin zayfl (zincirdeki) bir rvnin fsk veya yalanla itham edilmesinden veya hadsin z olmas gibi bir sebepden douyorsa, bu hads baka bir kanaldan rivyet edilmi olmakla da giderilemez. Ve o hads zayf derecesinden hasen derecesine kamaz: Her kim mmetime krk hads ezberleyiverirse Allah kyamet gnde onu fakhlerle (limler) beraber diriltir hadsi gibi ki, dokuz sahbden deiik yollarla ve deiik rivyetlerle nakledildii halde, yine zayf olduunda, btn muhaddislerin grbirlii vardr. (Tecrd, I/253) HADSLER HADDEDEN GERMEK. (Bu hads iinin) Erbb, vaktiyle daha kitaplara yazlmazdan nce, hadslerin her birini hdde-i tedkkden geirip (iyice aratrp) ve ricline (nakledenlere), senedinin kesintisiz veya kesintili oluuna, gerek senette gerekse metinde gizli kusurlar, kurallara aykrlklar olup olmadna, mtbi ve hidlerine yani dier zincirlerle kuvvet bulup bulmadna bakarak, o hadsin makbl vey a merdd (kabul olunmayacana) olduuna hkmetmilerdir. Fakat mteahhirnin (u andakiler de dahil sonraki devir bilginlerinin) mtekaddimn (ilk dnem hads bilginleri) hakknda bizzat ve vstasz bu gibi tedkkleri yapabilmelerine artk fiilen imkn kalmam, selef (ilk dnem bilginleri) bilginleri de, diynet, emnet ve akllarn altrmak suretiyle, nakr ve ktmr (en kk paralar/kelimeler/cmlecikler zerinde bile) adm adm aratrma ile ilerleyerek, kendilerinden sonra gelecekleri byle ar bir klfetten kalplere gven verecek bir sonulakurtarm olduklarndan, bu hads limlerinin biri birleri hakknda yazm olduklar tenkid kitaplarn aratrmakla yetinmek ve kant olarak gsterebileceimiz hadsleri bu yolla semekten daha salam bir yolumuz kalmamtr. (Tecrd, I/254) BN- TEYMYYE: SLAM TRHNN EN BYK ELETRMEN, NE DED BUHR HAKKINDA. Gnmzde Buhr ve dier sahh hadsleri hibir salam kanta

dayanmakszn, sadece oryantalistlerin etkisinde kalarak -ou zaman bunu da fardemeyerekeletirenlerin hi biri phesiz, bn-i Teymiyyenin onda biri kadar bilgiye de sahip deildirler, bn-i Teymiyyenin onda biri kadar cesarete de sahip deildirler. bn-i Teymiyye, problemleri Kur'an yetleri nda zmeye ve ileri srd grleri yet ve hadislerle temellendirmeye zel bir nem verir. Hadis konusunda "hafz" derecesinde bir otorite saylan bn Teymiyye, dnemine kadar oluan zengin hadis ve eser malzemesini gerek rivayet gerekse metin ve muhteva ynyle yakndan tanyacak geni bir hadis bilgisine sahipti ve slm dman evrelerle, bid'at gruplarn yannda eitli gruplamalarn da uydurma hadislerin ve sriliyat'n hadis literatrne girmesinde dahlinin bulunduu grndeydi. Allah'n Kitab ile Hz. Peygamberin snnetini er nas olarak hukuk deliller hiyerarisinin birinci srasna yerletiren bn Teymiyye'nin, Kur'an'n teri (hkm koyma, kanun/kanunlarn kayna olma) deerini zayflatc grlere kar en kk bir tahamml yoktur. Ayrca mctehid imamlardan hibirisinin Hz. Peygamber'in herhangi bir snnetine kasten aykr hareket etmediini belirterek, onlarn Hz. Peygamber'in izinden gitmenin ve ona daima uymann gereklilii, peygamber dndaki insanlarn szlerinin ise alnabilecei gibi terkedilebilecei hususunda ittifak ettiklerini sylemitir. bn Teymiyye'ye gre mctehid mamlarn sahih bir hadise aykr ictihadda bulunmas, ancak Hz. Pey-gamber'in o sz sylediine inanmamalar veya bu hadisle sz konusu meseleyi kastetmediini zannetmeleri ya da bu hkmn mensuh olduunu kabul etmeleri gibi hallerde sz konusu olabilir. bn Teymiyye mezhep taassubuna ve taklide saplanp kalmam, herhangi bir konunun hkmn aratrrken o hususta mezheplerin grnn ne olduundan ziyade o hkmn dayanak ve delillerinin ne olduunu aratrmay tercih etmi, sahip olduu zengin hadis ve eser malzemesi de bu konuda kendisine byk kolaylk salamtr. Onun zaman zaman mezhebinin hatta dier mezheplerin genel kabullerinin aksine farkl grleri benimseyip savunmas, bu tutum ve izgisinin tabii sonucudur. Kur'an ve Sn-net'i daha iyi anlamaya, bu iki kayna hayatn her alannda devreye sokmaya ynelik abalar, dneminde iyice donuklamaya yz tutmu olan hukuk zihniyete yeni bir perspektif getirmi ve ictihad fikrini yeniden canlandrmtr. (DA, bn Teymiyye, Takyyddin) Ahmed Naim Bey, bn-i Teymiyyenin Buhr eletirisi konusunda seksen be yl nce unlar kaydediyor: eyhul-slm Takyyud-Dn Ahmed b. Teymiyye(661-728/1263-1328)nin Minhcs-Snnedeki u szlerini burada anmaktan kendimi alamyorum. Diyor ki: emr-i tashhde yani bir hadsin Sahh olup olmadna hkmetmekte, eimme-i hads (hads ilminin byk bilginleri) ne Buhrye, ne de Mslime takld etmi deillerdir. Bu iki aratrmacnn sahh saydklar hemen btn hadsler, kendilerinden evvel de hads bilginlerince sahh saylp, sahh kabul edilmilerdi. Kendi asrlarnda da yle idi. Kendilerinden sonra da, bu (hads) fennin(in) (bilimin(in) imamlar (nderleri) bu kitaplar iyice gzden geirip, bu iki immn sahh dediklerine kendileri de sahh demekte onay verdiler. Yalnz baz (hads) hafzlarn(n) eletirerek olumsuz hkm verdikleri, yaklak yirmi hadslik az bir mikdarn istisn etmek lazm gelir. Eletiriye urayan bu hadslerin ou, Mslimdedir. Bu eletirilerden sonra da, baz hads otoriteleri Buhr ve Mslimden yana, bazlar da eletirenlerden yana tavr almlardr. Fakat iin dorusu bu konuda, ayrntlara bakarak hkm vermekle olur. Baz yerler vardr ki, gerekten eletirilmeye uygundur. mm Habbe hadsi ile, Allah topra cumartesi gn yaratt hadsi ve veya daha fazla rk ile salt- ksf (gne tutulmas) namaz bunlardandr. Buhrye yaplan eletirilerin bazlar, hakl eletiriler deildir. Hakkyla eletirilmekten en uzak olan hads kitab, Buhrdir. nk Buhrnin her zaman yapt bir ey vardr ki, eletirilebilecek bir hads nakletti mi, derhal bunun eletiriye uradn bildiren bir aklamy da oraya not etmitir. zetle bu yedi bin gm akeyi kontrol edip de, iinden birka tanesinin, tamamen sahte deil, dk ayarl olmasna benzer. Buhr, sanatnda imm (nder) olan bir zattr. Bu iki kitabn (Buhr,

Mslim) toplam hadsleri yedi bin bu kadardr. (Tekrarsz olarak, demek istiyor bn-i Teymiyye; esasnda be bin be yz rakamn vermek herhalde daha uygun olur) Bunu sylemekten maksadmz, bu iki kitabn hadslerini kendilerinden evvel ve sonra bir ok eimme-i cehbize(tecrbeli ve zek byk bilginler) eletirmilerdir. (Fakat bir sonu alamamlardr) Bazlar zannederler ki, bu iki kitab yazanlar, yazdklarn tekrar gzden geirmede, yalnz nakledenin zabtda, adlette, rv zincirindeki haline bakmakla yetinip, baka bir eyi gz nne almamlardr. Halbuki i zannettikleri gibi deildir. Buhr ve Mslim rvlerin, kendi meyhlaryla (hadsi aldklar kiiler) mnasebet derecelerini de aratrmlardr. Her rvnin, kendisinden rivyet ettii ztla bir arada bulunduu zaman, az mdr ok mudur? Onun memleketlisi olup, onun syledii hadsleri iyice bilmekte midir? Yoksa yabanc bir memleketten gelip kendisiyle ksa bir sre bir arada olup, bu sohbet veya sohbetlerde baz hadsleri ondan dinleyip savuup gitmi bir kimse midir? gibi, ancak hads ilmi ile usl-i hadse (hads metodolojisine) tam bir hakimiyeti olmas yannda, son derece de dikkatli davranmay alkanlk haline getirmi bu ilmin byklerinin farkna varaca zellikleri de dnerek yazdklarn o kitaplara kaydetmilerdir. Buhr ve Mslimin) Kitaplarnn, Allahn Kitbndan sonra kitaplarn en sahhi olmas, ite bu gibi yksek meziyetlere sahip olmakla gereklemitir. (Tecrd, I/255-256)

METN TENKD. Yaar Kandemirin, 1970 ylnda yazd ve 1975 ylnda ilk basks yaplan Mevz Hadisler isimli kitabndaki Metin Tenkidi balkl blmden notlar: Ne var ki baz msterikler ve Mslman yazarlar, hadisilerin metin tenkidi yapmadklar veya senet tenkidine gsterdikleri ihtimam metin tenkidine gstermediklerini iddia etmilerdir. Bu iddialardan birincisinin tamamen aslsz olduu, eitli rneklerle gsterilecektir. kinci iddiay da ayet birincinin daha yumuak bir dille ifadesi olarak kabul etmezsek, senet tenkidi imi gibi grnen birok hususlarn aslnda metin tenkidi olduunu izah etmek mmkn olacaktr. u noktay her eyden nce belirtmek gerekir ki, birok aratrc, metin tenkidi szyle hadislerin msbet (ispatl) ilim llerine ve akl prensiplerine vurulmasn kast etmektedir. Elbette bedh (apak) akl prensiplerine ve bilimin kanunlarna aykr den haberleri (nakilleri), mevz (uydurma) saymak cp eder; fakat henz ilmin kesin bir neticeye ulamad baz hususlarla badar grnmeyen hadisleri hemen mevz (uydurma) saymakta acele etmemek lazmdr. Nitekim amzda, byk ilm gelimelerin, daha nce gelimelerin daha nce doru kabul edilen inan ve kanatlar nasl deitirdii grlmektedirnsan bilgisinin snrl olduu, bilmediklerinin bildikleri yannda kyas kabul etmez derecede- ok bulunduu, felsefe ve bilim otoriteleri tarafndan (bile) ileri srlm ve kabul edilmi bir gerektir. Modern bilim, gzlem ve tecrbe (deney) sahasna giren olaylarn (ancak) en yakn sebeplerini bularak kanunlara ykseliyor. Akl da bu kanun ve sonular zerinde muhakeme yrterek daha kll (genel) nazariyeler (teoriler) kuruyor. lm, yaratl, lm sonras, ruh, Allahn sfatlar..gibi modern bilimin snrn aan konularda, onlardan bilgi ve hkm beklemek, krden bir eyin rengini sormak gibidir. Allah Tel, gnderdii peygamberlere btn insanlarda bulunmayan bir bilgi vastas daha bahediyor: v a h y . Peygamberler bu sayede modern bilimin ve akln snrlarn aan

konularda (rek otunun faydalar gibi, sinein dier kanadndaki panzehir gibi Y) , insanlara gerein bilgisini verdikleri gibi, hayatn dier ynlerinde de onlara yol gsteriyorlar. Vahyi gnderen de, insanlara akl verip kullanmalarn emreden de tek (ayn) Allah olduu iin, nu ikisi arasnda gerek bir elime olmamas gerekiyor. GOLDZIHERIN PSLKLER. Muhaddislerin (hadis bilginlerinin) metin tenkidi yapmadklarn yksek sesle syleyen ve bu iddiasyla hem Batdaki hem de slam dnyasndaki baz bilgili ve yazar takmn etkileyen Alman msterik Goldzihere gre: isnad (hadisleri nakledenlerin isimlerini bildiren sened zinciri) dzeni olduu mddete, Mslman tenkiti, en gze batar tarihi yanllar karsnda bile duygusuz davranmaktadr Halbuki gerek byle deildir. Hadislerin zayf ve uydurma olanlarn ayrmak/elemek iin Mslmanlarn kurduu bu isnad bilimi dnda da, Mslman eletirmenler, tarih boyunca, nice hadisleri dorudan metinlerine bakarak reddetmilerdir. Mesela bnu Cevz (vefat: 597/1200) yle der: Bazen isnadda (hadisin nakil zincirinde) yer alan rvlerin (hadisi nakledenlerin) hepsi de sika (gvenilir) olmakla beraber, hadis mevz (uydurma) olabilir. Ondan bir asr sonra yaam olan, 14. yzyln byk bilgini bn Qayym el-Cevziyye de (vefat: 751/1350), bir insan k olur, (ama) iffetli olarak yaar ve sonra da lrse, ehid olur anlamndaki zayf hadisi, u szlerle tenkid eder: Bu hadisin isnad, gne gibi bile olsa, o yine hat, yine vehim olurdu Yine mehur bilgin bn Askr (vefat:571/1175), Trihinde, Hz. Enes R.A.den rivayet edilen ve senedi de salam olan u hadisi nakleder: Allah Tel, krmz gl mira gecesi Cebralin terinden, beyaz gl benim terimden, sar gl de Burakn terinden yaratmtr. bn Askir sonra da bu hadisi u szlerle reddeder: Bu uydurma bir hadistir. Chilin biri bunu uydurduktan sonra, salam bir senedi de ona eklemi (ve bylece halk kandrmaya alm). Buna benzer bir reddiyeyi de bn Cevz Mevztnda yapar: Mirata yedinci semya gelindii zaman Cebril, Hz. Peygambere burada dur, Rabbin namaz klyor der. Hz. Peygamber: acaba ne okuyor? diye sorunca da, Cebril: Subbhun Kuddsun Rabbul-meliketi ver-rh..der. bn Cevz, btn rvlerin sika (gvenilir) olduu bu uydurmay reddeder. Muhaddisler, grld gibi, senedin salam oluuna aldanmamlar, hadisin manasn, bir de akl prensiplerinin szgecinden geirmek zaruretini duymulardr. Yine bn Cevz, Allah at yaratt, sonra koturdu..sonra da ondan kendi nefsini yaratt eklindeki uydurmay tenkid ederek der ki: Biz de muhaddislerin detlerine uyarak, bu hadisi kimlerin uydurduunu gstermek iin rvlerini tesbit ettik. Yoksa byle bir hadisin rvlerini aratrmaya ne hcet var. Olmayacak bir eyi, sika(gvenilir) ahslar naklederek, (mesela) devenin inenin deliinden getiini (hadis olarak) nakletseler, onlarn sikalklarna nem verilmez. Eer sen bir hadisi, akla veya din prensiplerine aykr bulursan, anla ki o hadis uydurmadr. bn Cevznin bu ak beyan, senedin muhaddisler iin bir gaye olmadn gstermektedir. Zaten muhaddisler, senedine bakmadan (bile) bir hadisin mevz(uydurma) olduunu (her zaman) ispat etmilerdir. Nitekim, bn Dakk el-Iyd (vefat: 702/1302) de bunu u szlerle ifade eder: Hadisiler ou zaman, rivayet edilen(nakledilen) hadisin lafzlarna bakmak suretiyle onun mevz olduuna hkmederler; nk onlar Hz. Peygamberin szleriyle devaml bir ekilde megul olduklarndan, ona ait olan ve olmayan szleri biri birinden rahatlkla ayrabilecekbir ruh olgunluu ve kuvvetli bir meleke kazanmlardr. Bu konuda kendisine sorulan bir soruya cevap olarak, bn Qayyim el-Cevziyye /(vefat 751/1350) yle demitir: hadis-i eriflerle adeta onlar vcuduna sindirircesine megul olan bir insan, Hz. Peygamberin snnetlerini, hayatn, emir ve yasaklarndaki ird usullerini, mmetine neleri tavsiye ettiini, hangi eyleri sevip hangilerinden holanmadn

anlayabilmek iin salam bir meleke ve kuvvetli bir ihtisas sahibi olur. Bylesi bir insan, sanki Hz. Peygamberle oturup kalkm, ashab arasnda bulunmu gibidir. Muhaddislerin, senedine bakmakszn hadislerin salamn rnden ayrabilmek konusunda sahip olduklar melekeye dikkat eken Bulqn de (vefat: 805/1402) yle der: Bir insan efendisine senelerce hizmet etse, onun neyi sevip sevmediini renir. Bir bakas ortaya karak, o zatn sevdii bir eyi sevmezdi diye iddia edecek olsa, emektar hizmeti bunu duyar duymaz o kimseyi yalanlar; ite hadis mtehasss da byleder. Bunun bir rneini de, Eb Hureyrenin merf olarak rivayet ettii iddia edilen uydurma bir haber iin, Ibni Hibbnn (vefat: 354/965) yapt tenkidde gryoruz: Cebrail ile Beytullahme uradk. Cebrail bana burada in ve iki rekat namaz kl; zira kardein s burada dodu dedi. Sonra beni bir kayann yaknna gtrerek Rabbin semya buradan kt dedi... bni Hibbn bu haberi reddederek demitir ki, Bunun mevz (uydurma) olduunu ispat etmek iin gayret sarfetmeye ne lzum var; (bir) hadis mbtedsi (yeni balayan renci) bile bunun uydurma olduunundan phe etmez Bu duruma iaret eden bn Cevz: muhaddis, mnker bir hadis ile karlat zaman tyleri rperir, gnl nefretle dolar demektedir. Yirminci yzyln byk hadisilerinden Lbnanl Subh Slih yle der: Muhaddislerin, metin tenkidine gereken nemi vermediklerini, buna karlk btn meslerini sened aratrmasna evirdiklerini iddia edenlerin yanldklar bir nokta da, sened zerinde yaplan aratrmalarn metin ile olan sk mnasebetlerini anlamak istemeyerek, her birini bamsz birer alma zannetmeleridir. Halbuki muhaddisler, hadislerin tarih analizi demek olan diryetul hads ilmi ile beraber yrmeyen metin tedkki ve rivyet kitaplarnn ezberlenmesi ilerini pek nemli bulmamlardr. Zaten diryetul hads ile uraanlarn yaptklar da, hem rvnin hem de rivyet edilen hadsin durumlarn incelemektern baka bir ey deildir. Demek oluyor ki usl- hads ilmi, yalnz isnd meseleleriyle deil, ayn zamanda metinle ilgili birtakm meselelerle de alkaldr. in sadece grnne bakan bir aratrc, hads tenkidilerinin hads metninden ok isnda nem verdiklerini zanneder. Halbuki i byle deildir. (Kandemir, sayfa 124) Metin Tenkdinde Bilinmesi Gereken Hususlar. Hadislerin senedleri zerinde tedkkler (aratrmalar) yapacak olan bir muhaddisin bilmesi ve nazar- dikkate (gz nne) almas gereken ilimler mahduddur (snrldr). (Ama) Metin tenkdi yapacak kimselerin durumu ise bundan daha farkldr. Bu kiilerin derin ve geni slami kltrden baka, mevz (uydurma) hadiste bulunan gecenin zifiri karanlna benzeyen zulmeti ve Hz. Peygambere ait olan hadislerde bulunan gn na benzer nuru (bu tabir bn Cevznindir) grp sezebilecek olan feraset ve basrete de sahip olmas cp etmektedir. Tedkk edecei hadis metninin manasn iyice anlamak ve sahih olup olmadn kontrol etmek iin bir nuhaddisin az kullanlan kelimelerin manalarn bilmesi ve bu metnin, aa yukar ayn manay ifade eden dier metinlerle olan alakasn renmesi gereklidir. Zira, (ok az da olsa) Kurn Kermde olduu gibi, hadislerin de mecz manal, garib lugatl (Arab dilinde nadir kullanlan kelimeler), muhtelif ifadeli olanlar, biri birini nesh edeneri vardr. Btn bunlar gz nnde bulundurarak, hadisin sahih olup olmadna, slam prensipleri ile badap badamadna dikkat etmek lazm gelir. Metni tenkd edecek kiinin ayrca, tarih, corafya, psikoloji, sosyoloji...gibi ilimlerle mcehhez (donanm) olarak, tenkd edecei haberleri mkemmel bir mantn szgecinden geirmesi gerekmektedirMetin tenkdinde tarihten faydalanldna dair bir rnek yledir:

Habere gre, Hz. Peygamber, Sad b. Muazn (vefat 5/626) tanklna gre, Muaviyeye (vefat: 60/679) bir vesika yazdrm ve bu vesikada (Yahudi) Hayber halkn cizyeden muaf tuttuunu, onlardan cretsiz alma mecburiyetini kaldrdn aklamtr. (Hadisi) Ali elQr bu haberi yle tenkid eder: Burada Sad b. Muazn tanklndan bahsediliyor; halbuki o (Hayber olayndan) ok nceleri Hendek savanda vefat etmitir. Muaviyenin de katipliinden sz ediliyor; halbuki o da (Hayberden) ok sonralar, Mekkenin fethi srasnda Mslman olmutur. Ayrca, Hayberin fethinde, cizye hakkndaki ayetler henz inmemiti; cizye ayetleri Tebk seferinden sonra nzil olmutur. Ayrca, Hz. Peygamberin yaad asrda, cretsiz i grdrme deti yoktu ki Hayberliler bundan muaf olmu olsun. Ayrca, Hz. Peygamber, Hayber halk ile byle bir anlama yapmad ki, onlardan cizyeyi kaldrm olsun. Cizye, zimmet ehlinden mutlaka alnmas gereken bir vergidir. Ayrca, bu gibi meseleleri teden beri, bir ok rvnin rivayet etmesi detken, acaba bunu beden sahabe, tbin ve muhaddisler deil de sadece Yahudiler rivayet ediyor? Yani bu iddia doru olsayd, ashab, tabin ve fukahann da yle kabul etmesi gerekirdi. Halbuki onlardan biri kp da Hayber halkndan cizye alnmayacana dair bir ey sylemek yle dursun, aksine Yahudilerin ellerindeki vesikann sahte ve uydurma olduunu beyan etmilerdir. Ayrca, Hayberliler cizyenin kaldrlmasn icab ettirecek iyi bir hareket yapmak yle dursun, Hz. Peygambere harp ilan etmi, onu zehirlemeye kalkm, slam dmanlarn korumu insanlardr. O halde mutlaka cizye vermeleri gerekirdi. Ayrca, Hz. Peygamber, kendine dman olmayan ahliden bile cizye almtr. Bunlarn dmanlklar apak olduuna gre cizyelerinin kaldrlmas yle dursun, artrlmas icap eder. Ayrca, Hayberliler, kendilerinden cizye kaldrlacak kadar iyi insanlar olsalard, yurtlarndan karlmayp kendilerine gzel muamele edilmesi gerekirdi Halbuki onlarn memleketlerinden srldklerini grmekteyiz. Yine bu iddia doru olsayd, ashb, tbin ve fukahnn da yle kabul etmesi gerekirdi. Halbuki onlardan biri kp da, Hayber halkndan cizye alnmayacana dair bir ey sylemek yle dursun, aksine Yahdlerin ellerindeki vaskann sahte ve uydurma olduunu aka sylemilerdir(Aliyyul-Qr, Mevzt, s. 119-120). (Kandemir, Mevz Hadisler, 125-128) Muhaddisler, Hz. Peygamberin yaad zamann sosyal durumunu da gz nnde bulundurmulardr: Mescide bir kandil asan kimse iin, yetmi bin melein istifar edeceini, mescide bir hasr seren kimseye ise, u karda sevap yazlacan syleyen hadsi reddeden Zeheb (vefat: 748/1347), Hz. Peygamberin hayat boyunca, mescidinde ne bir kandil yakldn ve ne de bir hasr serildiini syler (Zeheb, Mzn, c. 2, s. 351) Helvann insan kuvvetlendireceini ve cins kudreti artracan hads diye nakleden rvnin helvac olduunu alimler tesbit ederek yalann ortaya karmlardr (el-Kvkc, el-Luluul Mars, s.27). Kandemir, Mevz Hadisler, 128-129) nsan kendisi de, bir kitab okurken hads diye geen bir cmle zerinde bira dnmeli, hadsin getii konuya yakn yetleri, tarihi olaylar, bilimsel gerekleri, slamn genel ruhunu, Hz. Peygamberin uslbunu gz nne getirmelidir. Mesel Mehmed Vehbi Efendinin (1861-1949) Hulsatul-Beyn tefsirinde yle bir blm geer: Fahr-i Rz ve Hznin aklamalarna gre, Kurey mriklerinden Eb Cehil gibi inat olanlar, Allahn Elisinin Allahn Rahmn ismiyle dua ettiini iitince, Muhammed, iki tanrya dua ediyor. Bunlardan Allah biliyoruz ama, Rahmn isminde bir ilah bilmiyoruz. Ancak Rahmn isminde, Rahmnul-Yemme olan Msylimetul-Kezzb biliriz demeleri zerine bu yetin (Rad: 30) indii rivyet edilir. (Hulsatul-Beyn, VII/2642) Halbuki, az ok slam tarihi okuyan bir kii, Mseylimenin, yalanc peygamber olarak ortaya kncaya kadar, byle Mekke dneminde, Mekkedeki tartmalarda, hemen akla gelecek bir isim olmadn bilir. Mseylime yalanc peygamber olarak ortaya ktnda ise, Eb Cehil zaten oktan lm, (Bedir savanda ldrlm) bulunuyordu.

GOLDZIHERIN UYDURMALARI. Yaar Kandemir, krk be yl nce yazd Mevz Hadisler isimli almasnda, Yahudi Goldziherin iddia ettii gibi, muteber slam bilginlerinin deil de, Goldzihern kendisinin nasl uydurmalar yaptn ok gzel ortaya koymutur. Bunlardan bazlarna bir gz atmak, hem Goldzihern ve dier oryantalistlerin zihniyetlerini tehis asndan faydal olacaktr. Hem de, bu Batllarn yazdklarn bilimsel kabul edip, kitaplarnda, makalelerinde nakledip sahh hadislere saldrya geen Ankara Okulu gibi akmlarn sylediklerini bilimsel zanneden kardelerimize de faydal olacaktr: Goldziher, en gvenilir rivyetleri, arzusuna uygun bir ekilde tefsre tb tutmaktadr. Emevler devrinden bahsederken yle dedmektedir: Bataki iktidar hi de tembel tembel oturmamtr. Herhangi bir dncesine, herkes tarafndan itibar gsterilmesini ve dindar evrelerin muhalefetini susturmay istedii zaman, grlerini desteklemek zere, onun da hads uslne bavurmas gerekirdi. Dmanlarnn yapyor olduklarn yapacak, yani hadsler imal edecek ve ettirecekti. Nitekim bundan da geri kalmad. (bk. Goldziher, Muhammedanische Studien, c.II, s.34) Goldziher bu iddiasna rnek olarak da Emev sultan Abdlmelikin (ynetimi: 65-86/684-705), Mekkeye hacca gitmeyi yasaklamak kararn verdiini, bunun iin de, hacca bedel olmak zere, hacc Kudsteki Kubbetus-Sahrya evirme aresine bavurduunu sylemektedir. Szlerine devamla Goldziher, Abdlmelikin bu arzusunu desteklemek maksadyla, Zhr(vefat: 124/741)nin u hadsi uydurduunu iddia etmektedir: mescide gitme dnda denk balanmaz (sefere klmaz): Mescid-i Haram (Kabe), Mescid-i Aks ve benim (Medine) mescidim. Hads ilmine byk hizmetleri dokunmu olan ve son derece gvenilir bir rv olarak tannan (bni ihb) Zhryi, Emev sultannn keyfince hareket eden bir hads uydurucusu olarak ilan ederken, Goldziher, hibir veskaya dayanmamaktadr. stelik onun uydurma dedii sahh hads, Sahh-i Buhr (c.II, s.58) ve Sahh-i Mslim(c.II, s.976 ve 1014)den baka dier snenlerde de, sika (en gvenilir) hadisiler tarafndan rivyet edilmi olarak bulunmaktadr.(Kandemir, s.39-40) Goldziher, yukardaki palavrasndan on sayfa sonra ise, bu sefer tamamen ters ynde bir uydurma yapmakta ve Abbsler dneminde hadisler tedvn edilirken, hkmetin tazyki (basks) ile, Emevler lehine olan hadislerin mesel Buhr(vefat: 256/870)nin Sahhinde Muaviye ile hibir vc ifadenin konulmadn sylemektedir. Goldzihern Eb Hureyreye yapt satamalarndan birini, Y. Kandemir, daha ayrntl bir bilgiyle cevaplamaktadr: Golziher yine Muhammedanische Studien c.II/49da diyor ki: rvlerin kasd olmakszn (ama) boboazlkta bulunabildikleri dncesini akla getiren bir hads (de), bize bu sahada bizzat Mslmanlarn kendilerine ne imkanlar tanyor olduklarn gstermektedir. Goldziher bu kendi uydurduu ve hkmn batan verdii cmleyi, elbette eytann yardmyla kurduktan sonra yle devam ediyor: El-Buhrnin bir hadsi ylece ifade ediliyor: Peygamber, av kpekleriyle oban kpekleri mstesna, btn kpeklerin ldrlmesini emretti. merin oluna (Goldziher, Abdullah b. meri kastediyor), Eb Hureyrenin u szleri de rivyet ettii haber verilmitir: ve (ilave olarak) ziraat (tarla iin beki) kpekleri hari O zaman merin olu unlar syler: Eb Hureyrenin tarlalar var ! Yani, Peygamberin bu hkmn, Eb Hureyreye tarla kpeklerini de istisna ettirerek rivyet ettiren ey, Eb Hureyrenin ahs yarardr. Y. Kandemir, Goldzihern bu iddiasn yle cevaplandryor (tabi bu cevap ayn zamanda Ankara Okulunun ba aktr Hayri Krbaoluna da cevap olmu oluyor. nk Krbaolu, Goldzihern bu iddiasn, Goldzihern 1889-1890 da yaynlad bu kitabndan yz on sene sonra, aynen tekrar etmektedir, Aralk 1999 ylnda ilk basks yaplan slam Dncesinde Hadis Metodolojisi isimli kitabnn 194. sayfasnda. Haydi diyelim halk

okuyamaz ama, Yaar Kandemirin 1975de baslan eserini; fakat hadisi olan, hadis profesr olan Krbaolu yine kendisi gibi bir hadis profesr olan Yaar Kandemirin -1999 tarihini dnrsek- yirmi be sene evvel yazlm eserini okumas lazm deil mi? Kendi branndaki kitaplar (bile) takip etmeyen bir kii nasl ilim adam olabilir? nk 2002 yl Kasm aynda yaynlad, bir dier aslsz bilgilerle dolu kitabnn Sunu ksmnda her ilim adam gibi benim de.. diyor, Krbaolu. Kendi iddiasna gre ilim adam ama, kendi brannda yaynlanm kitaplar takip etmiyor. Neyse, Yaar Kandemir yle diyor 1970 ylnda, almasn bitirdiinde:) Grld gibi Goldzihern buradaki itham birka ynldr. nce, Eb Hureyrenin veya bir baka rvnin, kendine birtakm imknlar hazrlayabilmek iin hadse ilaveler yapm olduunu sylyor. Bu Goldzihern bizzat yapt bir ithamdr.(Yani palavra ve iftiradr) kinci olarak, Goldziher, Abdullah b. mer vastasyla Eb Hureyreye yaptrmak istedii ithamdr ki, buna gre Abdullah b. mer, Eb Hureyrenin ahs yarar iin hadsin son ksmn uydurduunu sylemi oluyor. Halbuki bu hadsi, Eb Hureyre dnda ayrca Sfyan b. Eb Zuheyr Buhr de (Sahh, c.III, s. 67), Ebul-Hakem Mslimde(Mslim, Sahh, c.III, s. 1202), Abdullah b. Mugaffel de Tirmiz de (Sahh, c. IV, s. 80) rivayet etmektedirler, kelbe zern (tarla kpei) ilavesiyle, ve ayn Eb Hureyre gibi. Hatta bu ilaveyle birlikte hadsi Eb Hureyreyi itham ettii sylenilen- Abdullah b. mer de Mslimde (c. III, s. 1202) rivyet etmektedir. Hadsin Buhrdeki bir versiyonu yledir: Sufyn b. Eb Zuheyr dedi: Allahn Elisinden iittim, yle diyordu: Her kim, ekin (tarla) korumayan ve koyun kpei (de) olmayan bir kpek edinirse, onun iyi amelinden her gn bir krat eksilir (M. Fuad Abdulbk, el-Ll vel-Mercn (trc.) Had. 1014) te bu sonuncu durum da gstermektedir ki, Abdullah b. mer, Eb Hureyreyi itham etmemitir. Aksine ev kelbe zern (yahut da tarla kpei) ksmn, -belki de unutmu olmas sebebiyle- Eb Hureyreden rendikten sonra tpk onun rivyet ettii gibi rivyet etmeye balamtr. Abdullah b. merin Eb Hureyrenin tarlalar vard szn Nevevnin de dedii gibi (bk. erhu Sahh-i Mslim, c. X, s. 236) tarlalar olduu iin hadsi daha iyi aklnda tutmu olmaldr eklinde anlamak varken, bunun aksine itham manas karmak, sahbenin biri biri hakkndaki hsn- niyetinden phe etmek ve bunun sonucu onlar yalanc saymaktr ki, her insan kendi sfatn syler ifadesini hatra getirmekte, kendisi yalan syledii iin herkesi de yalanc kabul eden Bat kafasn yanstmaktadr. (Y. Kandemir, s. 100-101)

HAYREDDN KARAMANIN METN TENKD KONUSUNDAK GRLER. Batl slam tarihilerinden bazlarnn ve zellikle msteriklerin iddia ve zanlarna ramen, Hz. Peygamberin hayatnn nemli ksmn bize nakleden haber ve hadslerin ou, bilimsel llere gre shhat (salkl) hkmne layk vasftadrlar. Ayn zamanda, yine (bu evrelerin yayd) iddialara ramen, hadsler hicr nc asra kadar yalnz ifh (szl) rivyetle gelmemi, daha Hz. Peygamber zamannda yaz ile de tespit ii balamtr. (bu konuda Prof. Fuat Sezginin Buhrnin Kaynaklar isimli almas, s. 3-11) (te mam Mlik gibi, Buhr gibi, Mslim, Ahmed b. Hanbel gibi hicr ikinci ve nc asr musannifleri, hadsleri bablara blerek veya baka tertiplerle yazarken, geni apta, kendilerinden nce meydana getirilmi yazl veskalara dayanmlardr. (Buhrnin Kaynaklar, s. 68-108) (H. Karaman, s. 7) Hayreddin Karamann 1966 ylnda ilk basks yaplan Hads Usl isimli kitabndaki Metin Tenkidi balkl blm buraya alyoruz. (H. Karamann bu satrlar neredeyse elli yl nce yazlm olmasna ramen, yukarda da deinildii gibi hadsleri by-pass etmek

isteyenler, sadece kendilerini (ve oryantalistleri) dinleyen, fazla aratrma yapmaya vakit ayrmayan ve sadece kendi grlerinin toplumu aydnlatacak dnceler olarak kabul ettiklerinden, sanki H. Karaman hi byle bir alma yapmam gibi es gemilerdir. Hadis kart modernistlerin, bu kendilerini dev aynasnda gren kibirli tutumlarna kendi yazdklarndan bir-iki cmle ile rnek vermek faydal olacaktr. Mehmed Said Hatipolunun yalanmasndan sonra, hadisleri by-pass operasyonun ba aktr olan M. Hayri Krbaolu, 1999 sonunda piyasaya kan slam Dncesinde Hads Metodolojisi isimli kitabnn nsznde bu kitabnn ve kendi ekollerinin ne kadar nemli olduunu, u ok iyi cillanm szlerle ifade ediyor: slm dnyasn, iinde bulunduu bu atalet ve donukluktan, kat muhafazakrlktan, taklitten, bunun sonucu olan dayatmaclk (entegrizm) ve baskclktan ki bunlar slma ve Mslmanlara yakmayan niteliklerdir- kurtarp, gelimelere ak, dinamik, eletirel bir ilim ve dnce geleneini in yolunda bu almamz etkili ve verimli olsun. Krbaolu, 2002 ylnda piyasaya kan Alternatif Hadis Metodolojisi adndaki kitabnn ilk sayfalarnda da (s. 13), sonuta bir kfir olan Daniel Brownun slam Dncesinde Snneti Yeniden Dnmek adl kitabndan alnt yaparak: ada Mslmann bunalmnn en nemli boyutunu, Snnet probleminin oluturduu tespitini nakleder ve kendisi de bu kfirin tespitini benimser. ABDde niversite tarih hocas Daniel Brown slam Dnce Tarihi zerinde alan bir kiidir. Bir sre Pakistan ve Msrda yaam, ada cihad ve ehadet hareketleri konusunda bilgi toplam, Pakistanda niversite hocal yaparak bu konudaki bilgilerini artrmaya alm birisidir. u anda baz ABD niversitelerinde slam dersini seen rencilere, ders kitab olarak okutulan kitabnda, Hz. Peygamberin slamn pek ok esasn, peygamberlikten nceki ticr seyahatleri esnasnda karlat/grt Hristiyanlardan ald/etkilendii konusu da usturuplu bir ekilde ilenerek, okuyucu buna ikna edilmeye allmaktadr. u anda baz Evanjeliklerin de destekledii Ortadouda Din almas Enstits ismiyle bir tink-tank (dnce kurumu) kurmu ve bu kurumun banda olarak faaliyetlerini yrtmektedir. Kurumun web sitesi, slam lkelerindeki faaliyetleri yakndan takip etmekte, ksa aralklarla yenilenmektedir. Daniel Brown baka Hristiyan rgtleri ile de balants olan bir ahstr ve bu sitelerden birinde Brownn u anda (Nisan 2013) stanbulda almakta olduu (ne alyorsa !?) notu da vardr. (www.newwineskins.org) te Hayri Krbaolunun rehberlerinden biri bu adamdr. Dier bir rehberi de G.H.A. Juynboll(1935-2010)dur. Juynbollun lmnden bir yl sonra onu anmak zere yaplacak olan konferansn ilan, ABDde bulunan sapk Edip Ykselin de yneticilerinden olduu Hr Kafalar (free-minds.org) sitesinde duyurulmutur. Bu Juynboll btn mr boyunca hadsler zerinde almtr. Hadisler hakknda yazd (uydurma) kitaplar Ankara Okulu tarafndan Trkeye evrilmitir. (Bir de Endonezyada Malaycaya evrilmi, baka dillere bereket tercmeleri yaplmamtr) Juynboll ilesi ayn zamanda, dededen toruna, hadslerle ilgilenen! bir iledir, yz elli yldan beri. Juynboll gibi Mslman olmayan bir adam, bizim Peygamberimizin hadsleri ve bu hadsleri bize nakleden ravler ve bu rv zincirleri zerinde btn bir mr boyu neden alr ki? Btn mrn bu ie vermesinin sebebi, Goldzihern ve dierlerinin yaptklarnn ayndr: hadsleri by-pass etme. Juynboll, kitab(lar)nda Mslman bilginler, hadslerin metinleri zerinde metin tenkdi almas yapmamlardr demitir ve Krbaolu gibiler de hemen bu szleri kitaplarna almlardr. (Krbaolu: Alternatif Hadis Metodolojisi s. 19-20). Halbuki metin tenkdi(yukarda grld gibi aada da grlecektir), slam limlerince ilk asrlardan beridir yaplan bir almadr. Bunun yannda uydurma hadisler de, ilk asrlardan beri karlalan bir problemdir ama uydurma hadislerin iln ve bunlarn zellikleri konusunda da asrlardr pek ok alma yaplmtr.) ..Buraya kadar grnte, daha ok senet zerinde slm muhaddislerinin senetle ilgili almalar, incelemeleri ve tenkitleri zerinde durmu bulunuyoruz. Grnte dedik;

nk senet tenkit ve incelemesi, muhaddislerin asl gayeleri olmayp, asl gayenin, hads metninin shhatini ok defa garantileyen vsta (ara) olmas bakmndandr. u halde senedi incelemek, onu tenkit etmek, dolaysyla ve asl gaye olarak metni incelemek ve tenkit etmek demektir. Fakat zellikle msteriklerin ve baz yeni Mslman aratrmaclarn metin tenkidinden maksatlar udur: Hadsin senedini incelemekle yetinmeyip asl metnin; akl prensipleri, ilgili yerlerde tarih, corafya ve msbet (ispat edilebilen) ilimlerin (saysal, fen bilimlerinin) kaide ve verileri (donn) lsne vurulmas, buna gre kymet hkmne varlmas Hayreddin Karaman burada bir dipnot dmektedir ki onu okumak da faydal olacaktr: Dinlerin teblileri esnasnda, hkmleri, akllarndan ok hislerine bal kimselerin kolayca imanlarn temin hikmetiyle, Allah, peygamberlerine mucizeler gsterme imkan vermitir.. Bu mucizelerin ou, msbet ilimlerin kanunlaryla badaamaz. Ate, yanabilecek eyleri yakar, yeni domu bebek konumaz, babasz ocuk olmazHalbuki bunlar mucize olarak vuku bulmutur. Ancak biraz dnlrse grlr ki, msbet ilim bu konulardaki kanunlarn, olaylar byle olagelirken, saysz defa grd iin tesbit etmitir. Yoksa akl, bunlarn aksini kabul etmedii iin deil! u halde, tabiat kanunlarnn yaratc ve dzenleyicisi olan Allahn, henz msbet ilmin ulaamad baz kanunlarla ve kendi kudretiyle yaratt mucizeler de akla aykr deildir. Sadece msbet ilim henz onarln kanunlarn kefedememi, kendi prensipleri iinde bu hadsleri izah edememitir H. Karamann bu izahyla beraber, rek otu hakkndaki hadsi ve buna benzer u anda faydalarn bilemediimiz ama Hz. Peygamberin tavsiye ettii ve/veya yapt baz davranlar da tekrar dnmemiz lazmdr. Akllarnn almad bir hadsi hemen bunlar o zamanki Arap detleridir, snnet deildir diyerek reddedenler, bu konuda biraz ihtiyatla, eski ifade ile teenn ile hareket etmeli, yarnlarda bilim bunlarn hikmetini bulduunda rezil olmamak iin, bir hadsi reddetmek konusunda acele etmemelidirler. Hayreddin Karaman metin tenkdi konusuna yle devam ediyor: Sened konusunda esiz incelemeler yapan ve baar kazanan slam muhaddisleri, metin tenkdine de gerekli yeri vermiler midir? Msterikler (oryantalistler) ve onlarn etkisinde olan baz Mslman yazarlar, bu soruya menf (olumsuz) cevap vererek Mslmanlar metin tenkdine gereken yeri vermemilerdir iddiasnda bulunuyorlar. Hayreddin Karaman burada da bir not derek, Goldziher ve Zkir Kadrden bahsediyor: Mehur msterijk Goldzihern bu iddias iin bak: el-Akde ve-era, s.54. Bir rnek olmak zere Zkir Kadrnin iddialarn sadeletirerek zetleyelim: Yukardaki fasllardan anlaldna gre muhaddisler, hads ilimlerine nem vermekle beraber, bugnk ilim gzyle bakld zaman, bir takm kusurlar gze arpmaktadr:..4- Hadsin Kurna, selm fikir ve sahih akla uyup uymad gz nne alnmadan, yalnz isnadn peyfambere ulamas bakmndan tedkk edilmesi hads ilminin nemini azaltr. 5- Hads dirayet ilmine nem verilmediinden, hadsler akl ve kyas llerine vurulmamtr..8-Hadsin metninden ok, isnd zincirlerine nem vermek, metin ve mana cihetlerini ikinci dereceye indirmitir. (Drul-fnn lahiyat Fak. Mecmuas, say: 4, s. 194) Bu gr yukardaki faslda (biraz sonra) cevaplandrlm olacaktr. Hayreddin Karamann yaklak elli yl nce, metin tenkidi yoktur iddialarna verdii cevap yle devam ediyor: Akln ve msbet ilimlerin snrn ksaca tesbit ettikten sonra, muhaddislerin metin tenkidi konusundaki almalrn grelim: nsan bilgisinin snrsz olmad, bilmediklerinin bildiklerinin yannda kyas kabul etmez derecede- ok bulunduu, felsefe ve bilim otoriteleri tarafndan ileri srlm ve kabul edilmi bir gerektir. (Fen) Bilimler(i ise ancak), gzlem ve deney sahasna giren olaylarn, en yakn sebeplerini bularak, kanunlarn kurarlar. Akl, bu kanun ve sonular zerinde muhakeme yrterek, daha genel teoriler kurar. lm, yaratl, lm sonras, rh, Allahn sfatlar...gibi (fen) bilimler(in)in snrn aan konularda, onlardan

bilgi ve hkm beklemek, krden bir eyin rengini sormak gibidir. Allah ise, gnderdii peygamberlere, btn insanlarda bulunmayan bir bilgi arac daha hediye ediyor: Vahiy. Peygamberler bu sayede, bilimlerin ve akln snrlarn aan konularda, insanlara gerein bilgisini verdikleri gibi, hayatn dier ynlerinde de onlara yol gsteriyorlar. Vahyi gnderen de, insanlara akl verip kullanmalarn emreden de tek Allah olduu iin, bu ikisi arasnda gerek bir elime olmamas gerekiyor. Nitekim slam, slim akln prensipleriyle, sahh bir nakil arasnda elime olmayacan prensip olarak kabul etmitir.Yalnz burada dikkat edilecek nokta, elme ile kavrama arasndaki farktr: bu dzenli ve muazzam evrenin tesadf eseri olmayacan, mutlaka bir yaratcsnn bulunmas gerektiini, akl -elimesiz ve zorunlu olarak- kabul eder. Fakat bu yaratcy kavrayp bilemez. slam muhaddisleri ve fakihleri, akl ve ilmin yukarda zetlediimiz snrn gz nne alarak, metin tenkidini yapmlar, bu konuda da ince ve kesin kaideler koymulardr. (H. Karamann elli yl nce byle demesine karlk, Hayri Krbaolunun 2002 ylnda piyasaya kan kitabnda, Krbaolunun ok sevdii ve grlerini benimsedii: pek oklarna gre, makul ve mutedil birisi olarak nitelendirilebilecek olan oryantalist Juynbollun tespitlerinden birisi olarak hads uslne ynelttii eletirilerden birisi de2-Metin tenkidi olarak uygulanabilecek kriterler yoktur. denilmektedir. s. 19-20. H. Krbaolu, Juynbollun 1983de baslan eserini kaynak ve kant olarak almakta ama, Hayreddin Karaman ismi kitapta hi gememektedir.) Hayreddin Karaman daha sonra Abdurrahman Malemden bir alnt yaparak yle devem eder. slm ilimlerin byk nderlerinin yapt bu almalar ve koyduklar kaideleri zetleyerek nakledelim: Hads rvlerinin tarihine ve ilele (hadste tespit edilen gizli kusurlara) dair kitaplar inceleyenler, bunlarda bir ok hadsler iin mnker, btl, uydurmaya benzer (ibhulmevz), mevz dediklerini, rvler hakknda da: mnkerleri rivyet eder, mnkercidir gibi ifadeler kullandklarn grrler. Bunlar inceleyenler anlayacaklardr ki, ou sened ynnden deil, metin ve mana bakmndan tenkiddir. Muhaddisler, rvleri tevsk (gvenilir olduunu tesbit) iin rivyet ettikleri hads metinlerine bakmay ve hadsi mnker olan rvyi cerhetmeyi det edindikleri iin, senedinde mecrh (cerhedilmi) rv bulunmayan mnker hadse nerdeyse rastlanamaz. Bu sebeple hads metninin inceleyip (tenkd edip) onu, koyduklar ve biraz sonra greceimiz kaidelere aykr bulunca, senedine bakmlar ve ondaki kusuru sylemekle yetinerek, metnin durumunu ayrca sylemeye ihtiya duymamlardr. bnul-Cevznin Mevztna bak; greceksin ki o , ancak kusurlu bulduu metni ele almakta, fakat yalnz senedin kusurunu aklamakla yetinmektedir. lel kitaplar da byledir. Kusurlu bulunan hadslerin ou, metin bakmndan kusurludur. Fakat onlar, mnker demekle daha toplu bir ifade kullanm oluyorlard (Malem, Envrul-Kife, s. 263) Muhaddisler drt yerde daima akl kullanmlardr: Hadsi alrken, naklederken, rvler hakknda hkm verirken ve hads hakknda -sahh olup olmadn tesbit edip- hkme varrken. Bu ilmin titiz uzmanlar, akln kabul etmedii bir hadsi duyunca, onu ne yazar ne de ezber ederlerdi.Eer alrlarsa ezber ederlerse- nakletmezlerdi. ayet naklinde fayda grlrse, metin ve senedin kusurunu syleyerek naklederlerdi. Nitekim mam fi Rislesinde yle der: Hadsin sahh olduuna veya olmadna; muhaddisin naklettii hadsin akla veya gerei gsteren (Kurn, mtevtir snnetlergibi) daha kuvvetli delillere aykr olmas veya olmamasyla da istidll edilir. (Risle, s. 399) Hatb Badd el-

Kifyesinde u bal aar: Akln kabul etmediklerini ve mnker hadsleri karma bb (elKifye, s. 429. Malem, s.6) H. Karaman daha sonra, mild 20. yzyln iki byk hads bilgini Ahmed Nam ve Subh Slihden alntlar yapar: (Prof.) Ahmed Nam Tecrd Tercemesine yazd uzun mukaddimesinde der ki: bu ilmin ileri gelenlerince isnadn sahh olmas, her durumda metnin de sahh olmasn gerektirmez. Rvde Peygamberimizde deil- zhl ve hat olabilecei gibi, mana yoluyla rivyette riin (Allahn Elisinin) maksadn tam ifade edememek durumu da bulunabilir. Buna gre, ehil olmayan kimsenin, bir hadsin isndn sahh bulmakla, hemen metninin de sahh olduuna hkmetmesi ciz olmaz. nk isnd sahh olan bir hadsin gizli bir illeti kusuru- bulunabilir. Tek rvnin rivyet ettii haberin (haber-i vhid) kabul edilmemesi, ya metne it bir illete veya senetle ilgili bir cerhe dayanr. Senedi sz gtrmeyen, nakledenleri hep sika (gvenilir) olan byle bir haber, u sebeplerden biriyle reddedilebilir: (Karaman burada da yle bir dip not dyor: Bu durumlarda hadsi kabul etmemek demek, byle bir sz ve iin Peygamber Efendimiz SAVe it olmadn tespit etmek demektir. Rvleri doru ve gvenilir kimseler olduuna gre herhangi birisi ya yanl anlad ya unuttu veya benzeri bir yanlma oldu demektir. nk Peygamberimize it olduu phesiz bulunan bir hadsle, akl prensipleri elimez.) 1-Akln gerekli kld sonulara aykr olmakla. Akl, duygular ve gzlemin kesin sonularna veya mtevtir habere aykr olduu anlalan haber rvleri doru kiiler olsa da- btl ve aslsz kabul edilir. nk slam dini akllarn kabul etmedii eyi getirmemitir. 2-Kurn Kermin kesin nassna, mtevtir snnete veya mmetin icmna aykr olmakla. Byle bir haber, Allah, Rasln veya btn mmeti tekzb ettii iin, ya tamamen btl(aslsz)dr, veya menshtur. 3-Herkesin duyup bilmesi gereken bir eyi yalnz bir rvnin rivyet etmesiyle. nk herkesin bilmesi gereken bir eyden, yalnz bir rvnin haberdr olmasn akl kabul etmez. 4-Tevtr halinde nakli mutd olan bir eyi, yalnz bir rvnin rivyet etmesiyle. H.Karaman bu ksm Ahmed Naimin mukaddimesinden 269-274. sayfalardan zetlediini ifade ettikten sonra, Lbnanl Prof. Subh Slihin incelemesini de yle zetliyor: Msteriklerle, bilgileri (sadece) onlarn kanalndan renmek isteyen uydular, u iddiada bulunurlar: slam muhaddisleri (hads bilginleri) ekille megul olmu, fakat mazmnu (i ve d manay) ihmal etmilerdir. Yahut, senedle megul olmu, ona itina gstermi, fakat metme aldr etmemilerdir. Dolaysyla; metinler incelenmeli, senet sahh de olsa, her metin kabul edilmemelidir. demek isterler. Aadaki satrlarda, slam bilginleri hakkndaki bu aslsz thmetin, onlarn eserleriyle nasl yklacan greceksiniz. Kiinin hidi, sz deil, idir. Btn muhaddisler u hususta ittifak etmilerdir: Hadsleri ve senetleri okuyup ezberlemek; hadslerin trh analizi demek olan diryet ilmi (hads usl) ile beraber yrmedike, byk bir kymet ifde etmez. Hads usln inceleyenler grrler ki, bu zevtn orada inceledikleri ey, rv ile mervnin halleridir. Rvden kasdettikleri, hadsi bize ulatran nkiller (naklediciler) zincirinden bir halka (bir kii), mervden maksatlar ise dorudan doruya metindir. u halde, isnd kadar metin zerinde durmak ve onu eitli ynlerden incelemek, hads usl ilminin tabiat icbdr. Meselelere ku bak gz atan bir kimse, onlarn metinden daha ok, senede yneldiklerini sanr. Ama bu zan ilm incelemeye dayanmayan, zayf bir zandr. Onlarn incelemeleri daima senetle metin evresinde dolar. Bu ikisini, kable ayan olup olmamalar bakmndan tedkk szgecinden geirirler. Makbul kategorisinde sahh ve haseni; merdd ksmnda ise zayf ve mevzu (uydurma olan) incelerler. Istlahlarnda daima, hem sened, hem de metni kapsayan ikili bir taksim grrz. Baz rnekler:

1-Sahh ve hasen ad hem senede hem de metne ayr ayr veya beraberce verilir. Yani bazen sened sahh metin zayf, bazen metin sahh sened zayf, bazen de ikisi birden sahh veya zayf hkmn giyer. Hasen de byledir. 2-Mtevtir hads incelenirken, her asrda yzlerce kiiyi bulan rvleri deil, bu rvlerin, akl ve duyguya aykr olan bir metin zerinde, veya yalan zerinde sz birlii edip edemiyecei incelenir. 3-Hasen hads, baz takviyelerle sahs li-gayrih derecesine knca, bunda da, sahhte olduu gibi, zz ve illetin bulunmamas art koulur. zz: senet veya metnin, gvenilir bir rv tarafndan, daha gvenilir bir rvye muhalif olarak nakli demektir. llet: senet veya metinde, ancak mtehassslarn (uzmanlarn), ilimde derinlik ve ilh ilham sayesinde bulabilecekleri bir kusur demektir. Dikkat edilirse her ikisinde de, hem sened, hem metin sz konusudur. 4-Sahbnin mrseli (Hz. Peygamberden deil de, bir baka sahbden duyduu, fakat Raslullh buyurdu: diye naklettii hads), sened bakmndan munkat (bir sahb senedde anlmam) olmasna ramen, makbul saylmtr. Bunun sebebi, sahbnin hads olarak naklettii metnin, kendisi tarafndan uydurulmu olma ihtimalinin mevcut bulunmamasdr. Fakat sril Oullar ile (ok) konuup, onlardan onlarn trihleriyle ilgili bir bilgi alan sahbnin mrseli, dorudan doruya hads olarak kabul edilmez, incelenir. Eer metin, Hz. Peygamberin hadslerine uygun gelirse, kabul edilir. Aksi halde, Ben sril tarhine it bir nakil gibi kabul edilir ve Mslman olan ehl-i kitaptan bu sahblerin renip, naklettiklerine hkmedilir. 5-Hadste illet (gizli kusur), ok defa senede arand halde, metin de ihmal edilmemi ve senedi illetten slim bir hadse, sahh demeden nce, metne de dikkat etmek gerekir, zira metinde de illet olabilir denilmitir (Nuhbe erhi, Aliyyul-Qr, s. 22den). Muhaddisler, metinde illet iin birok rnek ileri srmlerdir (Tavzh, Sann (vefat: 1768), c.II/47den) 6-Maklb hadsi (kelime veya ahs isimlerinin yeri deiik olarak nakledilmi hads), metni maklb ve senedi maklb diye iki ksma ayrmlardr. 7-Hadsi, sadece manay muhafaza ederek deil de, ayn zamanda, Hz. Peygamber tarafndan ifade edilen szlerle rivyet etme hususunda gsterdikleri titizlik, senetten ok metinle alakaldr. 8-Sahh, hasen ve zayf arasnda ortak terimler incelenirken yine metin, daima senedle beraber ele alnm, incelenmitir. Allahn Elisine it olduu sylenilen bir hads, eer gerekten ona itse, bu hadste her Mslman gzn grecei ve kalbin hissedecei bir nur vardr, ona it deilse, bu nurun yerini karanlk alr esas, yine muhaddislere ittir. 9-Mdrec (bir kelimenin veya ahs isminin fazla (ilave) olarak nakledildii hads) hads, senette ve metinde olmak zere ikiye ayrld gibi, tashf (hadste hareke veya harf deimesi konusu) de senedden ok metinde tesbt edilmitir. 10-Baz mselsel hadslerin (sened veya metinde ayn sz ve hareketlerin devaml tekrar ile nakledilen hadsler), asl olmad tesbt edilirken, tekrar edilen metne dikkat edilmi, bu metnin acip bir ekilde tekrar dikkat ekmitir. 11-ok kimse hadsler hakkndaki ferd ve garb terimlerini, yalnz senedle ilgili sanr. Halbuki, mehr, azz, mstefzeitlerinden hadslerin metinlerine, onlarn metni muhalif olduunda, yani metinleri karlatrp bu sonuca varnca, muhaddisler onlar kabul etmezler. Eer aralarnda muhalefet yoksa, o zaman kabul ederler. 12-hid: Metni takviye (kuvvetlendirilmek) edilmek istenen hadsin metni gibi olan hads. Mtbi ise, metni ayn olmamakla beraber ona yakn olan hads demektir. u halde, tek rvli hadslerin takviyesi gerektii zaman, yine metin ele alnmakta ve incelenmektedir.

13-u da unutulmamaldr ki, slam limlerinin zellikle muhaddislerin- sened zerinde durmalar ve rvleri teker teker incelemeleri onlar namna kaydedilecek bir kusur ve ayp deil, ilm eref ve pyedir. Zira, senedin incelenmesi: a)Sahh hadsle uydurma olan biri birinden ayrmak, b)Hadsleri kuvvetliden zayfa derecelendirmek, gayelerini gder. Dn metinleri nakleden kimselerin bylesine bir incelemeye tb tutulmas, yalnz slam mmetine has bir bulutur. (Yahud ve Hristiyan msteriklerin ase byle bir uygulama onlarn dnce tarihlerinde olmadndan, sened incelenmesi iini anlamak istemeyerek, slm metinler zerinde trh metodu uygulayacaz diyerek, bilimsel hibir deeri olmayan/asl astar bulunmayan iddialarla, hem hadslere hem de Kurn ayetlerine saldrya gemeleri, kendi kltrlerinin rk dayanaklarnn bilin altlarnda oluturduu psikolojik durumdan trdr.) Msterikler, senedle metni srekli biri birinden ayr dnme yolunu tutmulardr. Halbuki sened, metnin shhatini garanti eder. Salam bir senedin ucunda ok defa sahh bir hads; makl bir metnin arkasnda da, yine ok defa salam bir sened vardr. u hakde senedi incelemek demek, metni incelemek demektir. 14-Hads usl (nazariyyt) ile megul olanlar bilirler ki, muhaddisleri hads rivyet eden rvde aradklar artlar ve bunun zerinde gsterdikleri titizlik, rivayet edilen hads metninin shhatini temize karmak iindir. Bu artlar tam bir tarafszlkla tatbk edilmi, hreti, ilmi, soyu..ne olursa olsun, bu sfatlar tamayanlarn rivyetleri kabul edilmemitir. cbnda, sahb olan zat, tedls (vstay anmadan, hadsi Peygamberimizden duymu gibi rivyet) ile ittiham edilmi, mam Mlikin tashfi (nokta hatas ile manann deimesine sebep olmak) tesbit edilmi, Buhr ve Mslim gibi iki hads dhsinin eserlerinde, birka zayf hads bulmak iin zorlanm, mam Ahmed b. Hanbelin Msnedi, ayn ekilde taranm, baz zayf hadsler tesbit edilmitir. 15-Tek kiinin tek kiiye nakletmesiyle rivyet edilen (hd) hadslerin, kat veya zann (kuvvetle muhtemel) hkm vermesi mnkaa edilmi, bazlar, hd yolla gelen hadslerin Allahn Elisinden duyan zat tek olduu iin ve yanlma ihtimalinden dolay -zann hkme temel olabileceini ileri srmlerdir. (Grld gibi haber-i hd meselesi modernistlerin veya oryantalistlerin son zamanlarda bulduu bir mesele deildir. Modernistler ve oryantalistler pek ok konuyu sanki yeni ve kendileri kefetmi gibi piyasaya gururla sunarlar. Halbuki, haber-i had elli yl nce bu satrlar yazan Hayredin Karaman tarafndan da, ve ondan da krk yl nce, Ahmed Nam Bey tarafndan, onlardan da asrlar nce, Mslman hads aratrmaclar tarafndan akla gelmi, zerinde fikirler yrtlm bir konudur. Fakat sonu olarak, Mslmanlarn ok byk ounluu, haber-i had da olsa, bu hadisi tereddtsz kabul etmi, onunla tereddtsz amel etmitir. nk sahblerin yzde doksan dokuzu, Mslman olmadan nceki hayatlar itibariyle, hi bir dine inanmam kimselerdi. Dn sylem ve davran alarndan, kafalar tamamen bir tablo rasa (bir sab ocuun zihni gibi bombotu) halinde idi. Eer onlar, slam hakknda bir sz naklediyorlarsa veya davran sergiliyorlarsa bu sz ve iin Hz. Peygamberden grdklerini syleseler de sylemeseler de- Allahn Elisinin retisine dayand belliydi) 16-Muhaddisler, sened aratrmasnda, zaman ve yer (tarih ve corafya) llerinden de istifade etmilerdir. Baz rvlerin aslsz haberleri hads olarak ileri srmeleri karsnda muhaddisler, rvlerin tabakalarn, durumlarn, lm ve doum trihlerini bilmeye byk nem vermiler, hads rvlerinin, hadsi duyduklar yeri de haber vermelerini art komulardr. Baz rvlerin, hadsi aldklar ahsn vefat tarihini bilmemeleri zerine, onlarn naklettikleri hadsleri mdelles saymlardr. Trih gereklere uymayan haberleri uydurma saydklar gibi, rvnin daha nce lm veya bir bakasna nisbetle- hadsi daha nce stadndan duymu olmasn da tercih sebebi saymlardr.

17-Muhaddisler, psikolojik ve sosyolojik llere de bavurmulardr: ocuu, hocas tarafndan dlnce: ocuklarnzn retmenleri en ktlerinizdir diye bir hads uyduran Sad b. Tarfin yalancln; Hz. Peygamberin Cuhfede hamama girdiini ifade eden haberin, o devirde hamam bulunmad gerei ile aslszln, ite bu yollarla tesbit etmilerdir. 18-Bir defa yalancl tesbit edilmi kimseden, asla hads kabul etmemi, ok yanlan ve hatasn tashh edemeyen rvyi, gayr- makbul saym; bir kiinin leh ve aleyhinde sylenen szlerin aleyhte olanlar zerinde daha ok durmulardr. Bunlar, metnin shhatini garanti etmek iin en gzel ara saydklar sened (rvler zinciri) zerindeki incelemeleridir. Bizzat metne gelince: 19-Hadsin uydurma olduuna almet saydklar btn kant ve belirtiler, metinle ilgilidir: a) gramer hatas ve slup bozukluu (Hz. Peygamber, hem Mekkenin yerlisi Kureyten bir kii olarak, hem de ocukluundan itibaren hayat Arabistann deiik yerlerinde getiinden, en gzel Arapa ile konuan ve Arapann btn lehelerini bilen birisi olarak, bozuk bir Arapa ile konuacak/konuan bir kii deildir), b)Hadsin akl prensiplerine ve duygulara aykrl, c) hads diye nakledilen szde, vad (mkft sz) veya vad (ceza tehddi) konularnda lszlk varsa, d) hadsin, mezhepi usulclerin ifadelerine benzer, bilmecemsi kapal ifadeler tamas, e) nakledilen szde, belirli bir ahs veya gruba yaranma arzusunun hissedilmesibtn bunlar, metinle ilgili vasflardr ve Hz. Peygambere yakmad iin uydurma almeti saylmtr. Biri biriyle uzlamas mmkn olmayan eliik szler de bunlardandr. Btn bunlar bizi zarr bir sonuca gtryor: Muhaddisler, sened zerinde mi, yoksa metin zerinde mi daha ok durmulardr sorusuna, phesiz metin zerinde diye cevap vermemizi gerktiren sonu. Bunlara bir de, her asrda muteber rvlerin takvalar (dnin emirlerini kendi nefislerinde inceden inceye uygulamalar), hads renme yolunda ektikleri meakkat ve yaptklar seferler, hadsin kymeti (deeri) hakkndaki uur (bilin) ve duygular, hadsleri dnin temeli saylar da eklenirse, diyebiliriz ki, bylesine bir metod ve aratrma szgecinin trihte ei yoktur. Hayreddin Karamann Hads Usl isimli kitabndaki Metin Tenkidi ile ilgili blmdeki notlar burada bitiyor. Hatta son pararaf yazarken hayreddin Karaman, Yusuf Ziya kavaknn tercme ettii ve 1967 ylnda yaynlanan Zbeyir Sddknin Hadis Edebiyat Tarihinden yararlanm. Ama Ankara Okulundan hads konusunda serbest atlar yapan eyrek hadisilerin bu almalardan haberleri yok. Onlarn derdi, oryantalistlerin (yani resmen ve fiilen kfirlerin) yazdklar hadislerle ilgili kitaplardan alntlar yapp, kendilerince orijinallik sergilemek.

Hadslerin Faydas Ne ? Hadisler bazen ayetten ne kast edildiini aklarlar: Namazn rekatlarn, ayakta ve otururken veya rkda yahut secdede neler okunacan; zekatn oranlarn gibi ibadetlerle ilgilidirler. Bazen de hrszln cezasnn (Mide, 5/38) nasl uygulanacan: sa el ve bilekten. Bazen genel (m) olan ayet ile zel bir manann kastedildiini: Enm Suresi 82. ayetteki Onlar ki iman edip, imanlarn zulm ile kartrmazlar, emniyete lyk olan onlardr ve onlar doru yol zeredirler zulm kelimesinden sahablerin endieye kaplmas ve (zulmn gnah anlamn dnp) hangimiz zulmetmeyiz ki? (hlimiz ok kt o zaman) diye sormalar zerine, Hz. Peygamberin: maksat o (zulm) deildir, burada kast edilen irktir buyurmalar. Bazen de Bakara 187deki orula ilgili ayette olduu gibi snnet manadaki kapall giderir: (siyah iplik, beyaz iplikten kast) Onlar, gecenin karanl ile, gndzn aydnldr. (H.Karaman, 14-15)

Raslullah Yanlm mdr? Hz. Peygamberin baz itihadlar (ayet inmemi konularda, kendi aklyla meseleleri zp hkme balamas) olmutur. Bunlarn ok ok aznda (ki bir ksm Kurnda geer ve tamam da hads kitaplarnda kaydedilmitir) isbet etmedii Allah tarafndan bildirilmi ve tashh edilmi (dzeltilmi)tir. te bu yzden baz kimseler, Hz. Peygamberin her snnetinin vahye dayandna itiraz etmilerdir. Halbuki: *ctihat etme ve bazen bunda yanlmann dinde ciz olmas da, Hz. Peygamberin mmetine tebli etmesi gereken eylerdendi ve bunu fiilen tebli etmi olmak iin yanlm olabilir *Yapt yanlma, dn bir kaide olarak kalp, bize kadar intikal etmi deildir. Allahn kontrol, bu hatalar derhal tashh etmi ve onun her snneti bylece vahyin szgecinden gemitir. (H. Karaman, s. 18) HADSLERN HZ. PEYGAMBER ZAMANINDA YAZILMASI KONUSU. H. Karaman, bu konudaki hemen btn rnekleri toplayan Lbnanl Subh Slihin Ulmul-Hads kitabndan alnt yapar: 1-Hz. Peygamberin komu devlet bakanlarna gnderdii mektuplar. Mekkede Allahn Elisini dinleyen Eb ahn bu konumann kendisine yazl olarak verilemsini istemesi zerine ktb Li-Eb hin (Eb h iin yaz(ver)n) demesi zerine bir bsha yazlp verilmesi (Buhr, K. lm, Bb: 40), Krts hadsi: Hz. Peygamberin vefat ettii son hastalnda: Bana bir kalemle kat getirin de, size bir eyler yaz(dr)aym demesi.(Buhr, K. lm, Bb: 40) 2-Sad b. Ubdenin, toplad hadisleri kaydettii sahfe=rislesi. Bunu Tirmiz Cmi inde nakletmitir (Kitbul-Ahkm, Bb: 13). 3-Abdullah b. Eb Evfnn, eliyle yazp talebesine okuttuu risle. Buhrye gre yukarda ad geen sahfe bunun bir nshasdr. 4-Semura b. Cundubun yazp ocuklarna brakt hads mecmas 6-Abdullah b. Amrn es-Sahfetuu-Sdkas .Doru Sahfe adyla anlan bu hads mecmas bin kadar hadsi iine almakta idi. Bu hadslerin byk bir ksmn Ahmed b. Hanbel Musnedine almtr (c.II/157-226) 7-Medne Veskas diye anlan, slmn ilk anayasas olarak tantlan metn.(Uydurma olduuna dair, Ahmet Arakann ve dier baz aratrma ehli bilginlerin grlerini unutmamak gerekir). 8-Abdullah b. Abbs da, Allahn Elisinin snnet ve hayatnn nemli bir ksmn yazmt. Vefatnda bu sahbnin bir deve yk kitap brakt mehurdur. 9-Hemmm b. Munebbihin sayfas. Hadsler erken dnemde yazlmamtr diyenler, Fuat Sezginin ifadesiyle tedvn ile tasnfi biri birine kartranlardr. Hadsler, hz. Peygamber devrinden/salndan itibaren yazlm, fakat bu yazlan hadslerin sahifelerden (kk mecmalardan), daha byk mecmalar iinde toplanmas iine (tedvne) mer b. Abdulaziz devrinde balanlmtr. mer b. Abdulazizin bu emri bata Medne Valisi olmak zere dier merkezlere ve valilerine de gnderilmiti. Emir sonucu ie ilk girien ve hadsin mdevvini (derleyeni) olarak tarih yerini alan zat Muhammed b. ihb ez-Zuhr(v. 124/742)dir. Zuhr, yazd hads mecmualarn eitli ehirlere gnderirdi. Bu arada hadsle uraanlar da, ellerindeki mecmalar getirirler, kendisinden onlar rivyet etmek zere izin alrlard. Zuhr bular kontrol eder, gerekirse izin verirdi. Zuhr, bu konu ile o kadar ok megul idi ki, evde devaml kitap (hads yazlm defterler) ynlar arasnda idi (daha ayrntl bilgi iin Vefeytul-Ayn, Zuhr maddesi). H. Karaman, Fuat Sezginin Buhrnin Kaynaklar (s.14) kitabndan naklettiine gre, bizzat Medne Vlsi Amr b. Hazm da birka mecma yazmtr. Ahmed Nam Bey, vlnin ismini Eb Bekir b. Hazm olarak veriyor ve vlnin bizat hads derlediine dair, hibir kayda

muttali deilim dese de (Tecrd,c.I/48), hem demek ki bu konuda baz bilgiler olduu anlalyor, hem de, F. Sezginin aratrmas, A. Nam Beyin bu ifadesinden otuz sene sonra (1956) olduundan, onun da dikkate alnmas gerekiyor. Fakat, sonuta vl bile hads yazdna gre, en azndan yazd m/yazmad m tartmas yapldna gre, pek ok kiinin hads yazd anlalyor ki bundan da oryantalistlerin ve modernistlerin hadsler ok ge yazlmaya balanld iddialarnn geersiz olduu grlyor. bni ihb ez-Zuhrnin yan sra ayn dnemde hads yazanlar arasnda, Kfede Sufyn- Sevr (77-161 hicr), amda mam Evza (vefat hicr: 157), Yemende Mamer b. Rid (vefat hicr: 153), Mekkede Abdulmelik b. Cureyc (vefat hicr: 150), Mednede Muhammed b. shak Muttalib (151) ve dier isimler de bulunmaktadr. Bu hadsilerin her birinin tedvn ve tasnfdeki ekolleri ayr idi ama phesiz bunlar iinde o devirde en mehuru mam Mlikin (v. 179) Muvatta isimli kitbdr ki, btn hadisilerin grbirlii ile asrnda Kurndan sonra en sahh (salam) kitap kabul edilmiti. mam Mlik, btn Hicaz bilginlerinin kuvvetli rivayetlerini ksaltarak, kitabnn iine Sahblerin szleri ile, Tbin ve Tebe-i Tbinin fetvalarndan bazlarn da koymutu. (Tecrd, c.I/49) te tedvn ve tasnf dneminden sonra Buhr gibi limler, hads konusunda hazr (ok byk) bir malzeme bulmulard. (slam Tarihinin en byk hadsisi) bni Hacer, bu konuyu yle vurgular: Buhr, bu musannef (tasnf edilmi) kitaplar grp, rivayetlerini aldktan ve iyice hazmettikten sonra, onlar (yeniden) tasnf ederken, sahh gibi grnen birok zayf rivyetleri de ilerine aldklarn grerek, srf pheden uzak olan rivyetleri bir araya getirme arzusunu duydu (Buhrnin Kaynaklar, s. 45). RVLER FAKH DELSE. Zamanmzda hadislerle ilgili gndeme getirilen phelerden biri de, hadisleri nakleden rvlerin ounun fakih olmad ile ilgili iddialardr. Rvlerin ou fakih deildi dolaysyla, naklettikleri hadislerin kelime ve cmlelerinde kendi kafalarna gre ufak tefek de olsa farkna varmadan/kastl olmadan deiikliklere gittiklerinde bunun farknda bile deildiler gibi iddialar, Mslmanlar hadislerden soutma hedefinde baarl bile olmaktadr. Halbuki bu konuda ilk asrlardan beri alimler son derece hassas davranmlardr. Konu hakknda birka rnek, slam n ilk dneminden beri, bilginlerin ne kadar titiz davrandn gstermeye yeter: mam Buhr(194-256 hicr)nin hocalarndan olan Eb Nuaym el-Fadl b. Dukeyn (vefat: 218 hicr) yle anlatmtr: Eb Hanfe(70-150 hicr)nin nde gelen talebelerinden Zufere (110-158) urardm.O elbisesine brnm bir halde bana: sen akll bir adamsn, gel de hadislerini elekten geireyim derdi. Ben de iittiim hadisleri ona gsterirdim, o da: bununla amel edilir, bununla edilmez; bu nsihtir, bu da mensuhtur.. derdi. Bu dorultuda mam Malik (95-179) de, kendilerinden hadis ald kiileri (dikaktle) seerdi.. Rivayet ettii hadisi anlayan diryet ehlinden alabilmek iin, aralarnda seme yapard. Qad Iyaz (Muhammed Avvme s.45) (mam)Buhari, hadis-i eriflerin ravilerini ok inceler, dinin emirlerine uymayan, edeplerini gzetmeyen, ahlaknda bir kusur olanlarn rivayet ettii hadisleri almazd. Hadisin metnini ezberledii gibi, o hadisi rivayet eden kimselerin, knyelerini, doum ve lm tarihlerini, ahlak ve yaaylarn, kimden rivayette bulunduklarn, o raviden baka kimlerin hadis aldn renir ve ezberlerdi. (Zamanmzda da, hadis hocas, retim yesi ahlak iyi deilse, laubali, ok akac, ok glen, konumasna dikkat etmeyen bir kii ise ondan hadis dersi almamak lazmdr .Y.) Buhr al-Cmiu-s Sahh adl mehur almasn, Mescid-i Haramda yazm ve bu kitab on alt ylda tamamladm demitir..Bu almann Ali al-Yunn tarafndan el yazmasyla oaltlan metni (en) muteber saylmtr. Bu nshann asl Qahirede Akboa Medresesi Ktphanesindedir...Buhrnin (kk) almalarndan biri Rafu-l Yedeyn Fi-s Salt ve Kitbu al-Qrati Khalfe al-mm (mam) Mslim, Niaburludur. Daha sonra hadis dinlemek iin Hicaz, Irak, am ve Msr

diyarlarn dolat. Oralarda Ahmed b. Hanbel, bn Eb eybe ve mam afinin talebelerinden ve daha bir ok limden hadis dersi ald. Zamann hadis dersi vermekle geiriyordu. Nafakasn karacak kadar da ticaret yapyordu. 261 Hicri ylnda (875 Miladi) Niaburda vefat etmitir. Buhrye vgs. Mslim, Buhr ile Niaburda grm ve bir sohbet srasnda: Ey Muhammed Buhr! Senin dnyada bir benzerin bulunmadna ahadet ederim. Sana buz edenler ancak hasetlerinden buuz ederler demi ve ona ok iltifat etmitir. (Harun Yldrm, el-Ll ve-l Mercan trc. Giri, s. 8-9) RAKAMLARLA EB HUREYRE MESELES. mam Nevev Riyzus Slihni 670 hicr ylnda bitirmitir. Riyzus Slihinde 1894 hadis vardr. Bunlarn 392si Eb Hureyre R.A. tarafndan rivayet edilmitir. Yani Ebu Hureyrenin rivayet ettii hadisler, toplam hadislerin % 20,5 udur. Geriye kalan %79,5 u, dier sahabiler tarafndan rivayet edilen hadislerdir. Burada sorulmas gereken bir soru da, Ebu Hureyrenin rivayet ettii hadislerin hepsi mi akla manta aykr hadislerdir? Ebu Hureyreden, Riyzus Slihnde rivayet edilen hadislerin ka tanesi akla manta aykrdr? On tanesi mi yoksa daha da az m? -be tane hadis olarak rivayet edilen metinlerin durumu skntl olabilir. Ama 1894 tane hadis arasnda, be tanesi skntl diye, byle byk hadis zenginliini/hadis bahesini terk etmek Mslman aklna uygun mudur? Eb Hureyrenin, Buhrde nakledilen hadislerdeki oran ise daha dktr. Buhrnin orijinalindeki yedi bin ksr hadisin ancak 1011i Eb Hureyreden yaplan rivayetlerdendir. Dolaysyla, yedi bin Buhr hadisinden, alt binini zaten Eb Hureyre nakletmi deildir. EB HUREYREYE DL UZATAN ESK VE YEN MUTEZLECLER. Trkiyede sahih hadislere amur atmaya alan, ve ekirdeini Ankara lahiyattan baz hocalarn oluturduu Ankara Okulu gibi akmlarla, dnyada bunun benzeri bidat batl mezheplerin, 20.asrn son eyreinden itibaren hzla, yzyllar nce tarihe karm Mutezile mezhebini diriltmeye almalarnn sebebi nedir? Bu kiilerin bu gayretlerinin sebebi, hadisleri by-pass etme hedefi ve sonra da kendi kafalarna gre Kurn ayetlerine ters, eri manalar verme emelleridir. Mutezile ne kadar abuk diriltilirse, hadisleri devre d brakma da o kadar abuk olacaktr. nk Mutezile denilen bu grup, haber-i hd eklinde yaylan hadisleri kabul etmedikleri gibi, mtevtir hadislerin de bazen yalan olduunu iddia ederek, bunlarn dinde kant olarak alnamayacan ileri srmlerdir. Mutezileyi sistemli bir mezhep haline getiren Nazzam ve onun days Ebul Huzeyl, hadislerin kabul iin birtakm sama sapan kurallar koymular, dolaysyla bunlara uymadndan hadislerin %90n reddetmilerdir. Bu ikisi sahabiler zerine de objektif bir bak gelitirememiler, kendi grlerine uymayan herkese ondan hadis kabul edilmez diyerek, zerine bir arp iareti atmlardr. Nazzam, hadisileri ve onlarn Eb Hureyreden yaptklar rivayetleri ayplamtr; ona gre Eb Hureyre, insanlarn en yalancsdr. Nazzam (vefat, hicr: 231), Hz. mere de dil uzatm, merin hem Hudeybiye olay srasnda hem de Hz. Peygamberin vefat srasnda pheye den bir kii olduunu, hatta Hz. merin Hz. Fatmay dvp ona miras vermediini iddia edecek kadar, tamamen hayal mahsul iddialarda bulunmutur. Nazzam, Abdullah b. Mesdu da ayn yarlmas hadsini naklettiinden dolay knam, Nazzamn grlerinden tr ktlemedii neredeyse bir tek sahabi bile kalmamtr. (daha ayrntl olarak: Talat Koyiit, Hadis Tarihi, s.193-198) Eb Hureyreden en ok hadis rivayet edenlerden biri olan Hemmm b. Mnebbih, Eb Hreyre gibi Yemenlidir. Yemenden Medineye gelince, hemen Eb Hreyreyi bulmu, lnceye karda onun yanndan ayrlmam ve hatta Eb Hureyrenin syledii hadisleri yazya geirmitir. Eb Hureyrenin daha salnda Hemmama yazdrd hadislerden oluan alma, Prof. Muhammed Hamidullah tarafndan bulunmu, ve 1967 ylnda

Ankarada yaynlanmtr. Hemmmn yetitirdii mehur rencisi ise Mamer b. Riddir. Vefat 153 hicr (770 M.) olan Mamer, kendisi de al-Cm isimli bir hadis kitab yazmtr. (Prof.) Fuat Sezgin, neredeyse altm yl nce, Mamerin bu (erken dnemde) yazd kitapla ilgili yapt almay ilim lemine tantmtr: Mamer b. Ridin Cmii (Trkiyat Mecmuas, stanbul 1955, XII, 115-134) (Koyiit, s. 59-60) Eb Hureyrenin anlatt hadislerin bu kadar ok olmasnn bir nedeni de, damadnn Said b. Mseyyeb oluudur. Eb Hureyrenin kendisi Hz. Peygamberin yanndan hi ayrlmayp, ondan her eyi rendii gibi, onun talebeleri ve talebelerinin talebeleri de, hocalarndan yllarca ayrlmamlar, bylece Mednede yzlerce yl kapanmadan devem eden bir hadis ekol/okulu varln srdrmtr.Tbinin en byk alimlerinden biri olan, uzun bir hayat yaayan ve lnceye kadar da Medinede bulunan Said b. Mseyyeb, Medinede bulunmann avantajyla, slam leminin her yanndan gelen hadis toplayclarna, bata kayn pederi Eb Hreyre olmak zere, pek ok sahabiden bizzat duyduu binlerce hadisi nakletmitir. (DA, Ebu Hureyre maddesi) Byk hadis bilgini bn ihb ez-Zuhr, yedi yl Said b. Mseyyebin yannda hadis altn yle anlatr: Salebe b. Eb Suayrn ders halkasna devam etmeye baladm. Bana: Gryorum ki sen ilmi seviyorsun dedi. Evet dedim. O zaman sana Said b. Mseyyebi tavsiye ederim dedi. Gittim yedi sene Said b. Mseyyebe hizmet ettim (akan, Hadis Usl, 52) Eb Hureyrenin naklettii hadisler sadece damad Said b. Mseyyeb kanalyla deil, Medinedeki dier hadis ekolleri/okullar tarafndan da yzlerce yl boyunca, staddantalebeye kesilmeyen bir eitim-retim zinciriyle nakledilmitir. Mesela bu ilim zincirlerinden biri Rabatur Rey-mam- Malik(Malik) okuludur. mam- Mlikin Muvattana baktmzda da Eb Hureyreden nakledilen pek ok hadis grrz. Sadece Eb Hureyre deildir, hadis nakline nem veren sahb. Ahmed Naim Bey bu konuda da unlar syler: Eb Zerri Gfr de, kendisini bildiini sylemekten men edenlere: Klc enseme dayasanz, ben de Allahn Elisinden duyduum bir sz bam kesilinceye kadar (geecek ksa srede de) syleyebileceimi bilsem, o sz elbette size yetitiririm demesi bu mmette (hadisi) tebli (bakalarna ulatrma) hrsnn ne derecelere vardna nmnedir. Hz. Peygamberin, Hzr (burada) olanlarnz, gib olanlarnza (burada olmayanlarnza) tebli etsinler. Zir olurki hzr olannz szn kendisinden daha anlayl bir kimseye tebli etmi olur ve Benim szm iitip belledikten sonra, iittii gibi bakasna eritirenin Allah yzn aartsn tarzndaki tevik edici szlerinden haberdr olan mmet fertlerinden her birinin, ilmi ve gc yettii mertebede Hz. Peygamberin bu emrine smsk yapaca tabii olduundan, ite sahabler ve tabin hazretleri, din ilmini layk olduu vechile yaymaya ve ilana koyuldular. (Tecrid, Mukaddime 37) Sunen-i Hud, Sunen-i Zevid Meselesi Geri imdilerde bu ayrm yapmay da braktlar. Dorudan sunneti ak ak reddetme/bundan hi ekinmeme mertebesine ulatlar. Eskiden uydurma hadis ok diyorlard. imdi, sahih hadislere de bir ok kulp bulup reddine gidiyorlar. BE VAKT NAMAZI DA KABUL ETMYORLAR. Hadsleri kabul etmeme sapkl, bu modernistleri, evvelce eletirdikleri ilerle yan yana getirmitir. iler de vakit namaz klyor, bunlar da. Be vakit namaz Kurnda yok, bunda da bir hikmet vardr deyip, namazlar vakite indiren bu kiiler, acaba bu vakti nerede buluyorlar? Geri Hd sresi 114, yetinin, mfessirlerin zulef kelimesini ok gzel aklamasyla, be vakite iaret ettii gayet net olarak grld halde, nefislerinin emrine girmi, egolar imi bu insanlar, vakit yeter deyip kyorlar. Peki vakit geiyor mu Kurnda? Hayr. Hz. Peygamberin

Mednesinde gnde be defa ezan okundu ve gnde be defa namaza duruldu. Hz. Peygamberin hayatnn son on yln geirdii Mednede, ezan hibir gn defa okunmad. Namaz da, Allahn Elisi Mednede olsun olmasn hibir gn vakit klnmad, hep be vakit klnd. Fkh kitaplarndaki hadsler zerinde yaplan, bu hadislerin kaynaklarn bulma almalar da; modernistler tarafndan sanki hi byle almalar yaplmam gibi grmezden gelinmektedir. (Zeynuddn Qsm b.) Kutluboa da (mild 15. yzyl limi), Zeyla de Hanef fkh kitaplarndaki hadslerin zayfl-salaml zerinde alm iki mehur bir bilgindirler. Zeyla Nasbu- Rye(ti) F Ahdsi al-Hidye ismiyle yapt almasnda, Haneflerin (Hanef bilginlerinin) el kitab olan Hidyedeki hadslerin salam-zayf olduklarn belirten bir alma yapmtr ki bu tr almalara tahrc almas denilmektedir. Khirede doan ve orada len Kutluboa (802-879 H/1399-1474 M) da, hem Zeylanin bu almas zerine yeniden bir alma yapm, hem de kendisi yine Hanef bilginlerinin ba ucu kitab olan htiyrdaki hadislerin durumunu inceleyen bir alma yapmtr. Yine bu konuda her halde slam tarihindeki en mehur alma, Zeynuddn Irknin, Gazzlnin hys zerine yapt almtr. slam tarihindeki en ok okunan kitaplardan biri olan hyadaki hadislerin hangisinin salam hangisinin rk olduunu bildiren bu alma, ou zaman hya ile birlikte baslmtr. Ahmet Serdarolunun hy tercmesi de Irknin bu notlar ile birlikte baslmtr ki, okuyan kiinin, hadislerin salaml ile ilgili olarak sadece sayfann altna bakmas yeterlidir. Irk; bni Hacer ve Ayn bata olmak zere slam tarihinin en byk hadisilerini yetitirmi bir insandr. Ankara Okulu ka hadisi yetitirdi? Ankara Okulu ve hatta btn Trkiyedeki dn kurumlar, cematlar..bir Ahmed Muhammed akir, bir Muhammed Fuad Abdulbk yetitirebilmiler midir? Cumhuriyetten sonra doanlar arasnda, eski limler ayarnda bir hadisi olarak herhalde Muzaffer Can saymak lazmdr ki, Zdul Med tercmesi(ve tahkki ve tahrci ve baz yerlerinde ok uzayan ama ok kymetli biligiler ieren erhi) gerekten ok deerli bir hads almasdr. Muzaffer Cann dnda tahkk ehli bir hadisi yetitirilebilmi midir? 14. mld yzyln hadsdeki byk ismi Irkye dnersek, Irknin bir de Ahmed b. Hanbelin Musnedine bir eletirisi vardr ki, bu eletiri de, Ankara Okulundaki nsf- r profesrlerin eletirileri gibi, serbest atla yaplm tenkitlerden deildir. Necip Fazln cumhuriyet dnemi aydnlarna eyrek aydn demesi gibi diyecek olursak, bu profesrler, eyrek lim de deil, belki ve ancak nsf- r (rn yars= %5) ilim adamlardr. Irk, Ahmed b. Hanbelin Musnedini (otuz bine yakn hads) batan sona okuduktan sonra u kanatini sylemitir: Musnedde yer alan her hadsin huccet olduu (artk tartlmasna gerek yok=kesin), burada bulunmayanlarn da huccet olmad kasdedilmi ise, gerek u ki Sahhaynde yer alan baz hadislere Musnedde rastlanlmamaktadr. Musnedde zayf hadislerin var olduu ise muhakkaktr. Hatta Musnedde mevz (uydurma) hadisler bile vardr ve bunlar bir czde (dosyada) toplam bulunuyorum. Ahmed b. Hanbelin olu Abdullah tarafndan Musnede ilave edilmi hadisler arasnda zayf ve mevz olanlar da vardr. Irknin talebesi bni Hacer ise, hocasnn bu dosyasn incelemi ve bu dokuz hadisten veya drt hadsin durumunun skntl olduunu sylemi ve bu veya drt hadis, ya Ahmed b. Hanbel tarafndan zeri izilmesi emredildii halde unutulan, yahut da izildikten sonra, tekrar yazlan hadislerden ibarettir demitir. Ankara Okulunun ba aktrleriyle ayn okulda hocalk yapan, ama ilim adam hviyetini koruyup film adam olmaya teebbs etmeyen Talat Koyiit (1927-2011), bu durumu yle deerlendirmitir: Netice itibariyle Ahmed b. Hanbelin Musnedinde yer alan birka pheli hads, var olan hadslerin okluuna oranla, almann btnne glge drecek mahiyette deildir. (Hadis Tarihi, s. 241-242) lim adamna den de byle konumaktr. Deil dokuz tane, Musnedde yz on dokuz tane tane uydurma hads bile olsa,

Ahmed Muhammed kirin ifadesiyle otuz bine yakn hadsi toplayan bu alma ihmal edilecek bir alma deildir. Hads kitaplar, Hz. Peygamberin ibadetlerle, ahlakla, slm kltrle, hukukla, iktisatla, uluslar aras ilikilerle.. ilgili tavsiyelerini renebileceimiz, ei bulunmaz kaynaklardr. Osmanllarn 1517de Msr igali ile, ken ilim dallarnn en nemlisi, Msr hads okuludur. Osmanllar, bin drt yllk slam tarihindeki belki de en gl hads okulu/ekol olan Msr hads okulunu ykm oldular ki, bu ykmn slam lemine byk zarar olmutur. Daha dorusu hem Dmek (am) hads okulu, hem de Msr hads okulu ok ksa srede tarihe karmtr. Msrda ve Suriyede yzyllardr ok bereketli hads almalar reten bu ilim silsileleri, Osmanllarn Suriye ve Msr ele geirmesi ile km ve bir daha be yz sene kendine gelememitir. Hatta, Osmanllar blgeye gelmeden nce hads dalnda hem 14. yzylda hem de 15. yzylda, bayan muhaddisler bile vard Bulkn ilesi Kahireli bir ulem ilesi olup 14. ve 15. yzyllarda pek ok hadisi yetitirmitir. mer b. Rasln Bulkn (724-805/1323-1403), Abdurrahman b. mer Bulkn (763-824/1362-1421), Salih b. mer Bulkn (791-868/1389-1464). Taceddin es-Subk ve Takyyuddn es-Subk ile bni Kesr ve mehur Irk 14. yzyln ve btn slam tarihinin byk bilginleridir. Yine Zeheb, zzeddn b. Cema, Birzl, Yusuf b. Abdurrahman el-Mizz (654-742/1341) de amn, Moultay b. Kl (689-762/1290-1361), bni Seyyidin Ns da Kahirenin 14. yzyldaki byk hadis bilginlerindendir. bni Hacerin torunu Ebul- Mehsin Yusuf b. hin Osmanllar blgeye gelmeden nce Kahire ve amn dnda, Hama, Humus, Kuds, Nablus, Balebek, skenderiye, Bilbis gibi kentler de birer hads merkezi idiler. Fakat Osmanllarn ok yanl ilim zihniyeti bu hads merkezlerinin hepsini sndrmtr. Halbuki slam trihi boyunca Trklerden hads bilimine hizmet eden ok byk limler kmt. Buhr,.. Abdullah b. Mbrek.. yukarda isimleri geen Zeheb, Moultay b. Kl hep Trk neslinden idiler. Alt yz yllk Osmanl trihinde ise byle byk bir hads bilgini hi kmamtr. Msrda Osmanl ynetiminin 1882de fiilen sona ermesinden sonra, yeniden balayan hads almalar sonucu, Msr yirminci yzylda yine Muhammed Fuad Abdulbk (v. 1958) gibi, Ahmed Muhammed akir (1892-1958) byk hadsiler yetitirmeye balamtr. Osmanllarn bulunduu corafyada hadisi yetimemesinin sebebi, Osmanl idaresinin eletirel dnceye at savatr. nk, hadisi Hz.Peygamberin sz ve davranlarn orta yere koyar, kendisi bunlara uyar ve elbette (zmnen de olsa) bunlara uyulmasn ister. Seluklu-Osmanl gelenei ise, herkesin koyun gibi olmasn, fetvaya uymasn ister. Son be yz senedeki en gl hads okulu olan Yemendeki hads okulu da, Osmanllarn bu blgedeki gcnn zayflamasndan sonra meyvalarn vermeye balamtr.

Uygulamada Hadislerin Faydas. Akam namaznn farzndan sonra alt rekat snnet namaz klnabileceine ilikin hadisin kime ne zarar vardr? Akam namaznn farzndan iki rekat snnet namaz klnabileceine ilikin hadis de yledir. Bu hadisin de Mslmanlarn din anlayna ne zarar vardr? Veya yine akam namazndan sonra (ve sabah namazndan sonra) on defa Lilhe illalhu vahdeh l eriyke leh Lehul mulku ve lehul hamdu ve Huve Al Kulli eyin Kadiyr demenin, Mslmanlarn slam anlayna ne zarar vardr? Akam namazndan sonra (ve sabah namazndan sonra) Huvallhullez (Har suresinin son ayeti) okumann, yats namazndan sonra menerraslu (Bakara suresinin son iki ayeti)

okumann, gece (ve gndz) ayetl krs okumann Mslmanlarn din anlayna ne zarar vardr? Sol elle burnu temizlemenin, sol elle taharet yapmann, tuvalete, banyoya sol ayakla girmenin Mslmanlarn din anlayna ne zarar vardr? Her gece defa Kul Huvallhu Ahad suresini okumann Mslmanlarn slam anlayna ne zarar vardr? Kt bir ruya grdkten sonra Ezu besmele ekip, sol tarafna defa tkermenin, Mslmanlarn din anlayna ne zarar vardr? Esnememenin, esnemenin eytandan olduunu bilmenin, Mslmanlarn din anlayna ne zarar vardr? Gyabnda baka bir Mslman kardeine dua etmenin, Mslmanlarn din anlayna ne zarar vardr? Hadis kitaplarnda geen hadisler bunlardr. Buna benzer, Mslman ibadet ynnden, ahlak ynnden daha iyiye gtrmeyi amalayan, Hz. Peygamberin tavsiyeleridir. Suyu yudumda imenin, yemee balarken besmele ekmenin, sarmsak soan yiyenin camiye gitmemesini tleyen, az konumann nemini vurgulayan, komuya bir tas orba vermekle.. ilgili hadisleri renmenin/retmenin/uygulamann kime/ne zarar vardr? Bo otururken bir (veya birka) Fatiha okumann; yz defa Subhnallhi va bihamdih Subhnallhil Aziym demenin (ki sadece be-alt dakikamz alacaktr) kime/ne zarar vardr? Bunlar yapnca Mslmanlar, irke mi kaym olurlar? Bu hadisleri uygularlarsa Mslmanlar, uursuz Mslmanlar m olmu olurlar? * Esas olan hadsleri iml ettirmektir, ihml etmek deildir kural usl- hadsde temel kidedir. Bir hads zayf da olsa, mmkn olduu lde doru kabul edilip, onunla amel edilme yolu aranr. Zira, eer Allahn Elisinin azndan kmsa bu sz, o sz bizim iin ok deerli, hatta btn dnyadan daha deerlidir. nk bazen sadece o sze uyarak/o szle amel ederek/o sze gre hareket ederek cennete gitmek mmkndr veya tam tersi o sze aykr hareket ederek cehenneme gitmke mmkndr. O nedenle o szn hads olma ihtimli temel alnarak hareket edilir. Hemen btn selef alimlerinin kabul ettii temel gr, zayf da olsa bir hads, reyden (mtehid de olsa her hangi bir limin grnden) ok daha stndr ve uyulmaya layktr. Elbette ve ancak hads diye nakledilen szn uydurma olduu kesin ise, o zaman terkedilir. *HADS OKUMAK STEMEYENLER MNFIK MI? Nr Sresi 63. ayette: ..inizden biri birini siper ederek (savatan veya hutbeden) svp kaytaranlar, Allah muhakkak biliyor. Bunun iin Peygamberin emrine aykr hareket edenler, balarna bir bela inmekten, yahut kendilerine ackl bir azap isabet etmekten saknsnlar buyurulur. yetin tefsrinde Mehmed Vehbi Efendi unlar syler: Yetesellelne azar azar gizli srette biribirleri arkasndan kmaktr, livzen ise, bazs bazsnn arkasna saklanmak ve gizlenmektir. nk, Allahn Elisine muhalefet eden mnfklar, mescitte Hz. Peygamberin yannda sklrlar, birer ikier Mescid-i erften bir biri arkasna gizlenerek karlard. u halde ayet

onlar ve onlar gibi olanlar ktler ve bu gibi hareketlerini knar. (IX/3779) Eer biz de, hads okumaktan sklyorsak, bu yetin anlam zerinde dnmeli, mnafk konumuna m dyoruz diye kendi kendimize sormal, ve zellikle Buhr gibi bir sahh hads kitabn srekli ba ucumuzda bulundurarak, arasra bakmalyz. * Hz. Peygamberden nceki dnemlere it olan ve kulaktan kulaa ezberden nakledilen Chiliye Devri iirleri zamanmza ulamtr ve stelik yine bu oryantalistler tarafndan ou Bat dillerine kimisi yz sene evvel, kimisi daha nce olmak zere tercme edilmilerdir. Muallaqt Seba mesela, herhalde yz seneyi gemitir, Avrupa dillerine evirisinin yaplmasnn zerinden. Bu iirlerin zamanmza ulatn kabul ediyor bu kfirler ama, i Raslulahn hadslerinin zamanmza ulamas meselesine gelince, onu inkr ediyorlar. Habuki Chiliye devri iirlerini bize ulatranlar da, hadsleri bize ulatran sahblerdir. Ve elbette sahbler, Allahn Elisinin szlerini, davranlarn, uygulamalarn naklederken, Chiliye devrinin iirlerini nakilden, daha hassas davranmlardr. * Hz. Peygamberden neredeyse bin sene nce yaadklar halde, Yunan filozoflarnn Sokratn, Efltunun (Platon), Aristonun eserleri okunup duruyor; (veya Konfysn szlerini) bu kfirler, ve bu eserler konusunda hi phe ileri srmezler ama Hz. Peygamberin szleri (hadsler) konusunda iki yz senedir, yzlerce kitap ve makale yaynlayp, hadslerin hemen tamamnn sonradan uydurulmu olduunu ve asllar olmadn iddia ederler. Gayeleri, hadsleri devre d brakp, Kurn ayetlerine istedikleri gibi mana vermedir. Bylece daha nceki kutsal kitaplar tahrf ettikleri gibi, Kurn da tahrf edebilmeyi ummaktadrlar. Geri bu almalar rmcein almas/ina ettii evi gibi bo bir almadr ve kk bir sprge darbesiyle yklp gidecektir/yklp gider, onlarn bu iki yz senedir yapt bu alma. * Dounun hikmeti diyerek i Molla Sadrann kitaplarn tekrar tekrar okuyan Trkiyenin Mslman aydnlar ve ilhiyatlar; (Erzurumlu) yalanc brahim Hakknn Mrifetnmeden ok Yalanname olan kitabn tekrar tekrar okuyan Karadeniz veya Dou medrese(leri) mezunlar, bir Buhr tercmesini batan sona bitiremeden bu dnyadan ger giderler. Bir Buhryi, bir Muvattay (1982de basld, iki ciltlik Trke tercmesi), batan sona bitirmeden, Hz. Peygamber ve sahblerinin, slam gncel yaamda nasl uyguladklarn nasl bilebileceiz? Bilemeyiz ve bunun sonucu da, Goldziher gibi, Juynboll gibi, Daniel Brown gibi oryantalistlerin anlattklar, yalan dolan kartrlm hadsler hakkndaki iddialar dnyasn, gerek zannederiz. *Sahblerin ve tbinin naklettii bir hads, en kt ihtimalle hads olmasa bile, ok byk ihtimalle, Hz. Peygamberden renilmi/grlm/duyulmu bir uygulamadr. Yani sahb bunu, Raslulaha yalan isnad etmi olmayaym diye, hads olarak nakletmekten ekinmi, fakat uygulama olarak kendisi yapmtr. Sahb toplumunun mm bir toplum olduu, tuvalete oturma dbna kadar, onlara her eyi Raslulahn rettii bunu kendilerinin de itiraf ettii- unutulmamaldr. Daha da ktsn dnrsek, bunlar hads olmasa bile, bu sz ve davranlar/uygulamalar, en azndan Aristodan, Platondan, Konfystan yz bin kat daha temiz, takva sahibi; Allahn Kurnda vd nesillerin uygulamasdr. Hint ve Yunan felsefesinin slam dnyasna henz girmedii bir dnemde, sadece Kurn ve Raslulahn retilerinden beslenmi bir sylemin bize aktarlmasdr. Byle bir sylemin glgesinin bile

ter temiz olduu kukusuzdur. unu da unutmamak lazmdr ki, mesel bir Buhrdeki Allahn Elisinin sahh hadslerini okumak, Hz. Peygamberin huzurunda bulunmak gibidir, Onun sohbeti erefinden istifde etmek gibidir. En azndan Mslmann hadsler karsndaki konumu budur. Byle bir konum da Mslman ve ilesini global dnce rzgrlarnn /frtnalarnn/kasrgalarnn etkisinden koruyacaktr. Hadsler, kresel dnyada Mslman koruyan gvenilir snaklardr. SAKAL MESELES ZERNDEN BR DENEME. Hadisleri by-pass etmek isteyenlerin sk sk kullandklar rneklerden biri de sakal meselesidir. Hz. Peygamber zamanndaki mrikler de sakall idi diyerek, hadslere olan gveni sarsmak isteyen bu kiilerin bu iddialarn biraz mercek altna almakta fayda vardr. ncelikle slmn bir emrinin baka bir sapk dn veya ideolji mensubu tarafndan da uygulanmas, bizim iin bir l olamaz. Yani, baz Hristiyanlar da yoksullara yardm yapyor diye, biz yardm yapmayacak myz? Diyelim ki masonlar yahut liberaller insanlara kar ok gler yzl diye, biz ask suratl m olacaz? Hz. Peygamberin bu konudaki hadsi olan gler yzl olmak, (Mslmana) sadaka (vermi gibi sevap kazan)dr(r) hadsi imdi uygulanmaz m diyeceiz? Kald ki Hz. Peygamberin tavsiye ettii pek ok davran, Hz. demden beri bir ok peygamber tarafndan da zaten tavsiye edilmi ilerdendir. Tamamlamak kelimesine younlaarak, Hz. Peygamber Efendimizin: ben gzel ahlak tamamlamak iin gnderildim szn tekrar dnelim. Allahn Elisi: ben gzel ahlk getirdim dememitir. Tamamlamak iin.. buyurmutur. Yani zaten gzel ahlkn pek ok ilkesi, nceki peygamberler tarafndan insanlara sylenilmitir. Hz. Peygamber de bunlara yaplacak son ilaveleri yapmtr. Yani slamdan nce de, insanlarn tamam ahlksz deildi. Ama, ahlk davran sahibi olanlarn saylar ok azalmt. Allahn Elisi hem daha nceki toplumlarn hafzalarnda var olan geleneksel ahlk davranlar diriltmek (ihy), hem de ilve/yeni/gerekli ahlk tavsiyeleri bunlara eklemek iin gnderilmitir. Sakal da yledir. phesiz, Hz. Peygamber, insanlar sakal braksn diye gnderilmemitir. Allahn Elisi de, daha nceki peygamberler de, insanlar Allaha doru biimde kulluk etsinler diye, putuluktan kurtulsunlar diye gnderilmilerdir. nsanlk sakalla ilk defa, Hz. Peygamberle tanm da deildir. Btn peygamberler sakall idi. Sakalsz bir peygember duyulmu deildir. lk a Yunan filozoflarnn heykellerine baktmzda, onlarn da sakall olduunu grrz. Uzun yzyllar boyunca sakalszlk herhalde anormal olan durumdu. Binlerce yl nce Hz. brahim Aleyhisselmn eratnda sakal farzd. Allahn Elisi de: On ey ftrattandr buyurmu ve bunlarn iinde sakal da saymt. Ftrattandr yani insann tabiatna/doasna uygun olan eylerdendir, bu on ey. Sakal brakmak da, bu hadsde getii gibi koltuk altlarndaki kllar gidermek de, ftrattandr Erkeklerin sakalsz olmas (esasnda), insan doasna aykr bir eydir. Fakat sonuta sakal brakmayanlar (da, dier snnetleri yapmayanlar da) knanmazlar, dedikodular da (gybetleri de) yaplmaz. nk gybet kk gnah deil, byk gnahdr. Ahlk kitaplarmzda, ancak aktan bir byk gnah ileyenlerin dedikodusunun yaplabilecei sylenilmitir ki, bylece dier insanlar bu byk gnahn irkin bir ey olduunu bilsinler de ilemesinler. Bunu yaparken de, topluma kt rnek olacak, o yerleim biriminde veya o lkede tannan kiilerin ancak, dedikodusu yaplmaldr. Yoksa, kendi halinde bir (Mslman)kiinin, byk gnah ilemi de olsa dedikodusu(gybeti) yaplmamal, aksine o Mslmann o gnah gizlenmeli, kimseye sylenilmemelidir. O Mslman yaplabiliyorsa, uyarlmal, kendisinin o gnahdan kurtulmas iin mutlaka dua edilmelidir. Sakal konusuna dnersek; bir Msman, sakal kendisi iin hayati tehlike tayan bir (Batl veya dikta ile ynetilen bir) lkede yayorsa, o zaman sakal brakmaz. Ama, gnmzde Mslman olarak bilinen lkelerde (Trkiyeden, Pakistana, Fasdan Endonezyaya kadar) yaayan Mslmanlarn sakal brakmalar lazmdr. Ancak, iverenleri istemiyorsa, o durum bir mazeret olabilir. Bu Mslmanlar da, emekli olunca brakrlar. unu unutmamk lazmdr ki, sakalszlk Busha benzemektir, Putine

benzemektir. Sakalllk ise Hz. Peygambere benzemektir, Hz. brahime benzemektir, Hz. Aliye, Hz. mere benzemektir. HZ. SNIN NMES MESELES. Kurnda Hz. s Aleyhisselmn dnyadan ayrl konusunda u yeti kermeyi grrz: Allah buyurdu ki: Ey s seni veft ettireceim, seni katma ykselteceim.. (l-i mrn: 55) Hz. snn bu yette bildirilen veft, dnya hayatnn tamamen bitii midir, yoksa geici bir vefat mdr? Bu yetteki vefat kelimesi teveff (vefat ettirme)olarak Kurnda baka yerlerde de gemekte, fakat sadece lm anlamna gelmemekte, rhun geici olarak bedenden ayrlmas anlamna da gelmektedir. Enm sresi 60. yetteki vefat (teveff), rhun uykuda bedeni terk etmesi anlamna gelmektedir: Geceleyin sizi ldren, gndzn (ise) ne ilediinizi bilen; sonra belirlenmi sre tamamlansn diye gndzn sizi dirilten (uykudan uyandran), Odur. Zmer sresi 42. terki anlamlarndadr: Allah, lenin lm zaman gelince, lmeyenin de uykusunda ruhlar alr. Bu sretle, hakknda lmle hkmettii (rhu) (kendi katnda) tutar, tekini belirli bir vakte kadar (bedene geri) salverir. Mehmed Vehbi Efendi, Tefsrinde yle demektedir: ..Uyku halinde, grnen organlar ve be duyu almadndan, uyku lmn yars gibidir. te, lmle uyku arasnda benzerlik vardr. u halde mevte veft denildii gibi, uykuya da veft denilmitir. (IV/1441, Enm sresi 60. yetin tefsri) Hz. snn kyamete yakn yeryzne inii sahh hadslerde de bulunduundan, Hz. snn rhunun geici olarak kabzedildiini sylemek, ok da eletirilebilecek bir konu deildir. imize gelmeyen her konuya sriliyt damgasn vurmak (ve hemen inkr/red etmek) da, bilimsel bir anlay deildir. sriliytn tamam uydurma deildir. Aralarnda uydurma olanlarn ise zaten az-ok Kurn ve hads kltr olan her Mslman anlar. Hz. Peygamber, peygamberler zincirinin son halkasdr, ve ondan nceki peygamberlerin szleri de davranlar da bizim iin hikmetin/bilginin/bilimin kaynaklarndandr. Mesel, Hz. Peygamber: ben gzel ahlk tamamlamak iin gnderildim buyurmutur. Buradaki tamamlamak kelimesine dikkat etmemiz herhalde faydal olacaktr. Tamamlamak, yani Hz. Peygamber, sfrdan bir inaat yapmyor, yaplm olan dzelterek, tamir ederek, tabir cizse bir iki kat daha karak biny mkemmelletiriyor. Dolaysyla, sriliyatn iinde bize ok faydal olacak rivyetleri kullanmamak, Allah Telnn insanla bahettii nimetin bir ksmn kullanmamak demek deil midir? Elmall gibi, mer Nashi Bilmen gibi, Kmil Miras gibi son devir slm bilginleri ayn zamanda modern bilimlerdeki ve (Batdaki) dnce akmlarndaki gelimeleri de ok yakndan takip ettikleri halde, s Aleyhisselmn tekrar yeryzne iniini veya Hz. Peygamberin mucizelerini, imdiki modernistler ve onlardan etkilenen dier Mslman kardelerimiz gibi inkr yoluna gitmemilerdir. Kmil Mrasn Buhr tercmesinde verdii zh yledir: Allahn Elisi yle buyurmutur: bni Meryem (s), gkten sizin yannza indii zaman, devlet resiniz (bakannz) kendinizden, namazda immnz olduu (s da immnza iktid ettii(uyduu) halde, bakalm nasl olursunuz (Tecrd-i Sarh, IX/181) Eb Hureyre Radyallhu Anhden, Allahn Elisi yle buyurdu: Haytm yed(-i kudret)inde olan (Kudret Elinde olan) Allaha yemin ederim ki, muhakkak yaknda (s) bni Meryem, Muhammed mmeti arasnda (Muhammed) bir hkimi dil olarak (gkten yere) inecektir. (O=s) Salb-i (Nasry) (Hristiyanlarn han) kracak, hnzr (domuzlar) katl(ldrme emr)edecek, (zimmlerden) cizyeyi kaldracak, mal oalacak, hatta kimse mal kabul etmez olacak. K. Mrs zh bal altnda da unlar kaydediyor: Bu hadsi Buhr Ahds-i Enbiy bahsinde de nakletmitir. mam Mslim mnda, Tirmiz de Fiten blmnde nakletmilerdir...Lisn- r den eref sdr olmu bu ert sat (kyamet almeti), haber-i had ile nakledilmekle

beraber, her mmin iin yorum yapmadan kabul ve inanlmas gereken bir konudur (bil tevl kabl ve itikad edilmesi lazmdr) (Tecrd, VI/532) KM SYLED HZ. PEYGAMBERN MUCZES YOKTUR DYE. Fransz Kazimirski (1808-1887) Peygamberin mucizesinin bulunmadn, kendisine nisbet edilen mucizelerin sonradan uydurulduunu sylemitir. Pariste ilk basks 1840 ylnda baslan Le Koran, Kazimirskinin Kurn Franszcaya tercmesidir. Albert Kazimirski de byk ihtimalle Polonya yahdlerinden olup, Fransaya yerlemi bir oryantalistti. Byk bir Arapa-Franszca ve Farsa-Franszca szlkler de yazan Kazimirskinin Kurn tercmesi genelde gvenilir deniliyorsa da, zerinde titiz bir alma yapan (Prof.) Suat Yldrm, Kazimirskinin bu Kurn tercmesinin gerek not derek yapt yorumlarda, gerekse bu tercmeye yazd nsznde, slm ve Hz. Peygambere ilikin pek ok asl esas olmayan bilgilere yer verdiini belirtir. (DA, Kazimirski maddesi) Trkiyedeki modernistlerin ve farknda olarak veya bazen de olmayarak onlarn grlerini tekrarlayan Mslman kardelerimizin son yirmi yldr dillendirdikleri Hz. Peygamberin mucizesi yoktur, Onun tek mucizesi Kurndr sylemi de, Kazimirskinin seslendirdii bir konudur. Kazimirskinin bu Franszca Kurn meli, yirminci asrdaki modernistlerin ileri gelenlerinden (Cezayirli Berber sapk) Muhammed Arkounun (1928-2010) nszyle de 1997de yeniden baslmtr. Elmall da, Kazimirskinin Kurn Franszcaya tercmesini incelemi ve eletirmitir. (III/1742-1744) (Mide: 69 tefsri) FRANSIZLAR STEMYOR HADSLER Elmall, Franszlarn hadslere kar olan tutumunu da yle not ediyor: Franszca Kurn Analize Tahll Edilmi (zmlenmi) Kurn isminde bir eser vardr ki, bu almada Franszlar tarafndan Kurnn Kazmrski tercmesi esas alnarak, sreler, yetler eitli konulara gre ayrlm ve altlarna ara sra msterikler (oryantalistler) tarafndan baz notlar da konulmu ve giri blmnde bu kitab hazrlamaktan maksat, Mslmanlar zerine (smrge topraklarnda) memur olacak Franszlara, Mslmanlar kitaplaryla kandrabilmeleri iin Kurnn ieriini retmek ve zellikle Cezyir Mslmanlar zerindeki Fransz siysetine bir hizmet etmek olduu da aka yazlmtr. (III/1743-44) FAZLURRAHMANLARIN, YAAR NRLERN IKACAINDAN EMN(D) FRANSIZLAR, (DOKSAN SENE NCE). Bu eserde diyor Elmall: (Mide 69. yetle, ile dieri) bu iki yet tolerans yani musmaha (hogr) konusu altnda toplanm ve zrinde (altnda) yle bir tahiye (not) eklenerek denilmitir ki: eski Mslman mtehidleri bu sre-i Bakara yetinin, beinci sre olan Mide yeti ile neshedilmi olmasn (hkmnn kalktn) sylyorlar. Bu ise mezhep taassubunu her lnn stne karmaktr. brs yani Bakara sresindeki yet gibi dier bir yet de, hogr konusunda daha yksek bir rh ile ispat ediyorlar ki, lekal (en azndan) dni olduu kadar, siys bir kii olan (Hz.) Muhammed, durumun, zamann, yerin gereine uyuyordu. Onun hadsini akladklarn iddia eden ilk mtehidler ise, ( o dnemdeki) mminlerin asker zaferleriyle heyecan iinde olduklarndan, Kurnn insn (insancl/humanitarian) olan donelerini (temel dnce/verilerini) ve balang(taki) ilkelerini unuttular. Fakat hayli zamandan beri Batnn kazand stnlk, slmn en byk siys merkezlerindeki gururlar sndrd ve phesiz, (gelecekte) dier imamlar, yani kanun babalar (siys nderler, hukukular, limler) gelecek, bu ii itmm edecekler(tamamlayacaklardr).. (III/1744) Bu cmlelerinde grdmz gibi igalci Franszlar, bu ilere yani slmn aratrlmas, anlatlmas ilerine mtehidlerin yani slm limlerinin karmasndan rahatsz oluyorlard; hadslerin aklanmasn istemiyorlard yani hadslerin by-pass edilmesini istiyorlard. Elmallnn seksen be sene nce yazd bu

satrlara, herhalde Fransz kfirlerinin istidrclar demek lazmdr. Sonuta, Franszlarn ynlendirmesi ve tahmni tutmu ve slam topraklarnda, Kurn Franszlarn ve Batllarn istedii gibi yorumlayan pek ok Fazlurrahman, Yaar Nuri, Hasan Hanef, Muhammed Arkoun, Edip Yksel gibi adamlar ortal kaplamtr. GARAUDY DED DYE. Son yllarda ortaya atlan hads kart dncelerden biri de, Hz. Havvnn, Hz. demin kaburga kemiinden yaratld ile ilgili hadsi reddetmek modasdr. Bu rivayet kadnlar aalyor denilerek, bu sahh hadse hemen uydurmadr damgas vurulmutur. Halbuki hadsin kadnlar aalama ile bir ilgisi yoktur. Bu durum, Allahn bir insan nasl yarataca ile ilgili durumdur. Nasl ki bir erkei, Hz. sy, babasz olarak sadece bir kadndan Hz. Meryemden yaratmtr, ayn ekilde Hz. Havvy da, sadece bir erkekten, Hz. demden yaratmtr. Ol demi, olmutur. Hz. demin kaburga kemiinden yaratlmas, Hz. Havv iin neden bir dklk olsun ki? Bu hadsi inkr edenlerin kayna ise, 69 yanda Mslman olan Fransz Roger Garaudydir. Garaudy yle der: Kurna gre kadn, Hz. demin kaburga kemiinden domamtr. O bir dii ikizdir. Zira Allah, her ey gibi insanl da ift olarak yaratmtr. (Garaudy, 2010, 80) Garaudy, yazlarnda Bat uygarlna ve kapitalizm ile sosyalizme ok esasl eletiriler getirmitir. Ama, slm konularda yanld pek ok nokta da, almalarnda hemen fark edilir. Msr diktatr zalim, katil, ikenceci Nsr, Bakan Nsr, zekatta, kurulacak slm sosyalizminin zgr niteliklerinden birini gryordu (s. 74) diyerek verken, dier bir katil, ikenceci, zalim Kaddfyi de, Mesel, Albay Kaddfnin; Snnetin yani Hz. Peygamberin sz ve davranlarnn hukuk kayna olamayacan kabul ederek, baz geleneki Libyal hukukulara ters dmekten ekinmemesi, son derece anlamldr. (s. 224) diyerek vmektedir. Fakat ee kemii ile ilgili aklamas, esasnda Garaudynin kendi rettii bir fikir de deildir. Garaudy bu dnceyi, bir baka Fransz olan Marcel Boisardn LHummanise de lIslam adl kitabnn 104. sayfasndan aktarmtr. Yani Marcel isimli bir Fransz yle dedi diye, sahh hadsi hemen inkr etmek. Marcele ve Garaudyye ayp olmasn diye, sahh hadse uydurma demek, sriliyttan gelmitir deyip inkr etmek. Bu durum, Mslman aklna, Mslman aydna yakan bir durum mudur? Bu durum herhalde son zamanlarda ska tekrar edilen bir bir kavram olan akl tutulmasndan baka bir ey deildir. YAAYAN SNNET HANG ORYANTALST UYDURDU? Aada, mer Nashi Bilmenin konu ile ilgili notlarnda tekrar edilecei gibi, hadsleri by-pass eden baz kardelerimizin ska tekrar ettii mhim olan yaayan snnettir, o da Kurandr ifdesinin reticisi de, yaayan snnet (living tradition) kavramn uyduran Joseph Schachttr. Schacht (1902-1969), Trkeye slm Hukukuna Giri ismiyle tercme edilen almasnda da pek ok uydurmay ilk defa ml eden yalanc bir oryantalisttir. Konuyu Hodgson, slmn Serveninde dile getirir. Fakat Hodgsonun (I/64de) verdii bu bilgi, bu ciltlik dev almann ilk 69 sayfas tercme edilmediinden, Trke baskda yer almamaktadr. Geri Joseph Schachtn kitabn, 1977 ylnda Trkeye tercme edenler, evirenlerin nsznde Bununla birlikte yazarmz, bu hkmlerin dayandn sandmz aratrmalar kaynak olarak gstermemitir. Dolaysyla bu durum, bir lde, yazarn iaret ettiimiz grleri karsnda ihtiyatl olmay telkin etmektedir deseler de, bu tarihten 15-20 yl sonra, byle uydurma dncelerle hzn artracak olan Ankara Okulu ve bu okulun stanbuldaki ve Anadoludaki takipileri, J. Schachtn dncelerinden ok byk lde etkilenecektir. Joseph Schacht, bir taraftan: Bylece kkn Roma ve Bizans hukukundan, Dou Kiliseleri hukukundan, Talmud ve Rabbaniler hukuku ile Sasaniler hukukundan alan kavram ve kideler, hicr ikinci yzyln doktrinlerinde ortaya kmak zere, slamn teekkl halindeki dn hukukuna kuluka devrinde iken szmtr (s.31)

diyerek, slm hukukunun kaynan, slm d kaynaklar olduu yalann ortaya atarken, dier yandan da Trkiyede daha sk olarak ifade edilen, hadsler zerindeki Emev etkisini ilk uyduranlardan biridir. Tabi, Schacht bu uydurmalar yaparken, bu dnceleri onun aklna getirenin, eytan olabilecei unutulmamaldr. Schacht, iki yz sayfalk kitabnn balang blmlerinde balad yalan ve uydurmaya dayal faaliyetine, almasnn sonun kadar ara vermez. Peygamberin Snneti kavramnn, Hasan- Basr tarafndan kartldn syleyen Schacht (s.29), hrszn ald eyin iki katn demekle sorumlu bulunmas, slam hukukunda abucak terk edilmi eski bir grtr derken de (s. 32), hem bu grne bir kaynak gstermez, ama bundan daha da nemlisi, bir konuda inen bir yetin, Mslmanlar iin ne anlama geldiini bilmezden grnr. Schacht da, btn oryantalistler gibi, esas olarak kendi dncelerini Mslman dnyasna empoze etmeyi hedeflemektedir. HADSLERE SADAKAT. Hanifi Aknn ifadesiyle: Kurndan sonra hadislere uymamz, hadislere sadakattan hi ayrlmamamz, hadisleri hayatmzn her alannda ne almamz gerekmektedir. Hadislerin bize at alan benimsediimiz oranda, modern dnyann bize dayatt slam d modellere kar koyabileceiz.. Hadislere dayal bir hayat tarznn uygulanabilirliini, herkese gstermeliyiz. Bu da sahih hadislere olan gveni sarsmadan, hadislere dayal bir yaam inasyla mmkndr. Hadisleri ve hadis eitim ve retimini diriltmek; slami dnceyi diriltmektir; hayatmzn her alann slamn ilkelerini gre yeniden canlandrmaktr. * Hadisler konusunda cehl-i ind ve fikri ind iinde olan slmiyt/Ankara Okulu mensublar ve benzerleri gibi oluumlarn rettikleri fikirlere itibr edilmemelidir. *Eb Hureyreye, hadsleri nakleden dier sahblere ve tbine amur atanlar, sahh hadsler konusunda phe uyandranlar, eytann mutfanda alk yapanlardr. NAMIK KEML VE BUHR. Namk Keml (1840-1888), stanbulda yetm bir ocukken anneannesi ve dedesi ile kald dnemde, on yanda iken bir gn, ondaki yksek dnce kbiliyetini gren muallim kir Efendi tarafndan arlr. kir Efendi zaten Namk Kemle fazladan dersler de vermektedir. Pdih Abdlmecd okulu ziyaret edeceinden, bir proram hazrlanacaktr. kir Efendi, Pdihn huzurunda okunmak zere yetmi beyitlik bir kasde yazm ve okumak zere Namk Kemali armtr. Ben bir okuyaym da dinle bakalm, okuyabilecek misin? dedikten sonra, yetmi beyti ar ar okur. Daha sonra da Namk Kemlin yzne bakar. Namk Keml ezberledim, isterseniz okuyaym der. (Ali Ekrem, 21, 1998) Yz krk satrlk iiri bir defa duyduu halde ezberine alan Namk Kemal, bin sene nce yaam deildir. Yz elli yl ncesinin insandr. Buhr de, binlerce hadsi ezberlediinde, Namk Keml gibi on yanda idi. Demek ki, insanlar veya gen nesiller bir konuya motive edilirlerse, imdi bize imknsz gelecek miktarda matinlerin ezbere alnmas mmkndr. Denilebilir ki, Namk Keml gibi veya Buhr gibi bir ocuk binde bir kar. Bu hem dorudur, hem de binde bir deil, onbin de bir deil, yzbin de bir de deil, milyonda bir ksn. Milyonda bir ocuk byle ksa/yetitirilse, mmet-i Muhammede o da yeter. Yetmibe milyonda yetmi be Buhr yetmez mi? Hele her devirde/her nesilde, byle lim karlr/yetitirilirse, o zaman slm bilimler btn dnyay aydnlatmaz m? te, ikinci ve nc hicr asrlar da da, byle olmu ve yetien/yetitirilen yzlerce limin , hem kendi zamanlarn aydnlatm, hem de bizleri de hl aydnlatmaktadr. Deiik medeniyetlerde bu toplumsal/kltrel/entelektel ykseli/patlama/srama, trih boyunca grlegelmitir. Alman entelektel trihinde de izlendii zere 1740 ile 1840 arasnda Alman toplumlar dnya apnda bir ok filozof/bilgin yetitirmitir. Bu retim bir sonraki yz senede daha da artm ve 1840 ile 1940 arasnda ise Almanya tbir cizse vardiye halinde filozof/bilgin yetitirmitir. Bu mthi bilgi birikimi ile de, Almanya 1945de yerle bir olduu halde (sadece onbe sene sonra) 1960da tekrar eski ekonomik gcne kavumu, yurt dndan ii almna

balamtr. Sekizinci ve dokuzuncu (mild) asrlar da, slam entelektel tarihinde bilginlerin vardiye halinde yetitii dnemdir. Hads, tefsr, fkh ve kelmda ok byk/ bamsz/ orijinal limler bu dnemde yetimilerdir. Ayn apta olmamakla beraber buna benzer byle bereketli bir dnem daha sonra 13., 14 ve 15. (mild) yzyllarda da grlecektir.

Ahmed Naim, Sahh-i Buhr Muhtasar Tecrd-i Sarh Tercemesi. Drdnc Bask. Diyanet leri Bakanl Yay. Ankara: 1976 Akn Hanifi(trc). Sahhi Mslim Muhtasar. Polen Yaynlar. stanbul: 2008 Ali Ekrem. Namk Kemal. Milli Eitim Bakanl Yaynlar. Ankara: 1998 Avvme Muhammed. mamlarn Fkh htilflarnda Hadislerin Rol. (ev. M. Hayri Krbaolu) kinci Bask. Kayhan Yay. stanbul:1988 Birk Abdlhamit. Katade b. Diame. DA (Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi) Bula Ali. Yntem thal Etmek. www.dunyabulteni.net/?aType=yazarHaber&ArticleID=19013 akan smail Ltfi. Hadis Usl. Marmara lahiyat Vakf Yay. 15. Bask.stanbul: 2007 Goldziher Ignaz. Zhirler. (ev. Cihad Tun) Ankara niv. lahiyat Fak. Yay. Ankara: 1982 Garaudy Roger. slamn Vaadettikleri. Pnar yaynlar. 8. Basm. stanbul: 2010 Grgn Tahsin.Goldziher. DA Gner Osman. Zakir Kdir Ugann Hads Sistematiine Ynelik Eletirilerinin Tahlil ve Tenkidi. Ondokuz Mays niv. lahiyat Fak. Dergisi, Say:17, sayfa: 65-94, 2004 Gngr Erol. Dnden Bugnden Tarih-Kltr-Milliyetilik. tken Neriyat. stanbul: 1986 Hatipolu M. Said. Goldziher. DA Hodgson Marshall G.S. The Venture of Islam. The University of Chicago Press. Chicago and London: 1974 Hodgson M.G.S. slamn Serveni. I-III Yeni afak (z Yaynclk). stanbul: 1995 Kandemir Yaar. Ebu Hreyre. DA Kaplan Yusuf. http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/arap-dunyasi-nereye-nicinkostugunu-biliyor-mu-acaba-/37247 Kara smail. Babanzade Ahmet Naim Beyin Modern Felsefe Terimlerine Dair almalar. (Mebdi-i Felsefeden lmun-Nefsden, Georges L. Fonsegrive) s. 5-7, Matbaa-i mire, stanbul: 1331(1915). slam Aratrmalar Dergisi

Karaman Hayreddin. Hadis Usl rfan Yaynevi. stanbul: 1973 Kevser Muhammed Zhid. Kabul-Ahbr ve sriliyt. (ev. Osman Gner). Dinbilimleri Akademik Aratrma Dergisi IV(2004), Say:1, sh: 221-225 Krbaolu M. Hayri. slam Dncesinde Hadis Metodolojisi. Ankara Okulu Yay. Ankara: 2000 Krbaolu M. Hayri. Alternatif Hadis Metodolojisi. Kitbiyt Yay. Ankara: 2002 Klak Turan. www.yenisafak.com.tr/arsiv/2004/subat/21/ Koyiit Talat. Hadis Tarihi. Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar. Ankara: 2009 Mehmed Vehbi Efendi, Hulsatul Beyn F Tefsril Kurn. I-XVI. Dal Neriyat. stanbul: 1966 Nevev. Menhell Vridn erhu Riyazus Slihn. (erh Subhi Slih.) Pamuk Yaynlar. stanbul, trs. Nianc Tark . Bir Btn Olarak nsan Gerei Asndan Kant Ahlaknn Pratik Deeri Kpr Dergisi, Yaz 2001, Say: 75. Nldeke, Theodor. "The Qur'an," Sketches from Eastern History. Trans. J.S. Black. London: Adam and Charles Black, 1892. zalp M. Nazmi. mer Ferid Kam. (Knalzde-Ebussuud meselesi, s. 296). Milli eitim Bakanl Yay. stanbul: 2000 Reid Rza Muhammed. Bir Msterikin Eb Hureyre Hakkndaki Baz ddialar. (trc. Mcteb Uur). Diyanet lm Dergi, c.XXVIII, s. II, s.25 Schacht Joseph. slam Hukukuna Giri. (ev. Mehmet Da-Abdlkadir ener). Ankara niversitesi lahiyat Fak. Yay. Ankara: 1977 Seyfullah brahim. Schwetzingen Camii. slam Aylk Mecmua. Say: 18. Haziran 1958. Ankara Srma hsan Sreyya. Yalan Dnyay Admlarken. Beyan Yaynlar. stanbul: 1998 Yldrm Harun(trc). El-Ll ve-l Mercn (Buhari ve Mslim ttifak Ettii Hadisler) Muhammed Fuad Abdulbk. Salam Yaynevi. stanbul: 2011 Yldrm Suat. Kazimirski. DA

E K L E R:

Mehmet Vehbi Efendinin Hulsatul Beyn Tefsirinde Hadis-Snnet Konusunda Notlar


Mehmet Vehbi Efendi (1861-1949), Konya Hdimli olup, nce Hdim medresesini bitirmi, sonra Konya irvniye Medresesinden mezun olmu, 1888de ders okutmaya balamtr. 1899da Konya Mahmdiye Medresesine mderris olarak atanan Mehmed Vehbi Efendi, 1901 senesinde ise Konya Hukuk Mahkemesi yesi olmutur. ki yl sonra da Konyada alan Hukuk Mektebide, Vasy (Vasiyetler) dersi hocalna tayin olunmutur. II. Merutiyet ilan olunduktan sonra, 1908de Konya mebusu olarak Osmanl Meclisi Mebsnna katlm, fakat hibir partiye katlmam, 1911 ylnda Meclisin dalmas zerine, Konyaya gelerek talebe okutmaya devam etmi, bu arada Hulsatul Beyn F Tefsril Kurn adl eserini yazmaya balam ve 1915 ylnda (on alt ciltlik) bu tefsiri bitirmitir. Fakat (Birinci) Dnya Savann kmas nedeniyle tefsiri bastramam, bu sebeple 1923 ylna kadar, tefsirin baz yerlerine ksa ksa da olsa ilave baz notlar dm ve 1923 ylnda eski harflerle tefsirini bastrmtr. 23 Nisan 1920de Ankarada alan TBMMye de Konya mebusu olarak katlan Mehmed Vehbi Efendi, bu arada bir sre eriye ve Evkf Bakanl da yapmtr. zmir suikasdi (hhesi) zerine, hafta Konya ve Ankarada gz altnda tutuldu ise de, olayla bir alakas grlmediinden, stiklal Mahkemesine sevk edilmeden serbest braklmtr. Cumhuriyetten sonra yeni ynetim ona sayg gstermi, o da idareye muhalif bir tavr iine girmemitir. CHPye kar bir tavrnn olmamas, Konya ve Orta Anadoluda kendisini sevenler tarafndan ho karlanmam, eletirilmitir. Hocann olunun CHPde almas ve hatta Hocann vefatndan sonra CHP l Bakanl yapmas (smet Paay evinde misafir etmesi) da, bunun faturasnn Hocaya karlmasna sebep olmutur. Konyal olan Ali Ulvi Kurucu da Hocann bu ynn eletirmitir. Fakat, Ali Ulvi Kurucunun babasnn, (Ali Ulvi Kurucu da dahil) ocuklarn okutmak zere Medneye gitmeye karar vermesi zerine, Konyadaki pek ok hocann buna kar kmasna ramen, Mehmed Vehbi Efendinin Brakn gitsin de yavrularn okutsun. Benim iki olum, ikisi de (dn ilimlerde) cahil kald. Birisi tccar oldu, birisi hukuk mezunu oldu. Kitaplarm hangi mezatta satlacak, onun gamn ekiyorum demesini de, yine Ali Ulvi Kurucunun kendisi nakletmektedir. Mehmed Vehbi Efendinin tefsirinde hadis-snnet ile ilgili baz notlar: SNNET LMED, HZ. PEYGAMBER LSE DE. l-i mran 172. ayette Yaralandktan sonra, yine Allahn ve Peygamberin arsna koanlar.. lafznda, geri Allaha ve Elisine (sava arsna) itaat edenler vlmtr. Lkin, Allahn ve Peygamberinin meslek ve snnetine ittib etmek(uymak), her zaman Allaha ve Raslne itaattir. Zira, Raslullah irtihal (vefat) ettiyse de snneti irtihal etmedi; mmetiyle kald. (Mehmed Vehbi Efendi, Hulsatu-l Beyan, II/785) HKMET, PEYGAMBERN SNNETDR. Hikmetle murad, snnet-i Raslulahtr (Bakara 231deki Hikmet kelimesini aklarken, Hulsatul Beyn, I/414) Yahut, Kadnin (Kad Beyzv) beyan vechile kitapla kastedilen: Kurn ve hikmetle kastedilen de: Snnet-i Rasulllahdr (II/774) (l-i mran, 164n tefsirinde) RECM AYET KONUSUNDA TAVRI. M.Vehbi Efendi de, Hulsatul Beynn deiik yerlerinde recim ayetinin varl konusunda srar eder. Mide suresi 15. ayetteki [Ey ehl-i kitap! Size bizim rasulumz geldi ve sizin kendi kitabnzdan sakladnz birok hkmleri, rasulumz size haber verir..] aklarken yle der: Bu yette ehl-i kitapla kast, Yahudiler ve Nasr (Hristiyanlar)dr. Rasul ile kast, bizim peygamberimizdir. Kitap ismi cins olduundan Tevrat ve ncili kapsar. Sakladklar meseleyle kast, hir zaman peygamberinin sfatlarna dair ayetler ve recim yetidir. nk onlar saklamak istediler,

fakat Hz. Perygamber bunlar Tevrattan bulmutur. Hz. Peygamber okuyup yazmad halde, onlarn sakladklar yetleri haber vermesi gaipten haber olduundan, Hz. Peygamberin mucizelerindendir. (III/1178) Tefsr-i Hzinde aklandna gre, Peygamberin huzuruna gelmeyen kavm-i har (dier bir kavim) ile kast, Hayber Yahudileridir. nk Yahudiler Tevratta recim yetinin hkmn (fukaraya) fakirlere uygularlar ve aniy (zenginler) ile eraftan (ileri gelenlerden) zina edenlere icr etmezlerdi (uygulamazlard). Hayberde iki Yahudi zina ettiler. Her ikisi de (baka kiilerle) evli olduklarndan recim lazm gelirse de, icra etmek istemediklerinden, bu iki suluyu bir topluluklaMedinedeki Yahudilere gnderdiler ve meseleyi Hz. Peygamberden sual ederek, recmin dnda bir hkm verirse raz olup, recim karar verirse kabul etmemelerini tavsiye ettiler. Medineye gelen Hayberliler, (Yahudi) Ben Kurayza (kabilesine) misafir oldular ve meseleyi anlattlar. Ben Kurayza, Hz. Peygamberin recimle hkmedeceini sylediler ve gelerek meseleyi Efendimize arzettiler. Allahn Elisi onlardan Tevrtn hkmn sordu ama onlar recmi inkar ettiler. Rasululah bunu grnce Yahudi alimlerinden birinin gelmesini istedi. Yahudi bilginlerinden bn-i Sry geldi. Rasululah ona yemin verdirdi. O da doruyu syledi. Bunun zerine Allahn Elisi, Mescid-i erfin kapsnn nnde zina edenleri recmettirdi. (III/1221) RECM NN UYGULAMAZSINIZ? l-i mran 23. ayettin melini ve arkasndan da tefsirini yaparken, Vehbi Efendi yine ayn konuyu vurgular: [Sen grmedin mi u kimselerin hallerini ki, onlara kitaptan bir miktar nasip verildi. Aralarnda hkmetmek iin onlar bir kitabn hkmne davet olunurlar. Sonra onlardan bir grup (bu arya) uymaz, Kitabn hkmn kabulden yz evirdikleri halde (Kitabn hkmne) arkalarn dnerler]..Hz. Peygamber onlara: Tevratta recim vardr, niin uygulamazsnz? buyurdu. Onlar Tevrattaki recmi inkar ettiler fakat sonra da Tevrat getirmeye ve hkmne raz olmaya ve fakat Fedek denilen yerde ikamet eden Yahudilerin mehur alimleri bni Suryann arlmasna karar verdiler. bni Surya geldi. Hz. Peygamberin huzurunda toplanan bu mecliste bni Surya Tevrat okurken recim ayetine gelince eliyle recim ayetini rtp, dier ayeti okumaya balamas zerine, (Tevrat ok iyi bilen) Abdullah b. Selam: Ey Allahn Elisi! Recim ayetini terk etti dedi. Ve bni Suryann elini recim ayetinin zerinden kaldrarak, kendisi recim ayetini okudu. Yahudiler rusv (rezil) oldular ve Hz. Peygamber de (hemen) zina etmi olanlara recmin hkmn uygulad. (II/570) Mide suresi 41. ayetin mel ve tefsirini de Vehbi Efendi yle yapar: [O Yahudiler, Alahn kelimelerini, Allahn koyduu yerlerinden deitirirler. Tevratta recme ve senin sfatlarna dair yetlerin lafzlarn deitirirlerve recme ait soruyu senden sormaya gnderdikleri kimselere tenbih ederler derler ki, Eer recim hakkndaki sualinize zina edene (evliye) denek vurulmak ve yzn karalamakla cevap verilirse o cevab siz aln ve onunla asmel edin (uygulayn) ve eer arzunuza uygun cevap verilmezse recim cevabn kabul etmeyip, bunu uygulamayn demekle gnderdikleri kimselere vasiyetlerde bulundular] Tefsri Hzin ve Taberde akland gibi, Allah Tel Tevratta farzn farz, hellini hell ve haramn haram klp her biriyle ilgili yeti yerlerine koyarak Yahudilere amel etmelerini emrettii halde, Yahudilerin buna raz olmayarak emirleri deitirdikleri bu ayetle aklanmtr. Mesela Tevratta zina cezs recim iken, eraf hakknda recmi denek(vuruverme) cezsna ve yzn (mangal kmryle boyayp) karalayp eee ters bindirip dolatrmaya evcirmilerdi. (III/1222-1224); Mide 42. ayetin izahnda hkm bundan evvelki ayette aklanan recim meselesi.. (III/1226); Mide 44. ayetin tefsirinde Allah Tel, Yahudilerin Tevratn hkmlerinden rz ettiklerini (yz evirdiklerini) aklad gibi, recim hakkndaki Tevrtn hkmne rza (gstermek) (kabul etmek) vcip olduunu dahi aklamak zere

(III/1228); Mide 45in tefsirinde Allah Tel, Tevratta znnin (zina edenin) hkm recim olup, Yahdun (Yahudilerin) bunu tayr ettiklerini (deitirdiklerini) aklamak zere Yahudiler recmi fukar grhuna icra edip, zenginlere gz yummakla.. (III/1231-1232); Mide 46da Tevratn recim ve ksas gibi baz hkmlerini (III/1235); Mide 50. ayette ..Yahudilerin arzular recmi celdeye (yz sopa cezasna) evirip, recim lazm gelen yerde celdle yetinmek olduundannk evvelki hkm recme.. (III/1242-1243) vurgularn yaptktan sonra Mide 49. ayetin tefsirinde ise u kesin hkm ifade eder: Bu nedenle, daha nce inen semv kitaplardan nesholunmayan (hkm kaldrlmam) hkmlerin bk olduuna Kurn ehadet edince, (bununla) amel vcip ve Kurnda (da ayn lafzlar) zikrolduu (getii iin), onlar da erat- Muhammediye hkmlerinden olurlar. (III/1239) ERATI TESS (NA/KURMAK) PEYGAMBERE TAM TAATLEDR. Allahn btn hkmlerini kullarna anlatan Peygamberi olduundan, Hz. Peygambere mmetin itaati vaciptir diyen Vehbi Efendi, l-i mran 32. ayetin tefsirinde yle der: Zira, eriat tesis (bina) etmek, mmetin peygambere keml-i itaatlaryla (tam itaat) olacandan, Alah Tel, peygamberine itaati, kendisine itaata eit klmtr.Peygambere itaatin manas; szn dinlemek ve dorulamak ve emrini tutmak ve snnetine uymak ve sret-i nebeviyesini (peygamber yaamn) takip etmektir. nk, bu manaca itaat olmazsa, eriat tesis olunamaz. Yoksa Hristiyanlarn batl (olarak saya) inanlar gibi, peygambere itaat, Allaha ibadet eder gibi peygambere ibadet etmek manasna deildir. Zira, yaratlanlardan ne kadar byk bir kii de olsa, hibir kimse mabud (kulluk edilen Tanr) olamaz. (II/582) S ALEYHSSELMIN NMES HAKKINDA. Teveff, Fahr-i Rznin aklad gibi bir eyi, tamamyla kabzetmektir (almaktr). Burada, insann idrkine medr olan (dnme/akletme duygularn salayan) ruhunun alnmasyla (ekilmesiyle), kiinin idrakten (alglamadan) soyulmasdr ki, uyku demektir. nk uyku sebebiyle ervhta (ruhlarda) tasarruf kalmadndan, uyku yar mevt (lm) mesbesindedir. Zira ruh, uyku halinde zahirden batna (dtan ie) tesettr ettiinden, insan grnen organlar ve (grnmeyen) be duyusu muattal (ilemez) olup, lmle de btn beden muattal olduundan, uyku lmn yars gibidir. O nedenle lmle uyku arasnda benzerlik vardr.u halde lme veft denildii gibi, (bu yette olduu gibi) uykuya da veft denilmitir. Bu yetteki veft uyku manasna olunca, bas (dirilme) de uyanmak manasnadr. (IV/1441) (s A.S. hakknda da yette nn Muteveffiyke (ben seni vefat ettiririm) buyuruluyor. Bu da uyku gibi geici bir lm m? Hz. snn tekrar dneceine bir iret mi? Y) Hz. snn hir zamanda semadan yer yzne ineceine baz yetler dellet ettii gibi, bir ok hads-i erf de vardr. Hatta mam- Buhr ve Mslim hazretlerinin ittifaklar ile, Eb Hureyre Radyallhu Anhin rivyeti ile Allahn Elisinin yle buyurduu nakledilir: Hz. s arz- Mukaddese iner. Elinde bir harbe (ksa mzrak, sng) ile Deccl ldrr. Beyt-i Mukaddese gelir. nsanlar sabah veyahut ikindi namaz klmaktadrlar. mam geri ekilir ve s Aleyhisselm, erat Muhammediye zerine imam olur ve adalet zere hkmeder. Ha krar, domuzu ldrr, cizyeyi kaldrr. te bu ve bunun gibi hads-i erfler, Hz. snn hir zamanda ineceine ve adaletle hkmedeceine dellet etmektedir.(XIII/5228) EFAAT HAKKINDA. Ynus Sresi 3. ayette: Allahn izni olmakszn hibir kimse bir eye efaat edemez, ill izn-i ilh olursa efaat eder Bu yet, mutlaka efatin varlna dellet etmekle, mutlaka efati inkr eden Mutezileyi reddettii gibi, Allahn izni olmaynca hi kimsenin efate cret edemeyeceini aklar..(VI/2160) Bu yet (T H: 109), sler (gnahkrlar) iin efatin cevzna (olabileceine) ve varlna iaret eder. u kadar ki, efat, izn-i ilhye (Allahn iznine) muhta olduundan, Allah Tel kimin

hakknda efat olunmaya izin verirse, efat onun hakknda geerlidir, yoksa her s hakknda efatin kabul olunmayacan, Cenb- Hak bu ayetle aklamtr.(VIII/3347) SLEYMAN VE EYB PEYGAMBERLER HAKKINDAK UYDURMALAR. Baz kssaclarn, eytan, Sleyman peygamberin mhrn alp, Sleymann ekline girerek, taht zerinde krk gn koca imparatorluu ynetti eklinde hikye ettikleri eyler her ynden reddedilecek ve asl esas olmayan birtakm yalanlardan ibaret eylerdir. Byle eyler eratn hikmetine terstir ve bu gibi yalanlar bizim zamanmzda olduu gibi her zamanda var olan birtakm dinsizler dnleri tezyf (kltme, rezl etme) etmek maksadna ynelik olarak, dn kitaplarn iine frsat bulduka sokuturmulardr.(XII/4797-4798) Eyyb Aleyhisselmn hastal hakknda baz kssaclarn hikyeleri ve yazdklar eyler (de) yalandr. Zira, kavid-i eri erfe (erefli eratn kurallarna) ve akla ve manta terstir. Zaten mmin olan kimse, bu gibi hikyeleri hem dinlemez hem de itibar etmez. Evet! Eyyb peygamberin hastal vard, fakat sabr ve tahamml oktu. ikyeti eytandan olup, hastalndan deildi.(XII/4803) KABR AZBININ KURNDAN KANITI. Mmin Sresi 46. yeti, dier pek ok mfessir gibi Mehmed Vehbi Efendi de, kabir azbnn varlna kant olarak vurgular: [ Firavun ve ona tb olanlar, akam ve sabah ate zerine arzolunurlar. Kyamet koptuunda ise, zebnlere: Firavun hnednn azbn en iddetlisine sokun denilir.] Yani kabirde bulunduklar sre zarfnda sabah ve akam, bu kt kiiler iin hazrlanm olan atee onlar gsterilirler ve btn kfirlerin ruhlar kyamete kadar sabah ve akam Cehennemdeki yerleri kendilerine gsterilip: ite kyamette sizin makamnz budur denilerek kendilerine azap olunaca rivyet edilir. Mslim ve Buhrnin ittifaklar ile rivyet ettikleri bir hadsi erf de bu manay ifade eder. nk, bni mer Radyallhu Anh Efendimizin rivyetine gre, Allahn Elisi (SAV) Efendimiz yle buyurmutur: Sizden biriniz vefat ettiinde, o kimseye gnde iki defa ahiretteki yeri gsterilir. Eer cennet ehlinden ise Cennetten, ate ehlinden ise Cehennemden gsterilir. Ve kyamete kadar kendine: ite u senin yerindir denilir. Bu yet, rhun beksna (lmediine) ve azb- kabrin varlna dellet eder. nk, ayetteki bundan sonraki ifadede Firavun hnedannn kyamet gnnde olacak azplarnn aklanmas, bu yette aklanan azbn kyametten evvel olmasn icp ettirirBu yet, kabir azbna dellet eder. nk kyamette azbn en iddetlisine gireceklerini aklamak, kyametten evvelki azbn daha hafif olduu anlamna gelir ki o da kabirdedir.(XII/49834984) (Nh Sresi 25.ayetteki) Onlarn (Nh toplumunun, tfanda) boulduktan sonra sokulduklar atele kast, k a b i r a z a b olduuna iaret iin, takbe (hemen olduuna) dellet eden f lafz (harfi), bilmhletin (ara vermeksizin) takbe dellet ettiinden, tfanla boulmann hemen sonrasnda kabir vardr. Onlarn boulmalaryla hiret arasnda, bir ok mesafe ve mhlet olduundan, bu yetteki azbn hiret azb olmas ihtimali uzaktr. O nedenle bu yet, kabir azbna dellet eder.(XV/6171) MERVNIN RVYET ALINMAZ Bu yetin (Ahkf: 17) Abdurrahman b. Ebbekir hakknda indiini iddia eden Emevlerin bu szlerine karlk mfessirlerin ou, bu yetin bir kii hakknda olmayp bu sfatlar tayan kimseler hakknda indiini, Abdurrahamn hakknda inmediini iki ynden ispat etmilerdir. Birincisi, yetin sonundaki azapla tehdt, Abdurrahman hakknda olmadn ispat eder. nk o slamla ereflenmi bir kiidir. kincisi, Mervan bu sz sylediinde, Hz. ie, perde arkasndan, Mervann bu szn ret ve inkr etmitir ve bu ret ve inkrn mam Buhr de aklamtr. u halde Hz. ie sikadan

(gvenilirlerden) olup, Mervan zuafdan olduundan, Mervann rivyetinin hkm yoktur.(XIII/5341) YAIYORMU GB HRMET HZ. PEYGAMBERE. Bu yette (Hucurt: 2) Cenb- Hak, Peygamberinin sohbetini dinlerken sayg ve edebe son derece uyulmasnn vacip olduunu tenbh ve tavsiye buyurmutur. Allahn Elisine hayatnda ne kadar hrmet lazmsa, vefatndan sonra da o kadar hrmet lazm olduu gibi, yaad srece Peygamberin szlerini dinlerken nasl itat lazmsa, vefatndan sonra da Hz. Peygamberin hads erflerini dinlerken tam manasyla boyun eerek (itatla) dinlemenin lazm olduunu, Kd Iyaz hazretleri, ifsnda aklad gibi, baz mfessirler de, bu konuda bu yeti kant gsteriyorlar. (XIII/5482) HADSLERE SRLYAT DEYP REDDEDENLERE. yet (Bakara: 44), her ne kadar Yahd bilginleri hakknda inmise de, syledii szleri kendinde uygulamayan btn vizleri kapsamaktadr. Zir itibr, lafzlarn geneline olup, zeline deildir. nk Kurnda nceki eratlarn hkmleri ile ilgili bildirilen hkmler, bu mmet hakknda da ayn erat ve uyulmas gerekli olan hkmlerdendir. (I/117, Bakara, 44. yetin tefsrinde) NESH MESELES. Ehl-i Snnet d kabul edilmi olan Mutezle mezhebi Kurnda neshi kabul etmedii iin, kendilerini Mutezl olarak ilan eden ada baz modernist ve benzerleri de, neshi inkr ederler. Neshin (daha nce inen bir yetin hkmnn, kullarn yarar iin, Allah Tel tarafndan kaldrlmasna Bakara sresi 106. yette iret deil, kesin ifade vardr. Mehmed Vehbi Efendi bu konuda unlar syler: Nesih, aklen ciz (olabilir), naklen de vki(gerektir)dir. nk (zaten), Hz. Peygambere inmi olan Kurn, nceki Kitaplarn hepsini neshettii gibi; ncil, Tevratn ve Tevratta kendinden evvelki eratlarn birok hkmlerini neshetmilerdir. Mesel Hz. demin eratnda mecburiyetten tr kardelerin evlenmesi oluyor iken, daha sonraki dnemde buna ihtiya kalmadndan bu hkm kaldrlm/yasaklanmtr. Hz. Nhun eratnda hayvanlarn her eidini yemek sakncasz iken, Hz. Musann eriatnda birok hayvann etinin yenilmesi (artk) yasaklanmt. erat- Muhammediye de, kendinden nceki eratlarn ibadet ve emir ve yasak ynlerinden baz hkmlerinin hkmlerini deitirmiti. Fakat inan esaslar nda hi nesih olmam, btn peygamberlerin eratlarnda inan esaslarnda bir deiiklik olmamtr. lm-i uslde akland zere nesih eittir: ilki, o hkmn hem lafz hem de anlam neshedilir. kincisi, yalnz anlam neshedilir, lafz aynen kalr. ncs, lafz neshedilir, anlam aynen kalr. Kurndaki nesihlere bir rnek olarak: kocas vefat eden kadnn iddeti bir senede tamam olaca ile ilgili olan yet, daha sonra inen ve bu kadnn drt ay on gnde iddetinin tamam olacana dair olan yetle neshedilmitir. Yine, Hz. Peygamberin huzurunda fslt yapacak kimse sadaka vermekle ykml iken, daha sonra bu hkm kaldrlmtr. Sava ile ilgili ilk gelen emirde, bir mminin on kfire kar sabr ve sebat vacip iken, daha sonra bir mminin (sadece) iki kfire kar sabr ve sebat vacip seviyesine drlmtr. u durum da herkesce bilinen bir gerektir ki, bir zaman insann bnye ve mzcna uygun olan bir ilacn, baka bir zamanda uygun olmamas gibi, bir devirde toplumun bnyesine uygun olan hkmlerin baka bir dnemde uygun olmadndan eski hkmn kaldrlmas ve yerine daha kolay ve pratik hayata uygun bir hkmn konulmas gayet normaldir. te, bir yeti neshedersek, ondan daha hayrlsn getiririz demek, kullar zerine gayet kolay ve yararda da daha ok ve sevapda da daha ok bir hkm getiririzdemektir. Mesel teheccd namaz onyl kadar farz iken, sonra bu hkm kaldrlmtr. Mekke dneminde 13 yl boyunca belirli gnlerde tutulan oru, daha sonra btn Ramazan aynda olmak zere, farz klnmtr. Yine, Kudsteki Mescid-i Aksya doru namaz klnyorken (16-17 ay), daha sonra gelen yetle, Kbeye doru namaz klnmas emrolunmutur. (I/196-197)

ELMALILI TEFSRNDE HADSLE LGL BAZI NOTLAR. Hatta ehds-i nebeviyeyye bile kitap denilmez de, snnet tbir olunur (I/162) Yani hads fakl snnet farkl eylerdir deyip de, zihinleri bulandranlara kar Elmall da hadsle snnet ayn eydir diyor. EFAAT. Mutezile bu yete (Bakara: 48) dayanarak, hirette byk gnah ileyenlere efati inkr etmilerdir. Fakat bu yette efatin kabul olunmamas, zellikle kfirler hakkndadr. Ve hitap, inkrda srar edenleredir. Zira, sril Oullar, kendilerinin baba ve dedeleri olan Peygamberlerin, mutlaka kendilerine efaat edeceklerine inanyorlard. Bu yet ise bunu reddediyor. Yoksa dier yetler gelecektir ve hadsler de vardr ki, Allahn izniyle yine efat olur. Yanl olan efat dncesi, herkesin kendiliinden ve Alahn iznine bal olmakszn, olaca tasavvur olunan efatlerdir. te, kendiliklerinden efat edebilirler iddiasyla, peygamberlere ve evliyya kulluk etmemeli, ancak Allah Telya kulluk etmelidir ki, O istediine her zaman efat ettirir. (I/345) efaate izin verilenler, kendi dilediklerine deil, yine Allahn dilediklerineefaat imk3ann bulabilir (II/851) Onun iin de, onlara efatilerin efati fayda vermez -nk mnsz gitmilerdir. Demek ki o gn mminlere efat olacak. Bu kfirler de, yalanlamasalard, kfre gitmeselerdi, belki ashb- yemnin onlara efati de mmkn olabilecekti. (VIII/5467) (Mddessir sresi, 48. yetin tefsri) KABR AZBI. Hasan- Basr Rahmetullahi Aleyh Hazretlerinden nakledilir ki: ehidler Allahn katnda diridirler, rzklar ruhlarna arz olunur da, kendilerine revhu ferh gelir; nitekim l-i Firavuna sabah-akam ate arzolunur da, kendilerine elem ve veca gelir..Burada henz lm takip eden kabir ve lemi berzah meselesine iaret buyurulmutur. (I/547) (Bakara: 154 tefsri) EB HUREYREYE DL UZATMIYOR ELMALILI. Bunun iin Eb Hureyre Hazrretlerine ok hads rivyet ettii sylendii zaman, Kurnda iki yet ki biri bu (Bakara: 159), dieri iki sayfa sonra gelecek olan (Bakara: 174)- olmasa idi hibir hads nakletmezdim demi ve bu yetleri okumutur.(I/559) NESH YOK KURNDA DYENLER, YZ SENE EVVEL DE VAR. Msr muharrirlerinden (yazarlarndan) bazlarnn da, buna (Eb Mslim Isfahnye) uymak istediini grdmzden yukarda bunun nassn zhirini inkr demek olduunu kaydetmitik. Byle bir dnce, ilm-i uslde aklanan nas ile zhiri ayramamaktan doan bir taassup olur.. Usl-i fkh kitaplarnda ve tefsrlerde grld zere, evvel ve hir (gelmi-gemi) slam bilginleri iinde, bu ekilde neshi inkr eden Eb Mslim sfehnden baka bir kimse yoktur. (I/617-618) (Bakara: 180-182. tefsri) Bir Rsl tanmak, onun kendisini deil, gnderen mrsilini, efendisini tanmaktr. Rsl tanmamak da efendiyi tanmamaktr. Mesel bir devletin elisini, memrunu reddeylemek, o devleti ve kanunlarn reddeylemek olduu gibi, Allahn Rasln reddeylemek de Allaha kfr (inkr) ve kfrndr (nankrlktr). (II/1077) Hz. snn lmedii ve nzl edecei hakknda vrid olan sahh hadslerin anlamn, bilinen lmden (mevt-i mrftan) baka bir mnya yklemek gerekecektir. (II/1194) (l-i mrn: 144)

[(Allahn) huzurunda efat fayda da vermez, ancak izin verdii kimseninki mstesna] ancak, kendisine efaat iin izin verilmi olan kimse dnda ki evvel makam mahmdda Muhammed Mustafa Sallallhu Aleyhi ve Selem, sonra da mertebelerine gre peygamberler, melekler ve Salih kiiler [nihayet kalplerinden dehet giderildii zaman] yani izin verdiklerinin efati de birdenbire oluvermez, mevkfde ok tevakkuf ederler, dehetli korku, helecanlar iinde beklerler ki sonunda kalplerinden o dehet ve helecan giderildii, yani efate izin verildii zaman, efat bekleyenler, efat eden efatilerine derler: Rabbiniz ne syledi? efatinizi kabul buyurdu mu? efatiler de cevaben hakk derler, yani hakk syledi, hakk ne ise o olsun buyurdu derler, ite kfirlere efat olmayacaktr. efat edecekler, yalnz Allahn raz olduu mminlere efat edeceklerdir (Vel yefene ill limenirted yetinde de buna iret vardr) (VI/3962) (Sebe sresi, 23. yetin tefsri) HZ. SNIN N. s (A.S.) gerek doumu, gerek lleri diriltme mucizesi ile kymetin gerekleeceine bir kant olduu gibi, nzl de (kyamete yakn yeryzne inii de) ert- satten(kymet almetlerinden)dir. (VI/4281) (Zuhruf sresi 61. yet tefsri) HABER- VHD DELL OLMAZ MI? Hucurt sresi 6. yetteki fskn getirdii haberin kabul meselesini tefsr ederken yle der, Elmall: Bununla beraber fskn szn de bsbtn hie saymayp tahkk ve tebeyyn (aratrlmas ve dorunun net olarak ortaya karlmas) emrolunmutur. Demek ki fsk olmayp, adalet sahibi olacak olsa, haber-i vhid mesm olabilecek (kabul edilebilecektir) Ayn srenin 2. yetinin tefsrinde de yle der: (Bu yet) Allah ve Elisinin emir ve hkmn gzetmeden hibir emri kestirip atmayn demek olup, Kitap ve Snnetin hkmlerini gz nne almakszn acele ile veya zorbalkla bir ie girimekten yasaklamaktadr.(VI/4448-4456) MER NASH BLMENN TEFSRNDE HADS LE LGL NOTLAR EFAT. Bu yet-i kermedeki (Bakara: 48) efati inkr, kfirlerle ilgilidir. nk bu (yetlerdeki) Kurn hitaplar onlara yneliktir. Ve izn-i ilh (Allahn izni) olmadka, kimsenin efatte bulunamayacana iret eder. Yoksa Mslmanlar hakknda dn byklerinin ve bilhassa Hz. Peygamber Efendimizin efatte bulunacaklar naklen sbittir. (I/49); Artk baz mriklerin, putlarndan eft ummalar nasl doru olabilir? Bu yet-i celle ((Ynus:3), o mriklere kar bir reddiyedir. Ancak Cenb- Hak slih kullar, Hak Telnn msadesi artyla, baz gnahkrlar hakknda efata bulunabileceklerdir. Bu yet bunu da iret etmektedir. efatin izn-i ilhi ile olacan gstermektedir.(III/1359) ; O gn o korkun hallerin meydana gelecei kyamet kopunca, hibir kimseye efat fayda vermez hibir kimsenin efati bakas hakknda kurtulmasna vesle olmaz Ancak Rahmn Kerm olan Yce Yaratc kime hakknda efat edilmesi iin izin verirse msade ederse o kimse mstesn, onun hakknda efat edilebilir. (IV/2107, T-H sresi, 109. yetin tefsri) ; Ve Allahn o mkerrem kullar, Cenb- Hakkn rz olduundan bakasna ne dnyada ne de hirette efat de edemezler Allah Telnn haklarnda efat edilmesine rz olduu kimseler ise, ehl-i mndan bakas deildir. (IV/2140, Enbiy sresi, 28. yet) ; O gnde emir, ancak Allaha mahsstur O kyamet gnnde kimse kimseyi himye edemez. lh msade olmadka, byk makam sahipleri bile, dier mminler hakknda efaatte bulunamazlar. (VIII/3985, nfitr sresi, 19. yetin tefsri) RECM YET. Eski toplumlardan bazlar zellikle Yahdler, kendi kuruntularna gre baz eyler yazmlar, bunlara (bir de) bir ilh Kitap ss vermek istemilerdir. Ve Tevrattaki Peygamberimizin bildirilmi zelliklerini ve recm yetini deitirmilerdir.

Maksatlarn desteklemek iin de, bu yazdklarnn Allah katndan indiini iddia etmilerdir.(I/76, Bakara 79. yetin tefsri) O kimseler ki Bizim indirmi olduumuz beyyineleri (recm yeti gibi), Hz. Peygamberin sfatlarnsaklarlar (halka bildirmezler) (I/152) (Bakara, 159. yetin tefsri) Yahudilerden erefli bir leye mensup bir erkek ile bir kadn zinada bulunmulard. Tevratn hkmne gre recmedilmeleri yani talanarak ldrlmeleri cap ediyordu. Bundan kurtulmak midiyle Hz. Peygamber Efendimize mrcat ettiler. O da, bunlarn recmedilmelerine hkmetti. Fakat onlar buna raz olmadlar ve byle bir hkm inkr ettiler. Hz. Peygamber Efendimiz emretti, haydi Tevrat getiriniz, oradaki hkm de byledir diye buyurdu. Tevrat getirdiler.Yahudilerden bni Surya, Tevrat okumaya balad. Recm yetine gelince zerine elini koyup onu okumadan geti. Orada buluna Abdullah b. Selm, bunu haber verince, bni Surya elini ekti, recim yeti grnd. Hz. Peygamberi emriyle bu iki kii recmedildi. (I/344) (l-i mrn sresi, 23, 24, 25. yetlerin tefsrinde) (Ehl-i Kitapdan bir grup) Son Peygamberin (Hz. Peygamberin) sfatlaryle ve recm ile ilgili (Tevrattaki) yetleri deitirirek naklederler (I/401, l-i mrn, 78. yetin tefsri) Mslmanlardan recmi uygulamak istemeyenler bu halleriyle, Yahudilere benzemi olmuyorlar m? Muhakkak size Elimiz (Muhammed) geldi, sizi dn-i slma dvet ediyor, Kitaptan Tevrat ile ncildeki hkmlerden gizlemekte olduunuz bir ok eyleri zellikle Tevrattaki evli olup da zina eden kiiler hakkndaki recm hkmn ve ncildeki Son Peygamberin zellikleini ve dier gizledeiniz nice hkmleri size aklyor kanatbah olacak (ikn olacak ekilde) zh ediyor (II/744) (Mide sresi, 15. yetin tefsri); recm (ayn vurgu) (II/769, Mide sresi, 41. yetin tefsri); recm (tekrar vurgulama) (II/771, Mide, 43. yetin tefsri); recm (tekrar vurgulama) (II/921, Enm, 91. yetin tefsri); NESH MESELES. Cenb- Hak, er hkmlerden bazlarn neshetmitir. Bu da bir snneti ilhiyye ve hikmet-i dniyye eseridir. te neshin olmadn iddia, bu ilh snnete ve Rabbn hikmete aykr olacandan asla iddia edilemez. Byle bir iddia, hem Kurnn, hem de btn mtehidlerin icmna aykr, chilne bir iddiadan baka bir ey deildir. Hatta bu konuyla ilgili bn-i Hazmn bir eseri de vardr. (I/104) (Bakara, 106. yetin tefsri) ; (Allah) Kullarnn btn szlerini, ilerini, kalplerindeki dncelerini bilmektedir. Buna bal olarak, Hz. Peygambere vahyettii eylerde ve onlardan bazlarnn neshedilmi olduu da, indallah (Allah katnda) mlmdur (bilinir). (VIII/4017, l sresi, 7. yetin tefsri) DETL KADIN. det gren bir Mslman kadn, namaz klamaz, oru tutamaz, Kurndan bir yet de olsa okuyamaz. Yalnz du yetlerini du maksadyla okuyabilir.Ve tevhd ve tesbhte de bulunabilir (mer Nashi Hocann bulunabilir ifadesi, tesbh ekebilecei ama bununla ykml olmad anlamndadr) (I/227) (Bakara, 223. yetin tefsri) HZ. SNIN N. ..Bununla beraber, gelecee it bir ok olaylarn da zamana, insanlara bir hikmet iin bildirilmemitir. Nitekim, kyametin ne zaman kopacan, gnein ne zaman Batdan doacan, Deccln ne zaman kacan, Hz. snn da ne zaman yere ineceini, Cenb- Hak kullarna bildirmemitir.(I/324, l-i mran sresi, 7. yetin tefsri); Yahya Aleyhisselmn ldrl, Hz. snn semya kaldrlmasndan sonra meydana gelmitir. (I/362, l-i mrn, 41. yetin tefsri); Khlet asl szlkte, kmil, tam demektir. nsann en kmil zaman ise, otuz ile krk ya arasndadr. Hz. s ise otuz buuk yanda iken semaya kaldrlmtr. yle de denilmektedir. Bu yet-i kerme, Hz. snn semaya ykseltildikten sonra tekrar yer yzne inerek insanlar ile konuacann kantdr... (I/366, l-i mrn, 46. yetin tefsri) ; Sahh-i Mslimdeki bir hads-i erfe gre, Hz. s (yeryzne) indikten sonra yedi sene kalacaktr. Sonra veft edecek, zerine Mslmanlar cenaze namazn klacaklardr..Buhr ile Mslimdeki bir hads-i erf de gsteriyor ki: Hz. s, kyamete

yakn yeryzne inecek, Peygamber Efendimizin eratyla hkmedecek, Deccal, hnzr (domuzlar), ldrecek, ha kracak..(I/377, l-i mrn sresi, 55. yetin tefsri); Kyamet almetleri ise unlardr:..Hz. snn semdan yeryzne inii ve bir mddet daha yaayp erat- Muhammediye ile mil olmas (uygulamas)..Bu on almete Almt- kymet denilmektedir. Bunlara dir kelm ilminde ayrnt vardr. Hepsi de kudretullha (Allahn gcne) gre mmkndr, meydana gelecekleri de birok muteber hadsler ile kesindir. Artk bunlar inkra veya ind bir srette tevle dnen msade edilmez (kendi yanl/yanl dncesine gre baka trl yorumlamaa dnen izin verilmez) (II/984, Enm sresi, 158. yetin tefsri) ; Hz. snn semaya kaldrlmasndan sonra sevler, seksen bir sene kadar dni slm zere bulunmular.. (III/1253, Tevbe sresi, 31. yetin tefsri) ; ..veya Hz. snn yere inmesiyle, Mslmanlarn btn kfirler zerine nusret (ilh yardm) ve glibiyeti elde etmesi nna kadar veyahut kyamet gnnn kopmasna dein.. (III/1651, Rad sresi, 31. yetin tefsri) HKMET SNNETTR. mer Nashi Bilmen, hads ve snneti ayn anlamda kullanr. Btn slm Trihi boyunca da, hads uslcleri ayn ekilde hareket etmilerdir. Modernistler ve onlara bilmeden uyan baz Mslman kardelerimiz ise, hads ayr, snnet ayr diyerek nce usl hads bilgilerine de aykr bir giriten sonra, bu yolla hadsleri by-pass etme/devre d brakma yoluna girmilerdir. Halbuki bu dnceyi ilk ortaya atanlardan biri ve yaayan snnet (living tradition) kavramn uyduran Joseph Schacht, zaten Trkeye slm Hukukuna Giri ismiyle tercme edilen almasnda da pek ok uydurmay ilk defa ml eden yalanc bir oryantalisttir. Konuyu Hodgson, slmn Serveninde dile getirir. Fakat Hodgsonun (I/64de) verdii bu bilgi, bu ciltlik dev almann ilk 69 sayfas tercme edilmediinden, Trke baskda yer almamaktadr. mer Nashi Hocann hadis-snnet aklamas yledir: Ve (O Peygamber) onlara Kitap ve hikmet retiyor yani Kurn Kermi ve Snnet-i Nebeviyyeyi retiyor (I/492) (l-i mrn sresi, 164. yetin tefsri) ; O mbarek Peygamber, onlara kar yetlerini okur, ve onlar temizler o toplumu kt inanlarndan, yanl davranlarndan temizlemeyi hedefler ve onlara Kitab ve hikmeti (bilimi) retir onlara Kurn tlm eder (retir) ve bir nice hikmetleri, faydalar ieren mbrek hadslerini, snnetlerini telkn buyurur. Onlar slm hkmlerin faydalarndan, ulv (yce) gayelerinden haberdar etmeye alr. (VIII/3719, Cuma sresi, 2. yet) PEYGAMBERN GNENN III OLMADAN OLMAZ. nsanlar ne kadar zek, ne kadar anlayl olsalar da, yine bir rehbere, bir muallime (retene) muhtatrlar. Mesel: gzlerde bir grme duyusu vardr. Fakat karlarnda bir gne parlamadka, bu gzler her taraf gremezler. Gzlerdeki nr, bu grme iin yeterli deildir. te insan akl da, ne kadar parlak, aydnlk da olsa, karsnda bir nbvvet ve rislet (peygamberlik) gneinin ziyy- ilhsi (ilh ) tecell etmedike, bir ok gerekleri grmeyi baaramaz. (I/494) (l-i mrn sresi, 164. yetin tefsri) SOL EE KEMNDEN, HZ. DEMN. Cenb- Hak, Hz. dem Aleyhisselm tek bir insan olarak topraktan yaratm, ona rh flemitir..Sonra da Hz. dem uykuda iken onun sol ee kemiinden alarak, onun bir ei ve hayat arkada olarak Hz. Havvy yaratmtr. (II/540); Nitekim Hz. Havvy da, dem Aleyhisselmn kaburgas kemiinden yaratarak onun hayattaki ei (refka-i hayt) klmt. (VI/2704, Rm sresi, 21. yetin tefsri) HADSLERN KURNA ARZI MI, PROBLEMLERN HADSLERE ARZI MI NEML? Bir meseleyi Cenb- Hakka arzetmek, Kurn- Kerme mrcat sretiyle olur. Peygamber-i Z-na arzetmek de, Onun snneti seniyyesine uymakla olur.(II/614) (Nis: 59. yetin tefsri)

HKMET=HADSLER. ve Allah Tel sana Ya Muhammed Aleyhisselm! Kitab Kurn ve hikmeti snnet-i seniyyeyi, erat ilmini, hakka uygun olan her hangi bir sz indirdi (II/666) (Nis sresi, 113. yetin tefsri) (Snnet-i seniyye de sonuta hadslerden renileceinden, hadslerin byk nemi ortaya kyor.) AYIN YARILMASI MUCZES. nkrclar, bu gerekleri meydana gelmesinden sonra da srf inatlar, kibirlerinin etkisiyle inkr edip duracaklard. Nitekim, ayn blnmesi mucizesi hakknda da byle demilerdir. (II/859) (Enm sresi, 7. yetin tefsri) (Ayn yarlmas mucizesini inkr eden mealciler, kimlerle ayn izgide bulunduklarn bir dnmelidirler. Mriklerle ayn izgiye dmek, Kurnla gece gndz megul olan bir kii iin lyk deildir. O nedenle bu ve benzeri dncelerden vazgeilmelidir.) ; Kamerin inikkn (ayn ikiye yarlmasn) grdkleri zaman da (mrikler), bunu inkr etmi ve bir hayal sanmlard. (IV/1717, Hicr sresi, 15. yetin tefsri) ; Evet..Onlar kendi kfirne kanaatlerinde srar eder dururlar Ve bir mucize grdkleri vakit de inikk- kamer (ayn ikiye yarlmas) gibi, bir hrika gzlerinin nnde meydana geldii halde de yine mn etmezler, tebdl-i fikri (dncelerini deitirmeyi) baaramazlar. (VI/2966, Sfft sresi, 14. yetin tefsri) ; nkk- kamer (ayn yarlmas) mucizesi meydana gelmitir.. (VII/3395, Muhammed sresi, 18. yetin tefsri) KABR AZBI. Sahh hadste, Hz. Peygamberin hemen her gn Allahumme inn ezu bike min azbil-kabri (Y Rabb kabir azbndan sana snrm) dedii kesin olduu halde, zamanmzda (2013 yl) baz Mslman kardelerimiz, sriliyyt diyerek, kabir azabn inkr etmektedirler. mer Nashi Hoca bu konuda yle diyor: Nitekim lp gidenler, mezarlarnda da bir eit mkft (dl) veya mczt (cez) grecektir. Kabir kendileri iin ya cennet bahelerinden bir bahe veya cehennem ukurlarndan bir ukur kesilecektir.. (I/516, l-i mrn sresi, 185. yetin tefsri) ; Ve Allah Tel tarafndan Ona (Yahyaya selm olsun fiyet ve selmet iinde bulunsun. Doduu gnde eytn rzalardan ve dier zarar verici eylerden gvende olarak dnyaya gelsin ve lecei gn de kabir azbndan mahfz kalsn (korunsun) ve diri olarak kabrinden kaldrlaca gn de selmete, kurtulu ve mutlulua kavusun. (IV/2009, Meryem sresi, 15. yetin tefsri) HADSLER KABLDR MMETN VAZFES. Hz. Peygamberin mbrek hadsleri, Kurnn baz mcmel hkmlerini aklayarak bildirmektedirler. mmetin vazfesi de, bu hkmleri, Hz. Peygamberin bildirdii gibi kabul etmektir. (IV/1783, Nahl sresi, 44. yetin tefsri) CENNETTEN ND YERYZNE DEM VE HAVV. imdiki yar chil, eyrek lim-mfesirlerin uydurmas olan cennet, yeryznde idi gibi samalklara girmez, mer Nashi Hoca: Sonra Hz. demin tevbesi kabul olunarak, ilh hidyete kavutu ve refkasyla (eiyle) beraber, yeryzne inmekle ykml olduklarn ve insan tr ile eytan arasndaki dmanln devam edeceini.. (IV/2114, T-H sresi, 120. yetin tefsri) MRC OLMUTUR. Trkiyedeki zibidi ilhiyatlar, Mirc kabl etmeseler de, mer Nashi Hoca, Mirc da Buhryi de kabul eder: Bu be vakit namaz, Mekke-i Mkerremede hicretten evvel fazr klnmtr. Mirc- Nebev hakkndaki hads-i erf de bunu gstermektedir. (VI/2703, Rm sresi, 18. yetin tefsri); Velhasl bir gn iinde iki aylk bir mesfeyi katetmi oluyorlard, Sleyman ve ordusu. Nitekim Hak Tel Hazretleri bizim Peygamberimize de Ahzb savanda rzgrlar emrine vermiti, dmanlarn kuvvetleri rzgrlarn iddetli arpmalar sonucunda mahvolmu, hezmete uramt.

Bununla beraber Hz. Peygamber Efendimiz Mirc gecesi az bir zaman iinde t semlara kadar ykselmiti. lh Kudrete gre bu gibi olaanst eyler asla uzak ihtimal deildir.. (VI/2950, Sebe sresi, 12. yetin tefsri) SNNETLERYLE KILINMALI BE VAKT NAMAZ. imdiki ilhiyatlara, (eytann etkisiyle) be vakitin farzlarn bile klmak zor geliyor da, cem-i takdm cem-i tehr diyerek, stanbulun iinde bile vakit namaz klyorlar ve nursuz suratlaryla ortalkta dolap, abuk sabuk konuuyorlar. mer Nashi Hoca, namaz dosdoru klmann ancak snnetleriyle beraber klnmakla gerekleeceini bildiriyor: ve sen (Ey Peygamberim!), namaz dosdoru klanlar korkutursun yani be vakitte klnmas farz olan namazlar ve onlara tbi olan snnetleri dbna uygun olarak klanlar ancak, senin tavsiyelerini, ihtarlarn, kazlarn gzelce anlar ve kabul ederler. (VI/2897, Ftr sresi, 18. yetin tefsri) VAHY- GAYR- METL. ..Bu itibarla vahyler iki ksma ayrlr: Birisi vahy-i metldur ki, bu Kurn Azmdir. Bunu Cebrl A.S. Allahtan getirip, Peygamberimize bildirmitir. Dieri de vahy-i gayr-i metldr ki, bu da kuds hadslerdir. Bunlar da, Hz. Peygamberin kalbine vstasz (aracsz) olarak Allah tarafndan ilhm olunmulardr. (VII/3257, r sresi, 52. yetin tefsri) MMN AZBA URASA DA CENNETE GDECEKTR. mn ile hirete giden bir kul, gnahkr bulunsa da, hakknda ilh afvn tecellsi umulur. Muazzeb olsa da (azba urasa da) bu geicidir, yine afv- ilhye ve cennete kavuacaktr. (VII/3379, Ahkf sresi, 35. yetin tefsri)

You might also like