You are on page 1of 244

BLDRLER KTABI

PROCEEDINGS BOOK
II
Bu kitapta yaynlanan yaz ve graklerin her hakk mahfuzdur. Sektrel Fuarclk Ltd. tinin yazl izni
alnmadan, kaynak gsterilerek de olsa iktibas edilemez. Bildirilerin btn sorumluluu yazarlarna, ilanlarn
sorumluluu ilan sahiplerine aittir.
All rights reserved. No parts of this publication may be reproduced in any form or by any means, whether
as a source without the consent of the Sektrel Fuarclk Ltd. ti. The responsibility of all presentations and
ads belong to their authours and owners.
Sektrel Fuarclk Ltd. ti.
Balmumcu Bahar Sok. No: 2/13
Beikta/stanbul
Tel : (0212) 288 00 46
Faks : (0212) 211 38 50
web sitesi : www.sektorelfuarcilik.com
Bask ve Cilt / an Ofset
Ayazaa
Tel: 0212 289 24 24
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
III
NSZ
Deerli Katlmclar,
Enerji sektrnn global olarak alkantl ve dinamiklerin hzl deitii bir geliim ierisinde olduu son yllarda, sektr
oyuncularnn uluslararas bir ortamda durum deerlendirmesi yaptklar, gelimeleri paylatklar etkinlikler her zamankinden
daha byk nem tayor. Bu anlamda Trkiyede dzenlenen en nemli organizasyon olan Uluslararas Enerji ve evre
Fuar ve Konferans (ICCI

), 18. ylnda Trkiye ve Avrasyann En By olma nvann da elde etti.


Enerji ve evre sektrlerinin sorunlarnn ve zm nerilerinin tartlmas ve enerji retim teknolojisindeki yeni gelimeler
ve uygulamalar hakknda bilgi ve tecrbe paylamna imkan salamas bakmndan ICCI

, sektr temsilcilerini bir araya


getiren nemli bir platform. Enerji sektrndeki gelimelere paralel olarak daha fazla uzman, bilim insann ve sanayiciyi
bir araya getiren etkinlik, gn srecek olan youn bir programa sahip. Konferans sresince kamudan, zel sektrden
ve sivil toplum rgtlerinden pek ok katlmcyla bir araya gelerek, enerji sektrnn sorunlarn tartmaya aacak ve bu
sorunlara uygun zm alternatieri yaratmaya alacaz.
1994 ylndan beri dzenli olarak her yl gerekletirilen ve istikrarl ve gvenilir bir etkinlik olan ICCI

, yalnzca lkemizde
deil, uluslararas alanda da en nemli enerji etkinliklerinden biri haline gelmitir. Fuar, Konferans ve kili Grmelerini
ayn anda sunarak yeni bir konsept yaratan ICCI

Fuar ve Konferans, bu yl da B2B kili Grmelerine ev sahiplii


yapacak. Yeni i birlikleri gelitirmek ve ticaret hacmini artrmak amacyla Trk rmalarnn Sudandan Avusturyaya kadar
16 farkl lkeden uluslararas delegeler ve alm heyetleriyle ayn masada bulutuu bu etkinlikler de geen seneki gibi yine
ok byk ilgi grecek.
Enerji sektrne yn verenlerin katlmlaryla gerekletirilecek olan ICCI

Konferansnda, dzenlenecek 7 ayr panel ve 39


oturum ile sektrn en nemli gndem maddeleri tartmaya alacak. Konferansta gn boyunca sunulacak bildirilerin
topland bu kitap, gndeme gelecek olan deerli grlerin topland nemli bir referans belgesi niteliindedir.
Ayrca ICCI

, enerji alannda zverili almalar tevik etmek amacyla, getiimiz yl Trkiyede ilk defa verdii Enerji
Oscarlar ile de farkl bir ayrcalk yaratt. Organizasyondan sonra Mays aynda sahiplerini bulacak olan Enerji Oscar
dlleri 2011, yenilenmi ekliyle enerji sektrne verilen hizmetleri ve yaplan katklar desteklemek ve ileri vadede
yaplacak projeleri ve hizmetleri de tevik etmek amac tayor.

Bu erevede, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl, evre ve ehircilik Bakanl, Ekonomi Bakanl, Enerji Piyasas
Dzenleme Kurumunun destekleri ile TO, TSAD, MSAD, EMSAD, GENSED, HESAD, MMG, PETDER, TDBB ve
TRKOTED gibi kurulularmzn da bizlere sunduu bilgi ve teknik katklarla, Sektrel Fuarclk tarafndan dzenlenen bu
konferansn ve fuarn lkemiz enerji ve evre sektrleri iin olduka nemli ve yararl olduuna inanyor, destekleyen ve
organizasyonda emei geen herkesi kutluyorum.
Selahattin MEN
ICCI

2012 Yrtme Kurulu Bakan


BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
IV
Deerli Katlmclar,
1994 ylndan beri, her yl Trkiyenin enerji otoritelerini bir araya getirerek, sektrn sorunlarn gndeme tayan, bu
sorunlara k tutan ve beraberinde zm alternatieri yaratan bir platform haline gelen ICCI

, bu yl 18. yana giriyor...


Her geen yl, Trkiyede enerji piyasalarnda yaanan dinamizmin bize verdii katkyla temellerini daha salam bir zemine
oturtturduumuz etkinliimiz, bugn artk hem Trkiyenin hem de blgemizin, enerji ve evre alannda dzenlenen en etkili
ve kapsaml organizasyonu haline geldi. Uluslararas apta hem konferans hem fuar ve hem de ikili i birliklerine olanak
salayarak, milyar dolarlar bulan i hacminin yaratld B2B etkinlikleri ile ICCI

, dier organizasyonlardan ayrlarak,


farkn oktan kantlamtr. Ayrca, bu sene ikinci defa sahiplerini bulacak olan ICCI

Enerji dlleri de, sektrn yatrm


ve katk anlamnda tevik edilmesi ynnde nemli bir etkiyle, ICCI

nn farkn pekitirmektedir.
18. yln doldurduumuz 2012de, ICCI

nn gerek konferans ierik ve kapsamyla, gerekse fuar alannda sergilenen rn


ve zmlerin eitliliiyle, ne kadar ivme kazandna umarm sizler de ahit olacaksnz. Ve siz deerli katlmclarn
destei ve nemli katklaryla, ICCI

nn ilerleyen yllarda etkisini ok daha artrarak, enerji sektrnde ulusal ve uluslararas


lekte bir enformasyon kprs haline gelecei kukusuz.
Zira Trkiye, bugn kresel lekte yaanan tm ekonomik ve sosyal olumsuzluklara ramen, dnyann en byk ilk 10
ekonomisinden biri olmay hedeiyor. Hedemiz byk, ancak bu hedefe doru attmz admlar da bir o kadar byk ve
salam... Biz bu emellerimize ulamaya alrken, ekonomik kalknmamzn srdrlebilir olmas da bir o kadar nemli.
te bu noktada, ekonomimizi srtlayan tm nemli dier sektrler gibi, enerji sektrne de bu aamada ok kritik roller ve
grevler dyor. Nitekim, enerji piyasalarndaki yaplanma srecinin hzlanmas, enerji teknolojilerinde gelien Ar-Ge ve
inovasyon kavram, yatrm ortamnn canlanmas, yeil retim, yeil tketim, enerji tasarrufu ve verimlilii konularnda her
geen gn ykselen bilin gibi etmenler, enerji sektrn besliyor, nn ayor ve ilerletiyor. Neticede, her geen yl daha
ok byyen, gelien ve adndan sz ettiren sektrmz, Trkiyenin kalknmasna paralel, kamu ve zel sektrn baarl
i birlikleriyle nmzdeki yllarda ok daha nemli noktalara gelecektir.
Biz de sektrn bize verdii umutla, karar vericiler ile birlikte kamunun, zel sektrn ve bu iin ilmini yapan akademik
camiann en nemli temsilcilerini bir araya getirip; konuulmayanlar konumak, zlmeyeni zmek iin bir platform
oluturma hizmetini sunmaya devam edeceiz. ICCI 2012de sunulan bildirilerden oluan bu kitap ve kongre sresince
yrtlen tartmalardan elde edilen sonularn, enerji sektrnn geleceine dair, ilgili btn kesimlerin yararlanaca
nemli bir kaynak olacan mit ediyoruz.
Ve ICCI 2012ye desteklerini esirgemeyen, bata Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl, evre ve ehircilik Bakanl,
Ekonomi Bakanl, Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu, Yenilenebilir Enerji Genel Mdrl olmak zere; TO,
MSAD, TRKOTED, HESAD, GENSED, TDBB, MMG, EMSAD ve PETDER gibi kurum ve kurululara kranlarmz
sunuyoruz.
Enerji sektrnde nemli gelimelerin yaanacana inandmz 2012 ylnda, artk 18. yayla rtn ispatlam bir
etkinlikte, gzel yarnlar dlemeniz dileiyle...
En derin sayglarmzla,
Sleyman Bulak
Sektrel Fuarclk Ynt. Krl. Bk.
GR
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
V
NDEKLER / INDEX
Enerji Santralleri ve Farkl Ynlerden Mukayeseli Deerlendirmesi .................................................................................................... 1
A. Beril TURUL
Elektrik Piyasas Yan Hizmet Muayeneleri .............................................................................................................................................. 5
Ahmet Krad ANAKI
Development of An Open Architecture Controlller For The Highest Safety Levels ........................................................................... 8
Albert De KLER, Bart VISSCHER, Jeroen Van Der TOGT
Elektrik Enerjisi Ticaretinde Kredi Riski Ynetimi ...............................................................................................................................13
Asl Poyraz KUNT
Elektrik Sektrnde lgili rn Pazar Tanmlamann nemi ..............................................................................................................16
Baak ARSLAN
Kurumsal Srdrlebilirlik ve rn eitlendirme Asndan Karbon Ntrlk ................................................................................21
Bengisu ORAKI
Modern Gasturbines To Meet The Future Market Demands ...............................................................................................................25
Bo PERSSON
Power Plant Solutions for Emerging Markets ......................................................................................................................................28
Burcu COKUN, Socrates PASTROMAS
European Law Aspects Renewable Energy In Europe (EU) .............................................................................................................32
Dorothe JANZEN
Bitkisel ve Hayvansal Atklardan Biyogaz retim Pilot Tesisi ............................................................................................................37
E. Alptekin YAMUR, Osman YALDIZ, Gnnr KOAR, Halil brahim SARA, Kamil EKNC, Durmu KAYA
Rzgar Enerji Santrallerinin evre ve Planlama Asndan Deerlendirilmesi .................................................................................40
Ebru ARICI
Evaluation of Environmental and Social Aspects For Hydropower Projects In Turkey Within The Financing Process Of
Internatonal Public Banks .....................................................................................................................................................................42
Ece AKARCA, Beate KOHLER, Stephan HEIMERL, Gken BECEREN
Hastanelerde ve Alveri Merkezlerinde Trijenerasyon Uygulamalar .............................................................................................45
Emine FLOLU
Wind Energy Power Plants, Electricity Market Conditions and Feed In Tariff Applications.............................................................48
Erin KISA
Kuzey Kbrsta Biyoenerji ve Biyorn retim Olanaklar .................................................................................................................51
Ertan AKN
Gn ncesi Elektrik Piyasasnda Saatlik Fiyat Tahmini ......................................................................................................................55
Fatih KLMEK
Kmrn Gazlatrlmas ve oklu retim Uygulamalarnda Kullanm ............................................................................................59
Fehmi AKGN, Yeliz ETN, Alper SARIOLAN, Serhat GL, mer Faruk GL, Sinan AL
Biyogaz Projeleri in Fizibilite Hazrlanmas ve Deerlendirme Kriterleri ........................................................................................65
Ferit IIK, Evren DNMEZ
Uzaktan Okuma Teknolojileri .................................................................................................................................................................68
Gkhan YANMAZ

Substrate Feed Optimization and Control Of Agricultural Biogas Plants .........................................................................................71
Daniel GAIDA, Peter KERN, Christian WOLF, Michael BONGARDS, Gl YILDIRIM
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
VI
Fire Fighting Solutions In Wind Energy Systems ................................................................................................................................76
Hande Topal BIYIKLI
Continuous Process Quality Monitoring and Early Detection of Faults By Means of Key Performance Indicators In
Power Plant Operation ............................................................................................................................................................................80
Harald SPLIESSGARDT
Nkleer G Santrallerinin Kurulmasnn ve letilmesinin Hukuki Altyapsnn Deerlendirilmesi ..............................................83
Harun KILI
Enerji Yatrmlarnda Uyumazlklarn zmnde Tahkim
-Hukuki Dayana, Gncel Tahkim Kararlarnn Analizi ve Sonularnn Deerlendirilmesi- ..........................................................87
Harun KILI
Wind And Solar Energy Market In Turkey Risk And Opportunities ................................................................................................93
Helmut KLUG
Trkiye Doal Gaz Piyasasnda Liberalleme Srecinde BOTA letim Sistemi ve
nc Taraf Eriimine likin Deerlendirmeler.................................................................................................................................96
Hzr Hakan NAL
Rzgr Hz lmndeki Hatalarn Enerji retimine Etkileri ve Rzgar Hz lmnde Yeni Stratejiler ................................. 100
skender KKEY
Dnyada Yk Ynetim Sistemi Uygulamalar .................................................................................................................................... 103
Krat TANRIVEN
Elektrik Piyasas Yan Hizmet Muayeneleri ......................................................................................................................................... 107
Levent KILI
Elektrik Santral Projesinin Kurulumunun rnek Tesis ve letme Verileri zerinden Yeniden Deerlendirilmesi .................... 111
Levent KILI
Smart Grids The Key For A Clean, Secure and High Developed Energy Supply ........................................................................ 114
Leyla GRAN
Trev Enstrmanlar, Elektrik Piyasalarndaki Uygulamalar ve Trkiye Elektrik Piyasasndaki Yeri ......................................... 117
Mehmet Tuna KK
Vestas and The Carbon Conscous Corporations Approach ........................................................................................................... 121
Mirella Amalia VITALE
Trkiye Elektrik Piyasas Bilgi Servisi (TPIS) .................................................................................................................................... 126
Murat KUTLUTRK
Hidroelektrik Enerji Yatrmlarnda Tevik Uygulamalar ve zel Sektr Tarafndan Karlalan Zorluklar ............................... 129
Mustafa GRBZ
Temiz ve Srdrlebilir Bir Gelecek in Hidrojen Enerjisi Teknolojileri........................................................................................ 133
Mustafa HATPOLU
Trkiyede Isl ve Elektrik Enerjisi Asndan Gne Enerjisi Sektrnn Geliimi ve Bugnk Durumu ................................. 137
Necdet ALTUNTOP, Doan ERDEMR
Enerji Piyasas Dzenleme Kurumunca Yrtlen Kamulatrma almalar Hakknda Genel Bir Deerlendirme ................. 141
Nee LEBLEBC
Yk-Frekans Kontrol ve Trkiye Elektrik Sistemi Uygulamalar, Genel Deerlendirmeler ......................................................... 145
Ouz YILMAZ
Enerji Politikalar Penceresinden Arap Baharnn Genel Analizi ve Farkl Corafyalar Etkileme htimalleri ............................. 153
Ouzhan AKYENER
Assessment and Comparison of An Operational Wind Farm Using Wind Atlas and CFD Methods ........................................... 157
mer Emre ORHAN, idem NALAN, Bar BAYIRLAR, Gkhan AHMET
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
VII
Risk Paylam ve Finansman Gereklilikleri Asndan Enerji Tesisi Kurulum Szlemesi (EPC Kontrat) ve
Baz Esasl Maddeleri ........................................................................................................................................................................... 160
mer KESKL
Toplu Konutlarda Kojenerasyon Uygulamalar in Alternatif Yaklamlar .................................................................................... 166
zay KAS
Dar apl Jeotermal Kuyular ve Kuyu Kontrol ................................................................................................................................ 169
zgr alan KUYUMCU, Umut Z. Destegl SOLAROLU
Power Plant Automation SPPA T3000 ............................................................................................................................................. 174
Serkan BAKILLI
Sustainable Biomass To Clean Energy Pathways: Alternatve/Clean Energy Incubators ............................................................ 177
Serpil GRAN
Deniz Suyu Soutma Kuleleri ............................................................................................................................................................. 180
Sinan ZELKAY
The Anemos Wind Atlas For Turkey................................................................................................................................................... 184
Heinz-Theo MENGELKAMP, Joachim GEYER, Tayfun HIZ
The High Available and Efficient Coal Fired Power Station ............................................................................................................. 187
Wolfgang A. BENESCH, Martin HAY, Jacob T. VERGHESE
Lisanssz Elektrik retimi ve Rzgar Trbinleri ................................................................................................................................ 191
Yaln KIROLU
Elektrik Datm Faaliyetinde Kalite.................................................................................................................................................... 194
Yelim Nur RN
Mekansal oklu Kriterli Karar Verme Analizi le Elektrik letim Hatt in Gzergah Seimi ......................................................... 198
Yiit DEDEMEN
Farkl Nkleer Santrallerin Kurulum Maliyet Analizleri ..................................................................................................................... 202
Z. Hazal TURANLI, A. Beril TURUL
Trkiye Enerji Politika ve Stratejileri .................................................................................................................................................. 206
Zeynep GNAYDIN, Serhat AKPINAR
POSTER BLDRLER
Synthesis And Characterization Of Poly(Polyethylene Glycol Monomethyl Ether Acrylate) Polymers As Solid-Solid Phase
Change Materials For Thermal Energy Storage ............................................................................................................................... 213
Derya KAHRAMAN, Cemil ALKAN
Rzgr Enerjisi Dhil Olan G SistemlerindeEkonomik Yk Datm Probleminin zm .................................................... 217
Emrah ETN, Ferhat DALDABAN
Elektrik Piyasas Yan Hizmet Muayeneleri ......................................................................................................................................... 221
Nurkan BAYKARA
Rzgar Trbinlerinin Aeroelastik Tasarm ........................................................................................................................................ 223
zgn KORUKU
Catalytic Oxidation For Elimination Of Hazardous Off Gases Emissions Lessons Learned At Haldor Topsoe ................................. 226
Torben HANSEN, Soner TETK
Production Of Innovative Energy Saving Material From Poor Quality Wool Fibers ...................................................................... 228
Arzu KURU, ennur Alay AKSOY, Cemil ALKAN
klim Deiikliiyle Mcadele ve Trkiye ........................................................................................................................................... 231
Alper SAKTA, kr AFAK, Sadi CVELEKOLU
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
1
ENERJ SANTRALLER VE FARKLI YNLERDEN MUKAYESEL
DEERLENDRMES
Prof. Dr. A. Beril TURUL
stanbul Teknik niversitesi, Enerji Enstits
ZET

Artan nfus, teknolojik gelimeler ve sanayileme, enerji ihtiyacn
daha da artrmakta ve enerjinin nemini pekitirmektedir. Dnm
ve kullanmnn kolay olmas nedeniyle gelien teknolojide, elektrik
enerjisinin dolaysyla elektrik santrallerinin yadsnamaz bir yeri
bulunmaktadr. te yandan, enerji retimi ve dolaysyla da elektrik
retimi termodinamik yasalar erevesinde entropiyi artran
faaliyetler kapsamnda bulunmaktadr. Bu almada, esas itibariyle
operatif ve taktiksel kriterler erevesinde enerji santralleri rasyonel
ekilde deerlendirilmektedir. Deerlendirme kriterleri operatif
kriterler olarak; emre amadelik, cora, teknolojik, evresel ve
ekonomik kriterler balamnda irdelenmektedir. Taktiksel kriterler
olarak ise, kurulum sresi ve gc, kullanm sresi, bakm-onarm
ve istihdam asndan da irdeleme yaplmaktadr. Bu almayla
grlmtr ki; farkl enerji santralleri farkl kriterler balamnda
olumlu veya olumsuz olarak deerlendirilebilmektedir. Oluturulan
deerlendirme tablosuyla santrallerin ne kan ve kmayan
durumlar rasyonel olarak ele alnmaktadr.
1. GR
Enerjiye gereksinim; tm insanlar, lkeler ve medeniyet iin
baat nitelik tamakta olup, yadsnamaz nem arz etmektedir.
Bu balamda, insanlarn sosyal ekonomik ve kltrel evrelerini
yaratabilmeleri ve bu ortamlarn srdrlebilmesi byk boyutlarda
enerji talebini ve enerji tketimini ortaya karmaktadr. Dolaysyla,
enerjiye ve/veya enerji kaynaklarna ulamak nde gelen erek
olmaktadr. Artan nfus, teknolojik gelimeler ve sanayileme,
enerji gereksinimini daha da artran unsurlar olup, enerjinin nemini
pekitirmektedir.
Kalknma ve toplum refahnn ykseltilmesi, byme ve gelimenin
salanmas iin vazgeilmez bir unsur olarak hep enerji karmza
kmaktadr. Bu balamda, lkelerin gelimilik lt olarak
ou kez kii bana retilen enerjiye baklmaktadr. te yandan,
dnm ve kullanm kolay olmas nedeniyle elektrik enerjisinin,
enerji eitleri iinde ayr bir yeri bulunmaktadr. Nitekim, ou
kez, kii bana den elektrik tketimi, lkelerin durumunun
betimlenmesinde ve greceli deerlendirilmesinde referans kriter
olarak gsterilmektedir[1].
Nitekim, lkelerin kalknma veya hkmet programlarnda ve
bunlarn tesinde devlet politikalarnda enerjiye ve esas olarak
elektrik enerjisi retimine ilikin nemli plan ve programlar yer
almaktadr. Bu durum, enerjiye olan gereksiniminin yadsnamazl
nedeniyle bir zorunluluk olarak ortaya kmaktadr.
Enerji almlarnda, ekil 1 baznda, enerji politikalarnn
oluumuna baklacak olursa; enerji politikalarnn hayata geirilii
birbiri ile yakn ilikili olan ana kriter grubu ile aklanabilir.
Bunlar; stratejik, operatif ve taktiksel kriterler olmaktadr. Stratejik
kriterler, devlet politikasnn nvesini olutururken, d halkalarda
yer alan operatif ve taktiksel kriterler enerji gereksiniminin tipini ve
geliimini etkilemektedir[2][3].
Operatif kriterler, enerji santrallerinin hayata geiriliini ve tercihini
dorudan etkileyen kriterlerdir diyebiliriz. Operatif kriterler olarak;
corak, emre amadelik, ekonomik, teknolojik ve evresel kriterler
sz konusu olmaktadr. Burada; zellikle emre amadelik kriteri
etken ve baat olmaktadr. Emre amadelik kriteri de kendi iinde;
kapasite faktr, yk faktr ve genel verimlilik erevesinde
deerlendirilmektedir.
Taktiksel kriterler ise, operatif kriterlere gre daha ikincil bir
nitelik tamasna karn, kimi kez ve kimi artlarda etkinlii o
derece baskn olabilmektedir ki, operatif kriterler kadar nem
verilmektedir. Taktiksel kriterler olarak; kullanm sresi, kurulum
gc, kurulum sresi, istihdam ve bakm onarm gibi hususlar
saylabilmektedir.
Bu alma balamnda, farkl enerji santralleri iin operatif
ve taktiksel kriterler erevesinde mukayeselerin yaplmasna
allacaktr. Bir baka deyile, hem operatif ve hem de
taktiksel kriterler iin, nemli enerji santralleri olan fosil yaktl,
nkleer, hidroelektrik, rzgar ve gne santrallerine ilikin olarak
deerlendirme yaplmas hedeenmitir.
ekil 1. Enerji politikalarnda stratejik, operatif ve taktiksel kriterler.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
2
2. OPERATF KRTERLER AISINDAN MUKAYESEL
DEERLENDRME
Operatif kriterlerin ilki corak kriter olup, esas itibariyle yer seimini
yakndan ilgilendirmektedir. Bu balamda, alan kullanm nem
kazanmaktadr. Dk alan kullanm, doal olarak tercih edilir
olmaktadr. ekil 2de farkl enerji santrallerinin alan kullanmna
ilikin bir grak grlmektedir[4]. Hemen fark edildii zere,
ayn enerjiyi retmek zere nkleer enerji santralleri, jeotermal
santraller en az, buna karn hidrolik ve rzgar santralleri en ok
yer kullanmna ihtiya gsteren santrallerdir.
bakm ve gecelik ve yllk maliyet deerlendirmelerinde durumun
tam tersine olabildiini grmekteyiz. CO
2
maliyeti asndan duruma
baktmzda ise, nkleer ve yenilenebilir santraller iin tercih
edilirlik sz konusu olmakta, buna karn fosil yaktl santraller iin
bu husus maliyetlerini artran unsur olarak karmza kmaktadr.
Teknolojik adan bakldnda ise, nkleer santraller ileri teknoloji
gerektirirken, keza fotovoltaik gne santralleri iin de yeni
teknolojilerin kullanlmas gerekirken, dierleri iin konvansiyonel
teknolojiye sahip olmak yeterli olmaktadr. Bu husus da zerinde
durulmas gereken bir konu olmaktadr.
Enerji santralleri iin evresel adan mukayeseli deerlendirme
yaplmak istendiinde zellikle, sera gazlar zerinde durmak
gerekmektedir. Bu balamda, sera gazlar iinde CO
2
nin yeri ayr
bir nem arz etmektedir ki; bu nedenle ou kez CO
2
zerinden
mukayeseye gidilmektedir. CO
2
salnmna ilikin bir grak ekil
4te grlmektedir[7]. ekil 4teki grak sadece santralin almas
srasndaki deil, ayn zamanda enerji santrallerinde kullanlan tm
ekipmann imalat iin harcanan fosil yaktlar gz nne alarak
dzenlenmitir. Bir baka deyile, kullanlan enerji santralinin tipine
bal olarak direkt veya dolayl olarak neden olunan CO
2
salnmn
gstermektedir.
Grak deerlendirildiinde, fosil yaktlarn CO
2
, dolaysyla da sera
gazlar yaynmna byk lde etken olduu, buna karn nkleer
ve yenilenebilir enerji santrallerinin uygun olduu grlmektedir.
Kyoto Protokol erevesinde dnyamzn gelecei iin bu kanun
zerinde nemle durulmas gerekmektedir. Keza, Tablo 1de grlen
CO
2
maliyeti de enerji santrali iletmecileri asndan evresel
deerlendirmeye ilaveten durumun ayr bir vehesini oluturmaktadr.
Operatif kriterler iinde belki de en nemlisi emre amadelik kriteri olup,
emre amadelii en iyi kapasite faktr betimlemektedir. Kapasite
faktrne ilikin mukayeseli grakler ekil 3te verilmektedir[1,5].
Bu grak incelendiinde ise en yksek kapasite faktrlerinin nkleer
ve kmr santrallerine ait olduu, buna karn en dk kapasite
faktrlerinin ise yenilenebilir santrallerde olduu gzlenmektedir.
ekil 2. Farkl enerji santrallerinin greceli alan kullanm.
Operatif kriterler iinde bir dieri ekonomik kriterler olup, etkinlii
nemle gzlenen bir faktrdr. Ekonomik adan enerji santrallerini
mukayese ederken farkl ekonomik deerler asndan mukayese
etmek yerinde olacaktr. Bunlar, gecelik (overnight) maliyet, yakt
maliyeti, CO
2
maliyeti, yllk enerji maliyeti (levelised cost-LCOE)
maliyetlerine bakmak gerekecektir[6]. Tablo 1 bu kavramlarla, farkl
enerji santralleri ortalama deerler zerinden dzenlenmitir.
Tablo 1 incelendiinde, maliyet kalemine gre enerji santralleri
iin farkl artlarn oluabildii; rnein, yakt maliyeti bakmndan
yenilenebilirler iin en uygun artlar sz konusu iken iletme ve
ekil 3. Kapasite faktrleri asndan enerji santrallerinin mukayesesi
[1,5].
Tablo 1. Ekonomik Adan Enerji Santrallerinin Mukayesesi
Ortalama
Maliyet
Nukleer
Doal
Gaz
Kmr
Rzgar
(onshore)
Gne
PV
Gecelik
(Overnight)
Maliyet
(USD/kW)
4101 1068 3838 2349 6006
letme ve
Bakm Maliyeti
15 5 14 22 30
Yakt Maliyeti 9 61 13 0 0
Yllk (LCOE)
Maliyet (%10)
99 92 90 137 617
CO
2
Maliyeti
(USD/MWh)
0 11 24 0 0
3. TAKTKSEL KRTERLER AISINDAN MUKAYESEL
DEERLENDRME
Taktiksel kriterlerden ne kan tanesi; kurulum sresi, kurulum
gc ve kullanm sresidir. Kurulum ve kullanm srelerine ilikin
olarak Tablo 2 dzenlenmitir[6].
ekil 4. CO
2
salnm asndan enerji santrallerinin mukayesesi[7].
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
3
Tablo 2 incelendiinde kurulum sreleri arasnda hayli farklar
olduu grlmektedir. Enerji politikalar yeterince uygun biimde
oluturulmaz veya oluturulamazsa enerji aa kmakta, bu
durumda da kurulum sresi nem kazanmaktadr. ou kez, geri
kalm veya gelimekte olan lkelerde grlen bu durum, stratejik
ve operatif kriterler arlnda planlanmas gereken programlar
deiebilmekte, zm abuk oluturabilmek adna bu kriter
ne karlmaktadr. Bu durum da genellikle sorunlu, ekonomik,
teknolojik ve evresel durumlara neden olabilmektedir.
Kurulum gc asndan yine nkleer ve fosil yaktl santraller ne
kmaktadr. Bununla beraber nkleer santrallerin bu konudaki yeri
yadsnamaz mertebededir.
Kullanm sreleri asndan ise, nkleer, hidrolik ve kmr
santralleri ne kmaktadr. zellikle, bu santrallerin byk gte
kurulmalar halinde uzun sreli hizmet vermesi beklenen enerji
santrallerine sahip olunmaktadr ki, bu husus da ou kez tercih
sebebi olmaktadr.
Bakm-onarm gibi hususlar ise, santral tipine olduu gibi,
santralde kullanlan teknolojiye bal olarak deiebilmektedir. Bu
konuya ilikin olarak, Tablo 1deki iletme ve bakm maliyeti bir kir
vermektedir[6].
Bu grup kriter iinde son deineceimiz husus, enerji santralinin
yaratt istihdam olanadr. Bu balamda dzenlenmi bilgiler
Tablo 3te verilmektedir[8]. Hemen gzlendii zere, blge ve lke
asndan nkleer santraller bata gelmekte, onu byk hidrolik ve
fosil yaktl enerji santralleri takip etmektedir.
yoluna gidilmitir. Bu amala, nmerik deer verilebilen her bir
kriter iin en olumlu ve en olumsuz deer gz nne alnarak
lineer ekstropolasyon yntemi uygulanarak bir deerlendirmeye
gidilmitir. Ulalan deerler Tablo 4te verilmektedir.
Tablo 2. Kurulum ve Kullanm Sreleri Asndan Enerji
Santrallerinin Mukayesesi
Enerji Santral Tipi
Ortalama
Kurulum
Sresi
(yl)
Ortalama
Kurulum
Gc
(MW)
Ortalama
Kullanm
Sresi
(yl)
Kmr Santrallar 4 475 40
Doal Gaz Santrallar 2 480 30
Nkleer Santrallar 7 1400 50-60
Hidroelektrik Santrallar 2-5 15-400 50-60
Rzgar Santrallar 1 45 25
Gne Santrallar 1-2 1 25
Tablo 3. stihdam Yaratlmas Asndan Enerji Santrallerinin
Mukayesesi
Santral Tipi
G
(MWe)
stihdam/MWe
Yerel
stihdam
Nkleer 1000 0,5038 504
Kmr 1000 0,1866 187
Hidroelektrik > 500 MW 1375 0,1137 156
Hidroelektrik > 20MW 450 0,19 86
Doal Gaz 100 0,47 47
Kombine evrim 630 0,0544 34
Rzgar 10 0,049 4
Gne - Fotovoltaik 75 1,06 11
4. SONU
Bu almayla, farkl enerji santralleri iin esas itibariyle
operatif ve taktiksel kriterler balamnda yaplan karlatrmal
deerlendirmeler, tek bir santral tipinin her zaman en nde
olmadn, buna karn bir konuda en bata gelen bir enerji
santralinin bir dier konuda en sona debildiini gstermektedir.
ncelenen kriterler balamnda, bir toplu deerlendirme yapmak
Tablo 4. Farkl Alardan Enerji Santrallerinin Mukayesesi
Kriter
Santral Tipi
K

r
F
u
e
l

O
i
l
D
o

a
l

G
a
z
N

k
l
e
e
r
H
i
d
r
o
e
l
e
k
t
r
i
k
R

z
g
a
r
G

n
e

K
r
i
t
e
r
O
r
t
a
l
a
m
a
s

Alan
Kullanm
8 4 6 10 3 2 7 5,71
Kapasite
Faktr
7 5 2 10 1 1 1 3,85
Ekonomik 5 5 10 4 5 7 1 5,28
CO
2

Salnm
1 2 3 10 10 10 9 6,42
Kurulum
Gc
4 5 4 10 2-4 1-2 1
3,85-
4,28
Kurulum
Sresi
5 5 8 1 5 10 9 6,14
Kullanm
Sresi
8 5 5 10 10 3 3 6,28
Bakm-
Onarm
4 5 10 4 5 3

1
4,57
Yerel
stihdam
5 4 2 10 5 1 1 4
Ortalama 5,22 4,44 5,55 7,66 5,11-5,33 4,22-4,33 3,66
Tm bu deerlendirmeler sonucunda, enerji santrallerinin birbirine
gre deerlendirmeleri gstermitir ki; kimi santraller kimi kriterler
iin ne kmaktadr. Bir baka deyile, her santral iin olumlu veya
olumsuz ynde yaplabilecek deerlendirmeler sz konusudur.
Sonuta, farkl enerji kaynaklaryla alan enerji santrallerinin
blgesel uyum ve uygunlukla hayata geirilmesinin, en optimum
zm oluturaca anlalmaktadr. Bu durumda, stratejik
kriterler balamnda, eitlilik ve yedeklilik balamnda jeopolitik
de gz nne alnarak enerji politikalar oluturulmal ve hayata
geirilmelidir.
KAYNAKLAR
[1] A. B. Turul, Nkleer Enerji Deerlendirmesi ve Trkiye, 17.
Uluslararas Enerji ve evre Konferans ICCI-2011 stanbul,
15-17 Haziran 2011, Bildiri Kitab s: 11-14.
[2] A. B. Turul, Nuclear Energy in the Energy Expansion of
Turkey, Journal of Energy and Power Engineering.
[3] A. B. Turul, Trkiyenin Enerji Almlar, 15. Uluslararas
Enerji ve evre Konferans ICCI-2009 stanbul, 13-15 Mays
2009, Bildiri Kitab s: 15-17.
[4] M.Monica, Figuring Land Use into Renewable-Energy
Equation, 2010.
[5] J.A. FitzRecord Set by Nuclear Power Plant for Continuous
Days of Operation, 2010. A. B. Turul, Trkiyenin Nkleer
Enerji Seenei, TASAM, 27 Temmuz 2006, stanbul.
[6] IEA-NEA, Projected Costs of Generating Electricity, 2010
Edition, 2010.
[7] Evaluation of Life Cycle CO
2
Emissions of Power Generation
Technologies: Update for State-of-the-art Plants , 2010.
[8] NEI Nuclear Notes, Comparison of Energy Technologies on
Economics, Jobs, Land Footprints and More, 2010.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
4
SUMMARY
Energy demand is huge amount for supply and sutaine of the
people on economics and cultural media.
Increasing of population, developing od technology and
industrilizion activities are also enhanced of the energy demand.
Power plants that are produced electricity are indispensable
importance due to easy usage and conversion of the electricity
in the development. Known that there are different types of power
plants for producing of the electricity. In this study, it is aimed that
logical evaluation for the power plants as rationally and objectively,
For this purpose, operative and tactical criteria were used for
evaluation of the different types of the electricity plants. As the
operative criteria; landuse factor, capacity factor, economic values,
technologic and carbondioxide amission rates were used for the
comparation of them. Examine of the power plants were also
observed by installation power, construction time, plant lifetime,
local employment, operation and maintanance took account for
the evaluation as tactical criteria. In the results of the examining
according with severe criteria, it was shown that some power
plants were stand out with the point of view. Therefore, it can be
said positive or/and negative aspects for each type. Consequently,
it seems that the most appropriate case, power plants should
be selected with local appropriation and compatibility during the
preference stage. This means that energy policy must be formed
by diversity and redundancy with the geopolitics.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
5
ELEKTRK PYASASI YAN HZMET MUAYENELER
Ahmet Krad ANAKI
SGS Trkiye
ZET
4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu kapsamnda, Yan Hizmetlerin
teminine ynelik ticari esaslarn belirlendii Elektrik Piyasas Yan
Hizmetler Ynetmelii (EPYHY) hkmleri dorultusunda EPYHY
10. madde 1. fkrasnda belirtilen retim tesisleri hari olmak zere
kurulu gc 50 MW ve zerinde olan tm retim tesislerinin primer
frekans kontrolne katlmlar zorunlu olmakta ve primer frekans
kontrol ykmll bulunan santrallerin Elektrik Piyasas ebeke
Ynetmelii (EPY) E.4.Aya gre Primer Frekans Kontrol
Performans Testlerinin gerekletirilmesi gerekmektedir. Buna ek
olarak, EPYHYde belirtildii ekilde Sekonder Frekans Kontrol
Performans Testleri ile Reaktif G Destei Performans Testleri ilgili
mevzuat uyarnca gerekli retim tesislerinde gerekletirilmektedir.
Bu balamda, EPYHY 8. madde (5.) fkras gereince 25.04.2011
tarihinden beri Yan Hizmet Sertikalar TRKAK tarafndan
akredite edilmi rmalar tarafndan verilmektedir.
1. TRKYE ELEKTRK PYASASINDA YAN HZMETLER
Bilindii zere, 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu kapsamnda,
Elektrik Piyasas ebeke Ynetmelii (EPY) ve Elektrik Piyasas
Yan Hizmetler Ynetmelii (EPYHY) hkmleri dorultusunda,
Trkiye elektrik piyasasnda faaliyet gsteren reticilerin Yan
Hizmetler ile ilgili uymas gereken mevzuata ilikin hususlar
belirlenmitir. Bu hususlar, Trkiye Elektrik Pazarnn, Avrupa
Birlii Elektrik Pazarna dahil olabilmesi iin yalnzca Trkiye
Elektrik letim ebekesinin Avrupa Elektrik letim ebekesiyle
senkron paralel iletilmesi deil, ayn zamanda elektrik pazaryla
ilgili ulusal yasalarn da Avrupa Elektrik letim ebekesinde geerli
teknik standartlara ve artlara tam uyumu iin AB mktesebatyla
uyumlu olarak dzenlenmesi gerekliliinin bir sonucudur.
Bu kapsamda, elektrik kalitesine etki eden faktrlerin istenilen
ltler dorultusunda salanmas iin bir takm teknik ve
yasal dzenlemeler gerekletirilmitir. Tm bu almalarn
neticesinde, Trkiye Elektrik letim ebekesinin Avrupa Elektrik
letim ebekesine balantsnn yaplmas 18 Eyll 2010 tarihinde
gerekletirilebilmitir. Bu balantnn gerekletirilebilmesi, gerekli
artlardan biri olan Frekans Kontrol ilevinin salanmasyla
baarlmtr. lgili mevzuat gerei kapsam dahilinde olan reticilerin
gerekletirmesi gereken yan hizmet testleri unlardr:
Primer frekans kontrol,
Sekonder frekans kontrol,
Tersiyer kontrol,
Bekleme yedei hizmeti,
Anlk talep kontrol,
Reaktif g kontrol,
Oturan sistemin toparlanmas,
Blgesel kapasite kiralama.
Primer frekans kontol tepkisi, frekans sapmasn takiben bir ka saniye
iinde balar ve 30 saniyeyi gemeden maksimum deerine ular.
Primer frekans kontrol tepkisinin 15 dakika boyunca srdrlebilmesi
gerekmektedir. Bu sre iinde sekonder frekans kontrol yedekleri
devreye girerek, oluabilecek yeni bir arz kaybna kar kullanlmak
zere primer frekans kontrol yedeklerini boaltr. Otomatik olarak
devreye girmesi sebebiyle yine sistem iletimi asndan kritik bir
neme sahip olan sekonder kontrol yedekleri de dengeleme g
piyasasnda hazr bulunan ve manuel olarak Sistem letmecisi
tarafndan aktive edilen tersiyer kontrol yedekleri ile ikame edilerek
yeni bir arza durumu iin hazr hale getirilir. Bekleme yedekleri de
Sistem letmecisi tarafndan gerekli olduu durumlarda yeterli tersiyer
yedeklerin oluturulmas amacyla kullanlr. Anlk talep kontrol
hizmeti hzl tepki vermesi sebebiyle byk frekans dlerinde
primer frekans kontrol hizmetini destekler nitelik tamaktadr.
Mevcut frekans kontrol hiyerarisi Grak 1de verilmitir:
S/N Test Aklama
1
Rezerv
Testleri
Trbin Hz Reglatr giriine, simlasyon
yntemiyle yapay olarak 200 mHzlik frekans
sapmas uygulanmas ve bu frekans deerinin en az
15 dakika boyunca srdrlmesi.
2
Hassasiyet
Testleri
Trbin Hz Reglatr giriine, simlasyon
yntemiyle yapay olarak 5 mHzlik ve 10 mHzlik
frekans sapmalarnn uygulanmas.
3
24-Saatlik
Dorulama
Testleri
Trbin Hz Reglatrnn gerek ebeke frekans
ile 24 saat boyunca normal almasnn kesintisiz
olarak kayd yaplarak, nitenin Primer Frekans
Kontrol fonksiyonunun ebeke artlar altnda srekli
alabileceinin dorulanmas.

30 sn. 15 dak.
Sekonde
r
Kontrol
Sekonder Frekans Kontrol
YAL/YAT
Optimizasyonu
Tersiyer
Kontrol
Tersiyer Kontrol

Primer
Kontrol
Primer Frekans
Kontrol
Primer frekansn devrede olduu fakat
primer kontroln sekonder kontrol ile yer
deitirdii alan
Bekleme Yedekleri
2. PRMER FREKANS PERFORMANS TESTLER
Sistem letmecisi, sistemin ihtiya duyduu primer frekans kontrol
yedeini tespit eder ve primer frekans kontrolne katlmakla
ykml her bir retim faaliyetini gsteren tzel kiinin salamas
Grak 1. Mevcut frekans kontrol hiyerarisi.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
6
kullanr. Sekonder Kontrol, otomatik kontrol altndaki sekonder
kontrol yedei zerine kuruludur. Yeterli miktardaki sekonder
kontrol, retici rmalar tarafndan iletim sistemi ileticisine (TSO)
salanan retim kaynaklarna baldr.
4. TERSYER KONTROL
Tersiyer Kontrol, yeterli miktarda Sekonder Kontrol Yedei
geri kazanabilmek iin, retim birimlerinin ve katlan yklerin
alma noktalarn manuel (veya otomatik) olarak gerektii anda
deitirmektir (ounlukla yeniden planlama yoluyla). Bylelikle;
Yeterli miktardaki sekonder kontrol yedei gerektiinde
kullanlabilir halde olacak,
Sekonder kontrol yedei, ekonomik adan mmkn olan en iyi
ekilde farkl retim birimlerine yaylm olacak.
Tersiyer Kontrol, Sekonder Kontrol Yedeini serbest brakmak
iin letim Sistemi leticileri (TSO) tarafndan Sekonder Kontroln
aktive edilmesinden sonra manuel olarak aktive edilen Tersiyer
Kontrol Yedeini (15 dakika yedei) kullanr.
gereken asgari primer frekans kontrolne katlm orann ihtiya
olmas durumunda gnceller. Primer frekans kontrolne katlm
oran, Sistem letmecisi tarafndan tespit edilen toplam primer
frekans kontrol yedeinin, retim faaliyeti gsteren tzel kiilerin
adna kaytl bulunan ve bu Yan Hizmetler Ynetmeliinin 10uncu
maddesinin birinci fkrasnda belirtilen niteliklere sahip tm retim
tesislerinin toplam kurulu gcne blnmesi suretiyle hesaplanr.
Primer Frekans Kontrol Testleri Baar Kriterleri
1. Rezerv Testleri (f = 200 mHz)
Primer frekans kontrol rezerv kapasitesinin % 50si en
fazla 15 saniye iinde, tamam ise 30 saniyelik sre iinde
etkinletirilebilmeli,
Primer frekans kontrol rezerv kapasitesi en az 15 dakika
boyunca srdrlebilmeli.
2. Hassasiyet Testleri (f = 5 mHz, f = 10 mHz)
Primer frekans kontrol hassasiyet testlerinde frekans
sapmasnn uyguland anda vana pozisyonunda ve/veya
dier ilgili sinyallerde deiimler gzlenmeli,
nite duyarszl 10 mHzi gememelidir.
3. 24 Saatlik Dorulama Testi
Bu testin sonucu, nitenin primer frekans kontrol
fonksiyonunun ebeke artlar altnda srekli alabileceini
dorular nitelikte olmaldr.

3. SEKONDER FREKANS PERFORMANS TESTLER
Sekonder kontrol, Senkron Alan iindeki sistem frekansnn yan
sra her bir Kontrol Alan/Blou iindeki retim ile tketim (talep)
arasndaki dengeyi, Kontrol Programn (g alveri program)
hesaba katarak, Senkron Alan iinde paralel olarak ileyen primer
kontrole zarar vermeden korumaktr.
Sekonder kontrol, retim birimlerinin aktif k gc ayar deeri
noktasn, on saniyeler ile tipik olarak 15 dakikalk zaman zarfnda
deitiren merkeziletirilmi otomatik kontrol sistemini (AGC)
ekil 1. Primer frekans kontrol testleri simlasyon yntemi.
Grak 2. Sekonder frekans performans kontrol rnek grak.
5. REAKTF G KONTROL
letim sistemine bal kurulu gc 30 MW ve stnde olan lisansl
tm retim tesisleri ve datm sistemine bal lisansl tm retim
tesislerinin ar ikazl olarak 0.85 ve dk ikazl olarak 0.95 g
faktrleri arasnda otomatik gerilim reglatr vastasyla ve/veya
iletim veya datm sistem iletmecisinin talimatlar dorultusunda
reaktif g kontrolne katlmlar zorunludur.
Sistem letmecisinin gerekli grd durumlarda iletim sistemine
bal ve kurulu gc 30 MWtan az olan lisansl retim tesisleri
de reaktif g kontrolne katlacaktr. Ancak, rzgr enerjisine
dayal retim tesislerinin Elektrik Piyasas ebeke Ynetmeliinde
belirtilen snrlar dhilindeki g faktr deerleri iin her noktada
alabilir olmalar zorunludur.
ekil 2.
ekil 3.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
7
6. SONU
Trkiye Elektrik Piyasasnda Yan Hizmetler, elektrik enerjisinin arz
gvenlii ve kalitesinin salanmas iin elektrik enerjisinin balca
iki kalite faktr olan Frekans Kontrol ve Gerilim Kontrol
ilevlerine ynelik faaliyetleri kapsamaktadr. Trkiyedeki elektrik
retim santrallerinin oluturduu yaklak 50.000 MWlk kurulu
gcn bal olduu sistemin (Trkiye Elektrik letim ebekesi)
iletilmesinden sorumlu olan TEA, Elektrik letim Sistemi
Operatrlnn yan sra ayn zamanda Elektrik Piyasas
Operatr olmasndan dolay Yan Hizmetlerin de ynetimini de
salamaktadr. lgili mevzuat gereince de Yan Hizmet Performans
Testlerini, TRKAK tarafndan akredite olmu irketlerin yapma
gereklilii vardr.
KAYNAKLAR
[1] 4628 Sayl Elektrik Piyasas Kanunu
[2] Elektrik Piyasas ebeke Ynetmelii
[3] Elektrik Piyasas Yan Hizmetler Ynetmelii
[4] UCTE letme El Kitab
SUMMARY
Under the Electricity Law No. 4628, the commercial principles of
the provision of Ancillary Services identied by Electricity Market
Ancillary Services Regulation (EPYHY) in accordance with the
provisions of Electricity Market Network Reulation (EPY), electric
power plants contribute to the Anciallry Services according to the
relevant legslation. In this context, according to EPYHY 8th. Article
5th. Clause, since 25.04.2011 the Ancillary Service Performance
Tests are done by accredited companies from TURKAK.
ekil 4.
Generatr Reaktif Performans izelgesi - Zorunlu ve Ticari
Lead Lag
MVAr
MW
Zorunlu MVAr
Hizmeti
Qkapasitif 0.95pf
zorunlu
Qendktif 0.85pf
zorunlu
Generatrn maksimum MVAr yeterlilii
Generatr MVAr
Yeterlilii
Minimum MW k
Nominal MW k
0.95pf 0.85pf
MVAr
Qendktif max
Qkapasitif max
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
8
DEVELOPMENT OF AN OPEN ARCHITECTURE CONTROLLLER FOR THE
HIGHEST SAFETY LEVELS
Albert De KLER
AnsaldoThomassen BV
Bart VISSCHER
AnsaldoThomassen BV
Jeroen Van Der TOGT
AnsaldoThomassen BV
ABSTRACT
Is it feasible to use non OEM equipment for controlling a gas
turbine application?
The answer is yes. Is it an easy job? The answer is no. Special
attention is needed for specic instruments and actuators,
especially when the application shall comply with international
safety standards.
The following abstract describes the introduction of a standard
system with safety aspects according international standards using
standard non-propriety equipment. The system controls, protects
and monitors a GE heavy duty gas turbine 9E.
INTRODUCTION
Introduction
This paper briey describes the successful engineered, installed
and commissioned Thomassen TC7 turbine control system, a
PCS7 based control system designed for plant automation
(DCS).
Electrabels objective was to integrate the old frame 9E gas turbine
in Electrabels automated dispatch centre, together with the new
installed combined cycle power plant (2x435MW).
A study was conducted on the existing control equipment and
resulted in a replacement of the old turbine controller and partly
the DCS system.
Electrabel chose for a control system with an open architecture and
non-proprietary hardware and software: the TC7 control system.
Project highlights
Electrabel is a key player in the Dutch power generation
market, and produces more than 60 % of the electricity in the
Netherlands.
Electrabel uses the frame size 9E as a backup utility, reliability
and availability should be close to 100%.
Safety regulations in the Netherlands demands European
directions IEC 61508 for electronic programmable systems.
A safety assessment is required for the gas turbine application
resulting in specic SIL 1 till 3 (Safety Integrity Levels).
Commercial inactivity of the power plant: max 14 days.
Ansaldo Thomassens scope
Physical replacement of old controller, Speedtronic Mark IV.
Virtual relocation of the old plant automation, CSI Emerson.
Integration of existing boiler control panel.
Integration in Electrabels dispatch centre.
SAFETY FIRST
The gas turbine protection systems comprises of a number of
systems, several of which operate at each normal startup and
shutdown whereas the other systems and components function
strictly in emergency and abnormal operating conditions.
The most common kind of failure on a gas turbine is the failure
of a sensor or the corresponding wiring. The protection systems
are designed to detect and alarm in case of such a failure. If the
condition is serious enough to disable the protection completely,
the turbine will be tripped.
The protective functions can be divided into:
ame detection system;
over speed detection;
over temperature protection;
vibration protection;
wheel space temperatures;
auxiliary systems for turbine, lubrication , cooling , starting; and
fuel control system monitoring ( fuel amount , ignition timing, fuel
valve position).
Machine safety related to humans is international regulated. The
latest international functional safety standards for machines are the
ISO and the IEC related standards. The ISO related standard is the
Machinery Electrical Control Systems covering all technologies
and is numbered ISO 13849-2: 2010, it replaces EN 954-1. This
standard uses the PL (Performance Level) of equipment and has a
deterministic character.
The IEC standard uses IEC61508 as the umbrella where all
other machine related safety standards can be categorized. This
standard approaches the machine and its system holistic and uses
the SIL of the total system (Safety Integrity Level).
The IEC 61508 is the Generic Electrical Control Systems safety
standard and is divided in IEC 61511 which is the Process
Electrical Control Systems standard and the IEC 62061, which
is the Machinery Electrical Control Systems. ISO 13849-1 or
IEC-62061 can be projected for determination of the machine
related safety aspects. The difference between ISO 13849-1 and
IEC 62061 is the application. ISO 13849-1 covers also hydraulic,
pneumatic and mechanical systems. IEC 62061 however can be
better used in complex software based systems. See Figure 1.
For the frame 9E controls modication a risk assessment needs
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
9
to be conducted. The following assessment is based on the IEC
62061 standard.
Control system failure during operation might result in too much
fuel. Too much fuel in the turbine will lead to one of the following
conditions:
a. Over speed;
b. Over temperature.
A control system failure during operation may fail to detect:
c. Loss of ame.
A control system failure during startup of the turbine might result in
an uncontrolled amount of fuel to the combustion system:
d. Start gas fuel limitation;
e. Ignition.
During operation a mechanical failure may lead to:
f. Fire inside the package.
Example: loss of ame
When during operation loss of ame occurs without detection,
then an uncontrolled amount of fuel might reignite / explode
somewhere in the hot gas path. The result of a failure in the loss of
ame detection system of a gas turbine can be an explosion. The
risk assessment according the risk graph[2] is shown in Figure 2
where the factors for F (Frequency), W (Probability of a dangerous
event) and P (avoidance) are determined and where the effect (S)
will point out the class.
Figure 1. Relationship between PL and SIL[1].
For loss of ame the SIL determination is the sum 5+3+5=13.
Therefore class 11-13 is selected. Effects are scaled 4 resulting in
a SIL3 for loss of ame. (Phoenix, 2009)
For a generic gas turbine application fuelled by gas the following
SIL identication applies:
Over speed SIL3
Over temperature SIL2
Loss of ame SIL3
Figure 2. Risk graph, determination of SIL.
Start gas limitation SIL2
Purge and ignition SIL2
Fire inside package SIL1
The determined SIL level for loss of ame detection applies to the
total loop. This loop consists of instruments, logical processing of
the signal and actuation. These single block elements are in Figure
3. For SIL calculation of the loop the PFD (Probability Failure on
Demand) values should be added of the single block elements.
The logical processor consists of an input module, an output
module and the central processing unit.
Figure 3. Simplied block diagram of a typical loop.
Instruments and actuators are statistically[3] the main contributors
for the PFD of the safety loop (res. 30 and 50 %). Results of the
individual loops should be in accordance the risk assessment.
GAS TURBINE SPECIFIC INSTRUMENTS
A gas turbine application uses specic instruments, instruments
typical for rotating equipment.
Flame detection
Generic gas turbine ultraviolet ame detectors monitor ame in the
combustion chamber by detecting the ultraviolet radiation emitted
by the ame. Each detector consists of a window body lled with
hydrogen gas and a cathode element made of pure copper. When
ame is present in the combustion chamber, the energy present in
the ultraviolet radiation of the ame ionizes the gas and releases
electrons from the pure copper cathode, causing a cascade
effect, and a pulse of current ows.
When ultraviolet radiation is present in the tube, the resulting gas
ionization causes current to pass through it, discharging (ring) the
tubes capacitance. When the voltage across the tube is reduced
sufciently, the tube stops conducting. This process is repeated
as the voltage across the tube again starts to rise toward its ring
voltage. The voltage level at which the tube res is dependent
upon the intensity of the ultraviolet light present. This process
continues by giving out current pulses from the tube as long as
the ultraviolet (UV) light is present. A special interface module is
needed to process the ame intensity signal. The interface module
will be connected to a standard PCS7 input module.
Since the ame detection is part of the safety loop, a SIL3 certied
system shall be projected. The BFI [4] ame scanner and monitoring
Figure 4. Block diagram of the loss of ame loop.
Figure 5. Loss of ame block diagram with single loop elements and
corresponding PFD numbers (Probability Failure on Demand).
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
10
system will be used. The ame scanner system 2.0 L is based
on the UV-VIS spectral procedure and on the IR ame radiation
analysis. Both spectral ranges are detected separately by a binary
detector and evaluated selective by means of an automatic pre-
amplier circuit and integrated frequency control. This achieves an
optimum spectral utilization of the high-frequency ame modulation
of the primary combustion zone, thus avoiding suppression of the
UV-VIS icker frequencies, since the high energy IR radiation is
processed separately. The interface module will be connected to a
failsafe PCS7 input module.
Speed measurement
Three magnetic speed pickups (MPU) are used to detect the speed
of gas turbine. The speed pickups consist of a xed coil producing
an ac voltage when any magnetic material moves through the
magnetic eld at the end of the pickup. Nonmagnetic materials will
not excite the magnetic pickup.
The MPU makes use of a stray magnetic eld[5] and no provision
for return magnetic circuits or paths is necessary. A 60 teeth gear,
mechanically connected to the gas turbine shaft, is used where
three MPUs measure the voltage.

The output voltage of a magnetic pickup is affected by three
factors.
Voltage increases with increases of the surface speed of the
monitored magnetic material.
Voltage decreases as the air gap between the magnetic pickup
and the surface of the gear tooth is increased.
Voltage waveform is determined by the size and shape of the
gear tooth in relation to the size and shape of the pole piece.
The amplitude of the ac voltage can be more than 90 Vpp. A
standard PCS7 input module will not survive this voltage. A special
interface module is needed. Since the speed detection is part of the
safety loop, a SIL3 certied interface module shall be projected.
Position transmitters
Position of the gas valves and variable geometry are measured
with LVDTs.
An LVDT inductive displacement transducer is constructed using a
static transformer (primary winding) and two secondary windings.
The windings are formed on a hollow bobbin through which a
magnetic core can travel. The magnetic core provides a path for
linking the coils via the magnetic ux. When the primary winding is
connected to an AC supply, current starts to ow in the secondary
coils. A simplied electrical schematic is shown in the Figure 6.
The secondary coils are connected in series when the core is moved
in one direction, the voltage in the secondary coil increases while.
The net effect is a transducer voltage output that is proportional
to displacement. The output of an LVDT is a linear function of
displacement over its calibrated measurement range.
A special interface module is needed to process the LVDT signal.
The interface module will be connected to a standard PCS7 input
module.
Vibration transmitters
Seismic (Velocity) Sensors
Transducers placed on the turbine generate a small ac current by
passing a magnet through a xed coil. These sensors output a
millivolt signal proportional to vibration on the gas turbine.
Accelerometer Inputs
Accelerometers are used to monitor vibration on aircraft
derivative gas turbines. The charge ampliers, which are located
on the turbine base, feed a velocity signal to the ADC card. The
accelerometers have internal tracking lters are used to select the
appropriate frequencies which result in alarm and trip protection
of the turbine.
Proximity transducers use radio frequency waves to measure
distance between an object and the probe. The transducers output
is a voltage signal inversely proportional to this distance. The ac
component of the transducers output is interpreted as vibration,
while the dc component is interpreted as a change in position.
A special interface module is needed to process the different
vibration transducers. The interface module will be connected to a
standard PCS7 input module.

Servo Valves
The servo loop is a position control loop using an integrating
hydraulic actuator powered by a servo valve. This servo valve is
powered by a three coil servo. Three coils can drive individually
the servo valve. The vintage control panel has a two out of three
conguration. The TC7 uses a hot standby architecture where two
coils will be used. The third coil is the spare servo coil. The coils
are being powered by an AddFem module.
SPECIAL ATTENTION
A gas turbine application is equipped with particular instruments
and also particular control loops.
The position loop needs an update processing time of at least
10 ms. The sequencing software uses 100 ms processing time.
Processing time of software is a prerequisite for stable and hunt-
free operation of the gas turbine.
Instruments are basically the bad actors in a generic gas turbine
application. When exchanging an instrument the impact should be
examined. Exchanging a simple wheel space thermo couple of 150
euro can end up in lifting the turbine casing and dismantling the
cooling water system on top of the gas turbine package.
When a Mark IV is the vintage control panel to be exchanged
the labelling part can be skipped when the connectors are lifted
from the terminal boards and the connection diagrams are error-
free.
Figure 6. Kavlico[6] LVDT schematic.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
11
PROJECT EXECUTION
System architecture
Gas turbine controller with Probus and industrial Ethernet
communication.
Plant control I/O on bus system
Boiler control panel integration.
Optical terminal bus communication for operator station
(Industrial Ethernet).
Optical device bus (Probus).
Industrial Ethernet (plant bus).
Synchronizer and electrical grid connection control via bus
system.
AnsaldoThomassens project approach
Following tight time schedule is used:
1. Order 1
st
Aug
2. Basic engineering; specication of control equipment 1
st

September.
3. Realization of hardware control equipment in September and
October.
4. Software development started in October.
test of software with simulation of gas turbine model
HMI software test with real time simulation
5. FAT December.
6. Training (2 weeks for 2 groups) January.
using real time simulation software
trouble shooting for the operator group
In depth training for maintenance group
7. Start installation 16
th
February.
8. SAT 3
rd
March.
9. Commercial operation 4
th
March
The result
Plant automation for:
1. Gas turbine control
2. Plant auxiliaries
3. Steam generator (boiler)
4. Electrical grid
Integration of the unit in Electrabels dispatch via OPC (PI
server)
REFERENCES
[1] Riese, Automation and safety Application guide, page 15,
edition 2010.
[2] Online tool Phoenix contact, Interactive determination of the
safety integrity level (SIL).
[3] Matthias R. Heinze ,ASI / 968, TV Rheinland.
[4] K.H. Mindermann , product manual OE- Converter 2.0 L BFI
automation, 2007.
[5] Woodward company, product manual 82510 revision R,
magnetic pickups and proximity switches 1999.
[6] Kavlico company. Product manual GM7581E, 2000.
SUMMARY
For economical and strategically reasons an open structure
control system can be a solution for modernization of a turbine
control panel. These systems are nowadays equipped with fast
processors and fast analog to digital converters assuring a robust
controller. Special attention is needed for the exotic instruments
on the turbine, though all these instruments can be processed by
using interface modules, modules which are available on the open
market.
Another reason to use an open structure control system is the need
to fulll international safety standards.
Two safety standards can be applied, the ISO 13849 or the
IEC62061. The IEC 62061 is benecial when applying safety
standards to a complex control system and the ISO 13849 is
benecial when also mechanical, pneumatics and hydraulic
equipment is involved. An assessment regarding safety aspects of
the total system will be conducted leading to identication of safety
levels for particular equipment.
A control panel modernization can lead to instrument and actuator
change when particular safety levels are needed. The loss of ame
detection and over speed detection can result in an exchange of
instruments and a new safety concept.
Figure 7.
Figure 8.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
12
Installing non priority hardware and software will minimize the need
for special control panel training. Low entry level for engineering
and maintenance is assured due to software standardization (IEC
61131-3) of these systems. Actually almost every control hardware
supplier uses this standard (ABB, Rockwell, Simatic, Omron, GE-
Fanuc etc.).
The TC7 is based on Simatic PCS7 and can be used for gas and
also steam turbine applications. Tagging and programming is similar
to the generic OEM turbine controller eliminating communication
mismatches between the TAs (Technical Advisor) after the erection
of the project. Integration of third parties hardware in the TC7 will be
seamless due to the huge amount of drivers and solutions on the
market. A tremendous amount of hardware and software support
for open architecture controllers is available. Everything is possible
and problems do not exist, only challenges.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
13
ELEKTRK ENERJS TCARETNDE KRED RSK YNETM
Asl Poyraz KUNT
Deloitte Danmanlk A..
ZET
Ticari faaliyet kapsamnda ticari muhatabn ykmlln yerine
getirmemesi durumunda kredi riski ile kar karya kalnmaktadr.
Kredi riskinin baar ile ynetilmesi, elektrik ticaretinde ve dier
tm alanlarda ticaret kararnn deerlendirilmesi aamasndan son
tahsilatn yaplmasna kadar tm admlarda riskin doru ltler
nda tespit edilmesine baldr. Enerji tedariki aamasnda
ticari ilikiye girilecek tarafn kredibilitesi deerlendirilmeli ve
yrtlecek ticari faaliyetin koullar buna gre belirlenmelidir.
Ticari faaliyet yrtlen taraarn portfy zerindeki toplam etkisi
srekli yakndan izlenmelidir. Kredi riskinin etkin ynetimi, uygun
yaklamlar ve aralarla mmkndr.
Risk, gemite korunulmas gereken bir kavram olarak alglanrken,
gnmz i dnyasnda ynetilerek frsatlara dntrlmesi
gereken bir kavram olarak kabul grmektedir. Bankaclk ve nans
sektrnde tohumlar atlan ve sonrasnda sektrn geliimi
itibariyle zamanla dzenleyici mevzuata tabi hale gelen risk
ynetimi, gnmzn ykselen deeri enerji sektrnde de bal
bana bir uzmanlk alan olarak deerlendirilmektedir.
Enerji sektr, gerek yatrm, gerek ticaret, gerekse operasyonlar
aamasnda birok riskle karlalan ve bu riskler doru
yntemlerle takip edilip ynetilmediinde ciddi kayplarla
karlalabilecek sektrlerden biridir. Piyasa yatlarnda
oluabilecek dalgalanmalar, elektrik enerjisinin ziksel tesliminin
ardndan yaplacak demelerde yaanabilecek gecikmeler,
mevzuata dair ve evresel riskler enerji sektrnde ok ynl
ve etkin bir risk ynetimini gerektirmektedir. Elektrik enerjisi
ticaretinin sektre zg zelliklerinden tr ortaya kan hacim
ve yat risklerini kapsayan piyasa riski, elektrik enerjisi ticareti
ilemlerinin yrtlmesi srasnda insanlardan, sistemlerden ve
srelerden kaynaklanan riskleri tanmlayan operasyonel riskler
ve her tip ticari faaliyette geerli olmakla birlikte, yine sektre zg
zellikleri nedeniyle dier sektrlerdeki uygulamalardan farkl
ve zel yaklamlarla ele alnmas gereken kredi riski; elektrik
enerjisi ticaretini gerekletiren her irketin strateji ve planlarna
dahil ederek ynetmesi gereken risklerdir. Belirtilen riskler
entegre bir risk ynetimi anlayla ticaret irketinin portfy yaps
ve piyasa olgunluk seviyesi gz nnde bulundurularak Trkiye
elektrik piyasasnda uygulanabilir zmlerle ele alnmaldr.
Bu zmler kapsamnda; hesaplama amac, irket portfy
yaps, kurumsal stratejisi ve piyasa olgunluk seviyesi gz nnde
bulundurularak global en iyi uygulamalarda kullanlan ve akademik
almalarla gelitirilmi Riske Maruz Kr, Riske Maruz Nakit
Ak ve Riske Maruz Deer ltlerinden uygun olanlar piyasa
riskinin ynetilmesi iin kullanlabilmektedir. Operasyonel risklerin
ynetilmesinde Kurumsal Risk Haritas ve Risk Kataloglar irketlere
rehberlik etmektedir. Trkiye Elektrik Piyasas iin tasarlanan
kredi riski zmleri ise detayl olarak devam eden blmde ele
alnmtr.
Mali ykmllk ieren her trl ilem kredi riski iermektedir. Kredi
riski, ticari ilikide bulunulan taraarn szleme ykmllklerini
yerine getirememesi sonucu alacakl tarafn ticari zarara uramas
ile aklanmaktadr. Elektrik enerjisi ticareti zelinde de, elektrik
enerjisi tedarik edilen tarafnn, tketimine karlk gelen tutar
zamannda ve tam olarak dememesi durumu olarak ifade
edilebilir. Ticari faaliyette bulunacak bir taraa yrtlecek ileme
dair szleme koullar belirlenirken, sz konusu tarafn ticari
faaliyet kapsamnda oluturduu kredi riski dikkate alnmaldr. Bu
erevede, farkl oranda kredi riski oluturan taraara ynelik zel
koullar belirlenerek hem ticari faaliyetlerin gelimesi salanabilir,
hem ticarette rekabeti yaklam gelitirilebilir, hem de kredi riski
sistematik bir dzenle ynetilebilir.
Kredi riski, ticari ilemlerde bulunulan taraar mnferit ve ticaret
portfy dzeyinde takip ederek; ticaret stratejisi dahilinde
oluturulacak kredibilite kategorilerine gre ticaret koullar ve
limitler uygulayarak ynetilebilir. Bu balamda, ticaret irketinin
maruz kald kredi riski iki temel dzeyde ele alnr:
1. Ticari taraf dzeyindeki kredi riski
2. Ticaret portfy dzeyindeki kredi riski
1. TCAR TARAF DZEYNDE KRED RSK
Ticari taraf dzeyindeki kredi riskini ynetmek zere, tarafn i yap
ekli, ticari gemii ve nansal durumu kontrol edilerek taraar
kredi riski oluturma potansiyelleri ve kredibiliteleri erevesinde
deerlendirilirler. Deerlendirilen taraar kredi riski analizleriyle
belirli kredibilite kategorilerine atanacak ekilde snandrlrlar. Bu
kategoriler iin belirlenen ticaret koullar ve limitleri dahilinde ilgili
taraar ile ticari ilemler gerekletirilir.
Kategorilerin belirlenmesi iin gerekletirilen kredi riski analizlerinin
Nicel ve Nitel olmak zere iki bileeni bulunmaktadr. Nicel Analiz
kapsamnda ilgili ticari tarafn piyasa gemii, kurumsall,
yoruma ve istihbarata dayal bilgiler ile deerlendirilir. Nitel Analiz
kapsamnda ilgili ticari tarafa ilikin belirli nansal oranlar sektrel
oranlarla karlatrlarak ilgili ticari tarafn kredibilitesi en gncel
nansal bilgilerine dayal olarak deerlendirilir. Yrtlen nicel ve
nitel analizler sonucunda, ticari faaliyette bulunulacak tarafa ilikin
kredibilite skoru belirlenmekte, ilgili taraf greceli skora karlk
gelen kredibilite kategorisine atanmaktadr. Mteri Kredibilite
Analizi ekil 1de zetlenmitir.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
14
Ticari taraf dzeyindeki kredi riski ynetim metodolojisi olarak
Mteri Kredibilite Analizleri erevesinde elde edilen kredibilite
skoru taraa ticaret yaplp yaplmayacann ve yaplacaksa
hangi koullarla yaplacann belirlenmesinde kullanlmaktadr.
Ticari faaliyet yaplma karar alnmas durumunda; teminat miktar,
teminat kalitesi, sat yat ve szleme koullar tarafn ait olduu
kredibilite kategorisi dorultusunda belirlenmelidir. Bu sayede
rekabet gcn artrrken kredi riskini etkin bir ekilde ynetmek
mmkn olacaktr.
2. TCARET PORTFY DZEYNDEK KRED RSK
Ticaret portfy dzeyindeki kredi riski ynetimi metodolojisi olarak
mevcut durumda yrtlen ticari faaliyetlerdeki taraarn portfy
zerindeki toplam etkisi portfy beklenen kayp hesaplamalar ve
portfy konsantrasyon analizleri ile belirlenmektedir.
2.1. Portfy Beklenen Kayp Hesaplanmas
Portfy dzeyindeki kredi riskinin ynetilmesi kapsamnda, ticaret
portfyndeki tm taraarn kredibilite analizleri sonrasnda,
taraarn oluturduu mnferit kredi risklerinin portfy geneli
iin yaratt kmlatif risk deerlendirilmektedir. Sz konusu
portfy kredi riski deerlendirmelerinde, irketin risk itah
dorultusunda almay kabul ettii kredi riski belirlenerek, portfy
toplam iin beklenen kayp aadaki forml dorultusunda
hesaplanr:
Beklenen Kayp, belirli bir dnem iinde ilgili taraarn deme
ykmllklerini gerekletirmemesi nedeniyle kar karya
kalnabilecek kayp tutarn ifade etmektedir.
Risk ynetimini etkin bir ekilde uygulayan irketlerin beklenen
kayp iin risk sermayesi ayrmas nerilmektedir. Beklenen kaybn
ayrlan risk sermayesini amamas iin ticaret limitleri belirlenmeli
ve ticari taraarn kredibilitesi ile teminat kalitesinin btncl
etkisinin portfy kredi riski zerindeki etkileri analiz edilmelidir.
rnek portfy analizi ve ilgili limitler ekil 2de sunulmaktadr.

irket i
Analiz
Nitel Analiz Nicel Analiz
Kredibilite Skoru
(1 5)
Kredi
Derecelendirme
Kurumu Analiz
Destei
Kredibilite Kategorileri
A
B
C
D
E
Greceli Skor
%85 100
%70 85
%40 70
%15 40
%0 15
ekil 1. Mteri Kredibilite Analizi.
BK= TDO x (BKR - CTM)
Formlde geen,
BK Beklenen Kayp,
TDO Temerrde Dme Olasln,
BKR Beklenen Kredi Riski Tutar,
CTM Cari Teminat Miktarn
ifade etmektedir.
Temerrtte Dme Olasl, ilgili tarafnn szleme gerei
ykmll olan demeyi yerine getirememe ihtimalini
gstermektedir.
Beklenen Kredi Riski Tutar, ilgili tarafnn temerrde dt
durumdaki nansal kayp tutarn ifade etmektedir.
Cari Teminat Miktar, ilgili tarafn verdii teminatn miktar ve o
teminat iin belirlenmi teminat kalite katsaysnn arpmyla
hesaplanr.
2.2. Portfy Konsantrasyon Analizleri
Finansal portfy ynetiminin temel prensibi olan herhangi bir tek
tip yatrma nazaran eitlilii olan portfyn daha az risk tamas
prensibi elektrik ticareti portfylerinde mteri eitlilii iin
geerlidir.
Kredi riski deerlendirirken belirli konsantrasyonlarn olumasnn
portfy zerinde yarataca kredi risklerini nlemek zere portfy
yapsna ilikin olarak spesik limitler belirlenmeli ve ticari
faaliyetler bu limitler dorultusunda yrtlmelidir. Sz konusu
konsantrasyonlarn portfy ynetiminde gz nne alnmamas
ve benzer zellikleri tayan ticari ilemlerin portfy oluturmas
durumunda, benzer zelliklerden kaynaklanacak olumsuz sonular
toplu olarak ciddi kayplarla karlalmasna yol aacaktr.
Belirlenen limitlerin zerinde konsantrasyon oluturan ticari
ilemlerin gerekletirilmemesine karar verilebilir ya da bu ilemler
ek onaylara tabi tutulabilir.
Finansal oranlarn, trend ve gstergelerin analizinin yaplmasna;
piyasa aratrmalar neticesindeki bilgi ve istihbaratn
yorumlanmasna; teminat ynetimine olanak salayan Deloitte
yaklam ile etkin bir kredi riski ynetimi hayata geirilerek ticari
ilikiler dzenlenebilmekte, minimum kredi riski ile maksimum
hacimde ticari ilem gerekletirilebilmektedir. Deloitte uluslararas
uzmanlarnn da katklaryla; global en iyi uygulamalar irketlerin
risk ynetim stratejileri ve yrrlkteki mevzuat nda ele alarak,
etkin bir risk ynetimi iin irketlere zg risk ynetim altyaplarnn
tasarlanmas ve uygulamaya alnmas almalar yrtmektedir.
SUMMARY
Risk has been perceived as a concept, which has to be avoided
in the past, whereas in todays business world, it is accepted as a
concept which has to be managed and converted into opportunities.
Risk Management, seeds of which has been sown rst in the
banking and nance sector and then which has become subject to
ekil 2. Portfy kredi riski analizi ve limitler.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
15
regulatory legislation, is considered as a profession in itself also in
todays raising value, energy sector.
Energy sector is one of the sectors in which one can face many
risks during investment or operational stages and once these risks
are not followed and managed with proper methods, the outcome
can be serious nancial losses. Possible uctuations in the market
prices, possible delays in the payments which have to be done
after the physical delivery by nature, legislative and environmental
risks in the energy sector, require a versatile and effective risk
management.
Market risk involving the volume and price risks emerging due
to sector specic features of electricity trade, operational risks
meaning the risks caused by people, systems and processes
during the execution of trading operations and credit risk, which
goes for any kind of commercial activity but for electricity, again due
to sector specic features which has to be taken into consideration
with special approaches and differently than the applications in
other sectors, are the types of risks that every company dealing
with electricity trading has to include in their strategies and plans
and has to manage. These risks have to be approached with
applicable solutions in Turkish Electricity Market by an integrated
risk management considering the portfolio structure of the trading
company together with the maturity level of the market.
Within the scope of these solutions; taking the current structure of
Turkish Electricity Market regarding its wholesale electricity trading
activities and the expected development into account, credit risk
solutions designed for market players in order to reach an efcient
and protable trade model, will be discussed in details in this
study.
Any activity having nancial obligation also contains credit risk.
Credit risk can be explained as the commercial loss that the
creditor may suffer when the contractual obligations between the
parties in trade relations are not fullled. In the case of electricity
trade, it can be expressed as the situation when the party provided
with electrical energy (customer) does not pay in due time or in full
amount corresponding to its consumption. When determining the
terms and conditions of a contract, the credit risk generated by the
counterparty within the scope of its trade activity should be taken
into account. In this context, by specifying special conditions to
different parties who will generate different levels of credit risks,
development of trading activities can be achieved, competitive
approach in trading can be improved and also credit risk can be
managed in a systematic way.
Credit risk can be managed by following the trading parties both
individually and at a level of trading portfolio and accordingly
applying trading conditions and limitations in compliance with the
credibility categories created within the trading strategy. In this
regard, the credit risk that the trading company exposed to, can be
considered in two basic levels:
Credit risk at the level of trading party
Credit risk at the level of trading portfolio
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
16
ELEKTRK SEKTRNDE LGL RN PAZARI TANIMLAMANIN NEM
Baak ARSLAN
Rekabet Kurumu
ZET
4054 sayl Rekabetin Korunmas Hakknda Kanun ile mal ve hiz-
met piyasalarndaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kstlayc
anlama, karar ve uygulamalar ile piyasaya hkim olan teebbs-
lerin bu hkimiyetlerini ktye kullanmalarn nlemek, bunun iin
gerekli dzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmas-
n salamak amalanmaktadr. Bu dorultuda Rekabet Kurulunun
bir eyleme ynelik ilem yapabilmesi iin, ilgili eylemin belirli bir mal
veya hizmet piyasasnda rekabeti engelleyici bir etkisi olmal ya da
herhangi bir piyasada hakim durumda bulunan bir teebbsn bu
hakimiyetini ktye kullanmas gerekmektedir. Ayrca gerekletii
piyasa ierisinde rekabeti nemli lde azaltacak bir etkisinin bu-
lunmas durumunda birleme ve devralma niteliindeki bir ilem de
Rekabet Kurulunun mdahale alan iine girmektedir. Grld
zere rekabet hukukunun odak noktasnda belirli bir pazarda ya-
ratlm ya da yaratlacak olan rekabeti bozucu etkilerin varl yer
almakta; bu nedenle yaplan incelemelerde ncelikle sz konusu
etkilerin doduu pazarn belirlenmesi gerekmektedir.
lgili pazarn tanmlanmas, piyasalarda rekabet endiesi douran
ilemlere ynelik yaplan incelemelerin ilk admn ve temelini olu-
turmakta; rekabet hukuku uygulamalarnn ve mdahale alannn
snrlarn izmektedir. Ancak rekabet analizlerinde kullanlan pa-
zar tanm ile herhangi bir endstride ticari anlamda kabul edilen
pazar kavram farkl anlamlar iermektedir. Rekabet hukukunda
ilgili pazar olarak ifade edilen pazar kavram, rnler ve blgeler
arasndaki rekabeti etkiler ve basklar gibi piyasalardaki arz ve
talebi etkileyen farkl faktrler dikkate alnarak oluturulmaktadr.
lgili pazarn, ilgili rn ve ilgili cora pazar kavramlar temel ol-
mak zere bir de zamansal etkilerin dikkate alnd boyutu
bulunmaktadr. Zaman boyutunun pazara ynelik deerlendirme-
lerde hesaba katlmas, rekabet hukuku kapsamnda bir endstride
gerekletirilen incelemede yaplan pazar tanmnn, bu endstride
daha nceden yaplm olan pazar tanmlaryla ayn olma zorunlu-
luunu ortadan kaldrmaktadr. Bylece zaman ierisinde piyasada
yaanan gelimeler ya da deiimler gz nne alnarak, farkl pa-
zar tanmlar yaplabilmektedir. Bu dorultuda zellikle son yllarda
byk deiim ve gelimelerin yaand elektrik sektrne ilikin
yaplacak ilgili rn pazar tanmlamalar, rekabet analizlerinin so-
nucunu tamamen deitirebildii iin byk nem tamaktadr.
Trkiye elektrik sektrne ynelik Rekabet Kurulu kararlar ince-
lendiinde datm zelletirmeleri ile ilgili kararlarn arlk ka-
zand grlmektedir. Sz konusu kararlarda genel olarak piyasa
faaliyetleri retim, iletim, datm, toptan sat ve perakende sat
faaliyetleri olarak ayrlmtr. lgili rn pazarna ynelik deerlen-
dirmeler ise, datm rmalarnn faaliyetlerinin elektrik ticaretindeki
yeri dikkate alnarak ikili anlamalar, elektrik datm hizmetle-
ri ve perakende faaliyetleri balklar altnda yaplmtr. Avrupa
Komisyonunun Enerji Sektr Raporuna baktmzda ise Avru-
pa elektrik ticaretinin Trkiyeye gre daha gelimi bir seviyede
gereklemesi ve daha rekabeti bir yapya sahip olmas nede-
niyle, ilgili rn pazar tartmalarnn farkllat grlmektedir.
Serbestleme sreci ierisinde olan Trkiye elektrik sektrnn de
bu srele birlikte daha rekabeti bir piyasa yapsna sahip olaca
gz nne alndnda, yaplacak pazar tanmlarnn farkllaaca
ve Rekabet Kurulu kararlarnn da yaanan gelimelere gre ekil
alacan sylemek yanl olmayacaktr.
4054 sayl Rekabetin Korunmas Hakknda Kanunun amac, mal
ve hizmet piyasalarndaki rekabeti engelleyici, bozucu veya k-
stlayc anlama, karar ve uygulamalar ve piyasaya hkim olan
teebbslerin bu hkimiyetlerini ktye kullanmalarn nlemek,
bunun iin gerekli dzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin
korunmasn salamaktr. Kanunun kapsam belirleyen 2. maddesi
uyarnca Rekabet Kurulunun bir eyleme ynelik ilem yapabilmesi
iin, ilgili eylemin belirli bir mal veya hizmet piyasasnda rekabeti
engelleyici bir etkisi olmal ya da herhangi bir piyasada hakim du-
rumda bulunan bir teebbsn bu hakimiyetini ktye kullanmas
gerekmektedir. Rekabet Kurulunun bir dier nemli grev alan
ise younlamalarn kontroldr. Buna gre birleme ve devralma
niteliindeki bir ilem de gerekletii piyasa ierisinde rekabeti
nemli lde azaltacak bir etkisinin bulunmas durumunda Reka-
bet Kurulunun mdahale alan iine girmektedir. Grld zere
rekabet hukukunun odak noktasnda, belirli bir pazarda yaratlm
ya da yaratlacak olan rekabeti bozucu etkilerin varl yer almakta-
dr. Bu dorultuda rekabet tartmasna konu olan bir olaya ynelik
yaplan incelemede ncelikle ilgili pazarn snrlar izilmelidir.
Yaplan incelemelerde hangi mal veya hizmet pazarnda ve han-
gi cora alanda rekabetin etkilendii veya etkileneceinin tespiti,
ilgili pazarn doru bir ekilde tespit edilmesine baldr. Pazarn
tanmlanmas, pazar paylarn hesaplamak ve pazar pay bilgile-
rinin kullanlmas suretiyle rekabet hukuku kapsamnda yaplacak
analizlerde yararlanlacak dier bilgilere ulamak iin gerekli bir
aamadr[1]. Bu dorultuda tanmlanacak olan ilgili pazarn, te-
ebbsler aras rekabetin yaand snrlarn izilmesine ynelik
rekabet hukuku uygulamalarnda kullanlan bir ara olduu; ince-
leme konusu teebbslerin ve teebbs faaliyetlerinin kar kar-
ya kald rekabeti kstlarn belirlenmesinde nemli rol oynad
grlmektedir.
lgili pazarn tanmlanmas, teebbsler aras rekabeti kstlayc
anlamalar, hkim durumun ktye kullanlmas veya birleme/
devralma/ortak giriim ilemlerinin incelenmesinde temel adm-
lardan birini oluturmaktadr. Bu bakmdan, pek ok rnek olayda
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
17
rekabet analizinde balama noktas ilgili pazar tanmdr[2]. Ancak
rekabet analizlerinde kullanlan pazar tanmlar ile herhangi bir en-
dstride ticari anlamda kabul edilen pazar kavram farkl anlamlar
iermektedir. Rekabet hukukunda ilgili pazar olarak ifade edilen
pazar kavram, rnler ve blgeler arasndaki rekabeti etkileri
ve basklar dikkate alarak oluturulmaktadr. Rekabeti baskla-
rn ne kadar etkili olacan belirleyen birok faktr vardr. Bun-
lar, ilgili teebbsn pazar pay, rakiplerin says, birbirlerine rakip
olan rnlerdeki farkllama derecesi ve var olan rakiplerin yan
sra piyasaya yeni bir rn sunmann kolayl olarak sralanabilir.
Bu saylan faktrlerin doru bir ekilde yorumlanabilmesi ve de-
erlendirilebilmesi ise pazarn doru bir ekilde tanmlanmasna
baldr[3]. lgili pazar tanmnn iki temel boyutu vardr: lgili rn
pazar, ilgili cora pazar.
Rekabet Kurulundan zin Alnmas Gereken Birleme ve Devral-
malar Hakknda Teblide (Tebli No: 2010/4);
lgili rn pazarnn tespitinde, tketicinin gznde yatlar, kulla-
nm amalar ve nitelikleri bakmndan birbiriyle deitirilebilir veya
ikame edilebilir olarak kabul edilen btn mal veya hizmetlerden
oluan pazar dikkate alnr; tespit edilen pazar etkileyebilecek di-
er unsurlar da deerlendirilir.
lgili cora pazar, teebbslerin, mal ve hizmetlerinin arz ve ta-
lebi konusunda faaliyet gsterdikleri, rekabet koullarnn yeterli
derecede homojen ve zellikle rekabet koullar komu blgeler-
den hissedilir derecede farkl olduu iin bu blgelerden kolayca
ayrlabilen blgelerdir. Cora pazar deerlendirilmesi yaplrken,
zellikle ilgili mal ve hizmetlerin zellikleri, tketici tercihleri, giri
engelleri, ilgili blge ile komu blgeler arasnda teebbslerin pa-
zar paylar veya mal ve hizmetlerin yatlar bakmndan hissedilir
bir farklln varl gibi unsurlar dikkate alnr.
ifadesi yer almaktadr .
Avrupa Komisyonunun (Komisyon) lgili Pazar tanmlanmasna
ynelik yaynlad Duyuruda ise ilgili rn pazarnn, rnn ze-
likleri, yatlar ve kullanm amalar asndan tketici tarafndan
deitirilebilir ya da ikame edilebilir saylan btn rnleri ve/veya
hizmetleri; cora pazarn da, ilgili teebbslerin rn ya da hiz-
metlerin arz ile uratklar, kendi iinde rekabet artlar yeterince
homojen olan ve komu blgelerdeki rekabet artlar belirgin bir
ekilde farkl olduu iin bu blgelerden ayrt edilebilen alan kap-
sad eklinde bir tanm bulunmaktadr.
lgili rn ve ilgili cora pazar kavramlarnn yannda ilgili pazarn
bir de zamansal boyutu vardr. rn arz ve talebi bir takm mevsim-
sel etkiler nedeniyle farkl yaplara sahip olabilecei gibi, bir pazarn
yaps ve artlar da, zamanla gelien teknolojik artlar ve deien
ekonomik ve sosyal koullarla birlikte farkllaabilmektedir. Pazar
tanmlar da bu zamansal etkileri gz nnde bulundurmak ve
sz konusu deiikliklere ayak uydurmaldr. Bu husus, ilgili pazar
tanmna zamansal bir kapsam da yklenmesini gerekli klmtr.
Pazarn zaman boyutunun deerlendirmelerde hesaba katlmas
ayn zamanda, rekabet hukuku kapsamnda bir endstride gerek-
letirilen incelemede yaplan pazar tanmnn, bu endstride daha
nceden yaplm olan pazar tanmlaryla ayn olma zorunluluu-
nu da ortadan kaldracaktr[4]. Bu dorultuda, gelecee ynelik bir
alma olan younlama analizinde yaplan pazar tanm, hakim
durum ya da rekabeti snrlayc eylem gibi gemiteki davranlar
konu alan bir analizde yaplan pazar tanmndan farkl olabilecek;
zaman ierisinde piyasalarn liberallemesi ile, sat yaplan blge-
ler, tketici tercihleri, rn yatlar gibi unsurlardaki deiimlerden
dolay da farkl pazar tanmlar ortaya kabilecektir.
Yukarda yer verildii zere; ilgili pazarn belirlenmesi rekabet hu-
kuku uygulamalarnda ve bu kapsamda yaplan incelemelerin ilk
admn ve temelini oluturmaktadr. Bu dorultuda zellikle son
yllarda hzl deiim ve gelimelerin yaand elektrik sektr
asndan da ilgili rn pazarnn tespit edilmesinin nemi, yap-
lacak rekabet analizlerinin sonucunu tamamen deitirebildii iin
byk nem tamaktadr. Bu kapsamda yaznn devamnda elekt-
rik sektr zelinde Rekabet Kurulu kararlarnda ilgili rn pazar
tanmlarnn ne ekilde yapld incelenecek; Komisyonun enerji
sektrne ilikin hazrlam olduu sektr aratrmas raporu da
gz nne alnarak elektrik sektrne ynelik ilgili pazar tanmlar
deerlendirilecektir.
Elektrik sektrne ynelik ilgili rn pazar tartmalar, son yllarda
liberalleme srecinde bulunan sektrde gerekletirilen zelletir-
meler ve bunlara ynelik Rekabet Kurulu kararlar dorultusunda
nem kazanmtr. Elektriin kendine zg zellikleri nedeniyle
elektrik sektr, yksek derecelerde pazar gcnn oluabildii
ve kullanlabildii piyasalarn banda gelmekte; bu durum yaplan
incelemelerde ilgili pazarlara ynelik deerlendirmelerin daha dik-
katli yaplmasn gerektirmektedir. OECDnin 2002 ylnda dzenle-
nen Elektrik Sektrnde Rekabet Politikas konulu yuvarlak masa
toplantlarnda elektrik endstrisinin pazar gcnn kullanmna
msait olduu u ekilde zetlenmitir[5]:
1. Elektrik talebi neredeyse esneksizdir. Dolaysyla kapasitenin
kk miktarlarla da olsa piyasaya sunulmamasnn yat ze-
rinde ciddi etkileri vardr.
2. Elektrik kolayca depolanamad iin, retim ile tketim srekli
dengede olmaldr. Gnn, ayn ya da yln farkl zamanlar iin
piyasalar farkllaabilmektedir.
3. letim hatlarnda tkanklk yaand zaman reticiler blgesel
pazar gcne sahip olabilmektedir.
4. retim birimleri, marjinal maliyetlerine gre farkllatklar ve
baz birimler belli zaman dilimlerinde azami kapasitede al-
tklar iin piyasa yatndaki artlara tepki verememektedirler.
Dolaysyla bir zaman diliminde birok retici olsa dahi bu re-
ticilerin ou kapasite kstna sahipse, kalan reticiler ciddi pa-
zar gcne sahip olabilmektedir.
4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu (43628 sayl Kanun) hkm-
leri ve ilgili dzenlemeler uyarnca yerine getirilen elektrik sekt-
r faaliyetleri, sz konusu kanunun 2. maddesinde; retim, iletim,
datm, toptan sat, perakende sat, perakende sat hizmeti,
ticaret, ithalat ve ihracat faaliyetleri olarak sralanm; bu faaliyet-
lerin kimler tarafndan yerine getirilebileceine ilikin dzenlemeler
yaplmtr. Sektrdeki temel faaliyetleri oluturan retim, iletim,
datm, toptan sat ve perakende sata ilikin tanmlamalar 4628
sayl Kanunun 1. maddesinde u ekilde yaplmtr:
retim: Enerji kaynaklarnn, elektrik retim santrallerinde elekt-
rik enerjisine dntrlmesi.
letim: Elektrik enerjisinin gerilim seviyesi 36 kV zerindeki hat-
lar zerinden nakli.
Datm: Elektrik enerjisinin 36 kV ve altndaki hatlar zerinden
nakli.
2010/4 sayl Tebliin yrrle girmesiyle yrrlkten kaldrlan 1997/1 sayl
Rekabet Kurulundan zin Alnmas Gereken Birleme ve Devralmalar Hakknda
Teblide ilgili rn ve ilgili cora pazar tespitine ynelik benzer ifadeler yer
almaktadr.
COMMISSION NOTICE on the denition of relevant market for the purposes of
Community competition law (97/C 372/03).
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
18
Toptan sat: Elektriin tekrar sat iin sat.
Perakende sat: Elektriin tketicilere sat.
Bununla birlikte piyasaya ilikin teknik bir erevede ve lisansa tabi
faaliyetlerin belirlenmesi amacyla yaplan kanuni ayrm ile rekabet
hukuku perspektinden yaplan ilgili pazar tanmlar farkllk gstere-
bilmektedir. Nitekim rekabet hukukunda ilgili pazar belirlenirken bah-
se konu piyasaya ilikin mevzuatn yannda temel olarak piyasada
oluan rekabeti dinamikler kapsamnda talep, arz ikamesi ve potan-
siyel rekabet olgular dikkate alnmaktadr. Liberalizasyon srecinde
u ana kadar datm rmalarnn zelletirmelerinin gerekletiril-
mi olmas sebebiyle, elektrik sektrne ynelik Rekabet Kurulunun
alm olduu kararlara bakldnda arlkl olarak datm zelle-
tirmelerinin nem kazand grlmektedir. Bu dorultuda, elektrik
sektr zelinde ilgili rn pazar tanmlarna ynelik yaplacak de-
erlendirmede incelenecek Rekabet Kurulu kararlar datm zel-
letirmelerine ynelik alnan kararlar ile snrl kalacaktr.
Elektrik sektrne ilikin olarak gnmze kadar alnm Rekabet
Kurulu kararlar incelendiinde elektrik piyasasnn genel olarak
retim, iletim, datm ve tedarik/arz olmak zere 4 ana blme
ayrld grlmektedir. Sz konusu kararlarda;
letim ve datm aamalarnn doal tekel nitelii tad ve
arlkl olarak dzenlemeye tabi tutulduu,
Daha az dzenleme ve daha ok rekabetin salanabilecei aa- Daha az dzenleme ve daha ok rekabetin salanabilecei aa-
malarn ise elektriin retimi ve nihai tketiciye arz aamalar-
nn olduu,
Dolaysyla toptan sat ve nihai tketici yatnn olumasnn
alclar ve satclarn kar karya geldii retim ve tedarik sevi-
yelerindeki etkileime bal olduu,
deerlendirilerek, bunun sonucunda incelemeye alnan ilemlerde
dikkate alnmas gereken piyasalar u ekilde ayrtrlmtr:
retim: Elektriin retimi.
Toptan sat: Salayc tarafnda retici ve toptan sat irketle-
rinin (toptan sat irketleri yeniden satc konumundadr), alc
tarafnda ise datm irketleri, perakende irketleri ve serbest
tketicilerin bulunduu, ikili anlamalardan oluan piyasa.
letim/datm: Doal tekel niteliindeki ebeke faaliyetleri.
Perakende sat: Serbest ve serbest olmayan tketicilere yap-
lan satlar.
lgili rn pazarlarna ilikin deerlendirmelerde retim ve dengele-
me piyasalarna ilikin pazar tanmlarnn daha ok retim zelletir-
melerinde nem kazanaca ifade edilmi ve elektrik retimine ilikin
ilgili pazar tanmlar yaplmas gerekli grlmemitir. Kararlara konu
olan datm rmalarnn faaliyetlerinin ise elektriin ticaretindeki yeri
dikkate alnarak ikili anlamalar, elektrik datm hizmetleri ve
perakende faaliyetleri balklar altnda ilgili rn pazar deerlen-
dirmesi yaplmtr. Bu dorultuda belirlenen ilgili rn pazarlarna
ilikin yaplan tanmlara aada yer verilmektedir.
kili anlamalara ilikin pazar (toptan sat pazar), arz tara-
fnda retim irketleri ya da retim irketleriyle yapt anlamalar
kapsamnda kendi portfyne sahip olan yeniden satc konumun-
daki toptan sat irketlerinin, alc tarafnda ise datm rmalar,
perakende sat rmalar ve serbest tketicilerin yer ald pazar
olarak tanmlanmtr. Ancak, yaplan incelemelerde sadece gn-
mz pazar yaps deil, gelecee ynelik gelimelerin de dikkate
alnmas gerektii belirtilmitir.
Yaplan deerlendirmelerde, yerleik datm rmalarnn gelenek-
sel olarak mnhasran sat yaptklar tketicilerin, tedarikisini se-
me ansna sahip olduktan sonra dahi yerleik datm rmasndan
ya da bu rmayla ayn ekonomik btnlk ierisindeki perakende
sat rmasndan alm yapmaya devam etmeleri, dolaysyla, sz
konusu datm blgesine dier tedariki rmalarn girmemeleri ya
da girememeleri nedeniyle ili olarak rekabeti yapya ulamann
nnde nemli bir engel olutuu vurgulanmtr. Bu durumun en
byk sebebi, yerleik datm rmasnn serbestleme ncesi d-
nemden gelen avantajlardr. Bu nedenle, 2013 ylndan itibaren
hukuki ayrtrma kapsamnda perakende faaliyetlerini ayr tzel
kiilik altnda srdrecek olsalar da, mevcut zelletirmeler kap-
samnda alclarn, sadece doal tekel niteliindeki elektriin nakli
faaliyetlerini deil, gei dneminde mnhasran sat yapacakla-
r mterileri de devraldklar ve bu bakmdan sz konusu da-
tm irketlerinin, toptan sat pazarnn alm tarafndaki en nemli
oyuncular olduklar belirtilmitir.
Bu deerlendirmeler dorultusunda, datm rmalarnn mevcut
durumda mnhasran sahip olduklar tketici portfyyle, toptan
sat pazarnda alc olan dier byk tketicilerden tamamen farkl
bir talep yapsna sahip olduu, her ne kadar gei dnemi son-
rasnda mevcut szlemeler ortadan kalkacak ve ayrca datm
irketleri de 2013 ylndan itibaren hukuki ayrtrmay
4
gerekle-
tirecek olsa da, ileride oluacak salkl bir elektrik piyasas iin,
mevcut durumda yaplacak datm zelletirmeleri asndan, da-
tm irketlerine yaplan satlarn ayr bir pazar olarak tanmlan-
masnn yerinde olaca ifade edilmitir. Bununla birlikte, kararlarn
genelinde bu ynde yaplacak toptan sat pazarna ilikin alt pazar
ayrmlarnn deerlendirme sonucunu deitirmemesi nedeniyle,
toptan satlara ilikin olarak nihai bir pazar tanm yaplmasna
gerek grlmemitir.
Dier bir ilgili rn pazarna konu olan elektrik datm hizmetlerine
ilikin deerlendirmelerde ise zelletirme ilemine konu datm
blgelerinde faaliyet gstermekte olan datm irketlerinin, elektri-
in datm, perakende sat ve perakende sat hizmeti faaliyet-
leri ile itigal ettiinden hareketle; sz konusu faaliyetlerden da-
tm faaliyetinin, alak gerilimli elektrik tayan kablolardan oluan
yeni bir datm ebekesinin kurulmasna ilikin zorluklar ve yksek
yatrm maliyetleri sebebiyle doal tekel nitelii tamakta olup; her
bir blgedeki datm irketi tarafndan mnhasran yerine getiril-
diine dikkat ekilmitir. Bu bakmdan elektrik pazarnn, elektriin
nakli faaliyetlerinden oluan doal tekel niteliindeki aamasna
ynelik elektrik datm hizmeti pazarnn dier seviyelerinden
farkl bir rn pazar olarak tanmlanmas gerektii belirtilmitir.
Perakende faaliyetlerine ilikin pazar tanmlarnda; nihai tketici-
lere satlar kapsayan elektriin perakende satlarna ilikin piya-
sann esas itibaryla sadece datm irketleri ve henz piyasada
bulunmayan perakende irketlerinin sat yapabildikleri serbest
4628 sayl Kanun kapsamnda perakende sat irketleri tanmlanm olmakla
birlikte, piyasann ili yaps ierisinde henz EPDKdan lisans alm bir pera-
kende sat irketi bulunmamaktadr.
4
Bilindii zere datm zelletirmelerinde Rekabet Kurulu, datm faaliyetle-
rinin dier piyasa faaliyetlerinden hukuki olarak ayrtrlmasn koul olarak
ortaya koymutur. Devam eden srete ise yaplan Kanun deiiklii ile birlik-
te, Rekabet Kurulunun grnde dile getirdii ayrtrma koulu 4628 sayl
Kanunun Lisans Genel Esaslar ve Trleri balkl 3. maddesine hkm ola-
rak aadaki ekilde eklenmitir:
Datm irketleri, tanmlanan bu faaliyetler dnda piyasada baka bir faa-
liyette bulunamaz. (Ek cmle: 9/7/2008-5784/3. md.) Datm irketleri, retim
ve perakende sat faaliyetlerini, 1/1/2013 tarihinden itibaren ancak ayr tzel
kiilikler altnda yrtrler.
Bu hkm ile birlikte, 2013 ylndan itibaren datm irketlerinin, esas itibary-
la, perakende sat faaliyetinde bulunmayaca, bunun yannda kuracaklar ayr
bir tzel kiilikle perakende sat yapabilecei grlmektedir.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
19
olmayan tketiciler ile tedarikisini seebilme ansna sahip olan
serbest tketicilerden olutuu ifade edilmitir.
lgili pazar tanm asndan ileriye dnk bir deerlendirmede ise
serbest tketici limitinin EPDK tarafndan belirlendii ve zaman
iinde drlmesinin hedeendii; serbest tketici limitinin sfra
indii andan itibaren ise tm tketicilerin, mevzuat asndan ser-
best tketici olarak kabul edilecei dikkate alndnda ilgili pazar
tanmnn, mevzuattan kaynaklanan bu durum dikkate alnarak,
serbest tketicilere ve serbest olmayan tketicilere satlar olarak
ayrlmas doru olmayaca belirtilerek; mevzuat erevesinde
serbest olan ve serbest olmayan tketiciler eklinde bir ayrma
gitmek yerine; tketicilerin byklk, iletim hattna dorudan
bal olmak ve benzeri zellikleri bakmndan yaplabilecek ay-
rmlar yerinde olaca sonucuna ulalmtr. Bu dorultuda k-
k lekli endstriyel tketiciler ile hanehalknn ayr bir pazar
olarak alnmas mmkn olabilecei ancak elektrik sektrnn
mevcut yapsnda byle bir ayrma gidilmesine gerek bulunma-
d deerlendirilerek, perakende seviyesinde ilgili rn pazar,
byk endstriyel tketiciler ve hanehalklar ile kk lekli
endstriyel/ticari tketicilere yaplan perakende satlar eklinde
belirlenmitir.
Bu noktada 03.03.2011 tarih ve 11-12/240-77 sayl Kararda pera-
kende faaliyetlere ynelik ilgili cora pazara ilikin yaplan deer-
lendirmeye dikkat ekmek uygun olacaktr. Anlan karar sektrdeki
deiimlerin yakndan izlendiini ve serbestleme ile salanacak
yapsal deiimlerin rekabeti deerlendirmeler asndan da dik-
kate alnacan gstermektedir. lgili rn pazarnn dier ayan
oluturan ilgili cora pazar, ilgili rn pazar gibi zaman ierisinde
piyasada yaanacak gelimelerle birlikte deiebilecektir. Sz ko-
nusu kararda, Trkiye toplam tketiminin olduka byk bir bl-
mn oluturan ve mevcut mevzuat gerei sadece bulunduklar
blgelerdeki datm irketlerinden alm yapabilen kk lekli
tketiciler bakmndan blgesel cora pazarlarn sz konusu oldu-
u, ancak serbestleme sreci dikkate alndnda serbest tketici
limitinin sfra indirilmesiyle ilgili cora pazarn blgesellikten kp
Trkiye leine geniletilebilecei ifade edilmektedir.
Avrupa Komisyonunun Enerji Sektr Raporu
5
na (Rapor) bakt-
mzda ise ilgili rn pazarlarna ilikin deerlendirmelerin Rapo-
run odak noktas olan elektriin toptan sat ile ticareti faaliyetleri
temel alnarak yapld ve elektrik ticaretinde yaanan gelimeler
dorultusunda yaplabilecek olan alt pazar tanmlarnn tartld-
grlmektedir. Raporda elektrik endstrisi zincirinin elektriin
retimi, elektriin yksek gerilimli ebekelerde tanmas olan
iletimi, dk gerilimli ebekelerde tanmas ile datm, elekt-
riin nihai tketiciye sunulmas anlamnda arz ve toptan sat
pazarlarnda alm satm ile ticareti olmak zere 5 ana faaliyetten
olutuu ifade edilmektedir. Bu faaliyetlerin ise nceden denetim
altnda blgesel veya lke apnda mnhasran dikey btnleik
irketlerce yerine getirildii, ancak liberalizasyon sreci ile birlik-
te doal tekel niteliine sahip olan iletim dnda retim, toptan
sat/ticaret ve perakende sat faaliyetlerinin rekabete ald
belirtilmektedir.
Bu dorultuda Raporda, Komisyonun gemi analizlerinde top-
tan sat pazar altnda deerlendirilen retim faaliyetine ilikin
ilgili rn pazar genel olarak yeniden sat iin perakendecilere
ve dorudan byk sanayi tketicilerine sat amacyla elektriin
elektrik santrallerinde retimini ve ithalatn kapsayacak ekilde
tanmlanmtr. Raporun asl olarak inceleme konusu olan toptan
sat faaliyetleri ise elektriin byk miktarlarda alm satm; ilgili
toptan sat pazar ise reticilerin rettikleri elektrii sattklar ve
salayclarn (perakendecilerin) nihai tketicilerine satmak iin ih-
tiya duyduklar elektrii aldklar pazar olarak tanmlanm ancak
piyasa faaliyetlerinin elektriin ziksel ve nansal ticareti olarak
ikiye ayrld ve bu dorultuda, pazar oyuncularnn da elektriin
ziksel olarak ticaretini gerekletiren reticiler ve salayclar ile
ziksel olmayan yani nansal ticaretini yapan traderlerdan
6
olu-
tuu belirtilmitir. Elektriin toptan sata konu olduu ilemlerin,
enerji sat anlamalarnn (ikili anlamalar) gerekletii organize
piyasalar ya da tezgah st piyasalarda gerekletii ifade edil-
mitir.
Raporda ticarete konu elektrik ilemlerine ynelik deerlendirme-
ler, gerekletirilme amac ve gerekleme zaman dorultusunda
farkl alt pazarlar altnda yaplmtr. Buna gre, elektrik reticileri
ile mterilerinin ihtiyac olan elektrii temin etmek amacyla toptan
sat pazarnda faaliyet gsteren perakendecilerin elektriin zik-
sel ticareti; perakendecilerin aksine piyasalarda oluan yat fark-
larndan yararlanmak iin toptan sat pazarnda faaliyet gsteren
perakendecilerin elektriin ziksel ticareti; perakendecilerin aksine
piyasalarda oluan yat farklarndan yararlanmak iin toptan sat
pazarnda faaliyet gsteren traderlerin ise elektriin nansal tica-
reti olarak farkl piyasalar oluturduu ve toptan sat faaliyetleri-
nin bu iki balk altnda farkl ilgili rn pazarlarn oluturaca de-
erlendirilmitir. Bunun yannda ticarete konu olan elektriin teslim
sresine (vadesine) gre arlkl olarak gn ncesi piyasalar olan
spot veya vadeli (forward) piyasalarda ilem grd; oluan talep
ve arz yaplarnn farkllk gstermesi sebebiyle de spot ve vadeli
piyasalarn farkl ilgili rn pazarlar olabilecei tartlmtr. Ayrca
retim faaliyetlerini de kapsayacak ekilde dnldnde toptan
sat (ticaret) faaliyetine ynelik ilgili rn pazarna ynelik zaman
boyutu da dikkate alnarak bir deerlendirme yaplm; farkl talep
yaplarnn olumas nedeniyle puant ve puant-d
7
dnemler do-
rultusunda ayrlarak elektrik ticaretine konu ilgili pazarn daha dar
tanmlanabileceinin belirtilmitir. Raporda elektriin toptan sat
faaliyetleri ve ilgili rn pazarna ynelik bu tartmalara yer veril-
mesine ramen, Raporun amac dorultusunda ayrntl bir pazar
tanmlamasna ihtiya duyulmam ve farkl segmentlere sahip
olan toptan elektrik piyasas tek bir ilgili rn pazar olarak kabul
edilmitir.
Grld zere Trkiye elektrik pazarna gre elektrik ticare-
tinin daha gelimi bir seviyede gerekletii ve daha rekabeti
bir yapya sahip olan Avrupa elektrik pazarna ilikin tartmalar
Enerji Sektr Raporunda, Rekabet Kurulu kararlarndaki deer-
lendirmelere kyasla daha farkl bir zeminde yaplmtr. Trkiye
elektrik sektrnn bir serbestleme sreci ierisinde olduu
gz nne alndnda; piyasa yapsnn ve piyasa faaliyetleri-
nin de byk bir deiim ierisinde bulunduu ve yaplacak pa-
zar tanmlamalarnn da bu sre ierisinde farkllaabileceini
sylemek yanl olmayacaktr. Hi kukusuz, Rekabet Kurulu
kararlarnda da bu deiim srecinin getirdikleri ve getirecekleri
dikkate alnacaktr.
5
Avrupa Komisyonunun Enerji Piyasalarna likin Sektr Aratrmas Ni-
hai Raporu (European Commission DG Competition Report on Energy Sector
Inqury) Ocak 10, 2007.
6
Fiziksel varlklara sahip olmakszn piyasalarda ilem yapan ahs ve kurulular
kastedilmektedir
7
Talep seviyelerini niteleyen bu kavramlar doas gerei zamansal bir boyuta sahiptir-
ler. Baz yk tketimin dk seyrettii, genellikle dk marjinal maliyete ve iletim
esnekliine sahip santrallerin kullanld zaman dilimidir. Puant yk109 ise tketimin
en yksek seviyede seyrettii ve genellikle marjinal maliyeti ve iletim esneklii yksek
retim birimlerinin devreye girdii zaman dilimini nitelemektedir [6].
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
20
KAYNAKLAR
[1] etinkaya, M., lgi Pazar Kavram ve lgili Pazar Tanmnda
Kullanlan Nicel Teknikler Rekabet Kurumu Uzmanlk Tezi,
s.10, Ankara, 2003.
[2] Rekabet Terimleri El Szl, Rekabet Kurumu, s. 54, Anka-
ra, 2010.
[3] etinkaya, M., lgi Pazar Kavram ve lgili Pazar Tanmnda
Kullanlan Nicel Teknikler Rekabet Kurumu Uzmanlk Tezi,
s.4, Ankara, 2003.
[4] etinkaya, M., lgi Pazar Kavram ve lgili Pazar Tanmnda
Kullanlan Nicel Teknikler Rekabet Kurumu Uzmanlk Tezi,
s.8, Ankara, 2003.
[5] Ycel C. kmen, Elektrik retiminde Hakim Durumun Tespi-
ti, Rekabet Kurumu Yaynlanmam Uzmanlk Tezi, s. 37-38.
[6] Ycel C. kmen, Elektrik retiminde Hakim Durumun Tespi-
ti, Rekabet Kurumu Yaynlanmam Uzmanlk Tezi, s. 58.
SUMMARY
The focus of Competition Law is the existence of effects distorting
competition which is or will be created in a certain market; there-
fore, the market in which these effects have been created should
be primarily determined on the inspections. Dening the relevant
market is both the rst step and the foundation of inspections ori-
ented to operations with competition concern, and determines
the boundaries of competition law enforcements and interference
areas of competition authorities. However, the market used in the
competition analysis and the one, in commercial terms, used in any
other industry are not the same concepts. The concept of market
which is stated as relevant market in Competition Law is created by
taking into consideration of factors effecting supply and demand in
the markets such as competitive effects and pressures in between
products and regions. Moreover, the market denitions could be
amended in time according to the changes and improvements in
any other markets. Accordingly, the relevant product market de-
nitions, to be taken by reference to electricity sector having a rapid
changes and improvements in recent years, have a signicant pla-
ce because they can be completely amended as a result of compe-
tition analysis. It will not be wrong to say that the market denitions
will differentiate and Competition Authoritys adjudications will be
formed according to improvements while taking into considerati-
on that Turkey electricity sector in liberalization process will have
more competitive market structure with this process.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
21
KURUMSAL SRDRLEBLRLK VE RN ETLENDRME AISINDAN
KARBON NTRLK
Bengisu ORAKI
FutureCamp Trkiye
ZET

Deien dnyamzda srdrlebilir yaamla ilgili gzlemlenen
gelimeler, dnyann ve bizlerin yaantsnda olumlu etkiler yarat-
maya devam ediyor. phesiz, yaam kalitemiz daha yeil, dola-
ysyla da daha temiz bir dnya ile artacaktr. Bu almada daha
yeil dnyaya kurumsal olarak salanabilecek katklar; rnlerin
evreden almadan, karbon ntr olarak nasl piyasaya srlebi-
lecei; karbon ntr olmann kuruma ve bireye olan katks tartl-
maktadr.
Karbon ntrlk, bir organizasyonun hazrlanmas ve ynetilmesi,
bir rnn retimi veya bir mekann iletilmesi esnannda ortaya
kan karbon salnmlarnn doayla dost bir projenin karbon hak-
lar ile dengelenmesidir. Karbon ntrlk kavram yeryz kaynak-
larn bitirmeye ynelik bir tketime kart olarak, srdrlebilir t-
ketim bilincinin yaygnlamasnda byk katk salamaktadr. Bu
da kurumsal anlamda gelecee dair bir yatrm olarak grlse de
gnmz etkileyen ve fark yaratarak bymeyi salayan imdiye
kadarki en etkin yntemlerden biridir.
1. GR
2007 senesi, tm dnyada baz rahatsz edici gereklerin farkna
vardmz yl olarak beyinlerde yer etti. Hkmetleraras klim Dei-
iklii Panelinin (IPCC) drdnc deerlendirme raporunda (AR4)
hava artlarndan dolay yaanan felaketlerin saysndaki beklen-
medik art gzler nne serildi.

Dnyadaki ortalama scaklklarn
ykselmesi, dorudan seragazlarnn artna balanmaktadr. En-
dstriyelleme ve ormanlk alanlarn imha edilmesi, sera gazlarnn
atmosferde gereinden ok daha fazla miktarda birikmesine yol
amtr. Dnya nfusu, ekonomi ve yaam standartlar gelitike,
sera gaz emisyonu da oalmaktadr[1]. Bu noktada iklim dei-
ikliine adaptasyon nemli rol oynamaktadr. klim deiikliine
adaptasyon insanlarn artan ve zorlaan iklim koullar ile baa
kmasn kolaylatran, bununla birlikte daha kaliteli yaamalarna
imkan salayan almalarn toplamdr. Bu almalarn banda
teknoloji geliimi, gelimi risk ynetimi ve bilgilenme gelmektedir.
Toplumsal ve kurumsal olarak srdrlebilirlik ne kmaktadr[2].
Srdrlebilir byme, 1987 ylnda Dnya evre ve Kalknma Ko-
misyonunun hazrlad Ortak Geleceimiz Raporunda karlat-
mz bir kavramdr. Ekonomik kalknmann evreye zarar verme-
den salanmas gerektiine dikkat ekmektedir. Kavramn esas;
doal kaynaklarn verimli kullanlmasna, atklarn azaltlmasna,
kaynaklarn geri dnmnn salanmasna, gelecek nesillerin
ihtiyalarna cevap verecek ve evrenin srekli ekilde korunma-
sna dayanmaktadr. Srdrlebilir byme tm kaynaklarn y-
netimine ilikin ekonomik, nansal, ticari ve endstriyel boyutlar
olan bir sretir. Uygulamada ise srdrlebilir byme, evrenin
korunmasna nem vermek suretiyle uzun vadeli ekonomik kalkn-
mann koullarn oluturmay ngrmektedir[3].
2. KURUMSAL SRDRLEBLR BYMENN
BOYUTLARI
Srdrlebilir bymenin, kurumsal vizyonda farkl - ekolojik,
sosyal ve ekonomik - boyutu vardr ve bunlarn kurumsal vizyonda
btnlemesi gerekmektedir.
Ekonomik verimlilik ile en iyi ekonomik sonular srdrlebilir
kalknma plannda mmkndr. irket iin yaratlan frsatlar, yeni
pazar alm, motivasyonu artm alanlar, pazarlama stratejile-
rinde eitlilik, imaj yenilenmesi ve glenmesi olarak saylabilir.
Btn bunlar srekli klan ve irketi koruyan ise risk ynetimidir.
Ekolojik verimlilik ise, srdrlebilir kalknma iin alnan nlem-
lerin barndrd, btn canllarn paylat dnyadaki sera gaz
salnmn azaltm, temiz enerji kullanm, daha az tketerek retim
ve karbon ntrlk gibi kavramlar ile kendiliinden salanacaktr.
Sosyal verimlilik, srdrlebilir kurum yaplanmas ile toplumda
oluan bilincin doal bir sonucudur. Srdrlebilir kurum, ken-
di bymesinin yan sra, alanlarnn eitimleri ve kitle iletiim
aralarndaki bilgilendirici tantm stratejileri ile toplumu gelitirir ve
srdrlebilir klar. Toplumsal bilgilenmenin sonucu, kurumun eko-
nomik verimliliinin devamlln salar[7].
Bu kavram, srdrlebilir bir kurum iin birbirinden ayrlmaz ve
birbirini tetikleyen bir btnn geleridir.
3. KURUMSAL SRDRLEBLR BYME
Kurumsal srdrlebilir bymenin ana maddelerinden biri sera
gaz salnmlarn azaltmaktr. klimsel dengenin salanmas ancak
bu ekilde mmkn olabilir. Kyoto Protokolnde gelimi lkelerin,
gelimekte olan lkelerin srdrlebilirlik ihtiyalarn karlamalar
iin yapacaklar baz yatrmlarla ilgili karbon piyasas ad altnda
ekil 1.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
22
mekanizmalar oluturulmutur. Zorunlu piyasann yan sra, gnl-
l piyasann da srdrlebilir yararlar salamak amacyla srekli
gelien bir piyasa oluturduunu gzlemlemekteyiz. Bilimsel ara-
trmalara bakldnda Kyoto Protokolnde oluturulan zorunlu pi-
yasann iklim deiikliine kar ald nlemler yetersiz bulunmak-
tadr. Bu aamada gnll piyasann geliimi ve ayakta durmas
asl fark yaratabilecek eylem olarak grlmektedir[4].
Kurumsal olarak evreci bir iletim politikas izlemek, bir irketin
evresel verimini nasl artraca sorusunun tek cevabdr. Burada
kast edilen evre, insanlarn yaama koullarn da kapsamaktadr.
Dolayl olarak toplumu evre kavramnn merkezine koymak gerek-
liliktir. Kurumlar bu politikay yatrm olarak grp, gnll olarak
benimsemelidir[5]. Gnll emisyon azaltmlar, iklim deiikliinin
potansiyel risklerini topluma aktarmakta, bu konuda toplumsal du-
yarll harekete geirmekte byk rol oynamaktadr. Trkiyede
son yllarda hzla byyen srdrlebilir piyasaya kurumsal olarak
giri, uzun vadede irketlere kar getirecektir. Srdrlebilir by-
menin bir paras olabilmek iin izlenecek strateji ok nemlidir.
Bu aamada karbon ntrlk kavram devreye girmektedir. nk
karbon ntrlk lansman kitlesel medyada en hzl ve etkin tepki-
yi verecek planlama stratejisidir. Karbon ntrlk yol haritas genel
hatlaryla ekil 2deki gibidir[6].
yanstan blgeler seilmeli, istikrarl ve drst bir tutum benimsen-
melidir.
3.3. Kurumsal Karbon Ayakizi Hesaplamalar
Bilinmeyen bir sorunu kabullenmek ve onunla baa kmak mm-
kn olamayaca iin, nce evreye olan etkilerinizin farkna var-
manz gerekir. Ne ile ba etmeniz gerektiini bilmeden sorunun
stesinden gelemezsiniz. Her ey farkndalkla balar. Belirledi-
iniz pilot birimin (etkinlik, rn, os vb.) doaya ve evreye ver-
dii asl tahribatn farknda olarak sorunun bykln kavra-
yabilirsiniz. Tketimlerinizle emisyon faktrlerini arparak tahmini
(geree yakn) CO
2
emisyonunuzu hesaplayabilirsiniz. Bu konu
ile ilgili olarak iklim deiiklii danmannz sizi doru bir ekilde
ynlendirecektir. Kurumsal karbon ayak izinizi bilmek size farkn-
dalk salayacaktr.
3.4. Karbon azaltm hede belirleme ve Karbon Ntrleme:
Karbon salnm deerlerinizi hesapladktan sonra iki farkl ekilde
azaltm salayabilirsiniz. lk bata kk alkanlk deiiklikleri ile
belli bir lde azaltm salanabilmektedir. Mesela aydnlatmada
enerji verimli ampul kullanm, ose veya etkinlie ulam eklinin
toplu tamaya dntrlmesi, i seyahatlerinde hava yolunun ola-
bildiince az kullanlmas ve atklarn geri dnm alnabilecek
nlemlere rnektir. Bunlara ramen karbon emisyonunuzu sfrla-
mak mmkn olmayacaktr. Karbon ntrlemede setiiniz bir proje-
nin karbon sertikalar irketinizin/rnnzn karbon dioksit saln-
m ile denkletirilecek, osiniz/rnnz karbon ntr olacaktr.
3.5. Karbon Ntrlk Hareketini Duyurma
Kurumsal faaliyetlerinizle ilgili bilgilerinizi kamuoyu ile paylaarak
irketinizin adnn duyurulmasn salayabilirsiniz. iletiim, intranet,
irket yaynlar vb. kanallar yoluyla irketlerin alanlar, mterileri,
itirakileri ve hisse sahipleri karbon salnmnn azaltlmas ile ilgili
konularda bilgilendirilmelidir. Karbon ynetim raporlarnz kamuoyu
ile paylatnz zaman srdrlebilirlik hareketinin size kurumsal
itibar ve karllk olarak geri dndn greceksiniz.
4. KARBON NTR RN ETLENDRME
Srdrlebilir dnyaya geile birlikte pazarlama dili ve paradig-
malar yenilendi. Devaml byme anlay yerini srdrlebilir ve
yeil ekonomiye brakt. Artk materyalistlik kiisellikle yer deiti,
ihtiyalar iin deil, yaam sreklilii iin pazarlama algs benim-
sendi[10]. evresel kayglar, yeni bir tketici proli oluturmaya
balad. Satn aldklar ve kullandklar rnn evreye olan etkile-
rini nemseyen yeil tketici potansiyeli her geen gn oalyor.
Bu aamada atlmas gereken ilk adm bu tketici kitlesinin istekle-
rine cevap veren ve bunu pazarlayan rn eitlendirme politikas
oluturmaktr. Mevcut rnler gzden geirilmeli, yeniden dizayn
edilmeli ve tketiciye sunulmaldr. rn geliiminin yan sra r-
manzn yeil rnleri iin bir marka oluumu gerekli olabilir. Marka
oluumunda ne kartlacak en etkin slogan Karbon Ntrlktr.
Karbon ntrlk, rn eitlendirme ve marka oluumunda ksa
srede uzun vadeli etkiler yaratabilecek bir yntemdir. Teknoloji
adaptasyonu, ham madde deiimi gibi yntemlere gre pazarda
daha ok ses getirecek ve markann konseptini oluturabilecek bir
kavramdr. Karbon ntrlk, her sektre hitap edebilmekle beraber,
baz rn pazarlarnda tketiciye ulam daha kolaydr. Araba, te-
mizlik malzemeleri, gda veya kat mamulleri sektrlerinde Kar-
bon Ntrlk tketiciyi ilk grte cezbeden bir olgu iken, biliim
ve nans sektrlerinde - karbon ntr olmak daha kolay olmasna
ramen tketicilere hitap etmek biraz zaman alabilir[11].
3.1. Karar Verme ve Kurum i Yaplanma
Karbon ynetimi kurumlar iin gnmzde ok nemli bir
yerdedir. nk iklim deiikliine kar imdiden balayarak
mcadele etmenin maliyeti, ileride iklim deiiklii gerekletiinde
karlaacamz maliyete kyasla ok dktr[8]. Kurumsal
srdrlebilirlikte ilk adm karbon ynetimine karar vermektir.
Ancak, kurumsal srdrlebilirlik tek bir kii iin ar ve zorlu bir
grevdir. Karar aamasndan sonra irket iin kk bir kadro
oluturulmal ve eylem plan bu kadro tarafndan belirlenmelidir.
Srdrlebilirlik kadrosunda irketten st dzey bir ynetici,
irkette alan bu konu ile alakal bir kii ve iklim deiiklii
danman bulunmaldr. Baarl bir karbon politikasnda bu ekibin
rol byktr. Ekip ilk olarak irketin iletim sisteminde atlabilecek
kk, ama uzun vadeli admlar danman eliinde belirleyip,
st dzey yneticinin onayyla devreye sokmaldr. alanlar
aras bilgi akn ve iletiimini irketin iklim deiiklii sorumlusu
stlenmelidir. alanlar, karbon danman tarafndan dzenli
olarak bilgilendirilmelidir.
3.2. Snrlarn Belirleme
Byk bir kurum olarak, topyekn iklim deiikliine kar sava-
mak karmak ve motivasyon drc olabilir. Bunun iin kurumu-
nuzun hangi oranda karbon azaltmna gideceine karar vermek
gerekir. irket iinde baz blmler, bir rn eidi veya bir etkinlik
seilerek karbon politikas kk lekte denenebilir, daha sonra
byk lekte uygulanmak zere planlanabilir. Bu stepte hangi
parametrelerin llecei, hangi sklkla ve nereye rapor edilecei
belirlenmelidir. Bu tanmlamalar yaplrken sera gaz etkisini en ok
ekil 2. Karbon ntrlk yol haritas.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
23
Bu zamana kadar tketicilerin evreye duyarllk arsna ir-
ketlerin karlk vermemesinin sebebi, bunun mali ykmllk ve
operasyonel bir sre olarak dnlmesiydi. Karbon Ntrlk kav-
ram, reticiye maliyeti tketici ile paylama frsat salarken, ope-
rasyonel deiime gerek kalmadan srdrlebilirlik iin ilk admn
atlmasna imkan salyor[11].
Karbon Ntr rn eitlendirmesi ve marka geliimi, irketlere
rekabet ortamnda inovasyon ve gvenli bir yatrm olarak geri d-
necektir. yi bir pazarlama stratejisi ile karbon ntr kavram yeni
pazar frsatlar dourmakta, farkllamayla birlikte yat avantaj
salamaktadr.
5. KARBON NTR RN VE ETKNLK RNEKLER
FutureCamp Trkiyenin bugne kadar gelitirdii Karbon Ntr
projelerinin bazlar unlardr:
Karbon Ntr Konferans - TedxReset: klim deiikliine dikkat
ekmek isteyen TEDxReset konferans sponsoru Unileverin Do-
mestos markas 02.02.2012 tarihinde Boazii niversitesinde
gerekletirilen konferansn organizasyonu ile doaya salnan
karbonu ntrledi.
Lipton Karbon Ntr Basn Gezisi: Lipton, karadenizdeki or-
ganik ay bahelerinin basn tantmnda ortaya kan CO
2
emis-
yonunu hesaplatp ntrledi.
Karbon Ntr Posta Hizmeti: Swisspost gnderilerini karbon
ntr gndermek isteyen mterileri iin FutureCamp Trkiyenin
gelitirdii atalca RES projesinin sertikalarn alarak, bu yeni
hizmetini piyasaya srmtr.
Karbon Ntr Doalgaz: Alman Erdgas Sdbayern rmas t-
keticilerin doalgaz kullanmndan ortaya kan CO
2
emisyonunu
ntrleyen Karbon Ntr doalgaz satna balad.
lk Karbon Ntr televizyon program: TRT5 Anadolu kanalnda
yaynlanan,enerji verimlilii ve iklim dostu enerji retim yntemle-
rine dikkat ekmeyi amalayan En-Ver (Enerji Verimlilii) prog-
ramnn ilk 32 blmnn hazrlklar ve yayn srasnda ortaya
kan CO
2
emisyon miktarn hesaplayarak karbon ntr oldu.
6. KARBON NTRLN KURUMSAL KATKILARI
Karbon ntrlk, mterileriniz/tketicileriniz ile, onlar iin nemli
olan bir mesele aracl ile iletiim kurarak kurumunuzun/rn-
nzn gcn artracaktr. Bunun yan sra satlarnz ve marka
deerinizi bir st seviyeye tayacaktr. Srdrlebilir yaamda
karbon ntrlk, karllk ve ekolojinin birletii noktadadr. Mteri-
lerinizin/tketicilerinizin sizin araclnz ile karbon azaltmnda ve
srdrlebilir projelerde yarattklar etki, kurumunuza olan ball-
ve saygy artracaktr. Karbon ntr bir kurum ile almak veya
karbon ntr bir rn satn almak, gerek dnyadaki gzle grlr
problemlere ynelik zmn bir paras olmaktr. Karbon ntrlk
kavramn yaratmak, nc olmak ve kurumsal olarak bunu devam
ettirmek ise toplumsal duyarll hareketlendirecek nemli bir giri-
imdir[7].
Karbon ntrlk ekonomik bymede yardmc olur nk bir par- Karbon ntrlk ekonomik bymede yardmc olur nk bir par-
as olduu srdrlebilirlik planlamalar sayesinde gelecekteki
ekonomik riskler kontrol edilebilir dzeydedir. Srdrlebilirlik,
irketin gelecek ekonomisini garantiye almaktr.
Gnmzde tm paydalar irketlerden effak ve kurumsal
ynetiim beklemektedirler. Toplumun tm kesimleri irketlerden
effaf olmalarn ve hesap verebilir olmalarn beklemektedir.
Bu effak basit mali tablolarn aklanmasndan ziyade
retilen rnler ve hizmetlerin toplumun geneline ve evreye
olan etkilerini de iermektedir[9]. irketinizin payda deeri
karbon ntrlk sayesinde artacaktr, nk irketinizin evreye
olan pozitif etkileri karbon ynetimi ile birlikte paydalarnza
sunulacaktr. irketinizin piyasa ve marka deeri srdrlebilirlik
konusunda sektrel liderlik yrtt iin art gsterecektir.
Bu da paydalarn irkete olan balarn ve motivasyonlarn
glendirecektir.
Yatrmclar, yatrm karar alrken irketlerin sadece nansal
performanslarna deil ayn zamanda sosyal ve evresel
performanslarna da bakmaktadr. Orta ve uzun vadede bu
dorultuda alan irketlerin ortaklarna da deer yarataca
bilinci olumutur[9].
evre iin duyarllnz, alanlarnzn motivasyonuyla birlikte,
rn ve hizmet kalitenizi arttracaktr. irket imajnz geliecek
ve glenecektir.
Karbon ntr rnleriniz evreyi koruduu iin pazarda deer ka- Karbon ntr rnleriniz evreyi koruduu iin pazarda deer ka-
zanacak, rnsel eitlendirme sonucu marka geliiminin n
alacaktr. rnlerinizin marka btnl karbon ntr sfatyla
tamamlanacaktr. Pazarda rakiplerinizin bir adm nne gemi
olacaksnz.
Mteriler ve tketiciler de artk irketlerden rettikleri rnlerde
ve hizmetlerde sorumluluk sahibi olmalarn beklemektedirler.
Tketici bilinlenmesi belki de gnmzde irketleri bu alanda
davranmaya iten en nemli neden olmaktadr[9]. Mteri ve
tketicilerinizle olan ilikileriniz atacanz srdrlebilirlik
admyla olumlu bir ivme kazanacaktr.
Karbon ntrlk kurumsal sosyal sorumluluk kapsamna girecei
iin kurumunuzun toplum tarafndan algs olumlu etkilenecektir.
Btn bunlarn sonucu olarak kurumsal itibarnz ykselerek
salamlaacaktr.
Karbon ntr olma karar sadece evre iin deil, irketinizin gelece-
i iin de yeil ve olumlu bir adm olarak grlmelidir.
7. SONU
Kresel pazar, yeni iletim ve pazarlama anlay ile ekillenmek-
tedir. Bu deiimler iinde srdrlebilir kurumsal imaj, irketlere
uzun vadede g ve kar getirecek olan yaklamdr. evreye du-
yarl bir byme stratejisinin gereklilikleri, iklim deiiklii sorunsa-
lnn farkna varmak, bu konuda sorumluluk almaya karar vermek
ve harekete gemektir. Gerekli enerji verimlilii almalarndan
sonra azaltlamayan seragaz salnmlar, karbon ntrleme yn-
temi ile bertaraf edilebilir. irketlerin tketici gzndeki imaj olan
rnlerin de bu yeni irket politikasna uyum salamas gerekir. Bu
sebeple Karbon Ntr rn seimleri, tketici/mteri ile olan ba
glendirecek, irket olarak vizyonunuzu glendirecektir.
KAYNAKLAR
[1] http://unfccc.int/essential_background/the_science/climate_
change_impacts_map/items/6448.php
[2] Tompkins L. E., and Eakin, H., Managing Private and
Public Adaptation to Climate Change, Global Environmental
Change, Vol. 22, pp.3-11, 2012.
[3] Dr. Torum, O., Assist. Prof. Dr. Kkylmaz, A., Havaclkta
Srdrlebilirlik Ynetimi: Trkiyedeki Hava Limanlar in
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
24
Srdrlebilirlik Uygulamalar Aratrmas, http://www.
yesilbina.com/arastirma/278/Havacilikta-Surdurulebilirlik-
Yonetimi.html, 11.02.2012.
[4] Martin P., Beyond Carbon Neutral, CarbonSense, May
2008.
[5] Putt del Pino S., Bhatia P., Working 9 to 5 on Climate
Change: An Ofce Guide, World Resources Institute,
December 2002.
[6] UN Forum on Forests Secretariat, Enabling Sustainable
Forest Management, United Nations, 2007.
[7] Schaltegger, Herzig, Klieber, Mller, Sustainability
Management in Business Enterprises, The Federal Ministry
for The Environment, Nature Conservation and Nuclear
Safety, 2002.
[8] nsal ., BSI Group Eurasia Ynetim Sistemleri
Belgelendirme, BSI Management Systems, 2011.
[9] PricewaterhouseCoopers International Limited (2009),
Srdrlebilirlik: Ekonomik, Sosyal ve evresel Geliimin
Anahtar, Gndemdeki Konular, PricewaterhouseCoopers
International Limited,http://www.pwc.com/extweb/challenges.
nsf/docid/D6D2CE8EFE0877EF802573CC002E3A5F, 21
Nisan 2009.
[10] Wasik J.F., Green Marketing & Management: A Global
Perspective, Blackwell Publishers, 1996.
[11] Baker M., Hart S., The Marketing Book, Butterworth
Heinemann, 2007.
SUMMARY
The vision of sustainable development has become a key concept
for industry. Sustainable development is a kind of development
that satises the needs of people in the present, without running
the risk that people in other parts of the world or future generations
will be unable to satisfy their own needs. Sustainability therefore
describes a condition of human welfare in which no excessive ex-
ploitation takes place and which utilizes nature on a continuous ba-
sis and avoids causing irreversible damage to nature. In this paper,
corporate sustainability and carbon neutral brand management,
carbon neutral product as a mean of differentiation are discussed.
Carbon neutrality is a service: the purchaser pays someone else
to create greenhouse gas reductions on his or her behalf. Buying
a carbon offset means in projects that avoid, reduce, remove or
destroy harmful greenhouse gas emissions. Carbon neutrality con-
cept helps sustainable consumption to become well-known among
green consumers.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
25
MODERN GASTURBINES TO MEET THE FUTURE MARKET DEMANDS
Bo PERSSON
Siemens
INTRODUCTION TO SGT-800
General
The SGT-800 (formerly known as the GTX 100) has been developed
to meet increasing customer demands for highly reliable, clean
and efcient power generation equipment. Other Customer values,
such as Low Life Cycle Cost, plant compactness and short delivery
time, have also been addressed.
Designed For Robust Simplicity
Reliability is a key customer requirement in this market segment.
Customers are extremely dependent on the smooth and
uninterrupted supply of power and heat for their businesses. In
order to ensure reliability in the SGT-800, its design philosophy
has been based upon simplicity, robustness and the use of
proven technology. The SGT-800 has a frame design with a
minimum number of parts in a single-shaft arrangement. The
compressor rotor and the three-stage bolted turbine module
form a single shaft, which rests in two hydrodynamic bearings
of the tilting pad type. The generator is driven from the cold end
of the gas turbine which allows for a simple and efcient exhaust
arrangement. Modularization, few parts, long component life and
easy inspection ensure long time between overhauls and low
maintenance costs.
Low Life-Cycle Cost
Two key elements of the life-cycle cost are the costs of fuel and
maintenance. They have therefore been considered at the design
stage of the SGT-800 to achieve low costs for the operator without
sacricing basic reliability and availability. The basic robustness
and simplicity of the SGT-800 and an optimised maintenance
schedule mean that the maintenance cost is very competitive.
Designed For Ease Of Maintenance
The SGT-800 has a number of features that simplify maintenance
and inspection. One side of the gas turbine has been kept
clean, avoiding unnecessary piping, cabling and connections
to allow for easy inspection. Borescope ports are available on
the clean side for inspection of compressor stages. At the front
of the inlet chamber, 1 manhole with transparent and reinforced
polycarbonate window provides for easy inspection of the
compressor inlet bellmouth.
The compressor casing is vertically split in the longitudinal direction,
which allows half of it to be removed for easy access to the rotor
and stator parts. The rotor centerline is 1.5m / 5ft above the oor,
making inspections very convenient. The hot section including
the turbine module, the combustion chamber and the burners
can be maintained with the Gas Turbine resting on its normal
supports and without moving the core engine out of its installed
position. This concept saves time and promotes safety at work
during maintenance.The burner section design allows each of the
30 3:e generation DLE burners to be removed individually without
dismantling the machine. It also provides for easy inspection of the
combustion chamber.
An overhead crane is installed inside the gas turbine enclosure
to facilitate maintenance and enough space is available to allow
operating personnel to walk around the machine.
Combined Cycle And Cogeneration Applications
In a combined cycle the SGT-800 can be arranged together with
a heat recovery steam generation (HRSG) unit utilising the heat in
the exhaust gases. A dual-pressure HRSG feeds a single-cylinder
steam turbine. For greater power, two SGT-800 units, each with its
own HRSG, may be arranged to feed one common steam turbine.
Performance
The SGT-800 aerodynamic design has addressed the market
requirements for high efciency (low fuel consumption) in Simple/
Cogeneration/Combined Cycles. Optimizations of the Turbine Inlet
Temperature (TIT) versus the pressure ratio, the use of abradable
seals, low-expansion materials in the compressor section, as well
as features such as turbine stator clearance control and the axial
diffuser, contributes to the high level of efciency.
SGT-750 Proven technology, perfected results
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
26
What do customers really want, and what is the range that is
important for the next stage of development? Benchmarking
gave Siemens the answers for the SGT-750 industrial gas
turbine.
Voices are heard from the control room:
And suddenly there we are, revolving in space and hurtling through
the internals of the SGT-750 gas turbine in a rollercoaster ride that
takes us into unbelievably intimate contact with the newly designed
turbine such as never before experienced. We almost touch the
value words that loom at us on the full-surround screen.
and parts replacement. If the customer chooses the on-site 24-
hour gen erator swap option, Siemens can schedule as little as
17 days maintenance time over a 17-year service period. This
24-hour exchange of the complete gas generator can is key to the
outstandingly high uptime capability.
Siemens solution-oriented approach has resulted in a turnkey
product that is t for hard work in many demanding applications,
not least in the oil and gas industry.
Filling The Gap
SGT-750, as its name implies, will ll the gap between the 32MW
SGT-700 and 47MW SGT-800 gas turbines. With a launch output
of 37 MW, the Siemens SGT-750 ts perfectly into the Siemens
range of industrial gas turbines from 4 to 47 MW. It offers high
output, market- leading efciency and future-proof DlE emis sion
control.
The SGT-750 is seen primarily as a t for the future mechanical
drive market, following the market trend for greater unit power.
Since the entire design of the SGT-750 has been targeted to
meet the stringent requirements of the oil & gas industry, the core
engine is suitable for operation in extreme climates, from arctic to
desert environments, from -60C to +55C. Additionally, the gas
turbine meets the pitch and-roll requirements for installations on
FPSO and marine applications, in accordance with DNV rules and
regulations.
However, the turbines high efciency and rapid start capability
make it an equally competitive machine for the power generation
market. SGT-750 sets a new standard of efciency for industrial gas
turbines in this power range. Reaching 38.7% in power generation
applica tions and afull 40% in mechanical drive applications helps
push fuel consump tion down to even lower levels, still keeping
and improving all the benets of a robust, easy-to-service
industrial design.
A Turbine For All Seasons
Power generation/cogeneration
In power generation and cogene ration, SGT-750 demonstrates its
exibility, being the perfect option for base load, standby power and
peak lopping. The fast start-up and cycling capability both support
inter mediate to continuous operation with improved turndown
capability, high efciency and low emission levels. Through the use
of a free power tur bine, the 36 MWe SGT-750 is also well suited
where grid requirements call for maintained power output in the
event of fre quency drop.
Mechanical drive
The sheer robustness and stability of the 37 MWs SGT-750 makes
it a perfect option for mechanical drive applications within the oil
and gas industry. The dual-fuel online switch- over capabilities
provide a unique built-in exibility when it comes to ambient
climate, and perfect adaptability to xed or oating installations,
onshore and offshore, upstream, midstream or downstream.
On upstream production facilities, it can be used to drive pumps
and compressors for various applications such as associated gas
reinjection, water injection or export gascompressors to forward
produced gas to treatment facilities. In midstream applications it
can drive gas pipe line compressors, the refrigerant compressor


The occasion is the November VIP launch of the latest Siemens
industrial gas turbine. The venue is the recently inaugurated
Visualization Center in Norrkping. Fifty VIP guests cus tomers,
partners and journalists and as many representatives from
Siemens Energy, have been welcomed by the head of Industrial
Power, Dr. Markus Tacke, to the inauguration of the rst industrial
gas turbine for ten years, the 37MW SGT-750.
Combining heritage with leading-edge design and engineering,
this piece of machinery is designed to deliver maximized customer
value day in, day out the narrators voice impresses upon us.
Count On It
Reliability was the big message that came back from the customer
survey which Siemens car ried out before embarking upon the
design of its latest gas turbine. uptime and serviceability were the
criteria that were the backbone of the turbine design. In order
to assure that the requirements were met, an innovative design
approach was used: a full-scale 3D studio was used so that the
turbine could grow in natural scale, based on sophisticated
modeling tech niques to indicate well in advance if there were any
pitfalls in the design. This technology enabled close cooperation
between designers and service engineers from the very earliest
stages. This advanced 3D visualization program enabled the
engineers to check that the design allowed full serviceability of
important compo nents and areas, without major disassembly of
the unit.
17 Days in 17 Years
Not only the core engine, but also the overall package, is designed
to provide owner con- dence. The modular design supports easy
maintenance and maximized uptime. The SGT-750 was designed
for maximized service ability and minimized load-to-load downtime.
To start with, the modular build-up facilitates swift disassembly
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
27
trains on mid-size lNG liquefaction plant (on shore or offshore) or
on liquefaction processes using cascade processes. Waste heat
from the turbine exhaust can also be recovered to provide process
steam or hot oil for oil and gas treat ment and separation processes,
or to raise steam to generate additional p ower from steam tur bine
generators, increasing the overall energy efciency of a facility.
Keeping the turbine running
Reliability is always an important issue: never more so than in the
demanding environments of oil and gas production and transport,
where surprises are to be avoided and rugged ma chinery and
detailed planned maintenance are essential. Operation of the
rotating equipment is critical for the operator: no power, no produc-
tion, no revenue. So the longer the plant is able to operate without
interruptions, the better the nancial returns for the operator.
In the SGT-750 reliability is inbuilt. The turbine is programmed to
run for four whole years of operation before a hot-section inspection
is advised. Remote, on-line check of the complete engine is
performed once a year from the man ufacturing unit.
Where do we go from here?
The lm ends with a breathless y-in over des erts and high
seas the natural world of the oil and gas markets. Time to
test our orientation as we leave our seats: I listen for reactions
and comments: Impressive, very impressive! Brilliant. Fun and
informative. These com ments set the tone. Herbert Haberstter,
SAAPIs gas turbine specialist and adviser, is more specic: I
appreciated the opportunity to talk directly to members of the
development team, he says and I wont forget the 3D-presentation
and the trip through the turbine in a hurry!
Now it is time to board the specially decorated bus and visit the
Finspong manufacturing site, some 30 kilometers away. This is
where the SGT-750 is being built, and where it is being presented
today by the Finspong experts in the context of the overall product
family. News on these products is also on the agenda.
The rst two units will be produced for testing at a specially
designed rig. Testing will continue until the rst commercial unit
begins operation so that there is still time to make improvements
prior to a full global release. First delivery is estimated for 2012.
Siemens is currently in talks with several interested customers.
It is anticipated that the SGT-750 will become a standard in its
range for power generation, since Siemens has incorporated the
best features from its turbine range into this machine. The power
generation market is always in need of reliable and economic
power producers and the SGT-750 is entering a new power range,
in creasing the companys exibility on the market.
Meanwhile the oil & gas market is facing its own challenges:
eliminating aring of associated gas; operating in more remote
and harsher environments; monetizing stranded gas assets;
and providing low carbon energy at the lowest possible cost to
consumers located long distanc es from the source of the oil and
gas.
lNG (liqueed Natural Gas) is one of the possible solutions for
all these issues, onshore or offshore. The lNG value chain uses
a gas turbine in several applications: as the driver for the main
refrigerant compressors in the lique faction process; to provide
power (and heat) for the rest of the liquefaction plant, including
any gas treatment facilities; and to provide power, and sometimes
heat, for the regasication process at the lNG receiving terminal.
Whatever the specic solution selected, reliable sources of power
and compression will be required and the gas turbine will be there
to full these needs.
The markets are there and the turbine will soon be available:
together with the other solutions in the Siemens Energy total offer,
the new SGT-750 will contribute to generating power and value for
decades to come. Count on it!
Mechanical drive 37.11 MW (49,765 bhp)
Fuel: natural gas
Efciency: 40.0%
Heat rate: 9,002 kJ/kWh (6,362 Btu/bhph)
Turbine speed: 30506400 rpm
Compressor pressure ratio: 23.8:1
Exhaust gas ow: 113.3 kg/s (249.8 lb/s)
Temperature: 462 C (864 F)
NOx emissions (with DLE, corrected to 15% O2 dry):
15ppmV
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
28
POWER PLANT SOLUTIONS FOR EMERGING MARKETS
Burcu COKUN
Vestas
Socrates PASTROMAS
Vestas
ABSTRACT
Vestas Power Plant Solutions include a wide range of services each
easily adaptable to our customers needs, no matter markets or
geography. In Turkey, these services can support local customers,
new to the wind industry, who wants to buy wind power to develop
their projects with the maximum business case certainty. The
objective of the exposition is to make this cutting edge technology,
pioneered by Vestas, available to Turkish customers to increase
their business case certainty in partnership with Vestas as the
preferred partner to design, install and operate their wind power
plant in Turkey and worldwide.
As a pioneer in the wind industry with more than 30 years of
experience and the largest global track record, Vestas is the global
leader in wind technology. Today, Vestas is a global solution
supplier for wind energy and a leading manufacturer of high-
tech wind turbines, operating in more than 69 countries, across 6
continents. This includes more than 500MW in Turkey, which gives
Vestas a 30% accumulated market share.
The knowledge gained from pioneering some of the rst wind
turbines to developing advanced wind power plants, allows Vestas
to offer not only wind turbines, but also services that support our
customers throughout the whole wind energy value chain, from
choosing the appropriate site, to monitoring and controlling wind
power plants with hundreds of turbines. In this respect, Vestas
Power Plant Solutions optimise all stages of a wind power plant
project by analysing meteorological, geometric and operational
conditions to ensure optimal business case certainty.
The services delivered by Power Plant Solutions cover and improve
all phases of wind power plant development. As an early and
deep engagement, Power Plant Solutions support the customer
throughout the full lifecycle from site selection, land access,
development and permits, to construction and operations.
Power Plant Project Lifecycle includes four main phases; project
planning, procurement, construction, operations and optimisation.
The rst phase covers site selection, organising permits and
providing engineering. A wide range of crucial factors are
considered, not only at the planning phase, but also throughout
the full project lifecycle. By capturing performance data from over
21,000 turbines globally along with implementing continuous
tests and checks, Vestas also provides knowledge and practical
insights into turbine selection and optimal placement, wherever the
location and whatever the wind conditions. The construction phase
includes involvement in installation, foundation design as well as
access roads. This third phase is then followed by operations and
optimisation, which focuses on maintaining a sustainable power
plant output, reducing operative downtime and ensuring smooth
performance.
In the planning phase, it is crucial to identify and secure the most
suitable location for the power plant. Siting has to be taken into
account when calculating the overall costs of harvesting the wind,
including wear and tear of the turbines, and achieving the highest
possible return on our customers investment in wind power. Vestas
SiteHunt is an advanced tool that examines a broad spectrum
of wind & weather data to evaluate potential sites and determine
the optimal location for a wind power project. Using Vestas
supercomputer Firestorm, we carry out an analysis based on a
unique global database. SiteHunt then creates a high resolution
wind resource map (down to 100m) allowing for easy comparison
of multiple potential sites across large regions. This tested tool
combines weather models, Vestas unique global database on wind
turbine operations, and data from more than 35,000 meteorological
stations across the globe. The SiteHunt process can assimilate
operating data input from more than 18,000 wind turbines installed
around the world. Its database holds a global record of hourly
wind conditions in a global resolution grid ranging from 10m x
10m to 27km x 27km, with data stored from January 2000 and
updated every day. SiteHunt provides an indicative estimate
of the annual energy production based on mesoscale data and
generates multi-level analysis, including annual, inter annual of
ve to ten years, monthly, daily and hourly variability. It reduces
risk through increased predictability of climatic conditions, based
on site specic analysis of more than 160 parameters, by using the
industrys most advanced supercomputer. For example, variations
Further
downscaling at
100 m.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
29
due to extreme climate conditions such as El Nio are studied to
understand the drivers of variability on site/region. It also detects
the degree of complexity of the window such as turbulence,
windshear and inow angle.
When the perfect site is located, our SiteDesign tool analyses
and congures the site to maximise the output and value through
a sophisticated analysis of lifetime energy costs for each turbine.
SiteDesign nds the balance between the estimated ratio of annual
revenue to operating costs, drawing on operating data from real-time
monitoring of over 18,000 wind turbines in more than 60 countries.
A SiteDesign study may include a Computational Fluid Dynamics
(CFD) analysis, draws on experience from over 43,000 turbines
installed, an operational index map (balancing Annual Energy
Production with Operational Expense) and a proposed, optimised lay-
out. Computational Fluid Dynamics (CFD) software models forest and
other types of complex terrain at a very high level of detail. Originally
developed in the aerospace industry to analyse airow around aircraft
designs, Computational Fluid Dynamics is a branch of uid mechanics
used to identify problems that involve ows in different types of
situations, where high-performance supercomputers are employed to
perform all the calculations necessary to accurately simulate actual
conditions where any turbulent ow interacts with a surface. This
makes it the ideal tool to model local topographical conditions and
forecast winds at any given site being considered for the clients wind
power project. By using Computational Fluid Dynamics, SiteDesign
estimates wind ow over the terrain and performs simulations showing
turbulence at the actual wind turbine locations. These simulations are
superior to the industry standard linear ow models. We have also
formalised tools for assessing the risk of icing and corresponding
potential production loss.
After the site location and turbine optimisation processes are
completed, the grid connections process is initiated. The complexity
and specic requirements of grid connections vary considerably
across the globe, making optimal design of electrical components
for the Wind Power Plant (WPP) essential for the business case.
By precisely identifying the costs early in the process, risks are
minimised signicantly. Electrical PreDesign assesses the
grid connection feasibility of a Wind Power Plant (WPP) with an
optimised electrical conguration and performance to ensure grid
code compliance. An Electrical PreDesign study may include
Load ow, PQ Chart, Power loss and Short circuit. The detailed
Electrical PreDesign report is based on specic site and project
data. It contains comprehensive diagrams and simulated results. An
integral part of Electrical PreDesign is a Steady State Analysis,
entailing load ow studies, short circuit analysis, as well as power
and energy loss calculations. Vestas conducts a comprehensive
transient analysis consisting of capacitor switching studies,
low voltage ride through as well as fault ride through analyses,
and reactive power compensation nal sizing. To maximise the
customers turbines uptime and protect the equipment, it is useful
to ensure that the wind power plant remains connected during low
voltage phases or during faults at the point of common coupling.
Many modern grid codes require dynamic response to voltage
changes at the point of common coupling. This means that the
reactive power response of the Wind Power Plant (WPP) must
meet the appropriate rise and settle times for the grid. Conducting
frequency control provides the ability to control the active power
output as a function of frequency excursions for contributing to
keeping the power system stable. The Electrical PreDesign
(EPD) report documents the preliminary ndings based on the
simulations and analysis of how the Wind Power Plant (WPP)
performs in typical operating conditions while also addressing both
collector network and wider grid aspects. It includes a section to
cover an initial assessment of the Bill of Materials (BoM) which
will propose the high level specications for the main electrical
equipment to be installed at the Wind Power Plant (WPP). A typical
bill of materials could contain: HV switch gear, Park transformer,
MV switch gear, Potential compensation equipment, SCADA,
Power Plant Controller and MV cables.
To produce the Electrical PreDesign (EPD) Report, an extensive
process comprising a series of simulation studies is carried out.
Figure 1. EPD suite of simulation studies.
Figure 2. Electrical PreDesing process ow chat.
The Electrical PreDesign (EPD) report helps the customer in
terms of discussions with its own in-house power system experts,
external power system consultants and transmission system
operators.
Once the Wind Power Plant (WPP) has been installed, the
VestasOnline Power Plant Controller (PPC) establishes a reliable,
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
30
real-time plant control in a customisable design. VestasOnline


Power Plant Controller (PPC) provides a grid measurement system
that continuously logs all parameters, such as RMS, harmonics,
waveforms icker, and frequency. Through grid measurement, the
Power Plant Controller (PPC) provides Transient Fault Recording
for performance and post-fault analysis, including web server and
remote monitoring capabilities. The VestasOnline Power Plant
Controller (PPC) is a fully integrated solution, supporting data
acquisition and control of all wind power plant components. This
includes interfaces to third-party equipment via various industry
protocols. A single VestasOnline Power Plant Controller (PPC)
can control up to 160 Vestas wind turbines. For larger plants, two
or three controllers can be combined to control up to 480 turbines.
To meet the needs of different plants with different congurations,
we offer three solution options all based on the same hardware.
They are tailored to the grid code requirements for electrical
performance at the Point of Common Coupling (PCC), ensuring
compliance for all known grid codes worldwide. The rst option
is the control architecture with turbines alone. In cases where the
Wind Turbine Generator (WTG) is allowed to inject reactive power
into the grid and the required maximum power actor capacity in the
Point of Common Coupling (PCC) is close to 1.0, then a simpler
power plant structure including only Wind Turbine Generators
(WTGs) controlled by the Power Plant Controller (PPC) may
be capable of fullling the grid code in line with Voltage/Charge
requirements. The second option is control architecture with Wind
Turbine Generators (WTGs) and Mechanical Switched Capacitor
(MSCs). Switched capacitor banks can be installed at the collector
bus when the grid code in question requires more reactive power
than that available from the Wind Turbine Generators (WTGs)
at the Point of Common Coupling (PCC). Vestas has developed
control algorithms aimed to harmonise the combined operation of
the Wind Turbine Generators (WTGs) and Mechanical Switched
Capacitor (MSCs) together. These algorithms can even be
voltage control of the power plant, if the grid code allows the use of
capacitors for such purpose. The last option is control architecture
with turbines and STATCOM (including MSCs and Mechanical
Switched Reactors (MSRs)). Static compensation equipment or
STATCOMs can be installed by the Power Plant Controller (PPC)
in the same manner as the turbines when the grid code requires
more reactive power than the Wind Turbine Generators (WTGs)
can inject as well as fast dynamic performance in the Point of
Common Coupling (PCC). It is customary to divide the STATCOM
and the Wind Turbine Generators (WTGs). In this architecture
the STATCOM is controlling the MSCs and MSRs installed in the
system.
Option 1: Control Architecture with Turbines
Option 2: Control Architecture with Wind Turbine Generators
(WTGs) and MSCs.
Option 3: Control Architecture with Turbines and STATCOM
(Including MSCs and MSRs).
These Vestas tools become valuable for the Turkish market due to
special characteristics found in the country. Turkey has a complex
topography that requires more detailed information for choosing
the optimum locations for the Wind Power Plants (WPPs). The wind
atlas of TEIAS, the Turkish Electricity Transmission Corporation,
illustrates wind potential across Turkey. The Aegean region is a
crucial part of Turkey to establish wind plants, yet, there are some
parts of Turkey that are considered as having good potential. The
atlas, however, does not allow a detailed examination of the region
due to high uncertainty and low resolution. In this case, SiteHunt
increases the resolution and decreases the uncertainty by providing
a zoom in to a region, thus increasing the potential of wind power
in Turkey.
Locations that are considered to be uncertain can be deeply
evaluated and SiteHunt

can provide a clearer picture of the


region. Additionally, using the mesoscale measurement, a
numeric estimation can be provided for the locations without
wind measurement. The projects that have already acquired their
licences in Turkey do not have qualied wind measurement in
every spot, therefore, the wind power plant developers can benet
from SiteDesign

by dening the location to establish a wind


power plant before applying for a licence. Since Turkey has a
complex structure in terms of geography, the balance of plant cost
will diminish through acquiring the maximum output with minimum
costs as a result of SiteDesign

applications. Turkey also has a high


level of hysteresis in wind and thus, it is important that the turbine
complies with the grid. When wind power plant developers apply
to TEIAS for grid evaluation report, a necessary document when
acquiring a licence, the developers can back up their application
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
31
with an Electrical PreDesign Report. The risk of rejection of the
TEIAS application decreases when the developer provides a study
that examines, for example, the optimum possibility of high voltage
or medium voltage and will ask for permission accordingly from
TEIAS.
Vestas patented tools, SiteHunt SiteDesign and Electrical
PreDesign, are part of a package that will provide the best
solutions to the customers from the beginning until the end of their
projects. These advanced services offered by Vestas Power Plant
Solutions assist the customers in reducing overall risk for the whole
life-cycle of their Wind Power Plant (WPP) project, and provide
them with the optimal business case certainty.
REFERENCES
[1] Vestas Electrical PreDesign

Brochure, Vestas Wind Systems


A/S, Denmark, 2011.
[2] Vestas Power Plants Solutions Brochure, Vestas Wind
Systems A/S, Denmark, 2011.
[3] Vestas SiteDesign

Brochure, Vestas Wind Systems A/S,


Denmark, 2011.
[4] Vestas SiteHunt

Brochure, Vestas Wind Systems A/S,


Denmark, 2011.
[5] Vestas Electrical PreDesign

General Specication
Document, Vestas Wind Systems A/S, Denmark, 2012.
www.vestas.com
SUMMARY
As a pioneer in wind energy, Vestas set out on a mission more
than 30 years ago: To turn wind into energy. Today Vestas is a
leading manufacturer of high-tech wind turbines operating in more
than 67 countries across 6 continents including more than 500MW
in Turkey giving Vestas a 31% market share accumulated.
The knowledge gained from pioneering some of the rst wind
turbines to advanced wind power plants allows Vestas to use that
knowledge to offer not only wind turbines but services that are
supporting the customers throughout the whole value chain of wind
energy, from choosing the right site to monitoring and controlling
wind power plants with hundreds of turbines.
Vestas Power Plant Solutions include a wide range of services
each easily adaptable to the customers needs, no matter markets
or geography. In Turkey, where there are large wind resources,
these services can support local customers, new to the wind
industry, who wants to buy wind power to develop their projects
with the maximum business case certainty.
Using Vestas supercomputer Firestorm an analysis based on
a unique global database, with over 160 variables, SiteHunt
creates a high resolution wind resource map (down to a 100m)
to allow for easy comparison of multiple potential sites across
large regions. When a suitable site has been located, SiteDesign
uses Computational Fluid Dynamics and draws on the experience
of more than 43.000 turbines installed to identify optimal turbine
placement increasing business case certainty. To develop the
chosen site, Electrical PreDesign provides an early optimization
of electrical plant design and outputs an estimated bill of material.
Once the wind power plant has been installed, the VestasOnline
Power Plant Controller establishes a reliable, real-time plant control
in a customizable design.
At the same time, all these tools enable Vestas to continuously
improve its products and deliver even more sophisticated solutions,
as they provide the opportunity to engage customers in an early
stage and reduce the risk through detailed understanding of the
projects.
These Vestas tools become valuable for the Turkish market due to
special characteristics found in the country. Turkey has a complex
topography that requires more detailed information for choosing
the optimum locations for the Wind Power Plants (WPPs). The wind
atlas of TEIAS, the Turkish Electricity Transmission Corporation,
illustrates wind potential across Turkey. The Aegean region is a
crucial part of Turkey to establish wind plants, yet, there are some
parts of Turkey that are considered as having good potential. The
atlas, however, does not allow a detailed examination of the region
due to high uncertainty and low resolution. In this case, SiteHunt
increases the resolution and decreases the uncertainty by providing
a zoom in to a region, thus increasing the potential of wind power
in Turkey. Locations that are considered to be uncertain can be
deeply evaluated and SiteHunt can provide a clearer picture
of the region. Additionally, using the mesoscale measurement,
a numeric estimation can be provided for the locations without
wind measurement. The projects that have already acquired their
licences in Turkey do not have qualied wind measurement in
every spot, therefore, the wind power plant developers can benet
from SiteDesign by dening the location to establish a wind
power plant before applying for a licence. Since Turkey has a
complex structure in terms of geography, the balance of plant cost
will diminish through acquiring the maximum output with minimum
costs as a result of SiteDesign applications. Turkey also has a high
level of hysteresis in wind and thus, it is important that the turbine
complies with the grid. When wind power plant developers apply
to TEIAS for grid evaluation report, a necessary document when
acquiring a licence, the developers can back up their application
with an Electrical PreDesign Report. The risk of rejection of the
TEIAS application decreases when the developer provides a study
that examines, for example, the optimum possibility of high voltage
or medium voltage and will ask for permission accordingly from
TEIAS.
Vestas patented tools, SiteHunt SiteDesign and Electrical
PreDesign, are part of a package that will provide the best
solutions to the customers from the beginning until the end of their
projects. These advanced services offered by Vestas Power Plant
Solutions assist the customers in reducing overall risk for the whole
life-cycle of their Wind Power Plant (WPP) project, and provide
them with the optimal business case certainty.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
32
EUROPEAN LAW ASPECTS RENEWABLE ENERGY IN EUROPE (EU)
Dorothe JANZEN
CMS Hasche Sigle
ABSTRACT
This paper presents an overview of the renewable energy
legislation in Europe and the development of renewable energy
support mechanisms during recent years. The paper describes the
relationship between European Law and the national renewable
energy support strategies and includes a presentation of the main
support mechanisms used in the EU member states.
The paper portrays two national support mechanisms as examples
of the different systems referring to Germany and Poland. It ends
with a quick overview of European nancing programmes and
funds in support of renewable energy and energy efciency.
1. RENEWABLE ENERGIES IN EUROPE
INTRODUCTION
Renewable energies play an increasingly signicant role in
European energy policies. They are an important element of
modern EU climate and energy policy and constitute an essential
contribution to security of supply, environmental sustainability
and competitiveness in Europe. The market and legal situation
concerning renewable energies in the EU has developed
continuously in recent years. In March 2007 the European Council
decided to increase the share of renewable energies in the EU to
20% by 2020[1].
2. EU DIRECTIVE 2009/28/EC
The main European legislative framework as regards renewable
energy is laid down in the Renewable Energy Directive (2009/28/
EC) of April 2009 which sets an obligatory target of 20% renewable
energy in nal energy consumption as well as a 10% target in
transport for 2020. The Directive prescribes individual binding
national overall targets for the member states aimed at a 20%
share of renewables in nal energy consumption by 2020. The
targets consider pre-existing renewable energy sources in the
member states and potentials. They range from 10% for Malta to
49% for Sweden.
The Directive relies on improved and stable national support systems
to promote an effective and efcient expansion of renewable
energies in all member states rather than introducing its own
support system. The Directive also allows the EU member states
to achieve their respective national targets by way of transborder
cooperations. In so doing a member state can accomplish its target
partly through projects in other member states or through direct
transfer of amounts of energy from renewable sources from another
member state. This approach is aimed at promoting the cost-
efcient, potential-based expansion of renewable energies in the
EU. In addition, the Directive includes provisions to ensure priority
grid access and grid capacity for renewable energy projects.
The Directive was part of the EU climate and energy policy
package decided upon in December 2008 which implements the
climate and energy targets agreed upon under the German EU
Presidency. It is the rst directive which grants an encompassing
EU-wide regulation-framework for the entire renewable energy
sector, i.e. the electricity, heating/cooling and transport sectors.
Share of Renewable Energy in Gross Final Energy Consumption (%)
2006 2007 2008 2020 target
EU-27 8.8 9.7 10.3 20.0
Belgium 2.7 3.0 3.3 13.0
Bulgaria 9.3 9.1 9.4 16.0
Czech Republic 6.4 7.3 7.2 13.0
Denmark 16.8 18.1 18.8 30.0
Germany 6.9 9.0 8.9 18.0
Estonia 16.1 17.1 19.1 25.0
Ireland 3.0 3.4 3.8 16.0
Greece 7.2 8.1 8.0 18.0
Spain 9.1 9.6 10.7 20.0
France 9.6 10.2 11.0 23.0
Italy 5.3 5.2 6.8 17.0
Cyprus 2.5 3.1 4.1 13.0
Latvia 31.3 29.7 29.9 40.0
Lithuania 14.7 14.2 15.3 23.0
Luxembourg 0.9 2.0 2.1 11.0
Hungary 5.1 6.0 6.6 13.0
Malta 0.1 0.2 0.2 10.0
Netherlands 2.5 3.0 3.2 14.0
Austria 24.8 26.6 28.5 34.0
Poland 7.4 7.4 7.9 15.0
Portugal 20.5 22.2 23.2 31.0
Romania 17.5 18.7 20.4 24.0
Slovenia 15.5 15.6 15.1 25.0
Slovakia 6.2 7.4 8.4 14.0
Finland 29.2 28.9 30.5 38.0
Sweden 42.7 44.2 44.4 49.0
United Kingdom 1.5 1.7 2.2 15.0
Data Source: [2]
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
33
The existing EU instruments to promote renewable energies - the
Electricity Directive 2001/77/EC and the Biofuels Directive 2003/30/
EC - were repealed on 1 January 2012 and replaced by this new,
comprehensive Directive. The Directive recognizes national and
EU nancial support programmes, energy efciency and research
and development as main components in realizing the 2020 goals.
3. SUPPORT MECHANISMS FOR RENEWABLES
IN THE EU
The Directive 2009/28/EC requires the EU member states to
adopt National Renewable Energy Action Plans (NREAPs) on the
implementation of their targets, including their different support
systems. The main renewable energy support systems used within
the EU are feed-in tariffs, quota obligations with tradable green
certicates, investment grants and tax incentives.
I. Quota Obligations
Within a quota obligation system the plant operators are obliged
to generate a certain quota of their produced electricity from
renewable energy sources. This quota has to be demonstrated via
green certicates. Producers of electricity from renewable energy
sources receive a green certicate for every MWh of electricity
produced. The operators can either produce enough electricity
from renewable energies themselves or buy green certicates from
other operators. If an operator cannot provide enough certicates
for the electricity he produced, he might have to pay penalties.
By selling the green certicates, the producer receives an extra
income in addition to the sale of electricity. This makes it protable
to invest in new renewable electricity production.
Alternatively electricity suppliers may be obliged to sell a certain
quota of electricity produced from renewable sources.
Quota obligations allow setting a xed quota in line with the targets
of promoting renewable energies whereas within a feed-in tariff
system the state has less control whether feed-in tariffs will lead
to the intended renewable energy target. Moreover, the risk of an
uncontrollable increase of costs for society due to an excessive
increase of renewable energies can be reduced.
Within the quota system the operators sell the produced electricity
directly on the market and have to compete with other operators
and producers. Several countries use green certicates as a
means to model the support of green electricity generation closer
to a market economy instead of more bureaucratic investment
support and feed-in tariffs.
However, quota systems require that prices for green certicates
and penalties are continuously balanced to create sufcient
investment incentive. The increased competition and lack of a long-
term xed price increases the risk for the operators and investors
and leads to planning and investment insecurities. In addition, quota-
based systems tend to support only the most cost efcient renewable
energy sources which on the one hand is positive on the cost side
for consumers but on the other hand hinders development and long-
term price reductions of other forms of renewable energy sources.
II. Feed-In Tariffs
Feed-in tariffs do not provide a certain quota of electricity produced
from renewable energy resources. Within the feed-in tariff systems
the producers are incentivized by guaranteed feed-in tariffs
per produced kWh which generally exceed the market price for
electricity. Feed-in tariffs are paid either instead of or in addition
to market prices and usually vary between different renewable
energy sources due to the different investment costs and electricity
output. To be effective they have to be guaranteed for a certain
time period.
If structured in this way, feed-in tariffs reduce or even abolish the
risk of price uctuations on the electricity market for the operators
and usually guarantee a minimum long-term income, creating a
stable investment climate.
The feed-in tariff systems have proven to be effective in supporting
renewable electricity generation in many European countries such
as Germany and Spain. However, regular reviews and revisions
of the tariffs are required to maintain reasonable margins while
preventing excessive prots as investment costs change.
In addition, recent developments especially regarding the support
for solar plants have shown how important it is that investors can rely
on the stability of once granted feed-in tariffs. The main argument
for feed-in tariffs a stable investment environment and return
prospect loses its validity in a system where feed-in tariffs for
commissioned plants can still be changed or alternative measures,
such as direct taxes on income from the sale of renewable energy,
are used to indirectly reduce the income from a feed-in tariff.
4. ELEMENTS TO CONTROL THE COST OF
FEED-IN TARIFFS
I. Regular Degression Of Tariffs
The level of the tariff respectively the premium depends on the
year in which the renewable energy plant starts operation. In a
system using tariff degression the tariff level for new plants is
reduced by a certain percentage in regular intervals. Hence, the
later a plant is installed, the lower the compensation received. The
tariff degression can be used to provide incentives for technology
improvements and cost reductions.
The rate of degression should ideally depend on the progress ratios
for the different technologies that can be expected according to
experience. Currently for instance Germany, Slovenia and Spain
work with those mechanisms to reduce the tariff rates regularly. Some
countries have implemented a xed regular yearly degression rate,
while others decide year by year about the reduction in tariff rates.
II. Stepped Tariff Design
By using a stepped tariff design, windfall prots can be avoided.
Under a stepped tariff design, the level of the tariff is based and
dependent on the specic resource condition of the individual
plant. This applies particularly to electricity from wind energy, as
the costs for electricity from wind energy differ eminently depending
on the wind yield. In the Netherlands, Portugal, Denmark, France
and Germany the feed-in tariff (FIT) level depends on the local
conditions at the plant site. In the Netherlands, Portugal, Denmark
and France the guaranteed payment of a higher tariff level is limited
to a maximum energy output of a plant and a lower level of the tariff
applies, when this amount of power output is reached.
III. Growth Corridors And Caps
A large number of EU member states want to promote a variety
of technologies, which includes the presently more expensive
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
34
ones. This of course bears the risk that support costs may increase
uncontrollably. Some countries set caps and limit the amount of
installations of a certain technology per year to a certain capacity or
nancial amount. The disadvantage of caps is reduced investment
stability for market parties to the extent it creates a risk that a plant
will not become entitled to the tariff upon its completion because
the cap is exceeded.
5. FURTHER IMPORTANT ELEMENTS FOR GROWTH
OF RENEWABLE ENERGY
Grid access at a reasonable distance and price as well as sufcient
grid capacity are two further important elements for the growth
of renewable energy. Experience has shown that lack of either
signicantly hinders investments in renewable energy. The EU
Renewable Energy Directive therefore requires member states
to ensure adequate grid access and a preferential treatment for
electricity from renewable energy plants.
6. SHOWCASE SUPPORT MECHANISMS
ON THE EXAMPLES OF GERMANY AND POLAND
I. Germany
The backbone of the German renewable energy support mechanism
is the German Renewable Energy Act (in German: Erneuerbare-
Energien-Gesetz, EEG) rst enacted in 2000. The EEG employs
a feed-in tariff system and is revised in regular intervals. Owing
to the EEG, electricity produced from renewable energy sources
contributed to approx. 20% of electricity consumption and to 12.2%
of gross nal energy consumption in Germany in 2011.
The EEG supports the production of electricity from wind and water
power, solar radiation, biomass and sewage gas combustion,
as well as geothermic energy. The EEG guarantees each plant
operator a xed feed-in tariff for electricity generated from these
renewable energy sources. The feed-in tariff depends (among other
things) on the type and capacity of the installation and the year of
its commissioning. The locally responsible transmission system
operator is under a legal obligation to pay to the plant operator the
guaranteed feed-in tariff for a period of, in general, 20 calendar
years (plus the year the plant was put into operation).
The EEG provides in 2012 for the following feed-in tariffs per
kWh:
Onshore wind: Eurocent 8.93 plus a bonus of Eurocent 0.48 if
certain criteria contributing to grid stability are met;
Offshore wind: Eurocent 15.0 for 12 years or Eurocent 19.0 for 8
years plus Eurocent 15.0 for an extension period after the 8/12
years depending on water depths and distance from shore;
Photovoltaic energy: Eurocent 17.94 24.43 (further reductions
depend also on the volume of new installations).
The transmission operator whose grid is located closest to a
renewable energy plant is obliged to connect the plant to the
grid at a close connection point, purchase all electricity produced
by the plant and pay the guaranteed feed-in tariff. Furthermore,
the network operators must accept this electricity into the grid
preferentially to the electricity generated by conventional sources
(nuclear power, coal and gas). It has to compensate the plant
operator if the renewable energy plant has to reduce its production
and feed-in due to grid overload. The plant operator generally
bears the costs related to the grid connection; an exception applies
to offshore wind farms.
The Renewable Heat Act (in German: Erneuerbare-Energien-
Wrmegesetz, EEWrmeG) and the Combined Heat and Power
Act (in German: Kraft-Wrme-Kopplungsgesetz, KWKG) are
further instruments to support the expansion of renewable energy
sources as to heat production.
The KfW (Kreditanstalt fr Wiederaufbau), a German business
development bank, offers different nancing programs for
renewable energy projects.
II. Poland
Poland is a typical example for a quota and certicate based
support system.
a) Obligation to purchase renewable energy: Suppliers of last
resort (LRS, i.e. companies delivering electricity to household
customers who do not exercise their rights of choice) are obliged
to purchase all electricity offered to them and generated from
renewable energy sources and supplied to the electricity grid within
the area of operation of the relevant LRS. The purchase price is
regulated and is equal to the average price of electricity prevailing
in Poland in the preceding calendar year, announced annually by
the regulator. The purchase price in 2010 was PLN 195.32/MWh,
approx. EUR 48.8/MWh).
b) Certicates of origin: The Polish Energy Law obliges all
suppliers of electricity to end costumers to annually redeem
documents certifying generation of electricity from a renewable
source (so called green certicates) in respect of a prescribed
portion of the aggregate annual electricity sales to the end
customers of the relevant supplier.
c) The volumes of electricity to be covered by green certicates
in each calendar year are set out in secondary legislation to the
Polish Energy Law. Redemption of green certicates also exempts
suppliers of electricity to end customers from the excise tax in
relation to the volume of electricity covered by the redeemed
certicates (PLN 20/MWh, approx. EUR 5).
According to the ordinance on the obligation to purchase electric
energy from unconventional and renewable sources dated 14
August 2008, the volume of electricity to be covered by green
certicates should increase from 7 % of the aggregate volume
of electricity sold by the relevant supplier to its end customers
in 2008, to 12.9 % of such volume in 2017. Suppliers may also
meet their obligation by paying a substitution fee for the volume
of electricity not covered by green certicates (PLN 274.92/MWh,
approx. EUR 68.7/MWh). However, payment of the substitution fee
does not exempt suppliers of electricity to end customers from the
excise tax in relation to the volume of electricity covered by that
payment.
The legislation thus indirectly sets the maximum price (cap) of
green certicates consisting of the substitution fee plus the excise
tax. No minimum price is guaranteed by the law.
d) Grid connection: Grid operators have a statutory obligation
to connect all applicants to their grid, subject to such connection
being economically and technically viable. This leaves the grid
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
35
operators a certain room to argue if they dont want to concept a
project e.g. due to capacity concerns. The fee charged for such
interconnection is normally determined on the basis of the actual
interconnection cost. In respect of renewable facilities of an installed
electric capacity below 5 MW, the grid connection fee amounts to
50 % of the above cost.
7. DEVELOPMENT
A general statement as to whether quota obligations or feed-in
tariffs are the better system cannot be made as there are pros
and cons for both systems and a lot depends on the details. Yet,
recent years have shown a strong trend towards feed-in tariffs. The
number of member states using feed-in systems has increased
steadily from 9 states in 2000 to 18 in 2005 and 24 in 2012. 20
out of 27 EU member states use feed-in systems as main support
instrument and four more states as supporting instrument for
certain renewable energy technologies.
Lately, even member states with pure quota systems have
introduced feed-in tariffs and now combine the feed-in tariffs
with their quotas. The United Kingdom, for example, introduced
a feed-in tariff for small scale installations and Belgium one for
photovoltaic in 2010. Moreover, Finland moved from its investment
grant support to a feed-in premium in 2011.
Countries using feed-in tariffs have been responsible for the
majority of onshore wind and photovoltaic capacity recently
installed in Europe. 93 % of all wind onshore capacity and almost
100% of all photovoltaic capacity installed by the end of 2010 in
Europe were contributed by feed-in tariff systems. Also taken as
a whole it can be stated that countries working with feed-in tariffs
have played a major role in developing renewable in Europe: 78 %
of new renewable electricity added between 1999 and 2009 was
generated by these countries whereas their electricity consumption
only made up 62 % of the total electricity consumption in the EU
[3].
This development and trend towards feed-in tariffs does not
necessarily mean that quota obligation systems do not work. Yet, it
has to be taken into account that the crucial factor for the successful
promotion of renewable energies is the attractiveness for investors
and therefore stable and secure conditions for investments. This
might be the main reason why feed-in tariffs seem to be more
effective and are adopted by more and more governments.
8. EUROPEAN FINANCING AND SUPPORT
PROGRAMMES
Finally, in addition to the national support systems and various
support programmes of the national governments and/or the
respective national business development banks (such as KfW
in Germany for example), there are loans and other nancing
means available from the European Investment Bank (EIB) as
well as other support and funds on an European level, to promote
renewable energies.
Renewable energy and energy-efciency projects are at the
heart of the EIBs energy investments efforts. The EIB provides
a large range of nancing instruments for renewable energy and
energy-efciency investments within and outside the EU. The
bank also provides so called intermediate lending and works
through nancial intermediaries and the banking sector as well as
through specialist energy agencies or energy service companies.
In addition, it provides indirect nancing to renewable energy and
energy-efciency projects via investments funds which can have
different geographical coverage and are established with the
private sector and a range of international nancial institutions. The
EIB is also managing and participating in several other initiatives
and programmes related to energy and climate change such as the
Mediterranean Solar Plant and the Global Energy Efciency and
Renewable Energy Fund.
An example for a renewable energy support programme on a
European level is the European Energy Efciency Fund (EEEF)
launched in July 2011 by the European Commission, the European
Investment Bank (EIB), the Cassa Depositi e Prestiti (CDP) and
Deutsche Bank. The EEEF aims to provide market-based nancing
for commercially viable public energy efciency and renewable
energy projects within the European Union.
The Fund will pursue a two track investment approach, either
investing directly in projects or via nancial institutions. The Fund
targets to raise the total volume from currently EUR 265 million to
approximately EUR 800 million by attracting further investors.
The EIB also provides funding for projects in Turkey. An example of
such nancing is a EUR 75 million framework agreement signed in
December 2011 for nancing climate change related investments
by small businesses and midcap companies throughout Turkey.
This funding is provided within the framework of a joint nancing
Overview of employed support mechanisms in 14 EU
member states
Country
Feed-in
tariff
Quota
obligation/
green
certicates
Investment
grants
Tax
incentives
Austria
Concerning
emission
allowances
Belgium
Partly
concerning
offshore wind
Bulgaria
Czech
Republic
France
Germany
Hungary
Italy
For (small)
photovoltaic
plants
The
Netherlands
Poland
Romania
Slovakia
Spain
United
Kingdom
For certain
renewable
generators
with
maximum
capacity of
5 MW
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
36
programme, the Midsize Sustainable Energy Financing Facility
jointly provided with the European Bank for Reconstruction and
Development.
REFERENCES
[1] Federal Ministry for the Environment, Nature Conservation
and Nuclear Safety; in German: Bundeministerium fr
Umwelt, Naturschutz und Reaktorsicherheit (BMU).
[2] Eurostat
[3] M. Ragwitz, J. Winkler, C. Klessmann, M. Gephart, G. Resch:
Recent developments of feed-in systems in the EU A
research paper for the International Feed-In Cooperation;
A report commissioned by the Ministry for the Environment,
Nature Conservation and Nuclear Safety (BMU); As of:
January 2012
SUMMARY
The main European legislative framework as regards renewable
energy is laid down in the Renewable Energy Directive (2009/28/
EC) which sets an obligatory target of 20% renewable energy in
nal energy consumption as well as a 10% target in transport for
2020. To achieve the goal on nal energy consumption the Directive
denes individual binding national overall targets for the member
states considering pre-existing renewable energy sources in the
member states as well as potentials. In addition it promotes priority
and guaranteed grid access. The Directive recognizes national and
EU nancial support programmes, energy efciency and research
and development as main components for realizing the 2020 goals.
The Renewable Energy Directive does not substitute national
support systems for a uniform EU support system for renewable
energies but instead relies on the continuation of national support
systems and a stable environment for investments in renewable
energies.
The two main national support mechanisms used by EU member
states are feed-in tariffs and quota-obligations. Some countries
combine the two systems to some extent. In addition investment
grants and tax incentives are used to promote renewable
energies.
Based on the growth numbers and the number of member states
adopting them, feed-in tariffs seem to be the more effective
system. Feed-in tariffs xed for a certain time period in a legislative
environment where investors can rely on their continuation once
a project has been commissioned provide a stable investment
environment. This helps to attract investors required for the growth
of renewable energies and is likely the main reason for the success
of feed-in tariff based support systems. However, they are not
market based and require constant monitoring and adjustments to
create sufcient but not excessive incentives and prot expectations
for investors. In addition, they create long-term obligations and
costs to be borne either by the member state or as is more often
the case the electricity consumers. Quota obligations can also
be attractive at least for the more cost efcient renewable energy
technologies provided the states using this support mechanism
provide for sufcient investment incentives by correctly balancing
the penalties for failure to meet a quota and the quota itself to
ensure an adequate price of the green certicates. However, quota
based systems make it a lot more difcult to promote a variety
of renewable energies and seem to be overall less successful in
achieving renewable energy investments and growth.
Besides an effective support mechanism there are further
requirements that need to be met to allow a stable growth of
renewable energy. One of these requirements is grid access
at reasonable costs and sufcient capacities to transport the
electricity. On that account the EU Directive 2009/28/EC also
requires member states to provide for grid access and a preferential
treatment for electricity from renewable energy plants.
In addition to the national support systems there are various support
programmes of the national governments or the respective national
business development banks providing nancing, securities
and technical advice and assistance. Apart from the national
programmes, there are loans and other nancing means available
from the European Investment Bank (EIB) as well as other support
and funds on an European level, to promote renewable energies.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
37
BTKSEL VE HAYVANSAL ATIKLARDAN BYOGAZ RETM PLOT TESS
E. Alptekin YAMUR
TBTAK MAM, Enerji Enstits
Osman YALDIZ
Akdeniz niversitesi, Ziraat Fakltesi
Gnnr KOAR
Ege niversitesi, Gne Enerjisi
Enstits
Halil brahim SARA
Kocaeli niversitesi, Mhendislik
Fakltesi, Mak. Mh. Blm
Kamil EKNC
Sleyman Demirel niversitesi, Ziraat
Fakltesi Tarm Makinalar Blm
Durmu KAYA
Karabk niversitesi, Enerji ve evre
Teknolojileri Blm
ZET
lkemiz enerjide da baml olup enerji tketiminin byk bir
orann ithalatla karlamaktadr. Oysaki lkemiz yksek oranda
yenilenebilir enerji (hidrolik, rzgar, gne, jeotermal, biyoktle)
kaynaklarna sahip olmasna ramen, biyoktleden sadece direkt
yakma ile enerji dnm yaygn olarak kullanlmaktadr. Tarmsal
ve hayvansal kaynakl atklarn evresel adan kabul edilebilir bir
yntem ile bertaraf edilmesindeki en etkili zmlerden birisi de
biyoktle-enerji dnm sistemleridir. Bu kapsamda, TBTAK
1007 Program kapsamnda desteklenen Bitkisel ve Hayvansal
Atklardan Biyogaz retimi ve Entegre Enerji retim Sisteminde
Kullanm projesi kapsamnda kurulan biyogaz tesisi, lkemizde
hem bitkisel ve hayvansal atklardan enerji retimi hem de sera
etkisi yapan gazlarn azaltm konusunda rnek olabilecek nemli
bir tesistir. Bu almada, yukarda bahsedilen projenin tantm,
amalar, ktlar ve proje kapsamnda kurulan 330 kW elektrik
retim kapasitesindeki biyogaz tesisi hakknda bilgi verilmektedir.
Anahtar kelimeler: Atktan Enerji, Biyogaz, Sera Etkisi,
Yenilenebilir Enerji
1. GR
Trkiyede tarm sektrnn temelini oluturan buday, arpa,
ttn, pamuk, eltik vb. tarla bitkilerinden yllk olarak yaklak 65
Mton tarmsal atk ve hayvanclk kaynakl 160 Mton ya gbre
olumaktadr. Tarmsal atklardan hayvan beslemek amacyla
kullanlmayan atklar ak havada yaklmakta veya rmeye
terk edilmektedir. Hayvansal gbreler ise genellikle herhangi bir
ilemden geirilmeden tarlada direkt kullanlmakta veya akta yn
halinde biriktirilmektedir. Bu durum evre ve salk problemlerine
neden olmaktadr.
Sz konusu bu atklarn deerlendirilmesi ve ekonomiye
kazandrlmas amacyla ZAYDA tesislerinde Bitkisel ve
Hayvansal Atklardan Biyogaz retimi ve Entegre retim
Sistemlerinde Kullanm (BYOGAZ) adl proje balatlmtr.
Projenin balama tarihi 14 Nisan 2007 olup; sresi 48 aydr.
TBTAK 1007 Kamu Projeleri kapsamnda desteklenen projede;
mteri kurum Kocaeli Bykehir Belediyesi, proje ynetici kurum
TBTAK-MAM olup; Akdeniz niversitesi, Kocaeli niversitesi,
Sleyman Demirel niversitesi ve Ege niversitesi projedeki dier
yrtc kurululardr.
Proje; biyogaz ve enerji retim teknolojilerinin aratrlmas, sistem
simlasyonu ve karar destek sistemi (KDS) modellemesi, farkl
reetelerin denendii iki adet laboratuar lekli tesisin ile birlikte
minimum 250 kW elektrik enerji retim kapasitesindeki pilot lekli
bir entegre biyogaz tesisinin tasarlanarak kurulmas, enerji dnm
sistemleriyle entegrasyonu, tekno-ekonomik ve yaam dng
sistemleri analizlerinin yaplmas almalarn kapsamaktadr.
Sz konusu projenin amac; hayvansal ve tarmsal kaynakl
atklara uygun yerli endstri imknlarnn mmkn olan en yksek
oranda kullanld biyogaz retim sistemlerinin tasarlanarak
gelitirilmesi, bu sistemlerin iten yanmal biyogaz motoru ile
entegrasyonu, kesintisiz olarak elektrik ve s enerjisi reten bir
biyogaz tesisinin ekonomiye kazandrlmas, biyogaz teknolojileri
alannda farkl disiplinlerde uzman personelin yetimesi ile
biyogaz retim teknolojilerinin ve tesislerinin lke iinde retiminin
yaygnlatrlmasdr.
2. PLOT BYOGAZ TESS
Proje kapsamnda ZAYDA tesisinde kurulan pilot biyogaz tesisi
endstriyel tip, srekli beslemeli ve mezolik artlarda altrlan
bir tesistir (ekil 1). Tesis 6 dnm arazi zerine kurulmu olup
tesiste Tablo 1de verilen atk reetesi uygulanmaktadr. Pilot
tesis mezolik 36-37 C arasnda %9 - %12 organik kuru madde
oran artlarnda altrlmaktadr. Bekleme sresi 47 gn olarak
seilmitir. Tesiste atklardan 155 m
3
/ h biyogaz retimi ve biyogazn
gaz motorunda yaklmas ile 330 kWlk elektriksel ve 330 kWlk
sl g eldesinin yannda, tesisten %25 kuru madde orannda 14
ton/gn organik kat gbre ve % 6 kuru madde orannda 22,8 ton
sv gbre kts olacaktr.
ekil 1. Pilot biyogaz tesisi.
Tesiste biyogaza dntrlen imen, Kocaeli Bykehir
Belediyesine ait park ve bahelerden, hal atklar il merkezindeki
halden, ikembe ii atklar tesis yaknndaki Kocaeli ili
mezbahasndan, tavuk gbresi il merkezine yakn yerlerdeki eti
ve yumurtac tavuk iftliklerinden, bykba hayvan gbresi ise
bykba hayvan yetitiricilii yapan iftliklerden tanmaktadr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
38
3. PLOT BYOGAZ TESS ANA NTELER
Pilot biyogaz tesisi atk depo alanlar, n depo, kat atk besleme
nitesi, fermantrler, pompalama nitesi, kojenerasyon nitesi,
gaz yakma bacas ile separatr ve son depo niteleri ile bunlara ait
alt nitelerden olumaktadr.
3.1. Atk Depo Alanlar
Tesiste kullanlan imen, bykba hayvan gbresi, tavuk at ve
hal atklar. ekil 2de grlecei zere betondan yaplm depo
alanlarnda depolanmaktadr. imen iin 2660 m
3
lk, hal atklar,
tavuk ve bykba hayvan gbresi ile ikembe ii atklar iin ise
her biri 45 m
3
lk 5 ayr depolama alan yaplmtr. Atklar bu
depolardan alnarak besleme nitelerine yklenmektedir.
ilave edilmektedir. Ayrca atklardan gelen sznt sular ile yamur
sular da bu depoda depolanmaktadr. n depoda sv eklinde
biriktirilen atklarn kartrlmas dip kartrc ile salanmakta
olup fermantrlere pompalanmas ise depo ierisindeki pompa ile
gerekletirilmektedir.
3.3. Kat Atk Besleme nitesi
imen, kat bykba hayvan at, tavuk at ile ikembe ii
atklar ekil 4te grlen kat atk besleme nitesinin ierisine
boaltlmaktadr. Atklar, bu besleme nitesinden, programlanan
zaman dilimlerinde ve ayarlanan miktarlarda bal olduu birinci
fermantr ierisine konveyrler vastasyla beslenmektedir.
Tablo 1. Tesiste Kullanlacak Atklarn Miktar ve zellikleri
Malzeme
Miktar
(ton/ gn)
Kuru
Madde
(%)
Organik
Kuru
Madde
(%)
imen 16 26 89,9
Hal at 5,6 8,97 91,65
kembe ii at 1,17 16,8 89,11
Tavuk gbresi 5,34 71,9 37,10
Bykba hayvan
gbresi
0,96 16,4 75,39
ekil 2. Atk depo alanlar.
3.2. n Depo
Sv organik atklar ekil 3te gsterilen 100 m
3
lk depoda
depolanmaktadr. Sv eklinde tesise tanan bykba hayvan
at bu ksma boaltlmaktadr. Ayrca, depo zerine monte
edilmi olan kyc nitesi ile hal atklar paralanarak bu ksmda
toplanmaktadr. Tesis iin gerekli olan temiz su da bu depoya
ekil 3. n depo ve n depoya sv eklinde bykba hayvan at
boaltan vidanjr.
3.4. Fermantrler
Tesiste, ekil 5te gsterilen 2400 m
3
hacminde betondan
imal edilmi etraf s yaltm malzemesi ile kaplanm 2 adet
fermantr mevcuttur. Her bir fermantrde, ierisindeki malzemenin
kartrlmas iin iki adet yatay tipte kartrc kullanlmtr.
Fermantr ierisindeki scakl mezolik artlarda tutulmas iin
fermantr ierisine scak su stma tertibat yerletirilmitir. zeri
EPDM membran ile kapatlan her bir fermantrn at ksmnda
toplam 350 m
3
biyogazn depolanmas salanmaktadr. Buna
ilaveten, at ksmnda retilen biyogazn ierisindeki H
2
S gazn
giderme sistemi bulunmaktadr. H
2
S giderimi, fermantrlerin
atlarndaki ahap nitelerin st ksmna belli oranlarda oksijen
vermek suretiyle kkrtle beslenen bakterilere yaam alan
salayarak gerekletirilmektedir. Bylece, fermantrlerde
retilecek biyogazn ierisinde bulunan H
2
S kojenerasyon nitesi
ncesinde giderilerek hatlara ve gaz motoruna zarar vermesi
nlenmektedir. Ayrca, her bir fermantre, retilen biyogazn
basncnn EPDM membrann maksimum dayanm basncndan
daha fazla olmas durumunda gaz atmosfere atacak emniyet
ventilleri monte edilmitir.
ekil 4. Kat atk besleme nitesi.
ekil 5. 1.ve 2.fermantrler.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
39
3.5. Kojenerasyon nitesi
Kojenerasyon nitesi, iki ana ksmdan olumaktadr. Birinci ksmda
biyogaz motoru ve jeneratr gurubu, ikinci ksmda ise pompalama
sistemi, gaz analiz sistemi, gaz motoru ile tesise ait g ve kontrol
panolar yer almaktadr (ekil 6) Biyogaz motor jeneratr grubunda
retilen elektrik enerjisi mevcut durumda tesisin kendi motor, pompa,
kartrc vb. ekipmanlarn enerji beslemesinde kullanlmaktadr.
Biyogaz tesisinin ebeke balantsnn tamamlanmasndan
sonra retilen 330kWlk elektrik enerjisi enterkonnekte ebekeye
verilerek tevik kapsamnda belirlenen 13,3 $Cent yatndan sat
gerekletirilecektir. Biyogaz motorunda retilen s enerjisi her iki
fermantr ierisindeki malzemenin stlmasnda kullanlacak olup
snn fazlas gaz motoruna ait soutma nitesinde soutulacaktr.
Pompalama nitesi, n depo, fermantrler ve son depo arasndaki
rnn pompalanmasn salamaktadr. Gaz analiz sistemi ile
fermantr ierisindeki ve gaz motoruna giden hattaki biyogazn
ierisindeki CH
4
, O
2
ve H
2
S miktarlar online olarak izlenmektedir. srasnda oluturduu metan, karbondioksit ve hidrojen slfr gibi
kirletici gazlarn atmosfere verilmesini engelleyerek hava kirlilii ve sera
etkisi nlemekte, bir taraftan da atklarn bertarafn ve ayn zamanda
enerjiye dnmn salamaktadr. Drt kiilik istihdam da salayan
tesise, gnlk 31,6 ton organik madde beslemesi yaplarak 330 kWlk
elektrik ve 330 kWlk s enerjisi retiminin yannda yksek kalitede
sv ve kat gbre de elde edilebilmektedir. Bu gbrenin Kocaeli
Bykehir Belediyesi tarafndan kent aalandrma almalarnda
ve park bahelerinde gbre olarak kullanmas planlanmaktadr.
TEEKKR
Bu alma, TBTAK Kamu Kurumlar Aratrma ve Gelitirme
Projeleri Destekleme Program (1007) kapsamnda devam eden
106G112 numaral proje ile desteklenmitir.
KAYNAKLAR
[1] KAMAG 1007 Program, 106 G 112 nolu Bitkisel ve
Hayvansal Atklardan Biyogaz retimi ve Entegre Enerji
retim Sisteminde Kullanm (Biyogaz) Projesi, 2011.
SUMMARY
Our country is dependent on foreign energy sources and meets a
large proportion of energy consumption from importing. Whereas,
although our country has high rate of renewable energy (hydro,
wind, solar, geothermal, biomass) sources, only the direct
combustion of biomass in energy conversion has been widely
used. One of the most effective and environmentally acceptable
treatment solutions for agricultural and animal wastes is biomass-
energy conversion systems. In this content, The Production of
Biogas From Agricultural And Animal Wastes And Utilization of
Obtained Gases In Integrated Energy Conversion Technologies
project was demonstrated in the eld of zmit ZAYDA, funded by
TUBITAK 1007 programme. Biological start-up stage of project has
just been completed. In this frame, it is one of the most important
projects in our country, which ensures both energy production
via agricultural and animal wastes and reduction of greenhouse
gases.In this study, the objectives, some technical information
and outputs of the biogas plant based on about 330 kW installed
electrical power generation capacity has been presented.
Key Words: Waste-to-energy, Biogas, Greenhouse Effect,
Renewable Energy
3.6. Gaz Yakma Bacas
Gaz yakma bacas, gaz motorunda bir problem olumas veya
gaz motorunun bakma alnmas durumlarnda fermantrlerin
membran ksmnda biriktirilen biyogazn basncnn maksimum
dzeye ulamas halinde biyogazn yaklarak atmosfere atlmasn
salamaktadr. Gaz bacasnda yaklabilecek maksimum biyogaz
miktar 200 m
3
/saattir ve yanma kapasitesi 1,2 MWtr (ekil 7).
ekil 6. Kojenarasyon nitesi.
3.7. Separatr ve Son Depo Alan
Fermantrlerde gaz alnm son rn ikinci fermantrden pompa
yardmyla pompalanarak seperatre gnderilmektedir (ekil 8).
Son rn separatrde kat ve sv fazna ayrlmakta olup, rnn
%6 kuru madde oranna sahip sv ksm 1000 m
3
hacmindeki
son depoda, %25-30 kuru madde oranna sahip ksm ise organik
gbre sahasnda kat olarak depolanacaktr.
4. SONU

Bu almada, TBTAK 1007 Program kapsamnda desteklenen ve
ZAYDA sahasnda kurulan Bitkisel ve Hayvansal atklardan Biyogaz
retimi ve Entegre Enerji retim Sistemlerinde Kullanm (BYOGAZ)
projesi kapsamnda kurulan tesis hakknda bilgiler verilmitir. Tesis, bir
taraftan atklarn ak sahada veya depolama sahalarnda rmesi
ekil 7. Gaz yakma bacas.
ekil 8. Seperatr ve son depo alan.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
40
RZGAR ENERJ SANTRALLERNN EVRE VE PLANLAMA AISINDAN
DEERLENDRLMES
Ebru ARICI
ARI-ES Enerji
ZET
Yenilenebilir enerji sektr, tesislerin kurulmasndan iletmeye
alnmasna kadar detayl ve farkl uzmanlk alanlarnn kesimesi
gereken uzun vadeli bir almay gerektirmektedir. naat ncesi
dnemde ncelikle iyi bir proje ynetimine ihtiya duyulmaktadr.
lm verilerinin analizi ve trbin yerleimlerinin enerji retimine
esas olacak koordinatlarnn belirlenmesiyle birlikte izin ve
planlama sreleri balamaktadr. Ancak, bu sreler srasnda
ortaya kabilecek etkenlerle, trbin yerleimlerinde deiiklikler
olabilmektedir. Hatta inaat aamasnda bile, trbin noktalar
ya da yol gzerghlarnda deiiklikler yaplabilmekte, bu da
izin ve planlama srelerinin revize edilmesi gibi ek sreler
getirmektedir. Bu nedenle; projenin olas deiikliklerini, ortaya
kabilecek sorunlar ve zmlerini nceden tahmin edebilmek
ve projenin sre planlamasn bu dorultuda yapabilmek
nemlidir.
1. GR
ARI-ES olarak, yenilenebilir enerji yatrmlarnn teknik ve idari
hizmetlerini yrtmekteyiz. Yenilenebilir enerji projelerinin,
konsept tasarmndan iletme aamasna kadar devam eden tm
srelerini yneterek, anahtar teslim zmler retiyoruz. Bugne
kadar Trkiye yenilenebilir enerji sektrnde birok baarl
yatrmn iinde yer aldk.
Bu almada, uygun bulma ya da lisans alm projelerin
inaat dnemine kadar geen idari izin sreleri tarienmeye
allacaktr. Yenilenebilir enerji sektr, tesislerin kurulmasndan,
iletmeye alnmasna kadar detayl ve farkl uzmanlk alanlarnn
kesimesi gereken uzun vadeli bir almay gerektirmektedir.
Aada anlatlacak olan izin ve planlama sreleri, birbirleriyle
egdml ve birbirlerinden etkilenerek yrtlmektedir. Bu
nedenle inaat ncesi dnemde ncelikle iyi bir proje ynetimine
ihtiya duyulmaktadr.
lm verilerinin analizi ve trbin yerleimlerinin enerji retimine
esas olacak koordinatlarnn belirlenmesiyle birlikte, izin ve
planlama sreleri balamaktadr. Ancak, bu sreler srasnda
ortaya kabilecek etkenlerle, trbin yerleimlerinde deiiklikler
olabilmektedir. Hatta inaat aamasnda bile, trbin noktalar
ya da yol gzergahlarnda deiiklikler yaplabilmekte, bu da
izin ve planlama srelerinin revize edilmesi gibi ek sreler
getirmektedir. Bu nedenle; projenin olas deiikliklerini, ortaya
kabilecek sorunlar ve zmlerini nceden tahmin edebilmek
ve projenin sre planlamasn bu dorultuda yapabilmek
nemlidir.
2. 2011 YILI NEML MEVZUAT DEKLKLER
2.1. ED Ynetmeliinde Yaplan Deiiklik
ED Ynetmeliinde yaplan deiiklikle 75 MW ve zeri kurulu
gce sahip rzgar santralleri iin ED Olumlu karar alnmas
zorunlu klnd. ED Olumlu karar iin yaklak 6 aylk bir sre
gerekiyor ve sre Bakanlk tarafndan yrtlyor. Bu durum
zellikle uygunluk karar alm santraller asndan projenin
tamamn etkileyecek bir sretir.
2.2. evre ve ehircilik Bakanlnn Kurulmas
evre ve ehircilik Bakanlnn kurulmas ile ounluu orman
alanlarnda yer alan ve bu nedenle sit alanlar ile i ie olabilen
santraller iin yrtlecek i ve ilemlerin deimesi gndeme
gelmitir. evre ve ehircilik Bakanl bnyesinde kurulan Tabiat
Varlklarn Koruma Genel Mdrl, tm doal sit alanlarnda
yaplacak her trl deiiklik iin tek yetkili kurumdur. Doal sit
alanlarnda yer alan santrallere ilikin izin ve planlama sreleri bu
kurum tarafndan yrtlecektir.
Bakanlk ve ilgili l Mdrlklerinde konuyla ilgili yaplanma sreci
devam etmektedir. Bunun yan sra imar planlarnn onayna ilikin
uzun srelerin ksalabilmesine olanak veren hkmler de yer
almaktadr.
2.3. EPDKnn Hazrlad Rzgar ve Gne Enerjisine Dayal
Lisans Bavurularna likin lm Standard Teblii
EPDK tarafndan hazrlk aamasnda olan ve pek ok sektr
temsilcisinin grnn alnd Rzgar ve Gne Enerjisine
Dayal Lisans Bavurularna likin lm Standard Teblii
yeni lisans bavurular iin zel kararlar iermekte olup; sreci
etkileyecek deiikliklerden biri olacaktr.
2.4. Orman n zinlerinde Bedel Alnmaya Balanmas
Byk blm orman alanlarnda yer alan rzgar santralleri iin
bir baka nemli deiiklik de Orman nizinlerinde de bedel
alnyor olmasdr. n izin bedelinin belirlenmesi ile birlikte, proje
sahalarnda kesin izin sahalarna yakn ve minimum maliyetli
alanlarn belirlenmesi gndeme gelmitir.
3. MAR PLANI VE TAHSS LEMLERNE LKN
UYGULAMALAR

3.1. Kurum Grleri, Kurumsal Yazmalar
Santraller iin hazrlanacak imar planlar ncesinde, planlama
mevzuat gerei gr alnmas gereken kurumlar:
Karayollar
DS
Koruma Kurulu
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
41
Tarm l Mdrl
Orman Blge Mdrl
evre ve ehircilik l Mdrl
TEA
Kltr ve Turizm l Mdrl
Planlama srecinde gerekli olmamakla birlikte, santraller asndan
zorunlu olan iki nemli kurum gr daha bulunmaktadr.
Sivil Havaclk Genel Mdrl
Genelkurmay Protokol dorultusunda TBTAK gr
mar Plan Onay Kurumlar:
lgili Belediyesi
Bykehir Belediyesi
l zel daresi
Turizm Bakanl
Kltr Varlklarn Koruma Blge Kurullar
Tabiat Varlklarn Koruma Genel Mdrl
evre ve ehircilik Bakanl
4. SANTRAL SAHALARINDA MLKYET DURUMUNA
GRE YAPILACAK LEMLER
4.1. Orman Arazileri
ncelikle n izin alnmas ve imar planlarnn onayn takiben
kesin izin alnmas yntemi ile orman arazilerinde kiralama
yaplabilmektedir.
4.2. ahs Mlkiyetleri
Satn alma ya da kiralama
Kamulatrma
Tarm arazilerinde, Tarm l Mdrlklerinden Tarm Dna
karlmas Karar alnmas gerekmektedir.
4.3. Mera Alanlar
Hazine adna kaytl olmakla birlikte, mera olarak tespit ya da tescil
edilmi alanlarda, mera tahsis dosyalar hazrlanmas ve Tarm l
Mdrlkleri bnyesinde mera komisyonunca deerlendirilmesi
gerekmektedir.
4.4. Hazine Arazileri
Hazine adna kaytl tanmazlarda, ilgili Mal Mdrlklerine
EPDK kanalyla bavuru yaplmakta ve arazilerin tahsisi talep
edilmektedir.
Santrallerde, kamu yarar karar olmas ve aslnda bir yap-ilet-
devret modeli ile devlet adna yaplan iletmeler olmas sebebiyle,
arazi vasarna baklmakszn izin ilemleri gereklemektedir.
Projenin uygun bulma karar ve trbin yerleimlerinin kesinlemesini
takiben, santral sahas genelinde bir mlkiyet aratrmas yaplmas,
proje srelerine ilikin ynetim planlarnda, bu ilemlere ilikin
srelerin en bata ve doru biimde yerletirilmesi; trbin
anlamalar, inaat gibi sonraki srelerde karlalabilecek
nemli sorunlar ortadan kaldrmaktadr.
SUMMARY
Renewable Energy Projects require a detailed, multi-disciplinary
and long-term study. Primarily, a successful project management
is needed in the pre-construction stage. The permit and planning
processes begin with the analyses of the measuring data,
and specications of turbine locations that will be the basis for
energy production. However, some factors may arise and force
modications in turbine layouts during these processes. There
may be changes in turbine locations or road paths even during
the construction stage and this causes additional workow such as
revisions in permit and planning processes. Therefore, predicting
the possible modications, problems, solutions and planning the
process accordingly is very important.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
42
EVALUATION OF ENVIRONMENTAL AND SOCIAL ASPECTS FOR HYDROPOWER
PROJECTS IN TURKEY WITHIN THE FINANCING PROCESS OF
INTERNATIONAL PUBLIC BANKS
Ece AKARCA
Fichtner GmbH & Co. KG/Istanbul
Dr. Stephan HEIMERL
Fichtner GmbH & Co. KG/Istanbul
Dr. Beate KOHLER
Fichtner GmbH & Co. KG/Istanbul
Gken BECEREN
Fichtner GmbH & Co. KG/Istanbul
ABSTRACT
The country with the second largest hydro potential (about 140
TWh/year economically feasible potential) in Europe is Turkey.
Hydropower is an important contributor to the energy mix of Turkey
due to the countrys rising electricity demand over the years, being
poor in fossil fuel sources and having no nuclear power plant in
operation. Environmental assessment is very important during
each phase of the hydropower projects. This paper will explain how
the environmental aspects are assessed for hydropower projects
in Turkey and what are the eligibility criteria considered during the
evaluation period of international public banks like EIB.
1. HYDROPOWER IN TURKEY
Turkey has the second largest hydro potential in Europe with
approx. 140 TWh/year economically feasible potential. The
countrys rising electricity demand over the years, being poor in
fossil fuel sources and having no nuclear power plant in operation
makes electricity generation from hydropower a good contributor
to the energy mix of Turkey. Run-of-river hydropower plants
and also diversion type without reservoir are considered to be
environment friendly when compared with large dam and reservoir
type alternatives. Utilization of hydropower has environmental
advantages such as global climate change mitigation and
reduction of ooding risk, however the construction and operation
of hydropower plants may cause some impacts on the local and
regional level like loss of aquatic habitat, harm to sh population
and deterioration of the landscape. Often, implementation of a
careful and environment friendly design based on the mitigation
and compensation measures can enhance integration of
hydropower plants in the environment.
Currently, there are more than 2,000 hydropower plant projects in
Turkey which represents approximately 37% of the total economic
hydro potential of the country. The government aims to utilize all
the economically feasible potential (approx. 45,000 MW or approx.
140 TWh/year) by 2023.
2. ENVIRONMENTAL AND SOCIAL ASPECTS
CONSIDERED AS A BENCHMARK FOR
THE INTERNATIONAL PUBLIC BANKS
Most of the hydropower projects as well as other environmental
friendly green energy projects are highly supported by international
public banks together with local Turkish banks to strengthen
Turkeys energy mix and tackle with climate change. However, the
nancing institutions are hiring consultants as Lenders Engineer to
look closer mainly at technical, nancial as well as environmental
and social aspects of hydropower projects in order to assure that
the required procedures and standards are met.
Environmental and social considerations are very important during
the design, implementation and operation of hydropower projects.
The review of the Lenders Engineer evaluates the possible
adverse environmental and social impacts of the projects and
highlights possible mitigation measures. The review also helps the
local banks, project promoters and designers to understand the
importance of environmental and social considerations and also
makes them to adopt tighter environmental standards. Additionally
trainings are set up to develop the local knowledge.
In the meantime several basic documents in regards of the
environmental and social aspects are available. These documents
describe the criteria required for eligible projects to be nanced by
the relevant institutions like the policies of the nancing institutions
(e.g. Environmental Strategy of World Bank; European Bank for
Reconstruction and Development (EBRD) or European Investment
Bank (EIB)). Also the private banks have adopted tighter
environmental and social standards than the national requirements
with the so called Equator Principles [1] as a credit risk
management framework for determining, assessing and managing
environmental and social risk in project nance transactions.
2.1. Eligibility Criteria Followed By EIB
The European Investment Bank (EIB) e.g. requires that all the
projects it is nancing are acceptable in environmental and social
terms by applying appropriate safeguards to all its operations. The
bank also nances projects that contribute directly to environmental
sustainability and social well-being in support of sustainable
development, by virtue of their positive contribution either to the
protection and enhancement of the natural or built environment
and/or to the promotion of sustainable communities [2]. The goal of
EIB is to stress out the importance of the environmental and social
aspects related to the implementation of hydropower projects.
The internationally recognised nine eligibility criteria (EC) which
EIB follows during the environmental and social assessment period
of small hydropower projects (SHPP) are described below.
EC 1: Regulatory Compliance
The project should have all the necessary permissions and
permits required under national law and should comply with
the requirements of the national environment, health and safety
law. Electricity Generation License, Environmental Impact
Assessment (EIA) decision, Water Utilization Right Agreement
(WURA), Land Use Permits and Acquisition, Grid Connection
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
43
Agreement, Construction Permit etc. are the main licenses/
approvals which a SHPP should obtain.
Among others, EIA decision is a prerequisite for all investment
projects. The Turkish EIA regulation imposes obligations
with regard to the projects installed capacity, water storage
volume and capacity of transmission facilities. The project is
either exempted from the regulation which in this case no EIA
or Project Presentation File (PPF) is needed or the project is
subject to an EIA/PPF submission. The thresholds of the old and
new version of the national EIA regulation are summarized in
Table 1. Licenses granted before the new legislation are subject
to old thresholds.
hydropower plants. The project design should comply with the
current accepted sh passage guidelines which are derived
from the internationally accepted FAO (Food and Agriculture
Organization of the United Nations) standards based on the
internationally well known German standard for sh pass design.
This standard has been translated into Turkish in 2009 by the
national authority and it is started to be implemented for the new
hydropower projects recently.
EC 5: Watershed Protection
The project should not negatively impact environmental conditions
in the watershed. The facility should not affect the integrity of
the existing ecosystem either upstream or downstream of the
facility. Additional components of the facility e.g. access roads,
power lines and generation facilities should have minimal impact
on the riparian environment.
EC 6: Threatened and Endangered Species Protection
The project should not negatively impact any threatened
or endangered species nor any areas designated for their
protection. The facility should not be constructed on a
protected or sensitive river. The facility should not threaten or
harm the habitat or migration patterns of endangered species,
threatened species or species of regional concern. The facility
should have no signicant impact on existing wildlife habitat
and populations.
EC 7: Recreation
The project should not stop or limit recreational uses of the river.
Access to the water should remain unchanged by the facility and
accommodate recreational activities on the river. Any current
recreational uses of the river around the site of the facility
(Hunting, shing, boating and hiking ...) should be identied
and it should be conrmed that these will not be affected by the
development of the facility.
EC 8: Cultural Issues
The project should not inappropriately impact cultural property.
Cultural property includes sites having archaeological
(prehistoric), paleontological, historical, religious and unique
natural values. Cultural property therefore includes remains left
by previous human inhabitants and unique natural features such
as canyons and waterfalls.
EC 9: Community Issues
The project should not reduce local community use of either river
or the surrounding lands. The facility should not stop or limit local
communities ability to utilize the river to provide a livelihood, i.e.
by shing, as a leisure amenity or to utilize the land around the
river where they may rely on the river for irrigation purposes.
3. CHALLENGES AND EXPERIENCES FACED DURING
THE REVIEW PROCESS
Not only hydropower projects but every renewable energy project
can have negative environmental and social impacts if they are
poorly planned. There is always a suitable solution to mitigate and
minimize the environmental, social and economic concerns and
optimize the projects design. The best way is to follow up the proj-
ect from the very beginning till the very end. In fact it is mostly pos-
sible to improve the design of the power plant during construction
stage without extremely high costs.
EC 2: Water Flow
The project should maintain a minimum ow in the river that is
adequate for the existing sh population, wildlife and water quality
taking into account seasonal uctuations in ow levels. Also the
project should preserve a minimum wetted channel perimeter, at
all control structures, with a constant ow in the river throughout
the year. Facility viability has to be based on minimum ow
required for the river to sustain existing environment.

Environmental ow is obliged in the Turkish WURA and the
lower limit is dened as the 10% of the mean average ow of
last 10 years data. The amount of the environmental ow to be
released is calculated in the PPF/EIA studies.
EC 3: Water Quality
The project should not contribute to deterioration of water quality
either upstream or downstream of the project during construction
and operation stages. The facility should have minimal impact on
water quality in the head pond, bypassed reach and the reaches
downstream of the tailrace and diversion dams / dykes. The
project must demonstrate that it is in compliance with national
water quality standards.
EC 4: Fish Passage and Protection
The project should have minimal impact on local sh populations,
provide effective sh passage for local and migrating sh species
and also protect sh from entrainment. There should be minimal
loss of sh or sh habitat. Facility should preserve resident sh
communities and ability of sh to move and migrate. Flows in the
bypassed reach and downstream of the tailrace should be adequate
to support aquatic and riparian species at pre-facility ranges.
According to the Turkish Fishery Law article 22, in Turkey it
is obligatory to construct sh passage structures at dams and
Table 1. Thresholds of The Old and New Turkish EIA Regulations
For Hydropower Plants and Transmission Facilities[3]
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
44
Environmental and social aspects of the hydropower project
depend largely on the natural and social environment of the
affected region as well as the factors attributable to the projects
themselves, such as their size and location, so these impacts can
have multiple aspects. Therefore, in selecting mitigation measures
to reduce adverse impacts or enhancement measures to optimize
positive outcomes, it is important to adopt tailor-made measures
[4]. For example, one of the major eligibility criteria to assess the
sustainability of a hydropower plant is the sh passage structure
designed for hydropower projects. In Turkey, constructing a sh
passage structure is obligatory, however nothing is dened in the
regulations about how to design them. There are international
guidelines which are also adopted by the Turkish authorities. In
general, it is observed that the sh passage structures are copied
from each other without having an ecological survey basis. This
leads to an inefcient design which blocks the migration of the
shes and therefore endangers their presence in the region. This
deciency can be altered by taking into account the target species
in the region and reliable international guidelines like FAO. In many
cases the sh passage structure can be improved even after it has
been constructed.
Furthermore, the stakeholder involvement is vital to identify practical
solutions for most of the adverse impacts. Involving stakeholders
the project increases their understanding of the project and also
increases the support of them for the project.
What is experienced so far is that there is a lack of monitoring in
hydropower projects in Turkey. The regulations are well adapted
from the European regulations however without a proper monitoring
and supervision they are not effective. Mitigation measures are
dened for the projects but implementation of these measures
should be followed by monitoring, in order to check the effectiveness
on the environment. The result of the monitoring allows the review
of the measures so as to improve their efciency [5].
Sustainable energy generation and a successful hydropower
project cannot be measured with the efciency of the plant or the
availability of the resource. Different parameters from a variety
of disciplines should be considered like preservation of ora and
fauna and grievances of the stakeholders. The integration of such
parameters together with the other technical parameters which
dene the energy generation will increase the feasibility and the
quality of the project. For this reason, internationally recognised
regulations, good practice guidelines and eligibility criteria as
described above are essential to assure sustainable hydropower
projects also in Turkey.
REFERENCES
[1] Equator Principles (www.equator-principles.com).
[2] The European Investment Bank, The EIB Statement of
Environmental and Social Principles and Standards, 2009
(www.eib.com).
[3] Ministry of Environment and Urbanization - Legislation (http://www.
bayindirlik.gov.tr/turkce/sayfa.php?Sayfa=yonetmeliklistesi).
4] International Energy Agency, Hydropower Good Practices:
Environmental Mitigation Measures and Benets, May 2006.
[5] ESHA, Hydropower and Environment.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
45
HASTANELERDE VE ALIVER MERKEZLERNDE
TRJENERASYON UYGULAMALARI
Emine FLOLU
Trkiye Kojenerasyon ve Temiz Enerji Teknolojileri Dernei
ZET
lkemiz, enerji kaynaklarnda % 73 da baml kalarak enerji
ihtiyacn temin etmektedir. Bu nedenle, enerji kaynaklarnn
bilinli ve daha verimli kullanlmas son derece nemlidir. Enerji
kaynaklarndan etkin bir biimde yararlanma yntemlerinden bir
tanesi de trijenerasyon sistemi kullanlmasdr. Bu sistemde, bir
eit enerji kayna kullanlarak, elektrik retimi, stma ve soutma
gibi eit enerjiye gei salanabilmekte, adeta bir tala ku
vurulabilmektedir. lkemiz asndan, artan enerji maliyetlerini
azaltmak, karlalan enerji darboazlarn aabilmek iin enerji
alannda maksimum verime gitmek gerekmektedir.
Bu almada, rnek bir hastanede ve alveri merkezinde
trijenerasyon sisteminin kullanlabilirlii aratrlm, sistem
zibilitesi yaplmtr.
1. GR
Kojenerasyon; enerjinin, hem elektrik hem de s formlarnda
(buhar, scak su, kzgn ya, scak egzoz gaz veya mekanik enerji
vb.) ayn sistemde ayn anda beraberce retilmesidir.
2. MKRO KOJENERASYON
Mikro kojenerasyon teknolojisi, toplam enerji ihtiyac 50 KW ve
altnda elektrik ihtiyac olan tesislerde kullanlmaktadr. Daha ok
konutlarda, apartman dairelerinde, kk oslerde, villa tipi mstakil
evlerde, belediye binalarnda yaygn ekilde uygulanabilmektedir.
ekil 1. Konvansiyonel enerji retimi ve kojenerasyon teknolojisinin
verimsel karlatrmas.
Kojenerasyon teknolojileri, uygulama alanlar ve kapasite byklk-
lerine gre eitlilik gsterir. Kojenerasyon haricindeki dier
sistemler aadaki gibidir:
a) Mikro Kojenerasyon
b) Kombine Kojenerasyon
c) Trijenerasyon
3. KOMBNE KOJENERASYON TEKNOLOJS
Kombine kojenerasyon teknolojisinde, kojenerasyon sisteminde
olduu gibi, trbin ya da motordan kan egzoz gaz, atk s
kazanna gnderilerek, scak su ya da buhar ihtiyac yerine, daha
fazla elektrik enerjisi retebilmek iin ayr bir buhar trbini kullanlr
ve % 80lere varan enerji verimi salanm olunur.
ekil 2. Mikro kojenerasyonun elektrik ve s retimi.
ekil 3. Kombine kojenerasyon teknolojisinin ematik grnm.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
46
4. TRJENERASYON
Basit evrimde alan, yani sadece elektrik reten bir gaz trbini
ya da motoru kullanlan sistemlerde, enerjinin % 30-40 kadar
elektrie evrilebilmektedir. Bu sistemin trijenerasyon eklinde
kullanlmas halinde sistemden darya atlacak olan s enerjisinin
byk bir blm kullanlabilir enerjiye dntrlerek toplam enerji
girii % 70-90 deerlendirilir. Bu teknie birleik s-g sistemleri
ya da ksaca trijenerasyon denir.
oluturan ihtiya departmanlarn scak su ve buhar ihtiyac
trijenerasyon ile ok dk bir yatla elde edilmektedir. Ayrca
ilkbahar ve sonbahar gibi mevsimsel gei dnemlerinde hastane
odalarnda ve alveri merkezi gibi kapal alanlarda, hem
scak hem de souk havann birlikte hazr olabilmesine olanak
salanmaktadr. Bu yzden trijenerasyon, hastane ve AVMler iin
en uygun sistem dizayndr.
zellikle doal gazn yaygnlamasndan ve elektrik yatlarnn
ykselmesinden sonra, bu yatrm daha uygun hale gelmi, ayrca
Kyoto Protokolne paralel olarak karbon salmnn azaltlmas ile
evresel pozitif etkisi de bu teknolojiyi dnyadaki en verimli ve en
hzl geri dnm olan enerji yatrm arac haline getirmitir.
Bu almada, bir hastanenin ve alveri merkezinin yllk ihtiya
duyduu elektrik ve stma-soutma ihtiyalar dnlm ve
trijenerasyon uygulamas ile zibilite hesaplamalar yaplmtr.
Bu rnek almalar yaplrken her iki yerleim biriminin ortak
zellikleri, binann bulunduu blgenin iklim artlar ve byklk
kapasiteleridir.
Bir hastanenin ihtiya duyduu enerji ihtiyac hesaplamalarn
yaparken u hususlara dikkat edilmelidir:
a) Hastane iin belirlenecek kapasite seiminin, hastanelerde kurulu
trafo gleri baz alnarak yaplmas yanl seim yaplmasna
neden olabilir. Bunun nedeni, tbbi cihazlarn kurulu glerinin
byk, devrede kalma srelerinin ksa olmasdr. Bu yzden
yllk elektrik tketim deerleri pik deerlerin sreleri gz
nne alnarak bir elektrik ihtiya kapasitesi belirlenmelidir.
b) Hastanenin sya ya da elektrik ihtiyacna dayal bir
optimizasyona gidilebilmesi iin, elektrik ve s masraar
hesaplanarak, ekonomik adan en yksek tasarrufu salayan
sistem belirlenmelidir.
5. HASTANEDE TPK BR TRJENERASYON
UYGULAMASI
Tablo 1 ve Tablo 2de, bir hastane binas ve alveri merkezinde
konvansiyonel sistem alrken, bu tesise bir trijenerasyon
ilavesiyle oluacak sistemin ne kadar srede kendini geri deyecei
gsterilmitir.
ekil 4. Trijenerasyon teknolojisi ile elektrik-s-soutma enerji
retimleri.
Trijenerasyonda ise, isminden de anlalaca gibi, 3 enerji eidinin
(elektrik + stma + soutma) ayn enerji kaynandan birlikte
retilmesi mmkndr. Bu gelitirilmi kojenerasyon prosesi genel-
likle trijenerasyon veya kombine soutma, stma ve g retimi olarak
tanmlanmaktadr (CCHP: combined cooling, heating, and power
generation).

Kojenerasyondaki mekanizmann ayns uygulanr; stma enerjisi-
nin bir ksm, ayr bir soutma nitesi yardmyla ihtiya duyulan
soutma enerjisine dntrlr. Trijenerasyonda, absorbsiyonlu
soutma sistemi kullanlarak kojenerasyonun atk gazndan elde
edilen scak su veya buhar ile souk su retilmektedir. Basit
evrimde, toplam enerji verimi % 30-40 civarlarnda, kojenerasyonda
% 60-70, trijenerasyonda ise % 80-90lardadr.
Trijenerasyonun endstriyel tesislerdeki uygulama alanlarndan
bazlar; gda oklama tesisleri, soutma tesisleri veya et, balk,
tavuk veya sebze gibi gdalarn korunmasna ynelik byk souk
depolar gibi byk miktarda souk havaya veya suya ihtiyac
olan sanayilerdir. Baz sanayiler absorbsiyon soutuculardan
yararlanarak, atk sdan retilen buhar veya scak su vastasyla
souk su retirler, bu ekilde soutma ihtiyac karlanm olur.
Trijenerasyon tesisleri ayn zamanda, kentsel yerleimlerin stma
ve soutma ihtiyacn karlamak maksad ile yaygn olarak
kullanlmaktadr. Kent veya uydu yerleimleri, hem elektrik hem
de sya ihtiya duyarlar. Ayn zamanda bir g ve s merkezi
olan kojenerasyon tesisi tarafndan bu yerleim birimlerine hem
elektrik temin edilebilir, hem de k dneminde stma ihtiyac,
yaz dneminde ise absorbsiyon soutucularla soutma talebi
karlanabilmektedir. Kojenerasyon tesislerinden yararlanan dier
kentsel birimler hastaneler, oteller, alveri merkezleri, byk
ambar ve depolar, bankalar, niversite kampsleri ve 24 saat
stma - soutma - havalandrma isteyen byk yaplardr.

Hastanelerin stlmas, odalardaki banyolarda kullanm suyu,
amarhane, mutfak gibi enerji giderlerinin en byk kalemlerini
Tablo 1. Mevcut Bir Hastanenin Trijenerasyon Tesisi Fizibilite
Hesaplamas
Hastane - Trijenerasyon Tesisi Fizibilitesi
Elektrik htiyac (kWhe) 6,648,000
Is htiyac (kWh) 7,146,000
Soutma htiyac (kWh) 1,067,160
Motor alma Sresi (h) 5040
Motor Elektrik retim Kapasitesi (2 x 800 KW) 1600
Motor Is retim Kapasitesi (2 x 700 KW) 1400
Absorption Chiller Soutma Kapasitesi (1 x 800 KW) 800
Elektrik Birim Fiyat (TL/kWh) 0,1996
Doal gaz Birim Fiyat (TL/m) 0,67
Toplam Tesis Geliri (TL/yl) 2,265,590
Toplam Tesis Gideri (TL/yl) 1,729,800
Toplam Tesis Maliyeti (TL/yl) 2,232,500
Tesisin Yllk Kar (TL/yl) 535,760
Tesisin Geri deme Sresi 4.54
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
47
adedi 4000 KWlk yedek motor olmak zere 3 motor / generatrl
esnek bir sistem dnlmtr. Ylda 5760 saat (gnde 16 saat
olmak zere) 2 motor tam kapasite ile alacak ve egzoz gazndan
ve ceket suyundan elde edilen atk s da, stma ve soutma enerji
taleplerini karlayacaktr. Yaplan tm hesaplamalar sonucu,
tesisin kendini geri deme sresi 4.42 yldr ve bu rakam, tesisin
kredi bulma kolayl ynnden bankable bir tesis olduunu
gstermektedir.
7. SONU
Trijenerasyon sisteminin, herhangi bir hastane veya alveri
merkezinde uygulanmasyla, konvansiyonel sistemlere nazaran,
hem enerji verimlilii, hem de ekonomik adan byk bir tasarruf
salad grlmektedir. Trkiyede gn getike artan nfusla
ve sosyal ihtiyalarla beraber, birok yeni yerleim blgeleri
oluturulmaktadr. Bu yeni binalar projelendirmeden nce, enerji
retim teknolojilerinden kojenerasyon ya da trijenerasyon gibi
ayn anda birden fazla enerjiyi birlikte reten sistemler tercih
edilmelidir. Enerji Tabii ve Kaynaklar Bakanlnn yaynlad
Enerji Verimlilii Strateji Belgesinde ve enerji verimlilii ile ilgili
yasal mevzuatlarda kojenerasyon teknolojilerinin kullanlmas
nemle vurgulanmaktadr.
KAYNAKLAR
[1] STER, ., Mevcut Bir Fabrikada Trijenerasyon Uygulamas,
2006,
[2] Uzuneau, K.,Scarpete, D., Energetic and Environmental
Analysis of a micro CCHP System for Domestic Use, 2006,
[3] Kas, ., Arke Enerji, Hastanelerde Kojenerasyon Uygulamalar,
2010,
[4] Armaan, T., Armaan Mhendislik, Alveri ve Ticaret
Merkezlerine Ekonomik Enerji Temini ve Kojenerasyon Tesisi,
2009,
[5] Cengiz, M., ProjeAnaliz, Kojenerasyon Yatrmlar Hakknda,
2011, www.projeanaliz.com ,
[6] ETKB, Enerji Verimlilii Strateji Belgesi 2012 2023.
SUMMARY
Cogeneration technologies provide more efciency and
sustainability in energy use. Trigeneration is the development of
the cogeneration systems, in addition to producing electiricity,
heating and cooling energy, by absorbtion chiller, can be produced.
Trigeneration systems include those processes of production and
simultaneous use of electricity, heat and cold, from a single fuel
source. The simultaneous use of energy allows obtaining high levels
of overall energy efciency, lower emissions, security of supply,
as well as lower losses and investments in networks. This paper
focuses on these research proposals that are both economical and
high efciency aspects of trigeneration applications in the hospitals
and shopping malls. This study shows that trigeneration system
Tablo 2. Mevcut Bir AVMnin Trijenerasyon Tesisi Fizibilite
Hesaplamas
AVM - Trijenerasyon Tesisi Fizibilitesi
Elektrik htiyac (kWhe) 34,560,000
Is htiyac (kWh) 19,440,000
Soutma htiyac (kWh) 7,968,000
Motor alma Sresi (h) 5760
Motor Elektrik retim Kapasitesi(2 x 4000 KW) 8000
Motor Is retim Kapasitesi(MW) (2 x 3500 KW) 7000
Absorption Chiller Soutma Kapasitesi (2 x 2000 KW) 4000
Elektrik Birim Fiyat (TL/kWh) 0,1996
Doal gaz Birim Fiyat (TL/m) 0,67
Toplam Tesis Geliri (TL/yl) 11,721,430
Toplam Tesis Gideri (TL/yl) 8,710,000
Toplam Tesis Maliyeti (TL/yl) 12,220,000
Tesisin Yllk Kar (TL/yl) 3,011,430
Tesisin Geri deme Sresi 4.42
Hastane uygulamasnda, zibilite hesabn yaparken, mevsimsel
olarak yaz ve k dnemlerinde motorlarn ne kadar sre tam
kapasite ile alaca hesaplamalar dikkate alnarak motor
kombinasyonu belirlenmitir ve elektrik ihtiyacna dayal bir dizayn
yaplmtr. Hastanenin elektrik ve s ihtiyalarn karlayabilmek
iin, 2 x 800 kWlk bir motor kombinasyonu dnlmtr
ve gnde 14 saat boyunca, yani ylda 5040 saat tam kapasite
altrlaca varsaylmtr. Motordan elde edilen egzoz
gaz, ceket suyu, yalama ya ve soutma suyu slarndan
faydalanarak, s talebi karlanaca gibi, yaz aylarnda bu s
absorpsiyon chiller niteleriyle, klimalardan elde edilen soutma
ihtiyacn karlayabilecektir. Soutma ihtiyacn hesaplarken,
konvansiyonel sistemle yaz aylarnda tketilen elektrik miktar ile
k aylarnda tketilen elektrik miktar arasndaki fark gz nnde
bulundurulmutur.
Trijenerasyon uygulamas ile birlikte retilen elektriin tesiste
kullanlaca ve fazlasnn TEDAa 0.1996 TL/kWhe satlaca
varsaylmtr.
Yaplan tm hesaplamalara gre, byle bir hastanede kurulmas
dnlen trijenerasyon tesisinin kendi yatrmn geri deme
sresi yaklak olarak 4.54 yl olacaktr.
6. ALIVER MERKEZNDE TPK BR TRJENERASYON
UYGULAMASI
AVMlerde en nemli nokta, gelen mterilere konforu salamak
iin stma ve ayn zamanda soutma enerjisini temin edebilmektir.
Ayrca, elektrik tketimleri ynnden incelediimizde, kiralanan
ticari blmlerin elektrik saryatlarnda, havalandrma, soutma
niteleri, yryen merdivenler, reklam amal panolar gibi birok
alanda elektrik ihtiyac mevcuttur.
Bu almamzda, mevcut bir AVMnin elektrik, stma ve soutma
ihtiyalar gz nnde bulundurularak bir tesis tasarlanmtr.
Elektrik ihtiyacnn fazla olduu AVMde, hastane almasnda
olduu gibi, bu almamzda da, elektrik ihtiyacna dayal bir
kongrasyon yaplmtr. Ekim aynda, maksimum saatlik 7800
kWlk elektrik tketimi yapan AVM iin, 2 x 4000 kWlk motor ve 1
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
48
WIND ENERGY POWER PLANTS, ELECTRICITY MARKET CONDITIONS
AND FEED IN TARIFF APPLICATIONS
Erin KISA
Polat Enerji Sanayi ve Ticaret A..
ABSTRACT
This study is about our experience on the Turkish Electricity Market
volatility and the rst application period of the new feed in tariff
mechanism for Wind Energy Power Plants (WEPP) in Turkey on
the way to integrate more wind power into system.
The Wind Power Sector is one of the fastest growing electricity
generation technology on the World. The level of annual installed
capacity has grown at an average rate of 27.8% for the past ve
years. The reasons for that are: Wind power is a proven technology
developed and optimized over three decades and compared with
other energy investments, wind power creates more certainty.
Turkey must nd the best and safest way to integrate maximum wind
power as a high-dependent country to imported energy sources.
This study is about our experience on the Turkish Electricity Market
volatility and the rst application period of the new feed in tariff
mechanism for Wind Energy Power Plants (WEPP) in Turkey on
the way to integrate more wind power into system.
Nowadays Wind Energy Power Plants in Turkish Electricity Market
can sell wind produced electricity via two ways. One of them is selling
in the Day-Ahead Market and the other is selling in the Feed in Tariff
Mechanism. Since the entry into force of the Renewable Energy
Law, the total nanced and constructed WEPP installed capacity is
only 1,7 GW because of the market conditions in Turkey. In the rst
years of the Market, WEPPs could sell electricity in 3 different time
periods. Each period had different prices. These periods were 06:00
a.m. -17:00 p.m , 17:00 p.m 22:00 p.m and 22:00 06:00 a.m.
During those times, even though WEPPs sold electricity for 2-3
Cents at late night times, the prices were still better than the feed in
tariff price at that time so most WEPPs chose to sell electricity in the
Market. Then Market regulations were revised to hourly balancing
and electricity prices have been calculated for every hour. From that
point on, the electricity Market has evolved into todays Day-ahead
Market along with various important revisions in the regulations.
CURRENT MARKET CONDITIONS
There are three ways for a WEPP to sell its electricity in the
Market:

1) Day ahead market without any sale agreement.
2) Sale agreements to eligible consumers or wholesale
companies.
3) Balance Responsible Agreements with other generation
companies that can balance generation.
According to the Balancing and Settlement Regulation, gate closure
time for sale offers is 11:30 a.m. for the next day. Since 01.10.2009,
WEPPs have been required to predict what they will produce for
the next days 24 hours which means making predictions up to 30
hours in advance of actual production. Forecasts are very accurate
up to 5-6 hours then its accuracy will be decreased due to increase
of input uncertainty.
As you can observe in the following graph (Graphic 1), the gap
between the minimum and maximum forecast are increasing from start
to end in long term forecasts. We uses two types of forecasts. One of
them is short term forecasts and the other is long term forecasts.
Long term forecasts are generally used for long term maintenance
planning activities by the plant owners. In our country it can give an
idea to transmission system operator to arrange a date for transmission
line or transformer station planned maintenance activities.
Short term forecast are used for Day-ahead Market For more
than the last two years, most WEPPS have sold their electricity
by giving sale offers to the electricity market independent from the
market price. These predictions were not safe predictions because
of the big gap between prediction time and real production times. As
a result of these unsafe predictions (Graphic 2) WEPPs average
sale prices have been below the average market prices for the last
3 years. But due to expectations of an increase in electricity prices,
investors still build and operate WEPPs.
Wind energy power plant investments cannot be nanced by
market price expectations due to Turkish electricity market prices
(Graphic 3) are highly dependent to natural events and gas prices
as shown in the graph.
Graphic 1. Polat Energy long term wind power generation forecast.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
49
Despite the fact that the Turkish Electricity Market has no intra-
day Market option, WEPPs have faced imbalance penalties in
the Turkish Electricity Market since 01.12.2011. This rule was
established in order to prevent electricity market from manipulations
but it also deeply effects WEPPs nancial conditions negatively.
After revision, WEPPS market conditions kept getting even worse
than they were in 2006. Based on realizations, imbalance penalties
cost over %2-7 loss in total incomes (Graphic 4).
You may see from the following graph that Polat Energy WEPPs
losses from income in terms of & percentages. That is obvious
that the change in balancing and settlement regulation change
effects dramatically wind energy power plants in day-ahead
markets. That is known by the authority but unfortunately it is
not accepted that this revision will be done after intra-day market
stage.
As opposed to the regulation in Turkey, in most EU Countries,
centralized forecasting option is preferred by the TSOs instead of
imbalance penalties. (Table 1)
Graphic 2. Polat Energy wind power generation forecast accuracy.
Graphic 3. Market prices.
Graphic 4. Realized % percentages of losses from income.
Table 1. European Market Conditions for Renewables
C
o
u
n
t
r
y
I
n
s
t
a
l
l
e
d
C
a
p
a
c
i
t
y

(
M
W
)
E
l
e
c
t
r
i
c
a
l

M
a
r
k
e
t
G
a
t
e
C
l
o
s
u
r
e
F
r
e
e
d

i
n

T
a
r
i
f
f
G
r
e
e
n

C
e
r
t
i

c
a
t
e
s
P
e
n
a
l
i
z
i
n
g

I
m
b
a
l
a
n
c
e
s
Austria 995 Yes Day Ahead Yes No No
Denmark 3.180 Yes h Yes Yes Yes
Finland 140 Yes h Yes No No
France 3.404 Yes 6 Sessions Yes No No
Germany 23.903 Yes 3 Session Yes No No
Greece 985 Yes Day Ahead Yes No No
Ireland 1.002 Yes Day Ahead Yes No No
Italy 3.736 Yes Day Ahead Yes Yes No
Portugal 2.862 2 Sessions 2 Sessions Yes No No
Spain 16.754 Yes 2-3 hrs Yes No Yes
FEED IN TARIFF MECHANISM -TURKISH APPLICATION
Imbalance penalties forced WEPPs to take a new position in the
market and consequently a total of 480 MW of installed WEPPs
have applied to be included in the Feed in Tariff Mechanism (FIT)
(Table 2) for the month of December 2011. In 2012, there will be
687 MW of installed WEPPs in the Feed in Tariff Mechanism. Today
because of numerous problems FIT Mechanism still does not work
well. In the new Feed in Tariff Mechanism, WEPPs are faced with
two main problems. One of them is the difculties in obtaining the
local incentive which is important for the calculation of the feed in
tariff prices (see Table 2) and the other is the uncertainty around
the status of partially operational power plants.
As a conclusion all these explained barriers force investors to
invest in fossil fuel power plants. Based on Turkish Energy Market
Table 2. Renewable Energy Law Local Product Incentives
Schedule I
(Provision of the law dated 29/12/2010 and numbered 6094)
Type of Production Facility Based on
Renewable Energy Resources
Prices Applicable
(US Dollar cent/kWh)
a. Hydroelectric production facility 7,3
b. Wind power based production facility 7,3
c. Geothermal power based production facility 10,5
d. Biomass based production facility
(including landll gas)
13,3
e. Solar power based production facility 13,3
Schedule II
(Provision of the law dated 29/12/2010 and numbered 6094)
Type of
Facility
Domestic Production
Domestic
Contribution
(US Dollar cent/
kWh)
B- Wind
power
based
production
facility
1- Blade 0,8
2- Generator and power electronics 1,0
3- Turbine tower 0,6
4- All of the mechanical equipment
in rotor and nacelle groups
(excluding payments made for the
wing group and the generator and
power electronics.)
1,3
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
50
Authority (EMRA) statistics, total 6000 MW natural gas power
plant project is under construction, total 8500 MW is approved
for license, total 16.000 MW is in the evaluation stage and a total
of 12.000 MW is new applied to EMRA for license. The current
Electricity Market structure, difculties of WEPPs in Day-Ahead
Market, Feed-in Tariff Mechanism and unlicenced generation and
also proposes solutions for improving the share of WEPPs in the
overall installed capacity of Turkey which is vital for Turkish targets
in economy and supply security.
REFERENCES
[1] C.Brunetto, M. Nicita and G. Tina, Wind Generation in
Day-Ahead Energy Markets in Italy: Imbalance Penalties,
Vol.21,pp.315-324, April 1997.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
51
KUZEY KIBRISTA BYOENERJ VE BYORN RETM OLANAKLARI
Yrd. Do. Dr. Ertan AKN
Uluslararas Kbrs niversitesi, Mhendislik Fakltesi
ZET
Fosil yaktlarn, dnya nfusunun srekli artmasna, evreye
zarar vermeye devam etmelerine ve yakn gelecekte tkenecek
olmalarna ramen baskn miktarlardaki kullanmlar halen devam
etmektedir. te yandan, evre dostu yenilenebilir enerji kaynaklar
dk art dzeylerine ramen yeterince kullanlmamaktadr.
Mevcut almada, biyogaz enerji kaynana odaklanlmakta ve
genel deerlendirmelere ek olarak Kuzey Kbrsta biyoenerji ve
biyorn retim olanaklar mercek altna alnmaktadr.
Biyogaz, enerji bitkileri, atk su artma tesisleri, plkler, organik
atklar, bykba-kkba hayvan ile kmes hayvan atklarndan
(gbre ve mezbaha) elde edilmektedir. Bykba-kkba hayvan
ile kmes hayvan atklar su, bykba-kkba hayvan idrar
veya peyniralt suyu ile kartrlarak kapal tanklarda yaklak 21
gn fermantasyona tabi tutulmaktadr.
Bu sre sonunda oluan biyogaz % 50-80 arasnda metan
iermektedir. Kuzey Kbrsta halen fosil yakt kaynakl enerji retimi
srdrlmekte, yalnz gerekli ltre sistemleri kullanlmadndan
hava kirliliine neden olunmamakta, deerlendirilmeyen hayvan
atklar ile hellim suyunun doaya braklmas da evre sorunlarn
artrmaktadr.
almada laboratuvar ortamnda ve leinde bykba
hayvan at ile hellim alt suyu kullanlarak biyogaz retimi
gerekletirilmitir. 10 kilogram bykba-kkba hayvan at
ve 10 litre hellim alt suyunun kullanld fermantr 20-25
o
C
sda tutulmu ve dzenli olarak kartrlarak 4940 ml gaz aa
kmtr. 2010 yl KKTC Veteriner Dairesi verilerine gre, toplam
61,461 bykba hayvan, 308,162 kkba hayvan, 1,500,000
kmes hayvan bulunmakta ve gnde 35 ton hellim alt suyu
retilmektedir. Buna gre, hayvan atk miktarlar hesaplanm ve
laboratuvar deney sonular ile olas biyoenerji ile biyorn miktar
ortaya konmutur. Buna paralel olarak biyoenerji ve hayvan atklar
iin evresel adan kabul edilebilir bertaraf yntemi olan biyorn
eldesi sayesinde engel olunacak sera gaz salnm hesaplanm
ve evre katks belirlenmitir.
2014 ylnda Trkiyeden borularla tanacak su ile gelierek
sayca artacak olan tarm ve entegre hayvan iftlikleri, biyoenerji ve
biyorn eldesinin nemini ve zorunluluunu ortaya koymaktadr.
Elde edilen bulgular, mevcut laboratuvar lekli almann sratle
pilot almalar iin temel alnmasn ve biyoenerji ile biyorn
eldesi almalarnn en ksa srede hayata geirilmesini gerekli
klmaktadr.
Anahtar Kelimeler: Biyoenerji, Biyorn, Metan retimi
1. GR
KKTCde uzun yllardr sregelen balca sorunlardan bir tanesi
de enerji sorunudur. Yine nemli sorunlardan dier bir tanesi ise
evredir. Halen kullanlmakta olan Teknecik Termik Santrali ihtiyaca
cevap verememekte, hatlarda meydana gelen kayplar ise gn
getike artmaktadr. Mevcut santralde kullanlan mazot ise olduka
geni bir alanda evre kirliliine yol amaktadr. Henz uygun bir
baca ltresi taklmam olmas ise kirliliin boyutunu artrmakta ve
hava kalitesini drmektedir. Bu nedenle, gerek enerji eksiini
lke ekonomisine katk salayacak biimde gidermek, gerekse
bunu yaparken sera gaz salnmn azaltarak uygun yenilenebilir
enerji olanaklarn ortaya koymak nem kazanmaktadr. Bunlardan
bir tanesi de hayvan dks, bitki artklar ve hellim alt suyu
kullanlarak fermantasyon sonucu enerji retim amal metan
eldesidir. ekil 1, bu retime ilikin ak emasn gstermektedir.

METAN

HELLM ALTI SUYU
BYKBA,
KKBA, KMES
HAYVAN ATII
SIVI ATIK
MISIR VB BTK
ARTIKLARI


FERMANTASYON
SIVI GBRE

KATI GBRE

ELEKTRK

ISI
ekil 1. Hayvan ve bitki art ile hellim alt suyu fermantasyonu ile
metan retimi ve biyoenerji ile biyoktle eldesi.
KKTCde nemli dzeyde hayvanclk aktivitesi sz konusudur.
Bykba, kkba ve kmes hayvanlarndan elde edilen
dknn, yine msr gibi tarmsal aktivite atklarnn metan
retiminde kullanlmas yalnzca mmkn olmayp ayn zamanda
bir gerekliliktir. Bu tr bir retim tesisinde dklarn sulandrlmas
ise yine KKTCde bol miktarda st rnleri retim at olarak elde
edilen hellim alt suyu kullanlabilecektir. Hellim alt suyu birok
lkede geri dnm aktivitesi kapsamnda st tozu eldesinde
kullanlmakta iken, KKTCde ise deerlendirilmemekte ve
kanalizasyona verilmektedir. Kimyasal kompozisyonu ise, artmada
glklere neden olmakta ve ekonomiye katlamamas bir yana
ekonomik kayplara da neden olmaktadr. Bylece, bykba,
kkba ve kmes hayvan dklar ile hellim alt suyunun
metan retmek amal kullanm, gerek enerji retimine gerekse
evrenin korunmasna yol aacaktr. 2009da Uluslararas Kbrs
niversitesinde yrtlen bir alma (2009) KKTCde ekonomik
biyogaz retimini mmkn klacak bir potansiyelin varlna iaret
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
52
etmektedir. Dier bir deyile, biyogaz retiminin devreye girmesiyle
KKTCnin nemli iki sorununa (enerji ve evre) ksmi de olsa bir
zm nerisi gelitirilecek ve sistemin hayata gemesiyle evreye
zararl olan bykba kkba ve kmes hayvan dklar ile yine
ayn derecede zararl olan hellim alt suyunun zararl ierikleri
giderildikten sonra gerek evre dostu enerji ve s gerekse evre
dostu sv ve kat gbre retilmi olacaktr. Bu bilgilerden hareketle,
yine Uluslararas Kbrs niversitesinde gerekletirilen pilot lekli
bir almada (2011) ekonomik olarak deerlendirilebilecek metan
retim olasl ortaya konmutur.
2. LTERATR ARATIRMASI
Is ve elektrik enerjisi retiminde kullanlan gazlardan biri de
metandr. Metan ise eitli yntemlerle retilebilmekte, bunlardan bir
tanesi ise biyolojik olarak zlebilecek malzemelerden anaerobik
ortamda metanojenik bakterilerin eylemleri ile retilmesidir (FAO/
CMS, 1996). Byle bir ilem sonrasnda elde edilen gaz ierii ise
Tablo 1deki gibidir.
nem miktar, arlk, yzey alan ve organik madde miktar gibi
faktrlerin deikenlii, metan retiminde kullanlacak yntemin
nemini ortaya koymaktadr.
Yine ABDde yrtlen bir alma (Shadduck and Moore,
2010) bykba hayvan ve domuz atklarnn metan retiminde
kullanlmasn desteklemektedir. ABDdeki dier bir alma ise
(Lindao, 2002) azotlu gbre ile desteklenmi pirin tarlalarnda
grlen metan emisyonlarn irdelemektedir. rlandada yrtlen
bir alma ise (Yan et al, 2006) bykba hayvanlarn beslenme
alkanlklarnn metan retimine etkisini aratrmtr. Anlan
alma, metan retiminin dorudan hayvanlarn arlna, st
verimlerine ve beslenme dzeylerine bal olduunu gstermitir.
ngilteredeki dier bir alma ise (Jarvis et al, 1995) hayvan
atklarndan gerek koullarda ve laboratuvar koullarnda elde
edilen metan retim dzeyini karlatrmtr. Bu almada metan
retim dzeylerinin ok yakn olmakla birlikte evresel koullardan
etkilendiini ortaya koymutur.
Aada ekil 2de, farkl renklerde yenilenebilir enerji ile
ilgili mevcut durum ve gelecekteki durumla ilgili bir aratrma
grlmektedir. Yeil renkle gsterilen ksm biyogazn 2030
ylndaki enerji durumunu gstermektedir.
Tablo 1. Biyogaz Kompozisyonu
Maddeler Sembol Yzde
Metan CH
4
50 - 70
Karbon Diyoksit CO
2
30 - 40
Hidrojen H
2
5 - 10
Nitrojen N
2
1 - 2
Su buhar H
2
O 0.3
Hidrojen Slt H
2
S z miktarda
Kaynak: FAO/CMS (1996)
Metann retilebilecei biyoktlelerden birisi de meyve ve sebze
artklardr. Hindistanda yaplan bir almada (Gunaseelan,
2003), 54 deiik meyve ve sebze atklar kullanlarak metan
retilmitir. Isnn metan retimini doru orantl olarak etkiledii ve
ayn zamanda farkl meyve ve sebze artklarnn deiik oranlarda
metan retimine yol at gzlenmitir.
Bitki ve sebze atklar dnda, metan retimi odun, tarmsal
artklar ve yiyecek artklar gibi dier organik maddelerden de
edilebilmektedir. Nitekim, Midwest Enerji Aratrma Merkezi
tarafndan hazrlanan bir el kitabnda (Midwest Energy Research
Center, 2010) bykba, kkba ve kmes hayvan atklarndan
enerji retiminin mmkn olduunu ve bu retimin greceli olarak
dk maliyetli olduunu ortaya koymutur. Bu gbrelerin metan
retim amal kullanlmalarnn ayn zamanda kt kokular ve sera
gaz salnmn azaltt belirtilmitir. Yine bu almada, retilen
biyogazn sl deerinin yaklak olarak 600- 800 Btu/ayak kp
olduu ve bunun da doal gaza kyasla % 60-80 aras bir verimlilie
denk geldii ifade edilmitir.
Biyogaz retim yntemleri ve farkl girdiler zerine birok alma
yaplmtr. Bu almalarn bir tanesi de (Neves et al, 2007)
restoran atklarnn ayrmasnda atk kompozisyonunun etkisini
aratrmtr. Buna gre, deiik kompozisyonlar farkl metan
retimine yol amtr. Benzer bir alma ise (Sopian et al, 2005),
Malezyada da biyoenerji dahil olmak zere yenilenebilir enerji
retimine dikkat ekmektedir. Gne ve rzgar enerrjisinin de
gndemde olduu lkede, biyoenerji retimi tarm sektrnden
ve kat atklardan gerekletirilmektedir. Almanyada yrtlen bir
alma da (Barth, 2002), bykba hayvan dksnn ayrmasna
etki eden faktrleri mercek altna almtr. Lokasyon, kompozisyon,
3. YNTEM
Biyoenerji ve biyorn retim olanaklarnn ortaya konmas,
retilebilecek yaklak metan miktarnn saptanmasna baldr. Bu
amala, aadaki safhalarn hayata geirilmesi sz konusudur:
KKTC genelinde bykba, kkba, kmes hayvanlar ve
hellim alt suyu miktarnn belirlenmesi,
Laboratuvar ortamnda yaplacak retim iin gerekli koullarn
belirlenmesi,
Kullanlacak fermantasyon tanknn tasarm ve kurulumu,
Dzenein hayvan at ve hellim alt suyu ile beslenmesi ve
kartrlmas,
21 gnn sonunda ortaya kan gaz miktarnn belirlenmesi,
KKTC genelindeki atk miktarndan kacak gaz miktarnn
belirlenmesi.
KKTCde olduka nemli dzeyde bykba ve kkba hayvan
ile kmes hayvan mevcuttur. Yine ayn ekilde, yksek dzeyde
hellim alt suyu retilmekte, stelik yksek maliyetli artmaya yol
aacak biimde kanalizasyona ve buradan da Haspolat artma
tesisine aktarlmaktadr. Bu durumda, bykba ve kkba
ekil 2. Dnyada biyogaz ile ilgili durum.
Kaynak: International Energy Agency, World Energy Outlook, 2008.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
53
hayvan ile kmes hayvan atklar gerekse svlatrma amal hellim
alt suyu kullanlarak biyoenerji ve biyorn elde edilebilecektir. Bu
durumda, pilot lekli bir uygulama ile ortalama metan miktar elde
edilmelidir. Bunun iin, aada Tablo 2de verilen gerek hayvan
atklar gerekse hellim alt suyu kullanlarak elde edilebilecek metan
tespit edilmitir. Bu miktar gznne alnm ve elde edilebilecek
toplam metan saptanmtr.
evreye katk salanmasdr. Kesin rakamlarn ortaya konabilmesi
iin, mevcut bykba hayvan iftliklerinden ve tavuk iftliklerinden
elde edilecek dk farkl oranlarda olmak zere laboratuvar bazl
fermantasyon kaplarna yerletirilerek hellim alt suyu ile homojen
biimde kartrlmal ve fermantasyon sresi sonrasnda elde
edilecek metan miktar llerek ve karm oranlar deitirilerek
optimum retim deerleri elde edilmelidir. Elde edilecek metan
miktarnn ortaya konmas sonrasnda s ve elektrik enerjisi
olas retim potansiyeli net olarak ortaya konabilecektir. Byle bir
almann orta vadede hayata gemesi durumunda atmosfere
salnan gaz miktarnda d salanacak olmasnn yan sra,
retim tesisinin atklar da tarmda evre dostu gbre olarak tarm
amal kullanlmaya devam edilebilecektir. Bylece, turizme dayal
ekonomiye sahip bir lkede, evreye de katkda bulunulmu
olacaktr.
Verilerin ortaya konmas sonrasnda, hayvan iftliklerinin bulunduu
lokal alanlarda, ekil 4te verilene benzer bir biyogaz tesisi
kurulmal ve metan retimine geilmelidir. Bu tr bir tesisin kurulum
maliyeti, yaplan aratrma sonucunda yaklak olarak 500.000TL
olarak belirlenmitir. Tesisin faaliyete gemesi ile birlikte sera gaz
salnm yaklak olarak % 70 orannda azaltlm olacaktr. Ayrca
atklarn oluturaca koku ve grnt kirlilii engellenmi olacaktr.
Enerji kayna bakmndan da baml durumda olan KKTC iin
yerli alternatif enerji kayna ve ayn zamanda tesislerin devreye
girmesiyle istihdam da salanm olacaktr.
Tablo 2. KKTC Geneli Bykba, Kkba ve Kmes
Hayvanlar Dalm
Tr Lefkoa Mausa Girne Omorfo skele Toplam
Bykba 23.277 20.064 6.812 5.450 5.858 61.461
Kkba 55.673 80.619 65.491 45.616 60.763 308.162
Kmes
hayvan
1.500.000
Kaynak: KKTC Veteriner Dairesi, 2010.
Metan retiminde yukarda belirtilen hayvan atklar ile birlikte
kullanlacak olan hellim alt suyu ise Kbrs Tarm Kooperetinden
alnan bilgilere gre Lefkoada 26 ton, Mausada ise 9 ton olarak
belirlenmitir. Pilot alma kapsamnda bir termosifon kullanlarak
fermantasyon tankna dntrlm ve yerletirilen bir dzenekle
hayvan dklar ile hellim alt suyunun dzenli olarak kartrlmas
salanmtr. Fermantasyon sisteminin oluturulmas sonrasnda
10 kg bykba ve kkba hayvan at at ile 10 litre hellim
alt suyu sisteme beslenmitir. Fermantasyon tank dzenli olarak
kartrlm, ortamn scaklnn ise 20-25 C aralnda olmas
temin edilmitir. ekil 3te pilot alma iin kullanlan fermantasyon
tank ve lm teknii grlmektedir.
4. BULGULARIN ANALZ
Yaplan pilot almada elde edilen metan miktar (10 kg hayvan
at+10 litre hellim alt suyu) 5000 ml olmutur. Bu miktar ise 0,005
m
3
metan anlamna gelmektedir. Yalnzca 60.000 adet bykba
hayvan varl ve bir bykba hayvann gnde yaklak 10 kg atk
rettii gznne alndnda, bir gnde elde edilecek atk miktar
600.000 kg ve retilebilecek metan miktar da (60000 X 0.005) 300
m
3
olmaktadr.
1 m
3
biyogaz yaklak olarak 4700-5700 kcal enerjiyi aa
karmaktadr. Yine 1 m
3
biyogaz 0,43 kg btan gazna ve 3,47
kg odunun aa kard enerjiye edeerdedir. Bunun yan sra
kkba hayvan atklar ile kmes hayvan atklar da gznne
alndnda kayda deer rakamlara ulalmaktadr. Yalnzca 1 m
3

biyogaz ile bir dairenin aydnlatlmas ve televizyon, buzdolab
ve klimann altrlmas mmkndr. Dier bir deyile, yalnzca
bykba hayvan varl dnlse dahi 300 evin ihtiyac
karlanabilmektedir.
Bu durumda yaplmas gereken, iftlik merkezli birimler oluturarak
lokal retime geilmesi ve atklarn ekonomiye kazandrlarak
ekil 3. Fermantasyon tank ve lm teknii.
5. SONU VE NERLER
lkelerin gelimilik dzeylerinde nemli bir parametre olan enerji,
40 yl akn sredir KKTCde sorun olmaya devam etmektedir.
Ada konumuyla ve doas nedeniyle, uygun politikalarla turizm
gelirlerinde byk artlar elde edilebilecek bir lkede evrenin
de nemi yadsnamaz ve uygun noktalarda devreye sokulacak
biyoenerji tesisleri ile mevcut soruna katk konulabilecei
dnlmektedir.
Yaplan literatr aratrmasnda, hellim alt suyunun kullanld
rneklere rastlanmamtr. Bu da, olaya farkl bir yaklam
getirebilecek bir proje rnei oluturmaktadr.
KKTCde uzun yllardr sregelen balca sorunlardan bir tanesi
enerji, dier bir tanesi ise evredir. Halen kullanlmakta olan
Teknecik Termik Santrali ise yalnzca yetersiz olmayp, ayn
zamanda hatlarda meydana gelen kayplar da gn getike
artmaktadr. Mevcut proje, bykba hayvan ve kmes hayvanlar
dks, msr yapra gibi bitki artklar ve hellim alt suyunun bir
arada kartrlarak fermantasyonu sonrasnda nce laboratuvar
sonra ise belirli bir iftlikte pilot apta olmak zere metan retimini
ve buradan da s ve elektrik enerjisi retimini hedeemektedir.
ekil 4. Biyogaz tesisi.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
54
KAYNAKLAR
[1] A system approach to biogas technology, Biogas
technology: a training manual for extension, FAO/CMS,
1996.
[2] Gunaseelan, V. Nallathambi, Biochemical methane potential
of fruits and vegetable solid waste feedstocks, Department
of Zoology, PSG College of Arts and Science,
Coimbatore - 641 014, India, 2003.
[3] Turning manure into gold: converting agricultural waste to
energy, The Ohio Biomass Energy Program, Public Utilities
Commission of Ohio, 180 East Broad Street, Columbus, OH
43215-3793, Midwest Energy Research Center, 337 South
Main Street, 4
th
Floor, Suite 5, P. O. Box 1793, Findlay, OH
45839-1793, 2010.
[4] Neves, L., Goncalo, E., Oliveira, R., Alves, M.M., Inuence
of composition on the biomethanation potential of restaurant
waste at mesophilic temperatures, IBB Institute for
Biotechnology and Bioengineering, Centre for Biological
Engineering, Universidade do Minho, Campus de Gualtar
4710-057, Braga, Portugal, 2007.
[5] Sopian, K., Othman, M.Y., Yatim, B., Future Directions
in Malaysian Environment Friendly Renewable Energy
Technologies Research and Development, Daud
Universiti Kebangsaan Malaysia, 43600 Bangi Selangor,
MALAYSIA, 2005.
[6] Barth, D., Importance of methodology in the interpretation
of factors affecting degradation of dung, Merck Research
Laboratories, Kathrinenho D-8201 Lauterbach, Germany,
2002.
[7] Shadduck, Gregg, Moore, James A., A project of Volunteers
in Asia, The Anaerobic Digestion of Wastes to Produce
Methane with Abstracts, University of Minnesota
Agricultural Engineering Department, 1390 Eckles Avenue,
St Paul, MN 55108 USA, 2010.
[8] Lindau, C.W., Methane Emissions from Louisiana Rice
Fields amended with Nitrogen Fertilizers, Nuclear Science
Center, Wetland Biogeochemistry Institute, Louisiana State
University, Baton Rouge, LA 70803-7511, U.S.A., 2002.
[9] Yan, T., Mayne, C.S., Porter, M.G., Effects of dietary and
animal factors on methane production in dairy cows offered
grass silage-based diets, Agricultural Research
Institute of Northern Ireland, Hillsborough, Co. Down BT26
6DR, UK, 2006.
[10] Jarvis, S.C., Lovell, R.D., Panayides, R., Patterns of
Methane Emission from Excreta of Grazing Animals,
Institute of Grassland and Environmental Research, North
Wyke, Okehampton, Devon EX20 2SB, England, 1995.
SUMMARY
Despite the fact that world population is increasing continuously and
the fossil fuels continue to pollute the environment, their utilization
still continue dominantly even though they will become extinct in
a near future. On the other hand, environmental friendly renewable
energy resources are not adequately utilized with insignicant
rate of increase in their usage. In this study, itb is focused on
biogas energy resources and in addition to general assessments
bioenergy and bioproduct possibilities in North Cyprus are brought
into the agenda.
Biogas is obtained from energy plants, waste water rening plants,
dumpsites, organic wastes, cattle, sheep and poultry dung. Within
the scope of the study, methane is obtained by mixing cattle, sheep
and poultry dung with water, cattle, sheep and poultry dung and
whey in fermentation tanks for an approximate period of 21 days.
At the end of this period, the biogas formed consists of 50-80 %
methane. Since fossil fuels are used in North Cyprus for energy
production, not only the lack of necessary lter systems at the
chimneys pollute the environment, but also the unused cattle,
sheep and poultry dung and the whey transferred to the sewer
system continue to pollute the environment.
In the pilot laboratory study, cattle, sheep and poultry dung and
whey are utilized for the production of biogas. The fermentation
tank was fed with 10 kg of cattle, sheep and poultry dung and 10
kg of whey was kept at 20-25
o
C and regularly stirred, yielding
an approximate amount of 4940 ml gas. According to the 2010
data supplied by TRNC Veterinary Department, there are 61,461
cattle, 308,162 sheep, 1,500,000 poultry and a daily production
of 35 tons of whey. According to this, the amount of dung are
calculated and laboratory results indicated the possible production
amounts of bioenergy and bioproducts. In parallel, the greenhouse
emission reductions to be rendered possible through the adoption
of environmentally acceptable removal methods for bioenergy and
dungs are calculated.
The agricultural activities and integrated animal farms to be
enhanced signicantly following the arrival of abundant water
from Turkey in 2014 put forth the importance and necessity of
the utilization of bioenergy and bioproducts. The results obtained
dictate the necessity of commencing pilot scale studies for the
production of bioenergy and bioproducts in North Cyprus.

Keywords: Bioenergy, bioproduct, methane production
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
55
GN NCES ELEKTRK PYASASINDA SAATLK FYAT TAHMN
Fatih KLMEK
Enerji Uzmanlar Dernei
ZET
Elektrik sektrnde artan serbestleme ve rekabet, piyasa
yaplarn dramatik ekilde deitirmi ve serbest piyasa kurallarn
sektre hakim klmtr. Serbest elektrik piyasalarnn ounlukla
gn ncesi ve gerek zamanl olarak saatlik bazda iletildii gz
nne alndnda, gvenilir yat tahmini yapmann ne kadar nemli
olduu ortaya kmaktadr. Zira yatrm kararlar, ikili anlamalar,
teklif verme stratejileri, vb. piyasadaki yatlara dorudan bal
hale gelmitir. Bu nedenle, elektrik piyasalarndaki yatlar tahmin
etmeye ynelik olarak birok alma yaplmtr. Bu bildiride,
literatrde yaplm olan almalar ele alnacak, Trkiye gn
ncesi elektrik piyasasnda saatlik yat tahmini iin yapay sinir
a ile kurulan model anlatlacak ve modelin elde ettii sonular
tartlacaktr.
1. GR
lkemizdeki elektrik piyasas, en yapsal dnmn 2001
ylnda karlan 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu ile geirmi
olup temelde yatlarn taraar arasnda serbeste belirlendii
ikili anlamalara dayaldr. Ayrca, ikili anlamalar piyasasn
tamamlayan ve ticarete konu toplam hacmin % 25-30una denk
gelen bir havuz da iletilmektedir. Bu havuz kapsamndaki alt
piyasalar (gn ncesi piyasas ve gerek zamanl dengeleme
piyasas) yatlarn olutuu yerler olup, arz-talep dengesinin
saland noktalarda uygulanan marjinal yatlandrma ilkesine
dayal olarak ilemektedir.
Gn ncesi ve gerek zamanl dengeleme piyasalarnda oluan
yatlar, her ne kadar havuzda oluan toplam hacimdeki nispeten
kk bir ksma ait olsalar da, hem ikili anlama yatlarnn
belirlenmesi iin referans tekil etmeleri ve tarife dzenlemelerinde
baz alnyor olmalar hem de yatrm kararlarnda dikkate alnmalar
bakmndan byk nem tamaktadr. Bu noktadan hareketle,
piyasada oluan yatlarn ngrlebilir olmasnn ve mmkn olan
en iyi ekilde tahmin edilmesinin ok ilgi eken bir konu olduunu
syleyebiliriz. Nitekim literatrde farkl lkelerin piyasalar iin
yaplm birok alma yer almaktadr.
2. LTERATRDEK FYAT TAHMN ALIMALARI
Elektrik piyasasnda oluan yatlarn en belirgin zellii ayn gn
ierisinde dahi ok farkl yat dzeylerinin ortaya kabilmesidir.
Nitekim, borsa iin % 1-1,5, doal gaz ve petrol gibi emtialar iin
% 1,5-4 civarnda olan gnlk deikenlik oran elektrik yatlar
iin % 50 seviyelerine ulaabilmektedir[1]. Bu durum yatlarn
modellenmesi aamasnda nemli bir zorluk olarak karmza
kmaktadr. Fiyatlarn modellenmesi iin yaplan almalara
bakldnda, yapay sinir alarndan denge modeli yaklamna
kadar farkl aralarn kullanld gze arpmaktadr. Modellenmesi
dnlen yatlarn, serbest bir elektrik piyasasnda arz-talep
dengesine gre olutuu, piyasadaki oyuncularn davranlar
zerinden kurulacak bir modelin saatlik kesin yat tahmini asndan
istenen sonular veremeyecek olmas ve retim maliyetleri de
dahil olmak zere piyasaya ilikin birok yapsal dinamie ilikin
veriye ulamn snrl olmas nedeniyle saatlik yat tahmini zere
yaplan almalarn zaman serisi analizlerine dayal olanlardr.
Elektrik yatlarnn tahminine ynelik zaman serisi analizlerine
ilikin ekonometrik almalara bakldnda AR, ARMA ve ARIMA
modellerinin ska kullanld gze arpmaktadr. rnein, AR ve
ARMA ile [2]de Almanya ve [3]te Kaliforniya; ARIMA ile [4] ve
[5]te spanya piyasalar iin yat tahmini yaplmtr. Bunun yan
sra piyasa yatlarnn zaman bamllklarn ve dier ilgili seriler
ile ilikisini ele almaya imkan tanyan dalgack dnmnden
de transfer fonksiyonu veya ARIMA ile kurulan modellerde
faydalanlmtr. Bu kapsamda yaplan almalardan, transfer
fonksiyonu ile kurulan modele rnek olarak [6], ARIMA ile kurulan
modele rnek olarak ise [3] ve [7] verilebilir. ARIMA ayrca,
Kaliforniyadaki elektrik yatlarn tahmin etmeye ynelik olan
almalarda yat serilerinin periyodik olmayan trend bileeni
ve periyodik olan bileen eklinde ayrtrlarak duraan hale
getirilmesi ve sonrasnda tahmin edilmesi yntemi ile mevsimsel
modellerde (SARIMA) de kullanlmtr[8,9]. Sz konusu
almalarn bazlarnda dikkat eken nemli bir ayrnt, yatlardaki
ani ykseli veya dlerin modelde renme sorunlarna yol
at iin veri setinin model altrlmadan bir n ileme tabi
tutulmas ve bylelikle baz arlklarn giderilmeye allmasdr.
rnein [4], [1] ve [10]da yaplan almalarda setin genelinden
byk farllklar gsteren yat deerleri eitli yntemlerle trende
uyumlu hale getirilmitir.
Serbest bir piyasada yatlarn tamamen arz-talep dengesine
bal olarak, sistemin dengelenmesi amacyla ilgili saat iin
havuzda ilem gren elektrik enerjisi miktar ile sunulan yat
teklieri tarafndan belirlendii gz nne alndnda, sadece
yat serilerine dayal bir modelin ok iyi sonular veremeyeceini
tahmin etmek g deildir. Nitekim, [10] dsal veri olarak
sistem yknn (talep tahmini) kullanld durumlarda tahmin
performansnn daha iyi olduu sonucuna ulamtr. [4]te
yaplan karlatrmal model analizi neticesinde de, yatn yan
sra talebin de dahil edildii dinamik regresyonda ve yat ile talep
arasnda bir iliki kuran transfer fonksiyonu modelinde daha
baarl sonular elde edilmitir. Dinamik regresyon ve transfer
fonksiyonu ieren ver benzer bir ilikiyi ortaya koyan dier bir
alma da [11]de yaplmtr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
56
Dsal bamsz deikenlerin kullanlmasyla ilgili dier almalara
bakldnda, [12]de doalgaz yatlarnn, kullanlabilir nkleer
kapasitenin, scakln ve yan; [13]te scaklk, ya, barajlardaki
su seviyesi ile vadeli ilem piyasasndaki yatn; [14]te ise doalgaz
yatlarnn kurulan modellere dahil edildii grlmektedir. Dsal
deiken kullanm ile ilgili yaplan bu almalardan, deikenlerin
allan piyasadaki kurulu kapasitenin dalm ile ilgili yapsal
zellikleri yanstmaya ynelik olarak seildii sylenebilir. Zira,
termik santrallerin ok olduu bir piyasada yakt yatlarnn ve verimi
nemli oranda etkileyen scakln veya hidroelektrik santrallerin
ok olduu bir piyasada ya ve rezervuar seviyelerinin modele
dahil edilmesi gayet anlamldr.
Bilindii zere, bahsedilen AR, ARMA, ARIMA gibi dorusal
ekonometrik modeller hata terimleri iin deimeyen varyans
varsaymna dayanmaktadr. Ancak nansal zaman serilerinde
olduu gibi spot elektrik piyasas yatlarnda da deien varyans
problemi ile ska karlalmaktadr. Bu sorunu gidermek iin ise
[15]te gelitirilen ARCH ve onun genelletirilmi hali olan GARCH
modellerinden faydalanlmaktadr. ARCH veya GARCH, tek
bana elektrik yat modellemelerinde iyi sonu vermediinden
genellikle AR, ARMA veya ARIMA ile kurulan modellerle birlikte
kullanlmaktadr[1]. Bu kapsamdaki almalardan [16]da ARMA-
GARCH kullanlarak skandinav lkeleri ve Almanya iin[17]de ise
ARMAX-GARCH kullanlarak Almanya yat tahmini yaplm ve
GARCHn sonular iyiletirdii grlmtr. [18]deki almada
ise ARIMA-GARCH modelinin sadece ARIMAya gre ok daha iyi
sonular verdii ancak bunun sadece yatlarda yksek deikenlik
ve arlklarn bulunduu durumlarda geerli olduu sonucuna
varlmtr.
Elektrik yatlarndaki ani ykseli ve dlerin ar miktarlarda
olabilmesi, yat tahminine ynelik almalar birbirinden farkl
zellikler gsteren normal ve yksek yat rejimlerinin arasnda
gei salayan dorusal olmayan mekanizmalarnn aratrlmasna
ynlendirmitir. Bu trdeki gei mekanizmalar, hangi rejimin
tercih edileceine gzlenebilir bir deiken ile karar verilebilen
(dolaysyla gemite veya imdiki zamanda hangi rejimin kesin
bir ekilde bilinebildii) veya gzlenemeyen gizli bir deiken ile
karar verilebilen (dier bir ifadeyle hangi rejimde bulunulduunun
sadece olaslkl olarak sylenebildii) eklinde ikiye ayrlmaktadr
[1]. Bu kapsamdaki almalara rnek olarak, [10] ile [19]daki
nceki dnem yatlarn baz alan bir eik fonksiyonu (T) ile birlikte
AR ve dsal bir deiken olarak sistem yknn de eklendii ARX
modelleri ve yine gemi dnem yatlarnn analizine dayal olarak
rejimler aras deiimi Markov deiim modeli ile aklayan [20,21]
deki almalar gsterilebilir.
Elektrik yatlarnn tahmininde ska kullanlan dier bir ara
da yapay sinir alardr (YSA). YSAlerin tercih edilme nedeni
konvansiyonel yntemler ile modellenmesi g olan karmak ve
dorusal olmayan ilikileri renme kabiliyetine sahip olmalardr
[22]. YSAlar, her ne kadar ilgili srecin altnda yatan mekanizma
ile ilgilenmeden girdi ile kt arasnda bir iliki kurmaya ynelik
olduklar sylense de, verilen girdilerin kt zerindeki arln
gstermeleri bakmndan yapsal ilikilerin tespiti iin de nemli
birer ara olarak kullanlabilirler.
Sadece gemi dnem yatlarnn girdi olarak kullanld [4]te
ABDdeki PJM piyasasna ilikin YSA modelinin, ilerinde ARIMA
da olan allan dier modellerden daha kt sonu verdiini
bulmutur. [1]de YSAlarn dier istatistiksel modellere gre
daha zayf olduklar vurgulansa da, [23]te spanya iin yaplan
ve talep tahminini hi kullanmayan modelin iyi sonular verdii,
bu nedenle iyi ayarlanm gelimi bir YSA modelinin istatistiksel
rakiplerini zorlayabilecei belirtilmitir. Nitekim sonralar [24]te
spanya iin yaplan almada YSAnn ARIMAdan ok daha iyi
sonular verdii gsterilmitir. [25]de yaplan almada da gemi
dnem yatlar ile yine bir YSA ile tahmin edilen gncel talep
verisi kullanlarak oluturulan model, yatlarn ani art ve d
gsterdii dnemlerde bile ortalama % 8 hata pay ile baarl
olmutur. Daha gncel bir alma olan [26]da haftann hangi
gnnde hangi saatin yatnn tahmin edildiini, talebi ve talepteki
deiimi (birinci fark) ve toplam 9 adet gemi dnem yatn girdi
olarak kullanan YSA modeli ile zellikle yatlarn normal derecede
ani ykselmeler yaad dnemlerde neredeyse gerek deer
birebir tahmin edilmitir.
3. TRKYE GN NCES ELEKTRK PYASASINDA
FYAT TAHMN
Grld zere, yatlarn tahmini iin yaplan almalar genellikle
gemi dnem yatlarna dayaldr. Bu almalarn bazlarnda
gemi dnem yatlarna ek olarak ilgili saat iin yaplan talep
tahmininin de bir dsal deiken olarak kullanld ve genellikle
sadece gemi dnem yatlarnn kullanld modellere gre daha
baarl olduu gze arpmaktadr. Dier bir ksm almada ise
yakt yatlarnn, ya miktarlarnn veya kullanlabilir nkleer
kapasitenin kurulan modellere dahil edildii ve bylece ilgili elektrik
piyasasndaki yat oluum mekanizmasndaki yapsal zelliklerin
yakalanmaya alld dikkat ekmektedir. Bunun da tesinde
yapay sinir alar kullanlarak yaplan almalarda takvim bilgisinin
(haftann hangi gnne ait yatn tahmin edilmeye alld) ve
tahmin edilecek saatin de bir girdi olarak modele saland ve
gayet baarl sonular elde edildii gzlenmektedir.
Bu erevede genel bir deerlendirme yapmak gerekirse, kurulan
modeller eitli dsal deikenler kullanldnda daha iyi sonu
vermektedir. Yaplan almalarda kullanlan dsal deikenler;
genellikle talep tahmini, scaklk veya ya gibi verileri iermekle
birlikte yat oluum mekanizmasnn yapsal zelliklerini tam
anlamyla ele almamtr. Dolaysyla bu almada daha yapsal
zellikler zerine kurulu bir YSA modeli sunulacaktr. Modelin
girdilerini oluturan veriler Piyasa Mali Uzlatrma Merkezi
(PMUM) internet sayfasnda gnlk olarak yaynlanan veriler
arasndan seilmitir. Dier bir ifadeyle model kamuya ak
verileri kullanmaktadr. Bu noktada, veri kullanmndaki kstn
modelin baarl sonular elde etmesinin nndeki nemli bir engel
olduunu belirtmek gerekir.
Modele gemenden nce YSAnn yapsna ksaca deinmek faydal
olacaktr. YSA, insan beyninin renme eklini taklit ederek sistem
modellemesi ve gerektiinde ileriye dnk kestirimler yapmak
zere kullanlan bir modelleme yntemidir. Bu yntemde beynin
temel ilem birimleri olan nronlardan kurulu bir a oluturularak
bu an kk bir beyin gibi davranmas ve renmesi salanr.
Tipik olarak bu a, bir eitim seti ile renmeye tabi tutulur ve
sonrasnda daha nce grmedii benzer bir eyi tanmas beklenir.
Genel olarak bir YSA modeli ekil 1deki gibidir.
Bu alma kapsamnda kurulan model 5 nrondan oluan tek
katmanl (nron veya katman saysn artrmak kayda deer bir
iyiletirme salamamtr) bir YSAdan olumakta olup girdi olarak
gemi dnem yk (tketim) tahmin plann (YTP) ve saatlik gn
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
57
ncesi yatn (SGF) kullanmaktadr. Modelin kts ise ertesi
gn olumas planlanan saatlik gn ncesi yatlardr (SGF).
Bu kapsamda, bir sonraki gnn belirli bir saatindeki SGFn
tahmini, son 7 gn ierisindeki ayn saate ait YTM ve SGF verileri
ile tahmin edilmeye allmtr. YSAnn tahmin yapmak zere
eitilmesinde kullanlan veriler 1 Aralk 2009 - 1 Aralk 2011 tarihleri
arasndaki Gn ncesi Planlama dnemine ait verilerdir. Modelin
kurulmasndan ve 1 Aralk 2009 - 31 Ekim 2011 tarihleri arasndaki
veriler ile eitilmesinden sonra Kasm 2011 ay boyunca oluan
saatlik SGFler tahmin edilmitir. ekil 2de de grld zere
veri setinde yer alan SGOFler ar deikenlie ve u deerlere
sahiptirler ki bu durum saatlik yat tahmini yapmann ne kadar zor
olduunu teyit etmektedir.
Elde edilen sonulara gre model, Kasm ayndaki saatlik SGOF
tahminlerinde ortalama olarak % 15,65 hata yapmtr. Genel
tahmin sonular ile en baarl ve en baarsz tahminleri gsteren
ekil 3e baklacak olursa; yatn 129 TL/MWh olduu saatte 31,29
Tl/MWh olarak tahmin edilmesi en kt sonu iken 120 TL/MWh
olduu saatte 120 Tl/MWh olarak tahmin edilmesi en iyi sonutur.
Dier taraftan, daha somut bir deerlendirme asndan haftalk
sonularn gsterildii Tablo 1e bakldnda, modelin baarsnn
haftalk % 5,84e kadar inebildii grlmektedir ki bu gayet iyi
bir sonutur. Genel olarak, tahmin edilen deerlerin gerek
deerlere yakn seyrettii, ancak yksek ve dk u deerlerdeki
sapmalarn gze arpt sylenebilir. Bu noktada, modelin
daha iyi sonular vermesi iin yat oluumunun yapsn daha iyi
aklayacak girdilerin (rnein saatlik emre amade kapasite bilgisi)
kullanlmasnn faydal olaca dnlmektedir.
4. SONU
Bu bildiride, elektrik piyasasnda yat tahmini zerine yaplan
almalar ele alnm ve Trkiye gn ncesi elektrik piyasas iin
yapay sinir alar kullanlarak rnek bir saatlik yat tahmin modeli
gelitirilmitir. Modelin tahmin sonular genel olarak baarl
olmakla birlikte yksek ve u deerlerin tahmininde nemli miktarda
sapmalar olduu gzlenmekte olup modelin girdilerinde salanacak
iyiletirmeler ile daha iyi sonular alnabilecei dnlmektedir.
KAYNAKLAR
[1] Weron R. Modeling and Forecasting Electricity Loads and
Prices: A Statistical Approach Wiley, Chichester, 2006.
[2] Cuaresma, J.C., Hlouskova, J., Kossmeier, S., Obersteiner,
M. Forecasting Electricity Spot-Prices Using Linear
Univariate Time-Series Models Applied Energy 77, pp.87-
106, 2004.
[3] Weron, R., Misiorek, A. Forecasting Spot Electricity Prices
with Time Series Models Proceedings of International
Conference on the European Electricity Market EEM, Lodz,
Polonya 10-12 May 2005.
[4] Conejo, A.J., Plazas, M.A., Espinola, R., Molina, A.B.
Day-ahead Electricity Price Forecasting Using the Wavelet
Transform and ARIMA Models IEEE Transactions on
Power Systems 20 (2), pp. 1035-1042, 2005
[5] Contreras, J., Espinola, R., Nogales, F.J., Conejo, A.C.
ARIMA Models to Predict Next-Day Electricity Prices IEEE
Transactions on Power Systems 18 (3), 2005.
[6] Kim, Chang-il, In-Keun Yu, Song YH Prediction of System
Marginal Prices of Electricity Using Wavelet Transform
Analysis Energy Convers Manage 2002 (43), 1839-1851.
[7] Haiteng, X., Niimura, T. Short-Term Electricity Price
Modeling and Forecasting Using Wavelets and Multivariate
Time Series IEEE Power Systems Conference and
Exposition PES, no 1, 10-13 October 2004.
[8] Zhou M, Yan Z, Ni Y, Li G. An ARIMA approach to
forecasting electricity price with accuracy improvement by
predicted errors Proceedings of IEEE Power Engineering
Society General Meeting, Vol. 1; 610 June 2004. p. 2338.
Tablo 1. Kasm 2011 in Haftalk SGF Tahmin
Hatalar
Hafta 1 2 3 4
Hata (%) 16,15 17,89 13,53 5,84
ekil 1. rnek bir yapay sinir a modeli.
ekil 3. Kasm 2011 iin SGF tahmin sonular.
ekil 2. 1 Aralk 2009 1 Aralk 2011 tarihleri arasndaki SGFler.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
58
[9] Zhou M, Yan Z, Ni YX, Li G, Nie Y. Electricity price
forecasting with condence-interval estimation through an
extended ARIMA approach. IEE Proc Generation Trans
Distribution 2006;153(2):18795.
[10] Weron, R., Misiorek, A. Forecasting Spot Electricity Prices:
A Comparison of Parametric and Semiparametric Time
Series Models International Journal of Forecasting 24, 744-
763, 2008.
[11] Nogales, F.J., Contreras, J., Conejo, A.J., Espinola, R.
Forecasting Next-Day Electricity Prices by Time Series
Models IEEE Transactions on Power Systems 17 (2), pp.
342-348, 2008.
[12] Schmutz, A. and Elkuch, P. Electricity price forecasting:
Application and experience in the European power markets
Proceedings of the 6th IAEE European Conference,Zurich,
2004.
[13] Torro, H. Forecasting Weekly Electricity Prices at Nord
Pool Nota di Lavoro 88.2007.
[14] Guirguis, H.S. and Felder, F.A. Further advances in
forecasting day-ahead electricity prices using time series
models KIEE International Transactions on PE 4-A(3), pp.
159166, 2004.
[15] Engle, R.F. Autoregressive Conditional Heteroscedasticity
with Estimates of the Variance of United Kingdom Ination
Econometrica 50, pp. 9871007, 1982.
[16] Mugele, Ch., Rachev, S.T. and Trck, S. Stable Modeling
of Different European Power Markets Investment
Management and Financial Innovations 2(3), pp. 65-85,
2005.
[17] Swider, D.J. and Weber, C. Extended ARMA Models for
Estimating Price Developments on Day-Ahead Electricity
Market Electric Power Systems Research 77(5/6), pp. 583-
593, 2006.
[18] Garcia, R.C., Contreras, J., van Akkeren, M. and Garcia,
J.B.C. A GARCH Forecasting Model to Predict Day-ahead
Electricity Prices IEEE Transactions on Power Systems
20(2), pp. 867874, 2006.
[19] Misiorek, A., Trck, S., Weron, R. Point and Interval
Forecasting of Spot Electricity Prices: Linear vs. Non-
Linear Time Series Models Stud. Nonlinear Dynamics &
Econometrics, 10(3), Art. 2, 2006.
[20] Huisman, R., Mahieu, R. Regime Jumps in Electricity
Prices Energy Economics 25, pp. 425434, 2003.
[21] Huisman, R., de Jong, C. Option Pricing for Power Prices
with Spikes Energy Power Risk Management 7.11, pp.
1216, 2003.
[22] Aggarwal, S.K., Saini, L.M., Kumar, A. Electricity Price
Forecasting in Deregulated Markets: A Review and
Evaluation Electrical Power and Energy Systems 31, pp.
13-22, 2009.
[23] Amjady N, Hemmati M. Energy price forecasting
problems and proposals for such predictions IEEE Power
Energy Mag 2006 (MarchApril), pp. 209.
[24] Pino, R., Parreno, J., Gomez, A., Priore, P. Forecasting
Next Day Price of Electricity in the Spanish Electricity
Market Using Articial Neural Networks Engineering
Applications of Articial Intelligence 21, pp. 53-62, 2008.
[25] Chogumaira, E. ve Hiyama, T. Estimation of Short-
Term Wholesale Electricity Prices Using A Combination
of Articial Neural Networks and Fuzzy Logic The
International Conference on Electrical Engineering 2008,
No. O-184.
[26] Singal, D. and Swarup, K. S. Electricity Price Forecasting
Using Articial Neural Networks Electrical Power and
Energy Systems 33, pp. 550-555, 2011

SUMMARY
Increasing liberalization and competition in electricity sectors has
changed the market structures dramatically and free market rules
have become more and more effective in the market activities.
In this regard, investment decisions, bilateral contracts, bidding
strategies, etc. are based on spot market prices to a great extent.
Therefore, making reliable forecasts for market prices are very
crucial considering that liberalized electricity markets are mostly
operating on a day-ahead and real-time basis. However, it is
difcult to forecast the hourly electricity market prices as they are
more volatile compared to other asset prices
There are many approaches on forecasting spot electricity prices
including cost based studies, statistical analysis, equilibrium
models, fuzzy logic, etc. Among these approaches, econometrics
models like AR, ARMA and ARIMA are quite popular. These
models are generally based on historical price information but
exogenous variables like system load, fuel prices, temperature
data, fuel mix of the system, hydro reservoir levels, etc. are
also utilized. Considering that price formation has a mechanism
affected by many factors like system load, reserve capacity, fuel
mix, bids & offers, etc. forecasting the prices by an articial neural
network (ANN) seem attractive. Although in some studies like it is
indicated that ANNs are weaker than its statistical alternatives, ne
tuned networks can be competitive as they are quite successful
in learning nonlinear relationships. In this regard, recent studies
based on ANNs present supporting results.
This study focuses on forecasting the day-ahead electricity
prices (SGOF) in Turkish electricity market by an ANN model
utilizing price data and system load of the past 7 days. Data set
covers hourly day-ahead prices between 1 December 2009 and
1 December 2011. The ANN model was trained by the data set
until 31 October 2011 and expected to forecast hourly prices in
November 2011. Mean percentage error for the whole month was
found as % 15,65. On the other hand, weekly mean percentage
errors were % 16.15, 17.89, 13.53 and 5.84. In general forecasted
prices were in parallel with the actual prices but large deviations
were observed at high and low price spikes as expected. On the
other hand, forecast deviations can be eliminated by improvements
in the input conguration of the model such as utilizing hourly
available generation capacity.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
59
KMRN GAZLATIRILMASI VE
OKLU RETM UYGULAMALARINDA KULLANIMI
Fehmi AKGN
TBTAK MAM, Enerji Enstits
Yeliz ETN
TBTAK MAM, Enerji Enstits
Alper SARIOLAN
TBTAK MAM, Enerji Enstits
Serhat GL
TBTAK MAM, Enerji Enstits
mer Faruk GL
TBTAK MAM, Enerji Enstits
Sinan AL
TBTAK MAM, Enerji Enstits
ZET
Trkiye, enerji retiminde hem enerji kayna, hem de kullanlan
enerji teknolojileri asndan byk lde da baml bir lkedir.
Byyen ekonomisi ve artan nfusu ile lkemiz her geen yl daha
fazla da baml hale gelmektedir. Da bamlln azaltlmas ve
lkemizin enerji gvenliinin salanmas iin yerli kaynaklarmzn
kullanm ve yeni enerji teknolojilerinin gelitirilmesi byk nem
arz etmektedir. Bu kapsamda temiz kmr teknolojileri, enerji ve
evre asndan kabul edilebilir temiz yaktlarn retilebilmesi, ithal
edilen petrole olan bamlln azaltlabilmesi ve yakt eitliliinin
salanmas asndan lkemiz iin nemli bir alternatiftir. Bu
almada, TBTAK 1007 program kapsamnda yrtlmekte
olan Biyoktle ve Kmr Karmlarndan Sv Yakt retimi
isimli projenin ara sonular sunulmaktadr. Projede, lkemizin
ulusal kayna olan kmr ve biyoktle karmlarndan sv
yakt retimi ile ilgili teknolojilerin gelitirilmesi ve sonularn pilot
lekte demonstrasyonu gerekletirilmektedir. Bu kapsamda,
gazlatrma teknolojileri, gaz temizleme teknolojileri, gaz ayrma
ve artlandrma teknolojileri, Fischer-Tropsch teknolojisi ile
sentez gaznn sv yaktlara dntrlmesi ve sentez gaznn
g retim sistemlerinde kullanm gibi oklu retim konularnda
teknoloji gelitirilmesine ynelik uygulamal Ar-Ge almalar
yaplmaktadr. Projede esas olarak, nc bir ticari tesisin yerli
imkanlarla tasarm ve kurulumuna girdi salayacak verilerin elde
edilmesi amalanmtr.
1. GR
Srdrlebilir geliim iin enerjinin temel bileeni, yeterli enerji
kayna, teknolojilerin teknik ve ekonomik uygulanabilirlii ile evre
dostu olmasdr. Dnyada, gerek evre kirlilii kayglar ve gerekse
petrole dayal enerji kaynaklarnn giderek azalmaya yz tutmas
ve yatlarnn artmas nedeniyle enerji teknolojileri alannda
hissedilebilir bir deiim ve geliim sreci yaanmaktadr.
Bununla birlikte, 2010 yl birincil enerji tketimi dnyada
12.002,4 milyon TEP, Trkiyede ise 110,9 milyon TEP olarak
gereklemitir[1]. Dier yandan, dnya toplam elektrik retiminde
kmr % 45,9, doal gaz % 21,4, nkleer % 16,9, petrol % 7,
hidrolik % 5,9, biyoenerji % 1,8 ve dier yenilenebilir kaynaklar %
1,2 bir paya sahiptir. Toplam birincil enerji tketiminin % 35,5lik
ksm elektrik retiminde kullanlmaktadr. Trkiyede ise 2010
ylnda elektrik enerjisi retiminin % 45,9u doal gazdan; % 24,5i
hidrolik kaynaklardan; % 16,9u linyitten, % 6,9u ithal kmrden,
% 2,4 fuel-oilden, % 1,4 rzgrdan ve kalan ksm dier
kaynaklardan retilmitir. Buna gre, dnyada elektrik % 45,9
orannda kmrden retilirken, Trkiyede ayn oranda doal
gazdan elektrik enerjisi retilmitir. TEA tarafndan yaplan
Trkiye Elektrik Enerjisi 10 Yllk retim Kapasite Projeksiyonu
(2011 2020) almas kapsamnda[2,3], lkemizin 10 yllk
elektrik enerjisi talep artnn dk ve yksek talebe gre
yaklak % 75 ve % 91 orannda artaca ngrlmektedir. Dier
yandan, ETKBnn 2009 ylnda kabul edilen Elektrik Enerjisi
Piyasas ve Arz Gvenlii Strateji Belgesine gre lkemizde
elektrik enerjisi retiminde yerli kaynaklarn paynn artrlmas
ncelikli hedef olarak belirlenmitir. Bu kapsamda, elektrik
retiminde doal gazn paynn % 30un altna indirilecei, bilinen
linyit ve takmr kaynaklarnn 2023 ylna kadar elektrik enerjisi
retimi amal deerlendirilmi olaca, elektrik enerjisi ihtiyacnn
karlanmasnda yerli ve yenilenebilir kaynaklar ncelikli olmak
zere bu kaynaklarn kullanm konusundaki gelimeler ve arz
gvenlii dikkate alnarak kaliteli ithal kmre dayal santrallerden
de yararlanlaca ngrlmektedir.
Buna gre, fosil kaynaklarn bugn olduu gibi gelecekte de
dnya ve lkemizde enerji talebinin karlanmasndaki nemini
srdrmeye devam edecei grlmektedir. rnein kmr,
yeryznde en yaygn olarak bulunan ve en byk rezerve sahip
olan (1000 milyar ton) fosil yakttr. Petrol ve doal gaza kyasla
dnyada eit bir dalma ve ok daha fazla bir mre sahiptir.
Pek ok lke iin kmr, stratejik neme sahip yerel bir kaynaktr.
Dolaysyla, kmrn tm evresel kstlara ramen ok daha
uzun yllar enerji retimindeki yerini koruyaca ve hatta kullanlma
orann daha da artraca aktr. Mevcut durumda kmrn
elektrik retimindeki kullanlma oran Trkiyede yaklak % 25,
dnya ortalamas ise yaklak % 45 deerindedir. Bu oran, Gney
Afrika (% 93), Polonya (% 92), in (%79), Hindistan (%69), ABD
(% 49) gibi birok lkede ok daha yksektir[4]. Ayrca, gelimekte
olan lkelerde artan enerji ihtiyalar gz nne alndnda kmr,
iklim deiiklii politikalarna ramen enerji retiminin nemli bir
bileeni olmaya devam edecektir.
Son yllarda, temiz kmr teknolojileri kapsamnda kmr
kaynaklarndan ileri dnm teknolojileri kullanlarak elektrik,
sv yakt ve eitli kimyasallar elde etmek ve bunlarn temiz ve
verimli bir ekilde enerji retimi, ulam ve dier sektrlerde
kullanmna ynelik youn Ar-Ge ve teknoloji uygulama almalar
devam etmektedir. Halen iletimde veya ina halinde olmak zere
kmr ve biyoktleden gazlatrma yolu ile elektrik, sv yakt
veya eitli kimyasallarn retildii 104 ticari santral mevcuttur[5]
ve bunlarn says giderek artmaktadr. Trkiye, enerji retiminde
hem enerji kayna olarak hem de kullanlan enerji teknolojileri
asndan byk lde da baml olan bir lkedir. Dolays
ile giderek yaygnlaarak ticarileme sreci ierisine giren kmr
ve biyoktlenin gazlatrlmas, elde edilen sentez gazndan
kombine gazlatrma evrim santrallerinde (IGCC) elektrik retimi,
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
60
sentez gaznn sv yakt retimi ve bu yaktlarn enerji retim ve
ulam sektrnde kullanmna ynelik teknolojilerin dnyadaki
gelimelere paralel olarak lkemizde de gelitirilmesi ynnde
admlarn atlmas, lkemizin gerek ulusal pazardan ve gerekse
global pazardan pay almas asndan son derece nemli olduu
deerlendirilmektedir.
Bu almada, TBTAK 1007 program kapsamnda halen
yrtlmekte olan Kmr ve Biyoktle Karmlarndan Sv Yakt
retimi isimli projenin ara sonular sunulmaktadr. Projede, kmr
ve biyoktle karmlarndan sv yakt retimi; yksek verimlilikte
ayrklatrlm ve merkezi santraller iin uygulanabilir teknolojilerin
gelitirilmesi ve sonularn pilot lekte demonstrasyonu
amalanmtr. Temiz kmr teknolojileri, enerji ve evre asndan
kabul edilebilir temiz yaktlarn retilebilmesi, ithal edilen petrole
olan bamlln azaltlabilmesi ve yakt eitliliinin salanmas
asndan lkemiz iin nemli bir alternatiftir. Proje kapsamnda;
kmr ve biyoktle karmlarndan sentez gaz elde ederek sv
yakt retilmesinin yan sra, elde edilecek sentez gaznn gaz
motorunda kullanlmas ve sv yakt retim prosesinin verimini
artrmaya ynelik olarak CO
2
tutma konularnda almalar
gerekletirilmektedir. Projede esas olarak, nc bir ticari tesisin
yerli imkanlarla tasarm ve kurulumuna girdi salayacak verilerin
elde edilmesi amalanmtr.
2. KMR GAZLATIRMA VE OKLU RETM
KAVRAMI
Gnmzde kmrden enerji retimi, geleneksel toz kmr
yakma teknolojilerine dayanmaktadr. Bununla birlikte, ekil 1de
grld zere temiz kmr teknolojileri kapsamnda gazlatrma
teknolojileri kullanlarak oklu retim kavram yaygnlama sreci
ierisine girmi durumdadr. oklu retim, enerji ieriine sahip
kaynaklardan yola klarak veya daha fazla rn elde edilen
entegre bir prosestir. Gazlatrma teknolojisine dayal halen
dnyada elektrik, sv yakt ve kimyasal retimine ynelik olarak
104 adet santral ticari olarak iletilmektedir veya ina halindedir.
Temiz kmr teknolojileri zerine bir yandan verimlilii artrmaya
ynelik almalar srdrlrken bir yandan orta ve uzun dnemde
uygulamaya gemesi ngrlen sfr emisyonlu kmr santrallerinin
gelitirilmesine ynelik almalar youn bir hzla devam etmektedir.
Gazlatrma ilemi, zellikle sfr emisyonlu santral teknolojilerinin
temelini oluturduu iin, nmzdeki yllarda bu teknolojinin ok
daha hzla yaygnlaaca ngrlmektedir. zellikle, CO
2
tutma
sz konusu olduunda gerekli ilave maliyet, geleneksel yakma
ilemine oranla ok daha dk seviyelerde olmaktadr.
Gazlatrma, karbon ve hidrojen ierikli maddelere snrl miktarda
oksijen, hava, hava-su buhar karm veya zenginletirilmi
oksijen ierikli hava verilerek yanabilen gaz bileenlerin (CO, H
2
,
CH
4
vb.) oluumunu salayan kimyasal bir sretir. Kullanlan
yakt cinsine, kullanm amacna ve sistem kapasitesine gre en
ok tercih edilen gazlatrc tipleri srklemeli ve akkan yatakl
gazlatrclardr. Gazlatrma teknolojisi, Entegre Gazlatrma
Kombine evrim (IGCC) uygulamalar ile birlikte, CO
2
tutma olsun
veya olmasn, oklu retim (elektrik, sv yakt, kimyasallar vb.) sz
konusu olduunda tartmasz seeneksiz kalmaktadr.
Gazlatrma sonucunda elde edilen sentez gaz, orijinal kat
haldeki yakta oranla daha temiz, daha kolay nakledilebilir, gaz
motorlarnda, trbinlerde ve kazanlarda daha verimli olarak
yaklabilir, sv yakt veya birok kimyasal rnlerin eldesinde
kullanlabilir. Ayrca, sentez gaznn yaklmas sonucunda oluan
yanma rnleri miktar, normal olarak kat halde yakma sonucunda
oluan yanma rnlerine gre daha azdr. Bu durum, gaz temizleme
sistemlerinin iletim kolayln ve ekipmanlarn daha kk boyutta
olmasn mmkn klmakta ve dolays ile belli oranda yat avantaj
salamaktadr.
Kmr gazlatrma ve oklu retim teknolojileri kapsamnda yaplan
Ar-Ge almalar; santrallerin gvenlik ve emre amadeliinin
artrlmas, dk kaliteli kmrlere uygun gazlatrc gelitirilmesi,
yksek nemli ve dk kaliteli kmrler iin besleme sistemleri
gelitirilmesi, minimum enerji gereksinimi olan gaz temizleme
sistemlerinin gelitirilmesi, on-line lm/analiz (refrakter anmas,
gaz bileimi, scaklk ve cruf zellikleri) sistemlerin gelitirilmesi,
sistem entegrasyonu ve basnl alma ile CO
2
yakalama
konularnda younlamaktadr.
Trk kmrleri genel olarak sl deerleri dk, yksek oranda kl,
kkrt, nem ve alkali bileikler ieren kmrlerdir. Bu kmrlerin
zellikle plverize olarak yaklmas veya gazlatrlmasnda temel
problemlerden biri kzdrc nitelerinin s aktarm yzeylerindeki
kabuk oluumudur (fouling). Bu nedenle, kmre uygun teknoloji ve
iletme artlarnn seimi ve uygulanmas nem arz etmektedir.
3. BYOKTLE VE KMR KARIIMLARINDAN
SIVI YAKIT RETM-TRJEN PROJES
Projede, lkemizin yaygn ve ulusal kayna olan kmr ve
biyoktle karmlarndan temiz ve evre dostu teknolojiler ile
sv yakt retimi, yksek verimlilikte, merkezi santraller iin
uygulanabilir teknolojilerin gelitirilmesi ve sonularn pilot lekte
demonstrasyonu amalanmtr. Trkiye Kmr letmeleri ve
Yenilenebilir Enerji Genel Mdrlnn mteri kurumlar olduu
projede, TBTAK Marmara Aratrma Merkezi, stanbul Teknik
niversitesi, Marmara niversitesi, HABA ve UMDE Mhendislik
rmalar yrtc kurumlar olarak yer almaktadr. Projede
laboratuvar lekli 150 kW
th
ve pilot lekli 1,1 MW
th
kapasiteli
sistemler zerinde allmaktadr. Halen, ekil 2de fotoraf
verilen 150 kW
th
kapasiteli sistem zerinde deneysel almalar
tamamlanm olup; 1,1 MW
th
kapasiteli sistemin imalat sreci
devam etmektedir.
Gazlatrclar, tasarm ve iletme zelliklerine gre sabit yatakl,
akkan yatakl ve srklemeli ak yatakl olmak zere farkl
gruba ayrlr. Trk linyitlerinin dk kalitede olmas (dk sl
deer), yksek kl ve kkrt ierii sebebi ile proje kapsamnda
akkan yatakl gazlatrc seilmitir.
ekil 1. Gazlatrma ve oklu retim kavram.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
61
Kmr veya biyoktle gibi kat yaktlardan, sv yakt retim amal
olarak yaplan gazlatrma ileminde, retilen sentez gaznn sl
deerinin mmkn olduu kadar yksek, katran ve kirletici gaz
ieriinin ise mmkn olduu kadar dk olmas istenmektedir. Bu
kapsamda ok sayda iletme parametreleri esas alnarak deneyler
gerekletirilmi ve uygun sonular elde edilmitir. ekil 3te grlecei
zere, laboratuvar lekli sistem zerinde Soma kmr (LHV:
15.770 kJ/kg) ile hava ve su buhar ortamnda yaplan gazlatrma ile
elde edilen sentez gaznn sl deeri 5,2 MJ/Nm
3
(LHV)dr. Bu deer,
%60 oksijen ortamnda gerekletirilen gazlatrma sonucunda (Gaz
kompozisyonu: %16,7 CO, %9,5 CH
4
, %35,8 H
2
) 9,21 MJ/Nm
3
(LHV)e
ykselmitir. Buna gre, zellikle sv yakt retiminin amaland
sistemlerde sentez gaz sl deerinin ve gazdaki hidrojen orannn
yksek olmas arzu edildiinden gazlatrma ileminin oksijen ve su
buhar ortamnda yaplmas nemlidir.
Kmr ve biyoktlenin yapsnda bulunan kkrtl, orlu, klorlu,
azotlu, alkali bileikler, ortam scaklklarnda younlaabilen organik
bileikler (>C
6
H
6
) ve is olarak bilinen gratik karbon zerrecikleri
sentez gaznda kirletici olarak bulunmaktadr. Bu kirleticilerin sentez
gaznda bulunmas, pei sra gelen katalitik niteleri olumsuz ynde
etkilemektedir. Katran, karbon zerrecikleri ve korozif asit gazlar
(H
2
S gibi) hem gaz trbinleri hem de gaz motorlar iin istenmeyen
kirleticilerdir. Katran, katalitik yzeylerde de youarak birikim
yapmakta ve katalizrn aktivitesini kaybetmesine yol amaktadr.
Katran ve alkali bileikler ayn zamanda s deitirici yzeylerinde
birikerek s deitiricilerin etkinliini azaltmaktadrlar.
Sentez gaznda bulunan kirleticiler proses scaklna gre iki farkl
scaklkta temizlenebilmektedir. Souk gaz temizleme, temelde
alkali syrclar, su ile ykama kuleleri, ltreler ve benzeri alt
sistemlerden oluan ve temizlenen gazn gaz temizleme nitesini
yaklak oda scaklnda terk ettii bir yntemdir. Scak gaz
temizlemede ise, sentez gaznn gazlatrcdan kt scaklkta
farkl kirleticiler iin farkl adsorbent veya katalizr yataklarndan
geirilmesiyle kirleticilerin giderimi salanmaktadr. Scak gaz
temizleme yntemi, halen bir ksm nemli teknik ve iletim
zorluklarn iermesine ve ayrca sistem ilk yatrm maliyetinin daha
yksek olmasna ramen; sistem verimliliinin daha yksek olmas
istendiinde tercih edilen bir yntemdir.

Projede scak ve souk gaz temizleme teknolojileri birlikte
kullanlmaktadr. Bu kapsamda temel olarak partikl, H
2
S,
COS, NH
3
, alkali ve katran giderimi konularnda allmaktadr.
Gazlatrma reaktr kna entegre edilen gaz temizleme
nitelerinin akm emas ekil 4te verilmitir.
Gaz temizleme sistemi partikl giderimi ile balamaktadr. Sistemde
bu amala 5 mden byk tanecikleri % 90n zerinde bir verimle
uzaklatrlabilen siklon ltreler kullanlmtr[6]. letme koullarna
bal olarak youabilen katran ve alkali bileikleri de ksmen siklon
tavasnda biriktirilerek ortamdan alnabilmektedir. Sentez gaz ile
pei sra nitelere srklenen 5 mikron ve alt partikller (is ve
uucu kl) granler yatak, seramik kpk ve torba ltre kullanlarak
tutulmaktadr.
ekil 2. 150 kW
th
kapasiteli sistemin fotoraf.
ekil 3. Sentez gaz sl deerinin O
2
oran ile deiimi.
Sentez gaznn ierdii safszlklarn en nemlilerinden bir
tanesi H
2
Sdir. Kmrle elde edilen sentez gazlarnda ktlece
%0,1- 2,0 orannda H
2
S bulunabilmektedir[7]. Proje kapsamnda
gerekletirilen Fischer Tropsch (FT) prosesi iin sentez
gazndaki toplam kkrt ieriinin (H
2
S, COS, CS
2
) 1 ppmvi
gememesi gerekmektedir. H
2
S giderimi iin birok metal oksit
denenmi olup, termodinamik adan ZnO adsorbentinin en
uygun operasyon koullarn salad ve tekrar aktive edilebildii
grlmtr[811]. Bu amala projede iki adet ZnO reaktr
kullanlmtr. Birinci reaktrde gazlatrcy terk eden H
2
Sin
yaklak olarak % 50si giderilebilmekte olup, son ZnO reaktrde
gaz ykama kolonunu terk eden gaz akm iindeki eser miktarda
H
2
S giderimi gerekletirilmektedir. Her iki ZnO nitesi arasnda
yer alan gaz ykama kolonlarnda ise, sentez gaz kostik zeltisi
ve su ile ilem grerek, H
2
S, NH
3
, alkali, HCl ve benzeri youabilir
kirleticiler uzaklatrlmaktadr. Is deitiriciler ile scak ve souk
gaz temizleme sistemleri arasnda gei salanmaktadr. Yaplan
ekil 4. Entegre edilmi scak ve souk gaz temizleme sisteminin
akm emas.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
62
almalarda ZnO zerinde H
2
S gideriminin proses scaklna
bal olarak deitii grlm ve scaklk 150200Cye
drldnde H
2
S tutma verimi nemli lde artmtr.
Dolomit zerinde laboratuvarda gerekletirilen deneysel almalar
ise, dolomitin ZnOya gre ok daha yksek scaklklarda (750
800C) H
2
S gideriminde kullanlabileceini gstermitir. Sentez
gaznda bulunan su buhar ve CO
2
, H
2
Sin dolomit zerindeki
kimyasal sorpsiyon termodinamiini olumsuz ynde etkilemektedir.
Bu nedenle gazlatrma koullarnda oluan H
2
Sin en fazla % 90-
95i ortamdan uzaklatrlabilmektedir. Bu durumu test edebilmek
iin gazlatrma reaktrnde yatak malzemesi olarak dolomit
denenmitir. Dolomitin H
2
S giderim verimini deerlendirmek
amacyla sonular yatak malzemesi olarak silika veya olivin
kullanlan deney sonularyla karlatrlmtr. Kalsiyum bazl
bir adsorbent olan dolomit ile gazlatrc kndaki H
2
S orannn
yaklak %70 orannda azaltlabilecei grlmtr (ekil 5).
Gaz ykama kolonlarnda kullanlan doygun kostik zeltisinin de
H
2
S gideriminde nemli lde etkin olduu kolon knda H
2
S
miktarnn 1 ppmin altna inmesi ile tespit edilmitir. Bu deneylerde
gazlatrc knda llen 500 ppmvden yksek NH
3

konsantrasyonunun, sisteme entegre edilen gaz ykama kolonlar
knda 40 ppmve dt grlmtr. almalar kapsamnda
elde edilen sentez gazlarnn ierdii CO
2
, CO, CH
4
, C
2
H
6
ve N
2

gaz kompozisyonunun, gazlatrma yatak malzemesi, inko oksit
ve gaz ykama kolonlarnda nemli bir deiiklie uramad
grlmtr.
FT prosesleri rn dalmlarna gre yksek scaklk ve dk
scaklk FT prosesleri olarak iki ana grupta toplanmaktadr. Yksek
scaklk (300-350 C) FT proseslerinde sentez gazndan haf sentetik
ham rn ve olenler elde edilmektedir. Elde edilen rnler rane
edilerek arlkl olarak benzin ve olenlere dntrlebilmektedir.
Dk scaklk FT proseslerinde ise sentez gaz dk scaklklarda
(180250 C) byk oranda ar vaks hidrokarbonlar ieren
bir sv rne dnr. Bu sv rn daha sonra hidrojenli krma
veya izomerizasyon ile dizele, yalama yalarna ve naftaya
dntrlebilmektedir. Dk scaklk proseslerinin alma basnc
14,5 MPa arasnda deimektedir[12,14].
FT teknolojileri istenilen son rn zelliklerine gre de
tasarlanabilmektedir. FT sv rnn setan says yksek olup
kkrt iermemektedir. Isl deeri, normal dizelin biraz stndedir
(10.500 kcal/kg). FT rn baz ilemlerle jet yaktna da
dntrlebilmektedir. FT ile retilen dizelin ve petrol dizelinin
temel yakt zellikleri Tablo 1de verilmitir.
Sonu olarak kmr gazlatrma tesisleri iin kullanlabilecek H
2
S
giderim teknolojileri zerine nemli bir bilgi birikimi ve tecrbe
kazanlmtr. almalarda hem lkemizde doal olarak bulunan
dolomit hem de ZnO adsorbentleri baaryla H
2
S gideriminde
kullanlmtr. Buna paralel olarak yerli tasarm ve imalat almalar
ile scak gaz temizleme nitelerine entegre edilen gaz ykama
kolonlar hem H
2
S hem de NH
3
gideriminde beklenen performans
gstermitir.
H
2
ile CO ieren sentez gazndan, FT sentezi ile katalizr varlnda
deiik hidrokarbon zincirleri (CH
4
, C
2
H
6
, C
3
H
8
vb.) retilebilmektedir.
Bilinen yaktlara gre FT ile sentezlenen yaktlarn avantajlarndan
biri kkrt ve haf aromatik hidrokarbonlar iermemesidir. Dier
yandan, elde edilen sv yakt yksek setan saysna sahiptir.
Yaplan testler, aralarda FT yakt kullanldnda aa kan
HC, CO, NO
x
ve partikl salmlarnn azaldn gstermitir.
Ayrca, FT sentez rnlerinin azotlu bileikler iermemesinden
dolay yakttan dolay NO
x
oluumu sz konusu olmamaktadr. FT
sentezi, ekzotermik bir tepkime olup, yksek miktarda s aa
kmaktadr ve reaktr tasarmlarnda snn sistemden alnmas
nemli bir parametredir. FT sentezi srasnda aa kan snn
deerlendirilmesi ile prosesin verimlilii arttrlmaktadr[1214].
ekil 5. Soma kmr ile yaplan deneylerde aa kan H
2
S miktar.
Tablo 1. FT le retilen Dizel ve Petrol Dizelinin Yakt zellikleri
zellik FT Dizel Euro IV Dizel
Younluk (kg/m
3
) 750-780 820845
Setan says 65-90 > 51
Slfr miktar (ppm) <5 <50
Isl deer, LHV (kcal/kg) 10.500 10.200
FT sentezini etkileyen en nemli faktrlerden bir tanesi katalizrn
seimidir. FT sentezinde, Fe, Co, Ni, Ru gibi eitli katalizrler
kullanlabilmektedir. FT senteziyle dizel yakt retimine ynelik
katalizr seiminde maliyet, aktivite, rnde seicilik ve allan
sentez gaz oran aral gibi zellikler gz nne alndnda,
ktrlm demir bazl katalizrlerin en uygun olduu grlmtr.
FT sentezi iin nem tayan konulardan bir dieri ise reaktr
seimidir. Sv yakt retimi sisteminde yer alan FT reaktrnn
oklu tpl sabit yatak reaktr olmasna karar verilmitir. Sv yakt
retim sisteminin ana komponentlerinin tasarmlar yaplarak imalat
almalar balatlmtr.
Katalizr optimum bileiminin belirlenmesi ve operasyon
artlarnn (basn, giri gaz bileimi, besleme gazndaki CO
2

miktar vb.) katalizr performansna etkileri konusunda almalar
gerekletirilmitir. Prosesin sv ve vaks rnleri 200 saatlik test
sresi sonucunda toplanarak gaz kromatogra cihaznda analiz
edilerek rn bileimi belirlenmitir. Gelitirilen katalizrlerin
resimleri ve elde edilen rnler ekil 6da grlmektedir.
ekil 6. FT katalizrleri ve rnler.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
63
Gelitirilen farkl karmlardaki katalizrler, deiik alardan
testlere tabi tutulmutur. Bu katalizrlere ait CO dnm deerleri
ekil 7de verilmitir. Buradan grlecei zere 100 Fe/7Cu/3K
katalizrnn iyi bir performans gsterdii belirlenmitir. Bu
katalizr kullanlarak elde edilen sv rnn hidrokarbon dalm
ekil 7 (b)de verilmi olup; karbon dalm FT dizelin karbon
dalm ile uyum ierisindedir.
youn Ar-Ge ve teknoloji uygulama almalar devam etmektedir.
Kmrn oklu retimde kullanmna ynelik dnyada halen
iletimde veya ina halinde olan ok sayda ticari tesis mevcut olup;
bunlarn says giderek artmakta ve nemli bir sektr olumaktadr.
Kmre uygun gazlatrma teknolojilerinin seimi ve uygulanmas
sistem verimlilii ve iletim kolayl asndan son derece
nemlidir. Trk kmrlerinin yksek oranda kl, kkrt, nem ve
alkali bileikler iermelerinden dolay akkan yatak gazlatrma
sistemlerinin daha uygun olaca deerlendirilmektedir.
Projede, biyoktle ve kmr karmlarndan sv yakt retimi
ile ilgili teknolojilerin gelitirilmesi ve sonularn pilot lekte
demonstrasyonu hedeenmi ve ara sonular burada zetlenmitir.
Projenin nihai hede, lkemizde kurulacak nc bir ticari tesisin
yerli imknlarla tasarm ve kurulumuna girdi salayacak verilerin
elde edilmesidir. Dier yandan Trk kmrleri, zellikle Afganistan,
Pakistan ve Hindistan kmrleri ile yakn zellikler gstermektedir.
Dnyadaki toplam kmr rezervlerinin yaklak yarsnn linyit
olduu dikkate alnrsa, Trk kmrleri ile ilgili gelitirilebilecek
teknolojilerin, kk modikasyonlar ile, yurtd pazarlarda da
uygulanabilecei ngrlmektedir.
KAYNAKLAR
[1] BP Statistical Review of World Energy, http://www.bp.com/
statisticalreview, 2011.
[2] Trkiye Elektrik Enerjisi (TEA) 10 Yllk retim Kapasite
Projeksiyonu (2011 2020), Kasm 2011.
[3] Elektrik Piyasas Raporu (EPDK), 2010.
[4] Burnard K., Bhattacharya S., Poper Generation from Coal:
Ongoing Developments and Outlook 2011, IEA , Paris.
[5] http://www.gasication.org/
[6] Gimbun J., Chuah T.G., Fakhrul-Razi A., Choong S.Y.,
The Inuence of Temperature and Inlet Velocity on Cyclone
Pressure Drop: A CFD Study, Chemical Engineering and
Processing, Vol.44, pp.7-12, 2005.
[7] Syed, M., Soreanu, G., Falletta, P., Bland, M., Removal of
hydrogen sulde from gas streams using biological processes
- A review, Canadian Biosystem Engineering, Vol.48, pp.
2.1-2.14, 2006.
[8] Lew, S., Jothimurugesan, K. K., Flytzani-Stephanopoulos,
M., High-Temperature H2S Removal from Fuel Gases by
Regenerable Zinc Oxide-Titanium Dioxide Sorbents, Ind.
Eng. Chem. Res., Vol.28, pp.353541, 1989.
[9] Westmoreland, P.R., Harrison, D.P., Evaluation of Candidate
Solids for High-Temperature Desulfurization of Low-Btu
Gases, Environmental Science & Technology, Vol.10,
pp.659-661, 1976.
[10] Swisher, J. H., Schwerdtfeger, Review of Metals and Binary
Oxides as Sorbents for Removing Sulfur from Coal- Derived
Gases, Journal of Materials Engineering and Performance,
Vol.1, pp.399- 408, 1992a.
[11] Swisher, J. H., Schwerdtfeger, Thermodynamic Analysis
of Sorption Reactions for the Removal of Sulfur from Hot
Gases, Journal of Materials Engineering and Performance,
Vol.1, pp.565-571, 1992b.
[12] Spath, P. L., Dayton, D. C., Preliminary Screening
Technical and Economic Assessment of Synthesis Gas to
Fuels and Chemicals with Emphasis on the Potential for
Biomass-Derived Syngas, National Renewable Energy
Laboratory, Technical Report, NREL/TP-510-34929:2003.
ekil 7. (a) FT katalizrlerinin performans testleri (b) FT rnnn
hidrokarbon dalm.
(a)
(b)
4. SONU
Gnmzde evresel kstlar ve ekonomik nedenlerden dolay
enerji tasarrufu ve enerjinin verimli kullanm ile yenilenebilir
enerji kaynaklarnn maksimum dzeyde kullanm byk nem
arz etmektedir. Bununla birlikte kmr, grnr gelecekte enerji
sektr iin en yaygn kullanlan enerji kayna olarak kalacaktr.
Ancak, evresel kstlar kmrn temiz ve daha verimli kullanm
iin yeni teknolojileri gerektirmektedir. Bu kapsamda gazlatrma
teknolojileri ve oklu retim uygulamalar ne kmaktadr.
Son yllarda, temiz kmr teknolojileri kapsamnda kmr
kaynaklarndan ileri dnm teknolojileri kullanlarak elektrik, sv
yakt ve eitli kimyasallar elde etmek ve bunlarn temiz ve verimli bir
ekilde enerji retimi, ulam ve dier sektrlerde kullanmna ynelik
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
64
[13] Dry, M. E., Fischer-Tropsch Reactions and The Environment,
Appl. Catal. A.: Gen., Vol.189, pp.185-190, 1999.
[14] Collot A.G., Clean Fuels from Coal, IEA Clean Coal Centre,
London, pp.27-31, 2004.
SUMMARY
Turkiye is highly dependent on both imported energy resources and
energy producing technologies. Turkiye with growing economy and
increasing population is getting more dependent of abroad year
after year. Using domestic resources and developing new energy
technologies are great importance for decreasing the dependence
and satisfying the energy security. Clean coal technologies and
polygeneration applications are important alternatives in terms
of producing clean fuels acceptable for energy and environment,
decreasing the dependence of imported oil and providing fuel
diversity. In this article, intermediate results of an ongoing project,
supported by TUBITAK under the frame of 1007 Programme Liquid
Fuel Production from Biomass and Coal Blends are presented. In
the project, technology development on liquid fuel production from
domestic resources coal and biomass blends and demonstration of
results on pilot scale are aimed. In this frame, applied R&D activities
on polygeneration applications such as converting syngas into
liquid fuels by gasication technologies, gas cleaning technologies,
gas separation and conditioning technologies and Fischer-Tropsch
synthesis and also using syngas on power generation are carried
out. The main aim of the project is to obtain the input data for a
agship project to be designed and constructed in the later stage.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
65
BYOGAZ PROJELER N FZBLTE HAZIRLANMASI VE
DEERLENDRME KRTERLER
Ferit IIK
BIOTEK Endstri Sanayi Tesisleri
Danmanlk Taahht ve Tic. Ltd. ti.
Evren DNMEZ
BIOTEK Endstri Sanayi Tesisleri
Danmanlk Taahht ve Tic. Ltd. ti.
ZET
Enerji; sosyal, ekonomik ve evresel geliimi dorudan etkileyen
bir faktr olup, lkelerin byme, kalknma ve gelime stratejilerinin
belirlenmesinde vazgeilmez bir ihtiyatr. Dnyadaki temel enerji
ihtiyalarnn byk ksmn karlayan fosil yaktlar (kmr, doal
gaz ve petrol trevleri) gerek sera gaz etkisi ile kresel snma
gerekse srdrlebilir enerji ihtiyacn karlama noktalarnda gn
getike nemli bir sorun haline gelmektedir. Bu durum, temiz ve
srdrlebilir enerji kaynaklar aray noktasnda Yenilenebilir
Enerji Kaynaklar (YEK) kullanm ve deerlendirilmesi alternatini
ortaya karmaktadr. YEK doal srelerde var olan ya da ortaya
kan ve oluum kayna tkenme hzndan daha abuk ekilde
yenilenen evre dostu kaynaklar olarak tanmlanabilir. Dorudan
veya enerjinin bir baka formuna dntrlerek kullanlabilen
bu kaynaklar gne , rzgr, su gc, biyolojik kkenli atklar
(biyoenerji) ve jeotermal olarak rneklendirilebilir.
Kullanm insanlk tarihinde ok eskilere dayanan, geni bir
retim potansiyeli ve eitlilie sahip olan biyoenerji, organik
ierikli kat ve sv kaynaklarn canl organizmalar ya da bunlarn
metabolik yan rnlerinden elde edilmesi sonucunda oluan bir
yenilenebilir enerji trdr. Biyogaz, biyodizel, biyoetanol ve
biyoktle olarak deerlendirilme alternati bulunan biyoenerji
artan enerji ihtiyac ve bu ihtiyac karlama noktasnda hzla
ilerleyen teknolojik gelimeler nda nemini her geen gn
artrmaktadr. Bu bildiri kapsamnda, mevcut biyogaz teknolojileri
zerine doru bir yaklam sergilemek iin n grlen zibilite
analizi uygulamalarnda dikkat edilmesi gereken nemli hususlara
deinilecektir. Bir biyogaz zibilite almas rnei (1) tesis
ziyareti ve rnek numune alma; (2) atk karakterizasyonu analizi;
(3) tesis yeri deerlendirme analizi; (4) teknoloji deerlendirme
analizi; (5) ekonomik analiz; (6) Ekonomi-evre-Sosyal (ES)
uygunluk analizi (7) neriler ve (8) raporlama kapsam ve
erevesinde geni olarak analiz edilecektir.
Anahtar Kelimeler: Yenilenebilir Enerji Kaynaklar, Biyoenerji,
Biyogaz, Fizibilite Analizi, ES Analizi
1. GR
Enerji; sosyal, ekonomik ve evresel geliimi dorudan etkileyen
bir faktr olup, lkelerin byme, kalknma ve gelime stratejilerinin
belirlenmesinde vazgeilmez bir ihtiyatr. Dnyadaki temel enerji
ihtiyalarnn byk ksmn karlayan fosil yaktlar (kmr, doal
gaz ve petrol trevleri) gerek sera gaz etkisi ile kresel snma
gerekse srdrlebilir enerji ihtiyacn karlama noktalarnda gn
getike nemli bir sorun haline gelmektedir. Bu durum, temiz ve
srdrlebilir enerji kaynaklar aray noktasnda Yenilenebilir
Enerji Kaynaklar (YEK) kullanm ve deerlendirilmesi alternatini
ortaya karmaktadr. YEK doal srelerde var olan ya da ortaya
kan ve oluum kayna tkenme hzndan daha abuk ekilde
yenilenen evre dostu kaynaklar olarak tanmlanabilir. Dorudan
veya enerjinin bir baka formuna dntrlerek kullanlabilen
bu kaynaklar gne , rzgr, su gc, biyolojik kkenli atklar
(biyoenerji) ve jeotermal olarak rneklendirilebilir.
Kullanm insanlk tarihinde ok eskilere dayanan, geni bir retim
potansiyeli ve eitlilie sahip olan biyoenerji, organik ierikli kat
ve sv kaynaklarn canl organizmalar ya da bunlarn metabolik
yan rnlerinden elde edilmesi sonucunda oluan bir yenilenebilir
enerji trdr. Biyogaz, biyodizel, biyoetanol ve biyoktle olarak
deerlendirilme alternati bulunan biyoenerji artan enerji ihtiyac
ve bu ihtiyac karlama noktasnda hzla ilerleyen teknolojik
gelimeler nda nemini her geen gn artrmaktadr.
Biyoenerji retiminde nemli bir potansiyele sahip olan biyogaz
teknolojisi organik kkenli atklarn (kentsel kat atk, hayvan
gbreleri, bitki atklar, artma amuru vs.) oksijensiz ortamda ve
kapal bir sistem ierisinde fermantasyonu sonucu, bileiminde
metan ve karbondioksit bulunan ve biyogaz olarak adlandrlan
bir gaz karm oluturma prosesidir. Biyogaz, elektrik enerjisine
dntrlebilme olana yannda s enerjisi olarak dorudan
kullanlabilir. Sistemden kan amur karbon miktar asndan
dk, azot ve fosfor bakmndan zengin bir gbre rn olarak
tarm alannda kullanlabilir. Temel olarak bir biyogaz tesisinin
yararlar aadaki ekilde zetlenebilir:
letmede aa kan atklarn geri kazanm ve enerji
dnmn salama,
Elektrik ve s enerjisi retme,
Organik gbre retme,
retilen elektrik enerjisi (kW) bana karbon ve/veya yenilenebilir
enerji kredisi salama.
Tipik bir biyogaz tesisi akm emas ekil 1deki nitelerden
olumaktadr.
2. BYOGAZ PROJELER N FZBLTE ALIMASI VE
DEERLENDRME KRTERLER
Atk karakterizasyonuna bal olarak uygulanabilir bir biyogaz
teknoloji seimi hususunda doru bir yaklam sergilemek,
yaplabilecek bir zibilite analizi almas neticesinde son derece
mmkndr. Analiz almasnda performans deerlendirme
kriterleri projeden projeye farkllk gsterebilir. Bu balamda,
tarmsal, hayvansal veya gda kkenli organik atklar iin
uygulanabilecek rnek bir alma aadaki kapsam ve ierik
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
66
ekil 1. Biyogaz tesisi akm emas.
dorultusunda gerekletirilebilir:
a) letme / tesis ziyareti ve rnek numune alma
b) Atk karakterizasyonu analizi
c) Tesis yeri deerlendirme analizi
d) Teknoloji deerlendirme analizi
e) Ekonomik analiz
f) ES (Ekonomi-evre-Sosyal) uygunluk analizi
g) neriler
h) Raporlama
2.1. letme Tesis Ziyareti ve rnek Numune Alma
Biyogaz projesi kapsamnda yer alan zibilite analizinin temel
amalarndan biri iletmede aa kan atk sorunun zmn
evre ynetimine uyumlu ve srdrlebilir bir izgide salamaktr.
Bu ama dorultusunda, zibilite analiz almasnda ilk adm
tesis ziyareti yaplarak iletme ve/veya retim prosesinin detayl
olarak incelenmesi, aa kan atk kaynaklarnn tespiti,
miktar ve kalitelerinin zellikli olarak belirlenmesi olacaktr. Atk
karakterizasyonu analizi iin ihtiya duyulacak rnek numuneler
Kat Atklarn Kontrol Ynetmeliinde yer alan numune alma ve
analiz yntemleri kapsam dorultusunda toplanmaldr.
Atk numune rneklerinin toplanmas ve analiz edilmesi alma
btnnn nemli bir parasdr. Bu yzden, analizlerin doru
yaplabilmesi ve yorumlanabilmesi asndan zel sektr-niversite
veya zel sektr-akredite laboratuvar i birlii yaplmaldr.

2.2. Atk Karakterizasyonu Analizi
Fizibilite analizi almas olarak bu aamada toplanan atk numune
rneklerinin mevcut ziksel ve kimyasal zellikleri yannda biyogaz
retim potansiyel analizi deerlendirilecektir. Atk karakterizasyonu
analizi aadaki parametreler erevesinde uygulanabilir:
Fiziksel Analiz: Atk miktar (ton/gn) ve debisi (m
3
/gn)
Kimyasal Analiz:
- Toplam Kat Madde (TKM)
- Toplam Uucu Kat Madde (TUKM)
- Toplam Askda Kat Madde (TAKM)
- Toplam Uucu Askda Kat Madde (TUAKM)
- Kimyasal Oksijen htiyac (KOI)
- Toplam Azot (TN)
- Amonyak Azotu (NH
3
-N)
- Toplam Fosfor (TP)
- pH
Biyogaz Verimi Testi: Biyokimyasal Metan Potansiyel (BMP) analizi
2.3. Tesis Yeri Deerlendirme Analizi
Biyogaz tesisi kurmak iin gerekli olan alan ihtiyac, atk proli,
uygulanacak teknoloji ve proses tasarmna bal olarak
deimektedir. Bu yzden, zibilite analizi erevesinde proje
kapsamnda kullanlacak atk kaynaklarnn nitelik ve miktar ierikleri
yannda transfer, nakliye ve depo artlar belirlenmeli, kurulum iin
dnlen saha analizinin arazi yaps, teknik zibilitesi (mevcut
altyap uygunluu, ebeke yaknl) ve ekonomik uygunluu
erevesinde deerlendirilip incelenmelidir.
2.4. Teknoloji Deerlendirme Analizi
Atk karakterizasyonuna uygun ok eitli biyogaz teknoloji
alternatieri bulunmakla birlikte, bu teknolojiler aada gsterilen
proses ve iletme zelliklerine gre farkllk gsterebilirler:
Atk kuru madde (KM) ierii : Islak sistem (< %15 KM)
Kuru sistem (> %20 KM)
letme scakl : Mezolik sistem (~35
o
C)
Termolik sistem (~55
o
C)
Proses kademe says : Tek kademe
ki kademe
letme sistemi : Srekli besleme
Kesikli besleme
Proje kapsam erevesinde yukarda belirtilen teknoloji
alternatieri atk karakterizasyonu analiz sonular dorultusunda
deerlendirilmelidir. Teknoloji deerlendirme analizi almasnda
yaplabilecek temel ilemler aadaki ekilde zetlenebilir:
Temel proses zelliklerini belirleme,
Proses tasarm,
Ktle ve enerji denge analizi,
Proses akm emas (blok ema) tasarm,
Dier fonksiyonel tanmlamalar (proses iletme performans,
kimyasal kullanm ihtiyac, evresel faktrler, vb.).
2.5. Ekonomik Analiz
almann bu ksmnda zibilite analizi kapsamnda deerlendirilen
atk ynetimi ve/veya atktan enerji retim teknoloji alternatinin
ekonomik analizi gelir ve gider dengesi asndan yaplmaldr.
Her bir teknoloji alternati aadaki performans gstergeleri ve
ekonomik kriterler erevesinde deerlendirilebilir:
Kurulum (ilk yatrm) maliyet analizi,
Yllk iletim ve bakm/onarm maliyet analizi,
Potansiyel enerji kullanm ve retim maliyet analizi,
kincil atk (gbre) deerlendirme fayda ve maliyet analizi ve
Karbon ve/veya yenilenebilir enerji kredi fayda ve maliyet analizi.
Teknoloji deerlendirme ve ekonomik zibilite analizi yukarda
belirtilen gsterge ve kriterlerin SWOT (StrengthsWeaknesses
Opportunuties-Threats) analizi nda allmaldr. Teknolojilerin
sahip olduu stn ve zayf noktalar, uygulanabilirlii noktasnda dikkate
alnmas gereken risk ve olanaklar detayl olarak deerlendirilmelidir.
Performans gstergelerini etkileyen deikenler iin ayrca duyarllk
analizi (sensitivity analysis) yntemi uygulanabilir.
2.6. ES (Ekonomi evre Sosyal) Uygunluk Analizi
Biyogaz projesinin zibilitesi ve uygulanabilirlii teknoloji seimi ve
ekonomik analizi yannda srdrlebilirlii ile de dorudan ilikili
olacaktr. Bu erevede srdrlebilirlik tanm projelerin ekonomi,
evre ve sosyal deerler asndan bulutuu ortak nokta ile
ifade edilebilir. Ekonomi - evre - Sosyal Uygunluk Analizi (Triple
Bottom Line) olarak bilinen bu kavram graksel olarak ekil 2de
gsterilmektedir.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
67
Tablo 1. ES Analiz eleri
Ekonomi - Maliyet Sosyal Etkinlik evre eleri
Planlama Kamuoyu algs Hava kalitesi
Tasarm Estetik Grlt kirlilii
Yatrm Koku ve grlt Toprak kalitesi
letme Trak Enerji kullanm
Bakm ve onarm Kamu sal ve gvenlii
Sera gaz
emisyonu
letme ve rn gelirleri stihdam
ekil 2. ES analiz kavram.
Fizibilite analizi almasnda uygulanabilecek teknoloji alterna-
tierinin ES analizine uygunluu bu ksmda detayl olarak ara-
trlmaldr. Bu uygunluk genel anlamda:
Maliyet ve gelirler asndan ekonomi,
Kamu ve toplumu yakndan ilgilendiren sosyal uygunluk ve
klimsel deiim ve sera gaz emisyonlar azalm etkilerini ieren
evre
bileenleri dorultusunda olacaktr. Tablo 1 bu ksmda
incelenecek ES analiz elerini performans kriterleri erevesinde
tanmlamaktadr.
ve sonu deerlendirme konularnda karlkl mzakere gz
nnde tutulmaldr.
3. SONU
Dnya genelinde enerji talebinin gittike artmas, konvansiyonel
temel enerji kayna olan fosil yaktlarnn tkenmekte olmas
ve kullanmnn evre sorunlarn st dzeye karmas enerji
retiminde yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarna rabeti gn
getike artrmaktadr. Yenilenebilir enerji kaynaklar arasnda
nemli bir yeri olan biyogaz teknolojisi gelimi lkelerde tarmsal ve
endstriyel bakmdan uygulanmakta olup, Trkiyede halen gelime
srecindedir. Buna karlk, yenilenebilir enerji yasas ile belirlenen
10 yl alm garantisi ve yeni yat destekleri lkemizde biyogaz
teknolojisine yatrm yapmaya olan ilgiyi artrmaktadr. Trkiyede
biyogaz teknolojisine olan ilginin artmasna bal olarak tasarm
planlanan tesislerin uygun dorultuda yaplmas ok nemlidir. Bu
erevede yatrmcnn bu tr tesislere neden yatrm yaptn ve
buna karlk dikkate almas gereken temel performans kriterlerini
anlamas gerekmektedir. Yatrm karar almadan nce, sahip olunan
atk kayna ve miktarna bal olarak atk enerji gbre denge
analizi ve tesisin fayda - maliyet analizini ieren bir n zibilite
almas gerekliliine nem verilmelidir. Bu kapsam ve erevede
byle bir alma biyogaz teknolojisine hkim, tecrbesi st dzeyde
olan, ilgili dzenlemeler ve ynetmelikleri iyi bilen uzman bir kurulu
desteinde yaplmaldr.
SUMMARY
Energy, a factor directly affecting social, economic, and environmental
development, is an essential need in determining growth, progress,
and development strategies of countries. Meeting basic energy
demands of most part of the world, fossil fuels in the form of coal,
natural gas, and petroleum derivatives are increasingly becoming
a signicant problem on both global warming by the effect of
greenhouse gases and sustainable energy needs. Seeking through
clean and sustainable energy sources has revealed the alternative
use and evaluation of renewable energy sources. Renewable energy
sources, which exist or emerge through natural processes and have
a high regeneration rate than that of depletion rate, can be described
as environmentally friendly sources. These sources of energy
can directly be used or converted to another form of energy, and
exemplied as solar, wind, hydro-power, bioenergy (biological waste),
and geothermal. Based on the diversity of production potential and
use a wide range of ancient roots in human history, bioenergy is a type
of renewable energy whose energy is obtained from sources that are
organic content of solid and liquid, living organisms, or their metabolic
by-products. Meeting the worlds growing energy needs in the light of
rapidly advancing technological developments, bioenergy in the form
of biogas, biodiesel, bioethanol, and biomass is receiving increasing
attention each passing day. Within the scope of this paper, important
issues to be considered in the feasibility analysis proposed will be
addressed to exhibit an accurate approach on the existing biogas
technologies. An example of a biogas feasibility study will largely be
analyzed within the scope of (1) plant visit and sampling; (2) waste
characterization analysis; (3) site evaluation analysis; (4) technology
evaluation analysis; (5) economic analysis; (6) triple bottom line (TBL)
analysis (7) recommendations; and (8) reporting.
Keywords: Renewable Energy Sources, Bioenergy, Biogas,
Feasibility Analysis, Triple Bottom Line Analysis
ES veri analizi bulgular, SWOT analizi ile ayn paralelde
deerlendirilip optimum teknoloji seimine katk salayacaktr.
2.7. neriler
Performans kriterleri erevesinde yaplan, analiz almas
srasnda ortaya kan ve dikkate alnmas gereken hususlarn
nem dereceleri neriler dorultusunda deerlendirilmelidir.
2.8. Raporlama
alma sonucu elde edilen bilgi ve veriler nda ortaya kan
sonular nal raporu olarak sunulmaldr. Final raporu biyogaz
proses ve tesis tasarm almasna k tutacak dokmanlar
ieren proses ve performans verileri, giri - k ktle ve enerji
denge analizi, maliyet tahminleri, ekonomik hesaplamalar, proses
akm emalar ve fonksiyonel tanmlamalar gibi alma sonularn
kapsamaldr. Ayrca, nal raporuna ilave olarak analiz sonularn
zetleyen ilgili bir sunum almas yaplmal, gerekli deiiklikler







EVRE DOSTU
ETKN MALIYET
SOSYAL
UYGUNLUK
Srdrlebilirlik
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
68
UZAKTAN OKUMA TEKNOLOJLER
Gkhan YANMAZ
Siemens San. ve Tic. A..
ZET
zelletirmeler Trkiyenin ekonomik yapsnda ciddi deiikliklere
neden olmakta ve enerji dnyasna yeni sermaye gruplarn
kazandrmaktadr. Yatrmlarn geriye dn ise ayn hzda
olamamaktadr. Enerji retiminden son kullancya ulamasna
kadar oluan dngde lmleme nemli bir kriterdir. lmleme
iin uzaktan okuma anahtar kelime haline geliyor. Ucuz ve hzl
uygulamas nedeniyle mobil teknolojiler GSM/GPRS byk bir
avantaj salamaktadr. Uzaktan okuma yapan birimlerin artmas,
mobil ebekelerin ziksel snrlarna kadar zorlamakta ve yeni
uygulamalar ve lmlemelerin n kapatlmaktadr.
Yalnzca okuma deil, okunmu olan bilgilerin analizi,
deerlendirilmesi, anlalr veri haline getirilmesi ayr bir IT
uzmanl dourmaktadr. Deiik idarelerin zel sistem tasarm
ise milli kaynaklarn bouna harcamas ve karmaklamasna
neden olmas kanlmazdr. Tek altyap kullanarak birden fazla
sistem okunabilmekte, kontrol edilebilmekte ve anlaml veri haline
sokabilmektedir. Sadece saya deil, sensrler (s, kontakt vb.)
btn olarak bir araya gelerek uzaktan okunur.
Bu bildirinin amac, enerji sektrnn IT ile tam anlamyla
kaynatn gstermek ve deiik iletiim teknolojilerinin enerji
sektr iin rettii zmleri tantmaktr.
DEEN ENERJ TRENDLER
Enerji altyaps son yllarda ciddi deiiklikler yaamaktadr. retim
eitlilii artarken, yaps da deimektedir. letim teknolojileri
daha yksek deerlerde tanrken, Yksek Gerilimli Doru
Akm (HVDC) en nemli trendlerden biri iken, uzaktan akll
okuma datm alannda dier nemli bir trend olmaktadr. Datm
ebekelerinde tek ynl enerji datm ift ynde ileyen ve
tketirken reten son kullanclar bize tantrd.
Teknolojilerin yan sra toplumsal mega trendler de enerji dnyasn
zorlamaktadr.
Birlemi Milletlerde yaplan projeksiyonlarda 2020 ylnda dnya
nfusunun 7.5 milyar olaca ve bunun % 60ndan fazlasnn
ehirlerde yaayaca, 2025e kadar ise 27 tane mega kent (nfusu
10 milyondan fazla olan) oluaca ngrlmektedir. Bu artlar
ehirlerdeki tketimi artrmakla beraber, datm ebekelerinde
ciddi skntlar da beraberinde getirecektir.
Artan enerji gereksinimi, giderek azalan doal kaynaklardan
salanmaktadr. Geen yzylda snrsz olarak grnen akaryakt,
kmr vb. fosil yaktlardan salanyordu. Bugn iin akaryakt ve
gaz kaynaklarnn % 70i toplam says 5i gemeyen lkelerde
bulunmaktadr. Toplum medeniletike, modern yaama altka
daha ok enerji kayna kullanmakta ve bu lkelerde oluabilecek
en ufak deiiklik fosil yaktlarda ani yat deiimlerine ve
paralelinde de toplumda ciddi etkilere neden olmaktadr (artan
yatlar, kaynak eriim skntlar, kesintiler vb.).
Doa da kendisini beklentileri bitip tkenmeyen insandan korumaya
alyor. Artan sera gazlar, iklim deiiklikleri vb. evre faktrleri geen
yllarda enerji salama tarzmz deitirmemiz gerektiini anlatt. Artk
Yeil ve Temiz enerji aray her geen gn artmaktadr.
Yukarda anlatlan tm bu deiimler enerji ebeke yapsn,
retimden tketimine kadar ciddi deiikliklere neden olmaktadr.
ELEKTRN YEN AI
19. yzylda tantk elektrikle ve bugne kadar ciddi deiimler
yaand. Elektriin ilk anda toplumlar elektrik enerji kaynana
yakn yerlemekteyken, byyen ehirler ve yetmeyen kaynaklar
nedeniyle retim ve iletim tarz farkllat.
Elektriin Yeni a tketicilerin aslnda birer retici olabilecei
sav ile ortaya kmtr. Gne panelleri, yakt hcreleri, s
kaynaklarndan buhar trbinleriyle elde edilen enerji yeni bir
tanm ortaya atmtr: Prosumer yani reten Tketici. Eskiden
tek ynl olan datm ebekeleri ift ynl, tek ynl olan
sayalarn ift ynl olma zorunluluunu getirdi. Yenilenebilen
enerji kaynaklar, ift ynl enerji ak, yk nceden tahmin
etme ve retim planlamalar Yeni a anlatmaktadr.
Kaynaklarn snrsz olmad bilinci, planl, tketici alkanlklarn
deitirmeye ynelik cazibe merkezleri tasarlanmas hep bu
dnemin rnleridir.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
69
AKILLI EBEKE VE BLMN KAYNAMASI
Son yllarda akll ebeke enerji ile anlmaktadr. Birok ortamda
farkl tanmlansa da, uzaktan ebekeyi ynetebilme, analiz
edebilme ve raporlayabilme ortak yararlar grnmektedir.
Akll ebekelere ilk adm olarak uzaktan saya okuma
grnmektedir. Sadece elektrik deil, gaz, su, atk su hizmetleri,
ksaca sayala okunabilen tm hizmetler tek platform zerinden
okunabilir, tasnif edilebilir ve bir sonraki aamaya (faturalandrma,
rapor, analiz vb.) tanabilir.
ebekelerin ynetiminde biliim teknolojileri her geen gn daha ok
kullanlmasyla beraber saya okuma sistemi, enerji kurulularnn
biliim sistemine (SCADA, abone ynetimi, talep ynetim sistemleri,
faturalandrma, varlk ynetimi) entegre edilmitir.
Bilgilerin eskisinden daha hzl ve hatasz olarak okunmas
tketiciye gven alar, enerji reten ve datan kurumlar daha
verimli alma frsatn elde etmektedir.
BUGNN UZAKTAN OKUMA ZMLER
Daha nce tek idarenin bilgileri okunurken, yeni nesil uzaktan okuma
sistemleri ok sayda idarenin bilgilerini okuyabilmekte ve daha az
kaynakla daha fazla bilgi toplama olanan salamaktadr.
Basit bir rnek zerinde kir yrtelim: Bir hanede elektrik, su ve
gaz tketimini len farkl idarenin sayalar bulunsun. Her
saya saysal olmas durumunda ortak haberleme balantsndan,
rnein elektrik sayac hem kendi saya bilgilerini hem de dier
sayalarn bilgilerini bal bulunduu merkeze iletebilir. Baz
durumlarda veri younluunu azaltmak amacyla Konsantratrler
kullanlmaktadr.
Bilgileri alan merkez, veri paketinin iinden her idareye istei
zerine Ham Veri olarak bilgileri aktarmaktadr. dareler kendi
aralarnda anlatklar bir bedel zerinden muhasebelemektedir.
Bu sayede gereksiz yere ayr ebekeler, modemler, kartlar,
balantlar bina iin kablajlar vb. ile ilgilenmek durumda kalmazlar.
Telekom operatr ise daha az kritik kaynan (hat kapasiteleri
vb.) kullanr.
Merkezdeki veriler ise faturalandrma, envanter/demirba, Cora
Bilgi Sistemi, SCADA, Saha Ekip Ynetim Program vb. biliim
sistemleriyle bilgi paylamna girer.
Son kullanc ise hem evinde bulunan bir panel zerinden evindeki
tketimleri izleyebilir, analiz ettirebilir ve nlem almasnda yardmc
olabilir, hem de herhangi bir bilgisayar ve tabletten de bu bilgilerini
internet ortamnda izleyebilmektedir.
Tm bu zmde biliim teknolojileri ortaya kmaktadr ve eski
alkanlklarn deimesine yol amaktadr.
Gnmzde uygulanabilen saya okuma ve ynetim sistem yap
talarn aadaki ekilde grlebilir.
Mterilerden daha fazla bilgi alabilmek iin sahada daha
fazla bilgi alnmaldr. Gelen bilgi miktar ise saha hakimiyetini
salayacandan eskiden kullanlan birka kbps (kilo bit per
second) yeterli gelmemektedir.
LETM TEKNOLOJLER
Akll ebeke yapsnda deiik iletiim teknolojileri kullanlmaktadr.
Ortam koullarnda bal olarak ou zaman tek zm yeterli
olmamakta ve karma iletiim altyaplar kullanma zorunluluu
ortaya kmaktadr.
Sahadan toplanacak bilgiler enerji kalite sistemlerinde, kontrol
merkezinde, saya ynetimi, varlk spervizrl gibi yap
talarnda veriler deerlendirilir.
Tm bu teknolojiler sahada bulunma miktarna ve performansna
bal olarak yeniden deerlendirilmelidir.
Kullanm amacna bal olarak bant geniliinin ne kadar kritik
olduu belli olmaktadr.

Ev Otomasyon a
sayesinde tketiciye
seme olana
salanr / Tercihler

Gaz , Elektrik
ve Su
Haberleme

Internet Enerji
Bilgi Hizmetleri

Akll Saya Sistem Arka
Ofisi

Kuruma Saya Veri
Ynetimi (MDM)

iin arayzler salanr

Ev ii Enerji
Kontrol

KULLANIM GEREKSNMLER
Uygulamalara gre gereksinimler deiiklik gstermektedir.
Bunlarn arasnda gvenlik, bant genilii gvenirlii, gecikme ve
kesintisiz g kayna gibi gereksinimler saylabilir. Uygulamalar
gerilim seviyesine gre de farkllk gstermektedir. Alak gerilim ve
orta gerilim akll ebekeler iin ncelikli olmaktadr.
Sahada bulunan Alak Gerilim uygulamalar zet olarak:
Uzaktan Saya Okuma
Dorudan Yk Kontrol
Gerek Zamanl Fiyatlandrma
E-Ara arj Altyaps
Uzaktan Saya Okuma ebeke Ynetimi
Uzaktan Hizmete Balanma ve Kesme
Talep Karlama
Sahada bulunan Orta Gerilim uygulamalar zet olarak:
Otomatik Fider Anahtarlanmas
Hata Akm Endikasyonu
Uygulamalar Gereksinimler (kaynaka: UTC den NBT RFI ye yantlar, Temmuz 2010)
Gvenlik Bant Genilii Gvenlik Gecikme Kesintisiz GK
Otomatik Saya Okuma
(OSOS - AMR)
Yksek 14 -100 kBps / Nokta 99.0 - 99.99 % 2000ms 4 saatte kadar
Dorudan Yk Kontrol
(DLC)
Yksek 14 -100 kBps / Nokta 99.0 - 99.99 % 2000ms 4 saatte kadar
Gerek Zamanl Fiyatlandrma Yksek 14 -100 kBps / Nokta 99.0 - 99.99 % 2000ms 4 saatte kadar
Dank retim Yksek 9.6-56 kBps 99.0 - 99.99 % 300-2000ms 1 saatte kadar
Kiisel Elektrikli Aralar
arj etme
(evlerde / stasyonlarda)
Orta 9.6-56 kBps 99.0 - 99.90 %
2000ms - 5
minutes
1 saatte kadar
AMI ebeke Ynetimi Yksek 56 - 100 kbps 99.00% 1000-2000ms 4 saatte kadar
Uzaktan abone bala / kes Yksek 56 - 100 kBps 99.00 % 500-5000ms 0 saat
Talep Ynetimi Yksek 56 kbps 99.00% 2000 ms 0 saat

ZET YKSEK Birka 100kBps 99% 99,99% 300ms 4 saate kadar
Bant genilik beklentileri dk, gvenlik ve gecikme
beklentileri orta derecede
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
70
Gerilim ve Akm Kontrol
Kesinti ve Arza Ynetimi
Transformatr Ynetimi
Datm Sistemleri Varlk Ynetimi
Acil Duruma Yant (ses ve veri)
Gc Otomasyonu
Alak gerilim konu balklarnda dikkat eken nokta, gvenlik
beklentisi yksek, iletiim ortam birka 100 kbps, gvenilirlik %
99.99a kadar bekleniyor; gecikme en fazla 300 ms ve kesintisiz
g kaynann 4 saatte kadar olmas gibi gereksinimler ortaya
kmaktadr.
Orta gerilim konu balklarnda ise dikkat eken nokta, gvenlik
beklentisi ayn alak gerilimdeki gibi yksek, iletiim ortam mega
bit seviyesine ykselmektedir. Gvenirlik % 99.999a kmakta,
gecikme en fazla 300 ms ve kesintisiz g kaynann 72 saatte
kadar olmas gibi gereksinimler ortaya kmaktadr.
GEREKSNMLERE CEVAP VERMEK
Uzaktan okuma sistemlerinde (r. saya okuma) beklentilere cevap
verebilmek bugn iin yaygn olarak kullanlan GPRS (maks. 4 x
14,4 kbps) veya dk hzl kiralk hatlarla yol almak uzun vadede
olanaksz. En az bir ka 100 kbps (alak gerilim) ve birka Mbps
(Orta Gerilim) salayabilecek teknolojiler kablo bakr iin en az DSL,
AG enerji iletim hatlar, ber optik hatlar (Metro Ethernet hatlar),
kablosuz ortamda ise 3G (UMTS), WiMAX dikkate alnmaldr.
Veri younluuna bakldnda saha bilgileri belirli bir noktaya
konsolide edilerek, byk veri paketleri bir st dzey iletiim
ortamna; rnein metro ethernet zerinde kontrol merkezine
balanmas daha uygun olacaktr.
Tek idare yerine birden fazla idarenin saya bilgileri sahadan
alnacaksa, mevcut yaygn kullanlan sistemler yetersiz
kalacaktr. Ayrca son kullanc tarafnda ortak haberleme sistemi
oluturulmaldr.
SAYATAN FAZLASI
Uzaktan okumann hep sayalar iin yaplaca varsaylyor. Bunun
dnda baka okuma gereksinimleri oluturulmuyor mu?
Net bir ifade ile ok daha byk bir dnya var. Sayac okuyan kurum,
doru iletiim altyaps olmas halinde okuma alanndaki tm verileri
izleyebilir, okuyabilir, alglayabilir, iletilebilir ve kontrol merkezlerinde
deerlendirebilir; ksaca komple bir telemetri sistemi oluturabilir.
Saya yannda alan iindeki s, kontak, aydnlatma vb. evre
konular ayn hattn zerinde okunabilir. letiim altyaps tam
performans salamak iin yeterli bant genilii gerekecektir.
Dier bir konu bal ise proller. Son kullanc prolleri zamannda
grebilmek iin ya kk data paketleri ok sk, ya da byk data
paketleri daha az miktarda iletilir. Her trl durumda hzl ve bant
genilii yeterli sistemler gereksinimi doacaktr.
HEDEF AKILLI EBEKE SE
Uzaktan okuma iin iletiim yatrmlar planlarken akll ebekeye
gidiat da dnerek amaca uygun altyap tasarlanmaldr.
En doru yaklam, olabildiince, neredeyse snrsz kapasitesiyle
ber optik altyapdan yararlanmak olacaktr.
Hatal yatrmn geriye dn ciddi gelir kayplarna neden olaca
unutulmamaldr.
SUMMARY
The Liberalization process in Turkey, causes very quickly different
opportunities for economy and also electricity environment.
Nevertheless the return of investment (ROI) isnt that quick. The
chain from production to the end customer must be monitored with
care.
Remote reading is the key for monitoring. The cheapest and
fastest way to get to the reading point with mobile technologies is
assumed as GSM/GPRS infrastructure. With increasing number of
applications through the mobile infrastructure, limits of the system
will be forced and new opportunities cant accelerate as expected
even stopped.
Not only the acquiring of data, also the analyze and the understanding
of already acquired data, born a new IT profession. To get to those
data a lots of governmental and private organization uses multiple
infrastructures and causes a heavy loss of capital. The more the
system amounts increases, the more complex they get.
Using one single infrastructure to acquire all the data, control the
data and analyze these data is the key for future. Not only metering
also different type of censors (heat, contact etc.) may also be
remotely monitored.
Aim of this bulletin is to show that IT and Energy migrate together
and the usage of different communication technologies will offer
new opportunities.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
71
SUBSTRATE FEED OPTIMIZATION AND CONTROL OF
AGRICULTURAL BIOGAS PLANTS
Daniel GAIDA
Cologne University of Applied
Sciences, Department of Automation
& Industrial IT
Peter KERN
Cologne University of Applied
Sciences, Department of Automation
& Industrial IT
Christian WOLF
Cologne University of Applied
Sciences, Department of Automation
& Industrial IT
Michael BONGARDS*
Cologne University of Applied Sciences, Department of Automation &
Industrial IT
*Corresponding author, university professor
Gl YILDIRIM
Cologne University of Applied
Sciences, Department of Automation
& Industrial IT
ABSTRACT
In Germany energy production from biogas plays a major role in
renewable gross energy production. Therefore, optimization of
biogas plant operation is crucial so that this technology becomes
economically and ecologically benecial. In this paper we present
how biogas plant operation can be optimized using innovative
online-measurement systems as well as model-based substrate
feed optimization and control methodologies. Fostering the
research in both areas, an online closed-loop substrate feed control
becomes possible and therefore contributes to the optimization of
biogas plant operation.
INTRODUCTION
Anaerobic digestion is a process by which biomass is converted
to biogas, which mainly consists of methane (CH
4
), carbon dioxide
(CO
2
) and hydrogen (H
2
). In biogas plants this process is used to
produce energy by either burning the biogas in cogeneration units
and supplying the electrical energy to the national grid or by the
processing of biogas to natural gas quality for supply to the local
gas distribution system [1, 2].
In spite of the steadily increasing number of biogas plants in
Germany (see Figure 1), it becomes more and more difcult
to assure sustained efcient plant operation. Rising prices for
available biomass, which are caused by an increasing demand,
force operating companies to improve process efciency in terms
of higher biogas production and quality.
Taking into consideration current developments in the biogas
sector, intelligent, efcient control and optimization systems are
needed more than ever to improve plant operation and thus plant
efciency. Figure 2 clearly indicates that larger biogas plants
(with an energy production above 300 kW), in particular, suffer
from inefcient plant operation. More than 30% of the plants true
potential remains unused[3].
In Germany the different versions of the Renewable Energy Sources
Act (EEG) clearly have inuenced the biogas market in Germany over
the years. Until now electrical energy produced from biogas was only
dedicated to meet the base load of electrical energy consumption.
But the current version 2012 of the EEG introduces the possibility to
produce electrical energy on demand, by connecting biogas plants
together to create large virtual power plants[6]. To efciently manage
power production of such a plant network two things are necessary:
continuous knowledge about stability and process conditions of each
plant and a joint network control using advanced control algorithms.
As control actions can be merely as good as the information, on
which they are based, good online-measurement systems for close
process monitoring are necessary. This implies the installation
of measurement devices and the use of complex models of the
anaerobic digestion process to observe important variables of
biogas plants.
Figure 1. Development of the number of biogas plants and the
total installed electric output in megawatt [MW] (as of 11/2011) in
Germany[4].
Figure 2. Comparison of the degree of capacity utilization of 70 biogas
plants[5].
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
72
INNOVATIVE ONLINE-MEASUREMENT SYSTEMS &
DATA ANALYSIS
The use of powerful computational intelligence and data analysis
methods in conjunction with new and existing online-measurement
and advanced control systems allows the development of highly
sophisticated and robust systems for efcient process monitoring
and optimization.
In various national projects advanced measurement devices such
as UV/vis spectroscopy, TS, pH and redox potential sensors were
applied to observe key variables inside biogas digesters[7, 8].
UV/vis spectroscopy
The monitoring of organic acid concentrations is one of the
key parameters for process stability in biogas plants as high
concentrations lead to acidication of the anaerobic biology and
consequently a collapse of biogas production. The availability of
UV/vis spectroscopy, which uses ultraviolet light (200nm - 750nm),
offers a new approach to measuring organic acid concentrations
indirectly and online[9]. By employing powerful feature extraction
and classication methods, organic acid concentrations can be
predicted from the absorption spectra measurements taken from
diluted fermentation sludge. As the use of UV/vis spectroscopic
probes is well established in the wastewater sector for the online-
measurement of the Chemical Oxygen Demand (COD) in sewage
systems and wastewater treatment plants, these probes have
proven to be extremely robust, requiring less maintenance than
alternative technologies[10]. The main problem for the application
on biogas plants is the high concentration of organic acids in the
substrate and also the relatively high concentration of solids. Due
to the fact, that total solids (TS) concentration in biogas digesters
can be up to 20 % FM, a direct measurement of the absorption
of the substrate at different wavelengths is not feasible, as the
1 mm gap width of the UV/vis probe (S::CAN spectro::lyser) is
easily soiled. For this reason, it is necessary to build up a special
dilution system for the fermentation sludge. Thus, an automated
sample preparation and dilution system has been developed (see
Figure 3) that addresses these issues and which is installed on an
industrial biogas plant near Gummersbach, Germany. In this case,
water from fermentation sludge dewatering is used for online-
measurements, as organic acids are mainly present in the liquid
phase of the sludge.
Using classication methods, such as Support Vector Machines
(SVM), a pattern between spectroscopic ngerprints of the liquid
and its organic acid concentration was found. Results showed that
an accurate prediction of organic acid concentration ranges can
be obtained with SVM-based classiers, with classication rates in
excess of 87 % achieved on independent test data[7]. This online-
measurement is an enormous improvement over the common
methodology to measure organic acid concentration, which is
analyzing probes in the lab.
TS, pH and redox potential
Figure 4 shows pH, redox and total solids sensors installed on an
agricultural biogas plant in Germany. They are installed in the central
pumping station of the biogas plant, which has the advantage that
this area is not subject to explosion hazards. Due to their location
these sensors can measure these three important process values
of liquid substrate feeds such as manure as well as fermentation
sludge recirculating between the fermenters. A test over several
years of these sensors revealed that they are robust enough to
measure those important process values quite accurately, when
they are recalibrated regularly[11]. The improvement of using such
online-measurement systems over the conventional laboratory
Figure 3(a). UV/vis-probe
with 1mm gap width.
Figure 3(b). Complete layout
of the measurement system.
Figure 3(c). Online-
measurement in progress.
Figure 4. (c) Redox sensor,
slightly used.
Figure 4. (a) pH and redox sensor
installed in a bypass of the central
pumping station of a biogas plant.
Figure 4. (b) TS sensor installed in a
bypass of the central pumping station of a
biogas plant.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
73
analysis is that these values are monitored continuously and that
there is no time lag between taking probes and getting results. As
a change in the two process variables pH value and redox potential
immediately visualize a problem in the digestion process, now the
plant operator has the opportunity to counteract immediately on the
biogas plant operation scheme[12].
The measurements of organic acid, TS and pH are not only
important to monitor, but are also useful to calibrate complex
anaerobic digestion models, which can then be used to predict the
future behaviour of the biogas plant.
MODELLING & SIMULATION
Biogas plant simulation models are valuable as tools for learning
about and understanding the complex behavior of anaerobic
digestion processes and also as platforms for developing and
testing new optimization and control strategies. To be of value
for the latter, models have to adequately capture the different
fermentation phases and inhibition factors as well as the
fermentation process dependencies on internal and external
inuences that are responsible for non-linear plant behavior. In
2002, the Anaerobic Digestion Model No. 1 (ADM1)[13], developed
by the IWA (International Water Association) for anaerobic
digestion, was introduced. The ADM1 is a very popular and the
most complex mathematical model to simulate the anaerobic
digestion process (for a review see[14]). It is a structured model
incorporating disintegration and hydrolysis, acidogenesis,
acetogenesis and methanogenenesis steps. Therefore it offers the
features mentioned above through its detailed representation of
the various biochemical mechanisms involved. Recent work has
shown that using this model full-scale agricultural biogas plants
can be reliably modeled[1517].
The availability of a validated simulation model allows powerful
Computational Intelligence (CI) methods such as Particle Swarm
Optimization (PSO)[18] and Genetic Algorithms (GA)[19] to be
used to estimate optimal operating parameters for the biogas plant.
The application of these powerful population based optimization
procedures is only feasible with a simulation model because testing
many different operating parameters at full-scale biogas plants is
difcult and often not practical. For example, varying substrate
feed parameters can affect process stability and cause extreme
situations that are difcult to recover from.
SUBSTRATE FEED OPTIMIZATION
The optimization of the substrate feed with regard to its ow
rate (throughput) and composition is a highly non-linear and
complex optimization problem which cannot easily be tackled
using conventional optimization techniques. CI methods such as
Genetic Algorithms and Particle Swarm Optimization, however,
are perfectly suited to this task. GAs and PSO are both methods,
designed to search among a collection of possible solutions for
a designated solution. The most distinguishing characteristic of
these CI methods, compared to analytic optimization methods,
is that they have been developed to emulate natural highly non-
linear phenomenons. In the case of GAs the inspiring natural
example is genetic evolution while in the case of PSO it is the
emergent complex patterns observed in the collective movement
of many species (e. g. bird ocking, animal herding and sh
schooling).
A major strength of these methods is their global search capability.
This allows a large search space to be explored and can lead to
novel solutions that would normally not be considered.
The criteria to be optimized are dened in a so-called tness
function. Here, this tness function is dened to be a weighted sum
of the net income (income from selling electrical and thermal energy
minus the operating energy and substrate costs) and a number of
operating stability constraints. The constraints considered include
a limit on the pH value inside the digesters, a maximum dry matter
content of the substrate mixture, a maximum FOS/TAC value and
a minimum methane fraction of 50 % inside the produced biogas.
In Figure 5 a result of a substrate feed optimization scenario with
respect to the tness function is visualized. In this scenario the
substrate feed of a full-scale agricultural biogas plant of 750 kW was
optimized. The standard substrate feed of this plant is a mixture of
maize silage and manure. Optimization showed that using grass
silage as additional substrate the same amount of methane can be
produced but with less substrate costs.
Figure 5. Substrate feed optimization results for a full-scale agricultural
biogas plant.
The results showed that it is possible to nd the optimal substrate
feed for long-term operation of biogas plants and therefore to
optimize biogas plant operation. This method is an optimal open-
loop substrate feed control, because the substrate feed is not
corrected automatically in case a mismatch between predicted and
real plant behavior occurs. Thus, a consequent continuation of this
method is to implement a closed-loop substrate feed control as is
presented in the following section.
CLOSED-LOOP SUBSTRATE FEED CONTROL
Using standard closed-loop control methods, such as PID control,
the optimization of a complex tness function, such as the one
dened above, is very difcult because the anaerobic digestion
process is very complex and nonlinear. Therefore we use Model
Predictive Control (MPC) techniques for a closed-loop control of
the substrate feed, which uses the model of the process to predict
the optimal sequence of substrate feeds[20]. As the anaerobic
digestion process is nonlinear Nonlinear MPC (NMPC) is used
to exploit the full knowledge available of the process to forecast
optimal substrate feeds. In Figure 6 a standard NMPC control loop
is sketched, which visualizes the developed optimal substrate feed
control. In comparison to MPC the analytical optimization method
used in MPC is replaced by a CI method, such as PSO or GA,
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
74
because the optimization problem at hand is much more complex as
in MPC due to the nonlinearity of the developed model of the biogas
plant. The state estimator in Figure 6 is needed to estimate the
current state of the biogas plant
k
x out of the current substrate feed
opt ,k
u and the measurements
k
y available. In this case this is done
using a supervised learning algorithm which learns a pattern between
measurements and the corresponding state of the biogas plant[21].
Figure 7 shows the evolution of the tness for an algorithm test
of the NMPC over a simulated period of 100 days. Here the
controlled biogas plant is the same model as is used by the NMPC
for prediction. The individual points (squares) plotted in Figure 7
represent the simulations performed in the constrained optimization
problem over the prediction horizon.
The simulations are started at a substrate feed composed out of
30 m/day maize silage, 15 m/day manure and 3 m/day manure
solids, the latter is not visualized. It can be seen that the plants
operating state was poor in the beginning (warm colors) but
improved as the controller drove the plant towards an optimal
solution (cold colors). In practical terms the improvement from
bad to excellent achieved by the NMPC represents an additional
gain of about 650 /day for the biogas plant operator[22].
CONCLUSION
In this paper it was shown that combining sophisticated Computer
Science algorithms, namely Computational Intelligence methods,
with innovative measurement devices, it becomes possible to face
the challenges of energy production from biogas in the near and
distant future.
The next steps of the research group will be the further improvement
of the anaerobic digestion model[23, 24] and the application of the
NMPC control system on a real biogas plant.
REFERENCES
[1] L. Appels, J. Baeyens, J. Degrve, and R. Dewil, Principles
and potential of the anaerobic digestion of waste-activated
sludge, Progress in Energy and Combustion Science, vol.
34, no. 6, pp. 755-781, 2008.
[2] J. B. Holm-Nielsen, T. Al Seadi, and P. Oleskowicz-Popiel, The
future of anaerobic digestion and biogas utilization, Bioresource
Technology, vol. 100, no. 22, pp. 54785484, 2009.
[3] C. Wolf, S. McLoone, and M. Bongards, Biogas Plant
Control and Optimization Using Computational Intelligence
Methods, at - Automatisierungstechnik, vol. 57, no. 12, pp.
638649, 2009.
Figure 6. NMPC feedback control system for optimal substrate feed
control of biogas plants.
Figure 7. Overall tness of the evaluated substrate optimal control
estimation process using NMPC.
[4] Fachverband Biogas e.V, Biogas Segment Statistics 2011.
Development of the number of biogas plants and the total
installed electric output in megawatt [MW] (as of 11/2011).
Available: http://www.biogas.org/edcom/webfvb.nsf/id/DE_
Branchenzahlen (2012, Mar. 12).
[5] Schmitz, Landwirtschaftskammer NRW (Chamber of
Agriculture for North Rhine Westphalia) (2004).
[6] Gesetz zur Neuregelung des Rechtsrahmens fr die
Frderung der Stromerzeugung aus erneuerbaren Energien
(Act revising the legal framework to promote electricity from
renewable energy sources), in Bundesgesetzblatt, 2011, pp.
16341678.
[7] C. Wolf, D. Gaida, A. Stuhlsatz, T. Ludwig, S. McLoone,
and M. Bongards, Predicting organic acid concentration
from UV/vis spectrometry measurements - A comparison of
machine learning techniques, Transactions of the Institute of
Measurement and Control, 2011.
[8] C. Wolf, M. Bongards, and A. Sander, Online-Messtechnik
optimiert Biogasanlagen und Faultrme (Online measuring
technology optimises biogas plants and digestion towers),
WWT-Wasserwirtschaft Wassertechnik, no. 4, pp. 816, 2011.
[9] C. Wolf, D. Gaida, A. Stuhlsatz, S. McLoone, and M.
Bongards, Organic Acid Prediction in Biogas Plants Using
UV/vis Spectroscopic Online-Measurements, in LSMS /
ICSEE 2010: CCIS 97, Berlin Heidelberg: Springer-Verlag,
2010, pp. 200206.
[10] M. Bongards, T. Hilmer, and P. Kern, Online-
Konzentrationsmessung in Kanalnetzen - Technik und
Betriebsergebnisse, Forschungsbericht der Fachhochschule
Kln (research report Cologne University of Applied
Sciences), 2007.
[11] C. Wolf and M. Bongards, Modellbasierte Prozessoptimierung
von Biogasanlagen (MOBIO) (Model-based process
optimisation of biogas plants), nal report, Cologne University
of Applied Sciences & PlanET GmbH, 2010.
[12] C. Zimmermann, M. Baalmann, and K. Wulfert,
Prozesskontrolle und Anlagenfhrung landwirtschaftlicher
Biogasanlagen durch dynamische Betriebsweise (Process
control and operation of agricultural biogas plants by dynamic
mode of operation). Bremen, 2003.
[13] D. J. Batstone, J. Keller, I. Angelidaki, S. V. Kalyuzhnyi, S. G.
Pavlostathis, A. Rozzi, W. T. M. Sanders, H. Siegrist, and V.
A. Vavilin, Anaerobic Digestion Model No.1 (ADM1). London:
IWA Task Group for Mathematical Modelling of Anaerobic
Digestion Processes, IWA Publishing, 2002.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
75
[14] D. J. Batstone, J. Keller, and J. P. Steyer, A review of ADM1
extensions, applications, and analysis: 2002 - 2005, Water
Science and Technology, vol. 54, no. 4, pp. 1-10, 2006.
[15] M. Lbken, M. Wichern, M. Schlattmann, A. Gronauer, and H.
Horn, Modelling the energy balance of an anaerobic digester
fed with cattle manure and renewable energy crops, Water
Research, vol. 41, no. 18, pp. 4085-4096, 2007.
[16] D. I. Page, K. L. Hickey, R. Narula, A. L. Main, and S. J.
Grimberg, Modeling anaerobic digestion of dairy manure
using the IWA Anaerobic Digestion Model No. 1 (ADM1),
Water Science and Technology, vol. 58, no. 3, pp. 689-695,
2008.
[17] K. Koch, M. Lbken, T. Gehring, M. Wichern, and H. Horn,
Biogas from grass silage-Measurements and modeling with
ADM1, Bioresource Technology, vol. 101, no. 21, pp. 8158-
8165, 2010.
[18] M. Clerc, Particle swarm optimization. London: ISTE, 2006.
[19] M. Mitchell, An introduction to genetic algorithms, 1st ed.
Cambridge, Mass: MIT Press, 1998, c1996.
[20] R. Findeisen and F. Allgwer, An introduction to nonlinear
model predictive control, in 21st Benelux Meeting on
Systems and Control, 2002.
[21] D. Gaida, C. Wolf, C. Meyer, A. Stuhlsatz, J. Lippel, T.
Bck, M. Bongards, and S. McLoone, State Estimation for
Anaerobic Digesters using the ADM1, in International IWA-
Symposium on Anaerobic Digestion of Solid Waste and
Energy Crops, 2011.
[22] D. Gaida, A. L. Sousa Brito, C. Wolf, T. Bck, M. Bongards,
and S. McLoone, Optimal Control Of Biogas Plants Using
Nonlinear MPC, in ISSC 2011, 2011.
[23] M. Schlattmann, Weiterentwicklung des Anaerobic Digestion
Model (ADM1) zur Anwendung auf landwirtschaftliche
Substrate (Further development of Anaerobic Digestion Model
(ADM1) for application on agricultural substrates),
Dissertation, Lehrstuhl fr Agrarsystemtechnik, TU Mnchen,
Mnchen, 2011.
[24] U. Zaher, R. Li, U. Jeppsson, J.-P. Steyer, and S. Chen,
GISCOD: General Integrated Solid Waste Co-Digestion
model, Water Research, vol. 43, no. 10, pp. 27172727,
2009.
[25] C. Wetter, kologische und konomische Optimierung von
bestehenden und zuknftigen Biogasanlagen (Ecological
and economical optimisation of existing and future biogas
plants), Apr. 2011.
[26] Christian Wolf, Entwicklung und experimentelle berprfung
eines Simulationsmodells zur regelungstechnischen
Optimierung landwirtschaftlicher Biogasanlagen (Development
and experimental verication of a simulation model for
regulatory optimisation of agricultural biogas plants), Diploma
thesis, AIT, Cologne University of Applied Sciences (Campus
Gummersbach), Gummersbach, Germany, 2005.
SUMMARY
In Germany the overall goal for eco-friendly energy production
from renewables dened in the new Renewable Energy Sources
Act (EEG 2012) requires that at least 35 % of the electrical energy
demand should come from renewables in 2020 [6]. According to
these numbers eco-friendly energy production from biogas will
and has to play a major role to achieve this ambitious target for
renewable gross energy production. Therefore, optimization of
biogas plant operation is crucial to make energy production from
biogas a sustainable and competitive technology in the long run
[25]. Furthermore, high uctuations in the energy market require
high exibility in energy production from biogas plants, so that
additional energy can be delivered on demand whenever it is
needed. Such exibility in plant operation can only be achieved
through use of advanced control algorithms. As control actions can
be merely as good as the information, on which they are based,
good online-measurement systems for close process monitoring
are necessary. This implies installing measurement devices and
to use complex models of the anaerobic digestion process to
observe important variables of biogas plants. In various national
projects we applied advanced measurement devices such as UV/
vis spectroscopy, TS, pH and redox potential sensors to observe
key variables inside the digester [7, 8]. Using UV/vis spectroscopy
the organic acid concentration in the outlet of an industrial biogas
plant could be measured reliably [7]. Measuring the TS, pH and
redox potential in the bypass of digesters on agricultural biogas
plants was also successful [8]. The online measurement of these
important process values is very important to be able to detect
atypical states immediately and to react according to them. The
measurements of organic acid, TS and pH are not only important
to observe, but are also useful to calibrate complex anaerobic
digestion models, such as the Anaerobic Digestion Model No.
1 (ADM1) [13, 17]. Using modern optimization algorithms and a
detailed model of the biogas plant to optimize the substrate feed
of biogas plants is an innovative approach to optimize biogas plant
operation in general [3]. In two national projects it was possible
to improve the substrate feed composition signicantly using the
stated methods [11, 26]. Additionally, using model-based control
algorithms it could be shown that an optimal substrate feed control
of biogas plants is possible (Fig. 1) [22]. Combining sophisticated
Computer Science algorithms, namely Computational Intelligence
(CI) methods, with innovative measurement devices, it becomes
possible to face the challenges of energy production from biogas in
the near and distant future.
Figure 1. Overall tness of the evaluated substrate mixes during the
optimal control estimation process using NMPC.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
76
FIRE FIGHTING SOLUTIONS IN WIND ENERGY SYSTEMS
Hande Topal BIYIKLI
Norm Teknik Malzeme Ticaret naat San. Ltd. ti.
ABSTRACT
Increased usage of renewable energy all over the world, re ghting
becomes a requirement for the energy plants. This study includes
solutions and recommendations about re ghting systems in wind
energy systems. In wind turbines, the re occurs in nacelle mostly.
The nacelle, recognized as the heart of a wind turbine, contains
essential elements such as the generator, gearbox, brakes,
control panels, transformer and converter. Total Flooding Gaseous
Systems, Total Flooding Water Mist Systems and Compressed
Air Foam Systems are the re ghting systems for wind turbines.
Clean agent extinguishing systems are the ideal solution for wind
turbines. In case of a re, the agent reduces the oxygen in the air,
as necessary for each combustion process, and extinguishes the
re quickly without leaving any residue behind.
1. RENEWABLE ENERGY
Today, 16,2 % of global nal energy consumption comes from
renewable energy which comes from natural resources such as
sunlight, wind, rain, tides, and geothermal heat.
About 10% of 16%, coming from traditional biomass, which is mainly
used for heating, and 3.4% from hydroelectricity. New renewables
(small hydro, modern biomass, wind, solar, geothermal, and
biofuels) accounted for another 3% and are growing very rapidly.
The share of renewables in electricity generation is around 19%,
with 16% of global electricity coming from hydroelectricity and 3%
from new renewables.
Wind power, hydropower, solar energy, biomass, biofuel and
geothermal energy are the main stream forms of renewable
energy.
Biomass, as a renewable energy source, is biological material
from living, or recently living organisms. Also biomass, is a boiler
fuel manufactured by means of a process that includes storing,
shredding, classifying and conveying of forest and agricultural
byproducts (e.g., wood chips, rice hulls, sugar cane).
As an energy source, biomass can either be used directly, or
converted into other energy products such as biofuel which is a type
of fuel whose energy is derived from biological carbon xation.
Geothermal energy is thermal energy generated and stored in
the Earth. Thermal energy is the energy that determines the
temperature of matter. Earths geothermal energy originates from
the original formation of the planet (20%) and from radioactive
decay of minerals (80%).
Hydropower, hydrokinetic power or water power is power that is
derived from the force or potential energy of water, which may be
harnessed for useful purposes.
Solar energy can be harnessed in different levels around the
world. Depending on a geographical location the closer to the
equator the more potential solar energy is available. Solar power
is the conversion of sunlight into electricity, either directly using
photovoltaics (PV), or indirectly using concentrated solar power
(CSP). CSP systems use lenses or mirrors and tracking systems
to focus a large area of sunlight into a small beam. PV converts
light into electric current using the photoelectric effect.
2. WIND TURBINES
2.1. Denition
Wind energy is the kinetic energy of air in motion. Wind power is
the conversion of wind energy into a useful form of energy, such
as using wind turbines to make electricity, windmills for mechanical
power, wind pumps for water pumping or drainage, or sails to
propel ships.
A wind turbine is a device that converts kinetic energy of the wind
into mechanical energy. If a further conversion into electricity
occurs, the machine may be called a wind generator or wind
charger.
If the mechanical energy is used directly to do work , as in the case
of grinding grain or pumping water, the machine is either a windmill
or a wind pump. Developed for over a millennium, todays wind
turbines are manufactured in a range of vertical and horizontal axis
types.
Figure 1. Share of renewable energy consumption.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
77
2.2. Wind Turbine Fires
Fire is the second most common cause of accident found in wind
turbine systems. Several cases occurred where the housings of
wind turbines caught re.
durch Sicherheit (VdS), and Germanischer Lloyd have developed
recommendations, standards or codes of practice for re ghting
systems for wind energy plants. Fire ghting system recommedations
and standards takes place in NFPA 850, Reccommended Practice
for Fire Protection for Electric Generating Plants and High Voltage
Direct Current Converter Station.
3.1. Prevention of Fires in Wind Turbine Generating Facilities
In general, the principles outlined in Flammable and Combustible
Liquids Codes, should be applied to gearboxes and lubricating
oil sumps, pumps, coolers, lters, and associated piping. As a
minimum, piping systems supplying ammable and combustible
liquids should be designed to minimize hydraulic and lubricating oil
piping failures as follows:
(1) If rigid metal piping is used, it should be designed with freedom
to deect with the gearbox, in any direction, at the interface
with the gearbox. This recommendation also should apply to
hydraulic lines that are connected to accessory gearboxes or
actuators mounted directly in the nacelle. Properly designed
metallic hose is an alternative for hydraulic and lube oil lines in
high vibration areas to allow relative motion between rigid pipe
supply lines and manifolds, and at the points of entry at the
gearbox and generator interfaces.
(2) Rigid piping connected directly to the gearbox should be sup-
ported such that failures will not occur due to the natural fre-
quency of the piping coinciding with the rotational speed of the
gearbox, drive shaft and hub, and generator. Care should be
taken in the design of pipe supports to avoid vibrations induced
by other equipment that can excite its natural frequency.
(3) Welded pipe joints are preferred. Threaded couplings and
ange bolts in oil piping should be assembled using a torque
wrench and torqued to the manufacturers requirements.
Threaded ttings should have a positive locking device to pre-
vent unscrewing.
(4) Instrumentation tubing, piping, and gauges should be protect-
ed from accidental mechanical damage. Sight glasses should
be listed.
(5) Lubricating oil lines should use guarded pipe construction
with the pressure feed line located inside the return line. Where
guarded pipe construction is not used, piping sleeves should
be used to reduce the possibility of oil atomization. All mechan-
ical connections should be guarded.
(6) Containment and drainage should be provided so as to mini-
mize the spread of oil within the nacelle or externally, which
poses a risk to equipment or personnel below.
(7) Fluid piping should be routed below all electrical equipment to
preclude leaked uid dripping on the equipment.
For wind turbine generators, the following monitors and/or trip
functions should be provided to safely monitr the operation of
wind turbine generators and initiate a safe shutdown of abnormal
operating conditions or parameters:
(1) Grid disturbance
(2) Yaw errors or limits
(3) Braking issues
(4) Abnormal vibration
(5) Overspeed (including wind conditions)
(6) Temperature faults
(7) Oil condition (gearbox/lubrication and hydraulic)
(8) Motor protection
(9) Loss of communication between modules or with control center
Since housings are normally out of reach of conventional re
ghting equipments, it is nearly impossible to extinguish such res
without automatic re suppression systems. In several cases one
or more blades were damaged or torn away.
Figure 2a-b. Wind turbine accident.
Table 1. Fire Accidents Occured in Wind Turbines in
2000-2011
Year
2
0
0
0
2
0
0
1
2
0
0
2
2
0
0
3
2
0
0
4
2
0
0
5
2
0
0
6
2
0
0
7
2
0
0
8
2
0
0
9
2
0
1
0
2
0
1
1
Number 3 2 24 17 15 14 12 21 17 16 9 12
In recent years, increasing of the number of turbines, more accidents
occur. Numbers of recorded accidents reect this, with an average
of 6 accidents per year from 1992-06 inclusive; 22 accidents per
year from 1997-2001 inclusive; 70 accidents per year from 2002-
06 inclusive, and 128 accidents per year from 2007-11 inclusive.
Table 2. Wind Turbine Fire Accidents Compilation in 2011
Date Place
11.01.2011 Villas, New Jersey, USA
31.01.2011 Millsville, Nova Scotia, Canada
10.07.2011 Scurry County, Texas, USA
26.07.2011 Little Rock, Arkansas, USA
03.08.2011 McBain, Missaukee County, Michigan, USA
13.08.2011 Rochdate, Lancashire, England
26.08.2011 Abiline, Texas, USA
21.09.2011 Tomelilla, Southern Sweden
02.10.2011 Wakkanai, Hokkaido, Japan
02.10.2011 Abilene, Texas, USA
09.12.2011 Ardrossan, Ayrshire, Scotland
As shown in Table 2, the wind turbine res have increased in last
years and causes too many economical costs.
3. IDENTIFICATION AND PROTECTION OF HAZARDS
FOR WIND TURBINE GENERATING FACILITIES
With increased usage of renewable energy, re protection
becomes a requirement for the energy plants. The United States
National Fire Protection Association(NFPA), Germanys Vertrauen
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
78
(10) Blade angles and battery status
For gearbox lubrication, a listed re-resistant uid should be
considered. System designs should reect a design objective to
minimize the amount of oil needed and the amount of piping and
associated components outside of the gearbox.
Hydraulic control systems should use a listed reresistive hydraulic
uid. System designs should reect a design objective to minimize
the amount of hydraulic uid needed and the amount of piping and
associated components required.
Electrical power delivery and control systems as well as
communications systems, including cabling, wiring, insulation,
fans/motors, and cabinetry, should meet the applicable industry
design standards for the use intended and duty cycle specied.
Such standards should be applied to systems within the nacelle
and tower as well as those associated with moving power from the
wind turbine units to the grid. As such, this includes power cables
and lines, transformers, and power conditioning systems and/or
components. Electrical equipment faults are the most likely source
of ignition for combustible materials. Electrical equipment should
consist of listed arc resistant switchgear.
Transformers are used to step-up the electrical power generated
by the generator in the nacelle. These transformers can be
located in the nacelle, in the tower, or on pads near the base
of the tower. The plant design should include features that
address the exposures posed by such transformers and, if the
transformers are not dry type or lled with a listed less ammable
uid insulating oil, should take into account transformer location,
containment of oil, spacing from other objects, including the
tower, and the use of barriers and xed protection. The same
principles should be applied to the step-up transformers used to
connect a wind farm to the grid.
The step-up transformer installations should reect a proper
evaluation of the exposure created with respect to other
transformers as well as wind farm support structures. Appropriate
physical separation should be observed, or barrier walls should be
erected, where necessary to control such exposures.
Batteries are frequently employed to provide back-up power in
the nacelle and hub of a wind turbine proper, and other support
structures (e.g., control rooms). Batteries should be provided
adequate ventilation and should be kept clean.
Special-purpose electrical heaters can be used in wind turbine
nacelles to provide for oil sump and space heating. These heaters
should be listed for the type of use in which they are employed.
Lightning protection for blades, nacelles, towers, power lines,
transformers, and support structures should be provided in
accordance with International Electrotechnical Commission
(IEC).
Materials of construction should be noncombustible or less-
ammable materials whenever possible. Such principles should
be applied to nacelles, towers, O&M/ control buildings, and other
support structures such as relay houses, switchyard control
buildings, and power conditioning buildings.
High speed brakes (if used) can create a large quantity of sparks.
The use of shield(s) should be considered to isolate these sparks
from combustible equipment components and locations where
leaked combustible uids can accumulate.
3.2. Fire Protection For Wind Generating Facilities
Determination of the need for re detection/suppression and
associated wind turbine safe shutdown sequencefor wind
generating facilities should be based on the facility design and
layout, including specic equipment and components used in
producing power within the facility. This should be addressed in the
Fire Protection Design Basis with regard to the wind turbine and
tower as well as power delivery and control circuits. In addition,
consideration should be given to the consequences of loss of a
wind turbine unit or multiple units as well as the vulnerability of
adjacent structures and equipment to damage.
Should the re protection design basis determines a need for re
detection system(s), the system(s) should be arranged to activate
alarms at a constantly attended location or via the provision of
remote operator circuits. This applies to nacelles, towers, electrical
equipment enclosures, and buildings.
Due to the remote location of the majority of onshore wind
generating facilities and the lack of abundant water supplies, the
use of water-based re protection systems is unlikely. For off-shore
facilities, the same is true because the construction of pumping
and re water distribution systems would be cost prohibitive. If
the design of a particular facility does, however, permit the use
of water suppression systems, these systems should follow the
general recommendations.
3.2.1. Total ooding gaseous systems
Where total ooding gaseous systems are used, electrical
enclosures, cabinets, or buildings should be arranged for minimum
leakage by automatic closing of ventilation dampers and doors, as
applicable, and automatic shutdown of fans.
Maintenance and inspection of total ooding gaseous agent
systems and interlocked equipment are critical.
For electrical enclosures or cabinetry located in buildings or
other such structures, provisions should be addressed for safely
removing the gas and potential toxic combustion by-products from
these structures following system actuation.
3.2.2. Total ooding water mist systems
Where total ooding water mist systems are used, the system
should be installed in accordance with Standard on Water Mist Fire
Protection Systems, and should be listed for the application. The
system should be installed in accordance with the manufacturers
installation procedures.
Electrical enclosures, cabinets, and buildings should be arranged
for reduced leakage by automatic closing of doors, ventilation
dampers, and automatic shutdown of fans.
The water (and agent) supply should be sized to be capable
of providing protection for as long as the hazards above the
autoignition temperature exist. The system should be listed and
sized for the application.
3.2.3. Compressed air foam systems
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
79
Where compressed air foam systems are used, the system should
be installed in accordance with Standard for Low-, Medium-, and
High-Expansion Foam, and should be listed for the application. The
system should be installed in accordance with the manufacturers
installation procedures.
The water (and agent) supply should be sized to be capable
of providing protection for as long as the hazards above the
autoignition temperature exist. The system should be listed and
sized for the application.
3.2.4. Nacelle re protection
The need for automatic xed re protection within the nacelle of
a wind turbine generator should be based on the Fire Protection
Design Basis and associated Fire Risk Evaluation. Fire
suppression wihtin sealed electrical enclosures and cabinets. A
local application system is more appropriate for unseal electrical
enclosures and cabinets within the nacelle and tower. Likewise,
a local application extinguishing system might be appropriate fort
he gearbox lubrication system or hydraulic control system. If used,
re supression capability should be provided for oil piping or any
area where oil can ow, accumulate, or spray. Fire extinguishing
systems, where provided for hydraulic control equipment, should
include protection of reservoirs, pumps, accumulators, piping and
actuating systems. Discharge rates and duration should be such
that cooling and shutdown occur to prevent re-ignition of the re.
System operation should be arranged to coincide with automatic
hutdown of the wind turbine. The positioning of local application
nozzles should be such that maintenance access to the wind
turbine components within the nacelle is maintained.
4. FIRE FIGHTING SYSTEMS IN WIND TURBINES
The nacelle, recognized as the heart of a wind turbine, contains
essential elements such as the generator, gearbox, brakes, control
panels, transformer and converter. If a re breaks out as a result
of overheated components, due to failure of electrical components
or lightning strikes, the re can spread easily because the nacelle
contains combustible materials, including mineral oils, lubricants,
plastics and electrical components. Due to the remote location of
most wind turbines, effective intervention can be hampered by long
emergency response times. In addition, extreme hub heights often
prevent re ghters from gaining access to the re. The result is
often total loss of the unit and considerable economic consequences
for operators, manufacturers and insurance carriers.
Automatic gas, smoke or heat detectors installed at the relevant
critical locations detect a re at a very early stage. As soon as
a detector is triggered, the control panel immediately shuts down
the wind turbine and initiates a sequence of pre-programmed
procedures. Plus, a number of manual call points are located in
the wind turbine. Clean agent extinguishing systems are the ideal
solution for wind turbines. In the event of a re, nitrogen reduces
the oxygen in the air, necessary for each combustion process, and
extinguishes the re quickly without leaving any residue behind.
REFERENCES
[1] Natioal Fire Protection Association, NFPA 850, Reccommended
Practice for Fire Protection for Electric Generating Plants and
High Voltage Direct Current Converter Station, 2010.
[2] Starr.S, Turbine Fire Protection,August 2010.
[3] Regg H. And Arvisson T. Wind turbines re protection
guideline CFPA-E (Confederation of Fire Protection
Associations in Europe), April 2010.
[4] American Wind Energy Association ,Wind Energy Basics,
2009.
Figure 3a- 3b. Fire ghting system in wind turbines.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
80
CONTINUOUS PROCESS QUALITY MONITORING AND EARLY DETECTION OF
FAULTS BY MEANS OF KEY PERFORMANCE INDICATORS IN
POWER PLANT OPERATION
Harald SPLIESSGARDT
STEAG Energy Services GmbH
ABSTRACT
Power plants and their components are subject to continuous
changes in their operational behaviours. These changes regularly
lead to undetected deteriorations of the degree of efciency of
the plant or to seemingly sudden failures of components with
economic consequences. In order to avoid such additional costs,
the use of statistical methods lends itself to obtain reliable evidence
of imminent failures as early as possible through the continuous
evaluation of existing performance values.
1. SR::SPC FOR PROACTIVE REPORTING OF CHANGES
IN PLANT STATUS
The SR::SPC system has successfully been in practical use in the
Lnen power plant of STEAG GmbH over the last two years, and
has already alerted to certain changes in plant status that would
have been extremely difcult to detect by other means. The system
picked up, for example, a change in condenser efciency rating
that had been masked by overlying effects. Additionally, a slow
increase in vibration values in a forced draft fan was detected more
than three months before the rst warning threshold in the control
system was exceeded. This early warning allowed the necessary
repairs to be slotted into a planned maintenance period.
As additional support for managers, SR::SPC automatically
reports current ndings by e-mail. This eliminates the need for
continuous monitoring of the system while ensuring that important
events do not go undetected. This facilitates scheduling of repairs
and maintenance, so that SR::SPC contributes signicantly to
improvement of plant availability.
1.1. Improving The Degree Of Efciency
In an economically difcult environment, it is necessary for the
power industry to continuously optimize the entire value chain in
the power plant. A comprehensive approach to this task has to
account for a range of topics as diverse as improving the degree
of efciency, decreasing the maintenance costs, and efciently
deploying the available human resources in equal measure.
A prerequisite for improving the degree of efciency is to promptly
know the current heat consumption of the power plant unit and to
assess the sources of possible losses quantitatively. On the basis of
such an analysis, deviations from a reference mode of operation are
detected in a timely manner and suitable measures are evaluated
regarding their economic efciency. In daily business, however,
the implementation of such an analysis using only the operational
data provided in the DCS is complicated by the vast amount of
data in the DCS. Without the support of suitable IT systems, it is
not continuously possible to deduce the essential characteristics
for the process and the main components out of typically 5,000
measured values in the DCS displayed across perhaps 100 views.
Only by means of an automated data analysis (Figure 1) can the
data ood be condensed into information about the condition of the
process and the plant, and the power plant staffs are supported in
performing their tasks.
1.2. Reducing The Maintenance Costs
Maintenance is another effective lever to optimize the value chain.
However, an optimization at that point has to factor in the attainable
plant availability and the costs of unplanned shutdowns. Thus an
intelligent combination of reactive, preventive, and state-oriented
maintenance in order to minimize the life cycle costs will become
an increasingly important task in the time to come. At the same
time, the relevance of state-oriented maintenance will rise in the
future. This requires that changes in the condition of a component
are detected early on and reliably. Then a quantitative analysis
of the trends is the basis for choosing the appropriate action and
determining the cost-optimal point in time for its implementation.
This task, too, cannot be fullled on a continuous basis in day-
to-day operations without the support of suitable IT tools. Without
such IT tools, not all main components can be evaluated promptly
and based only on the data ood of the DCS; even more so, as with
increasingly varying load demands, the change of an individual
measured value does not necessarily indicate changes in the plant
condition. It can also result from differing operating conditions. So
mostly, the actual state of the component can only be deduced
from the interaction of various measured values.
1.3. Utilizing Resources Efciently
To some extent, staff members experienced over many years have
developed a procedural feeling for such complex coherences.
Based on their jobs, they know which combinations of measured
values are normal and which ones are exceptional. However,
these skills are not equally distributed across all shifts. Also, in
times of demographic change and at the same time scarce human
resources, there is the risk that when such high performing staff
members leave the company, the valuable know-how gets lost and
can only be rebuilt in the medium term. Here, too, the knowledge
from experience can be quantied through the use of IT tools for
data analysis. Thus the Best Practice becomes secured in an
IT system independently of individual experience and can then be
developed further in a continuous improvement process not just
site-specically, but company-wide.
Irrespectively whether the necessity for optimizing the value
chain in the power plant is regarded from the point of view of
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
81
improving the efciency, of state-oriented maintenance, or of the
efcient deployment of human resources, the use of IT systems
for continuous data analysis is indispensable for condensing
information out of the variety of data. On the basis of this information,
a more efcient work is possible.
is the measure for the status of the component and can be used as
KPI. A similar situation exists for nearly all key quantities of power
plant operation, from the power consumption of a fan via vibrations
up to the net heat rate.
2.1. Determining The Reference Value
Hence an IT system for the continuous analysis of operational
data has to contain a tool for the balancing and simulation of the
process by means of which the reference value for important
process variables can be established depending on the mode
of operation. Here the rst choice for those variables accessible
for thermodynamic description is a modelling on the basis of
physical base equations. Such models know the physics of
the plant, so they can be adjusted to the condition of the plant
with a comparatively limited data pool. This way, they are able to
extrapolate with a good degree of accuracy and thus will also yield
reliable results if rare or new operating conditions arise.
However, numerous measurands defy the modelling with physical
base equations. Typical examples are the classical indicators
for the status of large equipment units like vibrations or bearing
temperatures. Therefore a system for quality monitoring in the
power plant would not be complete if it didnt offer the possibility
to determine reference values for those in-service measurements,
too. Here, data-based models based on e.g. neural networks
or similar techniques can be applied. These methods allow to
reconstruct (to learn) the reference value from historical data
(from spaces of time when the component to be monitored was in
a good condition) depending on the mode of operation, the load,
the ambient conditions etc. The procedure has long been tried and
tested but will only yield reliable results as long as no operating
conditions arise that did not occur during the learning phase.
2.2. Key Performance Indicators
For the quality monitoring in power plants, physical models or (if
not feasible in any other way) data-based models on the basis of
neural networks provide the reference values of key quantities
that can be compared to the current value. As KPI, the deviation
is then suitable for evaluating the process or a component.
Because the KPIs have to be deduced from operational data
in a continuous (online) monitoring of the power plant, they are
subject to a certain degree of uctuation due to measurement
inaccuracy. Nevertheless it is essential to detect automatically
signicant changes in the condition as early as possible in
order to relieve the power plant staff from the regular manual
analysis of the KPIs. On the other hand, the acceptance of the
system will be seriously affected if changes are signalled due to
such uctuations while no actual cause can be detected in the
component or in the process.
2.3. Statistical Data Analysis
Thus the third component of an advanced system for continuous
process quality monitoring and early detection of damages from in-
service measurements is a set of statistical methods that analyze
the course of conditions online and in an automated way. This tool
imitates the engineers work of analyzing time series and just
like the experienced engineer who looks at a recording strip or
history of measured values, but automatically detects signicant
trends and patterns or sudden leaps in the monitored characteristic
(Figure 2). By applying various procedures and suitable rules
for evaluating the results, the reliability of the statements can be
further enhanced.
Figure 1. Data are condensed into information by means of expert
analysis.
2. METHODS OF DATA ANALYSIS FOR PROCESS
QUALITY MONITORING AND EARLY DETECTION OF
DAMAGES
The analysis of the requirements for optimizing the value chain
shows that the data analysis of in-service measurements has to
cover various ranges of tasks. On the one hand, the point is to
determine the current status of the process or the main components.
To do so, key performance indicators (KPIs) have to be dened
that only depend on the status but not on the current operating
conditions and ambient conditions.
A particularly prominent example for this is the condenser
pressure. This important measurand is not directly suitable as a
characteristic for the status of the condenser, because it is raised
not only by fouling and ingress of air, but also e.g. by the cooling
water temperature, load, and, if applicable, a district heat extraction
(Figure 2). So assessing the status of the condenser is not readily
possible from the current value of the condenser pressure alone
but only in comparison with an operation-related reference value.
This reference value must not be a constant but has to depend on
the said inuencing variables. It has to represent the condenser
pressure that would have to be expected under the current
conditions of load, district heat, and cooling water as well as good
status of the condenser. Then the discrepancy between the current
value and the reference value depending on the mode of operation
Figure 2.Detecting critical changes in the process by evaluating
available performance data.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
82
3. THE BENEFIT OF DATA ANALYSIS IN THE
POWER PLANT
The operational benet of such systems is manifold:
Data from the DCS are condensed online into uniform characteristics.
The mode of operation and the condition of components are
assessed quantitatively and objectively. This leads to a gain in
transparency that facilitates a continuous improvement process
and allows learning from the best within an organization.
Reliable anticipation data for maintenance are provided and thus a
cost- and availability-oriented maintenance strategy is supported.
In addition, experiences of the shift personnel are sampled and
mapped when implementing the systems. This way, valuable
know-how is saved and the mode of operation of the plant becomes
independent of the individual experience of the shifts.
With the SR::EPOS / SR::SPC System of STEAG Energy Services,
STEAG has introduced such a system for continuous process
quality monitoring and early detection of damages from in-service
measurements comprehensively. Three examples shall illustrate
the benet.
3.1. Process Quality Monitoring Example: Condenser
Figure 3 shows the successful application of SR::EPOS and
SR::SPC using the example of a condenser. Here, ingresses of air
and thus a performance decline had occurred over a longer period
of time due to smaller leakages and a fault within the vacuum
system. These ingresses/declines cannot be detected in the
measured data concerning condenser pressure (Figure 3, top left),
because they occurred only in longer off-design operation and, in
addition, were superimposed by other inuences like cooling water
temperature and district heat extraction. They become visible only
by conversion of the measurand into a KPI (Figure 3, top right),
which took place by means of SR::EPOS based on a physical
model. The SR::SPC online monitoring detected and signalled the
ingresses/declines without major delay directly at the beginning of
the increased off-design phases with a high degree of district heat
extraction (see arrow).
illustrated cases, already the changes in the raw measured value
are quite signicant. Nevertheless, in both cases a ctive threshold
value (yellow green) would have been transgressed several times
for no reason before the occurrence of a fault. In the case of the ID
fan, it would also have been undercut several times after the fault
occurred. In both cases, even with an optimal denition of threshold
values no reliable notication could have been effected semi-
automatically, or several false alarms would have been generated
a monitoring system with such a rate of false alarms would not
have been accepted by the operating crew for understandable
reasons.
By combining the KPI determination and the statistical analysis
of the KPI behaviour, however, it was possible to achieve an
unambiguous analysis result and the operator could be informed
about the changes online and thus in a timely manner in both cases.
In the case of the boiler feed pump, the cause of the changes in the
vibration characteristic was an incipient crack of the shaft, and in
the case of the ID fan probably fouling on the blades.
Figure 3. Decline of process quality: condenser in off-design operation.
Figure 4. Incipient crack of the shaft of a boiler feed pump increased
vibrations.
Figure 5. Fouling on the blade of a ID fan increased vibrations.
4. CONDITION MONITORING EXAMPLE: BOILER
FEED PUMP AND ID FAN
The two following examples (Figure 4 and Figure 5) show
the application of data-based models neural networks were
utilized here for KPI determination that are used for assessing
the condition of a boiler feed pump and an ID fan. In both of the
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
83
NKLEER G SANTRALLERNN KURULMASININ VE LETLMESNN
HUKUK ALTYAPISININ DEERLENDRLMES
Dr. iur. Harun KILI*
KILI & Partners Hukuk Brosu
ZET
Yaanan ekonomik gelime ve artan refah seviyesinin sonucu
olarak Trkiyede enerjide hzl bir talep art olmas nedeniyle,
gerek enerji arz gvenliinin salanmas gerekse kaynak eit-
liliinin artrlmas ve da bamlln azaltlmas bakmndan
nkleer g santralinin kurulmas ve iletilmesi iin son dnemde
youn ve somut almalar yaplmaktadr. Rusya ile yaplan anla-
ma uyarnca Mersin-Akkuyuda nkleer santral kurulmas iin a-
lmalar balatlmtr. Bu kapsamda, bildiride sivil amal nkleer
g santralinin kurulmas ve iletilmesinin hukuki dayanaklar genel
olarak deerlendirilecek. Bunun iin, nce uluslararas dzenleme-
ler zerinde durulacak, ardndan nkleer g santralinin kurulmas
ve iletilmesinin hukuki altyaps genel olarak ele alnacaktr.
1. GR
Yaanan ekonomik gelime ve artan refah seviyesinin sonucu
olarak Trkiyede enerji alannda hzl bir talep art olduu gz-
lemlenmektedir. Yaplan tahminlerde, Trkiyenin 2023 hedeeri
ile birlikte kurulu gcnn 110.000-130.000 MW arasnda olmas,
elektrik tketiminin 500 milyar kWh olmas ngrlmektedir. Bilin-
dii zere, Trkiyede elektrik ihtiyacnn karlanmasnda kullan-
lan kaynaklarn byk bir blmn oluturan doal gaz ve sv
yaktlarn neredeyse tamamna yakn ksm, kmr yaktlarnn ise
yaklak % 30luk ksm ithaldir. Ayrca elektrik retiminde kullan-
lan hidroelektrik potansiyeline ek olarak rzgar, gne, jeotermal,
biyoktle gibi yenilenebilir enerji potansiyelinin tamam kullanlsa
bile, 2023 ylna kadar ulaacamz 500 milyar kWh enerji tketimi-
mizin ancak yarsna yaknnn karlanabilecei ngrlmektedir.
Bu nedenle nkleer g santralinin kurulmas, gerek enerji arz g-
venliinin salanmas gerekse kaynak eitliliinin artrlmas
ve da bamlln azaltlmas bakmndan nem tamaktadr.
Bu nedenle, Trkiyede nkleer g santralinin kurulmas iin uzun
yllar boyunca birok giriimde bulunulmu, 1977, 1983 ve 1997 ve
2008 tarihlerinde 4 ihale almsa da eitli sebeplerle bu giriim-
ler baarszlkla sonulanmtr.
18 Mays 2009 tarihinde Yksek Planlama Kurulu tarafndan kabul
edilmi olan, Elektrik Enerjisi Piyasas ve Arz Gvenlii Strateji
Belgesi ile Nkleer g santrallerinin, elektrik enerjisi retimi
ierisindeki paynn 2020 ylna kadar en az % 5 seviyesine ula-
mas ve uzun dnemde daha da artrlmas hedeenmektedir. Bu
kapsamda, ncelikle Akkuyu ve Sinop Nkleer Santrallerinin ku-
rulmas ve iletmeye alnmas kararlatrlmtr. Rusya ile yaplan
anlama uyarnca Mersin-Akkuyuda nkleer santralin kurulmas
tekrar gndeme gelmitir. Bu kapsamda, bildiride sivil amal nk-
leer g santralinin kurulmas ve iletilmesinin, uluslararas d-
zenlemeler nda, ulusal mevzuattaki hukuki dayanaklar genel
olarak deerlendirilecektir.
4

2. ALTYAPI SVL AMACLI NKLEER G
SANTRALNN KURULMASI VE LETLMESNN
ULUSLARARASI HUKUK DAYANAKLARI
Nkleer alannda, Trkiye Cumhuriyetinin de taraf olduu
5
, ok sa-
yda ikili ve ok tara eitli uluslararas szlemeler bulunmakta
olup, nkleer silahlarn yaylmasnn nlenmesi, nkleer malzeme-
lerin ziksel olarak korunmas, nkleer kaza durumunda i birlii
ve karlkl yardm, nkleer gvenlik ve radyoaktif atk ynetimi ve
tesislerin sklmesi ile iletenen hukuki sorumluluu gibi hususlar
* KILI & Partners Hukuk Brosu Kurucu Ortak ve eitli niversitelerde Li-
sans ve Yksek Lisans retim Grevlisi
Bkz. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanl, Nkleer Santraller ve lkemizde Ku-
rulacak Nkleer Santrale likin Bilgiler, s. 5 vd. http://www.enerji.gov.tr/yayin-
lar_raporlar/Nukleer_Santraller_ve_Ulkemizde_Kurulacak_Nukleer_Santra-
le_Iliskin_Bilgiler.pdf
Bkz. Belge Metni iin: http://www.enerji.gov.tr/yayinlar_raporlar/Arz_Guvenli-
gi_Strateji_Belgesi.pdf
4
Ancak nkleer g santrallerin iletilmesinden doan hukuki sorumluluk konu-
su, bildiri kapsamn aamas nedeniyle, deerlendirilmeyecektir.
5
Bkz rn. Kuzey Atlantik Anlamasna Taraf Olan Devletler Arasnda Atom Ener-
jisi Alannda birliine Dair Anlama ve Bu Anlamann Deiiklii (Conventi-
on on the Cooperation in the Atomic Energy Field between the NATO Members
and its Amendment) (AT. 22.06.1955, Kanun No : 6847, KT. 01.09.1956, RG.
T. 10.09.1956 ve s. 9403); Atom Enerji Alannda Bir Gvenlik Denetimi Ku-
rulmas Hakknda Szleme ile Kurulan Mahkeme ile ilgili Protokol ve Rad-
yoaktif Yaktlar Kimyevi Ayrma Avrupa irketi Szlemesi (Convention on the
Establishment of a Security Control in the Field of Nuclear Energy, Protocol
on the Establishment of a Court and Convention on the European Company
for the Chemical Separation of Radioactive Fuel) (AT. 20.12.1957, Kanun No:
7300, KT. 25.05.1959); Trkiye Cumhuriyeti Hkmeti ve Uluslararas Atom
Enerji Ajans Arasnda Nkleer Silahlarn Yaylmasnn nlenmesi Andlamas-
na likin Olarak Gvenlik Denetimi Uygulamasna Dair Anlama (Agreement
between the Government of Turkey and The IAEA for the Application of Safe-
guard in Connection with the Treaty on the NPT) (Karar says: 8/3527, RG. T.
20.10.1981 ve s. 17490); Nkleer Silahlarn Yaylmasnn nlenmesi Andlama-
sna likin Olarak Gvenlik Denetiminin Uygulanmasna Dair Trkiye Cum-
huriyeti Hkmeti le Uluslararas Atom Enerjisi Ajans Arasndaki Anlamaya
Ek Protokol (Protocol Additional To The Agreement Between The Government
Of The Republic Of Turkey And The International Atomic Energy Agency For
The Application Of Safeguards In Connection With The Treaty On The Non-
Proliferation Of Nuclear Weapons) (AT. 06.07.2000, Karar Says: 2001/2643,
RG. T. 12.07.2001 ve s. 24460 ;YT. 17.07.2001); Amerika Birleik Devletleri ile
Nkleer Enerjinin Barcl Amalar ile Kullanlmas Anlamas (Agreement for
cooperation concerning peaceful uses of nuclear energy) (YT. 02.6.2008);Tr-
kiye Cumhuriyeti Hkmeti ile Romanya Hkmeti Arasnda Nkleer Kazala-
rn Erken Bildirimine Dair Anlama; (Bakanlar Kurulu Karar, Karar Tarihi:
25/4/2008, Karar Says: 2008/13592 R.G T. 16/5/2008 ve s. 26878).
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
84
iermektedir
6
. Bu kapsamda, nkleer enerjiye ynelik dzenleme-
ler zellikle u amalar etrafnda toplanmakta olup bu konulara ili-
kin en temel szlemeler
7
ise unlardr:
a. Nkleer Enerjinin Sivil Amal Kullanlmasnn
Temin Edilmesi:
i. 1 Temmuz 1968 tarihli Nkleer Silahlarn Yaylmasnn
nlenmesi Antlamas: Bu antlama ile nkleer silahlarn
ve nkleer silah teknolojilerinin yaylmasnn nlenmesini ve
nkleer enerjinin barcl amalar iin kullanlmasnn sa-
lanmas hedeenmektedir.
ii. 26 Ekim 1979 tarihli Nkleer Maddelerin Fiziksel Korun-
mas Szlemesi: Bu szleme ile taraf lkelerin nkleer
maddelerin kendi snrlar iinde veya uluslararas nakliyesi
srasnda ziksel korunma nlemlerini almaya ynelik yap-
trmlar getirilmektedir. Bu szlemenin nkleer maddelerin
sadece tanma srasnda ziksel korunmas deil ayn za-
manda yerli kullanm, saklama ve transit tanma ve sabota-
ja kar korunmay da kapsayacak ekilde geniletilmesine
ilikin almalar yaplmaktadr.
b. Nkleer Gvenlik ve Radyasyon Gvenlii: 17 Haziran 1994
tarihli Nkleer Gvenlik Szlemesi ile iletme halindeki nkle-
er santrallerde yksek seviyede nkleer gvenliin salanmas
amalanmaktadr. Bunun iinde nkleer gvenlik uygulamalar
ve dzenlenmesine ynelik uluslarars referanslar belirlenmitir.
c. Nkleer Felaketlere likin Hazrlk ve Nkleer Afet Ynetimi:
i. 26 Eyll 1986 tarihli Nkleer Kazalarn Erken Bildirimine
likin Szleme: Bu szleme ile snr tesi etkileri ola-
bilecek nkleer kaza durumunda Uluslararas Atom Enerji
Ajansnn ve komu lkelerin zamannda bilgilendirilmesi
sisteminin oluturulmas hedeenmektedir. Ayrca bu kap-
samda 6 Austos 2009 tarihli Trkiye Cumhuriyeti Hkmeti
ile Rusya Federasyonu Hkmeti arasnda Nkleer Bir Ka-
zann Erken Bildirimine ve Nkleer Tesisler Hakknda Bilgi
Deiimine likin Anlama da bulunmaktadr.
ii. 26 Eyll 1986 Nkleer Bir Kaza veya Radyolojik Acil Du-
rum Sz Konusu Olduunda Yardm Salanmasna likin
Szleme: Bu szleme ile bir nkleer kaza veya radyolojik
acil durumun ortaya kmas durumunda, hzl yardm ve i
birlii salanabilmesi iin gerekli atyapnn oluturulmas he-
deenmektedir.
d. Atklarn Depolanmas ve Tesislerin skm: 5 Eyll 1997
tarihli Kullanlm Yakt daresinin ve Radyoaktif Atk daresinin
Gvenligi zerine Birleik Szlemesi ile uluslararas i birlii
ve ulusal nlemlerin gelitirilmesi vastalaryla yksek seviyeli
gvenlik salamak ve salanan gvenlii srdrmek amalan-
maktadr. Ayrca birok lke nkleer enerji tesislerinin skm
konusunda nceden dzenleme yapmtr. Bu kapsamda rne-
in sve Nkleer Enerjinin Devreden karlmas Yasasna da-
yanarak 1999 ve 2005te iki reaktr skm yaparken, Belika
ise nkleer tesislerin skm iin ayr yasa kararak reaktr
mrn 40 sene ile snrlandrmtr.
e. Nkleer Santral letenin ve Nkleer Madde Tayann Hu-
kuki Sorumluluu: zellikle bugne kadar yaanan Three
Mile Island (1979, ABD), Chernobyl (1986, Ukrayna-SSCB)
ve Fukushima (2011, Japonya) nemli kaza ile ortaya ka
tecrbeler gerek nkleer santral iletilmesi srasnda ve tama
srasnda meydana gelebilecek nkleer kazalar nedeniyle so-
rumluluklarn belirlenmesi de nem arz etmektedir. Bu nedenle,
nkleer tesislerin iletilmesinden dolay zarar grebilecek n-
c kiilerin zararlarnn tazmini iin tm dnyada ortak bir hukuki
altyap iin imzalanan uluslararas szlemeler bulunmaktadr.
8

Bu kapsamda en temel szlemeler
9
ise unlardr:
i. 29 Temmuz 1960 Tarihli Nkleer Enerji Alannda n-
c Taraf Sorumluluuna likin Paris Szlemesi, Nkleer
Alanda nc ahslara Kar Hukuki Sorumlulua likin
Paris Szlemesine Ek Olarak Hazrlanan 1963 Brksel
Szlemesi, 12 ubat 2004 Tarihli Paris ve Brksel Ek Pro-
tokoln Deitiren Protokoller
10
,
ii. 21 Mays 1963 tarihli Nkleer Zararlar iin Sivil Sorumlulu-
a likin Viyana Szlemesi, Viyana Szlemesinde Dei-
iklik Getiren 1997 Viyana Deiiklik Protokol,
iii. 17 Aralk 1971 Nkleer Maddelerin Deniz Yoluyla Tanma-
snda Hukuki Sorumlulua likin Brksel Szlemesi,
iv. 21 Eyll 1988 Tarihli Viyana Szlemesi ve Paris
Szlemesinin Uygulanmasna likin Ortak Protokol,
v. 12 Eyll 1997 Tarihli Nkleer Zararn Ek Tazminine Ynelik
Konvansiyon.
3. TRKYEDE SVL AMALI NKLEER SANTRAL
KURULMASININ VE LETLMESNN
HUKUK ALTYAPISI
Nkleer g santrallerinin, elektrik enerjisi retimi ierisindeki pa-
ynn artrlmas amacyla 5710 sayl Nkleer G Santrallerinin
Kurulmas ve letilmesi ile Enerji Satna likin Kanun 2007 yl
ierisinde kartlmtr. Trkiye ile Rusya Federasyonu 12 Mays
2010 tarihinde Mersin-Akkuyuda nkleer santral yapmna ilikin
hkmetler arasnda Akkuyu Sahasnda Bir Nkleer G Santra-
linin Tesisine ve letimine Dair Birliine likin Anlamas imza-
lanmtr. Aada, ncelikle 5710 sayl kanun zerinde durulacak
ardndan Rusya ile yaplan szleme deerlendirildikten sonra ya-
pm ve iletime ilikin lisanslamann hukuki dayanaklar zerinde
durulacaktr.
I. 5710 sayl Nkleer G Santrallerinin Kullanlmasna ve
letilmesi ile Enerji Satmna likin Kanun
5710 sayl Nkleer G Santrallerinin Kullanlmasna ve letilme-
si ile Enerji Satmna likin Kanun
11
ile enerji plan ve politikalarna
uygun biimde, elektrik enerjisi retimi gerekletirecek nkleer g
santrallerinin kurulmas, iletilmesi ve enerji satna ilikin usul ve
6
Daha detayl bilgi iin bkz. Baolu, Benan, Uluslar aras Nkleer Hukuk, www.
nukleer.web.tr; Kocaolu, Necip Kaan, Nkleer Tesis letenin Hukuki Sorum-
luluu: Karlatrmal ve Uluslararas zel Hukuk Analizi Ankara Barosu Der-
gisi 2010/2 Says, s.33 vd.
7
Bkz. tm szleme metinleri iin http://www.iaea.org/Publications/Documents/
Conventions/index.html
8
Daha detayl bilgi iin bkz. Aydodu, Murat, Sivil Amal Nkleer Santral lete-
nin ve Nkleer Madde Tayann Hukuki Sorumluluu, Ankara 2009; Gneysu,
Glin, Nkleer Reaktrlerin Yolat Zararlardan Doan Hukuk Sorumluluk,
s. 207 vd. http://auhf.ankara.edu.tr/dergiler/auhfd-arsiv/AUHF-1989-1990-41-
01-04/AUHF-1989-1990-41-01-04-Guneysu.pdf ; Baolu, Benan, Uluslar ara-
s Nkleer Hukuk, www.nukleer.web.tr; Kocaolu, Necip Kaan, Nkleer Tesis
letenin Hukuki Sorumluluu: Karlatrmal ve Uluslararas zel Hukuk
Analizi Ankara Barosu Dergisi 2010/2 Says, s.33 vd.
9
Bkz. tm szleme metinleri iin http://www.iaea.org/Publications/Documents/
Conventions/index.html
10
Taraf lkelerce imzalanm, ancak yeterli sayda devletin onay olmad iin
son protokol yrrle girmemitir. Ayrca, TBMM tarafndan onaylanmadn-
dan Trkiye bakmndan da henz geerlilik kazanamamtr.
11
21.11.2007 tarihili ve 26707 sayl Resmi Gazetede yaymlanmtr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
85
esaslar dzenlenmitir. Ayrca nkleer faaliyetlerin dzenlenmesi
ve denetlenmesi grevini yerine getirecek yeni bir kurum kurula-
na kadar, geici madde 1 ile, 2690 sayl Trkiye Atom Enerjisi
Kurumu Kanunu gerei Trkiye Atom Enerjisi Kurumu bu konuda
yetkili olarak kabul edilmitir. 5710 sayl kanun kapsamnda ka-
rlan Nkleer G Santrallerinin Kurulmas ve letilmesi ile Enerji
Satna likin Kanun Kapsamnda Yaplacak Yarma ve Szle-
meye likin Usul ve Esaslar ile Tevikler Hakknda Ynetmelik
12

ile, 5710 sayl Kanuna gre yaplacak nkleer g santralleri iin
yarmaya katlacaklarda aranacak artlar, irketin seimi, yer tah-
sisi, lisans bedeli, altyapya ynelik tevikler, seim sreci, yakt
temini, retim kapasitesi, alnacak enerjinin miktar, sresi, enerji
birim yat oluturma ve yaplacak yarma ile szlemeye ilikin
usul ve esaslar belirlenmektedir.
5710 sayl kanun ve ynetmelik kapsamnda Trkiye Elektrik Ti-
caret ve Taahht A (TETA) 24 Mart 2008 tarihinde nkleer g
santrali kurulmas iin yar sreci balatlmt. Ancak, Trk Mimar
ve Mhendis Odalar Birliinin at davada, 16.09.2008de Da-
ntay dari Dava Daireleri Kurulu, nkleer santral ihalesi ynetme-
liinin 3 maddesiyle ilgili yrtmeyi durdurma karar vermitir. Bu
nedenle, Trkiye Elektrik Ticaret ve Taahht A (TETA) 24 Mart
2008 tarihinde kd nkleer enerji ihalesini 20 Kasm 2009da ip-
tal etmitir. Ardndan hkmet, projenin yaplmas amacyla Rusya
ile grmelere balam ve projenin yapm, 12 Mays 2010da
imzalanan ikili anlama ile Rusyaya verilmitir. Dier taraftan
Sinopta da nkleer santral tesisine ynelik olarak grmeler ise
halen srmektedir.
II. Akkuyu Sahasnda Bir Nkleer G Santralinin Tesisine ve
letimine Dair Birliine likin Anlama
Trkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasnda Akkuyu Sa-
hasnda Bir Nkleer G Santralinin Tesisine ve letimine Dair
birliine likin Anlamas, gerek hkmetler arasndaki ikili sz-
lemelerin
13
gerekse taraf olduklar uluslararas szlemelerin
14

temelinde, 12 Mays 2010 tarihinde imzalanmtr. Sz konusu An-
lama, 15 Temmuz 2010 tarihinde TBMM Genel Kurulu tarafndan
kabul edilmi, 6 Ekim 2010 tarihli ve 27721 sayl Resmi Gazetede
yaymlanmtr. 24 Kasm 2010 tarihinde de Rusya Fedarasyonu
Konseyi tarafndan onaylanmtr.
Akkuyu nkleer g santralinin kurulmas ve iletilmesine ilikin bu
szlemeye gre, iki lke, Trk tarafna mali yk getirmeden, nk-
leer g santralinin tasarm ve altyap dahil olmak zere inas,
santralin gvenilir ekilde iletilmesi, santralde retilen elektriin
alm-satm, kullanlm nkleer yaktn tanmas, santralin skm,
personelinin eitimi, Trkiyedeki yakt retim tesislerinin kurulmas
ve iletimi de dahil, nkleer yakt dngs gibi konularda i birlii
yapacaktr. Nkleer g santralinin toplam kurulu gc 4 bin 800
megavatlk 4 niteden oluacaktr. Proje irketi, nkleer g sant-
rali tarafndan retilen elektrik de dahil olmak zere, Akkuyu nkleer
g santralinin ileticisi ve sahibi olacaktr. Proje irketi, Trk mev-
zuatlarna uygun bir ekilde anonim irketin kurulmas szlemenin
5. maddesinde ngrlmektedir. Ayrca bu irketin Rus Tarafnca
yetkilendirilen irketlerin dorudan veya dolayl olarak baslangta
%100 hisse payna sahip olaca, Rus Yetkili Kurulularnn Proje
irketindeki toplam paylarnn hibir zaman % 51den az olamaya-
ca ve Proje irketinin geride kalan aznlk hisselerinin datm,
her zaman, ulusal gvenlik ve ekonomi konularnda ulusal karlarn
korunmas amacyla taraarn rzasna tabi olduu da belirtilmitir.
Bunun dnda hisselerin datm, yneticilerin atanmas, payda-
larn yatrm biimi, hisselerin transferine ilikin kstlamalar, Proje
irketi ve Projeye uygulanabilir nansman mekanizmalar da dahil;
ancak, bunlarla snrl kalmamakla birlikte, Proje irketinin irket
ynetimine ilikin konular, ulusal gvenlik ve ekonomi konularnda
ulusal karlarn korunmas amacyla Trk Tarafnn her zaman r-
zasna tabi olaca da dzenlenmitir. (md. 5) Bu kapsamda Proje
irket olarak Akkuyu NGS Elektrik retim A.. kurulmutur.
15
Ayr-
ca Rus Atomstroyexport irketi, Akkuyu nkleer g santralini genel
yklenici olarak ina edecektir (md. 6).
Anlamann 10. maddesinde nkleer g santralinde retilecek
elektrik satn alma hususlar dzenlenerek alm garantisi verilmi-
tir. Buna gre de, TETAS, Proje irketinden, retilmesi planlanan
elektriin nite 1 ve nite 2 iin % 70ine ve nite 3 ve nite 4 iin
% 30una tekabl eden sabit miktarlarn her bir g nitesinin ticari
iletmeye alnma tarihinden itibaren 15 yl boyunca KDV hari 12.35
Amerika Birleik Devletleri senti/kWh arlkl ortalama yattan satn
almay garanti etmektedir. Anlamann 16. maddesi uyarnca, nkle-
er hukuki sorumluluk ise Trkiyenin taraf olduu veya olaca ulus-
lararas anlamalara, belgelere ve Trk Tarafnn ulusal kanunlar
ve dzenlemelerine gre dzenlenecektir. Ayrca taraar arasnda
bu anlamadan doan uyumazlklar alt ay ierisinde zlemez
ise, taraar tahkime gidebileceklerdir. Ancak, tahkim kurulu kendi
usuln bamszca belirleyecektir. (md. 17) Ayrca, nkleer g
santralinin nkleer gvenlik ve radyasyon korumas kapsamnda
lisanslanmas ve denetlenmesi ile elektrik iletim sistem balants,
sistem iletmesi ve elektrik piyasa iletmesine ilikin tm lisanslar
yrrlkteki Trk mevuzatna tabi olacaktr. (md.8)
III. Nkleer G Santralinin Kurulmas ve letilmesinin Li-
sanslanmasnn Hukuki Dayana
Trkiye Nkleer Denetleme Kurumu kurulana kadar, 5710 sayl
Kanun, Geici Madde 1 ve 2690 sayl Trkiye Atom Enerjisi Ku-
rumu Kanunu ile Trkiye Atom Enerjisi Kurumu, Kanunun 4/e
maddesi uyarnca, nkleer g ve aratrma reaktrleri ve yakt
evrimi tesislerinin yer seimi, inaat, iletme ve evre gvenliiy-
le ilgili her trl onay, izin ve lisans vermek; gerekli inceleme ve
12
19.03.2008 tarihili ve 26707 sayl Resmi Gazetede yaymlanmtr.
13
Sz konusu szlemede atfta bulunulan Trkiye Cumhuriyeti Hkmeti ile Rus-
ya Federasyonu Hkmeti arasndaki anlamalar unlardr: 15 Aralk 1997
tarihli Yatrmlarn Karlkl Teviki ve Korunmasna likin Anlama, Trki-
ye Cumhuriyeti Hkmeti ve Rusya Federasyonu Hkmeti arasnda 15 Ara-
lk 1997 tarihli Enerji Alannda birligi Anlama ve 6 Agustos 2009 tarihli
Nkleer Enerjinin Barl Amalarla Kullanmna Dair birligi Anlamas, 6
Agustos 2009 tarihli Nkleer Bir Kazann Erken Bildirimine ve Nkleer Tesis-
ler Hakknda Bilgi Deiimine likin Anlama, Trkiye Cumhuriyeti Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanl ile Rusya Federasyonu Enerji Bakanl arasnda
6 Agustos 2009 tarihli Nkleer G Mhendisligi Alannda birliine likin
Protokol ile Trkiye Cumhuriyetinde Bir Nkleer G Santrali nasnda bir-
liine likin 13 Ocak 2010 tarihli Ortak Bildiri.
14
Sz konusu szlemede atfta bulunulan uluslararas anlamalar unlardr: 1
Temmuz 1968 tarihli Nkleer Silahlarn Yaylmasnn nlenmesi Antlamas,
26 Eyll 1986 tarihli Nkleer Kazalarn Erken Bildirimine likin Szleme, 17
Haziran 1994 tarihli Nkleer Gvenlik Szlemesi, 26 Ekim 1979 tarihli Nkle-
er Maddelerin Fiziksel Korunmas Szlemesi, 5 Eyll 1997 tarihli Kullanlms
Yakt daresinin ve Radyoaktif Atk daresinin Gvenligi zerine Birleik Sz-
lemesi. Ayrca Trkiye Cumhuriyetinin Nkleer Enerji Alannda nc Ta-
raf Sorumluluuna likin 29 Temmuz 1960 tarihli Paris Szlemesi ile Viyana
Szlemesi ve Paris Szlemesinin Uygulanmasna likin 21 Eyll 1988 tarihli
Ortak Protokole taraf olduunu ve Rusya Federasyonunun 21 Mays 1963 ta-
rihli Nkleer Zararlar iin Sivil Sorumluluga likin Viyana Szlemesine taraf
oldugunu tandklarn vurgulamlardr.
15
Bkz. TAEK aklamas http://www.taek.gov.tr/bilgi-kosesi/nukleer-enerji-ve-
reaktorler/212-akkuyu-nukleer-guc-santrali/926-akkuyu-nukleer-guc-santrali.
html
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
86
denetimi yapmak, izin ve lisansa uyulmayan hallerde iletme yet-
kilerini snrlamak; verilen izin veya lisans geici veya srekli ola-
rak iptal etmek ve bu tesislerin kapatlmas iin Babakana neride
bulunmak konusunda yetkilendirilmitir. Ayrca, bu amalarla gerekli
teknik mevzuat, tzk ve ynetmelikleri hazrlamak yetkisi bulun-
maktadr. Bu kapsamda, Nkleer Tesislere Lisans Verilmesine
likin Tzk
16
karlmtr. Bu Tze gre, Trkiyede nkleer
g santralinin tesisi iin, kurucu olarak kabulden sonra, yer lisans
(md.9 vd), inaat lisans (md.13 vd.) ve iletme lisans (md. 22 vd.)
gerekmektedir. Yer lisansnn verilmesi yer lisans ve proje paramet-
relerinin onayndan, inaat lisansnn verilmesi ise snrl alma izni
ve inaat lisansndan oluurken; iletme lisans hizmete sokma izni,
yakt ykleme ve deneme iletmelerine balama izni ile tam gte
alma izni ve iletme lisans admla tamamlanr. Bu kapsamda,
Trkiye Atom Enerjisi Kurumu, Akkuyu NGS Elektrik retim A..yi,
Nkleer Tesislere Lisans Verilmesine likin Tzkn 6. maddesi
uyarnca Kurucu sfatyla tandn 28 ubat 2011 tarihinde bil-
dirmitir. Ardndan da, Nkleer Tesislere Lisans Verilmesine likin
Tzk ile tanmlanm bulunan ulusal lisanslama usul ve esaslarmz
uyarnca saha zelliklerini ve parametrelerini gncellemek zere Ak-
kuyu sahasnda yer ettlerine balamtr.
17

Nkleer g santralinden retilecek elektrik enerjisinin peraken-
de ve/veya toptan sat faaliyetleri iin, 5710 sayl Kanun 4628
sayl Elektrik Piyasas Kanunu
18
uyarnca EPDKdan lisanslar
alnmas gerekecektir. Ayrca, 2872 sayl evre Kanununun 10.
maddesine dayanlarak karlan evresel Etki Deerlendirmesi
Ynetmelii
19
nin Geici 3. maddesinde 14 Nisan 2011 tarihinde
yaplan deiiklik ile, Akkuyu Nkleer Santral Projesine yeniden
ED srecinden muayet getirilmitir.
4. SONU
Gerek enerji arz gvenliinin salanmas gerekse kaynak eitlilii-
nin artrlmas ve da bamlln azaltlmas bakmndan nkleer
g santralinin kurulmas Trkiye asndan nem arz etmektedir.
Bu nedenle 5710 sayl Nkleer G Santrallerinin Kullanlmas-
na ve letilmesi ile Enerji Satmna likin Kanun ve Nkleer G
Santralllerinn Kurulmas ve letilmesi ile Enerji Satna likin
Kanun Kapsamnda Yaplacak Yarma ve Szlemeye likin
Usul ve Esaslar ile Tevikler Hakknda Ynetmelik ile nkleer g
santrallerinin kurulmas ve iletilmesi iin nemli admlar atlmak
istenirken, Dantayn ynetmelikteki baz maddelerin yrtme
durdurma karar vermesi nedeniyle baarszlkla sonulanm-
tr. Buna karn, 2009 Elektrik Enerjisi Piyasas ve Arz Gvenlii
Strateji Belgesinde nkleer enerji yatrmnn artrlmas ve bu kap-
samda ncelikle Akkuyu ve Sinop Nkleer Santrallerinin kurulmas
ve iletmeye alnmas kararlatrlmtr. Rusya ile yaplan anla-
ma ile Mersin-Akkuyuda nkleer santral kurulmas gndeme gel-
mitir. Yaplan bu anlama ile enerji alm garantisi de verilmitir.
Trkiye Nkleer Denetleme Kurumu kurulana kadar, 5710 sayl
Kanun, Geici Madde 1 ve 2690 sayl Trkiye Atom Enerjisi Kuru-
mu Kanunu ile Trkiye Atom Enerjisi Kurumu nkleer faaliyetlerin
dzenlenmesi ve denetlenmesi grevini yerine getirmektedir. Nk-
leer Tesislere Lisans Verilmesine likin Tzk ile de lisansa ilikin
dzenleme yaplmtr. Ancak gerek uluslararas szlemeler ve
gncel gelimeleri gz nne alarak gerekse nkleer gvenlik ve
nkleer santrallerin kurulmas, iletilmesi, sorumluluk, evre konu-
larnn zellik arz etmesi nedeniyle tek elden nkleer faaliyetlerin
dzenlenmesi ve denetlenmesi grevini Trkiye Nkleer Denetle-
me Kurumunun kurulmas ve nkleere ilikin mevzuatn bir btn
haline getirilmesi gerekmektedir.
KAYNAKLAR
[1] Aydodu, Murat, Sivil Amal Nkleer Santral letenin ve Nk-
leer Madde Tayann Hukuki Sorumluluu, Ankara 2009.
[2] Baolu, Benan, Uluslar aras Nkleer Hukuk, www.nukleer.
web.tr
[3] Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanl, Nkleer Santraller ve
lkemizde Kurulacak Nkleer Santrale likin Bilgiler, http://
www.enerji.gov.tr/yayinlar_raporlar/Nukleer_Santraller_ve_
Ulkemizde_Kurulacak_Nukleer_Santrale_Iliskin_Bilgiler.pdf
[4] Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanl, 2010 Yllk Raporu
[5] Gneysu, Glin, Nkleer Reaktrlerin Yolat Zararlardan
Doan Hukuk Sorumluluk, s. 207 vd. http://auhf.ankara.edu.
tr/dergiler/auhfd-arsiv/AUHF-1989-1990-41-01-04/AUHF-
1989-1990-41-01-04-Guneysu.pdf
[6] Kocaolu, Necip Kaan, Nkleer Tesis letenin Hukuki So-
rumluluu: Karlatrmal ve Uluslararas zel Hukuk Analizi
Ankara Barosu Dergisi 2010/2 Says, s.33 vd.
[7] TAEK, 2010 Yllk Raporu.
SUMMARY
As a result of economic development in Turkey there is a rapid inc-
rease in demand for energy. Due to this increasing Turkey need for
energy supply security and diversication of energy resources and
reducing external dependency. The establishment and operation of
nuclear power plant (NPP) in Turkey could be solution. Turkey has
been a party to the Treaty on the Non-Proliferation of Nuclear Wea-
pons (NPT) since 1980 and a member state of the International Ato-
mic Energy Agency (IAEA) since 1957. The establishment of NPP
has been on the agenda of the Government since the mid 1950s.
Currently there are no NPPs in Turkey. In order to promote private
sector investments in nuclear power, the Law on the Construction
and Operation of Nuclear Power Plants and Energy Sale, numbered
5710 and dated 9 November 2007 (Nuclear Law), the rst nuclear
power law of Turkey, was enacted. The current regulatory frame-
work for nuclear power consists of two laws, namely the Nuclear
Law and the Law on TAEK, numbered 2690 and dated 9 July 1982;
and over fty-ve implementing regulations. The authority respon-
sible for the enforcement of nuclear safety and security is TAEK.
TAEK is entitled to draft and issue regulations, guidelines and dec-
rees and it undertakes regulatory activities including licensing and
performing on-site inspections of nuclear facilities, nuclear materials
and other radioactive materials. Accordingly, the licensing of nuclear
facilities is composed of three main stages; the Site License, the
Construction License and the Operation License. Furthermore, the
agreement on cooperation in relation to the construction and operati-
on of four WER1200 units nuclear power plant at Akkuyu, consisting
of 4800 MWe total capacity was signed on 12 May 2010 between
the Russian Federation and the Republic of Turkey. This agreement
was approved by Turkish Parliament in July 2010 and published in
the Ofcial Gazette on 6 October 2010, numbered 27721.
16
19/12/1983 tarihili ve 18256 sayl Resmi Gazetede yaymlanmtr.
17
Bkz. TAEK aklamas http://www.taek.gov.tr/bilgi-kosesi/nukleer-enerji-ve-
reaktorler/212-akkuyu-nukleer-guc-santrali/926-akkuyu-nukleer-guc-santrali.
html
18
3.3.2001 tarihinli ve 24335 sayl Resmi Gazetede yaynlanmtr.
19
17 Temmuz 2008 tarihili ve 26939 sayl Resmi Gazetede yaymlanmtr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
87
ENERJ YATIRIMLARINDA UYUMAZLIKLARIN ZMNDE TAHKM
-HUKUK DAYANAI, GNCEL TAHKM KARARLARININ ANALZ VE
SONULARININ DEERLENDRLMES-
Dr. iur. Harun KILI*
KILI & Partners Hukuk Brosu
ZET
Trkiye enerji sektrndeki liberalleme reform sreci iinde son
dnemde yaplan zelletirmeler ve dzenlemeler ile birlikte, gerek
enerji sektrnn liberallemesi gerekse enerji arz ve gvenliinin
salanmas iin, enerji sektrnde zel sektrn ve kamu-zel
sektr i birliinin paynn artrlmas sonucu uluslararas yatrmlar
bu alanda nemli hale gelmitir. Uluslararas yatrmlar asndan
ise, yatrmlarnda siyasi ve hukuki riskleri azaltmak asndan,
kacak ihtilaarn lke mahkemelerinde deil uluslararas tahkim
kurumlarnda hakem heyetleri tarafndan deerlendirilmesi ve
zlmesi nem arz etmektedir. Bu balamda, 4446 sayl Kanun
ile yaplan deiiklikten sonra kamu imtiyaz szlemelerinden
doan uyumazlklarn tahkim yolu ile zmlenebilmesine
olanak tannmtr. Ayrca 21.01.2000 tarih ve 4501 sayl Kamu
Hizmetleri le lgili mtiyaz artlama ve Szlemelerinden
Doan Uyumazlklarda Tahkim Yoluna Bavurulmas Halinde
Uyulmas Gereken lkelere Dair Kanun ile kamu hizmeti
imtiyaz szlemelerinden doan uyumazlklarda yabanclk
unsuru iermesi halinde tahkim yoluna da gidilebilecei hkme
balanmtr. Bunun yannda, taraf olduu ikili ve ok tara ok
saydaki anlamada Trkiye, taraf devletlerin yatrmclarnn
lkemizdeki yatrmlarna ilikin olarak uluslararas tahkime
bavurmalarna izin vermektedir. Bu balamda son dnemde,
rnein Libananco Holdings Co. Limited, Cementownia Nowa
Huta S.A., Europe Cement Investment & Trade S.A, Kanel Kangal
Elektrik Limited irketi ve Alapl Elektrik B.V irketleri tarafndan
Trkiye aleyhine alm gncel uluslararas tahkim davalar
bulunmaktadr. Bildiride, bu kapsamda nce enerji yatrmlarnda
uyumazlklarn zmnde tahkim bavurusunun hukuki altyaps
genel olarak deerlendirilmi, ardndan son dnemdeki gncel
uluslararas tahkim davalar ve kararlar analiz edilerek Trk enerji
piyasasna etkileri ve sonular deerlendirilmitir.
I. GR
zellikle 1984te balayan ve 2001de ivme kazanan Trkiye
enerji sektrndeki reform sreci, son dnemde yaplan
zelletirmeler ve dzenlemeler ile birlikte, gerek enerji sektrnn
liberallemesi gerekse enerji arz ve gvenliinin salanmas iin,
enerji sektrnde zel sektrn ve kamu-zel sektr i birliinin
paynn artrlmasnn istenmesi nedeniyle uluslararas yatrmlar
enerji sektrnde nemli hale gelmitir. Uluslararas yatrmlar
asndan, yatrmlarnda siyasi ve hukuki riskleri azaltmak asndan
kacak ihtilaarn lke mahkemelerinde deil uluslaras tahkim
kurumlarnda hakem heyetleri tarafndan deerlendirilmesi ve
zlmesi nem arz etmektedir. Bu nedenle, Trkiye gerek ulusal
mevzuatta yaplan deiiklikler gerekse Trkiyenin taraf olduu
yatrmlarn karlkl korunmasna ve tevikine ilikin ikili ve ok tara
ok saydaki szlemeler ile, yatrmclarn lkemizdeki yatrmlarnda
kan ihtilaara ilikin uluslararas tahkime bavurabilmelerini kabul
etmitir. Bu balamda, son dnemde rnein Libananco Holdings Co.
Limited, Cementownia Nowa Huta S.A., Europe Cement Investment
& Trade S.A, Kanel Kangal Elektrik Limited irketi ve Alapl Elektrik
B.V irketleri tarafndan Trkiye aleyhine alm uluslararas tahkim
davalar bulunmaktadr.
Bildiride, nce enerji yatrmlarnda uyumazlklarn zmnde
tahkim bavurusunun hukuki altyaps genel olarak deerlen-
dirilecek, ardndan son dnemdeki gncel uluslararas tahkim
davalar ve kararlar analiz edilecek ve de Trk Enerji Piyasasna
etkileri ve sonular deerlendirilecektir.
II. ENERJ YATIRIMLARINDA UYUMAZLIKLARIN
ZMNDE TAHKMN HUKUK ALTYAPISI
Elektrik piyasasnda liberalletirmeyi amalayan ve bu amala zel
hukuk hkmlerine dayal serbest bir elektrik piyasas ngren 4628
sayl Elektrik Piyasas Kanunu na kadar, enerji piyasasnda nemli
derecede Yap-let-Devret model (YD), Yap-let (Y) ve letme-
Hakk-Devri (HD) modelleri ile yaplm ve halen yrrlkte olan
uzun sreli szlemeleri ile kamu-zel i birliklerinin bulunmas
ve de 4046 sayl zelletirme Uygulamalarnn Dzenlenmesine
ve Baz Kanun ve Kanun Hkmnde Kararnamelerde Deiiklik
Yaplmasna Dair Kanun ile enerji piyasasnda iletme hakk devri
ve blok sat yntemleri ile zelletirme yntemleri kullanlmas
sonucu yaplan szlemeler ile enerji sektrnde zel sektrn
ve kamu-zel sektr i birliinin pay artmtr. Bu nedenle, enerji
sektrnde bu kapsamda kacak ihtilaarn zmnde tahkim
yoluna bavurabilmesi salayan ulusal dzenlemeler ve uluslaras
anlamalar aada deerlendirilecektir.
1. 3096 sayl Trkiye Elektrik Kurumu Dndak Kurulularn
Elektrik retimi, letimi, Datm ve Ticareti ile Grevlendirilmesi
Hakknda Kanun
* KILI & Partners Hukuk Brosu Kurucu Ortak ve eitli niversitelerde Li-
sans ve Yksek Lisans retim Grevlisi
3.3.2001 tarihli ve 24335 sayl Resmi Gazetede yaynlanmtr.
Bkz. daha fazla bilgi iin Duran, L., Yap-let-Devret, Ankara niversitesi Si-
yasal Bilgiler Fakltesi Dergisi Cilt XLVI, Say 1-2, Ocak-Haziran 1991, s.151
vd.; Tan, T., Osmanl mparatorluunda Yabanclara Verilmi Kamu Hizmeti
mtiyazlar, Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi Cilt XXII,
Say 2, Mart 1967, S.285 vd. ve Kamu Hizmeti mtiyazndan Yap-let-Devret
Modeline, Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi Cilt 47, Say
3-4, Haziran-Aralk 1992, s.309 vd.; zay, ., Gnnda Ynetim, stanbul
2002, S. 260 vd.; Gzler, Kemal, dare Hukuku, C.2, Bursa-2002, s.400 vd.;
Polatkan, V., Yap let Devret, Ankara 1997, ve de Yerlikaya, G. K., Yap-let-
Devret Modeli Hukuki Mahiyeti ve Vergilendirme, Ankara 2003.
27 Kasm 1994 tarihili ve 26821 sayl Resmi Gazetede yaynlanmtr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
88
3096 sayl Trkiye Elektrik Kurumu Dndaki Kurulularn
Elektrik retimi, letimi, Datm ve Ticareti ile Grevlendirilmesi
Hakknda Kanun
4
(3096 sayl Kanun) ile elektrik sektrnde
yap-ilet-devret model ile iletme hakk devri modeline ilikin ilk
yasal dzenleme yaplmtr. Bu kanun ile, o tarihe kadar elektrik
piyasasnda monopol Trkiye Elektrik Kurumunun (TEK) yaps
deitirilmi, elektrik retimi, iletimi, datm ve ticaretini TEKin
tekelinden karp, yaplacak szleme ile TEK dndaki anonim
irketi niteliinde zel hukuk tzel kiilerine, elektrik retimi,
iletimi, datm ve ticareti imkan getirilmitir. Grevlendirilecek
zel yatrmclar ile irket ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl
arasnda bir szleme akdedilecei, bu szlemenin 99 yla
kadar olabileceini, szlemelerde en az grevlendirme sresi,
mevcut ve yeniden kurulacak retim, iletim ve datm tesislerinin
amortisman sreleri dikkate alnarak tespit edilecei, szlemenin
sresi bitiminde tm tesisler ile tanr ve tanmaz mallar her trl
bor ve taahhtlerden ari olarak devlete bedelsiz olarak geecei
dzenlenmitir. Ayrca Bakanlar Kuruluna, grevlendirilecek irkete,
grev blgesinde bulunan kamu kurum ve kurulularna ait elektrik
retim, iletim ve datm tesislerinin iletme haklarn grevli
irketlere devretme yetkisi tannmtr.
3096 sayl Kanunda ngrlen Bakanlk ile grevli irket arasnda
akdedilecek olan szlemeler, kamu hizmeti imtiyaz szlemeleri
olarak kabul edildii iin kamu hukuku ilke ve kurallarna tabi
tutulmaktaydlar. Bunun sonucu olarak da, Anayasada 1999 ylnda
yaplan deiiklik ncesinde Anayasann 155. maddesi ve Dantay
Kanunun ilgili maddeleri uyarnca Dantayn n denetimine,
incelemesine tabii idiler. Dantay bu szleme tasarlarna son
biimini vermekteydi. Ancak, 13.8.1999 tarih ve 4446 sayl Kanun
ile Anayasann 155. maddesinin 2. fkras deitirilerek ve buna
uygun olarak 18.12.1999 tarih ve 4492 sayl Kanun ile Dantay
Kanunun 23/d. maddesinde yaplan deiiklik ile Dantayn
inceleme yetki ve grevi salt gr bildirme grevi haline getirilmitir.
Ayrca bu deiiklik ncesinde, bu szlemelerin kamu hizmeti
imtiyaz szlemeleri olarak kabul edilmesinin dier bir sonucu
ise; bu szlemelerden doacak olan uyumazlklar ilk derece
mahkemesi sfatyla Dantay tarafndan zmlenmektediydiler.
Ancak, Anayasann 125. maddesinin 1. fkrasnda 13.08.1999 tarih
ve 4446 sayl Kanun ile yaplan deiiklikten sonra, kamu imtiyaz
szlemelerinden doan uyumazlklarn milli ya da milletleraras
tahkim yolu ile zmlenebilmesine olanak tannmtr. Buna ugun
olarak 18.12.1999 tarih ve 4492 sayl Kanun ile Dantay Kanunun
24. md. deitirilerek, Dantayn tahkim yolu ngrlmemi
olmas kaydyla kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz szleme ve
artlamalarndan doacak davalara ilk derece mahkemesi olarak
bakaca hkme balanmtr.
2. 3996 sayl Baz Yatrm ve Hizmetlerin Yap-let-Devret
Modeli erevesinde Yaptrlmas Hakknda Kanunun
3996 sayl Baz Yatrm ve Hizmetlerin Yap-let-Devret Modeli
erevesinde Yaptrlmas Hakknda Kanunun
5
(3996 sayl
Kanun)

ve bu kanunun uygulama usul ve esaslarn dzenleyen
94/5907 sayl Bakanlar Kurulu Karar
6
, birok altyap yatrm ve
hizmetlerinde, Yap-let-Devret (YD) modeli imkan getirilmitir.
3996 sayl Kanun, 3096 sayl Trkiye Elektrik Kurumu Dndaki
Kurulularn Elektrik retimi, letimi, Datm ve Ticareti ile
Grevlendirilmesi Hakknda Kanun hkmleri sakl tutmaktadr.
Ayrca, 4493 sayl Kanun ile elektrik retim, iletim, datm ve
ticaretini de 3996 sayl Kanun kapsamna dahil edilmitir. YD
projeleri, 2886 sayl Devlet hale Kanununun uygulamasndan
muaf tutulmutur. Bu kanun hkmleri uyarnca akdedilecek olan
szlemenin sresi 49 yldan fazla olmayacaktr. Yaplan yatrm
ve hizmetler, szlemenin hitamnda, tm tesisleriyle, tanr
tanmaz mallar ile birlikte ve her trl taahhtten arndrlm
olarak idareye geecektir.
3996 sayl kanun hkmleri uyarnca akdedilen szlemelerin,
zel hukuk hkmlerine tabi olaca dzenlenmitir. Ancak,
Kanunun bu hkm bilahare Anayasa Mahkemesi tarafndan,
klsik kamu hizmeti imtiyaz szlemelerinin btn elerini ieren
bir szleme niteliinde olduu ve Anayasann Dantaya ilikin
155. maddesi gerei Dantayn szlemeleri incelemesi ve
anlamazlklar halinde Dantayn bu davalara bakmas gerektii
sebebleri ile iptal edilmitir.
7
Buna karn, zellikle yabanc
yatrmclar uyumazlk halinde idari yarg yoluna bavurulmasna
itiraz etmeleri ve uyumazlklarn uluslararas tahkim yoluyla
zmlenmesini istemeleri nedenlerinden dolay, Anayasann 47.
maddesinde yaplan deiiklik ile devlet, kamu iktisadi teebbsleri
ve dier kamu tzel kiileri tarafndan yrtlen yatrm ve
hizmetlerden hangilerinde zel hukuk szlemeleri ile gerek ve
tzel kiilere yaptrlabilecei veya devredilebilcei hususlarnn
kanun ile belirlenebilmesine olanak tannmtr. Anayasada
yaplan bu deiiklik balamnda, 20.12.1999 tarih ve 4493 sayl
Baz Yatrm ve Hizmetlerin Yap-let-Devret Modeli erevesinde
Yaptrlmas Hakknda Kanunun Baz Maddelerinde Deiiklik
Yaplmasna likin Kanun ile de 3996 sayl Kanun deiiklie
uram ve taraar arasnda yaplacak szlemelerin zel hukuk
hkmlerine tabi olduu hkm eklenmitir.
3096 sayl Kanun ile birlikte, elektrik retim, iletim, datm ve
ticareti, bir taraftan 3096 sayl Kanun dier taraftan 3996 sayl
Kanun hkmlerine tabidir. Dier bir ifade ile, elektrik retim,
iletim, datm ve ticaretini dzenleyen iki kanun (3096 ve 3996
sayl Kanunlar) ayn anda yrrlktedir. Ancak, 3096 sayl Kanun
ercevesinde yaplan szlemeler dare (imtiyaz) Hukuku
8
; buna
karn 3996 sayl Kanun ercevesinde yaplan szlemeler ise
zel Hukuk
9
kapsamnda mtaala edilmektedirler.
10
Ayrca, 3996
sayl Kanun ile, bir taraftan, ilgili idarenin istei halinde 3096
sayl Kanuna tabi iler de zel hukuk hkmlerine tabi klnabilme
imkan ile; dier taraftan da, 3996 sayl Kanunun yrrle
girmesinden nce yap-ilet-devret modeline gre balatlm
projeler ve iler ile 3096 sayl Kanuna tabi proje ve iler, grevli
veya sermaye irketinin, Kanunun yaym tarihinden itibaren bir
ay iinde bavurusu ve ilgili idarenin mracaat zerine Bakanlar
Kurulu kararyla zel hukuk hkmlerine tabi klnabilme imkan
getirilmitir.
3. 4501 sayl Kamu Hizmetleri le lgili mtiyaz artlama ve
Szlemelerinden Doan Uyumazlklarda Tahkim Yoluna
Bavurulmas Halinde Uyulmas Gereken lkelere Dair Kanun
21.01.2000 tarih ve 4501 sayl Kamu Hizmetleri le lgili mtiyaz
artlama ve Szlemelerinden Doan Uyumazlklarda Tahkim
Yoluna Bavurulmas Halinde Uyulmas Gereken lkelere
4
19.12.1984 tarih ve 18610 sayl Gazetede yaynlanmtr.
5
13.06.1994 tarih ve 21959 sayl Resmi Gazetede yaynlanmtr.
6
01.10.1994 tarih ve 22068 sayl Resmi Gazetede yaynlanmtr.
7
Bkz. Anayasa Mahkemesi 28.06.1995, E 1994/72-K 1995/23, 20.03.1996 tarih ve
22586 sayl Resmi Gazete, S. 37-54. Ayrca bkz. zay, s. 262 vd. ve Polatkan, s.
91 vd.
8
Dantay 10. Daire E. 2000/5874, K. 2003/746, T. 27.02.2003.
9
Dantay 1. Daire E. 2003/108, K. 2003/110, T. 11.09.2003.
10
Dantay 1. Daire E. 2000/57, K. 2000/53, T. 11.09.2003. Bk. Orak, Cem aa-
tay, Kamu Hizmatleri mtiyaz Szlemelerinde Tahkim, Ankara 2006, s. 47 vd.
11
Bkz. 24.11.1994 tarih ve 4047 sayl Kanun ile deiik 3996 sayl Kanunun
13/2. maddesi.
22.1.2000 tarih ve 23941sayl Resmi Gazetede yaynlanmtr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
89
Dair Kanun ile kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz artlama ve
szlemelerinde bunlardan doan uyumazlklarn, yabanclk
unsuru iermesi halinde tahkim yoluyla zlmesinin ngrlerek,
tahkim sistemi ile zlmesinin ngrlmesi durumunda
taraarca szleme yaplrken uyulmas gereken ilke ve esaslar
belirlemektedir.
4501 sayl Kanunun 2/c. maddesine gre de, szlemeye taraf
kurulu veya kurulacak irket ortaklarndan en az birinin yabanc
sermayeyi tevik mevzuat hkmlerine gre yabanc meneli
olmas veya szlemenin uygulanabilmesi iin yurt d kaynakl
sermaye veya kredi veya teminat szlemelerinin akdedilmesinin
gerekli olmas hallerinden birinin olmas halinde yabanclk
unsurunun varl kabul edilecektir. Kanun bu bakmdan yabanclk
unsurunu olduka geni tutarak ekonomik kriterleri gz nne
alarak deerlendirmi ve enerji sektrndeki yatrmlarn byk
bir ksmn kapsamna alacak ekilde dzenlemitir. 4501
sayl kanunun szlemeye taraf kurulu veya kurulacak irket
ortaklarndan en az birinin yabanc sermayeyi tevik mevzuat
hkmlerine gre yabanc meneli olmas atf ile, 4875 sayl
Dorudan Yabanc Yatrmlar Kanunun ile mlga 6224 sayl
kanuna Yabanc Sermayeyi Tevik Kanununa yaplan atarn
4875 sayl kanunun ilgili blmlerine yaplm saylaca hkme
balanmtr. Bu bakmdan 4875 sayl kanunun 2. maddesinde
tanmlanan yabanc yatrmc ve dorudan yabanc yatrm da 4501
sayl kanun uyarnca uygulanma alan bulan milletler aras tahkimin
belirleyici kstas olan yabanclk unsurunun tanmlanmasnda
dikkate alnmas gerekecektir. 4875 sayl Kanunun 2. maddesinde
ise yabanclk unsurunu tekil eden dorudan yabanc yatrmc ve
dorudan yabanc yatrm u ekilde tanmlanm:
a) Yabanc yatrmc: Trkiyede dorudan yabanc yatrm yapan,
1)Yabanc lkelerin vatandalna sahip olan gerek kiiler ile
yurt dnda ikamet eden Trk vatandalarn,
2) Yabanc lkelerin kanunlarna gre kurulmu tzel kiileri ve
uluslararas kurulular,
b) Dorudan yabanc yatrm: Yabanc yatrmc tarafndan,
1) Yurt dndan getirilen;
Trkiye Cumhuriyet Merkez Bankasnca alm satm
yaplan konvertibl para eklinde nakit sermaye,
irket menkul kymetleri (Devlet tahvilleri hari),
Makine ve tehizat,
Sna ve kr mlkiyet haklar,
2) Yurt iinden salanan;
Yeniden yatrmda kullanlan kr, hslat, para alaca veya
mal deeri olan yatrmla ilgili dier haklar,
Doal kaynaklarn aranmas ve karlmasna ilikin haklar,
gibi iktisad kymetler araclyla;
i) Yeni irket kurmay veya ube amay,
ii) Menkul kymet borsalar dnda hisse edinimi veya menkul
kymet borsalarndan en az % 10 hisse oran ya da ayn
oranda oy hakk salayan edinimler yoluyla mevcut bir
irkete ortak olmay,
4501 sayl kanunun 2/c bendi ile 7. ve geici 1. maddelerinin
Anayasaya aykr olduu ve iptali istemiyle alan davada, Anayasa
Mahkemesi 20.07.2000 tarih ve 2000/16 E. ve 2000/17 K. sayl
kararyla, davay reddederken yabanclk unsurunu tanmlayan 2/c
bendine ilikin olarak u deerlendirmeyi yapmtr:
Trk hukukunda yabanclk unsurunun gerek yarg kararlar
gerekse retide bir hukuki ilem veya ilikinin birden ok
hukuk dzeniyle balantl olmas halini ifade etmektedir. Bu
konuya mukayeseli hukuk asndan bakldnda da ortak kabul
grm bir tanma rastlanmamakta, her lkenin kendi ekonomik
koul ve deerlendirmelerine gre farkl kurallar benimsendii
grlmektedir.
yasa koyucunun kukusuz kamu hizmetlerinin gereklerini
de gzeterek kulland takdir yetkisiyle bu tr iin niteliinden
kaynaklanan snrl durumlara zg szlemelerde de yabanclk
unsuru bulunduunu kabul etmesinin Anayasa ile elien bir yn
grlmemitir.

4501 sayl Kanunun 3. maddesi gerei de, yabanclk unsuru
tayan szlemelerde bunlardan doan uyumazlklarn;
a) Trkiyede toplanarak Trk hukukuna ya da yabanc hukuka
gre karar verecek hakem veya hakem kurulunda,
b) Yabanc bir lkede toplanarak Trk hukukuna ya da yabanc
hukuka gre karar verecek hakem ve hakem kurulunda,
c) Kendi tahkim usul bulunan milletleraras tahkim
kuruluunda,
zlmesi kabul edilebilmektedir. Taraar bu ekilde uluslaras
tahkim yolunun ngrmesi halinde, tahkim anlamas, szlemeye
konulan tahkim art veya ayr bir tahkim szlemesi eklinde
yaplabilecektir. 4501 sayl Kanunun 4/2. maddesi gerei de,
tahkim art veya tahkim szlemesinde; tahkim yoluyla zlecek
uyumazlklar, uygulanmas istenilen tahkim kurallar, tahkim yeri,
hakem ya da hakem kurulunun seimi ve says, nitelikleri, hakem
kurulunun yetkisi hakem kurulunun yarglama usul, yarglamada
kullanlacak dil, ulumazln esasna uygulanacak maddi hukukun
seimi, taraarn delil ikamesi, bilirkiilerin seimi, uyumazln
dier tarafa ne ekilde bildirilecei, bildirim sresi, tahkim sresi,
hakem kurulunun delil toplama yetkisi ve usul, hakem creti,
yarglama giderleri, vekalet creti ve benzeri konular ayrntl
biimde dzenlenmesi gerekecektir.
Ayrca uluslararas tahkim usuln dzenleyen 4686 sayl
Milletleraras Tahkim Kanunun
14
1/5. maddesinde ki ak hkm
nedeniyle, 4501 sayl Kanunun hkm bulunmayan hallerde, kamu
hizmetleri ile ilgili imtiyaz artlama ve szlemelerinde bunlardan
doan uyumazlklarn tahkim yoluyla zmnde, 4686 sayl
Kanun hkmleri uygulama alan bulacaktr.
Uluslararas Tahkim sisteminde alnan kesinlemi ve icra
kabiliyeti kazanm veya taraar iin balayc olan yabanc hakem
kararlar, Milletleraras zel Hukuk ve Usul Hukuku Hakknda
Kanun (MHUK) md. 60 vd. hkmlerine gre tannanacak ve
tenz edilecektir.
4. Uluslararas Anlamalar
Yukarda zerinde durulan ulusal dzenlemeler yannda, ikili ve
ok tara anlamalar ile uyumazlklarn tahkim yoluyla zmne
ilikin dzenlemeler yaplmtr. Trkiyenin taraf olduu ok
saydaki yatrmlarn karlkl korunmas ve tevikine ilikin ikili
antlamalarda Trkiye, kar tarafn yatrmclarnn lkemizdeki
yatrmlarna ilikin olarak hukuka aykr olduunu dndkleri
eylemler dolaysyla uluslararas tahkime bavurmalarna izin
17 .06.2003 tarih ve 25141 sayl Resmi Gazetede yaynlanmtr.
14
5.7.2001 tarih ve 24453 sayl Resmi Gazetede yaynlanmtr. Kanuna iliikin
detayl bilgi iin bkz. anl, Cemal, Uluslararas Ticari Akitlerin Hazrlanmas
ve Uyumazlklarn zm Yollar, 4. Bas, stanbul 2011, s.243 vd. ve Nomer,
Ergin/Eki, Nuray/ztekin, Gnseli: Milletleraras Tahkim, stanbul 2003.
15
Detayl bilgi iin bkz. anl, s. 453 vd. ve Ormanolu, Burhan, Yabanc Sermaye Ya-
trmlarna likin Uyumazlklarn zmnde Uluslararas Tahkim,Ankara 2004,
s. 47 vd., http://www.debud.org/dokumanlar/tez/BOrmanoglu.pdf Ayrca Anlama
yaplan lkelerin listesi ve yrrle giri tarihleri iin bkz. http://www.yased.org.tr/
webportal/Turkish/anlasmalar/ykkta/Pages/YatirimlarinKarsilikliKorunmasi.aspx
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
90
vermektedir.
15
Bu ikili yatrm anlamalarnda, yabanc yatrmlarn
korunmas ve teviki amacyla, ICC, UNCITRAL, ICSID gibi tahkim
merkezlerine
16
bavuru ve ihtilafn bu ekilde tahkim yoluyla
zlmesi sistemi getirilmitir.
kili anlamalar dnda Trkiyenin de taraf olduu, ok tara
anlamalar bulunmaktadr. Bu kapsamdaki ok tara anlamalardan
birincisi, 11 Ekim 1985 ylnda imzalanan ve 1988 ylnda yrrle
giren, bir yatrm garanti kuruluunun kurulmas ile gelimekte
olan lkelerdeki dorudan yabanc yatrmlara garanti oluturarak
yatrmlar artrmay amalayan ok Tara Yatrm Garanti
Kuruluu Szlemesidir (Convention Establising the Multilateral
Investment Guarantee Agency-MIGA).
17
Dier bir szleme ise, 18
Mart 1965 tarihinde hazrlanan ve 14 Ekim 1966 tarihinde yrrle
giren ve yatrmc ile ev sahibi lke arasndaki yatrm ilikilerinden
doan uyumazlklarn zm tarzn belirleyen Devletler ve
Dier Devlet Vatandalar Arasndaki Yatrm Uyumazlklarnn
zmlenmesi Hakknda Szlemesi (Washington Szlemesi-
ICSID). Bu szleme ile Yatrm Uyumazlklarnn zm
in Uluslararas Merkez (ICSID) kurulutur.
18
Enerji sektr iin
zellik arz eden ok tara bir dier anlama ise, 17 Aralk 1994
tarihinde Lizbonda imzalanan ve 16 Nisan 1998 ylnda yrrle
giren ve enerji sektrnde uluslararas ibirliini, taraarnn hak
ve ykmllklerini dzenleyen Enerji art Anlamasdr.
19
Bu
ok tara anlamalarda uyumazlklarn zm iin ICSID tahkim
merkezi ngrlmtr.
Uluslararas tahkim sisteminde alnan hakem kararlarnn ilgili
lkede tenzini salamak zere dzenlenmi ok tara anlamalar
bulunmaktadr. Bunlarn iinde Trkiyenin de taraf olduu en
nemli ok tara szleme, 7 Haziran 1959 tarihinde yrrle
giren Yabanc Hakem Kararlarnn Tannmas ve Tenzi Hakknda
New York Szlemesidir (Convention on the Recognation and
Enforcement of Foreign Arbitral Awards). Bu anlama, yabanc
hakem kararlarnn tannmas ve uygulanmasn dzenlemekte olup;
tahkim kurumlarnca veya hakemlerce verilen kararlarn, anlama
taraf devletlerce tannmasn ve bu devletlerde uygulanmasna
ynelik hkmler tamaktadr.
20

III. GNCEL ULUSLARARASI TAHKM KARARLARI
Bu blmde, son dnemde, Libananco Holdings Co. Limited,
Cementownia Nowa Huta S.A., Europe Cement Investment
& Trade S.A, Kanel Kangal Elektrik Limited irketi ve Alapl
Elektrik B.V irketleri tarafndan Trkiye aleyhine alm gncel
uluslararas tahkim davalar deerlendirilecektir.
1. Libanonco, Cementownia ve Europe Cement Kararlar:
3096 sayl Kanun 3. ve geici 2. maddesi erevesinde; 26.08.1988
tarih, 88/ 13314 sayl Bakanlar Kurulu Karar ile ukurova Elektrik
A.. (EA), 1 No.lu grev blgesinde (Adana ve civar) 70 yl
sre ile, 07.10.1988 tarih, 88/ 13344 sayl Bakanlar Kurulu Karar
ile Kepez Elektrik T.A.. (KEPEZ), 2 No.lu grev blgesinde
(Antalya ve civar) 70 yl sre ile, elektrik retimi, iletimi, datm
ve ticaretini yrtmek zere grevlendirilmitir. Bakanlar Kurulu
Kararlar erevesinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl ile
irketler arasnda 19.10.1988 tarihinde Grev Verme Szlemeleri
imzalanmtr. Bilahare Dantayn, 3096 sayl Kanun kapsamnda
imzalanan szlemelerin imtiyaz tekil ettii ve Anayasann
155. maddesine gre Dantay Onayndan gemesi gerektii
ynndeki karar dorultusunda, Bakanlk ile irketler arasnda
imzalanan 19.10.1988 tarihli Szleme, 1996 ylnda Dantay
incelemesine sunulmu ve Dantay onayndan geen mtiyaz
Szlemeleri, 09.03.1998 tarihinde, Bakanlk ile EA ve KEPEZ
arasnda imzalanmtr. Ancak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl
tarafndan, 2003 ylnda, EA ve KEPEZin grev verilmesine
ilikin imtiyaz szlemelerini ihlalleri nedeniyle, szlemelerin
uygulanmasnn ve devamnn artk mmkn olmadndan bahisle,
szlemelerin feshine karar vermi ve irketlerce iletilen tesislere
ve bu tesislerin mtemmim czleri ile iletme faaliyeti iin gerekli
tm ara ve gerece Bakanlk tarafndan elkonulmu ve de Bakanlar
Kurulu Kararlar ile irketlerin grevlendirilmesinin kaldrlmasna
karar verilmitir. Bunun zerine EA ve KEPEZin hissedarlar
olduklar iddias ile yabanc irketler tarafndan ICSID tahkim
merkezinde alan davalar sonucunda u kararlar verilmitir:
a. Libanonco Karar: 2006 ylnda Kuzey Kbrsda muhkim
Libananco Holdings Co. Limited irketi (Libanonco), EA ve
KEPEZin 12 Haziran 2003 tarihinden nce hissedar olduundan ve
bu el koymalar ve imtiyazlarn iptali nedeniyle yatrmc olarak zarar
uradndan ve bunun Enerji art Anlamasn ihlal ettiinden
bahisle Trkiye Cumhuriyetinden ICSID tahkim merkezinde
10 milyar ABD dolar tazminat talep etmitir. Hakem Heyeti sz
konusu tahkim davasnda ncelikle, Libanonco irketinin EA
ve KEPEZin hisselerini, Bakanln szlemeleri iptal ederk el
koymalarndan ve imtiyazlarn iptalinde nceki tarih olan 12 Haziran
2003 tarihinden nce iktisap edip etmediini deerlendirmitir.
Hakem Heyeti yapt uzun tahkikat, ahit ve uzman dinlemeleri,
inceleme ve deerlendirmelerin ardndan Libanonconun iddasn,
EA ve KEPEZin hisselerini 12 Haziran 2003 tarihinden nce
iktisap ettiini, ispat edemediine karar vermitir. Bunun sonucu
olarak da, ICSID anlamas ve Enerji art Anlamas kapsamnda
bir yatrmdan ve yatrmcdan bahsedilemeyeceini belirtmitir.
Bu kapsamda yarg yetkisinin olamadndan ve Libanonconun
iddiasn ispat edememesi nedeniyle 2011 ylnda Libanonconun
talebini reddetmitir.
b. Cementowia Karar: 2007 ylnda Polonyada muhkim
Cementownia Nowa Huta S.A. irketi (Cementowia), Libanonco
gibi, EA ve KEPEZin 30 Mays 2003 tarihinde hissedar
olduundan ve bu el koymalar ve imtiyazlarn iptali nedeniyle
yatrmc olarak zarara uradndan ve bunun Enerji art
Anlamasn ihlal ettiinden bahisle Trkiye Cumhuriyetinden
ICSID tahkim merkezinde 4.6 milyar ABD dolar tazminat talep
etmitir. Hakem Heyeti, yapt uzun tahkikat, inceleme ve
deerlendirmeler ardndan, Cementowiann CEA ve KEPEZe
hissedar olduunu ve Enerji art Anlamas anlamnda yatrmc
sayldn ortaya koyan yeterli ve ikna edici delil sunamadna
karar vermitir. Hakem Heyeti, Cementowiann, yatrmc niteliine
haiz olmadn bildii halde tahkime bavurmakla kasten ve kt
niyetle tahkim yarglamasn suiistimal ettiini, ICSID ve Enerji
art anlamalar kapsamnda iyi niyetli gerek bir yatrmc olarak
16
Detayl bilgi iin bkz. anl, s. 268 vd.;Ormanolu s. 65 vd. ile 96 vd.; Emek,
Uur, Uluslararas Ticarette Tahkim Prosedr, Ankara 1999, s. 27 vd., http://
ekutup.13 dpt.gov.tr/hukuk/emeku/tahkim.pdf
17
Detayl bilgi iin bkz. anl, s. 433 vd. ve Ormanolu s. 65 vd.
18
Detayl bilgi iin bkz. anl, s. 433 vd. ; Emek s.27 vd. ve Ormanolu s. 91 vd.ile 96 vd.
19
Szleme metni iin bkz. http://www.encharter.org/leadmin/user_upload/
document/EN.pdf#page=211.Detayl bilgi iin bkz. Klavuz, Ali Kemal, Enerji
art Anlamas erevesinde Uyumazlklarn zm, Gazi niversitesi Hu-
kuk Fakltesi Dergisi C. XIII, Y. 2009, Sa. 1-2, s. 179 vd., http://www.hukuk.
gazi.edu.tr/editor/dergi/13_8.pdf ve Baklac, Pnar/Akntrk, Esen, Enerji art
Antlamas, Dokuz Eyll niversitesi, letme Fakltesi Dergisi, Cilt 7, Say 2,
2006, 97-113 letme Fakltesi Dergisi, Cilt 7, Say 2, 2006, 97-113, http://web.
deu.edu.tr/isletme/ifddergi/web_les/7297113.pdf
20
Detayl bilgi iin bkz. anl, s. 359 vd.; Emek s.21 vd. ve Ormanolu, s. 89 vd.
21
Karar metni iin bkz. http://www.encharter.org/leadmin/user_upload/Investor-
State_Disputes/Award_-_Libananco_vs_Turkey.pdf
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
91
hareket etmediini, sadece uluslararas tahkim yarglamasna
ulamak iin bir ara olarak kullanldn vurgulayarak sahte/
hileli bir dava olduunu vurgulamtr. Ayrca Hakem Heyeti,
Davacnn tahkim yarglamasn geciktirecek ilemler yaparak
tahkim masraarnn artmasna sebebiyet vermek suretiyle tahkim
yarglamasn yanl ynlendirdiine de hkmetmitir. Cementowia
tahkim masraarna mahkum edilmi, ancak Trkiyenin manev
tazminat talebi kabul edilmemitir.
c. Europe Cement Karar: Bu kapsamda alan dier bir dava
ise, 2007 ylnda Polonyada muhkim Europe Cement Investment
& Trade S.A. (Europe Cement) irketi tarafndan, Libanonco ve
Cementowia gibi, EA ve KEPEZin 30 Mays 2003 tarihinde
hissedar olduundan ve bu el koymalar ve imtiyazlarn iptali
nedeniyle yatrmc olarak zarara uradndan ve bunun Enerji
art Anlamasn ihlal ettiinden bahisle Trkiye Cumhuriyetinden
ICSID tahkim merkezinde 3.8 milyar ABD dolar tazminat talep
etmitir. Europe Cementin CEA ve KEPEZin orta olduuna
dair iddiasn ispat iin, Europe Cement sunulan deliller 30 Mays
2003 tarihli hisse devir szlemesinin kopyas ile 10 Ocak 2005
tarihinde karlan hamiline hisse senetlerinin kopyalarn Hakem
Heyetine sunmutur. Ancak daval Trkiye bu belgelerin sahte
olduunu savundu. Bunun zerine Hakem Heyeti bu belgelerin
orijinallerinin ve onlarn sahte olmadn ve Europe Cementin
CEA ve KEPEZin orta olduunu kantlayan ilgili dier belgelerin
sunulmasn istemitir. Ancak, Europe Cement, Hakem Heyetinin
istedii bu belgeleri sunamamtr. Bylece Europe Cement
uyumazln doduu tarihte Trkiyede yatrm sahibi olduunu
kantlayamamtr. Bunun sonucu olarak da, Europe Cement, Enerji
artnamesi Anlamasnn 26/1. maddesi uyarnca gerekli olan
yatrmc sfatn ve Hakem Heyetinin yetkisini ortaya koyamad.
Hakem Heyeti tarafndan, Austos 2009da yetkisizlik karar
verilmitir. Ayrca, yarglama masraar Europe Cemente ykletilmi,
ancak Trkiye lehine manevi tazminata hkmedilmemitir.
Bu tahkim davasnn temelinde, ICSID ve Enerji art
Anlamalar kapsamnda iyi niyetli gerek bir yatrmc olmayan
kiilerin, yatrmc niteliine haiz olmadn bildikleri halde
tahkime bavurarak kasten ve kt niyetle tahkim yarglamasn
suiistimal etmelerini kolayatran husus aslnda, tartma konusu
olan enerji irketleri EA ve KEPEZin hisselerinin hamile yazl
olmas, herhangi bir bildirim veya pay defterine kayt olmakszn
mlkiyetinin devrinin, hisse senedi kmam ise taraar arasnda
adi yazl bir szleme ile, hisse senedi karlm ise, TTK m.
415 hkmne gre teslim ile mmkn olmas ve hisseleri elinde
bulundurann hissedar olarak kabul edilmesiydi. Ancak bu
durumun, 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanununun 2 f. 3
24
maddesi
ile nne geilerek, bu piyasada faaliyet gsterebilecek zel hukuk
hkmlerine tbi tzel kiilerin, 6762 sayl Trk Ticaret Kanunu
hkmlerine gre anonim veya limited ortaklk olarak kurulmas ve
anonim ortaklklarnn sermaye piyasas mevzuatna gre borsada
ilem grenler dndaki hisselerinin nama yazl olmas art
getirilerek deitirilmitir. Nama yazl hisse senetlerinin devri, ana
szlemede aksine bir dzenleme yaplmamsa, TK m. 416 gerei,
kural olarak senetlerin ciro edilmesi ve senedin devralan kiiye
teslimi yani zilyetliin nakli ile gerekleir. Nama yazl senetlerin
ciro edilmi senedin devralan zilyetliin nakli yapldktan sonra
bu devrin TK m. 416 gerei, ortaklk pay defterine kayt edilmesi
gerekmektedir.
25
Ayrca 4628 sayl Kanunun 8/b maddesinde
ise, elektrik piyasasnda faaliyet gsteren tzel kiilerin ortaklk
yaplarnda herhangi bir nedenle % 10 veya daha fazla, halka ak
ortaklklarda ise % 5 veya daha fazla bir sermaye payn dorudan
veya dolayl olarak edinilmesi ve/veya bir ortaa ait olan paylarn
ortaklk sermayesinin % 10 amas veya belirtilen oranlarn altna
dmesi sonucu douran devir ilemleri, EPDK onayna bal
klnmtr ve ayrca 4054 sayl Rekabetin Korunmas Hakknda
Kanunun 7. maddesi kapsamna giren birleme ve devralmalarda
Rekabet Kurumunun izin verme yetkisi aka sakl tutulmutur.
2. Kanel Karar
Bakanlar Kurulu, 15 Mays 1998 tarihli ve 1998/11213 sayl
grevlendirme karar ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlna,
Kanel Kangal Elektrik Limited irketini (Kanel) Kangal Termik
Santralinin termik santrali iletme ve retecei elektrii satma ile
grevlendirecek bir szlemeyi yapma yetkisi vermitir. Ardndan,
Bakanlar Kurulunun 2000/1024 sayl zel hukuk szlesmesi
imzalama karar ile Bakanlk ve Kanel arasndaki imtiyaz
szlemesinin yeniden dzenlenerek bir zel hukuk szlemesinin
imzalanmasn uygun bulmutur. Ardndan, 6 Kasm 2000 tarihinde
Bakanlk ile Kanel arasnda zel hukuka tabi bir szleme
imzalanmtr. Ancak, Danstay, her iki Bakanlar Kurulu Kararn
da iptal etmitir. Kanel, szlemenin 14. maddesi gereince
imzalanmas gereken proje anlamalarnn imzalanmadn ve
taahht edilen hazine garantilerinin verilmediini ileri srerek
16 Aralk 2002 tarihinde Enerji Bakanl aleyhine ilk tahkim
davasn amt. Bu tahkim dvasnda, Hakem Heyeti, Kanelin
men zararlarn isteyebilecei ancak mevcut davada sadece
kr mahrumiyetini talep ettii iin 16 Mart 2004 tarihli kararnda
Kanelin 111 Milyon ABD Dolar tutarndaki kr mahrumiyeti talebini
reddedilmitir. Bu davay kaybeden Kanel, Trkiye Cumhuriyeti
aleyhine 27 Ekim 2010 tarihli bavurusu ile ICC nezdinde ikinci
tahkim davasn balamt. Aralk 2011 tarihinde verilen nihai
karar ile 309 milyon dolar kr mahrumiyetine ilikin olarak istedii
tazminat talebi reddedilmitir.
26
3. Alapl Elektrik Tahkim Davas
Hollandal irket Alapl Elektrik B.V (Alapl Elektrik) tarafndan, 2009
ylnda ICSID tahkim merkezinde, Trkiyeye kar elektrik retimi
imtiyaz szlemesinden kaynaklanan ve ina edilmemi olan bir
enerji santraline ilikin olarak, Enerji art Szlemesine ve Hollanda
ile Trkiye arasndaki kili Yatrm Antlamas uyarnca at 100
milyon ABD dolar deerinde bir dava olup hakem yarglamas
devam etmektedir. Hakem Heyeti, son olarak 16 Eyll 2011 tarihinde
Alapl Elektrikin yeni delil sunma talebine ilikin karar vermitir.
IV. SONU
Enerji sektrnde zel sektrn ve kamu-zel sektr i birliinin
22
Karar metni iin bkz. http://www.encharter.org/leadmin/user_upload/Investor-
State_Disputes/Cementownia_Award.pdf
23
Karar metni iin bkz. http://www.encharter.org/leadmin/user_upload/Investor-
State_Disputes/Europe_Cement_Turkey_Award.pdf
24
Bu fkra, 10.5.2006 tarih ve 5496 sayl Kaunun 2. md. ile bu ekide deitiril-
mitir. Deiiklikten nce: Piyasada faaliyet gsterecek zel hukuk hkmleri-
ne tabi tzel kiilerin 6762 sayl Trk Ticaret Kanunu hkmleri dorultusunda
anonim irket ya da limited irket olarak kurulmalar ve anonim irket olarak
kurulmalar halinde, hisselerinin tamamnn nama yazl olmas arttr.
25
Daha detayl bilgi iin bkz. Kl, Harun, Anonim Ortaklk Paylarnn Devrinde
ekil art, Prof. Dr. Hseyin Hatemiye Armaan, C. I, s. 1077 vd., stanbul
2009 ve Trk Hukukunda Taliki arta Bal Borlar ve Anonim Ortaklklar-
da Payn Devrinde Dzenleyici Kurumlarn zinleri, Gazi niversitesi Hukuk
Fakltesi Dergisi C. XIV, Y. 2010, Sa. 2, s. 71 vd. http://www.hukuk.gazi.edu.tr/
editor/dergi/14_2_3.pdf
26
Bkz. ICSID tarafndan yaplan aklama iin: http://icsid.worldbank.org/ICSID/
FrontServlet?requestType=CasesRH&reqFrom=ListCases&caseId=C382&act
ionVal=viewCase
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
92
paynn artrlarak gerek enerji sektrnn liberallemesi gerekse
enerji arz ve gvenliinin salanmas iin, bu alanda gerekli
uluslararas yatrmlara ihtiya duyulmaktadr. Yukarda yaplan
deerlendirmelerde de ortaya konulduu zere, bu yatrmlar
salamak iin, Trkiye gerek ulusal mevzuatta yapt deiiklikler ile
gerekse Trkiyenin taraf olduu yatrmlarn karlkl korunmasna
ve tevikine ilikin ikili ve ok tara ok saydaki szleme ile,
enerji sektrndeki yatrmclar iin nemli olan, bu kapsamda
kabilecek ihtilaara ilikin uluslararas tahkim yolu ile zlmesini
kabul etmitir. Ancak enerji yatrmlarndan doan uyumazlklarn
tahkim yoluyla zmne ilikin ulusal mevzuat, yaanan sreler
nedeniyle dank bir ekilde dzenlenmitir.
Son dnemde Libananco, Cementownia ve Europe Cement irketleri
tarafndan Trkiye aleyhine alan ICSID tahkim davalar, aslnda
davac bu irketlerin ICSID ve Enerji art Szlemesi kapsamnda
yatrmc olarak deerlendirilmemeleri ve bunun sonucu olarak
da hakem heyetlerinin yarg yetkileri olmamalar nedeniyle
reddedilmitir. Ancak Trkiyenin bu tahkim davalarn kazanmas,
lkemizde tm yatrmlara ilikin gerek ulusal dzenlemelerde
gerekse uygulamalarnda evrensel hukuk devleti ilkesine, ahde
vefa ve eit ilem prensiplerine aykrlk tekil etmemesi gerektiini
unutturmamas gerekir. Aksi bir durum, uluslararas tahkim
davalarnda hakem heyetlerinin bu alanlarda daha nce verdii
SDB, Gney Ege, Szer, Kzlrmak gibi kararlarnda olduu zere,
Trkiyenin ciddi tazminatlar demesine neden olabilecek tahkim
davalar ile tekrar kar karya kalmasna neden olabilir.
KAYNAKLAR
[1] Duran, L., Yap-let-Devret, Ankara niversitesi Siyasal
Bilgiler Fakltesi Dergisi Cilt XLVI, Say 1-2, Ocak-Haziran
1991, s.151 vd.
[2] Tan, T., Osmanl mparatorluunda Yabanclara Verilmi
Kamu Hizmeti mtiyazlar, Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler
Fakltesi Dergisi Cilt XXII, Say 2, Mart 1967, S.285 vd. ve
Kamu Hizmeti mtiyazndanYap-let-Devret Modeline,
Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi Cilt 47,
Say 3-4, Haziran-Aralk 1992, s.309 vd.
[3] zay, ., Gnnda Ynetim, stanbul 2002.
[4] Gzler, Kemal, dare Hukuku, C.2, Bursa-2002.
[5] Polatkan, V., Yap let Devret, Ankara 1997.
[6] Yerlikaya, G. K., Yap-let-Devret Modeli Hukuki Mahiyeti ve
Vergilendirme, Ankara 2003.
[7] Orak, Cem aatay, Kamu Hizmatleri mtiyaz Szlemelerinde
Tahkim, Ankara 2006.
[8] anl, Cemal, Uluslararas Ticari Akitlerin Hazrlanmas ve
Uyumazlklarn zm Yollar, 4. Bas, stanbul 2011.
[9] Nomer, Ergin / Eki, Nuray / ztekin, Gnseli: Milletleraras
Tahkim, stanbul 2003.
[10] Ormanolu, Burhan, Yabanc Sermaye Yatrmlarna likin
Uyumazlklarn zmnde Uluslararas Tahkim, Ankara
2004, http://www.debud.org/dokumanlar/tez/BOrmanoglu.pdf
[11] Emek, Uur Uluslararas Ticarette Tahkim Prosedr, Ankara
1999,http://ekutup.13 dpt.gov.tr/hukuk/emeku/tahkim.pdf
[12] Klavuz, Ali Kemal, Enerji art Anlamas erevesinde
Uyumazlklarn zm, Gazi niversitesi Hukuk Fakltesi
Dergisi C. XIII, Y. 2009, Sa. 1-2, s. 179 vd., http://www.hukuk.
gazi.edu.tr/editor/dergi/13_8.pdf
[13] Baklac, Pnar/Akntrk, Esen, Enerji art Antlamas,
Dokuz Eyll niversitesi, letme Fakltesi Dergisi, Cilt 7,
Say 2, 2006, 97-113 letme Fakltesi Dergisi, Cilt 7, Say
2, 2006, 97-113, http://web.deu.edu.tr/isletme/ifddergi/web_
les/7297113.pdf
[14] Kl, Harun, Anonim Ortaklk Paylarnn Devrinde ekil
art, Prof. Dr. Hseyin Hatemiye Armaan, C. I, s. 1077
vd., stanbul 2009 ve Trk Hukukunda Taliki arta Bal
Borlar ve Anonim Ortaklklarda Payn Devrinde Dzenleyici
Kurumlarn zinleri, Gazi niversitesi Hukuk Fakltesi Dergisi
C. XIV, Y. 2010, Sa. 2, s. 71 vd. http://www.hukuk.gazi.edu.
tr/editor/dergi/14_2_3.pdf
SUMMARY
Arbitration method also for the energy investment in Turkey has
found its eld of practice in Turkish legal system as the result of
constitutional and some essential legal changes in the past decade
in Turkey in order to liberalize energy sector and ensure energy
supply. In accordance with Law no. 4446 and dated 13 August
1999 and amendments in some Articles of the Constitution dated
1982 as well as Laws no. 4875, 4501 (concerning the Principles
to be Followed When Disputes Arising from Concession Contracts
Concerning Public Services are Submitted to Arbitration) and 4868
entered into force following the latter, legal base of arbitration is
established for ensuring energy investment in Turkey. These
legal changes as well as bilateral and multilateral agreements
on investment (MIGA, ICSID, Energy Charter) has provided the
opportunity for settlement of disputes in Turkish energy sector
through international arbitration such ICSID, ICC, UNCITRAL.

The International Center for Settlement of Investment Disputes
(ICSID) has recently concluded Libananco, Cementownia and
Europe Cement Investment cases. After the Ministry of Energy
& Natural Resources seized Uzan Groups CEAS and KEPEZ
companies in the light of an application by Turkeys Energy Market
Regulatory Authority in 2003, Libananco, Cementownia and Europe
Cement Investment claimed that they were partners of CEAS and
KEPEZ companies, and thus, it suffered loss due to the seizure.
With such claims, the companies carried the issue to ICSID and
led a $10 billion, 4,6 billion and 3,8 billion lawsuits against Turkey.
In the end, ICSID reached verdicts in favor of Turkey, because
Libananco, Cementownia and Europe Cement Investment were
not partners of CEAS and KEPEZ companies, therefore they are
not investor in accordance ICSID and Energy Charter, therefor
ICSID has no jurisdiction over these cases.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
93
WIND AND SOLAR ENERGY MARKET IN TURKEY
RISK AND OPPORTUNITIES
Helmut KLUG
GL Garrad Hassan
ABSTRACT
Turkey is a country with a huge potential for wind and solar. The
total installed capacity of wind farms in operation by end of 2011
was 1692 MW. Turkey is targeting 10 GW and 20 GW wind energy
installed capacity by 2015 and 2023 respectively. According to the GL
Garrad Hassan market report the wind energy resource in Turkey is
30 GW. World Energy Council Turkey is targeting 10GW and 20GW
wind energy installed capacity by 2015 and 2023 respectively. The
Electricity demand is high in Turkey and further generation capacity
buildup needed. It is expected that the electricity demand exceeds
generation capacity by 2015+. In order to decrease import dependency
build-up of renewable energies is planned targeting 30% RE share in
generation by 2023 There are signicant wind potentials along the
coast, PV potential is comparable to Spain..Capacity constraints are
leading to high electricity prices during the day, further electricity price
increase is expected. Interconnectors exist to Europe (Bulgaria and
Greece, ~2GW) and MENA (Iran, Iraq, Syria (0.75GW)); Turkey is
synchronized with ENTSO-E since 2010.
1. RISK MITIGATION
Before Financial Close:
Understanding the risks and potential mitigation measures associated
with wind projects is vital for lenders and investors. Lenders require an
independent consultants due diligence report to identify, quantify and
mitigate the risksThere are four means of mitigation
1. Design (best)
2. Contract
3. Financial & Insurance Arrangements
4. Reserves (worst)
A site suitability report has to show that the turbine is t for purpose
(IEC certication, turbulence intensity, extreme wind speeds, earth
quake issues,....)
During Construction
A construction monitoring is performed by an independent company
to supervise civil works, electrical works and turbine installation
(see Figure 1 from a wind farm in Poland)
Operational Phase:
When a due diligence is performed after nancial close a performance
monitoring of the wind farm is usually required by the lenders. The
performance monitoring includes an actual versus forecast production
and an analysis of the main causes of the energy production
discrepancies. Effects of turbine performance and availability on
production are controllable by analyzing operating wind farm data.
The value of your wind farm can be optimised through a thorough
in-depth analysis of the availability and power performance leading
to increased revenue and a more accurate energy forecast (see
Figure 2 below)
Asset Management and Optimisation Services (AMOS) include:
Performance Monitoring
Fault diagnostics and forensic analysis of SCADA data
Post-construction energy forecasts
O&M advice
Warranty calculations
End of warranty inspections
Short Term Forecasting
Short term forecasting of the production from wind farms for
the purposes of grid integration, energy trading and optimising
Figure 1. Wind farm grid connection during construction phase.
Figure 2. Performance monitoring of a wind farm.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
94
maintenance is well established in Turkey in the meantime
Forecaster services are accurate, reliable and commercially
available
On site data feedback is utilised to continually improve the model
through adaptive learning techniques.
Flexible modelling methods are applicable to a wide range of
weather regimes and terrain types.
Accurate forecasts combined with certainty evaluation enables
the optimisation of bringing wind energy to market.
Gains of potentially 5 per MWh in the value of wind energy are
achievable by using our sophisticated forecasts.
and wind is intended primarily to meet the local demand of the
producer countries, but could also be exported to Europe. The
overall objective of Dii is to create a market for renewable energy
from the deserts.
Recently the industrial initiatives Dii and Medgrid signed an
agreement to strengthen their co-operation on the development of
industrial-scale renewable energy from the deserts and a suitable
transmission infrastructure.
The two international industrial consortiums, founded respectively
in Germany and France, complement each other well and will
therefore coordinate their work for the long term generation,
transmission and marketability of renewable energy in Europe, the
Middle East and North Africa.
The main driving factors for the interconnection of Turkey and the
European transmission system are [1]:
2. COMBINING WIND AND SOLAR
Please nd below an example how to combine Wind and Solar in
Morocco and compare to the load in Morocco.
Three 100 MW projects are simulated:
CSP Plant
Parabolic Trough Technology
100 MW
With Thermal Storage
PV Plant
Ground Fix Installation
100 MW
Wind Farm
2 MW Wind Turbines
100 MW
3. DESERTEC AND GRID INTEGRATION
Desertec stands for the vision of a sustainable energy supply from
the deserts all over the world. Dii is a private industry consortium
working towards enabling this vision in Europe, the Middle East
and North Africa (EUMENA). The power generated from sun
Figure 3. Short term forecasting of a wind farm.
Figure 4. Monthly analysis of wind, PV and CSP project (left axis) and
Moroccan Load (right axis).
Figure 5. 48 hrs simulation and comparison with electrical load date
from Morocco.
Figure 6. Indicative Desertec transmission routes.
Figure 7. Transmission Network in Euro-Med Region [1].
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
95
integration of the Turkish electricity market into the internal
electricity market of the EU;
increased security of supply and technical performance of the
Turkish power
Looking further into the future, the high RES potential in Turkey
and its geopolitical importance are relevant factors.
REFERENCES
[1] Medring Update Volume - II Analysis And Proposals Of
Solutions For The Closure Of The Ring And North-South
Electrical Corridors Final Draft, April 2010
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
96
TRKYE DOAL GAZ PYASASINDA LBERALLEME SRECNDE
BOTA LETM SSTEM VE NC TARAF ERMNE LKN
DEERLENDRMELER
Hzr Hakan NAL
BOTA, Doal Gaz letmeleri Blge Mdrl,
Gaz letim Mdrl
ZET
Trkiye doal gaz piyasasnda, 4646 sayl Doal Gaz Piyasas
Kanunu ile bu kanuna dayanan mevzuat erevesinde iletim
ebekesi yoluyla doal gaz tanmas ile ilgili taraarn belli hak
ve ykmllklerinin kayt altna alnd mevzuat ebeke leyi
Sistemine likin Esaslar (ksaca D) ile dzenlenmitir. Bu bildiri ile
esas itibaryla D ve D kapsamnda iletim ebekesinden tama
hizmeti alacak olanlarla yrtlecek, Standart Tama Szlemesi,
Balant Anlamalar, Teslim Szlemeleri gibi akitler hakknda bilgi
verilecektir. Bununla birlikte yukarda ifade edilen akitler ve iletim
sistemine nc taraarn eriimi asndan nem arz eden iletim
ve sevkiyat kontrol tarifelerinin gncel deerlendirmeleri ile nc
tarafn eriimine olanak salayan Elektronik Blten Tablosu (EBT)
hakknda deerlendirmelerde bulunulacaktr. Ayrca Din yrrle
girmesinden bu yana gerekleen uygulamalara ve Dde yaplan
deiiklikler ile deiikliklerin amalarna ksaca deinilecektir.
1. GR
4646 sayl Doal Gaz Piyasas Kanunu kapsamnda yaynlanm
olan ynetmeliklerden biri olan letim ebekesi leyi
Ynetmelii gerei bir letim Lisans sahibi, letim ebekesi
leyi Dzenlemelerine likin Esaslar (D), Tama Szlemesi,
Balant Anlamas ve Teslim Szlemesi dokmanlarnn
hazrlamasndan sorumludur. Bu dokmanlardan Din oluumu
ve Dde yaplacak deiiklikler EPDK onayna tabidir. Dierlerinin
ise D ve yrrllkteki dier mevzuat ile uyum ierisinde olmas
hususu EPDK tarafndan takip edilir.
2. NC TARAF ERME GENEL BAKI
4646 sayl Kanun ile doal gaz iletim faaliyetlerinin ticaret
faaliyetlerinden ayrtrlm bir yapda yrtlmesi kapsamnda
BOTA hesap ayrmasna (Account Separation) giderek
kanun gerei kurulacak letim irketinin ilk adm olan letim
ve Ticaret faaliyetlerini ayrtrmtr. BOTA Doal Gaz
letmeleri Blge Mdrlnn bu kapsamda grevi, doal
gaz iletim hizmetinden yararlanmak isteyen dier aktrlere de
ebekeye eriim hakk verilmesi (Third Party Access) ile iletim
hizmetinin, oluturulacak tarife modelleri dahilinde tm ilgili
aktrlere, eit artlarda verilmesi esas ile hareket etmesi D
kapsamnda esas alnmtr[1].
13.000 kmlik ana iletim hatlar ile BOTA Doal Gaz letmeleri
Blge Mdrln, yrtt hizmetler bakmndan Avrupann
ve zellikle Gneydou Avrupann en byk Tayc Sistem
Operatrlerinden birisi olarak deerlendirmek hi de yanl olmaz.
Bahsi geen hesap ayrm evveliyatnda lkemiz zelinden ziyade
teorik olarak tekel konumda olan ancak liberal piyasa yapsnda
Tekel Konumdaki Gaz irketi
Gaz Sektrndeki Doal Tekel Konum
T

k
e
t
i
c
i
l
e
r

r
e
t
i
c
i
G
a
z
S
a
t

n

A
l

l
e
t
i
m

A

G
e
l
i

t
i
r
m
e
P
l
a
n
l
a
m
a

l
e
t
i
m
D
a

m
D
e
p
o
l
a
m
a
S
a
t

T
e
d
a
r
i
k
F
a
t
u
r
a
l
a
m
a
Tekel letim
ekil 1.
ekil 2.
ekil 3.
Rekabeti Doal Gaz Piyasas
retici Tatan Tedariki
Son
Kullanc
Ticareti
D
e
p
o
l
a
m
a
Ticareti
TAIYICI
Entry Exit
Trkiyede Doal Gaz Piyasasna
nc Taraf Eriimi
Doal Gaz ile
tanma
4646
Doal Gaz
Piyasas Kanunu
Tekel Konumun Bitii
BOTA letim
Di
Yaynland
(Network
Code)
BOTAn
Teekkl
Olmas
BOTAn
Datm
irketlerinin
zelletirilmesi
2001 2004 2004 2006 2007 2007 2007 2009 2008 2009 2010 2009 2010 2011 2011 2012 1987 1987 1995 1995
EBT
Devreye Girdi
1 temmuz
lk tatan
(AKSA)
Sisteme Girdi
Aralk 2007
Shell Enerji
Kontrat Devri
le
Sisteme Girdi
lk D
Revizyonu
II.D
Revizyonu
Bosphorus,
Enerco,Avrasya
Sisteme
Girdi
Egegaz
Sisteme Girdi
(LNG)
III.D
Revizyonu
BOTA letim
EPDKya 3 yllk
Tarife nerisi Sundu
EPDK 2011-12-13
Tarifelerini lan Etti
1974 1974
BOTAn
TPAO
Tarafndan
kuruluu
IV.D
Revizyonu
V. D
Revizyonu
(Nisan 2011)
VI.D
Revizyonu
(Aralk 2011)
20 Tatan
Sistemde
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
97
kabul grmeyen bir doal gaz irketi yaps rnei ekil 1de yer
almaktadr[2].
Rekabeti bir doal gaz piyasasna ilikin diyagram ise ekil 2de
yer almaktadr[2].
lkemiz zelinde doal gaz piyasasna ilikin liberalleme sreci
ve BOTAn durumuna dair izlenimler ekil 3te yer almaktadr.

2. EBEKE LEY DZENLEMELERNE LKN
DZENLEMELER
BOTA letim ebekesi leyi Dzenlemelerine likin Esaslar
(D), BOTA iletim ebekesi zerinden doal gaz tama hizmeti
almak isteyenler (Tatanlar) ile ebeke operatrnn (Tayc-
TSO) ilikilerini dzenleyen dokmandr.
D EPDKnn 17.08.2004 tarih ve 356/20 sayl Kurul karar
ile onaylanm, 1 Eyll 2004 tarihinde de Resmi Gazetede
yaynlanarak yrrle girmitir. Dde, sisteme giri, kapasite
tahsisi, sevkiyat kontrol ve sistem dengelemesi, Tama Miktar
Bildirimi ve Programlar, lm ve tama miktarnn tespiti letim
ebekesinin kullanm koullar, zellikleri ile gnlk iletme ve
bakm gereksinimleri gibi, Tayc ile Tatanlarn iletim hizmetine
ilikin hak ve ykmllklerini dzenleyen genel ve ayrntl kural
ve ilkeler belirtilmektedir[1]. D esas itibariyle, letim ebekesi ile
ilgili teknik ve iletme konularnn ele alnmasn ngrmektedir.
3. STANDART TAIMA SZLEMES
Standart Tama Szlemesi, Tayc tarafndan Dde tanmlanm
olan Standart Hizmetin salanmas iin Tatan ile Tayc arasnda
akdedilen szlemedir.
Standart Tama Szlemeleri birok Network Code rejimlerinde
ereve anlamalar Framework Agreement olarak tanmlanr.
Standart Tama Szlemesi Tayc ve Tatan arasnda
imzalanan iki tara bir anlamadr. Temel ilevi D kapsamnda
iki taraf (Tayc ve Tatan) arasnda balayc bir unsur
oluturmaktr. Esaslar itibar ile ok nemli ticari bir szleme art
iermez.
Her Tedariki veya hracat irket, doal gazn tanmas iin
BOTA (Tayc) ile bir Standart Tama Szlemesi (STS)
imzalamas gerekmektedir. STSde, Tayc ile Tatann, letim
ebekesi zerinden doal gaz ak ile ilgili hak ve ykmllklerini
dzenleyen zel art ve hkmlere de yer verilmektedir. Doal
gazn Tatan adna hareket edenlerce teslim edilmesi ve/veya
alnmas ve bunlarla Teslim Szlemesi yaplmasna ilikin koullar
da STSde yer almaktadr.
Tayc, STS kapsamnda Standart Hizmet verir. Tayc
tarafndan sunulan Standart Hizmet, D ile letim ve Sevkiyat
Kontrol Tarifesine tabidir. Standart Hizmet ile verilen asl hizmet,
rezerve kapasiteye kadar doal gaz miktarlarnn giri noktasnda
teslim alnmas, anlk transfer ile k noktasna tanmas,
deiken bir saatlik prol arz etmeyecek ekilde ekilmek zere
k noktasnda teslime hazr hale getirilmesidir.
Asli hizmetin yerine getirilmesi iin yardmc hizmet olarak, Gnlk
Giri ve Gnlk ekiin tespiti iin gerekli lmlerin ve Tatanlar
arasnda tahsis ileminin yaplmas, gerekli faturalarn dzenlenmesi
ve Tatanlara gnderilmesi, sevkiyat kontrol ve sistem dengeleme
hizmeti verilmesi, giri ve k noktalarndaki doal gazn,
Gaz Giri Hkmlerine ve D ekindeki Kalite artnamesine
uygunluunun tespit edilmesi, kapasite rezervasyonunun ve
Tedariki deiimi nedeniyle kapasite devir ilemlerinin yaplmas,
kapasite tescil belgelerinin dzenlenmesi, Acil Durum, Zor Gn,
Snrl Kapasite Gnnn ynetilmesi, kapasite devir ve kapasite
aktarm ilemlerinin yaplmas gibi hizmetleri saylabilir[3].
Her Tedariki veya hracat irket, Doal Gazn tanmas iin
BOTA (Tayc) ile bir Standart Tama Szlemesi (STS)
imzalamak durumundadr. Tayc ile Tatann, letim ebekesi
zerinden doal gaz ak ile ilgili hak ve ykmllklerini
dzenleyen zel art ve hkmler ile doal gazn Tatan adna
hareket edenlerce teslim edilmesi ve/veya alnmas ve bunlarla
Teslim Szlemesi yaplmasna ilikin koullar da STSde yer alr.
Standart Tama Szlemesi imzalayan bir Tatan, tama hizmeti
alrken D hkmlerine tabi olacan kabul etmi olur[3].
4. BALANTI ANLAMASI
Balant Anlamas, Tayc ile letim ebekesine balanmak
isteyen (Son Kullanclar veya Datm irketleri) arasnda, letim
ebekesine balanmak amacyla yaplan anlamadr. Balant
Anlamasnn taraar, balant ile ilgili ykmllklerini Balant
Anlamasnn imzaland tarihten itibaren 12 ay iinde yerine
getirmek ve balanty gerekletirmekle ykmldr. Son Kullanc
ve Datm irketlerine ilikin tip bir Balant Anlamas metni
Tayc tarafndan internet sayfasnda yaymlanmaktadr.
Balant hatt ile istasyonun inas, BOTA tarafndan hazrlanan
Teknik artnameler dorultusunda, balanan tarafndan EPDK
tarafndan onayl mteahhit ve mavirler arasndan seilecek
rmalara yaptrlr. Mavir rma balant boru hatt ile birlikte doal
gaz arznn salanaca istasyonun tesis almalarn BOTA
adna denetler, tm proje onay almalarnn koordinasyonunu
stlenir. letim ebekesine balant hatt ile birlikte gaz arznn
salanaca istasyon maliyetinin balanan tarafndan karlanaca
ngrlmtr[4].
Balant, Boru Hatt ve stasyonun kurulu maliyeti ve Mavir
Firma masraar letim ebekesine balanmak isteyen tarafndan
karlanr. Kamulatrma bedeli ve masraar BOTA tarafndan
karlanacaktr. Teknik artname, anlamann ayrlmaz bir
parasdr. in geici kabulnn yaplmasn takiben, Boru Hatt
ve stasyonun mlkiyeti ve iletim sorumluluu BOTAa ait, lm
ekipmanlarnn eriim ve denetimi sadece BOTAn yetkisinde
olacaktr. BOTA bu yetkisini kullanrken letim ebekesine
balanmak isteyenin temsilci bulundurma hakk vardr. Boru Hatt
gzergahnn belirlenmesi, BOTA ile birlikte letim ebekesine
balanmak isteyen, Mavir Firma ve Yklenici Firma tarafndan
koordineli olarak yaplr. Ancak BOTA, gzergahn tespitinde son
karar yetkisine koulsuz olarak sahiptir.
5. LETME PROTOKOL
letme Protokol, bir datm lisans blgesinde, mlkiyeti ve iletme
sorumluluu Datm irketlerine ait ehir Giri stasyonlarnda
Tayc ile Datm irketlerinin sorumluluklarn belirlemek,
Tayc tarafndan teslim edilen doal gaz ile ilgili kaytlarn, gnlk
protokollerin dzenlenmesine ilikin hususlarn dzenlenmesini
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
98
salamak zere Tayc ile Datm irketleri arasnda dzenlenen
bir protokoldr. Protokoln konusu; devredilen Datm Hattna
gaz arznn saland, mlkiyeti ve iletme sorumluluu Datm
irketine ait olan A-Tipi Basn Drme ve lm stasyonunun/
stasyonlarnn iletimine ilikin taraarn hak ve ykmllklerini
belirlemektedir.
6. TESLM SZLEMELER
Teslim Szlemesi, sistem kullanclar veya onlarn adna hareket
edenlerle Tayc arasnda veya Depolama irketi ve Tayc
arasnda veya letim irketi ile Tayc arasnda doal gazn devir
teslimi iin yaplan szlemedir. Teslim Szlemeleri Gaz k
Hkmleri Dde aadaki ekilde belirtilmitir.

Bir k noktasna ilikin Gaz k Hkmleri ayn k noktasn
kullanan Tatanlarn STSlerinde ve/veya Teslim Szlemelerinde
aynen korunacaktr. Tatan STSsi ve/veya Teslim Szlemesinin
Gaz k Hkmleri dorultusunda doal gaz ekme hakkna
sahip olacaktr.
Her bir k noktas ile ilgili Gaz k Hkmleri aadakileri
ierir;
1) k noktas ve varsa doal gazn bilil kullanld yer,
2) Tesis edilen istasyon ve tehizat,
3) lm ekipmanlar ve lme ilikin standartlarn
uygulanmasna ilikin hkmler,
4) Doal gazn asgari teslim basnc ve azami teslim basnc,
5) Varsa, Acil Durumun meydana gelmesi durumunda uygulanmas
talep edilen ilave bir prosedr,
6) lgili k noktas iin kullanlan istasyondaki Bakm Gnlerinin
says,
7) Gerekli grlmesi halinde, doal gaz ekii ile ilgili olarak
D amalar iin uygun ve gerekli olabilecek dier art ve
hkmler[3].
Teslim Szlemeleri ayr tip olarak hazrlanmtr. Bunlar;
Ana k Noktalarndan Dorudan Beslenen Son Kullanclar
iin (18-11-2008) (Yksek basnl ebekeye dorudan bal
istasyonlar),
Tali k Noktalarndan Beslenen Son Kullanclar iin (18-11-
2008) (Orta basnl ebekeye bal istasyonlar),
Datm irketleri iin (17-11-2008) (Mlkiyeti ve iletme
sorumluluu datm irketlerine ait olan istasyonlar- ehir Giri
stasyonlar),
7. LETM VE SEVKYAT KONTROLE LKN
TARFELER
letim tarifelerinin hesaplanmasnda, Doal Gaz Piyasas Tarifeler
Ynetmelii gerei olarak Gelir Tavan Yntemi uygulanmaktadr.
Gelir tavan ve buna ilikin parametreler, verimlilik hedeerine
ulalmas lsnde, ilgili mevzuattaki hkmlere uygun olarak sabit
ve deiken maliyetlerinin karlanmas ve yatrmlarn srdrlmesi
iin makul bir getiri elde edilmesi prensibine dayanmaktadr.
letim ve Sevkiyat Kontrol Tarifelerinin dzenlenmesinde, doal
gazn tketicilere gvenilir, yeterli, kaliteli, srekli ve dk
maliyetli olarak sunulabilmesi ilkesi benimsenmitir. Bu ama
dorultusunda, tketiciler arasnda ayrm yaplmamas ve effak
ilkeleri baz alnarak, blgeler arasnda tarife farkllklarnn
minimuma indirgenebilecei ayrmlar tercih edilmitir[1].
k olarak halihazrda tm Trkiyeyi kapsayan tek bir ayrm
ngrlm olup giriler ise her bir giri noktas olarak ayr ayr
deerlendirilmektedir.
Tama Tarifesi iki bileenden olumaktadr. Bunlardan birincisi
giri ve k noktalarndan, gaz yl iinde rezerve edilen kapasite
iin denen sabit (kapasite) bileen; dieri ise iletimi gerekletirilen
miktarlar iin denen deiken (hizmet) bileendir.
8. ELEKTRONK BLTEN TABLOSU (EBT)
Elektronik Blten Tablosu ksaca EBT, doal gaz piyasasnda
faaliyet gsteren taraarn piyasa hareketlerini takip edebilmeleri ve
veri girebilmeleri iin kurulmu olan ve Tayc tarafndan iletilen
elektronik ilan panosunu ifade eder. Sistem, D ile ilgili uygulamalarn
yerine getirilmesi ve bu uygulamalarn EPDK tarafndan takibi iin alt
yap oluturmakta olup, 2005 ylnda devreye alnmtr.
letim irketi tarafndan kurulan bu sistem; Tedarikilerin tama
miktar bildiriminde bulunmas, programlanan ve tanan
gazn tedarikilere bildirilmesi, kesinti veya kstlama, talep ve
miktarlarnn bildirilmesi, sistem dengelemesi iin talimatlarn
bildirilmesi ve kapasite tahsisleri gibi iletim ebekesinin ileyii
iin gerekli olan tm bildirimlerin yapld entegre edilmi bir bilgi
ynetim sistemidir. Elektronik Blten Tablosu ayrca dier iletim
irketleri ve depolama irketleri arasndaki iletiimde de kullanlr.
EBT zerinden yaynlanacak baz bilgiler aada belirtilmektedir:
Giri ve Ana k Noktalarndaki mevcut tahsis edilen
kapasiteleri,
Giri ve Ana k Noktalarndaki atl kapasiteleri,
Giri/k Noktalar iin Maksimum Ayrlabilir Kapasiteleri,
Her Ana k Noktas ve Tali k Noktasna ait doal gaz
eki eik deerleri,
Tama Miktar Bildirimleri, Tama Miktar Deiiklik Bildirimleri,
Taycnn onay, ret, deiiklik bildirimleri ve Programlar,
Tahsisatlar (lk Tahsisat, Son Tahsisat),
Giri ve Ana k Noktalarndaki anlk ak miktarlar, anlk st
sl deer, anlk teslim basnc ve gn sonundaki toplam ak
miktarlar, ortalama st sl deer ile ortalama teslim basnc,
Kesinti/Ksnt/Artrma talimatlar, Zor Gn ve Snrl Kapasite
Gn, Gnlk Dengesizlikler.
9. SONU
Mevzuatta deimemesi gereken temel kriterler dnda piyasann
ihtiyalarna cevap verece revizyonlar olumlu karlanmakta olup,
bugne kadar Dde alt, STSde (2012de drdnc revizenin
yaplmas muhtemel) revizyon gerekletirilmitir. Mevzuatta yaplan
revizyon D zerinde bugne kadar alt, revizyon yaplmtr.
lkemiz zelinde mevzuata ilikin 4646 sayl Kanunun revizesine
ilikin genel beklenti devam etmektedir.
KAYNAKLAR
[1] NAL H.H. Trkiye Doal Gaz Piyasasnda Bota letim
ebekesi leyi Dzenlemelerine likin Esaslar (Ksaca id)
le Doal Gaz letim Ve Sevkiyat Kontrol Tarifelerine likin
Deerlendirmeler Doal Gaz Dergisi, Ekim 2011, s.60-64.
[2] PIGGEN M., Technical Asistance to BOTAS on Gas
Transmission and Transit-NC Raport, TPA Solutions Limited,
Mart 2007,
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
99
[3] 31.12.2011 tarih ve 28159 sayl Resmi Gazetede 28.12.2011
tarih ve 3617 sayl Kurul Karar ile D Deiiklikleri
yaymlanmtr.
[4] ZEN E., Bota letim ebekesine nc Taraf Erisimi,
Dnya Enerji Konseyi Trk Milli Komitesi Trkiye 10. Enerji
Kongresi 2007.
SUMMARY
In the Natural Gas Market of Turkey, the regulation regarding
the rights and liabilities of stakeholders concerning Natural Gas
Transmission through transmission network within the scope of
Natural Gas Law No. 4646 and the legislation in line with this law
has been specied by Network Operation Principles. The charges
for National Gas transmission through Transmission Network are
determined by Transmission and Dispatch Control Tariffs. It is of
great importance to bring forward the legislation and the problems
related to multiple-supplier market after BOTA lost its identity as
the only supplier of Turkish Natural Gas Market.
Within the scope of separating Natural Gas transmission activities
from the commercial activities in line with Law, 4646, BOTA has
separated Transmission and Commercial activities as the rst step
of Transmission Corporation to be established by implementing
account separation. The responsibility of BOTA Natural Gas
Operations District Management for Natural Gas Enterprises in
this respect is granting access to third parties who want to benet
from natural gas transmission service and providing equal service
to all stakeholders within the tariff models to be formed in line with
Network Operation principles.
In accounting the transmission tariffs, revenue ceiling model is
implemented by force of Natural Gas Tariffs Legislation. Revenue
Ceiling and related parameters are determined based on the
principle to earn reasonable prot in order to meet the stable and
variable costs and sustain the investments in line with the terms in
the related legislation within the extents of productivity.
SID (Network Operation Principles) was ratied in 17.08.2004 by
the board decision No. 356/20 and came into effect after being
issued in the Ofcial Journal. In SID, the detailed rules and
principles concerning the transmission service rights and liabilities
of Transporters and Shippers such as entering into the system,
capacity allocation, shipping control and system balancing,
Notication of Transportation Amount and Programs, detection of
measurement and transportation amount, utilization provisions and
features, and daily operation and maintenance requirements.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
100
RZGR HIZI LMNDEK HATALARIN ENERJ RETMNE ETKLER VE
RZGAR HIZI LMNDE YEN STRATEJLER
skender KKEY
Genba Enerji
ZET
Bu almada, rzgr enerji santrali projelerinde nemli bir basa-
mak olan zibilite srecinde meydana gelecek hatal lmlerin,
enerji santralinde oluacak retime etkileri incelenmitir. alma
dhilinde ncelikle rzgr enerjisinin, rzgr hz ile ilikisi teorik
olarak ortaya konmu, ardndan rzgr hz lmlerinin hatasz
olarak gerekletirilmesi iin dikkat edilmesi gereken noktalar vur-
gulanmtr. Makalede, rzgr enerjisinin gelecei olan SODAR ve
LIDAR teknolojileri hakknda bilgi verilerek, minimum belirsizlie
sahip bir rzgr lm iin kullanlmas gereken rzgr lm di-
rei ve LIDAR stratejilerinin belirlenmesi adna yaplan almalara
deinilmitir. Ayrca, rzgr lm iin kullanlacak LIDAR-direk
kombinasyonun maliyet analizleri karlatrlmal olarak incelen-
mitir.
Anahtar Kelimeler: Rzgr Fizibilitesi, Rzgr Hz, Rzgr l-
m
1. GR
Fosil kaynakl yaktlarn tkenmeye balamas ile birlikte enerji ta-
lebinin karlanmasnda alternatif enerji kaynaklarna ynelim hzla
artmtr. Gerekli talebi karlayacak olan enerji kaynann sonsuz
bir dng iinde ve evreye zararl etkilerinin bulunmamas, bunun
yan sra talebe karlk verecek gte olmas gerekmektir. Bu zel-
likler gz nnde bulundurulduunda, getiimiz 20 yllk srete
ortaya kan en gl alternatierden birisi rzgr enerjisidir.
Bir rzgr enerji santralinin kurulumu ncesinde, blgenin rzgr
enerjisi potansiyelini doru ekilde ortaya koyabilmek byk nem
arz etmektedir. Bu srete gerekleecek kk hatalarn etkileri
enerji retimine byk kayplar olarak yansyacak, bu sonular ise
ancak santral devreye alndktan sonra fark edilebilecektir.
2. RZGAR ENERJS
Rzgr enerjisi, atmosferde meydana gelen yksek basn ve
alak basn blgeleri arasnda hareket etmekte olan hava ktle-
lerinin sahip olduu kinetik enerjiyi ifade etmektedir. Bu hareketli
ktlenin sahip olduu kinetik enerji Denklem (1) ile ifade edilen g
bantsndan kartlabilir:
Bu durumda Denklem(1) ile Denklem(2) birletirildiinde V hzna
sahip rzgr ktlesinin gcne Denklem(3) ile ulalr.
2
V m
2
1
P

=

) AV ( m =


3
AV
2
1
P =
Burada

m ile ifade edilen, hareket halindeki hava molekllerinin


ktlesel debisi olup Denklem (2) ile aklanabilir.
(1)
(2)
(3)
Denklem (3) incelendiinde grlecei gibi, rzgr enerjisinin bile-
eni olan g, rzgr hzyla 3. mertebeden ilikilidir. Bu nedenle
rzgr hznda meydana gelecek kk deiiklikler, enerji retimi-
ne byk farklar olarak yansmaktadr.
3. RZGAR LMNDE DKKAT EDLMES
GEREKEN HUSUSLAR
Bir rzgr enerji santrali projesinin en nemli aamalarnn ba-
nda, kurulum planlanan saha iin yaplacak rzgr lm gel-
mektedir. Bu srete, gerek rzgr lm direinin kurulumu ve
verilerin toplanmas srasnda gerekse bu verilerin ilenmesi aa-
masnda byk bir titizlik gerekmektedir. Rzgr hz lmnde
yaplacak ok kk hatalar, retim kapasitesinin yanl ngrl-
mesine neden olacaktr. Bu durum yatrmc iin, ancak santral ku-
rulduktan sonra fark edilebilecek byk maddi kayplara sebebiyet
verebilmektedir.
Rzgr lmnde dikkat edilmesi gereken birok parametre
bulunmaktadr. Belirsizliklerin minimum tutulduu kaliteli bir
rzgr lmnn gerekletirilmesi iin, verilerin topland
rzgr lm sresince dikkat edilmesi gereken balca unsur-
lar unlardr:
Rzgr lm direi, lm yaplacak olan sahann iklim artla-
rna uygun ekilde imal edilmeli,
Rzgr lm direinin ykseklii, kurulmas planlanan rzgr
trbininin hub yksekliine eit ya da yakn olmal,
lm srasnda kullanlacak anemometrelerin kalibrasyonlar
gvenilir bir kurulu tarafndan yaplarak sertikalandrlmal,
lgili sensrlerin (anemometre, windvane vb.) rzgr lm dire-
ine balantlarn salayacak kollar, IEC 61400-12 standardna
uygun ekilde, herhangi bir glgeleme yapmayacak pozisyonda
monte edilmeli,
Toplanan verilerin kesintiye uramamas iin gerekli tedbirler
(sensrlerin donmamas iin stc tertibat, data logger n ener-
jisinin kesilmemesi iin PV g sistemi vb.) alnmaldr.
4. UZAKTAN RZGAR LM TEKNOLOJLER
Rzgar trbini teknolojilerindeki gelimelerle birlikte, artan kule
yksekliklerine paralel olarak rzgar lm direklerinin ykseklikle-
ri de artmaktadr. Minimum belirsizlikle bir rzgar lm iin, aday
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
101
rzgar trbininin hub yksekliinden lm almak can alc nem
tamaktadr.
Gnmz teknolojisiyle retilen rzgar trbinleri iin 135 mye va-
ran hub yksekliklerinden lm almak mmkn olmakla birlikte
sistemin montajnn ve bakmnn zorlu olmas, uzaktan rzgar l-
m yapabilen sistemlere olan ihtiyac artrmaktadr.
Rzgar hznn ve ynnn uzaktan alglanabilmesine imkan tan-
yan teknolojilerin banda LIDAR ve SODAR gelmektedir.
LIDAR (Laser Imaging Detaction and Ranging) teknolojisi ile
zeminden, taranacak blgeye yaylan lazer nlarnda meyda-
na gelen kk farkllklarn ok hassas ekilde saptanmasyla
rzgarn hz ve ynn lerken SODAR (Sound Detaction and
Ranging) teknolojisinde ses dalgalarndaki farkllar saptanmak-
tadr.
Yaplan almalar LIDAR teknolojisinin atmosferik koullardan
daha az etkilendiini ve klasik lm methodlarna daha yakn
sonular verdiini gstermektedir. Bunun yan sra, sadece LI-
DAR ile yaplacak lmlerin henz kabul edilebilir olmad da
aktr.
Geldiimiz noktada yaplan rzgar lmnn minimum belirsizli-
e sahip olabilmesi iin yaplan almalardan biri ise, klasik lm
sistemlerinin LIDAR destekli ekilde geniletilmesidir.
5. MNMUM BELRSZLE SAHP RZGAR LM
STRATEJSNN BELRLENMES
Orta derecede kompleks kabul edilen bir sahada yaplan rzgar
lmnde eitli kombinasyonlar ile lmler gerekletirilmi,
minimum belirsizlie sahip lm stratejisi irdelenmitir.
almada 100m. hub yksekliine sahip rzgar trbinlerinin kuru-
laca blgenin potansiyeli, 60 m, 80 m ve 100 m yksekliindeki
rzgar lm direkleri ve LIDAR cihazlar ile belirlenmitir.
Yaplan lmlerde rzgar lm direklerinin konumlar 1 yllk s-
rete sabit kalrken, LIDAR cihazlar eitli stratejiler dhilinde saha
ierisinde farkl noktalara tanmtr.
alma srasnda kullanlan ksaltmalar ve tanmlamalar Tablo
1de aklanmtr.
Farkl kombinasyonlar ieren ok sayda lm stratejisi iin belir-
sizlik analizleri gerekletirilmitir. Yaplan bu analizler srasnda
aadaki belirsizlik oranlar kabul edilmitir;
Rzgar lm direklerinden gelen lm hatalar %2
LIDAR lm cihazndan gelen lm hatalar %2
Uzun dnemli datalar ile rzgar lm direinden alnan verile- Uzun dnemli datalar ile rzgar lm direinden alnan verile-
rin korelasyonu sonucunda kan belirsizlik %3.9
Her bir strateji iin dikey ve yatay eksen belirsizliklerinin zeti Tab-
lo 2de grlmektedir.
Tablo 1. lm Stratejilerinin Tanmlar
Strateji
Ksaltmas
Tanmlama
M060 60m. yksekliinde rzgar lm direi
M080 80m. yksekliinde rzgar lm direi
M100 100m. yksekliinde rzgar lm direi
Lc1 Direin yaknna yerletirilmi bir LIDAR
LafX
Direin uzanda X pozisyona yerletirilmi ve sabitlenmi
LIDAR
LasX
Direin uzanda X pozisyona yerletirilmi, her dnem
dier noktalara da tanm LIDAR
LIDAR cihazlar iin her bir lm periodunun 3 ay sabit, 1 ay ha-
reketli olarak kabul edilirse; M080Lc1Laf1 stratejisi; 80 mlik bir
rzgar lm direi ve bu direin yaknnda bir period lm alm
ardndan iki farkl noktadan lm alm LIDAR anlamna gelmek-
tedir. ekil 1de sahaya cihazlarn yerleimi grlebilir.
ekil 1. Cihazlar ve direin saha zerine yerleimi.
Tablo 2. Stratejilerin Belirsizlik Oranlar
M060 M080 M100
LIDAR Yok %15.4
D
%14.3
D
%13.8
D
D C A
Lc1 %14.6
D
%13.9
D
N/A
C B
Lc1Laf1 %13.8
C
%13.1
C
N/A
C B
Lc1Laf2 %13.3
B
%12.5
B
N/A
C B
Lc1Laf3 %12.9
A
%12.1
A
N/A
C B
Las1 %13.2
C
%12.9
C
%12.7
C
C B A
Las2 %12.5
B
%12.3
B
%12.1
B
B A A
Las3 %11.9
A
%11.8
A
%11.7
A
B A A
Toplam
Belirszlik
Oran
Yatay Belirsizlik Snf
Dikey Belirsizlik Snf
Belirsizlik
Miktar
Belirsizlik
Snf
Dk A
Orta Alt B
Orta st C
Yksek D
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
102
Uygulanan stratejilerin toplam
iletme maliyetleri Tablo 3 ile
verilmitir.
6. SONU VE
DEERLENDRME
En iyi lm stratejini saptamak
iin belirsizlik oranlarn ve ma-
liyetleri birlikte deerlendirmek
gerekmektedir. Minimum belir-
sizlik orann mmkn olan en
dk maliyetle saptamak en iyi
stratejiye ulamamz salaya-
caktr. Bunun yan sra sadece
bu iki parametrenin belirleyici
olduundan sz etmek ou
zaman zordur. lm stratejisi-
nin belirlenmesinde nem tekil
eden dier faktrlere ise; yap-
lacak yatrmn bykl, proje
sahasnn yaps, kullanlacak
lm cihazlarnn kalitesi gibi
parametreler rnek gsterilebilir.
almalarn sonular incelen-
diinde, sadece rzgar lm
direi ile lm yaplmas duru-
munda hub yksekliine yakn
yaplan lmlerin daha dk
belirsizlie sahiptir.
Rzgar lm direklerinin yaknnda konumlandrlan LIDAR ci-
hazlar ile birlikte yaplan lmler daha dk belirsizlie sahiptir.
Bunun yan sra rzgar lm direine uzak bir noktadan LIDAR ile
alnan lmler belirsizlerin azaltlmasna yardmc olmaktadr.
Uzak noktalardaki LIDARlarn period dahilinde farkl noktalarda
konumlandrlmas ise sabit LIDAR ile yaplan lmlere oranla
daha dk belirsizliklere sahiptir. LIDAR larn deitirilen konum-
larndaki art, lm geneline belirsizliklerin azalmas ynnde
etkimektedir.
Minimum belirsizlie ulamak iin, uzun sreli, mmkn en ok
noktadan LIDARlar ile alnan verilerin, hub yksekliine konum-
landrlm bir rzgar lm direinden alnan veriler ile birlikte de-
erlendirilmesi ile ulalaca grlmtr.
KAYNAKLAR
[1] ICE 61400-12 International Standart.
[2] Boquet M., Grner K., Mnnich K., Wind Measurement Stra-
tegies to Optimize Lidar Return on Investment, PO.ID 103,
AWEA2011, Belika, NRG Systems, Leosphere, DEWI.
[3] Patel M., 2006. Wind and Solar Power System, Taylor&Francis
Group, FL, ABD.
[4] Anonim, Wind Measurement for a Correct Energy Progno-
sis, Ammonit Gesellschaft fr MeBtechnic mbH, Berlin, Al-
manya.
[5] Anonim, GL GarradHassan, www.gl-garradhassan.com
[6] Boquet M., Return on Investment of a Lidar Remote Sensing
Device, DEWI Magazine, pp 56 to 61.
[7] Campbell I., A Comparison of Remote Sensing Device Per-
formance at Rotsea Site, RES Group.
[8] Albers A., Comparison of Lidars, German Test Station for
Remote Wind Sensing Devices, Deustsche Windguard
GmbH.
SUMMARY
The amount of power in the wind is very dependent on the speed
of the wind. Because the power in the wind is proportional to the
cube of the wind speed, small differences in the wind speed make
a big difference in the power you can make a big difference in
the power you can make from it. This gives rise to the primary for
wind resource assessment. In order to more accurately predict the
potential benets of a wind power installation, wind speeds and
other characteristics of a sites wind regime must be accurately
understood.
Typically wind is measured at a height of at least 60m. for a long
time. Met towers are the most common and cost effective method.
The height of the met towers depends on the topography and hub
height of wind turbines which will be installed after assessment.
A good measuring system must be robust, reliable and self-
contained to perform well in remote regions and extreme weather
conditions. The measurement data must be accessible and it needs
to be transferred consistently and reliably to the wind consultants
PC. The measuring equipment should be selected according to
regional and climatic requirements.
Understanding the wind resource at a prospective project site has
long been considered a critical step in the wind farm development
process, and therefore wind source experts have become more
and more sophisticated in performing the assessment of the wind
resource. The data collected from a wind resource assessment
program, and the accuracy of that data, drives the success of the
wind farm project.
In the context of the constant aim to reduce project uncertainties
through the design of their wind resource project estimate campa-
igns, consultants make use of new measurement technologies and
methods of analyzing is one approach that is gaining traction, a
remaining question is which combination strategy must be applied
to reach greatest uncertainties reduction at reasonable operating
costs.
In this paper, it is aimed to study various wind measurement stra-
tegies on an representative wind farm site. Several measurement
system combinations are proposed, including met masts of different
heights, and lidar devices, located at one or several locations for
varying duration and seasonal periods. The resulting uncertainties
on annual energy yield estimation are calculated and compared.
It is clear that adding a highly accurate and mobile measurement
system in a energy yield assessment has a high return on invest-
ment. It increases the wind farm value and considerably decreases
the developer nancial effort.
Tablo 3. Stratejilerin letme
Maliyetleri
Toplam le-
tim Maliyeti
(EUR)
Strateji
57000 M100
45000 M080
32000 M060
65000 M080-Lc1
52000 M060-Lc1
83000 M080-Lc1Laf1
70000 M060-Lc1Laf1
101000 M080-Lc1Laf2
87000 M060-Lc1Laf2
119000 M080-Lc1Laf3
105000 M060-Lc1Laf3
92000 M100-Las1
80000 M080-Las1
67000 M060-Las1
114000 M100-Las2
102000 M080-Las2
88000 M060-Las2
134000 M100-Las3
123000 M080-Las3
109000 M060-Las3
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
103
DNYADA YK YNETM SSTEM UYGULAMALARI
Krat TANRIVEN
Kayseri ve Civar Elk. T.A..
ZET
Elektrik enerjisi gnlk yaantmzn ve teknolojimizin ayrlmaz bir
paras haline gelmitir. Dnyada artan enerji ihtiyac beraberinde
enerji arz gvenlii, enerji kalitesi gibi problemleri de beraberinde
getirmektedir. Dnya pazarnda her lke, ekonomik adan
en avantajl konuma gelmek iin srekli bir rekabet halinde
bulunmaktadr. Yeni teknolojilerin aratrlmasnn yannda enerji
verimlilii retilen mamuller iin anahtar rol oynamaktadr. zellikle
gelimekte olan lkelerde teknolojik atlmlarn yannda toplumda
yaygnlaan yeni teknolojileri kullanma, artan refah seviyesi
enerjinin, zellikle elektrik enerjisinin yetersiz kalmasna yol
amaktadr. lkemizde yaanan enerji dar boaz iin acil zm
olarak doal gaz evrim santrallerine ynelinmitir. lkemizin artan
enerji ihtiyac yaplan talep deerlendirmesinde 2020 ylnda kurulu
g olarak yaklak 80.000 MW ve yllk enerji ihtiyac olarak 500.000
GWh olarak tahmin edilmektedir. lkemizin enerji retiminin %
80,5lik ksm termik kaynaklardan olmaktadr. Arz gvenliini
artrmak iin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl tarafndan zellikle
2010 yl ierisinde yerli kaynaklarn aratrlmas iin ok byk
yatrmlar yaplmaktadr. Yeni termik bazl santraller yaplsa bile
bu santrallerin ekonomik olarak iletilmesi yine bir problem olarak
karmza kmaktadr. Santrallerin zellikle tepe yk karlamak
iin altrlmas yklenme faktrn olumsuz etkilemektedir. Artan
enerji talebi beraberinde iletilmesi ve datlmas problemlerini de
beraberinde getirmektedir. Dnyada birok lke elektrik enerjisinin
optimum olarak retilmesi ve kullanlmas amacyla yeni metodlar
aramlardr. Bu almada birok lkede kullanlan yk ynetim
sistemi, kullanlan metodlar ve elde edilen kazanmlar aktarlarak
lkemizde alnmas gereken tedbirler belirlenecektir.
1. YK YNETM SSTEMLER
II. Dnya Sava esnasnda yklan enerji hatlar ve g
santrallerinden dolay Avrupa genelinde balayan enerji krizi
nedeniyle lkeler deiik araylara girmilerdir. Yklan santrallerin
yerine yenilerinin yaplmas uzunca bir sre gerektirdiinden
sanayi iin gerekli olan enerjinin dier mteriler tarafndan
kullanlmamas veya kullanm zamannn deitirilmesi amacyla
yk ynetim sistemi gelitirilmitir. Bu alma ile yk ynetim
sistemleri anlatlarak datm irketleri ve lkemiz iin nemi
vurgulanacaktr.
Dnya Bankasnn tanmna gre, Yk Ynetim Sistemi, ekonomik
tevikler, dorudan mdahaleler ve yeni teknolojiler ile ykleri
kontrol etme abalardr. Ykleri tepe deerlerden kaydrma ya da
sadece yksek deerlerden kurtulma, yeni kapasite eklemelerini
gereksiz hale getirir ve yk, yksek maliyetli, verimsiz puant retim
birimlerinden daha ekonomik ve verimli taban yk birimlerine
aktarr. denilmektedir.
Daha basit bir tanm olarak elektrik yk ynetimi; mteri ve/
veya elektrik reticisi tarafndan yaplan, retim, iletim ve datm
sisteminin kapasitesini ve yk faktrn artrmak amacyla yk
prolini deitirmeye ynelik uygulamalardr[1].
Yk ynetim sisteminden beklenenler[2];
Sistem verimliliinin artmas - Sistem yk faktr ve retim
verimliliinin artmas,
Yeni retim santralleri iin nansal ihtiyacn dmesi DMS
yoluyla puant talep azaltmndan kaynaklanan sermaye
harcamalarnn ertelenmesi,
Olumsuz evresel etkileri en aza indirmek - Verimli enerji retim
ve termal kaynaklardan enerji retiminin indirilmesi ile sera gaz
emisyonlar azaltlmas,
Mterilere dk maliyetli enerji datm - Verimli enerji
cihazlar ve sistemleri sayesinde dk mteri faturas ve
dk enerji retim maliyeti salanr,
Enerji kstlamas ve enerji kesintisi azalr - Demandn azalmas
ile sistem gvenilirliinin artmas,
G kaynaklarnn gvenilirlii ve kalitesi geliir - Datm
sisteminin demandnn azalmas sayesinde,
Yerel ekonomik kalknmaya katkda bulunma - Sermayenin
yeniden tahsisi ile dier kalknma projelerinde istihdam artar.
2. YK YNETM SSTEMLER UYGULAMALARI
Mterilerin ikna edilmesi:
- lke genelinde medya, ilan, eitim ve bilgilendirme toplantlar
ile elektrik enerjisinin puant saatlerde kullanlmasnn
maliyeti, evreye olan etkilerin belirtilmesi ile kullancnn
puant saatlerde elektrik tketimini azaltmak.
- zellikle talebin arz karlamad durumlarda elektrik
idaresi tarafndan elektrik kesintisinin puant saatlerde ar
tketimden kaynaklandnn belirtilmesi ile enerji tketimini
azalt kesinti yaama anlamas yoluyla ikna edilmesi.
Tketicilerin kullanm alanndaki yklerinin dorudan kontrol
edilmesi,
Kullanm zamanna gre oklu tarifeler ile ekonomik tevikler
zerinden dolayl yk kontrol,
Dorudan yk kontrol ve zamana bal tarifeleri birletiren
paylaml yk kontrol.
Yk ynetimi, hizmet verilen tm mterileri ilgilendiren kresel bir
politikadr fakat uygulamada hedeenen mteriye uygun olmaldr.
Ayrm, snfa (konut, ticari, endstriyel), bykle (abone olunan
g ya da tketilen enerji), tketim ekline vb. gre yaplacaktr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
104
Yk ynetimi nihayetinde tm mterileri etkileyecek olan bir kitle
uygulama programdr.
Yk ynetiminde asl konu mterinin kabuldr. Bu nedenle
mterilerin katlmn salamak iin baz mali tevikler
salanacaktr. Kullanm zaman ve azami talep dzeyine gre
tarife yatlandrma seenekleri cazip olacak ve yk ynetimlerden
elde edilen yararlarn bir ksmn yanstacaktr.
Yk ynetim sistemi iin deiik lkelerde yaplan programlar
aadaki gibi zetlenmitir[3]:
Kompakt oresan lamba: Lamba reticilerinden byk
miktarda toptan kompakt oresan lamba alarak mterilere
elektrik faturalarnda taksitle deme imkan salamak.
Yksek verimli oresan aydnlatma: Aydnlatma cihaz
reticileri ve ticaretini yapanlara tevik uygulayarak yksek
verimli lamba ve balastlarn teminini salamak.
Buzdolab snandrma ve standartlar: Mterilere
buzdolab ve derin dondurucularn etiketlemesi tantlarak daha
verimli enerji birimlerini tanmalarna imkan vermek. Minimum
standartlar belirlenerek daha altndaki rnlerin satna yasak
getirmek.
Klima snandrma ve standartlar: Mterilere buzdolab
ve derin dondurucularn etiketlemesi tantlarak daha verimli
enerji birimlerini tanmalarna imkan vermek. Minimum
standartlar belirlenerek daha altndaki rnlerin satna yasak
getirmek.
Ticari soutma cihaz bakm: Mterilere bror, TV reklam
vb. yollarla soutma cihazlarnn mmkn mertebe verimli
almasn salayacak bilgi verilmesini salamak.
Klima cihazlarnn bakm: Mterilere bror, TV reklam vb.
yollarla klima ve havalandrma cihazlarnn mmkn mertebe
verimli almasn salayacak bilgi verilmesini salamak.
Kesilebilir ykler: Sistemin tepe yapt zamanlarda enerjisi
kesilebilir mterilere mali tevikler salayarak gerektiinde bu
yklerin kesilebilmesi.
Enerji ettleri: Byk mteriler iin maliyet-etkin enerji
verimlilii frsatlarn belirlemek iin enerji denetimleri
gerekletirmek. Tanmlanan imknlarn uygulanmas iin
nansal olarak yardm yaplmasn salamak.
Su pompalar: Yksek verimli motorlar ve deiken hz
dzenleme cihazlar kullanmak.
Yol aydnlatmas: Civa buharl lambalarn yerine yksek
basnl sodyum lambalar kullanmak.
Gne enerjili su stma sistemleri: Gne enerjili su stma
sistemlerinin elektrikli su stma sistemleri yerine kullanlmasn
yaygnlatrmak.
Tarife yaps: Deiik tarife yaps uygulamalar ile mterilerin
elektrik kullanmn deiik zamanlara kaydrmasn sa-
lamak.
2.1. Yk Ynetim Sistemi Program Trleri
Yk ynetim sistemi programlar genel olarak drt ana tr olarak
belirlenebilir ve her birinin uygulanmas farkllk gsterebilir.
Bilgilendirme program: Bu programn amac, enerji verimlilii
konusunda mterileri bilgilendirmek, bilgi eksikliklerini gidermektir.
Temel program elemanlar; seminerler, brorler ve kitapklardr.
Bu aama herhangi bir programn uygulanmasnda gereklidir.
Teknik destek program: Bu program, enerji verimliliini
nemseyen, gerekliliini anlayan ancak teknik imknlar ve
yetenei olmayan mterileri hedef almaktadr.
Mali destek program: Bu programn amac, mterilerin
enerji verimlilii nlemlerinde maliyetleri drmektir. Birok
enerji verimlilii nlemi mterinin ilave yatrm yapmasn
gerektirir. Ancak birok mteri yatrm iin gerekli sermayeye
sahip deildir veya enerji verimliliinin mali getirilerini yeterli
bulmamaktadr. Bu program enerji verimlilii ekipmanlar alm
iin dorudan nakit tevikleri veya kredileri iermektedir.
Dorudan mdahale program: Bu programn amac,
hkmet tarafndan asgari verimlilik standartlarnn belirlenerek
mterilerin bedava veya dk maliyetle sahip olmalarn
salamaktr.

Bilgilendirme
Teknik destek

Mali destek

Dorudan

mdahale

3. BROK LKE TARAFINDAN UYGULANAN
PROGRAM RNEKLER
Dnyada birok lkede gerek hkmet gerekse datm irketleri
tarafndan yk ynetim sistemi uygulamas gerekletirilmitir. Asl
ama, deiik programlar kullanarak puant ykn azaltlmasn
veya baka zamanlara kaydrlmasn salamaktr.
Bu sayede ilave kapasite yatrmlar yaplmayacak veya
ertelenecektir. Bu blmde yaplan rnek uygulamalar ve elde
edilen sonular ortaya konarak lkemiz iin zaten balam olan
birok programn deiik teviklerinden bahsedilecektir.
ABD Gney California Edison rmas tarafndan gerekletirilen
Dk Gelirliler iin Yeniden Lambalama Program[4]
Programn amac: Dk gelirli mterilere kompakt oresan
lambalarn tantlmas.
ekil 1. Program uygulama aamalar.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
105
Programn hedeeri: Elektrik enerjisi kullanmnda verimlilii
artrmak iin istenilen yk erisini elde etmek, dk gelirli
mterilere yardmc olarak datm irketinin toplumsal
sorumluluunu ortaya koymak, enerji tasarrufu bilincini tevik
etmek, fatura deme alkanln tevik etmek.
Program sonular: 418.500 MWh elektrik enerjisi tasarruf edilmi,
13,85 MW demandda azalma salanmtr.
Programdan elde edilen sonular: Mteri hizmetleri iin veri
ileme sistemi gelitirildi ve devam ettirildi. Serbest tketicilerin
belirlenmesinde toplumsal kurulular nemli bir rol oynamtr.
Meksika Dnya Bankas kredisi ile gerekletirilen Kompakt
Floresan Lamba Promosyon Program[5]
Programn amac: Konut sektrnde kompakt oresan lamba
kullanm ile enerji tasarrufu.
Programn hedeeri: Tketiciler ve ithalat/tedarikiler arasnda
elektrik enerji verimlilii kavramn tevik etmek, konut sektr ve
mevcut ticari binalarda CFL teknolojisinin kabuln salamak.
Program sonular: 169.000 MWh elektrik enerjisi tasarruf edilmi,
1000 MW demandda azalma salanmtr.
Programdan elde edilen sonular: Mteri hizmetleri iin veri
ileme sistemi gelitirildi ve devam ettirildi. Serbest tketicilerin
belirlenmesinde toplumsal kurulular nemli bir rol oynamtr.
Zengin mterilerin yksek elektrik tketimi ve deme imknlarndan
dolay teknolojiye adapte olmakta lider olduklar grlmtr. Dk
enerji kalitesi ve yksek arza oran mterilerin yeni teknolojiyi
benimsemesinde etken olmutur.
Hindistan ebeke rmas Paradip Port Trust Yaktla Piirme
kame Program[3]
Programn amac: Paradip Port Trust rmas alanlarna evlerde
elektrik sobalar yerine snma ve piirmede LPGnin tantlmas.
Programn hedeeri: Sistemin tepe ykn drmek.
Program sonular: Elektrik sobalar yerine LPG yakt almtr.
Sabah demandnda 2,3 MW, akam demandnda 3,2 MW d
salanmtr.
Programdan elde edilen sonular: Bu alma ile Paradip Port
Trust rmas tarafndan alanlarna salanan elektrik tketiminde
nemli bir azal olmu ve bu uygulamann zel sektr rmalarna
rnek olmutur.
Hindistan Ahmedabad Elektrik Firmas Belediye Su
Pompas Sistemi Verim Gelitirme Program[3]
Programn amac: Belediye su pompalama sisteminde verimlilii
artrmak.
Programn hedeeri: Elektrik enerjisi kullanmnda verimlilii
artrmak ve istenen sistem eklini elde etmek. Pompalama
sisteminde verimlilii artrmak ve elektrik ve su sisteminde enerji
tasarrufunu salamak.
Program sonular: Belirtilmemitir.
Programdan elde edilen sonular: Yksek verimli motorlar,
g faktr iin kapasitr kullanm ve kullanm zamanlarnn
kaydrlmasna bal olarak mteri enerji faturasnda ve tepe
ykte d yaanmtr.
Nabibyann bakenti Windhoek ehrinde yaplan yk ynetim
sistemi almalarnda, hkmet sadece su stclar zerinde
kontroln yaplmasn istemitir. Yaplan almada, 66 kV TMden
22.000 mteriye sinyal gnderen sistem ile 22.000 mterinin
su stclar kontrol altna alnmtr. Sistemin kurulmas iin
2.200.000 harcanm, kazanm olarak 20 MVAlk puant gcn
azaltlmas ile yllk 2.000.000 luk santral kurulum maliyeti ve
elektrik datm sistemine 2.000.000 luk kapasite art yatrm
yaplmas engellenmitir[6].
Gney Afrika Cumhuriyetinde yaplan yk ynetimi almasnda
132 kV TMden 90.000 mterinin cihazlar zerinde yk kontrol
yaplm. Sistemin kurulmas iin 9.000.000 harcanm,
kazanm olarak 70 MVAlk puant gcn azaltlmas ile yllk
2.000.0000 luk santral kurulum maliyeti ve elektrik datm
sisteminin 10.000.000 luk kapasite art yatrmnn yaplmas
engellenmitir[7].
Hollanda Arnhem ehrinde yaplan yol aydnlatma sisteminin trak
younluu ve gece vakitlerinde aydnlatma k aksnn azaltlmas
20 kV ve 150 kV trafo merkezlerinden sinyal gnderilmesi
sayesinde olmutur. Bu sayede aydnlatma iin harcanan enerji %
25 orannda drlmtr.
4. SONU
lkemizde ncelikle TV, internet, basn ve dier yayn aralar
ile enerji verimlilii bilinci artrlmal, teknik destek programlar
ile mteriler tarafndan yaplabilecek enerji tasarruf sistemleri
anlatlmal, baarl olan uygulamalar deiik medya yaynlar ile
lkemizde duyurulmaldr. Hkmet tarafndan enerji verimlilii
iin tevik programlar gelitirilmeli, (rnein binalarda mantolama
sistemleri iin dk faizli ve uzun geri demeli tevik programlar,
yeni bina tasarmlar yarmalar dzenleme, doal gazn
yaygnlatrlmasn salayarak snma ve piirmede yeni alterna-
tieri gelitirme, kompakt oresan lambalarn yaygnlatrlmasn
salama vs.) elektriin puant zamanlardan kaydrlmas amacyla
oklu tarife program tevik edilmelidir. Datm irketleri tarafndan
yaplan enerji verimliliini artrc faaliyetlerin kalite performans
ierisinde yer almas gerekmektedir.
KAYNAKLAR
[1] Trk Fransz Semineri Elektrik letim ve Datm ebekelerinin
Performanslarnn yiletirilmesi 16-17 Eyll 1998 Ankara.
[2] http://www.leonardo-energy.org
[3] http://www.si dsnet.org/docshare/other/20070110DSM
Bestpractices.pdf
[4] http://asset.sce.com/Regulatory/Energy%20Efficiency%20
Filings/2002AnnualLIEEReport.pdf
[5] http://martinot.info/Birner_Martinot_EP.pdf
[6] Elektrik Datm ve retim Sistemlerinin AB lkelerindeki
Uygulamalarnn ncelenmesi ve Karlatrlmas Projesi
dokmanlar.
[7] http://www.snrtrade.com/pdf/elster_lms.pdf
SUMMARY
Electrical energy has become an integral part of our daily lives
and our technology. Security of energy supply in the world with
increasing energy needs, also brings with it problems such as
power quality. Every country in the world market to come to the
most economically advantageous position in competition are a
constant. Addition to investigating new technologies for energy
efciency plays a key role for the products produced. Besides the
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
106
technological breakthroughs in society, especially in developing
countries, widespread use of new technologies, increasing the
welfare level of energy to remain inadequate, especially lead
to electrical energy. As an immediate solution to the energy
bottleneck in our country uses natural gas conversion plants.
Evaluation of the request made to our countrys growing energy
needs of approximately 80,000 MW of installed power in 2020
and the annual energy requirement is estimated at 500 000 GWh.
80.5% of energy production in our country, lik is part of the thermal
sources. By the Ministry of Energy and Natural Resources to
improve the security of supply, especially for the investigation of
domestic resources in 2010 are very large investments. Even with
the new thermal-based power plants in the economic operation of
these plants appears to be a problem again. To meet the peak
load power plants in operation, particularly negative effect on
load factor. Transmission and distribution with increasing energy
demand brings with it problems. Production of electrical energy
to be optimal in many countries around the world and sought out
new methods to use. One of them is Load Management System.
According to the denition of the World Bank, Load Management
System, economic incentives, direct interventions and efforts to
control loads with the new technologies. High values of peak loads,
or just get rid of the scroll values, adding new capacity and making
the burden of unnecessary, costly, inefcient peak load units of
production units, more economically and efciently transmits the
base. Is called. Load management system, programs can be
determined and each one of four main types of application may
vary.
Information Program: The purpose of this program is to compensate
for lack of knowledge to inform their customers about energy
efciency. Basic program elements, seminars, brochures and
booklets. This step is necessary in any application program.
Technical support program: The purpose of this program, but the
technical possibilities and the ability to understand the need to
care about energy efciency are aimed at customers who do
not.
Financial support program: This programs objective is to reduce
customers costs of energy efciency measures. Many energy
efciency measures requires a customer to make an additional
investment. However, many customers do not have the capital
needed to invest in energy efciency, or does not nd adequate
nancial returns. This program is a direct cash grants or loans
for the purchase of energy efcient equipment contains.
Direct intervention program: The purpose of this program, the
minimum efciency standards determined by the government to
present the customer with free or low cost.
In this study, the load management system used in many countries,
methods used and precautions to be taken in our country will be
determined by transferring the resulting gains. Key lessons must
be learned and applied to our Country.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
107
ELEKTRK PYASASI YAN HZMET MUAYENELER
Levent KILI
Cami Elektrik retim A..
ZET
Byk gl makinelerden oluan elektrik santrallerinde yaanan
makine arzalar retim kayb ve giderme maliyetleri ile beraber
ok ar sonular dourmaktadr. Standartlatrlm makine bakm
takipleri, iletme koullarna gre farkllk arz etmektedir. Planl
bakmlarn izlenmesi arzalarn kesin olarak engellenmesinde yeterli
olamayabilmektedir. letme tecrbelerinden elde edilen verilerin,
kk neden analizi yaplarak, deerlendirilmesi, duru sre ve ilave
maliyetlerinde dmeye imkan salayacaktr. Ancak, uygulamann
sistemin tm kullanclar tarafndan asgari deerlendirilmeye
uygun olmas gerekmektedir.
1. GR
Bu yazdaki ama, iletmelerde yaanm, yaanmasna ramak
kalm veya yaanmas olas mekanik arzalar hakkndaki
bilgilerden yola karak, yeni ya da benzer istenmeyen iletme
arzalarnn nne geebilmek iin bilgi paylamnda bulunmaktr.
2. YANMA, SLNDR VE EKPMANLARI
Yksek hzl makinelerde krank asn kullanarak oluturulan
indikatr diyagram daha kullanldr[1] (ekil 1).
Yksek hzl makinelerde yanma prosesi birka aamada tarif
edilebilir. Pompann yakt datmasyla yaktn yanma hacmine
gelmesi arasnda ok ksa bir gecikme sresi vardr (pskrtme
gecikmesi). Bu, yaktn ayn anda atelenemedii bir ateleme
gecikmesi ile izlenir. nk, yaktn uygun ateleme scaklna
kadar stlmas gereklidir. Bu srecin hz; yaktn ateleme
kalitesine, atomizasyon kalitesine, havadan yakta olan s transferi
oran gibi birka faktre baldr.
Bu faktrlerin sonuncusu, hava ve yakt arasndaki scaklk fark,
havann younluu ve hava ile yakt arasndaki rlatif hareketten
etkilenir.
Ateleme meydana geldiinde bu birka noktada olur. Yanma
baladktan sonra, alev yaylma periyodu vardr. Bu yaylma
silindirin ierisinde hzlca yaylr ve snn ve basncn hzlca
artmasn salar. Piston evrimin bu noktasndayken, yani hemen
hemen sabit bir noktadayken, ani bir ok yk makinenin almakta
olan ksmlarnda bask oluturur. Bu olay vuruntu (Knock) olarak
adlandrlr ve ateleme gecikmesi periyodu sresince biriken
yaktn hzlca yanmas sonucu oluan basntaki ani arttan
meydana gelir.
Vuruntu yksek hzlara, dk sktrma oranlarnda, dk evre
scaklnda ve atelemeye kar diren oluturan yaktlarda daha
da ktdr. Buna zm, ya gecikme periyodunu azaltmak ya da
bu periyot sresince pskrtme orann azaltmaktr.
Yaktn ateleme kalitesini ykseltmek, daha yksek setan, metan,
vb. numaras olan bir yakt kullanmak, daha erken atelemeyi
mmkn klar ve gecikme periyodunu drr. Daha ksa gecikme
periyodu, daha az biriken yakta imkan salar ve sonuta da daha
verimli ve vuruntusuz bir alma salar.
Yanma prosesinin sonu, daha dk yanmann olduu son fazdr.
Temiz yakt yanma hacmine alnr, yksek scaklktaki ve yanan
yakt ile karr. Temiz yakt bu nedenle enjektr nozulundan daha
yeni ayrlrken atelenir (ekil 2).
Alev yaylma periyodu
(Hzl yanma),
dizel vuruntu
Ateleme gecikmesi
Pskrtme periyodu
Yanma kuyruu
Dorudan yanma periyodu (3), sabit
basnta
Sktrm
a
P

s
k

r
t
m
e

b
a

l
a
n
g

Y
a
n
m
a

b
a

l
a
r
G
enlem
e Yanma olmakszn genleme
Krank as (Derece)
(2)
(1)
ekil 1. Yanma periyodu (C.i. Makinede). ekil 2. Enjektr.
ekil 3. Piston pini arzas sonucunda
krlarak yaa karan, piston, gmlek,
piston kolu paralar.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
108
ift yaktl (dual fuel) modunda alan makineler gaz ve hava
karmn silindirde, ana yaktn belirli bir yzdesi ile pilot ateleyerek
alrlar. Pilot yakt, ana yaktn % 1-3 arasnda deiebilir.
Bu almann devam edebilmesi iin ne gazn ne de dizel pilot
yaktnn kesilmemesi gerekir. Makinelerin dizel ve gazda ayn anda
altrlmas kontrol ve koruma sistemlerinin, tek yaktla alan
makinelere kyasla daha karmaklamasna neden olmutur.
Yanma sistemi problemleri, makinenin verimini, ateleme alarn,
gaz ve enjektr sistemlerini, silindir kafas ve subap ve yuvas,
baga (seat), stabil almasn, piston, biyel kolu, gmlek ve dier
makine ekipmanlarnn gerek etkili almasn ve gerekse de
mrlerini dorudan etkileyen en nemli faktrdr.
3. YATAKLAR, KRANK AFT VE BALANTILARI
Kaymal yataklar aft (krank, kem) osilasyon ve iten yanmadaki
darbelere kar desteklemek ve gerektiinde de kendilerini feda
etmek amacyla tasarlanmlardr. Basit, ucuz ama ar nemli
paralardr. Kaymal yataklarn yalanmas hidrodinamiktir, yani
alma esnasnda aft ince bir ya lmi zerinde hareket eder.
Bu yzden srtnme ve anma minimize edilir. Kaymal yataklar
uygun bakm ve izleme teknikleri izlenirse hemen hemen snrsz
mre sahiptir.
Yatak mrn belirleyen kilit eleman yadr. Belli hzlardaki ya
basnc, makine tasarmcsnn belirttii ekilde olmaldr. Dk
basn deerleri yataklarn anmasna neden olacaktr. Bu
durumda, yatak deiimi daha ksa srelerde gerekebilir. Ar ya
basnc ise sistemdeki bir yerlerde tkanmaya sebep olabilecektir.
Ya seviyesinin pompa kavitasyonlarn engellemesi bakmndan
sklkla kontrol edilmesi gereklidir.
Kaymal yataklar, yeterli yalama olmazsa etkili alamazlar. Yeterli
yalama tamamsa, bunu yan temizlii izler. Ya lminin ok ince
salanmas gerektii iin, ok kk kir paracklar dahi ivmeli
bir ekilde ypratc olabilir. Yan, ltrelenmesinin nemi bu
nedenle ok byktr. Yaa harici kir paracklarnn karmnn
engellenmesi iin hava ltrelerinin de temizlii ok nemlidir.
Yan trnn ve zelliklerinin belirlenmesi ve sisteme uygun yan
seilmesi sistem ve ekipman mrn uzatacaktr. Bu anlamda
yan viskozitesi en nemli parametredir. Dk ya da dm
viskoziteli (yani ince) yalar ya lmi kalnln azaltr. Bu, anma
hzn artrr ve muhtemelen bir arzaya yol aar. Ya atklarnn
uygun kombinasyonu, aniden ya krlmalarn, kalnlamay,
kpklenmeyi ve amurlamay nlemek iin gereklidir.
Yataklar incelenirken, iki ey ok nemlidir: Birincisi almalarn
temiz bir alanda yaplmasdr. Kirlilik, sistemlerin en byk
dmandr. kincisi, sklen paralarn sra ve ynlerine dikkat
edilmesidir.
Kirlilik: Yaa baz paracklar karmsa, bunlar yataa saplanr.
Bunlar ana afta da zarar verebilir. Ar snma, ya lmini
koparma, vb. gibi nedenlerle yatak mr azalr.
Yalanma: Yk, alma artlar, zaman yatan zelliklerini
kaybetmesine yol aar (bu yatan, tek, ift ve tabaka olmas
durumlarnda etkilenmeler farkl olacaktr). Bunun nedenleri, yine,
kirlenme, yatan yanl taklmas, yksek scaklk ya da korozyon
nedeniyle malzemenin zayamas ve ok uzun almadr.
Ar anma: Yalanmaya sebep olan baz kriterler, ayn zamanda
anmaya da sebep olurlar.
Yabanc malzeme, parack: Yataklara gelen paracklar bu
blgedeki s transferini engeller ve alann ar snmasna neden
olurlar.
Scak ksa devresi: Yatak tabakalarndan en dtaki ar scaklk
nedeniyle hasar grebilir. Bu s aft ile yatak arasnda bir s ksa
devresine sebep olabilir.
Bunlara ilave olarak, yatak ile yuvas arasndaki basmann yetersiz
olmas, krank aft ve balantl olduu bloun yapsal bozulmalar
ve kavitasyon da yatak problemlerinde byk rol oynar.
Yatak problemleri uygun, periyodik bakmlarla ve izleme sistemleri
ile minimize edilebilir. Her makinenin tasarm ve zellikleri kendine
has olduu iin, gerek servis personelinin ve gerekse de iletme
personelinin, bilseler dahi, her seferinde manueller dorultusunda
ve deerlerinde, dzenli, planl, sistematik ve temiz, dikkatli hareket
etmeleri ve almalar gerekir (ekil 4, 5).
ekil 4. izilmi bir yatak.
ekil 5. Parack girmi ve izilmi bir yatak.
Yataklarla ilgili problemlerde, krank aftn temizlii, scak ve
souk lmleri, gzle kontrol, gerekli zmparalama ve talama
ilemlerinin yaplmas, piston ve piston kollarnn da ayn toleranslar
ierisinde olduklarnn llmesi, dorulanmas, karterdeki ya
deliklerinin, borularnn aktif olduklarnn gzlemlenmesi, kontrol
ve lmleri hayati nemi haizdir.
3.1.Esnek Kaplin ve Eksenleme Problemleri[2]
Esnek kaplin iki aft eksenel balant iin kullanlr. Kaplin
ayrca tork ya da dnme hareketini kaymadan ve ayn zamanda
asal, paralel ya da eksenel eksensizlikleri de kompanze ederek
aktarmaktadr.
Mekanik esnek balant sistemleri ekipmanlarn birbirine gre
kaymasna ya da greceli hareketine msaade ederler. Boluklar
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
109
(Clearances) belli limitler ierisinde olmaldr. Balanan aftlar
arasndaki apraz yklenmeyi ve kaplinin anmasn azaltmak iin
genellikle yalama kullanlr.
Kaplin arzalarnda, hatann kaplinin kendisinde mi yoksa harici mi
olduu iyi incelenmelidir.
Kaplinin kendisinden kaynaklanan arzalarn ou, uygun olmayan
ya da zayf iilikten kaynaklanmaktadr. Uygun merkezlemenin
yaplamamas, vb. gibi. Kusurlu, yeterli dayankllkta olmayan
malzemeler, sertlik, vb. gibi nedenler de arzalara kaynak
olutururlar. Tasarm hatalar ya da alma artlarna uygun rn
seilememesi de ana arza nedenlerinden biridir.
Mekanik esnek kaplinlerde arzalar kayan temas yzeylerinin
yeterli ve iyi yalanmas ile giderilebilir. Yan olmamas bu yksek
basn altndaki yzeylerde ar anmaya neden olacaktr (ekil
6, ekil 7).
Kaplin seiminde dikkat edilmesi gereken hususlar; sren ve
srlen ekipmann tr, burulma karakteristikleri, minimum ve
maksimum tork, normal ve maksimum dnme hz, aft lleri, aft
ular arasndaki aralk (mesafe), normal alma esnasndaki sl
genleme, ekipmann pozisyonu (eksenel, radyal), evre artlar
(nem, kuruluk, korozyon, vb.), yatak yerleimleri, maliyet (kaplin
yat, enstalasyon, bakm, deiim, vb.).
Yanl eksenleme kaplin problemlerinin ana sebebidir. Yanl
eksenleme neticesinde, kaplinden yeterli verim alnamaz. Ana
eksenden sapma, sistemdeki borularn ekilmesine, kopmasna,
yatak anmalarna, makine temelinin bozulmasna, sl deiimlere
ve bal sistemlerde titreimlere sebep olur. Bu nedenle kaplinin
eksenleme kontrol yaplmas ve gerekirse dzeltilmesi ok
nemlidir.
Normalde tr eksenleme hatas vardr: Bunlar; asal, paralel ve
eksenel hatal eksenlemelerdir (ekil 8).
ekil 6. Kaplin deiimi.
ekil 7. Kaplin skm.
ekil 8. Eksenleme
durumlar.
4. KK NEDENLER
4.1. Yalama
Btn mekanik elemanlar dierleri ya da belli yzeylerle temas
halindedirler. Eer uygun yalama yaplmazsa, yzeyler hzlca
anr ve ar miktarda enerjiye ihtiya duyar. Bu durumda ou
ekipman hatal alr, daha fazla tamir ve bakma ihtiya duyar ve
sonucunda da kullanlamayacak oranda deforme olur.
Yan doru kullanm, takibi ve analizi zellikle gaz motorlu g
santrallerinin olmazsa olmazlarndandr.
4.2. Titreim
Titreim izlemesi ve analizi henz balang aamasnda olan
arzalarn saptanmasnda en kullanl yntemlerden biridir. Bu
nedenle genellikle kestirimci bakmlarda sk sk kullanlmaktadr.
4 zamanl makinelerde, krank aft bir ii iki dnmede, ya da 720de
tamamlar. Bu yzden, titreim frekanslarnn bazlar krank aft
hznn dnme harmoniklerinden oluur. 4 zamanl iten yanmal
makinelerde, g stroku titreimde bir art oluturur. Normalde bu
art krank aftn temel hz frekansnda meydana gelecektir.
ten yanmal makinelerin tam titreim analizi, zaman domeninde
analize de ihtiya duyar. Zaman ve frekans domeni analizleri,
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
110
krank aftn faz asyla birlikte deerlendirilirse, daha doru sonu
alnacaktr.
4.3. Korozyon
Korozyon, malzemelerin evreleriyle reaksiyonudur. Bu sadece
metallerle snrl deildir. Demirin paslanmas, trbin kanatlarnn
ukurlamas, boyalarn dklmesi, vb. korozyon rnekleridir
(ekil 9).
SUMMARY
The purpose of this article is to share the necessary information
about the breakdowns, mechanical problems that are about to or
likely to occur, new or similar operating problems .
Mechanical breakdowns of big powerful machines at the power
plants cause loss of production and the expense of repairment ,
which have very severe results . Standard machine maintenance
proceedings vary because of depending on the power plants
conditions. Regular, planned maintenance may not be enough
to prevent the breakdowns. The data obtained from those
breakdown problems, with the help of root cause analysis, will
make the shutdown period and extra expenses decrease. But,
this implementation system needs to be suitable to minimum
evaluation.
In internal combustion engines, the correct working process and
combustion equipments are very important. The combustion
system problems affect the running and working lives of the
machine efciency , ignition angles , gas and injection systems ,
cylinder head , valve and slot, seat, stable performance , piston,
connecting rod, liner and other mechanical equipments
It is important that the moving parts such as bearings can have their
movements easily. It is necessary that the oil which provides that
movement has to do its work effectively. The problems about the
bearings , it is very essential to clean the crankshaft, the hot and
cold deection measurements, eye-control, to do the necessary
grinding and honing ,also measuring the piston and piston rods for
the same tolerance values ,verication and the observation of the
carter oil holes and activeness of the pipes .
Misalignment is the main problem of coupling. Because of the
misalignment, it cant be got enough output from the coupling.
Deviation from the main axis causes pipe withdrawals, breakdowns,
bearing destruction, the deterioration of machine base, thermal
changes and vibration of connected systems. For this reason, it is
vital to control and, if necessary, to correct the coupling axis.
All the mechanic elements have a contact with others or some
certain surfaces. If the necessary lubrication is not done, the
surfaces get corroded and require excessive amounts of energy. In
that case, most equipments run incorrectly , need much more xing
and maintenance and they get so deformed that cant be used in
the end. The correct use of the oil , is a must for those power plants
running by using gas engines.
The observation and the analysis of the vibration are the most
suitable techniques of determining of the breakdowns, which are
at the initial stage. For this reason, it is often used on predictive
maintenance.
Corrosion is a reaction of materials with their environment. This is
not limited with only materials. The corrosion of iron, cavitation of
the blades, exfoliation, etc. are the examples of corrosion.
The process control, automation control, optimization , noise
control, heat imaging, gas / air leakage detection , etc. monitoring
and analysis systems will also be benecial on fault detections.
ekil 9. Gmlek dnda su nedeniyle olumu korozyon.
Yaplarda ya da sistemlerde kullanlan btn malzemeler (metaller,
cam gibi inorganik malzemeler, seramikler, beton, plastikler ve
boyalar) korozyona urayabilirler. Korozyonun ana nedenini ve
trn u parametreler belirler: Scaklk, temasta bulunulan ortam
(Hava, gaz, ya, su, makine soutma suyu), mekanik bask, ak
hz, elektriksel potansiyel fark.
Erozyon korozyonu: Akkann olduu yerlerde korozyon oluabilir.
Eer trblans oluursa, ak hz blgesel olarak daha yksek
deerlere ulaabilir. Bu ekilde metal zerinde koruyucu tabaka
kalamayaca iin korozyon balayacaktr. Akkanda yabanc
paracklarn olmas korozyonu hzlandracaktr.
4.4. Dierleri
Proses kontrol, otomasyon kontrol, optimizasyon, grlt kontrol,
sl grntleme, gaz, hava kaak saptanmas, vb. gibi. zleme ve analiz
sistemleri de arza saptanmasnda faydas olacak yntemlerdir.
5. SONU
Byk gl makinelerin arzalar da byk ve masra olmaktadr.
Mekanik arzalar yaandktan sonra, saptanmas ve zmlenmesi
ok zor deildir. Ancak uzun durulara, retim kaybna yol aar. Bu
nedenle bunlarn oluumunu minimuma indirmek iin belli izleme
ve analiz sistemlerinin kurulmas nemlidir. Ancak esas nemli
olan, bu tr izleme sistemlerini analiz edip, yorumlayacak ve ani
mdahaleleri yapabilecek teknik elemanlarn yetitirilmesidir.
KAYNAK
[1] L. L. J. Mahon; Diesel Generator Handbook, pp.4-6,
Butterworth Heinemann, Oxford, 2003.
[2] Lindley R. Higgins, Dale P. Brautigam, R. Keith Mobley;
Maintenance Engineering Handbook, pp. 6.53-6.70, McGraw-
Hill, New York, 1995.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
111
ELEKTRK SANTRAL PROJESNN KURULUMUNUN RNEK TESS VE
LETME VERLER ZERNDEN YENDEN DEERLENDRLMES
Levent KILI
Cami Elektrik retim A..
ZET
Elektrik santralleri pahal yatrmlardr. Yatrmn kendini demesi,
seilecek ekipmann doru seilmesine ve iletilmesine bal
olmaktadr. Tesis kurulumundan nce yaplmas gereken, hammadde
durumu/seimi, ebekeye balant koullar, seilecek makine tipi ve
boyutu, retim ve iletme maliyeti hesaplamalar yatrmn zibilitesi
bakmndan belirleyici olacaktr.
1. GR
lkemizde elektrik santrallerinin kurulumu iin gereken prosedr
Lisans Ynetmeliinde[1] belirtilmektedir. Ynetmelikteki koullarn
salanmasyla birlikte, srasyla santralin gc, yeri, kullanlacak
hammadde, makine tipi, says ve boyutlar ve iletmeye alndktan
sonra karlalacak alma koullar tesisin veriminde ve kendini
demesinde belirleyici olacaktr.
Elektrik santral ilk yatrm kurulum maliyetleri genellikle [$/kW]
oranyla yaplmaktadr. Bu genellikle makine trne gre verilen
deerdir. Makine boyutu arttka, bu orann dmesi beklenebilir. Bu
bildiride hammadde kayna doal gaz olarak ele alnmtr. Doal
gaz hammadde kaynakl tesislerde, kurulum yeri boru hatlarnn da
ilave maliyet getirmesi bakmndan nem tamaktadr.
Santrallerin, kurulum maliyetleri (faiz, amortisman) ile beraber
iletme (tamir, bakm, idari) ve yakt maliyetlerinin de gz nne
alnmas tesisin kendini geri demesinin hesaplanabilmesi
bakmndan ok nemlidir. Santral kurulurken beklenen teorik
duruma karlk hesaplamalar yaplmaktadr. Oysa bu yaklam,
eitli iletme verilerinden grld zere belli sapmaya
urayabilmektedir. Bu sapma, zellikle ekonomik hesaplamalarda
beklentileri geciktirebilmektedir.
Santral gcne gre ulusal ebekeye balant artlar da dikkat
edilmesi gereken dier nemli admlardan biridir. Santral gcne gre,
ebeke Ynetmelii[2] kriterlerini uygulama zorunluluu mevcuttur.
Bu bildirinin amac iletmecilii yrtlm santrallerden elde
edilen veriler dorultusunda, yeni yatrmlarda veriye dayal
iyileme salamaktr[3-7].
2. PROJENN OLUTURULMASI
2.1. Projenin Oluturulmas
Santralin hangi amaca dnk olarak kurulaca nemlidir. Burada
fabrikalarda en yksek enerji kalitesi ve verimliliini salayan
kojenerasyon santrali referans alnacaktr.
Santral gc mevcut fabrika yk proli ve bymeleri gz nne
alnarak yaplmaldr. Her yl % 7 kapasite art dnlen bir
tesisin 10 yl sonrasnda

0
10
0 10
P 1,96 0.07) (1 P P = + = deerine
ulaabilecei hesaplanabilir. Makine gleri gerekli ihtiyatan fazla
seilmesine ramen, zellikle ebekeye balant hesaplamalarnda
bu bykle kar gelen hat/kablo seiminde ebeke kriterlerine
uygun seim yaplamad grlmektedir.
Fabrikalarn elektrik kesintilerinden etkilenmelerinin azaltlmas,
bunun iin ebekeden izole (ada modu) alma koullarnn
oluturulmas, uygun yk atma/alma sistemlerinin kurulmas,
ebekeye enerji satma/alma piyasasnda oyuncu olabilme,
gece-gndz-puant almalarnda esnek retim seeneklerinin
artrlmas, kar maksimizasyonu almalar, artk yeni sistemde
ele alnmas gereken parametrelerden olmutur.
2.2. retim Maliyetleri
Santrallerin karakteristiklerine bal birim elektrik enerjisi retim
maliyeti yle olumaktadr:
u
y

H .
f . 860
h
p . a
f

+ =
Burada;
a : Birim tesis (faiz, amortisman, tamir, bakm, idari, vb.) )
masraf [$/kW],
p : Senelik tesis masraf yzdesi [%],
h : Senelik alma sresi [s],
f
y
: Yakt yat [$, TL/m
3
, ton, kg],
: Verim,
H
u
: Yaktn alt sl deeridir [kcal/m
3
, ton, kg].
Formle gre, rnein, 0.542050 [TL/Sm
3
] doal gaz yatna gre
sadece yakta karlk gelen elektrik maliyeti % 42 verimli bir santral
iin 0.134534 [TL/kWh] olarak hesaplanmaktadr.
Bu yat, rnein ebekeye 2 numaradan balanm datm
kullancs bir fabrika iin gndz-puant-gece srasyla (vergisiz)
13.771-24.613-5.953 [Kr/kWh] dir. Bu bedellerin arlkl
ortalamas 13.423 [TL/kWh] olmaktadr.
Bu hesaplama ile, elektrik santrali kuran bir yatrmcnn yatrmn geri
demesi, atk ssndan, dorudan buhar kullanm (kojenerasyon)
ya da buhardan tekrar elektrik retimi (kombine evrim) ile
deerlendirmesi ve durualma koullarn belirlemesiyle mm-
kn olacaktr.
Durkalk alma modu dnen makineler iin ok uygun olmasa
da artlarn bunu zorlamasyla, tesis yatrm planlanrken buna da
dikkat etmek gerekmektedir.
(1)
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
112
2.3. letme Parametreleri
zellikle bakm anlamalar yaplrken, makine says seilirken,
yedek para stoku karlrken, iletme personeli ve alma
durumlar organize edilirken, iletme parametrelerinin gznne
alnarak karar verilmesi fayda salayacaktr.
2.3.1. Emreamadelik (EA)
Kapasite faktr, retim santrallerinin zerlerine ne kadar yk
alabildiinin bilinmesi, gerek ebeke kararll ve gerekse de
manevra kolayl bakmndan nemlidir.
2.4. Makine Say ve Bykl Seimi
Santral iin tespit edilen gcn teminini bir tek makine ile olabilecei
gibi, birden fazla makine ile de temin etmek mmkn olabilmektedir.
Tek makinede durutan kaybedilecek retim kayb, ok makineli
sistemde azaltlmken, verim daha yksektir. Bunda santralin yeri,
alma koullar, kurulma amac, vb. faktrler belirleyici olacaktr.
Ancak ister byk ve az makineli tesisler olsun, isterse de
kk boyutlu ve ok makineli tesisler olsun, makinelerin arza
ve bakm nedenleriyle durmas kanlmazdr. Bakm iin ksmi
planlama yaplabilmesine ramen, bu durum arzalar iin belirsizlik
tamaktadr. Yine ayn iletmenin durulardan kaynaklanan verileri
Tablo 2de grlmektedir.

D
) A B ( D
EA
+
=

) B D (
) A B ( D
GV

+
=

D * Gc Santral
MWh retilen
KA=

B)) (A - (D * Gc Santral
MWh retilen
KA
+
=
(2)
(3)
(4)
(5)
EA = Emreamadelik
D = Dnem zaman (Saat, Gn, Ay, Yl)
B = Bakm zaman (Saat, Gn, Ay, Yl)
A = Arza zaman (Saat, Gn, Ay, Yl)
alma moduna gre EA deerlerinin farkllamas kanlmazdr.
Gnmzde retim maksimizasyonu, retim miktarnn artrlma-
sndan bamsz olabilmekte, hatta bazen durular daha fazla
karllk salayabilmektedir. Makinelerin teknik zelliklerinin bu
alma durumuna uygun hale getirilmesi, teknik sorunlarn da
yaanmasn azaltacaktr.
Tablo 1 fabrikalarn elektrik kalitesini salayabilmek iin kurulmu
bir iletmenin 6 yllk verilerinden oluturulmutur. Tesisin
gerekleen verim deerleriyle proje deerleri arasnda farkllk
grlmektedir. Plaka deerlerinde grlen % 42lik verim deerinin
ortalama % 40lar civarnda gerekletirilmesi, sadece retim
maliyetinde % 5lik ilave arta yol amaktadr.
zellikle bakm anlamalarnda, belirli deerlerin zerinden kontrat
yaplmas nem tamaktadr.
2.3.2. Gvenilirlik (GV)
Tablo 1. letme Verileri (Yzdesel)
1. Makine 2. Makine
Toplam
Verim
GV EA KA YF GV EA KA YF
2000 95,96 93,40 83,68 89,43 88,86 83,63 76,80
91,23 39,53
2001 96,15 89,22 80,10 89,56 96,93 95,54 86,49
90,60 38,91
2002 98,36 96,62 86,47 89,57 97,61 92,15 80,92
88,08 40,29
2003 98,94 94,72 89,23 94,35 98,23 96,77 89,15
91,93 40,57
2004 99,38 99,23 90,21 90,88 98,49 95,07 85,23
88,92 40,37
2005 98,00 96,81 74,81 77,15 95,74 94,31 72,46
76,78 40,28
htiya olduu anda devrede olabilmesi, termik santrallerin nemini
artrmaktadr.
2.3.3. Kapasite faktr (KA)
ster fabrika iin, isterse de lkemiz iin gelecek hesaplar ve
yatrmlar planlanrken, kaynaklarn etkili deerlendirilmesi
bakmndan, sonuca daha doru yaklaabilmek iin tesisten ne
zaman ve ne kadar retileceinin bilinmesi nemlidir.
2.3.4. Yk Faktr (YF)
Tablo 2. Duru Verileri (Yzdesel)
arza 2000 2001 2002 2003 2004 2005
6 Yl
Ortalamas
1. Mak. 3,95 3,48 1,63 1,02 0,62 2,54 0,37
2. Mak. 9,73 2,95 2,26 1,77 1,32 3,01 3,51
bakm 2000 2001 2002 2003 2004 2005
1. Mak. 2,67 7,38 2,76 4,22 0,15 1,22 3,07
2. Mak. 6,60 1,54 6,07 1,38 4,55 1,82 3,66
Tablo 2de arza durularnn neredeyse bakm durular kadar
etkili olduu grlmektedir. retim kayb planlamas yaplrken
gznne alnmas fayda salayacaktr. te yandan, dzenli
bakmlarn arza durularnda azalma salad da grlmektedir.
Fabrikasn koruma amac olan santrallerdeki makine saysnn
artrlmas, ezamanl durularn minimize edilmesinde fayda
salayacaktr.
Tablo 2deki durularn rnein 6 yl ortalamasna deerlendirildi-
inde bunun yllk zamann yaklak % 5-6snda makine bana
duru olduu grlmektedir. Bu durularn % 0.57sinin ayn anda
gerekletii iletme verilerinden grlmektedir.
Veriler, ayn tipteki iki nitenin duru srelerinin yaklak olarak
birbirine eit olduunu, fakat arza duru srelerinde iyiletirilmeler
yaplmas gerektiini gstermektedir.
2*6 MWlk kurulu gce karlk gelen bir santralin ayn ana
karlk gelen e zamanl tek makine arza duruu baz alndnda,
yllk zamann % 0.57sinde hi retim ve koruma olmad
hesaplanabilir.
letme verilerinin olaslk hesaplamalar ile deerlendirilmesi ile
rnein tek makine kullanlmas ile gvenilirliin % 95 kabul edilmesi
ile, 2 makine halinde bu oran % 99.75 e, 3 makine
ile % 99.98e, 4 makine ile % 99.99a eriilebilecei
grlmektedir. Tek makineye bir makine daha ilave
edilmesi ile gvenilirlik % 5 artarken, 2 makine ilavesi
ile % 0.2, 3 makine ilavesi ile ise % 0.01 katks
olaca grlmektedir.
Makine says seiminde iletme kriterleri etkili
olacaktr. Ancak saynn artrlmasnn etkisi lineer
olmayacaktr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
113
3. SONU VE ZM NERLER
letmede yaanacak olumsuzluklarn minimize edilmesi teorik
hesaplamalar ve bunlarn pratik uygulamasndan elde edilen
verilerin geri besleme olarak kullanlmas ile olacaktr.
lkemizdeki tm enerji retim santrallerinin verimli alacak
ekilde tasarlanmas gerekmektedir. Da bamllk sadece ilk
yatrm annda deil, iletme sresince, bakm ve yedek para
olarak da kendini gstermektedir. Bunlarn, veriye dayal bir temele
oturtulmas giderlerde minimuma ulamaya yarayacaktr.
Gnmz piyasas artk fazla retimin fazla kazanc getirecei
dncesinden ayrlmtr. Kar maksimizasyonu iin gerektiinde
durmak daha etkili olabilmektedir. Bu durum, tesisin esnek alma
koullarna uyum salayabilen makine seimi ve iletilmesi ile
mmkn olabilecektir.
Makine saysnn hesaplanmasnda yaklam, acil durum generatrleri,
trafolar, vb. tr ekipmanlarn seiminde de kullanlabilecektir.
Yatrmc iin tesisinin fayda salamas nemlidir. Tesis yatrmnda
gznne alnmas gerektii belirtilen kriterlerin bu faydann ve geri
demenin salanmasnda etkili olaca varsaylmaktadr.
Burada gerek iletme verilerinden yola karak bir seim
yaklamnn oluturulmas amalanmtr.
KAYNAKLAR
[1] 4/8/2002 tarihli ve 24836 sayl Elektrik Piyasas Lisans
Ynetmelii
[2] 26/11/2009 tarihli ve 27418 sayl Elektrik Piyasas ebeke
Ynetmelii
[3] Kl L., Arsoy Ayen B., Enerji Kalitesinin yiletirilmesinde
Kojenerasyon Katks, EVK 07, Kocaeli
[4] Cami Elektrik retim A.. Topkap Elektrik Santrali (1998-
2006) letme Verileri
[5] J.H. Horlock, Cogeneration, Combined Heat and Power,
1997
[6] J. Sirchis, Combined Production of Heat and Power
(Cogeneration); 1989
[7] L. L. J. Mahon; Diesel Generator Handbook, Butterworth
Heinemann, Oxford, 2003
SUMMARY
Power plants are expensive investments. The payment of the
investment itself depends on the correct choice of the equipment
and operation. Before the installation, fuel availability/selection,
grid connection requirements, d machine typeand size selection,
production and operation cost calculations will be decisive in terms
of feasibility of investment.
In our country, the necessary procedure on installation of power
plants is identied in the Licence Regulation [1].
When conditions on the regulation are provided, respectively, plant
power, place, fuel, engine type, number and dimension and the
operation conditions after commissioning the plant will determine
the efciency and self-pay of the plant.
Initial investment costs of power plant installation is generally done
with ($/ kW) ratio. This value is given mostly according to machine
type. When the machine size increases, this ratio is expected to
decrease.
In this paper, natural gas is discussed as fuel. Power plants from
natural gas, the additional cost of the pipelines of the installation
place is essential.
At power plants, it is really important to be able to have the
calculation of the imbursement of the facility itself taking the
installation costs (interest, depreciation) together with the operation
(repair, maintanence, administrative) and also fuel costs into
consideration. When installing the plant, the calculations are done
for the possible theorical situation. However this approach, as can
be seen in various operating data, can undergo a certain deviation.
This deviation, especially on economical calculations might delay
the expectations.
The other important step that has to be taken account is the conditions
of national grid acoording to the plant power. According to the power
plant, National Grid Regulation (2) criteria are required to implement.
The purpose of this paper is to provide data-driven improvement
on new investments in accordance with the obtained data from
operated power plants[3-7].
The purpose of the power plant installation is important. Here,
the cogeneration plant providing the highest energy quality and
productivity in factories will be the reference.
The plant power must be done considering the present factory load
and growth. Despite the selection of the machine having more than
enough power needed, especially in the line corresponding to the
quantity, the calculation of the appropriate network overhead line
connection / cable network selection criteria can not be done.
To reduce the effects of the power outrages at factories, thus,
generating working conditions isolated from the grid, establishing
proper load shedding systems, being a player in energy sell/buy
market, increasing the exible productivity options on night/day
peak work, prot maximization studies are the parameters that
need to be addressed in the new expected system.
To minimize the possible negative situations will be done with
theoretical calculations and by using the feedback of their practical
applications.
All energy production plants must be designed to operate efciently
in our country. External dependence shows itself not only on the
initial investment but also on maintenance and spare parts during
the operation. If these are based on the data, minimization will be
possible on expenses.
Todays market has already separated from the idea that more
production will bring more prot. To maximize the prot, stoppage
may be more effective sometimes.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
114
SMART GRIDS THE KEY FOR A CLEAN, SECURE AND
HIGH DEVELOPED ENERGY SUPPLY
Leyla GRAN
Fichtner IT Consulting AG
ABSTRACT
The world today is characterized by fast dynamic change. Many of
these changes, such as the growth in the world wide population,
the ver y fast development and deployment of new technologies
and devices, the climate change and disasters such as the nuclear
accident in Fukushima directly inuence the energy sector.
But the current energy system is not used to coordinate this amount
of inuence - so it has to develope itself into a more and more
intelligent system. The next energy system is called Smart Grids
this publication will introduce the world wide steps of Smart Grids.
1. THE ENERGY SECTOR MEETS NEW CHALLENGES
Many countries have reacted by initializing funding programs
for research in energy efciency, renewable and decentralized
energy generation and electro mobility. Especially the members
of the European Union have decided to integrate an energy and
climate policy in 2008. They have ambitious aims called 20-20-
20; this describes the reducing of the greenhouse gases (GHG)
and energy consumption each by 20% and the meeting 20% of
their energy needs from renewable sources.
1
The future of the
energy generation and supply should be secure and sustainable in
environmental terms. More and more renewable energy generators
are in construction; however their uctuating energy output must be
coordinated and distributed. This is one of the biggest challenges
in the energy sector. How can the high number of renewables be
integrated into the grid network without the danger of destabilization
and corresponding grid collapse? The answer is an intelligent grid
which coordinates the supply and demand of energy especially
electricity. Smart Grids the integration of Information- and
Communication technologies (ICT) into the energy sector seems
to be the solution.
The IEA denes a smart grid is an electricity network that
uses digital and other advanced technologies to monitor and
manage the transport of electricity from all generation sources
to meet the varying electricity demands of end-users. Smart grids
co-ordinate the needs and capabilities of all generators, grid
operators, end-users and electricity market stakeholders to operate
all parts of the system as efciently as possible, minimising costs
and environmental impacts while maximising system reliability,
resilience and stability.
2
(Figure 1)
The innovations in ICT are at the beginning to redesign the energy
sector and the roles of the stakeholder. In the future there will not
be only one central power plant or a few distributed generations.
There will be an amount number of distributed generations and a
consumer also will be sometimes a producer of electricity, the new
stakeholder calls Prosumer.
2. THE FUTURE ENERGY SYSTEM
The IEA Roadmap describes the future energy system: The
electrical infrastructure has to be equipped with communication
devices which provide the stakeholders with data (Picture1).
Energy storages are needed, because of the uctuating of the
renewable, besides the storage it is also needed to control the
consumption to avoid peaks. There are some possibilities to
optimize the loads:
Load Building: Connection of more consumer, in off-peak
hours
Conservation: Reduce the energy consumtion
Load Shifting: Shifting of consumtion from peak hours to off-
peak hours
Load Shape Flexible: Change the load
Valey Filling: To rais the energy consumption in off-peak hours
Peak Clipping: To cut the consumption in peak hours
Smart Grids provide these load optimizations. Especially in
residential houses there are many possibilities to shift loads
from peak hours to off-peak hours. Smart meters assure the
communication between the energy supplier and the consumer. The
advantage for the supplier is that the consumption is automatically
http://ec.europa.eu/climateaction/eu_action/index_en.htm
IEA, Technology Roadmap 2011
Figure 1. Smart grids roadmap.
Source: IEA,Technology Roadmap 2011
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
115
measured and sent - also processes like turning off of electricity
can be done faster. The advantage for the consumer is getting
real time information about his energy consumption, the energy
prices and the possibility to react to price signals. In Smart Homes
the devices also communicate with each other, so that not only
the green oriented people are interested, also the modern and
comfortable people have advantages like automatically controlled
temperature and windows. Also the home security can prot in
smart homes by alarming the owner if something happens in the
house. There are many funded projects all over the world which
are researching smart homes and the possibilities of load shifting.
Another possibility to shift load and reduce GHG is the integration
of electrical vehicles into the energy system.
Turkey has rich potentials in renewable energy sources but the
consumption is growing very fast. The infrastructure for public
transport is in some regions very poor and will be developed in the
coming years, so there is the chance for Turkey to setup a modern
infrastructure which is based on electricity from domestic produced
energy.
3. THE NEW COMPETITION AND
COOPERATION AREA
The high developed countries especially the European countries
with their great climate protections programs have covered
the advantages of Smart Grids. Not only the policy is aware of
the unique chance that Smart Grids provide also the industry
concentrates on these developments such as Siemens, IBM, S&C
Electric Company, SAP, ABB and many more of these big players
www.smart-grids-dach.eu1
Figure 2.
Source: Fichtner IT Consulting AG
Load Building
Conservation
Peak Clipping
Load Shape Flexible
Load Shifting
Valey Filling
but any of these stakeholders are able to develop and integrate
Smart Grids by themselves. The policy created highly investigated
funding programs like E-Energy and Electro Mobility in Germany,
Energy Independence and Security Act EISA by the USA or
China with its Electricity Grid Modernization Plan. The next picture
shows the top ten investigations in smart grids.

These days the clean energy sector is one of the biggest growing
sectors in the world and Smart Grids are critical. This is one of the
reasons why Smart Grids and its components and devices promise
a big market and why the developed countries investigate much.
The Global e-Sustainability Initiative (GeSI) and The Climate Group
estimate that ICT could reduce the emission with approximately
7.8GtCO
2
in 2020. These savings will not only contribute to
environment but also save real money. In their report they came to
the conclusion that ICT could realize 600 billion of cost savings.
Many projects mostly nanced by Private Public Partnerships
focus on Smart Grids and the policy try to motivate them to
share their knowledge by developing standards for example.
The National Institute of Standards and Technology (NIST) and
Germany published their standardization roadmaps. The IEA
built the International Smart Grid Action Network (ISGAN) where
all participants get the possibility to corporate and published its
Technology roadmap for Smart Grids components and devices.
ISGAN has ve key top areas for knowledge sharing:
Policy, Standards and Regulation
Finance and Business Models
Workforce Skills and Knowledge
User and Consumer Engagement
Technology and Systems Development

$204
$265
$290
$360
$397
$807
$824
$849
$7.092
$7.323
$0 $1.000 $2.000 $3.000 $4.000 $5.000 $6.000 $7.000 $8.000
China
U.S
Japan
Sd Korea
Spanien
Deutschland
Australien
U.K.
France
Brazil
Sources: http://www.prurgent.com/2010-01-27/pressrelease75088.htm
Figure 3. Top Ten Smart Grid Federal Stimulus Investments by
Country, 2010 (in U.S. Millions)

International Smart Grid Action Network (ISGAN)
ISGAN
Facilitates dynamic knowledge sharing, technical assistance, peer
review and, where appropriate, project coordination
Sponsors activities that accelerate smart grid deployment and
address knowledge gaps
Builds on the momentum of and knowledge created by the
substantial investments being made in smarter grids globally
Fulfills a key recommendation in the Smart Grids Tech. Action Plan
Leverages cooperation with the International Energy Agency,
Global Smart Grid Federation, and other relevant stakeholders
A mechanism for bringing high-level government attention and action to accelerate the
development and deployment
of smarter electricity grids around the world.
Also the D-A-CH countries signed a Memorandum of Understanding
(MoU)
3
. The cooperation is concentrated on the development of
intelligent power grids also known as Internet of Energy or
Smart Grids. Another focal point is the integration of e-mobility
into the system
The objectives of the Smart Grids D-A-CH are:
Establishing the basis as well as strategies for the implementation
of smart grids based on experience from research and pilot
projects to develop and test smart grids solutions,
Knowledge exchange and coordination of national technology
policies,
Support of cooperation between national projects (model
regions, competence centers, etc.), including use of synergies,
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
116
Joint tackling of cross-cutting issues (interoperability,
standardization, safety and security requirements, conformity
with legal issues, business and market models, requirements
on regulatory frameworks),
Coordination of public activities to increase user acceptance
and support market launch.
The Smart Grids D-A-CH focuses on three main areas, which are
called Task Forces and are managed by each country.
Standardization is managed by Germany
Data is managed by Switzerland and
Business Models is managed by Austria.
The need of the cooperation describes the situation of the global
energy sector. No country can isolate itself from this global change;
they can only choose the time for being part of that. For countries
which are building up or modernize their infrastructure have
now the chance for making it in the best way to meet the future
requirements - like Turkey.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
117
TREV ENSTRMANLARI, ELEKTRK PYASALARINDAK UYGULAMALARI VE
TRKYE ELEKTRK PYASASINDAK YER
Mehmet Tuna KK
Ciner Grubu
ZET
Serbest piyasalarda, oluan yatn deikenliinden kaynaklanan,
hem alc hem de satc tarafnda riskler olumaktadr. Bu riskler
piyasa oyuncularnn nansal yaplarnda bir takm maliyetlere yol
amaktadr. Elektrik piyasasnda bu durum, elektriin retildii
anda tketilmesi gerei ile daha da ileridir. Her ne kadar talep hacmi
tahmin edilemese de piyasadaki belirsizlikten kaynaklanan yat
riskleri, trev enstrmanlaryla kontrol altna alnabilir. Makalede,
dnyada birok piyasada yarar kantlanm olan bu yatrm
aralarnn kullanm amalar ve piyasadaki yeri incelenmekte, bu
aralarn lkemiz piyasasndaki yeri ve gelecei tartlmaktadr.
Anahtar Kelimeler: Trev, kincil Piyasa, Vadeli lemler
Ksaltmalar: OTC Over The Counter, VOB Vadeli lem ve
Opsiyon Borsas, EEX European Energy Exchange, NYMEX
New York Mercantile Exchange, SGF Sistem Gn ncesi Fiyat
1. GR
Serbest piyasalarda, zellikle modellenemeyecek kadar ok
parametrenin bulunduu, rnein arz sknts yaanan gnmz
Trkiye piyasasnda bir oyuncu olmak beraberinde daha birok risk
getirmektedir. statistiki hesaplamalar veya sanal zeka gibi daha
ilerici metodlar bile, Markovun izah ettii bu belirsizlik ortamnda
sizi kesin bir sonuca ulatramaz. Dolays ile yaplan yatrmlarn
geri dnleri ve hesaplanan enerji maliyetleri her zaman bir risk
iermekte, bu riskleri gsleyebilmek iin de ykl kaynaklara
gereksinim duyulmaktadr.
Arz ve talep erilerinin yat belirledii serbest piyasalarda hem
satc hem de alc tarafnda devaml bir risk sz konusudur.
nsanln tarihi boyunca karlat ou riskin aksine piyasa
riskleri llebilir ve ynetilebilir risklerdir. Deiken bir piyasada
risk, yatlarn deikenlii ile llr ve volatilite diye adlandrlr[3].
Enerji yatlarn tahmin edemesek de piyasa volatilitesi dahilinde
bir deiim gstereceinin kuvvetle muhtemel olduunu biliriz.
Getiimiz aylarda yaanan istisnai durumlar ve sonrasnda
yatlarn yksek seyretmesi hibir model dahilinde ngrlebilir
sonular deildi ve piyasada tartmal etkiler brakt. Fakat u
ksmlar gz ard edecek olursak zamanl ve ortalama gn
ncesi yat deiimleri doal gaz krizi -ki kriz demekte bir saknca
grmyorum- ncesi ile pek fazla farkllk gstermemektedir (eyll
2011-ubat 2012 dnemi SGF ortalama yatlarnn logaritmik
deiimlerinin standart sapmas gz nne alndnda).
Risk ynetimi tam da bu noktada devreye girmektedir. Sermaye
piyasalar, emtia piyasalar ve enerji piyasalar gibi oklu katlmn
olduu serbest piyasalarda faaliyet gsteren ve/veya operasyonlar
gerei bu piyasalara baml olan kurulular oluan riskleri ynetmek
zorundadrlar. Risk ynetiminde ikincil piyasalar ve vadeli ilemler
nemli aralardr. Bu aralar sayesinde belirsizlik ierisindeki
kazanlar nceden anlalm yatlar zerinde sabitlenerek nakit
aklar kontrol altna alnabilir ve bu da son kullancya daha uygun
yatlarla enerji tedarii anlamna gelir.
Makalede ncelikle trev enstrmanlar olarak adlandrlan
risk ynetimi aralarndan vadeli ilem ve opsiyonlarn elektrik
piyasasnda kullanm ve dnyadaki uygulamalar incelenecek,
daha sonra Trkiyedeki durum deerlendirilerek bu aralarn
gelecei tartlacaktr.
2. NEDEN TREV ENSTRMANLARI
Dnyada emtia piyasalar, enerji piyasalar alm ban giderken,
lkemizdeki gvensiz yatrm ortam yatrmcy hep daha
tutucu yatrm elemanlarna yneltmitir. Tasarruar sermaye
piyasasnda deerlendirmek kumar saylmtr. Dolays ile bunun
ikincil piyasasna da hep pheli yaklalmtr. Enerjide de gven
eksiklii bizi bu aralardan uzak tutmaktadr.
Aslna bakarsanz bu phe hakl bir phedir. nk bu tr trev
piyasalarnda dzgn bir model ile hareket etmiyorsanz riskinizi
azaltmaktan ok risk alyorsunuzdur. Riski ynetmek terimi buradan
gelmektedir. Enerjide trev enstrmanlar, prensipte dier piyasalara
benzese de piyasa mekanii olarak farkllklar gstermektedir.
Bunun nedeni elektrik enerjisinin depolanamyor olmasdr (tabii
pump storage hydro, elektrikli otomobiller, mikrojenerasyon ve
benzeri teknolojiler de bir yandan gelimektedir). Bu fenomen,
elektriin neden emtia gibi davranmadn gstermektedir. Fakat
yine de serbest piyasada ilem grmekte, retici ve tketiciye zor
zamanlar yaatabilmektedir.
Bir retici iseniz, grece olarak sabit yata mal ettiiniz enerjiyi
deiken yatlarla satarken bir varlk dalgalanmas yayorsunuz
demektir[1]. Ayn ekilde eer bir tedarik irketi iseniz, deiken
yata aldnz elektrii sabit yattan satarken maliyet dalgalanmas
yayorsunuz demektir. Bu dalgalanmalarn nansal yapda birer
maliyet anlamna geldiini kabul etmek gerekir.
Kimi rmalar bu risklerle ba etmek iin dikey entegrasyonu
semilerdir[5]. Ancak bu, yannda mteri portfy ve manevralar
asndan birok kstlama ve koordinasyon sorunu getirmektedir.
Aslnda piyasa risklerini ortadan kaldrmak iin OTC piyasada
hali hazrda vadeli kontratlar, bildiimiz anlamda olmasa da,
kullanlmaktadr. Ancak bu kontratlarn ikincil piyasas yeteri kadar
likit deildir. Ayrca devlet ile ESAs olan mutlu yatrmclar da
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
118
bir vadeli kontrata sahip saylabilir. Riskin ynetilebilir olmas iin
vadeli kontratlarn ikincil piyasaya sahip olmas gerekir[3]. VOB gibi
kurulular hem riskleri blerek hem de effaf bir piyasa oluturarak
likiditenin artmasna yardmc olur.
Bildiimiz anlamda vadeli ilemlerde elektrik kontratlar ilk olarak
1996 ylnda NYMEX piyasasnda ilem grmeye balamtr.
Gnmzde elektrik kontratlar EEX, NYMEX, Nord Pool (NASDAQ)
gibi piyasalarda olduka yksek hacimlere ulalmaktadr.
Birok enstrmann bulunduu bu tip piyasalarda vadeli kontratlar
ve opsiyonlar en nemlileridir. Bir vadeli kontratta tedarik edilecek
enerji miktar, kapasite ve tarih nceden belirlenmitir ve tek pazarlk
deikeni yattr[1]. Bu kontratlar iki taraf iin de balaycdr ve
vade tarihine kadar kontrat her gn parasal olarak kapatlr (eer
kontrat OTC piyasada yaplm ise vade tarihinde kapatlr).
Opsiyonlarda ise tek tara bir balayclk sz konusudur, nceden
belirlenen yat zerinden hak sahibi tarafn vade tarihinde ilemi
gerekletirme (alma veya satma) hakk vardr. Tabii opsiyonlar
ilem grd tarihte belirli bedellerde alnr veya satlr[3].
spot yat ve vadeli yatlar izlenerek belirli eilimler ve sonular
karlabilir[6]. Ayn zamanda yeteri kadar effaf ve likit olan bir
piyasada oluabilecek pik dnemler bile daha haf atlatlabilir[1].
Spot piyasada olduu gibi vadeli ilem pazarnda da yatlar
aslnda arz ve talep dengesi belirler. Fakat yatrmclar kontrat
grmelerinde vade yatlarn bir takm modellerle karar verirler.
Yaplan bir almada elektrik vadeli yatlarnn, depolanamad iin
abuk bozulan mallar kategorisinde sanlrken aksine, dier saklanabilir
emtia gibi spot yatnn zerinde yer ald gzlemlenmitir. Bu
duruma contango ad verilir (ekil 3). almada bunun elektriin
sadece satld tarihte retilebildiinden bir convenience yield
iermedii, tketici tarafnda ise mteri portfynn reel tketiminin
nceden bilinememesinden kaynakland sonucuna varlmtr[2].
ekil 1 ve ekil 2de opsiyonlarn kar erileri vardr. Opsiyon
piyasada oluan yata gre iletilebilir veya kontrata verilen
bedelle kalnabilir. Dzgn alan bir risk ynetimi sistemi, bu
enstrmanlar ve tketim/retim prolini hesaba katarak bir portfy
oluturur ve dinamik olarak ilem yapmaya devam eder. Kimi
zaman bir reticinin, yine baka bir reticinin vadeli kontratna
girdii gzlenebilir. Bylelikle spot yatlar belirli aralkta iken
kazan salanr kalan ksmlarda ise kayplar limitlenir.
3. VADEL KONTRATLARININ FYATLANMASI
Vadeli kontratlarn yatlarna spot piyasa yat, piyasa volatilitesi,
faiz oranlar ve vade tarihi gibi deikenler etki eder. Dolays
ile eer piyasalar yeteri kadar effaf ve likitse, piyasada oluan
ekil 1. Sat hakk opsiyonu (put).
ekil 3. Contango ve Backwardation yat hareketleri
(Kaynak: web commons).
ekil 2. Alm hakk opsiyonu (call).
4. VADEL LEM PYASASI OYUNCULARI
Vadeli ilemler piyasasnda tip oyuncu vardr. reticiler ileriki
tarihte tesislerinde retecekleri enerjiyi satmak niyetindedirler ve
o tarih iin bir alc aramaktadrlar. Tedarikiler ise portfynde
o tarihte gerekleecek tahmini talebi karlamak iin o tarihte
retilecek enerji iin pozisyon almak durumundadrlar. Burada
dikkat edilmesi gereken nokta, bir retici veya tketici herhangi
baka bir tarih iin enerji a veya fazlas durumuna dm
olabilir ve buna gre baka ilemler gerekletirebilir ve bu ilemler
yalnz o tarihte balaycdr, ikinci, nc kez ticareti yaplabilir.
nc ve son tr ise Speklatrlerdir.
Speklatrler piyasada her iki trl pozisyonu da alabilirler;
piyasann durumuna gre, vade tarihine kadar eitli ilem ve
manevralarla kar yakalamaya alrlar[1]. Piyasann likiditesi ve
open interest denilen ak pozisyon hacminin salanmas[3]
asndan nemli oyunculardr. retim ve tedarik irketleri risklerini
azaltmaya alrken speklatrler de bir takm risklere katlanarak
kazan salama amacndadr. Speklatrleri sigorta irketlerine
benzetebiliriz. Bir retim veya tedarik irketi de piyasada speklatif
bir pozisyon alabilir veya piyasa artlar dolays ile bu pozisyona
debilir. Bu durumlar iin ok dikkatli olunmaldr. Metalgesselschaft
ve Shell gibi dev rmalar zamannda bu enstrmanlarn doru
kullanlmamasndan kaynaklanan byk kayplar yaamlardr[3].
Spot piyasalarnda olduu gibi trev piyasalarnda da maniplas-
yon, yaptrmlarla caydrlmas gereken ve piyasann doasna
zarar veren eylemlerdir. Bu piyasalar iin iki eit maniplasyon
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
119
tanmlanabilir[4]. Bunlardan bir tanesi kusurlu hareketler ieren
maniplasyondur, yeterli denetleme ve cezalarla bu durumun
nne geilebilir, dieri ise piyasa gc maniplasyonudur.
Vade yatlarn etkileyecek kadar byk almlar yaparak kar
pozisyonlarda haksz kazan salanabilir. Bunun kapsamlca
hazrlanm mevzuatlarla snrlandrlmas gerekir.
5. BU ARALAR NE KADAR KULLANILMALIDIR
irketler altnda durabilecei riskleri hesaplayp buna gre gerekli
manevralar yapmaldrlar. Bir irketin mevcut riski ve kaldrabilecei
risk aslnda o irketin sermaye yapsyla, nakit aklaryla ve
borlaryla alakaldr. rnein doal gaz dviz cinsinden kullanp
elektrii Trk Liras cinsinden satan bir irket ile yerli maden iletip
enerji reten bir irketteki riskler farkldr, ayn ekilde bor yaplar
da farkl olabilir. Sektre yansyan riskler ise sermaye piyasalarnda
oluan deerler erevesinde deerlendirilebilir.
Risk ynetimi departman tm bunlar ve ayn zamanda piyasa
koullarn inceleyerek optimal bir hedge oran dahilinde vadeli
ilemlerde yer alnmaldr. Bu oran, aslnda portfyn minimum
varyansa sahip olaca orandr[5]. Daha nce de belirtildii gibi,
nansal yapda bir maliyet olarak yer alan riskin azaltlmas hem
rakipler karsnda rekabet avantaj yaratmak hem de nans
kurulular mertebesinde kaynak salanmas asndan olumlu
sonular verecektir.
Kontratlar ziksel teslimle sonulanmamaktadr, bunun yerine
oluan spot yat zerinden nansal olarak her gnn sonunda
kontratlar piyasaya eitlenir. Dolays ile vade uzadka trev
piyasasna ayrlacak nakit miktar artabilir.
Trev piyasalar yat tahminlerinde bulunup kar salama aralar
deillerdir. Speklatif pozisyonlar iin bile bunun aksi bir eilim
yksek kayplarla sonulanabilir.
6. VOB
2002 ylnda zmirde kurulan Vadeli lem ve Opsiyon Borsasnda
getiimiz yln ekim aynda elektrik kontratlar da ilem grmeye
balamtr. Opsiyon ve Swap rnlerinin henz mevcut olmad
bu borsada dviz, hisse ve emtia kontratlar ilgi grmektedir fakat
bu pozisyonlarn ne kadar risk ynetimi amaldr tartlr.
Mevcut kontratlar sadece aylk baz yk kontratlardr. Yurt dndaki
uygulamalarda, rnein Nord Poolda haftalk, iki haftalk, drt
haftalk, CME Groupda (NYMEXi de iermektedir) ise puant saat
anlamalar gibi deiik rnler de mevcuttur.
Enerji kontratlar 2012 ylnda ocak aynda 3 milyon, ubat aynda
ise 1.4 milyon TL miktarna ulamtr, bu da toplam 31.4 GWhlik
hacim demektir. rnein vade tarihi mays ay olan kontratlar ubat
ay ierisinde 11 kuru/kWh gibi bir yatta olmasna ramen ilem
grmemitir. Bu rakamlar bu iki ayda 50 milyar TLyi bulan hacme
sahip VOBda devede kulak kalmaktadr (kaynak: VOB resmi web
sitesi, aylk veriler).
EEX iin elektrik vadeli kontratlarndaki hacim 26 milyar /
526 TWhdir (kaynak: EEX resmi web sitesi). VOBdaki enerji
kontratlarna olan ilginin azl likiditeyi azaltmakta, likidite azl ise
ilginin olumasn engellemektedir. leriki blmlerde bu buzlarn
nasl krlabileceinden bahsedilmektedir.
7. TRKYEDEK PYASANIN UYGUNLUU
Saatlik yatlar ve gn ncesi piyasas ile rnek aldmz Nord
Poolun geliim dnemindeki seyrinden hayli farkl olan Trkiye
elektrik piyasasnda henz oturmam bir rekabet sistemi ile kar
karyayz. Henz arz gvenilirliini oturtamam bir piyasa olduu
iin, rekabet ortam, uzun vadede planlanan kazanlar ve kontrol
altna alnan risklerden ok ksa vadede kazan elde etmeye
srklenen yatrmclar ve tedarikiler arasnda olumaktadr.
Elbette ithal edilen enerjideki, snma ihtiyacnn azalmasyla etkisini
yitirdii zaman rayna oturacak yatlar sonras yaz puantnda
piyasay nasl bir ortamn izlediini hep birlikte greceiz. reticiler
yatlar nedeniyle hcum ettii PMUMdan tekrar tedarik irketlerine
ynelecek, tekrarlanacak OTC anlamalar, rekabet ortamn
yeniden destekleyecektir. Yeniden yaplanma ierisinde olan
rekabet sisteminin uzun vade bilincini de getirmesi trev piyasas
iin de olumlu sonular dourabilir ancak yatrmcdaki gvensizlik
ve portfyn hedge eden rnek irketlerin azl, ayn zamanda
atlatlan yatlarn gelecek k da tekrarlanma olasl bu umutlar
gelecek senelere ertelemeyi gerektirebilir.
ICCI 2011de yaynlanan makalemizde, global kriz dnemi
ertelenen yatrmlarn 2010 ylnda hayat bulmaya baladn
belirtmitik. Kriz sonras tahminlerin tesinde byyen talep
yeterince byyemeyen arz karsnda anomalilere yol amtr.
2010 ve sonrasnda hzlanan yatrmlar, eer gerekletirilebilir ve
zamannda tamamlanabilirse arz dengesinin tekrar kurulmas ve
rekabetin dengeye oturmas sz konusu olabilir.
Deiecek olan Enerji Piyasas Kanunu ile Trkiyedeki tek elektrik
spot piyasas olan PMUM, TEAdan ayrlarak tek bana bir
tzel kiilik olarak faaliyet gsterecektir. Bu nemli bir gelimedir.
Yurt dndaki salkl ileyen piyasalara baktmzda da durum
byledir, hatta bu piyasalar, piyasa ile ilgili tm kurumlarn temsilci
bulundurduu bir komisyon tarafndan ynetilmekte, bu da
piyasann effan ve serbestliini artrmaktadr.
Enerjide ikincil piyasalar, vadeli ilemler ve opsiyonlar da bu
piyasada yer almaldr. Dnyadaki baarl rneklerde de durum
byledir. Hem spot piyasann hem de ikincil piyasalarn ayn
kurumda olmas her iki piyasann likiditesi ve effa asndan
da avantaj salayacaktr. Bunun yannda dzenleyici kurum
asndan ve denetlemeler asndan da daha efektif bir hakimiyet
salayacaktr.
8. SONU
Bu kontratlarn piyasaya almas doru bir zamanlama myd, yoksa
piyasa anssz bir takm badireler atlatt iin mi yeteri kadar ilgi
grmedi tartlr; ancak gerek u ki, mevcut piyasadaki gvensizlik
yatrmclar trev enstrmanlarndan uzak tutmaktadr.
Doru kullanldnda olduka yararl olan bu enstrmanlar ancak
likit piyasalarn varl ile ayakta kalabilir. Trkiye elektrik piyasasnn
geleceinde kukusuz bu aralar da yer alacak ve kullanlmaya
balanacak, rekabet artacaktr. Kazan iin deil, risklerin kontrol
altnda tutulmasnda kullanlmas gereken bu aralarn bilinci
ancak yatrmclarn piyasaya bak alar deitike, yeni rekabet
enstrmanlarna ihtiya duyduka ve riskler doal srecinde
olumaya baladka geliecek ve kullanlmaya balanacaktr.
Bir baka deyile; bu tip yatrm aralarnn kullanm ancak
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
120
yatrmclarn uzun vadeli dnmeye baladklar, amacn gnlk
kazanlarda srdrebilir politikalara getii, rekabetin kzt ve
rasyonel olduu piyasalarda salkl bir ekilde vcut bulabilir.
Bu ne zamana denk gelecektir bilinmez fakat tm bu abalarn
amac, rekabetin kazanmas ve dolays ile elektrik tketen tzel
ve gerek kiilerin daha rekabeti yatlarla ve gvenilir bir ekilde
elektrik tketebilmelerini salamaktr.
KAYNAKLAR
[1] S. Stoft, T. Belten, C. Goldman and S. Pickle, Primer on
Electricity Futures and Other Derivatives, Environmental
Energy Technologies Division, University of California
Berkeley, January 1998.
[2] Audun Botterud, Arnob K. Bhattacharyya and Marija Ilic,
Futures and Spot Prices an Analysis of the Scandinavian
Electricity Market, Proceedings of the 34th Annual North
American power Symposium (NAPS 2002); Tempa AZ- USA,
October 2002.
[3] J. C. Hull, Options, Futures, and Other Derivatives, pp 234-
249, pp 749-752, Pearson International, Essex 2011.
[4] Craig Pirrong, Energy Market Manipulation: Denition,
Diagnostics, and Deterrence, Energy Law Journal, Vol 31,
No.1, 2010.
[5] Joost M E Pennings and Willem J M Heijman, Prospects
for an Electricity Futures Market, J. Of Resources Policy,
Vol.21, No.4 pp 283-284.
[6] Michael A. S. Guth, Are the Electricity Markets Becoming
Better Indicators of Future Spot Market Prices? The Risk
Desk, Scudder Publishing Group LLC, December 2001.
SUMMARY
In markets where demand and supply determine the price of
underlying asset, there is a price risk for both buyers and sellers.
This price risk is caused by the uctuation of the spot price which
is measurable in terms of volatility. With the help of derivative
instruments such as futures and options, it is possible for market
players to hedge themselves against market risks. With proper
risk management, a generator or a wholesale company can hedge
against uctuating electricity prices with properly modeled portfolio
of these instruments, thus avoiding asset or cost uctuations [1].
EEX, NYMEX and Nord Pool (now acquired by NASDAQ) are major
energy markets where electricity derivatives are extensively used
since late 90s. Recently, VOB (Turkish Derivatives Exchange) has
launched electricity contracts to be traded in Turkish Electricity
Market. Unfortunately, Turkish investors are still conservative
about these new instruments.
Major cause of this lack of interest in derivatives market is the
current context of the Turkish energy market where the competition
is hindered by unnatural interventions and unpredictable energy
import problems. Decision makers are unable to or unwilling to
undertake long term management of costs as to achieve sustainable
competitive advantage against rivals. Hence, desired liquidity levels
in Turkish Energy Derivatives Market could not be achieved for now.
Although the situation seems pessimistic, if rational competition in
the electricity market is restored, also with proper regulations, more
investors will seek hedging opportunities in the derivatives market.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
121
VESTAS AND THE CARBON CONSCIOUS CORPORATIONS APPROACH
Mirella Amalia VITALE
Vestas
ABSTRACT
To win in business, corporations have to become carbon conscious.
As citizens, we are deeply aware of the impact corporations have on
the development of a sustainable society, and as consumers we are
equally aware that we can inuence how corporations act through
our purchasing decisions. Vestas has initiated several activities,
including the commissioning of the Global Consumer Wind Study and
in partnership with Bloomberg, the release of the global Corporate
Renewable Energy Index* (CREX). The paper will provide an in-
depth analysis of the Global Consumer Wind Study key results and
present the main consequences for the Turkish market.
Climate is the greatest problem the world faces today. Besides being
an environmental issue, it is also an economical issue. Governments
execute several activities to preserve the global climate system as
well as strengthen sustainable development mechanisms. While
governments are the major stakeholder responsible for adapting to
climate change and promoting sustainability, the private sector has
increasingly becoming involved in these concerns.
As citizens, we are deeply aware of the impact corporations have on
the development of a sustainable society, and as consumers we are
equally aware that we can inuence how corporations act through
our purchasing decisions. The citizen and the consumer in each and
every one of us are coming together to make rational purchases.
Within this respect, a new important and powerful stakeholder has
emerged:The Citizumer. Citizumers will have a great impact on
businesses agendas, and will shape the way business is done
through their behaviour. The effects of Citizumers have been
observed in most of the sectors from retail to energy. By inuencing
the market, they will drive a shift from fossil fuels to renewable energy
used in the production of goods and the delivery of services.
Citizen and consumer awareness has paved the way for many
corporations to revise the way they do business. Environment
has become an important chapter in the sustainability strategies
of many corporations from NGOs and large MNCs, to local
companies. Big organisations establish sustainability departments
that are directly linked to top management. Life cycle assessments
are made for products and processes, and corporations declare
their sustainability and environmental strategies through their
sustainability reports.
In this increasingly aware environment, Vestas has initiated a
number of activities that provide insight into the role of renewable
energy in relation to the products and services consumers use.
In order to scrutinise consumer expectation and demand, Vestas
commissioned TNS Gallup in 2011 to conduct the Global Consumer
Wind Study. Simultaneously with the release of this study, Vestas,
in partnership with Bloomberg, released a pioneering study and
launched a global Corporate Renewable Energy Index (CREX)
ranking the use of renewable energy amongst the worlds largest
corporations. The result gave two studies which complement
each other, one from a consumer demand perspective, the other
detailing corporate energy usage, together allowing consumers
and corporations to make decisions based on facts.
Covering 31.000 consumers, 26 markets, including Turkey, and
31 leading global brands, Global Consumer Wind Study offers
ground-breaking insights into consumer preferences towards
climate friendly corporations and consumers willingness to act on
their beliefs. The purpose of the study is to provide a competitive
edge to corporations by giving them insight into the connection
between climate change and consumer behaviour.
The survey was conducted during May 2011. Markets were chosen
as a reection of both the need for developing global insights, as
well as the wish to include the renewable energy markets with the
largest growth potential. One thousand consumers were surveyed
per country in countries with populations of less than 100 million,
whereas two thousand consumers were surveyed per country in
countries with populations in excess of 100 million. Consumers
were asked to answer specic questions about leading global
brands such as Adidas, Amazon.com, Apple, BMW, Coca-Cola,
IKEA, Google, Heineken, Zara, Nokia, Nestle, Toyota, and UPS.
Every respondent was asked about one brand. Online panel
interviews were used in all countries.
Thirty one thousand consumers were surveyed worldwide about
a variety of issues related to brand perception and their views
about global concerns (including the environment and climate
change) as well as their views about renewable energy, including
wind energy. As climate change is increasingly at the top of
consumers agendas, the carbon footprint of products and services
purchased and consumed becomes an increasingly important
factor when selecting from the many options available. Because
of this awareness, the perceived climate-friendliness of a brand
translates into value for the consumer. According to the study,
two thirds of the consumers have an opinion, whether positive or
negative, about the climate-friendliness of the brands surveyed.
The share of consumers that have an opinion of whether a brand
is climate friendly or not is increasing. This increase indicates a
trend that consumers are becoming more aware of the climate-
friendliness of brands, and in turn, this awareness reects itself
on the consumer behaviours. Consumers have a more positive
attitude towards purchasing brands they perceive to be climate
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
122
friendly, recommend these brands to friends and family, and in
almost all cases, be willing to pay a higher price for these brands. In
other words, consumers are willing to vote for climate-friendliness
with their purchases and recommendations. Results show that
fty per cent of consumers responded that to some extent they
would be willing to pay extra for products produced with renewable
energy, while 45 percent responded that they would not. Five per
cent did not know if they would be willing to pay extra. Consumers
are willing to change their habits and patterns of consumption to
mitigate climate change.
The study also shows that consumers want to move to renewable
energy sources, indeed, 90 percent of consumers worldwide list
a preference for an increase in the use of renewable energy. They
are conscious of purchasing environmentally friendly products.
Half of all consumers support a tax on carbon emissions. Fifty per
cent of consumers worldwide believe a tax on carbon emissions is
a good idea, 42 percent believe a tax on carbon to be a bad idea,
while 7 percent replied Dont Know. In terms of regional differences,
consumers in China are the most positive when it comes to carbon
tax (56 percent), while consumers in the U.S. are the least positive,
42 percent.
When it comes to wind, consumers are aware of the importance
of renewable energy and especially wind,in fact, 90 percent of
consumers worldwide want more renewable energy. Consumers
also have an open attitude toward having renewable energy
production closer to where they live. Only 7 percent of consumers
worldwide oppose a wind power plant within the view of their homes,
and they prefer more onshore wind farms as opposed to offshore
wind farms. In total, 79 percent of consumers worldwide have a
more positive perception of brands produced with wind energy.
Regarding information and transparency, 77 per cent of consumers
worldwide believe consumer labels are important as guidance
when choosing brands. The study also shows that 65 percent
of consumers would have a positive view of a consumer label
that identies climate-friendly brands by providing information
and transparency about wind energy used in production and
operations. For example, 67 percent of consumers worldwide
would pay extra for products labelled WindMade
TM
. WindMade
TM

is an Vestas initiative that allows consumers to know which brands
are produced with wind power. The label is offered through the non-
prot Brussels-based WindMade organisation, whose mission is
to enable citizens to choose products and companies created with
renewable energy. The organisation is supported by Vestas Wind
Systems, The Global Wind Energy Council (GWEC), World Wildlife
Fund (WWF), UN Global Compact, The LEGO Group, PwC, and
Bloomberg, which is the ofcial data provider.
The survey results for Turkey show that 20 percent of consumers
think climate change is the primary concern currently facing the
world, whilst 25 percent of consumers think utility consumption is
the major reason for human-induced climate change. Renewable
energy is the preferred energy source of 87 percent of consumers,
whereas 65 percent think that nuclear energy use should decrease
and 67 percent believe fossil fuel use should be diminished.
An increase in renewable energy is supported by 93 percent of
consumers, while 85 percent consider wind as a reputable resource.
Collectively, 69 percent of consumers nd WindMade
TM
relevant,
28 percent of consumers would denitely like to buy products with
the WindMade
TM
label, and percent55 percent would buy products
with WindMade
TM
label. However, Turkish consumers are not
willing to pay extra for products labelled WindMade
TM
, possibly
due to the economic standards of Turkish people. It is a fact that
Turkish consumers are aware of the importance of climate change
and renewable energy, however, their tendency is to be passive as
supposed to actively supporting the cause.
The Global Consumer Wind Study has shone a light on the
perceptions of consumers. It is now necessary to see what
corporations have been doing in this respect. The worlds largest
corporations have become increasingly crucial in promoting the
deployment of renewable energy resources across the globe. Yet
there has been a remarkable lack of transparency when it comes to
the impact of this investment: corporations lack insight into consumer
preferences when it comes to climate-friendly products and services,
and consumers lack knowledge that would enable them to choose
climate-friendly brands. Global Consumer Wind Study provided
information for the latter dilemma, whilst the Corporate Renewable
Energy Index (CREX) sheds light on the previous. The results of the
Corporate Renewable Energy Index (CREX) are based on surveys
conducted by Bloombergs New Energy Finance of the worlds 1,000
largest corporations by market capitalisation, which is the rst ever
study of global corporate renewable energy procurement.
Among almost 1,000 companies surveyed, over 102 responded
with 2010 gures, resulting in 176 companies included when
2009 and 2010 are combined. The CREX covers total energy
consumption as well as renewable energy as a share of total energy
consumption, listing absolute gures and relative percentages of
corporate renewable energy consumption for electricity.
The purpose of the global Corporate Renewable Energy
Index (CREX) is to provide transparency in corporate energy
consumption, shedding light on the amount of renewable energy
used by the worlds largest corporations. Consumer demand is a
powerful transformational force, and the information contained in
the CREX will allow consumers to make informed decisions when
purchasing climate-friendly products and services. This, in turn,
will prompt more and more corporations to switch to renewable
sources of energy and be listed on the CREX.
The aim behind the CREX is to clearly identify the level of renewable
energy used by corporations around the world and provide much-
needed transparency:
Transparency for consumers - who want simple information to
make decisions about the products and services they buy.
Transparency for corporations - who need to know how they are
doing relative to their peers, and what the industry leaders are
doing to make their operations and their value chains more
climate friendly.
Transparency for investors so they can accurately judge risk
in companies energy supplies, and leadership in resource
efciency.
Transparency for NGOs - to help them better assess the
performance of corporations in order to successfully affect
change and inuence public policy.
Transparency for policy-makers - so they can understand how
their decisions impact corporate energy procurement decisions
in order to plan effective policy measures.
Corporate sustainability efforts have motivated companies around
the world to purchase clean energy to power their facilities. The
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
123
voluntary markets for Renewable Energy Credits (RECs) and
carbon credits have grown briskly in recent years, even during the
recession. But there has been little transparency regarding the size
of these markets and their participants.
CREX results are based on two iterations of an online survey of
renewable electricity procurement initiatives by the worlds largest
companies based on market capitalisation. The surveys were
conducted between November 2010 and 14 January 2011 (rst
iteration, gathering 2009 data) and between April 2011 and June
2011 (second iteration, gathering 2010 data). A total of 176 rms
contributed data and are ranked according to their aggregate
renewable electricity purchases.
Between 2004 and mid-2008, the clean energy industry enjoyed a
period of growth fuelled by government policies, high natural gas
prices and an abundance of low-cost capital. The nancial crisis
that started in autumn 2008 was a blow to the sector. Across the
world, credit tightened and the cost of capital spiked and natural
gas prices plummeted, dragging down power prices.
Clean energy investment would have suffered a major setback
had not a new set of players specically governments and
development banks stepped into the breach. As a result, the
industry did not experience a dramatic decline in new investment
but actually saw a small increase of 4 percent from 2008 to 2009
to $186bn. The industry then returned to its previous torrid rate
of growth in 2010 as $243bn of new capital owed in double
the gure recorded in 2006 and nearly ve times that of 2004.
Historically the bulk of investment has been in large-scale clean
power generating projects, favouring wind due to its technological
maturity and relative economic competitiveness. However, it was
investment in small-scale, distributed generation projects that
really stole the spotlight in 2010.
purchase agreement. In recent years the US-based coffee retailer,
Starbucks has gradually increased its investment in renewable energy
to cover electricity usage in its company-owned stores. It purchased
RECs equivalent to 20 percent of its electricity consumption in 2008
(211GWh), 25 percent in 2009 (260GWh), and 50 percent (573GWh)
in 2010. Its purchasing strategy is an example of the basic REC
procurement model. Sprint, the US telecommunications operator,
has a green power procurement contract with Kansas City Power &
Light (KCP&L).This agreement demonstrates an enhanced version
of the green power procurement model as it allows the company
to cite a specic renewable project that it supported. NTT Group
companies provide nancing for the projects via their participation in
the Limited Liability Partnership (LLP); electricity from the installations
serve demand at the facilities at which they are sited and the green
power certicates generated with the electricity ow back to the
group companies. Activities by Credit Suisse, the Switzerland-based
nancial services company, to promote and adopt renewable energy
t several of the models highlighted above: asset nancing, green
power procurement and carbon off-take. On the asset nancing side,
JP Morgan has been one of the most signicant players in the US
market, particularly for its role as a tax equity provider. For example,
in 2007, it was one of two banks that together provided $750m of tax
equity to nance Nexteras 598MW Northern Frontier wind portfolio,
and in 2009, it invested $90m in tax equity to re-nance Horizons
101MW Lost Lakes wind project in Iowa. Staples, the US-based ofce
products company, makes use of the expansive footprint of its retail
stores. At 30 of its stores across the US, the company is hosting
solar installations. Staples also bought 144,000 RECs (all wind) and
Source: Bloomberg New Energy Finance Note: Includes corporate and
government R&D, small distributed capacity, and estimates for undisclosed
deals. Adjusted for re-invested equity. Does not indude proceeds from
acquisition transactions
Figure 1. Global total new investment in clean energy, 2004-10 ($bn).
Beyond policy incentives and mandates, the voluntary markets are
an alternative channel to stimulate the deployment of renewable
energy. Government programmes are ultimately funded by
ratepayers and taxpayers, while in the case of the voluntary markets,
consumers and companies choose to bear the incremental costs.
The drivers behind the voluntary markets are generally consumer-
driven demand and corporate sustainability efforts. Corporations
can support the deployment of clean energy through Renewable
Energy Credit (REC) procurement, Green Pricing Programme,
Integrated effort, Carbon off-take, Asset nance and On-site power
Table 1. Top 20 in Terms of 2010 % RE of Electricity Consumption
Table 2. Top 20 in Terms of Total 2010 % RE Procurement
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
124
2.2GWh of green power (mostly wind) in 2009, corresponding to 21.3
percent of its electricity.
The results of the CREX survey show that the trend for renewable
energy procurement points slightly upwards. In 2009, renewable
procurement accounted for 8.2 percent of respondents annual
electricity consumption; for 2010, that gure rose to 12.1 percent.
This is because many companies with corporate sustainability
initiatives have implemented increasingly stringent targets each
year. Of the companies for which we have data for 2009 and 2010,
74 percent increased their procurement from one year to the next.
Intel Corporation, Kohls Corporation, CLP Holdings, and Whole
Foods Market are the top four renewable electricity buyers with
a total consumption of over 4,682GWh in 2010. From the 2010
data, 30 percent of respondents did not know the technology type
of renewable electricity they procured, either because they bought
the available mix from their supplier (national blend) or because
they simply did not specify the technology type. Wind is currently
the dominant source of voluntarily purchased renewable energy.
This is unsurprising given that wind is the most mature renewable
energy sector with the most installed capacity across the world. For
2010, 53 companies (52 percent) indicated they bought 6,083GWh
of wind power, corresponding to 51 percent of the total renewable
energy procured that year by companies that disclosed technology
breakdown. This represents approximately 2.1GW of wind capacity;
in comparison, 160GW of wind is on line worldwide today.
If we consider how the sectors differ in terms of renewable energy
procurement, it can be stated that a companys overall power
needs play a key role in determining how much renewable energy
it purchases. The technology and nancial services sectors met
the largest percentages of their electricity needs through voluntary
renewable energy procurement, 22.8 percent and 19.8 percent
respectively. It is again the technology companies that are the most
knowledgeable and prescriptive about the source of the renewable
energy they buy. Almost 100 percent of the renewable energy
purchased by technology rms came from dedicated sources. Wind
was by far the most prevalent source representing 45 percent of the
power they bought. For every other sectors (especially the Industrial
sector), a lack of awareness about the underlying technology (ie,
unknown) or a less prescriptive approach for renewable sourcing
(ie, national blend) were common themes.
Wind has been the dominant form of renewable energy in the
world to date, with installed capacity of 160GW globally (compared
to 42GW for solar and 11GW for geothermal) and with levelised
costs approaching parity with fossil fuel generation in many markets.
Growth of wind has been exceptionally strong in regions that are
well-represented in the survey, enabled by effective policy, high-
quality resource areas, and improved turbine output in conjunction
with gradual reductions in capital costs. Thus, of the 20,136GWh
(2009 data) and 14,933GWh (2010 data) of renewable energy
procurement captured in the survey, 27 percent (2009) and
41 percent (2010) came from wind, far outstripping any other
technologys representation. If we evaluate the results in terms of
countries, generally, preferences matched the most available local
renewable resource or the technology currently most deployed within
the country. Wind dominates in countries such as Ireland, Canada
and the US. Hydro is prevalent in Finland, Sweden and Switzerland.
Solar is very popular in Spain, which saw a boost in solar panel
deployment during 2008, and biomass/ biofuels are a popular source
of power in Singapore, the Netherlands and Japan.
If we focus our attention on Turkey, we observe that corporate
awareness has also been increasing on the topics of climate
change and consumer demands. The government strategy leading
up to 2023 focuses on the use of renewable energy in energy
production. Turkey, by becoming part of the Kyoto Protocol, has no
commitment to reducing its carbon footprint, but will face pressure
to reduce its emissions in an environment where both developed
and emerging economies are setting ambitious reduction targets.
Therefore, the private sector will inevitably take necessary steps to
contribute to the governments targets. It is increasingly important
for companies to become more transparent in their sustainability
strategies and use of energy, which is he major reason for the
emissions in Turkey.
Figure 2. Renewable energy procurement by sector.
Figure 4. Renewable energy procurement by country and technology
type (volume weighted), 2010.
Figure 3. Renewable energy procurement by sector and technology
type (volume weighted), 2010.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
125
To sum up, CREX and the Global Consumer Wind Study show that
both consumers and corporations have become signicantly aware
of global warming and climate change. Consumers demand that
corporations become respectable and protable companies while
they improve and sustain the world with their strategies and actions.
Corporations are aware of this demand and invest in renewable energy
to mitigate the effects of climate change. Vestas is, in turn, committed
to providing solutions for climate change through its products, services,
and Corporate Social Responsibility (CSR) approaches. The resilient
technology developed by Vestas for highly challenging conditions
keeps the cost of energy low. Furthermore, life cycle assessments
undertaken for turbines allow Vestas to track the carbon footprint
across the entire product lifespan and direct new environmental
initiatives where Vestas has the greatest impact. Additionally, the
sustainability initiatives, such as WindMade
TM
,

are also extremely
important for Vestas, indeed, as a founding partner, Vestas has been
promoting WindMade
TM
to carbon conscious companies to increase
awareness of renewable energy and wind. By becoming partners
with carbon conscious companies, Vestas provides consumers with
the choice to favour companies that are committed to using wind
power. Moreover, in the long term, Vestas will continue to invest in
and develop further CSR projects in the future, because wind, afterall,
means the world to us in every sense.
REFERENCES
[1] Global Consumer Wind Study, Copenhagen, June 27, 2011.
Second edition.
[2] Global Corporate Renewable Energy Index, Bloomberg
New Energy Finance & Vestas Wind Systems A/S,
Copenhagen,June 2011. Second edition.
[3] http://www.vestas.com/en/about-vestas/transparency.aspx
[4] http://www.energytransparency.com/
SUMMARY
To win in business, corporations have to become carbon conscious.
As citizens, we are deeply aware of the impact corporations have
on the development of sustainable society, and as consumers
we are equally aware that we can inuence how corporations act
through our purchasing decisions.
That is why Vestas has initiated a number of activities, including
the commissioning of the ground-breaking Global Consumer Wind
Study, which was conducted by TNS Gallup in 2011. In the largest
survey of its kind, 31,000 consumers in 25 countries, including
Turkey, were asked about their demand for products made with
renewable energy, as well as how energy decisions by some of
the worlds largest companies affect consumer choices. One of the
main highlights of this study is that 90% of surveyed consumers
worldwide want more renewable energy and would buy more
favorably a product if produced with renewable energy.
The survey results for Turkey show that 20 percent of consumers
think climate change is the primary concern currently facing the world,
whilst 25 percent of consumers think utility consumption is the major
reason for human-induced climate change. Renewable energy is the
preferred energy source of 87 percent of consumers. An increase in
renewable energy is supported by 93 percent of consumers, while 85
percent consider wind as a reputable resource. Collectively, 69 percent
of consumers nd WindMade
TM
relevant, 28 percent of consumers
would denitely like to buy products with the WindMade
TM
label, and
percent55 percent would buy products with WindMade
TM
label.
In addition to this study, Vestas, in partnership with Bloomberg, has
released the global Corporate Renewable Energy Index* (CREX)
which ranks the use of renewable energy by the worlds largest
corporations. Among almost 1,000 companies surveyed, over 102
responded with 2010 gures, resulting in 176 companies included
when 2009 and 2010 are combined. The CREX covers total energy
consumption as well as renewable energy as a share of total energy
consumption, listing absolute gures and relative percentages of
corporate renewable energy consumption for electricity.
The results of the CREX survey show that the trend for renewable
energy procurement points slightly upwards. In 2009, renewable
procurement accounted for 8.2 percent of respondents annual
electricity consumption; for 2010, that gure rose to 12.1 percent. From
the 2010 data, 30 percent of respondents did not know the technology
type of renewable electricity they procured, either because they bought
the available mix from their supplier (national blend) or because
they simply did not specify the technology type. Wind is currently the
dominant source of voluntarily purchased renewable energy. This is
unsurprising given that wind is the most mature renewable energy
sector with the most installed capacity across the world.
If we focus our attention on Turkey, we observe that corporate
awareness has also been increasing on the topics of climate change
and consumer demands. The government strategy leading up to
2023 focuses on the use of renewable energy in energy production.
Turkey, by becoming part of the Kyoto Protocol, has no commitment
to reducing its carbon footprint, but will face pressure to reduce its
emissions in an environment where both developed and emerging
economies are setting ambitious reduction targets. Therefore, the
private sector will inevitably take necessary steps to contribute to the
governments targets. It is increasingly important for companies to
become more transparent in their sustainability strategies and use of
energy, which is the major reason for the emissions in Turkey.
CREX and the Global Consumer Wind Study show that both
consumers and corporations have become signicantly aware
of global warming and climate change. Consumers demand that
corporations become respectable and protable companies while
they improve and sustain the world with their strategies and
actions. Corporations are aware of this demand and invest in
renewable energy to mitigate the effects of climate change. Vestas
is, in turn, committed to providing solutions for climate change
through its products, services, and Corporate Social Responsibility
(CSR) approaches. The resilient technology developed by Vestas
for highly challenging conditions keeps the cost of energy low.
Furthermore, life cycle assessments undertaken for turbines allow
Vestas to track the carbon footprint across the entire product
lifespan and direct new environmental initiatives where Vestas has
the greatest impact. Additionally, the sustainability initiatives, such
as WindMade
TM
, are also extremely important for Vestas, indeed,
as a founding partner, Vestas has been promoting WindMade
TM
to
carbon conscious companies to increase awareness of renewable
energy and wind. By becoming partners with carbon conscious
companies, Vestas provides consumers with the choice to favour
companies that are committed to using wind power. Moreover, in
the long term, Vestas will continue to invest in and develop further
CSR projects in the future, because wind, afterall, means the world
to us in every sense.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
126
TRKYE ELEKTRK PYASASI BLG SERVS (TPIS)
Murat KUTLUTRK
ETRM Enerji Danmanlk ve Risk Ynetimi A..
ZET
Trkiyede elektrik yatn tahmin etmek gerekten mmkn
m? TPIS yani Gn ncesi Piyasas Fiyat Tahmini Web Hizmeti
Trkiyede bu konuda yaplan ilk giriimdir. TPIS Gn ncesi
Piyasas kapsamnda elektrik retim santrallerine ait detayl ve
gncel bilgileri, deiken talep ve blgesel hava tahminleri ile
birlikte deerlendiren ve Trkiye iin gelitirilmi en iyi modeli
kullanarak saatlik znrlkte yat tahmini salayan bir servistir.
GR
Ekonomik byme, doal gaz piyasalarnn etkileri, elektrik
piyasasndaki dereglasyon sreci ve iletmeye giren yeni
kaynaklar gibi faktrler, Trkiye enerji piyasasnda byk bir
deiim ve geliim yaanmakta olduunu gstermektedir. Sektrn
liberallemesi ile birlikte likidite ve effak nem kazanmakta
ve en nemlisi enerji rmalar iin doru yat kavram ve portfy
bazl ynetim n plana kmaktadr. Bu rekabeti ortam ise hzl
ve doru karar mekanizmas gerektirmekte ve geride kalanlar iin
byk zarar anlamna gelmektedir.
Piyasada yat dalgalanmalarndan etkilenebilecek tm oyuncular
iin yat ve yk tahmini en nemli konudur. Yurt dnda yaygn
olarak kullanlan karar destek mekanizmalar ise lkemizde yeni
yeni yaygnlamaya balamtr. Elektrik ticaretiyle uraan
rmalar, elektrik datm irketleri, toptan sat irketleri, elektrik
retim irketleri, retimlerini kaynak gruplarna gre takip eden
rmalar, bankalar, yatrmclar, traderlar ve nansal araclar gibi yat
dalgalanmalarn baarl bir ekilde ynetmek isteyen kurumlar bu
hizmete ncelikli olarak ihtiya duyan sektr oyunculardr.
TPIS
TPIS web tabanl bir yelik servisi olarak hazrlanarak Trkiye
Elektrik Piyasas iin detayl analiz ve saatlik yat tahmini salayan
bir hizmettir. Ayn zamanda kaynaklara ve kurululara gre retim
raporu ve yakt analizi ile birlikte retim, talep tahmini, scaklk tahmini,
yakt yat projeksiyonlar ve deregle enerji piyasalarnn dier temel
srcleri gibi piyasa dinamiklerine inmek zere tasarlanm aralar
ierir. Tm bunlar, kullanclarn enerji sektrnn deimekte olan
itici glerini hzl bir ekilde kavramasna yardmc olarak portfy
optimizasyonu srecine katkda bulunur.
TPIS kapsaml veriler ve sektrn nde gelen simlasyon motoru
kullanlarak retilmitir. Bununla birlikte 20 yl akn deneyimleri
bulunan enerji piyasas uzmanlar tarafndan denetlenmi ve takip
edilmitir.
RN ZELLKLER
nternet bazl hizmet,
Kapsaml veriler ve lider simlasyon motoru,
Sektr uzmanlar tarafndan denetlenmi model,
Gn ncesi piyasas ve vadeli yatlarn gnlk tahminleri,
Piyasa kapanndan 2 saat nce yat tahminlerini kullancya
ulatran gnlk hizmet,
Gelimi piyasa koullar bildirimleri,
Kullanc baznda ayarlanabilen e-posta uyarlar,
Piyasa izleme raporu,
Yeni santraller hakknda kapsaml bilgi.
DETAYLI VER TABANI VE UZMAN MODELLEME
TEKNKLER
Data
Dispatch sreci iin detayl santral ve nite bilgisi,
Min. ve max. stabil retim seviyeleri,
Yk alma ve yk atma hzlar,
En dk ve en yksek scaklklar,
eitli blgelerdeki projelerin takibi,
Yakt ve maliyet verileri,
Saatlik talep verileri.
ekil 1. 2011 ylnda gereklemi kaynak bazl retimler.
ekil 2. Saatlik gn ncesi yatlar (Mart 2012).
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
127
b) Hava Durumu, Talep ve Modelleme
Detayl analitik modeller,
Mevcut duruma uyarlanm 14 gnlk talep tahmin modeli,
Uzun dnem gemi scaklk verileri.
c) Gnlk Hidroelektrik Modeli
Hidroelektrik santrallerin retimi,
Nehir tipi santraller,
TEIAS ile gnlk benchmark,
Gelecek santrallerin takibi.
d) Simlasyon Motoru
Enerji piyasas yk tevzi ve operasyonlarnn saatlik ve kronolojik
simlasyon motoru ile modellenmesi,
Gn ncesi piyasas iin saatlik znrlkte gnlk yat tah- Gn ncesi piyasas iin saatlik znrlkte gnlk yat tah-
mini.
Bu yelik bazl hizmet geni bir piyasa katlmc yelpazesine hitap
etmektedir; elektrik ticaretiyle uraan rmalar, elektrik datm
irketleri, toptan sat irketleri, elektrik retim irketleri, bankalar
ve nansal araclar bunlara dahildir.
Bu rmalarn dnda elektrik yatlarnn saatlik znrllk
baznda nasl olutuunu kavramak isteyen ya da giderek
karmaklaan Trk elektrik piyasasndaki yat dalgalanmalarn
baarl bir ekilde ynetmek isteyen oyuncular iin yol gsterici
olacaktr.
Bu hizmet enerji ticareti ile uraanlara gn ncesi yat tahminini
1 yl sonrasna kadar salayabilmektedir. Bu tahminler her gn
piyasa kapan saatinden 2 saat nce kullancya iletilir. Bu sayede
enerji ticaretileri daha karl ilemler yapabilir ve daha salam bir
karar mekanizmas oluturulmu olurlar. Bu ilemler paralel olarak
e-mail ve yn sinyalleri uyarlar ile desteklenir.
TPIS saatlik retim simlasyon motoru kullanlarak retilerek
enerji piyasasn detayl ve saatlik znrlk ile modelleyen bir
hizmettir.
TPIS yk alma hz, termal verimlilik, hidro retim kapasitesi,
hava durumu tahminleri ile etkileim halindedir. Deiken saatlik
yk, mevsimsel olarak deikenlik gsteren talep ve hidroelektrik
retim ile birlikte iletim kstlar da gz nnde bulundurularak
modellenmitir.
MODEL SMLASYONU, VER AKII VE
TAHMN SONULARI
nternet Bazl Karar Destek Mekanizmas
Tahmin sonular ve yeni veriler her gn gncellenmekte ve Trkiye
saatiyle 09.30da yaynlanmaktadr. Bu sayede kullanclarn 2 saat
boyunca tahmin analizleri yapabilmeleri, piyasann anlk durumuna
hakim olmalar ve ertesi gn teklieri iin pozisyon almalar
hedeenmitir.
ekil 3.
ekil 4.
ekil 5.
Ortalama Saatlik Mutlak Hata Yzdesi: %9.27
TPIS rnnn gze arpan zelliklerinin banda; TPIS
kullanclarnn her gn 9:30-17:00 saatleri aras internet veya
telefon yolu ile ETRM danmanlar ile yat ve yk tahmini ve
piyasa gelimeleri konularnda Danmanlk hizmeti alma hakkna
sahip olmalar geliyor.
Kullanclarn ayn zamanda deien blgesel scaklk
projeksiyonlar, bunlarn yk zerindeki etkileri, deien retim
dalm, gncel yat tahminleri ve gn ncesi piyasas gemi
verilerine eriimleri salanmaktadr.
Online Gnlk Tahmin Sonular
Gn ncesi yat tahminleri piyasa kapanmadan 2 saat nce
kullanclara bildirilir,
Saatlik znrlk,
Gnlk on/off peak znrlkler,
Scaklk verileri,
Lisans ve kaynak baznda retim dalm,
Talep tahmini.
14 Gnlk Tahmin ve Grakler
Gerekleen piyasa yatlar,
Yk,
Hava durumu,
retim.
TPIS GNLK AKII VE GN NCES PYASASI
TAHMNLER
Talep stne Piyasa Analizi
TPIS sayesinde kullanclar ihtiyalarna ynelik olarak ksa veya
uzun dnemli yat analizlerine de ulama olanana sahiptirler. Bu
almalar alternatif senaryo almalar iin kurulabilirler. Mevcut
veya yeni kurulmakta olan santraller iin varlk deerlemeleri
hazrlanabilmektedir.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
128
almaya Destek Veren Kurumlar
TPIS enerji sektrnn iki nder rmas ETRM ve Wipro tarafndan
gelitirilmi bir rndr. As/Nexiann bir kuruluu olan ETRM ayn
zamanda TPIS analitik ekibini barndrmaktadr.
ETRM ve Wipro glerini birletirerek Trk enerji piyasasna
reglasyon tecrbesi, sektr bilgisi, karmak enerji modelleme
tecrbesi, bunlarn yannda kritik bak as ve global deregle
piyasalardan renilen derslerin verdii tecrbeyi sunmaktadrlar.
SUMMARY
TPIS provides a daily fundamental price forecast in hourly granu-
larity of the Turkish Power Market using the best available funda-
mental data and models covering detailed hydro and thermal gen-
eration plants, hourly load, and regional weather forecast data.

TPIS is a web-based subscription service that provides a complete
analysis and hourly price forecast for the Turkish power market. It
also includes tools, reports and email alerts designed to allow the
user to dig deeper into the market fundamentals including: monthly
on-peak generator supply stack report, generation by fuel analysis,
peak load forecast, temperature forecast, fuel price projections
and other fundamental drivers of the market. This allows the user
to fully understand the changing power market drivers, evaluate
buying and selling trading opportunities, plan maintenance events,
and to optimize their portfolios.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
129
HDROELEKTRK ENERJ YATIRIMLARINDA TEVK UYGULAMALARI
VE ZEL SEKTR TARAFINDAN KARILAILAN ZORLUKLAR*
Mustafa GRBZ
Enerji Hukuku Aratrma Enstits
* Bu alma Enerji Hukuku Aratrma Enstitsnn katklaryla hazrlanmtr.
ZET
Yenilenebilir enerji kaynaklarn kapsaml olarak kullanma imknna
sahip olan lkemiz iin hidroelektrik enerji, baz zararl evresel ve
sosyal etkilerine ramen yenilenebilir, temiz ve tecrbe edilmi bir
enerji retim metodu olarak ortaya kmaktadr. Bu dorultuda zel
sektr tarafndan nanse edilen hidroelektrik santrallerin tevikini
salamak ve var olan tm teknik ve ekonomik hidroelektrik potan-
siyelini kullanmak amacyla 1984 ylndan bu yana birok kanun
kabul edilmi ve eitli nansal modeller ve tevikler uygulanm-
tr. Her ne kadar Trkiye elektrik marketinin serbestletirilmesi a-
lmalar ve bahsi geen kanunlarn kabul edilmesi hidroelektrik
endstrisinin geliimi iin nemli admlar olsa da, Trkiyede yer
alan byk hidroelektrik santral projelerine zel sektrn katlm
yetersiz mevzuat yznden snrl sayda kalmaktadr.
Birok gelimi ve gelimekte olan lkede yaanan rekabeti bir
elektrik marketi yapsna gei sreci ve srekli olarak artan elekt-
rik talebini evreye zarar vermeden karlama istei, tekelci devlet
yaklamnn aksine, yatrm yapma karar nansal kayglarla e-
killenen zel sektrn evre dostu enerji projelerine katlmlarnn
salanmasnda nasl dikkatlerinin ekilecei hususunda kayglar
yaratmtr. Bugne kadarki deneyimler kantlamtr ki, zel sektr
evre dostu enerji projelerine yatrm karar almay hkmet tara-
fndan ve/veya uluslararas nansal kurulular tarafndan salanan
nemli lde bir tevik bulunmadka dnmemektedir.
Hidroelektrik enerjinin Trkiyenin enerji politikas ierisindeki yeri
incelendiinde, unutulmamas gerekir ki, gerekli enerji yatrmlar
yaplmad takdirde, yakn gelecekte Trkiye nemli bir enerji a
ile kar karya kalabilir. Bu negatif senaryoyu nlemek iin, enerji
kaynaklar eitlendirilmeli ve yerli kaynaklardan enerji retimi art-
rlmaldr. Jeolojik konumu, iklim ve topograk zellikleri sayesinde
Trkiye yenilenebilir enerji kaynaklarn kapsaml olarak kullanma
imknna sahiptir. Byle bir durumda da baz zararl evresel ve
sosyal etkilerine ramen hidro enerji yenilenebilir, temiz ve tecrbe
edilmi bir enerji retim metodu olarak ortaya kmaktadr.
Hidroelektrik enerji uzun vadede istikrarl bir elektrik retimine ola-
nak salar ve bu nedenle Trkiyenin byyen ekonomisi, nfus
art ve hzl endstrileme nedeniyle srekli olarak artan elektrik
ihtiyac dnya apndaki hidrokarbon yatlarndaki dalgalanmalar-
dan etkilenmeden bu teknoloji sayesinde karlanabilir. Herkes ta-
rafndan kabul edilen bir gerektir ki, Trkiye ok eitli hidrokarbon
kaynaklarna sahip olmasna ramen, bu kaynaklar yeterli lde
deildir. Dolaysyla, yetersiz lde sahip olunan hidrokarbon
kaynaklar, ayn zamanda elektrik retiminde ithal fosil yakt kay-
naklarna olan yksek bamllk Trkiyenin enerji arz gvenliini
tehdit etmekte ve Trkiyeyi dnyadaki en byk enerji ithalats
lkelerden, biri olarak kalmaya zorlamaktadr. Hidro enerji sadece
Trkiyenin ithal fosil yakt kaynaklarna olan yksek bamlln
azalmakta deil, ayn zamanda dier sektrlerdeki gelimeleri te-
tikleyecek bir gce sahiptir.
Hidroelektrik teknolojinin srdrlebilir kalknmadaki nemi
Trkiyede olduu gibi tm dnyada kabul edilen bir gerektir ve
hidro enerji elektrik retiminin yan sra salad ok amal kul-
lanm zellikleri dolaysyla en nemli yenilenebilir enerji teknolo-
jilerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bu ynyle hidro teknoloji
dier yenilenebilir enerji teknolojileri karsnda benzersiz bir zel-
lik tamaktadr. Hidro enerji projeleri inaat sreci boyunca emek-
youn zellik tamas ve uzun dnemli i olanaklar salamasn-
dan tr Trkiyedeki srdrlebilir kalknmann salanmasnda
byk nem arz etmektedir. Ayrca, modern bir termik enerji sant-
rali var olan enerjinin ancak % 50sini elektrik enerjisine evirebilir-
ken, % 90 verim oranyla alan hidroelektrik santraller en verimli
elektrik retim sistemlerinden birini oluturmaktadr. Bunun yann-
da, her ne kadar ilk yatrm maliyetleri nispeten yksek olsa da hid-
roelektrik santrallerin iletme ve bakm masraar olduka dktr
ve termik enerji santraline oranla ok daha uzun mrl projelerdir.
laveten, geni rezervuar bulunan hidroelektrik santralleri taknla-
r kontrol etmek, kuraklklarn etkisini azaltmak, tarm, endstri ve
konutlara su salamak, kltr balkl ve eko turizmi gelitirmek,
navigasyon ve dinlenme tesisleri olanaklar yaratmak gibi birok
ek yararlar salar. Ayrca, hidroelektrik santraller ani elektrik talep
dalgalanmalarna cevap verebildiklerinden puant elektrik taleple-
rini karlamada en iyi elektrik retim sistemini oluturmaktadr.
Hidroelektrik santrallerin salad dier bir fayda evresel bak
asndan gelir. Her ne kadar hidroelektrik santrallerin evreye baz
zararl etkileri olsa da, bu santraller fosil yaktl santrallere oran-
la ok daha az sera gaz emisyonu gerekletirdikleri iin kresel
snmaya kar etkili bir zm yolu olarak kabul edilirler. Bu ne-
denle, her ne kadar ou sivil toplum kuruluu hidro enerjinin tm
dnyadaki geliimine aka kar ksa da, ou lke hidroelektrik
santralleri kresel snma tehdidine kar koymada etkili bir elektrik
retim metodu olarak grmektedir.
Sonu olarak, hidro enerjinin artlar ve eksileri kapsaml olarak
tartlmal ve kir birliine varlmaldr. Trkiyedeki hidro enerjinin
kartlar ve savunucular geleneksel zihniyetlerinin tesine ge-
meli ve lke iin en iyi karar verebilmek adna salkl bir tartma
ortam yaratlmaldr. Bugnlerde herkesin kabul ettii bir gerek
vardr ki, o da Trkiyenin enerji a sorununu bir ekilde zmesi
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
130
gerekir ve hidro enerji Trkiyenin srekli olarak artan enerji ihtiya-
cna ok nemli katk salayabilecek gtedir.
Trkiyenin 433 milyar kWh olan brt hidroelektrik potansiyeli dn-
ya brt potansiyelinin % 1ine, ekonomik potansiyeli ise Avrupa
ekonomik potansiyelinin % 16sna karlk gelmektedir. Ancak tek-
nik ve ekonomik olarak kullanabilir potansiyel srasyla 216 milyar
kWh ve 140 milyar kWh olarak hesaplanmtr. 2010 yl itibariyle
Trkiyede iletmede olan 267 adet hidroelektrik santralin kurulu
gc 15.660 MW ve ortalama yllk retimi ise 54.000 GWh olup,
toplam teknik potansiyelin % 25ine karlk gelmektedir. Trkiyenin
bugnk durumu gstermektedir ki, Trkiye bugne kadar toplam
teknik potansiyelin sadece % 25ini kullanabilmitir ve hidroelektrik
enerji potansiyelinin geliimi iin daha byk bir alan bulunmakta-
dr. Bu nedenle, 2009 ylnda kabul edilen Elektrik Enerjisi Piyasas
ve Arz Gvenlii Strateji Belgesine gre, Trkiye 2023 ylna kadar
tm teknik ve ekonomik olarak kullanabilir hidroelektrik potansiye-
lini kullanmay amalamaktadr.
zel sektr tarafndan nanse edilen hidroelektrik santrallerin te-
vikini salamak amacyla 1984 ylnda 3096 sayl Kanun kabul edil-
mi ve bu kanun uyarnca uygulamaya konulan Yap-let-Devret
(YD), Yap-let (Y) ve letme Hakk Devri (HD) modelleri ile
zel sektr elektrik sektrnn tm alanlarnda faaliyet gsterme
hakkn kazanmtr. Ancak, tm dnyada yaanan serbestleme
ve zelletirme akmnn etkisiyle, 2001 ylnda 4628 sayl Elekt-
rik Piyasas Kanunu kabul edilmi ve gelecekteki YD anlamalar
iin hazine garantilerinin iptal edilip Elektrik Marketi Lisans Ynet-
melii ne dayanan nansal teviklerle ikame edilmesinden son-
ra Trkiyedeki YD yaklam tamamen deitirilmitir. Belirtmek
gerekir ki, her ne kadar mevcut durumdaki YD anlamalar ile fa-
aliyet gsteren hidroelektrik santraller ykselen elektrik yatlar ne-
deniyle son kullanclar hayal krklna uratsalar da, YD modeli
halen Trkiyedeki hidroelektrik santrallere zel sektrn katlmn
salamada en ok kullanlan nansman modeli olarak karmza
kmaktadr.
Elektrik Marketi Lisans Ynetmeliine gre, kanal veya nehir tipi
veya rezervuar alan on be kilometrekarenin altnda olan veya
pompaj depolamal hidroelektrik retim tesisleri kurulu g konu-
sunda herhangi bir kstlama olmadan yenilenebilir enerji kaynakla-
rna dayal retim tesisleri olarak kabul edilirler. Ayrca yerli doal
kaynaklar ile yenilenebilir enerji kaynaklarna dayal retim tesisi
kurmak zere lisans almak iin bavuruda bulunan tzel kiilerden
lisans alma bedelinin yzde biri dnda kalan tutar tahsil edilmez.
laveten, yerli doal kaynaklar ile yenilenebilir enerji kaynaklarna
dayal retim tesisleri iin ilgili lisanslara der edilen tesis tamam-
lanma tarihini izleyen ilk sekiz yl sresince yllk lisans bedeli aln-
maz.
Elektrik Marketi Lisans Ynetmeliinde yer alan dier bir tevik uy-
gulamas yenilenebilir enerji kaynaklarna sisteme eriim ve sistem
kullanm haklar konusunda tannan nceliktir. Anlan Kanunun 38.
Maddesi uyarnca TEA ve/veya datm lisans sahibi tzel kiiler
tarafndan balant grnn oluturulmas ve sisteme balan-
t yaplmasnda srasyla yenilenebilir enerji kaynaklarna dayal
retim tesisleri ile yerli doal kaynaklara dayal retim tesislerine
ncelik tannaca belirtilmitir.
YD anlamalar iin hazine garantilerinin iptal edilmesi zel sektr
iin Trkiyedeki hidroelektrik santrallerin ekicilii belli bir lde
azaltmtr. Bu nedenle, tm yenilenebilir enerji projelere olduu
gibi hidroelektrik santrallerin geliimi iin de zel sermayeyi tevik
etmek adna 2005 ylnda 5346 sayl Yenilenebilir Enerji Kaynak-
larnn Elektrik Enerjisi retimi Amal Kullanmna likin Kanun
kabul edilmitir. 5346 sayl Kanun proje irketlerinin rettikleri
servislere alm garantisi salamasndan tr hidroelektrik sant-
rallerin geliimi iin uygun bir ortam yaratmtr. Yenilenebilir Enerji
Kanununa gre, kanal veya nehir tipi veya rezervuar alan on be
kilometrekarenin altnda olan hidroelektrik retim tesisi kurulmas-
na uygun elektrik enerjisi retim kaynaklar kurulu g konusunda
herhangi bir kstlama olmadan yenilenebilir enerji kaynaklarna
dayal retim tesisleri olarak kabul edilirler. Ancak, Elektrik Marke-
ti Lisans Ynetmeliinin aksine, pompaj depolamal hidroelektrik
retim tesisleri 5346 sayl Kanun tarafndan yenilenebilir enerji
kaynaklarna dayal retim tesisleri olarak kabul edilmemektedir.
Yenilenebilir Enerji Kanunu, yenilenebilir enerji kaynaklarndan
elektrik reten irketlere alm garantisi salamasndan tr byk
nem tamaktadr. Kanun dorultusunda; yenilenebilir enerji kay-
naklarndan retilen elektrik enerjisinin i piyasada ve uluslararas
piyasalarda alm satmnda kaynak trnn belirlenmesi ve takibi
iin retim lisans sahibi tzel kiiye EPDK tarafndan Yenilenebilir
Enerji Kaynak Belgesi (YEK Belgesi) verilecei ve bu Kanunun
yrrle girdii 18.5.2005 tarihinden 31.12.2015 tarihine kadar
iletmeye girmi veya girecek YEK Destekleme Mekanizmasna
tabi retim lisans sahipleri iin, bu Kanuna ekli I sayl Cetvelde
yer alan yatlar, on yl sre ile uygulanaca hkm altna aln-
mtr. Kanunda hidroelektrik retim tesisleri iin uygulanacak yat
2011 yl deiiklii ile birlikte 7,3 ABD dolar cent/kWh olarak be-
lirlenmitir. Ancak belirtmek gerekir ki, arz gvenlii bata olmak
zere dier gelimeler dorultusunda 31.12.2015 tarihinden sonra
iletmeye girecek olan YEK belgeli retim tesisleri iin bu kanuna
gre uygulanacak miktar, yat ve sreler ile kaynaklarn cetveldeki
yatlar gememek zere, Bakanlar Kurulu tarafndan belirlenecei
Kanunda vurgulanmtr.
Yenilenebilir Enerji Kanununda yer alan dier bir tevik; Kanunun
yaym tarihi itibariyle iletmede olanlar dhil, 31.12.2015 tarihine
kadar iletmeye girecek yenilenebilir enerji kaynaklarna dayal
retim tesislerinden, ulam yollarndan ve lisanslarnda belirtilen
sisteme balant noktasna kadarki TEA ve datm irketlerine
devredilecek olanlar da dhil enerji nakil hatlarndan yatrm ve i-
letme dnemlerinin ilk on ylnda izin, kira, irtifak hakk ve kullanma
izni bedellerine yzde seksen be indirim uygulanacadr. Ayrca
bu projelerden Orman Kylleri Kalkndrma Geliri, Aalandrma
ve Erozyon Kontrol Geliri de alnmaz. laveten, bu kanun kapsa-
mndaki hidroelektrik retim tesislerinin rezervuar alannda bulu-
nan Hazinenin zel mlkiyetindeki ve devletin hkm ve tasarrufu
altndaki tanmaz mallar iin Maliye Bakanl tarafndan bedelsiz
olarak kullanma izni verilir. Son olarak, milli park, tabiat park, tabiat
ant ile tabiat koruma alanlarnda, muhafaza ormanlarnda, yaban
hayat gelitirme sahalarnda, zel evre koruma blgelerinde ilgili
bakanln, doal sit alanlarnda ise ilgili koruma blge kurulunun
olumlu gr alnmak kaydyla yenilenebilir enerji kaynaklarna
dayal elektrik retim tesislerinin kurulmasna izin verilecei sz
konusu kanunda belirtilmitir.
Her ne kadar Trkiye elektrik marketinin serbestletirilmesi al-
malar ve yukarda bahsi geen kanunlarn kabul edilmesi hidroe-
lektrik endstrisinin geliimi iin nemli admlar olsa da, Trkiyede
yer alan byk hidroelektrik santral projelerine zel sektrn katl-
m yetersiz mevzuat yznden snrl sayda kalmaktadr. Mevzuat
incelendiinde aka grlecei zere, Trkiyede rezervuar alan
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
131
on be kilometreden az olanlar dnda hidroelektrik santralleri iin
uygulanabilir bir tevik mekanizmas bulunmamaktadr. Ayrca, hid-
roelektrik santral teklierinin deerlendirmedeki problemli ve uzun
brokratik sre zel sektr katlmn nemli lde etkilemekte-
dir. Dier bir sorun hidroelektrik santrallerin geliimine kar olan
toplumsal muhalefetten kaynaklanmaktadr. Trkiye ve dnyadaki
ou sivil toplum kuruluu hidroelektrik enerjinin geliimini evreye
ve topluma olan baz zararlar etkileri dolaysyla aka reddet-
mektedir. Birok durumda, zel sektr marifetiyle gerekletirilen
hidroelektrik santral projeleri yerel halkn protestolar nedeniyle
kesintiye uramaktadr. Yine de belirtmek gerekir ki, Trkiyedeki
hidroelektrik endstrisinin geliimindeki en byk engel yetersiz
evresel etki deerlendirme (ED) srecidir.
Byk hidroelektrik santral projelerine yneltilen ou eletiri
bu projelerin evreye ve topluma olan baz zararl etkilerinden
kaynaklanmaktadr. Trkiye evrenin korunmas konusundaki
hassasiyetini 1983 ylnda kabul edilen evre Kanunu ve m-
teakip yasalarla gstermitir. 1993 ylnda evre Kanununun 10.
maddesi temel alnarak karlan evresel Etki Deerlendirmesi
Ynetmelii ile altyap projesi gelitiricilerinin ve operatrlerinin
belli evresel kabul edilebilirlik kriterlerini izlemesi gerektii h-
km altna alnmtr ve ynetmelik bugne kadar eitli deiik-
liklere uramtr.
ED Ynetmelii belli evresel ve sosyal kabul edilebilirlik art-
larnn altyap projelerine, zellikle de baraj projelerine, entegre
edilmesinde byk bir neme sahiptir ve bu ynetmelik baraj pro-
jelerine karar alma srecinde halkn katlm olana salayan tek
yasal belgedir. Dier yandan, yasal mevzuat yetersiz ve zayf oldu-
u takdirde ED evreyi korumak adna tek bana yeterli bir vas-
ta olarak grlemez. Zira ED Ynetmeliinin etkinlii tamamyla
yasal mevzuatn etkinliine baldr.
Avrupa Birliine katlm srecindeki Trkiye, ED srecine olan
yaklam nedeniyle birok kez uyarlm ve Trkiyenin barajlar
hakkndaki politikas, ED Ynetmeliinin ierii ve uygulanmasn-
daki zayklar dolaysyla ou kez ulusal ve uluslararas basna
konu olmutur.
evre Kanununun 10. maddesi uyarnca; gerekletirmeyi
plnladklar faaliyetleri sonucu evre sorunlarna yol aabilecek
kurum, kurulu ve iletmeler, evresel etki deerlendirmesi rapo-
ru veya proje tantm dosyas hazrlamakla ykmldrler. Ayrca
evresel Etki Deerlendirmesi Olumlu Karar veya evresel Etki
Deerlendirmesi Gerekli Deildir Karar alnmadka bu projelerle
ilgili onay, izin, tevik, yap ve kullanm ruhsat verilemez; proje iin
yatrma balanamaz ve ihale edilemez.
Hangi faaliyetlerin ED kapsamnda olduu ynetmelik ile belirle-
nen bir husustur. Ynetmeliin Ek-1 maddesinde evresel etki de-
erlendirilmesi uygulanacak projeler listesi, Ek-2 maddesinde ise
seme eleme kriterleri uygulanacak projeler listesi dzenlenmi-
tir. Her ne kadar ED Ynetmelii uyarnca baraj projeleri EDe
tabi olsa da, birok proje mevzuatta yer alan boluklar nedeniyle
ED raporu hazrlama ykmllnden muaf tutulmutur. ED
Ynetmeliine gre, kurulu gc 25 MW ve zeri olan nehir tipi
santraller ve rezervuar alan 10 milyon m ve zeri olan baraj pro-
jeleri evresel etki deerlendirmesine tabi olan projelerdir. Bununla
birlikte, ED Ynetmeliinin geici 3. maddesi uyarnca baz baraj
projeleri evresel etki deerlendirme raporu alma ykmlln-
den muaf tutulmutur.
ED Ynetmelii Geici 3. maddesine gre; 7.2.1993 tarihli bu
Ynetmelikten nce uygulama projeleri onaylanm veya evre
mevzuat ve ilgili dier mevzuat uyarnca yetkili mercilerden izin,
ruhsat veya onay ya da kamulatrma karar alnm veya yatrm
programna alnm veya mevzi imar planlar onaylanm projelere
veya bu tarihten nce retim ve/veya iletmeye balad belgele-
nen projelere evre Kanunu ve ilgili dier ynetmeliklerde alnmas
gereken izinler sakl kalmak kaydyla bu Ynetmelik hkmleri uy-
gulanmayaca belirtilmitir. Bu nedenle Trkiyedeki birok baraj
projesi geici 3. madde nedeniyle EDe tabi tutulmadan hayata
geirilmitir.
ED Ynetmeliinin 1993 ylnda kabul edilen ilk halinden bu
yana varln muhafaza eden geici 3. Madde, birok uyumaz-
la sebebiyet vermitir. Hkmn iptali iin alan davada Dan-
tay, ynetmeliin ilk halinde bir istisna hkm olarak yer alan bu
dzenlemenin daha sonra yaplan deiikliklerle de ayn ekilde
muhafaza edilmesinin uygun olmadna karar vererek geici mad-
denin yrtmesinin durdurulmas karar vermitir. Bu kararn ardn-
dan Bakanlk sz konusu maddeyi tekrar dzenleyerek aadaki
ekilde deitirmitir:
7/2/1993 tarihli ve 21489 sayl Resm Gazetede yaymlanan ev-
resel Etki Deerlendirmesi Ynetmeliinden nce;
a) retime ve/veya iletmeye balad belgelenen projelere,
b) Uygulama projeleri onaylanm veya evre mevzuat ve ilgili di-
er mevzuat uyarnca yetkili mercilerden izin, ruhsat veya onay
ya da kamulatrma karar alnm veya yatrm programna
alnm veya mevzi imar planlar onaylanm projelerden:
1) Bu Ynetmeliin EK-I Listesinde yer alan projeler iin 17/7/2015
tarihine,
2) EK-II Listesinde yer alan projeler iin 17/7/2013 tarihine kadar
yatrmna balanm projelere,
evre Kanunu ve ilgili dier ynetmeliklerde alnmas gereken
izinler sakl kalmak kaydyla bu Ynetmelik hkmleri uygulan-
maz.
1993 ylnda ED Ynetmeliinin ilk halinde yer alan bu geici
hkmn halen neden muhafaza edildii konusunu hakl klacak
bir gereke bulunmamaktadr. Ancak ED ykmlln yerine
getirmedii gerekesiyle, tm izinlerini tamamlam yahut retime
gemi bir projenin faaliyetine son vermek yahut geici olarak dur-
durmak, hidroelektrik enerji sektrn gelitirmek ve var olan tm
teknik potansiyelini kullanmak isteyen Trkiye iin yerinde bir karar
da grlmemitir. Zira lkemiz zel sektr yatrmlarnn tevikini
salayarak, hidro enerji sektrn gelitirmek ve srdrlebilir
kalknmasnn salanmasn amalamaktadr. Ancak belirtmek ge-
rekir ki, maliyeti yksek baraj projelerinin nansman iin yurtd
kaynakl (zellikle ok tara kalknma bankalarndan ve ihracat
kredisi kurulularndan) nansman bulunmas gerektiinde, ulus-
lararas nansman kurulularnn uluslararas standartlara uygun
olarak kapsaml olarak ele alnm ED talep ettiklerinden, Trkiye
ou zaman nansman araynda hayal krklna uramtr. Bu
balamda, Gneydou Anadolu Blgesi Projesi (GAP) ierisinde
yer alan en byk projelerden biri olan Ilsu projesinden bahset-
mekte fayda vardr.
Ilsu Baraj; Gneydou Anadolu Blgesinde, Suriye snrna yak-
lak 45 km mesafede, Dicle Nehri zerinde ina edilecek olup, ta-
mamlandnda 1200 MW kurulu g ile ylda ortalama 3833 GWh
enerji retecektir. 2006 ylnda balanan projenin inaat sreci
2014/15 ylnda bitirilmesi hedeenmektedir. 1,6 milyar dolar olan
projenin toplam maliyeti ncelikle Almanya, Avusturya ve svire
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
132
ihracat kredisi kurulular tarafndan desteklenmekteydi. Ancak,
Avrupal nansal kurulular 6000 yllk tarihi bir miras yanstmakta
olan Hasankeyf beldesinin ksmen Ilsu Baraj Gl altnda kala-
cak olmasn, ayrca evre ve tarihi dokunun zarar greceini ve
Trkiyenin Dnya Bankasnn evrenin ve kltrel mirasn korun-
mas kriterlerine uygun olmadan hareket ettii ve kapsaml bir ev-
resel etki deerlendirme srecine yer vermediinden bahisle 2009
ylnda Ilsu baraj projesinden nans desteini geri ekmilerdir.
Bunun zerine harekete geen hkmet, Ilsu barajnn inas iin
ihtiya duyulan nans kaynan Trk bankalarndan salayarak
inaata devam etme karar almtr.
Grld zere, sektr ve mevzuatla ilgili birok soruna ramen ye-
nilenebilir enerji teknolojileri ierisinde ncelik, ya ve su kaynakla-
rnn hazr bulunma durumuna bal olarak uzun dnemde ucuz ve
srdrlebilir elektrik retimi salayan hidroelektrik enerji projelerine
verilmitir. Ancak belirtmek gerekir ki, Trkiyenin baz blgeleri kii
bana den brt su potansiyeli ynnden su zengini olmann ok
uzandadr. yle ki, su kaynaklar ynnden zengin bir lke sayl-
mak iin kii bana den brt su potansiyelinin en az 10.000 m/
yl olmas gerekir. Hlbuki bu oran Trkiyede 2010 ylnda yaklak
73 milyon nfusuyla 1600m/yldr ve bu orann 2023 ylnda tahmini
100 milyon nfusla 1125m/yla gerilemesi beklenmektedir. Ayrca,
yllk ya oran blgeler aras byk farkllk gsterir. Trkiyede
yllk ortalama ya yaklak 643 mm olup, lkenin zellikle dalk
olan ky blgelerinde ya boldur (1.000~2.500 mm/yl). Kylardan
i blgelere gidildike ya azalr. Marmara ve Ege blgelerinde,
Dou Anadolunun yaylalarnda ve dalarnda ya 500~1.000 mm/
yldr. Anadolunun birok yerinde ve Gneydou Anadoluda ya-
350~500 mm/yldr. Tuz Gl evresi Trkiyenin en az ya
alan yerlerinden biridir (250~300 mm/yl).
Yukarda aklanan nedenlerle Trkiye geni rezervuar bulunan
hidroelektrik santrallerin yapmn tevik ederek kuraklk dnem-
lerinde hidroelektrik santrallerin verimliliini st dzeyde tutmay
amalamaktadr. Bu nedenden tr, byk hidroelektrik santral-
lerin geliimini eletiren organizasyonlarn hazrlad ou rapora
kar kmaktadr. Bu raporlar arasnda 2000 ylnda Dnya Baraj-
lar Komisyonu (World Commission on Dams) tarafndan ve hidro
endstrisinde ok ses getiren rapor gelmektedir. Devlet Su leri
(DS) Genel Mdrlne gre her ne kadar komisyonun raporu
tm dnyadaki hidro enerji projelerinin geliimi hakknda kapsaml
bir deerlendirme sunmakta olsa da, rapor neredeyse tm hidro-
elektrik potansiyelini kullanm lkeler tarafndan ve zellikle ge-
limekte olan lkelerdeki hidro endstrisinin geliimi engelleyecek
ksmen nyargl bir bak asyla yazlmtr. Dolaysyla bugne
kadar toplam teknik potansiyelin sadece %25ini kullanm olan
Trkiye, hem lkenin srekli olarak artan enerji ihtiyacna zm
bulmak hem de lkede sosyo-ekonomik kalknmay salamak ve
srdrmek adna ou zararl evresel etkilerine ramen hidro
enerjiye ncelik vermektedir.
KAYNAKLAR
[1] 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu.
[2] 5346 sayl Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Elektrik Enerjisi
retimi Amal Kullanmna likin Kanun.
[3] Elektrik Marketi Lisans Ynetmelii.
[4] evresel Etki Deerlendirmesi Ynetmelii.
[5] Kibaroglu, A., Kramer, A., Scheumann, W., Turkeys Water
Policy, Berlin: Springer Science Business Media, 2011.
[6] DS Genel Mdrl 2010 Yl Faaliyet Raporu.
SUMMARY
The desire to meet the worlds constantly increasing electricity
demand without causing a harmful effect on the environment and
increasing concerns related to heavy dependence on fossil fuel so-
urces worldwide have canalised many developed and developing
countries to meet their electricity demand from renewable energy
sources. In this situation, hydropower energy emerges as a rene-
wable, clean and experienced electricity production method that
cannot be abandoned in the worlds energy mix despite its negati-
ve social and environmental impacts. On the other hand, develop-
ment of the large hydropower projects engages with different kinds
of risks from their planning phase to decommissioning due to their
site-specic feature, high construction risk and long construction
periods compared with thermal power projects, capital intensive
feature, variable output due to river ow and water management
constraints.
Furthermore, implementation of large hydropower projects has
been affected by the liberalisation and privatisation movement
throughout the world and nancing of these projects became a vi-
tal concern since the private sector involvement is quite limited in
this industry due to the high level of risk exposure whereas limited
nancial sources of governments cannot afford to put these pro-
jects into practice.
Consequently, the global shift in many countries a competitive
electricity market structure has led to the concern regarding how
the private sector, whose decision to make an investment are
shaped on nancial basis in contradistinction to the monopolistic
state approach, will be attracted to participate in hydropower pro-
jects. Experiences to date have proved that even though many risk
sharing and nancing models have been used in order to mobilise
private capital to the hydropower projects, the private sector parti-
cipation is still quite limited in this industry. Therefore, the main aim
of this article is to clarify the incentives mechanism for hydropower
projects within the Turkish electricity market structure and evalu-
ate the problems related to privately nanced large hydropower
projects, particularly in Turkey where only 25% of the technically
feasible hydropower potential has being developed so far.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
133
TEMZ VE SRDRLEBLR BR GELECEK N
HDROJEN ENERJS TEKNOLOJLER
Dr. Mustafa HATPOLU
UNIDO-ICHET (Birlemi Milletler Uluslararas Hidrojen
Enerjisi Teknolojileri Merkezi)
ZET
Hzl sanayileme ve makinalamann getirdii byk enerji
ihtiyac, snrl miktardaki petrol, doal gaz, kmr gibi fosil enerji
kaynaklarnn hzla tkenmesine ve artan fosil enerji kaynaklar
kullanm nedeniyle de sera gaz oluumunun artmasna ve
dolaysyla kresel snmaya, sonuta iklim deiikliine yol
amtr. Bu temel sorunlarn zm, en azndan kontrol altna
alnmas, fosil enerji kaynaklar yerine yeni birincil enerji kaynaklar
kullanlmasna baldr. Yenilenebilir enerji kaynaklar ve nkleer
enerji, alternatif birincil enerji kaynaklardr. Her zaman var olmayan
yenilenebilir enerji kaynaklarnn, mevcut olduklar zamanda
direkt kullanmndan artan enerjinin hidrojen veya elektrik olarak
depolanmas ile temiz ve ucuz enerji elde edilebilir.
Hidrojen enerjisi, yakt pilleri veya iten yanmal motorlar
kullanlarak temiz elektrik ve s enerjilerine dntrlp, her trl
ulam aralarnda, evsel kojenere birleik s+g sistemlerinde,
duraan sistemlerde emsallerinden ok daha yksek verimlerde
kullanlabilir.
KRESEL ENERJ TALEB VE YEN BR
ENERJ KAYNAI GEREKSNM
Gittike azalan fosil yakt kaynaklar, gittike artan kresel
enerji ihtiyac, lkelerin savalar yznden tehlikeye giren enerji
bamszlklar ve fosil yaktlardan kan sera gazlarnn neden
olduu kresel iklim deiiklii gibi byk boyutlu sorunlarn
ortasnda kalan insanolu kendisine bir k yolu bulmak
zorunda. Bu balamda lkelerin, yerine gre sahip olduklar tm
yenilenebilir enerji kaynaklarn (rzgar, gne, su, geotermal,
dalga, biyoktle), temiz kmr teknolojileri (gazlatrma) ve gelimi
nkleer teknolojilerini de harekete geirmesi gerekiyor. Fosil yakt
kaynaklarnn kullanlma oran zamanla azalrken, yukarda anlan
birincil enerji kaynaklarnn kullanm oranlar da giderek artacaktr.
Yenilenebilir enerji kaynaklar bir anlamda iklime bal, yani her
zaman mevcut deil. Mevcut olduklar zamanlarda onlardan
retilecek elektrik enerjisi dorudan kullanlabilir. htiya fazlas
olan veya gece retilip de (mesela rzgar enerjisinden) ebekeye
sat cazip olmayan (doruk saatlar dnda) enerji, ya elektrik
olarak aklerde ya da elektroliz yoluyla hidrojen olarak tplerde
depolanabilir.
ok yksek bir enerji depolama kapasitesine (Hidrojen:33.306
Wh/kg; Benzin:11.944 Wh/kg; Li-Ion Ak:180k Wh/kg; Ni-MH Ak:
80 Wh/kg) ve en haf, en temiz, kokusuz, renksiz, tatsz, zehirsiz
gibi zelliklere sahip olan hidrojen; fosil enerji kaynaklarnn
kimyasal dnm ile (petrol cracking, kmr gazlatrma, doal
gazn buharla reformasyonu), yenilenebilir enerji kaynaklarnn
kullanlmas (suyun elektrolizi, biyoktle gazlatrmas, biyoktle
fermentasyonu, biyofotoliz, fotoelektroliz) veya nkleer enerjiden
elde edilen s kullanlarak (suyun temolizi veya elektrolizi)
retilebilir. Hidrojenin depolama eitleri; gaz faznda (700 bara
kadar basnl tankta), sv faznda (-253 Cde tank iinde),
kimyasal/metal hidrr tanklarda olabilir. Otomotiv sanayi, yksek
basnl (700 bara kadar) zel tanklar tercih etmektedir.
Halihazrda, hidrojen enerjisi teknolojilerinin yaygnlamasnn
nndeki balca engeller; hidrojen retim maliyetlerinin fosil
yaktlardan yksek olmas, yakt pili maliyetlerinin henz
hedeenen seviyelere dmemi olmas ve hidrojen dolum
istasyonlar altyapsnn ok yetersiz olmasdr. Ancak, srdrlen
Ar-Ge almalar ve yatrmlar ile engeller ortadan kaldrlma
yoluna girmitir.
IEA verilerine gre, 2020 yl teknolojileri temel alnrsa ve byk
leklerde retilirse, hidrojenin ortalama retim maliyetleri; doal
gazn reformasyonu ile 1,1 USD/kg, kmr gazlatrmas ile 1,2
USD/kg, biyoktle gazlatrmas ile 1,7 USD/kg, nkleer s ile 2,11
USD/kg, rzgar elektrolizi ile 2,4 USD/kg, fotovoltaik solar elektroliz
ile 7,4 USD/kg dolaynda olacaktr.

Yakt pili dairesi. Hidrojen dairesi.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
134
Yakt pilleri modler bir teknoloji olup, alma scaklklarna gre
kullanma alanlar da deiir. PEM yakt pilleri dk scaklklarda
(50-100 C) alp daha ok ulam aralarnda kullanlrken, SO
(solidoksit) yakt pilleri yksek scaklklarda (600-1000 C ) ve byk
duraan sistemlerde kullanlrlar.
Yakt pilleri, enerjinin kullanld her yerde; kara, hava, deniz
aralar, uzay aralar, tanabilir aralar, yardmc g birimleri
(UPS), evsel ve duraan s+g sistemlerinde (CHP) kullanlrlar.
OTOMOTV UYGULAMALARI
Elektrikli mobilite; ak elektrikli, paralel ve seri hibrid ve hidrojen
yakt pilli ara teknolojilerinden oluur.
Seri hibrid aralar aslnda ak elektrikli aralardr. inde ayrca bir
fosil yaktl (benzin, dizel, doal gaz) iten yanmal motor vardr. Bu
motor tekerleklere mekanik g vermez, ancak ucuna balanm
bir elektro-generatr vastasyla elektrik retip ara iindeki Li-Ion
aky doldurur. Mekanik tahrik dorudan akden yaplr. Menzili,
630 km kadardr. rnek; Opel/Ampera.
Paralel hibrid aralarda hem ak, hem de fosil yaktl (benzin, dizel)
iten yanmal motor bulunur. Fazla g istemeyen dz yerlerde
mekanik tahrik dorudan akden yaplr. Fazla g isteyen yerlerde
fosil motor devreye girer. Menzili, benzinli aralar gibidir. rnek;
Toyota/Prius.
Ak elektrikli aralar Li-Ion tipi akleri kullanrlar. Son teknoloji Li-
Ion Polimer aklerin enerji depolama younluklar 180 Wh/kg, Li-
Ion Super Polimerin ise 230 Wh/kg dolayndadr.
Hidrojen yakt pilli aralar, hidrojenin ok yksek enerji depolama
kapasitesi (Hidrojen: 33.306 Wh/kg, Benzin: 11.944 Wh/kg)
nedeniyle uzun sr mesafesine sahiptirler. 4 kiilik bir hidrojen
yakt pilli otomobil; eer 350 bar basnl hidrojen tp kullanyorsa
480 km, 700 bar basnl hidrojen tp kullanyorsa 830 km yol
gidebilir. Hidrojen dolum sresi ise 3-5 dakikadr.
ticariletirilip dnya yollarnda komaya balayaca konusunda
bildirge yaynladlar.
EVSEL UYGULAMALAR
Birleik evsel s+g sistemleri (CHP = Combined Heat and
Power), doal gaz veya ehir gaz girii olan her meskende %
86 gibi ok yksek enerji verimliliklerinde kullanlabilir. Evin doal
gaz giriinin nne konulacak bir buhar reformatr ve ardna
konulacak bir PEM veya solid-oksit (SO) yakt pili sayesinde
toplam % 86 verimlilik elde edilebilir. PEM yakt pili kullanldnda
elektrik verimlilii % 35-40, CO
2
salm oran % 30 daha az olurken,
SO yakt pili kullanldnda elektrik verimlilii % 40-45, CO
2
salm
oran % 50 daha az olmaktadr. PEM yakt pilli birleik evsel s+g
sistemleri, 2011 ylnda devletin de mali destei ile Japonyada
evlerde kullanlmaya baland. SO yakt pilli birleik evsel s+g
sistemleri ise, 2013 ylndan itibaren Japonyada ve Almanyada
evlerde kullanlmaya balanacak.
Tablo 1. Yakt Pilli, Seri Hibrid ve Ak Elektrikli Aralarn
Karlatrmas
Hidrojen yakt pilli aralarn halen; performans, hidrojen depolama,
motorun soukta start (-30 C), sistem gvenilirlilii ve emniyeti
gibi sorunlar ticari anlamda zlm olup, yakt pili maliyeti ve
hidrojen altyaps kurulmas sorunlar zlmeye allmaktadr.
zellikle hidrojen dolum istasyonlar a kurma maliyeti olduka
yksektir.
2009 ylnda Brkselde toplanan nde gelen otomotiv reticileri;
Daimler, Toyota, Ford, GM/Opel, Honda, Hyundai, Kia, Renault/
Nissan, 2015 ylndan itibaren hidrojen yakt pilli otomobillerin
HONDA/FCX Clarity hidrojen yakt pilli otomobil ve 100 kW PEM yakt pili.
ICHET PROJELER
Hi bir kar amac gtmeden, sadece gelecein en temiz yakt
hidrojen enerjisi teknolojilerinin bata Trkiye olmak zere
gelimekte olan lkelerde yaygnlatrlmas misyonunu stlenen
TOSHIBA / PEM yakt pilli evsel birleik s+g sistemi ( CHP ).
Hidrojen yakt pilli Golf-Cart.
Hidrojen yakt pilli scooter.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
135
Yerli elektrolizr.
Hidrojen dolum ve
retim istasyonu
(Hali).
SOFC s+g sist.
Ar-Ge projesi.
Y.E.+Ak+H
2

MotoCaravan
PEM yakt pili
entegrasyonu. Yeni Delhi H
2
Motorlu 3-Tekerlekli projesi.
Hidrojen yakt pilli gemi.
Hidrojen yakt pilli bot.
Bozcaada Hidrojen Adas projesi.
Yakt pili
Ar-Ge projesi.
Y.E.+H2
Mobil Ev PEM.
Hidrojen iten yanmal motorlu + akl hibrid otobs.

Hidrojen yakt pilli UPS (DO). Hidrojen yakt pilli forklift.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
136
Hidrojen iten yanmal motor gelitirilmesi.
ICHET analitik test ve yakt pili test laboratuvarlar.
ICHET, konferans, toplant, altay, yaz okulu, seminer gibi eitli
faaliyetlerin yannda, byk ounluu Trkiyede olmak zere ok
sayda uygulama ve Ar-Ge projesi yrtmektedir.
SUMMARY
Large energy demand emanated from rapid industrialization and
mechanization has led to rapid depletion of fossil energy sources
like petroleum, natural gas, coal, and increase of greenhouse
gases formation, and thus, global warming which has resulted in
climate change. The solution of these fundamental problems, or at
least getting under control, depends on utilization of new primary
energy resources instead of fossil energy sources. Renewable
energy sources and nuclear energy are alternative primary energy
sources. Clean and cheaper energy can be generated through
storing of excess renewable energy sources as hydrogen and
electricity when they are available,
Hydrogen energy can be used in all kinds of transportation vehicles,
residental combined heat & power systems, stationary systems at
much higher efciencies than its comparables by converting it to
clean electric and heat energies through fuel cells and internal
combustion engines.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
137
TRKYEDE ISIL VE ELEKTRK ENERJS AISINDAN GNE ENERJS
SEKTRNN GELM VE BUGNK DURUMU
Prof. Dr. Necdet ALTUNTOP
Erciyes niversitesi Mhendislik Fakltesi
Makina Mhendislii Blm
ISES-Uluslararas Gne Enerjisi Dernei Trkiye
Blm-GUNDER
Ar. Grv. Doan ERDEMR
Erciyes niversitesi Mhendislik Fakltesi
Makina Mhendislii Blm
ZET
Trkiyede gne enerjisi, 1970li yllarn sonundan itibaren bir
sanayi kolu olarak ortaya kmtr. Gne enerjisinin ok eitli
uygulama alanlar olmakla birlikte, gnmzde uygulama alanlar
olarak sl ve PV elektrii n plana kmtr.
Trkiyede zellikle sl uygulamalar n plandadr. Gne
enerjisinden elektrik retimi, Trkiyede uzun zamandan beri ihmal
edilmi olmakla birlikte, yeni YEK-Yenilenebilir Enerji Kanunu ile
2013 yl sonuna kadar 600 MW gne elektrii retim sisteminin
kurulmas ve bu elektriin 10 yl sre ile satn alma garantisini
vermitir. Bu almada, belirtilen konular ile ilgili olarak, dnyada ve
Trkiyede, meydana gelen gelimeler hakknda bilgi verilecektir.
Anahtar Kelimeler; Gne Enerjisi Isl Uygulamalar, Gne
Elektrii, YEK Kanunu
1. GR
Gne enerjisinin deiik yntemler ile ok farkl kullanm alanlar
olmakla birlikte, Trkiyede, en yaygn olan scak su retimidir.
Trkiyede, 1970lerin sonunda balayan retim gittike artmtr.
2000li yllarda, Trkiye su stma iin kullanlan gne kolektrlerinin
retiminde dnyada nc, kullanmnda ise drdnc duruma
gelmitir. Trkiyede, gneli su stma sistemlerinin retimi ve
kullanm, yllar iinde dalgal bir seyir izlemitir. Bu durumun
sebepleri ise;
a) Fosil yakt yatlarndaki gelimeler,
b) Dviz kurlarndaki gelimeler,
c) Gne enerjisi sistemlerinin ve bu sistemlerin imalatnda
kullanlan ham maddelerin yatlarnda meydana gelen
deimeler (alminyum, bakr, elik vb.),
d) Fosil yakt yatlarna hkmetlerin TV, KDV, vb. deerlerin
oranlarn deitirme ile yaptklar deiikliklerdir.
2001 ylnda Trkiyede yaanan ekonomik kriz ile dviz yatlar
ile yakt yatlarnda meydana gelen ykseliten dolay, Trkiyede
retim, i ve d satta byk artlar olmutur.
2001 ekonomik krizinden nce, devlet sbvansiyonu ile dk yata
satlan LPG, dnya yatlarnda satlmaya balanmas ile gne
enerjisini n plana kartmtr. Trkiyede gne kolektrlerinin i
piyasa satlar ok artmtr.
Trkiye ve dnya genelinde, byk miktarda retici olan lkelerin
gne kolektr retim miktarlar ekil 1de grlmektedir[1].
2. GNE KOLEKTR RETMNDE TRKYENN
YER
Dnya genelinde sl uygulamalar iin gne kolektrlerinin
kullanm, gne kua olarak adlandrlan gney ve kuzey yarm
krelerde 2545 enlemleri arasnda yer alan lkelerde (Yunanistan,
spanya, Portekiz, Kbrs, srail, Trkiye, Hindistan, in, Japonya,
ABD, Avustralya, Yeni Zelanda, Gney Afrika gibi) kullanm en
uygundur. Trkiyenin orta ve gney ksmlarnn oluturduu
2/3lk blm, ok yksek oranda gne nm almaktadr.
ekil 1de, dnya genelinde gne kolektr retiminde lkelerin
paylar grlmektedir. ekilde grld gibi, in en byk
retici ve kullanc durumundadr. inden sonra ikinci byk
kullanc ABDdir. ABDnin gne kolektr kullanmnda en byk
pay yzme havuzu su stma kolektrleri alr. Trkiye nc
sradadr. Trkiyenin retiminin tmne yaknn dzlemsel gne
kolektrleri oluturmaktadr. ekil 1de, dnya genelinde en byk
gne enerjisi kullanclar nfusu ok olan lkeler gibi grlmekle
birlikte, lkelerde kii bana gne enerjisi sistemlerine sahip olma
oranna bakldnda; srail, Yunanistan, Avusturya gibi lkeler
n plana kmaktadr. Gne nmndan sl enerji elde etmek
iin kullanlan kolektrler, yap ve fonksiyonlar asndan ayr
ekilde adlandrlmaktadr. Bunlar;
a) Dzlemsel gne kolektrleri,
b) Vakum tpl gne kolektrleri,
c) Camsz (st rtsz yzme havuzlar iin) gne kolektrleridir.
Vakum tpl gne kolektrleri lkemize de son yllarda gittike
artan oranda ithal edilmektedir.
3. TRKYEDE GNE KOLLEKTR PAZARI
Trkiyede, 1970li yllarn sonlarndan itibaren faaliyet gsteren
ve dnya apnda nemli bir bykle ve kapasiteye ulam
olan gne enerjisi sistemlerini reten bir sanayi kolu mevcuttur.
ekil 1. 2009 yl sonu itibari ile lkelerin sahip olduklar her trl gne
kolektr miktarna gre lkelerin gneten elde ettikleri enerji miktarlar
grlmektedir [2].
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
138
Trkiyede, ounluu Anadolu, Akdeniz, Ege blgelerinde
younlam olmakla birlikte irili ufakl 150 civarnda retici
rma bulunmaktadr. Bu rmalarn iinde yllk 500 bin m
2
retim
kapasitesine sahip, dnyada ilk sralarda yer alan rmalar da
mevcuttur. Trkiyede retilen gne kolektrlerinin tmne
yakn dzlemsel gne kolektrdr. Son yllarda, ksmen yerli
vakum tpl gne kolektr retimi de balamtr. Bu retim
yakn bir tarihte tmyle yerli retim haline gelecektir. Trkiyede
retilen dzlemsel gne kolektr miktarnn yllara gre deiimi
ekil 2de grlmektedir. Trkiyede retilen dzlemsel gne
kolektrnn her yl % 5-10luk ksm yurt dna ihra edilmektedir.
Trkiyede satlan gne kolektr says 2004 ylnda zirve
yapmtr. Dviz kurundaki artn tersine dnmesi, doal gazn
ucuzlatlmas ve yaygnlamasnn 2004 ylndan sonra gne
enerjisi sistemlerinin satlarnn dmesine sebep olduu
grld. 2008, 2009 ve 2010 yllarnda dler ekonomik krizin
etkisi ile ok keskin olmutur[3][4].
PV elektriinin 2/3 bata spanya ve Almanya olmak zere Avrupa
lkelerindedir. Dnya genelinde ve Trkiyede, kullanm en yaygn
olan gne pili tr ekil 4te grld gibi, birinci jenerasyon
olarak adlandrlan silikon esasl gne pilleri olup, pazar pay % 83
civarndadr. Trkiyede, bulunan PV sistemleri genellikle ebekeye
bal olmayan, trak sinyalizasyonu, haberleme, baz istasyonu,
erken uyar sistemleri, katodik koruma sistemleri, denizcilik aralar
gibi elektrik ebekesinin olmad yerlerdeki uygulamalarda
kullanlmaktadr. Kurulu PV elektrii kapasitesi tahminen 7-8 MW
civarndadr[1,5,6].
ekil 2. Trkiyede satlan dzlemsel ve vakum tpl gne kolektr
miktarlarnn yllara gre deiimi (m) [4].
ekil 3. Dnya genelinde, enerji tketim blgelerinde PV elektriinin
retimindeki gelime[2].
ekil 4. 2009a kadar tesis edilen PV sistemlerinde kullanlan
modllerinin tipleri ve oranlar[6], paylar ve paylarnn deiimi.
648000 654000
790500
838750
997250
945000
915500 914400
816000
596250
641250
648000
654000
790500
838750
993250
930000
885500
864400
741000
506250
531250
0
200000
400000
600000
800000
1000000
1200000
2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010
M
i
k
t
a
r

(
A
d
e
t
)

Yllar
Toplam Satlan Kollektr Miktar
thal
Yerli
Trkiyede gne enerjisi sistemlerinin satnda 2004 ylna kadar
olan art ve geliim, birok inli ve Avrupal rmann Trkiye
piyasasna olan ilgisini artrmtr. Bunun sonucunda bu lkelerden
olan rmalar Trkiye piyasasna daha ok vakum tpl gne
kolektr satmaya balamlardr. ekil 2de grld gibi, 2004
ylnda 4 bin m
2
olan bu sistemler, 2010 ylnda ok hzl artarak
110 bin m
2
ye kmtr. Trkiye, dnya genelinde byk bir gne
kolektr reticisi iken gittike retim azalmakta, ithalat artmaktadr.
thalat, pazarn % 15-20sine ulamtr. Talebin artmasndan dolay
baz yerli reticiler bu sistemlerin retimine balamtr. ekil 2de
grld gibi, 2004 ylndan beri gne enerjisi sistemlerinin
retiminde meydana gelen dler sonucunda, baz retici rmalar
ya sektrden kmakta ya da sektr deitirmektedir. Baz rmalar,
Uzakdoudan vakum tpl kolektr ithalats olmulardr[4].
Trkiyede mevcut durumda 18 milyon m
2
civarnda alr durumda
dzlemsel gne kolektr bulunmaktadr. 2008 ylnda ulalan bu
rakam artk sabitlenmitir. Bu sistemler Trkiyenin enerji ihtiyacnn
karlanmasnda nemli bir yer tutmaktadr. Bu sistemlerin Trkiyeye
ekonomik katks petrol yatlarna bal olarak deimekle birlikte,
gnmzde 700-800 milyon $/yl civarndadr.
4. DNYADA VE TRKYEDE FOTOVOLTAK (PV)
SSTEMLERDE GELMELER
Gne elektrii ve zelliklede PVden elektrik retimi dnya
genelinde ok hzl bir ekilde artarak bymektedir. 1998den
2008 ylna kadar dnya genelinde PV elektrii reten sistemlerin
kurulu kapasitesi ekil 3te grld gibi % 1530luk bir byme
gstermitir. Dnya genelinde toplam PV elektrii kurulu kapasitesi
2008 yl sonu itibari ile 14.730 MWdr. Dnya genelinde alan
4.1. Dnyada PV Kapasitesindeki Gelimeler
Kresel snma ve evreci basklar sebebi ile, bata Avrupa
Birlii lkeleri olmak zere dnya genelinde, yenilenebilir
enerji kaynaklarnn kullanm gittike artmaktadr. Bu artta
AB lkelerinden zellikle, Almanya, spanya, ngiltere, talya,
Danimarka ba ekmektedirler. ekil 5te, 2000 ve 2011 ylnda
AB lkelerinde kullanlan deiik tr enerjilerin miktarlar ve
toplam iindeki paylar grlmektedir. 2000 ylnda ABde toplam
elektrik kurulu gcnn deeri (byk hidrolik santraller dahil) %
23 iken, 2011 ylnda bu oran % 31e k olup, geliim eilimi
art ynndedir. ekil 6, AB lkelerinde 1995ten 2011e kadar
yeni kurulan deiik kaynakl enerji santrallerinin kapasiteleri ve
kurulduklar ylki toplam kapasitedeki oranlar grlmektedir.

ekil 5. Avrupa Birlii lkelerinde 2000 ve 2011 yllarnda kullanlan
enerjinin miktar ve toplam iindeki oranlarn deiimi.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
139
enerjisi retimi iin kullanlacak makine ve tehizatn yerli olmas
halinde gne elektriinin yatnn % 20 daha fazla olmas imkan
getirilmitir. Yeni YEK Kanununun en orijinal ksmlarndan biri bu
olmutur. Trkiyede, PV panel retimi iin biri 12 MW, dieri 13
MW retim kapasitelerinde iki laminasyon (montaj) tesisi mevcuttur.
Bu tesisler hazr PV hcrelerini alarak, bunlar PV panel haline
getirmektedirler. EE tarafndan yaplan Trkiye gne enerjisi
potansiyelini belirleme almalarnda, 1.650 kWh/m
2
den yksek
nm alan blgelerin belirlenmesi almalar yaplmtr. Yaplan
hesaplara gre, uygun blgelerin gne elektrii retiminde
kullanlmas durumunda, 440-495 GWp kurulu PV gc ve ylda,
638-718 milyar kWh elektrik enerjisi retilebilecei belirlenmitir.
Trkiyede, kurulu elektrik g sisteminin yaklak 42 GW ve yllk
retiminde yaklak olarak 200 milyar kWh olduu dnlrse,
Trkiyenin ihtiyacnn kat ekonomik gne elektrii potansiyeli
mevcuttur[3].
30 Aralk 2010 tarihinde yasalaan yeni YEK-Yenilenebilir Enerji
Kanunu erevesinde, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl, 2013
yl sonuna kadar Trkiyede 600 MWlk gne PV elektrii
sistemi kurulmasna karar vermitir. Bu sistemlerin ne kapasitede
ve nerelerde kurulaca Bakanlk genelgesi ile yaynlanmtr.
Tablo 1de, PV elektrii sistemlerinin kurulaca iller ve bu iller
iin tahsis edilen kapasiteler grlmektedir. Trkiye iin, 600
MWlk PV elektrii sistemlerinin kurulumu, balang iin heyecan
vericidir[7].
ekil 6. AB lkelerinde kullanlan deiik enerji kaynaklarnn toplam
iindeki paylar ve paylarnn deiimi.
Bu tablodan da grld gibi, PV elektrii kapasitesi yeni kurulan
kapasitelerin yarsna yaklam olup srekli olarak artmaktadr.
ekil 7de sadece 2011 ylnda kurulan yenilenebilir elektrik enerjisi
kapasite ve oranlarnda grld gibi PV elektriinin toplam
kapasite iindeki pay % 47ye kmtr. 2011 ylnda yeni kurulan
yenilenebilir enerji kaynaklarnn kapasiteleri dikkate alndnda,
PV elektrii kapasitesinin toplam kapasitenin % 66sn oluturduu
ekil 8de grlmektedir. AB lkeleri temiz enerji kaynaklarnn
kullanmnda kararllk gstermektedir.
ekil 7. AB
lkelerinde 2011
ylnda yeni kurulan
elektrik santrallerinin
kaynana gre
kapasiteleri ve
oranlar.
ekil 8. AB
lkelerinde 2011
ylnda kurulan
yenilenebilir kaynakl
elektrik santrallerinin
kapasiteleri ve toplam
iindeki paylar.
4.1. Trkiyede PV kapasitesindeki gelimeler
Trkiye, gne enerjisinin sl uygulamalardaki hzl geliim
ve yaygn kullanmna tezat olutururcasna, sl yollardan ve
fotovoltaik yollardan gne elektriinin retilmesi konusunda,
ok yava bir geliime sahiptir. 2005 ylnda karlan 5346 sayl
YEK-Yenilenebilir Enerji Kanunu, genel olarak, tm yenilenebilir
enerji kaynaklarn kapsar gibi grnmesine ramen, ierik olarak
sadece rzgar enerjisinin nn am bir kanundu. Bu kanunda
29/12/2011 tarihinde 6094 sayl kanun ile eski kanun metni tm
yenilenebilir enerji kaynaklarnn nn amak iin yenilendi. Yeni
kanun ile yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektrik enerjisine
farkl tarifeler getirildi. Ayrca yenilenebilir kaynaklardan elektrik
Tablo 1. Trkiyede llere Gre Tesis Edilmesi Kararlatrlan PV
Elektrii Toplam Kapasiteleri[7]

e
h
i
r
l
e
r
P
V

k
a
p
a
s
i
t
e
l
e
r
i

(
M
W
)

e
h
i
r
l
e
r
P
V

k
a
p
a
s
i
t
e
l
e
r
i

(
M
W
)

e
h
i
r
l
e
r
P
V

k
a
p
a
s
i
t
e
l
e
r
i

(
M
W
)
Konya-1 46
Nide-Nevehir-
Aksaray
26 rnak 11
Konya-2 46 Kayseri 25 Adana-Osmaniye 9
Van-Ar 77 Malatya-Adyaman 22 Mu 9
Antalya-1 29 Hakkari 21
Siirt-Batman-
Mardin
9
Antalya-2 29 Mula-Aydn 20 Sivas 9
Karaman 38 Isparta-Afyon 18 Elaz 8
Mersin 35 Denizli 18 anlurfa-Diyarbakr 7
K.Mara-
Adyaman
27 Bitlis 16 Erzurum 5
Burdur 26 Tunceli-Bingl 11 Erzincan 3
5. RDELEME VE SONULAR
Trkiyede gne kolektr retimi asndan ok byk bir retim
kapasitesi mevcuttur. Bu potansiyele karlk olarak, bu sistemlerin
kullanm asndan da, ok byk bir potansiyel mevcuttur. Yksek
retim kapasitesine sahip olan sektr, son yllarda bu kapasiteyi
deerlendirememektedir. Sknt yaayan sanayiciler baka retim
alanlarna kaymakta veya reticilii brakarak sadece ithalat ve
pazarlama yapan rmalara dnmektedir.

Trkiyede gne enerjisinden su stma sektr, son yllarda
gittike artan oranda Uzakdou (in) kaynakl ithal rnlerin
basks altndadr. in devletinin ihracat konusunda salad zel
ve yksek destekleri arkasna alan inli rmalar, lkemizde her yl
% 50-% 100 gibi katlayan oranlarda satlarn artrmaktadr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
140
Bu konuda devletimizin st makamlarna gereken bilgiler
verilmesine ramen sektrn ok dank ve lobi gcnn
olmamasndan dolay, yaplan giriimlerden nemsenecek herhangi
bir sonu alnamamtr. Sektrde meydana gelen retim kayb,
pazar klmesi, niteliksiz rnlerin lkeye girmesi gibi konularn
nlenebilmesi iin devlet kurumlarnn konu ile ilgilenmeleri ve
gereken tedbirlerin alnmas gerekmektedir.
Trkiye gne elektrii sistemlerinin kurulumu ve iletilmesi konusunda
ok ge adm atm olmakla birlikte, 2013 yl sonuna kadar 600
MWlk gne elektrii sisteminin kurulmas konusundaki balang
heyecan vericidir. Gne pili konusunda, yerli retimin olabilmesi
iin, 2013 ylndan sonra, neler olabileceinin ve kapasitelerinin ne
olacann imdiden aklanmas gerekmektedir.
KAYNAKLAR
[1] Altuntop N. and Erdemir D.,Trkiye de, gne enerjisi
sektrnn geliimi ve bugnk durumu, Irenec-11
symposium proceedings, 2011 stanbul.
[2] http//:www.epia.org
[3] http//:www.eie.gov.tr
[4] Trkiye ie ve Cam Sanayi A.., 2011.
[5] http://www.yole.fr/
[6] http://www.gtz.de/en/weltweit/europa-kaukasus-zentralasien/
turkei/31009.htm
[7] 6094 sayl YEK kanun ve bu kanun erevesinde yaymlanan
28022 say ve 11 Austos 2011 tarihli Bakanlk teblii, 2011,
Ankara.
SUMMARY
Solar energy, has become an industry sector since the end of
the 1970s in Turkey. Main development areas are thermal and
solar electric areas. Manufacturing of the solar energy systems
which are used to get thermal energy have generally increased,
although it has changed over years. Positive developments are
expected to be in this area in the near future due to the expansion
of the production of electricity from the PVs by the YEK law
which is enacted in 2005, change in the YEK law in 2010 and the
new incentives for PV power generation. In this study, profound
knowledge will be given about the manufacturing, using, importing
and exporting thermal applications of solar energy systems.
Key Words: Solar Energy, Thermal Applications, PV Electricity,
YEK Law
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
141
ENERJ PYASASI DZENLEME KURUMUNCA YRTLEN KAMULATIRMA
ALIMALARI HAKKINDA GENEL BR DEERLENDRME
Nee LEBLEBC
Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu
ZET
Bu bildiri; elektrik, doal gaz ve petrol piyasasnda faaliyet gsterecek
zel hukuk tzel kiileri tarafndan kurulmas planlanan enerji tesisleri
iin gerekli olan tanmazlarn Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu
(EPDK) tarafndan kamulatrlmas almalar hakknda genel bir
deerlendirme yaplmas amacyla hazrlanmtr.
1. GR
4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu elektrik piyasasnda retim
ve/veya datm faaliyetleri iin, 4646 sayl Doal Gaz Piyasas
Kanunu ise bu kanunda ngrlen faaliyetlerin gerektirmesi
halinde 2942 sayl Kamulatrma Kanunu hkmleri dorultusunda
EPDKca kamulatrma yaplacan ifade etmektedir. 5015 sayl
Petrol Piyasas Kanununda da, bu kanun kapsamndaki tesisler iin
gerekli arazi, arsa ve binalara ilikin hak ve mlkiyet edinimlerinin
ncelikle anlama yoluyla yaplmasnn esas olduu, raneri,
lisansl depolama tesisi, iletim hatlar ile Kurumca belirlenecek
ileme tesislerine ait edinimlerin ise Kamulatrma Kanununda
belirtilen esaslar dahilinde kamulatrma yoluyla da yaplabilecei
hkm bulunmaktadr.
EPDKca yrtlen kamulatrma almalarnn deerlendirilmesi
amalanarak hazrlanan bu bildiride; ilk olarak kamulatrma kavram
irdelenmi, mlkiyet hakk ve kamu yarar ile ilikisi vurgulanmtr.
Daha sonra, EPDK tarafndan ynetilen sre ve uygulamalar
sonucunda ortaya kan durumlar nda kamulatrma
almalarnn kapsam gzler nne serilmitir. Sre ynetimi ve
uygulama aksaklklar asndan deerlendirilmesi hedeenerek
konunun acele kamulatrma, tanmaz deerleme ve dolaysyla
kamulatrma gibi zellikli alanlarna deinilmeye allmtr.
2. ENERJ PROJELER N TAINMAZ EDNMNN
UYGULAMA ARALARI
Her tr kalknma projesinin gerekletirilmesinde olduu gibi enerji
projelerinde de ihtiya duyulan arazilerin elde edilmesi byk
nem tamaktadr. Sz konusu tesislerin kurulaca yerlerin
salanmas genelde devlete benimsenmi aktif bir tanmaz
ynetim politikas ile mmkndr. Ancak lkemizde byle bir
dzenleme henz tam anlamyla yaplmad iin, projeler iin
ihtiya duyulan tanmaz edinilmesi gayretleri kendi iinde bir
btnlkle srdrlememektedir[1].
Bu kapsamda; enerji projeleri iin gerekli olan tanmazlarn
mlkiyet durumlarna gre deiiklik gsteren arazi temini
ilemlerinin EPDK tarafndan yrtlmesi gndeme gelmektedir.
Enerji projeleri iin tanmaz edinimi uygulama aralarn; satn
alma, kamulatrma, irtifak hakk tesisi, kiralama, devir, tahsis
olarak sralamak mmkndr. Buna gre; zel mlkiyete ait olan
tanmazlarn satn alnmas veya kamulatrlmas, hazineye ait
veya devletin hkm ve tasarrufu altnda bulunan tanmazlarda
irtifak hakk tesis edilmesi veya kiralama yaplmas, dier kamu tzel
kiileri ve kurumlarna ait olan tanmazlarn devri, orta mal nitelikli
tanmazlarn tahsis amac deitirilerek irtifak hakk tesis edilmesi,
ormanlk alanlarda irtifak hakk tesisi ilemleri sz konusu olmaktadr.
3. ENERJ PROJELER N BR TAINMAZ EDNM
ARACI OLARAK KAMULATIRMA
darenin kamu yarar dncesiyle ve kamu gcne dayanarak,
karlk parasn pein vermek artyla bir tanmaz zorla
yani mal sahibinin rza ve onayna baklmakszn edinmesi
olarak tanmlanan kamulatrma; Anayasann 35inci ve 46nc
maddelerinde dzenlenen hkmler gereince, mlkiyet hakk
zerine kamu yararna bir snrlama konulmasn gerektirmektedir.
Bu zellii nedeniyle, toplum dzeni zerinde byk bir etkiye sahip
olan kamulatrma ilemi, tanmazlarn enerji projeleri amal
edinilmesinde en nemli ara olarak deerlendirilmektedir.
Kamulatrma Kanununun 1inci maddesinde, zel kanunlarna
dayanlarak gerek ve zel hukuk tzel kiileri adna yaplacak
kamulatrmalarda da bu kanun hkmlerinin uygulanaca
belirtilmektedir. Kanun maddesinin bu hkm, elektrik, doal gaz ve
petrol piyasalarn dzenleyen kanunlara dayanlarak lisans sahibi
zel hukuk tzel kiileri adna EPDKca yaplan kamulatrmalarda
uygulama imkan bulmaktadr. Bu kapsamda, EPDK tarafndan
kamulatrlan tanmazn mlkiyetinin Hazineye, kullanma
hakknn kamulatrma bedelini deyen lisans sahibi tzel kiiye
ait olmas esastr. Elektrik datm lisans sahibi zel hukuk tzel
kiileri adna yaplan kamulatrmalarda ise, tanmazlarn Trkiye
Elektrik Datm A.. adna tescili sz konusu olup yeni datm
tesisleriyle ilgili yaplan kamulatrmalarn gerektirdii kamulatrma
bedelleri ile dier giderler tarifeler yoluyla geri alnmaktadr.
3.1. Mlkiyet Hakk, Kamu Yarar ve Toplum Yarar Kavramlar
Mlkiyet, sahibine hukuk dzeni erevesinde sahip olduu ey
zerinde diledii gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma
yetkisi veren bir ayni haktr. u halde mlkiyet, eya zerinde
hukuk dzeninin izdii snrlar iinde kalmak kaydyla kiiye en
geni yetkileri salamaktadr. Kamulatrma ise, mlkiyet konusu
eyin elde bulundurma yetkisine son veren bir uygulamadr.
Malikin mlkiyet hakkna kamu yarar amacyla ve eitli sebeplerle
kamulatrma yapmak suretiyle son verilebilir. Kamulatrma,
mlkiyet hakkna getirilmi bir kanuni snrdr. Kamulatrma
mlkiyet hakknn zne dokunmakta ve tamamen ortadan kaldrc
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
142
bir nitelik tamaktadr. Kamulatrma ile her ne kadar tanmaz
zerindeki mlkiyet hakk ortadan kalksa da hak bakmndan
tanmaz malikinin bir kayb olmamaktadr. nk tanmazn
bedeli kendisine pein denmek durumundadr[3].
Kamu yarar ise balca iki anlam ile deerlendirilir. Bunlardan
birincisi, kamu yararnn hukuki, teknik ve dar anlamdr. Dieri ise,
bu kavrama verilen geni, siyasal ve ideolojik anlamdr. Hukuki,
teknik ve dar anlamda kamu yarar; mlkiyet hakknn snrlarnn
belirtilmesinde ve bu hakkn zne yaplacak mdahalelerde bir l
olarak kullanlr. Siyasal, ideolojik ve geni anlamda kamu yarar ise,
ynetim hukuku erevesini amakta ve anayasalarn dayand
siyasal ve toplumsal ilkelerle ilgili bir ierik kazanarak bizi toplum
yarar kavramna gtrmektedir. Toplum yarar ise en geni anlamda
toplumun varln srdrebilmesine ilikin karlarn tmdr. Yani
lkede yaayan tm insanlarn ortak karn anlatr[4].

Maln asl sahibi olan zel kiinin iradesine baklmakszn
gerekleen bir zor alm hareketi olan kamulatrma sz konusu
olduunda kamu yarar ile zel kar kar karya gelmekte ve
kamu yararna stnlk tannmaktadr. yle ki, kamu yararnn
gerekletirilmesi iin zel kar feda edilmekte, belli bir tanmaz
zerinde zel mlkiyet kaldrlarak, daha sonra kamu yarar
amacna tahsis edilmek zere, o tanmaz ynetim mallar arasna
sokulmaktadr[5].
3.2. EPDKca Ynetilen Kamulatrma Sreci
Enerji tesisleri iin gerekli olan ve her geen yl artan sayda
tanmazn, EPDK tarafndan mlkiyetlerinin ksmen veya tamamen
kamulatrlarak veya belirli bir derinlii veya ykseklii zerinde
kamulatrma yoluyla irtifak hakk kurularak elde edilmesi sz konusu
olmaktadr. Tanmazlarn tapuda kaytl olup olmamas durumuna
gre deien ilem aamalar, acele kamulatrma veya satn alma
usulnn tercih edilmesi durumlarna gre de eitlenmektedir.
Sz konusu srecin EPDK tarafndan ynetilmesinde, lisans sahibi
zel hukuk tzel kiileri ile koordinasyon ierisinde bulunulmas
amalanmaktadr. Bu kapsamda; kymet takdir ve uzlama
komisyonlarnn kurulmas, lzum karar ve/veya kamulatrma
kararlarnn alnmas, avukatlara vekalet verilmesi, bilgilendirme ve
uzlama toplantlarnn yaplmas vb. aamalar EPDK tarafndan
gerekletirilirken, kamulatrma planlarnn ve zilyetlik tutanaklarnn
hazrlanmas, kymet takdir raporlarnn dzenlenmesi, davalarn
almas ve sonlandrlmas vb. aamalar ise lisans sahibi tzel
kiiler tarafndan yrtlmektedir. Adres aratrmas yaplmas,
tebligatlarn hazrlanmas, tebligat ve dava srecinin takibi ve
kontrol gibi konularda ise ortak almalar yrtlmektedir.
Elektrik Piyasas Kanunu ile Petrol Piyasas Kanununda
kamulatrma kararlar kamu yarar karar yerine geer ifadesi yer
almakta iken Doal Gaz Piyasas Kanununda lzum karar kamu
yarar karar yerine geer hkm bulunduundan, eer doal
gaz piyasas faaliyeti iin gerekli olan tanmazlar sz konusu
ise, lisansn alnmasn takiben zel hukuk tzel kiisi tarafndan
EPDKya bavuruda bulunulmas halinde ncelikle kamu yarar
karar yerine geen lzum karar alnmaktadr. Lzum kararlar ve
kamulatrma kararlar EPDKnn temsil ve karar organ olan kurul
tarafndan alnmakta, takip eden ilemler Kamulatrma Dairesi
Bakanl tarafndan yrtlmektedir.
30/09/2004 tarihli ve 25559 sayl Resmi Gazetede yaymlanan
Bakanlar Kurulu Karar dorultusunda, EPDKca yaplacak
kamulatrmalarda Kamulatrma Kanununun 27nci maddesi
hkmleri dorultusunda acele kamulatrma uygulanmas
mmkn olmaktadr. Tesislerin kurulabilmesi iin gerekli olan
arazinin kullanmna yasal olarak imkan salamas ve inaata
balama zamann ksaltmas gibi nedenlerle lisans sahibi tzel
kiilerce tercih edilen acele kamulatrma usul, bu nedenle
EPDK kamulatrma almalar kapsamnda yaygn olarak
uygulanmaktadr. te yandan; lkemiz elektrik datm ebekesinin
zelletirilmesi ile oluturulan 21 blgede kurulan lisansl zel
hukuk tzel kiilerinin elektrik datm faaliyetleri iin gerekli olan
tanmazlarn da EPDK tarafndan kamulatrlmas sz konusu
olmaktadr. Datm lisans sahibi tzel kiilerce yeni datm
tesisleriyle ilgili yaplan kamulatrmalarn gerektirdii kamulatrma
bedelleri ile dier giderlerin tarifeler yoluyla geri alnacak olmas,
ok gerekli olan haller dnda acele kamulatrma uygulanmas
yoluna gidilmesinin tercih edilmemesine neden olmaktadr[6].
Kamulatrma ileminin en nemli unsurlarndan birisi olan
deerleme, tanmazlara objektif ve bilimsel olarak deer
verilmesini gerektirmektedir. Tanmaz kamulatrlan hak
sahipleri asndan olduu kadar kamulatrma srecini yneten
idareler asndan da nem tayan tanmaz deerlemenin,
tanmazlarn deerinin gvenli ve adil olarak belirlenmesi
esasna dayanarak, uzmanlk ve deerleme yntemleri ynnden
standartlatrlarak gerekletirilmesi gerektii dnlmektedir[7].
Bu amala; EPDK tarafndan gelitirilen bir rnek ekillerde
tanmaz deerleme usul ve esaslar belirlenmi olup, deerleme
raporlarnn bu rneklere gre hazrlanmas talep edilmektedir.
Acele kamulatrma uygulamasnda; el koyma kararlar ile inaata
balanlp arazi yaps deitirilmeden nce arazi deerini etkileyen
unsurlarn tespiti, asliye hukuk mahkemelerinin grevlendirecei
bilirkii kurulu tarafndan belirlenen bedellerin karlatrlabilmesi
ve bedeller arasnda ok fark bulunmas halinde Kamulatrma
Kanununun 10uncu maddesine gre ileride alacak davalarda
savunmaya esas olarak kullanlabilmesi asndan nem tayan
deerleme raporlarnn lisans sahibi tzel kiiler tarafndan ilgili
uzman kii, kurum ya da kurululardan temin edilmesi gndeme
gelebilmektedir.
Satn alma usul ile kamulatrmada izlenen yol, kamulatrma
bedellerinin belirlenmesine zel nem kazandrmakta ve mahkeme-
ye gitmeden tanmaz malikleri ile bedel zerinde uzlama
olasln artrmaktadr. Bu amala, bilimsel esaslara uygun olarak
ve konuyla ilgili uzman kiilerce hazrlanan kymet takdir raporlar
EPDK tarafndan kontrol edilmekte ve tanmazlar kamulatrlan
kiilerin zarara uratlmamalar esasna dayanarak, adil bedel
zerinden deerlendirme yaplmasna zen gsterilmektedir. Ancak;
kamulatrma yoluyla irtifak hakk kurulan alanlarn kamulatrma
bedellerinin genellikle ok dk olmas nedeniyle, uzlama
salanamad, uzlama saland halde tapuda fera verilmedii
veya maliklere ulalamad iin dava ald hallerde kamulatrma
bedellerinden fazla mahkeme masraarnn ortaya kmas sz
konusu olmaktadr. Ayrca; gzergah boyunca devam eden, enerji
nakil hatt, iletim kanal, doal gaz datm hatt, petrol iletim hatt
vb. gibi tesisler iin gerekli olan tanmazlarn kullanm biimlerine
dolaysyla deerlerine etkileri, tm gzergah dikkate alndnda
kamulatrma deerlerindeki deikenlik, tapu ve nfus kaytlar ile
adres aratrmas asndan genellikle birden ok yerleimi kapsayan
veri tabanlarna ihtiya duyulmas vb. gibi hususlar kamulatrma
ilemleri asndan zellik gstermektedir[6].

EPDK tarafndan yrtlen kamulatrma almalar kapsamnda
2011 yl ierisinde; elektrik piyasasnda faaliyet gstermek zere
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
143
kurulmas planlanan 170 adet HES, 10 adet RES, 6 adet termik, 2
adet biyogaz, 2 adet jeotermal elektrik retim tesisi olmak zere
toplam 190 adet elektrik retim tesisinin ve zelletirme kapsamnda
iletme hakk zel hukuk tzel kiilerine devredilen elektrik datm
tesisleri ile ilgili olarak 8 adet datm blgesinin kamulatrma
ile ilgili ilemleri yrtlmtr. 190 adet elektrik retim tesisi iin
toplam 24.568 adet tanmazn 66.160.459,90 m
2
lik yzlmnn
kamulatrlmas amacyla 195 adet kamulatrma karar ve elektrik
datm tesisleri ile ilgili olarak 1547 adet tanmazn 1.277.336,02
m
2
yzlml alan iin 44 adet kamulatrma karar alnmtr.
Doal gaz piyasasnda faaliyet gstermek zere kurulmas
planlanan 14 adet datm tesisi iin, toplam 98 adet tanmazn
37.464,98 m
2
lik yzlmnn kamulatrlmas amacyla 15
adet kamulatrma karar alnmtr. Petrol piyasas faaliyetleri
kapsamnda ise, 1 adet petrol raneri, 3 adet petrol depolama
tesisi ve 1 adet iletim tesisi olmak zere toplam 5 adet tesise ilikin
arazi temini ilemleri devam etmektedir. zetle; EPDK tarafndan
2011 yl ierisinde 26.213 adet tanmazda ilem yaplm olup
67.475.260,90 m
2
yzlml alan kamulatrlmtr. Dier arazi
temini ilemleri de deerlendirildiinde toplam olarak; 30127
adet tanmaz ve 82.167.623,39 m
2
yzlml alan zerinde
kamulatrma, irtifak hakk tesisi, kiralama vb. tanmaz temini
ilemlerinin yrtlmesine ynelik olarak 571 adet kurul karar
alnm olup ilemleri devam etmektedir[8].
3.3. Kamulatrma le Ortaya kan Sorunlar
Kamulatrma ile ortaya kan sorunlarn en nemli kayna,
tanmaz sahiplerine kamulatrlan tanmazlar iin denecek
bedellerdir. Kamulatrma amal tanmaz deerlemenin, ilemi
yapacak olan EPDKy idari ynden ve kamulatrma bedellerini
deyecek olan lisans sahibi tzel kiilerini mali ynden zora
sokmayacak ekilde uygun olmas, ilemin nihai amac olan
kamu yararnn etkin bir biimde salanabilmesi asndan hayati
bir nem tamaktadr. Kamulatrma bedelinin tespitindeki
adalet, bu toplumsal gereklilikler arasnda bir denge kurulmas
halinde salanabilecektir. Bu dengenin salanamamas, toplum
kaynaklarnn ktye kullanmnn yol aaca refah seviyesi
dnden, toplumun devlete ve adalete olan gveninin sarslmas
ve eitli sosyal sorunlarn yaanmasna kadar gidebilecek byk
bunalmlarn sorumlusu olabilecektir[4].
Kamulatrma sreci ierisinde adli ve idari yarg mekanizmalarnn
ileyiinde yaanan gecikmeler nedeniyle, kamulatrma ile
amalanan yararn edinilmesinin gecikmesi ve hatta ortadan
kalkmas sz konusu olabilmekte, bilirkii kurullarnn bazen
objektif nitelik tamayabilen deerlemeleri nedeniyle de
tanmaz kamulatrlan kiiler maddi ve manevi zararlar
grebilmektedirler[4].
Acele kamulatrma; olaanst durumlarda veya zorunlu
hallerde uygulanan bir kamulatrma ekli olup, ancak kanunda
snrl olarak saylan hallerde uygulanabilir bir yntemdir.
Kamulatrma ileminin tamamlanmasnn beklenmesinde
sorunlar yaanabilecei hallerin varl halinde snrl durumlar
iin uygulama olana bulmakta, kymet takdiri dndaki ilemler
sonradan tamamlanmaktadr. Acele kamulatrma uygulamasnda
karlalan sorun, dava ama srecinin ne zaman balayaca
hususudur. Ayrca el koyma kararndan sonra sre belirtmeksizin
idareye satn alma usuln uygulamas yolunu getirmektedir
ki bu da mlkiyet hakknn mahiyetiyle badamamaktadr[9].
Kamulatrma Kanununun istisnai olarak ngrd bir usul olan
acele kamulatrma ynteminin[10], EPDK tarafndan yaygn
olarak kullanlmas nedeniyle genel bir uygulama haline geldii
ve bu durumun acele kamulatrma kavramnda farkllamaya
neden olduu dnlmektedir. Bunun sonucu olarak oluan
aksaklklarn giderilmesi ve belirsizliklerin zme kavuturulmas
amacyla Kamulatrma Kanununun 27nci maddesinde dzenleme
yaplmasnn uygun olabilecei ngrlmektedir. Ayrca, idarece
ncelikle satn alma usulnn uygulanmas, uzlama salanamad
durumlarda acele kamulatrma yoluna gidilmesinin daha etkin bir
sre ynetimi salayaca dnlmektedir.
zellikle elektrik datm tesislerinin yapm srasnda ortaya
kan kamulatrmasz el atma veya dolaysyla kamulatrma;
kamulatrma ilemi yaplmakszn ve bir yasa hkmne
dayanlmadan idarenin tanmaz zerinde ilen tasarrufa
balamas ve asl mal sahibinin kullanma hakkna engel
olmas veya bu hakk ortadan kaldrm bulunmas olarak
tanmlanmaktadr[11][12]. Kamulatrma Kanununun geici 6nc
maddesi ile; 09/10/1956 tarihi ile 04/11/1983 tarihi arasnda
kamulatrmasz el atma sebebiyle malik tarafndan ilgili idareye
tazminat talebiyle mracaat edilmesi halinde 6 ay ierisinde
uzlama grmelerinin yaplmas hkme balanm iken bu kez
6111 sayl Baz Alacaklarn Yeniden Yaplandrlmas ile Sosyal
Sigortalar ve Genel Salk Sigortas Kanunu ve Dier Baz Kanun
ve Kanun Hkmnde Kararnamelerde Deiiklik Yaplmas
Hakknda Kanunun geici 2inci maddesinde yaplan dzenleme
ile; sre daha da geniletilerek 09/10/1956 tarihinden itibaren
25/02/2026 tarihine kadar kamulatrmasz el koyma ilemleri iin
de sz konusu uygulamann yrtlmesi gerekli hale gelmitir.
Elektrik datm tesisleri iin sz konusu uygulamann nasl ve
kimin tarafndan yrtleceine ilikin hususlarn halen tartlyor
olmas konuyu sorun haline getirmektedir[6].
Kamulatrma ileminin uygulanmas sonucunda karlalan
sorunlar ierisinde; tanmaz kamulatrlan kiilerin eitli
ekonomik, psikolojik ve sosyal kayglar sonucunda duyabilecekleri
tepkiler ile ortaya kacak sorunlar da yer almaktadr[4].
4. SONU
Kamu tzel kiilii olan, idari ve mali zerklie sahip, dzenleyici
ve denetleyici bir kurum olarak EPDK, enerji tesisleri iin gerekli
olan tanmazlarn kamulatrlmas yetkisine sahiptir ve lke
genelinde her geen yl artan sayda tanmazn kamulatrlmasn
gerekletirmektedir. zel hukuk tzel kiileri lehine
kamulatrmalarda kamu yararnn ne lde sz konusu olduu
tartmalarnn yan sra, olduka uzun ve karmak bir yapya
sahip olan kamulatrma srecinde pek ok nemli sorunun ortaya
kmas da sz konusu olmaktadr. Kamulatrma srecinde; srecin
planlanmas, etkin bir ynetimi, etkili bir koordinasyon, uzman
personel ve teknik altyap temini ve gerekli yasal dzenlemelerin
yaplmas ncelikli hedeer olarak alnmaldr.
KAYNAKLAR
[1] Yldz,N., Kamulatrma Teknii TMMOB Harita ve Kadastro
Mhendisleri Odas, s. 22, 2000.
[2] Leblebici,N., Enerji Tesisleri in Arazi Temini; Kamulatrma,
rtifak Hakk Tesisi, Kiralama, Devir, Tahsis, Dnya Enerji
Konseyi Trk Milli Komitesi Trkiye 11. Enerji Kongresi,
zmir, 2009.
[3] Bke,V., Kamulatrma Kanunu ve Kamulatrma Bedelinin
Tespiti Davalar, Sekin Yaynlar, s.23-27, Ankara, 2004.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
144
[4] Kyc,H.K., Trkiyede Kentsel Toprak Politikalarnn
Uygulama Arac Olarak Kamulatrma Yksek Lisans Tezi,
A.. Sosyal Bilimler Enstits, Ankara, 2006.
[5] Gnday, M., dare Hukuku, mge Kitabevi, s. 223, Ankara,
2002.
[6] Leblebici,N., Elektrik Datm Tesisleri in Gerekli Olan
Tanmazlarn Kamulatrlmas, 17. Ululuslararas Enerji ve
evre Fuar ve Konferans, stanbul, 2011.
[7] Alar,A. Demir, H. ada,V., Tanmaz Deerleme Uzmanl
ve Jeodezi Fotogrametri (Harita) Mhendislii, HKM Jeodezi,
Jeoinformatik ve Arazi Ynetimi Dergisi, 2002/1.
[8] Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu, Kamulatrma Dairesi
Bakanl, 2011 Yl Faaliyet Raporu, Ankara, 2011.
[9] Krmac,K., Trk dari Yargsnda Kamulatrma-Yasal
Dzenlemeler ve dari Yarg Uygulamalar-, Kamulatrma
Konferans, Dantay Bakanl, Ankara, 2011.
[10] Bke,V., Kamulatrma Kanunu ve Kamulatrma Bedelinin
Tespiti Davalar, Sekin Yaynlar, s.640, Ankara, 2004.
[11] Arcak,A., Kamulatrmasz El Koyma ve Yeni Hkmler
Sekin Kitabevi, s.23, Ankara, 1987.
[12] Ayhan, F., Kamulatrma Kanunun Geici 6. Maddesi ve Trk
Hukukunda Dolaysyla Kamulatrma Uygulamas zerine Bir
Deneme, HFM C. LXIX, S.1 - 2, s. 1125-1148, 2011.
SUMMARY
This notice has been prepared in order to make a general assesment
on expropriation issues carried out by the Energy Market Regulatory
Authority(EMRA). For this purpose; rstly consept of expropriation
has been explicated and relationship between the right of the
ownership and public interest has been emphasized. And then,
scope of expropriation issues have been brought out based on what
is emerging as a result of process and practices managed by EMRA.
In order to discuss the issue in terms of process management and
application failures, specic topics such as indirect expropriation,
rapid expropriation and land valuation have been mentioned.
Expropriation is performed on the basis of the procedures
established in the Expropriation Law No: 2942. As it mentioned in
the Expropriation Law No: 2942, Article 1, expropriation on behalf
of real and private law legal persons is also carried out acording to
this law. This rule has been found an opportunity to apply in EMRAs
expropriation applications based on Electricity Law No: 4628, Natural
Gas Market Law No: 4646 and Petroleum Market Law No: 5015.
The ownership of the expropriated immovable shall belong to the
Treasury. Usage right of the immovable registered on the Treasury
shall be established for the license holding corporate bodies who
paid the expropriation cost by the Ministry of Finance for free of
charge. The validity period of the usage right shall be limited with
the validity period of the license. Also; the expropriation demands
of the license holding corporate bodies performing distribution
activities in the electricity market shall be evaluated by the EMRA
and if found appropriate expropriation is performed on the basis
of the procedures established in the Expropriation Law No: 2942.
The ownership of the expropriated immovable shall belong to the
Turkish Electricity Distribution Corporation. The expropriation costs
made by the distribution licensees for new distribution facilities and
other costs shall be refunded through tariffs.
As an independent, administratively and nancially autonomous,
regulatory and supervisory public institution EMRA has the
authority of expropriation of the immovables owned by real and
private law legal persons required for the purposes of establishing
energy facilities and for public interest. Anywhere in the Country an
increasing number of immovables are expropriated by EMRA each
year. Due to the relatively long and have a comlex structure, there
are many emerging problems during the expropriation process. In
this process; planning, efcient administration, supply of qualied
personell and technical infrastructure and also legislation should
be taken as priority targets.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
145
YK-FREKANS KONTROL ve TRKYE ELEKTRK SSTEM UYGULAMALARI,
GENEL DEERLENDRMELER
Ouz YILMAZ
TBTAK
ZET
Bu bildiride, Trkiye elektrik sistemindeki arz kalitesinin artrlmas
amacyla retim ve tketim tesislerince salanmas gereken ve
sistem operatr Trkiye Elektrik letim A..nin (TEA) resmi
ynetmeliklerinde tanmlanan yan hizmetlerden Primer, Sekonder
ve Tersiyer Frekans Kontrol hizmetleri ya da genel adyla Yk-
Frekans Kontrol hakknda temel bilgiler verilecek, mevcut
uygulamalar deerlendirilecektir. Ayrca bu hizmetlerin retim
tesislerince gerekletirilmesi aamasnda, gerek tasarm gerekse
iletme anlamnda dikkat edilmesi gereken temel prensipler ortaya
koyulacak ve salanacak hizmetlerin teknik kriterlere uygunluunu
belirlemek zere gerekletirilecek performans testlerinde dikkat
edilmesi gereken hususlar ortaya koyulacaktr. Temel ama,
elektrik piyasasnda retim faaliyeti gsteren retim irketlerini ve
bu irketlere ait tesislerin gerekletirdikleri hizmetleri uygunluu
asndan denetlemekle ykml olan TEA alanlarn
bilgilendirmek ve tavsiyeler sunmaktr.
1. GR
Trkiye Elektrik Piyasas Yan Hizmetler Ynetmeliinde
tanmlanan primer frekans kontrol ve sekonder frekans kontrol
yan hizmetleri g sistemleri iletmesinde uygulanan balca
kontrol mekanizmalarndan yk-frekans kontrol zelinde
deerlendirilebilir.
2. YK-FREKANS KONTROL
Yk-frekans kontrol g sistemleri iletmesi ve kontrolnde en
temel konulardan biri olarak ifade edilebilir.
Ksaca belirtmek gerekirse, yk-frekans kontrol, retim tesislerinin
temel proses zaman sabitleri dikkate alnarak, ziksel olarak
gerekletirilebilir zaman kstlar ierisinde retim-tketim dengesinin
gerek zamanl ve srekli olarak salanmasdr[1]. Bu sebeple, tm
sre ekil 1de belirtildii gibi, zaman ekseninde gerekletirilme
srasna gre Primer Kontrol, Sekonder Kontrol ve Tersiyer Kontrol
olmak zere balca kontrol mekanizmasna ayrlabilir.
2.1. Primer Frekans Kontrol
Oluan retim-tketim dengesizliinin ncelikle dnen makinelerin
kinetik enerjisine yansmas sonucu oluan hz ya da daha
genel ifade ile frekans sapmasna, retim tesislerinin saniyeler
mertebesinde verdii oransal tepki Primer Kontrol olarak
tanmlanmaktadr.
niteler baznda lokal olarak gerekleen primer kontrol ileminde
balca ama, retim-tketim dengesinin saniyeler mertebesinde,
ancak oransal bir kontrol olmas sebebiyle de, farkl bir frekans
seviyesinde tekrardan salanmasdr.
ekil 1. Yk-frekans kontrol mekanizmalar.

1) retim=Tketim
2)-3)retim<Tketim
4) retim=Tketim
Primer Tepki sonucu retim-tketim
dengesinin salanmas ve frekans
dnn durdurulmas
Kaynak: ENTSO-E Operation Handbook
ekil 2de retim aleyhine gerekleen ani bir retim-tketim
dengesizliinin, nitelerin verdii primer tepki ve oransal
retim art ile giderilmesi ve yeni dengenin farkl bir frekans
seviyesinde (quasi-steady state) tekrardan salanmas
gsterilmektedir.
Belirtilen bu durum, temelde benzer matematiksel denklemlerle
ifade edilebilmesi sebebiyle, analoji yaplarak, ekil 3te
belirtilen sre dorultusunda havuzdaki seviye deiimine
benzetilebilir.
ekil 2. Primer tepki sonucu frekans sapmas.
Mevcut durumda, ebeke Ynetmeliinde, Dengeleme G Piyasas kapsamnda salanan yan hizmet olarak tanmlanmaktadr. Yan Hizmetler Ynetmeliinde yer
almamaktadr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
146
2.1.1. Primer Frekans Kontrol-Temel Uygulama Prensipleri
Pratik anlamda trbin hz regltrleri bir nitenin ya da santralin
tamamnn primer frekans kontrolne katlm performansndaki
en temel kontrol elemanlarndan biri olarak deerlendirilebilirler.
Ancak bu performans zerinde etkisi olan ve ekil 4te temel
anlamda sadece tek bir nite iin en basit ekliyle gsterilen baka
sreler olduu/olmas gerektii de (hz regltr ya da k gc
deiimleri ile direkt etkileimi olan dier nite ve santral kontrol
dngleri) unutulmamaldr[1].
Temel anlamda katlm performans kriterleri denge durumu
karakteristikleri ve dinamik karakteristiklerin salamas gereken
kriterler olarak ikiye ayrlabilir.
Denge durumu performans kriterleri genellikle (biraz da eksik olarak)
ya nite hz regltrnn hz dm (speed droop) parametresi
ve tesis baznda salanmas gereken primer rezerv miktar ile ya
da, daha doru olarak, retim tesisi baznda salanmas beklenen
rezerv ve MW/Hz deiim davran ile belirlenirken; dinamik
performans kriterleri ise yine nite hz regltr PID parametreleri
ile ayarlanan, basamak frekans deiimine verilen k gc
tepkisinin maksimum dengeye gelme sresi ile belirlenmektedir.
Ayrca ebeke Ynetmelii Madde 126/6da nitelerin hz eim ve
l bant deerleri, ayarlanabilir yapda olmaldr. nitenin hz eimi,
primer frekans kontrol performans testleri ile belirlenen azami
primer frekans kontrol rezerv kapasitesini salayacak ekilde
ayarlanmaldr. nitenin salayaca primer frekans kontrol rezerv
miktar, yk alma ve yk atma ynnde snrlayc veya benzeri bir
fonksiyonla salanmaldr. nitelerin hz kontrol sisteminin l band
istendiinde 0 (sfr) olarak ayarlanabilmelidir. Sistemin ihtiyacna
gre hz eim ve l bant deerlerinin TEA tarafndan farkl
bir deerde olmas istenmesi halinde, bu deerler TEA
tarafndan belirlenen ekilde ayarlanmaldr. ifadeleri yer
almaktadr. Madde 126/10da ise Primer frekans kontrol hizmeti
sunan nitelerin sistemdeki frekans sapmalarna gre aktif g
k aadaki grakte (ekil 5) modellendii gibi olmaldr
gibi farkl alglamalar oluturacak ifadeler bulunmaktadr.
ekil 3. Frekans kontrol-seviye kontrol analojisi.
2.1.2. Primer Frekans Kontrol-Mevcut Uygulamalarn
Deerlendirilmesi
TEAn ebeke Ynetmeliindeki beklentileri ve mevcut
uygulamalar deerlendirildiinde ise farkl alglamalar ortaya
kmaktadr.
ncelikle TEAn tm primer rezerv beklentileri nite baznda
deil, retim irketinin portfy baznda belirlenen toplam
primer rezerv deerinin, ou zaman birden fazla niteli, ilgili
Uzlatrmaya Esas Veri eki Birimleri tarafndan salanmasna
dayanmaktadr[2].
ekil 4. nite g kontrol ve temel hz/yk kontrol.
Madde 126/10 ve ekil 5 dikkatli bir ekilde irdelendiinde; ncelikle
Piyasa Ynetim Sistemine yaplan bildirimler dorultusunda
Uzlatrmaya Esas Veri eki Birimi (UEVB) (nite/blok/santral)
baznda oluan rezerv ve tepki ykmllklerinin, nite bazna
indirgendiinde, ilgili nitenin o gn iin salamakla ykml
olduu primer rezervin tamamn ancak 200 mHz byklnde
bir frekans sapmasnda aa karmasnn ve 200 mHzden daha
byk frekans deiimlerine ise tepki vermemesinin beklenmekte
olduu anlalmaktadr.
Tm bu ifadeler gz nne alndnda, Madde 126/6 dorultusunda
hz dm deeri azami primer frekans kontrol rezerv kapasitesini
salayacak ekilde % 4 olarak ayarlanan bir nite, (200 mHz
frekans sapmas iin maksimum % 10 primer rezerv salayabilecek
bir nite iin hz dm deeri % 4 olarak ayarlanmaldr) dhil
olduu birbirine benzer iki niteden oluan UEVBnin bildirimde
bulunduu % 2lik primer rezerv miktarnn yarsn (UEVBnin
% 1i, nitenin % 2si) Madde 126/10 dorultusunda ancak 200
mHzlik bir frekans sapmas dorultusunda aa karmaldr.
Bu durum ise bir eliki olarak ya nitenin hz dm deerinin %
4ten % 20ye ayarlanmasn (ki pratik anlamda hz regltrnn hz
dm deeri byle bir deere ar hz koruma kstlar sebebiyle
ayarlanamaz) ya da nite iin geerli olan g kontrolcsnn Kpr
(Bkz. ekil 4) deerinin nitenin % 4 olan hz dm gereince
verecei tepkiyi (% 10/200 mHz) elimine etmek iin, tamamyla
standart d bir uygulama olarak, % 10/Hz deerine ekilmesini
gerektirmektedir.
ebeke Ynetmelii Madde 126/10da belirtilen ekil 5 incelen-
diinde ortaya kan dier bir durum ise, ister art isterse de ykseli
ekil 5. ebeke Ynetmelii madde 126/10 beklentileri.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
147
ynnde 200 mHz deerinden daha byk bir frekans sapmasnda
herhangi bir primer tepki verilmemesinin istendii eklindedir. Bu
durum ise kontrol sisteminde gerekli deerlendirmeler yaplmad
takdirde hem byk retim-tketim dengesizliklerinde hem de ilgili
retim tesisinin bal olduu sistemin izole bir ada konumunda
dmesinde ok ciddi skntlar yaratacaktr.
Belirtilen durumlar ve bu durumlar sonucu oluacak primer tepkileri
rnekle aklamak iin bir MATLAB Simulink simlasyon modeli
oluturulmutur.
Modellenen retim tesisindeki nite, nceki aklamalar ve
ebeke ynetmeliindeki ifadeler dorultusunda hz regltr
hz dm deeri %4 olarak ayarlanmtr. Ancak bal olduu
Uzlatrmaya Esas Veri eki Biriminin (iki niteli santral) % 2
orannda primer rezerv ykmll olmas sebebiyle, yine daha
nce aklanan ebeke ynetmeliindeki ifadeler sebebiyle, %
2lik rezervin frekans deiimine gre lineer ve tamamnn ancak
200 mHz frekans sapmasnda aa karmas beklentisiyle,
santral g kontrolcs Kpr deeri bu beklentiyi karlayacak
ekilde ayarlanmtr. Bu durumda % 85 yk seviyesinde alan
nitenin, ncelikle herhangi bir limitleme olmadan, daha sonra da
belirtilen uygulama gerekletirilerek, 100 ve 200 mHzlik basamak
frekans deiimlerine verdii tepkiler ekil 6 ve ekil 7deki gibi
olmaktadr.
Graklerde grlen, ynetmelikte ifade edilen beklentileri denge
durumu iin karlayan tepkiler, dinamik tepki deerlendirmeleri
asndan farkl yorumlara sebep olabilir.
Normalde asl olan, frekans sapmalarnda, alma noktasndan
ulalabilir maksimum ya da minimum g noktasna kadar tm
rezervin, o retim tesisindeki nitelerin hz dm deerleri
dorultusunda serbest bir ekilde sisteme sunulmas olmaldr.
ekil 5te belirtilen durum, bir retim tesisi ya da nite iin deil,
Avrupa Elektrik Sistemine bal Trkiyenin lke olarak sunmakla
ykml olduu toplam primer rezervin aa karlmas iin bir
kstas olarak deerlendirilmelidir[3].
Seyrek gerekleen ancak ok nemli sonular douracak byk
retim-tketim dengesizlikleri veya hat amalar sonucu lke ya
da blgesel olarak izole adaya kalnmas gibi sebeplerle yksek
frekans sapmalar oluabilir. Byle durumlarda, retim tesislerinin
ykmllklerinin de tesinde tm rezerv gleri ile tepki vermesi
baz tesis iletmecilerince (zellikle bnyesinde gaz trbini, buhar
trbini ya da her ikisini barndran santraller) olumsuz olarak
deerlendirilebilir.
Bu durumlarda nite ve santral hz/g kontrol sistemleri ierisinde
uygulanacak eitli kontrol algoritmalar ile oluan frekans sapmasnn
bykl ve ynne gre farkl tepki limitlemeleri gerekletirilebilir.
Den frekans durumlarnda, alma noktas ve ulalabilir maksimum
g arasndaki toplam rezervin, ilk etapta minimum zorunlu tepki
ykmllklerini salayacak daha sonra da sisteme gerekli katky
yapacak ekilde kongre edilmesi salanabilir.
Den frekans durumlarnda primer tepkinin minimum
ykmllklerle limitlenmesi sonucu sistem ya da blge genelinde
retim-tketim dengesinin retim art ile salanamamas
durumunda, dk frekans yk atma rleleri blgesel ya da genel
bir sistem oturmasnn nne geecektir.
Ykselen frekans durumlarnda primer tepkinin minimum
ykmllklerle limitlenmesi sonucu sistem ya da blge genelinde
retim-tketim dengesinin retim azal ile salanamamas
durumunda, ilgili sistem ya da blgenin frekans yksek frekans
korumalarn (ANSI Kod 81O) aktive edecek kadar ykselebilir.
Byle bir durumda bir retim tesisinin herhangi bir sknt yaamadan
yapabilecei otomatik retim azaln gerekletirmemesi, o ve
evresindeki dier retim tesislerinin yksek frekans korumalar
sebebiyle devre d olmalarna, bunun sonucunun da sistem/
blge oturmasna yol aaca unutulmamaldr.
ekil 8de, sadece ekil 5te ortaya koyulan kstaslar dorultusunda,
nitelerinin hz dm deeri % 4 ve minimum primer rezerv
ekil 6. 100 mHz frekans deiimine verilen tepkiler.
ekil 7. 200 mHz frekans deiimine verilen tepkiler.
ekil 8. ekil 5 kstaslar dorultusunda kongre edilmi primer
tepkiler.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
148
ykmll % 2 olan bir retim tesisinin gerekletirecei primer
tepki grlrken, ekil 9da, yukarda belirtilen hususlara dikkat
edilerek kongre edilmi ayn santralin gerekletirecei primer
tepki grlebilir. (Frekans deiim sresi, detaylarn grlebilmesi
iin zellikle uzatlmtr.) ekil 10da ise belirtilen bu iki farkl
kongrasyona sahip retim tesisinin bal olduu iletim sisteminin
% 20 ani yk azal oluturacak ekilde adaya kalmas durumunda
oluacak frekans sapmalar gsterilmektedir.

2.1.3. Primer Frekans Kontrol Performans Testleri
ebeke Ynetmeliinde hlihazrda Madde E.4.A.1de belirtilen
test prosedr, azami primer frekans rezerv miktarn 200 mHz
frekans sapmas durumunda etkinletirme gerekliliine dayanarak
oluturulmutur. (200 mHz basamak frekans deiimine verilen
tepkinin maksimum 30 sn ierisinde dengeye gelmesi) Ancak
bir nite iin azami primer frekans rezerv miktarnn neye gre
belirlenecei belirtilmemitir.
Mevcut uygulamada, bir retim tesisinin nitelerinin; normal ve srekli
iletmede, test edildii parametreler yerine, bildirimde bulunulan
rezerv miktarn daha nce ifade edilen ve geerlilii tartlan ekil
5teki beklentileri karlayacak ekilde salamak zere kongre
edilerek altrlmas gerektii gibi bir durum ortaya kmaktadr.

Normalde asl olan, bir retim tesisinin nitelerinin test edildikleri ve
verilerle kayt altna alndklar kongrasyon ile altrlmasdr.
Bunun yannda, normal iletmede kullanlan ve bir retim tesisinin
verecei primer tepki sonucu oluan g deiimi ile dorudan iliki
iinde olan dier kontrol dnglerinin, test edilen ve kayt altna alnan
performans, test koullar dndaki dier normal iletme artlarnda
olumsuz ynde etkilemeyecei irdelenmelidir. Tm bunlara dikkat
edilmedii takdirde baarl test performans olan bir nitenin gerek
zamanda, nceki graklerde ortaya koyulduu gibi, tamamyla farkl
ve kabul edilemeyecek tepkiler sergileyebilecei unutulmamaldr.
2.2. Sekonder Frekans Kontrol
Genel anlamyla sekonder frekans kontrol srecinde temel ama,
merkezi bir kontrol ile ani ya da sradan retim-tketim dengesizlikleri
sebebiyle oluan elektrik sistemi ebeke frekansndaki sapmalar
ortadan kaldrarak nominal seviyeye getirmek ve senkron allan
evre lke elektrik sistemleriyle olan yk aklarn planlanm
seviyelerde tutmak olarak zetlenebilir[3][4].
Trkiyenin Avrupa Elektrik Sistemine balants ncesi durumu,
kendi ierisinde enterkonnekte ama evre elektrik sistemlerinden
izole bir ada olarak deerlendirilirse, byle bir kongrasyonda
sekonder frekans kontrolnn temel amac, primer frekans kontrol
sreci ile farkl bir denge frekans noktasnda oluan retim tketim
dengesinin, tekrardan ebeke frekansnn nominal seviyesinde
salanmasdr. Yani bu kongrasyonda ana hedef, merkezi bir
kontrol ile, frekansn belirlenmi deerine regle edilmesidir.
Birbirlerine senkron olarak bal elektrik sistemlerinde ise, her bir
lkenin ya da daha doru terimiyle kontrol alannn temel grevi, oluan
Alan Kontrol Hatasn (ACE) kendi mevcut SCADA/EMS sisteminin
AGC fonksiyonu ile yrtt sekonder kontrol sreci ile ortadan
kaldrmaktr. Bylelikle herhangi bir blgede meydana gelebilecek ani
retim-tketim dengesizlikleri sonucu oluacak frekans sapmasna
verilecek primer tepki, tm sistemin ortak tepkisi iken, nihai durumda
her lke kendi retim-tketim dengesini salamak ve sorumlu olduu
frekans sapmasn ortadan kaldrmak zorundadr[3],[4].
Sonu olarak bu amalarn gerekletirilmesi etkin bir sekonder
kontrol performans, bu da etkin alan bir AGC sistemi
gerektirmektedir. Bir AGC sisteminin etkin almas kontrol
parametre ayarlarna bal olduu kadar, bundan daha da fazla bu
sistemin otomatik denetimi altnda olan ve gerekli rezervi salayan
retim tesislerinin performansna baldr.
2.2.1. AGC (Otomatik retim Kontrol) Genel Sistem Mimarisi
ekil 11de de grlebilecei zere, SCADA/EMS sisteminin AGC
fonksiyonu, belirli zaman aralklar iin planlanm ak bilgilerini,
balant hatlarndan gerek zamanl olarak llen g ak
verilerini ve anlk ebeke frekans verilerini alr. AGC, bu verileri
belirli hesaplamalar dorultusunda deerlendirerek, kontrol
altndaki retim tesislerine takip etmeleri gereken g referans
deerlerini belirli kriterler dorultusunda, ICCP
4
ve IEC 101
5

ekil 9. Farkl kontrol kongrasyonu ile 200 mHze kadar olan frekans
sapmalarna minimum ykmll dorultusunda, daha byk frekans
deiimlerinde ise hz dm dorultusunda verilen primer tepkiler.
ekil 10. Adaya kalnmasyla oluan % 20 yk deiimi sonucu, farkl
kontrol kongrasyonlarnda oluacak frekans sapmalar.
Alan Kontrol Hatas (Area Control Error, ACE): Bir lkenin enterkonnekte
olduu sistemde meydana gelecek bir frekans sapmasna lke olarak vermesi
beklenen primer tepkinin (K-Factor *f) ve hat aklarnda planlanan sevi-
yelerden oluan sapmann (P) belirli bir iaret kabullenmesi dorultusunda
toplamndan olumaktadr.
AGC, Automatic Generation Control (Otomatik retim Kontrol): retim tesisler-
inin, merkezi bir yapdan, belirli bir algoritma dorultusunda, alma noktalarnn
deitirilmesi suretiyle, srekli bir ekilde, saniyeler mertebesinden ( 30 sn)
balayarak dakikalar mertebesine uzanan ( 15 dak.) ve tekrarlanan denetimi.
4
ICCP: Inter Control Center Protocol ya da Telecontrol Application Service
Element (TASE.2). Mevcut sistemde kontrol merkezleri arasndaki haberleme
iin kullanlan protokol
5
IEC 60870-5-101: Kontrol merkezleri ve retim tesisleri arasndaki haberleme
iin kullanlan protokol
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
149
protokolleri vastasyla, gerek ber optik hatlar gerekse de PLC
6

zerinden iletir.
Normal koullarda AGC denetimi altnda olan bir retim tesisinin,
AGC sistemine iletmi olduu veriler ve parametreler dorultusunda
(AGC denetiminde, sekonder kontrol iin ulalabilecek maksimum
ve minimum g deerleri, g referans deiim hzn belirleyen
yklenme hz deerleri vb.) kendisine iletilen g referansn takip
etmesi beklenir.
Bu amala ilgili retim tesisinde; veri iletiimini salayacak bir
RTU ya da ICCP protokoln deerlendirebilecek bir haberleme
ara yz, gelen veriyi deerlendirerek retim tesisindeki nitelere
iletecek bir santral kontrol sistemi, (DCS ya da srf bu amaca
ynelik bir PLC) ve bu kontrol sisteminde alacak, gerekli
hesaplamalar yapacak ve tasarmnda dikkat edilmesi gereken bir
kontrol dngs olmaldr.
2.2.2. AGC Denetiminde Sekonder Frekans Kontolne Katlm
iin Temel Performans Kriterleri
SCADA/EMS sisteminin AGC fonksiyonu altnda otomatik olarak
sekonder frekans kontrolne katlacak retim tesislerinin, AGCden
g referans iletilen birim
7
baznda (ok niteli santral/kombine
evrim blou/nite) salamas gereken temel performans kriterleri
aada belirtilmitir.
2.2.2.1. Yklenme hzlar
Sekonder frekans kontrolne katlm kapsamnda AGC denetiminde
otomatik olarak g referans iletilecek retim biriminin (santral/
blok/nite) salamas gereken yklenme hz deerleri ebeke
Ynetmelii Madde 126/Ada ve ENSTSO-E Operation Handbook
Policy1 Appendix1de
8
belirtilmitir.
TEA tarafndan aksi istenmedike, otomatik kontrol altnda
gerektiinde
9
ulalmas beklenen maksimum yklenme hzlar
aada belirtilmitir:
Motorin, fuel oil ve doal gaz yaktl retim tesisleri iin nominal
gcn dakikada en az % 6s kadar; (dolaysyla rnek olarak ele
alabileceimiz, AGCden g referans giden 750 MW nominal
gl bir doal gaz kombine evrim blou, tm gaz trbinleri
devrede iken gerektiinde 45 MW/dak. ile yklenebilmelidir. Bu
deer devrede olan gaz trbin saysna gre gncellenmelidir.)
Rezervuarl hidroelektrik retim tesisleri iin nominal gcn
saniyede % 1.5 ile % 2.5u arasnda; (bu deer pratik anlamda
ekil 11. SCADA/EMS AGC fonksiyonu genel sistem mimarisi prensip
emas.
ekil 12. Rezerv ve alma noktas gsterimi.
8
https://www.entsoe.eu/leadmin/user_upload/_library/publications/entsoe/Ope-
ration_Handbook/Policy_1_Appendix%20_nal.pdf
9
Bu deerler gerektiinde ulalmas istenen deerler olup, AGCnin normal ile-
yii srasnda daha dk deerler (daha yava k gc referans deiimleri)
gerekleebilir.
ok yksek bir deer olup, TEA tarafndan tercih edilen
gerektiinde ulalmas beklenen maksimum yklenme hzlar
nominal gcn dakikada % 20-30u arasnda gereklemektedir.
AGCden g referans giden 2400 MW nominal gl rezervuarl
bir hidroelektrik santrali, tm niteleri devrede iken 480 MW/dak
ile yklenebilmelidir. Bu deer devrede olan trbin saysna gre
gncellenmelidir.)
Yakt olarak ta kmr kullanan retim tesisleri iin nominal
gcn dakikada % 2 ile % 4 arasnda; (rnek olarak, AGCden
g referans giden 660 MW nominal gl ta kmr yaktl bir
nitede, gerektiinde ~20 MW/dak ile yklenebilmelidir.)
Yakt olarak linyit kullanan retim tesisleri iin nominal gcn
dakikada % 1 ile % 2si arasnda; (rnek olarak, AGCden g
referans giden 1440 MW nominal gl drt niteli linyit yaktl
bir santral, tm niteleri devrede iken gerektiinde ~20 MW/dak
ile yklenebilmelidir. Bu deer devrede olan trbin saysna gre
gncellenmelidir. Eer AGCden 360 MWlk tek bir niteye g
referans gnderiliyor ise bu deerin bir nite iin ~5 MW/dak
olmas beklenir.)
2.2.2.2. retim tesislerinin sekonder frekans kontrolu iin AGC
denetiminde kullanlacak rezerv miktarlar
ebeke Ynetmelii Madde 125te bir nite iin belirtilen gr
(ekil 12), AGCden g referans deeri giden bir retim birimi
(santral/blok/nite) iin yorumlanrsa;
P
max
AGCden referans deer giden retim biriminin devrede olan
niteleri ile kabilecei maksimum k gc seviyesini
P
min
AGCden referans deer giden retim biriminin devrede
olan niteleri ile inebilecei minimum k gc seviyesini,
P
maxRS
AGCden referans deer giden retim biriminin sekonder
frekans kontrol hizmeti kapsamnda kabilecei azami
k gc seviyesini,
P
minRS
AGCden referans deer giden retim biriminin sekonder
frekans kontrol hizmeti kapsamnda inebilecei asgari k
gc seviyesini,
P
maxRT
AGCden referans deer giden retim biriminin tersiyer
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
150
kontrol hizmeti kapsamnda sunabildii azami k gc
seviyesini,
P
minRT
AGCden referans deer giden retim biriminin tersiyer
kontrol hizmeti kapsamnda sunabildii asgari k gc
seviyesini
10
https://www.entsoe.eu/leadmin/user_upload/_library/publications/entsoe/Operation_Handbook/Policy_1_nal.pdf
ENSTSO-E Operation Handbook Policy1
10
de belirtilen ve byk
bir retim tketim dengesizlii sonucu, Alan Kontrol Hatasnn
minimize edilmesi, dolaysyla da frekans ve yk aklarnn
referans deerlerine en ge 15 dakika ierisinde getirilmesi
hede, bir performans hede olarak deil, en zor durumda dahi
almamas gereken bir sre olarak deerlendirilmelidir. rnein,
hat aklarnda planlanan yeni program deerlerine ulalmas iin
belirlenmi sre, deiim miktarndan bamsz olarak 10 dakika
ile snrlandrlmtr[3].
2.2.2.3. AGC denetiminde sekonder frekans kontrolne
katlacak retim tesislerinde uygulanacak n yeterlilik
performans testleri
Bir retim tesisinin aktif olarak uzaktan otomatik g referans
gnderilmek suretiyle, belirli kriterler dahilinde, sekonder frekans
kontrolne katlmn salanmas ancak ve ancak ilgili retim
tesisinin SCADA/EMS sisteminin AGC fonksiyonuna tantlmas,
gerekli haberleme altyapsnn oluturulmas ve bu sistem ile
retim tesisi arasndaki gerekli arayzn tesis edilerek ilerlik
kazandrlmas ile mmkn olmaktadr.
Bu nemli, detayl ve kapsaml sreten nce, bir retim tesisinin
sekonder frekans kontrolne etkin katlm iin temel kriterler
olan yklenme hz, l zaman ve sekonder rezerv
miktar parametrelerinin, SCADA/EMS sistemi ile bir etkileime
girmeden, tamamiyle retim tesislerinde gerekletirilecek testler
ile belirlenmesi mmkndr.
Bylelikle, ilgili retim tesisinin sekonder frekans kontrolne katlmnn
mmkn olup olmad bir n deerlendirmeye tabi tutulmu
olacaktr. Bu n deerlendirmede baarl olan retim tesisleri,
TEAn SCADA/EMS sistemi AGC fonksiyonuna tantlabilir ve
sekonder frekans kontrolne baarl bir ekilde katlm iin gerekli
olan dier fonksiyonlarn testi gerekletirilebilir.
Her iki aamay da baarl bir ekilde gerekletirilmi retim
tesisleri de ticari ve gerek zamanl olarak sekonder frekans
kontrolne katlm yan hizmetini salayabilir.
2.2.2.3.1. Dikkat edilmesi gereken temel noktalar
retim tesisinde gerekletirilecek testler, Santral Kontrol Sistemi
zerinde ya da bu ama iin tesis edilmi bir platformda alan
Santral G Kontrol Sistemi, Lokal G Referansn deitirmek
suretiyle yaplmaldr. Bu amala uygulanacak g referansn
nitelere datacak gerekli kontrol sistemi tasarmnn uygulanm
olmas esastr. Kontrol altndaki nitelerin frekans deiimlerine
verdikleri primer tepkilerini olumsuz ynde etkilemeyecek ve
niteler arasnda en uygun yk dalmn salayacak baarl bir
kontrol sistemi tasarm retim tesisinin salkl ileyii asndan
da nemlidir. Farkl test donanm gereksinimleri oluturacak, olas
test sinyali uygulama noktalar ekil 13te belirtilmitir.
2 RP RPA =
2 RS RSA =

RS max RT max
P P RT =
+

RT min RS min
P P RT =

(1)
(2)
(3)
(4)
olacak ekilde gstermektedir.
Tm bu tanmlar gz nne alndnda; AGC denetiminde
kendisine gnderilecek g referansna gre sekonder frekans
kontrolne katlacak bir retim tesisinin, srekli olarak; AGC
sistemine ilettii PminRS ve PmaxRS deerleri dorultusunda,
kendisine bu deerler arasnda iletilen g referansn takip etmesi
beklenmektedir.
Gn ierisinde oluan retim-tketim dengesizliklerinin giderilmesi
ve balant hatlarnda saat balarnda deien planlanm yk
aklarnn yeni deerlerinin salanabilmesi lke iin belirlenen
performans kriterleri dorultusunda gerekletirilmelidir. Bu sebeple
retim tesislerince sunulan AGC denetimideki tm rezervin
belirlenmi bir sre ierisinde sunulmas gereklidir.
Madde 2.2.2.1de belirtilen retim teknolojisine gre belirlenen,
gerektiinde ulalmas beklenen yklenme hzlar dorultusunda,
AGCden g referans giden bir retim biriminin PminRS seviyesinden
PmaxRS seviyesine en ge 5 dakika ierisinde kabilmesi kriteri
TEA tarafndan etkin bir AGC uygulamas iin esas alnmaldr.
retim tesisleri tarafndan daha uzun srede salanabilecek rezerv
deerlerinin lke genelindeki sekonder kontrol rezervine dahil
edilmesi, hem gn ierisinde efektif anlamda deerlendirilmeyen
atl rezerv oluumuna hem de AGC sisteminde performans kaybna
sebep olmaktadr. Bu performans kaybnn nne geilebilmesi iin
de, AGC ierisinde uygulanan snandrma mantyla, yklenme
hzlar grece yksek olan hidrolik santraller ve ksmen de kombine
evrim santralleri srekli olarak retim-tketim dengesizliklerini
gidermek iin ilk etapta kullanlmakta ve sekonder kontrole katlan
ve yklenme hz grece dk olan dier santrallere gre ok daha
sk ve byk miktarlarda k gc deiimlerine ve beraberinde
gelen problemlere maruz kalmaktadrlar.
Bu sebeplerle, AGC denetimindeki bir retim tesisinin, belirlenmi
mevcut yklenme hzna gre, minimumdan maksimuma kadar,
en ge 5 dakika ierisinde gerekletirebilecei deiim miktar
dorultusunda (RSA) P
minRS
ve P
maxRS
seviyelerini, dolaysyla
da Sekonder Rezerv (RS) bildirimini belirlemesi esas olmaldr.
(rnein yklenme hz nominal gcnn % 6s olarak belirlenmi
AGCden g referans alan bir birim iin RSA maksimum % 30
olabilirken, bu deer % 1 olarak belirlenmi bir birim iin RSA en
fazla % 5 olabilir. Bundan daha fazla rezerv salamak isteyen bir
retim tesisi ise yklenme hzn, ulalabilir deerler dorultusunda
artrmaldr.)
ekil 13. Test sinyali olas uygulama noktalar gsterimi.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
151
Testler AGC sisteminden g referans iletilecek retim biriminin
bu amala kullanlabilecek tm niteleri devrede ve her biri
otomatik denetim altnda olacak ekilde, yani ilgili tesis iin
maksimum sekonder kontrol rezervi ve yklenme hzlar geerli
iken gerekletirilmelidir.

lgili test raporunda, retim tesisi iin geerli proses kaynakl l
zaman belirtilmelidir. Ayrca devrede olan ya da santral kontrol
sistemi vastasyla otomatik denetim altnda olan nite says
deitike, ulalabilecek maksimum sekonder rezerv miktar
(RSA) ve yklenme hz (MW/dak), olabilecek her bir durum iin
ayrca ortaya koyulmaldr.
Her bir durum iin, belirlenmi mevcut yklenme hzna gre,
minimumdan maksimuma kadar, en ge 5 dakika ierisinde
gerekletirilebilecek deiim miktarnn dikkate alnarak RSA
seviyesinin, dolaysyla da ileride olabilecek Sekonder Rezerv (RS)
bildirimlerinin belirlenmesi esas olmaldr.
Belirtilen bu noktalar dorultusunda, retim tesislerinde
gerekletirilecek sekonder frekans kontrolne katlm n yeterlilik
testlerinde takip edilebilecek test sreci ve beklentiler ekil 14te
zetlenmitir.
Bu durum beraberinde retim irketlerinin stratejilerinde ve yeni
tesis edilecek santral tercihlerinde farkl ynler belirlemesine sebep
olmakta, Trkiye Elektrik sisteminin ve elektrik piyasasnn salkl
idamesine ynelik ekinceler dourmaktadr.
ncelikle gn ncesi saatlik tketim tahminlerinin dolaysyla da gn
ncesi dengelemenin daha salkl hale gelmesi ve gn ierisinde
piyasa katlmclarna verilen talimatlara uyulup uyulmadnn
denetlenmesi ile gn ii dengeleme hacmi sadece beklenmedik
durumlar sonucu oluan dengesizlikler ile snrl kalacaktr.
3. SONU
Sonu olarak bu bildiride Trkiye Elektrik Sisteminde Yk-Frekans
Kontrol zelinde yrtlen Primer, Sekonder ve Tersiyer Frekans
Kontrol hizmetleri ele alnm, bu hizmetlerin temel uygulama
prensipleri belirtilmitir. Genel anlamda baarl olarak uygulanan
bu hizmetlerin, mevcut belirsizliklerin ortadan kaldrlarak daha
da iyi ve srdrlebilir bir ekilde yrtlmesi iin nerilerde
bulunulmutur.
KAYNAKLAR
[1] O. Ylmaz, Kombine evrim Elektrik Santrallerinin ebeke
Frekans Kontrolne Katlm: Modellenmesi ve Uygulamas,
Yksek Lisans Tezi, ODT, Nisan 2006.
[2] Elektrik Piyasas Yan Hizmetler Ynetmelii, 2008.
[3] ENTSO-E, Operation Handbook, 2004.
[4] O.Ylmaz, Sekonder Frekans Kontrol: Tanmlar, Temel
Prensipler ve AGC denetiminde Sekonder Frekans Kontrolne
Katlacak retim Tesislerinde Uygulanacak Performans Test
Prosedr, 14 Aralk 2011.
SUMMARY
This paper describes how Primary, Secondary and Tertiary
Frequency Control ancillary services are currently handled in
Turkish Electric Power System. Main principles of those ancillary
services are given together with some recommendations for
improvement.
Power System Frequency Control or, as a more formal term, Load-
Frequency Control is one of the fundamental issues in power
system operation and control.
Within a brief explanation, Load-Frequency Control is nothing but
real-time and continuous realization of generation-load balance
2.3. Tersiyer Frekans Kontrol
Tersiyer frekans kontrol, planl olarak gn ncesinden (Schedule
Activated Tertiary Control Reserve) ya da dorudan gn ierisinde
verilen talimatn ardndan 15 dakika ierisinde aa karlabilecek
rezervin (Directly Activated Tertiary Control Reserve) [3] dengeleme
mekanizmas araclyla kullanma sokulmas olarak zetlenebilir.
Balca ama, ekonomik unsurlar da dikkate alarak gvenli sistem
iletmesinin srekliliini ve otomatik denetim altnda olan deerli
sekonder rezervin boa karlmasn salamaktr. Dengeleme
g piyasas kapsamnda tersiyer kontrole katlma dair genel
performans beklentileri ekil 15te belirtilmitir.
Mevcut uygulamada, gn ncesindeki tketim tahminleri saatlik
bazda ok salkl yaplamamakta, gn ierisinde dengeleme
g piyasas kapsamnda verilen talimatlarn teklif sahiplerince
belirlenen kriterlere uygun bir ekilde yerine getirilip getirilmedii
yeterince deerlendirilememektedir. Tm bunlarn yannda, Trkiye
elektrik sisteminin toplam tketiminin yaklak % 10una ulaan ark
ocaklarnn ok da ngrlemeyen tketimlerinin ani olarak zaman
zaman toplamda 300-400 MWa varan deiimleri, tersiyer kontrol
dorultusunda dengeleme g piyasasnda oluturulan talimatlarn
hacmini artrmaktadr.
ekil 14. Sekonder frekans kontrolne katlm n yeterlilik testlerinde
takip edilebilecek test sreci ve beklentiler.
ekil 15. Dengeleme g piyasas kapsamnda tersiyer kontrole
katlmn temel performans kriterleri.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
152
within physically realizable time constraints taking into account
the main process time constants of the generating units. Hence,
the whole process can be divided mainly in three different control
mechanisms, according to the realization order through the time
scale. Taking into account mainly the ENTSO-E denitions also
adopted in Turkey, rather than the ones used in US, those control
mechanisms are named as Primary Control, Secondary Control
and Tertiary Control.
Primary Control is the dynamic response of generating units within
seconds to frequency deviations, which result as a consequence
of generation-load unbalance that is initially offset by the kinetic
energy of rotating generators and motors.
Current grid code requirements related to primary control contain
some ambiguities that may cause wrong applications and
unintended results in case of islanding or large generation-load
unbalance situations. Some examples and explanations are given
through simulations.
Secondary Control is an automatic central control realized through
the AGC function of SCADA/EMS, by assigning power reference
or raise/lower commands to the participating generation facilities
within minutes. Main aim is to regulate system frequency at its
nominal value of 50 Hz, release the activated primary reserve, and
maintain tie-line schedules with the neighboring countries at their
programmed levels (tie-line bias control).
For the successful realization of the secondary control, the
ramp-rate and total secondary reserve parameters dened for
the participating plants are not enough. Maximum time duration
to reach from PminRS to PmaxRS, with the predened ramp
rate values, is also a major parameter to be taken into account.
Recommendations concerning the mentioned point are given
through new technical requirements and testing methods, which
can be applied to improve the AGC performance.
Tertiary Control is actually the manual or programmed allocation
of 15-Minute reserve through the Balancing Mechanism (BPM
and DAM), main aim being to release the valuable automatically
controlled secondary reserve taking into account economics and
secure system operation.
Due to lack of consistent day-ahead load forecast and unpredictable
load deviations of arc furnaces that constitute a high percentage of
daily load in Turkey, current volume in Balancing Power Market for
Tertiary Control is more than expected resulting in uneconomical
situations.
Together with the improvement of day-ahead hourly load forecast
and monitoring of market participants for the decent realization
of intra-day hourly market instructions will limit the volume in the
Balancing Power Market only to imbalance situations that take
place as a result of unexpected events like major generation loss.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
153
ENERJ POLTKALARI PENCERESNDEN ARAP BAHARININ
GENEL ANALZ VE FARKLI CORAFYALARI ETKLEME HTMALLER
Ouzhan AKYENER
TPAO Trkiye Petrolleri Anonim Ortakl
ZET
18 Aralk 2010 tarihinde Tunusta balayan ate, Arap corafyasnda
birok devleti etkisi altna ald. Baz devletlerde ynetimler tamamen
yklrken, bazlarnda deiiklie urad, bazlarnda ise yer yer
gsteriler ve isyanlar hala devam etmektedir. Ortadou ve Kuzey
Afrika lkeleri nemli bir deiim ierisinde iken bu deiim rzgarnn
Hazar blgesine hatta oradan Asya ve zellikle Kuzey Asya lkelerine
de yaylp yaylmayaca sorular zihinleri megul etmektedir.
Byle bir tablo ierisinde, bu tablonun olumasna neden olan
etkenler, blgesel g dengeleri, lkeler ve corafyalar aras
etkileimin kaynaklar ve bunlarn yannda deien sistemlerin
kresel sonular birok uzman tarafndan incelenmekte ve
yorumlar yaplmaktadr. Bu yorumlarn yan sra Arap Baharnn;
kresel politikalara yn veren nemli faktrlerden biri olan enerji
politikalar penceresinden de, farkl kriterler dikkate alnarak
incelenmesi faydal olacaktr.
Bu almamzda enerji politikalar erevesinden Arap Baharn
incelerken; bu corafya ierisindeki lkelerin enerji italat ve ihracat
zellikleri, mevcut kaynaklar-kaynaklarn retim ve nakli iin
oluturulmu altyap sistemleri ve bu noktalardaki uluslararas
yatrmclarn zellikleri, sektrel servis hizmetlerindeki uluslararas
sermayenin yaplar, enerji sektr ile ilgili yaplan ya da yaplmas
planlanan nemli projeler gibi kriterler ortak bir havuzda
deerlendirilecektir. Ayrca bu deerlendirmenin bir neticesi olarak;
deiim yaanan corafyalardaki benzerlikler dikkate alnarak,
Hazar blgesi, Orta ve Kuzey Asyann da bu deiimlerden
etkilenme ihtimalleri tahmin edilecektir.
1. GR
2010 Aralk aynda balayarak geni bir corafyaya yaylan,
bu corafyada baz lkelerde hala devam eden ve yerine gre
etkilerinin tahminlerin dnda gelimelerle neticelendii Arap
Bahar, tm dnyann ilgisini kendi zerine ekmitir. Bu ilginin
bir sonucu olarak, Arap Bahar birok uzman tarafndan ok
farkl alardan incelenmi, deerlendirilmi ve yorumlanmtr.
Arap Baharnn neden ve sonular, etkilenen corafya ierisinde
yer alan lkeler nezdinde incelendiinde; sosyolojik, ekonomik,
politik, dini, kltrel, rki benzerliklerin ve farkllklarn yan sra bu
lkelerin enerji alannda durumlarnn da incelenmesi, daha geni
perspektifte analiz yaplabilmesi iin faydal olacaktr.
Bu incelemeler yaplrken, Arap Baharndan etkilenen lkeler
ile birlikte bu corafyada etkili olan ve etkin olmaya alan g
odaklarnn da gz nnde bulundurulmas gerekmektedir. Bu
sebeple ncelikle metodolojik olarak; dnyadaki en nemli enerji
kaynaklar olan, petrol ve gaz piyasasnn en byk oyuncular
ierisinden, Arap Baharnn etkiledii corafyada nemli faaliyetlerde
bulunanlar zerine younlalacaktr. Ve bu g odaklarnn Arap
Bahar corafyasndaki lkeler ile ilikilerine rakamsal olarak
deinilecektir.
2. DNYA ENERJ PYASASINDAK VE ARAP BAHARI
CORAFYASINDAK EN NEML OYUNCULAR
Dnyada % 50den fazla bir oranla, en ok tketilen enerji kaynaklar
olan petrol ve gaz piyasasna odaklanarak, bu piyasa ierisindeki
arz ve talep dengelerini lkeler baznda incelersek:
Not 1: Bu inceleme yaplrken; her ne kadar ortak enerji politikalar
gelitirip, uygulama konusunda baarszlklar yaansa da, Avrupa
Birlii tek bir lke gibi dnlmtr. Ayrca petrol ihra eden
lkeler arasnda 11. srada yer alan Irakn petrol retim miktarnn
nmzdeki 5 yl ierisinde nemli bir art gsterecei beklentisinin
de gz nne alnmas nemlidir.
Not 2: Tablo 1deki veriler 2005-2009 yllar arasna aittir.
Tablo 1. Dnyada Petrol-Gaz thalat hracatnda lk 10lar

Petrol thal
Eden lkeler
Miktar
(mbbl/d)

Petrol hra Eden
lkeler
Miktar
(mbbl/d)
1 ABD 10,3 1 Rusya 7,4
2 AB 8,6 2 Suudi Arabistan 7,3
3 Japonya 5,3 3 Iran 2,4
4 in 4,4 4 BAE 2,39
5 G. Kore 2,4 5 AB 2,2
6 Hindistan 2,1 6 Norve 2,15
7 Singapur 1,8 7 Kuveyt 2,13
8 Tayvan 1,2 8 Nijerya 2,1
9 Kanada 1,18 9 Kanada 1,93
10 Tayland 0,89 10 ABD 1,92
* Irak 1,91

Gaz thal Eden
lkeler
Miktar
(bcma)

Gaz reten
lkeler
Miktar
(bcma)
1 AB 420 1 Rusya 612
2 ABD 130 2 ABD 611
3 Japonya 95 3 AB 182
4 Rusya 68 4 Kanada 152
5 Ukrayna 65 5 Iran 138
6 Trkiye 36 6 Hindistan 120
7 G. Kore 34 7 Katar 116
8 Belarus 22 8 Norve 106
9 Kanada 13 9 in 94
10 Meksika 12 10 Cezayir 85
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
154
ncelikle Tablo 1de yaplan sralamalarda ilk 10a girmi olan
lkeler arasnda, uluslararas arenada etkin olma potansiyeli
asndan eleme yaplrken, nfus ve gayrisa milli hslalar dikkate
alndnda geriye; AB, ABD, Japonya, in, Rusya, Gney Kore,
Kanada, Hindistan kalmaktadr.
Bu ilk elemeden sonra, uluslararas politikalar belirleme ve kresel
etkinlik kapasiteleri, tarihsel, kltrel ve sosyal karakterleri ve zellikle
Ortadou-Kuzey Afrika corafyas olarak da tanmlanabilecek
ilgilendiimiz blgede aktif ekonomik faaliyetleri gibi kriterler
incelendiinde; Arap Bahar corafyasnda ekonomik-siyasi-politik
olarak etkili olan ve olmaya alan g odaklarnn ncelikle ABD,
AB, in, Japonya ve Rusya olduu sylenebilir. (Dier bir ifadeyle;
G. Kore ve Kanada ABD ile, Hindistan ise in ile ayn grupta kabul
edilebilir.) Bunun yan sra uluslararas politikalarn belirlenmesinde
ortak tavrlar ve paralel karlar gz nne alnrsa; ABD ile AB,
Rusya ile in de ayn grupta kabul edilebilecektir. Japonya her ne
kadar bu iki gruba da yakn politikalar izlese de, lkenin ikisinden de
ayr kabul edilmesi daha doru olabilir.
Bu ereveden yaklaldnda bu g odaklar arasndaki paralel
olan ya da elien karlar ve dengeler Arap Bahar corafyasnn
ekillenmesi ile de balantl olacaktr. Ayrca Arap Baharnn
sonularnn bu g odaklar zerindeki etkilerinin deerlendirilmesi
de farkl bir bak as oluturacaktr.
3. ARAP BAHARI CORAFYASINDA YER ALAN
LKELERN PETROL VE GAZ RETMLER
Arap Baharn analiz ederken ncelikle ilgili corafyada yer alan
lkelerin gnlk petrol ve gaz retimlerini en gncel verileri ile
incelediimizde Tablo 2deki verilerle karlarz.
Tablo 2den anlalaca zere; petrol veya gaz retimi asndan,
Msr, Libya, Yemen, Suriye, Cezayir, Umman, Kuveyt, Bahreyn,
Irak, Suudi Arabistan ve Sudan nemli lkelerdir. Tunus; petrol
sektrnn ve aramaclk faaliyetlerinin gelimeye balad ve
nem kazanan bir lke olarak kabul edilebilir. Fas ve Moritanya
ise petrol aramaclk faaliyetlerinin yeni balad, nemli keier
olmas durumunda birbirleri ile birlikte Bat Sahradaki aramaclk
faaliyetlerini de etkileyecek lkelerdir. rdn ve Lbnan ise henz
nemli keier yaplmam olan kk lkelerdir.
4. ARAP BAHARI CORAFYASINDA YER ALAN
LKELERN KRESEL G ODAKLARI LE LKLER
Arap Bahar corafyasnda yer alan lkelerin kresel g odaklar
ile petrol ve doal gaz sektr ierisindeki ilikilerini genel olarak
ele aldmzda dikkat edilmesi gereken noktalar;
Belirlenen g odaklarnn hepsi; enerji tketimlerinin nemli
ksmn petrol ve gaz kaynaklarndan salamaktadr. 20 yllk t-
ketim tahminlerinde ngrld zere; hepsinin talep (zellikle
in) miktar ciddi artlar gsterecektir. Kendilerindeki kstl kay-
naklar nedeni ile (Rusya hari, zellikle Japonya), byk mik-
tarlarda petrol ve gaz ithal etmektedir. Bu durum petrol ithalat
yaptklar lkeleri ve corafyalar enerji arz gvenlii asndan
stratejik olarak nemli blgeler haline getirmektedir.
Arap Bahar corafyasnn kapsad Ortadou-Kuzey Afrika
blgesi, dnya petrol arznn ortalama % 40nn saland ve
dnya gaz retiminin % 20sinin yapld blge olmas nedeni
ile tm petrol ve gaz talebinde bulunan byk g odaklar iin
stratejik olarak nemlidir.
Bu nemin neticesi olarak, talepkar olan g odaklar, arz co- Bu nemin neticesi olarak, talepkar olan g odaklar, arz co-
rafyasndaki lkelerde etkinliini artrabilmek iin sosyal, politik,
ekonomik tabanl ok farkl faaliyetlerde bulunurlar. Petrol ve
doal gaz alannda ise devlet irketleri ya da devlet destekli
zel irketler kanal ile arz blgelerindeki kaynaklarn aranmas,
retilmesi, gelitirilmesi, tanmas, piyasaya srlmesi ve kendi
blgelerine satlmas gibi alanlarda faaliyet gsterirler.
En nemli enerji kayna olan petroln arz gvenlii alanndaki
bu faaliyetlerin genel olarak incelenmesi dahi g odaklarnn
Arap Bahar corafyasndaki kar mcadelelerinin varl ve
Arap Baharnn nedenlerinden birinin de enerji olduu konusun-
da nemli bir kant tekil edecektir.
Tablo 2. Arap Bahar Corafyasndaki lkelerin
Gnlk Petrol ve Gaz retimleri
lke
Petrol Urt.
(bbl/d)
D.Gaz Urt.
(mmcf/d)
1
.

D
e
r
e
c
e

E
t
k
i
.
Tunus 79,600 318
Msr 560,000 5,900
Libya 1,486,000 2,900
Yemen 272,000 50
Suriye 386,000 974
2
.

D
e
r
e
c
e

E
t
k
i
.
Cezayir 1,270,000 14
Fas 0 5
Umman 864,600 4
Kuveyt 2,310,000 1,200
Bahreyn 184,000 1,129
Urdun 100 18
Lbnan 0 0
3
.

D
e
r
.

E
t
k
i
.
Irak 2,360,000 1,425
Bati Sahra 0 0
Suudi Arab. 8,055,000 8,300
Sudan 462,000 6
Moritanya 11,640 0
Tablo 3. G Odaklarnn Arap Bahar Corafyasndaki lkelerden Yaptklar
Petrol ve Gaz thalat Yzdeleri
A
B
A
B
D

N
R
U
S
Y
A
J
A
P
.
A
B
A
B
D

N
R
U
S
Y
A
J
A
P
.
P
e
t
r
o
l

h
r
a
c


%
Tunus
G
a
z

h
r
a
c


%
Tunus
Msr Msr 2% 33% 1%
Libya 9% 2% Libya 3%
Yemen Yemen 6% 1%
Suriye Suriye
Cezayir 2% Cezayir 14% 1%
Fas Fas
Umman 0.4% 4% Umman 0.4%
4
%
Kuveyt 1.6% 2% 9% Kuveyt
Bahreyn Bahreyn
Urdun Urdun
Lbnan 2% Lbnan
Irak 4% 5% 3% Irak
B.Sahra B.Sahra
S.Arab. 6% 12% 14% 27% S. Arab.
Sudan 4 % Sudan
Morit. Morit.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
155
Bu inceleme kapsamnda, ncelikle g odaklarnn petrol-gaz
ithalatlarnn Arap corafyasndaki hangi lkelerden saladna
dikkat edilecek, sonrasnda da g odaklarnn bu lkelerde pet-
rol ve gaz sektrnde faaliyet gsteren nemli kurumlar saysal
olarak incelenecektir.
4.1.Ham Petrol ve Doal Gaz thalat Asndan likileri
Tablo 3ten de grlecei zere; petrol ve gaz arz salanmas
ve bu alanda olumas beklenen mcadele ortam acsndan,
AB-ABD grubu ile in ve inin dnda Japonyann da Arap
Baharnn etkilemi olduu lkelerden Msr, Yemen Libya, Cezayir,
Umman, Kuveyt, Irak, Suudi Arabistan ve Sudan ile alverileri
bulunmaktadr.
Dier lkelere baktmzda ise, (Bahreyn hari) hepsinin petrol
ve gaz sektrlerinin gelimemi olduu, bunun neticesinde
arz edebilecek nemli bir petrol veya gaz kaynaklarnn henz
bulunmad bilinmektedir. Yalnzca Bahreyn, kk bir ada lkesi
olmas ve ham petrol yerine rane edilmi petrol rnleri ithal ediyor
olmas nedeni ile bu tablonun dnda deerlendirilmitir.
4.2. G Odaklarnn Arap Bahar lkelerinde Petrol ve Gaz
Alannda nemli Faaliyetler Gsteren irket Saylar
Tablo 4ten de anlalaca zere, ABD (ABDnin Kanada
zerinden piyasaya ald da bilinmektedir) ve AB grubu Arap
Bahar corafyasndaki tm lkelerde sistemlerini oturtmutur.
Arka baheleri olarak grdkleri bu blgede etkin olmaya balayan
dier oyuncular olan, in, Japonya ve Rusyay istememektedir.
4.3. Arap Bahar Corafyasndaki Petrol ve Gaz Piyasasna
Yeni Byk G Odaklarnn Aramaclk ve retim Faaliyetleri
Alanndan Girii
Bir nceki blmden de anlalaca zere; Arap Bahar
corafyasndaki petrol ve doal gaz piyasasnda byk oranda
ABD-AB grubunun etkin olduu aikrdr. Fakat zellikle son
10 yldr, faaliyetlerinde ciddi miktarda art grlen yeni, gl,
byk oyuncularn varl dengeleri deitirmeye balamtr. Bu
oyuncular, daha nceki blmlerde de bahsedildii zere; in,
Rusya ve Japonyadr.
Bu byk devletin sadece resmi petrol irketlerinin Arap Bahar
corafyasndaki petrol-gaz arama ve retim projeleri konusundaki
yeni giriimlerinin varlna aadaki Tablo 5ten baktmzda
greceimiz zere; g odaklar arasndaki petrol ve gaz arama/
retim alanndaki mcadele, Bahreyn, rdn, Lbnan ve Bat
Sahra dnda oktan balamtr. Belki de, Bahreynin kendi iinde
retim ve ranaj yaparak, petrol rn satan kk bir ada lkesi
oluu, rdn ve Lbnanda henz nemli keierin ve kaynaklarn
olmay, Bat Sahrann ise bamsz devlet yapsnn oturmam
oluu ve petrol ve gaz aramaclna ynelik kayda deer giri-
imlerin henz yaplmam oluu, (bu giriimlerin nmzdeki
on yl ierisinde Fas ve Moritanyada nemli kesier olmas
halinde tm g odaklar tarafndan yaplmas beklenmektedir) bu
lkelerde kresel g mcadelelerinin henz dierlerine nazaran
neden daha az youn olduunun gstergesidir.
Ayrca, tm Arap Bahar corafyasnda petrol ve gaz sektrnn
servis hizmetleri (sondaj-sismik-kuyu tamamlama-malzeme
temini vb.) alannda da zellikle in irketlerinin, dier irketlere
nazaran daha uygun yatlar sayesinde, hzla piyasay ele geirdii
gzlemlenmektedir.
Not: inin Orta Dou-Afrika corafyasndaki enerji sektr
zerinde hkimiyet kurma giriimleri, 2005li yllarda birok batl
enstit ve dnce kuruluu tarafndan tehlike anlar eliinde
akademik almalara yanstlmtr. ABDnin nemli dnce
kurulularndan olan Council on Foreign Relations uzmanlarndan
Princeton N. Lyman, 21 Temmuz 2005 ylnda hazrlad inin
Afrikadaki Genileyen Rol balkl makalesinde, inin Afrika
corafyasndaki faaliyetlerinde yksek nakit imkn ile ok baarl
olduundan ayrca inin Afrikadaki hkimiyetini artrmas ile artk
Afrikann, Batl milletlerin ve ABDnin av bahesi (chasse garde)
olmadndan fakat ABD ve Batl milletlerin bunu anlamadndan
bahsetmektedir.
5. SONU VE ARAP BAHARININ BAKA
CORAFYALARA YAYILMA HTMAL
Arap Bahar corafyas olarak tanmladmz, geniletilmi
byk Ortadou projesi gibi
popler projelerin de kapsad,
Ortadou ve Kuzey Afrika
corafyas, nemli petrol
ve gaz kaynaklarna sahip
blgelerdir. Tm bu corafyada
yer alan lkeler Arap Bahar
olarak nitelendirilen bir deiim
havasndan farkl oranlarda
etkilenmektedir. Muhakkak ki bu
etkileim srecinin balamas
ve yaylmas ile ilgili siyasi,
ekonomik, sosyal, politik ve d
etkenli ynlendirmeler sonucu
oluan sebepler mevcuttur.
Bu corafyada yer alan lkelerin
nemli ounluunun sahip
olduu petrol ve gaz kaynaklar,
dnya piyasalarna saladklar
nemli arz kapasitelerinin
mevcudiyeti ile dnya enerji
politikalar asndan ok
Tablo 4. G Odaklarnn Arap Bahar lkelerinde Faaliyet Gsteren irket Saylar
T
u
n
u
s
M

r
L
i
b
y
a
Y
e
m
e
n
S
u
r
i
y
e
C
e
z
a
y
i
r
F
a
s
U
m
m
a
n
K
u
v
e
y
t
B
a
h
r
e
y
n
U
r
d
u
n
L

b
n
a
n
I
r
a
k
B
.
S
a
h
r
a
S
.

A
r
a
b
i
s
t
a
n
S
u
d
a
n

M
o
r
i
t
a
n
y
a
ABD 5 4 4 4 2 3 6 1 1 2 1 (+Kanada)
AB 8 9 12 6 4 10 5 8 1 3 2 1 4
in 1 1 1 1 2 1 1
Rusya 2 2 2 1
Japonya 3 1
Tablo 5. in, Rusya ve Japonyann Resmi Petrol irketleri ile 2005ten Balayarak Petrol-Gaz retim
ve Arama Faaliyetlerinde Bulunduu Arap Bahar lkeleri
T
u
n
u
s
M

r
L
i
b
y
a
Y
e
m
e
n
S
u
r
i
y
e
C
e
z
a
y
i
r
F
a
s
U
m
m
a
n
K
u
v
e
y
t
B
a
h
r
e
y
n
U
r
d
u
n
L

b
n
a
n
I
r
a
k
B
.
S
a
h
r
a
S
.

A
r
a
b
i
s
t
a
n
S
u
d
a
n

M
o
r
i
t
a
n
y
a
in CNPC-Sinopec
Rusya Tatneft-Lukoil
Japonya Inpex-JNOC-Japex
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
156
nemli oluu da, bu corafyada yaanan Arap Baharna farkl bir
pencereden bakmamz gereini douracaktr. Bu pencere ise en
nemli enerji kaynaklar olan petrol ve doal gazdr.
Bu almada, Arap Bahar corafyasndaki lkelerin petrol ve gaz
kaynaklar-piyasalar-retimleri zerinde durularak, bu corafyada
sz sahibi olmak isteyen byk kresel oyuncularn, bu lkelerdeki
petrol ve gaz pazarlarndaki varlklarndan ve bu varlklarn
sonucunda olumas beklenen doal mcadele ortamndan sz
edilmitir. Bu mcadele erevesinde, Arap Baharnn blge
lkelerini etkilemesi nedeni ile bu lkelerde faaliyet gsteren ve
karlar olan g odaklar da etkileneceinden, doal olarak
yerine gre bu g odaklar Arap Bahar lehinde ya da aleyhinde
tavr taknmlar ve taknacaklardr. Siyasi gelimelerden
gzlemlenebildii kadar ile ABD-AB Arap Bahar lehinde,
Japonya ekingen, in ve Rusya ise genelde aleyhinde tavr
sergilemektedir. Bu tavrlarn da deerlendirmelerde gz nne
alnmas gerekmektedir. Arap Baharnn bu corafya zerindeki
etkileri ancak birka yl sonra tamamlanp, sistemler ve piyasalar
oturduktan sonra gzlemlenebilecektir.
Arap Baharnn u an iin corafyadaki etkilerinin sonular merak
konusu olmakla birlikte, bu akmn Kafkaslar ve Hazar blgelerinde
de etkili olup olamayaca tartlmaktadr. Bu sorunun cevab da,
dini ve sosyal yap olarak Arap Baharnn etkiledii corafya ile
baz benzerlikler gstermesi nedeni ile batl dnrler tarafndan,
etkilenmesi ihtimalinin yksek oluu (temennisi) ynnde olsa
da (ki dikkat edilmelidir ki, bu yeni corafya da nemli enerji
kaynaklarna sahiptir), dengeler bu yeni corafyada daha farkldr.
Ki, bu corafyada Rusya, in ve Japonya ok daha gl ve ok
daha eskidir. Ayrca gz nne alnmaldr ki, Rusya ve Rusyann
uluslararas politikalar iin ok nemli sonular dourabilecek son
bakanlk seimlerini tekrar Putin kazanmtr.
Tabi ki bylesi ok kriterli analiz edilmesi gereken, ok ynl bir
konu kitaplarca analiz sonucu doru deerlendirilebilir, fakat Arap
Baharnn Hazar, Kafkaslar, Kuzey ve Orta Asya corafyasna
yaylma ihtimali, zellikle bat dnyas (ABD+AB), Suriye ve
akabinde ran ile ilgili problemlerini zmeden u an iin ok zayf
grlmektedir.
KAYNAKLAR
[1] http://en.wikipedia.org/wiki/Main_Page
[2] http://www.jodidata.org/
[3] http://205.254.135.7/countries/
[4] www.iagas.org
[5] bp.com/statisticalreview

SUMMARY
The re started in Tunisia in 18 December 2010 has affected so
many countries in Arab Geography. While some governments were
collapsing in some countries, for others civil disorder and protests
are sustaining and some governmental changes has occurred.
While the Middle East and North Africa governments are in such a
revolutionary changes, the possible effects of this wave occupies
the minds for other regions such as Caspian Asia and north Asia.
In such a picture, all the effects, regional political balances, the
sources of the interactions between the governments and the
nations and the global results of these changes are being studied
and analyzed be lots of experts. In addition to these studies, it is
important to analyze the Arab spring through the window of energy
politics, which is an important factor for determination of global
policies.
In this paper, while studying the Arab spring through the window
of energy politics; all the import & export rates of the Arab spring
region countries, existing reserves, production and exporting
infrastructure properties, international investors and companies in
the region and important projects will be considered. As a result
of this study, a general estimation of possibilities of Arab spring to
affect other regions such as Caspian and middle and north Asia
will be estimated.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
157
ASSESSMENT AND COMPARISON OF AN OPERATIONAL WIND FARM USING
WIND ATLAS AND CFD METHODS
mer Emre ORHAN
FICHTNER Wind Team
Bar BAYIRLAR
FICHTNER Wind Team
idem NALAN
FICHTNER Wind Team
Gkhan AHMET
METU Aerospace Engineering Department
ABSTRACT
For the resource and wind assessment of wind farms, there are
several methodologies available in the literature. One of the
most well known and utilized is the Wind Atlas Methodology
(WAM). WAM is very effective in terms of providing fast results.
However, it is also well known that WAM has several drawbacks
especially in complex topographies. These are mainly because of
the assumptions involved in order to obtain a quick response from
the methodology. Apart from WAM, Computational Fluid Dynamics
(CFD) is another method of providing wind assessment results.
Although, it is known that CFD provides more accurate and more
detailed results, it is also more time consuming and requires a
relatively high computational resource. But, popularity of CFD
methods in the eld of wind assessments have been increasing
nowadays. The selection of which method to apply depends on
several factors such as complexity of the site, time requirements
and the level of details needed.
In this study, assessment of an already existing wind farm which
is already in operation for almost a year, is performed. The project
site is located in northwestern part of Turkey and is composed
of nine wind turbines. First of all, a yield assessment study is
performed using one of the commercial softwares utilizing WAM.
Then, these results are compared with the results obtained by
CFD. In the conclusion section, the pros and cons of both methods
are evaluated and presented for future studies.
1. INTRODUCTION
In this study, the performance of SARES Wind Farm (WF) which
has been developed by GARET Enerji the Project Company of
Gama Energy will be evaluated by two different methodologies.
The rst study has been executed using WindPro [1]-Wasp [2] and
the second one using WindSim[3].
SARES WF with an installed capacity of 22.5 MW has 9 GE 2.5XL
wind turbines and is located in Ezine district of anakkale which
is at the northwest of Turkey. SARES WF is fully under operation
since 11.03.2011. First 6 of the wind turbines were commissioned
on 23.12.2010 and the remaining 3 were commissioned on
11.03.2011. SARES WF with an average Capacity Factor (CF) of
47.5 % for 2011 can be considered as one of the best wind farms
in Turkey.
The following gure shows 4 of the 9 wind turbines after mechanical
completion of SARES.
2. METHODOLOGY
In this section, basic theoretical background behind wind atlas and
computational uid dynamics methodologies for wind assessment
is explained briey.
2.1. Wind Atlas Methodology
The direct use of a measured
wind data is only possible if
wind resource calculation is
needed for that specic point.
However, WAM is a method de-
veloped to transform the wind
measurements at a point to a
specic region that needs ex-
trapolation in vertical and hori-
zontal directions, roughness
and sheltering models. Figure
2 is a representation of WAM
which is a linear method that
is based on the atmospheric
boundary layer theory. A rep-
resentation of the atmospheric
boundary layer can be seen in
Figure 3. According to the at-
mospheric boundary layer theo-
ry, a ctitious wind speed which
is driving the boundary layer is
calculated from the pressure
eld[5].
Figure 1. SARES Wind Farm.
Figure 2. Wind Atlas meth-
odology[4].
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
158
Since it is a linear method, the application is mainly limited to rela-
tively at terrain. However, more and more WFs are installed in
complex terrains which might require the detailed investigation of
ow separation and high turbulence intensities[7]. For that, ten-
dency to use Computational Fluid Dynamics (CFD) methodologies
is more and more becoming popular.
Figure 3. Atmospheric boundary layer[6].
2.2. Computational Fluid Dynamics (CFD) Methodology
CFD calculations are very common in the eld of Fluid Dynamics
but it is hard to say that they are thoroughly penetrated and integrat-
ed in the eld of wind resource assessment. This is mainly because
they are more time and cost demanding compared to the linear mod-
els. However, especially in complex terrains, in order to capture ow
patterns around steep hillsa CFD analysis is required.
There are several commercial CFD solvers available in the market.
For this study, evaluation version of WindSim has been utilized[3].
This version of the software has no time limits and functionality.
But the grid size is limited to 5000 cells. Although this restriction
is crucial for this kind of study, effects of grid resolution will be
examined in future studies. WindSim solves Reynold Averaged
Navier Stokes (RANS) equations to create wind elds and takes
a statistical approach by using these wind elds and the wind data
measured from the corresponding area.
3. RESULTS
Wind speed statistics have been obtained using the met mast wind
speed data that is available between May 2007 and September
2009. Figure 5 shows the wind distributions at 85 meters above
ground, which is the hub-height of the turbines, calculated by
WindSim. Triangular signs show the position of the wind turbines
and the circle points the met mast.
Figure 4. Results of a CFD study[8].
Table 1. Average Wind Speeds and Production Per
Wind Turbine
Operation WindPro-WasP WindSim
Turbine
No
Mean
Wind
Speed
(m/s)
Production
(MWh/a)
Mean
Wind
Speed
(m/s)
Production
(MWh/a)
Mean
Wind
Speed
(m/s)
Production
(MWh/a)
T1 7,25 9630 8,69 9972 9,06 10808
T2 6,65 9146 8,64 10174 9,01 10742
T3 7,54 10879 8,97 10554 9,24 11027
T4 7,72 10998 9,20 10832 9,34 11144
T5 8,00 11570 9,46 11017 9,46 11246
T6 6,39 8596 8,47 9705 8,67 10313
T7 7,81 9416 9,06 10617 9,63 11420
T8 8,09 9725 8,80 10225 9,71 11550
T9 8,58 8961 8,57 9810 10,06 11877

Table 1 shows the comparison of the results obtained by WindPro-
WasP and WindSim with the operational results. Empirical
Turbulence Model developed by Dutch TNO Laboratory is used
for WindPro-WasP whereas k- is utilized for WindSim. In both
methodologies the wake model developed by Jensen is used.
Table 1 represents the comparisons of the average wind speeds
and annual energy production for the operational wind farm and
the results obtained by using WindPro-WasP and WindSim.
From Table 1, it is clear that the operational wind speeds which are
obtained through SCADA are lower than the results calculated by
WindPro-WasP and WindSim. This is mainly because of the wake
effects of the blade. Since the anemometer and the wind vane of
the wind turbine is behind the rotor, and if the blade is just in front
of the anemometer, the recorded wind speed is much lower than
the real wind speed.
Considering the production values, SARES WF has an operating
Capacity Factor of approximately 47.5 %. For the calculation of this
value, an average of the rst 6 turbines has been taken till 10.03.2011
and for the remaining period average of the 9 turbines is calculated.
The Capacity Factor calculated by WindPro is around 47 % including a
general loss of 7 % over the gross production whereas the calculated
Capacity Factor by WindSim is 51 % which is a little bit optimistic.
Figure 5. Wind speed (m/s) distribution and wake decit(m/s) obtained
by WindSim (respectively).
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
159
4. CONCLUSION
In this study, the results of linear (WAM) and non-linear (CFD)
methodologies have been compared with the operational results
of a wind farm. For the CFD calculation, evaluation copy of
WindSim has been utilized, therefore the number of elements was
restricted to 5000 only. Because of this no grid consistency check
was possible. CFD results could be rened with higher number of
elements. This would be the topic of future studies. In addition to
that, only the results of 1 turbulence and wake model have been
represented in this paper. Comparison of different turbulence and
wake models will be the focus of future studies.
It is very important to check the calculated energy yield of a wind
farm with the operational values. To the knowledge of the authors,
this is the rst example of such a study in Turkey. However, it
should not be the last since most of the wind projects in Turkey are
developed in complex terrain. It is known that linear methods are
quick and are appropriate for at terrains whereas the non-linear
methods are more accurate but time consuming and relatively
expensive. On the other hand, with the current improvements on
the computational technologies, it is totally getting affordable for
these kind of high cost investments. Under these circumstances, it
is very important to decide correctly which methodology to be used
especially for the turbines having gearboxes since turbulence is an
important phenomenon for wind energy applications. It is expected
that the results of complex terrain related issues will be seen in the
upcoming years.
5. ACKNOWLEDGEMENTS
It is greatly acknowledged the support of Mehmet Yldz and lker
lhan from Gama Energy. Without their understanding and support
this study would not be possible.
REFERENCES
[1] http://www.emd.dk/WindPRO/Frontpage
[2] http://www.wasp.dk/?sc_lang=en
[3] http://www.windsim.com/
[4] Troen, I. and E.L. Petersen, European Wind Atlas, Riso
National Laboratory, Roskilde, Denmark 1989.
[5] E.L. Petersen, N.G. Mortensen, L. Landberg, J. Hojstrup
and H.P. Frank Wind Power Methodology, Riso National
Laboratory, Roskilde, Denmark, December 1997.
[6] http://mae.ucdavis.edu/~wind/facilities/ablwt.html
[7] J.M.L.M. Palma, F.A. Castro, L.F. Ribeiro, A.H. Rodrigues
and A.P. Pinto Linear and Nonlinear models in wind resource
assessment and wind turbine micro-siting in complex terrain,
Journal of Wind Engineering and Industrial Aerodynamics,
pp. 2308-2326, 2008.
[8] http://www.greenward-technologies.com/newsarchive.html
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
160
RSK PAYLAIMI VE FNANSMAN GEREKLLKLER AISINDAN
ENERJ TESS KURULUM SZLEMES (EPC KONTRAT) VE
BAZI ESASLI MADDELER
mer KESKL
Kesikli & lker Hukuk Brosu
ZET
Mhendislik, Tedarik ve naat (EPC) ilerini bnyesinde
barndran enerji tesisi kurulumu projelerinde yatrmcnn (
Sahibi) ncelikle karar vermesi gereken husus; mevzu bahis
enerji tesisinin ne tr bir kontrat yapsyla kurulacann tespiti olup
belirlenecek yapya uygun bir EPC szlemesinin (EPC Kontrat)
hazrlanmas, gerek nansman artlar gerekse de proje risklerinin
paylatrlmas asndan byk nem arz etmektedir.
Projenin yer alaca lke hukuku, hatta proje konusu ekipmann ithal
edilecei lke hukuklar dahi bir EPC Kontratn yaplandrlmasnda
ve risk paylamnn yaplmasnda kritik konumdadr. Her ne kadar
taraar, szleme serbestsi ilkesi kapsamnda, szlemelerinde
hak ve ykmllklerini zgrce belirleyebileceklerse de bu
zgrlk snrsz deildir. Zira yazlacak hkmlerin geerli
olup olmad tbi olunan hukukun emredici kurallarna gre
belirlenecektir. Enerji tesisi kurulumu projeleri kapsamndaki
szlemelerde yaplacak kk grnen hatalar domino etkisiyle
yklenici, tedariki veya Sahibi rmalar byk nansal zararlara
uratabilecek nitelikte olabilir. Sahibi asndan dikkate alnmas
gereken bir dier nemli husus ise EPC Kontratn projeye kredi
verecek olan bankalarn ve nans kurulularnn (Kreditrler)
artlarn da karlayan bir yapda olmasnn salanmasdr.
Bu bildiride ksaca, kontroll bir risk paylam yaplmas ve
nansman gereklilikleri asndan enerji tesisi kurulumunu konu
alan EPC Kontratlarda yer alan baz nemli maddeler zerinde
durulacak ve bu kapsamda mevzu bahis konulara ilikin ksa
deerlendirmelere yer verilecektir. Semi olduumuz maddelerin,
tecrbelerimize gre szleme mzakereleri srasnda en fazla
zaman harcanan konular arasnda yer aldn belirtmekte fayda
vardr. Deinilecek konular srasyla yledir: Kapsam ve
Kapsam Deiiklii; Uygulanacak Hukuk ve Uyumazlklarn
zm; Mcbir Sebep Riskleri; Sre Uzatm ve Gecikme
Cezalar; Performans Garantileri ve Cezalar; Finansal Garantiler.
1. GR
Yalnzca enerji projelerinde deil, kompleks yapdaki pek ok
endstriyel yapnn konu edildii projelerde de sklkla kullanlan
EPC Kontratlar, alelade inaat ilerini konu eden szlemelerden
radikal farkllklar iermektedir. Enerji santrallerinin kurulumunda
kullanlan szleme tipleri tabi ki EPC Kontratlarla snrl deildir.
Proje zelliklerine ve gereksinimlerine gre Sahibi, ayr ayr
mhendislik ve/veya tedarik ve/veya inaat szlemeleri yapmak
suretiyle veya bunlarn bir ksmn birletirmek suretiyle farkl
szleme yaplaryla da tesisin inasn salayabilir. rnein,
santralin detay mhendislik ve montaj ileri bir rmaya ihale
edilebilir, santralin ana ekipman veren tarafndan dorudan
satn alnabilir, tm yardmc ekipmanlar iin ise tedariki bir
rmayla anlama yaplabilir. Bu tr rneklerin varyasyonlarna da
rastlanmaktadr.
Tecrbelerimize gre, risk ynetimi ve hukuki sorumluluklar
asndan getirdii avantajlar nedeniyle enerji santrali kurulumu
kontratlarnda tm ilerden sorumlu, teknik ve nansal yeterlilii
haiz bir ykleniciye (Yklenici) gtr bedel ile ve anahtar teslim
esasna gre proje kapsamndaki tm mhendislik, tedarik ve inaat
(EPC) ilerinin bir EPC Kontrat ile ihale edilmesi, uygulamada
zellikle byk lekli enerji projelerinde tercih edilebilecek balca
seenektir. Ayrtrlm kontrat yaps, maliyetler asndan belirli
bir tasarruf imkan salayabiliyor olsa da, EPC Kontratlarn bu
yapya nazaran ne kan balca avantaj, Sahibinin karsnda
hereyden hukuken sorumlu tek muhatap gryor olmasdr.
Kusur, ilerin hangi ksmnda karsa ksn, hangi tedariki veya
alt-yklenicinin kapsamndan kaynaklandna baklmakszn, EPC
Kontrat tahtnda Sahibi karsnda tek sorumlu Yklenicidir. Yani,
EPC Kontrat yapsnn benimsenmesi durumunda, ayrtrlm
kontrat yapsnda alt-yklenici, mhendis ve tedarikiler ekseninde
yaanabilecek sorumluluun kime ait olduunun tespiti problemiyle
zaman ve para kaybetme riskinin nne geilebilmektedir. Getirdii
bu avantaj ve risk ynetimi kolayl nedeniyle, enerji projelerine
kredi veren Kreditrlerin de kredi ve risk deerlendirmesi yaparken
EPC Kontrat yapsna scak baktklar grlmektedir.
imdi semi olduumuz madde balklar altnda ksa
paylamlarda bulunacaz:
2. MADDE BALIKLARI VE AIKLAMALAR
2.1. Kapsam ve Kapsam Deiiklii maddesi esasen teknik
bir konu gibi grnmekle birlikte, aslnda hukuki ve nansal pek
ok sonu dourabilecek nitelikte nemli hususlar ihtiva eder.
kapsam tarif edilirken teknik bir eksiklik veya eliki olmamasna
dikkat edilmesi son derece nemlidir. Ancak buna ramen, ok
eitli malzeme, dizayn ve ekipman opsiyonu ile kar karya
olunduu gerei gz nne alndnda, eksiksiz bir teknik
artname hazrlanabilmesi pratikte her zaman mmkn olmayabilir.
Zira ayrntya girildike artnamenin hata ierme olasl ve
bylece yatn gereksiz yere arttrlma olasl da artacaktr. Bu
sebeple, EPC Kontratn kapsam maddesinde sarih bir ifadeyle,
aka szlemede zikredilmemesine ramen tesisin anahtar
teslim esasna gre eksiksiz, kusursuz, gvenli ve iyi enerji retimi
tekniklerine, mevzuata ve szlemeye uygun olarak iletilebilmesi
iin gerekli tm malzeme, ekipman ve hizmetlerin szleme
bedeline dahil olduuna ilikin genel bir hkme szlemede yer
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
161
verilmesi Sahibine ek maliyet yaratabilecek kapsam tanmndaki
olas eksikliklerin yarataca olumsuz etkinin nne gemekte
yardmc olacaktr. Zira nansman analizi yaparken Kreditrler
de EPC Kontratta zellikle kapsamn eksiksiz yazlm olmas
ve buna ek olarak anahtar teslim esasna ve gtr bedel
usulne gre sabit bir bedele tm ilerin dahil edilmi olmas
kriterini aramaktadr. Dier taraftan, Yklenicinin hi ngrmedii
kalemlerin, ucu ak hkmlerle kapsama alnmas her zaman
hakkaniyete uygun sonular vermeyebilir. O halde, Yklenici
asndan bu hususta alnabilecek nlem de kapsam snrlarnn
gerek genel artlarda ve gerekse de teknik artnamelerde niyetleri
yanstr ekilde izilebilmesini salamak ve mmknse tartmaya
yer brakmamak adna kapsam dnda kalan kalemleri aka ifade
etmektir. Yklenicinin malzeme ve ekipman alabilecei tedariki
listesinin szlemeye eklenmesi de bu konuda tesisin bir parasn
tekil edecek ekipman ve malzemelerin kalitesi konusunda belirlilik
salanmas noktasnda katma deer salayacaktr. Zira hangi
tedarikiden alnaca nceden planlanan belirli marka ekipman
ve malzemelerin, proje sresince gerek sre kst, yat ve deme
artlar, gerekse de eitli etkenler nedeniyle farkl tedarikilerden
alnmas gerekebilir. Sahibinin kalite kaygs, Yklenicinin ise
benzer kalitedeki farkl opsiyonlar deerlendirerek yat ve garanti
artlarnda rekabeti yat alabilme kaygs, onaylanm yeterli
genilikte bir tedariki listesinin szlemeye ek yaplmasn gerekli
klmaktadr.
Sahibine ait olacak bir tesiste, kapsamda Sahibinin
deiiklik yaplmasn talep hakkna sahip olmas, eyann doas
gereidir. Her ne kadar taraar balangta bir kapsam zerinde
anlamlarsa da bu kapsamn makul olarak deitirilebilmesi
Sahibinin tasarrufunda olmaldr. Bu sebeple EPC Kontratta
Sahibine kapsamda deiiklik yapma hakkn tanyan hkmlere
yer verilmelidir. Szlemede buna ilikin bir hkm yer almamas
halinde ilgili kapsam deiiklii talebi Yklenici tarafndan kabul
edilmeyebilecei gibi nazar itibara dahi alnmayabilir. Aksi
szlemede ngrlmedii srece bu deiiklik adeta szlemenin
tek tara deitirilmesi niteliinde etki dourabilecek, ksmi fesih
anlamna dahi gelebilecek ve Sahibi tarafndan bunun olumsuz
sonularna katlanlmas gerekebilecektir. Bylesi kompleks
yapdaki endstriyel tesislerde kapsamn Sahibi tarafndan
deitirilmek istenmesi birok nedenle gndeme gelebilir.
Mevzuat deiiklikleri, nansal sebepler, mcbir sebepler,
yeni teknolojiler, verim kayglar, pazar deiiklikleri akla gelen
rneklerden yalnzca birkan tekil etmektedir. Sahibine
kapsam deiiklii hakk verilmesi, Yklenicinin madur edilecei
anlamna da gelmemelidir. Deiiklik prosedr, szlemede
aka tanmlanmal, Yklenicinin yeni kapsama ilikin tekli nasl
ve hangi detayda, ne kadar sre ierisinde sunaca, baz alnacak
yatlar, ek maliyetlerin, sre uzatmnn nasl hesaplanaca gibi
konulara szlemede yer verilmelidir. Bu detaylarn szlemeye
girilmemesi halinde kapsam deiikliinin gndeme gelmesi
ou zaman Ykleniciler tarafndan daha nce sebebiyet verilen
gecikmelere veya hatal yaplan ilere adeta klf uydurulmas
sonucunu dourabilecektir. Ayrca, gndeme byle bir konunun
gelmesi halinde szlemesel olarak teklif verme zorunluluu
bulunmayan Yklenici, ii srncemede brakarak zaman kayb
yaanmasna da sebebiyet verebilecektir. Bu konuda uygulamada
sklkla yaanan bir durum da, deiik kapsama ilikin deme
artlarnda anlalmakszn Yklenicinin ilere devam etmemesi
halidir. Bylesi bir durumda Yklenici, teklif ettii yat makul
olmad hallerde dahi ii srncemede brakabilecek, projenin
gecikmesine sebebiyet verebilecek ve szlemesel haklarn
ktye kullanabilecektir. O halde ek kapsama ilikin maliyetlerde
anlalamamas halinde ne tr bir yol izlenecei de szlemede
aka hkm altna alnmaldr.
2.2. Uygulanacak Hukuk ve Uyumazlk zm
Szlemenin tabi olaca hukukun seimi, szlemenin iskeletini
ve artlarn olutururken gz nnde bulundurulmas gereken
balca unsurlar arasnda gelmektedir. Szlemeye yazlabilecek
cezai artlar, tazminat maddeleri, sorumluluun snrlandrlmasna
ilikin hkmler ve sair birok husus, uygulanacak hukuka gre
farkl ekilde yazya dklecektir. Uygulamada zaman zaman
hatal olarak, uygulanacak hukuk maddesinin en son zerinde
grlecek konular arasna brakldna rastlanmaktadr. Oysaki
ilk olarak zerinde grlmesi gereken husus szlemenin tabi
olaca hukuktur. Szlemede yer alan cezai art hkmleri,
sorumluluk maddeleri, tazminat maddeleri ve sair eitli hkmler
seilen hukuka gre geersiz addolunabilecek, bylece szlemede
kurulmaya allan denge ve esaslar bozulabilecektir.
Uyumazlk zm konusunda ise klasik olarak Mahkemeler
nezdinde uyumazlklarn zm yerine arabuluculuk, balayc
ve balayc olmayan tahkim, bilirkii tahkimi gibi eitli alternatif
uyumazlk zm yntemlerine szlemede yer verilmesi
nemli kazanmlar salayabilir. Zira enerji projeleri yaplar gerei
teknik ve/veya hukuki uzmanlk alanna girmekte, uyumazlk
noktalarnda karar verilirken, belki de ilk defa byle bir ile
karlaacak olan mahkemece atanm bilirkiilere bal kalnmas
gerek zaman asndan gerekse de durumun doru tespiti
asndan birtakm zorluklar beraberinde getirebilecektir. Nitelii
itibariyle dinamik, esnek ve hzl bir ekilde ilemesi gereken enerji
projelerinde kaybedilecek her gn, ykl miktarda para kaybna
da yol aacaktr. Belirli, esnek ve hzl zmler barndran tahkim
ynteminde, taraarn ihtilaarn halline bakacak olan hakemlerin
kimlikleri zerinde dahi nceden anlamaya varabilmeleri
mmkndr. Bu seim yaplrken projenin ihtiyalarna uygun
seimler yaplabilecektir. Ayrca ara bir zm yntemi olarak
(kar klmad takdirde) balayc olmayan tahkim yntemi bile
taraarn zme ulama ve sulh olma abalar dorultusunda
hzl ve olumlu sonular vermektedir. Esas olarak her iki tarafn
amacnn da projenin sorunsuz ilerlemesi ve karlkl hak ve
borlarn tamamlanmas olmas icab gerei makul bir sonuca hzl
bir yntemle varabilmek her iki tarafn da menfaatine olacaktr.
2.3. Mcbir Sebep (Force Majeure) Riskleri
Mcbir sebep maddesi, hemen btn EPC Kontratlarda yer alan bir
dzenleme olmasna karn, gerekten bu terimin ne anlama geldii
ve hangi halleri ierdii konularnda taraardan birisinin mcbir
sebep ilan ettii ana kadar, ok ayrntl bir irdeleme yaplmad
grlmektedir. Kanunlarda ise mcbir sebebin tanm ve sorumluluk
ayrm yapldna nadiren rastlanmaktadr. Kontrat mzakerelerinde
bu maddenin kanuni bir zorunlulukmu gibi alglanp, zerinde fazla
durulmad da zaman zaman grlmektedir. Oysaki mcbir sebep
risklerinin doru bir ekilde tanmlanmas ve taraar arasnda
net bir ekilde paylatrlmas her iki taraf asndan da istisnai
bir neme sahiptir. Neyin mcbir sebep olup neyin olmadn da
iyi tanmlayabilmek gerekir. Tipik olarak belli bal bilinen artlar,
mcbir sebebin bir tarafn kusuru ile meydana gelmemi olmas;
makul olarak ngrlemeyecek olmas; taraarn kontrol dnda
gereklemesi ve taraarca ncesinden ilgili olayn veya sonularnn
nlenemeyecek olmasdr. Her ne kadar burada her iki taraf da
zikretmisek de, esasen bir mcbir sebebin kabul edilebilmesi iin
mcbir sebep ilan eden (veya mcbir sebepten etkilenen) tarafn
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
162
artlar gz nnde bulundurularak bir deerlendirme yapmak
gerekecektir. nk riskler her zaman iki tarafn kontrol dnda
deil, taraardan yalnzca birisinin kontrol dnda da oluabilir.
te bu noktada bir ayrm yaplarak kimi zaman taraardan her
birisinin kontrol edebilecei alanlar olduu varsaylarak bunlarn
cora snrlarna szlemelerde yer verilebilmektedir. rnein,
proje sahasnda meydana gelebilecek mcbir sebep riskleri
Sahibine, saha dnda bir yerde oluabilecek riskler Ykleniciye
ait olacak ekilde bir yap ngrlebilir. Zira EPC Kontrat dendii
zaman farkl lkelerden birok farkl ekipmann ve malzemenin
sahaya getirilecei ngrsnde, Sahibinin yurtdnda
yaanabilecek saysz mcbir sebep riskini stleniyor olmas,
ynetilmesi ok zor bir risk altna girmesi anlamna gelecektir.
Bunun yan sra, Yklenicinin kaldramayaca veya risk marjn
arttran bir kalem olarak yatlayabilecei bu kadar kat bir ayrm
yapmak yerine orta bir yol olarak mcbir sebep risklerinin belirli bir
kontrol ayrm yaplmak suretiyle, taraar arasnda paylalmas da
tasarlanabilir. Yani rnein, Yklenicinin kontrol alannda meydana
gelebilecek bir mcbir sebepten dolay, herhangi bir ek maliyet
talebi kabul edilmezken, bu mcbir sebebin yukarda saydmz
koullar tayor olmas kaydyla sre uzatmna sebebiyet
verebilmesi kararlatrlabilir. Bu rnekte tm riski bir tarafa ykmak
yerine, paylalan bir riskten sz edilmektedir.
Mcbir sebep maddesinin vurgulamak istediimiz bir dier zellii,
szlemenin ayakta tutulabilmesi noktasnda ortaya kar. Zira,
byle bir maddenin yokluunda szlemenin tabi olduu hukuk
hkmleri uygulanacak ve ilem temelinin kmesi nedeniyle
szlemenin feshi imkan doabilecektir. Oysaki, uzun ihale
srelerinden, deerlendirmelerden ve mzakerelerden sonra
imzalanan EPC Kontratn, gerekleme olasl her zaman ok da
dk olmayan mcbir sebep hallerinde kolayca sona erdirilmesi
ihtimali, taraarn mevzu bahis kontrat iin harcadklar emek ve
sermayenin adeta kolayca pe atlmas riskini tamak anlamna
gelmektedir. Daha da nemlisi byle bir feshin sonularn ak
szleme maddeleri olmakszn ngrebilmek de bu tr kompleks
ilerde hi de kolay olmayacaktr. Elbette szlemeye dercedilecek
olan mcbir sebep maddesi de belirli hallerde feshi ngryor
olacaksa da bunun belirli prosedrleri, artlar, sreleri ve sonular
da ilgili madde ierisinde yer alacaktr.
Mcbir sebebin gndeme getirecei bir dier soru ise ksmen veya
tamamen ifa edilmi ilere veya teslim edilmi ekipmana mcbir
sebebin verebilecei zarar ve ziyann nasl ve kimin sorumluluunda
giderilecei ve zarar grm ilerin bedellerinin denip
denmeyecei sorunudur. Kimi szlemelerde bu hususlara hi
deinilmedii dahi grlmektedir. Genel itibariyle, EPC Kontratlarda
yer verilen risk transferi hkmlerinde tipik olarak iletmeye
alma tarihine veya geici kabul tarihine kadar ilere gelebilecek
hasar ve zarar riskinin Yklenicide olduu ifade edilmektedir.
te bu maddeyle birlikte deerlendirildiinde, szlemede
aksine bir hkm olmad hallerde ekipmana, malzemelere,
ilere gelebilecek tm zararlar Yklenici sorumluluunda ve
riskinde kalacaktr. Bu sonular hi dnlmeksizin risk transferi
maddesinin kaleme alnmas, Ykleniciler iin katlanlmas g
bir durum yaratabilecei gibi, projenin shhatini de olumsuz
ynde etkileyecektir. Bu noktada, EPC Kontratn sigortalara
ilikin maddesi de ayr bir nem tamakta olup, sigortalarn
kimin kapsamnda olduuna gre farkl bir risk paylam ve zarar
giderimi prosedr ngrlmesi gerekecektir. rnein All Risk
sigorta poliesi kapsamnda tazminatn tahsil edecek olan tarafn
Sahibi olduu varsaymnda, sahada oluabilecek zararlarda
sigortaya ilgili bavurularn yaplarak zararn karlanmas,
Sahibi kontrolnde Ykleniciye zarar gren ilerin yeniden
yaptrlmas gerekecektir. Ciddi meblalar karlnda satn alnan
ana ekipmana gelebilecek zararlar durumunda sigortadan ilgili
zarara ilikin tazminatn tahsil edilmesinin beklenmesi Ykleniciler
tarafndan, zarar gren iin yeniden ifas iin bir art olarak
ne srlebilmektedir. Bu gibi durumlarda Sahibi tarafndan
alnabilecek nlem, belirli bir meblaa veya bykle kadar
oluabilecek zararlarda Yklenicinin tazminat beklemeden ileri
yeniden yapma ykmllnde olduuna ilikin prosedrleri EPC
Kontrata dercetmek olacaktr.
2.4. Tamamlanma Sresi, Sre Uzatm ve Gecikme Cezalar
Tesisin planland vakitte iletmeye alnabilmesi, Sahibi iin
nem arz eden en nemli konular arasndadr. Bu sebeple, EPC
Kontratlarda tm ilerin anahtar teslim tamamlanaca tarihe
szlemelerde hemen her zaman yer verilmektedir. Kreditrler
de ak bir tamamlanma tarihinin kontratn ierisinde aka
zikredilmesini zaruri grmektedir. Tesisin ge devreye alnmas,
kredi borcunun gecikmesine, planlanan geri deme tarihlerinin
kaymasna yol aabilecek, proje risklerini artracaktr. Zira
Kreditrler iin, tesisin retecei enerjinin sat geliri zerine
koyulan temlik, nemli teminat enstrmanlar arasndadr. Bahsi
geen tamamlanma tarihine hakl olarak atfedilen byk nem
nedeniyle, bu tarihte yaanabilecek gecikmelere ilikin olarak
EPC Kontratta gecikme cezalarna yer verilmesi adeta bir pazar
uygulamas haline dnmtr.
Acaba sre uzatm ve gecikme cezas maddeleri kimin
menfaatinedir? Bu soruya ksaca Yklenicinin veya Sahibinin
menfaatinedir eklinde cevap vermek kanaatimizce mmkn
deildir. Yerine gre byle bir maddenin szlemede varl her
iki tarafn da menfaatine sonular douracaktr. Sz konusu
madde, ncelikle sre uzatmnn hangi hallerde mmkn
olup, hangi hallerde mmkn olmadn aka belirleyerek
ngrlebilirlii salamak noktasnda her iki taraf iin katma deer
salamaktadr. Sahibi tarafndan istifade edilebilecek bir dier
avantaj, bu madde kapsamnda sre uzatm taleplerini belirli
sre ve prosedrlere balayarak Yklenicinin sre uzatmna hak
kazanabilmesi iin yerine getirmesi gereken artlar hkm altna
alarak, bu artlara aykr olarak veya makul olmayan zamanlarda
bu tr taleplerin gelmesinin nne geebilmek ve balangta
taahht edilen tamamlanma tarihinin deimesi halinde bu tarihin
ne sreyle uzatlacan belirleyerek, ucunun belirsiz bir ekilde
ak braklmasnn nne gemektir. Gecikme cezalarnn EPC
Kontratta ngrlmesinin Sahibi asndan bir dier avantaj,
ilgili ihlal nedeniyle uram olduu zararlar ispat etmesine gerek
olmakszn, ihlal halinde szlemede belirtilen cezai tazminat talep
hakkna sahip olmasdr. Ceza ngren bir hkmn bulunmamas
durumunda, Sahibi gecikilen sre nedeniyle ne kadar zarara
uram olduunu ispat etmeden bu zararlarnn tazminini talep
edemeyecektir. Dier taraftan, Ykleniciler iin gecikme cezas
maddesinin bir nevi sorumluluk snrlandrmas olarak ilev
grdn syleyebiliriz. Snrsz sorumluluk stlenmek istemeyen
Yklenicilerin gecikme cezalar iin bir st snr talep etmeleri
neticesinde EPC Kontratlarda bu tip snrlamalara yer verilmesi
pazar uygulamas haline gelmitir. Bu snrlamalar, yalnz bana
Ykleniciyi sorumluluk snrn aan zararlar iin tam anlamyla
koruyamayabilir. Zira Sahibi, aan zararlarn da ispat etmek
kaydyla bunlar da talep hakkna sahiptir. Dolaysyla Yklenici
gerek anlamda bir snrlama iin gerekli ek hkmler konusunda da
EPC Kontratta srarc olmaldr. Hi gecikme cezas ngrlmeyen
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
163
hallerde, gecikme nedeniyle uranabilecek zarar miktarlar olduka
yksek olabilecek ve Yklenici snrsz bir sorumlulukla kar
karya kalabilecektir. Sz konusu st snr Sahibi tarafndan
kabul edilirken bu snrn istisnalarna ve st snra ulalmas
halinde uygulanacak ek meyyidelere yer verilmemesi Sahibi
iin byk bir handikap oluturacaktr. Sorumluluk snrn aan bir
ihlal halinde, Yklenici bakaca bir sorumluluu olmadn iddia
edebilecek ve ifadan kanabilecektir. Kreditrlerin ceza snrlar
konusundaki yaklam da, bu snrlarn mmkn olduunca yksek
tutulmas, snr kapsamnda saylmayan istisnalara ve snra
ulalmas halinde Sahibine tannan ek haklara aka EPC
Kontratta yer verilmesi ynndedir. Cezai art miktar belirlenirken,
bunun mmkn olduunca, byle bir ihlal halinde uranabilecek
gerek zarara yakn olmasnn salanmas nem tekil eder. Zira
rnein Trk Hukukuna gre, szleme ihlalinden kaynaklanan
zararlar talep edilirken ihlale maruz kalan tarafn yalnzca ihlali,
zarar ve illiyet ban ispat etmesi yeterliyken, ilgili ihlale ilikin bir
cezai arta szlemede yer verildii takdirde zararn ispatna ihtiya
yoktur. Esasen bu Sahibi asndan bir avantaj tekil etmekle
birlikte, cezann miktarnn gerek zararn altnda kald hallerde
cezai art konulmasnn dezavantaj da bulunmaktadr. nk cezai
art miktarn aan zararlarn talep edilmesi halinde, Sahibinin,
ihlali, zarar ve illiyet ban ispat ykne ek olarak, Yklenici
kusurunu da ispat etme yk altna girdiini belirtmek gerekir.
Her ne kadar tesisin kurulumunun tamamlanma tarihi, nihai olarak
esas alnacak tarih olsa da, Sahibinin amac yalnzca bu tarihi
Ykleniciye taahht ettirmek deil, bu taahhdn gereklemesi
iin gerekli ilerin ve hizmetlerin ifa edilmesini ilen salamaktr. Zira
ilerin zamanlca ifa ediliyor olduunun takibi ve denetimi, projenin
shhati iin zaruridir. Sahibinin bu denetim ve takibi salayabilmek
adna bu alanda uzmanlam mavir mhendis (Mhendis)
irketlerle anlaabilmesi mmkn olduu gibi, uzman bir personel
kadrosunu kendi bnyesinde barndrarak da ilgili denetimi
yapabilmesi mmkndr. (Mhendisin getirebilecei katma deer,
avantaj ve dezavantajlara bu bildiri kapsamnda deinmeyeceiz/)
lerin takip edilebilmesi iin EPC Kontratta i program ile ilgili
ayrntl hkmlere yer vermek gerekecektir. in banda temel
mhendislik hizmetleri henz ifa edilmemise, bu programn yeteri
kadar detaylandrlmas mmkn olmayabilecei gibi mevcut
program defalarca revizyona urayabilir. O halde, ilgili szleme
maddesinde bu programn ne srelerle, hangi aamalarda ve ne
detayda ayrntlandrlaca ve Sahibinin onayna sunulaca
aka zikredilmelidir. Bunun yan sra, bu program ierisinde,
sapmas halinde tamamlanma tarihini olumsuz etkileyebilecei
dnlen kritik iler ve tarihler belirlenmeli, bu tarihlerdeki
gecikmeler de gecikme cezas ile meyyidelendirilmelidir.
Ykleniciler bu yaklama ksmen hakl gerekelerle kar
kabilirler.
Gerekten de bu kadar kompleks bir ite, ara tarihler baz sapmalar
gsterebilecek olup, Yklenici, kendisinden kaynaklanabilecek
gecikmelerin nne geebilmek adna i programnda baz
revizyonlar yapabilme esnekliine sahip olmaldr. Ancak i
programndaki revizyonlar, taahht edilen tamamlanma tarihini de
etkilememelidir. Bunun yan sra, Yklenici tarafndan bu konuda
EPC Kontratta yer verilmesi istenebilecek bir dier hkm, cezaya
tabi ara tarihlerdeki sapmalara ramen tamamlanma tarihinin
tutturulmas durumunda ara tarihler iin ngrlen cezalarn
uygulanmayaca dzenlemesidir. Gerekten de belirli gecikmelerin
saha almalarnda vardiyalar arttrmak, ii saysn artrmak veya
alternatif zmler bulmak yollaryla tolere edilebilmesi mmkn
olabilir. Proje kapsamndaki bu tr i program revizyonlarnn,
Mhendis veya Sahibinin onayna tabi tutulmas, bu onayn
da makul olmayan gerekelerle verilmekten imtina edilmemesi
gerekir. programnn bu ekilde sk takibi, henz iin banda
veya ortalarndayken, tamamlanma tarihinde herhangi bir gecikme
olup olmayaca konusunda ngr oluturacaktr. Bu ngr,
ilerin ne sebeple olursa olsun gecikmesi halinde Sahibine
ilerin hzlandrlmas iin gerekli nlemleri ve kararlar alabilmesi
iin imkan tanyacaktr. rnein Sahibi, ilerin hzlandrlmas
ynnde Ykleniciye talimat verebilir. Gecikmelerin Yklenicinin
kusurundan veya riskinden kaynakland hallerde bu talimatn ek
bir maliyet talebi olmakszn Yklenici tarafndan yerine getirilmesi
szlemesel bir ykmllk olmal, Yklenici kusuru veya riski
dndaki hallerde ise ek maliyeti karl gerekli hzlandrmann
yaplmas yine Ykleniciye ait bir szlemesel edim borcu olarak
EPC Kontratta hkmolunmaldr. Yklenicinin i programna
uygun olarak ileri ifa edemediinin ve/veya tamamlanma
tarihinde kabul edilemez bir gecikme yaanacann anlalmas
halinde, Sahibi iin bir baka yntem de szlemeyi feshetme
seeneine bavurmaktr. Her ne kadar EPC Kontratn feshi, her
iki taraf asndan da olumsuz sonular sebebiyle o kadar kolay
alnabilecek bir karar olmasa da, Yklenicinin belirli bir gecikme
snrn getii ve Sahibinin artk Ykleniciye olan gveninin
kaybolduu durumlarda, taahht edilen tamamlanma tarihini
beklemek, zararn daha da bymesine yol aabilecektir. te
bu zor fesih kararn alabilmek, szlemesel ykmllklerin,
ihlallerin ve risklerin doru bir ekilde analizini gerekli klmakta
olup, bu kapsamda Yklenici tarafndan ileri srlmesi muhtemel
olan feshin haksz bir fesih olduu iddiasn rtebilecek
kant ve vakalarn durumu, bu iddiann akbetini belirleyecektir.
Bu aamada, gecikme ile ilgili ihlallerde i programnn nemi
bir kez daha ortaya kacak, ne kadar gecikme yaand ve
yaanabilecei program zerinden gsterilebilecek, ilgili feshin
temellendirilmesinde barol stlenecektir.
2.5. Performans Garantileri ve Cezalar
Tesis inaatnn ve ekipman montajnn mekanik olarak
tamamlanmasn mteakip, tesisin Yklenici tarafndan taahht
edilen performans kriterlerini salayp salayamayaca konusunun
enerji tesisi kurulum projelerindeki en kritik aamay tekil ettii
sylenebilir. Esasen projenin banda kredi deerlendirilmesi,
zibilite tetkiki ve risk yatlamas yaplrken de ngrlen
performans ve verimlilik kriterleri, Kreditrlerin projeye kredi tahsis
edip edemeyecekleri noktasnda verecekleri kararda krlma noktas
tekil edecek nemdedir. Keza, tesiste kullanlacak teknolojinin
kantlanm olup olmad da deerlendirmede esas alnacak
bir dier kriterdir. Entegre tesisin alp almayaca, istenen
performans deerlerini verip veremeyecei, istikrarl ve gvenli
ekilde kurulum yaplp yaplmad, tesisin mevzuat ve lisans
gerekliliklerini salayp salamad ise iin sonunda yaplacak
testlerin ve tetkiklerin sonucunda belli olacaktr. Bu nedenledir ki,
EPC Kontratlarda testlerle ilgili ayrntl dzenlemelere, prosedrlere
ve testlerin sonunda ortaya kacak sonulara gre farkllatrlm
hukuki meyyidelere yer verilmesi gerekir. Hemen her zaman geici
kabuln artlarndan birisi olarak ngrlen testlerin baaryla
sonulanmas, Yklenici iin geici kabule veya test sonularna
bal demelerini tahsil edebilmek, garanti sresini balatabilmek,
teminat mektuplarnn serbest braklmasn salayabilmek
gibi pratik sonular asndan ayrca nem tar. Bu aamann
baaryla geilmesi her ynden taraar asndan proje risklerini
nemli lde azaltm olacaktr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
164
Performans kriterlerinin yerine gelmemesi durumunda ne tr
dzenlemelere szlemelerde yer verilebileceine de ksaca
deinmek isteriz. Tercihe gre EPC Kontratlarda projenin niteliine
gre farkl yaplar kurulabilecek olup, baarsz test sonular iin
tipik olarak u ekilde bir ayrm yapabilmek mmkndr: i) Tesis
minimum performans kriterlerini salyor, ancak garanti edilen
performans kriterlerini salamyor olabilir; veya ii) Tesis minimum
performans kriterlerini dahi salamyor olabilir. Her zaman minimum
deerler ve garanti edilen deerler eklinde bir ayrm yaplmas
art olmamakla birlikte pratikte bu ayrmn taraar asndan faydal
olaca kanaatindeyiz. Bu ayrma gre minimum deerler, Sahibi
iin halen kabul edilebilir deerler olsa da, esasen garanti edilen
deerlerin altnda kald iin belirli bir performans kayb yaandn
gsterir niteliktedir. Mevzu bahis performans kayb tesisin kullanlabilir
mr boyunca yaanacak bir kayp olduundan bunun nemli bir
zarar kalemi olduu yadsnamaz. te performans kriterlerinin
salanamamas halinde yaanabilecek kayplara karlk, garanti
edilen deerlerden her bir birim sapma karlnda, belirli cezai
tazminatlarn denecei EPC Kontratlarda hkm altna alnmaktadr.
Bu cezalarn da aynen gecikme cezalarnda olduu gibi ilgili ihlal
nedeniyle maruz kalnacak zararn geree yakn tahmini bir bedel
olarak belirlenmesi nem tar. Uygulamada, performans cezalarnn
da Yklenicilerin talepleriyle belirli bir yzdeyle snrlandrld
grlmektedir. Yukarda (d) maddesinde cezai artlara ilikin
yapm olduumuz ceza snrna ve ispat ykne ilikin aklamalar
performans garantileri ve cezalar iin de geerlidir. Cezalarn hangi
artlarla uygulanacana gelirsek, zm odakl bir yaklamda
bu cezalarn, performans testlerinin ilk kez yaplmasn mteakip
derhal uygulanmayaca, Ykleniciye baarsz testi mteakip
belirli bir iyiletirme sresi tannarak testlerin tekrar edilecei bir
yapnn EPC Kontratta ngrlebileceini syleyebiliriz. nk
burada Sahibinin amac cezalardan para kazanmak deil, tesisin
mmkn olduunca verimli ve yksek performansta alabilirliini
salamaktr. ou zaman performans cezas snrlarnn da gerek
zararn altnda kald varsaymnda, zaten cezalarn gelir getirme
fonksiyonunun olmayaca veya olduka snrl kalaca sylenebilir.
Buna ramen cezalarn Yklenici zerinde bask yaratc, motive
edici ve caydrc bir etkisi olduu gereini yadsmak da mmkn
deildir. Bu sebeplerle, mmknse Sahibinin istenen performans
deerlerine ulalabilmesi iin Ykleniciyi zorlayabilmesini salayan
ykmllklerin cezalarla birlikte szlemeye dercedilmesinin proje
iin nemli bir katma deer yarataca kanaatindeyiz. Bunun yan
sra, Sahibi tarafndan tannan iyiletirme srelerinin veriliyor
olmasnn, gecikme cezalarnn ilemesini etkilemeyeceinin
hkm altna alnmas Ykleniciyi bir an nce iyiletirici faaliyetlerini
tamamlayabilmesi iin zorlayc bir etkiyi haiz olacaktr. Ancak
belirtmek gerekir ki, Sahibinin ticari amalar asndan ilgili
iyiletirme sresinin ilk testin bitiminden hemen sonra yaplmas
cazip olmayabilir. Bu durumda, tesisin ticari iletmeye alnmasn
geciktirmeden, Sahibinin ilgili iyiletirme almalarn ve tekrar
edilecek performans testlerini Sahibinin kabulne uygun, makul
bir tarihe ekebilme esnekliine sahip olmasn salayabilecek
hkmlere EPC Kontratta yer verilmesi gerekecektir.
Tesisin, EPC Kontratta ngrlen minimum performans deerlerini
dahi salayamyor olduu durumlarda ise Sahibine belirli seimlik
haklar tannmaktadr. Yukarda belirtilen iyiletirme srelerinin
baaryla sonulanmad durumlarda, ykseltilmi performans
cezalarnn uygulanmas, fesih, szlemeden dnme, szleme
bedelinde indirim hakk gibi opsiyonlar EPC Kontrat kapsamnda
Sahibine tannabilir. Bunlarn arasnda szlemeden dnme
Yargtay itihatlar nda, hukuki adan her zaman mmkn
olmayabilecei gibi, ticari adan da bu opsiyonu kullanmak
duruma gre doru bir karar tekil etmeyebilir. Her bir somut
olayda seimlik haklar kullanlrken tesisin ili durumuna ve ticari
verimliliine gre bir deerlendirme yapmak gerekecektir.
Performans garantilerine ilikin szleme maddesinde veya kapsam
maddesinde testlerde ve tekrar edilecek testlerde kullanlacak
sarf malzemelerinin bedellerinin szleme bedeline dahil olup
olmadnn aka yer almas, testlerin hangi prosedrlere gre
ifa edileceinin net olarak belirlenmi olmas, aksi durumda ortaya
kabilecek ihtilaarn nne gemesi asndan nem tar.
Tesisin performans deerlerinin yan sra teknik olarak gvenilirlik
kriterlerini de salyor olmas, istikrarl ticari iletme iin elzemdir.
Bu yzden, uygulamada Sahibinin performans testleriyle
yetinmeyip gvenilirlik iin de belirli garantiler talep etmesi, bu
garanti artlarnn yerine gelmemesine ilikin hukuki sonularn da
EPC Kontratta tanmlanmas Sahibi asndan nemli bir katma
deer salayacaktr.
2.6. Finansal Garantiler
Uygulamada EPC Kontrat tahtnda Sahibi tarafndan talep
edilebilecek nansal garantileri genel bir ifadeyle i) ayet bir avans
demesi yaplacak ise ayn meblada avans teminat mektubu; ii)
szlemesel ykmllklerin ve performans garantilerinin yerine
getirilmesini teminen bir performans (kesin) teminat mektubu; iii)
geici kabul mteakip performans teminatnn iadesi karlnda
ayptan sorumluluk sresi ierisinde geerli olacak bir garanti
sresi teminat mektubu, eklinde zetleyebiliriz. Bunlara ek olarak,
Yklenicinin ana irketinden alnacak bir Ana irket Taahhd
de Sahibi tarafndan talep edilebilir. Proje Kreditrlerinin,
bu teminatlarn devredilebilir ve temlik edilebilir nitelikte olmas
artn aradn tecrbelerimiz nda belirtmeliyiz. Bu teminatlar
arasnda performans (kesin) teminat mektubu bedelinin en
azndan gecikme ve performans cezalarnn toplam st snrna
eit bir meblada olmas Kreditrlerin tatmini asndan gerekli
olacaktr. Bu meblan, projenin risk derecesine gre daha yksek
meblalara ekilmesi de mmkn olabilecektir. Ancak, teminat
mektuplarnn bedelleri ykseldike, bu sefer de Yklenicinin
nansal riski artacandan, yatlanacak risk nedeniyle szleme
bedellerinin ykseleceinin de altn izmek gerekir.
3. SONU
zet olarak belirtmeliyiz ki, sabit bir tamamlanma tarihi;
detaylandrlm ve snrlandrlm bir sre uzatm maddesi;
hukuki sonular tasarlanarak yaplm bir hukuk seimi maddesi;
gtr bedel esasna gre belirlenmi bir szleme bedeli; anahtar
teslim esasna gre izilmi kapsam; tanmlanm ve sonular
belirlenmi ak bir mcbir sebep maddesi; kantlanm teknoloji
kullanmnn temini; kapsam deiikliklerini, performans ve
gvenilirlik garantilerini dzenleyen ayrntl hkmler; gecikmeye
ve performans ihlallerine ilikin cezai tazminat maddeleri; nansal
garantilerin yeterli bedellerle temini EPC Kontratlara kredi temini
iin nem arz eden balca hususlar arasnda gelmektedir. EPC
Kontrat, Sahibi ve Yklenici arasnda riskin nasl paylalacan
projenin banda belirleyebilme imkann da taraara salamaktadr.
EPC Kontratn hazrlanmas ve mzakeresinde gerekli zen ve
nem gsterilmek suretiyle bu imknn kullanlmasyla, projenin
yrtlmesi aamasnda ortaya kmas muhtemel ihtilaarn ve
ihtilaarn beraberinde getirecei zaman ve para kaybnn asgariye
indirilmesi veya nne geilmesi mmkn olacaktr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
165
SUMMARY
From a legal standpoint, when structuring an EPC Project the
investor (owner) should rst choose the correct contract type
amongst various other options to follow, and draft the appropriate
EPC Contract (or possibly a Construction Contract and/or
Engineering Contract and/or Procurement Contract or a contract
blending some of these options).
The legal requirements of the applicable law of the contract, and
the country in which the project will take place and even the places
from where any part of the works will be imported or procured may
play a crucial role deciding on the structure and allocating the risks
properly in an EPC Contract. This requires the EPC Contract to be
well drafted both from the perspectives of the contractor and the
owner in consideration with the applicable law, since in a possibly
large or small project even one mistake which seems to be minor
may cause a domino effect starting a huge nancial catastrophe
in the end for contractors, suppliers or investors. Further, it is also
obvious that an investor should identify the domestic and foreign
sources of capital required for the nancing of the Project and
structure its EPC Contract to satisfy the nancing requirements of
the relevant creditors or nancers of their Projects wisely.
This paper will briey summarize the vital major issues in a
contract with limited or controlled risk allocation and some of the
requirements of the lenders to be inserted in an EPC Contract. In
consideration with the complexity of an EPC Project, while there
might be several other provisions concerning the essence of an
EPC Contract, we limited the subjects to be discussed herein with
the outline of certain provisions which are commonly consuming
most of the time while we are negotiating EPC Contracts in
practice. The main terms to be explained herein shall include:
The Scope of Work and Variations; Governing Law and Dispute
Resolution; Force Majeure Risks; Time for Completion, Extension
of Time and Delay Liquidated Damages; Performance Guarantees
and Liquidated Damages; Financial Guarantees.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
166
TOPLU KONUTLARDA KOJENERASYON UYGULAMALARI
N ALTERNATF YAKLAIMLAR
zay KAS
Arke Enerji Sistemleri
ZET
21 Temmuz 2011 tarihinde yaynlanan Lisanssz Elektrik
retme Ynetmelii ile sadece kendi ihtiyacn karlamak zere
kojenerasyon sistemi kuran gerek ve tzel kiilere lisans alma
ve irket olma muayeti getirilmitir. Bylece vakarn, toplu
konutlarn, kamu kurulularnn, kk ve orta byklkte faaliyet
gsteren tesislerin kojenerasyon sistemi kurmalarnda kolaylklar
salanmtr.
Temel felsefesi tasarruf salamak olan kojenerasyon sistemlerinin
etkin ve verimli hizmet vermesi iin ncelikli olarak sistem
kapasitesinin doru belirlenmesi gerekmektedir.
Kojenerasyon sistemlerinin doasndan gelen belirli bir kapasite
aralnda alma zorunluluu ile zellikle toplu konutlarn gn ii
ve mevsimsel etkilere bal olarak elektrik ve stma ihtiyalarnn
deikenlik gstermesi; sistem kapasitesinin belirlenmesinde
optimizasyon yaplmasn zorunlu klmaktadr.
OPTMZASYON N TEMEL TEKNK KRTERLER
Toplu konutlar iin kojenerasyon sistemi seiminde 3 temel kriterin
maksimize edilmesi hedeftir. Bunlar;
Elektrik tketiminin maksimum oranda karlanmas,
Soutma ve s ihtiyacnn maksimum oranda karlanmas,
Kojenerasyon sisteminin maksimum kapasiteyle almasdr.
Ancak elektrik ve s tketiminin gnlk ve mevsimsel etkilerle
deikenlik gstermesi ve kojenerasyon nitelerinin nominal
glerinin belirli aralklarla retilmesi nedeniyle; temel amac
tasarruf olan sistem seiminde optimizasyon yapmak zorunludur.
Optimizasyon iin 3 temel kriterin maksimize edilmesinin yan sra
yatrm geri deme sresinin minimum yaplmas ana hedeftir.
Elektrik tketiminin maksimum oranda karlanmas iin yaplacak
en temel hata; tesisin kurulu trafo gcne veya kurulu talep gcne
paralel olarak kojenerasyon kapasitesinin belirlenmesidir. K
mevsimi gece tketimi ile yaz mevsimi gndz tketimi arasnda
10-12 kat fark olan bir toplu konut iin kurulu gce seim yaplmas
durumunda kojenerasyon nitesinin srekli dk kapasitede
almas, hatta elektrik tketiminin sistemin minimum alma
yknn altna inmesi durumunda devre d kalmas kanlmaz
olacaktr. Kojenerasyon sisteminin sadece kendi ihtiyalarn
karlamak zere kurulmas durumunda ebekeye elektrik
beslemesi yapmamak iin; sistem ebeke ile paralel alrken
ebekeden srekli % 3-5 orannda elektrik alacak ekilde sistemin
iletilmesi zorunludur. Aksi takdirde tesiste devreye girip kan
asansr, pompa, kompresr, fan gibi ekipmanlar nedeniyle
devreden ktklar anda birka saniye de olsa ebekeye elektrik
beslemek kanlmaz olacaktr.
kWh cinsinden elektrik ve doal gaz yaktl s enerjisi arasnda
ortalama 4 kat yat fark bulunmaktadr. Is enerjisinin elektrik
enerjine gre ucuz olmas kojenerasyon sistemi seiminde s
ihtiyacnn karlanmasnn maksimize edilmesini ikinci plana
itmektedir. Performans katsays (COP / EER) 4 olan hava
soutmal veya su soutmal soutma grubu iin de durum ayndr.
Elektrik tketimini gz ard ederek stma ihtiyacnn tamamnn
karlanmas iin % 90 verimli stma kazan yerine % 45-50 sl
verimli kojenerasyon nitesini altracak ekilde seim yapmak
aklc deildir. Elektrik ihtiyacna uygun olarak seilen kojenerasyon
nitesi birim elektrik retim maliyetinin ebeke elektriine gre
zaten % 35-40 orannda daha ucuz olduu dikkate alndnda,
stma ve soutma sistemine salanacak katk ile bakm ve iletme
masraar fazlas ile karlanabilir, hatta toplam yllk net tasarruf
oran % 50ye ulatrlabilir.
Kojenerasyon nitelerinin nominal glerinin belirli aralklarla
retilmesi ve nominal glerinin % 35-45inin altnda alamamalar
kapasite seiminde en belirleyici teknik kstlardr. Sistemin
mmkn olduunca tam ykne yakn noktada almas, ekipman
yatrm geri deme sresini ksaltacaktr. Ancak bunu salamak
iin tesisin en dk tketim anna gre seim yapmak tesisin
elektrik ve s ihtiyacnn dk oranda karlanmasna olanak
tanyacak, yksek oranda tasarruf yaplmasn engelleyecektir. Bu
nedenle seim yaplrken; elektrik tketimin minimum-maksimum
noktalar arasnda, hem sistemi mmkn olduunca maksimum
kapasitede, hem de tesisin elektrik / s ihtiyacn maksimum oranda
karlayacak seviyenin belirlenmesi gereklidir.
Elektrik ve s ihtiyacnn stabil olduu endstriyel tesislerden farkl
olarak; toplu konutlarn elektrik tketimleri, gn iindeki younlua
bal olarak deikenlik gstermektedir. Mevsimsel deiiklikler
ise konutlarn zellikle klima ykne bal olarak deimektedir.
OPTMZASYON N MEVZUAT KRTERLER VE
KISITLAR
Toplu konutlarn kojenerasyon uygulamas iin 2 temel alternatif
mevcuttur:
1. alternatif; konutlarn kendi ev ii tketimleri hari ortak alanlarnn
elektrik tketiminin karlanmas ve toplam s ihtiyacnn retilen
elektrik enerjisine paralel olarak desteklenmesi.
2. alternatif; konutlarn kendi ev ii tketimleri ve ortak
alanlarnn elektrik tketimleri dahil tm sitenin elektrik
ihtiyacnn karlanmas ve toplam s ihtiyacnn retilen elektrik
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
167
enerjisine paralel olarak desteklenmesidir. Bu alternatifte, ev ii
tketimlerinin dahil edilebilmesi iin Lisanssz Elektrik retme
Ynetmelii Uygulama Tebliine uygun olarak talep birletirme
ile bireysel elektrik aboneliklerinin iptal edilmesi gerekmektedir.
Lisanssz Elektrik retme Ynetmeliine gre toplu konutlarn
kojenerasyon uygulamas iin 3 farkl potansiyel alternati vardr.
Bu alternatierin uygulanmas iin deerlendirmeler aada
zetlenmitir.
1. Mikro Kojenerasyon Uygulamas:
Lisanssz Elektrik retme Ynetmeliine gre 50 kWe ve
altnda mikro kojenerasyon tesisi kuran gerek ve tzel kiiler
irket olmaktan ve lisans almaktan muaftr. Buna gre toplu
konut yneticilikleri lisans almadan mikro kojenerasyon tesisi
kurabilirler.
Mikro kojenerasyon sistemlerinin gncel enerji birim yatlar ile
yllk enerji tasarruf tutar 40.000-50.000 TL ile snrldr. Konut
saysnn yzlerle ifade edildii sitelerde retilen elektrik 50 kWe ile
snrl olduu iin ev ii tketimlere katk salamas kapasite snr
nedeniyle pek mmkn deildir. Bu nedenle mikro kojenerasyon
uygulamas; byk sitelerin ortak alan elektrik tketiminin
karlanmas amacyla kullanlmas uygun olacaktr.
2. Yenilenebilir Enerji Kaynaklarna Dayal Kojenerasyon
Uygulamas:
Lisanssz Elektrik retme Ynetmeliine gre 500 kWe ve altnda
yenilenebilir enerji kaynaklarna dayal retim tesisi kuran gerek ve
tzel kiiler irket olmaktan ve lisans almaktan muaftr. Buna gre
toplu konut yneticilikleri lisans almadan retim tesisi kurabilirler.
Toplu konut sitelerinin zellikle ehir merkezlerinde yer almalar;
biyogaz, biyoktle ve hidroelektrik kaynakl uygulamalardan
genellikle uzak olmalarna neden olmaktadr. Rzgar ve gne
enerjisine dayal retim iin sitenin bulunduu alann rzgar ve
gne potansiyeline, bu uygulamalar iin gerekli yeterli alana
sahip olup olmadklar ile ilgili olduundan bu makalede detaya
girilmeyecektir.
3. Yksek Verimli (< %80) Kojenerasyon Uygulamas:
Lisanssz Elektrik retme Ynetmeliine gre sadece kendi
ihtiyacn karlamak zere % 80 verimliliin zerinde kojenerasyon
tesisi kuran gerek ve tzel kiiler irket olmaktan ve lisans
almaktan muaftr. Buna gre toplu konut yneticilikleri lisans
almadan kojenerasyon tesisi kurabilirler.
Yksek verimli kojenerasyon uygulamas iin en nemli kriter
sadece kendi ihtiyacn karlamak zere olduundan gece gndz
tketim fark 10-12 kat olan konutlarn minimum tketim miktar
kojenerasyon nitesinin minimum alma yknden (% 35-40)
daha dk olmamaldr. Bu durumda, tek nite ile elektrik enerjisi
ihtiyacnn % 30-40nn karlanmas mmkn olacaktr. Daha
yksek oranda karlama iin birden ok nitenin paralel hizmet
vermek zere kurulmas zorunludur.
Yksek verimli kojenerasyon uygulamas iin toplu konut sitelerinde
en uygun alan sosyal tesisler dahil olmak zere tm ortak kullanm
alanlardr. zellikle yzme havuzu, tness salonu gibi spor
alanlarna sahip sosyal tesislerin elektrik tketimleri dzenli ve
dengelidir. Gece periyodunda sosyal tesislerin kapal olduu
saatlerde tketimin yerini sitenin d evre aydnlatmas alr. Bu
makalede anlatlan konularn somut olarak rneklenmesi amacyla
tketim deerleri bilinen bir toplu konut sitesi seilmitir.
Grak 1 ve Grak 2, Ankarada bulunan 850 daireli bir sitenin yaz ve
k dnemine ait ortak alan gnlk elektrik tketim trendini, daireler
dahil toplam s ihtiyacn ve optimizasyon almas sonucunda
seilen kojenerasyon nitesinin elektrik ve s retimi kapasiteleri ile
sitenin elektrik ve s ihtiyacn karlama oranlarn gstermektedir.
Sitenin kendi ortak alan elektrik ve s ihtiyacn karlamak zere
seilen kojenerasyon nitesi ile; yllk elektrik ihtiyacnn %63, s
ihtiyacnn %10u karlanmaktadr. Kojenerasyon nitesinin elektrik
retimi kapasite kullanm oran %81, s retimi kapasite kullanm oran
ise %99dur. Bylece %37,4 elektrik ve %49,5 sl verimli kojenerasyon
nitesinin retecei elektriin tamam, snn %99u faydal olarak
kullanldndan %86,4 toplam verimi salamak mmkndr.
Grak 1 ve Grak 2de gsterilen elektrik tketimi ve s ihtiyacnn
karlanmas iin gncel enerji yatlar (tm fon ve paylar dahil,
KDV hari olmak zere; elektrik: 0,2406 TL/kwh, doalgaz: 0,7087
TL/m
3
) ile sitenin kojenerasyon sistemi ncesi yllk elektrik gideri
2.157.000 kWh karl 519.000 TL, doalgaz gideri 1.950.000 m
3

karl 1.382.000 TL olmak zere toplam 1.901.000 TL/yldr.
Kojenerasyon sisteminin kurulumundan sonra bakm giderleri dahil
olmak zere toplam enerji gideri 1.618.000 TLye gerileyecek,
konvansiyonel sisteme gre 283.000 TL/yl tasarruf salanacaktr.
Buna gre toplam tasarruf oran % 15 olarak hesaplanmtr.
Toplam yatrm tutarnn nansman maliyetleri dahil yaklak
220.000 Euro olduu dikkate alndnda, yaplan yatrmn geri
deme sresi 22-24 ay civarndadr.
Grak 1.
Grak 2.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
168
Temel felsefesi tasarruf salamak olan kojenerasyon sistemlerinin
etkin ve verimli hizmet vermesi iin ncelikli olarak sistem
kapasitesinin doru belirlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde
mevzuat kriterlerinin de dnda verimsiz, hatta atl tesislerin
olumas kanlmaz olacaktr.
Toplu konut sitelerinin elektrik ve stma ihtiyac verilerine dayal
olarak oluturulacak analiz ve etd teknii ile yksek dorulukta
optimizasyon yapmak mmkndr. Bylece nemli ekonomik
tasarruar vaat eden kojenerasyon sistemlerinin doru seimi ile
gereksiz yatrmlarn nne geilebilecek ve yatrm geri deme
sreleri en aza indirilebilecektir.
SUMMARY
According to regulation dated 21
st
July 2011 published by
Energy Market Regulatory Authority (EMRA), legal and natural
personalities get right to construct cogeneration systems without
licence and without being a company if only to meet for own
electrical consumption. This regulation provides effortlessness
for foundations, sites, state ofces and small facilities to establish
cogeneration systems.
Cogeneration systems are produced in some certain nominal power
steps and have to operate in some capacity range. Public Housing
Sites daily and seasonal consumption of electricity, heating and
cooling demands vary in wide range. Because of such restrictions
obligate to make optimization in aim of determining cogeneration
nominal capacity.
There are three main parameters for determining capacity of a
cogeneration system. These are; to meet electrical consumption in
maximum rate, to meet cooling-heating demands in maximum rate,
and to operate cogeneration system at maximum load. However,
it is impossible to maximize these 3 parameters at the same time.
Therefore, an optimization study has to be derived.
Main purpose of a cogeneration system is to provide cost saving.
Capacity of these systems has to be determined accurately,
to provide effective and efcient service. Otherwise, it will be
unavoidable to create non-efcient and inactive facilities.
It is possible to make optimization accurately regarding to electrical
and heating-cooling consumption datas of service facilities. Thus,
it will be possible to avoid useless investments and minimize
payback periods by accurately determining cogeneration system
capacity which promises great economic savings.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
169
DAR APLI JEOTERMAL KUYULAR VE KUYU KONTROL
zgr alan KUYUMCU
BM Holding A..
Umut Z. Destegl SOLAROLU
BM Holding A..
ZET
Jeotermal arama sektrnde srekli olarak yeni, ucuz ve hzl sondaj
yntemleri gelitirilmektedir. Bunlara en yeni rnek madencilik
kkenli dar apl karotlu kuyulardr. Bu tip kuyular, jeotermal
kaynak ke sresince doru planlanmalar durumunda geleneksel
sondaj kuyular fonksiyonlarnn ounu yerine getirebilmektedirler.
Dier taraftan, Trkiyede yaygn olan planlama eksikleri ve kuyu
ba tehizatndaki eksiklikler, patlama ve dier nemli riskleri
de beraberinde getirmektedir. Trkiyede pek ok jeotermal
rezervuarlarda yksek basn altnda CO
2
veya H
2
S gibi zehirli
gazlarn youn olarak bulunduu bilinmektedir. Sondaj srasnda
bu gazlarn kontrolsz olarak serbest kalmas ciddi maddi zayiat,
lmler ve hatta byk evre felaketlerine yol aabilmektedir.
Sondaj sresince potansiyel risklerin nne geebilmek iin uygun
kuyu ba donanmlar, yksek basnca dayankl ana vana, yeterli
sayda boma ve tahliye vanalar, kapatma birimleri, annular
veya ram tipi emniyet vanalar, gaz dedektrleri gibi gvenlik
elemanlar ve btn bu tehizatn sabilecei ykseklikteki sondaj
platformu bulundurulmaldr. Bunlarn yan sra tm olas szntlar
snrlamak ve gvenlik amacyla her zaman ar sondaj amuru
hazr bulundurulmaldr. Sondaj personeli teknik konularda ve
gvenlik tedbirleri konularnda iyi eitimli ve gezici gaz dedektrleri
ve gaz maskeleri gibi donanmlarla ile donatlm olmaldr. Trkiye
gibi jeotermal kaynaklar asndan zengin lkede bu standartlar
uygulanmas ve nlemlerin alnmas hkmet ya da yerel ynetimler
tarafndan dzenlenmeli ve kontrol edilmelidir.
1. GR
Yaplan son almalar, Trkiyenin jeotermal enerji potansiyelini
4500 MW
e
ve 38000 MW
t
civarlarnda belirlemekte ve Trkiyeyi
dnyada yedinci sraya yerletirmektedir. Trkiyede 1960l
yllarda Maden Tetkik ve Arama Genel Mdrl tarafndan
balatlan jeotermal aramaclk almalar neticesinde % 95i
dk ve orta entalpili sahalar olmak zere 170in zerinde
jeotermal saha ke yaplmtr (Balat, 2006). 06.2007 ylnda
yrrle giren 5686 sayl jeotermal yasas sonrasnda Trkiyede
jeotermal aramaclk sektr bu defa zel sektrn de katlmyla
artan bir hzla bymeye balamtr. 2010 Haziran-2011 Aralk
dneminde, Maden leri Genel Mdrl tarafndan 135 arama
ruhsat sahas ihale edilmitir. Bunlara ek olarak MTA ve l zel
dareleri de saha ihaleleri gerekletirmektedir. Halen tahmini
olarak 1000in zerinde sahada arama almalar devam
etmektedir. Ayrca Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu 2011 yl
verilerine gre 425 MWe kapasitede bavurusu kabul edilmi
ve 115 MWe kapasitede kurulu Jeotermal Enerji Santral projesi
bulunmaktadr.
Jeotermal aramaclk faaliyetleri jeolojik, jeoziksel ve jeokimyasal
birok farkl ett almasnn doru bir sralama ierisinde
yaplmasn ve deerlendirilmesini gerektirmektedir. Ancak
aramacln kanlmaz son noktas sondaj yaplmasdr. Benzer
ekilde bulunmu bir kaynan veya bir jeotermal projenin
gelitirilmesi de ancak sondajlar ve kuyular zerinde yaplacak
testler sayesinde mmkn olabilmektedir. Bilinecei zere
jeotermal enerji yatrmlarnda en nemli maliyet kalemi sondaj, yani
kuyu almasdr. Kuyu almasndan nceki arama harcamalar
yz bin dolarlar ile ifade edilirken, sondaj aamasna geildiinde
bu rakamlar logaritmik bir art gstererek ou durumda milyon
dolarlar mertebesine ular.
Yksek sondaj maliyetlerini azaltabilmek iin jeotermal aramaclk
sektr srekli olarak ekonomik, hzl ve etkili sondaj zmleri
gelitirme abas iindedir. Bu zmlerin ekonomik fayda
anlamnda en deerlisi, zellikle maden sektrnde sklkla
kullanlan karotlu sondaj makinelerinin jeotermal aramacla
adapte edilmesi olmutur. Makinelerin belli revizyonlardan
geirilmesi sayesinde, jeotermal aramaclkta da 3000 metre
derinlie kadar dar apl (slim-hole) karotlu kuyular almas
salanm ve belirli kuyularn maliyetlerinde neredeyse % 80i
bulan tasarruar salanmtr.
Dier taraftan, anlatlan adaptasyon nemli bir riski de beraberinde
getirmektedir. Jeotermal sahalarn maden sahalarnn biroundan
nemli bir fark, yaplarnda yksek scaklkta ve yksek basn
altnda gazlar ihtiva etmeleridir. Dahas bu gazlarn CO
2
ve
H
2
S gibi yaygn grlen bir ksm, havadan ar ve lmcldr.
Bu sahalara dar apl sondaj makineleri ile kuyular almak
istendiinde, kuleler zerinde gerekli revizyonlarn yaplmad ve
gerekli tedbirlerin alnmad aceleci uygulamalarda, gaz gelilerine
dayal teknik aksaklklar ve kuyu kayplarndan byk apl evresel
felaketlere kadar varan nemli kazalar meydana gelmektedir. Buna
lkemizden en gncel olarak; ubat 2009da Denizli Saraykyde
kiinin yaralanmas ile sonulanan kuyu patlamas, Aralk 2010da
Bolu rencikte jeotermal kuyudan youn karbondiyoksit gaz
kaa ve ubat 2011de Bursann merkez ilesi Osmangazide
kuyu ba tehizi yaplmayan jeotermal kuyunun aniden gayzer
yaparak fkrmas rnek verilebilir.
2. DAR APLI KUYULAR
Dar apl kuyular (Slim Hole Wells) genellikle 6 in (15 cm) ve
daha kk aplarda alan sondajlara verilen genel bir isimdir
(Serpen, 2010). Genellikle petrol, doal gaz ve zellikle de maden
endstrisinde kullanlan dar apl kuyular son yllarda jeotermal
enerji endstrisinde de boy gstermeye balamlardr. Dar apl
kuyular, gerektirdii daha mobilizasyon ii, i gc, akaryakt, su,
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
170
amur, kimyasal ve sondaj sarf malzemeleri, daha kk lokasyon
ihtiyac gibi nedenlerle olduka ekonomik olabilmektedir. 2000
metre derinlikte tipik bir jeotermal arama kuyusunun 26 balayarak
8-1/2 apta sonlanacan varsayacak olursak, muhtemel metre
sondaj maliyetinin 900 - 1400 USD aralnda olmas beklenmelidir.
Dier taraftan benzer bir dar apl kuyunun ayn derinlikteki metre
sondaj maliyeti yaklak olarak 250-450 USD aralnda olacaktr.
Bu kuyularn salad ekonominin yannda, hem karotlardan
yeraltndaki hidrotermal alterasyon durumu ve jeolojik yap
hakknda detayl bilgiler, hem de sondaj srasndaki lmler,
sondaj parametreleri ve kuyu ii lmlemeler marifeti ile jeotermal
sistem ve rezervuara dair bilgiler alnabilmektedir (ekil 1).
Doru planlama ile, dar apl kuyular da konvasiyonel kuyularn
sunduu faydalarn byk ksmn sunabilmektedirler. Bu sayede,
aramacln ilk aamalarnda yatrmclara yklenen byk mali
yklerin nemli bir ksm bertaraf edilebilmektedir.
Slim hole kuyularn geliimine bakldnda, gemite ilk olarak
elmasl matkaplarla karot alnarak delinen 3 ile 4 ap aralnda
kuyularn, scaklk gradyenini lmek ve konvansiyonel kuyular iin
lokasyon belirlemek amacyla kullanld grlmektedir (Finger ve
Jacobson, 1999). Amerika Birleik Devletlerinde jeotermal amal
Slim Hole olarak anlan uygulamalar genellikle 6 (15 cm) ve
zeri aplarda olmu, uygulamalar ilk olarak 1993 ylnda Nevada
Steamboat jeotermal sahasnda balamtr (Willis ve dierleri,
2010). Sonralar benzer uygulamalar karotlu ve rotary sondaj
teknikleri ile Oregon Vale ve Caldera, Texas Fort Bliss sahalarnda
srasyla 1994 ve 1995 yllarnda uygulanmtr (Willis ve dierleri,
2010). Bu dnemde alan dar apl kuyularda kuyu ii scaklk
lmleri ve snrl kuyu retim testleri de gerekletirmi olmakla
beraber, 5 (13cm) ve alt aptaki kuyularda bu tip uygulamalar
gerekletirilmemitir.
Trkiyedeki uygulamalara bakldnda ise, Gmky, Aydn
Jeotermal sahasnda 2010 ylnda alan 5-1/2 ap balang ve
3-1/2 ap sonlu G-GK-14 kuyusu, 1600 m derinlii ile ilk ciddi dar
apl jeotermal kuyusu olmutur. Daha sonraki almalar srasnda
Aydndaki Gmky ve Ortaklar sahalarnda 15 civarnda dar
apl karotlu kuyu almtr.
3. KUYU KONTROL
Jeotermal sondajlar dier sondajlardan ayran temel zellik,
yksek scaklk, basn ve geirimlilie sahip rezervuarlar
ierisinde veya bu zelliklerin muhtemel olaca alanlarda
gerekletirilmeleridir. Bu durumun uzants olarak, metamork
sistemlerdeki birok jeotermal sondaj tektonik adan aktif ve
ok atlakl sahalarda gerekletirilmektedir. retim asndan
hedef gsterilen bu artlar, sondaj srasnda ise bir yandan (pozitif
basn-overbalanced- tarafnda) kuyu ii durayln salanmas ve
dier yandan (negatif basn underbalanced- tarafnda) kuyunun
kontrol altnda tutulmas bakmndan nemli riskleri de beraberinde
getirmektedir. Yksek scaklk, basn koullarna ilave olarak CO
2
,
H
2
S gibi tehlikeli gazlarn varl, sondaj srasnda kuyunun srekli
olarak kontrol altnda tutulmasn gerekli klmaktadr (Uluta ve
zdemir, 2009).
Jeotermal sondajlar zel makine ve ekipman gerektiren, bilgi
ve deneyim sahibi uzman mhendisler denetiminde yaplmas
gereken sondajlardr. Kuyu tekniine uygun almaz ya da gerekli
gvenlik tedbirleri alnmaz ise sondaj srasnda veya sonrasnda
kuyu kontrol dna karak aniden retime geeme, patlama,
basnl zehirli gaz k gibi problemlerle karlalabilir.
Sondaj almas srasnda kuyuda geilen formasyonlardan
basnl akkann, kontrolsz bir ekilde harekete gemesi ve
sondaj kuyusuna, sondaj kulesine, alanlara ve evreye zarar
verecek ekilde fkrmas kuyu fkrmas (blowout) denir. Kuyu
fkrmas olay ani bir ekilde gelimeyip, sondaj kuyusunda
alma esnasnda zamanla amurun uygulad hidrostatik
basncn azalarak, formasyon basnc altna dmesi nedeniyle
oluur. Sondaj esnasnda kuyu fkrmas riski u ekilde fark
edilebilir:
amur tanklar ve amur havuzlarnda seviyenin ykselmesi,
Sondaj ilerleme hznda art,
Sirklasyon basncnda azalma,
Sondaj amurunda gaz gzlenmesi,
Sondaj amurunda klorr iyon miktar art.
Jeotermal sondaj risklerini en aza indirmek ve kuyu kontroln
salamak iin bir dizi hayati neme sahip donanma ihtiya
duyulmaktadr (ekil 2).
ekil 1. Karotlu dar apl kuyularda rnek kuyu logu.
Bu donanmlarn balcalar u ekilde zetlenebilir:
Kondktr boru ve dzgn imentolanm muhafaza borular
Kuyu ba donanm
Uygun basn dayanm ve az tasarmna sahip drilling spool o
(sondaj bal),
Spool zerinde susturma hatt, tahliye hatt ve ak hatt iin o
yeterli miktarda vana,
Yksek basnca dayankl ana vana (en az 1 adet), o
ekil 2. Dar apl sondaj kulesi ve kuyu kontrol iin gerekli donanmlar.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
171
Annular ve/veya Ram tipi BOP (blowout preventer) o
Basnl otomatik kapama nitesi (closing unit) o
Ykseltilmi sondaj platformu
Ar sondaj amuru
Szdrmay nleyici tapa imento operasyonlar iin G-tipi
imento ve priz hzlandrclar
Kuyu ba gaz detektrleri
3.1. Kondktr Boru ve Doru imentolanm Muhafaza
Borular
Sondaj srasnda kullanlan kuyu ba ekipmannn szdrmazlk
grevini yerine getirebilmesi iin, muhafaza borusuna salam
ekilde (genellikle kaynak ile) tutturulmas gerekmektedir.
Yksek basnlar altnda bu dzenek nemli kuvvetlere maruz
kalabileceinden, kullanlacak borularn da yeterli derinlikte
programlanmas ve indirildikten sonra kuyu ierisinde doru
hazrlk ve imentolama teknii ile imentolanarak tespit edilmesi
nemlidir. Aksi durumda yksek basnlar altnda kuyu ba
tamamen yerinden kabilecei gibi, boru dndan (boru ile
formasyon arasndan) nemli szmalar da olabilecektir. Dahas,
bu tr szmalarn engellenmesi, kuyu ierisindeki problemlerle
mcadele edilmesinden ok daha zor ve maliyetli olmaktadr.
3.2. Kuyu Ba Donanm ve Emniyet Vanalar (Blowout
Preventer)
Yksek basnl rezervuarlarda yaplacak slim-hole sondajlarda,
ayn konvansiyonel kuyularda olduu ekilde uygun basn
dayanmna sahip drilling spool, gate valve, kill ve choke hatlar
ve ak tahliye hattnn tesis edilmesi gerekir. Bunun yan sra
sondajn tamamlanmasna mteakip kuyu kontrol iin en az bir
adet ana vanann da kuyu bana balanmas gereklidir.
Jeotermal kuyularda sondaj srasnda patlamay ve akkan
ani geliini nlemek amacyla kullanlan donanma Blow Out
Preventer (BOP) denir. Jeotermal kuyularda kullanlan emniyet
vanalar dner bal BOP (Rotating Head Control Preventer) BOP,
annular BOP, ram (Pipe Ram) BOP ve kr (Blind Ram) BOP olmak
zere 4 farkl eitte bulunurlar (Akman, 1995). Farkl BOPler tek
balarna kullanlabildii gibi birok kuyu ba tasarmnda tandem
ekilde de kullanlrlar.
Rotating Head emniyet vanalar sondaj dizisi ile birlikte dner ve
contalar aracl ile etrafnda bir szdrmazlk oluturur. Bu sayede
sondajn negatif basn altnda da devam etmesine (underbalanced
drilling) imkn tanrlar. Annular tipi emniyet vanalar, tetiklendiinde
devreye girerek sondaj kuyusu ierisinde bulunan ekipmann
evresini skp kapatacak ekilde tasarlanr (ekil 3a). Yaplar
sayesinde, kuyu ierisinde sondaj dizisi bulunan durumlarda da
dizi etrafn sararak kuyunun kapatlmasn salarlar. Dier taraftan
bo kuyular etkin ekilde kapatamazlar ve RAM BOPlere gre
daha dk basn dayanmlarna sahip olabilirler. Tek BOP
kullanlacak sondajlarda annular BOPler tercih edilmektedir. Ram
tipi BOPler ise sondaj dizisini, her biri sondaj dizisini iine alacak
yar daire eklinde oyuklar bulunduran 2 pabu ile karlkl olarak
skarak geirimsizlik salama prensibi ile alrlar (ekil 3b).
Hidrolik ya basnc altndaki pistonlarn ularnda bal bulunan
ramleri kuyu merkezine doru iterek, bu srada basncn artmasyla
birlikte ram lastiklerinin sondaj kuyusu ierisinde bulunan ekipman
skca kapatmas esasna dayal olarak alr. Bu niteler tek
RAM ierebilecekleri gibi iki sra RAM ieren (double ram) tipleri
de mevcuttur. Yaygn uygulamalarda her ap deiiminde double
ramlerden bir tanesini pabular kullanlan sondaj dizisinin apna
gre deitirilerek ayarlanr, dierinde ise daha ciddi durumlarda
diziyi de keserek kuyuyu tam kapatacak kr ular (blind ram)
bulundurulur.
a)
b)
ekil 3(a) Annular Tip BOP, (b) Ram Tipi BOP
Emniyet vanalar yksek basn ile altklarndan genellikle
hidrolik basn ile kapatlabilirler. Baz modellerde acil durumlar
iin el ile kapama aparatlar da sunulmaktadr. te yandan esas
problem, bu nitelerin yksek scaklk veya tehlikeli gaz fkrmas
esnasnda hzl ve garantili ekilde kapatlabilmelerini garanti altna
almaktr. Bu koullar altnda kuyu bana yaklaarak mdahale
etmek veya uzun sreler boyunca gerekli hidrolik basncn
salanmasn beklemek genellikle tehlikeli olduundan, bu i
iin otomatik kapama niteleri (closing unit) kullanlr. Bu niteler
genellikle belirli bir seviyede basnlandrlm gazlar ieren
tanklardan oluan ve tek bir dme ile bu gaz basncn kullanarak
BOPleri kapatan nitelerdir. Bu nitelerin hazr ve bakml durumda
bulundurularak kuyu bana getirilmeleri, montaj ve kontrollerinin
yaplmas ve personelin kullanm konusunda eitimli tutulmas son
derece nemlidir.
3.3. Ykseltilmi Sondaj Platformu
Yksek basnl rezervuarlarda gerekli kuyu ba ekipmannn,
konvansiyonel cellar pit tasarmlar ile beraber kulenin altna
sabilmesi genellikle mmkn deildir. Nitekim smas halinde
dahi, elle mdahalelerin yaplabilmesi iin ekipmann yerin
altnda olmas tercih edilmez. Bu nedenle sondaj kulesi uygun
seviyeye kaldrlarak ekipmanlar iin yer yaratlr. Sondaj kulesinin
istenilen seviyeye ykseltilebilmesi iin, etrafnda yrme yollar,
merdivenler, acil durum ka rampas, sondaj dizi elemanlarnn
masaya ekilebilecei kzaklar ve amur tanklarn da ieren bir
dzenek kullanlmaldr.
3.4. Ar Sondaj amuru
Akkan scaklnn 140
o
Cyi getii jeotermal sondajlarda
doru sondaj amuru seimi, amur yapsnn korunmas ve
sirklasyonun devamll asndan byk nem arz etmektedir.
Bu yksek scaklklar sondaj amurundaki kil, anhidrit ve cips
katklarndan kimyasal reaksiyona sebebiyet vererek amurun
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
172
zelliini kaybetmesine yol aar. Bu sebepten tr jeotermal
sondajlarda yksek slara dayankl ve olas akkan gelilerini
bastrp sondaja msaade edecek kalite ve standartlarda amur
kullanlmaldr.
Bununla beraber, ar amur kullanm ayn zamanda bir gvenlik
tedbiri olarak olas patlamalar susturmak amacyla da kullanlmakta
olup, birok durumda sondajn devam iin de tek are olmaktadr.
Sondaj esnasnda su gelilerini ve kaaklar tespit etmenin en
basit yntemi sondaj amuru seviyesinin takibi ile olur. amur
havuzlarndaki seviye normalden fazla artmaya balar ise kuyudan
su gelii olduu anlamna gelmektedir. Kuyudan su gelii ayrca
ani ykselen amur geri dn scakl ve gaz k ile de tespit
edilebilir. Bu tr durumlarda amur kalitesi anlk kontrol edilip gelii
susturmak gerekmektedir.
Formasyon basncn yenerek kuyuda dengeyi salayabilecek yeni
sondaj amurunun younluu u ekilde hesaplanabilir (Akman,
1995):

h 1 . 0
P
d
f

=

s B
s
B B
D D
D D
D Q

=
( )
2 b
1 2 b
d D
d d D
W


=
(1)
(2)
(3)
d :Yeni amurun younluu (gr/cm
3
)
P
f
: Formasyon basnc (kg/cm
2
)
h : Kuyu derinlii (metre)
Younluu artrlm yeni amurla kuyu susturulup denge
salandktan sonra normal sondaj ilemine devam edilirken,
formasyon basncyla amurun hidrostatik basnc arasnda 100
ila 200 psilik bir emniyet pay olacak ekilde amur younluu
artrlmaldr. Jeotermal sondajlarda bentonit ile hazrlanan 1 m
3
sondaj svs iin amur younluunda su miktar ve bentonit
miktar ilikisi aadaki forml ile hesaplanabilir (Akman, 1995):
Q
B
: Bentonit miktar (ton)
D
B
: Kuru bentonit younluu (2.6 ton/m
3
)
D

: stenen amur younluu (ton/m
3
)
D
S
: Su younluu (ton/m
3
)


Ayrca, blowout durumunda kuyudaki basnc yenip, kuyuda dengeyi
salayabilmek iin belirlenen youn sondaj amuru (d) hazrlamak
iin mevcut sondaj svsna arlatrc olarak barit ilave etmek
gerekir. amur tanklarndaki bentonitli amuru arlatrmak iin
ilave edilecek barit miktarn ise aadaki formlle hesaplanabilir
(Akman, 1995).
W : Barit miktar (Ton)
D
b
: Kuru barit younluu (4.2 gr/cm
3
)
d
1
: Mevcut amur younluu
d
2
: stenen ar amur younluu
Yksek basnl formasyonlarda alan dar apl kuyularda
olas gelilerin hzl ekilde engellenebilmesi iin, kuyu banda
ilave amur tanklar tesis edilerek ierisinde uygun arlkta ar
amurun nceden hazrlanmas ve sondaj sresince hazr ekilde
tutulmas gerekmektedir. Benzer ekilde, kuyulardaki basnl
seviyelerin hzl ekilde kapatlabilmesini salamak amacyla uygun
evsafta (genellikle G-tipi) imento ve priz hz artrc kimyasallarn
da kuyu banda hazr tutulmas gereklidir. Yine nemli olarak,
bu imento karmnn istenen neticeyi vermesini salamak
amacyla nceden laboratuvarda, beklenir kuyu ii koullarnda
karm testlerinin yaplarak karmn priz alma sresi, basn
dayanm gibi zelliklerinin tespit edilmi olmas gereklidir. Ani
kuyu fkrmalarnda gerekli olan acil mdahale ancak bu ekilde
zamannda yaplabilmektedir.
3.5. Kuyu Ba Gaz Dedektrleri
Zehirli gazlarn bazlar koku vermezler ve bu nedenle de olas
szmalar halinde ok ge olana kadar durum fark edilmeyebilir.
Bu nedenle basnl jeotermal rezervuarlarda yaplan sondajlar
srasnda devaml olarak bakml, kalibrasyonu yaplm gaz
dedektrlerinin kuyu banda alr vaziyette tutulmas gereklidir.
Bu dedektrlerin montaj srasnda hkim rzgr ynlerine dikkat
edilmeli ve mmknse kuyu bann eitli taraarna birden fazla
dedektr yerletirilerek rzgr etkileri ortadan kaldrlmaldr. Gaz
dedektrlerinin verecei uyar sinyallerinin, sondaj almas
srasnda grlecek ve duyulacak tr ve seviyede olmasna da
dikkat edilmelidir. Sabit dedektrlerin tespit edemeyecei gaz
lokalizasyonlarnn tespit edilmesi amacyla personelin kyafetleri
zerinde de tehlikeli seviyelerde gaz okumalarn sesli uyarlar ile
haber veren mobil gaz dedektrlerinin bulundurulmas son derece
nemlidir. Gaz dedektrlerinin uyar vermesi halinde almalarn
devam edebilmesini teminen, yeterli sayda gaz maskesi alr
ve dolu durumda sondaj lokasyonunda ve kolaylkla ulalabilir bir
noktada tutulmaldr.
4. DEERLENDRMELER VE SONULAR
Jeotermal aramaclkta dar apl kuyularn kullanlmas,
teknolojik gelimelere paralel olarak son derece hzl bir ekilde
yaygnlamaya balam olup, mevcut durumda rahatlkla 1500-
2000 metre derinliklere kadar inilebilmektedir. Dar apl sondajlar,
konvansiyonel sondajlara gre olduka ekonomik olmalarnn
yannda, rezervuara ilikin bilgi toplama anlamnda konvansiyonel
kuyularn sunduu zelliklerin ok byk ksmn sunabilmektedir.
Bu anlamda aramaclk faaliyetlerinde zellikle ilk sondaj
aamalarnda dar apl kuyularn kullanm yatrmclara nemli
tasarruar ve nansman kolaylklar salamaktadr.
Dier taraftan dar apl kuyular ucuz ve pratik olmakla beraber,
gvenlik asndan pahal konvansiyonel kuyulardan kesinlikle
farkl dnlmemeli ve hafe alnmamaldr. Bu kuyular da
konvansiyonel sondajlar ile ayn riskleri birebir tamakta, hatta
birok durumda dar aplarndan dolay mdahaleler daha zor
olabilmektedir. Bu nedenle kuyu programlar belirli standartlara
gre zenle planlanmal, kuyu kontrol ekipmanlar sondajda
hazr bulundurulmal ve gvenlik tedbirleri hibir koulda ihmal
edilememelidir. Hatta mevcut risklerin dzeyinden ve dier
sektrlerle mukayesesinden yola klarak, kuyu standartlar
ve alnmas gereken nlemler ile ilgili kamu kurumlar veya
yerel ynetimler tarafndan uygun kontrol mekanizmalar ile
denetlenmelidir.
Trkiyede henz byle bir kanuni altyap bulunmamaktadr.
te yandan petrol ve doal gaz, hidroelektrik ve rzgr enerjisi
gibi paralel sektrlerde bu tip denetleme mekanizmalar
altrlmaktadr. rnek vermek gerekirse, tm enerji projelerinde
proje onay uygulanrken, jeotermal aramaclkta kuyu programlar il
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
173
zel idareleri veya baka kurumlar tarafndan onaylanmamaktadr.
Aksamalar nlemek asndan getirilebilecek daha verimli bir
mekanizma ise, bu konuda akredite edilecek irketler tarafndan
mecburi denetleme hizmeti alnmas art getirilmesidir. Nitekim
byle bir mekanizma kurulmas ile yksek risk ieren arama ve
sondaj faaliyetlerinde sigorta kullanmnn yaygn hale getirilmesinin
de temelleri atlm olacaktr.
KAYNAKLAR
[1] Akman H., Uygulamal zet Kuyu Kontrol, Trkiye
Petrolleri Anonim Ortakl Eitim Yaynlar No.29, 234 sayfa,
1995.
[2] Finger J., and Jacobson R., Slimhole Drilling, Logging, and
Completion Technology -An Update, Geothermal Reservoir
Engineering, Stanford University, Stanford, CA, pp.181-187,
1999.
[3] Balat M., Energy Sources, Part B: Economics, Planning, and
Policy, Vol. 1, Issue 1, January, pp. 55-56, 2006
[4] Serpen ., Jeotermal Enerji Alannda Kk apl Kuyular
Jeotermal eitim Seminerleri, pp. 69-76, 2010.
[5] Uluta, U. ve zdemir, A., Jeotermal Sahalarda Sondaj
Uygulamalar, Kurallar ve Minimum Kuyu Ama Standartlar
(eviri), Sondaj ve Uygulamal Yerbilimleri Dergisi, 8, pp. 81-
87, 2009.
[6] Willis E., Bresee J., Di Bona B., Salisbury J., Mock J., Jelacic
A., Goldman P., Mink L., A History of Geothermal Energy
Research and Development in The United States, Drilling,
U.S Department of Energy, 147 pages, 2010.
SUMMARY
Geothermal exploration sector is continually developing new ways to
drill cheaper and faster, the latest addition being the introduction of
mining-derived slim-hole cored wells. These wells are increasingly
being utilized for cheaper initial exploration, where if planned
correctly, can also offer most functions of conventional exploration
wells. On the other hand, lack of proper planning and well-head
equipment commonly observed in Turkey, risks blowouts and
signicant associated risks. Many geothermal reservoirs in Turkey
are known to contain poisonous gasses such as CO
2
or H
2
S under
high pressure. The uncontrolled release of these gasses during
drilling may lead to fatalities and even sizeable environmental
disasters. All wells in potentially risks zones must be planned and
equipped with proper well-head assemblies including adequate
number of gate valves connected to choke and kill lines and main
valves, each having adequate pressure ratings under respectable
standards, annular and ram BOPs with closing units and well-head
gas detectors. Rigs must be properly raised with drill platforms in
order to accommodate all required wellhead equipment. Heavy
mud must be kept standby at the well head. Cementing jobs must
be carried out properly so as to limit all possible leakage. Crew must
be equipped with mobile gas detectors and gas masks, and must
be properly trained and certied for well control and for operating
under hazardous conditions. Taking all these precautions must be
regulated and controlled by the government as is the practice in
many geothermal-rich countries such as Turkey.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
174
POWER PLANT AUTOMATION SPPA T3000
Serkan BAKILLI
Siemens Sanayi ve Ticaret A..
DEFINING THE NEW STANDARD FOR DISTRIBUTED
CONTROL SYSTEMS
What is new, different and unique about SPPA-T3000?
Essentially there are three components that are closely aligned.
The rst is the new and revolutionary concept of Embedded
Component Services that allow the simplication of the system
structures. Also new is the Java / XML-based approach, which
both leverages the use of quicklyevolving Internet technology and
allows for designs that are no longer platform dependent. The
implementation of the three-tier architecture is also new.
How is the new system integrated into the entire enterprise?
With the philosophy that Data about the asset is worth more than
the asset itself, SPPA-T3000 was developed to provide accurate
and timely information that customers can use to respond faster
and therefore serve the market more cost effectively.
The system was seamlessly integrated technologically into the
enterprise landscape, thus the process data collected by the system
can be used immediately in order to optimize the process, to
make a unit availability prognosis, for cost calculations, to ensure
accurate information, etc. With its data and information, it forms the
backbone of enterprise planning.
What are the benets to users?
Operators and other users want a highly innovative, comfortable
working solution that makes their daily work easier. Today,
operation, engineering and diagnosis can be accomplished much
faster with the new SPPAT3000 system.
What is the Embedded Component Services?
The SPPA-T3000 works with object oriented software. All the
aspects of a component, for example a motor drive, are gathered
into one single software module, which means that all users can
access the same data source, from any place. The advantage is
immediate: diagnostics, operation and engineering work with the
same data. As a result, the phenomenon of data inconsistency and
the related time-consuming maintenance of different data records
are issues of the past.
Additionally, the Embedded Component Services with JAVA/
XML marks the difference between conventional systems and
the technology of the future. Embedded Component Services
combines all benecial advantages that the users and owners
need: easy operation, high comfort and fast modication ogether
with longterm reliability, security of investment, and integrated
enterprise-wide information.
What were the drivers behind the development of the new
SPPA-T3000?
There were two main drivers for the new systems development:
what customers wanted from their plant control system and how
the controls and Internet technologies are evolving.
Using these drivers, what approach was taken to develop
SPPA-T3000?
The new SPPA-T3000 system was developed using a totally new
technological approach that took
into account that customers want a robust, reliable system that is
problem-free during daily use. And they want systems that can be
integrated into the entire enterprise without any technical problems
or interface issues.
Why wasnt this available before?
Technically speaking, it was not possible. Today, using the latest
Internet technologies, such as the Java / XML-based approach
and browser technology, the system is able to generate various
perspectives for various users from the same software.
What are the advantages of the Java / XML-based approach?
Java, by denition, is platformindependent. Its applications can run
on any known hardware, and it is recognized for its user-friendly
interface with browser technology. XML today represents the
defacto standard for exchanging information.
What are the advantages of the three-tier architecture?
In brief summary: three-tier is the classic structure of the
Internet with the separation of performance, data processing
and data level. This means that with the new SPPA-T3000
system, separate workstations for engineering, diagnostics,
HMI are not needed simple PCs with a browser are sufcient.
Also, conventional control system networking and network
administration, requiring personnel with very specic expertise,
is no longer necessary.
SPPA-T3000 WITH EMBEDDED COMPONENT SERVICES
Siemens introduces its newest instrumentation and control system,
based on the latest advancements in Internet technology. The
Siemens Power Plant Automation T3000 SPPA-T3000
is designed to provide real time data anytime, anywhere to
plant owners and operators for quick action and smart business
decisions.
Operation
All information available at a glance for reliable plant operation
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
175

Engineering
Integrated engineering for high-speed conguration and
modication
Alarm
Troubleshooting at your ngertips with customizable alarm displays
and reports
Field
Integrated process interface for eld device communication
Archive
Lifetime archiving for permanent plant optimization
Diagnostics
Built-in diagnostics without additional equipment for optimized
maintenance strategies
EASY TO OPERATE, DIAGNOSE AND ENGINEERING
Operation
Simple arrangement for all work view displays
Easy access to all information via Point View
Easily created user-specic alarm displays and reports
The Power PlatformTM is the basis or SPPA-T3000 and our
solutions beyond DCS
Engineering, operation, fault detection and process optimization
with the same software approach

The platform is a software concept based on ECSTM:
Each individual module can be installed without the other
modules
Each module benets from the ECSTM benets
All modules t perfectly together
Each module comes with the platform
Engineering
Simple, on-line change conguration right from the Workbench
Simple, straightforward automation and display design
Fast on-line undo of last conguration changes with quick roll-back
Maintenance
No special computer equipment or location for troubleshooting
Context-sensitive on-line diagnostic information at a glance
Comprehensive status of all components from any view
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
176
SPPA-T3000
Reliable
Easy to use
Never Goes
Obsolete
Platform for more
The most modern system
with the greatest customer benefit on the market

IO Modules
Classic DCS
Operator Terminals
Thin
Clients
Engin-
eering
Data
System SW
Diag-
nostic
Data
System SW
Web
Server
(Java)
Archive
Data
System SW System SW
Data
System SW
HMI
Data
System SW
Auto-
mation
Classic DCS
Proprietary hardware components
Operating System related programming
Multiple software tools and data bases
SPPA-T3000
Thin
Clients
Built-in
Web Server
Java / XML
new
ECS
Java, XML, Object Oriented
Single Software Image, Standard Components
All data integrated
new
IO Modules IO Modules
Classic DCS
Operator Terminals
Thin
Clients
Engin-
eering
Data
System SW
Diag-
nostic
Data
System SW
Web
Server
(Java)
Archive
Data
System SW System SW
Data
System SW
HMI
Data
System SW
Auto-
mation
Classic DCS
Proprietary hardware components
Operating System related programming
Multiple software tools and data bases
SPPA-T3000
Thin
Clients
Built-in
Web Server
Java / XML
new
ECS
Java, XML, Object Oriented
Single Software Image, Standard Components
All data integrated
new
SPPA-T3000
Thin
Clients
Built-in
Web Server
Java / XML
new
ECS
Java, XML, Object Oriented
Single Software Image, Standard Components
All data integrated
new
Never goes obsolete pays for itself
SPPA-T3000 has been specially developed to save you costs over
the lifetime of your power plant
We will guarantee the benets of the never goes obsolete-concept
for the lifetime of the power plant in a contract including:
the avoidance of complete modernization,
the serviceability
functional compatible spare parts over the entire lifetime
awless parallel operation of future innovated technology and
existing technology
no additional outage time
no new commissioning
no re-engineering
no new optimizations
no new certications (e.g. TV)
SPPA-T3000
A new and proven Distributed Control System based on
advanced Internet technology
Benets for users
SPPA-T3000 was developed for two key audiences:
For users, SPPA-T3000 is a reliable and easy- touse DCS that
can noticeably simplify daily work.
For owners SPPA-T3000 provides a competitive advantage
by helping to minimize costs and maximize leading-edge
technology.
Simplication of system architecture
Single software system imaging operates in concert with
Internet technology
Real time data anytime, anywhere
SPPA-T3000 SYSTEM ARCHITECTURE
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
177
SUSTAINABLE BIOMASS TO CLEAN ENERGY PATHWAYS:
ALTERNATIVE/CLEAN ENERGY INCUBATORS
Serpil GRAN
Rutgers EcoComplex
ABSTRACT
A pressing need exists to accelerate development of clean
alternative energy technologies to address growing energy
demand, reduce global warming, improve the environment, create
economic growth, and realize sustainable development overall.
Understanding sustainability and its elements is going generate
a powerful technologic assessment and a policy tool. To realize
important sustainability goals, sustainable biomass to energy
pathways can provide economical and environmentally sustainable
solutions. Sustainable biomass to energy pathways include various
feedstocks and numerous conversion technologies providing
many end products mainly clean power, solutions to displace
fossil transportation fuels and bio-based products including bio-
fertilizers. Clean Energy Incubators can play a vital role on testing,
verication and scaling up of emerging sustainable biomass to
energy technologies for their commercialization readiness.
Key Words: Sustainable Biomass, Biofuels, Biopower
1. SUSTAINABLE DEVELOPMENT
The term sustainable development was rst introduced in the
Brundlant Report[1] as development which meets the needs of
the present without compromising the ability of future generations
to meet their own needs. Although sustainable development is
envisioned to encompass the three pillars of economic development,
social equity, and environmental protection, the concept remains
elusive and implementation has proven difcult. Sustainable
development embodies integration, understanding, and acting
on the complex interconnections that exist between environment,
economy, and society [2]. This is not a balancing act or playing of
one issue off against the other, but realizing the interdependent,
systemic nature of these three pillars. Understanding this complex
concept and applying this to existing and emerging research topics
is poised to improve human-environment systems.
To meet the increasing demand for energy, to catalyze associated
economic growth and to avoid further increases in harmful
emissions including greenhouse gases, aggressive energy
planning at the international, national, state and local government
levels is needed with reasonably achievable targets[3]. Solutions
will require complex strategies for both energy demand and supply
that simultaneously reduce emissions and other environmental
concerns while promoting a green economy. Demand strategies
could include more aggressive programs at all levels for energy
conservation and efciency from home heating and lighting to
manufacturing and transportation. On the supply side, increases in
the use of renewable power and fuel will be critical, and will include
biomass (e.g. wood, plant derived sustainable fuels and organic
waste) options, among other renewables.
2. UNDERSTANDING SUSTAINABILITY OF BIOMASS
There is a recent interest for development of bioenergy and
biofuels as an alternative to fossil fuels. This paradigm shift is
creating very important issues such as environmental, economic
and social implications of the utilizing biomass as bioenergy
source. It is essential to look into this matter with a sustainability
lens and utilizing diverse array of options for bioenergy in the forms
of biopower and biofuels production.
These options include local or regional availability of biomass
resources including viable energy crops, direct and indirect land
use change effects, local agricultural and organic waste generation
facts, feasibility of current or emerging conversion technologies.
When performing an assessment of the implications of bioenergy
as biopower and biofuels utilization, one should utilize an unbiased,
most current and available, peer reviewed scientic information
and give an equal considerations to the three most important
elements of sustainability, which are environmental, economic and
social implications of biomass utilization. Some may argue that
environmental and social issues are non-economic, or non-market,
while others may defend the contrary that environmental labor
practices affect prices and output[3].
One sustainability denition focuses on renewable fuels and states
that Establish sustainability goals to ensure that alternative and
renewable fuel and vehicle deployment projects, on a full fuel-cycle
basis will not adversely impact natural resources, especially state
and federal lands[4].
The primary objective of sustainability of bioenergy systems
including biopower and biofues should be preventing
environmentally, socially and economically destructive crop
utilization, power generation and fuel production practices. In order
to achieve and surpass the desired goals, it is essential to create
acceptable denitions and criteria around these matters and think
through the complex issues associated with biofuels from eld to
the wheels or with biopower forest or eld to plug. The complete
Life Cycle Analysis (LCA) includes many components such as
feedstock production, transportation, conversion technology, fuel
distribution and end use. Additionally, each of these components
engages different groups with diverse vies and interests. A
feedstock producer may have different views than a fuel producer
while an end user would totally be less concerned with the issues
related with the rst two.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
178
2.1. Biomass Sustainability For Bio-Power Generation
In order to determine whether power generation from biomass
is sustainable, it is important to perform thorough sustainability
assessment of biomass fuels. It has long been the thought that
biomass is a carbon neutral energy source because the carbon
emissions were considered part of natural cycle in which growing
forests over time would re-capture the carbon emitted by wood-
burning energy facilities. The study[5] on biomass sustainability
argues that the atmospheric greenhouse gas implications of burning
forest biomass for energy vary depending on the characteristics of
the bio-energy combustion technology, the fossil fuel technology it
replaces, and the biophysical and forest management characteristics
of the forest from which the biomass is harvested. Harvesting
biomass from forest for energy generation can be helpful mitigating
climate change and have the potential to provide a renewable
energy source, promote growth of higher value trees and forest
products, reduce forest re risk, support the removal of invasive
species and help to meet the economic development goals of rural
communities if practiced in a sustainable manner[6]. There are
several sustainable forestry guidelines developed by states and also
by the Forest Stewardship Council. The sustainability determination
request may be assessed by the Forest Services and also be based
on certication such as can be provided Forest Stewardship Council.
Any project apply utilizing forest based biomass for sustainability
determination should provide that the biomass fuel should meet
the State environmental agency or agricultural agency in the state
in which the plant was grown. In addition, if projects are utilizing
biomass which is a clean wood coming from recycling facilities the
source of the biomass should be identied.
In addition to biomass fuels sustainability, the power generation
technology should also be more efcient to receive the most
possible use from a biomass fuel source. Direct combustion of
biomass for power generation is relatively simple with lower capital
cost than other more efcient emerging technologies. However,
energy conversion efciency is about 25-30% and emission control
technologies are not as robust compared to gasication and other
emerging technologies. Fairly substantial supplies of water are
needed where direct combustion of biomass is used to generate
power. In addition it is reported that direct combustion of biomass
may emit higher GHG emissions than the fossil fuels it displaces.
However, utilization of biomass for power generation if coupled
with CHP technology the efciency is more increased and the fossil
fuel displacement increases and basically GHG reduction is more
substantially occurs[5].
2.2 . Sustainability Of Biofuels
The rapid expansion of biofuels including government mandates,
creates concerns on the biofuels sustainability. All analyses should
be completed as eld to wheels as illustrated below for ethanol
LCA. In tracking the lifecycle GHG emissions of each fuel all the
emissions from each step should be included in LCA of biofuels.
In addition to direct emissions as shown in the Figure 1., growing
biofuel feedstocks dedicated for biofuel production may result both
direct and indirect land use change. Direct land use change refers
to the change in the use of a parcel of land from one type, such
as forest, to another type, such as farming of perennial bioenergy
feedstocks. Indirect Land Use Change (iLUC) refers to the indirect
impacts that occur due to market change. In other words, the issue
of indirect emissions from land use change refers to the concept
that increasing demand for globally traded feedstocks (e.g., corn,
soy wood) for the biofuels production has the potential to change
world markets such that new lands are cleared or substantially
altered to accommodate the additional demand[7]. Such indirect
changes can occur locally, regionally, or globally, but much of the
controversy about iLUC involves shifts of production from one
country to another.
The scientic debate on iLUC continues and the remains controversial.
However, it is important to recognize that there is a consensus
amongst the majority of researchers that the iLUC is not zero and
should be accounted in the total life cycle emissions calculations for
biofuels. Depending on the modeling type, assumptions, and data
input, the iLUC ndings vary. Markets for globally traded commodities
and land use practices are both changing constantly. The dynamic
nature of these phenomena mean that accuracy of models will
rely upon frequent and regular updates to both the relationships
represented in the models, as well as underlying databases. There
is also need for a substantial amount of additional research to
reduce the inherent uncertainties in key variables. Therefore it is
important to recognize that the science behind iLUC determination
is ever-changing. First generation biofuel producers should be able
to offset some iLUC emissions by some alternative methodologies
such as by more efcient production[8].
2.3. Sustainability Criteria
Sustainability of biofuels can be achieved by choosing criteria that
reect these values and identifying indicators that can measure
those criteria with the latest knowledge. The Council on Sustainable
Biomass (CSBP) has created criterion based certication system.
Such certication systems can be summarized in 35 criteria[9].
The selection and signicance can vary depending on individual
values, geographic region, and attributes on spatial scale.
Certication scheme for biofuels must include a set of credible
sustainability criteria and some transparent and enforceable
controlling measure. It should be through public/stakeholder
involvement.
Environmental, social and economic criteria should equally be
considered especially when developing local biofuels industry.
Local biofuels industry should be encouraged to adopt the most
efcient feedstock production and fuel conversion technologies.
Since biofuels are uniquely tied to food security, a simpler and
faster alternative way is to encourage local industry to utilize
non-food feedstocks for second gen biofuels production.
The sustainability criteria must be technology-neutral, transparent
and based on scientic evidence and on clear denitions.
GHG savings threshold should be set at a level which would
allow current technologies and production processes to be
maintained. GHG reduction potential may be lower than what
can be expected from future technologies it is important that
a market for biofuels is established as soon as possible in
order to attract the necessary investments and to establish the
infrastructure production and logistics.
3. ALTERNATIVE/CLEAN ENERGY BUSINESS
INCUBATORS
A business incubator is dened as multi-tenant facility occupied by
entrepreneurial client rms, with onsite management that delivers
on array of support services with the goal of producing successful
rms that will leave the incubation programs nancially viable
and free standing. In theory, these incubator graduates have the
potential to create jobs, revitalize neighborhoods, commercialize
new technologies and stimulate on an entrepreneurial culture in the
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
179
community[10]. Incubators focusing on alternative /clean energy
technologies can serve a vital role on accelerating the success
of alternative/clean energy development and implementation-
while creating high-quality jobs and long-term economic growth.
The activities of these alternative/clean energy incubators include
solar, wind, hydrothermal, sustainable biomass and unrecycled
waste based energy technologies, fuel cells, energy storage and
other energy efciency technologies development. This paper
concentrates on Alternative Energy Incubators role for emerging
biomass to energy pathways technology development.
Since biomass comprised of various types, conversion of these
into bioenergy and bio-based products involves a variety of existing
and emerging technologies. In order to make sound decisions on
what technologies, as stand alone or in combination in the form
of biorenery, would provide the most efcient end products, it
is important to evaluate, test, demonstrate the benets of these
new conversion technologies at the established proof of concept
centers those utilize the most current science and technology,
valuable experience and bright vision.
Alternative/clean energy incubators can provide opportunities to
all these emerging and future advanced biofuel manufacturing
and energy conversion (power generation and transportation)
systems that they can be independently tested, scaled-up, and
veried to demonstrate their ability to satisfy performance claims
of emissions reduction to satisfy regulatory and sustainability
requirements. These centers can help accelerating inventions
becoming an innovation and the penetration of innovations into
the market place. Early testing, verication and demonstration of
these emerging technologies will provide reliable information to
decision makers and investors so that they can make economically
feasible and environmentally acceptable timely decisions. These
centers can help biomass to energy pathways developments
in various steps such as feedstock development, biochemical
and thermochemical conversion technologies, gas clean-up and
reforming technologies, end products and applications, LCA of
biofuels and bioproducts, business plan development , marketing
and branding of products, outreach and education to spread the
importance of sustainable utilization of resources and recycling in
an Alternative/Clean Energy Business Incubators.
REFERENCES
[1] The Report of the Brundtland Commission Our Common
Future, Oxford University Press, p. 24, 1987.
[2] Sustainable Development: From Brundtland to Rio 2012,
Background Paper, p.6, September 2010, United Nations.
[3] Charnovitz, S., Earley, J., and Howse, R., An Examination
of Social Standards in iofuels Sustainability Criteria IPC
Discussion Paper Standards Series 2008.
[4] California Health and Safety Code, Section 44271(a)(2)
[5] Walker, T., et al., MANOMET, Center for Center for
Conservation Sciences, Biomass Sustainability and Carbon
Policy Study,NCI-2010-03, June, 2010.
[6] www.FCUS.org
[7] Hertel, T.W., et.al., Effects of U.S. Maize Ethanol on Global
Land Use and Greenhouse Gas Emissions: Estimating
Market-Mediated Response, Bioscience, Vol. 60, pp.223-
231, March 2010.
[8] Taheripour, F., et al., Biofuels and Their By-Products: Global
Economic and Environmental Implications Biomass and
Bioenergy, Vol. 34, Issue 3, 278-289,2010.
[9] http://www.csbp.org/
[10] Lewis, D.A., Guide to Incubation for Elected Ofcials in New
York State , http://bianys.com, 2008.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
180
DENZ SUYU SOUTMA KULELER
Sinan ZELKAY
SPIG Soutma Sistemleri Tic. Ltd. ti.
ZET
Gn getike, evre dostu ve verimli deniz suyu soutma kuleleri,
verimsiz ve evreci olmayan ak devre deniz suyu soutma
sistemlerinin yerini almaktadr. Gemite, sahil alanlarnda yer
alan pek ok sanayi tesisi yksek scaklktaki suyu geri boaltrken
deniz ekosistemleri zerinde olumsuz etkiler yaratmakta olan
ak devre sistemleri kullanmaktayd. Endstriyel soutma suyu
kullanp boaltlmas ile ilgili karlan sk ynetmelikler bu gibi
uygulamalara artk izin vermemektedir. Yeni tze gre, tesisten
kan scak suyun geri boaltlmadan nce, deniz yaratklarnn sl
oktan saknlmas amacyla soutulmas gerekmektedir. Bu suyu
soutmak zere soutma kulelerinin kullanlmas, boaltma
scaklklarnn deniz eko sistemleri zerinde herhangi bir olumsuz
etki yaratmayacak duruma getirmektedir. Ayrca, uluslararas
olarak kabul edilebilir ve ekonomik olarak kontrol edilebilir durumda
olmasn salamaktadr. SPIG Enerji Santralleri, petrokimya
endstrisi, boya kompleksleri vs. alanlarnda onlarca deniz suyu
soutma kulelesi ile hizmet vermektedir.
SPIG Soutma Kuleleri, teknolojisi sayesinde hassas deniz eko-
sistemini korumay ve evreye olan etkiyi azaltmay amalamtr.
Bu baarl tesislerden bir tanesi, enerji retimi srasnda kullanlan
suyun scakln drmek ve suyun denize, deniz scaklnn bir
santigrad derece stnde bir scaklkta gnderilmesini salayan
SPIGin soutma kulesi teknolojisini kullanan EMAL enerji
santraldr. Bu durum be santigrad derece arta izin veren Abu
Dabi evre Dairesi kurallarna uymaktadr.
Mhendislii, tasarm ve montaj SPIG tarafndan yaplan EMAL
santralndaki iki soutma kulesi, SPIG tarafndan Ortadouda
kurulmu byk deniz suyu soutma kuleleri arasnda yer almaktadr.
SPIG, soutma kulelerinin evreye olan etkilerini azaltmak amac
ile en son dispersiyon teknolojisini kullanmakta olup bu sektrde
oluturulan en yksek standartlarn tesine gemektedir.
DENZ SUYU SOUTMA KULELER N KOROZYONA
DAYANIKLI YAPI MALZEMES
SPIG Deniz Suyu Soutma Kuleleri, malzemesi tuzlu suya kar
mkemmel bir diren garanti eden antikorozyon olan Camelyaf
Takviyeli Polyesterden (CTP) yaplmaktadr.
Soutma kuleleri genel olarak pulturize prollerle ina edilmektedir.
Bu malzeme, tuzlu suya ve soutma evrim devresi iinde
mevcut btn genel kimyasal rnlere kar mkemmel bir diren
gstermektedir.
CTP malzemesi yksek diren deerleri ile birlikte her trl saha
faaliyetini daha kolay ve daha abuk hale getiren haf arlk
zelliklerini tamaktadr.
Aada balca mekanik zellikleri verilmektedir (asgari u
gerginlik Referans Standart CTI 137):
ekme gerilimi, LW 206.8 N/mm
ekme gerilimi, CW 48.2 N7mm
Bask gerilimi, LW 206.8 N/mm
Bask gerilimi, CW 103.4 N/mm
Bklme gerilimi, LW 206.8 N/mm
Bklme gerilimi, CW 68.9 N/mm
Fiziksel zellikler:
Younluk: 1.7-1.9 g/cm
Barkol Sertlii: 45
Yanma Dayankll: 25 veya aas ASTM E 84
ekil 1. 2000 MWlk enerji santraline kurulmu bulunan Ortadoudaki en byk deniz suyu soutma kuleleri.
Figure 1. The largest sea water cooling towers installed at a 2000 MW IPP in the Middle East.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
181
ekil 2. CTP deniz suyu soutma kulesinin kurulum aamas.
Figure 2. Phase of installation of an FRP, sea water cooling tower.
ekil 3. EMAL Deniz Suyu Soutma Kulesi.
Figure 3. EMAL Sea Water Cooling Tower.
CTP yapl soutma kulesinin seilmesi, beton gibi daha yaygn
olarak kullanlan dier yaplarla kyaslandnda maliyetten tasarruf
anlamna da gelmektedir.
DENZ SUYU SOUTMA KULESNN
TERMAL PERFORMANSI
Konsantre deniz suyunun ziksel zellikleri ile tatl su arasndaki
fark, s transfer ilemini ok az etkilemektedir. Deniz suyu soutma
kulesinin termal performans balca aadaki etkenden
etkilenmektedir:
Deniz suyu buhar basncnn tatl suya kyasla daha dk
olmas, su soutma kulesindeki s transferinin en nemli ksm
olan buharlama ilemini dorudan etkilemektedir.
Su younluu,
Suyun scakl.
Deniz suyu younluu, tatl sudan daha yksek olup tuz
konsantrasyonu ile artmakta iken, deniz suyunda zgn scaklk
tatl sudan daha dk olup tuz konsantrasyonu ile azalmaktadr.
Scaklk younluk art ile daha fazla azalr ve bu da konsantre
deniz suyunun s sourma kapasitesinin edeer hacimdeki tatl
suyunkinden daha az olduunu gstermektedir.
Yukarda verilen faktre ilave olarak deniz suyu soutma
kulelerinin uygun ekilde boyutlandrlmas iin dikkate alnmas
gereken dierleri vardr.
Soutulacak deniz suyunu viskozitesi, yzey gerginlii ve sl
geirgenlii zellikle lm dolgunun kalnln, soutma kulesinde
dolaan suyun hzn ve lm dolgudaki s transferini etkilemektedir.
Bu etkenlerin kulenin termal performans zerindeki etkisi lm
dolgu kongrasyonuna gre deiir ve testler ile kararlatrlr.
Genel olarak, tuz konsantrasyonu 50,000 ppm olarak kabul
edildiinde, deniz suyu soutma kulesinin s transfer kapasitesi
benzer bir tatl su kulesinden yaklak olarak % 5 daha dktr.
Deniz suyunun sl yetersizliinin soutma kulesi ebatlarn (lm
dolgu hacmini ve fan apn artrarak) etkiledii ve sonuta maliyet
etkisi yaratt kolayca anlalabilir.
EVRESEL ETKLER
SPIG ncelii evre olan doa dostu bir irkettir. EMALin enerji
santrali almasnda SPIG Soutma Kulesi teknolojisi kullanlmakta
olup, bu sistem ak devre sistemlerle kyaslandnda, enerji
retim ilemi srasnda kullanlan suyun scakln drr ve
suyun denize deniz scaklnn bir santigrad derece stnde bir
scaklkta gnderilmesini salar. SPIG Soutma Kulesi teknolojisi,
iki santigrad dereceye kadar arta izin veren Abu Dabi evre
Dairesi kurallarna gre deniz eko sistemlerinin korunmasnda
geerli kurallara fazlasyla uymaktadr.
Bu zm deniz yaratklarna souk oklama yaplmasn
engelleyerek hem deniz ekosistemini korur hem de yerel
ynetmeliklere uyulmasn salar.
Deniz suyu soutma kulesinin evre zerindeki etkisini en aza
indirmek amacyla dikkat edilmesi gereken en kritik durum
serpinti kayplardr (kuleyi terk eden hava akmyla tanan su
damlacklar).
Serpinti ierisinde, dolam suyundaki gibi tamamen zlm
kat tuz konsantrasyonlarnn ayns bulunmaktadr, dolaysyla
btn metal yzeylerde yksek korozyona ve sonu olarak da kule
etrafna kurulu tesislerin ve ekipmanlarn tamam zerinde byk
ve hzl bozulmaya yol aabilir.
SPIG hali hazrda, genel olarak hafe g tketimi art gerektirse
dahi, su kayplarn dolam suyunun % 0,00035ine kadar azaltan
yksek randmanl damla tutucular kullanmaktadr.
SONULAR
Deniz suyu soutma kuleleri, ayn sl kapasiteye sahip tatl
su soutma kuleleri ile kyaslandnda genelde daha yksek
balang maliyetine sahiptir.
Yaplan piyasa aratrmasna gre, deniz suyu soutma kulelerinin
yllk alma maliyetlerinin, dolam suyunda uygulanan daha ucuz
kimyasal su artma nedeniyle, genelde tatl su soutma kulelerinden
daha ucuz olduu tespit edilmi olup bu da daha yksek balang
yatrmnn birka yl ierisinde tela edilmesini garanti etmektedir.
Dier yandan, ekstra tela suyu olmadndan, deniz suyu soutma
kuleleri dier potansiyel alternatierle, rnein kuru soutma
sistemleri ile, kyaslandnda her durumda en ucuz ve en yksek
randmanl soutma sistemi olarak ne kmaktadr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
182
EMAL Deniz Suyu Soutma Kuleleri projesi, SPIGin pek ok prestijli
projede mkemmelliini ortaya koymu olduunun kantdr ve
GCC lkelerindeki liderliinin ayrca bir teyididir. rnein: Toplam
210.000 m/saat debi tasarml 48 hcrenin yer ald Petrorabighde
Soutma Kuleleri 2008den beri alr durumdadr.
SPIG yllardan beri dnya apnda deniz suyu soutma kulelerinin
tasarlanmasnda, engin bir bilgi birikimi ile gvenilir ve etkin
zmler temin etmektedir. SPIG, deniz suyu soutma kulesi
teknolojisini kullanarak, maliyetli tuz artma sistemlerine ihtiya
duyulmamasn salayarak su tasarrufu yaparken, karbon
salnmnn da azalmasn salamaktadr.
SEA WATER COOLING TOWERS
ABSTRACT
Once through sea water Cooling systems are becoming history,
being replaced by the more environmentally friendly and effective
sea water Cooling Towers.In the past, many process industries
located in coastal areas were cooled by using once trough systems
which had a negative impact on the marine ecosystem, when
discharging the water back to the sea at a higher temperature.
The actual more stringent regulations on Industrial Cooling Water
usage and discharge allow no more such practice. According to
the new set of standard rules, before discharging back, cooling
the process water is required, to avoid a thermal shock to the
marine creatures . Using the Cooling Towers to cool the process
results in economical control of the discharge temperatures within
acceptable international and local guidelines that will not have any
negative impact on the marine ecosystem.
SPIG has on its active several case studies telling about very large
sea water Cooling Towers for applications ranging from Power
Plants to Petrochemical, Smelter Complexes, etc.
Thanks o its technology, SPIG Cooling Towers are key in
safeguarding the delicate marine eco system in several plants, to
reduce the environmental impact. One of these success stories
is EMAL s power plant using SPIG s cooling tower technology
to reduce the temperature of the water used during the energy
production process and ensure that water is returned to the sea
within a one degree Celsius temperature above sea temperature.
This is well within Abu Dhabi Environmental Agency guidelines
which allow up to a ve degree Celsius increase.
The two cooling towers, engineered, designed, supplied and installed
at EMAL power plant, are among the larger sea water cooling facility
installed by SPIG in the Middle East. SPIG uses the latest dispersion
technology to reduce environmental impacts from cooling towers,
surpassing the highest standards set in the industry.
CORROSION FREE MATERIAL OF CONSTRUCTION
FOR SEA WATER COOLING TOWERS
The suitable SPIG Cooling Towers material for construction is
Fiber Reinforced Polyester structure ( FRP ), an anticorrosion one
guaranteeing an excellent resistance against salt water.
The Cooling Towers are usually built with pultruded proles.This
material guarantee an excellent resistance against salt water
and all more common chemical products present into the cooling
circulating circuit.
The FRP material is characterised by high strength values and at
the same time by light weight making easier and quicker any site
activity.
Herein are resumed the main mechanical properties (min. ultimate
stress Reference Standard CTI 137):
Tensile stress, LW 206.8 N/mm
Tensile stress, CW 48.2 N7mm
Compr. stress, LW 206.8 N/mm
Compr. stress, CW 103.4 N/mm
Flexural stress, LW 206.8 N/mm
Flexural stress, CW 68.9 N/mm
Physical properties:
Density: 1.7-1.9 g/cm
Barcol Hardness: 45
Fire retardant: 25 or less ASTM E 84
Selecting FRP structure Cooling Towers means also money saving
if compared to other more commonly used structures such as
concrete.
SEA WATER COOLING TOWER
THERMAL PERFORMANCE
Due to the difference between concentrated sea water physical
properties and fresh water, the heat transfer process is slightly
affected. The sea water Cooling Tower thermal performance is
mainly affected by following three factors:
Vapour pressure is slightly lower for sea water in comparison
to fresh water and this inuences directly the evaporation
process that is the most important part of the heat transfer in wet
evaporative Cooling Tower.
Water Density
Water Specic Heat.
Sea water density is higher than fresh water and it increases with
salts concentration, while sea water specic heat is lower than
fresh water and it decreases with salts concentration.
As the heat decreases more than increasing of density this means
that heat absorbing capacity of concentrated sea water is less than
an equivalent volume of fresh water.
Further to the above three factors there are others that must be taken
into consideration for proper sizing of sea water Cooling Towers. In
this case viscosity, surface tension and thermal conductivity of sea
water to be cooled have inuence mainly on water lm thickness,
on velocity of water ow over the cooling tower ll and on heat
transfer trough water lm. The combined effect of these factors on
the thermal performance of the Tower depends on ll conguration
and it is evaluated upon experimental tests.
In general, assuming salts concentration of 50,000 ppm, heat
transfer capability of sea water Cooling Tower will be approximately
5% lower than similar fresh water Tower.It is easily understandable
that the thermal deciency of sea water affects the cooling Tower
sizes (increasing lm volume and fan size or increasing foot print
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
183
dimensions) with consecutive cost impact .
SPIG is an environmentally friendly Company whose priority is
environmental protection.
The EMAL s power plant case study uses SPIG s Cooling Tower
technology, that compared with once through systems, reduces the
temperature of the water used during the energy production process
and ensure that water is returned to the sea within a one degree
Celsius temperature above sea temperature. The SPIG Cooling
Tower technology will help safeguard the marine ecosystem as per
the Abu Dhabi Environmental Agency guidelines, which allow up to
a two degree Celsius increase.
This solution allows the respect of both the marine ecosystem,
avoiding cold shock to the marine creatures and local authorities
regulations. The main concern and the most critical item to take
care in order to minimise the sea water Cooling Tower impact on
environment is the drift losses (water droplets carried out by air
stream living the tower ).
Drift contains the same salts concentration of total dissolved solid
as circulating water, so that, it has high corrosion rate on all metal
surfaces with consecutive large and quick deterioration of all
facilities and equipments installed around the Tower.
Actually SPIG can install several high efciency drift eliminators
reducing the water losses till 0,00035% of circulating water ow even
if this usually requires slightly increasing of power consumption.
CONCLUSIONS
The sea water Cooling Towers usually imply a higher initial cost
impact if compared to fresh water Cooling Towers with the same
thermal capability. In accordance with market investigation it has
been discovered that yearly running costs of sea water Cooling
Towers are usually lower than fresh water Cooling Towers due to
the cheaper chemical water treatment carried out on circulating
water and this guarantees the recovery of higher initial investment
in few years.
On the other hand, when there is no other make up water available,
sea water cooling towers become a forced decision that anyway
remains the cheapest and highest efciency cooling system if
compared to other potential alternatives, as for example, dry
cooling systems. The EMAL Sea Water Cooling Towers project
is an important achievement and a further conrmation of SPIG s
leadership in the GCC Countries, where SPIG has highlighted its
excellence in many prestigious projects i.e.
Petrorabigh where forty-eight Cells for a total 210.000 m/h. design
water ow, Cooling Towers are in operation since 2008 . Over the
years SPIG has acquired extensive expertise and experience in
designing world class sea water Cooling Towers, developing a
vast know-how and providing reliable customized and effective
solutions. By providing sea water Cooling Tower technology SPIG
has succeeded in saving the costly desalinated water, which also
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
184
THE ANEMOS WIND ATLAS FOR TURKEY
Heinz-Theo MENGELKAMP
anemos Gesellschaft fuer
Umweltmeteorologie mbH
Joachim GEYER
anemos Gesellschaft fuer
Umweltmeteorologie mbH
Tayfun HIZ
ETC-IS
ABSTRACT
Investments in wind power require information on the long-term
mean wind potential and its temporal variations on daily to annual
and decadal time scales. This information is rarely available at
specic wind farm sites. Short-term on-site measurements usually
are only performed over a 12 months period. These data have to be
set into the long-term perspective through correlation to long-term
consistent wind data sets. Preliminary wind information is often
asked for to select favourable wind sites over regional and country
wide scales. These demands were the motivation to establish the
anemos wind atlas for Turkey.
Keywords: Site Assessment, Wind Data Base
1. INTRODUCTION
Wind farm development in its different stages requires information on
the wind potential at different levels of uncertainty. Preliminary wind
information is often asked for to select favourable wind sites over
regional and country wide scales while the optimization of a wind farm
conguration requires a detailed micrositing procedure. Often short-
term on-site measurements are only performed over a 12 months
period. These data have to be set into the long-term perspective
through correlation to long-term consistent wind data sets.
The wind atlas provides information on,
the regional distribution of the long-term mean wind potential
the temporal variability of the wind potential
the vertical variation of the wind potential
the temperature and pressure distribution (air density)
These data are used,
as an initial estimate of wind and energy potential
for the long-term correlation of wind measurements and turbine
production data
to provide wind potential maps on a regional to country wide
scale
to provide input data sets for simulation models
to calculate the wind turbine energy loss during prescribed
downtimes
to provide information on the temporal variations of the wind and
wind turbine energy production
The anemos wind atlas time series data base became an
indispensable data set for wind consultants, wind farm developers
and operators, investors, and nancing institutions during the initial
planning phase and the period of operation of wind turbines.
2. METHODOLOGY

The wind atlas is basically a renement (Figure 1) of global scale
reanalysis data by means of high resolution simulations with
an atmospheric mesoscale model using high-resolution terrain
and land-use data (Figure 2 and Figure 3). The 3-dimensional
representation of the atmospheric state available every six hours
at 2.5 degree resolution over the globe, known as NCAR/NCEP
reanalysis data, forms the boundary conditions for continuous
simulations with the non-hydrostatic atmospheric mesoscale model
MM5. MM5 is nested in itself down to a horizontal resolution of 10
x 10 km. The simulation covers the period 2000 to present and is
Figure 2. Land-use (left) and orography (right) of domain 3 of the wind
atlas for Turkey simulation.
Figure 1. Nested domains
and grid nodes of the wind
atlas for Turkey.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
185
continuously updated. Model variables (wind speed, wind direction,
turbulence, temperature, humidity, air pressure) are stored every
10 minutes for various heights.
3. PRODUCTS
The wind atlas for Turkey provides time series of wind speed,
wind direction, temperature, pressure, humidity, and air density
at different height levels with a 10 minute temporal resolution.
The data set is consistent in space and time and and provides
information on,
the regional distribution of the long-term mean wind potential
the temporal variability of the wind potential
the vertical variation of the wind potential
the temperature and pressure distribution (air density)
to provide information on the temporal variations of the wind and
wind turbine energy production
One of the main applications is the correlation with on site wind
measurements in order to ll data gaps and to extend short-term
measurements. Often the wind atlas data are the only means for
the inevitable long-term correlation of short-term measurements.
Figure 4 a shows wind speed measurements (green) from June
2007 to April 2008 with a data gap in January and February 2008
and the corresponding time series from the wind atlas (red).
Correlating the two time series allows the extension and lling of
the data gap to construct a full year site specic time series. This
one year annual cycle is compared to the long-term mean annual
cycle (Figure 4b). A wind index for the measurement period can
be estimated for different long-term reference periods. The wind
index for a location on southern Turkey is shown in Figure 5 for
the reference period 1970 to 2009. Highest values are observed in
winter (often January) and lowest values in spring/early summer.
4. APPLICATION
The wind atlas data are used,
as an initial estimate of wind and energy potential
for the long-term correlation of wind measurements and turbine
production data
to provide wind potential maps on a regional to country wide
scale
to provide input data sets for simulation models
to determine the spatial correlation of the wind eld in portfolio
calculations
to calculate the wind turbine energy loss during prescribed
downtimes
Figure 3. Mean wind speed at 100 m height and mean temperature at
2 m height for 2008.
Figure 4. Comparison of measured and simulated time series (left)
and the annual cycle (right). Please note the different scaling on the
abscissa.
Figure 5. Monthly wind index for a location in southern Turkey.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
186
5. VERIFICATION
The wind atlas time series data base is the result of a model
simulation. Whenever possible these data are compared to
site specic measurements in order to verify the regional
representativeness. One must bear in mind that spot measurements
from a single anemometer are compared to model data on a 10
square km grid. The more complex the terrain structure is the less
a coincidence can be expected with respect to the absolute value
of the wind speed.
6. CONCLUSION
The anemos wind atlas for Turkey comprises a time series data
base of the three-dimensional state of the atmosphere. The spatial
resolution is 10 x 10 square km, the temporal resolution 10 minutes
and the time period 2000 to present. The wind atlas is updated
continuously every three months. The main areas of application
are wind mapping on different regional scales and the long-term
correlation of short-term on site wind measurements. Verication
with on-site measurements shows reasonable agreement with
respect to the wind speed variation and the wind direction
distribution. The verication will continue whenever more observed
data are available. The nal aim is to provide a most reliable wind
data base which is consistent in space and time and which can
be used for site assessment studies in supplement to on-site
measurements.
Figure 6. Comparison between the anemos wind atlas time series and on-site measurements. Mean monthly wind speed (a) and wind direction
distribution as measured (b) and simulated (c).
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
187
THE HIGH AVAILABLE AND EFFICIENT COAL FIRED POWER STATION
Wolfgang A. BENESCH
STEAG Energy Services GmbH
Martin HAY
STEAG Energy Services GmbH
Jacob T. VERGHESE
STEAG Energy Services GmbH
BACKGROUND
For a reliable electricity supply an economic but also ecological
energy mix is essential. The consequences of a single sided focus
on one energy source are as follows:
Natural gas is the most environmentally friendly fossil fuel with
relatively low CO
2
emissions. Electricity generation in highly
efcient power plants is possible. Short erection times and low
investment costs are additional benets. Due to limited and
locally restricted reserves, natural gas prices are highly volatile
which leads to large uctuations in electricity generation costs.
Increasing the concentration of export sources in politically
unstable regions is another disadvantage. But, especially for
industrial use, it must be part of the energy mix.
Hard coal can be procured cost-effectively by many providers
on the world market. Power plant technology has great potential
for efciency improvement. But CO
2
emissions are higher
than for natural gas. Flue gases require extensive cleaning
with corresponding costs. Due to long term coal reserves and
relatively low prices, coal has to be part of the energy mix.
Hydro is the strongest renewable energy. It allows a high
efcient, cost-effective and exible operation. It can play a very
strong role in the energy mix. But also for this energy source,
limits are reached regionally. In times without rain, a back-up
energy source is needed.
Wind is an important CO
2
-free electricity source. Wind power
plants can be used only in combination with conventional
power plants and/or storage facilities due to the wind-related
uctuations. Too many rotors being too close to residential
areas are not acceptable. But as a part of the energy mix, wind
is important.
Like the other renewable energies solar power is CO
2
free.
Sustainability of energy supply is ensured by independence from
limited resources. The economical benet is the independence
from fuel prices. Due to high costs, the use of solar thermal
energy makes only sense in regions with high solar irradiation
like Turkey.
Biomass plants can be used in base load. Also, Co-combustion
can be considered. Biomass must be part of the energy mix as
long as it does not inuence the food chain.
In this mix, coal red power stations play an important role but
they must be efcient to minimize costs, save fuel resources
and be environmentally friendly and high available. But power
plants are aging and at the same time the state of power plant
technology is developing. Efcient power plant monitoring as well
as observation of technology development is necessary in order
to decide on improvement measures. In day-to-day operation,
especially with exible load, online efciency monitoring tools are
of high importance.
Efciency is a major goal of power production and consumption. It
saves resources as well as our environment. Especially for modern
power stations availability is important from that point of view. If the
modern power station is not available, the oldest power station in a
power plant pool is started again. This is typically less efcient and
environmental friendly. In this context one has to raise questions like:
How can failures of modern power plants be avoided or
How can failures be foreseen to allow a proper outage
scheduling?
What is Steags experience and contribution to the topic?
What is Steags strategy?
Major items that will be discussed in this presentation are:
1. Importance of availability for the environment and to avoid
outages as just mentioned
2. Experience with remaining lifetime assessment for existing
power stations especially in India
3. Retrot and rehabilitation of Steags German power plants
4. Optimised plant monitoring to avoid major damages and
outages
5. Consequences for the modern high efcient power stations
EXPERIENCE WITH REMAINING LIFETIME
ASSESSMENT FOR EXISTING POWER STATIONS
ESPECIALLY IN INDIA
Steag Energy Services has a subsidiary in India being responsible
for O&M of combined cycle power plants, developing IT tools,
offering online solutions for plant monitoring and optimization
(using these IT-tools) and delivering Engineering. In this eld a
standardized tool for assessing remaining life time of coal red
power stations in a very short period had been developed. Because
this is a very important precondition for planning major overhauls it
should be described in more detail.
India has an installed capacity of about 72,000 MW thermal power
plants. Of these, about 100 units of capacity ranging from 110 MW
to 210 MW have reached a service life of over 20 years or beyond.
They have become due for renovation and modernization in order
to prolong their life and improve efciency and reliability.
Remnant/ Residual Life Assessment study has been identied
as the rst step in the power plants Rehabilitation program.
The program objective is to identify current condition of major
equipments/ components with reference to its original design
through relevant testing & inspection techniques and provide the
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
188
result and recommendations for extending life by 15 20 years in
the most economical manner. Depending on the actual operating
and environmental conditions, material properties of power
generating equipment degrade as a function of service life due to
one or more time dependent material damage mechanisms such
as creep, fatigue, corrosion, erosion, wear, embrittlement, electro-
mechanical and electro-chemical break-downs. The life extension
program has to go through various steps, which typically include:
Pre-outage planning and plant monitoring
Ranking of the equipment
Residual life assessment
Cost benet analysis and implementation plan
New operation and maintenance strategy
GENERAL APPROACH
An essential step in developing residual life assessment procedures
is to establish a methodology that considers the type of component,
the materials of construction, the operating regimes, the material
degradation and failure mechanisms, the failure history, lead
times for replacement/ repair and the costs of refurbishment. The
steps and information required to prepare a power plant condition
assessment report is outlined as under:
Identify Critical Components
Identify Material Damage Mechanisms
Review of Historical Data
Manufacturers Generic Design Information
Manufacturing Records/ Test Certicates
Operational/ Maintenance Data
Chronic Problem History
Previous Studies/ Evaluations, if any
Performance Records
Personnel Interviews with key operation and maintenance staff
In-Situ and Laboratory tests (NDT, Metallurgical/ Insulation etc.)
Condition Assessment based on measurement
Remaining Life Assessment
The nal report will then contain:
Recommendations for Replacements/ Repairs/ Modications
Recommendation for future Inspection Intervals
Recommendation for Operational Changes
Recommendation for further Analysis Requirements
METHODOLOGY
The assignment is carried out on Task Force concept. The Task
Force comprised of:
The following steps are involved:
Review of the relevant parameters, operating, outage and
maintenance history and failure analysis data of the plant.
Discussion with operating and maintenance personnel of
the plant regarding plant overall performance and details of
modications/ replacements carried out in various system.
Carrying out hot and cold walk down and preparation of detailed
inspection plan including non - destructive testing.
Steam Path Audit Study of Turbine
EBSILON mapping & model analysis of Steam Water cycle
Detailed inspection/ assessment and recording of test data.
Analysis of various test data (both eld and laboratory tests)
including analytical study to arrive at the Run/ repair/replace
recommendations for all equipments/ systems covered in the
scope of work for Thermal Power Stations.
Preparation of RLA preliminary report for the unit.
Preparation of nal RLA/LE report for the unit.
EBSILON MAPPING
Using the EBSILON

Professional software, a model based
on design and present operating condition is prepared. Using
simulation runs on this model, it is possible to prepare the best
achievable status under present conditions of the plant and the best
achievable by renovation, retrotting or other interventions. Using
this thermodynamic balancing tool, it is possible to develop a cost
benet analysis of the different options for improving the heat rate.
EBSILON

Professional is a software tool developed by the Steag


Energy Service for heat balance calculation and unit diagnosis.
It offers cutting edge technology for graphical user interface and
calculation kernel featuring more than 20 years of continuous
development. EBSILON

Professional has more than 1100


references all over the world.
TYPICAL RESULTS
The results of our recent investigations on 210MW units in
India point to the possibility of the following improvements after
rehabilitation:
Technology Experts
Experience in Power Station Engineer-
ing,, operation/ maintenance/ trouble
shooting.
Metallurgical Ex-
perts
Knowledge of behavior of metals under
different conditions of operation.
Field quality Ex-
perts
Experience in carrying out NDTs and
other in-situ tests.
The methods followed for remaining life assessment have been put
broadly under two categories:
1. Methods based on the operational history in which the
expended life of a component has been assessed on the basis
of operational history and standard material properties.
2. Methods based on examinations/tests on the actual components
during shut down.
Before reha-
bilitation
After rehabilitation
Efciency of boiler 82 % 86 % (design value)
Efciency of HP Turbine 80 % 85 - 87 %
Efciency of IP Turbine 91 % negligible potential
Efciency of LP Turbine by about 4.7 6.5 %
Increase the unit availability after R&M to about 80 - 90 %
MEASURING TRUCK
As well good results could be collected in Germany, China and
India with a special measuring truck having additional equipment
on board that is typically not installed for on line measurements in
power stations.
RETROFIT AND REHABILITATION OF STEAGS
GERMAN POWER PLANTS
Steag is the fth largest electricity generator in Germany. We are
owning and operating now in Germany more than 7000 MW and
abroad nearly 2000 MW, part of it in Turkey together with Oyak.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
189
Some of these power stations had been built in the 60s and 70s
of the last century. Due to retrot of environmental systems and to
aging of components the goal was to increase efciency again. For
reaching this aim with constant ring capacity turbine improvement
with state of the art technology is the method of choice.
Objectives for the rehabilitation and improvement of turbines in
existing power stations are:
increase of capacity by higher efciency (green MW)
reduction of maintenance costs
increase of unit efciency
reduction of the risk of blade failure for already predamaged
blades
longer intervals for overhauls
shorter overhaul periods by change of components instead of
repair
design of components for new dynamic operation mode
use of proven technology to increase availability
Possible measures for improvement and rehabilitation of steam
turbines are:
HP-turbine
use of existing outer casing
exchange of inner casing and use of modern 3D blading
o
i,HP
88% (150 MW / 300 MW)
if applicable increase of steam parameters (under consideration o
of remaining life time!)
sliding pressure instead of constant pressure operation o
depending on boiler type
IP-turbine
use of existing outer casing
exchange of inner casing and use of modern 3D blading
o
i,ID
92% (150 MW / 300 MW)
if applicable increase of steam parameters (under consideration o
of remaining life time!)
LP-turbine
use of modern 3D blading
decrease of condenser pressure by condenser optimization
EXPERIENCE WITH IMPROVEMENT OF OTHER POWER
SATIONS
Examples for energy efciency improvements in existing third party
coal red power plants where we are consultants are:
Alternatives to throttling due to grid code requirements, e.g. use
of steam extraction stop
Better live and reheat steam temperature control
Reduction of reheat steam spray
Optimization of auxiliary steam consumption
Elimination of leakages in water steam system
Reverse of deterioration in blading efciency
ACC cleaning to increase heat transfer limited by dirt and particle
build up
Improved use of steam air heaters which, amongst other, avoid
ue gas condensation in air-preheater
OPTIMIZED PLANT MONITORING TO AVOID
MAJOR DAMAGES AND OUTAGES
Through practice-oriented monitoring and organization, high
availability rates can be attained at minimal effort and expense.
As already mentioned earlier, this ensures that the state-of-the-
art high-efciency power plant can be operated around the clock
and that inefcient, environmentally harmful power plants do not
have to be put into operation as substitutes. Efciency monitoring
with online tools has not only the goal of efciency increase in day
to day operation but also indicate developing deciencies of plant
components in advance. So they deliver a contribution to efcient
outage planning.
SR::EPOS is the SR product for process quality monitoring and
optimization. Based on relevant operation parameters like process
measurements, fuel quality and operation mode, the power plant
operator gets information about deviations of the present operation
from its reference. In ve-minute cycles the program continually
monitors technical and economic aspects of the actual power
plant process as well as the plants measuring equipment. Plant
components are evaluated online and component efciency ratings
are determined. Finally, in addition to this information SR::EPOS
also supplies information serving condition-based maintenance.
However, the essential aim is to provide reliable information about
the power generation process and relevant plant components.
This information can be used by the operating staff to rectify the
detected shortcomings in order to enhance the units efciency to
its presently possible maximum thereby reducing emissions and
costs. The SR technology has more than 130 units in Germany and
overseas as references, about half of which are units in India.
Another newly developed tool for avoiding unplanned outages is
the so called SR::SPC (statistical process control). What is the
current situation? Huge amounts of data exist in modern DCS-
systems and archives. Only major deviations are reported due to
permissive alarm settings that are necessary because of different
modes of operation. The rising degree of automation has led to a
reduction of the workforce by 30 to 40% over the last decade. This
places high demands on the staff members already during normal
operation. The degree of expert knowledge is less readily available.
Data analysis after a component was damaged showed that proper
evaluation of the existing data had indicated the damage quite
some time before it actually happened or at least had shown some
signicant changes.
New ways of maintenance are needed: An optimum between
preventive and condition-oriented maintenance is asked for. Today
the market offers such IT-tools. However, these tools usually fail
because they tend not to meet the requirements of operators like
Steag, or they are not used because the effort is too high. The
suppliers of such systems rarely have the procedural know-how.
What is Steags approach? What are the key functions of the
new system? The utilized system has to select the incoming data
and draw the right conclusions. False alarms have to be avoided.
Therefore the system has to master several sophisticated statistical
methods. It should provide the user with necessary and irrefutable
information only. The reports have to be generated automatically
and have to be convincing. The system should be implemented by
experienced process engineers on the part of the supplier; they
must be supported by the staff of the power plant. The system
needs to be attended to regularly and has to be adapted to varying
conditions.
The benets of this approach are:
Reliable reports
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
190
Functional early warning system
Plant-specic expert system
Reduction of unplanned shutdowns
Avoiding severe damages, especially consequential damages
Deviations from the optimal operation are reported
CONSEQUENCES FOR THE MODERN HIGH EFFICIENT
POWER STATIONS
In a phase in which no new hard-coal-red power plants were
built in Germany, Steag was able to gather valuable experience
in projects abroad. They include the Termopaipa power plant put
into operation in Colombia in 1999, the Sugz power plant on
the Bay of Iskenderun in Turkey in operation since 2003, and the
Mindanao power plant in the Philippines, ofcially inaugurated at
the beginning of 2007.
The high-efciency power plant has special signicance for our
company in Germany. With the development of the CCEC concept
(Clean Competitive Electricity from Coal), at an early stage a
modular construction kit for hard-coal-red power plants was
designed which permits making allowance for local site conditions
and building economically very efcient hard-coal-red power
plants with the components of any manufacturer. In this concept all
the operating experience mentioned before is collected. The CCEC
Concept is based on the idea of Lowest Cost of Ownership which
includes the following elements:
1. Lowest investment
utilizing standardized solutions / modules
decrease of costs by lessons learned and active
experiencing
utilizing proven technology
2. Shortest time for erection (delivery and construction)
3. Low costs for maintenance
short shut-down period for repair and overhaul, large intervals
between two shut-downs
spare parts on stock or delivery on demand
maintenance-friendly design
well-skilled staff of owner
4. Optimal logistics (choice of site)
5. High availability
At the Duisburg-Walsum site the construction of such a power plant
of the 750 MW is under erection. With a net efciency of well over 45
percent, this plant will be one of the most up-to-date hard-coal-red
plants in the world among plants with comparable parameters.
This net efciency is achieved among other things by an efcient
cooling tower, higher steam pressures and temperatures (275 bar,
600C/620C), and the optimizing of station service load. The 180
meter tall cooling tower effectively cools the water and so permits
a high degree of steam utilization in the turbine. The amount of
electricity used in-plant was reduced by a great many individual
measures, for instance through improvements in plant equipment
and an up-to-date ue gas desulphurization concept. In their sum
these measures lead to higher efciency, i.e., better utilization
of fuel. While employing the same amount of fuel, the unit will
feed about 12.5 percent more electricity into the power network
compared with other units.
The time between major overhauls had been -based on the
described experience- maximized. The existing plant in Walsum
gives a good example. The turbine had been opened rst time after
16 years of operation. This is only possible with an always secure
supervision and monitoring system as stressed already before.
OPTION OF SOLAR TOPPING
Solar topping of a fossil red steam power plant by a solar eld
is an example for a successful cooperation of renewables and
fossil red power stations. With this idea the power reserve of the
existing highly efcient turbo generator can be used by solar power.
Furthermore, the existing balance of the plant and the existing
infrastructure, such as connection to the grid, is utilized. The power
generation as a whole is not affected by a non-performance of the
solar eld (in contrary to Solar Only Power Plants). Commercial
advantages are the low investment cost for solar power generation
compared to solar only, the use of synergies for operation and
low maintenance costs. This leads to low levelized electricity costs
from solar power.
It rests on the intelligence of engineers on how to get there without
ruining the economics of the countries and having unaffordable
electricity prices. Coal is not only a fuel to bridge the gap, but could
even be a partner of the renewables and so is not a contradiction.
The characteristics of the different electricity generating methods
have to be considered. In Turkey solar power could give a signicant
input. Also, wind could be used. But where will electrical energy
come from when the wind is not blowing or when no sunlight is
available (at night)? Storage or back-up capacities are asked
for. This could be based on biomass, coal and/or gas. Especially
the latter options will no longer be implemented for base-load
operation but for exible cycling load. Only by considering all
available options for electricity generation, the goal CO
2
emissions
reduction without loosing availability can be attained. However,
only economically viable options will be considered. A market-
oriented approach is favoured.
CONCLUSION
The high-efciency power plant will be the focus of modern energy
supply in the short, medium and long term. This is important for
existing as well as for new power stations. There are several reasons
for this. One is that it accords with the spirit of the current climate
discussion, and one must note that every ton of CO
2
not produced
because of high efciency does not have to be transported and
does not have to be stored, and there is no danger that leakage will
allow this CO
2
to escape again in the years to come. As well it has
to be considered that the high available, efcient and exible coal
red power station is a good partner of the renewable energies.
To ensure this high efciency outages have to be carefully planned
and by intelligent measures the efciency of the plant has to be
improved again. By increasing the availability of electricity supply
not the oldest plant has to run again which is a contribution to
improvement of the environment.
Outages should be minimized and shortened. But the shortest
outage is that one that is not necessary due to the use of efcient
tools!
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
191
LSANSSIZ ELEKTRK RETM VE RZGAR TRBNLER
Yaln KIROLU
Mars Enerji
ZET
2005 ylnda 5346 sayl Yenilenebilir Enerji Kanunu ile balayan,
2008 ylnda da ilgili kanunda yaplan ilave ile 500 kWhye kadar
olan retime getirilen zgrlk nihayet balyor.
Lisanssz Elektrik retimi olarak adlandrlan, isteyen her
abonenin 500 kWhye kadar, EPDKdan lisans almadan, elektrik
retimi yapabilecei uygulama, 10 Mart 2012de Resmi Gazetede
yaynlanarak hayata geen EPDKnn Teknik Dzenlemesi olan
Uygulama Usul ve Esaslaryla beraber, Trkiyede Lisanssz
Elektrik retim devri resmi olarak balam bulunuyor.
steyen her kii, irket ve kurumun, 500 kWh kurulu gce kadar
retim tesisi kurup, kendi elektriini retip, fazlasn datm
irketine satabilecei sre balyor.
1. RZGAR NEDR?
Rzgar, slar farkl olan hava ktlelerinin yer deitirmesidir ve rzgar
enerjisi bu deiim sayesinde oluur. Gneten yeryzne ulaan
enerjinin % 1-2si rzgar enerjisine dnmektedir. Rzgar, bitmeyen
ve bitmeyecek olan yenilenebilir enerji kaynaklarnn arasnda yer alp,
dnyada ve Trkiyede ok nemli bir konuma gelmi bulunmaktadr.
Rzgar trbinleri, kanatlarndaki kinetii belirli mekanizmalar sayesinde
elektrik enerjisine dntrr ve bu dnm hi bitmez.
3. DNYADA RZGAR ENERJ SEKTR
Dnyada rzgar enerjisinden retilen elektriin 2012nin ilk
yarsnda 18,400 MW artmas bekleniyor.
Dnyada toplam kurulu g (MW) ve 2010 yl sonunda km-
latif kapasite asndan ilk 10 ehir ekil 2 ve ekil 3te
grlmektedir.
2. RZGAR ENERJ PAZARI NEDEN HIZLI
GELYOR?
Cevap basit: Ekonomik!
Rzgar trbinlerinden elektrik retme maliyetleri her yl dyor.
Elektrik retiminde rzgar, en ucuz maliyetli yntemler arasnda
yer alyor. Dnyada ve Trkiyede elektrik ihtiyacnn art, kiileri,
kurumlar, irketleri yeni ve temiz enerji arayna srklyor. Temiz
enerji dediimizde akla gelen enerji kaynaklar yenilenebilir enerji
kaynaklardr. Ancak rzgar enerjisi pazarnn bymesinin nedeni
sadece temiz olmas deil, trbin teknolojilerinin srekli geliiyor
olmas, trbin maliyetlerinin derken elektrik retim maliyetinin de
dyor olmas vs.dir.
ekil 1.
ekil 2.
ekil 3.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
192
2011 Haziran ay sonu itibariyle trbin saysnda art gzlenmekte
olup, 2011in son eyreinde trbin kurulumu dnyann her yerinde
artmaktadr.

4. TRKYEDE RZGAR ENERJ SEKTR
Trkiyede birincil enerji kayna doal gaz olarak gzkmektedir.
Rzgar trbinlerinden elde edilen elektrik enerjisi ise % 1,35tir. Yeni
kan uygulamalar ve yasalarla beraber rzgar enerji sektrnn
hzla art beklenmektedir.
Trkiye rzgar pazar lisansl ve lisanssz olmak zere ikiye ayrlr.
alma zorunluluu ortadan kaldrld. Ayn metinde konu ile ilgili
EPDK gerekli ynetmelii belirler ve yaynlar denildi. EPDK
da konu ile ilgili ilk dzenlemeyi 3 Aralk 2010 tarihinde Resmi
Gazetede yaynlanan Lisanssz Elektrik retim Ynetmelii
ile yapt. Bu ynetmelikte, 500 kWhye kadar olan yenilenebilir
enerji kaynaklarndan oluan retim tesisleri iin, irket kurma ve
de lisans alma zorunluluunu ortadan kaldrma vb. gibi pek ok
detay akland.
Tm sektr, teknik detaylar beklerken 21 Temmuz 2011 tarihinde,
Resmi Gazetede 28001 say ile Lisanssz Elektrik retim
Ynetmelii yenilenerek tekrar yaynland.
Bu yenilenme srasnda, 3 Aralk 2010 tarihli ynetmelik neredeyse
korunarak, sektr ve aboneler asndan nemli saylabilecek
ilaveler yapld. En nemli ilavelerden birisi; birden fazla kiinin
bir araya gelerek, tketimlerini birletirip mahsuplamaya ortak
olmasdr. Bu ayn zamanda tketim fazlas elektriin sadece
datm irketine deil, bakalarna da satlabilmesinin nn
ayordu. Bu ynetmeliin ieriindeki en nemli maddelerden
bazlar ise;
Lisans alma ve irket kurma zorunluluu olmad,
irket, kii, kurum bana retim tesisi st snrnn 500 kWh
olmas,
retim tesisinin, tketimin olduu datm irketi snrlarnda
kalmak suretiyle baka yere konulabilecei,
Tketim fazlas elektriin 10 yl boyunca datm irketi tarafndan
alnma zorunluluu,
Tketim ve retim arasnda kWh cinsinden mahsuplama
yaplaca,
Tketim fazlas elektriin datm irketi tarafndan satn
alnmasnda uygulanacak yatn YEK kanunda belirtilen yat
olaca,
lgili demenin takip eden ay ierisinde, fatura karl
yaplaca,
Birden fazla kiinin bir araya gelerek, mahsuplamaya dahil
olabilecei,
Bavurularn, datm irketlerine yaplaca,
Konu ile ilgili, teknik konular ieren, Uygulama Usul ve
Esaslarnn ayrca yaynlanacayd.
10 Mart 2012de kan Uygulama Usul ve Esaslaryla beraber
hem abonelerin, hem reticilerin, hem TEAn, hem de TEDAn
nasl bir yol izleyecei teknik detaylarla belirlenmitir.
c.Trbin Kurulum Aamalar
Lisanssz elektrik iin kurulum aamalar aada belirtilmitir:
Tahmini Yatrm Geri Dn Analizi (Elektrik faturalar ve trbin
kurulmas planlanan koordinatlarn bildirimiyle tahmini olarak,
ekil 4.
ekil 6.
ekil 5.
Trkiyede ubat 2012 itibariyle, rzgar kurulu gc 1.800 mWa
kmtr.
5. TRKYEDE RZGAR ENERJ SEKTRNN
YASAL DURUMU
a. Lisansl Pazar
Lisansl retim Trkiyede yllardan beri yaplmaktadr. 1 Kasm
2007den beri bavuru alnmamakla beraber, lisanssz pazarn
da almas ve kolaylatrlmasyla, retici ve yatrmclar artk
lisanssz pazara doru rotalarn evirmektedirler.
b. Lisanssz Pazar (Lisanssz Elektrik retim Yasas)
2005 ylnda kan Yenilenebilir Enerji Kanununa, 2008 ylnda
yaplan ilave ile 500 kWhye kadar olan retim tesisleri iin lisans
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
193
trbin ka kW elektrik retecek, bu retimden ne kadar kalacak,
tahmini rzgar deerleri nedir, bu yatrm yaklak olarak ka
ylda kendini amorti eder sorularnn cevaplarnn alnd tahmini
bir rapor)
n Fizibilite Raporu (niversitelerin de dahil olduu, noktasal
bazdaki rzgar deerlerinin kapasite faktr hesabnn yapld
ve yllk kWh cinsinden retim hesaplamalarnn yapld teknik
rapor)
Trbin Seimi (Tketime ve n zibilite raporu sonucuna gre
trbin seimi)
Finans/ Kredi (n zibilite raporuyla beraber, yurt dndaki
yenilenebilir enerji fonlarna gidi, teknik onay ve kredi
salanmas)
Trbin Kurulumu (Sipari szlemesinden 6 ay sonra trbin
kurulumu)
ekil 7. Resmi bavuru tablosu.
KAYNAKLAR
[1] http://epdk.gov.tr/web/elektrik-piyasasi-dairesi/mevzuat
[2] The World Wind Energy Association Half-year Report 2011
[3] http://www.teias.gov.tr/
[4] http://www.awea.org/
SUMMARY
With the legalization of generate your own power philosophy,
there is going to be a new sector in Turkey. Everyone who wants
to generate his/her own electricity, now can generate. After the
publication of technical details at the ofcial gazette, investment
processes are speeding up from the investors because of all the
details are now clear. Up to 500 kWh, everyone can have wind
turbines.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
194
ELEKTRK DAITIM FAALYETNDE KALTE
Yelim Nur RN
Sakarya Elektrik Datm A..
ZET
2001 ylnda yrrle giren 4628 sayl Elektrik Piyasas
Kanunu, Trkiyenin Elektrik Piyasalar ile ilgili atm olduu
nemli admlardan birisidir. Kanunun amacnda da belirtildii gibi,
elektriin yeterli, kaliteli, srekli, dk maliyetli ve evreyle uyumlu
bir ekilde tketicilerin kullanmna sunulmas hedeenmektedir.
Trkiyenin 2001 ylndan nce Dikey Btnleik Modelin kullanld
piyasa yapsnda, retim-iletim ve datm tek elden yrtlmekte
idi. Bu model, sektrn hi bir alannda rekabetin yaanmad
ve tketicilere seim hakknn verilmedii bir modeldir. Ayrca
bu model, hzl sanayileme srecinin yaand yllarda elektrik
enerjisi sektrnn altyapsnn desteklenmesinde yardmc
olmaktadr. Gelimekte olan lkelerin piyasa yapsna gemeden
nce kullanm olduklar bir modeldir. Daha sonra Tek Alcl Model
olan rekabeti geiin balangc olan piyasa yapsn uygulamaya
balamtr. Modele retim aamasnda katlan bamsz g
reticileri bulunmaktadr ve modelin odanda bamsz dzenleyici
bir otorite yer almaktadr. Kurum tek alcl bu sistem ierisinde
lkenin tm elektrik enerjisi alm satm faaliyetlerini dzenlemekte
ve kontroln gerekletirmektedir.
Anahtar Kelimeler: Datm, Denetim, Mevzuat
1. ELEKTRK DAITIM FAALYET
Datm faaliyeti, datm irketinin lisansnda belirtilmi olan
blgede tketicilere enerji sunulmas olarak ifade edilmektedir.
lgili faaliyet, Kanunda belirtilmi olan elektriin yeterli, kaliteli,
srekli, dk maliyetli ve evreyle uyumlu bir ekilde tketicilerin
kullanmna sunulmas amac erevesinde srdrlmesi
esastr. Piyasa aktrlerinin grev ve sorumluluk alanlar Kanunun
amacnda belirtilmi olduu gibi alt mevzuatlarda da ilgili ama
dorultusunda dzenlenmitir.
Alt mevzuatlar kapsamnda dzenlemlerden Datm Ynetmeliin-
de eit taraar arasnda ayrm gzetilmemesi ilkeleri erevesinde,
datm irketi ile datm sistemi kullanclarnn ykmllklerini,
uymalar gereken tesis tasarm ve iletme kurallarn, datm
sisteminin planlanmas ve iletilmesi hususlar kapsamnda
hem datm irketi hem de datm sistemi kullanclarnn
ykmllkleri belirtilmitir.
Grld gibi, kamu hizmeti nitelii tayan ve tekel konumunda
olan datm faaliyetinin ayrm gzetmeksizin eit ekilde tm
datm sistemi kullanclarna sunulmas ana sorumluluklardan
birini tekil etmektedir.
Kanun ve alt mevzuatlarda da nemle zerine durulan eitlik kavram,
2003/54 AB Enerji Direktierinde de belirtilmi olup ye lkelerin
dzenlemelerinin bu direktier erevesinde gerekletirilmesi
istenilmitir. AB aday lkelerinden Trkiyedede AB Mktesabat
ile ilgili dzenlemeler yaplmtr. Kamu hizmeti ykmllkleri ve
mteri korumasnn detayl olarak anlatld ilgili direktie, elektrik
piyasalarnda ebekelere eriim iin, saydam ve ayrmc olmayan
mekanizmalarn oluturulmas, arz gvenliinin izlenmesi, asgari
teknik dizayn ve iletme gerekliliklerine uygun olarak belirlenen
teknik kurallar, tarifelerin olusturulmasnda maliyetleri yanstan bir
anlayla hareket edilmesi ve bu tarifelerin tm sistem kullanclarna
ayrm yaplmadan uygulanabilir olmas ngrlmektedir.
Datm faaliyetlerinin Kanunun amac kapsamnda gerekletiril-
mesi iin datm sistemi tesisi kamuya aittir. Bu balamda Mlkiyeti
kamuda olan datm tesislerinin, Kurul onayl talep tahminleri
dorultusunda yatrm planlarnn hazrlanmas ve Kurul onayna
sunulmas, onaylanan yatrm plan uyarnca yatrm programna
alnan, datm tesislerindeki gerekli iyiletirme ve glendirme
ilerinin gerekletirilmesi ve/veya yeni datm tesislerinin ina
edilmesi grevi sz konusu datm tesislerini ileten datm
irketlerine aittir. hkm ile de belirtilmitir.
Kanunda yer alan ilgili hkm ile, zel sektre devredilen datm
faaliyeti, denetime tabi tutulmas gerekliliini getirmitir. Yine Kanun
erevesinde zelletirilen elektrik datm tesis ve varlklarna
ilikin her trl iletme ile yatrm planlamas ve uygulamasnda
onay, deiiklik ve denetim yetkisi Kurula aittir.
2. ELEKTRK DAITIM FAALYET DENETM
Bahsetmi olduumuz gibi, denetim yetkisi Kurula ait olup, Kurul bu
denetimi farkl mekanizmalar kullanarak gerekletirmektedir. AB
ye lkelerinden Norvete de hizmet kalitesinin snandrlmas,
Tedarik Sreklilii Kalitesi, ebeke Kalitesi, Ticari Kalite eklinde 3
ksmda deerlendirilmektedir.
4

2.1. Teknik Kalite Kapsamnda
Datm irketlerinin elektrik enerjisini tedarik sreklilii, ticari ve
teknik kaliteye uygun olarak kullanclara sunulmas hususlarnda
Elektrik Piyasasnda Datm Sisteminde Sunulan Elektrik Ener-
jisinin Tedarik Sreklilii, Ticari ve Teknik Kalitesi ile alt mevzuat
dzenlenmitir.
4628 Sayl Elektrik Piyasas Kanunu,20.2.2001
Datm Ynetmelii, 19.2.2003
4628 Sayl Elektrik Piyasas Kanunu,20.2.2001
4
Emil Andersson, Department of Energy and Environment Division of Electric
Power Engineering Chalmers Universty of Tecnology, The Regulation of Quality
in Distribution Systems- Proposing a Pan-Nordic Quality Regulation Model
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
195
Kurum, elektrik enerjisinin tedarik sreklilii, ticari ve teknik
kalitesinin datm irketi tarafndan ilgili standartlara uygun ekilde
lmlenerek kayt altna alnmas ve bu gstergelere ilikin datm
irketinin performansnn belirlenmesine esas tm sre ve veriler ile
dier tm bilgi ve belgeleri denetler ve/veya denetlettirir.
5
hkmne
bal olarak bu mevzuat ile datm irketlerinin datm faaliyetleri
kapsamnda tedarik sreklilii ve teknik kalite gstergelerinin
denetimi ile bu gstergeler balamnda yaptrmlar dzenlenmitir.
Tedarik Sreklilii Kalite Gstergelerine;
a) Bildirimli ve bildirimsiz uzun kesintiler iin sistem ortalama
kesinti sresi ve kesinti skl endeksi,
b) Ksa ve geici kesintiler iin sistem ortalama kesinti skl
endeksi,
c) Bildirimli ve bildirimsiz uzun kesintiler iin edeer kesinti sresi
ve kesinti skl endeksi,
) OG seviyesinde kullanc baznda bildirimli ve bildirimsiz uzun
kesintiler iin edeer kesinti sresi ve kesinti skl endeksi,
olarak ilgili ynetmelikte yer verilmitir.
Teknik kalite ise, datm sisteminin kullanclarn elektrik enerjisi
talebini; gerilimin frekans, genlii, dalga ekli ve faz simetrisi
asndan kabul edilebilir deiim snrlar ierisinde kesintisiz
ve kaliteli bir ekilde karlayabilme kapasitesidir. eklinde
ynetmelikte tanmlanmtr.
Kurum tarafndan teknik ve ticari kalite ve tedarik sreklilii
balamnda hedef deerler ile eik deerler belirlenerek Datm
irketinin Gelir Tavanna yanstlmas hususlar ynetmelikte
Etkisiz aralk ile etkili aralk arasnda kalan alan ve gsterilen
kalite performansnn datm geliri zerindeki etkisinin, Datm
Sistemi Gelirinin Dzenlenmesi Hakknda Tebli uyarnca datm
irketinin gelir tavanna ne ekilde yanstlaca Kurul kararyla
belirlenir. hkm ile belirtilmitir.
kinci uygulama dnemi yatrmlar kapsamnda; tedarik
srekliliinin ve teknik kalitenin otomatik olarak kayd iin tesis
edilecek uzaktan izleme ve kontrol sistemi iin yatrm ngren ve
bunun iin hazrlanan yatrm planlar Kurul kararyla onaylanan
datm irketleri tarafndan; sz konusu yatrm, 31/12/2012
tarihine kadar tamamlanr ve 1/1/ 2013 tarihinden balamak zere
elektrik enerjisi tedarik sreklilii ve teknik kalite gstergelerine
ilikin tm veriler otomatik olarak kaydedilmeye balanlacaktr.

2.2. Verimlilik Parametresi Kapsamnda
Daha nce bahsetmi olduumuz gibi elektrik datm faaliyetinin
tekel nitelii tamasndan tr yat dzenlenmesinde performansa
dayal dzenleme yntemi belirlenmitir. lkemizde dier Avrupa
lkelerinde de uygulanmakta olan Veri Zarama Analizi (Data
Envelopment Analysis) yntemi kullanlmtr. EPDK tarafndan
da 2011-2015 tarife dnemi datm faaliyetine ilikin letme
giderlerine hesaplanm olan verimlilik oranlar der edilmitir.
AB ye lkelerinden Norve ve Finlandiya rnekleri ile lkemiz
uygulamas Tablo 1de karlatrlmtr.
Bir performans deerlendirme metodu olan Veri Zarama Analizi
yntemi, etkinlik deerlendirmesinde ktlarn arlkl toplamnn
girdilerin arlkl toplamna orandr. Benzer operasyonel sreleri
olan karar birimlerinin birbirleriyle kyaslanarak greli olarak
performanslarn lmeye yarayan kyaslama yntemidir.
Tablodan da grlecei gibi, rnekte de iletme giderleri girdi
olarak belirlenmitir. Trkiye ve Finlandiya, daha ok ebekeye
bal verileri kt olarak belirlemi ve iletmenin alma
potansiyelini verimlilik ile zdeletirmitir. Norve ise alnan enerji
ve mteri says olarak belirlemi olduu kt verileri, bu lkenin
ticari anlamdaki verimliliini n plana almtr.
Verimlilik ve kalite gstergelerinin, Datm Sistemi Gelirinin
Dzenlenmesi Hakknda Teblide yer alan 3 numaral Maliyet
Fark Dzeltme Faktr ile gelir tavanna etkisi hesaplanmaktadr.
Tablo 1. lkelerin Verimlilik Parametresi Belirlenmesi Amacyla
Kullanmakta Olduklar Parametreler ve Yntem Karlatrmas
Trkiye Norve Finlandiya
Girdiler
letme Giderleri
(OPEX)
- ebeke Varlklar
- Emek, igc
- ebeke Kayplar
- letme Giderleri
(OPEX)
- Kesinti Sresi
- letme
Giderleri
(OPEX)
ktlar
- Mteri Says
- Datlan Enerji
- Hat Uzunluklar
- Mteri Says
- Alnan Enerji
- G Kalitesi
- Alnan enerji
evresel
faktrler
- ebeke
Uzunluu
- Abone Says
Model
DEA(Veri
Zarama Analizi)
DEA(Veri Zarama
Analizi)
DEA(Veri
Zarama
Analizi)
5
Elektrik Piyasasnda Datm Sisteminde Sunulan Elektrik Enerjisinin Tedarik
Sreklilii, Ticari ve Teknik Kalitesi Hakknda Ynetmelik,12.9.2006
6
Datm Sistemi Gelirinin Dzenlenmesi Hakknda Tebli,11.1.2007

( ) ( ) ) KF 1 ( X 1 EPEDO 1 MFDF MFDF
t t t 1 t t
+ + =

6
Formlasyondan da grld gibi, verimlilik faktrnn (X) % 0
deerinden yukar olmas gelir tavanna (-) eksi olarak yansyarak
gelir tavanna olumsuz etkisi olacaktr. 2011-2015 tarife dnemini
kapsayan ylar iin belirlenmi olan verimlilik parametreleri bu
tarife dnemlerinde datm irketleri iin belirlenmi olan gelir
tavanna yanstlmtr. Bu balamda kimi datm irketinin
verimlilik yzdesi % 0 ile gelir tavanlarna herhangi bir etki
olmam kimi datm irketi iin ise, gelir tavanlarnn dmesine
neden olmutur. Yani, verimli alan irketler iin herhangi bir
dl dzenlemesi olmamakla birlikte, sadece verimli almayan
irketler iin ceza nitelii tayan uygulamalar gerekletirilmitir.
2.3. Kayp Kaak Hedef Deerler Kapsamnda
Datm irketlerinin zelletirilme amalar arasnda en nemli
yeri, kayp ve kaan azaltlmas almaktadr. Kayplar teknik ve
ticari kayplar olarak ikiye ayrmak mmkndr. Teknik kayplar, bir
elektrik datm sistemi ierisinde herhangi bir yerde ortaya kabilir.
Elektrik akm bir elektrik hatt araclyla ynlendirildiinde s
olarak elektrik kaybna sebep olur. Transformatrn ekirdeinde
ise elektromanyetik indksiyondan dolay bir kayp ortaya kar.
Elektrik devreleri iinde ortaya kan teknik kayplar kesin olarak
hesaplanabilir. Teknik olmayan kayplarn temel nedenleri ise
kaak elektrik kullanm, eksik lmler ve hatal saya okuma
ya da faturalandrmada yaplan hatalar olarak saylabilir. Kaak
elektrik kullanm elektrik irketlerinin karlat ortak problemdir.
Gelimekte olan lkelerde kaak elektrik kullanm gelimi
lkelerden daha fazladr.
7

7
Celal Yaar Dumlupnar-Ylmaz Aslan-Tark Bier, Bir Datm Transformatr
blgesindeki kayplarn ncelenmesi, Dumlupnar niversitesi Fen Bilimleri
Enstits Dergisi, S. 22, Austos 2010
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
196
lkemizde de kayp orannn azaltlmas, yatrmlarn artrlmas
ile birlikte verimli bir iletme yaratmak amacyla eitli mevzuat
dzenlemeleri yaplmtr. ncelikli olarak 16.12.2010 tarih ve
2932 sayl Kurul karar ile datm blgeleri hedef kayp kaak
oranlar belirlenmitir. Datm irketlerinin belirlenmi olan hedef
kayp kaak oranlarnn altnda kalmas durumunda maliyetin irket
tarafndan katlanlaca bir dzenleme yaplmtr. 29.12.2010
tarih ve 27800 sayl Resmi Gazetede yaynlanm olan Datm
Sistemi Gelirinin Dzenlenmesi Hakknda Teblide deiiklik
yaplarak Kayp Kaak Dzeltme bileeninin kaldrlmas bir baka
adm olmutur.
Ksacas, yatrmlarn artrlmas ve bu balamda blge kaybnn
azaltlarak iletmenin verimli hale getirilmesi hedeenmitir. Avru-
pada da datm ebekesi kayplar iin tevikler uygulanmaktadr.
Eer kayplar hedef kayp orann aarsa % 25e varan oranda
irketlerin gelirlerine ceza olarak yansmakta, altna dmesi halinde
ise, reglatrn insiyati ile dl olarak yansyabilmektedir.
8

3. 2013 FAALYET AYRITIRMASI SONUCUNDA
DAITIM FAALYET
Perakende Sat Lisansna sahip datm irketlerinin perakende
ve datm faaliyetlerinin ayrtrlarak perakende faaliyetinin lke
genelinde tm tedarik irketlerince rekabet ortamnda srdrlecek
olmas sebebi ile datm irketlerinin grev ve sorumluluklarnn
tm kullanclara eit olarak ayrm gzetmeksizin srdrlmesi
yeni dzenlemede daha fazla nem arz edecektir.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl tarafndan yaynlanan Elektrik
Piyasas Kanun Taslanda Datm Faaliyetleri;
a) Datm irketi lisansnda belirlenen blgede datm saya
hizmetlerinin yerine getirilmesinden sorumludur.
b) Lisansnda belirtilen blgedeki datm sistemini elektrik enerjisi
retimi ve satnda rekabet ortamna uygun ekilde iletmek,
bu tesisleri yenilemek, kapasite ikame ve artrm yatrmlarn
yapmak, datm sistemine bal ve/veya balanacak olan
tm datm sistemi kullanclarna ilgili mevzuat hkmleri
dorultusunda eit taraar arasnda ayrm gzetmeksizin
hizmet sunmakla ykmldr.
c) Yan Hizmetler Ynetmelii hkmleri dorultusunda yan
hizmetleri salamakla ykmldr.
d) Kurul tarafndan onaylanan talep tahminleri dorultusunda
yatrm planlarnn hazrlanmas ve Kurul onayna sunulmas,
onaylanan yatrm plan uyarnca yatrm programna alnan
datm tesislerindeki gerekli iyiletirme ve glendirme
yatrmlarnn yaplmas ve/veya yeni datm tesislerinin ina
edilmesi grevi ilgili datm sistemini ileten datm irketine
aittir.
e) Elektrik datm tesislerinin iyiletirilmesi, glendirilmesi
ve geniletilmesi iin yaplan yatrmlar da dhil olmak zere
elektrik datm sisteminin mlkiyeti kamuya aittir. zelletirilen
datm irketlerinin her trl iletme ile yatrm plnlamas ve
uygulamasnda onay, deiiklik ve denetim yetkisi Kurula aittir.
f) Datm irketi, datm blgesinde, otoyollar hari, kamunun
genel kullanmna ynelik yol, bulvar, cadde ve sokak
aydnlatmasndan ve bunlara ait gerekli lm sistemlerinin
tesis edilmesi ve iletilmesinden sorumludur.
eklinde sralanmtr.
4. SONU
Bu alma, 2001 ylnda yaynlanm olan 4628 sayl Elektrik
Piyasas Kanunu ile balayan Trkiyede yeni elektrik piyasas
sreci zelletirilen datm irketlerinin denetimi yaplan, teknik
ve ticari kalitenin artmasn hedeeyen uygulamalarn yer aldn
gstermektedir.
Datm irketlerinin letme Giderleri (OPEX) ve Yatrm Giderleri
(CAPEX)nin etkin bir ekilde kullanmn lmek iin kullanlan
Performans Gstergeleri Verimlilik Parametresi, Kalite Faktr
ve Kayp Kaak Hedeeri Oranlar kullanlmtr ve kaynaklar
etkin kullanmayan datm irketlerine olumsuz etki yaratacak bir
dzenleme getirilmitir.
Fiyat Eitleme Mekanizmasnn bitecek olduu, datm irketlerinin
verilerini salkl ve verimli bir ekilde salamalar amal olarak
kuracak olduklar sistemler (SCADA, OSOS..vs...), datm ve
perakende hizmetlerinin ayrtrlaca yl olan 2013 Trkiyede
yeni piyasaya gei sreci iin nemli bir tarih olacaktr.
Bu balamda elektrik sektr, datm alannda dzenlemeye
ve denetime tabi bir yap ierisindedir. Oluturulmaya allan
yeni elektrik enerjisi piyasasnda AB Direktieri hkmlerince
son kaynak kullancya yeterli, kaliteli, srekli, dk maliyetli
ve evreyle uyumlu bir ekilde enerji tedarii salama amac n
planda tutulmutur.
KAYNAKLAR
[1] 4628 Sayl Elektrik Piyasas Kanunu, 20.2.2001.
[2] Datm Ynetmelii,19.2.2003.
[3] Anderson E., The Regulation of Quality in Distribution
Systems- Proposing a Pan-Nordic Quality Regulation Model
Department of Energy and Environment Division of Electric
Power Engineering Chalmers University of Technology, s.20.
[4] Elektrik Piyasasnda Datm Sisteminde Sunulan Elektrik
Enerjisinin Tedarik Sreklilii, Ticari ve Teknik Kalitesi
Hakknda Ynetmelik, 12.9.2006.
[5] Datm Sistemi Gelirinin Dzenlenmesi Hakknda Tebli,
11.1.2007.
[6] Dumlupnar C.Y Arslan Y. Bier T, Bir Datm
Transformatr blgesindeki kayplarn ncelenmesi,
Dumlupnar niversitesi Fen Bilimleri Enstits Dergisi, S.
22,s. 36 Austos 2010.
[7] OFGEM, Regulates the electricity and gas markets in Great
Britain,1999.
SUMMARY
Electricity Market Law No. 4628 which has came into force in 2001
is one of the important steps taken by Turkey about the Electricity
Markets. As specied in the purpose of the law, the target is to bring
electricity into use for the consumers in an adequate, qualied,
continuous, cost-efcient and environment-friendly manner.
Production-Transfer-Distribution was carried out exclusively in
Turkey before 2001 where Vertical Integrated Model was used in
the market. This model did not allow any type of competition in any
eld of the sector and consumers did not have any right to choose.
On the other hand, this model helped to support the infrastructure
of the electric energy sector in the years of rapid industrialization
8
OFGEM,Regulates the electricity and gas markets in Great Britain,1999 b
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
197
period. It was a model which developing countries had used before
transferring to market structure. Afterwards, a market structure
practice has started which was the beginning of Single Buyer
Market. There were independent power suppliers which have
involved within the model in the production phase and there was an
Independent Regulatory Authority at the center of the model. The
Authority was regulating and controlling the whole electric energy
purchase and sell activities of the country within this system.
Key Words: Distribution, Audit, Legislation
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
198
MEKANSAL OKLU KRTERL KARAR VERME ANALZ LE ELEKTRK LETM
HATTI N GZERGAH SEM
Yiit DEDEMEN
Harita Grup Bakanl, ELTEM-TEK A..
ZET

Elektrik letim Hatt (EH) gzergah seimi; ekonomik, evresel ve
toplumsal faktrler gz nne alndnda sadece en ksa gzergahn
seiminin yeterli olmad ayn zamanda farkl katmanlarn ve
farkl ltlerin bir araya getirilerek gerekletirilmesi gereken bir
maliyet almasdr. Bu almada Cora Bilgi Sistemleri (CBS)
kullanlarak EH gzegah seimi iin oklu Kriterli Karar Verme
Analizi (KKVA) ve En Dk Maliyet Analizi (EDMA) ile birlikte
hassasiyet analizi kullanlarak optimum gzergah tespiti yaplmtr.
Sonular, halihazrda konvansiyonel yntemlerle yaplan gzergah
almas ile kyaslanmtr. alma iin iletim hattna ait ykseklik,
eim, AKK, BTG, DTO, erozyon, buz yk, yerleim, koruma alan,
jeoloji, meere, toprak ve 1/25.000lik haritalardan faydalanlmtr.
1. GR
Artan elektrik ihtiyac ve buna paralel olarak gelien elektrik iletim
hatlar; gzergah belirleme srecinin nemini de artrmtr. Trkiye
Elektrik letim Anonim irketi (TEA) 2011 Yatrm Programnda
planlanan 154kV ve 380kV elektrik iletim hatlar toplam uzunluu
7000 kmdir. Elektrik iletim sistemlerinin elle yaplan manuel
gzergah almalar i yk ve maliyeti asndan masra
ilerdendir. Gzergah seiminin baars seimi yapan mhendisin
tecrbesiyle, elde edilecek verilerin ilenmesi ve detayl ekilde
yorumlanmasyla dorudan ilikilidir.
Manuel gzergah seimi operasyonu genellikle 1/25.000 lekli
toporafya haritalar zerinden en ksa gzergah hedef alnarak
gerekletirilir. Fakat gzergah tespitinde operasyonun maliyet
boyutu hesaba katlmamaktadr. Bir iletim hattnn maliyetinin
dk olmas sadece hattn uzunluunun az veya fazla olmasna
gre deil, ayn zamanda evresel, sosyal ve teknik koullara gre
salanr.
CBS birok farkl tipteki ve farkl boyutlardaki veriyi ileme ve eitli
analizler yapmak iin olduka uygundur. CBS tabanl oklu kriterli
karar verme analizi (KKVA) arazi kullanm, planlama ve evresel
bazl karar verme operasyonlar ok etkili bir sistemdir[1][2].
Optimum gzergah seimi iin farkl kriterler ekonomik, evresel
ve toplumsal ltlere gre hesaba katlmas gerekir. rnein,
iletim hattnn evreye zararl etkisini snrlamak, ekonomik olarak
maliyetli blgelerden kanmak ve tarm alanlarnn dnda
gzergah geirmek gibi faktrler dikkate alnmaktadr. Elektrik iletim
hatt optimum gzergah belirlenmesi karar aamasnda evresel
kstlar, ekonomik kriterler, gemi almalar, TEA letim Hatlar
artnamesi ve dier kamu kurumlar grleri dikkate alnmtr.
Mekansal oklu kriterli karar verme analizi srecinde iletim hattnn
kurulaca blgeye ait ykseklik, eim, arazi rts, toprak
gruplar, arazi kullanm kabiliyeti, erozyon, gller, arazi kullanm,
koruma alanlar, yollar, yerleim yerleri, su kaynaklar ve mevcut
iletim hatt gzergah katmanlar kullanlmtr. Gzergh blgesi
iin belirlenen kriterler dorultusunda, katmanlar uygunluklarna
gre snandrlp farkl arlklarla st ste aktrlarak, maliyet
yzeyi retilmitir. Elde edilen yzey, Trakya Blgesi iin belirtilen
noktalar arasnda en uygun dk maliyetli gzergahn tespitinde
kullanlmtr.
2. VER EDNM VE VERTABANI YAPISI
EH optimum gzergah almas Trakya blgesindeki iki nokta
arasnda yaplmaktadr. stanbul, Tekirda ve Krklareli illerinden
gemektedir. Analiz iin katmanlarn birou hazr olduu ve
mevcuttaki EH ile kyaslama yapabilmek iin bu blge seilmitir.
Saysal ykseklik modeli gzergah seimlerinde maliyet asndan
ekil 1. DTED Verisi. ekil 2. retilen eim katman.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
199
kritik bir katmandr. Yaklak 30 m znrlkte bulunan DTED
verileri alma blgesi iin kullanlmtr. Saysal ykseklik verileri
kullanlarak eim ve buz yk blgesi katmanlar retilmitir.
Eim katman saysal ykseklik modelinin kullanlmasyla retilmi
ve eim yzdelerine gre snandrlmtr. Snandrma yaplrken
katmann maliyete etkisi ve TEA EH artnamesi dikkate alnarak
yaplmtr[3]. Gzergah seiminde eimin az olduu yzeyler
maliyet ve ulam asndan tercih edilerek puanlanmtr.
Yerleim blgeleri katman, yerleim yerlerinde yaayan insanlarn
olumsuz etkilenmesinden ve yerleim blgelerindeki kamulatrma
maliyetinden kanmak iin kullanlmtr.
3. METODOLOJ
Genel balklaryla cora maliyeler; eriim, karakteristik (toprak,
bitki rts vb.), buz yk, engeller ve teknik artlar olarak
uygulanmtr. Arazi bilgilerinin (eim, ykseklik, toprak, buz yk
vb.) meknsal karar verme ve en dk maliyet analizlerinde
raster veri tipinde kullanlmas daha uygundur[4][5]. alma
iin temin edilen tm veriler raster veri tipine dntrlm ve
dnmden kaynaklanan hata orann minimize etmek iin verinin
hassasiyetine bal olarak raster veriler iin hcre boyutu 30m olarak
belirlenmitir [6][7]. Mekansal KKVA cora koullar ve karar
vericinin grlerini kapsar. Mekansal karar verme srelerindeki
zorluklar amak ve karar srecinin baarsn artrmak iin CBS
ve KKVA teknii birlite kullanlmtr, kullanm emas Tablo 1de
gsterilmitir[4].
ekil 3. retilen buz yk katman.
ekil 4. Yerleim katman.
Tablo 1. Karar verme sreci emas[4].
Trkiye Buz Yk Haritas saysallatrlm ve ykseklik deeriyle
birletirilerek buz yk katman oluturulmutur. Buz yk katman
EHde kullanlan direk tipleri dorudan etkiledii iin maliyet
asndan olduka belirleyicidir.
Arazi Kullanm Kabiliyeti (AKK), arazinin verimliliine gre
snandrlm ve verimli arazilerden gemeyi tercih etmeyecek
ekil puanlanmtr. Byk Toprak Gruplar (BTG), Erozyon (ERZ),
Dier Toprak zellikleri (DTO) haritalar toprak zelliklerine gre
snandrlm ve puanlanmtr.
Koruma alan ve su kaynaklar katmanlar bu blgelerden kanmak
iin kullanlmtr.
ekil 4. AKK, BTG, ERZ, DTO, koruma, gller ve yollar katmanlar.
Analitik Hiyerari Prosesi (AHP) kriterlerin arlklarnn
belirlenmesinde en sk kullanlan metotlarndan birisidir[8][9].
AHP CBS tabanl KKVAnde karar matrisindeki arlklarn
belirlenmesinde yardmc olur, kriterleri kendi aralarnda
kyaslamay salar ve ok sayda heterojen veri ile karar verme
problemlerinde kullanlr [4][10][11][12].
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
200
Hassasiyet Analizi (HA) girdiler ile ktlar arasndaki ilikiyi numerik
modelin doruluuyla snar ve KKVAndeki belirisizlii azaltmaya
yardmc olur[13][14].
Kullanlan katmanlarn daha fazla eitlendirilmesi karar verme
aamasnda daha verimli sonular verecektir. Jeoloji, heyelan, ku
g yollar vb. katmanlarla seilen gzergah iyiletirilebilir.
Vektr veriden rastr veriye dnmde hata orann azaltmak
iin ve karar ksmnda kriterler aras tutarll artrmak iin daha
gelimi modeller kullanlabilir.
KAYNAKLAR
[1] Joerin, F., Theriault, M., Musy, A., Using GIS and outranking
multicriteria analysis for land-use suitability assessment,
International Journal of Geographical Information Science 15
(2),pp 153-174, 2001.
[2] Chen, Y., Khan, S., Paydar, Z., Irrigation intensication or
extensicationassessment using spatial modelling in GIS,
In: Oxley, L., Kulasiri, D. (Eds.),MODSIM 2007 International
Congress on Modelling and Simulation, 2007 ve Modelling
and Simulation Society of Australia and New Zealand, pp
1321-1327, 2007.
[3] Trkiye Elektrik letim A. Gzergah Etd, Plan-Prol izimi,
Direk Tevziat, DTL ve Direk Aplikasyonu artnamesi.
[4] Malczewski, J., GIS and Multicriteria Decision Analysis,
New York: John Wiley,1999.
[5] Monterio, C., Ramrez-Rosado, I. J., Miranda, V.,Zorzano-
Santamara, P.J., Garc-Gaarido,E. and Fernndez-Jimnez
L. A., GIS Spatial Analysis Applied to Electric Line Routing
Optimazation, IEEE Transactions on Power Delivery, Vol.
20, no. 2, pp 1422-1430, 2005.
[6] Liao S. ve Bai Y., A New Grid-Cell-Based Method for Error
Evaluation of Vector-to-Raster Conversion,Computer
Geosciences,Vol. 14,pp.539-549,May 2009.
[7] Carver, S.J. ve Brunsdon, C.F., Vector to raster conversion
errors and feature complexity: an empirical study using
simulated data, International Journal of Geographical
Information Systems, Volume 8, Issue 3,1994.
[8] Saaty, T.L., A scaling method for priorities in hierarchical
structures, Journal of Mathematical Psychology 15, pp 231-
281, 1977.
[9] Wu, F., SimLand: A prototype to simulate land conversion
through the integrated GIS and CA with AHP-derived
transition rules, Geographical InformationScience 12 (1), pp
63-82, 1998.
[10] Carver, S.J., Integrating multi-criteria evaluation with
geographical informationsystems, International Journal of
Geographical Information System 5 (3),pp 321-339, 1991.
[11] Marinoni, O., Implementation of the analytical hierarchy
process with VBA inArcGIS, Computers and Geosciences
30 (6),pp 637-646, 2004.
[12] Chen, Y., Yu, J., Khan, S., Spatial sensitivity analysis of
multi-criteria weights in GIS-based land suitability evaluation,

= =
n
i
i
1 w 1
w x w x C =
1 n
n max
CI


RI
CI
CR =
(1)
(2)
(3)
(4)
Saaty (1980) max tekniini kriterlerin arlklarn tespit etmek iin
kullanmtr ve Denklem (2)de C, kriterin ikili kyaslama matrisini;
w, arlklarn vektrn ve , zdeeri gstermektedir, max
olarak kullanlr.
Denklem (3) Tutarllk ndeksi(CI) formlnde; n, kriterlerin saysn
ve max, en byk zdeeri gstermektedir.[4].
Denklem (4) Tutarllk Orannn (CR), Tutarllk ndeksinin
(CI) Rastgele ndekse (RI) blmnden hesaplandn
gstermektedir[4]. CR deerinin 0.10dan kk olduu durumlarda
kriter kyaslamasnn tutarl olduu sylenebilir.
Maliyetli yzey, kendi ilerinde snandrlm rastr verilerin etki
katsaylaryla arplp toplanmasyla oluturulur (ekil 3).
Minimum toplam maliyetli yolu bulmak iin tm cora katmanlarn
arlklaryla aktrlmas sonras komu hcreler birbirleriyle
ekil 4te gsterildii gibi balanrlar. Bu kodlama merkez hcre
etrafndaki en dk maliyetli hcreyi biti noktasna olan uzakl
ve biti noktas ynn gz nnde bulundurarak belirler.
ekil 6. Yn kodlamas.
6
KB
7
K
8
KD
5
B
0
1
D
4
GB
3
G
2
GD
ekil 5. Arlkl raster aktrma.
4. SONULAR
Gzergah almas Model Builder ve ArcPy modlleri
kullanlarak ArcMap 10.0da gerekletirilmitir. Bu alma Trakya
Blgesinde iki nokta arasnda CBS kullanarak KKVA ile en dk
maliyetli gzergah tespiti iin yaplmtr.
ekil 7. Optimum maliyetli gzergah.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
201
Environmental Modelling & Software 25,pp 1582-1591,
2010.
[13] Saltelli, A., Chan, K., Scott, M., Sensitivity Analysis,
Probability and Statistics Series, John Wiley & Sons, New
York, 2000.
[14] Ravalico, J.K., Dandy, G.C., Maier, H.R., Management
Option Rank Equivalence (MORE) e a new method of
sensitivity analysis for decision-making, Environmental
Modelling & Software 25,pp 171-181, 2010.
SUMMARY
The power transmission systems are developing rapidly in order to
fulll the ominous growth of energy requirement. Because of the
increase of urbanization and the number of power plants, electric
transmission systems become an important study area.
Creation of a transmission line requires lots of time and good
nancial condition since precise and detailed terrain surveying
is needed. While selecting the site of electric transmission line,
it is essential to avoid costly and unsuitable regions. It needs to
have the least cost planning, minimum altitude changing and easy
accessing besides it is sited in economically, environmentally and
socially appropriate areas.
Aim of the study is route selection and optimization of power
transmission line by using GIS. A model is generated in order to
make decision-making in multi-criteria subject and to make route
analysis. For this study GIS is used for storing of data, querying of
data, making spatial analysis on data and monitoring the results.
Besides, multi-criteria decision making methods provide spatial
decision making by selecting the suitable choice from the feasible
terrain and route alternatives. By using GIS tool and the multi-criteria
decision analysis, the suitable route is selected automatically and
this process provides to avoid obstructions and inappropriate
terrains and minimizes the construction and surveying cost. Lastly,
in the route optimization process, cost of all applications and cost
of the terrain according to elevation, slope, soil feature, protected
zones, water resources, roads, ice load are included in this study.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
202
FARKLI NKLEER SANTRALLERN KURULUM MALYET ANALZLER
Z. Hazal TURANLI
stanbul Teknik niversitesi Enerji Enstits
A. Beril TURUL
stanbul Teknik niversitesi Enerji Enstits
ZET
Bu almada, farkl nkleer enerji santral tipleri iin maliyet analizi
erevesinde inceleme yaplmaktadr. Maliyet hesaplamalar;
dorudan, dolayl ve dier maliyet gruplar iin ayr ayr incelenmitir.
Dorudan maliyet iinde; reaktr ekipmanlar, trbin ekipmanlar,
elektrik ekipmanlar, soutma sistemleri, yardmc ekipmanlarla
montaj maliyetleri yer almaktadr. Dolayl maliyet iinde de tasarm
ve mhendislik, proje ynetimi ve hizmete alma maliyetlerine yer
verilmektedir. Dier maliyet nitelemesi altnda ise; dorudan ve dolayl
maliyet gruplar iinde yer almayan, rnein; eitim, vergi-sigorta,
tama ve lojistik, kurucu maliyeti, yedek para ve beklenmeyen
giderler bulunmaktadr. Sz konusu maliyet kalemleri, ncelikle,
farkl lkelerdeki kurulum rnekleri zerinden analiz edilmektedir.
Toplam maliyetler zerinden de mukayeseli olarak incelenmektedir.
Nkleer santral tipi ve kurulum yl ile reaktr zellikleri erevesinde
irdelemeler yaplarak rasyonel ve mukayeseli bir deerlendirme
gereklenmektedir.
1. GR
Elektrik enerjisi, dier enerji trlerine dntrlmesinin kolayl,
uzaklara tanmasnn rahatl ve kullanmnn kolay olmas
nedeniyle dier enerji eitlerine gre daha avantajldr. Bu
balamda, elektrik, gnmzde en ok tercih edilen enerji
tr durumundadr. Elektrik retimi farkl enerji santrallerinde
gerekletirilebilmekle beraber, talebi her hal ve durumda
karlanabilmesi nemli olduundan ou kez emre amade
santraller ne kmaktadr.
Nkleer santraller emre amade santraller olarak, Trkiye hari,
OECD lkelerinin pek ounda elektrik retimi iin kullanlan
ileri teknoloji rn santrallerdir. Son olarak, Trkiye de nkleer
enerji santraller konusunda bir alm gerekletirmek yolunda
grlmektedir[1,3]. Nkleer santraller, emre amadeliin yan sra,
talebi karlamakta etkin olan zmleri oluturmaktadrlar.
Bilindii zere, nkleer santral, bir veya daha fazla sayda
nkleer reaktrn yakt olarak radyoaktif maddeleri kullanarak
elektrik enerjisinin retildii tesisler olmaktadr. Radyoaktif
maddeler kullanlmasndan dolay dier santrallerden farkl ve
daha sk teknolojik gvenlik nlemlerini, tasarmlar ierisinde
barndrmaktadrlar.
leri teknoloji rn olmas ve nkleer gvenlik gereklerinin giderek
artrlmas ekonomilerini negatif etkilese de, tek niteden byk
g ekilebilmesi ve iletme maliyetlerinin dkl, nkleer
enerji santrallerini uygulanabilir ve tercih edilir klmaktadr.
te yandan fosil yaktlarn yatlarnn giderek artmas ve bu art
trendinin sryor olmas, nkleer santralleri dier birok enerji
santrali ile rekabet edebilir klmaktadr. Bir baka deyile, nkleer
santraller konvansiyonel santral olma niteliklerini ekonomik adan
srdrebilmektedirler.
Bu almada, farkl nkleer enerji santral tipleri iin kurulum
maliyet analizi erevesinde inceleme yaplmas amalanmtr.
Bir baka deyile yatrm maliyeti arlkl bir analize gidilmitir.
Bu balamda, yatrm maliyetini oluturan alt kalemler zerinde
durulmas ve farkl reaktr tiplerinde oluan farkllklarn grlmesi
hedeenmitir.

2. NKLEER SANTRALLERN MALYET ANALZLER
Her lkenin enerji stratejisi; enerji kaynaklar, ekonomik koullar,
cora durumu, siyasi ve sosyal yaps bakmndan kendine
zglk ifade etmektedir. Bu nedenle santral maliyetleri her lkede
farkllklar gstermektedir. Bu balamda, nkleer santraller iin de,
dier santraller ile karlatrldnda maliyet, lkeden lkeye ve
kurulan nkleer santralin tipine gre deiebilmektedir.
Nkleer santrallerin daha teknolojik santraller olmas, nkleer
gvenlik nlemlerinin en st seviyede tutulmas maliyeti etkileyen
en nemli faktrler arasnda yer almaktadr. Ayrca, nkleer
santrallerin kurulumu yaklak 7 yl gibi bir sre almas, inaat
ve lisanslama srecinde olabilecek aksamalar kurulum sresini
etkileyebilmektedir. Bu husus, yatrm maliyetinin ykselmesine
sebep olmaktadr.
Maliyet analizinde irdelenmesi gereken hususlar; ilk yatrm
maliyetleri, iletme-bakm maliyetleri ve yakt maliyetleridir. Bu
almada, nkleer santraller iin kurulum maliyeti erevesinde ilk
yatrm maliyeti ve alt kalemleri gz nne alnacak ve bu balamda
kurulum maliyeti deerlendirmesi yaplacaktr. Dolays ile, yine
lkeden lkeye bir miktar farllk gstermekle birlikte dk olan
iletme maliyeti dar braklarak, nkleer santraller iin zerinde
nemle durulan ilk yatrm ve yakt maliyeti zerinde irdeleme
yaplm olacaktr.
Yatrm maliyeti, nkleer santralin kurulum aamasndaki giderlerini
kapsamaktadr. Nkleer santraller iin tm maliyetler iinde en
baskn olandr. Toplam maliyetin yaklak % 60n oluturmaktadr.
elik, beton ve iilik giderleri gibi tesisin inaas iin harcamalar,
mhendislik hizmetleri, trbinjeneratr gibi makina ekipmanlar vb.
gibi giderler ilk yatrm maliyetleri ierisinde yer almaktadr. iliin,
elik ve beton giderlerinin lkeden lkeye deimesi, kullanlan
teknolojinin farkl olmas nedenleriyle ilk yatrm maliyetleri farkllklar
gstermektedir.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
203
lk yatrm maliyetlerini etkileyen en nemli faktrlerden biri de nkleer
gvenlik harcamalardr. Santral gvenlii nkleer santrallerde en
st dzeyde olmas gerektii iin kullanlan ekipmanlar bununla
doru orantl olarak olduka maliyetlidir.
Santralin yaplaca lkedeki yetkili otoritenin, santral gvenliini
yeterli bulmamas durumunda tasarm batan sona tekrar
deerlendirilip inaat maliyetlerinin ykselmesi sz konusu
olabilmektedir. Bu nedenlerle ilk yatrm maliyetlerinin tahmin
edilmesi olduka zor olmaktadr.
lk yatrm maliyetlerini alt grupta incelemek yerinde olacaktr.
Bunlar;
Dorudan maliyetler,
Dolayl maliyetler ve
Dier maliyetler
olarak ele alnmaktadr.
Dorudan maliyetler santral yapmnda dorudan kullanlan
malzemelerin ve iiliklerinin maliyetlerini iermektedir. Dorudan
maliyetler arasnda; yer ile ilgili harcamalar, reaktr, trbin elektrik,
s ve yardmc ekipmanlar iin yaplan harcamalar yer almaktadr.
Dolayl maliyetlerde, santral kurulumu ncesindeki ve sonrasndaki
almalara ilikin maliyetler bulunmaktadr. Dolayl ve dorudan
maliyetlerin ierisine girmeyen kalemler ise dier maliyetler bal
altnda toplanabilmektedir.
Nkleer yakt maliyeti yllk yakt harcama maliyetidir (Fizik
Mhendisleri Odas: Nkleer Enerji Raporu). Nkleer santrallerde,
gnmzde enerji kayna olarak esas itibariyle uranyum
kullanlmaktadr. Bu nedenle yakt maliyeti, dnyadaki uranyum
yatlar ile doru orantl olarak ilerlemektedir.
Uranyum topraktan kartld gibi kullanlamayaca iin belli bir
proses evriminden gemesi gerekmektedir. Yakt maliyetinde ele
alnan kalemler bu proses evrimindeki admlardan olumaktadr.
Ksacas yakt evrim maliyeti, yaktn madenden karlmas,
ilenerek yakt haline getirilmesi, kullanldktan sonra yeniden
ilenmesi ya da kullanlm yaktlarn depolanmas aamalarndaki
tm maliyetleri kapsamaktadr.
Yakt maliyeti nkleer santral maliyetlerinin yaklak % 16sn
oluturmaktadr. Dier enerji santralleri ile karlatrldnda
elektrik enerjisi retimi maliyetine etkisi daha azdr. Yaplan
aratrmalara gre yakt maliyetlerinin iki katna kmas durumunda
bile nkleer santrallerde birim retim maliyeti % 9 artarken, kmr
% 31, doal gaz da % 66 artmaktadr.*[4]
3. NKLEER ENERJ SANTRALLER N
KURULUM MALYET ANALZ
Nkleer santrallerin kurulum maliyet analizinin realistik olmas
iin dnyada devreye yeni alnm nkleer santraller iin bir
analiz seilmesi, bu almada benimsenen yol olmutur. Bu
amala, ncelikle 2000 ylndan sonra devreye alnm 8 adet
nkleer santral zerinde kurulum maliyeti analizi yaplacaktr.
Sz konusu bu nkleer santraller Avrupa ve Asya ktalarnda olup
farkl lkelerde yer almaktadrlar[5]. Ele alnan santrallerde farkl
teknolojiler kullanlmtr. Bylece farkl lkeleri ve farkl teknolojileri
kyaslama imkan olaca dnlmtr. Tablo 1de kurulum
maliyeti asndan incelenecek nkleer santraller ve zellikleri
verilmektedir[5].
lk yatrm maliyetlerinde, ou kez gecelik (overnight) maliyet
kavram kullanlarak hesaplamalar yaplmaktadr. Gecelik maliyet
ifadesi ile, bir nkleer santralin yatrm maliyetinde gecikmeleri ve
faizleri dikkate almadan sanki santral bir gnde yaplyormu gibi
dnlen maliyet deeri kastedilmektedir. Burada, birim olarak $/
kWe, $/MWe alnmaktadr.
Gecelik maliyet, santral tipine, lkesine, kullanlacak teknolojiye
gre tm santrallerde farkllk gstermektedir. Tablo 1in son
stununda 2000 ylndan sonra devreye alnm olan nkleer
santrallerin gecelik yatrm maliyetleri grlmektedir [6].
Tablo 1. Kurulum Maliyeti Asndan ncelenecek
Nkleer Santraller ve zellikleri ile Gecelik Maliyetleri
lke Santral Ad
Reaktr Tipi
(Teknoloji)
Net
kapasite
Gecelik
Maliyet
Mwe 2007 $/kWe
Japonya Hamaoka 5 ABWR 1325 2759
Japonya Higashidori 1 BWR 1,067 3351
Japonya Shika 2 ABWR 1,304 2357
Kore Ulchin 5 OPR 995 3357
Kore Ulchin 6 OPR 994 2942
in Tianwan 1 & 2 VVER-91 PWRs 2x1000 1650
Romanya Cernavoda 2 Candu-6 - PHWR 700 1370
Hindistan Tarapur 3 & 4 PHWR 2x540 1380
lk yatrm maliyetlerinde belirtilen kalemlerin toplam yatrm
maliyetindeki yzdeleri santrallere gre farkllk gstermektedir. Bu
balamda, seilen nkleer santrallara ilikin olarak hesaplamalarla
ulalan dorudan maliyetler ekil 1de, dolayl maliyetler ekil
2de ve dier maliyetler ise ekil 3te verilmektedir.
Dorudan Maliyet Toplam
0
500
1000
1500
2000
2500
3000
Hamaoka 5-
ABWR-
1325MWe
Higashidori 1-
BWR-
1067Mwe
Shika 2-
ABWR-
1304Mwe
Ulchin 5-
OPR-
995Mwe
Ulchin 6-
OPR-
994Mwe
Tianwan 1 &
2 - VVER91-
2x1000 Mwe
Cernavoda 2-
Candu 6-
700Mwe
Tarapur 3 & 4
PHWR-
2x540 Mwe
Santral
$
/
k
W
e
ekil 1. Seilen nkleer santraller iin dorudan maliyetler.
ekil 2. Seilen nkleer santraller iin dolayl maliyetler.
ekil 3. Seilen nkleer santraller iin dier maliyetler.
Dolayl Maliyet Toplam
0
100
200
300
400
500
Hamaoka 5-
ABWR-
1325MWe
Higashidori
1- BWR-
1067Mwe
Shika 2-
ABWR-
1304Mwe
Ulchin 5-
OPR-
995Mwe
Ulchin 6-
OPR-
994Mwe
Tianwan 1 &
2 - VVER
91-2x1000
Mwe
Cernavoda
2- Candu 6-
700Mwe
Tarapur 3 &
4
PHWR-
2x540 Mwe
Santral
$
/
k
W
e
Dier Maliyetler Toplam
0
50
100
150
200
Hamaoka 5-
ABWR-
1325MWe
Higashidori
1- BWR-
1067Mwe
Shika 2-
ABWR-
1304Mwe
Ulchin 5-
OPR-
995Mwe
Ulchin 6-
OPR-
994Mwe
Tianwan 1
& 2 - VVER
91-2x1000
Mwe
Cernavoda
2- Candu 6-
700Mwe
Tarapur 3 &
4
PHWR-
2x540 Mwe
Santral
$
/
k
W
e
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
204
Seilen nkleer santrallere ilikin olarak hesaplamalarla ulalan
dorudan, dolayl ve dier maliyetler toplu halde, bir baka deyile
toplam kurulum maliyeti ekil 4te grlmektedir.
arasndaki farklar nispeten azdr. Dier maliyetler iinde ise nemli
kalemi kurucu maliyeti almaktadr.
lkelere gre farkllklara baktmzda en dk gecelik
maliyetlerin, Romanya, Hindistan ve inde olduu grlmektedir.
Burada lokal iiliin etkin olduu sylenebilir.
2000 ylndan sonra dnyada devreye giren nkleer santraller iin
yaplan inceleme ve irdelemelerle ulalan sonulara bakldnda;
santral tipi ve lke farkllklarnn bir miktar nemli olduu
gzlenmitir. Bununla beraber, ana maliyetlerin oranlar iin farklarn
ortalama maliyet ile allmasn engelleyecek kadar olmad ve
ana maliyetlerin sralamasnn deimedii grlmtr.
KAYNAKLAR
[1] A. B. Turul, Nkleer Enerji Deerlendirmesi ve Trkiye, 17.
Uluslararas Enerji ve evre Konferans ICCI-2011 stanbul,
15-17 Haziran 2011, Bildiri Kitab s: 11-14.
[2] A. B. Turul, Nuclear Energy in the Energy Expansion of
Turkey, Journal of Energy and Power Engineering.
[3] A. B. Turul, Trkiyenin Enerji Almlar, 15. Uluslararas
Enerji ve evre Konferans ICCI-2009 stanbul, 13-15 Mays
2009, Bildiri Kitab s: 15-17.
[4] Nkleer Santraller, Dnya Enerji Konseyi-Trk Milli Komitesi,
Ankara, 2011.
[5] IEA-NEA, Projected Costs of Generating Electricity, 2010
Edition.
[6] Reduction of Capital Costs of Nuclear Power Plants, NEA,
2010.
[7] Z.H.Turanl, Nkleer Santrallarn Maliyet Analizi ve
Deerlendirmesi, T-Enerji Enstits, Yksek Lisans Tezi
(teslim aamasnda), 2012.
SUMMARY
Nuclear power plants that have high technology are produced
electricity in developed OECD countries except Turkey. In spite
4. SONU
2000 ylndan sonra devreye girmi farkl nkleer santrallerin ilk
yatrm maliyetlerine ilikin her bir harcama kaleminin ortalama
yzdeleri alnarak da deerlendirme yaplmas yoluna gidilmitir[7].
Bu balamda dorudan maliyet iin ulalan deerler erevesinde
izilen grakler; dorudan maliyetler iin ekil 5te, dolayl maliyetler
iin ekil 6da ve dier maliyetler iin de ekil 7de grlmektedir.
ekil 4. Seilen nkleer santraller iin toplam kurulum maliyeti.
ekil 8. lk yatrm kalemlerinin yzdeleri.
ekil 9. Dorudan dolayl ve dier maliyetlerin ortalama yzdeleri.
ekil 5. Ortalama dorudan maliyet kalemlerinin yzdeleri.
ekil 6. Ortalama dolayl maliyet kalemlerinin yzdeleri.
ekil 7. Ortalama dier maliyet kalemlerinin yzdeleri.
Dorudan, Dolayl ve Dier Maliyetler
0
500
1000
1500
2000
2500
3000
3500
4000
H
a
m
a
o
k
a
5
-
A
B
W
R
-
1
3
2
5
M
W
e
H
ig
a
s
h
id
o
r
i
1
-

B
W
R
-
1
0
6
7
M
w
e
S
h
ik
a

2
-
A
B
W
R
-
1
3
0
4
M
w
e
U
lc
h
in

5
-
O
P
R
-
9
9
5
M
w
e
U
lc
h
in

6
-
O
P
R
-
9
9
4
M
w
e
T
ia
n
w
a
n

1
&

2

-
V
V
E
R

9
1
-
2
x
1
0
0
0
C
e
r
n
a
v
o
d
a
2
-

C
a
n
d
u
6
-
7
0
0
M
w
e

T
a
r
a
p
u
r

3
&

4

P
H
W
R

-
2
x
5
4
0
Santral
$
/
k
W
e
Dier Maliyetler
Toplam
Dolayl Maliyet
Toplam
Dorudan Maliyet
Toplam
Ortalama deer erevesinde tm kalemlere ilikin yzde deerleri
toplu halde ekil 8de verilmektedir. Yine ulalan ortalama deerler
balamnda, dorudan, dolayl ve dier maliyetlerin toplam kurulum
maliyeti iindeki miktarlar da ekil 9da grlmektedir.
Kurulum maliyeti olarak incelenen 2000 ylndan sonra devreye
giren nkleer santralar iin deerlendirme erevesinde en nemli
pay dorudan maliyet grubunun ald grlmektedir. Dorudan
maliyet iinde ise reaktr ekipmanlar maliyeti en nemli kalemi
oluturmakta, bunu trbin ekipmanlar ile montaj maliyetleri takip
etmektedir. Dolayl maliyet iinde ise en nemli kalemi hizmete
alma maliyeti olmaktadr. Bununla beraber, dolayl maliyet kalemleri
Dorudan Maliyet
0
5
10
15
20
25
30
Yer ve ilgili
harcamalar
Reaktr
Ekipmanlar
Trbin
Ekipmanlar
Elektrik
Ekipmanlar
Is Geri evirme
Ekipmanlar
Yardmc
Ekipmanlar
Montaj
Harcamalar
%
Dolayl Maliyet
0
1
2
3
4
5
6
7
Tasarm ve Mhendislik Proje Ynetimi Hizmete Alma
Harcalamalar
%
Dier Maliyetler
0
1
2
3
4
Eitim Vergi ve
Sigorta
Tama Kurucu
Maliyeti
Yedek Para Beklenmeyen
Giderler
Harcamalar
%
lk Yatrm Kalemleri
0
20
40
60
80
100
120
Bulunan Ortalama Deerler
%
Beklenmeyen Giderler
Yedek Para
Kurucu Maliyeti
Tama
Vergi ve Sigorta
Eitim
Hizmete Alma
Proje Ynetimi
Tasarmve Mhendislik
Montaj
Yardmc Ekipmanlar
Is Geri evirme Ekipmanlar
Elektrik Ekipmanlar
Trbin Ekipmanlar
Reaktr Ekipmanlar
Yer ve ilgili harcamalar
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
205
of high technology and nuclear safety requirements which are
effected on economy negatively, producing the huge amount
power and low operating expenses should be preference of
them. In this study, analysis for initial investment cost including
direct, indirect and other costs are examine for 8 different type
nuclear power plants which have operated after 2000. The most
important rate in the initial investment cost was belong to direct
cost including reactor, turbine, heat system, auxiliary equipments
electrical systems and their installation costs with site expenses
that is rate with 78% averagely. The most important rate was
found related with equipment costs in direct costs. Indirect costs
including design, project management and commissioning costs
were reached 15% averagely. Lastly, it was found other costs in
approximately 7% such as insurance, tax, training, spare parts,
logistics etc. The lowest costs in searching 8 plants are belong
the countries which have lower local labor cost. As a result of the
study, it can be said that types of the nuclear power plants and
countries differences are affected, but the importance rate of the
main cost items are similar. Therefore, the initial investment cost
were evaluated rationally and objectively.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
206
TRKYE ENERJ POLTKA VE STRATEJLER
Zeynep GNAYDIN
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl
Serhat AKPINAR
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl
ZET

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanl (ETKB) 2010-2014 Dnemi
Stratejik Plannda, Bakanlmzn orta ve uzun vadeli amalar
ve hedeeri ile bunlara ilikin stratejileri yer almaktadr. Planda,
enerji arz gvenlii stratejik temas erevesinde petrol, doal
gaz, kmr, yenilenebilir enerji kaynaklar, elektrik enerjisi, enerji
piyasalar ve tabii kaynaklarmza ilikin retim, yatrm ve iletme
faaliyetleri deerlendirilmi, ncelikli alanlara ilikin be yllk ama
ve hedeer belirlenmitir.
Bu almada, Planda enerji arz gvenlii stratejik temas
erevesinde yer alan hedeerin gereklemeleri izlenerek
Trkiyenin enerji politikalar ve stratejilerinin deerlendirilmesi
amalanmaktadr.
1. GR
Enerji sektr, lkelerin kalknma politikalar iinde hayati nem
tayan stratejik bir alan niteliindedir. Dnyada nfus art,
sanayileme ve kentleme olgular, kreselleme sonucu
artan ticaret olanaklar doal kaynaklara ve enerjiye olan talebi
giderek artrmaktadr. Enerji arz gvenlii, lkemiz iin de
nemini korumaktadr. lkemizin enerji arz gvenlii balamnda
son yllarda, enerji piyasamzn rekabete dayal ve effaf bir
piyasa anlay erevesinde yeniden yaplandrlmas, yerli ve
yenilenebilir kaynak potansiyelimizin tespiti ve kullanm, nkleer
enerjinin elektrik retimine dahil edilmesi, enerji verimlilii ve yeni
enerji teknolojilerinden yararlanlmas gibi alanlarda yasal ve teknik
almalarla nemli aama kat edilmitir.
2. ENERJ ARZ GVENL
lkemiz enerji sektrnn temel dinamiklerine bakldnda; yksek
talep art ve buna bal olarak yksek yatrm ihtiyac, ithalat
bamllnn ykseklii ve bu balamda yerli ve yenilenebilir
kaynaklarn nemi, yksek yenilenebilir enerji kaynak potansiyeli,
yksek verimlilik potansiyeli ve jeopolitik konumun getirdii
avantajlar ne kan hususlardr.
lkemizin, artan enerji talebimiz ile karlatrldnda zellikle
petrol ve doal gazda yerli kaynaklarnn greceli olarak azl
petrol ve doal gazda enerji ithalatn beraberinde getirmektedir.
Mevcut durumda lkemizin ithal bamllk oran % 70
seviyesindedir. Bu balamda lkemizin enerji arznda kaynak,
teknoloji ve altyap eitlendirilmesinin artrlmasna byk nem
verilmektedir.
Grak 1. Da bamllk ve yerli retimin talebi karlama oranlar (%).
1990 ylndan itibaren yllara gre da bamllk oran ile yerli
retimin talebi karlama oran Grak 1de verilmitir. 2007
ylndan sonra yerli retimin talebi karlama oran artarken da
bamllkta azalma gze arpmaktadr.
2.1. AMA-1: Yerli Kaynaklara ncelik Verilmek Sureti le
Kaynak eitlendirmesini Salamak
Hedef 1.1 Plan dnemi ierisinde, yerli petrol, doal gaz ve
kmr arama faaliyetlerinin artrlmas salanacaktr.
Hedef 1.2 Yapmna balanan 3.500 MWlk yerli kmr yaktl
termik santrallerin 2013 yl sonuna kadar tamamlanmas
salanacaktr.
Hedef 1.3 2014 ylna kadar nkleer santral inasna
balanacaktr.
lkemizin kmr potansiyelini daha doru bir ekilde belirleyebilmek
iin ise 2005 ylndan itibaren bata Maden Tetkik ve Arama Genel
Mdrl (MTA) ve Trkiye Kmr letmeleri (TK) olmak zere,
ilgili kurulularmzn imkanlar seferber edilerek bir kmr arama
hamlesi balatlmtr.
Trkiye Petrolleri Anonim Ortakl TPAO tarafndan Karadenizde
dnyann en byk irketleri ile ortaklk kurularak aramalara
balanmtr. Halihazrda boyutlu yeni bir sismik arama gemisi
ile Akdenizde arama almalar devam etmektedir.
Yerli kaynaklara ncelik
verilmek sureti ile kaynak
eitlendirmesinin salanmasna
ynelik almalar kapsamnda
yaplan petrol, doal gaz ve
kmr sondajlar Tablo 1de
gsterilmitir.
Tablo 1. Yaplan Sondajlar
(bin m)
Yaplan
Sondaj
Petrol+
Doalgaz
Kmr
2010 323 144
2011 299 256
TOPLAM 622 400
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
207
2010 ylnda 200 MW ve 2011 ylnda 1.200 MW kurulu gcnde
yerli kmr yaktl termik santralin devreye alnmas planlanm
olup 2010 ylnda mevcut kurulu gce 30 MW ilave edilmi ve
hedefe ilikin gerekleme % 15 seviyesinde kalmtr. 2011
yl sonu itibariyle, devreye alnan yerli kmr yaktl santral
bulunmamaktadr. Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu verilerine
gre kurulu g kapasitesi toplam 3.453 MW olan 13 adet lisansl
yerli kmr yaktl santral projesi ina halindedir.
Kaynak eitliliinin nemli unsurlarndan biri olarak nkleer
enerjinin elektrik retimine dahil edilmesine ynelik olarak da Mersin
Akkuyuda Trkiye Cumhuriyeti Hkmeti ile Rusya Federasyonu
Arasnda Bir Nkleer G Santralinin Tesisine ve letimine Dair
birliine likin Anlamann Onaylanmasnn Uygun Bulunduu
Hakknda Kanun 21 Temmuz 2010 tarihinde Resmi Gazetede
yaymlanmtr.
13 Aralk 2010 tarihinde Akkuyu NGS Elektrik retim Anonim
irketi ad altnda Proje irketi kurulmutur. Elektrik retim A
(EA), Akkuyu Proje irketine, Akkuyu sahas yer lisansn
devretmi olup irket, evre ve ehircilik Bakanlna evresel Etki
Deerlendirmesi (ED) ve Enerji Piyasas Dzenleme Kurumuna
(EPDK) retim lisans bavurusunda bulunmutur. Proje irketi
tarafndan saha almalarna ilikin raporlar TAEKe sunulmutur.
Ayrca EPDKnn elektrik retim lisans ynetmeliinde nkleer
enerji iin deiiklik yaplmtr. Projeye ilikin devam eden ED
srecinde 29 Mart 2012 tarihinde Halk Toplants yaplacaktr.
Ayrca Sinop blgesinde bir nkleer santral kurulmasna ilikin
Gney Kore ile 2010 yl Nisan aynda balayan teknik mzakereler
Ekim-Kasm aylar boyunca youn bir ekilde srdrlmtr.
Kasm 2010da gerekletirilen G-20 Seul Zirvesi esnasnda iki lke
arasnda grmeler gerekletirilmi ancak Gney Kore tarafnn
nerdii yatn yksek olmas ve hazine garantisi hususundaki srar
sebebiyle mzakerelere ucu ak kalmak kaydyla ara verilmitir.
G-20 Seul Zirvesi esnasnda Trkiye ile Japonya Babakanlarnn
grmesinde Japonyann lkemizde nkleer santral ina etme
istei dile getirilmi, Trk ve Japon heyetlerinin 2010 yl iindeki
karlkl ziyaret ve almalarnn akabinde, Aralk 2010da
Trkiye-Japonya arasnda nkleer enerji alannda bir i birlii
anlamas imzalanmtr. Japonya ile yrtlen mzakerelerin ana
parametreleri Fukushimada yaanan felaket sonras deimitir.
Projenin ortaklarndan TEPCO rmas mzakerelerden ekilmi,
TEPCOnun yerine iletici rma arayna den Japon tarafna
Bakanlmzca yeterli sre tannmasna karn halen bir netice
alnamamtr. Dier taraftan, 5 Aralk 2011 tarihinde gerekletirilen
Japonya Ekonomik Formuna katlan Trkiye heyeti ile bir araya
gelen Japon taraf Projeye ilgilerinin halen devam ettiini ve somut
bir neri ile Trk tarafn ziyaret edeceklerini bildirmilerdir.
2.2. AMA-2: Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn Enerji Arz
indeki Payn Artrmak
Hedef 2.1. Yapmna balanan 5.000 MWlk hidroelektrik
santrallerin 2013 yl sonuna kadar tamamlanmas
salanacaktr.
Hedef 2.2. 2009 yl itibari ile 802,8 MW olan rzgar enerjisi
kurulu gcnn, 2015 ylna kadar 10.000 MWa karlmas
salanacaktr.
Hedef 2.3. 2009 yl itibari ile 77,2 MW olan jeotermal enerjisi
kurulu gcnn, 2015 ylna kadar 300 MWa karlmas
salanacaktr.
thalat bamllnn azaltlmas iin yenilenebilir kaynaklarn
kullanmnn artrlmas enerji politikalarmzda nceliklerimiz
arasndadr. Bu kapsamda, lkemizin sahip olduu potansiyel
rzgar ve gne atlaslar ile ortaya konulmutur.
Yerli ve yenilenebilir kaynaklarn kullanmnn artrlmas ve
kaynak eitliliinin salanmasna ynelik yasal dzenlemeler
yaplmtr. Bu kapsamda, yenilenebilir enerji kaynaklarndan
elektrik retimine ynelik olarak yatrmcya tevik ve alm
garantisi verilmektedir.
Yenilenebilir enerji kaynaklarnn enerji arz iindeki paynn
artrlmas amac kapsamnda; iletmeye alnan santrallarla 2011
yl sonu itibaryla toplam hidroelektrik santral kurulu gc 17.137
MW, rzgar santrali kurulu gc 1.729 MW ve jeotermal santral
kurulu gc 114 MWa ulamtr.
Tablo 2de hidroelektrik, rzgar ve jeotermal santrallerde 2010 ve
2011 yllarnda gerekleen kurulu g ilaveleri verilmitir. Ayrca
2000 ylndan itibaren yllara gre rzgar enerjisi ve jeotermal enerji
kurulu g geliimleri Grak 2 ve Grak 3te gsterilmitir.
Tablo 2. lave Kurulu G (MW)
lave Kurulu
G
Hidroelektrik Rzgar Jeotermal
2010 1.097 529 17
2011 1.306 409 20
TOPLAM 2.403 938 37
Grak 2. Rzgar enerjisi kurulu g geliimi (MW)
Grak 3. Jeotermal enerji kurulu g geliimi (MW)
Dier taraftan, 6094 sayl Yenilenebilir Enerji Kaynaklarnn
Elektrik Enerjisi retimi Amal Kullanmna likin Kanunda
Deiiklik Yaplmasna Dair Kanun ile 31/12/2013 tarihine kadar
iletim sistemine balanacak Gne Enerjisi kapasitesi 600 MW
olarak ilan edilmi ve bu kanunun 4nc maddesi gerei, iletim
sistemine balanacak gne enerjisine dayal retim tesislerinin
balanabilecei trafo merkezleri ve kapasiteleri, 11 Austos 2011
tarihli Resmi Gazetede yaymlanmtr.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
208
2.3. AMA-3: Enerji Verimliliini Artrmak
Hedef 3.1 Yrtlen enerji verimlilii almalar erevesinde,
2015 ylna kadar birincil enerji younluunda 2008 ylna gre
%10 azalma salanacaktr.
Hedef 3.2 Mevcut kamu elektrik retim santrallerinde yeni
teknolojiler kullanlarak verimi ykseltmek ve retim kapasitesini
artrmak iin yaplan bakm, rehabilitasyon ve modernizasyon
almalarnn 2014 yl sonuna kadar tamamlanmas
salanacaktr.
Da bamllktan kaynaklanan risklerin azaltlmas ve iklim
deiiklii ile mcadelenin etkinliinin artrlmas hedeeri
erevesinde, enerjinin retiminden nihai kullanmna kadar
olan srete verimliliin artrlmas, israfn nlenmesi ve enerji
younluunun azaltlmas hayati nem arz etmektedir.
Bu balamda, sosyal ve ekonomik gelime hedeerini etkilemeden
enerji tketimini azaltacak tedbirler uygulanarak; elektrik enerjisi
retim tesisleri ile iletim ve datm ebekelerinde enerji verimliliinin
artrlmasna, yksek verimli kojenerasyon uygulamalarnn
yaygnlatrlmasna ilikin almalar yrtlmektedir.
Ayrca Yksek Planlama Kurulunun 20/02/2012 tarihli ve 2012/1
sayl Karar ile Enerji Verimlilii Strateji Belgesi 25/02/2012 tarihli
ve 28215 sayl Resmi Gazetede yaymlanmtr.
Yrtlen ve planlanan almalar kapsamnda enerji verimliliinin
artrlmasna ynelik olarak 2015 ylna kadar birincil enerji
younluunda 2008 ylna gre % 10 azalma salanmas
hedeenmitir. 2010 yl genel enerji denge tablosu esas
alnarak hesaplanan enerji younluu 280 kep/1000$ olarak
gereklemi olup 2011 ylna ilikin genel enerji denge tablolar
henz yaymlanmad iin 2011 yl enerji younluu deeri
hesaplanamamtr.
2000 ylndan itibaren yllara gre birincil enerji younluu deerleri
Grak 4te verilmitir.
2.4. AMA-4: Serbest Piyasa Koullarna Tam lerlik
Kazandrmak ve Yatrm Ortamnn yilemesini Salamak
Hedef 4.1 2014 ylna kadar, elektrik sektrnde hedeenen
zelletirmelerin tamamlanmas salanacaktr.
Hedef 4.2 2015 ylna kadar elektrik enerjisi sektrnde
rekabete dayal olarak ileyen piyasa yapsnn oluturulmas
salanacaktr.
Hedef 4.3 2015 ylna kadar doal gaz sektrnde rekabete
dayal olarak ileyen piyasa yapsnn oluturulmas iin gerekli
almalar yaplacaktr.
2001 ylnda yrrle giren 4628 sayl Elektrik Piyasas Kanunu
ve 4646 sayl Doal Gaz Piyasas Kanunu ile birlikte lkemiz enerji
sektrnde rekabete dayal ve ileyen piyasalarn oluturulmasna
ynelik nemli admlar atlm, sektrde faaliyet gsteren kamu
kurulular yeniden yaplandrlm, sektrde serbestlemeyi temin
edecek kurallar uygulanmaya balanmtr. Enerji sektrnde
serbestletirmenin temel amac; arz gvenlii bakmndan gerekli
ve yeterli yatrmlarn yaplmasn salayacak yatrm ortamnn
oluturulmas, sektrde rekabet ortamnn salayaca verimlilik
art yolu ile elde edilecek kazanmlarn tketiciye yanstlmasdr.
Serbest piyasa koullarna tam ilerlik kazandrmak ve yatrm
ortamnn iyilemesini salamak amac kapsamnda 141 MW
kurulu gcnde 50 adet akarsu hidroelektrik santralinin zelletirme
ilemleri tamamlanmtr. Ayrca 28 adedi hidrolik ve 18 adedi termik
olmak zere toplam 46 santralin zelletirilmesine ilikin teknik ve
hukuki altyapnn oluturulmas almalarna zelletirme daresi
Bakanl ve Bakanlmz tarafndan devam edilmektedir. 2010
ve 2011 yllarnda zelletirilen retim santrallerinin kurulu gc
38 MW olarak gereklemi ve sisteme eklenen 8.731 MWlk ilave
kapasite ile zel sektrn Trkiye kurulu gc iindeki pay % 55e
ulamtr. 2011 ylnda zel sektrn elektrik retimindeki pay %
60 olarak gereklemitir.
Elektrik datm irketlerinin zelletirilmesi srecinde Bakent,
Sakarya, Meram, Osmangazi, Uluda, amlbel, oruh, Yeilrmak,
Frat, Trakya ve Gksu Elektrik Datm irketlerinin hisse devri
yaplarak zelletirme ilemleri tamamlanmtr. Vangl, Boazii,
Dicle, Akdeniz, AYEDA ve Toroslar elektrik datm irketlerinin
zelletirme sreci ise devam etmektedir (Gediz Elektrik Datm
irketinin ihalesi ise iptal edilmitir). 2010 ve 2011 yllarnda 8 adet
datm irketinin devri gerekletirilerek, datmda zel sektr
pay yaklak % 46 olmutur.
Elektrik enerjisi piyasasnda ngrlen model ikili anlamalara
dayanmaktadr. Bu modelde elektrik retim, toptan sat,
perakende sat ve tketim taraarnda tedariki saysnn
artrlp, serbesti ve rekabet ierisinde ikili anlamalar yaplmas
ngrlmektedir. Bu sistem ierisinde serbest tketicilerin yani
belli miktarda tketimi olan gerek ve tzel kiilerin, tedarikilerini
karlkl anlamalar sonucunda, istedii yat ve koullarda
seebilme imkan vardr.
Serbest tketici limiti her yl Enerji Piyasas Dzenleme Kurulu
(EPDK) tarafndan belirlenmektedir. Serbest tketici limiti indirim
sreci, 2004 ylnda 9 milyon kWhlk limitin 7,8 milyon kWhya
indirilmesi ile balatlmtr. Serbest tketici limiti 2010 yl iin 100
bin kWh olarak ve 2011 yl iin 30.000 kWh olarak belirlenmitir.
Sz konusu limit deerlerine gre piyasa aklk oran 2010 yl iin
yaklak olarak % 62lik bir orana tekabl etmekte olup 2011 yl
iin teorik, potansiyel deer olarak % 75 olarak hesaplanmtr.
Grak 4. Birincil enerji younluu (kep/1000 $)
Tablo 3. Bakm, Rehabilitasyon ve Modernizasyonu Planlanan
Kamu Elektrik retim Santralleri Verim Deerleri (%)
Verim Deeri
(%)
HEA YEA
K
a
n
g
a
l
A
l
i
a

a
A
m
b
a
r
l


D
G
K

A
m
b
a
r
l

B
u
r
s
a
Planlanan 47 39 37 42 54 37 55
Gerekleen 45 37 33 29 37 - 52
Mevcut kamu elektrik retim santrallerinde yeni teknolojiler
kullanlarak verimi ykseltmek ve retim kapasitesini artrmak
iin yaplan bakm, rehabilitasyon ve modernizasyon almalar
kapsamnda faaliyetler yrtlmekte olup santrallerin verim
deerleri Tablo 3te gsterilmitir.
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
209
Yllar itibariyle zel sektr tarafndan yaplan santrallerin kurulu
gcndeki gelime Grak 5te gsterilmitir.
amacnn salanmasna ynelik olarak TPAO Genel Mdrl
tarafndan yrtlen yurt d yatrm ve operasyonlar, bugn
zellikle Hazar Blgesi, Ortadou, Kuzey Afrika ve Gney
Amerikada srdrlmektedir.
2010 ve 2011 yllarnda yurt dnda gerekletirilen ham petrol ve
doal gaz retimi Tablo 5te verilmitir.
Grak 5. zel sektr kurulu g geliimi (MW).
4646 sayl Doal Gaz Piyasas Kanunu hukuki olarak Boru
Hatlar ile Petrol Tama A.. Genel Mdrlnn (BOTA)
tekel konumunu ortadan kaldrmtr. Kanunda ngrld zere
ehir ii datm lisanslar iin Enerji Piyasas Dzenleme Kurumu
(EPDK) tarafndan ihaleler dzenlenmektedir.
Doal gaz alm anlamalarnn zel sektre devri ile ilgili olarak
uygulamada karlalan sorunlarn giderilmesi amacyla 4646 sayl
Kanunda deiiklik yaplarak 64 lot (16 milyar m
3
) yani pazarn %
64 iin ihaleye klmtr. 4 milyar m
3
karl toplam 16 lot iin
geerli teklif veren 4 istekliye szleme devri yaplmtr.
BOTA ve zel sektrn doal gaz ithalat oranlar ile serbest
tketici oran Tablo 4te verilmitir.
Tablo 4. Doal Gaz thalat ve Serbest
Tketici Oranlar (%)
2010 2011
BOTA thalat Oran 84 89
zel Sektr thalat Oran 16 11
Serbest Tketici Oran - 85
Doal gaz sektrnde rekabete dayal serbest piyasann
oluumu, belirli bir gei dnemini gerektirmektedir. Gei dnemi
srecinin arz gvenlii asndan risk oluturmasn engellemek
iin, dnyadaki ynelimleri, dier lkelerin gei dneminde
karlatklar glkleri ve deneyimleri de dikkate alarak, lkemizde
piyasa oluumuna ilikin gelimeler yakndan takip edilmekte ve
Doal Gaz Piyasas Kanununda deiiklik yaplmas konusunda
almalar srdrlmektedir.
2.5. AMA-5: Petrol ve Doalgaz Alanlarnda Kaynak
eitliliini Salamak ve thalattan Kaynaklanan Riskleri
Azaltacak Tedbirleri Almak
Hedef 5.1 2015 ylna kadar, yurt d ham petrol ve doal gaz
retimimizin 2008 yl retim miktarna gre iki katna karlmas
salanacaktr.
Hedef 5.2 2009 yl itibari ile 2,1 milyar m olan mevcut
doal gaz depolama kapasitesinin, 2015 ylna kadar 2 katna
karlmas salanacaktr.
Hedef 5.3 Doal gaz ithalatnda 2015 ylna kadar, en fazla
ithalat gerekletirdiimiz lke payn %50nin altna indirecek
kaynak lke eitlilii salanacaktr.
Hedef 5.4 Ulusal petrol stoklarnn gvenli dzeyde
muhafazasnn srdrlmesi salanacaktr.
Petrol ve doal gaz alanlarnda kaynak eitliliinin salanmas
ve ithalattan kaynaklanan riskleri azaltacak tedbirlerin alnmas
Tablo 5. Yurtd Ham Petrol ve Doal Gaz
retimi
2010 2011
Petrol (bin varil) 8.100 7.500
Doal gaz (milyon sm) 502 467
Kuzey Marmara ve Deirmenkydeki doal gaz depolama
tesislerinin 2,1 milyar m
3
olan kapasitesi 2011 yl itibaryla 2,661
milyar m
3
olmutur

. Tuz Gl Doal Gaz Yeralt Depolama
Projesinin 2011 yl ierisinde yapm szlemesi imzalanm olup, 8
yl srmesi planlanan proje kapsamnda 12 adet depo oluturularak
yaklak 1 milyar m
3
iletme gaz depolanmas salanacaktr. lk
6 deponun 2015-2016 dneminde, ikinci 6 deponun 2018-2019
dneminde devreye alnmas planlanmakta olup, proje iin Dnya
Bankas kredisi kullanlmaktadr.
Doal gaz arz gvenliinin ve kaynak lke eitliliinin salanmas
amacyla baz lkelerle temaslar devam etmektedir. Bu erevede
doal gaz arz eitliliini hedeeyen projeler unlardr:
Trans - Anadolu Doal Gaz Boru Hatt Projesi
Trkiye - Trkmenistan Doal Gaz Boru Hatt Projesi
Arap Doal Gaz Boru Hatt Projesi
Irak - Trkiye Doal Gaz Koridoru Projesi
Katar LNG Alm ve Katar - Trkiye Doal Gaz Boru Hatt
Projesi
Nabucco Doal Gaz Boru Hatt Projesi
Bu projelerden Trans-Anadolu Doal Gaz Boru Hatt Projesi
kapsamnda 2017 itibariyle yllk 16 milyar m
3
retimin hedeendii
ahdeniz Faz II Sahas gaznn 6 milyar m
3
nn Trkiyeye
tanmas planlanmaktadr. Trkiye - Trkmenistan Doal Gaz
Boru Hatt Projesi kapsamnda 16 milyar m
3
Trkmen gaznn
Trkiyeye tanmas planlanmaktadr.
Arap Doal Gaz Boru Hatt Projesi ile yllk 6,6 milyar m
3
lk
gazn Suriye zerinden Trkiyeye iletilmesi ngrlmektedir.
Irak - Trkiye Doal Gaz Koridoru Projesinde ve gerek Katardan
LNG alm konusunda gerekse muhtemel Katar - Trkiye Doal
Gaz Boru Hatt Projesinde henz netlemi miktarlar olmamakla
birlikte burada bahsi geen btn projelerin lkemizin doal gaz
arz eitliliine katk salamas beklenmektedir.
Doalgaz ithalat toplam 6 lke ile imzalanm 8 ayr doal
gaz ve svlatrlm doal gaz alm ve satm anlamas
kapsamnda srdrlmektedir. 2010 ve 2011 yllarnda doal gaz
ithalat gerekletirilen lkelerin paylar Tablo 6da verilmitir.
2011 yl doal gaz ithalat verilerine gre en fazla ithalat
gerekletirdiimiz lke olan Rusya Federasyonunun pay % 55
olarak gereklemitir.
Tablo 6. Doal Gaz thalat Gerekletirilen lkelerin Paylar (%)
Rusya ran Azerbaycan Cezayir Nijerya Spot
2010 46 24 14 12 4 0
2011 55 21 10 11 3 0,4
BLDRLER KTABI
PROCEEDINGS BOOK
210
lkemiz petrol piyasasnda arz gvenliinin salanmas
amacyla kamu ve zel sektrn elindeki mevcut petrol stoklarn
dzenlemeye ynelik Ulusal Petrol Stok Ajans Kanun Tasars
Tasla almalarna ilikin sre devam etmektedir.
Hedefe ilikin olarak Petrol leri Genel Mdrl bnyesinde
oluturulacak Daire Bakanl seviyesinde yeni bir yaplanmaya
gidilmesi planlanmaktadr.
11/02/2011 tarihi itibariyle depolama lisans kapsamndaki toplam
stok kapasitesi 4,7 milyon m
3
ve raneri lisans sahiplerinin toplam
kapasitesi 5,94 milyon m
3
olup toplam kapasite 10,64 milyon m
3

olarak gereklemitir.
3. SONU
Enerji sektrnde gerek maliyet ve yat artlar gerekse artan
elektrik enerjisi talebi erevesinde, birok lkede arz gvenliinin
salanmas konusunda yeni tedbirler alnmakta, mevcut piyasa
yaplar ve kurallar yaanan deneyimler ve karlalan sorunlar
erevesinde yenilenmekte, piyasa mekanizmalar arz gvenliini
salayacak tedbirlerle glendirilmektedir. lkemizde de dnya
ortalamasnn zerinde gereklemeye devam eden talep art ve
buna bal olarak artan yatrm ihtiyac, yeni tedbirler alnmasn
zorunlu klmaktadr.
Bu kapsamda, Stratejik Planmzn uygulama sonularna ilikin
izleme ve deerlendirme sreci ierisinde ortaya konulan hedeerin
ne lde gerekletirildiinin sistematik olarak takip edilmesi ve
raporlanmas almalar yrtlmektedir.
2010 ve 2011 yllarna ilikin gereklemeler genel olarak
deerlendirildiinde; gelimelerin byk lde stratejik ama
ve hedeer dorultusunda olduu, bir ksm hedeere ilikin
yetersizliklerin ise alnacak tedbirlerle nmzdeki dnemde
giderilebilecei kanaatine varlmaktadr.
KAYNAKLAR
ETKB Kurumsal Verileri
SUMMARY
As the Ministry of Energy and Natural Resources, within the
perspective of the energy and natural resources policy of our
country, we have prepared our Strategic Plan covering the period
between 2010 and 2014. In the Strategic Plan of the Strategic Plan
of the Ministry, which has been prepared by considering our national
priorities, our strategic aims and targets have been determined for
the following ve years in the matters of Energy supply security,
the regional and global effectiveness of our country in the eld of
energy Environment and Natural resources and the strategies
to be pursued have been claried. The main target is to provide the
energy resources to all consumers adequately, with high quality,
at low costs, securely and in consideration of the sensitivities
about the environmental matters. According to such aim, the
efforts for creating a competitive and liberal market will continue
and practices for the realization of the new production investments
to be activated for meeting the electricity energy need, within the
structure of the market, in harmony with the resource priorities of
the energy policy of our country and under sustainable conditions.
Within that framework, the production and distribution privatizations
that are among the instruments for bringing competitiveness into
the electricity energy market will be completed within the planned
process and a market that is based on competition within the
framework of the free market conditions will be given its shape.

In line with the aim of reducing the import dependence of our country
in the energy supply, our studies for the exploration and production
of the domestic oil, natural gas and coal resources will continue
increasingly within the period of the Plan. Moreover, according
to the aim of providing diversication of the energy supply, the
maximum use of the domestic and renewable resources in the
production of electricity energy and the initiation of the construction
of the nuclear plant have been targeted.

Again, within the framework of the targets for the provision of
energy supply security, the reduction of the risks resulting from
the import dependence and the increase in the effectiveness of the
struggles against the climatic change, studies will be conducted for
raising the efciency and the reduction of the energy intensity in
the process from the production to the use of energy.
The Electricity Energy Market and Supply Security Strategy
Paper outlines our long-term targets in the electricity energy
sector. The energy supply security, which sets the basis for the
debates on the energy sector both across the world and in single
countries, is also signicant for our country. Within the context
of the energy supply security of our country, in recent years, the
legal and technical studies have been intensied for the purpose
of restructuring our energy market with a market understanding
that is based on competition and transparent, detecting and using
our domestic and renewable resources potential, integrating the
nuclear energy into the electricity production, and utilizing the new
energy technologies.
The energy supply security, which sets the basis for the debates
on the energy sector both across the world and in single countries,
is also signicant for our country. Within the context of the
energy supply security of our country, in recent years, the legal
and technical studies have been intensied for the purpose of
restructuring our energy market with a market understanding that
is based on competition and transparent, detecting and using
our domestic and renewable resources potential, integrating the
nuclear energy into the electricity production, and utilizing the new
energy technologies.
POSTER BLDRLER
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
213
SYNTHESIS AND CHARACTERIZATION OF POLY(POLYETHYLENE GLYCOL
MONOMETHYL ETHER ACRYLATE) POLYMERS AS SOLID-SOLID PHASE CHANGE
MATERIALS FOR THERMAL ENERGY STORAGE
Derya KAHRAMAN
Gaziosmanpaa University,
Department of Chemistry
Cemil ALKAN
Gaziosmanpaa University
Department of Chemistry
ABSTRACT
Thermal energy storage (TES) is a useful tool to increase energy
efciency and energy savings. Latent heat thermal energy storage
(LHTES) using a PCM is one of the most attractive methods of TES
due to allowing storage and release of energy in large quantities
per unit weight of PCM at nearly constant temperature during
the phase change In this study, polyethylene glycol monomethyl
ether acrylate monomers have been homopolymerized to obtain
polymeric solid-solid PCMs. The monomer, homopolymers were
characterized structurally and thermally. Fourier transform-
infrared (FT-IR) and proton nuclear magnetic resonance (
1
H-NMR)
spectroscopy techniques were used for structural characterization.
Phase transition temperatures and enthalpies of synthesized PCMs
were determined using differential scanning calorimetry (DSC)
instrument. It was observed that phase change temperature and
enthalpies of the polymers are lower than the polyethylene glycol
monomethyl ether precursors used for monomer synthesis. It was
explained as the distortion of crystallites when crystallizable units
were bonded to polymeric backbone. Polarised optical microscopy
(POM) was used to examine crystal structures. POM photographs
revealed that the crystalline diameter of the polymers is also
shrinked to lower diameter which is consistent with DSC data.
Key Words: Poly(ethylene glycol) Monomethyl Ether, Acryloyl
Chloride, Solid-Solid Phase Change Material, Energy Storage
INTRODUCTION
Thermal energy storage is an important way of energy saving
due to the impending shortage resources and increasing cost of
other energy resources. Several forms of heat like sensible heat,
latent heat, thermo-chemical heat, or a combination of them can be
stored. LHTES is the most popular way among all due to energy
storage density and isothermal from storage to retrieval[1][2]. In
LHTES materials, thermal energy is stored during the phase change
process, and the stored energy is given back when it changes from
liquid to solid. Various inorganic and organic compounds and their
mixtures have been investigated since several decades [1-4].
Polymer-based PCMs has been growing as novel LHTES
materials[5-11]. They can keep the similar shape in a solid state above
the melting point of the PCM. Therefore, they are called as form-
stable PCMs. They contact with the heat transfer medium in actual
LHTES systems and dont any extra capsulation. So they are cost-
effective. Polymer based PCMs can easily be prepared with desirable
dimensions. Due to these properties they are promising passive solar
thermal heat storage materials. Different polymeric solid-solid PCMs
such as cellulose-graft-poly (ethylene oxide)[11], cross linked PEG/
MDI/PE copolymer[12], polyurethane-graft-PEG[13-14], cellulose
diacetate-graft-poly (ethylene glycol) (PEG)[15-17], chlorinated
polypropylene-graft-PEG[18], cellulose-graft-PEG[19-21], and poly
(vinyl alcohol)-graft-PEG [22] were prepared and investigated in terms
of their thermal energy storage characteristics.
EXPERIMENTAL INVESTIGATION
Materials
Poly(ethylene glycol monomethyl ether) (M
w
:750 g/mol) (Aldrich),
poly(ethylene glycol monomethyl ether) (M
w
:1900 g/mol) (Alfa
Aesar), acryloyl chloride (Fluka), and ,-azobisisobutyronitrile
(AIBN) (Acros Organics) were used as received. Acryloyl chloride
was used after purication of inhibitor.
Synthesis of poly(polyethylene glycol monomethyl ether
acrylate)
Acryloyl chloride and two different molecular weight that is (750, 1900
g/mol) poly(ethylene glycol monomethyl ether) derivates were reacted
in chloroform solvent at room temperature for 24 hours with stirring
with a magnetic stirrer. Its reaction path was given in Figure 1.
Monomers were polymerized in chloroform solvent at 70 C for
72 hours at closed tube in oil bath. Its reaction path was given in
Figure 2.
Figure 1. Synthesis of monomer.
Figure 2. Synthesis of homopolymers.
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
214
Characterization
FT-IR spectroscopy analysis of the compounds was performed
on KBr disks using a Jasco 430 model FT-IR spectrophotometer
as
1
H NMR spectra (in CDCl
3
) were recorded using a AVANCE
III 400 MHz BRUKER, 2007 using trimethylsilane as an internal
reference standard. Polarised optical microscopy (POM) was used
to examine crystal structures using Leica model POM.
Thermal analysis of poly(polyethylene glycol monomethyl
ether acrylate)
Thermal properties of polymers such as melting and crystallizing
points and latent heats were measured by using DSC technique
(SETARAM DSC 131, France 2006). The analyses were carried
out at 5C/min heating rate under a constant stream of argon at a
ow rate of 60 mL/min. Reproducibility was tested by conducting
three measurements.
RESULT AND DISCUSSION
Structural characterization of poly(ethylene glycol
monomethyl ether acylate) monomer and poly(poly ethylene
glycol monomethyl ether acylate) homopolymer
The chemical characterization of monomers and polymers were
made by Fourier Transform Infrared (FT-IR) spectroscopy. FT-IR
spectra were used to investigation possible interactions in acryloyl
chloride, poly(ethylene glycol monomethyl ether). Figure 3 shows
the FT-IR spectra for acryloyl chloride (a), poly(ethylene glycol
monomethyl ether) (b), and poly(ethylene glycol monomethyl
ether acrylate) monomer as gure 4 shows the FT-IR spectra
for poly(ethylene glycol monomethyl ether (750 g/mol) acrylate)
monomer (a), poly(polyethylene glycol monomethyl ether (750 g/
mol) acrylate) homopolymer (b). C=O stretching peaks observed
in acryloyl chloride and poly ethylene glycol monomethyl ether
(750 g/mol) acrylate monomer respectively at 1791 and 1723 cm
-
1
. C=C stretching peaks observed in acryloyl chloride and poly
ethylene glycol monomethyl ether (750 g/mol) acrylate monomer
respectively at 1625 and 1634 cm
-1
. CH
2
asymmetric and symmetric
stretching peaks are also observed in both poly(ethylene glycol
monomethyl ether) and poly ethylene glycol monomethyl ether
acrylate monomer between 3029 and 2670 cm
-1
. Between 3600
and 3200 OH stretching peak saw.
The chemical characterization of monomers and polymers were
also made by as
1
H NMR spectroscopy. Figure 5 shows the
1
H
NMR spectra for poly(ethylene glycol monomethyl ether (750 g/
mol) acrylate) monomer and poly(ethylene glycol monomethyl
ether (750 g/mol) acrylate) homopolymer. Peaks seen between 5.8
and 6.4 ppm depending on the C=C group that are three different
protons at the monomer. The protons which belongs to methoxy
(-OCH
3
) observed at 3.4 ppm.
Figure 3. FT-IR spectra of (a) acryloyl chloride, (b) poly(ethylene
glycol monomethyl ether) (750 g/mol), (c) poly(ethylene glycol
monomethyl ether (750 g/mol) acrylate) monomer
Figure 4. FT-IR spectra of (a) poly(ethylene glycol monomethyl ether
(750 g/mol) acrylate monomer, (b) poly(ethylene glycol monomethyl
ether (750 g/mol) acrylate) homopolymer.
Thermal Analysis of Poly(polyethylene glycol monomethyl
ether acrylate)
The thermal characterization of monomers and polymers
were made by DSC instrument. DCS spectra were used to
detection melting and freezing temperatures and latent heats
of the poly(polyethylene glycol monomethyl ether acrylate) as
phase change materials. Figure 6 shows the DSC spectra for
poly(ethylene glycol monomethyl ether) (750 [a], 1900 [b] g/mol),
Figure 5.
1
H NMR spectra of poly ethylene glycol monomethyl ether
(750 g/mol) acrylate monomer and poly(ethylene glycol monomethyl
ether (750 g/mol) acrylate) homopolymer
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
215
as Figure 7 shows the DSC spectra for poly(polyethylene glycol
monomethyl ether acrylate) polymers.It was found that polymers
are thermally stable and also to be used in the preparations of
polymeric solid-solid phase change materials for thermal energy
storage (Table 1).
intrinsic viscosity values were used in the Mark Houwink relationship
to determine viscosity average molecular weight. Mark Houwink
relationship is a logarithmic relationship and only the difference
between the intrinsic viscosity values of monomers and polymers
may indicates if a polymer is produced or not. For this reasons,
polymers have been accepted as common acrylate polymers and
the viscosity parameters for acrylate polymers. Solvent are used
to calculate approximate molecular weights of the polymers which
are tabulated in Table 2. According to the Table 2, it is shown that
polymers with considerable molecular weight have been produced.
CONCLUSION
Poly(polyethylene glycol monomethyl ether acrylate) polymers with
two different polyethylene glycol precursors have been produced
starting from acrylic acid and polyethylene glycol monomethyl
ether as a series of polymeric solid-solid PCM for thermal energy
Figure 6. DSC curve of poly(ethylene glycol monomethyl ether) (750
[a] and 1900 [b] g/mol)
Figure 7. DSC curve of poly(polyethylene glycol monomethyl ether
(750 [a] and 1900 [b] g/mol) acrylate) homopolymers
Table 1. DSC Data of Polymers
M
e
l
t
i
n
g

T
e
m
p
e
r
a
t
u
r
e
(

C
)
M
e
l
t
i
n
g

e
n
t
h
a
l
p
y

(
J
/
g
)
S
o
l
i
d
i

c
a
t
i
o
n

T
e
m
p
e
r
a
t
u
r
e
(

C
)
S
o
l
i
d
i

c
a
t
i
o
n

e
n
t
h
a
l
p
y

(
J
/
g
)
PEG
monomethylether

750
10.88 107.63 16.93 -118.27
PEG
monomethylether
1900
48.13 208.62 37.36 -187.82
S
o
l
i
d
-
S
o
l
i
d

P
h
a
s
e

C
h
a
n
g
e

T
e
m
p
e
r
a
t
u
r
e

(

C
)
S
o
l
i
d
-
S
o
l
i
d

P
h
a
s
e

C
h
a
n
g
e

E
n
t
h
a
l
p
y


(
J
/
g
)
S
o
l
i
d
-
S
o
l
i
d

P
h
a
s
e

C
h
a
n
g
e

T
e
m
p
e
r
a
t
u
r
e

(

C
)
S
o
l
i
d
-
S
o
l
i
d

P
h
a
s
e

C
h
a
n
g
e

E
n
t
h
a
l
p
y

(
J
/
g
)
Poly (polyethylene
glycol monomethyl
ether (750 g/mol)
acrylate)
15.11 24.75 25.79
Poly (polyethylene
glycol monomethyl
ether (1900 g/mol)
acrylate)
10.68 36.98 12.46 -48.55
Polarised optical microscopy (POM) was used to examine
crystal structures of polymers. Figure 8 shows the POM images
for poly(ethylene glycol monomethyl ether) (750 g/mol [a]) and
poly(polyethylene glycol monomethyl ether (750 g/mol) acrylate)
(b) as gure 9 shows the POM images for poly(ethylene glycol
monomethyl ether) (1900 g/mol [a]) and poly(polyethylene glycol
monomethyl ether (1900 g/mol) acrylate) (b).
Molecular weight analyses of the polymers have been conducted
according to Huggins and Mark Houwink relationships. The viscosity
number versus concentration relationships for monomers and
produced polymers were drawn (Figure 10) and the intrinsic viscosity
values of monomers and polymers were compared because the
Figure 8. POM images of poly(ethylene glycol monomethyl ether) (750
g/mol [a]) and poly(polyethylene glycol monomethyl ether (750 g/mol)
acrylate) (b).
Figure 9. POM images of poly(ethylene glycol monomethyl ether)
(1900 g/mol [a]) and poly(polyethylene glycol monomethyl ether (1900
g/mol) acrylate) (b).
Polymers
Viscosity Average Molecular
Weight (g/mol)
Poly(polyethylene glycol monomethyl
ether (750 g/mol) acrylate)
16197
Poly(polyethylene glycol monomethyl
ether (1900 g/mol) acrylate)
13709
Figure 10. The viscosity number versus concentration relationships
for poly(polyethylene glycol monomethylether)
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
216
storage. The monomer and polymers produced were characterized
structurally and thermally. Fourier transform-infrared (FT-IR) and
proton nuclear magnetic resonance (
1
H-NMR) spectroscopy
techniques were used for structural characterization as phase
transition temperatures and enthalpies of synthesized PCMs
were determined using differential scanning calorimetry (DSC)
instrument. It was observed that phase change temperature
and enthalpies of the polymers are lower than the polyethylene
glycole monomethyl ether precursors used for monomer synthesis.
Polarised optical microscopy (POM) was used to examine crystal
structures. POM photographs revealed that the crystalline diameter
of the polymers is also shrinked to lower diameter. It was explained
as the distortion of long range interacting crystallites to short range
interacting ones when crystallizable units were bonded to polymeric
backbone. The resultant polymers with suitable phase transition
temperatures and considerable phase transition enthalpies are
potential thermal energy storage materials which are suitable for
cooling applications.
ACKNOWLEDMENT
This work was supported by the Scientic and Technical Research
Council of Turkey (TBTAK, Grant TBAG-108T865).
REFERENCES
[1] A. Abhat, Low temperature latent thermal energy storage
system: heat storage materials, Solar Energy. 30 313332,
1983.
[2] I. Diner, M. A. Rosen, Thermal Energy Storage. Systems
and Applications, New York: Wiley. 2002.
[3] M. Kenisarin, K. Mahkamov, Solar energy storage using
phase change materials Renew Sust Energy Rev. 11 1913
65, 2007.
[4] C. Alkan, K. Kaya, A. Sar, Preparation and thermal
properties of ethylene glycole distearate as a novel phase
change material for energy storage, Mater Lett. 62,11225,
2008.
[5] A. Sar, Form-stable parafn/high density polyethylene
composites as solidliquid phase change material for thermal
energy storage: preparation and thermal properties. Energy
Convers Manage. 45, 20332042, 2004.
[6] M. Xiao, B. Feng, and K.C. Gong, Preparation and
performance of shape stabilized phase change thermal
storage materials with high thermal conductivity, Energy
Convers Manage. 43, 103108, 2002.
[7] P. Shuo, A. Fuchs, R.A. Wirtz, Polymeric phase change
composites for thermal energy storage, J Appl Polym Sci.
93, 12401251, 2004.
[8] Y. Hong, G. Xin-Shi, Preparation of polyethylene-parafn
compound as a form-stable solid-liquid phase change
material, Solar Energy Materials Solar Cells. 64, 3744,
2000.
[9] Y. Demirel, H.. Paksoy, Thermal Analysis of Heat Storage
Materials, Thermochimica Acta. 23, 211-221, 1993.
[10] K. Pielichowski, Thermal energy storage systems based on
poly(vinyl chloride) blends, European Polymer J. 35, 2734,
1999.
[11] K. Pielichowska, and K. Pielichowski, Biodegradable PEO/
cellulose-based solidsolid phase change materials, Polym
Adv Tech., DOI: 10.1002/pat.1651, 2010.
[12] W.D. Li, E.Y. Ding, Preparation and characterization of
cross-linking PEG/MDI/PE copolymer as solid-solid phase
change heat storage material, Solar Energy Materials &
Solar Cells. 91, 764-768, 2007.
[13] J.C. Su, P.S. Liu, A novel solid-solid phase change
heat storage material with polyurethane block copolymer
structure, Energy Conversion and Managemen. 47, 3185-
3191, 2006.
[14] Q. Cao, P.S. Liu, Hyperbranched polyurethane as novel
solid-solid phase change material for thermal energy storage,
Eur Polym J. 42, 2931-2939, 2006.
[15] Y. Guo, Z. Tong, Chen. M, Liang. X, Behavior of a
Polyethylene Gycol-Diacetate Cellulose Composite, Journal
of Applied Polymer Science. 88, 652-658, 2003.
[16] E.Y. Ding, Y. Jiang, G.K. Li, Comparative Studies of The
Structures and Transition Characteristics of Cellulose
Diacetate Modied with Polyethylene Glycol Prepared by
Chemical Bondind and Physical Blending Methods, Journal
of Macromolecular Science-Physics. B40, 1053-1068, 2001.
[17] Y. Jiang, E.Y. Ding, G.K. Li, Study on transition characteristics
of PEG/CDA solidsolid phase change materials, Polymer.
43, 117-122, 2002.
[18] Y.N. Zang, E.Y. Ding, Energy Storage Properties of Phase
Change Materials Prepared from PEG/CPP, Chin Chem
Lett. 16, 1375-1378, 2005.
[19] X.H. Liang, Y.Q. Guo, L.Z. Gu, E.Y. Ding, Crystalline-
Amorphous Phase-Transition of a Poly(Ethylene Glycol)
Cellulose Blend, Macromolecules. 28, 6551-6555, 1995.
[20] Y. Li, R. Liu, Y. Huang, Synthesis and phase transition of
cellulose-graft-poly(ethylene glycol) copolymers, J Appl
Polym Sci. 110, 1797-1803, 2008.
[21] X.P. Yuan, E.Y. Ding, Synthesis and Characterization of
storage Energy Materials Prepared From Nano-Crystalline
Cellulose/Polyethylen Glycol, Chin Chem Lett. 17, 1129-
1132, 2006.
[22] M. Zhang, Y. Na, Z. Jiang, Preparation and Properties of
Polymeric Solid-solid Phase Change Materials of Polyethylene
Glycol(PEG)/Poly(vinyl alcohol)(PVA) Copolymers by Graft
Copolymerization, Chem J Chin Univ. 26, 170-174, 2005.
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
217
RZGR ENERJS DHL OLAN G SSTEMLERNDE
EKONOMK YK DAITIMI PROBLEMNN ZM
Emrah ETN
Erciyes niversitesi Elektrik-Elektronik Mhendislii
Ferhat DALDABAN
Erciyes niversitesi Elektrik-Elektronik Mhendislii
ZET
G sistemlerinde enerji retim maliyeti minimum olmas gereken
en nemli faktrdr. Rekabeti piyasa koullar, enerji verimlilii,
fosil yaktlarn tkeniyor ve giderek pahallayor olmas ve evresel
kayglar bu faktr olabildiince minimum yapma gereksiniminin
en nemli nedenleridir. Enerji maliyetini azaltabilmenin en iyi
yollarndan birisi ise, yenilenebilir enerji kaynaklarna enerji
portfynde hatr saylr bir yer ayrmaktan gemektedir. Rzgr
enerjisi de dzensiz bir kaynak olmasna karn teknolojisindeki
gelimeler onu yenilenebilir enerji kaynaklar arasnda gzde
yapmtr. Bu almada Parack Sr Optimizasyonu algoritmas
ile ekonomik yk datm probleminin zlmesi 6 jeneratrl ve
40 jeneratrl test sistemlerinde ayr ayr uygulanmtr. letim hatt
kayplarnn ve rzgr enerji santrallerinin de dhil edildii durumlar
da incelenmi ve rzgr enerji santrallerinin g sistemlerine olan
etkisi gsterilmitir.
GR
Yenilenebilir enerji kaynaklarnn hem bedava, hem de evre dostu
olmas, enerji portfynde ilk sray hak etmesine yetebilecek bir
sebeptir. Rzgr, gne , nehirler, dalga hareketleri dnya
zerinde oluan balca yenilenebilir enerji kaynaklardr. Bize den
bu kaynaklar evlerimizde, i yerlerimizde nasl kullanabileceimizi
bulmak ve kullanmaktr. Nitekim son yllarda yaplan almalar
sonucunda bu konuda byk lde ilerleme salanmtr. Ancak
yaplan almalar halen geliime muhtatr.
Kullanm yzyllar ncesine dayanan rzgr ise, insanolunun her
zaman gndeminde olmutur. 1887 ylnda skoyal akademisyen
James Blyth tarafndan elektrik enerjisi retimi iin kullanlana
kadar, daha ok tarmsal faaliyetlerde kullanlyordu. 1900l yllarn
bandan itibaren ticari olarak elektrik elde edilmeye balanlan
rzgr trbinleri, uzun yllar boyunca gerek dzensiz bir kaynak
olmas, gerekse yeterli teknolojinin bulunmamas nedeni ile geri
planda kalmtr. Modern rzgr trbinlerinin geliimi ise 1970li
yllara dayanr. Bu yllarda da ufak apta gelimeler yaansa da
fosil yaktlarn poplaritesi ve kolay dntrlebilirlii sebebi ile
rzgr trbinleri geliim imkn bulamamtr.
1997 ylnda Kyoto Protokolnn imzalanmas, gerek rzgr
trbinleri, gerekse btn yenilenebilir kaynaklar asndan bir milat
saylabilir. Bu tarihten sonra, yenilenebilir kaynaklara destekler
birer devlet politikas olmu ve byk yatrmlar yaplmtr. Bata
Almanya ve Danimarka olmak zere rzgr trbinleri konusunda haf
altyaplar olan lkeler bu enerji kaynana byk tevikler verdiler.
Bu sayede 2000li yllarda yenilenebilir enerji kaynaklar alannda
byk bir sektr olutu. Oluan bu sektrn baat oyuncusu ise
rzgr trbinleri idi. CO
2
emisyonlar ve girdi maliyetleri asndan
son derece avantajl olan Rzgr Elektrik Santralleri (RES), son
10 ylda tek bir trbin iin kilovatlar dzeyinden, multi-megavatlar
dzeyine erimitir. Gnmzde birok lke enerji portfylerinde
RESlerin yerini hatr saylr bir dzeye ykseltmitir[1].
Tablo 1. 2011 Yl Dnya Geneli RES Dalm
lke MW %
in 44,733 22,7
ABD 40,180 20,4
Almanya 27,214 13,8
spanya 20,676 10,5
Hindistan 13,065 6,6
talya 5,797 2,9
Fransa 5,660 2,9
ngiltere 5,204 2,6
Kanada 4,009 2,0
Danimarka 3,752 1,9
Dier lkeler 26,749 13,6
En yksek 10 170,290 86,4
Dnya Toplam 197,039 100
ekil 1. 2011 yl dnya geneli RES dalm.
Trkiye ise RESlere yatrm byk bir kafa karkl ierisinde
balatmtr. 2005 ylnda RESler iin lisans bavurular alnm
ama alnan bu bavurulara 2011 ylnda ancak lisans verilebilmitir.
Bunun temelinde nemli gerekeler yatmaktadr. En nemlisi ise,
RES trbinleri ve btn ekipmanlarnn ithal edilmesi ve hibir
yerli retimin yaplmamasdr. Ancak bu gecikmeye ramen yerli
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
218
retim trbin yaplamamtr. Bu nedenle temiz enerjiden daha
fazla mahrum kalmamak adna, bir taraftan lisans verirken, dier
taraftan da yerli retimi tevik karar alnmtr. Ocak 2011de
Resmi Gazetede yaymlanan Yenilenebilir Enerji Kanunu (YEK)
ile hem mevcut durum bertaraf edilmi, hem de yerli yatrmc
tevik edilmitir [Ek 1]. Austos 2011 itibar ile 51000 MW civar
olan kurulu gcmzn yaklak %3 olan 1800 MW civarnda bir
kurulu RES vardr[1].
yerletirilebileceinden, minimum maliyeti garanti etmez. Ayn
zamanda eer santral yk merkezinden uzakta ina edilmi ise,
iletim hatt kayplar olduka yksek olacaktr ve bundan dolay
santral fazlaca zararda olacaktr. Bu sebeplerle problem, toplam
iletim maliyetinin minimum yaplmas iin, farkl santrallerin ne
kadar retim yapacana karar vermektir. letim maliyetleri, retim
takvimlendirmesinde olduka nemli bir rol oynamaktadr.
Btn pratik durumlarda i. jeneratrn yakt maliyeti gerek enerji
retiminin ikinci dereceden bir fonksiyonu olarak denklem 1 gibi
gsterilir[2]:
Tablo 2. Yllara Gre Trkiye RES Miktar
Yl 2000 2004 2005 2006 2007
MW 19 20 20 50 147
Yl 2008 2009 2010 2011
MW 458 801 1329 1800
ekil 2. 2010 yl Trkiye enerji portfy.
Rzgr trbinlerinde retim anlk olarak belirlendii iin, retim
tahminleri asndan son derece zor olduu gibi, enerji ynetimleri
asndan da zlmesi gereken etin bir problemdir. RESler
sisteme dhil olmadan nce de, bir ebekenin en ekonomik ekilde
nasl ynetilebilecei, minimum maliyetin nasl bulunaca olduka
nemlidir. Bu iletim planlamas genel olarak; ekonomik yk
datm, bakm programnn yaplmas, en iyi grup belirleme, reaktif
gcn datm, spot yatn belirlenmesi gibi konulardan oluur. Bu
tez, ekonomik yk datm probleminin zm metotlar ve her bir
metot iin belirli bir RES mevcudiyetinin bu probleme etkisi zerine
yaplan bir almadr. Enerji sistemlerinde ekonomik yk datm
problemi, enerji santrallerine ait byk lekli kstlamalardan
meydana gelir. Burada ama mmkn olan en kk zaman
dilimine ait talep edilen enerji miktarn karlayabilmek iin, her
bir santral veya jeneratre den retim miktarnn en ekonomik
ekilde belirlenmesidir. Bu hesaplanrken, yke, enerji sisteminin
ziksel limitlerine ve her bir jeneratrn limitine bal olarak
maliyeti minimize etmek gerekir. Ekonomik yk datmnda
maliyeti minimize etme ilemi, optimizasyon yntemleri kullanlarak
zlr. Bu analize rzgr elektrik santrallerinin dhil edilmesi ise
bu yntemlerle entegre olarak yaplmaktadr.
EKONOMK YK DAITIMI PROBLEM
Bir elektrik retim santralinin minimum maliyetle alabilmesini
etkileyen jeneratrlerin iletim verimleri, yakt maliyetleri ve
iletim hatt kayplar gibi baz faktrler vardr. Sistemdeki en
verimli jeneratr bile, belki de yakt maliyeti yksek olan bir yere
letim hatt kayplarnn ekonomik yk datm problemine
dhil edilmesi
letim uzakl ksa olduu zaman ve yk younluu yksek
olduu zaman, iletim hatt kayplar ihmal edilebilir ve retimin
optimum datm, btn santrallerin eit artan maliyet retimiyle
iletimi baarlabilir. Ancak byk bir enterkonnekte sistemde
enerji dk younlukla uzun mesafelere tanmakta, iletim hatt
kayplar optimum datmda temel faktr ve etki olmaktadr. Bu
toplam iletim hatt kayplarn aklamak iin ortak olarak kullanlan
jeneratr g knn ikinci dereceden bir fonksiyonu denklem
3te gsterilmektedir.
(1)
(2)
(3)
(4)
(5)
F
i
= a
i
+ b
i
P
i
+ c
i
P
i
2
RZGR ENERJ SANTRALLERNN EKONOMK YK
DAITIMI MODELLERNDE GSTERM
ounlukla en ortak gsterim, retim seviyelerinin sabit zaman dizileri
eklinde ya da sfr deikenli maliyet kayna veya direkt olarak yk
dzeltimi eklindedir. Bu gsterim sadeliin stnlne ve uygulama
kolaylna sahiptir. zel mantk ya da analistler iin hlihazrda uygun
olan herhangi datm modellerinde deiim iermiyor. u ikisini aklda
tutmakta nemli fayda var ki; bu gsterimin imalar ve limitleri.
Rzgr enerji santrallerinden retilen gcn (P
w
), ekonomik yk
datm modelinde gsterimi denklem 5te gsterildii gibi formle
edilmektedir[3]:
PARACIK SR OPTMZASYONU
Parack Sr Optimizasyonu (PSO) kavram esasnda sosyal
yaamn basitletirilmi bir benzetimidir. Daha sonra bu benzetim
bir optimizasyon yntemi olarak kullanlmaya balanmtr. PSO,
ku ve balk srlerinin iki boyutlu davranlarn esas almaktadr.
Kularn uzayda, yerini bilmedikleri yiyecei aramalar, bir probleme
zm aramaya benzetilir. Kular yiyecek ararken yiyecee en
yakn olan kuu takip ederler. Parack olarak adlandrlan her tekil
zm, arama uzayndaki bir kutur. Parack hareket ettiinde,
kendi koordinatlarn bir fonksiyona gnderir ve bylece paracn
uygunluk deeri llm olur.
PSOnun ana kri, poplasyondaki bireyler arasndaki sosyal
bilgi paylamn gelitirmektir. Her bir bireye parack denir ve
paracklardan oluan poplasyona da sr ismi verilir.
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
219
PSOda kullanlan terimler aadaki gibi aklanmaktadr:
Pozisyon Vektr (Parack): X
ik
ile ifade edilir, problem
boyutu (j) kadar eleman ierir. Pozisyon vektr, problemi
ifade etmekte kullanlr. Paracn pozisyon vektrnn sr
ierisinde gsterimi X
i
=[ X
i1k
, X
i2k
,.. X
ijk
] eklindedir. Burada yer
alan X
i1k
k. iterasyonda i. paracnn pozisyon vektrndeki
birinci elemann gsterir.
Hz Vektr (Hz): Paracn bir sonraki konumunu belirleyen
parametrelerinden biri olan hz vektr V
ik
ile ifade edilir.
Paracn hz vektr sr ierisinde, V
i
=[ V
i1k
, V
i2k
,.. V
ijk
]
eklinde gsterilir. Burada yer alan V
i1k
k. iterasyonda i. paracn
hz vektrndeki birinci elemann gsterir. Hz vektr deerleri
[-V
max
, V
max
] arasnda snrlandrlabilir.
Yerel En yi Deer (Pbest): i. paracn o ana kadar elde
edilmi en iyi ama fonksiyonu deeridir.
Yerel En yi Komular: Yerel en iyilere karlk gelen vektrdr.
i. paracn yerel en iyi komular p
i
= [p
i1
, p
i2
,.. p
ij
] eklinde
ifade edilir.
Kresel En yi Deer (Gbest): Elde edilen en iyi ama
fonksiyonu deeridir.
Kresel En yi Komular: Kresel en iyi deerinin pozisyon
deerleridir. G = [g
1
, g
2
,.. g
j
]
Atalet Arl: Bir nceki hz vektrnn mevcut hz vektr
zerindeki etkisini kontrol eden parametreye atalet arl denir.
(Kennedy vd., 2001).
Genel PSO algoritmasnn benzetim kodu ekil 3te gsterilmek-
tedir.[4]
>> Parametreleri Belirle
>Balang Poplasyonunu Olutur
>Her bir Parack in
>{Ama Fonksiyon Deerlerini Bul
>Yerel En yiyi Bul}
>Kresel En yiyi Bul
>Yap
>{ Her bir Parack in{
>Hz Vektrn Gncelle Pozisyon
>Vektrn Gncelle
>Ama Fonksiyon Deerlerlerini Bul
>Yerel En yiyi Gncelle}
>Kresel En yiyi Gncelle }
>Durdurma Kriteri
PSO, 6 jeneratrl ve 40 jeneratrl sistemlerde iletim hatt kayplar
ihmal edilerek, iletim hatt kayplar dhil edilerek ve sisteme % 10
orannda rzgr enerjisi dhil edilerek ayr ayr zlmtr.
6 jeneratrl sistemde PSO ile ekonomik yk datm
Birinci test sistemi olarak 6 jeneratrl bir g sistemi seilmitir.
Bu sistemde toplam talebin 900 MW olduu varsaylmtr. Matlab
ortamnda yazlm PSO ara kutusu kullanlarak denklem 5te
gsterilen genel ekonomik yk datm hedef fonksiyonu minimize
edilmeye allmtr.
data=[ 0.15247 38.53973 756.79886 10 125
0.10587 46.15916 451.32513 10 150
0.02803 40.39655 1049.32513 40 250
0.03546 38.30553 1243.5311 35 210
0.02111 36.32782 1658.5696 130 325
0.01799 38.27041 1356.65920 125 315
];
ekil 3. Parack Sr Optimizasyonunun ileyii.
Burada data matrisinde 1.2. ve 3. stunlar jeneratre ait Fiyat
fonksiyonundaki a,b,c katsaylarn, 4.stun jeneratrn minimum
retim snrn, 5. stun da maksimum retim snrn gstermektedir.
Toplam talep edilen ykn 900 MW olduu varsaylmtr. pso_
Trelea_vectorized PSO ara kutusu fonksiyonu ile bu MATLAB
programn altrdmzda, Tablo 3teki sonular elde edilmitir.
Tablo 3. PSO ile 6 Jeneratrl Sistemin letim Hatt Kayplar
hmal Edilerek zlmesi le Elde Edilen Sonular
MW
P1 032.5347526183441
P2 010.7964358662109
P3 143.5535882106358
P4 143.0427659309295
P5 287.2144025138377
P6 282.8580548580039
Ploss 0
F($/saat) 45463.49299865781
letim hatt kayplar dhil edilerek 6 jeneratrl sistemde PSO
ile ekonomik yk datm
6 jeneratrl test sisteminde iletim hatt kayplarn dhil edersek,
ekonomik yk datm hedef fonksiyonuna B-katsay matrisi
ekleyerek yeniden zm yaplr. Kullanlan B-katsay matrisi
aadaki gibidir.
B= 1e-4*
[0.14 0.17 0.15 0.19 0.26 0.22
0.17 0.6 0.13 0.16 0.15 0.2
0.15 0.13 0.65 0.17 0.24 0.19
0.19 0.16 0.17 0.71 0.3 0.25
0.26 0.15 0.24 0.3 0.69 0.32
0.22 0.2 0.19 0.25 0.32 0.85 ];
MATLAB programn altrdmzda, Tablo 4teki sonular elde
edilmitir.
Toplam talep edilen ykn 900 MW olduu varsaylan bu sistemde
% 10luk bir rzgr oran ele alnmtr. MATLAB programn
altrdmzda, Tablo 5teki sonular elde edilmitir.
Tablo 4. PSO ile 6 Jeneratrl Sistemin letim Hatt Kayplar
Dhil Edilerek zlmesi le Elde Edilen Sonular
MW
P1 038.3497383627146
P2 020.9366884566837
P3 163.5294375022680
P4 152.9585381788470
P5 283.7552758256590
P6 272.2323726913150
Ploss 31.762051020605900
F($/saat) 47035.27162925420
Tablo 5. PSO ile 6 Jeneratrl Sistemin letim Hatt Kayplar
ve Rzgr Enerjisi Dhil Edilerek zlmesi ile Elde Edilen
Sonular
MW
P1 034.3489705477019
P2 015.0771582401495
P3 143.5264293856791
P4 137.4843071711767
P5 259.8892969908653
P6 245.4482113551766
Ploss 25.774373695308608
Przgar 90
F($/saat) 42396.21503894174
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
220
40 jeneratrl test sisteminde ise, iletim hatt kayplarn ihmal
ederek ekonomik yk datm hedef fonksiyonu MATLAB
programnda altrldnda Tablo 6daki sonular elde
edilmitir.
40 jeneratrl test sisteminde iletim hatt kayplarn ihmal
ve rzgr enerjisini dhil ederek, toplam talep edilen ykn
10500 MW olduu varsaylmtr. Bu sistemde de % 10luk bir
rzgr oran alnmtr. MATLAB programn altrdmzda,
Tablo 7deki sonular elde edilmitir.
SONULAR
6 jeneratrl g sistemi iin yaplan zmlerin doruluunu
grebilmek adna 2007 ylnda yaynlanan C.Palanichamy
ve N.Sundar Babunun makalelerinde vermi olduklar
veriler kullanlmtr. Ayn zamanda bu veriler kullanlarak
yaplan ekonomik yk datm problemi de karlatrlmtr.
letim hatt kayplarnn ihmal edildii ve analitik zm
metodunun kullanld C.Palanichamy ve arkadana ait olan
makalede oluan maliyet 45463.42 $/saatdir[5]. Tablo 3 ile
karlatrldnda ok yakn deerde olduu grlmektedir.
40 jeneratrl sistem iin ise maliyet katsaylar K.Chandram
ve arkadalarnn 2009 ylnda yazm olduklar makaleden
alnmtr. Bu makalede ayn sistem iin yaplan eit gml
algoritma metodu ile yaptklar zmde maliyeti 143934.67
$/saat olarak hesaplamlardr[6]. Tablo 6da elde edilen
sonu ile karlatrldnda, PSO ile yaplan zmn daha
iyi olduu grlmtr. ki farkl sistemde yaplan btn
zmlerin asl amac rzgar enerji santrallerinin ekonomik
yk datmndaki etkisini gsterebilmektir. Bu zmlerde
elde edilen sonulara bakldnda rzgar enerjisinin
retim maliyetleri zerinde nemli oranda bir iyiletirmesi
bulunmaktadr.
KAYNAKLAR
[1] M. DURAK, 2010. 2009 yl sonu itibar ile dnya da ve
lkemizde rzgr elektrik santral (res) projelerinin son
durumu. ICCI 2010
[2] Allen J.Wood and Bruce F.Wollenberg, Power
generation, operation and control. John Wiley, New
York,1984
[3] T.Yalnz ve arkadalar, 2011. Rzgr enerji
santrallerinin ekonomik yk datm zerine etkisi.
Elektrik-Elektronik&Bilgisayar Sempozyumu, Elaz
[4] Zwe-Lee Gaing, 2003. Particle swarm optimization to
solving the economic dispatch considering the generator
constraints. IEEE transactons on power systems, vol.
18, no. 3, august 2003
[5] C.Palanichamy ve N.S. Babu,2008. Analytical solutiion
for combined economic and emissions dispatch. Electric
Power System Research 78, pp1129-1137
[6] K.Chandram et al. 2009.Equal embedded algorithm for
economic dispatch with generator constraints. Istanbul
University, Journal of electrical and electronics engineering.
Volume 9, Number 1. Pp.833-840
SUMMARY
The cost of energy generation is the most important factor that
must be minimum. Rivalry market conditions, energy efciency,
Tablo 6. PSO ile 40 Jeneratrl
Sistemin letim Hatt Kayplar
hmal Edilerek zlmesi ile
Elde Edilen Sonular
MW
P1 079.9996503927206
P2 119.9962343734044
P3 190.0000000000000
P4 041.9999999927188
P5 041.9999999817148
P6 139.9998458852143
P7 299.9982532182478
P8 299.9999998418224
P9 299.9999485618189
P10 279.2202057984077
P11 324.7340831624474
P12 316.3134046290203
P13 455.8353880138222
P14 482.9555739436596
P15 495.1366750351821
P16 493.6968398434420
P17 490.2145192421406
P18 499.9999999901402
P19 499.9998606159897
P20 549.9999999983645
P21 549.9961865441021
P22 549.9999270742991
P23 549.9999643408293
P24 549.9996078664429
P25 549.9994181263521
P26 549.9998833915548
P27 549.9988234891010
P28 012.2451797320296
P29 012.3745623639481
P30 012.2845592587202
P31 020.0000001118531
P32 020.0006440939279
P33 020.0000651631406
P34 020.0.000021039699
P35 018.0006438181029
P36 018.0000497931037
P37 020.0000000005672
P38 025.0000000000000
P39 025.0000000172105
P40 025.0000000202969
Ptoplam 10500
F 1.43930.3747952047
running out and being expensive of fossil fuels are the most
important causes for making this factor to minimize as much as it
can be. The best way for reduction of energy costs is giving a good
penetration to the renewable energy sources in energy portfolio.
Although wind energy is an irregular source, improvement of its
technnology made it favorite of the renewable energy sources.
In this paper, Particle Swarm Optimization, method is applied to
systems with 6 generators and 40 generators. The situations that
adding transmission losses and wind energy, are explored.
Tablo 7. PSO ile 40 Jeneratrl
Sistemin letim Hatt Kayplar hmal
ve Rzgr Enerjisi Dhil Edilerek
zlmesi ile Elde Edilen Sonular
MW PSO
P1 0.799999999999608
P2 1.199998390112197
P3 1.899993507746522
P4 0.419813094140910
P5 0.417356696306527
P6 1.399899999525030
P7 2.999999999999878
P8 3.000000000000000
P9 2.999925010299975
P10 1.597551841538724
P11 1.712351443129339
P12 1.873175964095637
P13 2.735868916754624
P14 3.715244138968414
P15 3.701808486228359
P16 3.685848993885799
P17 3.906954058999984
P18 5.000000000000000
P19 4.999999991381546
P20 5.499999915064750
P21 5.499985893628381
P22 5.499999999772681
P23 5.499999752373931
P24 5.499999999264338
P25 5.499999944148132
P26 5.499992504137001
P27 5.499999975426627
P28 0.107968636224100
P29 0.105564811738252
P30 0.110669134112242
P31 0.200000001168218
P32 0.200006532142436
P33 0.200001915829667
P34 0.200001291632394
P35 0.180007122882685
P36 0.180000000000000
P37 0.200010682494131
P38 0.250001354583479
P39 0.250000000058350
P40 0.250000000205025
Przgar 1050
F 1.277017292006860E+005
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
221
ELEKTRK PYASASI YAN HZMET MUAYENELER
Nurkan BAYKARA
Energy Square llc
Kresel snma ve iklim deiimi, neden olan kim ya da ne olursa
olsun, atmosferde sera gazlarnn nemli llerde artmas ile
dorudan ilikili olan ve tm insanl ciddi bir ekilde tehdit eden
bir evre sorunudur.
Kresel snma, kabaca kademeli olarak yer krenin scaklnn
artmas olarak tanmlanabilir. Bu art etkileyen temel faktr ise,
atmosferde giderek oran ykselen sera gazlardr. Karbondioksit,
su buhar, metan, azot oksit, kloroorokarbonlar gibi balklar
altnda eitlenen sera gazlar, gne nlarnn sourulmasna
yol aarak yerkrenin snmasna yol amaktadr. Bu gazlar
iinde karbondioksit gaz % 80 orannda paya sahip olduu iin
kresel snma sorununda ncelikli rol atmosferdeki karbondioksit
orannn artna aittir. Bu yzden kresel aptaki bu gelimelere
paralel olarak giderek evre bilincinin aa kmas ve evresel
bozulmann yerkre zerindeki tm varlklar olumsuz ynde
etkilediine dair farkndalk gittike nem kazanmaktadr.
Her birimiz, bilinli ya da bilinsiz kresel snmann birer
sorumlusuyuz. Suu fabrikalarda, byk rmalarda aramaya gerek
yok; gnlk yaantmzdaki tercihlerimizle atmosferde sera etkisine
sebep oluyoruz. Karbon ayak izi ile artk ne kadar karbondioksit
(CO
2
) salm yaptmz lmek ve bunu en aza indirmek elimizde.
KARBON TCARET
Karbon ticareti hzla byyen multi milyar dolarlk uluslararas bir
pazar olarak ortaya kt ve u an karbon olarak adlandrlan sera
gazlarn kontrol altnda tutmann, azaltmann ve srdrlebilir kal-
knmay nanse etmenin en etkin yolu olarak grlyor.
Karbona havay kirletmesi sebebiyle ekonomik/parasal bir deer veri-
liyor ve insanlar, irketler ve/veya hkmetler bunun ticaretini yapyor.
Bir baka deyile, karbon satn alan lkeler onu yakma hakkn alm
oluyor ve karbonu satan lkeler ise onu yakma hakkndan vazgemi
oluyor. Bu sebeple karbon pazar, karbonun alm ve satmn kolay-
latrmak iin oluturulmu bir ortam. Bylece, sera gaz salm kotala-
rn amak zere olan iletmeler ve hkmetler, karbon kredileri satn
alabiliyor. Bu krediler daha sonra kresel snmayla mcadele etmeyi
amalayan projelerde kullanlabiliyor.
Bugn ie nasl gittiniz? zel aracnzla m toplu
tama arac ile mi?
Bugn ka saat bilgisayar kullandnz?
Bugn tenceredeki yemeiniz ka saatte piti?
Bu sorulara vereceiniz cevaplarn dnyamza ne lde etki
edecei aklnza gelir miydi? Karbon ayak izi olarak tanmlanan
ve evreci gnlller tarafndan yeni yeni kullanlmaya
balanan lm sistemleri arasnda bulunan Carbonmarks ile siz
de dnyaya ne kadar zarar verdiinizi hesaplayabilirsiniz.
Haydi, siz de evreye kar sorumluluu ele aln, zararnz en
aza indirgemek iin vaktinizi ayrn ve farkllnz tm sosyal
platformlarda paylan. Ksacas; artk zaman geldi, dnya iin iyi
bir ey yapn, Carbonmarks ile karbon ayakizinizi azaltn!
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
222
Carbonmarks: Karbon emisyonlarn hesaplamann yannda
gzlemlemeye de olanak tanyan evre dostu yeniliki zm.
Hedemiz: Milyonlarca insann karbon ayak izini azaltmasna
yardmc olmak, organizasyonlarn karbon kimlikleri sayesinde daha
fazla gelimelerine olanak tanmak ve karbon ntr olabilmelerini
salamak
LLEN KONTROL EDLR
(What Gets Measured, Gets Managed)
Bir irketin veya kuruluun sera gaz envanterini
kullanlabilir hale getirebilmesi iin bu envanter
bamsz denetleyici bir kurulu tarafndan
dorulanmal ve belgelendirilmelidir.
rn ve servis hizmeti baznda karbon ayak izini azaltmak ve/veya
karbon ntr olabilmek gerek yatrmclarn gerekse tketicilerin
gznde irketlerin marka deerini ykseltecektir.
Yatrmclar yatrmlarn iklim deiiklii ile ilgili riskleri doru
yneten irketlere ynlendirecektir. Karbon ntr hede koyan
rmalara dnk teviklerin yaygnlamas beklenmektedir.
mterilerinize, i ortaklarnza evreye olan duyarllnz
gsterin!
Srekli ve annda gncellemeyi garanti eden Carbonmarks
sayesinde hem harcamalarnzdan hem de emisyonlarnzdan
tasarruf ederek karbon ayak izinizi grnmez klabilirsiniz.
Bulut sistemini kullanan
Carbonmarks, kiilere ayn
zamanda bir sosyal platform
olana da salyor.
Bilgisayar tabanl uygulamalarn yannda mobil uygulamalar
zamanmzn vazgeilmez bir paras haline gelmitir. Carbonmarks
tek bir tkla sizin kendi admlarnz izlemenizi salar.
Ayrca, cretsiz iframeler, widgetlar ve uygulamalar web, intranet
ve extranete sorunsuz uyum salamaktadr.
Dnyaya Etkimiz Nedir?
Bireyler iin cretsiz kullanm imkan sayesinde karbon
emisyonlarnn azaltlmasn tevik ediyoruz. Arkadalarnza,
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
223
RZGAR TRBNLERNN AEROELASTK TASARIMI
zgn KORUKU
Uluda niversitesi Mhendislik Mimarlk Fakltesi
Makine Mhendislii Blm
ZET
Rzgar trbinlerinin tasarmnda trbin bileenlerine gelecek
statik ve dinamik yklerin belirlenmesi gerekmektedir. Kule ve
kanatlara gelen aerodinamik ykler, bu bileenlerde zaman
ierisinde yorulmaya neden olur. Rzgar trbinlerinin alma
mrleri 20 sene gibi uzun bir zaman olduundan oluabilecek
her trl ykn hesaplanmas gerekmektedir. Bu almada 5
MW kapasitesindeki bir rzgar trbininin deiik koullar altnda
maruz kald ykler HAWC2 simlasyon yazlmnda uygulanarak
trbinin bu koullar altndaki dinamik davranlar incelenmitir.
Trblans ve aerodinamik etkilerin de gz nne alnd bir
senaryo uygulanmtr. Rzgar trbininin deiik koullar ve ykler
iin verdii cevaplar elde edilmitir.
GR
Aeroelastisite bir akkan ierisinde hareket eden esnek, kat
bir yapnn zerine etki eden yapsal, aerodinamik ve ataletsel
kuvvetlerin birbiriyle etkileimini inceleyen bilim daldr. Rzgar
trbinlerinin kanatlar zerlerinden esen rzgar sonucunda deiik
yklere maruz kalmaktadrlar. Bir rzgar trbininin ortalama
mrnn 20 sene olduu ve bir otomobilden daha fazla alma
mr olduu dnlrse, trbin bileenleri zerine gelen yklerin
hesaplanmas trbin tasarm iin olduka nemlidir.
Rzgar trbinlerinin dinamik davranlar iin yazlm aeroelastik
kodlar rzgar trbini tasarmnda kullanlabilir. Bu kodlardan
bazlar aada sralanmtr[1]:
ADAMS/WT (Automatic Dynamic Analysis of Mechanical
Systems Wind Turbine)-NREL
Alcyone- Atina Teknik niversitesi
BLADED-Garrad Hassan
DUWECS (Delft University Wind Energy Converter Simulation
Program)
FAST (Fatigue, Aerodynamics, Structures, and Turbulence)-
NREL
FLEX5-Danimarka Teknik niversitesi
Danimarka Teknik niversitesine bal Ris Ulusal Laboratuvar
tarafndan gelitirilen HAWC2 (Horizontal Axis Wind Turbine Code
2) 2003 senesinden beri gelitirilmekte ve rzgar trbinlerinin zaman
boyutundaki dinamik davranlarn hesaplayan bir programdr[2].
HAWC2 program ile aadaki hesaplamalar yaplabilir:
Bir, iki, ya da daha ok kanatl karasal rzgar trbinlerinin
yapsal analizi,
Kanat as deiken ya da sabit kanat al rzgar trbinlerinin
analizi,
Gerdirme halatlar ile desteklenen kulelerin analizi,
Tek ayak, ayak ya da kafesli destek zerine oturan deniz
st rzgar trbinlerinin analizi,
Yzen rzgar trbinlerinin analizi,
Ayn anda birden ok rotorun analizi,
oklu gvde formuna gre ok serbestlik derecesindeki
sistemlerin analizi,
Kanat Eleman Momentum Yntemi (BEM) kullanlarak yaplan
detayl analizler,
Hidrodinamik hesaplamalar,
Su kinematii,
Rzgar, trblans ve glgeleme modelleri,
Kanat as ayarlama dzenei kontrol sistemi ve deiken hz
kontrol sistemi ile kontrol edilebilen rzgar trbinlerinin analizi.
Bu almada 5 MW kapasitesindeki bir rzgar trbininin deiik
koullar altnda maruz kald ykler ve trbinin bu koullara verdii
cevaplar HAWC2 kodu kullanlarak hesaplanmtr.
HAWC2 KODU VE HESAPLAMA YNTEM
HAWC2 kodu, bir rzgar trbininde birbirine bal gvdeleri
kullanarak yapsal ve dinamik analizler yapan bir programdr.
Rzgar trbinleri reticilerinin trbinlerini sertikalandrmak iin
kullandklar programlar arasnda yer almaktadr. u anda dnya
zerinden 100den fazla kullancs olduu tahmin edilmektedir.
Yapnn Tantlmas
HAWC2 kodu, oklu gvde formunda alr. Bu form birbirinden
bamsz yapsal nesnelerin birletirilmesi esasna dayanr. Her
gvde timoshenko kiri elemanlarnn birleiminden olumaktadr.
Trbin birbirlerine kst denklemleri ile balanan gvdeler olarak
modellenir. Kstlar, balant eleman ya da rulman olabilir.
Hesaplamalar yaplacak rzgar trbininin ziksel boyutlar belirlenir
ve kulenin yer ile birletii yer genel koordinat sistemi olarak kabul
edildikten sonra dier bileenler genel koordinat sistemine gre
tantlr.
Trbin gvdelerinin yerletirildii koordinat sistemi ekil 1de
gsterilmitir.
Rzgar ve Trblans
Rzgar trbinine gelecek aerodinamik yklerin belirlenmesi iin
trbin zerine gelen rzgar prolinin ve trblans younluunun
bilinmesi gerekir. Aerodinamik ve trblansn uygulad ykler
zellikle kanatlar iin ok nemlidir.
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
224
Ortalama rzgar hz, rzgarn ykseklie gre deiimi, rzgar
yn ve ortalama rzgarn yatayla yapt a aerodinamik ykleri
etkilemektedir.
Trblans hesaplamalarnda ise rzgarn estii yndeki trblans
younluu ile dier ynlerin bal trblans younluu ve trblansn
zaman serisi gz nnde bulundurulur. HAWC2 yazlm trblans
modeli olarak Mann [3] modelini kullanmaktadr.
Aerodinamik yklerin belirlenmesi iin Kanat Eleman Momentum
Yntemi[4] kullanlmtr. Kanat Eleman Momentum Yntemi ile
kanadn herhangi bir noktasndaki yk ve kanat boyunca oluan
yklerin deerleri bulunabilmektedir.
Kontrol
Trbinin kanat alarnn deitirilmesi, ar rzgar hz
deerlerinde almay durdurup frenlerin devreye girmesi, rzgar
ynnn deimesi durumunda kendi ekseni etrafnda dnmesi
gibi mekanizmalar iin kontrol sistemleri gerekmektedir.
Yk Durumlar, Ar Ykler ve Yorulma Analizi
Rzgar trbinlerinin sertikalandrlabilmeleri iin belirli standartlar
salamalar gerekir. Bu standartlardan biri de IEC 61400-3 [5]
standarddr. Bu standarda gre herhangi bir rzgar trbininin
zerine gelen ykler, u koullarda ortaya kabilecek ani ykler ile
zaman ierisinde bu yklerden kaynaklanan yorulma deerlerinin
belirlenmesi gerekir. Deiik deerlerdeki ykler ve koullar simle
edilip elde edilen sonular standartlar ile karlatrldktan sonra
trbinin retimine izin verilmektedir.
NREL 5 MW Rzgar Trbini
Simlasyonlarda kullanlan rzgar trbini gerekte olmayan
kurgusal bir trbindir. Trbinin zellikleri aadaki Tablo 1de
verilmitir.
SONULAR ve BULGULAR
Trblansl Rzgar
Rzgarn trblansl olmas ve kontrol nitesinin devrede olduu
durumda trbinin verdii cevaplar analiz edilmitir. Ortalama rzgar
hznn 14 m/s olduu durumda rzgar hz ve rotordan elde edilen
g ekil 2 ve ekil 3te gsterilmitir. Trblanstan dolay rzgar
hznn deiken olmas rotordan elde edilen gcn de salnm
yapmasna yol amaktadr. Kanat asnn deiimi ve kanadn yer
deitirme deeri ekil 4 ve ekil 5te verilmitir.
Tablo 1. NREL 5 MW Rzgar Trbini
Karakteristikleri[6]
Anma Gc 5 MW
Kanat Says 3
Devreye Giri 5 m/s
Devreden k 25 m/s
Rotor ap 123 m
Kule ykseklii 88 m
ekil 1. Trbin gvdelerinin yerletirildii koordinat sistemi.
ekil 2. Trblansl rzgar durumunda rzgar hznn zamana gre
deiimi.
Aniden Gelen Kuvvetli Rzgar
Rzgar 14 m/s ortalama hzla eserken aniden kuvvetli bir rzgar
gelmesi durumunda trbinin verdii cevaplar analiz edilmitir.
Rzgar hz ve rotordan elde edilen g ekil 6 ve ekil 7de
gsterilmitir. Kanatlar zerine gelen yk ve kanatlarn yer
deitirme deerleri ekil 8 ve ekil 9da gsterilmitir. Gelen
kuvvetli rzgarn etkisi ile kanat zerinde rzgar ynnde oluan
yk ve yer deitirme deerleri iki katna kadar kmtr.
ekil 3. Trblansl rzgar durumunda rotordan elde edilecek gcn
zamana gre deiimi.
ekil 4. Trblansl rzgar durumunda kanat asnn zamana gre
deiimi.
ekil 5. Trblansl rzgar durumunda kanadn rzgar ynndeki yer
deitirme deerinin zamana gre deiimi.
ekil 6. Aniden gelen kuvvetli bir rzgar durumunda rzgar hznn
zamana gre deiimi.
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
225
SONU
Rzgar trbinlerinin retilmesi ve sertikalandrlmas srasnda
belirli standart testlerin ve simlasyonlarn yaplmas gerekmektedir.
Aeroelastik rzgar trbini kodlar yardmyla trbin bileenleri
zerindeki aerodinamik, statik ve dier yklerin etkisi belirlenebilir.
Bu almada NREL 5 MW rzgar trbininin trblansl rzgar
olmas ve trbin zerine aniden kuvvetli bir rzgar gelmesi
durumlar iin iki ayr koulda simlasyon gerekletirilmitir.
Trbin ve bileenlerinin bu koullara verdikleri dinamik cevaplar
incelenmitir.
Trbin bileenlerine gelen ykler trbin dayanmn ve mrn
etkilemektedir. alma mrleri ortalama 20 yl olan trbinlerde
iletme srasnda oluabilecek deiik koullarn neden olabilecei
etkilerin nceden hesaplanarak olas kt sonular engellemek
tasarm srecinde mmkndr.
KAYNAKLAR
[1] Ahlstrm A., Aeroelastic Simulation of Wind Turbine
Dynamics, Ph.D. thesis, Stockholm, April 2005
[2] Larsen T. J., How to HAWC2, users manual, Ris-R-
1597(ver 3-9)(EN), Ris National Laboratory, Roskilde,
Denmark, December 2010
[3] Mann J., Models in Micrometeorology, Ris-R-727 (EN),
Ris National Laboratory, Roskilde, Denmark, 1994.
[4] Hansen O. L. M., Aerodynamics of Wind Turbines, 2
nd

Edition, Earthscan, London, 2008
[5] IEC 61400-1 Ed. 3, Wind Turbines - Part 1: Design
Requirements, 2005
[6] Jonkman, J, Buttereld, S., Musial, W., and Scott, G.,
Denition of a 5-MW Reference Wind Turbine for Offshore
System Development, NREL/TP-500-38060, Golden, CO:
National Renewable Energy Laboratory, February 2009
SUMMARY
The lifetime of a wind turbine is approximately 20 years. Static and
dynamic loads have serious impacts on wind turbines when they
are operating. In the design of wind turbines it is a requirement
to assess loads on wind turbine components. The produced wind
turbine has to fulll certain standards like IEC 61400-3 Design
Requirements. Aeroelastic codes can simulate dynamic and static
loads on a wind turbine. HAWC2 code is a tool that any desired
scenario can be applied in the operation of a wind turbine. In this
study dynamic responses of a 5 MW wind turbine were simulated
for two scenarios. In the rst scenario a turbulent wind with a
mean speed of 14 m/s was sent to the turbine and in the second
scenario a gust was sent to a turbine for 10 seconds. Power curve,
loads on the blades and the deection values of the blades were
calculated.
ekil 7. Aniden gelen kuvvetli bir rzgar durumunda rotordan elde
edilen gcn zamana gre deiimi.
ekil 8. Aniden gelen kuvvetli bir rzgar durumunda kanada rzgar
ynnde gelen ykn zamana gre deiimi.
ekil 9. Aniden gelen kuvvetli bir rzgar durumunda kanadn rzgar
ynndeki yer deitirme deerinin zamana gre deiimi.
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
226
CATALYTIC OXIDATION FOR ELIMINATION OF HAZARDOUS OFF GASES EMISSIONS
Torben HANSEN
Sales and Marketing Manager, HALDOR TOPSOE
Soner TETK
Turkey Sales Agent, HALDOR TOPSOE
ABSTRACT

Catalytic Oxidation of Organic Contaminants in Industrial Off-
Gases
Ever since industrial activities started causing environmental
problems,efforts have been directed to limiting the emissions of
solvents and other volatile organic compounds (VOCs) to the
environment. Catalytic oxidation processes such as CATOX and
REGENOX offer a convenient resource to reduction of VOC emissions
while saving energy and minimising carbondioxide (CO2) emissions.
Haldor Topse manufactures a wide range of catalysts for removal
of VOCs by oxidation and has over the years gained comprehensive
experience within selection of optimum catalyst type and operating
conditions for removal of any VOC in a wide range of applications.
Traditionally, oxidation of VOCs has been carried out as a thermal
combustion taking place at very high temperatures, typically 800-
900C. However, by means of Haldor Topse catalysts the required
temperature can be lowered to 200-400C. Needless to say, this
reduction in temperature has great inuence on economics and
secondary emissions,in that:
fuel consumption is much lower (or even nil)
carbon dioxide (CO
2
) emissions are minimised
normal carbon steel can be used as construction material
production of secondary pollutants such as nitrogen oxides
(NO
x
)
and carbon monoxide (CO) is negligible
start-up time and exibility are improved
The rst Haldor Topse catalytic oxidation unit was installed in
1978. Since then, more than 350 units have been commissioned
within a variety of industries all over the world.
INTRODUCTION
Typical Applications
Catalytic oxidation has proven its versatility in a long range of
different applications:
Drying furnaces for offset printing, varnishing and painting
Acrylonitrile, phthalic and maleic anhydride, terephthalic acid,
olene manufacturing plants
Polymer curing and baking processes
Industries producing H2S, NH3, HCN and CO containing waste
gases
Various other chemical and pharmaceutical industries
There are more than one million different organic compounds and
all VOCs have different properties and require particular attention.
Based on a huge base of process data for catalytic oxidation of
individual VOCs across different catalysts as exemplied in Figure
1 and combined with many years of industrial experience, Haldor
Topse can help nd the best solution based on information such
as exhaust air ow, temperature, content of pollutants, energy
costs, etc.
Even chlorinated compounds as well as sulphur and nitrogen
containing compounds can be handled using Haldor Topse catalysts.
When such compounds are burned catalytically, however, it may be
necessary to remove the SO
2
, HCl and Cl
2
formed by scrubbing.
The Catalysts
Haldor Topse supplies several catalyst types depending on the
properties and composition of the off-gas to be cleaned. The
catalysts are based on metal oxides and precious metals, either
alone or in combination.
LESSONS LEARNED AT HALDOR TOPSOE
All of Haldor Topses oxidation catalysts are based on proprietary
formulations where the active metals are carefully dispersed
in order to maximise catalyst activity. By optimising the use of
expensive metals Haldor Topse is able to offer cost effective
catalyst solutions for a wide range of industrial applications.
The catalysts may be supplied as either pellets or rings. Rings are
for instance preferred where pressure drop and dust tolerance
are of great importance whereas pellets are preferred at low
temperatures where catalyst mass is important.
Figure 1. The Topse CATOX process uses an indirect heat
exchanger, tubular or plate type. CATOX is the most widely used type
of catalytic combustion units and is suitable for air with medium or
high (typically 2-10 g/Nm) concentrations of VOCs.
The Process
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
227
REFERENCES
Figure 2. The Topse REGENOX process uses direct, regenerative
heat exchange in two or more beds of heat absorbing material and
catalyst.The air ow direction changes several times per hour in order
to maintain the temperature level in the central zone where the catalyst
is located. REGENOX is well suited for air streams with low or medium
(typically 0.3-4 g/Nm) concentrations of VOCs and is able to operate
without support heating at concentrations as low as 0.7 g/Nm.
Cleaning of off-gas from MA plant.
1,900 Nm/h CATOXunit at Hydrogas,Thailand.
Purication: Off-gas from metal lacquering.
85,200 Nm/h CATOX unit, Lonza S.p.A., Scanzorosciate, Italy.
Compact CATOX units at Crown Cork, Crown Cork facilities in
Rotterdam and Antwerp.
Purication of crude CO
2
gases.
7,000 Nm/h CATOX Unit at Climax Molybdenum B.V.
Purication of gas
containing ammonia.
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
228
PRODUCTION OF INNOVATIVE ENERGY SAVING MATERIAL FROM
POOR QUALITY WOOL FIBERS
Arzu KURU
Suleyman Demirel University,
Textile Engineering Department
Prof. Dr. ennur Alay AKSOY
Suleyman Demirel University,
Textile Engineering Department
Prof. Dr. Cemil ALKAN
Gaziosmanpaa University,
Department of Chemistry
ABSTRACT
In this study, brous insulation materials with thermal energy
storage property are produced to use in builds. For this reason,
poor quality Karakul wool was used as ber. Karakul bers are
produced from Karakul sheep living in Turkmenistan. These bers
can not be used to produce fabric and clothing because of their
poor quality. The potential usage of the Karakul ber has been
investigated from time to time.
In this study, its usage as an insulation material is investigated
to save energy in builds. Heat storage and thermoregulation
properties were gained incorporating phase change materials to
the wool ber by means of some chemical reactions. Phase change
materials are materials that can store or release the heat from the
environment during phase change processes. These materials
have been widely used in heating or air conditioning systems.
Poly(ethylene glycol), the most widely used polymer for thermal
energy storage by phase changing was used because of its hydroxyl
functionality at the chain ends. Different amount of PEG was
applied to the brous material to monitor variation of phase change
temperatures and enthalpies according to the amount of reacted
PEG. Thermal conductivity, heat storage and thermoregulation
properties of samples treated with PEG polymer and untreated
references were measured. Heat conductivity of PEG applied wool
was determined as 0,06 W/mC. According to DSC investigation,
PEG applied wool material stored 18-20 j/g between 19 and 22 C
as it released 13 and 15 J/g at around 13 C. Thermo-regulating
property of the materials was measured by using thermal camera.
The temperature change against time on the surface of the
reference and samples placed in insulated boxes was measured
by thermal camera. Measurements were carried out at two different
temperatures above and below phase transition. The samples were
prepared pursuant to heat storing and releasing temperature of the
materials and the temperature difference between the samples and
reference was determined during measurement. According to the
results, temperature of the samples treated with PEG are about 2,5-
3 C different from the temperature of the reference at the end of
20-minute measurement period.
Key Words: PEG, PCMs, Thermo-Regulating, Heat Insulation
1. INTRODUCTION
Thermal energy storage is to store energy for using later. One
of the thermal energy storage methods is latent heat storage.
Thermal energy storage in the form of latent heat has received
great attention because of high energy storing capacity[1]. Latent
heat is stored by phase change materials. Phase change materials
absorb or release the latent heat when they change from solid to
liquid and vice versa. Latent heat storage can be used to keep
the temperature constant at certain environment. Phase-change
thermal energy storage systems offer other advantages, such as a
small temperature difference between storage and retrieval cycles,
small unit sizes and low weight per unit storage capacity[1]. Latent
heat storage can be achieved through solidsolid, solidliquid,
solidgas and liquidgas phase change. However, solidsolid
and solidliquid phase change are generally used for latent heat
storage. Phase change materials are classied two groups as
organic and inorganic. Among the organic PCMs such as linear
long chain hydrocarbons (parafn), polyethylene glycol (PEG),
fatty acids, parafn and PEG are generally used.
PCMs are applied to the textiles to improve thermal clothing comfort
and to produce thermo-regulating textiles. In this study, PEG 1000
is used to produce wool bers with heat-storing property because of
its enough latent heat capacity and a proper melting temperature.
Therefore, both of production of high value-added energy saving
materials from a cheap raw material and creation of alternative using
led for this wool ber is aimed. Poly (ethylene glycol) polymers are
solid-liquid PCMs. However, they can be applied to the textiles to make
solid-solid phase change[5]. Literature survey indicates that PEG
polymers with different molecular weight are applied to bers or fabrics
by using different methods. Vigo and his colleagues manufactured
phase-change bers by lling PEG into hollow bers[6-7]. The same
researchers also PEG grafted on the main chain of cellulose or cross-
linked it on the surface of the fabrics made from chemical bers[7-9].
The insulation effect achieved by the PCM is depending on
temperature and time; it takes place only during the phase change
and terminates when the phase change in all of the PCMs would
complete. Since, this type of thermal insulation is temporary;
therefore, it can be referred to as dynamic thermal insulation[1].
2. MATERIAL AND METHOD
2.1. Material
PEG polymer with Mw of 1000 (Alfa Aesar) was used as PCMs. To
graft PEG on to the ber, Arkox ELF (Clariant) as cross-linker was
used. Arkox ELF is a cross-linking agent with ultra-low amounts of
formaldehyde. Karakul wool was used to produce brous insulation
material.
2.2. Methods
In the PEG application process to the bers, PEG was dissolved
in distilled water at the concentrations of 100 g/L and 200 g/L.
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
229
Arkox EFL and MgCl
2
were added as cross-linker and catalyst,
respectively. Fibers were impregnated with an aqueous solution
composed of PEG, cross-linker and catalyst during 1 hour and then
dried at 120 C.
PEG incorporated bers was analyzed to determine phase change
temperatures and enthalpies by DSC (Differential Scanning
Calorimeter). Steady state thermal conductivity measurements of
the wool bers treated with PEG and untreated were carried by P.A.
Hilton Heat Conductivity instrument (SDU, Mechanical Engineering
Department). Thermo-regulating properties of PEG incorporated
ber was determined by using Thermal Camera (Flir System)
supplied from Forest Industrial Engineering Department in SDU.
Thermal camera measurements of the bers were carried out at
38 C and 6 C that were above and below phase transition. Fibers
placed in insulated boxes during measurement. The temperature
change against time on the surface of the reference (untreated wool
bers) and samples (wool bers treated with PEG 1000) placed in
insulated boxes was measured by thermal camera. The samples
were prepared pursuant to heat storing and releasing temperature
of the materials and the temperature difference between the
samples and reference was determined during measurement.
3. RESULTS AND DISCUSSION
According to steady state thermal conductivity test results, heat
conductivity of PEG applied wool were measured as 0,06 W/mC
that was the same as that of untreated. Therefore it was concluded
that PEG on to ber did not change the thermal conductivity of the
bers.
DSC curves of PEG 1000 and PEG incorporated wool bers were
shown in Figure 1-3, respectively. DSC curve indicated that PEG
1000 stored 161.0218 J/g at 30.90 C while it released -153.7586
J/g energy at 34.05C. DSC curves in Figure 2 and Figure
3 indicated that energy storage capacity of wool bers varied
according to PEG amount applied. Melting enthalpies of the bers
having different amount of PEG were 18.4504 J/g at 19.54 C
and 20.8608 J/g at 22.64 C, respectively. These bers released
-15.5992 J/g heat at 13.35C and 13.5331 J/g at 13.70 C.
Thermal camera measurement results that carried out at 38 C were
given in Figure 4 and Figure 5. The temperature change against
time on the surface of the reference (untreated wool bers) and
samples (wool bers treated with PEG 1000) were shown in these
gures. Results indicated that temperature of the samples treated
with PEG were about 2,5-3 C lower than that of the reference
at the end of 20-minute measurement period. This temperature
difference was due to latent heat release property of PEG on the
bers and dependent on concentration of PEG.
Figure 1. DSC curve of PEG 1000.
Figure 2. DSC curve of wool bers applied PEG 1000 at 100 g/L
concentration.
Figure 4. Temperature change curves against time on the surface of
the reference untreated and samples applied PEG 1000 at 100 g/L
concentration.
Figure 5. Temperature change curves against time on the surface of
the reference untreated and samples applied PEG 1000 at 200 g/L
concentration.
Figure 3. DSC curve of wool bers applied PEG 1000 at 200 g/L
concentration.
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
230
Temperature measurement results performed at 6C were given in
Figure 6 and Figure 7. Results indicated that temperature of the
samples treated with PEG were almost 1-1,5 C higher than that
of untreated reference at the end of 9-minute measurement period.
This temperature difference was due to heat storage property of
PEG on the bers. After that temperatures were equalized to each
other.
[4] Salan F., Devaux E., Bourbigot S., Rumeau P.,
Thermoregulating Response of Cotton Fabric Containing
Microencapsulated Phase Change Materials, Thermochim.
Acta V. 506, pp. 8293, 2010.
[5] Ji H., Hao Y., Yanma C., Meifang Z., Study on Phase-
Change Characteristics of PET-PEG Copolymers Journal of
Macromolecular Science, Part B: Physics, V.45, pp. 615-621,
2006.
[6] Vigo T.L., Frost C.M., Temperature Adaptable Textile Fibers
and Method of Preparing Same USP 4871615, 1989.
[7] Vigo T.L., Frost C.M. Temperature Adaptable Hollow Fibers
Containing Polyethylene Glycols Journal of Industrial Textiles,
V. 12(4), pp. 243-254, 1983.
[8] Vigo T.L., Frost C.M. Temperature-Adaptable Fabrics Textile
Research Journal, V. 55(12), pp. 737-743, 1985.
[9] Bruno J. S., Vigo T. L. Thermally Active Fabrics Containing
Polyethylene Glycols Journal of industrial textiles, V.16(4),
pp. 264-274, 1987.
Figure 6. Temperature change curves against time on the surface of
the reference untreated and samples applied PEG 1000 at 100 g/L
concentration.
Figure 7. Temperature change curves against time on the surface of
the reference untreated and samples applied PEG 1000 at 200 g/L
concentration.
4. CONCLUSION
It was concluded from the preliminary results, this wool bers
have very high heat storage capacity that can be used for thermo-
regulating insulation materials.
ACKNOWLEDGEMENT
We appreciate Dr. Ramazan Selver (SDU, Mechanical Engineering
Department) and Dr. Ergn Gntekin (SDU, Forest Industrial
Engineering Department) for their helps in our thermal conductivity
and thermal camera measurements.
REFERENCES
[1] Mondal S., Phase Change Materials for Smart Textiles An
overview. Applied Thermal Engineering, V.28, pp. 1536
1550, 2008.
[2] Tao X., Smart Fibres, Fabrics and Clothing Woodhead
Publishing Limited, The Textile Institute, Cambridge, England,
2008.
[3] Mattila H.R., Intelligent Textiles and Clothing Woodhead
Publishing Limited, The Textile Institute, Cambridge, England,
2006.
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
231
KLM DEKLYLE MCADELE VE TRKYE
Alper SAKTA
Maden Tetkik ve Arama Genel
Mdrl, Jeoloji Ettleri Dairesi
kr AFAK
Maden Tetkik ve Arama Genel
Mdrl, Fizibilite Ettleri Dairesi
Sadi CVELEKOLU
Maden Tetkik ve Arama Genel
Mdrl, Fizibilite Ettleri Dairesi
Trkiye, Hkmetler Aras Mzakere Komitesinin Mays 1992 tarihli
New York toplantsndaki grmeler sonucunda, hem Ekonomik
birlii ve Kalknma rgt (OECD) yesi lkeler ve ekonomisi
gei srecindeki lkelerle birlikte Ek I listesine, hem de yine OECD
lkeleriyle birlikte Ek II listesine alnmtr (Trke, 1995). Trkiye,
Birlemi Milletler klim Deiiklii ereve Szlemesi (BMDS)nin
eklerinde gelimi lkeler arasnda deerlendirildii iin ve bu
koullar altnda zellikle enerji ile ilikili karbondioksit (CO
2
) ve teki
sera gaz salnmlarn 2000 ylna kadar 1990 dzeyine indirmek
ve gelimekte olan lkelere mali ve teknolojik yardmda bulunmak
gibi ykmllkleri yerine getiremeyecei gerekesiyle, BMDSyi
Rio de Janeiroda imzalamam ve sonrasnda da taraf olmamtr.
Trkiye yine de BMDS srecini izlemi ve toplantlarda zellikle
enerji ile ilikili CO
2
ve teki sera gaz salnmlarn 2000 ylna
kadar 1990 dzeyinde tutmasnn olanaksz olduunu syleyerek,
szlemenin her iki ekinden de karlmas kouluyla BMDSye
taraf olma talebini yinelemitir (Trke, 1995).
Aralk 1997de Kyoto kentinde yaplan DS 3. Taraar
Konferansnda, Turkey and Greenhouse Gas Emissions (Trkiye ve
Sera Gaz Salnmlar) balkl tutum kad (FCCC/CP/1997/MISC.3)
resmi belge olarak yaymlanmtr (evre Bakanl, 1998). evre
Bakanlnn egdmnde, ilgili kurum ve kurulularn katlmyla
hazrlanan Turkey National Report on Climate Change (Trkiye klim
Deiiklii Ulusal Raporu), (Kasm 1998de Buenos Airesde yaplan
4. Taraar Konferansnda, kaytlara geirilerek datlmtr. Trkiye,
Kasm 2000de yaplan 6. Taraar Konferansnn 1. Blmne gre
farkl bir yaklamla katlmtr. Yeni yaklam, Ek IIden kmak
ve ekonomisi gei srecindeki lkelere (ekil 1) salananlara
benzer kolaylklarn Trkiyeye de salanmas durumunda klim
Deiiklii ereve Szlemesine (DS) Ek I lkesi olarak taraf
olmak kapsamnda olmutur. Bu yaklama uygun olarak, Lahey
Konferansnda, Trkiyenin sanayilemenin ilk aamasnda olduu
hatrlatlarak ve DSde belirtilen ortak fakat farkllatrlm
sorumluluk ilkesi dorultusunda, ekonomisi gei srecindeki
lkelere salanan ayrcalklar gibi uygun koullardan yararlanmas
kouluyla, isminin Ek IIden silinerek Ek Ide kalmas ynnde resmi
bir deiiklik nergesi verilmitir. Lahey Konferansnda alnan karar
gereince, Trkiyenin Ek IIden karak DSye bir Ek I lkesi
olarak taraf olma istei, Fasn Marake kentinde yaplan 7. Taraar
Konferansnda grlerek oybirliiyle kabul edilmi ve 26/CP7
numaral kararla yasalamtr (Trke, 2001).
1. TRKYE VE KYOTO PROTOKOL
2001 ylnda Marakete gerekletirilen 7. Taraar Konferansnda
alnan 26 numaral karar uyarnca Trkiyenin ad BMDS Ek-II
Listesinden kartlm ve Taraar Trkiyenin zgn koullarn
tanmaya davet edilmitir. Bylelikle Trkiye 24 Mays 2004
tarihinde, Szlemenin Ek-I Listesindeki dier lkelerden farkl
konumdaki bir Ek-I lkesi olarak Szlemeye katlmtr.
Kyoto Protokol 1997 ylnda kabul edildii srada Trkiye henz
Szlemeye taraf olmad iin Kyoto Protokol kapsamnda
Trkiyeye zg herhangi bir saysallatrlm salm snrlamas
veya azaltlmas belirlenmemitir. Bu erevede Trkiye Kyoto
Protokolne henz taraf deildi.
zetle;
Trkiye, 2001 ylnda kabul edilen 26/CP/7 numaral karar
uyarnca Szleme Ek-1de, dier lkelerden farkl bir konumda
yer almaya hak kazanm ve 2004 ylnda da Szlemeye
katlmtr.
Trkiye, ABD ve Avustralya gibi Kyoto Protokoln
reddetmemitir. Sadece, dier tm lkeler gibi, BMDS
kapsamnda yrtmekte olduu almalarn bir sonraki aamas
olarak deerlendirmeye devam etmektedir.
Son olarak uzun sredir deerlendirmesine devam edilen Kyoto
Protokol, TBMM tarafndan 5 ubat 2009 tarihinde onaylanarak
yrrle girmitir.
2. KYOTO PROTOKOL IIINDA
TRKYENN AB UYUM SREC

Trkiyenin, zellikle Avrupa Birliine tam yelik srecinde
nemli bir n koul saylabilecek Kyoto Protokolne taraf olmas
bekleniyordu. 3 Ekim 2005 tarihinde mzakere aamasna
geen Trkiyenin Avrupa Birliine katlma sreci de Kyoto
Protokol konusundaki strateji belirlenirken ele alnacak en nemli
parametrelerden birini oluturuyordu. Bu srete, aadaki veriler
dikkatle deerlendirilmelidir.

ekil 1. BMDS taraarnn ematik gsterimi
(http://www.iklimlerdegisiyor.info).
POSTER BLDRLER
POSTER PROCEEDINGS
232
Avrupa Birlii(AB), yelik srecindeki tm lkelere, ABnin
taraf olduu uluslararas szlemelere katlma koulunu
ortaya koymaktadr. Ancak lkelerin bu srece nasl
katlacaklarna ilikin ulusal politikalarna dorudan mdahalede
bulunmamaktadr. 2004 ylnda ye olan 10 yeni lke ierisinde
Polonya ve Macaristan (-%6), GKRY ve Malta (hedeeri yok),
dierleri (-%8) olmak zere 3 farkl lke grubu yer almaktadr.
Ayrca yelik srecinde olan Hrvatistan da daha farkl bir hedef
(-%5) belirlemitir.
Avrupa Birlii, kendi birlik politikasn belirlerken de ulusal
ncelikleri gz nnde bulundurmu ve Uyum Fonu kapsamndaki
4 lkeye (spanya, Portekiz, Yunanistan ve rlanda) zel bir
uygulama getirerek AB Balonu ierisinde salnm artrma hakk
tanmtr.
2012 sonras ykmllk dnemi iin AB ykmll en az
25 yeyi kapsayacak ekilde belirlenecektir. 2012 sonras
AB Balonu iinde mevcut lkeler ile yelik srecindeki dier
lkelerin ne tr bir yk paylam ierisinde olacaklar henz belli
deildir.
Trkiyenin olas AB yeliinin en erken 2013 ylndan son-
ras iin geerli olmas, Trkiyenin 2008-2012 ve 2012
sonras dnemler iin farkl stratejiler izlemesine olanak
salamaktadr.
2012 sonrasnda alnacak ykmllklerle ilgili olarak sre, kapsama
girecek lkelerin says ve lkelerin ulusal ykmllklerine dair
sorularn yantlar halen belirsizdir. Hem uluslararas hem de
AB iinde grmelerin devam etmesi nedeniyle, srece (2012
sonras grmelere) katlmamz halinde en uygun pozisyonun
elde edilmesi mmkn olabilir.
3. GENEL DURUM
BMDS Sekretaryasnn her yl dzenli olarak yaynlad
deerlendirmeler kapsamnda, ilk defa 2006 ylnda Trkiyenin
verileri dier lkelerle karlatrmal olarak ele alnmtr (EEA,
2007). Bu kapsamda, Trkiyenin 1990-2006 yllar arasnda
Ek-I lkeleri arasnda en yksek sera gaz salnm art oranna
sahip lke olarak ortaya kmas, ulusal ve uluslararas kamuoyu
tarafndan dikkatle izlenmitir.
Sera etkisi yaratan gaz salnm art oranlaryla ilgili Birlemi
Milletler raporlarna gre, Trkiye 1990-2004 yllar arasnda
40 lke arasnda % 72.6 artla birinci srada yer ald. Sera gaz
envanteri szlemesini imzalamasndan 14 yl sonra, 2006 ylnda,
Birlemi Milletlere sunabilen Trkiyenin bu bilgiler kapsamnda
1990-2004 yllar arasnda sera gazlarn 170 milyon tondan 357
milyon tona kard grlmektedir, yani % 110 orannda artla
rekor krmtr. Bu rakamlarla Trkiyenin pay da % 1,3e kmakta
ve Avustralyaya yaklamaktadr. Bu nedenle Trkiyenin bu orann
byklne ramen protokole imza atmam olmas o gnlerde
eletirilmiti.
Bu adan bakldnda, rnein 1990-2002 yllar iin Ek-I d
lkeler arasnda bir deerlendirme yapldnda, Trkiyenin gerek
toplam art gerek art oran asndan daha alt sralarda yer ald
gerei de ortaya konulmaldr. zellikle, Kyoto Protokolnn
2012 sonras dneminde lkeler iin ykmllkler belirlenirken,
kii bana den sera gaz salnm, toplam sera gaz salnm,
gemiten gnmze gerekleen toplam sera gaz salnm,
sektrel karbon younluu gibi pek ok gstergenin dikkate
alnmas gerekmektedir (ekil 2).
Trkiyenin sera gaz salnm 170,1 milyon ton CO
2
edeeri
olduu 1990 deerinden % 95,1 orannda artarak 2006 ylnda
331,8 milyon ton CO
2
edeerine kmtr. 2002-2006 arasnda
ortalama CO
2
salnm deeri 299,5 Mt CO
2
edeeridir ve 1990
ylna gre % 76,1 orannda artmtr. Bu art eilimine gre sera
gazlar salnmnn 2010 ylnda 336,1 Mt CO
2
edeeri ve 2020
ylnda da 538,2 Mt CO
2
olaca ngrlmektedir. Kii bana
den sera gaz salnm ise 791,4 g CO
2
edeeri/euro ve sera
gaz salnm da 4,6 t CO
2
edeeri ve 1990-2006 arasnda kii
bana 1,5 t CO
2
edeeridir (EEA, 2007).
Genel anlamda, pek ok gstergenin toplam deerinde art 1)
eilimi vardr.
Sektrel olarak ele alndnda, 2) tarm sektr hem toplam
salnm miktar hem de deiim oran asndan azalma
gzlenen tek sektrdr. En yksek art oran atk sektrnde
gzlemlenmektedir.
Ulatrma dnda enerji temini ve kullanmnn dahil olduu 3)
enerji sektrnde en yksek toplam salnm art elde edilmitir.
Ancak sanayi sektrndeki art orannn enerji sektrnden
daha yksek olmas dikkat ekicidir.
KAYNAKLAR

[1] evre Bakanl, 1998. Turkey National Report on Climate
Change, Ankara.
[2] EEA, 2007. Turkey - Greenhouse gas prole Summary
1990 2020.
<http://www.eea.europa.eu/themes/climate/ghg-country-
profiles/tp-report...profiles/turkey-greenhouse-gas-profile-
summary-1990-2020.pdf> (10.1.2009)
[3] Trke, M. 1995. klim Deiiklii ereve Szlemesi ve
Trkiye. evre ve Mhendis, TMMOB evre Mhendisleri
Odas, 9: 16-20, Ankara.
[4] Trke, M. 2001. Kresel iklimin korunmas, klim Deiiklii
ereve Szlemesi ve Trkiye. Tesisat Mhendislii,
TMMOB Makina Mhendisleri Odas, 61 Nolu Yayn, 14-29,
stanbul.
[5] Trkiyede klim Deiiklii Politikalarnn Tantlmas Projesi
web sayfas:
<http://www.iklimlerdegisiyor.info> (31.1.2009)
ekil 2. Trkiyede sera gaz salnmlarnn sektrel eilimleri (EEA,
2007)
DA$, 85.000 iIkgretim grencisine
venIi DcgaIgaz KuIIanm"
egitimi verdi.
0D/S, oq:ein 0u~:::o~ 0uve:i Doq~q~. u~::n: Eqiini p:oesiye
ii y:o~ Eo8 s:::~i 8EOOO oq:e:cini.i ve:oiqi eqiine:e Liqie:oi:oi,
E~TCLJG^W?PLJ?PL^RCKCJGLG^?RR

You might also like