You are on page 1of 48

iii"io"wWff, ri' ,'ffi 'ifti~'Ft'7r;r;ff};'NMi;rmhrh'mjF;,/i-;

,
icindekiler

Yetiskin Bir Kadin Bir Cüceyi Gerçekten Sevebilir Mi? Freaks: Ucubeler ..... 2
Savas Arslan

Ed Wood'un Izinden Gidenler-I: Andy Milligan 6


Karaca Savas

Dünyanin En 'Pislik' Film Yönetmeni John Waters 8


Orhan Anatarta

Avrupa'da Seks ve Korku Sinemasi: Ahlaksiz Öyküler 12


Cathal Tohil & Pete Tombs (çev: Karaca Savas)

Kayaliklarin Dibindeki Sahillerin ve Harabe Satolarin Ozani Jean Rollin 16


Kaya Özkaracalar

Kara Eldivenli Yönetmen Dario Argento 22


Kaya Özkaracalar
Korku Sinemasindan Haberler 29
Ayhan Isik'in italyan Korku Filmleri 30
Kaya Özkaracalar
Anti-Roman Anti-Sinema: Robbe-Grillet 34
Ali Karabayram

Gözün Öyküsü ve Sa/o' da Ölüm ve Kurban Etme , 37


Serhat Günaydin

Ortaçagda da Kaybedenler Vardi: Et + Kan 42


Savas Arslan

Bizim Patika özel sayisi B. Patika Sahibi: Doruk AS adina Niyazi Koçak Yaziisleri Md.:Zeki Yaramaz

GECEYARiSi SiNEMASi Yaz 1998

Genel Yayin Koordinatörü ve Editör: Kaya Özkaracalar


Kapak Fotograflari, Kapak ve Sayfa Tasarimi ve Düzenlemesi: Orhan Anafarta
Logo ve Sayfa Gridi Tasarimi: Özlem Özkal
Bilgisayar Laboratuar Sefi / Teknik Danismanlik ve Destek: Cemil Gülyüz

Bu dergide yeralan yazilar, GECEYARiSiSINEMASi kaynak gösterilerek kullanilabilir.

Yazisma adresi:

E-posta:
Kaya Özkaracalar: ozkaraca@bilkent.edu.tr
Orhan Anafarta:anafarta@bilkent.edu.tr
Savas Arslan: arsavas@bilkent.edu.tr
Serhat Günaydin: serhat@bilkent.edu.tr
Türkiye'nin
'öteki' sinema
dergisiyle
karsinizdayiz
Bu derginin sayfalarinda korku
sinemasi basta olmak üzere sinemanin
genellikle pek makbul sayilmayan
diger türleri ve ürünleri üzerine yazilar
bulacaksiniz.
Dergimizin adi, özel bir tv kanalinda
yayinlanan erotik bir programi
çagristirabilir ama dikkat edilirse
televizyonlarda geç saatlerde
yayinlanan filmlerin çogu korku
filmleridir. Geceyarisi Sinemasi
herseyden önce çok anlamli metaforlar
tasiyor. Çoluk, çocuga ve ihtiyarlara
göre olmayan, onlar erkenden yattiktan
sonra izlenen filmler. El ayak çekilince
izlenen filmler. Karanligin
mahremiyetinde izlenen filmler. Pek
çok kisinin gizli gizli hoslandigi ama
bu zevkini herkesin ortasinda itiraf
edemedigi ancak ortalikta bu zevkleri
paylasanlardan baska kimsenin
kalmadigi saatlerde izlenen filmler.
Zaten bu dergide ele alacagimiz tür ve
çesitlerdeki filmler, sürekli geceyansi
ile iliskilendirilmisler. ABD' de bu alana
yönelik ilginin yeniden uyanmasinda,
'yeniden kesfedilmesinde' 1970'li
yillarda moda olan geceyarisi
gösterirnlerinin büyük payi oldugu
için böylesi filmler Midnight Movies
(Geceyarisi Filmleri) olarak
adlandirilmislar bir süre. Bu özel ilgi
ve begeninin kökeni, Avrupa' da ise
daha eskilere, 1960'larda Fransa' da
çikan Midi-Minuit Fantastique' e
(Ögleden Geceyarisina Kadar
Fantastik) dergisine dayaniyor.
Geceyarisi Sinemasi adi için ilk esin
kivilcimi bu derginin adindan gelmisti.
Biz Geceyarisi Sinemasi'nda içerik ve
biçim açisindan kesinlikle tektipçilige
düsmemeye çalisacagiz. Dergimizde
Yetiskin
r bir kadin
bir cüceyi
gerçekten
sevebilir mi?

freaks: ucubeler
Savas Arslan

filmçevirdi.TodBrowning'e asilününü
kazandiran film ise 1931'de çektigi
Dracula' dir. Ayni dönemde Boris
Karloff'un Frankenstein' daki canavar
rolüyle ünlenmesi gibi, Bela Lugosi'li
Dracula' da bir klasik olmustur. Ancak
Browning Dracula' daki basarisini diger
filmlerinde sürdürememistir. Yine de,
1932'de çektigi Freaks (Ucubeler),
kolsuz ve bacaksiz insanlar, cüceler,
siyam ikizleri, vs. gibi o dönemin
sirklerinde gösteri isinin bir parçasi
olan gerçek hilkat garibelerine yer
vermesi nedeniyle çesitli tepkilerle
karsilasmis ve sansasyonel de olsa bir
basari kazanmisti. Ancak Amerika' da
filmin sansürlenmesi ve çok kisa bir
süre oynadiktan sonra gösterimden
kaldirilmasi ya da Ingiltere ve baska
bazi ülkelerde uzun süre yasakli film
statüsünde kalmasi, tam bir- ticari
Tod (gerçek önadi, Charles) Browning basarisizliga yolaçmisti. Izleyen
küçükken evlerinin arka bahçesinde yillarda, Browning baska bazi korku
çevresindekileresergiledigimüzikaller ve gerilim filmleri de çevirdi ancak
ve melodramlada cep harçligini bunlar da tutucu çevrelerinbu filmlere
çikartirmis. 16 yasindayken evden yönelik artan baskilara ve dolayisiyla
kaçip bir sirke katilan Browning, sansüre kurban gitti. Yapimcilarin
burada, gizli bir bölmesine hava korku türüne karsi artan ilgisizligi ve
tertibati ve yiyecek yerlestirilmis olan Browning'in They Shoot Horses, Don't
tabutlar içinde 48 saat toprak altinda They? (Atlari da Vururlar, Degil mi?)
kaldigi gösteriler düzenledi. Sinemaya adli romani beyazperdeye uyarlama
girisiise tabü ki figfuanlikla oldu. Kisa çabalarina sicak bakmamalari
metrajli komedilerdeki küçük rollerin Browning'in 1962'deki ölümüne dek
ardindan, yönetmenlige terfi etti. sinemayla ayri kalmasina yolaçti.
1920'de çektigi The Virgin of Stamboul Freaks ilk gösterime girdiginde kimi
(Istanbul'lu Bakire)adli Oryantalist bir elestirmenler tarafindan yerden yere
film de çeken Browning, 1920'lerin vurulmus ve yapimo sirket olan Metro
ikinci yarisinda sessiz sinemanin en Goldwyn Mayer'in tozlu raflarina
önemli oyuncularindan birisi olan Lon yollanmisti. 1948'de istismar filmleri
Chaney'in (nam-i diger "BinbirSuratli dagitimcisi Dwain Esper filmin

i
Adam") basrolünü üstlendigi bir çok haklarini sudan ucuz bir fiyata
BANNEO FOR 30 YEARS IN MANY GOUNTRIES!
NOW YOU CAN SEE THE MOST ARGUED-ABOUT FILM EVER MA DE!

PRO: CON:
"Sifiler tti.i shock for the civaUty "Ciual, barbarlc. fiendish. appallini: and
undarneatti! Cot.ild newr bo ~
very hi>rd to takol"
tod<iy!K

"Most Important event at the "HldeCu!;ly macabre. eerle and grue-


Venice Festl •••
e!!"
some! The climax is shatterlngl"

"Touching. furmy and


delicete, •. "VVdl tum the strong·
<'iost stomach Dnd chitl
''Trlumph,mt!'' the toughest spirie!"

"i;ixtriioidlnaryl
A plaa for undar· "Awful! Awful in
standing:' se""""i ways!"

"Best of
Hollywood!" "Horrlblel"

MGM' den aldi. Esper fi1min adini önce Tod Browning Freaks'i 1931'de korku
Forbidden Love (Yasak Ask) ve sonra da filmlerinin önemli bir seyirci kitlesini
Nature' s Mistakes (Doganin Hatalari) sinemalara çektigi bir sirada çekti.
olarak degistirerek yillarca çesitli Gezici sirkler ya da karnavallarin ufak
kentlerdeki küçük arka sokak ufak kaybolmaya basladigi bu yillarda,
sinemalari ve ucuz araba sinemalarinda Browning daha önceleri çalistigi Lon
gösterdi, Seyircinin siki1digini farkettigi Chaney'in ayriksi makyaj yeteneginin
anlarda filmin aralarina kimi erotik ötesine geçip, tanrinin makyaj yaptigi
filmlerden beser onar dakikalik bir grup insani bir araya getirmek
parçalar koydu. Yillar sonra 1956'da istiyordu. Film için basvuran bir sürü
zengin bir sinemasever, baskani oldugu "ucubenin" arasindan filmde
film derneginin düzenleyecegi korku oynayacaklari seçen Browning,
filmleri gösterisi için, önerilerini almak Cleopatra rolü verilen Olga
üzere Seytana Tapanlar Kilisesi'nin Bac1anova'yi da filmin çekimleri
lideri Anton La Vey' e basvurdu. La baslamadan önce diger oyuncularla
Vey'in önerisi üzerine Freaks'i de tanistirdi. Bac1anova bu karsilasmayi
göstermeye karar verdiler. Uzun ve söyle anlatir: "Sonra bana orangutana
mesakkatli arastirmalar sonunda benzeyen bir kadin gösterdiler. Sonra
Esper'i buldular ve filmin haklarini da, kafasi olan ama bacaklari olmayan
5000 dolara satin aldilar. Ancak Esper'in bir adam; hayir, yalnizca bir kafa ve
elindeki kopyalarin gezdigi bit yuvasi bir gövde, sanki bir yumurta gibiydi... Sonra bana
sinemalardan sonra gösterilecek hali Bana agir agir onlari gösteriyorlar,
kalmamisti ve bunun üzerine yeni bir bense bakamiyor, bayilmak istiyordum. orangutana
iz sürme ve arastirma sürecinin Aglamak istiyordum. Baslangiçta çok benzeyen bir
ardindan eski bir sinemanin deposunda kötüydü. Onlara bakamiyordum". Bir
filmin iyi bir kopyasi bulundu. Bunun insana oldugu gibi aci veriyorlardi kadin gösterdiler.
ardindan, filmin üniversiteler, sinema bana. Ne kadar sansliydim. Ancak Sonra da, kafasi
müzeleri ve hatta Andy Warhol'un onlara alismaya basladim, yalniz ara
Factory' sindeki pespese gösterimleri sira kendinden geçen ve maymuna
olan ama
filmin "kült" statüsüne erismesine benzeyen birisi disinda." bacaklan
yolaçti. Bu gösterirnleri, 1961'de New Freaks, Madam Tetral1ini'nin (Rose
York sinemalarinda ve 1962'de Cannes Dione) gezici sirkinde önemsiz olmayan bir
film festivalindeki gösterimler izledi gösterilerden birisini düzenleyen Hans adam; hayir,
ve film 1967'de She Freak (Disi Utube) (Harry Earles) adli cücenin hikayesi
adiylayeniden çekildi. Bir zamanlar etrafinda "makyajlari tanri tarafindan"
yalmzca bir kafa
filmi adeta çöpe atan MGM ise filmin yapilmis olan ucubelerin yasamini kimi ve bir gövde,
haklarini yillar sonra geri aldi ve zaman keskin ve çoklukla da inadina sanki bir yumurta


1986' da video kaset olarak piyasaya duygusal bir dille anlatmaktadir. Baska
sürdü . bir cüceyle, Frieda (Daisy Earles), gibiydi...
nisanli olan Hans sirkteki oldukça karsitliklarin ilk tarafinda yeralan
güzelolan normallerden birisine, nitelikleri) dair elestirel çikarsamalari
Cleopatra (Olga Badonova), asik olur. olanaklikiliyor.Biryandan da modem
Ancak trapezci Cleopatra ise sirkin toplumlarla birlikte oldukça olagan bir
güçlü adami Hereules'e (Henry Victor) pratik haline gelen toplum içindeki
asiktir. Hercules ve Cleopatra bu "normal" tanimina uymayanlarin
imkansiz askla dalga geçmekte ve dislanmasini ve bunun da ötesinde,
Hans'la eglenmektedirler. Ancak kendi anlasilmazligi içinde korku
Hans'in iyi bir mirasa konmasinin duyulmasina karsin, gösteri
ardindan her sey degisir ve Cleopatra toplumunu önceleyen bir dönemin
ve Hereulesbir plan yaparlar.Cleopatra dünyasinda sergilemepratiklerinin bir
Hans'la evlenip onu zehirlerneyi ve parçasi olan ucubelerin yasamini
böylece de mirasa konmayi anlatiyor. Filmin en ayriksi tarafi, bu
planlamaktadir. Cleopatra Hans'la ikili ayrimlarin dünyasinda kalmayi
evlenir ve sirkteki ucubelerin grubuna sürdürse de, bu ayrim temelinde
Freaks karnaval kismende olsadahil olur.Taki, Hans'in ötekilerin tarafini tutmasidir. Bir
dünyasinin plani ögrenip diger ucubelere melodram kurgusunda iyi-kötü,güzel-
anlatmasina kadar. Bu andan itibaren, çirkin, ve zengin-yoksul ayrimlarini
sergileme film bir ucube gösterisi ve duygusal kurgulayip,bir imkansizask hikayesine
pratiklerine dahil bir film olmaktan çikar ve ciddi bir dogru giden bir yolda ilerleyen ve
gerilim filmine dönüsür. Özellikle dönemin filmlerinin temel özelligini
olmak disinda ucubelerin bir araya gelip simseklerin besleyen fasizan bir 'ötekinin
yasama sanslan çaktigi yagmurlu bir gecede dislanmasi pratiginin' oldukça ötesine
Cleopatra'dan Hans'a oynadigioyunun geçen filmde, aslinda tanimi itibariyle
olmayan bir grup öcünü aldiklari sahne, filmin duygusal iyi olmasi gereken normallerin hiç de
insamn (ya da atmosferini bir anda kirar ve korku iyi olmadiginin anlatilmasi oldukça
sinemasinin en ayriksi ve en iç önemlidir. Bu anlamda, Freaks o ana
"ucubenin") giciklayici -siddet ve gerilim kadar dislanan ve bilinmezin
hayatlanm sahnelerinden birisine dönüsür. dünyasinin yukaridan-verili örnekleri
Ucubelerinçamurlar içinde sürünerek, olarak karnaval dünyasinin sergileme
oldukça duygusal
aksayarak ve hinçla Cleopatra'nin pratiklerine dahil olmak disinda
bir dille anlatmayi kaldigi karnaval arabasina dogru yasama sanslari olmayan bir grup
basariyor. ilerlemeleri Tod Browning'in insanin (ya da "ucubenin") hayatlarini
filmlerindeki sabit kamera çekimlerine oldukça duygusal bir dille anlatmayi
ve zayifkalan kurguya karsingerçekten basarir.Filminasilhikayesiniolusturan
etkileyicidir. ask hikayesini düsünecek olursak, film
Freaks Hollywood sinemasinin klasik
bir senaryo üzerine kurdugu -
"kadinlarimiziçalancanavarlann" fink O·

attigi - korku ve bilimkurgu filmlerinin


revaçta oldugu bir dönemde çekildi.
Uzaydan gelen, dünyanin
derinliklerinden çikan ya da komünist
bir dünyanin ürünü olan çesitli
yaratiklarin (ortalama Amerikan
seyircisinin "ötekilerinin") Amerikan
dünyasinilrüyasini durmaksizin tehdit
ettigi bir dönemde, Freaks'i de benzer
bir senaryo çizgisinde ele alabiliriz -
ancak,bunun çokötelerinekadar giden
ve biraz da bu klasik yapiyi elestiren
bir film olarak. Film, iyi ile kötünün
dünyanin yaratilmasindan bu yana
süren savasinda, bir yandan açikçabu
savasta taraf tutan Bati metafizigine
(tabii ki, iyinin tarafini ya da ikili
askinin karsiligini alamayan Hans'in
çaresizligini ve kendisine ayrilan
dünyada kalmasinin gerekliligini
anlatir. Bu arada da, bir yandan bu
karsiliksizligin ve kumpasin cezasini
çekmesi gereken normallerin
öldürülmesini ayriksibir sinema diliyle
görsellestiriken,diger yandan da filmin
ürettigi normal insan ve ucube
ikiliginin filmIn sonunda korunmasini
saglar.Sonuçta,ötekilerarasinda olmasi
ve bu konumunun korunmasi gereken
iki ucubenin (Hans-Frieda) aski filmi
noktalar.
FHmin reklaminda kullanilan
"Tamamiyla yetiskin bir kadin bir
cüceyi sevebilir mi?" "Siyam ikizleri
ask yapabilir mi?" "Yari erkek, yari
kadin olan birisinin cinsiyeti nedir?"
gibi "önemli" sorulari da sormaktan
çekinmeyen Freaks hem istismar sapiklar, vs.) de bir dünyasinin
sinemasinin izleyicinin dikizci oldugunu oldukça erken bir dönemde
güdülerini dürten çesitli taktikleri istismar sinemasinin ve klasik
kullanmaktan çekinmiyor ve bu Hollywood anlatisinin çesitli kaliplan
anlamda da verili kaliplar içinde içinde olsa da anlatan Freaks bugünkü
kaliyor, hem de modern dünyada "kült" konumunu kazanmasinin ne
televizyonun hakimiyetiyletamamiyla kadar anlamli oldugunu da kanitliyor.
yokolan bir fuar gelenegi içinde Kisacasi, Freaks asil canavarlarin
oldukça önemli bir yere sahip olan normallerin disladigi ötekiler arasinda
ucubelerden olusan sergi nesnelerini degil, normallerin arasinda gezindigini
görsellestirip seyirciye sunulmasi söyleyen erken bir film...
gereken bir meta haline getiriyor.
Bunun yaninda, film her ne kadar
ucubelerin iyilik/ güzellik/ normallik
gibi kavramlarla kurgulanan bir Filinin
"normaller" dünyasina ait olmamasi Künyesi
çikarsamasiyla sonlansa da, bu
kavramlari kurgulamada sürekli Oyuncular: Yazarlar
negatif alani olusturan ve dolayisiyla Wallace Ford: Phroso Al Boasberg
Willis Goldbeck
da dislanmasi gereken ucubelerin de Leila Hyams: Venus
Leon Gordon
Olga Badanova: Cleopatra
bir dünyasi oldugundan sözetmesi Roscoe Ates: Roscoe
C. A. 'Tod' Robbins
anlaminda oldukça önemli bir Henry Victor: Hereules
("Spurs" adli romandan)
Edgar Allan Woolf
konumda yeraliyor.Anlamadigimizya Harry Earles: Hans
da bilmedigimiz için ya da daha Daisy Earles: Frieda Görüntü Yönetmeni:
Rose Dione: Madame Tetrallini Meritt B. Gerstad
bilimsel bir ifadeyle, modernitenin
Daisy and Violet Hilton: Siyam ikizleri
bilme ya da çözme pratikleriyle Schlike: Kendisi Kurgu:
açiklanamadigindan sürekli toplumun Josephine Joseph: Yan kadin, yan erkek Basil Wrangell
disina itilen ya da yine daha bilimsel Johnny Eck: Yanin adam
bir baska ifade ve Foucault'cu bir Francess O'Connor. Kolsuz kadin Peter Yapimci ve Yönetmen:
Robinson: Iskelet adam Tod Browning
okumayla söyleyecek olursak,
Olga Roderick: Sakalli kadin
toplumsal ayrimlamaya tabi kilinip Koo Koo: Kendisi
Filrnin Diger Adlari:
Forbidden Love
çesitli alikoyma ve kontrol Prince Randian: Yasayan Gövde (Yasak Ask)
mekanizmalari araciligiyla kamusal (Torso) The Monster Show
alandan bünüyle dislanip, toplumun Martha Morris: Kolsuz kadin (Canavar Gösterisi)
Elizabeth Green: Kus Kadin Nature 's Mistalres

i
ortak yasama alanlarinda yeralmamasi
Angelo Rossitto: Angeleno (Doganin Hatalari)
gereken ötekilerin (ucubeler, deliler,
izinden Gidenler .
Ed Wood'un 1
andy milligan Karaca Savas

Bizce son derece haksiz biçimde de olsa anlatan ve bir haftada çektigi Naked
"dünyanin en kötü yönetmeni" olarak Witch (Çiplak Cadi; 1964) adli film ile
taninan Ed Wood'un yasami ve filmleri, korku sinemasina da bulasmis böylece.
Tim Burton' in geçtigimiz yillarda Miligan sinema kariyeri boyunca bir
çektigi biyografik film sayesinde artik yandan korku/ dehset filmleri çekerken
genis bir sinemasever kesimde bir yandan da seks filmleri çekmeyi
biliniyor. Ancak düsük bütçeli sinema sürdürmüs, sik sik da her iki türü
dünyasinda Ed Wood' dan sonra da degisik dozlarda biraraya getirmis.
onunkine benzer özellikler tasiyan pek 1960'li yillarin ikinci yarisinda çektigi
çok yönetmen gelmis geçmis durumda. filmlerinin önemli bir bölümü bugün
Bütçesinin sinirliligina karsin kayip durumda. Video kopyalan
yilmayarak neredeyse yalnizca bulunanlardan The Ghastly Ones (1968)
kendisinden olusan tek kisilik bir ekiple ve Blaadthirsty Butchers (1970), H.G.
film çekmeyi israrla sürdüren Lewis tarzinda go re filmleri.
sinemacilarin. basinda herhalde Andy Ortaçaglarda geçen ve tahti ele
Milligan (1929-1992) geliyor. Milligan, geçirmek için rakiplerini öldüren bir
filmlerinin yalnizca yönetmeni olarak dükün öyküsünün anlatildigi Tarture
degil ayni zamanda senaristi, Chamber'da (1969) fonda otomobil
kurgucusu, kameramani, makyajcisi, sesleri duyuluyor ... Milligan iki tane
dekorcusu, kostümcüsü, özel efekt de vampir filmi çekmis: The Bady
uzmani olarak da çalismis genellikle. Beneath ve Garu the Mad Mank. The Bady
Konfeksiyon isinde çalismis olmasi Beneath' da Milligan aslinda çok da bos
disinda Milligan'in sinemaya atilmadan bir kisi olmadigini filme
önceki yasami hakkinda pekbir sey toplumsal/ siyasal hiciv katmaya
bilinmiyor. New York'taki istismar çalisarak gösteriyor: Filmin konusu,
"bu filmleri dagitimcisi William Mishkin, Londra'da yuvalanan bir grup
kasabada Miligan'in ilk filmini, çiplaklik içeren vampirin, polisin kentte huzur ve
artik bir yeni görüntüler çekip bunlari da fiImin güven ortamini tesis etmek amaciyla
içine koymasi kosuluyla dagitmayi denetimleri siklastirmasi üzerine
polisin kabul etmis ve böylece verimli bir ABD'ye göçetmeye karar vermesini
nefesini isbirliginin ilk adimi atilmis olmus. içeriyor.
ensenizde Pramiscuaus Sex adiyla 1963' de Vampir filinlerinden ardindan Miligan,
gösterime giren filmin New York'taki korku sinemasinin diger bir klasik
hissetmeden bit yuvasi sinemalarda haftalarca temasina el atarak bir kurtadam filmi
bir horoz oynayarak iyi bir kar getirmesi üzerine çevirmis. Ancak tam o aylarda katil
emmek bile Mishkin, Milligan' a 7,500 dolar vererek farelerin yeraldigi Willard adli bir film
istedigi filmi çekmesini söylemis. gisede büyük bir basan elde edince
mümkün Milligan, gögsündeki kazik çikarilarak Mishkin, Milligan' dan katil fareler
degil"

i
canlanan bir vampir-cadinin öyküsünü içeren ek sahneler çekmesini ve bunlari
da filmine katmasini istemis. Böylece emmek bile mümkün degil" ya da
film, istismar sinemasi tarihinin en "eger Nixon yine seçilirse zaten bir
ilginç adlarindan biri altinda gösterime polis devleti kurulacak" gibi diyaloglar
girmis: The Rats Are Coming! The da yeraliyor.
Werewolves Are Here! (Siçanlar Geliyor! The Weirdo (19887) ise Milligan'in tam
Kurtadamlar Burada!; 1971). bir vasiyet filmi. Tas kalpli ev sahibi,
Bu vampir ve kurtadam filmlerinin duyarsiz sosyal hizmet görevlileri ve
ardindan Milligan bu kez Dracula' nin mahallenin zalim gençleri tarafindan
kizi ile bir kurtadamin oglunun eziyet edilen içine kapanik bir gencin
ev lenerek insan yiyen bitkiler intikam öyküsünün anlatildigi film,
yetistirmesini anlatan Blood (Kan; 1974) gencin kiz arkadasinin "Insanlar niye
adli filmde vampir ve kurtadam birbirlerine iyi davranamiyorlar7"
imgelerini biraya getirmis. sorusuyla bitiyor.
Miligan'in kariyerinin son
dönemindeki filmlerin de bir bölümü
bugün kayip durumda, bazilari hiçbir
zaman gösterime bile girememis
olabilir. Video kopyalan bulunanlardan
Legacy of Blood (1978), The Ghastly
Ones'in yeniden çevirimi niteliginde,
Carnage (1983)kanli bir hayalet öyküsü,
bu kez profesyönel bir özel efekt
uzmani ile çalistigi Monstrosity (19887)
yine H.G.Lewis tarzi bir gore filmi.
Son filmlerini AIDS'le bogusurken
çeken Milligan 1992' de bu
mücadelesinde yenik düsmüs.
Miligan'in filmleri genellikle 'kötü' film
hayranlari arasinda bile pek makbul
sayilmiyor; örnegin The Body Beneath
gerçekten de son bölümü hariç hayli
sikici bir film.
Ama Milligan'in filmografisinde
aslinda yalnizca standart seks ve
korku/ dehset filmleri yeralmiyor. Ed
Wood'un Glenn or Glenda'si gibi özgün
ve kisisel eserler de üretmis. Kendisi
de escinselolan Milligan kariyerinin
ilk yillarinda New York'taki escinsel
hamamlariyla ilgili kisa metrajli bir
belgesel bile çekmis: Vapors (Buharlar;
1965).
Yönetmenin en ilginç filmi olarak ise
porno oyunculannin ve bir travestinin
rolaldigi ve sadomazosizme ve
escinsellik savunusuna yerverdigi
Fleshpot on 42nd Street (1971) sayiliyor.
Fransiz yönetmen Paul Morrissey'in
ABD'li underground sinemaci Andy .. Gei~cek sayida:
Warhol'un himayesinde çektigi filmlere ED WOOD'UN IZINDEN GIDENLER-2:
benzetilen bu filmde ayrica "bu AL ADAMSON
kasabada artik bir polisin nefesini

i
ensenizde hissetmeden bir horoz
Yasayan en
"pislik"
film yönetmeni !

john waters Orhan Anafarta

sahnesinin arasina Papa'nin arsiv


görüntülerinin monte edilmesini
içeriyorinus.
Sonraki filmlerinde Divine (Ilahi)
takma adi altinda rol verecegi travesti
Glenn Milstead ile bu yillarda tanisan
Waters ayni zamanda yogun biçimde
uyusturucu kullanmaya baslamis. Film
izlemek için dersleri sik sik asmis ve
New York Üniversitesi'nden atilinca
askere çagrilmis ama alkolik,
uyusturucu bagimlisi ve escinsel
oldugunu ve "geceleri altini islattigini"
söyleyince yakayi siyirinis.
Waters'in üzerinde bir yandan düsük
bütçeli ticari 'istismar' sinemasinin,
diger yandan underground sinemanin
büyük etkisi olmustur. Favori
yönetmenlerinin basinda gore
filmlerinin (kanli korku/dehset
filmleri) öncüsü H.G. Lewis'i ve
Amerikan sexploitation (seks istismari)
sinemasinin devi Russ Meyer'i sayar.
Bunlarin ortak yani kara miz ah
"Kötü zevk, eglencenin ta kendisidir içermeleridir. Waters, kendisinin film
bana göre" diyor John Waters, 1981 çekmeye baslamasinin ardindaki esin
yilinda yayinlanan Shock Value adli kaynagi olarak ise Holywood filmlerini
otobiyografisinde. parodi eden underground filmler çeken
1946yilinda Baltimore' da dogan Waters Kouchner kardesleri gösterir. Hem aile
ilk filmini 18 yasindayken çekmis: Hag degerleri denilen statükocu degerleri,
in a Black Leather Jacket (Siyah Bir Deri hem de onun alternatifi iddiasindaki
Ceket Içindeki Yasli Kari). Siyah bir hippilerin degerlerini reddeden Waters,
adamla beyaz bir kadinin, irkçi Ku Klux bazi yorumcular tarafindan "punklar
Klan örgütü üyeleri tarafindan henüz ortaya çikmadan önceki bir
düzenlenen bir törenle evlenmesini punkil olarak degerlendirilmektedir
anlatan bu 8 inin'lik kisa metrajli filmi [Bu degerlendirme yi yapan
bir kahvehanede gösteren Waters, 30 Deathripping yazarlarina göre bu
dolar kazanç saglamis. Ertesi yil çektigi gelenek, yani Waters' in 1960'li-1970'li

i
Roman Candles (Roma Muinlari) ise bir yillardaki çizgisi, 1970'lerin sonlarindan
pa pazla bir rahibenin sevisme itibaren Nick Zedd gibi yeni kusak
underground cu lar
tarafindan gelistirilen ve
cinema of transgression olarak
adlandirilan ekol tarafindan
sürdürülmektedir.] .
Waters, 16 mm'lik ilk filmi
Eat Your Makeup'in
(Makyajinizi Yiyin; 1968)
ardindan uzun metrajli ilk
filmi olan ve Divine'm rol
aldigi Manda Trasha (Çöp
Dünyasi; 1969) ile adini
duyurmaya basladi. Bu
filmin gördügü ilgiden
cesaretlenerek babasindan
aldigi 5,000 dolarla 1970'de
ilk sesli filmini çekti:
Multiple Maniacs
(Manyaklar Güruhu). Bu
hiti, ilk renkli filmi olan ve
daha da büyük basari kazanan Pink (Manyaklar Güruhu) Pink Flamingos
Flamingos (Pembe Flamingolar, 1972) 'un (Pembe Flamingolar) bir prelüdü
-ve sonra da Female Trauble (Disi Bela; niteligindedir ve özellikle Divine ve
1974) izledi. etrafindaki bir grup 'manyagin' (David
Divine'm rolalmadigi Desperate Living Lochary, Mary Vivian Pearce, Mink
(Çaresiz Yasamak; 1977),65,000dolarlik Stole, Danny Mills, ve Edith Massey)
bütçesiyle Waters'm undergrounddan diger Waters filmlerinde
çikmaya niyetlendiginin isaretini saglamlastirilacak olan anlatisal
veriyordu ama bu filmin temasi yine kimliklerini olusturmaktadir. Bütün bu
de önceki filmlerden farksizdi ve ticari 'manyaklar', özellikle Divine, Icra
açidan basarisiz oldu. Waters'in 35 ettikleri 'gerçek' igrençlikler ve
mm'lik ilk filmi Polyester' de (Polyester; Waters'in bu gerçekligi destekleyen
1981) Divine geri döndü. 'belgesel' kamerasi yardimiyla anlahsal
Ancak 1988tarihli Hairspray (Saçspreyi) kimliklerini zamanla gerçek kimliklere
ile Waters herkesi sasirtti: lanetli dönüstürdüler . ... birden bire
yönetmen, ilk defa kasten kötü, çirkin
ve ilkel gözükmeye çalismayan, normal Manyaklar Güruhu nereden geldigi
görünümlü bir komedi filmi çevIrmisti Waters'in 1970 tarihli filminin ismini belli olmayan dev
basrolde yine Divine olsa da .. Universal hayrani oldugu H.G.Lewis'in 1000
yapimi Cry-Baby (Zirlayan Bebek; 1990)
bir istakoz (sagi
Maniacs'indan esinlendigi
ve Kathleen Turnerm basrolde oldugu düsünülebilir. Önemli bir fark olarak solu tellerle
Serial Mom (Seri Anne; 1993)ile Waters, Waters'in hikaye anlatmak yerine bir tutturulmus
Holywood' daki yerini iyice seri sok edici sahneyi ardarda zorlukla hareket
saglamlashracakh. siraladigini görüyoruz. Bir sonraki
filminde belli bir olgunluga erisecek ettirilen garip bir
Multiple Maniacs ve Pink Flamingos olan bu teshirci anlatimin Maniacs' ta maket)
1970 ve 72 yillarinda birbirlerinin yönetmen için henüz bir anlatim
pesisira ve ayni kadro ile çekilen bu iki problemi yarattigi besbelli; tutarli ve
çerçeveye girer
film, Waters'in 'kötü zevk'i tatmin sebep-sonuçsal bir olayakisi içine
ve Divine'a
amaciyla sinemada 'gerçek pisligi' [filth] yerlestiremedigi teshir sahnelerini tecavüz eder ...
sergileme felsefesini bütün yönleriyle Waters filminin sagina soluna 'uysa da
yansittiklarindan, Waters uymasa da ...' sokusturmus.
filmografisinin en önemli iki parçasi Maniacs'm hikayesi gezgin bir çadir

i
sayilabilider. Multiple Maniacs gösterisini (kusmuk yiyen adam,
sevisen homoseksüeller, kriz geçiren (1972) çekti. Tamamen ayni kadro ile
eroin bagim1isi vs ...) yöneten Divine'in gerçeklestirdigi Flamingos' un Maniacs'
erkek arkadasi tarafindan aIdatilmasi tan en büyük farki, renkli olmasinin
ile baslayip herkesin birbirini öldürmesi yanisira, gösterdigi 'pisligin' gerçek
ile sona eriyor. Bu iki olayarasinda film· olmasidir. Örnegin, Maniacs' taki
tutarsiz bir sekilde dönüp dolasip kusmuk yiyen adamin yedikleri 'özel
Waters'in muhtemelen önceden efekt'ken Flamingos'un pek meshur son
'gösterilecekler' listesine aldigi cüretkar sahnesindeki, Divine'in büyük bir
sahnelerde durakliyor, ve bu sahneler zevkle O) yedigi, sahibi tarafindan
güçlü bir anlati motivasyonu ile gezdirilmekte olan bir ev köpeginin
desteklenemedigi için filme gerçeküstü kaldirirna yaptigi dumani tüten diskilar
bir görünüm veriyorlar. Bu duruma iyi tamamen gerçektir. Bununla birlikte,
bir örnek olarak filmin son sahnesi Waters'in, bir önceki filminde sorun
yaratan 'teshir - hikaye' uyusmazligi
gösterilebilir: Divine etrafindaki herkesi
problemini de Flamingos'ta, bu iki
Divine'm büyük öldürüp soluklanmak için kanapeye
unsuru birbirlerine baglayarak,
uzandigi anda birden bire nereden
bir zevkle (!) çözdügü görülüyor. Waters, 'yasayan
geldigi belli olmayan dev bir istakoz en pislik insanlar' ünvani konusunda
yedigi, sahibi (sagi solu tellerle tutturulmus zorlukla birbirleriyle ölümcül bir rekabete giren
tarafmdan hareket ettirilen garipbir maket) iki 'aile'nin savasini anlatip bir yandan
çerçeveye girer ve ona tecavüz eder: da hangisinin daha beter oldugu
gezdirilmekte Istakoz tatmin olduktim sonra geldigi seçimini izleyiciye birakarak sik sik
.olan bir ev gibi ortadan kaybolur. Buna benzer, görüntüledigi igrençlik gösterilerini
köpeginin özellikle bazi dokunuIamaz degerleri anlatisinin mesru bir parçasi haline
ayaklar altina alarak gösterilemeyeni getirmeyi basarmis.
kaldirama yaptigi göstermek amaciyla anlati içine
dumam tüten yerlestirilmis, bir diger sahne de
. tamamen
diskllar Divine'm sokakta yürürken birdenbire,
yine nereden geldigi belli olmayan,
gerçektir çocuk yasta bir aziz tarafindan
yakindaki bir kiliseye göilirülmesi ve
bunu izleyen absürd olay: Divine husu
içinde tanriya dua ederken yaninda
bitiveren bir kadin ile arzularina hakim
olamayarak sevismeye baslar ve bu
sevisme sahnesi paralel kesme yöntemi
ile Isa'nin çarmiha gerilisini gösteren
diger bir sekans ile bagdastirilir.
Divine'in doyuma ulastigi an Isa'nin
çarmihtaki cansiz görüntüsü ile
iliskilendirilir. Artik Divine bir sevici
oldugunu ögrenmistir ve bunu
ögrendigi yer ise kilisedir. Bu arada
Waters son bir çaba ile bir diger
cüretkar detayi da ihmal etmez: Divine
ile yeni kiz arkadasinin kiliseyi
terkederlerken Isa heykeli altina
oturmus kendine eroin enjekte eden
bir uyusturucu müptelasinin yanindan
geçtiklerini görürüz.

Pembe Flamingolar
Waters Multiple Maniacs 'm basarismdan
aldigi cesaretle, ondan çok daha igrenç

i
ve cüretkar olan Pink Flamingos' u
Divine, kadinlarla sevisirken tavuk 'Kötü zevk' sinirlarini sonuna kadar
öldürmekten zevk alan oglu Crackers zorlayip,çektigisahnelerleen 'karsit'lari
(Danny Mills),bunu izleyerekdoyuma bile karsisina almayi basaran Waters
ulasan kiz evlat1igiCotton (MaryVivian filminin adini California'dan
Pierce), ve bir bebek kafesi içinde Ba1timore'aseyahat ederken yollarda
oturup sürekli yumurta yiyen zihinsel çoksikrastladigibir seyden esinlenmis:
özürlü annesi Edie (Edith Massey) ile insanlarin süs olsun diye
birlikte Phoenix karayolundaki bir karavanlarinin önlerindeki bahçelere
karavanda yasamaktadir. Bu arada, diktikleri pembe flamingo biblolari.
önemli bir derginin Divine'i 'yasayan Waters için bu pembe flamingolar
en pislik insan' ünvani ile kapak Amerikan kültürünün içine islemis 'iyi
yapmasi genç kizlari kaçirip onlari huylu' bir 'kötü zevk'in sembolleri. Waters için bu
hamile biraktiktan sonra dogan Waters her ne kadar bu iyi huylu
bebeklerini sevici çiftlere satarak zevksizligi 'kötü huylu' bir filmIe pembe
hayatlarini kazanan, ve tabii ki rahatsiz etmeye çalistiysa da bugün flamingolar
Divine'dan daha pislik olduklarini Pink Flamingos 'yaramaZ'fakat 'zararsiz' Amerikan
iddia eden, Connie (Mink Stole) ve .bir film olarak lanse edilmekte. Film
Raymond Marble (David Lochary) 1997'de gösteriminin 25inci yili .
kültürünün icine
çiftini çilgina çevirir. Divine'a savas kutlamalari nedeniyle dagitimcilarea islemis 'iyi huylu'
açan Marble'lar bir bayan casus tutar, sinema ve video piyasasina yeniden
ve bu casus Divine'in oglu Crackers'i sürüldü. Filmin sonuna Waters'i bir 'kötü zevk'in
bastan çikartmak suretiyle bu igrenç saygideger bir sinemaci olarak sembolleri.
aile ile ilgili birçok bilgi edinir. Fakat gösteren, filmle ilgili düsüncelerini ve
bayan casus bu bilgilere korkunç bir zamaninda kesip yeni kesfettigi bazi
'cinsel' deneyim pahasina ulasir: sahneleri sundugu bir monolog
Craekerskizilesevisirkenbogazlarindan eklendL Amerikan televizyonlarinin
tuttugu iki tavugu kiz ile kendi bedeni önemli talk-showlarina davet edilerek
arasinda ezerek öldürür. Waters bu ona 'sanat hayatina ne zaman basladigi'
sahneyi tavuklari bu iki 'manyaga' soruldu. Bütün bunlar belki de iyi
gerçekten öldürterek çekmistir. Bu huylu zevksizlerin zevk/sizlik
sahne karsisinda 'çilgina dönüp anlayislarini 25 yil sonra hala tehdit
yaygara çikaran' hayvan haklari edebilen bu filmi kabul gören
koruyucularina Waters'in cevabi Hollywood sinemasina kazanarak
ise:"...ne yani, tabaginizdaki kizarmis zararsiz hale getirme çabalaridir. Zira,
tavuk oraya kalp krizi geçiripdüsmedi snuff ve pomo filmleri bir kenara
ya!... Üstelik biz de bu tavuklariziyan birakirsak, hiçbir Hollywood
etmedik ...çekimden sonra pisirip yönetmeni bugün Pink Flamingos'un
karnimizidoyurduk...bu arada tavuklar yarisi kadar bile cüretkar ve igrenç bir
da ölmeden önce meshur oldular...fena film çekmeye cesaret edemez. John
mi?" Flamingos'ta problem yaratip Waters'in kendisi bile...
Kanada'daki dagitimci firmalarin
makasina takilan bir diger sahne de
Divine'in dogum günü partisindeki
'anüs dansi'dir. Divine'in karavaninin
önündeki çayirda düzenlenen partiye
katilar manyaklardan biri ortaya çikip
müzik esliginde anüsünü açip
kapayarak sarkiya eslik eder. Waters
için bu sahne filmin en 'eglenceli'
sahnesidir ve çikarti1irsafilm anlamini
yitirir.BuradaDivine'inoglu Craekers'a
'ilahi' bir ödül olarak sundugu bütün
detaylariylaçekilmisoral sekssahnesini
de unutmamak gerek.
Avrupa'da seks
ve korku
sinemasi

ahlaksiz öyküler Cathal Tohill & Pete Tombs

Size tavsiye ederim: "Kötü" filmlere


bakmasini ögrenin, genellikle son derece
güzeldirler.
Ado Kyrou, Le Surrealisme au Cinema

Sessiz sinema döneminde korku


temalari zaman zaman kullanilmakla
birlikte genellikle rasyonel bir aÇ1klama
içine oturtuluyorlardi, filmdeki
vampirlerin ve hayaletlerin sahte
oldugu filinin sonunda anlasiliyordu.
Yalnizca Almanya'da
disavurumculugun etkisi altindaki
Nosferatu (1921), Der Golem (1920) ve
Der Müde Tod (1921) gibi filmlerde 18
ve 19'uncu yüzyillarin dehset
öykülerindeki Gotik ruh içtenlikle
kullanilmisti. Danimarkali yönetmen
Christensen'in filmleriyle birlikte bu
filmler, sinemanin izleyicilerine kendi
düs ve korkularini göstermek için
fantastige basvurmaya yönelik gerçek
çabalariydi. Amerika' da ise The Gorilla
(1927) ve Cat and the Canary (1927) gibi
filmlerde hakim hava komediydi.
Korku sinemada bariz biçimde bir tür
olma durumuna ancak 1930'larda geçti.
Ama Dracula'da (1931) görülebilecegi
üzere Amerikan modeli 1920'lerin
disa vurumcu deneyimlerini
terketmisti. Bir elestirmen söyle
diyordu: "Amerikan izleyiciler realizm
talep ediyorlar. Dolayisiyla Avrupali
özel efekt uzmanlari uçuk çekimler
yaparken, AmerikaWar' in tek bir amaci
var: her film hilesini mümkün mertebe
realist göstermek."
1940'larda yolun sonuna hemen
gelindigi anlasildi. Dracula,
Frankenstein ve Kurtadam ya çesitli
Der Teufel kam aus Akasawa / The Devi!
Came from Akasawa (Jesus Franco, 1970)
kombinasyonlardaayni filmdebiraraya sarhosluk karsisinda kendi görsel
getiriliyorlar ya da dönemin popüler stilinin soguklugundan ziyade,
komedyenlerinin filmlerinde yardimci Avrupalilar'in dramatik mantigi
rollerde yeraliyorlardi. 'sinematik' mantik olarak
Sansasyonel egilimli.popüler filmler adlandirdiklari bir mantik lehine
savas sonrasi dönemde kendilerine terketmisolmalarindayatar.Bufilmlere
daha çok bilimkurguda gida buldular. yönelik elestirilerin çogu bu noktayi
Bu dönemde yalnizca Meksika' da temel alirlar ve Hitchcock bunu
gerçek korku filmleri yapildi ama 'buzluk' etkisi olarak nitelendirmistir.
bunlar dünya piyasalarinda etkili Yani, izleyicinin filmden sonra evine
olamadilar. Korku filmlerinin gidip, buzluktim bir bira çikarmak
gerilemesinde kuskusuz sansürün de üzereyken kendi kendine "Hey, bir
rolü vardi. Ama korku filmleri asla dakika!" dedigi an, fi1minbütün yapisi
unutulmamislardi. BarriePatterson'un gözlerinin önünde çöker - çünkü
Seal of Dracula' da dedigi gibi dramatik mantiktakiölümcülbir hatayi
"varliklilarin karsi çiktigi bu filmler, farketmistir.
daha az talihli olanlarin yasadigi kenar Hitchcock bu zorlugu asmak için çok
mahallelerde gösterilmeye devam çaba harcamistir. Freda, Bava ve
ediyordu." digerleri ise. sorunu, ya onu ihmal
1957'de Universal sirketi elindeki eski ederek ya da asiri-analitik izleyicinin
filmleri televizyon kanallarina satti. zihninin denetiminden firlayip çikan
Eski klasikler geç saatlerde döngüsel, çözümsüz öykülerle
gösterilmeye baslandi ve onlari çözmüslerdir. En sik basvurulan
izlememis olan genç kusaklarin ilgisini çözümse -ki hiç de bir çözüme
çektiler. benzemez- ayni hileyi, bulmacanin
Yavas yavas ticari korku filmleri çözümü anlamsizlasincaya kadar film
yasama dönmeye basliyorlardi. boyunca yinelemektir. Öyküler, Alain
Ingiltere' de yillardir ucuz filmler Robbe-Crillet'nindeyimiyle 'jeneratör'
çeviren Hammer sirketi 1957'de The islevi görürler. Yani izleyicin ve
Curse of Frankenstein'le korku serisine filmcinin ortak bir hayret, dehset ve
basladi. Ama ondan önce 1956'da temaasa dünyasina geçmeleri için
Riccardo Freda, Italya'nin ilk gerçek siçrama tahtasidirlar.
korku fi1mininve kesinlikleilk vampir 60'live '70'li yillarda ise Avrupa korku
filminin, i vampiri' nin çekimlerine sinemasi tamamen çildiracak ve
baslamisti. Bufilm genellikleHammer erotizm ile dehseti birlestiren yeni bir
korku filmlerinden etkilenmis bir film tür olusturacakti. Bu birlesme son En sik basvurulan
,
olarak tarif edilir. Oysa Freda, derece basarili oldu ve Ingiltere, ABD
Hammer' daki Terence Fisher kendi gibi ülkelerevurdugunda daha da soke çözüm se -ki hiç de
filmlerine baslamadan neredeyse bir edici ve irrasyonel gözükecek bir bir çözüme
yil önce i vampiri'ye basladigi için bu garabet dalgasi yaratti. benzemez- ayni
pek gerçekçi degildir. Zaten Freda'nin Erotik korku patlamasi, '70'lerln hileyi, bulmacanin
stili,yaklasimive ruhu Fisher'in soguk, ortasina kadar sürdü. Deep Throat gibi
rasyonel ve çizgisel yaklasimindan hardcore filmlerin gelisiyle birlikte çözümü anlamsiz
dünyalar kadar uzaktir. Freda'nin seks-korku birlikteligi demode oldu. hale gelinceye
geçmisi, güzel sanatlara, resime ve Böylece kitadaki düsük bütçeli film kadar film
heykele dayaniyordu. Onun filme yönetmenleri de pornonun bariz boyunca
yaklasimi, ekrani bol detaya bogup, çekiciligiile rekabet edebilmek için bir
gevsek ve cezbedici bir vaat dünyasi .yönleriyle buraya dogru kayarak daha yinelemektir .
yaratmakti. Sinemadaki uzun çiraklik da garip ve çilgin filmler ürettiler.
dönemini editör olarak geçiren Önceki korku filmlerindeki
Fisher'in ise daha ölçülü ve formal bir malzemeden beslenerek isyan ettirici
yaklasimi vardi. senaryolar ve garip fantazilerle dolu
Iki yönetmen arasindaki fark yalnizca filmler çevirdiler.Avrupa'da seyirciler
Fisher'in esasli biçimde tutucu bu filmlerin üstüne atlayarak onlarin
nitelikteki iyi/kötü ikiliginden, hatta daha da çilginlasmasini tesvik ettiler.
Kita Avrupasi gelenegindeki tutku ve çogu, denizasiri tüketim için çok fazla
Visita del Vicia / Vialatian of the Bitch yoldan çikmisti. Daha önceki seksi büyüdüler. Louis Feuillade'nin
(Jose Larraz, 1978) filmlerin aksine sanatolarak Fantomas serisi ya da Fritz Lang'in
sunulamazlardi, bunun için çok fazla Metropolis'i onlarin gidasiydi. Onlarin
garip ve sayginliktan uzaktilar. Pek izledigi ve sevdigi filmler artik
çogu sansüre takildi ve en önemli unutuldular ama miraslari seks ve
sahneleri makas odalarinda yerlere korku filmlerinde yeniden islenmis
düstü. olarak yasiyor.
Artik geriye bakarak bu çilgin dönemi Fantastique'in etkisi önemliydi ama
anlamaya çalismanin,mantigini ortaya baska etkilerde vardi.Buerotikdevrim,
çikarmanin zamani gelmistir. sürrealizm, romantisizm, decadant
Bu garip olgunun sinemasal kökeni gelenegi gibi daha eski akimlarin
Fransizlar'in fantastique olarak yanisira 20. yüzyil pulp edebiyati, seri
adlandirdigi yerde yatar. Bir seyeger filmler,eskikorku filmlerive seksiçizgi
fantastikse, erotik, yoldan çikmis ve romanlardan da beslendi. Avrupa
harika olmalidir. Çizgisel anlati ve korku film yapimcilarinin talan
mantik,fantastikbir filmdeihmal edilir. edebilecekleribir torba dolusu garabet
Görsel, asiri ve irrasyonel ögeler vardi ellerinde. Ayni kaynaktan
ayricaliklidir. Eger bir yapi beslenen farkli yönetmenlerin nasil
sözkonusuysa,bu bir rüyamn yapisidir. kendi kisiselzevklerini yansitarak yeni
Gizli, korkunç ve bazen anlasilmaz bölgeleredogru yola çikarkenonlardan
imajlarla dolu bir rüyanin. Mantik ve nasil farkli sekillerde yararlandiklari
rasyonalitearadan çekilince,bastirilmis ilginçtir.
olan sahneye çikar ve fantastik filmin Bu yüzden bu çarpici filmler kolay
erotige meyilli olmasi sasirticidegildir. kategorize edilemezler. Sanat olarak
Avrupa seks-korku filmlerini sayilamazlar ama basitçe Euro-trash
yapanlarin hepsi filmseverlerdi. olarak nitelenemeyecek kadar zeki ve
Sinemanin ilk cavcavli günlerinde özgündürler. Garip bir sentezdirler,
popüler edebiyat ve çizgi-romanlarin olmus, sürekli film çekmistir. Filmleri,
dinamizmi ile gerçek sanatin sapik caz dogaçlamasi gibidir, formda oldugu
romantizmini birlestirmislerdir. zamanlar baska, olmadigi zamanlar
Eski fantastik filmler, seksiden ziyade baska. Ama pekçok filminde en
sÜITealisttiler, erotizme yönelis, sansür azindan bir adet paha biçilmez,
korkusuyla sinirliydi. Seks, ana bir dahiyane sahne vardir. Jose Larraz'in
unsur olarak sahneye 'SO'lerinsonunda ürünleri de yogunluk açisindan ona
ve '60'larin basinda çikmaya basladi. yakindir. Larraz, daha esrarengiz, daha
Bu, iki asamada gerçeklesti. Georges az maceraperesttir ama yine de
Franju'nun Yüzsüz Gözler'i, siirselligi ateslidir.
ve içerdigi ifade edilemeyen Jean Rollin filmleri ürpertici ve gerçek-
duygulariyla bir katalizatör oldu. Onu ötesidir. Bir Rollin filmi izlemek Gotik
baskalari izledi. Jess Franco'nun bir sokakta ya da eski bir mezarlikta
Bu Avrupali
Korkunç Dr Orlofu (1961) bunlarin en dolasmaya benzer, bir süre sonra çok maceraperestler,
önemlisidir. Yüzsüz Gözler' den daha çesitli garip duygulara kapilirsiniz. 'ama'lari,
ucuz, daha irrasyonel ve daha pulpti Rollin'in filmleri kisiseldir, onu
ve erotizme oynuyordu. Sonra ise baraj heyecanlandiran imajlarla doludur.
'fakat'lari, 'aman
yikildi ve sel tash. Romantik bir geçmise bakarlar, dikkat'leri bir
'60'lar ilerledikçe, sansürün yerlerinden edilmis vampirlerle dolu tarafa birakarak,
sinirlamalari gerilemeye basladi. bir geçmise. Larraz gibi, Rollin de
Yüksek bütçeli filmler de, popüler
sinirsiz bir fantazi
esrarengiz kisi, yer ve durumlara
sinemanin bodrumundaki degismeleri bayilir. En iyi filmlerinde solgun bir .
icinde film
yansitircasina, çiplakliga ve cinsellige yogunluk, kendine özgü bir hava cekmislerdir.
kaymaya basladilar. Düsük bütçeli film vardir.
yapimcilari ise onlardan daha
Onlarin erotik
Bu üç yönetmene oranla korkudan
cüretkardilar çünkü ayakta kalabilrnek ziyade seksin her zaman filmlerinde deneyimleri,
için daha cüretkar olmak çok daha agir bastigi üç yönetmenden pornografinin
zorundaydilar. ABD ve Ingiltere'ye daha söz etmek gerekir. Çizgi-film
oranla kita Avrupasi'nda yasananlar
realizmini
endüstrisinden gelen Walerin
daha dizginsiz ve çilgindi. Fantastique'in Borowczy k' in filmleri ince ince kolayca asarak
çerçevesi onlara daha seksi, daha islenmistir. Jose Benazeraf ise eglenmek geride
sapikça ve daha tuhaf olma sansi için film yapar ama filmlerinin yine de
veriyordu. iyi olmasini ister. Filmleri geleneksel .
birakmistir.
Sürrealistler gibi Avrupali korku filmi degerlere saldirir ve onlarin altini oyar.
yönetmenleri insanin gizil erotizmini Erotizme, bu isyankar kisiliginden
açiga çikarmayi amaçliyorlardi ve pek dolayi yönelmistir. Alain Robbe-Grillet,
çogu, düsük bütçeli film endüstrisine en entellektüelleridir, onun filmleri
onlara sagladigi özgürlük olanagi için soguk ve mesafelidir.
girdiler. Korku filminde biraz hareket Özellikle bu alti yönetmen, kita
alanlari vardi. Is yapacak kadar Avrupasi'ndaki düsük bütçeli film
çiplaklik ve tuhaflik koyma kaydiyla endüstrisi içindeki en önemli
canlarinin istedigini çekebiliyorlardi. damarlardan birini temsil ederler. Bu
'60'larda sansür esnedi, erotizm izni Avrupali maceraperestler, 'ama'lari,
artti ve korku filmleri daha da isindi. 'fakat'lari, 'aman dikkat'leri bir tarafa
Bu dönemde korku ve seks arasindaki birakarak, sinirsiz bir fantazi içinde
sinir belirsizlesti. film çekmislerdir. Onlarin erotik
'70'lerin ortasinda ise seks-korku deneyimleri,pornografininrealizmini
patlamasi bitmisti ve düsük bütçeli kolayca asarak geride birakmistir.
yönetmenler pomoya kaymak zorunda En garip film yolculuguna hazir olun.
kaldilar. Ama bu, onlarin korkuyu ve Siradana elveda deyin; birakin
erotizmi birakmalari anlamina gelmedi. hayalgücünüz kabindan disari
Pek çogu bu ögeleri, sekse daha fazla tassin.
yönelen bir çerçeve içinde yeniden
islediler. * Cathal Tohill ve Pete Tombs, Immoral


Bu yönetmenlerin içinde en üretkeni Tales: Sex and Horror Cinema in Europe
Franco' dur. Sürekli hareket halinde 1956-1984, Titan Books, 1995.
Kayaliklarin
Dibindeki Sahillerin
ve Harabe
,
Satolarin Ozani

jean ro Ilin Kaya Özkaracalar

Düsük bütçeli erotik vampir filmlerinin


öncü yönetmeni olan Rollin, 1938' de
Paris'te sanatla ilgili bir aileye dogdu.
Babasi, oyuncu ve tiyatro
yönetmeniydi. Annesinin çok yakin
arkadasi olan Georges Bataille,
küçüklügünde Jean'a uykudan önce
masallar anlatirdi. Rollin, bu
masallardan birinin rahip kiligindaki
bir kurtla ilgili oldugunu animsiyor.
Çok küçükken izledigi bir filmden
sonra annesine büyüdügünden
kendisinin de böyle seyler yapacagini
söylemis.
Askerligini yaparken, askeri filmlerin
yapimi sirasinda film yapimi tekniginin
temellerini ögrendi. 1955' de, terhis
olduktan sonra bir çizgi-film sirketinde
yönetmen yardimcisi olarak ise basladi.
20 yasinda, Tristan Corbii~re'nin bir
siirinden esinlendigi ilk kisa metrajli
filmini yönetti: Les amours jaunes (Sari
Asiklar) .
1964'te bir Ispanyol anarsist grubu
adina, Franco diktatörlügü karsiti
kampanyalarda kullanilmak üzere bu
ülkede gizlice bir belgesel çekti. 1966'da
bir çizgi roman çalismalarina katkida
bulundu ama akli hala sinemadaydi.
Ertesi yil ABD' ii yapimci Sam Selsky,
Rollin' e kisa metrajli bir korku filmi
çevirmesini önerdi: Selsky, eski bir ABD
filmini Fransa' da gösterime sokmayi
planliyordu ama bu film, yalnizca bir
saat dolayinda oldugu için kisa metrajli
bir filmle birlikte gösterilecekti.
Yikilmak üzere olan bir satoda 100 bin
frank gibi son derece sinirli bir bütçeyle
çekilen film kisa sürede tamamlandi.
Malzemeleri tasiyan eski bir araba
La Vampire Nue
filmde de kullanildi; Rollin ve Selsky,
bütün rolleri daha önce oyunculuk
yapmamis olan arkadaslarina ve
tanidiklarina verdiler. Çekimler
sirasinda senaryoda sürekli
degisiklikler yapildi ve film adeta
yariyariya dogaçlama bir sekilde
çekilmis oldu. Selsky, nihai ürünü çok
begenince ondan bunu tek basina
gösterilecek uzun metrajli bir film
olaraktamamlamasini istedi. Le viol du
vampire (Vampirin lrzina Tecavüz) adi
verilen film, ertesi yil Mayis ayinda
gösterime girdiginde Paris'te yüzyilin
en büyük devrimci ayaklanmasi patlak
vermisti ve Le viol du vampire
alisilmadik bir film olmasi sayesinde
her alanda radikal, yepyeni arayislarin
revaçta oldugu o günlerin havasi içinde
çok büyük ilgi gördü ama öte yandan
elestirmenler tarafindan yerden yere
vuruldu.
Le viol du vampire biraz gereksiz yere
karmasik bir konuya sahip. Film, bir
köye gelen üç gençten birinin eski bir
satoda bulunan ve vampir olduklari
kabul edilen dört kizi vampir
olmadiklari konusunda ikna etmeye
çalismasi ve kizlardan birine asik
olmasiyla basliyor. Ama genç kiz onu
da isirip vampir yapinca yanildigini
anliyor. ilk bölüm bütün kizlarin ve
adamin sahilde öldürülmesiyle bitiyor. Rollin'in ikinci filmi olan La vampire Le Viol du Vampire

'Le s Femmes Vampires' adini tasiyan nue (Çiplak Vampir; 1969) ise
ikinci bölümde ise Vampirlerin yönetmenin ilk renkli ilimiydi. Filmde,
Kraliçesi ortaya çikiyor ve bu arada ellerine geçirdikleri ve vampir
genç adamla kadin dirilerek olduguna inandiklari genç bir kiz
vampirlikten kurtulmak için kraliçe üzerinde deneyler yaparak
vampire karsi umutsuz bir mücadeleye ölümsüzlügün siirini ögrenmeye
girisiyorlar. çalisan ve bu deneyler sirasinda üyeleri
Filmin özellikle ilk bölümünde, sirayla gönüllü olarak intihar eden bir
Rollin' in daha sonraki pekçok filminde grubun liderinin oglu sözkonusu kiza
tekrar tekrar kullanacagi, salt bir mekan asik olur. Kizin arkadaslari bir gece
olmaktan ziyade tarif edilemeyen satoya baskin düzenleyerek kizi
duygularla yüklü basli basina birer kurtarirlar ve genç adam da onlarin
imge haline getirdigi sato ve özellikle tarafina geçer. Film, bariz biçimde siyasi
kayaliklarin dibindeki sahil gibi ögeler, metaforlar tasimaktadir. Çogu hippi
silik hatiralarda gizli bir aile sirri gibi görünümlü gençlerin satoyu basip esir
temalar en katiksiz hallerinde yogun kizi kurtarmalari Fransiz Devrimi
biçimde kullaniliyorlar. Ikinci yarinin sirasinda Bastille hapishanesinin
bir klinikte geçen uzunca bir bölümü, basilmasini çagristiriyor, gençler '68
ffimin diger bölümleri ile ayni düzeyde ayaklanmasinda ön saflarda olan
olmasina karsin finale dogru anarsistlerin kara bayragini tasiyorlar.
gerçeklesen vampir evlenme töreniyle La vampire nue bir önceki film kadar
film yine ilginçlesiyor. büyük yanki yaratmadi. Oysa bugün
Rollin; geriye dönüp bakildiginda Rollin'in dönmek yerine kuzenleriyle birlikte
filmleri içinde en begenilebilir olmayi tercih eder ve üçü de günesin
baskahramanm, olanlarindan biri olarak görülebilir. ilk isiklariyla birlikte ölürler. Filmin
Örnegin horoz ve geyik maskesi takmis basarili müzigini gençlerden olusan
vampirligi aile
kisilerin genç kizi, mavi tonun hakim amatör bir rock grubu yapmis .Filmde
hayatma tercih oldugu karanlik sokaklarda izledigi Rollin bir tabutun üstüne konulan
sahneler tam anlamiyla mükemmeldir. beyaz bir güvercin ölüsünden tabutun
etmesi ile Anglo- Rollin'in Le Viol du vampire' de içine kan sizmasi gibi görsel açidan
sakson korku kullandigi kayaliklann dibindeki sahil, çarpici sahneler yakalama yi yine
hem La Vampire Nue'nun, hem de basarmis. Ancak bu filmde Rollin daha
sinemasmm üçüncü filmi Le frisson des vampires' in önceki filmlerinden farkli olarak
kaliplarinin disma CVampirlerin Dehseti; 1970) finalinde vampirligi, evli bir karikoca arasindaki
yeraliyor. Le Frisson des vampires'in 'normal'· iliskiyi tehdit eden lezbiyenlik
çikmaktadir. konusu söyle: Balaylarinda gelinin ve ensest gibi 'anormal' iliskilerin bir
kuzenlerinin satosuna gelen yeni evli metaforu olarak kullanmakta ve
bir çift, onlarin yeni öldügünü haber baskahramanin vampirligi kocasiyla
alirlar. Ama iki kuzen, vampir olarak aile hayatina tercih etmesiyle de Anglo-
karsilarina çikar. Kuzenleri Sakson korku sinemasinin kaliplarinin
vampirlestirmis olan bir kadin vampir, disina çikmaktadir.
gelini de bastan çikarir. Damadin kadin Ingiltere' de Sex and the Vampire adiyla
vampiri öldürmesine karsin, gelin ona gösterilen Le frisson des vampires bir yil
boyunca gösterimde kaldi. Nihayet
1972 tarihli Requeim pour un vampire
(Bir Vampir Için Agit), Caged Virgins
(Kafesteki Bakireler) adiyla ABD'ye de
ihraç edildi. Bu filmde islah okulundan
kaçan iki kizin, soyunu sürdürmek için
bakire kurbanlar bekleyen 'vampirlerin
sonuncusunun' pençesine
düsmelerinin öyküsü anlatilmaktadir.
Filmin hiç konusma içermeyen uzun
açilisina karsin ABD' de pazar
bulabilmesini çiplak kadin vücutlarinin
bolca sergilemnesine borçlu oldugunu
söyleyebiliriz.
Ancak bu yillarda artik ABD' de
patlayan gerçek pomo dalgasi
Avrupa'ya da vurmustu. '70'li yillarda
Rollin de, para kazanabilmek amaoyla
Michel Gentil takma adiyla çok sayida
pomo film çevirdi. Ama bu filmleri
aslinda onun çevirdigi bir sir degildi
ve böylece Fransiz sinema
çevrelerindeki itibari daha da düstü,
bir günah keçisi muamelesi görmeye,
Fransiz sinemasinin kara lekesi, utanç
kaynagi olarak gösterilmeye baslandi.
Rollin, kendi pomo filmlerini
çevirmenin yanisira daha sonra
Emmanuelle 6'nin senaryosunu yazacak
ve yönetmen yardimciligini yapacakh.
Ama bu arada pek çogu son derece
düsük bütçelerle erotik korku filmleri

i •••••••~ •••••••••------ ,- - -
~ f'''''' " IH" ~ • lIOW'f~ Si» AA' j de çevi,meyi sü,dü,dü. Bunlann
tinnmrnnayrnamekstinnellieITeYffden
yere vuruldu, çogu ticari açilardan son
derece basarisiz oldular ve örnegin
(inanmasi güç inna gerçekten de) bozuk
kameranin hizli-gösterimli çekim
yapmasini dengelemek amaciyla
oyuncularin agir çekim temposunda
oynamak zorunda kaldiklari Ellago de
los muertos vivientos (Yasayan Ölüier
.Gölü; 1980) gibi bazilari gerçekten de
kalitesiz yapitlardi.
Rollin, vampir temasina ve onunla
birlikte sato, sahil ve silik hatiralarda
gizli aile sirri motiflerine 1976'da Levres
de sang ile dönecekti. Aurum Korku
Film Ansiklopedisi'nin, korku sinemasi
içindeki en iyi sÜITealistfilmlerden biri
olarak övdügü filmin konusu söyle:
Genç bir adamin, eski bir sato ve
beyazlar içindeki genç bir kadiilla ilgili
belli belirsiz anilari canlanmaktadir.
Birgün bu kadin onu mezarliga
götürerek bir grup vampiri serbest
birakmasini saglar. Genç adam daha
sonra karaclik bir zindanda ailesini bir
tabutun basinda toplanmis olarak
bulur. Beyazlar içindeki kadin aslinda,
babasini vampirlestirdigi için annesi
tarafindan tabuta hapsedilen öz
kardesidir. Sonunda genç adam ve kiz
kardesi, sahildeki bir tabutun içine
çmlçiplak bir halde girerler ve dalgalar
tabutu açikla ra dogru sürükler ...
Üç haftada tamamlanan çekimler
sirasinda Rollin, bir sahnede senaryo
geregi denize birakilan bir tabutu
dalgalarin alip götürmesini önlemek
için denize girdigi sirada tabutun bir
dalgayla basina çarpmasi sonucu
bayilmis ve bogulmaktan, suya atlayan
bas roloyuncusu tarafindan
kurtarilmisti. Filmin giselerde büyük Requiem pour un Vampire

bir basarisizliga ugramasi üzerine övdügü ilk Rollin filmi olinasina karsin
Rollin, borçlari kapatabilmek amaciyla ne yazik ki yapimci ile dagihmci
bu film için çekilen ama kullanilmayan arasindaki bir anlasmazlik dolayisiyla
bazi sahnelerin Suce-moi, Vampire (Em hemen hemen hiç gösterime
Beni, Vampir) adli bir porno filmde girememisti. Rollin, bir aksinn umutsuz
kullanilmasina izin vermek zorunda biçimde filminin afislerini Paris
kalmisti. Bu porno film ise ticari açidan sokaklarina kendisi asmak ve daha
çok basarili olacakti ... sonra da borçlarini ödeyebilmek için
Avrupa seks sinemasinin starlarindan (geçmiste yaptigi gibi) takma adlarla
Brigitte Lahaie'in bastolde oynadigi ve porno filmler çevirmek zorunda
bir satoda yasayarak kan içen kalmisti ..
kadinlarin öyküsünün anlatildigi Rollin'in daha sonraki korku filmi olan
Fascination (1979), elestirmenlerin La morte vivante (Yasayan Ölü; 1983
[video: The Living Dead Gir/]) de, aynen doldurarak onlari anlatisal tutarliliktan
Fascination gibi, ilk dönemdeki son fedakarlik pahasina çarpiCl ve siirsel
derece düsük bütçeli filmlerine oranla imajlar dizisine dönüstürür ve
biraz daha profesyönel özellikler genellikle çizgi-roman sanatini
tasiyordu. Bir satoda yasayan kan içici animsatan stilize kompozisyonlara son
bir kizin yavas yavas bellegini geri derece dekoratif bir fetisist erotizm isler.
kazanarak kendi geçmisindeki korkunç Oyunculuk yüzeyseldir ve böylece
gerçegi animsamasim anlatan bu fi1min oyuncularin vücutlariyla sesleri
konusu da Rollin'in favori temalarim biçimsel unsurlara indirgenir ki bu
içeriyordu ama bu kez görselolarak yüzden Rollin, kötü yönetmenlikle
diger filmlerine çok daha kanli sahneler suçlanmistir. Oysa onun filmleri
içeriyordu. görsellik ve ritim e nazaran
Seyrek araliklarla da olsa hala film karakterizasyona öncelik vermeyi
çeviren Rollin en son olarak Le deux reddederler."
orphelines vampires (Iki Öksüz Vampir) Avrupa seks ve korku filmleri üzerine
romamm aym adla filme çekmistir
kapsamli bir arastirma yapan Pete
(1995). Bu film, henüz festivaller
Tombs ise, Rollin için su
disinda izleyici karsisina çikma olanagi
degerlendirmeyi yapiyor: "O,
bulamamistir.
Rollin'in filmleri, pekçok film sözcügünün alisilmis anlaminda bir
rehberinde yok sayilir ve gerçekten de filmci olmayabilir; ne önemi var? Film
Holywood tarzi ticari, eglencelik okullari bol miktarda yetkin teknisyen
filmlere ya da tam tersi seçkin sanat üretiyorlar. Rollin, çok daha az
filmlerine aliskin izleyiciler tarafindan rastlanan ve çok daha degerli bir sey:
takdir edilmeleri çok zordur. Ancak Bir düs örücüsü. Hayatini düslerin
yine de onu takdir eden az sayida bir pesinde kosarak geçirenler genellikle
hayran kitlesi vardir. kahraman degil aptalolarak görülürler.
Rollin'e deger veren az sayidaki Ama Jacques Prevert'in dedigi ve
eserden biri olan Aurum Korku Filmleri Rollin'in bir romammn basina epigraf
Ansiklopedisi'nde onun için söyle olarak koydugu gibi 'bir aptaldan daha
denmektedir: "Rollin, filmlerini üzücü ama ayni zamanda bir aptaldan
sürrealist bir sinefili duygusuyla daha güzel bir sey yoktur.'"

Rollin'in
filmlerinin ticari,
eglencelik
filmlere ya da
,
tam tersi seckin
sanat filmlerine
aliskin izleyiciler
tarafindan takdir
edilmeleri çok
zordur.

La Nuit des Traquees


• ROLLIN FILMOGRAFI
1958 Les amoms jaunes (kisa metrajli) 1977 Saute moi dessus (Michel Gentil)
1961 Ciel de cuivre (k. m.) Levres entrouvertes (Michel Genti!)
1962 Un cheval pour deux (yönetmen Positions Danoises (Michel Gentil)
yardimcisi) 1978 retites pensionnaires impudiques
1963 L'itineraire marin (tamamlanmamis) (Michel GentiI)
1964 Vivre en Espagne (belgesel) 1978 Les raisins de la mort
1965 Les pays loins (k. m.) 1979 Faseination
1968 Le viol du vampire: La reine des 1980Penetrations vicieuses (Michel Gentil)
vampires 1980 Le lac des morts vivants (J.A. Lazer
1969 La vampire nue takma adiyla)
1970 Le frisson des vampires 1980 La nuit des traquees
1970 Virgin Among the Living Dead 1981 Les echappees
(Franco'nun bu filmindeki zombi 1983 La morte vivante
sahnelerini Rollin çekti) 1984 Les trottoirs de Bangkok
1972 Requiem pom un vampire 1985 Ne prends pas les poulets pom des
1973 La rose de fer pigeons (Michel Gentil imzasini tasiyan bu
1973 Jeunes filles impudiques (Michel filmi kendisinin yönetmedigini söylüyor)
Gentil takina adiyla) 1987 Emmanuelle 6 (senarist; bazi
1974 Tout le monde il en a deux (Michel bölümleri Rollin kendisi çekti)
Genti!) 1989 Cabinet particuler (tv dizisi bölümü)
1974 Les demoniaques 1989 Perdues dans New York (k. m.)
1975 Phantasmes 1990 La griffe d'Horus (video, k. m.)
1975 Douces penetrations (Michel Gentil) 1990 Chasing Barbara (baska bir filmde
1976 Vibrations sensuelles (Michel Gentil) kullanilmak üzere 20 dakikalik çekim)
La Comtesse Ixe (Michel Genti!) 1993 La femme dangereuse
1976 Levres de sang 1995 Les deux orphelines vampires

ii
Kara
eldivenli
yönetmen

dario argento Kaya Özkaracalar

Argento'nun 12 korku filminden


saptayabildigim kadariyla bugüne
kadar yedisi sinema, video ya da
televizyonda Türkiye seyircisiyle
bulusabilmis. Argento, korku
sinernasilfantastiksinemaizleyicilerine
hitabeden yayinlarda türün en büyük
ustalari arasinda sayi1sada, Türkiye'de
oldugu gibi dünyada da genel
kamuoyuna hitabeden gazete ve
dergilerdeki sinema elestirmenleri
tarafindan olsa olsa 'ehven-i ser' bir
yönetmen olarak degerlendiriliyor.
Argento'nun elestirmenler tarafindan
sevilmemesinin nedenlerinden biri,
filmlerindeki kan, siddet ve vahsetin
yüksek dozudur. Gerçekten de
Argento, insani tedirgin edebilecek
ipuçlari vermektedir. Filmlerinde
katilin kara eldivenler giymis ellerinin
gözüktügü sahnelerde kamera
karsisindaki bizzat kendisidir!
Röportajlarda, güzel kadinlarin
öldürülmesini filme çekmekten
Amerika' da stüdyo sistemi dolayisiyla bu hoslandigini,filmlerindekikatilleri çok
is tamamen farkli. Avrupa' da böyle bir sey sevdigini söyler.Neden böylesi filmler
yok, yalnizca yapimcilar ve finansörler var. yaptigina iliskin sorulara ise kaçamak
Bunun en iyi tarafi esas olarak, size yamtlar verir: bunun adeta kendisi için
filminizi yapmaniz için gerekli parayi veren bir kader oldugunu, aniden ilham gelip
bankayla muhatap olmaniz. Çünkü banka trans halinde yazmaya basladigini
sana "Dur bakalim, senaryoda bunu söyler; bazen de filmlerin yaratilis
degistirmen gerekli" demez. Isini öykülerini açiklamak istemedigini,
bitirdiginde banka sana "Bunu ve sunu bunu biraz esrarengiz birakmak
kesmen gerek" demez. Bir stüdyoyla istedigini belirtir.
çalistiginda ise herkes, yaptigini Argento'ya yönelikbir diger elestiri de
degistirmeni ister. Ben, bu seyler hakkinda görsellige agirlik verme pahasina
kimseyle tartismak istemiyorum. sinemanin diger sözümona asli
unsurunu, yani anlahmn kurgusunu
ihmal ettigi seklindedir. Oysa Anglo-

ii
DarIo Argento
Sakson sinemasinin dar kaliplari kurbanlann her iki cinstende oldugunu
merkezli olan bu elestiri,baska sinema belirtiyor.Hatta film içinde gerekkatil,
geleneklerinde farkli paradigmalarin gerek kurban, gereksediger karakterler
geçerli olabilecegini es geçmektedir. açisindan escinsel, biseksüel, travesti,
IsteArgento'nun ustalari olan ve güzel transseksüel gibi cinsel kimlikleri
sanatlar kökenli Riccardo Freda ve normal erkek/kadin kutuplasmasinin'
Mario Bava gibi Italyan yönetmenler, disinda tiplere sikça rastlanmasinin bu
kita Avrupasi'ndaki bambaska bir durumu daha da belirsizlestirdigine
gelenegi temsil ederler ve Argento, bu dikkat çekiyor. Knee'nin çok hakli
gelenegin günümüzdeki temsilcisidir. olarak vurguladigi diger bir Argento
Columbia Üniversitesi'nde Argento özelligi ise filmlerdeki kamera
sinemasi üzerine master tezi veren açilarinin kime ait oldugunun
Maitland McDonagh, Argento'nun belirsizligi.BirArgento filminde, hatta
filinlerinin, örnegin Robbe-Grillet'nin filmdeki tek tek sahneler içinde,
senaryosundan Resnais'in çektigi kameranin saldirganin mi, izleyicinin
Marienbad' da Geçen Yil gibi eserlerle mi, ya da baskasinin mi bakis açisini
birlikte, diger alisilagelmis eserlerden yansittigini kesin olarak söylemek
nitelikselolarak çok farkli bir gerçekten de çok zordur. Knee'nin
kategoride toplanmasi gerektigini belirttigi gibi, Argento filmlerinde
savunur; bunlarda "imajlar,çizgiselbir "bütün geleneksel pozisyonlar, eski
anlatinin ilerlemesine hizmet ederek özlesme/kimlik noktalari süphe altina
degil de, siirsel baglantilarla, bir tür düser; korku filmlerinde her zaman
simya mantigiyla bir digerinden çok önemli olan "ötekilik" durumu
öbürüne geçerler." McDonagh, nasil yayginiasarak belirsizlesir."
spagetti westernler, Holywood
westernlerinin "egemen kodlarinin Koyu Kirmizi
yeniden tanimlanmasinive bu kodlann Brezilyali bir moda fotografçisiyla
temsil ettigi kabul edilen degerlerin Italyan bir film yapimcisinin oglu olan
sorgulanmasini" gerçeklestiriyorsa, Dario Argento,sinema dünyasina önce Argento
giallo olarak adlandinlan Italyan 'katil elestirmen olarak girmis. Aslinda bu,
kim?' filmlerinin de Hitchcock filmlerinde "bütün
Avrupa' da seyrek rastlanan bir olay
sinemasindaki kodlari yeniden degiL. Truffaut, Godard, Bertolucci,
tanimladiginive degerlerisorguladigini Pasolini de önce bu yoldan geçmisler.
geleneksel
kaydeder. Argento,1960'liyillann ikinciyarisinda pozisyonlar, eski
McDonagh'in çalismasi, Argento çok çesitli türlerdeki pek çok Italyan
hakkinda akademideki incelemelerin fi1mininsenaryosunaimza atmis.Hatta özlesmejkimlik
tek örnegi degiL. Örnegin Steven Sergio Leone'nin Once Upon a Time in
Shaviro, Lacanci film analizlerinin the West'inin senaryosuna malzeme noktalari süphe
elestirisinde Argento'nun Opera adli olusturan öyküyü de Bernarda
filmini temel alarak, Argento'nun Bertolucciile ortaklasa olarak Argento .
altma düser,
eserlerinin "erkek ve kadin, etkin ve yazmis (Argento,sinema teknigiolarak
edilgen, saldirgan ve kurban, özne ve Leone'den çok sey ögrenmis oldugunu 'ötekilik' durumu
nesne arasindaki geleneksel ileride belirtecektir). 1970'de ise
kutuplasmalan belirsizlestirdigi" için babasinin yapimciligi altinda kendi yayginlasarak
"film izleyiciliginde bir karsi- filmlerini yönetmeye baslamis.
paradigma olusturdugunu" söylüyor. Argento'nun 1970'lerin baslarinda belirsizlesir. "
Adam Kneeimzali bir makalede ise bu çevirdigi ve Bava'nin etkilerini tasiyan
konu Argento'nun bütün filinlerinden üç korku/ gerilimfilminde (L'ucello dalle
tek tek örneklerle daha genis çapli piume di cristallo [Kristal Tüylü Kus;
biçimde somutlaniyor. Amerikan 1970], il gatto a nove code [Dokuz
korku/ dehset filmlerinde geçerli Kuyruklu Kedi; 1971]ve Quattro mosche
formülün erkek katil / kadin kurban di velluto grigio [GriKadife Üzerindeki
oldugunu animsatan Knee, Argento Dört Sinek; 1972]), gelistirmeye
filmlerinde ise hem katillerin, hem de basladigi tarzi ilk olarak 1976 tarihli
jenerik tamamlanir. Film,
Roma' da kanli bir cinayete
tanik olan Ingiliz piyanist
Marc'm bu cinayeti çözme
ugrasi etrafinda dönüyor.
Jenerik sirasinda perdeye gelen
ama ne oldugu anlasilmayan
olayin, baskahramanin
çözmeye çalistigi cinayetle ilgisi
adim adim ortaya çikiyor. Belli
belirsiz bir ipucu, piyanisti önce
perili oldugu söylenen
ter kediImis bir malikaneye
götürüyor. Burada, sivanm
altindan, bir çocuk tarafindan
duvara çizilmis kanli bir cinayet
resmi çikiyor. Sonra, bir
ilkokulun arsivindeki eski resim
ödevleri arasinda benzer bir
resim bulunuyor ve resmin
altindaki imzadan yillar önceki
kanli olayin kisilerine ve
böylece asil cinayetin failine
ulasilabiliyor.
Argento'nun, giallolarindaki
ana tema böylece sergileniyor:
Geçmiste, genellikle de
çocuklukta yasanan ve geçmiste
Profondo rosso (Koyu Kirmizi) ile kaldigi sanilan ama aslinda derin izler
mükemmellik düzeyine erismistir. birakarak bugünü belirleyen korkunç,
Filmin adindaki 'kirmizi' sözcügü film siddetli deneyimler. Argento, bir
boyunca oluk gibi akan kana röportajda bunu açikça ifade ediyor:
göndermede bulunurken 'derin' sifati "Herseyin anahtari geçmistedir.
bir bütün olarak filmin görsel yapisina Geçmisteki seyler geri gelerek, bugüne
hakim olan renklerdeki gözaliciligin, musallat olurlar." Unlü yönetmen ayni
parlakligin, canliligin habercisidir. Öte röportajda, Jung' dan etkilendigini
yandan ilk filmlerindeki Ennio belirtiyor. Ünlü psikolog ve psikiatrist
Morrkone müzigi artik yerini Goblins CG. Jung'a (1875-1961)göre insanlarin
adli bir rock topluluguna birakir. Müzik davranislarina iki ayri olgunun yön
ve görsellik, anlatiyi tamamlayici vericiligi sözkonusudur. Biri, kisinin
unsurlar olmaktan çikip, örnegin bireysel deneyimlerinden kaynaklanan,
alisilmis filmlerde diyalogun sahip unuttugu, bastirdigi, ihmal ettigi
"Herseyin oldugu temel unsur mertebesine terfi anilarindaki imgelerdir. Argento'nun
anahtari etmislerdir. giallolari bu (en kapsamli biçimde
Senaryosunu, Fellini'nin Roma ve Freud tarafindan sistemlestirilmis olan)
Satyricon filmlerinin senaryosuna imza bireysel geçmislerdeki anilarla ilgilidir.
geçmistedir. atan Bemardo Zapponi ile Argento'nun
Geçmisteki seyler ortaklasa yazdigi film, jenerik sirasinda Suspiria ve Inferno
bir çocuk sesinin minldandigi bir Ama Jung'a göre, bunlara ek olarak
geri gelerek ezgiyle basliyor. Iki gölgenin bogustugu kisileri yönlendiren bir de 'kollektif
görülür ve sonra bir çiglik duyulur. bilinçalti' vardir ki burada bireysel degil
bugüne musallat Ardindan görüntüye kanli bir biçak ve de dinlerden masallara kadar pek çok
bir çocugun ayaklari girer. Ve yüksek alandaki efsanelerde ifadesini bulan
olurlar. " volümlü bir rock müzigiyle birlikte kültürel kaynaklardaki imgeler havuzu
sözkonusudur. Argento'nun da dedigi ve igrençlige dayali soke edici bir
gibi, "Jung' a göre, psikoloji ile dehseti degil, ayni zamanda genel
büyü/ sihir arasindaki siniri geçmek olarak gergin bir tüyler ürpertici havayi
çok kolaydir." Iste ünlü yönetmen da basariyla gerçeklestirir. Suspiria' da
Profonda rosso' dan sonra giaIlolara bir anlatis, anlatilanin önüne geçmistir
süre ara vererek ardarda çevirdigi iki artik; giallolardakinin aksine konu
dogaüstü filminde, Suspiria (1977) ve oldukça basittir: Almanya' daki bir bale
Inferna' da (Cehennem; 1980)bu kültürel okuluna gelen bir kiz, okulda aslinda
havuzdaki imgeler üzerine egilir. bir cadinin barindigini farkeder.
Bir ara özgün bir mitolojiymis gibi Argento'nun oyuncu sevgilisi Daria
özenle gelistirdigi Cthulhu mitolojisinin N icolodi ile ortaklasa yazdigi
yaralicisi olarak ün yapan korku yazari senaryonun esin kaynagi Nkolodi'nin Artik anlatis.
Lovencraft'in öykülerini uyarlamayi ninesinin, çocuklugunda gittigi okulda
düsünür ama vazgeçer. Çikis noktasi geç saatlerde kara büyü ayinleri anlatllamn önüne
olarak afyon müptelasi bir yazar olan yapildigina iliskin anilariymis.
Thomas de Quincey'nin Suspiria de Inferna' da ise 'bir mantik dizisi içinde geçmekle
profundis (Derinliklerden Gelen Iç birbirine bagli olaylardan olusan süreç'
Çekmeler) adli deneme kitabini alir. anlaminda bir konu neredeyse yoktur; kalmamis,
De Quincey, bu kitabindaki bir bir adamin, Üç Analar'in varligini
denemesinde insanligin acilarini 'Üç kesfetmesini caniyla ödeyen New neredeyse
Ana' metaforu ile betirnler. Argento da York'taki kizkardesinin izini sürmek
Üç Ana üzerine dayanan farkli bir üzere onun yasadigi apartmana
anlatiyi
kurgu yaralir. Inferno'nun baslangicinda gelmesini anlatan filmde pek çok sahne
yoketmistir.
eski bir kitaptan, karanlik emeller ve olayin nereye oturdugunu anlamak
tasiyan Üç Ana'nin Roma, New York olanaksizdir. Burada artik anlatis, Inferno ise bu
ve Almanya' daki üç ayri mekandan anlatilanin önüne geçmekle kalmamis,
dünyaya üzüntü, gözyasi ve karanlik
yaymakta oldugunu ögreniriz .
neredeyse anlatiyi yoketmistir. Inferno
iste bu açidan bir kabusun yapisina,
.
acidan bir
Argento, üçlemenin son filmini ise dokusuna sahiptir. kabusun yapisina,
senaryosunun hazirlanmakta olduguna
iliskin açiklamalara karsin bugüne dek Karanlik dokusuna sahiptir.
çekmemistir (Argento'nun çevresindeki Argento'nun anlattigina göre 1980'de
genç sinemacilardan Luigi Cozzi'nin ünlü yönetmen, bir hayrani tarafindan
1991 tarihli La Gatto Nero adli filmi de ölümle tehdit edilir. Bu olaydan
Üç Analar'la ilgilidir). etkilenen Argento, Tenebre'nin
Suspiria, Argento'nun en ünlü, en çok senaryosunu yazmaya koyulur. Bu
is yapan filmidir ve en iyi, en begenilen filmin konusu, ünlü bir yazari arayan
filmlerinden biridir. Argento, Profonda telefondaki sesin, onun romanindan
rosso' da mükemmellestirdigi görsel esinlenerek cinayetler isledigini
yapiyi, renk sölenini burada söylemesi etrafinda döner. Yine,
mükemmel ötesine tasir. Daha önceki Profonda rosso' da oldugu gibi dizi
ve daha sonraki filmlerinden farkli cinayetlerin anahtari, geçmistedir. Bu
olarak Suspiria' da görsel nitelikler kez, anilardaki imgeler tam tamina
ya1mzca çekimler sirasinda yarahlmaz, Freudçu psikanalize uygundur çünkü
çekim sonrasi laboratuarda bir kez cinsellik yüklüdür. Film boyunca parça
daha islenerek renkler iyice vurgulanir. parça sergilenen flashback sahnesinde
Pekçok filmde müzik, çekimden sonra (aslinda transseksüel bir oyuncunun
hazirlanirken, Argento, Suspiria için canlandirdigi) bir kadin, ergenlik
Goblins'le birlikte besteyi önceden çaglarindaki bir grup erkek çocugun
yapar ve çekimler öncesinde setlerde önünde soyunmaya baslayinca
müzigi yüksek volümle çalar ak çocuklardan biri onu tokatlar. Digerleri
oyunculari 'havaya sokar'. Suspiria ceza olarak bu çocugu zorla yere
yalnizca modem korku filmlerinin arbk yatirirlar ve kadin, kirmizi
neredeyse vazgeçilmez ögesi olan kan ayakkabisinin sivri topugunu çocugun
edilmesi olanaksiz bir korkutuculuk
düzeyindedir. Üstelik Argento bu kez
film müzigi olarak Iran Maiden ve
diger heavy metal gruplarinin
müziklerini kullanmistir. Ama film
boyunca serpistirilen kimi tema ve
sahneler, örnegin diger ögrencilerin
baskahramanla alayetmesi ve buna
tepki olarak sineklerin okulu kusattigi
sahne, filmin havasini ve temposunu
zaman zaman bozarlar. Phenomena,
Argento'nun yapimciligini bizzat
üstlendigi ilk filmidir (önceki
agzinin içine sokarak suratina basar, filmlerinde yapimci babasi, onun
suratini ayaginin altinda ezer. emekli olmasindan sonra da
McDonagh' a göre, yüksek topuklu kardesidir).
kirmizi ayakkabilar "bir göndermeler
aginin dügüm noktasidir." Yüksek Bir siddet aryasi
topuklu ayakkabilar, "narin, Argento'nun 8 milyon dolarlik
kullanissiz, çekici, feminin, ayni bütçesiyle en pahali filmi olan Opera
zamanda saldirgan, tehditkar, fallik ve (1987) da Tenebre gibi yönetmenin
dolayisiyla maskulindirler." Üstelik, gerçek yasamindaki olaylardan
renkleri kirmlZidir. hareketle çekilmistir: Argento bir ara
'Tenebre' sözcük anlamiyla 'karanlik' Verdi'nin bir operasini farkli bir
demektir. Oysa bu film, Argento'nun yorumla (vampir temasi içerecek
filmleri içinde en fazla isikla sekilde!) sahneye koymak ister 'ama
aydinlatilmis alanidir. Hatta flashback projesi kabul görmez. Opera'nin
sahneleri, günesli bir kumsalda geçer. konusu, Machbet'in bir korku filmi
Argento, bunu söyle açiklar: yönetmeni tarafindan sahneye
"Reddetmek istediginizi, göstermeye konulurken yasanan bir dizi cinayeti
cesaret edemediginizi gölgede anlatir. Yine cinayetlerin anahtari, film
saklayabilirsiniz ama kati aydinlikta boyunca parça parça görülen ama ne
rahatsiz oluruz. Hersey meydandadir." oldugu tam olarak anlasilamayan
McDonagh'a göre, Tenebre, "sinemanin flashbacklerdir. Ama Argento'nun
canavarlarinin, öcülerinin geleneksel ifadesiyle "tasavvur edilemeyecek bir
olarak saklandiklari geceden ve siddet aryasi" olan filmin en çarpici
gölgelerden çok daha koyu bir yeri, bir baska sahnedir. Katil,
karanlikla yüklüdür." Film, ABD'de basroldeki genç kizi baglar ve
gösterime girmekte zorlanir, gözlerinin altina bantla igneler
Almanya' da yasaklanir. yapistirir ki kiz gözlerine kapatacak,
Kadin, kirmizi Argento, Tenehre'nin (video adi; Ölümün hatta kirpacak olsa igneler gözüne
Sesi; 1982) ardindan böceklerle dolu batar; böylece sevgilisinin, gözleri
ayakkabasinin Phenomena'yi (1985) çeker. ABD'de önünde öldürülmesini gözlerinden kan
yaklasik yarim saatlik bölümü kesilerek damlayarak seyretmek zorunda kalir....
sivri topugunu Creepers adiyla gösterilen film, Argento, filmlerinin en korkunç
elestirmenler tarafindan önceki sahnelerinde izleyicilerin gözlerini
çocugun agzinin filmlerine oranla daha hosgörülü kaparnalarina sinir oldugunu
. sokarak
icine karsilanir. Ancak bu kez Argento
hayranlari, böceklerle telepati kuran
söylemistir ve Opera' daki bu sahne
adeta onlara duydugu tepkinin
suratlna basar, bir kizin geldigi Isviçre' deki yatili bir ifadesidir ama salt böyle bir tepkisellige
okulda islenen cinayetlerin yeraldigi indirgenemez. Bu son derece itici ve
suratini ayaginin filmi daha az begenirler. Gerçi dehsetin dayanilmaz sahnenin; sinemanin,
bir türlü bitmek bilmedigi final özellikle korku sinemasinin özünü
altinda ezer. bölümü, esine az rastlanir ve tarif (sinemayi edebiyat ya da müzikten
ayiran özelliginD, izleyici ile film
arasindaki bakmaya, görmeye,
seyretmeye dayali iliskiyi betimledigi
söylenebilir:Iyibir film;içeri,karanliga
giren izleyici adeta esir alir ve onu
bakmaya, görmeye, seyretmeye zorlar,
bu ne kadar rahatsiz edici olsa da.

Ve digerleri ...
Ünlü yönetmen bu dönemden itibaren,
uzun yillar yaninda çalismis iki
sinemaeminyönettigifilmlerdeyapima.
olarak kollari sivar. Mario Bava'nin
oglu ve Inferno ile Tenebre'nin yönetmen
yardimcisi olan Lamberto Bava'nin
yönettigi Demoni (Seytanlar; 1986)ve
Demoni 2 (Seytanlar2;1987)filmlerinin
fikir babasi olur ve yapimciligini
üstlenir. Tenebre' de yönetmen ikinci
yardimciligi, Phenomena' da yönetmen
yardimciligi ve Opera' da ikinci ekip
yönetmenligi yapan MicheleSoavi'nin
yönettigi La Chiese' de (Kilise; 1988)
yapima ve senaryoya ortak olur,
Soavi'nin sonraki filmi La Setta'nin
(Tarikat; 199?) yapimini üstelenir.
Argento'nun yönetmen olarak
üretkenliginin ve yaraticiliginin bu
dönemde inise geçtigi söylenebilir.
Argento, 1990' da Living Dead
filmlerinin ünlü ABD'li yönetmeni giallosunda yeralan kiini unsurlar yine
George Romero ile biraraya gelerek tekrarlaniyordu ama bu kez çok daha
ayri ayri yönettikleri kisa metrajli iki az etkileyici bir sekilde. Filmin tek
Poe uyarlamasindan olusan Due occhi çekici yani, Demoni 2 ve La Chiese' da
diabolici / Two Evi! Eyes'i (video adi: yardima.rollerüstlenen öz kizi güzeller
Ölümün Gözleri) ortaya çikardi güzeli Asia Argento'nun artik genç bir
(Argento, 1978'de Romero'nun Dawn kiz olarak basrole terfi etmesiydi.
of the Dead'ininyapimina ortak olmus,
müzigini seçmis ve Zombi adiyla Stendhal sendromu
Italya' da gösterilecek olan kopyasina, Argento'nun son filmi ise,
mizah unsurlarinin yeraldigibölümleri unutulmayacak bir basyapit olmasa da Katil, genç kizi
keserek son seklini vermisti). oldukça basarili bir film. Filmin
Argento'nun çektigi ve Harvey konusu, Suspiria ve Inferno' daki kadar
baglar ve
KeItel'in oynadigi bölüm, ünlü 'Kara tali olmasa da yine de oldukça basit. gözlerinin altina
Kedi' öyküsünün günümüze Sapik bir katil, irzina geçtigi ve zaten
uyarlamasiydi. 'Kara Kedi', psikolojikaçidan biraz sorunlu oldugu bantla igneler
Romero'nun çektigi öbür bölüme anlasilan genç bir kadin polis
oranla çok daha basariliydi ama film tarafindan vahsice öldürülür. Ancak yapistirir ki kiz
bir bütün olarak vasat bir üründü. Asia tarafindan canlandirilan kadin
Argento'nun bir somaki uzun metrajli polisinetrafinda cinayetlerdevam eder. gözlerini kirpacak
filIni de beklentilerin bir hayli altinda Acaba cesedi bir türlü bulunamayan
kaldi ve hayranlari açisindan daha da katil ölmemis midir? Yoksa... Filmin olsa igneler
fazla hayalkirikligi oldu. Trauma'da sonunu tahinin etmek pek o kadar zor
gözüne batar.

i
(1992) daha önceki pek çok Argento degiL.Hatta olaylarin gelisiInidikkatli
biçimde masaya yatirilusa bazi uyandirdigi hisleri unutmak istedigini
'bosluklar' bulmak olasi. Ama diger yazdigi animsanirsa.Madem tablolarin
Argento filmlerindeoldugu gibi bütün ve irza geçme olayinin yarathgi etkiler
bunlara pek fazla önem vermek arasinda bir paralellik var; o zaman bu
gerekmiyor. Film, baskahramanin bir paralelligicesaretlesonuna kadar, yani
tablonun içine girerek su altinda dev bu etkinin kaynagina, nedenine kadar
bir balikla öpüstügü fantastik götürmeye çalismak gerekiyor.
sahnelerinyanisirasapik katilinagzinin Sözkonusu tablolarin etkileyiciolmasi,
içinde diliyle bir jilet çevirmesi, hem dehset, hem de haz gibi çeliskili
kurbaninin dudaklarini bu jiletlekesip iki duyguyu ayni anda
Argento, sapik- kanatmasi gibi tüm rahatsiz edici uyandirmasindan kaynaklaniyorsa,
görüntülerle birlikte film kendisini irza geçmenin kurbani etkilernesi için
tecavüz-kurban izlettiriyor.BufilmdeArgento, Profondo de ayni sey mi sözkonusu? ...
rosso ilebasladigirockmüzik kullanma VeArgento, sapik-tecavüz-kurban ve
arasmdaki aliskanligini birakmis. Filmin müzigi, ressam-tablo-izleyici arasindaki bu
Argento'nun ilk filmlerinde oldugu paralel etkilesimi yönetmen-film-
etkilesimi gibi, Iyi, Kötü ve Çirkin'in unutulmaz izleyici arasinda da ini kurmayi hayal
müzigini yaratan Morricone'ye ait. ediyor?
yönetmen-film- Stendhal Sendromu, renkler açisindan
da Profondo rosso ve onu takip eden Operadaki Hayalet
izleyici arasmda filmlerden farklilik tasiyor. Kuskusuz Italyan korku maestrosuDarioArgento
Argento burada da renk kullanimina su anda Operadaki Hayalet'i çekiyor.
da mi kurmayi özen göstermis ama burada Ocakayinda baslayan çekimlersu anda
vurgulanan renkler koyu kirmizi ve tamamlanmak üzere. Çekimlerin
hayal ediyor? büyük bir bölümü Budapeste'de
koyu lacivert degil, sari, yesil ve
turuncu, üstelik oldukça solgun ve gerçeklestirildi. Argento, bu filminde
pastel tonlarda. de öz kizi Asia'ya rol vermis. Filmin
Filmeadiniverenöge,yani büyük sanat diger basroloyuncusu Julian Sands.
eserlerinin bazi asiri duyarli kimseleri Gaston Leroux'un ünlü romani (1911)
derinden etkileyerek sarsmasi olgusu daha önce ikisi tv için olmak üzere en
da kuskusuz zengin görselolanaklar az alti kez filme çekilmisti; Lon
sunuyor. Ancak Stendhal Chaney'in oynadigi ilk film (1925),
sendromunun film açisindan önemi elestirmenler tarafindan hala en iyi
belki de bununla sinirli degiL.Nasil uyarlama olarak degerlendiriliyor.
baskahraman tablolardan siddetli Argento'nun bu ünlü romandan iyi bir
biçimde etkilenerekonlarin içine,diger film çikartacagi ümitle bekleniyor.
bir deyisle tablolarin yaraticisinin
zihnindeki dünyaya giriyorsa (ya da
bir anlamda nasil ressam, *Bu yazi daha önce Antrakt dergisinde
baskahramanin içine giriyorsa), irzina yayinlanan aynigelistirilmis
baska bir yazinin konuda ama daha kisa
versiyonudur.
geçilen kadin da, bu olaydan siddetli
biçimde etkilenerek sapigin zihninin
parametrelerine giriyor; sapik,
kurbaninin içine giriyor, yalnizca
bedenen degil ayni zamanda ruhen de.
Müzede baskahramani etkileyen
tablolarin, Medusa'nin yilanli ve kesik
kafasinin, ya da bir deniz kazasinin
kurbanlarinin resimleri oldugu
animsanirsa bu iliskidaha net biçimde
ortaya çikiyor. Ya da bu psikolojik
rahatsizligi ilk kez tanimlayarak ona Gelecek sayida:
adini veren Stendhal'in, sözkonusu ARGENTO'NUNGENÇ TAKIPçIsi:
sanat eserlerinin kendi üzerinde MIcHELE SOAVI

i
KORKU SiNEMASINDAN istemistim ama insanlar hep siddet
talep ediyorlardi."
HABERLER Maschera di Cera, 'pulp' bir film
izlemeye hazir olarak gelmeyenlerin
Dünyanin dört bir yaninda korku begenecegi bir film degiL. L'Arcano
sinemasi ve fantastik sinema ürünleri Incantore ise tam bir korku basyapiti.
çevrilmeye devam ediyor. Bu filmin yönetmeni ve senaristi olan
ABD'de Scream filmlerininkine yakin Pupi Avati ne yazik ki ülkesi disinda
bir ticari basari elde eden i Know What çok az tamnan bir yönetmen. Oysa
You Did Last Summer'in (GeçenYazNe 1968'den itibaren çok sayida basarili
Yaptigini Biliyorum) devami i Still korku filmine imza atmis. Avati'nin
Know What You Did Last Summer (Geçen hem geçmistekifilmlerinin,hem de bu
Yaz Ne Yaptigini Hala Biliyorum) son filminin konularina bakildiginda
çekiliyor.Geleceksayida genisbiçimde Orta çag' a, gizemli kisi ve olaylara
tamtmayi planladigimiz ABD'li korku merakli oldugu anlasiliyor. lS'nci
yönetmeni Jolin Carpenter' in son eseri yüzyildaki gerçek bir rahibin
ise bir vampir filmi. Korku sinemasina yasamindan esinlenen L' Arcano
Halloween gibi bir basyapit armagan Incantore, eski kitaplarla dolu bir
eden Carpenter'in bu yeni filmi, bu malikanede, insanlardan uzakta
günlerde ABD' de gösterime girdi. yasayan yasli bir dinadaminin aslinda
!talyan korku sinemasinin son engizisyoncularin kuskulandigi gibi
dönemde çekilen ürünlerinden biri gerçekten de büyücülükle ugrasip
Maschera di Cera (Balmumu Maske), ugrasmadigi sorusu etrafinda dönüyor.
Zombi 2 (1979) gibi kötü-ünlü gore Agir temposuna karsin izleyiciyi
filmlerin önceki yil seker komasindan kendine baglayan film, yüzü
ölen kötü-ünlü yönetmeni Lucio gözükmeyen yasli kadinlar, malikane
Fulci'ye ithaf edilmis. Fulci'nin etrafinda kaybolan genç kizlar, gece
senaryosunu yazmaya basladigi ama malikanede duyulan genç kiz
yapim asamasina gelerneden öldügü kahkahalari, yasli dinadaminin
filmi özel efektuzmam SegioStivaletti bilinmeyen bir adresteki bilinmeyen
çekmis. Senaryonun ardinda yatan birilerine gizlice gönderdigi sifreli
öyküde ise Dario Argento'nun imzasi mesajlar, kan içen yarasalar gibi gotik
var. Birbalmumu müzesini merkezine ögeleri basarili biçimde bir, bir sirayla
alan film, pek çok açidan 'eski moda' sergiliyor.Kimi gerçekten de izleyiciyi
korku filmlerini ve bu filmlerle yerinden hoplatan sahnelerin yamsira
karsilikli olarak birbirlerini besleyen film asil gücünü basindan sonuna
çizgiromanlari animsatiyor: Klise kadar belirsizliklerin ortaya koydugu
karakterler,gülünç diyaloglar,standart esrarengiz havasindan aliyor: Yasli
ve tahmin etmesi kolayesrarengiz dinadami dogaüstü güçlerle irtibat
olaylar (tabii ki müzedeki mumyalar halinde midir? yoksa ölen yardimcisi
. aslinda ...) gibi. Örnegin çilgin kötü mezarindan mi kalkmistir? yoksa her
adamin, bir masayabagli güzel kadinin ikisi de mi? yoksa hiçbiri mi? yoksa
yariçiplak vücüduna tüpler, ne?
hortumlarla bir takim renkli sivilar Dünyanin diger kösesinden ise hos bir
enjekte ettigi sahne bu tür filmlere fantastik sinema örnegi çikti geçen
merakli izleyicilerde tam bir deja vu dönemde: Evrenin bekçisi dev bir
havasi yaratiyor. Ancak Maschera di efsanevi kaplumbagamn kötü niyetli
Cera, bu eskimoda filmlerden özellikle politikacilarin emrindeki dev yirtici
sonlara dogru modem özel efektleriyle kuslarla mücadelesini anlatan Japonya
ayriliyor. Senaryoya son seklini veren yapimi Gamera. Bir zamanlar Gojira
Daniele Stroppa tarafindan yazilan bir (Godzilla) gibi tarihöncesine ait dev
pasajda ise, kötü adamin agzindan canavarlari beyazperdeye armagan
sanki, komedi filmlerinden korku eden Japonya'dan hala 'eski moda',
filmlerinegeçisyapan Fulcikonusuyor: mütevazi canavar filmleri çikiyor

i
"Ben hep güzel seyler yapmak oldugunu ögrenmek hos bir duygu.
Ayhan lsik'm
italyan
Korku Filmleri Kaya Özkaracalar

çözmeye çalistigim bu büyük


bulmacayi. tüm ayrintilariyla
aktaracagim.
Ayhan Isik,kariyerinin son döneminde
uluslararasi ortak yapimlara
yönelmisti. Italya'da yasayan bir Türk
isadami olan Sakir V. Sözen'in
yapimciligi üstlendigi ve "Frank
Agrama'nin yönettigi Babanin
Arkadaslari / L 'Amica del Padrina (1972)
adli filmde Richard Harrison'la
basrolleri paylasiyordu.
Daha sonra yine Sözen'in girisimiyle
Italyan sinemacilar bu kez çok daha
ünlü bir oyuncu olanAlman asilliKlaus
Kins~~y~annaill~akA~an~~in
Klaus Kinski'nin Türkiye'de film da rol alacagi iki korku filmi çekmek
çevirdigini ilk kez birkaç yil önce amaciyla Istanbul' a geldiler ve
duymustum. Bir tanesinin yillar önce ~ca' daki Hidiv Kasri'ndaçekimlere
televizyonda oynadigini ve Ayhan basladilar. Kinski, Werner Herzog'un
Isik'in da (O rol almis oldugunu geçen Aguirre' sindeki (1972) mükemmel
yil ögrendigimde ise kulaklarima oyunu sayesindebu dönemde ününün
inanamadim ve bu filmleri dorugundaydi. Ancak çok uyumsuz
izleyebilmeyi iyice kafama koydum. ve geçimsiz bir oyuncu olan Kinski
Sonunda yalnizca bir zamanlar çekimler sirasinda sürekli sorun
televizyonda gösterilmis olani degil, çikariyordu; bu yetmezmis gibi Kinski
çekim asamasinda yarim kalmis ve ve Italyan sinemacilar bir gün ortadan
kaybolmus oldugu sanilan, Türkiye'de kaybolarak Türkiye' den apar top ar
hiçbirzaman seyircikarsisinaçikmamis ayrildilar.Oynadigi bu filmleriizlemek
digerini de buldum. Ve bu mutlu 1979'da ölenAyhan Isik'a hiçbirzaman
haberi, Radikal gazetesinin Cumartesi nasip olamadi. Derken 1986'daYilmaz
ekinde kisa bir haber yazisi ile Duru, bu iki filmden birinin
duyurdum. Evet,Ayhan Isik gerçekten negatifleriniRoma'da görüstügü Sakir
de Türk-Italyan ortak yapimi korku Sözen' den aldi. Duru' nun adini
filmlerinde Klaus Kinski ile birlikte Ölümün Nefesi olarak koydugu film,
oynamisti. Bu filmlerin yapilis göçmen Türk isçileri için yurtdisinda
serüvenlerinin ardindaki gerçekleri video piyasasina sürüldü ve yurtiçind~
ortaya çikarmakise filmleribulmaktan özel tv kanallarinda gösterildi.
daha da zor olacakti. Simdi burada, Ölümün Nefes i, 1 Nisan 1986' da

i
paralarini toparlayabildigim kadariyla Cumhuriyet gazetesinin kültür-sanat
sayfasinda "Ayhan Isik'in yanin kalan
filmi 7 yil sonra tamamlandi" baslikli
bir habere konu oldu. "7 yilin" aslinda
fi1min çekildigi tarihten degil de Ayhan
Isik'in ölümünden itibaren hesaplanmis
olmasi bir yana bu haber çok daha
vahim yanlislar içeriyordu: Haberin
bir yerinde, Yilmaz Dmu "filmin eksik
kalan bölümlerini Hidiv'in Köskü'nde
kendisi çekti" deniliyordu.
Oysa aslinda yabanci sinemacilar
Türkiye' den ayrildiklarinda Hidiv
Kasri'ndaki çekimler esas itibariyle
tamamlanmis bir asamaya varmisti.
Italyanlar Roma' da çekilen bazi ek
sahnelerle takviye ederek her iki filmi
de gösterime hazir hale getirmisler ve hazirlatmis olmasi. Italyan orjinalin
22 Mart 1974'te 64152 ve 64190 özellikle son sahnelerindeki hüzünlü
numaralariyla sicile geçirmislerdi. müzik yerini, korku filmlerinin
Böylece Italya'da 29 Nisan 1974'te geleneksel müziklerini daha çok
gösterime giren La Mano Che Nutre La andiran ürpertici bir müzige birakmis.
Morte'nin (Ölüye Hayat Veren EL) Dublaj sirasinda Ayhan Isik'in
ardindan Le Amanti del Mostro da canlandirdigi Alex adli karakter
(Canavarin Sevgilisi) 28 Mayis 1974'te Türklestirilerek adi Han Bey yapilmis.
bu ülkede gösterime girinisti bile... Her Ancak bununla da yetinilmeyerek
iki film ayrica yillar sonra GVR General filmdeki diger karakterlerin adlari da
Video Realvision sirketi tarafindan neredeyse tamamen degismis: Erol
Italyan video piyasasina da Tas'in canlandirdigi usak Vanya,
sürülmüstü. Johnson; Kinski'nin canlandirdigi
Ölümün Nefesi'nin La Mano Che Nutre Nijinsky, Marshall; Katia Christine'in
La Morte ile dikkatlice karsilastirilmasi, canlandirdigi Masha, Marta; Katya,
Türkçe versiyonun Italyan orjinalinden Marie; Feodor, George; Sonia, Eva
hiçbir fazla sahne içermedigini, hatta olmuslar ...
tam tersinin sözkonusu oldugunu Georges Franju'nun Les Yeux Sans
ortaya koyuyor. Yilmaz Ouru, doku Visage'inden (Yüzsüz Gözler; 1959)
nakli deneyi gösteren oldukça kanli esintiler tasiyan filmin konusu çok
sahnelerin bir tanesinden insanin içini kisaca söyle: Alex/Han Bey ve esi
en fazla kaldiran yaklasik bir dakikalik MashaiMarta bir araba kazasi
kismi, ayrica müfettisin odasindaki bir geçirerek Nijinsky IMarshall'in
sohbet sahnesinden de yaklasik yarim yasadigi Hidiv Kasri'na kaldirilirlar.
dakikalik kismi makaslayarak filmi Nijinsky IMarshall, yüzü yanarak
biraz kisaltmisti. Filmlerin kurgusu da deforme olmus karisini eski güzelligine
ufak bir farklilik içeriyor: lezbiyen seks kavusturmak için bir deneyle
sahnesi, Türkçe versiyonda peçeli MashaiMarta'nin yüzünden doku
kadinla karsilasma sahnesinden sonra, nakli gerçeklestirir. Bu arada Vanya i
Italyan orjinalde ise önce yeraliyor Johnson tarafindan içinde iskelet olan
(Ilginç olan bir nokta Ouru' nun belden i
bir tabuta kapatilan Alex Han Bey,
asagi olmasa da oldukça cüretkar i
Vanya Johnson'un irzina geçtigi Eva
sayilabilecek olan bu sahneyi hiç i Sonya tarafindan kurtarilir. Alex/Han
kisaltmamis olmasi; Ölümün Nefesi Beyin karisinin yerine geçerek onunla
televizyonda gösterildiginde bu birlikte yasamaya niyetlenen Nijinsky
sahnenin yeralip almadigini merak i Marshal'in vefasiz karisi, kendi asil
ediyorum). Duru'nun yaptigi asil katki, kocasini öldürmeye yeltenir ama
Arif Melikov' a film için yeni bir müzik i
basaramaz. Nijinsky Marshall, bir
yangin çikararak intikam alir. Film, üzereyken içeriden Anna'nin
yüzü kanlar içindeki cesedi gören çigliklarini duyuyor ama içeri girmeyi
Alex/Han Bey'in düsüp bayilmasiyla basaramiyor. Irzina geçtigi Anna'yi
son bulur. öldüren Alex, pismanlik duyarak
suçsuz serserinin idamini önlemeye
Canavann Sevgilisi çalisiyor ama vurularak öldürülüyor.
Italyanlar'in La Mano Che Nutre La Ayhan Isik, 84 dakikalik bu filmde
Morte ile es zamanli olarak hemen yalnizca 10-15dakika görülüyor. Ayhan
hemen ayni oyuncu kadrosuyla Isik'in Türk seyircilerin hiçbir zaman
çekmeye giristikleri diger film olan Le hiçbir sekilde izleme olanagini
Amanti del Mostro ise ünlü Dr Jekyll- bulmadigi bu görüntüleri söyle: dk.
Mr Hyde öyküsünden esintiler tasiyor. 06.40-07.35 bahçede Kinski (K) ve
Film, Klaus Kinski ve Katia Christine'in Christine (C) ile birlikte, 08.08~08.20
canlandirdigi bir çift olan Alex (evet, salonda K ve C ile birlikte, 16.15-17.50
bu kez Ayhan Isik'in degil, Klaus bahçede C ile birlikte, 52.20 flashbackte,
Kinski' nin canlandirdigi karakter bu 58.15-59.30 yatakodasinda K ve C ile
adi tasiyor!) ve Anna'nin Hidiv birlikte, 59.52-1.01.00 bahçede C ile
Kasri'na gelerek yerlesmeleriyle birlikte, 1.07.28-1.10.06 yemek
basliyor. Filmdeki ilk sahnesinde masasinda K ve C ile birlikte, 1.10.16-
silindir sapka giyen ve ata binen Ayhan 1.10.55 odada C ile birlikte, 1.11.37-
Isik'in canlandirdigi Igor adli karakterle 1.12.26 C tarafindan disari yolcu
ile Anna arasindaki yakinligi kiskanan ediliyor, 1.12.44 ses duyuyor, 1.13.41-
Alex, kitaplikta buldugu eski bir 1.15.28 (içerideki tecavüz sahnesinin
defterin yardimiyla mahzende gizli bir görüntüleriyle karsilikli olarak) içeri
laboratuar kesfediyor ve yine defterin girmeye çalisiyor, 1.15.44 çaresizlik
yardimiyla burada bir takim deneylere içinde çöküyor.
girisiyor. Ölü bir köpegin iç organlarini Bunlara ek olarak 21'nci dakikada
kullandigi bir deney sirasinda baslayan ve her üç oyuncunun
yanlislikla çarpiliyor ve böylece geçici balkonda birarada olduklari sahne Le
olarak vahsi ve saldirgan ikinci bir Mano Che Nutre La Morte / Ölümün
kisilige bürünerek çevrede bazi Nefesi'nde de yeraliyor. Her iki filmde
cinayetler isliyor. Erol Tas'in birden yeralan baska sahneler de var:
canlandirdigi, olaylarla ilgisiz zavalli at arabasinin gelis görüntüsü,
bir serseri bu cinayetlerden sorumlu Kinski'nin kitaplari devirdigi sahne,
sanilarak linç ediliyor önce. Sonra da laboratuardaki saat ve sayaç
Osiride Pevarello'nun canlandirdigi görüntüleri, çimlerde sevisen çiftlerin
baska bir serseri yine suçsuz yere idama saldiriya ugradigi sahne ve müfettisin
mahkum ediliyor. Igor, bir aksam odasindaki sohbet sahnesi.
ziyaretinin ardindan ayrilmak Bu filmler, yapim sirasindaki sorunlarin
da katkisiyla çok basarili birer film
degiller. Ancak yine de adeta hüzünlü
havalariyla degisik bir tat tasiyorlar.
Bunda kuskusuz büyük bir oyuncu
olan Klaus Kinski'nin burada bile iyi
birer performans sergilemesinin, Elio
Maestosi ve Stefano Liberati'ye ait
müzigin ve görüntü yönetmeni Emore
Galeassi'nin payi var. Dekorlari ve
kostümleri de Italyan sinemasinin bu
alandaki en önemli isimlerinden
Amedeo Mellone gerçeklestirmis ..
Kanli özel efektler Ditta Rambaldi'ye
ait.
Her iki filmin yapimevi olarak
CineEquippe, prodüksiyon amin
olarak ise Claudio Sinibaldi adlari
jeneriklerde geçiyor.Italya'daki düsük
bütçeliseksve siddet sinemasininkötü-
ünlü adlarindan Sergio Garrone, her
iki filmede yönetmen ve senaristolarak
imzasini atmis. 1926dogumlu Garrone
yönetmenlige 1960'li yillarin ikinci
yarisinda Django il Bastardo (1969)gibi
spagetti westernlerle baslamis.
Garrone'nin yönetmen yardimcisi
olarak imzasinin geçtigi lo Monaca ...
Per Tre Carogne E Sette Peccecatrici / Ich,
Die Nonne und Die Schweinehunde (1971)
adli veABD'de The Big Bust Out (1973)
adiyla gösterilen Italya-Alman ortak adlari jenerikte geçiyor. Oyuncu
yapimi bir seks ve siddet filminin de kadrosunda yabanci adlara ve Ayhan
Türkiye'de çekildigi kaydediliyor. Isik ile Erol Tas'a ek olarak bir de
Garrone, kariyerinin sonraki "Gülen Aygün" ve "Turgut Giray"
döneminde bu tür filmlerin adlari yeraliyor. Ilginçtir ki Ölümün
meraklilarinin bile pek azinin hos Nefesi'nde, Italyan orjinalinde
karsiladigi bir alana yönelerek Nazi yeralmayan iki yabanci isim, "Eva
toplama kamplarinda geçen sadizm Curtis" ve "John Collins", oyuncu
agirlikli Lager SSadis Kastrat adlari arasinda geçiyor.. Isin içinden
Kommandantur (1976) gibi filmler çikabilirseniz çikin...
çekmis. Yine ayni sekilde sadizm Düsük bütçeli sinema, arastirilmasi en
agirlikli ama bu kez kadinlar heyecan verici ama en zor sinema
hapishanesinde geçen Detenute alarndir.Çünkü bu konuda hazir yazili
Violente'nin (1984)ardindan sinemayi kaynak pek yoktur, genellikle sifirdan
birakmis. Simdi bir restoran islettigi baslamak zorundasinizdir. Hele
söyleniyor. konunun üzerinden yillar geçmisse
Her iki filmin jeneriginde yeralan ilgili kisilerin kimisi çoktan ölmüstür,
oyuncu kadrosu neredeyse tamamiyla hayatta olanlarin ise bellegi
ayni, hatta ayni sirayla yazilmislar.Bas güvenilmeyecek kadar zayiflamistir.
kadin oyuncu olan Katia Christine, Hatta bazen gerçeklerin çarpitilip
1970'li yillar boyunca birkClçfilmde çarpitilmadigindan ya da gizlenip
daha oynamis. Bunlarin en ünlüsü, gizlenmediginden dahi emin
Tony Curtis'in basrolde oldugu olamazsiniz. Bazikisilerin bazi sirlarla
Casanova 1 Co. (1976);ancak Christine birlikte gömüldügü ya da gömülecegi
o filmde çok küçük bir rolde yeraliyor. hissine kapilirsiniz.Buvakada anahtar
Inanilmaz ama her iki filmin kisi olarak gözüken Sakir Sözen' in
jeneriklerinde de Ayhan Isik'in ve Erol hayatta olup olmadigini kesin olarak
Tas'inadlari geçmiyor!Hatta Italyanlar, saptamak dahi ne yazik ki henüz
Türk oyunculara takma adlar vermeye mümkün olamadi. Bundan 25yil,yani
bile tenezzül etmemisler... çeyrek yüzyil önce bir grup yabanci
Öte yandan Yilmaz Duru'nun sirketi sinemacinin Türk meslektaslarini
Tugra Film yapimi olarak sunulan neden ortada biraktiklari ve daha da
Ölümün Nefesi'nde prodüksiyon amiri önemlisi çekilen filmleri nasilolup ta
olarak "Fuat Coskun", yönetmen ve onlardan habersiz gösterimesoktuklari * Video banttan
belki hiçbir zaman tam olarak bilgisayar ortamina
senarist olarak ise SergioGarrone degil aktararak basima hazir
de, Yilmaz Duru gözüküyor! Ama en ögrenilemeyecek... hale getirdigimiz bu
görsel malzemeler
azindan burada görüntü yönetmeni ancak 'Geceyarisi
olarak Emore Galeassi'nin adi ve Orhan Ünser, Sabah Duru ve Julian Sinemasi' acik bicimde
basrollerdeki yabanci oyuncularin Grainger' a tesekkürler kullanilabilir.
kaynak gösterilerek
Anti-roman
Anti-sinema

robbe-grillet Ali Karabayram

Kisisiz bir mekanin yazinsal inandiri- nesnenin bagimsiz ve nüfuz edilmez


ciligibos bir düzlemin tasvirindeki ahI dogasindan itibaren tanimlar ve bakisi
gerilirnde degil, onu kurgulayan da özgür kilan bu boslukta her cisim
gözdeki sinirsiz ve amaçsiz hareket bir anlati momentidir. Sadece fiziksel
itkisindeyatar.Bubirincilve ham temas degil dilsel bir ayrisimin da yayildigi
nesnenin tüm olanaklariyla yeniden bu bosluk, yüzeydeki kiraçve akiskan
tanimlandigi bir uzay degiskesidir ve görüden derindeki inatçi tarafsizliga
bir izlegin baglayiciligindaki tüm tali kadar yazinin vektörel niceligini
yönelimleri de içerir.Bu genis hareket olusturur. Buyazinsal siddet, dogasina
alanindaki bütün veriler mekanin içkin bir yaratma motiviyle, mekani
Trans-furop-fxpress (1966) dönüstügü temel fiziksel dürtüyü koyutlayan her bütüncm ve izomorfik
ayrintiyi siler. Anlatinin kisisiz ve
koordinatsiz bir mekandaki yeri,
mekandan artan her dilsel ayritin
baslangicidir.
Roland Barthes'in bos sayfasi (page
blanche), belirlenirncibir zaman-mekan
tasvirindeki tüm estetik / ideolojik
baglanimlarin yerinde yazinin yikici
sessizligini bulur. Her aldatici görüm
ya da his baskin bir dürtünün mutlak
gerçekligindekendince belirlenmis bir
dis dünya tasvirinin çözümüdür.
Mekani ve zamani varsil kilan
ayrintilar, dökümünün yansiz ve tasil
gerçekliginde karsiligindan bagimsiz
birer isarettir. Herseye ragmen temel
bir hareket dürtüsü ve dilsel bir motiv
kendi varliginca geçerli sayilmis bir
eylem bagitidir. Fransiz yazar ve
sinemaci Alain Robbe-Grillet'nin ilk
romani Les Gomanes'in (Silgiler; 1953)
kahramani, buldugu her ipucunda
kendine dönen bir arayisin betiminde
ediminin tek ve yanilmaz dogrulanisi
olarak belirir; izleginin çilgin
dinamigini dengede tutan bu siniri
kendi bilincindeçizer.Robbe-Grillet'nin
bir baska anti-kahramani olan kiskanç
koca, dayanilmaz bir dürtünün
sirdasina kendi kadar yakindir. Zaman
ve mekan kavramlari hep ayni
yönsemenin amaci olan bu özlü
olasilikta aslinda bir gerçeklik bilinddir.
Barthes'in bos sayfasi bir uçurum
sezincinde baslayip biten dingin
beyazliktir; ve bilinç, her nesnesinde
bu düssel atilimin izini sürer.
Bu yönüyle yeni roman, incelikli bir
mekan bilgisinin en temel ayrimsalidir.
Kendi kurgu! bütünülügünü yasamsal
bir açmazin siddetinde canli bulur. Bu
dehset duygusunun evreni, Cayrol'un
her baskalasmis bedeninde eksiksiz
izlenen yok bilincidir. Temel bir dürtü
olarak kaygi, diger uyaranlardan daha
az olmamak üzere, bedenin
güdülenmis bir suretiyle tamamlanan
boslugun ve yararsizligin kendisidir.
Bir hareket itkisinin kapsayiciligi tüm
amaçlari asan bu yönelimin hacmince
Glissements Progressifs du Plaisir (1975)
belirlenir: bilincin bedene uzakligi. Hep kendi benliginde tutsak izlegidir. Ikisi
kendi üzerine dönen bir arayis bile bu ve söz konusu karsilasmalari için kesin
mesafenin edimselliginde hayat bulur. hiçbir sey söylenemez; ama genis
Bir film bandinin ardisik kareleri bu bahçeler ve kemerli avlulada büyüyen
bütünlüksüz ama sürekli etkiyi öykü, dilin varsil boslugundaki dehset
uyandirmaya elverislidir. Alain Robbe- dolu evrene yayilir. Sadece edimlerin
Crillet çogu kez sineroman olarak donudugu ara-zaman' da konusan
adlandirilan bu girisimlerinde, zaman anlatici bir olasilik bilincini ve mekanin
ve mekanin öykülendigi, görsel ve edimselligini temsil eder; geçmis, o
kendi ediminde hapsolmus bir ölüdoga bengi atilimda donan görümün yanilgi
yaratinayi basarmistir. Edimin süregen payidir (lapsus memoriae). Anlati
yönünden çok, bütünle ilintisiz gerçek disi bir izlegin degil, ama en uç
kilindigi, biçimsizlestiri1digi, ama sonu olasiliginda kendiyle sinirli bir gerçegin
gelmez ve dehset uyandiran bir resmidir. Ciorgio Morandi yalin bir
kaygisizliga içre k halini ele alir. uzay-nesne bütünlügünde çogalan
Zamanin islerligine müdahale eder, kesinligi biler. Dökümlü ve genis
cisimler yarim kalmis bir fiilde degil, çizgilerindeki ölü-doga sorusuz cevapsiz
ama fiil onlarin sonsuz yöneliminde bir çevrenin anisidir; duralligindaki
yasar; zaman hiç durmasa da bazen sonsuz vazgeçisi mekanda bekliyor
sonsuz atilim'in islerligine dahil olur. bulur. Ayni sekilde Robbe-Crillet ve
Robbe-Ci;illet'nin senaryosunu yazdigi Resnais ikilisi de korkunun yikici
ve Alain Resnais'in yönettigi L'Annee ikileminde hep tanidik bir uzay ya da
Derniere a Marienbad (Geçen Yil hep yasanmis bir zamanin dogrulanisi
Marienbad'da; 1961) donmus figürlerin olarak vardir, ne var ki varolusun
kendiliginde zamanin söylensel temelindeki bosluk ve dehset tüm
derinligidir. Anlatici bir yil önce betimleme çabasini önceler.
yasanmis bir karsilasmayi öykülerken Korku ve yararsizligin madde sinirlari
olumsal bir geçmisten bahseder; fiziksel ve erotik islerliginden yoksun
kadinin, bir parçasi oldugu bu geçmisi bedendir. Bedenin tümden bir
sanki ilk defa dinledigi özgül zaman uyumsuzlugu Glissements Progressifs
ve mekanin tüm ayritlariyla yeniden du Plaisir'de (Hazzin Yavasça
örüldügü bosluk, giderilemez bir Ivmelenmesi; 1975)betimlendigi haliyle
kuskunun bilincidir. Kadin kendi yalnizca erojen duyarliligini yitirmis
geçmisini dinledigi adamda derin bir bir örnek degil, ayni zamanda

i
kesitin cisimlere ve olgulara gömülü uzuvlarinin özerkliginde bütüncül
ideali ya da bir gelecek kurgusunun vurgusunu tamamen kaybetmis bir
organizmadir. Organlarindan yoksun Bütün iliskilerin ayriksi dokusu
bir bedenin peltekligi tüm algi ve toplumsal yasam alaninin nihai geri
reflekssistemininyok oldugu askin bir planidir; La Jalousie (Kiskançlik; 1957)
yapiya gönderir. George Bataille'daki romaninda kendisini aldattigindan
Çolak Günes imgesi göksel bir varligin kuskulandigi karisini bir jaluzinin
eksikligiyle özdeslestirilen insansi gerisinden izleyen koca, ayni zamanda
parçalanistir. Her sakatlanim imgesi aldatan esin asigi olarak öz bilincini
ise dehsetin vurgulandigi o sinirsiz ve tamamlar. Bu bütüncül toplum
geri dönüssüz baskalasimi çagristirir. yasayisi,bireyi ortak temasin (corporate
Anlamsizliga vardinlan cinsel edim touch) gerçekliginden itibaren yeniden
ayinsel bir boyundurugu asirilikla tanimlar; bu dolaysiz etki Robbe-
kirarken kutsal ve yasak olanin Grillet'nin tüm kisilerine ayni
özdesligindeki sinirsizligi amaçlar; uzakliktadir.
Bataille'in fahise-tanriça tasarimi L'Immortelle (Ölumsüz; 1963) ayni
bedenin askin yönelimindeki gündelik takin ak imgesinin biteviye bir
bir fiildir. Glissements Progressifs du tekraridir.Ask ve ölüm seçilmisolgular
Plaisir çiplakligin cinsel ya da bilinçli bir izlek degildir. Nesne
gönderimlerinden bagimsiz ve eylem-
ötesi bir kendilikte bedenin rastlantisal dünyasi, derinlesen anlamsizliginda
bir sunumunu içerir.Robbe-Grillet'nin kendi görümünü yitirene kadar büyür.
erken dönem filmlerindekipomo yüklü Mekan özel kurgulanmis bir yerey
ögelerde ayni yaklasim asiriligin nicel olarak ancak dönüsmüs dogasinda
vurgusuyla (usure du corps) ön plana tanitlanabilir; bir refleks agina dönen
çikar. Bedenin ve mekanin çiplakligi gövde ise baskin bir dürtünün
ayni tasarimin fiziksel bagitidir, bu aksamidir. Mekani koyutIamaya
uçsuz bucaksiz kendiligin korku yarayan bütün ayrinblar kaybolmustur
sinemasindakivarligibir uzay görümü ama geçmisin söylensel uzakliginda
olarak seçilir. Bedenlerin boyandigi bu yapi tekrar kurulur. Robbe-
fantazmagorik alaycilik, erotik bir Grillet'nin evrensel izbesi mekanin bu
dizgeyi asan sayril tepkisizlige genis ve oylumlu betimidir. Anlati
gömülüdür. Bedenin ve mekanin dilindeki sessiz kabullenis temel bir
çiplakligi,bütünün islevselyapisindan uyumsuzlugun acisidir. Romanin
kopan ama onun bir parçasi olmayi gelecegindeki trajik eylem onu
sürdüren arizi edimdir. Genelanlamda sessizligin yankisinda hep yeni baslar
yüksek sanayi toplumunun üretim bulmaktirbelki. Robbe-Grilletsinemasi
histerisi olarak anlasilan bu fazlalik, da bu dehset anmm seyrini bir suç
ürkmüs bireyin kolektif tasarrufudur. ortakliginda mahrem kilar.
L'eden etApres (1971) r-~\-->~, ••.•.•.
,\!>, " ••••
Bataille'm
Gözün Öyküsü ve
Pasolini'nin
Salo' veya Sadarnun
i 20
Günü'nde
ÖiÜm ve Kurban Etme

,
sinirlarin asiimasi
Serhat Günaydin

Giris
Kiz için duydugum ask ve
konusamayan asagilik yaratigin
ölümü sonucu yasadigim
anlasilmaz felç duygusu içinde,
tüm yapabildigim onu kollarima
alip dudaklarindan öpebilmek
oldu.

Ölüm Bataille'in evreninde zevk, esrime


ve korkunun bir biresimidir. Sinirlari
zorlandiginda zevk, yukarida alinti
yapilan Gözün Öyküsü'ndeki (Histore
de L'Oeil, 1928) rahibin orgazmina
benzer bir sekilde korkunun sinirlarim
zorlamaya baslar. Burada oldugu gibi
anlatici, Simone'un yasattigi orgazmla
rahibin ölümünün üstüste geldigi bir
gerçeklik karsisinda felç olmaktadir. öyküleri (ve özellikle Gözün Öyküsü)
Asirilik ve kayip, tedirginligin (angoisse) ve felsefi yazini arasinda bir benzerlik
sürükleyici ve ayin zamanda da tehdit önesürülebilir. Ama Pasolini'nin filmi
edici bir ögeye dönüstügü, üzerinde bir çözümlerneye gitmeden
karsitliklarin bulustugu bir gerçekliktir. önce, Erotizm, Iç Deney ve Lanetli Pay
Bataille'da isik, bilgi, benlik ve haz her adli kitaplari gözönüne alinarak
zaman tedirginlik, korku ve kaybi Bataille'in kavramlari hakkinda kisa
beraberinde getiren ögeler olarak bir bilgi vermek yerinde olur.
kullanilir. Bataille'in yazini bir
tedirginligin, yokolma noktasindaki Ölüm ve Cinsellik
özbenligin yazinidir. Bataille insanin deneyini bir sinirlar
Bataille'in sinilari zorlayan yazinina deneyi olarak tammlar ve bu sinirlar,
benzer bir sekilde, Pasolini de insanin ölümü tanimasiyla olusturdugu
öldürülmeden önce son olarak yasam kosulu gerçekleri tarafindan
gerçeklestirdigi Salo veya Sodom 'un 120 tammlamr. Yasamin gelismesi için,
Günü (Salo o le 120 Giornate di Sodoma, kendini yadsimasi gerekmektedir.
1975) adli filminde, ölüm uçurumunun Diger bir deyisle, yasamin bütünlüge
kenarlarinda dolasan bir çesit sinirdaki ulasmasi için sinirlarini çizmesi, ölümü
sinemayi denemistir. Bu baglamda, tammlamasi gerekmektedir. Yasam
Pasolini'nin filmiyle Bataille'in ölüm, kavraim bir bakima sarti ve temeli olan
ölüm kavraminin varligiyla ortaya

i
cinsellik, sinirlarin asilmasi ve kurban
etme kavramlari üzerine olan kisa çikar. Yasam ölümü kendi amaçlari için
varligin devamliligina etki etmez, tam
tersine varligin devamliliginin kambdir.
Cinsellik ve ölüm, korunmasi gereken
benlik bilincini yadsimakta, hatta
yoketmekte, ama ayni zamanda da Ikisi
de özneyi her zaman varolan daha
genis devamliliklara baglamaktadir.
Cinsellik ve ölüm, bir düzeyde öznenin
çözünmesine yol açarken, diger bir
düzeyde de bir biresim üretmektedirIer.
Iste bu varlik sorunudur.

Sinirlarin asilmasi
Batallie, cinsellik ve ölüm kavramlarini
yaratir, ama ayni zamanda da yasamin birbirine bagli olarak kabul ederken,
yadsimasi olarak kalir. Bataille'a göre esrime ve cinsel asirilik içinde
ölüm aktif bir ilkedir, yasamin sona öznelligin kaybolusu deneyimiyle,
ermesi anlamina gelmez, aksine Tanrinin ölümündeki felsefi egemenlik
yasamin tamamlanmasi, amaci ve kaybini birbirine baglayarak
erimesi anlamina gelir. Ayni zamanda Nietzche'nin fikirlerine yaklasir. Bu
da yasamin kosulunun ve temel ölümle askin kisisel egemenlik
niteliginin yadsimasidir. Yasam, onu güvencesi ortadan kalkmaktadir. Iste
bir gerilim içinde tutan ölüm tarafindan bu eksiklik, Bataille'in sinirlari,
beslenir. Yasam ölümü yadsisa da, ölüm kavramlari, inançlari ve ahlaki
kisinin yasamini olanakli kilan devamli zorlamaya yönelik bir yöntem
bir etkinliktir. izlemesine yol açmistir. Bataille'a göre
Batallie'in asil üzerinde durdugu nokta, tabu ve yasaklama, sinirlarin asilmasi
ölümün birligi ya da ölüm ve erotizm için temel gereksinimleridir. Tabularin
bilincidir. Buradan yola çikarak ölüm, belirlenmesi, ayni zamanda onlarin
erotizm, yasam ve yikim arasinda temel zorlanmasi gereksinimini beraberinde
ve paradoksal bir bag tanimlar. Benlik getirmektedir. Bu nedenle sinirlarin
Tabularin kendi içinde devamli, ama içinde asilmasi tabuyu olusturan bir parçadir.
belirlenmesi, ayni bulundugu evrende devamsizdir. Bir Kisacasi sinirlarin asilmasi "tabuyu
zamanda onlarin benlikle digerinin arasinda da varolan yadsimaz, ama onu askinlastirir ve
bu devamsizlik, benlik bilincini tamamlar"
zorlanmasi olusturur ve benligi varligin Asinlik bir sinirlar oyunudur: Dilin,
gereksinimini devamliligindan soyutlar. Bataille bu disiplinlerin ve tabunun sinirlarinin
beraberinde devamsizligi yikmak için iki yol önerir: çerçeveledigi bir oyun. Toplumun
Birincisi cinsel üremenin biyolojik dinamik bir unsurudur ve tabuyla
getirmektedir. Bu geregi olarak bir benligin ötekiyle sinirlarin asilmasinin etkilesimi,
nedenle sinirlarm kaynasmasi sonucu erotizmin törensel temelinde kisisel bilincin ve toplumun
yapisinin kayip bir devamliliga dogru yatbgi bir sosyal yapinin olusumunu
asilmasi tabuyu yönelisi simgelernesi, ikinci yol ise saglar. Bataille "Il faut le systeme. Et il
,
olusturan bir varligin devamliligini ölümle faut I' exces" (Sistem gereklidir. Ve asirilik
parçadir. Kisacasi birlestirme süreciyle ilgilidir. Ölümden gereklidir) derken, sinirlarin asilmasi
sonra beden çfuür, bu kisinin çözülmesi yoluyla zorlanacak tabularin çizgisini
sinirlarm asilmasi degil, yasamin üremesidir. Öte yandan, belirtmektedir. Sinirlarin asilmasi
"tabuyu yadsimaz, ölüm bir kusaktan öteki kusaga uzanan tabuyu kabul eder, aksi halde temeldeki
ama onu bir devamlilik dizisinin bir bölümü siddetini kaybedecektir. Tabusuz bir
olan yeniden üremedir. Bu nedenle toplum insan disi bir toplumdur. Ve
askmlastirir ve cinsellik ve ölüm bütün kültürlerde tabu da sinirlarin asilmasi kavramilll
tamamlar" törenler, tabular ve asiriliklarla yadsimamaktadir, çünkü tabu olarak
i
simgelenmistir. Kurban etme ve sinir kavrami sadece asilmasi ve
erotizm devamlilik törenleridir. Ölüm zorlanmasi durumunda mümkün


olabilir: asilamayan bir sinir, onu Pasolini ve SaIo veya Sodomun 120 Günü Kurban etmede,
korumak için de toplumsal kurallara Sala ve Sadam 'un 120 Günü filminin
ihtiyaç duyamayacaktir.
kurban eden
açilis yazilarinin sonuna Pasolini, Pierre
Klossowski, Maurice Blanchot, öldürülen
Ölüm ve Kurban Etme Phillippe Solers, Simone de Beauvoir
hayvanla
Bataille'da asiriligin ve sinirlarin ve Roland Barthes gibi Fransiz
asilmasi tartismalarinin bulustugu kuramcilarinin kitaplarini içeren bir özdeslesir.
nokta kurban etme kavramidir. "Esas Kaynakça" bölümü eklemistir. Böylece o da
Kurban etme töreni, sinirlarin asilmasi Bataille'in eserleri bu listeye
eklenmemis olsa da, Pasolini'nin kendini bir
gösterisine verilebilecek en iyi örnektir.
Bu baglamda, belirli araliklarla yapilan Bataille üzerine çaismalar yaptigindan bakima ölürken
kurban etme törenleri kusursuz bir emin olabiliriz. Çünkü 1979'da
yayinlanan, doksan makalesini seyretmekte, o
yasal suç sayilabilir. Kurban etme
töreninde kutsal bir varliga yapilan bir topladigi Betimlemelerin Betimlemesi da bu sekilde
adak, aslinda karsiliginda bir beklentiyi (Deseriziani di Deseriziani) adli kitabinda ölmektedir ...
de beraberinde getirmektedir. Bataille'a Bataille'la ilgili bir makale de yer
göre kurban etme törenlerini birer almaktadir.
olumsuzluk gösterisi olarak kabul Film 1944 yilinda, Nazi etkisi altindaki
etmek yanlis olur. Çünkü bir kurbanin Sa la Cumhuriyeti döneminde
altarda (özellikle insan kurban etme geçmektedir. Birbirlerinin kizlariyla
törenlerinde) öldürüsünü seyretmek, evlendikten sonra, dört yüksek dereceli
seyircilere de bir ölüm tecrübesi memur -Bir Dük, Bir Monsenyör, Bir
yasamalari firsatini vermektedir. Ekselans ve bir de Baskan- kaçirarak
Böylece bir ölüm gösterisine tanik olan topladiklari 8 erkek, 8 kiz, toplam 16
seyirci, kendi ölüm döseginde tecrübe kusursuz örnek genci, muhafizlar ve
edebileceginden çok daha farkli bir hizmetçilerle Marzabotto
ölüme tanik olur. Bu nedenle kurban yakinlarindaki bir saraya toplarlar.
etme, kiside bir çesit ölüm bilincinin Yanlarinda dört tane de orta yasli kadin
vardir. Bu kadinlardan üçü
olusmasini saglamaktadir. Bu çesit bir
törensellik içinde sunulan kurban etme dinleyenlerin cinsel d ürtülerini,
anlattiklari öykülerle costurmakta,
töreninde seyirci, kurban la
dördüncü kadinsa onlara piyanoyla
özdeslesmekte, böylece seyirci
eslik etmektedir. Film Dante'nin
kurbanin ölümüyle kendi ölümünün
Cehennemi'ni andiran üç bölümden
nasil olacagi hakkinda bir imge edinmis
olmaktadir. olusmaktadir: Delilikler Bölümü, Diski
Bölümü ve Kim Bölümü.
Bataille, Hegel, Ölüm ve Kurban Etme
adli kitabinda söyle yazmaktadir:
"Kurban etmede, kurban eden
öldürülen hayvanla özdeslesir. Böylece
o da kendini bir bakima ölürken
seyretmekte, o da bu sekilde
ölmektedir ... Bu nedenle, ne olursa
olsun, insan için gerçekten öldügü ani
yasamak veya gerçekten ölmesinin
izlenimine sahip olmasi gerekmektedir.
Her ne kadar kurban etme töreni
kurbanin kendi ölümünü tecrübe
etmesini dislamaktaysa da, seyircide
seyircinin kendi ölümünün izlenimini
uyandirmak ta dir. Kurban etme
gösterisi topluluk üyelerine,
kendilerinin olmayan bir ölümü
tecrübe etme olanagi saglamaktadir."
adli kisa romani arasinda bir benzerlik
görülebilir. Bunlar arasindaki ilk ortak
nokta üç eserde de anlatici/larin
varligidir. Roland Barthes'in
SadejFourierjLoyoZa adli kitabinda
Sade'in eserlerinde anlah ve anlahernin
rolünü söyle tanimlar: "Sözle ifade
edilmediginde, ahlaksizlik, suç
kendisini ortaya çikaramaz ... Anlatici
kitapta tek oyuncudur, çünkü zaten
söz kendi basina bir tiyatrodur."
Ilk bölümde, Bayan Vaccari karsilashgi SaZo' veya Sodomun 120 Günü'ndeki
cinsel manyaklarla basindan geçen anlaticilar gibi,Gözün Öyküsü'nde de
olaylari anlatirken, dinleyen Dük, bir anlatici Simone adli bir kizla
Monsenyör, Ekseklans ve Baskan da yasadigi deneyimlerini betimler.
çocuklar üzerinde fantezilerini Sade'in Sodomun 120 Günü adli kitabina
gerçeklestirmekte veya felsefi yorumlar benzer bir sekilde, bu deneyimler
yapmaktadirlar. Ikinci bölümde ise yumusak deneyimlerden asinlik ve
Bayan Maggi'nin diskiyiyicilik üzerine artik en sonlara dogru erotik bir vahsete
anlathgi öyküler, bu sefer Baskan'in bir dönüsür. Öte yandan iki kitapta da bir
oglanla evliliginin kutlama yemeginin günden diger güne gelisen olaylarda
diski yedirilerek kutlanmasiyla son bir tarihsel sira belitilmez. Pasolini'nin
billur. Son bölümde, Bayan Castelli'nin filmi de bu baglamda Sade'in tekrarci
anlattigi öyküleri, çocuklarin iskence anlatisal yapi üzerine kurulmustur.
edilerek öldürüldügü final izler. Son Böylesine bir tekrarlayicilik, her cinsel
gün piyanist kendini pencereden deneyimin, deneyimin içeriginden
asagiya atarak öldürür. Ve iskenceler hareketle adlandirildigi (örnegin Kedi
baslar. Sirayla Dük, Monsenyör, Gözü, Antik Gardrop, Marcellle'in Kokusu,
Ekseklans ve Baskan yapilan iskenceleri Granero 'nun Gözü gibi) Gözün
dürbün1e izler. Film iki askerin radyoda Öyküsü'nde de açikca görülür. Bu iki
Pasolini'nin filmi çalan bir müzikle dans etmesiyle biter. eserde diger bir benzerlik de kapanis
Özgün fikir Sade'in Sodom 'un 120 Günü sahnesidir: SaZo' çocuklarin acimasizca
de bu baglamda (Les 120 Journees de Sodome) adli iskence edilerek öldürülmesiyle, Gözün
Sade'm tekrarei kitabindan gelmektedir. Pasolini gerekli Öyküsü rahibin gözünün çikarilmasiyla
korkunç ortami korumustur. Öte biter. Bu iki kapanis sahnesi de,
anlatisal yapi yandan Sade'in dört an karakteri olan Bataille'in Iç Deney ve Erotizm'de
üzerine Curval, Blangis, Ducet ve Piskopos'u, tanimladigi kurban etme ve siddet
kurulmustur. Yargiç, Bankaci, Dük ve Monsenyör'e kavramlari göz önüne alindiginda
dönüstürmüstür. Pasolini Sade'in dört oldukça benzerdir.
Böylesine bir anlahcisini, üçe indirerek, birini piyano
tekrarlayieilik, çalan kadin yapmistir. Sonuç olarak Bataille/Pasolini: Kurban Etme ve
her cinsel ortaya çikansa sadece Sade'in eseri Okuyucu/Seyirci
üzerine kurulu bir filmden çok, Sade'in Erotizm adli kitabinda Bataille kurban
deneyimin, fikirlerinden yola çikarak Pasolini'nin etme gösterisini söyle tanimlar:
deneyimin ortaya koydugu bir film olmustur. "Genellikle yasam ve ölümü
içeriginden uzlastirmayi, ölüme yasamin yeniden
hareketle SaIo veya Sodomun 120 Günü ve fiskirmasi anlamini, yasama ölümün
Gözün Öyküsü açilisini, basdönd ürücül ügün ü,
adlandirlldigi Anlatisal yapilari karsilastirildiginda agirligini vermeyi kurban etme saglar.
Gözün Pasolini'nin SaZo veya Sodomun 120 Ama ayni zamanda kurban etmenin
Günü, Sade'in Sodomun 120 Günü ve içinde ölüm, yasam belirtisi '.re
Öyküsü'nde de Bataille'in Sade kavramlari üzerine sonsuzluga açilistir."
açikca görülür. kurulu, cinsel deneyin sinirlarinin ve Bataille gibi Pasolini de filmin son
tabularinin zorlandigi Gözün Öyküsü bölümü olan iskencelkurban etme
sahnesinde, kurban eden veya olmakta ama bir kurban eden gibi bu Gözün
seyirciler, sadece kurbanin devamliliga gösteride kendi ölümünün bir çesit
dönüsüne tanik olmazlar, aslinda onlar görüntüsünü yasamaktadir.
Öyküsü'nde ve
da kurbanlanyla beraber devamsizliga Salo'da,
dönerler. Böylece aslinda sadece kurban Kaynakça okuyucu/seyirci,
eden degil ama buna asil sahit olan Amaud, Alain and Gisele Excoffon-Lafarge,
Bataille. Paris: Seuil, 1978. görüntülerin
seyirci de bir bakima kendi ölümünün Barthes, Roland. SadejFourierjLoyola. New
bir görüntüsünü görmüs olur. Böylece York: Hill and Wang, 1976. siddetinde, ilk
aslinda kurban edilerek kaybolan, ayni Bataille, Georges. Eroticism. Trans. Mark olarak Tanri
zamanda kazanilmaktadir. Dalwood. London: Marion Boyars
Publishers, 1987. kavraminin
Gözün Öyküsü'nde ve SaZa'da,
okuyucu/ seyirci, görüntülerin
Bataille, Georges. Story of the Eye by Lord
Auch. Trans. Joachim Neugroschel. London:
,
kurban edilisine
siddetinde, ilk olarak Tann kavraminin Marion Boyars Publishers, 1979. ve ikinci olarak
kurban edilisine (örnegin iskence Bersani, Leo. The Freudian Body:
edilmeden önce diski dolu legenlerde Psychoanalysis and Art. New York: Columbia da yazann kendi
tutulan genç kizlardan birisi "Tanrim
Univ. Press, 1986. ölümüne tamk
Bukatman, Scott. Terminal Identity: The
Tanrim, neden bizi terk ettin?" diye Virtual Subject in Postmodern Fiction. London: olur.
haykirmaktadir) ve ikinci olarak da Duke University Press, 1993.
yazarin kendi ölümüne, diger bir Ferrero, Adelio. il cinema di Pier Paolo
Pasolini: da Accatone aSalo' La Passione
deyisle Bataille/Pasolini'nin kendi secondo Pasolini. Venezia: Tascabili Marsilio,
ölümlerini hayallerinde 1977.
canlandirmalarina tanik olur. Aslinda Gregg, John. Maurice Blanchot and the
SaZa" Pasolini'nin bir cinayete kurban Literature of Transgression. New Jersey:
gitmesinden önce yaphgi son filmdir. Princeton University Press, 1994.
Döverek öldürülen Pasolini'nin ceseti Prefanis, Julian. Heterology and the
Postmodern: BataiZle,BaudriZlard, and Lyotard.
2 Kasim 1975 günü Ostia'da London: Duke university Press, 1991.
bulunmustur. Bu baglamda filmin, Rella, Franco. The Myth of the Other: Lacan,
tehdit altindaki Pasolini'nin bu trajik Foucault, Deleuze, Bataille. Trans. Nelson
Moe. Washington: Maisonneuve Press, 1994.
sonunu hazirladigini söyleyebiliriz.
Richardson, MichaeL. George Bataille.
Sonuç olarak gerek filmde, gerekse London: Routledge, 1994.
kitapta okuyucu/ seyirci bir bakima bir Schwartz, Barth David. Pasolini Requiem.
kurban etme sahnesine suç ortagi New York: Pantheon Books, 1992.

Pasalini'nin cesedinin
2 Kasim i975 günü Ostia'da bulunusu
Video kaset piyasasindan

, da da
Ortacag' -

Kaybedenler
Vardi!

et + kan Savas Arslan

PaulVerhoeven'inAmerika'daIngilizce takim bilgilerimizden yararlanarak


olarak çektigi ilk film olan Flesh+Blood olusturulan kurmaca bir dünyada
(1985;ABDvideo adi: The Rose and the geçen bir film. Ancak filmin adindaki
Sword, Tükiyevideo adi: Kan ve Intikam kan ve etin kurdugu acimasizbir dünya
[Patvi Video]; 125 dakika) 16'inci tahayyülünün yaninda ask, din, bilim
yüzyilda BatiAvrupa'da geçen ve kan ve politikagibi çesitli"agir" kavramlara
ve etin, egemen sinema kültürünün da kimi göndermeler yapan bir film.
dayanamayacagi - ancak, o kadar da Et+Kan görkemlive bir o kadar da kanli
abartili olmayan - bir açiklikla bir savasta açiliyor. Savasin sonunda-
sergilendiginden Orion sirketinin derebeyiHawkwood (JackThompson)
piyasaya vermeden önce bir çok her ne kadar askerlerineelegeçirdikle;i
sikintilar yasadigi bir film. Ortaçag' a sehri yagmalamalari sözü vermis olsa
dair önyargilarimiz, söylensel da, bu sözden dönüyor. Yagmalanan
imgelerimiz ve kismen de tarihi bir herseye el koyup savasa katilan
askerleri de sürüyor. Bunlar arasinda Martin ve arkadaslarinin yol göstericisi
bulunan Martin (Rutger Hauer) ve oluyor. Harap bir konaklama yerinde
arkadaslari derebeyinin oglu olan yere gömülmüs olarak bulduklari
Steven (Tom Burlinson) ile evlenecek elinde bir kiliçla tasavvur edilen tek
olan baska bir derebeyinin kizi olan aziz olan St. Martin'in heykeli, Martin
Agnes' i (Jennifer J ason Leigh) getiren ve arkadaslarinin karar vermekte
çeyiz alayina rastliyor ve alayi soyup güçlükler yasadiklari anlarda yardima
ele geçirdikleri bir kaleye yerlesiyorlar. kosuyor ve kiliciyla gitmeleri gereken
Agnes ile Martin arasinda alevlenmeye yönü gösteriyor! Aralarinda bulunan
baslayan ask atesi ise bir süre sonra bir kardinalin (!) (Ronald Lacey) de
kalenin Steven ve adamlari tarafindan yardimiyla saglamlashrilan aziz Martin
kusatilmasiyla birlikte sönmeye söyle ni aslinda Martin ve
basliyor. Film kalenin kaybedilmesiyle arkadaslarinin kendi kalelerini ele
sonlaniyor, ancak Martin, Agnes' in de geçirmeleriyle alternatif bir tami elçisi
yardimiyla kaçmayi basariyor. Mutlu kurgulamalarina da yol açiyor. Kendi
son ise Steven ve Agnes arasindaki kalelerinde ya da bir diger deyisle
iliskinin kurulmasiyla saglaniyor. Ortaçag'in feodal dünyasindaki kendi
Ancak fi1minbu mutlu sonu a1ishgirniz kralliklarinda Martin ve arkadaslarinin
Hollywood filmi sonlarindan oldukça tanrisini kiliçli aziz temsil ediyor. Dinin
farkli. Filmin ana akintilarindan birisini dogmaya görece açik olan tarafi, aziz
Agnes'in Steven ve Martin arasinda bir Martin heykelinin her türlü safsatayi
seçim yapmada kararsiz kalmasi kabul ettirmedeki ve tarhsmali kararlari
olusturuyor. Her ne kadar Agnes fi1min onaylamadaki etkin rolüyle
sonunda basit bir asker olan Martin'i vurgulaniyor. Trajik biçimde kardinalin
seçmemis olsa ve klasik anlatiyi deyimiyle, tanrinin bir isareti olarak
yeniden kursa da, filmdeki bakirelik karsilarina çikan aziz Martin heykeli
kültünün yikilmasi gayet önemli. fi1min sonunda sanki tanrinin bir baska
Hawkwood'un Steven'a çok güzel bir isaretiymiscesine ayni kardinalin
"bakire" olarak tarif ettigi Agnes, filmin ölümüne yolaçiyor.
sonunda bakireligini - Martin'le görece Et+Kan'in bir diger "agir" temasi da,
açik bir sevisme sahnesinde - kaybetmis bilimin Ortaçag' da yeni yeni
olarak Steven' a gidiyor. Bu nedenle, tomurcuklanmaya baslayan
klasik anlatinin üretmeye meyilli gelisiminden sözetmesiyle kuruluyor.
oldugu hakim ahlaki degerler bütünü Derebeyi Hawkwood oglu Steven' i
kiriliyor ve film içinde kisa da olsa okumaya göndermistir (olasilikla,
soylu bir "kiz" ile tebaadan bir parali Britanya'ya). Steven okulda ögrendigi
asker birlikte oluyor. Film bir biçimde kimi savas taktiklerini uygulamaya
hayatinin gerçek askini buldugunu çalisir ancak ilk denemede basarisiz
sanan Martin'in acikli hikayesi olarak olur. Martin ise kurnaz bir savasçi klasik anlatinin
da düsünülebilir, ancak Martin'in olarak kendi kaleleri kusatma
üretmeye
rindligi ve görece özgür yasami böyle altindayken, ustadan ögrendigini
bir çikarsamanin olanaksizligina isaret ustaya satar ve bunda da basarili olur. meyilli oldugu
ediyor çünkü kurgu dahilinde olan Veba bulasan insanlarin yaralarina hakim ahlaki
Ortaçag gerçekligi bir parali askerin uygulanan daglama yöntemine seçenek
degerler
(sözgelimi Hawkwood'un emrinde olarak Steven' m önerdigi Arap
çalisan Arnolfini) kendine ait bir avuç hekimlerinin yaranin kanini akitma bütünü kiriliyor
toprakta huzur içinde yasamasinin yöntemi ise Arnolfini tarafindan .
ve film icinde
olanaksizligini öngörüyor. Dolayisiyla, uygulanir ve çalisir. Bu ve benzeri kisa da olsa
filmin sonunda Martin'in yalnizliga ayrintilardan yola çikarak
yelken açmasi biraz da filmin kendi gelistirdigimiz Ortaçag imgesi ise soylu bir "kiz"
gerçekliginin bir sonucu ... gittikçe güçlenir ve bilimin de 16'inci ile tebaadan bir
Filmin ikinci "agir" temasi ise din. yüzyil civarlarinda "yükselmeye"
baslamasina iliskin tarihi bilgilerimiz
parall asker
Ortaçag' a dair önyargilarimizin bir

i
çogunun temellendigi din temasi, de dogrulanir. birlikte oluyor.
Bunlara ek olarak, Et+Kan politik bir ya da huzuru aramalari, bulmalari ve
film olarak da okunabilir: 16'inci yüzyil bunun da bedelini pahaliya
Avrupa'sinda derebeylerine ödemelerine dair bir film, Et+Kan.
baskaldirabilecek cüreti kendilerinde Tarihin öznesi olmayi bir türlü
bulan bir avuç, aymaz parali askerin beceremeyen kaybedenlerin imkansiz
trajik öyküsü ... Haksizliga karsi çikan hayallerinin siradanligina, aptalligina
ve sonunda kendi "kralliklarini" ve ümitsizligine dair bir film. Her ne
Martin'in yönetiminde kuran bir avuç kadar filmin sonunda güçlü olup da
insan. Ilginç biçimde kendi zayiflarin safinda olan Hauer (ya da
kralliklarinin rengi de kirmizi. "esas oglan") kaçmayi becerse de,
Baslangiçta "kizil komünistlerin" insanin insanin kurdu oldugu bir
kurdugu bir devrim hükümeti gibi dünyada zayiflarin kaybetmesinin
görünen bu küçük "devlet," Martin kaçinilmazligini imleyen bir film. Bütün
(kral) ve Agnes'in (kraliçe) tebaadan bunlara karsin, Verhoeven filinlerinde
ayri olarak beyaz giymeye eksik olmayan nese ve sürükleyicilige
Cam sikilan her
baslamalariyla birlikte bir kralliga sahip. Üstüne üstlük Et+Kan'e dair ...
insamn istedigini dönüsüyor. Thomas Moore'un
öldürebildigi ve uzaklarda aradigi ütopya, yoktan
varedilmistir ama varligi ise kaçinilmaz
gücü yettigi olarak onu varedenlerin Verhoeven Filmografisi:
herkese karsi . muhayyilelerinin sinirlarini asamaz .
üstünlügünü Matin ve arkadaslarinin yarattigi yok- 1. Een hagedis teveel (A Lizard too
ülkede de, varolan ülkelerin sorunlari Much),1960
kiliçla kabul tezahür eder ve kismen de olsa yikima 2. Niets bijzonders, 1961
ettirdigi, vebah bir yolaçar. 3. De Lifters, 1962
köpegin parça Et+Kan'in simdiye -kadar sözünü 4. Feest (Let's Have a Party), 1963
ettigim agir konularin ötesinde, bence 5. Het Korps Mariniers (The Royal
parça edilip asil önemli ve güzelolan tarafi ise kan Dutch Marine Corps), 1965
.
kusatilan bir ve etin bir filmde ne kadar iyi 6. Portret van Anton Adriaan Mussert
kaledeki insanlari islenebilecegine dair Hollywood'ta (TV), 1968
esine az rastlanan örneklerden birini 7. Floris (TV DizisI), 1969
yoketmek için teskil etmesidir. Avrupa sinemasinin 8. De Worstelaar (The Wrestler), 1970
mancmikla kimi korku filmlerinde örnegini verdigi
9. Wat Zien ik? (Any Special Way ya
kaleye atllabildigi "kirmizinin" görsel güzelliginin - ki bu da Business is Business),1971
bir film. güzellik, beyazla çok iyi bir karsitlik
10. Turks Fruit (Turkish Delight), 1973
olustumaktadir - Hollywood' da esine
az rastlanir, ama "Hollywoodca"ya 11. Keetje Tippel (Cathy Tippel ya da
Hot Sweat), 1975
çevrilmis bir islenisi Et+Kan'te
görülebilir. Bir yandan ölümün her an, 12. Soldaat van Oranje (SoIdier of
her yerde olinasi, bir yandan da hayatin Orange ya da Survival Run), 1977
degersizligi ...Seksin siddetle bulusmasi 13. Voorbij, voorbij (TV), (All Things
ve ölüme yelken açmaktan Pass),1979
çekinmemesi... Erkek egemen bir 14. Spetters (1980)
15. De Vierde man (The Fourth Man),
dünyada kilicin ucundaki ölüm kalim
mücadelesi ... Cani sikilan her insanin 1983
istedigini öldürebildigi ve gücü yettigi 16. Flesh+Blood (Kan ve Intikam), 1985
herkese karsi üstünlügünü kiliçla kabul 17. Robocop, 1987
ettirdigi, vebali bir köpegin parça parça 18. Total Recall (GerçegiArayis), 1990
edilip kusatilan bir kaledeki insanlari 19. Basic Instinct (Temel Içgüdü), 1992
yoketmek için mancinikla kaleye 20. Showgirls, 1995
atilabildigi ve daha bir çok baska 21. Starship Troopers (Yildizgemisi
biçimlerde bugünün degerlerinin SavasçilariI),1997
bozguna ugratildigi acimasiz bir

i
dünyada bir avuç insanin mutlulugu
PEKi BU FiLMLERi iZLEME OLANAGI
NASIL BULUNUR?

Türkiye'ye video 1980'lerde ilk geldiginde Korku sinemasi ve benzeri türler acisindan
video kaset piyasasinda inanilmaz bir dünyanin en genis kataloguna sahip olan
canlilik yasanmisti. H.G. Lewis'in gore bu sirket ABD'de ticari olarak piyasaya
filmlerinden italyan yamyam, zombi, sürülmemis filmlerin video kopyalarini
kadinlar hapishanesi filmlerine kadar internet üzerinden siparis etme olanagini
Bati'daki pek çok ülkede bile bulunmasi sunuyor.
çok zor ya da olanaksiz olan istismar Something Weird Video PO Box 33664
sinemasi ürünleri ülkemizde piyasaya Seattle WA 98133 USA Tel.:-90-1-206-
sürülmüstü. Ancak talep belli bir 3613759 internet:
doygunluga ulasinca maymun istahli www.xxxcat.comjsweird
sermaye sahipleri, hizla canlandirdiklari Internet üzerinden siparis olanagi
bu piyasayi ayni hizlaölüme terketmislerdi. sunmamasina karsin az bulunan kimi
Bugün, o dönemde piyasa sürülenfilmlerin filmleri buradan edinmek olasi.
bazilarinin ancak beta kopyalarini zaman
zaman bit pazarlarinda bulmak mümkün Ancak yurtdisindan film siparis etme
oluyor o kadar. Çok sükür, son aylarda konusunda dikkate alinmasi gereken bazi
video piyasasinda ciliz da olsa bir noktalar var. Amerika'daki video sisteminin
hareketlilik yeniden yasanmaya basliyor (NTSC),Avrupa'dakinden(PAl) farkli olmasi
nedeniyle Amerikan video kasetlerini
gibi. Bu sayimizda
Intikam) F1esh + B/ood
ile basladigimiz (Kan ve
ülkemizde izleyebilmeniz için video aygitinizin 'multi-
piyasada bulunan kasetlerin tanitimina standart' olmasi gerekiyor.
gelecek sayimizda çok daha genis yer Yurtdisindan film siparis etme konusunda
verecegiz.
karsilasilan asil bÜYÜksorun, denetim
Ancak bu derginin sayfalarindan tanitilan
ve tanitilacak filmlerin önemli bir sorunu .. Yurtdisindan getirilen kasetler
zaman zaman gümrükte alikonarak Kültür
bölümünün en iyimser tahminle bile
Bakanligi'na denetime gönderilebiliyor.
görünür bir gelecekte Türkiye'de piyasaya
sürülmesini beklememek gerekir. Zaten Türkiye'ye yalnizca porno ve siyasi açidan
böyle filmlerin çogu Bati'da bile her video 'sakincali' görülen filmleri sokmak yasak,
dükkaninda bulunur cinsten degil, korku filmleri konusunda bir yasak
genellikle özel siparisle sahip olunulabilen sözkonusu degiL. Bu durumda kasedin
filmler. elinize geçmesi bir hayli zaman aliyor ve
sinir bozucu bir bürokratik süreç ile
Hepsini olmasa da burada bahsettigimiz karsilasmak zorunda kaliyorsunuz. Aslinda
filmlerin çogunu asagidaki adreslerde Kültür Bakanligi'nin, birden fazla sayida
(birinde bulamadiginizi digerinde) olmayan kasetlerin denetimine gerek
bulabilirsiniz: olmadigi konusunda bir süre önce bir
VideoOnlineExpress internet: genelge yayinladigi söyleniyor ama
www.videoexpress.com gümrükte uygulama hala eskisi gibi
Bu adreste mainstream sinemanin bütün
sürüyor ve Kültür Bakanligi istese de
örneklerinin yanisira bu dergide istemese de 'ele geçirilen' kasetler onlara
bahsettigimjz filmlerin birkismini
bulabilirsiniz. Ozellikle kredi kartiniz varsa denetime gönderiliyor. Böyle olunca da
internetteki kimi video siparis sayfalarinda
istediginiz filmlerin hizli ve güvenli bir
Türkiye'nin adi Malezya gibi ülkelerle
sekilde adresinize gelmesi videoexpress
web sitesinde bikaç dakika geçirerek birlikte anilarak böylesi ülkelere siparis
mümkün ... edilen kasetlere gümrüklerde sorun
Video Search of Miami PO Box 16- çikartildigi yaziliyar. Türkiye'nin itibarini
1919 Miami FL 33116 USA Tel: -90-1- daha da azaltan bu uygulamanin en kisa
305-2799773 internet: www.vsom.com sürede kaldirilmasini umuyoruz.

You might also like