You are on page 1of 96

Krizleri Frsata eviren

BAARI YKLER
Derleyen

Adem ZBAY

Tm yayn haklar Gen Geliim dergisine aittir. Kaynak gsterilerek tantm ve iktibas yaplabilir. oaltlamaz, baslamaz, senaryolatrlamaz ve farkl biimlerde hazrlanp sata sunulamaz. Elektronik ortamlarda yaynlanamaz.

Gen Geliim dergisinin cretsiz ekidir.

Krizleri Frsata eviren

BAARI YKLER
Adem zbay
Yayn Ynetmeni Editr Kapak Tasarm Tasarm Bask-Cilt Genel Yapm 1. Bask ISSN : : : : : Bilal zbay Zeynep zkan Gkhan Ko Yeliz Yldz Aykut Basm Yayn
0212 428 54 26

: Endljans erik Hizmetleri : Ocak 2009 stanbul : 1305 - 4139

GEN GELM
Kiisel Geliim ve Yaama Sanat Dergisi

Merkez Mah. Karaolanolu Cad. Konut Sok. No:9 Mahmutbey - stanbul Tel: 0212 445 00 45 pbx Fax: 0212 445 00 90 www.gencgelisim.com - bilgi@gencgelisim.com

NDEKLER
DAHA HIZLI KOMAK ................. 5 SERENN AZM ............................ 5 KOMUM SFTAH ETMED ......... 5 DEVEM GER ALAYIM................. 6 HERKES AYAKTA ALKILADI .... 6 SEN GELME NAMIN GELSN....... 7 MUTLU YAAMAK........................ 7 KERTENKELEY DOYURAN DOSTLUK........................................ 8 BLBL LE BACI ....................... 9 GT....................................... 11 HEMEN KARAR VERMEYN....... 12 SORUMLULUK BENM, KARAR VERME HERKESN ........ 14 ALIKANLIKLAR .......................... 14 SEVNCN KENDS...................... 15 AYAKKABININ TEK .................... 16 BLGELN LK ADIMI............... 16 OLAYLARI TAM GRMEK ......... 17 ZGY UZATMAK ...................... 19 TAMR OLMAYAN DELKLER.... 20 OLTAYA YEM TAKMADIM......... 20 SEVGY ANLAYABLEN ZAMAN .......................................... 21 DNYANIN EN KISA ANAYASASI................................... 23 EN TEHLKEL ZEHR .................. 24 VAKTNDEN NCE BYMEK. 25 EEN GLGES KME KALIR? .. 25 GEREK BASTTR....................... 26 RESSAM.......................................... 27 SUYU TAIRMAYAN GL YAPRAI ........................................ 29 HADEME ........................................ 29 KARAR VERMEK .......................... 30 GEREKTEN HSSETMEK........... 31 MEVSMNDE GRMEK.............. 32 GEREK MUTLULUUN GZEM............................................ 33 BALTAYI BLEMEK ....................... 36 E DOSTA BALAYINIZ.......... 37 YMSERLN GC .................. 37 KABAK GB M KAVAK GB M? .......................................... 38 KELEBEN UUU ..................... 39 KPR............................................ 40 ZARAR GZKEN BAZEN FAYDADIR ..................................... 42 BAKASININ KURABYES ......... 43 HER ZAMAN KABA KUVVETE GEREK YOKTUR!.......................... 44 HAYATI KEFETTREN MUZLAR......................................... 45 DMANA KARI OKUL YAPMAK......................................... 46 RETMENE ZEL TRAFK CEZASI............................................ 47 HAYATIN TATLARINI ALMAK... 47 PENCERE VE AYNA FARKI......... 49 SORUNU ZMENN FARKLI YNTEM....................................... 50 KEDE BEKLEYEN ASKER ....... 51

LAH YARDIMIN SIRRI .............. 53 CESUR OL ZELLKLE HATA YAPARKEN! ................................... 54 NEYLESN MAHMUT? ................. 55 EN NEML NEDR? ................ 56 BAKASINI RENCDE ETMEMEK ...................................... 61 KM BLYOR K?........................... 61 GNN BRNDE ......................... 64 GEREK DEER KEFETMEK... 65 MKANSIZI GEREKLETRMEK... 65 SHRL HARDAL TOHUMU...... 67 DERS VEREN AA .................... 69 GELECEN BLYORDUM ........ 69 DERTLERE DERMAN OLAN SEVG.............................................. 70 YAAMAYA HTYA DUYMAK........................................ 71 BABAM DELD.......................... 72 HAVUZA TLMEK ....................... 73 BR GN DEL BR HAYATI.. 74 UMUDUNUZ YOLDAINIZ OLSUN! .......................................... 74 SRAF BLMEYEN KIZ .................. 75 DENZ YILDIZI............................... 76 DLSZ ORAPI .......................... 76 ELNDEKYLE YETNMEK ........... 77 NAN VE AZM........................... 79 EN GZEL BRNCLK ................ 79 BAKALARININ RAHATI N... 81 KK BR TEBESSM .............. 82 HAYATIN SIKINTILARI............... 82 SOL KOL......................................... 84

TOKMAKSIZ KAPI........................ 85 BAARIYI GRMEK..................... 86 KK CIVATA ........................... 86 HEDEFE GDERKEN YRMEK... 87 ASLAN GB OLMAK ................... 87 ASLANA YEM OLMAMAK ......... 88 HAYATIN GZEM......................... 89 DOSTU HMAL ETMEK............... 90 SEVGNN BRL.................... 90 NAN VE ALIMAK ................ 91 HALKIN AZINI KAPATMAK.... 91 BAHENN SIRRI ......................... 92 PF NOKTASINI RENMEK ... 92 BERNARD KM? ............................ 93 LERMZ YANKIMIZDIR ........... 94

DAHA HIZLI KOMAK


Afrika'da her sabah bir aslan uyanr, en yava ceylandan daha hzl komas gerektiini, yoksa yok olacan bilir. Afrika'da her sabah bir ceylan uyanr, en hzl aslandan daha hzl komas gerektiini yoksa yok olacan bilir. Aslan ya da ceylan olmanzn nemi yok. Yeter ki her sabah kalktnzda daha hzl komanz gerektiini bilin.

b
SERENN AZM
Olduka serin bir sonbahar gn, bir ifti, tarlasnda yerde srtst yatmakta olan bir sere grm. Tarlasn srmeyi brakm, eilip tyl, narin yarata bakm ve sormu: - Neden byle srtst yatyorsun?" Sere iftiye: - Bugn gkyznn yere deceini iittim, demi. Yal ifti glm: - Sanrm minik bacaklarnla gkyzn tutmaya alyorsun yle deil mi? - Herkes sadece elinden geleni yapar, demi.
5

b
KOMUM SFTAH ETMED
Fatih, fetih ncesinde sk sk yapt zere bir sabah yine klk deitirip esnaf teftie kar. Dkkan yeni am, temizliiyle uraan satcya selam verip birka sipari verir. Dkkan sahibi istediklerinin yarsn fazlasyla tarttktan sonra kalanlarn yandaki komusundan almasn ister. Fatih ayn mallarn onda da olduunu, neden komu dkkandan almas gerektiini sorunca satc 'komu dkkann henz siftah yapmadn' syler.

b
DEVEM GER ALAYIM
lmek zere olan yal bir baba, yatann bana olunu ararak onlara vasiyette bulunur: Oullarm, ben lnce birbirinize dmemeniz iin, size sahibi olduum; 17 deveyi paylatrmak istiyorum. Miras olarak develerin yarsn byk oluma, te birini ortancaya, dokuzda birini ise kk oluma brakyorum." Babalarnn lmnden sonra, miras babalarnn vasiyeti uyarnca paylamak zere kardeler bir araya gelirler. Fakat bir trl iin iinden kamazlar. Miras babalarnn istedii gibi pay edemezler. nk 17 says ne 2'ye, ne 3'e, ne de 9'a blnebilir. "Bu iin stesinden ancak bizim bilgi gelebilir." diye dnp ona gidip danrlar.
6

Bilge; "Benim bir devem var, onu da alp, yeniden hesap yapn" der. Bu cmertlie ok aran oullar, 18 deveyi pay etmeye giriirler. nce 2'ye blerler, byk oul 9 develik payn alr. Sonra 3'e blerler, kan 6 deveyi de ortanca oul alr. Daha sonra 9'a bldklerinde 2 deveyi de kk oul alr. Ama btn develeri paylatktan sonra ortada fazladan bir deve kalr yine... Oullar bu duruma da bir zm getirmesi iin yeniden bilgeye bavururlar. Bilge gler ve: "yi yleyse" der. "Sorununuz zmlendiine gre ben de devemi geri alabilirim artk."

b
HERKES AYAKTA ALKILADI
Mozart, bulunduu yerden uzakta bir konser verecekti. Tm hazrlklar tamamlanmt ve konser balamak zereydi. Mozart konser salonuna girdiinde salonda sadece on kii vard.

Salondakiler konserin iptal edilip edilmeyeceini birbirlerine soruyorlard. Mozart piyanosunun bana geti ve tulara dokunmaya balad. Mozart salonda ka kii olduunu deil, yalnzca verecei konseri dnyordu. Dncesi yalnzca piyano alma zerinde younlamt. Bu yzden i durumu ve vcut etkinlii mkemmeldi. Tm vcudu mziin ahengi ile yorulmutu. O sanatn stn gcne inanyordu. Kendini ve onu dinlemeye gelen insanlar adeta tedavi ediyordu. O srada Mozart'a salonda ka kii olduunu sorsalar, her halde syleyemezdi. Konserini bitirdiinde salondaki on kiinin alk btn salonu dolduruyordu. Mozart ve onu dinleyenler mstesna bir gn yaamlard. Mozart, akam eine yazd mektupta yle diyordu: "Burada harika bir konser verdim ve herkes ayakta alklad."

b
SEN GELME NAMIN GELSN
Dalarn naml ekyas Krolu gnn birinde, bir da banda koyunlarn otlatan bir obana rast gelir. Gnlerdir a olduunu ve bir kuzuyu kendisine getirmesini ister. oban kar knca aralarnda tartma balar, daha sonra da bu tartma kavgaya dnr. oban Krolu'nu tuttuu gibi yere serince Krolu: "Sen benim kim olduumu biliyor musun? Ben Krolu'yum. Ne yapyorsun?" der. oban biraz mahcup edayla Krolu'nu hrmetle yerden kaldrrken: "Canm Krolu, sen git namn gelsin" der.
7

b
MUTLU YAAMAK
Bir sahil kasabasna yolu den Amerikal i adam, kaynn iinde birka ton bal bulunan balkya 'balklar ne kadar srede yakaladn' sorar: "Fazla srmedi, senyr." Amerikal hayretle sorar: yleyse neden daha ok balk tutmadn?" "Bu bugnlk bana ve aileme kafi, senyr."

adam bu durumu son derece verimsiz bulur. "Ben Harvard mezunuyum, sana yardmm dokunabilir." der. "Her eyden nce daha fazla balk tutmalsn." Balk hayretle sorar: "Niin senyr?" "Artan balklar satar, daha ok kazanrsn. Sonra daha byk bir tekne alrsn, daha ok balk tutarsn. Sonra baka tekneler alr, filo kurarsn. Sonra balklar ilemek iin kendi konserve tesisleri kurarsn. Bu arada Los Angeles veya New York gibi byk bir kente tanm olursun." "Sonra senyr." "Byynce halka alr, hisse senetlerini satarsn. Zengin olursun milyonlarca dolarn olur." "Milyonlar m dediniz, senyr? Peki, sonra." "Bu kadar paran olduktan sonra almana gerek kalmaz. Emekliye ayrlr, bir sahil kasabasnda kafan dinlersin. Sabahlar ge saatlere kadar uyursun. Biraz balk tutar, ocuklarla oynar, len einle ekerleme yapar, akam bir eyler iip amigolarnla gitar alarsn. Hayatn mutlu bir ekilde srdrrsn!" Balk kendini tutamaz, gler: "Senyr zaten ben de burada byle yapyorum."
8

b
KERTENKELEY DOYURAN DOSTLUK
Salonu geniletmek iin, iftlik evindeki bir duvar ykmak isteyen yal ifti ekile ie balar. Birka tula parasn yerinden kopardktan sonra gzleri, hareket eden bir nesneye taklr. Etrafn temizledikten sonra bunun bir kertenkele olduunu anlar. Fakat kertenkele kaamaz. nk ayandan bir iviyle tulaya aklmtr. Dikkatlice baknca tablo asmak iin aklm bir ivinin kertenkeleyi duvara hapsettiini grr. in inanlmaz taraf bu ivi en az 3-4 yl nce oraya aklmtr. Nasl olur da bir kertenkele o kadar sre tulann iinde hareket etmeden beslenebilir ve yaayabilir? Cevab, bir sre bekledikten sonra grr yal adam. Bir baka kertenkele rkek tavrlarla, tulann iinden aznda krntlarla kagelir.

b
BLBL LE BACI
Gl bahesi... Krmz, pembe, sar gller... evreyi gl kokusuna boan, rengarenk gllerin yetitiricisi ihtiyar bir bacyd. Geimini salamak bir yana, bir gln amasyla sanki bayram ederdi. Bahede deil de sanki kalbinde bytyordu tomurcuklar. Gl mevsiminde bac kendisini kaybederdi adeta. Bu yl yeni bir gln asn yapmt. Almasn sabrszlkla bekliyordu. Onu veren bahvan, "Bu gl, gllerin sultandr. Rengi, kokusu ok farkldr. Dier gllere benzemez." demiti. Bac, gl zenle bytyordu. Daldaki tomurcuklar gz gibi koruyordu. Sonunda tomurcuklar goncaya dnt. Gonca patlad ve baheyi gzellie boan bir gl kverdi ortaya. Bacnn ii iine smyordu sevinten. O gn akama dek bada geirdi. Gece uzad da uzad. Bacnn gzne bir trl uyku girmedi. Sabah zor etti. afaktan sonra, gnn ilk klaryla birlikte baa gitti. Bakt ki ne grsn! Bir blbl, gle konmu, hoyrata yapraklarn yoluyor. Bac dehet iinde olup biteni seyretti bir sre. Blbl yakalamak iin ok urat. Fakat kard. Ertesi gn, blbl yine ayn gle konmu, kalan yapraklarn yolmutu. Bac bu kez de blbl kard. Artk kararn vermiti. Bir tuzak kuracakt blble. Ustaca hazrlad tuza. Blbl geldi yine aaca konmak iin, bir gzel tuzaa dt, bac alp eve gtrd, kafese hapsetti.
9

Bac ertesi gn blbl kafeste brakarak bana gitti. Akam dnp geldiinde blbl alyordu. - Ben sana ne yaptm da beni buraya hapsediyorsun? Sesimi beendiysen kafese koymana gerek yok, ben, zaten senin bahenin blblydm... Bac kzgn kzgn: - Sen benim en gzel glm yoldun. - Nasl olsa, birka gn sonra kendisi solacakt, yapran dkecekti, dedi blbl. Bac bakt, doru sylyor blbl... Kzgnl geti, acyarak serbest brakt onu. Blbl, pencereye kondu. Umadan nce: - Beni zgr braktn... ok teekkr ederim. Ben de buna karlk sana bir sr syleyeceim. Bann kuzey ucunda, o byk dut aacnn yannda bir hazine gizli, dedi. Sonra kanatlanarak gzden kayboldu. Bac, balangta inanmad kuun sylediine. Sonra, iine bir kukudur dt, "belki dorudur" diyerek kazd blbln szn ettii yeri. Kazd ki ne grsn... Byk bir kp, ii dolu altn. Ertesi gn blbl yine badayd. Bac, blble: - Bir eyi ok merak ediyorum. - Neyi? - Sen, hazinenin yerini bildin de, tuza nasl fark edemedin? - Kurduun tuzak, kaza ve kaderin nme srd bir arat. Bu gibi durumlarda hikmet gz kapanr, grmez olur... Ne kadar gz ak olsa da farkna varamaz...

10

GT
Adamn birisi hile ile tuzana bir ku drd. Ku ona dedi ki: - Ey ulu hoca! Sen imdiye kadar birok deve kurban ettin, birok kz, koyun yedin! Dnyada onlarla doymadn da, benimle mi doyacaksn? Eer brakrsan beni, sana yle t veririm ki, akln aar! Birincisini elinde iken, ikincisini samanla kark balktan yaplma u damn zerinde, ncsn de aacn dalna konduumda veririm. Bu tle bahtn iyileir, rahat edersin. Ne dersin? Bak ilkini sylyorum: "Olmayacak sze; kim sylerse sylesin, inanma! Adamn akl yatt kuun bilgeliine, gevetiverdi parmaklarn, prrr diye utu, azat oldu, duvarn zerine konup dedi ki: - Gemi, gitmi eye gam yeme... Frsat kardn diye dvnme! Bak beni braktn ama u kck bedenimde on dirhem arlnda, deerine paha biilemeyecek bir inci var idi. Sana da, oullarna da yeterdi de artard bile! O inci senin hakknd! Fakat ksmetin deilmi kardn... Dnyada bir ei bulunmayacak kadar kymetli ve emsalsiz idi... Adam, gebe kadn doururken nasl feryat eder, barrsa yle barmaya, dvnmeye balad. Ku dedi ki: - Sana gemi, gitmi eye zlme, gam yeme diye nasihat etmedim mi? Madem ki, geip gitti... Neden zlrsn? Sen; ya benim dm anlamadn yahut da sarsn! Aslanm, ben kendim dirhem gelmem zaten, iimde on dirhemlik inci nasl bulunabilir? Adam bu sz zerine kendine geldi: - Haydi, o nc gzel d de ver bakalm! Ku dedi ki:

11

- Allah iin, o ikisini iyi tuttun, ncsn sana bedava syleyeceim! Uykuya dalm, bilgisiz kiiye t vermek, orak yere tohum samaktr. Aptallk ve bilgisizlik yrt yama kabul etmez!

b
HEMEN KARAR VERMEYN
Kyde yal bir adam varm. ok fakir. Ama kral bile onu kskanrm... yle dillere destan bir beyaz at varm ki; kral at iin ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamn teklif etmi ama adam satmaya yanamam.. "Bu at, bir at deil benim iin, bir dost... nsan dostunu satar m" dermi hep..
12

Bir sabah kalkmlar ki, at yok. Kyl ihtiyarn bana toplanm. "Seni ihtiyar bunak, bu at sana brakmayacaklar, alacaklar belliydi. Krala satsaydn, mrnn sonuna kadar beyler gibi yaardn. imdi ne paran var, ne de atn" demiler. htiyar "Karar vermek iin acele etmeyin" demi. Sadece 'At kayp' deyin. nk gerek bu. Ondan tesi sizin yorumunuz ve verdiiniz karar. Atmn kaybolmas, bir talihsizlik mi, yoksa bir ans m, bunu henz bilmiyoruz. nk bu olay henz bir balang. Arkasnn nasl geleceini kimse bilemez." Kyller ihtiyar bunaa kahkahalarla glmler. Ama aradan 15 gn gemeden, at bir gece anszn dnm. Meer alnmam, dalara gitmi kendi kendine. Dnerken de, vadideki 12 vahi at peine takp getirmi. Kyller, ihtiyar adamn etrafna toplanp zr dilemiler. "Babalk" demiler. "Sen hakl ktn. Atnn kaybolmas bir talihsizlik deil adeta bir devlet kuu oldu senin iin. imdi bir at srn var.."

"Karar vermek iin gene acele ediyorsunuz" demi ihtiyar. Sadece atn geri dndn syleyin. Bilinen gerek sadece bu. Ondan tesinin ne getireceini henz bilmiyoruz. Bu daha balang. Birinci cmlenin birinci kelimesini okur okumaz kitap hakknda nasl fikir yrtebilirsiniz?.." Kyller bu defa ihtiyarla dalga gememiler aktan ama, ilerinden "Bu herif sahiden gerzek" diye geirmiler. Bir hafta gemeden, vahi atlar terbiye etmeye alan ihtiyarn tek olu attan dm ve ayan krm. Evin geimini temin eden oul imdi uzun zaman yatakta kalacakm. Kyller gene gelmiler ihtiyara: "Bir kez daha hakl ktn" demiler. "Bu atlar yznden tek olun bacan uzun sre kullanamayacak. Oysa sana bakacak bakas da yok. imdi eskisinden daha fakir, daha zavall olacaksn" demiler. htiyar: "Siz erken karar verme hastalna tutulmusunuz" diye cevap vermi. "O kadar acele etmeyin. Olum bacan krd. Gerek bu. tesi sizin verdiiniz karar. Ama acaba ne kadar doru. Hayat byle kk paralar halinde gelir ve ondan sonra neler olaca size asla bildirilmez." Birka hafta sonra, dmanlar kat kat byk bir ordu ile saldrm. Kral son bir mitle eli silah tutan btn genleri askere arm. Kye gelen grevliler, ihtiyarn krk bacakl olu dnda btn genleri askere almlar. Ky matem sarm. nk savan kazanlmasna imkan yokmu, giden genlerin ya leceini ya esir dp kle diye satlacan herkes biliyormu. Kyller, gene ihtiyara gelmiler. "Gene hakl olduun kantland" demiler. "Olunun baca krk, ama hi deilse yannda. Oysa bizimkiler belki asla kye dnemeyecekler. Olunun bacann krlmas, talihsizlik deil, ansm meer." "Siz erken karar vermeye devam edin" demi, ihtiyar. Oysa ne olacan kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerek var. Benim olum yanmda, sizinkiler askerde. Ama bunlarn hangisinin talih, hangisinin ansszlk olduunu sadece Allah biliyor."

13

SORUMLULUK BENM, KARAR VERME HERKESN


Vietnam Savann en iddetli gnlerinde bir gazeteci, askerlerle rportaj yapmak iin ormann derinliklerine girdi. Sava koullarnn etinlii karsnda dehete kaplan gazeteci, Amerikal gen piyade yzbasna sordu: "Bu kargaalk iinde komutay nasl salyorsunuz?" Gen yzba yle cevap verdi: "Bu askerler ormana daldklarnda ne yapacaklarn bilmiyorlarsa onlara bunu sylemeyecek kadar uzakta olurum. Benim grevim bunu onlara nceden retmektir. Ondan sonra ne yapacaklar, karlatklar duruma gre verecekleri kendi kararlarna baldr. Sorumluluk daima bendedir ama karar yetkisi cephedeki herkesindir."
14

b
ALIKANLIKLAR
Thomas Cook bir aratrma gezisi srasnda Atlas Okyanusu'nun ssz bir yerinde milyonlarca kuun havada lklarla, daireler izerek utuunu grr. Kulaklar sar edecek kadar yksek sesle lklar atan kulardan yorulanlar, okyanusun dev dalgalar arasnda kendilerini atarak intihar etmektedir. Bu olay yllar boyunca birok balk grr, birok bilim adam aratrr. Ku bilimcileri yaptklar aratrmalarda gmen kularn farkl ynlerden gelerek okyanusta bir noktada birletiklerini kefederler; ancak intihar etmelerinin nedenini bir trl zemezler. Yllar sren aratrmalar sonucunda, bu trajik olayn yaand yerde bir ada olduunu; kularn g yolu zerinde bulunan bu adann bir deprem sonucunda okyanusa gmldn bulurlar.

nsanlarn yokluunu bile fark etmedikleri ada, kular iin g yollarnn vazgeilmez bir duradr ve kim bilir belki de binlerce yldr alkanlkla bilmektedirler adann yerini. Binlerce kilometrelik yolculuktan sonra lk la aradklar aday bulamaynca, yorgunluktan bitkin bedenlerini okyanusun sularna brakmaktadrlar.

b
SEVNCN KENDS
Bir zamanlar, bilgeliiyle mehur olan ve bildiklerini rencilerine de aktaran bir retmen vard. Bu alim, ayn zamanda bir tacirdi ve adamlar vastasyla uzak diyarlara ticaret yapard. Bir gn talebelerine ders verirken, bir adam yanna gelip kt bir haber verdi: "Haber aldk ki, senin mallarn tayan gemi batm! Hibir mal kurtulamam." Bilge bir an dersi kesti. Etrafndaki talebeler onun dudaklarnda kk bir glmsemenin belirdiini fark ettiler. Sonra, hibir ey olmam gibi dersine kald yerden devam etti. Bir hafta kadar sonra, bilge yine talebeleriyle birlikte dersteyken, ayn adam bu defa "mjde" dedi: "Gzn aydn! O gemi senin mallarn tayan gemi deilmi. Senin mallarn sapasalam limana ulat." Bilge yine bir-iki saniye durdu, talebeleri onun yznde yine kck bir glmsemenin parladn fark ettiler. nceki gibi, yine hibir ey sylemeden dersine devam etti. rencileri birbirine zt iki durumda da ayn tepkiyi veren hocalarna dayanamayp u soruyu sordular: "Geminizin batt haberinde de, batmayp limana ulat haberinde de glmsediniz, neden?" Bilgenin cevab yle oldu:
15

"Geminin batt, mallarmn denize dkld haberini aldmda, kalbimi yokladm. Gelip geici olan ve mezarn tesinde bana arkadalk etmeyecek dnya maln kaybetmekten dolay iten ie zlyor muyum diye kendime baktm. Kalbimde kck de olsa bir znt grmeyince sevindim ve krettim. Geminin aslnda batmad ve sa salim geri dnd haberi karsnda, bu defa, dnya maln kazanmaktan dolay seviniyor muyum diye kalbime baktm. O mal geri kazanmaktan dolay sevin ve mutluluk grmediim iin yine sevindim ve krettim."

b
AYAKKABININ TEK
Bir bilge bir gn tam trene biniyordu ki, ayakkablardan birisi ayandan kt ve yere dt. Aa inip onu almas imkanszd, nk tren oktan harekete gemiti. Yanndaki arkadalar ne yapacan merakla bekliyorlard. O gayet sakin bir biimde, dier ayandaki ayakkaby da kard ve az nce drd ayakkabya yakn bir yere frlatt. Talebelerinden birisi dayanamayp sordu: "Neden byle yaptnz?" Glmseyen bilgenin cevab gayet basit ama hakikat yklyd.: "Demiryolunun zerindeki ayakkab tekini fakir birisi bulursa, dier tekini de bulup giyebilsin diye."

16

b
BLGELN LK ADIMI
Bir zamanlar, bir delikanl bir bilgeye talebe olmak istedi. "Bana talebe olmak zordur, korkarm sen bunu baaramazsn" dedi bilge. Ama gen kararlyd. Kendisinden ne isterse yapmaya hazr olduunu syledi. Bilge de ona manevi yoldaki ilk vazifesini verdi:

"Bir yl boyunca kim seni kzdrmaya alsa ona bir lira vereceksin." Gen denileni yapt ve tam bir yl boyunca kendisini fkelendirmeye alan insanlara para verdi. Bir yln sonunda gen, bilgeye geldi ve bundan sonraki vazifesine hazr olduunu bildirdi: "nce ehre git ve bana biraz yiyecek al" dedi bilge. Gen yanndan ayrlr ayrlmaz, bilge dilenci kyafetine brnp sadece kendisinin bildii ksa bir yoldan genten nce ehre ulat. Gencin geecei yola oturdu ve onu bekledi. Tam gen yanndan geecekken dilenci ona hakaret etmeye balad. Bakalarnn duyaca sesle onun ne kadar aptal grndn syledi ama gente hibir fke iareti yoktu. Tam aksine: "Ne kadar harika!" diye karlk verdi gen sakin bir ekilde. "Tam bir yl bana hakaret eden herkese para demek zorunda kaldm, imdi tek kuru demek zorunda deilim." Bunun zerine zerindeki dilenci kyafetini karan ve yzn gsteren bilge gence yle dedi: "Bakalarnn ne dediine aldr etmemeyi baaran bir kii bilgelik yoluna adm atm demektir. Eminim ki sen bundan byle hakaretlere aldr etmeyeceksin ve doru bildiin yoldan asla amayacaksn.
17

b
OLAYLARI TAM GRMEK
"Vaktin birinde padiahn biri bir rya grm. Ryada denizin dibinde geziniyormu. Uzakta dev bir karalt fark etmi. Karalt ona seslenmi; "Yakla ve beni gr. Benim mahiyetimi kavrarsan saadetin en byne ulaacaksn." Padiah tam yaklamaya karar vermi ki o anda uyanm. Uyannca meraka kaplm. Acaba gerekten denizin dibinde byle bir ey var myd? Bu nasl bir ryayd ve niin ona

yaklaamamt? Sonunda dalglar toplamaya ve bu iin mahiyetini renmeye karar vermi. "kim bana deniz dibinde grdm eyin resmini izebilirse ona yeryznn en byk dln sunacam" diye ferman karm ve bunu tellallar araclyla tm memlekete duyurmu. Dnyann drt bir yanndan dalglar gelmi. Her gelen dalg, verilecei bildirilen dllere bir an nce kavumak arzusuyla suya dalarak deniz dibindeki karaltnn neye benzediini anlamaya alm. Saysz dalg denize dalp km. Kimisi, o bir hortumdur demi; kimisi, o bir stundur demi; kimisi, o bir kamya benziyor demi; kimisi, yayvan bir et parasdr demi; kimisi de, yan yana iki hanerdir demi. Her dalg, kendi grdnn doru olduuna yemin ediyormu. Padiah ise sylenenlerden bir trl tatmin olamyormu. nk onun grd karalt dalglarn syledii btn ekillerinden ok farklym. Sabrla, onun tamamn kavrayacak ve onu olduu gibi tarif edecek bir dalgcn kmasn bekliyormu. Saysz dalg denizin dibine dalm, km. Hibirinin syledii tam olarak dieri ile rtmemi. Sonunda danmanlarndan biri bu paralar birletirmeyi akl etmi. Btn paralar yerli yerine oturtulunca gvdesi, ba, kuyruu, hortumu, stun gibi ayaklar ile ortaya bir fil km. Danman izilen resmi padiahn nne koyunca, padiah byk bir heyecanla "Evet ite benim grdm buydu!' demi. ocuklar: "Peki, padiah kime dl vermi?" diye sorunca Yal bilge, onlarn gzlerinin iine bakarak, u cevab verir: Bakn ocuklar, siz de o acemi dalglar gibi tek unsurda kalyorsunuz. Bunu an. Eyay nce bir harf olarak alglayn, sonra btne ulan. Eer 'A' ya 'A' derseniz, o kendisinden baka bir ey ifade etmez. Ama onu bir harf olarak grrseniz o hem alfabeyi, hem katibi, hem kendisini gstermi olur. ocuklar bu yant zerine:

18

"Yani herkese dl m verilmi?" diye sorunca Yal bilge; "Bundan size ne?" diyerek szlerine devam etmi: "Siz eer dllere taklp kalrsanz bu hikaye size hibir ey anlatmaz. imdi ben size soraym: 'Fili stuna benzeten' yalan m sylemi oldu? Yahut 'Fil bir hortumdur' diyen padiah aldatt m? Ya onu hanere benzeten? Hayr, herkes kendi alglama kapasitesince onu kavrayabildi ve yle anlatt. Kimse yanl bir ey sylemedi. Ama hepsi eksik syledi. ou dorular da byledir. O yzden size gre olan, tekine gre deiir. Eer dorular st ste koyabilir ve onlardan btn meydana getirebilirseniz geree ulam olursunuz. Ama gerei asla tam olarak bilemezsiniz. Mutlak ve sonsuzu ne kadar kavrayabilirsiniz ki? Tabi byle olunca sizin dorularnz size, tekilerin dorusu onlar ait kalr ve herkes kendi dorusunu daha sevimli bulur. Herkes kendi dorusunda srar edince de atma balar. in z budur." der.

b
ZGY UZATMAK
retmen snftaki zeki ayn zamanda kskan renciye sordu: "Niin arkadalarn ekemiyor, onlarn yaptklarn bozup kavga ediyorsun?" renci: "nk onlarn beni gemelerini istemiyorum, en iyi ben olmalym." dedi. retmen, masasndan kalkp eline bir para tebeir ald ve 25 cm. uzunluunda bir izgi ekti, rencinin yzne bakp: "Bu izgiyi nasl ksaltrsn?" diye sordu. renci bir sre bu izgiyi inceleyip, iinde izgiyi birok paraya blmekte olan birka cevap verdi. retmen cevaplar kabul etmedi ve yere ilkinden daha uzun bir izgi ekti.

19

retmen: "imdi birincisi nasl grnyor" diye sordu. renci: "Daha ksa" dedi, ban edi. retmen: "Bilgini ve yeteneklerini arttrarak kendi izgini uzatman rakibinin izgisini blmeye almandan daha iyidir." dedi.

b
TAMR OLMAYAN DELKLER
Kt huylu bir gen varm. Bir gn babas ona ivilerle dolu bir torba vermi. 'Arkadalarnla kavga ettiin zaman her sefer bu tahta perdeye bir ivi ak.' demi. Gen, ilk gn tahta perdeye otuz ivi akm. Sonra ki haftalarda kendi kendini kontrol etmeye alm ve geen her gnde daha az ivi akm. Nihayet bir gn gelmi ki hi ivi akmam. Babasna gidip sylemi. Babas onu yeniden tahta perdenin nne gtrm.
20

Gence: 'Bugnden balayarak tartmayp kavga etmediin her gn iin tahta perdeden bir ivi kart.' demi. Gnler gemi. Bir gn gelmi ki her ivi karlm. Babas ona 'Aferin, iyi davrandn ama bu tahta perdeye dikkatli bak. Artk ok delik var. Artk gemiteki gibi gzel olmayacak.' Arkadalarla kavga edildii zaman kt szler sylenir. Her kt kelime bir yara (delik) brakr. Arkadana kendisini affettiini sleyebilirsin ama bu delik aynen kalacak. Bir arkada ender bir mcevher gibidir. Seni dinler, yreklendirir, gldrr, sen ihtiya duyduunda yardmc olur, sana yreini aar.

b
OLTAYA YEM TAKMADIM
Baba, oul gl kenarna gelince, oltay gle atp otele dndler. Bir saat sonra oltaya balk taklp taklmadn grmek iin gle

gittikleri vakit, drt be baln takldn grdler. ocuk: "Ben, balklarn oltaya taklacaklarn biliyordum," dedi. Babas sordu: "Nereden biliyordun?" "Dua ettim de onun iin," dedi, ocuk. Oltay yeniden hazrladlar ve yemek iin otele gittiler. Yemekten sonra gle gittikleri vakit, yine birka baln yakalandn grdler. ocuk: Byle olacan biliyordum," dedi. Babas sordu: "Nereden biliyordun?" ocuk: "Dua ettim de onun iin," dedi. Baba oul, oltay tekrar gle att ve otele geri dndler. Yatmadan nce, gle gidip oltaya baktklar vakit, bu defa bir tek baln bile oltaya taklmadn grdler. ocuk: "Ben oltaya balk gelmeyeceini biliyordum," dedi. Babas sordu: "Nereden biliyordun?" ocuk: "Dua etmedim de onun iin," dedi. Babasnn, niye dua etmediini sormas zerine de ocuk, u cevab verdi: "Oltaya yem takmadn hatrladm da onun iin."
21

b
SEVGY ANLAYABLEN ZAMAN
Bir zamanlar, btn duygular bir adada yaarm. Mutluluk, znt, Sabr, fke, Korku, Kibir, Bilgelik, Sevgi... Her trl duygu bu adada olduu iin de, adaya "Duygu Adas" deniliyormu. Ada sakini duygular, gnn birinde, tespit edemedikleri bir yerden, adann birka gn iinde bataca ynnde srarl anonslar duymular. lk anda bunun bir aka olduunu dnm bazlar, ama anonslar devam ettike, durumun ciddi olduunu dnerek, birer ikier adadan ayrlmaya balamlar. Hemen her duygunun kendine ait bir kay yahut gemisi veyahut yat olduundan, adadan ayrlmak nispeten kolay olmu

onlar iin. Ama Sevginin kck bir sal bile yokmu. O yzden, kendisini alacak biri buluncaya kadar, mecburen adada kalm. Duygularn byk ksmnn adadan ayrld gnlerden birinde, ada, anonsta sylendii ekilde, yava yava batmaya balam. Bunun zerine, Sevgi, ykseke bir kayaya kp yardm istemeye balam adadan henz ayrlan dier duygulardan. lk nce, Zenginlii grm byk ve gzel bir yatn iinde. El edip, yksek sesle barm. "Zenginlik, beni de alr msn?" Yatn her tarafna yd eyalar gsteren Zenginlik: "Hayr, alamam." demi. "Gryorsun altn, gm, zmrt derken yat doldu. Senin iin yer kalmad." Zenginlikten vefa grmeyen Sevgi, biraz daha geride, bycek bir yelkenli grm. Dikkatlice baktnda anlam ki, bu yelkenli Kibir'in:
22

"Kibir, Kibir!.. Benim sandalm bile yok, ada da batyor, yardm et ltfen!" "Sana yardm edemem" demi Kibir. "Biraz dank gzkyorsun; yelkenlimin fiyakasn bozacaksn." Bu cevap karsnda ok zlen Sevgi, bir kaya binip krek eker vaziyette, znty fark etmi o srada. znt, kayaya ok yakn bir yerdeymi. Sevgi bu kez ondan yardm istemeye karar vermi: "znt, seninle gelebilir miyim?" "Ah sevgili Sevgiciim!" demi znt. "Yalnz gitmeye karar verdiim iin o kadar zgnm ki!" Bu cevap zerine znts daha da artan Sevgi, yzn adann br tarafna doru evirdiinde, bir mavnann stnde neeyle zplayp duran birini grm. Mutlulukmu bu. Sevgi ona da seslenmi; ama Mutluluk o kadar mutluymu ki, Sevginin ona seslendiinin bile farkna varmam.

aresiz biimde Mutlulua seslenmeye devam eden Sevgi, anszn bir ses duymu yaknda: "Buraya gel Sevgi! Seni ben gtreyim." Sevgi ok sevinmi ve koar adm sahile koup iinden yalca bir adamn kendisine seslendii kaya atlam. Kaykla fazlaca bir yerden gitmeden de, adann bsbtn sulara gmldn grmler. Sevgi, bu kadar duygu ard halde onu almazken kendisini kayna aran bu sa ba arm duyguya teekkr etmi defalarca. Ama, Duygu Adasnda o gne kadar hi grmedii yaly adn bile sormay unuttuunu, ancak karaya varp da vedalamalarndan sonra fark etmi. Sonra da, gnlerden bir gn geldikleri bu yeni kara parasnda Bilgelie rast gelince, ismini bile sormad bu kadirinas yaly tarif edip ismini sormu kendisine. "O, Zamandan bakas olamaz." diye cevap vermi Bilgelik. "Zaman m? Peki niye yalnz o bana yardm etti?" "nk" demi Bilgelik, "Sevginin gerek deerini ancak Zaman kavrayabilir."
23

b
DNYANIN EN KISA ANAYASASI
Bir zamanlar bilge bir araya gelip dnyann en ksa anayasasn yazmaya koyuldular. nsann hareketlerine ve davranlarna hkmeden kanunu gsterebilen kii, dnyann en bilge kiisi seilecekti. "Allah sulular cezalandrr" diye teklif etti bilgelerden birisi. Tek cmleydi; ksa ve zd. Fakat dierleri bunun bir kanun deil bir tehdit olduunu syleyerek itiraz ettiler. Birinci bilgenin bu teklifi kabul edilmedi. "Allah sevgidir" dedi ikinci bilge.

Ama bu teklif de kabul grmedi, nk insann grevlerini tam anlamyla aklamyordu. Sonra nc bilge tane tane u teklifte bulundu: "Kendinize yaplmasn istemediiniz eyi, bakalarna yapmayn." Ve ilave etti: "Kanun budur; gerisi sadece yoruma kalmtr." Dier bilgelerde bu teklifi kabul ettiler. Ve o bilge zamann en bilge kiisi seildi.

b
EN TEHLKEL ZEHR
Bir zamanlar, yal bir kabile efi kendisinden sonra kabilenin bana geecek ef adaynn ne kadar bilge olduunu anlamak istedi. Bu sebeple yal ef, gen ef adayna yemee gitti. Birinci yemek, dnyann en gzel, en lezzetli, ikinci yemek ise en kt ve tatsz yemei olmalyd. Belirlenen gnde, gen ef aday yal efin nne ok iyi piirilmi, harika derecede lezzetli bir inek dili koydu. eitli sebzelerle sslenmi bu yemek gerekten ok lezzetliydi. Ertesi gn, gen adam yal efin nne en kt ve lezzetsiz yemeini getirecekti. Ama gen, yal efin nne bir nceki gnle tpatp ayn yemei koydu; bu yemek de dilden yaplmt! Bunun nedenini soran yal ef, alaca cevapla yerine geecek adamn kendisinden daha bilge olduunu anlad: "Dnyann en lezzetli eyi dildir, nk hakikati dile getirip insanlarn iyilii bulmasna yardm eder. Doru szler baka insanlar doru yola yneltir ve onlar cesaretlendirir. Diller sevgi ve ahenk kelimeleriyle btn kymz bir arada tutar. Dil, dnyann en tatl eyi olduu gibi en kt eyi de olabilir. fke ve yalan syleyen diller insanlar krar, onlar yanla yneltir. Dilin syledii yalanlarla bir toplum para para olur. Btn silahlardan daha korkun ekilde kymz felakete srkleyebilir."

24

b
VAKTNDEN NCE BYMEK
Bir zamanlar bir bilge rencileriyle birlikte yolculuk yapyordu. Yakndaki bir kyde ok zeki bir ocuun yaadn renince o kye gittiler. Bilge, ocukla konumak iin yanna yaklat ve akayla sordu: "Eitsizliklerden kurtulmak iin bana yardm eder misin?" "Eitsizliklerden neden kurtulaym ki?" diye cevap verdi ocuk. "Dalar dzletirecek olursak, kular snacak yer bulamaz. Nehirlerin ve denizlerin btn ukurlarn ortadan kaldrrsak balklar lr. Kyn delisi, reisiyle ayn yetkilere sahip olursa kimse ne yapacan bilmez. Dnya yeterince byk brakalm farkllklaryla devam etsin." Bilgenin rencileri bu cevap karsnda hayran kalmlard. Kyden ayrlp yollarna devam ederken birisi yle dedi: "Keke btn ocuklar o ocuk gibi akll olsa!" "Hayatm boyunca, yatlar gibi oyun oynamak ve sradan eyler yapmak yerine dnya zerine kafa yoran ocuklarla karlatm." diye cevap verdi bilge. "Vaktinden nce byyen bu ocuklarn hibirisi daha sonraki hayatlarnda nemli eyler yapmadlar. nk ocukluun masumiyetini ve salk iareti olan heyecann yaayamadlar."
25

b
EEN GLGES KME KALIR?
Eski Yunanistan'n byk hatibi Demosten lkeyi ilgilendiren nemli bir mesele hakknda Atinallar'a hitap etmeye alyor, fakat halk pek ilgilenmiyordu. Byk hatip, bunun zerine konusunu deitirdi.

"Bir adam, evindeki eyasn bir dier kye gtrmesi iin eek kiralad. Sahibi de, eei ile birlikte gideceini syledi; eein ii bitince, hayvan geri getirecekti. le zeri, yemek iin mola verildi. Gne, yakarcasna kzdryordu. Eei kiralayan, hayvann glgesine uzanarak dinlenmek istedi, "sen, sadece eei kiraladn, glgesini deil. Eein glgesinde ben dinleneceim." "Eei kiralayan adam ise hayvan, her eyi ile kiraladn syleyerek, hayvann glgesinde dinlenme hakknn da kendisinin olduunu iddia etti." Demosten, konumasnn bu noktasnda durdu ve krsden ayrlmak iin davrand. Fakat dinleyiciler, hep bir azdan, krsden ayrlmamasn, eein glgesinin kimin zerinde kaldn sylemesini istediler. an bu byk hatibi, o zaman bararak dedi ki: "Siz ne aptal insanlarsnz. Sizi ok yakndan ilgilendiren hayati bir mesele zerindeki konumay dinlemek istemiyor, ama eein glgesiyle ilgileniyorsunuz...

26

b
GEREK BASTTR
Bir gn bilge hrkasn kard ve onunla bir yumurtay sarp sarmalad. Sonra da kasabann ana meydanna gelip insanlarn kendi etrafna toplanmalarn istedi. Onlarca, yzlerce kii bilgenin evresini sard. "Bugn hepinizin katlabilecei byk bir yarma dzenliyorum." diye seslendi bilge. "Kim bu hrkann iinde ne olduunu bilirse, onun iindeki yumurtay ona vereceim." nsanlar birbirleriyle baktlar, meraklandlar. Ama kimse bir tahminde bulunmak istemedi. Sonunda kalabalktan birisi bilgeye yle dedi: "Bunu nereden bilebiliriz, bize vahiy gelmiyor ki." Bilge srarla ayn soruyu sordu:

"Bakn, bu hrkann iindeki eyin yumurta sars gibi sar bir gbei var ve yumurta beyaz gibi effaf bir svyla kapl. Hepsi de, kolayca krlabilen bir kabukla evrili. Hadi bilin bakalm bu hrkann iinde ne var?" evresini saran herkes bilgenin elinde bir yumurta tuttuunu dnyordu, ama cevap o kadar besbelliydi ki, hi kimse o kadar insann nnde rezil olmak istemiyordu. yle ya, o ey ya bir yumurta deilse, bilgenin derin ilmiyle sylemek istedii baka bir ey ise? Hayr hayr, bilge mutlaka baka bir eyi ima ediyordu. Bilge, iki defa daha sordu. Ama aptal durumuna dmek istemedii iin kimse cevap vermedi. Bilge sonunda hrkay ap yumurtay herkese gsterdi ve yle dedi: "Aslnda cevab hepiniz biliyordunuz. Ama kimse cesaret edip de bunu dile getiremedi. Bu haliniz, riske girmeye, kaybetmeyi gze almaya cesaret gsteremeyenlerin haline benziyor. Gerekte zmler ok basit. Bu basit zmleri Allah akl gzmze gsteriyor. Ama insanlar hep karmak aklamalarn peine dyorlar, sonunda ise bu aklamalardan bir eyler yapmaya sra gelmiyor.

27

b
RESSAM
Bir lkenin yle bir padiah vard ki; kl krk yarar, hakl ile haksz, doru ile yanl tam ayrr, adaletinde kimsenin phesi kalmaz, verdii karar gnl rahatl ile herkes tarafndan kabul grrd. Bir gn tebaasnda bulunan inliler ile Rumlar: - Biz en iyi ressamz! - Hayr, en iyi ressam bizleriz! diye aralarnda tartr, lakin bir sonuca varamazlar. Ulu hakem olarak Padiaha arz ederler

durumlarn. O zamana kadar yaptklarn bir bir sayar dkerler ve bununla dierine stnlk kurmaya yol ararlar. Padiah: - Sizi imtihan edeceim, bakalm hanginiz davasnda daha hakl? inliler: - Padiahm; bizlere iki ayr oda verin, marifetlerimizi bir birimizden habersiz ve gizli olarak icra edelim... Ta ki nihayetinde hakemimiz olarak verecein karar ile stn olan belirlensin... Rumlar: - Padiahm: Tek oda verin, ama birbirimizi grmeyecek ve seslerimizi duymayacak ekilde rtlerle ayrn ortasndan ki, deerlendirme vaktinde ikisini bir arada grp karar vermek kolay olsun...
28

Herkes tarafndan kabul gren bu fikir uyguland. Bir oda, inlilerle Rumlarn birbirlerinden habersiz alabilecekleri ekilde ortadan ikiye ayrld. inliler her sabah trl trl boyalar istediler, padiah hazinelerini atrarak her isteneni verdi. Rum ressamlar ise: - Pas gidermekten baka ne resim ie yarar, ne de boya... dediler kendi kendilerine. Kaplarn kapatp baladlar duvarlarn cilalamaya. Gk gibi tertemiz, saf ve berrak hale getirdiler duvarlar. "ki yz renge boyamaktansa renksizlik daha iyi, renk bulut gibidir, renksizlik ise ay... Bulutta parlaklk ve k grrsen bil ki yldzdan, aydan yahut gnetendir..." inli ressamlar ilerini bitirdiler haber verdiler, padiah gelerek yaplanlar seyre dald. Hepsi akldan, idrakten dar, fevkalade gzel eylerdi. Perdenin kaldrlmasn emretti. Grlenler karsnda gzler adeta yuvalarndan frlad... Hayret nidalar salonu

doldurdu... inli ressamlarn yaptklar tm resim ve naklar odann cilalanm duvarna vurmu, orada bulunanlarn tamam dier duvarda daha iyi grnyor, resimlerin akisleri gz alyordu.

b
SUYU TAIRMAYAN GL YAPRAI
Uzakdou'da bir budist tapna, bilgeliin gizlerini aramak iin gelenleri kabul ediyordu. Burada geerli olan incelik; anlatmak istediklerini konumadan aklayabilmekti. Bir gn tapnan kapsna bir yabanc geldi. Yabanc kapda ylece durdu ve bekledi. Burada sezgisel bulumaya inanlyordu, o yzden kapda herhangi bir tokmak, an veya zil yoktu. Bir sre sonra kap ald, ierdeki budist, kapda duran yabancya bakt. Bir selamlamadan sonra sz'sz konumalar balad. Gelen yabanc, tapnaa girmek ve burada kalmak istiyordu. Budist bir sre kayboldu, sonra elinde azna kadar suyla dolu bir kapla dnd ve bu kab yabancya uzatt. Bu, yeni bir araycy kabul edemeyecek kadar doluyuz demekti. Yabanc tapnan bahesine dnd, ald bir gl yapran kabn iindeki suyun stne brakt. Gl yapra suyun snde yzyordu ve su tamamt. erideki budist saygyla eildi ve kapy aarak yabancy ieriye ald. Suyu tarmayan bir gl yaprana her zaman yer vard.

29

b
HADEME
lkenin en iyi iletme fakltelerinden birisinde okuyordu. Okuldaki ikinci senesiydi ve okulun en baarl rencilerinden birisiydi. Sene sonu snavlarndan birine daha girmiti. Soru

kadn alp sorular hzlca incelediinde, onuncu soru karsnda arp kald. Soru kadn basan grevlinin igzarl myd yoksa? Veyahut bir dalgnlk eseri mi sorular listesine girmiti? Ayn aknl dier renciler de yayorlard. lerinden biri, cesaretini toplayp: "Hocam," diye seslendi. "Onuncu soruyu soracaktm." "Evet arkadalar" dedi profesr, "o soruyu oraya ben koydum. Ve bundan da puan alacaksnz." Soru yleydi: "Her gn okulu temizleyen hademe kadnn ad nedir?" Btn renciler bu kadn her gn, zellikle de sabah ve akam saatleri koridoru temizlerken grrlerdi. Elli yalarnda, uzun boylu, siyah sal bir kadnd. Ama, rencilerin onunla ne ii olabilirdi ki? Adn nereden bileceklerdi? Ne o cevap verebildi onuncu soruya, ne de dier renciler. Sonuta, o sene dersten tam not alan olmad. Ama, katlar verip snavdan karken profesrn syledii sz hibiri hayatlarnn sonuna kadar unutamayacakt: "Hayatnz boyunca insanlarla karlaacaksnz. Hepsi birbirinden farkl insanlar. Ama sizin ilginizi ve dikkatinizi hak eden insanlar bunlar. Onlar gz ard etmeden yaamay renmeniz gerek." Delikanl bu dersi hayat boyunca unutmad. Hademenin adn da. Ad Dorothy idi.

30

b
KARAR VERMEK
"Yal bilge!" demi ocuk. "Ellerimde tuttuum kuun canl m, l m olduunu syleyebilir misin?" Yal bilge gzn dikip ocua sessizce bakm ve "Evlat," demi. "Ellerinde esir kalm

kuun canl olduunu sylersem, ellerini iyice sktrp onu ldreceksin. l olduunu sylersem ellerini aacaksn ve ku zgrlne uacak. Ellerinde, yaamn ve lmn gcn tutuyorsun. Yaam ile lm arasnda seim yapabileceini bilecek kadar bilgi var sende. Kuun veya herhangi bir olayn sonularna benim yantmn belirlemesine izin verirsen, kendi gcnden ve kararlarndan yoksun kalrsn. Ayn zamanda, doru seimi yapma sorumluluunu zerinden atm, kendi gcn ve bilginin mutluluunu hissetme ve kullanabilme frsatn yitirmi olursun." "Kendin karar ver ve sonradan da piman olma!"

b
GEREKTEN HSSETMEK
Gnn birinde bir kralla baka bir dman krallk tarafndan sava alm ve kralln kalesi ele geirilip kral aranmaya balanm. Ama o esnada bizim kral kendi halknn arasna karp kendini gizlenmeyi baarabilmi. Halktan bir kylye de kendisini dmanlardan saklamasn, bunu yapmas ve kendisinin kurtulmas halinde de kendisine ne isterse verebilecei vaadinde bulunmu. Bunun zerine kyl kraln kendi evine karp yatann altna saklam. Bu srada kral bulamayan dman askerleri tm evleri aramaya karar vermiler. Kylnn evine de bakmlar tabi ki... Kraln altnda bulunduu yata, dman askerlerinden biri klla yoklam ama ans eseri kral fark edemeyerek oradan ayrlm. Bylelikle kral askerlerin eline dp lmekten kurtulmu. Yatan altndan kp kylye teekkr etmi ve szn tutacan syleyip kylnn isteklerini sylemesini buyurmu. Bunun stne kyl, kendini ve ailesini lene kadar rahat yaatacak kadar para ve toprak alm kraldan. Ama kyl son bir arzusunun olduunu da belirtip; Askerler sizi
31

ldrmek iin eve girip de yata klla yolladklarnda neler hissettiniz?" diye sormu. Bu soru zerine kral hiddetlenmi... "Nasl olur da bir kyl kendisine byle bir soru sorabilir" diye kprm... Ve hemen askerlerine emir verip kylnn bu sorusu sebebiyle aslmasn istemi. Kraln istei zerine hemen bir daraac kurulmu ve ip kylnn boynuna geirilmi. Tam kylnn ayann altndaki sandalye ekilecekken kral celladna "Dur" emri verip kylnn yanna yaklam ve demi ki: imdi anlyor musun neler hissettiimi?" Evet ayn eyi hissedebilmek-ayn duyguyu birebir anlamak iin aynsn tecrbe etmek lazm. Yoksa anlayamazsnz ne kadar anlamaya alsanz da...

b
MEVSMNDE GRMEK
32

Drt olunun herhangi bir kimse veya ey hakknda acele hkm vermekten kanmasn isteyen bir baba vard. Baba, bir gn en byk oluna, kn, lke dna bir yolculuk yaparak mango aacn grmesini syledi. Bahar gelince, ikinci byk olunu mango aacn grmesi iin gnderdi. Yazla birlikte onun bir k yola kt. En kk olu da sonbaharda kt yolculuktan dnnce, bu akll adam, drt olunu da yanna ararak, "Grdnz mango aacn bana anlatnz," dedi. En byk olu ki aac kn grmt. Aacn, yanm, kavrulmu bir ktkten farksz olduunu syledi. Onun bir k, "Dantel gibi yapraklar var," dedi. nc olu, aacn ieklerinin gl kadar gzel olduunu syledi. ocuklarnn en k ise, "Aacn, armudun tadn andran nefis meyveleri var," dedi. Akll baba, o zaman, "Evlatlarm, hepiniz haklsnz," dedi. "nk her biriniz aac ayr mevsimlerde grdnz."

u halde, dierlerinin dnce ve davranlar hakknda hkm vereceimiz zaman, aac her mevsimde grp grmediimize emin olmalyz.

b
GEREK MUTLULUUN GZEM
lkesi yerkrenin en nemli blgesinde bir denizden bir denize dek uzanyordu. Halk onu ok seviyordu. Rzgarla yaran svarileri, koca dalgalara kafa tutan kalyonlar vard. Zengindi. Yemek yedii tabaktan su itii emelere dek her eyi altndand. Sarayn odalar tka basa dnyada ei menendi bulunmayan deerli talarla, altn paralarla doluydu. Saraynn eitli odalarnda yaayan kadnlarna takt kolyeler, gerdanlklar, tek ta prlantalar, ayaklarndaki halhallar ylesine arlk yapyordu ki kadnlar neredeyse yryemiyordu. Tm dier lkelerin hkmdarlar onun gc ve zekas karsnda akn ve suskundu. Dnyann en gl, en zengin ve zeki hkmdar bir sabah uyandnda yatandan kalkamad. Kollarn, bacaklarn hareket ettiremiyordu. Yardmclarna seslendi. Gelenler de hkmdarlarn ayaa kaldramadlar. O gl efendileri birden hastalanmt. Yatana tekrar yatrlan hkmdarn bedeni beyninin denetimi dna kmt ama bellei yerindeydi. Her eyi dnebiliyor, sesleri duyabiliyor, konuabiliyor ama kmldayamyordu. Hkmdar, kendine yakan biimde panie kaplmad. Nasl olsa dnyann en gl hkmdaryd ve dnyada bir sr hekim, mistik glerle donanm insan vard. Onlar mutlaka derdine bir are bulabilirlerdi. Hkmdarn adamlar dnyann drt bir yanna haber sald ve nl hekimler art arda hkmdarn sarayna gelmeye baladlar. Hepsi teker teker hkmdar batan ayaa zenle inceledi. Sihirli gleri olduunu iddia edenler hkmdarn yatann

33

evresinde byler yaptlar, ttsler yaktlar. Hibiri kar etmedi. Dnyann en gul, en zengin ve zeki insan umarsz bir hastaln penesinde yatanda aresiz yatyordu. Bir gn hkmdarn sarayna ok uzak bir lkeden ak sal, ak sakall bir yal geldi. "Hkmdar bir de ben greyim" dedi. "Belki derdine bir derman bulabilirim." Yal adam, hkmdarn vcudunu elleriyle okad. Parmaklarn tm eklemlerinde tek tek gezdirdi sonra yavaa evresinde merakla ne diyeceini bekleyen saray nazrlarna dnd ve yle dedi: "Hkmdarnz iyileecek yalnz bunun iin dnyann en mutlu insann bulmanz ve onun gmleini hkmdara giydirmeniz gerek."
34

Nazrlar sevindiler. Bu kolay bir zmd. Yal adam pahal armaanlarla yolcu ettikten sonra sarayn tm alanlarn, ordularn komutanlarn, askerleri, hocalar sarayn nndeki meydanda topladlar ve hepsinin dnyann drt bir yanna dalarak dnyann en mutlu insann bulmalarn ve onun gmleini alarak getirmelerini istediler. Hkmdar, nazrlar ve hkmdarn sevgili kadnlar soluklarn tutarak beklemeye baladlar. Gidenlerden bir sre ses kmad. Sonra hepsi teker teker dnmeye baladlar. Alayarak mutlu bir insan bulamadklarn nazrlara anlatmaya altlar. Herkesin bir sorunu, herkesin bir derdi vard. Hi kimse yaamnda mutlu deildi. Aclar mutluluk denen eyi oktan tketip bitirmiti. Gidenlerin iinden dnmeyen bir grup vard. Bunlar uzak, ok uzak lkelere gitmierdi. Nazrlar heyecanla onlar beklemeye balad. Onlar lkenin de, hkmdarn da son umuduydular. Hkmdarn bu ok uzaklara giden bu adamlar bir gn yce dan eteindeki bir kye geldiler. Kyde yaayanlar kyn

meydannda toplayp dertlerini anlattlar. Kyn en yal kiisi "ansl kiilersiniz" dedi. "Dnyann en mutlu insan kymzde yayor." Hkmdarn adamlar heyecanla "Nerede, nerede?" diye sordular. Yal adam eliyle dan doruuna yakn bir yerdeki kulbeyi iaret etti ve "ite orada" dedi. Hkmdarn adamlar kyllere teekkr etmeyi bile unutarak dan doruuna doru trmanmaya baladlar ve bir sre sonra soluk solua kulbenin kapsna vardlar. ok heyecanlydlar. Sonunda hkmdarlarn kurtaracaklard. Kapy usulca vurdular. eriden bir ses "Girin" dedi. Hkmdarn adamlar telala ieri girdiler. Kulbenin bir kesinde yal bir adam oturuyordu. Yal adam "Buyurun beyler" dedi. "Size nasl yardmc olabilirim?" Hkmdarn adamlarndan biri heyecann gizlemeye alarak tane tane anlatmaya balad: "Hkmdarmz dnyann en gl hkmdardr" dedi. "ok zengindir ve ok zekidir. Halk onu ok sever fakat bugn hkmdarmz hastadr. Hekimler onun mutlu hir insann gmleini giydii zaman iyileeceini sylediler. ok yer gezdik. Bu kye gelene dek hibir yrede mutlu hir insana rastlayamadk. Kyller bu kyn en mutlu insan olduunuzu sylediler. Syleyin ltfen. Gerekten mutlu musunuz? Kedeki adam akn bir biimde hkmdarn adamlarna bakt ve "evet mutluyum, hem de ok mutluyum" dedi. "Gerekten mutlu musunuz? Hibir sorununuz, hibir derdiniz, hibir acnz yok mu?" "Elbette mutluyum. Yaamm boyunca hibir eyi dert edinmedim. Yaam ve tm gzelliklerini bir soluk gibi iime ektim. Duya duya, doya doya yaadm ve u anda anlayamayacanz kadar mutluyum."
35

Hkmdarn adamlar sevinle birbirlerinin yzne baktlar. Yal adama "Aradmz adam sensin" dediler. "Yce hkmdarmz senin sayende salna kavuacak. Seni altnlara, gmlere, ipeklere boarz. Tm bunlara karlk senden bir tek ey istiyoruz. Bize gmleini ver." Yal adam hkmdarn adamlarna anlalmaz bir aknlkla bakt. Onlarn dediklerini, altnlar, gmleri, ipekleri anlayamamt. Bunlar ne ie yarar bilmiyordu. Usulca onlara yle dedi: "Mutluyum ama benim gmleim yok ki!"

b
BALTAYI BLEMEK
36

Bir zamanlar gr aalarla dolu bir ormanda iki oduncu aa kesiyorlard. Birisi sabahlar dierinden ok daha erken kalkyor, aalar kesmeye balyor, bir aac devirir devirmez hemen tekini kesmeye balyordu. Dinlenmedii gibi, le yemei iin bile kendine zaman ayrmyordu. Akamlar ise arkada eve dndkten sonra bile almalarn srdryordu. kincisi ise, aa keserken zaman zaman dinleniyor, leyin gzelce karnn doyuruyor, akamzeri de evine dnyordu. Bir sre sonra, ikisi de kestikleri odunlar ayr ayr dizmeye baladlar. Sonu artcyd. kinci oduncu, ok alan arkadandan neredeyse iki kat daha fazla odun kesmiti. ok alan adam, hayretler iinde: "Nasl olur, anlamyorum?" dedi. "Ben senden daha ok altm halbuki..." teki oduncu, glmseyerek aklad: "Ortada anlalmayacak bir ey yok. Doru, sen durmadan altn, ben ise arada oturup dinlendim. Dinlenirken, bir yandan da baltam biledim. Baltas keskin olunca, insan daha az abayla daha ok odun kesebiliyor."

b
E DOSTA BALAYINIZ
Rzgar, Gne'e der ki: - Ben senden daha kudretliyim. Bak u ihtiyarn ceketini srtndan frlatvereceim... Rzgar esmeye balar, frtnaya dnr ama ihtiyar ceketine daha ok sarlr. Gne "Beceremedin." der: - Ben daha kudretliyim. htiyara ceketini imdi karttracam. Sakland bulutun arkasndan kan Gne bir glmsemeyle ortal stverir. htiyar ceketini karr nee iinde yrr. Gne rzgara dner: - Nezaket ve dostluk, sertlikten kuvvetlidir.
37

b
YMSERLN GC
Bir okul mdr, yeni balayan bir eitim-retim ylnn ilk kurul toplantsnda retmenlerine yle seslenir: "Arkadalar bu yl son snflarda ok zel bir snf oluturdum. Not ortalamalar yksek, zeki rencileri 8-A snfna topladm. O snfta dersi olan arkadalar bu konuya dikkat etsinler." Ders yl biter sene sonu retmenler kurulunda snflarn baar durumlar deerlendirilirken, 8-A snf rencilerinin baarl yksek not aldklar grlr. Mdr, retmenlere bu baarnn sebebini sorar. retmenlerden biri, okul mdrne sene bandaki szlerini hatrlatr ve snfn zeki rencilerden olutuunu syler. Mdr glmser ve herkesi artan u cmleyi syler: "8-A snfn kura ile oluturdum. Sanld gibi notu yksek ve zeki rencilerden meydana getirilmedi."

Bu defa retmenler, o snfa dersi olan retmenlere bakar. retmenlerden biri: "O snfa brannda daha baarl olan retmenler gnderildi." "Hayr" der mdr , "O snfa derse giden retmenleri de kura ile belirledim." Herkes arr. Bu durum karsnda retmenlerden biri, okul mdrne, bu baary kendisinin neye baladn sorar. Okul mdrnn cevab artcdr: "yimserlik ve olumlu dnme. Siz 8-A' daki rencileri alkan ve zeki kabul ettiniz. yle davrandnz. Dersleri daha zenli anlattnz. Not verirken iyimser oldunuz ve baar ortaya kt."

b
KABAK GB M KAVAK GB M?
38

Bir kavak aacnn yannda bir kabak filizi boy gstermiti. Bahar ilerledike bitki, kavak aacna sarlarak ykselmeye balad. Yamurlarn ve gnein etkisi ile bymesini hzla srdren kabak bitkisi, ksa srede kavak aac ile neredeyse ayn boya geldi. Bu hzl bymesinden gururlanan bitki, bir gn dayanamayp kavaa sordu: 'Sen ka ayda bu duruma geldin, aa?' 'On ylda' dedi kavak. Kabak, ieklerini sallayarak gld: 'On ylda m?' dedi. 'Ben neredeyse iki ayda seninle ayn boya geldim bak.' Kavak ise, kaban bu szlerine gld: 'Doru' dedi. 'ok doru'. Gnler gnleri kovalad ve sonbaharn ilk rzgarlar baladnda kabak nce meye balad, sonra yapraklarn drmeye, souklar arttka da aaya doru inmeye balad.

Bu kez biraz da kukuyla sordu kavaa: 'Neler oluyor bana aa?' dedi. Kavak, sakin bir ekilde yantlad kaba: 'Telalanmaya gerek yok' dedi. 'lyorsun.' Kabak hibir ey anlamad: 'Niin?' diye sordu. Kavak, yine sakin sakin yantlad: 'nk benim on ylda geldiim yere sen iki ayda gelmeye altn iin.'

b
KELEBEN UUU
Bir gn, krlarda gezintiye kan bir adam, kenarna oturduu otlardan birinin dalnda, kk bir kozann varln fark etti. Koza ha ald ha alacak gibiydi. Adam, bunun bir kelebek kozas olduunu tahmin ediyordu. Byle bir frsat kolay ele gemez diye dnd; ve bir kelebein dnya yz grd ilk dakikalara ahit olmak istedi. Dakikalar dakikalar kovalad, saatler gemeye balad, ama henz kelebein kk bedeni o delikten kmad. Sanki, kelebek dar kmak iin aba harcamaktan vazgemi gibi geldi adama. Kelebein elinden gelen her eyi yaptn ama kozadan dar kmay baaramadn dnd. Bu yzden, kelebee yardmc olmaya karar verdi. Cebindeki kk aky karp, kozadaki delii bir cerrah titizliiyle bytmeye balad. Bylece, bir-iki dakika iinde kelebek kolayca dar kverdi. Fakat bedeni kuru ve kck, kanatlar buru burutu.
39

Adam kozadan km kelebei izlemeye devam etti. nk kelebein kanatlarnn az sonra alp genileyeceini, bylece narin bedenini havada tayabileceini umuyordu. Ama bunlardan hibiri olmad. Kelebek, hayatnn geri kalann kurumu bir beden ve burumu kanatlarla yerde srnerek geirdi. Ne kadar abalarsa abalasn, asla alamad. Adamn btn iyi niyetine ve yardmseverliine ramen anlayamad ey uydu: Kozann kstlayaca ve buna karlk kelebein darack bir delikten dar kmak iin gstermesi gereken aba, kelebein uuu iin lazm olan eylerdi.

b
KPR
40

Bir zamanlar, birbirine bitiik iki iftlikte yaayan iki erkek karde vard. Gnlerden bir gn bu iki karde arasndanda bir anlamazlk ba gsterdi. ki karde arasnda o zamana dein ilk kez grlen bu anlamazlk, giderek byd ve kardeler arasnda ayrla neden oldu. ki karde, birbirlerine yalnzca ksmekle kalmadlar, yllardr ortaklaa kullandklar tarm makinelerine dein sahip olduklar tm ara gerelerini ve mal varlklarn da ayrdlar. Kk bir yaln anlama sonucu balayan anlamazl izleyen ayrlk, giderek byyen bir uuruma dnt ve en sonunda yerini, karlkl kullanlan ho olmayan szlere brakt. Bunun arkasndan beklenenler oldu ve kardeler nce iddetli bir kavga, sonra da rktc bir sessizlik yaanmaya balad. Bir sabah, bu iki kardeten bynn kapsna bir usta geldi. Elinde byk bir marangoz antas vard. Ev sahibinden geii bir i istedi: "Yaplacak ufak tefek bir iiniz varsa, size yardmc olmak isterim" dedi. "Elimden hemen hemen her i gelir. Birka gn alrm, ii bitiririm." Byk kardein aklna o an bir "i" geldi.

"Evet, sana gre bir iim var" dedi ve kk kardeinin iftliini iaret etti: "u derenin karsndaki iftlik, komumundur. Daha dorusu, benim kk kardeime aittir o iftlik. Geen haftaya dek benim iftliimle onun iftlii arasnda bir otlak vard. Sonra o, buldozeriyle oraya rmak bendi yapt ve imdi aramzda, otlak yerine, iftliklerimizi birbirinden ayran bir dere var." isteyen adam, byk kardein sylediklerini dikkatle dinledikten sonra sordu: "Benden ne yapmam istiyorsunuz?" dedi. Byk karde nce kukusunu, sonra da kararn aklad: "Kardeim bunu, bana ac vermek iin yapm olabilir." dedi. "Fakat imdi ben, onun yaptndan daha byk bir ey yapacam." Bunlar syledikten sonra adam ald, ahrlarn olduu yere gtrd ve duvarn dibinde yl duran ktkleri gsterdi: "Senden, bu ktkleri kullanarak, iki iftlik arasnda metre ykseklikte bir it yapman istiyorum" dedi. "Ka gn alrsan al, nasl yaparsan yap ama bana yle bir it yap ki, gzlerim kardeimin iftliini artk grmek zorunda kalmasn." arayan usta, ban sallad: "Sanrm durumu anladm, efendim" dedi. "imdi bana ivilerin, kazma ve krein yerini gsterin ki hemen balayaym." Byk karde ustaya kazma, krek ve ivilerin olduu yeri gsterdikten sonra, alveri yapmak iin kasabaya gitti. Usta ise, tm gn boyunca lerek, keserek, ivileyerek sk bir biimde almaya koyuldu. Akam gne batarken o iini bitirmi, iftlik sahibi byk karde ise alveriini tamamlam, kasabadan dnyordu. iftlie gelir gelmez ustann yaptklarna bakt ve aknlktan gzleri, yuvalarndan frlayacakm gibi ald. Karsnda, yaplmasn
41

istedii it yoktu ama, derenin bir yakasndan teki yakasna uzanan grkemli bir kpr vard. Biri kendi iftliinin toprana, teki kk kardeinin iftliinini toprana oturtulmu salam iki ayak zerinde, yanlarndaki korkuluklarna varncaya dek tm ayrntlaryla yaplm ve tam anlamyla "usta ii" denilecek kusursuzlukta bir kpr uzanyordu. Byk karde, hala gemeyen aknl ile bu kpry seyrederken, kardan birinin geldiini grd. Dikkatle baktnda gelen kiinin, komusu, yani kk kardei olduunu anlad. Kardei, kollarn iki yana am olarak kprnn kar ucundan kendisine doru yryordu. "Benim sana kar yaptm bunca hakszla ve sylediim bunca kt szlere karn sen, bu kpry yaptrarak ne denli iyi ve ne denli byk bir insan olduunu gsterdin" dedi aabeyine. "imdi bir byklk daha yap sen de kollarn aarak bana gel..."
42

Kprnn iki ucundan ortaya doru yryen kardeler, kprnn ortasnda bir araya geldiler ve zlemle kucaklatlar. Byk karde bir ara arkasna baktnda, antasn toplayp, oradan ayrlmakta olan ustay grd. "Gitme, dur, bekle" diye seslendi ona. "Sana yaptracam birka i daha var, iftliimde..." Usta glmsedi: "Ben buradaki iimi tamamladm, gitmem gerek" dedi ve ekledi: "Yapmam gereken daha birka kpr var."

b
ZARAR GZKEN BAZEN FAYDADIR
Bir gn okyanusta yol alan bir gemi kaza geirerek batt. Gemiden tek bir kii sa kurtuldu. Dalgalar bu adam kk, ssz

bir adaya kadar srkledi. Adam ilk gnler kendisini kurtarmas iin Allah'a yakard ve yardm bulurum umuduyla ufka bakt. Ama ne gelen oldu, ne giden. Daha sonra rzgardan, yamurdan ve zararl hayvanlardan korunmak iin aa dallarndan ve yapraklardan bir kulbe yapt. Sahilde bulduu, gemiden arta kalan konserve, pusula vs. gibi eyalar bu kulbeye koydu. Gnler hep ayn ekilde geiyordu. Balk avlyor, piirip yiyor ve ufku gzlyor, kendisini kurtarmas iin Allah'a dua ediyordu. Bir gn tatl su getirmek iin yrye kmt, geri dndnde kulbesinin alevler iinde yandn grd. Duman dans ede ede ge ykseliyordu. Bana gelebilecek en kt eydi bu. Keder ve fke iinde donakald. imdi bu ssz adada, ban sokabilecei bir kulbe bile kalmamt. "Allah'm, bunu bana nasl yapabildin?" diye feryat etti. O geceyi keder ve znt iinde geirdi. O kadar dua ettii halde Allah'a, bu olay bana getirmesinden dolay sitemler etti. Ertesi sabah erken saatlerde, adaya yaklamakta olan bir geminin ddk sesiyle uyand! "Benim burada olduumu nasl anladnz?" diye sordu bitkin adam kendisini kurtaranlara. Cevap onu hem artt, hem de utandrd: "Dumanla verdiiniz iareti grdk!"

43

b
BAKASININ KURABYES
Havaalannda uann rtar yaptn renen hanmefendinin biri, frsattan yararlanarak her zaman yedii ve ok sevdii kurabiyelerden almak zere bfeye doru gitti. Ald taze kurabiyeleri bir kesekadna koyup antasna yerletirdi. Geri dnerek bo bulduu bir banka oturdu.

Bir sre sonra antasndan kard kitab okumaya balad. Yanna bir beyefendi oturdu. Hanmefendi bir taraftan kitabn okuyor, bir taraftan da yannda bulunan kesekadndaki kurabiyeleri alp yiyordu. Elini her kesekadna atp kurabiye aldktan sonra yan taraftaki beyefendinin de ayn eyi yaptn fark etti. Ayn olay birka kez tekrar edince, hanmefendi kendi kendine sinirlenip "Ne saygsz ve agzl bir adam" diye sylenmeye balad. Adamn her kurabiye alndan sonraki tebessm onu ldrtmaya balad. Kesekadnda tek kurabiye kalnca hanmefendi "imdi ne yapacaksn?" diye iinden geirirken, beyefendi kurabiyeyi alp ikiye bld. Yarsn hanmefendiye glmseyerek verdi. Dier yarsn da kendisi yedi. Ruh dnyas ve sinirleri tamamen altst olan hanmefendi byk bir sinirle, uana doru yol ald. Uakta, otururken hala saygsz, izinsiz ve alay ederek glmseyen adamn surat gznn nnden gitmiyordu. Uakta koltuunda otururken bir ara antasn yanna alarak kitabn iine koymak istedi. O srada byk bir aknlk yaad. Bfeden ald kurabiyeler olduu gibi antasnda idi. Demek ki o saate kadar yedii kurabiyeler yannda oturan beyefendiye aitti. Bir anda sinir, nefret ve gerginlik yerini mahcubiyet, utangalk ve glmsemeye terk etmi oldu.

44

b
HER ZAMAN KABA KUVVETE GEREK YOKTUR!
Bir psikoloji profesr emekli olur ve sakin bir kasabaya yerleir. Emekliliinin keyfini yaamak ister. Ancak eve yerlemesinin ertesi gn, uykusunun en tatl yerinde sabahn erken saatlerinde byk bir grlt ile uyanr. kan grltye bir anlam

veremez. Sinirle darya ktnda kasabann oban ile birlikte hayvan srsnn ngrak sesleri ile getiini grr. Bu ekilmez grlt gnlerce srer. Kurnaz profesr bir nlem almaya karar verir. Ertesi gn oban, srs ile ayn grltyle geerken, profesr kapnn nne kar, oban durdurarak yle der: "ok tatl bir obansn. ok da gzel kaval alyorsun. Her sabah bu kuzu ve koyunlarn sesleri, bu doal armoni bana byk bir zevk veriyor. Eer her gn ayn bu saatte buradan geersen kapnn nne sana zel olarak para brakacam onu alabilirsin." oban bu teklifi duyunca arr, houna gider ve kabul eder. Nasl olsa her gn buradan geiyorum. Bu benim iin gzel bir frsat der... Aradan birka gn geer, profesr bir sabah obann nne karak: "Yaadmz ekonomik kriz beni de etkilemeye balad. Bu nedenle bundan sonra sana vereceim parann ancak yarsn verebilirim" demi. oban, bu tekliften pek holanmam. Ama yine de her sabah ayn yerden gemeye devem etmi. Birka gn sonra, profesr bu paray da belirtilen yere koymaynca, oban daha da sinirlenmi. Bir daha bu yoldan gemeyeceim diye kendi kendine sylenmi. Srsyle birlikte gzergahn deitirerek aklnca intikam alm.
45

b
HAYATI KEFETTREN MUZLAR
Bir gezgin uzak lkelerin birisinde yolculuk ederken, bir aacn altnda oturmakta olan bir bilgeye rastlad. Bilge kucanda bir torba, anlaml bir ekilde glmsyordu. "Niye glmsyorsunuz?" diye sordu gezgin.

"Muzlar sayesinde hayatn anlamn kefettim de ondan." diye cevap verdi bilge. Bunu sylerken yanndaki torbasn at; rm bir muz karp elinde tuttu ve yle dedi: "Bu, vaktini tamamlam bir hayat simgeliyor. Zamannda kullanlmam ve onun iin artk ok ge." Daha sonra, torbasndan yemyeil bir muz karp gezgine gsterdi ve yle dedi: "Bu da henz vakti gelmemi bir hayat ve doru zaman bekliyor." Son olarak da olgun bir muz kard, soydu ve gezginle paylat: "Bu da iinde bulunduumuz zaman simgeliyor. nsan onu yaamasn, onun iin kretmesini iyi bilmeli.
46

b
DMANA KARI OKUL YAPMAK
Dman ok gl bir ordu ile saldrmak iin yola kmt. Kendi halinde masum bir hayat yaayan bu kk lkede herkes panie kapld. "Dman gelip bizi dmdz edecek; buna nasl engel olalm?" diye fikirler ortaya atlrken bilge biri ortaya km: "Okul yapn" demi... "Yahu zaman m var? Dman bugn yarn gelir. Bilge glmsemi: "Belki bu geliinde onlara direnemeyiz, ama gelecek sefere hazr oluruz.

RETMENE ZEL TRAFK CEZASI


Gen kadn arabasyla krmz kta getii iin hakim karsna karlmt. Gen kadn mahkemenin uzamasn istemiyordu. "Ben retmenim hakim bey" dedi. "Ltfen davay hemen sonulandrn ki, dersime yetiebileyim." Kadnn sabrszl karsnda nce yz aslan hakim, sonra glmsedi ve emin olmak istercesine sordu: "Demek siz retmensiniz, yle mi?" Gen kadn sonunda hakimin kendisini anladn dnerek umutla cevap verdi: "Evet" dedi. "retmenim." Hakim yznde mutlu bir glmseme ile bildirdi kararn: "Yllardr bu mahkemeye bir retmenin dava iin gelmesini bekledim" dedi. "imdi ltfen kardaki sraya oturun ve 500 kez 'Ben krmz kta getim' diye yazn."

47

b
HAYATIN TATLARINI ALMAK
Bir zamanlar, her eyden srekli ikayet eden; her gn hayatnn ne kadar berbat olduundan yaknan bir kz vard. Hayat ona gre, ok ktyd ve srekli savamaktan, mcadele etmekten yorulmutu! Bir problemi zer zmez, bir yenisi kyordu karsna. Gen kzn bu yaknmalar karsnda, meslei alk olan babas ona bir hayat dersi vermeye niyetlendi. Bir gn onu mutfaa gtrd. ayr cezveyi suyla doldurdu ve atein zerine koydu. Cezvelerdeki su kaynamaya balaynca, bir cezveye patates, dierine yumurta, sonuncusuna da kahve ekirdekleri koydu. Daha sonra kzna tek kelime etmeden, beklemeye balad. Kz da hibir ey anlamad bu faaliyeti seyrediyor ve sonunda karlaaca eyi grmeyi bekliyordu. Ama o kadar sabrszland ki,

szlanmaya ve daha ne kadar bekleyeceini sormaya balad. Babas onun bu srarl sorularna cevap vermedi. Yirmi dakika sonra adam, cezvelerin altndaki atei kapatt. Birinci cezveden patatesi kard ve bir tabaa koydu. kincisinden yumurtay kard, onu da bir tabaa koydu. Daha sonra son cezvedeki kahveyi bir fincana boaltt. Kzna dnerek sordu: "Ne gryorsun?" "Patates, yumurta, kahve" diye alayl bir cevap verdi kz. "Daha yakndan bak bir de" dedi baba, "Patatese dokun." Kz dediini yapt ve patatesin yumuam olduunu syledi. "Ayn ekilde yumurtay da incele." Kz kabuunu soyduu yumurtann katlatn grd. En sonunda, kahveden bir yudum almasn syledi. Sylenileni yapan kzn yzne, kahvenin nefis tadyla bir glmseme yayld. Ama yine de btn bunlardan bir ey anlamamt: "Btn bunlar ne anlam geliyor baba?" Babas, patatesin de, yumurtann da, kahve ekirdeklerinin de ayn sknty yaadklarn, yani kaynar suyun iinde kaldklarn anlatt. Ama her biri bu sknt karsnda farkl farkl tepkiler vermilerdi. Patates daha nce sert, gl ve tavizsiz grnrken, kaynar suyun iine girince yumuam ve gten dmt. Yumurta ise krlgand; dndaki ince kabuu iindeki svy koruyordu. Ama kaynar suda kalnca, yumurtann ii sertlemi, katlamt. Ancak, kahve ekirdekleri bambakayd. Kaynar suyun iinde kalnca, kendileri deitii gibi suyu da deitirmilerdi ve ortaya tamamen yeni bir ey kmt. "Sen hangisisin?" diye sordu kzna. "Bir sknt kapn aldnda nasl tepki vereceksin? Patates gibi tamamen yumuayp

48

ezilecek misin? Yumurta gibi kalbini mi katlatracaksn? Yoksa, kahve ekirdekleri gibi, bana gelen her olayn duygularn olgunlatrmasna ve hayatna ayr tat katmasna izin mi vereceksin?

b
PENCERE VE AYNA FARKI
ok zengin ama cimri bir adam, bir bilgenin yanna gidip nasihat almak istedi. Bilge onu pencereye gtrp sordu: "Pencereye baktnda ne gryorsun?" "Yoldan gelip geen insanlar gryorum. Bir de yolun kenarna oturmu, dilenen fakir bir adam var." Bilge, baka bir odaya gidip elinde byk bir aynayla dnd ve sordu: "Peki bu aynaya baktnda ne gryorsun?" "Kendimi." "Yani artk bakalarn grmyorsun! Farknda msn, pencere cam da ayna da ayn maddeden, yani camdan yaplmlar. Ama aynann camnn stne incecik bir gm tabakas kapland iin ona baktnda kendisinden bakasn gremiyorsun." "te insan kalbi de cam gibi aslnda effaftr, bakalarn grmemize engel deil vesile olur. Onlara merhamet besleriz o zaman. Ama ne zaman ki altn, gm gibi dnya ssleriyle kalbimizi kaplarsak o zaman sadece kendimizi grrz. Kalbimizden de merhamet ekilip alnr. Yapman gereken; kalbini temizlemek. Altnlar ve gmleri cebinde tamak, kalbinde deil. O zaman bencillikten kurtulup bakalarna merhamet beslemeye balarsn."
49

SORUNU ZMENN FARKLI YNTEM


Adamcaz kan anana dnm gzlerle psikoloun odasna girer. Uyuyamyorum doktor bey der. 1 haftadr uyuyamyorum. Yataa uzanyorum, tam uykuya dalacakken birden karyolann altnda birisi var gibi geliyor. Doktor Bey: u ilalar kullan ve bir hafta sonra kontrole gel. Adam gider ve geldiinde gzler ncekine nazaran daha fazla itir. Doktor: Ne oldu? Adam: Sorma doktorum. lalar aldm almasna ama karyolann altnda hala birileri saklanyor olsa gerek. Tam ben kontrol etmek iin karyolann altna baktmda oradan yok olduklarn fark ediyorum. Doktor: Bu hafta deiik bir usl uygulayalm. Yatan altnda birilerinin olduunu anladn anda yatan altna gir ve uyu. Adam bir hafta sonra yine kan ana gzlerle gelir. Doktor bey, karyolann stnde yatarken, karyolann altnda birileri var zannettiimde, sylediiniz gibi karyolann altnda yatyorum. Bir mddet sonra da bu sefer karyolann stnde birileri var gibi geliyor. Bir alta bir ste tanmaktan gzme uyku girmiyor. Doktor: Sana Hint usul bir terapi uygulayacam ve bunun creti de 500 dolar. Adam: Kusura bakmayn, o kadar param yok. Adam muayenehaneden kar gider. Ertesi hafta doktor hastasyla yolda karlar. Hastann kan ana gzleri bile dzelmitir. "Ne oldu?" der doktor hayretle. "Hiii!..." der adam, umursamaz bir tavrla. "Sorunu marangozumla 10 dolara hallettik." "Nasl yani?" der doktor.

50

Adam: Marangozum geldi ve karyolann ayaklarn kesti. Problem de bitti. imdi yatan st de alt da bir artk.

b
KEDE BEKLEYEN ASKER
Otobs yolcular elinde beyaz bir baston tayan gen ve gzel kadnn otobse biniini iten gelen bi sempati ile izlediler. Basamaklar geti, bo olduu sylenen koltuu el yordamyla buldu, oturdu, antasn kucana ald. Bastonunu koltua yaslad. 34 yandaki Susan, bir yldr grmyordu. Bir yanl tehis sonucu grmez olmu, birden karanlk bir dnyann iine dmt. fke, kzgnlk, kendine acma.. Hayatta tek dayana artk kocas Mark't. Mark hava kuvvetlerinde subayd. Susan' btn kalbiyle seviyordu. Susan gzlerini kaybedince Mark karsnn iine dt umutsuzluu hemen fark etmiti. Ona yeniden g kazanmas, kaybettii kendine gvene yeniden sahip olmas iin yardm etmeliydi. Susan, gene kendi kendine yeterli olduuna inanmal, kimseye baml olmadan yaayabilmeliydi. Sonunda Susan' iine dnmeye ikna etti. Peki ama evden ie nasl gidecekti? Genelde otobsle giderdi. Ama imdi kenti bir utan tekine tek bana gemekten korkuyordu. Mark her sabah onu arabas ile ie brakmay nerdi. Kendi ii tam tam aksi ynde olduu halde. lk gnler Susan kendini rahat hissetti Mark da "Grmyorum, artk hibir ie yaramam" diyen karsn almaya balatt iin mutluydu. Ama bir sre sonra Mark ilerin iyi gitmediini fark etti. Bakasna baml yaamn Susan' mutlu etmesi mmkn deildi. e eskiden olduu gibi kendi bana otobsle gitmeliydi. Ama Susan hala o kadar hassas, o kadar krlgan, o kadar fkeliydi ki ne yapabilirdi? "Otobs" laf azndan kar kmaz Susan fkeyle haykrd.. "Nasl yaparm? Grmyor musun ben krm! Nerede olduumu

51

nereden bilirim, nereye gittiimi nasl anlarm? Galiba sana ar gelmeye baladm, beni bandan atmaya alyorsun..." Duyduklar Mark'n kalbini fena halde krd. Ama ne yapacan biliyordu. "Her sabah ve her akam otobs, arabalar takip edeceim. Sen bu yolculuu tek bana yapmaya hazr olana dek srecek bu." Tam iki hafta Mark, Susan'n otobsnn arkasndan gitti. ki hafta boyunca karsna grme dndaki duyularn nasl kullanacan anlatt. zellikle duymann pek ok sorunu zececeini izah etti. Kulaklar ona nerede olduunu syleyebilirdi. Yeni yaam tarzna almasna yardmc olabilirdi. Otobs ofr ile ahbap olursa, her ey kolaylar, ofr her gn nde bir yer ayrrd. Nihayet Susan yolculua tek bana yapmaya hazr olduunu hissetti. Pazartesi sabah geldi. Ayrlrken otobsn geici eskortu kocasna, hayattaki byk dostuna sarld. Gzleri yala doluydu Susan'n.
52

Kocasna yle teekkrle doluydu ki; onun sabr, sadakati, destei ve sevgisiyle umutsuzlk uurumundan nasl km, nasl yeniden hayata dnmt... "Allahasmarladk" dedi kocasna ve uzun zamandan beri ilk defa ters ynlerde yola ktlar. Pazartesi, Sal, aramba... Her gn mkemmel geti Susan iin. Kendini hi bu kadar iyi hissetmemiti, yapyordu, baaryordu, tek bana baaryordu. Kendi kendine gidip gelebiliyordu ite. Cuma sabah, Susan her gnk gibi otobse bindi, ofisinin karsndaki durakta inerken bilet parasn uzatt ofre. "Sizi kskanyorum bayan" dedi ofr. "Neyimi kskanyorsunuz benim" diye sordu ofre. "Sizin kadar sevilmek, bu kadar efkat ve sevgiyle korunmak ok ho bir duygu olmal bayan" dedi ofr. "Nasl yani?" dedi Susan. "Bir haftadr, her sabah yakkl bir subay kede duruyor ve siz otobsten inene kadar izliyor. Yolu kazasz gemenize bakyor, ofisinize girene kadar oradan ayrlmyor. Sonra size bir pck yolluyor, elini sallyor ve yryp gidiyor. Siz ok talihli bir kadnsnz bayan..." Mutluluk

gzyalar Susan'n yanaklarndan akmaya balad. Ve birden hatrlad Mark' hi grmyordu ama bir haftadr yannda olduunu hem de yle kuvvetli hissediyordu ki. Talihli gerekten ok talihli idi. yle bir armaan vermiti ki ona hayat, grmekten daha deerliydi. Bu armaann varlna inanmas iin grmesi gerekmiyordu.

b
LAH YARDIMIN SIRRI
Bilge, sarp tepelerin birisinde kayann zerinde oturmu, dalar ve gkyzn seyrediyor, tefekkr ediyordu. O srada, daha aadaki patikadan geen bir yolcunun yorgunluktan olsa gerek durduunu grd. Yolcu, dadan aa uzanan bir uurumun kenarnda, kayalklarn arasnda kvrlp uyuyakald. Bilge yolcunun bu halini seyrederken, birden kayalarn arasndan zehirli bir ylann tslayarak uykudaki yolcuya doru ilerlediini grd. Her ey ok ksa bir zaman iinde olup bitiyordu. Bilge tam kalkp adam uyandrmak iin barmaya hazrlanyordu ki, kocaman bir kertenkele iki kayann arasndan frlad ve ylan ldrd. Tam bu srada, yolcu uykusundan uyand ve yoluna devam etmek zere ayaa kalkt. nnde uzanm yatan cansz ylan grdnde ok ard. Eyalarn abucak toplad ve yoluna koyuldu. Ve tam bu srada az nce uzand kayalar grltyle kt ve uuruma yuvarland. Grd bu olaylar zinciri bilgeyi meraklandrmt, adamn arkasndan kotu ve ona yetiti. Sonra da, kendisi uykudayken olan-biteni yolcuya anlatp sordu: "Btn bu harika olaylarn sence srr nedir?" Yolcu nce cevap vermek istemedi, ama sonra bilgenin samimiyetini hissedince srrn ortaya at:
53

"Btn hayatm boyunca kimseye ktlk yapmamaya altm ve kimsenin de bana ktlk yapmamasna gayret ettim. Dostlarmla iyi geindim ve aramzda bir problem ktnda bunu tatl dille zmeye; iimde dmanla ve krgnla yer brakmamaya altm. Sanrm ilahi yardmn srr bu."

b
CESUR OL ZELLKLE HATA YAPARKEN!
Bir bilim adamnn tp konusunda yeni ve ok nemli bulular olmutu. Kendisiyle rportaj yapan gazeteci sordu: "Ortalama bir insandan nasl daha yaratc bir insan olduunuzu anlatr msnz bize?"
54

Bilim adam "ki yandayken annemin yaad bir deneyim nedeniyle" diye yantlad gazeteciyi. Sonra aklad: "Buzdolabndan st iesini almaya alrken, ie elimden kayp yere dm ve ortalk st glne dnmt. Annem mutfaa geldiinde, bana barmak, sylenmek ya da cezalandrmak yerine, 'Robert, ne kadar gzel bir hata yaptn! Daha nce bu kadar byk bir st gl grmemitim. Evet, olan olmu. imdi birlikte buray temizlemeden nce biraz yerdeki stle oynamak ister misin?' dedi. Ben de eilip, oynadm yere dklen stle. Birka dakika sonra annem, 'Robert, byle bir ey yaptnda, bunu senin temizlemen ve her eyi eski haline getirmen gerektiini biliyor musun? Bunu nasl yapmak istersin? Bir snger mi kullanalm, bir havlu ya da bez mi? Hangisini istersin?" dedi. Ben sngeri setim ve birlikte yere dklen st temizledik. Daha sonra annem: 'Biliyor musun burada yaadmz olay, senin iki minik elinle bir st iesini tayamadn kt bir deneyimdi. imdi arka baheye kalm ve ieyi suyla doldurup, senin dolu bir ieyi drmeden taman salayalm' dedi.

Bylece ieyi boazndan iki elimle tutarsam, drmeden tayabileceimi rendim. Ne kadar gzel bir ders deil mi? Daha sonra, o anda bir hata yaptm zaman bundan korkmamam gerektiini rendim. Yaplan hatalarn yeni bir eyler renmek iin ok gzel olanaklar olduunu anladm. te bilimsel aratrmalardaki deneyler de bu temele dayanr zaten. Bir deney baarsz olsa bile, o deneyden ok deerli bilgiler elde edilir.

b
NEYLESN MAHMUT?
Sultan Mahmud devrinde adamn biri su tesisatsym. Sultan kendi adna bir eme yaptryormu. Bu eme yapmnda alan tesisat bir musluktan az miktarda su aktn grr ve israf olmasn diyerek oray bir tahta parasyla tkar. Bunu tkadktan sonra da: - Musluu da tkadk, ilerimiz de tkal, diyerek sknt ile dolu hayatndan dert yanm... Adamn bu szleri merhametli Sultann kulana gelir. Emir buyurur ve o adama bir paket baklava hazrlattrr. Her dilimin altna da birer altn koydurtur ve adama gnderir... Baklava adama ulanca: - imdiye kadar sknt ile yaadk, ka kere baklava yedik ki? diyerek paketi tamamyla satar. Sultan Mahmud adamn bu hareketi zerine ona bir hindi hazrlattrr iini de tamamyla altn ile doldurtur. Hindi adama ulatnda: - imdiye kadar sknt ile yaadk, ka kere hindi yedik ki? diyerek hindiyi de satar. Sultan Mahmud bunun zerine celallenir ve adam yanna armalar iin emir verir. Adam yanna geldiinde der ki:

55

- Eline yerden bir ta al ve atabildiin kadar uzaa at. Tan gittii kadar yeri sana vereceim. Adam eilir ve yerden bir ta alr. Ta uzaa atmak iin Elini gerer gerer... Yalnz yle bir hadise olur ki adam da padiah da salarn yolar. Elini gererken dengesini kaybeden tesisat olduu gibi gerisin geri dmtr. Bunun zerine padiah hazine odalarndan birini atrtr. Adam hazine odasna sokar ve der ki: - Eline u grdn krei al ve daldr. Kree ne kadar altn gelirse senin olsun. Adam hazinede yl altnlarn gz kamatran lts altnda heyecanla krei daldrr ve eker. Grenler bu sefer de hayrete der. Ne yazk ki adam krei ters tutmu ve krein stnde tek bir altn parasndan baka bir ey alamamtr. Bunun zerine sultan bitkin ve zgn bir ekilde yle demi: - Vermeyince Mabud neylesin Sultan Mahmud.
56

b
EN NEML NEDR?
Bir zamanlar bir kraln aklna yle bir dnce geldi: "Eer bir ie ne zaman balayacam; kimi dinleyeceimi ve yapmam gereken en nemli eyin ne olduunu bilseydim, girdiim her ii baarrdm." Aklna byle bir fikir dnce, kralln drt bir yanna kim kendisine her i iin en uygun vakti, bu i iin en gerekli kiinin kim olduunu ve yaplmas gereken en nemli eyin ne olduunu retirse ona byk bir mkafat vereceini ilan etti. Bilgeler kraln huzurunda topland, fakat sorulara verdikleri cevaplar birbirinden tamamen farkl kt. lk soruya cevap olarak; kimileri "her hareketin doru vaktini bilmek" iin nceden gnlerin, aylarn, yllarn yer ald bir takvim hazrlamak ve sk skya buna uyarak yaamak gerektiini sylediler.

"Ancak bylece her ey tam zamannda yaplabilir" dediler. Dierleri ise her hareketin doru vaktine nceden karar verilemeyeceini, kiinin kendisini bo elencelere kaptrmayp, hep daha nce olmu olaylar izleyerek lzumlusunu yapabileceini iddia ettiler. Baka bilginler de, kral neler olup bittiine ne kadar dikkat ederse etsin, tek bir kiinin her hareket iin en uygun vakte karar vermesinin imkansz olduunu; kraln, her eyin en uygun vaktini tespitte ona yardm edecek bir bilge kiiler konseyi kurmas gerektiini sylediler. Fakat bu defa da baka bilginler; "Bir konseyin nnde beklemesi imkansz baz eyler vardr, bu ilerin yaplp yaplmayacana ancak tek bir kii annda karar verebilir" dediler. "Buna karar vermek iinse neler olacan nceden bilmek gerekir. Neler olacan nceden bilenler de yalnzca sihirbazlardr. Dolaysyla her hareketin doru vaktini bilmek isteyen, sihirbazlara danmaldr." kinci soruya da ayn ekilde trl trl cevaplar geldi. Kraln en "fazla ihtiya duyduu, en gerekli kiiler" bazlarna gre danmanlar; bazlarna gre papazlar; bir ksmna gre hekimler; daha baka bir ksmna gre ise savalard. nc soruya, yani "en nemli iin ne olduu" konusuna gelince; bazlar dnyadaki en nemli eyin bilim olduunu syledi. Bir ksm savata ustalamak; daha bakalar da dini ibadet dediler. Btn cevaplar birbirinden farkl knca, kral bunlarn hibirisini kabul etmeyip hi kimseye de dl vermedi. Ama hala doru cevaplar arad iin, bilgeliiyle nl bir mnzeviye danmaya karar verdi. Mnzevi, hi ayrlmad bir aa kovuunda yaar, yannaysa sade halktan bakasn kabul etmezdi. Bu yzden kral stne sradan elbiseler giyerek kendisini halktan biri gibi gstermeye alarak yola dt.

57

Mnzevinin kovuuna yaklatklarnda atndan indi ve muhafzn da geride brakp yola devam etti. Kral yaklarken mnzevi, kovuunun nne iek tarhlar kazyordu. Geleni grd, selamlayp kazmaya devam etti. Mnzevi mecalsiz ve zayf birisiydi; kreini topraa her sokuunda bir parack toprak karyor, soluk solua kalyordu. Kral yanna gelip yle dedi. "Ey bilge mnzevi, size sorunun cevabn almak iin geldim: Doru eyi doru zamanda yapmay nasl renebilirim? En fazla muhta olduum, dolaysyla dierlerinden fazla ilgi gstermem gereken insanlar kimdir? En nemli ve her eyden nce kendimi vereceim iler nelerdir?" Mnzevi, kral dinledi, ama cevap vermedi. Avularna tkrp kazmaya devam etti.
58

"Yoruldunuz" dedi kral. "Krei bana verin de biraz dinlenin." Mnzevi; "Saolun" diyerek krei krala verdi, yere oturdu. Kral iki tarh kazdktan sonra durup sorularn tekrarlad. Mnzevi yine cevap vermeden ayaa kalkt, elini kree uzatt ve: "Biraz dinlenin; bir para da ben alaym." dedi. Fakat kral krei ona vermeyip kazmaya devam etti. Bir saat geti, bir saat daha... Gne, aalarn ardndan batmaya balad. Sonunda kral krei topraa saplayarak konutu: "Ey bilge kii... Senin yanna sorularma bir cevap bulmak iin geldim. Eer cevap vermeyeceksen, syle de evime gideyim". Mnzevi: "Buraya koarak birisi geliyor, dedi. Bakalm kimmi?" Kral da arkasn dndnde bir adamn koarak kendilerine doru geldiini ve karnna bastrd ellerinin altndan kan szdn grd. Yaral adam onlarn yanna ulanca, kendinden geercesine inledi, sonra da baylp yere dt.

Kral ve mnzevi, hemen adamn stndeki elbiseleri kardlar. Karnnda byk bir yara vard. Kral yaray elinden geldiince ykad, mendiliyle ve mnzevinin havlusuyla sard. En sonunda kan durdu, adam kendisine gelince iecek bir ey istedi. Kral dereden taze su getirip ona verdi. Bu arada akam olmu hava soumutu. Kral, mnzevinin de yardmyla yaral adam kovua tayarak yataa yatrd. Yataa uzanan adam gzlerini kapatp derin bir uykuya dald. Kral kouturmaktan ve yapm olduu ilerden ylesine yorulmutu ki eie kt ve uyuyakald; ksa yaz gecesi boyunca deliksiz bir uyku ekti. Sabah uyannca nerede olduunu, yatakta uzanm, akn gzlerle ve dikkatle kendisine bakan yabancnn kim olduunu uzun sre hatrlayamad. Kraln uyandn ve kendisine baktn gren adam: "Beni affedin" dedi, zayf bir sesle. Kral: "Sizi tanmyorum, stelik affedilecek bir ey yapmadnz ki" dedi. "Siz beni tanmyorsunuz, ama ben sizi tanyorum dedi yataktaki adam... Ben, kardeini astrdnz ve mallarn elinden aldnz iin sizden almaya yemin etmi bir dmannzm. Tek banza mnzeviyi grmeye gittiinizi rendim ve dnerken yolda sizi ldrmeye karar verdim. Ama akam olduu halde dnmediniz. Ben de sizi arayp bulmak iin pusuya yattm yerden knca muhafzlarnza rastladm, beni tanyp yaraladlar. Onlardan katm, fakat yaramdan ok kan akyordu. Yaram sarmasaydnz kan kaybndan lrdm. Ben sizi ldrmek istedim, siz ise hayatm kurtardnz. Eer yaarsam imdiden sonra en sadk kleniz olup size hizmet edeceim ve oullarma da ayn eyi emredeceim. Affedin beni." Kral, dmanyla bu denli kolay bart ve onun dostluunu kazand iin ok mutlu oldu; onu affetmekle kalmayp uaklarn ve kendi doktorunu gnderip onun tedavisini yaptracan syledi.
59

Ayrca mallarn iade edeceine de sz verdi. Yaral adamla vedalaan kral, kapnn nne kp mnzeviyi arad. Gitmeden nce, sormu olduu sorulara cevap vermesini bir kez daha rica etmek istiyordu. Mnzevi darda, bir gn nce kazm olduklar tarhlara iek tohumlar ekmekteydi. Kral ona yaklat ve yle dedi: "Sorularma cevap vermeniz iin size son defa yalvaryorum!.." Yorgun dizlerinin stnde melmi olan mnzevi, gzlerini kaldrp krala bakt ve: "Cevabnz aldnz ya" dedi. "Nasl aldm? Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu kral. "Anlayamyorsunuz" diye cevaplad mnzevi. "Dn eer benim dermanszlma acmayp u tarhlar kazmasaydnz, gidecek ve u adamn saldrsna urayacaktnz. Ve yanmda kalmadnza piman olacaktnz. Yani en nemli vakit, tarhlar kazdnz vakitti. En nemli kii bendim ve en nemli iiniz bana iyilik yapmakt. Daha sonra bu adam yanmza koarak geldiinde, en nemli vakit onunla ilgilendiiniz vakitti, nk eer onun yaralarn sarmasaydnz, sizinle barmadan lecekti. Dolaysyla en nemli kii oydu, en nemli i de onun iin yaptklarnzd. Bundan sonra u gerei unutmayn: Tek nemli vakit vardr. inde bulunduunuz an. O an en nemli vakittir, nk sadece o zaman elimizden bir ey gelebilir... En nemli kii; kiminle beraberseniz odur. Zira hi kimse bir bakasyla bir daha grp grmeyeceini bilemez... Ve en nemli i; iyilik yapmaktr. nk insann bu dnyaya gnderilmesinin en nemli sebebi budur."

60

BAKASINI RENCDE ETMEMEK


Yeni mezun olmu bir retmen olan Mary, Navajo Kzlderililere ait bir yerleim blgesinde retmenlik yapmaya balamt. Her gn be renciyi tahtaya aryor ve dev olarak onlara vermi olduu basit bir matematik problemini zmelerini istiyordu. Onlar ise, tahtann nnde sessiz ve isteksiz bir ekilde duruyorlard. Mary bir trl anlayamyordu. Ne eitim derslerinde, ne de Phoenix'de staj yaparken rendikleri bir ie yaryordu. "Neyi yanl yapyorum? Neden hep problemi zemeyecek rencilerimi tahtaya kaldryorum acaba?" diye kendi kendine sorup duruyordu. En sonunda, rencilere sormaya karar verdi ve gen Kzlderili rencilerinden benlik imgesi ve z deer konusunda artc bir ey rendi. renciler birbirlerine birey olarak sayg duyuyorlard ve herkesin problemleri zmeyi beceremeyeceini biliyorlard. Bu gen yalarnda bile snf ierisinde kazanan-kaybeden yaklamnn sergilenmesinin bir ie yaramayacan dnebiliyorlard. Tahtann nnde bir renci mahcup olursa bunun kimseye bir ey kazandramayacana inanyorlard. Onun iin, herkesin nnde birbirleriyle rekabete girmeyi reddediyorlard. Bunu rendikten sonra, Mary sistemi deitirdi. Artk rencilerinin devlerini teker teker kontrol ediyordu. Hibirini de dierlerinin nnde mahcup duruma drmyordu. Genlerin hepsi renmeye hevesliydi. Ama bunu yaparken baka birisini kt duruma drmeyi istemiyorlard.

61

b
KM BLYOR K?
Bilge kii ile uzak yol gezgini, kendisi gibi ulu ve yal bir narn glgesine snm, uyuklamakta olan ak sal bilgenin yanna sokuldu. Yal bilge aslnda uyuklamyor, derin ve youn dncelere dalm bulunuyordu. Uzak yol gezgini ok yorgundu.

Uzun mesafeler kat etmi, demir ark, elik asa amad da, gemedii dere, srnmedii l kalmamt. Allah'n iyilii stne olsun,' dedi gezgin, yavaa ulu narn altna serili, stnde yal bilgenin oturduu hasrn bir kysna iliirken. Yal bilge, yznde o bilgelere zg susku dolu glmseyile gezgine bakt. Gzleri karanlk ve dipsiz kuyular gibi kara, okyanuslar gibi derin ve uultulu ormanlar kadar ferahlk vericiydi. Gezgin iinin nce rpermeyle ve hemen sonra da tatl bir gven duygusuyla dolmakta olduunu hissetti. Yal bilge, bir dte fsldar gibi konutu: 'Senin de bahtsz yolcu.' Sonra elini ak sakallarna atarak gzleri yine dalgn, stnde oturduu hasrn glerini seyretmeye koyuldu. 'Ne yaptnz sorma cesaretini gsterdiim iin beni balayn ulu efendim,' dedi gn grm geirmi gezgin, 'Ama bu ssz yol kavanda, herkesten uzak... Yoksa uzlette misiniz?'
62

Yal bilge bu kez gezgine bakmadan konutu: 'u stnde oturduum eski hasr, bundan on yl mukaddem, ince ve maharetli parmaklaryla rm olan ingene hatunuyla konuuyordum,' dedi. 'Bana ac dolu yaam yksn anlatyordu...' Uzak yol gezgini dnd. Baz bilgelerin hayvanlar, talar ve aalarla konutuunu duymutu. Hatta Hz. Sleyman'n kularla hasb- hal eyledii rivayet olunurdu. Gezgin bu konu stnde fazla durmad. Onu megul eden, btn mrn bu ie ayrp, yllar yl yollara dren, o medrese senin bu tekke benim dolatran o byk meseleydi. litii hasrn stnde azck tedirgindi. Toparlanarak namaz klar gibi dizlerinin stne kt. Sonunda dili zld ve bir dizi sorusunun ilkine balad: 'Ey ulu bilge', dedi, 'uzun yollar aarak bilgeliinden yararlanmaya geldim. Bir iki sual sorabilir miyim?' Yal bilge olumlu anlamda ban sallad. Gezgin ise daha nce yzlerce medrese, katedral, manastr, kilise, havra, tekke ve

Asya'nn ulu camilerinde yine yzlerce rahip, kei, hoca, imam, katedratik ve ermie sorduu sorular dizisine balad. 'Bu dnya gerek mi?' Yal bilge dudaklarnda yine o sessiz tebessmle karlk verdi: 'Acnn gerek olduu kadar...' 'lmden sonra ne var?' 'Onu kim biliyor ki?' 'Tanr var m?' 'Var olduunu dnyorsan, evet.' 'Nerden gelip, nereye gidiyoruz?' Yal bilge eliyle gezginin izledii yolun bat ufkundaki balang noktasyla, dou ufkundaki sonu noktasn gstererek: 'Ben de senin kadar grebiliyorum,' dedi. Gezgin bu karla baylmt. Heveslenerek sormay srdrd: 'Evrenin srr nedir?' 'Grebildiin ve anlayabildiindir.' Bu kadarn gezgin de biliyordu. Asl can alc soruya sra gelmiti. 'Byk sr nedir?' Bilge yine ayn karl verdi: 'Grebildiin ve anlayabildiindir.' 'Ama' dedi yolcu, siz de baka bir ey syleyemiyorsunuz.' Yal bilge bu kez azck hznle karlk verdi. 'Bakalarnn grebildii ve syleyebildii kadar.' Bilgenin altnda uyuklad aacn dallar arasnda bulunan bir ispinoz yuvasnda yumurtalar atlyor, baka bir dalda ise ard kular terek, evrenin trksn sylyorlard. Yolcu dnd. nne bakt. Beklediklerini bulamam ama imdiye
63

kadar duyduklarndan farkl eyler duymutu. Yine de yal bilgeye saygda kusur etmi olmamak iin teekkr edip, ellerini perek hayr dualarn ald ve yola koyuldu. Ulu nardan bir kuru yaprak, dalndan koparak hafif akam rzgarnda usulca, dans eder gibi dne dne gelip bilgenin nne dt. Gezgin, giderken, yuvasna bir srgan tohumu taneciini tamaya alan karncay ezdiinin farkna bile varmamt. Yal bilge ise dalgn gzlerle karncay topraa gmen gezginin ark izine bakyordu. Dua okur gibi: 'Kim biliyor ki?' diye mrldand.

b
GNN BRNDE
64

Tarihteki en byk baar yklerinin bazlarnn arkasnda, yreklendirmek iin edilmi bir sz ya da seven bir insann veya bir dostun gven veren bir davran vardr. Ei Sophia olmasayd, belki de Nathaniel Hawthorne'un ad edebiyatn nl isimleri arasnda olmazd. Bir gn Nathaniel eve morali ok bozuk gelip, eine gmrkteki iinden atldn syleyince, ei neeyle lk atm. "Artk" demi, "Kitabn yazabilirsin!" "Evet," demi Nathaniel, "Ama neyle geineceiz kitabm yazarken?" Bunun zerine ei ekmeceyi am ve bir avu para karm. "Nereden buldun onca paray?" diye sormu Nathaniel eine. Ei: "Senin hep bir deha olduuna inandm. Gnn birinde bir aheser yazacan biliyordum. Bu yzden evi geindirmem iin bana verdiin haftalktan bir ksmn kenara ayrdm ve ite bize bir yl yetecek kadar paramz var." Einin Nathaniel'e olan gveni, Amerikan edebiyatnn en byk romanlarndan biri olan Scarlet Letter'in douuna ite byle neden olmu.

b
GEREK DEER KEFETMEK
Gen adam yresindeki bilge ve yal kiilerle ilgili olumsuz szler sylyordu. Bir gn Dhu Nun ona kk bir ders vermek istedi. Gen adam yanna ard ve parmandaki yz eline verdi. "imdi" dedi. "Pazara git ve bu yz bir altna sat." Gen adam bilgenin verdii yz satmak iin pazara gitti. Ama hi kimse yze on gmten fazla vermiyordu. Sonunda umutsuzca Dhu Nun'un yanna dnd ve olanlar anlatt. Yal bilge, gen adamn uzatt yz almad. Ona bu kez yeni bir grev verdi: "imdi kuyumcuya git ve bu yzn deerinin ne kadar olduunu sor." Gen adam bu kez elindeki yzkle kuyumcuya gitti. Kuyumcu gen adamn gsterdii yz inceledikten sonra "Size bu yzk iin bin altn verebilirim" dedi. Gen adam kuyumcunun verdii rakam duyunca ard. Hemen yal bilgenin yanna giderek ona bu kez kuyumcuda olanlar anlatt. Dhu Nun gen adam dinledikten sonra ona hi unutamayaca bir yaam dersi verdi: "Dnyadaki her varln gerek deerini anlaman iin ok alp okuman, o iin uzman olman gerekir."
65

b
MKANSIZI GEREKLETRMEK
Konfys, bir gn elinde bir cam kavanoz, br elinde irice, krmz bir elmayla snfa girdi. Girer girmez sa elini havaya kaldrarak sordu: "Bu elimde grdnz ey nedir?"

"Kavanoooz!..." diye koro halinde cevap verdi renciler. Konfys dier elini havaya kaldrd: "Peki bu nedir?" "Elmaaa..." Ellerini indirdi. Kavanozu krsnn nne koydu. Elindeki elmay iine att. Glmseyerek snfa dnd. "Kavanozdan karmay baaran elmay yer." ocuklardan biri kalkt. "Ben karabilirim." "Gel kar bakalm." dedi Konfys. Elini kavanoza rahata soktu, elmay kolayca avulad. Ama bir trl elmay dar ekemedi. Elma ile birlikte eli kavanozun azna smyordu. Fakat ocuk elmay da brakmak istemiyordu. Konfys'e yalvarrcasna bakt: "Hocam elimi kurtaramyorum." "Elmay brak" dedi Konfys. "Ama elma yemek istiyorum"
66

Btn snfla birlikte Konfys de bir kahkaha att: "ki eye ayn anda her zaman kavuamayabilirsin, olum. Tercih yapmak zorunda kalabilirsin." ocuk dnyor, forml aryor, ama bulamyordu. Ya eli kavanozda kalacak ki o taktirde zaten elmaya kavuamayacakt, ya da elmadan vazgeip elini kurtaracakt. ki kta da elmay yeme zevkinden mahrum kalyordu. Mecburen elmadan vazgeti elini kurtard. Konfys snfa sordu "Baka denemek isteyen var m?" Birka ocuk daha denemek istedi, ama baarl olamadlar. Sonunda herkes yerine oturdu... Konfys snfa dikkatle bakt. "Peki bu elmay kavanozdan ben karabilir miyim?" "Hayr!..." diye bard tm snf "imkansz." Ve Konfys imkansz baard. Herkesin gznn nnde avucunu at. Kavanozu ters evirdi, elma yuvarlanarak eline dt.

Bu sonucu gren herkes ok armt. Bu kadar basit bir yntem neden kendi akllarna gelmemiti? Konfys ise herkesin aksine son derece ciddi grnyordu. "ocuklar" dedi. "Aslnda bu grnd kadar basit bir ey deil." "Ama ok basit" diye cevap verdi ocuklardan biri, "Kavanozu ters evirince elma avucuna dyor." "Grnene aldanma evlat" derken konuan ocua dnd Konfys. Elma tutan elini havaya kaldrd, herkese gsterdi: "Gerektii zaman bir eyi brakabilmek, gerekten basit bir i deil." Brakmanz gereken ey bazen bir elma olabilir. Brakmanz gereken ey bazen bir makam olabilir. Brakmanz gereken ey bazen bir maa olabilir. Brakmanz gereken ey bazen bir nvan olabilir. Brakmanz gereken ey bazen bir rtbe olabilir. Brakmanz gereken ey bazen iktidar olabilir. "Unutmayn: Brakmanz gerekeni brakmadan zgr olamazsnz."
67

b
SHRL HARDAL TOHUMU
in'de, tek olunu yitiren bir anne, yreindeki byk zntsyle bir din adamna gitti ve derdine bir are bulmasn istedi: "Olumu bana hangi dualarn, hangi sihirlerin geri getirebileceini renmek istiyorum" dedi. "Syleyin, o dualar edeyim, o sihirleri yapaym." inli din adam, zntl anneye acsn yattaracak szler sylemek yerine, ona bir grev verdi:

"Bana, yaamlar boyunca bireylerinden teki bile hibir ac tatmam bir evden, bir havu hardal tohumu getir" dedi. "Onu, senin yaamndan acy yok etmek iin kullanacaz." zntl anne, bu sihirli tohumu isteyebilmek iin, acnn bilinmedii bir ev aramaya balad. Sonunda, ok gzel ve ok byk bir konak grd ve gitti, umutla kapsn ald. "inde, acnn asla yaanmam olduu bir ev aryorum" dedi. "Bu gzel ve byk kona grnce, burada acnn yaanmadna inandm ve aradm yerin buras olduuna karar verdim." Konan sahipleri, acl anneyi ieri aldlar, ona ikramda buundular ve acsn dinledikten sonra ona, "arad evin buras olmadn" sylediler. "Siz yaln yerdesiniz" diye sze baladlar ve sonra da, balarndan geen tm acl olaylar anlatmaya baladlar.
68

Acl anne, ev sahiplerini dinlerken onlara acmaya balad: "Bunlar benden daha acl" dedi kendi kendine. "Bunlara birilerinin kesinlikle yardmc olmas gerekir." evrede onlara yardm edecek kiilerin bulunmadn grnce bir sre orada kald ve elinden geldiince bu acl aileye yardmc oldu. Acl anne daha sonra kentte yine sokak sokak dolaarak, iinde acnn yaanmad baka evler aramasn srdrd. Fakat hangi evin kapsn aldysa, tmnde acl ykler dinledi. inde acnn yaanmam olduu bir ev bulamam, fakat kapsn ald bu evlerdeki acl tm kiilerin aclarn paylaarak onlara yardmc olabilmiti. Acl anne, gittii evlerde tant acl kiilerin aclarn azaltabilmek iin onlara yardmc olmaya kendini o denli kaptrd ki, bir sre sonra kendi yreindeki evlat acsnn da azalmaya baladn grd. Ve sonunda, sihirli hardal tohumunu aramay da, iindeki acy da unuttuunun ayrdna vard.

b
DERS VEREN AA
Kesif ve taptaze dallar etrafa glge salan, yapraklar nee ile cvldaan bir aa... Otuz metreye yaklaan boyu var. Muntazam bir daire eklindeki gvdesi zmrt yeili imene l ile dikilmi bir ant. kiinin el ele verip ancak kucaklayaca bu gvde enine uygun ykseklii ile ne kadar zarif grnyor. yle bir vakar ve emniyetli oturmu ki frtnalara, kasrgalara meydan okuyor sanrsnz. Sordum: "Nasl bu kadar boy attn; yklmaktan korkmuyor musun? "Ben mi, dedi, ben toprakta tutunacam yerleri, oradan alacam gda ve kudreti salamadan bir santim bile ykselmedim ki. ten gelen, kkten gelen kuvvetle dayanp ykseldim. Onlar toprak altndadr; grnmez. Fakat asl kudret oradadr. Ben kuruyuncaya kadar byle dimdik ve ayaktaym. Muhitime glge, nee ve saadetten baka bir ey vermiyorum ki. Zararl deilim; neden korkaym? Hakikaten yle ll ve ahenkli bymt ki deme frtna onu toprandan skp atamazd. Biz insanlar cok haksz iler yaparz, idraksiz olanlara, odun gibi adam, deriz. u odun kadar aklmz olsa idi nice saman alevi hretlerin, nice pamuk ipliine balanan saltanatlarn, ikballerin hazin akbetlerine ahit olur muyduk? Aziz aa, sen muhitine glge, nee ve saadetten ziyade; ders veriyorsun, ders...

69

b
GELECEN BLYORDUM
Savan en kanl gnlerinden biri. Asker en iyi arkadann az ileride yere dtn grd.

nsann ban bir saniye bile siperin stnde tutamayaca ate yamuru altndaydlar. Asker temene kotu ve: Temenim frlayp arkadam alp gelebilir miyim? Delirdin mi? der gibi bakt temen... Gitmeye deer mi?Arkadan delik deik olmu. Byk olaslkla lmtr bile... Kendi hayatn da tehlikeye atma sakn... Asker srar etti ve temen "Peki" dedi... "Git o zaman..." nanlmas g bir olay. Asker o ate yamuru altnda arkadana ulat. Onu srtna ald ve koa koa dnd. Birlikte siperin iinde yuvarlandlar. Temen, kanlar iindeki askeri muayene etti... Sonra onu sipere tayan arkadana dnd: Sana hayatn tehlikeye atmaya demez demitim. Bu zaten lm..." Dedi temenim" dedi asker.
70

"Nasl dedi?" dedi temen. Bu adam lm grmyor musun? Gene de dedi komutanm. nk yanna ulatmda henz sad. Onun son szlerini duymak dnyaya bedeldi benim iin... Ve arkadann son szlerini hkrarak tekrarlad: Geleceini biliyordum...demiti arkada...Geleceini biliyordum...

b
DERTLERE DERMAN OLAN SEVG
Rivayete gre adamn biri birden hastalanm. Arkadalar ziyarete gelince, kendisinde bir hafiflenme ve rahatlama grm ve nereden geldiklerini sormu. "Falanca kiinin ziyaretinden." Cevabn alnca da "Acaba szn ettiiniz kimse hasta myd?" demi. "Evet yle, fakat iyilemitir." Cevab zerine de, "Ben bu hastaln nasl, nereden geldiini bir trl anlayamamtm.

Ancak benim bir dostumun bu hastala yakalanndan bana sirayet eden bir hastalk olduunu imdi anladm. Yce Mevla'nn kendisine ifa bahettiini duyunca ben de kendimi iyi hissetmeye baladm." Ardndan kat kalem isteyip dostuna u iiri yazm: Hi phesiz ben stmaya yakalandm, fakat senin de yakalann hissetmemitim; ta ki ziyaretilerin, senin rahatszlndan bana haber getirinceye dek. Ben dedim ki, bende stmaya yakalanacak bir hal yoktur; senin yakalanndan bana sirayet eden stmadan baka. imdi ben beklenmedik bir rahatszla yakalanm durumdaym. Allah sana afiyet verince, ben de ifa bulmu olacam. ylesine ki benliklerimiz i ie kart; imdi benim olduum yerde sen, senin olduun yerde ben varm."

b
YAAMAYA HTYA DUYMAK
Bir gn gen bir adam, byk dnr Aristo'ya gider yalvarr; "Ltfen, Aristo, bana bildiin her eyi ret." der. "Bildiin her eyi, ama her eyi bilmek istiyorum!" "stediini dneceim. Ama nce birlikte nehre doru yle yryelim, ne dersin?" der Aristo. Gen adam nehre doru Aristo'yla birlikte yrr. Nehre vardklarnda Aristo eilip yerden bir ta alr, suya brakr ve gen adama ta sudan karmasn syler. Gen adam ta karmak zere eilince Aristo onu ensesinden kavrayp kafasn suya sokar ve gen adam canhra bir halde kollarn sallayana dek ylece tutar. Gen adam nefes alabilmek iin debelenip durur. Aristo, gen adamn bu numaradan kendine bir ders karm olacana kanaat getirdiinde kafasn sudan karr. Nihayet tekrar konuabilecek hale gelince aknlk ve fkeyle sorar gen adam: "Neden yaptn bunu? Az kalsn bouluyordum!"
71

Aristo yantlar: "Sana bildiim her eyi reteceim. Ama reteceklerimi renmek iin, reteceklerime fena halde ihtiya duyman lazm. Yaamak iin nefes almaya duyduun kadar gereksinim duymuyorsun, reneceklerinin sana bir faydas olmaz."

b
BABAM DELD
Hemire, yorgun ve endieli, gen adam yal adamn yatann yanna gtrd. "te olunuz geldi" diye fsldad hasta adamn kulana. Birka defa tekrarlad bu szleri. Nihayet, yal adamn gzleri yava yava ald. Geirdii ar kalp krizinden sonra, imdi son derece bitkin ve halsiz durumdayd. Onu, yatrdklar oksijen adrndan, darda, yatann ucunda duran genci hayal meyal grebiliyordu. Gen adam, adrn iinden uzanan buruuk eli ellerinin arasna ald ve parmaklaryla okamaya balad. Parmaklarndan hem sevgi, hem de mit mesaj akyordu yal adamn eline. Hemire, gencin oturmas iin bir sandalye getirdi ve yatan yanna koydu. Gen adam, btn yorgunluuna ramen, gece boyunca yal hastann elini tuttu ve ona mit dolu szler fsldad. Olunun elini sk skya tutarken, lm deindeki adam hibir ey sylemedi. afak skerken hasta ld. Gen adam, saatlerdir tuttuu, imdi hayatn terk ettii eli yatan kenarna koydu usulca; sonra da durumu hemireye bildirmeye gitti. Hemire, lmden sonra yapmas gereken ilemleri yaparken, hala orada bekliyordu gen adam. Hemire iini bitirdikten sonra, ona takdir dolu birka ey syledi. Ama gen adam hemirenin szn kesti: "O adam kimdi?"

72

aran hemire: "Sizin babanz olduunu dnmtm" diye cevaplad. "Hayr, babam deildi. Onu daha nce hi grmemitim bile." "O halde, neden sizi ona gtrdmde hibir ey demediniz?" Gen adam glmseyerek yle dedi: "Oluna ihtiya duyduunu ve olunun burada olmadn biliyordum. Ona olu olmadm syleyecektim, ama o kadar hastayd ki yapamadm. Sadece unu hissettim: o anda bana ihtiyac vard."

b
HAVUZA TLMEK
inde bulunduumuz durumlar her zaman kendimiz semeyiz, ama nasl ba edeceimize kendimiz karar verebiliriz. nemli olan, yalnzca bamza gelen ey deil, o durumda ne yapacamzdr. ok varlkl bir iadam alanlarn yl sonu kutlamas yapmak zere grkemli evine davet etmi. alanlarndan en cesur ve en sadk olan anlamak iin de bahesindeki havuzu timsahlarla doldurmu. Yemekten sonra alanlarn iinde timsahlarn bir aa bir yukar yzd havuzun kenarna arm. "inizde en sadk kim?" diye sormu. "Suya kim dalp, havuzu yzerek bir utan dierine geebilir?" Bunu baaracak olana on bin dolarlk bir ikramiye vereceini aklam. Fakat kimse yerinden kprdamam. Adam bu kez ikramiyeyi yirmi bin dolara ckarm. Birden havuza birinin atladn duymular. Ofiste calanlardan biri suya atlam ve yzmeye balam, timsahlar da topuklarndaym. Sadk eleman havuzun dier ucundaki merdivene tutunup, kendisini gvenli bir ekilde yukar ekmi.
73

"Bravo!" demi i adam. "En yrekli, en sadk calanm sensin. Kimse bunu baaramad bugne kadar. Bunu nasl yaptn?" Giysilerinden sular szlen adam: "Nasl m yaptm? Yalnzca beni kimin ittiini renmek istiyorum!"

b
BR GN DEL BR HAYATI
Bir lisenin eski mezunlarnn bulutuu gn, baz eski renciler krsde okula dair hatralarn anlatyorlard. Yirmi yl nce mezun olmu rencilerden biri, ikinci snftaki sanat retmeninden bahsetti. niversiteye gitmeye onun tevikiyle karar verdiini ve imdi iyi bir niversitede profesr olduunu, hayatndan da memnun olduunu syledi.
74

Gnn ilerleyen saatlerinde, retmen ile eski renci, uzun yllar sonra birbirini bulmay baardlar. "rettiklerim hakknda sylediklerin iin teekkr ederim" dedi sanat retmeni. "Bana ok gzel bir gn geirmemi saladn." "Rica ederim" diye cevap verdi rencisi. "Teekkr etmek benim boynumun borcu. nk siz, gnm deil, btn bir hayatm gzelletirdiniz!"

b
UMUDUNUZ YOLDAINIZ OLSUN!
ki ocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geirmeye karar verirler. Piknik yerine vardklarnda anne yemei hazrlarken, ocuklar babalaryla birlikte yrye kar. Uzun bir yryten sonra olduka yorulan kk ocuk yalvarrcasna bakan gzlerle, 'Babacm ok yoruldum. Ltfen beni kucanda tar msn?' der. Baba; 'Ben de yorgunum olum'' der demez ocuk alamaya balar. Baba tek kelime etmeden aatan bir dal

keser. Dal bakla biimlendirip, ocua zarar vermeyecek biimde yontar. Sonra dal oluna verir. 'Al olum, sana gzel bir at' der. ocuk sevinle dal parasndan yontulmu ata biner ve srayarak, ata vurarak annesinin yanna doru gitmeye balar. Babasn ve ablasn geride brakmtr bile... Baba glerek kzna: 'te yaam budur kzm. Bazen zihnen ya da bedenen kendini ok yorgun hissedeceksin. te o zaman kendine denekten bir at bul ve nee ile yoluna devam et. Bu at, bir arkada, bir ark, bir iek, bir iir ya da bir ocuun tebessm olabilir.' Denekten atnz hi eksik olmasn!

b
SRAF BLMEYEN KIZ
Bir zamanlar, bir adam evlenme ana gelen oluna uygun bir e bulmak istiyordu. Olu da kendisi gibi d gzellikten baka zellikler de aryordu. Akll babann bir meyve bahesi vard. Bir gn kendisine getirilen her torba pe elma vereceini ilan etti. Civarda yaayan herkes bu arya ard, ama yine de plerini adama gtrp elma almak istediler. Getirilen p miktarna gre, yal adam kimine on, kimine on be elma verirdi. Kimse bu ii anlamadysa da, p karlnda elma almay ok sevmilerdi. ok p getiren ok elma alyordu. Bir gn adamn kapsn gen bir kz ald. O da getirdii p karsnda elma almak istiyordu. Adam kzn elindeki torbaya bakt. Torbada azck p vard. "Kzm" dedi yal adam. "Bu kadar az p olur mu? Bu kadarck p bir elma bile yapmaz." "zr dilerim amca" dedi gen kz boynunu bkerek. "Ama ne yapabilirim? Biz her eyi hep iktisatl kullandmz iin, bizim evimizden ok p kmaz."
75

Adam kzn bu cevab karsnda sevinle glmsedi. Sonra da onun nerede oturduunu, babasnn kim olduunu rendi. Birka gn sonra da bu iktisatl ve tutumlu ailenin kzn oluna istemek iin o eve gitti. Hem adam, hem de olu israf nedir bilmeyen bir gelin bulduklar iin mutlu oldular.

b
DENZ YILDIZI
Yaz yazmak iin okyanus sahillerine giden bir yazar, sabaha kar kumsalda dans eder gibi hareketler yapan birini grr. Biraz yaklanca, bu kiinin sahile vuran denizyldzlarn, okyanusa atan gen bir adam olduunu fark eder. Gen adama yaklar: Neden denizyldzlarn okyanusa atyorsun? Gen adam yantlar; Birazdan gne ykselip, sular ekilecek.
76

Onlar suya atmazsam lecekler. Yazar sorar; Kilometrelerce sahil, binlerce denizyldz var. Ne fark eder ki? Gen adam eilir, yerden bir denizyldz daha alr, okyanusa frlatr. - Onun iin fark etti ama...

b
DLSZ ORAPI
Vapurdaki yolcular kapnn sk sk alp rtlmesinden holanmazlar. zellikle kapya yakn oturanlar. Serin hava ieriye girip biraz snmak, nefeslerin stt havaysa darya kp biraz serinlemek ister. te bu srada elinde oraplarla bir gen girdi ieri. Yolculara az sonra elindeki oraplar tantacak. Ucuz ve iyi oraplar bunlar, diyecek. ki ift alana bir ift hediye edecek henz kimse

yzne bakmyor. Konumas ilgilerini ekerse merakla balarn kaldracaklar birer birer. Gazete okuyanlar biraz eip gazetelerini, zerinden gz ucu ile bakacaklar. ounun umurunda bile deildir satclar. Hep ayn eyleri satarlar nk. Taraklar, masa rtleri, havagaz akmaklar, tkenmez kalemler.. Bu kez de orap. Duyduklar garip seslerle birer ikier balarn kaldrdlar. Sylenenlerden hibir ey anlamamlard. Delikanl bir yandan elindeki oraplar daha iyi grsnler diye havaya kaldryor, dier yandan hi kimsenin anlamad bir dilde oraplarn vyordu. Evet, almanz gerek bu oraplardan. K geldi. Ayaklarnz yor. stelik ucuz. Bunlar m sylyordu yoksa daha baka eyler mi? Aln, yoksa bu akam eve dndmde gereken para tamamlanm olacak. Kalarn, ellerini oynatyor. Yz ekilden ekile giriyor, srarla anlatyor, anlatyordu. Sonra sustu. Sralarn arasnda dolamaya balad... Bir ara gzlerini bana evirdi; dudaklarnn titrediini grdm. Bir eyler sylemek istediini hissediyordum; ama konuamyordu. Onun sormak istediini anlamak iin cmlelere ihtiyacm yoktu. Kap rtld. Dar karken satc, serinlik doldu ieriye. Souk mu titretmiti n sralarda oturan u adam, yoksa dili olduu halde anlatamadklar m?
77

b
ELNDEKYLE YETNMEK
Zamann birinde bir kasabada yaayan dnyalar gzeli bir kz varm. Bu kz yle gzelmi ki ok uzak ehirlerden, diyarlardan

ok yakkl, ok zengin asil pek ok delikanl onu grmeye gelirmi. Kendisiyle evlenmek isteyen nice prensi, valyeyi reddeden bu gen kz kimseleri beenmezmi. Bu arada ayn kasabada yaayan ve bu kza ak olan gen bir delikanl da bu kz istemi. Aradan uzun yllar gemi. Bizim delikanl kasabadan ayrlm, kendine baka bir hayat kurmu ve evlenip oluk ocua karm. Bir gn yolu bir zamanlar yaad gzel kk kasabaya dm. Orada tandk birine rastladnda aklna bir zamanlar orada yaayan dnyalar gzeli kz gelmi ve ona ne olduunu sormu. Yal adam nnde gl bahesi olan bir evi gstererek kzn evlendiini sylemi. Bizim ki bir zamanlar herkesi reddetmi olan kzn kocasn pek merak etmi. Bir gn gizlenip kocasn evden karken grm. Kzn kocas iman, kel ve irkin mi irkin bir adamm. stelik zengin bile deilmi. ok merak eden adam kocas gittikten sonra evin kapsn alm. Kz kapy anca kendisini tantm ve neden byle bir adamla evlenmi olduunu sormu. Kz da ona arkasnda ki gl bahesinden en gzel gl koparp getirirse cevab vereceini ama bu arada tek artnn bahede ilerlerken geriye dnmemesi olduunu sylemi. Adam da bunun zerine yzlerce gzel gln olduu bahede ilerlemeye balam. Birden ok gzel sar gl grm. Tam ona doru eilirken biraz ilerde kocaman pembe bir gl gzne arpm. Tam ona uzanrken daha ilerde muhteem gzellikte krmz bir gl goncas grm. Derken bir de bakm ki bahenin sonuna gelmi ve mecburen oradaki bir gl koparp kza getirmi. Bahenin en gzel gln getirmesini beklerken kz bir de ne grsn; yapraklar solmu clz bir gl... Bunun zerine adama dnen kz yle demi; "Bak grdn m her zaman daha iyisini bulmak isterken mr geer ve sen en ktsne raz olmak zorunda kalrsn. Bu yzden zamannda elindeki ile yetinebilmeyi renmek gerekir.

78

NAN VE AZM
Sir Hillary, 1952 ylnda da Everest'e kma giriiminde bulunmu, fakat bu giriimi baarszlkla sonulanmt. Bu giriiminden birka hafta sonra ngiltere'de bir okulun rencilerine konuma yapmak iin arlmt. Konumann konusu, onun zirveye trman giriimiydi. Edmunda Hillary, bu giriiminde baarsz olduunu kabul ettikten sonra bir sre durdu ve mikrofonu brakp, konuma krssnn yannda duran Everest'in byk boy fotoraf nne doru yrd. Sonra da fotorafa dnp, yumruunu havaya kaldrarak, yksek sesle koca zirveye meydan okudu: "Beni bu ilk denememde yendin ama, senle davam bitmedi, ey Everest" diye haykrd. "Bekle beni, sana yine geleceim ve seni bu kez, ayaklarmn altna alacam..." Everest'e bu meydan okumasndan sonra Hillary salondaki rencilere dnd ve onlara, bir yl sonra ulaaca baarsnn gizini o gn aklad: "Beni bu kez yendii iin Everest gzmde imdi daha da byd ama" dedi. "Benim bunu bildiim gibi, o da unu iyi bilmek zorundadr: Onu yenmediim iin, bendeki inan ve azim de daha da byd, daha da glendi..." Bu konumadan bir yl sonra Everest, Hillary'nin ayaklar altndayd...

79

b
EN GZEL BRNCLK
Yllar nce, Seattle'de dzenlenen Engelliler Olimpiyatnda, sra 100 metre finallerine gelmiti. Finale kalan dokuz yarmacdan her biri ya fiziksel adan engelliydi yahut zihinsel adan.

Yarmaclar, balama izgisindeki yerlerini aldlar ve balama iareti verilir verilmez var gleriyle ileri atldlar. Hibiri, atletizm yarmalarnda grmeye alk olduumuz trden bir hamle gerekletiremedi elbette. Ama hepsi de bu yar kazanmaya istekliydi ve yapabildikleri en iyi kouyu yapmaya alyorlard. Biri hari! O, daha ilk birka metrede tkezleyip yere yuvarlanm, dengesini koruyamad iin yerde iki kere takla atm, sonra da hngr hngr alamaya balamt. O kadar yksek sesle alyordu ki, ndeki sekiz yarmac da onun hkrklarn iitip nce yavaladlar, sonra balarn geriye evirdiler, sonra da biti izgisine doru komay brakp yerdeki bu sakat gencin yardmna kotular. lerinden, Down Sendromu'ndan muzdarip bir kzcaz eildi, gzyalar iinde yerde oturan genci pt, ve elinden tutup onu kaldrmaya alt. Dierleri de yardmc oldular kendisine. Sonra, dokuz yarmac el ele tutuup biti izgisine doru beraberce komaya baladlar. Yar pistindeki bu tablo karsnda btn stadyum ayaa kalkmt. Seyirciler dokuz yarmacy da ayakta alklyor; kimisi de, bir duygu seli ierisinde, gzyalarn silmeye alyordu. Alklar yarmaclar el ele biti izgisini getikten sonra dahi bitmek bilmedi. O gn o stadyumda bulununlar, bu olay hala anlatrlar. Zira o an, hayatlar boyu unutamayacaklar bir ey renmilerdi: hayatta gerekten deerli olan, her halkarda kazanp birinci olmak deildir; bakalarnn da kazanmasna yardm etmek ok daha deerlidir. Bu, bizi bir derece yavalatsa, hatta yrdmz istikameti bir para deitirmemizi gerekli klsa bile...

80

BAKALARININ RAHATI N
Eski devirlerden birinde, bilge bir kral, sarayda byk bir davetin olduu bir gn, saraya gelen yolun zerine kocaman bir kaya koydurmu, kendisi de sarayn geni pencerelerinden birinin kenarna oturmutu. Gne yava yava ykselmeye baladnda, davetliler yola dmeye balamt. En zengin tccarlar, en gl kervanclar, en mehur sanatlar, civarda oturan saray grevlileri, sair davetliler... Hepsi birer ikier saraya doru yola koyuldular ve yolun ortasnda koca bir kaya paras grnce de mecburen kayay dolap yollarna devam ettiler. Birou kendi kendine sylendi, kendi kendine sylenmekle kalmayp gvendii dostlaryla da bu kayann lafn edenler oldu. lerinde, "Halktan bu kadar vergi alnyor ama u ie bak sarayn yolu bile doru drst yaplmyor. " diye yksek sesle konumaya cesaret edenler bile vard. O gn ehrin pazarna srtnda mal getirmekte olan kyl de o yolun yolcular arasndayd. Her hafta ehre mal indirdii yolda kocaman bir kaya grnce, srtndaki kfeyi yere koydu, iki eliyle kayaya sarld ve kna skla itmeye balad. Kaya yle biriki hamleyle yerinden oynayacak gibi deildi. Ama kyl, gelenin gidenin rahat iin kayay yerinden oynatmaya kararlyd. yle etti, byle yapt, yoruldu, terledi, ama en sonunda kayay yolun kenarna itmeyi baard. Sonra kfesini almaya yneldi ki, kayann eski yerinde bir kesenin durduunu fark etti. Merakla keseyi at. Kese altn doluydu. inde de kral adna yazlm bir not vard: "Bu altnlar, bakalarnn rahat iin kendi rahatndan fedakarlk edebilen birine, yani bu kayay yoldan eken kiiye aittir. Gle gle kullansn"
81

KK BR TEBESSM
Gen kz zgn grnen yabancya glmsedi. Adam kendini daha iyi hissetti. Gemite bir arkadann ona yapm olduu bir iyilii anmsad ve ona bir teekkr mektubu yazd. Bu mektup arkadann o kadar houna gitti ki, yemek yedii lokantaya iyi bir bahi brakt. Bu bahiin miktarna aran garson tmn bir bahse yatrd. Ertesi gn, kazand paray ald ve bir ksmn yolda grd fakire verdi. Adam ok sevindi nk iki gndr azna bir lokma bile koymamt. Yemeini bitirdikten sonra, kald izbe odaya gitmek zere yola koyuldu.(O sra da bana bir felaket geleceinden haberi yoktu.) Yolda souktan titreyen bir kpek yavrusuna rastlad ve onu alp eve gtrd. Souk frtnadan kurtulup ban sokacak bir yer bulduu iin kpekik ok mutluydu. O gece evde yangn kt. Kpek yavrusu havlamaya balad. Btn ev halkn uyandrana kadar havlad ve bylece yangndan herkes kurtuldu.

82

b
HAYATIN SIKINTILARI
Bir zamanlar, tahta oymaclyla uraan, hayatn sadece yzeyinde kalmayp, hakikatlerini de hissetmeyi beceren yal bir usta yaard. Bu ustann, her eyden ikayet eden bir ra vard. rak, bana gelen en kk skntdan bile ikayet ediyordu. Hayat onun iin sanki srf ktlklerden, skntlardan ve mutsuzluklardan ibaretti. Ustas bir gn ra tuz almaya gnderdi. Adeti olduu zere, rak sylene sylene denilen eyi yapt. Dndnde

"imdi tuzun ne gerei vard?" gibisinden bir edayla tuzu ustasnn nne koydu. Usta, ona imdi bir avu tuzu bir bardak suya dkp kartrmasn syledi. rak yine surat ask bir ekilde syleneni yapt. Usta "imdi de o suyu i" diye emretti. rak, nce kalarn att. Bir bardak tuzlu suyu imesini nasl isterdi ki ustas? Ama ona olan saygsndan, zorlanarak da olsa bardaktan bir yudum ald, almasyla suyu tkrmesi bir oldu. "Tad nasld?" diye sordu usta. "Ac!" diye kzgnlkla cevap verdi rak. Usta, anlaml anlaml glmseyerek ra bu defa kyn kenarndaki tatl su glnn kysna gtrd. rana ayn eyi burada yapmasn, bir avu tuzu gle atmasn, sonra da glden su imesini syledi. rak syleneni yapt, tuzu gle atp tatl suyundan kana kana iti. O aznn kenarlarndan akan suyu eliyle silerken ustas sordu: "Tad nasld?" "Bal gibi tatl!" diye karlk verdi rak. "Tuzun tadn alabildin mi?" "Hayr." Bunun zerine, bilge usta, suyun yannda diz km olan rann yanna oturdu ve ona mr boyunca unutamayaca u dersi verdi: "Evladm! Hayatmzdaki skntlar tuz gibidir, ne azdr ne de ok. Skntlarn miktar hep ayndr. Ancak, bu skntlarn kiiye ne kadar strap verecei onun neyin iine konulacana baldr. Bir skntn, strabn olduunda yapman gereken ey duygularn geniletmektir. Bardak olmay brakp gl olmaya almaktr. O anda grmesen bile, o skntlarn sonucundaki gzellikleri grebilmektir."
83

SOL KOL
Japonya'da bir ocuk 10 yalarndayken bir trafik kazas geirmi ve sol kolunu kaybetmi. Oysa ocuun byk bir ideali varm, byynce iyi bir judo ustas olmak. Sol kolunu kaybetmesiyle birlikte bu hayali de yklan ocuunun byk bir depresyona girdiini gren babas, belki bir mit olabilir dncesiyle Japonya'nn nl bir judo hocasna gidip, ocuun durumunu anlatarak yaplacak bir ey olup olmadn sormu. Judo hocas "ocuu getir bir bakalm." demi. Ertesi gn baba ile oul kmlar hocann karsna. Hoca ocuu yle bir szm ve "Tamam." demi. "Yarn ocuun eyalarn getir balyoruz." Ertesi gn ocuk geldiinde hocas ona bir hareket gstermi ve "Bu harekete al." demi.
84

ocuk bir hafta ayn hareketi alm. Sonra hocasnn yanna gidip, "Bu hareketi rendim, baka hareket gstermeyecek misiniz?" diye sormu. Hocann cevab "almaya devam et." olmu. 2 ay, 3 ay, 6 ay derken ocuk okuldaki bir yln doldurmu. Bu bir yl boyunca da hep o ayn hareketi tekrarlam. Hocann yanna tekrar gitmi. Hocam 1 yldr ayn hareketi alyorum. yi de yapyorum. Bana yeni bir hareket gstermeyecek misiniz? Sen ayn harekete al olum. Zaman gelince yeni harekete geeriz. 2 yl, 3 yl derken ocuk hocann nezaretinde 5 yln doldurmu. Bir gn hocas ocuun yanna gelip, "Hazr ol. Seni byk turnuvaya yazdrdm. Yarn maa kacaksn." demi. Delikanl ok olmu. Hem sol kolu yok, hem de judoda bildii tek bir hareket var. nl judocularn katld turnuvada hibir ansnn olmayacan dnm; ama hocasna saygsndan dolay da ses karmam.

Turnuvann birinci gn delikanl ilk msabakasna km. Rakibine bildii o tek hareketi yapm ve kazanm. Derken ikinci, nc ma... eyrek final, yar final ve umulmadk bir biimde finale katlmaya hak kazanm. Finalde delikanlnn karsna lkenin son 10 yldr yenilmeyen ampiyonu km. Rakip, judoda tam bir stad. Delikanl dayanamayp hocasnn yanna komu. Hocam, hasbelkader buraya kadar geldik. Rakibime bir bakn hele, yllarn ampiyonu. Bende ise bir kol eksik ve bildiim tek bir hareket var. Bu kadar bana yeter. kp da rezil olmayaym. zin verin turnuvadan ekileyim. Olmaz. Yenilsen de bu turnuvadan ekilmeyeceksin. ocuk aresiz km msabakaya ve ma balam. Delikanl yine bildii o tek hareketi yapm ve bir hamlede rakibini yere sererek ampiyon olmu. Hocam nasl oldu bu i? Benim bir kolum yok ve bildiim tek bir hareket var. Nasl oldu da ben kazandm? Bak olum, ilk olarak, 5 yldr ayn hareketi alyorsun. O kadar ok altn ki yeryznde o hareketi senden daha iyi yapan kimse yok. kinci olarak da, o hareketin tek bir kar hareketi vardr. Onun iin de, rakibin senin sol kolunu tutmas gerekir.
85

b
TOKMAKSIZ KAPI
19. yzyln byk ngiliz ressamlarndan William Holman Hunt'n, bir baheyi tasvir eden bir tablosu Londra Kraliyet Akademisi'nde sergileniyordu. Hunt'n "Kainatn I" adn verdii bu tabloda geceleyin elindeki fenerle bahede duran filozof klkl bir adam grlyordu. Adam, serbest kalan eliyle bir kapya vuruyor ve ieriden bir cevap bekler gibi grnyordu. Tabloyu tetkik eden bir sanat eletirmeni Hunt'a dnerek: "Gzel bir

tablo dorusu, ama manasn bir trl kavrayamadm" dedi, "Adamn vurduu kap hi almayacak m? Ona tokmak takmasn unutmusunuz da..." Hunt glmsedi: "Adam alelade bir kapya vurmuyor ki.." dedi. "Bu kap, insan kalbini temsil ediyor. Ancak ieriden alabildii iin dnda tokmaa ihtiya yoktur."

b
BAARIYI GRMEK
4 Temmuz 1952 gn, 34 yanda bir kadn Pasifik Okyanusuna bir dal yapt. Catalina Adas'ndan 21 mil batsnda kalan Kaliforniya'ya doru yzmeye balad. Eer baarl olursa bunu yapan ilk kadn olacakt. Ad Florence Chadwick olan bu yzc, Man Denizi'ni her iki ynde geen ilk kadnd. O sabah su vcudu uyuturacak kadar souktu. Ve sis o kadar youndu ki; beraberindeki tekneleri glkle grebiliyordu. Milyonlarca insan televizyonlardan onu izliyordu. Kpek balklarnn ve dondurucu souun etkisini hie sayarak 15 saat yzd. Yakndaki teknede bulunan annesi ve antrenr hedefe ok yaklatn ve devam etmesini syledilerse de o kendisini sudan karmalarn istedi. Azimli yzc, Kaliforniya kysna yarm mil kala sudan knn nedenini yle aklad: "Karay grseydim baarabilirdim."

86

b
KK CIVATA
Vaktiyle koskoca bir gemide kck bir cvata vard. Bu, iki byk elik levhay birbirine balayan kk cvatalardan biriydi. Gemi Hint Okyanusu'nda yol alrken bu kk cvata, birden bire laka olmaya balad, dme tehlikesiyle karlat. teki cvatalar, "Sen dersen biz de deriz!" diye seslendiler. Geminin teknesindeki perinler de, "Biz de ok skz, biz de

laka olalm" dediler. Bunu duyan demir kaburgalar ise "Ne olur yapmayn" diye yalvardlar. "Siz tutmazsanz biz mahvoluruz!" Derken, kk cvatann niyeti yldrm hzyla btn gemiye yayld. Gemi titremeye balad. Bunun zerine btn kaburgalar, levhalar, cvatalar, en kk perinler el ele verip kk cvataya bir eli gnderdiler. Kk cvata yerinde kalmalyd. Aksi halde gemi paralanacak, ilerinden hibiri vatana kavuamayacakt. Kk cvata kendine bu kadar nem verilemesine ok sevindi ve olduu yerde kalacan bildirdi.

b
HEDEFE GDERKEN YRMEK
Tarlasnda alan hocaya tanmad biri yaklar: "Efendi amca, falanca kye ka saatte gidebilirim?" Hoca cevap vermemi. Halbuki kez seslenmi yabanc. "Her halde sar" diye dnp yoluna devam etmi. Epey uzaklatktan sonra, Hoca "Evlat gel!" diye barm. Merakla geri dnen gence: "Sen saatte ancak gidersin." demi. Adam kzm: "Be adam biliyordun da daha nce niye sylemedin?" "Evet!" demi Hoca, "Yolu biliyorum ama senin nasl yrdn grmeden nasl cevap verebilirdim ki?"
87

b
ASLAN GB OLMAK
Adamcazn biri geceyi ssz bir krda geirmek mecburiyetinde kalm. Fakat yrtc hayvanlardan korktuu iin byk bir aaca km. Bakm aacn dibinde bir ktrm tilki yatyor. Bu tilki acaba ne yer ne ier? diye merak etmi. Biraz sonra bakm ki, uzaktan bir aslan geliyor. Aznda bir ceylan var. Aslan aacn dibine gelmi, ceylan paralam, yiyecei kadarn yemi, ekilip gitmi. Arkadan tilki srne srne

ceylann yanna varm, atklar yiyerek karnn doyurmu. Aacn stndeki adam: "Ya... demi, demek ki, ktrm bir hayvann bile yiyeceini Allah ayana gnderiyor, onu a brakmyor. yleyse ben niye byle alp yoruluyorum. Bundan sonra ben de bir keye ekilip bekleyeyim..." Byle diyerek yolun zerindeki bir maaraya ekilmi. Bir gn, iki gn, gn beklemi. Gelen giden yok. Alktan baygn dp uyumu. Ryasnda kendine yle denildiini iitmi: "Ey budala adam, ne yatp duruyorsun, kalk. Vcudun salam iken bu miskinlik niye? Niin kendini sakat tilkinin yerine koyuyorsun? Git aslan gibi ol da avnn artyla bakalar geinsin?"

b
88

ASLANA YEM OLMAMAK


Bir Amerikal iadam ile bir Japon meslekta orman ierisindeki bir otelde dzenlenen bir seminer arasnda ormanda dolayorlard. Duyduklar vahi bir sesle her ikisi de irkildi. Dnp arkalarna baktklarnda a bir aslann zerlerine doru komaya baladn grdler. Her ikisi de hzla oradan kamaya balad. Kaarken Japon aniden durdu ve yere oturarak antasndan bir eyler karmaya balad. Bu srada Amerikal yaklak 20 metre kadar fark atmt. Japon'un ne yaptn merak eden Amerikal geriye dnp baktnda gzlerine inanamad. A aslan hzla zerine yaklayor olmasna ramen, arkada antasndan spor ayakkablarn karm ve giyiyordu. Amerikal "O spor ayakkablarn giyince a bir aslandan daha hzl koabileceini mi sanyorsun!" diye bararak kamaya devam etti. Spor ayakkablarn giyen Japon ok gibi yerinden frlayarak, Amerikaly nce yakalad sonra da geti. Amerikal i ayakkablaryla koarken Japon spor ayakkablaryla kotuu iin, Amerikalya fark atmaya balamt.

Amerikalnn gerilerde kaldn ve aslana yem olmak zere olduunu gren Japon. Amerikalya cevabn verdi: "Evet ben bu spor ayakkablarmla a bir aslandan daha hzl koamayabilirim ama senden hzl koarm."

b
HAYATIN GZEM
Hayatn gizemini ve mutluluun kaynan arayan bir gen vardr. Bu gen hayatn gizemini ve mutluluun kaynana ulamak iin bilgelerden yardm ister. Sonunda sorusuna bir kraln cevap vereceini renerek bilge kraln karsna kar. "Bana hayatn gizemini ve mutluluun kaynan anlatr msnz? der. Kral kendisine daha sonra yardmc olabileceini ve imdi gidip sarayn dolamasn syler. Gence bir kak verir. Kan ierisine de iki damla ya koyar ve ya dkmemesini tembihler. Gen gidip saray dolar ve kendisine sylenen saatte tekrar kraln karsna gelir. Kral: "Saraym iyice dolatn m?" der. Gen "Evet" der. "Peki" der kral. Gencin elindeki kaa bakar, ya dklmemitir. Kral "Saraymdaki nl ipek hallar grdn m?" der. Gen: "Hayr." der. Kral: "Peki, bahemi gezdin mi? ok gzel iekler vard, bahvanm onlar uzun yllarda yetitirdi, onlar grdn m?" diye sorar. Gen: "Hayr." der. Kral: "Ya muhafzlar grdn m? ok eitimli ve disiplinli bir ordum var." Gen: "Grmedim." der. Kral, tekrar kaa ya damlatr ve "Yeniden saraym gez." der. "Etrafna iyi bak." demeyi de ihmal etmez. Gen elinde kakla birlikte tekrar saray gezmeye balar. Sarayn muhteemliini grr, aknlkla tekrar kraln karsna gelir. Hayretler iinde krala grd baheden, ipek hallardan ve sarayn muhteemliinden sz eder. Bilge kral: "Peki kaktaki yaa bir bakalm." Gencin elindeki kakta ya kalmam, hepsi dklmtr. Yadan eser yoktur. Bilge kral gence: "te hayatn

89

gizemi ve mutluluunun kayna budur. Elindeki iki damla ya yitirmeden etrafna bakabilmeyi renmektir." der.

b
DOSTU HMAL ETMEK
Bilge zatlardan biri, evinde otururken birden kap alnr. nip bakar. Eski tandklarndan biri. Fakat Allah rzas iin sadaka istemeye gelen bu eski dostu mahcup etmek istemedii iin kendisine grnmez. Hemen ieri koup sandkta ne geerse eline, hepsini getirip, kap aralndan uzatr. Adam dua ederek gittikten sonra o zat hngr hngr alamaya balar. Kars: - Verdiklerin gzne ok grnd, yaptn cmertlie piman oldun da, onun iin mi alyorsun? diye sorar.
90

- Hayr! der, aklna gelen yanl! Ben verdiim para iin deil, uzun zamandan beri grmediim bir dostumun halini sorup aratrmadm iin, onu dilenmeye zorlanacak duruma getiriime alyorum!..

b
SEVGNN BRL
Olay, bundan elli yl kadar nce, Newyork Limannda geer. Rhtma bal duran bir gemiye binmekte olan yolculardan biri drt yandaki ocuunun elini naslsa brakr ve zavall kzcaz merdivenlerden yuvarlanarak denize der. Geminin rhtmdan bir metre almas lazm ki ocuk kurtulabilsin. Zamann azl, geminin manevra yapmasn engeller. Rhtmda bulunan 130 kiinin var gcyle gemiye dayanmas grnen son aredir. Gcn sevgiden alan insan kollarna ihtiya vardr. Cokuyla 260 kol ve elin bir araya gelmesiyle maksat bir anda gerekleir ve kz da kolayca kurtarlr...

b
NAN VE ALIMAK
Yllarca nce Amerika'nin Mississippi Nehri'nde, nehrin bir yakasndan tesine yolcu tayarak geimini salayan yal bir kayk, kayndaki kreklerden birisine "nan", dierine "almak" yazm. Sebebi sorulduunda bu gngrm kayk: "Nehri kardan karya gemek iin her iki kree de ihtiya var. almakszn inan ve inansz almak sizi bir dairede dndrr durur. Hayat yoluna tek krekle kmak da nehri tek krekle gemeye almaktan farkszdr. Hibir yere gidemezsiniz." demi.

b
HALKIN AZINI KAPATMAK
Bir zamanlar in'de bilgeliinin lkesini bir gne gibi aydnlatt, zekas ve zenginliine kimsenin ulaamad bir hkmdar yaard. Bir gn veziri zgn bir halde yanna geldi ve "Yce hkmdarm" dedi. "Siz lkemizdeki en yce insansnz, yaammzn efendisisiniz. lkede yolculuk ederken ne duydum biliyor musunuz? Her yerde insanlar size krediyorlard. Fakat kimi insanlar sizin hakknzda konuuyorlar, kararlarnz eletiriyorlard. En glden daha gl olan sizin gibi bir hkmdarn lkesinde, byle bir bakaldrma nasl olabilir?" Hkmdar vezirini glmseyerek dinledi ve "Krallmdaki her insan gibi sizler iin de ne yaptm biliyorsun" dedi. "Yedi lke benim denetimimde. Benim ynetimimdeki bu lkeler geliti ve zenginleti. Bu yedi lkedeki insanlar beni adaletimden dolay seviyor. Tamamen haklsn. Birok ey yapabilirim. Kentlerimin kaplarn kapatabilirim. Fakat yapamayacam bir ey var. Halkmn azn kapatamam. Asl nemli olan kimi insanlarn benim hakkmda kt eyler sylemeleri deil, benim onlar iin gerekten iyi olan eyleri yapmam."
91

b
BAHENN SIRRI
Nebraska'da yal bir adam yaard. Patates ekini iin baheyi bellemesi gerekiyordu lakin bu ok zor bir iti. Tek olu olan David ona yardm edebilirdi fakat o da hapisteydi. Yal adam oluna bir mektup yazd ve derdini izah etti. Sevgili David, Patates bahemi belleyemeyeceimden kendimi ok kt hissediyorum. Baheyi kazmak iin olduka yalanm saylrm. Burada olsan btn derdim bitecekti. Biliyorum ki sen baheyi benim iin hallederdin. Sevgiler, Baban. Birka gn sonra olundan bir mektup ald. Babacm,
92

Babacm Allah akna baheyi kazma, ben oraya cesetleri gmmtm. Sevgiler, David Ertesi gn sabaha kar 4'te FBI ve yerel polis kageldi ve tm sahay kazdlar lakin hibir cesede rastlamadlar. Yal adamdan zr dileyerek gittiler. Ayn gn yal adam olundan bir mektup daha ald. imdi patatesleri ekebilirsin. Bu artlarda yapabileceimin en iyisini yaptm.

b
PF NOKTASINI RENMEK
Vaktiyle testi ve anak-mlek imal edilen kasabalardan birinde, uzun yllar bu meslekte alan bir rak, kalfa olup artk kendi bana bir dkkan amay arzu eder olmu. Ne yazk ki her defasnda ustas ona:

- Sen, demi, daha bu iin pf noktasn bilmiyorsun, biraz daha emek vermen gerekiyor. Ustann bu sonu gelmez nasihatlerinden sklan kalfa, artk dayanamaz ve gidip bir dkkan aar. Aar amasna da yeni dkkannda gzel gzel yapt testiler, kpler, vazolar, srahiler onca titizliine ve emee ramen orasndan, burasndan yarlmaya, yer yer atlamaya balar. Kalfa bir trl bu atlamalarn nne geemez. Nihayet ustasna gider ve durumu anlatr. Usta: - Sana demedim mi evladm, sen bu iin pf noktasn henz renemedin. Bu sanatn bir pf noktas vardr. Usta bunun zerine tezgaha bir miktar amur koyar ve: - Haydi ge bakalm tezgahn bana da bir testi kar. Ben de sana pf noktasn gstereyim. Eski rak ayayla merdaneyi dndrp amura ekil vermeye baladnda usta nnde dnen anaa arada srada "pf!" diye fleyerek zamanla testiyi atlatacak olan baz kk hava kabarcklarn patlatp giderir. Bylece rak da bu sanatn pf denilen noktasn renmi olur.

93

b
BERNARD KM?
Gen baba, kk olunu bebek arabas ile gezdiriyordu. Bebek arabada hi sakin durmuyor, aa inmek iin abalyor, arabadaki oyuncaklar yere atyor, sonra da babasnn onlar geri vermesi iin sesinin kt kadar barp, alyordu. Baba, oyuncaklar kaldrmdan toplayp tozlarn sildikten sonra tekrar bebee veriyor, ama bebek oyuncaklar alr almaz tekrar yere frlatyordu. Kim bilir kanc kez oyuncaklar bebee veren baba sakin bir sesle sylendi: "Kendine hakim ol, Bernard!" dedi. "Sessizlii elden brakma olum."

Onlar uzaktan izleyen bir kadn, hogrs nedeni ile babay kutlama gerei duydu: "Siz ocuklarla anlama sanatn kavramsnz efendim" dedi. "Sizi kutlarm." Kadn arabann zerine eildi ve ocuun kafasn sevgi dolu dokunularla okarken, bir yandan da sordu: "Demek bu tatl yaramazn ad Bernard, yle mi?" Gen adam yznde utanga bir glmseme ile yantlad kadn: "Hayr efendim" dedi. "Onun ad Andre, Bernard benim adm!"

b
LERMZ YANKIMIZDIR
94

ki karde bir da yolculuuna kmlard. Dalarn grn ve ihtiam iki kardei olduka bylemiti. Bu gzellikleri ilk defa grm kk kardei birden haykrd: "Muhteemmmmmm!" Sesi karki dalarda yanklanp geri dnd: "Muhteemmmmmm!" "Sen kimsin?" Sz biter bitmez cevap geldi: "Sen kimsin?" Kendisiyle dalga geen birinin olduunu dnerek: "Sen benimle dalga m geiyorsun?" dedi. Cevap aynen kendisine geldi: "Sen benimle dalga m geiyorsun?" Gen iyice fkelendi: "Salak msn be?" Cevap yine deimedi: "Salak msn be?"

Bunun zerine abisine dnp: "Neler olduunu sen anlayabildin mi?" dedi. Abisi bir yandan tebessm ediyor, bir yandan da kardeinin iine dt durumu izliyordu. Ona: "Bak beni izle" dedi. Sonra daa ynelip seslendi: "Gzel gren gzel dnr." dedi. Cevap gecikmedi: "Gzel gren gzel dnr." "Yaamak ok gzel." "Yaamak ok gzel." "Seni ok seviyorum." "Seni ok seviyorum." Kardei, olanlar hayretler iinde seyrediyordu. Ama yine de bir anlam verememiti. Abisine dnerek: "Olanlar bana anlatabilecek misin?" dedi. nceden inceye tebessm eden abisi, kardeini daha fazla meraklandrmamak iin: "nsanlar buna 'yank' derler. Ama o bizim hayatmzn ta kendisidir. Hayatta sylediin her ey bir gn gelir ve seni bulur. Tpk daa sylediin szler gibi. Bakalarndan gzel eyler duymak istiyorsan, kendi kalbini gzel eylerle doldurmalsn." dedi. Kardei durumu anlamt. Ama son sz daha sylenmemiti. Kardeine dnerek konumasn bitirdi: "Sen hayata ne verdiysen, emin ol ki onu sana geri iade edecektir."
95

You might also like