You are on page 1of 298

MARMARA NVERSTES LHYAT FAKLTES VAKFI YAYINLARI

SLM HUKUKUNDA AHKAMIN DEMES

Dr. Mehmet Erdoan

M. . lahiyat Fakltesi retim Grevlisi

stanbul -1990

LAHYAT FAKLTES VAKFI YAYINLARI Nu: 40

Eseri Nereden: Mehmet Kl

Montaj ve Kapak: Ayan Grafik 526 24 87 Bask: Yldzlar Matbaaclk steme Adresi: M. . lhiyat Fakltesi Vakf Yaynlar Balarba - stanbul Tel: 333 83 00

NDEKLER NDEKLER TAKDM ...i. NSZ . KISALTMALAR G R I - KONU II-KAYNAKLAR ...1 ...8 V vn X

BRNC

BLM

DEMENN ZARRL VE DEME BAKIMINDAN SLAM HUKUKUNUN YAPISI I - DEMENN ZARURL A - ZAMAN FAKTR B - EVRE FAKTR I I - DEME BAKIMINDAN SLAM HUKUKUNUN YAPISI A-SLAM HUHUKUNUN DEME LE BADAMAZ GZKEN ZELLKLER - LH HUKUK OLUU 2 - SLAMN KEMLE ERML OLMAS 3 - EBED OLARAK YRRLKTE KALMAK ZERE GNDERILMI OLMAS 4 - BTNC ZELLII 5 - GYECL ZELII: ISLAM MMETINI ORTAYA KOYUCU INKLAP RUHU ...15 15 17 ...19 19 19 24 26 31 34

B - SLAM HUKUKUNUN DEMEYE MSAT OLDUUNU GSTEREN ZELLKLER 1 - ESNEKLK (KATI OLMAYII) ESNEKL TEMN EDEN UNSURLAR a) ARIN MAKSATLARI b) KAYNAKLAR VE ZELKLER i) KUR'N ii) SNNET i) DER KAYNAKLAR 2-SLAM HUKUKUNUN EVRENSELL 3-KOLAYLIK PRENSBNE YER VERMES 4-ZARURET PRENSBNE YER VERMES 5- ORTAMA VE ARTLARA RAYET PRENSB 6- LAHZA OLDUU KADAR MAKSAT VE MASLAHATA DA TBAR

37 37 39 39 39 40 56 60 64 67 72 81 86

KNC

BLM

SLAM HUKUKUNDA DEME DEMENN SAHASI VE BOYUTLARI I - AHKMIN DEMES A-AHKMIN DEMESNDEN KASIT B- NESHTEN FARKI C- GELME LE LGS H - DEME KONUSUNDAK YAKLAIMLAR ....... A- FRAT GR Tfi ve maslahat Tenkidi B-TEFRT GR C-MUTEDL YAKLAIM ..... 93 93 95 96 97 97 98 99 102 106

m - SLAM HUKUKUNDA AHKMIN ETL AILARDAN ELE ALINMASI VE DEME SAHASININ BELRLENMES A - USL-I FIKIH AISINDAN AHKM VE DEME SAHASI. 107

1- MAKSIDDAN OLAN HKMLER VESLDEN OLAN HKMLER 107 2-TALL EDLEBLEN HKMLER/ TALL EDLEMEYEN HKMLER 115 3-VAHYE MSTENID HKMLER/ CTHD HKMLER (ERAT / FIKIH AYIRIMI) ... 118 4-GENEL TER GETREN HKMLER/ ZEL TER GETREN HKMLER 123 5- DYN HKMLER / KAZ HKMLER ,. 125 B - FUR-I FIKIH AISINDAN AHKM VE DEME SAHAS 126 1-BDETLERLE LGL HKMLER 126 2- MKTARLARLA LGL HKMLER 135 3-HELAL VE HARAMLARLA LGL HKMLER 139 4- MUMELTLA LGL HKMLER ! 143 IV - DEMENN FLEN VUKU VE MHADE EDLEN EKLLER A-VAHY DNEMNDE 1-NESH 2-TEDRCE RYET B - VAHY DNEMNDEN SONRA NC BLM

145 145 ......::; 146 149 154

AHKMIN DEMESNDE ETKN OLAN MLLER I - FESDU'Z - ZEMN (GENEL AHLKIN BOZULMASI)... 165 DI ETKENLER SYS ETKENLER KTSD ETKENLER BLM VE TEKNOLOJDEK GELMELER CORF FAKTRLER RF 198 .... 209 220 237 248 253 259 261 .....274

II III IV V VI VII-

SONU BBLYOGRAFYA KARMA NDEKS

>

TAKDM

Kendisi ile gerei yakalama, ilh maksad kavrama cehdinde uzun zamanlar geirdiimiz deerli aratrmac Mehmed EKDOAN'm elinizdeki tezinin olumasnda da katklarmz olmutur. "Arife iret yeter." diye gzel bir sz vardr; o da bizim iaretlerimizi btn delletleriyle anlam, kendi duru, ilek ve hr dncesi, yorulmak bilmez gayreti ile eserinin gerek sahibi olmutur. Tezin ele ald konu, asrlardan beri slam kltr sahasnda tartlan "gelime ve deime" probleminin hukuka akseden ksmdr. Aratrmac bu almasnda, slam Hukuku'nun, deien hayat artlarna ayak uydurma, dal ve budaklaryla deiirken, kk ve gvdesi ile ayn kalma kabiliyetini incelemi, ak, salam ve delillerle glendirilmi sonulara varmtr. Mecelle'nin umm kaideleri iine bile girmi bulunan "ezmnn tebeddl ile ahkmn da tegayyre uramasnn inkr edilemeyecei" gerei, eskiden yeniye yrngesinden saptrlm, deimenin gerek mhiyeti ve gerekse konusu zerinde eliik fikirler ileri srlm, uygulamalar yaplmtr. Bu eserin ak ve seik olarak ileri srd ve bizim de katldmz tezini yle zetlemek-mmkndr: nsan Allah'tan mstani, kendi kendine yeterli deildir. man ve ibdet konularnda olduu gibi dnya ilerinde de O'nun irdma, iretine muhtatr. nsan kendi yetersiz bilgi kaynaklarna dayanarak ilh bilgiyi sorgulayacak yerde, onunla kendi bilgisini sorgulamak durumundadr. Genel ve zel mnl, ereveli binlerce yet ve hadis, evrensel ve zaman st hkmler ve kaideler ile blgeye ve zamana

bal olanlar birbirinden ayrma imknn ve n da vermektedir. Yaplacak ey bu n altnda olay ve olgular incelemek, bunlara ilh irdeye ve beer bnyeye uygun elbiseler giydirmektir. Elbise eskir veya bnye deiirse, gereken deiiklii yapmak, yine ilh irde gerei olacaktr. Aratrmac tarafsz bir yaklam ve ilm aratrma metodlarn kullanarak konusunu ilemi, arlklardan uzak, ilim ve dnin birlikte destekledikleri sonulara ulamtr. Kendisini tebrik ediyor, daha nice baarl eserler iin ona, Cenb-i Mevl'dan feyiz ve inayet niyaz ediyorum. Hayreddin KARAMAN

NSZ

Allah Tel slam'n yrrlk ve beksn iki esasa balamtr: Cihd ve fkh (Tevbe 9/122). En byk cihdn da Kur'an' la yaplmasn beyan buyurmutur (Furkan 25/52). Fkh ise, her zaman ve mekanda slam' canl ve yaanabilir klma bilgi ve melekesidir. Her an bir anda (ide, tasarrufda) olan Allah'n ( Rahman 55/29 ) kadm kelm da ylesine canl ve tazedir. Her canl gibi, yaanlan her zaman ve mekanda farkl grntlere sahiptir. Gemite fukaha, slam'n vahye dayal kaynaklarn kendi ortamlarna uygun ekilde anlamlar ve elde ettikleri onlara ait grntleri kitaplara dercetrnilerdir. Bunu yaparken amalan, ne yryen hayat durdurmakt, ne de ilh vahyin taze ve canllm dondurmakt. lh vahyin altnda yetien akllan ve kendilerinde oluan ictihad melekeleriyle, yryen hayattan kopmadan slam ahkm yrrlkte tutmaya almaktan baka amalar yoktu. Bu ama dorultusunda kat ve donukluktan uzak rnek bir tavr sergilemilerdi. slam'n hukuk nizam iin ideal kabul edilebilecek olan bu dnemden sonra nice asrlar gemitir. Bu uzun dnem ierisinde hayat hi durmam, sanayi devrimine kadar duraan bir seyir takip etmi, sanayi devrimi ile ba dndrc bir hza kavumu, ksaca pek ok ey deimitir. Buna kar; zamanla, ayn canlnn ayn ayr dnemlerle ekilmi resimlerinin farkll kadar farkl olmas gereken slam fkh hemen hemen hep eski haliyle kalmaya mahkum braklm; beden deimi ama elbise, pabu ayn kalmtr. Tabi bu durum fazla yrmemi ve slam hukukunun yaanlan hayattan ya

ksmen ya da tamamen uzaklatrlmasna sebebiyet vermitir. Bugnn islam hukukularnn yapmas gereken ey - tpk mctehid imamlarn yapt gibi - zellikle de kollektif almalarla, yaayan slam toplumunun -eer varsa tabii- mevcut lelerine uygun ilhi malzemelerden (kitap ve snnet) yeni elbiseler hazrlamak, onlarn ihtiyalarna gereki zmler bulmak ve bylece slam' yaanlan hayata hkim klmaktr. Eer halihazrda mevcut bir slam toplumu yoksa, onun yetitirilmesi iin kafa yormak, gerekli abay gstermek, gerekiyorsa nih hedefe ulatracak sreci hzlandracak ara zmler nermek ve bunlarn kalc zellik arzetmemesi iin gerekli nlemleri almaktr. Ksaca arzettiimiz bu deerlendirme karsnda tezimizin konusunun slam hukukundaki nemi ortadadr. Fkhn hayatla birlikte yrmesi ve hq.yata slami deerlerin hkim klnabilmesi iin, fakihin srekli hayatla ilhi kaynak arasndan faal rol oynamas gerekmektedir. Seleften nakledilegelen ve ou kendi devirlerinin rfdet, sosyal ya da fizik evrelerinin gereklerini yanstan cz ve tatbik hkmleri ezbere bilmek, slam'n yrrlk ve beks iin gerekli olan fkh deildir. Gerek ve gerekli olan fkh, deimez esaslarn, genel erevenin muhafazas artyla, ilh vahyin terbiyesinde yetitirilip gelitirilen akl ve melekelerin kullanlarak farkl problemlere farkl ve slam'n genel esprisine uygun zmler getirebilmektir. Bu bir ictihddr ve bu balamda " a h k a m n deimesi" ictihd messesesinin altrlmasnn tabi bir neticesinden baka bir ey deildir. Eer biz tezimizin adna "Ahkamn Deimesi " yerine "Tatbik ctihd" ya da "slam Hukukunun Hayatiyeti" isimlerini verseydik, tezin muhtevasnda deitirilecek fazla bir ey olmazd. slam'n hayatiyeti ile ilgili olan bu yakn alakas, tez konusu olarak bu mevzuyu sememizin esasl sebebini oluturur. kinci bir sebeb de, iyi niyetlerine inanmak istediimiz baz evrelerin, slam' ve onun hukuk nizamn pek iyi bilmemeleri, konunun boyutlarnn farknda olmamalar yznden, meseleyi "akln dine tahkimi" noktasna kadar gtrmeleri eklinde tecellsini gsteren yanl anlama ve yorumlarn mevcudiyeti olmaktadr. Bylesi nemli bir konuya beni ynlendiren, alt yldan fazla zamandan beri kendisinden yakndan istifade ettiim danman

Hocam Saym Do. Dr. Hayreddin KARAMAN'a byk minnet ve kran borluyum. ctihd zerinde uzun yllar kafa yormu, deerli aratrmalar yapm konuyla ilgili pek ok mnakaalara girmi ve slam'n deer llerinin hkim olduu bir neslin yetitirilmesi urunda pek ok abalar sarfetmi, eserler vermi ve bu gayesini gerekletirme yolunda byk lde baarl olmu bir slam hukukusu sfatyla eitli mnasebetlerle ortaya koyduu dnce ve mlahazalar, getirdii yorumlar bizim esasl dayanak ve haraket noktalarmz oluturmutur. Bu arada, okutmanlk imtihanlarna katlmamda yardmc olmak suretiyle, tezin hazrlanmas iin gerekli uygun ortamn temininde gsterdikleri ilgilerini asla unutmayacam deerli hocalarm M.. lhiyat Fakltesi dekan saym Prof. Dr. Salih TU ve Prof. Dr. Fahrettin ATAR'a, fikirlerinden devaml istifade ettiim faktemizin deerli hocalarna, kymetli yazl tenkitlerini ltfeden jri hocalanm Prof. Dr. Mustafa UZUNPOSTALCI ve Do. Dr. Mehmet ERKAL'a, tezi tamamen ya da ksmen okuyan ve deerli katklar bulunan Do. Dr. . Kafi DNMEZ'e arkadam Dr. Vecdi AKYZ'e Cumhuriyet Savcs Ahmet FIRAT'a teekkr etmek benim iin hem bir vefa borcu hem de bir eref olacaktr. Keza tezin basmn stlenen M.. lhiyt Fakltesi Vakfna ve neriyt mdr Mehmet Kl'a, dizgi ve tashih srasnda byk emei geen M. Esad ve rencilerime teekkr ediyorum. Hatalarmn iyi niyetle karlanacam umuyor, bu almamn .milletim ve slam lemi iin yararl olmasn Yce Allah'tan niyaz ediyorum.

Mehmet ERDOAN MRANYE-1990

KISALTMALAR age agm. AFD AFD (as.) b. bkz c. . H lk. Hz. . A. st HFM MFD s. sa. thk trc ty. vb. vd. yy. ad geen eser ad geen makale Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi Atatrk niversitesi slami limler Fakltesi Dergisi . (Aleyhi's-selm) bin baknz ..... cilt oulu Hicri hakknda . Hazret-i slam slam Ansiklopedisi stanbul stanbul niversitesi Hukuk Faktesi Mecmuas Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi sayfa say tahkik tercme tarih yok ve benzeri < ve devam yer yok

GR

I-KONUNUN BELRLENMES Grebildiimiz kadaryla, "Kavid" kitaplarndan ilk kez 1 "Mecmi" de yer alan ve nihayet Mecelle'de 39. maddede tercmesini bulan bir kaide vardr: Ezmnrn tagayyuru ile ahkmn tagayyuru inkar olunamaz."2 Acaba olumsuz bir slup tayan bu maddede kasdedilen "ahkm" dan maksat nedir? Madde her hangi bir kayt tanmakszn btn hkmleri kapsamakta md? Yoksa , her ne kadar maddede bir kayt bulunmasa da, erbbmca bilinen parantez ierisinde baz kaytlar var mdr? Eer ahkm deiiyorsa, bu sadece zamann deimesine mi baldr? Ahkmn deimesinde etkin baka amiller de var mdr? Konu ile ilgili yaklamlar nelerdir? Kidenin ilgi alannda bir gelime olmu mudur? Konu zamanla farkl boyutlar kazanm rnd? Bu girite konu ile ilgili yaklamlar lesbit etmek istiyoruz. nce Mecelle'nin kaynak ve erhlerinde ifadesini bulan fukahnm yaklamn ortaya koyalm. Bu i iin, gerek Mecelle'nin kayna Mecami'deki 3 ve gerekse
1 2 3 Hdim, erhu Mecmi', 328 . Metni : ik;^' js*~t f l ^ * ^ j~>u J^J 1f hakknda bkz. Tez metni, 102,. Hdim, erhu Mecmi', 328 . Kidenin daha nceki ifdeleri

dier erhlerdeki 4 izahlar iermesi sebebi ile Ali Haydar Efendi'nin ilgili madde erhini arzetmemiz yeterli olacaktr: "(Ezmam) tebeddl ve (tagayyuru ile) rf ve dete bin edilmi bulunan (ahkmn) yani cz hkmlerin tebeddl ve (tagayyuru inkar olunamaz.) Zira zaman deitike insanlarn ihtiyalar, halleri, rf ve detleri, istimalleri de deieceinden, delile dayanmayp rfe bina edilmi bulunan cz hkmler de deiir. Kll (genel) hkmler her durumda bak olup deimez. Bu tr" ihtilf- zemn" zamana bal ihtilaf ile " ihtilaf- burhn " delile ve hccete dayal ihtilaf arasm kavrayp ayrmak hayli dikkate muhtatr." "Bu madde Mecmi'de : jUjVI jJCJ ^l^VI jJ V eklinde zikredilen kaidenin tercmesidir. rihi (Hadimi) emkine (evre, yre ) ve rfn deimesi ile de ahkmn deieceini zikrederek demitir ki: Bir kimse Ramazanda mescide bir mum gnderip yakldktan sonra tebiri kalsa, o kimsenin ak izni olmadka, imam ve mezzin arta kalan mumu alamazlar. Eer o mevkide ak izni olmakszn almalar rf ise, o takdirle alabilirler. Demek oluyor ki, sz konusu arta kalan mumun alnmas rf ve det olan beldede alnmas helal, byle bir rf ve detin bulunmad yerde alnmas ise haram olur.5 Bu rnek emkine (yre) nin farkllk gstermesi ile ahkmn deimesine misaldir. Bu mesele Mecelle'de zikredilmi deildir." "rf-i hs ile genel hkm sabit olmyaca" 6 cihetle sz konusu mumu gnderenin ak izni olmakszn "arta kalann grevliler tarafndan alnmas bir yrede rf olsa, buna dayanlarak ayn rfn bulunmad dier yrelerde sz konusu mum alnamaz." "Zamann deimesi ile hkmlerin deimesi rneine gelince; eski hukukularmza (mtekaddimn 7 ) gre, satn alnacak evin nceden bir odasn grmek yeterli idi. Ondan sonra sz konusu evi satan mteri iin, dier odalar grdnde grme muhayyerlii (hyr- ru'yet) yoktu. Daha sonraki hukukularmza (mte8 ahhrn ) gre ise almadan nce her bir odasn grmedike, grme
4 5 6 7 8 Bkz. Mesd Efendi, Mir't- Mecelle, 24 ; Baz, Selim Rstem, erhu'I-Mecelle , 36 . Bkz. bn Nceym, Ebh, 1/129 . Bkz. bn Nceym, Ebh, 1/134. emsu'l-eimme Halvn (456/1063) den nceki fkh limleri. Halvn'den Hfzuddin Buhr (693/1293) ye kadar olanlar.

muhayyerlii devam eder. ncekilerle sonrakiler arasndaki bu farkllk, delil ve hccet zerine dayal ihtilaf olmayp, aksine inaat hakkndaki rf ve detin farkllndan kaynaklanmtr. nceki hukukularmz zamannda evlerin her odas ayn biim zerine yaplageldiinden, bir odasn almadan nce grmek, dierlerini grmeyi gerektirmiyormu. Sonralar evlerin odalarnn farkl yaplmas det olduundan, bir evin bir odasn grmek dier odalar grmeyi gereksiz klmamtr. Ama bu konuda kll (genel) hkm - ki satm alnma amacna gre alman mal hakknda yeterli bilgi elde etmekten ibarettir - deimeyip, sadece bu kll hkmn olaylara tatbiki ii zamann deimesi ile deiir. Nitekim Mecelle'nin 244. maddesi de buna bir misal olur. yle ki, sz konusu madde hkmnce Mecelle telif olunduu srada mecidiyenin yerine askatlarndan olan krklk ve ikilik verilemezken imdi verilir." "hitlerin gizlice ve alenen tezkiye olunmas, vakf mal ile kk ocuun maln gasbedip kullanan kimse zerine her durumda menfaatin tazmini yani emsal cret gerekmesi de bu kide zerine teferru eden meselelerdendir. yle ki: mm- Azam zamannda insanlar iyi halleri ile bilindiklerinden, hasm itiraz etmedike, mal konularla ilgili hitlikte, ahitlerin tezkiyesine gerek olmad ictihd edilmi iken, mmeyn (Eb Yusuf ve Muhammed) zamam daha sonra olmak hasebiyle, bunlar insanlarn gidiatnda deime ve yalan mhade etmiler, dolays ile ahidlerin gizli ve alen tezkiye edilmelerinin lzumuna kani olmular, bu dorultuda ictihd etmilerdir. Fetva da mmeyn'nin gr zerinedir. Mecelle'nin 1716. maddesi de bu ekilde dzenlenmitir." "Nitekim gasb halinde, menfaatlerin tazmini sz konusu deilken, sonra gelen hukukular (mteahhrn) insanlarn yetim ve vakf mallarna olan tecavzlerini mahade ettiklerinden, gayr meru hrs ve arzularn kesmek iin bunlarda, tazminatn gereklilii ile fetva vermilerdir. 596. madde de bu ekilde yazlmtr." "Zamann deimesi ile deien ahkm rf ve det zerine kurulu olan hkmlerdir. Nass ile sabit olan hkm deimez. Zira nass rften daha kuvvetlidir. nk nassm btl zerine olmas asla muhtemel deil iken, rf btl zerine olabilir. Bayram gecelerinde kandil ve mumlarn mezarlklara karlmalar, zamanmz

insanlarnn deti olmutur. nsanlarn eski zamandan beri fsit alverileri teamlleri, bu cmleden olarak kap vb. ierisinde satlan eylerde, kap iin tahmin bir miktarn (dara) dlmesi, altn ve gmn veresiye (neseten) ve fazlalkl olarak (mtefdlan) satm ve benzerleri fsit ve btl akitleri yapageldikleri, gybet gibi haramlara lfetleri ve buna benzer trl trl gnahlar alkanlk haline getirmeleri bir gerektir. Bu tr haramlar alkanlk ve teml haline geldiinde helal olur denilmesi batldr ve buna inanlmas - Allah korusun - dinin ve imann tehlikeye sokulmasn gerektirir." 9 erhin zeti: - Nass ile sabit olan hkm deimez, - Kll hkmler deimez. - Delile dayanmayan, rf ve dete mstenid hkmler deiebilir. - Bunlar cz hkmlerdir. - Deimede etkin olan amiller: Zaman, zemin ( emkine, evre, yre ), rf ve detten ibarettir. kinci yaklam: Daha nce ifadesini ksmen Tfi'lerde (716/1312) bulan 10 ve asrmzn balarnda kendisini iyice gsteren bu yaklam tesbit iin Celal Nuri (LER) ' nin ctihd Mecmuasnda yer alan ^J ^So V jUjVI jJCJ flSo-VI balkl yazsndan alntlarda bulunacaz. "... Ahkm, zemin ve zaman ile her vakit, belki her dakika deiir. Dnyada, tarihte bir hukuk normunun deimeden kald grlme-mitir. .... Kanun, ihtiyac dzenlemek iin tedvin edilir, yoksa ihtiyalar eski kanuna uydurulmaz. te biz ciz mslmanlar, ekme-itme kanunu kadar gl, hesap ilmi kanunlar kadar salam olan bu deime kanunu anlayamamz. Dnyada her hkm kaide deiir. Bunun bir mstesnas vardr. O da jUjVl JJ>.S> ^LSUVI JJ JJJ "I hkm kidesidir.
9 10 Ali Haydar , Dreru'l-hukkm, 1/102 . Bkz. Tez metni, 97 vd .

1 I
!

| i

Aklen, naklen hlasa nasl dnecek olursak grrz ki, insanlar, milletler gibi ihtiya kanunlar da ihtiyarlar, eskir nihyet lr, gider... Beeriyet lmez, nk her an ahkm ve kanunlar deitirir. Mslmanlarda istibdad zamanlarndan kalma bir det vardr : er kanunlar kyamete kadar gidecek, beer hayatm dzenleyecek zannederiz. Fakat hangi er kanunlar? . CUj^' JJCJ j.l>VI ^J ^ S U J V gibi kll kaideler. Yoksa tatbikat deil. Fikrimce slm nasl bahtiyar ve mreffeh olursa, hangi kanunlarn tatbki ile ykselir ve tekml ederse, o kanunlar ite asl slm kanunlardr. Yoksa on asr evvel drt mezhep imamlarnn ortaya koyduklar ve vka kendi zamanlarnda slm sedetine garantr olan ahkm, bugn bize lzm olan slm fkh deildir. ..." Celal Nuri'nin fikirlerine istinden ortaya koyduumuz bu ikinci yaklamn zeti: - Ahkm zemin ve zaman ile deiir. - "Deime kidesi" hari her hkm kaide deiir. - Deimeden kll kideler istisn edilemez. - Kyamete dek beer hayatn dzenleyecek eri kanunlar jUjVl jJcLj jJ V gibi klli kaidelerdir. - slm ycelten her kanun asl islam kanunudur.11 Baz modern hukukularmzn konuya yaklamlar: Modern hukukularmzn konuya yaklamlarn tesbit iin Ord. Prof. M. Reit BELGESAY'm "Mecelle" nin Klli Kaideleri ve Yeni Hukuk" adl makalesine istinad ediyoruz. Belgesay , "kll kidelerin tabi hukuka ve modern hukukun hayli mnakaalardan ve tekmlden sonra ulat prensiplere son derece uygunluunu" belirtir ve konumuzla ilgili maddeyi "Kanunlarn Zamann htiyacna Uygunluu" bal altnda inceler: "Ezmann tagayyuru ile ahkmn tagayyuru inkar olunamaz. " Zamanla mevz bir hkm kendi kendine deiebilir. Kanunlar insanlarn ahlk, itiyat ve ihtiyalarn gz nnde
11 Bkz. Cell Nri, " L ynkeru ..." , ctihd Mecmas, sa. 67 ; Hatibolu, "slamn Aktel Deeri zerine", Islm Aratrmalar, sa. 1, s. 11-14 .

tutarak hkmler kor. Hi bir kanun ebedi bir haraket dsturu olamaz. nsanlarn ahlak ve itiyatlar deiince, bu itiyatlar nazara alnarak konulmu hkmlerin de deimesi zarur olur. slm doktorlar ilh hkmlerin de zamanla deiebilecei fikrindedirler. u var ki, insanlarn tabi haklarn koruyan nadir kanunlar ve kideler, ilh emirler zamanla deiemez.12 Burada, herhangi bir kayt getirmeksizin "slmda hkmn zamana gre deiecei esasnn kabul edildiini!' syleyen ve bu grn de "Her devrin hkm ayrdr. " eklinde tercme ettii "evrimi kabul eden Kur'n yetine" 13 dayandn syleyen, yine ayn evreden Necib Bilge'ye de bu ksa atfla14 yetinilecektir. Modern hukukularmzn yaklamlarn zetlersek : - Kll kaidelerin yksek hukuk deerleri vardr. - Ahlk, itiyat ve ihtiyalar deitike kanunlar da deiir. - nsanlarn tabi haklarn koruyan nadir kanunlar ve kideler, ilh emirler zamanla deimez. Bunlarn haricinde konuya daha farkl alardan yaklaanlar da vardr. Bunlara ileride temas edilecektir. Genel deerlendirme ve problemin vaz: Yukarda sunduumuz izahlardan da anlalaca zere "ahkmn deimesi" konusunda, hukukularmz fikir adamlarmz arasinda bir gr birlii yoktur. "slin hukukunda deime" problemi karsnda genelde eit fikir cereyam vardr: 1- slm hukuku nasslara dayal hkmleri ile beer hayatn ilelebed tarizim etmeye muktedirdir, deimeye ihtiyac yoktur. 2-slm hukuk gelimelere intibak art ile dnyev ve lemuml (evrensel) vasftadr. 3 - slm sadece iman ve ahlktr. Hukuk sahasnda din olarak
12 13 14 Belgesay, Mecelle'nin Kll Kaideleri ve Y e n i Hukuk", 1HFM, c.XII , sa., 2 - 3 , 1946 , s.562-608 . Ra'd 13/38 . Ayet metni : { oUS" Bilge, Hukuk Balangc, 18." JSU)

yeri yoktur.15 Son grn tezimizde konu etiimiz deime ile ilgisi yoktur. Bu gre gre " i l g " sz konusudur. Dolaysyla problemimiz ierisine pek girmeyecektir. Mecelle rihlerinde rneklerini bulan birince gre gre deimenin sahas sz edilemeyecek kadar dardr ve: 1 - Hakknda nass bulunmayan, 2 - Kll olmayan, 3 - rf ve dete mstenid olan hkmlere mahsustur. Nitekim srekli tekrarlanan bir ka rneinden baka rnek de yoktur. Oysa tatbikatta, nazariytla ters den pek ok rnek, uygulama mevcuttur. Bunlar nazariye ile nasl telif edilecektir. kinci gre gre deimenin varl gerek; hukukun hayatiyeti ve evrensellii iin zaruridir. Ancak: - Deimeden kastedilen nedir? - Deimenin boyutlar ne olacaktr? - Deime " ilh hukuk" olma zellii ile nasl telif edilecektir? - Deimeyen deerler, dorular, iyiler yok mudur? - Mevcut konumdaki her deime, hukukta da deimeyi gerektirecekse, sonunda ilh bir hukuk yerine " beer bir hukuk"a ulalmayacak m? - slm hukukunun, slm toplumunu ulatrmak istedii bir. gyesi yok mudur? Yoksa her yeniye boyun een ve olduu gibi kabullenen bir yapya m sahiptir? - Zamann ihtiyalarna cevap verebilecek zelliklere sahip midir? - htiyalar, bunlarn yeni boyutlar, ortaya kan yeni problemlerin trleri nelerdir? - Bu problemleri ortaya karan etkenler nelerdir? - Deime bakmndan slm hukukunun yaps nasldr? - Deimeye kapal gzken hususiyetleri var mdr? - Deimeye msait olduunu gsteren zellikleri nelerdir? - Kaynaklar asndan yeterli midir? - Kaynaklarn mhiyeti ve balayclklar nasldr? - Deime sahas neler olacaktr? - Deime sahasm belirlemede hangi yollara bavurulabilecektir? - Deimenin gemite mahade edilen ekilleri neler olmutur?
15 Hatibolu, " slamn Aktel Deeri zerine", 24 .

- Deimelerde etkin olan miller nelerdir? - Deimeler karsnda alman tavr ve neticeleri neler olmutu? Bu ve benzeri problemler tezimizin konusunu tekil edecek ve blm ierisinde^ incelenmeye allacaktr. Tezimizde nazariyeye olduu kadar uygulamalara da istinad edilecektir.

H-KAYNAKLAR "slm hukukunda deime" konusu, bir problem olarak eski kaynaklarmzda bulunmamaktadr. Tesbit edebildiimiz kadar ile, ilk kez bn Abdisselam'm talabelerinden olan Msrl Mliki fakihi Eb'l-Abbs Ahmed b. dris el- Karf (604/1285) "Envru'l-burk fi env'l-furk" adl eserinde, rf ve dete dayal hkmlerin, rfn deimesi ile deieceinden sz etmi ve pek ok fukahmn bundan gafil olduuna dikkat ekmitir.16 Karal ayn konuya "el-hkm" adl eserinde de deinmitir. 17 Karf'den sonra gelen bn Kayym (751/1350) ise "'lmu'lmuvakkn" adl eserinde, bir fasl aarak, fetvann zamana, mekana, duruma, niyet ve dete gre deiebileceinden, farkllk arzedeceinden bahsetmitir. 18 bn Kayym bu fasl ile, konuyu ele alan zamanmz mellifleri iin nemli bir kaynak olmutur. 19 bn Kayym ayn konuya ksaca "set' 1-lehfn" 20 ve "et-Turuku' 1hukmiyye" 21 adl eserlerinde de temas etmitir. 'lmu' 1 -muvakkn' de at fasln "ok nemli olduunu, bu konudaki cehalet yznden byk yanllklarn yapldn" belirtmesine ramen bn Kayym, deiiklikten maksadn ne olduunu, deimeye neden olan durum (hal) ve zamandan ne
16 17 18 Karl, Furk, 3/162, 288. Karl, bkm, 84 vd., 231 vd. bn Kayym, 'im, 3/3 vd. Fasln bal j : jJ J_ai aMj*)! j o U I j JlyVl j SU'VI j ii.jVl js ^ 19 20 21

Mesela bkz. Devalibi, Medhal, 319 ; Mahmasan, Felsefet't-ter , 220 ; S.Salih, Mealim, 62, Kardv, Hasis, 246. bn Kayym, se, 1/488. bn Kayym, Turuk, 18.

kastettiini - aklamas gerekirken- aklamamtr.22 Hem sonra bn Kayym'm 'lam' da sz konusu ettii "fetva" dr. Fetvmn msteftnin haline tabi olduu, dolaysyla izaflik arzettii de bilinen bir husustur. Konu, daha sonra Eb shk e-tb (790/1388) tarafndan "el- Muvfakt" ta, yine detlerin deimesi ile ilgili olarak ele alnmt, r. 23 Ayn asrda yazlan furu kitaplarnda 2 4 da yer yer gzkmeye balayan " zamanla ahkmn deiebilecei " konusu, nihyet ilk kez "Mecmi" de (Mellifi Eb Said Hdim: . 1176/1766) kll kideler ierisinde menf bir uslupla JJCJ ^ISo-VI ^J J^J Y eklinde bir kide olarak yer almtr. 2 5 Hdim ' nin (1192/1778 ) erh srasnda verdii misaller ise, bn Nceym'in (970/1563) Ebh'ndan alnmtr ve "det muhakkemdir." kaidesine verilen misallerdendir. 26 940/1534 de vefat eden bn Kemal Paa (Kemal Paazde ) tarafndan da konuya dair bir risle yazlmtr. eitli risaleleri ierisinde yer alan yazma halindeki "Risle fi'l- ihtilf ellez yeneu an ihtilfi'l-asr" 2 7 , isminden de anlalaca zere, Hanefi imamlar arasndaki zaman farkndan kaynaklanan bir ka misali iermektedir.28 Konunun Mecelle sonrasnda, zamanmza kadar ulat boyutlar, ise ortadadr. 29 Ahkmn deimesi konusu artk, slm hukukunun bir asrdan beri sren nemli bir problemi olmu ve bir ok makalelere konu tekil etmi, usl ve medhal (hukuka giri) trnden kitaplarda yer almaya balamtr. Zamanmzda slm hukuku ile megul olanlar igilendirdii kadar, dier mslmanlar da yakinen ilgilendiren bu denli nemli problemin, klasik kaynaklarmzda yer almaynn sebebi ne olabilir? Bunun tesbiti bizim iin gerekten nemlidir slm hukuku Medine devrinin balangcndan itibaren daha mkemmele doru srekli bir gelime gstermitir. Vahiy dnemindeki
22 23 24 25 26 27 28 29 Aynca bkz. Bt", Davbtu'l -malaha, 292. atb, Muvfakt, 2/284. Bkz. Tez metni, 102 . Hdim, erhu Mecmi, 328. Bkz. bn Neeym, Ebh, 1/134. Sleymniye, Lleli, 3645/30, v. 214 b - 216 a. Bu misallere tezimiz ierisinde yer yer atflarda bulunulacaktr. Bkz. Kara, Trkiyede islamclk Dmcesi, 1 / 432.

nesh ve tedrice riyet prensipleri bunun mahhas birer gstergeleridir. Hz. Peygamber'in (as.) vefat ile vahiy sona ermi, slm hukuku nazariye, genel prensipler, genel kideler ve hedef belirlenmesi asndan tamamlanm bulunuyordu. Fetihlerle birlikte ok ksa bir sre ierisinde, slm devletinin hudutlar alabildiine genilemi, eitli kltr ve medeniyetlerle kar karya gelinmi, iktisad refah artmt. Btn bu n gelimeler bir ok dzenlemeleri gerektirmi, itima yapda, idar, asker, ml konularda yeni yeni messelerin ihdasm zarur klmt. Pek diryetli ve henz vahiy devrinde iken birok konuda dnceleri inen yetlerle uygun bulunan 30 ve hukuk yap verilen Hz. mer gibi halifeler sayesinde, slm hukuku bu hzl deime ve ortaya kan ihtiyalar karsnda byk bir tevs kabiliyeti gstererek evrenselliini ortaya koymu, bylece takml sreci devam etmitir. Mctehid imamlar devrine gelindiinde, slm devleti en gl, dnemini yayor ve bu gl devlette, srekli slm iktidarnn egemen olduu ve hep daha mkemmele doru gelime gsteren bir sre ierisinde oluan slm hukuku uygulanyordu. Messeseler olumu, yabanc medeniyetlerle yaplan kltr al- verii byk lde tamamlanmt. te bylesi bir ortamda mctehid imamlar, bir vka olarak iinde bulunduklar hukuk yapy ele alyor, sistematize ediyorlar, gemlendiriyorlar ve neticede bunlar tedvin ediliyordu. Onlar kendilerinden ok nce balam ve byk lde tamamlanm hukuk yapdaki deimelere hkmlerin deimesi deil, hukukun teesss gz ile bakyorlardu. Bunun en ak delili, yet ya da hadislere ters den baz uygulamalarn genel kabul grmesi, bu uygulamalarn asl telakki edilmesi ve mesnedlerinin daha nceki hkm neshetmi olaca iddiasdr. Mesela Hz. mer'in tek lafzla verilen talakn saylmas ile ilgili, istiare neticesinde gerekletirdii uygulamaya byle bir izah getirilmektedir. 31 Nitekim mellefe- i kulba zekattan pay ayrlmamas eklinde gerekletirilen uygulamay da "nesh" telakkisi ile aklamak istiyenler olmutur. 32 slm hukukunun tekml srecinin gerekleip her eyin rayna
30 31 32 Mufakt - mer hk. bkz. bn Kayym, Turuk, 30. Bkz. Bilmen, Kms, 2/209 ; eleb, Tall,317. Bkz. bnu'l-Hmm, Feth, 2 /14, 15. Ayncabkz. Tez metni, 76 .

oturduu bir dnemde "ahkmn deimesi" bir problem olarak zihinleri megul etmiyor, mevcut yerlemi dzende ortaya kabilecek kkl deiiklikler 33 de pek ngrlmyordu. te bu itibarla olmaldr ki, kaynaklarmzda bir yer igal etmiyordu. Mevcut yap hukukun tedvin edildii dnemdeki haliyle asrlar boyu devam etmiti. Bey bi'l -vef, bey bi'l -istill gibi yeni tasarruflarn ortaya kt olmutu. Ancak bunlar mevzi ve ok kk boyutlu ihtiyalarn neticesi idi. rf, zarret ya da hiyel yollan ile bu tr kk tkanmalara zmler bulunabiliyordu. Kkl bir deiiklik ve buna bal plarak ahkmda tagayyur sz konusu deildi. Bu durum sanayi devrimi neticesinde tekrar kar karya gelinen byk apl ve hzl deimelerin ortaya kmasna kadar devam etmiti. Bu dnemde nceden ngrlemeyen durumlar ortaya km, mevcut konum deimiti. Bu devrede de her ey, Hz.mer devrindeki gibi, hem de hzl bir seyir ierisinde deiiyordu. Yalnz arada bir fark vard. O zamanda gerekleen sre daha gl olua doru bir tekml gerekletiryordu. imdi ise durum tersine dnmt. Bu durum karsnda hkim olan telakki deiiyor, dorusal gelime fikri yerini evrimsel (devr) anlaya terkediyordu. Artk gzler yeniden ve farkl bir yaklamla, n ve hzl gelimelerin yaand ilk devirlere, zellikle de Hz. mer dnemine dnyor, gerekletirilen uygulamalara "deime" ye imkan verebilecek nc giriimler, atlmlar gz ile baklyordu. Ahkmn deimesi artk bir problem olarak zihinleri megul ediyor, eitli maklelere, karlkl mnakaalara konu oluyor, usl ve medhal (hukuka giri) tarzndan eserlere giriyordu. Bylece tezimiz iin bavuracamz kaynaklar da kendiliinden beliriyordu. Bunlar aa ekilde tasnif etmemiz mmkndr: 1. slmm hzl gelime gsterdii - zellikle Hz. mer dnemi bata olmak zere - ilk devir uygulamalarnn tesbitine imkan verecek eserler. Bu amala bn Sa' d ' m (230/844) Tabakt' ilgili blmler okunarak taranm, pek ok tatbikat ve esere yer vermeleri hasebiyle mm Mlik' in (179/795) Muvatta' ve Sad b. Mansur' un (227/842)
33 " K k l deiiklikler" diyoruz. n k hi bir d n e m d e d e i m e y e ihtiya d u y u l m a m a s m m k n deildir. D u y u l a n ihtiya k a r s n d a m e n f tavr taknlmamas ve fiilen deiikliklere gidebilmesi, konunun o dnemde bir problem haline gelmemesinin bir baka sebebi olmaldr.

Snen'i okunmu, bnu'l-Cevz'nin (597/1200) eseri gibi Hz. mer 'in hayatna tahsis edilen kitaplar, onun fkh dncesini inceleyen, gerekletirdii messeseleri konu edinen tez, aratrma ve incelemeler nemli kaynaklar arasnda yer almtr. 2. Problemin vaz, konunun izah, getirilecek zmler, ulalan neticeler iin hareket noktalarmz tesbit amac ile bavurduumuz slm hukuk felsefesi (Makasdu'- era) ile ilgili eserler ve bunlarn yan sra "kavid " , "furk " ve "hilf" kitaplar. Bunlar ierisinde zzuddin b. Abdisselam'n (660/1265) el-Kavid,. tb'nin (790/1388) el-Muvfakt, bnr'un (1973) Maksdu'eriati'l- slmiye adl eserleri tezimiz asndan fevkalde neme sahiptirler. Kronolojik adan en sonuncusu olmakla birlikte bn r'un eseri haraket noktalarmzn tezbittinde en nemli yeri almtr. Bunda eserin tarafmzdan 3 4 tercme edilmesi yannda, doktora dersleri srasnda deerli hocam Hayreddin KARAMAN 'm getirdii izah ve yorumlarn byk etkisi olmutur. Kitap zamanmzn gereklerini bilen, ada ve kudretli bir mellif arafndan ele alnm, olaylara yeni bak alar getirebilmitir. Bu nedenledir ki , hocalarmzn tevecchlerini kazanm ve lisans st ve doktara seviyesindeki rencilere ders kitab olarak takrir edilmi ve edilmektedir. 3. "Medhal" (hukuka giri) trnden kitaplar: Bu meyanda Schacht, Zerk, Devlib, Medkr ve Zeydan'm eserlerini sayabiliriz. Bunlar ierisinde ilk ikisinden istifademiz, dierlerine nazaran daha fazla olmutur. 4. Modern almalar: Byk mesiler sonucu hazrlanan bu modern almalarla ulalan neticeler, bizim almamz byk lde hafifletmitir. Bunlar arasnda eleb'nin "Ta'llu'l-ahkm" , Hayreddin Karaman'm "ctihd" adl eserlerinin nemli yerleri vardr. Bunlarn dnda yine nemleri kmsenmeyecek derecede katklar bulunan zarret, rf, maslahat gibi konularla , eitli messeselerin douuna hasredilmi, baz kavramlar konu edinmi doktora tezi . mahiyetindeki almalardan istifademiz byk olmutur. 5. Ahmed Emin'in klliyt, el-Ikdu'l-ferd ansiklopedik eserler.
34

gibi

genel ya da

6. Eb Zehr'nm imamlarn hayatlarna ynelik kaleme ald


Vecdi A k y z ' l e birlikte. (slai Hukuk Felsefesi, st. 1988) .

kitaplar gibi otobiyografik eserler. 7. Hukuk balangc, hukuk sosyolojisi ve hukuk felsefesi ile ilgili eserler. 8. Fikr eserler: Bunlar arasnda zellikle H. Z. lken'in "slm Dncesi", "slm Dncesine Giri I " adl eserleri ile, Fethi Osman'n eserleri , M. S. Hatibolu'nun "slm'n Aktel Deeri zerine" adl makalesi zikre deer. 9. ktisat tarihi ile ilgili eserler: Bu konuda genelde Tabakolu'nun 'Trk ktisat Tarihi" isimli eserinden yararlanlmtr. 10. Eski ve yeni olmak zere risle ve makaleler: Bunlar ierisinde bnbidn'in "Neru'l-arf..." ve "Ukdu resmi'l-muft" adl risalelerinin nemli yerleri vardr. 1 1 . slm medeniyet tarihi ile ilgili eserler. 12. zellikle birinci blmn hazrlanmasnda ba vurduumuz, Kardv'nin "el-Hasisu'l-mme li'l-slm" adl eseri gibi, slmm genel zelliklerini konu edinen eserler. Bunlarn dnda her vesile ile ba vurdumuz mehr hadis klliyt, usl ve fur ile ilgili klasik kaynaklar, mrcaat kitaplar belli bal kaynaklarmz tekil etmektedir. Yararlandmz ve bizzat tez metninde kaynak olarak gsterdiimiz eserler alfabetik olarak tezin sonunda sunulmutur.

I > t r 1 ' :

ib

B R N C

B L M

I - DEMENN ZARRL Hukukta deiiklik, gerek aklen ve gerekse er'an zarr gzkmektedir. Birazdan bahsedeceimiz zaman ve evre faktrleri deiiklii aklen zarr klmaktadr. Zarr olan bu deiiklii, genel hukk ereveyi bozmadan kabullenmemek , kar durmak tkanmalara ve neticede hukukun tmden yaanlan hayattan uzaklatrlmasna neden olacaktr. Oysaki, slm hukukunun amac donmak ya da hayat dondurmak deil; hayata hem ayak uydurmak hem de yn vermektir. Bu ise slm hukukunun yeni yeni ortaya kan ihtiyalara cevap verebilmesi, bylece yaanlan hayatla parelel yrmesi ile mmkndr. Hibir zaman zden , genel ereveden uzaklalmamak kayd ile slm hukukunun hayatiyetini temin edecek deiiklie er'an da zarret vardr. "Bir vcibin varl iin zarr olan eyler de vcibdir." 35 prensibi de bunu gerektirir. Bu ksa giriten sonra, deiikliin aklen zarrliini gerektiren zaman ve evre faktrlerinden bahsetmek istiyoruz.

A - ZAMAN FAKTR Geen zaman sreci ierisinde her ey deimektedir. Deimeden olduu gibi kalan hemen hibir ey yok gibidir. Bunun bir istisnas varsa, belki o da deime kanunudur. 36 Dnyada , tarihte hibir hukk hkmn deimeden kald grlmemitir. Gemite mevcut btn kanunlar deimi, yerlerine bakalar konulmutur. Kanun ihtiyac tanzim iin tedvn edilir. Yoksa ihtiyalar eski kanunlara uydurulmaz. 37
35 36 37 mid, hkm ,1/96 Metni : ^.Ij j ^i ^ VI ^ y I ^ V U Hatibolu, " slma'm Aktel Deeri zerine ", 12 . t Ayrca bkz. Mutahhar, Hukuku '1-mer'e, 7 6 . Hatibolu, agm.,12.

slm hukuku da phesiz ter ve tedvin dnemlerindeki ihtiyalar dzenlemek iin konulmutur. Zamanla , hukukun tedvinini gerektiren altyap deimise - ki deimitir- ilgili hkmlerin de deimesi zarrdir. Hibir sahada bugnk ulalan konum, dnknn ayn deildir. Ksaca arzetmek gerekirse: Ekonomide" ktlesel ve pazar iin retim tarz ortaya km, fabrikalama, bankaclk, sigorta , hayata egemen olmu, ii snf domu, iktisd kurulular arasnda toplumcu yaklamlar ortaya kmtr. Sosyal yapda deimeler olmu, kadn evden dar; arya, fabrikaya, broya, ksaca i hayatna km , erkekle yarmaya balamtr. Bunun eseri ailede ve hayatn btn alanlarnda gzkmeye balamtr. Okuma-yazma byk oranda artm, ilim seviyesi ykselmi, msbet ilimlerin byk baarlar neticesinde medeniyet ykselmi, hayat kolaylam, imkansz saylan pek ok ey imkan alanna ginnitir.. Siyas alanda parlementer sistemler ortaya km, devletin fonksiyonlarnn birbirinden ayrlmas prensip halini almtr. Devletler aras ilikilerde lkeler arasndaki mesafeler yaklam, sanki btn dnya tek bir lke haline gelmitir; ilikiler artm ve karmak bir hal almtr. Savatan usanlm, bar ars fert ve devletlerin vazgeilmez parolalar haline gelmitir. Meden hukuk alannda pek ok ilerleme olmu; insan haklar vazgeilmez bir prensip olarak, gerek devletler aras antlamalarda ve gerekse - en azndan nazariyede bile olsa - devlet ve hkmetlerin siyasetlerinde yer almtr. 38 Anahatlar ile vermeye altmz bugnk mevcut konum zaman sreci ierisinde domutur. Dnknden tamamen farkl olan byle bir konuma , dnk vaziyetin yeterli hkmlerini kf grmek gerekleri grmemek, ya da gre gre inat etmek olur. yle ise, zaman faktr mevcut konumu deitirdii gibi ilgili hkmleri de deitirir. 39
38 39 Bkz. Kardv, eratu'l-slam , 105-106; Nemir, cthad, 145 : eleb, Trhu't -ter,

202 .

Burada ksaca evre ve z a m a n faktrleri bal altnda verdiimiz bu k o n u nc blmde, fesdu'z-zenn, d etkenler, iktisad, siys ve corafi faktrler

B - EVRE FAKTR Hukukun deimesi zaruretini douran bir dier faktr de evre (mekan, iklim, corafya) faktrdr. "nsan yaad ortamn rndr. nsan karakteri yaad doal ve sosyal ortamn oluturduu koullara bal olarak biimlenir. Deiik coraf blgelerde, deiik iklim koullarnda yaayan insan topluluklar, deiik geleneklere , deiik tarihlere ve deiik karakter zelliklerine sahiptirler. Bu deiiklie bal olarak da deiik sosyal yaplar ortaya kar." 40 Elbette bu deiik kurumlar dzenleyecek, hukk hkmler de deiik olacaktr. "Yasalar, lkelerin coraf yerine , souk scak ve lman olmasma, topran verimliliine, engebeli olup olmadna, geniliine, halkn yaam tarzna ; ifti, oban veya avc oluuna, temel hukuk kurallarnn dayanabilecii zgrlk derecesine, halkn din ve eilimlerine, rf ve detlerine, geleneklerine, lkenin nfusuna, ticr yaamna uygun olmaldr." 41 Mahadelerimiz neticesinde gryoruz ve vka olarak biliyoruz ki; deerler , dnceler ve bunlarn neticesinde ayn olaya gsterilen tepkiler, yreden yreye, lkeden lkeye farkl olmakta; baz yreler iin yz kzartc kabul edilen bir olay, farkl bir yre iirt gs kabartc olabilmektedir. Btn bunlar "farkl yreye farkl hkm" prensibini zarr klar. slm hukukunda baz hkmler vardr ki, gne ve ayn haraketlerine, 42 glge boyuna 43 vb. balanmtr. Bunlar dnyann her tarafnda deimez trden olan eyler deildir. Kutup blgelerinde yaayan insanlara alt ayda be vakit namaz kldrmak, vakit olumayan yerlerden namaz drmek 4 4 slmm esprisi ile
40 41 42 43 44 eklinde genie ele ahnaeakLr . ktem, N. , Hukuk Sosyolojisi, 282. Deiikliklerde etkin olan veraset gibi daha baka unsurlar da vardr . ktem, N age , 284 . Kutup blgeleri ve onlara y a k n yerlerin namaz ve oru vakitlerinin belirlenmesi problemleri gibi . Namaz vakitlerini belirleme iin. Mesela bkz. Eb Davud, Salat, 1 (1/107 vd.) . Benzeri problemlerin vaz' iin bkz. Hamidullah, " slm Aratrmalar Yapacak Modern bir Faklte Nasl Olmaldr? " FD. sa. 1 / 1 0 - 1 4 .

badamaz. u halde yreden yreye deiiklik kanlmaz olacaktr. Basit bir hayatn hkm srd gebelik ya da krsal kesim yaantsnn ihtiyalar ile, kompleks hayatn hakim olduu ehir hayat, ya da meden yaantnn ihtiyalar farkl olacaktr. 45 Bu yzdendir ki, sade, basit bir hayatn ihtiyalarna Medne ekolnn sahip olduu merviyyt yeterli olurken, Irak gibi eitli kltr ve medeniyetlere beiklik yapm bir yerde, merviyyt yannda arlkl birekilde re'ye ba vurmak gerekmi ve yeni bir ekol domutu. ? Medne ekolnn, zellikle sade ve basit bir hayatm egemen olduu Kuzey Afrika blgesinde yerlemesi de, bu yreye uygun bir ekol oluu yzndendi. 46 Sulama ve hara hukuku Hicaz'da deil de, Irak'da gelimise, bu elbette evre faktrnn bir neticesiydi. Dicle ve Frat ' la yakndan ilgisi vard.47 Bir mctehidin kendi doktrininde deiikliklere neden olacak lde48 bylesi gl evre faktrnn, asrlar boyu srecek zaman faktr ile de birlemesi durumunda, deimenin zarurlii, ister istemez kendisini kabul ettirecektir.49

45 46 47 48

49

Bkz. Ahmed Emin, Duha'l-slm, 2/152, 1/365, 370-371 ; Zeydan, Medhal, 39 . bn Haldun, Mukaddime, 449. A y n c a b k z . A. Emin, age. , 2 /152 . Bkz. A. Emin, age., 2/15,153. Aynca , 1 /371 . m a m fi 'nin, Msr 'a gitmeden nce ve sonra olmak zere kadm (eski) v e cedd (yeni) diye adlandrlan iki mezhebi b u l u n m a k l a r d r . Bkz. Beyhak, Menkbu'-fi , 1/234,255, 256, 275 ; Syt , Ebh, 567-570; A. Emin, Duh'l-slm, 2 /221, 231 ; Eb Zehra , e-fi , 375 ; elcb , Trhu't-ter, 192, 203 ; afak, slam Hukukunun Tedvini , 99-101. Hanef mamlarnn benzer tutumlar iin bkz. Tez metili , 252 . evrenin etkisi hakknda aynca bkz. Tevbe 9/97 ; Mecmau't-tefsr , 3/181; Chz, Hayevn, 4/70, 5/326; bn Abdirabbih, Ikd, 5/114 ; bn Haldn, Mukaddime, 445,449 ; bn Abidn, Reddu'l -muhtr, 2/319; Ahmed Emin, Duha'l -slam , 1/5,. 365, 367, 2/221; Eb Zehra, e-fi , 10 ; Devlib, Medhal, 285, 3 1 8 ; Mahmasn, Felsefet't-ter , 3 6 ; bn r, Maksd, 21, 32, 189 ; lgener, Darlk Buhranlar, 124,133 ; Fethi Osman, Tatavvur, 58; S. Salih, Mealim, 70; Serdar, Z., slam Medeniyetinin Gelecei, 200; Nemir, ctihd , 132; Schacht, slam Hukukuna Giri , 11, 39 ; Hallf, Masadr, 10; Zerk, Medhal, 2/835 ; Eb Snne, rf, 88 ; Dnmez, , " rf', 27; Kongar, E. .Toplumsal Deime, 65; Dnmezer, S., Sosyoloji , 298, 301.

H - DEME BAKIMINDAN SLM HUKUKUNUN YAPISI Hukukta deimenin zarurliini ortaya koyduktan sonra, slm h u k u k u n u n deime karsndaki tutumunu incelemeye balayabiliriz.

A - SLM HUKUKUNUN DEME LE BADAMAZ GZKEN ZELLKLER Bu ksmda slm hukukunun deime ile badamaz gzken zelliklerini inceleyeceiz. Daha sonra ise, slm hukukunun, ahkmn deimesine msait olduunu gsteren zelliklerini inceleyecek ve bylece bir neticeye varmaya alacaz.

1-LH HUKUK OLUU Bat kltr empeyalizminin bir uzants olarak misyonerler, msterikler ve slm lkelerindeki onlarn sadk havarileri t a r a f n d a n 5 0 srarla telkin edilen ve mslman kamuoyunda yerletirilmeye allan iddialardan biri de, slm hukukunun " ilh bir hukuk " olmas hasebiyle deimeye kapal olduu, donuk bulunduu, dolaysyla da zamanmzn ihtiyalarna cevap veremeyecei iddiasdr.51 slm hukukunun ilh bir hukuk olduu dorudur. Bu durum slm hukuku iin dier beer hukuklarn sahip olamad bir meziyettir. slm hukukunun ilahi hukuk oluu iki adan mtlaa edilmektedir: 1) Ama itibar ile. 2) Kaynak ye metod itibar ile. 52
50 51 52 Bkz. Kardv, eratu'l-slm , 6 ; Mutahhar , Hukku'l -mer'e, 80 . Mesela bkz. Kprl, Hukuk Tarihi Aratrmalar ,265. Kardv, Hasis, 9; Kardv, eratu'l-slm , 18 .

slm hukukunun ama itibar ile ilh oluu : 53 slmn nih gayesi, kul ile Allah arasnda oluacak en gzel ba tesis etmek, O 'nun rzasna ulamay temin etmektir. slmm, doyaysyla da insann var olu gayesi budur, 54 dn Allah'adr. 55 phesiz slmm baka gayeleri de vardr. Ama btn bunlar, en byk hedefe, Allah'n rzasna ulatrmak iin var olmulardr. slmda bulunan, her trl ter , ynlendirme, irad insann sadece Allah'a kul olmasnn teminini amalar. O yzden de slmm z " . Tevhd " esasdr. Her ey O'ndan, her ey O'nun iin, herey O'nun istedii ekilde olacaktr. M'min Allah'a kulluk iin yaar; hayatnn gayesi budur. 56 Kinatta mevcut her eyin emrine amade klnd 57 insanolu, kendisi iin yaratlmamtr. O Allah iin vardr. Bu noktadan hareketledir ki , mslman iin, ilh mene'li olan slm eriatm ve hkmlerini kabul edip etmeme, onu deitirme muhayyerlii yoktur: "Allah ve peygamberi bir eye hkmettii zaman, inanan erkek ve kadna arlk ilerinde baka yolu semek hakk yoktur." 58 yeti bu durumu aka ortaya kor. slm hukukunun kaynak itibar ile ilh oluu : 59 slm hukuku kaynak itibar ile de ilhdir. Temel kaynak Kur'n 'dr ve o; belli bir rkn, belli bir corafyann Rabbi deil btn insanlarn ve evrenin Rabbi olan Allah'n kelamdr. Btn insanln yaratcs olan ve yaratt her eyi bilen Allah, 60 onlarn ihtiyalarn gidermek, hayatlarn dzenlemek iin Kitab'm gndermitir. 61 slm hukukunun ikinci kayna olan " Snnet " ise, eer vahye dayal ve Kur'n' aklamaya ynelikse, o da ilh menelidir. 6 2
53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 Bu konuda geni bilgi iin bkz. Kardv, Hasis, 9-36 . tnikk 84/6 . Necm 53/42. Zariyt 51/56-58. Lukmn 31/20 . Ahzb 33/36 ; aynca bkz. Nis 4/65 ; Maide 5/44, 45, 47. . Bu konuda geni bilgi iin bkz. Kardav, Hasis, 36-35 ; Kardv, eratu'l-slm, 19; Zcydan, Medhal, 39 . Mlk 6 7 / 1 4 . Yunus 10/57 ; Nahl 16/44, 89 ; brahim 14/1 ; Talak 65/1, 5 ... Necm 53/3-4 .

tihada dayanyorsa vahyin kontrolnden gemitir. 63 Bu itibarla bu ikinci kayna da birinciye irca etmek mmkndr. 64 slm hukukunun temel kaynann ilh oluu, phesiz onun asla deitirilmez oluunu gerektirir. Onu tebli eden Peygamberin bile Kur'n'dan bir hkm deitirmeye yetkisi yokken, 65 dierlerinin byle bir yetkisi elbette sz konusu olamaz. 66 O tahrif edilmekten masndur, onun bizzat koruyucusu da Allah Tel' dr. 67 Kur'n'm bu deimez zellii mslmanlar adna bakalarn rahatsz etmi; snrl ve ok eski bir kaynan, bu gnn ihtiyalarna cevap veremeyeceini, 68 dolaysyla da onun tatbik kabiliyetinden uzak ve terke mahkm olduunu mslmanlarn zihinlerine yerletirmeye almlar, pek ok aydnmz da, Kur'n'm mhiyetini incelemeden bu gr benimsemilerdir. Kyamete dek btn insanln ihtiyalarna, ya adn koyarak ya da prensibini vaz' ederek zm getirme zelliine sahip Kur'n hakknda, onun muhtevsn tarafsz olarak inceleyenler, yukardaki fikri paylamamaktadrlar. Mesela modern hukukularmzdan Prof. Dr. akir Berki, Kur'n'm deimezlii hakknda unlar syler: "slm hukuku tam ve saf manas ile ilh hukuk olduundan, Kur'n ve hadislere mstenid ahkmnda en ufak deiiklik ve ictihd kaypaklna mtehammil deildir. ... Kur'n zamana gre tebdil edilemez." 69 "Muhtevas modern ahkm ve hukuk kaideleri ile mutbakat halinde olan bir kitab deitirmeye kalkmak elbetteki mantk ve ilm bir iddia olamaz." 70 Bir baka makalesinde ise konumuzla ilgili olmak zere unlar yazar:
63 61 65 66 67 68 69 70 Kardv, Hasis, 3 8 . . ' , Bkz. Zeydn, Vecz, 121. Yunus 10/15. Bkz. Enam 6/34, 115 ; Yunus 10/64 ; Kehf 18/27 ; Feth 48 /15 . Hcr 15/9. Bkz. Zerk, Medhal, 1/49 ; Karaman, M o d e m Problemler Karsnda slam Hukuku , 34 ; Gngr, slmm Bugnk Meseleleri, 98 vd . Berki, ., " slam Hukukunda Adalet Esaslar ve Adalet tekilat ", AFD., c. VI, sa. I-IV, s. 39 . Berki, ., agm .,40 .

"slm hukuku ilh cephesi glib bir hukuk sistemidir." 71 "Beer hukukla arasndaki farklar fazla ve derin deildir, muhtevalar aa yukar ayndr." 72 "lh anayasa olan Kur'n esaslar zamanla deimez." 73 "Kur'n beer irde ile deiiklie urayamaz. Fakat genel esaslardan hkmler karlarak gelien medeniyete de mni deildir. ... En son ve ondan baka bir kuts kitaba yerini terk etmeyecek , muhtevas geni ve zengin bir hayat anayasas tekil eylediinden Kur'n hkmlerinin zamana gre rayndan karlmas ve binnetice beer irde ile hkmlerinde deiiklikler yaparak reforme edilmesi muhaldir ..." 74 u halde ileride "Deimenin Sahas" bahsinde de detayl bir ekilde duracamz zere slm hukukunun temel kayna olan Kitap ve o hkmde olan snnetin deimezlii genelde bir prensip olarak kabul edilmektedir. slm hukukunun temel keynaklarmm genelde deimeye kapal olmas, zamanla deimez prensipler koymas aslnda bir naksa deil, bir meziyet gibi gzkmektedir. Zira bu ebed prensipler - Muhammed kbal'in de dedii gibi - "Srekli deimekte olan bir dnyada ayaklarmzn salam bir yere basmasn salamaktadr." 75 Deimeye kapal ilh kaynaklarda, ou genel prensipler halinde mevcut bulunan hkmlerin yannda, deimeye ak ictihd hkmlerin kabarkl 76 da gz nnde tutulursa, slm hukukuna bu adan yneltilen eletirilerin yersizlii iyice ortaya kar. slm hukukuna ilh hukuk oluunun kazandrd meziyetler : slm hukukunun ilh kaynaklarnn deimezliinin bir naksa olmamas yannda, ilh hukuk oluunun kazandrd pek ok meziyetleri vardr: 1) Beer sistemlerin zlemini ektii, akde - hukuk- ahlk
71 72 73 74 75 76 Berki, ., "slam Hukukunun Anahatlar n " , AFD. c. XIX, s. 29 . Berki, agm., 30 . Berki, agm., 31 . Berki, ., agm., 32 . Serdar , Z. , slam Medeniyetinin Gelecei, 46 . Bkz. Karaman, Modem Problemler Karsnda slam Hukuku, 74 ; K a r a m a n , Anahatlaryla slam Hukuku, 1 /40 .

btnlnden kaynaklanan hukuka sayg.77 slm hukukunda muameltda bile, helal-haram dncesi vardr. 78 Akidesi gerei buna inanmak zorunda olan bir mslmanm, gnlk yaants da, bylece dn! bir renk kazanr. Ceza meyyidelerin yannda, imandan kaynaklanan bir baka meyyide (motif) daha ortaya kar ve bu meyyide ynetenle ynetilenler zerinde ayn etkiyi yapar. 79 lgsmdan yllar sonra bile, laik Trkiye'de hl "eriatn kestii parman acmamas" bu saygnn bir kalnts olmakta ve saygnn lsn gstermektedir. 2) Arzu ve hevadan, tarafllktan uzaklk: 80 Beeri hukuklarda kanun koyucu belli bir parti, fikir, kltr veya evrenin etkisinde iken slm hukukunda ri' (kanun koyucu) btn lemlerin Rabbi olan Allah Tel'dr. 3) Tenakuz ve arlktan uzak olma: 81 Zaman, mekan, durum ve hallerin zarr etkisi altnda kalan beer aklnn tenkuz ve arlklara dmemesi mmkn deilken, vz' alm, habr Allah olan bir hukuk sisteminin bylesi tenkuzlara, 8 2 arlklara dmesi sz konusu deildir. 4) nsan insana kulluktan kurtarmas: 8 3 Kulluun eitli ekilleri vardr. slm Allah'n kendisine kulluk iin yaratt insann bakalarna kulluk etmesine asla msamaha gstermemektedir. Kur'n Alah'm hkmlerini deitirerek, ter yetkisine haklar olmad halde eitli hkmler koyan ehl-i kitap ruhban ve hahamlarm "rabbler" (erbb) diye niteler ve onlara uyan kimseleri onlara kulluk etmekle sular. 84
77 Zerk, Medhal, 1/50 ; Karaman, Modem Problemler Karsnda s l a m H u k u k w , 34 ; bn r , Makasd , 122; Kardv, Hasis, 51 ; Enes Zerk , "slam ktisdi ", 35. Zerk, Medhal , 1/219; Zeydan, Medhal , 6 0 . Bu konuda bkz. Eb Zehra, el-Mlkiyye ve nazariyetu'l-akd , 5-6 ; Zerk, Medhal, 1/220-223 ; Har.:dullah, slamda Devlet daresi, 36,51 ; Hamidullah, Resulullah Muhammed , 250 ; Hamidullah, slama Giri, 174 ; bn r , Maksd, 126-129 ; Fethi Osman, el-Fikru's-siys el-slm , 42-45 ; Zuhayli, Cuhdu 't -taknn , 18 ; zel, lke 24; Zeydan, Medhal , 41-45 ; Gngr, slmm Bugnk Meseleleri , 107, 108 . Kardv , H a s i s , 48. G n m z d e en ideal olarak kabul edilen demokratik sistemlerde, nazar olarak, belli bir dnceye sahip bir partinin bir fazla oyla, kendilerinden bir eksik ounlua tahakkmleri mmkndr . Kardv , Hasis, 48 . Nisa 4 /82 . , Kardv , Hasis, 54 . Tevbe 9/31.

78 79

80

81 82 83 84

"Gerekten hukukun ufkunda insandan baka otorite bulunmaynca, insanlar arasndaki iktidar mcadelesi sonunda hkim olan grubun deer sistemi hukuk haline gelmektedir."85 slm byle bir neticeyi tabi grmemektedir.

2 - SLMIN KEMLE ERM OLMASI slm hukukunun ahkmn deimesine engel gzken bir dier zellii de kmil olmas, btnle ulamasdr. 86 Bu hususu belirten nasslardan bir kan arzedelim: "Bugn size dininizi kemle erdirdim. zerinizdeki nimetimi tamamladm, din olarak sizin iin slmiyeti setim ve ondan raz oldum."87 Bu yete gre din tamamlanmtr. Ona ilaveler yapmak , mevcut hkmleri bakalar ile deitirmek , onun kemli ile badamaz. Sonra Kur'n "hereyi aklayan ve mslmanlara doruyu gsteren bir rehber, rahmet ve mjde olarak" 8 8 indirilmitir. " Ya89 kuru ne varsa hepsi onda mevcuttur." " Hibir ey geri 90 braklmamtr." "Rabbinin sz doruluk ve adaletle tamamland. Onun szlerini deitirebilecek yoktur. O iitir ve bilir." 91 u hale gre, din kemale ermi, her ey beyan edilmi, ya-kuru hibir ey braklmam, bundan sonra din namna ihdas edilecek her ey, Hz. Peygamber'ce (as.) merdd saylmtr. 92 Nasslann deerlendirilmesi: lk planda deimeye kar kesin tavr koyduu kanaatine varlan
85 85 87 88 89 90 91 92 Gngr, slam 'm Bugnk Meseseleleri, 107. slam eriatnn kemali hakknda bkz. Udeh, et-Teru'l-cin , 1/25 ; Zuhayli, Cuhdu't-taknn, 10 . Mide 5 / 3 . * , Nahl 6/89 . E n a m 6/59 . Enam 6 / 3 8 . S ~ Enam 6 / 1 1 5 . Buhri, Sulh, 5 ; Mslim, Akdye, 17; bn Mce, Mukaddime, 2 ; bn Hambel, 6/270.

yukardaki nasslar deerlendirdiimizde, hi de yle olmad ortaya kacaktr. Dinin kemlinden maksat nedir? Kur'n- Kerim "her eyi aklamak i'zere indirilmi" olmasna ramen, pek ok teferruat hkmleri, daha sonra meydana gelen ve gelecek hadiselerin hkmlerini iermez. Zaten Allah btn olmu ve olacak her eyin hkmne dair ezel bilgisini aklasayd buna "yeryzndeki aalar kalem olsa, denizler mrekkep olsa -ve yedi misli deniz de yedekte bulunup yazlsa - yine yetmezdi" 93 yle ise dnn kemalinden maksat nedir? Bu soruya slm alimlerinden tb (790/1388) yle cevap vermektedir: "yetteki kemlden maksat, dnn cziyt deil genel prensipleridir. Zarr, hc ve bunlarn tamamlayc hkmlerinden ihtiya duyulan hi bir kide kalmam, hepsi gayet gzel bir ekilde aklanmtr. Evet bazen ictihd prensibine dayanlarak, cz hadiselerin genel prensiplere vurulmas sz konusu olabilir. ctihd prensibi de kitap ve snnette sabittir ve altrlmas gerekir, terki asla caiz olmaz. Burdan da anlalr ki, eriatta ictihd iin ayrlm bir saha vardr ve ictihd ancak hakknda nass bulunmayan konularda sz konusudur. yetten maksadn bilfiil btn cz hkmlerin ortaya konulmu olmas anlam mmkn deildir. Zira - cz hkmlerin bir sonu yoktur ve belli bir say altna alnamazlar. yetteki kemalden maksat u halde, sonsuz olan hadiselerin kendilerine vurulaca kll kidelerden ihtiya duyulan prensipler itibar iledir." 94 Mide sresindeki "Bugn size dininizi tamamladm..." yetinden sonra "rib" 9 5 ve "kelle" 9 6 yetlerinin indii de 97 gz nnde tutulduunda, yetteki kemlden maksadn dnn genel kaideleri, prensipleri, nazariyeleri; ya da Kurtub "nin (760/1359) de belirttii zere, haccm da farz klnmas ve fiilen icras ile 9 8 "slm
93 94 95 96 97 Lukmn 31/27 ; Kchf 18/109 . atb. tism, 1/305 vd. A y n c a bkz. atb, Muvafakat , 1/32, 7 7 ; Udeh, Teru'I-cin, 1/24. Bakara 2/275 . Nisa 4 / 1 7 6 . K u r t u b , Tefcr, 6/62 . et-

be temel zerine kurulmutur." 9 9 hadisinde belirlenen ibadetlerin tamamlanmas olduu anlalmaktadr. kinci gr dar ve bizce birincisi daha geni ise de netice itibar ile her iki izah da makldr. slmm kemale ermi olmas zellii, slm hukukunda mevcut hkmlerin btn ile deimezliini gerektirmemekte; ikmal olunan kll kaide ve genel prensiplerin dnda kalan hkmlerin deimeye, gelimeye ak olduunu gstennektedir. Hz. Peygamberin (as.) "Bu iimizde (dinimizde ) bulunmayan her ey merduttur." hadisinde kasdedilen yenilik ise, dnn znde yaplan bidatlerle ilgilidir. 100 ctihd messesesinin kabul ve teviki 101 de bunu gsterir.

3 - EBED OLARAK OLMASI102

YRRLKTE

KALMAK ZERE GNDERLM

slm hukukunun, kemale ermi ve sonuncu peygamberle 1 0 3 tamamlanm ilh dine dayal oluundan kaynaklanan nemli bir zellii de, ebed olarak yrrlkte kalmak zere gnderilmi olmasdr. 104 Onun bu zellii deimesine ne derecede imkn verecektir ? slm hukukunun ebediyen yrrlkte olmas, ri Tel'nm nemli maksatlarndan biridir. nk yrrlkte olmad srece, hukuktan beklenen fayda salanamaz. slm hukukunun sayg grmesi ve yrrlkte olmasn temin edecek en nemli etken, onun Y c e Allah'n mmete ynelen bir hitb yani ilh h u k u k oluudur. 105
98 99 100 101 102 103 104 105 ( El-yevme ekmeltu ...) Maide 5/3 ayeti, Hz. Peygamber (as.) hacda iken Arafat'da nazil olmutur. ( Buhri, Tefsir 5/3 ; Kurtub, Tefsir, 6/61. ) v Buhar, man, 1, 2 ; Tefsir 2/30 ; Mslim, man, 19-22 ; Tirmiz, man, 3; N e s e , imn, 13 . Bkz. atb, tisam, 1/46 v.d. . Buhri, tisam, 21; Mslim , Akdye, 15 ; Etu Dvd, Akdye , 2 ; N e s e , Ahkm , 2 ; Kudt, 3 ; bn Mace, Ahkm, 3 ; bn Hanbel, 4/198, 204, 205. Bu konuda bkz. bn Kayym, lm, 1/47 vd. ; tb, Muvafakat , 1/61; bn r, Maksd, 122-124 (185-189) ; Udeh, et-Teru '1-cin, 1/223 vd . Ahzb 3 3 / 4 0 . Bkz. Zerk, Medhal, 2/885-889 . Bkz. Tez metni, 19 .

Dorudan Hz. Peygamber'den (as.) alman ilh hkmlerin yannda, ta eskiden beri mctehidler istinbat ettikleri grlerini, hep ilh kaynaklara dayandrmaya almlar; delilsiz re'ye dayanan ahs grlere iddetle tepki gstermilerdir. 106 Bylece ictihd hkmlere de ilh bir grnm vermeye ve bu ekilde saygy temine almlardr. slm hukukuun yrrln temin iin iki yol izlenmitir: 1) Hukukun uygulanmas konusunda kesin kararllk. 2) Hukukun gayelerini ortadan kaldrmaya neden olmayacak lde olmak kaydyla, kolaylatrma (teysr) ve rahmet yolu. 107 slm hukukunun yrrln salamak iin takip edilen birinci metotta kh mev'ize (ruhlarn okanmas) yoluna gidilmi, kah iddetli, korkutucu bir uslup kullanlm 108 hukk bir meyyide (yaptrm) olmak zere de fesat ve butln nazariyesi 1 0 9 kabul edilmitir. "er'an ma'dm olan, hissen de ma'dm gibidir."110 (yani aranan nitelikleri tamad iin hukuk tarafndan yok saylan bir eyin, gerektede maddi varl yok saylr) kaidesi ite buradan domutur. "Nehy (yasak) nehyedilen eyin fesadm gerektirir."111 kaidesinin k yeri de burasdr. slm'dan baka bir dinin - ki hukuk da buna dahildir - kesinlikle kabul edilmeyecei 1 1 2 vurgulanmtr. Mutlak itaat 1 1 3 ve hkmlerin tatbikinin istenilmesi 114 yannda, her trl velyette (kamu grevi) kendilerine verilen ilerin en gzel yrtlebilmesi, tavsatlmamas iin iman bata olmak zere, ahs , akl ve ilm bir takn niteliklerin bulunmas da art koulmutur.115
106 107 108 109 bn r, Maksd, 123 (185) . bn r, Maksd, 123 (186) . bn r, Maksd, 123 (186) . Udeh, Teru'l-cin, 1/223-239 . Fesd ve Butlan nazariyesi iin ayrca bkz. bn Abdisselm, Kavid, 2/20, 9 2 ; mid, hkm, 2/407 vd. ; Zeydan, Vecz, 4 8 ; Schacht, slam Hukukuna Giri, 130-132 . bn r, Maksd, 123 (186) . Bkz. Zeydn, Vecz, 252 . l-i mrn 3/85 . Nis 4/59 , 64 ; Har 59/7 . Mide 5/44, 45, 47 .

110 11 112
113

114

Mevrid-i nassda ictihda mes (cevz) verilmemi116, hakknda nass olmayan konularda yaplacak ictihdlann da, eriatn ruhuna uygun olmas, ona ters dmemesi istenmitir. Allah'n indirdikleri ile hkmetmeyenleri kfir 117 , zlim 118 , ve fsk 119 diye niteleyen120 slm, kendi retileri, hkmleri dndaki her eyi "hevya uymak" 121 diye telakki etmi, zm Allah'n indirdiklerinde aramayp da bakalarna gtrmeyi "tekfir edilmekle emrolunan Tt'a gtrmek" 122 eklinde nitelemitir. Tt ise, haddi aan ya da Allatlan baka tapnlan her eydir. 123 __ M'mine, inand hukukun yaantsnda uygulanmas konusunda muhayyerlik hakk tannmam 1 2 4 ve eriatn hkmlerinden en ufak bir sknt duyulmamasnn iman gerei olduu 525 belirtilmitir. Hadislerde de ulu'l-emre itaatin ls masyet olmamakla snrlandrlm, 126 mutlak yasama yetkisi Allah' tan baka kimseye tannmam, yneticilerin sadece er hkmlerin tenfizine ve genel ter prensipler dorultusunda, mmetin ihtiya duyduklar konularda dzenlemelere ynelik kanunlatrmada bulunabilecekleri kabul edilmitir.127 Yrrln temin iin sk nemler alan slm hukuku, hkmlerin tatbikini imkansz klacak ya da zorlatracak ortamlarn bulunabileceini de gz nnde bulundurarak baz tedbirlere ba vurmutur. Buna gre: 1) Kolaylk prensibini getirmitir.128
115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 bnr, Maksd, 123 (187) . Hdim, Mecmi , 329 ; Mecelle madde 14 . Mide 5/44 . Mide 5 / 4 5 . Mide 5 / 4 7 . Bu h k m n ayr konumdaki insanlar hakknda olduu h u s u s u n d a bkz. eltt, Fetv, 43-46 . Aynca bkz. Kurtub, Tefcr, 6/190 . Kasas 28/50 ; Sd 38/27 ; Csiye 45/18-19 . Nis 4 / 6 0 . Rgb, Mfredat,- 305 . Ahzb 33/36 . # Nis 4 / 6 5 . Mslim, mre, 39 ; Eb Dvd, Cihd, 87 ; Nese, Bey'at, 34 ; bn Mce, Cihd, 40; bn Hanbel, 1/129 ... Bu hadis Mecmi'de genel kideler arasnda zikredilir, (s.330) . Udeh, et-Teru'I-cin, 1/232 ; Gngr, slm'n Bugnk Meseleleri, 96, 106 . Bakara 2 / 1 8 5 .

127 128

2) Ruhsatlar getirmitir. 3) Zaruret prensibine yer vermitir.129 4) Gei dnemi 130 ruhsatlarna ve zahiri kurtarma fikrine yer vermitir. slm hukuku, iman ve sayg ile birlikte hkmlerinin yrrlkte bulunmas konusundaki kesin tavrn korken, gerekilikten de hi bir zaman uzak kalmamtr. Yepyeni bir mmet yaratmak iin takip ettii ter siyasetinde genelde "tedrcilik" 131 prensibine riyet etmiken baz alanlarda dorudan, herhangi bir n hazrlk.yapmadan mevcut sosyal yapy deitirmeyi hedefledii olmutur. te bu gibi durumlarda msamaha gstermi, grnte mer olma ile yetinmi ve bylece hukuka kar iman ve saygy muhafaza etmek istemitir. Buna rnek olarak u hadisi zikredebiliriz: "Evlatlk (tebenn) messesesi kaldrldnda Slim (12/633) Eb Huzeyfe' nin (12/633) evlatl bulunuyordu. Sehle bt. Sheyl Hz. Peygamber'e (as.) gelerek: " Y Reslallah ! Eb Huzeyfe 'nin azatls ve evlatl Salim yanmza girip kyor, halbuki stm bam ak bulunduu zaman oluyor, tek bir odadan baka evimiz de yok. " dedi. Hz. Peygamber de : "Onu emzir, kendisine haram olursun." buyurdu. Sehle: "Koskoca adam olduu halde onu nasl emzirebilirim? " dedi. Hz. Peygamber gld ve: " Onun koskoca adam olduunu biliyorum. " buyurdu. 132 Hz. Peygamber 'in zevceleri: "Vallahi biz bunun Rasulullah tarafndan sadece Salim 'e tannan bir ruhsattan baka bir ey olmadna inanyoruz." demiler ve byle bir emzirme ile yanlanna hi bir kimsenin girmesine izin vermemilerdir.133 Bu hadislerin deerlendirmesini yapan Muhammed Tahir b. Ar (1394/1973) yle demektedir: "Acaba gerek bir fakih bu hadisenin, herhangi bir n giriim bulunmadan ve bu durumda olan insanlarn buna kar gerekli
129 130 Bakara 2/173 ; En'm 6/119 . Bu macldc hakknda bkz. bn r, Maksd, 124(187). "Gei dnemi fkh" fikri iin bkz. Karaman, slm Hukuku, 2/227 ; Karaman, Gnn Meseleleri , 2 / 2 3 2 ; T a b a k o l u , slm ktisdna Giri , 295, 408 ; "Tabakolu, islmda Emek (Ensar Neriyat) 79 ; Nemir, ctihd, 128 ; Tez metni, ; Khurid Ahmed, Studies on slmic Economics , XIII - X V I I . Bkz. Tez metni , 149 . Muvatta, Rad, 13 ; Mslim, Rad, 26 ; Drim, Nikh, 5 2 . Mslim, Rad, 31 ; tbn Sa'd, Tabakt, 3/86 . Hz. Peygamber'in (as.) zevcelerinden Hz. ie hri.

131 132 133

hazrlklarn henz yapmadan, evlatlk messessenin aniden kardmlmasnm gerektirdii bir ruhsat olduunda phe edebilir mi ? Bu konuda izin eklinde verilen ruhsat grnrde bir k yolu aramak kayd ile verilmitir. Bylece, hem kanuna sayg, hem ksmen yan izme (muhalefet) ; hem yumuaklk , hem de hukk nizamn (sureta da olsa) korunmas birlikte salanmtr. Nitekim Allah Rasul (phesiz bu izinden sonra ve asl prensibin vaz' eklinde olmal) zevcelerine yle buyurmutur: " St emme yoluyla yanlarnza girenler kimler bakn. St haraml ancak alktan (ste ihtiya duyduu bebeklik halinde emdii stten) doar " 134 "Gei dnemi" fikri ile ilgisi olmamakla birlikte eriatn olabildiince yrrln salamak amac ile benzeri birok tolerans gsterilmi, mmkn olduu kadar hukukun yrrln salamak iin icabnda "ahsa zel" kayd ile hkmlerin sureta uygulanmasna - tamamen terkedilmekdense135- msamaha edilmitir. Ramazanda kars ile cima eden Arab hakknda keffaret hkmnn zel uygulanmas, 136 hibir eye sahip olmayan zrt sahabden mehir olarak "ezberindeki baz surelerin kabul" 137 , Eb Hureyre iin olan kurbanlk iin yeterli grlmesi, 138 lde yaayan bazlarnn gelerek: "-Ya Resulallah ! biz lde yayoruz. Zaman olur bir ay, iki ay su bulamyoruz. imizde cnp, hayz ve nifas halinde bulunanlar olur." dediklerinde, onlara temizlik arac olarak topra kullanmalarn (teyemmm) ifade buyurmas, 1 3 9 hep bu kabilden olmaldr.140 Sonra iyi bir niyetli bir yaklamla slm hukukunda bir gelime olan ve zaman ierisinde rndan uzaklaan "Hiyel" in k ve kullanl da, slm ahkmn hi olmasa eklen de olsa yrrlkte
134 135 136 137 , 138 Hads iin bkz. Buhri, Nikh, 21 ; Mslim, Rad, 32 ; Nese, Nikh, 51 ; bnr, Maksd, 114-115(205-206). Nitekim bu mnda J A S ". V dJjjj V Ueklinde bir kide de gelitirilmitir. Buhri, Sym, 30, Keffrt, 2-4 ; Mslim, Savm, 81 ; Eb Dvd, Savm, 37 ; Zeydn, Vecz, 181 . Buhri, Nikh, 37 , 40.; Mslim, Nikh, 76 ; Eb Dvd, Nikh, 17 ; Tirmiz, Nikh, 23 ; Muvatta, Nikh, 8 ; Sad b. \/Iansr,3nen, 1/176 . tb, Muvfakt, 3/51 . Baka sahbler iin de "yalnz sana mahss" kaydyla olak kurban etmeleri yeterli grlmtr. Bkz. bn Hanbel, 4 / 2 8 7 ; Buhri, lydeyn, 2 3 . Mergmn, Hidye, 1/25 . Farkl dier rnekler iin bkz. Nemir, ctihd, 128 .

139 140

tutmak endiesinden deil midir? zet olarak diyebiliriz ki, eriat ebed olarak yrrlkte olmak iin gnderilmi, ona muhalif her ictihd , hkm , yasama , uygulama butlanla mall kabul edilmi, yrrln temini iin de gerekli nlemler alnmtr. Ebed yrrlk prensibinin deime ile telifi : Burada hemen belirtelim ki , bizim tezimizde sz konusu ettiimiz "deime", slm hukukunun "ilgas " manasnda bir deime deildir. Aksine, ileride ele alnaca zere , i s l m hukukunun ebedi yrrln salamak iin zaman ve mekana gre gerekli olan, genel ereve ierisinde zn ilk konumundan farkl ekillerde tezahr141 demektir. Bu itibarla "eriatn ebedi yrrlk" prensibi "deime" ile tmden badamaz bir nitelik arzetmemekte; aksine, bir taraftan deimenin saha ve snrn belirlerken, dier taraftan da deimeyi gerekli klmaktadr.

4-BTNC ZELL Kur'n'da mevcut bulunan hkmler iki nevidir: 1- Dinin ikmesine ynelik hkmler. Bunlarn kapsamm akaid ve ibadetlerle ilgili hkmler oluturur. 2- Devlet ve toplumun tanzimini, ferdler arasndaki ilikileri dzenlemeyi amalayan hkmler. Bu ksmn kapsamna da muamelt, ukbt, ahvl- ahsiyye, idare hukuku ile ilgili hkmler girer.142
141 leride yeri geldike temas edilecek olmakla birlikte yanl anlamalara meydan vermemek iin "zn ilk konumundan farkl eklinde tezahr" mutlak ifdesini aadaki ekillerde kaytlama zarureti vardr: a) Nassla sabit olmayan hkmn b)Nassla sabit olmakla beraber balayc veya devaml olmadna dell ve karine bulunan Hkmn ... e) Nasla sbit eklin,z koruyan ve temsil eden altarnatiflerden biri olduuna dell bulunduunda ... d) Ilcet ve maslahat bulunduunda ... geici olarak ... e) Hkmn illeti ortadan kalkt takdirde ... Udeh, et-Teru'1-cin, 1/166.

142

slm hukuku her iki neviden hkmleri dzenler ve bunlardan amac da btn insanln dnya ve ahiret seadetini temindir. Ebedi olarak yrrlkte olmak iin gnderilen slm eriat uygulama sahasnda dnya - ahiret ayrm yapmad gibi, yrrlk sahasnn sadece ahval- ahsiyye veya daha da daraltlarak itikad, ibadet ve ahlkla snrlandrlmasn asla kabul etmez. 143 Muhammed el- Behiyy'in de dedii gibi "slm btn olarak vardr veya yoktur." 144 slmm zn tevhd tekil eder. nsan i atmaya dmekten (ikilem) kurtarmak iin dnya ve ahiret ileri hep ayn ilh otorite (Allah c.c.) tarafndan dzenlenir. 145 Bir kulun iki " Rabbi " olamaz.146 slm hukuku bir btndr, asla blnme (tecezzi) kabul etmez. 147 nsan ruh, beden ve duyular diye ayrmayp bir btn olarak ele ald ve ona gre dzenlemelerde bulunduu gibi, hayat da bir btn olarak ele alr. 148 O hem dindir, hem de devlettir. 149 Onda Allah'n haklan ile Kayser'in haklar birbirinden ayrlmamtr.150 Bu husus mslman alimlerce olduu kadar batl msterikler tarafndan da belirtilmitir.151 Bu duruma gre slm hukuku bir btndr ve onun tatbik sahas, dn konular olduu kadar hayatn dier ynlerini de
143 144 145 146 147 148 149 Dzenledii sahalar gsteren bir tablo iin bkz. Azam, el-Msterik Schacht ve's-snetu'n-ebeviyye, 74 vd . Behiyy, M., el-Islm f halli mekili'l-mctemeti'l-slmiyye el-musra, 13 . Behiyy, age., 35 Vd. slam, Allah'tan baka h k m koyanlar "Rab" olarak nitelendirir. (l-i mrn 3/64). Bkz. Kevscr, Maklt, 88 ; Udeh, et-Teru'l-cin, 1/170 ; Canan, Anari, 63 ; Mutahhar, Hukku'l-mer'e, 80 . Kardv, Hasis, 108 ; Zcydn, Medhal, 57 . Call Nuri, ttihd- slm , 58 ; Zerk, Medhal, 1/30 ; Udeh, el-slmve evdun's-siysiyye, 65 ; Karaman, Modem Problemler Karsnda slam Hukuku,

14.

150

151

lken, slam Dncesi, 76 ; lken, slam Dncesine Giri, 26-27 . "(Bir din olduu halde) Hristiyanln A l l a h v e K a y s c r ' e ait s a l t a n a t l a r a y r m a s (slamdakinin aksine) "mmet" olmasnn imkanszlndand... Zaif hristiyan "cemat" i zaten b a k a trl hareket edemezdi." (Ayn y e r ve 2 nolu dipnot.) . Byle bir taksimin imkanszl hakknda Akka'm mtalaas iin bkz. Kardv, Hasis, 112 . Goldziher, Goiten, W a t l , J a p o n lim Izutsu'nun grleri hk. Bkz. Hatibolu, "islm'n Aktel Deeri zerine ", 9 ; Schacht, slm Hukukuna Giri , 82 ; Fethi Osman, el-Fikru's-siys el-slm, 25, 36 ; Hatibolu, Halifenin Kureylilii " 144146.

kapsamaktadr. Kur'n, hkmleri arasnda bir ayrma gitmek isteyenlere kar iddetli bir sava amtr: "Kitb'n bir ksmna inanp, bir ksmn inkr mi ediyorsunuz ? Aranzda byle yapann cezas ancak dnya hayatnda rezil olmaktr. Ahiret gnnde de azabn en iddetlisine onlar uratlr."152 "Allah' ve Peygamberlerini inkr eden, Allah'la Peygamberleri arasm ayrmak isteyen "Bir ksmna inanr bir ksmn inkr ederiz." diyerek ikisi arasnda bir yol tutmak isteyenler, ite onlar gerekten kfir olanlardr. Kfirlere ar bir azap hazrlamtvzdr."153 Uygulamada da slm hkmleri arasnda ayrma gidenlerin "mrted" saylarak , onlara kar sava aldn154 biliyoruz. Hz. ner, imkan olduu halde hac yapmayanlar zerine gayri mslimlere has bavergisi (cizye) koymaya niyetlendiini sylerken155, torunu adil halife mer b. Abdulaziz de (valilere) yazd (genelgede), "hadlerin uygulanmasnn, namaz ve zekat ibadetlerinin ikamesinden farksz olduunu" bildirmitir. 156 Nazar olarak byle olmakla birlikte son asrlarda bat medeniyetinin gelimesi neticesinde slm stnln kaybetmi, slm lkelerinde laiklemeye doru bir sre balamtr. zellikle batllar ve onlarn takipileri tarafndan slm deerlendirilirken "kominizm karsnda mukavemet salayacak vasflar ile (yani man, ibadet ve ahlk) slm gzel bir dindir. 157 Ama hukuk olarak eskimitir, ihtiyalara cevap veremez, terkedilmelidir. " eklinde bir kanaat oluturulmaya allmtr. Bunda da byk lde baarl olmulardr. Mutahhar'ye gre bu bir smr siyasetidir.158
152 153 154 155 156 157 158 Bakara 2/85 . Nis 4/ 150-151. Sad b. Mansr, Snen, 2/322 ; bn Teymiye, Siyset, 153 . bnu'l-Cevz, Menkbu mer, 86 . Aynca bkz. bn Kuteybe, Te'vl, 161. bn Sa'd, b, 5/378 . Mutahhar, Hukku'l-mer'e, 79 . slam hukkunun btnl ve laiklik hk. geni bilgi iin bkz. Reid Rd, elHilfetu ev el-mmetu'l-uzm , Msr 1924 ; Baht, Muhanmed , Hakkatu'l-slm v e uslu'l-hukm , Msr 1926; R a y y i s , en-Nazariyyetu's-siysiyyetu'l-islmiyye, Kahire 1979 ; Rayyis, el-slm ve'l-Hilfetu fi'l-asn'l-hads ; Behiyy, el-Islm S halli mekili'l-mctemeti'l-islmiyye el-musra, Khire 1981 ; Behiyy, el-Fikru'lislml-hads ve slatuh bi'l-isti'mri'l-garb ; Udeh, et-Teru'l-cin, 1/166 vd. ; Udeh, el-slm ve evdun's-siysiyye ; Udeh, el-slm ve evduna'l-knniyye; Fethi O s m a n , el-Fikru's-siys'l-Islm, 47 vd. ; Kardv, H a s i s , 105-125 ; Taplamacolu, Din Sosyolojisi, 148 vd. Laikliin tslamlatrlmas eklindeki farkl bir yaklam iin bkz. zek, Ali,

Btnc zellik ve deime : slm hukuku bir btn halinde ve ebed olarak yrrlkte kalmak zere ter klndna gre, bu genel maksad zedeleyecek her trl gelime ve deimeye kapal olaca aktr. Bu genel maksada ters dmeyecek, aksine onu destekleyecek deiikler ise, daha nce de belirttiimiz gibi kabul grmekte ve desteklenmektedir. Bu itibarla slm hukukukun btnc zellii , tezimizde konu ettiimiz "deime" iin bir engel olarak grlmemektedir.

3 - GYEC RUHU)

ZELL (SLM MMETN OLUTURUCU NKILAPI

Geen zamanla birlikte pek ok eyin de deitii bir gerektir. Bu durumda slm hukukunun tavr ne olacaktr? phesiz zamanla meydana gelen gelime ve deimeler arasnda iyiye, gzele doru olan bulunduu gibi; ktye , fesada , sapmaya doru olan da vardr. Bu durumda mikyas (lt) ne olacaktr. Zaman esas alnarak btn deiiklikler kabul edilecek midir? Yoksa deiiklikleri vuracamz slm hukukunda belli kriterler var mdr?159 Bu sorunun cevabn verebilmek iin slm hukukunun gayeci bir zellie sahip olup olmadm ksaca arzetmemiz gerekecektir. slm hukukunun gayesi: slmm en byk gayesi , yaratl nedenimiz olan kulluk grevimizi160 en gzel ekilde yerine getirmemizi temindir. Bu yzden peygamberler gnderilmi, bu yzden ilh eriatlar konulmutur.161 Hz.Peygamber'in' (as.) "Ben gzel ahlk tamamlamak iin gnderildim."162 buyurmasna da baklrsa, slmm eitli er hkmler getirmesinden maksat, bir "hukuk" ortaya koymak deil163,
Ak Oturum: "Laiklik lkesi ve Trkiye'de Uygulan" , B a n k a v e E k o n o m i k Yorumlar Dergisi, Ekim 1986 ; yl 23 : sa. 10 . Bkz. Mutahhar, Hukku'l-mer'e, 77 . Zriyt 5 1 / 5 6 . tb, Muvfakt, 1/61 . (lgili yetler toplu bir arada). Muvatta, Husnu'l-huluk, 8 ; bn Hanbel, 2/381 .

159 160 161 162

konulan bu hukuku dahi kulluun gereklemesinde, gzel ahlkn yerlemesinde bir arac klmaktr.164 nsanolu, kural koymak iin yaratlmam, 165 konulan kurallarla ve istenilen dorultuda kullukla emrolunmutur. 166 Kulun kulluunu en st dzeyde gerekletirebilmesi iin slm eriat getirdii hkmlerde u maksatlar gzetmitir: 1) Maslahatn teminine ynelmitir. 167 Bunlar zarr, hc ve tahsn diye sralanr. 168Ayrca bunlarn tamalayclar (mkemmilt) vardr.169 2) Neyin maslahat olduunu belirlemi, ya da belirlemesinde uyulacak kurallar ortaya koymutur.170 Maslahat, arzu ve heveslerle belirlenmez. Arzu ve heveslere uyulursa yer gk her ey fesada gider. 171 slm, kulu hevasma uymaktan kurtarmak iin gelmitir.172 Beer sistemlerde "din" dnyev maslahatlarn bir feri itibar edilirken173, slm, dn maslahatlar hereyin stnde tutmutur. 174 Bu yzdendir ki, dinin korunmas iin mal ve cann ziyanna sebep olan cihad farz klnmtr.175 Kendine gre bir mesaj olan ve bu mesaj pratikte gerekletirmek iin var olan 176 slm hukukundan ama sadece takdir edilen ihtiyalarn karlanmas deil, ayn zamanda yeni bir devlet ve cemiyet "mmet" yaratmaktr.177 Bu mmet: a) Gl olacaktr, (caydrc stnlk) . b) Heybetli
163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 i 77 Schacht, slam Hukkua Giri, 22 , 23, 25, 212 . Bkz. tb, Muvfakt, 2/307 . Kardv, Hasis, 4 6 . Bkz. Nahl 16/50 ; Hd 11/112 ; r 42/15 ; Tevbe 9/31 ; Beyyine 98/5 ; Kardv, Hasis, 9 vd. Devb, Medhal, 55, 98 ; Nemir, ctihd, 101. Bilgi iin bkz tb, Muvfakt, 2/8 vd. ; Hallf, Masadr, 173 ; Zuhayl, Zarret, 49-56 ; Baktr, Zarret, 175-189 ; Enes Zerk, "slamktisd", 31-35 . Bkz. tb, Muvfakt, 2/12 . Hsn v e kubhun enlii meselesine bkz. mesel: Devlib, Medhal, 170 . A y n c a bkz. tb, tism, 1/47 ; Kevser, Maklt, 255 -256 ; Bt, Davbtu'l-maslaha . M'minn 23/71 . tb, Muvfakt, 2/309 . tb, Muvfakt, 2/168 ; eleb, Tall, 280 . Bt, Davbtu'l-maslaha , 30 vd. Bt, Davbtu'l-maslaha , 58 vd. Bkz. tb, Muvfakt ,2/38-39 . Sib, slmzm, 137 . Karaman, slam Hukuk Tarihi, 38 .

ve vakr olacaktr . c) Huzurlu olacaktr.178 te bylesi bir mmet yaratmak iin slm u drt tavr gstermitin 1) Deitirilmesi ve iptali gerekli unsurlar deitirmi ve iptal etmitir.179 (nklaplk). 2) Korunmasna gerek duyulan unsurlar ya aynen 180 ya da slah edilerek korunmu 181 , her trl sosyal hastalklar , iktisad mkilleri tedv etmitir. (Islahlk). 3) Beklenen her trl illet ve problemlere kar koruma tedbirleri almtr. (Korumaclk). 4) Srekli tekmln salanmas iin ynlendirmede bulunmutur.182 (Tekmlclk). u halde slm hukuku her yeniyi kabullenmek durumunda deildir. Onun sahip olduu slah ve inklap ruhu; olaylarn ve gelimelerin arkasndan gelen, onlar geriden takip eden bir hukuk deil , aksine olaylara ve gelecee yn veren bir hukuk sistemi olmasn gerektirmektedir. slm hukuku slm toplumunun oluturulmas iin birok slah ve inklap hareketlerini gerekletirdii gibi, oluturulan mmetin sosyal yapsnn bozulmamas, korunmas iin birok tedbirler almtr. Bu meyanda olmak zere mesela nikah, talak , iddet gibi konular detaylar ile birlikte bizzat Kur'n tarafndan dzenlenmi, bu gibi tasarruflarda dierlerinde aranmayan birok artlarn bulunmas istenmitir.183 Mikro dzeyde slah iin gelmeyen 1 8 4 slm hukuku btn messeselerinin ilerlik kazand bir ortamda yeni gelimeleri ynlendirebilecek kudrete sahiptir. Geilimeleri olduu gibi kabullenmek deil, iyi-kt ayrm yaparak insanlar ynlendirmek 1 8 5 slm hukukunun gayesi olduuna gre, onun bu zelliini ortadan kaldracak ya da glge
178 179 180 181 182 183 184 185 bn r, Maksd, 139 (214) . Ayrca bkz. l-i tmrn 3 / 1 0 3 ; E n f l 8 / 6 0 ; Mnfikn 63/8 . Riba yasa, evlatln kaldrlmas vb. gibi. Diyet, kasme, baz akitler vb. gibi. Nikah, talak, iddet ahkm, klelik hukuku vb. gibi. Zerk, Medhal, 1/28 ; Karaman, Modern Prblemler Karsnda slam H u k u k u ,

1 1 .

Farklar iin bkz. Karl, Furk, 3/143- 145. mduddin Halil, el-Adlu'l-ictim, 81. Mutahhar, Hukku'l-mer'e, 82 .

drecek deimeye msamaha etmeyecei aktr. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, yeniden dzenlenen ve deimemesi iin - bizzat temel ilh kaynaklarla dzenleme gibi - tedbirler alman, zerinde ar bir zen gsterilen sahalarla, ayn duyarlln gstirilmedii alanlar arasnda fark vardr. Bu ikinci trden olanlarda - ki ounluu tekil eder - gzetilen asl gayenin korunmas art ile, deimeler meydana gelebilir. Buna gre slm hukukunun gayeci zellii deimeye mani gzken dier zelliklerde de olduu gibi, aslnda deimeye engel olmamakta, aksine deimenin sahasn ve boyutunu snrlamada fonksiyonunu gstermektedir. Buraya kadar verdiimiz izahtandan da anlalaca zere, slm hukukunun deimelere kapal olduu intiban veren ilh mene'li oluu, kemli, ebed yrrlk prensibi, btnc ve gayeci zellikleri gibi hussiyetlerinin genelde yle olmadm, btn bu zelliklerin deimeye ak bir kap braktklarm ve en nemli fonksiyonlarnn da deimenin saha ve snrn belirleme olduunu grm bulunuyoruz. imdi ise slm hukukunun deimeye msait olduunu gsteren zelliklerini greceiz.

B - SLM HUKUKUNUN DEMEYE MSAT OLDUUNU GSTEREN ZELLKLER slm hukukunun ilk bakta deimeye msait olmad intiban veren ve yukarda arzedilen zellikleri yannda, onun deimeye msait olduunu belirten zellikleri de bulunmaktadr. Bunlar aadaki ksmlar halinde arzedilecektir. 1- E S N E K L K (KATI OLMAYII) slm hukukunda deimeye imkan veren ve onu yeni gelimeler karsnda baarl klan en nemli zellii esnek bir yapya sahip oluudur. Esneklikten kastmz nedir ? Yanl anlamalara meydan vermemek iin Arapa kaynak-

larmzda "mrnet" tabir edilen "slm hukkukunun esneklii" tabirinden neyi kasdettiimizi aklamak istiyoruz. Esneklik tabiri hibir zaman, "slm hukukunun deimezlii ve ebed yrrl" prensiplerinden ayr dnlemez. "Esneklik" kavram, "deimez z" n, farkl ortamlara gre farkl ekiller almasn temin eden bir zelliidir. Bir misal vermek gerekirse, suyun znden, fonksiyonundan hibir ey kaybetmeden, kabna gre ekil alabilmesini ve hatta fevkalade hallerde - bunu da zarretlere > benzetebiliriz - geici olarak - zira zarretler geicidir- kat (buz) veya gaz (buhar) haline dnebilmesini salayan zellii, onun esnek bir yapya sahip oluundandr. Grnte ekil deitirmesi, hatta geici olarak kat veya gaz haline dnmesi onun "s" olma zelliini zedelemez. Ama onun kimyasal analize tabi tutularak elementlerine ayrlmas yle deildir. Analiz sonrasnda elde edilen hasla artk su deil, Hidrojen ve Oksijendir. "slm hukukunun esneklii" nden maksat hibir zaman onun lakal,186 deimez zn yitirtecek her trl oynamalara msaitlii demek asla deildir. Aksine esneklikten maksat, "slm hukukunun yeni olaylar karlamada, onlar hukuk yerlerine oturtmada fevkalade bir kabiliyete sahip olmas,187 dinin ideal tatbikinin tek bir ekle mnhasr olmamas,188 srekli gelime gstermeye, tevs kabiliyetine 189 sahip bulunmasdr. slm hukukunun esneklii, deimez esaslarla iie mtalaa edildii iin, ortayolcu bir zellik arzeder. Esneklik karsnda alman tavrlar ksmda mtalaa etmek mmkndr: a) Deimezlii ve donukluu temsil eden slm haricindeki semv eriatlar. Bunlarn geici bir dnem ve muayyen bir kavim iin gelmi olmas esneklii zaten gerekli klmyordu. Devrini doldurduunda hkm de bitiyordu.190 b) Mutlak esneklii temsil eden beer hukuk sistemleri. Bunlarda herey deime esas zerine kurulmutur. Hatta anayasalar bile, mesala hakl yada haksz bir devrimle srekli deiir. Hi bir hukuk
186 187 188 189 190 Fethi Osman, Tatavvur, 78 ; Kardv, eratu'l-slm, 22 . Zerk, Medhal, 1/149 . Fethi Osman, Tatavvur, 78 . Tepki ve tenkidi iin bkz. M a h m d A. Hasen, 'Ynkeru tagayyuru'l-ahkm ... ", Va'y , Sene 2, sa. 8, s a l 2 . Bkz. Sava Paa, islm Hukuk Nazariyat, 2/358 . Bkz. ehristn, el-Milel ve'n-nihal , 1/214.

normuna deimez gzle baklamaz. c) Bu iki ifrat ve tefrit arasmda slm hukuku yerini alm ve deimez esaslar ile birlikte yukarda kaytladmz anlamda nisb bir esneklie yer vermitir. Bylece her zaman gven duyulan deimez temeller yannda, zamann ihtiyalarn da karlabilecek zellie sahip olmutur ki, bu da onun ilh hukuk oluunu (i'czn) gsteren en gzel ynlerinden biridir. 191

ESNEKL TEMN EDEN UNSURLAR Esneklii temin eden unsurlar iki balk altnda incelenecek ve ikincisi zerinde genie durulacaktr. a - R'N MAKSATLARI

Esneklii temin eden unsurlardan biri, bizzat ri'in hukuktan gzettii maksatlardr. r Tel'nn slm hukukundan gzettii adaletin temini, 192 zulmn defi, 193 maslahata itibar 194 kolaylatrma, 195 ve sknty giderme, 196 zarrete itibar prensibi gibi maksatlarn tabiatndan kaynaklanan bir esneklik vardr. 197 Bunlarn bir ksmna ileride temas edilecektir. b - KAYNAKLAR VE ZELLKLER

Burada teker teker kaynaklarn esneklii temin eden zelliklerine gemeden nce, slm hukukunda yeterlilii ve zenginlii salayan kaynak okluuna da temas etmek istiyoruz. Temel kaynak Kur'n ve Snet'ten sonra, tabiatlar icab esnek olan kyas, stslh, istihsn , stshb, rf, sahab kavli, amel-i ehl-i
191 192 193 194 195 196 197 Bkz. Kardv, Hasis, 216 . Nis 4/58 . l - i l m r a n 3/108 . tb, Muvafakt, 2/8 ; Zuhayl, Zarret, 49-56 ; Baktr, Zarret, 175-189 ; Tez metni, 86 Bakara 2 / 1 8 5 . Mide 5/6 . Bkz. Sib, slmzm, 132-134 .

Medne vb. yannda 198 umm belv 199, devletler hukuku alannda mtekabiliyet, 200 muhadeler, antlamalar, 201 hakem kararlar 202 , talimatlar 2 0 3 , ncekilerin uygulamalar (tatbikat) 204 , mukavele 205 , vakflarda vakfedenin art (irdesi)206, baka lkelerin iktisd ve idri tercbelerinden istifade 207 ...gibi genel anlamda daha birok kaynan bulunduunu dnrsek, slm hukuku kaynak bakmndan tam bir zenginlik arzeder. Bu durum karsnda, yeni olaylar karlamada kaynak asndan slm hukukunun yetersiz kalacan dnmek mmkn gzkmemektedir.

KAYNAKLARIN ZELLKLER i Kur'n

Vahye dayal slm'n temel kayna Kur'n'm getirdii hkmler: 1) Akde ile ilgili hkmler. 2) Ahlkla ilgili hkmler. 3) nsan sz, fiil ve davranlarn, insanlar aras ilikileri, dzenleyen hkmler olmak zere e ayrlr. Bu ncs: 1) badetlerle ilgili hkmler (89 yet 208 ),
198 199 Fethi Osman, Tatavvur, 110-117 ; Bu kaynaklar hakknda geni bilgi iin usl kitaplar yannda bkz. Dnmez, Kaynak Kavram, (doktora tezi) . Bkz. Hamidullah, "slam Hukukunun Kaynaklarna Dair Y e n i B i r Aratrma", ( slam Hukuku Edtleri ierisinde ), 9 0 ; bn Abidn, "Ner'I-arf ..." 2 / 1 1 3 ; eleb, Taffl 363 ; Zuhayl, Zarret, 123 ; Baktr, Zaruret, 136-146 . ' Hamidullah, agm., 88 . Ayrca bkz. Eb Yusuf, H a r c , 4 8 , 293 ; Serahs, Mebst, 2/199 ; Mergmn, Hidye, 1/105-106 ; Heyet, Hindiyye 1/184 ; Zerk, Medhal , 1/48 ; Karaman, Modern Problemler Karsnda slam H u k u k u , 25; Tabakolu, slm ktisadna Giri, 33; Yenieri, Bte, 190 ; zel, lke, 3 1 . Hamidullah, slamdaDevlet daresi, 75 . Hamidullah, age., 7 4 . Hamidullah, agm., 89 ; Hamidullah, slam Devlet dresi, 76 . Bkz. Devlib, Medhal , 87 ; Uur Mcteb, slam Toplumu, 55 . Misaller iin bkz. Serahs, Mebst, 3/17-18 ; tb, Muvfakt, 3 / 3 2 5 , 328 ; Bilmen, KSms, 4 / 8 2 ; Fayda, Divan, 14. Berki, kir, "slam Hukukunun Anahatlan I', 175-176 . Hdim, erhu Mecmi', 321 . Fayda , Divan, 2, 22 . A z a m , Mterik Schacht , 77 .

200

201 202 203 204

205 206 207 208

2) Muameltla ilgili hkmler diye ikiye ayrlr. Bu ikincisi de: - Aile hukuku ile ilgili hkmler ( 7 0 yet) - Borlar hukuku ile " (70 " ) - Kaz hukuku " " (13 " ) -Cez hukuku " " (30 " ) - dre hukuku " " (10 " ) -Devletler hukuku " (25 " ) - Devlet gelir ve giderleri ile ilgili iktisd hkmler ... ( 1 0 " ) olmak zere toplam 317 kadar 209 ahkm yeti ierir. 210 KUR'N 'DAK AHKM YETLERNN DEERLENDRLMES 1) Yukardaki tabloda da grld zere, Kur'n her konu ile ayn oranda ilgilenmemitir. rnein bdetler zerinde daha fazla durup, yerine gre tafsilta girerken, dier hukuk dallarnda ou kez tafsilta girmeden genel prensipler vaz' ederek dzenlemelere gitmitir. nk ibdet ve benzeri konularda akl yrmez, bunlarn hkmleri zamann ve evrenin deimesi ile pek deimez. Bu yzden bu tr hkmlerin bizzat Kur'n ile bildirilmesine zen gsterilmitir. 211 (Toplam ahkmn % 28 i ) . 2) Genel kideler getirmitir: Kur'n, esneklii temin sadedinde olmak zere belli bir konuya mahsus olmayan, btn hukuku kapsayan ve nasslarn anlalmas, yorumlanmas, uygulanmas, yeni ictihdlara ulalmas gibi durumlarda elde kriter olarak kullanlacak, hata ihtimalini en aza indirebilecek kstaslar mhiyetinde olan genel ter prensibler, kll kideler vaz' etmitir. Bunlar "Eyada asl olan ibhadr." 2 1 2 , ra prensibi 2 1 3 , adaletin ikmesi 2 1 4 , su-ceza
209 210 Hallaf, Usl, 32-33 ; Zeydn, Veciz, 126-127 ; Karaman, Anahatlaryla slam Hukuku, 1/113 ; Atar, Fkh Usl, 33-34 . Ahmed Emin'e gre 200 kadar olan a h k m ayetleri (Nemir, t ctihad , 32) Mustaf el A z a m 'nin Schacht'a reddiye o l m a k ve s l a m H u k u k u n u n h a y a t n b t n ynlerini kapsadn ortaya koymak amac ile yapt daha umll tabloda ise 393 bulmaktadr. (Azam, Mterik Schacht , 74-77) . Gazal 'ye g r e 500 ( Nemir, ctihd , 3 2 ) , Rz 'ye gre de nihayet 600 'e yakndar. (Razi, Tefsir -i Kebr, 1/307). Bkz. Hallaf, Masadr, 157 ; Hallf, U s l , 33; bn r, Maksd, 137 . Bakara 2/29 ; Nahl 16/14 ; Hac 22/65 ; Lkmn 31/20 vd. l-i mrn 3/159 ; ura 4 2 / 3 8 .

211 212 213

dengesi 215 , haksz kazancn haraml, 216 hayrda yardmlama, 217 szlemelere riyet,218 gln kaldrlmas,219 zaruretin haram olan eylerimbh klmas.220... gibi prensiplerdir.221 3) Kur'n zellikle de muameltta olmak zere, gereini beer zekasna havale ettii bir alan brakmtr. (Mesktun anh, kanun boluu222). Kur'n, yetitirdii mmetin ahlak terbiyesine de itimad ederek, israf lsne varan her trl davran ve tasarruflarla ilgili kanunlar koyma 223 ve bylece beer zekasna braklan alan daraltma yoluna gitmemitir. Hayat iin zarur olan hkmleri koymu, helal ve haramlar belirtmi, birok konularda da skt etmitir. Meselelerin lzumsuz sorularla zorlatralmamasm isteyen Kur'n 224 , buna rnek olarak da Ben sril'in , ktili bulmak iin bir inek boazlamalar emredildiinde, inek hakkndaki lzumsuz sorulan yznden iyice kmaza girdiklerini anlatr. 225 Hz. Peygamber (as.) bu konu ile ilgili yle buyurmutur: "Allah yaplmas gereken hkmleri farz klmtr. Onlar zayi etmeyiniz. Baz eyleri de yasaklamtr. Onlar da inemeyiniz. Hadler koymutur, onlar tecavz etmeyiniz. Baz eyler hakknda da, unuttuundan deil, size olan merhametinden dolay skt etmitin (afv). Onlar da deelemeyiniz." 226 Baka bir rivyette de "Onlar da kabul ediniz." 227
214 215 216 217 218 219 220 221 r 42/15 ; Mide 5 / 8 ; Enam 6/152 . Yunus 10/27 ; r 42/40 . Bakara 2/188 ; Al-i tmrn 3/130 ; Nis 4/2, 29 . Mide 5 / 2 . Mide 5 / 1 . Mide 5/6 ; Hac 22/78 ; Nur 24/61 ; Ahzb 33/37 ; Feth 48/17 . Bakara 2/ 173 ; Mide 5/3 ; Enm 6/145 ; Nahl 16/115 . Bkz. Hallf, Masadr, 161 ; Zerka, Medhal, 1/50 ; S. Slih, Mealim, 54-56 ; Mahmasn , Felsefetu't-ter, 33 ; Eb Zehra, Usl, 95 ; Zeydan, Veciz, 128 ; Zeydan, Medhal, 55-57 ; Atar, Fkh Usl, 32 . B u durumda boluun nasl doldurulaca hakknda mukayeseli olarak bkz. Dnmez, Kaynak Kavram, 299-301 ; Dnmez, " slam Hukukunda Mctehidin Nasslar Karsndaki Durumu " , MFD., sa. 4 , st. 1986 , 39-46 . Ayrca bkz. tb, Muvfakt, 1/161-176 ; Kardav, Hasis, 241-243 ; Dnmez, "rf", 35,37 . Fethi Osman, el-Fikru's-siysi el-slm, 6 4 . Mide 5/101-102 . Hz.Peygamber'in tutumu hk. bkz. Seyyid Bey, Medhal, 1/9 vd. Bakara 2/67-71 ; tb, Muvfakt, 1/47 , 164 ; bn r, Maksd, 60 . Drakutn, 4/184 ; tb, tism, 1/104 ; tb, Muvfakt, 1/162 ; bn r, Maksd , 136-137 ; Fethi Osman, el-Fikru's-siysi el-slm, 64 . Drakutn, 4/298 . Bu hadislerin haber-i vhid olduu iin U ^ JS U U ) gbi kesin nassl ar karsnda bir mn ifde etmeyecei hk. br tenkit iin

222

223 224 225 226 227

bn Abbas (68/687) ise:" Kur'n' da helal ve haram olarak bildirilenler yledir. Skt edilen eyler ise Allah'n balad eylerdendir." demitir. 228 Eb'd-Derd'nm (32/652) rivyetinde ise (Hz. Peygamber) "Allah'n kitabnda helal kld ey helal , haram kld ey de haramdr. Skt getii eyler ise batr. Allah'tan size olan ban (fiyet) kabul ediniz. nk Allah hi bir eyi unutmaz. " buyurmu ve sonr^ ...Rabbin unutkan deildir." 229 yetini okumutur. 230 "Ne saptan nede unutan Rabbimiz " 231 ite bylece Kur'n'da birok konunlara temas etmeyerek, bunlarn gereini beer zeka ve kabiliyetlerine, ilim ve tecrbelerine terk etmitir. Onun bu byk lutfu Kur'n'a da aym zamanda byk bir esneklik kazandrmtr.232 ri Tel'mn hkm vaz' etmeden skt gemesi iki ekilde dnlebilir:233 1) Hkmn konulmasn gerektirecek bir sebeb "esbb- mcibe" henz meydanda yoktur. Bu yzden skt edilmitir. Ter dneminden sonra meydana gelen olaylar (nevazil) gibi. Bugibi durumlarda boluklar slm'n genel prensibleri dorultusunda olmak kayd ile, ictihdla doldurulmaya gidilecektir. 234 2) Hkmn konulmasn gerektirecek "esbb- mcibe" olduu halde skt edilmi olabilir. Yani ter dneminde mevcut olan olaylar hakknda skt edilmise, skt edildii haliyle o ey kabul edilmi demektir. Onun zerine bir ziyadelik ya da noksanlk getirilemez.235 "kr secdesi" ni rnek veren tb (790/1388) , mm Mlik'in (179/795) Hz.Peygamber (as.) zamannda gerektirici olaylar olmasna ramen byle bir secde ile emredilmeyii, ya da bizzat Hz. Peygamber'in yapmay gerekesi ile, Hz.Eb Bekir'den kr secdesi
bkz. Mahmd A. Hasen, "Ykeru tagayyuru'l-ahkm", Va'y, sene 2 , sa. 8, s. 1112.

228 229 230 231 232 233 234 235

tb, tism, 2/155 . Meryem 19/64 . tb, tism, 2/156 . Th 2 0 / 5 2 . Bkz. S. Slih, Mealim, 59-60 . tb, Muvfakt, 4/409 -410 . Bkz. tb, Muvfakt , 4/409 ; Dnmez, Kaynak Kavram , 300 ; Berki, kir, "slam Hukukunun Anahatlar I " , AFD., e. XVII , 1969 , s. 175,178, 185 . tb, Muvfakt, 2/410 .

yaptna dair yaplan rivayeti "nass" hkmnde olan ri'in sktuna muhlif sayd iin kabul etmediini belirtir.236 Yine bu ksmla ilgili olmak zere bn r, "ri'in sktu , insanlarn uygulayageldikleri eyleri tasvip ve ibk (iktibas) manasna gelir." dedikten sonra, bunun da sadece Arap rf - det ve uygulamalarna ait olmadn , aksine btn insanlarn skt snrna giren uygulamalarnn bu prensipten hareketle tasvip ve ibk edileceini belirtir. 237 Grld zere bu anlay, hukuka byk bir esneklik ve tevs' kabiliyeti kazandrr. "bhann eyada asl" olarak kabul edilmesi 238 de konunun baka trl bir ifadesi saylabilir. Konunun "Kur'n'da her ey vardr." telakkisi ile telifi: "Her eyi aklamak iin sana kitab indirdik." 239; "Ya kuru ne varsa hepsi apak kitaptadr." 2 4 0 ve benzeri 241 yetlerin zhirine tutunan Zahirler ve yine evkn (1250/1834) gibi 242 ayn gr paylaanlarn iddiasna gre Kur'n'da her ey mevcuttur. Dolaysyla kanun boluunun varlndan bahis sz konusu deildir. 243 Ancak, mmu'l-Harameyn'in de (478/1085) ifade ettii gibi, hkm ve fetvlarm ondadokuzunun re'y ve istinbatla elde edildii, haklarnda ak nass bulunmad 2 4 4 gerei de gz nnde bulundurulursa bu grn isabetsiz olduu ortaya kar. u halde " Kur'n'da herey vardr." eklindeki telakkden maksat genel prensibler, kideler, kll yaklamlar ve ama belirlenmesi ve ynlendirme itibar iledir.245 Bunu bir misalle aklayan Ferit Kam
236 237 tb, Muvfakt, 2/410 . b n r, Maksd, 103-104 (168-169) . A y n c a bkz. Dnmez, " r f , 27, 35 . Chiliyye dneminde mevcut bulunan ve slamca b e n n i m s e n e n meseleler hk. bkz. Zeydan, Medhal, 25-37 , Bkz. Kardv, el-Hellu ve'l-harm, 21 -24 ; C. Atiyye, " et-Tagayyuru hve'l-asi ve'l-ibhe hiye'1-asl" , ei-Mslimu'l-musr, sa., 22, s. 6 . Nahl16/89 . E n m 6/59 . Enm 6/38. Dnmez, Kaynak Kavram, 300 . Bkz. tb, Muvfakt, 1 / 1 7 3 ; Hallf, Masdr, 36 ; Karaman, ctihd, 2 5 ; Dnmez, Kaynak Kavram, 300 ; Goldziher, Zahiriler, 77, 83 . Karaman, ctihd, 2 7 . Bkz. tb, Muvfakt, 2/79 vd. , 3/369 vd. , 4/92 ; Devlib, Medhal, 261 ; vd. ;

238 239 240 241 242 243 244 245

zetle yle der: Btn icadjdilmi letler dnyada nceden vard. Ama hazr halde deildi. Bir akl onu bulup ortaya kard. Ayn ekilde herey Kur'n'da vardr. Ama hazr halde deildir. ctihdla ortaya karlmas gerekir.246 "Krts" olaynda 247 da olduu gibi, Hz. mer 'in Kitbullah' yeterli grmesi de muhtemelen genel prensipler asndan olmaldr. 4) Skttan (boluk) farkl olarak, pekok konunun asln dzenleyip teferruata girmemesi. Mesela: Kur 'an r prensibini koymu, 2 4 8 fakat bunun eklini, tatbik keyfiyetini belirlememek Suretiyle bir esneklik getirmitir. Bylece her asrn ihtiya ve gereine gre mslmanlar bu prensibi iletebileceklerdir. Allah (c.c.) dletle hkmetmeyi emretmitir. 249 Ama bunu gerekletirmek iin belli bir mahkeme sistemi veya muhakeme usl belirtmemitir. Dolaysyla ilk nceki uygulamalardan 250 farkl olarak dereceli mahkemelerin ihdas, ceza ve hukuk mahkemelerinin ayrlmas 2 5 1 gibi pek ok yenilik mmkn olmaktadr.. Nitekim muhkeme uslnde de pek ok gelimeler meydana gelmitir.252 Bir baka ve sonuncu misalimiz sat akdi (bey') ile ilgilidir. Kur'n'da bey' akdi sadece drt yetle dzenlenmi ve: 1) Bey 'in helal, ribamn haram klnd 253 belirtilmi, 2) Karlkl rza art ileri srlm 254 , 3) Al- veri mumelerinde hid tutulmas istenmi 255 ve nihyet 4) Cuma vakti al veri yaplmamas256 istenmitir.257
246 247 248 249 250 251 Karaman, ctihd, 26-27. Kam, Ferit, Dn Felsef Sohbetler, 25 vd . Buhri, lim, 39 ; Megz, 83 ; Merd, 17 ; tism, 2 6 ; Mslim, Vasiyyet, 22. r 42/38 ; i-i tmrn 3/159 . Nis 4/58 ; Mide 5/49 . T e k hkim usl ve tek dereceli mahkemeler hk. bkz. Atar, s l a m A d l i y e Tekilat, 147-150 ; Berki, slam eriatnda Kaza , 6 0 . Bkz. Kardv, Hasis, 222-223 . Ayrca bkz. Zerk, Medhal , 2 / 9 2 5 . A n c a k "tatbikth" baz kereler deimez "snnet" telakki edilmesi b u esneklii zedeleyebilecektir. bn r, Maksd, 202 . Bakara 2 / 2 8 5 . Nis 4/29 . Bakara 2/282 . Cuma 6 2 / 9 . Baka misaller hk. bkz. Hallf, Masdr, 157-159 .

252 253 254 255 256 257

rnein Meccelle'de 300 den fazla madde ile dzenlenen bey ' akdinin Kur'n'da sadece ze temas eden drt yetle el alnp teferruata gidilmemesi onun ne kadar esnek bir yapya sahip oldunu gstermektedir. nsanlarm yaadklar evreye, zamana gre deimesi mukadder olan bylesi konular Kur'n detaylar ile birlikte dzenleseydi; ya insanlar Kur'n'a srtlarn dneceklerdi ya da imanlarnn gerei ona yapacaklar ve byk bir skntya urayacaklard. Oysaki, Hikmet" sahibi olan Allah, Kur'n' kullarm skntya sokmak iin deil 258 , bir rahmet olsun iin259 gndermiti.260 Burada Ziyauddin Serdar tarafndan hazrlanan bir eklin 261 , konuya yaklam mahhaslatrmas bakmndan arznda fayda grlmtr:

Ayn emann dorusallktan kurtarlarak aadaki hale getirilmesi daha isabetli gzkmektedir.

gibi devr

258 259 260 261

Mide, 5/6 , 22 ; Hac 22/78 ; Nr 24/61 vb. Enm 6/157 ; sr 17/82 vb. Bu konuda bkz. bn r, Maksd, 136-138(181-184). Ziyauddin Serdar, Islamic Future, 120 .

5) Ahkm yetlerinin azlna ramen delalet ynlerinin okluu: Kur'n'da varid olan ter nasslann hkmlere delaleti sadece lafz ve ibareleri ile deildir. Ayrca ruhu ve mefhumu ile de hkmlere delalet ederler. 262 Bu itibarla nassm hkmlere delaleti nce ikiye ayrlr ve bunlar da kendi aralarnda ksmlara blnr. ema ile belirtiyoruz:263

^&SSI9i MM&ZZ W DELADUT 1- Sre yoCuyCa ddteti 2- re yoCuyCa deCCtti 3- 'DeCkt yoCuyle 4- fctz yoCuytd deCUti

DELADElt 'MEftfMl DE DELDEl I Mefhm mwvfk_ I I Mefhm muhCefet ' 1- Mefhmu-'s-stfat 2 -Mefhmu '-art 3-Mefhmu. 'C-gye 4 - Mefhmu C-aded 5- Mefhmu'C-CaaS

emada da grld zere dellet ynlerinin okluu nasslara esneklik kazandrmakta ve bunun neticesinde ayn yetten birok
262 263 Hallf, Masdr, 159 . Konu hakknda usul kitaplarnn ilgili blmlerine baknz. Mesel Hallf, Usl 140 vd. ; Karaman, Fkh Usl, 105 vd. zellikle de Dreyn, el-Menhicu '1 usliyye, 226-488, M. Edib Slih, Tefsru'n-nuss , 1/461 vd.

neticelere ulamak mmkn olmaktadr. Bir rnek vermek gerekirse: (i>gijj jJ jjJjII j ) yetini 264 ele alalm. Bu yetin ibaresi ile bir hkme istidlalde bulunulmutur; buna gre st annelerinin nafakas st emen ocuklarn babalarna aittir. areti ile ikinci bir hkme istidlalde bulunulmutur; buna gre de ocuun nesebi sadece babaya ait olacaktr. nk "mevldun leh" (kendisi iin dourulmu) tabiri ve ihtissa (aidiyet) delalet eden "lm" harfi buna iaret eder. Yine ayn yetten be kez mefhum muvfakat yolu ile, st annelerin tedavi masraflarnn da st ocuklarn babalarna ait olacana istidlalde bulunulmutur, 265 phesiz nasslarm bu delalet zenginlii karsnda, mctehidlerin yeni hadiselere yeni zmler bulabilme imkan almaktadr. Hatta burada, nasslarm bu zelliinin yer yer ktye kullanldn, ahs dnce ve kanaatlarin desteklenmesi dorultusunda istismar edildiini de hatrlatmak gerekir. Yine bu zelliinden olmaldr ki, Hz. Ali hasmlar ile mzakere iin gnderdii Akil'e onlara kar Kur 'andan delil getirmemesini, ayn delilin kendi aleyhine de evrilebileceini tembihlemitir. 266 6) Kur 'n nasslarmn tahsis imkan:

Kur'n nasslarmn haric unsurlarla da tahsis imkannn bulunmas esnekliin bir baka grntsn tekil eder. art, sfat, istisn 2 6 7 , gaye gibi 2 6 8 mstakil olmayan tahsis unsurlar yannda , tamamen hric ve mstakil tahsis unsurlarnn varl kabul edilmitir. Bunlar nem srasna gre akl, rf, kyas , mrsel maslahatlar ve icmadr. 269 7) Nasslarm tal:
264 265 266 267 268 269 Bakara 2/232 . Hallf, M a s d r , 160 ; K a r a m a n , F k h Usul, 115 ; Dreyn, el-Menhicu 1 usliyye, 291 vd. ; Edib Salih, Tefsru 'n-nuss, 1/482 . Bkz. Eb Zehra, el-Mezhibu'I-slmiyye, Msr t y S.L08-109. stisnalarn getirdii esneklik hakknda bkz. Kardv, Hasis, 224 . Bkz. mid, Ihkm, 2/512 vd. ; Dreyn , Mehic , 576 . D r e y n , Menhic , 576 . Ayrca bkz. M. Edib Salih, Tefru'n-nuss , 2 / 8 5 vd. ; Zeydn, Vecz, 258 vd.

Kur'n'da varid olan ter nasslar , gaye olarak gzetilen maslahatlarn ve illetlerinin belirlenmesinden soyutlanarak bugnk kanunlarda olduu gibi - hep ayn tarzda, maddeler halinde sralanmamtr. Aksine pek ou hkmle birlikte hkmn illetini ve gzetilen maksad da bildirmitir. Mesela iki ve kumar hakknda : "eytan phesiz iki ve kumar yznden aranza dmanlk ve kin sokmak ve sizi Allah' anmaktan alkoymak ister. Artk bunlardan vazgeersiniz deil mi?"270 buyurulur. Kur'n ahkmnn talli konusunda tekdze (yeknesak) bir uslup kullanlmam, pek ok yollarla hkmn illeti ve gzetilen maslahat belirtilmitir.271 Kur'n'm genelde hkmleri talil etmesi ve mmkn mertebe taabbud snrn dar tutmas 272 neticesinde hkmlerden maksadn meerred kulluk ve inkyad olmad; aksine, kullarn maslahatlarnn temini olduu, dolaysyla da hkmn uygulanrken gzetilen maslahat ortaya koyup koymadna bakmann gerei domutur. "Maslahat varsa, onu temin edecek er hkm de vardr. Maslahat yoksa er hkm de yoktur." 273 Hkmlerin illetlerinin nasslarla belirlenmi olmas kyas kapsn aralam, hakknda nass bulunmayan pek ok olay, illet benzerliinden hareketle, hakknda nass bulunan benzerlerinin hkmerine ilhak edilmitir. Bu ak kapdan ilerleyen mctehidler asrlar boyu ortaya kan yeni olaylara hkmler koymular ve bylece nasslarm esnekliinin her zaman ve mekan iin terye esas olabilecek kabiliyet ve verimlilie sahip olduunu gstermilerdir. Farkl iklimlerde, farkl milletlere asrlar boyu cevap vermekte olmas ve elde bulunan fkh klliyt bunun tarih ahididir. Yine mctehidler, nasslarm tall edilmi olmasndan hareketle, slmm ter ruhuna vkf olmular ve bunun neticesinde "genel ter prensipleri" koymaya muvaffak olmulardr. 274 8) Kur'n nasslarnda zaman-mekan unsuru (tarih unsur):
270 271 272 273 274 Mide 5/91 . rnekleri iin bkz. eleb, T a H , 14 vd. Bkz. bn r, Maksd , 46-47 . Hallf, Masdr, 160 ; Devlib, Medhal, 55, 98 . Hallf, Masdr, 160-161 . A y n c a bkz. bn Kayym, lm., 1/196-198 ; eleb, TaEl, 14 vd. ; bn r, Maksd , 44-48, 105 vd.

Buraya kadar anlattmz zellikleri ile Kur'n zaman-mekan boyutlarn aarak evrensel bir yapya ulaacak bir mahiyet arzetmektedir. Ancak "ideal bir mmet yaratmak" iin var olan Kur'n'm nzle balad zaman karsnda vka yaayan bir toplum vard. Bu toplumun tresi, kltr birikimi, estetik ve sanat anlay , kendisine has bir hayal dnyas, imajlar ...vb. bulunuyordu. Nasl dillerini kullanyordu ise, ayn ekilde mesela cennet, hr tasvirlerinde onlarn gzellik anlayna itimat etmi, cehennemlikleri tasvir ederken de, dman imajlarma dayanarak, onlar "gk gzl" olarak tavsif etmitir. 2 7 5 Zira Araplarda gk gzllk dman imajnn en belirgin bir vsfdr ve onu byk bir uursuzluk sayarlard. 276 nk o dnemde Araplarn en azl dmanlar gk gzl olan Rumlard. 277 Acaba bu izaflik hukukta da sz konusu mudur? Hadislerde daha belirgin olmakla birlikte bizzat Kur'n'da da izlenen "din bir siyasetin" olduunu gryoruz. "Devrinin dn mefhmlarna bir akslamel olarak doan" 2 7 8 slm, kendisine inananlarla inanmayanlar kesin olarak ayrmak iin dn merkez Mekke olmakla birlikte, geici bir sre iin inananlarm Kuds'e doru kbleye yneltmiti. 279 "Senin yneldiin yn, Peygambere uyanlar cayacaklardan ayrmak iin kble yaptk." yeti 280 bunu aka ifade etmektedir. Dil 2 8 1 , bakent (mm'l-kur) 2 8 2 , harem blgesi seimi, Allah'tan bakas adna kesilen hayvanlarn yenilmemesi 2 8 3 gibi deimez hkmlerin yannda, sadece Arap mriklere has olmak zere "Ya lm, ya da slm!" parolasnn kabul edilmesi 284 ,
275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 Th 2 0 / 1 0 2 . Kurtub, 11/224. Beydv, ( Mecmau 't-tefsir ) , 4/218 . Hamidullah, slam Hukuk Etdleri, 86. Fazlur Rahman, slam, 23 . ' Bakara 2 / 1 4 3 . Bkz. tb, Muvfakat, 2/64-65 . E n m 6/92, 124 ; r 42/7 . Bakara 2/173 ; Maide 5/3 ; Eam 6/145 ; Nahl 16/115. Eb Yusuf, er-Reddu al Siyeri '1 -Evza, 131 ; Eb Yusuf, Harc, 185 ; ibn Sa 'd, Tabakt, 2/242 ; Ferr, el-Ahkmu 's-sultniyye, 195-96 ; Hamidullah, . Devlet daresi, 77 ; Hitti, slam Tarihi, 1/257 ; afak, Arazi Hukuku, 99-100 ; zel, lke, 48 ; Eb Sleymn, slmm Uluslararas likiler Kuram, 60 .

muhtemelen iktisd gvenliin temini iin haram aylar (ehuru hurum) 285 telakkisine belli bir sre katlnmas, mslman kadnlarn azl ve cihad zarureti yznden mslmanlarn kendi yurtlarndan ayr kalmalar; ayrca dier din salikleri arasnda da dine davet ve neri zaruretinden dolay ehl-i kitap hanmlar ile evlenmeye izin verilmesi, 286 mellefe-i kulba zekattan bir fon tahsis edilmesi, 287 zellikle de hukk olmaktan ok siys amal olan 288 Bedir esirleri hakkndaki yetler, 289 anveten (kl zoruyla) fethedilmekle beraber Mekke'nin taksimine gidilmemesi.. . 290 muhtemelen Kur'n'm geici siyaseti ile ilgili olmaldr. Nitekim uygulamalarn da bu dorultuda tezahr ettiini gryoruz. Artk slmn gl olduu gerekesi ile mellefe-i kulba hisse vermeyen Hz.mer , 291 jne siyaset icab Huzeyfe'nin (36/656) Yahd bir kadnla evlenmesine mdahale etmiti. 2 9 2 Tbin fukahsmdan At 'nm (115/733) konuya yaklam ise daha aktr. yle diyor: "Yahd , Hristiyan hanmlarla evlenmeyi Allah Tel o zamanlar msade etmiti. nk mslman hanmlar azd. imde ise, saylarna bereket, tekilere ihtiya kalmamtr, dolaysyla da ruhsat zail olmutur.,a93 Kl yetinin 294 hkmn sadece Arap mriklerine hasretmek de yine dn siyasetin bir gerei idi 295 . Bedir esirleri hakkndaki istirede, hepsinin boynunun vurulmasn isteyen 33011 Hz. mer ki inen yet onun grn desteklemiti 296 Yarmada'daki dn siys btnln temininden sonra ayn tavr fethedilen lkeler
285 286 287 288 289 290 291 292 Hamidullah, "slam 'dan nce Mekke'nin ktisad Mnasebetleri", AFD., 1961, c. IX, s. 221 . Maide 5/5 ; eleb, Taffl, 45 . Tevbe-9/60 . Bkz. Eb Sleyman, slanun Uluslararas likiler Kuram , 108 . Enfl, 8/67 . afak, Arazi Hukuku, 87 . Bkz. Nebhn, el-ttichu'l-cem, 423, 431 ; Tez metni , 7 5 . aid b. Mansr, Snen, 1/193 ; Casss, Ahkamu'l-Kur'n, 3/323 ; Karaman, ctibad, 73 ; Karaman, slam Hukuk Tarihi, 48; Dreyn, "el-Hakk ", Hadratu '1Islm, yl 6, sa. 5/32, 46. Hatibolu, "tslamn Aktel Deeri zerine", (Rz, 3/535'den naklen) s. 25 . Tevbe 9 / 3 6 . Bkz. zel, lke, 4 8 . Enfl 8/67 .

293 294 295 296

ahalisine gstermemi; onlar kleletirmemi, boyunlarm vurmam, haklarnda tamamen yeni bir stat belirlemiti. Hi phesiz Kur'n'm ulamak istedii bir netice vard. Ancak halihazrda bulunan muhataplarn durumu henz buna msait deildi. Bu yzden itimi, siys, idr vb. mnasebetleri dzenlemeye balad Medine dneminde slm, bir taraftan "tedrc" metoduna ba vururken, dier taraftan da "nesh" usuln uygulamt. zellikle de nesh olaynn varl bizzat Kur'n'da ' zaman-mekan unsurunun bulunduuna aka delalet eder. Sonra, Kur'n'da baz evrensel prensiplerin uygulanmas ve rneklenmesi mahiyetinde olan unsurlara da rastlanmaktadr. Ancak bu unsurlarn snr ok dar tutulmutur ve dar tutulmasnda da zaruret vardr. "Gl olma prensibinin" zamannn en etkin harp teknolojisi olan "at beslemekle" 2 9 7 misallendirilmesi bunun bir rnei saylabilir. imdi , izah etmeye altmz zaman-mekan unsurunu ya da trih unsuru298 biraz daha ileri gtren "model ter" grnden 299 bahsedeceiz. Bu grn sahibi Fazlur Rahman, Kur'n'daki ter nasslarm "yasama ruhu ile ilgili olanlar", "fiil yasama ile ilgili olanlar" eklinde bir ayrmm yapmakta ve yle demektedir: "Bylece bu rnekler de aka gsteriyor ki, Kur'n'daki yasama ruhu, hrriyet ve sorrumluluk gibi esasl beer deerlerin her zaman yeni bir yasama biimine brnmesi eklinde ak bir yn izdiini gsterdii halde, Kur'n'daki fiil yasama o srada mevcut olan toplumu ba vurulacak bir rnek olarak ksmen kabul etmek zorunda kalmtr. Bu aka demektir ki, Kur'n'daki fiil yasamann bizzat Kur'n tarafndan lafz anlamda ezel olduu kasdedilmi olamaz. Bu hususun, Kur'n'm ncesizlii (kdemi) gr ile veya buna bal olan Kur'n'm szl vahyi gr ile hibir ilgisi yoktur. Bununla birlikte slm hukukular ve kelamclar ok gemeden meseleyi kartrmaya balamlar ve Kur'n'm tamamyla hukuk olan emirlerinin , artlar , yaps ve i hayatiyeti
297 298 Enfal 8/60 ; Tez metni , 245 . N a s s l a r m tarih unsur gznnde bulundurularak y o r u m l a n m a s h a k k n d a bkz. Dnmez, "t slam Hukukunda Mctehidin Naslar Karsndaki D u r u m u " , MFD, st. 1986,35 . Dnmez, agm. 45 .

299

ne olursa olsun, herhangi bir topluma uygulanacan sanmlardr."300 Fazlur Rahman'm dier eserlerini de inceleyen "slm" adl kitabnn mtercimleri Mehmet DA ve Mehmet AYDIN nsz'de bir deerlendirme yaparak, yazarm konu ile ilgili tavrn misallendirerek ylece zetlemilerdir: "Kur'n dn ve ahlk ilkelere dayal bir dnya grn savunmakta ve bu grn yaand bir toplumun varlk alanna kmasn gaye edinmektedir. Bunu gerekletirmek iin de dn ve ahlk ilkelerin yan sra bir dizi hukk hkmlere yer vermlektedir. Aslnda Kur 'an, herkesin almterine gre kazan salad, ikinin, kumarn, rib'mn bulunmad, tevhid inancnn bir gerei olarak rk ve renk ayrmann yaplmad, inanl ve ahlkl bir toplum dzeni ngrmektedir. Mesel, Kur 'an " vak'a kesinkes belirlendii takdirde, hrszn elinin kesileceinden" sz etmektedir. te Dr. Rahman u nemli soruyu soruyor: "Acaba el kesme, hrszln nlenmesi iin yegane tedbir midir? Yoksa bu hkmn gtt gayeyi gerekletirmek iin baka tedbirler de dnlebilir mi? ...Baka bir deyimle, elkesme cezasn belli bir toplumsal yapnn artlar iinde ngrlen bir tedbir eklinde dnr, burada lafzn deil de gdlen amacn ezel geerliliini ne srer ve bu anlay iinde yasama faaliyetine koyulursak, slmm dna km saylr myz? " Dr. Rahman 'a gre bu sorunun cevab "hayr" dr." 301 Fazlur Rahman'dan biraz daha ileride denilebilecekbir baka misal daha verelim: "Bugn artk toplumsal ve siyasal olgularn bilimin alanna girmi olduu yadsnamaz bir gerektir. Bu olgular dinden ayrmak gerektii gibi, bu konularda dinden de buyruk yada eski deile fetv almamak gerekir." 302 diyen Mehmet DA, "slmda rtnme zerine" adl makalesinde yle demektir: "... O dnemde kadmlann ssl bir biimde dolamalar, ok az sayda okur- yazar olan kltr dzeyi dk olan. bir toplumda baz toplumsal sorunlara neden olmu, sorunun zmne yardmc olacak bilimsel olanaklarn ve kltrel koullarn salanmas o gn iin mmkn de olmadndan,
300 301 302 Fazlur Rahman, slam, 47-48 . Fazlur Rahman, slm, evirenlerin nsz, IX-X . Da, Mehmet "slamda rtnme zerine", slam limleri Enstits Dergisi, sa. 5, Ank. 1982,s. 191 .

d grn ile hi de dn olmayan bylesine deiken toplumsal giyim- kuam olgusu Kur'n'da yer alabilmitir..." 303 "Giyim, kuam ve rtnmede gelenek ve grenein esas olduunu" belirten DA , Kur'n'daki zellikle toplumsal ve siyasal ierikli yarglarn zahirine bakarak karar vermenin ve' bu karar verite Kur'n yorumcularnn yarglarnn etkili olmasnn hemen her zaman yanl ve ad sonulara ileteceini belirtir. 304 Vaka udur ki, bir kimse eer bir fikri nceden benimser, sonra , onu desteklemek iin Kur'n'a dnerse, mutlaka fikrine dell bulduunu sanabilir. 3 0 5 Bizde bu metotla haraket edip de imdiye kadar iddiasna uzaktan yakndan Kur'n'dan bir destek arayp da bulamayan olmamtr.306 Bu gibi grlerin altmda akln vahye tahkmi esas yatmaktadr. yiyi ve gzeli belirlemede bu kadar farkl akldan hangisi esas alnacaktr. Bu bir kmaza gtrr ve slmla asla badamaz. Zira her eyden nce slm bir dindir, vahiydir, Rabbndir. Daha nce de belirttiimiz gibi btn olarak vardr veya yoktur. O hem dindir , hem de devlettir. 3 0 7 Kur'n nasslarmn ilh olmas nedeni ile deitirmeye kimse yetkili deildir. lh olmas hasebiyle deimez esaslara sahiptir. slm hukuku maslahat temin iin vardr. Ama neyin maslahat olduuna da yetitii evre ve kltrn etkisinde kalan, artlanan ve nyarglarla dolu olan akl deil, bizzat yine vahiy ya da vahyin koyduu kstaslar karar verir. slm gayeci bir dindir. zellikle aile hayatnn muhafazasn, zamanla deimemesini istedii iin, dier hukuk alanlarna nisbetle birok konuda detaylara giderek dzenlemelerde bulunmutur. Dolaysyla slmm topyekun yrrlkte olduu bir toplumda aile hayatnda meydana gelebilecek deiiklikler, hibir zaman nceden ngrlemeyen deiiklikler boyutunda olmayacaktr.
303 304 305 306 Da, Mehmet, agm., 188-189 . Da, Mehmet, agm., 191. Bir rnek v e tenkidi iin bkz. bn Kuteybe, Te'v, 59; tb, Muvfakt , 3/393 ; A. Emin, Duh'l-slm, 1/328 . Kur'an'n re'yle tefsirini yasaklayan hadisler b u d o r u l t u d a y o r u m l a n m t r . (Zeheb, et-Tefcrve'l -mfessirn, 1/258. Hadisler hk. bkz. E b Davd, lim, 5; Tirmiz, TeEr, 1(5/199-200). Celal Nuri , ttihd- slm , 58 ; Z e r k , Medhal ,1/30 ; U d e h , Evduna'ssiysiyye, 6 5 .

307

Bu itibarla Mehmet DA'm grlerinin slmm genel maksadna ve kurduu vahiy-akl dengesine uymayaca kanaatindeyiz. Bize gre "rtnme emri" Kur'n'm evrensel boyutlu, zaman ve mekana gre deimeyen bir prensibidir. Ancak " c i l b b " 3 0 8 uygulamas - eer belli bir elbise eklinde anlalacaksa - Kur'n'm Arap rfn itibara alarak getirdii bir rneklemedir ve o takdirde zaman-mekan unsuru ierir. "Cilbb" adeti olmayan milletleri balamaz. 3 0 9 Onlar da kendi det ve gelenelerine gre u veya bu elbise ile rtnrler, ille onlarn da cilbb giymeleri gerekmez. Ama rtnrler. Bgne kadar insanlarn plakla kar duygularnda nemli bir deimenin grlmemi olmas da tezimizi desteklemektedir. Kiiden kiiye en az deien bir ceza ekli 310 benimsemekle ve bunlar da en az dzeyde tutmakla 3 1 1 slm hukuku ceza hukukunda da, en az dier hukuk alanlarnda . olduu kadar evrensel bir mahiyet arzeder. Had cezalar slm hukukunda deimeye en ok kapal olan sahalardan birisini tekil eder.312 imdi biz slmn gayeci ruhunu bi tarafa iterek, her deimeyi kabullenir ve slm hukukunun deimeye asla tahamml olmayan ve evrenselliini, ebedliini salayan hkmlerini deitirirsek, ksa bir sre sonra deimedik hibir ey kalmaz ve artk ulalan "ne hukuku" ise, Uh olmaktan kar ve beer bir hukuk eklini alr. Neticede onun "ilh bir hukuk" olduundan sz edilemez. Ksaca zetlemek gerekirse, Kur'n'da da zaman-mekan unsuru olabilir. Ancak bunlar genel prensiplerin rneklemesi (ya da tatbiki) , geici maslahatlarn temini iin sz konusudur. Bu gibi durumlarda her zaman hkmn nih olarak kalkt da sylenemez. Eer benzeri ortam tekrar oluursa, sz konusu hkmn de tekrar iletilmesi gerekebilir. Nitekim Hz.mer tarafnda artk devrini tamamlad gerekesi ile durdurulan mellefe-i kulba hisse ayrlmas hkm, daha sonra mer b. Abdulaziz tarafndan tekrar
308 309 310 311 Ahzb 33/ 59 . Bkz.bnAr, Maksd , 91; Aynca bkz. Tez Metni, 124. Zira had cezalan beden cezalardr. Herkes ayn acy duyar. Kur'an'da belirlenen ve drlme imkan bulunmayan had c e z a l a n hrszlk, ekiylk, zina v e iftiradan ibarettir. A y n c a drlme i m k a n b u l u n a n ksas cezas vardr. Bunun dndaki sularla ilgili cezalar konulmamr. Bkz. Tez metni, 135 vd.

312

iletilmitir.313 Sonra bu konu ok hassas bir yap arzetmektedir. Eer slmm genel prensipleri ve gayeci zellii bir tarafa braklr ve keyl hareket edilirse, slmm hi de kabul etmeyecei neticelere ulamak mmkn olacaktr.314 Buraya kadar verdiimiz izahattan da anlalm olaca zere Kur'n , sahip olduu zellikleri ile byk bir esneklik gstermektedir. Ancak bu esneklik hibir zaman mutlak deildir. Daha nce bahsettiimiz zellikleri ile birlikte dnlmesi , ele alnmas ve ona gre yorumlanmas gerekmektedir.

ii - SNNET VE ESNEKLK Snnetin esnekliini belirleyebilmek iin, nce sbtundan sarf nazarla, hadislerin ne lde balayc olduklarn ortaya koymamz gerekir. Bu konuda iki ar u vardr: Birincisine gre Hz. Peygamberden sadr olan her trl sz, fiil ve takrirler, her zaman ve mekanda btn mslmanlar balar. kincisine gre ise hadisler "hukk metinler" olarak dnlemez. Onlar o dneme ait slmm dnya grn gsteren birer "ibre" veya "indeks" mahiyetindedir. 315 Bir de bu iki gr arasnda "orta yolu" seen gr vardr. Bizce hadislere, kaynak olma zelliini korumann yannda fevkalade esneklik de kazandran bu grn esas Hz.Peygamber'in tasarruflarn vahye dayanan ve dayanmayan olmak zere ayrmaktr. imdi burada balayc olup olmamak asndan Hz.Peygamber'in tasarruflarna geebiliriz. Hz. Peygamberin ( a s . ) tasarruflarnn vahiyle alkas:
313 314 Bkz. bn Sa'd , 5/350; eleb, TaEl, 87; Karaman, ctihd, 96; Tez metni, 76 . Nasslarda zaman-mekan u n s u r u hakknda zikri geen kaynaklar dnda bkz. Nebhn, el-ttichu'l-cem, 431 ; Eb Sleyman, A. Ahmed, slamn Uluslararas likiler Kuram, 76 ; Kardv, eratu'l-slam , 127 vd. kincisi hk. bkz. Fazlur Rahman, slm, X, 64, 82 .

315

Konuya ilgili delilleri ve ashabn tavrn ortaya koymak sretiyle yaklamak istiyoruz: a) Konu ile ilgili yet ve hadisler: Hz.Peygamber'in (as.) btn davranlarnn vahiyden kaynaklandn bildiren yet316 ve hadislerin 317 yannda, tam aksine yle olmadn, peygam-berin de bir insan olduunu 318 , re'y ve itihad ile hkmedebileceini 3 1 9 ve yanlabileceini 320 , dnyev 321 konular dierlerinin kendisinden daha iyi bileceklerini bildiren ve yapt hatalardan dolay bizzat kendisini uyaran yet 3 2 2 ve hadislerin bulunmas byle bir ayrm zarr klmaktadr. Sonra Hz.Peygamber'in (as.) yapt baz tasarruflarnn veya yapmad eylerin (terkler) her zaman iin bizzat Hz.Peygamber'in de idealine uygun dmediini bizzat kendi ifadelerinden anlyoruz. "Eer imdiki bildiimi bilseydim", "yle yle olmasayd unu yapardm veya yapmazdmgibi ifadeleri de 323 byle bir ayrma delalet eder. Hz.Peygamber'in (as.) her konuda vahyi bekleme zorunda olmay , -ki bu yzden baz ikazlara da uramtr- kendi dnemindeki ashabndan da her hdisenin hkmn kendisine getirmelerini istememesi 3 2 4 ve fiil olarak ashabn re'sen baz uygulamalarda bulunmalar da belki byle bir ayrma iaret olabilir.
316 317 318 319 320 321 322 323 Necm 53/2-5. Eb Dvd, lim, 3 . Kehf 18/110; Fusslet 41/6 vb. Eb Dvd, Akdye, 7 . Buhri, Salt, 31 . Mslim, Fedil, 140-141 . Enfl 8/67-68; Tevbe 9 / 4 3 ; Abese 80/1 . rnekleri toplu bir arada grmek iin bkz. Aliyyu '1-Kr, erhu'-if, 2/367 ; Yusuf el-Maral, Fihrisu'l-Beyhak, 357-359 ; A y n c a bkz. Muvatta, H a c 0 4 ; Kasru's-salt , 29 ; Kitabu's-salt f Ramadn, 1; Tahret, 114, 1 1 5 ; Cihd, 4 0 ; Rad, 16 ; Sad b. Mansr, S n e n , 2 / 2 4 3 ; Buhri .Teheccd, 5 ; C u m a , 8 ; Cihd, 119 ; Mslim, Hac, 398 ; Saltu'l-musfirn, 77, 178 ; Tahret, 42 ; mre, 103, 106; Nikah, 140-142 ; Nese, Mensik, 125 ; Drim, Snen, Mensik, 4 4 ; bn Hbbn, Sahih, 2/202 ; 3/40 ; tb, Muvfakt, 3/60-61, 63, 3 2 4 ; Tf, Risle, (Hallf, Masdr), 133 ; eleb, TEl, 31, 87 vd. , 290 ; bn r, Maksd, 37,103-104 ; Ars, Eflu'r-Rasl, 207 vd. ; Eb Snne, rf, 84 ; Zeydan, Medhal, 115. Bu konudaki bir mtalaa hk. bkz. Berki, akir, " slam Hukukunun Anahatlar I"

324

,182.

b) Ashabn tavr: Hz.Peygamber'e (as.) kar fevkalade ballklar le yksek bir mevkiye sahip olan ashabn baz durumlarda byle bir ayrmn mevcudiyetini gsteren tavr taknmalar: Hz.Peygamber'in tasarruflarnn vahye mi yoksa re'y ve itihada m dayal olduunu sormalar, eer re'ye dayal ise kendi re'ylerini de rahatlkla ileri srebilmeleri.325 . Bu durumda Hz.Peygamberin "dine ait olan balayc" tasarruflarnn yannda, "dine ait olmayan" tasarruflarm ikiye ayrmak gerekmektedir: a) Msbet ilimlerin , teknik ve teknolojinin aratrma, zme ve gelitirme sahasna giren konular. b) nsanlarn fert ve toplum halinde eitilip, ynetilme ve ynlendirme sahasna giren konular. Bunlardan birincisi dierlerinin kendisinden daha iyi bildiini belirttii "dnya ileri" sahasdr ve bu konularda Allah Raslnn syledikleri genellikle ahs tecrbe ve dncesine dayanr, balayc deildir. kincisi siyaset, hukuk, ekonomi, sosyal kurumlar, eitim ... ile ilgili sahadr. Allah Raslnn bu sahaya giren sz ve davranlar genellikle dine dahildir ve balaycdr. Bu konulara ait olduu halde balayc olmayan: davranlar da vardr.326 lk dnemlerde balayck asndan daha ok snen-i hd ve snen-i zevid eklinde327 taksime tabi tutulan snnet, zzuddin b. Abdisselam'la (660/1262) ; tebl, fetv, kaz ve imamet tasarruflar eklinde ksmlara ayrlr.328 Muhtemelen bu taksimi zz b. Abdisselam'dan alan ihbuddin Ahmed b. drs el-Karf (684/1285) konuyu daha da gelitirerek el32$, bn Sa'd, Tabakt, 2 / 1 5 ; bnu'l-Cevz, Menkbu mer, 4 6 ; eleb, TaSl, 3 2 ; b n r, Maksd , 30 ; Karaman, ctihd, 108 ; Ars, Eflu'r-Rasl, 140 . 326 K a r a m a n , "Balayclk B a k m n d a n Resulullah'n D a v r a n l a r " (Bu T e b l i slam'n I Altnda G n n Meseleleri (st. 1989) ierisinde yaynlanmtr.), s.4 . 327 Serahs, Usl, 1/14 ; D a m a d , Mecmau'l-enhur, 1/8 ; Gpldziher, Zahirler, 7 0 . b n K u t e y b e ( 2 7 6 / 8 8 9 ) biraz farkl t a k s i m l e " s n n e t " i e a y r r : 1)-Bizzat Cibril'in getirdii s n n e t . 2) H z . P e y g a n b e r ' i n (as.) v e r i l e n y e t k i y e d a y a n a r a k vazettii s n e t . Bu ikisi balaycdr. 3) Adb - muaeretle ilgili snnet. Uyulursa sevap alnr, fakat terkinden gnah gerekmez, (Tevl, 183-185) . 328 bn Abdisselm, Kavid, 2/121 . Bu taksimi ilk kez K a r f f n i n o r t a y a k o y d u u n u syleyen bn r'un (s. 28) hatal olduu anlalmaktadr.

hkm (Halep, 1967, s.86-109) ve el-Furk (Beyrt, ty., 36. Fark, s. 206 vd.) adl eserinde ilemitir. Asrmzda yaayan Tunus'lu M.Tahir b. r (1394/1973) ise , bu tasnifi daha da gelitirerek on ikiye karr. 329 Bu konuda Hayreddin Karaman'n bir teblii vardr. Ayrca Ramazan el-Btl vb. birok musr lim de gerek makle ve gerekse eserlerinde konuya nemli bir yer vermilerdir. Biz konu hakknda bir bibliyografya 330 ile yetiniyoruz. phesiz byle bir taksim , zellikle de devlet bakanl ile ilgili rivyetler karsnda byk bir serbestlik getirir diyoruz; nk hadislerin byk bir ksm Kur'n'daki genel prensiplerin, genel dzenlemelerin fiil tatbikt, rneklemesi, szl izah ve beyan eklindedir. Geri hadislerde teferruatn byk bir ksm ibadetlerle ilgilidir. Mesela Eb Dvd'un (275/888) Snen'inde ibadetlerle ilgili hadisler, toplam 5274 hadisten 2045 'ini (% 40 'a yalan) tekil eder. Sonra hadislerin ierisinde genel prensipler, kll kaideler vaz' eden kmsenemeyecek bir miktar vardr. Ama ne de olsa Kur'n gibi deildir. dri, ictim, iktisdi vb. konularda Kur'n'm getirdii genel prensiplerin ou uygulamas mahiyetinde olan bu hadislerin zaman ve mekan boyutlarn aarak evrenselletirilmesi her zaman iin mmkn olmayabilir. te bylesi bir durumda balayclk asndan hadislerin byle bir taksime tabi tutulmas gereken ihtiyaca bir zm olabilir. Hadislerin byk apta detaylara inmesi esneklii glgeliyorsa da, sadece genel ter hkm getiren hadislerin evrensel boyut kazanmas ve balayc olmas, "kady a'yn" tabir edilen zel zm getiren hadislerin ter kayna" mktan ok, genel prensiplerin anlalmasna yardmc olan, zaman-mekan unsuru tayan tatbk ya da rnekleme eklinde telakki edilmesi Hz.Peygamber'in btn tasarruflarnn aym deerde ele alnmamas, devlet bakan sfat ile
329 bn r, Maksdu'erati'l-slmiyye, Tunus 1978 . O n u n bu taksimi bazlarnca isabetli bulunmam ve tenkit edilmitir. (Bkz. Atar, F. , "slam Hukuk Felsefesi", Altnoluk 1988, sa. 33 , s. 42-43 .) Aliyyu'l-Kr, erhu'-if, 2/352 vd . ; Hafac, ihbuddn, Der-i Sedet, 1315, 4/266-343 ; Demr, Haytu'l-hayevn , 2/176, 241 ; Dehlev, Huccetullahi'lblia, 1/128; Kasm, Kavidu't-tahds , 255-256; Bt, "es-Siinnetu'n-Nebeviyye el-Masdaru's-sn li't-ter", el-Buhs ve'd-dirst, Katar ty. , c. 1/229-270 ; Bt, Davbtu'l-maslaha, 166-173 ; A r s , E f l u ' r - r a s l , C i d d e 1984 ; Kardv, eratu'l-slm , 146 vd. ; Nemir, ctihd, 38, 44 vd. ; 79-84 ; Atar, Fkh Usl, 464 7 . Hz. Peygamber'in (as.) tasarruflarm ayrma tabi tutmann hatal oldduu hk. tenkit iin bkz. Kevser, Maklt, 88-89 .

330

ortaya koyduu tasarruflar karsnda, kendisinden sonra gelen halifelerin, nceki uygulamalara ters dse bile, maslahatn gereini icrya memur olmalar, hadislerin esnekliine den glgeyi ortadan kaldrmakta ve slm hukukuna her asra cevap verebilecek bir salhiyet ve kabiliyet kazandrmaktadr.331

iii - DER KAYNAKLAR "Deimez" zellii ar basan nasslarm hi de sanld gibi kat olmad, aksine her zaman ve mekanda duyulabilecek ihtiyalara uyum gsterebilecek, onlar hukk yerlerine oturtabilecek bir zellik ve kabiliyete sahip olduu anlaldktan sonra, zaten genelde akl olan , dolaysyla znde esneklik bulunan dier kaynaklarn uzun uzadya ilgili zelliklerini ortaya koymaya gerek yoktur. 332 Ancak konunun btnln temin maksad ile biz bunlardan bazlarnn zellikle fonksiyonlarna iaret etmek istiyoruz. CMA : "r" prensibinin uygulanmas dencesinden doan icm, -Hallfn da (1956) dedii gibi 333 - eer usl kitaplarnda zorlatrlan artlan ile ele alnrsa vuk bulmas imkanszdr. 334 Sahabe dnemindeki icm uygulamas 335 esas alnarak , mmet ierisindeki ictihda ehil insanlardan oluturulacak bir danma ve yasama meclisi meydana getirildii zaman ne kadar nemli bir fonksiyona sahip olaca aikardr.336 KIYAS : "Nassm getirdii hkmn illetine vkf olma esasna dayanan" 3 3 7 kyas sayesinde "az 338 ok olacak", "kanun boluk331 Hadislerin esneklii hk. aynca bkz. Hallf, Masadr, 162-165 . Hadislerde zamanmekan unsuru hakknda bkz. tb, Muvfakt, 3/67 ; Kardav, eratu'l-slm, 127, 144-146 , 152 ; Eb Sleyman, slam'n Uluslararas likiler Kuram, 76 v d . ; Mutahhar, Hukku'l-mer'e, 92-94. B u konuda bkz. Hallf, Masdr, 165 vd. ; Fethi Osman, el-Fikru'l-slm ve'ttatavvur , 113 vd. Hallf, Masdr, 168 ; Hallf, Usl, 49 ; Nemir, ctihd , 59 . Bkz. Bilmen, Kmus, 1/170 . Devlib, Medhal, 334 . Bkz. Hallf, M a s d r , 167 ; bn r, Maksd, 141 : Z a m a n m z d a c m messesesinin nasl altnlabilecei hk. Zeydan'm nerisi iin bkz. V e c z , 159 . Hallf, Masdr, 169 .

332 333 334 335 336 337

lannm doldurulmasnda ba vurulacak ilk kaynak" 339 olarak byk bir fonksiyon icr edecektir. Burada kyasn konumuz asndan nem arzeden bir zelliine temas edelim: Usl limleri "mnsebet" i hkmn illetine ulama yollarndan biri olarak kabul etmilerdir.340 Mnsebetin anlam udur: Hakknda hkm bulunmayan olayda, kendine ait yle bir mn vardr ki, bu mn , eer olayn hkm verilseydi, verilen hkm mutlaka faydann teminini , zararn defini ya da gln kaldrlmasn gerektirirdi. 341 Bu u demektir: Tallin dayana (ment) ve esas hkmn maslahat zerine binasdr.342 STHSAN : eitli ekillerde tarif edilen istihsan, genel hatlar nass tarafndan izilmi bir hukuk kuralnda baz detaylarn nassm uygulaycsna braklmas neticesinde gerekli takdirin yaplmas anlamnda ittifakla kabul edilir. htilafl olmakla birlikte Haneli ve Mliklerce kabul edilen istihsan ise: - Gizli kyas istihsan, - stisn yolu ile istihsan olmak zere iki ksmdr. kincisi ise dayana itibar ile: - Nass sebebiyle istihsan, - cm sebebiyle istihsan, - rf sebebiyle istihsan, - Dier sebepler nedeniyle istihsan olmak zere ksmlara ayrlr.343 Fonksiyonunu "olmas gerekenden ya da ilk akla gelenden farkl bir zm" eklinde nitelendirebileceimiz istihsanm mahiyeti ve deerlendirilmesi konuunda brahim Kl DNMEZ'in "slm Hukukunda Kaynak Kavram" adl doktora tezinde deerli bilgi ve tahliller vardr. Biz burada , bylece slm hukukunda herhangi bir
338 339 340 341 342 343 Yani snrl nasslar. Dnmez, Kaynak Kavram, 106 . Hallf, Masdr, 170 . Hallf, Masdr, 170 ; Karaman, Fkh Usl, 88 . Hallf, Masdr, 170 ; Mnsebet hk. bkz. Karaman, F k h Usl, 88-91 ; E b Zehra, Usl, 241-243 ; Zeydan, Veciz, 173 . Geni bilgi ve deerlendirmeler iin bkz. Dnmez, Kaynak Kavram, 127-145 .

kmaza meydan verilmediine, kmaza gtrecek yollarda her an iin "istihsan" gibi ak kaplar brakldna ve nemli bir ka kaynaa dipnotta iaretle yetiniyoruz.344 ISTISLH YA DA MESLH- MRSELE : slm hukukularnn hemen hemen hepsi, nasslarm gelii gzel, hibir gayeyi hedef almakszn, ya da srf mkellefleri kanun otoritesine boyun edirmek iin ter edilmi olmadn, bilakis ri'in gerekletirmesini kasdettii bir takm gayelere dayand noktasnda fikir birlii etmilerdir.345 ri'in hkmlerin teriinde gzettii maksatlarn esasm "kullarn dnya ve ahiret menfaatleri" tekil etmektedir. Bu esastan hareketle, kullarn menfaatlerinin temini ya da, onlardan zarar ve gln giderilmesi demek olan, fakat hakknda ne ilg edildiine , ne de itibar edildiine dair bir nass bulunmayan maslahatlar (meslih-i mrsele) zerine hkm bina edilir mi? htilaflar 346 ve arlklar 547 bir tarafa; zarr, kat, ve kll olma kayd ile 348 slm hukukunda mrsel maslahatlara hkm bina edilmesi kabul edilmi 349 ve buna dayanlarak pek ok uygulama 350
344 A y n c a bkz. ener, A., Kyas, stihsan, ist slh; tb, tism, 2/136 vd. ; bn Teymiyc, el-Mucize , 63 vd. ; Medkr, Medhal, 83-84 ; eleb, TaEI, 330 vd. ; Dcvlib, Medhal, 293- 300 ; Hallf, Masdr, 67-85 ; Zark, Medhal, 1/77 vd. Zuhayl, Zarret, 158 ; Baktr, Zarret, 105 ; Zeydn, Medhal, 200 ; b n b i d n , Reddu'l-muhtr, 1/146. Hallf, Masdr, 173 ; Dnmez, Kaynak Kavram, 177; Tez metni , 86 vd. Bkz. Dnmez, Kaynak Kavram, 192 vd. Tf (716/1316) ve benzerlerinin grleri gibi. Bkz. Tez metni, 9 8 . Gazzl, Mustasf, 1/296. Bkz. Devlib, Medhal, 391. Maslahat va maslahata itibar konusunda aadaki eserlere baklabilir: Bt, Davbtu'l-maslaha ; Tf, "Risle f riyeti'l-maslaha" . A y n c a bkz. bn Abdisselm, Kavid, 1/4,6,8,10, 12, 36, 46 ; 2/60, 6 6 , 6 8 7 ; Karl, Furk, 3/16, 18 , 94 ; bnTeymiye, el-Mucize, 63 vd. ; tb, tism, 2/129 -135 ; tb, Muvfakt, 1/39 ; 2/299 v d . ; 3/ 73-74 ; Devlib, Medhal, 101, 102, 2 4 5 , 3 0 } vd. , 308 , 311, 314 , 388 , 389 , 391 , 4 4 5 ; eleb, TaH, 278-282, 302, 327 ; bn r, Maksd , 65-69 , 78 vd . ; Dreyn, el-Menhicu'l-usliyye, 6146 3 4 ; Hallf, Masdr, 85, 173- 176 ; A. Emin, Duh'l-slm, 1/210 ; Zerk, Medhal, 1/90 , 9 7 , 121 vd ; Kevseri, Maklt, 94 -97 ; Mahmasn, Felsefetu'tter, 308 ; Zeydn, Medhal, 202 ; F. Osman, Tatavvur, 26 ; Zuhayl, Zarret, 164 vd. ; Karaman, Fkh Usl, 90-91 ; Karaman, Anahatlaryla slam Hukuku, 1/125 ; Dnmez, Kaynak Kavram, 177 vd ; Baktr, Zarret , 116 vd . Maslahat prensibinden hareketle gerekletirilen yeni y a da farkl uygulamalardan bazlan hk. bkz. Eb Yusuf, er-Reddu al Siyeri'l-Evz, 83 ; bn Sa'd, Tabakt, 3/199 ; 2/355 ; tb, tism, 2/111-129 ; tb, Muvfakt, 2/341 ; Syt, Trhu'l-hulef, 77 ; Zeyla, Tebyn, 4 / 1 7 9 ; A. Emin, Duh'lslm, 1/86 ; eleb, TaH, 64, 85 ; Hudari Bey, Trhu't-ter, 81 ; bn r,

345 346 347 348 349

350

gerekletirilmitir. Bylece slm hukukunun canll ve ebedlii fiilen ortaya konmu oluyordu. ISTISHB : Istshb genelde "evvelce var olduu sabit bir eyi aksini isbat eden delil bulunmadka , imdi de var kabul etmektir." 351 eklinde tarif edilir. "Eyada asl olan ibhadr." prensibi stshb delilinden hareketle ortaya konulmutur ve hakknda yasaklayc nass bulunmayan bir eyin hkmnn mbah olmasm gerektirir. zellikle re'ye fazla yer vermeyen bata Zhirler olmak zere, sras ile Hanbel ve filerin stshba fazlaca nem vermeleri, re'ye gerekli yeri veren Hanefi ve Mliklerin ise, delil olarak ksmen kullanmalar, stshbm re'ye alternatif olabilecek ve dengeyi salayabilecek zellie sahip bir delil olduunu gstermektedir.352 RF : Nasslarm rfle talli, istihsana mesned oluu, nasslarm tahsisinde rol gibi bir ok etkisi ile slm hukukunda nemli bir yeri olan rf konusuna ileride deime de etkin olan miller blmnde daha geni olarak temas edilecektir.353 MTEKABLYET : zellikle uluslararas ilikilerde zengin bir kaynak niteliine sahip olan mtekbiliyet esas, "slmm genel esprisine ters dmemek" 354 kayd ile ayn zamnada insn bir boyut da kazanr.355
* * *

Buraya kadar olan ksmda , slm hukukunun gerek gzettii maksatlar asndan ve gerekse kaynaklan asmdan fevkalde esnek
Maksd , 85 vd . ; Zerka, Medhal, 1/107 vd. ; Devlib, Medhal, 101 ; Devlib, slam'da Devlet ve ktidr (trc. M. S. Hatibolu) , 17-19 ; Karaman, ictihd, 6 5 -67, 78 , 93-96 Nemir, c t i h d , 57 vd ; Tabakolu, Trk ktisat Tarihi , 85 ; Hamidullah, slam Peygamberi, 1/261. Eb Zehra, bn Hanbel, 301; Karaman, Fkh Usul, 100 . Bkz. Eb Zehra, bn Hanbel, 308; F. Osman, Tatavvur, 114 . Bkz. Tez metni, 252 vd. Serahs, Mebst, 2/199; Zerk, Medhal, 1/48; zel, lke, 31 ( E b Zehra, elMuctemau'l - insn, 148'naklen) . Mtekabiliyetle ilgili kaynaklar hk. bkz. Tez metni, s. O nolu dipnota bkz.

351 352 353 354 355

bir yapya sahip olduunu grm bulunuyoruz. Ama tekrar etmek gerekir ki, onun esneklii hi bir zaman lakal, deimez esaslar olmad, istenildii gibi oynanmaya msaitlii mnsna asla deildir. Aksine yeni gelimeler karsnda byk bir tevs kabiliyetine sahip olmas, yeni olaylara yeni zmler getirmede, onlara hukk ekil vermede sahip olduu stn baar anlamnadr. Pek ok mezhebe sahip bulunan slm hukunun her mezhepten sahip olduu byk madd mrs (fkh klliyt) ve bunlarn ierdikleri hkmlerle asrlar boyu pek farkl iklimlerde , farkl milletlere yn vermesi ve onlarn hayatlarn dzenlemesi, onun donuk ve kat olmadn, esnek bir yapya sahip olduunu hibir kimsenin inkar edemeyecei bir ekilde ortaya koymaktadr.

2 - SLM HUKUKUNUN EVRENSELL Evrenselliin boyutu: Evrensellikten u iki mny kasdetmekteyiz: 1) slm hukuku belli bir zamana ait olmayp, btn zamanlarn hukukudur. Pek ok yete 356 gre slm hukuku eski eriatlarn bir uzants ve tekmldr. Bu mtekmil haliyle hal ve istikbali de dzenlemek iin vardr.357 Bu itibarla deimez esaslar olmas gerekir. 358 Zira deiken yapya sahip olan bir sistemin, zaman sreci ierisinde tamamen deimesi mukadderdir. Oysaki slmm ilh oluu buna engeldir. slm hukuku sosyal (beer) bir hukuk deildir, ilh bir hukuktur. br taraftan her asrn ihtiyalar farkldr. Bu da ideal bir hukukun bu arada da slm hukukunun deiken olmasn gerektirir. 2) Evrensellikten kasdedilen ikinci mana, btn insanln hukuku oluudur. slm hukuku ferd olarak insan ruh, beden, duyular gibi; ya da cenin, ocukluk, genlik, yallk ve lmden sonras gibi bir ayrma tabi tutmaya gitmeksizin bir btn olarak ele ald gibi, tm insanl da bir btn olarak mtalaa etmektedir. 359
356 357 358 359 Bkz. Enbiy 21/ 25 ; Nahl 16/ 36 ; Ynus 10/72 , 84 ; Bakara 2/28 , 132 ; Y s u f 1 2 / 1 0 1 ; A'rf 7/136 ; Nemi 27/31 . Bkz. Kardv, Hasis, 105-107 . erbs, Yes'elneke, 7/559 . Kardv, Hasis, 107 vd .

SLAM HUKUKUNUN EVRENSELLII

Bu mtalaa onun ilh hukuk oluunun tabi neticesidir. 360 nk Allah btn insanln yaratcs ve Rabbidir. O'nun koyduu en son eriat da btn insanln eriat olacak; renk, rk, dil, sosyal snf fark gzetilmeyecektir. 361 "Biz seni alemlere ancak rahmet olarak gnderdik. " 362, "De ki, " Ey insanlar ! Dorusu ben gklerin ve yerin hkmran, O'ndan baka tanr bulunmayan, dirilten ve ldren Allah'n hepiniz iin 3 6 3 ve gnderdii Peygamberiyim..." benzeri 3 6 4 yetlerde, baz 3 6 5 msteriklerin kanaatleri aksine daha hidyetinden itibaren evrensellik arzeden bu ilh mesajn uygulanabilirlik alannn " daru'l-slm " (slm lkesi) ile snrl olup olmad doktrinde tartlmtr. 366 Bir ksm Haneflere ait dru'l-harbde riba, kumar gibi slm ahkmnn tatbik edilmemesi grnn genel kabul grmemesi (merchiyeti367) yannda, slm hukukunda meyyidelerin ift ynl olduunu, devlet otoritesine dayal meyyidelerin uygulanamad yerlerde bile, dn meyyidelerin her zaman iin altm hatrlamakta yarar vardr. Evrenselliin keyfiyeti: slm hukukunun evrensellii iki yolla gereklemektedir: 1) slm hukuku glk, sknt ve zorluk olmakszn getirdii hkmlerin farkl ortamlara uyum salayabilmesi sayesinde, esaslar ve klliyt (genel prensibleri) ile eitli durumlara uyum salamaya elverilidir. Bu zellii ile evrensellik gerekleir. 2) eitli asrlarn ve milletlerin kendi durumlarnn herhangi bir glk, sknt ve zorluk olmakszn slm hkmleri erevesinde ekillendirilmeye elverili olmas. Nitekim slm Arap, Fars, Kopt,
Kardv, eratu'l-slm , 20 . Dii olarak Arapa, dn merkez olarak da Arabistan'n seiliini izah iin bkz. bn r, Maksd, 88-89 . 362 Enbiy 21 /107 . 363 A'rf 7 / 1 5 8 . 364 Furkn 25/ 1 ; Sd 38 /87 . 365 Kardv, Hasis, 107 ; I iatiboglu, "Halfenin Kureylilii ", 122 . 366 Kaynaklar hk. bkz. zel, lke, 74, 99 , 141, 157, 162 vd.,_167 , 168 .Aynca bkz. Eb Ysuf, er-Reddu al Siyeri'l-Evz, 80-81, 9 6 ; Taber, htilfu'l-fukah, 82 ; v Zencn, Tahrcu'l-fur, 277 ; Dcbs, Tessu'n-nazar, 58-59 ; Udeh, et-Teru'lcin, 1/274 ; Schacht, slam Hukukuna Giri, 203 . 367 Dell olarak kullanlan hadis hk. bkz. Zeyla, Nasbu'r-rye , 4/44 . 360 361

Berber, Rum, Tatar, Hint - in ve Trklerin durumlarn deitirmi alkn olduklar eski batl durumlarn skp atmada herhangi bir glk ve zorlukla karlamamtr.368 Yrrl iin byk lde iman gcne dayanan ve imann oluturulmasna nemli bir yer veren slm hukukunun, slm benimsemeleri durumunda dier milletleri de deitirebilecek gce sahip olduu gzkmektedir. Evrenselliin gerei slm hukukunun zellikleri: 1) Ftrata dayanmas: Yani slmm getirdii inan ve hkmlerin aklla kavranlabilen, saduyu ile benimsenebilen bir zellik arzetmesi-369 2) Genel prensiblerin, kll kaidelerin ihmal edilmemesi; iklimlere ya da milletlere gre deimesi kanlmaz olan teferruatlara fazla girilmemesi.370 3) Genel hkmlerde glibe itibar edilmesi, ndire itimat edilmemesi.371 Mesela iklimlere gre k farkl olan gne takvimi yerine, daha evrensel olan ay takviminin esas alnmas gibi-372 4) Genel ereve ve dn eirden taviz vermemekle birlikte, mill rf ve detleri benimsemesi, msamahakr davranmas. badetlerin ekli, dili,373 dier zarrt- dniyyeden olan hkmlerin dnda taknlan esnek tavr, yabanc kltr ve medeniyetlerden istifadede bir saknca grmeme esneklii temin eden nemli bir zelliktir. 5) Ve nihyet yeni artlara, farkl iklimdeki farkl milletlerin farkl ihtiyalarna uyarlanabilecek esnek bir yapya sahip olmas.

368 369 370 371 372 373

Bkz. bn r, Maksd, 92-93 (105-106) . Geni bilgi iin bkz. bn r, Maksd , 56-60 . Bkz. Tez metni , 45 . Bkz. tb, Muvfakt, 3/265. Bkz. Hamidullah, slama Giri, 317 . Bkz. Hamidullah, Islama Giri, 310 . bdet dili hk. Hanef immlannn grleri hk. bir makale iin bkz. Kara, Trkiyed e slamclk Dncesi, 2/132-135 . A y n c a bkz. Hatibolu, " Halifenin Kureylilii ", 132-135 .

3-KOLAYLIK

PRENSB

slm hukukunda ahkmn deimesine, kat olmamasma imkan verecek bir dier zellik de kolaylk prensibidir. slm ama itibaryla kullara rahmet olarak gelmitir. 374 Daha nceki eriatlarda mevcut bulunan birok ar ykleri daha balangta kaldrmtr. 375 Hogr ve kolayla dayal 376 slm, arl iyi karlamam, 377 pek ok mnasebetle gln (hara) kaldrldna 3 7 8 , zorluun deil, kolayln istendiine 379 iaret etmitir. "Takat lsnde ykmllk" 380 prensibini benimseyen slm ter dneminde "kolaylk prensibine riyeti" aadaki ekillerde gerekletir-mitir: 1) Dil olarak ilk muhataplarn dilini 381 seen Allah, indirdii Kur'n' ayn zamanda da "ahruf- seb'a" zerine indirmitir. Zira farkl lgatlara sahip Araplarn durumu ilk aamada bunu gerektirmiti.382 2) Gerek zaman ierisinde, gerekse hkm ierisinde tedrice riyet etmitir.383 3) Terde ehem-mhim sras gzetilmi, yani ok daha nemli konutlarn (usul gibi) yerletirilmesine ncelik verilmi, fur ile zaman ierisinde ve altyap oluturulduka ilgilenilmitir.384 MekM ve Meden yetlerin farkl ierie sahip olmalar bundandr. 4) Btn emir ve yasaklar tekdze olmayp kademelidir. Tekll hkmler be eittir. stenilenlerin hepsine ayn lde riyet, ya da
374 375 376 377 Enm 6/157 ; A'rf 7/52 ; sr 17/82 vb. tb, Muvfakt, 2/121 . Bakara 2/ 286 ; A'rf 7/ 157 ; tb, Muvfakt, 1/304 . bn Hanbel, 6/116, 233 , 236 . Aynca Buhri, mn, 29 ; bn Kuteybe, Tev, 109 ; Zuhayl, Zarret , 38 ; bn r, Maksd , 60 ; Mahmasn, Felsefetu't-ter, 302 . Bkz. Muhyiddin Abd Iris, "el-slm dnu'l-yusr", et-Terbiyetull-slmiyye, sa. 4, yl 29 (1987) , s. 232-236 . Ayrca bkz. Sad b. Mansr, Snen, 2/324 ; bn Sa'd .Tabakt, 3/394 ; Fethi Osman, Tatavvur, 167 . Bakara 2/185 ; Nis 4/28 ; Mide 5/6 ; A'rf 7/157 ; Hac 22/78 ; Ahzb 33/38 . Bakara 2/185 . Serahs, Mebst , 3/93 , 98 . Duhn 44/58 ; uar 26/198-199 . Bkz. fi, Risle, 273 ; Muvatta, Kur'n, 5 ; tb, tism, 1/185 ; bnu'l-Cevz, Menkbu mer, 121 ; Mahmasn, Felsefetu't-ter, 165 . Tedrice riyet konusunda bkz. Tez metni, 149 . bn Abdisselm, Kavid, 1/45 ; Ahmed Emin, Fecru'l-slm , 228 ; S.Slih, Mealim, 274.

378 379 380 381 382 383 384

terki istenilenlerin hepsinden ayn oranda kanmak gerekmez. 385 Bunun yanmda btn hukk tasarruflara ayn trden bile olsa edeerde ehemmiyet verilmez. Mesela nazik bir durumu olan evlilik akdi iin, yine akit olan al-veri, icre vb. gibi tasarruflarda aranmayan artlar istenir. nemli bir mbadele arac olmas hasebiyle altn ve gmn konu olduu tasarruflarda ilve artlar aranr.386 5) Kolayln esas alnd ahkmn tatbikinde beer zaaf , gsterenlere dahi Cenb- Hak rahmetini eksik etmemi ve "Unutursak, yanl yaparsak bu yi'zden bizleri cezalandrma ey RabbimizZ"387 duasn bize bizzat kendisi retmitir.388 6) nsanm ancak kasden, bilebile yapt crmlerden dolay gnahkar olaca 389 kabul edilmitir.390 7) Meakkatlerin, normalin stne kt durumlarda ruhsatlar getirilmitir.391 8) Dnya ve ahiret seadeti 'iin gerekli ve yeterli prensipler konulmu, ereve boluuna yer verilmemi, bylece ferd iin bahane edebilecei ak kap braklmamtr. 392 Genel ereve dahilinde ise fazla teferruata gidilmemi, boluklarn doldurulmas beer zekasna ve zamana braklmtr.393 9) falarda katlk yerine birden fazla seenek getirilmek suretiyle de bir nevi kolaylk salanmtr. 394 Diyet, keffret, ftr sadakas demelerinde farkl kalemlerin olmas, zekatta aym yerine kymetin de denebilmesi, harp esirlerinin statsn belirlemede olduu gibi, tercihi devlet bakanna braklmak zere bir ok klar getirilmesi, taharette hem suyun hem topran kullanlmas vb. aklmza gelen rneklerden bazlardr. 10) nsanlarn ihtiyalarn gidermede kolaylk olsun iin, baz mbadelelerde ufak - tefek bilinmezlie (garar) gz yumulmutur. 395
385 386 387 388 389 390 391 392 393 394 395 Bkz. Hamidullah, slama Giri, 177. Bkz. Karal, Furk, 3 / 1 4 4 . Bakara 2/286 . Hatibolu, "slam Mkellefiyet Anlay...", AFD., c.XXI, 1976 , s. 185 . Bakara 2/225 ; Mide 5/89 ; Ahzb 33/5 . Hatibolu, " slam Mkellefiyet Anlay. ..", 186. Bkz. bn r, Maksd, 124; Baktr, Zarret, 195-208 . Bkz. bn r, Maksd, 124 ; eleb, TaEl, 16. Bkz. Tez metni, 4 5 . Bkz. Bakara 2/178 . Bkz. bn r, Maksd , 178 .

Baz kaynaklarmzda eratte gzlenen ve: 1) skt (drme), 2) Tenks (noksanlatrma), 3) bdl (baka alternatif getirme), 4) Takdm (ne alma) , 5) Te'hr (erteleme) , 6) Terhis (ruhsat verme), 7) Tayir (deitirme) olmak zere yedi eit olarak gsterilen 396 , bizim yukarda daha farkl olarak ele aldmz kolaylk prensibi, slm hukukunun yeni gelimeler karsnda tavr belirlemesinde etkin olacak nemli bir zelliktir. nsann zayf olduunu bilen ve bizden ykmz hafifletmek isteyen 397 Yce Allah bizden sadece kulluk istemi 398 fakat mutlak isabet istememitir. Gcnn yettiini ortaya koyan bir mctehit isabet edemese bile me'cr saylm 399 , kendisine uyan dier mslmanlar da, isabetli olmayan o ictihdla hem dnyev hem de uhrev mesuliyetten kurtulmular, kulluk borcunu tam anlamyla yerine getirmi saylmlardr. Yine bu espriden hareketle "mmetin ihtilaf rahmet" 4 0 0 telakki edilmitir. 401 Bunun neticesinde hepsi de rahmet olan ayn konuda pek ok birbirinden farkl ictihdlar ortaya km, o kadar ki, slm hukuku bu yzden de (ihtilaflarn okluu ya da ar zenginlii) tenkide maruz kalmtr. 402 Nasl Yce Allah kolaylatrma dilemise, O'nun eriatnn yorumcusu ve tatbikisi olan Hz.Peygamber (as) de mmeti iin kolaylk dilemi, onlarn ihtiyalarn, hallerini kollam; yapmak istedii birok eyleri onlara zahmet verir endiesi ile yapmam veya emretmemitir. 403 Hibir zaman meseleleri kmaza srklemeyen Hz.Peygamber 404 (as.) Hz.ie'nin de ifade ettii gibi "iki eyden
396 397 398 399 400 401 bn Abdisselm, Kavid, 2/6 ; Syt, Ebh, 90-91; bn Nceym, E b h , 1/116 ; Zuhayl, Zarret , 205 . rnekler iin ayn yerlere bkz. Nis 4 / 2 8 . Zriyt 51/56 ; Beyyine 98/5 vb. Buhri, tism, 21 ; Mslim, Akdye, 15 ; Eb Dvd, Akdiye, ,2 ; Nese, Ahkm, 2 ; Kudt, 3 ; bn Mce, Ahkm, 3 ; fbn Hanbel, 4/198 , 204, 205 . Hadisin tenkidi iin bkz. Aeln, Kefu'l-haf, 1/66-68 . Ayrca bkz. b n Sa'd, 5/381 ; A. Emin, Duh'l-slm, 1/361 ; Goldziher, Zhiriler , 78 vd . Doruyu aramada isbet edemeyenlerin me'cr olmalar bir yana, mkellefiyetlerini yerine getirmedikleri iin ayn zamanda da sorumlu olmalar gerekseydi ne olurdu? Byle bir mlhaza ile m u k y e s e d e b u l u n d u u m u z z a m a n bu telakkinin ne k a d a r b y k bir k o l a y l k g e t i r d i i d a h a iyi anlalacaktr. R'yet-i hill vb. konular etrafnda frtna koparanlarn ou ri'in bu maksadndan gll olmaldrlar. Bkz. Schacht, slm Hukukuna Giri, 205-207 . Tez metni , 57 (323)nolu dipnottaki kaynaklara bkz .

402 403

birisini semek durumunda olsa mutlaka onlarn en kolay olann alrd.'405 Meseleleri lzumsuz sorularla zorlatrmak isteyenlerden . asla holanmazd. 406 Hz.Peygamber'in (as.) bu tutumunu ashab da srdrmt. ri'in genel maksatlarndan , Hz.Peygamber'in (as.) eitli mnasebetlerle ortaya koyduu sz ve davranlarnn tamamndan kardklar "kolaylk prensibi" ne yaantlarnda yer vermiler ve eriatn bu ruhunu kendilerinden sonra gelen nesile de retmeye almlardr. te bir rnek: Ezrak b. Kays anlatr: Ehvz'da bir rmak kenarnda idik. Irman suyu ekilmiti. Eb Berze el-Eslem (Nadle b. Ubeyd 65/685) bir at zerinde geldi. At serbest brakt ve namaza durdu. At uzaklanca namaz brakt ve atm arkasndan gitti . Nihyet yakalad, sonra geldi ve namazn kaza etti. imizde sz dinlenir birisi (ona) ynelerek: - u yal adama bakn! At iin namaz brakt; dedi. Eb Berze ona yneldi ve: - Hz.Peygamber'den ayrlal beri hibir kimse beni azarlamarnt. Benim evim uzaktadr. yet at braksam da namaza devam etseydim, gece bir yarsna kadar evime dnemezdim ; dedi ve sonra kendisinin Hz.Peygamber'e (as.) refkat ettiini ve onun ne kadar kolaylatrc olduunu anlatt.407 Grld zere bu yal sahabnin bu davrannn dayana, Hz.Peygamber'in (as.) davranlarnn tmnden kard bir ruhtu. Bu ruhtan gfil olan yeni nesil, hemen kendisini namaza kar mbltszlkla sulamt. Ama l dinin getirdikleri ise, hakl olan kendileri deildi ve sahab de bunu onlara retmiti. Yal sahabnin bu rnek davran fkh kitaplarna da yansm, hangi durumlarda namazn braklabilecei misallendirilerek anlatlmtr.408 Yine bu ruhtan hareketle selef-i slih kesin nasslarla sabit olmadka bir eyin haramlma asla hkmetmiyorlar ve "Bu haramdr.", "Bu helaldir." gibi kesin ifadeler kullanmaktan sknt (harc) duyuyorlar ve bunun yerine "Bundan holanmyorum, kerih
404 405 406 407 408 Hatibolu, "slam Mkellefiyet Anlay", 186. Muvatta, Husu'l-huluk ,1; Buhri, Menkb, 23; Mslim, Fedil, 77-78. Bkz. Buhri, tism, 3; Mslim, Fedil, 132, 133, E b Davd, Snne, 6; bn Hanbel, 5/334. Buhri, Edeb, 80; bnr, Maksd, 21-22 (39). Aluddin Abidn, el-Hediyyetu'l-aliyye ,74.

gryorum." gibi ifadeler kullanmay tercih ediyorlard. 409 Bunun anlam haram dairesinin mmkn mertebe dar tutulmaya allmas demektir.410 Yine slmm bu ruhu elde bir kstas olarak kullanlyor ve hatta imamlarn grleri bile buna vuruluyor ve uymuyorsa tenkit ediliyordu: mm Mlik ve mm fi hacda "ihsr" m 4 1 1 ancak dman tarafndan sz konusu olabileceini sylemilerdi. zz b. Abdisselam (660/1262) bu gr tenkit ederek yle diyor: "Mlik ve fi'nin bu zikrettiklerinin kolaylk ve msamaha zerine kurulu eriatta asla bir benzeri yoktur. "Allah dinde size bir glk klmamtr." 412 buyurulmakta iken, imdi mesela aya krlan ve hac veya umreye tekrar dnme imkan kalmayan kimre , geri kalan mrn ihram iinde mi geirecektir? 413 Eb Ysuf 'un (182/798) Evz'yi (157/774) bir mnasebetle tenki-dinde de, , slmm bu kolaylatrc ruhuna itibarn gereini vurguladm gryoruz.414 Fukahnm "kolayltrma" ruhundan hareketle ortaya koyduklar rnek bir tavr da , mslmanlarm davranlarn (umr) , aksi sabit olmadka doruya , salha hamletmeleridir. 415 Buna gre mesela, bir kimse bir dnar bir dirhemi, iki dinar iki dirhem karlnda deise (sari) , iki mslman tarafndan gerekletirilen bu akit ciz kabul edilir. Zira bir dinara kar iki dirhemi, bir dirheme kar da iki dinar tutma imkan vardr. Cinsler farkl olunca da pein olmak kayd ile - rib cereyan etmez.416 Ksaca kolaylk dini olan ve her frsatta kolaylk cihetine gidilmesini isteyen 4 1 7 slm, hibir zaman meselelerin kmaza
409 410 Bkz. tb, Muvafakat , 3/142; bnu's-Salh, Fetv , 1/19; Kardavi , el-Hellu ve'I-harm, 2 6 - 2 7 . Bu anlay bizzat Hz. Peygamber (sa.) ortaya koymu, mesela h a r a m klnan "meyte"nin derisinden istifade edilebileceini syleyerek haraml "meyteden her trl istifade" eklinde temil yerine "yenilmesi" eklinde daraltmtr. (Bkz. Muvatta, Sayd, 16 ; Buhri, Zekat, 61; Mslim, Hayz, 101) . Bugn karlalan birok problemlerin bu anlayn kaybedilmesi ile yakn bir ilgisi vardr . Bakara 2 / 1 9 6 . Hac 22/196 . bn Abdisselm, Kavid, 2/12 (zetle) . Eb Yusuf, er-Reddu al Siyeri'l-Evz , 47-48 . Kerh, Risle (Debs, Tesisu'n-nazar sonunda), 81 . Bkz. Kerh, ayn yer; Mergnn, Hidaye, 3/83 . Zfer ve afi'ye gre misaldeki Muamele caiz deildir.

411 412 413 414 415 416

sokulmasn istemez. Getirilecek zmlerin de mutlaka kabul grebilecek, gle, skntya meydan vermeyecek bir zm olmasm ngrr. Bu zelliiyle slm hukuku donuklua kar ve yeni gelimelere muvz yeni tavrlar alma durumundadr. Zira yeni gelimeler karsnda suskun durmak , ya da uygun zmler getirmemek mmeti byk bir skntya sokar. Bu ise slmm kolaylatrc ruhu ile asla badamaz. Konuyu Hz. Peygamber'in (as.) bir hadisi ile balayalm: "Kolaylatrnz, gletirmeyiniz;, sevdiriniz, nefret ettirmeyiniz."418

4- Z A R R E T

PRENSB

slm hukukunu donukluktan kurtaran, yeni gelimeler karsnda yeni tavrlar belirlemesini, baz deiikliklere msamaha gstermesini gerektiren bir dier zellii de zarret prensibine yer verilmesidir. Zarretin bir ok tarifi yaplmtr. 419 Zarret konusu zerinde mstakil alma yapanlardan Abdulvahhb brahim Sleyman'la Mustafa BAKTIR'm bu tarifler ierisinde daha derli-toplu bulduklar Ali Haydar Efendi'nin (1335/1936) tarifi ile yetiniyoruz: Buna gre zarret: "Bir kimse memn'u tenvl etmedii (almad) takdirde helki mstelzim olan (gerektiren) haldir." 420 Zarret halinin artlar: Zarret hali aadaki artlarn bulunmasyla tahakkuk eder: 1) Tehlikenin mevcut olmas. 2) Tehlikenin filhal mevcut olmas. 3) Tehlikenin kanlmaz olmas. 4) Tehlikenin mlc olmas. 5) Helal yoldan giderme (veya mer ekilde telfi) imkan bulun417 418 Keskiolu, "slamda Tasvir ve Minyatr", AFD. c. IX , s. 17 . Buhri, lim, 11 ; Megz, 60 ; Edeb, 80 ; Mslim, Cihd, 4 ; Eb Dvd, Edeb, 17 ; bn Hanbel, 1/239 , 283 , 365 ; 3/131, 209 ... Bu konuda ayrca bkz. Syt, Ebh, 84 vd. ; bn Nceym, Ebh, 118-119 ; eleb, Tarhu't-ter, 128, 2 0 5 ; Hudar Bey, Tarhu't-ter, 18 vd. 11 kadar tarifi bir arada grmek iin bkz. Baktr, Zarret ,11-15 ; Eb Sleyman, ed-Darra ve'l-hce, 20-23 . Ali Haydar, Dreru'l-hukkm, 1/79 ; Baktr, Zarret, 14 ; E b Sleyman, edDarra ve'l-hce, 23 .

419 420

mamas. 6) Tehlikenin bulunduuna kesin kanaat sahibi olunulmas 421 . Hkm: Gerekli artlar ile tahakkuk eden zarretler yasaklar mbah klarlar. 422 Vacibin terk ya da te'hrini gerektirirler.423 zellii: Zarretlerin en nemli zellikleri genelde istisna ve geici olulardr.424 Zarret neticesinde mbah klman ey: 1) Miktarla snrldr. 425 "Zarretler miktarmca takdr olunur."426 2) Zamanla kaytldr: 427 Mbahlk hkm zarret hali devam ettii srece mevcut olur. Zarret hali kalknca hkm eski haline dner.428 DN - TM ZARRET Zarretin yaplan tariflerini ve verilen misalleri tahlil etiimizde hep, ferd plnda ele alndn gryoruz. 429 Bu hali ile zarretin tezimizin konusunu oluturan "deime" ile fazla ilgisi yoktur. Bizi asl ilgilendiren zarretin genellik arzeden boyutudur. mmetin tmne de ruhsatlara ihtiya duyuracak sosyal glklerin nz olabileceine 430 dikkat eken bn r (1973) , zarretlerin bu zelliine deinerek yle diyor: "Zarretlerden bir ksmnn genel ve srekli olduu ve bunlarn aslnda men edilmesi gereken baz tasarruflarn genel kurallardan istisna edilmek suretiyle mer klnmasna bir sebep tekil ettiini gryoruz. Selem, murase (aa dikimi-tarla ortakl), mskt (aa-emek ortakl) byledir. Bu akitler srekli olmak zere mer klnmlardr. Aslnda , yet bu tasarruflara mmetin ihtiyac olmasayd, iermi olduklar karlkl zarar grme ve maln zayi olma
421 422 423 424 425 426 427 428 429 430 Baktr, Zarret, 231-250. Syt, Ebh, 93 vd. ; bn Nceym, Ebh, 118-119 ; Zeydan, Zarret Hali, 177 ; Mahmasn, Felsefetu't-ter, 303 ; Baktr, Zarret, 2 5 6 . Zuhayl, Zarret, 2 7 9 . Mahmasn, Felsefetu't-ter, 306. Mahmasn, Felsefetu't-ter, 306-307. Mecelle, 22 ; Syl, Ebh , 93 ; bn Nceym, Ebh , 119 . Mahmasn, Felsefetu't-ter, 306-307 . Bkz. Mecelle madde , 22-23 . bn r, Maksd, 124 (189) ; Baktr, Zarret, 11-15 ; E b Sleyman, edDarra ve'l-hce, 21 -23 deki tariflere bkz. bn r, Maksd, 139(215).

beklentisi bunlarn yasaklanmasn gerektirirdi. Duyulan ihtiya, tb'nin de "Ruhsat ve Azimet" bahsinde belirttii gibi 431 , bunlarn hcyttan olmasn gerektirmi, ve srekli olmak zere mbah hkmn almlardr. Yine, zarretlerden bir ksm da vardr ki, zel ve geicidir. Kur'n ve Snnet bu tr zarretleri aka ortaya koymutur. 4 3 2 Hukukular da sadece bu ksma rnek getirmekle yetinmilerdir. Bu iki ksm arasnda fark edilmeyen bir baka ksm daha vardr ki, o-da genel ve geici olan zaruretlerdir. Bu, btn mmete veya byk bir toplulua mmetin selameti, kuvvetinin srdrlmesi ve bunlar gibi hukk bir gayenin gerekletirilmesi iin yasak olan bir fiilin mbah klnmasn gerektirecek tarzda ztrar (zarret) halinin ortaya kmasdr. Bir taraftan genel oluu, br taraftan geici oluu, yukardaki her iki gruptan da farkl oluuna hkmetmemizi gerektirmektedir. Hi kukusuz byle bir zarretin sz konusu olmas durumunda dikkate alnmas , zel zarretlerin dikkate alnmasndan daha stn ve yerindedir. Bu tr zarretler, ortaya km olduklar durumlar iin konulmu olan hkmlerin deimesini gerektirirler."433 bn r daha sonra bu trden ruhsatlarn fazla rnei olmadn syler ve Endls ulemsmca benimsenen vakflardaki "mebbed kira" uygulamalarn rnek veir. Dokuzuncu asrn ortalarnda fazla bakm ve ar masraf gerektirmesi yznden, ekipbimek ; kira mddetlerinin ksa olmas yznden de aa dikmek, bina yapmak gibi amalarla vakf arazilerinin kiralanmasna kar taleplerin iyice azalmas neticesinde Endls limlerinden bn Serrc ve bn Manzr vakf arazilerinin mebbed yolla kiraya verilebileceine434 dair fetv vermilerdir.435 bn r, Msr'da vakflarla ilgili baz uygulamalarla , bu arada Buhara taraflarnda Hanef fukahsmca uygulamaya konulan "bey bi'l-vefa"436 y da rnek gsterir.437
431 432 433 434 435 436 tb, Muvfakt, 1/180. Bakara 2/173 vb. bn r, Maksd , 125 089-190). B i z d e k i " icretey" uslnn ihdas da metni, 236 , bn r, Maksd, 125(190). Bkz. Tez metni, 234 .

benzer gerekelere dayanr. Bkz. tez

zah ve misallerine baklrsa, bn r'un temas ettii bu zarret eidi ile "Hacet umm olsun, huss olsun zarret menzilesine tenzl olunur."438 kidesinde sz konusu olan "huss hcet" kavram zdelemekte (aynlemekte) dir. Zira buradaki hcetin hussliinden maksadn "ferd" anlamnda olmad, belli bir yre halk ya da belli bir sanat ve meslek erbabnn ihtiyac anlamnda olduu belirtilmitir. 439 Zuhayl'nin bunlara ilveten "say altna girebilecek fert veya fertler" ifaadesini de eklemesi ve Syt'ye uyarak 440 hep bu sonuncu ile ilgiL misaller getirmesi 441 hcetin hussliinden ok ummlii ile ilgili olmaldr. Oysa ki, bizzat Mecelle'nin442 beyu'l-vef misali "belli bir yrenin ihtiyac" anlamnda "hcetin husslii" kavramna tam bir uyum arzetmektedir. Mustafa BAKTIR , bu tr ihtiyalarn "umm hkmlerden baz istisn tedbirleri gerektirecei" neticesine varmtr.443 Netice olarak , daha nce de varl bilinen ve fakat bn r tarafndan alt nemle izilen, "hcetin husslii" ya da umm geici zarretler anlaynn slm hukukunda ahkmm deimesine imkan verecek nemli bir unsur olduunu syleyebiliriz. Biz, zellikle uygulamalara dayanarak zaruretleri aadaki gibi bir taksimata tabi tutmak istiyoruz: 1) Dn siyasetin gerektirdii zaruretler. 2) ctim ve iktisdi zaruretler. 1) Dn siyasetin gerektirdii zaruretler: Daha nce Kur'n'da zaman- mekn unsuru (tarih unsur) 4 4 4 bahsinde de ksaca temas ettiimiz gibi baz hkmlerin mesnedini din siyasetin gerektirdii zaruretler tekil etmektedir. "Allah'tan bakas adna kesilen hayvanlarn yenmemesi" 445 misalinde olduu
437 438 439 440 441 442 443 444 445 bn r, Maksd, 126 (190-191) . Mecelle madde: 32 ; Syt, Ebh, 97 ; bn Nceym, Ebh. 126 . Zuhayl, Zaruret, 262 ; Baktr, Zarret, 271 . Bkz. Syt, Ebh, 97-98 . Misaller iin bkz. Zuhayl, Zarret,271. Madde: 32. Baktr, Zarret, 191. BkZ Tez metni, 50 . Bkz. Bakara 2/173 ; Mide 5/3 ; Enm 6/145 ; Nahl 16/115 .

gibi bunlardan bazs ebed, bir ksm ise geici mahiyettedir. Geici mahiyette olan ksmn tezimizin konusu ile yakn ilgisi nedeniyle bir ka rnek vermek istiyoruz: 1 - A s l dn merkez Mekke olduu halde "inananlarla inanmayanlarn birbirlerinden ayrlmas zaruretine" binaen geici olarak kblenin Kuds olarak tayini. 446 Tamamen geici bir mahiyet arzeden bylesi bir siyasetin tekrar uygulanmas sz konusu olmayaca iin nih olarak kble asl dn merkez olarak belirlenmitir. 2 -Kitb hanmla evlilik:447 Dne davetin ehl-i kitap arasnda da gerekletirebilmesi 4 4 8 amacna ynelik zarurete binaen meru klman kitb hanmla evliliin hkm ebedlik arzetmesi gerekirken bir taraftan da itimi zaruretlerle ilgili olmas, duyulacak ihtiyala kaytlanabileceini449 ortaya koymaktadr. 3 -Mellefe-i kulba zekattan fon ayrma: "Zamanmzdaki devletlerin siyas propaganda iin ayrdklar harcama kalemi" 450 gibi dnmek mmkn olan mellefe-i kulb fonu bizzat Kur'n'da zekat harcama yerlerinden biri olarak belirlenmi451 ve Hz.Peygamber tarafndan da uygulanmtr. 4 5 2 "Dinin glendirilmesi" genel maksadn gerekletirmek iin bir ara 453 olarak kullanlan bu fon, Hz.Eb Bekir dneminde Hz. mer'in malum gerekesi ve diryetiyle kullanlmamaya balamtr. 4 5 4 Genelde konu zerinde icmm vukubulduu 455 belirtilir. Hatta icmm delilinin hkm neshettii 456
446 447 448 449 450 Bakara 2/143 ; Fazlur Rahmn, slam, 23 . Aynca bkz. Beydv, Mecmau't-tefsr, 1/215. Mide 5/5 . eleb, Tall, 4 5 ; Bilmen, Kms, 2 6 2 7 . : Hz. mer'in men'i hk. bkz. Tez metni, s. 51 (292) nolu dipnottaki kaynaklar. Devlib, Medhal, 320 . Hamidullah ise "gerek siys maksatlara v e gerekse dine insan kazandrma konulannda, "devletin eli altnda emre hazr bir nevi "rtl denek" mhiyetinde bir harcama ve sarf alan" eklinde tanmlar. (Hamidullah, Raslullah Muhammed , 150 ) . Tevbe 9 / 6 0 . Sad b. Mansr, Snen, 2/238, 321 . Bbert, hye, (Fethu'I-kadr), 2/15 . Bkz. Serahs, Mebst, 3/9 ; bnu'l-Arab, Ahkmu'l-Kur'n, 2/966 ; bnu'l-Cevz, Menkbu mer, 48 ; Devlib, Medhal, 321 . Zeyla, Tebyn, 1/299 ; Mergnn, Hidye, 1/112; bnU'l-Hmm, Fethu'I-kadr, 2/14 ; Bilmen, Kms, 4/117 . Bu icmnn aslszl hk. bkz. Kardv, Fkhu'zzekt, 2/598-608 ; Kadv, eratu'l-slm, 19-20 . Nesh davas hk. bkz. bnu'l-Hmm, Fethu'I-kadr, 2/14 -15 ; bn Kdme, Mun, 2/666; Kurtubi, 8/178 vd. ; Bilmen, K m s , 4/117 ; Mahmasn, Felsefetu't-ter, 228 ; N. Abdulhamid, Mefhmu'I-kh'l-slm , 26 .

451 452 453 454 455

456

grne bile gidenler olmutur. Oysaki, nesh sz konusu olmad gibi, hkmn iptali de sz konusu deildir. Dn siyasetin gerei fon iletilmi ya da durdurulmutur. Bizzat Hz. mer'in hicivleriyle mehur air Hutay'a'ya (45/665) mslmanlara dilini uzatmamas iin bin dirhem d e m e yapmas 4 5 7 , mer b. Abdulaziz tarafndan hkmn tekrar tatbik sahasna konmas 458 , slmm gl klnmas iin byle bir vesileye her zaman iin ihtiya duyulabilmesi zarureti 4 5 9 , hkmn tatbiknin dn siyasetin gerei dorultusunda olmasn gerektirmektedir. Nasl ki, verdii bol miktarda malla460 Hz. Peygamber, Abbas b. Mirdas'm "dilini kesmise" 461 gerei halinde devlet bakam bugn de, yarn da ayn ekilde davranacak bu fon ile satn alnmas gerekli kalemleri satn alacak, gereken dilleri kesecek, lzumlu gnlleri slama smdracaktr. Eer gerek duyulmayacak bir ortam olumusa, Hz. mer'in yapt gibi yaparak fonu baka trl deerlendirecektir. 462 Misalleri oaltmak mmkndr. Hkmlerde tedrice riyet, Hz. Peygamber'in Mekke fethinde kalpleri slma sndrmak amac ile, Mekkelilere Hayber yahudlerine davrand gibi davranmas 463 , Kur'n'm yeri geldiinde ehl-i kitab asgar mtereklerde uzlamaya
457 458 459 bnu '1-Cevziyye, Menkbu mer, 79 . bn Sa 'd, Tabakt , 5/350 ; EbUbeyd, Emval, 764 ; Karaman, ctihd, 96 . "slam garib balamtr, bir gn gelecek eski garib haline dnecektir. " (Mslim, man, 232; Acln, Kefu'l-haf, 1/333 ) gibi hadislerde de slam n gl halinin ebed olaca kabul edilmemitir . Yz deve ( b n Sa'd, Tabakt, 4/272 ) . bn S a ' d , Tabakt, 4/272 . Konu ile ilgili ad geen kaynaklarn dnda bkz. Eb Yusuf, Harc, 2 0 5 ; bn Hanbel, 3631, 4/42 ; Buhr, Megz, 56 ; Humus, 19 ; Mslim, Zekat, 139 ; Tirmiz, Zekat, 29, 3 0 ; Nese, Zekat, 79 ; bn Hiam, Sire, 4/135 ; bn Abdirabbih, Ikd, 1/233 ; Kazvn, Mfdu'l-ulm, 360 ; bn Kudme, Mun, 2/666 ; bnu'lArab, A h k m u ' l - K u r ' n , 2/966 ; Maverd, A . Sultaniyye, 135 ; bn Rd, Bidyetu 'I-mctehid , 1/2561 ; bn Tcymiye, Siyaset, 80-83 ; Knalzde, Ahlak, 260 ; Iaddd, Cevhere, 164 ; Miras, Tecrid, Hadis no : 1299, 1303, 1635, 1642 ; cltt, Fetv, 117 ; Zerk, Medhal, 1/159 ; Zeydan, Medhal, 125 ; Hamidullah, slamPeyganberi , l / l 9 2 - 1 9 3 ; 2/222 ; erbs, Yeselneke, 7/646 ; Mahmsn, slam Hukuku ( Hazrlayan, I I. K a r a m a n ) , 64 ; Mtevelli, Buhs slmiyye , 37 ; Bt, Davbtu'l-maslaha, 141-143 ; Karaman, ctihd, 70, 96 ; Karaman, slam Hukuk Tarihi , 4 8 ; Karaman, Gnn Meseleleri , 2/92 ; Zirikl, A'lm , 5/240 ; Nebhn, ttich, 423-427; Yenieri, Bte, 204 ; I icyet, badet ve Messese Olarak Zekat, 117-124 ; Cezr, Mezhibu'l-erbaa, 1/163 ; Zeydan, Medhal, 122 . ann gr ve Hz. mer'i tenkit hk. bkz. Musev, en-Nassu ve'l-ictihd, 105-108 . Bkz. Kardv, eratu'l-slm, 148 . (Mekke taksim edilmedi.)

460 461 462

463

davet etmesi 464 yeri gelince de cizye verinceye kadar onlarla sava etmeyi emretmesi 465 , zellikle de henz "lke" deil, "hicret yurdu" nuri bile 4 6 6 olumad Mekke dneminde, inananlarn sabrn taracak lde suskunluu emretmesi 467 , hicret yurdu edinildikten sonra btn mminlerin buraya hicretle emrolunmalar 468 ve buna dn bir mahiyet verilmesi 469 , oluan g neticesinde savaa izin verilmesi ve zellikle Arap mrikleri hakknda "ya slm, ya da lm" parolasnn kabul 471 ehl-i kitabn yarmadada ikametine m sade edilmemesi ve bu yzden kuzeye srlmesi 472 , evet btn bunlar dn siyasetin gerektirdii zaruret hallerinin deerlendirilmesinden baka bir ey deildi. Bu zaruret anlay gz nnde tutularak, zellikle slm'n gl ve glip dneminde gelen yetlerin, nceki dnemlerde inen yetlerin hkmlerini nesh ettii, dolaysyla onlarla bir daha amel edilmeyecei grn benimsemek 473 yerine - zira bu anlay baz kmazlara ve imkanszlklara sebeb olmaktadr -, daha esnek bir yaklamla, iinde yaanlan ortam deerlendirilerek dn siyasetin gerei ne ise o ekilde bir tavr belirlenmelidir. Eer dn siyaset Mekke dnemi ahkm ile amel edilmesini gerektiriyorsa- hi bir zaman ebed olmamak ve dnn gl olmas gayesine ulatracak sreci hzlandrmak artyla bu mmkn olmaldr. Ancak srarla belirtmek gerekir ki, bu "gei dnemi" 474 fikri sreci hzlandracak geici bir zm olarak ele alnmaldr. Zaruretler miktarla ve zamanla kaytldr. htiya lsnde ve ihtiya duyulacak kadar bir zaman iin mer olabilir. Aksi takdirde zaruret kronikleir
464 465 466 467 468 469 470 471 472 l-i mrn 3/64 . < Tevbe 9/29 : Bu kavramiann douu hk. bkz. zel, lke, 71-75 . Bakara 2/109 ; Zuhruf 43/89 ; Mide 5/13 ; zel, lke , 42-43 . Nis 4/97 . Hicret k o n u s u n d a bkz. Canan, ., Tebli, Terbiye ve Siys Taktik Asndan Hicret, Yeni Asya Y., st. 1981; cltt, Fetv, 432 . slam mmeti ierisinde en yksek pyeye sahip olan muhacirlerin mkfaatlar hakkndaki yetler iin bkz. F. Abdulbk, Mu'cema'l-mfehres, 730-731 . Hac 22/39 ; zel, lke, 43 . Kaynaklan hk. Tez metni, 50 (284) nolu dipnota bkz. Muvatta, Cami, 18 ( 2/892 ) ; Belzuri, Fth, 2/40-41 ; afak, Arazi Hukuku, 86, 9 6 . Hayber uygulamasmmn esasn iktisd zaruretin tekil ettii hk. bkz. bnTeymiyye, Hisbe , 58 ( 4 8 ) ; afak, age ., 97 . Klasik nesh anlaynn tenkidi hk. bkz. Eb Slcymn, slm'n Uluslararas likiler Kuramu, 87-89, 9 6 . Bkz. Tez metni , 29, 148 .

473 474

ve geici olduu zamanla unutularak asim yerini alr.475 Dnn kemale ermesinden 4 7 6 sonra byle bir fikre nasl yer verilebilir ? eitli mlahazalarla Hz. Peygamber'in (as.) her zaman iin ideal olan hkmleri uygulamadn grmtk. 477 O, yine iinde bulunduu ortam gerei, mnafklar yakinen bildii halde ldrmyor ve bylesi bir teklife "nsanlarn, Muhammedi adamlarn ldryor, demelerinden Allah'a snrm." buyuruyordu. 478 Hz. Ali, "nsanlara anlayabilecekleri dills konuun. Allah ve Resulnn tekzib edilmesini ister misiniz? " 479 demiti. nsanlar, iinde bulunduklar ortam gerei tatbik edemeyecekleri bir hkmle ykml tutmann neticesi de ayn olmayacak mdr? Bugn uygulamada btnyle slm olmad gibi, bunun tabi neticesi olarak rnek "mmet" de yoktur. Keml haline tedrice riyet ederek, tedrice riyet edilmedii yerlerde telafi edici nlemlere 480 ba vurarak ulaan slm, bu haliyle byk bir gerekilik gstermitir. Zira insanlan alageldikleri eylerden bir anda koparmak, bir gei dnemi tanmadan hzl ve cebr deimeye tab tutmak hem zordur, hem de slmm maksadma ters dmektedir.481 Bugn bir oklslm lkesinde mslmanlarn hukuku ile islm hukuku ayr ayr eylerdir. 482 Nitekim mslman milletler de "islm nimeti" deildir. Mevef~Knumun "Cahiliye devri" ne yaknl, "slmm kemal dnemi" ne olan yaknlndan daha fazladr. Dolaysyla bu gnn Islm, tedrice, gei dnemi uygulamalarna dnknden daha ok muhtatr . Bu gerekten haberdar olan mer b. Abdulaziz 'le olu arasnda geen u konuma bu konuda bize bir fikir verecektir: m e r b . Abdullaziz'in olu Abdulmelik 483 (101/719) babasna yle demitir: "Sana ne oluyor da hkmleri (umur) uygula-_
475 476 477 478 479 480 481 482 483 Bkz. Tabakolu, slam ktisadna Giri, 295 . Maide 5/3 ; Tez metni, 24 vd. Bkz. Tez metni, 57 . bn Hanbel, 3/352 ; Mslim, Zekat , 142 ; eleb .Tall , 31 . tb, Muvfakt, 1/87 ; Karaman, Gnn Meseleleri, 1/486 . Bkz. Tez metni, 29 . Bkz. tb, Muvfakt, 2/93-95 . Bkz. Hamidullah, slamda Devlet daresi, 80-81 . Abdulmelik b. mer, babasna byk destek olmu, o n u n gidiatna u y m u Emev emirlerinden biridir. Babasndan biraz nce vefat etmitir. (Alm, 4/161) .

myorsun? Allah'a yemin ederim ki, hak yolunda beni de, seni de kazanlarda kaynatsalar, zerre kadar aldrmam !". mer ona: "- Acele etme yavrum, Allah arab Kur'n'da iki defa ktedi, ncde haram etti,. Ben hakk top tan insanlarn zerine sevke'iim zaman, onlarn da toptan reddetmelerinden ve bundan fitne kopmasndan korkuyorum. " diye karlk vermitir. 484 Ksa halifelik dneminde pek ok slahata 485 girien mer b. Abdullaziz'in bu tedrcilik dncesi, kendisinden sonrakiler iin de rnek olabilecek bir deerdedir. 2) ctim ve iktisdi zaruretler: Geriye doru baktmz zaman gerek ter dneminde, gerek daha sonraki dnemlerde bir ok uygulamann dayanann ictim ve iktisd zaruretler olduunu gryoruz. Bunlar genelde geici olan zaruretlerle birlikte ortaya km, zaruretlerin ortadan kalkmasyla da sona ermilerdir. Buna en gzel rnek, kanaatimizce "kardelik" ( m u h t ) uygulamasdr. Bilindii zere Mekkeli mslmanlar yeni hicret yurdu Medine'ye g etmilerdi. Mekkeli mslmanlarm zaten ou fakirdi. lerinden zengin olanlar da varlarn yoklarn geride brakarak Medine'ye yoksul olarak ulamlard. Ortada byk bir mesele vard: Muhacirler nerede barndrlacak, geimleri nasl salanacakt ? Durum gerei Allah "ihtiyatan fazlasn" 486 infakla emretmitir. br taraftan Hz. Peygamber (as.), tarihte benzeri grlemeyecek bir uygulama balatmt. Buna gre Mekkeli muhacirlerden biri ile Medineli Ensardan biri karde ilan ediliyor 487 , bylece muhacirlerin barnak ve geim problemlerine byk lde bir zm getiriliyordu. Bunlar ilk zamanlarda birbirlerine vris oluyorlard. 488 Bu durum Bedir ganimetleri ele geirilinceye kadar srmt.489
atb, Muvfakt, 2 / 9 4 . Bkz. Muvatta, 1/280 ; bn a'd, Tabakt, 340-400 ; bn Abdirabbih, Ikd, 1/30, . 5/182 ; erbs, Yeselneke, 7/653 ; M. Salih, en-Nuzumu'l-iktisdiyye, 83, 106; Tabakolu, Trk ktisat Tarihi, 8 6 . 486 B a k a r a 2/219 . " A v f " y a n ihtiyatan fazlas hk. bkz. Tu, Salih, V e r g i Hukukunun Ortaya k, 56 . 487 "Kardelik" uygulamas ve baarsnn srlar hk. bkz. maduddin Halil, el-Adlu'lictim, 79; S. Salih, Melim, 313 ; Uur, M., slam Toplumu, 106-107 . 488 Bkz. bn S a ' d , Tabakt, 1/238, 4/35, 225 . 484 485

Toprak kirasndan yasaklamann sebeblerinden biri de muhtemelen muhacirlere iktisd yardm ve bylece sosyal alanda onlarla kenetlenme zarureti idi. 490 Ben Nadr mallar ele geirildiinde, mevcut sosyal ve iktisdi yap gznnde tutularak, Ensara danlm ve muhacirlerin iktisd adan kendi kendilerine yeterli hale gelmelerini, Ensara daha fazla yk olmamalarn temin iin, ele geirilen mallarn muhacirler arasnda datlmasna karar verilmi, bylece sre tamamlanm, ulalmak istenilen yere gelinmiti. Bundan byle, hikk olarak kardelik messesesine de ihtiya kalmamt. Buna ramen Ensar, muhacir kardelerinin eskiden olduu gibi, bundan byle de kendi evlerinde banhabileceklerini ifade etmilerdi. Misalleriyle aklamaya altmz ve ileride tekrar dneceimiz ictim ve iktisdi zaruretler, grld gibi bir ok deikliklere sebeb olmu ve olmaktadr. Bizzat Hz. mer 'in Sevd tatbikt bata olmak zere bir ok uygulamasmn, daha sonralar ortaya kan bey bi'l-vefa, icreteyn, gedik, rehn-i mster, intisb akitler vb. gibi yeni hukk tasarruflarn dayanan, hep ictim ve iktisdi zaruretler tekil eder. Bu itibarla ictim-iktisd zaruretlerin ahkmnn deimesi konusunda nemli bir yeri vardr. 491

5 - ORTAMA VE ARTLARA RYET PRENSB slm hukukunda ahkmn deimesine imkan veren, hatta gerekli klan bir dier zellik de ortama itibar prensibine sahip olmasdr. imdiye kadar eitli mnasebetlerle Kur'n- Kerim'in dilinden tutunuz da, muhatablarnm imajlarna katlmasna kadar 492 bir ok konuda ortam gz nnde bulundurduunu, bu yzden tedrice
489 490 maduddin Halil, el-Adlu '1-ictim, 80 . Emir Sanan, Sbl's-selm , 3/79 . Toprak kirasndan nehyi, "kurban etlerinin gnden fazla tutulmasndan yasaklamaya" benzeten Emir Sanan yle der : " Sonra mslmanlarn iktisad durumlar dzeldi ve ihtiya ortadan kalkt ve muzraa akdi ve mlikin, mlknde kiraya verme ve benzeri yollarla diledii gibi tasarrufta bulunmas mbah klnd. ( Ayn y e r ) . Modern an getirdii ihtiyalar ve Zaruret prensibinin uygulanmas hk. bkz. Eb Sleymn, ed-Darra ve '1-hce, 41-46 . Bkz Tez metni, 5 0 .

491 492

riyet ettiini, neshe yer verdiini, olaylara muvazi olarak, peyderpey olutuunu grm bulunuyoruz. br taraftan slm! teriin birbirlerinden tamamen farkl zellikler arzeden Mekk ve Meden diye iki dneme ayrldn da biliyoruz.493 Burada rnekleri oaltarak, biraz daha zerinde durmak istiyoruz. Bizzat Hz. Peygamber'in "Eer yle yle olmasayd unu yapardm veya yle yle olmasayd unu yapmazdm."194 eklindeki ifadelerinden onun ortama itibar ettiini ve eer ortam msait deilse "ideal olan" terkettiini gryoruz. Nasl ki, bir doktor, ikyetleri ayn olan hastalarna, bnye farklarna gre farkl reeteler veriyorsa, Hz. Peygamber (as.) de kendisine yneltilen ayn soruya ok farkl cevaplar vermitir. 495 Bu bir tutarszlk deil, aksine soru soranlarn iinde bulunduu drumu deerlendirme zaruretinin tabi neticesidir. Tavsiyelerinde kimine "kzma" , kimine "doru ol" buyuran Hz. Peygamber cihad arlarnda, kiminden btn maln kabul ederken kiminden getirdii mal kabul etmemi, geri iade etmitir.496 Kimine " Deveni salam kaza bala, sonra tevekkl et"497 derken Bilal'e "Harca Bilal ! Arn sahibinin azaltacandan korkma." buyurmutur.498 Elileri karlarken stne bana eki dzen veren 4 9 9 ayn Peygamber, yamur duasna karken ridasm evirmi, 5 0 0 ilh rahmeti harekete geirecek bir grnm almak istemitir. badetlerin ifasnda bile ortama riyet etmi, cemaatle klman namazlarn hafif tutulmasn istemitir.501 Durum gerektirmi mbalaal ifadeler kullanm 5 0 2 , zaman
493 494 495 Bkz. Tez metni, 149 . Bkz. Tez metni, 5 7 . Amellerin en hayrlas hangisidir ? sorusuna verdii farkl vevaplar gibi. Bkz. bn Abdisselm, Kavid, 1/56 ; tb, Muvfakt, 2/264 ; Kardv, Hasis, 236 ; : eleb, TaEl, 34 : Karaman, Gnn Meseleleri , 1/463 ; Karaman, " Balayclk Asndan Hz. Peygamberin (as.) Tasarruflar ", 9 ; Nemir, ctihd, 47, 125 vd. Bkz. tb, Muvfakt, 3/81 ; Karaman, Gnn Meseleleri, 1/468 . Tirmiz, Kyme, 60 . Cahz, Hayavn, 2/115 . Hamidullah, slam Peygamberi, 2/264. Muvatta, stisk, 1 ; Buhri, stisk, 4 ; Mslim, stisk, 1 . Buhri, Ezan, 62 ; Mslim, Salt, 183, Muvatta, Saltu'l-cema, 13 (1/134) .

496
497

498 499 500 501

olmu gnl alc szler sylemitir. 503 Borcun nemini vurgulamak iin ilk zamanlar borlular zerine namaz klmam, fey gelirleri gelmeye balaynca, geride braklan borlan demek iin bir fon ayrmtr. 504 fi'nin de ifadesi ile, o insanlara akllar lsnde hitap etmi505, dierlerinden de ayn eyi istemitir. 506 Bayram gnlerinde oru tutmaktan nehyeden Hz.Peygamber 507 halkn neesi ile neelenmi 50S , znts ile zlmtr. Mescidin inas srasnda bir recezle halka katlmas 509, gelinin bana salan hurma vb. eylerin kaplmamas zerine onlar tevik iin, bizzat atlmak ve rnek olmak sureti ile havay neelendirmesi
510 ,

bu kabil

davranlanndandr. Ortamn dikkate, alnmasnn gereine gayet ak bir ekilde u hadisle iaret etmilerdir: Hz.Ali (kad olarak Yemen'e gnderildiinde) Hz.Peygamber'e (as.) sorar: - Y Rasulallah! Beni oraya gnderdiin zaman, basma kalp gibi mi olaym, yoksa durum deerlendirmesi mi yapaym? 5 1 1 Hz.Peygamber (as.)de: "-(Evet, durum deerlendirmesi yap.) Hazr bulunan
512

bulunma~

yanu grmediini grr." buyurmulardr.

Aym tutumu ashab ve sonraki limler de srdrmlerdir. Hac ylcuiuu srasnda ihraml birinin trk ardn sylediklerinde
502 Bkz. bn Kayym, Turuk, 14, 15 ; Aluddn Abidn, el-Hediyyetu'I-aliyye, 275 ; M. Ars, Eflu'r-Rasl, 36 ; b n T e y m i y y e , Hisbe, 94, 102 ( 59, 60 ) ; Goldziher, Zahirler , 51 . Tabarn, Evil, 3 6 ; Fukarann gnln ho etmek iin buyurduu hadisin Eb Hanife'ee yaplan yorumu hk. bkz. Kazvn, Mfdu '1-ulm, 112 . Bkz. bn Kuteybe, Tevil, 177. Beyhak, Menkbu'-fi, 2 /239 . bn. Hacer, el-Heytem, el-Hayrtu'l-hisn , 25 vd. Kur'an'da mertebeli hitap telakkisi hk. bkz. lken, slam Dncesine Giri, 70 . Muvatta, Siyam, 36 (1/300). Bkz. Hamidullah, Rasulullah Muhammed, 292 . bn Him, Sre, 2/142 . Hamidullah, Resulullah Muhammed r 2 9 4 . Hadisin lafz tercemesi : " Y o k s a o l a y d a hazr b u l u n a n ( hid ), hazr bulunmayann ( gib ) grmediini grr m ? ". eklindedir. bn Hanbel, 1/83 ; Medkr, Medhal, 103 ; eleb, Tall, 290 .

503 504 505 506 507 508 509 510 511 512

Hz.mer: -Brakn adam! Trk, yolcunun yoldadr (azdr) ; demi513 tir. Bir amata , bir grlt duyduu zaman Hz.mer, sebebini sorar; dn ya da snnet merasimi derlerse, sesini karmazd.514 Re'y ekolnn zellikle Irak'ta olumas, byk lde eitli medeniyetlere sahne olan bu blgenin sadelikten uzak karmak bir yapya sahip olmasnn gz nnde bulundurulmas zarretine dayanyordu. 515 Eb Hanfe'nin umm- belv ile ilgili yani gnlk hayatta herkesin ihtiya duyduu konularda haber-i vahidi kabul etmemesi516, ortam dikkate almasnn tabi bir neticesi olmaldr. mm Mlik'in ri'in sktunu "esbb- mcibe" si varken veya yokken eklinde ayrmas ve esbb- mcibesi varken skt edilmesini , o konuda ziyade ve noksanlk yaplamama konusunda "nass". telakki etmesi 517 , yine ortam itibara alrm bir neticesidir. Fukah, zamann bozulmasna itibar etmiler ve bu noktadan hareketle pek ok hkmde deiikliklere gitmilerdir.518 Mkellefin cehlinin, hukk sorumlulukta zr kabul edilmemesi genel prensip iken, ortamdan kaynaklanan cehalet mazur grlmtr.519 Kadnlarn , kadn halleri ile ilgili ahitlikleri ve szleri kabul edilir:520 ocuklarn oyun alanndaki olaylarla ilgili -ayrlmadan evvelhitlikleri 521 , skite sz isnad edilmemesi, fakat ma'rz- hcette sktun ikrr kabul 5 2 2 , nikahta bkire ile dulun rzalarnn belirtilmesinde, sktun bkire iin yeterli grlrken dul iin yeterli
513 514 515 516 517 518 519 520 521 522 bnu'l-Cevzi, Menkbu mer, 208 , bnu '1-Cevzi, Menkbu mer, 203, 208 . Mahmasn, Felseftu't-ter, 36 ; Devlib, Medhal, 285 ; A. Emin, Fecru'l-slm, 241 ; Schacht, slam Hukukuna Giri, 11, 39 . Erdoan, Mehmet, "Btn inkta", MtFD., sa. 4, 1986, s. 425 . Bkz. tb, Muvfakt, 2 / 4 1 0 . Bkz. Tez metni, 165 vd. (Klelik ve dru'l-harpde bulunmak g i b i } Bkz. zel, lke , 177. Muvatta, Akdye, 4 ; Sad b. Mansur, Snen, 1/310 ; Beyhak, Menkbu'-fi, 1/124. Muvatta, Akdye, 7 . Mecelle madde : 6 7 .

grlmemesi ... btn bunlar hkmde ortamn itibara alndn gstermektedir. 523 Gasbda, gasbedilen eyin kymetini tazmin ederken gasbedildii zaman ve mekandaki kymetine itibar edilmesi 524 , gusl gereken kimsenin ehir iinde oluu ile , ehir haricinde oluuna gre hkmn farkl oluu 525 , kasaplar zerine srayan kan lekelerinin farkl mtalaas 526 , orulunun pmesini yal ve gen oluuna gre farkl mtalaa etmeleri 527 , sel kenarndaki arazinin kabzdan evvel satnn caiz olmamas 5 2 8 gibi pek ok hkm hep ortamn deerlendirilmesiyle ilgilidir. "Hkme konu olan hakikat deitiinde hkm de deiir." 529 kaidedesini benimseyen fukah, ortamdan hareketle neseb, lm, nikah, zifaf, kad tayini gibi konularda tesm (iitme, y) yolu ile ehdeti kabul etmiler 530 , bn Teymiyye "cevih" 531 konusu li ilgili olmak zere, hereyin kabznn kendi mahiyetine gre farkllk arzedeceini belirtmitir.532 Mftde aranan artlardan biri de, insanlarn iinde bulunduklar ortamdan haberdar olmasdr.533 Bu yzden hi bir hkmn ortamndan soyutlanarak dnlmesi mmkn deildir. Ulemmn nzl ve vrd sebeblerine byk nem vermeleri, bu konularda eserler yazmalar 534 , olaylar bizzat yaayan ve vahyin nzulne ahit olan sahabe beyanlarna
A y n c a bkz. eltt ve Syis, Mukrenetu'l-mezhib, 137 . bn Abdisselm, K a v i d , 1/152 . B u n a gre mesela lde birisinin s u y u s u n u gasbetse, daha sonra suyun bol yerinde su ile deil, ldeki deeri ile deyecektir. { Ayn y e r . ) 525 Haleb Sar, 32 . 526 bn Abidn, Reddu'1-Muhtr, 1/322 ; Baktr, Zaruret, 2349 . 527 Muvatta, Siyam, 19 ( 1/293 ) . 528 Molla Hsrev, Drer, 2/228 . 529 eleb, TaEl, 6 7 . 530 Bkz. eleb eleb, TaEl, 3 5 4 . 531 Kaynaklanmzda " V a z u ' l - c e v i h " eklinde geen bu ifadeden, satlan eyin teslimden evvel b e k l e n m e d i k bir fet tarafndan helak olmas d u r u m u n d a bedelden dlmesi kastedilmektedir. 532 E b Zehra, bn Teymiye , 399 . Kabzn nevileri hk. bkz. bn Abdisselm, Kavid, 2/71 . 533 bn Abidin, Ukdu resmi '1-muft ", 1/46, 4 8 ; bn Abidin , " Neru'l-arf', 2/123 ; Eb Zehra, fi, 17-18. 533^ Esbb- nzl bilmenin f a y d a l a n v e bibliyografya hk. bkz. Cerraholu, Tesir Usul, 115-125; Vrd sebepleri hk. bkz. Syt, Esbbu vurdi'l-hads, Beyrut 1984 . Aynca bkz. bn Sa d, Tabakt, 2/338; tb, Muvfakt , 3/347,352 . 523 524

byk nem vermeleri, 5 3 5 zellikle hadisleri lafz olarak renmekle kalmayp, bunlarn ruhuna da vakf olabilmek iin, olayn vuku bulduu yerleri grmek ve bylece sosyal ve mekan unsurlarnn etkisini mahade e d e b i l m e k 5 3 6 iin uzun yolculuklara 537 katlanmalar, hkmlerde ortamn ne denli itibara alndn, belli bir ortam iin konulmu bir hkmn farkl ortam iin uygulanamayacam, farkl ortam iin de uygun baka hkmlerin konmas gerektirdiini belirtir.538

6 - L A F Z A OLDUU KADAR MAKSAT VE MASLAHATA DA TBAR EDLMES Daha Hz. Peygamber (as.) dneminden balayarak sahabe ve ondan sonra gelen fukah, nasslarm lafz ile maksat ve ruhu arasnda bir denge kurmaya alagelmilerdir. Kimi lafzna arlk verirken, kimi de dengeyi zenle korumak istemilerdir. Nitekim tamamen ruha itibarla lafz ihmal eden bir dier ar u da eksik olmamtr. Nasslarm lafz ve ruhunu insann beden ve ruhuna benzeten Ramazan el- Bt, nasl ki, ruhun beks iin bedenin korunmasma ihtiya varsa, nassm rhuna itibar iin de lafznn korunmasna ihtiya vardr, der ve lafzn delalet ettii mana iptal edilerek ruha itibar etmenin bir gaflet olduuna dikkat eker. 539 Kur'n yetleri ve Hz. Peygamber'in (as.) emirleri karsnda ashabn iki yol izlediklerini gryoruz: Kimisi nassm zahirine, kimisi de mn ve maksada itibar ediyordu. msak vaktini belirlemek iin inen "beyaz iplik- siyah iplik" 540 lafzlarn zahir manasmda anlayan sahabe kmt. 541 "Hibir kimse Ben Kureyza yurduna varmadan ikindi namazn klmasn!" emri karsnda, emrin zahirine uyanlar olduu gibi asl maksada itibarla, namaz geirmemek iin yolda
535 536 537 538 539 540 541 tb, Muvfakt, 3/338 . Bkz. bn r, Maksd, 28 . Bkz. Hatb ei-Badd, Rhle fi talebi '1-hads, Beyrt ; Accc, es-Snne kable 'ttedvn, 176-183, 227. Ortama itibar konusunda aynca bkz. Nemir, ctihd, 162 vd. Bkz. Bt, Davbtu'l-maslaha, 138 . Bakara 2 / 1 8 7 . Kurtub, 2/320 .

klanlar da olmutu.542 Kenz yeti 543 hakkmdaki grnden dolay Eb Zer (32/652) drtbin dirhem (gm para) olan atsm (maa) ald zaman, hizmetisini ararak bir yllk ihtiyalarn aldrr, geri kalanna da "fls" 544 satm alrd.545 Ancak ashab iinde maksad ihmalle tamamen zahire sarlan ok azd. Onlarn en byk baars, olaylarn bizzat iinde bulunmalarnn kendilerine kazandrd melekelerle "kll bir yaklama" ulam olmalardr.546 Nitekim bunu Eb Berze rneinde gyet ak gryoruz. Hz. Peygamberle (as.) sren u kadar sohbeti sonunda kendisinde oluan" slmm kolaylatrc ruhu" na itibarla, at kanca namaz bozmutu. 547 bn Abdissem 'n "maslahat ve mefsedetin belirlenmesi" konusunda belirttii gibi, nasl ki, erdemli, bilge ve akll kiilerden biriyle srekli beraberlii olan ve neleri yelediini, nelerden holandn renen bir kimse, yeni bir olay karsnda onun nasl bir tavr taknacan kestirebilirse 548 , ashab da srekli beraberliin kazandrd bir imkanla ri'in gzettii maksatlar renmiler ve yeni hadiseler karsnda tavr belirlemede bu maksatlar kendilerine k tutmu, onlarn lafza bal kalmamalarn temin etmitir. Visal orucundan nehyin sebebinin "mmete acma" olduunu bilen Hz. Aie gibi sahabiler visal orucu tutmular 549 , gerekli ortam hazr gren Abdullah b. Zbeyr (73/692 ) Kbeyi Hz. brahim'in temelleri zerine yeniden ina ederek, Hz. Peygamber'in (as.) mahzurundan 550 dolay gerekletiremedii arzusunu yerine getirmek istemitir.551
542 543 544 Bkz. Mslim, C i h a d 69 1/169 tb, Muvfakt, 3/145; bn Kayym, lm, 1/203 ; Karaman, ctihd, 47 ; Zeydan, Medhal , 127 . Tevbe 9/34 . Fels (. Fls j mangr demektir. Altn ve gm dnda ki madenlerden baslr. Kenz ayetinde altn ve gmten bahsedildii iin, Eb Zer fls almakla ayetin kapsamna girmeyeceini dnm olmaldr . bn Sa'd, Tabakt, 4/230 . Bkz. Devlib, Medhal , 102, 283; eleb, Talfl, 71 . Bkz. Buhar, Edeb, 80; bn r, Maksd, 21-22 (39) . bn Abdisselm, Kavid, 2/160-161; bn r, Maksd , 71 (141) . Bkz. tb, Muvfakt, 3/60-61 , 63 . Henz kfrden yeni km olmalar . Bu konuda bkz. Buhri, Tefsir, 2/10 ; Mslim, Hac, 398, 399 ; Nese, Mensik, 125 ; Drim, Mensik, 4 4 ; bn Kayym, lm, 3/4 ; eleb, Talfl, 31 ; S. Slih, Melim, 69-70 ; Miras, Tecrid, 6/40. Geni bilgi iin bkz. Miras, Tecrid, 6/36-41 .

545 546 547 548 549 550

551

Namaz vakitlerini soran birisine Hz. Peygamber (as.) birinci gn namazlarn ilk vaktinde, ikinci gn son vaktinde kldrarak cevap v e r m i t i r . 5 5 2 Maksadn beyan olduunu bilen sahabe, Hz. Peygamber'in (as.) ikinci gnk vatin en son cznde kldrm snnet kabul etmemi ve zaruret olmadka bununla amel etmemilerdir.553 Yine maksattan hareketle "bakasnn istedii kz istememe", "sat arasna girilerek yaplan sattan men" hkmlerini "rukn" la yani akde gnlllkle kaytlamlar, lafzn zahirine taklp kalmamlardr.554 Maksada itibarla ekle taklp kalmayp esnek bir uygulamaya giden Hz. mer kendinden sonrakiler iin de rnek bir sima olmutur. Antakya civarnda Lukam danda oturan Curcume kabilesi ile "ajanlk" karlnda anlam, cizye almamtr. 555 BenTalib'e zel bir stat getirmitir.556 Nasslarm zahirine sarlmayarak, maksat ve maslahata itibarla gerekletirdii Sevd tatbikat, buradan elde edilen harac "fey" telakki etmesi557 uygulamalarndan sadece bir kadr.558 Ulem, bir kimsenin fakih olabilmesi iin, sadece nasslarm zahirine vkf olmann yeterli olmadn, 559 gzetilen hikmet ve maksatlara da vukufun gerekli olduunu belirtmiler ve bunu elde edebilmek iin bizzat olaylarn cereyan ettikleri yerleri, olay hazrlayan evreyi grmek iin yolculuklar yapmlardr.560
552 - 553 554 555 556 557 558 Bkz. Eb Dvd, Salt, 1 (1/108); A.Nairn, Tecrid, 2/463 . Bkz. b,~ Muvfakt , 3/58-59 . Bkz. Muvatta, Nikah, 1, 2; Emir Sanan, Sbl's-selm, 3/23 ; bn r, Maksd, 7 0 ( 1 4 0 ) . Fayda, Diva, 18 . Bkz. Eb Ysuf, Harc , 268 vd. ; afak , Araz Hukuku, 103 . Fayda, Divan, 20 ; afak , Araz Hukuku, 141 . Sevd uygulamas hk, bkz. Eb Yusuf, Harc, 115 vd . ; Ferr, el-Ahkmussultniyye, 165, 203 ; Belzuri, Fth, 2/45 ; bn Sa'd, Tabakt, 3/282-288 ; Mverd, Ahkm-l Sultniyye, 165-166 ; Rayis, Harc, 104 vd. ; bnu'l-Cevz, Menkbu mer, 92 ; Sad b. Mansr, Snen, 2/227 ; Zerk, Medhal, 1/161 ; Devlib, Medhal, 9 2 vd. ; 323, 327 ; erbs, Y e s e l n e k e , 7/646 ; Bt, Davbtu'l-maslaha , 169 ; S. Slih, Mealim, 332 ; Hudar Bey, Trihu't-ter, 939 4 ; eleb, Tall, 4 8 ; M. Slih, en-Nuzumu'l-iktisdiyye, 35; bn r, Maksd, 85 ; Karaman, ictihd , 75 ; Karaman, slam Hukuk Tarihi , 4 8 ; afak, Arazi Hukuku, 63, 146. Bkz. tb, Muvfakt, 3/410 ; bn Kayym, lm, 3/78 . Bkz. bn r, Maksd , 28 .

559 560

mm Mlik haber-i vahidi deerledirirken, maksd (hukukun gayeleri) da gznnde bulundurmutur. Mesel akitte meclis muhayyerliini Medine ehlinin amelinde bulunmad iin reddederken , ayn zamanda da "akitlerin inikad" nda gzetilen maksada ters dtn - Mliki fukahsma gre - gz nnde bulundurmutu. 561 Ksaca diyebiliriz ki, slm hukuku, sadece hkm koymakla yetinmemi, hkmn belirli bir gayeyi de gerekletirmesini istemitir. 5 6 2 Hz. Peygamber (as.) dneminde bu gayeyi gerekletirecek alt yapya sahip bir hkm, artlarn deimesi ile zamanla gayeyi gerekletiremez bir hale gelirse, bu durumda hkmn ekline taklp kalnmayacak, gayeyi gerekletirmek iin gerekiyorsa ekilden fedakarlkla yeni zmlere gidilecektir. "Kendisinden gzetilen maksad gerekletiremeyen her tasarruf batldr. 563 Ancak konunun banda deindiimiz gibi, "ruha itibar" hi bir zaman keyflik tamaz.564 Zira keyflie dayanan tevilin neticesinde zamanla din diye hisir ey kalmaz. Dinin gzettii gayeler ihtiyatl bir biimde, salkl olarak tesbit edilecek565 hkm istinbatma kadir bir mctehidde, dier ictihd artlarnn yannda eriatn hkmlerde gzettii hikmet ve gayeleri de bilmesi art olarak aranacaktr.566 Burada u husus akldan karlmamaldr: Mn ve maksada gre yorum yaplp hkm karlrken, ya lafzn delletlerinden biri tercih edilecek, yahut da ri'in lafz devaml balayc klmadna dair bir delil bulunacaktr.

561 562 563 564 565 566

Bkz. bn r, Maksd, 16. Bu konuda bn r, Maksd , I. Blm'e baklabilir. bn Abdisselm, Kavid, 2/121; eleb, TaBl , 315 . Bkz. tb, Muvfakt, 3/99, 394 ; Devlib, Medhal, 319, 4 4 2 vd. ; S. Slih, Melim, 62-63 , 68 . Dinin gyelerini tesbit yollar hk. bkz. bn r, Maksd , 19 vd . tb, Muvfakt, (Draz'n nsz), s. 5 .

KNC

BLM

SLM HUKUKUNDA

DEME

DEMENN

SAHASI V E

BOYUTLARI

Bu blmde nce ahkmn deimesinden ne kasdedildii belirtilecek ve arkasndan deimenin saha ve boyutlar belirlenmeye allacaktr. A - AHKMIN DEMESNDEN KASIT slm hukukunda "ahkmn deimesi" tabirinden kasdedilen mana nedir? Tezimizde bu tabirden neyi kasdettiimizi misallerle aklamadan nce, tesbit edebildiimiz baz tarif ve aklamalar arzetmek istiyoruz: tb u aklamay yapar: "detlerin deimesi durumunda hkmlerin deimesinden maksat, aslnda hkmn delilinde (asl- hitb) (mesel nesih yoluyla 1 ) meydana gelen bir deiiklik manasna deildir. nk asl hitb (er1) ebed olmak zere konulmutur. ... Deimenin manas, detler deitiinde, her det, hkmn alaca baka bir er asla dner, demektir."2 eleb'nin verdii izahtan onun adna u tarifi karmamz mmkndr. Ahkmn deimesi: Neshten farkl, ortam ve maslahatlarn deimesi neticesinde mevcut asl hkmn farkl tatbikinden ibarettir. Buna gre. tek bir hadise iin eriatta birden ok hkm sz konusu olmaktadr.3
1 2 3 tb, Muvafakat, 2/285-286 ( Nir Draz'm notu) . tb, Muvfakt, 2/285-286 . eleb, Tall, 316.

Devlib 'nin tarifi ise yledir: " Nass neshedilmeyen hkmn deimesi demek, geici maslahata tebean, nassn ortamndan karlan bir delile istinaden, yine sabit ve deimeyen ayn nassla, fakat yeni bir hkmle (ekilde) amel etmek demektir. Bu da nassn ortamnda, kendisi ile amel edilen mevcut nassla sabit hkmn dim deil de, geici maslahata mebn bir hkm olduunu ortaya koyan bir dililin bulunmas yoluyla olur. Bu durumda nassn hkmyle amel "geici maslahata" tabi olur. Maslahat deitiinde, nassn deitirilmesine hacet olmakszn hkm de deiir. " 4 Mustafa Zerk'ya gre ise, ahkmn deimesinden maksat, ri'in gayesine ulatracak vesile ve yollarn deimesidir, bundan baka bir ey deildir.5 M. Abdusselm Medkur ise, sahasn da belirleyerek bir tarif yapmaktadr: Ona gre deime (tebdil) den maksat: "Taabbud ve miktarlarla ilgili olmayan bir hkmden, ortaya kan maslahat gerekletirecek baka bir hkme intikal etmek " demektir.6 Nizamuddin Abdulhamd ise, muhtemelen deime ile e tuttuu gelimeyi (tatavvur) tarif ederken yle demitir: " Hakknda nass. bulunmayan olaylarn zaman ve mekann deimesi ile farkl hkmlere vurulmasdr. Baka bir ifade ile " Bu tr olaylarn, kendilerine ait olan hkmleri, daha ncekilerden farkl olan yenileri ile deitirmeyi kabullenmelerine " denir.7 Deimenin boyutlarn ok dar bir erevede tutan Zahid elKevser 'ye gre ise, hkmlerin zaman ve mekana gre deimesinden maksat, "hkmn duruma gre tafsili " nden ibarettir. 8 Bizim tezimizde " ahkmn deimesi" tabirinden kasdettiimiz manaya gelince : " Hakknda nass bulunsun bulunmasn, herhangi bir konu ile ilgili hkm ya da uygulamada, zaman sreci ierisinde gzlenen deiiklikler, farkllklardr. " Bu itibarla " deime " tabiri bizce daha geni anlamda kullanlmakta ve aadaki durumlar kapsamaktadr: 1) Gelime trnden olan hkmleri. ktisad deer kazanmas neticesinde Hz. mer devrinde atlara da zekat konulmas rneinde olduu gibi. 2) bdetlerde yaplan baz dzenlemeleri. Tervihin cemaatle klnmaya balanmas, Zat-1 Irk 'm " mkat" olarak belirlenmesi gibi.
4 5 6 7 8 Devlib, Medhal, 317-318 . Zerk, Medhal, 2 / 9 2 5 . Medkur, Medhal, 102 . N. Abdulhamid, Mefhmu'l-&kh'l-islm, 25 . Kevser, Maklt, 87 .

3) Kavram gelimelerini . Mal kavramnn zaman ierisinde giderek gelimesi neticesinde menfaatleri, mcerred haklar kapsamas gibi. 4) Kavram deiikliklerini. ktisad konumdaki deiikliklere parelel olarak zenginlik, fakirlik, ihtiya gibi konularda meydana gelen deiiklikler gibi. 5) Muhteva daralmalarm. Hz. mer 'in Sevd uygulamasnda tanmaz mallan " ganimet " saymamas gibi. 6) Mbah olan eylere getirilen kaytlamalar. ok evlilii, talak hkimin iznine balama gibi. 7) Hkmn tatbikini durdurma (askya alma) durumlarn. Siyaset gerei mellefe-i kulba zekattan fon tahsisini durdurma, kitb bayanla evlilikten men gibi. 8) kinci aamay oluturan hkmlerden tekrar eski hale dnlmesini. Bir anda ya da ayn meclisde verilen talakn saylmas grnden tekrar tek saylma eklindeki eski ve asl hkme dnlmesi gibi. 9) Uygulama alan kalmayan hkmleri. Zekattan klelere ayrlan fonun, kleliin kalkmas ile ortadan kalkmas gibi. 10) Nesh, tedri ve gei dnemi fikri ile ilgili hkmleri. 11) Baz telfik rneklerini. 12 ) Ve nihayet yabanc kltr ve medeniyetlerden faydalanma (iktibas) durumlarm.

B - NESHTEN FARKI Ortam ve maslahat gerei ahkmda meydana gelen deime nesh midir ? Genelde deime karsnda taassub gsteren evrece bu iddia ileri srlm ve her ortaya kan maslahat ve farkl ortam gerei hkmler deitirilecek olursa, bir zaman sonra " eriat" diye bir ey kalmayaca ve bu tutumun er hkmleri re'y yolu ile neshetmek anlamna gelecei, halbuki Hz. Peygamber'in (as.) vefatndan sonra neshin olamayacama dair icma bulunduu belirtilmitir.9 leride ilgili bahiste de belirtilecei zere, deimenin bir sahas
9 tb, Muvafakat, 2/285 .

vardr. Hi bir zaman " deime " eriatn ortadan kaldrlmasna sebep olabilecek mahiyet arzetmedii gibi, aksine onu ebed yrrlkte klmak iin zarr bir grnm de rzeder. Neshten farkna gelince, nesh olaynda bizzat nassn iptali sz konusudur. Bir sonraki gelen nassla bir nceki nass iptal edilir 10 ve artk bir daha o nassa dnlmez. Maslahat ve ortama gre ahkmn deimesi ise byle deildir. Burada nassm (asl- hitb) iptali sz konusu deildir.33 Nassn mevcut hkm (uygulamas) belli bir maksad (maslahat) gerekletirecek ekilde konulmutur. Ortamn < deimesi ile ayn uygulamay srdrme neticesinde gzlenen maksat gereklemiyorsa, mevcut hkmden vazgeilerek maksad gerekletirecek baka bir hkme geilir. Yani nassm mevcut hkm "ortam deimedike ve gzlenen maslahat gerekletirdii srece" eklinde kaytl gibi mtalaa edilir. Kayt tahakkuk ettii srece uygulanr, aksi takdirde de uygulanmaz. u halde "ahkmn deimesi" durumunda neshte olduu gibi, asl hkmn kaldrlmas sz konusu deildir. Kaldrlan ey artk mnasebeti kalmad iin "nceki hkmn uygulanmamas" dr. Ahkmn deimesinde neshte olduu gibi hkmn tatbikinin nih olarak kaldrlmas da sz konusu deildir. Ayn ortam tekrar oluursa, asl hkme tekrar dnmek gerekebilir. Buradan u neticeye ulamak mmkndr : 1) slm hukukunda ayn hadise iin ortamdan kaynaklanan birden ok farkl hkmler bulunabilir. 12 2) Bir nassm ideal tatbiki belli bir uygulama ile snrl deildir.13 C - GELME LE LGS Ahkmn deimesi "gelime" kavram ile yakndan ilgilidir. Her deime mutlaka bir gelime neticesinde ortaya kar. Bununla birlikte meydana gelen her gelime, ahkmda deimeye neden olmayabilir. Mesela Kur'n'm mushaf halinde toplanmas, divann kurulmas iki gelime rneidir. Birincisinin ahkmn deimesinde gzlenen herhangi bir etkisi yokken, divann kurulmas rnei
10 11 12 13 Devlib, Medhal, 317 Bkz. eleb, Taffl, 315 . eleb, Taffl , 316 ; Eb Snne, rf, 89 . Fethi Osman, Tatavvur, 78 .

arkasndan birok hukk deiiklikleri getirmitir.14 Biz tezimizde ilk bakta "gelime" olarak nitelenebilecek baz rneklere de yer verdik. Mesel genel ahlakn bozulmas neticesinde mahkemeye intikal eden davalarn tesciline, ahitlerin tezkiyesine balanlmas gibi. Bu gibi misallerde hareket noktamz "nceki uygulamalardan farkl olu" esasdr. Bu zellikleri ile tezimize aldmz btn rnekler, yukarda verdiimiz "deime " kavramnn kapsamas ierisindedir.

I I - DEME KONUSUNDAK YAKLAIMLAR

slm hukukunda deimenin fiilen varl ve nazariyede de kabul grmesi, zerinde ittifak edilen bir konu olmakla birlikte, sahas ve boyutlar hakknda, biri ortada dier ikisi ar uta olmak zere gr vardr: frat gr, tefrit gr ve mutedil gr. A - FRAT GR Bu gre gre Kur'n'da ter nasslar : 1) Yasama ruhu ile ilgili olanlar. 2) Fiil yasama ile ilgili olanlar diye ikiye ayrlr. 15 kinci trden olan nasslarn getirdii hkmler deiebilir, bunun, bir istisnas yoktur, isterse sz konusu hkm "had" lerle ilgili olsun.16 frat grn ok nceleri ortaya kan bir baka ekli de, hakknda msbet ya da menf nass bulunsun bulunmasn, muamelt konusunda "maslahatn tahkimi" eklindedir. "Akln nasslara (vahye) tahkimi" esasna dayanan birinci gre Kur'n'da zaman - mekan' unsuru (ya da tarih unsur) bahsinde temas ettiimiz iin burada tekrar dnmeyeceiz.17 kinci gre gelince, Hanbel limlarinden Necmeddin et-Tf diye mehur Sleyman b. Abdulkav b. Abdulkerim b. Sad 18 (65714 15 16 17 18 leride temas edilecektir. ( s. 2 2 1 ) . Fazlur Rahman, islam, 4 7 . Fazlur Rahman, slam ( nsz ), X . Bkz. Tez metni, 52 vd. Hayat v e zengin bir kaynaka hk. bkz. Kehhle, Mu'cemu'l-mellifn , 4/266. Ayrca bkz. Ibnu '1 -Imd, ezertu 'z-zeheb , 6/39-40 ; bn Hacer el-Askaln, ed-

716/1259-1316) ile balamtr. Konumuzla yakn ilgisi bakmndan Tf 'nin maslahat hakkndaki gr ve tenkitlerine yer vermek istiyoruz. TF VE MASLAHAT Tl, Eb Zehra'nn ifadesiyle, "maslahata itibar konusunda ar gidenlerin bayraktarln yapar." 19 kendisi aslnda Hanbel mezhebine mensuptur. Bununla birlikte, mezhebe tam bal kalmamak, ilik ve rfzlie meyletmekle itham edilmitir. Tabakt. kitaplarnn ifadelerine gre, baz byk sahablere satamas ve ar grleri ile tannan Necmeddn et- Tl 'nin bu yzden bana birok sknt gelmi; tazr, tehir, srgn ve hapis cezalarna maruz kalmtr. 2 0 Zhid el-Kevser onu ilhdla itham etmitir. 21 Onun anlayn kt bulanlar vardr. bn Hacer, onun ezber kabiliyetinin anlay gcnden stn olduunu belirtmektedir.22 Tf, Nevev 'nin ( 676/1277 ) krk hadisi zerine yapt erhte " Zarar ve zararla mukabele yoktur. " hadisini aklama srasnda pek derine dalm ve maslahata riayet konusunda bir risale ortaya koymutur. 23 . Bu risaledeki maslahata riayet hakkndaki grn yle zetlemek mmkndr: er hkmler iki ksma ayrlr: 1) Akln detayl bir ekilde manalarn kavrayamayaca ibadetler ve miktarlar belirlenmi hususlarla (mukadderat) ilgili hkmler. Bu hkmlerde itibar ve itimad Kur'n nasslar, snnet ve mctehidlerin icmdr. 2) Akln mnlarn ve kendilerinden gzetilen maksatlar kavrayabilecei muamelt ve dnyev siyasetlerle ilgili hkmler. Bunlarda itibar ise faydann celbi, zararn da defi demek olan
Dreru'l-kmine, 2/154-157 ; Zirikl, el-Alm , 3/127 ; Kevseri, Maklt, 257 vd. ; Ndiye, el -ctihd fff-slm, 15 ; Gt, Davbtu'l-maslaha , 202 vd. Eb Zehra, mam Mlik , 376 . lbnu'1-Imd, age., 6/39-40 ; bn Hacer, age., 2/154-157 ; Hallf, Masadr, 96. Kevseri, age., 258 . bn Hacer, age., 2/157 ; Bt, age., 202 . Bu risale Cemleddln el-Ksm tarafndan aklamalarla birlikte tab edilmi, Mecelletu'l-Meni da ayn risaleyi olduu gibi 1906 ylnda 9. cildin 10. cznde neretmitir. Prof. Mustafa Zeyd ise risale zerinde alarak tahkikli nerini yapmtr. Abdulvahhab Hallaf, Maadru't-ter f m l nassa f h (Kuveyt 1972 ) adl eserinde 105-145 sayfalan arasnda bu risaleye de yer vermitir.

19 20 21 22 23

maslahattr. r! Tel'nm herhangi bir olay hakknd? hkm yoksa, o konuda biz, maslahat gerekletirecek bir hkmde bulunuruz. r'in herhangi bir olay hakknda bir hkm bulunur da, akllarmzn idrak etmekte olduu maslahatla uyum arzederse, bu durumda nass uygulan// Ama nassm veya icmm hkm bizim akllarmzn kavramaktan olduu maslahatla uyum arzetmez ve :tirmek mmkn olmazsa, bu durumda itibar

TENKD: Tf 'ye birok kimse tenkid yneltmitir. Bunlardan Kevser'ye (. 1952) ait olan 2 5 ok serttir. Her eyden nce dn emanetine 26 gvenilemeyeceini, rfzliini, mlhidliini vurgulayan Kevseri , Tf'nin "bu er kapsn ilk aralayan kimse olduunu, ona uyanlarn da ancak ondan daha dk kimseler " 27 olduunu syler. Kevser'ye gre btn eriatn kknn kaznmasn amalayan bir prensibin edinilmesinde bylesi bir sapa asla uyulamaz. 28 Nitekim Gazzl (555/1111) de asrlar nce, nass karsnda maslahata itibar kapsn amann, eriatn btn hkmlerinin deitirilmesine neden olacan syler. 29 Daha ok hisslik arzeden Kevser'nin tenkidinin 30 esasn, ibdetlerle mumelt arasnda bir ayrmn mesnetsizlii 31 ile maslahatn ancak hakknda nass bulunmayan konularda itibara alnaca 32 hususu tekil etmektedir. Kevseri, baka bir makalesinde de "mumelt ve benzeri konularda, terde dayanak maslahattr" eklindeki bu grn arzu ve hevesle eriatn deitirilmesi demek olduunu belirtir. Bunlarn nasibsizliine taaccbden sonra yle der: " imdi bu lacire sor ve de ki, " - Kendi eriatn zerine bin etmeyi dndn maslahat
24 25 26 27 28 29 30 31 32 Hallf, Masadr, 96-99 ; Aynca bkz. Tfi, Risale ( Masdr), 141, 143 . Kevseri, Maklt, 257-261 . K e v s e r ! ' n i n bu ithamlanndaki dayana, ezertu'z-zeheb, 6/39-40 da y e r alan otobiyografisi ve kendisinden nakledilen iirleridir. Kevseri , Maklt, 257 . Aynca bkz. 95 . Kevseri, Maklt, 259 . Gazzl, Mustas, 1/285. eleb 'nin Tall, 295 deki tarizi muhtemelen Kevser'ye ynelik olmaldr. Kevseri, Maklt, 257 . Kevseri, Maklt, 259 .

nedir ? Eer maslahattan maksadn er maslahatlar ise, bunu renmenin tek yolu vahiydir. Hatta akl esas kabul ettikleri sylenen Mutezileye gre bile durum byledir. Nitekim Eb'l - Huseyn el Mutezil 'nin "el-Mutemed erhu'l- Umed" adl eserinde bunu genie bulabilirsiniz... Eer maslahattan maksadn, deerlendiricinin takdirine gre farkllk arzeden dnyev maslahatlar ise, bir mslmana gre, bunlarn nasslarla tearuzu durumunda hibir deeri yoktur. Zira akl ou kere eriatn aksine, mefsedeti maslahat zannetmektedir. Mrsel maslahatlarla, usul kitaplarmzda sz , edilen maslahatlara gelince, btn mslman limlerinin ittifak ile,. bunlardan maksat hakknda nass bulunmayan konularla ilgili olan maslahatlardr. er delillerle muhlefeti durumunda itibara alnmalar asla tasavvur edilemez." 33 tidali eden brakmayan, taassubdan uzak byk fkh alimi Eb Zehra (1974) ise Tl 'yi elitirirken nce tartma konusunu tesbitle sze balar ve yle der: "Nass bulunmayan yerde maslahat mstakil bir asldr, delil olur, diyenlerin birletikleri nokta u: Muhakkak veya ilim ve zanm glibe gre maslahat bulundu mu, o matluptur, alnr. Ancak tartma yeri, maslahat bulunur, sbut ve delaleti kesin nass da bulunur da aralarnda tearuz varsa ne olur? Tf'ye gre teruz tahakkuk ederse, maslahat nassa takdim (tercih) olunur. Maliklere ve Tf'den baka dier Hanbelilere gre nassm bulunduu yerde muhakkak maslahat vardr. Maslahat olsun da ona kat bir nass teruz etsin, bu olmaz. Byle bir ey sezilirse, bu fikir sapklndan, dnce aknlndan, hev ve hevesten, kt arzudan ileri gelir. " 34 Eb Zehra, Tf'nin haddi aarak, maslahatlarn kat nasslara murz olabilecei eklindeki yanl bir dnceye kapldn belrttikten sonra, iddiasn ispat iin getirdii delillerin hibirinin isbata yarayacak kesinlikte olmadn, aksine kendi aleyhinde kullanlabilecek zellikte bulunduunu ortaya kor. _ Eb Zehra, kendini tamamen kaptrd iin maslahat yolunun dier delillerden daha ak ve ihtimalsiz olduuna inanan Tf'nin, keke zamanmzda yaasayd da amzdaki sosyal atmalar, kmaza giren problemler karsndaki ilim ve fikir adamlarnn araylarn ve aknlklarn, birinin tam hayr dediine brn tam
33 34 Kevseri, Maklt, 94 . Aynca bkz. tb, Muvafakat, 2/315 . E b Zehra, mam Malk, 378.

DEIME KONUSUNDAKI YAKLAMLAR

fo

er gzyle baktm, herkesin maslahat grnn tamamen nasl farkl olduunu grm 'olmal' temennisinde bulunur ve apak zannettii bu maslahatlar hakknda Tf'nin acaba ne buyurmu olacan merak eder. "Herkese gre deiken olan, farkl ekilde anlalabilen maslahat iin kesin nass m terkedelim ? " diyen Eb Zehra devamla " Haberiniz olsun, haram da belli, helal da belli. Bu ikisi arasndaki pheli eylerden bizi koruyacak olan kat nasslara itimattr, felah onda, nur onda. Hi amayan, dosdoru ana cadde odur. Ona sarlmak, hi kopmayan salam kulpa tutunmaktr. " der.35 Maslahatn tamamen ak, yolu belli olmadna dikkat eken Eb Zehra, Tf ile maslahata' itibarda mutedil olanlarn arasndaki ihtilafn iki noktaya dayandm belirtir: 1) Tf'ye gre btn maslahatlar aktr, aydndr , mbhem deildir. Halbuki maslahat her eyde bilinmez, nassa bakmaldr. yle iler vardr ki, maslahat yn kesin olarak bilinemez. O zaman nass maslahata k tutar ve onu belirler. Grler ayr ayr olabilir. Nasslar ise salamdr. 2) Tf nasslarla maslahatlarn teruz edebileceini sanm ve n a s s l a r m her durumda m a s l a h a t a almet o l a m a y a c a n dnmtr. Halbuki bu vkaya aykrdr. Hibir maslahat senedi ve delaleti kesin olan bir nassa aykr deildir. Tf grn isbat iin hibir misal gstermi deildir, gsteremez de.36 Tf'nin maslahata itibar esas alan bu gr, slm aleminde pek kabul grmemi ve bylesi bir grn "kaos" a neden olacana dikkat ekilmitir.37 Tf'nin gr ar olmakla birlikte yneltilen tenkit ve ithamlarn ok ar olduunu kubul etmek gerekir. Onun hakkndaki ithamlar tabakt kitaplarna dayandrlarak yneltilmi olup, btn eserlerinin incelenmesi neticesinde varlm kanaatler deildir. Mesela elimizdeki Risle'sinden bu ithamlara bir mesned karlamaz. H e m T f ' n i n gmn una v a r d r m a k mmkn gzkmektedir: "Muameltta maslahata itibar r'in iradesidir.
35 36 Eb Zehra, mam Malik , 380 . Aynca bkz. tb, Muvafakat , 2/309 . Eb Zehra, mam Malik, 381 (zetle) . Tf'nin delilleri ve tenkidi iin a y n c a bkz. B, Davbtu'l-maslaha, 202-215 ; Devlib, Medhal, 243, 244, 245 ; eleb, Ttffl, 295 ; Nemir, ctihd, 99 vd. Devlib, Medhal , 244-245 . A y n c a bkz. Mahmd A. Hasen, ' Ynkeru tagayyuru'lahkm ...", Va'y, sene 2, sa. 8, s. 11 .

37

Nassm kesin bilinen, mesela zerinde ittifak edilen maslahatla teruzu, o nassm belli artlarda uygulanacan gsterir. art (maslahat) ortadan kalknca nassm uygulanmas durdurulur. Burada maslahata uymak aslnda dier nasslara uymaktr? " Eer byle bir anlay doru ise, eriatn korunmas ve kaosa neden olmamas bakmndan teminat olarak "slm ulems ve uzmanlarn maslahat hususunda ittifak etmeleri" artnn da konulmasyla Tl'nin grnn itidal noktasna doru iyice yaklatrlabileceini sylememiz mmkn gzkmektedir.

B - TEFRT GR: DEME SAHASINI DAR TUTANLAR slm hukukunda ahkmn deimesini inkar etmemekle birlikte, ifrat grn aksine, sahasn olduka dar tutan yaygn bir gr vardr. Bu gr kadm fukaha ve onlara uyarak 39. maddeyi bu dorultuda dzenleyen Mecelle, Mecelle rihleri ve Zhid elKevser gibi limler temsil etmektedir. Daha ok fur kitaplarnda konuya temas edilmekte ve mezhep ierisinde mevcut ihtilaflarn iki sebebe dayal olduu belirtilmektedir: 1) Delile, burhana dayal ihtilaf. 2) Asr, zamann deimesine dayal ihtilaf.38 Bu ikinci ksmla ilgili olmak zere bir kaide gelitirilmitir. Tarihesini kesin olarak tesbit edemediimiz bu kaide, Eb'l-Berekt en-Nesef'nin (710/1310) el-Mustasf'smda "Zamann deimesi ile hkmn de deimesi uzak deildir." eklindedir. 3 9 Zeyla'nin (743/1342) Belh fukahsmdan naklettii ifade ise: "Ahkm bazen zamann deimesi ile deiebilir." tarzndadr. 40 Nihayet Mecmi 41 ve ondan tercme yolu ile alan Mecelle'nin ifadesi de "Ezmnn tagayyuru ile ahkamn tagayyuru inkar olunamaz." 42 eklindedir . Bu kidenin ifadelerinde dikkat eken bir zellik bulunmaktadr: Zeyla'nin naklettii ifadede "ihtimal" ya da "kllet" (azlk) bildiren
38 Bkz. Kadhan, Fetv, 1/3 ; Mecelle Mazbatas (Mir 't), 3 ; .Ali Haydar, Dreru *1hukkm, 1/101 . eleb, Taffl, 312 . M e t n i : oUjVI c J ^ l j ^ I c i i ^ . - U , Zeyla, Tebyn, 5/125 . Metni : jUj'^l cftlsil* J ^ J Jj Hmid, Mecmi, 328 . Mecelle madde 39 . Metni : jUjVl ^ JA , ^So V

39
40 41 42

"^j

bir kayt vardr. Dier ikisinde ise menfi bir uslup bulunmaktadr. Kadm fukah. Mecelle rihleri ve onlarn yolundan gidenlere gre deimenin sahas olduka dar tutulmaktadr. Buna gre: 1) Kaidede geen " ahkm " kelimesi mutlak deildir; delile dayanmayan, rf ve dete mstenid hkmler kasdedilmektedir. 2) Nassa dayal hkmler asla deimezler. 3) Kll hkmler deimez. Ancak cz hkmler deiebilir.43 4) Deien ey, kll hkmlerin olaylara uygulanmasdr. 44 Zaman ve mekanm deimesi ile ahkmn deimesinden maksat, hkmn duruma gre tafsil edilmesinden ibarettir.45 Fukahanm deime sahasm dar-tutmalarnda kendilerini hakl gsterebilecek durumlar vardr. yle ki, mezhep imamlar ve fkhn tedvini srasnda, slm hukuku keml devrine ulam bulunuyordu. Tedvin dnemine kadar gelimenin seyri hep ayn ynde, tekml eklinde olmutur. Bu gelime ve ykselme sreci Hz. Peygamber (as.) devrinde Arap leminin dn-siys btnl eklinde balam, fetihler ile yabanc medeniyetlerle kar karya gelinmi, bunlarn birou mslman olmu, kltr ve medeniyetler iie bir hal alm, iktisd refahn artmas vb. gibi dier etkenlerle her alanda ba dndrc bir gelime/deime meydana gelmitir. Hz. mer gibi pek dirayetli halifelerin bulunmas sayesinde, yeni gelimelere hukk yaplar bulunmu ve slm hukuku bu ba dndrc gelimeler karsnda acziyet gstermemitir. Zira ortaya kan nass-maslahat "atmalarnda , ekle ve ilk uygulamalara taklp kalnmam, genel maslahatlardan hareketle gerekli yeni ve farkl zmlere gidilebilmitir (maslahata itibar) . Mctehid imamlar devrinde artk, slmm ilk kez karlat problemlerin ou geride kalm bulunuyordu. Yeni problemlere yeni zmler bulunmu, yabanc medeniyetlerle kltr ve medeniyet alverii byk lde tamamlanm ve sistem rayna oturmutu. Geriye
43 Bkz. Ali Haydar, Dreru'l-hukkm, 1/101-102 ; Mesud Efendi, M i r ' t , 24 ; S. Rstem Bz, erhu'l-Mecelle, 36 ; Bilmen, Kmus, 1/267; tbn Abidn, ' Ukdu resmi 1 - m f t l " ve " Neru'l-arf fi bini ba'd '1-ahkm ale'l-rf " risaleleri; skilipli Muhammed Atf, " ctihad ve Di-i Islarn Asrletirmek ", 123 ; Bt, Davbtu'lmaslaha, 412 . Mecelle Mazbatas (Mir ' t ) , 3 ; A. Haydar, age., 1/102 . Kevseri, Maklt, 87 .

44 45

doru gzlenen bu sre ierisinde ini-k yoktu: slmm siys iktidn ve messeseleri srekli geliiyor ve byyordu. Mctehid imamlar, kendi dnemlerindeki bu haliyle mevcut k o n u m u ele alarak, bunlara hukk yaplar veriyor v e demlendiriyorlard. Tabi ilk fetih yllarndaki hzl deiiklikler u anda artk yoktu, gelecek iin de pek ngrlmyordu. Bu yzden normal seyrine giren bir hukuk iin deimeyi problem etmenin ve sahasn geni tutmamn bir anlam da yoktu. Ancak asrlar boyu devam etse de, ngrlen dorusal gelime (stnln devam) ve deimeye ihtiya duymama fikri, sonunda gerekliini yitirmi, zellikle sanayi devrimiyle, toplumlarda tekrar hzl bir deime ortaya km ve bu durum tekrar-ilk devrede olduu gibi - yeniden hukk dzenlemelere gidilmesini gerekli klmtr. Bu durum karsnda, fukaha grn kmaza sokan ve neticede yeni ihtiyalara cevap verememe noktasna getiren baka bir ifade ile, esneklii kaybettiren bir tutumdan sz etmek istiyoruz: Genelde mctehid imamlar ve sonra gelen fukaha, ayn gelime srecinin etkisinde kalarak, en son uygulamalar slm hukukunun deimez, asl hkmleri olarak almlar ve. daha nceki uygulamalarla amel edilemeyecei grn benimsemilerdir. Bylece slm hukukunun bir konuya ait ideal hkm "tek olmakla" snrlandrlmtr. Mesela: Kur'n'da mellefe-i kulba zekattan bir pay ayrlyor. Daha sonra slmn gc artyor ve Hz. mer'in arl ile Hz. Eb Bekir devrinden itibaren bunlara zekattan bir pay ayrlmyor. slmm bu gl hali hep ayn ekilde devam ediyor ve fkhn tedvini srasnda -mevcut konumun da etkisinde kalnarak- bu konudaki asl hkm Hz. mer'in uygulamas eklinde kabul ediliyor ve bu uygulamm nceki hkm neshettii iddiasna 46 gidenler bile oluyor. slmn zayf debilecei ve ilk nceki uygulamalara tekrar dnme durumunun ortaya kabilecei itibara alnmyor. Tabi bu durum neticede esneklii byk lde zedeliyor. Ayn durum, ayn anda ya da ayn mecliste arka arkaya verilen talak konusunda da geerlidir. Hz. mer 'in uygulamas esas kabul edilmi ve iddia edilen icmm mesnedinin, asl hkm neshettii varsaylmtr. 4 7 Bylece durum icab, tekrar asl hkme dnme
. 46 47 Kaynaklan hk. bkz. Tez metni , 76 ( 4 5 6 ) nolu d i p n o t . eleb, Tall, 317 (Tahav, erhu Men'l-sr, 2/32 d e n ) ; Bilmen, Kamus, 2/209 .

imkan ortadan kalkm ve mevcut esneklik yerine daraltlmaya gidilmitir. Fukahnm deime sahasn dar tutmalarna neden olan bir baka tavrlar da, ashbm maslahat ve siyaset gerei verdikleri fetva ve gerekletirdikleri uygulamalar "ebed ve kll teri" kabilinden sayma eilimini gstermeleridir. 48 Yukarda da temas ettiimiz gibi, bir hkmn "kll" ahkm ierisinde mtalaa edilmesi, onun deimezlii neticesine ulatrlacaktr. Tabi bu fetv ve uygulamalarn "ebed ve kll teri" saylmas, bu gibi hkmlerde meydana gelecek deimelerin ancak nesh telakkisiyle izah edilebilecei neticesine gtrmtr. Ter dneminden sonra neshin olamayaca ise sabittir. Fukahann deime sahasn dar tutmalar ve konuya nemli bir yer vermemelerinin 4 9 sebebini hzl gelimelerle yz yze olmaylarnda aramaldr. Eer yle olmasayd , ilk oluum devresindeki ashb, tabin ve zellikle de Rid Halifelerin gelimeler karsndaki yaklamlar gibi tavr alrlar ve bize konu ile ilgili pek ok yorum ulatrrlard. Nitekim asrlar boyu devam eden duraan sre ierisinde ortaya kan gelimeler karsnda , sonra gelen fukahann imamlarndan konu ile ilgili nakledilen hkmlere bal kalmayarak "konunun bir zaman ve mekan ihtilaf olduunu, eer imam bu devirde yaasayd, mutlaka yle derdi" 50 eklindeki mtalalarla farkl zmlere gitmeleri bu grmz desteklemektedir. Ve yine Mecelle 'nin, yeni gelimelerle yzyze olmasnn tabi bir neticesi olarak, mezhep iinde kalmak kayd ile amel iin belirlenen hiyerariyi 5 1 terkle zayf kabul edilen, ya da zhir rivyede bulunmayan grleri almas 52 ve hemen akabinde kurulan Mecelle Tadil Komisyonu'nun tek mezhep snrn aarak dier mezheplerde mevcut grlerden istifadeye gitmesi, 53 1917 tarihli Osmanl Aile Hukuk Kararnamesi'nde, dier mezheplerden byk lde
48 49 50 51 52 53 eleb, Tall, 3 1 7 . Usul kitaplarnda yer almadn gryoruz. Fur kitaplarnda da a n c a k y e r i geldiinde temasta bulunulmutur, mesel bkz. Zeyla, Tebyn, 5/125. Bkz. bn Abidin, "Ukdu resmi '1-mft ", 1/14 ; bn Abidin, " Neru'l -arf", 2/123; Eb Zehra, bnTeymiye , 441 ; Kardv, Hasis, 247 ; Zerk, Medhal, 2/917 . Bu konuda bkz. bn Abidn, "Ukdu resmi'l-mft" ; Eb Zehra, E b Haife, 4 4 2 vd. Bkz. Mecelle Mazbatas ( Mir ' t ) , 7-8 . Mecelle tadil almaln hk. bkz. Karaman, slam Hukuk Tarihi, 202-204.

faydalanlmas 54 ve srecin hzlanmas bize aka gstermektedir ki, fukaha deiken bir hayat karsnda olsayd, meseleye yaklamlar mevcut durumdan farkl olacakt. Zhid el-Kevser ve benzeri alimlerin- hzl gelime ierisinde olmalarna ramen- mutaassb tutumlarna gelince, bunun sebebi de, son dnemlerde mahade edilen slm hukukuna kar taknlan lkayt tavrlarda, onu hayattan koparmaya ynelik ar fikirlerde aranabilir. Bunlara bir tepki 55 olarak eski fkhmz mdafaa eden Kevseri ve benzerleri eskiye ballkta taassub gstermiler ve neticede deime sahasn olduka dar tutmulardr.

C - MUTEDL YAKLAIM Ahkmn deimesi karsnda orta bir yol izleyen ve genel ereveyi tamamak kaydyla, deime sahasn mutedil bir ekilde belirleyen bu grubun temsilcilerini, hzl deime dnemlerinde yaayan ilk dnem yneticileri ve fukahas ile son devir, zellikle de akademik evreyi temsil eden slm hukukular tekil eder. Bu gre gre asl itibar maksat ve maslahata olmakla birlikte lafz da son derece nemlidir. Maksat ve maslahata itibar ruh ise, lafz da ruhu ayakta tutan beden gibidir. hmal edilemez. Ancak hibir zaman maksd vesil; gaye ekil uruna heba edilemez. Bir nassn ideal hkm ve tatbiki her zaman ve mekan iin ayn ve deimez deildir. Ayn nassm hepsi de er ereve ierisinde bulunan birden fazla hkm ve uygulamas olabilir. Seleften birbirine muhalif nakledilen uygulamalar bu ekilde anlamak daha uygundur. Bir sonrakinin bir ncekini ortadan kaldrd (y da nesh) eklindeki dnce isabetli deildir ve mevcut esneklii kaybettirecek zelliklerdir. Ayrca taabbud snrn mmkn mertebe dar tutmak ve cz ahkm kll ve ebed ter hkmleri ile kartrmamak, meseleleri kll bir ekilde ele almak mutedil yaklamn esaslarn tekil eder. Arlktan ve donukluktan uzak bu grn, slm hukukunun
54 55 Bkz. Aydn, M. Akif, slam - Osmanl Aile Hukuku, 209 . Mecelletu el-Va'y, sene 2, sa., 8 { B e y r u t ) da y e r alan bir makalenin u oUjSfl j l S C a S r i ( E z m a n n tagayyuru ile a h k a m n t a g a y y u r u inkar o l u n u r ) eklindeki ad bu tepkinin ak bir tezahr olmaldr.

hayatiyetini garanti etmesi ve her asrn ihtiyacna cevap verebilecek bir zellie sahip olmas hasebiyle zerinde durulacak ve deimenin sahas eitli alardan belirlenmeye allacaktr.

m - SLM HUKUKUNDA AHKMIN ETL AILARDAN ELE ALINMASI VE DEME SAHASININ BELRLENMES slm hukukunda sz konusu olabilecek deiiklik sahalarnn belirlenebilmesi iin hkmlerin usl- fkh ve fur- fkh alarndan ele almarak incelenmesi gerekecektir.

A - USL-I FIKIH AISINDAN AHKM VE DEME SAHASI Usl- fkh asndan hkmler aadaki alardan ele alnacak ve deime sahalar belirlenmeye allacaktr.
-t

1 - MAKSIDDAN OLAN HKMLER VESLDEN OLAN HKMLER slm hukukunda btn hkmler tekdze, ayn kategoride olmad gibi, 56 hkmlere konu olan eyler de aym nemde deildir. er hkmlere konu tekil eden eyler iki ksmda mtalaa edilir: 1) Maksd (gayeler, amalar). 2) Vesil (vesileler, aralar).57 1) MAKSID: Bizzat kendilerinde bulunan maslahat veya mefsedetten dolay elde edilmesi ya da uzaklalmas amalanan eylerdir.
56 slam hukukunda hkmlerin kademeleri oluu hakknda bkz. bn Abdisselm, Kavid, 1/63 ; tb, Muvafakat , 3/209-211 ; lken, slam Dncesine Giri, 69; Hamidullah, slama Giri , 69 ; Schacht, slam H u k u k u n a Giri , 208 ; Hamidullah, slama Giri, 177 . Teklifi hkmler vcib, mendub, mbah, mekruh, haram eklinde sraldr. bn Abdisselm, Kavid, 1/104 ; Karf, F u r k , 2/23 ; bn r, Maksd, 145

57

(221).

2) VESL: Maksddan olan eylerin gerekletirilmesi kendilerine bal olan eylerdir. Veya ksaca " maksda ulatran yollardr."5? rnek vermek gerekirse, namaz klmak maksat, namaz iin gerekli abdest vesiledir. Cemaat maksat, ezan cemaat iin bir vesiledir. Akidlerde rza maksat, rzay ortaya koyan " g" vesiledir. Rehinde borcun teminat altna alnmas bir maksat, bunu temin eden "kabz" vesiledir.,Adletin yerini bulmas maksat, bunu gerekletirici her trl beyyine, muhakeme usl, mahkeme tekilat vb. vesiledir. nsanlar zarardan korumak maksat, bunu gerekletirmek iin alnacak riemler (sefihin hacri, zenaatkrlarm tazmini gibi ...) vesilelerdir. Burada maksatlarn izafi olabileceini, alta gre maksat olan bir hususun bir ste gre vesile saylabileceini de hatrlatmakta yarar vardr. (Abdest-namaz-kulluk gibi). Maksd ve vesil ayrmnn neticeleri: Hkmlere konu tekil eden eyleri maksd ve vesil eklinde ayrma zerine baz neticeler terettp edecektir: 1) Asl yani maksat dnce, onu gerekletirmek iin var olan vesle de decektir. 59 Nitekim Abdullah b. mer (74/693) yolculuk esnasnda ezan okumaz ve "Ezn insanlarn etrafnda toplanaca imam iindir." dermi. 60 Yani yolcudan cuma namaz dt gibi cemaate katlma da dmektedir. Dolaysyla cemaat iin vesle olan ezan da decektir. 2) Tek bir maksad gerekletirmek iin birden fazla vesile olabilir. Temizlik arac olarak su ve suyun bulunmamas durumunda topran kullanlmas gibi. 3) Ayn maksad gerekletirmek iin, teri dneminden sonra dahi yeni vesileler ihdas edilebilir. Mesela sefihin hacri yerine tehir ve ilan edilmesi bu kabildendir.61 Hata yoluyla ldrme durumunda yardmlama ve bylece yk hafifletmek maksadn gerekletirmek
58 59 60 61 Tarifler (57) nolu dipnottaki kaynaklardan istifdeyle tarafmzdan yaplmtr. Karfl, Furk, 2/33 . Muvatta, Salt, 11 (1/73) . Baka rnekler iin bkz. bn Ar, Maksd, 148; eleb, TaEl, 86 (Kind, Kitbu'l- kudt, 17 d e n ) ; Karaman, ctihad, 96. eleb, T a f f l , 17 (Kind, Kitbu'l-kudt, 17 den) ; Karaman, ctihd, 9 6 .

iin, Hz. Peygamber (as.) dneminde diyet asabe tarafndan deniyordu. Divann ihdasndan sonra sz konusu mkellefiyet (vesile hkm) Hz. mer tarafndan divan ehline nakledilmitir 62 ki, bu da yeni bir vesile ihdas trndendir. 4) Ayn maksad gerekletirebilecek birden fazla vesile bulunabilir. Bu durumda baklr : Bunlardan hangisi asl maksad tam, yerli y e r i n d e , h e m e n ve en kolay b i r biimde gerekletirebilecekse, o dierlerine tercih edilir.63 Birok konuda dn motif (vzi') yerine daha gl olan cibill motiflere 64 dayanlmas da, bu noktadan kaynaklanmaldr. Vesilelerin maksada tam anlamyla ulatrmada birbirine eit olmalar durumunda ise, seimi ortam gz nnde bulundurarak mkellefler yapar. Buna mek olarak "Kadnlarnzdan zir edenlere, bunu ispat edecek aranzdan drt ahit getirin, ehdet ederlerse lnceye veya Allah onlara bir yol ancaya kadar evlerde tutunuz."65 ayetini verebiliriz. Burada hitap btn insanlaradr. Gaye ise bu cezanm uygulanmasdr. imdi bu cezanm, kadnn velisi veya kocas ya da hkim tarafman uygulanmas arasnda her hangi bir fark yoktur, hepsi de eittir. Genel ahlk bozulur da, kadnn velisinin ya da kocasnn otoritesini zayflatrsa, bu takdirde hkim tarafndan uygulanmas belirgin hale gelir. nk bu durumda, evde tutmann devam, derhal uygulanmas ve ihlle uratlmamas konularnda, bizzat hkimin devreye girmesi, daha etkin olacaktr. Zira, hkimlerin olduka etkin olduklar dnemlerde kadnn velisinin verilen bu cezay uygulama hususunda onlar kadar messir olamayacan dnebiliriz. br taraftan, genel ahlakn bozulmad, hayann stn olduu dnemlerde de, bu cezann tatbikini bizzat kadnn velisinin stlenmesi, hem daha kolay , hem de daha abuk ve uygun olacaktr.66 5) Vesle, maksad gerekletirmiyorsa itibardan der.67 rnein noterlik " ilm-i urt " iin hsn-i hat art imi. 68 Zamanmzda ise
62 63 64 65 66 67 Geni bilgi ve kaynaklar hk. bkz. Beer, F., Islamda Sosyal Gvenlik, 131-146. 189; Tez metni, b n r , Maksd, 149 (227) . irbin, Muni'l-muhtc, 3/155 ; bn Abdisselm, Kavid, 1/67, 2/76 ; b n r , Maksd, 126 vd. Nis 4 / 1 5 . bnr, Maksd, 149 (228) . Karf, Furk, 2/153; tb, Muvfakt, 3/208 .

artk bu vesle hkmn maksad gerekletirmeyecei, onun yerine yaz aletlerinin kullanlmasn bilme gibi artlarn aranaca ortadadr. 6) Vesil maksd hkmn alsa da69 rtbe itibar ile maksdm altndadr. Ezan ve ikmet namaza nisbetle daha aa mertebededir.70 Maksdda hogrlmeyen eyler, vesilde msamaha ile karlanabilir. 71 Namazda niyetin farz oluunda ittifak olduu halde, namaza vesle olan abdestte niyet konusunda ihtilaf edilmitir. 72 . ehdetin eds srasnda aranan artlar tahamml srasnda aranmaz. 73 Ahkamn deimesi ve maksd / vesil ayrm: Ahkmn maksd ve vesil eklinde ayrldn ve bunlarn zerine terettp eden neticeleri grm bulunuyoruz . Buna gre ulaacamz netice udur: Vesil, maksd iin vardr. Maksd deimez, sbit bir grnm arzederken, vesil esnek bir yapya sahip bulunmaktadr. 7 4 Bu durumda deimenin sahasn "vesil" trnden olan ahkm tekil edecektir. slmn zn ve yukardaki taksimi iyi kavrayanlar, hibir zaman iin ekle taklp kalarak maksd vesile feda etmeyecekler ve mevcut vesilelerin artk gzetilen maksatlar gerekletirememesi durumunda , vesle almyor diye maksad da kaldracak yerde, maksad gerekletirecek baka vesileler ihds etme yoluna gireceklerdir. Mesela: Biz biliyoruz ki, "vakitler" asl maksat olan "namaz" iin birer vesle hkmdrler. Vakitlerin olumad yerlerde "vesle" olumuyor diye maksat olan namaz da drmek yanl bir tutumdur. Zira gnein belli hareketlerine bal vakit vesilesi yerine , asl maksada ulatrabilecek "takdir" gibi bir baka vesilenin ihdas mmkndr. Abdestte kol veya ayaklar kesik olan kimseden nasl
68 69 70 71 72 73 74 Bkz. Atar, slam Adliye Tekilata, 138 . bn Abdisselm, Kavid, 1/46 ; I ldim, erhu Mecmi, 326 . Karf, Furk, 2/144 ; bn r, Maksd , 148 . Syt Ebh, 175 . Kaidenin metni : .u>Ull ^ H u y ^Ui, Syt, Ebh, 176. Bkz. Mermn, Hidye, 1/190; Mevsl, htiyar, 3/83-84 . Bkz. Kardv, eriatu'l-slm, 22 ; Kardv, Hasis, 216 .

ykama farz dyorsa, vakit olumayan yerde de, o vaktin namaz der." 7 5 eklinde bir kyasa gitmek , maksat ile vesileyi ayn edeerde tutmak gafletinden olmaldr. Kemal bnu'l-Hmm (861/1457) , biroklarnn tercih ettii bu anlay tenkit etmi ve yle demitir: "Rivayet edildii gibi, yats vakti olumayan, afak henz kaybolmadan fecir doan yerlerdeki insanlarn durumu ne olacaktr? el-Bakkl (576/1180) , "Sebebi bulunmad iin bunlara yats namaznn farz olmayacana dair fetva vermi, " Kenz " sahibi 76 tarafndan da bu gr tercih edilmitir. 77 Nitekim abdestte dirsekleri ile birlikte kollar kesik olan kimseden kollan ykama farz dmektedir, el- Halvn ( 448/1056) bu gr yadrgam, sonra da muvafakat etmitir. Burhaneddin elKebir (615/1219) ise bu durumda namazn farz olacana dair fetva vermitir. 78 Dnen bir kimse farzn mahallinin olmamas ile, haddi zatnda sabit olan gizli vcba alamet klnan ca'l (yapay) sebeb arasnda fark bulunduunda phe etmez. Ve yine dnen kimse, bir eyin belirleyicilerinin (muarrift) teaddnn (birde> fazla olmamasnn) caiz olacan da bilir. Vaktin bulunmamas belirleyicinin bulunmamas demektir. Bireye delalet eden eyin bulunmamas o eyin de bulunmamasn gerektirmez. Zira onun varlna baka bir delil bulunabilir. Nitekim bulunmutur da. sr gecesi ile ilgili btn haberler, nce elli vakitle emrolunulan mslmanlara sonunda, Allah tarafndan be vakit namazn farz klnd konusunda birbirlerine mutabakat arzeder.' Bu farziyet sonra genel bir teri eklinde, blgeden blgeye herhangi bir ayrm yaplmakszn be vakit eklinde yerlemitir. " 7 9 . bnu'l- Hmm, sonra grn Deccl liadisi ile desteklemitir. Bu hadise gre Hz. Peygamber (as.) Deccl'in kmasnda yeryznde krk gn kalacan, ilk gnnn bir sene, ikinci gnnn bir ay, nc gnnn bir hafta sreceini, dier gnlerin ise normal gnler gibi olacan sylemitir. Bunun zerine ashabdan birisi: Bir sene kadar uzun olacak gnde sadece be vakit namaz klmak
75 76 77 78 79 brahim Haleb, Muhtasara Gunyeti'l-mtemell, 1 1 5 ; Darnd, Mecmau'l-enhur, 47. Ebu'l-Berekt Abdullah Ilafzuddin en-Nesel ( 710/1310 ) . Bkz. Zeyla, Tebyn, 1/81 . Hem de sahih olah ed niyetiyle -kaza dcl- klacan sylemitir. ( Bkz. Zeyla, Tebyn, 1/81 ) . bnv '1-Hmm, Fethu '1-kadr, 1/156 .

yetecek midir? diye sormu, Hz. Peygamber (as.) de cevabnda: " Hayr, (vakit) takdirinde bulununuz. " buyurmutur. 80 Bylece Hz. Peygamber'in (as.) henz glge boyu bir veya iki misline ulamadan yz ikindi namaznn farziyetini - dier namazlar da buna kyas edilecektir - ortaya koyduuna iaret eden bnu'l-Hmm devamla yle der: " Bundan da anlyoruz ki, haddi zatmda farz, genel olarak herkese eittir. u kadar var ki, vakitlerin olutuu yerlerde bu be farz vakitlere datlr. Olumad yerlerde ise farziyet dmez." 81 Bu izahnda Ibnu'l-Hmam'm asl maksatla, maksada , ulatracak vesileleri ayn kefeye koymadn gryoruz. Dier rnekler: Ahkmn deime sahasnn vesil trnden olduunu gsterici rneklerle, konuyu zenginletirmek istiyoruz: Devlet bakannn mmet ierisindeki en gl, kudretli unsurlardan seilmesi genel maksattr. Hz. Peygamber'in (as.) " Devlet bakan (mam) Kurey'tendir."82 buyurmas ise bu maksad gerekletirecek bir vesile hkmdr. Bu konuda hadisin aslszl 83 , gelecein Hz. Peygamber (as.) tarafndan tebiri 84 , ya da bunun Hz. Peygamber'in (as.) bir dilek ve temennisi olduu 85 eklinde bir ok yorumlar yaplmtr. Bizce en uygun izah udur: Bu hadis genel maksadn uygulanmas mahiyetinde ve vesle trndendir. Zir o dnemde slm mmeti ierisinde en gl asabiyet 86 (unsur) Kurey kabilesidir. Hz. mer zamannda kurulan divana ilk nce Kurey'ten balanmas 87 , ahruf- seb'adan Kurey lehesi zerinde karar klnmas88, Hz. Eb Bekir'in: "Ancak bir Mekkelinin (Kureyli) btn Arabistan zerinde "emr" gcn bulundurabileceini' ^ ^ ^ ^ ^elinde ^ ^ ^ ^
80 81 82 83 84 85 85
89

sylemesi Kurey'in nemini *

87 88

Buhr, Tefsir , 39 /3 ; Mslim, F i t e n , 116 ; E b D v d , Melhim, 14 ; Hamidullah, Islama Giri, 308 . bnu'l-Hmm, Fethu'l-kadr, 1/156 . bn Hanbel, 3/129,183 ; 4/421 . Benzeri dier rivayetler hk. bkz. Buhr, Menkb, 1 ; Mslim, maret, 1-3 . Bkz. Hatibolu, Doentlik Tezi, 19 ; Hatibolu, "Halifenin Kureylilii", 186 . Hamidullah , Raulullah Muhammed, 323 . Teftezn, Kelam ilminin Bellibal Meseleleri, 8 6 . Halifenin kureylilii -artnn "asabiyet" fikri ile izah iin b k z . bn Haldn, Mukaddime, 194-196 ; F. Osman, Tatavvur, 133 ; F. Osman, el-Fikru's-Siys elslm, 374 ; Udeh, Evdun es-siysiyye, 115 ; Kardv, Hasis, 140 . Bkz. Fayda, Divan, 36 vd. Bkz. Karaam, Kur 'an - Kerimin Nzul ve Kraati, 191 .

belirtmektedir. Muaviye'nin, Hz. Ali karsnda baarl olmasnn sebeblerini sayarken, "Kurey Ali'den ok beni seviyordu. O yzden ben baarl oldum." 9 0 demesi, o dnemde Kurey'in ynetimin kaderini belirlediini ortaya koymaktadr.91 Durum bu minval zere devam ettii srece, devlet bakan Kurey'ten seilecektir. Ama Kurey'in mevcut konumu deiir ve mmet ierisinde baka unsurlar insiyatifi elde ederlerse, bu kez devlet bakam asl maksadn gerei bunlardan seilecek92 ve mamn Kureylilii" vesile hkm devrini dolduracaktr. Sonra/bu nesh de deildir. Ayn ortam tekrar teekkl ederse, geerliliini kaybeden vesle hkm tekrar uygulama alanna kacaktr. Bir baka rnek : j U y yeti 93 ile ilgilidir. Bu ayet borcun teminat altna alnmas iin rehinde "kabz" artn getirmektedir. Maksd -vesil asndan konuya baktmzda "hakkn teminat altna alnmas" maksat, "kabz" da vesle hkmdr. Asl maksat hkmde, zaman ya da meknla herhangi bir deiikliin olmas sz konsu deildir. Vesle ise deiebilir. Bilindii zere eski devirlerde " tescil " messesesi yoktu. imdi ise "teminat" maksadn en gvnilir ekilde gerekletirebilecek tapu ve tescil messeseleri vardr. Acaba gerek rehin ve gerekse alm -satm ilerinde "tescil" kabz yerine geemez mi ? Bu konuda bir tereddt olmayaca kanaatindeyiz. 94 Ayetteki "kabzedilmi" kayd baka trl olmaz manasna deildir. Bir rneklemedir. Vesilelerin teaddd caizdir ve bunlar ierisinde maksad en gzel biimde gerekletirebilecek olana ncelik verilecektir. Bir dier rneimiz de yine tapu sicili gelimesi ile ilgilidir ve akar satlarnda satlacak yeri belirleme hususundadr. Bu konuda
89 90 91 Ibnu'l-Cevz, Menkbu mer, 51 ; Hamidullah, Resulullah Muhammed , 3 1 5 ; Hatibolu, Halifenin Kureylilii, 159 . bn Abdirabbih , Ikd, 5/115. Ayrca bkz. bn Haldun, ber, 3/3-7 . Kurey 'in stnl hk. ayrca bkz. Mslim, mre 1-3 ; Chz , Beyn, 1/392 ; Beyhaki, Menkbu'-fl, 1/17-38 ; bn Abdirrabbih, Ikd, 2/277; M. Mbarek, es- Sekfetu'l-slmiyye, 323-324 ; Teftezn , Kelam ilminin Bellibal Meseleleri, 23 vd. ; Hatibolu, age., 160. Bkz. Udeh, Evdun es-Siysiyye , 112 vd. ; Berki, ., " slm H u k u k u n u n Anahatlan I " , 174 ; F. Osman, Tatavvur, 133 . Bakara 2/283 . Tescilin kabz yerine gemesi hk. geni bilgi ve delilleri in bkz. Karaman, islam Hukuku, 3/325 : bn Ar, M a k s d , 147 ; T a p u sicili hk. K a r a m a n , slam Hukuku , 3/213 vd.

92 93 94

deimez maksat hkm "satlan ey hakknda yeterli bilgiye sahip olmak" tr. Bu tapu sicili bulunmadan nce, akarn btn hudutlarnn belirtilmesi ile temin ediliyordu. imdi ise sadece tapu kayd zikretmek maksada kl gelmektedir. 95 Eskiden bir inam belirlemek (tarf) zere Eb Yusuf a gre, adm ve baba adm, Eb Hanife ve Muhammed'e gre bunlara ilaveten dede adn da zikretmek gerekirdi. 96 Bugn ise, ad, soyad, baba ad, doum yeri ve tarihi kullanlmaktadr. Bu, slm hukukunun benimsemeyecei bir ey deildir, vesle deimi olur. "Adaletin temini, haklarn korunmas" deimez prensibini gerekletirmek iin, her zaman slm'n ilk dneminde uygulanan kaza tekilat ve muhkeme usul yeterli grlmeyebilir. Toplu hkim ve dereceli mahkemeler sistemine geilebilir. 97 Makdun aleyhin miktarnn belirlenmesi iin bavurulacak yollar vesil trnden olup zamanla deiebilir. Eskiden kyemiyttan kabul edilen canl hayvanlarn, gnmzde tartlarak fiatlarnm belirlenmesine gidilmesi bu kabildendir. 98 Eb Yusuf un ribev mallarda kullanlan "keyl" kaydnn zamann rfne bal olduunu ifade etmesi, 99 bu ilemin zamanla deiebileceini, tart yolu ile de bir zamanlar kyem kabul edilen mallarn sat akdi mevzuu olarak tayin edilebileceini ortaya koyar. Ramazan ve bayramlarn tesbit edilmesinde "mm olmak dolaysyla kolaylk iin gzle grmek (r'yet) yolu kabul edilmitir. imdi ise hesap yolu ile ispatta kolaylk vardr." 100 Bu itibarla takvime itibar etmek, maksada ulatrc yeni bir vesle edinmek olur. "Akitlerde sga namazda ftiha gibi" 101 deildir. Zira sga, maksat hkm olan rzay ortaya koyacak bir vesiledir; zamanla, rfle deiebilecei gibi,102 sz dnda baka eylerle de olabilir. Tedvi olmak genel prensibinin vesileleri Hz. Peygamber'in (as.) balayc olmakszn tavsiye ettii yntemlerden ibaret deildir. 103
95 96 97 98 99 100 101 Bkz. Zerk, Medhal, 2/934; Medkur, Medhal, 107 . Bkz. Eb Zehra, el-Ahvlu'-ahsiyye, 138 . Bkz. Zerk, Medhal, 2/925 . afak, Soruturma, 20 . Kaynaklan hk. bkz. Tez metni, 254 . Keskiolu, ".Gelenbev", AFD., c.XIH, s. 26 . , Burada sz konusu etteimiz ey, akitlerdeki sganm mevcudiyeti hakknda deil, ifade ekilleriyle ilgilidir. 102 Bkz. bn bidn, "Ukdu resmi'I-mft", 1/48 ; Eb Snne, r f , 147 vd. 103 Bkz. Tez metni, 242 .

Nikahtan maksat alenilii salamak ve bylece gayr- meru ilikilerden ayrmaktadr. Bu maksad gerekletirmek iin vesile hkm hitlerin bulunmas, mam Malik'e gre ise, nikahn " iln " dr. Bu ikisine "nikahn tescili" de ilave edilemez mi ? bn r'a gre bu zerinde dnlebilecek ictihd bir konudur.104

2 - TALL EDLEBLEN HKMLER TALL EDLEMEYEN HKMLER slm hukukunda mevcut hkmler, tall edilip edilememe asndan ikiye ayrlmaktadr: 1) lleti akl yoluyla kavranlabilen hkmler (Ma'klu'l-ma'n). 2) lleti akl yoluyla kavranamayan hkmler (taabbudi hkmler). 105 Kur 'an ve hadislerdeki ter nassalara baktmzda bunlarn, modern kanunlarda olduu gibi maddeler halinde sralanmadn, aksine byk bir ounluunda, hkmn illet ve hikmetine de iaret edildiini gryoruz. 106 Buradan hareketle, slm alimlerinin byk ounluu " Nasslarda asl olan talildir." 107 neticesine varmlar, itibarn isim ve ekillere deil, bunlarn delalet ettikleri mn ve vasflara olduunu sylemilerdir.108 Yine nasslarm talli ilkesinden hareketle "Hkm illeti ile berefoer vardr veya yoktur." 109 kaidesini ortaya koymulardr. Yani hkm belirli bir maslahatn celbi, yada bir zararm defi iin
104 Bkz. b n r , Maksd, 147 . Nikahn alenilii ve tescilin zarrilii hk. bkz. Ansay, S.kir, "Aile Hukuku", AFD. , 1952, sa. , 2-3 , s. 22 . 1917 . Osmanl Aile Hukuk Kararnamesinde evlenme ve b o a n m a l a r n hkimlerce tescili emrolunmutur. (Madde 37, 110 ) . 105 bn Abdisselm, Kavid, 1/18 ; b n r , Maksd, 45 . Taabbudliin iki anlam v a r d r : 1) G e n e l d e h i k m e t i k a v r a n l s a bile , d e t a y l b i i m d e m n s kavranlamayan hkmlerdir. Bunlarda kyas cri deildir. 2) Birinci anlamdan daha geneldir v e "inde Allah hakk bulunan bir eydir ki, mkellef onu yapt zaman sevap kazanr, terk ettiinde de ceza grr. Bu a n l a m d a taabbudlik, ri'den gelen mcerred taleple (emir ve yasak) gerekleir. (Bkz. eleb, Tall , 299. A y n c a bkz. tb, Muvfakt, 3/147 ; Bt, Davbtu'l-maslaha , 4 8 ) . Bizim burada kasdettiimiz mn birincisidir. 106 Bkz. bn Kayym, lm, 1/196 vd. ; eleb, TaH, 14 vd. ; b n r , Maksd, 14, 89, 105-107 . 107 Goldziher, Zhirler, 11 . 108 bn r, Maksd, 105-107 . 109 Metni : Ujlc j is jjju JJ- Bkz. Serahs, Gazzl, Mustasf, 2/345 ; Zerka, Medhal , 2/905 . Usl, 2/180-182 ;

konulmusa, nemli olan neticenin tahakkuk edip etmemesidir. Yoksa hkmn eklen uygulanmas deildir. rnein, "Hantem", "Cerr", ve "Mzejjet" denilen kaplarda ra tutmaktan yasaklanlmas 110 , srf bu kaplarn isimlerinden dolay deildir. 111 Scak lkelerde bu kaplarda tutulan ralarn abucak arap haline dnmesi yznden yasaklanmtr. Demek oluyor ki, yasak ile bu illet arasnda organik bir ba vardr. Souk lkelerde olduu gibi, bu kaplarda ra tutma durumunda, abucak bozulma ve araplama gereklemiyorsa, yasak da sz konusu olmayacaktr. 112 Hkmlerde her zaman iin bir hikmetin gzetilmemesi r Tel'nm hikmeti ile badamazsa da, biz insanlar her zaman iin bu hikmet ve illetleri kefedemeyiz. yle hkmler vardr ki, akl onlarn neden ve niinini izahtan aciz kalr. Bu durumda teslimiyet ve istenileni yerine getirmekten baka bir ey yaplamaz.113 Buhr, Eb'z - Zind'dan (131/748) yle dediini nakleder: "Snnetler ve hakkn eitli ekilleri, ou kez insan aklnn kavramayaca ekilde gelir. Mslmanlarn ona uymaktan baka aresi yoktur. Mesela haytzl kadn orucu kaza eder de ( dnde daha nemli bir yeri olan) namaz kaza etmez." 114 Muvatta'da Hz. mer 'den: "Allah, Allah ! Halaya vris olunduu halde kendisi varis olmamakta." dedidii nakledilir. 115 Vaka suyun temizlik arac olarak kullanlmasn anlamak 116 bir lde mmkn iken, topram temizlik arac oluunu anlamak kabil deildir. Hadesle abdest ilikisi daha da enteresandr. Cinsiyet organma ya da yabanc bir kadna dokunma durumunda abdest bozulmas ve, abdest iin dokunmayan organlarn ykanmas, n ve arkadan kan eylerden dolay abdest alma gerei, pisliin k yeri yerine 117 , hi
Buhr, Megz, 69 . bn r, Maksd , 107. bn r, Maksd , 32 . tb, Muvfakt, 2/308 . Buhr, S a v m , 41 (2/239) ; md, Ihkm, 4/274 ; bn r, Maksd, 4 4 (66) . Hz. ie'ye b u h k m n nedenini soran bir kadna i cjl Iujj^ " S e n H a r r a merepli misin?" diyerek onu terslemitir. (tb, Muvfakt, 2 / 3 0 8 ) . 115 Muvatta, Ferz, 9 ; bn r, Maksd , 45 (67) . 116 T a h a r e t t e s u y u n k u l l a n l m a s n n taabbud olup o l m a d hk. b k z . Syt, Ebh, 4 3 5 . 117 Zira istincda su k u l l a n m a zarreti olmad gibi, az bir miktardaki necaset d e tahrete mni deildir. 110 111 112 113 114

pisliin demedii organlarn ykanmas gibi hususlar aklla kavramak mmkn deildir. 118 Hz. Ali ve Osman' dan rivayet edildii gibi, "bu i ak ii olsayd, mestin srt yerine altna meshetmek daha makul olurdu." 119 Namazlarn rekat adetleri; oru gnlerinin, Kbe etrafndaki avt ve Saf - Merve arasndaki sa'ylerin adetleri gibi ibadet konularn, zina, kazf gibi belli bir say ile belirlenmi had cezalarm, kefifretlerde belirlenen on fakiri doyurmak ya da gn oru tutmak gibi hkmleri aklla izah etmek, 120 "Niye u say deil de bu say ? ", " Niye yle deil de byle ? " gibi sorulara tatmin edici cevaplar vermek mmkn deildir. Bu gibi hkmlerin sahasn genellikle, ibadetlerle ; hadler, keffretler, mirasdaki nisbetler gibi belli bir miktarla belirlenmi hkmler (mukaddert) tekil etmektedir. 121 Helal ve haram konularm da bu ksmda mtalaa etmek gerekir. Taabbud konularda kyas car olmaz. Bu yzden taabbud konularla ilgili hkmlerin kyas yolu ile baka meselelere geitirilmesi sz konusu deildir. 122 Mkellefler bunlar eksiksiz, noksansz ve istenildii gibi yerine getirmekle ykmldrler. 123 Bu gibi konularda herhangi bir yoruma gitmek ve hkm esnetmek de mmkn deildir. Misal vermek gerekirse, kurbanda asl olan "kan aktmak" tr. 124 Tasadduk deildir. Zira kurbanm boazlayan kimse hi tasaddukta bulunmasa bile, sorumluluunu yerine getirmi olmaktadr. Bu itibarla, kurban kesmek taabbud bir hkmdr. Dolaysyla kurban yerine, kymetini tasadduk etmekle 125 ve ya kurbanlk alman hayvan bir fakire istifadesi iin canl balamakla hkm yerine getirilmi olmayacaktr.126
118 119 120 121 bn Abdisselm, Kavid, 2/84 . bn Abdiekr, Msellemu's-sbt, 2/315 . Hallf, Masadr, 26 . Benzer dier rnekler iin bkz. mid, hkm, 4/274. Bkz. bn A b d i s s e l m , K a v i d , 2 / 7 5 ; tb, t i s m , 2 / 1 3 2 ; tb, Muvfakt ,2/300 ; bn Kayym, setu'l-lehfn, 1/488 ; Syt, Ebh, 421-422 ; Hallf, Masdr, 26 ; Eb Zehra, Eb Hanfe, 333 ; Devlib, Medhal, 386 ; eleb, Tall, 296, 322 ; bn r, Maksd, 109 ; Dreyn, el-Menhicu'l-usliyye, 20 ; M. el-Muntasr, " Masdru'l-fkh ve trhu tedvnih", Hadratu'l-lslm, 1384, sa. 5/1, s. 42 ; Eb Sleyman, ed-Darra ve'l-hce, 30 . eleb, Tall, 299 . Buhr, Savm, 41 (2/239) ; tb, Muvfakt ,2/308 . Bilmen, Byk slam lmihli, 414 . eltt, Fetv, 172-174 .

122 123 124 125

badetler ve miktarlarla ilgili hkmler (mukaddert) dnda kalan muamelt bahsinde ise, asl olan hkmlerin tall edilmesi keyfiyetidir. 1 2 7 Dolaysyla, genelde muameltla ilgili hkmlerde illete itibar edilecek, illetle birlikte hkm de ya var veya yok olacaktr. Ahkmn deimesi asndan netice olarak diyebiliriz ki, taabbud konular deimeye kapaldr.128 Genelde muamelt ksmnda sz konusu olan ve tall edilebilen hkmlere gelince, deime sahasn ite bunlar tekl etmektedir. Tabi bu muamelt konusunda her hkm deiir manasna asla deildir. Hkmlerin illetleri ye , kendilerinden gzetilen maksatlar vardr. Hkmlerin tatbikinde bunlar asla gzard edilemez. llet varsa hkm de vardr. llet ortadan kalkm ise, ona bal olarak hkm de kalkacaktr.

3-VAHYE MSTEND HKMLER / THADI HKMLER (ERAT /FIKIH AYIRIMI) slm hukukunda deime sahasm belirlemede esas alman bir baka taksim de, ahkmn vahye mstenid olanlar, ictihd olanlar eklinde ikiye ayrlmasdr. ' '' Bu taksimin baka bir ifadesi de, eriat-fkh ayrmdr. imdi bunlarn mahiyyetleri zerinde ksaca duralm : " erat " kelimesi kkndendir. 129 Bu kkten tretilen kelimeler, Kur''da u anlamlarda kullanlmtr : 1) Csiye 45/18 de geen "erat" kelimesine yol, cadde, ak ve doru yol manas 1 3 0 verilmitir.
126 Bilmen, Byk slam lmihli, 414 . 127 tb, Muvfakt, 2/300, 396 ; 3 / 4 6 . Ml ve ein m u m e l t konusunda taabbud h k m bulunmad grnde olan M u h a m m e d T h i r b. r, taabbud snrnn mmkn mertebe dar tutulmasnn gereine iret eder v e "Baz imamlarn birok h k m taabbud hkmler eklinde telakk etmeleri yznden, mslmanlann hayli skntlarla kar karya kaldklarn" syler. (bn r, Maksd, 47, 4 8 ) . 128 Medkur, Medhal, 102 . 129 Kur'an'da drt yerde geer. (el-Mu'cemu'l-mfehres, 378) . 130 Ayetin metni iu^i Ju. J U U ^ Bkz. Rgb, Mfredt, 258'; Beydav, Mecmau't-tefsir, 5/464 ; Hzin, ayn y e r ; Nesef, Medrik, ayn yer. Ayrca kelime mns iin bkz. bn Manzr, LisnU'larab, 8/174 ; Zebid, Tcu'I-ars, 5/394 ; Tehnev, Kefu stlht'l-funn, 1/759 .

2) r 42/13 de geen131 : A j^ s "din hususunda eriat koymak" tan dinin deimeyen, neshe uramayan temel ve itikd ilkeleri kasdedilmitir.132 r 42/21 de geen \ye.ji, kelimesi de ayn anlamdadr. 3) Mide 5/48 de geen 1 3 3 i * ^ kelimesi ise "eriat" anlamndadr. Veya bn Abbas'a gre, biraz daha dar anlamda ve "srf Kur'n'n getirdii hkmler" dir, hemen akabinde zikredilen "mnhc" kelimesi ise "snnetin getirdii hkmler" dir. 134 Genelde limlerin ittifakla bu ayette geen "ir'at" kilemesinden anladklar mn "her Peygamberin getirmi olduu amel ve feri hkmlerin her birinin zamanna ve mekanna gre deiik olmasdr."135 Son iki mnda "eriat" kelimesinin terim manas ortaya kmaktadr. Bu noktadan hareketle Tehnev eriat uekilde tarif eder: erat - er' de ayl anlamda -herhangi bir peygamberin Allah tarafndan nsanlara getirdii hkmlerdir. Bunlar ister amel, konularla ilgili olsun -ki bunlara amel fer denir ve fkh ilminin konusunu tekil eder- isterse itikatla ilgili olsun -ki bunlara da asl ve itikd denir ve kelam ilminin konusunu tekil eder-, her iki ksm da 'eriat' m kapsamna girer." 136 Nizamuddin Abdulhamid ise, terim manasnda "erat" "Kitap ve snnette gelen ahkmn tamam " eklinde tanmlar ve kapsamna akaid ve ahlkla ilgili hkmlerin de dahil olduunu syler.137 Bu tr ahkma "erat" denmesi de, bunlarn doru, dz cadde gibi sapmadan nizamlarnda inhiraf bulunmadan gayelerine ulatracak surette doru ve salam temellerinin bulunmas sebebiyledir.138
131 Ayetin metni:... \>jj< t*^jJJ! y fji 132 Atay, slam H u k u k Felsefesi, 5 0 . A y n c a bkz. Medrik, (Mecmu't-tefsir) , 5/401 . 133 134 135 136

Rgb, Mfredat, 2 5 8

; Nesef,

Ayetin metni: J < U * Rgb,_ Mfredat, 258 . Atay, slam Hukuk Felsefesi, 5 0 . Tehnev, Kefu stlht'l-funn, 1/759 ; Kardv, Hasis, 2 2 0 ; Atay, slam Hukuk Felsefesi, 5 0 . 137 N. A b d u l h a m i d , Mefhmu'l-fikh 'l islm, 17 . Bu m n d a erat "fkh" kelimesinin ilk asrda kullanlan mns ile zdetir. ( Ayn yer). 138 Atay, slam Hukuk Felsefesi , 51 (Syis, M. Ali, Trihu't-ter el-slm , 4'den); N. Abdulhamid, Mefhmu'l-kh 1-islm, 18.

"Teri" yani eriat koyma, sadece Hz. Peygamberin (as.) hayatnda olmutur ve gerek sahabenin ve gerekse daha sonra gelen mctehidlerin ortaya koyduklar hkmler asla teri kapsamnda mtalaa edilmemi, tefr ve tatbik kabilinden saylmtr.139 Fikhrt anlam ve kapsam: Tremileri ile birlikte Kur'n'da yirmi yerde 140 geen "fkh" kelimesi ise: 1) Bilmek, ilim 141 , 2) Anlamak, 142 3) Kavramak, idrak etmek, zeka ve ftnatla anlamak, akletmek 1 4 3 mnlarnda kullanlmtr.144 Istlh anlamnda ise fkhn birok tarifleri yaplmtr. 145 Biz bunlardan bir tanesi ile yetiniyoruz: Fkh : "er, fer ahkmn tmne nazar ve istidlal yolu ile edilinen ilimdir."148 Bu tarifle birlikte dier tarifleri de, kronolojik sraya gre veren ve tahlilde bulunan Hseyin Atay u neticeye vanntr: 1) "Fkh, istidlal ve istinbat, ictihad ile elde edilen hkmlerin bilinmesidir. Usul- fkh otoriteleri, dinde, dinden olduu zorunlu olarak bilinen -ki bu Kur'n ve Snnetle bilinir- eriat, fkhtan ayrmlardr. Zir fkh ancak istidlal ile bilinen hkmlere denir. Bu da fkhn insann beer gc ve nakli kabiliyeti ile ortaya koymu olduu hkmler demektir. Onun iin insanlar fkh meselelerinde ihtilaf ederler. nk herkesin akl kabiliyeti ve anlay bakadr. Bylece zamann artlarna ve ihtiyalarna gre, insanlarn akli kabiliyetlerine ve anlaylar deieceinden, fkhn da deiecei gr ortaya kmaktadr. Byk usulcler bu gerei ifade etmei kastetlikleri iin fkh tariflerinde; "ictihad yolu ile elde edilen"147, "dinden olduu zorunlu olarak bilinmeyen, bizzat istidlalla elde
139 140 141 142 143 144 145 146 . 147 Zerk, Medhal, 1/142 ; Atay, slam Hukuk Felsefesi, 51 . Bkz. el-Mu'cemu'l-mfehres, 525 . Hd 11/91. Kehf18/93 . Nls 4 / 7 8 . Atay, slam Hukuk Felsefesi, 51-52 . A y n c a bkz. N. Abdulhamid, Mefhmu'!kh'l-slm, 11. mid, hkm. 1/8 . B u tarifler ve tahlilleri hakknda bkz. Atay, slam Hukuk Felsefesi , 54 vd. ; N. Abdulhamid, Mefhmu '1-fikh'1-slm, 12 v d . mmu'l-Haremeyn (478/1085) , el-Varakt (trdu'l-fuhl kenannda), 13, 14 ; Atay, islam Hukuk Felsefesi , 54 .

edilen' 1 4 8 , "istidlal ve fikir yolu ile elde edilen" 149 ifadelerim kullanmlar ve bylece eriatn fkhtan ayrlmasn mnasip grerek, onun (eriatn) dinin kayna olarak kalmasn gerekli grmlerdir. yleyse bu durum karsnda yle sylemeyi uygun grenler vardr: Fkh tenkit edilir, nk mctehidlerin ictihadlardr. eriat yani Kur'n ve Snnet tenkit edilemez, fakat yorumlanr yani tevil edilir. Yorumlanmas tenkit deildir. Ancak snnetin nakledili ve rivayet tarz da tenkit edilebilir, zira ona insan faktr karmaktadr."150 Ulalan neticeye katlmakla birlikte, erat ve fkhn bu ekilde ayrlmasn isabetli grmyoruz. Bir kere usulclerin fkh tarif ederken "nazar ve istidlalle elde edilen" eklindeki kaytlarndan Kitap ve Snnetle bilinen hkmlerin fkhn kapsam dnda kalaca neticesi kmaz. Zira bu tariflerin sahipleri bu "kayttan maksatlarnn "Allah'n, Cebrail'in ve vahyedilen konuda Hz. Peygamber'in (as.) ahkma dair ilimlerinin fkh kapsam dnda braklmas olduunu sylemilerdir.151 Zira bunlarda istidlal yoktur. Allah'n bilgisi zorunlu, Cibril ve Hz. Peygamber'in (as.) ilmi ise Allah'n bildirmesi iledir. Oysa ki Kur 'an'da ve hadislerde mevcut nasslardan elde edilen hkmler, mesela: . c^JI g> j-UI ^ jJLfj ayetinden 152 haccm vcubunu karmak gibi, basit de olsa istidlle dayanmaktadr. O yzdendir ki, istidlalsiz btn ahkm ezbere bilen mukallidler "fakh" teriminin kapsam dmda kalmlardr. 153 u halde fkh ve eriat terimlerinin birbiri ile ilikisini aadaki ekildeki gibi belirlemek gerekir, her ikisininde hem mterek, hem de farkl bulunduu ksmlar vardr. erat itikd ve ahlk hkmleri de kapsamas asndan fkhtan ayrlr. Fkh ise nasslardan karlan hkmler yannda re'ye ve itihada dayal hkmleri de iermesi bakmndan eratten farkldr. Genelde eriatla fkhn aynletii ahkm sahas deimeye kapal, fkhn dier re'y ve itihada dayal ahkm ksm ise deimeye ak olmaktadr. 154
148 149 150 151 152 153 154 Fahreddn Rz (606/1209) ; Atay, slam Hukuk Felsefesi, 5 4 . Seyfeddin Amid, hkm, 1/8. Atay, age., 56 . Aynca bkz. N. Abdulhamid, Mefhmu'1-fkfa'l-slm, 19 . mid, Ihkm, l /8 ;Zeydn, Vecz, 7 . Al-i tmrn 3/97 . Bkz. Zeydn, Veciz, 7 . Bkz. N. A b d u l h a m i d , Mefhmu'l-fkh'l-slm, 18-19 ; A t a y , slam Hukuk Felsefesi, 56 ; Karaman, Modern Problemler Karsnda slam Hukuku, 98 . slam

eriatla fkhn aynletii ksm. (Nasslara dayal fkh)

Ancak erat ve fkhm aynletii sahadaki ahkamn tamam da ayn kategoride deildir: Bunlan: 1) Sbt ve delleti kat olanlar. 2) Sbtu kat delleti zann olanlar. 3) Delleti kat fakat sbtu zann olanlar. 4) Hem sbtu hem de delleti zann olanlar, diye ayrmak mmkndr. Bunlardan kat olanlanlar her trl yoruma kapaldr. 155 Vergi ile iktifa ederek zekat drmek, dviz azalmasn nlemek iin hacc engellemek, retimi artrmak iin orucu drmek, turizmi
Hukukundaki ahkmn bu ekildeki taksiminin amel f a y d a l a n hk. b k z . A t a y , age., 59-60 . erat ve fkh kavramlannn geliimi hk. aynca bkz. Fazlur Rahman, k l m , 125 vd. 155 Tabi maksat v e illet asndan yaplacak yaklamlar bu genellemeden mstesna tutulacaktr.

tevik iin fuhu, iki ve kumar mbah klmak, ekonomiye destek olsun diye riby merulatrmak .. .vb. asla mmkn deildir.156 Zann olan ksmlar ise ictihad ve yoruma aktr.157

4 - GENEL TER GETREN HKMLER ZEL TER GETREN HKMLER slm hukukunda ahkmn deime sahasn belirlemede bavurulabilecek bir baka taksim de, ahkmn genel ter getiren hkmler, zel ter getiren hkmler eklinde, bir taksim ve deerlendirilmeye tabi tutulmasdr. Terde, her konuya ayn deerde nem verilmemi 158 , genel ve farkllk arzetmeyen konularla ilgili kll ya da genel ter getiren ahkm konulurken, daha ok bunlarn tatbiki mahiyetinde olan zel konularla ilgili olmak zere de cz ya da zel zm getiren "kady a'yn" tabir edilen 1 5 9 hkmler getirilmitir. "zel ter getiren hkmlerin, genel ter getiren hkmler (klliyt) karsnda itibara alnmas sz konusu deildir."160 Genel ter getiren hkmler, hibir zaman deiikliklere maruz kalmaz. zel ter getiren hkmler ise ou kez ilgili olduu olaya ait olur161 ve deiebilir. te bu yzden, her iki trden ahkmm birbirine kartrlmamas zarureti vardr. M. Thir b. r, Hz. Peygamber'in, (as.) zel cziytm genel klliyt olarak kabul edilmesinden endie ederek "Kur'n dnda benden duyduunuzu yazmayn. " 162 buyurduunu syler. 163 Hz. Peygamber'in (as.) vefatndan sonra uzun bir sre, sahabe ve byk tabin nesli, byk bir ounluu zel ter hkmler getiren hadislerin tedvinini bir zaruret olarak
^ -

156 Kardv, eratu'l-slm, 23, 137 ; Kardv, Hasis, 241 vd. ; N. Abdulhamid, Mefhmu'l-fikh'l-slm , 21 . Ayrca bkz. Zerk, Medhal, 1/122 ; eltt, Fetv, 44 ; F. Osman, Tatavvur, 166 . 157 Nakl erat/ itima erat eklindeki benzeri bir taksim ve izah iin bkz. Gkalp, "Fkh ve ctimiyt", Makaleler VIII, s. 16-20 . 158 Bkz. bn r, Maksd, 91 (104). 159 tb, Muvfakt, 3/260 . rnek iin bkz. bnTeymiye, Hisbe, 68 ; Miras, Tecrid, 3/93 . 160 tb, Muvfakt, 3/261 . 161 Kardv, eratu'l-Islm, 152 . 162 Mslim, Zhd, 72 ; Drim, Mukaddime, 42 ; bn Hanbel, 3/12 . 163 bnr, Maksd, 90 (102) .

grmemilerdir. Bundan, ayet bu tr hkmler tedvin edilmemi olsayd, ereve boluuna meydan verebilecek bir zayi olmayacakt, anlam kabilir. bn Kayym da, et-Turuk el-Hukmiyye adl eserinde, hkmlerin zaman ve mekana gre deimeyen kll ter ve zamann deimesi ile farkllk gsteren cz siyaset eklinde ayrmna temas eder. Buna gre, genel ter getiren hkmler, kyamete dek btn mmeti balayan ve deimeyen hkmlerdir. Cz siyasetle ilgili ahkm ise maslahata tabidir, zaman ve mekana gre maslahat gereekletirecek, ekilde deiiklik gsterebilir.164 Ancak bu ikincisinin ok hassas bir konu olduuna iaret eden bn Kayym, bu hususta ifrat ve tefrite dldn ve her ikisinin de sakncal olduunu belirtir. 165 Kur'n ve hadiste gelen her hkm zaman ve mekan kaytlarndan, ortam itibara almadan, zel zmlerle ilgili olabileceine dikkat etmeden, edeerde tutmak kmazlara neden olabilecei 166 gibi, slm hukukunun ihtiyalar karsnda yetersiz kalmasn da gerektirebilir. Genel ter getiren hkmler, zel zm getiren hkmlerin tesbitinde bir kriter olarak da kullanlabilir. Nitekim dinin genel prensibleri ve kll kaideleri ile ters den hd haberlerin getirecei hkmlerden " ebedlik" kasdedilmedii neticesine varlabilir.167 Sonra genel ter getiren hkmlerin; milletlere, rf - det ve geleneklere, zaman ve mekana gre farkllk arzedecek unsurlar tamamas gerekir. Bu itibarla klk-kyafetle (avret yerlerinin rtlmesi anlamnda deil) ilgili hkmler, Arap mill ahlkn korumaya ynelik emirler, genel ter getiren hkmlerden saylamaz. Mesel, Arap detlerinin gzetildii, kadnlarn dar karken zerlerine " cilbb " almalar 168 hkmn getiren ayet, cilbb giyme deti bulunmayan dier kavimleri ilgilendirmez. 169 Ancak, hemen belirtelim ki, bu durum " cilbb " dan o dnemdeki Araplarn
164 bn Kayym, Turuk, 18 . Ayrca bkz. bn Kayym, gsetu'Mehfan, 1/488 ; eleb, TaEl, 318 . 165 bn Kayym, Turuk, 13 , 14 ; eleb, Tall, 318-319 ; Kardv, eratu'l-slm, 25 . 166 Bkz. Taplamacolu, Din Sosyolojisi, 202 . 167 Bkz. bnr, Maksd, 90(102) . A y n c a bkz. Dnmez. Kaynak Kavram, 151 . 168 Ahzb 33/59 . . 169 bn r, Maksd , 91 (104) . Fahreddin Atar, tenkid yazsnda bn r'un bu grnde isbetsiz olduunu syler. "slam Hukuk Felsefesi", Altnoluk 1988 , sa. 33, s. 42-43 .

giydikleri belli bir elbise ekli kasdedildiinde sz konusu olur. Ama cilbbdan, araf, ferace, ehrm, pards, atk vb. gibi, dar karken kadnlarn zerlerine aldklar " st elbise " 170 kasdediliyorsa -ki bu daha uygundur- bu takdirde, ayet genel ter bir hkm getirecektir ve her blgede kadnlar, dar karlarken kendi yrelerinde det olan st elbisesini zerlerine alacaklardr. Hadisten de vereceimiz bir rnekle konuyu bitiriyoruz. Hz. Peygamber (as.) arap iene belli alet ve sayda olmakszn, dvme cezas uygulamtr. Bu genel ter bir uygulama olmad iindir ki, verilen cezada deiikliklere gidilmi, Hz. Eb Bekir krk krba vurdururken Hz. mer sayy seksene karmtr. 171 Konunun ema halinde izah ve zeti:

znd terigetiren nassCar

zti teri getirtil nassCar

0Qr'dn

Snnet

Snnet

('Kur n teriigene-Cde (enel tergeti6u fca6itdendir) ren snnet azdr) 'Deimeye kgpaC

(Bu tr 9(ur'n (Snnet terii geneCnassCart oti azdtr) de 6u fcgiiCden Deime ve yoruma ak.

5 - DIYAN HKMLER / KAZ HKMLER

172

Ziya Gkalp tarafndan "Diynet ve Kaz" adl bir makalede, hkmler diyn ve kaz olmak zere ikiye ayrlm 173 ve diyneten
170 Bkz. Elmal, Hak Dini Kur'an Dili, 6/3927 . Cilbbm mns hk. bkz. bnu'lManzr, Lisnu'l-arab, 1/272 ; Zebd, Tcu'l-ars, 1/186 . 171 bnr, Maksd, 92 (105) ; Tez metni, 191 . 172 Aslnda tatbikat asndan olan byle bir ayrm "Usl- fkh asndan ahkm ve deime sahas " blmnde ilememiz konuyu tamamlayc nitelikte oluundandr. 173 Bylesi bir aynm phesiz yeni deildir. Bkz. Eb Snne, Nazariyyetu'l-hakk, 182. Bir rnek iin bkz. Mernn, Hidye, 1/196 . Eb Hanife'nin mlkiyet hakknn

caiz olmayan birok ilerin, kazaen cri olduuna iaret etmitir. "Bir iin diyn ciheti mukaddes olduu iin, oraya idare-i maslahat, itilafkarlk, hilecilik ... gibi dnyev tedbirler giremez. Bir iin kaz ciheti ise iktisd, shh, fenn birok dnyev icbta tbi olmak mecburiyetindedir." diyen Gkalp, bylece ahkmn deime sahasn belirlemede baka bir yaklamda bulunmaktadr.174

B - FUR-I FIKIH AISINDAN AHKM VE DEME SAHASI

Buraya kadar olan bahiste usl- fkh asndan ahkm eitli taksimlere tabi tutmu ve bunlardan yararlanarak, genelde deime sahasn belirlemeye almtk. imdi ise, bir baka adan ilgili olduklar alanlara gre, ahkm blmlere ayrp, deime ile ilgilerini ortaya koymaya alacaz. Buna gre ahkm: 1-badetlerle ilgili olan hkmler. 2- Mukadderat {belirlenmi miktarlarla) ilgili hkmler. 3- Helal ve haramlarla ilgili hkmler. 4- Muameltla ilgili hkmler, diye ksmlara ayracaz. I-BADETLERLE LGL OLAN HKMLER Hz. Peygamber'in (as.) vefat ile vahiy son bulmu, dn de kemline ermi oluyordu. Daha nce de belirttiimiz gibi, dinin kemlinden maksat, genel, prensibler, kll kaideler ynlendirme ve nazariye itibar ile 175 veya baka bir gre gre de ibadetlerin tamamlanmas asndan idi. 176 Hz. Peygamber (as.) vefaat ettiinde, din ve dnya ile ilgili ihtiya duyulacak her eyi aklam b u l u n u y o r d u . Bu konuda ehli snnet arasnda ihtilaf bulunmamaktadr. Bu itibarla, dinin (zellikle de ibadetlerin) ne bir ziyadeye, ne de bir noksanla tahamml yoktur. 177
kullanlmas hk. gr gibi bkz. Tez metni, 180 . Ayrca bkz. Fazlur R a h m a n , slam, 3 5 . 174 Gkalp, Makaleler V m , s. 46-49 . 175 176 177 Bkz.Tez metni, 25 . Kurtubu, 6/62 . tb, tism, 1/49 .

nsan ftratnda bir deiiklik olmadna gre, insanla Allah arasndaki ilikileri dzenleyen, itikat ve ibadetlerle ilgili hkmlerin 1 7 8 deimesine zaten gerek de yuktur. Bunlarn her zaman ve mekanda muhafaza edilmesi zarureti vardr. nsanlarn nefislerini arndrmalar, ruh tekmlleri iin bunlar gereklidir. Sonra ibadetler - ksmen hikmetleri kavranabilse bile 179 - taabbud ahkm konusunu tekil eder. Bu itibarla ri tarafndan nasl ikamesi istenmise, o ekilde yerli yerinde ve istenildii gibi ifa edilmek zarreti vardr. badet konularnda ihdas edilecek her yenilik bidadtir ve merduttur. 180 "Beerin din balangc -vahet deil- ibtid kemal" den bu tarafa geirdii nih kemle doru tekml srecinde bile, itikat ve ibadetlerin z ile ilgili konularda bir deiiklik sz konusu olmad, deiikliklerin ancak ibadetlerin haric ekillerinde181 gzlendii 182 de nazar itibara alnrsa, beerin yeterli tekmle ulamasmdan sonra indirilen slm dininin, bu konularla ilgili ahkmnda her hangi bir deiikliin olamayaca ve buna gerek de olmad daha kolay anlalacaktr. Peki, uygulamada geriye doru baktmzda, ibadetler konusunda farkllklar, deimeler olmam mdr ? Elbette farkllklar olmutur. Ancak bunlar, Hz. Osman'n "cahil bedeviler, namaz iki rekat olarak farz klnm zannederler" endiesi ile, halifelii srasnda yolculuk esnasnda, namaz seferi ahkma riayetle ksaltarak kldrmamas 183 gibi hakl mazerete sahip belki de tek rnek hari, btn rnekler ibadetlerin ifas srasnda yeni dzenlemelere gidilmesi (organizasyon) eklindedir ya da vesil trnden olan konularla ilgilidir. imdi bu rnekleri arzettikten sonra genel bir deerlendirmeye gitmek istiyoruz.
178 Bkz. Hallf, Usl, 200 . 179 Hikmet-i teri ile ilgili Dehlev, Huccetullhu'l-blia ; Abbd, Hikemu'-era ve esrruh .gibi eserlere bkz. 180 Bkz. Acln, Kefu'l-haf , 1/310 ; tb, tism, 2/135 vd. 181 Akseki, slam Dini, 19, 20 . 182 Namaz, oru gibi ibdetlerin daha nccki mmetler iin de sz konusu olduunu biliyoruz. Bkz. Bakara 2/ 183 ; brhm 14/40 ; Meryem 19/31, 55 ; Th 20/14 ; Enbiy 21 /73 ; Lukmn 3 1 / 1 7 ; I ld 11 /87 vb. 183 tb, tism, 2/32, 106 ; tb, Muvfakt, 3/324 ; Bc, Mntek, 1/261.

Namaz ve namazla ilgili konularda: Teravih namaznn cemaatle klnmaya balanmas: Teravih namaznn asl Hz. Peygamber'in (as.) uygulamas ile mer bulunuyordu. Ancak farz olur korkusundan Hz. Peygamber (as.) devam etmemiti. 184 Bu endie vefat ile ortadan kalkmt. Bir gn akam mescide giren Hz. mer, namaz klanlarn danklm grm ve "unlar bir okuyucu arkasnda loplasam daha uygun olur." demi ve bey b. Ka'b' terafih imaml ile grevlendirmitir. Daha sonra bir gece, insanlarn imam arkasnda toplu bir halde ' namaz kldklarm grnce de "Bu ne gzel det oldu." 185 demitir.186 Vaka, daha sonra gelen alimlerden ou, bid'atleri ksmlara ayrmlar ve teravihin cemaatle klnmasn "mendb olan bid'at" snfna koymulardr. 187 Ezanla ilgili: a) Ezann lafz ile ilgili : Sabah ezanlarndaki j- 5}La!l 1 8 8 ibresi., ezann ilk meruiyeti srasnda Abdullah b. Zeyd elEnsr'ye ryasnda gsterilmemiti Bunu Bill kendisi eklemi ve Hz. Peygamber de { as.) tasvib etmiti.189 Muvatta'daki riayete gre ise ^ I S^LaJI ibaresini ilk kez 190 koyduran Hz. mer oluyordu. "i mezhebine rnensub Bveyh oullarnn iktidar mevkiine gelmesine kadar bu usul devam etmitir. Onlar ibaresini kaldrp yerine J-jJI Juz ^ ^jJI ^ j J * "LaJI dedirttiler. Msr'daki

184 Bkz. Miras, Tecrd, 4/71-72 . 185 Hz. mer'in sz ( o IcuJI ) "Bu ne gzel bir bid'attir." eklindedir. Merhm Kmil Miras'm "bid'at" kelimesinin uyandraca kt armdan kaarak yapt yukardaki tercmesine biz de uyduk. (Tecrd, 4/76) . 186 Muvatta, Kitbu's-salt f R a m a d n , 3 (/115) ; Miras, Tecrid, 4/75-76 . A y n c a bkz. tb, tism, 1/193 ; tb, Muvfakt, 3/60-62 ; bnu'l-Cevz, Menkbu mer, 63 ; eleb, Tall, 4 0 ; Karaman, cthd, 72 ; Karaman, slam Hukuk Tarihi, 48. 187 Bkz. Beyhak, Menkbu'sj-fv, 1/469 ; bn Abdisselm, Kavid, 2/172-173 ; tb, itism, 1/188 . 188 Ezann ilk kez meriyeti hk. bkz. Tjiru'l-Mevlev, Mslmanlkta bdet Tarihi, 60-62 . 189 bn Sa'd, Tabakt, 1/248 ; Thiru'l-Mevlev, Mslmanlkta bdet Tarihi, 63-64 . 190 Muvatta, Salt, 8(1/72) .

IBDETLERLE LGILI HKMLER

Ftmler de byle yaptrdlar. Seluklular iktidr ele alnca, bu sonradan ihdas edilen cmle kaldrld. 191 Yine {y> e^LaJI denilmeye balad. Msr'da j> SLalI i iade eden Salahaddin Eyyb'dir. 192 " Gnmzde iiler, hl J-JJI jJdemektedirler. b - Ezan adedi ile ilgili: Hz. Peygamber (as.) ile, iki halifesi Hz. Eb Bekir ve Hz. mer zamanlarnda, cuma namaz iin, hatip minbere oturunca, bir ezan okunurdu. Hz. Osman zamannmda Medine halk oalm, bu ezan halk zamannda cuma namazna armaya kfi gelmez olmutu. nc halife Hz. Osman ezann gayesini nazar itibara alarak, namazdan nce Zevr'da 193 bir ezan daha okunmasn emretmi ve bu usul zamanmza kadar tatbik edileelmitir. 194 lk nceleri bid'at diye dedikodu edenler olmusa da, sonralar allmtr. 195 Cuma namazndan evvel" sel " verme deti de Msr Hkmdar Meliku'n- Nsr Seyfuddin Klvun'un emri ile 700/1300 tarihlerinde balamtr. 196 M u a v i y e ise, ilk kez am'da bayram namazlar iin de ezan okutmu, vali olduu zaman H a c c a c ayn eyi Medine'de ihdas etmitir.197 badet mahallerinde - cami vb.- icra edilen, tabana nceleri kum iken akl detme 198 , daha sonralar hal, kilim serme, aydnlatma, hrsz korkusundan ibadet saatleri hari kaplarn kilitleme 1 9 9 zaruretinin ortaya k m a s gibi konular konumuzla ilgili
191 Bugn ran'da hl devam etmektedir. dr, Aralk gibi baz ilelerimizde de ayn ar vardr. 192 Thiru'l-Mevlevi, Mslmanlkta bdet Tarihi, 64 . 193 Zevr, Medine arsnda, mescide y a k n bir yerdir. (Ykt, Mu'cemu'l- bldn , 3/156 ; evkn, Neylu'l-evtr, 3/298 ) . 194 afi, Umm, 1/195 ; Buhr, Cuma, 25 (1/220) ; bn Hanbel, 2/85, 8 7 ; evkn, Neylu'l-evtr, 3/298-299 ; E b u Snne, rf, 86 ; Thiru'l-Mevlev, Mslmanlkta bdet Tarihi, 64 ; Karaman, ctihd, 78 . 195 Thiru'l-Mevlev, Mslmanlkta bdet Tarihi, 64 . 196 Thiru'l-Mevlev, Mslmanlkta bdet Tarihi, 63 . 197 f, Umm, 1/235 ; M. Ars, Eflu'r-Rasl, 210 . 198 lk kez Hz. Peygamber'in mescidine akl Hz. mer tarafndan detilmitir. (bn Sa'd, Tabakt, 3 / 2 4 8 ) . 199 Hdim, erhu Mecmi', 328 .

grmyoruz. badetlerin icras srasnda istifade edilen mikrofon vb. gibi aletleri de , aslnda mer olan vesilin teaddd kabilinden telakki etmek mmkndr. Zira Hz. Peygamber (as.) veda hutbesinde, sesini herkese duyurabilmek iin insanlar ara olarak kulanmt, baka imkan da yoktu. Zamanmzda ise, bu tr aletleri ara olarak kullanmak, baz sakncalar olabilirse de, insan ara olarak kullanmaktan hem daha kolay, hemde daha faydaldr. Hac konusunda: Zatu Irk'm Irakllara "mkat" olarak belirlenmesi: Rivayetlere gre, Hz. Peygamber (as.) Medineliler iin Zu'lHuleyfe'yi, Suriyeliler iin el-Cuhfe'yi, Necd blgesinden olanlar iin Karnu'l-Menzil'i, Yemenliler iin de Yelemlem'i mkat yeri olarak belirlemiti. 200 Hz. mer zamannda Basra ve Kufe ehirleri kurulup, mslmanlar oalnca, buralarn halk Hz. mer'e gelerek, "-Ey mminlerin emiri! Rasulullah ehl-i Necd'e Karn' mkat yeri olarak tayin buyurmutur. Buras bizim yolumuzdan sapadr ; Karn'dan ihrama girmek bize meakkatli oluyor." diye ikayet ettiler. Hz. mer de onlara: "yleyse, siz Karn'la ayn hizada olan ve size sapa olmayan bir yeri mkat edininiz." diyerek Zatu Irk' onlara mkat yeri olarak tayin etmitir.201 Muhammed Ravvas Kalac, bu rivayet zerine getirdii yorumda yle der: Hz. mer, Hz. Peygamber'in (as.) mkat olarak belirledii yerlerin snrlayc olmadn, aksine bu yerlerin Harem blgesinin snrlar olduunu anlamtr. Harem blgesi ekildeki gibi belirlenirse, hac adaynn herhangi bir harem snr blgesinden ihrama girmesi caiz olacaktr.202
200 Hadisler iin Concordance ( cJj] maddesine bkz. (7/279) ; Kalac, Mevsatu fkh er, 242 . 201 Buhr, Hac, 13 (2/143) ; Ayn, Umdetu'l-kr, 9/144-145 ; Kalac, Mevsatu fkh mer, 242 ; Baktr, Zaruret, 70 . 202 Kalac, Mevsatu kh mer, 242 .

Ancak, gerek bu yorumunda Kalac, ve gerekse, bu hadisi tezinde, sahabe tatbikatnda zarret halinin getirdii bir uygulama eklinde takdim eden Mustafa Baktr 203 . Eb Dvud 'da geen iki hadisten habersiz gzkmektedirler. Zira bu hadislere gre Irakllara Zatu Irk 'm mikat olarak belirlenmesi, Hz. mer tarafndan deil, bizzat Hz.Peygamber (as.) tarafndan yaplmtr. 2 0 4 Bu takdirde Buhr'nin Hz. mer'e atfedilen rivayetini "ihdas" manasna anlamamz mmkn deildir. Belki, o zamana kadar Irak tarafndan gelen haclarn azlndan dolay unutulmu bir hkm yeniden ortaya koymutur. Zatu Irk' m mkat olarak belirlenmesinde Eb Dvd'un hadislerini esas aldmzda, bu konuyu hacla ilgili ahkmda bir yenilik saymamz mmkn olmayacaktr. Hz. mer'in temett 205 haccm yasaklamas 206 : Hac mevsimi
203 Baktr, Zarret, 7 0 . 204 Eb Dvd, Melsik , Bbu'l-mevkt, 9 (2/143-144) . 205 Hac mevsiminde ihrama girip umre y a p m a k ve ihramdan karak Mekke'de hac

dnda da, Kbe 'nin ziyareti bulabilmesi gerekesi ile 207 Hz. mer temett haccm yasaklamtr. Tabi bu yasa tahrim manasna almak mmkn deildir. Muhtemelen, Hz. mer en efldali belirlemek istemitir. 208 , Hz. mer 'in haccm ifas srasnda getirdii bir baka yasak da, brahim en-Neha'nin (96/714) rivayetine gre, kadnlarla erkeklerin bir arada tavaf yapmalar ile ilgilidir. 209 Mescid-i haramda cemaati ilk defa daire ekline getiren kimse ise Haccac'tr (95/714) . Ondan nce dz saflar halinde duruyorlard.210 Hac konusunda, Hz. mer'in sel korkusundan daha nce Kbe'ye bitiik tutulan "Makm- brahim" i asl yerine koymas 211 ile Abdullah b. Zbeyr'in (73/692) Kabe'yi - Hz. Peygamber'in . arzusu dorultusunda - Hz. brahim'in temelleri zerine yeniden ina ettirmesi, iki kap atrmas ile, Haccc'm ald emirle Hicr'den ilave edilen yerleri tekrar yktrmas ve alan kapy kapatmas rneklerini hatrlatarak sz bitiriyoruz.212 Bu verdiimiz rneklerden hibiri hac ahkmnda bir deiiklik olduunu gsterecek mahiyette deildir. Bunlar genelde organizasyonla ilgili alnm tedbirler mahiyetindedir. Oru konusunda, konumuza k tutacak rnekler bulabilmi deiliz. Ancak daha sonraki limler tarafndan bu konuda vrid olan yasak veya teviklerin yorumlandm ve istenilenden farkl uygulamalara gidildiini gryoruz. Nitekim mam Malik evvl'den alt gn oru tutulmasn tevik eden hadisi 213 , cahil softalarn Ramazan orucundan zannedebilecekleri dncesi ile getirdii yorum neticesinde evvl'den alt gn oru tutmay mekruh
vaktine kadar ihramsz durmak, hac vakti gelince bu kez hac iin ihrama girmek sretiyle yaplan hac. Bkz. eleb, TtaEl, 46,47 ; Kalac, Mevsatu fkh mer , 262-263 . A y n c a bkz. bn Kayym, Turuk, 18 . Beyhak, Sne, 5/21 . Kalac, Mevsatu fkh mer, 263 . ann Hz. mer'in bu uygulamasn tenkidi iin bkz. Musev, en-Nassu ve'l-ictihd , 199 vd. ; Mutahhar, Hukku'l-mer'e, 55 . Mverd, el-Ahkmu's-sultniyye, 282 . Syt, el-Vesil f msmerati'l-evil, Trc. Ali Hsrevolu, Altnoluk, Ekim 1987 , s. 15 . bnu'l-Cevziyye, Menkbu mer, 61. Geni bilgi iin bkz. Thiru'l-Mevlev, Mslmanlkta bdet Tarihi, 168 v d . Eb Dvd, Savm, 58 ; Tirmiz, Savm, 52 ; bn Mce, Sym, 33 ; Drim, Savm, 44. '

206 207 208 209 210 211 212 213

bulmutur.214 Oru konusunda dikkat ekici bir fetvaya temas etmek istiyoruz: Syt 'nin beyanna gre mam Nevev (6^5/1277) bir fetvasnda 'Yamur duas iin (istisk) devlet bakan, halktan gn oru tutmalarn isterse, bu (Ramazan orucugibi) farz olur. Bu yzden de niyetin geceden yaplmas gerekir." demitir.215 Nitekim Mustafa Ahmet Zerk da, kitabnda ayn konuya temasla "...Hatta Haneli mezhebine mensup fukahmz, umm ihtiya gerektirir, ortaya kan iktisd veya daha baka beklenmedik haller gerekli klar da, devlet bakanlar insanlara mesela bir gn oru tutmalarm emrederse, bu oru aynen Ramazan orucu gibi, diyaneten onlara farz olur." demektedir.216 Bu gr bir "ikl (problem) " olarak nitelendiren Syt, Kad Celleddin el-Bulkn 'nin 217 bu fetv karsndaki u szlerine yer verir: "Bu imamlardan (ashb) hibirinin sylemedii bir szdr. Tamam, bylesi gnlerde oru tutmann mstahaplmda ittifak etmilerdir.218 Bunda ihtilaf yok. Ama bir ey Allah'n vacib klmas, ya da nezir yolu ile olmakszn nasl vacib olabilir. Nitekim, faiklar soran ve bunlardan hari yapmam gereken baka bir ey var m? diyen bedeviye, Hz. Peygamber: (as.) "-Hayr !" cevabn vermitir. Bu da aka gsterir ki, Allah vacib klmadka hi bir ey vacib olamaz" 219 Dorusu "taabbud konularda kendilerine hibir re'y hakk tannmayan kullarn" 220 devlet bakam da olsa, Ramazan orucu gibi ayn farz niteliinde bir ibadet ortaya koyabilme yetkisini savunmak pek isabetli gzkmemek-tedir. Zekatla ilgili konularda: Zekatla ilgili deiikler, iki konuda gzlenmitir: 1) Zekat toplama usulnde 2) Yeni zekat matrahlarnn ortaya kmasnda
214 215 216 217 218 219 220 Bkz. Bc, Mtek, 2 / 7 6 r tb, t i s m , 2 / 1 0 6 ; eleb, TaBl, 8 9 ; K a r a m a n , ctihad, 96 . Syt, Ebh, 556 . Zerk, Medhal, 1/49 . Slih b. m e r b. Resln (868/1464) . m m fi'nin i f d e s i n d e n d e b u o r u c u n m s t a h a b l a n l a l m a k t a d r , ( i t a m , 1/248) . Syt, Ebh, 5 5 6 - 5 5 7 . tb, tism, 2/129 .

Birinciye ait misalimiz, ilk defa Hz. Osman zamannda zekat mallarnn emvl- zahire ve emvl- btna diye ayrlmas ve "devletin zerinde denetim kuramad" 221 altn, gm ve ticaret mal demek olan emvl- btmann devlet eliyle toplanmamas tatbikatnn resmletirilmesidir.222 kinci ile ilgili misalimiz ise, gerek harp siyaseti neticesinde retimi tevik edildii iin 223 ve gerekse nedretinden ya da henz iktisd bir deer arzetmedii iin olmal atlar, Hz. Peygamber (as.) zamannda zekat matrah olarak belirlenmemiti. 224 Hz. mer , devrinde "iktisdi mgl" olma zellii kazanmalar 2 2 5 zerine vergilendirmeye balanmtr. 226 Hz. mer'in ktlk ylnda zekatlan ertelediini biliyoruz.227 Ahmet eleb 'nin kitabnda, kaynak zikretmeksizin verdii, yine ayn yl Hz. mer 'in koyunlar zayf olduu iin, nisab krktan yze kard rivayetini 228 baka yerde bulamadmz gibi, destekleyici haberlere de rastlayamadk. Aksine bn Sa'd 'm "o sene. Hz. mer 'in zekatlar ertelettiini ve ertesi sene kuraklk kalknca, iki zekat toplattm ..." belirtmesi, eleb 'nin kitabna ald rivayetle ters dmektedir. Zira Hz. mer, o sene zekat tahsildarlar gndermemitir. 229 Bu itibarla nisabn ykseltildiinden bahsetmenin bir anlam yoktur.
*
* *

Buraya kadar, genelde kyas sahas darsnda tutulan 2 3 0 ibadetlerle ilgili, tespit edebildiimiz deiik uygulamalar arzetmi bulunuyoruz. Bu misalleri toplu olarak deerlendirdiimizde, ibadetlerin z ile ilgili ahkmn deimeye kapal olduu, deiikliin ancak ibadetlerin ifas srasnda getirilen baz dzenlemelerle ya da vesil ile ilgili bulunduu, bu alanlarda bile sahasnn olduka dar olduu sonucuna varyoruz.
221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 Yenieri, Bte, 176 . Bkz. Yenieri, Bte, 44 ,176 , 270 , 416 ; Erkal, .Vergi Hukuku, 123 . Bkz. Tez metni, 244 . Bkz. afi, Umm, 2 / 2 6 . Erkal, .Vergi Hukuku, 179 . bn Kudme, Munl, 2/620-621 ; Kardv, Fkhu'z-zekt , 1/29 ; Erkal, LVegi Hukuku, 179; Tez metni , 229 . bn Sa'd, Tabakt, 3/323 . Ayrca bkz. Eb Ubeyd, Emvl, 374 , 6 0 0 ; Kardv, Hasis, 238 ; Yenieri, Bte, 161 . eleb, ktisd, 173. bn Sa'd, Tabakt, 3/323 . Bkz. bnr, Maksd, 109 ; Dreyn, Menhic, 20 .

2 - MKTARLARLA LGL HKMLER { MUKADDERAT) Miktarlarla ilgili hkmlerden maksadmz, bizzat rice miktarlar bir say ile belirlenen ceza hadleri, miras paylar, iddet gnleri ...vb. gibi hkmlerdir. "rice belirlenen miktarlarn h bir faydadan hal bulunaca dnlemeyeceine" 231 ve neden o kadar olduu da aklen bilinemeyeceine gre 2 3 2 , acaba bu tr ahkm deime alanna girecek midir?233 Bu sorunun hemen cevabn vermeden nce, bizzat rice miktarlar belirlenen hkmleri gruplara blmenin yararl olaca kanaatindeyiz. Belirleme amacma gre, miktarlarla ilgili hkmler drt ksmda mtalaa edilmitir:234 1) Noksanlk ve ziyade imkan bulunmayan namaz rekat saylar, ceza hadleri, miras paylar gibi miktarlardr. 2) Ziyade ya da noksan yapmak mmkn olan miktarlar. Taharette says gibi. 3) Sadece ziyade imkan bulunmayan, fakat noksan yaplabilen miktarlar. Hyar- artn gnle snrlandrlmas, mrtede gn mhlet verilmesi, eler arasmda geceleme (nbet) sresinin gnle belirlenmesi gibi. 4) ncnn aksine, noksan yapma imkan bulunmayan fakat ziyade yaplabilen miktarl hkmler. Tavafta yedi, st haramlmn domas iin emmede be saylarnn kullanlmas, mktebe anlamasnda (en az iki olmak zere 235 ) taksitlerin bulunmas, zekat, ehadet ve hrszlk nisablarmn belirlenmesi gibi 236
231 Serahs, Mebst, 16/112 . ri'ce belirlenen say ve miktarlarn hikmet v e srlar hk. bkz. Dehlev, Huccetullah, 1/100-102. 232 A y n c a mukadderat konusunda kyasn car olup olmad da tartlmtr. Bkz. mid, hkm, 4 / 3 1 8 ; bn Abdiekr, Msellemu's-sbt, 2/317 ; Dreyn, MenShic, 20 ; Devlib, Medhal, 386 ; Kardv, Fkhu'z-zekt , 1/245 . 233 Bkz. mid, hkm, 4/318 ; bn Abdiekr, Msellemu's-sbt, 2/317 . 234 Syt, Ebh, 421 . 235 el-Gamrv, es-Sircu'l-vehhc, 635 . 236 Syt, Ebh, 421 . A y r c a bkz. Serahs, Mebst, 16/112 . Zekat nisab miktarlarnn belirlenmesi hk. bkz. Dehlev, Huccetullah, 1/102 .

Syt, bu bilgiye ek olarak, miktarlarla ilgili hkmleri bir baka adan daha ele alr ve yine drde ayrr: 1) Ortalama olarak verilen miktarlar: Syt buna misal olarak vekletle ya da selem yoluyla satn alnacak klenin yan belirlemeyi rnek verir ve tahdid art konulursa akdin batl olacan syler. 237 Kanaatimizce, Hz. Peygamber'in (as.) verdii iki cezalar ile ilgili baz rivayetlerde yer alan "krk sopa" eklindeki belirleme de bu kabilden olmaldr.238 2) Kesin belirleme (tahdd) iin verilen miktarlar: Mest / mddetini, kpek yalamas durumunda kab ykama adetlerini belirleme, cumada krk cemaatin bulunmas art, zekat ve dier nisab miktarlar, kurbanlk hayvanlarn yalar, zekat, cizye ve diyet vakitleri, zinakrn srgn sresi, lda bulunana ve innne (iktidarsz) verilen mhlet, st emme mddeti, ceza hadlerinin, hrszlk nisabnn miktarlar ... vb. bunlarn rneklerini tekil eder. 3) htilafl olmakla birlikte, sahih olan gre gre ortalama olarak belirlenen miktarlar: Kulleteynin beyzle, hayz yann dokuzla, iki saf arasnn zir ile , seferlik mesfesinin krk sekiz mil ile belirlenmesi gibi. 4) ncnn aksi: Be veskin bin alt yz rtl- badd ile belirlenmesi gibi.239 phesiz bunlardan ihtilafl olanlar konunun itihd olduunu gstermektedir. htilaf bulunmayan konulara gelince, slm limleri nassla belirlenen miktarlarla ilgili hkmlerin hikmetten asla hl bulunmayacan, dolaysyla muhlefet etmenin ciz olamayacan sylemilerdir. 2 4 0 Bu itibarla yaklak bir rakam verme amac bulunmayan, tahdd getiren, ziyde ve noksanlatrma mkanlar bulunmayan konularda, zarret halleri hri ahkmda herhangi bir deiiklie gitme imkan yoktur. Mesela miras paylar o devrin ictim ve iktisdi konumuna gre dzenlenmitir. Bugn ise konum
237 Baz hallerde verilen say v e miktarlarn hasr ve tahdd anlamnda olmayaca ve misalleri hk. bkz. Dehlev, Huccetullah, 1/101. 238 Bkz. Seyyid Sabk, Fkhu's-snne , 2/336; Tez metni, 191 . 239 Syt, Ebh, 422 . imdiye kadar verilen rneklerin bir ksm sadece fi mezhebiyle ilgilidir. 240 Debs, Tesssu'-nazar , 77 ; bn Abdisselm, Kavd, 2/75 ; bn Kayym, setu'llehfn, 1/488 ; eleb, Taffl, 296 , 300 , 302 , 319 , 322 ; bn r, Maksd, 109 ; Dreyn, Menhic, 20 ; M. el-Muntasr, " Masdru'l-fkh ve trhu tedvnih" , Hadratu'l-slm, sa. 5/1, s. 42 ; Devlib, Medhal, 3 8 6 ;

i !

deimitir, dolaysyla paylar da deimeli, ya da iddet rahmin temizlenmesi ve neseb ihtiltna meydan verilmemesi iindir. Bugn gelien teknoloji ve bilim sayesinde yaplacak testlerle netice kesin olarak alnmaktadr. Dolaysyla belirlenen gn kadar beklemeye gerek yoktur, eklindeki tevillere tamamen kapal bulunmaktadr.241 Ancak, hemen belirtmek gereklidir ki, miktarlarla ilgili hkmlerin hep ayn kategoride bulunmamas, mctehidler ve uygulamaclar tarafndan ri'ce miktar veya says belirlenmi bir hususun farkl kategoride mtalaa edilebilmesi o konu ile ilgili gr ayrlklarna, tatbikatta farkllklara sebeb olabilmitir. Misal vermek gerekirse, genelde zekat nisbetleri artrlamaz eksiltilemez kategorisinde mtalaa edilmektedir. 242 Bununla birlikte, Muhammed Hamidullah ve Slih Tu gibi baz aratrmaclar, incelemeleri sonu-cunda zekat miktarlarnn "asgar hadler" olduunu, devlet bakannn takdir yetkisini kullanarak bu nisbetleri ykseltebilecei neticesine ykseltebileceiaetiecstrrevarmlardr.243 'r Ve yine fakl yaklamlar neticesinde mam Muhammed'e gre cizye ve hara miktarlarnda bir deiiklik yaplamaz iken, Eb Yusuf a gre bunlarn miktarlarnda deiiklik yaplarak artrlmaya gidilebilir.244 Hz. mer 'in Antakya dalk blgesinde oturan Curcume kabilesiyle yapt anlamada, ajanlk karlnda onlar cizyeden muaf tutmas, 245 BenTalib zel uygulamas, Hz. Peygamber'in (as.) "Eer olum brahim yaa-sayd, btn Msr hristiyanlarn cizye vergisinden muaf tutmak ister-dim." 246 buyurmas gibi hususlar cizye miktarnn belirlenmesi konusu-nun, er 'an takdir edilmi bir konu olmaktan ok devlet bakamn takdir yetkisine braklm bir husus olduunu gstermektedir.247
241 Bkz. eleb, Tbffl, 296 . 242 Kardv, Fkhu'z-zekt, 1/244 . 243 Bkz. Hamidullah, slam Peygamberi, 2/217-219 ; Tu, slam Vergi Hukuku, 93-94 . Tenkidi iin bkz. Kardv, Fkhu'z-zekt, 1/244 . Islm Aratrmalar Heyeti bakanlna iken, "bu asrda zekat miktarlarnn artrlmas gereini" ileri snen Fazlur Rahman byk tenkitlere maruz kalm ve grevinden uzaklatrlmtr. (Kardv, Fkhu'z-zekt, 1/244). 244 Eb Ysuf, Harc (Mukaddime) , 29 ; Debs, T e s s u ' n - n a z a r , 77 ; Serahs, Mebst, 10/79 . 245 Belzur, Fth, 1/292 ; Fayda, Divan, 18 ; Tu . slam Vergi Hukuku, 94-95. 246 Hamidullah, Raslullah Muhammed, 257 . 247 Ayrca bkz. Wensinek, Mifth, 111 ; Bilmen, Kmus, 4/99 .

br taraftan diyet miktarlarnda da ayarlamalara gidildiini biliyoruz.248 Ancak burada deimelere konu olan ey, diyette asl kabul edilen "yz deve" de olmamaktr. Dalgalanma yz deveye kar tutulan altn ve gmte sz konusu olmaktadr. Bu itibarla ari'ce asl olarak belirlenen miktarda herhangi bir deiiklik sz konusu deildir. slm vergi sisteminde "aynlik" 249 prensibinin ar bast da gz nnde bulundurulursa, zekat konusunda, altn ya da gm hari belirlenen her kalemin balbama -diyettekinin aksine- bir nisab tekil ettii, dolaysyla nisablarm biribirini etkilemeyecei neticesine varlr. Bu itibarla, mesela deve fiyatlarndaki ykselme neticesinde - o dnemdeki nisablarm aa yukar eitliklerinden250 hareketle - dier zekat mallarnda nisabn da ona gre ykseltilmesi gerekir denemez. Zir btn zekat nisablar mstakil olup birbiri ile balantl deildir. Altn ve gm nisablarma gelince, bu konu ile ilgili olan hadisler, birbirinden katkat farkl iki ayr nisab miktar belirlemek iin vrid olmamtr. Para konusunda sahibinin zengin sayld tek bir nisab belirlenmi ve bu nisab, o zaman birbirine eit olan iki ayr birimle takdir edilmitir: iki yz dirhem yada yirmi dnr 251 Daha sonralar 1 dnr = 10 dirhem dengesi altnn lehine bozul-mu 2 5 2 ve zamanmzda ikiyz dirhem gme sahip olann zengin saylmas gln bir durum almtr. Bu durum karsnda, ikiyz dirhem eklindeki hkmn mukadderattan bulunduu iddias ile deimeye kapal bulunduunu sylemek bir kar yol olmad gibi, eriatn ruhu ile de badamaz . Mukadderat asndan konuya aadaki ekillerde yaklamann mmkn olduu kanaatindeyiz: 1) "Vergi sisteminde aynlik" pirensibinden hareketle altn ve gmn asl birer nisab unsuru olmadklar, diyette olduu gibi,253 dier ayn nisablara bal olduu. 2) Bu rakamlarn "en kk bir ailenin bir yllk geim masraflarn karlayabilecek varlk" 2 5 4 demek olan nisab
248 249 250 251 252 253 Bkz. Tez metni, 227 . Zekatlarn zekta tabi mallardan verilmesi asldr. Bkz. Tez metni, 228 . Kardv, Fkhu'z-zekt , 1/262-263 . Bilmen, Kamus, 4/124 ; Yavuz, Y.V. , Zekat , 149 . Diyette deve Hatlarnn esas alnarak ayarlamalar yaplmas hk. bkz. Serahs, Mebst, 26/75 ; bn Rd, Bidye, 2/344 .

belirlemede, tahdidi deil de takribi, yani kesin olmayan ortalama bir beyan olmas, bu itibarla itibr deer tama zelliklerinden kaynaklanabilen an deer kayb ya da kazanmas gibi durumlarda bu rakamlara nih ve deimez gz ile bakmayp ayarlamalara gidilmesi ve bu ayarlamalarda nisbeten her zaman deerini koruyan dier nisablar zellikle de zerinde ihtilaf bulunmayan, yoruma gerek duyulmayan koyun ve deve nisablarmm gz nnde bulundurulmas. Nitekim para nisabnda artk ikiyz dirhem gme itibar edilemeyecei, altn esas alma gerei Eb Zehra ve Abddulvahhab Hallf gibi alimler tarafndan belirtilmitir. 255 Ayn gre katlmakla birlikte K a r d v , benzer akbetin altrim bana da gelmesi durumunda deimez bir nisab olarak , fiatlarm normal olduu bir lkede deve ve koyun nisablarmn gznne alnarak belirlenmesi gereini savunur.256 Netice olarak diyebiliriz ki, miktar belirleme konusundaki ahkm, tahdd deil de, takrb beyan zellii tayorsa, alt veya st snrlar serbest braklmsa, bu alanlarda hkmler yeni yorum ve gerektiinde de deiikliklere ak gzkmektedir. Bunun dmda kalan ksmlar ile mukaddert deime ve yorumlara kapal bulunmaktadr. 3 - HELAL VE HARAMLAR slm hukukunda genelde ahkmn deime sahasn belirlemede ba vuracamz bir baka yaklam da, hkmlerin helal ve haramlarla ilgili olup olmadklarn tesbit eklinde olacaktr. Eer hkm helal ve haramlarla ilgili ise zamanla bunlar deitirmek mmkn deildir. Bunlar ancak zaruret hallerinde ve miktarmca deiebilir. slm, haram ve helaller konusunda orta bir yol tutmutur: Ne kat Brahmanizmde ve Hristiyan ruhbanlnda olduu gibi, bedene ikence ve temiz, gzel olanlar haram klma gibi bir arla, ne de ran'da ortaya kan "mezdek " dini gibi haram diye bir ey tanmayan
254 Bkz. Dehlev, Huccetullah, 1/43 , 102 . 255 Kardv, Fkhu'z-zekt, 1/264 . 256 Kardv, Fkhu'z-zekt, 1/265-269.

ibhacla kamamtr. 257 Helal ve haram klma yetkisini sadece Allah'a tanyan slm,258 bu yetkiyi kendisinde grenleri tanrlk iddiasnda bulunmakla nitelemi, 2 5 9 haram helal, helali da haram klmay irkle e tutmutur. 260 Bu sebebledir ki, selef limleri hakknda kesin nass bulunmayan eyler iin "haram" demekten kanr, "mekruh, sevimsiz, ho deil" gibi ifadeler kullanmay tercih ederlerdi.261 slm dininde bir eyin haram klnmasnda o eyin zararl, pis ve tiksinti verici oluu zelliinin esas alnmas 262 yannda dn siyaset , de esastr. Kasden besmele ekilmeden 263 ya da Allah'tan bakas adna kesilen hayvanlarn 264 yenilmesinin haram klnmas gibi, dn siyasetin gerei getirilen hkmlerin taabbud oluunda hibir kuku yoktur. Bununla birlikte pis ve tiksinti verici zelliinden dolay haram klnan nesnelerin benzerlerinin ayn katilikte nasslarla haram klmmaym gz nnde bulundurduumuz zaman bunlarda bile tahrmde esasn "taabbudlik" oluu neticesine varrz. Mesela kesin nassla 265 haram klnan domuzun haramlm ele alalm. phesiz haramlmda hikmet, ilk akla gelen izah ile iren ve pis grnl bir hayvan oluu olmaldr. 266 Ancak pislik yiyen tavuk; sr (cellle) ... vb. gibi hayvanlarn nassla haram klnmamas, domuzun haramlmda baka hususlarn gznne alndm gsterir. Etinde triin ve tenya olmak zere birok ldrc mikrobun bulunduu 267 gerekesi ile haram klnm olacan ileri srmek de asl illet olamaz. Zira o zaman gelien teknoloji ile bu sakncalar izale edilirse yenmesi caiz olur ki, bunu da hi bir mslman sylememitir. Etinin lezzetsiz olmadn da sylemek
257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 Kardv, el-Halu ve'l-harm, 19 . Bkz. Enm 6/119 ; r 42/21 ; Ynus 10/59 ; Nahl 16/116 , Tevbe 9/31 ; Tirmiz, Tefir, 9/10 . Bkz. Mide 5/103-104 . Prensiplerin izah ve delilleri iin bkz. Kardv, el-Hallu ve'l-harm , 24 vd . ; Karaman, Haramlar Helaller , 17 vd . Eb Yusuf, er-Reddu al Siyeri '1-Evza, 22-23, Ibnu's-Salh, Fetv, 1/19 ; bn Bedrn, Medhal, 126 ; Karaman, age., 18 . Araf 7/157 . Buhr, Zebih, 15, 22 . Bakara 2 / 1 7 3 ; Mide 5 / 3 ; Enm 6 / 1 4 5 ; Nahl 16/115. Bakara 2 / 1 7 3 ; Mide 5 / 3 ; Enm 6/145 ; Nahl 16/115 . Bkz. Kardv, el-Hallu ve '1-harm , 31 ; Karaman, Haramlar Helallar , 3 0 . B konuda Prof. Dr. Asaf ATASEVEN tarafndan Din ve Tp Asndan Domuz Eti fr. Diyanet V a k f Yaynlan, Ank. 1985) ad ile bir kitap yazlm v e zellikle d o m u z etinin salk asndan sakncalar zerinde durulmutur. Bu konuda bkz. Ataseven, Din ve Tp Asndan Domuz Eti , 50 vd.

267

mmkndr, domuzun helal saylp yenildii lkelerdeki tketim miktarlar bunu gstermektedir, illet olarak "mesh" o l a y 2 6 8 dnlebilir mi? Zikredilen nasslarda maymundan sz edilmeyip, sadece domuzun haram klnmas bu ihtimali drmektedir. Geriye en gl ihtimal olarak " tahrmin taab-budlii " hususu kalmaktadr.269 slmda haramlarn asl illetinin taabbudlii neticesine ulanca, bu gibi konularda eitli tevillerle hkm deitirmenin kabil olmayacan sylemek mmkn olacaktr. Bu itibarla tibb kontrolden geirilerek domuz etinin helallma hkmetmek, vcuda zarar vermeyecek lde alkol almak , eitli adlar altnda haramlar irtikap etmek 270 ... vb. slm hukukunun caiz gremeyecei hususlardr. Haram ve helal konularnda hkm nasslarla belirlenenlerin dnda kalan eylerin "Eyada asl olan ibahadr." 271 prensibi gereince helal ve mbah olmas gerekir .272 Bu anlay slm hukukuna byk esneklik kazandrr. Zira hakknda nass bulunmayan eyleri stshba hamlederek helal kabul etmek, gerek Hz. Peygamber (as.) dneminde bilinmeyen baka yrelerde mevcut yiyecek, iecek vb. maddeleri ve gerekse daha sonra zaman ierisinde ortaya kan ve kacak madeleri mbah klacak ve bu anlay haram snrn dar tutacak, bylece evrensel bir boyut arzedecektir. Bununla birlikte baz fkh kitaplarmzda, hakknda nass -bulunmayan bir eyin helal olmasn, stshaba deil de, sadece Arab'n rfne balayan ifadeler vardr. Mesel fi fkh es-Sircu '1vehhc'da yle denmektedir: "Hakknda nass bulunmayan bir eyin helallik hkm, bolluk, ) servet ve saduyu sahibi Araplarn o eyi temiz bulmalar ile sabit ^
268 " . . . Allah kime lanet ve gazab ederse, kimlerden maymunlar, domuzlar ve eytana kullar klarsa ..." (Mide 5/60) ayetinde temas edilen , azgn insanlarn b u hayvanlara dntrlmesi olayna " mesh " denmektedir. 269 Bkz. Chz, el-Hayevn, 4/99 . Aynca 4/41, 49, 74-77, 97 . 270 Harama gtrecek yollar ( hile ) da haramdr. Kardv, el-Hallu ve '1-harm, 34 ; Karaman, Haramlar Helaller , 20 . 271 Kidenin dayana ayetler : Bakara 2/29 ; Csiye 45/13 ; Lukmn 31/20. A y n c a Hz. Peygamber (as.) Kur 'an 'da beyan edilenlerin dnda , skt geilen eylerin mmet iin "ba" (avl) olduunu belirtmitir. (Buhr, Tefsr 99 ; Mslim, Zekat, 24 ; Tirmiz, Libas , 6 ; bn Mce, Et'me, 6 0 ) . 272 Bkz. Kardv, age., 21-24 ; Karaman, age., 16-17 . 1

olur. Bu konuda muteber olan iki dil kimsenin haber vermesidir. Hkmn tesbiti iin her devirde yaayan Araplara baklr, eer Araplar o eyi iren (pis) buluyorlarsa helal olmaz. Araplarn ihtilaflar durumunda ounlua uyulur. htilafta eitlik sz konusu olursa, Kurey 'e tabi olunur. " 273 Bir eyi iren ya da can ekici bulma konusunda, tedenberi allagelmiliin byk bir etkisi olduu inkar edilemez. Nitekim Hz. Peygamber (as.) Necd tarafndan getirilen ve nne konulan yiyecein keler olduunu renince elini geri ekmi ve yememitir. "Keler haram mdr?" diye sorulunca da, "-Hayr ! Ancak benim memleketimde bulunmaz. Bu yzden de onu yemeyi iim ekmiyor.'B74 buyurmak suretiyle bu hususu belirtmilerdir. br taraftan ekirgenin yenilebilecei 275 hkmn ifade, Trk kamuoyunda itihay uyandrma yle dursun, ou kez tiksinti duyulmasna neden olur. Oysaki, Chz 'n (255/869) ifadesine gre Araplar iin ekirgeden daha lezzetli bir yiyecek yoktur. 276 Nitekim Hz. mer, birok defa kzartlm ekirgeye kar zlemini belirtmi, 2 7 7 hatta bir defasnda, Rebeze'de278 ekirge srs bulunduu kendisine sylenince minberde iken, " Keke bir iki sepet olsa da yesek! " demitir. 279 Bu durumda hakknda nass bulunmayan bir konuda allagelmiliin neticesinde Araplarn bir ey hakkndaki zlem ya da nefretlerini evrensel bir hkm kabul ederek, ayn zlem ya da nefreti paylamayan milletler iin de geerli olacan savunmak yerine, her milleti, her yreyi kendi rf ve detleriyle, teden beri alageldikleri eylerle babaa brakmak daha uygun gzkmektedir, "Miletlere gre deiken olan detleri, balayc terde esas almak slmn genel esprisine ters der. Bu yzden de slm, yreden yreye farkllk arzetmesi tabi olan giyim-kuam, barnak, binit gibi eylerin tayinine girmemitir." 280 Hakknda yasaklayc bir nass bulunmad
273 el- Gamrv, es-Sircu 'I-vehhc, 566 . 274 Buhr, Et'me, 10, 14 (6/200) . Bkz. bn Kayym, Zadu'l-med, 4/335 -336 . 275 Bkz. Muvatta, Sfatu 'n-Neb, 30 ; bn Hanbel, 2/97 ; Eb Dvd, Et'me, 34; bn Mce , Sayd, 9, Et'me, 31 . Ayrca Buhr, Zebih, 13 ( 6/223 ) ; Mslim, Sayd, 52 ; bn Hanbel, 4 / 3 5 3 . 276 Chz, Hayevn, 4/43 . 277 bn Sa'd, Tabakt, 3 / 3 1 7 . 278 Hicaz yolu zerinde, Medine'ye gnlk mesfede bir ky. (Ykt, M u ' c e m u ' l bldn, 3/24) . 279 Muvatta, Sfatu'n-Nebiyyi, 10 (2/933) ; bn Sa'd, Tabakt, 3/318 .

srece "Eyada asl olan ibahadr." hkmnce bunlar mbah olacak ve bu hususta, bir eyin daba uygunluunu, ya da mekruh 2 8 1 olduunu tesbit konusunda belirleyici rol, evrensellik verilecek olan Arap rf deil, aksine her yrenin kendi rf oynayacaktr.

4 - MUMELT slm hukukunda deime sahasnn genelde mamelt ile ilgili hkmler olduu konusunda hemen hemen ittifak vardr. Ancak muameltla ilgili hkmlerde deimenin boyutlar ne olacaktr ? te asl ihtilaf konusu bu olmaktadr. Kimilerine gre, slmm dnyev hayatla ilgili her alandan el ekmesi gerekir. Bunlar dnyev vasfta nasslarm din olmad 282 kanaatindedirler ve "Kur'n ahkmnn, dnyev ahkmla tadil edilmesi" inancndadrlar. 28 ;? Nitekim bu gr son asrda baz lkelerde rabet bulmu ve slm hukukunun dnyev hkmlerde tatbikine son verilmitir (ilg). Biz bu konuya daha nce "slm hukukunun btnl" bahsinde temas etmi bulunuyoruz. Bizce bu, ahkmda bir deiiklik deildir. Sz konusu olan ildr ve tezimjzin konusuna girmemektedir. (Dier bir ksma gre ise, hkmler, ibdetlerle ilgili olanlar, mumelt ve detlerle ilgili olanlar diye ikiye ayrlr. Bunlarn arasnda fark vardr; ibdetler ri'in hakkdr, bunlarm f ekilleri ise ancak nass ve icm yolu ile bilinebilir;! Bu itibarla bunlarda bir deiiklik sz konusu olamaz. Mulemt ve detlere gelince , bunlarla ilgili hkmlerde maslahata riayet asldr. Bu gibi hkmlerde maslahata riayet etmek , Mutezileye gre Allah'a vacip, ehl-i snete gre ise O'ndan bir ltur olmakta ve netice birlemektedir. Bu itibarla maslahatn nass ve icma ile atmas durumunda maslahat esas almr.284 Ve nihayet nc bir gre gre de ahkmn deime sahas
280 bn r, Maksd, 90 . 281 H a r a m demiyoruz; nk rfn haram konusunda belirleyici rol oynamas uygun deildir. 282 Hatibolu , slam'n Aktel Deeri zerine", 10 . 283 Hatibolu , "slam'n Aktel Deeri zerine ", 17. 284 Bkz. Tf, Risle fi riyeti'l-maslaha (Masadr) , 113-114 . Delilleri iin devamna bkz. A y n c a bkz. eleb, TaH, 74 , 322 .

tamamen hakknda nass bulunmayan konulara mnhasrdr. Ahkmla oynanlmasma, arzu ve heveslere uyulmasna imkan vermemek iin, hakknda nass ve iem bulunan hkmleri deime kapsam dnda tutmak gerekir.285 Son iki gr arasnda yer alabilecek, daha makl drdnc bir grn bulunduuna da iaret edelim. Buna gre muameltla ilgili nasslar, daha nce szn ettiimiz genel ter getiren ve uygulama mahiyetinde olan; maksddan olan, vesilden olan nasslar gibi eitli alardan ele alnacaktr. Durum deerlendirilmesi yaplacak ve genel terye ynelik hkmler, kll kaideler, nazariye ve ynlendirici, hedef belirleyici mahiyette olan hkmlerde deiiklie gidilemeyecektir. Bunun yansra, uygulama ve rnekleme mahiyetinde olan, zaman-mekan unsuru tayan nasslarn gerektirdii hkmlerde deimeler olabilecektir. rnek vermek gerekirse, toprak kirasndan yasaklama, beyu'l-mbzene , kabzdan nce sattan yasaklama, hyr- art kabul etme vb. gibi hkmler getiren nasslarn tmnden karlan, islam hukukunda karlkl mbadelelerle gararm ve nizaa sebep olacak cehaletin nlenmesi ilkesi, zaman ve mekanla deimeyecektir. Bu prensibin uygulamas mahiyetinde olan ve husslik arzeden yasaklar ise, ya rfle, ya da daha baka yollarla nehyin illetinin ortadan kaldrlmas, bylece artk garar ve nizaa meydan vermemesi gibi durumlarda deiebilecektir. Nitekim toprak kirasndan yasaklamann illetini o gnlerde altn ve gm (para) azlndan, para ile deil de, arazinin belli bir yerinden kan rn kalnda kiraya verilmesi nedeni ile garara sebep olaca eklinde tesbit eden sahb Rafi b. Hadc (74/293), altn yada gm (para) karlnda araziyi kiraya vermenin caiz olacan sylemitir.286 Ve yine borca ahit tutma ve yazma emri, kefaletin meruiyeti, rehnin cevz ...gibi hkmler haklarn zayi olmasn nlemek ve teminat altna almak genel prensibini ortaya koymaktadr. imdi bu genel prensibin tatbikatn ter dneminde mevcut uygulamalara mnhasr tutmann bir anlam yoktur. Ayn gayeyi gerekletirecek yeni usullerin ortaya kmas durumunda, bunlar da birer uygulama olarak ncekilerin yannda, ya da onlarn yerinde yer alabilir.287 Bu iki rnekte de grld gibi, bu anlaya gre
285 Bkz. Kevseri, Maklt, 257 vd. ; Medkur, Medhal, 102 . 286 Bkz. Tez metni, 224 Gararla ilgili bkz. Zerk, Sigorta, 174-176 . 287 Bkz. Tez metni, 107 vd

deimenin sahas, hakknda nass bulunan hkmleri de kapsamakta, ancak bunlar uygulama, rnekleme ya da zamanmekan unsuru ierdikleri iin asla ze dokunmamakta, genel ereveyi zedelememektedir. Zaten muamelt konusunda terde gzetilen metod da, mmkn mertebe detaylara gidilmemesi, genel prensiblerin vaz' ile yetinilmesi eklindedir. zellikle Kur'n teriin bu zellii o kadar aktr ki, Hz. Peygamber (as.) miras ayetindeki 288 detaylar karsnda "Allah fcc.J miras paylarnn taksimini bizzat kendisi stlendi." buyurmu ye bir nevi taaccbn izhar etmitir. 289 Buradan da haraketle diyebiliriz ki, muamelt konusunda hkmlerin deimesine ihtiya duyulmas annda, ou kez nasslaria kar karya gelinmeyecektir. cmya ters dme konusunda ise, zellikle icmm sbtu hakknda dikkatli olmak lazmdr. nk birok konudaki icm iddias aslnda isabetli bulunmamaktadr. 290 Ayn temkinli hareketlerin nasslarm (hadis) sbtunda da gsterilmesi zarureti vardr.291

IV - DEMENN FLEN V U K U V E M H A D E EDLEN EKLLER slm hukukunda, gerek ter dneminde ve gerekse daha sonraki devrelerde deimenin fiilen vukuunda phe yoktur. zellikle ter dneminde gerekletirilen deiikliklerin, nazar planda daha sonraki dnemlerde de, gerei halinde yer yer deimelere imkan verebilecek birer mesned olarak deerlendirildiini gryoruz. 292 Bu itibarla, burada konuyu ter dneminde ve daha sonraki devrelerde olmak zere iki ksmda ele alacaz ve birincileri ayn zamanda deime konusundaki ter tavrnn belirlenmesi ve ikinci ksmn temellendirilmesi amac ile ortaya koymaya alacaz.

288 289 290 291 292

"Nis 4/11 . bnr, Maksd, 137 . Aynca bkz. Ibnu'l-Arab, Ahkmu'I-Kur'n, 1/345. rnekleri iin bkz. Kardv, eratu'l-slm , 119-123 . Bkz. Kardv, eratu'l-slm, 113 -117 . Bkz. eleb, M , 307 .

A-VAHY

DNEMNDE

Vahiy dneminde ahkmn deimesi ile ilgili olmak zere iki konu zerinde durulacaktr. Bunlardan birincisi nesh olay ikincisi ise tedri esasdr. 1- NESH: (Huss bir maslahat gerei konulmu) er' bir hkmn yine mteahhir er' bir delille kaldrlrnasdr.293 "Geici tedbir" niteliinde dnlm ve teklif edilmi . hususlarn yine ayn tabilik ierisinde kaldrlmas 294 esasna dayanr. Nesh konusunun tetkiki, terde takip edilen eyr ve metodun, Allah'n insanlar terbiye ve iradda gsterdii hikmet ve srlarn ortaya kmasna yardmc olur. 295 Kabul etmek gerekir ki, nesh bir anlamda, gelien cemiyet artlarn deerlendirmek, asl maksat istikametinde hareket etmek, dzenleme getirmek demektir. Mekke islam toplumunun artlar ve mkellefiyetleri ile Medine islm toplumunun durumu ve mkellefiyetleri elbette ayn deildir. Hkmler de - tabi olarak - aym olamazd. 296 Nesh ite biraz bu sosyal gerein gerei olarak domu ter usulyd. eriatlar arasndaki nesh de milletlerin slah iin tutulan usulle ilgili husstur. 297 Teklf-i m l yutk'n (takat st ykmllk) bulunmad 298 slmda, nesh messesesi kadar tabi ne olabilirdi? Bu tabilik, "varlk sebebinin (illet) sona ermesi dolaysyla hkmn sona ermesi" 299; "ak bir vahye dayal olarak Hz. Peygamber (as.) iin bir baka hkmn tercih edilmesi gereinin ortaya kmas" 300 eklindeki nesh tariflerinde iyice ortaya kmaktadr. Ayrca neshin kull kaideler ve mebbed (ebed olduu bildirilmi) hkmlerde 301 cereyan etmemesi, ebedlik kayd tamayan ve cz hkmlerde geerli olmas da, onun
293 b, Muvafakat, 3/107 ; Karaman, Fkh Usl, 164 ; Zerkn, Menhil, 2/72 ; eleb, Taffl, 307 . 294 akan, Hadislerde Grlen htilaflar ve zm Yollar, 196 . 295 Karaman, Fkh Usl, 163 . 296 Bkz. Karaman, ctihd, 52 . 297 Bkz. Eb Zehra, mm afi , 251 . 298 Bakara 2/286 . 299 Dehlev, Huccetullah, 1/93 . 300 Dehlev, Huccetullah, 1 /93 . 301 tb, Muvafakat, 3/117; Eb Zehra, mm afi, 251 .

gelien arltara uyum ve hkimiyet salamasnn tabi bir yolu olduunu isbat eden bir baka nokta olmaktadr." 302 Nesh olaymn genelde Medine devri teriinde ortaya kmas 303 bizce anlamldr. Zira slm'n devlet oluu ve prensiblerinin uygulama alanna konulmas bu devrededir. 304 Amalad toplumu yaratmak iin var olan slm, karsnda vaka olarak cahiliye devri deerleri zerine kurulu bir topluma hitap ediyordu. Dorudan nih hkmlerin uygulanmasna geilmesi gerekilikle badamayacak ve daha iin banda slmn toptan reddine sebeb olacakt. 305 te bu yzdendir ki, geici maslahatlar ve bunlarla ilgili nih hkme ulatracak geici hkmlere ihtiya vard. Nih hkmn artk kabul grme ortam gerekletirdiinde geici hkm devrini tamamlyordu. Biz klasik nesh telakkisine katlyoruz.306 Yani nsih hkmden sonra normal hallerde mensh hkmle amel edilemez. Bu telakkinin varl kanaatimizce modernistlerin fiil yasama mahiyetinde telakk ettikleri 307 ahkm ayetlerine yaklamlarn temelden sarsmaktadr. Zira mesela iki yasa konusunda uygulanan ter siyaseti neticesinde slm, bugn btn dnyann aciz kald 308 bylesi bir konuda, mutlak bir baar gstermitir. u kadar yl ierisinde yetitirmeye alt yeni mmet gelen nih yasak 3 0 9 karsnda tam bir tesmiliyet gstermi, Medine sokaklar dklen ikilerden dolup tamtr. 310 Bu rnekte de grld gibi slm, Medine dneminin sonlarna doru artk-cahil Araplara deil-ideal bir mmete hitab etmektedir. Ve bu mmet iki yasa dahil ne emredilirse edilsin, onu kabul edebilecek bir iman, eitim ve ruh yksekliine ulamtr. imdi byle bir ortamda, mesala had cezalan gibi hkmler hl muhafaza edilmi, nesh yolu ile deitirilip
302 akan, Hadislerde Grlen htilaflar ve zm Yollan, 196 . Neshin gerekesi iin aynca bkz. A. Emin , Fecru'l-slm , 231 ; Eb Zehra, mm fi, 250-252 . 303 tb, Muvfakt, 3/104 ; A. Emin , Fecru'l-slm, 2 2 8 . 304 Bir nazariyenin aksayan taraflan ancak uygulama safhasnda ortaya kar. Bu itibarla nesh olayn "daha ok u y g u l a m a d a ortaya kabilecek aksaklklarn nceden ngrlen zmleri" eklinde nitelemek mmkndr. 305 Bkz. tb, Muvfakt, 3/104 . 306 Klasik nesh telakkisinin tenkidi hk. bkz. Eb Sleymn, slm'n Uluslararas likiler Kuram, 57 vd., 87, 96 ,101,119 . 307 Bkz. Tez metni, 52 . 308 Zeydan, Medhal, 42-43 . 309 Mide 5/91 . 310 Kurtub, 6/293 . Hicri 6. yl. Diyarbekr, Trhu'l-hams , 2/26 ; Zeydan , Medhal, 42.

yerlerine baka hkmler ikme edilmemise, bu durum ilm-i ilhde ideal hkmlerin deitirilmeden korunan hkmler olduunu ve onlar bir daha kimsenin asla deitiremeyeceini gsterir. Biz nesh telakkisine katlmakla birlikte, bu telakkinin kaytlanmasmn yararna da inanyoruz: Nsih hkm ortamndan soyutlanarak ele alnamaz. Mensh hkme artk son vermeyi gerektiren ortam olumadka, nsih hkmn uygulama alan bulunmas haddi zatnda imkanszdr. O yzden slm iktidarnn egemen olduu, arzulanan slm toplumunun olutuduu.dnemlerde gelen ve bu neticeyi hazrlamak iin ara hkm olarak kullanlan mensuh hkmlere son veren nih hkmlerin, ayn ortama hi benzemeyen gnmz slm toplumlarna bir gei dnemi frsat tanmadan uygulanmasnn yerinde olmayaca, bylesi teebbslerin faydadan ok zarar verecei inancndayz. Hem burada ifrat olduuna inandmz bir tutumdan da sz etmek istiyoruz: Nasslarn teruzu annda bir zm olrak hemen neshe ba vurmak ve bylece "mensh" hkmleri alabildiine oaltmak. 3 1 1 Bu muhtemelen biraz da mtekaddimnin "nesh" tabirini farkl mnda kullanmalarndan kaynaklanmtr. Gerekten de mtekaddimn, yet ve hadisten zahirinin murad edilmedii durumlar nesh tabiri ile ifade edegelmilerdir. Bu da daha sonraki limlerin nasslarn teruzu annda cem ve telifi mmkn olan birok konular neshle izahlarna neden olmutur.312 Tabi olarak bu telakki, slm hukukuna daraltc bir yap kazandrmakta, farkl ortama, farkl hkm anlayn zedelemektedir. Nasslarn teruzu durumunda nesh m e t o d u n u n bir deerledirmesini yapan smail L. AKAN da ayn kanaate ulam ve yle demitir: "l metodu olma zellii iinde neshe, zm sistemlerinin hemen banda yer vermek, daha ok beyana dayanan zmn zne ters dmek olmaktadr. nk beyan prensip ve metodu olan cem ve te'lfin gerekleme imkanlar aratrlmadan hemen ilg ile ie
311 Selef ulumasndan Eb Mslim cl ; Asfahn (322/934) Kur'an'da m e n s h yet bulunmad grndedir. Hudar Bey, Rz'nin (606/1210) de, szlerinden Eb Mslim'in grne meyyal olduunun anlaldn syler. (Bkz. Hudar Bey, Trihu't-teru'l-sIm, 25) . 312 Bkz. bn Kayym, lm, 1/35 ; tb, Muvafakat , 3/106-108 ; akan, Hadislerde Grle htilaflar ve zm Yollar, 197 ; Koyit, "Kur'an ve Snnette Nesh Meselesi" , AFD., e.XI, 1963, s. 103-108 .

balanmasa hal arei aramak noktasndan olduka tenkide ak bir tutum olur. ...Nesh iddialarnn bir ounda deiik artlarn sz konusu olduu ve neshe gitmeden muhtelif hami' lerle ihtilafn halledilebilecei de grlmektedir. " 313 Buna gre ortam farkllat iin bir hkm geici olarak durdurmak nesh saylmayacaktr. Mellef-i kulba zekattan pay ayrma ileminin durdurulmas bunun bir rneidir.314 Nitekim mer b. Abdulaziz gerek grd iin hkm tekrar uygulamtr. 315 Yine bir fiilin artk mnasebeti kalmad iin terkedilmesi de nesh telakki edilmemelidir. Mesela "kunt" un terki gibi. Bir musibet karsnda Hz. Peygamber (as.) bir ay sre ile kunut okumu ve ird heyetini hunharca katleden Ri'l, Zekvn ve Usayya kabilelerine lanette bulunmutu. Ara souyunca da bunu terketmiti. te bu gibi terklerin mensh saylmamas, mmetin bana gelebilecek musibetler karsnda tekrar kunut okuyabilmelerine imkan verebilecektir. 316 Bunun zellikle de, yeniden oluum dnemlerinde mmetin bilinlendirilmesinde msbet bir katks olaca da aikardr.

2 - TEDRCE

RYET

slm ter metodunda en belirgin husus tedrice riayet prensibidir. Bu "slmm o gnn toplumunu sosyal bir vka olarak olduu gibi kabullenmesi" manasnda gerekilii ile, "ayn toplumdan ideal bir mmet yaratma amac" tayan gayeci zelliinin tabi bir sonucudur. Sosyal bir realite olarak toplumun teden beri alageldikleri, zerinde yaadklar detleri, gelenekleri, deerleri ...vb. vard. Btn bunlarn bir anda terkinin mmkn olmayaca gereini kabullenen slm, ayn toplumu amalad ideal mmet haline ulatrabilmek iin teride de bir siyaset izlemitir. 317 Uzun bir devre alt yapnn oluturulmas iin uralmtr. Mekke dnemi terii tamamen bu dorultudadr. 3 1 8 Vahyin byk bir ounluunu tekil eden bu
313 314 315 316 317 akan, Hadislerde Grlen htilaflar ve zm Yollar, 208 . Bkz. eleb, Tall, 87 ; Tez metni, 51, 76 . Bkz. bn Sa'd, Tabakt, 5/262; Tez metni, 7 7 . M. Ars, Eflu'r-Rasl, 222-227 . Bkz. M u h a m m e d el-Meden, "Deimu'l-istikrr fft-ter el-Kur'n" , Hadratu'lIslm, Sene 1384, sa. 5/1 , s. 20-21 . 318 Mekke devrinde inen yetlerin genel deerlendirilmesi ve zellikleri iin bkz. tb,

dnemde zellikle itikat bahisleri, Allah'n her konuda vahdaniyeti ve hkmranl ilenmi, insanlarn O'nun kullar olduu ve koyduu hkmlere mutlak itaatlerinin bu kulluun gerei olduu vurgulanm, bylece oluturulan imanla ileride getirilecek eitli kaytlamalarn, mkellfiyetlerin kolayca kabulnn gerekletirilmesi amalandrlmtr. Bir taraftan iman-ahlk alt yaps oluturulurken, dier taraftan da, daha Mekke dneminden balanlmak ve genelde nazar planda kalmak zere genel, klli hkmlerin konulmasna, ileride detaylar getirilecek bir mukaddime olmak zere, onlara atflarda bulunulmas eklinde bir ter ilemi de srdrlyordu (ynlendirme merhalesi).319 Medine dneminde - artk slmn ayn zamanda da bir devlet olmas hasebiyle - getirilen nazariye, prensip ve kurallarn pratik hayata tatbik imkan da domutu. Hedeflenen ideal mmetin ortaya konulabilmesi iin bunda zaruret de vardr. Nazariyenin yanbamda uygulamalm da yerald ite bu dnemde ahkmda baz deiiklikler mahede edilmitir. Bu deiiklikler amalanan hedefe ulatracak sreci hzlandracak mahiyettedir ve birincisi yukarda szn ettiimiz nesh olaydr. 320 kincisi ise tedrcdir ki, aslnda nesh olayn da tedricin bir ekli saymak mmkndr. Tedrice riayet prensibi aadaki ekillerde gerekletirilmitir: 1) Zaman iinde tedrice riyet edilmitir: Btn hkmler bir anda deil, belli bir zaman sreci ierisinde ve zelikle de yeni gelimelere parelel olarak oluturulmutur.321 2) Ahkmda nem sras gzetilmitir: Asl hkmler nce konulmu, tamamlayc hkmler (mkemmilt) genelde sonra getirilmitir. 322 Ayrca nce icml , sonra tafsil esas da bu ksmda
Muvafakat, 2/76 vd. , 3/46-48 , 103-104, 307 , 4 0 6 , 416 ; A.Emit , Fecru'l-sim, 228 ; lken, islam Dncesine Giri, 25, 31 ; bn r, Maksd, 40 ; Hitti, slam Tarihi, 1/169 , 185 ; S. Slih, Mealim, 283-284 ; M. A. Cafer, Eseru't-tatavvur elfilt fft-tefsr , 137 vd. ; Zerkn, Menhil, 1/193 vd. ; Cerraholu, Tefsir Usl, 60 ; Karaman, slam Hukuk Tarihi , 37 ; Nemir, ctihd, 127 ; Taplamacolu, Din Sosyolojisi, 148 ; Zeydan, Medhal , 108-109; afak, slam Hukukunun Tedvini, 11. Bkz. Tu, slam Vergi Hukuku, 19-35 ; zek, " Asr- Sedette Zektn Tatbikat", (Baslmam tebli, st. 1988) , 4 . Mekke dneminde nesh olmad hk. bkz. tb, Muvafakat, 3/104. Bkz. tb, Muvafakat, 2/94 , 3 / 3 7 8 ; A. E m i n , Fecru'l-slm, 229-231 ; Karaman, slam Hukuk Tarihi, 39 ; elcb, Trhu't-ter, 131 . Bkz. tb, Muvafakat, 3/48,103 A y n c a bkz. bn Abdisselm, Kavid, 1/54; bn Teymiye, Hsbe , 142 ; A. Emin , Fecru'l-slm, 228 .

319 320 321 322

mtalaa edilebilir. 3) Hkmler ierisinde tedrice riayet etmitir: Mkellefiyetlerde genelde kolaydan zora doru bir seyir izlenmitir. te yandan nih yasaklar ise bir rpda konulmamtr. Namazn nceleri iki vakitken bee karlmas 323 ayn hkm ierisindeki, ibadetlerin kolaydan zora doru farziyet sras ise benzeri hkmler arasndaki324 tedrici gsterir. Kesin iki ve riba yasaklarna drt aamada ulalmas 3 2 5 da yasaklamalar alanndaki tedrcliin en arpc rnekleridir. Tedrcilik genelde kolaydan zora doru olmakla birlikte aksine de rastlanr. Gece namaz ile ilgili emrin 326 hafifletilmesinde olduu gibi.327 Terde prensip olarak tadrce riayet esas olduu halde, nemine binaen ve beklemeye tahamml olunamayan durumlarda bir n hazrlk mahiyetinde ara hkmler bulunmakszn, dorudan nih hkmlerin vazma gidilerek tedrice uyulmad da olmutur. Bu gibi durumlarda erat uygulamada baz toleranslar tanm ve olabildiince hkmn uygulanmas ve hukuka saygnn korunmas amac ile yer yer ekl meriyetle yetinildii de olmutur. Evlatlk messessesinin kaldrl ve Slim 'in durumu bunun tipik bir rneidir.328 Bu arada gerek kiilerin gerekse kabilelerin slma smdrlmalan, onlarn yava yava nih hkmlere ulatrlmas amacyla yaplan durum deerlendirilmesi neticesinde bizzat Hz. Peygamber (as.) tarafndan gerekletirilen ve ilk bakta dinde ar msamaha intiban veren baz uygulamalara da rastlyoruz: Ahmed b. Hanbel'in Msned'inde yer verdii iki hadisi buna rnek olarak veriyoruz: "Hz. Peygamber'e (as.) Sakif heyeti gelmiti. Daha etkili olmas iin onlar mescidde kabul etti. Onlar Hz. Peygamber'e ; cihda
323 Muvatta, Kasru's-salt, 8 (1/146) ; Buhr, Salt, 1; Mslim, Saltu'l-msfirn, 1; Taberm, Evil, 13 . Benzeri d u r u m oru iin de sz konusu olmutur. Bkz. Buhr, Savm, 39 ; Eb Dvd, Savm, 2 . 324 Bkz. Elmal, Hak Dii Kur'an Dili, 1/624 . 325 M u h a m m e d el-Meden, "Deimu'l-istikrr f't-ter el-Kur'n" , 22 v d . ki yasana srrasyla 16/67 , 2/19 , 4/43 v e nihayet 5/90 ayetleriyle; rib yasana 30/39 , 4/61, 3/130 ve nihayet 2/278 yeeriyle ulalmtr. Ayrca bkz. S. Sbk, Fkhu's-snne , 2/312 vd. 326 Mzemmil 73/1-3 . , 327 Kurtub, 19/55 ; Baktr, Zarret, 98 . 328 bn r, Maksd , 114 ; Tez metni , 29 .

arlmamalar, kendilerinden zekat alnmamas, namaz klmamalar ve zerlerine kendilerinden baka birinin tayin edilmemesi artlarn ileri srdler. Hz. Peygamber (as.) onlara: "Tamam, cihada arlmazsnz, zekat vermezsiniz, zerinize baka biri de tayin edilmez. (Namaz konusuna gelince olmaz.) Ruksuz (namazsz) bir dinde hayr yoktur." buyurmulardr.329 bn Esr, bu hadisdeki garb kelimeleri aklarken yaplan baz yorumlara yer vermesi yannda u izah yapar: Hz. Peygamber (as.) Sakfin anda slm olduu gibi kabul etmeyeceklerini biliyordu. Onlar sndrmak ve yava yava tedric bir ekilde slmn tm ahkmna ulatrmak iin bu artlarn kabul etti (gzkt).330 Hz. Peygamber (as.) yine Ahmed b. Hanbel'in rivayetine gre sadece iki vakit namaz klmak art ile mslman olmak isteyen kimsenin mslmanln da kabul etmiti.331 Bu iki rnek, ter de tedrcilik olduu gibi - maslahat gerei - tatbiktta da olabileceini ifade eder. Hkmleri tamamlanm slmla kar karya gelen insanlar btnyle hkmleri ar bulabilirler . Bu durumda onlara, mevcut hkmlerin tedric olarak uygulanmas zarr grlrse, onlar kazanmak iin slmn menfaaati bunu gerektirirse bu mmkn olabilecektir. Ama bundan ama, ieriye alman bu yeni mslmanlann iman potasnda eritilerek dn btnlne eritirilmesi, daha nce ar bulduu mkellefiyetleri dn uur ierisinde severek yapabilecei bir seviyeye tedric olarak - ulatrmak olacaktr. Ama byle bir zaruret bulunmaz, henz iin banda btnyle kabul imkan varsa veya ieriye alnacaklarn slah imkan yoksa, yahut da byle bir tavr slmn yce menfeatine zarar verecekse taviz grmnde olan bu tr davranlara gidilmez. Buraya kadar arzetmeye altmz tedri prensibi332 ve onun bir
329 bn Hanbel,_ 4 / 2 1 8 ; bn Esir, N h y e , 1/238, 389 ; Nemir, ctihd, 128 ; Ilamidullah, ntroductio to slam, 13 . 330 bn Esr, Nihye, 1/239. 331 bn Hanbel, 5/25 ; Ncmir, ctihd, 129 . 332 Tedrice riyet prensibi hk. ayrca bkz. Buhr, Fedilu'l-Kur', 6 (6/101) ; tb, Muvafakat, 1/304 , 3/68 vd. , 99, 230, 378 ; A. Emin , Fecru'l-slm, 228, 231 ; .Seyyid Sbk, Fkhu's-snne, 2/312 ; S. Slih, Mealim, 274 ; eleb, Tall, 15 , 307 ; Mahmasn, Felsefetu't-ter, 160-161 ; F. Osman, Tatavvur, 144 ; Uur, slam Toplumu, 9 4 ; Karaman, . Hukuk Tarihi, 38 ; Fazlur Rahman, slam, 44-63 ; eleb, Trhu't-ter, 129 ; Hudar Bey, Trhu't-ter, 19 ; Zcrk, Medhal 2/836; Zeydan, Medhal, 111-112; Dnmez, "Orf", 26 .

tr saylabilecek nesh olay bize aka gstermektedir ki, slm eriat her hal ve durumda ortama itibar etmekte, gereki bir yaklamla hkm vaz'mda bulunmakta insanlara anlayabilecekleri ekilde hitap etmekte, gtrebilecekleri kadar teklifte bulunmay yelemektedir. O tpk gl bir hatip gibi, muhataplarnn seviyesini itibara almakta, anlalabilmesi iin onlarn seviyesine inmektedir. Ancak bu initen maksat, nih olarak onlarn yannda, onlarn seviyesinde kalmak deil, aksine muhataplar kendi yanma alarak istedii seviyeye ulatrmaktr. te bu ruhtan hareketle, slmn baz nih hkmleri, daha sonraki devrelerde de arz durumlar neticesinde tatbik imkan bulamayacaksa veya bunlarn olduu gibi tatbiki tkanmalara ve neticede sistemin toptan hayattan uzaklatrlmasna neden olacaksa, bu takdirde durum deerlendirilmesi yaplarak , hedef nih hkmn yeniden uygulanabilecei ortam hazrlamak ve gerekli sreci hzlandrmak olmak artyla geici farkl baz hkmlere ya da keml devri ncesi hkmleri ile tekrar amele gitmek mmkn olacaktr. Ter metodundan ve eriatn maksatlarndan, genel ruhundan bunu karmak mmkndr. Kanaatimizce "Deccal hadisi" de_333 bu dnceye k tutabilecek bir del olarak mtalaa edilebilir. Zira Hz.Peygamber (as.) "Deccl'in bir sene srecek olan ilk gnnde be vakit namaz yeter mi?" diye soran sahabye ," -Hayr! Vakit takdirinde bulununuz." buyurmutur. Bilindii gibi bir gnde be vakit namazn klnmas, bu namazn gnein hareketlerine bal olmas (dou, bat, zeval, glge boyu gibi) kesin nasslarla belirlenmi, hem de taabbud olan, illeti aklla kavranamayan hususlardandr. Buna ramen, isimde, vasfta bir deiiklik de olmad halde, durumun farkllamas ve bu durumda namaz ahkmndan beklenen gayenin gereklemeyecei nedeni ile, Hz. Peygamber (as.) tamamen farkl ve yeni bir forml ileri srm ve isme, ekle ...vb. taklp kalnmamasn istemitir. Taabbud konuda durum byle olursa, illeti akl yolu ile kavranabilen, varlk ve yokluu illetine bal olan hkmlerin evleviyetle ayn dnceye tabi tutulaca ortaya kacaktr.

333 Bkz. Buhri, Tefsir, 39/3 ; Mslim Fiten, 116 ; Eb Dvd, Melhim, 14 (4/117) ; bn Mce, Fiten, 33 ; Tez metni, 111.

B - VAHY DNEMNDEN

SONRA

slm hukuku, vahyin kesilmesi ile genel ereve itibar ile tamamlanm olmakla birlikte, henz tekml etmemi, vahiy dneminden sonra yetkili ve kabiliyetli ellerde byk bir inkif gstermi, ba dndrc bir hzla gerekleen mevcut yapdaki deiikliklere hem ayak uydurmu ve hem de yn vermitir. phesiz bu inkifta, slm hukukunun sahip olduu esneklik ve tevsi kabiliyeti 3 3 4 yannda hukukularn da byk katks olmutur. Bu yzden slm hukukunu "hukukukularm hukuku" diye niteleyenler de olmutur.335 Vahiy dneminden sonraki devre phesiz ayn yeknesaklkta deildir. Genelde tedvin dnemine kadar canl ve srekli tekml gstermiken, tedvin dneminden sonra - ki ayn zamanda keml dnemidir -duraan bir sre balam, giderek donuklaan, seyyliyetini yitiren bir hal alm, bunun neticesinde hzl deimelere tekrar sahne olunan sanayi devrimi sonrasnda yeni gelimelere ayak uyduramam ve bu yzden de bir ok lkede, yaanlan hayattan uzaklama durumunda kalmtr. Bu dnemde yeniden uyanmalar ve hukuka sahip olduu eski seyyliyetini iade abalar yer yer gzlenmi, zellikle zamanmzda bu tr faaliyetler kendisini hissettirmeye balamtr. Bu uzun sre ierisinde, ahkmda meydana gelen deilikler adaki ekillerde gzlenmektedir. 1 - Y e n i olaylara b u l u n a n y e n i z m l e r : Genel prensipler dorultusunda yeni gelimelere hukk yaplar verme ve uygun hkmler koyma eklinde izah edebileceimiz bu olay aslnda ahkmda bir deiiklik olmamakla birlikte, yakn ilgisi ve konunun tamamlanmas amac ile burada yer verilmitir. 2 - Y e n i y o r u m l a r n o r t a y a k : Zamanla ortaya kan yeni gelimeler, mevcut nasslara daha nce dnlmeyen farkl ekillerde yaklalmasna, yeni yeni yorumlarn ortaya kmasna
-334 B u zelliin yeni iki olaya tatbiki hk. bkz. Sava Paa, 2/354 vd . 335 Bkz. Schacht, slam Hukukuna Giri, 212 . slam Hukuk Nazariyat,

neden olmutur. Bu tr yorumlar iki ksmda mtalaa etmek mmkndr: a - Geniletici yorumlar b - Daraltc yorumlar. a - G e n i l e t i c i y o r u m l a r : Daha ilk devrelerden itibaren nasslarda vrid olan lafzlarn muhtevalar geniletilmeye balam ve bylece ayn nassm altna birok hdise ve gelimenin hkm sokulabilmitir. Mesel "Sefer srasnda el kesilmez." 336 hadisinden karlan hkm sadece el kesme cezasna hasredilmemi, geniletilmeye gidilerek dier had cezalarnn da sefer srasnda uygulanmayaca neticesine varlmtr. "El kesme" ifadesi zikredilmeyen genel hkmn sanki bir rneklemesi eklinde telakki edilmitir.337 Hz. mer, yoksulluk ve ihtiyarlk sebebi ile dilenen bir zimmyi grm ve bu tr zimmlerin zekat harcama yerlerinden olan "miskin" zmresine gireceine ictihad etmitir. 338 Hz. mer devrinde atlara da zekat konulmu, 339 bylece zekat matrah olacak mallara sanki "iktisdi deer tayan her mal" gibi bir kapsam verilmitir. Zekattaki "temlik" kavramna da farkl yaklalm, bina vb. yerlere zekat verilebilecei, 340 rimn (borlular) fasl iin zekat mallarndan oluacak- bir kredi fonu oluturulabilecei, 3 4 1 IjJJoiij^aJI Ul "zekat ancak fakirlere ...dir." ^ a y e t i n i : Ijil) oJwJ b j l j til eklinde Yani "zekat mallarndan elde edilecek gelirler ... " diye yorumlayarak, zekat gelirlerini fakirlere datmak yerine, bunlarla onlara srekli gelir getirebilecek fabrika, iyeri vb. tesis etmek343 gibi yaklamlar bu tr yorumlardandr.
336 Eb Dvd, Hudd, 19 ; Nese, Srik, 16 . 337 Bkz. eleb, M , 3 6 . 338 Bkz. Serahs, Mebst, 3/19 ; Zeyla, Tebyn, 1/300 ; smail Hakk, Usl- Fkh Dersleri, 81; Hamidullah, Raslullah Muhammed, 150 ; Fayda, Divan, 6 5 ; zel, lke, 186 . 339 Ensr Neriyat, slam'da Emek, 23 ; Karaman, slam'da i -veren Mnsebetleri, 81 ; Tez metni, 229 . 340 eltt, Fetv , 128 . 341 zek, "Asr-sedette Zektn tatbiki", 16 . 342 Tcvbe 9/60 343 Karaman, slam'da i -veren Mnsebetleri , 8 1 . Zektn gelir getirecek yatrmlara, y a d a sosyal dayanma sandklarna verilmesi k o n u s u n d a slam Konferans'na bal Fkh Akademisi'nin aratrma v e mnkaalar iin bkz.

b - D a r a l t c y o r u m l a r : Genelde amme menfaati gz nnde tutularak baz nasslarn maslahat ile tahsisi 344 cihetine gidildii grlmtr. Ganimet ayetindeki 345 U kelimesi umm lafzlardan olmakla birlikte, Hz. mer "Sevd tatbikat" 3 4 6 diye bilinen uygulamasnda tanmaz mallar "ganimet" kapsamnn dnda tutmu ve ele geirilen topraklar savaa itirak edenler arasnda datmayarak haraca balam ve bu vergiyi "fey" kabul etmitir.347 Emanetin ktye kullanlmas neticesinde veli ve vasilerin yetkilerini daraltma da bir baka rnektir.348 Getirilecek yorumlarda nasslara ters dmemek ve' mslmanlar genel maslahatlarn gz nnde bulundurmak ess olacaktr. Aksi takdirde geniletici yorumlar, sistemin dejenere olmasna, daraltc yorumlar da kmazlara neden olabilir. Yeri gelmiken burada kadm fukahapzn rnek bir tavrlarna tekrar iarette bulunalm: Onlar zellikle haram konularn ok dar erevede tutmaya almlar, hakknda kesin nass bulunmayan konularda "haram" tabirini kullanmaktan kanmlar, buna riayet etmeyenleri cretkrlkla itham etmilerdir. 3 4 9 Daha sonraki dnemlerde, slm mmetinin byk skntlarla kar karya braklmasnda, verilen yasaklayc fetvalarla halkn hukuka saygsnn yitirilmesinde bu anlaytan uzaklamnn pay byk olmaldr 3 - H k m l e r i n d u r d u r u l m a s ( askya alnmas ) : Genelde geici maslahatlara bal hkmlerde, hkmn uygulanabilirlik ortamnn oluup olumamas gz nnde bulundurularak kesin nasslarla belirlenmi de olsa, baz hkmler geici olarak durdurulabilir. Uygulama ve slm hukukularnn tavsibi bunun mmkn olacan ortaya koymaktadr. Bu hibir zaman nesh eklinde yorumlanmayaca gibi, nassm iptali anlamna da gelmez. Ayn ortamn olumas annda, nassm hkm tekrar upygulanmak
Mecelletu'l-Mecma el-fikh, sa. 3 , cz 1 , 1987 , s. 309-420 {be tebli) ; ayn dergi, sa. 4, cz 1, 1988, s. 517-704 ; ayn dergi, sa. 4, cz 3, s. 517-700 (drt tebli) . 344 Devlib, Medhal, 237-247 . 345 Enfl 8/41 . yet metni: ... <,...> -d! j l i Icl j-Ju^lj 346 Kaynaklan hk. bkz. Tez metni, 88 (558) nolu dipnot. 347 Bkz. Devlib, Medhal, 100 ; Fayda, Divan, 11 , 20 , 30 , 31 ; Fayda, "Hz. mer ye R y ' , tED., sa. 5 , Ankara 1982 , s. 193-202 ; afak, Arazi Hukuku , 47, 54 ; Dennet, Cizye, 5 2 . 348 Karaman, Modern Problemler Karsnda slam Hukuku, 31 ; Tez metni, 179. 349 Eb Y s u f ' u n Evz'yi itham hk. bkz. Eb Ysuf, er-Reddu al Siyeri'l-Evz, 2223.

zorundadr. Bunun en gzel rneini Hz. Eb Bekir devrinde, Hz. mer'in dirayeti ile gereekletirilen mellefe-i kulba zekattan fon ayrlmas hkmnn, durdurulmas 350 olay tekil eder. Nitekim bu hkm daha sonraki dnemlerde tekrar uygulanmtr. Bu konuda baz fukahann nesh telakkilerine351 katlmak mmkn deildir. 4 - Takydu'l-ibha : Nasslarla mbah klman baz tasarruflara kaytlar getirme : slm hukuku, devlet bakanna geni lde yetki tanmakla birlikte, bu hibir zaman helalin haram, haramn da helal klnmas yetkisine ulamaz. cb ve tahrm konusunda Allah'tan baka kimsenin yetkisi yoktur. 3 5 2 Bu husus herkese kabullenilmekle birlikte, genelde geici olarak, maslahat gerei, mbah tasarruflara baz kaytlar getirilebilecei mmkn gzkmektedir. Nitekim uygulama bizi bu kanaate ulatrmaktadr. Bu tr tasarruflara getirilecek kaytlar, ihtiyacn iddetine gre tavsiye mahiyetinde olabilecei gibi kesin ve zecr de olabilir. Mesel kendileri ile evlenilmesi haram olan kadnlar (muharremt) nasslarla kesin belirlenmitir. Bunun dmdakilerle evlenmek ise helaldir. Buna ramen yakn akraba evliliklerinin mahzurlarna Hz. Peygamber (as.) tarafndan dikkat ekilmi ve tavsiye mahiyetinde bu tr evliliklerden uzak durulmas istenmitir. 3 5 3 Ayn tavr daha sonra Hz. mer 'in de takndn
.. .. '^'vl

goruyoruz. er'an ahsn diyanet ve velyetine havale edilen bir ok konunun, baz gerekelerle elinden alnarak amme velyetine havle edildiini biliyoruz. 355 Nitekim 1917 tarihli Osmanl Aile Hukuk Kararnmesi, - bn brme (144/761) ve Eb Bekr el-Asamm 'm (225/849) grlerine istinaden- oniki yan tamamlamam olan, dokuz yan tamamlamam kz ocuunun evlendirilmesini - velisi baba veya dede dahi olsa- kesin olarak yasaklam ve bylesi bir akdi btl saymr.356
350 351 352 353 354 355 Bkz. T e z metni, 76-77 . Bkz. T e z metni, 76 (456.) dipnot. Bkz. Kevseri, Maklt, 105, 107 . Bkz. bn Esr, Nihye, 3/106 . A. Emin, Duh'l-slm, 1/12 . bn r, Maksd, 128-129 ; Tez m e t n i , 178 .

Ayn Kararname nikahn iln, akdin tescili gibi 357 ek artlar da getirmitir ve evlenme akdi esnasnda kadnn kocasnn evlilik boyunca tek evli (monogam) kalmasn art koabileceini kabul etmitir.358 Taaddd zevcttan (ok evlilikten) men etme, ya da baz artlara balama konusu, son dnemlerde hemen hemen btn slm lkelerinde sz konusu edilmi, lehte ve aleyhte fikirleri ileri srlmtr.359 Nitekim, talakn vukunun hkimin iznine balanmas gereini .' ileri srenler de olmutur.360 5 - K a v r a m g e l i m e s i : Baz kavramlarn zaman sreci ierisinde gelimeler gterdii gzlenmitir. Mesel az nce sz geen "miskn" kavramnn zamanla zimmleri de iine almas, kavramn muhtevasnda gelime olduunu gstermektedir. "Mal" tarifi 361 ile ilgi olmak zere "mebi" kavramnn gelimesi zellikle Hanef mezhebi ierisindeki anlam ile- daha aktr. "Sat mahalli ancak maldr." diyen Hidye sahibi Mergnn (593/1197) iin bnu'l-Hmm (861/1457) bunun bir teshl olduunu " (irb hakk gibi) mala mteallik hakkn da sata konu olabileceini " sylemektedir. 362 Nihayet Mecelle Tdil Komisyonu 'nun "Hakk- teallnin beyi caizdir." 363 eklindeki karay ile mebi kavram "hukk- mcerrede" denilen bir ksm haklar bile iermeye balamtr. Telif , tercme vb. gibi haklarn yine atta konu olarak kabul edlmesi, meb kavramnn gelimesinin bir sonucu olmutur. Bir baka rnek , "hkm ahsiyet" in ortaya kmas ve bylece "zimmet" kavramnn bugnk ulat muhteva ile ilgilidir. 364
356 Madde 9 ; Aydn, slam-Osmanl Aile Hukuku, 245, 271 ; Eb Zehra, el-Ahvlu'ahsiyye, 124 vd. 357 Aydn, slam-Osmanl Aile Hukuku , 188 . 358 Aydn, slam-Osmanl Aile Hukuku , 215 ; Kararname maddesi, 38 . Kararnmenin getirdii kaytlarla ilgili gerekeler iin "Mnkeht ve Mufrakt Kararnamesi Esbb- Mucibe Lyihas" okunabilir. 359 Bkz. Kevser, Maklt, 105-107 ; Eb Zehra, el-Ahvlu'-ahsiyye, 13 ; F. Osman, T a t a v v u r , 229-235 ; Fndkolu, Hukuk Sosyolojisi , 2 6 7 vd. ; A n s a y , "Aile Hukuku", AFD., sa. 2-3 , s. 24-25 . 360 F. Osman, Tatavvur, 224- 229 . 361 Mal tarifleri iin bkz. bn bidn, Redd'l-muhtr, 4/3 ; Mecelle madde 126 . 362 bnu'l-Hmm, Fethu'l-kadr, 5/204, 206 . 363 Karaman, slam Hukuk Tarihi, 204 . 364 Ali el-Half, erikt, 22-27 ; Zerk, Medhal, 3/256 vd. ; Karaman, slam Hukuku,

Nitekim, "cret" kavram da bugn "dar anlamda cret", "geni anlamda cret" ekline ulam ve "geni anlamda cret" kavram, birok sosyal haklan ieren bir muhteva kazanmtr. 365 6 - K a v r a m d e i m e s i : Baz kavramlar da vardr ki, zaman ve mekana gre farkllk arzeder. Mesel fakirlik, hcet-i asliye, zenginlik...gibi kavramlarlar zamana, mekana hatta lkeden lkeye gre deiir. Genelde bunlar zamann artlar ve rf belirler. 366 Nitekim fkh kitaplarmzda haceti asliye olarak gsterilen eya listesiyle, zamanmzda belirlenecek liste arasnda ok fark olmaldr. Dn iin ihtiya olmayan pek ok ey, bugn asl ihtiyalarn bamda yer alrken, bugn asl ihtiya ierisinde mtalaa edilmeyen -mesela hizmeti, silah gibi- baz eyler, dnn asl ihtiyalar arasnda zikredilmi bulunmaktadr. 7 - H k m n k e n d i l i i n d e n k a l k m a s : Baz ahkm da vardr ki, artk uygulama alan bulunmad iin kendiliinden kalkmtr. Eski fkh kitaplarmzda byk bir yer igal eden kle hukuku ile ilgili hkmler, uluslararas anlamalar neticesinde kleliin kaldrlmas sonucunda, fiilen uygulama alan kalmadndan devrini tamamlam bulunmaktadr. Ancak klelikle ilgili hkmlerden, zellikle i hukuku ile ilgili alanlarda istifade halen mmkndr. . , , Hz. Peygamber'in (as.) bizzat ahs ile ilgili (humusu'l-humus 367 gibi) baz hkmlerin onun vefat ile son bulmas da bu kabildendir. 8 - E s k i h k m e y e n i d e n d n : Ahkmn deimesini neshten ayran nemli fark nassm ortamnn tekrar teekkl durumunda, asl hkme dn imkannn ya da zaruretinin bulunmu olmasdr. Bilindii zere tek lafzla ya da ayn mecliste verilen talak Hz. Peygamber (as.) ve Hz. Eb Bekir devirlerinde, Hz. mer'in hilfetinin de, Hz. mer'in hilafetinin de ilk yllarnda tek talak saylyordu. Hz. mer ashabla istiare etmi ve bundan byle
1/201 vd. 365 Bkz. afak, slam'da Emek, 163 . 366 Bkz. Karaman, i-veren Mnsebetleri, 78-79 . "Fakir" kavramnn Hicazllar ve Irakllar tarafndan farkl tarifleri hk. bkz. Serahs, M e b s t , 3/14 ; el-Al, Tanzimat, 160. 367 Bkz. Ferr, el-Ahkmu's-sultniyye, 137 .

verilen talakn talak saylacan bildirmiti. Vaka bu tedbir, talakn nne gemek iin o devre gre uygun bulunmu ve genel bir kabul grm, daha sonra gelen drt mezhep imamlar da bu uygulamay esas almlard. Aradan zaman gemi, hiyel yollan alm ve ahlak bozulmutu. Verilen tala talak saymak insanlar talaktan alkoymaz olmu, aksine yeni bir er kapsn am, hullecilii ortaya karmt, ite byle bir ortamda bn Teymiye (728/1327), talebesi bn Kayym (751/1350) gibi limler ortaya karak, Hz. mer'in uygulamasnn artk maksada kfi gelmediini, asl hkme tekrar dnmeniri gerekliliini, yaylan hullecilie imkan vermemek iin bunun zarur olduunu savumaya balamlardr. Bu fikir zellikle son asrlarda slm lkelerinde arlk kazanmaya balam, baz kanunlatrmalar da bu dorultuda gereklemitir. Nitekim itidali elden brakmayan byk lim Eb Zehra (1974) da konuyu tarih seyri ierisinde ele aldktan sonra "Tek bir lafzla ya da ayn mecliste tala birden verme durumunda bunu tek talak sayan kimse Hz. mer'e deil de Hz. Peygamber'e (as.) uymu olur. Hz. Peygamber (as.) uyulmaya daha layktr. Hz. mer nihayet bir metehiddir, hata da eder, isabet de eder." demitir.368 9 - Z a y f k a v i l l e a m e l : Genelde bir mezhep ierisinde zayf kabul edilen ve kendisi ile amel edilmeyen bir grn zamanla ehemmiyet kazanmas, insanlarn ihtiyalarna daha uygun hale gelmesi sebebiyle tercihe gidildii, daha sahih telakki edilen grlerden vazgeildii olmutur. Bunun ifadesini mahhas bir ekilde Mecelle Mazbatasnda gryoruz. Alacamz sade bir misalle yetiniyoruz: "mam A'zam hazretlerine gre smarlama (sipari akdi) usul yaplan al-veriten smarlayan kimse vazgeebilirse de mam Eb Yusuf hazretlerine gre, smarlama yaplan ey tarife uygun olduu taktirde vaz geemez. imdi ise dnyada pek ok fabrikalar yaplarak bunca toplar, tfekler ve vapurlar mukavele ve sipari ile yaptrlagelmi smarlama ii her zaman yaplagelen byk ilerden olmasyla, smarlyanh smarlama akdini (stsn) fesihde muhayyer
368 Eb Zehra, el-Ahvlu'-ahsiyye, 305 . Bu konuda bkz. bn Kayym, lm, 3/30 ; bn Kayym, Tunik, 17 ; Eb Zehra, bn Teymiye , 414 vd. ; Devlib, Medhal , 327 ; Btf, Davbtu'l-maslaha , 151; eleb, TaH, 57 ; Zey d an, .Medhal, 125 ; Karaman, ctihd, 76 ; F. Osman, Tatavvur, 217 ; Tez metni, 185 .

olmas birok byk ileri bozacandan ve smarlama hususu kysn hilfna olarak halkn rfne dayanarak istihsn yolu ile .meru olan seleme kyaslanan ve rfe dayanan bir durum olduundan, asrn ihtiyacna gre mam Eb Yusuf kavlinin alnmasna lzum grlerek 392. madde ona uygun olarak yazlmtr." 369 10 - M e z h e p l e r i a r a s t e r c i h l e r : Mezhep ierisindeki hiyerarinin terkedilerek, maslahat gerei yerine gre zayf kaville de amel, ancak Mecelle'nin gerekletirebildii bir yenilik olabilmitir. Buna ramen Mecelle, Haneli mezhebi snrlarm bir trl aamam ve zamann gerekli kld konularda bile dier mezheplerden de istifade yoluna gidememitir.370 B u n a r a g m e n Mecelle Tadil Komisyonu ve 1917 tarihli Osmanl Aile Hukuk Kararnmesi'ni hazrlyanlar bunu gerekletirmilerdir. zellikle de Osmanl Aile Hukuk Kararnmesi mevcut drt mezhebin dndaki mctehidlerin gr-lerinden de istifade etmitir. 371 Bilindii gibi Hanef mezhebinde menfaatlar kendiliinden deerli (mtekavvim) deildir. Kymet ifade etmesi iin akit arttr. 372 Bu noktadan hareketle de, gasbedilen bir maln (mesela ev, hayvan gibi) gasb sres'ince menfaatini tazmin gerekmez. "cret ile damn (tazmin sorumluluu) mctemi olmaz." 373 kaidesi de bunu gerektirir. filere gre ise, menfaatler mtakavvim maldr, a'yn menzilesindedir.374 Dolaysyla itlaf durumunda tazmini gerekir. Mecelle 596. Madde, Tadil Komisyonunca "Menfaatler a'yn gibi mtekavvimdir. Buna gre bir kimse, dierinin tanr ve tammaz bir malm kullansa veya kullanlmasna engel olsa, emsal cretini vermesi gerekir." 375 eklinde deitirilip, fi doktrinine ulalmcaya kadar asrlarn gemesi gerekmi ve zamann fesad neticesinde deitirmeye duyulan ihtiya kendisini iyice hissettirmitir. Tadil
369 Bkz. Mecelle Mazbatas, (Mir't) , 7-8 . Aynca bkz. Schacht, slam Hukukuna Giri, 206 . Yine bkz. bn r, Maksd, 183 . 370 Karaman, Drt Risle, 29 (Eb'l-Ul Mardin, Ahmed Cevdet Paa, st. 1946 , s. 171 den) . 371 Bkz. Esbb- Mcibe Lyihas ; Aydn, slam-Osmanl Aile Hukuku, 265-282. 372 Serahs, Mebst, 7/83 ; Hdim, erhu Mecmi, 329 . 373 Mecelle madde, 86 . 374 Debs, Tessu'n-nazar, 63 ; Serahs, Mebst, 11/78 . 375 Ali Haydar, el-Mecmatu'l-cedde, 138 ; Karaman, slam Hukuk Tarihi, 203 .

Komisyonunun ulat bu neticeye, daha nceleri vakf mal, yetim mal, kiralk mallar gibi istisnalar getirildikten sonra ulamas 376 da anlamldr ve bu bize ayn dinin ierisinde olmakla birlikte, mezhepler arasndaki iletiimin hemen hemen olmadn, slm hukukunun asrlar boyu tek mezhepten ibaretmi gibi telakki edildiini (slm hukuku anlay yerine Mezhep hukuku), birok tkanmalarn kaynan tekil eden bu durumun ancak son asrda grlebildiini gstermektedir. Mecelle Tadil Komisyonunun baz tadilleri ile, Osmanl Aile Hukuk Kararnmesi'nde dier mezheplerden de istifade yolu ile gerekletirilen gelimeler mezhep hukuku fikrinden tekrar slm hukuku fikrine doru geiin bir balangcn tekil etmektedir.

376 Menfaatlerin tazmini ile ilgili gelimeler hk. bkz. Senhr, Masdru'l-hakk, 6/165, 166 , 170 , 187-189 ; Zerk, Medhal, 2/924, 9 2 7 , 3/208-209 ;. Karaman, Borlar Hukuku, 2/429.

NC

BLM

AHKMIN DEMESNDE ETKN OLAN MLLER

I - FE SDLTZ-ZEMN ( GENEL AHLKIN BOZULMASI) H - DI ETKENLER IH - SYS ETKENLER IV- KTSDI ETKENLER V- BLM VE TEKNOLOJDEK GELMELER VI-CORAF FAKTRLER vn- RF

I - GENEL AHLKIN BOZULMASI ( FESDU 'Z-ZEMN)

slm hukukunda ahkmn deimesinde etkin olan en nemli millerden biri genel ahlkn bozulmasdr. Bu ksmda nce bozulma kavram verilecek, arkasndan slm kaynaklarnda byle bir nazariyenin mevcuyetinden sz edilecek, en sonunda da, bu bozulmann ahkma etkisi ve hangi trden deiikliklere sebeb olduu incelenecektir.

A-BOZULMADAN MAKSAT Hi phesiz zamann bizzat kendisinde bir bozulma (fesat )sz konusu deildir.1 Bozulmadan maksadmz, zaman sreci ierisinde meydana gelen u hususlardr: 1) nsanlarn sahip olduklar ahlkn bozulmas, 2) Takv ve bakalarnn haklarna saygnn zayflamas veya yok olmas, 3j Dn duygu ve aksiyonlarn zayflamas, 4) Deerlerin fesda urayp sorumluluk duygusunun kalmamas, zulmn yaylmas,2 yneticilerin hak ve adletten ayrlmas.3 Mekann erefi iinde bulundurduu eye gredir." eklindeki darb- meselde de olduu gibi, zamann vg veya yergiye maruz kalmas; bizzat ierdii durumlarla ilgilidir.4 Dolaysyla, dorudan zamana ynelik zem ifadelerini5 bu ekilde anlamamz gerekecektir.
1 2 3 4 5 m m fi'nin "Zamanmz ayplarz, halbuki ayp bizde" diye balayan iin bkz. bn Kuteybe, Uynu'l-ahbr, 2/284 . Zerk, Medhal, 2/926 , 932 . ibn Abdirabbih, Ikd, 2/8 . bn Abdisselm, Kavid, 1/38 . Mesela bkz. bn Abdirabbih, Ikd, "Zemmu'z-zemn" blm, 2/186-191 . iiri

B- SLAM KAYNAKLARINDA BOZULMA NAZARYES Schacht'a gre "slm hukuku, Hulef- Rdin diye anlan Medine halfelerinden itibaren, srekli bir zlme vuku bulduuna inanr ve artlarnn bozulduunu bir gerek olarak kabul eder." 6 Kaynaklarmza gre Schacht'm tesbti genelde doru olmakla birlikte, daha nceleri de ayn ekilde bir "zamann bozulmas" dncesinin bulunduunu, hatta bu dnceye dayanarak baz ahkmda deiiklikler yapldn veya yeni nlemler alndm gryoruz.7 Hz. ie'nin (57/676) sz ile balayalm: Hz. ie: "Allah Lebd'e8 rahmet etsin, bir beytinde: "Himayesinde yaanlanlar gt gitti. Ben uyuz deri gibi kaldm geri." der. Acaba zamanmz grse ne derdi?" diyor. Hz. ienin bu szn rivyet eden Urve b. Zbeyr (99/717) ise: - Biz de diyoruz ki- "Allah ie'ye rahmet etsin. Biraz yaasa da u zamanmz bir grse, ya ne yapard?" demitir.9 Hz. Peygamber (as.), mmetinin en hayrlsnn iinde bulunduu nesil olduunu, sonra srasyla onlar takip edenlerin olacam ve sonunda yalann yaylacan belirtmitir. 10 Bizzat sahabe nesli iin yle buyurmutur: "Kyamet gn Havuz'a baz insanlar gelir,sonra gzmn nnde oradan uzaklatrlrlar.Ben:-Ya Rabbi SBunlar benim ashabm, arkadalarm,derim. Allah:-Senden sonra onlarn neler yaptklarn sen bilmezsin..."11 A h i r zamanda "dini yaamann elde kor tutmak gibi 12 olduunu" bildiren Hz. Peygamber (as.), ileride kopacak siyas mahiyette pek ok fitneler olacan haber vermitir.13
6 7 8 9 10 11 12 Schacht, slam Hukukuna Giri, 203 . Misaller bu ksmn sonunda gelecektir. ir Lebd (41/661): M u a l l a k t sahiplerinden biri olup s l a m a yetimitir. Mellefe-i kullaptandr. slamdan sona iiri terketmitir. (Zirikl, lm, 5 / 2 4 0 ) . bn Abdirabbih, Ikd, 2 / 1 8 7 . Buhr, Hac, 9 ; Mslim, Pedilu's-sahbe , 210-215. Hadisin dier kaynaklan ii ayrca bkz. Wensinck, Mifth , 64 . bn Kuteybe, Tevil, 13 . bn Kuteybe, Teni, 107; Tirmiz, Cihd, 74.

Hz. Peygamber (as.) bu fitneleri ; deniz dalgas gibi, yaz frtnas gibi, anari (herc merc) ifadeleri ile tavsif etmitir. 14 ' Hz. Peygamber (as.), tavsip etmedii bu zamanlarda ortaya kacak baz grtleri de belirtmiti. Buna gre: - Mal oalacak 1 5 , kazan yollarna aldr edilmeyecek, 16 devlet mal mbah saylacak.17 - Yneticiler zlim olacak , 18 - nsanlar erli olacak, herkes kendi grn beenecek. - Huzursuzluk olacak. - lim kalkacak, cehlet artacak . - man gidecek, din lafta kalacak, tatbiki zorlaacak. - irk avdet edecek. - Rib vb. haramlar eitli adlar altnda helal klnacak, yalan artacak. - Pek ok deccl kacak. - Din-sultan ayrl doacak. 19 Ashabm da zamanm bozulmas konusunda endieleri olduunu gryoruz. bn Abbas'm rivyetine gre Hz. mer, bir hutbe rd etmi ve yle demitir: "Sizin hakknzda korktuum en kt ey zamann deimesi, limin sapmas, mnafn Kur'an'la mcadelesi, bilgisizce insanlar doru yoldan saptran sapk yneticilerdir.'20 bn Mesud ( 32/652 ): "Gelecek her senenin, bir ncekinden daha kt olmad asla grlmemitir. "21 derken, Eb Hureyre (58/677) endielerini u szleriyle dile getirmitir.: "rde ve kudretiyle yaadm Allah'a yemin ederim ki yle bir zaman gelir, limler iin
13 Hadis kitaplarnn "fiten" blmlerine, Mifthu k n z ' s - s n n e ' n i n "fitne", "sat", "deccl", "s" vb. maddelerine baknz. M. S. Hatibolu, "Hz. Peygamber'in Vefatndan Emevlerin Sonuna Kadar Siys-ctim Hadiselerle Hadis Mnsebetleri" adl baslmam doentlik tezinde, siys mhiyet ieren fitenle ilgili btn hadislerin mevz olduu grndedir. Buhr, Mevaktu's-salt, 4 , Zekt, 23 ; Mslim, man, 231; Dier kaynaklan iin bkz. Wensinck, Mifth, 380 . Buhr, Zekt, 9 , Fiten, 25 ; Mslim, Zekt, 58-61 ; Wensinck, Mifth, 228 . bn Hibbn, Sahh, 8/256 . Canan, Ahir Zaman Fitnesi ve Anari , 78 . bn Hanbel, 5/250 . Bu konularla ilgili geni bilgi iin bkz. Canan, Ahir Zaman Fitnesi ve Anari , 6068 . lgili hadislerin kaynaklar iin bkz. Wensinck, Mifth, 187, 205 . 229 , 230 . bnu'l-Cevz, Menkbu mer, 200 . tb, Muvfakt, 1/98 .

14
15

16 17 18 19 20 21

lmek sar altnlardan daha sevimli olur."22 Bir durum tesbiti yapan ashaba gre, bak alar bir hayli deimiti. Kendilerinin nifak saydklar, 23 insan helake gtrecek byk gnah olarak mtalaa ettikleri baz ameller vard ki, yeni neslin (tabin) gznde kldan daha nemsizdi. 2 4 H.90/708 da vefat eden Malik b. Enes'e gre Hz. Peygamber (as.) dnemindeki her ey deimiti. Hatta namazda bile neler yapmlard.25 Zaten Huzeyfe (36/656) gibi baz sahablere gre slm, Hz. mer'in lmne (23/643) kadar ikbal dnemini yaam, onun. ldrlmesi ile srt dnm ve hep de ayn vaziyetini srdrmtr.26 Hz. mer henz hayatta iken, Irak taraflarndan gelen bir adam, ba-k olmayan bir durumdan, yalanc hitliin alp yrdnden ikyette bulunmutu. 27 Hz. mer'den sonra Hz. Osman da ehit edilmi, hazine yamalanmt. 2 8 Bunu yapanlar, Hz. mer'i katleden gibi mecs de deillerdi. Bir adam Hz. Ali 'ye sordu: Hz. Ebu Bekir ve mer hakknda ihtilaf etmeyen, ama senin hakknda ihtilaf eden mslmanlarn durumlar nedir (ya da niye yle)? Hz. Ali bu soruya verdii cevabnda:"- Ebu Bekir ve mer benim gibilerine idareci idiler. Bense bugn senin gibilerine mirim, idareciyim." diyordu. 29 Tabin ve sonrasna geliyoruz: Kocasnn hep orulu ve geceleri ibadetle geirdiini ve kendisinin onu sevmediini, dolaysyla hul' yoluyla ayrlmak istediini soran bir kadna, Hasan el-Basr (110/718): "- Hayr! Yapma. nk Hz. Peygamber (as.) "Kocasndan zorla ayrlan, hul' yapan kadnlar mnafktrlar." buyurmutur, der. Kadn : "-Allah'a yemin ederim, sabredeceim." der. Uzaklanca Hasan: "Kendisine ulaan bir hadisten dolay, holanmad bir eye sabredecek bir kadnn yeryznde hlen bulunabileceini
22 23 24 25 26 27 28 29 bn Sa'd, Tabakt, 4/337 . Kan-koca srlarn y a y m a gibi. (bn Hanbel, 2/105) . bn Hanbel, 3/3 , 5/79 . Buhr, Mevkt, 7 (1/134) ; A. Emin, Duh'l-slm, 1/365 . bnu'l-Cevz, Menkbu mer, 248 . Aynea bkz. bn Teymiye, His be, 152 . Muvatta, Akdiye, 2 (2/720) . bn Sa'd, Tabakt, 3/76 vd. . Teftezn, Kelam lminin Belli Bal Meseleleri , 24 (Mukaddime, 148 den).

sanmyordum." diyerek hayretini ifade eder.30 Hz. Peygamber (as.) ve Ebu Bekir, mer dnemlerinde hkim olan dn ve manev hayata bir akslameli temsil eden bir Emev dnemi 31 , arkasmdan her trl elenceye dalm Abbsler devri.32 Bundan sonra artk yle olmu ki, zulm iin rnek vermek gerekirse, aramaya gerek yok, zamanlarnn sultanlar ya da idrecilerini gstermek yeter. 33 Nihyet bn Abid'in Hiye'sinde naklettiine gre "Zamanmzn idrecerine (sultan) dil diyen kfir olur."34 noktasna gelinmitir. Osmanl yazarlarnda Osmanl Devleti'nin gerilemesinde en belli bal sebep olarak, eski dzenden "knn- kadm"den ayrlmay, ahlk gevemeyi gsterdiklerini gryoruz.35 ark ve trklerde de "zamann ktl" nemli bir yer ettiine gre, 3 6 zamann bozulmas nazariyesi, genel kabul grm bir zellie sahip oluyor demektir. Bu bozulma yaknmalarnn byk bir ksmn, nesiller aras deime ve atmaya balamak mmkn ise de zaman iinde mslman toplumun, iman ve ahlk asmdan zaafa urad inkar kbil olmayan bir gerektir. C - BOZULMANIN SEBEBLER phesiz genel ahlkn bozulmasnn birok sebebleri vardr. Bunlarn bandan gelenleri aadaki ekillerde sralamak mmkndr: 1) Giderek ilh vahyin terbiyesinden uzaklamak. 2) Madd refahn artmas: Bu konudaki endielerini Hz. Peygamber (as.) gyet gzel bir tebihle anlatrken 37 , Hz. mer 'de: "Bir kavim ierisinde mal bollat m, mutlaka Allah onlarn arasna kyamete dek kin ve dmanlk sokar."38 diyerek, ilh terbiyeden
30 31 32 33 34 35 36 s M. E.Slih, en-Nuzmu 'l -iktisdiyye, 6 7 . M. E.Slih, en-Nuzumu'I-iktisdiyye, 67 . A. Emin, Duh'l-slm, 1/124 . rnek iin bkz. Serahs, Mebst , 2/199 . bn bidn, Reddul-muhtr , 5/296 ; Kevseri, Maklt, 106 . Tabakolu, slam ktisdna Giri , 147 . Mesela bkz. Y u s u f H a s Hcib, KutadguBilig, Ankara 1988 , s. 471-474 ; Yksel, H. Avni, k Seyrn, A n k a r a 1987 , s. 122-123, 149, 163 ; M . N e c t i Karaer, Karacaolan , Tercman 1001 Temel Eser, ty., yy., s.81 . Bkz. Miras, Tecrd, 5/247. bnu'l-Cevz, Menkbu mer, 164 .

37 38

uzak madd refahn artmasn, genel ahlkn bozulmasnn tabi bir sebebi (snnetullah gibi) olarak grmtr. Vka yle de olmutur.39 3) Devlet ricalinin tutumu: Nitekim Ma'n b. Zaide'ye Hrun Reid: "- Ey Ma'n ! Zamann nasl ? " diye sorduunda Ma'n : Ey mminlerin Emri ! Zaman sensin. Eer sen slih olursan zaman iyi olur. Eer sen kt olursan zaman da kt olur." 40 diye karlk vermitir. Kisr'nm altn ve mcevherlerden yaplm ok deerli kemer ve , klcm veya tacn, merkeze ulatrlan ganimet mallan arasnda eline alp, evirip evirdikten sonra "Vallahi, bunu teslim eden kimseler gerekten emnet sahibidirler !" diye Hz. mer'e, Hz. Ali'nin"Kendinde ara. Sen emin olduun iin, onlar da emin oldular. Eer sen trtklasaydn, onlar da aynsn yaparlard."41 eklinde karlk vermesi, idarecilerin halka ne denli etkisinin somut bir ifadesidir. mer b. Abdilaziz halfe olduunda, kendisi cret almad iin, kadlann ounun cret almadklar nakledilir.42 Taber 'nin bir rivyetiyle, devlet ricalinin genel ahlka etkisini noktalayalm: Emev halfelerinden Velid (96/715) eitli binalar, saraylar ve sanat mahalleri ina etmekle hret kaznmtr. Bu bakmdan halkn gnlk konumalann yeni yeni ina edilen bu eit binalar tekil ediliyordu. Onu takip eden kardei Sleyman b. Abdulmelik (99/717) devrinde kz alp vermek, evlenmek, criye edinmek gibi meseleler reva bulduu iin halk, birbirine bu eit meselelerden sorar olmutur. mer b. Abdulaziz (101/720) devrinde ise, Kur'an-' Kerim'in okunup hatmedilmesi gibi meseleler reva bulmu, birbirleriyle konuan kimseler, Kur'ari'dan ne kadar sre ezberlediklerini sormaya balamlardr.43 Grld gibi "nsanlar yneticilerinin dini (gidiat) zeredir."44 Tarih bir gerektir ki slmn yce menfaatini kendi siyas karlarndan stn tutan idareciler elbette bulunmutur. 4 ? Ama bunlarn says gerekten de ok az olmutur. j
39 40 41 42 43 44 45 Tabakolu, Trk ktisat Tarihi, 9 0 . bn Abdirabbih, Ikd, 2 / 8 . bnu'l-Cevz, Menkbu mer, 91,163 . Hasan brahim Hasan, Ali . Hasan, en-Nuzumu'l-slmiyye , 293 . Taber, Tarih, 5/266-267 . Acln, Kefu'l-haf, 431 . Aynca bkz. Knalzde, Ahlak, 189 . Rid Halifeler, Emev debdebesini yrtan slahat halife mer b. Abdulaziz gibi.

D - BOZULMANIN HUKUK HAYATA ETKS slm hukukunda genel ahlkn bozulmasnn hkmlere tesir ettiini ve baz deimelere neden olduunu biliyoruz. Ancak bu deime, birazdan rneklerini de greceimiz zere hibir zaman ze, genel ereveye uzanmamaktadr. Genelde deimelerin sahas vesil trnden ve maslahata dayal hkmlerdir. Bunlar genel kamu gvenliini, haklarn korunmas ve sahiplerine ulatrlmasn temine ynelik, hukukun esnekliine dayanan tedbirler eklindedir. slm hukuklular hkm vazederken ya da mevcut hkm tatbik ederken, zamann gereklerini gz nnde bulundurmann bir zarret olduunu, zamamn gereklerinden habersiz olanlarn hukuk nosyonundan mahrum olduklarn belirtmilerdir. 46 E - GENEL AHLKIN BOZULMASI KARISINDA ORTAYA IKAN YEN DURUMLAR Genel ahlkn bozulmas gerekeli yeni hkm ve deimeleri ele alp bir deerlendirmeye tabi tuttuumuzda, bunlar belli gruplara ayrmak mmkn gzkmektedir. imdi burada biz rnekleri gruplara ayrarak gsterdikleri gelime ve deime ekillerini sunmaya alacaz. Yapacamz ayrm katlktan uzaktr. Pekl baka trl ayrmlar da mmkndr. 1 - AMME VELAYETNN SORUMLULUK ALANININ GENLETLMES Daha nce prensip olarak devletin zerinde durmad nem vermedii, ilgi sahas olarak belirlemedii , ya da icrasn fertlerinin diyanetine havale ettii baz konular vardr ki, giderek zamamn bozulmas bu tr konularda devletin eitli nlemler almasn gerektirmi, tabi bu da mevcut konumdaki baz deimelere neden olmutur. a - MESSESELERN DOUUNU YA DA GELMESN HAZIRLAMA Genel ahlkn bozulmaya yz tutmas ile baz messeselerin
46 Bkz. Haskef, ed-Drru'l-muhtr (ibn bidn) , 1/475 ; bn bidn, "Neru'I-arf" ,

2/128.

kurulmasna veya var olan messeselere yeni ekiller verilmesine, nceki sadelikten giderek uzaklalarak giderek terifatn (protokola riyet) gerekli bir hal almasna 47 ihtiya duyulmutur. Mesala m f t l k iin bir amme velyeti gerekli olmad halde, son zamanlarda mftle resmiyet verilmesi ve ift ile megul olanlarn fetv ehliyetlerinin olup olmadnn murakebesi gerekmitir. 48 "Dvn- mezlim" ve "Dru'1-adl" adlar ile divanlar tesis edilerek hkmlerin temyizi safhas da genel ahlkn bozulmas ile zarr olmutu. 49 Mezlim mahkemelerinde ok itibarl ve nfuzlu ahslar tarafndan yaplar hakszlklar, ilenen sular ile idre edilenler tarafndan idrecilere kar alan davlar ve ayn zamanda adl hkimlerin yrttkleri ve yrtmekten aciz kaldklar davlar sz k o n u s u d u r . 5 0 ekirdei slm ncesi "Hlf u'l-fudl" a kadar gtrlen mezlim mahkemeleri tam teekkl olarak Emev dneminde icry- faaliyete balamtr.51 Hisbenin douu ve kazadan ayrl: Hisbe, adlet ve fazileti eriat esaslarna ve her muhit ve devirde allagelen rf ve detlere uygun olarak tahakkuk ettirmek maksadyla fertlerin ahlk, din ve iktisat, yani umum olarak ictim sahada refahn temin iin devletin husus vazifeliler yolu ile ifa ettii idar bir kontroldr.52 Hisbe tekilatnn menei, esas itibar ile Kur'an ve hadis ise de 53 , Hz. Peygamber (as.) ve halfeler hisbe ile ilgili vazifelerinde ihmal gstermeden ve geri kalmadan icraatta bulundularsa da, bir messese olarak ortaya kmas Hz. mer zamannda olmutur. 5 4 Din duygularn zayfladn, cehletin yaygnln gren Hz. mer, Hisbe velyetini bir messese olarak ihdas etmi ve kaz velyetinden ayrmtr.55
47 48 49 50 51 52 53 54 tb, tism, 1/188-189 . Berki, islam eriatnda Kaza, 9 . Berki, ., "slam Hukukunun Anahatlar I " , 183 . Atar, slam Adliye Tekilat , 164 . Atar, islam Adliye Tekilat , 165 . M e z l i m konusunda Vecdi A k y z tarafndan master tezi hazrlanmtr. Kavak, Hisbe , 14 . Bkz. Kavak, Hisbe , 14, 41 . Grn kaynaklan hk. bkz. Kavak, Hisbe , 42 (7. dipnot) .

b - MEVCUT MESSESELER ERSNDE GELME VE DEME rneklerimizde kaz messesesi ile ilgili olacaktr: i - Mahkemelerde davlarrn tescili : Abdullah b. brme 56 (144/761) Kfe'de kad bulunduu H. 120 tarihinde halk arasnda davalar oalm ve ahlkn safvetine halel gelmi olduunu grnce, vka ve hkmleri tescile ihtiya hissetmi ve bu tarihten itibaren hkmler yazlmaya balamtr. 57 Ahmed Emin'in Hsn'l -muhdara'dan 58 nakline gre ise Muviye tarafndan Msr kadlna getirilen ve H. 75de vefat eden tabiinden Sleyman b. Itr et-Tceyb , ok daha erken vakitlerde miras konularma mahsus olmak zere tescil iini balatm oluyordu.59 Daha sonralar giderek gelien tescil konusunda "lmu'urt","el-Mehdr ve's-sicillat "ad altnda pek ok eser verilmitir. 60 ii) ahitlerin tezkiyesi: Bilindii zere hitlerin tezkiyesi konusunda Ebu Hanife ile talebeleri Eb Yusuf ve Muhammed arasnda ihtilaf vardr. EbHanfe'ye gre, eer dav konusu phe ile sabit olabilen konulardan ise ve kar taraf da aktan ta'nda bulunmazsa, hitlerin hallerini aratrmadan, tezkiyeye gerek duymadan, ehdetleriyle hkm verebilir. 61 Nitekim Hz. mer EbMusa elEar'ye (44/664) yazd mektubunda:"...Mslmanlar, birbirlerine kar ehdet konusunda dildirler. Ancak yalanc hitlik yapt bilinenler, had cezas grrler, vel ve akrabalktan dolay thmet altmda olanlarn hitlikleri dinlenmez. ..." 62diye yazmt.
55 56 bn r, Maksd , 129 . bn brme Kfe f u k a h s m d a n ve m e z h e p sahibi b y k m c t e h i d l e r d e n birisidir. Mukavele serbestisi ve kklerin evlenme y a l a n gibi baz m h i m meselelerde dikkate deer ictihdlan vardr. Berki, slam eriatnda Kaza, 59-60 . 1/129. A. Emin, Duh'l-slm, 1/86 . Bkz. Ktip elebi, Kefu'z-zunn , 2/1046 ; Atar, slam Adliye Tekilat, 138 ; Schacht, islam Hukukuna Giri, 91 ; Keskiolu, Fkh Tarihi ve slam H u k u k u , 1/37. Kemal Paazade, "Risale fi'l-ihtilf" , Sleymniye, Lleli 3645/30 , v. 215 a . bn Kayym, 'lm, 1/86 ; Devlib, Medhal, 9 0 . Hadis olarak da rivyet edilmitir. (Bkz. Mernn, ffidye, 3/118).

57 58 59 60

61 62

br taraftan Eb Hanfe'nin yaad dnem, bizzat Hz.Peygamber'in (as.) salhna iaret buyurduklar 63 nc nesli (karn) tekil ediyordu.64 Eb Yusuf ve Muhammed ise, yaadklar dnemde hocalar Eb Hanfe'nin grd salah grmemi, Hz.Peygamber'in (as.) "...sonra yalan yaylr"65 buyurduu dnemde yaamlar, bu yzdende ahitlerin, hasm ta'n etmese bile 66 tezkiyesinin zarretine dair ictihdda bulunmulardr.67 Daha sonra bu ictihd dorultusunda uygulamaya devam edilmi, hitlerin gizli ve alen tezkiyeleri yaplagelmitir. Mecelle 1716. madde de bu ekilde dzenlenmitir. 68 iii - Hkimin kendi bilgisiyle hkm vermesi: Hanef vedier mezheplerin asl grne gre, kad kendi ahs bilgisiyle, had cezalar dndaki dier olaylar hakknda hkmedebilir.Yani niza konusu olan olay hakkndaki bilgisi hkm vermesine mesnet olabilir ve davcmri (mdde) davasn "beyyine" ile isbatma gerek duymayabilir. Bu durumda hkimin olay hakkndaki bilgisi beyyine olmu olur. Bu konuda Hz. mer ve dier slm byklerinden nakledilen hkm rnekleri de vardr. 69 Ancak daha sonralar hkimlerin ou kez fesde bulatklar, ahlklarnn bozulduu, rvetin yayld mlahaza edilmi, artk kaz makamna ou kez en gvenilir, aff ve gz tok kimselerin deil de, yneticilere yaltklk yapan, onlar raz etmeye koan, makama hrsla sarlan kimselerin getirildii mhade edilmitir. Bu yzden sonra gelen hukukular (mteahhrn) kadnn ahs bilgisi ile olaylar hakknda hkm vermelerinin sahih olmayaca, mutlaka hkmlerinde kaz meclisinde ortaya konan isbat edici beyyinelere itimat etmelerinin gerekecei dorultusunda fetva
63 64 65 66 67 (... yiJyitljJ- ) Hadisin kaynaklan iin bkz. Wensinck, Mifth, 64 . Kemal Paazade, Risale fl-ihtf , 215 a. ; bnbidn, "Neru'l-arf" , 2/124 . (53) nolu dipnottaki hadisin devam. Mesd Efendi, Mir*t, 780 . ibn bidn, "Neru'l-arf, 2/124 . A y n e a bkz. Mernn, Hidye, 3 / 1 1 8 ; Zeyla, Tebyn, 4/211 ; M. Ilsrev, Drer, 2/459 ; KaraR, Furk, 4/83 ; E b Snne, rf,

88.
68 69 ahitlerin tezkiyesi v e " mzekM" hk. bkz. Atar, slam Adliye Tekilat , 144-146 ; Bayndr, slam Muhakeme Hukuku, 181-190 . Hz. mer'le ilgili bir rnek iin bkz. bn Kudme, Mu, 9/45 .

vermilerdir. Buna gre, kad kaz meclisi dnda, iki kii arasnda cereyan eden bir akde veya karza ya da baka bir olaya bizzat tank olsa, sonra bu iki kiiden birisi davac olsa, br de inkar etse, bu durumda kadnn beyyine olmakszn hkmde bulunmas mmkn deildir. nk bu, ou kadlarn sorumluluk duygularndan uzak olduu bir dnemde caiz klnrsa, kadlarn yalan ve aslsz yere gl olan hasmn yannda yer almak iin olay hakkndaki ahs bilgilerinin bulunduunu iddiaya neden olabilecek ve pek ok hukuk zayi olcaktr. Hkimi kendi bilgisi ile hkm verme yetkisinden alkoymak, her ne kadar baz haklarn zayi olmasn da gerektirecekse de, pek ok hakszl nleyecektir.Tatbikat da bu dorultuda gelimi, devam etmitir. 70 iv - Tek hkim uslnden toplu hkim uslne ve dereceli mahkeme sistemine gemefikrinin,fesdu'z-zemn anlayna uygunluu: Bilindii zere, slm Adliye Tekilatnda, ilk zamanlarda (Peygamber (as.) ve Rid Halfeler devri ) mahkemelerin tek hkim usl ile altn biliyoruz. 7 1 Doktrinde toplu hkim usl tartmal olmakla birlikte -bir iki tatbikat hari- 72 mahkemeler tek hkim usl ile grev yapmlardr. 73 Nitekim slm Adliye Tekilatnda mahkemeler tek dereceli olarak icry- kaz etmilerdir. Mahkemelerde verilen hkmler, kaziyye-i muhkeme 7 4 tekil ettiinden ikinci dereceli bir mahkeme tarafndan yani istinf mahkemeleri tarafndan o hkmler tekrar grlemez. 75 Genel durum bu olmakla birlikte, asrmz slm hukukularndan Mustafa Ahmed ez-Zerk, zimmetlerin fesada urad, sorumluluk duygularnn bozulduu u dnemde, ar bir ihtiyat tedbiri gerei olarak tek hkim uslnden toplu hkim uslne, tek dereceli ve kesin hkm veren mahkemelerden dereceli mahkemeler uslne gemenin mmkn olabilecei grndedir. Zamanmzn maslahat bunu gerektirmektedir. 76
70 71 72 73 74 75 Zerk, Medhal, 2/929 . Ayrca bkz. bn bidn, "Ukdu resm'l-mft" , 1/44 ; Eb Snne, rf, 120-121 ; Atar, slam Adliye Tekilat, 147. Bkz. Vek, Ahbru'l-kudt, 2/55 , 407-408 . Atar, slam Adliye Tekilat, 148-149 . Kazyye-i muhkeme: Kesinlemi hkm hakknda kullanlan hukk bir tabirdir. (Bkz. Ergney, Trk Hukukunda Lgat ve Istlahlar , 2 5 8 ) . Atar, age., 150 ; Berki, A. Himmet, slam eeriatnda Kaza , 60 .

v - Akraba ve elerin birbiri hakknda ehdetleri: Bilindii zere, ahitlerin vasflarn belirten yetlerde 7 7 , akrabalarn birbirleri hakknda ahitliklerinin kabul edilmeyeceine dair bir kayt yoktur ve bunlar da yetlerin umumu kapsamna girmektedirler. bn Kayym, bu konuda seleften bir ok nakillerde bulunur, buna gre Hz. mer, "Babann oula , oulun da babaya ehdette bulunabileceini" sylemi, Sald b. el-Mseyyeb'den (93/711) de ayn gr rivyet edilmitir.78 Kad ureyh (78/697) bakt davann birisinde, kocas ile babasnn ehdetlerine istinaden bir kadn hakknda hkm vermi, hasmn itiraz zerine de "-Bunlarn ahitliklerini zedeleyecek bir ey biliyor musun? Her mslmanm ehdeti makbuldr (cizdir)." demitir.79 Daha baka rnekler de veren bn Kayym, mevzumuzla ilgisi bakmndan nemli olan, Zhr 'nin (124/741) u beyann nakleder. Zhr yle der: "Selef- salihn babann oul, oulun baba, kardein kardei, kocann kars lehindeki ehdetleri hakknda bir thmette bulunmuyorlard. Sonra insanlar arasnda hile, desise, fesd peyda oldu. darecileri bunlar hakknda thmete gtren durumlar ortaya kt. Sonunda da akrabalk sebebi ile thmet altnda bulunan kimselerin hitlikleri kabul edilmez oldu. Bylece oulun, babann, kardein, elerin hitlikleri dinlenmedi. Bu saydklarmz - nceleri deil - sonralar (hir zamanda) thmete maruz kaldlar.'80 Grld zere, nasslara dayal asl hkmn, genel ahlkn bozulmas ile deitirilmesi zarreti ortaya km ve yakn akraba ve elerin birbirleri hakkndaki ehdetleri kabul edilmemitir. Daha sonraki uygulama da, bu ekilde devam etmi81, Mecelle madde 1700 de bu dorultuda dzenlenmitir. Son be rnein genel deerlendirilmesi : slm Adliye Tekilat ile ilgili bu zikretttiimiz be misalin genel
76 77 78 79 80 81 Zerk, Medhal, 2/925 ; Kardv, Hasis, 223 . Mesela bkz. Bakara 2/288 ; Talak 65/2 . bn Kayym, l m , 1/113. bnKayym, l m , 1/114 ; eleb, Tall, 75 . bn Kayym, l m , 1/113; eleb, Tafil, 74, 326 . Mergnn, Hidye, 3/122 .

bir degerdirilmesini yaptmzda u neticelere ularz: "Kaz" dan maksat hakkn korunmas, sahibine ulatrlmas; hakszlklarn, sistimallerin nlenmesidir, "kaz" ve tevbii ile ilgili hukuk, u halde er maksatlar gerekletirmek iin konulan, zamann artlarna uygun ve maksad gerekletirici mahiyette dzenlenmi hkmlerdir. slm hukukular genel ahlkn bozulmasndan dolay, maksadn gerekleemediini grdklerinden vesil trnden olan bu hkmleri -maksadn tahakkuku iin deitirmede, ya da gelitirmede herhangi bir saknca grmemilerdir. Verdiimiz rnekler bu anlay ortaya koyacak zelliktedir. Misalleri oaltmak mmkndr. C - MDAHALECLN ARTMASI VE NARH SSTEM "ctim hayatta dzensizleme ve soysuzlamann ls artt nisbette cebir ve mdhale vstalarna o derecede geni bir yer ayrmak icb edecektir.32" Nahfc sisteminin benimsenmesi de byle olmutur: slmin ngrd fiat sistemi, her trl tekelci mdahalelerin nlendii serbest bir ortamda, karlkl taraflarn rzas ile belirlenmesi eklindedir ye Hz. Peygamber (as.) narh koymaktan kanmtr.83 Bununla birlikte ortam deiir ve mslmanlann genel menfaati narh koymay gerektirirse, buna da cevaz vardr. 84Zira Hz. Peygamber (as.), narh koymaktan ekinmesine gereke olarak Allah'n huzuruna hibir kimsenin kanma ve malna zulmetmeksizin ulamak arzusunu gstermitir. 85 artlar deiir ve zulm, bu kez narh koymamakta tecelli ederse, bu durumda narhtan kanma maksada ters decektir. slm tarihinde narh sistemi, daha Hz. mer'den itibaren uygulama alan bulmu ve zellikle Osmanl iktisat dncesi ve tatbiktnda byk bir yere sahip olmutur. Sadece Kprl Fazl Mustafa Paa (1691): "Ahvl- narh Kitap'ta yoktur. Bey' ve ir rzy tarafeyn ile olmaldr." gerekesiyle, narh sisteminin
8 6 nemli

82 83 84 85 86

lgener, Darlk Buhranlar ve slam ktisat Siyaseti, 141 . Bkz. Tirmiz, By, 73; bn Mce, Ticrt, 27; bn Hanbel, 3/85, 286 Bc, Mntek, 5/18 ; evkn, Neylu'l-evtr, 5/247 ; Mergnn, Hidye, 4/93 . Bkz. Bc, Mntek, 5/18 ; evkn, Neylu'l-evtr, 5/248 ; eleb, TaEl, 78, 325 ; Bt, Davbtu'l-maslaha , 182, 178, 367 ; Nebhn, el-ttichu'l-ceml, 380-384 . evkn, age., 5/248 . Bkz. Muvatta, By, 64 (2/651 ) ; elib, Tall, 64 .

uygulanmasn ksa bir sre iin durdurmu, fakat byk fiat artlar grldnden yeniden narh sistemine dnlmtr. 87

d - AHSIN DYANETNE BIRAKILAN KONULARIN AMME VELAYETNE HAVALE EDLMES Bilindii zere slm hukukunun meyyide olarak dayand motifler (vaz) cibill , dn ve devlet gcne dayal yaptrmlardan ibarettir.88 ; slm hukuku, kiinin karsn korumas , anne ve babann ocuklarm gzetmesi gibi, konularda haddiztmda insann yaratlnda mevcut cibill motiflerden istifade ile yetinir. Zaten motifler ierisinde en gl olan da cibill olanlardr. "Ancak din-hukk tavsiye ve emirlerin ounluunun uygulanmas, din motife balanmtr. Bu rec ve havf (korku ve mit) olmak zere iki yn olan gerek iman motifidir. Bu yzden, birok emir ve yasaklarn uygulanmas, kendilerine hitap edilenlerin dindarlna braklmtr." "Herhangi bir zaman veya kavimde din motif zayfladnda, ya da ou kiilerde hukuk kurallarn inemeye gtren durumlarn din motife stn gelmesi sz konusu olduunda devlet gcne dayanan motiflere (meyyide) ba vurulur. Nitekim Hz. Osman 'n "Kur'nla yola gelmeyeni, Allah sultanla (devlet gcyle) yola getirir. " demitir. Bu yzdendir ki, bn Atyye (546/1151) yle diyor: "Zamanmzda yetimlerin rd konusunda, durumu kad huzurunda isbat etmedike vasilerin szleri kabul edilmez." bn Atyye bylece "Onlarda olgunlama (rd) grrseniz mallarn kendilerine veriniz."89 yetinde, kendi emnetlerine verilen konuda onlar gvenilir bulmam oluyor. bn Atyye'den sonra gelen Mlik fukahas onun bu grn gzel bulmulardr. bnu'l-Arab (543/1148) de, diynetin zayflamas sebebiyle "Krkbe gnden az bir sre ierisinde . iddetinin bittiini iddia eden kadnn sz kabul edilemez." demitir.
87 Tabakolu, Trk ktisat Tarihi, 321 . Mdahalecilik ve narh konusunda geni bilgi ve deerlendirmeler iin bkz. Ulgcner, Sabri F., Darlk Buhranlar ve slam ktisat Siyaseti, Ankara 1984 ; Kallck, Cengiz, Hz. Peygamber (as.) Devrinde Devletin Piyasaya Mdahalesi, Baslm master tezi, st. 1989 . bnr, Maksd, 126-129 ( 192-197) . Nis 4/6 .

88 89

Kur'an bu hususu "Eer Allah'a ve ahiret gnne inanmlarsa, rahimlerinde Allah'n yarattn gizlemeleri kendilerine helal deildir.'e ayetinde kadnlarn diynetine brakmtr. bnu'lArab bu gr, Mliki bilginlerince fetv olarak alnm ve mahkeme kararlarnda yer almtr." "Bu deerlendirmeye gre, her ne zaman hukukun bir hakkn korunmasn emnetine verdii kiinin bu grevi gereince yrttnde tereddt ortaya karsa, bu hakkn uygulanmasnn sultana (devlet gcne) braklmas doru olacaktr." "Din duygularn zayflad veya cehletin yayld dnemlerde, hukuk normlarnn uygulanmasnda gven duyulan kiilerin emnet ve diynetlerine brakld konular arasnda yetkisinden alnmas gerekenleri hukukularn belirleme hakk vardr. Buna izin vermeye elverili hukuk normlar bulunmaktadr. Zira bu gibi konularda sz konusu olan Kur'an ifadelerinin ekserisi oul olarak gelmitir ki, ifadeye gre, bunlarn kiilere datlmas gerektii anlalabilecei gibi mslmanlarm .tmne, yani onlar adna ilerini yrtmekle ykml olanlara hitap edilmi olmas da anlalabilir. Hitapta kullanlan bu uslbu, bu tr hukukun gzetilmesi iin bir topluluun bulundurulmas gereine bir iaret sayabilriz. n92 Nitekim Osmanllar devrinin sonlarna doru emnetin ktye kullanlmasna dair vakalar oalnca, vasilerin selhiyetleri husus bir nizam ile daraltlm, er hkimin bakanlnda kurulan bir komisyona balanmtr.93 2-HRRYET KISITLAMADA Genel ahlkn bozulmas din duygularm zayflamas neticesinde hrriyetlerin kstlanmas dorultusunda meydana gelen ahkm deiikliine rnek vereceiz: a) Mlkiyet hakknn kullanlmas: Eb Hanfe'ye gre, mlik mlknde hrdr; diledii gibi
90 91 92 93 bnu'l-Arab, AhkSmu '1-Kur'n, 1/187 . Bakara 228 . bn r, Maksd, 126-129 ( 192-197) Karaman, Modem Problemler Karsmda slam Hukuku, 31 .

9 0 Halbuki

tasarrufta bulunabilir. Hibir kimsenin mlkiyet hakkn kaytlama, ya da snrlandrma yetkisi yoktur. nk mlkiyet byle bir tasarruf hrriyetini gerektirir. 94 EbHanfe mlike bu hrriyeti tanrken, bakalarna zarar verip vermeyeceine bakmamtr. Komuya doru pencere amak, komu duvarm zayflatacak kuyu amak gibi ona zarar verecek tasarruflarda bulunabilir. Zira mliki mlknde istedii gibi tasarrufta bulunma hakkndan men etmek, ona bir zarardr ve bunun bir gerekesi de yoktur. Zarar, mlik olmayandan mlike dokunacak bir zararla bertaraf etmek ciz olmaz. nk bu mlkiyet hakknn ruhuna aykrdr. 95 Ancak nazar olarak bu ekilde dnen EbHanfe -hitlerin tezkiyesi konusunda da olduu gibi 96 -zamanmda yeterli bulduu din motiflere, genel ahlk anlayna dayanm ve mlkiyet hakkn kullanrken, komuya zarar vermeme ilkesini diyneten uyulmas gerekli bir husus olarak mtalaa etmitir. Dolaysyla Eb Hanfe'ye gre, mlkiyet hakkn kullanrken komuya zarar vermek diyneten haramdr. Nitekim Eb Zehra yle der: "Eb Hanfe, mlkiyet hakknn kullanlmasnn kaytlanmasn kazya deil de diynete havale etmitir. nk diyanet, kiinin komusuna zarar vermemesini, mlik olduu eyi bakalarna ezya vesile klmamasn gerektirir. Zira din motif her trl yaptrm gcnden daha stndr. 97 Ancak Eb Hanfe'nin maksadn husl iin yeterli bulduu din motifler, genel ahlk anlay giderek bozulacak ve artk yeterli olmayacaktr. Bunu gren mteahhir Hanef hukukular imamlarnn gr dorultusundan ayrlarak, fhi zarar verme durumlarnda kaznm da mdhele etmesinin gerekli olacan istihsnen benimsemilerdir. 98 Fetv da buna gredir. 99 M e c e l l e madde 1197 de "Hi kimse mlknde tasarruftan men olunamaz. Meer ki hara zarar- fahii ola..."eklinde dzenlenmitir.
94 95 96 97 98 99 Bkz. Eb Zehra, Eb Hanife, 401-; Nebhn, el-tticbu'I-cem, 200 . Bkz. Serahs, Mebst, 15/21 ; Ksn, Bedi ', 6/264 . Bkz. Tez Metni, 174 . Eb Zehra, E b Hanfe, 412 . Geni bilgi iin bkz. Eb Zehra, age., 412-413 ; Nebhn, el-tticahu'l-cem, 200206 ; Abbd, el-Mlkiyyef'-eriati 1-slmiyye, 2/131-145 . Mesd Efendi, Mir't, 5 1 0 .

b) Borlunun hacri Hanef mezhebi genel prensiplerine gre, borlunun mal zerindeki hibe, vakf ve dier eit teberru yollu tasarruflar geerlidir. Borlarnn malvarlnn tmn kapsamas prensibi deitirmez. nk bor zimmete taalluk eder, bizzat mallarn kendisine taalluk etmez. Dolaysyla herhangi bir hakla megul olmayan mallar zerindeki teberru yollu tasarruflar geerli olacaktr.100 Ancak sonralar genel ahlk bozulup, din duygular zayflaynca, hrs ve tamah artp, bakasnn hakkna sayg azalnca, borlularn alacakllardan mal karmak iin gvendii akraba veya arkadalarna vakfta ya da hibe de bulunma gibi niyet ve tasarruflar ortaya knca Hanbel mezhebine mensup mteahhir hukukular, asl mezhep olan genel prensibi terkederek, borlunun bu tr tasarruflarna kaytlar getirmiler ve malvarlnn borcu karlayacak ksmnda bu kabil tasarruflarnn geerli olmayacan benimsemilerdir. 101 Sonra bu konuda Hanef mezhebi imamlar Hanbellerin takip etmi ve-Ebussuut Efendi (982/1574) borlunun, vakfnn geerli olmayacana (borca kar tutulacak ksmda) dair fetv vermi, bu dorultuda Padiah irdesi karm ve "Ma'rzt" 102 ma tescl etmi , devrindeki ve daha sonraki limler de onun bu grn benimsemilerdir. Bu tarihten (950/1543) itibaren hkimler, irde-i seniyye ile borlularn vakflarn tescilden men edilmi-lerdir. 103 Mustafa Ahmet ez-Zerk 'ya gre, mteahhir Hanef hukukularnn, borlunun vakfnn geerli olmayacana dair verdikleri hkm, evleviyet yolu ile, alacakllara zarar-veren teberru ve dier akitlerinin de geerli olmayacana delalet eder.104 c ) Kadnlarn mescide kmalar: Hz. Peygamber (as.) kadnlarn mescide kmalarna msade etmi, onlara bu konuda izin verilmesini emretmiti. Nitekim
100 Bkz. bn bidn, Reddu'l-muhtr, 3/395-396 . 101 Bkz: bn Rcceb, Kavid, 14 ( 11. kaide) . 102 Ma'rzt : Ebssuut Efendi 'nin, fetvalarn ieren v e Sultann emrine iktiranla, kadlarn kendisiyle amel etme mecburiyetinde bulunuduklar k a n u n g c n d e olan eseri . 103 mer Hilmi, thfu'l-ahlf fi ahkm'l-evkf , 120 . madde ve notu . 104 Zerk, Medhal, 2/926-927.

hadislerde vrid olduu 1 0 5 zere Hz, Peygamber (as.) yle buyurmutur : "Sizden izin iediklerinde, kadnlarnzn mescitlere gitmelerini nlemeyin." 106 Ayrca bu iznin geceye de mil olduunu biliyoruz. 107 Ancak bu izni veren Hz. Peygamber (as.) kadnlarn gzel koku srnmemek gibi baz hkmlere de uymalarm istemiti. 108 Zamanla cemiyetin ahlk deimi, buna paralel olarak kadnlar da, kendilerini bir miktar modaya kaptrmlard. 109 te o zaman Hz. ' ie yle diyordu : "Eer Resulullah, kadnlarn bugn moda haline getirdikleri (giyim-kuam ve zineti) grseydi, srailoullarnn kadnlar nasl menedilmise, o da bunlar, camiye gitmekten menederdL"no Raslullahm verdii izni o gnk ahlk artlarna balayan 111 Hz. ie, kalplerin mnla dolu olduu, din uurun egemen olduu dneme has olan bu hkmn daha sonra ortaya kan ve kadnlarn davranlarnda hkim olan genel ahlk anlaynn zaafa uramas nedeni ile deimesi gerektiine inanyordu. Eer hkm asl konumu zere devam edecek olursa, amalanan -kadnn eitimi, cemaat sevab gibi- maslahattan ok mefsedete gtrebilecekti.112 Hz. ie'nin sznden yle anlalyor ki, yaad dnemde bu konu etrafnda tatmalar olmutur. Kimisi Hz. Peygamber'in menedilmemesi hakkndaki asl hkmne yaprken, bir ksm da genel ahlkn bozulduu gerekesi ile menedilmelerini savunuyordu. Nitekim bn mer'le (73/692) olu Vkd arasnda geen u karlkl konuma byle bir mnakaann rneini tekil etmektedir: bn mer: "Raslullah "Kadnlar gece mescide kmaktan menetmeyiniz." buyurdu deyince olu: "Onlar brakmayz. Brakrsak karlar ve bunu ktye kullanrlar." der. Bunun zerine babas (bn mer) oluna kzar fkelenir, elini kaldrr, olunu tokatlar ve barr: Ben sana "Raslullah izin verin." buyuruyor diyorum, sen de kyor "Hayr, izin veremeyiz." diyorsun113,
105 Bu konudaki hadisleri toplu halde grmek iin bkz. Beyhak, Sne, 3/132-134 . 106 Muvatta, Kble, 12 ( 1/197 ) ; Buhr, Cuma, 13 ; Mslim, Salat, 136 ; Beyhak, Snen, 3 / 1 3 2 . 107 Beyhak, Snen, 3/132 . 108 Beyhak, Snen, 3/133 . 109 Karaman, ctihd, 71 . Ayrca bkz. eleb, T a f f l , 39 . 110 Muvatta, Kble, 15 ( 1 / 1 9 8 ) ; Buhr, Ezan, 163 ( 1/210) . 111 Karaman, ctihd, 71 . 112 Bkz. eleb, Taffl, 3 9 .

demitir. Abdullah b. mer, babasnn tam tersine, nasslarn son derece lafzna ballkla mehurdur. Olu Vkd ise dedesi Hz. mer'in tavrm sergilemitir. Hz. Peygamber'in (as.) iznine alt yap durumunda olan ortamn zamanla deitiini fark ederek hkmn de deimesi gerektiine inanm ve grnde "eer karlarsa "degal" 114 yani fitne ve fesda yol edinirler, ktye kullanrlar" eklinde izah etmiir.115 Elbette ki Hz. ie ve onun dorultusunda dnenlerin gr, slmm asl hkmnn neshi, iptali anlamna gelmez. Gnmzde olduu gibi kadmladm mescit ve o hkmde olan eitim, retim messeselerine kmalarnda gzlenen maslahat beklenen mefsedetten ar basarsa asl hkme tekrar dnmek gerekir. 3 ) ASL HKMDEN YA DA GENEL KURALLARDAN AYRILARAK AIM TEDBRLERE BAVURMA Genel ahlkn bozulmas gerekesi ile ta ilk zamanlardan balayarak, slm hukukularnn genel prensiplerinden, asl hkmlerden ayrlarak ar tedbirlere bavurduklarn gryoruz. Aada vereceimiz misaller konumuza k tutacaktr. a ) Zanaatkrlann tazmini: Zanaatkrlarm ecr-i mterektirler. crede asl olan emnettir.116 Yani zanaatkr eline braklan bir mal kastsz olarak telef veya zayi olmusa, o mal dememesi gerekir. Hz. mer devrine kadar da durum bu minval zere devam etmitir. Zanaatkrlar nezdinde braklm eya, onlarn kasd olmakszn zayi olunca detilmez, umumiyetle emnet duygusu hkim bulunduu iin szlerine itimat edilirdi. Zamanla halkn
113 bn Hanbei, 2/49, 127, 143, 145 ; Mslim, Salat, 138-139 ; Eb Dvd, Salat, 52; Tirmiz, Cuma, 48 ; Beyhak, Snen, 3/132 . 114 Hadiste geen ( J i j ) kelimesi aslnda, fesat ehlinin ierisinde gizlendii sk aalk manasnadr. (bn Esir, Nihaye, 2/123) . 115 Bu konuda aynca bkz. bn Kuteybe, Uym'l-ahbr, 4/112 ; Aluddn bidn, elHediyyetu'l-aliyye, 57 ; Eb Snne, rf, 85 ; Bt, Davbtu'l-maslaha, 366 ; eleb, Tall, 74 ; N. Abdulhamid, Mefhmu'l-fkh el-slm, 35 ; Karaman, ctihad, 94 ; Baktr, Zarret, 134 . 116 Karaf, Furk, 2/32 .

eyasna gz koyan zanaatkarlarn bu detmeme hkmn ktye kullanmalar halkn mutazarrr olmasna yol at. Bu sebeple Hz. mer, zanaatkarlar nezdinde kanlmas mmkn olan bir sebeple zayi olan eyann detilmesi hkmn tatbike balad. Ayn tatbikat benimseyen Hz. Ali 'den de konu ile ilgili u sz rivayet edilir: "nsanlar ancak bu slah eder."117 Her ne kadar mam afi, bu szn Hz. Ali'ye nisbetini zayf bulmusa da, rivayetler ve uygulama szn nisbetini destekler mahiyettedir.118 Ayn gerekeden hareketle slm hukukular, insanlarn mallarna gz koymamalarn temin iin nakliyecileri de (mukr) tazminle sorumlu tutmulardr.119 b) Jurnalcinin (s) tazmini: Hanef mezhebindeki genel prensiblere gre tazmin sorumluluu mtesebbibe deil mbiredir, yani eylemi dorudan gerekletirene aittir. Bununla birlikte genel ahlkn bozulmas, fesat jurnalcilerin oalmas yznden doacak zararn jurnalciye tazmin ettirilmesine, hatta fitne zamanlarnda bunlarn ldrlmelerine dair fetv bile verilmitir.120 c) Kiinin mehrini tam olarak dedii karsn gurbet diyarna gtrmesi: Hanef mezhebi genel prensiblerine gre bir kimse, muaccel (pein) mehrini tam demise (veya mehir meecelse 121 ) karsn istedii yere alp gtrebilir. 122 Zira Allah Tel: "...kadnlar gcnz nisbetinde, oturduunuz yerde oturtun." 123 buyurmaktadr Ancak sonra gelen limler, ahlkn deitiini, zulmn arttn, pek ok erkein karlarn akrabalarndan uzak gurbet diyarna gtrdklerini ve onlara kt muamele ve zulmettiklerini grmler
117 Rivayet iin bkz. afi, mm (Bulak 1329), 3/261 ; Beyhak, Snen, 6 / 1 2 2 ; bn Kudme, Mu, 5/525 ; tb, tsm, 2/119 . Konu iin a y n c a bkz. b n b i d n , "Neru'l-arf' , 2/124 ; elib, Taffl, 59 ; Zerk, Medhal, 1/82 ; But, Davbtu'lmaslaha, 356 ; Karaman, ctihd, 76 ; Karaman, slam Hukuk Tarihi, 49 . 118 Bkz. eleb, Taffl, 59; But, Davbutu'l-maslaha, 356 . 119 Karf, Furk, 2/32; Mecelle madde 61.1 ve erhleri; Selim Rstem Baz, erhu'lMecelle, 330-333 . 120 bnbidn, " N e r u ' l - a r f " , 2/124 . Ayrca bkz. bn bidn, "Ukdu resmi'1-mft ", 1/44 ; Eb Snne, rf, 184 . 121 bnu '1-Hmm, Feth, 2/474 . 122 Mergnn, Hidye, 1/122. 123 Talak 6 5 / 6 .

ve kadnn, muaccel mehri dense bile, gurbet diyarna gitmesi iin zorlanamayacama dair fetva vermilerdir. Mezhep ierisinde fetva da kaz da bu dorultuda yerlemitir.124 d) Talak- selse ( talak): Kur'an- Kerim mminlerden, elerini boamaya ancak son are olarak bavurmalarn istedii gibi 125 bunun da talak hakknn bir defada kullanlarak yaplmamasna126 iaret eder. bn Abbas 'm rivayet ettii hadiste de, Raslullah bir defada ika. edilen talak bir sayyor ve Hz. Eb Bekir devriyle, Hz. mer devrinin ikinci ylma kadar bylece durum devam ediyordu.127 Hz. mer halkn bu msamahay ktye kullandn 1 2 8 , insanlarn talakla oynadklarn 129 , eine kzan her erkein - bir talakla da boama imkan varken- talakla boadm, bnun da cahiliye devrinde olduu gibi, talakn yaygn hale gelmesine sebep olduunu g r d n d e 1 3 0 dnmeye balamt. Bir taraftan "Bunlar Allah'n kitabndaki hkme) hamletsek." eklindeki 131 ifadesi ile asl hkm dorultusunda, bu tr boama ekillerini tek sayma arzusunu 132 dile getiriyor, dier taraftan da bu tr boamada bulunanlar dvyordu. 133 Bu tedbir bir netice vermemi olacak ki, Hz. mer ashbla istiare etmi ve "nsanlar teenni ie hareket etmeleri gereken (bu talak) konusunda acelecilik gsterdiler. unu onlara infaz edelim de (cezalarn grsnler)." demi ve bylece icra etmitir.134 Bundan sonra hkm bu dorultuda karar klm ve drt mezhep de ayn hkm benimsemitir.135
124 Bkz. bn bidn, Reddu '1-muhtr, 2/360 ; Zerk , Medhal, 2/928 . 1917 tarihli Osmanl Aile Hukuk Kararnamesi eski hkme rc etmitir. (Bkz. Madde 71) . 125 Nisa 4/34-35. 126 Bakara 2/229 . 127 Mslim, Talak, 15 ; bn Hanbel, 1/314 ; evkn, Neylu'l-evtr, 6 / 2 5 8 . 128 evkn, age ., 6/262 ; Karaman, ctihad , 76 . 129 F. Osman, Tatavvur, 2 1 6 . 130 evkn, age., 6/262 . 131 S a d b . Mansr, Snen, 1/263 . 132 Eb Mus el-Ear'ye yazd mektubunda . (Said b. Mansur, Snen, 1/263) . 133 Sad b. Mansur, Snen, 1/264 . 134 Mslim, Talak , 15 . Konu ile ilgili olmak zere bkz. bn Kayym, Mm, 2/30, 3/30 vd. ; Eb Zehra, el-Ahvlu'-ahsyye, 304 vd. ; Eb Zehra, ibn Teymiyye, 419 v d . ; Eb Snne, rf 85 ; Bt, Davbtu'I-masIaha, 151 vd. ; F. Osman, el-Fikru'l-Islm ve't-tatavvur, 216 ; Devlib, Medhal, 326 ; Zeydan Medhal, 125 ; eleb, TaEl, 57 ; Karaman, ctihad , 76 ; Karaman, slam Hukuk Tarihi, 49 .

4 ) ZAMANLA AIRI HALE GELEN TEDBRLER GEVETMEDE Genel ahlkn bozulmas, rneklerini sunduumuz bundan nceki ksmda olduu gibi, genel prensiplerden, asl hkmlerden ayrlarak ar tedbirler alnmasn gerektirdii gibi; tam aksine, zamanla ar hale gelen hkmlerin gevetilmesi zarretini de ortaya koymutur. Nitekim ahkmda bu tr deimeler olduu da grlmtr. rnekler: a) ehdette mutlak adlette nisb adalete: Hadisler hakknda hitlikleri ile hkm verilecek hitlerin dil olmalar bizzat Kur'an yetleri ile istenmektedir. 136 Yani hitlerin gvenilir, doru szl olmalar gerekir. Bu vasfta olan insanlar da din vecbeleri yerine getiren, doruluk ve emnete rivyetle bilinen kimselerdir. 137 ahitlerin "mutlak dil" olmalar art, ehdetlerinin kabul iin bizzat Kur'an tarafndan art koulmu, snnet bunu teyit etmi, btn slm hukukular da bu konuda icma etmilerdir. Ancak sonra gelen hukukular, ahlkn bozulmas, zimmetlerin zaafa uramas, din duygularn geveyip zayflamas yznden, nasslarn o ekilde tefsir edildii mutlak (kmil) adletin138 ender hale geldiini mlahaza etmiler, eer kadlar hitlerde bulunmas gereken er adlet lsn istemeye devam ederlerse, isbat imkan kalmayacandan pek ok hukukun zayi olacan dnmler ve ehdette "emsel fe emsel" prensibinin uygulanmasna fetv vermilerdir. Bunun anlam udur: Eer toplumda hitlik yapacak dil kimseler yoksa, durumlar en iyi olanlardan balamak zere sras ile durumlar daha az iyi olanlarn hitlikleri de kabul edilir. 139
135 Bkz. Eb Zehra, bn Teymiyye, 426 (403) . Henz hulleciliin yerlemedii slam toplumunda Hz. mer'in bu tedbiri maksada kafi iken, zamanla yeterli olmamaya balam, hullecilik yaygn hale gelmitir. Bunu gren baz slam alimleri tekrar asl hkme dnmenin lzumunu ifadeye balamlar ve bu gr giderek kuvvet kazanmtr. (Bkz. bn Kayym, 'lm, 3/30 ; Tez metni, 159 (368) nolu dipnotaki kaynaklar . 136 Maide 5/106 ; Talak 65/2 . 137 "Adalet" vasfnn tarifi iin bkz. Serahs, Mebst, 16/121 ; Zeyla, Tebym, 4/210 ; Bbert, Inye, 6/10 ; Mecelle madde 1705 ; Bilmen, Kamus, 8/130, 136 ; Bayndr, slam Muhakeme Hukuku, 152 . 138 Kural olarak "mutlak" kemle hamledilir. (Sadi elebi, Haiye ala erhi 'I-nye, (Feth) , 6/10 . 139 Zerk, Medhal, 2/931 (Tarablus, Munu'l-hukkm, s. 145 'den) ; Medkur, Medhal,

Bylece mteahhir slm hukukular, fesdu'z-zemndan kaynaklanan bir zarretle, nasslarn istedii "mutlak (kmil) adlet " hkmn gevetmek ve yerine nisb adleti getirmek ihtiyacn duymulardr. Ayn durum, ilk dnemlerde ileri srlen devlet bakanl iin "mctehid olma" art iin de sz konusu olmutur. Vaka byle olmad grlnce "el-emsel fe'l-emsel" prensibine geilmitir. b ) R'yet-i hi'in sbutunda : Metin ve dier zhir rivye kitaplarnda aka belirtildii zere Ramazan, eer hava bulutlu ise, dil bir kiinin ehdeti ile balar.. Eer hava bulutlu, sisli vb. deilse, byk bir topluluun (cemm -i kesr) ehdette bulunmas gerekir. 140 nk herkesin merakla bekledii ve grmek istedii hilali, bir iki kii kar da grdklerini sylerlerse, bunun bir hata olduu kanaati uyanr. Ama gk bulutlu vb. ise bu takdirde sadece onlarn bir ara grvermeler ve hilalin tekrar bulut arasna girmesi mmkndr, ahitliklerini reddetmenin bir gerekesi yoktur. Hasen b. Ziyad el- L'l'nin (204/819) mam Azam'dan; hava bulutlu, bulutsuz ayrm yapmakszn bir-iki kiinin ehdetinin r'yet-i hilalin isbatmda yeterli olacana dair bir rivyeti bulunmaktadr. bn Nceym (970/1563) bu rivyeti tercih eden kimseyi grmediini belirttikten sonra, "Zamanmzda bu rivayetle amel etmek uygundur. nk insanlar r'yet-i hilal konusunda tembellik, ilgisizlik gstermektedirler..." demitir.141 bn bidn " r f " risalesinde bn Nceym'in bu yaklamn belirttikten sonra "Gzel bir sz! zellikle u zamanmz iin. Zira eer hilalin sbutu kalabalk bir topluluun grmesine balanacak olursa, grdmz kadaryla, insanlarn ihmallerinden ancak iki- gn sonra sabit olacaktr. Hatta r'yet-i hilale ehdette bulunanlarn ounluuna, insanlardan zarar dokunduunu (oruca balamak gerektii iin) ehevi arzularnn menine sebeb olduklar iin, onlarn hitliklerini ta'n ettiklerini, diynetlerine satatklarn gryoruz." diyor ve
105-106 . Grebildiimiz kadaryla fkh kitaplarnn ilgili blmlerinde b u srece temas eden bir kayda rastlayamadk . 140 Mergnn, Hidye, 1/121 ; Mcvsl, htiyar, 1/130 . 141 ibn. Nceym, Bahru'r-rik , 2/288, 289 .

devamla, "Kim zamannn insanlarn (gereklerini) bilmezse o cahildir." diyerek szn tamamlyor. 142 Grld gibi, bu meselede din duygu ve aksiyonlar zayflam, din konulara kar ilgisizlik artmtr. Bunu mahade eden m t e a h h i r H a n e f hukukular hkm gevetme yoluna gitmilerdir.143 5 - MEKRHN MBHA , MBHIN MEKRHA DNMESNDE Bilindii gibi slm hukukular baz eyleri mbh, mstahab,. mekrh gibi kategorilere ayrarak hkmlendirirler. Aratrmamz srasnda slm hukukularnn bir eyin mbh, mstahab ya da mekrhluunda deimez ve kat grlere sahip olmadklarn, ortama gre ayn eye farkl hkmlerle yaklatklarn gryoruz. Fesdu'z-zemn nazariyesini ilke olarak benimseyen slm hukukular, bir eyin mekrh ya da mbhlmda genel ahlk anlaynn, fesdu'z-zemanm etkisini yeri geldiinde belirtmilerdir. Aada vereceimiz misaller mekrhun mbha, mbhm mekrha dnmesinde fesdu'z-zemanm etkisini gsterecek mahiyettedir. a) Kpek beslemek: eitli mlahazalara mebn 144 Hz. Peygamber (as.) "av, tarla, bahe ve sr kpekleri" mstesn 145 ikamet yerlerinde (hazar) kpek beslemeyi iyi grmemi, ona tabi olarak da tabi mezhep imamlar, hadiste istisn edilenler hri kpek beslemeyi mekrh bulmulard. Genel asayiin hkim olduu bir dnemde evlerde kpek beslemenin bir anlam yoktu. Ama hkm her zaman byle mi olacakt? Genel asayiin
142 bn bicln, "Neru'l-arf", 2/128-129 . Ayrca bkz. Zerk, Medhal, 2/931 ; E b Snen, rf, 111-112. 143 A n c a k b u konu zamanmzda yeni bir boyut kazanmtr. Kitle iletiim aralarnn gelimesi ile dnya klm, islam siyas birliine gidilmesi zarureti iyice ortaya km, b u birlii bozmak isteyen kimseler, bu konuyu istismara ak bulmulardr. Bu yzden R'yet-i hilalin sbutu iin bir-iki kiinin szne itibar edildiinde, bn b i d n devri aksine, iki- g n nce R a m a z a n a b a l a m a ihtimali bile u z a k deildir. Dolaysyla asl hkme tekrar rc etmede slam siys birlii iin zaruret vardr kanaatindeyiz . _ 144 Kpek beslemek ve sakncalar hk. bkz. Kardv, el-Hallu ve'l-harm, 116-121 ; Karaman, Haramlar Helaller, 58-59 . 145 Buhar, Zebih, 6 . Dier kaynaklan hk. . bkz. Wensinck, Miftah , 4 2 0 .

bozulduu, insanlarn can gvenliklerini yitirdikleri bir dnemde de evde kpek beslemek yine mekrh mu olacakt? Buna cevab Mlik limlerinden Eb Muhammed b. Zeyd el-Kayravan 'nin azndan alalm: Bu zat Kayravan'd korku zamanlarnda evinde kpek besliyordu. Buna "mm Mlik meskn blgede (hazar) kpek beslemeyi mekrh gryor, ne dersin?" dediklerinde Eb Muhammed b. Zeyd : "-Eer imam Mlik bu zamanda yaasayd, kapsnda kpek deil de arslan beslerdi."146 demitir. Bu cevaptan anlyoruz ki, ahlkn bozulup genel asayiin ortadan kalkmas, normal gvenlik durumlar ile ilgili olan kerhet hkmnn deimesine neden olmutur. Dmana gazap, geim darl gibi dnyev sebeplerden dolay lm temenni etmek genel prensip olarak mekruhtur. Ancak "Yerin alt sizin iin yerin stnden daha hayrl olur." hadisinde belirtildii zere zaman deiir, fitne fesat ortal kaplar, gnah dalgalar yeryzn sararsa bu takdirde, gnahlara dme korkusundan dolay lm temenni etmek artk mekrh olmaz. 147 Tazm iin ayaa kalkmak da mekrh saylrken 148 , mteahhir fukahmz, anlay ktlnn hkim bulunduu, kin, fke v e dmanla neden olduu gerekesi ile zamanlarnda artk mekrh deil, mstahab olacan ifade etmilerdir. 149 Bu ve benzeri 150 rneklerde grld gibi, genel ahlkn bozulmas, asayiin kaybolmas, zamann fesda uramas gibi nedenlerle mekrh olan bir hkmn, mbhla hatta mstahabla dntn gryorz. Baz rnekler de vardr ki, yukardakilerin aksine mbh olan bir ey fesdu'z-zemn sebebiyle mekrh saylmtr: Anari dnemlerinde silah satnn mekrh olmas 151gibi. 6 - EN EFDAL TAYNDE Fesdu'z-zemmn etki trlerinden biri de en efdali belirleme
146 bnr, Maksd, 87 (163) ; Kardv, Hasis, 248 . 147 Bkz. |bn bidn, Reddu'l-muhtr, 5/269 ; Aluddn bidn, el-Hediyyetu'1-aliyye,

268.
148 149 150 151 Bkz. bn Hanbel, 2/383 . Aluddn bidn, age., 250 . \ Bkz. bn bidn, Reddu '1-muhtr, 5/253 . Mergnn, Hidye, 4/94 ; bn bidn age., 5/250 . Hadisin kaynaklan iin . bkz. Wensinck, Mftah, 370.

eklinde olmutur. Aada vereceimiz rnek din duygularn zayflamasyla ilgilidir. Hanef "metin" lerinde 152 belirtildii zere tervh namazlarnda snnet olan hatimle kldrmaktr. Cemaatin gevekliinden dolay bu snnet terk edilmemelidir. 153 Ancak daha sonra Kasn (587/1191), bu hatimle kldrmann snnet oluu hkmnn nceki fukah zamanna has olduunu ifde etmi, zamanlarnda en efdal olann, imamn cemaatin halini gzeterek, onlarn rabetlerine gre, insanlar cemaatten karmayacak kadar okumas olduunu sylemitir. nk cemaat, oaltmak uzun okumaktan daha faziletlidir. 154 Kasn'nin bu gr kendinden sonrakiler tarafndan kabul grm, el-Mevsl (683/1284) kendisine ait metinde (el-Muhtr) hkmn snnet oluunu korurken, ehri el-htiyar'da "en efdalin zamanlarnda insanlar cemaatten karmayacak miktarn okunmas" olduu belirtilmitir. 155 el-Mevsl 'nin bu mtalaasn el-Haskef (1008/1599), "Tenvru'lebsr" zerine erhi olan "ed-Drr'l-muhtr" adl eserine alm, bu dorultuda fetv verenlerden bahisle "zamannn gereklerini bilmiyenlerin cahil olduklarm" ifade etmitir. 156 Haiyesinde bn bidn (1252/1836) de ayn gre katlm ve destekleyici nakillerde bulunmu, bu arada konu ile ilgili ihtilafn zamandan kaynaklanan bir ihtilaf olduunu da belirtmitir.157 En efdali belirlemede zamann etkisini gsterdii baka bir misal de "en stn kazan yolu" ile ilgilidir. mm fi'den ticaretin -Hz. Peygamber (as.) tcirdi- en stn kazan yolu olduu rivyeti var iken, daha sonra gelen limler "Bu zamanda bozuk akit ok olduundan, mala phe gelmitir. Bu itibarla ziraat ( tarm) daha stndr." demilerdir. mm fi 'nin zamannda fesdm az ve limlerin ok olmas sebebiyle ticaretin stn kazan yolu olmas normaldir. 158 Ancak grld gibi her zaman iin geerli bir hkm deildir. 159
152 153 154 155 156 157 158 159 Bkz. Mevsl, Muhtar ( h t i y a r ) , 1/69 ; Damad, Mecmau'l-ehur, 90 . Damad, age., 90 ; Zeyl, Tebyn, 1/179 . Ksn, Bedi ',1/289 ; eleb, Hiye ale't-Teby, 1/179 . Mevsl, htiyar 1/70 . Haskef, ed -Drr'l-muhtr, (bn bidn) , 1/475 . ' bn bidn, Reddu'l-muhtr , 1/475 ; bn bidn, " Neru'l-arf", 2/128 . Knahzde, Devlet ve Aile Ahlk, 2 4 . H a n e f fkh kitaplarndaki en n kazan yollarnn tertibi hk. bkz. Mevsl,

Yine fitne dnemlerinde kiinin "en hayrl malnn olacan" ifade eden hadisler de bu kabilden olmaldr. 160 7 - MEVCUT CEZA HADLERN YKSELTMEDE

koyun

Fesdu'z-zemn gerekeli olmak zere zaman zaman mevcut ceza hadlerinin yukar doru ekildii gzlenmitir. Konuya bir misalle aklk getirmek iitiyoruz. ki cezsmn ykseltilmesi: Allah Tel arab haram klm ve ierdii zararlardan bahsetmitir. 1 6 1 Ancak her insann sadece uhrev ceza ile yetinip yasaklardan kanmas realitede mmkn deildir. O yzden mutlaka gz ile grecei bir cezamn olmas gerekmektedir.. Bundan dolay iki ienlere, engelleyici mahiyette dnyev ceza konulmutur. Hz. Peygamber (as.) kendi devrinde, iki ien birisi getirildiinde dvlmesini emrediyordu. Nitekim Eb Davud'un rivayet ettii bir hadiste Eb Hureyre yle anlatr: "Hz. Peygamber'e (as.) iki imi birisi getirilmiti. Hz. Peygamber (as.): "Onu dvn!" buyurdu. Kimimiz eliyle, kimimiz pabucuyla, kimimiz elbisesinin ucuyla vurduk ..."162 Bu hadiste belli bir say zikredilmemitir. Baz rivayetlerde krk adedinden bahsedilmektedir. 163 Dier baz rivayetlerde ise Hz. Peygamber'in (as.) iki ienlerin yzne toprak sat 164 , bazlarnda da "tebkt"165 etmelerini emrettii 166 grlmektedir.167 Durum bu minval zere Hz. Peygamber (as.) ve EbBekir zamanlarnda devam etmitir. Hz. mer zamannda iki ienler
htiyar, 4/171 . 160 Muvatta, stiz, 16 (2/970) . Ayrca dier kaynaklan in bkz. Wensinck, Mifth, 378 . 161 Bakara 2/219 ; Mide 5/90-91 . 162 Eb Dvd, Hudd, 36 (4/162) . 163 Eb Dvd, Hudd, 36 (4/164). 164 Eb Dvd, Hudd, 36 (4/166) . 165 "Tebkt" azarlamak, ayplamak anlamndadr. " Fsk herif' " Utanmadn m?" , "Allah'tan korkmadn m T " Peyganberden utanmadn m 7' gibi ifadelerle yaplr. El ile y a da sopayla hrpalamak anlamna geldii de olur. ( Bkz. bn Esir, Nihaye, 1/148 ; Eb Dvd, (4/163) . 166 Eb Dvd, Hudd, 36 ( 4 / 1 6 3 ) . 167 eleb, Tall, 6 0 .

oalmt. Bir defasnda Halid b. Velid (21/641) Hz. mer'e bir m e k t u p y a z a r a k : "nsanlar ikiye dtler, had ve cezay kmsemeye baladlar. Hz. Peygamberin (as.) ashab yannda. Durumu onlara arzet." demiti. Hz. mer de yannda bulunan ilk muhacirlere durumu at ve geregini sordu. Onlar da iki ienlere seksen sopa vurulmasn kararlatrdlar. 168 yle anlalyor ki, iki cezas'"had" nevinden deildir. Bir cezann yeterli ve yerinde olacan zaman belirlemektedir. Hz. Peygamber (as.) ve Eb Bekir dnemlerinde yeterli olan ceza, Hz.mer z a m a n n d a yeterli olmam ve seksen sopaya karlmtr. Muhtemelen bu da yeterli olmam ki, yine ayn mer iki cezasna srgn ve ba tra etme cezalarn da eklemitir.169 8 - CEZA HADLERNN AAIYA EKLMES ok istisna de olsa fesdu'z-zemndan dolay ceza hadlerinin artrlmas aksine, mevcut cezalarn daha byk zarara neden olmas gerekesiyle, ksmen de olsa terkedildiini gryoruz: Buna rnek de Hz. mer'in bekarlara tatbik edilen zina cezalarndaki "srgn" ksmn kaldrm veya daha yerinde bir tabirle uygulamam olmasdr. Nitekim Hz. mer'in bu uygulamas Hanellerce de mezhep olarak benimsenmitir.170 Bilindii zere (bekar olan) zinakrlarm cezas yz sopa olarak Kur'an'da belirtilmitir. 171 Hadisler ise buna ilveten bir yl srgn cezas da getirmitir. 172 yle anlalyor ki, daha Hz. mer zamannda srgn cezas iyi neticeler vermemeye balamt. Nitekim iki itii iin srgn ettii Raba b. meyye b. Halef srgn yerinde hristiyan olmu ve Herakl'e iltihak etmiti. Bu olaydan sonra Hz. mer: "Bundan sonra asla bir mslman srmem." demitir. 173 Hz. Ali ise, konumuzla ilgili olmak
168 Bkz. E b D v d , H u d d , 36 (4/166-167) ; bnu'I-Cevz, Mekbu tter 61 Syt, Trihu'l-Hulef, 136 ; bn Sa'd, Tabakt, 3/282 . 169 jbn Teymiyye, Siyset, 133 ; Geni bilgi ve deerlendirme iin bkz. bn Kayym lm, 1/211 ; eleb, Taffl, 59-62 ; But, Davbtu'l-maslaha, 357-360 . Hz. m e r srme iinden sonra piman olup vazgemitir. Sebebi hk. bkz. bn K u d m e Mun, 8/168 . 170 Bkz. bn Kudme, Mun, 8 / 1 6 7 . 171 Nr 2 4 / 2 . 172 Hadisin Kaynaklan iin Wensinek, Mifth, 98 ; Wensinek, Corcordance, ( JJ) maddesi. 173 Nese, Eribe, 47 ; bn Kudme, Mun, 8/167 .

zere "Fitne olarak srgn yeter." buyurmutur. 9 - Y E N CEZALAR HDASINDA

174

"nsanlar Jsk ve fcuru artrdka, o nisbette hkmler de artar." eklindeki mer b. Abdulaziz 'in sz 1 7 5 zannederiz bu konuyu gayet gzel aklamaktadr. Nitekim Hz. Osman da "Kur'an'la yola gelmeyeni Allah (c.c) sultan (devlet gc) ile yola getirir." buyururmutur. 176 Genel ahlkn bozulmas, din duygularn ho karlanmayan eylerden alkoyucu motif olarak artk yeterliliini kaybetmesi , zellikle de Hz. mer'le balamak zere pek ok yeni nlemler alnmasn, bu arada daha nce uygulamasna rastlamadmz cezalarn ihdasna neden olmu, durum bunu gerektirmitir. Tazir nevinden olmak zere ihdas edilen bu cezalarn bir ksm mal cezalardr. Bir ksm bakalarna ibret olsun diye uygulanm, din siyset gerei cezalardr. rnein Hz. mer, iddeti ierisinde evlenen bir kadn kocasndan ayrm, mehrini beytlmale koymu, ve ebediyyen bir daha evlenemeyeceklerine hkmetmitir. 177 Halbuki, nasslara gre bu su ebed haraml gerektirecek bir davran deildir. Bilindii zere Hz, mer, takip ettii siyset olarak stn sahabler yannda daha ok ibilir siyasleri devlet ynetiminde istihdam etmiti. 178 Bunlarn diyanetlerinden mal fitnesi karsnda emin olmayan Hz. mer, ynetici olarak grevlendirdii kimselerden yazl mal beyannamesi istiyordu. 179 Grevlendirdii kimselerin mal varlnda ar bir art grdnde tamamna veya bir ksmna el koyuyor, msdere ediyordu. 180 Hz. mer tarafndan balatlan bu
174 Serahs, Mebst, 9/44 ; bn K u d m e , Mun, 8/167 ; Kevseri, Maklt, 103 . Srgn cezas hk. bkz. Serahs, Mebst, 9/43-45 ; Bt, Davbitu'l-maslaha , 179 ; Karaman, ctihd, 38'. 175 bn r , Maksd, 85, 92 ; Eb Snne, rf, 83 . 176 ibn r Maksd , 123 . Iladis diye de rivayet edilmise de kaynan bulamadk . (Bkz. Mecmatu fetv bn Teymiyye, Riyd 1381, 1386, 28/107) . 177 Bkz. Muvatta, Nikah, 27 (2/536) ; Sad b. Mansr , Snen, 1/188 ; Hudar Bey, Trihu't-ter el-slm, 90 ; eleb, Tall, 63; bn r, Maksd, 101. 178 Muvye, Mure b. ube, A m r b. el-As ... gibi . 179 Bkz. bn Sa'd , Tabakt, 3/307 . 180 Bkz. bn Sa'd, Tabakt, 3/307 ; 4/335 ; Eb Ubeyd, Emvl, 381 ; bn Abdirrabbih, Ikd, 1 /46-49 ; bnu'l-Cevz, M e n k b u mer, 62 ; bn Teymiyye, Siyset, 74 ; Yenieri , Bte, 87, 118 .

meyyide ondan sonraki dnemlerde de devam etmi 181 , msdere edilen mallar beytlmalde ilgili blme konulmutur. Daha sonra Mansr (136-158/754-775) dneminde "Beyt mli'l-mezlim" kurulacak ve bu mallar bu divanda toplanacaktr.182 Yine Hz, mer'in meyhane olarak kullanlan evi yaklamasn 183 yalanc ahitin yzn karalayp tehir etmesini 184 , Sa'd b. E b t Vakkas'm Kfe'deki kkn yaktrmasn 185 vb. de bu konuya misal olarak verebiliriz.186 10 - MEZHEPLER ARASI GR ALI- VERN SALAMADA Fesdu'z-zemnm slm hukukuna msbet ynde katks diyebileceimiz etki trlerinden biri de , mezhebler aras iletiimi salamak ve gr al-veriini temin etmek eklinde olmutur. Bilindii zere btn mezhepleri kapsayan slm hukuku ok genitir; hemen hemen her propleme u ya da bu mezhepte bir zm bulmak mmkndr. 187 Ancak taassub, mezhepler aras karlkl iletiimi ou kez engellemi ve tarih sreci ierisinde slm hukukundan ok "mezhep hukuku" sz konusu olmutur. Bununla beraber az da olsa, baz nedenler ve bu arada fesdu'zzemndan dolay, mezhepler aras istifade ve gr al-veriinde bulunduunu gryoruz. ki rnekle yetinmek istiyoruz: mm Mlik ve mm afi'ye gre zevilerhm miras deildir; beytlmal mirasdr. Ancak IV. asrda gelen bu mezheplere mensup limler, zamanlarnda beytlmalin bozulduunu, haklarn sahiplerine verilmediini grnce, imamlarnn grn terkle Hanbel mezhebinin yolunu tutmular ve zevilerham miras klmlardr. 188 kinci misalimiz ise menfaatlerin tazmini hakkndaki Hanelilerin gr ile ilgilidir:
181 A. Emin, Duha'l-slm, 1/129 vd. 182 Bkz. Yenieri , Bte, 118. 183 bnu'l-Cevz, age., 61, 118 (Reid adnda birisinin evi) ; bn r, Maksd , 100; bn Kayym, Turuk, 16 . 184 Mergnn, Hidye, 3/132 . 185 Belzur, Fth, 2/65 ; bn Kayym, Turuk, 16 . 186 Aynca bkz. bn Kayym, Turuk, 13-14 ; eleb, Talfl, 319 ; Eb Snne, rf, 190 vd. Kardv, ertu'l-slSm, 25 . 1 187 slam hukukunda grlerin okluu hk. bkz. Eb Zehra, bn Teymiyye , 440 vd. 188 Bkz. Eb Zehra, age., 441 ; Bilmen, Kamus, 4/108 .

Menfaatler afi ve Hanbellere gre mtekavvim maldr, Ayan menzilesindedir.189 Hanelilere gre ise mal deildir, 190 kendiliinden deerli olmayp, deerlenebilmesi iin akde ihtiya vardr.191 Bu prensipler Hanef mezhebini, menfaatlerin -gasb halindetazmin edilemeyecei grne gtrmtr.192 Ancak zaman kt, Hanef mezhebinin gsb hakl kard zehabn veren -mal anlayndan kaynaklanan- gr giderek deimeye balam; nce vakf 193 ve yetim mallar ile gelir getirmek amac ile edinilmi (muaddn li'l-istill) mallarn gasb durumunda menfaatlerinin tazmin edilecei istisnas getirilmitir. 194 Bu istisnlarmn yeterli olmadn gren Mecelle Tadil K o m i s y o n u nihayet hi bir istisna yapmadan afi mezhebinin grn aynen almtr. Madde komisyondan:"Menfaatler ayan gibi mtekavvimdir. Buna gre bir kimse dierinin tanr veya tanmaz bir maln kullansa veya kullanlmasna engel olsa, emsal cretini vermesi gerekir " eklinde gemitir.195 Hanef mezhebi ierisindeki bu gelime srecinin gerekesi "fesdu'z-zemri'dr. 196 ok ge de olsa, nihayet bu gerekeden hareketle afi ve Hanbel mezhebinin grne ulalabilmitir. 11 - MEZHEP TERCHLERDE ETKS Bilindii gibi mezhepler ierisinde de pek ok grler, vecihler (tarik) vardr. Bu grler arasmda bir silsile-i mertip (hiyerari) sz konusu olup, fetva verirken uyulmas gereken sra ve artlar belirlenir.197 Szgelimi, Hanef mezhebi ierisinde mm Zfer (158/775) nemli bir yer igal etmekle birlikte, ilk imam (Eb Hanife, Eb
189 Debs, Te'ssu'n-nazar, 63 ; Serahs, Mebst, 11/78-79 . 190 Serahs, Mebst, 11/79 . Haneflerce " mal" m tarifi in bkz. bn bidn, Reddu'I. muhtar , 4/3 ; Mecelle madde 126 ; Zerka, Medhal , 3 / 1 1 8 . 191 Serahs, Mebst, 7/83 ; Hadimi, erhu Mecmi, 329 . 192 Bkz. Senhr, Masdru'l-hakk, 6/78 ; Mecelle 'nin ilgili maddeleri : 596, 891, 900 . 193 V a k f n gasb ile ilgili hkmler hk. bkz. mer I lilmi, thfu'l-ahlf f ahkmi '1evkf, 191-194 . A y n c a bkz. bn N c e y m , Ebh, 1/310 ; Meydn, Lbb, (Cevhere kenarnda), 1/444 ; Molla Hsrev , Drer, 2/331 ; bn bidn, Reddu'lmuhtr, 3/367 ; Senhr, Masdru'l-hakk, 6/165-166 . 194 Mecelle madde : 596, 597, 598 , 195 Ali Haydar, el-Mecmatu'l-cedde, 138 ; Karaman, slam Hukuk Tarihi, 203 . 196 (193) nol u dipnottaki kaynaklar ; Zerka, Medhal, 2/924-927 , 3/209 ; Eb Snne, rf, 182-184. 197 Bkz. bn bidn, "Ukudu Resmi '1-mft ", 1/10-52 .

Ysuf, Muhammed) mertebesinde deildir. imamn gr ncelik kazanr. 198 te fesdu'z-zemn, etkisini bu gibi durumlarda da gstererek , mezhep ierisinde geri planda kalan grlerin n plana kmasn, dierlerine tercih edilmesini gerektirebilir. Bu konuya da iki rnek vermekle yetinilecektir: Birincisi ahsa keflet konusundadr: Eer bir art ileri srlerek, kefilin kefil olunan ahs bizzat mahkemede- hazr bulundurmas ileri srlmse, mezhepteki asl gre gre bu arta riayet gerekmez. Mesela arda da teslim etse keflet borcunu yerine getirmi olur. nk "takyide itibar" bir mn ifade ettii zaman sz konusudur. 199 Kefil olunan ahsn arda teslim edilmesiyle de maksat hasl olur. Zira ehir halk gerekirse kadya yardmc olurlar. 200 mm Zfer 'e gre ise, byle bir arta riyet gerekir 201 ve bizzat m a h k e m e d e kefil olduu kimseyi hazr bulundurmadka ykmll dmez. 202 te bu konuda mteahhir Hanef hukukular asl mezhebin grn brakarak, Zfer'in grn tercih edeceklerdir. Serahs, Mebst'unda yle der: "Mteahhir limlerimiz yle derler: Mezhebin gr kendi zamanlarndaki duruma mebndir. Bizim zamanmzda ise, eer bizzat mahkemede ve kad huzurunda hazr bulundurulmas art koulmusa, bu arta riyet etmek gerekir. Kefil olunan ahsn arda kadya teslimi ile ykmllk dmez. Zira zamanmzda insanlarn ou, fsk ve fesat ehlinin galebesinden dolay, sann mahkemede hazr bulunmaktan kanmasna yardmc olmaktadrlar. Dolaysyla "sann bizzat mahkemede teslim edilmesi " artnn ifade ettii bir anlam vardr ve bu arta uyulmas gerekir. Aksi takdirde ykmlk dmez."203 Zeyla, fetvnm da bu gre gre olduunu belirtir.204
chacht, slam Hukukuna Giri, 206 . Serahs, Mebst, 19/165 . Zeyla, Tebyn, 4/149 . Serahs, Mebst, 19/165 . Eer hata mtercimlerden k a y n a k l a n m y o r s a J . S e h a c h t b u k o n u y u y a n l anlam ve "...ahsa keflet konusunda borlunun kad huzurunda bulunmas art koulmusa, eski Hanefi g r e gre, o n u n arda g r l m e s i yeterli, z a m a n m z d a ihtiyar edilen fikre gre ise yeterli deildir. " eklinde meseleyi vaz'etmitir. (Karlatrnz : slam Hukukuna Giri, 206 v e Serahs Mebst, 19/165 ; Zeyla Tebyn, 4/149 ; Mevsl, htiyr, 2 / 1 6 7 ) . 203 Serahs, Mebst, 19/165. ' 204 Zeyla , Tebyn, 4/149 . 198 199 200 201 202

kinci misalimiz evlilikte kefet (denklik) konusu ile ilgilidir: Hanefi mezhebinde zahir rivayette Eb Hanife ve Eb Ysufa gre ergenlik ama ulam, akll, her bir kadn kendi kendisini evlendirebilir. Muhammed'e gre de bu nikah mnakit olmakla birlikte velinin iznine baldr.205 Eer kadn velsiz, dengi olmayan birisi ile evlenirse vellerin, itirazla aralanm ayrtma hakk vardr.206 Hasen 'den (204/819) gelen bir rivyete gre ise, bu durumda, yani kadnn velsinin izni olmadan kendi dengi olmayan biri ile evlenmesi durumunda nikah akdi balangta caiz olmaz. 207 Serahs bu grn daha ihtiyatl olduunu belirtmitir. 208 nk zaman bozulmu, fesada uramtr. 209 Her vel bylesi durumlarda harekete geip meseleyi kadya gtremez. Her kad da adaletle hareket etmez. Dolaysyla bylesi bir kapy kapatmak ihtiyata daha uygundur. 210 Haniye'de zamanlarnda bu grn fetv iin tercih edildii belirtilmitir. 211 12- RUHSATLARIN KALDIRILMASINDA Fesdu'z-zemnm etki alanlarndan son olarak bir eyden daha bahsetmek istiyoruz: Ruhsatlarn kullanlmas. Eer genel ahlk bozulmu ve insanlar, eratm kolaylk olmak zere tand ruhsatlar ktye kullanmaya balamlarsa, buna bir tepki olarak slm limlerinin bu gibi ruhsatlarn terkine meylettiklerini gryoruz. Mesela nasslarm zhirine sarlmakla mehur olan bn mer (73/692) bile ahlkn bozulmas yznden, insanlarn szlerine gvenilmediini grnce, nceleri muhayyerlik art ile (beenmezsen sonra geri verebilirsin diyerek) sat yapt halde -ki bu art snnetle sabittir 212 - sonralar bunu terketmi: "-te mal nnde, beenmezsen imdi alma, alrsan geri almam!" demeye balam; alc
205 206 207 208 209 210 211 212 Mernn, Hidye, 1/196 . Mernn, Hidye, 1/201 ; Mevsl, Ihtiyr, 3/100 . Serahs, Mebst, 5/10 . Serahs, Mebst, 5/13 ; Mevsl, htiyr, 3/100 . bn bidn, "Neru'I-arf", 2/125 ; Baktr, Zarret 130 . Serahs, Mebst, 5/13 Mevsl, htiyar, 3/100 . Mevsl, htiyr, 3/100 . ( D i p n o t ) . Bkz. evkn, Neylu'l-evtr, 5/206 vd.

ayrldktan sonra ald mal iade etmek isterse kabul etmeyeceini sylemitir. 213 Bylece bn mer'i, fesad nlemek ve insanlarn env eidini bildikleri aslsz iddilarn nne gemek amac ile hadisle sabit olan muhayyerlik artm ileri srmeden rc ettiini gryoruz. 214

II - D I E T K E N L E R Hz. Peygamber (as.) henz hayatta iken Arap Yarmadas slmln tamamlam ve ilk kez yine onun zamannda kuzeyde Mute 215 ve Tebk 216 seferleri ile Bizansllarla hsmne mnasebetler balam, Hz. Eb Bekir'in dneminde ridde hareketleri bastrlp Yarmadann dn -siyas btnl yeniden tesis edildikten sonra, akllara hayranlk verici ba dndrc bir hzla fetih hareketleri balam, ksa bir srede ran Sasan mparatorluu yklm ve topraklar slm lkesine katlm, Bizansa en nemli topraklarndan el ektirilmi ve esas kurulduu lkelere ekilmeye mecbur edilmi, pek geni bir saha slm devleti snrlarna dahil olmutu. Tarihi Hitti (kendisi Hristiyan Araplardandr) bu olay yle tasvir eder: Mild yedinci asru ikinci gereinde biri kalkp da, evvelce barbar ve pek az bilinen bir lke olan Arabistan'dan bir takm nvan ve nianlardan hi haberi olmayan, evvelce hi raslanilmam bir kuvvetin kp o devirde dnyann en byk iki devleti zerine atlaca ve on sene zarfnda bunlardan birini tamamen ykp kendi lkesine kataca (ran Sasani mparatorluu) ve dierini de en gzel ve en latif eyletlerinden mahrum edecei (Bizans mparatorluu) kehnetinde bulunacak olsayd, kendisi phesiz akln karm olmakla itham edilirdi Amma gerekte de hdiseler bu ynde cereyan etmitir. Hz. Peygamber (as.)'in vefatn mteakip her eyden mahrum, Arabistan, sanki bir sihirli denek ile iaret verilmiesine deta kahramanlar yata haline inklap etmitir; yle ki bunlarn benzerlerini, ister sayda ister nitelikte herhangi bir baka lkede bulmak hemen hemen imkanszd. Irak, ran-Suriye ve Msr'da Hlid b. Veld ve Amr b. s'n yrtt askeri seferler dnya
213 214 215 216 eleb, Taffl, 56 ; Karaman, ctihd, 76 (el-Muhall, 8/373 ' den) . Bkz. eleb, Taffl 5 6 . Bkz. bn Him, Sre, 4/15 vd. ; Belzur, Fth, 1/98 . Bkz. bn Him, Sre, 4/159 vd. ; Yakt, Mucemu'l-bldn , 5/220 .

harp tarihinde eri parlak bir ekilde gerekletirilmi olanlar arasndadr ve pekl Napolyon, Annibal yahut Byk skendefinkiler ile kabili kyastr.,a? Fetih hareketleri neticesinde, genelde fethedilen lkeler ahalisinin slm daveti kabul etmeleri, buralarda slm hkimiyetinin kalcln salam, dnyadaki mevcut siys ve iktisdi konumu deitirmitir. Akdeniz'de slm hkimiyetinin kurulmas ile Avrupa'nn iktisd konumu tam bir istihleye uramtr. yle ki, Akdeniz'de slm hkimiyeti Avrupa'y yakn dou medeniyet merkezlerinden koparm, dou ve dnya ticaretinin dna atmtr. Bunun neticesinde Avrupa iktisdi muvzenesini kaybetmi, tccar snf kalmam, bunlarla ayakta duran ehir hayat iyice snm, tedvl hacmi iyice dt iin artk altn para baslmaz olmu para ekonomisi yerini ayni ekonomiye brakm ve malikneler genilemi ve bylece bu durum feodalite (derebeylik) rejimine neden olmutur.218 br taraftan ayn fetih hareketleri slmm egemen olduu lkeler iin byk bir iktisd ahlana sebep olmutur. Tabi bu durum refahn artmasn ve "fiatlarm ykselmesini inta etmi, teebbs ruhunun o zamana kadar grlmedik bir ekilde artmasn, yeni ticaret ekillerinin bulunmasn, yeni lkelerin ticarete almasn salamtr"219, slm ehirleri byk bir inkiaf gstermitir.220 slm fetihlerinin ba dndrc bir hzla gerekletirilmesi, idrecileri henz Hz. Peygamber (as.) dneminde uygulama imkan bulunmayan yeni meselelerle kar karya getiriyordu. 2 2 1 B u durumda halfeler genelde rya ba vuruyorlar ve bir zme ulamaya alyorlard. Bu meyanda karlalan en nemli hususlar, yeni konumun gerektirdii messeselerinin kurulmas ve slm devleti hkimiyeti altna giren muhtelif milletlerin din, siysi, iktisad ve meden statlerinin tesbit edilmesi zarreti idi. 222 dareciler yeni iktisad ve siys konumun gerektirdii konularda yabanc kltr ve medeniyetlerden istifadede bir saknca g r m e m i l e r d i r . 2 2 3 Tabi bu durum iktibaslarda slmn genel
217 218 219 220 221 222 Hitti, slam Tarihi, 2/214-215. Barkan, ktisat Tarihi, 2/38-43 . Barkan, age., 2/62 . Kprl, islam Medeniyeti Tarihi, 112. Zerka, Medhal, 1/142 . Fayda, Divan, 1 .

prensibleri devaml gz nnde tutulmu ve gerekiyorsa slha gidilmitir. 224 Bu istifadeleri, Fuad Kprl 'nn ifadesiyle zellikle "devlet tekilatlarnda, saray hayat ve terifatnn inkiafnda, vergi ve toprak meselelerinde hlsa btn amme messeselerinde ve umm hayatn birok tezahrlerinde aka grmek kabildir." 225 Yabanc medeniyetlerden istifade yoluyla benimsenip slmlatrlan messeselere rnek olmak zere unlar zikredebiliriz: Tedvldeki mevcut Bizans ve ran paralarnn (dinar ve dirhem) kabul 226, Hz. mer tarafndan kurulan Divan 227 bata olmak zere eitli divanlarn (idri ube) kurulmas, ran vergi hukukun slah edilerek kabul 228 , Ziyd b. Ebh (53/672) tarafndan yine Farslar taklit edilerek kurulan "Arpalklara, maalara, devlet mlklerine bakan zimam diresi ve mhrdarlk" daireleri 229 . Bizans'tan devralman Suriye blgesinde, Muviye'nin (60/672) ifadesiyle "terft (protokol) ve alyiin zarurlii" ve bu duruma, tamamen sade bir hayat sren Hz. mer tarafndan ses karlmamas230 evre kltrnden etkilenildiini gsteren bir baka misaldir.
223 Bkz. Zerk, Medhal, 80 ; Goldzihcr, "Fkh" , .A. , 4/603 ; Kprl, . A., 4/612 6 1 3 ; Kprl slam Medeniyeti Tarihi, 114-128, 130, 138,299 ; Kprl, Hukuk Tarihi Aratrmalar , 261 ; afak, slam Hukukun Tedvini, 133 . 224 Zeydan, Medhal, 8 0 . 225 Kprl, .A., 4/613 ;Kprl, slam Medeniyeti Tarihi , 299 ; Kprl, Hukuk Tarihi Aratrmalar , 261, 265 . islam Hukukunun dier hukuk sistemlerinden istifadesi konusunda zellikle I. Goldzihcr bata olmak zere baz msterikler ileri giderek, slam Hukukunun byk lde Roma hukuku tesirinde kaldn ve neredeyse bir ojinalitesi bulunmadn ileri srmlerdir. Bu iddia pek ok mellif tarafndan reddedilmitir. ddialar ve cevaplar hk. bkz. Goldzihcr, "Fkh", A , 4/603 ; Kprl, LA., 4/612, 613 ; Kprl, slam Medeniyeti Tarihi , 294 vd. ; Kprl,_ Hukuk Tarihi Aratrmalar, 256 vd. ; Sofi Hasen Eb Talib, Beyne'erati'l-slmiyye ve'l-Knni'r-Romn ; Zeydan, Medhal, 73-89 ; Mahmasn, Felsefetu 't-te , 272 vd. ; Karaman, slam H u k u k u , 1/29 vd.; Kavak, Y. Z., Suriye-Roma Kodu ve islam Hukuku, Ankara 1975 . 226 Belzur, Fth, 2/373-382 . slam paralan ilk kez Halife Abdulmelik devrinde H. 74 ylnda bastmlmtr (Belzur, Fth, 2/377 ; Mitti, slam Tarihi, 2/343-344; Kprl, islam Medeniyeti Tarihi , 133 . 227 Belzur, Fth, 2/346 . Aynca bkz. Tez metni, 222 . 228 el-Ali, et-Tanzmat, 114; afak, slam Hukukunun Tedvini, 134; Dennet, Cizye, 45-46. 229 Belzur, Fth, 2/371 . Ayrca bkz. K p r l , A-, 4 / 6 1 3 ; Kprl, slam Medeniyeti Tarihi, 121; Kprl, Hukuk Tarihi Aratrmalar, 263 . 230 Bkz. tb, tism , 1/189 ; M. Salih, en-Nuzumu'l-ktisdiyye, 68 . Ayn mer, ortam gerei olmal, Sa'd b. Eb Vakkas'n (55/675) Kfe'dc yaptrd kkkn yaktrm tr. (Bkz. Belzur, Fth , 2/65) .

Fethedilen lkeler ahalisinin statlerini belirlemede karlalan nemli problemlerden biri mecslerin statsn tesbitti. Hz. mer konu ile ilgili istirede bulunmu ve Abdurrahman b. Afv'm "Onlara elh-i kitaba yaptnz muameleyi yapnz...." hadis rivayetine dayanlarak bunlar da cizye almanlar statsne tabi tutulmutu. 231 br taraftan nceki uygulamalara istinaden Sevd gibi kl zoru ile (anveten) fethedilen topraklarn ve zerindeki btn insanlarn ganimet olarak kabul ve savalar arasnda taksimi gerekiyordu. Ancak Hz. mer'in pek ok mnakaalardan sonra gerekletirdii uygulama (yani topraklar eski sahiplerinin ellerinde brakarak haraca balamas kendi zerlerine de cizye koymas) slm toprak hukukunun esasm oluturmutu. 232 Basit hayattan meden hayata (bedvetten hadrete): slmm ilk ftihleri ve onlarn balarndaki halfeleri, basit bir hayatn iinden kmlard. Bu insanlar ksa bir zaman ierisinde, pek ok medeniyetlere beiklik yapm olan Irak, ran, Suriye, Msr topraklarnn hkimleri olmular ve birou buralara yerlemilerdi. Balangta Medine site devleti eklinde balayan slm hkimiyeti, giderek yeni messeselere kavumu ve gelimi, imdi eski medeniyetlerin beikliini yapt, dnya ticaretinin nabznn att pek geni bir sahay byk bir baar ile ynetir ve ynlendirir hale gelmiti. Tebaa da ayn ekilde istihleye uramt. Mslman "ftihler l artlarnn egemen olduu sade bir hayat tarzndan yerleik ve kompleks bir hayat tarzna almaya almlardr. Giderek gelien devlet ynetimi, hayatn kompleksliini gerektiriyordu. darecilerin bir ou bylesi bir hayata pek alkn deillerdi. Baz Emev halfeleri l ortasnda saraylar ina ettirerek, daha nce alk olunan hayata duyduklar zlemi karmaya almlardr. 233 Yine bu dnemde sylenen pek ok iir, yerleik hayat srmeye doru adm atan birok Bedev kitlelerinin ektikleri vatan hasretini dile getirmektedir. 234
231 Bkz. fi, Risale, 430 ; Sad b. Mansr, Sen, 2/91 ; Eb Ubeyd, Emval, 4 5 ; Belzur, Fth, 2/47, 48 ; bnu'l-Cevz, M e n k b u mer, 131 ; M. Accc, esSnne kable't-tedvn, 121, 146 . Aynca bkz. Hitti, slam Tarihi, 1/219 . 232 Belzur, Fth , 2 / 5 0 . Aynca bkz. Tez metni , 88 (558) nolu dipnottaki kaynaklar. 233 Hitti, slam Tarihi, 2/310 ; Kprl, slam Medeniyeti Tarihi, 106, 129, 134 .

Abbslerden itibaren lkeler ahalisi artk yerlerine oturmu bulunuyordu. Fetih hareketlerinin getirdii dehet byk lde zil olmu, slma giren yeni unsurlarn durumu istikrar kazanm ve yeni nesiller meydana gelmiti. Bunlar hem babalarndan hem mslmanlardan pek ok ey tevars etmilerdi 235 nsanlar akllar ile babaa kalnca dnmeye balamlard. 236 A. Emin, artk bu dnemde (Abbasler devri) pek ok mslmann bak asnn ilk dnemlerdeki mslmanlarm dnce yaplarndan farkl olduunu ifadeden sonra yle der: "Basit, sade ve kolay olan Arap yaants sadelikten km ve kompleks hale gelmitir. eitli din inanlar sirayet etmitir. Putperest, ateperest ... olan gayr- Arap unsurlar Islama girmilerdir. Tabi bunlarn kafalar bir anda eski dinleri ile ilgili itikatlardan tamamen arnm bulunmuyordu. Bunlar eitli medeniyetlerin beikliini yapm ehirlerde yayorlard.237Haliyle bunlar slma ilk mslmanAraplarn gzleri ile deil , kendi gzleri ile bakyorlard. u bir gerek olarak ifade edilebilir ki eitli milletler ayn dine inansalar da, dinin tafsiltnda (ardama ve yorumunda) birbirlerinden ayr dnrler. Her millet dine kendi tarihi, sosyal nizamlar, dili, gelenekleri, kltr ve eitim anlay asndan, ksaca kendi mill perspektifinden bakar. Her mslman "L ilahe illallah" der. Ancak geni kltrl byk bir limin slma bak ile, chil, sradan birinin bak farkldr. te byle. Hatta evre faktrnn etkisiyle, genel olarak ele aldmzda, Msr mslmanlarnn slma bak alarnn, Hintli mslmanlardan, mslman Trklerden fakl olduunu gryoruz. nk btn bunlar farkl faktrlerin tesiri altndadrlar ve tabi olarak bunlar bak alarnn, deerlendirmelerin farkllna neden 238 olur...." slmn eitli perspektiflerden deerlendirilmeye tabi tutulmas tabiatyla birok farkllklara239, byk lde evre faktrne dayal fkh ekollerin olumasna neden oluyordu.240
234 235 236 237 238 239 240 Hitti, slam Tarihi, 2/309 . A. Emin, Duh 1-slm, 1/370 . Teftezan, Kelam lminin Bellibah Meseleleri, 26 . Bkz. Kprl, Hukuk Tarihi Aratrmalar, 258. A. Emin, Duh'l-slm, 1/365 . Bkz. Teftezan, Kelam lminin Bellibah Meseleleri, 26 vd. Jbn Haldn, Mukaddime, 449 ; A. Emin, age., 1/365, 370-371 , 2/152 ; Kprl, slam Medenyeti Tarihi, 147.

"Kyas" bir delil olarak kabul ve fazlaca kullanmak Irak ekolnn belirgin bir zellii olmaktadr. "Zira olaylar azlk okluk bakmndan yaanlan hayat tarzna baldr. Hayat sade ve basit olunca -Hicaz'da olduu gibi- iktisd, cin , ahvl- ahsiyye konularnda karlalan meseleler de basit ve sade olur. Hayat kompleks ve meden seviye yksekse -Irak'ta olduu gibi - iktisad, cin ve itima olaylar da o derecede eitlilik ve komplekslik arzeder . Btn bu olaylar bir hkme balamak gerekir. Hicaz'da bilinen Hz. Peygamber'e ^.it hadisler, aa yukar kendi nasslr ile, o blgede cereyan eden olaylar hakknda fetv vermek iin yeterli olabilir. nk Hicaz ekolnn temsilcisi olan mm Mlik daman Hz. Peygamber zamanndan -artlar bakmndan- pek farkl deildir. Oysa Irak yle mi? Orada cereyan eden olaylar hem ok, hem eitli, hem de komplekstir. Orada sulama hukukuna duyulan ihtiya Hicazda hi duyulmaz. Irak'ta iktisd refah , vardr. Refah ou kez arkasndan elence, sefahat, cinayet gibi olaylara gtrr. Bu blgelerin eitli unsurlardan mteekkil sosyal yaps, farkl rf det ve geleneklerin bulunmasn gerektirir. 241 Btn bunlarn ou kez Hicaz'da sz konusu olmayan fetvalara ihtiya gsterir. te btn bunlar kyasn Irak ekolnde nemli bir yer igal etmesini salar. Yine bu olaylarn okluu ve eitlilii faraz h u k u k u n domasnda da nemli bir rol oynar. 242 slmn ilk devrelerinden itibaren yeni gelimelere paralel olarak eitli messeseler kurulmu, divanlar Arapaya tercme ettirilmi243, slm paraya geilmi 244 ve byk bir medeniyetin btn ihtiyalann karlayan bir hukuk ve ynetim mekanizmas oluturulmutur. 245 Bu sre ierisinde medeniyetin temellendirilmesinde artk Arap edebiyatmn yeterli olmad grlm, ilm, felsef ve edeb eserlerin tercmesine ihtiya duyulmutur. 246 Mutezilenin Yahudi ve Hristiyanlara kar dini savunma iin ihtiya .duyduklar "Mantk" ilmi 247 , metod olarak bu arada fkha da
241 Bkz. A. Emin, age., 2/15, 152-153, 264 ; A. Emin, Fercul-1 slm, 235 ; Zeydan, Medhal, 139 ; afak, slam Hukukunun Tedvini, 54-55 . 242 Bkz. A. Emin, D u h ' i - s l m , 2/164 ; Zeydan, Medhal, 138 ; a f a k , slam Hukukunun Tedvini, 6 5 . 243 Belzur, Fth, 2/99-101 ; Kprl, slam Medeniyeti Tarihi, 115, 133. 244 Belzur, Fth, 2/373 vd.; Kprl, age., 133. 245 Bkz. A. Emin, age., 1/370-371 ; Kprl, age., 115-116 . 246 A. Emin, age ., 1 /265 ; Teltezn, Kelam, lminin Bellibal Problemleri, 30 vd.

etki etmitir. Bundan byle pek ok fakih bir konuda, eskiden olduu gibi, sadece yet ve hadislerle istidllle yetinmemi, kendi grn desteklemek, ya da kar tezi reddetmek iin mantk deliller de kullanmaya balamtr. 248 Emevlerin son devrinden itibaren yava yava kendisini gsteren ve Abbslerin ilk dnemlerinde -ilimlerin tedvinine rastlayan dnemyice kuvvet kazanan ictim-fikr bir cereyan ortaya kmtr: UBYYE OLAYI. Subiyye olay ve etkileri: Bilindii zere "bir bedev Arap saltanat karakterini tayan" 249 Emev idaresi siyseti, Arap milliyetilii esasna dayanyordu. 250 Btn tayinlerde bu hususa dikkat ediyorlar ve Arap olmayan unsurlardan (mevl) kimseyi i bana getirmek niyetinde deillerdi. 251 Divan atlarndan onlara bir eyler vermek istemiyorlard.252 Emevlerin son devirlerinden itibaren Arap olmayan dier unsurlar, zellikle Emevlerin takip ettikleri Arap milliyetilii siysetlerine kar bir akslamel olarak seslerini yava yava duyurmaya balamlar, Abbslerin takip ettikleri siyset neticesinde de byk bir ictim cereyan mahiyetini alm ve siys hayatta da tesirini gstermitir.253 "ub"; " ub" kelimesinin ouludur (Yehd . Yehd gibi. ) bnu'l -Manzr'un da ifade ettii gibi, bu kelime Araplar kk gren ve onlarn dier unsurlara bir stnlkleri olmadna inanan bir grubu ifade eder. 254 Ahmed Emin'in tesbitine gre, ubiyye olaynn byk boyut kazand dnemde farkl fikr cereyan vardr: 1- Araplarn en stn millet olduunu savanan gr.
247 248 249 250 251 A. Emin, age., 1/265 . A. Emin, age., 2/16, 2/175 . Kprl, t slam Medeniyeti Tarihi, 106, 129 . A. Emin, Duh'l-slm, 1/22-23, 27 ; Kprl, age., 135 . A. Emin, age., 1/24, 26 . Ayrca bkz. bn Abdirabbih, Ikd, 3/360 ; Dennet, Cizye, 30

252 M. Salih, en-Nuzumu'l-ktisdiyye, 112 . mer b. Abdullaziz'in farkl tutumu iin bkz. (bn Sa'd, Tabakt, 5/375) . 253 Kprl, age., 99 . 254 bn'l-Manzr, Lisu'l-Arab, 1/500 .

2- Taraflarna "ehl-i tesviye"255 ad verilen ve milletler arasnda bir stnln olmayacan, stnln ancak fertler arasnda szkonusu ve bunun da takva ile olacam ifade eden gr. 3- Araplar aalayan ve dier unsurlar yoelten gr.256 ubiyye olaynn btn ilimlere etkide bulunduu muhakkaktr. zellikle hadis uydurma konusunda byk bir etkisi olduu anlalmaktadr. Zira her grup kendi fikrini delillendirmek gereini duymu ve bu durum taraflar karlkl hadis uydurmaya gtrmtr.257 Bu nemli itimi ve fikr olaydan dier ilimler gibi fkh da nasibini alm olmaldr. Ama hangi konuda ve ne lde? ural pek net deildir. Bu sorunun cevab ile ilgili A. Emin 'in mtalaasm arzetmek isteriz. yle diyor: "zc olan hususlardandr ki, ubiyye olay tam ilimlerin tedvin 2 5 8 edildii asrda inkiaf etmitir. Btn ilimler ubiyye cereyannn hkim olduu Abbslerin ilk devirlerinde tedvin olunan esaslar zerine kurulmutur. Bu dnemden nce tedvin edilmi bir ilim dal bulunmamaktadr. Bu durum ubiyyenin ilimler zerinde ne derecede etkide bulunduunu tesbit iini zorlatrmaktadr. yet Emevler dneminde tedvin edilmi bir tarih olsayd, Abbasler dneminde ublerin onunla nasl oynadklarn tesbit edebilirdik. Ve yine ran mparatorluu dneminde yazlm mevsk bir ran tarihi olsayd, ubiyyenin Acemler lehinde ne medhiyeler dizdiklerini mukayese neticesinde anlayabilirdik . yet slmn ilk asrnda Arap ensbma, onlarn menkbelerine , dk ynlerine dair yazlm ve elimize ulam bir kitap olsayd, ubiyyenin onlarn ereflerini drmek, aalamak iin neler uydurmu olduklarn grebilirdik. Btn ilimlerin durumu ayn. Ne yazk ki, ilimlerin tedvininin ubiyyenin etkisi altnda olmas mukaddermi. Bu ilim adna bir anszlktr. Bu yzden ilim adamlar bizzat kendileri, ubiyyenin ilimler zerindeki etkisini tesbit edebilmek, bilinmeyen ynlerine muttali olabilmek ve ortaya koymak iin almlardr. Bu konu hl onlarn nnde, aratrmaya ak
255 Bkz. Duh'l-slm, 1/50-55 ; tbn Abdirabbih, Ikd, 3/351 . 256 Bkz. A. Emin, Duh'l-slm, 1/49-78. _ 257 Bkz. A. Emin, age., 1/75 ; Kprl, slam Medeniyeti Tarihi , 100 ; Accc, Sne kable't-tedvn , 197 vd. 258 Bu konuda bkz. afak, Ali, slam Hukukunun Tedvini, Erzurum 1978 .

es-

beklemektedir ve bu konuda henz bir mesafe katedilmemitir." 259 Biz ubiyyenin etkisi konusunda genel bir iki hususa iaretten sonra, zel olarak "evlilikte kefet" konusuna temas etmek istiyoruz: Arap unsurunun geri planda kalmas ve zellikle Fars kltrnn etkinlik kazanmas neticesinde : 1- Halfe saraylar eitli alanlarda istihdam edilmek zere gayr- Arap unsurlarla (mevl) dolup tamtr. 2- Harem dairelerine idi edilmi harem aalan girmitir. Bu det daha nce,Araplarda yoktur. 260 3- Devlet ynetimini -vezret dzeyinde- hemen hemen ranllar ele geirmitir. 261 4- Fars det ve gelenekleri stnlk kazanm, Nevrz, Mihricn gibi bayramlar, kalensuve (balk) giyimi gibi birok eski ran gelenei ihya edilmitir. 5- Fars kltr etkinlik kazanm ve yaylmtr. 262 imdi burada biz, zel olarak ubiyye hareketinin nikahta kefet (denklik) konusunde etkisi zerinde durmak istiyoruz : slmn iki temel kayna, insanlarn eit olduklarm ve stnln ancak takv esasna dayal 263 ve ferd olduunu ifade eder. Ancak fkh kitaplarmzda slmn bu genel prensibine ters debilecek ifadelere rastlyoruz. Evlilikte kefet konusunda "Kurey 'in ancak Kurey'e?64, Kurey dndaki dier Araplarn birbirlerine denk olduklar, Arap olmayan dier unsurlarn ise Araplara denk olamayacaklar" ifade edilmektedir. 265
259 A. Emin, Duh 'l -slm, 1/77 . 260 A. Emin, age., 1/43 ; Bitti, slam Tarihi, 2/361 . 261 Kprl, slam Medeniyeti Tarihi, 101 . A.Emin, age., 1/43 . Ayrca bkz. Kprl, age., 300-303 ; Kprl, Hukuk Tarihi Aratrmalar, 263-265; Hatibolu, "Halifenin Kureylilii", 208 ; Fazlur Rahman, slm, 30 ; eleb, ktisd, 235 . 263 Hucurt 49/13 ; bn Hanbel, 4/145, 158, 5/411 ; Sad b. Mansr, Snen, 1/161,
2 6 2

2/208.

264 m a m M u h a m m e d hilfet hanedann ayrca istisn eder. Sonra gelen H a n e f fukahas, onun bu istisnay hilfet makamn tazim ve fitneyi teskin iin y a p m olabileceini ifade ederler. (Bkz. Serahs, Mebst, 5/24 ; Zeyla, Tebyn, 2/139 ; Mevsl, htiyar, 3/99) . 265 Bkz. Serahs, Mebst, 5/22-24 ; Kadhn, Fetv, 1/349 ; Mergmn, Hidye, 1/201 ; bn Kudme, Mun, 6/483 ; Zeyla, Tebyn, 2/139 ; bn bidn, Reddu'lMuhtr, 2/319-321 ; A. Emin, Duh'l-slm, 1/76-77 ; E b Zehra, el-Ahvlu'ahsiyye, 131 vd., S. Sabk, Fkhu's-siinne, 2/129 . m a m afi, Kurey arasnda da ayrca tafsilat arar. (Bkz. S. Sabk, age., 2/129) .

Bu kotluda imam Mlik 266 , Sfyn es-Sevr 267 ve bn Hazm 2 6 8 hari, dier imamlar esasta gr birliindendirler. 269 Bunlar delil olarak baz hadislere dayanmlardr. Ancak bunlardan hibiri delil olacak gte olmad gibi 2 7 0 . dinin genel prensiblerine gre de aykrdr. Seyyid Sabk nesepte denklie itibar konusunda hibir hadisin sabit olmadn ifade eder. 271 Dinin btn insanlarn karde 272 ve eit olduklarm ifade eden kesin nasslan karsnda ounluk fukahy bu hkme iten nedir ? Buna verebileceimiz cevap, elbetteki "evrensel hkmlerin uygulanmas srasnda insanlarca kabul edilen sosyal gereklerin de gz nnde bulundurulmas zarreti " eklinde olacaktr. 273 Hz. Peygamber, (as.) Zeyd b. Harise'yi en byk erefin slama ait olduunu gstermek iin Zeyneb bt. Cah ile 274 ; uheyb-i Rm'yi Ensrdan bir kadnla evlendirmiti. 275 Selmn Kinde'li bir kadnla evlenmiti. 2 7 6 Ne var ki, bunlarn mesela ilk ikisi gnlszd. Araplarn "mevl" adn verdikleri gayr- Arap mslman unsurlar pek kendilerine denk grmyorlard. Bu duygu giderek iddetleniyordu. Hz. mer, valilerinden birinin, mevlden olanlar mahrum ederek, yanma gelen Araplara ihsanda bulunmasn duyunca, "nsann mslman kardeini hakir grmesi ne kadar ktdr." diye ona mektup yazm ve zntsn ifade etmiti. 2 7 7
266 267 268 269 . 270 ' 271 272 273 274 275 276 277 bn Kuclmc, Mun, 6/482 ; Kadhn, Fetv, 1/349 . Serahs, Mebst, 5/22 ; Kadhn, ayn yer. S. Sabk, age., 2/126 . S. Sbk, ayn yer . S. Sabk, ayn yer . S. Sbk, ayn yer . A y n c a bkz. Hatibolu, "Halfenin Kureylilii", 2 0 2 . Hucurt 49/10 . Fukahann k e f e t konusunda rfe itibarlan konusunda bkz. E b Snne, rf, 175-177 . Sad b. Mansr, Sen, 1/161. Sad b. Mansr, Snen, 1/162 . Sad b. Mansr, Snen, 1/163 . Baka rnekler iin bkz. Hatibolu, "Halifenin Kureylilii", 203-204 . Belzur, Fth, 2/359 ; Fayda, Divan, 57 . Bu szlerin sahibi H z . m e r ' i A r a p milliyetilii ile itham edenler vardr. (Bkz. Kprl, slam medeniyeti Tarihi, 99) Dorusu Hz. mer'in Arap geleneklerine ball isteyen birok szleri vardr. (Mesela bkz. bn Abdirabbih, Ikd, 1/160 ; bnu'l-Cevz, M e n k b u mer, 127 ; , tb, Muvfakt, 3/330) . A n c a k onun "Kiinin keremi dini, hasebi ( erefi) ise ahlkdr, tster iranl ya da Nabatl olsun. Takva ile olmadka ne Irarl, ne de baka bir unsurdan stn deilim." ( Bkz. Muvatta, 2/19 ; Sad b. M a n s r b . Snen, 2/208 ; Beyhak, S n e n , 9/171 ; bnu'l-Cevz, age., 201) gibi szlerine baktmzda, o n u n A r a p mutaasbl ile ilgisi olmadn anlanz. Hz. m e r , Arapln slamlkla zde tutulduu bir dnemin insandr. Nasl ki, Trklerin slam hkimiyetini ellerinde bulundurduklan srada (zellikle Balkanlar'da vb. )

Ama durum deimiyordu ve Araplarn Mevlye kar fkeleri giderek artyordu. nnden geenin namazn bozacak eek ve kpek yanma mevl de katlmt. Yanyana yrmezlerdi, ayn sofraya oturmaz, cenazelerine bile armazlard .,.278 Byle bir ortamda Mevlden biri, bir Arap kzm nasl isteyebilirdi? Nitekim birisi kendisinde bu cesareti grm ve Ben Selim'den bir kzla evlenmiti. Muhammed b. Ber elHric hemen Medine'ye atlayarak, o gnk (H. 115 den nce) vali brahim b. Hiam b. smail'e 279 durumu ikyet etmitir. Vali derhal Mevlden olan o kiiye adamlarn gndermi, ei ile arasn ayrm, ve ikiyz krba vurmu, ban, sakaln ve kalarn tra etmitir. Muhammed b. Ber ise: "Snneti yerine getirdin, adaletten hkmettin, dareye uzaktan vris deilsin, ehlisin..." diye devam eden iiriyle onu alklamtr. 280 Fukah, ite mevcut bu sosyal gerei grerek sz konusu hkmlerini koymulardr. Ama bu hkmler, evrensel prensibler olmad iin deimez de deildir. Eer insanlarn mevcut telakkileri deiirse bunlar da deiir, yumuarsa bunlar da yumuar. Nitekim ubiyyenin etkisiyle bu telakki giderek yumuam olmaldr ki, bir mddet sonra "Acem fakihi chil Araba denktir. " 281 denmi, Kdhn ise, "Haseb ( eref) sahibi neseb sahibine denk olur. Gayr- Arap unsurdan lim olan bir zat, cahil Arap kzna denk olur. Zira ilmin erefi her trl erefin stndedir." 282 demitir. Sonra da, "Bir kimsenin kalkp da, "Eb Hanfe, Hasen el-Basri gibi Arap olmayan kimseler chil bir Kureylinin ya da topuklarna
Trklkle Mslmanlk zde hale gelmi ve " Elhamdlillah Trkm !" d e m e k " m s l m a n m " demek anlamn ifade etmise, o d n e m d e Araplk d a slamlk demekti. Bu itibarla, Araplarn kendi geleneklerine sk skya sarlmalar v e stn de olduklar iin dier unsurlarn kendilerini taklit etmeleri aslnda slam taklit olaeakt. Araplarn acemlere benzemesi ise din asndan tehlikeli idi. Nitekim b u tehlikeli d u r u m Abbasler devrinde kendisini gstermitir. O yzden Hz. m e r 'in ilk grnte Arap milliyetilii fikrini uyandran szlerinin Arap taassubiyeti ile ilgisi y o k t u r ve Kprl ithamnda isabetli deildir. (Hz. mer'in Milliyetilik anlay iin bkz. Hatibolu, "Halifenin Kureylilii", 153-155 . Geni bilgi iin bkz. bn Abdurrabbih, kd, 3/360 vd. Zirikli, Alm, 1/78. A. Emin, Duh'l-slm, 1/17 v d . Baka rnekler iin bkz. Hatibolu, " H a l i f e n i n Kureylilii", 2 0 5 . Kdhn, Fetv, 1/351 ; Zeyla, Tebyn, 2/130 ; bn bidn, Reddu'I-muhtr, 2/321, 323 . Kdhn, Fetv, 1/351 .

278 279 280 281 282

ieyen bir bedevinin kzna denk olmaz." demesi, nasl doru olabilir, bu olur bir ey mi?" demilerdir. 283 Daha sonra Kerh ise (340/951) evlilikte kefetin itibara alnmayacan sylemitir. 284 Netice olarak diyebiliriz ki, dier konularda da olduu gibi, neebte kefete itibar da, toplum yarglarna uymakta, insanlarn genel kabulleri dorultusunda ekil almaktadr.285

I I I - SYS E T K E N L E R . Ahkmn deimesinde etkin olan millerden olmak zere nc olarak da siys etkenlerden bahsedilecektir. Bu ksmda siys yap ve eilimlerin nasl hukuka etki ettii zerinde durulacaktr. A- SYS YAPININ HUKUKA ETKS VE AHKMDA DEME r ter dneminde, bir peygamber devlet bakan idaresi altnda doup gelien slm Devleti, esasta vahye, vahyin bulunmad konularda da r prensibine 286 ve itihada dayanyordu. 287 Hz. Peygamber'in (as.) vefatyla Raid halfeler dnemi balam ve bu otuz yl srmt. Daha sonra ise, halifelik isim olarak konulsa bile, i saltanata inklap etmiti. Nitekim bu gerei daha nceden Hz. Peygamber (as.) de haber vermitir.288 imdi burada, tarih seyri ierisinde, siys yapnn hukuka ne ynde etki ettii ana izgiler halinde verilecektir: 1- ura ictihdnm giderek ortadan kalkmas ve siys birliin bozulmas: "Onlarn ileri aralarnda danma iledir."289yeti din

ile

283 A. Emin, Duh'l-slm, 1/77 . 284 Serahs, Mebst, 5/22 ; Kdhn, Fetv, 1/349 . 285 Bkz. Serahs, Mebst, 5/25 ; Kdhn, Fetv, 1/351 ; Zeyla, Tebyn, 2/130 ; tbn bidn, age., 2/319 . 286 Ali mrn 3/159 ; r 42/36-39 . 287 Bkz. Udeh, Evduna's-siysiyye , 155 vd.; Karaman, slam Hukuku, 1/51. 288 bn Hanbel, 5/220, 221. Hadisin tenkidi iin bkz. Rayis, en-Nuzumu's-siysiyye, 196.

mslmanlarn vasflarndan bahseden yce Allah, Peygamberine de: " hakknda onlara dan."290 buyurmutur. Baz limlere gre bu yet, Hz. Peygamber (as.) iin balayc olmamakla birlikte, mmetin eitilmesini, onlar da idareye ortak etmek suretiyle kalplerinin honut edilmesini amalar. 291 bnu'l-Cevz'den (597/1200) nakledildiine gre baz limlerce, hakknda nass bulunmayan konularda, istiare etmek, bu yetin gereince Hz. Peygambere (as.) vacipti. 292 stire, Hz. Peygamber'e (as.) vacib olunca dier yneticilere evleviyetle vacip olaca aikardr.293 bn Atyye (542/1147) ilim ve din erbab ile istirede bulunmayan yneticilerinin azlinin vacip olduunu syler. Kurtub (760/1359) ise bunda bir hilfm olmadn belirtir. 294 Hz. Peygamberden (as.) sonra hilafete gelen Hz. Eb Bekir ve mer r itihadna byk nem vermilerdir. Her ikisinin de zel istire heyetleri vardr. 295 zellikle de amme hukuku alannda olmak zere 2 9 S , bir hdise ile karlatklarnda, ileri gelen sahabileri toplarlar ve meseleyi bir karara balamaya (icm oluturulmasna) alrlard. 2 9 7 Hz. mer kadnlarla bile istire ederdi. 298 r itihadm (icm ) canl ve devaml ilerlikli tutabilmek amacyla, ileri gelen sahabilerin Medine'den ayrlmalarna izin vermemi 2 9 9 , danmadan bir hkmde bulunmamt. 300 Mesela ilk kez kendi dneminde ortaya kan "avl" 301 meselesine 302 bu yolla zm bulmu, talk- selse 3 0 3 , Sevd tatbikat 3 0 4 , mecslere cizye
289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 r 42/38. Ali mrn 3/159. Bkz. Kurtub, Tefsir , 4/250 vd. ; bn Kesir, 1/420. F. Osman, el-Fikru's-siys eS-slm, 385 . Hz. Peygamber'in yapt istiareler hk. bkz. bn Kesir, 1/42 . Udeh, Evdun's-siysiyye , 155 vd. ; M. el-Mbarek, Nizmu'l-hkm fi'l-slm, 34 ; Devlib, Medhal, 284 . Kurtub, Tefir, 4/249. bn Sa'd, Tabakt, 2/350 ; afak, slam Hukukunun Tedvini, 2 0 . Karaman, slam Hukuku Tarihi , 46 . bn Sa'd, Tabakt, 2/350; A. Emin, Fercu'l-sTm, 239 ; Hudari Bey, Tarihu't-ter, 83 ; Hallf, Usl, 50 . bnu'l-Cevz, Menkbu mer, 190 . bn Sa'd, Tabakt 2/336 ; Karaman, age ., 53-54 . bn Sa'd, Tabakt 2/336 ; bnu'l-Cevz, age., 251 . Miras taksiminde, m e s e l e n i n o r t a k p a y d a s n n p a y l a r t o p l a m n d a n k k olmasdr. (Bkz. Karaman, slam Hukuku, 1/414). Bkz. Sad b. Mansr, Snen, 1/43 ; A. Emin, Duh'l-slm, 3/260, ; bn r, Maksd , 4 6 .

konulmas 305 vb. uygulamalar yannda, en nemli bir problem olan kendinden sonraki halifenin seimi ilemini de rya havle etmiti.306 Dikkatle zerinde durulan r ictihd ve icm oluturulmas siyseti sayesinde ihtilaflara mmkn mertebe yer verilmemi, birlik bozulmamt. 307 Hz. mer'in vefatndan sonra, ashabn bir ou Medine'den ayrlarak yeni fethedilen ehirlere dalmt. 308 Tabiatyla bu durum artk icmm zorluunu hatta imkanszln ortaya koymutu. Daha sonraki dnemlerde ise ynetimde r prensibi, yerini mutlakiyete devretmi, hatta idre hukukuna ait eserlerde bile (elAhkmu's-sultniyye adn tayan eserler) " r " blmne yer verilmemitir. Garaudy, bunun byle olmasnn, el-Ahkmu'ssultniyye melliflerinin iinde yaadklar (H. 5. asr) mutlakiyyet rejiminin bir tesiri neticesi olduunu syler. 309 br taraftan Hz. Osman devrinden itibaren giderek honutsuzluklar balam ve kendisinin katli ile neticelenmi 31 , Hz. Ali zamannda eitli i savalar mevdana gelmi ve akabinde itikat ve fkha da tesir eden ia ve Havric gibi eitli frkalar domutur. 311 Misal vermek gerekirse. Haricler ancak kendi aralarnda nikah caiz grrler. 312 "Halfenin Kureylilii" 313 artn aramazlar. Hatta bazlarna gre Kureyli olmayan birinin halfe olmas daha uygundur. Zira airete fazla gl olmayaca iin hal'i daha kolay olacaktr. 314 a, siys davlarm deslekleyecei dncesiyle Peygamberlerin de miras brakacaklarn 315 , Hz. Fatma'y ne alabilmek iin mirasta
303 304 305 306 307 308 309 310 311 312 313 314 315 Bkz. Tez metni, 185. Bkz. Tez metni, 88 (558). el-Al, et-Tanzmt, 89 . bn Sa'd, Tabakt, 3/61, 335 vd. ; tbnu '1-Cevz, Menkbu mer, 214 v d . , 219, 221 ; Maverd, el-Ahkmu's-sultniyye, 7, 11, 15; Kurtub, Tefer, 4/251 . Bkz. Hudar Bey, Trhu't-ter, 84 ; Karaman, slam Hukuk Tarihi, 4 6 . bn Ilaldn, Mukaddime , 214 ; bn Sa'd, Tabakt, 2/336 . Garaudy, Raprtajlar, 182 . Bkz. Diyarbekr, Trhu'l-hams , 2/258 . HudarBey, age., 103 ; Karaman, age., 46 . ehristn, e l - M i l e l v e ' n - n i h a l , 1/115; Teftezan, K e l a m lminin B e l l i b a l Meseleleri, 4 4 . Bu konuda bkz. Hatibolu, "Halifenin Kureylilii", AFD ., e. XXIII . Ankara Udeh, Evdun's-siysiyye, 114 . eleb, Trhu't-ter, 177 ; A. Emin, Duh'l-slm, 3/261 ; Iludari Bey, Trhu'tter , 194 ; Karaman, slam Hukuk Tarihi, 114 .

karabetin asabe zerine takdimini 316 , anne baba bir amca olunun, baba bir amcaya mukaddem olduunu ileri srerler. Aksi takdirde verasetine inandklar hilfet Hz. Ali'ye deil, Hz. Abbs'a intikal edecektir. 317 Yine ia, kendilerinden bakalarnn grlerini kabule gtrebilecei dncesiyle "icm" bir delil olarak kabul etmemilerdir. 318 ia kendi tezini desteklemek iin pek ok mnasebetle hadis vaz'ndan ekinmemitir. 319 2 - Hilfetin saltanata dnmesi ve veliahd tayini usulnn ihds: Hz. Peygamber (as.) vefat etmeden nce namaz iin Hz. Eb Bekir'i yerine semiti. 320 Vefatndan sonra insanlar da hilfete setiler.321 Btn gc ile dn - siys birliin yeniden tesisi iin alt. Arkasndan "istihlf ' yolu ile hilfete gelen Hz. mer 322 ve slmn ikbal dnemi. 323 Daha sonra ise r yolu ile seilen Hz. Osman 3 2 4 ve bey'atle i bana gelen Hz. Ali 325 , btn bunlar birer halfe idiler. Bunlarn dneminde hkim olan unsur " dn motif " idi. Bu dnemde yneticiler slmn yce menfaatini kendi karlarndan stn tutuyorlard. Sz gelimi Hz. Osman muhasara edildii zaman. Hasan, Hseyin, ibn mer, bn Cafer ve emsalleri gelerek, kindisini mdafaa etmek istediklerini sylemilerdir. Ama o, slmn birliini
316 317 318 319 320 321 322 eleb, Trhu't-ter, 177 . A. Emin, age ., 3/261 ; Hudar Bey , age., 194 ; Karaman, age., 114 . A. Emin, Duh'l-slm, 3/255 ; Karaman, age., 113. Atar, Fkh Usul, 49, 51 . Accc, es-Snne kable 't-Tedvn , 208 vd. bn Haldn, Mukaddime, 203 . bn Haldn, age., 203 ; Diyarbekr, Trhu'l-hams, 2/167 ; Udeh, age., 118-120; F. Osman, el-Fikru's-siysel-slm, 344 ; Karaman, slam Hukuku, 1/88 . Bkz. bn Sa'd, Tabakt, 3/337 vd. ; Mverd, el-Ahkmu's-sultniyye, 11 ; bn Haldn, Mukaddime, 203 ; Diyarbekr, Trhu'l-hams, 2/-240 ; Udeh, Evdun'ss i y s i y y e , 118-120 ; F. Osman, el-Fikru's-siys el-slm, 344 ; Rayis, enNazariyytu's-siysiyye el-islmiyye, 180 ; Karaman, slam Hukuku, 1 /89 . bn Sa'd, Tabakt, 3/373 . bn Sa'd, Tabakt, 3/337 vd . ; Mverd, el-Ahkmu's-sultniyye, 15 ; Diyarbekr, Trhu'l-hams , _ 2/254 ; Udeh, Evdun's-siysiyye, 121-124 ; F. Osman, elFikru's-siys el-Islm, 347 ; Rayis, en-Nazariyytu's-siysiyye el-sImiyye, 181 ; Karaman, islam Hukuku, 1/90 . Mverd, el-Ahkmu's-sultniyye, 7 ; bn Haldn, Mukaddime , 2 1 4 ; Diyarbekr, Trhu'l-hams , 2 / 2 7 6 _; U d e h , Evdun's-siysiyye, 124 ; Rayis, enNazariyytu's-siysiyye el-slmiyye, 183 ; Karaman, slam Hukuku, 1/90 .

323 324

325

SIYS ETKENLER

bozabilecek bir blnmeye meydan verebilir korkusuyla, kendi lm pahasna da olsa bunu kabul etmemitir. 326 Hz. Ali'ye bakalm: bana geldii ilk gnlerde, Mure kendisine herkesten bey'at alncaya kadar Zbeyr, Muviye ve Talha'y imdilik grevlerinde alkoymasn, daha sonra iler yoluna girince istediini yapabileceini ve bunun l?ir siyset gerei olduunu sylemiti. Ama o, kendi menfaatine olan bu siyseti, slmla badamayacak bir aldatma ekli telakki ettii iin kabul etmemiti.327 Daha sonra din motif yerini, ta teden beri egemen olan asabiyet duygusuna tekrar brakm ve hilfet yava yava saltanata dnmtr. 328 Din motifin gl olduu dnemlerde, seilen halfeye mutlak itaat anlaynn yerini imdi "Mudar Ben meyy'den bakasna kolay kolay boyun emez." eski telakkisi.almt. 3 2 9 te bylesi bir ortamda, daha nceleri vali iken, srmeye balad debdebeli hayatn. Halfe mer'in "-Bu ne saltanat? " sorusuna kar, iinde bulunduu evrenin bir gerei 330 olduunu ileri sren Muviye, istil yoluyla elde ettii hilfeti, 331 saltanata (mlk) dntrmek ve olu Yezid'i de veliahd tayin ederek -gerekirse kl zoruyla 332 - onun adma beyat almtr. Bundan sonra hilfette tevars esas asl olmutur. 333 phesiz "istihlaf' usul daha nce de, Eb Bekir tarafndan uygulanmt. 334 Ama onun gsterdii adam ne baba ne oul, ne de yakn bir akrabayd. Hilfetinde slmn yce menfaatini grd bir zatt, Hz. mer'di. Muviye ise oluna brakmak suretiyle, slm idre hukukunun tabiatm deitirmi, 335 artk ard arkas gelmeyecek bir gelenei -hem de Hz. Eb Bekir'in snneti ad altnda 336 - balatmt.
326 bn Hldn. Mukaddime, 207-208 . 327 bn Haldn, Mukaddime , 208 . Ayrca bkz. A. Emin, Duh'l-slm, 1/22 . 328 Bkz. bn Ilnlrln, Mukaddime, 202-209 ; Hitti, slam Tarihi, 2/313 ; F. Osman, elFikru's-siyas el-slm, 3 7 4 . 329 Bkz. bn 1 l..dn, Mukaddime , 211 ; F. Osman, age., 376 . 330 bn Haldn, Mukaddime, 203 ; tb, tism, 1/189 ; M. Salih, en-Nuzumu'liktisdiye, 68. 331 Karaman, slam Hukuku, 1/91 . 332 bn Abdirabbih, Ikd, 5/120 ; Karaman, age., 1/93 . 333 bn Haldn, Mukaddime, 206 ; Hitti, slam Tarihi, 2/311, 313 ; Kprl, slam Medeniyeti Tarihi, 130. 334 Mverd, el-Ahkmu's-sultniyye, 11. 335 Rayis, en-Nazariyytu's-siysiyye el-slmiyye, 190. 336 bn Abdirabbih, Ikd, 5/119.

Geri baz ileri gelen simalar. Bunun Hz. Eb Bekir'in snnetine hi benzemediini biliyorlard. 337 Ama .klcn lm saan soukluunu enselerinde hissetmeleri, ses karmalarna meydan vermiyordu338. Dorusu Muviye'nin, bata kendi halifelii olmak zere bu uygulamasn snn ulem, ou kez istemeyerek, sdk muhalifler rolnde "merkez bir slm otoritesinin bulunmasn temin ve blnmelere frsat vermeme" amac ile merulatrmlardr. 339 Hatta bu uygulamasnda Muviye'yi mazur ya da hakl grenler, amme maslahatnn gereini yaptn ifade edenler de vardr. 340 Bylece halfe olma yollarna, seim (bey'at)341, istihlf,342 r 343 yannda istil344 ve veliahdlik usulleri de eklenmi oluyordu. br taraftan, daha sonralar giderek merkez otoritenin zayflamas neticesinde ortaya kan birden fazla slm devletinin meriyeti de -vkanm kabullenilmesi zarretine binaentarinyordu.345 B - SYS ELMN F I K H A ETKS Hulef-i Ridn devrinde fkh amel idi ; bir mesele karsnda sahabe Kitap, snnet ve re'y ictihd ile hkme varyorlar, bu ise emsal hadiseler iin bir fkh kaidesi dn bir dstur oluyordu. Hlaf-i Ridnin hkm ve davranlar ile kitap ve snnet arasnda bir mbqyenet, bir muhalefet bahis konusu deildi. Emevler devrinde ise durum deiti. Daha ilk halfeleri, siyset yle icab ettii iin babasnn zina mahsul olu Ziyad b. Ebh'i nesebine geirmi 346 (istilhak) bunun, "Zina eden mahrum olur.'347
337 s t i h l f usl ile veliahdlik arasndaki f a r k l a r hk. bkz. Udeh, Evdun'ssiysiyye, 128-137 ; Karaman, age., 1/91-92 . 338 bn Abdirabbih, kd, 5/120-122 . 339 Bkz. Eb Sleyman, slmn Uluslararas likiler Kuram , 49-50 . Ayrca bkz. Hitti, slam Tarihi, 2/304 . Hz. Hasan'n hilfetten Muviye lehine ferat ettii seneye "mu'l-cemaa" denmesi bu telakkinin bir tezhr olmaldr. 340 Bkz. bn Haldn, Mukaddime, 206, 210 . Aynca Hatibolu, Do. Tezi, 4 2 . Tenkidi iin b k z . Rayis, en-Nazariyytu's-s'ysiyye el-slmiyye , 190-194 . Halifenin veliahd usl ile tayini hakknda bkz. Mverd, el-Ahkmu's-sultniyye, 11-18 ; Karaman, slam Hukuku, 1/91 vd. ; Udeh, Evdun's-siysiyye, 128-137 ; F. Osman, el-Fikru's-siys el-slm, 352 vd. . 341 Bkz. Mverd, age ., 7; Udeh, age ., 118 vd. ; Karaman, age ., 1/88 . 342 Karaman, age., 1 /89 . 343 Karaman, age., 1/90,. 344 Fena, el-Ahkmus-sultniyye, 38 ; Udeh, age., 137-138 ; Karaman, age., 1/90-91. 345 Bkz. zel, lke, 93, 94,131 ; Kprl, slam Medeniyeti Tarihi, 123 , 125, 140 .

hadisine aykr dt ikazna aldrmamt. 348 Eb'd-Derd'nm nakline gre Muviye, slmda yasak olan ekilde bir al veri yapm, Eb'd-Derd'da bunun Hz. Peygamber (as.) tarafndan yasaklanm olduunu kendisine haber vermiti. Muviye : "Ben bunda bir beis grmyorum." diye cevap vermiti. 349 Sahabe devrinde ayr dinden olanlar birbirine vris olamyordu. 350 Muviye, valisi Ziyad'a (53/673) mslmann kfire vris klnmas yazm, o da bu emri kad ureyh'e (82/701) iletmiti. Kad reyh daha nce vris klmyordu. Bu emri aldktan sonra, mucibiyle hkm verdike "Bu mminlerin emrinin hkmdr. 1,351 diyor, ayr dinden olanlarn birbirlerine vris olamayacaklarna dair olan hadisi rivyet ediyordu. mer b. Abdulaziz halfe olunca sahabe devrindeki hkm yeniden tatbik sahasna koymutur. 352 Yine Muviye tarafndan balatlan ve mer b. Abdulaziz tarafndan son verilen dier bir uygulama da, zimmlere ait diyet miktarlarnn yanya indirilmesidir. 353 - - Emev halfelerinin devlet idaresinde snnet ve Rid Halfelerin yolundan ayrlmalar karsnda ikazlarn fayda vermediini gren sahabe ve byk tabin daha ok Hicaz'da ve zellikle Medine'de snnetin tesbitine, Kitap ve snnete bal nazar bir fkhn tesisine yneldiler. Onlar bu davranlaryla hem ilim hem de amel (tatbikat) halinde gerek slmm muhafazasna alyor, ayn zamnda devleti idare edenlere akslamel gstermi oluyorlard. 354 Emevler daha ziyade i isyanlar bastrmak, devletin ml, idri...ilerini dzenlemek ve darda fetihleri srdrmekle urayor, din ileri ve ulem ile megul olmuyorlard. 355 limler ders okutuyor, fetv veriyor, tayin ettikleri kadlar ictihdlarma gre hkm veriyorlar, Emevilerin siysetine uyduka serbebt bulunuyorlard.
346 Zirikli, A'lm, 3/53 ; Hitti, slamHukukuTarihi, 2/312 . 347 ibn Hanbe, 2/239, 280, 236 . Ayrca bkz. Wensinck, Concordance, 5/109 ( j t l j ) maddesi. 348 Karaman, slam Hukuk Tarihi, 54 . 349 afi, lhtilfu'l-hads, 22 ; Karaman, ctihad, 84 . 350 Sad b. Mansr, Sen, 1/65 . 351 Sad b. Mansr, Snen, 1/67 . 352 Casss, Ahkmu'l-Kur'n, 3/36 ; Serahs, Mebst, 30/30; bn Kudme, Mun, 6/294; bn Rd, Bidyetu'l-mctehid, 2/295 ; Karaman, ctihad, 8 4 . 353 el-Al, et-Tanzmt, 79-80 . 354 Karaman, s l a m H u k u k Tarihi, 54 ; Karaman, c t i h a d , 84 . afak, slam Hukukunun Tedvini, 30, 31 . 355 Bkz. A. Emin, Fercu'l-slm, 248 ; Karaman, ctihad, 83 ; afak, age., 30, 41, 131 .

Emeviler dn hayat ve Rid Halfelerin snneti karsnda lakayttlar . Siysetlerinin esasn Arap milliyetilii tekil ediyordu.356 Byk lde de Hiristiyan Arap unsurlara dayanyorlard. 357 Emev halfelerinden bir ou iki ve elenceye dknlkleriyle biliniyordu.358 Bu yzden ulema tarafndan pek sevilmiyorlard.359 Abbasler hilfeti hakl olana iade etmek ve Rid Halfelerin devrini ihya etmek gibi bir dav ile iktidara geldikleri iin, grnte bile olsa hem din hem de dnya ilerinde mslmanlarn ba ve Rasulullah'm halfesi olarak davranyorlard. 360 Emev halfeleri Arap detine uyarak, halifelik almeti namria ellerinde yzk ve evgen tarken, Abbas halfeleri Hz. Peygamber'in (sa.) hrka ve klcn tayor, divanlarnda Hz. Osman'n mushafm bulunduruyorlard. Bu tutumun tabi neticesi olarak din bilginlerinin sz, inan ve davranlaryla da yakndan ilgileniyorlard. Ezcmle Mansr ulemya alaka gstermi 3 6 1 , ihsanlarda bulunmu, te yandan verdii vazifeyi kabul etmedii iin, ynetimi desteklememe manasna yorarak 3 6 2 , Eb Hanfe'yi krbalattrmtr. Mehd zndklara kar ok sert davranm onlar takip ve tecziyesi iin bir dire kurmutur. Harun Reid ile Eb Ysuf hep beraber olmulardr. Me'mn "Kur 'an- Kerm 'in mahlk olduuna" dair bir emirname kartm, mut'a nikahn mnakaa ettirmi, hakknda emir karmaya teebbs etmitir. 363 Bu tezhr ve davrann hukk hayata tesir edecei phesizdir. Sulama nizam, vergiler, kanal amak, eitli divanlar ... bunlarn hepsi din ilerdi, hepsini eriat esaslarna gre nizamlamak gerekiyordu. Bunlar limlerden soruluyor, Eb Ysuf el-Harc'n yazyor ve dier mctehidler de ictihd ediyorlard. Abbas siysetinin din boyas, yer yer fkh ve uygulamaclar zerinde kendisini gsteriyordu. Kadlar devletin iar olan "siyah"364 cbbe giyerler, uzun bir kavuk zerine siyah sark sararlard. 365 Artk
356 A. Emin, Duh'l-slm, 1/17 vd. ; HiUi, slm Tarihi, 2/310, 344 ; Kprl, Medeniyeti Tarihi, 135 ; Accc., es-Snne kable't-tedvn, 208 ; afak, age., 21 . 357 Mitti, slm Tarihi, 2/309 ; Kprl, age., 131 . 358 Hitti, age., 2/358. 359 Karaman, slam Hukuk Tarihi, 58-59 . 360 Bkz. Kprl, slam Medeniyeti Tarihi, 137, 138, 301 ; Kprl, Hukuk Tarihi Aratrmalar, 263; Kprl, . A., 4/613. 361 Bkz. A. Emin, Duh'l-slm,, 2/46 . 362 A. Emin, age., 2/43, 89 . 363 Karaman, islam Hukuk Tarihi, 59 . 364 Karaman, age., 59 .

kadlar Emevler devrinde olduu gibi mstakil deillerdi. Abbas siysetinden etkileniyorlard.366 Her eyden nce ictihad ruhu zayflamaya balamt ve bundan byle kadlar, belli yerlerde belli mezheplere gre hkmetmek zorunda idiler. 367 Kadlar arzular dorultusnda hkmde bulunmaya sevketmeye yeltendikleri ou kez oluyordu. Bu yolla, kadlardan aldklar fetvlarla, Hz. Ali evldndan birouna verdikleri emanlar bozmulard. 368 Eb Ysuf ve Muhammed, bayram namazlarnda bn Abbs'm tekbirlerini tatbik ediyorlard. nk Harun Reid, dedesinin (bn Abbs) tekbirlerini tercih ederdi. 369 Eb Hanfe, yeminde istisna konusunda bn Abbs gibi dnmyor diye Eb Cafer Mansr'a gammazlanm ve sgaya ekilmiti. Eer keskin zekas olmasayd ok zor bir durumda kalabilecekti. 370 Yine mm Mlik ikrh (zorlama, tehdd) altnda yaplan yemin (bey'at) hakkndaki grnden dolay Mansr'un amcas Cafer 371 tarafndan ikenceye tabi tutulmutu. ( H. 148) Eb Ysuf bir davda, kfir (zimm) birini ldren bir mslman ksas yoluyla lme mahkm etmiti. irin biri bunu diline dolam ve : "Ey mslman kfire kar ldren kimse ! Zulmettin, dil zlim gibi mi? Ey Badad ahalisi, tarallar, Alimler, irler! nn lillah ! Banz sa olsun. Alayn dininize. Sabredin. Ecir sabredenlere deil mi? Eb Ysuf byk bir zlm iledi. Kfir karlnda ldrmekle mmini." demiti. Bunun zere Harun Reid, Eb YsuFtan derhal buna bir are
365 Bkz. Kprl, slam Medeniyeti Tarihi, 174; A d a m Mez, el-Hadratu'l-slmiyye, 1/237-238, 399-400 . D a h a nceleri bir kuman siyaha boyanmas deerini drc bir ayp saylrken, Abbslerle deer kazandrc bir zellik haline gelmitir. B u n u n furdaki bir tezahriin bkz. bn bidn, R e d d u ' l - m u h t r , 5/125; Zerk, Medhal, 2 / 9 1 6 . . . ' 366 Hasan 1. Hasan ve Ali . Hasan, en-Nuzumu'l-slmiyye , 284 . 367 Hasan . Hasan ve Ali 1. Hasan, age., 279 . 368 Hasan I. Hasan ve Ali . Hasan, age., 280 . 369 Karaman, ctihad, 221 . 370 Hcytem, el-Hayrtu'1-hsn, 74 ;"A. Emin, Duh'l-slm, 2/33. 371 BeYhak, Menkbu'-fH, 1/519 ; A. Emin, age., 2/31, 43, 89 .

(hle) bulmasn ve fitne kmasn nlemesini istemi, o da, kan sahiplerinden zimm olduklarn belgeleyen bir hccet istemi, tabii onlar da getirememiler ve bylece kyas drmt. 372 A. Emin'e gre, "hiyel" konusunda ileri gitmenin sebeplerinden biri de, belki halfelerin bu gibi tutumlaryd. 373 C - MEZHEP HUKUKUNUN N PLNA IKMASI SERBEST CTHADDAN RESM FETVAYA GE Balangtan Emevler dnemi de dahil, Abbslere kadar kazda tam bir istikll vard. 374 Her kad tamamen serbestti ve hkme kendi ictihd ile varyordu. Tabi bu durum hukukun gelimesi ve ictihd ruhunun yerlemesi iin ok uygun yoldu. Ancak kadlarn belli bir hkmle yargda bulunma zorunluklarnn olmay bazen "kaos" diye nitelenebilecek durumlara gtryor; ayn ehirde ayn olay karsnda birbirinden farkl hkmler verildii gzlenebiliyordu. Aslen bir ranl olan bnu'l-Mukaffa (142 veya 145/759 veya 762) kaza tekilatndaki "baboluk" diye niteledii bu durumu sezmi ve "Risletu's -sahbe" 375 adnda, Eb Cafer el-Mansr'a arzettii raporunda bunu dile getirmi, bu durumun teba zerinde yapaca tahribat ifade ile, memleket dahilindeki btn kadlarn gereince amel etmek mecburiyetinde olacaklar bir kanun kitabnn hazrlanmas gereini arzetmitir. Bu kitabn hazrlanmas da yle olacaktr: htilafl bulunan btn hkm ve meseleler delilleri ile birlikte mminlerin emirine arzedilecek, o da btn bunlar inceleyecek ve doru olduuna kanaat getirdii hkmleri seecek, sonra bunlar bir kitap halinde tedvin edilecek, oaltlp ehirlere gnderilecek ve kadlarn ona uymalar istenecek. Ortaya kacak yeni yeni meselelerde de ayn ilem yaplacaktr.376 Dorusu kanunlatrmann; mrcaatm kolayl, hkmlerde
372 373 374 375 376 Mverd, el-Ahkmu's-sultniyye, 262 ; A. Emin, Duh'l-slm, 2/33-34. A.Emin, age., 2/34 . afak, slam Hukukunun Tedvini, 25 . zeti iin bkz. A. Emin, age., 1/205-215. A. Emin, D u h ' l - s l m , 1/209, 210, 214 . Ayrca bkz. E b Y u s u f , Harc (Mukaddime), 44-46 ; bn Abdirabbih, Ikd, 3/278 ; Zerk, Medhal, 1/178 ; Mah masan, Felsefetu't-ter, 88 ; Schacht, slam Hukukuna Giri, 6 5 ; Karaman, slam Hukuk Tarihi, 66, 125 ; afak, slam Hukukunun Tedvini, 7 6 .

SIYS ETKENLER

baboluu (kaos) nleme ve yargda vahdetin tamini gibi meziyetleri bulunmaktadr. 377 Abbs halfelerinden Mansr, bnu'l-Mukalfa'nm bu nerisini gerekletirmek istemi ve mm Mlik'in Muvatta 'm bu amala resmletirme dncesinde olduunu ve bunda kararl da bulunduunu kendisine bildirmitir. Ancak mm Mlik bu teklife, "ihtilafn rahmet olduu" 378 ilkesine ters decei gerekesi ile itiraz etmi ve halfeyi fikrinden caydrmtr. 379 Eb Ysuf un Kitbu'l-harc 'n ortaya koymasnda muhtemelen bnu'l -Mukaffa'nm bu nerisinin etkisi bulunmaldr. 380 Mecelle'ye 381 kadar resm bir kanun kitab ortaya konmamakla birlikte Abbsler devrinden itibaren giderek kadlarn, bundan byle tedvin edilmi bulunan drt mezhepten birine bal kalarak hkmde bulunmalar istenmi ve artk ictihda dayal slm hukuku yerine, taklde dayal "mezhep hukuku" uygulamasna yava yava geilmi, kadlar dvlnn mezhebine muhlif hkmden men edilmilerdir. 3 8 2 br taraftan "fetv" messesesi de resmiletirilmi, artk "ictihd hr bir doktrin mnakaas olmaktan km ve resm bir devlet vazifesi halini almtr."383 Kadlarn belli bir mezhep erevesinde hkm vermekle mecbur tutulmalar, her ne kadar hukukta istikrarn, uygulamada birliin salanmasn temin etmise de, br taraftan ictihd ruhunu ldrm, fkhn donmasna, taklid ve taassub ruhunun yerlemesine neden olmutur.384
377 Bkz. Zuhayl, Cuhdu't-taknn, 28 . 378 Bkz.lbn Sa'd, Tabakt, 5/381 ; Aclun, Kefu'l-haf, 1/66 ; A. Emin, age., 1/361 ; Goldziher, Zahirler, 78 vd. 379 Bkz. Gazzl, hya, 1/27; Heytem, el-Hayrtu'l-his, 1 7 ; A. Emin, Percu'l-slm, 222 ; A. Emin, Duh'l-slm, 1/216 ; Goldziher, Zahirler, 79 (Demr, Haytu'lhayevn, 2/383 ( 2/285) den) ; Devlib, Medhal, 393 . 380 Bkz. A. Emin, Duh'l-slm, 1/214 . 381 Mecelle'nin tedvini v e milleri hk. bkz. E b ' l - U l a Mardin, Meden H u k u k Cephesinden Ahmet Cevdet Paa, st. 1946 ; ztrk, O., Mecelle, st. 1973 ; Zerk, Medhal, 1/196 ; Mahmasn, Felsefetu't-ter, 87 ; Fmdkolu, itimaiyatn, 2 3 7 vd. ; Zuhay, Cuhdu't-taknn, 29 ; Karaman, age ., 195 ; Schacht, age., 100 . 382 Hasan 1. Hasan v e Ali . Hasan, e-Nuzurau '1-slmiyye, 279; Karaman, islam Hukuk Tarihi, 148 ( 12 ) nolu dipnot ; afak, slam Hukukunun Tedvini, 123 . A n c a k bu durum 16. yzyla kadar bir hukuk buhran 'dourmamtr. (Gngr, islmn Bugnk Meseleleri, 100) . 383 lken, slam Dncesi, 77 ; lken, slam Dncesine Giri , 136 ; afak, age, 124, 132 . 384 Bkz. Karaman, age ., 124 vd. Zuhayl, Cuhfidu 't-taknn , 26-28 .

IV - KTSAD MLLER slm hukukunda deimelere neden olan en nemli etkenlerden biri de iktisad etkenlerdir. Ter dnemindeki iktisd yap geen zaman sreci ierisinde ayn kalmam, birok deiiklikler grmtr. Bu deiikliklere bal olarak da, ahkmda baz deiiklikler mahade edilmitir. imdi biz burada, zellikle de ilk dnemlerde olmak zere, ok genel , hatlar ile meydana gelen iktisd olaylar ortaya koymak ve arkasndan da slm hukukundaki deimelere ne derecede ve nasl etki ettiini grmek istiyoruz. Her eyden nce genel iktisdi yap, ter dnemindeki "henz kendi kendine yetmek imkanlarndan mahrum bulunan ve bu sebeble hariten gda ve sair lzumlu maddeler tedarikine fazlasyla muhta olan site ekonomisi"385 durumundan km, fetihler neticesinde geni bir piyasa ekonomisine geilmitir. Anahatlanyla grmek istediimiz iktisdi olaylar nelerdir? A - PARA ARZININ ARTII Fetihler sonucu byk servetler mslmanlarn eline gemiti. Sasan saraylarndan ve Bizans kiliselerinden elde edilen altn stoklar 386 mbadele hacmini geniletiyordu. Zira bu kymetli madenler para halinde tedavle srlyordu. Para arznn art piyasay kamlad ve byk iktisdi canllk meydana getirdi. Her eit mala kar byk bir talep uyand.387 Tabi para arzn yksek seviyede tutan iktisd etkenlerin de, fethedilen topraklarn ganimet olarak taksim edilmeyip haraca balanmas, cizye gelirleri, zengin ticaret yollarnn ele geirilmesi, Asya ve Afrika'daki altn istihsal edilen yerlerin mslmanlarn kontrol altna girmesi388 vb. olduklarn da zikretmek gerekir. imdi bu durumun hukuka dolayl ya da dolaysz etkinlerine gz atalm: ,
235 lgene\ Darlk Buhranlar ve slm ktisat Siyaseti, 124 . 386 Barkan, iktisat Tarihi, 2/61 . 387 Barkan, ktisat Tarihi, 2/62 ; Tabakolu, Trk ktisat Tarihi, 84, 88-89 . 388 Barkan, ktisat Tarihi, 2/61-62 .

1- Dvnn kurulmas: Dvn 389 : "slm dinin insanlara telkin ettii hayat telakkisi ve dnya grnn orijinal bir tezahr" 390 olarak "beytlmale intikal eden, gayr mslimlerden elde edilen baz gelirleri 391 , atyye isminde ylda bir defa, yiyecek ad altnda da her ay datan Hz. mer tarafndan kurulmu bir tekilattr." 392 Dvnn kurulu sebebi : Dvnn kurulu sebebi tamamen iktisad olup, merkeze toplanan gelirlerin oalmasdr. 393 Suriye ve Irak-ran fetihleri sonucunda, Medine'ye ulaan fey gelirlerinde byk artn olmas, Hz. mer'in dvn gibi yeni bir dzen kurmasn gerektirmitir, 394 Bir fikir vermek iin iki rakam verelim : bn Sa'd'm (230/844) rivyetine gre el-Al b. el-Hadram (21/642) Hz. Peygamber'e (as.) Bahreyn'den seksen bin (dirhem) gndermitir. Ne nce ne de sonra, Hz. Peygamber'e (as.) bundan daha fazla mal gelmemitir. 395 Dvnn kurulmasna sebeb olarak gsterilen olayda ise sadece Eb Hureyre (58/677) Yine Bahreyn'den olmak zere beyzbin dirhem getirmiti. 3 9 6 Sekizyzbin dirhem getirdii de rivyet edilmitir.397 Dvnn tesisi "kimin ve hangi kabilerin ilk nce yazlmasna balanaca" meselesini ortaya karmtr. 398 Daha nce gelen fey mallarn Hz. Eb Bekir - kleler dahil- eit
389 Divan, kuruluu, ileyii hk. bkz. Eb Y s u f , Harc, 140 vd. ; bn Sa'd, Tabakt, 3/295-305 ; Belzur, Fth , 2/345 ; Mverd, el-Ahkmu's-sultniyye, 225 vd. ; Ferr, el-Ahkms's-sultniyye, 236-240; bnu'l-Cevz, Menkbu m e r , 101; Rayis, Harc, 137 vd. ; Fayda', Hz. mer'in Divan Tekilat (Tez) ; Yenieri, Bte ; 89 vd. ; Hasan brahim Hasan ve Ali 1. Hasan, en-Nuzumu'l-slmiyye , 170 vd. ; I ludar Bey, Trhu't-ter el-slm, 95 ; F. Osman, el- Fikru's-siysel-Islm, 29-32 390 391 392 393 394 395 396 397 398 Fayda, Divan, nsz . Fayda, Divan, 1 . Fayda, Divan, nsz . Bkz. tbn Teymiye, Siyaset, , 70 ; Rayis, H a r c , 137 ; M . Salih, en-Nuzumu'liktisdiyye, 109; Fayda, Divan, 26-27. Fayda, Divan, 26 . bn Sa'd, Tabakt, 4 / 1 5 . Bkz. Eb Ysuf, Harc, 145 ; bn Sa'd, Tabakt, 3/300 ; Maverd, el -Ahkmu 'ssultniyye, 225 ; Fayda, Divan, 25 . Fayda, Divan, ( 1 0 0 ) nolu d i p n o t (Belzur, Fth, 554 den) . Fayda, Divan, 36 ; A y r c a bkz. EbYsuf, H a r c , 4 3 ; Maverd, age., 2 2 7 ; Belzur, Fth, 2/348 .

datrken 399 , Hz. mer bunu deitirmi ve "Hz. Peygambere (as.) kar savaanlarla, Hz. Peygamber'in (as.) yannda yer alan, onunla birlikte savaanlar bir tutamam."400diyerek "slma hizmette 401 ncelik" prensibini getirmitir. Daha nce merkeze gelen fey gelirleri bekletilmeden paylatrlyordu. Hz. mer'in dvnda benimsedii usul ise "fey gelirlerinin toplanp senede bir 402 olmak zere paylatrlmas eklinde idi ki, esasen bu devlet ve bte anlayna uygun bir gelimedir." 403 Yaplan bir dier deiiklikler is, atyye miktarlarnn sabit bir , ekilde bilirlenmesidir. 404 1) Eb Ubeyd'in nakline gre 405 , Hz. mer tacirlerin, grnen ve grnmeyen servetlerinin zektn hesap ettikten sonra, zekt borcunu dvn atyyesinden alma cihetine gitmitir. 406 Ayn eyi Hz. Osman ve bn Mesd da yapyordu. 407 2 ) Sadaka- ftrin atyyelerden kesilmesi: mer b. Abdulaziz grevlilerine yle yazmt: "Tarafuzdakilere emredin, hr - kle , byk - kk, kadn - erkek istisnasz, herkes iin iki md buday veya bir s' hurma ya da bunlarn dengi yarm dirhem olmak zere Ramazan ftr sadakas versinler. Atyye sahiplerine gelince , bunlarn bakmakla ykml bulunduklar kimselerin ftr sadakalar maalarndan kesilecektir. Bu i iin gvenilir iki kii grevlendirin, bunlar bir fonda toplasnlar ve ehir halkndan bulunan yoksullara datsnlar, ehirde oturmayanlara (bdiye ehli) datlmaz. " 408
399 Bkz. Eb Ysuf, Harc, 140-141 ; bn Sa'd, Tabakt, 3/193, 213 ; Mverd, age., 227 ; Rayis, Harc, 141 ; Fayda, Divan, 28, 33 . 400 Bkz. Eb Y s u f , Harc, 141-142 ; Mverd, age., 228 ; Rayyis, H a r c , 142 ; Belzur, Fth, 2/349 ; Fayda, Divan, 33 . 401 Hz. mer'in b u uygulamasnn deerlendirmesi iin bkz., Fayda, Divan, 32-35 ; elAl, Tanzimat , 127 ; Fayda, Divan, 130 ; Hatibolu, "Halifein Kureylilii", 150-155 . 402 Rayis, Harc, 137 . 403 Bkz. Fayda, Divan, 32. Bu konuda bkz. Fayda, "Hz. mer ve Fey", ED., sa. 5, Ankara 1982. 404 Fayda, Divan, 32 . Atyye miktarlar hk. bkz. EbYsuf, Harc, 141 vd. ; bn Sa'd , Tabakt, 3/193, 213, 295, 4/29, 70 , 86, 152, 230 ; bnu'l-Cevz, Menkbu mer, 108, 156 ; Mverd, el-Ahkmu's-sultniyye, 2 2 8 ; Rayis, H a r c , 142 v d . ; Hitti, slm Tarihi, 1/263 ; Fayda, Divan, 52 vd. ; Yenieri, Bte , 96 vd. 405 Eb Ubeyd, Emvl, 580, 563 ; Erkal, . Vergi Hukuku , 137 . 406 Bkz. Fayda, Divan, 58 . Ayrca bkz. Hitti, islm Tarihi, 2/355 . 407 Eb Ubeyd , Emvl, 563, 564 .

3 ) Dvnn kile yetini almas: Bilindii gibi Hz. Peygamber (as.) devrinde hataen ldrmede diyet katilin klesine yani asabesine 409 ykleniyordu. 410 Hz. mer dvnn kile yerini aldn grnce 411 diyeti, sene ierisinde atyyelerinden kesilmek zere412 dvna nakletmitir. 413 Irak ekol de bu uygulamay benimsemitir. 414
*
*

Para arz artnn ortaya kard bir iki hususa daha iaret etmek istiyoruz : 2 - Karlkl mbdele ve muamelelerin kolaylamas: slmda, Hz. Peygamber (as.) dneminde bir ok muamele ayn mblede yoluyla meydana geliyordu. Bu yzden, eyann kendi misli karlnda satlmasn nleyen yasaklar bir hayli oktur. nk bu tr satlarn ounluunda garar ve aldanma sz konusudur. 415 Yine bu ayn mbadelelerde hangi tarafn alc, hangi tarafn satc olduunu belirlemek de bir problem arzetmektedir. te para arznn artmas bu gibi problemleri azaltm 416 ve daha nce para arznn azlndan, dolaysyla beklenti halinde olan "garar" dan kanlmak iin yasaklanm akitlerin tecvizine imkan vermitir. Buna rnek olarak toprak kiras meselesini veriyoruz : Bilindii zere toprak kiras hakknda Hz. Peygamber'den (as.) baz yasaklar varid olmutur. 417
408 409 410 411 412 413 bn Abdirabbih, Ikd, 5/183 ; bn Sa'd, Tabakt, 5/382 . bn Manzr, Lisnu'l-Arab , 11/460-461 ; Zebd, Tcu'I-ars, 8/28 . Bkz. bn Kudme, Mun, 7/783 ; evkn, Neylu'l-evtr, 7/91 . Serahs, Mebst, 27/126; Heyet, Hndiyye , 6/83; Zeyla, Tebyn, 6/177 ; Karaman, ctihad, 73 , bn Kudme, Mun, 7/783; Zeyla, Tebyn, 6/176-177 ; bnu'l-Hmm, Fethu'lkadr, 8/403 . Serahs, Mebst, 27/126 ; bn Kudme, Mun, 7/783 ; Zeyla, Tebyn, 6/177 ; Babert, n y e (Feth), 2/15 ; eleb, Tall, 42-43 ; Bilmen, Kms, 3/53 ; E b Snne, r f , 86 . bnu'l-Manzr, age., 11/461 ; Zebd, age., 8/28 . Bu konuda geni bilgi iin bkz. Beer, F., slmda Sosyal Gvenlik , 131-146, 189 . Ayrca evkn, Neylu'l-evtr, 7/92 ; S. Sabk, Fkhu's-snhe , 2/470-471 ; N. Abdulhamid, Mefhumu'I-fikh elslm, 35 ; Eb Snne, rf, 185 -188 . bnr, Maksd, 179 (279) . bn r, Maksd, 179 (279) .

414

415 416

Ancak Sahabeden Rfi b. Hadc (74/693) bu yasa u ekilde tevil etmitir. Buhar'nin rivayetine gra Rfi yle anlatyor : "Biz Medine halk ierisinde tarlas en ok olanydk. "uradan kacak rn toprak sahibi-nin olacak." eklinde, belli bir yeri belirleyerek topra kiraya verirdik, bazen belirlenen ksm fete urar dier ksm kurtulur, bazen de dier ksm fete urar belirlenen ksm kurtulurdu. Bu yzden bu muameleyi bize yasaklad. Altn ve gm ise o gn iin yoktu." 418 Hanzala b. Kays'm : "Dnr ve dirhem karlnda topran, kiraya verilmesi konusunda ne dersin? " sorusuna da yine Rfi : "Dnr ve dirhem karlnda kiraya verilmesinde bir saknca yoktur." cevabn vermitir. 419 3 - Fiatlarn ykselmesi: Para arznn art talebi artrm, dolaysyla eya fiatlar ykselmitir.420 Fiatlarn ykselmesi ise baz tedbirlerin alnmasna, deiikliklerin yaplmasna neden olmutur. Dier alanlarda da olduu gibi, bu alanda da gzlenen deiiklikler zde bir deiiklii temsil etmemektedir. Diyet birimlerinin ayarlanmas : Hz. Peygamber (as.) diyeti (kan bedeli) deveyi esas alarak belirliyordu. Buna gre Hz. Peygamber (as.) deve fiatlar ykseldike, altn ve gmten karln artryor, dtke de indiriyordu. Hz. Peygamber (as.) zamannda diyet miktarlar 400-800 dnr arasnda veya bunun dengi 4000-8000 dirhem arasnda deimiti. 4 2 1 Kaynaklardan anlaldna gre de, Hz. Peygamber (as.) henz sa iken 800 dnr ya da 8000 dirhem olarak yerlemiti. 422
417 Bkz. Buhr, Hars, 18 ; Hibe, 35 ; Mslim, By, 89, 91, 96, 102 ; Tirmiz Ahkm, 42 ; Nese, Eymn, 45 ; bn Mce, Rhn, 7 . 418 Buhr, Hars, 7 ; Aync bkz. bn r, Maksd , 1 7 9 ( 2 7 9 ) ; Miras, Tecrd, 7/149 ; afak, Arazi Hukuku, 300; Tez metni , 144 . 419 Buhr, Hars, 7 ; bn r, Maksd , 179 (280) ; Miras, Tecrd, 7/177-178; afak, age., 3 0 4 . 420 Bkz. Barkan, ktisat Tarihi, 2/62 . 421 bn Mce, D i y t , 21/6 ( 2 / 8 7 8 ) . 422 bn Rd, Bidyetu'l-mctehid, 2/344 .

Hz. mer halife olunca develerin pahalandn syleyerek, diyet cezas olarak denecek paray 800 dnrdan 1000 dnra, 8000 dirhemden 10.000 dirheme ykseltmitir.423 Ve yine yle anlalyor ki, deve fiatlar ykselmeye devam etmi, dnr ve dirhem arasndaki , 1 dnr = 1 0 dirhem eklindeki oran 424 , altn lehine 1 dnr = 1 2 dirhem eklinde 425 bozulmu ve Hz. mer diyet miktarn 1000 dnr, 12.000 dirhem olarak yeniden dzenlemitir. 426 Fiat artlarnn neden olduu bir baka vereceimiz deiiklik rnei de, sadaka- ftr konusundadr ve tarih olarak biraz daha berilere aittir: Eb Hanfe'ye (150/767) gre kuru zmden ftr sadakas verecek kimse, buday gibi iki men (yarm s') kuru zm vermesi gerekir. nk her ikisinin de fiatlar Eb Hanfe zamannda aym idi. Eb Ysuf (182/798) ve Muhammed (189/805) ise, kuru zmden ftr sadakas verecek kimse, arpa ve hurmada olduu gibi dprt men (bir s') vermesi gerekir, demilerdir. nk fiatlar deimi , kuru zmle arpa ve hurmann fiatlar ayn olmutur.427

B - ALTIN VE GMTEN BAKA DER TEDVL ARALARIN ORTAYA IKMASI Eski fkh bilginlerimizin "hilkaten para grevini icra iin yaratlm" olduunu 428 belirttikleri altn ve gmn yannda 4 2 9 tarih seyri ierisinde giderek felsler 430 , daha slmn ilk yzylnda
423 424 425 426 Serahs, Mebst, 26/75 ; bn Rd, age., 2/344 vd. ; Yavuz, Y.V., Zekt, 155 . Miras, Tecrd, 5/88 ; Bilmen, Kms, 4/128 . Bkz. bn Sa'd, Tabakt, 3/308 . Bkz. Muvatta, Ukl, 2 (2/850) ; Eb Davd, Diyet, 18 ; evkn, Neylu'l-evtr, 7/68 ; Zeyla, Nasbu'r-rye , 4/361 ; eleb, Tall , 41-42 ; Kardv, Fkhu'z-Zekt, 1/265 ; eleb, ktisd, 245 ; Karaman, ctihd, 73 ; Baktr, Zarret, 6 8 . Hz. P e y g a m b e r ' i n (as.) 12.000 d i r h e m eklinde belirlediine dair rivayetlere de rastlanmaktadr. (Bkz. S. Sabk, Fkhu's-snne , 2/467) . Kemal Paazade, "Risale fi '1-ihtilf , 214 /b . Bkz. Mernn, H i d y e , 3/63 ; Bu telakki eski bir temle dayanmaldr. (Karaman , Borlar Hukuku, 2/215 ; Karaman, Gnn Meseleleri , 2/207, 2 0 9 ) . slm fetihlerinin arefesinde parasal durum, slm dnyasnda para madenleri hk. Belzur, Fth, 2/373-382 ; Eb Ubeyd, Emval, 700 ;.Miras, Tecrd, 5 / 3 5 ; Kprl, slm Medeniyeti Tarihi , 127, 133 ; Lombard, M., lk Zafer Yllarnda slam, 102-105 ; eleb, ktisd, 240 vd. ; Erkal, " slm'n ilk devirlerinde Para ve Zekt Nisabnn Hesaplanmas" , MFD., sa. 3, s. 79-102 . F isler hk. bkz. Lombard, age., 104, 108 .

427 428 429

430

para naklini ve tedavln kolaylatran polie (sftece), ek (sak) 43 ve havale senetleri432 ve nihayet tamamen itibar deer tayan kt paralar 433 ortaya kmtr. Kt parann giderek piyasaya hkim olmas ve "hilkaten para" saylan altn ve gmn, artk bir mbdele arac olmaktan uzak kal "para" kavramm tamamen deitirmi, tabi beraberinde bir ok problemler de getirmitir.434 Kt olduu iin, bunlara zekt gerekmeyeceini435 ifade edenler, galiba bu deimelerin farknda deillerdir. , C- NSB MKTARI OLARAK BELRLENEN ARASINDAK ORANIN BOZULMASI 436 KALEMLER

Bilinen nlsb miktar "iktisdi vaziyete gre, Rasl- Ekrem tarafndan takdir edilmi" 437 en kk bir aile 438 iin bir sene boyunca yetebilecek asgar geim miktarlar" dr.439 ah Veliyyullah Dehlev 'nin (1176/1762) izahna gre, hurma ve tahllarda takdir edilen be vesklik440 miktar en kk bir aileye bir sene yeter. Dier kalemlerde de durum ayndr. 441 Bunlar bir senelik ihtiyac karlamak asndan birbirlerine denk olduklar gibi, kymetleri bakmndan da denk idiler. 442 Yirmi miskal altn ikiyz gme, satm alma gc itibar ile denkti. Bir ok mal meselelerde Hz. Peygamber (as.) bir miskal altn, on dirhem gm ile
431 Hz. m e r devrinde varl bilinmcktidir. Dr, Trhu'1-Irk el-ktisd, 177 . Mervan b. H a k e m (65/685) zamannda kan bir tr ek (sak) hk. bkz. Muvatta, By, 19 (2/642) ; Mslim, By, 40 . 432 Dn, age., 173-179 ;Tabakolu, Trk ktisat Tarihi, 85, 178. 433 Bayndr, "Parann Deer Kayb ve zm Yollan" (Enflasyon) , 14 vd., A y n c a bkz. Miras, Tecrd, 5/77 vd .. 434 Bkz. eleb, ktisd, 243 vd. 435 Bkz. Kardv, Fkhu'z-Zekt, 1/271. Kat paralarn altn ve g m h k m n d e olduuna dair Kuveyt Fkh Akademisi'nin karar iin bzk. Mecmau'l-fkh elislm, "Karrt ve't-tavsiyyt", Kuveyt 1988, s. 4 . Ayn Akademi'nin aratrma ve mnakaalan iin bkz. Mecelletu'I-Mecma'l-fikh, sa. 1, 1987 , s. 43-81 ; sa. 3, cz 3, 1987, s. 1655-1965 . 436 Bu konuda geni bilgi ve deerlendirmeler iin bkz. Miras, Tecrd, 5/85 vd, 110-112 437 438 439 440 441 442 Miras, Tecrd, 5/126. Eler ve bir hizmeti ya da ocuk . (Dehlcv, Huccetullah, 2/43). Dehlev, Huccetullah, 2/43 . Bin kilogram. (Bilmen, Kms, 4/127; Miras, Tecrd, 5/83) . Bkz. Dehlev, age., 2/43 . Miras, Tecrd, 5/85 vd.

deerlendirmiti. Krk koyunda ikiyz dirhem gm veyahut yirmi miskal altn deerinde idi. 4 4 3 Hz. Peygamber (as.) Buhr 'nin rivyetine gre Cbir'den (78/697) devesini bir okyyeye (krk dirhem) almt. 444 Serahs'nin (483/1090) ifadesine gre, o dnemde be vesk tahl da ikiyz dirhem gme eitti.445 Daha sonra giderek bu denge bozulmutur. Deve fiatlar ykselmi Hz. Peygamber devrinde ortalama 40-50 dirhem olan develer, Hz. Eb Bekir zamannda ortalama 80 dirheme, Hz. mer zamannda da 100-120 dirheme kmtr.446 Hz. mer'in son olarak diyet miktarlarn ayarlamas, 100 deve = 1.000 dnr veya 12.000 dirhem eklindedir. 447 Buradan da anlalyor ki, dirhem ve dnr arasndaki oran daha Hz. mer zamanndan balayarak altn lehine bozulmu, bir dnr = 1 5 dirhem olmu 448 ve bu bylece devam edip gelmitir.449 zellikle 16. yzylda Amerika'dan Avrupa'ya intikal eden gm stoklar 450 bu sreci hzlandrmtr. imdiki ulalan durum, eer gm nisb olarak esas alnrsa -ki eski fkh bilginlerimize gre zektn nisb hususunda asl olan gmtr 451 o takdirde ; 29 sr, 4 devesi, 39 koyunu olan fakir , fakat bir koyun alamayacak , ya da zoraki alabilecek gme ya da dengi paraya sahip olan zengin saylacak, zekt verecek zekt alamayacaktr.452 O zamamn iktisdi konumu gerei, asgar en az bir senelik geim miktar olarak belirlenen 200 dirhem gm deien iktisdi artlar altnda bir haftalk bile geim iin yeterli olmaktan kmssa, "ticaret mallarnn (ya da parann) gm nisbna gre hesap edilmesi lzmdr, fakir hakknda daha faydal olan da budur." 453 demenin bir anlam yoktur. 454
443 444 445 446 447 Miras, Tecrd, 5/126 . Miras, Tecrd, 5/88, 6/401 . Serahs, Mebst, 3/3 . Bkz. bn Mee, Diyt, 6 (2/878) ; Serahs, Mebst, 26/75 ; Yavuz, Y.V., Zekt, 157158 . Muvatta, Ukl, 2 (2/850) ; Eb Dvd, Diyt, 18 ; evkn, Neylu'l-evtr, 7/68 ; Zeyla, Nasbu'r-rye , 4/361 ; eleb, Tall, 41-42 ; Kardv, Fkhu'z-Zekt, 1/265 ; Karaman, ctihad, 73 . eleb, ktisd, 248 . Geni bilgi iin bkz. Miras, Tecrd, 5/126 vd . Yllk ortalamalar hk. bkz. Tabakolu, Trk ktisat Tarihi, 299 , 317 . Bilmen, Kms, 4 / 1 1 1 . Bkz. Kardv, Fkhu'z-Zekt, 1/264 . Bilmen, Kms, 4 / 1 1 1 . Nisab olarak bugn ne esas alnmaldr? hk. bkz. Kardv, Fkhu 'z -Zekt, 1/263

448 449 450 451 452 453 454

D - KTSD DEER TAIYAN YEN MALLARIN ORTAYA IKMASI Ter devrinde mevcut bulunan, gerek gda maddeleri ve gerekse dier tketim mallar kstl idi. Mal kavramnn dar bir anlam vard. Gda maddelerinin dar snrn, ftr sadakas ile ilgili hadisler bize bildirmekte ve Hz. Peygamber (as.) dneminde genelde yiyeceklerin; arpa, huroa, kek (ekt) ve kuru zm olduunu ve sdaka- ftrin da haliyle bunlardan verildii anlalmaktdr. 455 , Muviye (60/579) dnemine kadar bu uygulama devam etmitir. Muviye kendi dneminde -budayn okluuna ve nemli bir gda maddesi oluunu bakarak- budaydan yarm s'n bir s' hurma veya arpaya denk olduunu, dolaysyla ftr sadakas olarak yrm s' budayn da verilebileceini - Medine minberinde - bildirmi ve bu nerisi mslmanlarca kabul grmtr. 456 Mugre b. ube (50/670) Sevad blgesi valisi iken, Hz. mer'e yazd mektupta "...buday ve arpaya nisbetle deeri daha yksek olan mahsullerin bulunduunu..." haber vermi, bunun zerine buday ve arpa yannda, dier baz mahsullerden de hara almmas cihetine gidilmitir. 457 Hz. Peygamber'in (as.) atlar zekttan muaf tuttuunu 4 5 8 ve hatta at beslemek iin tevik tedbirleri 459 aldm biliyoruz. 460 Zira azl ve nemli bir harp aleti oluu yannda, nedretinden henz iktisd bir deeri yoktur. Sonralar ise durum deimitir. "Kaynaklarn haber verdiklerine gre, Hz. mer mnakaal bir sat muamelesinin kendine arzedilnesi zerine at fiatlarmn ok ykselmi olduunu grr ve " Demek at fiatlar bu kadar artm, bir atn bu kadar edeceini bilmiyordum. Krk koyundan bir koyun zekt
vd. ; eleb, ktisd, 183 . 455 Bkz. bn Hanbel, 3/23 ; Buhr, Zekt, 70-72 ; Nese, Zekt, 41, 42 (5/53) ; E b ~Ubeyd, Emvl, 642-643 ; Devlib, Medhal, 329 ; Erkal, . Vergi Hukuku, 214 . 456 Buhr, Zekt, 76 ; Eb Dvd, 2/113 ; bn Mce, 1/585 ; Nese, Zekt, 41 (5/53) ; Devlib, Medhal , 329 ; Erkal, age., 215 . 457 Belzur, Fth, 2/52 . Bu mahsuller ve Harc miktarlar hk. bir liste iin bkz.. Fayda, Divan, 21 . 458 Eb Dvd, 2/232 ; bn Mce, 1/579 ; Kardv, Fkhu'z-Zekt , 1/223-224 ; Erkal, . Vergi Hukuku , 178.; Ensar, slmda Emek, 23-24 (Fazlur Rahman, slmiyet ve ktisd" Adalet Meseleleleri, 34 den) . 459 Sad-^,Man'sr ,feStiin*ii, 2/'(y6 ; bn Esr, Nihye, 1/398 , 2/245 ; Eb Ubeyd, Emvl, 269 ; Ferr, el-Ahkmu's-sultniyye, 228 . 460 Bkz. Tez metni, 245 .

IKTISAD ETKENLER

alyoruz, attan bir ey almyoruz." der ve miline her attan bir dnr zekt almam emreder. " 461 Bu ve benzeri uygulamalar Hz. Peygamber (as.) tarafndan belirlenen zekt (ya da vergi) matrahlarnn snrlayc olmadn gsterir ve konuya bir esneklik getirir. Eer ileride daha baka iktisdi deer tayan mallar ortaya karsa-ki kmtr- bunlara da zekt konulacana delalet eder. Matbaann icad ile telif ve tercme hakk 462 , yine ktlesel retimin arkasndan eitli adlar altnda para ile llebilen, devredilebilen mcerred haklar domutur. 463 Btn bunlar "mal" kavramm eskilerin dnemeyecei ekilde geniletmitir. br taraftan "kat mlkiyeti" 464 , "Bir yere malik olan onun altna da, ge kadar stne de malik olur." 465 eklindeki mlkiyet anlayna bir snrlandrma getirmitir. Bir de "menkl" kavramna bakalm : Eskiden bir ey olsa : "Bir at, bir deve deil ya !" denirdi. Herhalde bu rnekler devrin en kymetli menkul mallarn temsil ediyordu. Bugn ise mevcut ok yksek deerde ve dayankl menkul mallarn ( makinalar, tat vastalar...vb. gibi) yannda deve veya atn hi bir deeri kalmamtr. Tabi bu durum menkul mallarda ufa hakk, bunlarn vakf vb. gibi eitli problemlere yeni boyutlar getirmitir.

E - REFAHIN ARTMASI Hz. Peygamber (as.) devrinde son derece sade bir hayatm hkm srdn biliyoruz. Su'yun bile yiyecek maddesi olarak sayld 466 bu dnemde temel gda maddeleri arpa, hurma, kuru zm ve kekten ibaretti. 467 Asla elek kullanmamlard. 4 6 8 Sirke'nin ne gzel katk sayld 469 bir
461 Skz. Zeyla, Nasbu'r-rye , 2/359 ; Kardv, Fkhu'z-zekt, 1/226 ; Erkal, .Vergi Hukuku, 179 . 462 Telf hakk hk. bkz. Mecmau'l-fkh el-lslm, "Karrt ve't-tavsiyyt", Kuveyt 1988 , s.5 ; Tez metni , 239 . 463 Zerk, Medhal, 3/20-21 . 464 Douu, tarihesi ve slm hukukundaki istisn d u r u m u hk. bkz. Ebl Ul Mardin, Kat Mlkiyeti, st. 1948 . 465 Bkz. Mecelle madde: 1194. 466 bn Hanbel, 2/405 , 416, 458 . 467 Bkz. bn Hanbel, 3/23 ; Buhri, Zekt, 70-72 ; Nese, Zekt, 41 .

dnemdi. Bir ounun mescidde barnd470 bu dnemde "hangi birisinin iki paradan oluan bir elbisesi vard ki".471 slmm yaylmas byk fedakarlklar gerektiriyor ve "ihtiyalardan fazlas" nin infak edilmesi emrediliyordu.472 Geri artk devlet teekkl etmi, Yanmada ierisinde baz fetihler gerekletirilmi ve bir devlet bakan sfatyla, Hz. Peygamber (as.) kendine ve ailesine rahat bir hayat temin edebilirdi. Ama o buna asla yanamamt. Herkesden fedakarlk istedii bir dnemde, gerek, kendisinin gerek ailesinin farkl bir hayat srmesi, bir Peygamber Devlet Bakam iin asla doru olmazd. Bu yzden ailesinin nafaka isteklerine, kznn hizmeti isteine byk bir mukvemetle kar koymutu.473 Ama genel hayat standard ykselirse, onlarn nafakalar da ykselecekti. Nitekim Hz. Peygamber'in vefat srasnda zevcelerine ait olan yllk tahsisat bir hayli yksektir. 474 Hz. Peygamber'in vefatndan sonra refh alameti olarak ortaya kan ilk ey "elek" olmutu. 475 Fetihlerle madd refh giderek artm herkese maa balanm,476 dn: karn tokluuna hizmetilik yapan insanlar bu gn vali olmu 477 , alelde elbiseleri criyeler bile giymeye utanr olmular478, mehir miktarlar alabildiine ykselmi, 479 , artk tek kat elbise ile gezmek, hele onunla ibdet etmek iyice yadrganmaya 480 , evlerin duvarlanna rtler rtnmeye balanm481, gda maddeleri oalm, buday 482 , peynir gibi yiyecekler yaygnlamaya balam, servet artmtr. Hz. Peygamberle birlikte iken ne dnr ne de dirhem, hibir
468 Tirmiz, Zhd, 38 (4/579) . . 469 Eb Dvd, Et'me, 39 ; Nese, Eym, 21 ; bn Mce, Et'me, 33 ; Acln, Kefu'lhaf, 2/443. 470 bn Hanbel, 2/106 ; Eb Dvd, Tahret, 137 . Sufle ashb hk. bkz. Hamidullah, slm Peygamberi. 2/74 vd. 471 Buhr, Salt, 3/ (1/93). 472 Bakara 2/219 . 473 Bu konuda bkz. mduddin Halil, el-Adlu'l-ictim, 97 . 474 Tahsst hk. bkz. Belzur, Fth , 1 /43, 49 (80 vesk hurma, 20 vesk arpa) . 475 tb, tism, 1/190. 476 Bkz. Fayda, Divan, 52 ; Yenieri, Bte, 96 . 477 bn Mce, Rhn, 5 . 478 Buhr, Hibe, 34 (3/144) . 479 Zeyla, Tebyn, 2/131 . 480 Buhr, S a l t , 3 (1/93) . 481 Sad b. Mansr, Snen, 1/164 . 482 Miras, Tecrid, 5/363 ; Erkal, slm Vergi Hukuku, 215 .

eye sahip olmayan Habbab b. Erett'in (37/657) imdi bir sandkta sakl krkbin vl'si 4 8 3 vardr ve bundan hiret adna endie de etmektedir. 484 Abdurrahman b. A v f m (32/652) lm deinde boad drdnc hanm Temdur bt. Asba' Hz. Osman miras M b u l etmi ve hanmlara den sekizde birin drtde birine (btn terikenin otozikide biri) kar seksenbin dirheme sulh olmutur.485 Bunlar o dnemdeki para hacmi hakknda bir fikir verir kanaatindeyiz. Bir taraftan elence hayat balam, Emevler ve Abbasler devrinde bu iyice yaygnlam 486 , arkc cariyeler byk bir deer kazanmtr.487 Refh artnn hukuka etkisi : Ksaca ok kaba hatlaryla verdiimiz bu madd refahn artmasnn ne gibi etkileri olmutur ? Kanaatimizce madd refhm slm hukukuna etkisi daha ok dolayl yoldan olmutur. Madd refhm artmas neticesinde, daha Hz. Osman zamanndan itibaren sosyal bunalmlarn da arttn gryoruz. Bu bunalmlar Emev saltanatna zemin hazrlamtr. 488 te yandan iktisdi refh sosyal kutuplamalar meydana karrken 489 , geleneksel slm ahlk ve hayat tarzmda deimeler 490 grlmeye balanmtr. 4 9 1 Ahlktaki deimelerin hukuktaki etkisinden, daha nce uzun uzadya bahsetmi bulunuyoruz. Dorudan etkilerine gelince, bilindii gibi Hz. Peygamber (as.) dnemindeki iktisdi konum zerine kurulan pek ok hkm, kavram ve benzerleri vardr. Mesela zenginlik, ihtiya, (asl hcet)
483 "Vf ", Bal ad da verilyen 8 danik arlnda bir dirhem eididir. (Miras, Tecrd, 5/38 ; Erkal, "slmn lk Devirlerinde Para ve Zekt Nisabnn Hesaplanmas" , MFD., sa. 3, 1985, s. 83, 85 . 484 bn Sa'd .Tabakt, 3/166 . 485 Sad b. Mansr, Snen, 2/41 . 486 Bkz. A. Emin, Duh'l-slm, 1/101 vd . 487 A. Emin, age., 1/91 . Be bin, onbin dinara kadar arkc cariyelerin satld olmutur. ( A y n y e r ) . 488 Tabakolu, Trk ktisat Tarihi, 84 . 489 Emevler dneminde sosyal tabakalara gre giyim-kuam ekli belirlenmitir. (Bkz. A. Emin, Duh'l-slm, 1/102) . 490 Bu bozulmaya tepki olarak tasavvuf (zhd) hayat domaya balamtr. (Bkz. A. Emin , age ., 1 /136 ; Tabakolu, age ., 90) . 491 Tabakolu, age., 90 .

kavranlan gibi. Sadaka- ftr veya fidyenin tesbiti gibi. 492 rnein mer b. Abdulaziz 'in (101/720) "Herkesin barnaca bir evi, hizmetisi, dmana kar yararlanaca;bir at ve ev iin gerekli eyas olmaldr. Bu imkanlara sahip olmayan kimse borlu "rim" saylr ve zekt fonundan desteklenir."493 eklindeki emri nceki dnemlerden farkl ve zamanna uygun bir hkmdr. 494 Bugn yazlacak bir ilmihalde belirlenecek asl hacetler de, herhalde imamlar devrinde belirlenen ve fkh kitaplarmzda mevcut bulunan listeden 495 farkl olacaktr.

F - FNANSMAN VE KRED ZARURET Zamanla ortaya kan iktisad zarretler, finansman ve kredi ihtiyalar, yeni tr muameleleri ortaya koyarken dier taraftan da gayr mer tellakki edilen baz muamelelerin yeni ekil ve isimler altnda caiz kabul edilmesini gerektirmitir. rnek olmak zere aadaki tasarrufa yer verilmitir: 1- Bey bi'l-vefa (geri almak art ile satm): Halkn faizsiz kredi bulma ihtiyacn karlamak zere bulup uygulad, fukahmn da fkh kaidelerine gre dzenledii bey bi'lv e f d a n maksat "bir mal, bedelini iade edince geri almak zere satmaktr". 496 Bilindii gibi slm hukukunda rehin alann nceden art koarak rehinden istifade etmesi faiz mahiyetindedir ve ciz deildir. Sahih bey, fsit bey ve rehin unsurlarn ieren bey bi'l-vef Mecelle 118, 396-403 maddelerinde dzenlendii gibi, mstakil ve ciz bir akit halinde kabul edilmesi "youn bir mnkaa ve gelime devresinden sonra olmutur."497
492 Bunlarn hangi mallardan verileceine ve Hz. Peygamber (as.) devrinde verilen drt maddeye mnhasr kalmayacana daha nce temas etmitik. (Bkz. T e z metili, ,

228) .
493 Ensar, slmda Emek, 398 , (EbUbeyd, Emvl, Kahire 1968, 556 dan) 494 Mslim'in rivayetine gre Abdullah b. A m r (65/684) evi ve kars olan zengin, aynca hizmetisi de olan "melik" sayard . (Kurtub, Tefsir, 8/171) . 495 Erkal, slm Vergi Hukuku, 135. 496 Karaman, Anahatlaryia slm Hukuku, 2/328 . 497 Karaman, slm Hukuku, 3/179 .

Daha H. IV. asrdan itibaren Belh ve Buhr taraflarnda halkn yaygn olarak kullanmaya balad 498 bey bi'l-vef Necmeddn enNesef 'nin (461-537/1068-1142) ifdesine gre "ribdan kamak iin (ihtiylen li'r-rib) kendi dnemindeki insanlar tarafndan ortaya konulan ve mteraf hale gelen aslmda bir rehin muamelesidir."499 Musrlar olan es-Sd (461/1068) ; Semerkand'l Eb'-uc, el-Hasen el-Mturldi gibi Hanef fukahs da Nesef'nin grndedirler.500 Ancak zamanla "balayc olmayan bir satm akdi" olduu eklindeki kar gr giderek kuvvet kazanm ve kabul grmtr. Mecelle de bu dorultuda dzenlenmitir.501 2 - Bey bi'l-istill (kiralama artyla sa' .m): Mecelle 'de "byi bir mal isticar etmek (kiraya tutmak) zere vefen bey' etmektir." 5 0 2 eklinde sadece tarifi bulunan bey bi'listill, kredi temini iin Hanef fukahsmn bulduu ikinci bir usl, daha dorusu bey bi'l-vefnn bir eididir.503 3 - Mster rehin : Mecelle 'de "Bir kimsenin dierinin maln istiare ederek (dn alarak) rehnetmesidir."504 eklinde tarifi yaplan mster rehin, Haneli fukahsmca ciz kabul edilmitir.505 Bilindii zere ire balayc olmayan bir teberru akdidir ve mur
498 Karaman, age., 3 / 1 7 9 ; Zerk, Medhal, 1/205 . Zerk'ya g r e H. V . a s n n sonlarnda ortaya kmtr. 499 Molla Hsrev, Drer, 2/207 . 500 Heyet, Hindiyye 3 / 2 0 8 ; Mesd Efendi, Mir't, 146 ; Karaman, slm H u k u k u , 3/179, 180 . 501 Karaman, age., 3/180 , Geni bilgi iin bkz. Zeyla, Tebyn, 5/183-184 ; Molla Hsrev,. Drer, 2/207 ; bn Abidn, Reddu'l-muhtr, 4/246 ; Ali Haydar, Dreru'lhukkm, ilgili madde erhleri; Bilmen, Kms, 6/126 ; Zerk, Medhal, 1/205, 544 , 2/906 ; Eb Snne, rf, 167-168 ; Karaman, slm Hukuk Tarihi, 3/179-183 ; Karaman, Banka ve Sigorta, 162, 223 ; D n m e z , " r f " , 33 ; Ergney, Trk Hukukunda Lgat ve Istlalahlar, 68 . Bu konuda Hseyin Kayapnar tarafndan bir master tezi hazrlanmtr. 502 Mecelle madde, 119. 503 Karaman, age., 3/184 . Bilgi iin ayrca bkz. Ali Haydar, Dreru'l-hukkm, 1/877-879 ; Ali Haydar, el-Mecmatu'l-cedde, 56 ; Ergney, age ., 64 . 504 Mecelle madde, 7 2 6 . 505 Bkz. Kadhan, Fetv, 3/604 ; Mesd Efendi, Mir't, 291 ; Zerk, Medhal, 1/205 .

(dn veren) istedii zaman akdi feshedebilir. Halbuki rehin, alacaklnn hakknn korunmas amacyla balayc bir akittir. br taraftan iare verilen ey emnet hkmne tbidir; helak olmas durumunda -teadd ve kusur yoksa- dettirilmez. Rehin ise emnet deil madmndur; ziyan durumunda karlnda bor der. Bu gibi durumlardan dolay mster rehinde birbiri ile elien, genel kurallara ters den unsurlar vardr.506 Bununla birlikte , duyulan ihtiyaca binen Haneli fukahs. tarafn da hukukunu koruyacak hkmler koyarak byle bir , mumeleyi ciz grmlerdir.507 G - BEKLENMEDK HALLER VE NEDEN OLDUKLARI DEKLKLER Burada bir deiiklik nedeni olarak zikretmeyi uygun grdmz, iktisd zarretlere stdrd kabilinden telakki edilebilecek bir dier husus da, baz beklenmedik haller, olaylar, tabi afetler vb. dir. Bunlardan bizim iin nemli ve ilk. olan Hz, mer dneminde vuku bulan ktlktr. "Amu'l-meca" veya "remde" diye anlan bu ktlk; ve alk yl, H. 18. ylda vaki olmu ve tam dokuz ay srmtr.508 Fiatlarn ar ykselmesine neden olmutur. 509 Byk bir alk tehlikesi bagstermi, hayvanlar telef olmutur. Hz. mer, Msr ve dier eyaletlerden yiyecek ithal etmi 5 1 0 ve durumu kurtarmaya almtr. Bylesi beklenmedik tabi bir hadisenin, Hz. mer gibi stn bir hukuk anlayna sahip birinin dneminde vki olmas, baz tatbikatta deiikliklere neden olmutur. Bunlar aadaki gibi sralamamz mmkndr: 1) O sene zekt (sadaka) toplatmam, erteletmitir.531 Ahmet eleb, kitabnda Hz. mer'in ayn sene koyun nisbm krktan yze kardna dair bir rivyete yer verirse de512, biz destekleyici bir bilgiye rastlayamadk, kaynan da bulamadk.513
506 507 508 509 510 511 Zerk, Medhal, 1/205. \ Mecelle madde, 726 -728 ve 732 ve ilgili erhlere bkz. bn Sa'd , Tabakt, 3/310 ; bnu'l-Cevz, Menkbu mer, 91 . bnu'l-Cevz, age., 139. bn Sa'd , age., 3/310, 311; Belzur, Fth, 1/349 . bn Sa'd age., 3/323 ; Eb Ubeyd, E m v l , 517, 780 ; Kardv , Hasis, 238 ; Yenieri, Bte, 161 . 512 eleb, ktisd, 173 .

2) "Zektn toplanld yerde datlmas"514 genel prensibinden a y r l a r a k , toplanan zektlarn (sadaka) yarsnn Medine'ye getirilmesi emrini vermitir.515 3 ) Baz hadlerin tatbikini durdurmutur : Hrszlk suunun sbutu halinde cezas Kur'an'da belirlendii gibi "el kesmek" tir.516 yet btn vakitleri kapsad halde, sz konusu alk ylnda meydana gelen hrszlk sularnda, Hz. mer el kesme cezasn (had) uygulamamtr. 517 Zira yaygn olan alk tehlikesi, haddi drmek iin kendi bana yeterli bir sebep telakki edilmitir.518 Hz. mer alk ve susuzluktan aresiz kalan ve bu yzden zina eden kadnlara da had tatbik etmemitir.519 4 ) Yine alk senesinde Hz. Ali ile konuarak humusun betebiri olan "zilkurb" yani Hz. Peygamber'in akbaralarma ait olan hissenin kendilerine balanmasn istemi, Hz. Ali'nin de muvfakat ile, bundan byle bu hisse dier muhta mslmanlara datlmaya balanmtr.520 ^ Vereceimiz dier iki rnek yangnlarla ilgilidir : 1 ) bn E'as fitnesi ve Dvnn yanmas: "Amu'l-cemcim" (kelle senesi) diye amlan H. 82 senesinde bnu'l -E'as (85/704) 521 fitnesi srasnda "Dvn" 522 yaklmtr. Bunun sonucunda, herkes kendi elinde bulunan ve daha nce devlete ait olan hara topraklarna kendi mlkleri olmak zere el koymular, Hz. Osman zamannda 50 milyon dirhem harac olan bu topraklar, bu olaydan sonra zel mlkiyete dnm, bylece toprak statsnde byk bir deiiklik meydana gelmitir.523
513 Tenkidi iin bkz. Tez metni, 134 . 514 Bkz. Miras, Tecrd, 5/3, 10 . Hz. mer de normal zamanlarda uyguluyordu. (bn Sa'd, age., 3 / 3 2 3 ) . 515 Bkz. bn Sa'd, age., 3/323 ; Yenieri, Bte, 161 . 516 Mide 5/38 . 517 Bkz. Muvatta, Akdye , 28 (2/748) ; Bc, Mntek, 4/64-65; bn Kayym, lm, 3/10-12 ; Devlib, Medhal, 321 ; Zerk, Medhal, 160 ; eleb, TaEl, 62-63 ; Bt, Davb tu 'l-maslaha , 141, 145-147 ; Karaman, ctihad, 97 ; Karaman, slm Hukuk Tarihi, 49 ; Baktr, Zarret , 63 ; Zeydan, Medhal , 123'. 518 Bkz. eleb, TaH , 63 ; Bt, age., 145 . 519 Eb Ysuf, er-Reddu al Siyeri'l-Evza , 52 ; Sad b. Mansr, Snen, 2/69 . 520 Fayda, Divan, 13 . (Baka trl rivayetler de vardr.) . 521 Bkz. Zirikl, A l m , 3/323-324 . 522 Araz kaytlarn ihtiva eden defterler . (Bkz. Maverd, el-Ahkmu's-sultniyye, 217.

2 ) Yangnlar ve vakflarda " icreteyn" uslnn ihdas: Aslnda tek icareli olduu ve "Vkfn art ri'in nass gibi." telakki edildii halde, istanbul, Edirne, Bursa, Rumeli ve Anadolu'nun baz byk ehirlerindeki vakflarn, uzun sreli icrenin ciz olmamasna ramen "icreteyn" admda yeni bir usul ihdas edilerek, uzun sreli kiraya verildiklerini gryoruz. Bu uygulamann tarihe ve gerekesini mer Hilmi Efendi 'nin (1307/1889) vakflarla ilgili eserinden ksmen sadeletirerek naklediyoruz : ' "...stanbul ve Bild- selse'de oka vuku bulmu olan yangnlarda vakf musakkaflarn (zeri rtl binalar) ekserisi, az bir mddet zarfnda tekrar tekrar yanm olduundan, artk yanan vakf musakkaflar yeniden bina ve ina etmeye vakflarnda gaile (gelir) ve kudret kalmam ve cretine karlk bina ve ina etmek zere tek icre ile kiralanmasna talip de bulunmam olduu cihetle, birok hayr messeselerinin idaresi glemi olduu gibi, evkf harabeleri ile memleketin gzelim grnm zail olmaya balam olmas devlete nazar- dikkati celbederek, hem hayr messeselerinin devam ve idaresini temin ve hem de mevkf musakkaflarn harabelerini imar ile memleketi mamur ve tezyin etmek hususuna devlete bir are aranmasna mecburiyet hsl olmutu. Binenaleyh, buna bir are olmak zere musakkaflar harap olmu olup da, imrna kudreti olmayan baka, bir suretle de imr mmkn olmayan vakf msakkaflarda "icreteyn" sreliyle tasarruf usl ihds olunarak "Hacet huss olsun, umm olsun zaruret menzilesine tenzil olunur." ve "Zarretler memn olan eyleri mbh klar." fkh kideleri mantkunca, belirtildii gibi vuk bulmu olan ihtiya ve zaruret zerine, kyasa muhlif olarak vakflarda icre-i tavle (uzun sreli icre) meselesi ciz grlmtr. Vakflar kudretsiz bulunan harap vakf musakkaflarn imrna, kiralk isteyenleri tevik ve terib etmek iin icreteyn muamelesi zmnnda icreteyn ile kiralayanlara birok menfaat ve fayda gsterilmitir."524 Beklenmedik hallerle ilgili vereceimiz son rnek de savala ilgili olacaktr.
523 Mverd, el-Ahkmu's-sultniyye, 217 ; Belzur, Fth, 2/56-57 ; Rayis, 258 ; S. Slih, Melim, 346 ; afak, Arazi Hukuku, 155 . 524 mer Hilmi Efendi, thfu'l-ahlf f ahkmi'I-evkf, 6. bb'n notu. Harc,

Birinci Dnya Sava faal nfus zerinde nemli bir tesir icr etmi, kadnlarn itimi hayatta daha etkin bir rol stlenmelerini gerektirmitir. Tabi bu durum da, 1917 tarihli Osmanl Aile Hukuk Kararnmesi'ne tesir etmi, zellikle Kararnme'nin hazrlanmasnda nemli bir rol oynamtr.525

V - BLM VE TEKNOLOJDEK GELMELER Her geen gnle birlikte bilim ve teknoloji de deimektedir. Bunlarda meydana gelen deime ise, insan hayatnn madd dnya ile olan ilikisini deitirmekte 526 ve toplumsal deimelere neden olmaktadr. Sosyal bilimciler toplumsal deimelerin en nemli dinamiinin sadece teknoloji, ya da ideoloji ile birlikte teknoloji olduu grndedirler. 527 Teknolojinin gelimesi insanolu nne yeni ufuklar amakta, hayatn ak hzlanarak deimektedir. Tabiatyla bu durum hukuka da yansmakta ve baz etkiler sz konusu olmaktadr. A-BLMSEL VE TEKNOLOJK GELMELERN HUKUKTA ETKNLK ALANLARI Bilimsel ve teknolojik gelimelerin hangi konularda etkin olduunu ve hukuku ne ynde etkilediini aada vereceimiz ekilde sralamak mmkndr: 1 - Yeni problemleri gndeme getirmitir: Daha nce, gerek ter gerek tedvin dnemlerinde sz konusu olmayan, nceden ngrlemeyen birok meseleler bilim v e teknolojinin ilerlemesiyle mmkn olmu, ortaya karlm; tabi bunlar da beraberlerinde birok problem meydana getirmitir. Mesela, insanolunun fezaya almas, aya kmas; fezda ibdetlerin nasl yaplaca , ayda namaz vakitlerinin nasl hesap
525 Bilgi iin bkz. Fmdkolu, Hukuk Sosyolojisi , 3/249 vd. ; Aydn, slm-Osmanl Aile Hukuku, 157. 526 Bkz. Serdar, Z., slam Medeniyetinin Gelecei, 4 5 . 527 Bkz. Kongar, Emre, Toplumsal Deime, 24, 60 , 97, 101 , 104, 240, 244, 300, 310; Dnmezer, S., Sosyoloji, 294 .

edilecei, orucu nasl tutaca, Hz. Peygamber'in (as.) "Hilli grnce oru tutun, hilli grnce bayram edin."528 hadisine nasl uyaca 529 vb. problemleri gndeme getirmitir. Tbbn ilerlemesi, yeni tedv yntemleri gelitirmi, alkol ve uyuturucu madde ieren ilalar kanlmaz olmu 530 , kan nakli 531 , organ nakli 532 , tp bebek 533 vb. - konular uygulanmaya balam, bunlar beraberinde birok problemler getirmitir. Radyo, televizyon, teyp gibi aletlerin icad, bunlarn ibdetlere'de sokulup sokulamayacan, bazlarnn aklna getirmitir. 534 Haya , yolu ile hacca gidenlerin ihram durumlar tartlmtr.535 Matbaann icad "telf hakk" kavramn doururken, sanayi devrimi daha pek ok mcerred eyleri "hak" kapsamna (ihtikr haklar gibi) dhil etmitir.536 Dikkat edilirse, bu ve benzeri pek ok problem bilimsel ve teknolojik gelimelerin neden olduu, tamamen yeni ve nceden ngrlemeyen problemlerdir. 2 - Eski problemlere yeni boyutlar kazandrmtr: Baz problemler vardr ki, ter ve tedvn devrinde de esasen mevcuttur. Ancak o devrin bilim ve teknolojisine uygun bir boyutu vardr. Bu gibi meseleleler bilim ve teknolojinin ilerlemesiyle yeni boyutlar kazanarak gnmze gelmilerdir. Mesela azil537 gibi uygulamasiyle eskiden de var olan doum
528 Buhr, Savm ,11 ; Mslim, Sym, 4 . 529 Bkz. erbs, Yes'elneke, 4/407 . 530 erbs age., 2/30, 5/93, 6/52 ; Kar&man, Gn Meseleleri , 1/346; Gnen, II., Fetvalar, 34, 3 6 . 531 erbs, age ., 3/135, 460 ; A. F. Eb Snne, Hukmu'1-lc bi nakli demi'l-insn ", Mecelletu'1 -Mecma 1-likh, sa. 1, 1987 . 532 Bkz. erbs, age., 1/604-609, 2/326 ; Gnen, age., 1/27 ; Zerk", "Terku'lahyibi a'zi'l-emvt", Hadratu'l-slm, Rebiulevvei 1385 ; Zeydan, Zaruret Hali, 215 ; Zuhayl, Zaruret, 81 . Bu konudaki eitli tebliler v e mnakaalar iin bkz. Mecelletu'l-Mecma'l-fkh, sa 1, 1987, s. 13-22, 27-34 ; sa. 4, cz 3, 1988, s. 89515. 533 Bkz. M u h a m m e d Ali el-Brr, Tflu'l-unbb ve't-telkihu's-sm, Cidde 1986 . (Tp Bebek, tre. Adil Bebek, st. 1989) . 534 Bu konudaki sorular vc cevaplar hk. bkz. erbs, age., 1/79, 4/19 ; Gnen, age., 2/50 . 535 Bkz. Mecelletu'l-Mecma'l-fkh, sa. 3, cz 1, 1987. s. 1419-1549 . 536 Bkz. Gnen, age., 1/124 ; Zerk, Medhal, 2/25-26 , 3/20 ; el-Krd, A. H. fTrc. A. Sabit), "slmn Te'lif, Yayn, Datm ve Tercme Haklarndaki Hkm", Nesil, sa. 47-48, s. 26-29 ; Karaman, slam Hukuku, 3/10; Tez metni, 230 .

kontrol, zamanmzda ok boyutlu bir ekil almtr.538 Yine eskiden beri hayvan ve bitkilerde yaplagelen sun telkh, ahlk deerlerin zedelenmesine aldrlmadan insanlarda da uygulanr olmutur. 539 Telefon ve benzeri haberleme aralarnn ortaya kmas akidde "meclis" kavramna yeni bir boyut getirmitir.540 Yine modern iletiim aralar neticesinde, ticr mumeleler srat kazanm ve karlkl borlanma ticretin kanlmaz ve en yaygn unsuru olmutur. Eer vaktinde deme yaplmazsa alacaklsna gvenerek bakalarna borlanan kimse byk zararlara maruz kalr olmutur. Bu durum borcunu vaktinde demeyen kimsenin geciktirme karlnda bedel demesinin mer olup olmad 541 gibi bir problemi gndeme getirmi ve bu konu mnakaa edilmitir. Mekanik ve elektronik ok ile kesim 542 , hzl ulam vastalar ve sefer hkmleri543 gibi benzeri misalleri oaltmak mmkndr. 3 - Anlaylarn deimesini, bak alarnn farkllamasn ortaya karmtr: Suyun kullanma kolayl ve bolluu temizlik hakkndaki dncemizi deitirmitir. Bol su ile istinc eden mevlden birini gren arabnin (bedev) tepkisi 544 , bu iki kii arasndaki temizlik anlayndan kaynaklanmaldr. Bugn ok az mslman, gusl ve abdest iin takdr edilen su miktarlarna545 riyet etmektedir. Sanayi devrimi ve akabinde denizlerin bile kirlenebilecein! eski hukukularmz akllarndan bile geilmemilerdi.
537 Azil hakkndaki hadislerin kaynaklan iin bkz. Wnsinck, M i f t h , 115. 538 Bkz. S. Salih, Mealim, 212-231 ; erbs", Yes'elneke, 1/215 , 241-250 , 2/232, 4/85 ; Karaman, Haramlar Helaller, 98 vd. 539 eltt, Fetv, 325-329 ; Muhammed A. Brr, Tflu'l-unbb ve't-telkhu's-sm ; Kardv, el-Hallu ve'l-harm, 214 ; Karaman, age., 1 0 6 . el-Mecmau'l-fkhnin (Fkh Akademisi) ortaya koyduu aratrma ve mnakaalan iin bkz. Mecelletu'lMecma'l-kh, sa. 3, cz 1, 1987, s. 423 vd., Ayn Akademi'nin kararlar iin bkz. Mecmau'l-fkh'l-lslm, "Karrt ve't-tavsyyt" , Kuveyt 1988, s. 1 . 540 Karaman, Borlar Hukuku, 2/97 ; Karaman, Anahatlaryla slam Hukuku, 3/55 . 541 Bkz. Zerk, "Hel yukbelu er'an el-hukmu ale'I-medni'-mumtI bi't-ta 'vz ala'ddin", Mecelletu ebhsi'l-iktisd el-slm, sa. 2, cilt 2, 1405/1985, s. 89-99 . 542 erbs, Yes'elneke, 1/453 ; Kardv, el-Hallu ve'l-harm, 62 . 543 Bkz. Yazr, II. , Hak Dini Kur'an Dili, 8/XI-XXII, 9/VI-XIlI. 544 bn Abdirabbih, Ikd, 3/363. 545 Gusl iin bir s', abdest iim bir md . Bkz. Buhr, Vud, 47 ; Mslim, Hayz, 51-53 ; Eb Davd, Tahret, 44 ; bn Mace, Tahret, 1 ; bn I lanbcl, 3/370 .

4 - Daha nce imkanszlndan dolay dnlmeyen, olmayan ya da uygulanamayan eylere varlk veya uygulama imkan vermitir: Daha nce hukukularmz temizleme, arndrma yollarndan etraflca bahsetmilerdi. 5 4 6 Tabi ou da su ile oluyordu. Ama su kirlendikten sonra hi temiz olur muydu? Bugn gelien teknoloji sayesinde bu mmkn olmakta ve kafa yaplar deien gnmz insanlarnn savurganca harcadklar su ihtiyac iin yeni bir kaynak halini alma durumundadr. Kendi zamanlarndaki imkanlarla, deniz zerinde salanabilen kontrol ve hkimiyetin mhiyetinden kaynaklanan "ak denizlerin dru'l-harb" hkmnde olduu" 5 4 7 eklindeki telakkileri de bu kabilden olmaldr. 5 4 8 Dicle ve Frat gibi byk nehirlerde nizaya dlmeyeceim ifde etmeleri de byledir.549 Gemi dnemlerde okur yazar seviyesinin dkl, halk gelimelerden annda haberdar etme imkannn olmay (neriyat ve dier yayn organlar gibi) zaruretler, uygulamada "r" n olduka dar bir bazda ele alnmasn gerektirmitir. Bugn ise, bu gelimeler sayesinde r en geni biimde (seim eklinde) ikme edilebilir.550 5 - Nasslar ve hkmleri deerlendirmede zaman-mekan unsurunu gz nnde bulundurma zarretini ortaya koymutur: Diyet miktarlar belirlenirken 200 takm elbisenin 100 deve, 200 sr, 2.000 koyun vb. karlnda tutulmasnn, o zamanki dokuma teknolojisi ile yakn bir ilgisi yok mudur? Gerek Hz. Peygamber (as.) ve gerekse Rid Halfelerce verilen; kadnlarn, ocuklarn, yallarn, din adamlarnn ldrlmemesi, mal, mlk, rn vb. imha edilmemesi ile ilgili harp talimatlarn 551 ele alalm: Bugn modern katlim silahlan karsnda verilen bu
546 Bkz. Mergmn, Hidye, 1/34-37 ; M. Zihni, Nimet-i slm , 1 / 2 0 7 - 2 4 4 ; Bilmen, Byk slam lmihali,' 60-66 . 547 bn bidn, Reddu'l-muhtr , 3/253 . 548 zel, lke, 9 0 . 549 Ferr, el-Ahkmu's-sultniyye, 214 . 550 Bk Berkij'., slam Hukukunun Anahatlar I", 174.
551

Bkz. Sad bMVansr, Snen, 2/238 , 318 , 330 ; bn Abdirabbih, Ikd, 1/115 -121 .

talimatlarn ne anlam kalmaktadr. Bu silahlar kullanmak zorunda kalan mslmanlar yukardaki talimta nasl uyacaklar? "u halde savan genel yasaklarna daha zgn, daha ilerlikli bir ekil verilmesi"552 zarreti ortadadr. Nikahta kn evlendirilmesi sz konusu olduu zaman en yakn velisi nikah akdeder. Eer en yakn veli "gaybet-i munkata" ile uzak olursa, derecesi ondan sonra gelen vel olur.553 imdi "gaybet-i munkata" n m ls nedir? Bunu hukukularmz, eitli ller vererek tarif etmilerdir. Verdikleri mesafeler kendi zamanlarnn haberleme ve ulam teknolojisi ile ilgili deil midir? 6 - Dolayl tesirde bulunmutur: Bilimsel ve teknolojik gelimeler, iktisad ve itima yapya tesir eder. Bunlarn hukuka etkisi ise aktr. Dolaysyla da bilimsel ve teknolojik gelimeler dolayl ynden de hukuka etki eder. Mesela teknolojik gelimeler iktisad refah artrr. Bunun neticesinde "zenginlik", "fakirlik", "hcet-i asliyye" "asgar geim haddi (nisb)" gibi kavramlara etki eder ve bunlarn anlam ve kapsamlarn deitirebilir. Madd varln artmas, maddenin ste kmas genelde ahlka kt ynde etki eder.554 Bu itibarla bilimsel ve teknolojik gelimelerin hukuka dolayl etkisi inkar eddilemez. B - BLMSEL VE TEKNOLOJK GELMELER VE AHKMIN DEMES Yukarda bilimsel ve teknolojik gelimelerin hukka etkisini grdk. imdi de ahkmn deimesiyle ilgisini ve bu deimenin lsn ele almak istiyoruz. Eer bir eyin baka bir ey zerinde etkisi varsa, mutlaka onun zerinde baz deiikliklere neden olacaktr. Bu itibarla bilimsel ve teknolojik gelimelerin slm hukukunda da baz deiikliklere sebep olduu ve olaca muhakkaktr.
552 Serdar, Z., islam Medeniyetinin Gelecei, 47 . 553 Mernn, Hidye, i/200 ; Mevsl, htiyr, 3/96 ; Bilmen, Kamus, 2/48 . 554 Bkz. Tabakolu, Trk ktisat Tarihi, 90 .

Bilimsel ve teknolojik gelimeler, bizi yeni problemlerle kar karya getireceine gre, elbette bunlara yeni hkmler koymamz da gerektirecektir. Ancak bu da daha ok ahkmda -deime deil de- gelime ile ilgilidir. Bizi burada asl ilgilendiren, deime ile alkal olan ilgisidir. ahsen edindiimiz kanate gre, bilimsel ve teknolojik gelimeler zaman ve mekan unsuruna dayal tatbik hkmleri deitirmekte ve nasslarn yorumuna bir esneklik getirmektedir. zah etmek gerekirse: Hkmler ya nasslara dayaldr, ya da re'y ve ictihda. Nasslara dayal hkmlerin mesnedi eer zaman ve mekan unsuruna dayal ise, yani hkmn terii anndaki bilimsel ve teknolojik altyapya dayanyorsa ve daha sonra bu altyap deimise, ona bal olarak hkmler de deiir. Ama bu deien hkmlerin asla prensipler olmayp, tatbik hkmler olduu hatrdan karlmarnaldr. rrek: "Tedv olmann gereini" ifde eden nasslar 555 , deimez bir prensip vaz' etmektedir. Bunun tesinde bizzat Hz. Peygamber (as.) dneminde nerilen birok tedv yntemleri vardr. 556 Eer bu tedv yntemlerini gsteren hadisler vahye dayanmyor da 5 5 7 , Hz. Peygamberin (as.) ierisinde yaad toplumun sahip olduu bilgi vc tecrbeye dayanyorsa, yukardaki genel prensibin tatbiki mhiyetinde olan bu yntemler, zamanla bilimin ilerlemesiyle deiir, yerlerine daha baka ve faydal tedv yollan ortaya karsa bu durumda, nasslarn dayana olan zaman ve mekan unsuru gz ard edilemez. Sonra bu durumda, hadislerde bir hatadan da sz edilemez. Nitekim, "dnya dzdr, gne onun etrafnda dner " eklindeki telakkinin, gn kadar ak ve baka trl bir ihtimalin akldan bile gemedii bir dnemde, biri kalkar da "-Ey dnyay yayan, gnei onun etrafnda dndren Allah!..." diye mnacatta bulunursa, daha sonra bilim bu telakkinin yanlln ortaya koyarsa, imdi kalklr da falanca zat, Allah' mede hata etmitir, denebilir mi ? Akldan karlmamas gereken bir dier husus da udur: Hz. Peygamberin bu tedavi ekillerini nerdii srada, sonradan ortaya kan modern tedavi yntemleri henz blmnmyordu. Burada yle bir soru sormak gerekir: Modern tedavi yntemlerinin bulunduu bir
555 Mesela : Tirmiz, Tbb, 2; EbDvd, Tbb, 1, 11 ; bn. Mce, Tbb, 1; bn Hanbel, 3/156, 4/278 ; bn Kayym, et-Tbu'n-nebev, 75 vd . 556 Bkz. bnu' 1-Kayyim, et-Tbbu'ri-nebev, 89 vd. ; Eb Dvud, Tbb , 1 vd. (4/4 v d . ) . 557 Bal erbeti gibi. (Nahl 16/69) . .

ortamda da, Hz. Peygamber (as.) hadis kitaplarmzda mevcut nerilerinde srar eder miydi? yoksa "tedavi olma prensibini en ksa ve kesin yoldan gerekletirecek medotlar" m kullanmamaz isterdi; baka bir ifade ile konunun erbbma havale edilmesini mi emrederdi?558 Kur'n'da da, zaman-mekan unsuruna dayal nasslar, ok dar erevede de olsa mevcuttur : Enfl suresi 60. yeti bizden "gcmzn yettiince bir g hazrlamamz" emretmekte ve bu gc "Allah'n dman ve bizim dmanlarmz, bunlarn dnda Allah'n bilip de bizim bilmediimiz dmanlar korkutucu, yldrc olmas" zelliiyle vasfetmitir. Bu yet hi bir zaman iin deimeyecek bir prensib vaz' etmektedir: M'minler , caydrc bir sava gc stnlne sahip olmakla memurdurlar. Bu deimez prensibe karn, ayn yet bir baka unsur daha iermektedir ve yet mminlere "sava iin atlar edinmelerini" emretmektedir. Bu hkm, kanaatimizce yukardaki deimez prensibin, zaman mekan unsuru gz nnde tutularak, o zamana gre en nemli bir harp leti ile misalendirilmesidir ve geerliliini koruduu srece, prensibin bu ekilde tatbikini mirdir ve hibir zaman, zaman ve mekan unsurundan soyutlanarak, Kur'n bunu mirdir, dolaysyla gl olmak "sava atlar edinmeye" baldr denemez. Bu Kur'n prensibin hadislerdeki tatbik ve yorumuna bakalm: Minberde Hz. Peygamber ( as.) bu yeti okumu ve yette geen "kuvvet" kelimesini defa "Dikkat edin, kuvvet (ok) atmaktr." eklinde aklamtr.559 "Allah bir ok yznden ii kiiyi cennete sokar ; Yapan, harp sahasna ulatran, atan."560 "Mminin her elencesi bounadr : Ancak ok atmakla uramas, atn terbiye etmesi ve ehli ile oynamas hari."561 "Cennet kllarn glgesi altndadr."562 Hz. mer komutanlarna yazd mektupta, askerlerine dman
558 bn Haldn, , Hz. Peygamber'in tbla ilgili hadislerinin tavsiyye mahiyetinde o l d u u n u , farz b i r bir- zellik tamadn syler. (Mukaddime, 3 9 3 - 3 9 4 ; Goldziher, Zahirler, 7 0 ) . 559 Sad b. Mansr, Snen, 2/171 . 560 Sad b. Mansr, Snen, 2/171 . 561 Sad b. Mansr, Snen, 2/172 . 562 Sad b. Mansr, Snen, 2/204, 205 .

topraklarnda trnaklarn uzatmalarn emretmelerini yazmtr. nk bu bir nevi silahtr. 563 Bu ve benzeri hadisler , "gl olma" prensibini gerekletirmek iin, o devrin en muteber silahlarnn edinilmesini, kullanlmasn mir hadislerdir. At edinmek, beslemek, svarilii renmek ve ocuklara retmekle ilgili hadisler ise pek oktur. 564 Bu arada at beslemeyi cazip hale getirmek iin alnm bir iki tevik tedbirinden de bahsetmekte yarar var : Az olduu iin 565 Hz.' Peygamber (as.) yle buyurmutur : "At besleyiniz. Kim sava at hazrlarsa, ona yzelli vesklik hurma aac tahsis edilecektir."566At 567 talimi iin Zbeyr'e ktda bulunduu bilinmektedir. Ayrca tlarn iyice azalmasndan korktuu iin, katr elde etmek iin eeklerin atlara ekilmesini bile yasaklamtr. 568 Bir dier tevik de , ganimet taksiminde piyadeye bir, svariye pay ayrlmasdr, 569 Ayrca Hz. mer zamanna kadar atlarn zekttan muaf tutulduunu da hatrlatmak lzmdr. 570 Hz. mer, kendi devrinde atlar oald iin -ki bu yzden atlara zekt (vergi) tarhetmitir- 571 nceleri svarilere pay verilirken iki pay ayrmaya balyor572 ki, bu da bizim tezimizi desteklemektedir. imdi btn bu e m i r . ve uygulamalar zaman-mekan unsurundan soyutlayarak ebedletirmek, evrenselletirmek mmkn mdr? Daha sonra harp teknolojisinin ilerlemesiyle, hadislerde ngrlen ve emredilen harp hazrlklar tamamen nemini yitirmitir. imdi hadislerde ok atmak, kl kullanmak, at beslemek emrediliyor diye bunlara yapmak, tatbikta ve zamana mahsus hkmlere
563 Sad b. Mansr, Snen, 2/312 . 564 Mesela bkz. Sad b. Mansr, Snen , 2/164, 172 ; bn Abdirabbih, Ikd, 1/134, 160 ; Wensinck , Mifth, 184 . 565 bn Esir, Nihye, 2/245 . Mesela Bedir harbinde sadeee Mikdad b. Esved'in at vard. (bn Hanbel, 1/125) . 566 Sad b. Mansr, Snen, 2/166 ; bn Esir, Nihye, 2/245 . 567 bn Esr, Nihye, 1/398 ; Ferr, el-Ahkmu's-sultniyye, 228 . 568 Bkz. Demr, Haytu'l-hayevn , 1/124 569 Bkz. Eb Dvd, Cihd, 143 ; bn Mce, Cihd, 36 ; Drim, Siyer, 32 ; Ferr, age., 151 . 570 Bkz. Tez metni, 229 . 571 Bkz. bn Kudme, Mun, 2/620 ; Kardv, Fkhu'z-zekt, 1/29 ; Erkal, slam Vergi Hukuku, 179 ; Yenieri, Bte, 175 . 572 Bkz, Eb Yusuf, er-Reddu al Siyeri'l-Evza , 17.

taklp kalp, asl deimez prensibi ihmal etmek olmaz m? Kur'n'da Allah : "Ey Peygamber ! Mminleri sava iin cotur (tevik et). Sizin sabrl yirmi kiiniz, onlardan ikiyz kiiyi yener . Sizin yz kiiniz, inkr edenlerden bin kiiyi yener. nk onlar anlaysz bir gruptur." buyurmu, sonra hkm hafifleterek, "imdi Allah yknzi hafifletti. Zir iinizde zaf bulunduunu biliyordu. Sizin sabrl yz kiiniz onlardan ikiyz kiiyi yener. Allah sabredenlerle beraberdir"57S buyurmutur. Bu yetin hkm de, o devrin sava teknolojisiyle ilgilidir. Bu yetlerin nih arzusu, tamamen saysal bir oran belirlemek deil, aksine mminlerin harp meydanlarn, dman kendilerinden iki kat daha kuvvetli olmadka -saysal oran nemli deildirterketmemelerini mirdir. Nitekim mm Mlik (179/795) daha o dnemde, itbarm sayya deil, kuvvete olduunu, eer dman ata., silaha , kuvvete daha stnse, bir kiinin bir kiiden de kamasnn ciz olacam sylemitir.574 Zamanmzdaki harp teknolojisi ve kullanlan silahlar mm Mlik'i ne kadar hakl karmaktadr. Henz konumun deimedii bir dnemde, hukukularmzn yetteki saysal oran hukk bir prensib eklinde vaz' etmelerini575 de tuhaf karlamamak gerekir. "Temizlik" genel prensibinin bir uygulamas mahiyetinde olan ve "kpek yalam bir kabn sekizincisinde toprakla ovulmasn"576 emreden hadis de, phesiz zaman ve mekan unsuru ihtiva eden baka bir misaldir. Topraktan daha gl temizlik aralar ortaya karsa, onlar kullanmak da ayn hadisle amel etmek demek olur. nk o devirde toprak, baka alternatifi olmayan bir temizlik aracdr. Nitekim bn Kayym (751/1350), "en" in topran yerini tutacan, hatta ondan daha da stn olduunu syler. 577 Ksaca,demek istiyoruz ki, deien teknoloji, o zamann teknolojisi zerine kurulan hkmleri deitirebilecek bir etken olarak gzkmektedir.578
Enfal 8/65-66 . bn Rd, Bidyetu'l-mctehid , 1/313 . bn Rd, Bidyetu'l-mctehid, 1/313 ; Fcrr, el-Ahkmu's-Sultniyye , 46 . Mslim, Tahret, 93 ; Eb Dvd, Tahret, 37 ; Nese, Tahret, 52 ; bn Mce, Tahret, 31 ; Drim, Vud, 59, 6 5 . 577 bn Kayym, 'lm, 3/14 . 578 Silahlarn ve harp tekniinin gelimesi neticesinde Osmanl toprak sisteminin deimesi hk. bkz. Tabakolu, slam ktisdna Giri, 155 vd. 573 574 575 576

Re'y ve ictihda dayal hkmlere gelince ; bhesiz ki, bunlarn bir ksm da, hkm koyan mctehidin iinde yaad, toplumun bilgi seviyesi, tecrbeleri, telakkileri, deer yarglaryla yakndan ilgilidir ve mmkndr ki, mctehid ulat hkm, zamannn telakkilerine bina etmitir. Daha sonraki bilimsel ve teknolojik gelimeler, eer bu telakkilerin aslsz olduunu, gerekten uzak olduunu ortaya koyarsa, tabiatyla bu telakkiler zerine dayal olan ictihd hkmlerin de deimesi gerekir. stelik bunlar nasslara da .' dayanmadndan,, nasslarn ebedliini zedeleyeceine ynelik herhangi bir tenkit de sz konusu olmaz. Hemen belirtmek gerekir ki, mctehidler arasndaki ihtilaflarn birounun sebebi, bu gibi konularda mctehidlerin, kendi iinde bulunduklar yrelerin bilgisine, tecrbesine, telakkilerine dayanarak ictihdda bulunmalardr. Mesela en uzun hmilelik mddetini ele alalm ; mm Mlik'e gre en uzun hmilelik sresi be yl, fi 'ye gre drt yl, Hanef ve Hanbellere gre iki yl , Muhammed b. Hakem'e (538/1143) gre bir kameri sene, Zahir mezhebine gre de dokuz aydr . Eb Zehra, konu ile ilgili deerlendirmesinde yle demektedir: "Dorusu, bu konuda takdirlerin hibiri nasslara istinad etmemekte, aksine bu mddetlerde hamil vakalarnn grldne dair iddialara dayanmaktadr. Asrmzda yaplan aratrmalar bu mddetlerden ne be, ne drt, ne de iki sene hi birisini dorulamamaktr. Vakalar hmil mddetinin dokuz ay olduu eklindeki gr dorulamaktadr. Biraz ihtiyatl davranlarak bir yl eklinde takdir de gerekebilir. nce gelen hukukularmzdan bazlar da bunu tercih etmilerdir." Sonra Eb Zehra , bn Rd 'n (595/1198) u szn nakleder : "Bu konuda ba vurulan merci det ve tecrbedir. bnu'lHakem'le Zahirlerin gr mutad olana en yakndr." 579 Kanaatimizce bu konuda, gereklii ne kadar doru olduu bilinmeyen iddialar zerine hkm bina etme yerine, "Eer bilmiyorsanz, erbabna sorunuz."680 ilh genel prensibinden hareketle, msbet ilmin verilerine itimat etmek gerekecektir. Hmilelik mddetinde grlen kann hayz kan m, yoksa zr kan m olduu eklindeki bir ihtilaf da 581 zmek iin, yine bu
579 Eb Zehra, el-Ahvlu'-ahsyye, 387 . 580 Enbiy 2 1 / 7 .

konunun uzmanlarna ba vurmann gereine inanyoruz. Hmile bir kadnn ocuunu drmesi meselesi de byledir. Baz mukallid fkh bilginlerimiz582, yaratl ve kaderle ilgili bn Mesud (32/652) hadisine 5 8 3 dayanarak 120 gn ierisinde ceninin drlebileceini 584 , nk bunun henz insan olarak hilkatinin tamamlanmam olduunu, ruh flenmediini 585 ifade etmilerdir. Buna karlk Haniyye , Zahire gibi kitaplarda "ihraml bir kimsenin hacda bir av hayvannn yumurtasn krmas -bu yumurtadan hayvan kaca iin- cinayet kabul edilirken, alanm kadn yumurtasnn drlerek imha edilmesinin helal ve caiz olmayaca" belirtilmitir. 586 mm Gazzl (505/1111), ocuun olumasn, alanmadan douma kadar devrelere ayrdktan sonra, ilk devrede (sperm < yumurtay alaynca) drmenin cinyet olduunu, devreler ilerledike cinayetin daha da bydn kaydetmitir.587 yle grlyor ki, fkh bilginlerimiz grlerini ceninin hayatiyeti zerine bina etmektedirler. Ceninin devreleri ve hayatiyeti konusunda eer tp bir noktaya ulamsa, bu konuda onlarn ^ verilerine itimat etmek gerekir. 120 gn tamamlandnda ruh fleneceini belirten hadiste byle bir hareket tarzma mani bir unsur da yoktur. Bilimsel ve teknolojik gelimelerin nemli bir dier etkisinin de, hkmlere (nasslara) esneklik kazandrmas olduunu sylemitik. Mesela telefon ve benzeri iletiim aralarn ortaya kmas, akitteki "meclis" kavramna bir esneklik getirmitir. Bir dier rnek "nasslarn snrlayc oluu" anlayna getirilen esnekliktir. Bilindii gibi ispat vastalar olmak zere Kur'n- Kerim, ceza davalarnda 588 iki dil ve namuslu (muhsan) erkek ahitten 589 , zinada drt dil erkek hitten 590 bahseder. Hukuk dvalarnda iki
581 Mernn, Hidye, 1/33 . 582 Bkz. Karaman , Haramlar Helaller, 100 . 583 Bkz. Buhr- B e d ' u ' l - h a l k , 6 ; Mslim, Libs , 100 ; Tirmiz, Kader, 4 . Dier kaynaklar iin bkz. Kaynaklar iin Concordance, 2/317 ( ) maddesi. 584 Mesela Zeyla, Tebyn, 2/166 . 585 ibn bidn, Reddl-muhtr, 5/239 , 276 ; eleb, Haiye al't-Tebyn , 2/166 . 586 bn bidn, age., 5/239 ; Karaman, Haramlar Helaller , 100 (bn bidn, age., 2/411, 412 den) . 587 Karaman, age., 101 . 588 Bkz. Atar, slam Adliye Tekilat, 196. 589 Talak 65/2 ; Bakara 2/282 .

erkek veya bir erkek iki kadn ahidin bulunmasn ister. 591 Hz. Peygamber, (as.) hadislerinde davacmn yeminiyle birlikte 592 tek ahit, sadece tek hit593 ve ikrardan594 bahsetmitir'. 595 imdi ispat vastalar nasslarda zikredilen bu saydklarmza m hasredilmitir? Bilim ve teknolojinin ilerlemesiyle yeni ispat vastalar ortaya kar m ? Giderek yaygnlaan "yaz ile ile amel"596 konusunda, "yaz yazya benzer" teredddn gsteren fukahamz, parmak izlerinin en gl ispat vastalarndan biri olarak kullanld gnmzde olsalard, , herhalde tereddtlerine yer vermezlerdi. Bugn grntl ve sesli dokmanlar 597 , eskilerin hayalinden geirmedikleri eylerdi ve hakl olarak, baka ihtimaller bulunmad iin nasslar snrlayc olarak yorumluyorlard. Oysaki gelimeler ispat vastalarnn belli bir say ile 598 tahdid edilemeyeceini gsteriyordu.

VI - CORAF FAKTRLER slm hukukunda, zellikle ahkmn farkllk arzetmesinde tesirini gsteren etkenlerden biri de coraf faktrlerdir. Mekan farkll, iklim zellii gibi bu tr faktrler genelde, ayn hkmde zaman ierisinde meydana gelen deiikliklere neden olmamakta ; hkmlerin henz oluumu srasnda etkisini gstererek, onlarn yreden yreye farkllklar arzetmesini gerektirmekte ve baz nasslarn anlalmas ve yorumlanmasnda mekan ve iklim zelliklerinin de gz nnde bulundurulmas zaruretini ortaya koymaktadr. Coraf faktrlerin karmza getirdii en nemli hususlardan biri,
Nisa 4/15 ; Nr 24/4 Bakara 2 / 2 8 2 . bn Kayym, Turuk 68, 70-71 . Aynca bkz. Eb Davd, Akdye, 21 . Ebu Dvd, Akdye, 20 ( 3 / 3 0 8 ) ; bn Kayym, Turuk, 26-27 . Mesela bkz. Buhar, Hudd, 22; Ahkm, 19 ; Mslim, Hudd, 16 , 23, 25 . Bu konularda geni bilgi iin bkz. Atar, age., 190-208 ; Bayndr, A., slm Muhakeme Hukuku, 141 vd. 596 Yaz ile amel konusunda bkz. Syt, Ebh, 335-338 ; Hadim, erhu Mecmi ' , 329 ; bn bidn, "Neru'l-arf', 2/127 ; Schacht, slam Hukukuna Giri, 197 ; Eb Zehra, bn Teymiye, 371 ; Karaman, Anahatlaryla slam Hukuku, 1/337 ; Baktr, Zaruret, 133 . 597 Filim ahit olur mu? sorusuna cevap hk. bkz. Karaman, Gnn Meseleleri , 2/350, 353. 598 Karal, Furk, 4/82 vd. da 17 adedi ile snrlar . 590 591 592 593 594 595

yrelerin kendi zelliklerinden kaynaklanan farkl problemleri ortaya karmasdr. Belli bir yrede dikkate alnmayan, hatta esamisi duyulmayan bir konu baka bir yrenin en bata gelen bir problemini tekil edebilir. Haliyle bu durumda, ayn problem karsnda baka baka yrelerde bulunan mctehidlerin yaklamlar farkl olacaktr. Belki birisi o konuya doktrininde yer ayrmaya gerek duymayacak veya ortaya koyduu gr, bizzat problemin iinde yaamad iin fllik arzedecek, problemi yaayanlar iin bir anlam tayacaktr. br taraftan, problemin btn boyutlar ile ierisinde olan mctehid iin ayn konu pek nemli bir yer igal edecek ve getirdii zmler kendi yresi iin bir anlam ifade edebilecektir. Ama bu kez de ayn zmler sz konusu probleme yabanc olan kimseler tarafndan anlamsz bulunabilecek, ya da ifrat veya tefritle karlanabilecektir. Buna mahhas bir rnek olarak, genelde byk lde evre faktrnden kaynaklanan Irak ve Hicz ekollerinin problem, metot ve tavrlarn gsterebiliriz'. 599 Misallar vererek konuya aklk kazandrmak istiyoruz: Bilindii zere, namazlar vakitlere balanmtr. Vakitlerin izahnda ise Hz. Peygamber (as.) glge boyu, afak, fecir gibi kavramlardan istifade etmitir. Mesela Eb Davud'un rivayet ettii hadis yledir : "Cibril (as.) iki defa (yani iki gn) Beyt-i Muazzam'n yannda bana imm oldu. lk defasnda, zevl vaktinde gnein verdii glge bir naleyn (ayakkab) tasmas kadar uzadnda bana len, hereyin glgesi birer misli uzadnda ikindi, orulu oru bozduu vakitte akam, afak kaybolduunda yats, oruluya yemek imek haram olduu zaman da sabah namazlarn kldrd. Ertesi gn len namazn her eyin glgesi bir misli, ikindi namazn iki misli olduu, akam namazn orulu iftar ellii zamanda, yats namazn gecenin tebirine doru, sabah namazn da ortalk iyice aydnland vakit kldrd. Sonra bana dnd ve "-Ya Muhammed, bu senden evvelki Peygamberlerin vaktidir. Namaz vakitleri ile bu ikier vakit arasndadr."buyurdu. 600 Hadisi izah sadedinde Ahmet Naim Efendi yle diyor: "Malum olduu zere len vakti ile ikindi vaktinin balanglarn tayin ederken, her beldede ve her gnde baka olan
599 Bkz. Tez metili, 18, 84 . 600 Eb Dvd, Salt, 1 (1/107) ; A. Naim, Tecrd, 2/462 .

fey-i zevali ( tam zaval vaktinde oluan glge ) de hesaba dahil edip fey-i zevali mteakiben le vakti, fey-i zevale bir eyin, bir, ya iki misli kadar glge eklendikten sonra ikindi vakti girer. Tercmesini verdiimiz namaz vakitleri hadisinde ise fey-i zevalden hi bahis buyurulmadma gre, bu olay senenin en uzun gnlerinden birinde olmak lzm gelir diye hkmedebiliriz. Mekke-i Mkerreme (21 derece 29') kuzey yarmkrede olduundan Yenge Dnencesi'nin yaklak iki derece gneyine der. Binaenaleyh, iki dnence arasndaki memleketlerin tamamnda olduu gibi, orada da senenin iki gnnde gne tam tepe hizasna gelir ve gn ortasnda fey-i zevl sfrdr. Yani. kln glgesi dibinde olur, Mekke-i Mkerreme'de bu Rm Maysn yirmi bei ile sonu, bir de Rm Temmuzun onu ile yirmisi arasnda olmak zere senede iki kere vki olur. Nitekim Mekke'de gne Olak Dnencesi'ne girdii gn fey-i zevl bir kmet, yani hereyin birer misli kadar glge olur. ki dnence arasnda bu miktarlar azalrsa da kuzey ve gneylerinde gittike artar. Ve senenin her gnnde zevl vaktinde uzun, ksa bir glge olur. Ve ok kereler zevl vaktindeki glgeler bile. her eyin bir mislini tecvz edebilir. Fey-i zevalin na'leyn tasmas miktar ile takdir buyrulmas douya dnmeye balayan glgenin en az miktarm beyan iindir ki, glge cihetinin bu deimesi zevl ann mtakip vki olur. O halde namazlarn farz olmas gnnde na'leyn tasmas miktar glge lenin balangc ve tam bir veya iki misli miktar glge ikindi vaktinin balangc olabilmek iin, bu olay dediimiz mevsimde cereyan etmi olmak iktiza eder."601 Bu izahtan da anlalaca zere burada verilen glge boyu, afak gibi kavramlar hem mevsimden mevsime, hem de yreden yreye deiiklik arzeden eylerdir. K mevsimi bakadr, yaz mevsimi baka. Hele kutuplara doru gidildike bu farkllklar daha da artacaktr. O zaman yle dememiz mmkn olacaktr : Hz. Peygamber (as.) Cibril'in kendisine rettii vakitleri mminlere anlatmakta ve henz deimeyen ayn ortamn baz unsurlarn da birer vesile alarak -gaye deil- kullanmakta ve bylece, zamann kolaylkla llemedii o dnemde konunun mahhaslatrlarak anlalmasn salamak istemektedir. Yoksa kullanlan birimler, slmn evrensel boyutlu zaman ve mekana gre deimez hkmn ifade iin deildir. Eer yle olmasayd, maksat hkm (namaz) vesle hkme (vakit ve vakti belirlemede kullanlan vastalar) heba edilmi olacak, kutup
601 A. Naim, Tecrd, 2/463 .

blgelerine doru yaklaldka afak kaybolmad iin yats namaz klnmayacak 602 , iftardan ksa bir sre sonra imsak vakti balayacak ve nihayet kutuplarda insanlar alt ayda sadece be vakit namaz klacaklar... ki, ulalacak olan bu netice slmn teriden gzettii maksatlarla asla uyum arzetmeyecektir.603 Bu itibarla bu ve benzeri iklim ve mekan zelliklerini ieren nasslarn anlalmas ve yorumlanmas srasnda fevri davranmamak, corf fatrleri gz nnde bulundurarak konuya yaklamak gerekmektedir. klim artlarnn insanlarn gelimelerinde de etken olduu bilinmektkedir. Dolaysyla, normal belirtileri grlmedii zaman sz konusu olan sene ile takdir ve tespit edilecek ergenlik (bl) ann, rd yann da iklimden iklime farkllk arzetmesi tabi olacaktr. Problemin bizzat yaanmasnn mctehidin doktrini zerinde etken olduunu sylemitik. mm fi 'nin Msr'a geldikten sonra, daha nceki doktrinini deitirmi olmas hatta uslde bile 604 bunun gereklemi olmas evre faktrnn etkisinin gstermektedir. mm Muhammed, sr pisliklerinin hafif necaset olduuna knidir ve nazar olarak insanlarn fazlasndan korunabileceklerine inanr; dolaysyla bir kimsenin elbisesinin drtte birinden fazlasma sr pislii bularsa, bu durum namaza mani olur, der. Ancak mm Rey ehrine gidip orann vaziyetini grnce, durumun hi de nazariyede kabul ettii gibi olmadm ve insanlarn, kendilerini sr pisliklerinden koruyamadklarm, daha nceki gr ile amel etmede -insanlara byk bir sknt olduunu grr ve hemen orada, sz konusu grnden vaz geerek mm Mlik'in dnd gibi, ok da olsa elbiseye bulaan sr pisliinin namaza zarar vermeyecei grn benimser.605 mm Muhammed'in Rey'e vardktan sonra grn deitirmesinin sebebi, elbetteki farkl mekandan kaynaklananan problemi bizzat grm olmasdr. Bir baka rnek : Prensib olarak bir yer mescit yaplyorsa alt da
602 Nitekim bu grte olanlarn b u l u n d u u n u tenkidi ile birlikte d a h a n c e bildirmitik. Bkz. Tez metni , 110 . 603 A y n c a " Maksd/Vesil A y n m " bahsine bkz.s. 107 vd. 604 mam fi'nin usl konusunda "er-Rislet'l-kadme" ve "er-Rislet'l-cedde" olmak zere iki eseri bulunmaktadr. Elimizde mevcut olan ikincisidir. (Bkz. afak, slam Hukukunun Tedvini, 118, 119). 605 bnu'l-Hnjm, Fetfa, 1/142 .

st de o hkmde olur. Bu itibarla mesela bir kimse bodrumu veya alt kat ya da st kat ev olarak kullanmak kayd ile mescid yapsa, buras mescid olmaz. Buna ramen mm Eb Ysuf Badad'a geldiinde konut skntsn grm ve alt kat ev st kat cami, veya alt kat cami st kat ev olacak ekilde her iki duruma da cevaz vermitir. mm Muhammed de ayn eyi Rey ehrine girince yapmtr.606 Bu ve benzeri rnekler mekan farkndan kaynaklanan farkl, problemler karsnda mctehid imamlarn tavrn gstermesi bakmndan nemlidir. Bylece imamlar, yaanmak iin var olan slm hukukunu hayattan koparmamak ve olabildiince yrrlkte tutabilmek grevinde olan slm hukukularnn bu gibi durumda almalar gereken tavrlar fiil olarak gstermilerdir. Bu bir zarurettir ve yaplmad, mekan ve iklim fark gzetilmeksizin btn insanlarn ideal bulunan nazar hkmlere tbi olmalar istendii zaman, sz konusu nazar hkmler -vkaya aykr olaca iin- zaten kabul g r m e y e c e k ve hibir zaman pratik . (tatbik) bir deer kazanmayacaktr. 607 Hukuk nazariyatnda deliller arasnda "rf" e hi temas edilmedii halde, zellikle fur kitaplarnda konunun ilenmesi 6 0 8 , bir dell olarak atflarda bulunulmas, kanaatimizce vakann kabullenilmesi, yreden yreye farkllk arzeden sosyal gereklerin, genel kabullerin ve ihtiyalarn dikkate alnmas zaruretinin neticesinden baka bir ey deildir.

VII - RF rf konusuna imdiye kadar tezimizin birok yerinde ve eitli mnasebetlerle atllar yaplm, temaslarda bulunulmutur. Gerek bu sebebten, gerekse yukarda arzedilen deime etkenlerinin rf de
606 Bkz. Mergnn, Hidye, 3/19 ; bnu'l-Hmm, Feth, 5/63 . 607 Bu konuda bir deerlendirme ve nazariyatla tatbikat arasnda fark b u l u n d u u konusunda bkz. Kprl, slam Medeniyeti Tarihi , 297-298 , 303-305 ; Kprl, HukukTarihi Aratrmalar , 259-260, 265-266, 270 ; Gngr, slamm Bugnk Meseleleri, 97 . 608 Bkz. Dnmez, "rf", 28-29 .

iermesi yznden -zira bu etkenler ayn zamanda rfn olumas ya da deimesini gerektiren etkenlerdir-, "Ahkmn Deimesinde Etkin Olan miller" blmnde rfe mstakil bir yer verilmesine aslnda gerek yoktu. Ancak kaynaklarmzda ahkmm deimesi konusunun hep rfle birlikte ilenmesi ve bu sahada rfe nemli bir yer verilmesi sebebiyle aynca bir balk atmak gerei duyulmutur. Burada mmkn mertebe tafsilata girilmeden rfn etkinlik alanna dikkat ekilecek ve verilecek bir bibliyorafya609ile yetinilecektir. Daha nce de belirtildii gibi, konu daha ok fur kitaplarnda ele alnm ve giderek nem kazanm, son devir kitaplarnda, ilm toplantlarda nemli yer almtr. slm Konferans Fkh Akademisi de konuya eilmi ve 10-15. 9. 1988 tarihleri arasnda akdedilen oturumda 9 nolu kararyla, rfn tarif ve artlarn belirlemi ve bir fakihin -mft olsun kad olsun- rfilerin deiebileceini hesaba katmadan kitaplarda nakledilen hkmlere saplanp kalmasnn asla
609 rf konusunda ba vurabileceimiz ilk kaynaklar ; bn Abdisselm, Kavid, 1/60 , 2/47, 111, 107 , 115 , 120, ; Karfi, Furk, 3/161-162, 283, 288; 1/171, 3/85 ; Karl, hkm , 231-244 ; tb, Muvfakt, 2/283 vd. ; tb, tism, 2/139-144 . Konu ile ilgili mstakil almalar: bn bidn, " Neru'l-arf f bini ba'd'l-ahkm al'l-rf", Mecmatu'r-resil ierisinde, Bcyrt ty. ; Eb. Snne, el-Urfu ve'l-detu, Kahire 1947 , Dnmez, .K., Nazratun cedide il mekneti mefhmi'l-urf ve'I-deti f ' l - f k h ' l - I s l m " , Mecelletu "el-Ulmi T-slmiyye", sa. 1, C m i a t u ' l - E m r Abdulkdir 1986 ; ener, Mehmet, slam Hukukunda r f , zmir 1987 . Bunlar dnda bkz. : Muvatta, 2/619, 980 ; Kerh, Risle, 81; Beyhak, Menakbu'-fi, 2/213 ; Belzur, Fth, 2/345 ; Serahs, Mebst, 5/25, 15/90 ; Zeyla, Tebyn, 2 / 1 3 0 , 135, 5/110, 183-184 ; San'an, Sbl's-selm , 3/50 ; Hdim, erhu Mecmi, 319, 324, 336 ; bn bidn, Reddu'l-muhtr, 2/312, 321 , 4/182, 189-190 . bn bidn, "Ukdu resmi'l-mft", 1/43, 47-48 ; Mecelle Mazbatas (Mir't), 6 ; Ali Haydar, Dreru'l-hukkm, 1/102 ; A. Emn, Duh'l-slm, 2/238 ; Hallf, Masdr, 74, 145-150 ; Zerk, Medhal, 832-945 (Nazariye olarak gelitirilmi v e ortaya konulmutur.) ; bnAr, Maksd, 53, 91 ; eleb, Tall, 344 ; cltt, Fetv, 88 ; Eb Zehra, Eb Hanfe, 352 ; Eb Zehra, bn Teymiyye , 399 , 405 ; Eb Zehra, elAhvlu'-ahsiyye, 137-139, 226, 230 ; Kevseri, Maklt, 88, 93 ,170 , 258 ; Zeydan, Medhal, 80, 102-103 ; Devlib, Medhal, 30, 234-236, 379 ; Bt, Davb tu'l-maslaha , 81-83, 281- 292 ; Dreyn, Menhic, 569, 579-607 ; Zuhayl, Zarret, 168-181 ; Gkalp, "rfNedir?" , Makaleler VIII, 28 ; Hamidullah , slam'da Devlet idaresi, 77 ; Belgesay, "Mecelle'nin Kll Kaideleri ve Yeni Hukuk", HFM., c. XII, sa. 2-3, st. 1946 ; _ lken, slam Dncesine Giri, 122, 135 ; Bilmen, Kms, 4/99 ; Karaman, ctihd, 31-32 , 143-152 ; Karaman, Anahatlaryla slam Hukuku , 3/91, 93 ; Kavak, Hisbe, 28 ; ener, Hibe, 76-78 ; ener, " ctimUsul Fkh Tartmas", ED., sa. 5, s. 231 ; Atar, Fkh Usl, 91 ; Baktr, Zarret, 98 ; Ensr, Emek, 50 ; Dnmez, Kaynak Kavram, 197-237 ; Miras, Tecrd, 5/110, 115 vd ; Mecmau'l-fkh el-slm, "el-Karrt ve't-tavsiyyt" , Kuveyt 1988 s. 9. rfi hukuk hk. bkz. nalck, Halil, "Osmanl Hukukuna Giri", SBF Dergisi, sa. 13, Ankara 1958 ; Barkan, .L., Kanunlar, st. 1945 ; . A. "Kanunnme" maddesi.

doru olmayacana dikkat ekmitir.610 Ahkmn deimesi konusunda rf en nemli fonksiyonu, nasslarn rfle talli hususunda kendisini gstermektedir. Fukah arasnda giderek nem kazanan ve fazlaca zerinde durulan bu konu Eb Ysuf un (182/798) bir ictihd ile temellendirilmektedir. Eb Ysuf a gre ribev mallarn "keyllik" ya da "veznlik" vasflarn belirten nass, o dnemin rf zerine kurulmutur. 6 1 1 Dolaysyla insanlar bu uygulamay deitirirler ve o zaman iin keyl olan mallar arlk lleriyle tartmaya balarlarsa, bu kez bu mallar vezniyyttan olurlar, hkmde de ona gre deiiklikler olur . Yani sonradan meydana gelen bu teaml daha Hz. Peygamber (as.) dneminde mevcut olsayd, nasslarda vrid olan mevcut kaytlar, bu kez de buna uygun olarak gelecekti. Grld zere bu anlay, nasslara dayal hkmler karsnda bile bir esneklik getirmete, tabi hangi ve nasl nasslarn o dnemin rfne bin edilmi olabilecei gibi zor bir problemi de ortaya karmaktadr. Biz bu konuya ksmen de olsa "Bilim ve Teknolojideki Gelimeler " bahsinde temas etmi bulunuyoruz.612 rfn deimesiyle rfe bal ahkmn deieceinde ise herhangi bir kuku yoktur. 613 Bu konuda, deime sahasn dar tutanlar da ayn dncededirler. Tesbit edebildiimiz kadaryla Karf 'den (684/ 1265) itibaren konuya dikkat ekilmi 6 1 4 ve son devir fakihlerinin, imamlardan nakledilegelen hkmlere, rfe dayal olup olmadna bakmadan balan p kalmamalar, eer rfe dayal ise ve rf de deimi ise yeni rfe gre hkmde bulunmalar tenbih edilmitir.615
610 Meema.u'1-iikh cl-slm, "Karrt ve't-tavsiyyt" , Kuveyt 1988 , s. 9 . 611 Eb Y s u f u n bu gr hk.'bilgi ve deerlendirmeler iin bkz. Debs, t 'ssu'nnazar, 77 ; Hadimi, erhu Mecmi, 324 ; bn bidn, Reddu'l-muhtr, 4/251, 252 ; bn bidn, "Neru'l-arf", 2/116 ; Gkalp , Makaleler VIII, 24 ; Miras, Tecrd, 5/119 ; Eb Snne, r f , 62, 141 ; Zerk, Medhal, 891, 905, 910 ; Devlib, Medhal, 330 ; Karaman, slam Hukuku, 2/210, 215 ; Karaman, Gnn Meseleleri, 2/207 : 209 ; Karaman, ctihd, 31 ; Karaman , Modern Problemler Karsnda slm H u k u k u , 64 ; Atar, Fkh Usl, 90 ; Dnmez, " r f ' , 34 ; Baktr, Zaruret , 3 1 ; ener, rf, 137. 612 Bkz. Tez metni , 243 . 613 Bkz. Zerk, Medhal, 2 / 9 2 3 ; Eb Snne, rf, 83 vd. ; ener, rf, 143 vd ; Dnmez, "rf", 36 vd. 614 Karal, Furk, 3/162 . 615 bn Kayym, 'lm, 3/78 .

Konuyu bn Kayym el-Cevziyye'nfn (751/1350) sz ile balyoruz: "...te fkh budur. nsanlara rf det, zaman ve hal karinelerinin farkllklarna ramen, kitaplarda mevcut nakillerle fetva veren bir kimse, hem sapar hem de bakalarn saptrr. Byle birisinin dine kar iledii cinyet, tp kitaplarnda mevcut bilgilerle yola kp da btn insanl tedaviye kalkan kimsenin cinyetinden daha byktr."

SONU

Aratrmamz neticesinde vardmz sonular aadaki gibi zetlemek mmkndr: -slm hukuku her asrn ihtiyacna cevap verebilecek vasftadr. -Bmun iin gewMi lan kaynak'z^^rtiih^sdhiplr. -Kaynaklar ilhi ve deimez oma vasflar yannda esnek bir yapya sahiptir. -Kaynaklar ortama gre anlama ve yorumlama iin gerekli ictihd messesesi vardr. slm hukukunun hayatiyeti bu messesenin ilerliine baldr. -Ahkmn deitirilmesi ictihd messesesinin altrlmasnn tabi bir neticesidir. -Ksaca evre ve zaman faktrleri diyebileceimiz ve tezin nc blmnde fesdu'z-zemn, d faktrler, siys, iktisdi etkenler, bilim ve teknolojideki gelimeler, coraf faktrler, rf eklinde tafsl edilen ahkmn deimesini zarur klan etkenlerin varln inkara kalkmak ya da grmemezlikten gelmek kbil deildir. -Mensh nasslarla amel etmi olmamak iin nesh konusunda duyarl olmas istenen fkhnn, ayn duyarll devrini doldurmu hkmler karsnda da gstermesi zarureti vardr. -Ahkmn deimesi zarreti beraberinde ciddi problemler getirmitir. Bu problemler karsnda ifrat ve tefriti temsil eden: a) Akln nasslara tahkimi ve modernizm, b) seleften nakledilegelenlerle yetinme gibi iki ar anlay olumutur. Bunlarn ortasnda yer alan bir de mutedil yaklam vardr. Buna gre genel ereve ve zle ilgili olmayan ahkm deiebilir. lh vahyin terbiyesinde yetimi akl (mutlak akl deil), maksd dorultusunda ortam deerlendirmesi yaparak nasslara dayal

ahkam konusunda da yorumlar yapabilir. Byle bir anlayn kaosa neden olmamas iin bur tr nasslara dayal ahkmda u kaytlar aranr: a) Nassn balayc veya devaml olmadna delil ve karine bulunmak . b)- Nassla sabit eklin, z koruyan ve temsil eden alternatiflerden sadece biri oluduuna delil bulunmak. c) Hkmn illeti ortadan kalkmak. -Bylece slm hukukunda bir nassn ideal hkmnn her zaman ve mekan iin ayn ve bir olmad, bir meselenin farkl ortamlardan kaynaklanan farkl hkmlerinin bulunabilecei neticesi doar. -slm hukukunda kaynak ve ahkmda kademelilik esas vardr ve btn hkmler tek dze deildir. Bunlar deime sahasn belirlemede yarcmc olur. -Rey ve itihada dayal hkmler, ilhi maksatlar gerekletirmek iin konulmu vesil trnden hkmler, genel terye ynelik olmayan geici ve zel teri mahiyetindeki hkmler, rnekleme kabilinden olup, zaman-mekan unsuru tayan ve selefi slihmden nakledilen uygulamalara istind ettirilen hkmler genelde deimeye ak hkmler olmaktadr. Genelde hkmlerin tall edilebildii mmelt konusu, deimenin genel sahasn tekil etmektedir. -Tezimizde eitli vesilelerle verilen uygulama rnekleri, ahkmn deitirilebilmesi olaynn bir problem tekil etmeden ilk dnemlerde pek ok konuda ve eitli mnasebetlerle gerekletirildiini gstermektedir. Konu, kendisini bir problem olarak, ictihd messesesinin layk vehile altrlmamas neticesinde hukukun esnekliini iyice yitirdii, slm hukuku yerine mezhep hukuku n!yimnhdHnr*oZ3Llu son dnemlerde hissettirmi ve zellikle sanayidevrim^mas^^ ~hem"W^ar\miir. Zira mezhep hukuku anlay, yeniden hzla deien slm dnyas iin artk yeterliliini yitirmi, taassubun kopard mezhepler aras iletiimin tekrar kurulmas ile btn mezhepleri ierisine alan slm hukuku anlayna geilmesi ve duyulan ihtiyalarn mevcut ictihdlarla giderilmesi, gerekiyorsa yeni ictihdlarda bulunulmas zarureti ortaya kmtr.

-Hayat durdurmak iin deil, ynlendirmek ve kolaylatrmak iin var olmas gereken slm hukukular bu ihtiyac karlamak durumdadrlar ve zellikle ok ynl konularda ilgili uzmanlarn da dahil bulunaca ictihd rlarnn oluturulmas zamanmz problemleri iin vazgeilmez bir prensip olarak gzkmektedir.

'4

BBLYOGRAFYA

BBLYOGRAFYA

Abbd, Abdusselm Dvd : el-Mlkiyye f'-erati'l-sImiyye, Amman 1974 . Abdullah b. brhm el-Ensr : el-Buhs ve'd-dirst, Devha 1400 . Acln, sml b. Muhammed : Kefu'l-haf ve mzlu'l-ilbs amme'tehera mine'l-ehds al elsineti'n-ns, Kahire ty. (Kefu'l-haf) . Adam Mez : el-Hadratu'l-slmiyye fi'l-karm'l-r-rb el-hicr, Arapa'ya trc. Muhammed Abdulhd Eb Reyde, Kahire 1941 . Ahmed Emn : Fecru'l-slm, Beyrt ty. 1969 . Ahmed Emn : Duh'l-slm, Beyrt ty. Ahmed Emn : Zuhru'l-slm, Beyrt 1969 . Aluddn bidn : el-Hediyyetu'1-aliyye, st. 1984 . Ali Abdurrasl: el-Mebdi'l-iktisdiyye fi'l-lm, Msr 1967 . Ali Haydar Efendi: Dreru'l-hukkm erhti Mecelleti'l-ahkm, st. 1314 (Dreru'l-hukkm) . Ali Haydar Efendi: el-Mecmatu'l-cedde, Dersedet 1332 . el-Al, Slih Ahmed : et-Tanzmtu'1-ictimyye ve'l-iktisdiyye fi'lBasra fi'l-karm'l-evveli'l-hicr, Badd 1953 (Tanzmt). Ali el Half: e-erikt f'1-Fkh'l-slm, Beyrt 1978 . Aliyyu'l-Kr : erhu'-if, st. 1285 . Akseki, A. Hamdi: slam Dini, Ankara 1980 . mid, Seyfuddn Ebu'l-Hasen Ali b. Eb Al : el-hkm fi usli'lahkm, Beyrt 1985 . ( hkm ) . Ansay, S. akir : "Aile Hukuku" , AFD., sa. 2-3 , Ankara 1952 . Atar, Fahreddin : slm Adiliye Tekilt, Ankara 1979 . Atar, Fahreddin : Fkh Usl, st. 1988 . Atar, Fahreddin : "slam Hukuk Felsefesi " , Altnoluk, sa. 33, st. 1988. Atay, Hseyin : slam Hukuk Felsefesi , Ankara 1985 .

Aydn, M. Akif : slam-Osmanl Aile Hukuku. st. 1.985 . Azam, M. Mustaf : "el Msterik Schacht ve's-snnetu'n-nebeviyye", (Menhicu'l-msterikn erisinde), Riyad 1985 . Bbert, Ekmeluddn Muhammed b. Mahmd : erhu'l-Inye ale'lHidye (Fethu'l-kadr kenarnda) , Bulak 1318 . (Inye ) Bac. Ebu'l-Veld Sleyman b. Halef : el-Mntek erhu'l-Muvatta, Beyrt 1983 ( Mtek ) , Baktr. Mustafa : slam Hukukunda Zaruret Hali. Ankara ty. (Zarret). Barkan, mer Ll'ti : ktisat Tarihi ( Ders notlar) . st. 1950 . Bayndr, Abdullaziz : slam Muhakeme Hukuku , st. 1986 . Belzuri. Ahned b. Yahya : Futhu'l-bldn, trc. Zakir Kadiri Ugan, st. 1955 { Fth ) . ' Belgesay, Mustafa Reit: "Mecellenin KU Kaideleri ve Yeni Hukuk", HFM. c. XII, sa. 2-3, st. 1946 . Beer, Faruk : slamda Sosyal Gvenlik, Ankara 1962 . Berki. Ali Himmet: slam eriatnda Kaza, Ankara 1962 . Berki, akr: "slam Hukukunun Anahatlan I-III AFD. c. XVII, XIX, XX, Ankara 1969 . Berki. akir: "slam Hukukunun Adalet Esaslar ve Adlet Tekilat" AFD. e. VI, sa. I-IV , Ankara 156 . Beydvi, Nsruddn mer : Envru't-tenzl ve esrru't-te'vl, (Mecmau't-tefsr ierisinde) , Beyrt ty. Beyhak, Eb Bekir Al ine d b. el-Huseyn : Menkbu'-fi, Hk. Ahmed kir, Kahire 1971 . Beylak : es-Snenu'l-kbr. Beyrt ty. ( Snen ) . Bilge, Necib : Hukuk Balangc , Ankara 1984 . Bilinen, ner Nash : Hukk- slmiyye ve Istlht- Fkhyye Kmsu. st. 1967 ( Kms ) . Bilmen, mer Nash: Byk slam lmihali, st. ty. Buhr. Muhammed b. smail : el-Cmiu's-sahh, st . 1981 ( Buhr) . Bt, M. Sad Ramazan : Davbtu'l-maslaha fi'-erati'l-slmiyye, Beyrt 1986 ( Davbtu'l-maslaha) . Bt, M. Sad Ramazan : "es-Snnetu el-masdaru's-sn" (el-Buhs ve'd-dirst ierisinde), Katar 1400 . Chz, Eb Osman Amrb. Bahr : el-Beyn ve't-tebyn. Beyrt 1967 . Clz : Kitbu'l-hayevn. thk. Abdusselam M. Hrn, Beyrt 1969 . Canan, brahim : Kur'an ve Hadise Gre Ahir Zaman Fitnesi ve

Anari, st. 1982 ( Anari) . Casss, Eb Bekr Ahmed b. Al er-Rz : Ahkmu'l-Kur'n , thk. M. es-Sadk Kamhv, Beyrt 1985 . Celal Nri: "L ynkeru tagayyuru'l-ahkm bi tagayyuri'l-ezmn", ctihad Mecmuas, sa. 67, st. 1329 /1913 . Cerraholu, smail: Tefsir Usl, Ankara 1976 . Cezr, Abdurrahmn : Kitbu'l-fkh ale'l-mezhibi'l-erbaa, st. 1986 . (Mezhibu'l-erbaa) akan, smail Ltfi: Hadislerde Grlen htilaflar ve zm Yollar, st. 1982 . Da, Mehmet: "slamda rtnme zerine", ED., sa.V , Ankara 1982 . Damad, eyhzde Abdurrahman : Mecmau'l-enhur f erhi Mltek'lebhur, st. 1276 (Mecmau'l-enhur) . Drakutn, Ali b. mer : es-Snen, Medine 1966 . Drim, Eb Muhammed Abdullah b. Abdurrahman : es-Snen, st. 1981 (Drim) . Debbaolu, Ahmet: slam ktisdna Giri, st. 1979 . Debs, Eb Zeyd Abdullah b. mer: Kitbu te'ssi'n-nazar, ty. (Te'sisu'n-nazar) . Dehlev, ah Veliyyullah b. Abdirrahm : Huccetullahi'l-blia, Beyrt, ty. Demr, Kemluddn : Haytu'l-hayevn, Msr 1315 . Dennet, Daniel: el-Cizye ve'l-slm, Beyrt 1960 (Cizye) . Devlib, Muhammed Mrf: el-Medhal il ilmi usli'l-fkh, yy., 1965, (Medhal) . Diyarbekr, Hseyn b. Muhammed: Trhu'l-hams f ahvli enfes nefis, Beyni t ty. (Trhu'l-hams) . Dnmez, brahim Kfi : slam Hukukunda Kaynak Kavram ve VIII. Asr slam Hukukularnn Kaynak Kavram zerindeki Metodolojik Ayrlklar, Baslmam doktora tezi, st 1981 . (Kaynak Kavram). Dnmez, brahim Kf : "slam Hukukunda Mctehidin Naslar Karsndaki Durumu", MFD. st. 1986 . Dnmez, brahim Kf : "Nazratun cedde il mekneti mefhmi'l- urf ve'l-deti fi'l-fkh'l-slm" , Mecelletu "el-Ulmu'l-slamiyye", sa. 1, Cmiatu'l-Emr Abdulkdir 1986 . Dnmezer, Sulhi: Sosyoloji, st. 1974 . Dreyin. Feth: el-Menhicu'l-usliyye, Dmek 1985 .

Eb Bekr Ahmed b. Asm : el-Evil, Beyrt 1987 . Eb Dvud, Sleyman b. Eas es-Sicistn : e s - S n e n , thk. Muhammed M . Abdulhamd, Dru hy't-tursi'l-Arab, ty. (Eb Dvd) . Ebul'ul Mardin : Kat Mlkiyeti, st. 1984 . Eb Sleyman, A Ahmed : slam'n Uluslararas likiler Kuram, trc. Fehmi Koru, st. 1985 . Eb Sleyman, Abdulvahhb brahim : "ed-Darra ve'l-hce ve eseruhum f't-ter el-slm", (Dirst f'1-fkh'l-slm . < ierisinde) , Mekke ty. (ed-Darra ve '1-hce ) Eb Snne, Ahmed Fehm : el-rfu ve'l-detu fi re'yi '1-fukah, Kahire 1947 (rf) Eb Ubeyd, el-Ksm b. Sellm : Kitbu'l-emvl, Kahire 1969 ( Emval) Eb Ysuf, Yakb b. brhm : Kitbu'l-harc, thk. hsn Abbs, Beyrt 1985 ( Harc ) . Eb Ysuf : er-Reddu al Siyeri'l-Evz, thk. Eb'l-Vef el-Efgn. Beyrt ty. Eb Zehra, Muhammed : Eb Hanfe, Kahire ty. Eb Zehra : mm Mlik, trc. Osman Keskiolu, Ankara 1984 . Eb Zehra : e-fi, Khire ty. Eb Zehra : bn Hanbel , Khire 1981 . Eb Zehra : bn Teymiyye, Khire 1977 . Eb Zehra : Uslu'l-fkh, Dru'l-flkr el-Arab, ty. Eb Zehra : el-Ahvlu'-ahsyye, Khire 1957 . Eb Zehra : el-Mlkiyye ve nazariyatu'l-akd f'-erati'l-slmiyye, Khire 1977 . Elmall Hamdi Yazr : Hak Dini Kur'n Dili, st. ty. Ensr Neriyat: slam'da Emek ve i-veren Mnasebetleri, st. 1986 (slam'da Emek). Ergney, Hilmi: Trk Hukukunda Lgat ve Istlahlar, st. 1973 . Erkal, Mehmet : slam Vergi Hukuku (Hulef-i Ridn ve Emevler Devri), baslmam doktora tezi, Erzurum'1981 . Erkal, Mehmet: "slamn lk Devirlerinde Para ve Zekat Nisabnn Hesaplanmas", MFD. sa. 3, st. 1985 . Fayda, Mustafa : Hz. mer 'in Divan Tekilat, Ankara 1982 . Fazlur Rahman : slm, trc. Mehmet Da ve Mehmet Aydn, st. 1981 . Ferr, Eb Yal Muhammed b. el-Huseyn : el-Ahkmu's-sultniyye,

Beyrt 1983 . Fndkolu Z. Fahri: ctimiyyt Hukuk Sosyolojisi 3. cilt , st. 1958 (Hukuk Sosyolojisi) . Gamrav, Muhammed : es-Sircu'l- vehhc, stanbul ty. Gazzl, Eb Hamid Muhammed : Kitbu'l-mustasf min ilmi'l-usl, . Bulak 1324 ( Mustasf ) . Goldziher, Ignaz : Zahirler, trc. Cihad Tun, Ankara 1982 . Goldziher, Ignaz : "Fkh", .A. Gkalp, Ziya : Makaleler VIII, Hazrlayan : Ferit Ragp Tuncor, Ankara 1981 Gnen, Halil : Gnmz Meselelerine Fetvalar I, st. 1982 ; II, st. 1983 ; III, ist. ty. (Fetvalar) . Gngr, Erol: slamm Bugnk Meseleleri, st. 1984 . Hadm, Eb Sad Muhammed : Menfiu'd-dekyk f erhi Mecmi '1hakyk, st. 1305 ( erhu Mecmi) . Hallf, Abdulvahhb : Masdru't-ter'l-slm f m l nassa fh, Kuveyt 1972 ( Masadr) . Hallf, Abdulvahhb : lmu usli'l-fkh, Khire ty. ( Usl) . Hamidullah, Muhammed : slam Peygamberi, trc . M. Said Mutlu ve Slih Tu, st. 1969 . Hamidullah, Muhammed : slam Hukuku Etdleri Makaleler Klliyt, st. 1984. Hamidullah, Muhammed : Rasulullah Muhammed, trc. Salih Tu, st. 1973 . , .Hamidullah, Muhammed : slam'da Devlet daresi, trc. Kemal Kuu, Ankara 1979 . Hamidullah, Muhammed : slam'a Giri, trc. Kemal Kuu, Ankara ty. Hamidullah, Muhammed : "slm Aratrmalar Yapacak Modern Bir Faklte Nasl Olmaldr? , AFD. , sa. 1, Erzurum 1975 . Hamidullah, Muhammed : "el-lf veya slam'dan nce Mekke'nin ktisd-Diplomatik Mnsebetleri", trc. smil Cerraholu, AFD. , c.XI, Ankara 1961 . Haris Muhyiddn Abd : "el-slm dnu'l-ysr " , et-Terbiyetu'l-slmiyye , sa. 4, sene 29 , Badd 1408 . Hasan brhim Hasan /Ali brahim Hasan : en-Nuzumu'l-slmiyye, Khire ty. Haskef, Muhammed Aluddn : ed-Drr'l-muhtr (Reddu'l-muhtr

kenarn-da) , Beyrt 1272 . Hatibolu, Mehmet Said : Hazreti Peyganber'in (as.) Vefatndan Emevlerin Sonuna Kadar Siys-ctim Hdiselerle Hadis Mnasebetleri, baslmam doentlik tezi ( Doentlik tezi) . Hatibolu, Mehmet Said:"Halifenin Kureylilii",AFD., c. XXIII, Ank. Hatibolu, Mehmet Said : "slam'n Aktel Deeri zerine", slm Aratrmalar, sa. 1, Ankara 19886 . Hatibolu, Mehmet Said : "slam Mkellefiyet Anlay", AFD., c. XXI, 1976 . Heyet: el-Fetv'l-hindiyye, Beyrt ty., (Hindiyye ) . Heyet: bdet ve Messese Olarak Zekt, st. 1984 . Heytem, ihbuddn Ahmed b. Hacer el-Mekk: el-Hayrtu'l-hisn f menkb'1-mm el-Azam Eb Hanife en-Numn, Beyrt 1983 (el-Hayrtu'l-hisn) . Hitti, Philip K. : Siys ve Kltrel slam Tarihi, trc. Salih Tu, st. 1980 (slam Tarihi ) . Hudar Bey, Muhammed : Trhu't-ter el-slm, Beyrt 1983 . Hudar Bey : Uslu'l-fkh, Msr 1969 . bn Abdisselm, zzuddn Abdilazz : Kavdu'l-ahkm f mesllh'lenm, Khire ty. ( Kavid ) . bn Abdisselm : Kitbu'l-fetv, Beyrt 1986\ bn Abdiekr, Muhbbullah : Fevtihu'r-rahamt. (Mustasf ierisinde), Bulak 1324 . bn Abdirrabbih, Ahmed b. Muhammedel-Endls : el-Ikdu'l-ferd, Beyrt 1983 ( Ikd ) . bn bidn , Muhammed Emin : Reddu'l-muhtr al'd-Drri'l-muhtr, Beyrt 1272 ( Reddu'l-muhtr ) . bn bidn : "erhu'l-manzmeti'l-msemmt bi ukd resmi'l-mft", (Resil ierisinde) , Beyrt ty. bn bidn : "Neru'l-arf f bini bad'l-ahkm ala'l-urf ' , (Resil ierisinde) . Beyrt ty. ( Neru '1-arf) . bnu'l-Arab, Eb Bekr Muhammed b. Abdillah : Ahkmu'l-Kur'n, Beyrt 1987 . bn r, Muhammed et-Thir : Maksdu'-erati'l-slmiyye, Tunus 1978 (Maksd) . bn Bedrn, Abdulkdir ; el-Medhal il mezhebi'l-mm Ahmed b. Hanbel, Beyrt 1985 ( Medhal) . bnu'l-Cevz , Eb'l-ferec Abdurrahmn b. Al : Menakbu Emri'l-

m'minn mer b. el-Hattb , Beyrt. 1987 ( Menkbu mer ) . bnu'l-Esr, Mecduddn Eb's-sedt el-Mbrekb. Muhammed : enNihye f garbi'l-hads ve'l-eser, Beyrt ty., (Nihye) . bn Hacer, el-Askaln, ed-Dreru'l-kmine. Beyrt, ty. bn Haldn, Abdurrahman b. Muhammed el-Marib: Kitbu'l-iber ve dvn'l-mbted ve'l-haber f eyym'1-Arab ve'l-Acem ve'lBerber. Beyrt ty. ( Mukaddime ) . bn. Hanbel, Ahrned : el-Msned. st . 1981 ( bn Hanbel) . bn Hibbn. e1 hsn bi tertibi ahh bn Hibbn, hazrlayan : Aluddn Al b. Belbn el-Fris, Beyrt 1987 ( Sahih ) . bn Hirn : es-Siretu'n-nebeviyye, Beyrt 1936 . bnu'l-Hmm, el-Keml Muhammed b. Abdulvhid, Fethu'l-kadr, Bulak 1316 ( Feth ) . bnu'1-Imd el-Hanbel. ezertu'z-zeheb, Beyrt ty. bn Kayym el-Cevziyye : , Muhammed b. Eb Bekr : gsetu'l-lehfn f mesyidi'-eytn. Beyrt 1987 ( gsetu'l-lehfn) . bn Kayym el-Cevziyye : 'lmu'l-muvakkn an Rabbi'l-lemn. Beyrt 1973 (lm) . bn Kayym el-Cevziyye : et-Tbbu'n-nebev, thk. A. Emn Kalac, Khire 1982 . . bn Kayym el-Cevziyye : et-Turuku'l-hukmiyye. Msr 1317 ( Turuk ) . bn Keml Paa (Kemal Paazde) : "Risale f'l-ihtilf ellez yeneu an ihtilf'1-asr", Sleymaniye, Laleli blm, 3645/30, yazma (Risle fi'l-ihtilf) . bn Kesir, sml : Tefsru'l-Kur'an'l-azm, Beyrt 1969 . bn Kudme, Eb Muhammed Abdullah b. Ahmed : el-Mun, Khire
t y .

bn Kuteybe, Eb Muhammed b. Abdullah b. Mslim : Uynu'l-ahbr, Beyrt 1986 . bn Kuteybe : Te'vlu muhtelifi'l-hads. Beyrt 1985 ( Tevil) . bn Mce, Muhammed b. Yezd el-Kazvn, es-Snen, thk. M. Fud Abdulbk, yy. 1975 ( bn Mce ) . bn Manzr, Cemludd Muhammed b. Mkerrem : Lisnu'l-Arab, Beyrt ty. bn Nceym, Zeynu'l-bidn brhm : el-Ebh ve'n-nezir, st. 1257 (Ebh). bn Nceym : el-Bahru'r-rik. Msr 1311.

bn Rd el-Hafd, Eb'l-Veld Muhammed b. Ahmed: Bidyetu'lmctehid ve nihyetu'l-muktasd, st. 1985 . bn Sa'd, Muhammed: et-Tabaktu'l-kbr, Beyrt ty., (Tabakt) . bn Receb el-Hanbel, Ebl'-Ferec Abdurrahmn: el-Kavid f'I-fkh'Islm, Msr 1972 (Kavid) . bnu's-Salh: Fetv ve mesilu bni's-Salh, thk. Abdu'l-Mut Emn Kalac, Beyrt 1986 . bn Teymiyye, Takyuddn: el-Mucize ve kermtul-evliy, Beyrt ty. bn Teymiyye : el-Hisbe f'l-slm , Riyd 1980 . bn Teymiyye : Siyset, trc. Vecdi Akyz, st. 1985 . brhm el-Haleb: Gunyetu'l-mtemill erhu Mnyeti'l-musall, st. 1289 (Haleb Sar) . mduddn Haffl : Mekl f'l-adli'l-ictim, Beyrt 1984 . mmu'l-Harameyn, Abdulmelik b. Abdillah el-Cveyn : el-Varakt (rdu'l-fuhl kenarnda), Msr 1349 . smail Hakk (zmirli) : Usl- Fkh Dersleri, st. 1329 . Kdhn, Fahruddn Hasen b. Mansr el-zcend: Fetv, Beyrt ty. Kalac, Muhammed Ravvs : Mavsatu fkh mer b. el-Hattb, Kveyt 1984. Kam, Ferit: Dn Felsef Sohbetler, Sadeletiren: S. Hayri Bolay, Ankara 1984 . Kara, smail: Trkiye'de slamclk Dncesi, st. 1986 . Karaam, smail: Kur'n- Kerm'in Nzl ve Kraati, st. 1974 . Karf, ihbuddn Ahmed b. drs: el-hkm f temyzi'l-fetv ani'lahkm ve tasarrufati'l-kd ve'l-imm, Halep 1967 (ihkm) . Karf : el-Furk, Beyrt ty. Karaman, Hayreddn: slam Hukukunda ctihd, Ankara ty. (ctihd) . Karaman : Mukyese slm Hukuku I, st. 1974 ; II, st. 1982 ; III, st. 1987 (slm Hukuku) . Karaman : Anahatlaryla slm Hukuku I, st. 1984 ; II, st. 1985 ; III, st. 1986. Karaman : slm Hukuk Tarihi, st. ty. Karaman : Fkh Usl, st. 1982 . Karaman : Gnlk Hayatmzda Haramlar ve Helaller, st. 1982 (Haramlar Hellaller) . Karaman : slm'n Inda Gnn Meseleleri, st. 1982 (Gnn Meseleleri). Karaman : Yeni Gelimeler Karsnda slm Hukuku, st. 1972 .

Karaman : slm'da i-veren Mnsebetlerri, st. 1980 . Karaman : ctihd Takld ve Telfk zerine Drt Risle, st. 1982 (Drt Risle). Karaman : "Balayclk Bakmndan Raslullah'n Davranlar", tebli (slmm Inda Gnn Meseleleri'nin son basks (st. 1989) ierisinde yaynland.) Kardv , Ysuf: Fkhu'z-zekt, Beyrt 1981. Kardv: el-Hellu ve'l-harm f'l-slm, Khire 1976 . Kardv: eratu'l-slm, Beyrt 1987 . Kardv: el-Hasisu'l-mme li'l-slm , Beyrt 1985 (Hasis) . Ksn, Aluddin Eb Bekr. b. Mesd : Kitbu bedi's-sani f tertbi'-eri, Msr 1327 ( Bedi) . Ktip elebi : K e f - e l - Z u n n , nere hazrlayan : erefettin Yaltkaya/Rfat Bilge, st. 1971 . Kavak, Yusuf Ziya : Hisbe Tekilat, Ankara 1975 . Kazvn, Zekeriyy b. Muhammed : Mufdu'l-ulm ve mubdu'lhmm, Beyrt 1985 . ( Mufdu '1-ulm ) . Kerhi, Ebu'l-Hasen Ubeydullah b. el-Huseyn : er-Risle (Te'ssu'nnazar sonunda), Msr ty. Keskiolu, Osman : "slam'da Tasvir ve Minyatrler", AFD., c. IX. Keskiolu: "smail Gelenbev ve Sbt- Hill Meselesi", AFD., c.XIII, 1965 . Kevser, Muhammed Zhid : Maklt, yy, 1388. Knlzde Ali Efendi: Devlet ve Aile Ahlk, ty. yy. ( Ahlak) . .Koyiit, Talak : "Kitap ve Snnette Nesh Meselesi", AFD. c-. XI . 1963. Kongar, Emre : Toplumsal Deime Kuramlar ve Trkiye Gerei, st. 1985 (Toplumsal Deime). Kprl, M. Fud / W. Barthold : slam Medeniyeti Tarihi, Ankara 1984. Kprl : slam ve Trk Hukuk Tarihi Aratrmalar ve Vakf Messesesi, st. 1983 ( Hukuk Tarihi Aratrmalar) . Kur'n- Kerm . Kurtub, Eb Abdillah Muhammed b. Ahmed : el-Cmi li ahkmi'l-Kur 'n, Beyrt 1985 ( Tefsir) . Lknev, M. Abdulhayy : el-Fevidu'l-behiyye f tercimi'l-Hanefiyye, Beyrt 1324 (Fevidu'l-behiyye ) .

Lombard, Maurice : lk Zafer Yllarnda slam, trc. N. Uzel, st. 1983 . Mahmasn, Subh: Felsefetu'l-ter f'l-slm, Beyrt 1980 . Malik b. Enes : el-Muvatta. thk. M. F. Abdulbk, yy. ty. ( Muvatta ) . Maverd, Ebu'l-Hasen : el-Ahkmu's-sultniyye , trc. Ali afak, st. 1976. Mecelle-i Ahkm- Adliyye ( Mecelle ) . Mecrnau'l-fkh el-slm ; "el-Karrt ve't-tavsiyyt", Kveyt 1988 . el-Mecmau'l-fkh : Mecelletu'l-Mecma'l-fkh, sa. 1-4, Mekke 19871988 . Medkr, Muhammed Sellm : Medhalu'I-fkh'l-sIm, Khire 1964, (Medhal). Mevsli. Abdullah b. Mahmd : el-htiyr li talIi'l-Muhtr, st. 1980 (htiyar). Mehmet Zihni: Nimet-i slm, Diyarbakr 1393 . Mergmn, Burhnudn : el-Hidye erhu Bidyeti'l-mbted, yy. ty. (Hidye) . Mesd Efendi: Mir 't- Mecelle, st. 1299 ( Mirt) . Miras, Kamil / Ahmed Naim : Sahh-i Buhr Muhtasar Tccrd-i Sarih Tercemesi ve erhi, Ankara 1974 ( Tecrd) . Molla Hsrcv : Dreru'l-hukkm f erhi Gureri '1-ahkm, Msr 1291 (Drer). Muhammed Accc el-Halib : es-Snnetu kable't-tedvn, yy. 1980 . Muhammed Al el-brr : Tflu'l-unbb ve't-telkhu's-sn, Cidde 1986. Muhammed el- Ars Abdumkdir : Eflu'r-rsl, Cidde 1984 . Muhammed el-Behiyv : el-slm f halli mekili'l-mctemeti'lslmiyye el-musra, Khire 1981 . Muhammed Edb Salih : Tefsru'n-nuss f'l-fkhl-slm, Beyrt 1984 (Tefsru'n-nuss). Muhammed Fethi Osman : Min usli'l-fikri's-siys el-slm, Beyrt 1984 (el-Fikru's-siys el-slm). Muhammed Fethi Osman : el-Fikru'l-slm ve't-tatavvur, yy. 1969 (Tatavvur). Muhammed Fud Abdulbk, el-Mu'cemu'l-mfehres, st. 1982 . Muhammed el-Meden : "Deimu'l-istikrr f't-teri'1-Kur'n", Hadratu'l-slm, sa. 1, sene 5, 1384 . Msev, Abdulhuseyn erefuddn : en-Nassu ve'l-ictihd, Necef 1964 . Mutahhar, Ayetullah Murtaz : Nizamu Hukk'l-mer'e f'l-slm,

Tahran 1985 (Hukku'l-mer'e) . Mslim b. Haccc el-Kueyr : Sahhu Mslim, st. 1981 ( Mslim ) . Mtevelli, Abdulhamid : Buhs slmiyye, skenderiyye 1979 . Nebhn, Muhammed Frk : el-ttichu'l-cem f't ter'l-iktisd elslm, Beyrt 1985 ( ttich) . Nemir, Abdulmunim : el-ctihd, Msr 1986. Nesef, Eb'l-berekt Abdullah b. Ahmed : Medriku't-tenzl ve hakiku't-tevl, ( Mecmau't-tefsir ierisinde), Beyrt ty. Nese, Ahmed b. uayb : es-Snen, st. 1981 ( Nese) . Nizmuddn Abdulhamid : Mefhumu'l-fkh'l-slm, Beyrt 1984 . ktem, Niyazi: Hukuk Felsefesi ve Hukuk Sosyolojisi, st. 1985. mer Hilmi Efendi: thfu'l-ahlf f ahkmi'l-evkf, st. 1307 . zel, Almed : slam Hukukunda Milletleraras Mnasebetler ve lke Kavram, st. 1982 ( lke ) . zek, Ali: "Asr- sedette Zektn Tatbikat", tebli, st. 1988 . Rgb el-Isfahn, Eb'l-Ksm el-Huseyn b. Muhammed : el-Mfredt f garbi'l-Kur 'n, Beyrt ty. ( Mfredt). Rahl, Ruvey b. Rcih : Fkhu Umer b. el-Hattb, Beyrt 1403 . Rayis Muhammed Ziyuddn : el-Harc ve'n-nuzumu'l-mliyye li'ddevleti'l-slmiyye, Khire 1977 ( Harc ) . Rayis : En-Nazariyytu's-siysiyye el-slmiyye, Khire 1979 . Sad elebi; Sadullah b. s : Hiye (Fethu'l-kadr kenadmda), Bulak 1316. Sad b. Mansr : es-Snen, thk. Habiburrahmn el-Azam, Beyrt 1985 . Sanan, Muhammed b. sml, Sbl's-selm, Beyrt 1960 . Sava Paa : slam Hukuku Nazariyat Hakknda Bir Etd II, trc. Baha Arkan, Ankara 1965 (slam Hukuku) . Schacht, Joseph : slam Hukukuna Giri, trc. Mehmet Da ve Abdulkadir ener, Ankara 1986 . Selim Rstem Bz : erhu'l-Mecelle, Beyrt 1986 . Senhr, Abdurrezzk : Masadru'l-hakk, yy. 1956 . Serahs, emsuddn : Kitbu'l-mebst, st. 1983 ( Mebst) . Serahs: Uslu's-Serahs. Beyrt 1973 ( Usl) . Seyyid Sbk : Fkhu's-snne, Khire ty. Sib, Mustafa : Gnmz Meselelerine slm zm, st. 1987 . Subh Salih : Melimu'-erati'l-slmiyye, Beyrt 1975 ( Melim) . Syt, Celluddn Abdurrahman : Trhu'l-hulef, Msr 1305 .

Syt: el-Ebh ve'n-nezir f kavidi ve fur fkh'-flyye, yy. ty. (Ebh). afak, Ali -.slam Arazi Hukuku ve Tatbikat, st. 1977 (Arazi Hukuku). afak : Mezhepler Aras Mukayeseli slam Ceza Hukuku, Erzurum 1877 (. Ceza Hukuku) . afak : slam Hukukunun Tedvini, Erzurum 1978 . afi, Muhammed b. drs : el-mm, thk. Muhammed Z. en-Neccr, Beyrt ty. afi : htilfu'l-hads, Beyrt 1986 . fi : er-Risle, thk, Ahmed M. akir, Khire 1979 . tb, Eb shk brhm b. Ms b. Muhammed el-Grnt : eltism, Beyrt 1986 . tb : el-Muvfakt f usuli'l-ahkm, thk. Abdullah Drz, Khire ty. (Muvfakt) . ehristn, Eb'l-feth Muhammed b. Abdilkerm b. Eb Bekr : el-Milel ve'n-nihal, Beyrt ty. eleb, Ahmed : el-ktisd f '1-fikri'l-slm. Khire 1983 (ktisd) . eleb, Ahmed : Trhu't-ter el-slm, Khire 1983 . eleb, Muhammed Mustaf : Tallu'l-ahkm, Msr 1947 (Tal!) , eleb, ihbuddn Ahmed : Hiye al't-Tebyn, (Tebynu'l-hakik kenarnda), Beyrt ty. eltt, Mahmd : el-Fetv, Khire 1975. eltt, Mahmd /Syis, M.Ali : Mukrenetu'l-mezhib f '1-fkh , Khire 1953. ener, Abdulkdir : Kyas stihsn stslh, Ankara 1974 . ener, Mehmet: slam Hukukunda rf, zmir 1987 . erbs, Ahmed : Yes'elneke f 'd-dni ve'l-hayt, Beyrt 1981 (Yes'elneke). evkn, Muhammedb. A l i : rdu'l-fuhl. Msr 1349 . evkn: Neylu'l-evtr erhu Mntek'l-ahbr, Msr ty. (Neylu'l-evtr). irbn el-Hatb, Muhammed : Mun'l-muhtc, el-Mektebetu '1slmiyye ty. Tabakolu, Ahmet: Trk ktisat Tarihi, st. 1986 . Tabern, Ebu'l-Ksm Sleyman : el-Evil, Beyrt 1987 . Taberi, Eb Cafer Muhammed b. Cerr : Trhu'l-mem ve'l-mlk, Khire 1939 . Taberi : htilfu'l-fukah, Beyrt ty.

Taftazn, Eb'l-Vef : Kelam lminin Bellibal Meseleleri, trc. erfeddin Glck, st. 1980 . Thiru'l-Mevlev : Mslmanlkta bdet Tarihi , nereden : Abdullah Iklar, yy. 1963 . Toplamacolu, Mehmet: Din Sosyolojisi, Ankara 1963 . Tehnev, Muhammed Ali b. A l i : Kefu stlht'l-funn, st. 1984. Tf, Necmuddn : Risle f riyeti'l-maslaha (Hallf, Masadr ierisinde), Kuveyt 1982 . ( Risale ) . Tirmiz, Muhammed b. s : Shhu't-Tirmiz, st. 1981 ( Tirmiz) . Tu, Salih : slam Vergi Hukukun Ortaya k, st. 1984 . Udeh, Abdulkdir: e-slm ve evdun 's-siysiyye, yy. 1967 . Udeh : et-Teru'l-cin f '1-slm, Beyrt 1985 . Uur, Mcteb : slam Toplumu, st. 1980 . lgener, Sabri F. : Darlk Buhranlar ve slam ktisat Siyaseti, Ankara 1984 . lken , H. Ziya : slam Dncesi, st. 1946 . lken : slam Dncesi I, slam Dncesine Giri, st. 1954 . (slam Dncesine Giri) Vek Muhammed b. Halef b. Hayyn : Ahbru'l-kudt, Beyrut ty. Wensinck. A. J. : el-Mucemu'l-mfehres li elfz'l-hads en-nebev, Leiden 1936 ( Concordance ) . Wensinck. A. J. : Mifthu knzi's-snne, Arapaya trc. M. Fud Abdulbk, Beyrt 1983 ( Mifth ) . Yakt el-Hamevi, ihbuddn Eb Abdillah : Mucemu'l-bldn, Beyrut 1979 . Yavuz, Y. Vehbi: slam'da Zekat Messesesi, st. 1972 . Yenieri, Celal: slam'da Devlet Btesi, st 1984 ( Bte) . Zebd, Muhammed Murtaz : Tcu'l-ars, Msr 1306 . Zeheb, Eb Abdillah emsuddin, Tezkiretu'l-huffz, Haydarabad 1956. Zeheb, Muhammed Hseyn : et-Tefsr ve'l-mfessirn, yy. 1976. Zencn, ihbuddn Mahmd b. Ahmed : Tahrcu'l-fur al'l-usl, Beyrt 1984. Zerk, Mustaf Ahmed : el-Fkhu'l-slm f sevbihi'l-cedd el-medhal, Dmek 1956 ( Medhal) . Zerkn, Muhammed Abdul azm : Menhilu'l-irfn f ulm'l-Kur 'n ,
yyty.

Zeydn, Abdulkerm : el-Medhal li dirseti'-erati'l-slmiyye, Badd

1967 (Medhal) . Zeydn : el Vecz fi usli *l-fikh, st. 1979 ( V e c z ) . Zeydn : Zarret Hali, trc. Hayreddin Karaman (Gnn Meseleleri ierisinde), st. 1982 . Zeyla, Fahruddn Osman b. Ali : Tebynu'l-hakik erhu Kenzi'ddekik, Beyrt ty. ( Tebyn). Zeyla Abdullah b. Ysuf : Nasbu'r-rye li ehdsi'l-Hidye, Khire 1938 . (Nasbu'r-rye). Zirikl, Hayruddn : el-A'lm, Beyrt 1984 . Ziyuddin Serdar : slam Medeniyetinin Gelecei, trc. Deniz Aydn, st. 1986. Ziyuddin Serdar : slamic Future, London 1985 . Zuhayl, Vehbe : Cuhdu taknni '1-fkh'l-slm, Beyrt 1987 . Zuhayl, Vehbe :Nazariyyetu'd-darrati'-eryye,Beyrt 1982 (Zarret).

KARMA NDEKS Arap mriklerinin zel durumu, 51 78. asabiyet, 213. askya alma, 95 156. ar gelen hkmleri gevetme,187. ar msamaha, 151. At, 51. ata zekt, 94 229. at beslemek, 52 244. avl, 211. Avrupa'nn iktisdi konumu, 199. ayaa kalkmak (tazim), 189. ayn mbdele, 199 223. 67 112. Aile Huk. Kararnm., 105 157 161 237. Hz.Aie, 69 87 166 182 183. Bdad, 252. Akdenizde slam, hkimiyeti, 199. Bahreyn, 221. akidde sga, 114. el Bakkl 111. kile, 223. basit hayattan meden hayata Ak, 48. gei, 201. ahkmn deimesinden kast, 93. Basra, 130. akln dine tahkimi, 97. ba tra etme, 192. akraba ve elerin birbiri hakkndaki btn nkt, 84 124. ehdetleri 176. bedev hadisi, 133. Ali Haydar Efendi, 1 72. Bedir, 80. amil-i ehl-i Medine, 39 89. Bedir esirleri, 51. amme velyetinin sorumluluk saha- Belgesay M.R., 5. snn geniletilmesi, 171. Belh, 233. Amr b. s, 199. Beklenmedik haller, 234. mu'l-cema (dipnot), 214. Ben Kureyza Yurdu, 86. mu'l-meca, 234. Ben Nadir, 81. Annibal, 199. Ben Talib, 88. ara zm bkz. gei dnemi Ben meyye, 277. Ar ab m rf, 141 -143. Berki, $.,21. Hz.Abbs, 212. Abbas b. Mirds,77. Abdullah b. mer. 183. Abdullah b. Zbeyr, 87 132 . Abdurrahman b. Avf, 202 231. Abdulmelik b. mer, 79 . Abdusselm b. Medkur, 94. Abdulvahhb . Sleyman, 7. Hz.Ali 48 79 83 113 117 168 170 184 193 211-213 217 235. Ahmed b. Hanbel, 151 152. A. Emin, 12 173 205 218. Ahmed Naim, 250. ahruf- seba,

bey'at yeminleri, 217. bey bi'l-vef, 74 232. bey bi'l-istill, 233. bidat, 26 126. Bilal, 82 128. bilim ve teknolojideki gelimeler, 237. Bizans, 198 200 220. borlunun hacri, 181. bozulma, 165. bozulma nazariyesi, 166. bozulmann hukuk hkmlere etkisi, 171. bozulma sebepleri, 169. Brahmanizm, 139. Buhara, 233. Buhr, 116 131 224 227, Bulkinl, 133. borcun nemi, 83. Buveyhler, 128. btnc zellik, 31. Cbir, 227. camilerin tefrii, 129. Chz, 142. Celal Nuri, 4 5, cerr, 116. cellle, 140. ceza hadlerinin ykseltilmesi, 191. cevih, 85. Cibril, 55 121. cihd, 35 51 82 151 245. cilbb, 55 124. cizye, 33 77 88 137 201 211 221. V corafi faktrler, 248. cuma ezan 129. Cuhfe, 130.

Curcume, 88 137. ekirge, 142. evrefaktre, 2 4 5 1 7 1 8 23 41 46 54 202 249 251. ocuk dmek, 247. en, 245. l saraylar; 202. daraltc yorumlar, 155. dru'l-adl, 172. dru'l-slm, 65. davalarn tescili, 173. Deccl hadisi 110 153. deime bakmndan slam hukukunun yaps, 19. deimenin sahas, 22 31 37 107 vd. deime sreci, 10 15 64 103 106 150 153. deimenin zarrlii, 15. dellet ynleri, 47. dereceli mahkemeler, 114 175. Devlib, 93. d etkenler, 198. Dicle, 18. dni siyset 50 75 95 140 147 149 Dvn, 96 109 f 12 200 221. Dvnn Arapaya tercmesi, 203. Dvnn yaklmas, 235. divn- mezlim, 172. diyn hkmler, 125, 180. diyet birimlerinin ayarlanmas, 224. diyet milctarlar, 138 215 225 240. domuz, 140.

NDEKS

fesdu'z-zemn (genel ahlkn bozulmas), 109 160 165 vd. fesat ve butlan nazariyesi 27. > fey, 83 88 156 222. fey-i zeval, 250. Eb Ysuf 3 71 114 137 160 161 fkh, 118 vd. 255. 170 196 216 -219 225 252 254. Fkh Akademisi, 254. Eb Zehra, 100 139 160 246. Frat, 18. Eb Zer, 87. ftrata uygunluk, 66 127. Eb'z-Zind, 116. fiil yasama, 52 147. ehl-i kitap hanmla evlilik, 51 76 95 finansman ve kredi zarreti, 232. fiatlarm ykselmesi, 224 234. Fuad Kprl, 200 208 (dipnot). ehl-i tesviye, 205. Fethi Osman, 13. Ehvaz, 70. fetva, 172 218. elek, 230. Emevler, 170 172 202 204 215 231 galibe itibar, 66. Emir San'an, (dipnot), 81. ganimet, 95 156. ernkine bkz. evre, garar, 68 144 223. emselfe emsel 187. Garaudy, 211. emvlizhire/ btne, 134. grimn, 155. en efdali tayinde, 190. gasb, 85 195. ensr, 81. gaybet-i munkata, 241. en stn kazan yolu, 190. gayeci zellik, J34 149. esbb- nzl ve vrd, 85. Gazzl, 99 247. eski problemlere yeni boyutlar, 239. gece namaz, 151. eski hkme rc, 95 159. gedik, 81.

Hz.Eb Bekir, 43 76 104 112 125 129 157 159 168 169 185 192 198 210 212 213 214 222. Eb Bekir el-Asamm, 157. Eb Berze, 70 87. Eb Cafer Mansr, 217 218 . Eb Dvd, 59 131 191. Ebu'd-Derd, 43 215. EbHanfe, 11 43 71 84 88 114 173 174 179 180 196 197 209 217 225. Eb Huseyn el-Basr, 100. Eb Hureyre, 30 167 191 221. Eb Huzeyfe, 29. EbMs el-E'ari, 173. Eb'-uc, 233. Eb Ubeyd, 222.

esneklik, 37 vd. 104110141 154 Ebh 9. ehuru hurum, 51. fakih, 121. Hz.Ftma, 212. Ftmler, 128. Fzl Mustafa Paa, 177. Fazlur Rahman, 52 53. feodalite, 199. Ferit Kam, 44.

hful-fudl 172. / hyar- meclis, 88. hyr-art, 198. hyr- r'yet, 2. haber-i vhid, 84 88 124. hilfetin saltanata dnmesi, 212. Haccc, 129. hisbe, 172. hcet, 75. Hitti, 198. ^ hcet-i asliye, 159. hiyel, 11 30 160 218 233. had cezalar, 97 117 147 155. hizmetle ncelik prensibi 222. Hadimi, 2 9. v hukukularn hukuku, 154. hukk- mcerrede, 158 229. hadislerin yazlmas, 124. hul', 209. hadis vaz'u 212. hakimin kendi bilgisiyle hkm humusu'l-humus, 159. vermesi 174. Huzeyfe, 51 168. hakk- tealli, 158. ^ ' hkmi ahsiyet, 158. Hlid b. Velid, 192 199. hkmn kendiliinden kalkmas, 159 hkmlerin temyizi, 172. halifenin KureyMii, 112 211. hrriyeti kstlama, 180. Hallf, 139. Hz.Hseyin, 213. Hamidullah, 137. Hanbeli hukukular, 100 181 195. hkmlerin kademelilii, 67. el-Ikdu'l-ferid, 12. Hanefer, 65 161 180 184 188 192 rak ekol, 84 203 223. 195 233 246. slshb, 63 141. Hniye, 197. stslh, 39 62. Hanzalab. Kay s, 224. istisna (sipari) akdi. 160. Jantem, 116. harc hukuku, 18 201. HrunReid, 170 216 218. ibdetlerle ilgili hkmler,99 117 126. Hariciler, 211. ibdet dili, 50. Hz. Hasan, 213. ibhann asillii, 44 63 141 143.

gei dnemi fkh 29 30 78 79 95 148. gelime/deime ilikisi, 96. genel ahlkn bozulmas bkz.fesdu'z-emn. genel teri getiren hkmler, 123. genel terii prensipler, 41 49. geniletici yorumlar, 155. Goldziher, (ipnot), 200. glge boyu, 17 112 153 249. gmm stoklar, 227

Hasan el-Basr, 209. Hasan el-Mturidi, 233. Hasan b. Ziyd, 187 197 Haskeji 190. Hayber uygulamas, 77. helal ve haramlar, 139. helal-haram knusunda selefin tutumu, 70 140.

slam hukukunun gayesi 15 34 54. slam hukukunun deimeye msait olduunu gsteren zellikleri, 37. bnu'l-Hmm, 111 112 158. slmiparayagei, 203. Hz. brhlm, 132. slam mmetinin zellikleri, 35 79. brahim (Hz.Peygamberin olu), 137. smail L.akan, 148. istihlf 212 214. brhim en-Neha, 132. istil 214. creteyn, 81 236. istilhk, 215. icm, 48 60 210 212. istihsn, 61 62. icml/tafsil, 150. bnu'l-Mukaffa, 218,219. ictihd, 26 85. izJUik, 50. iki, 49 147 151 193. iki cezas, 123 125 136 191-193. iddet ierisinde evlenme, 193. iflarda kolaylk, 68. ihram, 130 238. ihsr, 71. ihtilf 69 102 105 142. iktibs, 44 95 200. iktisdi miller, 220. jurnalcinin tazmini, 184. Kabe, 87. kadnlarn mescide kmalar, 181. -Kdhn, 209. kadujyetu ayn, 59 123. Kamil Miras,(dipnot), 128. kaos, 101 218.

bnAbbs, 43 119 167 185 217. bn Abdisselm, 8 12 58 71 87. bn bidn, 187 190. bn r, 12 29 44 59 73 74 75 115 123. bnAtiyye, 178 210. bn E'as, 235. bnEsr, 152. bn Hacer, 98. bn Kayym el-Cevziyye, 3 124 160 176 245 255. bn Manzr, 74. bn Mesd, 167 222 247. bn mer, 182 197 198 213. bn Rd, 246. bn Sa'd, 221. bn Serrc, 74. bn brme, 157 173. bn Teymiye, 85 160. bnu'l-Cevzl, 2 210. %

iktisdi deer tayan yeni mallam ortaya kmas, 228. ilh hukuk otuu, 19. ilan, 108, 115 158. ilg, 7 31 143 148. ilm-iurt, 110 173. mam Azam bkz, Eb Hanife. mmeyr, 3. mml-Harameyn, 44. infk, 80 230. intisb akitler, 81. slam Adliye Tekilat, 175 176. slmn kemle ermi olmas, 24 79. slam hukukunun deime ile badamaz gzken zellikleri, 19. slam hukukunun donukluu iddias, 19.

kanr- kadm, 169. kanun boluu, 42 43 45 60 68. Karf 8 59. Karaman, 12 59. Kardv, 13 139. Kamu'l-menzil, 130. Kasn, 190. kat mlkiyeti, 229. kaynak, 22 39 vd. 209. kavram gelimesi, 158. kavram deimesi 159 226 228 241. Kay efin hakk, (dipnot), 32. kaz hkmler, 125. kaziyye-i muhkeme, 175. kefet, 197 206-209. keflet (ahsa), 196. kelle yeti, 196. keler, 142. Kemal Paazde, 9. Kerhi 209. keriz yeti 87. Kevsefi 94 98 vd. 102 106. kble, 60 76. kl yeti, 45. kvrtas olay 45. ktlk yl 134 233. kys, 49 60 117. Kisr, 170. kiinin mehrini dedii karsn gurbete gtrmesi 184. kitap (Kufn), 22 40 vd. kolaylatrma, 27 39 68-72. kpek beslemek, 188. Kuds, 50. Kfe, 130 173 194. kumar, 49 53 65.

Kufnn getirdii hkmler,31 40 kurban, 117. Kurey, 112 113 142 206 209. Kurtub, 210. kutup blgeleri 17 250. Kuzey Afrika, 18. kunut, 149. laiklik (dipnot), 33. Lebd, 166. Lukam da, 88.

makam- brhm, 132. maksd/vesil ayrm 107. mal, 158 206. Mlik, 71 115 132 189 194 203 217 219 245 246 252. Mlik b. Enes, 168. Ma'n b. Zide, 170. mantk, 204. Mruzt, 181. maslahat, 35 39 48 49 54 61 62 86 vd. 98. maslahatn tahkimi 97. mebi 158 Mecmi 1 9 102. Mecelle, 1 2 3 5 7 9 75 102 105 174 176 219 233. Mecelle Mazbatas, 160. Mecelle rihleri 7 103. Mecelle Tadil Komisyonu, 105 158 161 162 195 . mecidiye, 2. meclis, 239 247. Mecslerin stats, 201 211. Medine, 201 208 210 215 224. Kur'n Arap imajlarna dayanr, 50. Medine ekol, 18 129 130 203.

namaz terke ruhsat, 70 87 152. namazla ilgili ahkmda deiiklikler, 128 vd. namaz vakti, 87 249. Napolyon, 199. narh, 177. muamelt, 99 118 143 vd. nassm rfle talli, 254. Muviye, 113 129 173 200 215 nasslarm snrlaycl, 229 248. 228. nsslarm taksimi, 122 125. Mudar, 213. nazariyat/tatbikt, 252. mugrase, 73. Necd, 130 142. Mugire, 213 228. Necib Bilge, 6. Muhammed (mm), 114 137 173 174 Nesef, 102 233. 189 196 197 217 225 251 252. nesh 10 92 93 95 104 106 146 vd. Muhammed el-Behiyy, 32. Nevev, 98 -133. Muhhammed b. Ber, 208. nisb, 134 136 138 139 226. Muhammed b. Hakem, 246. nisb kalemleri arasndaki Muhammed kbl, 22. denge, 138 226.

Medine dnemi, 9 52 147 150. Medkr, 94. el-mehdr ve's-sicillt, 1.73. Mehdi, 216. Mehmet Aydn, 53. Mehmet Da, 53-55. Mekke dnemi 78 149 150. mekruhun mubaha dnmesi, 188. menfaatlerin tazmini, 3 195. menkl, 229. Mergnni, 158. meslih-i mrsele, 62. mesktun anh bkz. kanun boluu, meyte, (dipnot), 71. mevl, 204. mevrid-i nass, 28. Mevsl, 190. mezlim, 172. Mezdek, 140. mezhep hukuku, 162. mezhep ii tercihler, 195. mezhepler aras gr al verii 194. miras yeti, 145. miskin, 155 158. muaddn li'l-istill, 195. muht, 80.

Muhammed R. Kalac, 130. mukaddert, 98 117 135 vd. msadere, 194. Mte, 198. Mustafa Baktr, 72 75 131. Mutahhar, 33. Muvfakt, 9 12. Muvatta, 11 219. mblaa, 82. mdheleciliin artmas, 177. mebbed kira, 74. mellefe-i kulb (kalpleri slama sn drlanlar), 76 95 104 157. meyyide, 23 27 65 178 194. mlkiyet hakknn kullanlmas 179. mskt, 73. msterikler, 19 32 65. mteahhirn,2 174 180 187 188 196. mtekbiyet, 40 63.

rehn-i mster, 81 233. resmlfelv, 218. Rey ehri, 251. Hz. Osman, 117 127 129 134 168 178 rib, 25 45 53 65 71 254. 193 211 213 216 222 231 236. ribev mallar, 114 254. organ nakli, 238. R'l, 149. Osmanl devletinin gerilemesi Risalefl-ihtf, 9. sebebi, 169. Risale f riyeti'l-mmaslaha, 98. Osmanl devri, 179. Risletu's-sahbe, 218. ortama riyet prensibi 55 81 vd, 148- ruha itibar, 89 106. oru, 132. ruhsatlar, 29 69. lm temenni etmek, 189. ruhsatlarn kaldrlmas, 1.97. Hz.merl-12 33 45 51 55 76 81 83 r'yet,i Ml ve dini gn ve bayramla88 94 103 109 1 1 1 1 1 6 125 128 129-134 rn tespiti, 114 187. 137 142 155-157 159 160 167 -170 172-177 183-185 192-194 200 201 210 sadaka-ftr, 225 228. 211 -214 221 225 227-229 234 244 sadaka-ftrin atiyyelerden kesilmerb. Abdulazz, 33 55 77 79 149 mesi 222. 170 193 215 222 232. Sa'd b. Eb Vakks, 194. mer Hilmi Efendi, 236. Safa/Merve, 117. rf, 2 8 11 17 39 44 48 55 61 63 66 Sad b. Mansr, 11. 103 114 141 159 161 203 252 vd. Sad b. Mseyyeb, 176. rnekleme, 55 59 155. Sak'j] 151. rtl denek (dipnot), 76. Salih Tu, 137. zel teri getiren hkmler, 123. sanayi devrimi, 1 1 154. sarf 71. para, 199 200 205 225. Ssn 198 220. para arznn art, 220 vd. sat akdi, 45 114. Hz.Peygamber'in tasarujlar, 56 vd. savaa tevik, 245. 82. Schacht, 166 196 (dipnot). Rfib. Hadc, 144 224. Sehle bl Sheyl, 29. Ramazan el-Bt, 59 86. sel, 129. Rebeze, 142. selem, 73. Rebiab. meyye, 193. Selmn, 207. refhn artmasl69 170 199 23.1 229. Serahsi 196 197 227. rehin, 232. Sevd tatbikat, 81 88 95 156 201 rehinde kabz art, 113. 211 228.

nisb adalete gei, 187. Nizmuddin Abdulhamid, 119.

taabbud, 94 106 115 vd. taaddd-i zevcltan men, 158. Taber, 170. Tgut, 28. tahsis, 48. tahsst, 230. Talha, 213. takdir, 110 153. takydl-ibha, 157. talil, 49 61 254 257. tap sicili 113. tarif (insan) 114 tarih unsur bkz, zaman ve mekan unsuru. taviz, 151. tazmin, 85 161 195. f, 18 71 83 141 161 184 190 194 tebkt, 191. 195 246 251. tedvolma, 114 238 242 243 255. fi'nin mezheb-i kadm ve cedidi, tedavl aralar, 225. 18 251. tedrcilc, 29 52 67 77 79 81 149 vd. tedvin, 104 206 218. hidlerin tezkiyesi, 3 17 173. ahitlik, 84 176 186. telfk, 95. h Veliyyullah, 226. Temdur bt. Asba, 231. am, 129. temett haca, 132. ri'in maksatlar, 39. tervilx 128. tb, 9 12 25 43 74 93. temlik, 155. elebi 12 93 134 135 terkler, 57 82 149. ema ve ekiller, 46 47 122 125. tesettr, 53 55 124. erat/f ilah ayrm, 118 vd. tescl, 97 113 115 158 173. er maslahat, 100. ter siyseti 29 50 95 140 147 149. evkn, 44. ter yetkisi, 23 35 133 140 157. evvl orucu, 132. terif t, 172 200. iler, 128 211 212. tevik tedbirleri 228. /r 45 210 258. tevekkl, 82. ureyh, 176215. tevhid, 20 32. ubiyye, 203-205. tevsi kabiliyeti, 10 154. kr secdesi 43. teyemmm, 30.

Seyfuddin Kvn, 129. sirke, 230. siys etkenler, 209 vd. Sudl 233. Suheyb-i Rm, 207. sulama hukuku, 18 203 216. suyun temizlenmesi, 239. Sfyns-Sevr, 207. skt, 42 44 45 G4. Sleyman b. Abdilmelik, 170. Sleyman b. Ur, 173. snnet, 20 56 vd. srgn, 192 193. st emme, 29 30. Syt, 136.

toplu hkim sistemi, 114 175. toprak kiras, 81 144 224. Tf 4 97 vd. tp bebek, 238. Ubeg b. Ka'b, 128. ulu'l-emr, 28. Urve b. Zbeyr, 166. Usayye, 149. cret, 159. talak, 11 159 185. lken, 13. Vkd, 183. vakf, 181 236 252. vakf malnn gasb, 3 195. vakit, 17 87 153. vasilerin selhiyetleri, 179. veliahdlk, 214. Velid, 170. vesil, 107 vd. visal orucu, 87. yamur duas, 82 133. yakn akraba evlilikleri, 157. yalanc ahitlik, 168 173. .yangnlar, 235. yaz ile amel, 248. yeni cezalar ihdas 193. yeni zmler getirme, 154. yeni problemlerin gndeme gelii,237 yeni yorumlar, 154. yetim malnn gasb, 3 195. Yezid, 213. ynlerdirme merhalesi 150. yrrllk ilkesi 26 vd. 38.

zahiri yaklam, 44 63 86 88 246. zaman faktr, 15. zaman-mekan unsuru, 49 vd. 55 59 144 240 vd. zanaatkarlarn tazmini, 183. zaruret, 29 72 vd. 232. Zat-lrk, 94 131. zayf kaville amel, 160. zektn maatan alnmas 222. zektla ilgili ahkm, 133 vd. zektlarn ertelenmesi 134 234. Zekvn, 149. Zerka, 12 94 133 181 175. zevi'l-erhm, .194, Zevr, 129. Zeyd b. Harise, 207. Zeyla, 102. Zeyneb bt. ah, 207. zi'l-kurb, 235. zimm diresi 200. zimmet, 158. Ziya Gkalp, 125. Ziyad b. Ebih, 200 215. Ziyuddin Serdr, 46. Zuhayl 75. Zbeyr, 244.

You might also like