Professional Documents
Culture Documents
OSMANLI DEVLETI'NDE
ISLAHAT ÇABALARI VE OSMANLI
DEVLETININ SONU
a-Nizam-i Cedit
Iyi bir egitim görmüs olan III. Selim bu baris döneminden faydalanarak,
devlet içinde, özellikle askerî alanda, islahatlar yapmak istiyordu. Bu
maksatla, Nizâm-i Cedit adi verilen ilk islahat hareketiyle, yeni bir ordu
kurdu(1793). Yeniçeri Ocagi'ni kaldiramayacagini bildiginden, öncelikle
Nizâm-i Cedid denilen bu orduyu batili tarzda düzenleyip, basarisini
kanitlamak gerekliydi. Ancak bundan sonra Yeniçeri Ocagi lagvedilebilirdi.
Fakat kendileri aleyhine ortaya çikan gelismelerden endise duyan
Yeniçeriler, bazi devlet adamlarini da yanlarina çekerek yeniliklere karsi
çiktilar ve isyan ettiler. Üstelik bu arada Napolyon Bonapart, bir orduyla
Misir'i isgale baslamisti (1798). Osmanlilar, Rusya, Ingiltere ve Sicilya'nin da
menfaatlerine dokunan Fransiz isgaline karsi harekete geçti. Ehramlar
savasiyla, Misir'i ele geçirip, kuzeye yönelen Bonapart, Akka'da Osmanli
savunmasini geçemedi (1799). Kusatmayi kaldiran Napolyon geri dönerken,
yerine biraktigi ordu komutanlari da maglûp edildiler. Neticede Fransizlar
Misir'i terk etmek zorunda kaldi(1801). Fransa'yi barisa zorlayan önemli bir
sebeplerden birisi de, Akdeniz'de Rus ve Türk donanmalarinin is birligi
yapmalari, Ingiltere'nin Fransiz savas ve ticaret gemilerini taciz etmesiydi.
Fransa'nin Akdeniz ve Orta Dogu'daki ticarî menfaatlerinin zedelenmesi
onlari barisa zorlamaktaydi.
http://vasetuge.blogspot.com/
indirerek yerine IV. Mustafa'yi tahta geçirdiler (29 Mayis 1807). Nizâm-i
Cedid lagvedildi. Fakat III.Selim'e bagli olan Ruscuk bayraktari Mustafa,
yenilik taraftarlariyla birleserek, karsi darbede bulundu. Amaci III. Selim'i
yeniden tahta çikarmakti. IV. Mustafa'nin, sabik padisahi öldürttügünün
ögrenilmesi üzerine, kardesi II.Mahmut basa geçirildi (28 Temmuz 1808).
Fakat, kimi seklî, kimi öze yönelik bu yenilikler devletin içinde bulundugu
zorluklari asmasina yetmedigi gibi, Osmanli cografyasindaki parçalanma
II.Mahmut döneminde daha da hissedilir hale geldi.
http://vasetuge.blogspot.com/
özellikle Rumlari Osmanli Devleti'nden koparmak yatiyordu. Nitekim
Odessa'da yeniden örgütlendirilen Etnik-i Eterya adli cemiyetin baskanligina
Yunan Isyani sirasinda Çar I.Alexsandre'in yaveri Prens Ipsilanti getirilmisti.
Yapilan plana göre Yunanistan, Yanya ve Tuna civarinda isyanlar
çikarilacakti. Ipsilanti 1821'de Romanya'ya geçerek Ortodokslari
ayaklandirmaya çalisti fakat basarili olamadi. Çar, Türklere yenilerek
Macaristan'a kaçacak olan Ipsilanti'yi desteklemekten vazgeçti. Bu sirada
Mora'da da Patras baspiskoposu isyan etmisti (25 Mart 1821). 1822'de
Yunanlilar bagimsiz olduklarini ilân ettiler, Mora'da ve adalarda çok sayida
Türk'ü katlettiler. Rusya ve Avrupa bu isyani gayriresmî yollardan
desteklemekteydiler.
http://vasetuge.blogspot.com/
Pasa'ya baski yaptilar. Neticede Kütahya Antlasmasi imzalandi (1833). Bu
anlasmayla, Mehmet Ali Pasa, Misir ve Girit'ten baska Sam ve oglu Ibrahim
de, Cidde valiligi yani sira Adana'yi uhdelerine alacaklardi. Rusya,
yardimlarina karsilik II.Mahmut ile Hünkar Iskelesi Antlasmasi diye bilinen
bir anlasma yaparak, Istanbul'daki durumunu kuvvetlendirmeyi basardi
(1833). Anlasmaya göre Osmanli Devleti'nin toprak bütünlügünün garantisi
ve gereginde Osmanlinin yardimina kosulmasi karsiliginda Rusya,
Bogazlarin bütün yabanci savas gemilerine kapatilmasini kabul ettiriyordu.
II.Mahmut, Kütahya anlasmasindan memnun degildi. Bu sebeple M.Ali
Pasa'ya karsi yeniden harekete geçti. Fakat Osmanli ordusu Nizip'te bir kez
daha yenildi (1839). Üstelik Kaptan Pasa, Osmanli donanmasini Misir'a
teslim etmisti. Bu arada II. Mahmut ölmüs ve yerine I.Abdulmecit geçmisti
(1839-1861).
Toplantida Mehmet Ali Pasa'nin veraset yoluyla Misir valiligine sahip olmasi
karsiliginda, Suriye'den ve elinde tuttugu Osmanli donanmasindan
vazgeçmesi istendi. Konferans kararlarini M.Ali Pasa'nin tanimamasi
üzerine Ingiltere Suriye limanlarini donanmasi ile topa tuttu. Nihayet M.Ali
Pasa durumu kabul etti. I.Abdulmecit de iki ferman yayimlayarak onun
valiligini onayladi. Ardindan Ingiltere kendileri aleyhine olan Hünkar Iskelesi
Antlasmasi'nin yürürlükten kaldirilmasini öngören uluslararasi bir konferansa
ev sahipligi yapti. Londra Antlasmasi ile (Temmuz 1841), Istanbul ve
Çanakkale bogazlari'nin baris zamaninda savas gemilerine kapali
tutulmasinin kararlastirildigi bir Bogazlar Sözlesmesi imzalandi. Böylece
Ingiltere, Rusya'nin elinden inisiyatifi almis oluyordu. b-Tanzimat Dönemi
Daha önceleri gerçeklestirilmeye çalisilan Islahat Hareketleri, Osmanli
Devleti'nin kendi iradesiyle uygulamaya çalistigi, içte ve distaki
basarisizliklarini önlemeye yönelik yenilikleri ifade etmekteydi. Ancak
Avrupa ve Rusya'nin mütemadiyen iç islerine müdahale etmesi, Osmanli
Devleti'ni, kendi inisiyatifi disinda, yeni tedbirler almaya zorlamaktaydi.
Özellikle gayrimüslim unsurlari bahane eden devletlerin müdahalelerine
firsat vermemek için idarî ve hukukî düzenlemelere gidilmesi
düsünülmekteydi. Hariciye Naziri Mustafa Resit Pasa'nin hazirladigi
düzenlemeler, I.Abdülmecit tarafindan tasdik edilmisti. 3 Kasim 1839'da
I.Abdülmecit "Gülhane Hatt-i Hümayunu"nu ilan ettirdi. Bu fermanda, dini ve
irki ne olursa olsun Osmanli tebaasindan olan herkesin esit olmasi, herkesin
http://vasetuge.blogspot.com/
yasalara göre yargilanmasi, varligi ölçüsünde vergilendirilmesi ve askerlik
süresinin 4-5 yili geçmemesi gibi hükümler yer aliyordu. Ayrica Osmanli
Devleti bu dönemde Avrupa tarzina öykünen idarî düzenlemelerde de
bulundu. Bu sekilde Avrupa devletlerinin en azindan bazilarinin, Osmanli
Devleti'nin toprak bütünlügüne saygisinin kazanilmasi hedeflenmekteydi.
Fakat gelisen siyasî olaylar, bunun o kadar kolay olmayacagini
gösterecektir.
http://vasetuge.blogspot.com/
Prusya'nin da katildigi Paris Antlasmasi ile (30 Mart 1856), taraflar isgal
ettikleri bölgelerden çekilecek, Osmanlilarin toprak bütünlügü ve Bogazlarin
statüsü, Avrupa'nin "kefilligi" altinda korunacakti. Osmanlilarin Avrupa
Konseyi'ne dahil edilmesi karsiliginda ise, sultan yeni bir islahat fermani irat
edecekti. Bu madde ve Karadeniz'in tarafsizliginin kabulü, savasin galibi
durumundaki Osmanlilardin aleyhine idi. Nitekim, Eflâk ve Bogdan'in
birlesmesi ve Sirbistan'a yönelik yeni haklar da Paris Antlasmasiyla tescil
edilmisti. c-Islahat Fermani :
Henüz Kirim Savasi sürerken, Viyana'da bir araya gelen Ingiltere, Fransa ve
Avusturya, Hristiyanlarla Müslümanlar arasindaki farkliliklarin her alanda
ortadan kaldirilmasini öngören bir fermani sultanin yayimlamasini, baris için
ön sart kosmuslardi. Paris Antlasmasi müzakere edilirken, müttefiklerin bu
istekleri I.Abdülmecit tarafindan yerine getirildi ve Islahat Fermani ilân edildi
(18 Subat 1856). Tanzimat'la kabul edilen hususlarin esas alindigi bu
fermanla, Müslümanlarla Hristiyanlar arasinda esitlik saglandigi Avrupa'ya
garanti edilmis oluyordu. Ayrica iç hukuk alaninda ve ticaret hukukunda da
yenilikler getiriliyor, Ceza ve medenî hukukun bir bölümü, dinî esaslardan
arindiriliyordu. Aslinda Tanzimat süreciyle baslayan bu degisiklikler, idari
yapilanmada da kendisini hissettirmistir. 1868'de Sura-yi Devlet ve Divan-i
Ahkam-i Adliye kurularak buralarda hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar
görevlendirilmistir. Islahat Fermani ile getirilen düzenlemelerin uygulanmasi
daha çok I.Abdülaziz'in tahta çikmasi (1861-1876) ile gerçeklesebilmistir.
I.MEŞRUTĐYET DÖNEMĐ
Avrupa devletleri ve özellikle Rusya'nin kiskirttigi topluluklar,
bagimsizliklarini ilân etmek için harekete geçmekteydiler. 1866'da Girit
Isyani çikti. Yunanistan'a baglanmak amaciyla baslayan isyan bastirilmasina
ragmen, Avrupa devletleri araya girerek sultanin Girit'e yeni bir statü
http://vasetuge.blogspot.com/
vermesini sagladilar (1868). Rusya tarafindan olusturulan komitalar
vasitasiyla Bulgarlar ayaklandirildi. Onlara da genis haklar verildi (1870).
Fakat bununla yetinmeyen Bulgarlar, Bosna ve Hersek'teki karisikliklarin
ardindan yeniden ayaklandilar (1875-76).
Kanun-i Esasi'nin kabulü ile açilan Genel Meclis, padisah tarafindan seçilen
Ayan Meclisi ve halk tarafindan seçilen Mebusan Meclisi'nden ibaretti.
Londra Konferansi'ndan önce çalismaya baslayan bu meclis, hükûmet
tarafindan sunulan teklif ve kanun tasarilarin karara baglayarak ilk dönem
çalismalarini tamamlamisti. Ancak 93 Harbi'nin sürdügü sikintili zamanlarda
meclisteki azinlik mebuslari çalismalari sekteye ugrattigi gibi, bunalimin
artmasini da sagliyorlardi. Nitekim Gazi Osman Pasa'nin büyük bir
kahramanlik göstererek 5 ay savundugu Plevne'yi asan Ruslar, Yesilköy'e
kadar ilerlemislerdi. Dogu'da ise ancak Erzurum önlerinde durdurulmuslardi.
Meclis savasin gidisatindan hükûmeti ve padisahi sorumlu tutarak, siyasî
tansiyonu yükseltmekteydi. II. Abdülhamit, devletin ileri gelenleri ve bazi
mebuslarla yaptigi toplantidan bir sonuç alamayinca, Kanun-i Esasi'nin
kendisine verdigi yetkiyi kullanarak, etnik yapisinin karisikligi sebebiyle
çalismalari aksayan meclisi kapatti (14 Subat 1878). Bu I.Mesrutiyet'in sonu
demekti.
http://vasetuge.blogspot.com/
yapmasini sagladilar (1893). Megalo Idea adini verdigi Bizans'i diriltme
çabasindaki küçük Yunanistan, 1896'da çikan isyani bahane ederek Girit'i
ilhaka yeltendi (1896). Osmanlilar Dömeke Meydan Savasi ile Yunanlilari
büyük bir bozguna ugrattilar (1897). Fakat Rusya ve Avrupa devletlerinin
müdahalesi ile Istanbul'da toplanan bir konferans ile Girit'te valiligine Yunan
kralinin oglunun getirildigi özerk bir yönetim kurulmasi, adanin fiilen
Yunanistan'a birakilmasi anlamina geliyordu.
Ali Suavi, Ziya Pasa ve Namik Kemal gibi kisiler de sultan aleyhine
faaliyetlerini sürdürüyorlardi.Balkanlardaki çalkantilarin yani sira Osmanli
Devleti iktisadî açidan da çok zor durumda idi. Devlet iç ve dis borçlarini
kapatabilmek için batililarin elindeki Osmanli Bankasi ile malî bir anlasma
imzalamak zorunda kalmisti (1879 ve 1881). Buna göre banka mali
yardimlari karsiliginda, devletin bazi gelirlerini devraliyordu. Ingiliz ve
Fransizlarin kontrolünde bu maksatla kurulan Düyun-i Umumîye Idaresi
Osmanli ülkesini âdeta bir sömürge hâline getirecektir. Genç Türkler veya
Jön Türkler adi verilen ve yurt disinda ve içinde faaliyet gösteren vatan
hainleri ve koyu bir Mesrutiyet taraftarlari, Istanbul'da Ittihad-i Osmani
dernegini kurmuslar ve bu dernek 1894/95'te Ittihat ve Terakki Cemiyeti
adini almisti. Selanik'te Enver ve Niyazi Pasalar gibi subaylarin da
http://vasetuge.blogspot.com/
katilmasiyla güçlenen Ittihatçilar, Osmanli devletini ancak Kanun-i Esasî'nin
yeniden kabulünün kurtarabilecegini düsünüyorlardi. Kolagasi Niyazi Bey ve
ona katilan Enver Bey'in Resne'de isyan ederek daga çikmalari üzerine
II.Abdülhamit anayasayi yürürlüge koyarak II.Mesrutiyet'i ilân etti ((23
Temmuz 1908).
Isgal altindaki Bosna Hersek ise Avusturya tarafindan fiilen ilhak edilmisti (5
Ekim 1908) Millî bir politika izlemeyi amaçlayan Ittihatçilar, olumsuz
gelismelerin de etkisiyle gittikçe otoriter bir idare olusturmaya baslamislardi.
Bazi Avrupa devletlerinin de kiskirtmasiyla isyan ettiler. II.Abdülhamit
olaylari önleme imkani oldugu halde kardes kaninin dökülmesini arzu
etmediginden isyancilara karsi çikmadi. Bunun üzerine Mahmut Sevket
Pasa komutasindaki ordu Selanik'ten yola çikti. Ve büyük bir isyan
baslatti.Isyani çok kolay bastirabilecek olan II.Abdülhamit,kardes kaninin
dökülmesini istemediginden isyancilara karsi çikmadi ve isyancilar
tarafindan tahttan indirildi. (27 Nisan 1909) ve kardesi V. Mehmet Resat
yerine getirildi.Burada büyük sahsiyet ve büyük devlet adami 2.Abdülhamidi
Rahmetle aniyoruz.Ülkeyi çok kötü sartlarda büyük basariyla idare eden
büyük devlet adami 2.Abdülhamid bir gün mutlaka Dünya savasinin çikip
Avrupa ülkelerinin birbirlerine girecegini biliyordu ve bütün siyasetlerini buna
göre planlamisti.Ama kendini bilmez bazi Ittihatciler koskoca Osmanli
devletini birkaç hayalleri ugruna Dünya savasina katarak Osmanli
Imparatorlugunun yokolmasina vesile oldular.
TRABLUSGARP SAVAŞLARI
Osmanlilarin iç isleri ve Balkanlardaki gelismelerle ugrasmasini firsat bilen
Italyanlar, Avusturya'nin Bosna-Hersek'i ilhak etmesi (1908), Arnavutlarin
isyani (1910) gibi olaylardan da cesaretlenerek, pastadan pay alabilmek için
Trablusgarp'a asker çikardi. (Eylül 1911). Italyan donanmasi denizden,
Ingilizler ise Misir'i ellerinde bulundurdugundan karadan, Osmanlilarin
bölgeye asker göndermesini imkânsiz hâle getirmisti. Bu sebeple Osmanli
hükûmeti gizlice Türk subaylarini bölgeye göndererek mahallî bir direnisi
örgütleme yolunu seçmisti. Osmanli ordusu Italyanlara karsi büyük basarilar
kazandi. Savasi kazanamayacagini anlayan Italya, Osmanlilari barisa
http://vasetuge.blogspot.com/
zorlamak için Oniki Ada'yi isgal etti. Ancak bundan ziyade Balkanlarda
baslayan savas Osmanlilarin barisi imzalamaya zorladi. Usi Antlasmasi ile
Italyanlar isgal ettikleri yerleri muhafaza ettiler (1912)
BALKAN SAVAŞLARI
Türk-Italyan Savasi'nin basladigi sirada Balkan devletleri aralarindaki
anlasmazliklari bir tarafa birakarak, Osmanli Devleti'ne karsi bir ittifak
olusturdular. Rusya'nin mimarliginda gerçeklesen Bulgar-Sirp ittifakina daha
sonra Yunanistan ve Karadag da katildi (1912). Karadag ile baslayan
savasa 18 Ekimde diger Balkan devletleri de istirak etti. Bu sirada Osmanli
askerleri, subaylarin bir kisminin politik çekismelerle mesgul olmasindan
dolayi daginik bir hâldeydi. Bunun sonucunda Balkan devletleri, Osmanlilar
karsisinda kendilerinin de beklemedigi bir zafer kazandilar. Yunanlilar Ege
adalarini ele geçirdiler. Sirplar Kumanova'da üstünlük sagladilar. Sirplarin
denize çikmalarini önlemek için Avusturya'nin destegi ile Arnavutluk
bagimsizligini ilan etti (28 Kasim 1912).
Bulgarlar ise Edirne'yi ele geçirerek Çatalca'ya kadar ilerlediler. (19 Kasim
1912). 16 Aralikta Londra'da baslayan görüsmeler bir ara iktidardan düsen
Ittihatçilarin yeniden is basina gelmesi üzerine kesilmisti. Nihayet Mayis
ayinda Londra Antlasmasi imzalanarak I.Balkan Savasi sona erdi. Gelibolu
Yarimadasi hariç Trakya, Bulgaristan'a verildi. Makedonya'nin büyük bir
kismi Yunanistan ve Sirbistan arasinda paylasildi. Özellikle Makedonya'nin
paylasimi Bulgarlari rahatsiz etmekteydi. Sirbistan ve Yunanistan,
Bulgarlara karsi ittifak olusturdu. Bu ittifaka Romanya da katildi. Bulgaristan
ile bu ittifak savasa girince, durumdan faydalanmak isteyen Osmanli Devleti
de Bulgar isgalindeki topraklari geri almak için harekete geçti. Kirklareli ve
Edirne kurtarildi. II.Balkan Savasi, taraflarin imzaladigi Bükres Antlasmasi
ile sona erdi (1913). Bulgaristan ile imzalanan Istanbul Antlasmasi ile, Meriç
nehri iki ülke arasinda sinir oldu. Bulgaristan'daki Türklerin haklari belirlendi
(29 Eylül 1913). Yunanistan ile imzalanan Atina Antlasmasi ile ise Girit'in
Yunanistan'a birakilmasi kabul edildi (14 Kasim 1913). Büyük devletler bu
anlasmalardan sonra Çanakkale Bogazi yakinlarindaki Bozcaada ve Imroz'u
Osmanlilara geri verdiler. Balkan Savaslari, Balkanlardaki Türk varliginin
büyük bir kiyima ugramasina sebep olmustur. Yüz binlerce Türk savaslar
sirasinda ve sonrasinda aç ve yokluk içinde buradan göç etmek zorunda
kalmistir.
http://vasetuge.blogspot.com/
Sadrazam Mahmut Sevket Pasa'nin öldürülmesi ile (21 Haziran 1913),
Ittihat ve Terakki Firkasi, hükûmetin idaresini tamamen ellerine geçirmisti.
Enver, Talat ve Cemal Pasalar, Osmanli Devleti'nin iç ve dis politikasini
belirlemede en etkili nazirlardi. Balkan savaslarindan sonra, ordu ve
donanmayi güçlendirmek isteyen hükûmet, Avrupa devletlerinden
mühendisler ve askerî uzmanlar getirtmekteydi. Osmanli Devleti, dis
siyasetini de, dengeleri gözeterek yeniden belirlemek ihtiyacini
hissetmekteydi. Emperyalist devletler, nüfuz alanlarini korumak veya
genisletmek maksadiyla siyasî, askeriî ve iktisadî açidan ittifaklar
olusturmaktaydi. Ingiltere ve Fransa'ya nazaran sömürgecilige geç baslayan
Almanya, Afrika, Avrupa ve Orta Dogu'da nüfuz sahasini genisletmek istiyor
ve Osmanli Devleti'ne bu maksatla yakin durmayi yegliyordu . Avusturya-
Macaristan Imparatorlugu da, Balkanlarda Panislâvizmi gerçeklestirmeye
çalisan Rusya'ya karsi Almanlarla is birligi içindeydi. Ingiltere ve Fransa
tarafindan pay edilmis Kuzey Afrika'da gözü olan Italya da bu ittifaka
yakindi. Dolayisiyla Almanya önderligindeki Üçlü Ittifak'in (Almanya,
Avusturya-Macaristan ve Italya) dogal rakibi, Ingiltere'nin öncülügündeki
Fransa ve Rusya'dan olusan Üçlü Itilâf (Anlasma) devletleri idi. Avusturya-
Macaristan Veliahti Ferdinand'in, Sirbistan ziyareti esnasinda bir Sirp
tarafindan öldürülmesi (28 Haziran 1914), bu iki cepheyi sicak savasa
sokmaya yetti. Daha sonra Romanya, Japonya ve ABD Itilaf Devletleri,
Bulgaristan ve Osmanli Devleti ise Ittifak devletleri safinda bu savasa
girdiler.
http://vasetuge.blogspot.com/
gösterdiler. Ancak, yedi cephede birden savasi sürdürmek, zor sartlar
içerisinde bulunan Osmanli Devleti için çok güçtü. Enver Pasa'nin kumanda
ettigi Kafkas Cephesi'nde Osmanlilar büyük zayiat verdiler. Dogu Anadolu
ve Trabzon düstü. Kanal (Süveys) cephesinde ise Cemal Pasa, Fransiz ve
Ingilizlere basariyla direndi. Hicaz ve Yemen'deki Osmanli birlikleri, destek
görmemelerine ragmen, kutsal yerleri korumak ugruna, harbin sonuna
kadar Serif Hüseyin ve Ingilizlere karsi koydular. Basra'ya çikan Ingilizler
Kuttü'l-Amare'de büyük bir bozguna ugradilar. Komutanlari General
Townshend esir edildi (29 Nisan 1916) Ancak, 1918'de yeni birliklerle
saldiran Ingilizler, ihanet eden Arap kabilelerinin de yardimiyla Basra'da
oldugu gibi, Suriye'de de saldirilarini artirdilar.Osmanlilar, en büyük
direnmeyi Çanakkale'de gösterdiler. Itilaf Devletleri 19 Subat 1915'den
itibaren muazzam bir donanma ve yüz binlerce askerle saldiriya geçtiler. 18
Mart'ta Itilaf donanmasina ait pek çok gemi batirildi. Ardindan Gelibolu
Yarimadasi'ndaki Settü'l-Bahir ve Ariburnu'na asker çikararak, karadan da
saldiriya geçtiler. Anzak ve Hint birliklerinin de katildigi kara savaslari, tam
bir ölüm kalim savasi oldu. Itilaf Devletleri geri çekilmek zorunda kaldi.
http://vasetuge.blogspot.com/
amaçlamalarindan baska bir sey degildi. Fakat bu anlasma hükümleri hiçbir
zaman uygulanamadi. Halkin açtigi Milli mücadele iradesi,ve savasi bu
oyunlari bozdu. Istiklâl Harbi'nin kazanilmasiyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti
kurulmus oldu. Yeni Türk devleti 1 Kasim 1922'de saltanati kaldirdi.
Dolayisiyla bu tarih 622 yil devam eden Osmanli Devleti'nin de resmen sonu
oluyordu.
VASETÜGE
mailto:vasetuge@gmail.com
http://vasetuge.blogspot.com/