You are on page 1of 78

-TÜRKÇE-

TÜRKÇE | Noktalama İşaretleri

1.N0KTA(.) fîilgi Notu /

I- Cümlenin sonuna konur: Arka arkaya sıralanan virgülle veya çizgiyle ayrılan sıra
sayılarından sonra, sadece sonuncu rakama nokta
Geliyorum.
konur. Örn9k: 1,5 veya 8. sorular, XV-XVI. yüzyıllarda
Türk'üm.
Dil olmasaydı, uygarlık olmazdı.
hter dil bir kültür hazinesidir. VII- Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yıl bildiren
sayıların arasına konur:
II- Konuşma ve yazı dilinde geçen birtakım adların
12.5.1973
kısaltmasında kullanılır:
Prof. (Profesör), Dr. (Doktor), vb. (ve benzerleri), cad. VIII- Saat ve dakika sayılarını birbirinden ayırmak için
(cadde) kullanılır:
Benimle 12.30'da buluşacak.
III- Kurum ve kuruluş adlarının ilk harfleriyle yapılan
kısaltmalarda nokta kullanılmaması yaygın Uçak 17.45'te kalktı.
kullanımdır:
"es 2. VİRGÜL (,)
PTT (Posta Telefon Telgraf) cr
LLl
AT (Avrupa Topluluğu) o I- Eş görevli sözcüklerin arasında kullanılır:
C/î
TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi) tn 'Türk, öğün, çalış, güv9n."(yüklem)
D.
B (batı) D (doğu) GB (gün^y batı), Geniş omuzlu, orta boylu, kaba bıyıklı, esmer bir
TRT (Türkiye Radyo Televizyon Kurumu) adamdır. (sıfat)
TÖMER (Türkçe Öğretim Merkezi) o
LÜ II- Cümlede özel olarak vurgulanması gereken
>
Hilgi Notv / kelimelerden sonra kullanılır:

| Büyük harflerle yapılan kısaltmalarda g^nel kural Çalış, çalış, çalış üniversiteyi kazanman gerekiyor.
nokta | kullanılmamasıdır. III- Cümlede arasöz ve aracümlelerin başında ve
sonunda kullanılır:
IV- Askeri sözlerin kısaltmalarında nokta kullanılır:
Siz, kim ne derse desin, bu işi bitirmeye bakın.
K.K.K. (Kara Kuvvetleri Komutanlığı) (aracümle)
V- Elementlerin ve ölçü birimlerinin kısaltmasında KPSS'yi, bu çok önemli sınavı, kazanmalıyım.
nokta kullanılmaz: (arasöz)
Ca (Kalsiyum) mm IV- Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:
(milimetre) m
Hey, yarın erken gel!
(metre) g (gram)
V- Resmi yazılarda ve mektuplarda hitap eklerinden
VI- Sıra bildirmek için sayılardan sonra nokta konur.
sonra konur:
"-ncı, -nci" anlamı verir:
Sevgili Eşim,
2. elma (ikinci) III. Selim
(üçüncü) XII. Yüzyıl VI- Kabul ve ret sözcükleri olan kelimelerden sonra
(onikinci) kullanılır:
Hayır, ben gelmedim.
Yok, gitmem.
Evet, ben seni seviyorum.
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

VII- Adlaşmış sıfatları, sıfatlardan ayırmak için IV- Sıralı cümleler arasında, ancak, fakat, çünkü vb.
kullanılır: cümle başı bağlayıcılarından önce yazar, araya nokta,
Genç, çocuğun elindeki paraları aldı. virgül, noktalı virgül koymakta serbesttir. Bu husus,
(Adlaşmış sıfat) yazarın üslûptaki tercihiyle ilgilidir.

VIII- Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur: V- Noktalı virgülden sonraki sözcük, özel ad değilse,
Çalıştım, sabrettim, kazandım. büyük harfle başlamaz; özel adsa büyük harfle başlar.
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.
Herkes birbirini tanıyordu, kims9 yabancıiık çekmedi.
Buldum, bilemedim; bildim, bulamadım.
lîilgiNotu ]
|İkilemelerin arasına virgül ya da başka bir noktalama! 4. İKİ NOKTA (:)
jişareti asla konulmaz. Açıklanacak konulardan, sözlerden sonra, tanımı
| serin serin, abur cubur, aşağı yukarı
yapılacak sözcükten sonra, başkasından aktarılan yazı ve
sözlerden önce konulur.
IX- Sayıların yazılışında, kesirleri ayırmak için konur:
36,5 (otuz altı tam, onda beş) 0,01 Alfabemizde sekiz sesli harf vardır: a, e, ı, i, o,ö, u, ü Kadın
(sifırtam yüzde bir) yavaşça:
Kızım diye seslendi.
X- Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basım evi vb.
maddelerden sonra konur: 0İİ0İ Notu /
Nihat Sami Banarlı, Türkçenin Sırları, Kubbealtı İki noktadan sonra gelen açıklama bağımsız bir cümİ9
Neşriyat, İstanbul 1996 ile başlıyorsa bu cümlenin ilk kelimesi büyük harfle
başlar; bağımsız bir cümle ile başlamıyorsa cümlenin ilk
XI- Yazarın soyadını önce yazarsak soyadından sonra o
kelimesi küçük harfle başlar.
da virgül kullanmalıyız: ■§
uu
co
Kaplan, Mehmet, Kültürve Dil, Istanbul 1996 I

BilgiNotu f 5.ÜÇNOKTA(...)
Metin içinde "ve", "V9ya", "yahut", "ya da" bağlaçlarından önce I- Bitmemiş cümlelerin sonunda, bazı örnekler sayıldıktan
de sonra da virgül konmaz.
sonra benzer örneklerin getirilebüeceği söylenmek
istendiğinde, söz arasında söylenmek istenmeyen
3. NOKTALIVİRGÜL (;)
sözcüklerin yerinde kullanılır.
I- Sıralı cümleleri bağlamada, eşit söz kümelerini Seni o kadar çok özledim ki...
ayırmada, cümle içinde virgüHerle ayrılmış tür veya
II- Bir takım bölümler, nesneler, örnekler sayıldıktan
takımları ayırmada kullanılır. Kendinden önceki cümleye sonra gibi anlamında kullanılır:
ancak, yalnız, oysa... gibi bağlaçlarla bağlanan
cümlelerde bu bağlaçlardan önce kullanılır. Toplantıda kimler yoktu ki: İşçiler, köylüler, esnaflar,
kasaplar, manavlar...
II- Virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak III- Alıntılarda atlanan yerleri göstermek için genellikle
için konur. üç nokta kullanılır:
Türkiye, ingiltere, Azerbaycan; İstanbul, Londra, Bakü. - Gitme
(Gruplandırma yaparken kullanılır. Ülke adları V9
başkentler)
III- Kendilerinden evvelki cümleyle ilgi kuran ancak, - Beni bırakma
yalnız. fakat. lâkin, çünkü, yoksa, bundan dolayı, IV- Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü
binaenaleyh, sonuç olarak, bununla birlikte, öyleyse açıklanmak istenmeyen kelime ve bölümlerin yerine
vb. cümle başı bağlaçlarından önce konur. konur:
Kılavuzu karga olanın burnu b...tan çıkmaz.
-TÜRKÇE-

6. SORU JŞARETİ (?) IV- Dil bilgisinde fiil kök ve gövdelerini göstermek için
I- Soru bildiren cümle veya sözcüklerin sonunda, sözde kullanılır:
soru cümlelerinin sonunda, bilinmeyen bilgiler yerine al -, dur- , gör -, ver -; başar- , kana-,
kullanılır. okut-, taşla-, yazdır-...
II- Bilinmeyen yer, tarih vb. durumlar için kullanılır: V- Dil bilgisinde eklerin başına konur:
Yunus Emre (12407-1320), ( Doğum yeri: ? ). -den, -lık, -ış, -ak...
III- Bir bilginin şüpheyle karşılandığı veya kesin
VI- Dil bilgisinde heceleri göstermek için kullanılır:
olmadığı durumlarda ayraç içinde soru işareti
kullanılır: a-raş-tır-ma, bi-le-zik, du-ruş-ma, ku-yum-cu-luk, ya-
Ankara'dan Konya'ya 1,5 (?) saatte gitmiş. 1496 zar-lık, prog-ram...

(?) yılında doğan Fuzulî... VII- Eski harfli metinlerin yeni yazıya aktarılmasında
Arapça ve Farsça kurallarına göre yapılmış
BilgiNotu j
tamlamaların, birleşik ve türemiş kelimelerin ögelerini
mı/mi eki -ınca/-ince anlamında zarf işleviyle ayırmak için kullanılır:
kullanıldığı zaman soru işareti konmaz.
dârü'l-fünûn, resm-i geçit, Cemiyet-i Akvâm,
Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru
Hâkimiyet-i Milliye, Servet-i Fünûn, hokka-bâz
işareti en sona konur.
VIII- Kelimeler arasında "-den...-a, ve, ile, ilâ,
arasında" anlamları vermek üzere kullanılır:
7. ÜNLEM İŞARETİ (!)
Türkçe-Fransızca Sözlük, Aydın-İzmir yolu, Ankara-
I- Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan
İstanbul uçak seferleri, Türk-Alman ilişkileri, Ural-
cümlelerin sonuna konur.
Altay dil grubu, 09.30-10.30, Beşiktaş-Fenerbahçe
Ne mutlu Türküm diyene! (Mustafa Kemal Atatürk) karşılaşması, Manas Destanı'nda soy-dil-din üçgeni,
1914-1918 Birinci Dünya Savaşı, 1995-1996 öğretim
II- Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur:
yılı.
Ordular! İlk hedefiniz Akdenizdir, ileri! (Mustafa Kemal
IX- Bazı terim ve kuruluş adlarında kelimeler arasında
Atatürk) 'o konur:
UJ
Ey TCırk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk
Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Fen-Edebiyat
cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa
Fakültesi.
etmektir. (Mustafa Kemal Atatürk)
X- Yabancı özel adlarda ve henüz dilimize mal
III- Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı
olmadığı için özgün imlâlarıyla yazılan yabancı
kazandırmak için ayraç içinde ünlem işareti kullanılır:
kelimelerde kullanılır:
İsteseymiş bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki Joliot-Curie, Levy-Bruhi
vakti yokmuş (!)
XI- Adres yazarken semt ile şehir arasında konur:
Adam, çok akıllı (!) olduğunu söylüyor.
Kurtuluş-ANKARA
8. KISA ÇİZGİ (-) XII-Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır:
I- Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna 50-20=30
konur.

II- Ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için kullanılır: 9. UZUN ÇİZGİ (-)

Örnek olsun diye -örnek istemez ya- söylüyorum. I- Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için
kullanılır. Buna konuşma çizgisi de denir.
III- Dilbilgisinde kökleri ve ekleri ayırmak için konur:
Ona haftada iki mecidiye veriyordu. Ama arasıra
Al-ış, dur-ak, gör-gü-süz-lük. amcasının:
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

— Ahmet, oğlum! Bunu sad9C9 S9n becerebtlirsin, 12. KESME İŞARETİ (')
dediğini işitiyordu. I- Özel adlara getirilen iyelik ve hâl eklerini ayırmak için
II- Oyunlarda uzun çizgi konuşanın adından sonra konur.
konulabilir: II- Ancak aşağıda belirtilen özel adlardan sonra kgsme
Örnek: işareti kullanılmaz.

Serdar — Giderim elbet. III- Kurum ve kuruluş adları: Türkiye Büyük Millet
Meclisi, Türk Dil Kurumu
Ayşe nine — Aferim torunum. Sen şimdi uyu.

10. EĞJKÇİZGİ(/)
I- Şiirlerden yapılan alıntılarda, mısraların yan yana
yazılması gerek^n durumlarda mısraları belirlemek için
kullanılır.
S Yabancı özel adlar dışındaki özel adlara getirilen
yapım ekleri ve çokluk eki k9smeyİ9 ayrılmaz:
Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük,
Türkçe.
IV- Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için
konur.

II- Adres yazarken apartman numarası ile daire Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen
numarası arasına konur: eklerde kelimenin okunuşu; büyük harflerle yapılan
kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın son
A!taySokağı,No:21/6 harfinin okunuşu esas alınır: kg'dan, cm'yi,
III- Adres yazarken semt ile şehir arasına konur: mm'den; BDT'ye, THY'ye, TRT'den. Ancak
kısaltması büyük harflerle yapıldığı halde bir kelime
Altay sokağı, No: 21/6 Kurtuluş/ANKARA gibi okunan kısaltmalara getirilen eklerde bu
IV- Dil bilgisinde eklerin farklı şekillerini göstermek okunuş 9sas alınır: ASELSAN'da, BOTAŞ'ın,
için kullanılır: NATO'dan, UNESCO'ya.

-a/e, an-9n, -lık/lik, -madan/-med9n


Sonunda nokta bulunan kısaltmalarla üs işaretli
V- Bölme işareti olarak kullanılır: kısaltmalar kesmeyle ayrılmaz. Bu tür kısaltmalarda
70/2 = 35 9k noktadan ve üs işaretinden sonra, kelimenin V9
üs işaretinin okunuşuna uygun olarak yazılır. vb.leri,
3
11. TIRNAK İŞARETİ ("...") mad.si, Alm.dan, İng.yi, Nu.dan; cm 9 (santimetre
2 4
küpe), m y9 (metre kareye) 6 ten (altı üssü dörtten)
I- Başka bir kims9d9n V9ya yazıdan olduğu gibi aktarılan
sözler tırnak içine alınır. Aynen alınmayan söz V9 yazılar V- Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur:
tırnak içinde göst9rilm9z. "1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a
çıktım." 1985'te, 8'inci madde, 2'nci kat; 7,65'lik,
II- Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta,
9,65'lik.
soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır: "Akıl
fîilgi Notü /
yaşta değil baştadır." atasözü yüzyılların tecrü-besind9n
süzülüp gelen bir gerçeği ifade etmiyor mu? Sıra sayıları ekle gösterildiği zaman rakamdan sonra
III- Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine sadec9 kesme işareti V9 ek yazılır; ayrıca nokta
alınır: konmaz: 8.'inci değil 8'inci, 2.'nci değil 2'nci

Yeni bir "argofırtınası" başladı. VI- Bir 9k V9ya harften sonra gelen ekleri ayırmak için
IV- Kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak konur: A'dan Z'ye kadar.
içine alınır. Üleştirme sayıları rakamla değil, yazıyla gösterilir.

10'ardeğil, altışar.
OilgiNotu/
fTırnak içine alınan sözlerd^n sonra kesme işareti) 13. PARANTEZ()
ikullanılmaz. Yahya Kemal'in "Kendi Gök Kubbemiz'i'1
Sözcüklerin eş anlamlısını belirtmede, ara sözleri ve
iokudunuz mu?
açıklamaları göst9rm9de, yabancı sözcüklerin
okunuşlarını belirten sözcüklerin yazımında kullanılır.
-TÜRKÇE-

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işareti (')


ÇDZUMLU yanlış kullanılmıştır?
KAVRAMA A) A'dan Z'ye programını hiç kaçırmam.
B) ODTÜ'de bu akşam bir konser varmış.
C) Otobüs 07:30'da Ankara'ya varacak.
1. Üzgünüm (I) En sevdiğim insan bugünlerde kırgın D) Ağrı Dağı'nı kışın seyretmek bir başka oluyor.
çünkü (II) onun yüzü hiç bu kadar asık olmamıştı (III) E) İstanbuPlu yine bize yanlış mal göndermiş.
İçimde bin türlü sorunlar (IV) Ne yapayım, bilmiyorum.
(V)

6u parçada numaralanmış yerlerden hangisine üç


nokta (...) konmalıdır?
A)l B)ll C) III D) IV E) V

5. (I) Odamızda birçok eşya var: kitaplık, oturma


takımı... (II) Bu eşyaların bir dili var; insanlarla,
konuşabildikleri bir dil. (III) Sanki onlar bizimle
yaşıyor, gülüyor, kederleniyor. (IV) Bir düşünün,
2 Atatürk, Onuncu Yıl Nutku'nu şöyle bitirmiştir; "Ne . evden bir tanesinin gittiğini. (V) Aklınız, alışamaz
mutlu Türk'üm diyene!" ' onun boşluğuna, bir şeyleri yitirmiş gibi olursunuz.

Yukarıdaki cümlede yanlış kullanılan noktalama 'tn Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden


işareti, aşağıdakilerden hangisidir? ^ hangisinde virgül (,) yerinde kullamlmamıstır?
A) Noktalı virgül B) Kesme işareti jg A)l B)ll C> III D) IV E) V
C) Tırnak D) Virgül g
E) Ünlem *"

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, parantezle


belirtilen yere iki nokta (:) konulmalıdır?
A) Eserlerinde köylü insanları konu alıyor ( )
Köylünün gerçeğini yaşıyormuş gibi aktarıyor.
B) Eserlerinde üstü kapalı bir dil kullanıyor () Bu
dil onun maksadını bizden saklıyor.
C) Eserlerini genellikle Çukurova mekanında
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin sonuna ünlem (!) temellendiriyor () Çukurova'yı bir dekor haline
işareti konulabilir? getiriyor.
A) Kolileri lütfen masamın üstüne bırak D) Eserlerini iki kurgu unsuru sürüklüyor ( )
B) Bir bilet al da ben de geleyim mazlum bir köylü işçisinin savaşımı, güzel bir
C) Ben mi ona ihanet ettim ağa kızı.
D) Aman, ne anlaşılmaz bir insanmış E) Eserlerinde tarafsız olmaya gayret gösteriyor ()
E) Ellerim soğuktan donuyordu az kalsın Onun bu gayreti üslübundan kaynaklanıyor.
-GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı 10. Kime söylesem bu derdimi (I) Anneme mi babama mı
vardır? anlatsam (II) yoksa ağabeyime mi (III) Anlatsam da
A) Anlamca tamamlanmamış cümlelerin sonuna anlarlar mı acaba (IV) Anladılar diyelim, dinlerler mi ki
üç nokta konur. (V)
B) Eş görevli sözcükleri ayırmak için virgül
kullanılır. Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisine soru
C) Arasöz ve aracümlelerin başına ve sonuna işareti (?) getirilemez?
kısa çizgi konur. A)l B)ll 0) III D )IV E) V
D) Özel adlara gelen yapım ekleri kesme ile
ayrılmaz.
E) Yabancı bir kelimenin açıklanması köşeli
parantezle yapılır.

11.1. Cümlede yüklemden uzak kalmış özneyi


belirtmek için kullanılır.

II. Özellikle vurgulanmak istenen kavramları


göstermek için kullanılır.

III. Aktarma sözlerden önce kullanılır.


8. Lig lideri, Galatasaray'ı Ali'nin golüyle 1-0 yendi ve
puanını 49'a yükseltti. IV. Özel adlara gelen çekim eklerini ayırmada
kullanır.
Bu cümledeki virgülün (,) kullanılma gerekçesi
aşağıdakilerin hangisinde belirtümiştir? Yukarıdaki cümlelerde, aşağıdakilerden
A) Eş görevli sözcükleri ayırma hangisiyle ilgili bilgi verilmemiştir?
B) Vurgulanan öğeyi belirtme
A) Virgül
C) Adlaşmış sıfatı ayırma B) Tırnak işareti
D) Sıralı cümleleri ayırma C) Kesme işareti
E) Arasöz ve aracümleyi belirtme D) İki nokta
E) Noktalı virgül

9. Yeni aldığımız bahçede (I) erik ve kayısı ağaçları var.


Bu ağaçların bakımı için (II) birçok ilaç gerekiyormuş.
Ağaçlarımızdan iyi verim almamız (III) onlara bir
çocuk gibi bakmamızla olur. Bu yüzden ağaçları (IV)
itinalı bir ilgi altına aldım (V) her gün sularını
aksatmadan verdim. 12. Cenap Şahabettin (I) Tevfik Fikret şiirde (II) Halit Ziya
(III) Mehmet Rauf roman alanında ün yapan (IV)
Bu parçadaki numaralı yerlerden hangisinde tanınmış (V) Servet-i Fünûn sanatçılarıdır.
noktalı virgüi (;) konulması uygun olur?
A)l B)ll 0) III D) IV E) V Yukarıdaki cümlede numaralanmış yerlerden
hangisine noktalı virgül (;) getirilmelidir?
A)l B )l l C)lll D) IV E) V
-TÜRKÇE-

13. Aşağıdakilerin hangisinde virgül (,) yerinde 16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül kullanmak
kullanılmamıstır? cümlenin anlamını değiştirir?
A) Bugünlerde değişik duygular içindeyim: korku, A) Düzenli çalışmak başarının anahtarıdır.
güven, umut, cesaret... B) İhtiyar adamın yüzüne şaşkın şaşkın baktı.
B) Biz tarih yazarken onlar tarih okuyorlardı, C) Bir daha buraya gelmediler o olaydan sonra.
demiş. D) Genç adam uzun süre bu sorıınu düşündü.
C) Akılsız, insana hiç öyle davranılır mı? E) Sınıftakiler öğretmenleriyle bir süre tartıştırlar.
D) Manavda elma, armut, karpuz... birçok meyve
vardı.
E) Adam, akıllı şu işi anlat bana; yoksa darılırım.

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde parantez ( )


ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır? 17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde noktalı virgül (;)
farklı bir görevde kullanılmıştır?
A) Eski dönem şairleri kendilerini temrin (idman)
yaparak yetiştirirmiş. A) Deli, adama yaklaştı; hızla vurmaya başladı.
B) Neitche egoist (bencil) bir kişiliğe sahipmiş. B) Çok mutluydu; bunu herkesle paylaşmak
C) Yazım türleri içinde nazmı (şiiri) diğerlerinden istiyordu.
üstün tutarmış. C) Kitabı, dergiyi; tiyatroyu, sinemayı unuttuk artık.
D) İçimizi karartan bu kenti (Ankara'yı) hiç ama hiç D) Kardeşi iki yıldır yurt dışındaydı; onu çok
özlemeyeceğim. özlüyordu.
E) Olaylara hep pragmatik (faydacı) yaklaşması E) Çantayı açtı, kitabı çıkardı; yerine oturdu,
beni korkutuyor. okumaya başladı.
"5
LU

18. Bir karikatürcünün çizgisini etkileyen birçok unsur var


( ) Yaşama bakış tarzı ( ) çizgilerini oluştururken
içinde bulunduğu psikolojik durum () çevresi ()

6u parçada parantezle belirtilen yerlere


15. Aşağıdakilerin hangisinde "o" sözcüğünden aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama
sonra virgül (,) kullanılsa da cümlenin anlamı işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
(;)(-)(■)(■..)
A) (:) ( -) (, ) (■)

A) 0 eski plaktaydı. B) 0 şiiri okumuştu. B)


C) 0 evi gösterdi. D) 0 yeni gelmişti. C) (;) (-) (.) (■)

( : ) ( . ) ( ; ) ( • ■ ■ )

E) 0 kitabı verdi. D)
( : ) ( . ) ( . ) ( ■ . . )

E)
değişmez?
8- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ.

19. Ünlü bir yazar () () En keskin kılıç suyu adalet alandı 22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru işareti (?)
( ) ( ) demiş. kullanılamaz?
A) Uzun mu uzun düşündü de konuştu
Bu parçada parantezle belirtilen yerlere
B) Uzun uzun mu düşündü de konuştu
aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama
C) Uzun uzun düşündü mü de konuştu
işaretleri sırasıyla getirilmelidir?
D) Uzun uzun düşündü de mi konuştu
A) (;) b) (:) (") (•) 0 d) E) Uzun uzun düşündü de konuştu mu
C) (•) (.) (") (:)(")(!)(")
E) (.) (?) 0

23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin sonuna soru


işaretinin konulması yanlıstır?

20. Bileşik sözcükler üç yolla oluşur () anlam kayması A) Şimdiye kadar niçin gelmedin?
() ses değişimi () sözcük türü kayması () B) Bu haberi kimden duymuştun?
C) Nasıl bir dünyada yaşamak istersin?
Yukarıdaki boş parantezle belirtilen yerlere D) Hafta sonunda nereye gideceksin?
sırasıyla, aşağıdakilerin hangisinde verilen E) Neden bu kadar kızdığını bilsem?
noktalama işaretleri getirilmelidir?

A) OOOO B) 0 0 (; )(■ )
C) ( . ) ( , ) ( , ) ( ■ ) D) (:)(;)(;)(... z: o
E) ( . ) ( ; ) ( - ) ( ■ • ■ ço
Q UJ
10 24. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin sonuna soru
o
o işareti konamaz?
<M

A) Hangi okuldasınız biliyorum


B) Ne konuştunuz gizli gizli
C) Kimden aldın bu aklı
D) Hiç mi vicdanın sızlamadı
E) Kime verecektin o paraları

21.Gazetede yazmaya başladığında bu sütunlar ona


düşmezdi; dörremin ünlü yazarları süslerdi bu
sütunları.
25. "Öyle olaylar yaşıyoruz ki ( ) kişi kendi kendine
Bu cümlenin "sözü edilen yazarların sormadan edemiyor ( ) Bu ülkede Atatürk diye bir
küçümsendiği" anlamını kazanması için büyük adam gerçekten yaşadı mı () Sanki toplumca
aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır? bir düş görmüşüz () sonra uyanıvermişiz."
A "düşmezdi" sözcüğünden sonra (!) konulmalıdır.
) "sütunları" Yukarıdaki anlatımda boş bırakılan yerlere
sözcüğünden sonra (...)
B) getirilmelidir. aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangileri
getirilmelidir?
"süslerdi" sözcüğünden sonra (?) konulmalıdır.
C "ünlü" sözcüğünden sonra (!) getirilmelidir. B) (:) (?)
) "Gazetede" sözcüğünden sonra (!) C) (,)(.)(;)(,) E) 0 0 D) (,)
konulmalıdır. (!)(•••
-TÜRKÇE-

26. Odada dış ülkelerden gelen konuklar ( ) Ellerinde 29. Aşağıdakilerin hangisinde üç noktanın (...)
bardaklar, kolalarını yudumluyorlar ( ) Bir gürültü bir kullanımı vanlıstır?
kıyamet ( ) Görmeliydiniz ( ) A) Günümüzün sorunları çeşit çeşit: soygun, adam
Yukarıda parantezle belirtilen yerlere sırasıyla, kaçırma...
aşağıdakilerden hangisinde verilen noktalama B) Bana öyle bir baktı ki...
işaretleri getirilmelidir? C) Mahkûm, kütüphaneye girdi, kitaplıklara
(■)
B) (•) (■) (•) (•)
yöneldi, bir romanaldı...
A)
D) A... adam beni hiç anlayamamış.
C) (■) (•) (•)

E) (■) E) Caddenin karşısında yağmurun altında köpekler,


kediler... dizilmişler.

27. Yüklemden uzak kalmış özneden sonra virgül (,)


kullanılır.
Aşağıdakilerden hangisinde bu açıklamaya uygun bir
örnek vardır? 30. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru işareti (?)
yanlış kullanılmıştır?
A) Çinekopları, hamsileri, sardalyeleri bir tahta
îekneye doldurmuşlar. _ A) Niçin sabah benim için geç olur?
B) Bir bahar sabahı, seni görmek için geri § B) Bütün aşkların sebebi bu mu?
dönebilırim, j£ C) Nereden geldiğini bilmediğim hisler içindeyim?
C) Arkadaşım kola almaya gitti, cebinde hiç bozuk <*> D) Ben mi tüm dertlerin çaresiyim?
para yoktu. & E) Hangi iklimde bu çiçekler yetişir?
D) Portakallar, buraya gelene kadar kolide iyice ~
yumuşamışlardı. ==
SU

E) Yeşil, yemyeşil bir yaylanın ortasmda yürüdük. ^"

28. Nedir sanatın işlevi? İyiyi ( ) güzeli( ) doğruyu 31. Özel adlardan türetilen sözcüklerin aldıkları ekler
anlatmak mı( ) yoksa bir ideolojinin görüşlerini kesmeyie (') ayrılmaz.
yansıtmak mı? Sanatın görevi( ) bildiri sunmak Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala
değildir( ) çünkü sanat her şeyden önce ruha hitap uvulmamıstır?
eder() etmelidir()
A) Ahmet Mithat'la aynı dönemde yaşamış bir
sanatçıdır.
Yukarıdaki paragrafta boş yerlere hangi işaretler B) Çanakkale Marşı'nı ilkokuldan beri ezbere okur.
gelmelidir?
C) Ankara'nın en pahalı semtinden bir ev almış.
A) (;) (,) (,) (,) (•) (;) (.) C) B) (,) (,) (.)•(•) (,) (;) (;) D) Türkçe'de tam 29 harf vardır.
(;) (,) (,) (,) (;) (•) (;) E) (;) D) (,) (,) (,) (,) (;) (,) (.) E) Halit Fahri'yi anlatmak için o dönemin şartlarını
(,) (,) (,) (•) (•) (;) bilmeliyiz.
10- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ.

Ç ÖZÜ M LER 10. Soru işaretinden sonra asla küçük harfle başlanmaz.
1. "Üzgünüm" cümlenin yüklemidir bu nedenle sonuna Eğer küçük harfle başlanmışsa araya virgül konulup
nokta konmalıdır. İki numaralı paranteze noktalı virgül soru işareti cümlenin sonuna taşınır.
konulmalıdır. "İçimde bin türlü sorunlar" derken (Cevap B)
cümlenin bir yüklemi yoktur ve cümle bir yargı
bildirmemektedir. Bu nedenle (üç nokta) konulmalıdır. 11.1. virgül
II. tırnak işareti
(Cevap D) III. iki nokta
IV. kesme işareti
2. Noktalı virgül yanlış kullanılmıştır. Başkasından E'de yer alan noktalı virgüle ait bir bilgi verilmemiştir.
aktarılan tam cümlenin öncesinde iki nokta (:)
kullanılır. (Cevap E)
(Cevap A)
12. Noktalı virgülün (;) kullanım alanlarından biri de
gruplandırma yapmaktır. Bu nedenle şiir ve roman
3. Ünlem, kişinin duygu ve düşüncelerini heyecanını gruplandırmasını yaparken araya noktalı virgül (;)
yansıtmak, karşı tarafa bildirmek, dikkat çekmek için koymalıyız.
kullanılır. "Aman" sözcüğü bir ünlem sözcüğüdür.
(Cevap B)
(Cevap D)

13. "Adam akıllı" bir ikilemedir ve ikilemelerin arasına


4. Özel adlara gelen yapım ekleri ayrı yazılmaz, özel hiçbir noktalama işareti girmez.
sözcükle bitişik yazılır. E' de bu kurala uyulmamıştır.
İstanbul'lu (yanlış) İstanbullu (Doğru) (Cevap E)

(Cevap E)
14. A, B, C ve E seçeneklerinde sözcüklerin eşanlamları
parantez içinde söylenmiştir. Parantez bu nedenle
5. II numaralı cümlede bir söz grubunun arasına kullanılmıştır. Fakat D'de açıklama yapmak için
girmiştir. "İnsanlarla konuşabildikleri bir dil" ifadesi bir kullanılmıştır.
tamlamadır. Tamlamaların arasına hiçbir noktalama
işareti girmez. (Cevap D)

(Cevap B)
15. D hariç tüm şıklarda bir sıfat tamlaması vardır ve
araya virgül girerse özne ve nesneler değişir.
6. D'de bir açıklama yapıyor açıklama yapmadan önce Oevi gösterdi. (Gizli özne 0)
iki nokta (:) kullanılır.
B.li Nesne Yüklem
(Cevap D) 0, evi gösterdi
Özne B.li Nesne Yüklem
7. Bu tip soruları bilgi almak için de kullanabiliriz. A, B,
(Cevap D)
C, D seçeneklerinde verilen bilgiler doğrudur. Fakat
E'de verilen bilgi yanlıştır. Yabancı bir kelimenin
açıklaması normal parantezle verilir. 16. İhtiyar adamın vüzüne saşkın saskın baktı.
Dolaylı Tümleç ZarfTümleci Gizliözne
(Cevap E)
İhtiyar, adamın vüzene şaskın saşkın baktı.
Özne Dolaylı Tümleç Zarf Tümleci Y.
8. Lig lideri söz grubu adlaşmış bir sıfattır "takım"
sözcüğünün sıfatı olan "lider", ad çekim eki alarak B'de virgül kullanmak anlamı eylemi yapan kişiyi
adlaşmış sıfat olmuştur. değiştirir.

(Cevap C) (Cevap B)

9. Öğeleri ortak sıralı cümlelerin arasına noktalı virgül ya 17. A, B, D, E seçeneklerinde sıralı cümlelerin arasına
da virgül konulur. Çünkü bu iki işaretten sonra da konmuştur. C seçeneğinde ise gruplandırma yapmak
küçük harfle başlanır. En uygun cevap E şıkkıdır. için kullanılmıştır.

(Cevap E) (Cevap C)
-TÜRKÇE- 11

18. Açıklama yapacağı için (:) iş görevli sözcük 27. A'da eş görevli sözcüklerin arasına konmuştur.
olduğundan (,) eş görevli sözcük olduğundan (,) B'de zarf tümlecinden sonra konmuştur.
verilen örnekler devam edebileceğinden (...) C'd9 sıralı cümlelerin arasına konmuştur.
(Cevap E) D'de "portakallar" cümlenin öznesidir. yumaşayanlar
nedir? "portakal"
19. Birinden alıntı bir cümle yapılacaksa iki nokta (:) E'de sıfatların arasına konmuştur.
cümlenin başına ve sonuna tırnak (" ") konulur. (C^vap D)
Unutmamalıyız ki önce tırnak içindeki cümlenin
noktalama işareti konur. Tırnak sonra kapatılır.
28. İlk dört paranteze virgül (,) konmalıdır. Beşinci
(Cevap B) parantez bir bağlaçtan önce gelmiştir. Bu n9d9nle
20. Örnek vermeden, açıklama yapılmadan önc9 iki noktalı virgül (;) konmalıdır. Bu soruda dikkat
nokta (:) kullanılır. Eş görevli sözcüklerin arasına etmeniz gereken şey parantezden sonra başlayan
virgül (,) konulur. Vereceği ömeklerin üç tane harfin büyük mü küçük mü olduğudur. Küçükse soru
olduğunu söylemişti. Üç örnek de söylendiğinden işareti gelmez.
nokta (.) konulmalıdır.
(C^vap D)
(Cevap A)
29. A'da, verilebilecek örneklerin devam edeceğini
21. Ünlem işareti cümlenin içinde niteleme sıfatı gibi göst^rmek için üç nokta (...) konulmalıdır.
sözcüklerden hemen sonra parantez içine alınarak B'de, söyleyecek cümlenin devamı var anlammda
getirilirse cümleye alay anlamı katar.
C'de cümle bitmiştir, nokta konulmalıydı.
(Cevap D) D'de, kötü bir söz olduğu için üç nokta konulmuştur.
E'de verilecek ömeklerin devamı olduğu için (...)
22. Sözde soru ya da soru anlamı belirtilmeyen 75 konulmuştur.
cümlelerin sonuna soru işareti konulmaz. A'da hiçbir EEj
(Cevap C)
şekilde soru sorulmamaktadır. w
(Cevap A)
30. A, B, D, E şıklarında g^rçekten soru sorulduğu için
soru işareti konulmalıdır. Çünkü karşılığında bir
23. Cümlenin sonundaki yargı bizim için çok önemlidir. 'g
cevap bekleniyor. Fakat "C" seçeneğinde cevap
E'd9 neden bu kadar kızdığını bilmediğini söylüyor. ^*
beklenen bir soru yoktur. Bu ned9nİ9 C9vap "C" dir.
Hiçbir şekilde soru anlamı yok.
(Cevap C)
(Cevap E)

31. Soru kökünd9 verilen bilgi tam olarak şunu


24. A'da hiçbir şekilde bir soru sorulmamaktadır. Anlatıcı
anlatmaktadır: Özel adlar çekim eki alırlarsa çekim
sadece bilmediğini ifade ediyor.
eki ayrı yazılır. Fakat özel adlar yapım eki alırlarsa
(Cevap A) yapım ekleri sözcüğ9 bitişik yazılırlar. Ve eğer özel
ada g9İen yapım ekinden sonra yine Ç9kim eki gelirse
kesme işaretiyle ayrılmaz.
25. Noktalama işaretleri bakımından doğru seçenek B'dir.
Türk
(Cevap B) İ.Kök Y.E. Ç.E.
Doğru yazımı "Türkçed9" olmalıydı.
26. İlk cümlenin yüklemi yoktur. Bu nedenle ilk paranteze
nokta getirilemez. Bir sonraki cümlenin büyük harfle (Cevap D)
başladığını dikkate alarak ilk paranteze üç nokta
getirmeliyiz. İkinci cümle tamamlanmış bir yargıdır.
Bu n9d9nte ikinci paranteze nokta koymalıyız. "Bir
gürültü bir kıyamet" derken dikkat çekmek istediği
için ünlem, "Görmeliydiniz" cümlesi yarım kaldığı için
son paranteze üç nokta koymalıyız.
(Cevap D)
12- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

3. Eski bayramlar hep anlatılır (I) 0 zamanın alışveriş


ÇIKMIŞ SORULAR anlayışı, o telaş, o hazırlık (II) Şimdilerde o kadar
ve ÇÖZÜMLERİ heyecanla hazırlanılmadığı eklenir hemen arkasından
(III) Oysa bu doğru değil (IV) Çünkü bayram öncesi
alışveriş yapılan yerler hala kalabalık (V)
Görüşme deyip geçmeyin (I) çok yönlü (II) çok emek
isteyen (III) zaman alan (IV) zahmetli bir iştir bu. Yukarıdaki parçada numaralanmış yerlerden
Görüşme zevk için yapılmaz, bir g^reksinime dayanır. hangisine üç nokta (...) konmalıdır? (99 DMS ÖL)
Bu gereksinme (V) çoğu kez o işten sorumlu kişinin A)l. B)ll. 0) III. D) IV. E) V.
çağrısıyla gerçekleşir.

Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin Üç nokta (...) tamamlanmamış cümlenin sonuna


hangisine noktalı virgül (;) konması uygun olur? konur. II. cümlede tamamlanmış bir anlatım vardır.
(99 DMS OÖ)
Cümlenin sonu getirilmemiş, kelimeler sıralanmış,
A)V. B) IV. C)lll. D)ll. E) I. devamını tamamlamak okuyucuya kalmıştır. Onun
için üç noktanın kullanılması gereken yer II.
Cümledir.
Noktalı virgülün kullanılması gereken yer 1. ayraçtır. (Cevap B)
Çünkü 2., 3 ve 4. ayraçlarda, sıralı kelime grupları
birbirinden ayrıldığı için virgül kullanılmalıdır. Oysaki
1. ayraç sıralı iki cümleyi birbirinden ayırmaktadır.
İkinci cümlede zaten virgül kullanıldığı için 1. ayraçta
noktalı virgül kullanmamız gerekmektedir. 5. ayraçta
da virgül kullanacağı için doğru cevabımız "E"
seçeneğidir.
(Cevap E)

2. Yolun yarısında yaşamını (I) gözden geçiriyor şair.


4. Okulda, kitap (I) deyince yalnızca ders kitabı
Yalnızlığın (II) karamsarlığın doruklarında gezinip
anlaşılıyor. Oysa ders kitabının başlıca işlevi (II) yıllık
ölümü anımsıyor (III) anımsatıyor. Öyle ya, yaşamla
ders izlencelerine bağlı kalarak en özlü bilgilerin
ölüm yan yana (IV) iç içe değil mi? Öyle olmasına
aktarılmasını sağlamak, öğrencilere yol göstermektir.
öyledir; ama güzel olan, yaşamak (V) yaşadığının
Öte yandan öğrencilerin yeteneklerinin gelişmesi (III)
ayrımına varmaktır.
bilgilerinin çoğalması (IV) estetik yetkinliğe ulaşarak
olumlu bakış açılarına yönelmeleri değişik kitap
Yukarıdaki parçada numaralanmış cümlelerin
okumalarına (V) onları iyice inceleyip
hangisinde, herhangi bir noktalama işareti
yorumlamalarına bağlıdır.
koymaya gerek yoktur? (99 DMS OÖ)
A)l. B)ll. 0) 111. D) IV. E) V. Yukarıdaki parçada numaralanmış yerlerden
hangisine virgül (,) konmasına gerek yoktur? (99
DMS ÖL)
2. ayraçta virgül, 3. ayraçta noktalı virgül, 4. ayraçta
A)l. B)ll. C)lll. D) IV. E) V.
virgül, 5. ayraçta noktalı virgül kullanılmalıdır. 1.
ayraçta herhangi bir noktalama işareti kullanılmaz.
Noktalama işareti kullanılırsa, anlam bütünlüğü
1. ayraçta herhangi bir noktalama işareti kullanmaya
bozulur.
gerek yoktur. Eğer virgül getirilirse cümlenin anlam
(Cevap A) bütünlüğü bozulur.
(Cevap A)
-TÜRKÇE- 13

5. 0(i), ülkeyi sıkıntıya sokacak davranışlarda 7. Bir yazar olarak bildiğim üç ilke vardır () ama çoğu
bulunmadı(ll), aksine en en zor anlarda özücü(V), kez bunları uygulayamamışımdır ( ) belleğine
yapıcı, güvenmemek ( ) yanında bir not defteri taşımak ()
tartışmaları önlevici(lV), sorunları
sözcük dâğarcığını zenginleştirmek.
roller üstlendi.
Bu cümledeki numaralanmış yerlerin Bu parçada ayraç içindeki yerlere, sırasıyla
hangisindeki virgülün (,) kaldırılması anlam aşağıdakilerin hangisindeki noktalama işaretleri
karışıklığına yol açar? (99 DMS L)
getirilmelidir? (99 DMS L)

A) C) III D) IV E) V A) (!) (;) (;) (,) C) (;) (:) (,) B) (.) (;) (,) (;)
(,) E) (:) (,) (•) (,) D) (...) (,) (:) (,)

I. numaralı virgülün kaldırılması özneyle belirtili


nesneyi etkiler. Virgül kaldırıldığında, özne olan "o", Bizi yanıltabilecek tek şey birinci parantezdir. Üç
işaret sıfatı olur. Bu nedenle cevap A'dır. ilkeden söz edildiği için iki nokta (:) gelmeli diye
(Cevap A) düşünüp yanılmamalıyız. Küçük harfle başlayan
"ama" bağlacından önce noktalı virgül (;)
getirmeliyiz. Açıklama ikinci parantezden sonra
yapılır. Bu nedenle cevap C' dir.
(Cevap C)

Q
(3
ec
UJ
o
</>
<n
o.
İlkbaharda tomurcuklar çiçeğe ( ) ağaçlar yaprağa
6. Şair (I) yapıtlarıyla çağına tanıklık etmekten öte daha M durur ( ) yeniler eskilerin yerini alır ( ) doğanın
güzel bir gerçekliği de sezdirmeli (II) bunun £f yenilenip canlanmasıdır bu ()
heyecanını yaşatmalıdır. Çünkü şiirin işlevi (III)
insana yaşama gücünü duyumsatmak (IV) yaşamın Yukarıdaki cümlede ayraçlarla belirtilen yerlere
insana sunduğu (V) yaratıcılığın derin hazzını aşağıdakilerden hangisinde verilen noktalama
tattırmaktadır. işaretleri sırasıyla getirilmelidir? (2000 DMS)
(;) (■•) ( ; ) ( ■

Yukarıdaki parçada, numaralanmış yerlerden A ( .) ( .)


( > ) (■

B )

hangisine bir noktalama işareti konulması uygun


)C
( .) ( ;) ( ; )
( ■ )

olmaz? (99 DMS L) (;) (■)


( : ) ( •

)
D

1
1X

A)l. B)ll. 0) III. D) IV. E) V.


( ; ) ( ■

) (:) (,) ■

Sıfat tamlamalarının arasına herhangi bir noktalama 1. ayraçta arka arkaya sıralanmış sözcük gruplarını
işareti konmaz. V numaralı parantez, bir sıfat ayırdığı için virgül, ikinci ayraçta sıralı cümleleri
öbeğinin arasına konmuştur. Bu anlatım ayırmak için noktalı virgül, üçüncü ayraçta yine sıralı
bütünlüğünü bozmaktadır. cümleleri ayırmak için noktalı virgül, dördüncü
yaşamın insana sunduğu yaratıcılığın ayraçta cümle sonunu ifade etmek için nokta
ı Sıfatfiil öbeği _________ Ad ____ ı kullanılmalıdır. Doğru seçenek (,)(;)(;)(.) şeklindedir,
yani "C" şıkkı.
Sıfat tamlaması
(Cevap E) (Cevap C)
14- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISL

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz bir


noktalama işareti vardır? (2000 DMS)
"A" seçeneğinde "bu genç ozan" dan sonra virgül
A) Adam başını elleri arasına aldı, bir iki dakika yerine noktalı virgül konulduğundan ve cümle soru
sustu. cümlesi olduğu halde ünlem işaretiyle bitirildiğinden
B) Otobüste geçen, bu yolculuktan pek noktalama yanlışı vardır.
hoşlanmamışlardı.
C) Sen bilirsin, diyerek tetefonu kapattı. "B" seçeneğinde cümle küçük harfle başladığı için
D) Sorularıma kısa kısa, kaçamak yanıtlar yazım yanlışı yapılmıştır.
veriyordu.
"C" seçeneğinde tırnak işareti yanlış kullanılmıştır.
E) 0 yıllarda Ankara bizim için bir kent değil, bir
simgeydi. "E" seçeneğinde tırnak içindeki cümlede soru işareti
kullanılması gerekirken ünlem işareti kullanılmıştır.
Yazı "D" seçeneği yazım ve noktalama bakımından
A şıkkında virgül sıralı iki cümleyi birbirinden
doğrudur.
ayırmak için kullanılmıştır. Yani gereklidir. C şıkkında
(Cevap D)
virgül tırnak işaretinin görevini üstlenmiştir,
gereklidir. D şıkkında yakın anlamlı kelimeleri
ayırmak için virgül kullanılmıştır, gereklidir. E
şıkkında da yine sıralı iki cümleyi ayırmak için
virgülün kullanılması gerekmektedir. "B" şıkkında ise
virgül gereksiz yere kullanılmıştır ve kaldırılması
gerekmektedir.
(Cevap B)
o

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül (,)


eksikliği nedeniyle bir anlam karışıklığı vardır?
(2001 KMS)
A) Filmin kahramanı Sanja kasabasında sevilen
bir kızdır.
B) Onun herkesçe bilinen ünlü bir ailesi vardır.
C) İzlediğiniz Gladyatör adlı film bu yılın en önemli
10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir noktalama ve yapıtlarından biridir.
yazım yanlışı yoktur? (2000 DMS) D) Bu filmin kimi sahneleri özel olarak bahar
mevsiminde çekilmiş.
A) Bu genç ozan; kendinden yaşlı bir ozana:
E) Yönetmen iki filminde de aynı konuyu işlemiş.
"Benim şiirlerimi nasıl buluyorsunuz?" diye
sordu mu acaba!
B) bu genç ozan, kendinden yaşlı bir ozana;
"A" seçeneğinde Sanja'nın, film kahramanı mı
"Benim şiirlerimi nasıl buluyorsunuz?" diye
sordu mu, acaba? yoksa kasaba adımı olduğu belli değildir. Sanja'nın
C) Bu genç ozan; "Kendinden yaşlı bir ozana, cümledeki görevini belirlemek için ya "kahramanı"
benim şiirlerimi nasıl buluyorsunuz, diye sordu kelimesinden sonra ya da "Sanja" kelimesinden
mu, acaba? sonra virgül kullanılmalıdır. Böylelikle özne ile diğer
D) Bu genç ozan, kendinden yaşlı bir ozana: ögeler birbirinden ayrılır. Virgül eksikliğinden
"Benim şiirlerimi nasıl buluyorsunuz?" diye kaynaklanan bir anlam karışıklığı olduğu için doğru
sordu mu, acaba? seçenek "A".
E) Bu genç ozan, kendinden yaşlı bir ozana: (Cevap A)
"Benim şiirlerimi nasıl buluyorsunuz!" Diye
sordu mu, acaba?
-TÜRKÇE- 15

12. İstanbul'u bir günde gezmek () bütün yönleriyle 14. Ünlü ressam Degas, bir gün ünlü şair Mallarme'ye
tanımak olanağı yoktur () ancak () zaman zaman dert yanmış ( ) "Ölçü biliyorum ( ) uyak biliyorum;
yapacağınız kaçamaklarla kentin bambaşka ayrıca özgün, güzel düşüncelerim de var ( ) fakat
özelliklerine tanık olabilirsiniz. yazmayı denediğim şiirler bir şeye benzemiyor.

Yukarıdaki paragrafta ayraçlara () aşağıdaki Bu cümlede ayraçla () belirtilen yerlere, sırasıyla,


noktalama imlerinden hangisi sırasıyla aşağıdakilerden hangisinde verilen noktalama
getirilmelidir? (2001 KMS) işaretleri getirilmelidir? (2002 KPSS)
A) (;) (;) (,) B) (,) (.) (,) A) ( ■ ) ( ; ) ( ! ) B)
C) (:) (;) (,) D) (;) (.) (;) C) (:) (,) (!) D) (!) (,)
E) (,) (;) (,) E) (!) (•) (:)

1. ayraçta sıralı iki cümleyi ayırdığı için virgül, 2. Başkasına ait bir söze yer verildiği için, ilk olarak
ayraçta "ancak" bağlacından önce geldiği için noktalı getireceğimiz noktalama işareti (:) olacaktır. Daha
virgül, 3. ayraçta anlam karışıklığını önlemek için sonra iki sıralı cümle de birbirinden ayrıldığı için (,),
virgül kullanılmalıdır. Doğru sıralama (,)(;)(,) "E" en son olarak da fakat bağlacından önce (;)
seçeneğinde yer aldığı için cevabımız "E" gelmelidir. 0 halde doğru cevabımız "C"
(Cevap E) seçeneğinde verilmiştir.
(Cevap C)

ço
"otr
UJ
Q
</)
cn
CL

13. Yorgunluğumuzu (I) susuzluğumuzu bir fincan kahve .1 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde verinde
(II) bir bardak çilek suyu (III) ya da başka bir (IV) -M kullanılmamıs bir kesme işareti vardır? (2002
meyve suyu ile (V) gidermek için bir kır kahvesi £? KPSS)
arıyoruz.
A) Bakan, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun
çalışmalarından da yararlandıklarını söyledi.
Bu cümlede ayraçla ( ) belirtilen yerlerden
B) 48. Avrupa Büyükler Grekoromen Güreş
hangilerine virgül (,) getirilmelidir?(2002 KPSS)
Şampiyona'sında Türkiye, ilk kez takım halinde
A l.vell. birinci oldu.
B l.velll. C) İstanbul'da geçen ay perakende fiyatı en çok
)C II. ve IV. artan maddenin, % 39,1'lik artışla biber olduğu
) III. ve IV.
D açıklandı.
) IV. ve V.
E D) Araştırma gemisi "Urania", Marmara'da
) "tsunami" olasılığını araştırmak üzere
Türkiye'ye geldi.
III. ayraçta virgül kullanmaya gerek yoktur çünkü bu E) Elazığ'da Picasso'nun "Palyaço" adlı yapıtı
işlevi gören "ya da" bağlacı vardır" IV. ve V. olduğu öne sürülen bir tablo ele geçirildi.
ayraçlarda da zaten herhangi bir noktalama
işaretinin kullanımı yanlış olur. Ama I. ve II.
ayraçlarda, arka arkaya sıralanmış sözcük grupları "B" seçeneğinde "Şampiyona" kelimesinden sonra
birbirinden ayrıldığı için virgül kullanılmalıdır. 0 kesme işareti kullantlmıştır. Oysaki kesme işareti
halde doğru cevabımız "A". "Şampiyonası'nda" şeklinde kullanılmalıydı.
(Cevap A) (Cevap B)
16- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISİ-

16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde tırnak işareti 18. Çocuk edebiyatında amaç (l)(,) çocuğun duygu ve
(" ") ötekilerden farklı bir görevde kullanılmıştır? düş dünyasını geliştirmek(ll)(,) zenginleştirmek
(2003 KPSS) (lll)(,)ona kimi gerçekleri sezdirmek(IV)(,) yol gösterici
A) Her yıl bu ilçede "Akşehir Nasrettin Hoca olmak V9 onun(V)(,) geleceği hakkmda bilgi sahibi
Şenlikleri" yapılır. olmasını sağlamaktır.
B) Konuşmacılardan biri, "Anadolu'muz, Nasrettin
Bu cümlede numaralanmış virgüllerden (,) hangisi
Hoca fıkraları gibi güldürürken düşündüren
anl am karışık l ığını önl emek amacıyl a
gülmeceler yurdudur." dedi.
C) Birleşmiş Milletlerin kararıyla 1996 yılı kullanılmıştır? (2003/2 KPSS)
"Nasrettin Hoca Yılı" ilan edildi. B) II C) D) IV E)V
D) Şairimize N. Hoca fıkrası derleme yarışmasında
"Akseki Nasrettin Hoca Derneği"nce ödül
verildi. Birinci virgül, özne ile diğer unsurları ayırmak için; 2.
E) Bu yıl "Uluslar arası Nasrettin Hoca Karikatür 3. ve 4. virgül, sıralı söz öbeklerini ayırmak için; 5.
Yarışması"nın yirmi ikincisi yapıldı. virgül ise anlam karışıklığını önlemek için
kullanılmıştır. Onun kelimesinden sonra virgül
kullanılmazsa anlam değişeceğinden doğru
A, C, D, E seçeneklerinde tırnak işareti özel ad C9vabımız "E" seçeneğinde verilmiştir. (V. cümle)
niteliği kazanmış sözleri belirtmekte kullanılmış, B'd9 (Cevap E)
ise bir konuşmacının sözlerinden yapılan alıntıyı
belirtmekte kullanıldığından,
(Cevap B)

g
OJ

19. Birisinden iyilik gören () bunu unutmamalı birisine


iyilik yapan () bunu anımsamamalıdır.

17. Arnavut kaldırımlı dar (I) sevimli sokaklar (II) beyaz Bu cümlede ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere
badana üz^rine sarı (III) mavi desenlerle süslenmiş aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama
duvarları (IV) begonya kokusunun (V) hissedildiği işaretleri sırasıyla getirilmelidir? (2003/2 KPSS)
küçük avlularıyla sanki ortaçağ yaşamını günümüze A) (,)(:)(,)
taşıyor bu kent. B) (,)(;)(,)
C) (;)(:)(,)
Bu cümlede numaralanmış yerlerden hangisinde D) (,)(•)(;)
bir noktalama işareti konmasına gerek voktur? E) (:)(;)(:)
(2003 KPSS)
A)l B)ll C)lll D) IV E) V
1. ayraca özneyi diğer ögelerden ayırdığı için (,),
ikinci ayraca sıralı cümleter arasında bulunduğundan
"... begonya kokusunun hissedildiği küçük avlular..." (;), üçüncü ayraca da yine özn^yi diğer ögelerden
ifadesi bir tamlamadır. Tamlamalarda sözcükler ayırarak anlam karışıklığmı önlediğinden (,)
arasına noktalama işareti konamayacağından, getirilmelidir. (,)(;)(,) sıralaması "B" seçeneğinde
verilmiştir.
(Cevap E)
(Cevap B)
-TÜRKÇE- 17

20. Karlara gün ışığı vurdu mu bembeyaz (I) pırıl pırıl 22. Tarladan toplandığı andan başlayarak sebzeler ()
parlayan uçsuz bucaksız düzlüğü seyr9tm9k ne meyveler besin değerlerini yavaş yavaş yitirmeye
büyük bir zevk (II) Temiz hava (III) içimize çektiğimiz başlar. Ürünlerin pazarlara () marketlere ulaşma
bol oksijen acıktırıyor hepimizi. Hemen t^penin süresind9 sakın ha unutmayın () Tazeliğini yitirmiş bir
eteklerine kurulmuş (IV) şu anda yörenin çalışan tek sebzenin y9meğ9 katacağı Iezz9t n9 olur () Kısacası
oteli olan beyaz (V) iki katlı yapıya doğru hızlı hızlı ne alırsanız alın () onu en kısa sürede tüketin.
yürümeye başlıyoruz.
Bu parçada ayraçlarla () beiirtilen yerlere
aşağıdakilerden hangisinde verilen noktalama
Bu parçadaki numaralandırılmış yerlerden
işaretleri sırasıyla getirilmelidir? (2005 KPSS))
hangisine virgül (,) getirilemez? (2004 KPSS)
A) (,)(;)(•)(!)(;)
A)l B)ll C) III D) IV E)V
B) (;)(,)(...)(!)(.)
C) (,)(,)(!)(?)(,)
D) (,) (!) (•) (?) (:)
II numaralı yere virgül getirilmez çünkü virgülden
E) (,)(,)(.)(;)(!)
sonra büyük harfle başlanmaz.

(Cevap B)
Eş görevli sözcükleri ayırmada (,) kullanılır. Birinci ve
ikinci parant^zde ünlem sözcüğü (ha) yer aldığı için
ünlem getirilmelidir. Dördüncü paranteze cevap
isteyen gerç^k bir soru cümlesi olduğu için soru
işareti getirilmelidir. Beşinci paranteze ise virgül
getirilmelidir.
5
cc (C9vap C)
LU
o
(/}
(f)
a.
21. Hümanizma akımı (I) sanat ve edebiyata eski Yunan
ve Latin yazarlarının estetik görüşlerine bağlanma (II)
onların yapıtlarını sevme (III) anlayışını getirmiştir. Bu
anlayışa göre Yunan ve Latin edebiyatları örnek
alınacak (IV) bu edebiyatlarda işlenen duygu ve
düşünceler bgnimsenecekti. Böyle de oldu. Kimi
sanatçılar, Hümanizma'nın getirdiği (V) bu anlayışa
yöneldiler.

Bu parçadaki numaralandırılmış yerlerden


hangilerine herhangi bir noktalama işareti
getirilemez? (2004 KPSS)

A) I, II C)
III, IV E) I,V
IV, V

III ve V numaralı yere virgül getirilmez. Çünkü sıfat


ve isim tamlamalarında tamlamayı oluşturan
unsurlar arasına virgül getiriiemez. III numaralı yerd9
isim tamlaması (sevme anlayışı), V numaralı yerde
sıfat tamlaması (getirdiği anlayışı) vardır.

(Cevap D)
18- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

MATEMATIK KöklüSayılar

ÇÖZÜM:
Vx-3 >0ve

Sayı doğrusu üzerinde görüntüsü olduğu haide


rasyonel olmayan sayılardır.

gibi y / - y >0dan Vx-3 + -

BilgiNotu/ yJO-y >0dır. Dolayısıyla, yJx-3+^jQ-


Rasyonel ve irrasyonel sayıların birleşimi gerçelj
sini oluşturur. y =0ise Vx-3 = 0ve ^6-y = 0

x-3 = 0 ve 6-y = 0 x=3


Vxm =x n (n>2)
ve y=6 olur. x+y = 3+6
Özellikler:
= 9 olur.
o
ço"Q ÖRNEK:
UJ
CO

o
ÖRNEK: = I-2İ -(-3)+|-4İ
=2+3+4
V72 = V9İ3 = VĞ • V8 = 3 • V4^2 = 6 V2
= 9 olur.
ÖRNEK: Köklü ifadelerde dört işlem
1. Toplama ve Çıkarma: Önce kök içleri aynı
16 yapılır. Daha sonra ortak kök parantezine alınır.

a^x-b^lx+c^fx =(a-b+c) tfx


ÖRNEK:
Örn: V2 - VÎ8 + VÎ5Ö - V2ÖÖ işleminin sonucu
2) V3J = 3 nedir?

3) V(-2)2 = I-2İ =2
/ 0 ı ı
ÇÖZÜM:
4)
/(-4)2 = |-4| =4 18 2 50 2 200
yf\6=y
3 25 5 100
5) VTĞ = V? = İ4İ =4 3 5 5 50
1 25
ÖRNEK: 5
1
Vx~^ + A /Ğ i-y = 0 olduğuna 18=2.9 50=2.25 200=4.2.25
göre
x+y kaçtır?
toplamı
-MATEMATIK- 19

Buna göre; ÖRNEK:

4l - V^9 + VZ25 - V2.4.25


= = S 4 2
= V2-3V2 + 5V2-5.2V2 V3+V2 1
(V3-V2)

= V2-3V2+5V2-10V2 İki Kare Farkı (V3)2-(V2)2


= V2 (1-3 + 5-10) =3-2 = 1
= V2.(-7)
ÖRNEK:

2 _2(V7+V3)_V7+V3
2. Çarpma: Va~.Vb.Vc = Va.b.c Örn:
V7-V3~ 4 " 2
(V7+V3)

V2.V3.VĞ = V2.3.6 - V36 =6


BilgiNotuf

Örn: 1/2^2.1/2 =\[222 =\f¥ =2 Vâ + Vb ^


aVb + cVb = (a + c)Vb

3. Bölme:

Örn:

, V0.25-V0,04 . . . .
Orn: -*—?=——=— ışlemının sonucu kaçtır?
5-2 10 ÖRNEK:
100 V100
V3- 2V3 _6_ 10 5 + 2V6 _ çarpım

10 tn 2 + 3=5
"o
tr
Köklü İfadelerin Kuvveti LLİ Q Toplam
(/>
V)
Kuvvet olarak kök içerisindeki sayının kuvveti alınır. ÖRNEK:

neN+
"5 \
UJ
n > 2 Paydayı Rasyonel 3 4

Yapmak ÖRNEK:
1. Payda Va biçiminde ise pay ve payda Va~ ile
çarpılır.
3 1
ÖRNEK:
İç İçe Kökler:
2 _ 2-V2 ^2^2 ^j^
1. aVb^Vâ
V2 V2-V2 2
2. Payda Va+Vb şeklinde ise pay ve payda 2. nJ
paydanın eşleniği ile çarpılır.
3.
20- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSL

x2 + x - a şeklinde ikinci dereced^n bir eşitsizlik çıkar


4.
ve denktemin kökleri bulunarak ifade çözülür.

5. Hîlgl Notu /

a = m.n, m V9 n ardışık sayılar ve m>n ise sonuç n dir.


ÖRNEK:
2^5 = ORNEK:

/6 - V İ 6 - - - - =?
ÖRNEK:
1
6- x = x Her iki tarafın karesini alırsak,
ÖRNEK:

2 X
V2.V2 = 2 olduğuna göre x kaçtır? 6 - x = x2 x2 + x -

ÇÖZÜM: 6=0

2 3
A /22 +3 -2 (x+3) (x-2)=0 x=-3
22.23 = 2*
x=2 Kök içi negatif olamayacağından sonuç
2'dir.

o 2) fa+Va + ... =?
LU

x2-x-a =
Oilgi Notu f

—=x a = m.n, m ve n ardışık sayılar V9 m>n ise sonuç m'dir.


olur. 6
Kökten Kurtarma
ÖRNEK:
1. Tamam^n kök dışına çıkan ifadelere örnekler
verirsek;

=4
ÖRNEK:
11] 21
100
J VVİOJ

Sonsuza Giden Toplama ve Çıkarma İşlemi: (25 _ l(5) 2 __5


=
4 "VUJ 2
=?
2. Vx^ ifadesini, karekökt9n çıkarmak için, Vx ile
çarparız.
Bu işlemin sonucuna x V9 tekrarlayan köklü ifadeye 2
Vx . Vx = (Vx) = x (Vx ile Vx, birbirinin
d9 x diyelim.
eşleniğidir.)

3. va + vb ile Va - vb birbirinin eşleniğidir.


a -x = x2
-MATEMATIK- 21

(Vâ + Vb)(Vâ - Vb) = (Vâ) 2 -(Vb) 2 = a-b


ÇOZUMLU
Örn: (Vö - V3)(Vö + Vâ) = 5 - 3 = 2 KAVRAMA TESTİ
a 2
4. V + Vb = Vm + Vn oluyorsa

a = m + n ve b=m.n olmalıdır. A a = V3V2İ „ 1.


r- r-\ oldugunagore, b =
V3+V2
ftilgi Notu /
a b /— + — işleminin sonucu
kaçtır?
Va - - Vn oluyorsa m>n
olmalıdır.

Örn: A)5V2 C) V2
V5+2V6 = D) V5 E) VÎÖ

/\
32 (6=3.2 ve 5=3+2)

=> V3+V2 olur.

2. A/0.027 + Vo.0625 +^/0.00001 işleminin sonucu


kaçtır?

A)0.5 B)0.9 C) 1.2 D) 1.4 E) 1.8


ço
'o
tr
LU
Q
(/}
(f)
O.

i. -^74 + V45 + V18-2 işleminin sonucu kaçtır?

A)5 B)0 C)9 D)8 E) 1

4. n .69 - V1 44 + vi 21 işleminin sonucu kaçtır?

1
B) Ö C)0

5. -y30 + V30 + V30 +... işleminin sonucu


kaçtır?

A)2 B)3 C)4 D)5 E) 6


22- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

6. V2 = a olduğuna göre V72-V98+V3Ö işleminin 3 I 5 I 47


1 1 . J 3 — + J 1 - - + J 2 ----- işleminin sonucu
11
a türünden ifadesi aşağıdakilerden hangisidir? 4 V 9 V 36
kaçtır?
A)4a B)5a C) 6a D)7a E) 8a
A)0 C) 2 D)3 E)4

5 5 5
3 +3 +3 işleminin sonucu
7. 24a = n olmak üzere 64a1 aşağıdakilerden 12. 5 5 +5 5 +5 5
hangisine eşittir?
64 kaçtır?
B) 4 E)105
A) A)0.2 B) 0.4 C) 0.6 D) 1
n
E)
D) V
n ~64~
16

12 4
8. .J-------+ — işleminin sonucu kaçtır? ! — V12 — v 12... işleminin sonucu kaçtır?
A)0 -1 B)0 C)2 D)3 E)4
— CD

9. a pozitif bir reel sayı olmak üzere


14. -10 = 0olduğunagöre
1
vaVâ sayısı Vava sayısının kaç katıdır?
2 2
A)1 B)2 C)3 D)4 E) 5 x - y kaçtır?
A)-120 B)-60 C)0 D)60 E)
120

10. — + ------ işleminin sonucu kaçtır?


v
16 9 6

A) — E) 15. V36-V49+VÎ2T =n ise 2" kaçtır?


12 12
A)1024 D) 128 B) 512
C)256
E)64
-MATEMATIK- 23

16. a . b = 21 ÇÖZÜMLER

b . c = 12 a. c = 28
olduğunagöre Va.b.c kaçtır?

A)2V7 B) V2? |(V3-V2)2+(V3+V2)2


D) V2T E) 2V2T C)2V3 (V3-V2)(V3+V2)
3+2-2VĞ+3+2+2V6 = Vîö
3-2

17. 3/0.0081 - (0.03) ifadesinin eşiti nedir?

A) B) 0.21
10.18 E)0.3

C) 0.24

(Cevap E)

V0.0625 =V625x10~ 4 = V54x10~ 4 =0.5


Q
o
UJ
0.3 + 0.5 + 0.1 =0.9olur.
o
tn (Cevap B)
CL

18. 8. J--
"5
UJ

ifadesi aşağıdakilerden hangisine eşittir?


A)0 B) V2 C)2-N/2 3.
D)3V2 E)4V2
= V74 + V45 + 4 = = V74 +
7
=9

(Cevap C)

169 _ 1 3
4. V1.69=.
M00 ~ 1 0
a-b /T44~ 12
olduğuna göre, aşağıdakilerden /1.44 =.
a+b
hangisine eşittir?

100 10
_T3 _JL2
10 io
(Cevap E)
24- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

5. =x
1 \i-2.1.1
İ30+xf =x2 16 9 6
4J İ3İ 4 3
2 2
30 + x = x => x - x - 30 = 0 => (x + 5) (x - 6) = 0 => x
J
= 6 alırız.
43 _
(Cevap E)
(Cevap A)

43

_ 9 4 25 3 2 5
6. 1 1 . , - +, - +J — = — + — + — =
V 4 V 9 V 3 6 2 3 6
6a - 7a + 5a = 4a 13 5 18 _
—+— = — =3
6 66 6
(Cevap A) (Cevap D)

12 6 - R r - 6 _
35+35+35
7. 64a" 1 = (2 6 ) a" 1 = 2°^ = 2 4a. 2 2a. 2" 0
55+55+55+55+55

2S
(Cevap C)
nVn ç2
'CJ
UJ
o
2
§ 13. i2-x
(Cevap D)
=x
= x2

(Cevap D)
ı- 1+1 - 1 1 Rilgi Notu /
8
- ^4 3 9 V4 9
(3) (1) (9) (4) Eğer a,

(Cevap B) ardışık iki pozitif tamsayının çarpımı şeklinde ise

1) ... = ardışık sayılann büyüğü

2) -Va-VâTT = ardışıksayıların küçüğü

14. = 0]
11 a3'5
9. -10 =0->x + y-10 =
a5' 3 0|olmalı
x-y = -1 =
a15 10
= 1 katıdır.
x2-y2 =-12x10 =
-120
(Cevap A)
(Cevap A)
-MATEMATIK- 25

15. V36-V49+VT2T =n
6-7 + 11 =n
CEVAFLI KONU
KAVRAMA TESTİ
(Cevap A)
1. J28--J5 +7(25-9) işleminin sonucu
kaçtır?
16. (a.b).(b . c). (a.c) = a2b2c2 = 21.12. 28
A)1 B)2 C)3 D)4 E) 5
4(a.b.cf =V21.12.28
a.b.c= A/3.7.3.4.4.7
a.b.c = 3 .7.4 => Va.b.c = V3.7.4 = 2V2T
(Cevap E)
2. 11H— işleminin sonucu kaçtır?
J1 25
V
81 C) D) E)
17. ^0,0081 -(0,03)= 4 20 40 43 73
10000 100 64

40

= 4
V10 4 10
3 30
10 100 (3 CC
UJ
(10) (1)
30- 27 3. V3^A =9, V2* y = 1 6 v e V5^ =5
= 0,27
3
10 10
(Cevap D) olduğuna göre x+y+z değeri kaçtır?
o
üi
> B)2 | D)5

18. 8- ■Oe Us. J-î-^4 Us| /J^


_2
I-.2U
4i işleminin sonucu kaçtır?

(Cevap E)

4.
A B)3 Qİ D)1 E)i-
»f 5 5 25

19.a-b=

2V3 5. V5V2-1 V5V2+1 işleminin sonucu kaçtır?


U + bJ 2V5 L/5 A)5A/2 B)5 C) V7 D) 7 E) 8
(Cevap D)
26- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

6. (V3-V5)2 =
eşitliğinde, 2-V3
x+y toplamının değeri kaçtır?
ifadesinin eşiti nedir?
A) 15 B)8 C)6 D)4 E) 3
A)8 B) 4
C) V3+V2 D) V2
E) V3-2

7. =36ise, 11. y0,1 + V0,11 + V0,49

a kaçtır? işleminin sonucu kaçtır?


A)3 B)6 C) 12 D) 18 E)36 A) 0,11 B)0,5 C)0,9 D) 1 E) 1,1

o
ço

8. a=

n 12. 8a = 5 ise, 27a ifadesinin eşîti nedir?


olduğuna göre aşağıdakilerden hangısı >
doğrudur? C) 25^/5

A) a < b < c B) b < a < c D) D)25A/5 E) 125


C) c < b < a b<c<a
E) b < a = c

9. 13. a<3 olmak üzere,

olduğuna göre, a kaçtır?


14 işleminin eşiti aşağıdakilerden hangisidir?
A) 15 B) 5 C) — D) — E) —
5 25 25 A)8-2a B)4-a C)4a D) 8a E) a+8
-MATEMATIK- 27

14. (1 + V5+V6 ) (1 + V5-V6 )


ÇIKMIŞ SORULAR
işleminin sonucu kaçtır? ve ÇÖZÜMLERİ
A)0 B)5 C) V5 E)4>/5

1. —J---------işleminin sonucu kaçtır? (99 DMS


4 V16 25
OÖ)

B) C) D) — E) —
10 10

15. a ve b pozitif reel sayılar olmak üzere,


a.b = 49 ve a-b = 14 olduğuna göre,

j ------ = işleminin sonucu kaçtır?


5-3_ 2 _ 1
B) 1 C)2 T E) 7 4 5.4 20 ~20~ 10
(5)

(Cevap E)

52
'o
n x=3V5| w ..
2. \ olduguna gore, +13
y = 3 + V5J
ifadesinin değeri kaçtır? (99 DMS OÖ)
A)5 B)6 C)7 D)8 E) 9

x+y = 6.
olduğuna göre, x'in değeri kaçtır?
A) 128 B)64 C)32 D) 16 E) 4

= V49 = 7
(Cevap C)

1.E 6.C 11.D

2.A 7. B 12. C Jon_ /QQ


3. ------ T=---- işleminin sonucu kaçtır? (99 DMS
3.C 8. D 13. A

4. B 9. B 14. D ÖL)
r> n -M o
5. D 10.A 15. C - 0- D) -- E)--
2 3 2 2
16.B
28- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

6. ffix = V2 • V2 olduğuna göre, x kaçtır? (99 DMS


V32-V98 L)
'4.2 A)2 B)2
2
C)2
4
D)26 E) 2^

(Cevap E)

4. işleminin sonucu kaçtır? (99 DMS L) 1 1 j_ ^1


+
x15=25 3

i5 (Burada her iki tarafın 15.


alırsak,) kuvvetini
J5
B)- 0- D)- E)- r15 _ 215 V
2 3 4 5
J

(Cevap E)
H Ş 9-5 4
' 9 V 9 V9 2 3 1
(9 + 7 Ş 3 4 2 V9
1+
7. ^(3 + V1ir-V(3-V1irişleminin sonucu

(CevapB) * kaçt.r? (99 DMS L)


o A)3 D) C) 14
B)6
VTT
E) 3VTT
EDİ

CNİ

5. a - b = -------,b-c =------ vec + a = 12olduğuna (3+VTT)— 13—VTT |


a
2 2 2 2
göre, b kaçtır? (99 DMS L) 3+VTT-(VTT-3) =
B) 4V3 A) 2V3
C) 6^3 E) 6 D)4
(Burada köklü ifadenin derecesi çift olduğu için
mutlak değer içerisinde dışarıya çıkar.)
(Cevap B)
9V3
a-b =
2 9V3
b-c = 2 taraf tarafa çıkanlırsa
8. VV4 +V9 +VTĞ işleminin sonucu kaçtır? (2000
0 => 2b = a + c bulunur.
DMS)
= 12 olarak verilmişti.
A)9 B)6 C)5 D)4 E) 3

(Cevap E)

(Cevap E)
-MATEMATIK- 29

% +J 24
12. ------ 7=— işleminin sonucu kaçtır? (2003
9. , = a olduğuna göre, a2 kaçtır? (2000 DMS)
KPSS)
B)2 C)3 D)V3 E) VĞ
A)7 B)9 C) 14 D) 16 E) 20

/24.6+V22.6
2
T 7 4_ /3 .6
■ = a =
- 4 ^VT xT =a 4^6
V1
3V6
6VĞ n

(Cevap B)
(Cevap A)
•tU I—
10. —=r sayısı v5 sayısının kaç katıdır?
(2001 KMS)
40
A)4 B) 10 C)8 D)40 E)20
sayısı V5 sayısının c=
C5
DC

40
UJ
O
olduğuna göre, aşağıdakilerden hangisi
40 1 40 . co doğrudur?(2003/2 KPSS)
-=•-= = — = 8o
40 .katıdır.
+

V5 V5 5 A) a < b < c B)a<c<b


C) b < a < c D)c<b<a
'5 E) a = b = c
>
(Cevap C)
a=

b=
11. (1-V3) 2 (4 + 2V3) işleminin sonucu kaçtır?
(2002 KPSS)
A) 1 B) 2 C) 2V3 D) V3 E) 4
c< b < a
(Cevap D)

i
(a - b)2 = a2 + b2 - 2ab den (1 - 2V3 + 3)(4 + 2V3) = (4
2 2
- 2^3 )(4 + 2V3) = a - b
(a-b) (a+b) ,. V 0 . 8 1 + V 0 . 6 4 V0.09 . . . . . , n
14. , —; ------— ; ------ ışlemının sonucu kaçtır?
idi.
V0.25+V0.04 V0.49
Buradan 16-12 = 4
(2004 KPSS)
(Cevap E)
A)2 B)3 C)4 D )5 E) 6
30- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

1
/ 81 64 9 9 8
3 3V2.49-2V2.36 =
V10 10 10 10 10 1
0 il l
[25" 04 0
49 5 2 07
v ' A/100
100
17 3
ıl 10
0
10 10 1
0
V2(21-12)-3aV2

9 = 3a a=3 olur.
10 10 17 3_ 1 1 - 9
7 7 7 7 7
10 10 (Cevap E)
(Cevap A)

15. (V3-2 işleminin sonucu kaçtır?


(2004
KPSS)

A) 1-V3 2 o
B)-2+V3 ço UJ
C) 2-V3
E) 2+V3

(V3-2)8.(V3+2)8.(V3+2) =

[(V3-2)(V3+2)f.(V3+2)

= (a - b) (a + b) = a2 - b2 formülünden
2 2
(Vâ) - 2 = (-1) olarak bulunur. =>(-

1)8.(V3 + 2 ) = & +2

(Cevap E)

16.

ifadesindeki a değeri kaçtır? (2005 KPSS)


A)9 B)8 C)6 D) 4 E) 3
-TARIH- 31

TARİH | Türkiye Tarihi | Osmanlı Devleti'nin Duraklama ve Gerileme Dönemi

DURAKLAMA DONEMİ içinde ayrı bir güç haline gelmelerine yol açmıştır.
Devşirme kanununa uyulmaması ve tımarlı
Osmanlı tarihinde Sokullu'nun ölümünden (1579), sipahilerin yetişmemesi sonucunda Osmanlı'nın
Karlofça Antlaşması'na (1699) kadar olan zaman kara gücü zarar görmüştür.
"Duraklama Dönemi" olarak adlandırılmıştır.
3. Maliyenin Bozulması
Osmanlı Devleti'nde Duraklama Devri'nin
başlamasının birden fazla nedeni vardır. Ordu ve donanmanın bozulması, savaşların
kaybedilmesine, yeni toprakların ele
A- DURAKLAMANIN İÇ NEDENLERİ geçirilememesine yol açınca önemli bir gelir kaynağı
1. Devlet Yönetiminin Bozulması azalmaya başlamıştır.

Padişahlar, Kuruluş ve Yükselme Devirleri'nde Osmanh'da her padişah değişikliğinde askere


Osmanlı devlet yönetiminin başında bulunurlardı. dağıtılan cülûs bahşişi sistemi, bu yüzyılda sık
Bütün seferlere ordunun başında katılırlardı. padişah değişikliğinden dolayı maliyeye ek bir yük
getirmiştir. Ayrıca Yeniçeri sayısmın artması ulûfe
Kanuni'den sonra gelen padişahlar devlet maaşı giderlerini de artırmıştır.
yönetiminden uzaklaşmışlar ve seferlere
katılmamaya başlamışlardır. Coğrafi keşiflerden sonra yeni madenlerin
bulunması Osmanlı parasının ayarının düşmesine
XVII. yüzyılda padişahların devlet yönetiminden neden olmuştur.
uzaklaşmalarının en önemli nedeni Osmanlı
veraset sistemidir. Bu sisteme göre; hükümdarlık 4. Medreselerin Bozulması
babadan oğula geçiyordu. Kardeşler devlet üzerinde İlmiye sınıfının bozulması; adalet, eğitim ve belediye
hak iddia ederlerse şehzadeleri öldürme yetkisi işlerinin de bozulmasına yol açmıştır.
padişaha aitti. Padişahlar kardeşlerini,
ayaklanmalarından korktukları için öldürmüşlerdir. XVII. yüzyıl bilim alanında bir durgunluk dönemidir.
Bu durum XVII. yüzyıl başlarında tahta geçecek Toplum hayatında meydana gelen bazı değişmeler,
yetişkin şehzade kalmamasına yol açmıştır. I. hem bilim hayatını, hem de medreseleri etkisi altına
Ahmet ilk defa veraset sistemini değiştirmiştir. Buna almıştır. Bu durumun nedenlerini, Koçi Bey, ünlü
göre tahta hanedanın en yaşlı ve en akıllı üyesi risalesinde açıklamıştır. Ona göre medreselerin ve
(Ekber sistemi) geçecekti. XVII. yüzyılda tahta bilim adamlarının kalitesin düşmesinin nedeni, ehil
genelde çocuk yaşta padişahlar geçmiştir. olmayan kimselere müderrislik verilmesidir.
Müderrislik (öğretmenlik) babadan oğula geçmiştir.
Veraset sisteminin değişmesinden sonra
"Beşik uleması" denilen "bilgisiz bilginler" ortaya
şehzadelerin sancaklarda eğitilmesi
uygulamasından vazgeçilmiştir. Bundan sonra çıkmıştır. Ayrıca ilmiye mensuplarının, kısa süre
şehzadeler saray dışına çıkarılmamışlardır (Kafes içinde azledilmesi, onları gerçeği gizlemeye ve
usulü). Küçük yaşta esir gibi yaşayan ve ölüm dalkavukluk yapmaya yöneltmiştir. Ustelik
korkusu içindeki padişahların ruh sağlıkları da medreselerde sadece belli konularda ve belli kitaplar
zamanla bozulmuştur. Bu nedenle XVII. yüzyılda çerçevesinde eğitim öğretim yapar hale gelmişlerdir.
başa geçenlerin bir kısmı çocuk yaştakiler bir kısmı BilgiNotu /
da akli dengesi bozuk kişiler olmuştur.
17. yüzyılda yetişmiş Evliya Çelebi (Seyahatname
2. Ordu ve Donanmanın Bozulması adlı eseriyle tanınır) ve Katip Çelebi (Cihannüma,
Osmanlı ordusunun ilk bozulan kurumu Yeniçeri Keşfü'z Zünûn gibi eserleriyle tanınır.) medrese
Ocağı'dır. Yeniçerilerin sayılarının artması, devlet dışında yetişmiş iki ünlü yazardır.
32- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

B- DURAKLAMANIN DIŞ NEDENLERİ » Eyalet yönetimi bozulmuştur.


Coğrafi keşiflerle zenginleşen Avrupa Rönesans, >> Vergiler düzenli olarak toplanamadığı için
reform gibi atılımlarla bilim ve teknik alanında çok devletin gelirleri azalmıştır.
gelişmiştir. Buna karşılık Osmanlı Devleti'nde bilime » Halka ait mallar eşkıyalar tarafından
önem verilmemiştir. yağmalanmıştır.
DURAKLAMA DÖNEMİ İSYANLARI » Anadolu halkının devlete olan güven ve bağlılığı
XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin halktan ve sarsılmıştır.
tüccarlardan yeni vergiler alması ve eski vergileri Eyalet İsyanları
arttırması ülkede ayaklanmaların çıkmasına ortam
hazırlamıştır. XVIII. y.y.'da devlet otoritesinin zayıflamasından
dolayı Erdel, Boğdan ve Eflak gibi bağlı beyliklerle
XVII. YY. İÇ İSYANLARI Yemen, Bağdat, Basra ve Trablusgarp gibi uzak
İstanbul (Merkez) İsyanları eyaletlerde çıkan isyanlardır. Bu isyanlardaki amaç
Osmanlı Devleti'nden ayrılarak toprak koparmaktır.
Sebepleri:
DURAKLAMA DÖNEMİISLAHAT (İYİLEŞTİRME)
» Askere maaşın zamanında ödenmemesi ve HAREKETLERİ
maaşların düşük ayarlı akçeler üzerinden
ödenmesi XVI. yüzyılın sonlarından itibaren Osmanlı Devleti
duraklama dönemine girdi. Bu dönemde devlet, ordu
» Yapılan ıslahatlara ordunun karşı gelmesi ve diğer sosyal kurumlarda ciddi bozulmalar
» Yeniçeri Ocağı'na uygun olmayan kimselerin yaşanmıştır.
alınması Bozulmaları düzeltmek ve gerilemeyi durdurmak
» Devlet adamları ve ulemanın çıkar çatışmalarıyla amacıyla XVIII. Yüzyıldan itibaren çeşitli ıslahat
orduyu karıştırmaları çalışmaları yapılmıştır.
Sonuçiarı: II. OSMAN (GENÇ OSMAN)
>> Merkezi otorite zayıflamıştır. Şeyhülislamın fetva vermek dışındaki yetkilerini
kısıtlayarak ilmiye sınıfının devlet işlerine
» Yönetimde ordunun etkisi artmıştır.
karışmasına engel olmuştur.
>> Islahat hareketleri başarılı olamamıştır.
Yeniçeri Ocağı'nı kaldırmayı planladıysa da başarılı
>> İdareciler sık sık değişmiştir. olamamıştır.
» Halkın orduya olan güveni azalmıştır.
Başkenti İstanbul'dan, nüfusun büyük çoğunluğu
>> İstanbul'un huzur ve asayişi bozulmuştur. Türklerden oluşan Anadolu'ya taşımak istemiştir.
Celali İsyanları (Anadolu İsyanları) Saray dışından evlenerek Osmanlı Sarayını halka
Sebepleri: açmıştır.
» Mali durum ve para ayarlarının düşük olması. » IV. MURAT
Halktan alınan vergilerin artırılması. » Vergi İçki ve tütün yasağı getirmiş böylece İstanbul'da
toplanmasında yapılan usulsüzlükler. » Tımar asayişi sağlamıştır. Yeniçeri sayısını azaltmıştır.
sisteminin bozulması. Celalileri ortadan kaldırarak Anadolu'da devlet
otoritesini yeniden kurmuştur.
» D e v şi r m e k ö k e n li b e yl e r il e h al k ı n
kaynaşamaması. IV. Murat devletin kötü gidişatının nedenlerini ortaya
>> Ocak içerisindeki anlayışın değişmesi, "Ocak, koymak ve çözüm yollarını değerlendirmek için Koçi
devlet içindir." anlayışı yerine, "Devlet, ocak Bey'e bir rapor hazırlatmış ancak bu rapordaki
içindir." anlayışının yerleşmesi. tavsiyelerin hepsini gerçekleştiremeden vefat
etmiştir.
Sonuçlan:
IV. MEHMET
» Anadolu'da halkın can ve mal güvenliği
kalmamıştır. Bu dönemde göreve gelen sadrazamlar ve yaptıkları
ıslahat çalışmalar ise şunlardır.
-TARIH- 33

Tarhuncu Ahmet Paşa: yeniçerilerin Patrona Halil önderliğinde


Has ve zeamet gelirlerinin hazineye girmesini ayaklanmalarına neden olmuştur.
sağlamış, iltizam sistemini yaygınlaştırmıştır. Kabakçı Mustafa İsyanı:
Rüşveti engellemeye çalışmıştır.
III. Selim döneminde yapılan ıslahatlar toplumun
Bütçe açığının büyük ölçüde gereksiz saray bazı kesimlerinin tepkisini çekmiş ve bu arada
harcamalarından olduğunu tespit etmiş ve bir bütçe yeniliklere kaynak sağlamak için bazı vergilerin
hazırlayarak saray masraflarını kısmıştır. artırılması Kabakçı Mustafa İsyanı'na neden
Osmanlı Devletinde ilk bütçe Tarhuncu Ahmet Paşa olmuştur.
tarafından hazırlanmıştır. GERİLEME DÖNEMİISLAHATLARI
Köprülü Mehmet Paşa Osmanlı Devleti'nin Avrupa'dan geri kaldığını fark
Hatalı gördüğü devlet adamlarını görevden alıp eden dönemin padişahları çeşitli ıslahat
çalışmalarına giriştiler. Bu dönemdeki ıslahatların en
cezalandırmıştır.
önemli özelliği Avrupa'nın örnek alınması ve
İstanbul uleması arasındaki dini tartışmalara son yeniliklerin transferiyle aradaki mesafenin
vererek otoriteyi sağlamıştır. kapatılmaya çalışılmasıdır. Gerileme dönemi
Görevini yerine getirmeyen asker ve memurların ıslahatları da önceki ıslahatlar gibi şahıslara bağlı
maaşlarını kesip hazineden gereksiz para çıkmasını kaldı ve devlet politikası olarak uygulanamadı. Yine
önlemiştir. aynı şekilde ıslahatlar halka indirgenemedi, yeniçeri
ve ulema bu ıslahatlara da karşı çıktı.
Köprülü Fazıl Ahmet Paşa
I. MAHMUT
Devlet giderlerini kısarak bütçe açığını azaltmış,
orduyu yeniden düzenleyerek topçu sınıfını Humbaracı Ocağı kurulmuş, ordunun mermi ve
güçlendirmiştir. havan topu gibi ihtiyaçları karşılanmıştır.
XVII. YÜZYILISLAHATLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ Osmanlı orduları batıda olduğu gibi bölük, tabur ve
(fi
alay şeklinde örgütlenmiştir.
» Islahatlarda Avrupa'nın etkisi yoktur. cn

» Baskı ve şiddet yoluyla uygulandığı için Ordunun subay ihtiyacını karşılamak amacıyla
benimsenmemiştir. Hendesehane (Kara Mühendishanesi) açılmıştır.
III. MUSTAFA
» Köklü çözüm yolları aranmamış, geçici tedbirlere
başvurulmuştur. Avrupa'dan getirilen tıp, matematik ve astronomiyle
» Islahatlarda devlet politikası güdülmemiş ve ilgili eserler Türkçeye tercüme edilmiştir.
ıslahatlar şahıslara bağlı kalmıştır. Topçu ocağı ve Tophane ıslah edilmiştir. Sürat
» Islahatlara en çok yeniçeriler karşı çıkmış, topçuları ocağı kurulmuştur.
bunları menfaatleri elden giden devlet adamları Deniz Kuvvetlerinin subay ihtiyacını karşılamak
takip etmiştir. amacıyla Mühendishane-i Bahr-i Hümayun adıyla bir
» Genel olarak Islahatlar duraklamayı denizcilik okulu açılmıştır.
durduramamıştır. Lüks ve israftan kaçınılarak lüzumsuz masrafların
GERİLEME DÖNEMİ önüne geçilmeye çalışılmıştır. Mali alanda en önemli
ıslahatlardan biri olan ve temeli iç borçlanma
Karlofça Antlaşması'ndan Tanzimat'a kadar olan esasına dayanan "Esham Sistemi" getirilmiştir.
zaman "Gerileme Dönemi" olarak adlandırılmıştır.
I. ABDÜLHAMİT
GERİLEME DÖNEMİ İSYANLARI
Sürat topçuları, Lağımcı ve Humbaracı ocakları
Patrona Halil İsyanı: genişletilerek ıslah edilmiştir. Yeni tersaneler
İran Savaşlarındaki başarısızlıklar ve halkın savaşın kurularak, yeni gemiler inşa edilmiştir.
getirdiği ağır vergiler altında ezilmesine karşın,
yöneticilerin lüks ve israf içinde yaşaması, esnaf ve
34- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

Avrupa'dan çok sayıda uzman getirilerek Osmanlı III. SELİM DÖNEMİ


Mühendishanelerinde görevlendirilmiştir. İstihkam III. Selim (1789-1807) döneminde birçok
okulu açılmıştır. köklü.yenilikler yapılmıştır.
Kapıkulu askerlerinin gerçek sayıları belirlenmiş ve Bu dönemde yapılan bütün ıslahatlara "yeni düzen"
Ulufe alım satımı yasaklanmıştır. anlamına gelen Nizam-ı Cedit ismi verilmiştir.
Levent teşkilatı kaldırılarak Anadolu'dan denizci A- Askerlikle İlgili Yenilikler
asker yazımına son verilmiştir.
» Yeniçerilerden ayrı Avrupa'dakine benzer bir
Osmanlı pazarında yabancı malların çoğalması ordu kuruldu. Nizam-ı Cedit (Yeni Düzen) adı
karşısında yerli malı kullanılmasına önem verilmiştir. verilen bu yeni ordu Fransa ve İsveç'ten getirilen
Böylece kapitülasyonların olumsuz etkisi önlenmeye Subaylarla ve modern yeni silahlarla eğitildi.
çalışılmıştır.
» Selimiye ordusu kısa zamanda başarılı sonuçlar
Tımar sisteminde yeni düzenlemeler yapılmıştır. aldı. Akka Kalesi'nde Napolyon'a karşı zafer
kazandı.
LÂLEDEVRİ (1718-1730)
Avrupa'nın üstünlüğünü kabul eden Osmanlı >> Nizam-ı Cedit ordusunun giderlerini sağlam
Devleti, Avrupa'daki yenilikleri ülkeye getirerek geri kaynaklara bağlanmak amacıyla İrad-ı Cedit
kalmışlıktan kurtulmaya çalışmıştır. İsmini ünlü lale (Yeni gelirler) adıyla bir hazine kuruldu.
bahçelerinden alan bu devri sadece İstanbul ve
B- Maliye - Yönetim Alanındaki Yenilikler
etrafındaki önemli merkezler yaşamıştır. Bu
dönemde İstanbul'da saraylar, köşkler, park ve III. Selim döneminde askerlik alanı dışında Maliye
bahçeler yapılmıştır. ve yönetim alanında yenilikler yapıldı.

» İstanbul'da ilk matbaa açıldı. Matbaa batıdan » Vezirlerin sayısı ve görev süreleri yeniden
alınan ilk teknik yeniliktir. düzenlendi.

>> Yalova'da kağıt imalathanesi açıldı. » Kadıların görev yerlerine gitmeleri sağlanmıştı.

» İstanbul'da kumaş fabrikası ve çini >> Anadolu ve Rumeli yirmi sekiz eyalete
imalathanesi açıldı. bölünmüştü.

» Doğu klasiklerinden Türkçeye çeviriler >> Yerli malı kullanımı özendirildi.


yapıldı.
>> Avrupa'nın önemli merkezleri olan Londra,
» Avrupa'ya ilk geçici elçiler gönderildi. >> Paris, Viyana ve Berlin'de sürekli elçilikler açıldı.

Yeniçerilerden itfaiye bölüğü kuruldu. XVIII. YÜZYILISLAHATLARININ GENEL ÖZELLİKLERİ


» Çiçek aşısı uygulandı. » Savaşların yenilgiyle sonuçlanması ve toprak
mımar kayıpları nedeniyle ıslahatlar daha çok askeri
» Batı mimarisinin etkisiyle sivil
ı alanda yapılmıştır.
gelişmiş; saray köşk, yalı ve
yapılmıştır. » Osmanlı Devleti'nin batının gerisinde kaldığı
anlaşıldığından, Avrupa örnek alınarak ıslahatlar
yapılmıştır.
BilgiNotuJ
» Islahatların şahıslara bağlı kalması, halkın
Osmanlı Devleti'nde azınlıkların eskiden beril desteğinin alınamaması ve çıkarları zedelenen
matbaaları vardı. Müslümanlara ise, din gerekçe | toplum kesimlerinin tepkileri yüzünden süreklilik
gösterilerek matbaa açma izni verilmemiştir. Bu da | gösterememiştir.
Osmanlı Devleti'nde Müslüman halkın kültürel l
» XVII. Yüzyıl ıslahatlarından daha kapsamlı
gelişmesini önlemiştir. Açılan matbaaya da|
olduğu halde devletin gerilemesine engel
Şeyhülislam fetva verirken ancak din dışı kitapların |
olamamıştır.
basılmasına izin vermiştir. Hayatını elle kitap |
yazarak kazanan hattatlar da matbaanın|
açılmasını geciktiren önemJi bir baskı grubu |
olmuştur.

|
-TARİH- 35

DURAKLAMA DÖNEMİISHALATLARINA GENEL BAKIŞ

Amacı Islahatçılar Ortak Özelliği


ISLAHATLAR Duraklamayı önlemeye
II. Osman Bu ıslahatlar devlet
çalışmak.
politikası değil, şahıslara
IV. Murat
bağlı, baskı ve şiddete
Tarhuncu Ahmet Paşa dayalıdır.

Köprülü Mehmet Paşa


Köprülü Fazıl Ahmet Paşa

GERİLEME DÖNEMİISHALATLARINA GENEL BAKIŞ


Amacı Islahatçılar Ortak Özelliği

ISLAHATLAR Avrupa'dan geri kalındığı Bu ıslahatlar devlet


1. Mahmut III.
anlaşılmış ve Avrupa örnek politikası olmadı,
alınmıştır. Mustafa 1. şahıslara bağlı, halka
indirgenemediğinden,
Abdülhamit III.
yeniçeri ve ulemanın karşı
Selim çıkmasından dolayı
başarısız olmuştur.

Q
ENLER VE ILKLER cs Osmanlı Devleti'nde batıdan alınan ilk teknik
ZZ
LU
a araç matbaa'dır. Basılan ilk eser, "Vankulu
Genç Osman'ın Yeniçeri Ocağı'nı kaldımna m Lügatı" adlı Türkçe-Arapça sözlüktür.
düşüncesi Osmanlı'da ilk ciddi ıslahat w
o.
teşebbüsüdür. s XVIII. yüzyılda Ruslar'la yapılan ilk savaş Prut
Savaşı'dır.
Bucaş Antlaşması, Osmanlı Devleti'nin batıda
toprak kazandığı son antlaşmadır. Küçük Kaynarca Antlaşması ile Kırım bağımsız
olmuştur. Böylece halkı Müslüman olan bir ülke
Girit'in alınması, Osmanlı Devleti'nin ilk defa Osmanlı Devleti'nden ayrılmış oldu.
denizlerdeki son başarısı olmuştur.
Rusya'ya ilk kapitülasyonlar Küçük Kaynarca
Vasvar Antlaşması Osmanlı Devleti'nin Antlaşması ile verilmiştir.
Avusturya karşısında başarılı olduğu son
antlaşmadır. I. Mahmut döneminde defa Avrupa'dan
subaylar getirilmiştir.
Karlofça Antlaşması ile Osmanlı Devleti ilk defa
büyük miktarda toprak kaybetmiştir. Kara Mühendis hanesi Avrupa tarzı açılan ilk
teknik okuldur.
Karlofça Antlaşması Osmanlı topraklarının
paylaşılmak istendiği ilk uluslar arası Mühendishane-i Bahri Hümayun Osmanlı
antlaşmadır. Devleti'nde çağdaş anlamda kurulan ilk askeri
okuldur.
Yeniçeriler tarafından öldürülen ilk padişah II.
Osman'dır. İlk defa iç borçlanma III. Mustafa devrinde
görülmüştür.
Genç Osman Osmanlı Devleti'nde ilk kez saray
dışından evlenerek sarayı halka açmıştır. III. Selim Osmanlı tarihinde her alanda köklü
reformlar yapmak gereğini kavrayan ilk
padişahtır.
36- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSI-

4. Aşağıdakilerden hangisi Nizam-ı Cedit ordusunun


ÇOZUMLU ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulmuştur?
KAVRAMA TESTİ A) Eşkinci Ocağı
B) Sekban Cedit
C) Irad-ı Cedit
1. Osmanlı Devleti uzun yıllar yabancı ülkelerde sürekli D) Deniz mühendishanesi
elçilikler kurmayı uygun görmemiştir. E) Kara mühendishanesi

Bu anlayış ilk defa hangi devirde değişmeye


başlamıştır?
A) Lale Devri Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti'nin XVIII.
B) III. Selim Devri yüzyıldaki ıslahatlarının özelliklerinden biri
C) II. Mahmut Devri degildir?
D) Abdülmecit Devri A) Askeri okullar açılması
E) I. Meşrutiyet Devri B) Azınlıklara yeni haklar tanınması
C) Matbaanın getirilmesi
D) Sürekli elçilikler kurulması
E) Batı tarzında yenilikler yapılması
2. Osmanlı Devleti XVIII. yy.da Avrupa'nın gerisinde
kaldığını anlamış ve Avrupa'yı örnek alarak
yenilikler yapmıştır.
I. Doğu klasiklerinin Türkçe'ye çevrilmesi
II. Avrupa tarzı eğitim yapan okuilar açılması o
>
III. Yerli malı kullanılmasının teşvik edilmesi Aşağıdakilerden hangisi 18. yy.daki gelişmelerden
biri değildir?
IV. Avrupa'dan uzmanlar getirilerek ordunun
modernleştirilmesi A) Avrupa'da geçici elçiliklerin kurulması
B) Kafkaslardan Anadolu'ya göçler yapılması
Yeniliklerinden hangileri bu duruma örnek olarak C) Gerileme Dönemi'nin başlaması
gösterilmez? D) Avrupa tarzında ıslahat çalışmaları yapılması
A) Ivell E) Milliyetçilik isyanlarının başlaması
B) I ve III
C) llvelll
D) II ve IV
E) III veV

7. Osmanlı Devleti'nde ilk ıslahatların askeri alanda


3. 18. yy.da Osmanlı Devleti'nde savaşların
yapılması aşağıdakilerden hangisiyle
yenilgiyle sonuçlanması ve toprak kayıplarının
açıklanamaz?
devam etmesi aşağıdaki alanların hangisinde
ıslahatlara ağırlık verilmesine neden olmuştur? A) Devletin askeri sisteme göre yapılanmış olması
B) Ekonominin tarım ve askeri disiplinle
A) Kültür
kaynaşması
B) Yönetim
C) Ganimet gelirlerinin önemli olması
C) Ekonomi
D) Askeri isyanların ortaya çıkması
D) Ordu
E) Aydınların hazırladığı raporların etkisi
E) Eğitim
-TARİH- 37

8. Lale Devrinde Osmanlı ülkesine getirilen ÇÖZÜMLER


matbaada dini eserlerin basılmasının
yasaklanmasındaki gerekçe aşağıdakilerden
1. III. Selim döneminde Paris, Londra, Viyana, Berlin
hangisidir?
gibi ön^mli Avrupa merk^zlerinde devamlı elçilikler
A) Geçimini yazıyla sağlayan hattatların işsiz kurulmuştur.
kalma tehlikesi
(Cevap B)
B) Yeniçerilerin tepkisinden çekinilmesi
2. XVIII. yy.da askeri ve teknik alanda Avrupa'nın
C) Dini kitaplarda harf hatalarının anlam
gerisinde kalındığı anlaşılmış bu alanlarda yapılan
değiştireceği endişesi
ıslahatlar Avrupa'dan etkilenilerek yapılmıştır. I ve III'
D) Yöneticilerin ilmiye sınıfından geliyor olması te verilen ıslahatlarda Avrupa örn9k alınmamıştır.
E) Halkın matbaada basılan eserlere
güvenmemesi (Cevap B)

3. Bu olumsuz sonuçlar nedeniyle askeri alanda


yenilikler yapılmıştır.
(Cevap D)
4. III. Selim devrinde kurulan Nizamı Cedit ordusunun
ihtiyaçları yine bu amaçla kurulan İrad-ı Cedit
hazinesinden karşılanmıştır.

(C9vap C)
5. XVIII. yy ıslahatlarında ülke içindeki azınlıklara yeni
haklar tanınması söz konusu değildir. Azınlıklara
52
(3
cc
dönük hakların tanınması XIX. yy'da gündem9
UJ
o
gelmiştir.
9. Aşağıdaki olaylardan hangisi, Osmanlı (/} (Cevap B)
<n
İmparatorluğu'nun parçalanmasında ve o. 6. Fransız ihtilali 1789'da olmuştur. Bunun etkisi olan
yıkılmasında etkili olmamıştır? milliyetçilik akımı yavaş yavaş yayılmış ve 1800'lü
A) Avrupa devletlerinin g^liştirdiği emperyalist " 5 yıllarda yani 19. yy.da ortaya çıkmıştır.
UJ
politikalar (Cevap E)
B) Fatih döneminde Venediklilere verilen ticaret 7. Osmanlı Devleti'nde ıslahatlar özellikle 17.yy'da direkt
ayrıcalığı padişahların ve devlet adamlarının girişimleriyle
C) Küçük Kaynarca Antlaşması'yla Rusya'ya gerçekleştirildiği için aydınların hazırladığı raporlar
verilen ticaret ayrıcalığı doğrultusunda ıslahatlar yapıldığından söz edilem^z.
D) Fransız Ihtilali ile yayılan ulusçuluk düşüncesi
(Cevap E)
E) 1740'ta Fransa'ya verilen ticaret ayrıcalığı

8. Lale D^vrinde Osmanlı'ya getirtlen matbaada dini


eserlerin basılmasının yasaklanmasındaki temel
etk9n hattatların işsiz kalabilecekleri tehlikesidir.

(Cevap A)
10. Osmanlı Devletinde iç borçlanma hangi padişah
döneminde başlamıştır?
9. Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılma nedenleri
A) Abdülaziz C) II. Abdülhamit E) B) III. Mustafa arasında Fatih döneminde Venediklilere tanınan
II. Mahmut D) V. Murat ayrıcalıklaryeralmamıştır.

(CevapB)

10. Padişah III. Mustafa döneminde iç borçlanma


başlamıştır.

(Cevap B)
38-

ÇIKMIŞ SORULAR
-GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

3. XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin bilim hayatında bir


durgunluk dönemi olmuştur. Koçi Bey, ünlü
l
ve ÇÖZÜMLERİ risalesinde (rapor) bu durumun nedenlerini
açıklamıştır.

1. III. Selim zamanında yapılan ıslahat hareketlerine Aşağıdakilerden hangisi bu nedenlerden birisidir?
karşı olanları; (99 DMS 00)

I. Devlet adamları A) Müderrislerin ücretlerinin yüksek olması


B) Müderrislerin ilmiye (bilginler) sınıfından olması
II. Ulema C) Ehil olmayanlara müderrislik verilmesi
III. Halk D) Medreselerde Arapça eğitim yapılması
E) Bazı medreselerin kapatılması
Yukarıdaki kesimlerden hangileri yönlendirmiştir?
(99 DMS OÖ)
XVII. yüzyıl bilim alanında bir durgunluk dönemidir.
A) Yalnız I B) Yalnız II Toplum hayatında meydana gelen bazı değişmeler,
C) I ve II D) I ve III hem bilim hayatını, hem de medreseleri etkisi altına
aldı. Bu durumun nedenlerini, Koçi Bey, ünlü
risalesinde açıklamıştır. Ona göre medreselerin ve
bilim adamlarının kalitesinin düşmesinin nedeni, ehli
III. Selim dönemi ve yenilikleri, Kabakçı Mustafa olmayan kimselere müderrislik verilmesidir. Ayrıca
isyanıyla sona ermiştir. İsyanın nedenlerine ilmiye mensuplarının, kısa süre içinde azledilmesi,
bakıldığında; ulema sınıfının, yeniçerilerin, dini onları gerçeği gizlemeye ve dalkavukluk yapmaya
zümrelerin çıkarlarınm zedelenmesine tepki yöneltmiştir. Üstelik medreselerde sadece belli
göstermeleri görülmektedir. konularda ve belli kitaplar çerçevesinde eğitim
öğretim yapar hale gelmişlerdir.
(Cevap C)
(Cevap C)

2. İlk Türk matbaasında bazı kitapların basılması


yasaklanmıştır.

Bu kitaplar aşağıdaki alanlardan hangisiyle 4. Osmanlı Devleti'nde halkın yeniliklere ilgisiz


ilgilidir? (99 DMS 00) kalması, aşağıdakilerden hangisine neden
B) Tarih olmuştur? (99 DMS ÖL)
A)Din
C) Coğrafya D Teknik A) Merkezi otoritenin gücünü yitirmesine
E) Siyaset B) Yabancıların içişlerine müdahalesinin
azalmasına
C) Yenilik taraftarlarının güç kazanmasına
İlk Türk matbaasında dini kitapların basılması D) Yeniliklerin kısa ömürlü olmasına
yasaklanmıştır. Açılan matbaaya da Şeyhülislam dini E) Ayaklanmaların azalmasına
kitapların basılmaması koşuluyla fetva vermiştir. Dini
eserlerin basımının yasaklanmasın nedeni ise, el
yazması kitap yazan geçimlerini bu yolla sağlayan
Osmanlı Devletinde halkın yeniliklere ilgisiz kalması
ve sayıları bir hayli fazla olan hattatların tepkisini
yapılan yeniliklerin kısa ömürlü olmasına yol
azaltmak içindir.
açmıştır.
(Cevap A)
(Cevap D)
-TARIH- 39

5. İlk Türk matbaası hangi devirde açılmıştır? (99


DMS ÖL)
Osmanlı Devleti'nde XVII. yüzyılda Islahat yapmaya
A) I. Meşrutiyet Devri zorlayan nedenler şunlardır:
B) Lale Devri • Devlet otoritesinin zayıflaması
C) II. Meşrutiyet Devri
D) Tanzimat Devri • Maliyenin bozulması
E) Cumhuriyet Devri • Devlet düzeninin iyi işlememesi
• İç isyanların görülmesi

İlk Türk matbaası Lale Devri'nde 1727 yılında XVII. yüzyılda bu alanlarda ıslahatlar yapılmış fakat
İstanbul'da açılmıştır. Matbaa batıdan alınan ilk ıslahatlar duraklamayı durduramamıştır.
teknik araç olup ilk basılan eser, "Vankulu Lügatı" (Cevap E)
adlı Türkçe - Arapça sözlüktür.

(Cevap B)

6. III. Selim Avrupa'daki yenilikleri yakından


izleyebilmek amacıyla aşağıdakilerden hangisini
gerçekleştirmeye çalışmıştır? (99 DMS ÖL)
A) Sürekli elçilikler kurulmasını
B) Nizam-ı Cedit Ordusu'nun kurulmasını
C) Nitelikli bir öğretim yapılmasını Q
D) Yeniçerilerin eğitilmesini o
£C
Ul
E) İrad-ı Cedit hazinesinin oluşturulmasını Q
<O
€O
O.

III. Selim Avrupa'daki yenilikleri yakından izlemek |g


amacıyla Avrupa'nın önemli merkezleri olan Londra, g Aşağıdakilerden hangisi Sanayi İnkılabı'nın
Paris, Viyana ve Berlin'de sürekli elçilikler açtırmıştır. *" Osmanlı Devleti üzerindeki etkilerinden biri
değildir? (99 DMS ÖL)
(Cevap A)
A) Düyun-u Umumiye'nin kurulması
B) Küçük sanayi atölyelerinin kapanması
C) işsizliğin artması
D) Avrupa devletlerinden borç para alınması
E) Üretimin artması
7. Osmanlı Devleti'nde XVII. Yüzyılda;

I. Eğitim Şiyasi Devrimi: XVIII yy.'ın ilk yarısından önce


İngiltere'de başlayan ve oradan ilk olarak Belçika'ya
II. Maliye yayılarak daha sonra tüm Avrupa devletleri,
K.Amerika ve Japonya'da görülen değişim sürecidir.

III. Yönetim Sanayi Devriminin Osmanlı Devleti'ne etkileri


- Küçük işletmeler kapandı.
alanlarının hangisinde veya hangilerinde yeni
- İşsizlik arttı, üretim azaldı.
düzenlemeler yapılmıştır? (99 DMS ÖL)
- Dış borçlar artış gösterdi.
A) Yalnız I B) Yalnız
C) Yalnız III D) I ve II - Duyun-u Umumiye (Genel borçlar idaresi) kuruldu.
E) II ve III
(Cevap E)
40- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

9. Osmanlı Devleti'nde XVI. Yüzyılda yapılan nüfus


sayımında , aşağıdakilerde n hangisinin
XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti halktan ve
saptanması amaçlanmıştır? (99 DMS L) tüccarlardan yeni vergiler alması ve eski vergileri
A) Kadın-erkek sayısı arttırması ülkede ayaklanmaların çıkmasına ortam
B) Okur yazar oranı hazırlamıştır.
C) İşsizlik oranı (Cevap C)
D) Nüfus artış oranı
E) Vergi yükümlülükleri

Osmanlı Devlet'inde XVI. yüzyılda vergi


yükümlülüklerini belirlemek amacıyla nüfus sayımı
yapılmıştır.
(Cevap E)

10. Osmanlı mimarisi, kaçıncı yüzyıldan itibaren 12. Nizam-ı Cedit kavramı,
batının etkisiyle değişmeye ve kendine özgü I. Askerlik
niteliklerini kaybetmeye başlamıştır? (99 DMS L)
II. Yönetim
A) XVI. B) XVI. > III. Sanat
C) XVII. D) XVIII. "
Q
E) XIX. uu
«3
O alanlarından hangilerinde yapılan yenilikleri
O
CM
öncelikle içerir? (2000 KMS)
O

XVIII yy.'dan itibaren başlayan Lale Devriyle A) Yalnız I B) Yalnız II


Batılılaşmanın etkileri görülmeye başlar. C) Yalnız III D) I ve II
(Cevap D) E) II ve III

III. Selim dönemine; devlet ve topluma yeni bir düzen


vermek istendiğinden "Nizam-ı Cedit" (Yeni düzen)
Devri denir. Kurduğu ordu da bu adla anılır.
(Cevap D)

11. "17. yüzyılda Osmanlı Devleti'nin halktan ve


tüccardan yeni vergiler aldığı gibi eski vergileri de
artırmıştır."

Bu durum aşağıdakilerden hangisine ortam


hazırlamıştır? (2000 DMS)
A) Islahat hareketlerinin hızlanmasına
B) Ekonomik hayatın canlanmasına
C) Ülkede ayaklanmaların çıkmasına
D) Devlet giderlerinin azalmasına
E) Tüketim maddelerinin ucuzlamasına
f -TARİH- 41

13. Osmanlı Devleti, XVIII yüzyıldan itibaren, 15. Aşağıdakilerden hangisi, Lale Devri'nin
özelliklerinden biridir? (200312 KPSS)
I. Tarım,
A) Batı kurumlarının örnek alınması
II. Askerlik, B) Avrupa'da elçiliklerin açılması
C) Türkçülük akımının başlaması
III. Teknik,
D) İlk kez bütçe yapılması
IV. Yönetim E) Şehzadelerin sancak beyliğine atanması

alanlarının hangilerinde Avrupa'nın üstünlüğünü *


kabul etmiş ve Avrupalılardan yararlanmaya Lale Devri'nin özelliklerine göz atarsak,
başlamıştır? (2002
KPSS) B) I ve III İlk d9fa Fransaya geçici bir elçi gönderilmiştir.
D) II ve III İlk matbaa açılmıştır.
A) I V9 II C) IV9 IV E) II
Doğu klasikleri Osmanlıya çevrilmiştir.
V9 IV
Değişik S9mtl9rd9 kütüphaneler açılarak
kültürün yaygınlaştırılmasına çalışılmıştır. - Yalova
ve İstanbul'da kağıt imalathaneleri kurulmuştur.
Osmanlı Devleti XVIII. yüzyılda Geriteme Dön9mi'n9
girmesiyle batının askeri ve teknik üstünlüğünü kabul Kumaş imalathaneleri kurulmuştur.
etmiştir. Yön9tim alanında batılılaşma ise XIX. İlk itfaiye kurulmuştur.
yüzyılda başlamıştır. İlk defa çiçek aşısı uygulanmıştır.
Mimari yapı gelişmiştir.
(C9vap D)
(Cevap B)
C3
cc
LLJ
Q
(/}
W
Q_

o
LU

14. Aşağıdakilerden hangisi, Avrupa devletlerinin


Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışmak için
yararlandıkları konulardan biri değildir? (2003
KPSS)
A) Kapitülasyonlar
B) Müsad9r9 Sistemi
C) Azınlık hakları
D) Borçlar
E) Taht kavgaları

Azınlık, kapitülasyon, taht kavgaları, borçlar gibi


mes9İelerde Avrupa Devletleri Osmanlı işlerine
müdahaİ9 etmişlerdir. Müsadere sisteminde
Avrupalılar herhangi bir şekilde yararlanmamıştır.
(Cevap B)
42- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

COĞRAFYA | Türkiye'nin Ekonomik Coğrafyası (Tarım)

miktarda azalır. Farklı iklim özelliklerinin bulunması,


TÜRKİYE'NİN EKONOMİK COĞRAFYASI Türkiye'nin değişik yörelerinde kültür bitkilerinin
çeşitlenmesine imkân hazırlamaktadır. Örneğin,
İnsanların katıldığı ekonomik etkinlikleri coğrafya Doğu Karadeniz'in bol yağışlı ikliminde çay ve fındık
biliminin kullandığı prensipler çerçevesinde ele alan gibi kültür bitkileri yetişirken, Ege ve Akdeniz'in
bilim dalı ekonomik coğrafyadır. kışları ılıman ikliminde pamuk, muz ve turunçgiller
yetişebilmektedir. İklimin Türkiye ekonomisi
Türkiye'nin ekonomisini etkileyen coğrafî faktörler: üzerinde başka bir etkisi de turizm yönünden
olmaktadır. Karasal iklime sahip olan yörelerde yılın
a. Coğrafî Konum: Türkiye'nin Kuzey Yarım
sadece yaz aylarına sıkışan turizm sezonu, Akdeniz
Küre'de, orta kuşağın Ekvator'a yakın olan ikliminin etkili olduğu yörelerde çok daha uzun bir
kısmında (36-42° kuzey enlemlerinde) bulunması ve sezonayayılmaktadır.
üç tarafının denizlerle çevrili olması, çeşitli iklimlerin
oluşmasına ortam hazırlamıştır. Çeşitli kültür c. Topoğrafya: Topoğrafik özellikler de Türkiye
bitkilerinin yetiştirilmesi ise, ülkenin tarımı, ticareti ve ekonomisinde etkili olmaktadır. Yer şekilleri
sanayisinin canlanmasını sağlamıştır. arasında en geniş alan kaplayan dağlar, tarım
alanlarını azaltarak ve iklim koşullarını değiştirerek
- Türkiye'nin Asya ve Avrupa arasındaki ulaşım ekonomi üzerine değişik etkilerde bulunur. Türkiye
yolu üzerinde bulunması sonucunu doğurmuş, bu da ortalama yükseltisi fazla (1132 m) olan bir ülkedir.
ülke ticaretinin canlanmasına yol açmıştır.
Topoğrafyanın bir elemanı olan yükseklik faktörü,
- Balkanlar, Kafkasya ve Orta Asya'da kurulan sıcaklığın azalmasına ve don olaylarına neden olur.
yeni devletlerle ortaya çıkan ilişkiler, Türkiye Bunlar da tarımı ve ekonomiyi olumsuz yönde
ekonomisinin daha da kalkınmasına katkıda etkiler. Topoğrafyanın diğer elemanı olan eğim
bulunmuştur. faktörü de yerleşmeyi ve tarımı olumsuz yönde
etkiler. Çünkü dik yamaçların ekonomik yönden
- Boğazlara sahiptir ve buradan geçen yabancı başka olumsuzlukları da vardır. Buralardan yol
gemilerden döviz alarak ülke ekonomisine katkı geçirmek çok zor ve masraflıdır. Ayrıca dik yamaçlar
sağlanmaktadır. heyelânların da sık olduğu yerlerdir. Bu nedenlerle
eğimin fazla olduğu yerlerde ulaşım koşulları da
- Petrol rezervi fazla olan ülkelere komşudur. Bu
olumsuzdur.
nedenle kolay petrol elde etme avantajına sahiptir.
d. Nüfus artışı: Türkiye'nin nüfusu hızla
b. İklim: artmaktadır. Onun için nüfusun başta gelen
özelliklerinden biri, genç olmasıdır. Ancak çalışma
Ekonomisinde tarımın önemli yer tuttuğu ülkemizde,
çağında olan bu insanlara ülkemizde yeteri kadar iş
iklimin etkisi daha da belirgindir. Sulamalı tarımın
bulunamamakta ve böylece ortaya çıkan işsizlik,
henüz yeterince yapılmadığı Türkiye'nin özellikle
ülkenin ekonomisini olumsuz etkilemektedir.
tarımsai ürün rekoltesi, yıllık yağışa sıkı bir bağlılık
gösterir. Yağışın yeterli olduğu yıllarda tahıl ihraç
e. Doğal afetler: Deprem ve sel başta olmak üzere
eden ülkemiz, kurak geçen yıllarda tahıl ithal etmek
her yıl ülkemizde çok sayıda meydana gelen don,
zorunda kalmaktadır. Yağıştan başka sıcaklık
çığ, heyelân, sis, orman yangını gibi doğal afetler,
durumu da tarımsal ürün miktarı ve çeşitliliği
ülkemizde çok büyük ekonomik kayıpların yanında
üzerinde etkilidir. Don olaylarının fazla olduğu
can kayıplarına neden olmaktadır.
yıllarda bazı sebze ve meyve üretimi önemli
-COĞRAFYA- 43

Türkiye'deki ekonomik faaliyetler aşağıdaki - Yağışın yetersiz olduğu ve sulama sorununun


başlıklar halinde incelenir: çözülmediği yörelerde tarımsal verim düşer, üretim
miktarında yıllara göre dalgalanma görülür.
- Tarım Sanayı
- Hayvancılık Turizm Topoğrafya: Tarımsal etkinliklerin üzerinde
gerçekleştirildiği toprağın oluşumu ile topoğrafyanın
- Ormancılık Ulaşım
elemanları olan eğim, yükseklik ve bakı arasında
- Madenler Ticaret çok yakın bir bağ vardır. Eğimin fazla olduğu
yerlerde toprağın oluşması ve dolayısıyla buralarda
- Enerji Kaynakları
tarımın yapılması söz konusu değildir. Onun için,
TÜRKİYE' DE Türkiye'de çok geniş alanlara yayılmış bulunan
TARIM dağlar, tarımsal yönden olumsuz yerlerdir. Buna
karşılık düz yerler ise, hem toprak oluşumu, hem de
TARIMI ETKİLEYEN FAKTORLER bu topraklar üzerinde tarımın yapılması bakımından
Türkiye tarımı çeşitli faktörlerin etkisinde son derecede uygun yerlerdir.
bulunmaktadır. Bunlar doğal ve beşerî faktörler Engebeli topoğrafya bir taraftan erozyon nedeniyle
olmak üzere iki gruba ayrılır. toprak oluşumunu engellerken, diğer taraftan da
A. DOĞAL FAKTÖRLER ulaşımı, taşımacılığı zorlaştırarak tarım üzerinde
olumsuz etki yapar.
Toprağın Cinsi: Tarımın üzerinde yapıldığı
toprakların verimlilik dereceleri birbirinden farklıdır. Türkiye ortalama yükseltisi fazla, dağlık, engebeli bir
En verimli topraklar, akarsuların biriktirmeleri sonucu ülkedir. Bu nedenle;
oluşan alüvyal topraklardır. Bu topraklar, - Dağlık ve engebesi fazla olan yerlerde makine
Türkiye'deki en verimli tanm alanlarını __ kuüanımı çok sınırlıdır.
oluşturmaktadır. Vadi tabanı düzlükleri, deltalar ve ■§
bir çok çöküntü ovası alüvyal topraklardan oluşur. £ - Ekili - dikili alan oranı genel olarak azdır.
Buna karşılık tuzlu, jipsli bol killi toprakların verimleri 5 - Batıdan doğuya doğru gidildikçe yükselti artar.
çok düşüktür. |! Bu nedenle batıdan doğuya doğru gidildikçe;
İklimin Özellikleri: İklimin iki önemli elemanı olan g a) Ürün çeşidi azalır.
yağış ve sıcaklık, etkinlikleri tarımsal ürün çeşidini :s
ve tarımsal ürün miktarını önemli ölçüde etkiler. >- b) Ürünlerin olgunlaşma ve hasat zamanı gecikir.
Özellikle barajların, tarım alanlarını yeteri kadar c) Sebzecilik çok azalır.
sulayacak miktarda olmadığı ülkemizde başta
- Dağların kıyıya uzanış yönü deniz ikliminin etki
tahıllar olmak üzere, birçok kültür bitkisinin üretim
sahasını belirleyerek tarım ürünlerinin çeşidi ve
miktarı yağış durumuna sıkı sıkıya bağlıdır. Sıcaklık da
verimi üzerinde rol oynar.
Türkiye tarımında çok önemli bir doğal faktördür.
Sıcaklığın düşük olduğu yörelerimizde, fazla B. BEŞERİ FAKTÖRLER
sıcaklığa ihtiyaç duyan kültür bitkileri
Toprağın İşlenmesi: Bazı toprakların yapısı ve
yetiştirilememektedir.
dokusu, ürün miktarını azaltıcı etki yapar. Ancak bu
İklimin tarım üzerindeki etkilerini şu maddeler topraklar işlenerek verimleri yükseltilebilir.
halinde sıralayabiliriz,
Topraktan fazla ürün almak için, onun gelişmiş
- Türkiye'de aynı anda farklı iklim özelliklerinin makinelerle işlenmesi gerekir.
görülmesi, ürün çeşidinin fazla olmasını sağlamıştır.
Sulama: Tarım bitkilerinin olgunlaşabilmeleri için
- Yağışın yetersiz, buharlaşmanın fazla olduğu ve istedikleri su belirli zamanlarda ve belirli ölçüde
toprak neminin düşük olduğu yerlerde örneğin İç ve olmalıdır. Bitkiler su ihtiyaçlarını eğer yağıştan
Güneydoğu Anadolu'da, nadas yöntemi uygulandığı karşılayamazsa bu eksiklik sulama yoluyla giderilir.
için topraktan heryıl yararlanılamaz. İklim koşulları düşünüldüğü zaman, Karadeniz
kıyıları ve Kuzeydoğu Anadolu dışında ülkenin her
- Kışların uzun ve soğuk geçtiği yerlerde ürün
yerindeki tarım alanları, sulanmaya ihtiyaç gösterir.
çeşidi azalır. Örneğin Doğu Anadolu Bölgesi
Türkiye'de yaz yağışlarının ya hiç oimaması, ya da
44- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

çok az olması nedeniyle etkili bir yaz kuraklığı sıradadır, daha sonra Çukurova ve Trakya gelir.
yaşanır. Yağışlı olan Karadeniz ve Doğu Anadolu'nun yüksek
yerlerinde buğday yetişmez. Çünkü olgunlaşma
Sulama sorununun çözülmesiyle tanmda şu
döneminde kurak hava ister. Ülkemizde buğday
değişiklikler gözlenir; hasadının çeşitli yörelerde farklı zamanlarda
- İklim koşullarına bağlılık azalır. başlaması sıcaklık farkından kaynaklanır.

- Topraklar her yıl ekilebilir ve her yıl kullanılabilir.


- Nadas yöntemi sona erer.
- Üretimde süreklilik sağlanır.
- Tarımsal verim artar.
- Ürün çeşidi artar.
Buğdayın Türkiye'deki Üretim Alanları
- Yılda birden fazla ürün alınabilir.
Arpa
Gübreleme: Bitkiler için gerekli olan mineral ve
Buğdayın yetiştiği her yerde yetişmektedir. Sıcağa
organik maddeler, ancak gübreleme yoluyla toprağa
ve soğuğa buğdaya göre daha dayanıklıdır. Hayvan
kazandırılabilir.
yemi ve bira endüstrisinde kullanılır. Üretimin yarısı
Tohum: Tarım alanlarından daha fazla ürün İç Anadolu Bölgesi'nden sağlanır.
alabilmek için toprağı işleme, sulama ve
gübrelemenin yanında, ekilen tohumun kalitesi de
önemlidir.
Ulaşım ve Pazarlama: Yurdumuzda özellikle ticarî
amaçla yapılan tarım için ulaşım ve pazarlama çok
önemlidir. Pazarlanmasına devletçe ayrı önem
verilmektedir. Bu amaçla çeşitli kooperatifler
kurulmuştur. Bunların başlıcaları Pankobirlik, Arpanın Türkiye'deki Üretim Alanları
Fiskobirlik ve Trakya Birlik'tir. Mısır
İlaçlama ve Zirai Mücadele: İlaçlama tarımsal Fazla su ve sıcaklık ister. Türkiye'de en çok Akdeniz
verimi artınr. Ürün kalitesini yükseltir. Tarımsal ve Karadeniz de yetiştirilir. Karadeniz Bölgesi'nde
ürünlerin tohumdan hasat dönemine kadar geçirdiği üretimi fazla olmasına rağmen bölge ticaretinde
her aşamada çeşitli hastalık ve zararlılara karşı önemli değildir. Son yıllarda sanayi bitkisi olarak
bilinçli bir şekilde ilaçlanması gerekir. kullanıldığından Akdeniz'de üretimi artmıştır.
Makineleşme: Günümüzde gelişmiş ülkelerde Karadeniz Bölgesi mısır üretiminde 2. sırada olduğu
tarımın her aşaması makine ile yapılmaktadır. halde ticareti yoktur. Çünkü ürün daha çok bölge
Tarımda makineleşmenin başlıca etkileri şunlardır; halkı tarafından tüketilmektedir.

- Ürün zamanında ekilir.


- Ürün zamanında hasat edilir.
- Daha az zamanda daha çok ürün elde edilir.
- Ürünün ekiminde ve hasadında görülecek
kayıplar en aza iner.
- Uretim miktarı artar.
Mısırın Türkiye'deki Üretim Alanları
TÜRKİYE'DE YETİŞEN TARIM ÜRÜNLERİ
Pirinç
A-TAHILLAR
Yetişmesi için çok fazla suya ihtiyaç vardır. Sıcak ve
Buğday nemli bir iklim ister. Ekim alanı geniş fakat ekimi
En çok üretilen tahıldır. Sıcak ve kurak bir iklimde devlet kontrolündedir. Sulak yerlerde yetiştiği için
yetiştiği için üretimde İç Anadolu Bölgesi birinci bazı yerlerde sıtma hastalığına sebep olmaktadır.
-COĞRAFYA- 45

Ülkemizde en fazla Edirne, Samsun, Sinop, Çorum - Her mevsimin yağışlı geçmesi, Karadeniz
ve Kastamonu illerinde yetiştirilir. Bölgesinin kıyı kesiminde pamuğun
yetişememesinin en önemli nedenidir.

- Kuzeydoğu Anadolu'nun yüksek platolarında;


(örneğin; Erzurum-Kars) yaz yağışları pamuk
tarımını engeller.

Pirincin Türkiye'deki Üretim Alanları


Çavdar
Yetişme koşulları yönünden buğday ve arpanın
yetişemediği yerlerde bile yetişebilen bir tahıl
türüdür. Genellikle doğrudan ekmek olarak ve Pamuğun Türkiye'deki Üretim Alanları
ekmeğe katkı maddesi olarak tüketilmektedir. Ekim Şeker Pancarı
alanı ülkemizde giderek daralmaktadır.
llıman kuşağın nemli ve serin yerlerinde yetişir.
Yulaf Yetişme döneminde çok nem ister. En çok iç
Yulaf unu, çeşitli besin maddelerinde ve alkollü bölgelerimizde üretilir. Üretimde İç Anadolu
içkilerde katkı maddesi olarak kullanılır. Yulaf ayrıca birincidir. Bunu Karadeniz, Marmara ve Doğu
hayvan yemi olarak da önemlidir. En çok Orta Anadolu bölgeleri izler. Şeker pancarının hasattan
Anadolu'da, daha sonra Trakya ve Ege Bölgesi'nde hemen sonra işlenmesi gerekir. Bu nedenle ekim
tarımı yapılır. Ekim alanları ve üretimi giderek yapılan yerler şeker fabrikalarına yakındır. Küspesi
azalmakîadır. de hayvan yemi olarak kullanıldığı için ekim alanları
çevrelerinde ahırve besi hayvancılığı gelişmiştir.
BilgiNotu j
BÜgiNotvf
| Türkiye tahıl üretimi genel olarak değerlendirildiği
izaman hızlı bir artışın olduğu anlaşılır. Bu artış, açılmıştır.
I büyük ölçüde buğday üretiminde görülmektedir.
1 Bunun nedeni de, buğdayın, halkın temel
besin | maddesi olmasıdır. Toplam tahıl
üretiminin %60-I ŞŞ'ini buğday oluşturur.

B- ENDÜSTRİ BİTKİLERİ
Pamuk Şeker Pancarının Türkiye'deki Üretim Alanları
Sıcak ve kurak yerde aynı zamanda sulamanın da
Tütün
yapılabildiği yerlerde yetişmektedir. Elazığ ve Iğdır
ovaları gibi yaz sıcaklıklarının yeterli olduğu alüvyal Tütün, kıraç arazide yetişir. büyüme döneminde bol
ovalarda sulama yoluyla da ekimi yapılmaktadır. su ister. Tütün ekimi devlet kontrolündedir. Böylece
Türkiye pamuk üretiminde de, Ege Bölgesi'nin üretim miktarındaki dalgalanmalar önlenmiş olur.
verimli çöküntü ovaları başta gelir. Bunlar arasında
Ege Bölgesi'nde tütün ekim alanları, çöküntü
da Büyük Menderes ovaları çok önemlidir. Akdeniz
ovalarında yoğunlaşmıştır. Bakırçay, Gediz, Küçük
Bölgesi'nde pamuk ekiminin en çok yapıldığı yerler
Menderes ve Büyük Menderes ovalarında tütün
Çukurova ve Amik ovasıdır. Pamuk, dokuma ve
ekimi başta gelen tarımsal etkinlikler arasındadır.
tekstil ürünlerinin hammaddesidir. Aynı zamanda
Karadeniz Bölgesi de Türkiye tütün üretiminde
çekirdeğinden yemeklik yağ elde edilmektedir.
önemli yere sahiptir. Ülke üretiminin yaklaşık %20-
Bazı bölgelerimizde pamuk yetişmez. Çünkü; 25'ini bu bölge sağlar. Bafra ovası ve Kelkit oluğu
ö n em li tüt ü n ekim al a nla rı dı r. Marm ar a
- İç Anadoluda yükselti sıcaklığı
Bölgesi'ndeki tütün ekim alanları daha çok Güney
düşürdüğünden pamuğun yetişmesini engeller.
Marmara bölümündedir. Balıkesir (Altınova, Ayvalık,
Edremit, Burhaniye) ve Bursa (înegöl) illerinden
46- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

başka Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Kırklareli Kocaeli, Sakarya, Zonguldak ve Sinop illerinde ekimi
illerinde de az miktarda tütün ekimi yapılır.
yapılmaktadır.Doğu Anadolu'daki tütün ekim Anason:
alanları; Malatya, Bitlis ve Muş illerindedir.
Güneydoğu Anadolu'da ise Adıyaman, Siirt ve Alkollü içki sanayisinde kullanılır. Marmara, Ege ve
Diyarbakır illerinde ekimi yapılır. Akdeniz Bölgelerinde üretilir.
C- YAĞ BİTKİLERİ
Soya fasulyesi
Bu bitki %20 oranında yağ, %40 oranında protein
içerir. Yaş sebze, kuru sebze olarak tüketildiği gibi,
ekmeklik una da katılır. Ancak yurdumuzdaki ekimi,
genellikle soya yağı üretimine yönelik yapılır.
Tütünün Türkiye'deki Üretim Alanları
Soya bitkisinin Türkiye'deki doğal yetişme ortamı,
Çay
Doğu ve Orta Karadeniz bölümlerinin kıyı kuşağıdır.
Doğu Karadeniz'de yetişmektedir. Üretimi ve Çukurova ve Antalya düzlüğü ile Ege ovalarında
fabrikaların çoğu Rize'dedir. Şekerpancarı gibi ikinci ürün olarak geniş ekim alanları
toplandıktan sonra hemen işlenmelidir. Yine çay bulabilmektedir.
fabrikaları ekim alanlarının bulunduğu yerlerdedir.
Yer fıstığı
OilgiNotuJ
Meyvesi bitkisel yağ üretiminde önemli yer tutar.
ekim alanı en dar endüstri bitkisidir. %45-60 oranında yağ, %40-45 oranında protein
içerdiği için çerez olarak da yoğun şekilde
Haşhaş
2: tüketilmektedir. Üretimin büyük kısmı, Akdeniz
Uyuşturucu özelliğinden dolayı üretimi devlet Bölgesi'nde ikinci ürün olarak elde edilir. Başta İçel
kontrolündedir. İlaç endüstrisinin hammaddesidir 'ğ olmak üzere Adana, Antalya, Hatay ve
Haşhaşın en çok üretildiği il Afyon'dur. Daha sonra g Kahramanmaraş ovalarında üretimi yapılır.
Denizli gelir. Ş. Susam
o
Gül S Tohumunda %50-60 oranında yağ bulunduran
Bir süs bitkisi olan gül, sanayide gül yağı veya gül susam da yağlı tohumlu bitkilerdendir. Ege
esansı olarak bilinen sıvı yağ olarak kullanılır. bölümünde, Güney Marmara bölümünde ve
Gülyağı, kozmetik sanayinin önemli bir ham Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde üretilir. Yıllık
maddesidir. Türkiye, gül yetiştirme ve gül yağı üretimi azdır.
üretiminde dünyada sayılı ülkeler arasındadır.
Zeytin
Gülcülüğün merkezi Isparta'dır. Gül bahçelerinin
%90'ını bulunduran bu il, gül yağı sanayinin de Kışları ılık ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak olan
merkezidir. Ayrıca Burdur, Denizli, ve Aydın'da da yerlerde yetişir. Zeytin ağaçlarının yayılış alanını
az miktarda gül tarımı yapılır. Akdeniz iklimi sınırlandırmıştır. Güney Marmara,
Ege Bölümü, Akdeniz Bölgesi'nin kıyı yöreleri ve
Kenevir ve Keten: Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin Akdeniz'e yakın
Lifli bitkilerdir. Kenevirin lifleri daha çok çuval, halat, yöreleri, zeytin üretim alanlarıdır. Türkiye, dünya
urgan, paspas gibi kaba dokumalı eşya üretiminde zeytin üretiminde üçüncü sırada yer alır.
kullanılır. Türkiye'de en çok Batı Karadeniz
bölümünde Sakarya çevresinde ve Kastamonu'da
üretilir. Taşköprü'de kenevir lifi işleme fabrikası
kurulmuştur. Keten de sanayide önemli hızla artan
bir bitkidir. Lifleri dayanıklı olduğu için, kâğıt para
yapımında ve kot pantolon üretiminde kullanılır.
Tohumundan da yağ elde edilir. Başlıca üretim
Zeytinin Türkiye'deki Üretim Alanları
alanı, Batı Karadeniz bölümüdür. Kastamonu,
-COGRAFYA- 47

Ayçiçeği Baklagiller
Önemli yağ bitkisidir. Büyüme döneminde yağış Fasulye, bakla, bezelye, nohut, mercimek ve
olgunlaşma döneminde bol güneş ister. börülce bu gruba girer.
En çok Marmara bölgesinde yetiştirilir. Marmara Su ve toprak istekleri bakımından fazla seçici
Bölgesi'nden sonra en fazla ayçiçeği ekim aianı Orta olmadıkları için, Türkiye'de baklagil ekim alanları
Anadolu'dur. çok yaygındır. Ekim alanları zaman içinde büyük bir
. gelişme göstermiştir. Baklagiller arasında ekimi en
— çok yapılanlar mercimek, nohut ve fasulyedir.
Mercimek
&'••'— En çok Güney Doğu Anadolu'da yetişir. Yeşil
mercimek İç Anadolu'da birincidir.

Ayçiçeğinin Türkiye'deki Üretim Alanları

TÜRKİYE'DE SEBZECİLİK
Sebzeler; yaprakları, kökleri meyveleri ve tohumları
yaş ya da kuru olarak insanlar tarafından yenilen
otsu bitkilerdir. Sebze ekim alanları, Türkiye'deki Mercimeğin Türkiye'deki Üretim Alanları
tarım alanlarının çok küçük bir bölümünü oluşturur. Nohut En fazla İç Anadolu da yetişir.
Ancak üretim yönünden tarımsal etkinlikler arasında
önemli biryertutar.
Sebze tarımda, '
o
ır
- Güneşlenme süresinin yeterli olması aı
o
eo
tn
- Yazların sıcak ve uzun olması a.

- Sulamanın yeterli olması


- Yaz kuraklığının belirgin olmaması gibi etkenlere :E
Nohutun Türkiye'deki Üretim Alanları
bağlı olarak bölgeler arasında değişik özellikler >^
göstermesine neden olmuştur. Fasulye
Sıcaklık, yağış ve toprak bakımından farklı Karadeniz ve Akdeniz'de yaygındır. En fazla K.
sebzelerin farlı istekleri vardır. Onun için ülkenin Maraş'ta yetişmektedir.
belirli yörelerinde belirli sebzelerin üretimi yoğunluk
kazanmıştır. Sıcaklık durumu önemli olduğu için, SERACILIK
Türkiye'de sebzeler en erken Akdeniz ikliminin etkili
Sebze, meyve ve çiçek üretiminde önemli bir konu
olduğu yerlerde, en geç ise şiddetli karasal iklimin
da seracılıktır. Seralarda, doğal koşullardaki yetişme
görüldüğü Doğu Anadolu Bölgesi'nde
olgunlaşmaktadır. döneminden daha önce ve daha sonra sebze,
meyve çiçek üretimi yapılır. Seralar, cam veya
Ekim alanları Türkiye'nin her tarafına yayılmıştır. plâstik mekânlardır. Seralardaki hava gerektiğinde
Ancak en çok sebze üretilen bölgeler; Akdeniz, çeşitli yollarla ısıtılarak kış mevsiminde de üretim
Marmara ve Ege bölgeleridir. Bundaki başlıca yapılabilmektedir.
etkenler iklimin sıcak (don olaylarının meydana
Günümüzdeki sera alanlarının %60'ı Antalya ilinin
gelmemesi), toprakların ise verimli olmasıdır.
kıyı yörelerinde bulunmaktadır. Ege Bölgesi'nde
Ayrıca sulama imkânlarının bulunması da önemlidir. Muğla, Aydın ve İzmir'in kıyı yörelerinde de seracılık
Bunlara ek olarak büyük tüketim merkezlerine önem kazanmıştır. Seracılık sayesinde yazlık sebze,
yakınlık da önemli faktördür. kışlık sebze, yazlık meyve, kışlık meyve kavramları
ortadan kalkmıştır.
48- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

TÜRKİYE'DEKİ MEYVECİÜK Turunçgiller


Meyvecilik de Türkiye'de önemli bir tarımsal ve ticarî Portakal, mandalina, greyfurt, turunç ve limon'un
faaliyettir. Türkiye'de çok çeşitli meyve ortak adıdır. Bünyelerinde bol su bulunduran bu
yetişmektedir. Çünkü sıcaklık, yağış ve toprak meyveler, dona karşı çok hassastır. Onun için kışları
yönünden, ülkemizde değişik özellikler gösteren soğuk olmayan iklim bölgesinde yetişir. Bu yüzden
farklı yöreler vardır. Bu nedenle meyvecilik de turunçgil ağaçları Akdeniz ikliminin etkili olduğu
Türkiye'de önemli geçim kaynakları arasında yerini yerlerde yetiştirilir. Turunçgil üretim alanları, Akdeniz
almıştır. Toprak ve iklim özelliklerine göre bazı Bölgesi'yle Ege bölümü ve Güney Marmara
yörelerde belirli meyvelerin tarımı öne çıkmıştır. bölümüdür. Doğu Karadeniz bölümünde Rize
yöresindeki mikroklima alanında da mandalina
Üzüm bahçeleri vardır.
Yetişme alanı en fazla olan meyvedir. Soğuğa
dayanıklıdır. Bağlar, ülkenin hemen her yerinde
görülür. Ancak ekonomik olarak bağcılığın yapıldığı
yerler Ege Bölgesi'nde yoğunlaşmıştır. Türkiye
üzüm üretiminin yarıya yakını (%45) bu bölgeden
sağlanır. Gediz vadisinde çok yaygın üzüm bağları
vardır. Üzüm en çok Manisa ve İzmir illerinde
yetiştirilen İzmir'in çekirdeksiz üzümü, genellikle Turunçgillerin Türkiye'deki Üretim Alanları

kurutularak pazarlanır. Üzüm üretimi bakımından İncir


Ege Bölgesi'ni, Güneydoğu Anadolu Bölgesi, onu da
Orta Anadolu, Akdeniz ve Marmara Bölgeleri takip Akdeniz ikliminin görüldüğü yerlerde yetişir. En
eder. Ayrıca Türkiye, kuru üzüm üretimi ve kaliteli kurutmalık incirler, Ege Bölgesi'nde Büyük ve
ihracatında birinci sırada yer almaktadır. Meyve Küçük Menderes vadilerinin kuzey rüzgârlarına karşı
olarak tüketildiği gibi şarap yapımında da kullanılır. korunaklı olan yamaçlarında üretilir. Türkiye'de incir
ağaçlarının %80-85'l Ege bölümündeki ovalarda
bulunmaktadır.
Dİİ0İ Notu /
o erj

Elma
Üzümün Türkiye'deki Üretim Alanları Türkiye'de üzümden sonra yetişme alanı ve miktarı
en çok olan meyvedir. Soğuğa dayanıklıdır. En fazla
Fındık
İç Anadolu'da yetişmektedir.
Anavatanı Türkiye olan fındığın ülke ekonomisinde
önemli bir yeri vardır. Yıllık yağışın bol ve düzenli
olduğu yerlerde yetişir. Devirli bitkilerdendir. Bir yıl
fazla, diğer yıl az ürün verir. Üretimde başta Ordu ve
Giresun illeri olmak üzere Karadeniz ilk sırada gelir.
Marmara Bölgesi'ndeki ekim alanlarıysa; Sakarya,
Kocaeli. Elmanın Türkiye'deki Üretim Alanları

Türkiye, dünya fındık üretiminin %75-80'ini Kayısı


sağlamaktadır. Fındığın Türkiye'deki Üretim Alanları
Karasal iklime sahip yörelerin alçak kesimlerinde
kayısı ağaçlarına sık rastlanır. Ancak ilkbahar
donlarına karşı çok hassastır. Onun için ticarî olarak
üretim alanları belirli yerlere sıkışmıştır. En çok
kayısı ağacı Malatya il sınırlarındadır. Daha sonra
Eiazığ, Konya, Kayseri ve İzmir gelir. Kayısı
üretiminin merkezi Malatya'dır. Türkiye kuru kayısı
üretiminin %30-40'ını bu il karşılar.
-COGRAFYA- 49

Şeftali Yonca
Güney Marmara ve Ege bölümünde yoğunlaşan Yağışlı yerlerde sulamasız, yazları kurak geçen
şeftali ağaçları soğuğa karşı dayanıksızdır. En yerlerde ise sulamalı olarak yetiştirilir. Yonca, ot
yaygın ekim alanı, Bursa ve yakın çevresidir. verimi fazla olan, uzun ömürlü bir bitkidir. Akdeniz
Bölgesi'nde yılda 8-10, Ege ve Marmara
Antep fıstığı
Bölgeleri'nde 7-8, Orta Anadolu'da 4-5, Doğu
Antep fıstığı ağacı, Akdeniz iklim bölgesinde yetişir. Anadolu'da ise 2-3 kez biçilebilmektedir. Türkiye
Ekonomik anlamda yetiştirildiği yer, Güneydoğu yem bitkileri üretiminin %90-95'ini yonca oluşturur.
Anadolu Bölgesi'yle sınırlı kalmıştır. Burada da
Fiğ
Gaziantep, Şanlıurfa ve Adıyaman illeri başlıca
yetiştirme alanlarıdır. Türkiye Antep fıstığı Hem samanı hem de tohumu hayvan yemi olarak
ağaçlarının %80'i Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kullanılır. Kıyı yöreierinde kışlık, iç yörelerde ise
buiunur. yazlık olarak ekimi yapılır.

BilgiNotuf Korunga

jÜlkemizde yetiştirilen Antep fıstığının %70-75'i ihraçj En çok Doğu Anadolu Bölgesi'nde yetiştirilen bir
iedilir. yem bitkisidir. Yoncanın yetiştirilmediği fakir
topraklarda yetiştirilebilir.
Badem
TARIMIN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Badem ağacı yaz dönemi sıcaklığı uzun geçen
Tarımın Türkiye ekonomisinde çok önemli bir yeri
yerlerde yetişir.
vardır. Başlıklar halinde ifade edersek;
Doğu Karadeniz kıyı yöreleri, Erzurum-Kars ve .„
» Türkiye arazisinin önemli bir kısmı ekim-dikim ve
Ardahan plâtolarıyla soğuk olan yüksek yerler "5
orman (tarım) alanlarıdır.
dışında ülkenin hemen her yerinde badem ağacına g
rastlanır. Üretilen bademin %70'i ihraç edilmektedir. jg >> Türkiye'de faal nüfusun yaklaşık yarısı tarım
sektöründe çalışmaktadır. Dolayısıyla ülke
Ceviz %s nüfusunun yarıya yakını geçimini tarımdan
:
Ülkenin pek çok yerinde yetiştirilir. Çok uzun (400- | sağlamaktadır.
500 yıl) yaşayan ceviz ağacının kerestesi, >■ » Ülkemizin kalkınmasında önemli rol oynayan
mobilyacılıkta değerli bir ham maddedir. Yağ ve sanayi, büyük ölçüde tarıma dayalıdır. Çünkü bir
protein oranı yüksek olan çok besleyici bir meyvesi çok sanayi dallarının (başta tekstil ve yağ
vardır. sanayisi) ham maddesini tarım ürünleri
Muz oluşturur.

Don olayı görülmeyen ve kışları ılık geçen yörelerde » Tarım ürünleri çeşitli ve bol olduğu için, Türkiye
sınırlı ekim alanları vardır. Bu nedenle sadece tarım ürünleri satın almak için dış ülkelerde fazla
Akdeniz Bölgesi'nde üretimi yapılır. Türkiye muz döviz ödememektedir.
tarımının merkezi Alanya ve Anamur'dur. » Türkiye'nin ihraç ettiği mallar arasında ham, yarı
işlenmiş ve işlenmiş olarak tarım ürünleri önemli
YEM BİTKİLERİ
yer tutmaktadır.
Yem bitkileri, evcil hayvanların kuru ve taze yem
ihtiyacını karşılayan tarla bitkileridir. Hayvancılığın
önemli olduğu, hattâ bazı yörelerde ziraatın önüne
geçtiği ülkemizde hayvan yemine olan ihtiyaç,
kendiliğinden anlaşılır. Çayır ve meraların yetersiz
olduğu da dikkate alınınca, yem bitkilerinin önemi
daha da artmaktadır.
Yem bitkilerinin yoğun şekilde ekildiği yerler,
hayvancılığın da yoğun olarak yapıldığı yörelerdir.
Başlıca yem bitkileri şunlardır:
50- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

4. - En çok üretilen tahıldır.


ÇOZUMLU - En çok İç Anadolu Bölgesi'nde yetişir.
KAVRAMA TESTİ
- Sıcak ve kurak bir iklimde yetişir.

Yukarıda bilgileri verilen tahıl aşağıdakilerden


hangisidir?
1.
A) Arpa
B) Pirinç
C) Buğday
D) Mısır
E) Yulaf
Yukarıdaki şekillerde İç Anadolu Bölgesi'nin
başlıca tarım ürünlerinin Türkiye toplam üretimi
içindeki payı verilmiştir. Hangi şıkta ürünlerin
isimleri doğru olarak verilmiştir?

IV hangisi tahılların özelliği


5. Aşağıdakilerden

A) Buğday Baklagiller Şeker Arpa arasında deöildir?


pancarı
A) En çok üretilen ve tüketilen besin ürünleridir.
Baklagiller Şeker Arpa Buğday
B) B) Dünya genelinde yaygındır.
pancarı C) Ülkemizde İç Anadolu, Akdeniz, Karadeniz
Şeker Arpa Buğday Baklagi tahılda ön plandadır.
C)
pancarı D) Optimum yetişme aralığı en geniş olan bitkilerdir.
o
Arpa Baklagiller Buğday Şeker >■ E) Ülkemizde üretim genelde ihracata yöneliktir.
D) eo
'o
pancarı UJ

Arpa Şeker Baklagiller Buğday


E)
pancarı

2. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye tarımının


özellikleri arasında degildir?

A) 1980'den sonra tarım da modernleşmeye


gidilmiştir.
6. - Fazla su ve sıcaklık ister.
B) Sanayinin gelişmesiyle tarımda modemleşmeye
gidilmiştir. - En çok Akdeniz ve Karadeniz'de yetişir.
C) Nadas ve gübreleme en önemli problemidir.
- Son yıllarda sanayi bitkisi özelliğine gelmiştir.
D) Makineli tarım tam anlamıyla uygulanmaktadır
E) Çok fazla ticari tarıma yönelik değildir. Yukarıda bilgisi verilen bitki aşağıdakilerden
hangisidir?

A) Mısır
B) Pirinç
3. Aşağıdakilerden hangisi tarımsal verimi artırma C) Pamuk
yolları arasında degildir? D) Ayçiçeği
E) Şekerpancarı
A) Üretici sayısını artırmak
B) Sulama
C) Tohum ıslahı
D) Toprak ıslahı
E) Devlet desteği
-COĞRAFYA- 51

7. Aşağıda verilen bitkilerden hangisi ilaç 11. Ülkemiz de seracılığın Ak de niz ve Ege
endüstrisinin ham maddesidir? Bölgelerinde yoğunlaşmasının sebebi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ayçiçeği
B) Zeytin A) Sulama olanaklarının yeterliliği
C) Mısır B) Üretilen ürünün taşınma kolaylığı
D) Fındık C) Tarım yöntemlerinin daha iyi bu bölgelerde
E) Haşhaş uygulanabilmesi
D) Isıtma maliyetinin düşük olması
E) Eğitilmiş iş gücünün varlığı

12. Aşağıdaki tarım ürünlerinden hangisi, öncelikle


8. Aşağıdaki bitkilerden hangisi ihraç fabrikalarının kuruluş ve dağılışına göre paralellik
ürünlerimizden değildir? gösterir?
A) Pamuk A) Tütün
B) Fındık B) Şekerpancarı
C) Çay C) Arpa
D) Tütün D) Mısır
E) İncir E) Zeytin

Türkiye dünya birincisidir? çn aşağıdakilerden hangisidir?


'o
A) Turunçgiller £T A) Hakkari
UJ

9. Aşağıdaki bitkilerden hangisinin üretiminde | 13 ülkemizde arıcılığın en çok gellştlği il


Q
B) İncir W B) Erzurum
C) Pamuk C) Antalya
D) Tütün Q
D) Ordu
LU
E) Çay > E) Muğla

14.

10. GAP tamamlandığında Güney Doğu Anadolu'da


üretimi en fazla artacak bitki aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Mercimek Türk iye haritas ında ■ ve A işa re tle riy le
B) Şeker pancarı dağılımı gösterilen ürünler aşağıdakilerden
C) Pamuk hangisidir?
D) Mısır
E) Ayçiçeği ■ A
A) Mısır Pamuk
B) Çay Zeytin
C) Şeker pancarı Fındık
D) Fındık Pamuk
E) Mısır Zeytin
52- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

15. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye'deki koşulların ÇÖZÜMLER


tarım üzerinde olumsuz etkisine örnektir?
A) Ürün çeşidinin fazlalığı Türkiye Arpa üretiminin % 48'ini, Şeker pancarı
B) Ürün miktarının iklim koşullarına bağlılığı üretiminin % 43'ünü, baklagil üretimin % 36'sını
C) Yılda birden fazla ürün alınması Buğday üretiminin ise % 34'ünü İç Anadolu Bölgesi
D) Sanayi bitkilerinin yetiştirilmesi verir.
E) Taze meyve ve sebzenin her an bulunması (Cevap E)

16. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Türkiye'de


A, B, C, E seçenekleri Türkiye tarımının özelliklerini
yetişme alanı en dar ve en geniş olan ürünler genel itibariyle ifade etmektedir. Ancak makineli tarım
birlikte verilmiştir? tam anlamıyla uygulanmamaktadır. Çünkü,
Endar En geni topoğrafya özellikleri buna müsait değildir.
A Arpa Buğday (Cevap D)
)
B Ayçiçeği Zeytin
)C Çay Pamuk
)D Muz Buğday Soruda verilen seçeneklerden B, C, D, E tarımda
)
E Mısır Zeytin verimi artırıcı etken arasındadır. A seçeneği ise
tarımda verimi arttırıcı bir etken değildir.
(Cevap A)
Soruda verilen bilgileri incelediğimizde bu tahıl
ürününün buğday olduğunu görürüz.
(Cevap C)
■z.
o
>-
17. Ülkemizde aşağıdaki tarım ürünlerinden Oî A, B, C, D şıkları genel olarak tahıl tarımının
hangilerini doğal koşullar göz önüne alındığında "5 5. özelliklerini ifade etmektedir. E şıkkı ise ekonomi
Ui
bir arada yetiştirmek zordur? to yönünü ele almıştır ama ele alınan bu bilgi de
A) Fındık-Şeker pancarı
o yanlıştır.
B) Turunçgiiler-Zeytin (Cevap E)
C) Çay-Pamuk
D) Mısır-Pirinç
E) Pamuk-İncir Soruda verilen bilgiler mısır bitkisinin
özelliklerindendir.
(Cevap A)

7. A, B, C, D şıkları yağ bitkisidir. Ancak haşhaş ilaç


endüstrisinin ham maddesidir.
(Cevap E)

8. A, B, D, E şıklarındaki ürünler fazla üretilmekte ve


ihraç edilmektedir. C şıkkı olan çay fazla
üretilmektedir ve ülke içi tüketime yöneliktir.
(Cevap C)

9. Ülkemiz incir üretiminde dünya birincisidir. İncir en


çok Ege'de yetiştirilmektedir.
(Cevap B)
-COGRAFYA- 53

10. GAP tamamlandığında üretimi en çok artacak bitki


pamuktur. ÇIKMIŞ SORULAR
(Cevap C) ve ÇÖZÜMLERİ

H.Seralan ısıtma maliyetinin bu bölgelerde düşük


1. Türkiye'de;
olması
I. Patates
(Cevap D) II. Ayçiçeği
III. Pamuk
IV. Haşhaş
12. Şekerpancarı üretildikten sonra hemen fabrikada V. Kenevir
işlenmelidir. Bekletildiğinde zarara uğrar. Bu yüzden
şeker pancarı üretilen yerlerin yakınlarında şeker Bitkilerinden hangi ikisinin toplam ekim alanı,
fabrikaları kurulmuştur. diğerlerinin her birinin ekim alanından daha
(Cevap B) dardır? (99 DMS ÖL)

A) Ivell
B) Ivelll
C) II ve IV
13. Arıcılığın en fazla geliştiği ilimiz Muğla'dır. D) IIIveV
E) IVveV
(Cevap E)

en
"o IV ve V'in toplam ekim alanı diğerlerinin ekim
14. İşaretlerle belirlenen yerlerde şeker pancarı alanından daha dardır. Çünkü Haşhaş ve Kenevirin
fındık (A) ürünlerinin dağılımı gösterilmiştir. co ekim ve üretimi devlet kontrolünde yapılmaktadır.
(Cevap C) j (Cevap E)
"5

15. Ürün miktarının doğal koşullara bağlı olması Türkiye


tarımında olumsuz bir etki meydan getirmektedir.
(Cevap B)

16. Verilen seçenekler incelendiğinde; buğdayın


yurdumuzun her yerinde yetiştirildiği, muzun ise
2. Türkiye'de bozkır bitki örtüsünün yaygın olarak
yalnızca Akdeniz Bölgesi'nde yetiştirildiği
bulunduğu yerlerde aşağıdaki ürünlerden
görülmektedir.
hangisinin îarımı vapılamaz? (99 DMS ÖL)
(Cevap D)
A) Şekerpancarı
B) Çay
17. Çay nemli ve yağışlı iklim bölgelerinde yetişirken,
C) Arpa
pamuk yaz sıcaklığının fazla olduğu yerlerde yetişir.
D) Buğday
(Cevap C) E) Yulaf

Bozkır bitki örtüsü yazların kurak, yağışın az, kışların


soğuk geçtiği yerlerde görülür. Çay ise ılıman iklim,
bol yağış, kireçsiz toprak ve kış ılıklığı ister.
(Cevap B)
54- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

3. Türkiye'de, tarımsal üretimin artmasında Aşağıda, Türkiye'deki bir yörenin aylık ortalama
aşağıdakilerden hangisi etkili degildir? (99 DMS sıcaklık grafiği verilmiştir.
ÖL) °c
A) Nadasa bırakma
B) Gübreleme
C) İklime uygun ekim yapma
D) Toprağa uygun ürün ekme
E) Sulamayı zamanında yapma

Tarımsal üretimin arttırılmasında etkili faktörler


Yalnızca grafikteki bilgilere göre, bu yörede
- Sulama
aşağıdaki bitkilerden hangisinin tarımı yapılabilir?
- Gübreleme (99 DMS L)
- Tohum ıslahı
A) Zeytin
- Makine kullanımı
B) Muz
- Toprak analizi
C) Fındık
- Zirai mücadele
D) Elma
- Çiftçinin eğitimi
E) Mandalina
Nadasa bırakma ise yağışın az, toprağın verimsiz
olduğu yerlerde toprağın bir yıl ekilmeden
bırakılmasıdır. Zeytin, muz, fındık ve mandalina kış sıcaklıklarının
0°C'nin altına düştüğü yerlerde yetiştirilemez. Elma
(Cevap A)
ise soğuğa en dayanıklı meyvedir, yetişme alanı
o geniştir.
02 (Cevap D)
o
o
Csi

4. Türkiye'de çay işletme kuruluşlarının yeri


6. Türkiye'nin aşağıdaki özelliklerinden hangisi,
belirlenirken, aşağıdaki özelliklerden hangisine
tarım ürünleri çeşitliliğin fazla olmasının
öncelik verildiği söylenebilir? (99 DMS L)
nedenlerinden biridir? (99 DMS L)
A) Hammadd9ye yakınlık
A) Farklı iklim tiplerinin etkisi altında kalması
B) Enerji üretim merkezlerine yakınlık
B) Asya ve Avrupa kıtaları arasında yer alması
C) İşgücü sağlamada kolaylık
C) Bol su taşıyan akarsulara sahip olması
D) Pazarlama olanaklarının varlığı
D) Ortalama yükseltisinin fazla olması
E) Ulaşım olanaklarının gelişmişliği
E) Tarımsal nüfus yoğunluğunun yüksek olması

Çay yaprakları toplandıktan sonra hemen


Tarım ürünlerinin çeşitliliğini belirleyen temel etken
işlenmelidir. Bu nedenle çay fabrikaları üretim
iklimdir. Farklı iklim tiplerinin görülmesi tarım
alanlarının yakınına kurulmuştur.
ürünlerini d9 çeşitlendirir. Ülkemizin Orta Kuşak'ta
(Cevap A) yer alması, üç tarafın denizlerle çevrili olması ve yer
şekillertnin çeşitliliği iklim tiplerini ve tarım ürünlerini
çeşitlendirmiştir.

(Cevap A)
-COGRAFYA- 55

7. Türkiye'nin ekonomik kalkınmasında


aşağıdakilerden hangisinin katkısı en azdır? (2000 Harita incelendiğinde;
DMS) - I ile gösterilen yerde incir en çok üretilmektedir.
A) Eğitim düzeyinin yükselmesi * İncir üretiminin % 80'i Ege Bölgesi'nden
B) Yüzölçümünün büyüklüğü yapılmaktadır.
C) Yeraltı zenginliğinin çeşitliliği - II ile gösterilen yerde elma en çok üretilir.
D) Ulaşım olanaklarının gelişmesi Elmanın en fazla yetiştiği yer İç Anadolu ve bu
E) Coğrafi konumunun elverişliliği bölgeye yakın kısımlardır.
- III ile gösterilen yerde fındık en çok üretilmektedir.
Fındığın başta Ordu ve Giresun illeri olmak üzere
Türkiye'nin ekonomisini etkileyen koşullar; Doğu ve Batı Karadeniz'de üretimi fazladır.
Coğrafi konum, Türkiye'nin yakın ve uzak komşuları
farklı ekonomik özelliklere sahiptir. Kıtalar arasındaki (Cevap B)
konumu nedeniyle ülkemiz, bu farklı ekonoımiler
arasında bir köprü işlevi görür. Bu durum ülkemiz Aşağıdaki grafikte 1988-1995 yılları arasında,
ekonomisini olumlu yönde etkiler. Türkiye'de zeytin ağacı sayısı ile zeytin üretim miktarı
Eğitim düzeyinin yükselmesi ekonomik kalkınmada gösterilmiştir.
önemlidir. Üretimmiktarı I l Ağaç Saysı AğaçSaysı
Yer altı zenginliğinin çeşitliliği de ekonomik (bin ton) — Üretimmiktarı (bin adet)
kalkınmada önemlidir. Yüz ölçümünün büyüklüğünün 10
1600
ekonomik kalkınmada katkısı en azdır. 0
90. 1400
(Cevap B) 80. 1200
7a 1000
ü
6a 800
5a
tr 600
UJ Q 40
30 400
C/>
Q- 200
20
ŞŞ — 10 0
X \ / \ /

" Q
A\ -
UJ
>■

8. Haritada üç farklı tarım ürününün, Türkiye'de en çok


üretildiği yerler numaralarla gösterilmiştir.

1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995

E Aşağıdakilerden hangisi, bu grafikten


çıkarılabilecek bir sonuç degildir? (2002 KPSS)
A) En fazla ürün 1994 yılında alınmıştır.
1989 ve 1993 yıllarında üretim toplamı 1994
yılındaki üretimden azdır.
Ağaç sayısının fazla değişmemesine karşın,
üretim değişmektedir.
D Üretimde bir önceki yıla göre düşüş görülen
yıllar 1989,1991,1993 ve 1995'tir.
Üretimdeki dalgalanmalar giderek azalmıştır.

Buna göre, bu ürünler aşağıdakilerin hangisinde


doğru verilmiştir? (2000 KMS)
I İncir Zeytin Grafik incelendiğinde E seçeneği çıkarılabilecek bir
Fındık sonuç değildir. Üretimdeki dalgalanmalar giderek
A) Tütün Elma
azalmamıştır. Bazı yıllar artmış bazı yıllar ise
B) İncir Buğday Elma
azalmıştır.
C) Zeytin Kayısı Zeytin
D) İncir Elma Fındık (Cevap E)
E) Kayısı
56- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

10. Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye'de tarımın bir 12. Aşağıdaki grafikte, 1980 - 1995 yılları arasında
özelliği degildir? (2003 KPSS) Türkiye'de ekilen ve nadasa bırakılan tarım toprakları
A) ile orman alanlarının yüzölçümleri
Pek ç ok ürünün endüstride hammadde olarak Inadas
kullanılması ekilen
B)
Tarımsal ürün çeşidinin artması orman
C) gösterümiştir.
Tarımla uğraşan nüfusun giderek artması
D) hektar
Tarımsal üretim miktarlarının giderek artması 25000-r
E)
İç ve dış ticarette tarım ürünlerinin önemli yer
tutması

Tarımla uğraşan nüfus giderek azalmaktadır.


Türkiye'de tarım ve kırsal nüfus giderek azalırken
kentsel nüfus artmaktadır.
1980 1985 1990 1995
(Cevap C)
Grafikteki bilgilere göre, aşağıdaki yargılardan
hangisi vanlıstır? (2003/2 KPSS)

A) 1980'de nadas alanları ekilen alanlarınm


yarısına yakındır.
B) Verilen yıllarda, orman alanlarının büyüklüğü
değişmemiştir.
C) Verilen yıllarda, sürekli olarak, nadas alanları
azalırken ekilen alanlar artmıştır.
o D) 1990 ve 1995 yıllarında nadas alanlarının bu üç
>-
S2 alanın toplamı içindeki payları birbirine çok
'Q
ÜJ
yakındır.
E) Orman alanlarının yüzölçümü ile ekilen alanların
yüzölçümü arasındaki farkın en az olduğu yıl
1990'dır.

o
>
Grafikten C seçeneğinde verilen yargı çıkartılamaz.
1980 - 1995 yılları arasında sürekli olarak nadas
alanları azalırken ekilen alanlar artmamıştır.
11. Türkiye'de aşağıdaki ürünlerden hangisinin ekim
(Cevap C)
alanının sınırlı oluşu yalnızca iklime bağlı
degildir? (2003 KPSS)

A) Fındık
B) Zeytin
C) Çay 13. Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye'de tarım
D) Haşhaş alanlarında sulamanın yaygınlaştırılmasıyla
E) İncir sağlanacak yararlardan biri değildir? (2003/2
KPSS)

A) Otlak alanlarının genişlemesi


Haşhaş üretimi devlet kontrolü altında yapılmaktadır.
B) İklim koşullarına bağımlılığın azalması
(Cevap D) C) Nadasa bırakılan alanların azalması
D) Birim alandan alınan ürün miktarının artması
E) Endüstri bitkilerinin ekim alanlarının genişlemesi

Sulama yapılabilen bir tarım alanı otlak alanı olarak


kullanılmaz, çünkü bu alanda tarım yapmak daha
kârlıdır. Sulamanın yaygınlaştırılmasıyla, sadece
-COGRAFYA- 57

otlak olarak faydalanabildiğimiz tarım alanlarından 16. Engebenin fazla olduğu yerlerde makineli tarım daha
tarım yaparak faydalanmaya başlayacağız. Sulama zordur.
çalışmalarının amacı da budur.
(Cevap A) Buna göre aşağıdaki illerden hangisinde makineli
tarımın yapılması diğerlerine göre daha zordur?
(2005 KPSS)
A) Malatya
14.1. Nüfus yoğunluğu B) Samsun
II. Yerşekilleri C) Şanlıurfa
D) Artvin
III. Denize uzakhk
E) Denizli
Türkiye'de tarım ürünü çeşitliliğinde
yukarıdakilerden hangileri etkilidir? (2004 KPSS)
Arazi yapısında engebe arttıkça makineli tarım da o
A) Yalnız I
oranda olanaksız hale gelir. Seçeneklerde verilen
B) Yalnızll
illerimizden engebesi en fazla olan Artvin'dir. Bu
C) Yalnızlll I, nedenle makineli tarım diğerlerine göre daha zordur.
D) II ll-lll
E) (Cevap D)

Tarım ürünlerinin çeşidini belirleyen temel faktör


iklim şartlarıdır. Türkiye'de denize göre konum ve
yer şekilleri farklı iklim özelliklerinin görülmesine, bu
da farklı tarım ürünlerine neden olmuştur.
(Cevap E)
a.
•İ

UJ
>

15. Türkiye'de tarımı geliştirmek için aşağıdakilerden 17. Aşağıdaki ovaların hangisinde bir yılda iki defa
hangisi vapılmamalıdır? (2005 KPSS) ürün alınır? (2005 KPSS)
A) Nadasa bırakılmalıdır. A) Erzincan ovası Bafra
B) İyi cins tohum kullanılmalıdır. B) ovası Konya ovası
C) İlaçlamanın geliştirilmesi C) Çukurova Ergene ovası
D) Sulamanın uygun zamanda yapılması D)
E) Gübrelemenin artırılması E)

Tarımı geliştirmek için ilkel bir yöntem olan nadas İklim ve sulama olanaklarının elverişli olması
yerine, sulamalı tarım yapılarak tarım geliştirilebilir. Çukurova da yılda birden fazla ürün alınabilmesini
(Cevap A) sağlamıştır.
(Cevap D)
58- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

TEMELYURTTAŞLIK BILGISI | Anayasa Hukukuna Giriş 3

YARGI FONKSİYONU genel mahkemelere böyle bir yetki vermemiştir.


Anayasa Mahkemesi, kendi çalışma esaslarını kendi
Çeşitli unsurlardan oluşan "hakimlik teminatı'"nın en yaptığı içtüzük ile düzenleyebilir. Anayasa
önemli unsuru, hakimlerin azlolunmaması ilkesidir. Mahkemesi üyeliği, ancak bir üyenin hakimlik
1982 Anayasasında savcılar da hakimlerle aynı mesleğinden çıkarılmayı gerektiren bir suçtan dolayı
teminata sahip kılınmışlardır. Hakimler ve Savcılar hüküm giymesi halinde kendiliğinden sona erer. Bir
Yüksek Kurulu, hakimlerin bütün özlük işleri üyenin görevinin sağlık nedeniyle sona ermesi ise,
hakkında karar vermek için kurulmuştur. Kurulun
başkanı Adalet Bakanıdır. Adalet Bakanlığı
Müsteşarı Kurulun tabii üyesidir. Kurulun kararlarına Anayasa Mahkemesi üye tamsayısının salt
karşı yargı mercilerine başvurulamaz. çoğunluğunun kararına bağlıdır. Anayasa
I- ANAYASA YARGISI Mahkemesi, genel bütçe içinde kendi bütçesiyle
yönetilir. Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyelerinin
Geniş anlamda anayasa yargısı, doğrudan doğruya görevlerinden doğan veya görevleri sırasında
anayasaya uyulmasını sağlamak amacını güden her işledikleri suçlarla şahsi suçları için soruşturma
türlü yargı işlemini veya anayasa hukuku açılması Anayasa Mahkemesinin karanna bağlıdır.
sorunlarının yargısal usuller içerisinde bir karara Diğer mahkemelerle Anayasa Mahkemesi
bağlanması sürecini ifade eder. Dar anlamda ise, arasındaki görev uyuşmazlıklarında Anayasa
anayasa yargısında; kanunlar ve diğer bazı yasama Mahkemesinin kararı esas alınır. Anayasa
işlemlerinin anayasaya uygunluğunun yargısal Mahkemesi on bir asıl ve dört yedek üyeden
merciler tarafından denetimi anlaşılır. oluşur.
Denetimin yapıldığı zamana göre, denetim III- ANAYASAYA UYGUNLUK DENETİMİNİN KONUSU
sistemleri "önleyici denetim" ve "düzeltici denetim" Kanunlar:
olarak ikiye ayrılır. Bunlardan önleyici denetim,
normun yürürlüğe girmesinden önce yapılan Anayasa mahkemesinin temel görevi kanunların
denetimdir ki, bu kural olarak siyasal organlar Anayasaya uygunluğunu denetlemektir. Burada
tarafından gerçekleştirilir. Normun kesinleşip "kanun" deyiminin maddi anlamda değil, şekli
yürürlüğe girmesinden sonra yapılan düzeltici anlamda kullanıldığında şüphe yoktur. Yani, bütçe
denetim ise, yargı organlarınca gerçekleştirilir. kanunları gibi, hukuk normu koymayan kanunlar da
Anayasa Mahkemesinin denetim alanının
Kanunların anayasaya uygunluğunun denetlenmesi kapsamına girer.
konusunda bir temel ayrım, siyasal ve yargısal
denetim sistemi yaygınlık ve üstünlük kazanmıştır. Kanun Hükmünde Kararname:
Bu sistem, kanunların anayasaya uygunluğunun, Kural olarak bütün KHK'lar, yürürlüğe girdikleri
yargı mercileri tarafından ve usuller içerisinde andan itibaren, Anayasa Mahkemesinin denetimine
denetlenmesi olarak tanımlanabilir. Yargısal denetim tabidir. Bunlardan, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim
ilk defa ABD'de ortaya çıkmıştır. ve savaş hallerinde çıkarılan KHK'lar istisna
II- ANAYASA MAHKEMESİ STATÜSÜ edilmiştir.
1961 Anayasası istisnai bir durumda genel TBMM içtüzüğü:
mahkemelere de bir kanunun anayasaya uygunluğu Hukuki niteliği bakımından bir kanun değil, bir
hakkında hüküm verme yetkisini tanımış olmakla parlamento kararı olmasına rağmen, TBMM
beraber, bu konudaki yetkiyi esas itibariyle Anayasa içtüzüğü, taşıdığı özel siyasal önem sebebiyle
Mahkemesine bırakmıştır. 1982 Anayasası ise Anayasa Mahkemesinin denetim yetkisi içindedir.
tümüyle "özel mahkeme" sistemini benimsemiş,
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ- 59

Anayasa Değişiklikleri: 1982 Anayasasında, iptal davasını açabilecek


Anayasa değişikliklerinin yargısal denetimi, sadece organların çok daha sınırlandırılmış olduğu
şekil yönünden Anayasaya uygunluk denetimi ile görülmektedir. Bir organ davası yolu tamamen
sınırlanmıştır. kapatılmıştır; yüksek mahkemelerle üniversitelerin,
artık kendi varlık ve görevlerini ilgilendiren alanlarda
Milletlerarası Antlaşmalar: iptal (organ davası) davası açma yetkileri yoktur.
Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası Genel korunma davası ise, ancak Cumhurbaşkanı,
antlaşmalar hakkında Anayasaya aykırılık iddiasıyla iktidar ve ana muhalefet partisi Meclis Grupları ile
Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. TBMM üye tamsayısının en az beşte biri tutarındaki
üyeler tarafından açılabilir. İktidar ve ana muhalefet
Parlamento Kararları: partileri dışında, diğer siyasi parti gruplarına dava
TBMM'nin karar biçimindeki işlemleri yargısal hakkı tanınmamıştır. Şekil bakımından açılacak iptal
denetime tabi değildir. Ancak bunlardan, TBMM davalarında ise bu hak sadece Cumhurbaşkanı
içtüzüğü ve yasama dokunulmazlığının kaldırılması veya TBMM üye tamsayısının beşte biri tutarındaki
veya üyeliğin düşürülmesi kararları yargısal üyelerle sınırlandmlmıştır. Şekil yönünden iptal
denetime tabidir. davası açabilecekler hakkındaki bu sınırlama,
sadece kanunların ve Anayasa değişikliklerinin
IV- ANAYASAYA UYGUNLUK DENETİMİNİN KAPSAMI a-
denetimi bakımındandır. KHK'lar ve TBMM içtüzüğü
Esas bakımından denetim: söz konusu sınırlamaya tabi değildir. Dolayısıyla
bunlar hakkında iktidar ve ana muhalefet partileri
Bir kanunun veya Anayasada sayılan diğer
Meclis grupları da iptal davası açabilirler.
normların esas bakımından anayasaya aykırılığı; o
normların muhtevasının Anayasa hükümleri ile İptal davası açma yetkisi Cumhurbaşkanının tek
çatışması demektir. başına kullanabileceği bir yetkidir. İktidar veya ana
muhalefet partileri Meclis gruplarınca açılacak iptal
b- Şekil bakımından denetim:
davası, grup genel kurullarının, üye tam sayısının
Dar anlamda şekil denetimi, kanunların Anayasada JJ salt çoğunluğu ile alacakları karar üzerine grup
belirtilmiş usul ve şekil kurallarına uygun olarak 2 başkanları veya vekilleri tarafından açılır.
yapılıp yapılmadıklarının araştırılmasıdır. _g
Dava açma süresi, ipta.li istenen normun Resmi
1982 Anayasasında, şekil denetimi yeni ve = Q Gazetede yayımlanmasından başlayarak, altmış
kısıtlayıcı birtakım esaslara bağlanmıştır. Buna gündür. Şekil ve esas yönünden açılacak iptal
göre; kanunların şekil bakımından denetlenmesi, davaları arasında dava süresi bakımından da ayrım
son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmıştır. Şekil bozukluğuna dayanan iptal davası,
yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve iptali istenen kanunun (veya anayasa değişikliğinin)
oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği yayımlandığı tarihten başlayarak ancak on gün
şartına uyulup uyulmadığı hususlarıyla sınırlıdır. içinde açılabilir. KHK'lar ve TBMM içtüzüğü, bu
Yani son oylamadan önceki şekil bozuklukları iptal kısıtlayıcı özel hükme tabi değildir. Bunlar hakkında,
sebebi sayılmamıştır. genel kural uyarınca, altmış gün içinde iptal davası
V- ANAYASAYA UYGUNLUK DENETİMİNİN açılabilir.
ŞEKİLLERİ Anayasaya aykırılık iddiası ile iptal davası açanlar,
A- SOYUT NORM DENETİMİ Anayasaya aykırılıklarını ileri sürdükleri hükümlerin
Anayasanın hangi maddesi veya maddelerine aykırı
Gerek 1961, gerek 1982 Anayasalarında "iptal
olduğunu ve iddialarını dayandırdıkları gerekçenin
davası" olarak adlandırılan soyut norm denetimi,
neden ibaret bulunduğunu açıklamak zorundadırlar.
Anayasada belirtilen bazı organların bir kanun
aleyhinde Anayasa Mahkemesinde dava açmaları B- SOMUT NORM DENETİMİ
ile gerçekleştirilen denetimdir. Bu durumda, Somut norm denetimi bir mahkemede görülmekte
kanunun uygulandığı somut bir dava veya olay olan bir davanın karara bağlanmasının, o davada
yoktur. Anayasaya aykırılık iddiası ve denetimi, uygulanacak hukuk normunun anayasaya uygun
herhangi bir dava ile ilgili olmaksızın, soyut olarak
olup olmamasına bağlı olması halinde yapılan
gerçekleştirildiği için, buna soyut norm denetimi
denetimdir. Doktrinde bu denetim türü için "itiraz"
denmektedir. veya "defi" yolu deyimleri de kullanılmakla beraber,
60- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

hukukumuzda somut norm denetimi, sadece Bu karar, ancak esas hükümle birlikte temyiz mercii
davadaki taraflarca ileri sürülecek bir itiraz ve defi ile tarafından denetlenebilir.
harekete geçirilmemektedir. Bunun dışında davayı
Anayasaya aykırılık ön meselesinin oluşması
görmekte olan mahkemenin, uygulanacak kanun
halinde Anayasa Mahkemesi kendisine gelişinden
hükmünü re'sen Anayasaya aykırı görerek bu
başlamak üzere beş ay içinde kararını verir ve
denetimi başlatması da mümkündür.
açıklar. Bu süre içinde karar verilmezse mahkeme
Somut norm denetimi, herhangi bir kanun hakkında davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre
değil, ancak görülmekte olan bir davanın sonuçlandırır. Ancak Anayasa Mahkemesi,
uygulanacak kanun hükmü hakkında başvurulabilir. kararında, davanın dayandığı gerekçeyle bağlı
Ancak ilgili kanunun uygulandığı davada taraf olan olmadığından Anayasaya aykırılığı her türlü neden
herkes tarafından ve her zaman için (yani bir süre yönünden araştırmak zorundadır.
sınırlaması olmaksızın) işletilebilir. 1982 Anayasası
C- KARARLARIN NİTEÜĞİ
hem soyut hem somut norm denetimini kabul ettiği
halde, somut norm denetiminin genel mahkemeler Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal
tarafından değil, münhasıran Anayasa Mahkemesi kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz.
tarafından yapılmasını öngörmüştür. Aynı şekilde Kararların kesinliği, o karara karşı kanun yollarına
1982 Anayasası somut norm denetimi sonucunda (temyiz, karar düzeltmesi) başvurulamaması
sadece tarafları bağlayıcı hüküm verilmesine imkan demektir. Ayrıca kararların kesinliği, "kesin hüküm"
bırakmamış, Anayasaya aykırılığın tespiti halinde, anlamını da taşır. Yani o karara konu olan
herkes için geçerli iptal kararı verilmesini zorunlu uyuşmazlık, aynı taraflarca aynı sebebe dayanarak
kılmıştır. yeni bir dava konusu yapılamaz. An ayasa
Mahkemesi kararları Resmi Gazetede hemen
Anayasamıza göre somut norm denetimi için
gerekli şartlar şöyle özetlenebilir: yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını,
idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.
a) Bakılmakta olan "dava"nın varlığı Anayasa Mahkemesi karar ile iptal edilen norm,
b) Bu davaya bakmakta olan meciin bir ortadan kalkar. Anayasa Mahkemesinin iptal kararı,
"mahkeme" hüviyetini taşıması dava konusu olan normu ortadan kaldırdığı için bu
karar herkes için hüküm ve sonuç doğurur. 1982
c) Somut norm denetimine konu olacak kanun Anayasası, 1961 Anayasasının aksine, Anayasa
ve KHK hükmünün, o davada "uygulanacak" Mahkemesine, "olayla sınırlı ve yalnız tarafları
norm olması bağlayıcı" karar verme yetkisini tanımamıştır.
d) Dava mahkemesinin, söz konusu hükmün Ayrıca, Anayasa Mahkemesi, bir kanun veya
Anayasaya aykırılığına re'sen kanaat getirmesi KHK'nın tamamını veya bir hükmünü iptal ederken
ve taraflardan birinin ileri sürdüğü Anayasaya kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya
aykırılık iddiasının "ciddi" olduğu kanısına yol açacak biçimde hüküm tesis edemez. Anayasa
varması. Mahkemesi hiçbir durumda iptal kararının
yürürlüğünü ertelemek zorunda değildir.
Anayasa Mahkemesi, davada uygulanacak kanunun
tayininde, meseleyi kendisine intjkaljşttiren dava Ertelemeye karar verip vermemek ve verdiği
mahkemesinin görüşü ile bağlı değildir. Dava takdirde bunun süresini, bir yılı aşmamak üzere
mahkemesinin kuruluşuna ve yargılama usulüne saptamak tamamen mahkemenin takdirine
ilişkin kanun hükümleri de, davada uygulanacak bırakılmıştır.
kanun kavramının kapsamına girer. Anayasa Anayasa Mahkemesi, kanunların, KHK'ların ve
Mahkemesinin, kendisine intikal eden kanun TBMM içtüzüğünün Anayasaya aykırılığı hususunda
esasına girmeden önce, itirazın "ciddi" olup olmadığı ilgililer tarafından ileri sürülen gerekçelere
hususunda bir ön-ince!eme yapması, yani dava dayanmaya mecbur değildir. Anayasa Mahkemesi,
mahkemesinin bu konudaki takdirini denetlemesi taleple bağlı kalmak kaydıyla başka gerekçe ile de
söz konusu değildir. Anayasa aykırılık kararı verebilir. Ancak başvuru,
Davaya bakmakta olan mahkemenin, itirazın ciddi söz konusu normun sadece belirli madde veya
olmadığı yolundaki kararı bir ara karardır ve hükümlerinin iptali, uygulanmasını tamamen veya
bağımsız olarak temyiz edilmesi mümkün değildir. kısmen imkansız hale getiriyorsa, Anayasa
Mahkemesi, keyfiyeti gerekçesinde belirtmek
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ- 61

şartıyla, kanunun KHK'nın veya içtüzüğün bahis


konusu öteki hükümlerinin veya tümünün iptaline ÇOZUMLU
karar verebilir. Anayasa Mahkemesi, Başkan ve on KAVRAMA TESTİ
asıl üye ile toplanır ve karariarını salt çoğunlukla
verir. Anayasa değişikliklerinde iptale ve siyasi parti
davalarında kapatılmaya karar verebilmesi için
1. Siyasi partilerin temelli olarak kapatılmasına
beşte üç oy çokluğu aranır.
aşağıdakilerden hangisi karar verir?
A) TBMM
B) Yargıtay
C) Danıştay
D) Anayasa Mahkemesi
E) Yüksek Seçim Kurulu

Aşağıda Anayasa değişikliklerinin yargısal


denetimi hakkında verilen bilgilerden
occ yar hangisi anlıstır?
Ui
o
tfi
Q_
A) Anayasa değişiklikleri sadece şekil bakımından
s^
denetlenebilir.
EDÜKLİMI

B) Şekil yönünden denetim de sınırlandırılmıştır.


C) İptal kararı için Anayasa Mahkemesinde üçte iki
oy çokluğu şarttır.
D) Anayasa değişikliklerinin denetlenmesi sadece
Cumhurbaşkanı tarafından istenebilir.
E) Anayasa değişikliklerinin Resmi Gazetede
yayınlandığı tarihten itibaren on gün geçtikten
sonra şekil bozukluğuna dayalı iptal davası
açılamaz.

3. Anayasa değişikliklerinin şekil bakımından iptal


davası, değişikliğin yayını tarihinden itibaren kaç
gün içinde açılabilir?
A) 5 gün B) 7 gün C)10gün
D)15gün E) 20 gün
62- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

4. Anayasa mahkemesinin üye sayısı ve dağılımı 7. Ka nu nla rı n ş e k il y ön ün de n Ana y a s a


hangisinde doğru verilmiştir? uygunluğunun Anayasa Mahkemelerince
A) 7 asıl 3 yedek üye denetlenmesine ilişkin aşağıdaki ifadelerden
B) 9 asıl 3 yedek üye hangisi yanlıştır?
C) 10 asıl 4 yedek üye A) Şekil yönünden Anayasaya aykırılık iddiası
D) 11 asıUyedeküye Cumhurbaşkanı tarafından ileri sürülebilir.
E) 12 asıl 5 yedek üye B) Şekil yönünden Anayasaya aykırılık iddiası
TBMM üyelerinin beşte biri tarafından ileri
sürülebilir.
C) Şekil yönünden Anayasaya aykırılık iddiası ile
açılacak olan iptal davasının süresi, kanunun
Resmi Gazetede yayımlandığı günden itibaren
60 gündür.
D) Kanunların şekil yönünden Anayasaya
uygunluğunun denetlenmesi, son oylamanın
öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı
hususu ile sınırhdır.
E) Şekil yönünden Anayasaya aykırılık ana
muhalefet partisi meclis grubunca ileri
sürülemez.

5. Hakimlik teminatının en önemli unsuru


aşağıdakilerden hangisidir? o
A) Kanuni hakim güvencesi >
"o
B) Tabii yargıç ilkesi
C) Hakimlerin azlolunmaması ilkesi
D) Hukuki teminat o eö
E) Kanuni idare ilkesi

8. 1982 Anayasasına göre aşağıdakilerden hangisi


hakimlik teminatının bir gereği olarak
savılmamıstır?
A) Kadronun kaldırılması sebebiyle de olsa aylık
ödenek ve öteki özlük haklarından yoksun
bırakılamazlar.
B) Hakimler idari görevleri yönünden Adalet
Bakanlığına bağlı değildirler.
C) Kendileri istemedikçe 65 yaşını bitirmeden
emekliye ayrılamazlar.
6. Anayasa Mahkemesi'nde doğrudan iptal davası D) Bir mahkemenin kaldırılması sebebiyle aylık,
açma hakkına aşağıdakilerden hangisi sahiptir? ödenek ve öteki özlük haklarından yoksun
A Siyasi partıler bırakılmazlar.
B TBMM üye tamsayısının enaz 1/5'i E) Hakimler azlonulamazlar.
)C TBMM üye tamsayısının en az 1/3
)
D Başbakan 'ü
LU

) Bakanlar Kurulu
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ- 63

9. Anayasa Mahkemesinin iptal kararları ile ilgili H.Anayasa Mahkemesi kararları ile ilgili olarak
olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) iptal kararları, gerekçesi yazılmadan A) İptal kararları, gerekçesi yazılmadan
açıklanamaz. açıklanamaz.
B) İptal olunan kanun hükmü, kural olarak iptal B) Gerekli gördüğü hallerde Anayasa Mahkemesi,
kararının Resmi Gazetede yayımladığı tarihte iptal hükmünün yürürlüğe gireceği tarihi ayrıca
yürürlükten kalkar. kararlaştırabilir. Bu tarih, iptal kararının Resmi
C) İptal kararının yürürlüğe girdiği tarihte, iptal Gazetede yayımlandığı günden başlayarak bir
olunan kanun hükmü ile yürürlükten kaldırılmış yılı geçemez.
kanun hükümleri kendiliğinden yürürlük kazanır. C) Anayasa Mahkemesi, bir kanun veya kanun
D) Anayasa Mahkemesi gereken hallerde iptal hükmünde kararnamenin tamamını veya bir
kararının yürürlük tarihini erteleyebilir. hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi
E) Anayasa Mahkemesi, iptal kararıyla kanun hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak
koyucu gibi hareketle yeni bir uygulamaya yol biçimde hüküm tesis edemez.
açacak biçimde hüküm tesis edemez. D) İptal kararları geriye yürür ve iptal edilen norma
dayanılarak yapılan işlemler idarece geri alınır.
E) Anayasa Mahkemesi; kanunların, kanun
hükmünde kararnamelerin ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi İçtüzüğünün Anayasaya aykırılığı
hususunda ilgililer tarafından ileri sürülen
gerekçelere dayanmaya mecbur değildir.

"o
CC
LU Q

t
n
a.
12. Bir mahkemede görülmekte olan bir davanın
karara baglanmasının, karar etkisi olacak normun
"5 anayasaya uygun olup olmamasına bağlı olduğu
UJ
durumda yapılan denetime ne ad verilir?
10. Aşağıdakilerden hangisi Anayasa Mahkemesinin >■
görevlerinden biri degildir? A) Soyut norm denetimi
B) Somut norm denetimi
A) Siyasi partilerin kapatılması hakkındaki
C) Organ davası
davalara bakmak.
D) Bekletici sorun
B) Siyasi partilerin mal edinimleri ile gelir ve
E) Badaşmazlık
giderlerinin kanuna uygunluğunun denetimini
yapmak.
C) Milletvekillerinin yasama dokunulmazlıklarının
kaldırılmasına veya milletvekilliğinin düşmesine
veya milletvekili olmayan bakanların
dokunulmazlığının kaldırılmasına Türkiye
Büyük Millet Meclisince karar verilmesi
hallerinde, ilgililerin Anayasa veya İçtüzük 13. Anayasa Mahkemesi aşağıdakilerden hangisinde
hükümlerine aykırılık iddiasına dayanan iptal davaya bakmakla olan mahkeme durumundadır?
istemlerini karara bağlamak. A) Yasama dokunulmazlığının kaldırılması
D) Uyuşmazlık Mahkemesine Başkanlık edecek B) TBMM üyeliğinin düşmesi
üyeyi kendi üyeleri arasından görevlendirmek. C) Siyasi parti kapatma davaları
E) Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini D) Anayasa değişikliklerinin denetimi
görevleri ile ilgili olmayan suçlardan yüce divan E) Kanun hükmünde kararların denetimi
sıfatıyla yargılamak.
64- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

14. Bir siyasi partinin kapatılması istemiyle Anayasa ÇÖZÜMLER


Mahkemesinde dava açmaya yetkili olan Anayasa md. 69'a göre: "Bir siyasi partinin 68'inci
hangisidir? maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı
eylemlerinden ötürü temelli kapatılmasına, ancak
A) Cumhurbaşkanı
odak haline geldiğinin Anayasa Mahkemesi'nce tespit
B) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
edilmesi halinde karar verilir." "Bir siyasi parti tüzüğü
C) Danıştay Savcısı ve programın 68. maddenin dördüncü fıkrası
D) İçişleri Bakanlığı hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma
E) Anayasa Mahkem^si re'sen dava açabilir. kararı verilir. Kısaca siyasi partinin kapatılmasına
Anayasa Mahkemesince karar verilir.
(Cevap D)

2. Kanunların ve Anayasa değişikliklerinin şekil


bakımından Anayasa'ya aykırılığı TBMM üyelerinin
beşte biri ve Cumhurbaşkanınca istenebilir.
(C9vap D)
15. Somut norm denetiminde Anayasa Mahkemesinin
ne kadar süre içinde karar vermesi gerekir?
3. Anayasa md. 148/2'e göre kanunların ve anayasa
B)3ay A)2ay D)5ay C)4ay
değişikliklerinin şekii bakımından Anayasaya aykırılığı
E)6ay
nedeniyle açılacak iptal davalarında açma süresi
yayımlandığı tarihten itibaren on gündür.
(Cevap C)

2!
O 4. Anayasa md. 146'ya göre:" Anayasa Mahkemesi on
ÇO
Q
bir asıl ve dört yedekten üyeden kurulur."
UJ
(Cevap D)
5. Anayasa md.139'a göre: "Hakimler ve savcılar
azlolunamaz." Bu ilke hakimlik ve savcılık teminatının
en önemli unsurudur.
(C9vap C)

6. Anayasa md. 150'ye göre:" Anayasa Mahkemesinde


doğrudan iptal davası açabilme hakkı,
Cumhurbaşkanına, iktidar V9 ana muhalefet partisi
meclis grupları ile TBMM üye tamsayısının en az
beşte biri tutarındaki üyelere aittir." Buna göre cevap
B seçeneğidir.
(C9vap B)

7. Anayasa değişikliklerinin, kanunların, Anayasa'ya


şekil açısından aykırılık iddiası nedeniyle açılacak
iptai davalarında süre kanunun yayımından itibaren
on gündür.
(Cevap C)

8. Anayasa md. 140/6'a göre: Hakimler ve savcılar


idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığı'na
bağlıdırlar."
(Cevap B)
-TEMEL YURTTAŞLIK BİLGİSİ 65

9. Anayasa md. 153/5'e göre: "İptal kararları geriye


yürümez." Eğer iptal kararının yürürlüğe girdiği
tarihte, iptal olunan kanun hükmü ile yürürlükten
kaldırılmış kanun hükümleri kendiliğinden yürürlük
kazansaydı, iptal kararı geriye yürümüş olurdu. Bu
nedenle cevap C seçeneğidir.
(Cevap C)

10. Anayasa Mahkemesi'nin Yüce Divan olarak bir


davaya bakabilmesi için suçun görevle ilgili olması
yani görev suçu olması gerekir. E seçeneğind9
belirtilen suç görev suçu değil, adi suçtur.
(Cevap E)

H.Anayasa md.153/5'e göre: "İptal kararları geriye


yürümez."
(Cevap D)

12. Anayasa'da belirtilen bazı organların bir kanun -55


aleyhinde Anayasa Mahk9mesinde dava açmalarıyla g
gerçekleştirilen denetime soyut norm denetimi denir. Q
Burada kanunun uygulandığı somut bir dava veya bir $
olay yoktur. ^
.31(Cevap A) '£
Q
UJ
>■

13. Anayasa Mahkemesi siyasi parti kapatma davaları V9


yüce divan olarak baktığı davalarda davaya bakan
mahkeme durumundadır.
(Cevap C)

14. Kanunların ve anayasa değişikliklerinin şekil


bakımından Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle
cumhurbaşkanı ve TBMM'nin beşte biri tarafından
iptal davası açılabilir.
(Cevap A)

15. Anayasa md. 152'ye göre: "Anayasa Mahkemesi


kendisine gelişinden itibaren başlamak üzere 5 ay
içinde karar verir V9 açıklar."
(Cevap D)
66- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

Turkiye'nın Çevre Sorunları

S02 ve partikül madde düzeylerindeki artışlarla


HAVA KİRLİLİĞİ ilişkilidir.
Hava kirliliği, havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki
yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına Ülkemizde Yaşanan Hava Kirliliği I.
ve ekolojik dengeye zarar verecek ya da yaşamdan Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği
maddi nesnelerden yararlanılmasını engelleyecek Kentlerimizdeki hava kirliliği özellikle ısınma
miktar, yoğunluk ve sürede atmosferde döneminin başlaması ile birlikte artış
bulunmasıdır. Havanın tabii bileşimini değiştiren göstermektedir. Kış aylarında ısınmadan
gaz, sıvı veya katı halde bulunabilen kimyasal kaynaklanan hava kirliliğinin temel sebepleri;
maddelere hava kirleticileri adı verilmektedir. ısınmada düşük vasıflı yakıtların iyileştirme işlemine
Yerel ölçekte özellikle şehirlerdeki hava tabi tutulmadan kullanılması kömüre uygun yakma
problemleri birbirinden oldukça farklıdır ve sistemlerinin kullanılmaması, yanlış yakma
topografya, nüfus, meteoroloji, sanayileşme seviyesi tekniklerinin uygulanması ve kullanılan kazanlarının
ve hızı ile sosyo-ekonomik gelişmeden oluşan bir işletme bakımlarının düzenli yapılmaması olarak
dizi faktör bu farklılığa yol açar. Ayrıca, şehir z sıralanabilir. Bunların yanı sıra, metropollere
nüfusundaki büyüme ile hava kirliliğine maruz kalan £ yönelen ve aşırı ölçüde birikime yol açan büyük göç,
nüfusun artması, bu problemi daha ciddi bir hale ■§ kentlerde yerleşim, konut, altyapı, ulaşım, sağlık ve
getirmektedir. » eğitim gibi sorunlarla birlikte çevre problemlerinin
artışına neden olmuştur. Ayrıca topografik ve
BilgiNotü/ meteorolojik şartlara göre şehirlerin yanlış
HAVAYI KİRLETEN TEMEL KAYNAKLAR yerleşmesi ve dolayısıyla çarpık kentleşme
Motorlu taşıtların yakıt atıkları Enerji şehirlerimizde görülen hava kirliliğini artırmaktadır.
santrallerinin yakıt atıkları Sanayi Şehirlerde nüfus artışına paralel olarak artan
tesislerinin yakıt atıkları Isıtma sisteminin motorlu taşıt sayısı da özellikle trafiğin yoğun olduğu
yakıt atıkian Çöplerin yakılmasıyla ortaya yerlerde hava kirliği sorunu yaratmaktadır.
çıkan atıklar
a ll arlrı Nüfusun yoğun olduğu büyük şehirlerimiz başta
YŞ I ?!
olmak üzere, özellikle kış sezonunun başlaması ile
Hava Kirleticileri ve Kaynakları birlikte şehirlerde, yüksek kükürt içeren katı ve sıvı
fosil yakıtların kullanılması ve bu yakıtlara uygun
Artan şehir nüfusu ve sanayileşme düzeyleri olmayan yakma sistemlerinden dolayı hava
kaçınılmaz biçimde daha fazla enerji ihtiyacının kirliliğinde artış gözlenmiştir.
ortaya çıkmasına bu da genelde kirletici
emisyonlarının artmasına yol açmaktadır. Doğal gaz; Gerek nüfus artışı ve gerekse
sanayileşme hamlesine bağlı olarak enerji
Fosil yakıtların ısınma, güç üretimi için, motorlu ihtiyacının karşılanması ve şehirlerimizde kış
taşıtlarda, endüstriyel proseslerde ve katı yakıtların döneminde hat safhalara ulaşan hava kirliliğinin
yakma yoluyla bertarafında kullanılması şehirlerde önlenmesi açısından çözüm olarak görülen doğal
atmosfere verilen hava kirleticilerinin temel gaz, ülkemizde ilk olarak 1987 yılının Haziran
kaynaklarıdır. ayında Hamitabat Kombine Çevrim Santralında
Geleneksel hava kirleticilerin çoğu, solunum ve elektrik üretimi amacıyla kullanılmaya başlanmıştır.
kardiyovasküler sistemleri direk etkiler. Hastalık,
ölüm ve akciğer fonksiyon bozukluklarındaki artışlar
-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI- 67

II. Motorlu Taşıtlardan Kaynaklanan Hava Kirliliği önemlidir. Öte yandan su, uluslar arası stratejik
önem taşıyan bir kaynaktır.
Son yıllarda, otomotiv sanayiinin gelişmesi, nüfus
artışı ve Türkiye'nin yaşam seviyesinin büyük
Su Kirliliğinin Kaynakları
gelişme göstermesi sonucunda, Motorlu Karayolu
Taşıtları sayısı büyük bir hızla artmıştır. Bunun 1. Petrol ve petrol ürünlerinin atıkları
sonucu özellikle büyük kentlerde motorlu taşıtların 2. Sanayiden kaynaklanan atık sular
hava kirliliğine katkı payı artmış, zararlı emisyonları 3. Evsel ve endüstriyel atık sular, hayvan, bitki, ve
nedeniyle çevre sağlığını bölgesel ve küresel tarımsal atıklar
ölçekte tehdit etmeye başlamıştır. 4. Yapay ve doğal gübrelerden, sentetik deterjan
üretiminden kaynaklanan atık sular
III. Sanayiden Kaynaklanan Hava Kirliliğinin
Önlenmesi: TOPRAK KİRLİLİĞİ

Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Dünya enerji Günümüzde önemli boyutlara varan toprak kirliliği;
sektöründe önceleri petrol krizine bağlı olarak tarımsal verimi arttırmak için kullanılan gübreler ve
gelişen arz kısıtlamalarına, sonraları çevresel etki ve zararlılara karşı kullanılan zirai mücadele ilaçlarının
çevreci baskıların eklenmesi, değişik enerji kaynak bilinçsizce kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
türlerini gündeme getirmiş olup, genelde temiz, Endüstri ve madencilik kaynaklı katı ve sıvı atıklar
çevre dostu ve yeşil enerji olarak adlandırılan "Yeni ile hastane ve araştırma merkezlerinden
ve Yenilenebilir Enerji Kaynaklan"nı ön plana kaynaklanan radyo aktif gibi tehlikeli atıkiar ve asit
çıkarmıştır. Gelecek yüzyıl, bu tür enerji yağmuru şeklinde toprağa dönen hava kirliliği de
kaynaklarından faydalanmak için atılım yapılacak bir toprak kirliliğinin artmasına neden olmaktadır.
dönem olma görünümündedir.
Yenilenebilir enerji kaynakları; başta hidrolik olmak GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ (Ses kirliliği)
üzere, jeotermal, güneş, rüzgar, biyokütle ve deniz Kısaca "istenmeyen ses" olarak tanımlanan gürültü,
kökenli kaynaklardır. özellikle teknolojik gelişme, hızlı ve sağlıksız
Ülkemiz, bilinen jeotermal kaynak potansiyeli kentleşme , yüksek yapı blokları sonucu önemli
açısından dünyanın yedinci ülkesidir. Ülkemizde boyutlara ulaşmıştır. Gürültü havada bulunan
yüzey sıcaklığı 40°C 'nin üzerinde olan 140 partiküllerin ses dalgalarının etkisiyle sıkışıp
jeotermal saha vardır ve bu sahaların hemen hemen genişlemesine bağlı olarak ortaya çıkan bir etkidir.
tamamı, merkezi ısıtmaya, seraların ısıtılmasına, Bu durum hava basıncı değerinin frekans ve şiddet
bazı endüstri alanlarında ve kaplıca kullanımına farklılıkları yaratabilecek biçimde düşmesine yol
uygundur. Bu sahalarda elektrik üretimine entegre açmaktadır.
olarak merkezi ısıtma veya jeotermal uygulamalar
İnsan kulağı 20-20000 Hz arasındaki sesleri
da gerçekleştirilmektedir.
duymaktadır. Bu sınırın dışındaki sesler
SU KİRLİLİĞİ duyulmayabilir, ancak zararlı etkileri sürer. Bu
seslerin düşük olanlarına infra ses, yüksek
Yer yüzündeki sular, güneşin sağladığı enerji ile olanlarına ise ultra ses denmektedir. Kişide bulantı,
sürekli bir döngü içinde bulunur. İnsanlar, ihtiyaçları huzursuzluk ve baş ağrısı yapabilmektedir. İnfra
için, suyu bu döngüden alır ve kullandıktan sonra sesler genellikle teknolojiye bağlı olarak ortaya
tekrar aynı döngüye iade ederler. Bu süreç çıkan seslerdir ve en sinsi toplumsa! etkiler infra
sırasında suya karışan maddeler, suyun fiziksel, sesler için sözkonusudur. Uçak ve diğer taşıt
kimyasal ve biyolojik özelliklerini değiştirerek "su araçlarında meydana gelmektedir ve ağır vasıtaların
kirliliği" olarak adlandırılan durum ortaya çıkar. Su kent sokaklarından geçişi sırasında binalardaki
kirlenmesi, su kaynağının fiziksel, kimyasal, kişilere kolayca ulaşabilmektedir.
bakteriyolojik, radyoaktif ve ekolojik özelliklerinin
olumsuz yönde değişmesi şeklinde olur. Gürültü Kontrolü
Türkiye su potansiyeli kendine yeten ülkelerden Sanayileşme ve teknolojik ilerlemeler beraberlerinde
biridir. Ancak gerek denizlerimiz ve gerekse iç çeşitli sorunları da getirmektedir. Bu sorunların
sularımız günden güne kirlenmektedir. Su insan içinde giderek daha fazla önem kazanan gürültü,
sağlığı için olduğu kadar ekolojik sistem için de çok günümüzde mücadele edilmesi zorunlu bir duruma
68- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

ulaşmıştır. Gürültü; insanların işgücü verimliliğini, uğratarak ozon miktarında net bir azalmaya neden
fikir işçilerinden %60, beden işçilerinden %30 olabilir.
azaltmaktadır. Böyle ortamlarda çalışan insanların
Ozon gazının atmosferdeki incelmesi bir sorun
dikkatlerinin dağılması ve azalması sonucunda iş
olarak 1900'lü yıllarda, özellikle II. Dünya
kazalarında önemli artışlar olmaktadır. Sürekli
Savaşı'ndan sonra ortaya çıkmıştır. Ozon
gürültülü bir yerde kalma veya çalışma durumunda
tabakasındaki incelme sadece bir devleti değil,
kalıcı işitme bozuklukları ortaya çıkabilmektedir. bütün dünyanın eko sistemini tehdit eden bir
Böyle gürültülü yerlerde çalışan insanlarda, tehlikedir.
gürültünün şiddetine ve sürekliliğine bağlı olarak
kulak çınlamaları, sağırlıklar, tansiyon yükselmeleri, Sera Etkisi ve İklim Değişikliği (Küresel Isınma)
yorgunluk, iş ve zihinsel etkinliğin azalması,
uykusuzluklar, sosyal bozukluk ve bezginlikler CO2, metan, su buharı ve diğer sera gazları bu ısı
görülmektedir. radyasyonunun bir bölümünü tutarak, gezegenimizi
yaşam için gerekli sıcaklıkta tutar.
Devamlı ve yüksek şiddetteki gürültünün sadece
işitme ile ilgili bozukluklara neden olmakla kalmayıp, Bu doğal ısınma, insan faaliyetleri sonucunda
dinleme ve anlama güçlüğü, dikkat dağınıklığı, iş kontrol dışına çıkmıştır. Fosil yakıtların yakılması ve
verimi ve konsantrasyonun azalması, uyku ormanların tahribi sonucunda CO2'nin atmosferdeki
düzensizliği, sinirlilik, baş dönmesi gibi birçok miktarı sanayi devrimi öncesi döneme oranla %25
olumsuz etkiye neden olduğu da bilimsel olarak daha yüksektir ve her yıl %0.5 oranında artmaktadır.
açıklanmıştır. Bu etkileri aşağıdaki şekilde Diğer sera gazları konsantrasyonu her yıl %1 artan
sınırlayabiliriz. Kentlerde gürültü kirliliği tüm toplum metan, %0.3 artan NO ve kloroflorokarbonlardır.
bireylerinin katılımını gerektiren önemli bir sorun Küresel ısınma, deniz seviyesinin yükselmesine
haline gelmiştir. Trafik araçlarının komaları, fren ve neden olarak, okyanus sirkülasyonu ve deniz
motor sesleri günlük önemli bir stres etkenidir. ekosistemlerini değiştirebilecektir. 2030 yılına kadar
Sanayii, hava alanları, trafik ve eğlence yerleri bu deniz seviyesinde 20 cm, 2100'e kadar da 65 cm'lik
türden kirliliğinin en önemli kaynaklarıdır. yükselme beklenmekte olup, deniz seviyesinde olan
adalar ile kıyı alanlarının sular altında kalacağı,
Sinir sistemini bozma, stres yaratma, işitme tarım alanlarının yok olarak su kaynaklarının
duyularını azaltma gibi etkileriyle insan sağlığını kirlenebileceği ve birçok insanın evsiz kalacağı
doğrudan tehdit eden "Gürültü Kirliliği" çalışanların tahmin edilmektedir.
verimini de düşürdüğü için Ulusal Ekonomiyi
olumsuz yönde etkiler. Sınırlarötesi Hava Kirliliği ve Asit Birikimi

ELEKTRO MANYETİK ALAN KİRLİLİĞİ Asit birikimi hem kara hem de deniz
Çağımızın ileri teknoloji ürünü elektronik araç ve ekosistemlerinde ciddi etkilere yol açmaktadır.
gereçler insan sağlığına zararlı bir manyetik alan Zamanla toprağın asidi dengeleme gücü kaybolur,
oluşturmaktadır. toprak ve yüzey suları asitleşir ve burada yaşayan
canlıların kimyasal ve biyolojik prosesleri sekteye
DÜNYANIN ÇEVRESEL SORUNLARI uğrar, ve buradaki canlılar ölebilir.

Ozon Tabakasının İncelmesi TÜRKİYE'DE VE DÜNYADA EROZYON


Yer yüzeyinden 25-40 km yukarıda stratosferdeki Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de toprak kaybı
ozon, hayat için zararlı olan güneşin kısa-dalga sürecinin en önemli etkeni erozyondur. Arazi eğimi,
boylu morötesi (UV) radyasyonunu emen ve iklim, bitki örtüsü ve toprak özelliklerinin etkileşimi
engelleyen doğal bir filtredir. sonucu oluşan doğal erozyonun yanısıra, insanın
doğaya müdahalesi temeline dayanan bir dizi yapay
Ozon stratosferde moleküler oksijenden oluşma ve
etken, erozyonu bir afet niteliğine dönüştürmektedir.
morötesi radyasyonla bozunma işlemleri arasında
denge içindedir. Hidrojen, azot ve klor oksitleri gibi Yurdumuzun 3/4'ünde aktif erozyon (orta veya
reaktif kimyasalların stratosferde bulunması ozon şiddetli erozyon) hüküm sürmektedir.
bozunmasını hızlandırıp, doğal dengeyi sekteye
-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI- 69

Birim zamanda, yeni oluşan toprak miktarı kadar, Ülkemizde 1 kilometrekarelik alandan aşınarak
toprak taşınması varsa bunun için normal erozyon akarsulara karışan ince malzeme miktarı, yılda
veya sıfır şiddetteki erozyon ifadesi kullanılır. ortalama yaklaşık 600 ton'dur: Dünyada ise yılda
ortalama 142 ton'dur.
Erozyonun sıfır ve hafif olduğu alanların Jürkiye
yüzölçümüne oranı % 13,86'dır. Ülkemiz Ülkemizde birim alandan taşınan katı materyal
topraklarının % 79.43 oranında orta, şiddetli ve çok miktarı; Afrika'dan 22 kat, Avrupa'dan 17 kat ve
şiddetli erozyon görülmektedir. Kuzey Amerika'dan 6 kat daha fazladır.
Erozyonun Derecesi Kapladığı Alan Ha. % Bu rakamlar, ülkemizdeki erozyonun çok şiddetli
OYok 5.166.627 6.64 olduğunu göstermektedir.
1 Hafif 5.611.892 7.22
fiilgitfotvf
2Orta 15.592.750 20.04
3 Şiddetli 28.334.933 36.42 | İşlenen tarım alanlannın %75'inde yoğun erozyon I
4 Cok Şiddetli 17.366.463 22.32 | görülmektedir. Su ve rüzgar erozyonu tüm ülke|
ÇK Çıplak Kayalık 2.930.933 3.77 I topraklarının % 86.5'inde cereyan etmekte, rüzgar |
R Rüzgar Aşındırması 506.309 0.65 | erozyonu daha çok kurak iklime sahip olan Konya I
TOPLAM 75.509.907 100 j v e dolaylarında görülmektedir. Her yıl tarım |
| alanlarından 500 milyon ton, tüm ülke yüzeyinden
Türkiye Akarsularmda Taşınan Sediment Miktarı I
11,4 milyar ton verimli üst toprak, erozyonla |
Türkiye'de erozyon en fazla sırasıyla Fırat, Dicle ve I kaybedilmektedir. Kaybedilen bu topraklar, 25 cm |
Yeşilırmak Havzaları'nda görülmektedir. Toplam i kalınlığında, yaklaşık 400 bin hektar genişliğinde I
taşınan sediment/toprak miktarı 345.939.032 l !?.' [ a[§ziye eşdeğe rdi r.
ton/yıl'dır. Ancak, ölçümlerde yer almayan ve yatak
yükü olarak ifade edilen kum çakıl gibi materyaller I
ile yamaçlardan akarak inen ve akarsulara
ulaşmayan topraklar da dikkate alındığında MİLLİ VARLIK: ORMAN
Türkiye'deki erozyonun gerçekten 500 milyon tona
hatta bazı yazarların değerlendirmelerine göre de 1 Orman teşkilatının kuruluşu Osmanlı Devletinde
milyar tona ulaştığı ifade edilmektedir. Aynı şekilde Tanzimat dönemine kadar uzanmaktadır. Bu
bu değerlendirmelere göre yapılmış olan hesaplar dönemden önce ormanların idaresi ve tasarrufunda
da Türkiye'deki erozyonun normal erozyondan 18- belirgin esaslar uygulanmamış, belirli amaçlar ile
20 misli fazla olduğu belirtilmektedir. tersane, tophane vb. kurumların ihtiyaçlarını
karşılamak için ayrılan alanlar dışındaki ormanlar,
Erozyon sonucunda barajlarımızda biriken katı umumun faydalanmasına açık kaynaklar olarak
materyaller, kullanılabilir baraj rezervuar hacminde görülmüştür.
gözle görülür kayıplara neden olmakta, büyük
yatırımlarla gerçekleşen barajlarımızın ömrünü Tanzimatla birlikte ormanların "Milli Servet" olduğu
kısaltmaktadır. Ozellikle, Keban, Karakaya ve esası benimsenerek, devlet ile orman arasında ilk
Atatürk Barajlan'nın çevresi bitki örtüsünden yoksun olarak süreklilik ve sistemlilik çerçevesinde bir ilişki
ve arazi de eğimlidir. Bu nedenle bu barajlar tahmin başlatılmıştır. Bu dönemde Ticaret Nezaretine bağlı
edilen zamandan önce ekonomik ömrünü ve bugünkü Orman Genel Müdürlüğü'nün
tamamlayacaktır. çekirdeğini oluşturan Orman Müdürlüğü
kurulmuştur.
Dünyadaki Erozyonun Türkiye ile Cumhuriyet dönemine kadar ormancılık
Karşılaştırılması çalışmalarıyla ilgili çeşitli yasalar çıkarılmış ve
Türkiye'deki akarsular ile sadece yüzer halde ormanlardan faydalanma disiplin altına alınmıştır.
taşınan malzeme miktarı ortalama olarak yılda 345 Cumhuriyet dönemiyle birlikte orman ve ormancılık
milyon tonun üzerindedir. Dünyadaki akarsularda anlayışının geliştiği ve bu anlayış doğrultusunda
yüzer halde taşınan katı madde miktarı toplam 20 kararların alınıp uygulandığı bir dönem başlamıştır.
milyar ton düzeyindedir. Türkiye'deki akarsuların 1930'lu yıllara kadar ormancılık alanındaki
taşıdığı yüzer haldeki malzeme miktarı, dünyada uygulamalar İzmir İktisat Kongresi doğrultusunda
taşınan katı madenin 1/50'sine denk düşmektedir. gerçekleştirilmiştir.
Ormancılık ilk kez 1961 anayasasında yer almış,
1982 anayasasının 169 ve 170. maddeleri ile de
70- -GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR DERGİSİ-

ormanlar anayasal değerde milli bir varlık olarak BilgiNotu/


kabul edilmiştir.
|Orman yangınları (1937-2003) Yangın sayısı: 74.294 I
Türkiye 3000'i endemik olmak üzere toplam 9000'in Yanan alan: 1.630.046 hektar
üzerindeki bitki türü ile bitki tür çeşitliliği ve
endemiklik düzeyi itibariyle en zengin kaynaklara 1937 yılından 2002 yılı sonuna kadar ülkemizde
sahip ülkelerden birisidir. Diğer ekosistemlere toplam 72.316 adet orman yangını olmuş, bu
nazaran daha az müdahale görmüş ve doğal yangınlarda 1.549.506 hektar orman sahası
yapısını muhafaza etmiş bulunan ormanlarımız yanmıştır. Buna göre yılda ortalama 1.096 adet
gerek ülkesel gerekse küresel düzeylerde büyük yangın çıkmakta ve 23.477 hektar saha
öneme sahip biyolojik çeşitlilik ve gen kaynaklarını yanmaktadır.
taşımaktadır.
Ülkemizde görülen yangınların genel çıkış
Ormanlarımız genellikle deniz kıyısında ve kıyıya nedenleri;
yakın yerlerde yayılış göstermektedir.
» % 47'si ihmal-dikkatsizlik ve kaza,
Toplam orman alanı 20.703.122 hektar olup
ülkemizin yüzölçümünün %27'sini oluşturmaktadır. » % 12'si kasıt,
Ormanlarımızın % 51 'i verimli geriye kalanı ise » % 6'sı yıldırım yüzünden çıkmakta,
verimsizdir.
» % 35'inin nedeni bilinmemektedir.
Ormancılık bir yandan toplumun orman ürünlerine
ihtiyaçlarını karşılarken diğer yandan toprağın » Diğer bir anlatımla ülkemizdeki yangınların %
korunması, su rejiminin düzenlenmesi, iklim, halk 94'ü insan eliyle çıkmaktadır.
sağlığı, yurt savunması, rekreasyon, turizm, yaban
hayatın korunması vb. gibi faydalar sunar.
Ormanlarımız orman yangınları, zararlı böcekler ve o
hastalıklar, usulsüz müdahaleler, yıldırım, fırtına, ■§
heyelan, güneş yakması vb. tehlikelerle karşı ^
karşıyadır. §
Ülkemizin büyük bir bölümü sıcak ve kurak Akdeniz 5
iklim kuşağında yer aldığı için, bilhassa yaz ^
dönemlerinde her yıl önemli sayıda orman yangını
çıkabilmektedir.
Topraklarımızın %72'sinin çeşitli şiddette erozyona
maruz bulunması ve bu tehdidi yok edecek en
önemli silahın orman olmasına karşılık mevcut
ormanlarımızın miktar ve vasıf itibariyle yetersiz
olması, toprak ve iklim şartlarımızın yeniden orman
yetiştirmeye kolayca imkan vermemesi gibi hususlar
mevcut ormanlarımızı yangın ve diğer tahrip
faktörlerine karşı korunmanın önemini arttırmaktadır.
Türkiye'de orman yangını istatistikleri orman
kanununun kabul edildiği 1937 yılında başlıyor.
İstatistikler, 1937'den günümüze geçen süreçte
(Ekim 2003 itibariyle) 74.294 orman yangınında,
toplam 1 milyon 630 bin 46 hektar orman alanının
yandığını ortaya çıkarıyor. Diğer bir deyişle,
Türkiye'nin 67 yılda İstanbul ili yüzölçümünün 3 katı
kadar orman alanını yangına kurban verdiğini kayıt
altına alıyor.
-GÜNCEL: TÜRKİYE'NİN SOSYO-EKONOMİK KONULARI- 71

4. Ormanlarımız hangi anayasamızla "milli varlık


CEVAPLI Olarak kabul edilmiştir?
KAVRAMA TESTİ A) 1876 Anayasası
B) 1921 Anayasası
C) 1924 Anayasası
1. Aşağıdakilerden hangisi çevre sorunlarına yol D) 1961 Anayasası
açan nedenlerden biri degildir? E) 1982 Anayasası
A) Sanayi atıkları
B) Nüfus artışı
C) Yeni ağaçlar yetiştirilmesi
D) Hızlı kentleşme
E) Yanlış tarım tekniklerinin kullanılması

5. Ülkemizde meydana gelen orman yangınlarının


en önemli nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) İhmal ve dikkatsizlik
B) Terör amaçlı
C) Yıldırım
D) Elektrik tellerinden
E) Aşırı yaz sıcakları

2. Aşağıdakilerden hangisi ülkemizin çevre -g


sorunlarından biri deâildir?
tn
A) Orman yangınları w a.
B) Erozyon
C) Hava kirliliği
6. Milli bir varlık olan ormanların bir işlevi de havayı
D) Doğal su kaynaklarının yetersizliği temizlemektir.
E) Büyük şehirlerde gürültü kirliliği

Buna göre aşağıdaki bölgelerimizin hangisinde


hava kirliliğinin en az olması beklenir?

A) Akdeniz Bölgesi
B) Ege Bölgesi
C) Doğu Anadolu Bölgesi
D) Marmara Bölgesi
E) Karadeniz Bölgesi

3. Sanayinin gelişmesi beraberinde hava, su ve gürültü


kirliliği getirmektedir.

Buna göre aşağıdaki bölgelerin hangisinde çevre


kirliliğinin daha fazla olması beklenir?

A) Akdeniz Bölgesi
B) Karadeniz Bölgesi
C) Marmara Bölgesi
D) İç Anadolu Bölgesi
E) Doğu Anadolu Bölgesi i.C i 2. D 6. E
72- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

Kültür - Sariat olmuştur. Herhald9 bundan dolayı bilim tarihi


ÇALIŞIRKEN DİNLENİN ilim adamlarının hayatlarını ve bazı keşifleri,
icatları akıl ve mantığa hitap eder şekilde
hikâyeleştirmiş ve yeri geldikçe bunları tekrar
etmiştir.
Başlarken..

Zamanımıza kadar
getirilmiş olan bilim ve
teknoloji birikimi elbette insanlığın ortak malıdır.
Bu birikimin oluşumunda bazı şartlar birleşerek
çeşitli medeniyetleri ortaya çıkarmışlardır. Bu
şartları medeniyetin unsurları olarak ifade ed9n Yaşları ellileri bulmuş ve daha önceki
Durant, bunların; nesiller aldığı öğretim neticesinde "Y9r Çekimi
Kanunu" deyince, Nevton'un "Daldan Düşen
Elma Hikâyesi"ni; "Suyun kaldırma kuvveti"
» Ekonomik şartlar, »
deyince, Arşimet'in hamamdan "buldum
Siyasî düzen, buldum" diye çırılçıplak çıktığı hikâyesini; bir
Ahlâkî gelenekler, heykeltıraşın çok mük^mmel olarak yaptığı bir
h^ykele "hadi canlan" diye çekicini fırlatış
Bilgi peşinde gidilmesi ve güzel hikâyesini hatırlayabilirler.
sanatlar, olduğunu ifade eder.
Bunlar daha çok Grek ve Batı med^niyeti
Bilim tarihine baktığımızda bu sıralanan kaynaklı hikâyelerdir. Oysa tarihte bizim içinde
unsurların bizim içinde bulunduğumuz bulunduğumuz medeniyet dairesi
medeniyette d9 görmek mümkündür. Bunların incelendiğinde bütün insanltğa çok güzel
özele indirgenmiş ömeklerini bilim mesajlar veren olaylara ve hikâyelere de
adamlarımızda, bilim adamlarımızın rastlayabiliyoruz.
yaşayışlarında, tarihteki bazı devlet
adamlarında da görebiliyoruz. İşte bu Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha
sohbetlerimizde bunlardan örnekler V9r9rek, büyük işler yapmak için kendinde kuvvet
bilim tarihinin bazı alanlarında düşünme kapıları bulacaktır.
aralamayaçalışacağız. Mustafa Kemal Atatürk

Bilindiği gibi sosyal bilimlerin yanı sıra, Bizler basit gibi görünen hikaye etme
fen bilimlerinde de eğitimde öğrenmenin metodunu önce galiba p9k
kalıcılığını sağlamak için hikaye etme önemsemediğimizden, daha sonra bu metodu
metodunun uygulanması büyük oranda başarılı zamanın gelişmelerine p9k uyguladığımız
söylenem9z.
-YEDİİKLİM Kültür - Sanat- 73

Bizler kendi ilim adamlarımızın, gelişmesinde, bilim ve sanat adamlarının örnek


sanatkârlarımızın hayatlarına, keşif V9 alınmasında böyle bir uygulamaya ihtiyaç
eserlerine yeterince eğilmediğimizden olsa vardır.
gerek, bunların mevcut olan gerçek hikâyelerini
de aktarmamışız. Bilinenler ve hikaye edilenler Biz de bu sayıdan itibaren başlayan
de; kültür ve medeniyetimizi tanımama, yazılarımızda daha çok bilim tarihindeki bazı
kendimize yön^lme cesaretini bulamama ve olaylara ve hikayelere yer vermeye çalışacağız.
hazır fikirlere kurban edilerek, belki de unutulma Bu hikâyeler; bilim adamlarımızın örnek
gafletine uğramıştır. alınacak hayatlarını, şimdi "etik kurallar" denilen
bilim ahlâkını, bilimsel çalışmalara verilen
Bilim Tarihinde Keşiflerin İç Yüzü önemi, bazı devlet adamlarının bilim anlayışı ve
adındaki eserimizde kaynaklarını işaret ettiğimiz bilim adamlarına verdiği değeri ve benzeri
gibi, yabancı birçok bilim adamı "ilk rasathane, konulan kapsamaktadır.
ilk hasta hane ve ilk üniversite'tyi dünyaya
hediye edenlerin Türk ve İslâm kültürü kaynaklı Dört sayfa civarında olacak bu ekte;
olduğunu işaret etmektedirler. Hikâyelerde adı geçen bilim ve devlet
adamlarımızın hayatlarına,
Türk kültürü ve medeniyeti, içerisinde
eğitim-öğretim metotları bakımından da - Bazı keşif ve buiuşların asıl sahiplerinin
zamanına göre- orijinal uygulamalar getirmiştir. kimler olduğuna da kısaca y9r verilmeye
Birçok eğitim-öğretim yöntemlerinin yanında, çalışılacaktır.
hikâye etme metodu da aynı medeniyet dairesi _
içinde uygulama alanı bulmuştur. Ayrıca sayfalarımızda seçilen konulara
uygun ya da parelel düşündürücü sözlere d9
1 yer verilecektir.

Eğitimde konuların anlaşılmasının yanı |


sıra, özellikle kalıcılığında ve unutulmamasında |
büyük ağırlığı olan hikâye etme metodu ğ Bana bir dayanak
zamanla geri plâna itilir olmuştur. Fakat bu S noktası gösteriniz,
metottan Batı çok daha iyi faydalanmıştır. dünyayı yerinden
oynatayım.
Yirminci yüzyılın başlarında bu metodu Arşimet
kültürünü tanıtma adına kullanırken,
zamanımızda da bu ısrarını teknoloji desteği ile Sizler ders çalışırken
sürdürmektedir. dinlenmey9 ihtiyaç
duyduğunuzda bu sayfaiar sizleri okuyarak
Kısaca şunu demek istiyoruz; insanlık dinlendirmeyi de amaçlamaktadır. Artık biliyoruz
âleminin rrredenîleşme ve gelişmesine çok ki okuyarak dinlenmek ve dinlenirken
büyük katkılar sağlayan Türk kültür ve kültürlenmek vaz geçilemez bir ihtiyaç ve
medeniy9ti içerisinde çocuklarımıza, zorunluluk haline gelmiştir.
gençliğimize ve bütün insanlığa eğitici özellikleri
olan hikâyelerde aktarılmalıdır.

Belki de çoğu yaşanmış olan bu


hikâyeler, yüksek medeniyet ve insanlık
ölçülerinin zenginleşmesine büyük katkılar
sağlayacaktır. Çağdaş eğitimin ifadesiyle
öğretimde somutlaştırmayı gerçekleştimreye
yardımcı olacaktır. Bilimsel ahlâkın
74- -GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISI-

Dikkat edildiğinde anlaşılacaktır ki İbni


Sina bu düşüncelerini ta çocukluk çağında ifade
etmekle, aynı zamanda zamanımızın çocuk
psikolojisi ve eğitimine de büyük bir ışık
tutmuştur. Hatta "Çocuk yedi oyuna gitti,
çoban yedi koyuna gitti" şeklinde ifade edilen
Çocuk Gelişiminde Oyun ve İbni Sina
atasözümüzde de "oyun"un çocuk gelişiminde
Anlatacağım hikâyenin hemen hemen çok önemli bir yeri olduğu vurgulanmaktadır.
herkesi ilgilendirecek bir hikâye olduğunu
sandığım için seçtim. Çünkü her insan çocukluk Daha sonraki sayılarda İbni Sina'dan çok
dönemini yaşamış, oyunlar oynamış ve bazen ilginç hikâyelerin yanı sıra buluşlar ve
bu oyunlardan da çok zevk almıştır. keşiflerinden de bahsedilecektir.

İşte anlatacağım hikâyenin kahramanı,


daha sonraları dünya çapında ilim adamı olmuş
olan İbni Sina'dır. (Hakkında gelecek sayıda
geniş bilgi verilecektir) Daha doğrusu İbni
Sina'nın çocukluk dönemi ile ilgili bir hikâyedir:

İbni Sina, hemen hemen her çocuk gibi


çocukluğunda oyunu çok severmiş. Hatta bazen
oyun oynarken annesinin kendisini yemeğe
çağırmasını dahi pek duymazmış.

İbni Sina, çok neşeli bir şekilde


arkadaşları ile oyun oynadığı bir günde yanına
yaşlı bir adam gelmiş. İbni Sina'ya yaklaşarak:

—Sen çok akıllı bir çocuğa benziyorsun.


İlerde büyük bir adam olacaksın. Derslerine Ihsan Kurt
çalışman gerekirken, sana oynamak yakışır mı? PDR Uzmanı-Yazar
Deyince, İbni Sina, belki de kendisinden www.ihsankurt.net
beklenmeyen bir şekilde:
Not: Bu ekler hazırlanırken: İhsan Kurt'un
—Her yaşın bir özelliği, ihtiyacı vardır. "Bilim Tarihinde Keşiflerin İç Yüzü" ve "Bilim
Çocukluğun ihtiyacı, çocuğa yakışan da Tarihinden Hikayeler" adındaki eserlerinden
oyundur. Çocukların oyun ihtiyacı faydalanılmıştır.
karşılanmalıdır, der. Bu ekte kullanılan resim ve şekiller eğitim
amacıyla kullanılmıştır.
Yediiklim GENEL
KPSS Dergisi
yazar kadrosu YETENEK
tarafından GENEL KÜLTÜR
hazırlanmış YAPRAK TEST
Türkiye'nin
İLKveTEK SERISI
profesyonel
KPSS
yaprak test serisi!

KİTAPÇINIZDAN VE DERSANENİZDEN
ISRARLA İSTEYİNİZ...

Yediiklim
Eğitim Bilimleri Dergisi
EGITIM yazar kadrosu
BİLİMLERİ tarafından
YAPRAK TEST hazırlanmış
Türkiye'nin
SERİSİ İLKveTEK
profesyonel KPSS
yapraktestserisi!

Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti.


Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/Ankara e-posta: asil@asilyayin.com.tr
Tel.0312. 230 28 80-81 Faks:0312. 230 28 82 internet: asilyayin.com.tr

www.yediiklim.net I ^M www.asilyayin.com.tr I ^^M www.yediiklim.com.tr I


Bu ürün dersaneler için
özel olarak
hazırlanmıştır.
Kitapçılarda bulunmaz.
Soru kapsamından
soruların zorluk
derecesine, kağıt
kalitesinden sayfa
ffi
2! H
mizampajına kadar
İ tüm aşamaları ÖSYM
ct standartlarında! Optik
İn Formlu!

KPSS Eğitim Bilimleri Dergisî yazar


kadrosu tarafmdan hazırlanmış YENİBİR ÇALIŞMA..

DERSANENİZDENISRARLA İSTEYİNİZ...
Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti.
Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/Ankara
Tel.0312. 230 28 80-81 Faks:0312. 230 28 82

www.yediiklim.net I ^9
Bu ürün dersaneler
www.asilyayin.com.tr I ^9
için özel olarak
hazırlanmıştır.
Kitapçılarda bulunmaz.
Soru kapsamından
soruların zorluk
derecesine,
kağıt kalitesinden sayfa
mizampajına kadar tüm
aşamaları
ÖSYM standartlarında!
Optik Formlu!

Genel Dağıtım

e-posta: asil@asilyayin.com.tr
internet:asilyayin.com.tr

You might also like