You are on page 1of 82

;

'
'
r

r
r

r
'
'
,
JNDRE GiDE

I
^
>
C
0
@
f

ran
ANDR:: GDE
|111
LI1I1
roma
evrn:
MUHTAR KRK
nc Bas
VARLI K YAYINEV
Ankara Caddesi, stanbul
VARLIK BYK CEP KTAPLARI 144
Bu kitabn ilk basks Austos 1957'de. ikinci
basks Kasm 1959'da yaplmtr.
Varlk Yaynlan, say : 1337
1stanbul'da Ekin Basmevi'nde baslmtr
Kasm, 1967
BRNC DEFTER
10 ubat 189 ...
gndenberi durmadan yaan kar, yollar ka
pad. Bu yzden de onbe yldr ayda hi olmazsa iki
defa kutsal dev iin gitmeyi adet edindim R + .'ye
de urayamadm. Bu sabah La Brevine kilisesinde
de topu topu otuz sofu toplanmt.
Bu mecburi tutukluluun bana salad bo z
mandan faydalanp eski gnlere dneceim ve Ger
trude ile ilgilenmek durumua nasl geldiimi ala
tacam.
Kendisini karanlk bir alemden sadece ak ve
tapma iin ekip kardm sandm bu sofu r
hun gelime ve oluunu ilgilendiren hereyi buraya
. yazmay tasarladm. Bana bu devi nasibettii iin
Tanrya krler olsun.
kibuuk yl oluyor, Chaux-de-Fond'dan doru
kyordum, imdiye kadir hi grmlm bulun
mayan bir kzcaz, koa koa yanma gldi; bura
dan yedi kilometre uzakta bir yere bir fakir kadn
ca lmek zereymi, beni, ona son dini vazifeyi
yaptrmak zere gtrmee gelmi. Arab3m: at
henz koumdan karlmamt. ocuu bindirdim,
herhalde akam basmadan dnemiyeceimi de tah
min ettiimden, yanma bir de fener alp yola koyul
dum.
Bu blgenin dolaylarn ok iyi tarm sanr
dm; ama Saudraie'yi geince kzcaz, yle bir yol
4
PASTORAL SENFON
sabk verdi ki, biraz geince, imdiye kadar hi ge
lip gemediim bir yere saptmz anladm. Mama
fih, saptmz yerden iki kilometre tede, yolun so
lunda ufack ve esrarengiz grnl bir gle gelin
ce, bu gle genliimde buzda kaymaa gelmiliim
olduunu da hatrladm. Onbe yldr buralara hi
gelmemi, bu gl bir daha grmemitim ; zira, bu
dolaylarda kimsecikler beni papazlk vazifeleri iin
armamt. Sorsalar bu gln nerede olduunu
karamazdm, ve ylesine hafzamdan silinmiti ki,
akamn pembe ve yaldzl havas iinde birden kar
ma knca, ilkin onu ryada grmm gibime gel
miti.
Yol, glden kan ve orann kenarndan gee
rek bir kmr oca boyunca uzanan derecii takip
edyordu. Artk iyiden iyiye anlyordum ki, burala
ra hi gelmemitim imdiye dek.
Gne batmya balamt, biz daha epey za
mandanberi bayr kyorduk; nihayet kzcaz tepe
nin eteinde bir kulbecii eliyle gsterdi. Bacasn
dan, karanlkta ilkin mavimtrak grnen akamn
altn renklerine varnca da sarlaan bir ince duman
kmasa insan, bu kulbede kimsecikler barnmyor
sanabilirdi.
Hayvan yakndaki 'bir elma aacna baladm
ve kzn peinden, iindeki ihtiyar kadnn can eki
ti
i
odaya girdim.
Getiimiz manzarann heybeti, akamn sessiz
li
i ve bu lm vaktinin arl iime rperme ver
miti. ::rde, hasta yatann baucunda, henz
gence bir kadn diz kmt. lkin ihtiyar kadnn
tornu sandm, ama sonradan hizmetisi olduunu
anladm beni getiren kzcaz, tten bir kandil yak
t, sonra gidip yatan ayakucunda dineldi. Btn
yol sresince kzla konumaya alm, ama -bei
kelimeden fazla koparamamtm.
. PASTORAL SENFON
5
Diz ckms olan kadn, doruldu. lkin bir ak
rabasJ samtin, ama lenin bir ahbab, bir kmu
suymu; hamnn arlatn grnce hizmetj
kz, onu arm, o da hastann banda beklemek
zere gelmi. Onun dediine gre, ihtiyar kadn ac
ekmMen lm. Birlikte, cenaze ileri ve dini me
rasim iin yaplacak eyleri kararlatrdk. Bu c
ra yerlerde ok kere bama geldii gibi, hercyk
bizzat kendimin ilgilenip karar vermem gerekti. ti-
. raf edeyim ki, grn ne kadar fakirce de olsa, bu
evi s1dece bu uzak ahbapla bu ufack hizmeti kza
brakmaya pek gnlm raz olmuyordu. Ho, bu se
fil barnan bir keciinde bir gizli hazine falan
da bulunaca deil ya. Hem bulunsayd da ben ne
yapabilirdim? Ama gene de, ihtiyar k.adnn miras
cs falan kalp kalmadn sordum.
O zaman komu hanm, mumu alp odann bir
kesine tuttu: Orda, ocan bir kenarna bzlm,
uyuyormu gibi grnen belirsiz bir insan karalts
farkettim; gr salar hemen hemen tamamen yz
n lrnplamt.
- te bu kr kz, dedi komu hanm: Hizmet
ini!l deyiine gre, bir yeen: yle grnyor ki,
aile diye sadece buncaz kald. Onu da bir ifa yur
duna yerletirmek 1zm; yoksa, n'olur hali ortalar
da buncazn! ..
Bu patavatszca szlerin zavall kz zeceini
dmrek, byle kendi nnde mukadderat hak
knda hkm vermemiz canm skt; kadnn hi ol
mazsa yava sesle konumasn salamak iin usulca:
- \yandrmayn bari, dedim.
- Yok canm, uyuduu falan yok; bu kz tam
aptal, ne konuur, ne de sylenenden birey anlar;
sabahtanberi bu odan i
indeyim, hemen hemen hi
yerindcn kmldamad diyebilirim. lkin ben sar
:anmtm, ama hizmetiye bakarsanz sar deil-
6
PASTORAL SENFON
mi; yalnz, ihtiyar kadn kendisi sar olduundan
bununla 1af etmezmi, hatti. pek kimseyle de konu
mazm, epey zamandandr azn sadece yemek, i
mek iin am.
- Ka yanda acep?
- Onbeinde falan sanrm; zaten ben de siz-
drn fazla birey bilmiyorum.
Bu kimsesiz yavrucakla bizzat ilgilenmek fik
r ilkin aklma gelmemiti; ama dua bittikten sonra
--daha dorusu, bir tarafta komu hanm, bir taraf
ta kilik hizmeti kzla birlikte l yatann ban
da diz km vaziyette dua okurken-birden iime
dodu: Tanr, yolumun stne bir nevi dev, bir e
it mecburiyet koymutu, ve bu devden kamak ol
duka alaka bir hareket olacakt. Dorulduum za
man, bu kzcaz hemen o akam alp beraberimde
gtrme kararn vermi bulunuyordum; ama sonun
da onu ne yapacam, kime emanet edeceimi ben
de pek bilmiyordum. Bir mddet daha, ihtiyar l
nn, iinden hi birey szmamas iin skca bz
m bir hasis kesesi gibi buruuk ve iine ekilmi
dudaklaryle uyuyormu gibi duran yzne daldm.
Sonra kr kzn tarafna dnerek, onu gtrme kara

nn komu hanma bildirdim.


- Ya ly kaldrmak zere geldikleri za
man onun burada olmamas daha iyi olacak muhak
kak, dedi. V
e
bu i de bylece bitti.
nsanlarn bazan zorla uydurmak hevesine ka
pldklar. hayali birtakm itirazlar olmasa herey
nal kolay yoluna girerdi. ocukluumuzdaberi
yapmay tasarladmz nice nice eyleri etrafmz
dakiler, "yapamaz bu ii..." diye diye yapmamza en
gel olmulardr.
Kr kz, ruhsuz bir kitle gibi, elinden tutup g
treme ses karmad. Yz hatlar dzgn, olduk
a gzel, ama tamamen ifadesizdi.
PASTORAL SENFON
7
Odann bir kesinde, tavanarasna kan bir i
merdivenin altndaki her zamanki yatma yerinden
bir rt almtm. Komu hanm ok nazik davran
d. Kzcaz bu rtye sarmama yardm etti; n
k, ok parlak olmakla beraber, gece
hayli ayazd.
Arabann fenerini yakp yola koyuldum; kr kz ruh
suz bir et yn gbi vcuduma yaslanmt ve can
l olduunu ancak onun vcudundan bana geen ar
hararetten anlyabiliyordum. Btn yol boyunca u
nu dnyordum hep: Acep uyuyor mu bu kz? Ne
ar bir uykuydu bu ... hem de onun durumunda bu
uykuyla uyankln fark ne olabilirdi ki? Rabbim,
bu ekilsiz vcudun iinde, duvarlarla evrilmi bir
r yaamaktadr ki, sonunda ltuf ve inayetinizin
bir zerresine nail olma bekler ; benim ilahi akm
bir gn, bu zavall mahlukun zerine km olan
korkun geceyi datmasna msaade edecek misi-
niz?
.
Eve geliimde karlatm ar kabul bura
da geitirmiyecek kadar geree saygm vardr. Ka
rm, Allahn btn faziletlerini nefsinde toplamtr;
bazan bamza gelen ac olaylar srasnda dahi, o
nun iinin temizliinden bir an he etmemiimdir;
ama yaradlnda bulunan merhamet hissi olup
bittiye hi gelmez. O, devlerin ne ilerisine gemeyi,
ne de onlardan geri kalmay isteyen bir dzenli' ki
idir. S:nki sevgi, sarfetmekle tkenecek bir hazi
neymi gibi, merhameti bile hesapl kitapldr. Ara
mzdaki tek anlamazlk noktas da budur.
O akam, beni yanmda o kk kzcazla dn
m grd zaman ilk dncesi, u feryatla a
zndan frlam oldu:
-Gene bana ne angarya sardn?
Aramzda ufak bir mnakaa olacan anlad-
8
PASTORAL SENFON
m her sefer yaptm gibi, orackta merak ve a
knlkla az ak, bizi dinleyen ocuklarm dar
kardm evvela. Ah... karmn bu kt kabul be
nim arzuladm ekilden ne kadar da uzakt. Sade
ce cici kk kzm Charlotte memn oldu bu ie;
arabadan yeni birey, bir canl mahluk kacan
anlaynca dansedip ellerini rpmaya oald. Ama
zaten annelerinin yeteri kadar kendi kalbna sokmu
olduu teki ocuklar, onu hemen soutmakta ve
durgunlatrmakta gecikmediler.
lk an epey byk bir karklk oldu. Ne ka
rm, ne de ocuklar bu gelen ocuun kr olduunu
henz bilmediklerinden, ona yol gstermek ve yrt
mek iin sarfettiim sonsuz ihtimama bir mana ve
remediler. Ben bile, btn yolculuk boyunca tuttu
um elini brakverince bu zavall alilin kard aca
yip homurtular duyunca epey ardm. Feryatla
r insan sesine benzemiyordu; adeta bir kpein ac
ac ulumalar sanrdnz; kendini altrd duygu-
larn dar erevesi dna ilk defa kt iin ayak
larnn ba zlm gibiydi; ama oturmas n
bir iskeml
e
getirip yardm ettiim zaman, hayatnda
hi oturm1sn bilmemi birisi gibi yere ylverdi;
o zaman elinden tutup ocan yanna gtrdm, ve
ancak, len kadnn odasnda ilk defa grdm e
kilde, minenin kenarna yaslanp melme durumu
nu alnca bir para sakinledi. Zaten gelirken araba
da da sraya oturmam, ayaklarmn dibine kp
btn yolculuu ayaklarma yaslanarak yapmt.
Karm bana yardm etmeye balamt bile; de
mek ki insann iinden geldii gibi hareket etmesi
en iyisiymi; ama mant dima onunla mcadele
halindedir ve ok zaman da, hislerine ramen, bu
mantk galip gelir. Kk kr, ocan bana yerle
ince, gene sordu:
- Bunu ne yapmak niyetindesin?
PASTORAL SENFON 9
Bu arca kullanlan "bu" szn duyunca iim
titredi, bir kzgnlk hareketi yapmay g nle
dim. Gene de, geirdiim uzun ve sakin dnce saat
lerinin tesiriyle vazifeme devam ettim, yeniden ieri
gelip etrafzda bir halka tekil etmi olan ailem
efradma dnerek, bir elim kr yavrunun alnnda, se
eime mmkn olduu kadar kutsal ve ilahi bir ton
bulup:
- Kaybolan kuzuyu geri getiriyorum, dedim.
Ama Amelie, ncil'in iradlar arasnda akla uy
mayan veya aklst bireyin olabileceini kabul et
mezdi. Hemen protesto etmeye kalkacan anla
dm; ve ite o zaman, bizim bu ufak tefek kar-koca.
drltlarmza alkn olan, zaten yaradllar iti
bariyle de az mtecessis (kanaatimce, yeter saylma
yacak kadar az) tabiatl olan byk ocuklarm Sa
ral i!e Jacques'a iaret ettim, kkleri odadan
kardlar. Sonra, bu Tar misafirinin geliinden ha
la tedirgin ve biraz kzgn gibime gelen karma:
- Kzn nnde bildiin gibi konuabilirsin, de
dim, zavall ocuk konuulanlar anlamyor.
Bunun zerine Amelie, protestosuna balad: Al
lah iin artk bana sylenecek tek sz kalmadn
(en uzun mnakaalaa bile bu girizgahla bala
mak adetidir) benim akla, iz'ana en uymayan, en az
kaabili tatbik ne varsa onu icat ettiimi ve kendisi
nin de, her zaman olduu gibi, buna boyun emekten
baka birey yapamyacam syledi. Yukarda da
yazdm ya, bu ocuu ne yapacama daha henz bir
karar vermi de deilim. Ona bizim evde bakmann
mmkn olup olmyaca fikri aklma henz gelme
miti, yahut da pek mphem olarak dnmtm.
Kz kendi evimizde alkoyma fikrini hi dn
memitim, daha dorusu ylece bir aklma gelmi
ti, hatta diyebilirim ki, bu fikri bana. telkin eden de
gene, "evde zaten yeteri kadar kalabalk deil mi-
10
PASTORAL SENFON
yiz ?" dye sormak suretiyle, Amelie oldu. Arkasn
dan da mahut ikayetlerine balad : ben hep ileri
atlr, arkamdakilerin mukavemetini falan hi d
nmezmiim de, yok efendim bu evde zaten be o
cuun bulunmasn kendisi yeteri kadar yk sayar
m da; Claude'un doumundanberi (tam bu srada
<a sanki kendisinden bahsedildii farketmi gibi
beikte viyaklamaa balad ocuk), artk canna
tak <emis ve "pes etmis artk" da. ,
Bu prlaymn daha, balangcnda Hazreti sa'
nn baz szleri dilimin ucuna kadar geldi, ama tut
tum kendimi, nk hareketlerimi bu mukaddes ki
tabn otorite ve manevi siperi arkasnda gizlemi gi
bi grnmei hi de mnasip grmem. Ama yorgun
luundan ikayet edince akcas ben de epey skl
dm, hakas u ki, benim baz densizce 'igzarlk
larmn sonular ok kereler karmn srtna yk
lenmitir. Maamafih, serzenileri de, yapacam ey
ler hususunda bana yol gstermi, taktik retmi
ti. Bu yzden ie tatllkla giritim ve Ameie'den,
durmu, bir kere de kendini benim yerime koyup s
kfnetle incelemesini rica ettim: benim yerimde ken
disi de olsa ayn ekilde hareket etmiyecek miydi?
Ve hayatta dayanacak bir tek kul bulunmad an
lalan bu zavall yavrucuu o terkedilmi perian
vaziyette brakmaa gnl raz olabilir miydi? u
nu da ilave ettim: Evet, bu kzn, bu alil misafirin
ev hizmetleri bakmndan ekilen yorgunlua neler
ilave edeceini, bizi ne kadar tedirginlie urataca
n hesaplamyor deilim, asl zntm de bu yor
gunluklann hep onun omuzuna kmesinden, ona ok
zaman hi yardm edemeyiimden douyordu.
Neyse, sonunda onu elimden geldii kadar ya
ttrdm, ayrca da, kendi isteiyle sebep olmad
bu durumdan dolay zavall masum kza kar hi de
haketmedii bir krgnlk beslememesini rica ettim.
PASTORAL SENFON
11
Hem artk Saral da kendisine yardm edebilecek ya
a ge:mi, J acques da onun hizmet ve ihtimamn
bek lemiyecek duruma girmi deil miydi? Velhasl
Allah, o anda ona ne sylemem gerekirse onlar hep
diline getirdi; onu ikna edip, zaten kendisinin de
sakin bir zamannda, dnecek vakit brakarak bu
iler olsayd pkala kabullenecei; srf benim bir
den srpriz yapp rahata dnmesine engel oluum
yLznden kendisine aykr gelen bu durumu munis
letirdim.
Artk partiyi kazandm sanyordum ve sevgili
karc'lm da Gertrude'e doru iyilik ifade eden bir
yzle ilerliyordu; ama lambay alp da onu bir par
a tetkik etmek iin yanna gidince birden kzn iin
de bulunduu anlatlmaz pislii farketti ve tiksinti
si, kzgnl eskisinden ok daha fazla ayakland:
--- Eyvah, bu bir pislik yuvas, diye bard: a
buk fralan, abuk sil stn... Yok yok, hurda. de
il. Git darda silkelen bir. Hey Allahm, imdi o
cuklar ela kirlenecekler. u dnyada pislik kadar e
kindiim ey de yoktur.
Allah bilir ya, hakikaten zavall kz tam pisli
in iindeydi; ve arabada btn yol boyunca bana
yaslandn dnnce bir irenm
e
hareketi yap
maktan da kendimi alamadm.
stm bam yle elde geldii kadar temiz
leyip iki dakika sonra ieri girince karm bir kol
tua ylm ve bir alama buhranna tutulmu bul
dum. Yavaa ve efkatle:
-- Senin dayanma gcn bylesine bir imtiha
na ekmi olacam dnememitim, dedim. Olan
oldu, ama bu gece artk vakit ge, hem de pek ay
dnlk yok imdi. Yavrucuk ocan b:nda bylece
uyusun, ben.atein snmemesine bakarm. Yarn sa
larn keseriz ve gerektii gibi
de
ykarz onu. Sen
12
PASTORAL SENFON
ancak, nefret etmeden el dedirebilecein zaman o
nunla megul olmaya balarsn.
Bundan bala, bu durumdan ocuklara da hi
birey amamasn rica ettim.
Akam yemei zaman gelmiti. htiyar hizmet
imiz Rosalie'nin, bir yandan bize hizmet ederken
bir yandan da durmadan kt kt bakt zavall
kz; eline tututurduum orba anan bir anda
oburca silip sprverdi.
Yemek sessiz geti. Bamdan geenleri anlat
mak, ocuklarla konuup onlara yoksulluk ve sefa
letin bu kadarn hissettirip feci durumu farketme
lHini salamak, bylelikle onlar heyecanlandrmak,
merhametlerini tahrik etmek, Allahn bizim himaye
mize brakt bu zavallya sempatilerini uyandr
mak isterdim; ama Amelie'nin kzgnln yeniden
tahk etmekten ekinem. O anda iimizden hibiri
ondan baka bir konu dnmyordu muhakkak, ama
yle anlalyordu ki, iin kestirmesi, artk bu ko
nuyu kapamak, baka bahislere geip hadiseyi unut
turmak olacakt.
Bir saat geti, herkes yatmaa gitti, Amelie
de beni odada yalnz brakmt, baktm kk Char
lotte kapy aralad; yalnayak ve, gecelik gmle
iyleydi, birden koup boynuma atld, beni hrsla
skarak:
-Babacm, sana "yi geceler" demeden ayrl
mm, d,;y
e
m:ldand. Sonra, uykuya dalmadan ev
vel bir kere daha grmek tecesssnden ke:1dini ala
mad, ocak ba
n
da hep o masum haliyle oturan
kr yavruyu eliyle iaret ederek yavaa sordu:
- Onu niye pmyorum, baba?
Geliindn ve szlerinden son derece heyecan
ianmtm:
- persin kzm, yarn persin; imdilik onu
rahat brakalm, dedim.
PASTORAL SENFON
13
Sonra onu kapya gtrrken:
-Uyuyor o imdi, diye ilave ettim.
Yreim rahat olarak gelip oturdum ve s>baha
kadar, okuyarak veya gelecek vaazlarm hazrlaya
rak altm.
Muhakkak ki diye dndm (iyi hatrlyorum),
Charlotte bugn, byk ocukhrdan daha sevimli
ve sokulgan davrand ; ama hangisi yle deildi ki ?
Hangisi ilkin benim taraflm deildi ? Byk olum
Jacques bile. O Jacques ki, bugn o kadar uzak, o
kadar iine kapal ve durgundur. ocuklar efkat
li sanrz hep, aslnda onlar, sadece yzeglc ve
nazcdrlar.
27 ubat.
Bu gece gene dehetli kar yad. ocuklar, ner
deyse artk pencerelerden girip kacaz diye keyif
liler. Gerekten de bu sabah kapmzn n kardan
geit vermez hale gelmiti, ancak amarlktan

kabildik. Bir hayli mddet d alemle temasmz ke


silecee benzedii iin, dn gidip bir rendim, Tan
rya kr ki kyn bu zaman iin yeteri kadar ne
valesi varm. Karn bizi epeevre kuat ilk de
il geri , ama bu kadar ku umaz kervan gemez
hale geliimizi yeni gryorum ben. Bu sebeple de,
byle evde kalmdan faydalanarak dn baladm
hikayeme devam edeceim.
Bu kzcaz alp getirirken, onun evimizde ne
rede kalaca noktasnda kendi kendime pek de de
rine gidip fazla .nmediimi sylemitim. Kar
mn fazlaca mukavemeti olmadn bilirdim; evimi
zin neresinde yer ayracamz ve pek mahdut olan
gelir durumumuzu da gznne almalydm. Ama,
her zaman olduu gibi, ben prensiple hareketten zi
yade hislerimle, heyecanmla i yapn, benim bu
14
PASTORAL SENFON
a.tlganlmn douraca masraf falan hi hesapla
mamstm (bu, bana ncil'in emir ve ruhuna aykr
gibi grnyor nk). yi ho ya, Allaha tevekkl
edip yaamak baka ey, bir iin btn ykn ba
kalarnn omuzuna ykmak gene baka ey. Gerek
ten de Amelie'nin omuzlarna pek ar bir yk yk
lemi olduumu ok gemeden farkettim; ylesine
ar blr yk ki, ilkin arp kaldm bu iin karsm
da.
Kr kzn salarn kesme iini hayli irenmeyle
yaptn farlredip hemen yardmna komutum.
Ama sra kzn ykanmas iine gelince, tabii dura
ladm ve bu ykama ve temizleme iini kanma b
ra. kmaya mecbur kaldm; iin en g ve en ar ta
raf da bylece benim stmden kalkm, karma
yklenmiti.
Buna ramen, Amelie'den en ufak bir itiraz s
z veya hareketi de kmad bu ide; yle anlal
yor ki, gece enine boyw1a dnm ve bu angaryay
da yklenmeye raz olmutu; hatta bundan biraz
zevk bile alyordu: Nikim, Gertrude'n temizlenip
paklanmas bitince onun memnuniyetle gldn bi
le grdm. Kzn san kesmi ve bnim verdiim
bir ilac da srdkten sonra bana beyaz bir take
geirmiti: stnden kan lime lime eski giyecek
leri Amelie, atee atm ve Sarah'nn eski elbiseleriy
le amarlarndan ona giydirmiti. Kzn adn bil
miyorduk: Ho kendisi de bilmiyordu zaten, ve bu
nu nereden reneceimize dair bir fikrim de yoktu;
sonunda Charlotte, ona Gertrude adn verdi, biz de
hepimiz bunu beenip kabul ettik. Kz herhalde Sa
rah'dan biraz daha kk olmalyd, nk onun ge
en yldan kalma elbiseleri iyi geldi kendisine.
lk gnler stme ktn farkettiim ar
hayal krl ve ktmserlik hislerini burada itiraf
etmem gerek. Bu kzn yetiip gelimesi hususunda
PASTORAL SENFON
15
kafamda ne hayaller kurmutum, ama gerekler de
hep bunlar ykp gtryordu. Yznn ilgisiz, la
kayt, kunt ifadesi, daha dorusu mutlak ifadesiz
grn, en tam ve derin hsnniyetimi ve iy
i ar
zularm bile kknden silip atmaya yeterdi. Btn
gn ocan banda hep ayn vaziyette, ve tetik s
tnde, korunma durumunda hareketsiz duruyor, ya
nna yaklatmz farkeder veya sesimizi duyarsa
hatla1 derhal sertleiyordu; sanki ifadesizlii sa
dece dmanlk ve korunma hisleri duyunca kalk
yordu; onun dikkatini ekmek iin en ufak bir hare
ket yaplnca da inlemee, hayvanlar gibi homurtu
lar karmaya balyordu. Bu yabanilii ancak, be
nim kendisine bizzat yedirdiim, ve zerine de insa
n ok zen bir hayvani hrsla atld yemek zama
n biraz geiyordu. Kalbten kalbe yol vardr, sz
nasl doruysa bu durumda da aksine, bu kzn by
le inatla aksilemesi karsnda bir nefret hissinin
iime yayldn da farkediyordum. Evet, gerekten
de itiraf edeyim ki, bu ilk on gnde iyiden iyiye
mitsizlie dm, hatta onunla hi ilgilenmemeye
kadar ileri varacak bir krgnlk duymutum, yle
ki, o ilk gnk ataklma piman olmu ve onu hi
getirmemi olmay temenni edecek hale gelmitim.
insann gcne giden bir taraf da buydu ki, Amelie;
kendisinden pek saklyamadm bu hisler karsn
da bir nevi zafer hissi duyuyor, Gertrude'n benim
betime gittiini ve aramzda bulunuunun bana azap
verdini anladndanberi kza kar ihtimamn,
hem de halisane bir ekilde arttrmaya balama
benziyordu.
te bu ruh haleti iindeydim ki, bir gn, has
ta ziyaretleri turesine km olan dostum Doktor
Martins bize misafirlie geldi. Gertrude'n durumu
zerinde kendisine anlattm eylerle pek ilgilendi;
ilkin, ortada grnr illeti olarak sadece bir krl-
16
PASTORAL SENFON
olduu halde, bu kizn bu kadar az gelimi kal
masna ok hayret etti ; ama kzn bu sakatlna
ilave olarak, hayatta kendisine bakan tek insan olan
ihtiyar kadnn sarl ve bu yzden de kendisiyle
hi konumad ve zavall kzn kk yatanberi
tamamen yzst, kendi bana braklm olduu
cihetini de anlatnca i deiti. Benim bu kzdan
midi kesmemin yanl olduunu, ama tutumumun, ona
kar hareket tarzmn iyi olmadn anlatt:
- Sen daha temel atacak salam zemini bul
madan yapya balamak istiyorsun, dedi. Tasav
et ki, bu ocuun iinde herey karmakark bir ha
de, bir kaos iindedir imdi, hatta taslaklar bile ka
rarlamamtr daha. Bu yzden balag olarak
yle yapacaksn; tutma ve tana duyularndan bir
kan birletirip onlara, tpk bir etiket yaptrr
gibi bir kelime veya bir ses ekli tahsis edeceksin;
bunu ylmadan, bkncaya kadar kza tekrarlyacak,
sonra da onun ayn kelimeyi tekrarlamasn, yahut
ayn sesi vermesini salayacaksn. Bilhassa bu ide
abuk sonu almaya yeltenme: onunla muayyen saat
ler ura ve hibjr zaman da devaml olarak megul
olma.
Bu sistemi bana uzun uzadya izah ettikten son-
ra:
- Kald ki bu metod, bir sihirbazlk, muciz.3
yaratma da saylmaz, diye ilave etti; bunu bn icat
etmiyorum, daha evvel oklar da bunu tatbik et
milerdir. Hatrlamaz msn canm? ikimi beraber
felsefe okurken hocalar, Condlla.c'tan ve ok canl
heykel'nden sz aarken,bu kznkine benzer bir
vak'ay da zikrederlerdi...
Bir an durdu:
- Yoksa bunu sonralar bir psikoloji dergisin
de mi okudum ben? Neyse canm... ok dikkatimi
ekmi bu vak'a, yle ki, ocun a bile aklmda
PASTORAL SENFON
11
kalm; hem bu Gertrude'un durumundan daha k
til bir hal; kz hem kr, hem de sar-dilsiz; ngil
tere'nin ad aklmda kalmyan bir kontluundan bir
doktor bulup ilgilenmi. Kzn ad Laura Bridgeman,
bak, hatrlyorum. Doktor, ocuun geliimi zerin
de, yahut ilk gnler iin onun yetimesi bakmndan
s:.rfettii emekler zerinde diyelim, bir "gnlk" tut
mu. Sen de yapmalsn bunu. Gnler ve haftalar bo
yunca kzn iki kk eyay, bir topluine ve bir
ty, mnavebeyle tutma ve yoklamas zerinde dur
mu; sonra gene ayn ekilde, krler iin yazlm
kabartma bir kitapta ngilizce Pin ve Pen kelimele
rini parmakhryle yoklamasn retmi. Haftalar
ca da hibir sonuca varamam. Sanki kzn vcudu
iinde ruh denen ey yok gibiymi. Ama doktor, iti
madn hi kaybetmemi. Kendimi, diyor gnln
de, bir kuyu azna eilmi bir adama benzetiyor
dum; derin ve kapkaranlk bir kuyuya ip sallamm,
aadan birisi bu ipe sarlacak diye mitsizlikle ipi
oynatyordum boyuna. Tabii, doktor, o derin kuyu
nun dibinde birinin bulunduundan ve crge bu ipi
tutacandan bir an bile phe etmiyor. Nihayet bir
gn, Laura'nn o dmdz suratnn bir eit tebes
smle aydmlandn gryor. Eminim ki o anda
doktorun gzlerinden minnet ve muhabbet yalar
boanm ve Yce Tanrya kretmek iin diz k
mtr. Laura o anda doktorun kendisinden istedi
i eyi anlamt birdenbire; kurtuldu demek ki...
O gnden sonra kz daha dikktli olmu; geliimi
hzla ilerlemi; biraz sonra kendi kendine gelime
ye, kendin
i
yetitirmeye balam, sonunda krler
iin kurulmu bir Enstit'ye mdire tayin edilmi.
Yoksa bu da bakas myd? Neyse: nk bu eit
vak'alar oald bu yaknlarda; gazeteler, dergiler
F. 2
18
PASTORAL SENON
hep bunhrdan bahsedip dururlar, hem de kaaatim
ce hayli budalaca bir hayret gstererek: Bu eit
yaratklar nasl mesut olurlarm? Zira, bu hal ger
ektir, bu e"t alil idraksizler, o kaln duyusuzluk
duvar iinde bulunduklar mdd3te mesutturlar, ve
kendi durumlarn anlatabilme imkann nail olur
olmaz ilk yaptklar ey, saadetlerini hikaye etmek
tir. Tabii, gazeteciler de bunu mal bulmu magribi
gibi albyp pullarlar; bu durumdan, be hassasndan
da kam aldklar halde gene bedbahtlklarndan i
kayet edenler i:n intibah dersleri karmaa kal
karlar . _
Szn burasnda Martins'le aramzda bir mm.
kaa balad: Ben, onun ktmserliine kar koyu
yordum, ve onun szlerinden kan manaya gre,
hislerimizin eninde sonunda bize znt ve elem kay
na olduu iddiasn kabul etmiyordum:
- yok carnm, ben o manay kasdetmiyorum,
diye itirazda bulundu; ben sadec
e
unu sylemek
istiyordum k\ insanolu bu dnyay irkinletiren,
kirleten, straplar douran glinah ve dzensizlikler
de1 ok, gze1ii, refah,
d
zeni ve ahengi sala
yan eyleri daha kolayca hayal eder, ruhumuzun bu
m daha ok temayl vardr ve bu ide de be duy
gumuz bize yol gsterir, ayn zamanda da yardm
eder. yle ki, bana kalsa, bize imdiye kadar telkin
ettikler
i
"si sua bona nornt - iyilii bilmi olsalard"
dsturu yerine Virgile'in "Fortunatus Nimium"unu,
"Si sua ma!a nescient - Kiiolu ktl bilmes2y
di"yi takip ettirirdim: Ademolu ne kadar mesut
olurdu, ktl tamam olsayd.
Sonra bana doruda.. "1 doruya bu Laura Bridge
man'n m'salinden ilham alnarak yazldn sand
, Dickens'in bir byk hikayesinden sz at, k
tab d bulup bana gndermei vadetti. Gerekten
de drt gn sonra "Le Grillon du Foyer - Ocak Cr-
PASTORAL SENON 19
cr"n aldm ve byk bir hazla okudum. Bu, fakir
bir oyuncaknn kr kznn olduka uzun, ama za
man zaman patetik hikayesidir; babas, kzna, ken
disini zenginlik, refah ve sadet iinde yaatt in
tibam vermekte, onu bu hayalle mesut etmektedir.
Dickens'in sanat bu yalana bir kutsallk izafe et
mek iin epey uram, ama Allaha kr ki Ger
trude iin ben bunu kullanmyacam, bu yola sap
myacam.
Martins'in beni gr1ee geldiinin ertesi g
nnden itibaren onun metodunu tatbike ve elimden
geldii kadar ona uymaa baladm. imdi, vaktiy
le nim not almadma zlyorum; doktorun da
bana tavsiye ettii gibi, Gcrtrude' aydnla, fecre
karan bu uzun yolculuun safhalarn bir 'gnlk"
e yazmalydm; ben de bu yolda illdn sendeliyerek
rehberlik ettim ona. !k haftalar sanldndan ok
daha fala sabrl olmak gerekti; sadece ald faz
la vakit bakmndan deil, bu yzden bana yaplan,
sineye ekmek zorunda kaldm shemlerden dola
y da hudutsuz sabr lazmd bu ilk gnlerde. Bu ser
zenilerin Amelie'den geldiini burackta sylemek
ten de znt duyuyorum; kald ki, bunu zikretmem
bu serzenilerden dolay yreimde en ufak bir kr
gnlk, en ufak bir kzgnlk sakladmdan deil;
ilerde, bir gn olur da bu nQtlarm kendisi okursa,
diye bunu burackta, samimiyetle temin etmek iste
rim. (Zaten bize yapla:1 hakaretleri affetmemiz, Ha
reti s 1 tarafndan, Kaybolmu Kuzu misalinin he
men arkasmdan, emredilmiyor mu?) Hatta daha
ileri gideceim: Bana yapt ikayetlerden en ok
incindiim zamanlarda bile, Gertrude'e bu kadar faz
la zaman hasretmemi kabul etmediine, beenmedi
ine kzmyordum, asl canm skan; benim bu a-
20
PASTORAL SENFON
lmalarmn baariyle neticeleneceine inanmayy
d. Evet, beni bu inanszlk, itimatszlk zyordu;
ho, bu yzden cesaretimin krld da yoktu ya.
Nice defalar unlar tekrarladn duymuumdur:
"Bari bir sonu alnacak olsayd!" Kesin ohrak ina
nyordu ki, benim btn almalarm bounadr,
bundan birey kmyacaktr; tabii bu kanaatte olun
ca da, kendisinin her zaman daha iy
i
yolda kullana
bileceimi iddia ettii kymetli vakitlerimi bu bia
reye vakfetmem ona tamamen yakksz grn
yordu. Ne zaman bu kzcazla ilgilenmee balasam
hemen beni u iin veya falancann beklediini ha
trla tmaa bakyor, bakalarna hasretmem gereken
kymetli vakti bu kzla heba ettiimi tekrarlyordu.
Nihayet sanrm ki, bu serzenilerin'.n altnda bir
parack da anne kskanl gizliydi, nk ka ke
re yle sylendiini hatrlyorum: "Kendi z ev
latlarmn hibiriyle bylesine ilgilenmemitin." Al
lah iin bu cihet doruydu, zira ben, ocuklarm ok
severim, ama onlarla ilgilenmem gereini hibir za
man duymam:tm.
Bu kaybolmu kuzu reinin, kendilerini h
ristiyanla derinden bal sanan birok kimseler
tarafndan dahi kabul pek mkUl bir ruh tad
n ok kere hissetmiimdir. Her kuzu, obann in
dinde, tek bana ele alnnca, en kymetlisidir; ama
bir kuzu btn srye nisbetle yledir; srnn te
ki kuzular da teker teker ayn seme mevkie, s
rnn geri kalan ksm kl halinde alnmak suretiy
le, nail olmaktadrlar. Burada eitsizlik kalmyor ar
tk. te bunu idrak edemiyorlar onlar. u szlere
bakn: "Bir adamn yz kuzusu varsa ve bunlardan
biri kaybolmusa, o adam geri kalan doksan doku
z dada brakp o kaybolan kuzuyu bulmak zere
gitmez mi?" efkat ve merhamet hisleriyle parlda
yan bu szleri, o eit adamlar samimi olarak ko-
PASTORAL SENFON
2
nusalar, en isyan ettirici adaletsizlik, hakszlk ola
rak tavsif ederler.
Gertrude'n ilk tebessmleri beni teselli etti ve
ektiklerimizi y misliyle dedi. Zira: "Bu kuzuyu
bir rahip bulmusa, size bunu bir hakikat olarak
sylyorum ki, k'ybolmyan teki doksan dokuz ku
zudan cok haz ve memnuniyet salar." Evet, ben
de hakikat olarak sylyorum, kendi ocuklarmdan
hibirinin tebessm, gnlerden bir sabah, o heykel
donukluu tavan ylizde. kendisine !retmeve a
lmakla gnlerdir u?ratm eyle ilgilendiini ifa
de eden bir tebssmlin belirdiini griince iime do
lup taan sevinG k'ldar kutsal ve melekane bir se
vinle kalbimi arptrmamtr.
5 Mart. Bu tarihi, bir doum tarihi gibi not et
miim. Bu, bir tebessmden ok yzn bir deime
si saylabilirdi. Birdenbire yznn hatlar canlan
dlar; bir ani imek ak gibiyd1 bu deime; tp
k Alplerin ycelerinde afaktan nce parlayan, zir
veleri bir anda geceden kurtarip belirten, karl te
peleri parldatan fecir gibi; mistik bir renklen
me denebilirdi adeta; mele'n inip de sakin suyu
uyandrd andaki haliyle Bethesda havuzunu da h1-
trladm bu konuda. Gertrude'n birdenbire alabil
dii bu melek ifadesi karsnda bir nevi huu da
duydum, zira onun yzn o anda ifadelendiren ey
zekadan ok Tanr saygsyd. Bu yzden yle bir min
net ve kr:m h'ssiyle doluydum ki, kzcazn o g
zel alnna kondmduum buseyi Ul Tanrya ithaf
ediyorum diye dndm.
*
Bu ilk sonucun alnmas ne kadar g olduysa,
bundan hemen sonra balayan gelimeler de o ka
dar abuk elde edildi. imdi, hagi yollardan getik
22
PASTORAL SENFON
de bu sonuca vardk diye dndke zor hatrlyo
rum; ylesine ki, bazan Gertrude metodla falan alay
edercesine atlaya atlaya ilerliyor gibime gelirdi. Ha
trlyorum ki, ben ilkin eyann nitelii zerinde
durmak ve eitlerini sonra gstermek iin srar et
mitim: scak, souk, lk, ac, tatl, sert, yumuk,
hafif fa!an: Sonra da hareketler: uzaklatrmak, yak
latrmak, kaldrmak, karlamak, yatm1k, bala
mak, datmak, toparlamak v.s .. ffr zaman geldi ki
her trl metodu falan unutup onunla konumaa
baladm; artk onun zekasnn benim konumam ta
kip edip etmediinden de pek kayg;lanmyordum;
yalnz, yava konuuyordum ve onu cannn istedi
i gibi bana sorular sormaya tevik ediyor, gayret
lendiriyordum. Tabii, onu kendi bama braktm
yalnzlk saatlerinde de onun kafas lnyli iliyordu;
nk, bir akam nce brakp. ertesi giin her yeni
karlamamda beni yeni bir srpriz bekliyor, onu
hazrlklarmdan ok farkl hissediyordum.
Kendi kendime, diyordum ki: havalarn lnma
s, baharn bastrmas da k' stne bylece baa
r kazanr; insanolu da bu tabiat kanununa uyuyor.
Gerekten de ok zamanlar karlarn eriyii .ni seyre
dip hayrete dmmdr: d grn hi dei
mez, sanrsnz ki o kaln tabaka alttan alta erimek
tedir: her k Amel.ie bu d grne aldanr, bana
karn hi erimediini, azalmadn syler; hala ka
ln bir kar tabakas var sanrsnz ki, birdenbire, h
karsnz yer yer yeillik fkrm, ve karlar eriyip
gitmitir.
Bir ihtiyar kadn gibi daimi surette ocan ba
md kalmasndan dolay Gertrude'n uyuup sola
can dnm ve onu d1ar karmaya bala1
tm. Ama dolamaya ancak benim kolumda olmak
artiyle raz oluyordu. Bana bunu anlatcak kadar
konumaya blamasndan nce, ilk kmzda duy-
PASTORAL SENFON
23
duu korku ve evi terkeder etmez hissettii akn
lktan anlamtm ki, bundan nce hibir zama d
ar kmmt. Onu bulduum kulbede kendisLy
le kimse megul olmam, ancak lmiyecek !adar
yardm etmek ve yiyecek vermekle yetinmilerdi: l
m iyecek kadar, diyorum, zira yaamak iin demeye
dilim varmyor. Bylece, onun btn dnyas, hibir
zaman iinden kmad o tek odacm, drt duva
r arasna inhisar etmiti; bazan yaz akamlar ka
p, darnn kl ve engin alemine kar ak ka
lrsa, eik bana kadar bir kmldanmaya ancak ce
saret edebilirmi herhalde. ok sonralar bana an
lattna gre, ku seslerini duyunca bunu gn
nn ve ellerini, yzn tatl tatl okayan lk hava
nn bir tesiri diye hayal edermi ; bu i zerinde sa
rahatle dnmeye pek d imkan bulmamakl bera
ber, atein yannda su snnca nasl ses veriyorsa,
bu scak hava ve n ark sylemesini pekala da
tabii bulurmu. Gerek u ki, onunla bsnim megul
olmaya baladm gne kdar mutlak bir uyuuk
luk iinde yaam, hi bireyle ilgilenmemi ve bu
hallerden de hi endie duymamt. Bu tatl sesle
rin, varlklarmm btn hikmeti tab:atta damk ola
rak bu!unan neeyi hissetmek ve ifade eylemek oldu
u anlal11 birtakm kck canl mahluklardan
ktn ona rettiim zaman, duyduu bitmez t
kenmez sevin ve hazz hatrlyorm imd.i. (Zaten
o gnden sonradr ki "bir ku gibi neeliyim" deme
yi adet edindi.) Ama buna ramen, bu tatl seslerin
anlatt muhteem alemin gzelliklerini kendisinin
hibir zaman gremiyecei fikri yava yava zihni
ne girmeye ve onu hznlendirmeye balamrt.
- Gerekten de dnya bu kularn anlattklar
kadar gzel mi? diyordu. yleyse n ;ye bunu szler
le ifade etmiyorsunuz, niye daha fazla izah etmiyor
suuz? Siz mesela1 niye bana daha f azlas:n anlat-
24
PASTORAL SENFON
myorsunuz? Onlar gremediim iin zlrm di
ye mi ekiniyorsunuz yoksa? Yanlrsnz yleyse.
Kular ok iyi dinliyorum, yle sanyorum ld, b
tn dediklerini de anlyorum onlarn ...
Onu teselli edeceimi sanarak:
- Gertrude'cm, dedim; o gzellikleri grme
imkan olanlar, onlar senin kadar iyi anlamazlar.
- Niye teki hayvanlar da ark sylemiyor?
diye tutturdu bu sefer.
Bazan sualleri beni artyordu, yle ki, im
diye kadar hi de hayret etmeden kabul etmi bu
lunduum baz eyler zerinde dnmee zorluyor,
ve bu yzden de bir an iin mtereddit ve akn
kalyordum. Ve mesela, bu yzden, ilk defadr ki
hayvanlarn topraa ne kadar sk bal olurlarsa o
kadar ar, gaml olduklarn farketmiimdir. Bu
nu ona izah etmeye altm, sincaptan ve onun e
vikliinden, oyunlarndan bahsettim. O zaman, uan
hayvanlarn sadece kular olup olmadn sordu.
-Kelebekler de var, dedim.
- Onlar da ark sylerler mi?
- Onlarn, neelerini ifade etmek iin baka
bir tarzlar vardr: Nee onlarn kanatlarna renk ha
linde ilenmitir.
Ve ona kelebek kanatlarndaki renk cmbn
anlattm.
28 ubat.
Gene biraz geriden alacam, nk dn ilere
daldm, yazamadm. Gertrude'e krler alfabesini
retmek iin evvela onu ben renmek zorund1 kal
dm; ama abucak beni geride brakt ve bu yazla
r okumada benden fazla kabiliyet gsterdi ; ben
glk ekiyordum renmekte, stelik de, o, sade
ce elleriyle taibediyor tabii, bense ister istemez da
PASTORAL SENFON
2
ha ok gzlerimle takibetmekten kendimi alamyor
dum. Allaha kr, ona bu dersleri vermekte yalnz
deildim, bana bir yardmc kmasna da ok sevin
dim; nk kyn evleri ok danktr ve fkaralar
la hastalara yaptm iyaretler bazan beni ok uzun
yolculuklara srkler ve fazlaca vaktimi alr. Bela
nn hayrls olmaz ama. Jacques, Noel tatilini ge
irmek zere yanmza gelmiti. Patinaj yaparken
kolunu krm (bu sralarda, ilk tahsilini yapm ol
duu Lausanne'a dnm ve ilahiyat fakltesine gir
miti). Krk pek yle nemli birey deildi, ve he
men ardm doktor Martins de bu kr, opera
tre hacet kalmadan tedavi edip dzeltmiti; ama
ondan sonras iin gsterilmesi gereken ihtimam ve
ihtiyat Jacques'n bir mddet iin evden kmamas
na sebep olmutu. imdiye lndar hi de mevcudiye
tinin farknda deilmi gibi davrand Gertrude'le
birdenbire ilgilenmee balad, ona okuma retmek
te bana yardm etmekle megul oldu. Bu yardm
hafta kadar bir zamana mnhasr kald, ama Ger
trude bu mddet i'nde hissedilir bir gelime gs
terdi. imdi artk ohu bir olaanst igiizarlk sar
mt. imdiye kadar uyumu olan bu krpe zeka
birden harekete gemi ve denebilir ki, yrmei
renmeden komaya balamt.
Dncelerini cmle kalbna sokmkta ok az
glk duyuuna, syliyecei eyleri imdden pek
dzgn ve hi de ocukca saylmyacak bir ekilde
anlatmay hemencecik becerebilmesine hayret ediyo
m. Ona eyay tantmak iin telemetrecilerin usu
fn tatbik ediyor ve ulaamyaca, tefrik edemiye
cei eyleri anlatmakta daima eliyle tutup hissede
bilecei eyadan faydalanyorduk. Dorudan dor
ya elle tutabilecei eyler dnda kalanlar iin de
t

rif ediyor, izahla anlatmaya alyordu; o da,


br dncesini canlandrmak ii kendisine tarifle
26
PASTORAL SENFON
veya elle tutturarak rettiimiz bireyi benzetme
hususunda yle yerinde, yle ho ve bilen iin de y
lesin umulmadk ekiller buluyor ki, hayran olma
mak imbansz.
Ho, bu geliim ve yet;menin ilk merh1leleri
ni burackta uzun boylu anlatp saymann liizumsuz
olacan sanyorum; herhalde btn krlerin ye
titirilme sisteminde vardr bunlar. Ama bylece de,
her kr iin, onu yetitiren retmenin renk konu
su gelinc
e
pek zor ve skk duruma dm olaca
m anlam oldum. (Bu konuda unu da ilave et
mem gerek ki, ncil'in hibir yerinde renk meselesi,
renk mefhumu mevcut deildir.). teki retmenler
ii nas! yrttler bilmem, ben kendi nya mese
leye i!kin eleimsama'n1n bize gsterdii sraya g
re menurdan smn tayf renklerinden baladm. Ama
hemencecik onun dimanda renk ile birbirine
kartrma durumu bagsterdi; anladm ki muhay
yelesi renk nanslarnn m:hiyetiyle r0sEamlarn ga
liba "kymet" diye adlandrdklar, rengin kendisi
arasnda hibir tefrik yapamyordu. Bu renklerin her
birinin a veya koyusu olabileceinl, ve kendi
aralarnda nihayetsiz killerde karp renkler te
kil edebileceklerini anhmakta en bilyk gl e
kiyordu. Ama bu konu kadar da hi birey onu il
gilendirmiyor ve durmadan hep bu mevzua dnyor
di. Bu sralarda onu Neuchatel'e gtrp bir konser
dinletme imkann bu!dum. Senfoninin alnda her
mzik aletinin ald rol, bu renk konusuna dne
bilmemi salad. Gertrude'e yayl, nefesli ve bakr
sazlarn herbirinin kard sesleri ay1rtt1rd1m ve
bunlarn herbirinin kendine gre, az veya ok kuv
vetli olarak en tizinden en pesine kadar btn ses
eitlerini verebildiklerini anlattm.
Sonra buna kyasla, tabiatn renkleri zerinde
de bir fikir ednebileceini alattm; Mesela, de-
PASTORAL SENFON
2
dn, tahayyl et, krmz ve turuncu cinsinden renk
ler, kor'Lrn ve trombonlarn sesine bcnz2r; sar ve
yeil tonlar keman, viyolonsel ve bas diyelim; me
nek:3 rengyle mavl tonlar da flt, obua ve klaret.
indeki tereddtlerin yerini bir derin sevin ve
hayranlk ald :
- Ah, kimbilir ne gzel eylerdir bunlar, diye
tekar edip duruyordu. Sonra birden cordu:
- Ee, pski, beyaz nedir? B2yazr neyle ifade
edilebilecc'ni tasavvur edemiyorum.
Gerekten de benim bu mzik ssslerine kyas
la benzetiimin nasl sucl m birey olduu o za
man anladm; g:e de izaha alarak:
- Beyaz m ? dedim. B2yaz, btn tonlarn bir
birine kart, birbiriyle birletii en parlak nok
tadr ; nas'! ki s' yah da btn tonlarn birletii en
pes nokt. oluyor bylece.
Ama bu izah ekli onu tatmin ctmedii gibi, be
ni de etmedi. ink hemen itiraz etti ve en tiz ses
lerde olduu gibi en pes tonlarda da nefosli, bakr
ve telli sazlar1n birb'rinden tamamiylc ayr olarak
kalabildiklerine dikkatimi ekti. O and.a, ok defa
lar olduu gibi, ilkin akn, sessiz ve hangi h2nze
titen fydalanacam arar bir halde kaldm. Neden
sonra :
- Ha, evet, dedim, beyaz yle tasavvur et :
Hicbir rengi olmyan, en tem' z, en saf, sadece par
lakhktan ibaret birey. Siy:hta, aksine o kadar ok
renk kar;m ki, artk kapkaranlk olmu.
Hasl, u ksack konuma paralar benim de
vaml olarak kar latm glkleri yeteri kadar
[nhtabilir sanyorum, bu yzden buraya kaydetme
den geemedim. Allaha kr ki, Gerrde'n u iyi
taraf var; bireyi anlamamsa ne kendini ne beni
aldatmyor, anlam gibi griinmyor; oysaki pe
ok insan yle yapar ve kaalarnn iine vazh o.
28
PASTORAL SENFON
myan veya tamamen hatal bilgileri dolduTurlar, bu
yzden de ondan sonraki btn muhakemeleri yan
l, fasit olur. Bireyi iyice ve vazh olarak renin
ceye k<dar b;rakmyor, o mevzu kendsi iin bir s
knt ve znt haline geliyordu.
Yukarda da dediim gibi, bu iin gl bir
de urdan kyordu; kafasnda kla hararet mef
humlar ilkin o kadar birlemiti ki, bunlarn ayr
ayr eyler olduunu izah etmekte byk glk ek
tim.
Bylece de, onun fikri gelimesi. zerinde yap
tm tecrbe sayes'nde, sesler alemiyle grd
mz eyler alemi arasnda ne kadar derin farklar ol
duunu anlyor ve bu iki mefhumu birbirine benzet
mek suretiyle yaplacak btn mukayeselerin nasl
yarm kaldn gryordum.
29 ubat.
Hep mukayeselerden bahsettim de, o gn,
Neuchatel'deki konserden Gsrtrude'n nasl mem
nun olduunu anlatmaa frsat bulamadm. Tesad
fe bakn, tam da o gn "Senfoni Pastoral" almyor
du. "Tam da, " diyorum, zira ona dinietmeyi isteye
bi!Eceim eserlerin en mnasibi bu olduu kolayca
anlalr.
Konser salonundan kmzdan hayli sonrala
ra kadar Gertrude sessiz ve sanki huu iinde gibi
kald. Neden sonra:
Gerekten d
e
sizlerin grdkleriniz onun ka-
dar gzel mi ? diye sordu.
- Nenin kadar gzel mi, yavrucuum?
- "Dere kenar sahnesi" kadar?
Birdenbire cevap veremedim, zira bu tarif edi
lemez derecede' gzel ses iiri, dnyay olduu gibi
deil de, olmas gerektii gibi, yahut da ktlk ve
PASTORAL SENFON 2
gnah olmasayd alaca ekilde tasvir . etmiti.
Gertrude'e de imdiye kadar ktlkten, gnahtan,
lmden falan bahsetmemitim. Neden sonra:
- Gzleri olanlar, dedim, iinde bulunduklar
saadeti tanmazlar.
- Ama ite benim gzm olmad ih duyma
saadetini tanyorum, diye hemen cevap verdi.
Yrrken kiik bir ocuk gibi koluma aslm
t ve vcuduma da skca abanmt :
- Rahip efendi, ne kadar mesut olduumu far
kediyor musunuz ? Bunu size ho grnmek iin sy
lemiyorum, hayr, hayr. Bana bakn b:r kere : n
sann syledii doru deilse bu, yznden okunmaz
m ? ehresinde belli olmaz m ? Ben bunu sesten, ko
numadan bile anlyorum. Hatrlyor musunuz, bir
gn teyzem (karma teyze diyordu artk) , size ac
ac sitem etmi, kendisi iin hi birey yapmasn bil
medifizi sylemiti de ben de size durumu sorunca
alamadnz sylemitiniz ? "Rahip efendi, ya
lan sylyorsunuz ! " diye haykrm:tm . . Deil mi ?
Ah, bana gerei sylemediinizi sesinizden hemen
cecik anlamtm; alam olduunuzu anlamak iin
yanakl :rnza dokunmaya hacet bile yoktu.
Daha yksek sesle tekrar etti :
- Hayr, yanaklarnza dokunmama hacet bile
yoktu.
Bunlar sylerken henz ehirde, kalabaln iin
deydik ve onun byle yksek sesle konumasn du
yan gelip geenler bize bakyorlard. Bu yzden utan
dm, yzr kzard, ama o devam ediyordu:
-Gryorsunuz ya, beni aldatma yollarna sap
mamak gerek; blr kere bu aaka bir hareket olur,
kr bir kz kandrmak ayp. Sonra d3 bouna zah
met, aldanmam ben. Bana syler misiniz Rahip efen
d, siz bedbaht deilsiniz, deil mi ?
Ona cevap verirken, saadetinin bir ksnn da
30
PASTORAL SENFON
kendis'nden geJdii, szle ifade etmemekle bera
ber, hissettirmek ister gibi elini dudaklarma gtr
dm:
-- IIyr, Gertrude, hayr evladm, bedbaht de-
ilim. Hem niye bedbah
t
olaym?
- Ama, ba - baz alyorsunuz?
- Evet, aladm birka kere.
- Demin s3ylediim giindenberi alamadmz
m ?
- H"yr, o gndenberi bir daha a.lamadm.
- Hi alamak arzusu da duymadnz m ?
-- Hay:r, Gertrude.
- u:m da syleyin n'olur; o gndenberi hi
yalan svleme ihtiyacm duydunuz mu?
- Hayr yavrucuum.
- Bni aldatmaya kalkmyacamza sz vere-
bilir misiniz?
- Sz veriyorum.
- PekaJa, hemencecik c:ap verin ltfen: Ben
gzel miyim?
Bu tepeden inme sual beni artverdi birden ;
hem de bugne k:dar G:rrude'n inkar edilmez g
ze1.'ine fazlaa bir ehemmiyet atfetmediim iin
aknl bf:btn artt ; stelik, kendisinin fev
kalade rizel olduunu kend' sine de farkettirmenin
tamm
en
faydas1z bircy olduuna kaniydim. He
men sordum:
- Bunu bilmenin senin iin ne nemi var?
- Bu nokta, benim bir endiem, ekincem, di-
y
e cevap verdi ; unu renmek istiyorum ki. . yani
ben .. nasl ifade edil" yor bu? yani, senfoninin gzel
lii yannd ben irkin, aykr kalyor muydu:? Bu
nu sizden baka kime sorabilirdim, Rahip efendi ?
Bccerebildifim kadar kend;mi mdafaa ederek:
- Bi r rahip, dedim, yzlerin gzel olup olma
dn merak etmez.
PASTORAL SENFON
31
- Niin?
- nk ruh gzellii ona yeter.
Bunun z.erine sevimli bir somurtmayla:
- irkin olduum: inanmam tercih ediyorsu
nuz galiba ? ded1.
Bunu yle tatl bir sitemle ifade etmiti ki, da
yanamryarak haykrdm:
- Gertrude, pekala biliyorsunuz ki gzelsiniz.
Sustu ve yz ok ciddi bir ifade ald, eve d
nnceye kadar da bu durgunluu gemedi.
Daha eve girer girmez Amelie, gnm byle
ce heba etmh o!mam ho grmedi.ni hissettirm
e
nin aresini bulmakt gecikmedi. Bunu daha nce,
yola kmad:n da syliyebilirdi ; hayr; Gertrude'le
benim ayrlmamza hi ses 1karmad ; adeti bu, olay
lar kendi ha!ine brakr ; bundan dolay sitem etme,
ikayette bulunma hakkn elinde tutmak in ses
karmaz hi.
Zaten hapa aka birey sylemi, sitemde de
bulunmu deil ; ama skftu bile sula.ndmc, itham1
ediciydi ; zira, ne dinlediimizi bile sormad. Oysaki
Gertrude' konsere gtrdm biliyordu; hangi
paralarn alndn sormas tabii olmaz myd ?
Onun sevinmesi iin ilgi gsterildiini farketmekle
bu ocukc zn saadeti fazlalamaz myd ? Kald
ki Ameie tam sessiz de durmuyor, konuuyordu, ama
en basit ve ilgisiz eylerden bahsetmek iin b: Ihas
sa gayret sarfediyor gibiydi. Ancak gece, kkler
yatmaya gittikten sonra onu yalnz bulup da biraz
serte sorunca bir cevap alabildim.
- Gertrde' konsere gtrdme cann m
skld ?
- Kendi ocuklarn iin hibir zaman yapmya
can eyi yaptn onun iin.
32
PASTORAL SENFON
Hep ay ikayet demek ki ; ncil'in hikayesin
deki gibi, evde kalanlar deil de, kap geri dnen
evlad martma noktasn anamamakta, anlay gs
termemekte hep ayn inat. Sonra bu kabil bir ve
sileyle mutluluk duymaktan baka hibir midi ol
myan bu ocuun alillii noktasn hi grmemezlik
ten gelmesi de beni Uzuyordu. Amele'nin sitemleri
u bakmdan d hakszd ; ben ki her zaman ok me
gulm, hi bo zamanm yok da, Allahn inayetiyle
o gn bir bo kalabildim, ama kendisi de pek iyi bi
liyor ki, o gn ocuklarmn herbirisi ya bir ile, ya
vazifeyle meguldler, ve benimle birlikte gelemez
lerdi ; bizzat kendisi de mzikten hi holanmaz, b
tn gn bo bile olsayd ve konser kap::mzd veril
mi olsayd da gene o konsere gitmek aklndan ha
yalinden gemezdi.
Daha ok znt duyduum nokta ; Amelie'nin
btn bunlar Gertrude'n duyaca ekilde syleme
si oldu; nk, ben onu bir kem.ra ekmitim, ama
o, konuurken ses2ni Gertrude'e iittirecek kadar
ykseltmiti. Bunu bilerek yapt ve bu yzden de
nefretim zntmden de fazla oldu. Biraz sonra,
Amelie, bizi yalnz brakp ekilince Gertrde'n ya
nna gittim, kk ve narin elini alp yzmde gez
dirdim:
- Bak yavrum, dedim, bak bu sefer alama
dm.
''ebessm etmee alarak:
- Hayr, bu defa sra bende, dedi ve gzel y
zn bana doru kaldrd zaman, birden, bu eh
renin gzyalarlyle slanm olduunu grdm.
8 Mart.
Ame!ie'ye duyuracam tek saadet, onun .ho
lanad eyleri yapmamaktr. Bana msaade et-
PASTORAL SENFON 33
tii sevgi tezahrleri sadece bu, menfi tarafndan
olanlar. Hayatm nasl dar, hudutlu bir hale getir
diini bir trl anlamyor. Keke Al ksmet et
seydi de benden yaplmas g birey isteseydi ; en
tehlikeli, en olmyacak eylere nasl canla bala at
lr, baarrdm. Ama hayr; sanrsnz ki, alelade ol
myan, normal olmyan hereyden nefret etmektedir;
yle ki, hayatta gelime demek onca, her geen gn
le maziye hep birbirine benzer cinsinden gnler ek
lemektir. Benden yeni yeni faziletler, hatt bilinen
faziletlerin derinleip genlemesini dahi istemez,
hatta, oJsa da kabul etmez. nsan ruhunda, hristi
yanl sevkitabiilerimizin ehliletirilmesi eklinde
almayp da biraz mulendirmeye meyilli her trl
r gayreti itrazla, veya hi olmazsa endieyle kar
lar.
tiraf edeyim ki, Neuchatel'e gittiimiz g bir
dalgnlm oldu. Giderken Amelie benden erinin
borcunu kapatmam, bir de, bir kutu makara iplik
alm rica etmiti, ama oraya varnca unuttum bun
lar. Bu durumda kendisinin kzabileceinden pek
fazla zldm; kendi kendime fena halde kzdm,
nk, "kk ilerde szne sadk olan byk i
lerde de olur" dsturne ok riayet ettiimden, onun
bana tenbih ettii eyleri muhakkak yapmay d
kafama koymutum, buna ramen de unutmutum
ite. stelik bu unutmamdan ne manalar kacan
dan da hayli korkmutum. Ama hi de oral olma
d ; ou zaman olduu gibi hayali ikayetlere kulak
ast da, asl kzlacak bariz dikkatsizliimin farkn
da bile olmad. Ah, u kafamzn iindeki hayali teh
likelere ve mevhum canavarlara kula verecek yer
de hakiki ba arlariyle uamakla yetinsek hayat
ne gzel olur, sefaletimiz de ne kadar tahamml edi
lir hale gelird.
F. 3
34
PASTORAL SENFON
Ama ben 18a dalp burackta, daha ziyade bir
vaaz mevzuu olacak bir temann ana hatlarn not
etmeye baladm galiba: (Mat. XI. 29 "Daima en
dieli bir ruha sahip olmayn. ") Oysaki bu deftere
Gertrude'n zihni ve ahlaki geliiminin safhalan
yazmak niyetindeydim, o konuya dnyorum. Bu
notlarmda, onun gelimesini adm adm takibetme
yi ummu ve balangc da teferruatl olarak anlat
mtm. Ama bu i iin yeteri kadar zamanm olma
d gibi, bu gelimenin sralann tam tamna ta
kibetmem de bugn artk pek mkl. Her safhas
n dikkatle anlatmak ok zor bir i. Anlatn akJ
tsna kaplp Gertrude'le u ok yakn zamanlarda
ki konumalarmzdan, onun fikir ve dncelerin
den hemencecik bahsediverdim; yle ki, gnn bi
rinde tesadfen bu notlar birisi okuyacak olsa, kzn
meramn bu kadar mkemmel anlatna ve byle
mazbut doTu fikir yrtmesine aacaktr muhak
kak. Ama i sadece benim nizamszlmda del ;
onun gelimesi de akl almyacak kadar abuk mey
dana geldi. Zekasnn, kendisine hazrladm her
trl fikir almalarna intibakna; nn
e gelen her
renme frsatn kapma hayran kalyordum; bu
zeka, ald ham maddeleri devaml bir hazm ve ol
gunlatrma hareketiyle kendine mal ediyordu. ou
zama benim dncelerimi benden nce kavryor,
hatta bazan bu dncelerin ok tesine ayordu;
bir konumamzdan tekine kadar talebemi tanya
maz oluordum.
Birka ay sonra artk, vatiyle zekasnn uzun
mddet hareketsiz ve uyuuk kalm olduunu gs
terecek hi bir hali grlmyordu. Hatta d alemin
zekalarn datt ve birok ie yaramaz meguli
yetlerin dikkatlerini azaltt muhakkak olan baka
gen kzlara gre daha ok anlay ve mantk gste
riyor da denebilirdi. stelik ya da herhalde ilkin
PASTORL SENFON
35
bizim sandmzdan haylice fazlaym sanrm. Kr
ln kendi lehine iletmeye alr benziyordu;
yle ki, bu malfllnn pek ok noktalardan onun
lehine bir stnlk olup olmadnda teredddm
vard. Baza.n, istemeden, onu Charlotte'la kyasl
yordum; kzma derslerini tekrarlatrken, bir ufak
sinek umasiyle bile dikkatinin daldn gryor
ve kendi kendime : "Acep gzleri grmeseydi beni
daha m dikkatli dinlerdi ?" diye dnyordum.
Sylemee hacet yok ki, Gertrude, okumaya
kar pek byk ilgi gsterdi ; ama unu ilave ede
yim, hem bu bir protestan iin biraz da garip gele
cek, onun dncelerini beraberce takibetmeyi iste
diim iin okumaya fazlaca dmesini (veya hi ol
mazsa ben olmadan okumaya fazla merak salmasn)
ve hele Kitah- Mukaddes'i fazla okumasn pek de
istemiyordum. Bu, biraz kark bir ruh haleti, iza
ha alacam; ama byle mhim bir noktaya ge
meden nce mzikle i lgisi olan ve, iyi hatrlyorsam,
Neuchatel'deki konserden az sonralara rastlyan bir
ufak olaydan bahsetmek isterim.
Evet, bu konser olum Jacques'n yanmza gel
dii yaz tatilinin hafta ncesine rastlyordu. Bu
arada, Gertrude', imdi yannda kalmakta olduu
Matmazel de La M.'nin dini merasimlerde ald
kilisemizin org'u nne birka kere oturttuumu ha
trlyorum. Geri Matmazel Louise de La M. he
nz onu mzie altrmaya balam deildi. Ben
de mzii ok severim, ama pek yle fazla birey
bilmem m4zikten; Gertrude'n yanna oturup klav
ye z.rinde gezinirken de herhalde ona bireyler
retebilecek durumda hissetmiyordum kendimi. Be
reket versin Gertrude, daha ilk emeklemelerden iti
baren:
- Beni yalnz brakn, n'olur, dedi, bu ii yal
nzca tecrbe etmeyi tercih ediyorum.
36
PASTORAL SENFON
Buna iki katl sevinerek, onu yalnz brakyor
dum; bir kere, onunla yapayalnz kalnay, bu kili
se ats altnda pek de ho birey saymyordum; bir
de, baka zamanlar elin dedikodusuna pek nem ver
mem ama, bu meselede, onunla yalnz kalmamzn
dedikodular karacan dnerek, bir laf gelme
sinden ekiniyordum. Gene de aldrmazdm dediko
du konusunda, ama imdi mevzuubahis ola benim
ahsm deildi, onun hesabna biraz ekinmem gere
kirdi. Bylece, kilise taralarna doru dini .vazife
kt zaman onu da beraber gtryor, onu kilise
de org'un bana brakyor, ou uzun sren ziya
retlerime ayrdm saatler de almasn sa'lyor,
dnmde de gene kiliseden alp getiriyordum. By
lece, org'la saatlerce sabrla megul olur, nameler
bulmaya alrd ; akama doru onu alnak zere
dnnce, org nnde pr dikkat, ama ayn zamanda
seslerin ahengiyle hazdan kendinden . gemi halde
bulurdum onu.
Bundan alt ay kadar nce, Austos'un ilk gn
lerinden birinde, Gertrude' gene kiliseye braka
rak bir fakir dul kadncaza dini vazife iin gitmi
tim; ama kadn evde bulamadm ve Gertrude' al
mak zere geri kiliseye dndm; benim bu kadar
abuk geri dneceimi ummamt herhalde, yannda
Jacques' grnce hayretler iinde kaldm. Ne ken
disi, ne de olum benim geliimi farketnemilerdi,
nk zaten girerken az bir grlt yapmtm, onu
da org'un sesi bomutu. Benim adam gzetleme ve
dinleme huyum yoktur hi, ama Gertrude' ilgilen
diren herey benim iin ok mhimdir. Bu yzden
ayaklarmn sesini bsbtn ksmaya alarak kr
sye giden birka merdiven
i gizlice ktm; buradan
onlar gzelce gzetliyordum. unu hemen sylemek
gerek ki, orada onlar gzetlediim mddete ne bi
rinin ne de tekinin, benim de nmde pkaia konu-
PASTORAL SENFON
37
sabilecekleri szlerin dsnda bir tek kelime konus
tuklarn duymadm. Ama olan, Gertrude' e iyie
sarlmt ve birok kereler onun tular zerinde el
lerini tutup, yol gsterdiini farkettim. Zaten, da
ha nce bana kendi bana alabileceini ve benim
yardmma ihtiya duymadri sylemi olmasna
ramen imdi J acques'n yardmn ve retmesini
kabul etmis olmas da garip deil miydi ? O kadar
arm ve kendi k_ndime bile itiraf etmeyi istemi
yeceim kadar mteessir olmutum ki, hemen oraya
kmay dnyordum; o srada birden Jacques saa-
tine bakt :
'
- Senden ayrlma zaman geldi, dedi, babam
nerdeyse dner imdi.
Kzn, eline brakt elini alp dudaklarna g
trdn grdm, sonra kt gitti. Biraz sonra da
ben yavaa merdivenleri indim, kzn iitip de be
ni yeni geliyoru sanaca ekilde kilisenin kaps
n grltyle ap kapadm:
- E, syle bakalm, Gertrude, iin bitti mi ?
Org almalarn nasl gidiyor?
Sesinin en tabii tonuyla cevap verdi :
-Aa, ok iyi gidiyor almam; bugn de cid
den hayli terakki ettiimi sanyorum.
Yreimi ar bir hzn kaplad, ama ne o, ne
de ben bir daha bugnn lafn etmedik. Ne o sz
at,' ne de ben bir imada bulndum.
J acques'la yalnz kalmak iin sabrszlanyor
dum. Umumiyetle karm, Gertrude ve ocuklar ye
mekten sonra olduka erken yatak odalarna ekilir
ler, biz J acques'la ge vakitlere kadar kendi ileri
mizle megul olur, alrz. te ben de bu an kol
ladm. Ama tam onunla konumaya balyacam z
man, o kadar nt duydum, iimde o kadar strap
hissettim ki, beni zen bu kark hislerin nerein-
38
PASTORAL SENFON
den balyacam bilemiyor, balamaya da cesaret
edemyordum. Bereket o, birdenbire sze balad ve
btn tatili hurda, bizim yanmzda geirmek kara
rn verdiini bildirdi. Halbuki birka gn nce bize,
Yukar Alpler tarafna bir seyahat yapacandan
bahsetmiti ve karmla ben buna pek memnun olmu
tuk. Hem bu seyahate beraber kaca dostu T . . . 'nin
de kendisini beklediini biliyordum. Bu sebeple, bu
ani karar deiikliinin bugn ahidi olduum bulu
ma sahnesiyle ilgili olduunu derhal ve kat'iyetle an
lamtm. lkin deh.etli kzdm, ama hem birden bu
bahsi aarsam olumun bir daha almamak zere
bana kar kapank kalmasndan ekindiim iin,
hem de belki kzgnlkla, ilerde pimanlk duyacam
kadar ac ve iddetli szler sylerim diye korktu

umdan, kendi kendime glkle hakim olarak, mm


kn mertebe skunetle ve tabii tonda:
-- T .. , seyahate kmak iin seni bekliyor sa
nyordum? dedim.
-Ha, dedi, yok canm, zaten kati sz verilmi
deildi, hem benim yerime baka bir yol arkada
bulmakta glk ekecek de deil ya. Ben Obr
lan d' daki kadar hurda da istirahat ediyorum, hem
vaktimi de dalada dolamaktan daha faydal ile
re sarfedeceimi sanyorum.
- Demek nihayet hurda da megul olabilecek
bir konu bulabildin?
Sesimde biraz istihza sezmi olacak ki, dikkat
le bana bakt, ama iin asln kestiremediinden, ka
ytsz bir tavrla cevap verdi :
- Siz de bilirsiniz ki kitap okumay her za
man dacla tercih etmiimdir.
Bu sefer de ben gzlerimi ona dikerek:
__ Evet, dostum, dedim, doru, ama org al-
PASTORAL SENFON
39
malarnda Gertrude'e yardm etmenin de sana kitap
okumaktan daha cazip geldiinin farknda msn?
Herhalde ok kzarm olacakt, nk elini,
l&mbann na kar gzlerini koruyorm.u gibi
lerden alnna gtrd. Ama hemen annda denecek
kadar abucak kendini toplad, daha az emniyetli ve
kati olmasn temenni edebileceim bir sesle :
- Beni fazlaca itham etmeyin babacm, d.edi.
Sizden hi bireyi saklamak niyetinde deilim, ve
hemen imdi size itiraf etmeyi tasarladm eyleri
siz daha nceden am bulundunuz.
Yava ve dikkatle konuuyordu, sanki sz ko
nusu olan kendisi deilmi gibi, bir kitap okurcas
na skunetle cmlelerini tanzim ediyordu. Gster
dii bu fevkalade skunet ve nefsine hakimiyet if
desi beni ileden karp sinirlendirmiti. Sz, ke
:: 1eceimi anlyarak, sanki : "Hayr, szm kesme
yin, bitireyim, sonra siz de konuursunuz" der gibi
elini kaldrd ; ama ben kolunu yakaladm ve sallya
rak fkeyle bardm:
-- Ah, hayr .. Gertrude'n temiz ruhunu kirlet
tiini grmektense seni bir daha hi grmemeyi ter
cih ederdim. tiraflarna lzum yok; bir alilin saf
lndan faydalamak, onun masumluunu, temiz
yrekliliini ktye kullanmak iren bir kallelik
tir ve senin bu dereceye deceini hi ummazdm.
Hem de durmu bana u nefret verici soukkanll
nla bundan bahsediyorsun. Bana bak, beni iyi din
le: Gertrude'n maddiyatndan da maneviyatndan
da ben mesulm, blJ sebple de onunla bir daha gr
mee, ona dokunmana, hatta ona bakmana bir gn
bile tahamml edemem artk.
Beni ileden kara ayn sakin ve emin tavrla:
- Ama babacm, dedi, Gertrude'e kar sizin
duyabileceiniz kadar defin saygm olduuna inann.
Sadece hareketlerime demiyorum, hatta arzularma,
40
PASTORAL SENFON
kalbimin en gizli emellerine bile bir kt niyet bir
kukulanacak taraf kartn dinrseniz ok b
yk ve ok garip bir hataya dm olursunuz. Gert
rude' seviyorum, sevdiim kadar da onu saydm
tekrar ederim. Onun maf oluundan faydalanmk
fikri, onun krln ktye kullanma arzusu size
olduu kadar bana d iren gelir.
Sonra gene skfnetle szlerine devam ederek
benim yanl kanaate saplandm ; kendisinin Gr
rude iin bir dost, bir dayanak ve akas bir koca
olmay dndn; ama' onunla evlenme hususun
daki kararn kesin olarak vermeden baa almay
mnasip grmedii iin bu bahsi amakta geciktii
ni ; zaten bu kararn daha Gertrude' e de amam
olduunu, nce bana itira etmeyi dndn an
latt :
-Demindenberi size itiraf etmeyi istediim ko
nu buydu
,
dedi, emin olun ki bunun dnda size
itirafta bulunma lzumunu duyacam hibir gizli
nokta yoktur.
Bu szler beni akna evirmiti. Onu dinlerken
akaklarmn zonkladn hissediyordum. Ben ona
bir sr azaplar, sitemler hazrlamtm; o byle ko
nuup d kzgnlklarmn, kendisine
kmamn se
bebini ortadan kaldnverince ne diyeceini bilemez
bir hale gelmitim. yle ki, szlerini bitirip de yz
me baknca gerekten de ona diyecek bir ey bula
madm. Olduka uzun bir skft devresinden sn,
nihayet:
- Hadi artk yatmaya gidelim, diyebildim;
- Babacm, hi olmazsa artk baa kzgnl-
nz kalmadn olsun syleyin.
- Dur bakalm, bu gece bir dneyim.
Ertesi gn J acques yanma geldii zaman, cid
den ardm, sanki ona ilk defa alc gziyle bak-
PASTORL SENFON
41
yormuum gibime geldi : birden far kettim ki olum
artk bir ocuk deildir, bir delikanldr. Onu bir o
cuk telakki ettiim mddete, srrn rendiim bu
ak bana bir cinayet gibi grnebilirdi ; ama bt
gece dnm ve bu ii gayetle tabii ve ilk dn
cemin aksin
e
gayetle normal bulmutum. yi ama
buna ramen honutsuzluum niye artmt ? Bunu
ancak biraz daha sonralar anlyabilecektim. imdi
lik Jacques'la konumam ve kararm bildirmem ge
rekiyordu. Ama ite vicdan duygusu kadar kesin bir
igd de bana, ne bahasna olursa olsun bu evlen
meye mani olmam gerektiini fsldyordu.
Jacques' bahenin ta nihayetine kadar gtr
dm. Orda konumaya baladm ve ilkin:
- Gertrude'e aldn m ? diye sordum.
-Hayr, dedi ; belki akm hissediyordur, ama
hibir zaman bir itirafta bulunmadm.
-

yi o halde, imdi de bana sz vermelisin,


ona imdilik hi ama bu konuyu.
- Bastne babacm, size itaat edeceime
kendi kendime sz verdim; ama bu kararnzn se
beplerini renebilir miyim?
Ona bu hususta ne cevap vereceimde mtered
dittim, nk aklma hemencecik gelen sebeplerin
ne srlecek en nemliler olup olmadn kestire.
miyordum. Aslna bakarsanz benim harket tarz
m saiki akldan ziyade vicdan, mantktan ziyade
hti :

-- Gertrde daha pek gen, diyebildim nihayet,
dn ki daha ilk dini treni bile yaplmad. Sen de
bilirsin ki, maalesef o teki ocukla gibi deildir,
geliimi ok gecikmitir. Hereye abuk ve kolay
inand iin senden ilk duyaca ak szleri de ona
fazlaca tesir edecektir. Bu yzden, ona imdilik bu
szlerin sylenmemei gerektiini sanyorum. Kendi
ni mdafaa edemiyecek bir y adeta gasbeder gibi
42
PASTORAL SENFON
kolayca elde etmek de kallelik saylr. Senin de bir
kalle olmadn bilirim. Hislerimin ayplanacak ta
raf yok, diyorsun, belki, ama ben bu hisleri mevsim
siz olduu iin itham ediyorum. Gertrude'n henz
edinemedii ihtiyat hissini bizim gstermemiz ge
rektir. Bu vicdani bir vazifedir.
J acque'n bam teline basmtm, zira onda en
beendiim laraf vicdan hissidir; bir iten vazgeir
mek iin "vicdanna mracaat ediyorm" demek ye
ter. ocukken bu huyundan ok istifade etmi, bu
tabiyeyi ok kullanmtm.
Bu srada ona dikkatle bakyor, iimden de, eer
Gertude onu imdi grm olsayd, bu ince vcu
da, bu izgisiz ve gzel alna, bu samimi baka ve
imdi birdenbire zntyle glgelenmie benziyen bu
ocuksu ye ak olmaktan kendini alamazd diye
dnyordum. Ba akt, o zamanlar hayli uzat
m olduu klrengi sar salar akaklarnda bukle
yapyor v
e kulaklarn yar yarya rtyordu.
Oturmu olduumuz bahe srasndan kalkar
ken ilave ettim:
-Senden unu da istiyeceim: brs gn gt
mek niyetinde olduunu sylyordun ; bu kararn
gerileme, hareketin
i
geciktirme. Bir ay srecekti bu
seyahat deil mi ? Bu mddeti bir gn bile ksaltma
ran rica ederim. Anlald m ?
- Bastne babacm, size itaat edeceim.
Bana yle geldi ki nhayetsiz derecede sarard,
hatta dudaklarnn bile rengi soldu. Ama ne de olsa
bu kadar abuk itaat ettiine gre ak da o kad3r
kuvvetli deilmi diye bir kanaate kapldm, bundan
dolay da tarif edilmez bir ferahlk ve teselli buldum.
stelik de bu uysallndan pek memnun kalmtm.
Yavaa:
- te imdi eski sevgili evladm tekrar gr
yprum; dedm, onu kendime do ekerek alnndan
PASTORAL SENFON
43
ptm. Bir hafif ekilme hareketi yapt, ama bunu
farketmi ve gcenmi olmay istemedim.
10 Mart.
Evimiz o kadar kk ki "birbirimizle st ste
oturuyoruz" denecek kadar skk vaziyette yayo
ruz. Bu yzden de rahiplik vazifemi ifa srasnda bi
le epey glk ekiyorum. Geri ilk katta, icabnda
yalnz bama alabilmek veya dini ziyaret iin ge
lenler kabul etmek zere bir ufack oda ayrdm.
Ama aileden biriyle yalnzca konumak arzusu duy
duum zaman bu odaya gelmeyi de sevmiyorum, ne
olsa ie biraz ciddiyet ve resmiyet havas giriyor.
Zaten kendilerinin girmeleri yasak olduundan o
cuklar bu odaya "Kutsal yer" diye ad takmlard.
Bereket Jacques'n dac ayakkablar .almak
iin Neuchatel'e gittii sabah hava gzeldi de ye
mekten sonra ocuklar gezmeye kmlard. Gert
rude' e hepsi birden rehberlik ediyorlar, o da hepsine
ayr ayr ihtimam gsteriyor (bilhassa - Charletto'la
aralarnn pek iyi oldunu burackta zikretmekten
zevk duyuyorum) . Bylece, ay saatinde, her zaman
birlikte ay itiimiz byk salonda Amelle ile ba
baa kalabilmitim. Bunu ok istiyordum, nk o
nunla konumakta daha fazla gecikemezdim.
Onunla o kadar az yalnz kalyor, hahaa ko
numak imkann o kadar az ,buluyordum ki, bu se
fer adeta bir mahupluk gelmiti zerine. stelik,
bahsini aacam konu da, saki sz konusu olan
.Tacques'n itiraflar deil .de, bizzat kendimn ' kalb
maceramm gibi, beni bsbtn tutuklatrmt. Za
ten, daha onunla konumaya balamadan, birlikte
ayn hayat yaayan ve birbirini sevmi olan iki in
sann birbirine kar ne dereceye kadar g anlalr
ve bir duvarla ayrlm gibi uzak kalabileceklerini
44
PASTORAL SENFON
(veya o hale gelebileceklerini ) hissedyordum. yle
bir durum ki, artk burada szler, gerek bizim, ge
rekse karmzdakinin szleri, araya" giren bu sar
duvarn mukaveme
t
gsterdiini ve daha dikkatli ol-
mazsak gittike de kalnlaacan ihtar eden iskan
dil darbeleri gibi hafif ve hazin akisler yapmaktadr.
Karm ay koymakla megulken ben de baladm; se
sim, J acques'n dn benimle konuurken sesi ne ka
dar emniyetli ve sarih idiyse tam aksine p kadar tit
rekti :
- J acques, dn gece ve bu sabah benimle ko
nutu. Gertrde'e olan akndan bahsetti.
Gayet tabii bir eyden bahsediyormu gibi, da
ha dorsu ben kendisine hi de mehul olan bir
eyden bahsetmemiim gibi, bana bakmadan ve ev
kadnl vazifesine ciddiyetle devam ederek:
di.
-Seninle bu konuda konumakla iyi etmi, de-
- Onunla evlenmek istediini anlatt. Karar. . .
Hafife omuzuu silkerek szm kesti :
- Byle olaca blliydi zaten.
Biraz sinirlice :
- Demek bir eyler sezinliyordun? diye sor
du.
- in byle olaca epy zamandanberi anla
lyordu. Ama bunlar yle eyler ki erkekler farket
mesini bilemezler.
Kzp sinirlenmek bir eye yaramyacakt ; zan
aslna bakarsanz bu hazrcevaplnn da gerek ta
raflar yok deildi ; bu yzden sadce u itirazda bu
lundum:
- yle idiyse beni neye ikaz etmedin?
ekincesi olduu zaman taknd, ekindii ey
leri bsbtn tebarz ettiren, dudaklarnn kenar
bzlm bir acayip tebessmle gld ve ban iki
yana sallayarak:
PASTORAL SENFON
45
- Farknda olmadn herey iin seni ikaz et
mem gerekseydi . . . dedi.
Neyi ima etmek istiyordu? Bilmiyordum ve
renmek de i stemiyordum, bu yzden bularn stn
de hi durmadan sadede geldim:
- yi cam, neyse, ben imdi senin bu konu
hakknda ne dndn renmek istiyorm.

ini ekti, sonra:


- Sen de biliyorsun ki azizim, dedi, bu kzn
aramzda bulunmasn hibir zaman tasvip etme
dim.
Bylece gene bu konuda maziyi hatrlamasna
kar sinirlenmemek iin ok glk ektim; tekrar
devamla :
- imdi Gertrude'n aramzda bulunup bulun
mamas sz konusu deil, diyecek oldum, ama Ame
lie kendi szne devam ediyoru:
- - Hep o kanaatteyim ki bu durumdan kt ne
ticeden baka ey kmaz.
i tatlya balama ihtiyacm o kadar falayd
ki cmleyi olduu gibi aldm:
-- Demek ki byle bir izdiva kt ve mnase
betsiz telakki ediyorsun; tamam ite, ben de senden
bunu iitmek istiyordu
p
; ay kanaatda olduumu
za ok sevindim.
Sonra, J acques'n benim bu konuda verdiim na
sihatlere zaten uysalca itaat ettiini, yle ki Ame
lic'nin artk bu konuda hibir endiesi kalmamas ge
rektiini, hatta olann u bir ay srecek olan da
clk seyahati iin yarn yola kmaya karar verdii
ni anlattm.
-Dnd zaman burada Gertrude' bulmasn
ben de mnasip grmediimden bir are dndm:
en iyisi onu Matmazel de La M.'nin yanna gnder
mektir. Ben arada srada gider orda onu grrm.
nk ona kar baz ciddi mesuliyet ve vecibekrim
46
PASTORAL SENFON
olduunu inkar etmemek gerek. Bu hususta Mlle de
La M. yi yokladm ve niyetimi tlattm, kendisi bi-
ze b iyilii yapmak istiyor. Bylelikle sen de haz
etmediin bir kimsenin evdeki mevcudiyetinden kur
tulmu olacaksn. Louise de La M.. Gertrude'le iyi
megul olur. Bu hal aresinden o da memnun; za:
ten kza org dersleri vermekten de hazediyord.u.
Amelie hep susuyordu ve hi de konuacaa ben
zemiyordu, ben devam ettim:
- J acques'n bizden habersiz gidip kz orada
bulup konumasn nlemek iin Mlle de L M .. ye
durumu biraz anlatmak iyi olur diye dnyorum,
sen de dersin?
Bylece sual sorarak Amelie'den hi olmazsa
bir laf kparmak istiyordum. Ama o da sanki bir
tek kelime sylememeye ahdetmi gibi dudaklar
smsk kapal durup duruyordu. Syliyecek bir e
yim kald iin deil de bu daimi skuta taham l
edemediim iin laf uzattm:
-Kald k_i Jacques belki de bu seyahatten, iin
deki aktan kurtulmu olarak dnecektir. Onun ya
nda insan ne istediini, arzularnn eklini bGebi
lir mi ?
Biraz acayip bir ifade ile :
-- Ooo, dedi, onun yandan ok sonralar bile
insan arzularn her zaman pek bilip anlyamyor.
Sesindeki muammal ve hkm verici ifade ca
m skt, nk ben byle esrarl, st kapal konu
malardan holanmyacak kadar ak ve samimi ya
radllymdr.
Ona doru dnerek bu imal konuma ile neyi
kasdettifoi aka belirtmesini rica ettim. Ac ac :
- Hiii, azizim, dedi, hi. Sadece unu dn
dm ki, sen bazen farknda olmadn hususlar jin
ikaz edilmeni i stiyordun d.
-Eee, yani .?
PASTORAL SENFON 4T
- Yanisi, ben de ikaz etmenin ho olmadn,
olmyacan dnyordum.
Esrarl konumalardan nefret ettiimi ve imal.
iki manal eyleri de katiyen kabul edemiyeceimi
yukarda sylemitim. Bu yzden biraz serte kaan
ve syler sylemez de pimanlk duyduum bir ton
da:
- Senin ne dediini anlamam istiyorsan biraz.
daha ak konumalsn, dedim.
Bir an dudaklarnn titrediini farkettim; Ban
evirdi, sonra ayaa kalkarak odann iinde mte
reddit
,
adeta sallanrcasna bir iki adm att.
- Faka
t
Amelle, niye durp dururken kendine
azap veriyorsun imdi ? Artk her ey yoluna girdi
ine gre zntn neden?
Baklarmn onu rahatsz ettiini farkettiim
iin arkam dndm; masaya dayanm, bam avu
larmn iinde, yavaa:
- Afet, dedim, demin biraz serte konutum.
O zaman bana yaklatn farkettim, sonra par
maklarn yavaa alnma koyarak, efkatle ve ade
ta gzyalanyla dolu bir ehreden gelen bir sesle :
- Zavall

dostum
,
dedi ve hemen odadan kp
gitti.
Amelie'nin, sylendii zaman bana esrarl ve
mphem gelen szleriyle neyi kasdettiini az sonra
anlyabildim. Onla buraya ilk sylendikleri gibi ay
nen kaydettim; o gn ancak unu anlya bilmitim ki,
Gertrude'n gitmesinin tam zamanyd.
12 Mar.
Gertrude' e her gn biraz zaan ayrmay k,endi
me vazife yapmtm. Gnlk megliyetlerime gre
bu zamann mddeti deiiyordu. Bazn birka saat,
bazan da birka dakika.
48
PASTORAL SENFON
Karmla aramzda geen o konumann ertesi g
n vaktim msaitti, havay da gzel buldum. Gert
rude' alp ormana ktm. Juralarn kvnld, da
larn sk perdesi arasndan ak havalara geni a
razi parasnn telerinde bembeyaz Alplerin du
manlar iindeki harikulade manzarasnn grnd
yere kadar gittik. Her zaman gelip oturduumu k
.eye vardmz zaman gne de solumuzda batmaa
yz tutmutu. Ayaklarmz altnda sk ve ksa otla
la kapl bir imenlik uzanyordu. Daha telerde bir
ka inek yaylmaktayd ; bu da srlerindeki inek
lerin boyunlarnda hep birer ngrak vardr. Gert
rude bu ngraklar sesini duynca:
-Bunlar manzarann gzelliini sesle ifade edi
yorlar, dedi.
Her gezintimizde oldu gibi benden, iinde bu
lunduumuz muhiti, manzaray tarif ve tasvir etme
mi istedi.
- Buray sen biliyorsun zaten; Alplerin grn-
d yama buras.
-- Alpler bugn iyice grnyor mu?
- Btn hametleriyle bl oluyorlar . .
-Siz bana bu mazara her gn bir para dei-
:ik grnr demitiniz.
-D bakalm bugn de neye benzeteceim bu
manzaray ? Uzun ve scak bir yaz gnnn sonunda
duyulan susuzlua. Sanki akama varmadan havaya
karp kaybolacaklar.
- nmzdeki geni ayrlkta zambaklarn da
olup olmadn renmek isterdim.
- Hayr Gert:de ; zambak bu yksekliklerde
yetiiyor. Yahut yetise bile baz nadir cinsleri bu
lunuyor.
-Kr zambaklar denilen cins yetimez mi ?
- Krlarda zambak olmaz, kzm.
PASTORAL SENFON
49
-- Neuchatel civarndaki krlarda da m yeti-
mez ?
.
- Hibir krda zambak olmaz, kzm.
- O lnlde ncil'de niye : "Kr zambaklarna ba-
kmz" diye yazyor? .
- EvGt, yle yazdna. gre sa'nn zamannda
varm demek, ama insanlar topra eke bie o iek
neslini buraladan kaldrmslar.
- Bana sk

sk bu d
n
yamzn muhabbete ve
itimada ihtiyac olduunu tckrarlad-mz h1trlyo
rum. Blraz daha inan ve itimat elde edilse bunlar
tekrar yetiip boy verecekler sanrm, siz de byle
d!nmUyor musunuz ? Ben, sa'nm bu szlerini
duyduka kr zambaklarn gryorum, emin olun.
Bakn, ister misiniz size onlar tasvir edeyim? Alev
dt:n mgraklara ber.cziyor bu iekler.. akam rz
garlarnn ok:d, ii ak kokulariyle dolu koca ko
ca lacivert anlar. Niye yok diyorsunuz, orda nnz
de var bun!ardan? Ben kokularn bile duyuyoru.
Btn ayrl, bu ieklerle dolu griiyor.
- O iekler, senin iinde grd kadar gU
zl deiHer, Gertru<c.
- Hayr, 'grdnden daha da az gzel de
iller" deyin . +
-- Onl:r senin grdUn kadar gzel, peki.
- "Ve size u gerei deri: ki, Sleyman bile,
btn hametine ramen -cmle daratiyle- o iek
krden birisi kadar zarif :iyimni deildi."
ncil'in bu szlerini zikreclerken sesi o kadar a
henkli ve tatl idi ki sa'nn cmlesini ilk defa duyu
yormuum glbime geldi. Dnceli dnceli "b
tn hametine ramen" diye tekrarlyordu. Sonra
bir an EUStl, ben konutum:
- Sana daha nce de dedim ya Gertrde, . gz
leri olanlar bakmasn bilmiyenlerdir.
F. 4
50
PASTORAL SENFON
Ve ruhumun ta derinliklerinden u duann yk
seldiini hissediyordum: "Zekilerden esirgediin
feyleri acizlere ayan ettiin iin sana bin krler
olsun Rabbim".
Son szlerim zerine, neeli bir cokuluk iin-
de:
-Ah bilseniz, dedi, bileezsiniz, btn bunlar
ne kadar kolayca ve iimden gelerek tahayyl edebi
liyorum. Baknt imdi size bu nmzde uzanan man
zaray tasvir etmemi ister misiniz ? Arkamzd:, st
mzde ve btUn etrafmzda reine kokulu, kzl gv
deli, rzgarlar emek istedii zaman inilti gibi se
ler karan koyu renkteki uzun ve ufki dallar bulu
nan amlar dolu. nmzde, dalarn ak mektep
sralar gibi yamalarna serilmi bir kitap halinde,
yeil ve alaca renkleri ahenkle karm geni ayr
lk var. Bu ayrn rengi glge
vurunca mavilei
yor, gne vurnca yaldzlanyor, ve .bu renkler iin
deki kitabn kelimelerini iekler tekil ediyor: Gi
rit Laleleri, Sleyman! z1mbaklar, centiyanlar ... bu
kitab inekler mg:raklarnn sesiyle heceliyorlar
sanki ve nihayet, insanlarn gzlerinin kapal oldu
nu sylediinize gre okumak zere de melekler
iniyor gkter. Kitabn alt banda dum.anlar tten
stten bir nehir akyor . . . Sisli, esrarl derinlikleri ka
pam muazzam bir nehir .. Ta uzaklarda, nmzde
parlak gzellikleriyle serilmi bulunan Alp'lerin ba
ka sahili de bulunmayan bir nehir .. Jacques da ora
lara gidecek herhalde; Syler misiniz, yarn hareket
edecei haberi doru mu?
- Evet, yarn hareket etmesi gerekiyor. Sana
syledi mi ?
'- Hayr, sylemedi bana, ama ben anladm. ok
kalacak m ?
- Bir ay .. Bak Gertrde.. sana unu sormak
PASTORAL SENFON
51
istiyordum .. Kiliseye gelip seninle bulutuunu niye
bana anlatmadn?
- Evet, iki defa bulutuk. Vallahi sizden hi
bir eyi saklamak istemezdim, ama zlrnz di
ye dndm.
- Sylemediine daha ok zldm.
Elleri elimi arad :
- Ayrlndan dolay ok mahzundu.
- Gertrude, bana syler misin .. seni sevdiini
syledi mi sana?
-- Sylemedi, ama ben bunu sylemeden de
aladm. Beni sizin kadar sevmiyor.
- Ya sen Gertrude ? onun gidiinden dolay ac
duyuyor musun?
.
- Gitmesinin daha hayrl olacan dnyo'
I'Um. Alsayd ona cevap vcremiyecektim.
- Ama sen cevap ver bana: onun gidiinden
dolay ac ekiyor musun?
- Rahip efendi, siz de pek iyi biliyorsunuz ki,
sevdiim sizsiniz. Ah . . hayr, elinizi niye ektiniz ?
Evli olmasaydnz size bylece almazdm. Zaten
bir kr kz da alan olmaz. O halde niye birbirimizi
sevmiyelim? Bu fena bir ey mi, Rahip efendi ? Bu
nu kt m buluyorsunu, syleyin?
- Ak hibfr zam1n kt olamaz.
- Kalbimde hep iyi eyler hissediyorum. Jac-
ques'a ac ektirmeyi istemem tabii.. kimseciklere
ac ektirmek istemem. Ben sadece iyilik yapmak,
etrafma saadet vermek istedim.
-- Jacques seninle evlenmek istiyordu.
-- Hareketinden nce kendisiyle konumama
milsade eder misiniz ? Beni sevmekten vazgemeye
ikna etmek isterdim onu. Rahip efendi, anlyorsunuz
deil mi, ben kimseyle evlenemem.. onula konu
mama msaade edeceksiniz, deil mi ?
52
PASTORAL SENFON
- Olur, hemen bu akam ..
- Hayr, yarn. . Tam hareket edecei .a'l
konuurum ..
Gne engn bir ihtiamh. batyordu. Hava hk,
t. Kalktk, konua konua artk karanlkla.5maya
balayan yollardan dndk.
C DE
25 Nian.
Epey zamandr bu defteri elime alamadm.
Kar sona ermi, yollar da almt ; bu sebep
le, kymzn mahsur kald mddete gidemeyip
de geri braktm btn dini ziyaretleri yerine ge
tirme vecibesi kendini gsterdi. Ancak dn bir par
a nefes alp, sakin kalma imkann bulabildim.
DUn geca, bu deftere imdiye kadar yazm ol
duum eyleri batan sona bir daha okudum.
Yanlm olduumu ancak bugn, kalbimin u
zun mddet itiraf edilmemi, kendi kendime bile te
rihe cesaret edememi bulunduum srrn, artk adl
adnca tanmaya cesaret ettiimi bugn anlyabiliyo
rm. Ancak bugiin, imdiye kadar niye yanldm,
AmeHe'nin yulrda da kaydettiim baz szlerinin
niye bana garip geldiini, Gertrude'n safiyetle be
ni sevdiini sylemesinden sonra bile, onu sevip sev
mediimde nasl ter,:ddtte kalabildiimi bir para
izah edeb' liyorum. Gerek u ki, o zamanlar evlilik
d' mda bir aka imkan grmyordum ve Gertrude'e
kar beni ihtirasla balyan hislerde de yasak bir
aka evrilebilecek noktalar bulunacan kabul ede
miyordum.
Hatta beni sevdiini sylerken halindeki saflk,
Gzlerinin akl bile bana bu bakmdan, aksine, bir
emniyet ve itimat veriyordu. Kendi kendime: Gr
yor musun, nasl da ocuk? diyordum. Hakiki bir
ak insana utanma hissi verir, utantan yz kzartr
d herhalde, halbuki o bir ocuk sevgisi tad iin
hi de utan duymuyordu. Kendi bakmndan da, be .
54
PASTORAL SENON
nim ilgimin sakat bir kza duylan sevgiden baka
bir ey olmadna kendimi iknaa uTa yordun. Bir
hastaya nasl ihtimam
g
sterilirse benim il
g
im de
bunun gibiydi, ve iimden gelen yaknl bylece bir
vazife, bir manevi zaruret klna sokup rtbas edi
yordum. Evet, gerekten, yukarda da yazdm gi
bi bana ald o akam bile vicdanm o kadar te
miz hissediyor, bu alakamz o kadar zararsz bulu
yordum ki, ok memnundum ve gene de yanldm
anlamyordum; konumalar da bu yanlma aviye
sinden naklettim buraya. Ak denen ey bence ayp
saylrd, <yp olan eyi yapmak da insann ruhunu
kirletirdi ; iimi ,kirlenmi hissetmediime, ruhumda
'ir arlk duymadma gre aka da inanmyordum.
O konumalarmz, sadece tamamen konuuldu
gibi deil, ayn zamanda byle bir ruh haletinin
tesiri altnda bulunduum iin de buraya nakletmi
tim. Ama aslna bakarsanz onlar dn gece tekrar
okuduktan sonradr ki, hakiki manalarn anlyabil
dim.
Jacques'n okuluna dnnden sonra -seyahate
kmadan nce Gcrtrude'n onunla grmesine m
saade etmibm, kalan birka gnlk ttilini yan
mzda geirmek zere dadan dndu zaman da
Gertrude'den ya kanm, yahut ta aIcak benim
yanmda iken ona hitap etmekle yetinmiti ? h1ya
tmz eski sakin seyrini bulmutu. Aramzda karar
latrldi gibi, Gertrude Mlle. Louise'in yanna yer
lemiti ve ben her gn onu grmeye gidiyordum.
Ama, ak korkusunun tesiriyle, onunla konuurken
bizi heyecana drecek hibir konuya yanamam
ya gayret ediyordum. Daha ok Rahip efendi sfa
tmla konuuyor, ok kere Mlle Louise yanmzda ol
duu halde konumay tere Ih ediyor ve bilhassa ye
timesiyle, Paques yortusuda yapmay tasarlad
PASTORAL SEON 5
mz dini giri ayinine hazrlanmasn gerektiren dini
terbiyesiyle megul oluyordum. Ayini o gn yaptk.
Bu giri ayinine ben de katldm.
Bu iler olal onbe gn var. O gnlerde bir
haftalk yortu tatilini yanmzda geirmeye gelmi
olan Jacques'n, bu giri ayininde kutsal Masa'da be
nimle birlikte bulunmayna ok atm. unu da
burada byk bir teessrle sylemeliyim ki, evlen
diimizden beri ilk defa olarak Amelie de bu ayine
katlmad. Sanki bu husust sz birlii ettiklerini ve
bu kutsal toplantya katlmamakla benim ne'e ve
huzuruma zehir katmak istediklerini sanrdnz. Bu
noktada, Gertrude'n, krl dolaysiyle bu yoklu
u farkedememesine ve bu zehirin azabn yalnz be
nim ekiime de krettim. AmeUe'yi iyi tanrm, bu
ayine gelmemek jestinin iindeki vastal sitem ve
honutsuzluunm1 derecesini de pek iyi anladm bu
sebeple. Zaten imdiye kad1r bana dorudan doru
ya hi itiraz etmemitir, ama hareketlerime veya f
kirlerime muhalefetini hep byle kanmakla, kay-
tarmakla belli eder.
-
Bu cinsten bir krgnln, -yani , onda maha
de ettiim ekliyle demek istiyorum-Amelie'yi kut
sal vazife ve hislerinden alkoymas karsnda ok
ac duydum. Bu yzden, eve dnnce onun iin, kalbi
min btn safiyet ve samimiyetiyle dua ettim.
Jacques'n bu ayine katlmayma gelince, bu
tamamiyle ayr bir sebebe dayanyormu meerse ;
bunu da onunla sonralar yaptmz bir konumada
anladm.
'
3 May.
Gertrude'n dini terbiyesiyle urama vesilesi
ncil'i yeni bir gzle tekrardan okumama sebep ol
du. Ve unu gittike daha iyi anlamaya baladm ki,
bizim hristiyan akidesin
i
tekil eden birok me-
PASTORAL SENFON
humlar

sa'nn szlerinden ziyade Saint-Paul'n an


lattklarndan meydana gelmitir.
t Jacques'la da tam bu nokta zerinde mn1-
k
i
aya daldk. Yaradl itibariyle o bir ara kat
yrekli olduundan, ruhu fikrine yeteri kadar his
usuru katamyor ; bu yzden dogmatik ve gelenek
i olup kt. Bna, hristiyan akidesinde "iime ge
leni, houma gideni" seiyorum diye taklT. Oysa-
. ki ben lsa'nn u veya teki szl arasnda bir ter_.
cih yapmyorum; sadece Saint-Paul ile sa'dan biri
ni tercih etmek gerekiyor ve ben sa'y tercih ediyo
rum. Acep onlara mugayir b'r fikr_e mi kalrm di
ye Jacques bu ikisi ar:nda bir tefrik olduunu ka
bul etmek istemiyor, biriyle teki arasmda ilham ve
duygu fark bulunduunu kabul etmek istemiyor ve
ben Saint Paul'de bir insan sei aldm halbuki sa'
da Allahn konutunu hissettii mi syleyince iti
raz ediyor. Onunla ne l:adar fazla konuursam, u
kanaatim de o kadar kuvvetle beliriyor: sa'nm en
ufak sznde bile taklidi imkansz bir ilahi nefha
olduunun farknda bile deil.
Bakyorum ncil'e, tehditler, yasaklar, emirler,
nehiyler aryorum, yok, byle eyler yok ord1. B
tn bunlar Saint Paul'den geliyor. Ve Jacques' asl
skan nokta da bu em:r ve yasa1;larn ha'mn szle
rinde katiyen bulunmay. Kendisi o cins insanlar
dan ki, etraflarnda kendilerini evre1iyen engeller
demir p1rmaklklar ve sevkeden vasibr grm3zlerse
nasl hareket edeceklerini bilemez, muvazeneyi kay
bederler. Bundan baka kendilerinin vazgetikleri
b:r ruh hrriyetini bakalarnd; grnce ayplarlar
ve kendilerine iyilikle, muhabbetle verilmesi mm
kn olan eyleri emirler, yasaklarla eld3 etmek ister
ler.
-Am. babacm, diyor, ben de insanlarn saa-
detini isterim.
.
PASTORA SEON
51
-Hayr, dostum, sen onlarn sadece baemele
rini istiyorsun.
- Saadet baeede, itaatted'r.
Cevap vermedim artk, faydasz ve neticesiz m
nakaadan holanmam ama unu d iyi biliyorum
ki. saadeti, ancak bu saadetin bir neticesi olmas ge
reken bir his!e elde etmeye lrsak onu tehlikeye
atm oluruz ; seven bir ruh bu sevginin neticesi ha
sl o!an bir baemeye memnunlukh katlanr, zevk
duyar, ama sevgisiz bir baeme kadar da saadeti
uzaklatran bir ey ycktur.
unu da ilav edeyim ki, Jacques'n muhakeme
kabiliyeti mkemmeldi ve bu kadar gen bir ruh
ta imdiden.bylesine b' r katlk ve his yoksunluun
dan dolay znt duymam1 olsaydm, delillerinin
kudreti ve mantnn muvazenesi kar:s.nd.a hay
ran kalrdm. Bana o zaman yle gelir ki, ben
ondan ruha daha gencim; bugn dn olamadm
kadar gencim ve u ayeti h0p tekrarlyorum: "K
k ccuklar gibi olamazsanz, gklerin melekftuna
giremezsiniz. ' '
ncil'i bilhassa mes'ut br hayata ulamak iin
bir nctod olarak telakki etmek onun kudretini azal
tr m, onu irkinletirir mi, bu sa'ya hiyanet mi
dir? kalblerimizin katl ve phelerimizin iz'ac
yznden e!de edemediimiz sevin hali her hristi
yan iin ulalmas art olan bir saadettir. Her in
san az ok saadete, sevince ulaabilir. Her insann
bu s:adete ulamas, buna gayret etmesi gerektir.
Gertrude'n bir kck glmsemesi bana bu hu
susta. ona derslerde rettiimden ok daha .fazla
ey ,retti.
Ve sa'mn u sz ktan bir stu.. "- gibi nm
de ykseldi : "Kr olsaydnz gnahlarnz olmya
cakt". Gnah ruhu karartan eydir ; ruhun sevinci
ne, saadetin
e
engel olan eydir. Gertrude'n btn
PASTORAL SEFON
varlndan fkran tam ve mkemmel saadeti onun
gnah tanmamasndan ileri geliyor. Onda sadece
k var, ak var.
Onun hassas parm:klar arasnda Drt ncil'i,
Mezamir'i, Apocalypse'i ve "Allah nurdur, ve Onda
karanlk olan hibir ey yoktur" hkmn okuyabil
mesi iin de Saint Jean'n mektubunu verdim. Za
ten ncil'de de kurtarc Rabbin "Ben dnyann nu
ruyum; Benim ardmdan gelen karalkta yrmiye
cektir" diyen sesini duymyacak m. Paul'n ncfl'e
ilave edilen mektuplarn vermeyi mnasip bulma
dm ama; zira kr olduu iin gnah tanmadna
gre : "Emirler nazil olunca gnah yeni yeni kuvvet
ler edindi - oald - Roma'lhr VII. 13" ayetini ve
bunu takip eden ne kadar hayranla ayan ve m
kemmel de olsa, btn o diyalektii okuyup ta en
dieye ye zntye dmesine sebep alnann ne ma
nas kalrd ?
8 Mays.
Dn Doktor Martins, Chaux-de-Fond'dan gldi.
Gertrudc'n gznii oftalmoskopla uzun uzun mu:
yene etti. Bu muayenenin neticelerini, kendisiyle
Gertrude'n hastal zerinde' grmU olduu
Lausanne'daki gz mtehasss doktor Roux'ya an
latacan syledi. Kendilerinin mterek kanaati
Gertrude'Un ameliyatla iyi olabilecei merkezinde
imi. Ama tam kanaat edinmeden kzcaza bu mev
zuda birey sylememeye karar verdik. Martins, m
tehasssla konutuktan sonra gelip bana neticeyi bil
dircek imdiden, Gertrude'e bireyler syleyip de
sonunda bir ey kmamas ' ihtimaliyle onun zl
mesine niye sebep olal m? Aslna bakarsanz imdi
ki haliyle daha mesut deil mi ?
PATOA SEON
10 May.
Paskalya'da Jacques'la Gertrude birbirlerini be
nim yanmda grdler, daha dorusu J acques Gert
rude' kabul ederek onunla konutu ve tabii hep
havadan sudan bahsedildi. Benim korktuumda1 d-
daha heyecanszd, ve una yeniden kani oldum ki,
J acques'n ak yle pek candan ve derin deilmi ;
nk geen yl hareketinden nce Gertrude'n ken
disine sylediklerine ve bu aknn karlksz kala
can bildirmi olmasna ramen, eer iddetli bir
ask olsavd bu kadar cabuk sona ermez ve heyecan
bl kadar az o!mazd. Gertrude'le "siz"li konutuu
nu farkettim, ki bylesi de mnasiptir zaten. Ama
ben ondan byle bir sey istemi deilim, demek ki
bunu kendisi idrak etmi, buna da ok memnun ol
dum. u vaziyet inkar kabul etmez ki, Jacques git
tike iindeki iyi taraflar tebarz ettiriyor.
Bununla beraber bu zahiri itaatinin ve vazgei
inin pek de kolay ve mcadelesiz meydana gelmi
olduunu sanmyorum. in kt taraf , kendi ken
dine ve kalbine kar kulland cebir hissi mdi ar
tk iyi bir' ey gibi grnyor ona. Bu cebir hissinin
herkese empoze edilmi olmasn bekler, temenni e
der gibi bir hali var. Bunu yukarda da bahsettim
konumalarmz srasnda farkettim. Fikrin ok ke
re kalbimiz elinde bir oyuncak olduunu, kalbin his
lerine alet olduunu syliyen La Rochefoucault de
il miydi ? Bunu om hatrlatmak isterdim ama, vaz
getim, nk Jacques bi r mnakaaya girdi mi ken
di fikrine bsbtn saplanan, nuh dedi mi, peygam
ber demiyen inatlardandr, bilirim; orackta sy
lemedim ama akamna ona tam da cevap verecek e
yi buldum, hem de kendi silahiyle onu yenecek bir
delil : Saint Paul'den bir fikirdi bu, ufack bir ka
da yazp odasna koydum: "Yemeyen, yiyeni aypla-
60
PASTORAL SENFON
masm, nk Allah yiyeni de kabul etmitir." (Ro
mallara mektup XV. 2) .
Cmlenin gerisini de yazabilirim: "unu bilirim
ve sa sayesinde una ka'niim ki, aslnda hibir ey
kirli deildir, o ey, kendisini kirli sanan nazarmda
kirlidir ancak." Ama Jacques'n, benim kafamd,
Gertrude hakknda, bu cmlenin ima ettii ekilde
kt manal fikirl.er bulunduu yolunda br dn
ceye kaplmas ihtimalini dnerek sakndm. Oy
saki byle bir dncenin hayalinden gemesini bifo
istemem. Aslnda bu cmle sadece yiyecekler, nimet
ler iindir, am' Kitab- Mukaddes'in pek ok ksm
lar gibi buna da iki, hatta eit mana izafe edi
lebiliyor. ( Mesela : "Eer gzlerin .. " diye balayan
ayet ; ekmeklerin oalmas ; Cana ehrindeki elen
celerde griilen mucize, gibi ) . Bunun burackta m
nakaas yapacak deilim; ama bu ayetin tad
mana geni ve derind; r; tahditler bir kanun veya
yasakla vaz'edilmemeli, yrekten gelmeli, muhab
betle kabul edilmeli demek ister ve Saint Paul he
men bunun ardndan yle hitap eder: "Ama eer
kardeln bir nimet iin zlmse, sen ak ve muhab
bet hissiyle yrmyorsun". eytan bize muhabbetin
bulunmad zaman v.e yerde saldrr. Ey Rabbim . .
ruhumdan muhabbete ait olmayan her ne varsa s
kp atn. nk, Jacques' tahrik etmekle yanlm
olduumu anlyorum: kk pus1ay yazdmn er
tesi gn ayn pusulay masamda buldum: arkasna
Jacques ayn fasln u teki ayetini yazmakla iktifa
etmi ti : "Nimet alaym derken sa'nm uruna ld
kimsenin helfkine sebep olma sakn. " (Romallar
XI. 15) .
Btn fsl bir kere daha batan a11 okudum.
Bu, bitmez tkenmez mnakaalara mevzu tekil e
debilecek bir ksm. Bu kararszlklar yiikyle Gert

rude' e eza vermeye, bu sislerle onun parlak sem


a-
PASTORA SENFONI
61
sn karartaya kalkmal mydm? Ben sa'ya daha
yakn deil miydim, ve Gertrude'e dnyada biricik
gnahn bakalarnn saadetine mani olmak veya
kendi saadetimizi tehlikeye atmak olduunu retir
v.e buna onu inandrrken kendisini de ona yaklatr
m, ona kadar ykseltmi olmuyor muydum?
Ama ne yazk ki, baz insanlar da saadete kar
bilhassa ekingen, asid'rler; bu ie kabiliyetsiz, be
ceriksizdirler. Mesela zavall Amelie'yi dnyo
rum da. Onu durmadan saadete davet ederim, o ta
rafa doru: ekmeye alrm, hatta onu zorla bu
saadete ulatrmak isterim. Evet, sad.e onu deil,
herkesi Allah'a yaklatrmaya alrm. Ama o d:
durmadan kaar, durmadan kaytarr, gnee kar
hi almayan iekler gibt kendi iine kapmr. Gr
d herey ond endieler dourur, onu kukulan
drr, zer, geen giin:
_Ne yaparsn azizim, dedi, Allah bana kr ol-
mak saadetini vermemi.
.
Ah, bu ac alayndan ne kadar zldm, ve sz
de alnmamak iin ne kadar faziletkar olmam gere
kiyordu. Oysa, yle sanrm ki, Gertrude'n krl
ine kar yapt bu ak imann beni c.r fazla
yarahyacak bir bayalkta oldutmu . anlamas f
zmd. Halbuk
i
gene kendisi, benm Gertrudc'e, en
ok beendiim hasletin ondaki sonsuz iyi kalblilik
olduunu hissettirmisti : Gerekten, Gertrude'n hi
bir z:man, kimse hakknda en ufak bir ikayette
bulunduunu duymammdT. Ama ben a.e kendisini
kracak hibir eyi tanmasma imkan brakmam
mdr;
Bir de, nasl mesut ola bir ins1n etrafna sev
gi neretmesi gibi bir nevi saadet iklimi yaratrsa,
Ame1ie'nin evresinde de aksine br sknt \re kas
vet hwas hkm srer. Amere olsayd "onun ruhu
karanlk ualar nerediyor" diye yazard. Bazan fa.
62
PASTORAL SENFON
kirlere yaplan ziyaretler, hasta ve kederlilere t
ramalar, mcadeleler sonunda akam st evime bit
kin ve ezilmi bir halde dnerim; kalbim sonsuz bir
huzur ve istirahat ihtiyaciyle yanar, hararet, sami
miyet v
e
efkat beklerim, halbuki ekseriya da aile
ocamda, dardaki souun, yamurun, rzgarn
bin defa daha mreccah olduu skntlar, serzeni
ler, ekimelerle karlarm. yi biliyorum ki, bizim
ihtiyar hizmeti Rosalie hep kafasnn dikine git
mek ister; ama gene bilirim ki, ok zaman da hak
sz deildir bu inadnda ; ve bilhassa ok zaman da
Amelie ona kar iddia ettii ve onu iknaa alt
meselede hakl deildir. Gene iyi biliyorum ki, Char
lotte ve Gaspard korkun derecede amatacdrlar,
ama bu ocuklarmza kar Amelie dal az barsa
ve dami surette onlar ekitirmese daha iyi netice
almayacak mdr? O kadar tenbihler, tekdirler,
kmalar yapyor, bunlar artk btn iddetlerini
kaybediyorlar ; tpk, bir tanesi olsa ins:mn ayan
actan akl tann ou zerine basnca tesirini kay
bedii gibi. yle ki, bu bitmez tkenmez drltlar
dan 'tcuklar artk benim kadar bile rahatsz olmu
yorlar.
yi biliyorum ki, kk Claude di karyor (da
ha dorusu her feryada balamasmda annesi bu se
bebe dayanyor) , imdi, her feryada baJmasnda
annesinin veya Sarah'nn hemen onu kuc1klanna a
lp durmadan sallamaya balamalar onu daha ok
haykrmaya tevik demek deil midir? Bazan, bil
h1ssa benim olmadm zamanlarda, onu barabil
dii kad:r alamaya brakmakla, onu daha az a
lamaya altrabileceimize kaniim ben. Ama gene
iyi biliyorum ki, onlar asl benim bulunmadm za
manlar onu susturmak zere telalan p koarlar,
Saral, annesine benziyor, Allah bilir ya bu yz
den onu leyli mektebe vermeyi isterdim. Hem kzm,
PASTORAL SEFON
63
annesnn kendi yandaki bizim nianllk zaman
mzdaki haline benzese gene neyse, ama bugnk ha
line, hayat meakkatlerinin, daha dorusu hayat
meakkatlerini daima arayp bulma hastalnn (z
ra muhakkak ki, Amelie bu meakkatleri kendi arar,
bulur) onu getirdii hale benziyor. Nianllk zama
nmzdaki Amelie nerde? Ben bugn artk, o zaman
lar kalbimin her asil hamlesine tebessmiyle cesa
ret veren, a doTu kouumda bana rehber olup
nmde giden, hibir dnce ve hareketimde ara
mzda aykrlk olmadan hayatma arkada haline
getirmeyi hayallediim melek ehresini tanyamyo
rum onda, bunlar, ak gzm boyamt da ben mi
byle gryordum acaba ? Amelie aslnda byle idi
belki, n: imdi de Saral hep alelade, pespaye
eylerle megul ; her yapt i, btn 'urat ey
ler hep basit ve miskin meseleler, tpk anas glbi ;
hatta yziinn ifadesi bile, hibir i alevin mana ve
n tamadndan, kasvetli ve sanki serilemi
gibi grnyor. iire kar hibir ilgisi ve ' eilimi
yok, hatta genellikle okumaya kar d yledir d
nebilir. Annesiyle konutuklan hibir konuya rastla
madm ki bende de o konumaya katlm arzusu u
yandrsn; onlarla birlikte oldum zamanlar kendi
bromda yapayalnz bulunduum anlardan daha faz
la yJlmz hissediyorum kendimi, ve bu yzden de son
zamanlarda bu broma kapanma adetim bsbtn
artt.
.

Bir de u adeti edindim: Sonbahardan beri, e
sasen havalar da erken kararmaya baladndan eve
erken gelecek durumda olursam, yani ziyaretlerim
den erken kurtulabilirsem Mlle de la M .. ye akam
ayna gidiyorum. imdiye kadar bahsetmedim ga
lib : Geen Kasmdan beri Louise de la M .. , Gerru
de'den baska doktor Martins'in kendisine emanet et
tii k kz daha barndryor ve tabii Gertrude
64
PASTORAL SENFON
de imdi onlara okumay, ufak tefek ilerde alma
y retiyor, kzcazlar da daha imdiden ok t
rakki gste:rdHer.
"Zahire anbar" diye adlandrdmz bu sem
patik atnn altnda bulunduum zaman, onun scak
havasnda nasl bir huzur ve skun hissediyorum, ve
buraya iki gn gidemezsem ne kadar zlyor,
haetini ekiyorum bilseniz. Mlle de la M .. , Gert
rude'le teki misafirinin geiminden s:kmt ek
miyecek ve onlar rahta barndrabilecek kadar
varlkldr ; ayrca, kendisine hizmeti yardm et
mekte ve onu bu ocuklarla uramann yorgunlu
undan kurtarmaktadrlar. Ama Allah iin zengin
lik ve refahn bu kadar iyiye kullann insan azdr.
Zaten Louise de la M .. , oldum olas fkaralarla ok
megul olur ; ok sofu ve kendini dnyada iyllie,
bakalarn sevmeye hasretmi bir insandr. Yzn
de de kiprden kukuletasnn altnda hemen hemen
tamamiyle krlam salarna raen eh saf bir o
cuk ifadesi ve tebessm hakimdir; onunki kadar
tatl bir ses, onun hareketleri kadar ahenkli jestler
nadir bulunur. Gertrude yava yava onun ifadesini
ve hareket tarzlarn benimsedi, hatta konumasnda
bile onun, sadece grtlaktan gelen bir sada olarak
deil, fikir ifadesi olarak teshir eden konuma ek
lini kapt, -bu benzeyiten bahsederek ikisine de ta
klyordum bazan, ama ikisi de inanmyorlar buna
Onlarn yannda bir parack daha oturmaya vaktim
olduu zamanlar, ikisini yan yana oturmu, Ger
rude' ya bu aziz kadmn omu:una ban dayam,
yahut ellerinden birini onun elleri arasna brakm
ve benim Hugo veya Lamartine'den okuduum iir
leri dinler vaziyette grmekten nasl bir zevk V< hu
zur duyuyorum; bu iki saf ve berrak ruhun derinlik
lerinde bu iirlerin aksini bulmak ne saadet benim
ii. Hatta kk krceizler bile bu iir ve huzur
PASTORL SENFON
65
havasnn tesiri altnda kalyorlar; bu skfet ve
muhapbet havas iinde adeta alacak derecede ge
litiler v
e
ok ilerlediler. Mlle de la M .. , bu ocukla
ra hem salk, hem de estetik bakmndan faydal
olmak zere dans dersi vereceini syledii zaman
ilkin glmtm. Ama imdi, onlarn yapmaya mu
vaffak olduklar, ve ne yazk ki kendilernin grp
fakedemedikleri, hareketlerindeki mevzu ahenk ve
sihri grdke hayran kalyorum. Osaki Mlle de la
M .. , onlarn bu hareketleri grmemekle beraber ada
li hisleriyle ve ilerinden bu ahengi farkettiklerine
bni ikna etti. Gertrde bu danslra neeli bir ho
grrlkle itirak ediyor ve ok ahenkli bir zarafet
arzediyor, stelik de bunda pek ok holanyor. Ba
zanda ocuklarn arasna Louise de la M. . karyor,
o zaman Grtrde piyanoya geiyor. Onun mzik
bakmndan gsterdii gelime harikulade oldu. im
di her pazar kilisenin orgunu o alyor ve hatta ila-
hilere balamadan nce ksa irtcali paralarla m
zie giri bile yapyor.
Her pazar bize yemee geliyor; zevkleri gittik
e birbirinden uzaklamakla beraber, ocuklarm o
nun geliini sevinle karlyorlar. Amelie de fazla
sinirlilik gstermemee gayret
ediyor ve yemek na
ho bir hadise olmadan geiyor. Sonra btn aile
Gertrude' "Zahire anbar "na gtryorz ve ikin
di kahvaltsn orada ediyorz. Mlle Louise ocukla.
rma eitli yiyeceklerle ikramda bulunmaktan ve
onlar martmaktan zevk alyor bu yzden de bu
dn ziyaretleri ocuklar iin adeta bayram oluyor.
Hatta fazla iltifatlara ve misafirperverlie pek de
kymet verir grnmeyen Amelie bile artk ask su
ratn brakp glyor ve ad.eta tamamiyle genle
mi gibi grnyor. Bana yle gelir ki, gnlk ha-
F. 5
6
PASTORAL SENFON
yatnn kasvetli alp iinde bir nevi saadete ka,
neeli bir vakf
e
olan bu ziyaretlerden artk pk zor
vazgeebilir.
18 May.
Nihayet gzel havalarn balad u gnlerde
Gertrude'le tekrar gezmeye kabildim. Zira u son
gnlerde bile fazlaca kar yam ve yollar berbat bir
bale gelmiti, bu yzden de ne onunla gezmeye ka
biliyor, ne de hatta oktandr onunla yalnz kalabi-
liyordum.
.
Hzl hzl yryorduk; ak hava yanaklarn
kzartmt, rzgar durmadan sar salarn yze
dkyordu. Bir keseklikten geerken, iek a.m
birka dal kopardm, beresinin altndan salarnn
arasna soktum ve tutunmas iin de salariyle r
dm.
Hemen hemen hi konumamtk daha, birbi
rimizle ilk defa yalnz kalmzdan arm gibiy
dik; sonra Gertrude bakp grmeye gzel yzn
bana evirerek, birdenbire :
- J acques hala beni seviyor mu dersiniz ? diye
sordu. Derhal :
- Senden vazgeme kkn kabul etti ya, diye
cevap verdim.
-Ama sizin ben sevdiinizi biliyor mu acaba?
diye srar etti.
Yukarda zikrettiim, geen yaki konumamz
da beri aramzda ak konusu zerinde tek bir ke
lime gemeden alt aydan fazla bir zama (hayet
ediyorum) akp gitmiti. Sylediim gibi, hi bir
zaman yalnz kalmak frsatn bulamamtk, byle
olmas da daha iyiydi herhalde.
Gertrude'n suali kalbimi o kadar heyecana g
PASTORAL SENFON
67
tirmiti ki, yrmemizi yavalatmak zorunda kal
mtm; heyecanla:
- Canm Gertrude, benim seni sevdiimi her-
kesler bilmiyor mu ki, dedim.
etti :
Ama o zahiri manadaki atlatmama kanmad :
-- Hayr, hayr, sualime cevap vermiyorsunuz.
Bir anlk skuttan sonra ba ne eik, ilave
-- Amelie teyzem iin asln biliyor, bundan do
lay zldn de farkediyorum.
Pek de emin olmayan bozuk bir sesle:
- Canm o byle bir ey olmasa da znt e
kecektir, diye karlk vermek istedim, znt ek
mek onun yaradlnda var, mayas byle.
Sabrszca:
-Ah, hep beni teselli etmek, teskin etmek iin
areler aryorsunuz, dei. Ben teskin olunmak, alda
tlmak istemiyorum. Biliyorm ki, ok eyleri ben
zlrm, endie ederim diye benden saklyorsunuz.
yle eyler ki, ben de bilmiyorum tabii, yle ki ba-
zen. . .
/
Sesi gittike hafifleiyordu; nefesi kesilmi gi-
bi durdu birden.
Lafnn son kelimelerini alp sordum:
-- Evet, bazen? . .
Ac ac devam etti :
- yle ki, bazen size borlu oldum btn bu
saadetin sadece bir ey bilmemem zerine dayand
na inanacam geliyor.
, -Ama Gertrude . . .
- Hayr hayr, brakn syliyeyim, unu bilin
bi, ben byle bir Sladeti istemiyorum. unu anlayn
ki, be. . . ben mesut olmaya o kadar da hevesli de
ilim. Her eyi bilmeyi daha ok tercih ederm. Be
nim malesef gremediim pek ok yler, ac ve k
t eyler var muhakkak, benim bunlar renmemem
68
PASTORAL SENFON
.
/
iin uramaya hakknz yoktur. Btn u k ay
larnda uzun uzun dndm; bakn Rahip efendi,
ben dnyann sizin bana inandrmaya uratnz
kadar gllk glistanlk olmamasndan, hatta pek
ok da berbatlklar bulunmasndan korkuyorum.
ekine ekine itiraza kalktm; dncelerinin
ald istikamet beni endielendirmiti, pek de mu
vaffak olamyacam bile bile onu fikrinden caydr
maya uratm:
- Evet, muhakkak ki insanolu dnyamz o
u zaman irkinletirmitir ama ...
Sanki bu birka kelimeyi bekliyormu; zinci
rin kapanmasn temin eden son halkay kapar gibi
bu szleri kapt:
- Tamam ite, dedi, ben ktlklere bir ey
ilave etmediime emin olmak isterdim.
Hayli zaman konumadan hzl hzl yrmemi
ze devam ettik. Ona syliyeceim hereyin, imdi
dndn tahmin ettiim fikirlere arparak im
diden boa gideceini anlyordum. kimizin de mu
kadderat zerinde rol oynyacak olan birka cmle
nin ortaya dmesine sebep olurm diye korkuyor
dum. Martins'in, bir gn bu kzcazn grmesi mm
kn olacarna dair bana sylediklerni dnnce
iimi mthi bir keder kaplyordu.
-- Sizden bir ey sormak istiyordum, diye ba
lad, ama bilmem ki nasl anlatmal ...
Belliydi ki, ben nasl onun syliyeceklerini du
y
mak z,ere btn cesaretimi hazrlyorduysam, o da
syliyebilmek iin btn cesaretini toplamya al
yordu. Ama onu skntya sokan suali imkan yok
kestiremezdim:
- Bir krUn ocuklar da muhakkak kr pla
rak m doar?
Bu konumann ikimizden hangisine daha ok
PASTORAL SENFON
69
eziyet verdiini pek bilemem ama, muhakkak ki,
ark devam etmek gerekiyordu.
- Hayr, C:ertrude ; dedim, ok nadir vakalar
mstesna tabii. Zaten dediim gibi olmas iin de
hibir sebep yok ki.
Sonsuz derecede rahatlad grnyordu. Bu
sefer de ben bu suali nerden aklma gelip te sordu
nu renmek isterdim, ama buna cesaret edeme
dim. v
e
beceriksizce s.ze devam ettim:
- Ama kzm, insann ocu olmas iin evli
bulunmas gerek.
- yle demeyin Rahip efendi, dediinizin do
ru olmadn biliyorum.
- Canm, ben sana edep dairesinde sylenebi
lecek olann syledim diy
e
itiraz ettim. Yoksa ta
biat kanunlar gerekten de Allahn ve insanlarn
kanunlarmm menettii baz eylere msaade ediyor.
- Eee, siz baa ekseriya, Allahn kanunlar
sevgi kanunlarnn ta kendisidir derdiniz ya?
- Burada geen sevgi tabiri, ayn zamanda
"merhamet" diye de adldrdmz duyguyu kas-
tediyor.
- Siz beni merhamet duygsiyle mi seviyorsu
nuz?
- Hayr Gertrude'cm, sen de biliyorsun ki,
byle deil.
- O halde siz de itiraf ediyorsunuz ki, bizim
sevginiz Allahn kanunlar dnda kalyor?
-Ne demek istiyorsun yani ?
- Rica eerim, ne demek istediimi siz de
pekala biliyorsunuz, ama bunu ifade edecek olan
ben olmamalydm herhalde.
Bouna tevillerle, kendi kendimi aldatnya u
rayordum, ama iiden btn iddia ve delillerimin
bo olduunu anlyordum.

mitsizcesine:
70
PASTORAL SENFON
- Gertrude, diye inledim . . . sen sevgimin sulu
olduuu mu sanyorsn?
Tashih etti :
- Sevgimizin deyin, .evet bunu dnmem, ze
rinde durmam lazmdr kanaatindeyim.
-E .. yleyse?
Bunu sorarken sesimde mitsiz bir yalvarma to
nu sezdim, o ise nefes almadan devam etti :
- Ama gene de sizi sevmekten vazgeemiyece
imi anlyorum.
Bu anlattklarm dn oldu. Bu konumalar bu
raya nakledip etmemekte mtereddittim ilkin. G
zintimizin de nasl bir halde sona erdiini pek hatr
lyamyorum. Kamak ister gibi, hzl yryorduk
ve koJunu vcuduma sk skya yap'trmtm. Ru
hum vcudumda o kadar syrlm, ylesine yksel
miti ki, nasl yrdm farketmiyordum ve y
le sanrm ki, yolda bir ufack akl tana taklsak,
ikimiz birlikte yere yuvarlanrdk.
19 May.
Bu sabah Doktor Martins dnd. Gertrude op
rasyonla iyi olabilecekmi. Doktor Roux d bunu
kabul etmi, yalnz biraz zaman verilmesini ister
mi. Buna itiraz edemezdim, hatta sevinmem de ge
rekti, ama kallee bir hisle, biraz dnmem gerek
tini syledim. Ont buna yava yava hazrlaak
iin zaman istedm.
Kalbimin sevinten lgna dnmesi lazm, ama
ben onun, anlatlmaz bir skntyla burkuldunu ve
arlnn btn vcuduma yayldn hissediyo
rum. Oysaki Gertrude' e artk grme imkann kaza
nacan bildirme vazifemi dndke bile bu kal
bin hayli kuvvetli e metanetli olmas gerekiyor.
PASTORAL SENFON
71
_19 Mays geces.
Gertrude' tekrar grdm, ama b konuda ko
nuamadm.
"Zahire anbar"nda bu gece salonda kimsecik
ler yoktu, bu yzden onun odasna ktm. kimiz
yalnzdk.
Onu uzun uzun kollarmn arasnda tutup v
cuduma bastrdm. Hibir saknma veya savunma
hareketi yapmyordu, yzn bana doru kaldrr
ken dudaklarmz birleti.
21 Mays.
Rabbim, bizim iin mi geceyi bu kadar gzel ve
bu kadar manal yarattn? Benim iin mi ? Hava
lk, ak pe:ceremden odama mehtap dolmu, ve bn
gklern hudutsuz skununu hissediyorum. Hilkatn
btn valklana kar yle derin bir hayranlk his
syor ki, kalbim tarif edilmez bir vecd iinde
eryip gdiyor. Dualarm bile lgn bir vecd iinde
yapyorum. Eer aka bir tahdit konmusa, bu Sen
dn .elmemitir. Ey Rabbim, insanlar koymutu
onu. Akm insanlar nazarda kirli grnecektir
belki, ama ltfet, Ey Rabbim, onun Senin nazarn
da teniz ve ulvi oldunu syle.
Kendimi Gna fikrinin stne karmaya ura
yorum. Am kaytaraya gelmiyor, gnah ilemi
olmaya msamaha edemem, Mesih'imden de vazge
emem. Hayr, Gertrude' sevmekle gnah ilemi
olmay kabul etmiyorum. Kalbimden bu ak kara
mam ki, yahut ta o kalbi yerinden skmekle bu ka
bil olacak, hem de neye sevmiyeyim sanki ? Ben onu
sevmekten vazgemi o]sam bile ona acyarak gene
bu sevgiyi yerinde brakmam gerek; onu sevmekten
vazgemek ona ihanet olurdu; onun benim akma
ihtiyac var nk.
72
PASTORAL SENFON
Rabbim, ne diyeceimi bilemiyorum artk. Sen
den baka bir bildiim yok imdi. Bana rehber ol.
Bazan bana yle geliyor ki, korkun karanlklara
dmekteyim; ve ona iade edilecek olan grme ka
biliyeti benden geri alnmaktadr ; bana rehber olun
Rabbim.
Gertrude dn Lausanne'daki klinie yatrld,
yirmi gn sonra kabilecek ordan. Bu k ve d
nn sonsuz bir korkuyla bekliyorum. Onu Mar
tins getirecek. Gertrude, o . zamana kadar kendisini
grmeye almyacama dair benden sz ad.
22 Mays.
Martins'den mektup: ameliyat muvaffakiyetle
neticelenmi. Allaha krler olsun.
24 Mays.
Onun beni grmesi, imdiye kadar beni greme
den sevmi olan onun artk yzm grebilecei fik
r beni mthi eziyor, endieye salyor. Beni tan
yabilecek mi acaba? Hayatmda ilk defa olarak ay
nalarn karsnda endieyle kendimi szp dn
yor
,
m. Ya beni grnce baklarnda uyanan intiba
kalbinin gsterdiinden daha az iltifatkar, daha a
muhabbetli bulursam ne yapacam? Rabbim, bazan
bana yle geliyor ki, Seni sevebilmem iin onun a
kna ihtiyacm var.
'7 May.
Umulmaz bir fazla alma beni oyalad ve u
son gnleri fazlaca sabrszlkla geirmeme mani ol
du. Beni kendi kendimden uaklaracak ol he
megale bni memnun ediyor. Ama u da var ki,
btn bir gn boyunca ve her eyde on hayali pe
imi brakmyor.
Yarn gelmesi Hzm hesapa. Bu son hafta iin-
PASTORAL SENFON
de bana huylarnn en iyi taraflarn gstererek san
ki aramzda olmyam uutturmak iini stne alm
gibi efkatle hareket etmi olan Amelie ile ocuklar
Gertrude'n geliini kutlamak iin I.zrlanp duru
yorlar.
28 May1-.
Gaspard ile Charlotte, krlarda, ormanlarda i
ek namna ne bulmularsa koparp getirmiler. h
tiyar Rosalie, Sarah'nn birtakm yaldzl katlar
la ssledii muazzam bir pasta yapmakla megul.
leyin gelecekler herhalde.
Bu bekleme zamanm geirebilmek iin bu satr
lar karalyorum. Saat onbir. kide bir bam kad-
rp Martins'in arabasnn gelecei yola bakyorm.
Onlar ilerlerde karlamaya gitmemek iin kendi
mi zaptediyorum: ne d olsa Amelie'ye biraz riayet
gstermek saylr, hem bylesi daha iyi, aileden ay
r karlama.mal. Kalbi sabrszkla rnyor.
Ah .. ite geliyorla
.
28 MaY, (akam).
Ne bunaltc bir gecenin iren karanlklarna
dalyorm . . .
:erhamet, Rabbim, merhamet... Onu sevmek
ten vazgeeyim, ama Sen bari, Sen onun lmesine
mani ol. .
Korkmakta ne kadar haklymm. Ne yapt bu
kzcaz? Ne yapmak istedi ? Anelie ile Saral onu
"Zahire anbar"nn kapsna kadar urladklarn
sylediler, orda da Mile de la M bkliyoru zaten
Demek ki orad' geri dnmek istemi. . sonra ne ol
mu acaba ?
Dncelerime biraz eki dzen vermeye al
yor: bu vaka hakknda d bana anlatlanlar ya
hi birbirini tutmuyor, ya da hibir mana ifade et-
74
PASTORAL SENFON
miyar. Kafamda her ey birbirine kart artk.
Mlle de la M . . 'nin bahvan Gertrude' "Zahi
re Anbar"na getirdii zaman kz kendini bilmez
haldeymi. Bahvan, onun dere boyunca yrd
n, sonra bahedeki ufack kpry getiini, sonra
suya doru eildiini ve birden ortadan kaybolduu
nu grm. Ama ilkin suya dtn anlyamad
iin hemen koup imdadna ulaamam, neden
sonr onun suyun akntsna kaplarak akp giden
vcudunu seddin yanlarnda bir yerde bulabilmi.
Biraz sonra Gerrude' grdm zaman, daha
kendine gelmemiti. Daha dorusu gsterilen gayret
ve ihtimamlar sayesinde bir an kendine gelmi, fa
kat hemen tekrar uurunu kaybetmiti. Allaha
kr ki, Martins daha dnmemiti ; o, kzn dalm
olduu bu baygnlk ve uyuukluu bir trl izah e
demiyor, bir mana veremiyor. Kz sorguya ekmeye
beyhudP yere uram durmu ; denebilir ki, hibir
.ey iitiyormu sanki, yahut da iitiyor da susma
y
a karar vermi bir hali var. Hala ok zorlukla ne
fes almakta devam ediyor, bu yzden Martins bir
cier kanamas ihtimainden korkuyor. Hardal lapa
s yapt, sie ekti ve yarn geleceini syliyerek k
t gitti. Bana yle gelir ki, onu ilk bulduklar zaman
kendine getirmek iin uramakla vakit geirmiler
ve derenin buz gibi suyuyla slanm elbiselerini
zerinden hemen karmakta ge kalmlar. Onunla
birka kelimeik konuabilen sadece Mlle de la M o
-lmu, kanaatine gre Gertrde herhalde derenin bu
kenarlarnda ok ok am olan Miyozotis ( unuta
beni) !erden koparmak istemi olacak, ama henz
mesafe mefhumuna gz almam olduundan, ya
hut d derenin btn yzn kaplam ola iekli
yeri toprak sandndan birden aya kayp muvaze
nesini kaybetmi olmal. Ah.. bu izah ekline bir
1nanabilsem . . . Bu iin sadece bir kazadan ibaret bu-
PASTORAL SENFON
75
lunduuna kendimi ikna edebilsem yreimden kor
kun arlktaki bir yk kalkacak. Yemek ok ne
el gemiti ama Gertrude'n btn yemek boyun
ca yznden eksilmeyen o acaip gl hi gzmn
nnden gitmiyor, beni ok kukulandrmt bu g
l, onda imdiye kadar hi rastlamadm, kendimi
de herhalde artk grmeye balad iin yeni bak
larnn bir ifadesidir diye kandrmaya altm zo
rakj bir tebessm. Sanki bu gl, gzyalar gibi
glerinden yzne akyordu ve bu ac tebessmn
yannda masadakilerin alelade neesi bana batyor
du adeta. o, bizim neemize itirak etmiyordu; yal
nz olsaydk herhalde bana itiraf edecei bir srr ye
ni renmi gibi bir hali vard. Hemen hemen hi
konumuyordu. Ama buna kimse amad, nk
bakalarnn yannda, hele onlar da ok konuuyor
larsa, Gertrde ekseriya fazla konumaz.
Rabbim, yalvarrm Sana, onunla konuabilme
me msaade et. Bu iin asln bilmem lazm. Yok
sa ben hala yaamaya nasl devam edebilirim. Asl
iin kts, bu i onun yamay istememesi, intihar
a.rusu sebebiyle olduysa, acaba bir eyleri reii
iin miydi ? Neyi rendi ? Sevgilim, endiin bu
kadar strap verici hakikat neydi ? Ben birden g

rp renmekle byle bir straba dtn ne gibi


ldrc bir gerei senden saklamtm acep?
Yatann baucunda gzlerimi bir an olsun y
znden, soluk yanaklarndan, anlatlmaz bir acyla
kapanm bulunan narin gzkpaklanndan, yastk
ta bann etrafna yosular gibi yaylm olan hfla
sla sar salarndan ayrmadan, gayri muntazam
ve skntl nefes allarn dinliyerk iki saat bek
ledim.
9 May.
Tam ben "Zahire Anbar"na gitmeye hazrla-
76
PASTORAL SENFON
nrken Mlle de la M . . nin beni artt habri geldi.
Olduka sakin saylabilecek bir geceden sonra
Gertrude nihayet kendine gelebilmiti. Odaya girdi
im zaman bana glmsedi ve baucuna oturmam
iin iaret etti. Ona bireyler sormaya cesaret ede
miyordum, o da benim suallerimden korkuyordu mu
hakkak, zira hemencecik, nceden her trl hissi
alma ihtimallerini nlemek iin, sz baka taraf
tan averdi :
- u benim dere kenarnda toplamak isteyip
de dtm mavi kk ieklerin ad neydi ? Tp
k1 gklerin renginde ? Siz benden daha beceriklisi
nizdir, ne olur bana bir buketik toplar msnz on
h rdan ? uraya, yatamn baucuna koyarm on
lar . . .
Sesindeki yapmack nee iimi strapla doldur
du; o da bunu anlad herhalde, biraz daha durgun
ca ilave etti :
- Sizinle bu sabah konuacak halde deilim,
ok yorgunum; n'olur o iekleri toplamaya gidin
imdilik ; gene gelirsiniz birazdan.
Bir saat sonra, onun istedii Miyozotis'lerden
bir buket yapp dndm zaman, Mile de la M . . .
Gertrude'n istirahat ettii iin tekrar uyuduu
m ve beni ancak akamst grebileceini syledi.
Akam onu tek
r
ar grebildim. Yatanda arka
sna koydu yastklara dayanmt ve bylee ade
ta oturuyormu gibi rahatt. imdi artk tarayp a
nnn ftnde rdiikleri salar, kendisi iin toplayp
getirdiim Miyozotis'lerle sslenmiti.
Herhalde biraz harareti olmalyd, ve ok r
hatsz, skntl grnyordu. Uzattm elimi ate
gibi yanan elleri arasnda tuttu, bense yannd a
yakta duruyordum.
-Sfae bir itirafta bulunmam gerek Rahip efen
di, dedi, nk bu gece leceimden korkuyorm. Bu
PASTORAL SENFON
77
sabah ben size yala! syledm. iek toplama iin
deildi. . kendimi ldrmek istedmi sylersem be
ni affedecek misiniz '?
Narin ellerini elimde tutarak yatann yanna
diz ktm; ama o elini ekti ve ben, gzyalarm
ve hkrklarm bomak iin yzm araflara g
merken o da alnm okamaya balad ; sonra tatl
bir sesle :
- Bu hareketimi ok mu kt buluyorsunuz ?
dedi. Cevap vermediimi grnce ilave ett :
- Dostum, azizim, siz de gryorsunuz ki, ha
yatnzda ve kalbinizde fazla yer almm. Evmize,
aranza dnnce bunu derhal farkettim. Belki siziu
iin fazla deilse bile, bu igal etti yerin bir ba
kana ait olduunu ve onun bu fuzuli igalden ac
ektiini anladm. Benim suum bu durumu daha
.nceden kestirememi olmaktr, yahut ta, daha do
msu bu duruma ramen sizin beni svmenize m
saade ediimdir - zira itiraf etmeli ki, bu vaziyeti da
ha nceden de biliyordum.
Ama yzn grr grmez, zavall yzndeki o
engin acy farkeder etmez bu byk straba benim
yzmden urad fikrine tahamml edemedim. Ha
yr, hayr, siz kendinizde hibir kabaha
t
aramayn.
Su bende, yalnz ama brakn beni hayatnzdan e
kileyim ve ona da saadetini iade edin.
Alnm okayan elini ekiyordu, bu eli tutarak
buselere ve gzyalarna bodum. Fakat sabrszlk
la elini ekti ve yeni bir strap onu kvrandrmaya
balad :
-Hayr, demek istediklerim bunlar deildi.
Ve tekrarlyordu:
-- Sylemek istediim bu deildi ; alnnda terle
rin belirdiini farkediyordum. Sonra gz kapaklar
n indirdi, fikirlerini toparlaak veya evvelki krlk
halini bulabilmek in bir mdde
t
gzleri kapal o-
78
PASTORAL SENFON
larak durdu; nihayet gzlerini aarken, evvela ke
derli ve bitkin, sonra canlanp ykselen ve sonunda
adeta hrnlaacak kadar heyecanlanan bir sesle
baslad :
,
- Bana grme imkann kazandrdnz zaman
gzlerim, hayal ettiimden. ok daha gel olduuu
farkettiim bir aleme ald. Evet, gerekten, ben
gnein bu kadar parlak, havann bu kadar aydn
lk, gklerin bu kadar engin ve geni olacan ta
hayyl edememitim. Ama, aksine, insan alnlarnm
da bu kadar krk, strapla gerilmi olduunu d
iiememitim. Sizin eve ilk girdiim zaman, derhal
gzme ne arpt biliyor musunuz ? Ah .. ekiniyorum,
ama size gene de sylemem gerek, ilk grdm ey
yapm olduumuz
_
hata idi, gnahmzd. Hayr, ha
yr itira etmeyin. Isa'nn u szlerini hatrlyor mu
sunuz ? "Eer kr olsaydn
z
gnahnz olmazd. "

te artk kr deilim, gryorum. Kalkn Rahip efen


di, gelin de yanma oturun. Szm kesmeden din
leyin beni. Hastahanede yattm gnler,

ncil'in
imdiye kadar okumam bulundum, daha doru
su sizin bana retmediiniz ksmlarn okudum, ya
ni okutup dinledim. Oradan Saint Paul'n bir ayeti
ni hatrlyorum, bunu gnlerce kendi kendime tek
r&.rladm durdum: "Bana gelince, eskiden eriat ol
mad iin yayordum, ama vaktaki emirlerin na
zil oldu, gnah canland ve ben ldm. "
Mthi bir heyecan iinde ve yksek sesle konu
uyordu, hatta bu son kelimeler o kadar bararak
syledi ki, dadan bu konumalarmzn duyulmu
olmas ihtimaliyle hayli skldm; ama sonunda gz
lerini tekrar kapad ve sr kendisi iin tekrar edi
yormu gibi, adeta mrldanarak son cmleyi tek
rarlad :
- "Gnah dirild, ve ben ldm . . . "
Kalbim. bir nevi korkuyla burkuldu ve kt s-
PASTORAL SENFON 79
zintilerle titredim. Dncelerini baka yne evir
mek istedim:
-Sana bu ayetleri kim okudu? diye sordum.
Gzn ap bana dikkatle bakarak:
-Jacques, dedi. Onun mezhep deitirdiini bi
liyordunuz, deil mi ?
Bu kadar da fazlayd artk. Devam etmemesi
iin rica edecektim ki o gene balad :
-Aziz dostum, size ok strap vereceim sz
lerimle. Ama aramzda hibir yalann kalmamas
lazm. J acques' grdm zaman birden far kettim
ki, benim sevdiim siz deildiniz, o idi. Ben onu se
viyormuum. Yz tam sizin yznzd .. yani sizin
yznzn oldunu sadm, hayalimde yaatt
m ekil. Ah .. neye onu reddetmek iin beni zorla
dnz? Ben onunla evlenebilirdim.
mitsizlik iinde haykrdm:
-Ama Gerrude, gene de evlenebilirsin.
Hmla:
- Manastra e1ldi, dedi ve b,irden hkrklar
la sarslmaya balad. Ah, diye inildiyordu, ona iti
rafta bulunmak isterdim; vecd vard sesinde. Gr
yorsunuz ya, artk bana lmden baka kar yol
kalmad, Susadm. N'olur birini arn rica ederim.
Bouluyorum. Bni yalnz brakn. A, sizinle byle
aka konuursam alrm sanyordum, oyski t
kanyorum imdi. Brakn beni, gidin n'olur. Birbi
rimizi bir daha grmiyelim. Sizi grreye artk ta
hamlm yok.
Onu brakarak ktm, yerime de onun yann
da kalmak zer
e
Mlle de la M.. yi ardm. Halin
deki sonsuz heyecan ve perianlk beni korkutuyor
du, ama unu da kendi kendime teslim etmem gereki
yordu ki, yannda ben olduka durumu daha vahim
leecek. Umumi ahvalinde bir tehlike sezlirse hemen
beni armalarn rica ederek ayrldm.
PASTORAL SENFON
30 Mays.
Heyhat. .. onu tekrar acak l olarak grem
mukaddermi. Buhranlar ve nbetler iinde geen
bir geceden sonra kendini kaybetmi ve bu sba,
gn doarken lm.
Gertrude'n son dilei zerie Mlle de L M. ' -
nin telgrafla ard J acques d onun lmden
birka saat sonra yetiebildi. Vakit varken ve l
n ihtimali de mevcutken bir protestan papaz a
1rmadm iin bana ac ac sitemler etti. atm
kaldm, Gertrude'n mezhep deitirdiini nerden bi
lebilirdim, meerse Gertrude Lausanne'da iken her
halde Jacques'n tazyikiyle olacak bu ii de yapm.
J acques o anda kendisinin ve Gertrude'n dnle
rini birlikte haber verdi. Demek ki, bylece en sevdi
im iki insan beni terkediyorlar; ve sanki, hayatta
benim yzmden ayrlm olduklar iin birlikte he
men kamaya ve Allah'n varlnda birlemeye ka
rar vermie benziyorlar. Yalnz una kaniim ki,
J acques'n mezhep deitirmesinde aktan ziyade
mantn tesiri olmutur ..
-Babacm, dedi, sizi itham etmem yakk al
maz ; ama unu sylemeliyim ki, beni mezhep dei
tirmeye sevkeden sizin hatanz grmenin uyandrd
intibahtr.
J acques da gittikten sonra, Amelie'nin yaina
diz ktm, benim iin dua etmesini istedim, nk
yardma ok muhtatm artk. Sadece "Aziz Pederi
miz .. " duasn okudu, fakat ayetler arasna kendi i
yakarmalarmz sdracak faslalar koydu.
Alamay ok isterdim ama kalbimi bir lden
<aha orak hissettim.
S O N
\KIh
B UYU I<
/ C,p .

Bu da Isablle gibi A Gide'in gen
lik yllarnda y? ksa romalardan bi
ri. Ama roman adna en ok layk olanar
dan b de.
Bu eserde bir papaz tanyacaksnz. Ka
tksz, d btn bir papaz. Himayei
ne ad kr bir kzn teriyesiyle u
rken, hi farknda oladan onu svmi
ve karln da
g
rtr. Aa gnn
b.inde bir ameliyatla kzn gzleri al
mtr. O zman hayal k ie birlikte
dr da balar
1 0 l ira
o

You might also like