You are on page 1of 500

KTAP ZERNE

Sadece adnn duyulmas bile etrafna dehet ve korku saan efsanevi Hun Kaan'nn roman. "Tanrnn Krbac" Attila, bu romanda geleneksel kalplar erevesinde deil, aksine tarihsel gerekler dikkate alnarak "kendisi gibi" tasvir edilmitir. Elinizdeki kitap, "Tanrnn Krbac ATTLA"nn ilk cildidir. Thomas R.P. Mielke, roman hakknda unlar sylyor: "Bu heyecanl biyografik romann alt yapsn oluturan ilk almalar, eitli tarihiler tarafndan 1922 ylnda, Macar, talyan ve Fransz arivleri ile Berlin ve Mnih devlet ktphanelerinde balatlmtr. Hunlarn neden daima 'vahi bir gruh' ve 'kana susam barbarlar' olarak tasvir edildiklerini renmeye can atyordum. Bylece be yl boyunca yaptm gezilerde giderek artan bir heyecanla Tuna'dan Loire'a, Karpatlardan Catalaunum Ovas'na, Roma'dan Ravenna'ya ve Aquincum'dan Aquielia'ya, Hun Kaan'nn izini srdm. Sonunda Hunlarn bize isimleri ok bildik gelen Romallardan, Gotlardan, Burgundlardan bir nebze vahi olmadklarn kavradm. Belki biraz daha ekik gzl, o kadar..." Thomas R.P. Mielke, 1940 ylnda Detmold'da domutur. Halen Berlin'de yaamaktadr, evlidir ve drt yetikin ocuu vardr. Tarihsel roman, bilim-kurgu ve ksa hikaye trnde ok sayda yaymlanm eseri vardr. Eserleri birok dl alm ve eitli dnya dillerine evrilmitir. Ak Tanras NANNA adl mitolojik roman Yurt Kitap-Yayn tarafndan Trke'ye kazandrlmtr.

1999 Schneekluth Verlag GmbH, Mnchen Orijinal Ad ATTLA Knig der Hunnen 2000 Yurt Kitap-Yaym eviren Atilla Dirim Yurt Kitap-Yayn 110 * Tarihi Romanlar Dizisi 19 ISBN 975-7076-32-5 Tk. No 975-7076-31-7 1. Bask 2000, Ankara Dizgi Yurt Kitap-Yayn Kapak Ali mren Bask Cantekin Matbaas, Ankara Yurt Kitap-Yayn Merutiyet Cad. 11/22 Kat: 6 Kzlay-ANKARA Tel: (0 312) 417 35 49 Fax:(0 312)425 3640 e-posta: yurtkitap@e-kolay.net

TANRININ KIRBACI ATTLA

THOMAS R.P. MIELKE

birinci kitap tarihi roman eviren Atilla Dirim YURT KTAP-YAYIN

ATTILA ZAMANINDA IMPERIUMROMANUM

NDEKLER
Balang..............................................................................9 YOL ...................................................................................23 1. Roma'daki Rehine.............................................25 2. zgrle Alan Yeralt Mezarlar....................45 3. Got Atelerinin Yannda.............................,......66 4. Dnyann Direi Paralanyor............................91 5. Castorius Parmeni.......................................115 6. Greka Adl Kz.................................................141 7. Amazon Dans.................................................168 8. Lanetli Sular....................................................190 9. Aetius..............................................................214 10. Kudretin Rengi................................................236 11. Kehribar Yolu zerinde...................................261 12. Karaton Kaan................................................287 ENGNLER.......................................................................309 13. Tuna'da Sessiz Yllar.......................................311 14. Maiotia Bataklk Denizi.........................'...........334 15. Bir mparotorienin Laneti...............................356 16. Taht Hrsz......................................................385 17. mparatorluun Kurtarcs...............................410 18. obanlarn Zaman..........................................431 19. Burgundlarn Kallelii.....................................456 20. Entrikalar ve imekler...................................481 21.

Akam olmak zereydi. Gne, Tuna ve Tisza nehirlerinin sazlarla kapl kylarnn ufkunda kzl bir lt saarak batyor, geni ova zerindeki sessiz glgeler giderek kararyordu. adrlar ve yurtlar arasnda yanan atelerin zerindeki yzlerce bakr kazann iinde, soan ve yabani baharatlarla tatlandrlm koyu bir et orbas kaynyordu. Kk ocuklara yemekten nce, mayalanm ksrak stnden yaplan bir iecek olan kmz verilmiti. Erkekler ise byk kaklarn ellerine alm, sabrszlkla havay koklayarak akam yemeinden paylarna deni almay bekliyordu. Byk Roma mparatorluu'nun geni topraklarnn her iki blm de o gn olduka sakin geirmiti. Sonraki yllarn tarih yazarlar tarafndan ne bir baskn veya yamann, ne bir barbar saldrsnn, ne bir kral katlinin, ne de snr kalelerine bir tecavzn kaydedildii bu gnn son saati, anszn bir dizi tiz slkla nlad. Islklar byk ovann drt bir yannda duyulmutu - hem Kara Hunlarn muazzam byklkteki hayvan srlerinin, hem de kuaklar boyunca doudan gelen atllarla birlikte kendilerine yeteri kadar altn deyen her efendinin dmanlarna kar savaan Cermen kabilelerinin ok saydaki arabalarnn arasnda.

Balang

Yalar henz ok gen olan atl, hayvanlarn gnein batt ynden yurtlara doru drtnala sryordu. "Geliyorlar! Geliyorlar! Heeey!.. Beni dinleyin, Romallar geliyor!" diye baryordu atllarn en gen olan tiz bir sesle. Henz on drdnde bile deildi. Ondan daha byk olannn dudaklarnn arasndan ise durmadan nlayan slklar ykseliyordu. "Hey, Attila! Kes u barmay!" dedi nn yaa en byk grneni. Anlalan kk grubun lideri oydu. "Sen bir Hun musun, yoksa crtlak bir Vandal m?" Gen atl kibirli bir tavrla gld. "Ben senden ok daha fazla Hunum, kardeim Bleda... oysa sen... pis kokulu bir Ostrogot karsnn olu deil misin?" Bir kemendin ksa ucu korkun bir aklamayla havay dvd. Uzun ucu ise hzla ileri atld, daha uarken bir embere dnt ve anszn delikanlnn vcuduna sarld. Attila kollarnn bir anda dizginlerden koptuunu ve vcuduna yaptn hissetti. Sert, ac veren bir eki, onun fke dolu bir lk atmasna neden oldu. Ne atn tahta koumlar, ne de geni zengiler onu koruyamazd. Attila, bundan sonra ne olacan ok iyi biliyordu. Birbirlerine benzemeyen bu karde de btn gen gebe savalar gibi kollar gvdelerine balyken attan dmeyi tekrar tekrar talim etmilerdi. Hem at dururken, hem de -ok daha can yakc olan- drtnala giderken. Fakat talim esnasnda ne olacan biliyor ve kendilerini ona gre hazrlyorlard. Ne var ki Muncuk Han'n byk olu Bleda, imdiye kadar sava alannda pek ok komutan ve kraln lmesine sebep olan bu lm oyununu kardeleri zerinde deneyerek, onlara boyun edirmekten pek holanyordu. Attila attan dt. nce zerindeki gkyzn grd, sonra gz ucuyla yan bandaki imenlerle kapl topra, daha sonra da uzak-

lardaki yurtlar, adrlar ve yanan ateleri. Doumundan sonra geen on drt yllk zaman sresince rendiklerinin hibiri, imdi katlanmak zorunda kald snav kadar ar ve tm igdlerini zorlayc deildi. Bozkrda esen sert rzgrn nne katarak srkledii allar gibi dertop olmaya, altndaki topran zerinde yuvarlanarak dn iddetinden kurtulmaya alt. te bu yapt hatalarn en byyd! Bu cesaret snavnda hata yapan savalarn bana ne geldiini pek ok kez kendi gzleriyle grmt. Drt baca birbirine balanarak bir atn terkisinden aa atlan canl bir koyun, bunun en gzel rneiydi. Bu ekilde yere den koyunlar yere ylesine iddetle arpyorlard ki, genellikle hemen o anda lyorlard. Ne gariptir ki yuvarlak bir ktle meydana getirecek ekilde balanmayan hayvanlar, talar ve allar zerinde iddetle srklenmelerine ramen hayatta kalyorlard. "Hemen srt st uzan!" Gen Hun kulann iinde byl bir ses iitti. "Dier tm dnceleri aklndan kar ve iindeki yanltc duygularn ne kmalarna izin verme!" Bu ekilde sadece Aybars konuurdu. Attila'nin amcas olan bu adam dou boylarnn en byk samanyd. Onun tm hastalklar iyiletirebilecei, hatta llerle dahi konuabilecei syleniyordu. "Hemen srt st uzan ve kaskat kesil! Ka kemiinin krlaca ve talarn zerinde srklenen vcudunun nasl paralanaca hi nemli deil! Hayatta kalacaksn ve u anda tek nemli olan bu. Asla unutma: Ne bir Romal, ne de bir Cermen drtnala giden bir atn zerinden bizim gibi debilir..." "Evet" diye geirdi iinden Attila, "hibir Romal byle demez ama imdi herkes... herkes Mucuk Han'n en kk olunun... attan dtn gryor.

11

Bu gece onun iin dierlerinden ok daha erken basmt. Ayn anda obada yeni bir huzursuzluk ba gsterdi. Byk Han'n ipek kumalar ve rengrenk sancaklarla ssl yuvarlak adrnn nnde kleler ve hizmetkrlar telala oradan oraya kouturuyordu. Marur grnl Got ve Alan savalar, adrn nnde toplanan davetsiz merakllar, ricaclar ve Hunlarla beraber hareket eden ok saydaki kabilenin temsilcilerini kenara itiyorlard. Azlarndan kan ksa ve korkutucu sesler, herkesin bir anda sus pus olmasn salyordu. Gnein son klar altnda byk kampn tam ortasnda bulunan kaan adrndan kan iki adam, hemen nlerinde bulunan tahta sundurmann zerine kt. Grkemli adrn etrafndaki ok sayda yurdun her birinin ayr bir anlam ve grevi vard. ki adamn ortaya k ile kararmakta olan hava sanki tekrar aydnlanmt. Adamlar batmakta olan scak yaz gneinin koyu kzllna ksa bir bak frlattlar. "Atee kadar yryelim mi?" diye sordu yal olan. Dieri ban sallad. "Romallar geldii zaman atlarmza orada bineriz." Oysa baka zaman yaya olarak tek bir adm bile atmazlard. Etraflarndaki akn yzlere aldr etmeden, hazr bekleyen atlarn yanndan geip gittiler. Han slalesinin atei bu gece her zamankinden daha bykt, grl grl yanan odunlarn alevleri neredeyse gkteki yldzlara kadar ykseliyordu. Bu gsterili iki adam, ne gl vcut yaplar, ne bir kartal tokas ile enselerinde baladklar uzun kara salar, ne de elbiselerindeki sslemelerle birbirlerinden ayrt edilemiyordu. Her ikisinin de zerinde altn kakmal deri kaylarla balanm topuksuz ksa izmeler, gzel kesimli keten pantolonlar, mcevher ve brolarla ssl geni deri kemer-

12

ler, knlar deerli talarla ilenmi hanerler, n yar ak, ilemeli keten gmlekler, altn bileklikler, kehribar, ll ve parlak akik talarndan yaplm kolyeler bulunuyordu. "Gerekten de Aetius adndaki bu delikanly adrna kabul etmeyi dnyor musun?" diye sordu adamlarn gen olan. brnn dudaklarnda pervasz bir glmseme belirdi. "Neden olmasn, Muncuk Han? Evet, aslnda altn tercih ederim ama anlamalarmzn gvencesi olarak Romal soylular elimde tutmak da isterim dorusu." "lk defa bir Hun kaan bir Romaly resmi rehine olarak kabul ediyor. Bana kalrsa bu adam adrnda btn gn seni gzetleyip, en kk bir geirmeni bile imparatoruna yetitirecektir!" Karaton Kaan yksek sesle gld. "O halde karnmz doyurup keyifle geirdikten sonra, iimizdeki kuvvet ve sava cokusu yznden ata bile binemediimizi yetitirsin bakalm!" Muncuk Han itiraz edercesine ban sallad. sminin bana eklenen "Sancan Alemi ve Ss" lakabn gururla tayan Muncuk, kaann yeenleri arasnda houna gitmeyen konular ekinmeden dile getirebilen tek kiiydi. Dier Dou Hun kabilelerinin hanlar Karpat Dalar'nn gneydou yamalar ile Pontus Euxinus'a dklen aa Tuna Nehri'nin arasnda bulunurken, Karaton Kaann bir tek onu kararghna armas ite bundan dolayyd. mparator Trajan devrinde ele geirilen, fakat artk oktan terk edilmi olan Dakia Eyaleti'nin bu blgesi, bu kavram onlar iin pek bir anlam ifade etmese de, Dou Hun boylarna yeni bir vatan olmutu. Dier Hun boylarnn birou, dalarn dou yamalarndan balayp, Romallarn Limes Hattna kadar uzanan dz, fakat genellikle bataklk blgede srlerini otlatmay yeliyordu. 13

"En byk olumu Ravenna'ya rehine olarak gndermek zorunda kalmaktan giderek daha az holanyorum" dedi Muncuk laf dolandrmadan. Byk Kaan anszn durdu, alt dudan sarktt ve yavaa etrafn yle bir kolaan etti. Muncuk ancak bir adm daha attktan sonra durmay ve arkasn dnmeyi akl etti. "Evet, evet, biliyorum" dedi ellerini kaldrarak. "Kendi oullarn Roma'ya kar savarken ld iin, Aetius'a karlk olarak benden oullarmdan birini vermemi istiyorsun." "Neyse ki tam vaktinde akln bana geldi!" dedi kaan yavaa. Sesinde bastrlm bir tehdit sezinleniyordu. "Aabeylerin Ruga ve Oktar dururken... bu i iin seni semi olmamn... ne byk bir eref olduunu biliyorsun, deil mi Muncuk? Evet, belki onlar da senin gibi Hunlara kaan olacaklar, oysa senin oullarnn daha imdiden gelecek kuaklarn hkmdar olmalarna karar verildi." "Byle bir kehaneti bu zamana kadar sadece Aybars'n azndan duymutum. "Ne olmu yani? Kutsal bir aman olan en gen kardeiniz, dn akam verdiim kararlarn bana ok, ama pek ok altn kazandracan syledi! Kor ate iinde yanan koyun kreklerinin zerindeki izlerin kudretimizin yollarn simgelediini anlatrken, sen de orada deil miydin?" Muncuk Han ban sallad. Yava yava yrmeye balamt. "Yaplmas gerekeni bir trl kabul etmek istemiyorsun" diye bard kaan onun ardndan fkeyle. "Oullarndan birinin, daha bu yata dmanlarmzn ne dndn, hissettiini ve planladn renmesi fena m olur?" "O halde hi olmazsa en byk olumu bana brak." Muncuk Han bir kez daha durdu. Normal artlar altnda bu iki adamn daima yan banda yryen dier adamlar, zel 14

bir emir almam olmalarna ramen onlar olduka uzak bir mesafeden takip ediyorlard. Bu nedenle iki adam koca kararghn tam ortasnda yapayalnz kalm gibiydiler. "Onlara Attila'y verebiliriz... Ya da ortanca olumu!" "Yoksa Romallara hakaret mi etmek istiyorsun? Onlar bize tm Galya'ya komuta eden generallerinin oullarn gnderiyorlar. Ya biz? Mstakbel bir kaan onlara rehine olarak gndermek bizi korkutuyor mu?" "Korku nedir bilmediimi sen de en az benim kadar iyi bilirsin, Karaton!" diye itiraz etti Muncuk, sesini biraz ykselterek. imdi o da sinirlenmiti, fakat dierlerinin bunu fark etmesini istemiyordu. "Unutma ki ben Roma lejyonlaryla birlikte Alarich komutasndaki Vizigotlar iki defa malup ettim" dedi dilerinin arasndan. "Ya imdi hibirinizin beenmedii Talihi Ak Uldz Han'a ne demeli? Bat Roma mparatorluu'nun en sekin generalleriyle birlikte Radagis'in Cermen kabilelerini Toskana'da malup etmesinin zerinden daha k bile gemedi! Roma'nn kalbini yakp yamalamak isteyen o vahi Cermenlerjn yz binlercesi Alpleri amam myd? Uldz ve biz Hunlar olmasaydk, Roma daha k ncesinde alevler iinde yanyor olacakt..." "Evet, evet, biliyorum, hl o palavrac beceriksizin tarafn tutuyorsun. Bat Hun Kaan, gnein altndaki en byk hkmdar! Ksa bir sre nce ldrlm olan imparatorun henz reit olmayan olundan vergi almak iin Tuna'nin br tarafna getii zaman, Dou Romallarn nnde ite byle caka satmt. Ya sonra ne oldu? Dou Romallar snr kalelerini, hatta Casta Martis'i bile kolaylkla geri aldlar. Uldz'n adamlar ne yapt peki? Onu terk ettiler! Kendi adamlar, Muncuk!" "Fakat bunu korktuklar iin yapmadlar." "Gotlar! Alanlar! Sarmatlar!" diye saymaya balad byk 15

kaan. Sonra tekrar arkasn dnd ve ar admlarla yrmeye balad. "Ve cesur Hun savalar, Muncuk! Bizans'n surlarnn arkasndaki harika yaama ve altn parltlarna dair anlatlan yalan yanl masallar gzlerini kr etmiti. pek giysiler, gl suyu ve kadnlar. mparatorluun hadmlarndan oktan bkm, ter kokan ve at binmesini bilen gerek erkekleri arzulayan kadnlar!" "ok ac sylyorsun, Karaton! Belki de Talihi Ak Uldz, imparator Arkadios'un lmyle ok uygun koullarn olutuunu onlara sylemeyi unutmutur. Onun bu frsat deerlendirmek istediinden eminim. Fakat Bizansl hadmlarn da ayn eyi dndn nereden bilebilirdi ki?.." "te!" diye bard Byk Kaan. "te kendi aznla sylyorsun! Elbette ki bizim Huniar ve baml savalar arasnda da hainler var! Uldz'n hatas neydi, biliyor musun? Ne Konstantinopolis saraynda, ne de Dou Roma ge-neraUeri arasnda kendisine haber uuracak gzlere ve kulaklara sahipti." "Hakszlk yapmaya devam ediyorsun, Karaton!" dedi Muncuk korkusuzca. "Hristiyan zamanna gre 401 ylnn ilk gnnde, yani bundan tam dokuz k nce, asi Gotlarn eleba Gaina'nn kellesini Bizans'a gndererek imparatorluk ile ilk anlamalarn yaplmasn salayan kimdi? Unut-tuysan sana hatrlataym: Uldz'n ta kendisi! Bin yllk Imperium Romanum ile konuan ilk Hun! Karanlklardan gelen bir eytan ya da konumasn bilmeyen bir barbar muamelesi grmeyen ilk insanmz! te bu, Karaton... daha yzlerce yl Hun atelerinin banda bundan vgyle sz edilecek..." Bu szlerden pek etkilenmie benzemeyen Karaton byk karargh meydanna doru yrmeye devam ediyordu; fakat admlarn daha ksa, daha sert ve daha hrn atar olmutu.

16

"Roma artk babalarmzn zamanndaki gibi deil" dedi Byk Kaan. "mparatorluk ikiye ayrld; sadece ortak dil ve Roma yasalar onlar bir arada tutuyor. Fakat snrlardaki halklar bizim ektiimiz gibi alk ekiyor ve n alnmaz bir ekilde batya akyor. Bu nedenle imdi bizim de Roma'dan salam haberler alacamz bir adama ihtiyacmz var..." "Evet, haklsn" dedi Muncuk Han ban sallayarak. Byle yaparak Byk Kaann fikrini deitirebilmeyi umut eder gibiydi. "Bir ya da iki yl sonra ne olacan kimse bilemez. Fakat gl Roma imparatorlar uzun zamandr mezarda ve kahraman lejyonlarn ii bitmi. Roma artk kimi ilgilendirir ki?" "Beni, Muncuk!" diye kprd Karaton. "Beni ve kendisini Hun han olarak nitelendiren herkesi! Bu muazzam imparatorluk fazla olgunlat. Vaktinde koparmazsak meyve ryecek." "Bin yllk olduu iddia edilen imparatorluk son nefesini vermek zere zaten!" Karaton Kaan gld. "imdiki imparatorluk, babalarmzn saldrd imparatorluktan ok daha tehlikeli! liklerine kadar ileyen entrikalar ve ahlakszl yznden ne yapaca hi belli olmaz. mparator Honorius, Ravenna'ya yerleti. Onu kim koruyacak orada? Muhafz alay deil elbette! Tam aksine, bizim orada braktmz atllar. Bir de Dou Roma imparatoru olan kardei Arkadios'un ona brakt Cermenler..." "Evet, Honorius, Alarich ve Vizigotlardan o kadar ok korkuyor ki, birtakm budala Dalmayaly Roma'ya gndermi ve bizim on bin atlmzn kendisini korumak zere yola kt haberini yaydrtm. En byk olumu bu kargaann iine nasl gndereyim!"

17

"Orada gerek bir lgnlk hkm sryor" diye gld Karaton, "bu yzden imdi bizim vaktimiz geldi: mparatorluun batsnda, Galya ve spanya'da, Roma komutanlar kendilerini imparator ilan edip birbirleriyle savayor. Douda ise kinci Theodosius hkm sryor - drt cadaloz ablas olan bir ocuk! Ravenna'da ise Honorius isimli beceriksiz bulunuyor. Alarich'in Vizigotlarna kar savamalar iin Ren snrndan birlikler ektii, sonra da Alarich ile pazarla oturduu iin ordunun bakomutann ldrtt. Roma'daki senato ise Alarich'e altn, krk ve baharat gndermek zorunda. Sonra anszn Julius Alpleri'nin zerinden yeni bir yldz douyor. Generidus isimli bu adam Yukar Pannonia, Noricum ve Raetia'daki tm Bat Roma birliklerinin komutasn zerine ald bile. imdi de Dalmaya birliklerinin bana getirildi. Hem de hangi grevle, biliyor musun?" Muncuk ban sallad. "Roma ve Ravenna'dan gnderilen paralarn anlalmaz bir ekilde ortadan kaybolmalarn engelleyip, gerekten de lejyonerlere datlmasn salamak greviyle! Ve bu arada snr komusu barbar tehlikesini de bertaraf edecek. Bununla kast edilen bizden bakas deil, Muncuk Han. Biz, barbarlar! Roma tarafndan bizim ve Vizigotlarn nne kartlan, ayn zamanda bizden askeri kuvvet yardm talep eden bu adamn esas zellii nedir, biliyor musun? Hristiyanlardan bizden daha ok nefret ediyor! O, yenilmez tanr Mitra'nn simgesi olan gnee tapnyor..." "Btn bunlarn anlam nedir?" "Korku, Muncuk! Roma korkuyor! Bir yandan imparator adna bizden askeri yardm isteyen, dier yandan da dizginlerimizi elinde tutmaya kalkan bu adam iin... evet, Roma ordular bakomutan olan bu adam iin, senato ok acmasz bir yasay yrrlkten kaldrd. Senin de bildiin gibi, Ro-

18

mann uzak Filistin Eyaleti'ndeki armha gerilmi sa'ya inanmay reddeden her yksek rtbeli asker, lmle cezalandrlr..." "Madem yle, neden onlarn ne yapacaklarnn hi belli olmadn sylyorsun?" "Bouna kafan yorma, Muncuk!" dedi Byk Kaan. "Grdn gibi ne yapacam iyi biliyorum. leride Hun Kaan olmak istiyorsan, daha ok ey renmek zorundasn! nk zafer ve yenilgiye gller deil, gszler karar verir! Roma ise mutlak bir gszlk iinde. Dev imparatorluun hazine dairelerinin kaplarn aacak olan anahtar bu ite. Biz her eyi alacaz, hatta onlar, sahip olduklar altn ve mcevherleri gnll olarak bize getirecekler. Fakat bunu yapmak iin her iki imparatorluk saraynda da salam adamlara ihtiyacmz var. Olun Bleda bunlardan biri olacak! Yoksa bir Hun olduu iin onu ldreceklerinden mi korkuyorsun?" "Hayr, Karaton. Bir Hun olduu iin deil, annesi bir Got olduu iin!" "Ne olmu yani? Gotlar da sk sk Romay kuatyor, fakat Romallar onlarn krallarna saygl bir ifadeyle Alaricus ismini veriyorlar. Fakat bizim hakkmzda yalan dolu masallardan baka bir ey anlatmyorlar! Hepsi grp iittiklerini deil, kulaa ho gelen samalklar yazp duruyor. Onlar iin biz birer hayvanz... zalim, insanlktan km canavarlar! Fakat iten ie bize hayranlk duyuyor, onlar adna savamamz iin bize altn veya ganimetten pay neriyorlar. Hem Romallar, hem de Vizigotlar..." "Yine de ben, en byk olumun Ravenna'da bir rehine olarak ba krmasn istemiyorum! Bleda, gzel szlerle dvmek ya da pazarlk yapmak yerine, lmeyi tercih eder!" Muncuk Han, obaya uzanan uzun yolu szd. Bat y-

19

nnden kk bir toz bulutu yaklayordu, arkasndan da bir tane daha. "Kendin bak!" dedi kaana. "Romallar soylu bir rehine getiriyor, oysa Hunlarn hibiri onu dikkate bile almyor..." Birka yl ncesine kadar byle bir eyi tasavvur dahi etmek imknszd. Etraf duvarla evrili byk kralln snr boylarndan alk ve sefalet iinde yola kmalarnn zerinden yzyllar gemi, sonunda Imperium Romanum'un grkemli snrlarna ulamlard. Burada dmanlar, krmz suratl ve kaba saba kuzeyli kyl-savalar veya atl Alan gebeleri deil, Roma mparatorluu'nun iki yarsnn mermerden yontulmua benzeyen lejyonerleriydi. Fakat imdi bu rakip de ortadan kalkmt. "Yeniden ve daha gl olarak kendimizi toparlamamz gerekiyor" dedi Byk Kaan. Bir yandan da yava yava yaklamakta olan toz bulutunu seyrediyordu. "Btn Hunla-r demir bir yumruk altnda toplamay baaramazsak, biz de Roma vebasnn bulat dier kavimler gibi ksa srede yok olup gideriz. Bunu baarmak zorundayz, nk zaafmz burada gizli... biz Hunlar gereinden fazla menfaat dknyz!" Sert bir hareketle arkasna dnd ve elini sallad. "Onlar atlarmzn zerinde karlayacaz!" Drt ya da be adam hemen frlayarak zengin sslemeli, eyerlenmi atlar getirdiler. "u ikisine binelim! Sanrm en bykleri bunlar." Karaton Kaan ve kaynbiraderi, Karpat Dalan'ndan Karadeniz kylarna kadar uzanan koca blgede yaayan Hun boylarnn hkmdarlar, bir ayaklarn zengiye koyduktan sonra ne eildiler ve yksek eyerin zerine sradlar. Sava srasnda, dmanlarna olduu kadar dostlarna da korku salan durularn, ite bu eyerlere borluydular.

20

"Bana hl cevap vermedin" diye bard Muncuk. Karaton atnn zerinde doruldu. "Romallara olun Attila'y gndereceiz" dedi yksek ve gr bir sesle. Kararghn en uzak kesinde bulunanlar bile onu iitmiti. "Bleda bize burada lazm... gelecein Byk Kaan olarak onu, o iren Romallara teslim edemeyiz." Muncuk Han boazndan ykselen sevin ln glkle bastrd. Bir Hun hannn kendi Byk Kaan'yla yapabilecei en zor konumay sonulandrmt. Fakat artk gurur ve mutlulukla nefes almaya devam edebilirdi. Bat Roma mparatorluu saraynn elileri, bir zamanlarn grkemli lejyonlarn aratmayacak bir dzen ve disiplin iinde, l sralar halinde Hun kaannn kararghna girdiler. Iltlar saan sorgulu miferleri ve dvme demir halkalardan yaplma zrhlar iinde grkemli bir grne sahip Romal savalar arasnda birisi vard ki, yann genliine ramen sert ifadeli yzyle dierlerinden hemen ayrt ediliyordu. "te bu rehinen Aetius" dedi Muncuk Han, Hunlarn Byk Kaan'na. "Fakat onun yanndaki - senin olun... Bleda deil mi? Romalnn dizginlerini tuttuu at kimin peki?" Muncuk anszn atnn dizginlerine asld ve Karaton'a sormaya lzum grmeden ileri atld. Dier at tanmt. Tahta eyerin zerinde tozlar iinde ve kana bulanm hareketsiz bir vcut yatyordu. "Bleda!" diye bard Muncuk. "Kardeine ne oldu?" "Sana olun Attila'y getirdim" diye cevap verdi Romal Aetius, Bleda'nn yerine. Yunanca veya Latince deil, Karpatlarla Aa Tuna arasnda yaayan Hunlarn sert lehesiyle konumutu. "Nasl oldu bu? Olumun nesi var?" diye bard Muncuk.

21

"Onu buraya gelirken buldum" diye cevap verdi, boz ksrann zerinde gururla oturan gen Romal. "Doludizgin giderken attan dt" diye ekledi Bleda, yksek sesle. Sesinde belli belirsiz bir sulama vard. "zgnm, Muncuk Han" dedi rehine. "Fakat Attila diye arlan... en kk olun... sanrm lm."

22

YOL I Roma'daki Rehine

"Hey, oradakiler... siz nz... sizi gidi barbarlar, Romallarn Roma'sna ayak basmaya nasl cret edersiniz?" kk avurtlu, grne gre uzun sredir isiz olan Notarius'un titrek ve crtlak sesi, le sca altnda yankland. Uzun suratyla bir Suriyeliyi andran adam, her an alktan lecek gibiydi. Artk kimse onun yaz sanatna ihtiya duymuyordu. Vasiyetini resmi olarak kaleme aldrmak isteyen tek bir zengin Romal bile kalmamt ortada. Bylece, baka birok Notarius gibi, terleyerek ve hibir ey yapmamaktan bezmi bir halde, Subura'daki masasnn glgesinde oturuyordu. Berbat durumdaki yaz masas, daha ok gnein altnda rengi solmu eski bir pazarc tezghn andryordu. Bakmszlktan harap olmu be katl kira evlerinin arasnda, eskiden insanlarn sohbetleri ve akalamalar yanklanrd. Oysa tam be aydr burada tek bir kii olsun glmemiti... Kral Alarich'in komutasndaki Vizigotlarn Roma'y bir kez daha kuatmas, halk arasnda, nceki yzyllarda bile ei grlmemi bir korkuya yol amt. Baka zaman olsayd, yedi tepeli ehrin saraylarndan ya da senatr villalarndan kma benzeyen bu temiz giysili 25

delikanllar, ona, ya arszca ya da alayl bir cevap verirlerdi. Birbirlerinden her bakmyla farkl olan bu delikanl tek kelime bile etmedi. lerinden ikisinin Roma usulne gre kesilmi ksa, sar salar ve byk burunlar vard. Cermen soylularnn oullarn andryorlard. Daha byk gibi grneni muhtemelen bir Vandal'd ve yaklak on yedi yalarn-dayd. Gariptir ki o da -genlerin ncs gibi- sol bacan hafife sryordu. kinci delikanl ise yabanc bir ahra den rkek bir hayvan andryordu. Devaml etrafna bakmyor, dudaklarn sessizce oynatarak tetikte bekliyordu. Delikanllann arasnda en dikkat ekici olan ncsyd. Dier iki Cermen'den daha kk yaplyd. Kuvvet fkran tknaz vcudu, gl ensesinde bir kartal tokas ile toplad uzun kara salar ve zeytin aacndan oyulmua benzeyen esmer suratyla dier ikisine hi benzemiyordu. Yorgun gz kapaklarnn altndaki siyah gzlerinden zek fkryordu. Romallarn, Yunanlarn ve Cermenlerin aksine yass bir burnu ve keskin hatl dolgun dudaklar vard. Yksek aln ve Msr firavunlarna benzeyen kafa yaps ilk bakta gze arpyordu. Bu grnte birisi ne bir kle, ne de sradan bir valinin tutsa olabilirdi... "Haydi, haydi, defolun buradan!" diye bard Notarius. delikanlnn kendisine giderek yaklamas onu olduka rahatsz etmiti. "Buras barbar lkelerinden gelen serserilere uygun bir yer deil!" Tknaz yapl delikanl bir kurt gibi hrlayarak birden durdu ve kollarn iki yana at. "Durun! te bu biliyor!" Delikanlnn sandaki ve solundaki sarn genler az kalsn tkezleyip deceklerdi. Roma'nn en kt hretli semti Subura'nn havas le gibi kokuyordu. Ticaret liman Ostia'nn en rezil batakhanelerine bile kabul edilmeyen 26

adamlar, burada, kendilerine arkadalk edecek birer Domina ve kzlarn rahatlkla bulabilirlerdi. "Bu Solido'ya ne dersin?" diye sordu tknaz delikanl, kulaa garip ekilde sert gelen bir sesle. Elinde bir an iin parlak bir altn para belirmi ve yldrm hzyla yok olmutu. imdiki imparator zamannda karlan bu altn, normal byklnn ancak te biri kadard ve halk tarafndan aalarcasna Tremissen olarak adlandrlyordu. Hl homurdanmakta olan Notarius, Jpiter'in, Mitra'nn ya da Hristiyanlarn tanrsnn kendisine nasl bir ltufta bulunduunu hemen anlad. Gzleri alk ve ihtirasla parlamaya balamt. "Bize yeralt mezarlarnn gizli giri yerlerinden birini gster..." Sska Notarius bir kere yutkundu, bo yere glmsemeye alt ve kuruyan dudaklarn diliyle slatt. "Orada... orada ne yapmak istiyorsunuz?" diye sordu anszn, kurnaz bir su orta edasyla. "Siz Hristiyan deilsiniz!" "Hayr, fakat yeteri kadar Solido'ya sahibiz. Ve sen Romal bir Notarius'sun - ok ey bilen ve cretini deyenler iin her eyi yapan bir adam." Notarius iin bu kadar fazlayd. Bu Hun kpei onu ak ak bir fahieye benzetmeye nasl cret edebilirdi! Ona nasl cevap vermesi gerektiini bir trl kestiremiyordu. Gvensiz baklarla, nce scaktan titreen bombo sokakta, sonra da evlerin sk skya kapal pencere ve kaplarnn ardnda yardm arad. Sonra da gzlerini gen Hun'a evirdi. Beyaz renkli ksa tunikasnn iindeki bu yeni yetme delikanl, ne hafifmerep bir Yunanl, ne zevk dkn bir Galyal, ne inat bir Msrl, ne kurnaz bir Yahudi, ne de kzl sakall bir Cermen'di. O, yabanc olann ta kendisi, tm tehlike ve korkularn kaynayd. 27

"Ne oldu?" diye sktrd delikanl, Notarius'u. "yi bir cevap iin gzel bir Solido." "Bir tane de benden" dedi ikinci aksak delikanl. "Ve bir tane de benden" dedi, daha da sklkla etrafina bakman ve heyecandan neredeyse yutkunamayacak duruma gelen delikanl. Yazcnn para hrs gururunu malup etmiti. "Bu girilerden bazlarna fare delii de derler..." "te bizim aradmz tam da bu..." "Evet, evet, anlyorum... Siz nz imparatorumuzun ve Roma Senatosu'nun misafirleriydiniz. imdi de banzn vurulacandan veya darda ehri kuatan adamlara teslim edileceinizden korkuyorsunuz!" "Biz senatodan korkmayz!" diye itiraz etti, ilerinde en rkek olan. "Ve her tarafta ayaklanan klelerden de!" "Fakat ehirden kmak istiyorsunuz! Ayaklarnzn altndaki toprak snmaya balad, yle deil mi?" "Hayr, doru deil, biz sadece..." "Laudarich..." Gen Hun yanndaki delikanlnn brne bir dirsek darbesi indirerek onu susturdu. "Sen akll bir adamsn, Notarius!" dedi sonra, Romalya dnerek. "Tesadfen kulama gelen baz eyleri size syleyecek olursam bir, iki... hayr, tam bir dzine Roma yasasn inemi olurum" diye inledi Notarius. "Hristiyanlar bir daha bana ne bir vasiyet yazdrr, ne de iptal ettirir." "Bugne kadar sana byle bir taleple gelen bir Hristiyan oldu mu?" "Aslnda hayr, fakat tm dier..." "Alarich ehri ele geirip yamalayacak olursa, sana bakr bir Obolus veya gm bir Dinar bile deyemezler" dedi Attila sert bir sesle. Ona bir kez daha ancak birka gram arlndaki kk altn gsterdi. "Gotlarn bu ehri ikinci kez yamalamalarndan nceki son ansn iyi deerlendir!" 28

"Ne yaptndan emin misin, Attila?" diye sordu aksak delikanl. "Bana kalrsa saraya geri dnmeliyiz. Burada kolay bir lokma oluruz." Kara sal gencin boazndan ksa bir hrlt ykseldi. "Buraya neden geldiimizi unuttunuz mu? Geiserich! Beni gereinden sk 'Attila - Baback' diye armaman sana birka kere tembihlemedim mi?" "Sana Romal kleler gibi 'kk' veya 'delikanl' diye seslenmemi mi istiyorsun?" "Kesin artk!" diye araya girdi gen adamlarn ncs Laudarich. Gen Hun bir an iin ta kesildi, sonra ban peki anlamnda yavaa sallad. Dudaklarnda alayc bir glmseme belirmiti. Arkasn dnd ve elindeki altn Notarius'un masasnn zerine att. "Yaz!" diye emretti sonra. "Bekle..." dedi Notarius yar korku, yar sevin dolu bir sesle. "Cermenlerin tm tanrlar adna..." Gzlerinde saygl bir ifade belirmiti. "Yoksa Yunanlarn tanrlar m?" Gzlerini tekrar delikanlya evirdi. "Msrllarn... Perslerin? Tamam, imdi buldum, Hristiyanlar... o yasaklanm Aryanlar! Tamam, bu iimize yarar... iyi bir para, iyi bir para..." Telala masann altndan bir parmen, bir ty ve henz kurumam krmz kz safras kard. Arada bir farknda olmadan yapyormu gibi tam yuvarlak olmayan, kt dklm altn paray sryordu. Sonra, hl inanamaz bir tavrla onu paavraya dnm gmleinin altndaki deri bir keseye att. "Hazrm!" dedi ve Roma'nn Hun rehinesinin sylediklerini yazmaya balad. "Cermen asll Vandal halknn soylusu Geiserich ve yine Cermen asll Gepid halknn soylusu Laudarich - burada gn, yer ve tarihi tam olarak belirtmelisin..." "O halde sa'nn doumundan drt yz on yl sonra 10 Austos gn..." 29

"... yeni tanrnn garip doumundan drt yz on yl sonra 10 Austos gn, Muncuk Han'n olu ve eski Hun kaanlarnn on nc kuaktan torunu olan belge sahibine 'Baback' eref unvann verdiklerini tasdik ederler. Sylediklerimi yaz, Notarius, sonra da altna mhrn vur!" Attila arkasn dnd. "Evet, zaten bildiim bir eyi, bu defa yazl olarak da aldm. Burada hi olmazsa unu rendim: Taa veya parmene yazlm iaretler Roma'da bir erkein sznden ok daha deerli!" "ldrm olmalsn" diye inledi Geiserich. "Burada sadece vakit kaybediyoruz!" "Belki de grdkleri sadece bir ryayd!" diye atld Laudarich, dikkatli bir ekilde. Attila ona imek gibi akan ksa bir bak frlatt. Her iki Cermen genci de Attila'y yeterince uzun sredir tanyordu. Onun yaral ve perian bir halde Ravenna'ya getiriliinin, Roma'nn en iyi doktorlar tarafndan tedavi ediliinin ve hatiplerden konuma dersleri alnn ahidi olmulard. ehrin savunmas iin imparator tarafndan byk Roma ehrine gnderilen Dalmaya birliiyle beraber yol alrken, Roma nlerinde Vizigotlarla karlamlard. mparatorun destek birliindeki drt bin paral askerden sadece yznn canl kurtulabildii bu kanl kym, delikanlnn sava hayatlarnda karlatklar ilk dehet n olmutu. Birlikte yaptklar cesur bir yarma hareketi ile Porta Salaria'ya ulamay baarmlar; bu hareket esnasnda Geiserich attan derek Attila gibi bacan krmt. Roma'ya birer rehine olarak deil, dardaki her eye hkmeden Vizigotlarn nnden kaan birer snmac olarak girmilerdi. O zamanlar, yani tam bir yl nce, milyonluk nfusa sahip bu dev ehirde kendilerini nelerin beklediini tasavvur dahi edemezlerdi.

30 Bu arada birbirlerini sevmeyi ve saymay renmilerdi. Tam olarak ne zaman doduunu kendi de bilmeyen Geiserich, gnn birinde, Kral Alarich gibi koca bir halka hkmetmeyi, onlar, k mevsiminin asla gelmedii ve tarlalarnn her zaman buday dolu olduu zengin, uzak bir lkeye gtrmeyi hayal ediyordu. Kendini her eyden d patlayan bir korkak gibi gstermeye gayret eden Laudarich, aslnda bunun tam aksi bir insand. Kklnden beri etrafnda kendisinden daha gl insanlarn bulunmasn kabullenen gen Gepid, insanlar zerinde, beceriksiz ve biraz kt akll biri olduu izlenimini uyandrmaya alyordu. Fakat sahip olduu byk gzlem yetenei, kendisinden ok daha gl olsa bile, rakibinin zaaf nn yakalayp onun iini bitirmesini salyordu. Bir Dou Cermen kavmi olan Gepidler yaklak on yldr Hunlara bal bir halkt. Fakat doudan gelen bu hzl atllarn saflarnda Imperium Romanum'a kar mcadele etmeye, byk bir ounluk ile kendileri karar vermiti. Geen yaz Attila'y Ravenna'ya getiren adamlardan, bu gen Hun soylusunun uzun sre lmn eiinde yattn, ancak bir amann ok gl byleri sayesinde hayata dnmeyi baardn renmilerdi. Attila ise neredeyse hayatna mal olacak bu olay hakknda konumamay yeliyordu. Bu arada onun, istedii takdirde cesur, eliak, yardmsever ve ok sabrl olabileceini renmilerdi. Bir kuu avularnn arasna alp okuyor, onun arklarn zevkle dinliyordu. Fakat ondan skld anda ise tereddt bile etmeden kafasn kopartveriyordu. Attila, Geiserich ve Laudarich'in adlarnn adam olmadklarn renmiti. Kendisi gibi onlar da babalarnn herhangi bir sarholuk gecesinin meyveleriydiler: Anneleri ise tpk Hunlarda olduu gibi birka Solido veya alnt gerdanlklarla

31 dllendirilmilerdi. Fakat onlar birer pi olarak kabul edildikleri iin kraliyet slalesine dahil edilmiyorlard; babalarnn ltfedip onlar kabul etmesi sayesinde adlarna soylulara mahsus rich, r/x veya rex eklerini alabilmilerdi. Notarius gzle grlr bir zenle parmenin zerine kendisine syleneni yazp altn imzalarken, gen adamlar srekli evlerin duvarlarna bakyorlard. Ne pencere aralklarnda, ne de kaplarn perdelerinin ardnda en kk bir hareket bile gze arpmyordu. Grne gre dnyann en byk ehrinin sonu gelmi gibiydi. Hibir ey yzyllardan bu yana olduu gibi deildi. mparator Roma'dan kamt -nce Milano'ya, sonra da Gotlarn nnden Ravenna'ya. Hl dalmam olan Roma Senatosu, ehrin etrafndaki kuatmay kaldrmas ve alk eken ehre ya ve tahl girmesine izin vermesi iin bundan iki yl nce Got kralna tam iki bin be yz kilo altn, on be bin kilo gm, on be bin kilo karabiber, drt bin ipek elbise ve erguvan rengine boyanm otuz bin koyun postu verilmesini kararlatrmt. Sonra olanlarn bir benzeri ise tam bin yl boyunca asla yaanmamt: Her ne kadar Romallarn ou yukardan dzenlenen Hristiyan dinini benimsememi olsa da, Cermelerin taleplerini karlamak iin kendi tapnaklarna hcum etmi, en kutsal hazinelerini ve tanr heykellerini atete eritmiti. Alarich sznde durmutu. Geen yln banda, yani Bat Roma mparatoru Honorius'un sekizinci resmi konsllk ylnda, taleplerinin karlanmas zerine, Roma kaplarnda yeniden pazar yerlerinin kurulmasna izin vermi, Tiber Nehri'nden Ostia Liman'na kadar uzanan blgeyi de boaltmt. Yanna frsattan istifade ederek Roma'dan kaan krk bin kadar kleyi de alarak, ordusuyla birlikte kuzeye doru gitmiti... Fakat imdi, bu olayn zerinden henz bir buuk yl bile 32

gememi olmasna ramen, Romallar bir kez daha birbirlerini yemeye balamlard. Her tarafta kleler efendilerine kar ayaklanyordu. Sadece ehrin eski blmndeki bu "barbar" rehine ise btn bu olaylar kendilerini hi mi hi ilgilendirmiyormu gibi davranyordu. Bir Notarius'a ierii olduka elendirici ksa bir metin yazdryor, gizli ka yollar izdiriyor ve bu hizmetlerin karlnda altn paralar dyorlard. Gen Hun, Notarius'un yazsn bitirmesini beklerken buraya nasl geldiklerini dnyordu. Milyon nfusa sahip bu koca ehirde dzinelerce, hatta yzlerce rehine vard. Fazla nem tamayanlar ta en bandan beri zel imtiyazlara sahip kleler gibi ehrin sokaklarnda rahata gezebilmilerdi. Fakat daha alt ay ncesine kadar nemli rehinelerin nezaret altnda bulunmadan sokaa kmalar yasakt. ehrin saraylarnda ise alda gelebilecek her trl kiisel zgrle sahiptiler. Fakat yine de onlar entrikalardan ve iktidar mcadelelerinden, politik yalanlardan, denmeyen vergilerden ve kiisel zaaflardan rlm dolambal bir an iinde, her an ldrlmeyi bekleyen kurbanlardan baka bir ey deillerdi. "Rehine olmak klelikten daha kt" diye mrldand gen Hun. Romallarda insan hayatnn ne kadar deersiz olduunu ok abuk anlamt. Kleler artk bir zamanki haklarnn hibirine sahip deildi. Gemite olan olaylar, zaferler veya yenilgiler yznden, bir hi konumuna indirilmilerdi. Kleler, alktan lebilir, aalanabilir ve hakarete urayabilir ya da efendilerinin o anki arzusuna gre yksek mevkilere getirilebilirdi. Buna karn rehineler ise nasl sonulanacaklar kimse tarafndan bilinmeyen gelecekteki olaylarn birer garantisi, muhtemel pazarlklarn birer teminat durumundaydlar.

33

Notarius belgeyi yazmay bitirmiti. Kzl ltlar saan kz safrasnn stne kurutma kumu dkt ve yavaa fledi. Sonra da abartl bir hareketle parmeni gen Hun'a uzatt. Attila belgenin arkasnda zenle izilmi bir plan bulunduunu fark etmiti. "te urada, Via Salaria'da, aaya inen giri bulunmaktadr. Kubbeli bir kilisenin sunak ta olan u daireye gelince nce saa, sonra da hemen sola dnmelisiniz. Dier btn geitlerin ya k yoktur, ya da sunan bulunduu yere geri dnerler." Attila elindeki parmeni kk ve sert bir rulo haline getirerek, tunikasnn kemer tokasnn altna sktrd. "Dier iki plan nerede?" "Onlarn zerinde de surlarn te yakasna nasl kacanz iaretledim. Durun... izgileri biraz daha koyulatraym..." ok ksa bir an iin Attila'nn iinde bir gvensizlik belirdi. Fakat hemen sonra az tesindeki bir grlt dncelerini datt. Karanlk gecelerde ehrin eski blmnden gemek zorunda kalan klelerin kulland trden bir ngran bouk sesini duyar gibi olmutu. Attila dudaklarn srd. Hislerini aa vurmamak iin kendisine dier iki delikanldan ok daha fazla hakim olmas gerekiyordu. Bu kiralk evlerin arasndaki dar sokaklarn boucu ve i bulandrc havasnn ona ne kadar kt geldiini kimseye belli etmeye niyeti yoktu. Roma'nn, daha nce sadece izili planlardan, maketlerden ve ksa gezintilerden tandklar eski blmne ulaabilmek iin, sonsuz bir karmaa iindeki caddelerden, sokaklardan, meydanlardan ve avlulardan gemeleri gerekmiti. Burada, ehrin bir zamanki ihtiamndan geriye hibir ey^ kalmamt. Oysa ehre ilk ayak bastklar zaman, gkyz cennetine girdiklerini sanmlard...

34

Attila da kar giderek daha da sakinleiyordu. Fakat ayn anda iindeki tm duyular yay gibi gerilmiti. Bir anda, Romallar arasnda neredeyse unuttuu eyleri alglamaya balamt. Dalarn ve yarlarn, ormanlarn ve suyun, havann ve atein, yaamn ve lmn iyi ve kt cinleri onun nnden geiyor, ona sesleniyor, onu aryor, onu uyaryor, sonra da yok oluyorlard. Bu byk, surlarla evrili, stne stlk kuatma altndaki ehirde nasl olup da ortaya kmlard peki? Hem de kendisine ve yanndakilerin gzne grnmeden? Byle bir olay yaamayal ne kadar olmutu? In ve glgenin, scan ve souun, gn ve yerin gizli mesajlarn ne kadar zamandr almyordu? Kulana gelen gizemli sesler ve bu kaba, yzeysel pis kokunun ardndaki ok daha gl kokular ona ne demek istiyordu? Her ne kadar ehir aylardan beri Alarich ve komutasndaki karmakark ordu tarafndan kuatlmsa da, yakn zamana kadar, birbirlerine neredeyse bitiik denilecek kadar yakn ina edilmi ok katl binalarn n cephelerinden ykselen zeytinyanda kzarm sarmsakl koyun ya da balk kokular, akamn ge saatlerine kadar etrafa yaylyordu. Ve en kt durumdaki kleler bile kendi halknn insanlarndan daha besiliydi, zellikle de Tu-na'nn gneyinde uzanan ovalarda sert karak hkm srd ve Transilvanya Dalarndan buz gibi souk bir rzgr estii zaman... Grne gre Notarius ikinci parmen zerine bir sanat eseri izmek iin tm yeteneklerini kullanyordu. "Bunu okuyabilir misiniz?" diye sordu, iini bitirdii zaman. Geiserich fkeyle kprmek zereyken, Laudarich ona engel oldu. Attila'nn iindeki gvensizlik giderek artyordu. Burada yolunda gitmeyen bir eyler vard. Alktan lmek zere olan Notarius'un eline altn gemeyeli ok uzun zaman 35

olmutu. Onlar gvenli bir yere gtrebilmek iin mmkn olduu kadar hzl davranmas gerekirdi. Bu para karlnda birinci snf bir at satn alabilirdi! Ya da bir dzine domuz! Bu ehirde olmasa bile, Roma mparatorluu'nun her tarafnda... Peki neden bu kadar yava alyordu? Neden cebindeki altnlarn varlndan dierlerinin haberdar olma tehlikesini gze alyordu? Aslnda yksek binalar insann zerine zerine gelen boucu Subura'dan ayrlmann tam vaktiydi! Attila da bunu yapmay ok isterdi. Onu burada tutan ok eski bir igdyd. Sanki devaml byyen tehlikeyi burnuyla koklayabiliyor, diliyle tadabiliyordu. Fakat o panik halinde tuzaa doru koan bir hayvan deildi. Tehlikenin niteliini anlayabilmesi iin biraz daha zamana ihtiyac vard... "nc plan!" diye emretti Notarius'a. "ehir surlarnn altndan nasl geeceimizi aka yaz! Ve biraz daha acele etsen iyi edersin, yoksa plan kendi burnundan akan kanla tamamlarsn!" Attila ilk defa, bir yldr i ie yaad Romal soylular gibi deil, Subura'daki ayak takm gibi konuuyordu. rehine de en bandan beri ehrin valisi Pompejanus'un evinde ikmet ediyordu. ehirdeki dier saraylar gibi buras da koruyucu duvarlar ardnda bamsz bir iftlik evi olarak ina edilmiti bnyesinde, bir pazar yeri, bir hipodrom, birbirinden farkl pek ok tanr iin tapnaklar, baheler ve emeler, hamamlar, stunlu caddeler, glgeli korular ve byk ku evleri barndryordu. Ve bir dizi nfuzlu senatr gibi Pompejanus da kuatma altndaki ehirde bile yllk drt bin altn gibi yksek bir gelire sahipti. Paha biilmez tahl ve arap ticaretinden elde ettii kazan bu miktarn dndayd... Buna ramen rehine, Pompejanus'un marur bir Romaldan milyonluk bir ehrin aresiz ve uykusuz bir yneti36

cisi durumuna dmesine tank olmulard. Bir zamanlarn gl valisi, hayatta kalabilmek iin alayarak ve inleyerek nne kan en kk frsatn bile zerine atlyordu. Toskan-yali khinler, ok miktarda altn karlnda, sahip olduklar byl glerin ve eitli kurbanlarn yardmyla frtna bulutlar yaratmaya ve gn ateini dman kararghnn tam ortasna yneltmeye muktedir olduklarn syledikleri zaman, Pompejanus buna da inanm ve gizli arap stokunun bir miktarn feda ederek bir teekkr leni bile dzenlemiti... Subura'daki esnaf ve sanatkrlar uzun zamandr arap iemiyordu - kirli bezlerin altnda yazdan kalma ekimi sirkeye sahip olanlar, kendilerini ansl addediyorlard. Gen rehinelerin birounun son zamanlarna yetitii bolluk ve refah dnemi kapanmt. Roma halknn devlet tarafndan salanan sosyal haklarnn da sonu gelmiti. Artk hibir Pleb aylk tahl istihkak zerinde hak iddia edecek durumda deildi. Frnlarda bedava olarak ya da gln denecek kadar az bir cret karlnda datlan somunluk ekmekler ise oktan tarihe karmt. nsanlar alktan lecek durumda olmalarna ramen, hi kimse, Lukania'nn mee ormanlarnda yaayan yaban domuzu srlerinden elde edilen ya ve etten eskiden olduu gibi bedava faydalanamyordu. Vizigot kral ehrin on iki kapsn ylesine baarl bir ekilde tutuyordu ki, ieriye ne tahl, ne et, ne arap, ne de zeytinya girebiliyordu. Alarich burada sonsuza kadar bekleyebilirdi. "Btn yollar Roma'ya kar" diye i geirdi Notarius. Yeralt mezarlarnn nc plann Laudarich'e uzatmak zereydi. "Bu ise Roma'dan dar kar!" Bu szlerden sonra nc parmenin zerine kum serpti. Krmz kz safras abuk kurudu ve Notarius peneye benzer avucunu

37

aarak bekledi. Laudarich elindeki altn paray adamn eline brakt. ehre gelen byk ticaret yollan surlarn ok tesinde kesilmiti. Tiber Nehri'ndeki gemi trafii de ayn ekilde. Attila ve arkadalar saraylarda halka verilen ekmek taynlarnn nce yarya, sonra te bire indirilmesine, daha sonra da tamamen kaldrlmasna dair verilen emirlere bizzat tank olmulard. Aslnda halkn fkesiyle yneticilerin utancnn birlemesi, ehri kuatanlara Roma'nn eski kudret ve kuvvetinden bir parasn olsun hissettirebilirdi. Fakat Roma, sekin askerlerden oluan muhafz ktasnn gcn, dmanlarna kar baarl bir k hareketiyle deil, kendi halkna kar utan verici bir intikam hareketi ile gstermeyi yelemiti. "Eski Porta Collina'dan getikten sonra, Via Salaria'nn sa tarafndan yrmeye devam edin" diye fsldad Notarius, bir yandan da ak avucuyla kendisine sz verilen nc Solido'yu bekliyordu. "Ta ki dou tarafndaki kemere Hristiyanlarn balk sembollerinin kazl olduu bir arka avluya ulaana kadar...." Notarius sustu ve soru dolu baklarn Laudarich'ten ayrarak Attila'ya dikti. Gen Hun yal adamn ukura kam gzlerindeki korkuyu grd, dudaklarnn belli belirsiz titrediini fark etti, burun kanatlarnn kurtlarda ve atlarda olduu gibi kabardn hissetti. A ve satn alnabilir Notarius hem altnlarn, hem yaamn, hem de suratn ayn anda muhafaza etmek istiyordu. Titrek dudaklarn alayc bir ifadeyle bkt, iinde altnlarn bulunduu avucunu bir yumruk halinde skt, kolunu Forum Romanum'daki bir tiyatrocu gibi kaldrd, sa ve sol taraflarna bakt, sonra da ba parman tpk bir Sezar gibi yava yava aa evirdi.

38

Ayn anda Laudarich elindeki parmeni yere drd ve boazndan korkun bir lk ykseldi. Zaman, yakc yaz gnei altnda, uzun ve ar bir an boyunca durur gibi oldu. Sonra ok katl evlerin tm deliklerinden a ve sska insanlar kmaya balad. Bir dakikadan daha az bir sre zarfnda dar sokak yaayan llerle dolmutu. Bu gzleri ukura kam, ayaklarn garip ekilde sryerek yryen Romallarn hibiri glmyordu. Etraflarna da bakmyorlard. Yar gvensiz, yar ifadesiz baklar bir an bile olsun Cermenlerden birine taklmyordu. Hayr, tmnn bir tek hedefi vard: Kara sal gen. Bir Yunan Gymnasion'unda, Roma hamamlarnda veya Circus Maximus'ta aura popularis'i asla kendi lehine kazanmam olan bu adam, anszn orada bulunanlarn tmnn ilgi oda olmutu. Attila o anda hem bir gladyatr, hem de kurban edilecek bir hayvan roln stlenmiti! "Geber, Hun kpei!" diye inledi yazc. Gzlerinde aln ve scan sebep olduu lgnca bir bak vard. ren kokan pis tunikasnm iinde glkle doruldu. Attila gz ap kapayana kadar neler olduunu anlamt. Bunun olacan hissetmiti, evet, hatta bundan emindi! Ve her an balamasn beklemiti! Bu garip olay beklenenden farkl bir ekilde gelise ya da sona erse, o zaman tm bunlarn bir hayal olduunu dnebilirdi. Fakat bu ekilde yar uykulu bir durumda kulana gelen sesin bir rya olmadn kesin olarak anlamt. "Muncuk Han'n olu! Subura'ya git" demiti kendisine, karanlklar iinde fsldayan gzel bir kz sesi, "orada henz alktan lmemi olan tek Notarius'u bul." "Sen kimsin ve seni kim gnderdi?" diye sormutu Attila hemen. Sesi doulu bir kleyi andran kz ona aldr etmeden konumaya devam etmiti: "Sana yeralt mezarlar-

39

nn arasndan geen yolun plann izmesini syle... ve talep ettii her creti de. Darda bekleneceksin..." "Onlar birer hayvan" diye bard Notarius dierlerine. "Yabanc barbarlar... Romal lejyonerlerin elencesi olan kemik zarlar kadar bile deerleri yok!" Subura'nn alktan lmek zere olan sakinleri adm adm yaklayordu. Attila, bazlarnn boynunda dkme demirden veya dvme bakrdan yaplm balk tlsmlar asl olduunu grd. Bunlar, Hristiyanlard. Sylenene gre onlar, sk sk ve genellikle gizli olarak dzenledikleri toplantlarda kendi tanrlarnn olunun etini yiyor ve byk bir anan iinden kann iiyorlard. "Haydi! Haydi yaklan..." Notarius iki eliyle birden alktan gz dnm insanlara iaret ediyordu. Aylardan beri ilk defa karsnda kendisini dinleyen bir insan kitlesi vard. Bu insanlar ne byk bir mirasn ilan, ne de saygn bir senatrn olan sevgililerine armaanlar datmas nedeniyle buradaydlar. Tam aksine, planl ve gz gre gre bir cinayet ilemek zere toplanmlard. "Gebertin onlar!" diye homurdand Notarius. "Alktan lenler iin leziz kzartma... o sar renkli Hun ancak bol zeytinya ve sarmsakla yenecek duruma gelse bile..." Havay birok azdan ykselen rpertici, inanlmaz bir vzlt doldurmutu. kan ses, karlarnda bir kedi, bir kirpi ya da baka bir dman gren kk kpeklerin mzldanmalarn andryordu. Fakat burada sadece uzun bir alk vard. Nefret ve umutsuzluun etkisiyle daha da glenen uzun bir alk... Subura'daki dar sokaktaki yazc, artk kendisine sayg gstermeyen insanlarn bir gn daha fazla yaayabilmelerini salamak iin, o gn lmn ktibi olacakt. Attila olup bitenlere bir trl inanamyordu. Birka haftadr kulana baz sylentiler alnp durmutu. Fakat Ro40

ma'nn saylar iki bini bulan saraylarnda alan kle ve hizmetkrlarn sylediklerine inanmak bir trl iinden gelmemiti. Scak austos gnei, parlak ve yakc ssyla gen adam ile Subura'nn saylar dzinelerle ifade edilen sakinleri arasnda duruyordu. "Elimden geleni yapacam!" diye bard Geiserich. "Ben de" diye seslendi Laudarich, ksa bir dnme anndan sonra. Bunlar Attila'nn onlarn azndan duyduu son szlerdi. Srlsklam terlemi vcutlardan oluan dalga delikanlya ulamt. Kemikli parmaklar onlara uzanyordu. fkeli, pek gl olmayan, fakat kesin kararl Romal boyaclar, mlekiler, ayakkabclar, berberler, sepetiler ve fahieler birbirine karmt. Attila bir kez daha burada olanlar mantkl bir ekilde aklamaya alt. Burada yabanc dmanl ile dayak atma arzusu yerine, av peinde olan avclarn bulunduuna bir trl inanmak istemiyordu. Ayak takmnn amac onlar dvmek, ortadan kaldrmak ve bertaraf etmek deildi. Onlar bilinli olarak ldrmek niyetindeydiler. Alktan lenler et istiyordu... kzartlabilen, piirilebilen, hatta i i yenilebilen taze et... nsan eti. Ebed ehri kuatmaya cret eden dmanlardan farkl olmayan lanetli, nefret edilesi yabanclarn eti. Attila anszn etrafndaki her eyin suskunlap donukla-tn hisseder gibi oldu. Dnyann u anda iinde bulunduklar kazandan ok daha byk olduunu biliyordu. Ve her naslsa darda, baka yerlerde ve baka zamanlarda olan tm olaylar, onun kendisinin zerinde etkiliydi. uanda hangi dncenin veya hatrann daha nemli olduuna karar veremiyordu. Roma'da bu ana kadar renmi ve grm olduu her ey gzlerinin nnden yldrm hzyla geiyordu. Aklnda bu lm tuzandan kurtulmann 41

bir aresini bulmaktan baka bir dnce yoktu. Tpk atn zerinden o ni d annda olduu gibi. Onu bu defa yerden kaldran kardei deil, amann sesinin ta kendisiydi. Elinde olmadan Roma Senatosu'nun son haftalarda neredeyse her gn toplandn dnd. O ve dier rehineler senatodaki bu sonu gelmez sz kavgalarn sk sk dinlemek zorunda kalyorlard. Bu kavgalar genellikle karlkl ithamlardan oluuyordu ama ounlukla sadece bir eyler sylemi olmak iin yaplan bo konumalardan ibarettiler. Tm de Kral Alarich zerinde herhangi bir ekilde etkili olabilme baarsndan ok, ama ok uzaktayd... Neden imdi bunlar dnyordu ki? Neden savamaya ve kendini savunmaya konsantre olamyordu? Roma eitiminin yapkan zehri onu neden harekete gemekten alkoyuyordu? Grne gre Roma Senatosu'nun yeleri olup biteni grmezlikten ve duymazlktan gelmek istiyorlard. Alk gnden gne korkunlamt. Anneler yeni domu bebeklerine st veremiyorlard. Babalar ise baz zenginlerin tm altnlarn vererek satn ald tahllar yal gzlerle halka datt meydanlara yaklamaya bile frsat bulamadan ar yorgunluk sebebiyle dp lyordu. Romallar asla iyi birer tacir olamamt. imdi bu grevi bakalarna vermelerinin bedelini dyorlard. Tacirler tahl karlnda o denli ok altn istiyorlard ki, ehrin tm zenginleri servetlerini bir araya getirse bile halk asla doyuramazlard. Attila etrafn eviren korku ve nefretle burumu suratlara bakt. Roma'nn dndaki mezarlklara ulamak artk mmkn deildi, zaten hayatta kalanlarn lleri gmecek gc dahi kalmamt. Bu nedenle llerin birou Forum Romanum'un altndaki karmak dehlizler sistemine gtrlm42

t. lk Hristiyan takibat zamannda biraz mbalaal bir ngr ile ehrin altna ina edilmi olan gizemli yeralt mezarlar da bu amala kullanlmt. Nasl olsa duvarlardaki mezar niyetine kullanlan oyuklarn binlercesi bombo duruyordu. Bu iki yerden birine ulamay baaramayanlar ise gece karanlnda Tiber Nehri'ne dklen bir lam kanalnn iren kokulu amurunun iini boyluyordu... Gen Hun anszn yaayan insanlarn kokusunu ald. Cloaca maxima'nn etrafinda bulunan semtlerde veba, kolera ve baka hastalklarn saln halinde yaylmas, bir mucize sonucu olmamt. Dnyann akla gelebilecek tm lke ve kolonilerinden imparatorluun acnacak haldeki bakentine gelip yerleen bu insanlara ne bir by, ne bir ila, ne de baka bir ey yardm edebilirdi. Fakat bu durum da Attila'nn u anki ilgi alannn tamamen dndayd. "imdi kendi durumunla ilgilensen daha iyi edersin!" diye dnd kendi kendine. Her tuzakta, her kuatmada ve her snrda tm taraflar tarafndan gz yumulan bir ka delii olduunu ok iyi biliyordu. ehir valisi Pompejanus'un evine neredeyse her gn Ravenna'dan haberler geliyordu! Kuzey talya'nn bataklklarna snm olan imparatorluk saray, onlara pek ok kez yardm vaat etmemi miydi? Gen Hun silkinerek kendine geldi. Devaml Roma'nn sorunlarn dnp durmas onu rktmt. Yoksa bir Romal veya Hristiyan olma yolunda myd? Hem de Roma halknn kendisini i i yemeye hazrland u anda m? Yeter artk! Savurduu ilk yumruk, iki elinde iki bakla zerine saldrmaya hazrlanan bir Romalnn burun kemiinin atrdafcyarak krlmasna neden oldu. Sonra da ayn anda salarna aslan iki adamn gs kafeslerine sert dirsek darbeleri in43

dirdi. Bu defa da bir eyler gcrdam, atrdam ve krlmt. Attila birisinin bacaklarna sarldn ve sol baldrn srdn hissetti. Can mthi ekilde yanmt. Eilerek kendini dierlerinden korumaya alrken, dileriyle baldrndan bir para et koparmaya alan lgnn kafasna sa ayayla iddetli bir tekme att. Ayn anda da burnu kanamaya balamt - bir darbe filan da almadan... ylesine, kendi kendine... Kimse barmyor, kimsenin azndan tek kelime olsun kmyordu. Dar sokakta duyulan tm sesler iniltilerden, homurtulardan ve lm hrltlarndan ibaretti. Bu yataki delikanlnn bu kadar sert ve kararl bir ekilde dvmeleri grlp iitilmi ey deildi, hatta Colloseum'daki en acmasz gladyatr msabakalarnda bile bunun bir benzeri yaanmamt. nk burada alktan birer canavara dnen lgn insanlarn saldrs sz konusuydu. Romallar klla biilmi gibi yolun sana ve soluna devriliyorlard. lerinden bazlar bu frsat deerlendirdi ve sonradan barbarlar tarafndan mideye indirildiklerini iddia etmek zere kendi arkadalarnn yaral ve l bedenlerini alp gtrd. Ne var ki lgnlarn saylar rehinenin baa kamayaca kadar fazlayd... Anszn st kattaki pencerelerden birinden aa bir a atld. Birbirleriyle dven adamlarn oluturduu yumak bir anda kart ve dald. Aa yakalanmamay baaranlar inleyerek ve sekerek sokan iki tarafna kat. Ksa bir sre sonra kana bulanm kirli sokakta bitkin dm, titreyen vcutlardan baka hibir ey kalmamt. Ve Yahudilerin tanrsnn garip olunun doumundan drt yz on yl sonraki on austos gnnn le scanda, kimse ona dua etmeye gelmedi...

44

2 zgrle Alan Yeralt Mezarlar

Etrafndaki karanlk koyu ve nemliydi. Attila souk ve iren kokulu bir sessizlikten baka hibir ey alglamyordu. Bir sre iin kt bir rya grdn sand, fakat hemen sonra gzlerinin ak olduunu fark etti. Gzlerinin ak veya kapal olmas karanln koyuluunu deitirmiyordu. Bir sre sonra ok uzakta solgun bir ekilde parlayan donuk bir leke fark etti. Fakat leke ne olduunun anlalmasna meydan vermeden uzaklat ve ardnda daha da zifiri bir karanlk brakt. Ancak imdi aclar geri gelmeye balamt. Yava yava... Sol baldr iddetle szlyordu. Bir an iin attan dt an yeniden yaadn hissetti. Oysa o olay uzun, ok uzun bir sre nce olmutu! kinci keskin acy sa elinde hissetti. nc ve drdnc aclar dirseklerindeydi. Ba ise sanki kafa derisi zorla soyulmu gibi aryordu. Her nefes alnda tm kaburgalarn hissediyor ve brlerine binlerce ok saplanyordu. Hastaym, diye geirdi iinden, hastaym ya da lym! Beni bir kurgana ya da bakalarnn fark edemeyecei bir kral mezarna gmm olmallar. Bir an iin nefesini tuttu ve etrafndaki tm grltler sona erdi. Yeniden nefes ald anda ise grltler tekrar geri geldi. 45

Anszn nerede olduunu anlad. Byk bir korkuya kaplarak, elinde olmadan rmeye balad. Bu defa kendisine ne yapmas gerektiini syleyen bir kz sesi de gelmiyordu kulana... Hibir ey grememesine ramen tm duyular ona gerekten de bir mezarda bulunduunu sylyordu... Sadece bir tarafi ak olan ince uzun bir oyuk. Duvarlardan, evlerden ve mezarlardan duyduu korku, daha nce hi bu kadar belirgin bir ekilde ortaya kmamt. Aslnda bu bir korku da deildi, sadece bu tr bilinsiz bir tutsakla duyduu bir bakaldryd. Gece karanlnda yatt yurdun veya adrn iinden tepesindeki yldzlar grebilen bir kimsenin, tavanlara veya maaralara almas asla mmkn deildi... Gnn birinde karanlk ve karmak yeralt mezarlarna gtrleceini ve sonra orada tek bana braklacan ryasnda grse inanmazd. Ebed ehir'in altndaki maara ve geitlerde yolunu kaybedip bir daha dar kamayan zavalllar hakknda duyduu hikyeler zihnini dalyordu. lerinden kim bilir ka tanesi trnaklaryla topra kazp yeryzne kan bir tnele ulamaya almt! Bu sorunun cevabn bilmiyordu ve bilmeyi de istemiyordu. Yavaa ve inleyerek doruldu. Dilerini skt - aclar bir nebze olsun azalmamt. Bir yandan da Hristiyanlarn bu yeralt mezarlarnn takibat srasnda ka ve saklanma meknlar olarak gemi yzyllarda ina edildiini sylediini hatrlyordu. "Yalan!" diye inledi. "Tm yalan!" Etrsklerin aklna imdi nereden geldiini bilmiyordu. Evlerinin altndaki insan boyundan yksek geitleri ve duvarlardaki mezar oyuklarn onlar yapm olmalyd. Romallardan ok nce. Ne kadar nce? Bin yldan daha nce mi? imdiye kadar adn duyduu yzlerce halk ve kavim arasndan neden Etrskleri semiti? 46

Elinde olmadan gld ve ayn anda vcudunun her kiriinde korkun aclar hissetti. Romallarn bu uzak atalar mutlaka ok akll insanlard. Grne gre ehirlerin insanlar iin uygun yerler olmadn anlam olmalydlar. Son aylarda ehirler zerine birbirinden ne kadar farkl hikyeler duyduunu dnd. Birou kendi surlarnn ve grkemlerinin altnda kalarak kp gitmiti. Jericho ve Babil gibi gizem dolu isimler kafasnn iinde nlayp duruyordu. Atina etrafi surlarla evrildikten sonra nemini yitirmiti, skenderiye Hristiyanlar tarafndan yaklana kadar dnyann en byk ktphanesine sahipti, hatta Ebed ehir Roma bile bir zamanlarn ldayan renklerini yamur damlalarnn silip yok ettii bir stun ve kesme ta mezarlna dnmt. Ve ite yine buradaydlar - Romallarn verdii ilk kurbanlara ait dnceler. Etrskler bile bir zaman sonra surlarla evrili ehirlerde yaayanlar ve ller iin ayn anda yer bulunamayacan anlam olmalydlar. llerin ruhlarndan ve ifritlerden korktuklar iin de atalarn, yerin altna oyduk-lan geitler zincirindeki oyuklarn iine st ste istiflemilerdi. Attila, sonra ne olduuna dair Romal retmeninin kendisine anlattklarn hayal meyal hatrlyordu: Birou unutulmu veya gizlenmi olan yeralt geitleri yava yava yeni dine, Romallarn yeni kilisesine hediye edilmi ya da yksek fiyatlara satlmt. Attila dncelerinin neden bu kadar dank olduunu anlamyordu. Dncelerinin bir ksm onu, buradan kap gitmesi, karanlklardan kurtulmas iin zorlayp duruyordu. Dier ksm ise byl bir emir gibi sakin ve sabrl olmas iin uyaryordu. Dncelerinin ve alglarnn bu ksm, ona yeraltndaki bu eski geitler ve st ste yl mezarlar karmaasnda bir k yolu arama zahmetine hi katlanmama-

47

sini sylyordu. Yaayanlar iin deil de ller iin yaplan eyleri hibir zaman kavrayamayacakt. Yaayanlarn ehri ise son ay ve haftalarda onun iin straplarn en by olmutu. Yine de bir eyler yapmas gerekiyordu. Burada srt st uzanp birilerinin gelmesini ve kendisini duvarlardaki mezar oyuklarndan, geitlerden ve merdivenlerden, kmaz yollardan ve akntlarndan oluan bu labirentten kurtarmasn bekleyemezdi. Zaten byle olmas kararlatrlmam myd? Bu noktada dnceleri yeni ve daha karanlk bir duvara arpt. Yksek sesle inledi ve artk hibir ey dnmedi. ok uzaklardaki binlerce canavarn azndan kma benzer bouk bir brt karanlklarn iinde nlad. Attila hzla doruldu ve kafasn mezar oyuunun tavanna arpnca inleyerek geri dt. Ayn anda uzaklardan gelen sesin niteliini kavrad. Cermenlerin Baritus ad verilen korkun sava narasyd bu. Dayanlmaz scakln Roma surlar iinde her trl hareketi ikenceye dntrd ve derin sessizliin ehri boar gibi olduu le vaktinde, zellikle bu zamanda Gotlar geen haftalar boyunca korkun sava naralarnn ehirden ok net olarak duyulmasn salamlard. Balarnn nnde tuttuklar binlerce kavisli kalkan, seslerini dehetli bir gmbrtye dntryordu... Attila ne kadar zamandr baygn olduunu bilmiyordu. ki eliyle etrafn yoklad. Sol tarafnda bir duvar vard. Ayn ekilde bann arkasnda da. Drt keli mezar oyuunun sa taraf akt. Kolu karanl yle bir okad, sonra da gsz bir ekilde yana dt. Kendisini srt st dnm bir bcee benzetiyor ve kmldamak iin hibir giriimde bulunmuyordu. k yolu bulamadklar bir duruma den btn hayvanlar, byk bir korkuyla olduklar yere sinip kendilerini korumaya alrlar48

di. Attila bir sre neler olduunu hatrlamaya alt. Balk a. Ya daha nce? ki gen rehineyle birlikte Subura'ya gitmiti. Neden acaba? Bat Roma mparatorluu'nun siyasi bir tutsa kendisini nasl olur da byle bir tehlikeye atabilirdi? ehrin ar silahl ve gzlerini yama hrs brm Vizigotlarla, yardmc kavimleri tarafndan kuatlm olduunu pekl biliyorlard. mparatorluun bakentinde aln yasalarndan baka hibir yasann geerliliinin kalmadnn da farkndaydlar. aydan beri ne bir senatr, ne bir praetor, ne bir comes, hatta ne de sradan bir decurio, Roma sokaklarnda boy gstermeye cesaret edebilmiti. Attila inleyerek yan tarafa dnd ve yava hareketlerle duvardaki mezar oyuundan kt. Mezar odasnn nemli havas iini rpertmiti. Ayn anda aclar iindeki vcudu scak ate dalgalaryla kavrulmaya balamt. Aybars'n byl glerini kullanarak kendisini tekrar yaama dndrmesinden bu yana cesareti ilk kez bu kadar krlyordu. Alt dudan dilerinin arasnda endieyle ineyip duruyordu. ok nemli bir eyi unuttuunu biliyordu. Ama neyi? Son haftalarda hi kimse sylentilerle gerei ayrt edebilecek durumda deildi. Belki de bu yzden hatrlamas gereken noktay bir trl aklna getiremiyordu. Yine de karmakark dnce ve hatralarn bir dzene koymak iin abalayp duruyordu. Soylu bir tutsak olarak geirdii o lanetli bir yl boyunca rendii en nemli ey buydu. Romallar buna mantk ismini veriyorlard, oysa bu kavram kendilerine deil, Yunanlara aitti. Acaba onlarn dilini de bu zamana kadar aralarnda byd kavimlerin dilleri kadar rahat konuabilmesi, ona bundan sonra da yardmc olacak myd? Attila bu soruya cevap veremiyordu. Vcudunun alt ksmn yavaa mezar oyuunun kenarndan aa sarktt. 49

plak ayaklar zerine basacak bir zemin ararken, uzun zamandr grmedii o geni lkeyi zlemle dnyordu. Yldzlarn byk adrnn altnda yanan ateleri, kadnlarn ve kzlarn arklarn, eski ve zorlu gelenekleri zlyordu. ine yaban baharatlaryla tatlandrlm btn bir koyunun sabildii byk bakr kazanlar dnd iini ekerek. Bu kazanlarn Romallarn arap amforalar byklnde olduu ancak imdi dikkatini ekmiti. Fakat kazanlarn topraa gmlmesi veya bir yere dayanmas art deildi. Parlak Hun kazanlar yuvarlak tabanlaryla ters evrilmi miferleri andryordu; kamp ateinin zerinde asl olmadklar zamanlar, bir sacayan zerine rahatlkla konabiliyorlard. Attila anszn etrafn biraz daha iyi grmeye balad: zerinde giysi olarak hayvan postlar, tyler ve gsnde sallanan metal paralar bulunan garip, son derece sska ve alacak kadar gen grnml bir adam ritmik bir melodi eliinde durmadan bu kazanlardan birinin zerine eiliyor, uzun kepesiyle otlardan ve gizemli topraktan ibaret koyu bir orbay kartrp duruyordu. Karpatlar ile Kafkaslar arasndaki blgenin en yetenekli aman olan amcas Aybars' son kez ne zaman grmt acaba? Attila boazna bir yumrunun gelip oturduunu hissetti. Ona ne oluyordu? Neden attan dtkten sonra grd korkun ryalar hatrlamaya balamt? O zaman toprak altndaki llere ve derinlerin ifritlerine, gne altnda yaayan insanlardan ok daha yaknd. Neden imdi ruhlarn ve ifritlerin gcn, amcas Aybars'in aman yetenekleri kadar yaknnda hissediyordu? Etrafna baknarak karanlkta gizli glerin bycs, tanrlarn ve rzgrlarn arkada, topran ve suyun gizemli seslerinin efendisi olan aman grmeye alt. "Aybars... bana yardm et..." 50

Gzlerinden anszn boalan yalar grebilecek hi kimse yoktu etrafnda. Her ey baladndan bu yana ilk defa alyordu. Alamasnn sebebi ne kardeinin yapt alaklk, ne babas Karaton'un kendisini rehine olarak dmanlara teslim etmesi, ne de imparatorun Ravenna'daki saraynda ve Roma'da kendisine reva grlen alaltc davranlard. Alyordu; nk hayatnda ilk defa kendisini yapayalnz, satlm, her eyden ve her yerden uzak, terk edilmi ve diri diri gmlm hissediyordu. Karanln iindeki kazandan ykselen renkli dumanlar giderek younlayordu. Attila aslnda burada bir kazann bulunmadn ok iyi biliyordu... Kim bilir, amcas Ay-bars'in herkese malum olmayan gerekleri grebilme konusundaki gizemli yeteneklerinin bir paras belki kendine de gemiti. Cermenlerin sava l susmutu. Bunun yerine gzlerinin nnde oynaan renkli duman bulutuyla birlikte belli belirsiz bir melodi alglamaya balamt. Yldzlarn zarif emberler izerek birbirlerinin etrafnda dndn, sisin iinde bitki ve hayvan ekillerinin biimlendiini, atein zerindeki kazandan garip bir gcn ykseldiini gryordu. Etraf kaplayan sis kazann yanlarnda bulunan yass metal sslemelerin arasndan fikryordu. Bu metal sslemeler ift sra halinde kazann kenarlarndan aa iniyordu, ne anlama geldiklerini ise sadece kutsanmlar biliyordu. Fakat alktan lmek zere olan ayak takmnn saldrsndan nce Notarius'un izdii plana tpatp benziyorlard... Plan! Plan neredeydi? Attila elini uzatarak kemerini yoklad. Eline gerekten de bir parmeni andran bir nesne gelmiti. Demek ki hatralarnn ona syledikleri hayal rn deildi! O ahlaksz Suriyeli Notarius gerekten de birka altn para karlnda yeralt 51

mezarlar arasndan geen bir plan izmiti! Attila heyecanla nefes ald. Peki neden... Neden imdi bu mezarlkta yapayalnzd? Admlarn dikkatle atarak yrmeye balad. Zemin, slak ve buz gibiydi. Ona yol gsteren ne bir k, ne bir meale vard. Cermenlerin sava arklarnn geldii yer bile bir mihenk noktas tekil etmiyordu. Sadece iindeki gerek olmadn bildii hayalin peinden gidiyordu. Gzlerinin nndeki kazan ekli yava yava deimeye balad. Kendisinin ikinci doumu olarak nitelendirdikleri olay kutlamak iin toplandklar akam ayn kazanda bir kurban yemeinin piirildiini hatrlyordu. Bu olay Bat Roma halkna ve mparator Honorius'a rehine olarak verildii gnden bir nceki akam gereklemiti. Karaton Kaan halknn soylularna ve baml halklarn liderlerine Roma mparatorluu'nun en kutsal ehri zapt edilemez Ravenna'ya neden Muncuk Han'n en byk olu Bleda'nn gnderilmediini aklatmti. Attila o zamanlar olup bitenden pek az ey anlamt. Uzun zaman o akam belli belirsiz iittiklerine inanmt. Roma mparatorluu'nun her iki yarsna ayn anda eref verme vazifesinin neden ona dm olduuna bir trl akl erdiremiyordu. Fakat resmi olarak rehine Bleda deil, kendisiydi. nk Attila son byk imparator Theodosius'un ld ve imparatorluun iki olu Honorius ile Arkadios arasnda paylatrld ylda dnyaya gelmiti. Attila'ya karlk olarak Roma ve Ravenna ondan yaklak be ya daha byk ve soylu Flavius ailesinin bir yesi olan Aetius'u gndermiti; oysa bu delikanl talya'da deil, Dou Hunlannn merkez slerine gnlk mesafede bulunan Durustorum'da, Aa Tuna kysnda bymt. Aetius bir Hun deildi, fakat kllar ve yasalaryla kendilerini dnyann efendisi ilan eden Romallardan biri de deildi. 52

Attila bir duvara arpt. Bu duvar, az nce iinde uyand nemli mezar oyuundan ok daha sertti. Ayn anda ok hafif, lk bir hava akmn da hisseder gibi oldu. plak ayaklaryla adm adm yryerek scakln geldii yne doru ilerlemeye balad. Bu yeralt mezarlarna nasl dtn yava yava hatrlamaya balyordu. Romallar tarafndan hakirne bir edayla barbar olarak nitelendirilen biri, bir kez daha Roma kaplarna dayanmt. Yzlerce yldan bu yana ilk kez bu "vahilerden biri a brakmak yntemiyle Roma yi teslim alacak, yamalayacak ve aalayacakt. Roma'nn rehinesi de ite bu adama ve komutanlarna ulamak istiyordu. "Attila" adna bir belge yazdrmasnn tek sebebi buydu. Gerekte onun iin sadece planlar bir nem tayordu, nk kuatlm ehrin senatrleri ve kudretlileri iin mmkn olan, rehineleri iin de mmkn olmalyd: Dar alan ve tekrar ieri dnen yollar mevcuttu! Hatta ehri kuatanlar bile bunu biliyor olmalyd. Alarich, Romann en iyi mttefikiydi. mparator Byk Theodosius'un emrinde bile savamt. Maiyetinde Roma Senatosu tarafndan Honorius karlnda imparator ilan edilmi Attalus isminde biri bile vard. Kulaa ok lgnca gelmesine ramen, bu imparator tahta oturur oturmaz kuatmaclarn liderini Bat Roma'nn en yksek rtbeli generali ve bakomutan ilan etmiti. Ve bylece imparatorun tm yetkileri derhal geri alnmt. Attila gerekte neler olup bittiini hibir zaman tam olarak anlam deildi. Romallarn dmanlarn hangi yasa ve kurallara gre "iyi" veya "kt" olarak ayrt ettiklerini kimse syleyemezdi. lm ve alk getiren kiilerin ismi byk bir saygyla anlabiliyordu. Alarich bunlardan biriydi. mparatorluu kurtarabilecek olanlar ise hain ve alak olarak damgalanyor veya pek ok rnekte grld gibi ldrlyordu! 53

Mesela Vandal Stilicho veya Roma'nn eski Hun mttefiki Uldz Han gibi! Attila anszn Helenler tarafndan mantksz olarak tanmlanabilecek, gzle grlen gerein arkasnda sakl bir gerei kavradn fark etmiti. Romallar geen yl boyunca ona tanrlarnn oullarnn 375. doum ylndan bu yana imparatorluun en azl ve tehlikeli dmanlarnn Hunlar olduunu tekrarlayp durmulard... Babalarnn ve bykbabalarnn, kk ve hzl atlaryla Danaster Nehri'nin dik kylarn amalarnn zerinden en fazla otuz be yl gemiti. Onlar srekli ilerlemeye ynelten drt savama arzusu veya dmanlk deil, tpk Cermen kavimlerinde de olduu gibi kendisini giderek daha fazla hissettiren alkt. Hunlar, snrlar inlilerin onlardan korunmak iin ina ettikleri byk duvara kadar uzanan usuz bucaksz, giderek daha da souyan k rzgrlar tarafndan dvlen dzlklerde, hayvanlarn otlatacak, ayrlarn peindeydiler. Fakat her eyin daha farkl olmas mmkn deil miydi? Romal yazarlar tarafndan yaylan Hun korkusu ve nefreti, bin yllk imparatorluun kendi zayflklarn gizlemek iin uygulamaya konulan plann bir paras olamaz myd? Attila elinde olmadan nefesini tuttu ve sustu. Kafasndaki dnce zinciri ona lgnca geliyordu. Fakat sonra srtndan scak terler boanmaya balad. Bu dnce Roma'nn hem kendilerine altn demek, hem de gemi yllardaki ktlklerin tek sorumlusu ilan etmekle gsterdii elikili davranlarn aklyordu! Evet, byle olmalyd, nk tm su doudan gelen vahi yabanclarn omuzlarna yklenirken, dierleri kk bir drtklemeyle gneye ve batya doru gnderiliyordu. Kk, fakat belirleyici bir drtkleme. Attila, saraylarda ve54

rilen ziyafetlerde, senatrlerin ve komutanlarn aralarnda u konuyu tarttklarna sk sk kulak misafiri olmutu. Acaba Hunlarn olmamas durumunda Alarich ve Radagis'in Vizi-. gotlar ile Gaina'nn Ostrogotlar, imparatorluu yakp ykmay baarabilir miydi? Senatrler ve komutanlar, Hunlarn byk kavimler gnn nedenlerinden sadece birisi olduunu gayet iyi biliyorlard. Bu sonsuz g balatan gerek neden hem kuzeyde yaylan souk ve alk, hem de Imperium Romanum'un ekici, fakat ayn zamanda lmcl rmcek alaryd. Bu gerei ise kimse bilmek istemiyordu. Bu nedenle Romal gller kendi aralarnda unlar binlerce kez konuuyor, sokaklarda ve meydanlarda korku dolu halka unlar anlatyor ve kiliselerde imanllarn kafalarna unlar sokuyorlard: "O korkun Hunlardan korkun... Korkun! Gzlerini dnyann na yeni am olan ocuklarna kar bile ne kadar zalim ve acmasz olduklarn bilemezsiniz! Kllaryla zavall bebeciklerin o narin yanaklarnda derin yaralar ayor, bylece zavall kkler daha anne stn tadamadan korkun yaralarn acsna katlanmak zorunda kalyor! ocuklar enelerinde bir tutam kl kmadan byyor, nk o kl yaralar sakaln doal geliimine engel oluyor. Fakat yeni doan ocuklarn suratlar kl yaralarndan nce bile son derece korkun, hatta iren... Kocaman bir gvdenin zerinde, ba denilen ekilsiz bir yuvarlak... Korkun! Hepiniz korkun, nk darack bir alnn altndaki ii bo gibi duran ukurlar, onlarn tmyle ltsz gzleri! Zaten alnlarna vuran gne nn, gzlerinin iine ulamas mmkn bile deil. Fakat gene de onlarn ktlk dolu kurnazlklarndan korkun, nk o bo baklarn iinde bile korkun bir fesatlk yetenei var... Ve imdi asl korkun olan dinleyin: Hunlarn burunlar asla yz hizasndan dar taamaz! Asker ol55

malar iin seilen ocuklarn narin burunlar, gelecekte miferin altna smas iin bezlerle sk skya sarlyor. Ey Hristiyanlar! Bu eytanlarn gnahlar saymakla bitmez! Soylu bir burun kntsyla sslenmemi olan bir suratn ne denli korkun grnebileceini dnebiliyor musunuz?" Attila'nn kan beynine srad ve ii byk bir fkeyle doldu. Aklna Ravenna'da ilk defa bir Hristiyan tapnan ziyaret ettii o gn gelmiti. Tka basa dolu kilisenin iinde neler sylenmemiti ki... "O vahi, korkun, saldrgan, yamac, hatta dier barbar kavimler tarafndan bile barbarlkla sulanan vahiler, bamzn en son belas! sa bu canavarlar Roma mparatorluu'ndan uzak tutsun. Hi umulmadk yerlerde anszn ortaya kveriyor, her trl sylentiden daha hzl yol alyorlar. Dinler onlar iin kutsal deil, nk bir dine bile sahip deiller. Ne makam ve mevki sahiplerine, ne ihtiyar ve kadnlara, ne de biare ocuklara acyorlar. Azlar st kokan bebekleri lme terk ediyorlar. Balarna gelen felaketin farknda olmayan daha bykleri ise zerlerine inen lm kllarn glcklerle karlyor. Balangta hedeflerinin Kuds olduu syleniyordu, nk dnyada onun kadar altnla dolu baka bir ehir yoktur. Bu nedenle kutsal ehrin bar zamannda ihmal edilmi surlar bile glendirildi. Antakya Hunlar tarafndan kuatld. Tyrus yzlerce yl nce, dmann isminin skender olduu dnemlerde olduu gibi, karadan ayrlarak bir adaya snp kurtulmay dnyordu. Fakat tehlike giderek yaklarken, tm bu felaketlerin zerine bir de frtna patlak verdi. Her zaman son derece sakin olan deniz, sanki yaklaan tehlikeden kurtulmak istermi gibi kudurmaya balad. Bardaktan boanrcasna yamur yayor, gk grlyor, akan imekler geceyi gndze eviriyordu. Hristiyanlar korkutan ise ne azgn dalgalar, ne atr56

dayan gemiler, ne de sularn derinliklerine gmlme riskiydi... Onlar korkutan sadece giderek yaklaan vahiler ve bakire kzlarnn iffetiydi..." Attila yumruklarn skt. fkeden ve hiddetten dolay derin derin soluyordu. indeki nefreti krkleyen onlarn kaybedilen savalar, zapt edilen ehirler ve ldrlen insanlar hakknda anlattklar deil, imparatorluun kendisini dier tm halk ve rklarn zerine kartan sahtekrlyd. Romallarn ve onlara boyun een kavimlerin birbirlerinden ne kadar farkl ve yabanc olduklarn ancak imdi yava yava anlamaya balyordu. Hun kaannn tebaasna ait olan her malup erkek, kadn ve ocuk, alk olduu gibi yaamaya devam edebilirdi. Romallarn tahrip ettikleri ise yerleim yerleriyle, tarlalarla ve toplumlarla snrl deildi. Onlar dilleri bile yok ediyordu, nk sadece imparatorluun dili olan Latince'yi kendi ifade biimi olarak benimseyen biri aralarnda yaayabilirdi. Tm gelenek ve grenekler kaba kuvvetle yok ediliyor, davranlar ve giyimiyle kkenini belli etmek isteyenler cezalandrlyordu. Hatta alaklklar o kadar ileri boyuttayd ki insanlar Roma yasalarndan haberdar olmadklar, olmalarnn da mmkn olmad gemi zamanlardaki eylemleri yznden bile mahkm edebiliyorlard. Buna karn kendilerini dnyann en zeki, en yetenekli, en duygulu, en anlayl varlklar olarak gryor, dier tm kavim ve halklardan stn olduklarna inanyorlard. Bin yllk imparatorluklarnda daima tek bir merkez bulunmutu... Dnyann ve dnya uygarlklarnn merkezi olan bu yerin ismi Roma'yd! Attila Roma'ya ve onunla ilgili her eye kar ylesine derin bir nefretle dolmutu ki ne doru ilerlemekte glk ekiyordu. Geceler boyunca uyank kalarak, Romallar ve 57

imparatorluklarn bo yere anlamaya alt zaman gelmiti aklna. Onlar farkl klan neydi? Gerekten de daha iyi olduklar noktalar neydi? Romallarn ok doal olarak byk bir mekn kapsamnda dnmelerini ve imparatorluun bilmem hangi ucunda malup edilen en nemsiz bir kavmin bile ismini gayet iyi hatrlamalarn hayranlkla karlyordu. spanya, Afrika, Msr, Kk Asya, Makedonya ve Trakya sz konusu olduu zaman, sradan bir zanaatkarn bile dudaklarnn arasndan dzinelerce, yzlerce kelime dklyordu. Fakat her an iin zapt edilebilecek, kaybedilebilecek, terk edilebilecek veya bakasyla deitirilebilecek eyaletler, piskoposluklar, ehirler, kaleler ve garnizonlardan... evlerinin iki yannda uzanan tarla ve sokaklardan bahseden aptal ocuklar gibi sz ediyorlard. Roma hkmdarlarnn gznde halklarn hibir deeri yoktu, hatta lmlerine kk bir omuz hareketiyle zldkleri veya dudaklarn aprtadarak sevindikleri bir gladyatrn yaam kadar bile. Oysa berber balarndan bir tutam fazla sa kestii zaman yrek paralayc bir ekilde alayp dvnmekte zerlerine yoktu. Buna ramen kuzey kavimleriyle imparatorluk arasndaki iliki, Hunlarn imparatorlukla olan ilikilerinden son derece farklyd. Acaba bunun srr bugne kadar hibir Hun'un Imperium Romanum'dan toprak talep etmi olmamasnda m yatyordu? Yoksa bir hedefe ait olmadan, snrlar arasna skmadan, duvarlara, evlere, saraylara ve ehirlere sahip olmadan yaamalarnda m? Attila igdsel olarak geree ok yaklatn hissediyordu. Gerei tm nefretin kaynanda m aramak gerekiyordu? Kavmi hakknda giderek daha ssl kelimelerle anlatlan dehet hikyelerinin tmnn ortak bir k noktas olma58

lyd. Her ey ok fazla tekrarlanyor, imparatorluun deiik eyaletlerinden gelen haberler birbiriyle neredeyse kelimesi kelimesine uyuuyordu. Hatta bu haberlerin bir ksm, bugne dek bir Hun'un asla ayak basmam olduu Kartaca ve Afrika'dan bile geliyordu... Makedonya, llyria ve Trakya'daki en tehlikeli kavimler hareketinin, kendi kavmiyle bir ilgisi olmadn ok iyi biliyordu. Roma tm ktlkleri Hunlardan duyulan korkuya balyordu, oysa bunun esas nedeni, iki Roma mparatorluu arasndaki derin atlakt. Adriyatik Denizi ile Orta Tuna arasnda kalan blge, hibir zaman imdiki kadar tehlikeli olmamt. Bir zamanlar dnyann en gl imparatorluunun snrlar artk pek ok kez yamanm eski bir balk a kadar geirgendi. Artk hibir yer gvenli deildi. Vandallar, Almanlar ve Alanlar, Tuna kylarndan kalkp, Franklarn yaad Ren kylarna doru akyorlard. Burgundlar Orta Ren blgesinde yeni bir krallk kurarak, Worms ehrini bakentleri ilan etmilerdi. Pannonia sakinleri Roma egemenliine bakaldrmlard. ngiltere'deki son lejyonerler ise garnizonlarn neredeyse kaarcasna terk etmilerdi. Attila gzlerinin yanmaya baladn hissediyordu. Scak hava akm giderek gleniyordu. Artk eskisi kadar boucu ve kf kokulu da deildi. Anszn kulana bir crlama sesi geldi. Bu ses Roma ve Ravenna'da Tuna boylarna gre ok daha sk rastlanan bir austos bceine aitti. Ayn anda aklna Vandal Geiserich ve Gepid Laudarich'le birlemesinin nedeni geldi. Birlikte neden Roma ehrinin eski blgesine gittiklerini de hatrlamt. rehinenin ceplerinde-ki Solidolar, kendileri iin aslnda deeri altnla llemeyecek bir eyi ancak ve ancak burada satn alabiliyordu... rehine, hretli general Stilicho'nun kars Serena'nn akbetinin kendilerini de tehdit ettiini anlamlard. mpara59

tor Theodosius'un kuzeni, kzlarnn her ikisini de birbiri ardna mparator Honorius'la evlendirmiti. Buna ramen kocasnn senato nnde ldrlmesinden sonra Alarich lehine vatan hainliiyle sulanm ve halkn nnde idam edilmiti. O zamanlar kimse itiraz etmeye ve Serena ile kocasnn yokluunda imparatorluun bat yarsnn yaama ansnn neredeyse yok denecek kadar az olduunu belirtmeye cesaret edememiti. Aslnda bu kader uzun haftalar ve aylardan beri Roma'nn tm tutsak ve rehinelerini tehdit ediyordu. Attila, babasnn kardeinin dmesinden korktuu durumun tam iinde olduunu bilmiyordu. Buna karn imparatorlukta entrikalarn nasl tezghlandn, bakanlara nasl rvet ye-dirildiini ve sahtekrlklarn diplomasi olarak deerlendirildiini yaayarak renmiti. Romallarn devlet, politika ve yasa kavramlaryla ne demek istedikleri hakknda bir fikir sahibi olmutu. Fakat Attila onlarn neden saysz parmen rulosunda yazl olanlardan farkl davrandn renmeyi ok istiyordu. Bunu anlamak iin ise artk ok geti. En azndan bunu Roma duvarlar arasnda renmesine artk imkn yoktu... "Roma duvarlar arasnda deil!" te bu! Bu cmle Attila'nn azndan neredeyse sihirli bir forml gibi kmt. Tam bu esnada geen gn dierleriyle birlikte Notarius'tan aldklar o parmeni ne yapmak istediklerini de hatrlamt: Aradklar darya alan bir ka yolu deildi. Tam aksine! Darya kmak deil, byk ve anlamsz bir kym engellemek iin, dardakiler"! ieri sokmak istiyorlard! Dar alan yol, ayn zamanda ieri de alan bir yoldu! Attila inledi. Artk nce neyi dnmesi gerektiini kestiremiyordu.

60

Birka gn nce gece yars ehrin zerinden geen leylek srlerinin seslerine uyanmt. Neden? Yaz mevsiminin ortasnda... alktan krlan, kuatlm ehrin zerinde... leyleklerin ne ii vard? Geen haftalar boyunca ehirde, kuatmaclar hakknda birbirinden garip sylentiler byk bir hzla kulaktan kulaa yaylmt. Hatta bir sredir sadece ehrin eski blmnn dar sokaklarnda deil, sarayn koridorlarnda bile Hun atllarnn Roma'ya yaklamakta olduu fsldanyordu. Fakat ne gariptir ki bunlar Ravenna'daki saray muhafz olan Hunlar deil, aksine Vizigot kralnn kaynbiraderiyle birlikte Tuna'y aan yeni savalard. Bakalar ise bu glerin imparatorluun merkezine asla ulamadn iddia ediyordu. Sylediklerine gre Hun ve Got savalar Alpleri aarken Roma lejyonerlerinin lmcl bir tuzana dmlerdi... Bu kymdan ise sadece birka dzine Hun ile uar Got prensi Athawulf un birka bin askeri, ayrca da Geiserich'in son Vizigot seferinden bu yana kendilerine itaat ettiini umduu bir avu Vandal ve Gepid kurtulmutu. Fakat bu sylentilerin hibiri yazl hale gelmemiti ve resmi bir mhr tamyordu. Attila, ilk uyannda grd solgun lekenin bulunduunu dnd yne doru adm adm ilerlemeye balad. Zayf k artk grnmyordu, hava scakt ve hafif bir esinti tenini okuyordu. Bann zerinde ise saysz yldz vard. Attila aradan geen zaman zarfnda gnn bitip gecenin baladn dnememiti. Ilgn aalar Attila'nn gr alann kapatyordu; birka adm atp allarn arasndan syrld zaman, hayatnda grd -o an yle dnyordu- en gzel manzarayla karlat. ehrin nndeki yamalarn ve vadilerin zerinde binlerce meale yanyordu. Yaydklar k, karanln iinde 61

belli belirsiz parlayan krmz sancaklarla birleerek, byl bir perde oluturmutu. Ancak ok telerde alevlerin etkisini kaybediyor ve yerini yldzlarla dolu gkyznn karanlna terk ediyordu. Tm bunlarn zerinde, giderek bymekte olan hilal biimli ay parlyordu. Roma'nn dalar ve vadiler arasna bu kadar gzel bir ekilde yaylm olabileceini daha nce hi aklna getirmemiti. Tmyle karanlk ehrin zerindeki gkyz kuzeyde ejderha, douda balk, batda ise baak takmyldzyla snrlanmt. Yksek surlar yznden gneyi gremiyordu, oysa gneybatdan kuzeydouya uzanan gkyzndeki yldzlar, ona nerede bulunduunu tam olarak sylyordu. Her Hun gibi Attila da gkyzndeki binlerce yldzn ismini tek tek biliyordu. Gotlarda, Yunanlarda ve Romallarda farkl isimler tayor olsalar bile, en belirgin takmyldzlar binlerce yldan beri herkes tarafndan ayn kavramlarla ifade ediliyordu. Attila, imparatorluun bakentinin etrafn eviren byk surlardan birka ta atm uzaklat. Bulunduu noktadan surlar hi de yle grkemli bir grnm arz etmiyorlard. zerinde yrd patika defne, lgn ve katrtrna allarnn arasndan geerek, bir ana caddeyle birleiyordu. Ayrt edici bir zellik fark edememesine ramen, Attila gecenin iindeki binlerce atein dalmndan, bu yolun imparatorluun en eski yollarndan biri olmas gerektii kanaatna vard. Eer yanlmyorsa ehri kuzey ynnde, Tiber azndaki tuzlalardan bir zamanlarn tuz bulunmayan dalk Sabin lkesi'ne uzanan Via Salaria'nn balang noktasnda terk etmiti. Attila gayr ihtiyari gld. Bat Roma mparatorluu'nun merkezinde geirdii bu yl, ona kabul etmek istediinden ok daha fazla ey kazandrmt. Zihninde buna benzer fay-

62

dal bilgilerden daha ne kadar bulunduunu dnd. Bundan sonra herhangi bir davranta bulunmadan nce iyice dnmeye ve bu bilgileri hatrlamaya karar verdi. O anda kk atelerden birine yaklamasn engelleyecek hibir durum yok gibiydi. Geri Vizigotlarla Hunlar dost deillerdi; gemi yllarda Karpatlarn dousundaki pek ok kavim gibi birbirleriyle acmasz savalara tutumulard. Fakat imdi Kral Alarich kararghn Tuna boylarnda deil, Roma nlerinde kurmutu. Attila, Prens Athawulfla birlikte Pannonia'den gelen Hun savalarnn kann sa kaldn bilmiyordu. Son birka haftadr Roma'da yaylan sylentiler, Vizigotlarn korkun bir yenilgiye uradndan sz ediyordu. Eer bu doruysa - Attila'nn bir rehine olarak kendi halk iin geceler boyu dledii hazineleri Roma'dan kim alacakt? Yannda gtrmek istedii dalar dolusu altnn, deerli eyalarla dolu uval ve sandklarn, mercan ve zmrtlerle, safir ve topazlarla bezenmi altn halarn, aslnda oktan yasaklanm olan gne tanrs Mitra'nn ve bakire Vestalinlerin tapnaklarndaki altn tabak ve tepsilerin, zerinde akla hayale gelebilecek tm imparatorlarn resimlerinin bulunduu paralarn akbeti ne olacakt? Attila dier iki rehinenin ne durumda olduunu da bilmiyordu. Yeralt mezarlarn kullanarak birlikte ehirden kmay kararlatrmlard. Fakat kararlatrdklar bir baka nokta da, ilerinden biri ka zorlatracak bir duruma derse, onu bulunduu yere terk etmekti... Artk yryemeyecek duruma geldii zaman, arkadalar kendisini kaderine terk edip yola devam etmi olmalydlar. Yeralt mezarlarna girmeyi nasl baardn ise hi mi hi hatrlamyordu. Geri ne fark ederdi ki? Doru taraftaki k noktasn bulmay baarmt ve u anda sadece bu nemliydi... 63

Attila bir sre atelerin yava yava klmelerini izledi. nlerine sk sk birtakm karartlar geiyordu. Kuatmaclar gemi aylardakinden farkl davranmyorlard. Allmadk hibir ey yoktu. Buna ramen iindeki bir his ona Vizigot kralnn tm glerinin burada olmadn sylyordu. Attila beklemeye karar verdi. Bu haliyle, yani tipik bir Hun yz ve soylu bir Romalnn elbiseleriyle, Cermen savalarnn yanna gitmesi ok tehlikeli olurdu. Buna ramen dier iki arkadann da yeralt mezarlarndan kurtulmay baarp baaramadn renmeyi ok istiyordu. Arkadalarnn akbetleri hakknda en kk bir bilgiye sahip olmamak onu rahatsz ediyordu. Dikkatle zerindeki giysileri kard. Toga'sndan ince uzun bir erit kopard, kalan kuma paralarn bir alnn altna saklad ve zerini aa dallaryla rtt. Susamt. Karn a deildi, sadece susamt. Vcudundaki aclar artk yeralt mezarlarnda olduu kadar azap vermiyordu. O anda kesin olarak karar verdii bir ey vard: Bir daha hi kimse onu o yeralt dehlizlerine girmeye zorlayamazd. Asla! Bir daha bir Roma ehrine ayak basmak isteyip istemediinden bile emin deildi. Yaamnda iki kez "doludizgin" baka bir dnyaya doru yol aldn bilmesi ise ona olduka byk bir rahatszlk veriyordu. lkinde bile bile lmn zerine gitmiti. kincisinde ise iinde bulunduu bir kavga nasl olduunu anlayamad bir ekilde anszn son bulmutu. Bu da onu her eyden fazla rahatsz ediyordu. Byle bir eyin olmasna bir daha asla izin vermeyecekti! Beyaz renkli kuma parasn, zerine yumuak yapraklar ve nemli toprak srdkten sonra beline sard ve zerine kemerini balad. u anda sahip olduu en etkili silah, elindeki kk parmen parasyd. Bu kk parmen, onun iin dedii birka Solido'dan binlerce kez daha kymetliydi! 64

"Hunlar!" diye geirdi iinden. "Mutlaka Vizigot kararghnn iindeki Hunlarn yanna gitmeliyim!" Got prensi Athawulf un refakatindeki soydalarnn hangi boydan veya aileden olduklarn bilmiyordu. Got prensinin kararghnda Hunlarn bulunduunu dnyordu, fakat artk bundan bile tam olarak emin deildi.... Kesin olan bir ey vard ki, o da bu karanlkta dzinelerce Cermen nbetinin arasndan geip Hunlar bulmaya almamas gerektiiydi. Roma ve Ravenna arasnda faaliyet gsteren casuslarn pek ou, cesaretlerinin bedelini hayatlaryla demilerdi. Attila bugne kadar bu zavalllardan birini grememiti, fakat onlarn dilleri kesildikten sonra gnlerce Romallarn klelere yaptklar gibi armha gerili vaziyette lmle peneletiklerini biliyordu. Gecenin sona ermesine henz birka saat vard. Ateler snmeye yz tutup gece iyice sessizleince, Cermen savalarnn da uykusu gelecekti. Ve ayn anda akl almaz bir ey oldu! Attila nefesini tutarak olduu yerde talam gibi kald. allklarn glgelerinin arasndan, yumurtadan yeni km bir ku yavrusunun tne benzer bir ses iitmiti. Bir kez daha, sonra bir kez daha. Attila kulaklarnn zonkladn hissediyordu. Byle bir ey mmkn myd? Yazn tam ortasnda, stelik gece yarsnda, yavru bir kuun burada ne ii vard? Ve bu duyulur duyulmaz ses onu neden bylesine rktmt? Hayr, bu mmkn deildi! Attila byle bir eyin mmkn olmadn biliyordu! Anszn duyduklarnn ne anlama geldiini kavrad. indeki tm duygular ona ayn eyi sylyordu: Aybars buradayd! Attila olduu yerde talam gibi beklemeye devam etti. Deil kmldamaya, nefes almaya bile cesaret edemiyordu. 65

3 Got Atelerinin Yannda

Attila'nn kulaklarna, dakikalar boyunca, uzaklarda ark syleyen erkek sesleri, hafif davul gmbrtleri ve bunlara karan austos bcei crlamalar geldi sadece. Sonra ta kapl yolun kenarndaki allar hrdad. Ilgn aalarnn arasndan ay nda parlayan beyaz bir siluet kmt. Fakat bu Aybars deil, Geiserich'ti. "Sessiz ol, kk... Olduun yerde kal... Sana amcan getirdim... Yryebiliyor musun?" "Evet" dedi Attila. aknlkla sesinin olduka atlak ktn fark etmiti. Vandal'n kendisine kk diye seslenmesine bile kzamyordu. Anlalan durumu hi de iyi deildi. Bu arada Aybars da allarn arasndan kmt. Hun samannn zerinde hayvan postlarndan ve ku tylerinden yaplma uzun bir elbise vard. Elbisesinin zerine o kadar ok sayda demir ara ve ruh tasviri aslyd ki, parlak ay nda bile postlarn gerek renginin ne olduu anlalamyordu. Aybars bir kere Attila'nn etrafnda doland ve onu dikkatli baklarla inceledi. Bu arada alak sesle bir eyler mrldanyordu. Attila anszn amann elbisesine asl olan demir aralarn asla paslanmadn dnd. Uzun byler ve sonsuz yakarlar sonucu, her bir aracn ii lmsz bir ruhla 66

doldurulmutu. Hun savalarnn zerindeki ku tyleri gibi i ie gemi saysz pullardan oluan zrhlar da ayn bynn etkisiyle onlar yaralanmaktan koruyordu. lgintir ki Romallar da zrhlarna lorica plumata, yani ty zrh adn veriyorlard... Aybars yavaa ark syleyerek Attila'y kucaklad. Bu arada tecrbeli elleriyle vcudunun her bir blgesini ayr ayr yokluyordu. "Grnrde yara bere yok" diye fsldad sonunda rahatlam bir ifadeyle. "Ayn ekilde vcudunun iinde de." Samanlarn byk ve ulv meseleler dndaki konulara ilgi gsterdikleri aslnda pek nadirdi. Attila da kendisini o andan itibaren bir ku kadar hafif ve rahatlam hissediyordu. Roma saraylarnn, koridorlarnn, odalarnn, salonlarnn, evlerinin, atlarnn ve surlarnn iinde yaad o korkun kbus nihayet son bulmutu. "Buraya nasl geldin?" diye sordu Attila amcasna. "Hem de tam en gerekli olduu anda!" "Bulutlar, rzgrlar ve kular bana ne yapmam sylediler, kardeim Muncuk'un olu" diye cevap verdi aman gizemli bir sesle. Bu durumun onu elendirdii aka belli oluyordu. "Kendi cennetlerine giden l Cermen savalarnn zafer lklarn dinledim, drtnala giden atlarn nallarndan ykselen seslere kulak verdim, pek ok koyunun krek kemiini atete yakarak arndrdktan sonra zerlerindeki atlaklar inceledim ve bu sayede en gerekli anda burada olmay baardm..." "Romann ne zaman zapt edileceini bildiini mi sylemek istiyorsun?" Aybars omuzlarn silkti ve bo ellerini gsterdi. "Gel, buradan gidelim!" dedi sonra. "Roma surlarndan hi holanmam... zellikle de zerimize nian alm olan okularn bulunduu kulelere bu kadar yaknken..." 67

"Yoksa benim bundan holandm m sanyorsun?" diye inledi Attila ve Geiserich ile Aybars'n kollarna girmelerine izin verdi. "Kulelerdeki lejyonerler artk neredeyse hi nbet tutmuyorlar... Bana kalrsa u anda bile Roma'daki son canl farelerin peine dmlerdir. Buna ramen tm bu talardan, surlardan ve kulelerden... nefret ediyorum!" "Sorunu cevaplamak gerekirse..." diye konumasna devam etti Aybars biraz kyda kalm atelerin arasndan geerken, "... Karaton birka bin kiiye Bat veya Dou Roma mparatorluu'na yardm etme iznini verene kadar bekleyebilirdim. Ayn ekilde rehinemiz Aetius'un geri dnmesine kadar da bekleyebilirdim, fakat kemikler bana gne dnmnden yedi gn nce yalnz bama yola kmam tlediler..." "Yapayalnz m?" diye sordu Attila aknlkla. aman ban ne edi ve neeli bir ifadeyle tekrar yavru bir ku gibi cvltl sesler karmaya balad. "Neredeyse yapayalnz! Emona'da, Sava Nehri zerindeki Kehribar Yolu'na kadar yalnz bama at srdm... Ta ki Athawulf adndaki o Cermen palavracsna rastlayana kadar... Keke ruhlar ve eytanlar bana o sahtekrn suratn hi gstermeselerdi!" Ellerini bana vurarak gen bir ku gibi cvldamaya balad. "O zaman Kral Alarich'in beceriksiz kaynbiraderini kendi kavmini ve bizim savalarmzn bir ksmn, mkemmel donanml ve rgtl Roma lejyonlarnn zerine srmesini seyretmek zorunda kalmazdm... Onlardan daha akll olmak istiyordu, fakat tm tahminleri yanlt... Hele o ayya ve sefil savalar... Bir zamanlar Romallar tarafndan sayg ve hayranlkla "sar yeleli aslanlar" olarak anlan savalarla hibir ilgileri kalmam! Evet, kardeim Muncuk'un olu, o pelteye dnm zavall Cermen srsnn anlamsz saldrlarnn Ravenna'daki lejyonerler tarafndan kolaylkla 68

durdurulduuna, sonra da inenip geildiine bizzat ahit oldum!" "Nasl oldu bu?" diye sordu Attila heyecan iinde. Bu arada dik bir yamac trmanmaya balamlard. Hava yeralt mezarlarnda olduundan ok daha scakt, fakat kuatma altndaki ehrin boucu havas kadar kt kokmuyordu. Attila uzun zamandan bu yana ilk kez byk kazanlarn iinde pien et orbasnn kokusunu almt. Halsizliiyle birleen byk sevinci, az kalsn yere dmesine sebep olacakt. Ksa bir sre sonra Got atelerinin en az bin adm tesine kurulu olan yurtlarn ve kee kapl arabalarn bulunduu yere vardlar. Biraz tede Ostrogotlara ait birka araba ve adr gze arpyordu. Grne gre Hunlar ihtiya duyduklarndan ok daha fazla ata sahiptiler. nsanlar ise sessizce onlara bakyorlard. Attila hayatnda ilk defa sessiz, sinmi ve rkek Hunlara rastlyordu. lerinden sadece biri, Attila'dan biraz daha byk bir delikanl, amann adrnn nne yeniden yaklm olan atee yirmi adm kadar yaklamaya cesaret etmiti. Bir sre adra baktktan sonra, tekrar karanlklarn iine geri ekildi. Bu garip durum Attila'y olduka rahatsz ediyordu, fakat kafasn uzun uzun yoramayacak derecede yorgun ve bitkindi. Ancak karnn doyurup biraz dinlendikten sonra, bu yeni durum hakknda daha fazla bilgi edinmek istedi. Bu arada Geiserich gelecek gnlerin neyi getireceini renmek iin bir kez daha Alarich'in kararghna gitmiti. Bu nedenle o geri dnnceye dek beklemeye karar verdi. "imdi anlatmaya devam edebilirsin" dedi sonra amcasna. Atein yanna srt st uzanm, ban yksek bir eere dayamt. Bu eerler deri kaylarla kk ve hzl atlarnn zerine bal olmadklar zamanlarda, Hunlara oturak ve dayanak olarak hizmet ediyorlard. 69

"Buradaki insanlara ne olduunu mu soruyorsun?" Amcas kuru bir sesle gld. "General Generidus'un birlikleri onlar neredeyse son adama dek kesti, biti, ldrd veya sakat brakt... Oysa talya'nn dzlklerine ve ta kapl yollarna ulamtk bile... Adriyatik Denizi'nin kuzey kylarnn grnmesine de pek az bir zaman kalmt!" Elinin tersiyle sanki bu dehet nn bir daha hatrlamak istemezmi gibi bir hareket yapt. "Demek gerekten bir katliam oldu! Sen de orada miydin?" "Evet, ben de oradaydm..." diye inledi aman, "... ve ne yazk ki orada deildim!" Attila anlamt. Bir aman bir anlamda bir kraldan bile daha kudretliydi, nk kimsenin mdahalesine maruz kalmadan bir dnyadan tekine gidebilmek ancak onlara mahsustu. "Tek bama olsaydm buraya her trl tehlikeden uzak, rahat rahat gelirdim" dedi aman uzun bir aradan sonra. "Yol kenarlarnda ve ormanlarda soyacak adam bekleyen o sefil haydutlar bile benim gibi bir adamn etrafndan geni bir yay izerek geerler!" Aybars bir an iin neeyle gld. "Hatta imanl Hristiyanlar bile beni grnce ha kartp tabanlar yalyorlar. Bazlar beni grnce ylesine korkup aryor ki, sanki dnn bekledikleri kral benmiim gibi kendilerini nmde yere atyorlar. Oysa bamn zerinde beyaz gvercinlerin uutuu filan yok ve Alplerdeki o katliamdan sonra ancak Aquileia ile Ravenna arasndaki bataklklarda suyun zerinden yrdm sylenebilir..." "Suyun zerinde mi yrdn?" diye sordu Attila aknlkla. "Eh, bazen uzaktan baknca yle grnyor..." Attila yksek sesle glmeye balad. Aybars'n anlattklar deil, iine dt aknlk kendisine son derece komik geliyordu.

70

"Yolculuundan kimin haberi var?" diye sordu sonra amcasna. "Sadece Karaton, baban ve Romal rehinemiz..." "Ne! Aetius buraya geleceini..." "Ondan o kadar ok ey rendim ki, ona ne kadar teekkr etsek azdr! Romallar onu tanmadan kamay baard. Aslnda onun bana Aquileia surlarna kadar elik etmesini istiyordum..." "u hale bak! Bir Hun aman ile lejyoner zrhna brnm bir Roma soylusu, birlikte Roma'y kuatanlarn yanma gidiyorlar..." "Hayr, iki aman" diye dzeltti Aybars. "Bir Hun gibi grnen bir aman ve kutsal kabul trenini yeni geride brakm olan bir dieri..." "Bir Kanlba m?" "Evet, Attila, bir Kanlba! Yz kutsal sayda bak darbesi ile bir daha asla sakal kmayacak ekilde izildi! Yecc ve Mecc tarafindan bildirilen hayvan bilgeliinin alt yz altm alt kesii..." "Neden?" diye bard Attila dehet iinde. "Roma rehinesine bunu neden yaptnz? Roma'nn tm kadn ve kzlar bu yzden bizden nefret ediyor... yeni doan ocuklarmzn yzlerini bile bakla izerek sakatladmz sanyorlar!" "Yaz sanatna hakim olanlar, sz sanatna hakim olanlardan ok daha baarl yalanlar syleyebilirler!" diye iini ekti Aybars gzle grlr bir zntyle. "Bu samalklarn taa veya parmene ancak korku, nefret, ya da iftira yznden yazldn ben de ok iyi biliyorum! Bu imparatorlukta yaz yazmaya vakf olanlar daima hakldr; yazdklar yalan ve samalktan ibaret olsa bile!" "Evet, gerekten de yazdklarnda en kk bir doruluk pay bile yok" dedi Attila amcasn onaylayarak. Alevlerin

71

titreyen klarnda amcasnn yzne bakt. Bilmeyen birinin amann yzndeki yzlerce yara izini fark etmesi imknszd. Tam aksine, amcasnn yz eski geleneklere gre tabaklanm bir yaban domuzu derisi kadar przsz ve salkl grnyordu. Attila bu dnceyle kendi kendine gld. "Bana hl cevap vermedin." "Bu onun fikriydi" dedi Aybars neeli bir sesle. "Zaten soylu Romal gzelliinden hibir ey yitirmi deil! Her zaman iin beyaz mermerden yaplma bir heykele modellik edebilir! Sadece biz Hunlar hakknda atlan pek ok palavradan birini kullandk ve Aetius'un yzn kan krmzs bitki sularyla boyadk." Tam bu anda Alarich'in kararghndan geri dnen Geiserich, kapdan ieri girdi. amann son szlerini duymutu. "Neden palavra olsun ki?" diye atld srtarak. "Yeni doan tm erkek ocuklarnz bu ekilde sakatladnz bilmeyen yok!" "Hi de deil!" diye itiraz etti aman. "Bu daha ziyade..." "Ve sen, Vandal" diye amcasnn szn kesti Attila, "sen gl, sarn, bir aslan kadar cesur bir Cermen savacssn! Fakat herkesin bildii gibi, tm Vandallarn kafalarnn iinde kurutulmu samandan baka bir ey yoktur..." "yle olsun" dedi Geiserich ve gld. "Artk yatsak iyi olur. Kral Alarich yarn sabah bizi grmek istiyor." "mz de mi?" diye sordu Attila. "Hayr, sadece beni ve amcan. Ona senden hi sz etmedim." Attila inanmaz bir tavrla ona bakt. "Benden hi sz etmedin mi? Ama ben..." "Tamam, tamam" dedi Aybars. "Bu benim isteimdi..." Vizigotlar, kuzeyli isimleri neredeyse unutulmu birtakm mttefik Cermen kabileleri ve Bat Hunlarndan yaklak yz

72

kadar sava, Roma tepelerinin zerinde sabrszlkla bekliyordu. Kt hava koullarna kar yurtlarn ve arabalarn etrafnda ciddi bir tedbir almamlard. Hatta ilerinden pek ou yolculuk knnn balarn zmeye bile gerek duymamt. Vizigot kral tarafndan ehrin zapt edilmesi ve yamalanmas emrinin verilmesi artk bir an meselesiydi. Buna ramen Hun savalar Attila'nn zerinde kt, gvensiz bir etki brakmlard. Kendisinin geldii Aa Tuna boylarnda Hunlar o topraklarn efendileri gibi davranyorlard. Hatta Uldz Han ynetiminde alnan ilk byk malubiyet bile, amcas Ruga ve Oktar'n ynetimindeki Hunlara ba edirememiti. Anlalan bu Orta Tuna Hunlar, o eski malubiyetin ok daha arn tatm olmalydlar. Hunlarn neredeyse hepsi tm bu zaman boyunca Muncuk Han'n en kk olunun etrafndan geni bir yay izerek gemilerdi. Bu insanlar onun boyuna ya da ailesine ait deillerdi. Kendi srleri neredeyse bir kuak nce Aquincum adl Roma ehrinin yaknlarna, Tuna'nn batya doru byk bir kvrm yapt yere geldii iin, Bat Hunlarn ve Attila'y sadece haklarnda anlatlanlardan tanyorlard. Otlaklar byk kraln kararghna birka gnlk mesafedeydi. Muhtemelen ilerinden hibiri Karpatlarn dousuna veya Tuna'nn aa ksmna gememiti. Attila onlarn Karaton Ka-an' veya Uldz Han' bir kerecik olsun grm olduklarndan bile kukuluydu. Alarich'in takviye olarak grd ey, aslnda uzun zaman nce gten dm bir kalabaln son kalntlaryd. Pek ou Romallar tarafndan ldrlm ve yok edilmiti. Hayatta kalmay baaranlarn neredeyse tmnn vcutlarnda kumalardan, yapraklardan ve hayvan postlarndan yaplma sarglar gze arpyordu. Yaadklar ar yenilginin 73 ac dolu izlerini zihinlerinden bir trl atamyorlard. Balarnda kendilerine nderlik edecek hibir soylu kalmamt

ve bakalarnn yzne bakamayacak denli byk bir utan iindeydiler. Attila'nn ev sahipleri sabahn erken saatlerinde yurtlarn toplam ve biraz daha batda bulunan hafif eimli bir tepenin yamacnda yeniden kurmulard. Buradaki otlarn ve allarn durumu, atlar ve keiler tarafndan kemirilmi olan ilk konaklama yerinden daha iyiydi. Burada da drt bir yandan gelebilecek kt srprizlere kar korunaklydlar ve dier kararghlardan ok daha fazla gr mesafesine sahiptiler. Buna ramen Hunlarda hibir sevin belirtisi yoktu; ne kararghtaki iler esnasnda, ne de at binme talimleri esnasnda. Attila kararghn tanma ilemine karmam, neredeyse lene kadar derin bir uyku ekmiti. imdi, yani amann verdii tozdan bir tutam kartrd kei st dolu bir ana midesine indirdikten sonra, kendisini uzun zamandr olmad kadar gl hissediyordu. Damarlarndaki kan kaynyor, mutlaka bir eyler yapmas gerektiini hissediyordu. Yeni ate yerinin etrafnda bulunan byk ta paralarndan birinin zerine oturmutu. Roma'dan kamay baardklarna hl inanamyordu. Geiserich onu ve Laudarich'i ne byk zorlukla yeralt mezarlarna kadar tadn, sonra daha da byk bir glkle Cermen delikanlsn Vizigotlarn ifacs-na gtrdn anlatmt. Bu i de bittikten sonra Prens Athawulf un fiyaskosundan sa salim kurtulmay baarm, fakat aalanm ve ruhen km Hunlar aramaya koyulmutu. Karanlk basar basmaz yalnz bana Via Saleria yaknlarndaki duvara geri dnm ve yeralt mezarlarnn allar arasna gizlenmi olan kn tekrar aramaya balamt. Fakat elindeki mealeye ramen bir sre sonra arayn yarda kesmek zorunda kalmt...

74

Geiserich ertesi sabah Aybars'la birlikte Alarich'in Via Saleria'nn batsndaki kraliyet adrlarna doru yola koyulmutu. plak ayakl, dikkat ekici gzellikte birka gen kz Hunlarn keilerine bir ta atm kadar yaklamlard. Attila kzlarn kendisiyle ilgilendiinin farkndayd, fakat Ostrogot olduklarn anlaynca onlara bakmaktan vazgeti. Hl olduka fkeli olmasna ramen, yann byk olmasnn verdii avantajla Geiserich'in ehirden olduka baarl bilgiler topladn kabul etmek zorunda kalmt. Buna ramen kendisine hakszlk yapldn dnyor ve ehirden kann aman tarafndan neden gizlenmek istendiini bir trl anlayamyordu. Bu kim iin nemliydi ki? Ve Aybars bununla neyi gizlemek istiyordu? aman ise byk ikna yeteneini kullanarak, Attila'ya, enerjiden ve sabrszlktan patlayacak hale gelmi olan Got askerlerinin durumlarn anlatm, onlarn ate balarnda sadece topal bir Vandal'dan deil, perian grnl bir Hun prensinden de sz etmelerinin gereksiz olduuna inandrmaya almt. "Onlar byk savalar" demiti Aybars. "Fakat her eyi abartma eilimleri o kadar fazla ki, savarken o gne dek gmdkleri tm llerin ruhlarnn gkyznde kendileriyle birlikte at koturduuna kendilerini ikna etmiler. l savalarnn hreti onlar iin yaayan bir Hun'un hretinden daha nemli olduundan, biz de kendimizi onlara uydursak ok iyi ederiz..." Daha bir yl nce Attila amann bu szlerinin anlamn kavrayamazd. Fakat bu arada sava ve diplomasi sanat zerine o kadar ok ey renmiti ki, artk arpan demir silahlarn baarnn sadece bir blm olduunu dnyordu. Her kl darbesinin alk istemediini, her mzrak saldrsnn srn ucundaki yze isabet etmesinin gerekmedi75

ini ve her kk zaferin bir sava kazandrmadn renmiti. nk her baarszlk, sahte ve gstermelik olsa bile, dier tarafn bardana gzleri kr ve kulaklar sar eden zehirden birka damla dkyordu... Bylece Attila kendisini yanm koyun krek kemiklerin-deki iaretlerin ve bir amann yapt yorumlarn, on be yandaki bir delikanl iin fazlasyla bilgelik tad dncesine inandrmaya alt. Sabah gneinin altnda gzlerini krptrarak Romallarn Ebed ehri'ne bakyordu. Vatikan tepesinde Hristiyanlarn aman ve khini St. Petrus'a adanm olan katedrali ve daha uzakta, Tiber kysnda St. Paul'e adanm olan dier katedrali grd. Attila bir sre ehrin etrafndaki 150 yllk duvara bakt. Bu duvarn Roma imparatoru Aurelius zamannda yapldn biliyordu. Fakat korumas altnda bulundurduu her ey, pek ksa bir sre sonra kuatmacilarn eline decekti. Bugn, yarn, ya da birka gn sonra... Duvarlardaki yz altm kule ve her biri kk birer kaleye benzeyen on drt ehir kaps bile bir ie yaramyordu. Buna ramen, kararghtaki Hunlardan birka, Attila'ya Hristiyanlarn tapnaklarndaki deerli eyalarn yamalanmasnn yasak olduunu sylemiti. Hunlar bu yasan sebebini adayabiliyorlard. Kutsal tren ve ayinlerin yapld bu binalarn Alarich iin tabu olmasn son derece doal karlyorlard. Ne de olsa Aryan mezhebinden olmalarna ramen, Gotlar da Hristiyan'd. Buna ramen Got savalarnn pek ounun kendilerine hakim olmalan yolundaki emirden hi mi hi holanmad da fsldananlar arasndayd. Fakat Attila Got savalarnn Roma ehrini yamalama frsat elde edip edemeyeceklerinden olduka kukuluydu. Kendisi Roma'nn insann zerine zerine gelen binalarn 76

grm, grkemli saraylardan, caddelerden ve dikilitalardan, zerinde altn kaplama heykellerin bulunduu ge ykselen stunlardan oluan o byleyici ama bir o kadar da korkutucu ve tehdit dolu dnyay yakndan tanmt. Got savalar, altn parltlar iinde yan yana dizilmi olan tapmak ve saraylar grdkleri zaman, aknlktan azlarn ardna kadar aarak ta kesilmi gibi olduklar yerde kalacaklard. Kim bilir, belki de Circus Maximus'un ge ykselen helezonlarn grdkleri zaman yere diz kp ha kartacak ya da Wotan veya kuzeyin dier tanrlarna yakaracaklard. Sevin lklar arasnda kendilerini hamamlarn scak sularna atp, yksek kubbelerin altnda arap, kadn ve ark eliinde elendikleri zaman, ellerinde tadklar ganimetleri bir kenara frlatp bir daha ilgilenmemeleri bile mmknd... Attila soylularn ok saydaki dev saray komplekslerini hatrlaynca dudaklarn srd. Ta kesilmi ve kuaklar boyunca yeni ilavelerle geniletilmi kaan yurtlarna benzeyen bu saraylar, ehir iinde bir ehir oluturuyordu. Ganimet arayan yamaclarn ilk ve en nemli hedefleri bunlar olmalyd - Roma ehrinin alktan lmek zere olan halkndan nce davranmay baarabilirlerse elbette... Roma'nn gzel vcutlu, parfm kokulu, kibar hanmlar iin dehet dolu saatler ve gnler sonunda kendilerini bir eya gibi karp bulduu ilk yatakta rzna geenin bir barbar m, kendi klesi mi, yoksa bir Romal m olduu ne fark ederdi ki? Romal soylu bayanlar en leziz yiyecek ve ieceklerle donatlm sofralarnda bu konuyu sk sk konumulard. Attila eitli ziyafetlerde yaplan bu konumalara onlarca kez tank olmu, Hunlar ve dier vahi hayvanlar hakknda anlatlan tyler rpertici hikyelerin eliinde zevkin doruuna kan kadnlar izlemiti. 77

Fakat u anda kuatmaclar da en lgn hayallerin eliinde zevkin doruuna kyor olmalydlar. Saldrnn her an balayabileceini dnen Attila, elinde olmadan rperdi. Alarich'in ordusundaki hayvan postlarna brnm, ok ve yayla silahlanm, en byk korkular kendi cadaloz karlar olan derbeder Sarmatlar ile demir zrhlara brnm, gl kuvvetli, doutan sava Gotlar, bugne dek asla grmemi olduklar Romallarn lks yaam tarzlarn tahayyl bile edemezlerdi. Fakat tm de bu yaam tarzna tepeden dalmak istiyor, Romallarn birounun iktidarsz ve entrikac lapaclar ya da fanatik rahipler olduklarn biliyorlard. Etrafndaki derin sessizlik Attila'y artyordu. Birden aklna gnein en yksek olduu saatte Romallarn kendilerinden geercesine derin bir yorgunlua kapldklar geldi. Grne gre ne senatrler, ne kleler, ne rahibeler, ne de pazara kadnlar kendilerini bu yorgunluktan kurtaramyorlard. Attila, Roma'da yaad tm bu aylar boyunca, btn bir ehrin nasl olup da gnn belli saatlerinde uykuya dalabildiim bir trl anlayamamt. Hunlar gndz ve geceyi zaman dilimlerine blmyorlard, fakat Attila Romallarn saat ve dakikalarna gre dnmeyi ok abuk renmiti. Romallarn gnleri, gece yarsndan sonraki altnc saatte balyordu. Yedinci saat, gnn ilk saatiydi. Alt saat sonra gn ortasna ulalyordu. Zeytin ve ekmekten oluan ve bu saatte yenilen kk n, aylardan beri bir rya olmutu. Romallarn sadece pek az ksm mone ad verilen dokuzuncu saatte cena, yani akam yemei yeme lksne sahiptiler. Fakat grne gre bu uyku durumu sadece Roma vatandalaryla, yabanc tacirlerle, kleler ve akla gelebilecek tm kavimlerden oluan lejyonerlerle deil, yedi tepeli ehrin havasyla ilgili bir durum olmalyd, nk Got kararghnda da en ufak bir faaliyet gze arpmyordu. 78

Aybars ve Geiserich'in tekrar tepeden yukar trmanmalar olduka uzun srd. Hun aman kartal tyleriyle sslenmi asasn ok uzaklardan sallayarak Attila'ya selam verdi. Atyla birlikte bir kaya parasnn zerinde bekleyen Attila'nn etrafnda giderek daha fazla Hun toplanyordu. Soylu bir kkenden gelmesine ramen Aybars onlara ne yapacaklarn syleyemez veya nderlik edemezdi. amanlar sava deillerdi. Onlara ou zaman gerek birer insan gzyle bile baklmazd. Attila, Aybars'n byl bir dansa balamasndan sonra bile etrafndaki Hunlarn neden sessiz ve durgun olduklarn biliyordu. Hi tanmadklar bu yerde Gotlara daha fazla yaklamaktan ekiniyor, ellerinde azck olsun ganimet bulunmadan Tuna'ya geri dnmeye cesaret edemiyorlard. Tm birden kendisine, Attila'ya bakyor, amcasnn aman dansn kendileri iin kabul ve tercme etmesini bekliyorlard. Attila amcasnn iaretlerini anlad ve kavrad. Vcudunun iinde sevin ve heyecandan oluan scak bir dalgann estiini hissetti. Derin bir nefes aldktan sonra yzne geni bir glmseme yayd ve eerin zerinde doruldu. Sonra bir srayta yere atlad, ellerini yukar kaldrd ve bir sevin l att. "Bir gn daha!" diye bard dier Hunlara. "Yarn, tm Roma uykuya dald zaman... le dinlenmesinde..." Hunlar bylenmi gibi Attila'nn yzne bakyor, dudaklarnn arasndan kan kelimeleri can kulayla dinliyorlard. Tam hep bir azdan sava lklar atmaya balayacaklar anda, Aybars'n keskin sl onlar durdurdu: "Susun! Dmann plandan haberdar olmasn m istiyorsunuz? " Hunlar, yollara dtklerinden bu yana, ilk kez fkeli bir amann emrine uyuyorlard. 79

"Sakn Alarich'i hafife almaya kalkmayn" dedi Aybars. Attila ve Geiserich'le birlikte, yurdunun nndeki ters evrilmi kazann zerinde oturuyordu. adrn renkli rts yukar kvrlmt. yan duvarlar alarak ierisinin havalanmas salanmt. Daha basit olan dier yurtlardan yz adm kadar uzaklkta bulunuyordu. Adamlar az nce kzlar tarafndan getirilen kei stn tahta bardaklarn iinden kk yudumlarla iiyorlard. "Alarich, Vizigotlarn kral Gaina gibi ikiyzl ve Radagis gibi krlemesine ileri atlan bir budala deil" diye devam etti aman szlerine. "O, cesur Baltha soyundan geliyor, yani rknn en asillerinden biri. Buna ramen ldrlen can dman Stilicho olmasayd, Alarich bugn Roma kaplarna dayanm olamazd." Attila amcasnn anlattklarn ilgiyle dinliyordu. Roma'nn en iyi retmenlerinden diyalektik ve retorik dersleri aldktan sonra, farkl grlerin ne byk bir neme sahip olduunu anlam, her eye baka gzlerle bakmaya balamt. En nemsiz gibi grnen ayrntlara bile dikkat etmeyi renmiti. Eskiden bymekte olan tm delikanllar gibi alelacele bir gr bildirir, sonra da utanmak zorunda kalmamak iin yanl olduunu bile bile bu fikri savunmaya alrd. imdi ise farkl bir yntem uyguluyordu. nce konuulanlar dikkatle dinliyor, karsndakinin ne dndn iyice anlamak ve zaman kazanmak iin hibir eye itiraz etmiyor, ancak kendi dncelerinin yeterince olgunlatn dnd zaman konumaya balyordu. Balangta bunu tekrar tekrar denemilerdi. Attila balangta olduka zorlanmasna ramen, sonradan dierlerinin konumasna izin vermenin yetenek ve zekyla ilgili olduunu anlamt. Ve imdi Aybars'n da ayn ynteme gre hareket ettiini anlyordu. aman, byk bilgisini baka80

larna ders vermek veya kendi grlerinin doruluuna ikna etmek iin kullanmyordu. Tam aksine, yaplan her itiraz, her farkl gr, byk dans elbisesini oluturan ku tyleri, metal plakalar ve deerli talar gibi dikkatle topluyordu. Bu elbisenin yapm asla sona ermiyordu ve aman her akam byk bir sabr ve dikkatle onun zerinde alyordu. imdi de bir yandan ark syler gibi konuuyor, dier yandan da yine deerli elbisesi zerinde alyordu. "Imperium Romanum'da. son derece allmadk eylerin olup bittiini unutmamalsnz. mparatorluk aslnda oktan ld, fakat szde dmanlar onu hayatta tutmaya devam ediyor." "Nasl oluyor bu?" diye sordu Attila. "Stilicho ve Alarich'i ele alalm. Stilicho, Vandallarn soylu snfna mensuptu. Babas mparator Theodosius zamannda ok nemli askeri grevlerde bulunmutu. Bu nedenle Stilicho, Cermen kkenine ramen Roma'da domu ve bir Romal gibi yetitirilmiti. Bizim gibi o da gebe Cermen kavimlerinin dili olan lingua franca'yi biliyor, bunun yan sra dou dili olarak imdi senin de bildiin Yunanca'yi, kudret, yasama ve yrtme dili olarak da Latince'yi konuuyordu." "Bunun imdi ne nemi var?" diye sordu Geiserich sabrszlkla. "Alarich'i ne kadar iyi tanyabilirsek, Roma'y da o derece iyi anlayabiliriz." "Az nce Vizigot kralndan deil, Stilicho'dan sz ediyordun." "Sabrl ol, Geiserich. Az sonra ona da geleceim." Attila Vandal soylusuna alayc bir bak frlatt. "Baksana, imparatorluun en nemli adam senin kavminden!" dedi. "Hatta o iki Roma imparatorunun vasisi, bi-

81

rinin damad ve lmne kadar da imparator Honorius'un kaynpederiydi, hem de tam iki kez!" "Stilicho ld!" "Alarich gibi dnmeyi baarsayd, bugn hayatta olabilirdi" dedi elbisesiyle megul olmaya devam eden aman. "Alarich, kavminin tm kabilelerinin itaat ettii ilk nder. Theodosius'un lmnden bir yl nce, Frigidius Nehri'nin kysnda, korkun bir bora frtnasnn tam ortasnda teki imparator Eugenius'u malup etmesinden yana bu byle. Alarich Romallarn gl bir mttefikiydi, ta ki Stilicho onlar Sava ile Tuna nehirlerinin Karadeniz'e dkld yerdeki topraklara yerlemelerini syleyene kadar..." "yi ama bu onlarn her zaman dledikleri bir ey deil miydi?" diye sordu Attila. "Tm Cermenler etraf bir itle evrili kk bir tarla ile kk bir ky evinin hayalini kurmazlar m?" "ok doru" dedi Aybars glerek. "Kuzeyde ve douda alk ektikleri zaman zarfnda gerekten de en byk hayalleri buydu. Fakat sonra ter yerine kanla suladklar topraklarda hasadn ne kadar verimli olacan fark ettiler. ehirlerdeki altn ve mcevherlerin lts, scak gneydeki tatl yaam tmnn gzn kr etmiti. Artk vahi topraklarda ter dken iftiler deil, gerek birer sava olmak istiyorlard. Alarich sadece sradan bir ordu komutan deil, tm Vizigot kabilelerinin kral ve nderi olmaya zorlamalarnn da gerek sebebi buydu." "Fakat Stilicho onlarn parmaklarna ok abuk bast" dedi Geiserich srtarak. "Yaklaan tehlikenin ne kadar byk olduunu fark etti ve Ren havzasnda onlar embere ald. Gotlar tmyle yok olma tehlikesiyle kar karya kalmlard..." "... fakat dier imparatorluk naiplerinin kskanlk ve hasetleri imdada yetiti" diye lafa kart Attila.

82

"Evet, gerekten de Dou Romann on iki yandaki imparatoru Arkadios'un vasisi Rufinus, Stilicho'ya bir ltimatom gndermiti: Bu blgeyi acele terk etmesini, nk burasnn Bat Roma deil, Dou Roma topra olduunu ihtar ediyordu." "Stilicho'nun geri ekilii hi de bir Vandal'a yakr bir davran deil" dedi Geiserich. "Stilicho'nun intikam ok ac oldu" dedi Aybars. "O zamanlar olup bitenler hakknda pek ok ey duymu olmalsnz. Bu nedenle imdi benden gerei dinleyin: Dou Roma savalarna o zamanlar Gaina komuta ediyordu. O da Alarich gibi bir Cermen ve neredeyse tm Gotlar gibi Aryan mezhebinden bir Hristiyand. mparator Theodosius'un lmnden ve imparatorluun iki olu Honorius ile Arkadios arasnda paylatrlmasndan sonra, Stilicho tarafndan Dou Roma birliklerinin bana getirilmiti. Sonra Arkadios onun yetkilerini elinden ald. Dou Roma'nn bu uyuuk ve kt akll hkmdarnn danman ve koruyucusu Rufinus, evlerine geri dnen Ostrogotlar iyi ya da kt karlamak durumundayd. Ne de olsa Ostrogotlar imparatorluk adna asiler ve taht gasplanyla savam, stelik baarl da olmulard. Arkadios ve vasisi, Gaina'nn nderliinde Konstantinopolis'e geri dnmekte olan birliklere doru at srdler. Hatta Rufinus Cermenlerin erefine omuzlarna bir Cermen krk bile atmt." "Bununla ne elde etmek istiyordu?" "Rufinus, bu ekilde kendisini Dou Roma imparatorluu kuvvetlerinin gerek bakomutan olarak kabul ettirmek istiyordu. Fakat Cermenler Theodosius iin zafer kazandklar esnada Rufinus orada deildi. Onun kendilerini pohpohlayarak neye ulamak istediini pek abuk kavradlar. Gaina'nn maiyetindeki Got nderleri onunla ksa bir sre tart-

83

tlar. Rufinus anszn kendisini zerine dorultulmu kllarn arasnda bulmutu. Atn kllarn arasndan kurtarmay baardnda, bu defa talihsiz bir ekilde mzraklarn arasna dt. Onun yerini alan hadm Eutropius ise Rufinus'tan ok daha kurnaz ve hilekrd. Eudoxia adndaki gzel ve ehvetli Cermen kadnn imparatorun yatana sokan da bizzat onun kendisiydi. Eudoxia, iki sene ncesinden lmne kadar, imparatorun dua ve ayin dnda bir eyle ilgilenemeyecek kadar gsz dmesini baaryla salamt." "Ya Stilicho?" diye sordu Geiserich aknlkla. "Stilicho o zamanlar oradan birka gnlk mesafede bulunuyordu" diye cevap verdi aman taklit edilmesi mmkn olmayan bir kkrdamayla. Attila ku cvltsna benzer bu gln, geen gece kendisini ne kadar artm olduunu dnd. imdi anlyordu ki amcas Aybars, kaplarn ancak pek az kiiye aan teki dnyann eiinde durduu zaman bu ekilde glyordu. "Alarieh sonra ne yapt?" "Tuna kysndaki eyaletlere doru yola kt. Kimsenin aklna onu durdurmak gibi bir dnce gelmiyordu. Helenler bile Thermopyl Geidi'nde onu trenle karlayarak, ehirlerine davet ettiler. Alarieh arap ve ekmek yiyerek yan gelip yatarken, Gotlarn atlar Delphi'nin kutsal sularndan iiyor, askerler dev stunlarn dibine iiyor ve etraflarndaki kadn ve kzlara bir zamanlar tanrlarn yapt gibi sahip oluyorlard." "yi ama Vizigotlarn bizim nmzden kam olduklar sylenmez mi hep?" dedi Attila aknlkla. "Elbette bizim nmzden katlar, hem de tam iki kere! Balangta, Alarich'n henz nemli bir grev stlenmedii dnemlerde, sonra da Uldz Han'n Gaina'nn ba karlnda Bizans hadmlarndan anlamalar kopard zaman.

84

Alarieh bunu duyduu zaman souk terler dkmeye balamt, nk Hunlarla birlemi Dou Roma lejyonlarnn karsna kacak kadar cesur deildi. Alpleri aarak Padus Nehri vadisine ekilmeyi tercih etti." "Yaklak dokuz yl kadar nce" diye atld sahip olduu bilgiyle caka satmak isteyen Attila. "Hristiyanlarn 401. ylnn 18 Kasm gn. O zamanlar imparator Milano'da oturuyor ve en nemli generali Alplerin kuzeyindeki Raetia'da baka Vandallara ve Alanlara kar savat iin, Galya'ya kamaya hazrlanyordu." "Evet, fakat sonra Dou Roma yardm arsnda bulundu. Stilicho doruca Adriyatik Denizi'nin zerinden Korinth'e kt ve Vizigotlar Dou Roma'nn ilk imparatorunun ismine atfen Arkadia ad verilen blgede embere ald. Hem de su ktl ekilen bir yaylann tam ortasnda. Stilicho nihayet Dou Roma imparatorluk sarayndaki rakiplerini yerlerinden edecek mekanizmay oluturmutu." "Daha nce bundan sz edildiini hi duymamtm" dedi Geiserich. "ok doal, nk bu hareket baarszla urad ve uzun zaman boyunca bu konuda tek kelime bile edilmedi" dedi Aybars ve bir mddet ku gibi cvldad. "Arkadios en nemli memurlarn ve danmanlarn o le gnderebilecek kadar gl deildi. Aslnda Stilicho'nun bunu bilmesi gerekirdi. Pekl, imdi bana syleyin bakalm: Bat Roma ordular bakomutan olan Vandal generalinin yerinde siz olsaydnz, tuzaa dm eski mttefiklerinizle ne yapardnz?" Aybars elindeki diki malzemelerini bir kenara koydu ve saz bir sepetin kapan at. inde az sk sk kapal kil bir testi vard. Aybars'n elleri yavaa testinin zerinde dolat ve Cermenlerin Run harflerine benzer bir tamga izdi. Attila bu ilgin arpa daha nce birok kez grmt, fakat Geiserich elinde olmadan soluunu tuttu. 85

"Ne yapyor?" diye fsldad Attila'ya dnerek. "Bu bir sunu treni mi?" "Kendisine tanrlarn yiyeceinden alyor" diye karlk verdi Attila. "Evet?" diye sordu aman. "Stilicho'nun yerine siz olsaydnz ne yapardnz? Bu tr sorular kendinize sk sk sormalsnz, nk gnn birinde mutlaka siz de benzer kararlar vermek zorunda kalacaksnz. Sen de, Attila ve sen de, Geiserich..." "Bunun olacan pek sanmam" dedi Geiserich ac dolu bir sesle. "Biz Vandallarda tm yarmalarda birinci gelmeyen biri asla kral olamaz!" Aybars belli belirsiz glmsedi. Sonra yavaa kil testinin kapan at ve iinden parmayla silindir biimli gm bir kutu kard. Bu kutu yaklak olarak bir kadnn avu ii byklnde ve iki parmak yksekliindeydi. Yan taraflarnda gm yuvalar iine yerletirilmi bir dzine Kaplan Gz vard. Kutunun kapanda bu deerli talarn daha bykleri gze arpyordu, en bykleri ise kapan tam ortasndayd. Ortadaki tala kenardakiler arasnda mavinin her tonunu yanstan lacivert talar vard. Aybars byk bir dikkatle kutunun kapan at, sonra da iinden kk bir kadna benzeyen, gri renkli bir kk kard. Kadnn uzun salar, dolgun gsleri, geni kalalar, ileri kk bir karn ve birbirine dolanm kk bacaklar vard: Bir insankk... Geiserich derin bir soluk ald. Attila da vcudunda ni bir scaklk dalgasnn dolatn hissediyordu. "te benim insan-kkm" dedi Aybars efkat ve sevgi dolu bir sesle. "Biz amanlar buna benzer kklerden, byk duvara kadar uzanan geni topraklarda ender olarak yetien roccoco bitkisinden, Karpatlarla Bataklk Denizi arasndaki Bin-MeyveAac'nn ezilmi yapraklarndan ve yaral ha86

ha bitkisinin gzyalarndan yle bir toz hazrlarz ki, sarholuk veren tm ikilerden ok daha etkilidir." Aybars bu tozdan kk bir tutam ald, sonra da Attila ve Geiserich'e uzatt. "Bunu burnunuza ekmeniz gerekiyor." "Bunu yapabilir miyiz?" diye sordu Attila aknlkla. "Neden olmasn?" diye karlk verdi ve burnuna atein etrafnda oturan koca bir sava topluluuna bile yetecek bir tutam toz daha ekti. "Evet, Geiserich, o zamanlar Bat Roma lejyonlarnn ve mttefik ordularnn bakomutan sen olsaydn, Alarich'in kaderi nasl olurdu?" "Bir daha imparatorlua zararlarnn dokunmamas iin onlar rzgrn drt bir yanna datrdm." "Ne kadar garip" dedi aman ve kendi kendine bir ark mrldanmaya balad. "Dou Roma, ksa bir sre nce Skir halkn ite bu yntemle cezalandrmaya balad. Geri Uldz Han'n talihsiz mttefikleri hl hayattalar, fakat biz Hunlara olan ballklar yznden, Romallar tarafndan daha nce kleletirilen hibir halkn uramad kadar ar cezalara arptrldlar." "Onlara ne oldu?" diye sordu Geiserich. "Artk Skir diye bir halk yok" diye karlk verdi aman. "Neredeyse tm nderleri ve en cesur savalar lejyoner-ler tarafndan ldrld veya armha gerildi. Kadnlarnn ve kzlarnn ise artk adlar bile anlmyor. Gz ap kapayana kadar dnyann drt bir yanndaki kle pazarlarna datldlar. Fakat normal koullar altnda her eyleri alndktan sonra serbest braklan gszler ve deersizler bile artk ortalarda grnmyorlar..." "Onlar da m ldrld?" diye sordu Attila. "Daha kts, olum!" dedi Aybars ark sylercesine. "ok daha kts... Hayatta kalanlar, ancak kendi halklarndan biriyle bir daha asla konumayacaklarna yemin etmek suretiyle canlarn kurtarabildiler. Bundan byle imparatorlu87

un herhangi bir yerinde birbirleriyle karlatklar zaman birbirlerine bakamayacaklar, el skamayacaklar, birbirleriyle konuamayacaklar ve elbette ki bir aile kuramayacaklar." "Tm bir halkn ruhunu a ve susuz brakmak demek bu!" diye bard Geiserich yumruklarn skarak. aman ise vcudunun st ksmn yavaa iki yana sallamaya balamt. "Roma, bin yldan bu yana az nce sylediinden baka bir ey dnmyor, Geiserich! Halklar malup ediyor, onlar smryor ve imparatorluun drt bir yanna datyor. Stilicho ise Vizigotlarn karsnda daha akllca davranmay dnyordu..." "Ben olsam sadk bir vasal kazanmak iin Alarich ve Gotlarnn ekip gitmesine izin verirdim" diye atld Attila. "Evet, Stilicho da aynen byle dnmt. Zaten byle de yapmak zorundayd, nk imparatorluun sorumlu olduu yarsnda pe pee sorunlar belirmeye balamt. Ren boylarnda, Galya'da ve Afrika'daki tahl ambarlarnda... Epidaurus Dalar'nda beklemekte olan Alarich, oradan svabilmek iin uygun bir frsat kolluyordu. Onu ok iyi anlayabiliyordum, nk o sarp dalarn arasndaki derin vadiler, dzlklerde yaamaya alm insanlar iin hi de uygun bir yer deildi. Gotlar her gece Thing adn verdikleri toplantlar dzenliyor ve ilerinde bulunduklar bu kt durumdan bir an nce kurtulacaklarna dair birbirlerine yeminler ediyorlard. Fakat Alarich ateli delikanllk an oktan geride brakmt. Stilicho'nun Alplerin kuzeyindeki isyanlar bastrabilmek iin Pannonia'dan ayrlmasn sabrla bekledi. Sonra da byk yama seferine kt..." "Buna ramen Stilicho onu kere malup etti ve talya topraklarnn dna att" dedi Geiserich. "Ve her defasnda biz Hunlardan yardm istedi" diye onaylad onu Aybars. "Ayn yln Kasm aynda Asti'de, sonraki Nisan da Polentia'da, yazn da Verona'da..."

"Bu baarlarn erefi sadece Hunlara ait deil" dedi Geiserich. "Alan ve Vandallarn da Roma generaline katldklarn unutmayn." "Bundan doal bir ey olamazd zaten" dedi Attila. "Dou Roma mparatoru Arkadios, 10 Ocak gn olu Theodosius II.'yi Augustus ilan etti. Bylece o budala Arkadios'a bir ocuun elik edecei ve Roma mparatorluu'nun en gl kiisinin bundan byle de Stilicho olarak kalaca kesinlik kazanmt." "Alan ve Vandallarn tm Stilicho'ya katlm deil" dedi Aybars. "Birou yllar boyunca Alplerin kuzeyinde oradan oraya gezip durdu ve karsna kan her eyi yerle bir etti. Roma lejyonerlerinin ve silahl snr muhafzlarnn bulunmayndan dolay pek ok tarlann artk srlmediini ve halkn duvarlarla evrili yerleim yerlerine sndn sk sk duyuyorum." "Buna ramen Vizigotlar be yz yldan bu yana Roma'y kuatan ve Romallar kendi duvarlarna hapseden ilk Cermen kavmi." "Aslnda bu bizim iin byk bir firsat" dedi Attila dnceli bir tavrla. "Roma mparatorluu'nun kuzey ve kuzeydoudaki snr kaleleri yava yava yok oluyor. Dou Roma ancak kendi yanda kavruluyor, Bat Roma ise ha kt, ha kecek. Alplerin kuzeyinden Galya'ya kadar olan tm blgelerin bizim olmasn kim ve ne engelleyebilir ki?" "Atak olmak delikanlln anndadr" diye karlk verdi aman sallanmaya devam ederek. "Evet, imparatorluk dalyor, fakat u anda en az yaral ve kr bir ay kadar tehlikeli, belki de daha fazla. mparatorluun en byk ehrini kaybetmesine bu nedenle seviniyoruz zaten..." aman anszn sustu ve gzlerini ardna kadar aarak hi kprdamadan Attila'ya bakt. "Biliyor musun?" diye sordu sonra. Attila ban sallad. 89

"Neyi biliyor muyum?" "Zavall ve utantan yerin dibine giren Hun kardelerimizin bu gece yeralt mezarlarn kullanarak nasl ieri girebileceklerini..." "Hayr" diye karlk verdi Attila hibir ey anlamadan. "Bunu nasl bilebilirim ki?" "Yeralt mezarlarna ehirden nasl girileceinin plan sende" dedi Geiserich. "Bendeki para ise k bulmaya yaryor..." "Ya Laudarich'in plan?" "Onu kaybetmi... Hem de daha ehirden bile ayrlmadan!" "Hunlarn en iyilerine nderlik edeceksin!" dedi Aybars. "Sadece birka kiiye. Karanlk basnca onlar yeralt mezarlarna sokacak, sonra da ehirden dar kartacaksn. Orada gne kartal noktasna ulaana kadar bekleyeceksin. Sonra da kararlatracamz ekilde hareket edeceksin..." "Bu... bu mmkn deil" diye kekeledi Attila. "Bugne kadar yarmalarda sadece tahta yzkler kazandm. Metal bir yze sahip olmadm srece, hibir sava bana itaat etmez." "Yanlyorsun, kardeim Muncuk'un olu! lk demir yz, Romallarn nnde attan dtn zaman kazandn. Rehinemiz Aetius, gsterdiin cesaret yznden seni ylesine takdir etti ki, Karaton Kaan seni demir yzkle dllendirdi." Attila anszn kpkrmz kesildi. "Bu gerek mi?" diye sordu heyecandan kesik kesik konuarak. Geiserich ve Aybars, kahkahalarla glerek delikanlnn omuzlarna sert aplaklar indirdiler.

90

4 Dnyann Direi Paralanyor

Kzgn le scanda Porta Salaria'dan ge doru alevler ykselmeye balamt. Hristiyanlarn zamanna gre 410 ylnn 23 Austos gn bu nedenle dier yaz gnlerinden ok daha scak balamt. Btn Roma uyuyordu. ehrin kuzey surlarndaki alevlerin hemen altnda tknaz ve gl vcutlu, gen aylar andran birtakm glgeler, gerek olamayacak kadar sessiz gnn iinde oradan oraya koturuyordu. Her tarafi atee veriyor, kaplarn ve savunma kulelerinin zerindeki lejyonerlerin iini t karmadan bitiriyor, bir kedi evikliiyle duvarlara trmanarak, uykudaki nbetilerin bir daha uyanmamalarn salyorlard. Hun nc birliine Attila komuta ediyordu. Adamlarndan daha nce grlmedik ve duyulmadk bir ey yapmalarn istemiti. ok, ok eski zamanlardan bu yana Hun savalar dman ehrine drtnala giden bir at zerinde yay, ok, kl ve kementle silahlanm olarak deil, aksine yaya ve ellerinde birer bak olduu halde saldryorlard. Ve anszn Hun savalarnn iinde ok eskilere ait bir an belirdi... Bundan tam yedi yz yl nce en yksek dalarn ve en derin vadilerin zerinde dev bir ta ylan gibi uzayp gi91

den savunma duvar da gneydeki alt krallk tarafndan kendilerinin, yani Hunlarn atalar Hsiungnu'larn yama yollarn kapamak iin yaplmam myd? Attila bu kez kk bir ya lambasnn clz nda yeralt mezarlarnn arasndan geerek, bu dev ehrin doymak bilmez kudretinin tam ortasna kmay baarmt. Cesaretlerini, nderlerini ve ereflerini kaybeden Hun savalar iin, hibir ceza bundan daha ar olamazd. Attila da kendisini daha nce hi bu kadar kt hissetmemiti. Fakat yaptklarnn doru olduunu biliyordu. Hun savalarnn soluk solua gn na kmalarndan ve Attila ile Geiserich'in kendilerine verdii talimat dorultusunda ilk yangn karmalarndan sonra, Attila bu gnn yaamnda yeni bir dnm noktas olacan anlamt. Artk bir rehine, hakkndaki kararlar bakalarnn verdii bir delikanl deildi. u na kadar yapt her ey, baklaryla ve belli belirsiz el hareketleriyle verdii tm emirler, sadece ve sadece kendi kararyd. Savunma kulesine kanlarn sonuncusu olan Geiserich, hafife topallayarak geri dnd. Aada kendisini bekleyenlere doru hafife gld ve ba parman yukar kaldrd. Attila Vandal'in iaretini derhal anlad ve kapya doru komaya balad. Birka Hun savas da onu takip ediyordu. Hep birlikte kaplarn zerindeki ar kalaslar kaldrdlar, omuzlaryla kanatlara yklendiler ve menteelerin gcrdayarak dndn fark edince rahatlayarak derin bir soluk aldlar. Attila kap duvarlarnn glgesinden parlak gn na srad. Via Salaria, ehrin dnda da en az duvarlarn ardnda olduu kadar sszd. Attila gzlerini krptrd. Her eyin bu kadar basit olmasn akl almyordu. Kendisi, on be yandaki bir delikanl, atlar dahi olmayan bir avu bozkr

92

savasyla birlikte, dnyann en iyi organize edilmi ehrinin kaplarn darda bekleen Cermenlere amt. Attila kollarn yukar kaldrd ve ayn anda amcas Aybars'n taklit edilmesi mmkn olmayan cvltsn duydu. Roma yolunun sanda ve solundaki allklarn arasndan kk, yerinde duramayan ve garip derecede slak bir grnme sahip olan atlarn zerinde bir grup Hun savas ortaya kmt. Atlarn doruca Attila'nn zerine doru sryorlard. Hemen artlarnda da kpkrmz suratlar ve grkemli sakallaryla tozu dumana katarak koan Gotlar geliyordu. Toz, ok byk bir tehlikeydi. allarn arasnda bekleyen Hun atlar da saatler boyunca slak rtler ile sakinle-tirilmi ve toz kaldrmalar nlenmiti. Sonuta hareket baarl olmutu. Got ordusunun yaknlarndaki Hun kararghndan birka delikanl hzla kaplara yaklayordu. Bir yandan kendi atlarnn srtnda duruyor, te yandan da yanlarndaki , drt binicisiz atn dizginlerini tutmaya alyorlard. Attila ilerinden birkan tanyordu. Aybars'n yaklak yz kiiden oluan bir toplulua Muncuk'un olu Attila'ya baiik yemini ettirmesinden sonra yaplan hazrlk almalar esnasnda onlar grmt. Attila yznde mutlu bir glmsemeyle onlar bekledi, sonra yanna ulaan binicisiz, fakat deerli silahlarla ykl ilk atn srtna atlad. Yksek eerin zerine yerleir yerlemez dilini aplatt ve adamlara atlar daha hzl srmelerini emretti. Ayn anda da yeniden Geiserich'i grd. Gen Vandal ellerini yukar kaldrm, ter iindeki Hun atlarnn arasnda duruyordu. Attila atnn boynuna eildi, hemen yanndaki binicisiz bir atn dizginlerini yakalad ve Geiserich'e uzatt. "Bu kadarck vakit harcayabiliriz" diye bard glerek. Vandal dudaklarn srd ve byk bir abayla kk atn 93

zerine binmeyi baard. Attila bu gen adamn aklndan neler getiini tahmin edebiliyordu. Geiserich, topal bir pi olarak asla halknn sava nderi ve kral olamayacan ok iyi biliyordu. Attila zgnd, fakat bu durumu deitirmek iin yapabilecei bir ey yoktu. Hunlar hl gerek bir sava gc oluturamadklarnn farkndaydlar. Ellerinde ok iyi silahlar vard, oysa zaman getike yaptklar baskn da etkisini yitiriyordu. Altlarndaki kk atlar da bu durumu deitiremezdi, nk Ebed ehir'e yaptklar ani saldrnn en zor noktasna gelmilerdi. Roma, akn ve inanmaz olarak, len uykusundan ancak imdi uyanyordu. Atlarn nallarndan ykselen grlt duyulur duyulmaz, ehri mthi bir panik dalgas sard. Romallar inleyerek ve kendilerine acyarak fatihleri beklemeye balamlard. "Neler oluyor? Erkekler nerede?" diye bard kadn sesleri. "Roma'y yakacaklar m?" "Dnyann direi... paralanyor!" Hi kimse alevlere kurban olan yaplarn, silah depolar ile haftalardan bu yana iinde bir tek hayvan dahi bulunmayan ahrlar olduuna dikkat etmiyordu. Hatta panik iinde saa sola kouturan Romallar istemeden devirdikleri ya lambalaryla yangnlar kartyor, fatihler de kfrederek ev sahiplerine ve klelerine alevleri derhal sndrmelerini emrediyorlard. nc Hun birliini, korkun lanetler okuyan, fakat gene de byk ounlukla kraln emirlerine sadk kalan Vizigot savalar takip ediyordu. ehrin her yanndan, o gne dek bir ehri fethetmi olan askerlere verilen en garip emirler ykseliyordu: "Yakmayn, ldrmeyin!"

94

"Hristiyan olduunuzu unutmayn!" "Sadece yamalayn ve aln!" "Ate ve lm, ganimetin dmandr!" Ayn anda ehrin gneyinde ve dousundaki tepelerden hcum borularnn tyler rpertici sesleri ykselmeye balad. Attila'nn atllar ehrin i ksmnda, Porta Collina'daki eski surlara ulam ve iki gruba ayrlmlard. Gruplardan biri Geiserich ile Doan adndaki gen Hun savann peinden gitmi, dieri Attila'nn yannda kalmt. "Yarn sabah ehrin valisinin saraynda bir zafer kutlamas yapacaz!" diye bard gen Hun. "Sabahleyin, dokuzuncu saatte..." "Kadnlardan birkan bana brak!" diye homurdand Geiserich. "Tm senin olsun!" diye bard Attila marur bir tavrla. "Romal veya Cermen kadnlaryla kendimi harcayacak deilim ya!" Geiserich gld. "Greceiz! Greceiz!" ri cssesine ramen ufak yapl Hun atnn zerinde imdi daha salam oturuyordu. Atn dizginlerine aslarak, emrine verilen grupla birlikte birka adm tedeki Porta Nomentara'ya geri dnd. lk fatihlerin sadece bir tek grevi vard: ehrin ilerine ilerlemek, kavgadan mmkn olduunca kanmak ve iten amak iin olabildiince ok kapya ulamak. Geiserich'in grubunun ise daha riskli baka bir grevi vard: nce Porta Nomentaray aacak, sonra ehrin kuzeydousundaki Porta Decumana'ya ilerleyecek ve bu arada ehir muhafzlarnn klasn ele geirecekti. Btn Roma byk saldrnn kuzeyden, Kral Alarich'in ana kararghn kurduu Arricia Tepesi'nden gelmesini bekliyordu. Geri byle de oldu, fakat aslnda bu saldr biraz 95

grltden, biraz al rp dumanndan ve tepeden trnaa silahl Cermen askerleriyle hibir ilgileri bulunmayan birka delikanldan ibaretti. Aybars, ehri alktan krmadan ve sokak savalarna gerek kalmadan da zapt edebilecei konusunda Alarich'i ikna etmiti. "Sen de biz Hunlarn yapt gibi yap" demiti ona. "lk oku rakibinin seni bekledii ynden frlat. Bylece onu dncesinin doruluuna inandrr ve dier tm olaslklar iin gzlerinin kr olmasn salarsn. Romallar imparatorlardan, krallardan, generallerden ve onlarn lejyonerlerinden grkemli klar yapmalarn beklerler. Tiyatro temsillerinin etkisi onlar iin ok byktr. Kazandklar zaferler bin yldan beri onlar hakl kard, imdi ise ok byk bir hata yapyorlar: Onlar lejyonlar iin, generallerinin hret kazanmas iin, Roma, Bizans veya imparatorlarnn an iin savayorlar. Tek amalar kendilerini doyuran, giydiren, an ve eref kazandran imparatorlua hizmet etmek. Biz ise kazanmak istiyoruz. Her birimiz! Her yerde! Hi beklenmedik bir anda! abuk ve byk kayplar vermeden! Bu nedenle ehre her taraftan girmeli ve Hunlar kadar hzl davranmalsnz!" Attila kk, fakat gl ve hareketli atnn zerinde, kendisini her geen dakika daha iyi hissediyordu. Hun eerine oturmayal yaklak bir yl olmutu. Anszn bu muhteem hayvanlarla binicileri arasndaki birliin ne kadar olaanst bir ey olabileceini hatrlad. Sonra batya doru iki birlik daha gnderdi. Birliklerden biri Sallustianus ve Lukullus bahelerinden, dieri de eski Porta Quirinalis'ten geerek Tiber'e kadar uzanacakt. Tiber kprlerinde bol dumanl birka kk yangndan baka bir ey istemiyorum!" dedi adamlarna son bir kez daha. "Yeter ki Romallar ehrin her tarafnda olduumuzu 96

bilsin! Geri kalan, klelerin ve alktan lmek zere olanlarn ii! Emin olun, onlarn neler yapabileceklerini ok iyi biliyorum! Lejyonerlerle ve muhafzlarla arpmaya girmekten saknn! Hele togalarnn kenarlarnda renkli eritler tayan soylularla, asla! Onlar genellikle artk zamanlarnn dolduunu anlamam olan senatrlerdir." Attila yksek sesle gld ve ilk atl Vizigot birliini grnce neeyle dilini aklatt. Vizigotlar Porta Collina'ya ulanca, elini sallayarak onlara mparator Diokletian Hamamlar'na doru ilerlemelerini iaret etti. Kendisi ise Vicus longus zerindeki dev kompleksin kuzeybatsnda beklemeye devam etti. Quirinal ile Viminal tepeleri arasnda uzanan bu dmdz cadde, doruca ehrin eski blmne alyordu. Hun atllar kaybettikleri zaman burada telafi edebilirlerdi. Baka bir nc birlik ise herhangi bir direnile karlamadan Viminal Tepesi'nin te tarafnda, kuzeydoudan gneybatya uzanan Vicus patridus zerinde Suburra'ya ulat, orada yine bir direnile karlamadan ehrin tehlikeli eski blmn batan baa kat etti ve grkemli Colloseum ile Forum Romanum arasndaki tapnak karmaasnda yine Attila ile bulutu. Bu ekilde ilk byk hedeflerine, kudret merkezi imparatorluk forumuna ulamay baarmlard. Alt yz on dokuz yldan bu yana hibir silahl dman Roma mparatorluu'nun kalbinin tam iine sokulmay baaramamt. in'de birbirleriyle savaan alt kralln deli ve dahi imparator Qin Shi tarafndan ilk kez bir araya getirildii yllarda, Kartacal Byk Hannibal bile ehrin kaplarna dayanm olmasna ramen, Romallarn kararll ve gc karsnda geri ekilmek zorunda kalmt. Bu defa alk ve cesaretsizlik, aresiz ehri fel etmiti. Ne imparator, ne de bir general, Romallarn bana gemeye niyetliydi. Hristiyan rahipleri bile tm umutlarn Gotlarn bir ksmnn vaftiz 97

edilmi olmasna balamt ve kurtarlabilecek ne varsa kurtarma telana dmlerdi. Buna ramen Hun samannn ve Vizigot kralnn plan tkr tkr iliyordu: ehrin pek ok yerinde kleler, tutsaklar ve alar, kaplar tutan nbetilerin zerine saldrmlard. Kaybedecek hibir eyleri yoktu. Sadece ana caddelerde lejyonerler direni gstermeye alyor, fakat baran ve alayan kalabal yattrmay baaramyorlard. Sonunda kuzeybatdaki Porta Flamina'da, doudaki Tiburtina'da, gneydeki Via App/a'da ve nehrin zerindeki kprlerde barikatlar kurdular. Fatihleri artk hibir kuvvet durduramazd. leden sonrasnn ge saatlerinde, Gotlar baarm olduklar eye hl inanamyorlard. Geen aylar boyunca, Kral Alarich'in ltfuyla Ravenna'dan gelen ve ehre girip kmasna izin verilen birka heyet dnda, hibir kuatmay yarma giriimi vuku bulmamt. mparatorun birka Dalmaya birliinin ehre yardma gitmesi yolundaki umutsuz emri de bir ie yaramam, nk rehineden ve acnacak durumdaki zavalllardan baka Roma'ya ulaan olmamt. te bu rehine de tm bu yllar boyunca ok ve yayn, kl ve mzran, hatta Roma sava makinelerinin bile baaramadn gerek klm, zapt edilmez ehri zapt etmiti. Attila, Geiserich'i bir daha grememiti. Buna karn sradan bir Hun savas kyafetine brnm olan Aybars, bir atn srtnda ona doru geliyordu. Attila ve dier Hun atllar gibi o da deri kaylarla balanan yar yksek izmeler, kestane suyuyla kzl-kahve renge boyanm keten bir pantolon, gneten rengi solmu kolsuz, keten bir gmlek, bir kadn yumruu byklnde, kei derisinden keselerin asl bulunduu, metal kakmal geni bir kemer, enseyi ve aln koruyan, zerinde bronz, demir ve altndan eitli tamgalar bulunan, hafif bir deri mifer. 98

Bangr bangr bararak ortal velveleye veren ve gzlerine deerli olarak grnen tm nesneleri sokaklarda tayan Gotlar etraflarndan geerken, aman da Attila'ya dier Hunlardan ve Gotlardan duyduklarn aktaryordu. Rengrenk ve grltyle akan bir insan denizinin iinde yava yava ilerleyerek Forum Romanum'a ulatlar. Orada, zafer kazanm generaller gibi marur bir edayla, yzyllarn birikintisinin zerinde kurulmu olan dev binalar, tapnaklar ve kiliseleri, altn kapl imparator heykellerini seyretmeye baladlar. "Ganimetten ne kadar pay alacaz?" diye sordu Attila. aman atnn dizginlerini brakt ve onu yattrmak istercesine ellerini yukar kaldrd. "Her Hun savasnn dik bala Pannonia ve Moesia'daki ailesinin yanna dnmesini salayacak kadar ok ganimet alacaz." "Romallarn direnii ne boyuttayd?" "Birka yz, belki de birka bin l olacak" diye cevap verdi Aybars. "Daha nce hibir ehrin zaptnda olmad kadar az! Ve bu iin tm sorumluluunun Gotlara ait olacan da sanmyorum..." "Sanrm haklsn" dedi Attila ve kuru bir sesle gld. "ehirdeki klelerle alktan len insanlarn kann bu firsattan yararlandn bilmek bile istemiyorum! Uzun zaman boyunca aalanan ve eziyet edilen o insanlar ben bizzat tandm..." "Dediin gibi olacak" dedi Aybars. "Caddelerde pek az l ve yaral gze arpyor." Attila bayla, beyaz elbiseli, boyunlarnda gerdanlklar tayan bir grup adam iaret etti. Altn ltlar saan byk bir ha Aemilia Katedrali'nden karmakla meguldler. "Fazla uzaklaabileceklerini sanmyorum" dedi Aybars hakir gren bir tavrla. 99

"Kleler, tapnaklarn ve kiliselerin hl azlarna kadar altn ve deerli eyayla dolu olduunu biliyor. Got kral iin gzel bir av!" "Dikkat!" Aybars, Attila'y uyarma ihtiyac hissetmiti. "Alarich'in bir Hristiyan olduunu unutma. Kiliselerin yamalanmasn kesin olarak yasaklad." "Gotlarn bu emre uyacaklarna gerekten de inanyor musun? Onlar birer sava ve aileleri iin altna ihtiyalar var." "Szn ettiin bu savalardan ilki ganimet sevdas yznden az kalsn ban yitirecekti" dedi aman. Sonra bir Got savasnn kutsal bir evdeki deerli altn ve gm kaplar nasl fark ettiini anlatt. "Sonra kutsal armaanlar koruyan bir kadn yle dedi... Bir kadn, anlyorsun deil mi?.. 'Altndan kalkamayacan bir i yapma! Tanr seni bu yzden cezalandracak. Bu eyalar Aziz Paulus'a adanmtr: Cret edebiliyorsan al onlar!'" "Yoksa kadnn syledikleri Got'u durdurdu mu?" "Hayr" diye karlk verdi aman glmseyerek. "O aptal tayabildii kadar deerli eyay yklendikten sonra doruca kralnn yanna gitti ve ona her eyi anlatt." "Gerekten de aptaln tekiymi!" dedi Attila ve srtt. "Bizim savalarmz byle bir eyi asla yapmazlar! Hunlar esas olarak kaanlar iin deil, kendileri iin savarlar!" "O halde u ileride olanlara dikkat et!" Attila kalarn kaldrd. "Bu da nesi?" diye sordu aknlkla. lahiler okuyan beyaz giysili rahiplerden ve tpk lejyonerler gibi sk skya birbirine kenetlenmi olarak yryen tepeden trnaa silahl savalardan oluan uzun bir alay, Colleseum'dan Forum Romanum'a doru yava yava ilerliyordu. Palatin, Capitol ve Quirinal tepeleri arasnda kalan blge, tm zamanlar boyunca bu dnya imparatorluunun merke100

zi olmutu. Alarich, kazand byk zaferi saraylarn ssz koridorlarnda deil, tapnak, saray ve katedrallerin birer zafer nian gibi yan yana ge uzandklar bu yerde kutlamak istiyordu. Herkesin gz nnde ve ilk Roma imparatoru Augustus'un yaptrdndan balayarak, senato binasna kadar uzanan tm zafer taklarnn glgesinin altnda. "ok baarl" dedi aman. "Gerekten de ok baarl ve akllca!" "Ne demek istiyorsun?" "Vizigotlarn kral, az nce sana szn ettiim kilise hazinesini geri getiriyor." Attila pheyle ona yan yan bakt. "Ciddi olamazsn!" "Elbette ciddiyim! uraya bak! imdi Romallar da ehirlerini fethedenlerin alayna katlmaya baladlar..." Attila, en byk Roma rahibinin, maiyetiyle birlikte Got alayna yaklatn grd. Bu arada Attila ve Aybars'n tam nnden gemiti. Attila onu tanyordu. Roma piskoposu nnozenz'i Roma valisinin ve yksek rtbeli idarecilerinin saraylarnda pek ok kez grmt. Piskoposun ipek elbisesinden etrafa ho kokular yaylyordu ve salar zel berberi tarafndan kzgn maayla sanatkrane bir ekilde dalgalandrlmt. Altn yzklerle dolu parmaklaryla bir yandan elbisesini okuyor, dier yandan da narin ayaklaryla caddenin talar zerinde hoplaya sra-ya ilerliyordu. "Bu durum Ravenna'nin hi houna gitmeyecek" dedi aman dnceli bir tavrla. Dudan bkerek, malup ile galip taraflarn, ge ykseltilen altn han altnda bir araya gelilerini izledi. "Eminim ki imparatorluk saraylarnda pek ok kii gnahkr ve saygsz Roma'y Hristiyanla ait her eyi balayan bu kraln deil, vahi Radagis'in fethetmesini tercih ederdi." 101

"Fakat Alarich ehrin gn boyunca yama edilmesine izin verdi." " gn nedir ki?" diye iini ekti aman. "Savalar ilk gn deli gibi etrafa saldrr, yakp ykar, kafay eker, dans eder ve kadnlara tecavz eder. kinci gn kafalar kazan gibidir, sesleri kslmtr, i gbeklerinde korkun aclar vardr, tadklar ganimet ar gelir, hatta yanlarndaki plak kadn bile yumuak ve can skc bir nesneye dnr. nc gn ise ancak birka mcevher ve ancak an deeri tayan vr zvr iin zaman bulabilirler..." "O halde etrafta neden bu kadar cam ve testi kr, paralanm mobilya, devrilmi heykel var?" diye sordu Attila aknlkla. "Bunu bana m soruyorsun? Burada yaayan sen deil miydin? Alktan lmek zere olan insanlarn nefret ve mitsizliklerini grmedin mi? Zenginlerden ve smrclerden intikam almak iin ellerine geen en iyi frsat bu! phesiz en iyi ekilde deerlendirecekler! zellikle kleler kendilerine erkeklerden fazla eziyet eden kadnlar yataklarna atmaktan byk zevk duyacaklardr..." "Gerekten de akllarna bundan baka bir ey gelmeyeceini mi dnyorsun?" "Hayr! phesiz ilerinde ele geirdiklerini eritip ortadan yok edebilecek kadar kurnazlar da vardr!" "O halde ilk i bir kuyumcu dkkn bulup zapt edelim!" diye atld Attila. "Bu ii kiminle yapmak istiyorsun?" dedi Aybars ve gld. "Etrafna baksana! Bir tek gen Hun veya Got savas gryor musun? Onlar bakire Vestalinleri ve el dememi manastrlar oktan kefetmilerdir! nan bana, onlar bir daha ancak yerlerde srnrken grebileceiz!" "O halde birlikte kraliyet sarayna gidelim" dedi Attila. 102

"Orada altn Hristiyan halarndan ok daha fazla ilgimi eken bir ey var..." aman ona soran gzlerle bakt. "Kadn Romal m, yoksa bir kle mi?" Attila srtt. "Hayr, sadece bir parmen... Lanet olas byklkte bir parmen!" "Bizim iin iyi mi, kt m?" diye sordu aman. Attila bu kez yksek sesle gld. "Greceksin!" diye bard ve dilini aklatt. Kk atnn zerinde Capitol Tepesi'ne doru yle bir sratle yol alyordu ki, Aybars onun peinden yetiebilmek iin byk aba harcamak zorunda kalyordu. Alarich kendisini imparatorluun bat ksmnn en yksek generali, Roma'nn kurtarcs ve kutsal yerlerin koruyucusu ilan ederken, yarm mil kadar tede tehlikeli komplikasyon-lar ba gstermiti. Palatin Tepesi'ndeki ssz imparatorluk saraynda bulunan memurlar, daha gne bile batmadan isyan etmeye balamlard. mparatorlarn sadece konsl olduu yllarn balarnda grebilmi olan bu kiiler, altndan yaplm ama bir ie yaramayan bir kafesin iinde yayorlard. Sarayn odalar ve salonlar, geni bahelerdeki ve i avlulardaki gezinti yollar kadar botu. Ayaklanma, mparator Honorius'un on dokuz yandaki kz kardeinin Got prensi Athavvulfun refakatinde saraya gelmesiyle birlikte, hi beklenmedik bir ekilde balamt. Vizigot kral Alarich'in en gzel rehinesinin, ilerinde mparator Gratian'n dul ei Laetia ve onun yetmi yandaki annesi Pisamena'dan baka kimsenin oturmad odalar bir kez daha ziyaret etmek isteyebilecei, soylularn hibirinin aklna gelmiyordu. Bu kadnlarn her ikisi de ktlk yllar boyunca gerek bi103

rer Romal gibi davranm ve bakalar gibi Alarich'in nnden kamak yolunda en kk bir teebbste bulunmamlard. Ancak imdi, Gotlarn ehre girmesinden sonra, Laeta ve Pisamena hizmetilerine, onlarn ailelerine ve saray memurlarna, gizli yeralt yollarn kullanarak Ravenna'ya kama izni vermilerdi. Ancak bu ok ge verilmi bir izindi! Aylardan beri gereken her ey hazrlanm ve skca paketlenmiti. Tm hazrlklarn sona erdii anda, kimsenin saraydan ayrlmamas emredilmiti. Attila, Aybars ve yarm dzine kadar Hun atls, saraya grltl bir Got birliinden hemen sonra vardlar. ehirde katliam yaplmayacann anlalmasndan sonra, Romallar Hunlarn kk atlarnn nnden kamaz olmulard. Saylar yz binlerle ifade edilen Romallar ve dier kavimlerden insanlar, bu yeni duruma akl almayacak bir hzla ayak uydurmulard. Sanki Ravenna'daki saray muhafzlarnn da Hunlardan olutuunu hatrlamlard. Sonuta onlar Romallarn yardmc kavimlerinden biri deiller miydi? Attila, Aybars ve dierleri, bu dnceler hakknda bir ey bilmiyorlard. Sadece kimsenin kendilerinden birka admdan fazla uzaklamadn fark etmilerdi. Stunlarn, kolonlarn ve duvarlarn ardnda birbirlerinden son derece farkl siluetler onlar izliyordu. Fakat asl ilgilendikleri Hunlar deil, aksine parlak zrhlar iindeki Got subaylar, Roma kyafetlerine brnm olan Got savalar ve onlarn ortalarnda serbest braklm kleler tarafndan tanan bir tahtrevand. "Sen de benim grdklerimi gryor musun?" diye sordu aman. Atn Attila'nn hemen yannda, bir zakkum aacnn ardnda sryordu. "Gotlar gryorum" dedi Attila. "Sonra Romal eski kleleri ve bir tahtrevan..." 104

"uradaki uzun boylu, sarn adam... Onu tanmadn m?" "Hayr. Kim o?" "Prens Athawulf! Alarich'in kaynbiraderi." "Ne! O Romal Athawulf mu?" "Ta kendisi. Bat Roma mparatorluunun atl birliklerinin komutan." Attila inanamaz bir ifadeyle ban sallad. Kulaklarnn uuldadn hissediyordu. Demek malubiyetten hemen sonra galiplerin niformasn giymekte bir saknca grmeyen bir Cermen byle grnyordu! Attila'nn balangta dman, sonra da mttefik olan insanlara bir itiraz yoktu. Durumun ktye gittiini grnce dostlarn bir hamlede gzden kartan ve eski dmanlarnn hizmetine girerek onlarn kendisini yceltmesine izin veren bu adama kar fke ve aalama hisleriyle doluydu. "Utantan yznn kzarmas gerekirdi!" diye homurdand Attila. "nce Tuna kysndaki Aquincum'da vakit ldrd ve kavminin kraln Roma'y kuatrken yalnz brakt. Sonra da fazla zahmete katlanmaya gerek kalmadan ganimet elde edilebileceinin kokusunu alnca, yldrm hzyla yola koyuldu. stelik bin Hun atlsn da kendisiyle birlikte gelmeye ikna ederek!" "Onlar bunu yapmaya zorlamad" dedi aman. "Zaten ben de 'ikna etti' dedim. Fakat erkeklerimizi ve ailelerini bir domuz srs gibi Romallarn kllarnn nne atmak zorunda myd?" "Sonu olarak bu davran ona Roma atl birlikleri generalliini kazandrd" dedi Aybars. "Kibirli bir budala iin ok gzel bir dl dorusu." "Evet, ok gzel!" diye homurdand Attila. amann bu konuda neden bu kadar ihtiyatl davrandn bir trl anla-

105

yamyordu. Sonra Aybars'n imparatorluk saray binalarn ve bahelerini ilk kez grm olduunu dnd. Bundan birka ay nce kendisi de ayn duygulara sahip deil miydi? Romallardan korkmuyordu, fakat etrafndaki tm bu ihtiam ve grkem, imdiye kadar "tanrsal" ve "krallara yarar" kavramlarndan anladnn ok, ama ok tesindeydi. Aybars da imdi ayn eyleri hissediyor olmalyd. Tm bu ihtiamn ve talam kudret sembollerinin etkisinden kurtulmas iin belli bir srenin gemesi gerekecekti... "Dierlerini tanyorum" dedi Attila. "O kpoullar ikinci derece neme sahip saray halk. Kibarlarn en kibar olduklar kabul edilen bu insanlar, sadece Honorius'un konsl seimleri iin Roma'ya geldii zamanlarda kullanlyorlard. Baka bir ie filan da yaradklar yok..." "u hareketlilie bak! Biri gidip dieri geliyor!" "Onlara biraz daha yaklamak isterdim" dedi Attila. "O zaman atlarmzdan inmek zorundayz." "Tamam!" "Hayr, ben atmdan inmem!" dedi aman ban sallayarak. "amanlar bazen atsz olarak da dans eder. Gel hadi!" Aybars dilini ve dudaklarn kullanarak cvldad, sonra da atndan indi ve her iki atn yularn da zakkum aacnn dallarna balad. Bu arada Attila da attan inmiti. Bayla dier Hun savalarna atnn eerine asl olan byk ve kvrk yay iaret etti. Hunlar dilerini gstererek glmsediler, sonra da yldrm hzyla sadaklarndaki o ok korkulan keli demir oklardan birini ekerek yaylarna yerletirdiler. Attila da eline bir cirit ald. Daha Porta Sa/ar/a'da bulunurken dikkatini ekmi olan bir Hun savasna iaret etti. Doan isimli bu gen sava, drtnala giden atnn zerinde ayakta dururken, baka birka at da yularlarndan tutarak beraberinde gtrecek yetenekteydi.

106

Keskin bakl gen Hun'un oval bir yz ve arpk, uzun bacaklar vard. Attila'dan birka ya daha byk olan Doan, gerek at binmede, gerekse de silah kullanmada ondan mutlaka daha baarlyd. Buna ramen ban eerek anladn belirtti. Attila, kendi kabilesi ve ailesiyle uzaktan yakndan bir akrabalklar veya anlamalar bulunmayan bu savalarn, amcas aman tarafndan nasl olup da kendisi gibi byme anda olan bir delikanlnn emrine girmeye ikna edildiini bir trl anlayamyordu. "Arkamzda byle bir koruma varken, bir vahi hayvan kafesine bile elimizi kolumuzu sallayarak girebiliriz!" dedi amana dnerek. Bu olaanst binicilerin yaylar ve oklaryla nasl mucizeler yarattklarn unutmu deildi. Kendisinin biraz daha talime ihtiyac vard. Attila ve Aybars, yksek stunlarn zerindeki bir at tarafndan rtlen avlunun altnda toplanm olan heyecanl kalabala doru, yava ve dikkatli admlarla yaklamaya baladlar. Yaklak yz kadar insan, sarayn n avlusuna doru yryordu. Bahenin iindeki fskiyelerden hl su fikryordu, fakat kurumaya yz tutan bitkiler, bahenin uzun sredir bakmsz kaldnn bir iaretiydi. Buna ramen anszn ellerinde arap, su ve kk anason pastalar tayan hizmetkrlar ortaya ktlar. Onlarn ardndan togalarndaki renkli eritlerden senatr olduklar anlalan Romallar baheye girdi. Onlar eski konsller, Claudius ve Cornelius ailelerine mensup soylular ve o zamana dek ehirdeki pazar yerlerinin, tapnaklarn, tahl ambarlarnn ve sokaklarn dzenini salamakla grevli Aedilus'lar takip etti. Aada, Kral Alarich'in bulunduu yerde de durum buradakine benziyordu, fakat Forum Romanum'daki Hristiyan ayinine katlmayanlarn tm, ortak bir hareket iin burada toplanm gibiydi. Ayn anda Attila'nn aklna 107

Romann yedi tepesi arasnda yaplan gsterinin bir aldatmaca olabilecei geldi. Barbar fatihlere teekkr mahiyetinde dzenlenen bu gsteri, Roma'nn asil ve st tabakasnn, gereinden fazla ltufkr fatihlerinin gzleri nnde ehirden ayrlarak, srgndeki imparatora katlmalarn salayacak bir oyun muydu? Attila, karlarnda Roma subay kyafetine brnm Got savalarn gren bu insanlarn yzlerinde derin bir honutsuzluk, hatta tiksinti ifadesi belirdiini fark etti. Kendisi de bir kez daha kulaklarnn uuldadn hissediyordu. fkeli kalabalk, Got prensinin svari alay generali olarak Roma lejyonunun magister equitium niformasn tadn fark edince, aknl bir kat daha artt. Athawulf iki tarafnda kartal kanatlar bulunan miferini kartm, sol kolunun altnda tutuyordu. Kumral salar, Roma soylular arasnda yzyllardan bu yana gelenek olduu zere ksa kesilmiti. Birok Cermen'in aksine sakallarn tra etmiti ve gzleri kesinlikle dier Cermenlerde olduu gibi ak mavi prltlar samyordu. Got prensi bir el hareketi ile insanlar sknete davet ettii srada, Roma ehrinin bir zamanlar kudret sahibi olan insanlar yzlerini acyla buruturdular. Sarayn avlusu bir an iin mutlak bir sessizlie brnmt. Capitol Tepesi'nde o anda sadece fethedilmi ehrin aa ksmlarnda toplanm olan erkeklerin ve kadnlarn, Gotlarn ve Romallarn, yabanclarn ve klelerin bar ve ark sesleri duyuluyordu. Ve sonunda imparatorun kz ve imparatorienin kz kardei Galla Placidia, asil bir zarafetle tahtrevanndan aa indi. Attila, aknlktan aznn ardna kadar aldn fark edemedi bile. On dokuz yandaki bu soylu bayan daha nce Ravenna'da da grmt, fakat Vizigot kralnn yann108

da rehine olarak geirdii zaman kendisine fevkalade yaram gibiydi. Attila ve orada bulunan dierleri, karlarnda duran ince yapl, fazla uzun boylu olmayan, dimdik srtl kadn hayretle seyrediyorlard. Kadnn oval yz, koyu renkli iri gzleri, yay biimli kalar, neredeyse bir Yunan andran dmdz burnu, kpkrmz, dolgun dudaklar, daha imdiden onun bir imparatorie olmaya lyk biri olduunu gsteriyordu. Attila, kadn ve kzlarla fazla bir tecrbesinin olmamasna ramen, onun olduka deimi olduunu hemen fark etmiti. Galla Placidia eskisinden daha kadns olmasna ramen, ayn zamanda marur ve reddediciydi. Nefes kesen bir gzellie sahip olmasna ramen, en az mermer bir heykel kadar souktu. Attila burada ne dndn tam olarak anlayamyordu; karlkl duran iki grubun, yani ehrin fatihleri ve rehineleri ile bin yllk haklarn sahiplenmekte srar eden Romallar arasnda bir gerilimin olutuunu hissediyordu. Bu Romallardan biri, yal senatr Volusianus, sanki hibir ey olmam gibi davranmakta srar ediyordu. Byk bir soukkanllkla ve eski gelenekler uyarnca ellerini kaldrd. "Ave, Nobilissima!" diye bard titreyen sesiyle ve ban belli belirsiz ne edi. "Byk Theodosius'un kzn selamlyoruz!" Herkes gen kadnn doal olarak "Avete, Senatores diye karlk vermesini bekliyordu, fakat Volusianus'a Bat Roma mparatorluu prensesi yerine, ksa bir sre nce onun kardeinin lejyonerleri tarafndan malup edilmi olan Got prensi cevap verdi. "Bu da nesi byle? Kutular ve sandklar, denkler ve sepetler! Yoksa hakkmz olan ganimeti bizden karmaya m alyorsunuz?"

109

"Burada ne altn, ne de ziynet var!" diye karlk verdi yal senatr. "Sadece imparatorluk arivinden belgeler... Sizin iin bir deerleri yok... Fakat bizim tarih yazarlarmz iin yerine konulamaz nitelikteler..." Galla Placidia omuzlarn kaldrd, Athawulfa bakt ve skkn bir ifadeyle dudaklarn bkt. Volusianus gen kadna dnerek doruca ona hitap etmeye balad: "Senden damarlarnda dolaan asil kan ve vicdann adna rica ediyorum! Bu parmenlerle birlikte Ravenna'daki kardeinin yanna gitmemize izin ver!" "Neden?" diye atld Athawulf. "Burada rahatlkla kalabilirsiniz! Drdnc gnde gneye doru yola koyulacaz..." "Bundan byle imparatorluu koruyacak bir duvara sahip deiliz" dedi Galla Placidia hakirne bir edayla. "Pax Romana 'nn artk kimseye imparatorluu tek bana ynetme izni vermediini renin artk! O eski byk Romallar artk sadece mermer kaidelerin zerinde grlebilir! Sizler iyice yalandnz ve dnyalarnz kld! Yeni imparatorluklarn imdi doacan anlayamyorsunuz..." Ayn zamanda Bat Roma generali de olan Got prensi glmsedi. Galla Placidia durumu en az tiyatroda verilen bir trajedi temsilinde olduu kadar abartmt, fakat grne gre yannda duran gen kadnn sylediklerinden olduka holanmt. Attila anszn bu adamn yumuaklndan kaynaklanan batan kartc gcnden nefret etti. Bu adam bir barbar olmak yle dursun, vahi bile deildi. Baka artlar altnda rahatlkla bir Centurio, bir muhafz komutan ya da imparatorluk saraynda bir memur olabilirdi. Tuna boylarndaki Hunlar da Athawulf un bu yeteneinin tuzana dm olmalydlar! Ayn zamanda Got prensi ve Roma generali olmay baaran, kendisi yznden len bin110

lerce insan bir rpda silip atan, imdi de maiyetinde imparatorun kz kardeini bulundurmakla bbrlenen Cermen'in her klfa rahatlkla girebilme yeteneine... Bir an sonra Athawulf un baklar yumuad ve dudaklarnn ucuyla Galla Placidia'ya doru belli belirsiz bir pck gnderdi. Roma'nn eski kudretlileri, gen kadnn hafife kzardn fark ettiler. Bu onlarn aknln daha da artrd, nk Athawulf un Kral Alarich'in kz kardeiyle evli olduunu ve ondan tam alt ocuk sahibi olduunu biliyorlard. "Bak hele, bak hele!" diye mrldand Attila'nn yannda duran aman. "Bu gelimeyi kemiklerden bile okuyamazdm!" "Bizim hangi taraf tutmamz gerekiyor?" diye homurdand Attila. "Sanrm bundan o da pek emin deil!" "Onun tral suratn yumruklamay ok isterdim! Bu tr adamlardan nefret ederim!" "Byk Theodosius'un kz olarak sana nasl bir sayg borlu olduumuzu biliyoruz" dedi saray memurlarndan biri. "Buna ramen bize izin vermenizi rica etmek zorundaym. Athawulf! Sen Bat Roma mparatorluu atl birliklerinin komutansn. Kraln ve eniten Alarich ise mparator Honorius'un emri altndaki generallerin en yksek rtbelisi. Aslnda ikiniz de imdi ele geirmek istediiniz imparatorlua hizmet etmekle ykmlsnz!" "Samalklarn kendine sakla!" dedi Athawulf hakirne bir tavrla. Sonra da miferini bana geirdi. "Daha uygun bir vakitte tarihileriniz bu konuyla daha yakndan ilgilenebilir. u anda benim azmdan kan szlerden baka hibir eyin nemi yok!" "Sen Roma imparatorunun kz kardei olabilirsin" dedi fethedilmi ehrin eski valisi, Galla Placidia'ya dnerek.

111

"mparator Ravenna'da hkm sryor, biz de bu ehirde bulunuyoruz. Kardein Honorius'un nefreti ve anlayszl yznden iki yl nce kendi lejyonlarndan tam otuz bin Cermen'i Gotlarn kucana ittiini unutma! Geen sene de aynsn bizim krk bin klemizle yapt. Bu hareketi kle fiyatlarnn yle bir dmesine yol at ki artk be para bile etmez oldular!" Galla Placidia bir kez daha kzard, fakat bu kez fkeden. Orada bulunanlarn tm, valinin hakl olduunu biliyordu. Athawulf yle bir etrafna bakt ve bo ku yuvalarnn yannda arldayarak akan fskiyeleri iaret etti: "Kral Alarich, Roma'nn su yollarndan hibirini yktrm deil! ehir yanmyor ve savalarmz onun emriyle yamadan men edildiler..." "Ben baka eyler de duydum" dedi yal senatr korkusuzca. Athawulf a arkasn dnd ve tabuta benzeyen kocaman sandklardan birinin zerine gsterili bir ekilde oturdu. "Bin yllk Imperium Romanum'un ruhuna ait tek bir parmen parasn bile sana vermem iin, beni klcnla ldrmen gerekecek..." "O halde istediin olacak, ihtiyar budala!" Ayn anda Attila'nn sabr tat. Burada olup bitenlere daha fazla katlanmas artk imknszd. "Burada bekle!" dedi Aybars'a. Sonra koarak geri dnd, atnn yulann zd ve bir hamlede eerin stne srad. "Benimle gelin!" diye emretti kendisini bekleyen atllara. "Ve imdi... oklarnz yerletirin!" Attila adamlarn emirlerini bir an bile beklemeden yerine getirdiini grnce, memnuniyetle glmsedi ve dilini aklatt. Hunlar zengilerin zerinde ayaa kalktlar, sarayn avlusunun stunlar arasnda atlarn trsa kaldrdlar ve byk havuz boyunca byk bir beceriyle ilerlemeye baladlar. 112

Koridorun dneme noktasna geldikleri zaman, Attila da atnn zengilerine basarak ayaa kalkt. Ciridini elinde salam ve savurmaya hazr bir ekilde tutuyordu. Aslnda bir yldan beri eline silah almam, sava iin at binmemiti. Ciridinin hedefi bulacandan bile emin deildi. Bir tek ans vard ve bunu mutlaka deerlendirmeliydi! Attila, Roma imparatorunun kz kardeinin, Got prensinin kollarnn arasna sndn grd. Aralarndaki iliki onu zerrece ilgilendirmiyordu. Hatta Gotlarn lleri bile umurunda deildi. Tek istedii, kendisini takip eden bin Hun atlsn lejyonerlerin kllarna doru srerek lmlerine sebep olan bu adam cezalandrmakt. llerin ruhlar iin onun gururunu krbalayacak, ayaklar altnda ineyecekti! Got prensinin etrafndaki gruba krk, elli metre kadar kala, Attila eyerinin zerinde doruldu, tm gcn bir noktada younlatrmak iin ok ksa bir an bekledi, sonra vcudunu yay gibi gerdi ve bir enerji patlamasyla elindeki ciridi frlatt. O kadar hzl davranmt ki bu hareketi az kalsn eyerden dmesine sebep olacakt. "akkar!" diye bir nara att Attila. Bir an sonra Athawulf un miferi havada uuyordu. Attila onu aln zrhnn tam ortasndan vurmutu. "akkar!" "akkar!" Dier bozkr atllarnn frlatt , drt, yedi ok, Got prensi ve Roma generali Athawulf un miferine havada isabet etti ve yere dmesine meydan vermeden onu oradan oraya savurmaya balad. Mifer sonunda yere dt ve irkin bir takrdamayla Volusianus'un ayaklarnn dibine kadar yuvarland. Attila kk ve gl atn, Athawulf un hemen nnde

113

durdurarak aha kaldrd. Dierleri birka at boyu uzaklkta ona bakyorlard. "Kutular burada kalacak!" diye bard Attila. "lerinde altn yok... O halde sizin iin de ganimet yok!" Tm bu aknlk ve heyecann ortasnda yal Roma senatr Volusianus korkusuzca ne doru bir adm att. "Senin kim olduunu biliyorum" diye bard ta uzaklardan duyulabilecek gr bir sesle. "Sana yaamlarmz iin teekkr etmeyeceim, Muncuk Han'n olu! Sana teekkr etmemin tek sebebi, senin gibi bir Hun atlsnn kafasnn, Imperium Romanum'un hizmetinde bulunan ve yersiz gururu tuvaletlerden daha pis kokan bir Cermen generalinden ok daha fazla almasdr..." Volusianus szlerine devam edemedi. Athawulfun ksa Romal klc havada imek gibi parlad ve keskin kenar yal adamn boynuna indi. Volusianus sendeleyerek birka adm att, sonra dizlerinin stne kt. Acdan burumu, fakat her eye ramen glmseyen bir yzle ellerini yukar kaldrd. Konumak istedi ama azndan kapkara kan boanyordu.

114

5 Castorius Parmeni

Sonraki ve bir sonraki gn, Roma'nn zerinde giderek daha fazla duman stunu ykselmeye balamt. Geen iki gece boyunca ehrin neredeyse tm blgelerinde yangnlar kmt. Haftalar ve aylar sren sessizlik sonrasnda, Roma gecelerini, ldresiye dvlen, ikence edilen, boazlanan adamlarn lklaryla, bo yere kendilerini savunmaya alan kadnlarn imdat haykrlar doldurmutu. Gariptir ki bu sesler, beklenildii gibi Suburra'nin dar sokaklarndan, nehir blgesinden veya zanaatkarlarn ileri oktan boaltlm kk dkknlarndan deil, tam aksine ehrin saylar neredeyse iki bine yaklaan saray ve villalarnn duvarlarla evrili bahelerinden geliyordu. Bu yaplarn yaknlarndaki sokaklarda giderek daha fazla boulmu, mzraklanm veya ikenceyle ldrlm kadn ve erkek Romal cesedi bulunuyordu. Saylar derhal ortadan kaldrlamayacak kadar fazlayd. Neredeyse tmnn zerinde bir zamanlar temiz olan, fakat imdi kandan esas rengi grnmeyen tunica ve togalar vard. Cesetlerin dikkat ekecek kadar byk bir ksmnn imi dilleri azlarndan dar sarkyor ve boazlarnda bir zamanlar bakalarna ait olmas gereken kle zincirleri gze arpyordu... 115

ehrin dnn nc gn, yani Gotlarn her tarafta ehri yamalamaya bu gece son vereceklerini ilan ettikleri gn, boulan, mzraklanan veya ikenceyle ldrlenlerin saysnda inanlmaz bir art yaand. ehirdeki grlt, bir zamanlar satclarn bazalt kapl sokaklar zerinde mallarn bara ara satmasnn, sarholarn nara atmasnn ve araba tekerleklerinin grlt karmasnn yasalarla bo yere yasaklanmaya alld o gnlerden bile daha fazlayd. Buna karn lene doru, gn doumundan sonraki dokuzuncu saatte, imparatorluun merkezinde byk bir toplant dzenlendi. Tm kuatma boyunca hibir kama teebbssnde bulunmayan ve vakitlerini fidyelerini deyebilmek iin kiliseleri yamalamakla geiren Romal senatrler ve soylular, artk fatihlerden kendilerini korumalarn istiyorlard. Hatta bazlar, tm aile fertleri, en nemli kleleri ve akn zel muhafzlaryla birlikte gelmilerdi. Attila, Geiserich, Laudrich ve Aybars da Kral Alarich tarafndan toplantya davet edilmilerdi. Bir zamanlarn sabk rehineleri, ilk gn boyunca kargaa iindeki ehirde Attila'nn mutlaka bir daha grmek istedii yerleri ziyaret etmilerdi. Evlerin arasnda ve meydanlarda bylesine bir iti kak bin yllk ehirde daha nce asla yaanmamt. Ayn gnn akam da saraydaki hadiseden hemen sonra ehirden ayrlarak keselerini bol ganimetle dolduran Hunlarla birlikte karargha geri dnen Aybars'n peinden gitmilerdi. aman ikinci gn boyunca kararghta kalm ve etrafndaki tm cokuya ramen, yurdundan dar admn atmamt. nc gnn leden sonrasnn ge saatlerinde ise hep birlikte atlarna binerek ehre geri dnmlerdi. aman, adrndaki birbirinden ilgin mazlemelerden bol miktarda kullanm olmalyd. Attila, Geiserich, Laudarich ve Do116

an'la birlikte valinin sarayna ayak bast zaman etrafa ylesine keskin bir misk kokusu sayordu ki, zerlerine bol miktarda iek kokusu srnm olan soylu Romallar derhal alarak onlara yol verdiler. Got nderleri, Hunlar ve dier iki Cermen'i ilk bakta tanmlard. Derhal Alarich'in kulana bir eyler fsldadlar. Alarich baklaryla kalabal tarad, sonra onlar fark etti, bayla iaret ederek maiyetinin yanna ard. Vizigot kralnn etrafndaki adamlar, son derece renkli grntlere sahiptiler. Romallardan ok Romalya benzemeye altklar her hallerinden belliydi. Her yanda prl prl cilalanm miferler, gs zrhlar ve kl knlar gze arpyordu. Boyunlarda kaln altn zincirler, omuzlarda ve plak kollarda ise ku yumurtas byklnde elmaslar ve baka deerli talar ldyordu. Attila Roma'nn gizli hazinelerinden sz edildiini ok duymutu, oysa imdiye dek bu denli byk akik ve topazlar, safir ve yakutlar grm deildi. Attila o zamana dek sadece Vizigotlar tanmt. Neredeyse otuz be yl nce Byk Kaan Balamir tarafndan Karadeniz kylarnda malup edildikten sonra, Hunlarn mttefiki olmulard. Fakat ocuka bir abayla Romallardan ok Romallara benzemek isteyen bu tr Cermen ve Gotlar daha nce hi grmemiti. Az sonra salona sol kolunda kars, sa kolunda da Galla Placidia olduu halde Alarich'in kaynbiraderi Athawulf girdi. Bitkin grnml Vizigot kadn, omuzlarna den sar salarn altn bir alnlk ile geriye doru atmt. Ravenna'daki imparatorun kz kardei ise yzlerce kk rgden oluan kahverengi salarn, kk ve oval yznn etrafna datmt. Biraz dikkatle bakan herkes, Cermen kadnnn yznde sert ve fkeli bir ifade grebilirdi. Alarich ve Athawulf un 117

maiyetindeki baz insanlarn yzlerinde ise Hristiyanlarda grlen msamahasz bir katln izleri vard. Attila, gzlerinin nnde cereyan edenleri byk bir dikkatle takip ediyordu. Yaknda Vizigotlar arasnda ayrlk ve lm yaanacann kokusunu alm gibiydi. Aybars'n yzne ksa bir bak frlatt, aman derhal gzlerini kapad. Dudaklarnda kardeinin olunun ne demek istediini anladn belirten bir glmseme belirmiti. Tam bu esnada Attila kendisinin gerekten de samanlarn gizli duygularnn bir ksmna sahip olduunu anlad. Derin bir nefes aldktan sonra, baklarn tekrar iki kadna evirdi. Athawulf un karsnn zerinde yere kadar uzanan yaprak yeili, ilemeli, kollar ku biiminde iki altn tokayla tutturulan bir elbise vard. Altn kakmalarla ssl geni kemerinin dnda, zerindeki tek ziynet eyas bu kulard. Ayrca kemerinde iinde zel eyalarnn bulunduu birka deri kese aslyd. Galla Placidia ise boucu yaz scana ramen, belini altn rme bir kemerle skt ince tunikasnn zerine ar bir pelerin atmt. Deri sandaletlerinin sanatkrane bir ekilde ilenmi backlar, pek de uzun olmayan ince bacaklarna gzel bir ekilde sarlmt. Boynunda krmz-beyaz renkli deerli talarla ssl bir kolyenin yan sra, ok sayda altn zincir vard. Bunun dnda eitli bilezikler ve yzkler de takmt. Salarn ise yzlerce kk inciden oluan ha motiflerinin ssledii bir alnlkla tutturmutu. Athawulf un karsnn aksine, byk ve nemli bir akam yemei iin sslenmi ve boyanmt. Gzlerinin altnda koyu glgeler vard, gz kapaklarna biraz altn tozu dokundurmutu, yanaklarn ve dudaklarn ise koyu krmzya boyamt. Attila, bu iki kadn arasndaki ztln kendisini neden bu

118

kadar bylediini anlayamyordu. Aslnda o gne kadar kadn ve kzlarla hi ilgilenmemiti. Gruplar halinde dolarken mark mark kkrdyorlard, tek balarna olduklar zaman da av hayvanlarndan daha rkektiler. Annesini pek az hatrlyordu. Daha dorusu, boyunda birlikte yaad kadnlardan hangisinin z annesi olduunu bile tam anlamyla bilemiyordu. Hun ocuklar gruplar halinde besleniyor, giydiriliyor, uyutuluyor ve altrlyordu. Aybars'n brne bir dirsek atmasyla birlikte kendine geldi. "ktn gkyznden geri dn artk..." dedi aman. Attila kalarn kaldrd. "Hangi gkyznden?" "Gzlerinde yanp snen yldzlan kastediyorum... Bu kadnlardan birini yumuak bir anne olarak m, yoksa tekini ho bir yatak arkada olarak m kabul etmek istediine karar veremiyorsun..." Attila homurdand. "ayet babamn kardei olmasaydn..." "Ne olurdu o zaman?" diye gld Aybars. "O zaman yldzlarn nasl grndn gsterirdim sana!" Attila, Roma fatihlerini dikkatle incelemeye devam ediyordu. Kral Alarich'in bu arada vermi olduu kararlardan haberi yoktu. Tek bildii, ganimetle dolu arabalardan hibirinin bugne dek saraydan ayrlmam olduuydu. Artk hi kimse yal senatrn talihsiz lm hakknda konumuyordu. Athawulf un kars aradan bir sre getikten sonra Hunlar fark etti ve gzleri Attila'ya taklnca onu uzun uzun szd. Attila, kadnn dudaklarnda dosta bir glmseme belirdiini grr gibi olmutu. Galla Placidia ise sadece bir tek bak frlatt ona, o da karanlk gzlerinde nefret imekleri akarak. Bu kez alayl alayl glen, Attila'nn ta kendisiydi. Ravenna'daki imparatorun kz kardei hl resmi 119

olarak Vizigotlarn rehinesiydi, oysa bu yeni yetme Hun'un Athawulf'a ettii hakaretten hi holanmad her halinden belliydi. Galla Placidia gzel ban geriye att ve gzlerini ileri dikerek Attila'nn yanndan geti. Onun bu davran Attila'nn umurunda bile deildi, igdsel bir sezgiyle gelecekte ona kar ihtiyatl davranmaya karar verdi. Grne gre gen kadn ne istediini ok iyi biliyordu. Gzellii ve asaleti ile hazrlkl olmayanlar yanl yola srklemesi iten bile deildi... Romann sabk rehinesi, bizzat Alarich tarafndan Roma soylular nnde selamland. Alarich'in zerinde Vizigot krallarnn elbisesi deil, aksine kaynbiraderininki gibi Roma kartal motifli bir zrh ve mifer vard. Orada bulunanlarn tm, onun uzun zamandr varmak istedii noktaya ulatn biliyorlard: Alarich, o zavall Honorius veya Konstantinopolis'teki zayf yeeni Valentinian gibi Roma imparatoru olmak deil, Bat Roma mparatorluu'nun tm lejyon ve savalarnn, tm yardmc kavimlerinin ve silahl kuvvetlerinin bakomutan olmak istiyordu. "Gnn birinde..." diye duyulabilecek bir sesle mrldand Attila'nn yaknlarndaki senatrlerden biri, "... gnn birinde Dou Roma'y da ele geirecek!" "Bunu yapmas iin uzun zamandr yakaryor ve adak adyorum" diye homurdand bir bakas. "Bizans ve Ravenna kendi pislikleri iinde boulup giderken, Roma bin yl daha ldamaya devam edecek!" "Bunun iin her eyden nce gl bir imparatora ihtiyacmz var..." "Ya da bir imparatorie... Hi fark etmez..." diye inledi br. Etraftaki dier soylular yavaa glmsediler. "Ne yazk ki elimizdekini kaybettik... uraya bak! O artk Gotlara hizmet eden bir fahieden baka ne ki?" 120

"Ne byk bir utan! Roma adna ne byk bir rezalet!" "Sylentilere gre Alarich nce Afrika'daki tahl ambarlarmz, sonra da spanya ve Galya'y ele geirmek istiyormu..." "Gotlar ifti olarak yaamay unuttular!" diye lafa kart nc bir senatr. "Vizigot halkn artk bir yere yerletirmek bile mmkn deil! Onlara Afrika ve Galya'daki tarlalarn yarsn hediye etsek bile, kolay ganimet peinde komaya devam edecekler..." Byk salonun uzun kenarnda Wotan'in savalar gibi giyinmi ve postlara brnm iki dzine Cermen savas, hi beklenmedik bir anda borularn almaya baladlar. Attila elinde olmadan suratn buruturdu. Kopan grlt ylesine korkuntu ki, duyan Gotlarn her an yeniden saldrya gemek zere olduklarn dnebilirdi. Borularn sesi, balad gibi anszn kesildi. Bir an iin koca salonda tek bir ses bile iitilmedi. Sonra Kral Alarich zerinde oturduu mermer koltuktan kalkt ve ellerini yakarrcasna yukar kaldrd. "Buradaki her ey..." diye bard, "buradaki her ey yzyllar boyunca bizim iin diktatrln ulalmaz simgeleri olmutu..." Baklarn drt bir yanda gezdirdikten sonra, ellerini yavaa aaya indirdi. Garip bir heyecanla dolu ksa bir sessizlik oldu. Vizigot kral, Attila'nn gzne son derece bitkin, hatta hastaym gibi grnmt. Gotlann ve Ravenna'daki saray muhafz Hunlarn ok korktuu ate acaba byle mi grnyordu? Saraydayken bunu pek fark etmemiti, fakat imdi etrafna baknd zaman, grd yzlerin pek ounun k karamayacan anlyordu. "... kendilerini Roma vatanda olarak tanmlayamayan tm halklar iin klelik ve aalama anlamna gelen simge-

121

ler!" diye devam etti Kral Alarich szlerine. Emirlerinin herkes tarafndan aka duyulup anlalmasn isteyen bir ordu komutan gibi tane tane konuuyordu. "Bizim malup ettiimiz Roma'nn vatandalar deil, aksine bu simgelerin kudretinin ta kendisidir! Roma'nn zulmn malup ettik! Roma'nn kibrini malup ettik! Kendisinden olmayan herkese kar duyduu aalamay malup ettik! Kendimizin yok olmasn engellemek iin, Roma'y bu ekilde aalamak zorunda kaldk..." Alarich duraksad. "... bundan nce imparatorluun kudretine kar koymay akllarna bile getirmeyen kavimler gibi yok olmamak iin..." Barbar kraln sylediklerine kimse kar kamad, nk onun verdii iki sz de yerine getirdiini gayet iyi biliyorlard: Bir Hristiyan tapnana snan Romallardan pek az Gotlar, Hunlar, Sarmatlar ya da Alarich'e bal dier yardmc kavimlerin savalar tarafndan ldrlmt. Hatta Mitra'ya inananlar bile canlarn kurtarmak iin Hristiyan isimleri alm ve kiliselere snmlard. Esas can kaybna alktan lenlerin ve klelerin intikamnn sebep olduunu bu arada herkes renmiti... "Alarich bize Stilicho'ya, kars Serena'ya ve olu Eucherius'a ettiimiz ihanetin bedelini detiyor" dedi senatrlerden biri. "Gotlarla fazla ili dl olduunu dndmz iin, Roma'nn gerek koruyucusu ve kurtarcs olan o Vandal' ldrmekle byk hata ettik..." "Engellemek istediimiz ey, kendi aptallmz yznden bamza geldi ite" diye iini ekti bir dieri. "Gotlar buradan ekip gitseler bile, dnya Imperium Romanum'un urad bu hakaret ve aalamay daha bin yl boyunca konumaya devam edecek!" Alarich bir sre daha konumaya devam etti, fakat sonra

122

neden sz ettiini kendi bile unutmaya balad. Zaten fatihler ve fethedilenler onun ilk sylediklerinden baka bir eye dikkat etmemilerdi. Gotlar neredeyse hibir direnile karlamadan Roma'y fethetmi ve tm zengin olmutu. Yanlarnda binlerce tutsak olduu halde yava yava ehirden ayrlyorlard. Tm bu dehet ve felakete ramen, Roma'nn pek ok sakini ehrin zerindeki binlerce yllk gurur ve azamet tortusunu ykp atan ve smrclerden intikam almalarn salayan bu adama hayranlk besliyordu. Hatta Subura'da yeni kurulan pazarlardan birine Alaricus adn vermilerdi - tpk kendilerinden biriymi gibi... "Neden buradan bu kadar abuk ayrlyor?" diye sordu Attila nc gnn akam. mparatorluk saraynda beraber olduklar grupla birlikte, Trajan Forumu'nun yanndaki bitiik dzen, be katl kira evlerinin yanndan geiyorlard. Anneler tekrar balkonlara kmlard ve ocuklar tekrar avlularda oynamaya balamlard. Her ey yle bir havadayd ki, sanki ehir Hunlar ve Gotlar tarafndan hi zapt edilmemiti... "uradaki sefaleti ve pislii grmyor musun?" diye sordu aman. "Bunun sebebi biz deiliz, kuatma da deil. Sineklerin pislie konmas gibi, bu da Imperium Romanum'a. ait bir ey olsa gerek..." "Haklsn" dedi Attila. "Bu insanlar srekli olarak salgn hastalk korkusu iinde yayorlar. ehrin ortasndaki Cloaca maxima'nm pislik ukuru... ve duvarlarn dndaki bataklklar..." "Bu tehlikenin karsnda dnyann tm samanlar bile aresiz kalr!" "Got kral neden scakln ve kurakln merkezi olan gneye gitmekte srar ediyor?"

123

"nk imparatorluun bu blm tmyle savunmasz olarak nnde duruyor. Halknn burada hastalktan ve tembellikten krlmasn istemiyorsa, gneye devam etmek zorunda. Hedefi denizin te yakasndaki Afrika Eyaleti. mparatorluun en zengin tahl ambarlar orada bulunuyor, hatta Msr ve Galya'dan bile daha zengin." "Peki Bat Roma ne yapyor? Yani gerek imparatorluk..." "Hibir ey" diye gld aman. "On huzursuz yldan sonra nihayet ekip gitmesi iin Alarich'e hi karmyor. Roma'nn kendisiyle yeterince sorunu var. Senatrler ve rahipler daha imdiden Roma'nn yamalanmasna eski tanrlardan yz evirmenin mi, yoksa yeni dine yeterince bal olunmamasnn m sebep olduunu tartyorlar. Hatta bazlar Alarich'in zaferine mparator Honorius tarafndan ehre bir ders vermek iin zellikle izin verildiini bile fsldyor." "Altndan yaplm eski tanr putlar imdi yklmad ki" dedi Attila. "Onlarn ilk olarak Radagis'in Roma seferi srasnda, sonra da Alarich'in ilk kuatmas esnasnda, masraflar karlayabilmek iin eritildiklerini duymutum." "Olabilir" dedi Aybars. "Zaten ehirler yeni durumlara ok abuk uyum salarlar. O kadar grlt koparan dnk yangnlar, on yl nce Konstantinopolis'te grdklerimin yannda nedir ki?" "Roma imdiye dek iki defa ciddi yangn felaketine urad" dedi Attila. Bilgisiyle caka satmak houna gidiyordu. "sa ad verilen tanrnn doumundan yz seksen yedi yl nce Brennus nderliindeki Galyallar Roma'y yle bir yakmlard ki, geriye salam olarak sadece Capitol Tepesi kalmt. kincisinde ise mparator Nero'nun ehri atee verdii syleniyor, fakat ben buna pek inanmyorum..." "Demin de sylediim gibi, bu felaketlerin yannda, bizim kardmz yangnlar ancak kk birer adak atei ola124

bilir" dedi Aybars ve glmsedi. Bu arada devasa Colloseum yapsna yaklamaya balamlard. Romallarn o kadar vndkleri araba ve at yarlarn grme frsat bulabilmi miydin?" diye sordu aman. Attila hayr anlamnda ban sallad. Sonra atnn dizginlerine aslarak, paavralar iinde korkusuzca yolda yryen bir grup dilenciye gemeleri iin yol verdi. "Burada Hunlarn says ne kadar azsa, Romallarn says da o denli az" dedi Attila. "Ravenna'da hl herkesle ve her eyle oynayan, bu arada da gerei gzden karan o dik kafalnn hkm srdn unutma." "Ben hibir eyi asla unutmam" dedi aman sesinde belli belirsiz bir knamayla. "Zaten daha her eyin bandayz. Tu-na'ya kadar nmzde uzun bir yol var. Senin de bunu unutmaman gerekiyor, kardeim Muncuk'un olu!" Attila, anszn Aybars'n kendisinden nemli bir eyler gizledii duygusuna kapld. Bunu ona sormak istedi, fakat aman kendi dnyasna dalmt bile. Kendi kendine bir ark mrldanyor, bu arada da atnn zerinde dairesel hareketlerle yava yava sallanyordu. Attila, geri dnme vaktinin geldiini anlamt. Daha sonra, austos bcekleri konser vermeye, Roma'nn yedi tepesinde yetien am aalarnn zerindeki gkyz nce yeil, sonra lacivert, sonra da krmz-sar renklere brndnde, mutfak grltleri ve ocuk patrtlar sessizlii bozduunda, Got kral ve maiyeti ehrin sokaklarnda drt nala at srmeye baladlar. Attila ve Aybars da onlara katldlar. Geceyi Roma'nn duvarlar arkasnda deil, ak arazideki adrlarnda geirmek istiyorlard. ehrin duvarlarn ve ganimet ykl ar uvallar srtlam olan binlerce yaya askeri geride braktktan sonra, Kral Alarich atn yavalatt. Buras Attila'nn Hun atllarn Roma ehrinin ak kaplarna ard yerdi. 125

Alarich atn kenara srd ve sol kolunu kaldrd. Uzun ve grltl alay, bu hareketle birlikte anszn durdu. Az tede yzlerce Cermen savasnn ve kamamalar iin gevek olarak balanm klelerin, su yollarndan ve sarnlardan aldklar temiz ime suyunu Via Salaria'nn talar zerine dkmelerine ramen, hl havaya korkun bir toz bulutu ykseliyordu. Batmakta olan gne ise surlardaki savunma kalelerinin alev alev yanyormu gibi grnmesine sebep oluyordu. Gecenin karanl, Roma kaplarna abuk dayanmt. Her tarafta mealeler yanyordu. Toz bulutlar yava yava kaybolmaya balamt. Vizigot kral, atn krallk ganimetleriyle ykl bir grup eein yanna srd. Attila neler olup bittiini duyamyor ve gremiyordu. Sadece kral ile Athawulf arasnda ksa ama sert bir tartmann yaandn fark etmiti. Sonra Alarich geri dnd. zerinde hl Roma general niformas vard. "Senin baban tanyorum" dedi atn Attila'nn nnde durdurarak. "Kllarmz birden fazla kez birbirimize yneltmitik." Sonra glmsedi ve elini sallayarak adamlarndan birini yanna ard. Soylu bir aileye mensup beyaz sal bir Got, elinde ksa bir kl uzunluunda deri kapl bir sandkla kralnn yanna geldi. "Baban Muncuk Han'n, benimle ve Vandal Stilicho'yla birlikte pek ok kez Roma'nn dmanlarna kar kl salladn belirtmeliyim. Ne yazk ki ben Roma'ya aykr dnce, bu kez kllarmz birbirimize dorultmutuk..." Ne Attila, ne de dier atllar, Vizigot kralnn nereye varmak istediini anlayamyorlard. "Bu nedenle Roma kaplarn senin am olman hem benim, hem de baban iin ok byk bir eref!" 126

Attila elinde olmadan kzard. Neyse ki mealelerin nda kimse bunu fark etmemiti. "Byk kaannz Karaton'a, babana ve kz kardeimin einin sebep olduu felakete fke duyan herkese, bundan byle bir Vizigot klcnn bir Hun'a, bir Vandal'a ve bir Gepid'e kar asla kalkmayacan syle! Bu yemin sadece benim iin deil, Athawulf iin de geerli. Umarm bu yemini hem Athawulf'un baarszlna kar bir zr, hem de savalarnla birlikte gsterdiin yararllk iin bir teekkr olarak kabul edersin!" Deri kapl sand eline ald ve atn Attila'nn yanna srd. "Saray bahesinde kurtardklarnn bir ksmn sana hediye etmek istiyorum. Gnn birinde bu hediyenin, altn ve elmastan oluan tm ganimetlerden daha deerli olduunu anlayacaksn..." Alarich deri kapl kutuyu Attila'ya uzatt ve babacan bir tavrla omuzuna bir aplak indirdi. "Artk Latince okuyabiliyorsun, deil mi?" diye sordu sonra. Attila evet anlamnda ban sallad. Bir yandan da Vizigot kralnn, kendisinin bunlarla yakndan ilgilendiini nereden bildiini dnyordu. "Sende bir lider yetenei var" dedi Alarich. "yi bir generalin iyi bir askeri haritaya ihtiyac vardr... Omnium regionum, in quibus bellum geritur. te burada... Bu na kadar savalan tm blgelerin haritas..." "Dnya haritas m?" diye sordu Attila heyecandan nefesi kesilmi bir ekilde. "Dediin gibi" diye karlk verdi Vizigot kral. "Castorius'un byk dnya haritas. Bildiim kadaryla bu haritann tamamlanm tane kopyas var... Biri Ravenna'da, biri Konstantinopolis'te, biri de burada. zleyeceim yol iin benim bu haritaya ihtiyacm yok, fakat senin iin bu harita b-

127

tn bir imparatorluun anahtar anlamna gelmektedir... spanya'dan Kutsal lke'ye kadar be yz ehir... alt yz yer ismi... yetmi bin mil uzunluundaki Roma yollarnda bulunan bin yz karakol... bir yerden bir yere olan tm mesafeler... hem de sadece yazl deil, ayn zamanda izili olarak." Attila, kabna smaz bir coku ile Roma'da rehine olarak geirdii gnlerde rendii cmlelerin en gizemlisini tekrarlad: "Non tantum adnotata, sed etiam picta." Attila, o gnn akam, uzun sre Orta Tuna havzasndan gelen Hunlarla birlikte oturdu. Byk bir enlik yapyorlard. Herkes yiyor, iiyor, ganimetleri inceliyor, kahkahalarla glyordu. Hunlarn bir ksm, Attila'dan kendisiyle birlikte gelmelerine izin vermesini istediler. "Ravenna'daki mparator Honorius'a, Byk Kaan Kara-ton'a veya babama haber salmam gerekir mi acaba?" diye sordu Attila. "Yoksa birilerinin biz rehineleri hatrlamasn m beklemeliyim?" Bu sorunun cevabn aman da bilmiyordu. "Bana kalrsa Ravenna bataklklarnn etrafndan dolamalyz" dedi Doan. Attila'yla gelmek isteyenlerin ilki oydu. Ayn anda az tedeki allklardan bir hrt ykseldi. Hun nbetilerinin dikkat l zerine birka sava silahlarna sarlarak atlarn o noktaya srmeye balad. Az sonra kendinden emin bir ekilde at sren bir adamn etrafn evirip, silahlarn ona dorultmulard. "Sadece veda etmek istiyordum" diye bard Geiserich. amann adrnn nne gelince atndan indi. Attila ayaa kalkarak ona yaklat. Geiserich'in zerinde geni yakal beyaz bir keten gmlek, dar bir svari pantolonu ve ata binen Vandallarn tipik giysisi olan Mantilla vard. Geiserich, Attila'nn akn baklarn fark etmiti. "Vaktiyle Romal bir lejyonerin ganimeti olmalym" dedi glerek. 128

"Gren de bir prensesin kalbini almaya gittiini sanr" dedi Attila. "Neden olmasn? Galla Placidia'da ansm deneyeyim!" diye karlk verdi Geiserich glmeye devam ederek. "Hemen yola koyulmalym, nk vakit ok ge olmadan Ostia Limanna ulamak istiyorum." "Nereye gitmek istediine karar verdin mi?" diye sordu Attila. "Yoksa hl dnyor musun?" Geiserich gld. "Hem de ne hedef..." dedi sonra. "Vizigotlarn aklna benim kendileri iin de iyi bir rehine olabileceim gelmeden, halkmn yanna dnmek istiyorum. Geen yl boyunca Pirene Dalan'nn kuzeyindeki blgelerde kendimize biraz arazi edinebilmek iin savap durduk. Fakat mparator Constantius III., eski Britanya Eyaleti generali, u anda Galya'nn gneyine hkmediyor. Denilene gre Ravenna bile onun hakimiyetini kabul ediyormu." "Galya'y fethederken Vandallarn ve Sueblerin yollarn kesen general deil mi bu?" "Evet, bizzat o! Bu adam gerekten de itah yerinde bir Augustus! Drt yz alt ylnn son gn donmu Ren Nehri'nin zerinden getikten sonra, Galya'nn neredeyse tmn atee vermitik..." "O halde Got Sarsus ve lejyonerlerini denize dken de bu adam olmal... Stilicho'nun onun zerine gnderdii Bat Roma birliklerini..." "Doru!" dedi Geiserich. "Olu Constans da iki yl nce spanya'nn neredeyse yarsn fethetti. Honorius, batdaki bu gelimeleri de tpk kendi Ebed ehri nndeki Gotlann ve Pannonia'daki siz Kara Hunlarn varl gibi, aresiz kabullenmek zorunda kald." "Umarm fethettii yerler onu bir sre mutlu etmeye yeter" dedi Attila sntarak. 129

"Ve ben ne Constantinius'un, ne de olu Constans'n kucana dmek istemiyorum" dedi Geiserich. "spanya beni aryor, fakat talya ve Galya kylar boyunca uzun bir kara yolculuu yapmak niyetinde deilim." "Amacn nedir?" "Gemiyle dorudan Barcino'ya gitmeye alacam. Umarm oradaki adamlarmn savalar henz tmyle sona ermemitir." "Roma'da keseni yeterince doldurmadn m?" "Birka blk paral askerle birlikte yolculuk masraflarm karlayacak kadar..." "Niyetin ne? Vandal kral m olmak istiyorsun?" "Belki de..." dedi Geiserich ve glmsedi. "ok yazk" dedi Attila. "Topallamana yava yava almaya balamtm..." "Gnn birinde ta giyecek olsam bile, bundan kurtulamayacam" dedi Vandal ve bir kez daha gld. "Ya senin bacan nasl?" "alacak kadar iyi" dedi Attila. Geiserich ne doru bir adm att. Hunlarn ve Romallarn pek oundan daha ince ve uzun yaplyd. "Tekrar grecek olursan, Laudarich'e benden selam syle. Sizinle birlikte olmak gzeldi." "Seninle birlikte olmak da, Geiserich" dedi Attila. ki gen adam birbirini kucaklad. Bu anda gelecek iin dndkleri bir tek kelime vard: Bar! "Gnn birinde yardma ihtiyacn olursa bana haber gnder" dedi Vandal. "Her zaman yannda olacam... Geri bunun bir bedeli olacak, fakat ganimetin ne ie yaradn biliyorsun..." "Sylediklerin senin iin de geerli" diye karlk verdi Attila. Geiserich arkasn dnd ve bir senatr iftliinden 130

alnma gl Roma atna bindi. Sonra Romal klelerde grd gibi selam iareti vermek zere sol elinin iaret parman kaldrd, gn boyunca Ebed ehir'de birlikte olduu Hunlar szd, bacaklarn hafife kast ve bayla ksa bir selam daha verdikten sonra atn gecenin iine doru srp gitti. Hunlar, ertesi gn sabahn ok erken saatlerinde adrlarn toplamaya baladlar. Yurtlar, tabak anaklar ve dier malzemeleri, iki tekerlekli tahta arabalara yklyorlard. Bunlara ek olarak ganimeti tamak iin birka tane Roma arabas da hazr bulunuyordu. Romallarn hesabna gre ikinci saatte, yani Vizigotlarn gneye doru yola koyulduklar zamanda, Hunlar da Via Salana zerinden kuzeye doru yrye getiler. Prens Athawulfla birlikte Roma'ya yryen silahl savalarn says binden fazlayd. Oysa imdi geriye dnenlerin says yz amyordu. Buna karn baka Hunlar onlara katlmaya karar vermilerdi. Kk Hun kafilesinde Aybars ve Attila'nn yan sra hl yar yarya sarho olan ve kendi kendilerine ark syleyen doksan sava, otuz iki kadn, Attila'nn yalarnda dokuz erkek ve kz, otuz azatl kle, Karadeniz kysndaki Odessos'tan ve Tuna'nn denize dkld yerden gelen on be zanaat ve tacir, be suskun Ostrogot, be Sarmat, iki ranl, Attila'y Roma saraylarndan tanyan Selanikli hatip Scottas ve Alarich'in emriyle her eyin gerekte nasl olup bittiini anlatmak zere kara yoluyla Konstantinopolis'e giden bir Vizigot ve be muhafz bulunuyordu. Bu Ikiyzler KafilesFne kimin nderlik ettiini kimsenin tam anlamyla bilmemesine ramen, baklar Attila ile amcasnn zerine younlayordu. Attila ve Aybars kk atlaryla kafilenin biraz nnde ilerliyordu. Doan ve Roma'ya

131

giren ilk grubu oluturan Hunlar, onlarn hemen arkasndayd. Yorgun olmaktan ziyade, mutlu bir halleri vard. Aslnda hava bu ta kapl sert yol zerinde yolculuk yapmaya izin vermeyecek kadar scakt. Via Salana bir mddet sonra tepelere ve eskiden Sabinlerin yaad topraklara ynelmeye balad. Roma'dan ayrllar esnasnda pek az uzun uzun geriye bakmt. Fethedilmi ve yamalanm ehrin ne duvarlar, ne de Tiber Nehri'nin gm aknts kafileyi oluturan insanlar etkilemiti. Hava ok scakt. Etraftaki kargack burgack aalardan oluan seyrek orman bile onlar gnein yakc nlarndan koruyamyordu. mparatorluun pek ok blgesinde ormanlar yzyllardan beri dzenli olarak kesiliyordu. Hem yakacak salamak, hem de gemi ina etmek iin... Yol boyunca hi durmadlar. Kam ackan veya susayanlar, bu ihtiyalarn yolda gidermek zorundaydlar. Buna ramen atllar da kz ve at koulmu arabalardan hzl gidemiyordu. Ganimetler arasnda Galya'dan Roma'ya gemiyle getirilmi ilgin bir de araba bulunuyordu. Bu drt tekerlekli, ar araba, arap tamaclnda kullanlyordu. Bu arabadaki araplar allageldii gibi amforalarda deil, aksine demir emberlerle tutturulmu ve iki ucu yuvarlak tahtalarla kapatlm, eik tahtalardan oluan silindirik bir kabn iinde naklediliyordu. Bu araba Doan tarafndan Palatin yamalarndaki bir askeri deponun i avlusunda kefedilmi ve derhal zel ganimet olarak alkonmutu. "Bu tahta kaplara f ad veriliyor!" demiti Doan yolculuun banda byk bir gururla. "Umarm birka damlas Tuna kylarna kadar ulaabilir!" diye karlk vermiti aman pheci bir tavrla. "Endielenmene gerek yok! arap flarn sadece gne 132

battktan sonra aacam... Elbette kk bir cret karlnda!" Hunlarn bir ksmnn beraberlerinde ne kadar garip ganimetler getirdiini dnen Attila, elinde olmadan glmek zorunda kald. Doan'n yryen meyhanesi, bunlardan sadece biriydi. Savalarn birou, keselerini aileleriyle birlikte birok k boyunca endielenmeye gerek kalmadan yaamalarn salayacak kadar ok altn ve gm para, ziynet ve mcevheratla doldurmulard. Buna ek olarak birou kendilerine Romal kadnlar almlard... Kimi kara tenli kle kzlar, kimi de senatrlerin ve soylularn el dememi kzlarn tercih etmiti. Bazlar bu gzel yol arkadalaryla uzun mddet bir arada kalmay dnyordu, bazlar da onlarla sadece yol boyunca elenmeyi, Tuna kylarna ulanca da tekrar elden karmay... Ganimetlerin arasnda incecik ilemeli cam arap kadehleri, kk ekmecelere sahip makyaj kutular ve kck parfm ieleri de olduka dikkat ekiciydi. Hatta savalardan biri byk bir para kasasn olduu gibi alm ve Colloseum'dan edindii iki tekerlekli bir sava arabasna yklemiti. Salam mee aacndan yaplm, demir ivi ve emberlerle desteklenmi bu gzel kasay amak ona henz nasip olmamt. Birok savann ellerinde fildii veya yede tandan yaplma zarlar, altn kaplama amdanlar, deerli talarla ssl ta takvimler ve akla gelebilecek tm pozisyonlarda sevien insan tasvirlerinin bulunduu kk kil levhacklar vard. Bunun dnda hemen tmnn boynunda, Subura'nin arka sokaklarnda bulunan bir kuyumcudan yamalanm, baparmak uzunluunda altn levhacklar vard. Levhacklarn n yznde zerinde bir tunica olan bir erkek tasviri grlyordu. Adamn elbisesi o kadar ksayd ki, sertlemi erkeklii ilk bakta fark edilebiliyordu...

133

"lk molay nerede verelim dersin?" diye sordu Aybars. Bu arada gnein artlarnda batmakta olduu dalara ulamlard. "Yukarlara m kalm, yoksa vadide mi kalalm?" "Bir Roma karakolunda konaklamak uygun olmaz" diye karlk verdi Attila. "Bu kadar ykle dalar ve tepeleri aamayz. yisi mi kk bir nehir bulup, kysnda konaklayalm." "Bu nehri nerede bulabileceimizi o gizemli haritadan kartabilir misin?" diye sordu aman merakla. "Henz bilmiyorum" dedi Attila. "Harita tam olarak aldnda bir ayak uzunluunda ve yedi adm geniliinde. Bu kadar byk bir haritay bu kadar abuk okuyamam!" Sonra artk sklam olan ormanlarla kapl dalarn arasndaki alak bir vadiyi iaret etti. Bu arada Doan onlara yaklamt ve Attila'yla yan yana at sryordu. "Oraya arabalarmzla gidebilir miyiz?" diye sordu Attila. "Roma'ya gelirken bu yoldan geip gemediimizi bir trl kartamyorum..." "Ben de bu blgeyi pek iyi tanmyorum" dedi Doan. Gen Hun, Muncuk Han'n en kk olundan yarm ba daha uzundu. nce dudaklar ve keskin bakl siyah gzleriyle Attila'ya en byk kardei Bleda'y hatrlatyordu. Doan eve geri dnen Hunlar arasndaki en iyi biniciydi ve Karaton Kaan'in uzaktan akrabasyd. "Yryen meyhanen u yamatan aa inebilir mi?" diye sordu Attila ve eliyle ta deli Roma yolunun yanndaki eski bir yolu iaret etti. Bu yol neredeyse kurumu olan nehrin kenarna kadar uzanyor ve nehir yatann ortasnda beyaz akllardan oluan bir geitle birleiyordu. "Karya m gemek istiyorsun?" "Olabilir" diye cevap verdi Attila. "Bu andan itibaren daima ikinci bir ihtimali de gz nnde bulundurmam gerekti134

ini biliyorum. Bu da haritamn gizemlerinden biri: Her yol Roma'ya kar... ya da Roma'dan uzaklar!" "Bu ne anlama geliyor?" "Castorius'un haritas sayesinde bir daha yn tayiniyle uramak zorunda kalmayacam. Haritada grlen izgilerin ular saa ya da sola ayrlan yollar iaret ettii iin, olduklarndan daha uzun grnyorlar. Tm dnya, kolumun alt ksm uzunluunda bir alana sktrlm..." "Yn tayini benim iin harita olmadan da kolay" dedi Doan. "nce gnei samza alarak Alp Dalar'na kadar yol alacaz. Sonra saa dnecek ve bizi Tuna'ya kadar gtrecek olan bir nehrin geit yerini arayacaz." "Bu geit yerini uzun uzun aramana gerek yok. Onun yerini sana haritamda gsterebilirim, hatta her gn ne kadar mesafe kat etmen gerektiini bile syleyebilirim." "Yani?.." Attila heyecanla ban sallad. "Evet, Doan! Vizigot kralnn hediyesi sayesinde, herhangi bir hedefe ka Roma mili uzaklkta bulunduumuzu bir bakta syleyebilirim. Ve bu yolu almak iin ka gne ihtiyacn olduunu da..." Doan yzn buruturdu. "Latince okuyor ve yazyor olabilirsin" dedi sonra gvensiz bir sesle. "Oysa bu haritada seni yanltacak byl harflerin bulunmadn nasl bilebilirsin ki?" "Greceiz" dedi Attila. "kimizden sadece birisinin kazanabilecei bir oyun oynasak iyi olur belki..." "At zerinde mi?" "Hayr, harita zerinde. Sen de benim gibi bu blgenin yabancssn. Yarn sabah sana srasyla nce bir dahaki at deitirme yerine, sonra Raete'ye, sonra Asculum'a ve sonunda da Truentum'a ulamak iin ka Roma mili yol almamz gerektiini syleyeceim." 135

"Szn ettiin yerlerin nerede olduunu bilmiyorum. Dediklerin kmazsa ne olacak?" "O takdirde btn kafileye senin komuta etmeni salayacam." "Ciddi misin?" Doann gzleri ldamaya balamt. Attila ban sallad. Bu tr bir vaadin ne anlama geldiini ok iyi biliyordu. Fakat byk bir katliamdan sa kurtulmay baarm olan Doan'in aksine, dn yolunda kendilerini hibir tehlikenin beklemediinin de farkndayd. mparator Honorius bile lejyonerlerini evlerine geri dnmekte olan Hunlarn zerine gndermeye cesaret edemezdi. Alarich, uzun sre grledikten sonra iddetle patlayan, sonra da gneye doru uzaklaan bir frtnaya benziyordu. Ravenna'daki hkmdar bu kritik durumda kendisine yeni ve tehlikeli dmanlar edinecek kadar aptal deildi. Galya'daki asi generalle ba yeterince beladayd zaten... Romallarn ok iyi durumdaki dmdz yollar, imparatorluun her tarafna ehirlerde olduundan ok daha byk bir baaryla dalyordu. Bu yollar yzyllar boyunca lejyonerler tarafndan Iejyonerler iin ina edilmi, bakmlar yaplm ve yenileri eklenmiti. Yol kenarlarndaki mil talarna adlar kaznan zengin adamlarn yaptklar yardmlar da bu baarda byk rol oynamt. "Ya... ya sen haklysan?" "O zaman arap flarndan bir tanesi benim olur!" "Ne zaman balyoruz?" diye sordu Doan. "Gnn sen belirle..." Doan olur anlamnda ban sallad, ne var ki bir sre sonra ikisi de bu konumay unuttular. Be gn sonra etraf duvarlarla evrili kk Raete ehrine ulamlard. Buras geen yllar boyunca bir kez olsun yama edilmemiti. Fakat ne Hunlarn, ne de ehirdeki muhafz birliinin bir atmaya girmeye niyetleri yoktu. ki ta136

raf ehrin bat kapsnn nnde bulutu. Soylular ve zenginler laf dolatrmadan Hunlara birka kilo altn ve gzel ss eyalar vereceklerini beyan ettiler. Kafilede seyahat eden Gotlar ve dier yolcular iin dk fiyata ihtiya maddesi pazarl yapld. Bunlarn dnda kiyzler Kafilesine bir araba dolusu tahl, be amfora zeytinya, drt kz, on koyun, be kei, st, peynir, be tane siyah renkli, kk domuz, sepetler dolusu meyve, sebze, soan ve taze sarmsak da verildi. Gotlar, azatl kleler ve kadnlar, Raete'nin byk ve olaanst gzellikteki hamamlarnda rahatlatc bir banyo yapma frsatn karmadlar. Bu elenceye katlmay reddeden Hunlar, kzlerden birisini keserek atein zerindeki byk bir ie geirmilerdi. Kor halindeki atein zerinde saatlerdir kzaran etin nefis kokusu, ehrin her yanndan alnr olmutu... Her ey hazr olup, insanlar gruplar halinde yava yava kampa dnmeye balad zaman, Aybars nar gibi kzarm kebaptaki payndan vazgetiini aklad. Ostrogotlardan bir koyunun krek kemiini alm ve kocaman bir Hun kazannda saatler boyunca kaynatmt. Dier Hunlarn, hatta kafiledeki kadn ve kzlarn kendisini seyretmelerine bir itiraz yoktu. Elindeki tozun ve ot demetinin terkibini bilmedikleri mddete, grdklerinden nasl olsa bir ey anlayamazlard. Ve bu da samanlarn srr olarak kalacakt... Gecenin olduka ileri bir saatiydi. Herkes Doan'n arabndan bol bol imiti. Kadnlar ve kzlar alak sesle arklar sylerken, anszn salar msr pskl kadar sar olan bir Ostrogot kz Attila'nn yanna kayd. Bu kz daha nce dierleriyle birlikte onun nnde dans etmi ve elenmiti. imdi de kollarn Attila'nn boynuna dolayarak, ona artk

137

Roma parmenlerinden, erzaktan ve kat edilen mesafeden baka eyler dnmenin de vaktinin geldiini belirtiyordu... "Seni rahatsz ediyor muyum?" diye sordu kz. Attila biraz geri ekilerek ona bakt ve gld. "Hayr, beni rahatsz etmiyorsun..." Ve henz szlerini bitirmeden ruhunun derinliklerinde bir eylerin deimekte olduunu fark etti. Bunu hissediyor, fakat ne olduunu bilmiyordu. Sanki bu kzn sesini ok uzun zamandr tanyor gibiydi. Oysa onu ilk kez imdi duyuyordu! Giderek klen kamp ateinin te tarafnda bulunan Aybars, sonunda bembeyaz koyun kemiini kazandan karm ve kor halindeki atein arasna yerletirmiti. Bu arada aman usulnce olduu yerde bir ileri, bir geri sallanyor ve kendi kendine eski arklar ve dualar mrldanyordu. "... stelik ok da gzelsin" diye szn tamamlad Attila kz tepeden trnaa alc gzle szdkten sonra. Kz Atti-la'y kendine doru ekti, fakat delikanl iinde anszn bir rahatszlk hissinin belirdiini fark etti. "Ka yandasn?" diye sordu ona hafife ksrp boazn temizleyerek. "On alt" diye cevap verdi kz. Sesi Attila'nn kulana ayn yataki kzlarn seslerinden ok daha gzel gelmiti. "Benden byksn" dedi Attila. "Biliyorum, fakat sen Attila'sn..." "Bununla ne demek istedin?" "Ben size aittim... Daha dorusu baban Muncuk Han'a. Bykbabam size kar savarken lmt, fakat babam senin baban ve Stilicho'yla birlikte Radagis'in vahi Ostrogotlarna kar savamt. Sonra mparator Honorius'un Ravenna'daki saraynda bulunan Hun birliine dahil oldu, sonra da Julius Alplerindeki general Generidus'un ktalarna..."

138

"Yana gre ok ey yaamsn" dedi Attila ikircikli bir sesle. "Roma'ya nasl geldin peki?" "Bunun nasl olduunu artk ben de tam olarak hatrlayamyorum. Annemle kardelerim iki sene nce, Kral Alarich'in ilk Revanna kuatmas esnasnda ateten ldler. Babam, daha gvende olacam sand iin, beni bir kle grubuyla Roma'ya gnderdi. Bir sre sonra imparator, Alarich'in zayf bir nc kuvvetini Roma yolunda yakalama ve imha etme emrini verdi..." Kz duraksad. Attila anszn elinin gz yalaryla slandn hissetti. "Demek baban..." "Babam buradaki adamlara kar savat" dedi kz alak bir sesle. "Dur bakalm!" dedi Attila ve kz kollarnn arasna ald. "Ya sen? Tm bu zaman boyunca Roma'da m yaadn? Bir kle miydin?" "Parmamda kle yz yoktu. Fakat efendimin ismi Pompejanus'tu." "Ne? Roma valisi mi?" "Evet" diye cevap verdi kz. Ayn anda da Attila bu sesi nereden tandn hatrlad. "Senin rehine olarak Pompejanus'un evine gelmenden ok nce, onun evinde hizmet gryordum..." Kz baklarn yere evirdi ve ban ne edi. "Gece kulama fsldadn haber nereden geldi peki?" "Bunu sana syleyemem" diye cevap verdi kz alak sesle. "Henz deil... Bunu yapmayacama dair yemin ettim!" Attila sa elinin ba parmayla gen kzn enesini hafife yukar kaldrd. Snmeye yz tutmu olan byk kamp ateinin son alevleri, gen kzn aydnlk yzn kzla boyu-yordu. Attila uzun boylu dnmeye gerek duymadan, eliy139

le kzn yanaklarndan szlen yalar sildi. Anszn kendisini eskisinden de iyi hissetmeye balamt. Kzn yzne dklen sapsar salarna bakt ve onlar fleyerek datmak istedi, fakat ayn anda kz ban kaldrp ona bakt. Anszn kzn babasnn kendi babas ve Stilicho'yla birlikte Radagis ve Ostrogotlarna kar savam olmas, Ravenna imparatoru iin Hunlara kar dvmesi, bu arada lenler ve kalanlar, hatta az ileride kzlar ve kadnlar kucaklayan dier insanlar, her ey nemini yitirmiti. Bu sessiz, garip, kendi kendine Attila'nn yanna gelebilecek kadar cretkr kz dnda, hibir ey umurunda deildi. Attila kz kollarnn arasnda skarak kendine ekti. Zihninde lgnca dncelerin oynamasna ve duygularnn kendisini tm at koularndan daha fazla heyecanlandrmasna ramen, onunla tek kelime olsun konumad. Artk sadece atein ve vcutlarnn scaklnn keyfini karyorlard. Hemen herkesin derin bir uykuya dalmasndan sonra, kza ismini sordu. "Greka" diye cevap verdi kz. Fakat bu isim azndan Yunanca bir kelime deil, Cermenlerin bir zafer l gibi kmt.

140

6 Greka Adl Kz

Sonraki gnlerde Appenin geitlerini atlar ve ^ nihayet Adriyatik Denizi'ni grdler. Arada srada da yamalarnda sakall, yar bellerine kadar plak, vahi grnml adamlar ortaya kyor, gvenli bir mesafeden kafileyi izliyor, onlarn kk atlarnn zerinde douya giden Hunlar olduklarn anlaynca da geldikleri gibi sessizce ortadan kayboluyorlard. Attila, hi beklenmedik anlarda ortaya kan ve ayn ekilde yok olan bu adamlarn kim olduklarn sorduu zaman, Aybars glerek cevap vermiti: "Bunlar da bir cins aman. Issz da balarndaki maaralarda tek balarna yayor ve dlarndaki dnyayla hi ilgilenmiyorlar." Attila, amcasnn bu aklamasndan kesinlikle tatmin olmamt. Buna ramen sesini karmad. Roma'daki tm kahramanlk gnlerine ramen, hl dnyada ona hitap etmeyen pek ok ey vard. Geri bundan yl nce yetikinlerin arasna kabul edilmiti, ince svari gmleinin sa tarafnda, kk rtbeli bir komutan olduunu simgeleyen demir bir yzk tayordu ve can istedii zaman bir kzla yurtlardan birine ekilebilirdi. Fakat bu henz her ey demek deildi! Hl bir eylerin eksik olduunu ok iyi biliyordu. mparator Honorius'un lkesine rehine olarak gitmesinden nce bile aabeylerinin sahip olduu bir eyjpr... 141

Ayn gnn akam kafile kamp kurarken, Attila her zaman rasgele yerletirilen adrlarn, yurtlarn ve arabalarn dzeninde bir deiiklik olduunu fark etti. Atelerin arasnda yrrken de insanlar kendisini sadece dosta deil, ayn zamanda gzle grlr bir saygyla selamlyordu. Tekrar kendi kk yurduna geri dnmek istedii zaman ise dier yurt ve adrlarn kendisininkinin etrafnda byk bir ember oluturduklarn grd. Greka'yla birlikte geceleyecei yer, Hun kampnn merkezi olmutu. Bu durumdan hem gurur duymu, hem de utanmt. Neler olup bittiini anlayamaz bir tavrla ban sallad. Fakat biraz daha ilerledikten sonra, bann ve omuzlarnn gerek bir Hun atlsndan beklenildii gibi dik durduunu fark etti. Umursamaz bir tavr taknp, kimseye fark ettirmemeye alarak etrafna baknd. Anszn tm gzlerin kendisinin zerinde olduunu ve att her admn dikkatle izlendiini anlad. "Burada neler oluyor?" diye sordu tekrar Greka, Doan, Aybars ve Scottas'tan oluan grubun yanna dnd zaman. "Bazlarnn baarya tanmas gerekir" diye homurdand Aybars. "Ne demek istiyorsun?" diye sordu Attila hibir ey anlamadan. Dierleri glmseyerek ona bakyordu. "Senin sadece yol boyunca liderimiz deil, tm yry boyunca, savata ve barta bize han olmana karar verdik." "Bu konuda benim ne dndm kim sordu?" "Hi kimse!" diye cevap verdi Doan. "Bir topluluk sana bir sorumluluk lyk grd zaman onu ya kabul edip stlenmeli... ya da topluluu terk etmelisin!" "Kimsenin beni han setiini ne grdm, ne de duydum." "Doru" dedi Doan. "Biz Kara Hunlarn banda bir han vardr, fakat biz Romallar gibi mutlak hakimiyet ve diktatrlk tanmayz..." 142

"Bunu bir askeri demokrasi olarak tanmlamak mmkndr" diye lafa kart Scottas. "Eli silah tutan tm erkekler, ilerinden en iyilerini seerek bir sava meclisi olutururlar. En gl, nemli ve baarl erkeklerden -Romallar bu erkeklere Logades adn verir- oluan bu meclis de kimin han olacana karar verir." "Ve Hunlarn kaan da daima bizim ailemizin yeleri arasndan seilir" diye cvldad aman neeyle. Konumay burada kesmek zorunda kaldlar, nk her yandan kadnlar erkekleri atelerin ve kazanlarn bana aryorlard. Greka, bu akam yemei iin, civardaki kyllerden yumurta ve domuz pastrmas temin etmiti. Byk kazannn souk kalmasna ramen, ksa bir sre sonra sarmsakla tatlandrlm yumurtal domuz pastrmasnn nefis kokusu, ky boyunca uzanan dalarn yamalarna yaylmaya balamt. Bu yemee ek olarak Gotlarn un, su ve mayadan hazrladklar, sonra da kk ta frnlarda piirdikleri pideden de bol miktarda vard. Yemei yedikten ve deniz havasna karan am kokusunu ilerine ektikten sonra, bir kez daha hanlk zerine konutular. Aybars Amca ile Romal hatip, hi beklenmedik bir ekilde doru yaam tarz zerine bir mnakaaya girimilerdi. "Sava han ya da bar han - her halkrda bu tecrbeli, sava ve barsever erkeklerden oluan meclis, kmsenmeyecek bir gce sahip" diyordu Aybars. "nk hibir han kendisini seen ve kudret veren erkeklerden daha iyi olamaz!" "Buna ramen bizim Yunan Haydut-Krallar adn verdiimiz adamlardan daha iyi deilsiniz" dedi Scottas neredeyse itham edercesine.

143

"Bir kraln halk tarafndan byk ve baarl bir haydut olarak sayg grmesinde kt olan nedir ki?" diye sordu aman glerek. "Onun grevi bu ve sadece bu deil mi?" "Hayatta yenmek ve yenilmekten baka eyler de var! Hukuk ve yasa gibi daha yksek deerlerin varln unutuyorsun!" "Elbette bunlar da var! Fakat biz Hunlarn altndan baka bir deer, daha yce bir dnya ve asalet tanmadmz da nereden kartyorsun?" "Evet, krlarda birtakm talar s ste koyup Obos adn verdiiniz sunaklar hazrlyor, baz allara cam paralar ve renkli bezler balyorsunuz... Sonra vecde geerek arklar sylyor, davul alyorsunuz..." "Yoksa siz tapnaklarnzda ve kiliselerinizde daha iyi eyler mi yapyorsunuz?" diye sordu aman alayc bir sesle. "Siz gebesiniz" diye cevap verdi Scottas neredeyse aresiz bir itirazla. "Bulduklar her eyi alan hayvan obanlar! Bir devlet hakknda... ilerleme, bilim ve teknik hakknda... bizim uygarlmz hakknda nasl bir fikre sahip olabilirsiniz ki?" "Bu szlerinle bize hakaret etmeyi amaladysan, baarsz olduunu sylemeliyim" dedi Aybars ve gld. "En az sizin kadar marur olmaya hakkmz olmadn m dnyorsun? Kendi kendinizi kandrmaya almanz beni ok zyor! Biz -sizin Yunan ideallerinize gre- erkek ve kadnlardan oluan tam bir demokrasiye sahibiz. Bizde her makam ve rtbe sahibi kann ne kadar scak ve krmz olduunu, terin ne kadar ac olabileceini, kl salladktan sonra kollarn nasl szladn, gzya ve ceset dalaryla dolu bir savatan sonra uykunun ne kadar derin olduunu bilir. Tarlalarn bize verecei nimetleri bir kle gibi beklemek yerine, ruhlar izin verdii anda savaa kmay ve bir gn bile vakit

144

kaybetmemeyi istiyoruz! lml ve geici nesneleri korumak iin kesme talar st ste yerletirmeyi boa harcanan kuvvet olarak gryoruz, nk kalplerimizde bulunanlarn her eyden daha deerli olduunu biliyoruz." "Bizimkiler gibi ehirleriniz yok." "Bir ehrin bize ne faydas var ki? Biz byk hayvan srlerine sahibiz." "Ne bir para topranz, ne de bir tarlanz var." "Bu sayede yldzlarla dolu gkyz, bulutlar ve akarsular kadar hareketli kalyoruz" diye cevap verdi Aybars. "Heraklit isminde bir Yunan, bundan yzyllar nce her eyin aktn sylemiti. Fakat siz bunun tam tersini gerekletirmeye alyor, durup dinlenmeden zamann akna kafa tutmalar iin dev ta ynlar oluturuyorsunuz." "Bu deniz kas gc okyanuslarna aittir" dedi aman ertesi gn Ancona ve Arimini arasndaki sahil yolunda ar ar ilerlerken. "Burada gemiler genellikle yelkenle deil, kreklerle ilerler... Karadeniz'deki frtnalarn gcnden burada sz bile edilemez..." Alplere kadar uzanan ve byk Padus Nehri tarafndan hkmedilen engin ova henz grnrlerde yoktu. Fakat Roma ile Appeninlerin kuzey yamalarndaki ehirler dizisinin arasndaki dalarn aksine, buras da gz alabildiine uzanan dz bir araziydi ve Hunlara batya doru hareket etmelerinden nce yaadklar blgeleri hatrlatyordu. Karadeniz'e dklen iki dev rman arasndaki ovalar, Tuna deltasnn kollarn oluturan yzlerce kk akarsu blgesi, Transilvanya Dalar ile Orta Tuna havzasndaki bombo engin arazi... "Biz Romallardan ok daha eski bir halkz" diye anlatmaya balamt Aybars bir akam. Yurtlar ve adrlar kurul-

145

mu, hayvanlarn bakm yaplm, yenilmi ve iilmiti. "Onlarn yeni tanrlarnn doumundan tam yz yl nce, biz ortadaki lkeye kar savayorduk. Eskiden beri gebe olarak yayorduk, fakat yedi yz yl nce en byk hkmdarlarmzdan biri olan Mete, doudaki imparatorluun prenseslerinden biriyle evlenmiti." "Bu zel bir durum muydu?" diye sordu Greka. "Evet, ok zel bir durumdu!" diye gld aman. "ok, ama ok uzun zaman nce, biroumuzun tanrlarla ve cinlerle konuabildii, kurtlar ve kular bile anlayabildii gnlerde, her ey imdikinden ok farklyd..." Kutusunu aarak iindeki tozdan bir tutam ald ve burun deliklerine ekti. "Fakat gnn birinde insanlardan bazlar hantallat. Artk oradan oraya g etmek istemiyor, bitkiler ve aalar gibi kk salmak, doann kendilerine verdikleriyle yetinmek istiyorlard. Bu bizi onlardan farkl ve stn kld: Biz, zgr doan her canl gibi, yaz mevsiminin meyvelerini dilediimiz gibi toplamakta ve k mevsimi bizi durdurana kadar dilediimiz gibi g etmekte serbestiz. Dierleri ise kck bir toprak parasna ac ektirmek ve ondan giderek daha fazlasn istemek zorundalar, nk sahip olmak istedikleri bitkiler gibi topraa kk salmlar..." Ksa bir ara verdi ve bir ark mrldanmaya balad. "Yere kk salm olan her ey vakti geldiinde yapraklarn ve meyvelerini dkmeli, zgr olanlarn frtnas etraf kasp kavurduu zaman kendisini korumaldr. Bu nedenle yerleikler daima gebelere vergi demekle ykmldrler." "Bunu bu adan daha nce hi dnmemitim" dedi Attila. "Fakat yerleiklerin bize deyecek bir eyleri kalmad ve hayvanlar iin ot yetimedii iin batya gittiimiz sylenmez mi hep?" "ok doru. Artk bize bir ey deyecek durumda deil146

diler. Hatta kendileriyle bizler arasna, doudan batya uzanan dev bir duvar bile ekmilerdi." "Fakat onlar bizden daha eski bir halkt" dedi Doan. "Bu da doru" dedi Aybars ban sallayarak. "Fakat biz sadece tarlalarn srenlerden ok daha iyiydik. rgtlenmede ve teknik alanlarda onlardan daha baarlydk. Daha o zamanlar bile u anda kullandmz zrhlara, kvrk yaylara ve inlilerin tm o eski gemilerine ramen asla bir benzerini gelitiremedikleri hareketli sava taktiklerine sahiptik. inliler hareketsizliklerinin bedelini para, altn ve malla dyorlard. Hem birbirleriyle atan alt krallk zamannda, hem mparator Qin Shi Huangdi zamannda, hem de sonradan efsanev bir nitelie brnen Han slalesinin kurucusu haydutba Liu Bang zamannda..." aman burnunu ekti ve gerindi. "O zamanlar son derece glydk... Kk atlaryla btnlemi gibi grnen savalar yldrm hzyla saldrya geiyor, sonra ayn hzla geri ekiliyorlard. inlilerin drt tekerlekli ar sava arabalarnn bu hza dayanmalar mmkn deildi." "inliler iin bizim gibi savamak daha kolay olmaz myd?" diye sordu Doan. "Yani hibir zaman gerek bir koruma salayamayan o duvar ina etmek yerine..." "Mutlaka" diye karlk verdi Aybars. "Zaten bunu yaptlar da. Taktik ve tekniklerimizin byk ksmn kullandlar. Korkun savalar oldu. Zafer bir o yana, bir dier yana geip duruyordu. Bizden pek ou pes edip inlilerin tarafna geti. Fakat bu savalarn esas galibi giderek uzayan klar ve giderek zalimleen kuzey souklaryd." "Belki de bizi anavatanmz olan Scantinavia'dan kovan o souk on yllardan sz ediyorsun" dedi Greka. Aybars, dudaklarnda dosta bir glmsemeyle, Got kzna bakt. 147

"ok akllca bir dnce, kardeimin olunun hayat arkada!" dedi sonra. Greka bir anda kpkrmz kesildi, nk amann szlerindeki vgy dier erkeklerden daha abuk kavramt. aman onu kabul etmiti ve bu grkemli bir dn treninden ok daha deerliydi... " yz yl nce srlerimiz artk ot bulamaz oldu... Yz yl kadar nce ise hayvanlarmz uzak dounun ayrlarnda souktan donmaya balad. En kk ey iin bile mcadele etmek zorundaydk. Buzlarn arasndaki kk bir ot paras iin mcadele ediyorduk, souk sislerin arasndaki kular iin mcadele ediyorduk, hatta donarak len av hayvan-lan iin bile, sa kalan son yrtc hayvanlarla mcadele etmek zorundaydk." aman derin derin i ekti. O korkun gnleri tekrar yayor gibiydi. "Batya doru sava ve acmaszlkla uzanan gmzn esas nedeni buydu. Dnyann en derin gl ile Altay Dalar arasndaki blgeden geliyorduk. Sonra durumu bizden daha iyi olmayan bakalaryla karlatk. Ancak kavimlerimizin ve kabilelerimizin en gl ve dayankllarnn birlemesi sonucu hayatta kalmay baarabilirdik. O korkun yllardan sa olarak kurtulmay baarmamzn sebebi ise dur durak bilmememiz, o lmcl souun bizi yakalamasna izin vermememiz ve yaz aylarnda bile topraa kk salmaymzdr." "Demek bir ksmmzn doudaki bozkrlardan, bir ksmmzn da Altay ve Kafkaslar arasndaki blgeden geldiini sylyorsun..." "Hayr, Doan. Biz artk tek bir halk deil, alk ve souk yznden birbirine bir daha ayrlmaz bir ekilde kenetlenmi farkl kavimlerden oluan bir topluluuz. Bizi Karadeniz'e dklen byk ve kudretli nehirlere benzetebilirsin.

148

Onlarn da kaynaklarnn nerede bulunduunu, denize ulamak iin ne kadar mesafe kat ettiklerini, hakimiyetlerini pekitirmek iin baka hangi nehirlerle mcadele ettiklerini hi kimse bilemez!" "Fakat ben kendi soyumu yirmi drt kuak ncesine kadar takip edebiliyorum" diye itiraz etti Attila. "Baka hanlar ve soylu kiilerin oullar da bunu yapabilir." "O halde onlar say, Attila" dedi aman. "Onlar say ki ne demek istediimi anlayabilesin! Bana bir Roma svari birliinden daha kalabalk bir aile veya kabile ismi syleyebilir misin? En kalabal be yz, bilemedin bin kii, daha fazla deil." "Evet, bu konuda haklsn..." "Geldiimiz yerde geen souk yzyllar, bundan daha kalabalna asla izin vermezdi. Bu da bizi Romallardan ayran baka bir nokta: Biz ok kk gruplardan, hatta tek tek bireylerden oluuyoruz, nk savata her Hun kendisi iin mcadele eder. Evet, belki dierleriyle bir araya gelerek bir topluluk oluturur, fakat Romallarn byk sava dzenlerini asla renemez. nk onlar iin askerler duvardaki birer tatan baka bir ey deildir..." "Aradaki fark nerede?" diye sordu Attila. "Bizde de bir sava denizdeki bir damladan daha farkl deildir." "Grnte yle!" dedi Aybars. "Fakat bizim savalarmz ncelikli olarak bir imparatorluk iin deil, kendileri iin savarlar." "Roma'dayken sizin neden daha ileriye deil de, sadece Tuna'ya kadar ilerlediiniz zerine epey kafa yorduk" diye lafa kart Scottas. Tm bu zaman boyunca konuulanlar dikkatle dinlemiti. "Danaster, Dnyester ve Danaper nehirlerini kolayca atnz. Fakat neredeyse otuz be yllk mcadelenizi Tuna boylarnda aniden sona erdirdiniz." 149

"Bunun sebebini gerekten bilmiyor musun?" diye sordu Aybars ilgiyle. "Tahmin edebiliyorum" diye karlk verdi Scottas. "Bana kalrsa sizi durduran nehrin kendisi deil, aksine Limes hatt boyunca uzanan Roma kaleleri." "Sylediin doru deil. Biz canmz ne zaman isterse, herhangi bir kuatma makinesine bile ihtiya duymadan Imperium Romanum ilerine rahatlkla ilerleyebiliriz!" "Zaten baz noktalarda bunu yaptnz" dedi Scottas dudaklarnda ince bir glmsemeyle. "Fakat baka bir duvardan duyduunuz korku iliklerinize kadar ilemi olmal!" "in eddinden mi sz ediyorsun?" Scottas glmseyerek ban ne edi. "Sama!" dedi aman. "in seddiyle karlatrlnca sizin Roma ehirlerinin eften pften duvarlar bir bahe iti olarak bile adlandmlamaz! Unutma ki in eddinde sava arabalar duvarn nnde veya arkasnda deil, zerinde hareket ediyordu!" "Limes nlerinde grnmez ve byk bir duvara arpm gibi geri ekildiinizi inkr m edeceksin?" "Bunun nedenleri vard" dedi Aybars. "Hem de ok geerli nedenleri!" "Bunlar bana syleyecek misin?" Aybars bir an iin duraklad. "yle olsun" dedi sonra. "Cermenler, tccarlar ve dier kavimler araclyla batdaki byk imparatorluun snrlar ardnda neler olup bittiini uzun zamandr biliyorduk. Onlar bize yollardan, kylerden, akl almaz zenginliklerden ve Imperium Romanum'un byk kudretinden uzun uzun sz etmilerdi. Bu anlatlanlar karsnda elbette ki gerek biz samanlarda, gerek kavmimizin soylularnda ve yallarnda byk in eddine dair anlar yeniden uyanmt. te bu yz150

den daha fazla ilerleyemiyorduk! u anki durumu hepiniz biliyorsunuz: Artk her yerde Hunlara rastlanyor... tm lkelerde... tm ordularda! Biraz zamana ihtiyacmz var... o kadar! Bu nedenle dier kavimlerin imdilik nmze gemi olmalar bizi rahatsz etmiyor!" "Biz kendimizi asla Hunlar diye adlandrmamtk" dedi aman bir gnlk mesafe daha aldktan ve Attila'nn haritasna bakarak Karaton Kaan'n ordusuna sekiz yz mil kaldn bildirmesinden sonra. Atein etrafnda oturuyorlard. Bir yandan karnlarn doyuruyor, dier yandan da kavimlerin isimleri zerinde konuuyorlard. Aybars bu isimlerin bir zamanlar kavimlerin gerek niteliklerini yanstm olabileceini, fakat aradan geen tm bu yllar boyunca bambaka anlamlar kazanm olduklar grndeydi. "inliler Y ve W seslerini telaffuz edemiyorlar. Bu sesleri karlayan harflere de sahip deiller. Bu nedenle atalarmzdan Hung-no veya Hsiungnu diye sz ediyorlar." "Bizim kavmimizin tad isimlerin de aslnda gn ynleriyle bir ilgisi yok" dedi Greka. "Bat Gotlar anlamna geldii dnlen Vizigot kelimesi aslnda 'Soylu Gotlar' demektir. 'Greutunglar' ad da verilen Ostrogotlar ifti ve kyl, 'Terwingler' ise Orman Halk' anlamna gelir. Tpk bir zamanlar vatanmzda yaarken olduu gibi..." "Vatan m? Srekli olarak bu kelimeyi duyuyorum" dedi Attila. "Fakat kimse bana bunun ne anlama geldiini aklayamyor..." "Vatan... insann z yurdu, atalarnn geldii yer demektir" dedi Scottas. "Ya da insann doduu yer..." Attila bo gzlerle ona bakyordu. "Benim atalarmn asla bir vatan olmad" dedi sonra. "Ben de doduum yeri asla grmedim. Hatta annemim

151

bile bu yerin neresi olduunu hatrlayabileceim sanmyorum!" "Senin adna zgnm" dedi Scottas. "Nasl olur da bir insan kk salabilecei bir topraa sahip olamaz? Kendinizi kzgn gnein yakclndan, fkeli dmanlarn saldrsndan koruyabilecek, kendinize ait bir yere ihtiya duymuyor musunuz hi?" "Bu sylediklerin Romallar veya siz Yunanlar iin geerli olabilir" dedi Greka. "Benim vatanm, neredeyse bizden baka hi kimsenin yaayamayaca kadar kuzeydedir. Ben de bir zamanlar Kimmerlere, sonra skitlere, sonra Yunanlara, sonra Ostrogotlara, imdi de Hunlara ait olan bir yerde dnyaya gelmiim..." "Szn ettiin yer bize ait deil" diye araya girdi aman. "Bizim bir toprak parasna veya yerleim yerine ihtiya duymadmz renmelisiniz artk! Ne ehirlerle, ne kylerle, ne de iftliklerle ilgileniyoruz. Ot bitmeyen ayrlar ne iimize yarar? Ya da bombo bir ehir? Ya da gemileri olmayan bir liman? Ya da gsz bir sava? Ya da artk dourmak istemeyen bir kadn?" "Toprak sahibi olmak, kudret sahibi olmak anlamna gelir" dedi Scottas ciddi bir sesle. "Yanmda gtremeyeceim bir nesnenin, kendilerine srekli olarak bereketli ayrlar arayan srlerden daha deerli olabileceini ciddi olarak dnyor musun? Ya da eyerimin altndaki attan, elimdeki kltan, yatamdaki kadndan, ailemdeki kzlardan ve oullardan, herkesin grebilecei ekilde sslenmemize yarayan altndan... Szn ettiin toprak, tm bunlardan daha m deerli?" "Elbette" dedi Scottas. "zgr ve vahi olmak kulaa ho geliyor, fakat bu sylediklerinin ne kalcl, ne de gelecei var. Amaszca oradan oraya dolanp duruyorsun, bir

152

gecede her eyini yitirebilirsin ve bu arada ta zerine bir tek ta bile koymuyorsun..." "Bunu neden yapalm ki? Etrafmz neden bir duvarla evirelim? Bir kuatma nnda ka olana bulamayp alktan birbirimizi yememiz iin mi? Pis kokulu dar sokaklarda, g bile grmemize imkn vermeyen yksek atlarn arasnda yaamak iin mi? Saylar gnden gne artan ve plerin arasnda srnmekten baka areleri kalmayan insanlara benzemek iin mi?" "Roma her zaman senin grdn durumda deildi" dedi Scottas. "Ya bundan sonra nasl olacak?" diye sordu Attila. Yunan hatibi ellerini yukar kaldrd. "Bilmiyorum. Tek bildiim, tm kemiklerimi teker teker hissetmeme neden olan bu korkun yolculuk yerine, birka kulbeden bile ibaret olsa, bir ehirde yaamak istediimdir..." "Daha fazla zaman kaybedecek olursak, ektiin azap birka kat artacak" dedi aman. "Gebe yaamnn ne olduunu bilmeden oradan oraya dolaan kavimlerin says her geen yl artyor! Romal vergi toplayclar tarafndan iliklerine kadar smrlen bu insanlar, sava ve yangn felaketlerinde bile bu kadar byk kayplara uramazlard! Yitirecek hibir eyleri kalmayan bu insanlar artk her eyi yapmaya hazrlar..." "Daha tehlikeli olan nedir?" diye sordu Doan. "Roma lejyonerleri mi, yoksa vatanlar dahil her eylerini kaybetmi olan bu insanlar m?" "Elbette ki ikinci sylediklerin... Kyleri ve ehirleriyle olan balar kopartlm, belki bir zamanlar bir Roma generalinin hizmetinde bulunmu, tm umutlar gerildikleri armhta asl kalm, fakat buna ramen dalarda tek balarna oturup kurtuluu bekleyen mnzevilerin aksine, Hristiyanlarn cennetine a karnla gitmek istemeyen zavalllar..." 153

"Yamac haydut srleri..." "Evet! Kimisinin bir lideri var, kimisinin yok! Roma topraklar bu insanlarn binlercesiyle dolu... Belki ilerinde kadnlar ve ocuklar ounlukta, fakat tepeden trnaa silahllar ve kaybedecek bir eyleri kalmad iin, korkacak bir eyleri de yok!" "Bu zamana kadar grdklerimiz olduka zararsz ve uysal grnyorlard" dedi Attila. "Kafilemizdeki Gotlar ve Sarmatlar bile onlardan ok daha tehlikeli..." "Kimse ganimetlerine el uzatmaya kalkmadka, onlar da zararszdr" dedi Doan. "Yine de bana uzatlan bir barda imeden nce, onun zehirli olup olmadna bakarm" diye karlk verdi aman bu szlere. Sanki anszn endielenmi gibiydi. Attila onun bir gece nce, atein kllerinin arasndan beyaz bir koyun kemiini karn hatrlad. Tm ilgisini Greka'ya ynelttii iin, onun ne yaptna dikkat edememiti. Fakat amann kemiklerdeki atlak ve yarklarda grdklerinin pek iyi eyler olmadn hissediyordu. Roma'dan ayrllarnn on ikinci gnnde, denizin zerinde gnein batt ynden gelen yelken belirdi. Gemiler kyya olduka uzak, ayrntlarn kolay kolay seilemeyecei bir mesafeye demir attlar. Buna ramen Attila derhal yorumunu yapt: "ki Yunan ve bir Roma gemisi." "Onlarn konumalarn duyabiliyor musun?" diye sordu Greka aknlkla. Attila gld. Gen Ostrogot kz her zamankinin aksine arabalarda yolculuk etmiyor, Attila'nn yannda saatler boyu at sryordu. Hafif bir Roma eyerine yanlamasna oturmutu, nk Hun eyerleri kendisine ok rahatsz geliyordu. Bunu Attila'ya ve pek o kadar kibar olmayan dier Hun savalarna da sylemiti. 154

"Ben Dou ve Bat Roma yelkenlilerini bile birbirinden ayrt edebilirim" dedi Doan. "Bat Roma gemilerinin yelkenleri sivri ulu, direkleri ise eik. Yunan adalarndan gelenlerin ise dz bir direkleri ve drt ke yelkenleri var." "Demek imdiye kadar hibir gemiyi yakndan grmedin!" dedi Attila glerek. "Bunu nereden biliyorsun?" "nk btn gemilerin yelkeni drt kedir. Ben Ravenna Liman'nda bulundum ve bunu biliyorum. Gemiler rzgra kar yol aldklar zaman, sa alt kelerine balanan bir halatla diree sarlrlar." "Rzgra kar m? Biliyorum, biliyorum... Hatta amcan Aybars'n uabildiini bile biliyorum!" "aka yapmyorum, gemilerin rzgra kar yol almalarna aprazlama denir!" "Fakat bu durgun havada yelkenler hibir geminin iine yaramaz" diye lafa kart aman te taraftan. "ster drt keli olsun, ister bir kesi diree sarl..." "Zaten bu yzden gemiler krek ekiyor" dedi Attila yava bir sesle. Ellerini gzlerine siper ederek bir mddet gemilere bakt. "Bunlar sava gemisi deil" dedi bir sre sonra. "Ticaret gemileri... Fakat ne tadklarn bilmiyorum.." "Belki de korsanlardr!" diye atld Greka. "Olamaz... Korsanlar Ravenna donanmasna bu kadar yaklamaya cret edemezler!" "Onlar da Romallar kadar acnacak haldeyseler, neden olmasn?" diye fikrinde srar etti Greka. Erkekler ise omuzlarn silkmekle yetindiler. Attila da bu konuda baka bir ey sylemedi. Gerek Hun savalarnn, gerek de kafiledeki kadnlarn gznde saygnlnn bir nebze de olsa azaldn hissediyordu. Roma'da baard eyler yznden hi phesiz herkes ona 155

hayrand. zellikle savalar, dile getirmemi olsalar da ona derin bir kran borluydular. Ailelerinin ve kabilelerinin yanna utan iinde dnmemelerini salayan ondan bakas deildi. Onun sayesinde artk yine eskisi gibi arabalar ganimetle dolu olarak eve dnen marur bozkr atllar olmulard... Yol boyunca hibir tehdit veya tehlikeyle karlamamlard. Yaptklar yolculuk kafilenin byk ksm iin heyecan verici olmaktan ziyade skc ve yorucuydu. Tuna boylarndaki ailelerinin yanlarna geri dnmek iin Adriyatik Denizi boyunca kuzeye doru ilerlemeleri, Julius Alpleri'ni amalar ve usuz bucaksz bir ovay kat etmeleri gerektiini akllarna bile getirmek istemiyorlard. Bu nedenle Aybars tm kavimlerin kafileleri iin geerli olan ok eski bir ynteme bavurmak zorunda kald. "Gnlerimizi ve gecelerimizi daha iyi deerlendirmeliyiz" dedi son derece olaan bir sesle Attila ve Greka'nn yannda at srerken. Aspia ve Miso nehirleri zerindeki kprlerden geiyorlard ve Arimini'ye be gnlk mesafedeydiler. "Daha hzl ilerlememiz gerektiini mi sylemek istiyorsun?" diye sordu Attila. Aybars hayr anlamnda ban sallad. "Bu kadar ganimetle bunu baarmamz imknsz." "O halde ne yapmamz istiyorsun?" "Senin Roma ve Ravenna'da pek ok ey rendiin gibi, biz de birbirimizden bir eyler renebiliriz. Ben her akam birilerinin doduu yerler hakknda bir eyler anlatmasn istiyorum. Bu ii en iyi baarana, ganimetimden gzel bir dl vereceim." "Ne zaman balayacaz?" diye atld Doan. "akkar!" diye uyard onu aman alak sesle. "Brak nce bakalan anlatsn."

156

Neler olup bittiini herkesin kavramas olduka uzun srd. Sonra ilk sz Selanikli hatip ald. Roma eitimi, hitabet ve polemik sanat retmeni olan Scottas olduka sska bir adamd ve her zaman ar bir yk tayormu gibi yryordu. Henz otuz yanda bile olmamasna ramen, tepesi neredeyse kellemi bann etrafnda beyaz bir sa emberi tayordu. Attila, Scottas'n Konstantinopolis'te kendisine ait bir yetikin okulu altran Onegesios adnda bir kardei olduunu da hatrlyordu. Ayn gnn leden sonras Scottas ilk anlatmna balad. Etrafnda olduka byk bir dinleyici kitlesi topland iin, Yunan hatibi yksek sesle, neredeyse bara bara konumak zorunda kalyordu. Buna ramen konuulanlarn anlalmas iin uygun bir zm bulmak gerekiyordu. Sonunda arabalarn atlarn yaklak yz adm kadar gerisinde yol almasna karar verildi. "Hitabet sanatnn ne anlama geldiini biliyor musunuz?" diye sordu Scottas kendisi iin hazrlanan Roma atna binmeden nce. Dierleri balarn salladlar. Hun savalar ise hibir tepki gstermediler. Tm bu olayn anlamn henz kavrayamamlard. "Hitabet, konuma sanatnn dier bir addr" dedi hatip gururla. "Size Roma'dan sz edeceim; hem kuruluundan, hem de knden... nk Roma'da grdklerinizin byk ksm kl deil, sz gcyle meydana geldi. Ve iten ie rmesine de yine yanl szlerin gc neden oldu." Attila yavaa glmsedi. O da btn bir yl boyunca gzel szler ile yaynn kiriine bir ok takmaktan ve havada uan bir kuu tylerine zarar vermeden vurmaktan alkonmutu. "Her eyden nce size zmeniz iin bir bulmaca soracam" diye bard Scottas ve drt bir yanna baknd. Ti-

157

yatro sahnesindeki oyuncular, tribnlerdeki konumaclar ve halknn nne kan krallar bu srr bilir. lerinden hibiri, dudaklarnn orada bulunan insanlarn tm tarafndan grldne kesin emin olmadan, tek kelime bile etmez. Fakat ben tam ortanzda bulunurken, hepinize birden nasl hitap edebilirim ki?" "O halde atna bin ve ne k... tpk kralmz gibi!" diye bard Doan gururla. "Dediin gibi yapacam, olum!" diye bard Scottas ciddi bir sesle. "Gel ve ata binmeme yardm et!" Atlar zerindeki Hunlar ve etrafta bulunan dierleri aralarnda fsldaarak gldler. Doan, zerinde etekleri yere srnen bir toga bulunan Yunan'a yardm etmek istedi, fakat Scottas ban sallad. Aralarnda geen ksa bir konuma sonras Doan onu kaldrarak atn zerine oturttu, fakat ters olarak! "te gryorsunuz! nnzde ata byle bineceim! Bu ekilde hepiniz dudaklarm ve gzlerimi grebilir, ben de size hitap edebilirim." Tm bu olup bitenlerden hl bir ey anamam olmalarna ramen, Hunlar atnn zerinde ters olarak kafilenin banda ilerleyen Yunan'a bakp bakp glyorlard. Scottas, oradan kovalanmamasnn tek sebebinin, zerinde bulunduu at olduunun farknda bile deildi. Hunlar, yzyllardan bu yana at zerinde gerekleen herhangi bir eyi, ne kadar lgn olursa olsun, olduu gibi kabul ediyorlard. Bylece efsanevi kiyzler Kafilesinde bir Yunan hatibi, yaklak yz kadar doulu bozkr savasna Roma mparatorluu'nu anlatmaya balad. Hem de tmyle kendisine has bir yntemle... "Roma'nn bylesine byk bir kudrete ulaacan en g-

158

l hkmdarlar bile tahmin edemezdi" dedi Scottas ak ve anlalr bir sesle. "Bu ite talihin ve doru zamanda doru yerde bulunmann byk yardm oldu." "Bir dnya imparatorluu kurmak iin irade ve gcn yeterli olmadn m sylyorsun?" diye sordu Attila. Bu soruyla henz tam anlamyla balamam olan bir eyi yarda kestiinin farknda deildi. Hemen yannda at sren Greka, onu dirseiyle hafife drtt. "Brak da adam konusun!" Attila, Greka'ya dnerek glmsedi. Ostrogot kz, dudaklarn bir pck eklinde bzerek bu glmsemeye karlk verdi. Attila kalarn kaldrarak ban sallad: "Bundan hi bkmaz msn?" "Asla!" Gen kz geni bir glmsemeyle ona bakt. Attila ise hafife ksrerek boazn temizledikten sonra, tekrar Scottas'a seslendi: "Haydi, cevap ver!" "Hayr, Attila. Bunu baarmak iin sadece irade ve g yeterli olmaz!" "Bu biz Hunlar iin de geerli mi?" Yunan hatibi yavaa gld. "Bir Roma hatibini bu kadar kolaylkla rndan karmay baaramazsn!" Sonra atn srd ve baka bir ey sylemedi. "Ne oldu? Yoksa yanl bir cevap vermen durumunda boynunu vurduracamdan m korkuyorsun?" "Mesele yanl bir cevap deil" dedi Scottas szn saknmadan. "Bunu doru bir cevapta da yaptrman sz konusu!" "Yani senin doru olduunu dndn ve benim holanmayacam bir cevap!" "Byle de denilebilir." "Peki benim hangi cevaptan holanacam nereden biliyorsun?"

159

"Sen bir Hun, bir hann olusun! Benim retmenlerimin ve onlarn retmenlerinin haklarnda neredeyse hibir ey bilmedikleri bir kavmin evladsn. Bugn bile pek ok kii sizi yzyllar nce Pontus Exinus'a dklen dev rmaklarn arasnda yaayan skitlerle kartryor." "Ve krk yl nce hakknda hibir ey bilinmeyen bir kavme ait olduum iin, sen bile benim ocuk yiyen bir barbar olduumu dnyorsun..." "Bar-bar benim dilimde bir hakaret anlamna gelmez" dedi hatip hzla. Konumann seyrinin yava yava elinden kamakta olduunu hissediyordu. "Bu kelime 'bla-bla' veya 'la.ll-la.ll' gibi, bizim dilimizi konuamayanlar tanmlamak iin kullanlr." "Ksacas bat dnyasna, Avrupa'ya, ya da Imperium Romanum'a ait olmayan biri..." "yle." "Bir yabanc." "Sen neden sz ettiinin farknda msn? Biz aramza yzlerce kavmi kabul ettik. Bunlarn pek ou kendilerini Roma vatanda olarak ifade edebiliyor. Prensip olarak bizim yabana kltrlere kar herhangi bir tavrmz yok..." "Evet, evet, biliyorum... Siz yabanc dman deilsiniz" diye homurdand Attila. "Sizin iin yzyllardan beri buday ektikleri ve yine sizin iin arap fsn kefettikleri iin Galyallar takdir ediyorsunuz. Tek istekleri kendilerine yeni tarlalar bulmak olan Gotlar ve Vandallar maaa balayp, iyice semirmi olan lejyonerlerinizin yerine, kendileri gibi birer Cermen kavmi olan Almanlarn, Franklarn ve Burgundlarn karsna karyorsunuz!" "Ben bir Yunan'm!" diye itiraz etti Scottas. "Gerekte Roma vatanda bile deil, Bizans vatandaym..." "Bat Roma veya Dou Roma - hangisi tekinden daha

160

iyi ki?" diye Attila onun szn kesti. "Hayr, Scottas! Sizin dilinizi konuamayan, grnleri sizden farkl olan ve sizin de onlarn dilini anlayamadnz... dou, bat ve gney lkelerinden gelen insanlara kar... bu kt tohumlar eken, sizin tanrlarla dolu gzel Yunanistan'nzdan baka bir yer deil!" O ve ertesi gn boyunca Scottas'n azndan baka eyler duymak mmkn olmad. Grne gre ne Attila'nn, ne de Yunan hatibin baka bir tartmaya girmeye niyetleri yoktu. Fakat Greka Selanikli hatibe kar daha nazik olmas iin Attila'y kibarca uyard. Ertesi gnn leden sonras arabalar tekrar atlar biraz uzaktan izlemeye balamt ve Doan tarafndan ters olarak eerin zerine oturtulan Scottas tekrar topluluun nne gemiti. "Bu kez onun konumasna izin vermelisin" dedi Greka. "Bunu yapacama dair geen gece sana sz vermemi miydim?" Bu cevap zerine Greka mutlulukla glmsedi. Bu arada Aybars slkla bir melodi almaya balamt, fakat Attila'nn sert baklar zerine hemen sustu. "Sen bu ie karma! Greka ile aramda olanlar sadece bizi ilgilendirir!" "Azmdan tek kelime kt m?" "Hayr, ama slk aldn!" "Balangta kelam vard" diye bard bu arada Yunan. Attila isteksizce homurdand. Onun gibi adamlar bu sz kendisinin ve dier rehinelerin beynine kazmaya almlard, hatta bakalarnn zerinde sopa kullanmaktan bile ekinmemilerdi. "Ey Ostrogotlar ve bozkr atllar! Ta iine dek girmeye cesaret ettiiniz imparatorluun nasl doduunu renmek istiyorsanz, imdi de benim szlerime kulak verin..."

161

Hem Hunlar, hem de dier kavimlerin mensuplar, hikye dinlemekten son derece holanyorlard. Zaten her akam atein banda hikyeler anlatlyordu. Fakat bin yllk imparatorluun kuruluundan bu yana Yunan bir hatip, yava yava ilerleyen bir kafilenin nnde, ata ters binmi bir ekilde bu hikyeyi asla anlatmamt. Scottas, bin yllk imparatorluktan, ok ey grp geirmi, sonunda da yalanm bir insan gibi sz ediyordu... "Romallar balangta ok uzun bir sre en az kendileri kadar bilinli olan dier italyan kabilelerine kar savamak zorunda kalmlard. Onlar malup etmeyi baardktan sonra tanrlarn ve snrlarn mmkn olduunca glendirmeye devam ettiler. O cokulu genlik yllarnda, dalarn ve denizlerin tesinden lkelerine pek ok zafer tac getirmilerdi..." Scottas anszn konumasna ara verdi. Kemerine asl olan yass bir testiden bir yudum sirkeli su iti ve dinleyicilerin yzlerine bakt. Attila'nn dudaklarnda ince bir glmseme belirmiti. Greka'ya doru eilerek, sanki farknda olmadan yapm gibi parmak ularyla kzn plak ve przsz bacan okad. Greka da elini onun elinin zerine koydu ve parmaklar bir an iin birbirine kenetlendi. "Bu da oyunun bir paras" dedi Attila kza. "Birka ilgin cmleden sonra zellikle ara verdi. Bu garip konuma tarzndan etkileneyim deme! Dediim gibi, bu da oyunun bir paras. Scottas, o na kadar sylediklerinin dinleyicileri byleyip bylemediini anlamak istiyor..." "Ya sonu bekledii gibi deilse?" "O zaman yeni bir balang daha yapacak. Dikkat et..." "Fakat sonra..." diye bard Scottas, konumaya devam etmesi iin tevik edilmesini beklercesine, "... bakalar da en az onlar kadar atlgan olmaya balaynca, yeni fetihlere

162

girimekten vazgetiler. Artk sadece rahat etmeyi ve baarlarn korumay dnyorlard. Elbette ki Roma zafer kazanmaya devam etti, hem de ou kez sadece isminin gcyle. Fakat o gne kadar kanl ayan saysz kavmin ensesine acmaszca bastran ehir, artk hazinelerini en sevdii oullarna aktarmaktan baka bir ey dnmeyen zengin ve bilge bir anne gibi davranmakla yetinmeye balamt..." Hunlarn birka gld. Ayn anda Scottas da hata yaptn anlamt. Uzun boylu dnmeye gerek grmeden, Hunlara kendi dnyasnn her yannda, Romallarda ve Yunanlarda olduu kadar Cermenlerde, Galyallarda ve Msrllarda da geerli olan bir resmi tasvir etmeye almt. Bu arada bozkr atllarnn Bilge Ana gibi bir kavrama sahip olmadklarn unutuvermiti... "Ne byk bir utan! Ne byk bir utan!" diye bard sonra hzla. "Roma'ya lanet olsun!" Hunlarn kendisini tekrar beklenti dolu baklarla szdn anlamas uzun srmemiti. Rahatlayarak derin bir nefes aldktan sonra, szlerine devam etti: "Evet, byk zamanlarda kazanlan ihtiam, baz l tanmaz adamlarn elinde rezil oldu! Kendi saygnlklarn ve imparatorluun erefini dnmeyen bu adamlar, zevk ve sefa alemlerine daldlar. ocuka bir kibir iinde kendilerine parlak unvanlar ve grkemli isimler vererek, sradan insanlar zerinde sayg ve korku uyandrmaya altlar. Kendilerini neredeyse birer tanr mertebesine kartmalarna neden olan sonsuz ihtiraslar yznden, metalden ve mermerden heykellerinin yaplmasn emretmeye baladlar. Bu insanlarn her biri gelmi gemi en byk, en gzel ve en deerli heykellerin kendisine ait olmasn istiyor, bu heykellerin de ehrin tm meydanlarn ve saraylarn sslemesinden baka bir ey dnmyordu. Bu lgnca yar, ancak heykellerin altnla kaplanmasyla birlikte biraz yatr gibi oldu..." 163

Scottas konumasna ara verdi ve Doan'n kendisine uzatt testiden byk bir yudum arap iti. Son szlerinin ne kadar etkili olduunun farkndayd. Hunlar balarn sallayarak birbirlerine bakyorlard. Hi kimsenin, hatta kaanlarn aklna bile byle aptalca bir fikir gelemezdi! Bir sonraki ilkbaharda terk edilecek bir ayrn orta yerine dikilecek bir heykelin, kime ne faydas olurdu ki? Ostrogotlar, Scottas'n kendilerine anlatmak istediini daha iyi kavryor gibiydiler. Ne de olsa Cermenlerin de tanrlar, kutsal gk stunlar ve saraylar vard. Fakat Yunan hatip, verdii aray gereinden fazla uzatmak istemiyordu. Gnein batmasna pek az bir sre kalmt ve szlerini ertesi gn devam edebilecei ekilde balamak istiyordu. Bu nedenle hzla anlatmaya devam etti: "Size imparatorlardan, ordulardan, lgn cmblerden ve Msrl kralielerden gnler boyu sz edebilirdim, fakat ilk olarak sonsuz g ve cesaretinizle Ebed ehri fethetmeyi nasl baardnz anlatacam..." Kafileden coku dolu bir sevin l ykseldi. Scottas, Attila'nn bile srttn grnce, dudaklarnda belli belirsiz bir glmseme belirdi. Oysa tm yapt, retmeni olduu sanat icra etmekten ibaretti: Biraz hitabet, o kadar... "Evvelden, Roma'nn henz malup edilemez olduu gnlerde" diye szlerine devam etti sonra, "soylular, sradan savalardan ancak elbiselerindeki bir veya iki renkli erit yardmyla ayrt edilebilirlerdi. Bugn ise... bunu hepiniz grdnz... bugn erguvan renkli ipek elbiseler rzgrda dalgalanyor, altlarnda ise hayvan resimleri veya dansz figrleriyle sslenmi rengrenk tunikalar gze arpyor..." Scottas bir mddet dinleyicilerin kendisini onaylayan kahkahalarnn sona ermesini bekledi. Bu arada nlerinde Arimini ehrinin duvarlar belirmiti. 164

"Belki bunu hepiniz bilmezsiniz, fakat ben Romann kuatmadan nceki debdebesini de pek yakndan tanrm. Alarich'in ehri kuatp alktan krmasndan nce, senatrlerin ve zengin hanmlarn kapal arabalar, aslnda sadece yayalarn yrmesine tahsis edilmi dar yollarda byk bir hzla ilerliyordu. nemli makam ve mevkileri igal eden adamlar, aslnda tm Roma vatandalarna ait olan hamamlardan birine girdikleri zaman, etraflarna bir kral gibi emirler yadrarak, ieride bulunan herkesin derhal kendilerine hizmet etmelerini istiyorlard. Sonra, banyo keyfinin tadn yeteri kadar kardktan sonra, parmaklarna tekrar yzklerini ve dier asalet nianlarn takyor, hamamn depolarnda bulunan en iyi kumalarn bir dzine ark danszn giydirmeye yetecek kadarna el koyuyorlard! Bunu neden yapyorlard, biliyor musunuz?" "Hayr! Neden?" diye bard dinleyicilerin bir ksm gzlerinde arzu ve ehvet prltlaryla. "Anlat bize!" "Mutlaka kadnlarla buluuyorlardr..." "Anlat hadi!" "Pekl, size her eyi anlatacam!" diye haykrd hatip. Her geen an dinleyicilerini daha fazla etkisi altna aldn hissediyordu. Ayn zamanda Attila da gzlerini drt aarak Hunlarn ve dierlerinin hangi szlere nasl tepki verdiklerini izliyordu. "Dinleyin!" diye haykrd Scottas bir kez daha. "Bu soylu ve nemli adamlar, herhangi bir yerde holandklar gen olanlara rastladklar zaman, hi ekinmeden onlar kucaklayarak sevgilerini belli ediyorlard! Evet, Roma'nn makam ve mevkii sahibi erkekleri bir yandan zevk olanlarn dudaklarndan pyor, dier yandan da onlarn bacak aralarn okuyorlard!" Dinleyicilerden t kmyordu. Olduklar yerde donup kalmlard ve inanmaz gzlerle Scottas'a bakyorlard.

165

"Evet, aynen byle yapyorlard!" diye bard Scottas. "Hatta ok daha ktsn de! Ve yine ayn nemli adamlar kendilerini selamlamak isteyen hemehrilerinin selamn kabul etmiyor, nadir olarak dizlerini ve ellerini pmelerine izin vererek, onlar onurlandryorlard. Peki ya bu kibar beylerin baka ne gibi yetenekleri olduunu renmek istemez miydiniz?" Hatip etrafna baknd, bir tiyatro oyuncusu gibi kalarn kaldrd ve abartl bir jestle bir elini gsne koydu: "Size bunu da syleyeceim! Evet, Roma'nn bu soylu kahramanlar, en zor ileri yapmaya bile cret ediyorlard! rnein yanlarnda kalabalk bir maiyetle talya'nn drt bir yanna dalm olan iftliklerini ziyarete gidiyor, byk av partileri dzenliyorlard. Fakat elbette ki kleleri onlar iin her eyi yapyor, bu arada kendileri yumuak yastklarla kapl deklerinden bir an bile olsun kalkmyorlard. Baz scak gnlerde deniz kysndaki villalarnn nne demir atm olan yelkenlilerine bindikleri zaman, sanki bir elence gezisine km gibi deil, tam aksine, Galya seferine kan Sezar ya da Pers seferine kan skender gibi davranmaya zen gsteriyorlard. Eer bilmiyorsanz, syleyeyim: Adlarn andm bu iki isim, eski zamanlarn gerekten byk komutanlaryd..." Scottas konumasna bir kez daha ara verdi ve bir yudum arap iti. Artk ister erkek, ister kadn olsun, tm dinleyicileri avcunun iine aldn ve onlar istedii gibi ynlendirebileceini biliyordu. Yunan hatip, Attila'ya ksa bir bak frlatt. Muncuk Han'n en kk olu, tam o anda Scottas'n bu oyunu dierleri iin deil, sadece kendisi iin sahnelediini anlamt. "Fakat bu soylu efendiler, altn yaldzl gne emsiyelerinin zerine ufack bir sinek konduu veya incecik bir g-

166

ne huzmesi gzlerine dt zaman, derhal yana yakla her eyin ne kadar zor olduundan, bu zahmetlere neden katlanmak zorunda olduklarn bilmediklerinden, oysa kendilerinin Kimmerlerin lkesindeki karanlkta domadklarndan dem vuruyorlard..." Attila, bir zamanlar Roma'da retmenlerinden biri olan bu adamn, kendisine yeni bir eyler anlatmak istediini sezinlemiti. "Kimmerlerin lkesinin nerede olduunu biliyor musunuz peki?" "Hayr! Bize bu lkenin nerede olduunu syle!" diye bard atllar. "Oras, sizin gelmenizden nce, ilk olarak skitlerin, sonra da Ostrogotlarn yaad yerdir. Bu lke, benim vatanm olan Hellas ve Makedonya iin, uzak diyarlarn simgesidir... Imperium Romanum'un dousunda, karanlk souun hkm srd, bilinmeyen tm blgeler... Oradan sadece korkun felaketler ve ykm gelir. Oras kt ruhlarn, canavarlarn ve korkun eytanlarn yaad yerdir..." "Evweeet! akkar!" diye bard Attila kabna smaz bir cokuyla. "Kendini sakn, Roma! Kendini biz Hunlardan sakn! Biz en korkun... en hzl atllarz... grp grebilecein en dehet verici eytanlar..." Attila eyerinin zerinde doruldu. Gzlerinden etrafa gurur ve fke kvlcmlar salyordu. Sanki tam bu anda Hunlar ve Romallar arasnda asla gerek bir barn tesis edilemeyeceini anlamt. Ayn gnein ve ayn yldzlarn altnda, fakat birbirlerinden tmyle farkl iki ayr dnyada yayorlard.

167

7 Amazon Dans

Ikiyzler Kafilesi yava yava, fakat bir engelle karlamadan Via Aemiliaya. ulamt. Sabahleyin, yola koyulmadan az nce, Aybars kafilede bulunanlarn saysn tam olarak renmek istemiti. Doan kafile boyunca tam iki kere at srm, sonra en arkaya gemi ve herkesi teker teker sayarak ne doru ilerlemiti. Hun atls, bir kadn ve bir ocuk gece karanlnda bilinmeyen bir sebepten tr geride kalm veya Via Aemilia'nn da tarafndaki kk akarsu vadilerine girerek gzden kaybolmutu. Daha nce esrarengiz bir ekilde ortadan yok olan o iki Sarmatla birlikte, kayplarnn says dokuza ulamt. Son konakladklar yerde yanlarna gelen iki tacir ise Tuna kylarna kadar onlarla birlikte gelip gelemeyeceklerini sormulard. Aquileia adl nehir limannda baka tacirlerle bulumay ve onlardan alacaklar ilenmi fildiini Roma'ya gtrmeyi tasarlyorlard. Bylece kafileyi oluturan insanlarn says, Scottas da dahil olmak zere, tekrar yz doksan e kmt. Kafile'nin karsna sk sk Roma yollarn tek bana seyahat edemeyecek kadar gvensiz bulan kk gruplar kyordu. Birlikleri dalm, savaacak hali kalmam ya da cezal lejyonerler, efendilerini yitiren ya da ldren kleler, 168

evleri ve ahrlar yaklm aileler, amasz bir ekilde oradan oraya dolanp duruyordu. Bunlarn yan sra hayattaki her eylerini yitirmi gen kzlar ve delikanllar da unutmamak gerekiyordu. Bunlar genellikle bir araya gelerek byke gruplar oluturmulard. Tek amalan ise Imperium Romanum'u dev bir rmcek a gibi saran bu rm, donmu ve soysuzlam, srekli isteyen fakat hibir ey vermeyen yasa ve kurallarn arasnda, her ne ekilde ve nasl olursa olsun, hayatta kalabilmekten ibaretti. Ikiyzler Kafilesi'ne bazen nereye ait olduklar ve nereye gitmek istedikleri hi kimse tarafndan bilinmeyen insanlar da katlyordu. Alnlarnn ortasnda gerek niyet ve dncelerini belirten iaretler olmamasna karn, toplum yaamnn yazl olmayan kurallarna uygun davrandklar srece kafilede bulunmalarna izin veriliyordu. Elbette ki herkes her eyin gndz grnd kadar sakin ve huzurlu olmadn biliyordu. Gruplar arasnda hrszlklar, anlamazlklar ve kk kavgalar asla eksik olmuyordu. Buna karn kiyzler Kafilesi, Roma ordusunun subay niformal askerleri tarafndan dzenin korunmaya alld pek ok kafileden ok daha huzurlu olarak yol alyordu... O zamana kadar bir kere olsun yayalar, atllar veya arabalar tarafndan geilmi deillerdi. Sadece baz gecelerde, kamplarn o kt hretli, yksek duvarl, pis yatakl, kt yemekli ve fahielerle dolu hanlarn civarnda kurduklarnda, birtakm atllar ve atl arabalar, Hunlarn ve beraberindeki insanlarn yanndan mmkn olduunca hzl bir ekilde gemeye alyorlard. Ayn ey yorgun Roma atlarnn yenileriyle deitirildii ve yemlendii mufaf/oneslerde de gerekleiyordu. Roma mparatorluu snrlar dahilinde yaayan btn halklar, bu mufar/oneslerin yol boyunca belli aralklarla bulunduunu biliyorlard. Yollarn oluturduu 169

devasa rmcek ann dm noktalarn kyler veya surlarla evrili ehirler deil, buralar oluturuyordu. Attila, babasnn bir zamanlar bu yabanc imparatorluun garip ve gizemli ulam yollar hakknda kendisine sylediklerini, tekrar tekrar hatrlyordu: "Suyun zerinde Romallar sadece mmkn olduu kadar abuk kyya ulama konusunda baarldrlar. Pontus'ta ve byk nehirlerde kocaman kayklarn iinde balk istifi st ste oturur ve uzun krekleri ekerek yol alrlar. Fakat sahip olduklar yollar en az bizim kvrk yaylarmz kadar baarl ve etkilidir. Bu yollar, en bandan beri yakp ykmaya ve fethetmeye programlanm bu imparatorluun en baarl icraatdr. ok sayda sava ve kle lejyonu, yere gml talardan oluan bu savunma, hcum ve iktidar sistemini kurmak iin ok miktarda kan, fakat daha fazla miktarda gzya ve ter dkt." Babasndan szleri dinlerken bu yollarn bu kadar byleyici olabileceini hayal bile edemezdi; oysa imdi parmen haritasn her frsatta nne yayyor ve zerindeki incecik izgileri uzun uzun inceliyordu. Kafile, Arimini'nin gneyinde mola verdi. Hunlar kydan fazla uzak olmayan bir mesafede yurtlarn ve adrlarn pek sk olmayan aralklarla kurarken, Gotlar ve azatl kleler ilk i olarak arabalarn bir duvar eklinde yan yana yerletirdiler. Sadece pek az ykanmak iin denize gitmiti. Attila, Roma fatihlerine katlan bu insanlarn ani korkusunun nedenini renmesi iin, Doan' onlarn yanna gnderdi. "Sarmatlarla aralar bozulmu" dedi Doan az sonra geri dndnde. "Hi farkna varmadm" dedi Attila. "Ben de..." dedi Aybars. Attila, amann endieyle kalarn kaldrn izledi. "Mesele neymi?" 170

"Muhtemelen aralarndaki o eski nefret" dedi Doan nemsemez bir el hareketiyle. "Sarmatlarla Ostrogotlarn birbirlerini ekememeleri yeni bir ey deil..." "Bizi de hi kimse ekemiyor" dedi Attila ve gld. "Evet, fakat Sarmatlarla Ostrogotlar birbirlerinden korkmuyorlar" diye atld Aybars. "Ve her iki kavim de imdi bizim ayrlarmz olan topran bir zamanlar kendilerine ait olduunu ne sryorlar..." "Bir eyin kime ait olmadnn aslnda onlar ilgilendirmemesi gerekirdi" dedi Scottas derin bir grle. "Nasl olsa ikisinin de bundan bir kar yok." Aybars glmsedi. "Maluplar genellikle tozlarn iinde daha abuk kimin srnecei konusunda birbirleriyle anlaamazlar ve bu durum fatihlerin ilerini byk lde kolaylatrr. Gl olan, eer yeteri kadar akllysa, sesini bile ykseltmeden hizmetindeki zayflarn birbirlerini paralamalarn salar. Bunu sakn unutmayn..." Attila, Doan ve Greka karlkl olarak birbirlerine baktlar. Doru a tutulduklar takdirde, samanlarn szlerinin deerli incilere dnebileceini uzun zamandr biliyorlard. "Sarmatlar aslnda Persler gibi ran'dan geliyor" diye szlerine devam etti Aybars, "daha dorusu tam olarak Tanais'ten. skitlerin eski dilini konuuyorlar ve onlar gibi gebeydiler. Yzyllar nce kuzeyden gelen Gotlarla ve hemen hemen ayn zamanda kendilerini Aa Tuna havzasna doru sktran Romallarla birletiler." "Ben de Sarmatlarn bizim yardmc kavimlerimizden biri olduunu dnyordum" dedi Doan. Aybars ban sallad. "Ksmen yle" dedi sonra. "Onlar da uzun zamandr Skirler kadar dank yayorlar. Eskiden drt byk kabileden oluuyorlard: Kral Sarmatlar, Lazikler, Dinyeper ve Tu171

na arasndaki Urgiler, Tanais'e kadar uzanan blgede Roxolanlar. Peki, Gotlarn onlardan neden nefret ettiini, Romallarn da neden korktuunu biliyor musunuz?" Attila ban sallad. "Tek bildiim, yz yl kadar nce onlarn srlerinin Pannonia ayrlarnda otladyd." "Doru. Roma imparatoru Konstantin'in yz yl nce onlar topraklarna kabul edip Adriyatik Denizi'nin iki kysna yerletirmesine kadar, hzl ve gl bir halktlar." "Yani buraya da" dedi Attila. "Az nceki kavgann sebebi de buydu" dedi Doan. "Sarmatlar, buraya yerletirilmelerinin sebebini, ne Cermenlerin ne de Romallarn kendilerini malup edememesi olarak aklyorlar. Ostrogotlar da buna son derece bozulup, Sarmatlann karlarnn sznn dna kmayan korkaklar olduunu syleyerek cevap veriyorlar." "Aslnda bu iddialarn her ikisi de tam anlamyla yanl saylmaz" dedi hatip Scottas. Syledii birden fazla anlama gelebilirdi. Attila ona bakt, fakat onun hitabet yeteneiyle kendisini etkilemesine bir daha izin vermeyecekti. "Ne demek istiyorsun?" diye sordu ona. "yle" dedi Scottas ve ellerini yavaa salarnn zerinde gezdirdi. "Sarmatlarn sava birlikleri gerekten de byk bir hrete sahip. Fakat Gotlara da hak vermek gerekir ki, onlarn dmanlarn korku ve ylgnlk iinde brakan aknlarn erkekler deil, kadnlar gerekletiriyordu." "Kadnlar m?" diye sordu Greka aknlkla. "Bunu bilmiyor muydun?" diye sordu Scottas. "Sarmatlar anaerkil toplum dzeninde yayorlar. Kabilelerin ve ailelerin kaderini kadnlar belirler. Onlarn kadn savalar skitler tarafndan bile 'Erkek ldren' olarak adlandrlyordu. Fakat anlalan o kadar da baarl deillerdi, nk efsanelerimiz Akhilleus, Herakles ve Theseus adl kahramanlarm172

zn birbiri ardna Penthesilea, Hippolyte ve Antiope adl Amazon kralielerini ldrdn, soyduunu ve kardn anlatr..." "Siz de bundan gurur duyuyorsunuz!" dedi Greka hakirne bir sesle. Scottas, Attila ve Doan kaamak baklarla birbirlerini szdler ve omuzlarn silktiler. Greka, erkeklerle baa kamayacan anlamt, fakat ayn anda hatip onun imdadna yetiti: "Tm kadn Sarmat savalar mzrak kullanp ava kabilir. Fakat en baarl ve tehlikelileri yay daha iyi ekebilmek iin sa gslerini kestirir, sol gslerini de dmann dikkatini datmak iin akta brakrlar. Bu nedenle biz Yunanlar onlar Amazon yani Memesiz olarak adlandrrz..." Greka fkeyle ban sallad. "Ve siz erkekler bu samala gerekten inanyorsunuz, yle mi?" "Kulaa iyi geliyor, deil mi?" dedi Attila glerek. "Bu tpk siz Hunlar hakknda anlatlan o sama sapan korku hikyelerine benziyor" dedi Greka burnundan soluyarak. "Zayf erkekler, gl rakiplerini daima acma bilmeyen eytanlar olarak nitelemilerdir." "Fakat onlarda biraz olsun eytanlk vard" dedi Scottas dikkatle. "Kllarnn kabzalarna lletandan yaplma byl inciler takyorlard..." "Fakat bu bambaka bir ey!" diye itiraz etti Greka. "Dur biraz!" diye atld Attila. Ellerini yukar kaldrarak bir an iin put gibi oturdu. "Lletandan yaplma inciler mi dedin?" "Ne olmu onlara?" diye sordu aman. "Onlar grdm. Birka gn nce... Fakat nerede, bir trl hatrlayamyorum..." "Belki de Roma'da grmsndr" dedi Doan. Fakat Attila ban sallad. "Hayr" dedi, "daha sonrayd..." 173

Attila bir kez daha dnd ve anszn lleta incilerini nerede grdn hatrlad. Raetia'da, hayvanlarn paylatrlmas srasnda! Sonra hzla ayaa frlad. "Neredeler?" diye bard telala. "Kim? Sarmatlar m?" diye sordu Doan. "Otur yerine! Adamlar oktan gitti buradan..." dedi Aybars itiraz kabul etmeyen yumuak sesiyle. "Adamlar m?" diye sordu Attila. "Az nce 'adamlar' m dedin?" Fakat Aybars kendi kendine bir ark mrldanmaya balamt bile. Ayn akam, tehlikeli bataklklarn ve sazlklarn arasnda bo yere gvenli bir ykselti aradktan sonra, aman, Hunla-rn ayn ekilde bataklklarn arasndan geerek batya nasl ilerlediklerini anlatmaya balad. Aslnda bunu yapmaya ilk olarak Greka balamt. Uzun sredir akamlar atein banda Aybars ve Attila'yla birlikte oturuyordu. Bu akamlarn birinde anszn atalar hakknda bildiklerini anlatmaya balamt: "Birka on yldan bu yana Kimmerlerin ve skitlerin lkesinde oturuyordu" diye anlatyordu. "Baz yllarda bozkr rzgrlarnn tarlalarmz kurutmasna ramen durumumuz iyiydi. Fakat souk ve kuraklk, kuzey denizlerinin tesindeki oturulmaz haldeki anavatanmz Scantinavia'da olduundan daha hzl yakalamt bizi. Et, peynir, yn ve tahl stoklarmz Karadeniz'in kuzey kylarndaki Yunanlarn ehirlerine gtrmek zorunda kalmtk. Bu insanlar artk eski efsanelerinde sz edilen erkekler ve kadnlar kadar gl ve dayankl deillerdi..." "O sert iklime bir trl alamamlard" diye atld Scottas. "Pontus bizim iin daima gizemli, kara bir delik olmu-

174

tu. Bizim bin gneli adaya ve yumuak huylu sulara alkn olduumuzu unutmayn. Frtnalarla dolu o karanlk sulara bir trl uyum salayamadk. Pek oumuz kar frtnasnn ve k buzlarnn ne anlama geldiini bile bilmiyordu. Ve tm zorluklar sonunda emin bir limana demir attmz zaman, karmzda yeni ve korkun bir okyanusun uzandn gryorduk: Bozkr..." "Yani bizim vatanmz!" dedi Aybars derin derin iini ekerek. "Orasnn neden bizim vatanmz olduunu biliyor musun?" Scottas hayr anlamnda ban sallad. "Sonsuz ve snrsz olduu iin! Evet, aynen duyduunuz gibi... Belki biz bozkr atllar ya da byk denizciler, sonsuzluun ne anlama geldiini syleyebiliriz. Gr alann kstlayan hibir ey yoktur... Ne bir aa, ne bir da, ne bir duvar. Atnn nallarnn altndaki toprak usuz bucakszdr, atn srersin, srersin, srersin... Tpk engin gkyzndeki bulutlar gibi..." Aybars yar kapal gzlerle glmsedi. Yeniden bir ark mrldanmaya balamt ve vcudunun st ksm bir saa bir sola sallanp duruyordu. Bu arada Greka hikayesine devam etmeye balamt: "Roma imparatoru Theodosius'un lmnden bir yl nce, Chersonesos'un harap duvarlarnn nnde dnyaya gelmiim. O zamanlar bu blgedeki eski Yunan ehirlerinin ou zavall birer ykntdan ibaretti." "Fakat bu arada tacirlerin gemileri tekrar o tarafa yolculuk etmeye balad" dedi Scottas. "Ben de bir kez oraya gitmitim. Karadeniz'de beni en ok neyin arttn biliyor musun?" Greka ban sallad. "Alak kayalklarn nndeki akl talarnn zerindeki su karanlk falan deil, aksine berrak ve yeildi."

175

"Oraya bozkr zerinden mi gittin?" diye sordu Attila aknlkla. Scottas hayr anlamnda ban sallad. "Got silahlar satn almak iin Karadeniz'in kuzey kylarndaki kolonileri dolaan yelkenli bir gemideydim." "Got silahlar m? Kim iin? Biz Hunlardan kimse seni engellemeye almad m?" Scottas gld. "Engellemek mi? ki hafta boyunca limandan limana gezmemize ve akla hayale gelebilecek her kavimden insanlarla karlamamza ramen, bir tek olsun Hun grmedik!" "Denizle pek aramz yoktur" diye itirafta bulundu Attila ve yan gzle Greka'ya bakt. Kz ona glmsedi ve dudaklaryla bir pck gnderdi. "O silahlar kim iin satn almtnz peki?" "Konstantinopolis'in savunmasna yardm edecek olan birlikler iin" diye cevap verdi Yunan. "Dou Roma lejyonlarndaki Ostrogotlarn cepleri altn dolu, fakat doru dzgn bir demircileri yok. Ayrca baz konularda hl fazlasyla batl inanlara sahipler, hatta han altnda bile. Bozkr sislerinde dvlen demir, Roma baklarndan ok daha uzun sre dayanyor..." "te bu ekilde konuman houma gidiyor, hatip!" diye gld Attila. "Bu ekilde devam edersen, gnn birinde imparatora gndereceim mektuplar senden bakasna yazdracam sanmam..." "eref duydum! Fakat ben yine de size ok daha farkl konularda faydal olabileceimi dnyorum." Attila soran gzlerle ona bakt. "Ravenna" dedi Scottas. "ehrin etrafndan dolaacamz biliyorum. Fakat bana kalrsa imparatorluk saraynda neler olup bittiini renmek hi de fena olmaz." "Ben de tm bu zamandr bunu dnp duruyorum"

176

dedi Attila ve ban sallad. "Geri Ravenna uzun sredir bizden haberdar..." "Ganimeti mi kast ediyorsun?" diye sordu Doan. "Ondan da..." "Endieye gerek yok" diye lafa kart Aybars. "Raven-na'nn imparatorluk saraynda hi kimsenin varolan sorunlara bir yenisini eklemek isteyeceini sanmam. mparator Honorius'u ise tmyle bir kenara koymak gerekir. Senatrlerin altnlar ve hazineleri onu ilgilendirmez. Tam aksine: Bizi grmezden gelerek, Roma'y ne kadar kmsediini herkese gstermi olacak. Onun nefreti Cermenlere ve Alarich'in Vizigotlarna ynelmi durumda. Byk Stilicho ve adamlar artk hayatta deil. Onu ve taraftarlarn acmaszca takip eden hain Olympius, iki yldan beri Dalmaya'da saklanyor. " "Ya imparatorluun yeni gl adam Jovinius?" diye sordu Attila. "Bunu sen sylyorsun" dedi Scottas. "Bana kalrsa o Bat Roma ilerinin en gl adam. Stilicho'nun hatalarn tekrar etmek istememesiyle tannyor. Kimsenin kendisini barbar kavimlere kar ok yumuak ve licenap davranmakla sulamasna izin vermek niyetinde deil." "Jovinius, Roma'nn lejyonerlerine ve birliklerine sadece Hristiyan tanrs zerine deil, ayn zamanda imparatorun ba zerine de sonsuz sadakat ve ballk yemini ettirdi" dedi Aybars sze kararak. "Bu onun en byk hatasyd" dedi Yunan hatibi. "Alarich fazlasyla tehlikeli olmaya balad zaman Honorius isteseydi Hristiyan tanrs zerine edilen yemini geersiz klabilirdi, fakat kendi ba zerine edileni deil! Gururu buna asla izin vermezdi..." "Yoksa o kendisini tanrdan stn m gryor?" diye sordu Greka aknlkla. 177

"Onun trnn ilk rnei olmadn biliyorum" dedi Scottas ve gld. "Demek Romallar bir delinin yznden birbirlerini yediler ve ehirlerini kaybettiler!" diye homurdand Attila. "Jovinius, Alarich'in rakibi Attalus'un yanna snd, fakat orada da ihanet peinde kouyor..." "Dikkat edilmesi gereken bir adam" dedi aman onlar uyarrcasna. "Roma'nin dnden sonra imparatora ne yapmas gerektiini kim syleyecek?" "Bilmiyorum" dedi Scottas. "ok ciddiyim... Gerekten de bilmiyorum!" "Yapacak sadece bir tek ey var" dedi Attila bir sre sonra. "Evet" dedi aman neredeyse onunla ayn anda. Her zaman huzur dolu olan gzlerinde, anszn bir imek akmt. "Her halkrda sen bir daha imparatorluk ehrine geri dnmeyeceksin!" Attila amcasnn bu kadar sert ve kat olabileceini asla dnemezdi. "Ravenna'nn surlarnn hemen dibinden geeceiz" dedi aman. Anszn o kadar yksek bir sesle konumaya balamt ki, dier atelerin etraflarnda oturanlar bile onun sylediklerini duyabiliyorlard. "Geri onlar ehrin byk kaplarn amayacaklar, fakat biz yine de imparatorluk surlarnn etrafndan dolanacaz. Yk hayvanlarmzn srtnda ve arabalarmzda bulunan Roma altn, bana hibir ey gelmeden Via Popilia'ya geri dnecek... Deniz kys boyunca Aquileia'ya, oradan da daha telere devam edecek..." "Ya ben?" diye sordu Attila hibir ey anlamadan. "Herhangi bir Roma lejyoneri beni tutsak edebilir. Yoksa leylekler ve kartallar gibi ehrin zerinden umam m bekliyorsun?" "Sen de hukuksal olarak hl Roma'nn rehinesisin!" 178

"Bu ne samalk!" diye itiraz etti Attila. "Size kapy ben atm, sizlerle ve Gotlarla beraber ehre en n saflarda hcum ettim, adrmda yaklak on kilo kadar Roma altn var..." Aybars dudaklarn bzd ve vcudunun st ksmn iki yana doru sallamaya balad. Atein etrafnda oturan insanlara bakyordu. Doan omuzlarn silkti. Dier birka sava da megul olduklar ileri brakm ve tm dikkatlerini onlara yneltmilerdi. Greka, bir daha asla brakmak istemezmi gibi, elini Attila'nn kolunun zerine koydu. Sonunda Scottas kendisinden bir cevap beklenildiinin farkna vard. "Evet" dedi hatip. "Durum gerekten de olduka karmak grnyor." Derin derin dnyormu gibi eliyle yzn svazlad. "Sen elbette ki hl Imperium Romanum'un rehinesisin" dedi sonra Attilaya dnerek. "Anlama, anlamadr. Ebed ehrin dmesi bile bu durumu deitirmez." "Pacta sund servandal" diye tekrarlad Attila yapmack bir glmsemeyle. "Fakat bu dnyada deil!" diye atld Greka alayc bir sesle. "Bizde yle derler: Sasanler szlerini sadece kendilerine kar salad srece tutarlar, Herullar asla bir anlamaya sadk kalmazlar, Maurler ise btn bunlar hi mi hi umursamazlar..." "Sonu olarak siz bir anlama yaparak veya yapmayarak Bat Roma imparatorunun ehrinin nnden geebilirsiniz... Ben ise ehrin etrafndaki bataklklar dolamaya mecburum." "Gerekten de arabalar tka basa ganimet dolu yz Hun atls ile bir o kadarmda baka kavimlerden insanlarn oluturduu bir kafilenin, Ravenna'nn nnden bana bir i gelmeden geebileceine inanyor musunuz?" "Evet" dedi aman. "Ne pahasna peki?" diye sordu Scottas kendisini tutamayarak.

179

"Greceiz" dedi aman mutlak bir sknetle. Ayn anda Attila amcasnn kader cinlerine bal olan grnmez ipleri doru yerlere tutturmu olduunu anlad. "Ben yalnz bama ehre gideceim" dedi Scottas. "Ben de bunu teklif etmek zereydim" dedi aman dosta bir glmsemeyle. "ki gn vaktin var. Seni hareket nna kadar bekleyeceiz." kinci gnn akamnda Scottas geri dnmemiti. Kafile hl Via Aemilia ile imparatorluk ehrinin nnden ky boyunca kuzeye uzanan Via Popila nm kesime noktasnda bulunuyordu. Arimini ile Ravenna arasnda sadece konaklama istasyonu vard. Bu dz lkede hzl bir atl iin bu bir gnlk mesafe demekti. Fakat surlarla evrili ehre temas etmeden Padus'un kollarnn zerinden nasl geebileceklerini renmek istiyorlarsa, daha beklemek zorundaydlar. nk kesin olan bir ey vard: Hi kimse bataklktan geen uzun ve zorlu yollan kullanmay arzu etmiyordu... Aybars, Doan ve baka alt Hun, her akam olduu gibi iinde et paralar kaynayan byk bir kazann fokurdad atein etrafna oturmulard. Adamlardan bazlar bacaklarn ovalyor, bazlar da yere serdikleri kee ilteler ve hayvan postlar zerine uzanarak dinleniyordu. aman, mteakip gnlerde yaz frtnalar kopacan bildirmiti. Ayrca kampn civarnda ok fazla sayda krmz karnca vard. "Scottas'n anlattklarn nasl bulmutunuz?" diye sordu Attila. Uzun zamandan beri erkek mi, kadn m olduklarn hl bilmedikleri Sarmatlarn aniden ortadan kaybolmalar zerine konumuyorlard. "Olduka ilginti" dedi Doan ve srtt. Ucu atall uzun kayla kazann iinden byke bir et paras ald ve dikkatle kk bir para srd. "zellikle de olanlar hakknda syledikleri..." 180

"Ah, o syledikleri -her zaman olduu gibi- cennet kuunun ssl tyleriydi" diye iini ekti Aybars. "Byle eyler her yerde olur, fakat onlar Roma kartaln havada tutan kanatlar deildir." Attila, Greka'nn Ostrogotlar ve tacirler tarafndan oluturulan araba duvarnn yanndan geliini izledi. Eli kolu eitli kese ve anaklarla doluydu. Attila, battaniyesinin zerinde ona yer at. Greka malzemelerini dikkatle yere koydu, sonra ona doru eildi ve dudaklarndan hafife pt. "u anda ihtiya duymadmz yurtlarn tmn geride braktk" dedi Aybars glmseyerek. "Ne yapalm, altn ve ziynet zaten yeterince ar ekiyor..." "Geceler henz scak" dedi Attila. "Kurmas kolay Roma adrlar pekl iimizi grr." "Doru, Pannonia'daki Tuna havzasna kadar daha bir ay kadar vaktiniz var." "Greka Tuna havzasndan sonra dayanmda kalacak" dedi Attila. Aybars ellerini yukar kaldrd. "nce Tisza kysndaki Karaton Kaan'in yanna m, yoksa Tuna'daki Demir Kap yarlarnn tesindeki otlaklarmza m gideceimizi bile bilmiyoruz." "Bu seeneklerin her ikisi de kararmz deitirmeyecek" dedi Attila. "Greka yanmda kalacak!" Aybars ban sallad. u anda kardeinin oluyla kavga etmesinin anlamsz olacan biliyordu. Onun artk ocukluktan kp bir delikanl olduunun farkndayd. Bu da onun yatak arkadan kendisinin seebilecei anlamna geliyordu. Fakat ailesinin, boyunun ve kavminin bu seimden memnun olup olmayaca, kurban kemiklerinde henz yazl deildi... Attila, Greka'nn kemerindeki kk bir keseden biraz kav karmasn ve bunu iki tan arasna yerletirmesini izle-

181

di. Bir kez daha kendi kavmiyle Cermenlerin gelenekleri arasnda bir farkllk dikkatini ekmiti. Hunlarda sadece amanlar kav al suyunda ileyip gnete kurutarak atelemeye hazr hale getirmeye yetkiliydiler. Greka ise kamlarn yumuak kabuklarn kaya tuzuyla ykamt. imdi de kemerinden ince uzun bir demir paras kartyordu. ak-maktasna indirdii birka hafif darbe, etrafa salan kvlcmlarn pamua benzer topa tututurmasna yetmiti. Greka'nn kavn zerine eilmesiyle birlikte, Attila damarlarnda akan kann akaklarna hcum ettiini fark etti. Gen Got kz, kk alevlerin ykselmesine kadar kava flemeye devam etti. Bu arada ince etei syrlm, bacaklar ve kalalar ortaya kmt. Attila elinde olmadan dudaklarn yalad. Greka'nn yapt her eyin kendisini neden bu kadar heyecanlandrdn anlayamyordu. Gen kzn her hareketi, her bak, her sz, bir amann sarholuk verici ikisi gibiydi... "Scottas'n gvenilir biri olduunu dnyor musunuz?" diye sordu Greka akam yemeinde byk kazann banda oturduklar srada. "Sanrm yle" dedi aman. "Ona biraz zaman tanmamz gerekiyor..." Neredeyse bir kol uzunluundaki kandan dikkatle biraz et suyu iti. "Buna ramen bu andan itibaren tm ganimet altnlarnn arabalara deil, atlarn srtna yklenmesini teklif ediyorum." Erkekler soran gzlerle onu szdler. Attila da amcasnn bu teklifle neyi amaladn bilmiyordu. "Kt bir rya m grdn?" diye sordu ona. "Yoksa koyunun krek kemiklerinde, acil bir ka iin hazrlanmamz gerektii yolunda baz alametler mi vard?" "u anda nereye ve nasl kaabiliriz ki?" diye sordu Ay-

182

bars pek de dosta olmayan bir sesle. "mparatorluun merkezinden uzaklamamz iin daha yzlerce Roma mili yol almamz gerekiyor. Burada eitim grm olan her lejyoner, civardaki dalar, ormanlar, batya ve kuzeye giden yollar senin o deerli dnya haritandan ok daha iyi bilir! Hayr, Attila! Bize saldrmak veya ganimetimizi ele geirmek isteyen biri, bunu oktan yapm olurdu!" "Ben de ayn eyi sylyorum!" dedi Attila. "Bu yzden de bu ni tedbirin sebebini merak ediyorum." "nk bylesi daha iyi" dedi aman fkeli bir sesle. "Bu konuda daha fazla konumak istemiyorum! Her eyi en ince ayrntsna kadar bilmek istemen canm skyor!" aman glmseyerek yeniden bir ark mrldanmaya balad. Attila fkeyle homurdandktan sonra omuzlarn silkti ve Greka'ya bakt. Gecenin ilerleyen saatlerinde, artk kimsenin cannn ark syleyip elenmek istemedii zaman, Attila ve Greka ortak yuvalar olan kk deri adrn nnde oturuyorlard. Greka da en deerli eyalarn yeniden tasnif etmeye ve paketlemeye balamt. "Nedir bunlar?" diye sordu Attila. Greka yere bada kurdu ve zel hazinesini gneten yanm plak bacaklarnn arasna serdi. "Bu, tuzlalardan gelen gerek deniz tuzu" dedi ve kk kil testileri iaret etti. "Tacirlerin elinde bundan daha ok var, fakat Tuna kylarnda buradaki fiyatndan en az on kat fazlasna satabileceklerini biliyorlar." Attila gld. "Peki bu nedir?" "Kokla..." Greka, sol bileini onun burnuna doru uzatt. Attila, kzn bileini pt anda burnuna keskin bir koku bulutunun arptn ve dilinin ucunun yandn fark etti. 183

"Lanet olsun! Bu da nesi?" "Galya parfm" diye cevap verdi Greka irkilerek. "Neyin var?" "Bunu sakn bir daha yapaym deme!" diye kzd Attila yar aka, yar ciddi. "Dilimi bir srgan otu gibi yakt ve ok kt kokuyor!" "Sen zaten etten baka ne bilirsin ki?" diye karlk verdi Greka korkusuzca. "Meyve ve sebze yemek bile istemiyorsun!" "Ben bir insanm, otul bir hayvan deil!" "Tamam, tamam... pasta ve ekmek yemeyi de bu yzden reddediyorsun..." "Ben bir Hun'um! Galyallar ve Romallar gibi beyaz ekmek yiyen bir ana kuzusu deil!" "te sende en fazla houma giden bu" dedi Greka Attila'ya sokularak. "Demek ki bundan sonra sadece sevgilin olarak kalacam ve asla yoldan olmayacam..." "Bu da nereden kt?" diye homurdand Attila. "Romallar, bir erkein ekmeini paylat insana cumpane adn verirler... Bunu bilmiyor muydun?" "Hayr" dedi Attila. "Ben Roma'dayken byle bir ey yoktu." "Geiserich senin yoldan deil miydi? Veya Laudarich?" "Bilmiyorum" diye karlk verdi Attila ksa bir dnme nndan sonra. "Aslnda benim hibir yoldam yok. Roma'dan nce daima kardelerimle bir arada olmak zorundaydm, imdi de bildiin gibi ekmekle pek aram yok..." "Ben sadece senin kaln kafalnn teki olduunu biliyorum" dedi Greka glerek ve onu kucaklad. "Fakat korkarm senden holanyorum. Hem de gerek bir Hun gibi, en vahi ekliyle..." Attila keyifle kzn sevgisinin tadn kard.

184

"Bu sylediinin ne anlama geldiini pek bilmiyorum" dedi sonra. "Fakat yoldan kmamza sebep olmad mddete bir itirazm yok." "Korkmana gerek yok" diye karlk verdi Greka. "Ben de burada daha fazla kalmadan bir an nce Tuna'ya dnmek istiyorum. Buras fazlasyla kalabalk! ok fazla ehir, ok fazla yol..." "Ve ok fazla Romal var!" diye iini ekti Attila. Greka glerek onun kolunu imdikledi. Sonra birlikte gen kzn Ostrogotlarn yanndan getirdiklerine bakmaya baladlar. zellikle sabunotundan yaplan macun Attila'nn dikkatini ekmiti. Galya'dan gelen parfmden ok daha gzel kokuyordu. Sonra sol koluyla gen kz kavrad ve sa elini ince gmleinin iine sokarak yavaa gslerini okamaya balad. Greka'nn gslerinin ular sertti ve azndan vahi hrltlar yerine bouk inlemeler kyordu. nc gnn akam da Scottas ortaya kmad. Bu olaanst gzellikteki, prl prl Eyll gn olduka scakt, soua katlanmaya alkn olanlar iin fazlasyla scak... Tacirlerin, Vizigotlarn ve birka azatlnn arasnda honutsuzluk belirmiti. Daha fazla beklemek istemiyorlard. lerinden birka denize girerek elenmiti, fakat byk ounluk bir anlk bir deniz sefas iin varn younu savunmasz brakmay dnmyordu. Attila bile yava yava burada boa vakit geirmekten baka bir ey yapmadklar, hayatn Via Aemilia'da. yzyllardan beri olduu gibi kesintisizce akp gittii kanaatna varmaya balamt. Akam olup da atein bandaki byk Hun kazanlar yeniden kaynamaya baladnda, kimsede konuacak hal kalmamt. Gnein batmasna ramen adrlarn ve yurtlarn ii girilemeyecek kadar scakt. 185

"Bu gzel zaman deerlendirmelisiniz, ocuklar!" dedi Aybars bir sre sonra. "Bana kalrsa yzmeye gidin. Merak etmeyin, adrnza ve hazinelerinize ben gz kulak olurum." Attila etrafna baknd. Dier Hunlarn pek ou ellerinde arap kadehleriyle iyice klm atelerin banda oturuyordu. Hilal biimli ince ay, kumsal ile kamp arasnda kalan siyah-mavi gkyznde yava yava ykselerek, prl prl parlayan yldzlarn arasndaki yerini alyordu. Anszn denizden yana yabanc bir grlt iitir gibi oldu ve ban dorultarak kulaklarn drt at. "Birka kiinin ayak seslerini iitir gibi oldum" dedi sonra. "Yok canm!" dedi Greka ve gld. "O grltnn sebebi am kozalaklar. Getiimiz aylar boyunca hava fazlasyla scakt." Gzlerinde garip bir ifadeyle Attila'ya bakt. "Geliyor musun?" diye sordu sonra. Attila, ona bir am ormann en son ne zaman grdn sormak istedi, fakat azndan sadece u kelimeler dkld: "Bunun iin vaktin ok ge olduunu dnmyor musun?" "Gel" dedi gen kz ksk bir sesle, "zaten ne kadar ba baa kalabiliyoruz ki..." Attila ve Greka, bir mddet alak suyun iinde yzerek, daha gndzden sahilde grm olduklar ikinci bir kum ykseltisine ulatlar. Suyun ancak bileklerine ulat ilk kum ykseltisinin zerinde birbirlerini o kadar uzun bir sre pm, sevmi ve kucaklamlard ki, denizin okayan ve lk dalgalaryla btnletiklerini fark etmemilerdi bile. Attila anszn etrafna baknd. Kulana gelen sesin ne olduunu bilmiyordu. Sahile yavaa vuran dalgalarn sesine karan bir at solumas... "Buradalar!" diye bard Greka anszn. "Attila! Gryor

186

musun?" imdi Attila da onlar grmt. Greka delikanlnn yanna yzd ve elini omzuna koydu. Sudan karlarken Attila da ona sarlmt. Suratlar olmayan eytanlara benzeyen karanlk glge, atlarn kum tepelerinden denize doru sadan, soldan ve ortadan sryorlard. Dalgalarn kyya vurduu yerden krk, elli adm kadar uzaktaydlar ve hzla Greka'yla Attila'nn elbiselerini kardklar yere doru yaklayorlard. "Kum ykseltisine geri dnelim mi?" diye sordu Greka telala. Ancak sesinde korkudan eser bile yoktu. Attila ban sallad ve dnd. Sadece kollarn hareket ettiriyor, ayaklaryla yere skca basmaya alyordu. "Kim bunlar?" diye sordu Greka. "Bizden ne istiyorlar?" "Onlarn kim olduunu bilmiyorum. Fakat elbiselerimiz-deki birka deersiz paradan daha fazlasn istedikleri kesin!" " kiiler... Hayr, arkada iki kii daha var..." "Evet, fakat fazla iri yapl deiller. Bunlar Cermen deil. Belki Romal, belki de... "Belki de ne? Hun mu?" "Bunu az sonra reneceiz!" Attila anszn kyya vuran dalgalarn arasnda bir at kinemesi iitti. plak ve silahszd. Fakat kydaki kumlarn arasnda en azndan bir at bulunuyordu. Ve atlar bazen kllardan ve insanlardan daha faydal olabilirlerdi... Bir an iin bu tehlikeyi gze almaya deip demeyeceini dnd. Fakat baka ne yapabilirdi ki? Tek bana belki bu glgelerden kurtulmay baarabilirdi, fakat ya bu kzla beraber? "Hemen kampa geri dn!" diye seslendi Greka'ya Hun dilinde. "Ben onlar oyalarm. Acele et!" Greka Hun dilini onun sylediklerini anlayabilecek kadar biliyordu. Fakat arkasn dnmesine bile frsat kalmadan,

187

glgelerden ikisi ynlerini Arimini'ye doru evirmilerdi. Bunun tek bir anlam olabilirdi: Glgelerden en az ikisi, kendi dilini anlayabiliyordu. Derin bir nefes ald, sonra s suyun iinde olabildiince hzl admlarla kyya doru komaya balad. Glgelerin dier onun ne yapmaya altn anlamt. Atlarn onunla kum tepeleri arasna srdler. Anszn bir kement slk alarak Attila'nn zerine doru yol almaya balad. Bu eytanlar ok ve yay, mzrak ve kl, haner ve bak, ksacas akla gelebilecek tm silahlar kullanabilirlerdi! Fakat bir kement, asla! Bleda'nn sinsice saldrsnn ruhunda ve bedeninde at yaralarn acs henz dinmi deildi. "akkar!" diye bir nara att Attila elinde ne bir ok, ne de bir yay bulunmasna ramen. zerine doru gelen kemendin sesini takip ederek onu havada yakalad, hzla kendine ekti ve ayn anda serbest brakt. Bunu o kadar ok tecrbe etmilerdi ki... Hem de henz ocuk denecek bir yata! lk glge kumlarn zerine yuvarlanmt. Attila elindeki kemendin ucuna yldrm hzyla kendi usulnce bir dm att ve karanln iine doru savurdu. Hibir ey grmemesine ramen, ipin gerilmesinden birisini yakaladn anlamt. Glgelerden ikincisi de acyla bararak yere yuvarland. Attila kt kt gld ve elindeki kemendi bir krba gibi etrafna savurdu. Glgelerden ncs de isabet almt. Anszn bir mzran sivri olmayan ucu plak gsne arparak yere dt. Attila mzra almak iin bir giriimde bulunmad, nk elindeki kement u anda ok daha etkili bir silaht. teki ucunda ilk glgenin bulunmas, onu daha da etkili klyordu. Attila yerde yuvarlanan ikinci glgeyi yakalad ve boynunu koparacakm gibi skt. Glge son bir gayretle kendisini Hun delikanlsnn elinden kurtarmay baard ve denize 188

doru kamaya balad. Ayn anda Attila Greka'nn sar salarn grd. Gen kz doruca zerine doru kouyordu. "Hayr!" diye bard sesinin olanca gcyle. "Buraya gelme!" Greka onu dinlemiyordu. Attila yldzlarn solgun klarnn altnda nc glgenin vcudunun bir yay gibi kvrldn ve kollarndan birini yukar kaldrdn grd. Elinde sivri ulu bir mzrak parlyordu... Attila elindeki kemendi hzla kendisine ekti, tkezledi, tekrar doruldu ve ileriye atld. Birka admda nc glgenin yanna ulamt. Ayn anda ilk glgenin yerleri sarsacak bir ekilde yumruklaryla topraa vurduunu grd. Attila nc glgenin zerine atld ve yumruuyla ense kk ile krek kemikleri arasna olaanst sertlikte bir darbe indirdi. Kemikler atrdad, fakat mzrak elden kmt bile... Ayn anda topran sarslmasna yeri dven yumruklarn deil, aksine kumsala doru drt nala koan bir atn nallarnn neden olduunu anlad. Bekledii frsat ayana gelmiti. Attila atn srtna atlamaya hazrlanrken, anszn srtna sert ve geni bir nesnenin iddetle indiini fark etti. Elini srtna att, fakat avularnn arasna birka inci tanesinden baka bir ey gelmemiti. Attila dmanlarnn en azndan birisini ldrdn biliyordu. Fakat bu yeterli deildi. Bir yl iinde nc defa arkadan yaplan bir saldr sonucu malup olmutu.

189

8 Lanetli Sular

Attila nce omuzlarnn, sonra da bileklerinin ardn hissetti. Bilekleri, yerdeki byk bir tan neredeyse iki yumruk byklndeki deliklerine sk skya balanmt. Ta, balk kokuyordu. Alak tavanl, bir tarafnda byk bir ocak bulunan olduka byk, duvarlar ta rme bir odann zemininde oturuyordu. Ak duran kapdan szan n ve atein alevlerinin oday ksmen aydnlatmasna ramen, lo ortam ieriye esrarengiz bir hava veriyordu. Attila odann ortasnda zeri eitli ara gerele dolu, kaln tahtalardan yaplm bir masa fark etti. Duvar diplerine halatlar, rme saz sepetler ve kk flar sralanmt; ayrca ok sayda krk krek ve testi de gze arpyordu. Attila, ocak atei ile duvara dayal olan krekler arasnda, ak azl birtakm kil kaplarn varln da fark etmiti. lerindeki koyu renkli, kvaml sv, imdiye kadar Imperium Romanum da tanm olduu en iren maddeydi. Dardan nce bir kap gcrts duyuldu, sonra da tahta zemin zerinde yryen plak ayaklarn sesleri. Attila nce gen kadnlarn, sonra da bir erkein sesini duydu. Aralarnda Yunanca konuuyorlard. Bir an iin bu erkek sesinin Scottas'a ait olmasn diledi, fakat hemen sonra bu sesin hatibinkinden ok daha bouk ve sert olduunu anlad. 190

Yunanca'y olduka iyi anlamasna ramen, konumann konusunu bir trl karamamt. Sadece "Chrysoskeras -Altn Boynuz", sonra "Dromon", pek ok kez de kulaa Latince gibi gelen "Classis" kelimelerini anlayabilmiti. Bu son kelime ile Ravenna liman veya donanmas kastediliyor olabilirdi. Fakat Attila bundan emin deildi. Birdenbire nerede olabileceini anlad. Ayn anda da halat gcrtlar duyuldu. Attila bu sesleri ok iyi tanyordu. Kreksiz yelkenlilere ait olan bu sesi, denizde ve Ravenna'daki ksa ikmetinde defalarca duymutu. "Her ey tamam ve hazr!" diye bard deminki erkek sesi Latince olarak. "Hzl su az sonra geri gelecek. Haydi, abuk olun! Onu buraya getirin!" Attila artk nerede olduunu biliyordu. Ravenna'nn deniz limannn cra bir kesindeydi. Bu ehre gizlice girmek yle herkesin harc deildi. Ne kara tarafndaki bataklklar, ne Padus'un saysz kolu, ne de Romallarn deyimiyle "Mare nostrum - Bizim Deniz"'m en tehlikeli girilerinden birine ait olan liman zerinden... Attila, rhtmn hangi tarafnda bulunuyor olabileceini bilmiyordu. Ravenna, Roma ve Adriyatik Denizi'nin kuzey ucundaki Aquileia'dan sonra, talya'nn en byk limanna sahipti. Ayn zamanda en sinsi ve en tekin olmayanna da... Attila, imparatorluk ehrindeki birka haftalk ikmeti esnasnda, her iki tarafnda en az yirmier kreki bulunan ve byk yelkenlere sahip koca kalyonlarn bile Classis giriinde Lanetli Sular tarafndan yakalandna, ak denize doru millerce srklendiine, sonra da bataklklara doru savrulduuna defalarca ahit olmutu. Bu ona bir ekilde Roma yollarnda grd kazalar hatrlatmt. Fakat kara yollarnda bir tekerleinin yoldaki derin izlere veya ukurlara girerek krlmas sonucu arabann devrilmesi trnden kazalara 191

krk yln ba rastlanyorsa, Ravenna liman giriinde neredeyse her hafta byk bir kayk veya gemi karaya oturuyordu. Bu nedenle limana gelen yelkenlilerin ve kalyonlarn byk ksm Portus Lionis'te gvenli bir mesafede bekleyerek, her leyin a bir deniz eytan gibi kabararak Ravenna nlerinden karann ta ilerine kadar uzanan azgn akntlarn yatmasn bekliyorlard. Geri kabaran akntnn ykseklii kala boyundan fazla deildi, fakat hzl koan bir insandan daha sratliydi. Peneleriyle kavrayp uzaklara firlatamad eyleri ise aprdayan azyla ineyip yutuveriyordu. Kapda iki glge belirmiti. Attila yrylerini grr grmez erkek olmadklarn anlamt. Ayn anda Greka'nn Galya'dan gelen parfmnn kokusunu ve tadn aldn hissetti. Neler olduunu kendisine bir trl aklayamyordu. Fakat iki kadnn da odann lo ortamna alabilmeleri iin bir sre beklemeleri icap etmiti. Attila, kesin emin olmamakla birlikte, bu gen kadnlarn birini tand hissine kaplmt. "uraya bak, uyanm!" dedi bu kadn dierine. Attila yzn buruturdu. "Bouna abalama" dedi gen kadn ve gld. "Evet, o kk Got sevgilin gibi kokuyor olabiliriz, fakat o deiliz!" "O... o nerede?" "Hibir fikrim yok! Muhtemelen kafilenize geri dnmtr... Seni de uzun sre aradlar, fakat sonra aresiz yola devam etmek zorunda kaldlar." "Olamaz!" "Ne yapalm, ufaklk!" dedi kadnlardan gen olan haki-rane bir tavrla. "Senin yerinde olsam onu unutmaya alrdm..." "Kim bilir, belki de bir rahibe olur!" diye gld dieri. "Piskoposlar yeni yetme bir Hun delikanlsyla dp kalkan bir kz kabul ettikleri takdirde, neden olmasn..." 192

Attila damarlarndaki kann beynine sradn hissetti. Bu iki kadn kendisine kle muamelesi yapyorlard! "Ne yapmak istiyorsunuz?" diye sordu skl dilerinin arasndan. "Bunun anlam nedir?" "Ne mi yapmak istiyoruz?" diye gld kadnlardan gen olan. "Gemide bunu dnecek bol bol vaktin olacak..." O da dieri gibi omuzlarna dek uzanan salarnn dalmasn engellemek iin alnna bir kuma paras balamt. Ocaktaki alevlerin yzne vuruyordu. "Ne kadar gzel" diye dnd Attila ayn anda. "Hem erkeklerin, hem de kadnlarn gznde gzel bir insan, fakat ayn zamanda mermer bir heykel kadar souk!" Kzlardan byk olan da tpk kardeine benziyordu. Sertliin ve yumuakln, vahiliin ve evcilliin bileiminden oluan yznn hatlar son derece dzgnd. Attila buna benzer bir ehreyi daha nce sadece Roma'daki heykel ve fresklerde grmt. Hi kimse byk sanatlarn talam yalanlarna bu kadar benzeyemezdi. Ayn anda geen gn Sarmat kadnlar hakknda yaptklar konumada neyin yanl olduunu da anlad. Lleta incileri kllarnda deil, alnlarna sardklar bantlarn zerinde tayorlard. "Bizimle gel!" "Beni nereye gtryorsunuz?" "Gemimiz mparator Honorius'un yeenine gidecek hediyelerle dolu. Mesela bizzat imparator tarafndan yetitirilen tavuklar. Bu yrenin sucuklar. Vergi memurlar geldikten ve Konstantinopolis'e hareket izni verdikten sonra, sen de bu hediyelerden biri olacaksn." Attila yznn kpkrmz kesildiini hissetti. "Bu da ne demek oluyor?" diye homurdand fkeyle. "Sen gzel bir hediye olacaksn, kk" diye gld ka193

dnlardan gen olan. "Biraz dik bal bir ocuk olabilirsin, ama..." "Bo ver" dedi dier kadn. "Her yerde acemiler ve ocuklar bulunur. Sen olduka ilgin birisin, fakat gerek bir Sarmat kadnna uygun bir erkek olabilmen iin, aradan daha epey sre gemesi gerekiyor." Attila glkle nefes ald. O kadar aknd ki, ne syleyeceini bilemiyordu. Greka, tand dier tm Hun kadnlarndan daha byk bir zgvene sahipti. Fakat bu ikisi onu artmaktan holanyor gibiydi. "Kimsiniz siz?" diye sordu sert bir sesle. "mparator Honorius'un saray muhafzlar arasnda Sarmat Amazonlar'nn da bulunduunu imdiye kadar duymu deilim. Yoksa siz mparator kinci Valentinian iin mi alyorsunuz?" "Ne o, ne de teki iin, Muncuk Han'n olu" dedi kadnlardan byk olan. Sonra Attila'nn zerine eilerek yerdeki taa bal olan ellerini zd. "te yandan sorularnn pek ounu kendine saklayabilirsin..." "Beni tanyor musunuz?" "Seni kim tanmaz, Romal kk Odysseus!" Kadnlar neeyle gldler. Odysseus'un kim olduunu Yunanlardan duymu olmasna ramen, kadnlarn kendisini neden bu isimle ardn bilmiyordu. Bunun bir vg m, yoksa aalama m olduunu bile anlayamyordu. "Seni Roma'da bulunduun gnlerden bu yana srekli olarak gzetletiyoruz ve ne kadar deerli olduunun farkndayz. Ravenna'daki tavuk yetitiricisi, sana Vizigot kralna gsterdii ilgiden fazlasn gstermedi." Attila inanamaz bir tavrla ban sallad. "Beni gerekten de Bizans'a satmak m istiyorsunuz?" "Hi de fena bir fikir deil! Konstantinopolis'te senin iin arln kadar altn alabiliriz. Fakat seni eninde sonunda ge-

194

ri gnderirler, nk resmi olarak hl Bat Roma'nn rehinesisin!" "Deilim! Alarich Roma'y zaptetti ve..." "Peki bu arada seninle ve Aetius'la ilgili anlamalar da m yand? Yoksa kk Han olu Ravenna'y da kuatp zaptetmek mi istiyor?" Attila fkeyle dudaklarn srd. Daha nce hibir kadn veya kz tarafndan bu ekilde aalanm ve horlanm deildi. lgnca bir fkeyle balarna asld. Fakat salam ipler kopmak bir yana dursun, bileklerine daha bir acyla gmldler. Bir yaban at gibi aha kalkmann faydas yoktu. Ne kadar isyan edip gururunu korumaya alrsa alsn, kadnlar iin kolayca ehliletirilecek bir ocuktan bakas deildi. Ayrca her eyi en ince ayrntsna kadar biliyorlard! Bunlar kendisine tesadfen rastlayarak tutsak eden sradan soyguncular olamazd! Attila, bu na kadar tm bu konular zerine bir an bile dnmediini kendisine itiraf etti. Gotlara ve Athawulf la birlikte gelen Hunlara Roma kaplarn atktan sonra ehirden ekip gitmesinin son derece doal olduunu dnmt. "Ravenna'yla ilgili tm dncelerini kafandan kar at" dedi kadnlardan byk olan. "Bu ehir hi kimse tarafndan hibir ekilde alnamaz. Tpk Tisza bataklklarnda bulunan Karaton Kaan'in ordusu gibi..." "Karaton Kaan'n kampn nereden biliyorsun?" diye sordu Attila ve elinde olmadan sesini alaltt. pheleri giderek daha kesinlik kazanyordu. Bu kadnlar kendisinin kim olduunu ve kendisiyle ne yapacaklarn ok iyi biliyorlard! "nk yl kadar nce bir kere orada bulunmutuk. Sonra Kral Alarich'in ordusuna katlarak buralara geldik, birka kez de Roma kuatmasna katldk..."

195

"O halde ikiniz de en fazla benim yalarmda olmalsnz!" "kimiz de on sekiz yandayz." "Adlarnz da var m?" "Ben Svanhild drdm" dedi gen olan. Sonra da parmayla gzlerinin rengi kara deil, koyu yeil olan dierini iaret etti. "O da Svanhild iki..." "Ne garip isimler" dedi Attila arsz grnmeye alarak. "Kadnlarn imparatorlar gibi numaralarla anldklarn imdiye dek duymamtm..." Attila yava yava sakinlemeye ve kendisini toparlamaya balyordu. inde bu kadnlarla anlaabileceine dair birtakm dnceler olumutu. "Fakat isimleriniz Sarmat dilini deil de, Cermence'yi andryor. Svanhild bir nerede peki?" "Aramzdaydi" dedi kadnlardan gen olan tepkisiz bir ekilde. "Dn akama kadar... yani sen boynunu krana kadar." Attila'nn kzn ne sylediini anlayabilmesi iin aradan uzunca bir srenin gemesi gerekti. Her an bir fke, nefret ve lk patlamas bekliyordu. Fakat beklediklerinin hibiri gereklemedi. "Ne oldu? Neden bize yle bakyorsun?" "Onu ldrdm sylediniz..." "Evet, Svanhild bir ld." "Peki beni..." "Seni cezalandrp cezalandrmayacamz m renmek istiyorsun?" Kadnlardan byk olan kuru bir sesle gld. "Kz kardeimizi durdurmasaydn, mzra sevgilin olan o Got kznn kalbine saplanacakt. Sayende Greka'nn sadece bacan syrp geti. O ikisi en bandan beri birbirlerinden holanmamlard. Hatta birbirleriyle daha nce de kavga etmilerdi, senin ehirde olduun srada..." "Greka ve... kz kardeiniz birbirlerini tanyorlar myd?" Attila inanmaz bir tavrla ban sallad. Anszn bilmedii

196

ok fazla ey olduunu dnmeye balamt. Ravenna ve Roma'da geirdii zaman, onun iin yabanc gelenek ve grenekler arasnda yapt harika bir yolculuk gibiydi. Byleyici, etkileyici, fakat ayn zamanda korkun ve tiksindirici bir yolculuk... O devasa insan kalabal nnde hem yeni kaplar am, hem de yeni soru duvarlarnn rlmesine sebep olmutu. Aybars'n oraya tek bana gelmesinin gerek sebebi neydi? Azna kadar ganimetle ykl arabalarn etrafnda topu topu yz sava bulunmasna ramen, Roma ile Ravenna arasnda karlarna neden bir tek olsun Romal lejyoner kmamt? Oysa birka ay nce silahl birka bin sava ayn yerde Roma kllarnn, mzraklarnn ve oklarnn ucunda can vermemi miydi? "Greka imdi nerede?" diye sordu sonunda. Sarmat kadnlar omuzlarn silktiler. "Greka m? Hibir fikrimiz yok!" dedi gen olan. "Bizi sadece ganimet olarak sen ilgilendiriyorsun." Kadn bu szleri o kadar doal ve neeli bir sesle telaffuz etmiti ki, sanki kazanm olduu bir oyundan sz ediyordu. Attila doruldu ve kollarn aarak gerindi. Bir an iin Sarmat kadnlaryla dvt takdirde ansnn ne olacan hesaplad. Kendisinden daha uzun ve iri deillerdi, fakat tm hareketleri son derece ll ve zarifti. "Ya kz kardeiniz? Yani kumsalda ldrm olduumdan sz ediyorum..." Kadnlardan gen olan ona iyice yaklat. Attila imdi Galya parfmnn kokusunu kuvvetli bir ekilde alyordu. Kadn mutlaka Greka'nn elbiselerinin bir ksmn alm olmalyd. "O bizim gerek kz kardeimiz deildi. Buna ramen onu kum tepelerinin arasna gmdk."

197

"Ya dierleri? kiiden fazlasn grdm hatrlyorum..." "Dier ikisi dardaki teknede." "Beni nereye gtreceksiniz?" "Bu kadar merakl olma" dedi yeil gzl kz. Sonra ikisi birden gld. "Sadece Aquileia zerinden dolaarak yolumuzu biraz uzatacaz. Belki orada senin zerine pazarlk yapabileceimiz birka dostumuza rastlayabiliriz. Tabii tm bunlar zaman gsterecek..." "Tamam!" diye patlad sonunda Attila. "Sizler korsansnz! Adi birer kle taciri!" Kzlar daha da byk bir neeyle gldler. "Elbette! Baka ne sanmtn ki?" leyin byk bir hzla kabaran sular, geldikleri kadar abuk geri ekiliyorlard. Daha ilk hamlede pek ok gemi demir taramaya balamt. Buna ramen kimse gereinden hzl davranmaya almyordu, nk ana akntdan en kk bir sapma bile, yolculuun balamadan sona ermesi anlamna gelebilirdi. Gereinden fazla yava davrananlar iin de ayn durum sz konusuydu. Attila'nn el ve ayak bilekleri ince ve salam iplerle sk skya balanmt. Dmler o kadar byk bir baaryla atlmt ki Attila, stnde gerili deri tentenin altnda en kk bir harekette dahi bulunamyordu. Drt Sarmat kadn bu i zerinde uzun uzadya almlard. Her hareketinde can korkun derecede yand iin, en ar hakaretleri bile sineye ekmekten baka aresi yoktu. Bana gelenleri dndke gzleri kararyordu. Yelkenli gemi hafif bir akam melteminin esintisi altnda yava yava yol ald zamanlarda da Ravenna ve Roma'da yaad tm aylar boyunca Imperium Romanum uygarl hak-

198

knda duyduklarnn tmn unutmaya karar veriyordu. Aslnda zihnindeki hatralar karmak ve dzensizdi. Fakat bu bir yl boyunca yaadklar ve grdkleri, iindeki fke ve hiddet duygularnn giderek kabarmasna neden oluyordu. Her ey yalan, her ey sahteydi. Tm o yazlan, sylenen ve garanti edilen hukuk kurallarna, kanunlarna Roma'da bile uyulmuyordu. Hibir ey gerek, hibir ey doru deildi - hatta imparatorluk ehrinde bile! Vergi memurlar otuz adm uzunluundaki ve aka grld zere azna dek ykl Dromon yelkenlisini doru dzgn aramamlard bile. Konumalardan anlad kadaryla ekmecelerde bulunan Arap ve Galya parfmleri bir kez daha vergilendirmeye tabi tutulmutu. Sarmat kadnlarnn buna en kk bir itirazlar yoktu. Tm bu zaman zarfnda Attila, imparatorun ve ehir ynetiminin memurlarnn dikkatlerini ekebilmek iin bo yere grlt karmaya abalamt. Vergi memurlarndan sonra liman grevlileri, daha sonra da kam kalemleri ve mum levhalaryla resmi yazclar, hatta bir Notarius bile gelmiti... Attila, Sarmat kadnlarnn limann ve sarayn rvetten pek holanan grevlileriyle neler yaptklarn anlayamamt. Dii korsanlar muhtemelen onlara rvet datmlard, oysa kendisi onlarn verdii herhangi bir miktarn en az on katn verebilirdi. Bu memurlardan biri bile gemiye ayak basp ierisini arama zahmetine katlanmamt. Oysa gvertenin altnda ne tr bir yk bulunduunu anlamalar iten bile deildi. Ancak Attila'nn her eyin sona erdiini dnd bir esnada sesler ona doru iyice yaklat. Bir el zerindeki deri tenteyi yana ekti. Gne ndan gzleri kamaan Attila, hibir ey gremiyordu. Bir an sonra balarnn zldn hissetti.

199

"Sen Hun hanlarndan Muncuk'un olu musun? " "Evet, ta kendisiyim!" dedi Attila, belirgin bir rahatlamayla. Ayn anda zerine eilen kiiden ikisini tand. Bunlar, bir sene nce Ravenna'ya geldii srada kendisini, tepeden trnaa arayan besili saray hadmlarnn ta kendisiydi. Fakat grne gre buraya onu kurtarmak iin deil, tam aksine, son bir kez daha grmek iin gelmilerdi. Attila'nn kollaryla bacaklarndaki kaslar incelemi, sanki bir at pazarl yapyormu gibi ellerinin iaret ve ba parmaklaryla dudaklarn kaldrarak dilerini incelemi, sonra da enelerinin arasna yar yarya kemirilmi bir tahta paras sokmulard. Attila bu muamele karsnda tm Ravenna Liman'ndan duyulabilecek kadar yksek bir sesle barmay dnmt. Bunu yapmaya henz kesin olarak karar vermeden nce, uzaklardan baka imdat lklar gelmiti kulana. Fakat bu ac dolu sesler, glmeler ve alaylar arasnda boulup gitmiti. Hayr, bu rhtmda ne bir kle sesini duyurabilirdi, ne de gemilerin birinde bulunan bir tutsak kendisine yardmc olacak bir el bulabilirdi. mparatorluk saraynn, kiliselerin ve manastrlarn limannda, irkin lklar atan martlar bile gemilere yklenen hayvanlardan ve balyalar halinde balanm insanlardan daha fazla haklara sahipti. Bat Roma imparatorunun kle tacirleri ona olan ilgilerini pek abuk yitirmilerdi. Artk onunla tek kelime konumadklar gibi, sorularna da cevap vermiyorlard. zenle sarlarak rulo haline getirilmi birka duvar hals ile keten bezleriyle kaplanm byk sandklarn Sarmat gemisine sa salim yklenmesi, onlar iin ok daha nemliydi. Tm bunlarn gereklemesi yarm gn bile srmemiti. Attila, tm bu zaman zarfnda olanlarn tmnn nceden planlanm olduu duygusunu iinden bir trl atamyordu. Ilk bir akam rzgrnda tmyle alm yelkenle kuzeye 200

doru yol alyorlard. Drt Sarmat kadn, zerinde bulunduklar gemiye de en az atlar kadar baaryla hakim oluyorlard. ok yava ilerlemelerine ramen ne bir sabrszlk, ne de bir acele belirtisi gsteriyorlard. Svanhild iki sa arka taraftaki kpete duvarna yaslanmt. Bu arada grubun lideri olarak ortaya kan gen kadn, sa kolunu apraz arkaya uzanan yan kreklerden birinin zerine koymutu. Akam rzgr gemiyi ancak belli belirsiz hareket ettirecek kadar hafif esiyordu. Karanlk gkyznde kk k noktacklar halinde beliren yldzlar iyiden iyiye grnr olduklarnda, rzgr tmyle dindi. Sadece avu ii yksekliinde olan birka dalga yavaa gemiyi okuyordu. Sarmat kadnlarnn hibiri konumuyordu. Svanhild ve drt birbirlerine bakarak ksaca balarn salladlar, sonra da sandklarn ve balyalarn zerinden yelken direinin neredeyse yarsna kadar trmandlar. zel komutlara gerek grmeden iki kaln halat yakaladlar ve tahta mahfazalarnn iinden kendilerine doru ekmeye baladlar. Bu arada geminin n tarafnda oturan Attila, Sarmat kadnlarnn byk yelkeni yava yava toplamalarn izliyordu. Kadnlar ilerini bitirince ana diree bal olan yatay direi yerinden skerek aa sallandrdlar. Attila gemiyi oluturan paralarn tek tek isimlerini bilmiyordu, fakat onlarn her birinin en az bir koum takmn oluturan paralar kadar gerekli ve iyi dnlm olduunu fark etmiti. Yelkenin toplanmasndan sonra Svanhil pimi topraktan yaplma kk bir ya lambasnn her iki ucunda bulunan fitili bir akmak ta yardmyla yakarak, lambay sol kpete duvarnn zerine koydu. Gece o kadar sakindi ki, lambann fitillerinden kan ince duman stunlar neredeyse dimdik bir ekilde ge ykseliyordu. Bu drt gen kadnn garip davranlar artk Attila'y a201

rtmyordu. Sadece bir kez ilerinden biri ona yaklat ve sirkeli su iirdi. "htiyacn gidermen gerekiyorsa syle" dedi ona. "Gen Hun kahraman utanacak olursa, bir sre iin arkamz dnebiliriz..." Bu szleri dierleri de duymutu. Ksaca gldler, fakat bu konuyla fazla megul olmadlar. Attila dilerini skt; istese de istemese de kzn sylediklerini yapmak mecburiyetinde olduunu biliyordu. Buna ramen yine de Sarmatlarn neden ileri doru hareket etmek yerine araf gibi denizin tam ortasnda durduklarn kendi kendisine sorup duruyordu. Krek ekebilir ya da imparatorluk ehrinin kuzeyindeki kk koylara demir atabilirlerdi. Fakat anlalan kadnlar geceyi Adriyatik Denizinin tam ortasnda geirmek istiyorlard. Uzak ve dz lkenin zerindeki gkyznde grlen son krmz k eritlerinin de gzden kaybolmas olduka uzun srd. Saatler birbirini kovalyordu. Attila'nn ba birka kez ne dt. Fakat sadece ok ksa sreli bir uykuya dalabiliyordu, nk vcudu yana devrildii anda bileklerindeki balar cann korkun derecede yakyordu. Sarmat kadnlarnn kendi aralarnda giderek daha fazla fsldamaya baladklar zaman, vakit gece yarsn oktan gemi olmalyd. Balangta Attila'nn duyamayaca kadar alak bir sesle konuuyorlard, fakat Hun delikanls daha sonra bir kez daha "Chrysoskeras - Altn Boynuz" kelimesini duydu, fakat "Classis" veya "Aquileia" kelimelerini iitememiti. Kadnlar seslerini giderek ykseltiyor ve sabrszlanyorlard. Sonunda Attila'nn kendilerini duyup duymadn umursamamaya baladlar. Artk aka kavga etmeye balamlard. Buna ramen Attila neredeyse tek kelime bile

202

anlamyordu. Kadnlarn birbirlerini itham ederken kullandklar dil, kim bilir dounun hangi cra kesinde konuulan bir leheydi... Tartma esnasnda arada srada kendi ismini de duyar gibi oluyordu. Sonra babasnn, amcalar Ruga, Oktar ve Aybars'n, bazen de dier Hun hanlar ile Got krallarnn isimlerinin zikredildiini fark etti. Ve bir sre sonra Svanhild ikinin azndan ok ak bir ekilde Bleda isminin ktn duydu. Attila ilk anda doru duymadn dnd. Adriyatik Denizi'nin ortasndaki bu Sarmat kadnlar, Amazonlar veya korsanlar, nasl olur da asla Tuna'nn tesine gememi olan bir Hun gencinin ismini duymu olabilirlerdi? "Bleda! Bleda! Bleda!" diye kkredi bir kez daha Svanhild iki. Ayn isim defa arka arkaya! Hem de o kadar fkeli bir ekilde sylenmiti ki, artk Attila'nn hibir phesi kalmamt. Bu kadnlar kardeini tanyor, en azndan onun kim olduunu biliyorlard! Ayn anda kulana arpan baka bir isim bu phesini dorulad: "Gemi gelecek!" diye bard kadnlarn en genci Latince olarak. "Hem de Aetius'la birlikte..." Attila elinde olmadan nefesini tuttu. En lgn hayallerinde bile byle bir eyin olabileceini dnmemiti. Fakat sonra karmak dnceleri yava yava ince ilenmi bir desen gibi birlemeye balad. Kendisinin yerinde bir aman, ya da baka herhangi bir Hun olsayd, byle bir durumda suyun akntsn ve gcn, ve renkleri deerlendirerek neler olabileceini anlamaya alan bir balk gibi davranrd. Fakat Attila sadece tm duyularn deil, fke ve tiksinti duygularn da harekete geirmiti. iftlemek isteyen bir aygr, karsnda kzm diileri grd zaman nasl yele-

203

sini kabartp ban arkaya atar, st dudaklarn burun delikleri kabaracak kadar geri ekip dilerini meydana karrsa, Amazonlarn tutsa olan Hun delikanls da fke dolu bir l glkle bastrabiliyordu. Kendisini ve ruhunun lklarn ele vermek niyetinde deildi! Roma'da rendii ekilde adm adm dnmeye, her trl veriyi dikkatle tartmaya, lp bimeye alt... Ta ki kendisine kaslan karn deil, akl cevap verene kadar! Attila'nn bir trl anlayamad bir ey vard. Byk Kaan Karaton'un kararghnda bir rehine olan Aetius, nasl olur da bir gemiyle Adriyatik Denizi'nin ta ortasna gelebilirdi? Veya Bleda Roma'nn dtn nasl renebilirdi? Roma lejyonlarnn habercileri bile gnde birka kez at deitirmek suretiyle bu haberi oraya en az iki haftada ulatrabilirdi. Elbette ki baz haberler Imperium Romanum'u daha ksa srede kat ediyordu, fakat bu durumlarda sadece atl habercilerin deil, boru, duman ve semaforlarn da kullanldn ok iyi biliyordu. Oysa ne Roma'da, ne de Ravenna yolunda byle bir ey grm veya duymu deildi! Buradan kartlacak sonu, Ebed ehrin d haberinin bir ekilde duman ve ses iaretleriyle Tuna'ya, hatta oradan da eytan rzgrlarn yardmyla Konstantinopolis'e kadar ulam olmasyd. Baka bir deyile Chrysoskeras'a, yani Altn Boynuz'a... "Bu haberin bir ekilde oralara ulam olmas mmkn" diye mrldand Attila kendi kendine. "Fakat geri dnmesi deil!" te mesele buydu! Gneten, bulutlardan veya gklerdeki kulardan baka hi kimsenin bu kadar ksa bir srede Roma'dan Karpatlara, oradan da Transilvanya Dalarna gidip, Ravenna'ya geri dnmesi mmkn deildi! "... gklerdeki kulardan baka!" diye tekrarlad Attila kendi kendine. 204

Neler dndn ve mrldandn fark ettii anda, tm vcudu iliklerine kadar titredi. Denizin zerindeki engin ve sonsuz gecenin karanln sadece ift fitilli bir ya lambas aydnlatmaya devam ediyordu. Tm de birbirinden farkl bir ekilde parlayan ve grnen yldzlardan oluan gk kubbeden daha fazla k sat ise sylenemezdi. Attila, u anda neyin Roma'da geirdii o korkun gecelerden daha farkl olduunu, ancak imdi yava yava anlamaya balyordu. Derin sessizlik ve gemiye vuran kk dalgalarn belli belirsiz aprts, anlalmaz bir ekilde onun yorgun dmemesini salyordu. Attila aknlkla Sarmat kadnlarndan korkmadn, hatta onlara kzgn bile olmadn fark etti. Geri onlar kendisini tutsak etmi, elini kolunu balam ve istei dnda bu gemiye bindirmilerdi, fakat ayn zamanda o na dek sadece bozkrn sonsuzluunda ve Aa Tuna dzlklerinde bulunduunu dnd bir eyi de geri vermilerdi. Gk kubbe ok yksekteydi. Hibir gemi halatnn, yelken direinin ve kpete duvarnn gr asn kapatmayacak ekilde arkaya yasland, sonsuz bolukla arasnda hibir ey kalmayacak ekilde yukar bakt zaman, tpk ocukluunda olduu gibi yukarlara trmanyor, yldzlarla ve tanrlarla kucaklaabiliyordu... Drt Sarmat kadn karnlarn doyurmu, sonra da birbiri ardna soyunarak kpeteden denize atlamlard. Attila mkemmel vcutlarn byk bir hayranlkla seyretmiti. Greka'ya hl k olmasna ve onun iin endielenmesine ramen, plak Amazonlar gemiye geri dndklerinde, slak salarn salladklarnda ve byk havlularla birbirlerinin vcutlarn kuruladklarnda, iindeki heyecan duygusunu bastrmaya bir trl muvaffak olamamt... 205

Kadnlarn olaanst gzellikte, dimdik memeleri vard. Bu arada onlar da eski sknetlerine kavumulard. Attila, yldzlarn gizemli sembol ve iaretlerini incelerken, yar uyur yar uyank bir durumdayd. Acaba kendisine ayracak bu kadar zamana ve bylesine derin bir sessizlie en son ne zaman sahip olmutu? Anszn kadnlarn alak sesle mrldanmaya baladklarn fark etti. Bir sre bo yere onlarn ne sylediklerini anlamaya alt, sonra anszn kendisini tmyle onlardan biriymi gibi hissetti. Svanhild iki, ancak derin bir trans durumundaki bir amann yapabilecei gibi, bouk ve son derece gizemli bir sesle konuuyordu: "Yabanc lkelerde at koturan kz kardelerim, duyun beni! nsan rknn son zgr kadnlar, sesimi dinleyin! Tm dnya krallarnn ve soylularnn efendisi olan, tm canllara yaam datan Byk Ana Gaia'nin sesini iitin! Hunlarn yaadmz yerlere gelmeleriyle birlikte, her eyin nasl kartn bir de benim azmdan dinleyin..." Kadn giderek daha gl, daha kudretli, fakat fkeden eser bile bulunmayan bir sesle konumaya devam ediyordu. "Hristiyanlarn zamanna gre yz yetmi drt ile yz yetmi be yllar arasndaki uzun ve karanlk k, her zamankinden daha souk ve sert gemiti. Toprak ilkbahara kadar kaskat donmutu ve pek ok kavim hayvanlar iin yiyecek bulamyordu. Yeni doan yavrular ksa srede lyor, insanlar da ancak alktan len bu hayvanlarn etlerini yiyerek hayatta kalabiliyorlard. Souk bir trl sona ermek bilmiyordu. Ve sonra, prl prl, fakat hl buz gibi olan bir gnde, yaamn yitirmi usuz bucaksz topraklarn tesinden bir lk koptu... Yer ta derinliklerine kadar sarslyor, davullarn bouk sesleri kulaklar uuldatyor, bulutlardan ve gk grltsnden daha hzl kk atlarn glgeleri zerimize dyordu... Kllar parlyordu... ve dank sa206

lar... Byk ve sessiz, savunmasz Tanais Nehri'nin donmu sularn o zamana kadar am olan her eyden daha vahi..." "Ey kz kardeler! Ey kz kardeler!" diye atld Svanhild . "Ac dolu atlar ve byk bir strap duyuyorum!" "Umutsuzca dven erkeklerin kan..." diye bard Svanhild iki, "... karlarn iine damlyordu... Sonra sra kadnlara ve ocuklara geldi... Zafer sarholuu iinde ldrlen hayvanlarn kan, tecavze urayan kadnlarn bacaklarnn arasndan akan kan... gzyalaryla karmasna ramen kzllndan hibir ey yitirmiyordu. Gnler boyunca, haftalar boyunca, hatta ilkbahar geldii zaman bile..." Kadnlar daha nce sk sk yaplan bir ayindeymi gibi hep bir azdan mrldanmaya baladlar. Dile getirdikleri bu korkun, korkun olduu kadar gerek tecrbe, bizzat yaadklar bir ey deildi. Kuaktan kuaa, anneden kzna aktarlm, bir sembole dnerek hibir silahn paralayamayaca bir sertlie kavumulard. "Sadece bir souktan dierine kamaya alan, bitkin ve mitsiz Hunlar iin" diye devam ediyordu arksna Amazon, "alktan ya da savatan lmek arasnda bir fark yoktu. Bu yzden de bir tek olsun tutsak almyorlard. En gl krallarnn ismi Balamir'di. Bu kral savalaryla birlikte Amelung kral Vinitharius'un Gotlarnn zerine saldrd." "... fakat Vinitharius, Hunlarn sonradan kralln yok edecekleri Hermanerich'in oullarndan biri deildi!" dedi Svanhild . "Tm yaz boyunca, bir dahaki ka kadar fatihler dur durak bilmediler. Kazandklar byk zaferlerin sarholuu iinde Tuna ve Karpatlar arasnda bulunan ve kendilerine bat yolunu aan kapya kadar ilerlediler. Sonra Tuna Nehri'ni de Danaper, Danaster ve Tanais nehirlerinde olduu gibi buzla kapl olmamasna ramen kolayca atlar." "mparator Caracalla'nn Aa Tuna'dan Karpatlarn g207

ney yamalarna kadar uzanan duvarn ve dier Roma kalelerini amak onlar iin ocuk oyunca olmutu." "mparator Hadrian'n Imperium Romanum'un dou snrna kurdurduu mehur Limes, artk sadece uzak bir andan ibaretti." "Bylece pek ok kavmin Roma mparatorluu'nun snrlarna akn etmesine neden olan yeni bir dalga harekete gemiti..." "Ve her yanda kavimlerin ve halklarn, imparatorlarn ve halklarn, insanlarn ve glerin birbirine girmesine neden olan bu frtna henz sona ermi deil!" "Syleyin bana, denizlerin ve karalarn kz kardeleri, bunlarn arasnda en gzeli nedir?" "Dalgalarn tepesindeki bembeyaz kpkler!" dedi kadnlarn hepsi bir azdan byl bir dua okur gibi. Sonra da neeyle gldler. Attila rperdi. Bir an sonra ise duyduklarnn bir rya m, yoksa gerein ta kendisi mi olduunu bilemiyordu... Kk bir kalyon onlara doru hzla yaklayordu. Sarmatlarn ticaret gemisi hl dmdz denizin zerinde yerinden kprdamadan beklemekteydi. ift fitilli lamba oktan snmt. Bunun yerine Sarmat kadnlar geminin k tarafndaki direin zerine altn yaldzl, prl prl parlayan bir Roma kartal, ynn kuzeye doru evirmilerdi. Svanhild , kucandaki cilal metal bir levha ile domakta olan gnein nlarn kartaln zerine tutuyor, onun kalyondan grlmesini salyordu. Attila, gne nlaryla yaplan bu olaanst oyuna bylenmi gibi bakyordu. Balangta altn yaldzl kartaldan yaylan uzunlu ksal yansmalarn tesadfi olduunu dnmt, fakat sonradan kalyonun cevap verdiini fark etti.

208

Bunu biliyorlard! Hunlarn da bozkrn enginlerinde kulland bu ayna oyununun ne anlama geldiinin farkndaydlar! Ayn anda bu iki geminin mrettebatnn birbirini tandn, ya da en azndan birbirlerinin k sinyallerini anladklarn kavrad. Kalyonun Sarmatlarn gemisinin yanna yanamas yarm saat bile srmemiti. Attila, zerine mavi renkli byk gzlerin izilmi olduu deri rzgrln arkasnda ka kiinin bulunduunu bilemiyordu. Kpete duvarlar boyunca, kendisinden daha yal olmayan yaklak yirmi kadar kreki saymt. Belli belirsiz bir davul sesi ile krek ekmeye son verdiler ve ayaa kalkarak hareketsiz bir ekilde beklemeye baladlar. Krekiler, ak mavi gmleklerin zerine, koyu mavi pelerinler atmlard. Sanki uzun kollu klk gmleklerin zerine, kolsuz birer yazlk gmlek giymi gibiydiler. Attila bu elbise dzeninin ne anlama geldiini anlayamamt. Benzer bir eyi ne Ravenna Liman'nda, ne de Tiber veya Tuna zerindeki Roma gemilerinde grmt. Svanhild ve drt onun bulunduu yere gelerek, onu bir sre tepeden trnaa incelediler. Birbirlerinden farkl gemilerin her ikisinden de t bile kmyordu. Sadece denizin hl kurun renkte olan suyu, yorgun bir ekilde gemileri yavaa okamaktayd. "Ne... ne oluyor?" diye sordu Attila. Gen kadnlarn karsnda kendisini daha nce hi bu kadar rahatsz hissetmemiti. Kendisinden ne istediklerini bir trl anlayamyor, iki gecenin olaylar arasnda en kk bir iliki bile kuramyordu. Ne duyular, ne de grekoromen mantk sistematii ona yardmc olmuyordu. Sarmat kadnlarnn kendisini kumsalda rlplak yakalamalar ile bir gn sonra denizin ortasna tamalarnn akla yakn bir nedenini tm abasna ramen bulamyordu. 209

"Yazk" dedi Svanhild alay ve znt dolu bir sesle. Sonra elini kemerinde asl olan baa gtrd ve altn yaldzl knndan yava yava ekmeye balad. Ban keskin kenar gne nlar altnda prl prl parlyordu. Attila kadnn bu hareketine armamt. Onlardan biri artk hayatta deildi. Arkadalarnn lmne aldr etmez grnmelerine ise en bandan beri pheyle yaklayordu. te yandan bu na kadar onu geride ahit brakmadan ldrmeleri iten bile deildi... steselerdi o kumsalda plak olarak, sonra limanda, sonra da ak denizde iini kolaylkla bitirebilirlerdi. Attila, gzlerini gzel Sarmat kadnnn elinde parlayan keskin baa dikmiti. Yeteri kadar hzl ve becerikli olduu takdirde, kalyonun gvertesinde bulunan insanlarn kulana en kk bir ses bile gitmezdi. Fakat kadn bunu yapmak istiyor muydu? Aradan geen bunca zamandan sonra bunu gerekten yapacak myd? Attila yavaa derin bir nefes ald. Hayr. Kadn kendisini ldrmeyecekti. Bu arada iki tane isim zihninde nlayp duruyordu. Bleda'nn tm bu ilerle ne ilgisi vard? Ya Aetius? Amcas Aybars'n bu olayda parma olabilir miydi? Amcas kendisine neler anlatmt? Hemen hemen hibir ey. Tu-na'nn gney ve kuzey ayrlarnda hayvanlarn otlatan Hunlar hakknda ise kulana en kk bir fslt bile gelmi deildi... Svanhild yavaa onun bann zerinden denize t-krd. Sonra yere eilerek Attila'nn bileklerindeki ipleri sert ve ac verici bak darbeleriyle kesmeye balad. Bir kere, iki kere... ve nihayet kurtulmutu. "Oraya gideceksin!" dedi Sarmat kadn emredercesine ve enesiyle kalyonu iaret etti. Baklar alev sayordu.

210

Ayn anda dier geminin rengrenk boyal deri gneliinin altndan Roma atl birlikleri subay niformasna brnm orta boylu, ince yapl gen bir adam kt. Kahverengi ksa salar, Roma'daki en son erkek modasna gre dzenlenmi yzlerce kk kvrm eklinde ince uzun ban kaplyordu. Gen adamn kalarnn hizasnda hafife kabark, fakat geni bir aln, zenle alnm kalar, dz bir burnu, kelerinde alayc bir ifade bulunan keskin hatl dudaklar ve ortas ukur gl bir enesi vard. Attila, imdiye kadar hibir Romaly bu subay kadar uzun incelememiti. Doruca onun allmadk derecede ak renkli, zeki ve ayn zamanda tehlikeli gri gzlerinin iine bakyordu. Gzleri, imdiye kadar grd Romallara nazaran, birbirlerinden olduka ayrkt. Gen adamn niformasnda gze arpan duplicarius rtbesi, onun otuz kiiden oluan bir atl birliin komutan yardmcs olduuna iaret ediyordu. niformasnn altnda krekiler gibi iftli mavi gmlek kombinasyonu vard. zerindeki deri pullardan oluan ve kalalarna kadar uzanan deri zrhn ylesine yeni bir grnm vard ki, imdiye kadar bir tek ciddi saldry savuturmu olmas mmkn deildi. Zrhnn sol tarafnda avu ii byklnde altn yaldzl bir semboln bulunmas ise daha da ilginti. Byle bir phalerae ancak uzun ve zorlu bir seferden sa salim kurtulmay baaran ve bu arada byk yararlk gsteren savalara verilirdi. Fakat bu sembol esas ilgin klan, onun muhtemelen btn Imperium Romanum'da tek ve benzersiz olmasyd -nk altn yaldzl semboln zerinde Attila'nn kabilesinin iareti vard: Ik saan gne ve onun zerinde uan bir kartal... "Seni selamlyorum, Attila" dedi Romal.

211

"Ben de seni selamlyorum, Aetius, eer gerekten Aetius isen..." "Ben Aetius'um." "Hakknda ok ey duydum." "Ve ben de yollarmz bir sene nce ilk kez kesitii zaman, seni neredeyse bir l olarak grmtm..." "Tm bu olup bitenleri sen mi planlayp yrrle koydun?" "Hayr" dedi Romal. "Bu gzeller sana ok mu sert davrandlar?" Attila ban sallad. "Hayr, aslnda ben onlara fazla kaba davrandm" dedi ve etrafna baknd. Drt Sarmat kadn gemilerinin ana direine yan yana yaslanmlard. Yzlerinde maln varmas gereken yere sa salim teslim eden ve cebi ingrdayan altn paralarla dolu bir tacirin glmseyii vard. Attila, kalyondaki gen erkeklerin hibirinin slk almaya veya dilini aklatmaya yeltenmediini ancak imdi fark etmiti. Sanki zerlerinde kalalarn ancak rten ince bir gmlekten baka bir ey bulunmayan, gneten yanm bu gen ve gzel kadnlar fark etmemilerdi bile... Attila tekrar Aetius'a dnd. Bu arada elinden geldii kadar belli etmemeye alarak, szlayan bileklerini ovuturuyordu. "Beni yakalamalar iin onlar sen mi gnderdin?" diye sordu bir kez daha. "Neden? Tm bunlarn ne anlam var?" Karaton Kaan'n kararghnda Roma mparatorluu'nun rehinesi olarak bulunan gen adam sadece gld ve omuzlarn silkti. Sonra ne doru birka adm att. Geminin sa tarafndaki krekiler birtakm halatlar kavrayarak, br taraftaki krekilerin balarnn zerine ulancaya kadar ektiler. Gemiler rzgrn yardmna gerek kalmadan birbirlerinden ayrlmlard.

212

Attila, Romalnn kendisine elini uzattn fark etti. "Seni Aquileia'ya gtreceim" dedi ve onun gemiye atlamasna yardm etti. Attila, geminin i tarafnda bulunan adamlarn silahlarna taklarak tkezlemiti. Bu kez deri rzgrln arkasndan baka bir adam daha kmt. Ya dierlerinin neredeyse iki katyd ve Dou Romallar gibi sakal brakmt. Zaten gemideki tek sakall da oydu. Kalyonun sa tarafndaki adamlar kreklerini yukar kaldrdlar. Sanki bu ii daha nce defalarca kez yapm gibi, ilerinden drd Sarmat kadnlarnn yk gemisinin gvertesine srad. Baka drt adam da kalyonun gvertesine kt. Yk gemisindeki adamlar, dierlerine eitli balyalar, kutular, sandklar, uvallar, flar ve son olarak da Hun usulnce balanm deri keseler aktardlar. Tm bunlar tek bir emre gerek kalmadan, tek kelime etmeden ve rzgr hzyla yerine getirilmiti. Adamlar tekrar eski yerlerine getiklerinde yavaa soluyorlard. Kalyon, daha nce Sarmatlarn gemisi gibi, neredeyse gvertesine dek suya gmlmt. Bouk ve ksa bir davul sesiyle krekiler yerlerine oturdular ve kprtszca dier emri beklemeye baladlar. "Hey, yakkl Romal" diye bard Svanhild iki kendi gemisinden. "Bize borlusun!" "Borcumu kabul ediyorum!" diye bard Aetius ak ve anlalr bir sesle. "Bunu sakn unutma!" diye bard Svanhild drt. "Her birimize ayr ayr..." Attila ilk kez gen Romal krekilerin yzlerinde bir disiplinsizlik belirtisi gryordu. Krekleri hep birden suya batrrken, yine hep birlikte kt kt srtmaya balamlard...

213

9 Aetius

Attila'nn beklediinden ok daha hzl bir ekilde yol alyorlard. Gen Hun, azna dek ykl byle bir kalyonun hangi hzlara ulaabileceini anlaynca, arp kalmt. O zamana dek gemilerin sadece rzgrn ve krekilerin glerine baml olduklarn dnmt. Fakat imdi bu su tatlarnn Hunlarn kee kapl byk arabalar gibi davranmadn gryordu. Aksine bunlar konuulabilen, hatta denizin derinliklerindeki su eytanlarnn szn dinleyen canl varlklar gibi hareket ediyorlard. Attila, kalyonun katlanm yelkenlerinin birinin zerine oturmu, keyif yapyordu. Bir yandan elindeki kurutulmu et parasn diliyor, dier yandan da suyla inceltilmi beyaz arap dolu kadehi yudum yudum boaltyordu. Kurutulmu et, Romallarn balk artklarndan yaptklar keskin kokulu sos yerine, fndk kokuluydu. lk iki gece boyunca Amazonlarn yannda sadece sirkeli su itiini, fakat hibir ey yemediini ancak imdi fark ediyordu. Buna ramen etin yannda verilen beyaz ekmei geri evirmiti. Bu besin maddesi ona rehine olarak geirdii gnleri ok ac bir ekilde hatrlatyordu. Lejyonerler, elindeki tek tokmakla davula vurarak tempo 214

tutan grevliye uyarak, var gleriyle kreklere aslyorlard. Her altm darbede bir, be darbelik bir mola veriliyor, hemen sonra sratin gereinden fazla azalmasna meydan vermeden yola devam ediliyordu. Ancak alt kere altm darbeden sonra adamlar altm darbelik byk bir mola verebiliyorlard. Bu arada kalyon da tmyle hareketsiz kalyordu. Krekiler ise ellerini dua etmek zere birletiriyor, bir eyler iiyor veya yiyor, gslerindeki ve enselerindeki teri kuruladktan sonra, kpete duvarndan aa gereinden fazla sar yaylar izerek iiyorlard. "Lanet olsun, daha fazla imelisiniz!" diye baryordu bunu gren sakall adam bouk bir sesle. Oysa gen adamlarn hepsi de kendilerine verilen sirkeli suyu, ilk kousundan dnen gen bir tay gibi bir dikite bitiriyorlard. Bu kalyon aslnda tek gverteli kk bir gemiydi. Attila, Imperium Romanum'un ilk zamanlarnda, Yunanlarn dmanlar zerine iki yz kii tayabilen gemiler gnderdiklerini duymutu. Bu deniz canavarlar ilk hamlede dman gemisinin bir tarafndaki kreklerin tmn kryor, sonra da ani bir dnle bir ko gibi tos vurarak suyun dibine gnderiyorlard. Bu kk Dou Roma kalyonu ise bunu baaracak kudrette deildi. Ne dier gemilere rampa etmek iin bir dzenei vard, ne de dman gemilerine zerleri ivilerle kapl tahta bloklar gnderecek mancnklar. Hatta krekiler dman gemisinin halatlarn kesmek iin ular orakl uzun mzraklara bile sahip deillerdi. Ksacas bu gemide Attila'nn Roma'daki silah depolarnda grd malzemelerin hibiri yoktu ve adamlar en fazla gs gse sava iin silahlanmlard. Attila, Roma ile Cermen sava usulleri arasndaki gerek fark neden hl anlayp kavrayamad konusunda kafa yo-

215

rup duruyordu. Arada mutlaka bir fark vard, daha dorusu, bir fark olmalyd! Gariptir ki kalyona Bat Romallar deil, Konstantinopolis emrindeki iki siyah sakall Alan komuta ediyordu. Attila bu adamlarn varlnn farkna yeni varmt. Baba Aspar ve oul Ardabur, Dou Roma donanmasnn yksek rtbeli subaylaryd. Hatta Attila daha nce onlarn isimlerini duyduunu hatrlyordu. Atalar ran'dan Kafkaslara kadar at srm ve orada kendi krallklarn kurmulard. Yarm yzyl kadar nce ise Kara Hunlar tarafndan malup edilmi ve boyunduruklar altna alnmlard. Aetius henz onunla pek fazla konumu deildi. Sadece bir kez yanna gelmi ve ona Aspar, Ardabur ve kalyon hakknda birka ift laf etmiti: "u anda nerede bulunduunu bilmek istiyorsun, deil mi?" diye sormutu ona. "Kendini bir Dou Roma sava gemisinde eref misafiri addedebilirsin!" "Bizans'tan gelen bir sava gemisinin Bat Roma'ya ait Mare Hadriaticum'da ne ii var? Buras onlara ait deil ki!" "ok doru, fakat Mare Hadriaticum un hemen balangcnda, talya'nn gneydou ucunda iki devlet arasndaki snr Mare onicum'dan geerek Afrika'daki Mare Libycum'a kadar dmdz bir hat eklinde uzanr. Ayn hat orada Bat Roma'yi Dux Tripolitanae ve Dou Roma'yi Dux Libyarum olarak ikiye ayrr. Bu iki imparatorluun kuzey snrnn Tuna Nehri olduunu biliyordun. Bylece gney snrlarn da renmi oldun." "Bu sylediklerini harita zerinde incelemitim" demiti Attila aslnda bunlar daha nce hi duymam olmasna ramen. Birka saat sonra, denizin zerindeyken bile kimsenin vazgemek istemedii le istirahat sona erince, Aetius tekrar onun yanna gelmiti. Elinde bir testi su katlmam arap vard. 216

"ster misin?" "Nasl, gn ortasnda m?" "Sen susuzluunu gnein durumuna gre gideren bir hayvan msn?" "Hayvanlar hakkndaki bu samal sana kim anlatt?" "Hi kimse" dedi Aetius ve gld. "Sadece Hunlarn ve hayvanlarnn otlaklarda buna ne kadar dikkat ettiklerini grdm..." Attila omuzlarn silkti. "Hi dikkatimi ekmemi" dedi can skkn bir tavrla. Aetius onun sa omzuna bir aplak att. "Neyin var, kk?" "Bana bir daha asla 'kk' diye hitap etme!" diye kkredi Attila ayn anda. "Bir daha asla, duyuyor musun! Ben sizin bir kleniz, azatlnz, bamlnz veya mttefikiniz deilim!" "Yava, yava!" diye karlk verdi Aetius hi tereddt etmeden. "Sadece dosta sylenmi bir szd, be adam!" "Ben senin dostun da deilim! Bunu kafana iyice sok, Aetius! Uzun sre Romallarn ekmeini yemek zorunda kaldm! Roma'da geirdiim bir yl bana yetti de artt bile -hem de tm zamanlar iin!" "Tamam, tamam" dedi Aetius onu yumuatmaya alarak. "imdi en azndan Bleda'nn beni uyarmak istedii konu hakknda bir fikir sahibi oldum! Aslna bakarsan sen kardeinin anlattndan da heyecanl ve dik kafalsn!" Bir anda Attila'nn kan beynine srad. Fakat yznn kpkrmz kesildiini hissettii anda, ocuka fkesini gizlemeyi baaramad iin kendisine kzmaya balad. "Evet, evet" diye homurdand sonra, "ben ne kadar fkeli bir mizaca sahipsem, o da o derecede sinsi!" "Bu sylediinin doru olduunu ben de onaylayabilirim" dedi Aetius. Attila, Romalnn sesinin deitiini he-

217

men fark etmiti. Artk kulaklar uuldamyordu. Aetius'un elindeki arap kadehini kaparak, byk bir yudum iti. Beyaz arap o kadar souktu ki, sanki onu bir ipin ucuna balayarak uzun sre denizin derinliklerinde bekletmilerdi. "Bakyorum gnein altnda bile iiyorsun!" dedi Aetius glmseyerek. "Sadece susadm zaman" diye karlk verdi Attila. "Ve bana arap getiren adamdan cevap almay istediim zaman..." "Tm bu zaman zarfnda seni dikkatle gzledim" dedi Aetius ve ban sallad. "Merakn ve bilgiye olan susamln aabeylerinden daha iyi dizginleyebiliyorsun. Balangta durup dinlenmeden sorduklar sorular yznden az kalsn delirecektim!" "Ben de ok soru soruyorum" dedi Attila ak bir ekilde. "Evet, fakat sen bana saraylardaki kadn ve ocuklarn neler yaptn, hadmlarn neden kzler gibi yumuak bal olmayp sinirli insanlar olduklarn, Bat Roma imparatorunun baldzn gerekten herkesin ortasnda dudaklarndan pp pmediini, onunla yatp yatmadn, yoksa kendisini tavuklarla m tatmin ettiini sormuyorsun..." "Sana neden byle eyler soraym ki?" dedi Attila. "Nasl olsa ben tm bu sorularn cevabn biliyorum." "O halde bana kendi sorularnn neler olduunu syle. Sana ne anlatmam istersin? Bu gemiyi mi? Mrettebatn m? Bleda'y m? Yoksa Sarmat kadnlarn ve beni mi?" "Tmn, fakat yava yava" dedi Attila. "Bana gerei anlat... adm adm... senin bu arabn yudum yudum imem gibi..." "arapla sana anlatacaklarmn ne ilgisi var?" diye sordu Aetius. "Ben Roma'da bulundum" dedi Attila. "Orada In vino veritas denmez mi?"

218

"Pekl" diye gld o na dek Attila'yla aralarndaki ya farkn vurgulayan ne bir sz sylemi, ne de bir hareket yapm olan Aetius. "Birka cevab hemen vereceim, birkan da Aquileia'ya ulatktan sonra. Orada rzgrn bu kadar ok kula yoktur..." Aetius eliyle gkyzn iaret etti. Attila onun iaret ettii yere baknca, kuzeydou ynnden kapkaranlk bir frtna bulutunun yaklamakta olduunu grd. Gne nlarnn henz bulutlarn arasndaki byk deliklerden suyun zerine dmesine ramen, ufukta karanlk alanlar belirmeye balamt. Ve kk kalyonu kar konulmaz bir ekilde evreliyorlard... Attila, aradan iki saat getikten sonra Aspar ve Ardabur hakknda yanlm olduunu kabul etmek zorunda kald. ki Alan, denizcilikten onun tahmininden ok daha iyi anlyorlard. "Aspar ve Ardabur, adamlaryla beraber Aquileia'ya bir dostluk ziyaretinde bulunmulard" dedi Aetius. "Kalyonun yapt bu byk gezi, gen subay adaylarnn eitimine yardmc oluyor. Ayn zamanda on ve Adriyatik Denizi'nde saylar giderek artan ve Dou Roma, Suriye ve Yunan ticaret gemilerine saldran korsanlara kar bir tehdit unsuru oluturuyorlar." Attila, Bat Roma'nn deniz kuvvetlerinin neredeyse yok denecek kadar az olduunu ok iyi bilmesine ramen, Aetius'a bu konuda da bir soru yneltti: "Yoksa mparator Honorius tm denizleri Bizans hadmlarna m terk etmek istiyor?" "Terk etmek laf ok iyi... Roma'nn dtn rendii zaman onun ne sylediini biliyor musun? En sevdii horozunun ldn sand iin, az kalsn hngr hngr ala-

219

yacakt... Evet, mparator Honorius, en sevdii horozuyla ayn ismi tayan Ebed ehri zaten asla sevmemi, hatta onun Vizigotlar tarafndan fethedilmesine kalbinin derinliklerinde memnun bile olmutu..." Ne var ki konumaya daha fazla devam edemediler, nk ge yaz frtnas byk bir hzla zerlerine geliyordu. Krekilerin tm derhal kreklerini ve kendilerini salam halatlarla bulunduklar yere sk skya balamlard. Kalyon, sahip olduu dikdrtgen biimli, bir kesinden geveke balanm olan tek yelkeniyle doruca frtnann zerine gidiyordu. Bu arada koca dalgalar gemiyi sallamaya balamlard. Aralarnda Aetius ve Attila'nn da bulunduu on adam, iddetli rzgrn byk yelken zerindeki basksn dengeleyebilmek iin, yksek kpete duvarndan aa eiliyorlard. Kalan adamlar ise teknenin iine dolan suyu tekrar denize boaltmakla meguldler. Attila balangta denizin ortasndaki bu frtnadan holanp holanmamas gerektiine karar verememiti. Hzl bir atn zerinde krba gibi yamuru ve lgn frtnalar yaamak, artk zerlerine drt bir yandan gelen dev dalgalarn etkisiyle beik gibi sallanmaktan bambaka bir duyguydu. Dalgalar kalyonun zerinden ayor, byk bir iddetle gverteye ve direklere arpyor, hatta byk yelkenin zerinde bile patlyorlard. Attila igdsel olarak tehlikeyi hissetmiti. Yamurla slanm kee adr brandalarnn ve yurtlarn ne kadar ar olabileceklerini iyi biliyordu. Byk yelken denizin suyunu iyice ektii zaman, bu arla hibir direin ve hibir halatn dayanmas mmkn deildi. zerlerindeki gkyz iyiden iyiye kararmt. Attila, Alanlarn ve Romallarn haykrlar arasnda sadece bir misafir, daha dorusu bir hi olduunun farkndayd. Tm 220

gkyz imeklerle tekrar tekrar aydnlanyordu. Attila, yelkeni tutan halatlarn makaralarna sktn fark etti. st taraflarda dev bir mzik aletinin telleri gibi gerilmilerdi, alt tarafta ise bir krba gibi havay ve direi dvyorlard. Attila igdsel olarak bir eyler yapmak, kalyonun alabora olmasna engel olmak istedi. Ve tam bu anda Aetius'u grd. Yllardr Vizigotlarn ve Bat Hunlarnn rehinesi olan gen Romal imeklerin arasnda tanrsal bir kahraman gibi dimdik duruyordu. Elinde yaln bir kl parlamaktayd. Attila var gcyle bard, fakat Aetius onu duymad. Gen Romalnn klc, gergin halata arpt anda bir yay gibi esnedi ve geri tepti. Attila, Aetius'un sendelediini grnce, bir an bile dnmeden elindeki ksa kemendi ona doru frlatt. Talihi vard. ster tesadf olsun, ister bu iki rehinenin bir araya gelilerinin bu ekilde sona ermesini istemeyen tanrlarn ve ruhlarn ii olsun, daha ilk denemede baarl olmutu. Zifir karanlk gkyznde alev alev yanan bir imek parlad. Romalnn elindeki kl bir anda yukar frlad ve frtnann iinde daireler izerek Ravenna ve Aquileia arasnda bir yerlerde denize dt. Fakat Attila'nn kemendi kopmamt. Denizin ve gn cinleri, birbirlerinden bu denli farkl bu iki gen adamn allmadk ve dramatik birlikteliklerini, frtna ve imeklerle mhrlemek istiyorlard sanki. Aetius tekrar dengesini bulmutu. Ayn anda son bir imek kalyonun ana direine dt. Birok yeri demir emberlerle desteklenmi kaln direk, rm bir aa gvdesi gibi binlerce paraya ayrlverdi. Sivri bir mzrak ucuna benzeyen tahta paralar etrafa salarak ac dolu yzlere ve dehetten koca koca alm gzlere sapland, son bir umutla kurtulmay bekleyen adamlarn yreklerini haner gibi deti.

221

Ve her ey sona erdi. Bu son kudretli imek ile denizi kasp kavuran frtna gcn yitirmiti. Gnein gkyzndeki bulutlarn ardnda grnmeye balamasndan nce, yarallardan drd yaama veda etti. Sonra gne ortaya kt. Taze iekler gibi kokan denizin stn aydnlatyor ve styordu. Kfrler, lanetler, tanrlara yakarlar, hatta tek tk bile olsa Hristiyanlarn garip tanrsnn annesine yaplan sesleniler, yava yava sona ermeye balad. stisnasz tm mrettebatta kanl yaralar, kemik krklar veya ac verici ezikler gze arpyordu. Sadece Attila ve Aetius felaketten yara almadan kurtulmay baarabilmilerdi. Anlalamayan bir sebepten dolay firtna kalyonu doudaki tehlikeli Dalmaya kylarna deil, aksine Adriyatik Denizi'nin Mare Superum denilen blmnn kuzey kylarna kadar srklemiti. Aquileia civarndaki kk bir yerleim yeri olan Gradus, onlarn sadece bir mil kadar batsndayd. "Ne olacak imdi?" diye kkredi Aetius Dou Romal iki subayn yzne kar. llere ve yarallara zerre kadar olsun nem vermiyordu. "Gradus'a varncaya kadar kydaki bataklklarn iinde srnmeye devam m edeceiz? Yoksa mrettebat olacak u sefil zavalllar Nartissa'ya kadar birka krek ekecek haldeler mi?" "Akln karm olmalsn!" dedi Aspar glkle dizginleyebildii bir fkeyle. Alnnn tam ortasnda ak pembe renkte, irkin bir yara vard. "Buradan ehre tam on mil uzaktayz!" "O halde Gradus Liman'ndan kle satn aln! te burada altn var!" dedi Aetius souk bir sesle. Sanki geminin komutas kendisinden ok daha yal ve yksek rtbeli olan iki Alan'a deil, kendisine aitmi gibi konuuyordu. "Ayrca 222

nehir yoluyla buras Aquileia surlarna on deil, sadece yedi mil uzaklkta!" Sonra Aspar ve Ardabur'a daha fazla dikkat etmeden, nlerine tane altn Solido frlatt. Bunlar zerlerinde Honorius, Arkadios ve Galla Placidia'nn babas olan mparator Theodosios l.'in resmi bulunan eski ve byk paralard. Attila, Aetius'a neden sinirlendiini sormad. Dou Romallarn onun karsnda neden sindiklerini de bilmiyordu. te yandan Dou Romal deniz subaylarnn yaklamakta olan frtnay grmemi olmalarnn imknszlnn da farkndayd. Her halkrda rzgr arkaya alp, fazla zorluk ekmeden stria Yarmadas'na kadar ulamak mmknd. Fakat Dou Romallar bunu denememiti bile... Yaralar geici olarak sarlm krekiler, oflayp inleyerek yerlerine gemilerdi. Fakat krekleri belli bir tempoya uyarak ekmeleri mmkn deildi. Attila ve Aetius birbirlerinin gzlerinin iine baktlar. "Neden olmasn?" diye sordu Aetius. "Evet, neden olmasn?" dedi Attila ona hak verircesine. Birlikte yerde yatan yarallarn ve silahlarn, paralanm sralarn, testilerin, amforalarn ve etrafa dalm alet edevatn arasndan sendeleyerek gemeye altlar. Sadece Sar-mat kadnlarnn yk gemisinden alman balya ve denkler, sanki mhlanm gibi bulunduklar yerden hi kprdamamlard. Lejyonerlerin ikisi onlara yer verdi. Attila, amcas Aybars'in sk sk yapt gibi slk almaya balad. Sonra ikisi de uzun kreklerden birini kaparak, kararl bir ifadeyle var gleriyle ekmeye baladlar. Balangta hibir ey olmad. Ancak bir sre sonra dierlerinin de ayak uydurabilecei bir ritim tutturmay baardlar. Azna kadar mal ykl kk kalyon, sonsuz bir yavalkta ilerlemeye balamt. Gne gkyznde yava ya223

va alalmaya balarken, krekler dalgalarn arasnda parlayan yakamozlarn iine bir inip bir kyordu. Gradus'un iaret fenerine ve Aquileia'nin d limanna gne batmadan nce ulamlard. Yksek sesle verilen birka emir, limanda beklemekte olan hekim ve l gmclerin frtna kurbanlaryla ilgilenmeye balamasna neden oldu. Ardabur, ksa bir aklamadan sonra, limana toplanm olan merakl kalabaln arasndan, bir altn Solido karlnda bir geceliine birka kle kiralamaya hazr olan birka adamla anlat. Kleler ertesi gn Aquileia'dan hareket edecek baka bir gemiyle geri gnderileceklerdi. Yeni bir mrettebata kavumu olan kalyondaki askerlerden birka niformalarn giyerek at srtnda yola koyuldular. Attila'nn anlad kadaryla ilerinden biri Ravenna'ya, ikincisi Aquileia'ya, dieri de yaknlardaki bir lejyon kararghna gidecekti. ifte surla evrili byk ehir ve etrafndaki geni tarlalar, ba ve bostanlar belirmeye balad zaman, gne artk neredeyse tmyle batmt. Fakat dou ve kuzey ynndeki Alp Dalar'nn kanla boyanma benzeyen zirveleri ile ehirdeki saysz tapnak ve kilisenin ats uzun sre grnr kald. Kiralk kleler gl ve tempolu krek darbeleriyle kalyonu nehrin dou kanalna doru ynlendirirken, Aetius da Attila'y Aquileia'ya gtrmek iin neden zahmetli deniz yolculuunu setiini anlatmaya balad. "... ve emin ol ki, byle yapmam senin sadece karna oldu" diye szlerini bitirdi bir sre sonra. "Yoksa Sarmatlara beni tutsak etmeleri emrini senin verdiini mi sylemek istiyorsun?" diye tekrarlad Attila. "Buna kimi istersen inandrabilirsin... fakat beni deil!"

224

"Fakat gerek bu" dedi Aetius son derece sakin bir sesle. Gverteye uzatlm olan yedek yelkenlerden birine yaslanarak gerindi. "Ben olmasaydm u anda bir kez daha Ravenna saraynn rehinesi olacaktn... fakat tanr, Mesih sa ve Meryem Ana adna yemin ederim ki hi de ho karlanmayacaktn!" "Ama neden?" diye sordu Attila bir kez daha. "Gerekten de Ravenna'nn rehinesi olsaydm, durumda ne deiiklik olacakt ki?" "kinci bir katliam olaca muhakkakt" dedi Aetius. "lk katliamdan kurtulmay baaran bir avu savann koruduu ganimet ykl bir kafilenin nereye kadar gidebileceini sanyordun ki?" "En azndan Roma'dan Ravenna'ya kadar gitmeyi baard" dedi Attila. "Ne byk baar!" diye bard Aetius. "Roma'dan Ravenna'ya kadar! Vizigotlarn size brakt ganimetle ykl olarak! Hun han Muncuk'un olu Attila ve amcas aman Aybars, Bat Roma imparatoruna bin kilodan fazla altn teslim edecekler..." "Dur! Dur!" diye itiraz etti Attila. "imizden hibiri bir an bile ele geirdiimiz ganimeti mparator Honorius'a..." "... eyiz olarak gtrmeyi dnmedi, deil mi?" Aetius souk bir ifadeyle gld. "Hayr, iinizden hibirinin aklna byle bir dnce gelmemiti! Via Flaminia yolunu izlemediiniz iin kendinizi talihli sayabilirsiniz. O takdirde daha yar yolda lejyonerlerin her eyinize el koymalar iten bile deildi!" "Kafamz o kadar da alyor!" dedi Attila marur bir sesle. "Bak sen! Demek yle! Demek o amas savalarnla talya'y boydan boya kat edebileceini gerekten dn-

225

yordun! Hem de Roma'nn en eski ve soylu ailelerinden aldnz altn ve ziynet eyalaryla, yle mi?" Attila omuzlarn silkti. "Sonu olarak bunu yaptk! yle deil mi?" "Sadece Ravenna'ya kadar!" dedi gen duplicarius. "Fakat endielenmene gerek yok. Birka gne kadar yeniden kafilene kavuacaksn!" "Bunu nereden biliyorsun?" "Biliyorum ite!" diye cevap verdi Aetius. "Bu kadar bilgi sana yetmeli, en azndan imdilik! Fakat hayatta her eyin bir bedeli olduunu da unutmamalsn..." "Ne demek istiyorsun?" "Bunu dierleri geldii zaman reneceksin!" Kalyon ehrin gney surlarnn nnden geerek, zel olarak kendileri iin kaldrlm kprnn altndan geti. Aldklar yaralara ramen Alan komutanlar kalyona baaryla komuta ediyorlard. Baba ve olu, byle acil durumlarda ehrin ifte duvarnn sa nehir tarafna yerletirilen mealelerin n takip ediyorlard. Nehrin son kvrmn da geride braktktan ve kalyon yeniden kuzeye doru yol almaya baladktan sonra, karanln iinde giderek daha fazla sayda kk ateler ve klar belirmeye balad. Attila, karsnda her trden dzinelerce gemi bulunduunu fark etmiti: Kalyonlar, yk gemileri, kk ky tekneleri ve ak denizlerde yol almaya uygun yelkenliler. Bazlarnn gverte duvarlar ift basamakl rhtm duvarnn olduka zerindeydi, bazlar ise su seviyesinin epey altndayd. Mal dolu bu gemiler, yarn sabah yola koyulacaklard. ehirden gelen grlt giderek artyordu. Attila kendisini giderek daha rahatsz hissetmeye balamt. ehrin nehir tarafndaki grkemli surlarna yaklatka, Ravenna ve Ro-

226

ma'nn dar sokaklarna dair anlar zihninde canlanyordu. Onu rahatsz eden yaklak yz adm uzunluundaki rhtmn zerinde oradan oraya koturan insanlar, toplanm yelkenler, halat ve kreklerden oluan karmaa deildi. Nehrin iki tarafndaki uzun depo binalarnn glgeleri ruhunu karartyor, grnmeyen taverna ve meyhanelerden ykselen kahkahalar ve mzik sesleri iini skyordu. Kadn sesleri, davul gmbrtleri ve kaval nameleri arpyordu kulana. Duvarlar! Bu yepyeni ve almaz grnen yksek duvarlar, onu neredeyse hasta edecekti! "Bu ehirde neredeyse iki yz bin kii yayor!" diye bard Aetius ona doru. "Bu rakama gney ve dou blgelerinden gelen tacirler, denizciler ve seyyahlar dahil deil!" Gmrk binasnn nnden getiler, fakat kimse onlar durdurmaya yeltenmedi. Dou Roma kalyonunun bana gelen felaket, gmrk subaylarnn kulana kadar ulam olmalyd. "Dier sorularm ne olacak?" diye sordu Attila kararl bir sesle. Gururlu ve kibirli davranmaya devam etmenin kimseye bir faydasnn dokunmayacan anlamt. Karanlklar arasndaki gen Romalnn yznn limann klaryla giderek daha fazla aydnlanmasn seyretti. "Sizin samanlarnz gelecei grebiliyor" dedi Aetius alayc bir glmsemeyle. "Fakat ben gelecei planlyorum! Sylediim bu cmlenin ne anlama geldiini kavrayabilir-sen, gelecekte ortak ok ey yapacaz - iyi ya da kt..." "Bu bir tehdit mi?" "Sen de benim gibi bir rehineydin" diye karlk verdi Aetius. "Bu bazen beyaz bir togann zerindeki ifte erguvan eridinden daha deerli olabilir." "Gizemli konumana bir son verir misin artk?" "Pekl, o halde ne demek istediimi doruca syleye-

227

yim: Eskiden rehine olan bir kiinin szleri, arlk kazanr... Hatta bazen bir avu altndan bile daha ardr..." "Umarm bu szlerini benim gibi bir Hun gencine de alayabilirsin..." "Attila!" diye homurdand Aetius ve byk bir srr ifa eder gibi konumaya balad. "Bir kere bir rehine olan birisinin artk ne forgues'lere, ne kollarnn st ksmna taklacak halkalara, ne de baka nianlara ihtiyac vardr..." Attila susuyordu. Romalnn ne demek istediini oktan anlamt, fakat bunu birka kez dinlemekten bir zarar gelmeyeceini dnyordu. "Bu olayda seni destekleyenlere neler vaat ettiini bilmek bile istemiyorum!" "Fakat ben sana yine de syleyeceim! Bu da senin iin bir sr olmamal: Sarmat kadnlarna Bat mparatorluu'nun tm denizlerinde serbest dolam hakk verdim..." "Ya yarallara?" "Bundan byle rahat bir yaam srme garantisi..." "llere?" "Muhteem bir cenaze treni..." "Dou Roma subaylarna?" "Gerektii zaman onlar destekleme sz..." "Ya burada, Ravenna'da ve kafilemin getii yerlerdeki insanlara?" "Onlara sradan bir haber yetti de artt bile!" "Bana bunu da syleyecek misin?" "Elbette, neden olmasn?" dedi gen duplicarius. "Alaricus ve Karaton Kaan onu serbest braktlar - Aetius imparatorluk sarayna geri dnyor ve..." Bir an iin susarak ellerinde malar bulunan iki siyah klenin nlerinden gemesini bekledi. Kleler rhtmdaki adamlara kendi dillerinde bir eyler bardlar. Halatlar ha228

vada utu ve ilmekli ular rhtmdaki babalara geirildi. Kalyon hafif bir darbe ile iskele duvarna sabitlendi. "mparatorluk sarayna geri dnyor ve..." "Ve ksa bir sre sonra nemli grevler stlenecek" diye szn tamamlad Aetius. "Gel! Karaya kalm!" Attila o anda onun Roma'da grd saysz mermer heykelden biri olduunu dnd. Ancak galipler byle grnebilirdi. Ve Aetius bunu biliyordu. Attila uyand zaman gne gkyznde olduka ykselmiti. Kendini toparlayp nerede olduunu anlamas ksa srd. Gemi gnlerin gerilimi ve belirsizlii ortadan kalkt iin, aslnda istediinden ok daha derin bir uyku ekmiti. Etrafna yle bir baknd ve ieklerle ssl bir n avlunun bitiiindeki geni odann aralk kapsndan ieri bir kadnn glgesinin girdiini grd anda ayaa frlad. Bu kadn glgesi, gen ve cilveli bir kza aitti. Dz salar omuzlarna dklyordu ve zerinde baldrlarna dek uzanan ak yeil renkte, sade bir tunika vard. Roma'da, zerlerinde koyu renkli bir pelerin bulunmayan bu tr giyimli kadn ve kzlar, genellikle Suburra caddelerinde kendilerini beenecek erkekler beklerlerdi. Gen kz ona tahta bir tablet zerinde beyaz ekmek, peynir, taze hurma, salamura zeytin, balk dilimleri ve bir para koyu krmz renkli, i sr eti getirmiti. "Bu da nesi?" "Kahvaltn!" dedi kz ve gld. "Buraya... neden yalnz geldin? Yoksa sen hayatn vcudunu satmak suretiyle kazanan bir azatl msn?" Gen kz ona aknlkla bakt ve sonra kahkahalarla glmeye balad.

229

"Bir fahieyi bylesine kibar szlerle tanmlamay sana kim retti?" "Anlamyorum. 'Nulier, qua palam corpore quaestum facif doru ifade deil mi? En azndan Roma ve Ravenna'da yle olduuna eminim!" "Roma, Roma! Unut artk u Roma'y!" dedi kz. "Artk Aquileia'dasin! Buras Roma gibi bir brokrasi batakl deil, ak bir liman ehridir. Ayrca yalnz falan da deilim!" Kzn ksa bir slk almasyla birlikte, avluda tepeden trnaa silahl birka lejyoner belirdi. Attila igdsel olarak yana srad. Lejyonerlerden ikisi Ostrogotlara, dier de Romallara benziyordu. "Aetius senin tmyle zararsz olduunu syledi ama ben yine de..." "Ne? Aetius sana ne syledi?" Attila pheci gzlerle kz szmeye balad. O ise bir kez daha gld ve bir ty hafifliiyle kapdan dar szld. Attila huzursuzlukla ban sallad. Romalnn kendisine bu ekilde davranmas ve tm dizginleri elinde tutmas houna gitmiyordu. O anda aklna tekrar Bleda geldi ve yzn buruturdu. steksiz bir ekilde delikli peynirden bir para koparp yedi ve bir bardak su iti. Kendisine getirilen i et parasn bile hakaret olarak kabul etmemiti. "Kk Hun'a gsterilen bu tr dostluklara" Roma'dan alknd. mparatorluun pek ok vatanda Hunlarn pimi hibir ey yemediklerine ve karnlarn eyerlerinin altnda yumuattklar yaban hayvan etleriyle doyurduklarna inanyordu. Etrafna baknnca yan tarafta iinde birka testi su, bir lavatrina ve bir gider delii bulunan kk bir odann varln fark etti. Anlalan Aquileia'da Roma'da olduu gibi ehre akar su tayan su yollar yoktu. Fakat buna karn odasnda 230

kendine ait bir tuvalet lksne sahipti. Byk ordu yollarndaki mansioneslerde bile byle bir ey yoktu. Fakat sadece su balants olmayan bir villada bulunuyor da olabilirdi. Attila ksa srede ykand ve giyindi. Dardaki avluya kt zaman gzlerini krptrd ve gkyznn bulutsuz olduunu grd. Buna ramen artk her an kopabilecek bir frtnay hesaplamak zorundayd... Aetius, avlunun ortasnda, ta bir masann kenarndaki ta bir bankn zerinde oturuyordu. Bacaklarn st ste atmt. niformas zerinde deildi. zgr vatandalara mahsus, sa omuzu zerinde balanm, kenarnda mavi bir erit bulunan bir toga giymiti. Din ve dinlenmi grnyordu. Rahat hareketlerle iinde altn, gm ve krmz renkli balklarn yzd s bir havuza ekmek paralar atyordu. Ksaca selamlatktan sonra Attila onun yanna oturdu. Aetius, hi acelesi olmayan bir eyi bekliyormu gibi bir tutum iindeydi. Bir sre sonra sohbet yava yava ikisini de ilgilendiren konulara yneldi. Attila yarallarn ve Alanlarn durumunu sordu. "Ayn kalyonla deil, daha byk bir gemiyle Konstantinopolis'e geri dnecekler" dedi Aetius. "Peki benim durumum ne olacak?" diye sordu Attila. "Bekleyeceiz." "Neyi?" "Aybars', yaklak yz Hun savasn ve Ravenna'dan gelecek bir haberi." Attila dudaklarn bkt. Demek Romal bunlar da dnp organize etmiti. Anszn kendisini grnmez kementlerden saknmasnn vaktinin artk geldiini fark etti. Bir lejyonerin klcna bile dayanan halatlardan, gizli glerin dizginlerinden, tm entrika ve dzenlerin ince alarndan, bir

231

oku slk almasna ve uyarmasna meydan vermeyecek denli hzl frlatan yay kirilerinden... tm bunlardan kendini korumalyd artk! Kendisini gayet rahat bir ifadeyle oturmaya zorlad. En sevimli ifadesiyle Aetius'un anlattklarn dinliyordu. Bu, Roma'da balad, fakat sona erdiremedii derslerin ikinci ksmyd... Aetius babacan bir tavrla elini Attila'nn omuzuna koyarak ayaa kalkt: "Sanrm buras sana dar geliyordur. Gel, ehre gidelim! Buradan holanacan umuyorum, nk buras Roma ve Ravenna'dan hem ok daha farkl, hem de ok daha genitir." "Bir Roma ehrinde houma gidecek ne olabilir ki?" diye sordu Attila. Ayn anda hl on be yanda bir ocuk gibi tepki gsterdiini fark etti. Artk bunu yapmak istemiyordu! Ne de olsa mteakip aylardan birinde on alt yana girecekti. Ne Aetius'un, ne Roma ve Sarmat kzlarnn, ne de aabeylerinin ve babasnn gzne ok kk grnmek istemiyordu. Aradan geen bir yllk zaman zarfnda bir erkek olmutu! "Bir erkek! Artk bir erkek oldum!" dedi Attila skl dilerinin arasndan ancak kendisinin duyabilecei bir sesle. Gereinden hzl dnmemek ve davranmamak iin kendisini sakin olmaya zorluyordu. Bu doru deildi. Her eyden nce dnmeli, ie ve da kar sknetini muhafaza etmeliydi. Bu admn ne kadar zor olduunu biliyordu, fakat bunu baarmaya kararlyd. Tpk vcuduna sarl bir kement ile drt nala koan bir atn zerinden dmeyi baard gibi! Aetius ve Attila, yapacak baka ileri olmayan avareler gibi, villay ve gzel avluyu ar admlarla terk ettiler. ehir gerekten de Attila'nn korktuu gibi daraltc olmak-

232

tan ok uzakt. Alplerden gelen birok nehrin buluma noktasnda kurulmutu; Aetius balangta bir Kelt yerleimi olan bu yerin, sonralar bir Roma lejyon kalesinin kat l ve planlarna uyulmak suretiyle bytldn anlatmt. Bu byk ehir Attila'ya ayn anda hem alacak derecede tandk, hem de ayn ekilde yabanc gelmiti. Sokaklarda dnyann her yanndan gelen insanlar gze arpyordu. Yzleri, salar ve giyimleri birbirinden o kadar farklyd ki, Attila daha nce ne Roma'da, ne de Ravenna'da buna benzer bir ey grdn hatrlyordu. Belli bir hedefe doru, fakat telasz bir ekilde yryen bu insanlar onlara dikkat bile etmiyordu. Buras iki yz bin nfusa sahip bir ehir olmasna ramen, daha ok etraf tesadfen surlarla evrili, geni bir alana yaylm bir sahil kasabasn andryordu. Caddelerde ok sayda atl araba, yk hayvan ve svari olmasna ramen, yayalar iin de bol bol yer vard. Balangta Attila'nn dnm olduu gibi ehrin valisinin villasna deil, nemli konuklar arlayan bir tr hana yerlemilerdi. Buras ehrin bat sahilinde uzanan sirk binas ile drt ke forumu arasnda bulunuyordu. ehrin byk ve geni pazar yerinin etraf ev yksekliinde stunlar ve bunlarn arasnda kalan grkemli koridorlarla evriliydi. Stunlarn zerinde ise ok sayda heykel gze arpyordu. Alplere kadar uzanan byk ve nl ordu yolu Via Julia Augusta'nn tam bu stunlarn arasnda balamasna ramen, gney ucu daha kk bir yol eklinde Gradus Liman'na kadar uzanyordu. Byk pazar meydannda dolarlarken Attila geen akam Aetius'un Aquileia'ya ulamak iin neden bu yolu kullanmadn dnd. Her halkrda yolculuk bu ekilde ok daha ksa ve zahmetsiz olurdu... Attila ilk kez bir Roma ehrinde nefes almaya yetecek miktarda hava buluyordu. Dz bir alana kurulmu olan Aqu233

ileia, Roma ve Ravenna gibi bataklklar ve tepeler arasnda skp kalmamt. Attila, zerinde saysz servi aacnn yetitii byk yeil alanlar, ok sayda emesi, genelde Yunan tarzn andran tapnaklar, pastel renkli duvar resimleri, zemin mozaikleri ve krmz ltlar saan kiremit kapl damlaryla bu ehrin talam bir Hun kampna benzediini kendisine itiraf etmek zorunda kalmt. Biraz hayal gcnn yardmyla ehrin ortasndaki Mitra tapnan, etraf talarla evrili bir kaan yurduna benzetmek iten bile deildi... Forum zerinde yryerek ehrin gney yakasnda bulunan amfitiyatroya, oradan da kalyonla Adriyatik Denizi'nden gelirken altndan getikleri asma kprye gitmek istiyorlard. Bu arada Attila'nn gzne tekrar bir ie yaramazm gibi duran, fakat kendisine Roma mparatorluu hakknda ynla parmenden daha fazla bilgi veren byk, hatta grkemli yaplar ilimiti. Romallar, gsterili zafer taklan yapmay seviyorlard. Aralarnda kemerli aklklar bulunan drt ke kesme talardan yaplm, yksek kaplar. Hatta bu kaplar byk bir geminin direkleri ve yelkenleriyle birlikte geebilecei kadar yksekti. Fakat bu taklarn byle bir amaca hizmet etmek iin yaplmadklarn biliyordu artk... Bu kaplar, zerlerine hkmdarlar, komutanlar ve cesaretlerini ispatlayanlar iin vg arklar dzlm, byk ta parmen rulolardan baka bir ey deildi. Ve Romallarn gizli zayf noktalar hakknda ok, ama pek ok srr ifa ediyorlard. Ne var ki Romallar bunun farknda bile deildi... Attila ve Aetius btn gnlerini ehri gezmekle geirdiler. Btn sabah boyunca Attila, Aetius'un kendisine gerekten sadece ehri tantmak istediini dnyordu. ehrin savunma birliklerini, kavgalar ayracak acil mdahale gruplarn, itfaiyede grevli gen adamlar ziyaret ettiler. 234

Onlar da Attila'ya en az onun kadar merakl gzlerle bakyorlard. Aetius, kendilerini srekli olarak izleyen birtakm baka gzlerin kime ait olduunu sylemekten ise kand. Oysa gen Hun, mperium Romaum'da geirdii bir yl sresince resmi grevleri halkn arasna kararak genel havay koklamak ve devlet bykleri hakknda neler dnldn renmek olan, fakat bunu yapmak yerine her trl casusluk faaliyetinde bulunan ok sayda insann varlndan elbette ki haberdard. leden sonra ehir surlarndan darya baktklar zaman, nehrin iki yannn aalandrldn grdler. Oysa Attila bu zamana kadar Romallarn aalan sadece kestiini duymutu. Bu arada son birka saat boyunca Aetius ve onun Kara-ton Kaan'n kararghndaki yaam hakknda ne kadar ok ey duymu olduunu dnyordu. Akam olduu zaman gen Romaly kendi z kardelerinden daha iyi tandna inanmaya balamt. Bu arada, gnn birinde kendisini yanlarndan gnderenlerin, hatta daha doru bir deyimle balarndan atanlarn yanna sa salim geri dnd takdirde, onlara neler diyeceini de dnp duruyordu. Ve bir sre sonra byk bir dehet iinde Aetius'a kendisi hakknda ok, ama ok fazla ey anlattn fark etti.

235

10 Kudretin Rengi

Uzun bir gnn akam limanda oturuyorlard. Dier yzlerce ehir sakini, yabana, seyyah ve denizci gibi onlar da bu scak eyll akamnda liman rhtmna bal gemilerin, uzun depo binalarnn ve meydanlarn arasnda kalan blgedeki banklardan birinde kendilerine bir yer aramlard. Burada Aquileia'nin ilerine giden yollan kapayan surlar mevcut deildi. plak bacakl kzlar ve olanlar, bir kadeh arap imek veya akam yemei niyetine bir eyler attrmak isteyen herkese hizmet ediyordu. Ve pek az kimse Ebed ehrin Vizigot kral Alarich tarafndan zapt zerine konuuyordu... Attila bu arada tm ehri grmt. kiyzler Kabilesinin Via Annia yoluyla Altinum ve Concordia ehirleri zerinden Aquileia'ya ulamas iin iki gn daha beklemesi gerektiini biliyordu. Hunlarn ehrin kaplarnn nnde deil, aksine biraz kuzeyde bulunan bir yol ayrmnda konaklamalar konusunda anlamlard. Ne var ki Aetius henz Attila'nn tm sorularn cevaplandrm deildi. Bu nedenle Attila ondan Ka-raton Kaann kararghndaki yaamn hibir ayrnty atlamadan anlatmasn rica etti. "Daha nce de sylediim gibi, aranzda geirdiim ilk 236

haftalar, dndmden ok farklyd" diye anlatmaya balad Aetius. "Attan dtkten sonra durumunun ne olduu hakknda elle tutulur bir bilgi edinemiyordum. Fakat senin iin bir cenaze treni dzenlenmediinin ve ne Tuna'nn aasna, ne de babann da geldii Karpatlarn dousuna doru bir kafile gnderilmediinin farkndaydm. Sonra yava yava bana babam magister militum Gaudentius hakknda sorular ynelten Hunlarla tanmaya baladm..." Aeitus bir yudum arap iti ve elinin tersiyle dudaklarn sildi. "Biliyorsun, benim ailem kken itibaryla Scythia veya Aa Moesia ad verilen blgedeki Durustorum'dan gelir" diye devam etti szlerine. "Yal Hunlardan bazlar babam tanyordu, fakat onun yznden ailesinde veya boyunda kayp verdiini hatrlayan hi kimse yoktu." "Baban bir ara Afrika Eyaleti'inde comes olarak da grev yapmam myd?" dedi Attila soruyla kark olarak. "Evet" dedi Aetius ve ban sallad. "Fakat babam Kartaca'daki tapnaklar ve putlar yktrd zaman henz on, on bir yalarnda bir ocuktum." "Baban gerekten de sadece Hristiyanlkla ilgisi bulunmayan put ve tapnaklar yktrmak m istiyordu?" diye sordu Attila dudaklarnn kelerinde hafif alayc bir glmsemeyle. "Yoksa kendi tapnaklarndan alnan altn ve mcevherlerin mi peindeydi?" "Bana kalrsa sylediklerinin her ikisi de doru" dedi Aetius iini ekerek. Attila'nn akasn ktye yormamt. "Baban imdi nerede?" diye sordu Attila. "Uzun sredir ondan haber alamyorum, fakat birka lejyonla birlikte Galya'da olduunu sanyorum. Alarich ve Athawulf un eski bir dman olan cesur Vizigot prensi Sarus'a yardm ediyor olmal. Drt yl nce Stilicho'yla birlikte Ro237

ma iin Radagis'le savamt. ki yl nce de taht hrsz Constantinius'a kar sefere kmt..." "Evet, bunu biliyorum" diye szn kesti Attila. "Bu yln banda mparator Honorius ile Alarich arasnda yaplan grmeleri skntya sokan da bu deil miydi?" "Doru, fakat bu arada mparator Honorius'la aras bozuldu ve babam en iyi adamlaryla birlikte Jovinus'a hizmet etmek iin Galya'ya gitti..." "Sonradan olma bir imparator daha, deil mi?" diye sordu Attila alayc bir ifadeyle. "Bu gelimeyi asla kmsememelisin" dedi Aetius ciddi bir ifadeyle. "On yllar ve yz yllar boyunca imparatorlarmzn birou asker kkenliydi. Ve onlardan sonra da kendi oullar deil, evlat edindikleri en iyi askerler imparator oldu." "Bu bizde de byledir." "Evet, fakat bu anda Roma'nn binlerce kk, bir de byk sorunu var." "Nedir bu byk sorun? Yoksa biz Hunlar m?" Aetius glmsedi. Fakat bu son derece cana yakn grnen glmseme, gerekte tiyatrocularn dudaklarnda beliren buz gibi ve hesapl glmseyiti. Bu gen adamn yz Attila'ya Roma ve Ravemna'da grd o kendini beenmi ve marur ifadeli mermer heykelleri hatrlatmasayd, bunun farkna bile varamazd. Fakat bu glmseme onun iin btn bir sistemin rmln ifade ediyordu. Soylu kkenli bu Romallar, kendilerini bakalarndan ok, ama ok daha stn grmekle, en zayf noktalarn nasl aa vurduklarnn farknda bile deillerdi. Attila da bu anda karsndaki gen adamn en zayf noktasn gryordu: Aeitus ok nemli, ulalmaz, eriilmez biri olmak istiyordu. Ban kaldrarak karsndaki gen subayn gri gzle238

rinin iine bakt. Bu gzlerde byk bir generalin, hatta bir Sezar'n marur ifadesi vard... "Nedir bu sorun, Aetius?" diye tekrarlad Attila. Sonra ilk kez Romalnn yznde kck, neredeyse gzle grlemeyecek bir kaslma belirdiini fark etti. Aetius drst deildi. "ok fazla imparatorumuz var" dedi Aetius. "ok fazla kt imparator. Ve bir zamanlarn tanrlar kadar hzl bir ekilde oalyorlar - en azndan Galya'da durum byle..." "Siz garip insanlarsnz" dedi Attila. "Bir yandan Filistin'den gelen yeni ifte-tanr yerine eski tanrlarnza tapanlar lmle cezalandryorsunuz. Dier yandan da imparatorlarnz bir tanr gibi sayg grmek, hatta tapnlmak istiyorlar. Bu eliki nasl aklanabilir ki?" "Bak hele! Daha imdiden bir hatip gibi konumaya baladn!" diye gld Aetius. Attila igdsel olarak bu adamn zerine daha fazla gitmemesi gerektiini anlad. Bakalarnn yaamlar boyunca fark edemedii bir eyi kavramt: Aetius gibi adamlarn sust yakalanmalar veya gerek yzlerinin ortaya kmas durumunda ne yapacaklar asla belli olmazd. Daha dorusu, son derece tehlikeli olabilirlerdi. Attila bu dncenin aklna neden ve nasl geldiini bilmiyordu. Bu beceriyi belki Roma'da geirdii bir yln sayesinde kazanmt, belki de kendisiyle ayn kandan gelen amcas Aybars'n yeteneklerinin bir ksm ona da gemiti... "Roma mparatorluu'nun Galya Eyaleti hakknda ok ey duydum" dedi rahat bir tavrla. "Orann yerli halk zerinde yaklak be yz yldr hkm sryorsunuz. Fakat u anda beni ilgilendiren, biz Hunlar arasnda grp geirdiklerin. Seni en ok artan ne oldu?" "Dur bakalm!" dedi Aetius ve bir sre dnd. Sonra da glerek konumaya balad: "Balangta kadnlar ve senin en yakn akrabalarn bana 239

hi iyi bir gzle bakmyorlard. Ben sizin aranzdaki Romalydm. Kimsenin aka hakaret etmesine veya ktlemesine izin verilmeyen Imperium Romanum'un canl sembol. Bunu yapamamak birounuzu hemen her eyden daha fazla fkelendiriyordu. Herkes bana saygyla yaklamak zorundayd ve bu siz bozkr savalarnn pek ouna ok ar geliyordu. Gnler ve geceler boyunca yanmda sessizce bana bakan, her hareketimi gzleyen ve inceleyen birka merakl vard. lerinden birkann beni bylemeye altna eminim. O byk kazanlarnzdan birinde kaynatlmamam sanrm sadece byk kaann emirlerine borluyum..." "Ciddi olamazsn!" diye bard Attila ayaa frlayarak. Aetius onu yakalayarak yerine oturttu. "Elbette ki ciddi deilim... Sadece bir akayd!" "Berbat bir aka!" dedi Attila fkeyle. Sakinlemesi olduka uzun srmt. "Romallar" diye burnundan soludu bir sre sonra. "Uygarlk adn verdikleri bin yllk muhteem bir kltre sahip olan, o soylu, kibar Romallar, ilerinden en fakir ve zavalllarn karlkl olarak birbirlerini yemelerine izin verdiler! Ve bu bir aka deil, Aetius!" "zr dilerim" dedi Hunlarn eski rehinesi. "Elbette ki hemen her gn hanlarnz, danmanlarnz, yallarnz ve vasal kavimlerinizin krallar tarafndan sorguya ekildim." "Ne! Onlar da m seni sorguya ekti?" diye aknln belirtti Attila. "Evet, fakat ancak bildiklerimi ve bilmek istediklerini dierlerine anlattktan sonra. Ostrogotlar ve Alanlar, Bat ve Dou Roma'da olup biten her eyle ilgileniyorlard. Buna karn daha nce adlarn asla duymam olduum kk kavimler de Karadeniz'den Karpatlara kadar Tuna boyunca uzanan kaleler hakknda bilgi almak istiyorlard." 240

"ok normal" dedi Attila. "Zayflar, hastalar, ahmaklar ve korkaklar daima kaabilecekleri deliklere, mutlu tesadflere ve tanrlarn hediyelerine ihtiya duyarlar. Zaten onlarn ayakta kalmasn da sadece bunlar salar." "Bak sen!" dedi Aetius. "Roma'da bilgelik kadehinden bol bol imisin anlalan! Yoksa atalarn arasnda iyi bir hatip mi vard?" Attila cevap vermedi. Aetius arabn iti, sonra duvara asl olan koyu krmz pelerinini ald. "Her halkrda sizin hakknzda birok ey rendim" dedi sonra. "Hava serinledi, fakat ben Forum'a kadar birka adm yrmek istiyorum. Geliyor musun?" Attila gzlerini kendi nnde duran yar boalm kadehe dikti. Sonra deerli kadehin kulplarn yakalad ve iinde-kini iki byk yudumda boaltt. "Geliyorum" dedi sonra. "Belki ehrin kaplarnda kafilem hakknda bir eyler duyabilirim." "Yerinde olsam bunu yapmazdm" dedi Aetius. "Sylentilerin ve dedikodularn bazen posta gvercinlerinden bile daha hzl utuklarn unutma. Ravenna veya Roma'dan gelen biri seni tanyabilir. Ve bu durum senin iin hi de ho olmaz, ben sana dikkat etmezsem tabii..." "yle mi?" dedi Attila ve gld. "Aquileia'da hi kimsenin benim kim olduumu bilmediini bana yutturamazsn! Evet, Aetius! Her eyin planladn gibi gitmesi iin pek ok altna kym olmalsn!" Gen Romal Attila'ya bakarken yznde en kk bir kprt olsun yoktu. Konumaya balad zaman ise sadece dudaklar hareket ediyordu: "Sana yemin ederim ki, kendi paramdan senin iin bir tek gm Dinar, hatta bir tek bakr As bile harcamak zorunda kalmadm!" Attila bir an iin Romalnn bu hem basit, hem de karma241

k aklamas karsnda hayrete dt. Ona ne demek istediini sormak istiyordu, fakat belki arabn etkisiyle, belki de imdilik yeteri kadar rendii dncesiyle, bunu yapmad. Bir erkek bazen susmay bilmeli, diye dnyordu. Bu szleri sylerken kendisini son derece gl ve iyi hissediyordu. * "Pekl, haydi gidelim" dedi sonra glerek ve hafif bir ba iaretiyle civarda oturan sade giyimli gen erkekleri iaret etti. Bu delikanllarn tmnn salar Aetius gibi kesilmiti. "Birliinin adamlar bizi gece karanlnda korumak iin hazr bekliyorlar. Evet... Biz hepimiz korkun derecede tehlikeli ve vahiyiz... Hem korsan-kadnlar, hem de biz Hunlar..." nc gnn leden sonrasnn ge saatlerinde Attila ve Aetius, Aquileia'nm kuzey kaplarndan ehri terk ettiler. Kimse onlar engellemeye kalkmamt. Byk ehrin grlt ve kokular ksa srede geride kalmt. Artk sadece ehre ulamak iin acele eden arabalarn, atlarn, eeklerin ve nadiren katrlarn sesleri duyuluyordu. Attila pek byk olmayan, fakat gl bir kahverengi atn zerinde oturuyordu. Eyerin her iki yannda byk deri torbalar aslyd. Bu tr zengisiz eyerler, esasen imparatorluun hzl saldrlarn gerekletiren sekin svariler tarafndan kullanlyordu. Sadece Hun atlarna binmeye alkn olan Attila, uzun sredir ata binmemenin de etkisiyle, kendisini biraz rahatsz hissediyordu. zerinde amcasnn Roma nlerindeki kararghta verdii giysiler vard, Aetius da zerine tekrar duplicarius niformasn geirmiti. Gen Romalnn niformas, omuzlar ve kalalar ift katl zincir bir zrhtan, zerin-

242

de uzun bir at yelesi resmi ve kabartmalarla kapl yanak zrh bulunan parlak bir miferden oluuyordu. Hun eref semboln gsne ilitirmiti ve sol kolunun st tarafnda ilk nian olan bir kolluk bulunuyordu. Bir Roma duplicarius'undan ve dikkat ekici tknazlkta bir Hun gencinden oluan bu ikiliye, en bandan beri Aetius'un yaknlarnda bulunmu olan bir turma elik ediyordu. Bir saat nce Attila otuz kiiden oluan bu birliin komutan olan decurio'ya. takdim edilmiti. Bu subay Aetius'la yat olmasna ramen, onun gibi Vizigot ve Hun rehinesi olarak drt yl kaybetmemiti... Attila igdsel olarak bu iki adamn birbirleriyle dost olmadklarn anlamt. Aetius ne kadar kendine gveniyor grnrse grnsn, onunla soylu grnml Felix Flavius Constantius arasnda rekabetten baka bir duygu varolamazd. Felix, Hun gencine bu byk ordu yolunda elik etmektense, onu Adriyatik Denizi kysndaki bataklklara atmay ye tutacan saklamaya gerek grmyordu. Fakat grne gre Aetius'un elinde anlalmaz bir ekilde amirinden daha fazla koz vard - nemli kozlar ve Attila'nn ne olduunu henz anlayamad, her eyi etkisi altna alan bir g. Bu g hem Sarmat kadnlarnda, hem Dou Roma hizmetindeki Alanlarda, hem de her eyi gren gzlerin ve her eyi duyan kulaklarn bulunduu, fakat bunlarn asla ortaya kmad Aquileia'da etkisini gstermiti. Bu da Attila'nn geri dn yolunda edindii nemli izlenimlerinden biriydi... Attila, Aetius'la birlikte en nde at sryordu. Az konuan marur decurio ise onlar biraz geriden, on be dzenli ift sra halinde kendisini izleyen adamlarnn nnden takip ediyordu. Onlarn arkasndan ise her biri iki at tarafndan ekilen salam grnl, demir kapl drt tekerlei bulunan, 243

yan kapaklar yukar kaldrlm ve zeri demir bir tenteyle sk sk rtlm araba geliyordu. Romallar, aslnda Galya kkenli olan ve rheda ismini tayan bu salam, fakat grltl tama aralarndan nefret ediyorlard. lerinde ne olduunu bilmemesine ramen,, bu arabalar Attila'ya Hunlarn ve Gotlarn kee kapl arabalarn anmsatmt. Grubun sonunda ise sradan lejyonerlerden yarm maa fazla para alan ve srekli olarak eyerinin zerinde bir o yana, bir bu yana kayan acemi bir sesquiplicarius bulunuyordu. Adnn Litorius olduunu syleyen bu gen adam, Attila'ya Cermen atalarnn nl Kehribar Yolu'nun Tuna'yla birletii yerde bulunan Rugiland'dan, hatta kuzeydoudaki denizin tesinde bulunan Rugi Adas'ndan geldiini anlatmt. Hi kimse karsndakinin sadece ismine dayanarak nereden gelip nereye gittiini, kavminin u srada nerede oturduunu, hatta kim iin savatn ve yrdn bile syleyemezdi. Gotlar oullarna Hun veya Roma isimleri veriyor, Yunanlar Hunlarla yardmc kavimlerinin isim ve unvanlarn kartryor, Romallar ise tm bu yabanc isimlerin sonlarna kendi taklarn getiriyorlard. Ne de olsa dnyadaki tek uygar lisan kendilerininkiydi, belki bir de zorunlu hallerde Yunanca, ama o kadar... Batya doru Concordia, Altinum ve Padova ehirlerine uzanan Via Annia kavandan getiler. Akam havas biraz toprak, biraz da deniz kokuyordu. Gradus Liman'ndan balayarak dmdz bir ekilde Aquileia'ya, oradan askeri Sequanicum dukalnda bulunan Arguntum'a, oradan da Alpler zerinden Raetia'ya ve imparatorluun Tuna'daki kuzey snr olan Casta Regina'ya kadar uzanan Via Julia Augusta zerinde yava yava yol alyorlard. Kuzey yolunda olduka youn bir kar trafik vard. Yayalar, iki tekerlekli dsium arabalar, hatta byk ve asil gr244

nml, drt at tarafndan ekilen seyahat arabalar, iki tarafa doru hafife eimli olan yolda sk sk karlarna kyordu. Bunlarn tm de gne batmadan nce nehrin kenarndaki hayat dolu ehre ulamak iin ellerinden gelen abay gsteriyorlard. Attila, tm abasna ramen, geen haftalar boyunca insanlarn bu dev imparatorluk iindeki belli blge ve etki alanlarn hangi kurallara gre adlandrdklarn anlayamamt. Bazlar eski eyalet dalmna uyuyordu, bazlar da mparator Diokletian'n reformlarndan sonra ortaya kan yaklak yz kadar yeni isme. Aetius ise sadece lejyoner dilindeki asker kavramlar kullanyordu. Onun iin sadece Brittania ile Orleans arasndaki on bir askeri hareket blgesi, onlarn iinde daha kk on be piskoposluk, onlarn iinde de Avrupa'nn en batsndaki Tractus Armoricanus'tan Frat ve Dicle arasndaki Mezopotamya'ya kadar yaylm olan otuz iki dukalk vard. Attila, gelecek yllar boyunca, bu isimlerin tmn yava yava renmeye karar verdi - stelik bunu bir atn srtnda Pannonia veya Pontus bozkrlarnda yapmak zorunda olsa bile. nk Roma'da rendii bir ey daha vard: Savalarn, aknlarn ve seferlerin pek ou, ilk hareket emrinin verilmesinden nce sonulanr. Ve bir okun bulutlara m, yoksa dmann kalbine mi saplanaca, daha yay gerilirken belli olur... Ksa bir sre sonra anayoldan ayrlan Via Gemina kuzeydoudaki Julius Alpleri'ne doru uzanmaya balad. "Yarn izlemeniz gereken yol bu ite!" dedi Aetius. "Biliyorum" diye cevap verdi Attila. Bu. arada atlarn doruca kuzeye doru srmeye devam ediyorlard. Attila'nn aklna ufuktaki da siluetleri gelmiti. Zihnindeki bu

245

resim yaklak bir yl nce olumutu. O zamanlar tm yol boyunca puslu bir havada batya doru yolculuk etmiti. Dalk blge sona erdii ve kk bir muhafz birliinin ortasnda Yukar talya'nn dz topraklarna ulat zaman, amcasnn veda armaan olarak yannda tad renkli tozdan ve bitki zlerinden yaplan ikiden daha az almaya balayabileceini hissetmiti... Attan dmesiyle Ravenna'daki imparatorluk saraynda geirdii ilk bir ay arasndaki zaman zarfnda kendisiyle ne yaptklarn ok merak ediyordu. Bazen bu zaman ancak imdi gnbegn uyanmaya balad uzun ve kt bir rya gibi geliyordu. Ancak imdi iinde iki ayr ryann anlarn tadn hissediyordu: lki bat imparatorunun ehrine ulamak iin yapt yolculuk, ikincisi de Imperium Romanum'un rehinesi olarak Roma'da geirdii sre. Ne Aetius, ne de Aybars, bu na kadar onun sormaya cesaret edemedii sorulara cevap vermi deillerdi. Hatta Attila bazen hi soru sormamann daha m iyi olacan dnmeye balamt. Bu iki gen adam, aradan geen zaman zarfnda Romallarn syledii gibi cumpanes olmasalar da, karlkl olarak birbirlerini sayan iki arkada olmulard. Durustorum'dan gelen bu stn yetenekli, fakat ar hrsl Romalnn pek ok karakter ve yap zellii Attila'y uzun sredir rahatsz ediyordu; buna ramen onunla birlikte geirdii gnler, rehine olarak geirdii bir yldan Tuna'ya gtrd en derin izler olacakt. Artk gelecekte Imperium Romanum un batsnda kimden ekinmesi gerektiini gayet iyi biliyordu... Ksa bir sre sonra yoldan yaklak bir mil uzaklkta, tarlalarn ve balarn ortasna kurulmu olan tipik yuvarlak Hun yurtlar ile yan yana dizilmi birka araba fark etti.

246

"Sadece iki soru daha" dedi Attila. Az nce saa doru dnen nc bir caddeye kmlard. Bu yol, Nartisone Nehri'nin yatan izleyerek, doruca Julius Alpleri'ne kyordu. Ksa bir sre sonra da yol drdnc kere ikiye ayrlacakt. Via Julia Augusta'dan batya doru ayrlan Via Postumla, Verona zerinden Mediolanum'a, oradan Placentia'ya, oradan da deniz kysna ve talyan Yarmadas'nn teki tarafna uzanyordu. "Tm sorularn cevaplamayacam biliyorsun, deil mi?" "Evet, bunu sylemitin." "yi, sor o halde!" "Ben yokken kardeim Bleda'ya ne oldu?" "Bildiim kadaryla fazla bir ey olmad. Onun pek ok yarmaya katldna ve baarl olduuna ahit oldum. Onu son kez grdmde ata bir kral gibi biniyordu, yay ok iyi bir silaht, mzra bir kzn krek kemiini rahatlkla krabilecek salamlktayd, klc ayn anda baka klla karlaabilirdi, ciridi yere dmekte olan bir grgen yapran aacn gvdesine daha havadayken mhlayabilir-di, kemendi ise..." "Bunu biliyorum!" diye onun szn kesti Attila. "Kement her zaman onun en gl olduu silaht. Ben aslnda bambaka bir ey kastetmitim." "Gerekte ne sormak istiyorsan onu sor!" "Onunla veya Karaton Kaan'n evresinden biriyle burada yaptklarn konumu muydun?" "Hayr. Tuna'dan ayrldm zaman sadece Roma'nn dtn, bylece beni ilgilendiren anlamann da artk geersiz olduunu biliyordum." "Bunun Roma'nn dmesiyle ne ilgisi var?" diye sordu Attila aknlkla. "Ravenna hl olduu gibi duruyor ve mparator Honorius uzun zamandr Ebed ehir'de hkm srmyor. Ben onun rehinesiydim, sen de Karaton Kaan'n!" 247

"Karaton Kaan senin Ravenna'da olmadn biliyordu" dedi Aetius. "Belki de her ey bir tesadften ibaretti, fakat Kral Alarich'in zaferinden sonra sen artk ortada yoktun, bylece ben de anlamm yitirmitim." "Bununla ne demek istiyorsun?" "Artk Karaton Kaan iin bir anlam ifade etmediimden dolay, istediim yere gitmekte zgrdm." "Fakat sen bir rehineydin... Bir tutsak!" "Hayr, sadece grnmez bir terazinin bir kefesindeki arlktm" dedi Aetius. "Dier kefedeki arlk da sendin... Taraflarn bizi birbirimize kar koz olarak kullanabilecekleri sre boyunca elbette!" "Hl anlayabilmi deilim" dedi Attila srarla. "Karaton Kaan'n yerinde olsaydm senin karlnda altn talep ederdim... Hem de olduka byk miktarda altn!" Aetius bu szler zerine kahkahalarla gld. "Nihayet!" dedi sonra. "Amma da uzun srd! Fakat bu noktaya kendin ulaman gerekiyordu!" Attila tek kelime bile anlamyordu. "Hangi noktaya gelmeliydim?" diye sordu aknlkla. Bat Roma imparatoruna yapt yolculuk esnasnda, Roma'daki Suburra'da, yeralt mezarlarnda, Ravenna sahilinde ve Aquileia Liman'ndaki meyhanede hissettii o aptalca, skc duygu bir kez daha belirmiti iinde. "Bunlar sana amcan Aybars anlatsn" dedi Aetius glmeye devam ederek. "Sonra kafanda Roma'ya neden gittiin ve Tuna'ya neden dndne dair pek ok soru cevabn bulacak..." Aetius atn geni caddenin kenarndaki hendein zerinden sratt. Balarn arasnda uzanan bir patikada bir sre ilerledikten sonra atn geri dndrp konumak zere azn at, fakat decurio Felix ondan daha atik davranmt.

248

"Herkes yol kenarnda attan insin!" dedi gr ve yksek bir sesle. "Mola hazrlklar yaplacak! Son drt adam ve sesquiplicarius, atlarla silahlarn banda nbet tutsun!" Bunlar aslnda bu kk atl birliinin bandaki decuro'nun yardmcs olarak Aetius'un vermesi gereken emirlerdi. Fakat grne gre Felix, Aetius adndaki bu Hun dostunu, en basit bir ile bile grevlendirmek istemediini herkese ispat etmek niyetindeydi. Attila, Aetius'un dudaklarnn kenarlarnn belli belirsiz kasldn fark etti. Gen lejyonerin zenle alnm kalarnn arasnda kk, keskin bir izgi belirmiti. "Gnn birinde..." diye mrldand Aetius sert, fakat duyulur duyulmaz bir sesle. "... gnn birinde her ey bambaka olacak... ve hibir ey imdi olduu gibi olmayacak..." Hunlarn kamp kurduu yere kadar olan birka admlk mesafede Attila'ya sadece Aetius elik etti. Attila, kendisine doru gelen kiiyi olduka uzaktan fark etmiti. En nde Greka yryordu, onun arkasndan aman geliyordu, belli bir mesafeden de Doan onlar izlemekteydi. Attila, ban evirip arkasna bir gz att. Atnn zerinde dimdik duran Aetius, sessizce onu izliyordu. Dier lejyonerler ancak atlarnn grlebilecei bir mesafede durmulard. Attila tekrar nne bakt. Bunun nasl olduunu bilemiyordu ama kendisine doru neeyle koan gen kz anszn gzne bozkrlarn ve ayrlarn, yerin ve gn perisi gibi grnmeye balamt. Kulaklarnn uuldadn, kalbinin giderek daha hzl attn, kasklarnn her an atlayacakm gibi gerildiini hissediyordu. Bir an sonra dilini aklatt ve Romal yk at onun ne demek istediini anlad. Hayvan kulaklarn bana yaptrd, bir an iin olduu yerde huysuzca kprdand, sonra da ileri atld. Attila diz249

ginleri sol eline ald, eyerin zerinde doruldu ve iddetli bir sevin l kopard. Sa kolunu yukar kaldrd ve vahi haykrlarla atn drtnala kzn zerine srmeye balad. Fakat her ikisi de Attila'nn ne at tandn, ne ona hakim olabildiini, ne de balar arasndaki dar patikadan haberdar olduunu, bir an bile akllarna gertirmiyorlard. Karanlk, bir sre nce sk yapraklarn, dolgun zm salkmlarnn ve kendilerini geceye ayarlam hayvanlarn zerine kmt. Bu beklenmedik grltden rken bir grup sln, anszn hep birlikte kanat rparak havalandlar. Drtnala koan yk at da rkmt. Buna ramen Attila bir eliyle hayvann hzn azaltarak Greka'nn inenmesini engelledi. Kahverengi at sola dnd ve yamac trmanmaya balad. Daha kt bir durumdan kurtulabilmek iin Attila'nn bir tek aresi kalmt. Eyerin zerinde olabildiince yana eildi. Eyerin zerinde ne tutacak bir yer, ne de zengiler vard. Buna ramen sa koluyla Greka'y belinden kavrad ve kendi ekseni etrafnda dnen atn vcuduna skca yaptrd. Ayn anda Aybars'n yanma gelmilerdi. aman hzla ileri atld, fakat Attila'yla Greka'ya ulamay baaramad. Kahverengi at rzgr gibi komaya devam ediyordu. Ancak Doan bir sre sonra karmak tyl, kk Hun atyla, Attila ve Greka'y yakalamay baard. Delikanl ve kz birlikte asmalarn arasna kaydlar. Etraflar ezilmi ve paralanm zm salkmlaryla doluydu. "Ya bunu aabeylerin grseydi?" diye bard Aybars. "Yoksa zamann Romal koyunlarn zerinde mi geirdin?" Attila dudaklarn srd. Greka'y hl kollarnn arasnda tutuyordu. Gen kz kollarnn arasnda yz kendisine bakacak ekilde evirdi ve lgn bir pck yamuruna tuttu. "Bana kalrsa aabeylerim bunu da grebilir!" diye bard sonra. Greka kpkrmz bir yzle soluk almaya alyor250

du. Sonra l l bir yzle Attila'ya iyice sokuldu. Doan glmsedi; fakat aman sadece ban sallamakla yetindi. Attila ancak imdi Aybars'n byk bir ayinde olduu gibi atnn zerinde deri bir davulla oturduunu fark ediyordu. "Ne oldu, Aybars Amca? Artk atl bir aman m oldun?" "Elbisemi bir saatliine bile karm olsaydm, u anda burada olamazdk!" diye karlk verdi Aybars. "Her ey geti!" diye bard bu arada onlara yaklam olan Aetius. Attila, soran baklarla gzlerini orada bulunanlarn zerinde gezdirdi. Yerde durmak zorunda olmaktan ve byklerine bakmak zorunda kalmaktan hi holanmamt. Hatta u anda kendisini orada bulunanlardan daha aa hissetmemek iin, deminki lgn atn zerinde bile olmaya razyd. Doan elinde bir yk atnn dizginlerini tutuyordu, fakat Attila ona binmek niyetinde deildi. Aetius kahverengi atn yanna gitti ve fazla zorlanmadan onu dizginlerinden yakalad. "Bakyorum gayet iyi durumdasnz!'" dedi Aybars ve elindeki dizginlerin ucunu sakinletirmek iin atn boynuna vurdu. "Yolda banza bir ey geldi mi?" "Sadece iki defa" diye karlk verdi aman. "Ravenna'da bir gn kaybettik, yolda da bir ala quingenaria'ya rastladk. Lejyonerler sayca biz Hunlardan be kat daha stndler. Svariler btn gn etrafmzda dolatlar, fakat saldrmak iin bir giriimde bulunmadlar..." "Nerede oldu bu?" diye sordu Aetius. "Ravenna'nn kuzeyinde, Via Popilia zerinde bir yerde. Kendimizi ancak akama doru, yol tekrar bataklklar arasndan gemeye balaynca gvende hissedebildik." "Bunun hangi birlik olduunu anlayabildiniz mi?" Aybars ban sallad. "mparatorluun iinde oradan oraya dolaan bunca askerin ismini nereden bilebiliriz ki! Siz 251

bile bu birliklerden hangilerinin sizin tarafnzda olduunu, hangilerinin de size kl ektiini tam olarak bilemiyorsunuz." "Biraz abartmyor musun, Aybars Amca?" Attila elinde olmadan irkildi ve Greka'y biraz yana itti. Bu Romal, babasnn kardeine "amca" diye hitap etmeye nasl cret edebilirdi? "Onlarn s/gn/fe/'lerini grdk" diye szlerine devam etti aman. "Fakat zerindeki sembol gremeyecek denli uzaktaydk. Keza sancak ve flamalarn zerindeki iaretleri de. Ama iimizden bazlar, bu birliin bir zamanlar tarafmzdan malup edilenlerden biri olduunu ne sryor..." "General Generidus'un birlikleri Ravenna'nn bu kadar yaknnda demek!" dedi Aetius dnceli bir tavrla. "Bu gerekten de ok garip! Onlar gerekten tanyamadnz m? Oysa ben Hunlarn gzlerinin ok keskin olduunu dnrdm!" "Bu yaz scaklarna alkn deiliz" diye kaamak bir cevap verdi aman. "Bunun dnda sert yollarnzdan ok fazla toz kalkyor ve konaklama yerlerinizin etrafndaki hava kt kalite kmr ve ya lambalarnn isi nedeniyle berbat durumda!" "Oralarda konaklamak zorunda olmadnz iin kendinizi talihli addetmelisiniz!" dedi Aetius alayc bir sesle. Attila, Aybars ile Romal arasnda geen bu konumann anlamn kavrayamamt. Sanki birbirlerinden gerei tmyle ya da ksmen gizleyebilmek iin konuuyorlard! Hibir Romal bir Hun'a yolun veya havann durumunu sormazd! Ve yz kadar bozkr atls bir amann, gen bir savann ve bir Got kznn, bir zm bann ortasnda Karaton Kaann eski rehinesiyle akam sohbeti yapabilmesi iin arka planda beklemeye asla tahamml edemezdi!

252

"Burada neler olup bittiini bilmek istiyorum!" diye bard sonunda Attila ikisine doru. Ayn anda Greka elini onun kolunun zerine koydu. "Hayr, Attila! Brak da konusunlar, bylece her ey daha abuk sonulanr..." "Daha abuk sonulanacak ey de neymi? Buraya kadar sa salim geldiniz, yarn da Roma altnlaryla birlikte Tuna ynnde ilerlemeye devam edeceiz!" Attila szlerini bitirir bitirmez Got kznn byk ve gzel gzlerinin iine bakt, fakat Greka yavaa ban sallad. "Hayr, Attila..." "Ne?" "... her ey bildiin ve beklediin gibi deil!" "Bu da ne demek oluyor!" Attila Greka'y iterek kendisinden uzaklatrd, sonra da inenmi asmalarn zerinden atlayarak Aybars'la Aetius'un yanna geldi. Onlar iki eliyle pantolonlarndan kavrayarak tekrar barmaya balad. "Bu ne demek oluyor dedim! Bana derhal cevap verin, yoksa ikinizi de burackta gebertirim!" "Hayr!" diye bard duplicarius'un ksa klcna davrandn gren Greka. Koarak Attila'nn zerine atlad ve kollaryla onu arkadan sk sk kavrad. "Yeter artk! Durun... hepiniz!" "O halde konuun artk!" diye bard Attila burnundan soluyarak. "Aetius'tan ne istiyorsun, Aybars Amca?" "Ne mi istiyorum? Aslnda sadece be yz kilo altn ve Roma'dan Alplere kadar serbest gei hakk. Hem de seninle birlikte, kardeim Muncuk'un olu! Evet... bize geri dn yolunu aan ve senin deniz yolu zerinden gelmeni salayan, bu adamn... Aetius'un ta kendisi!" "Karaton'un rehinesiyle ittifak m kurdun?" "Evet... doru!" dedi aman ve her kelimesinde sanki farknda deilmi gibi davuluna vurmaya balad. "Biz... aramzda... bir... anlama... imzaladk..." 253

Bu arada vcudunun st ksmn iki yana sallamaya balamt. "Peki... bunun karlnda ne alacak?" Attila, Romalya doru pheci bir bak frlatt. "Yani hizmetinin karl olarak?" "Bana vaat edileni aldm bile" dedi Aetius. "Yanlmyorsam denizdeki frtnada da bir ey kaybetmediniz" dedi aman. "Tm ganimetinizin bir tek Solido'sunu bile!" diye gld Aetius. "Yeni arabalarnz u karda duruyor. Onlar ve atlar bana olduka pahalya patlad. Geriye kalan, daha dorusu ganimetin neredeyse yars, Sarmat kadnlarnn bana denizde verdikleri balyalarn ve sandklarn iinde bulunuyor..." Ve anszn Attila'nn gzlerinin nndeki perde ald. Sarmat kadnlarnn baskn, anszn ortadan kaybolmas, denizdeki buluma... bunlarn hepsi nceden planlanmt! Ban kaldrarak az ilerideki Hun kampna bakt. Gerekten de Roma'dan ayrlrken kullandklar arabalarn bir teki bile orada deildi. "Neden?" diye sordu sonra. "Neden bana bir tek kelime olsun sylemediniz?" "ok basit, Attila" diye cevap verdi amcas. "Bunu biliyor olsaydn, bakalarndan da gizli kalmayacakt. Bu durumda hepimiz u anda birer l olacaktk..." Aradan saatler getikten sonra bile Attila bu durum karsnda gururlanmas m, yoksa yerin dibine mi gemesi gerektiini bilmiyordu. Aetius'la vedalarken fazla zorlanmamt. Aybars ve Doan atlaryla nden giderken, o da Greka'yla birlikte yaya olarak onlar arkadan takip ediyordu. Son derece yava bir tempoda yryorlard. Hem kamptaki merakl ve soru dolu baklarla bir an nce karlamaya is-

254

tekli deillerdi, hem de ilk defa birbirlerine anlatacaklar bu kadar fazla eyleri oluyordu. Asmalarn arasnda o kadar uzun sre kalmlard ki, gkyzndeki yldzlar, birbirlerini az kalsn kaybedecekleri o gece kadar parlaklamt. Sevimeleri daha ncekilerden son derece farkl olmutu. kisi de ilerindeki yeni ve cokun duygu dalgalar karsnda heyecana kaplmlard. Bu gzel saatlerin hi sona ermemesini o kadar ok isterlerdi ki... Fakat bir sre sonra Greka Attila'ya henz her eyin sylenmemi olduunu hatrlatt. Yava admlarla ve birbirlerine sk sk sarlarak Athawulf seferinden sa kalanlarn ve sonradan onlara katlanlarn oluturduu kampa doru yrmeye baladlar. Kampa ulatklar srada erkeklerin hibiri uykuya dalm deildi. Aradan geen zaman zarfnda yeni ganimet arabasn kampa getirmi ve dierlerinden daha byk alevlerle yanan bir atein etrafna daire eklinde oturmulard. Attila soran baklarla Greka'y szd. Gen kzn salar darmadankt ve atein alevlerinde parlayan dudaklan hl nemliydi. Attila, Orta Tuna blgesinden gelen Hun savalarn grd zaman, iinde bir rahatszlk hissetti. Birkan ismen tanyordu, fakat Doan dnda hibiri Muncuk Han'n gen olunun peinden gelmek iin ar bir istek gstermi deildi. Bu yzden de Attila kafilenin yola kndan bu yana onlara yakn bir ilgi gstermemiti. gdsel olarak bu adamlarn kendisini nasl karlayacaklarn, yeniden ortaya kna nasl tepki vereceklerini lmeye alyordu. Dikkatle ve ar ar ilerlerken, etrafn srekli kolaan ediyordu. Adamlarn her an ayaa frlayp korkun naralarla zerine saldrabilecekleri, kendisine bir temiz sopa ekebilecekleri ihtimali aklndan hi kmyordu. Fakat ne Hunlarn, ne de atein etrafndaki ikinci emberi 255

tekil eden azatlarn, tacirlerin ve seyyahlarn yzlerinde dmanca bir ifade yoktu. Tam aksine, Attila baz kadnlarn ve kzlarn yzlerinde yeni bir hayranlk, hatta Greka'ya kar bir miktar kskanlk ifadesi grr gibi olmutu... Attila tm bunlarn ardnda neyin gizli olduunu hl tam olarak anlayabilmi deildi. Ganimetlerinin bir miktarn yitiren, hatta ellerinde kalanlarn bir ksmn Aybars'a ve Karaton Kaana vermek zorunda kalacaklarn muhtemelen yeni renmi olan adamlarn yzlerinde bo yere bir fke veya honutsuzluk ifadesi arayp duruyordu. Ayrca Imperium Romanum ordusunda decurio rtbesine bile gelememi bir Romalya verilen be yz kilo altnn ok byk bir miktar olduunu dnyordu. Adamlar biraz skarak ona yer atlar ve beklentiyle yzne bakmaya baladlar. Attila ile Greka, atein aydnlk halesinin iindeki embere yaklatlar. Havada et orbas tad vard. Alev alev yanan atein zerine atlm kaln am dalna aslm olan koca bir Hun kazannn iinde soan, sarmsa ve byk et paralaryla kaynayan koyu, gerek bir orba... "Nihayet!" diye bard Scottas derin bir i ekmeyle. "Bilgelik daima genlerin mantkszln beklemek zorunda mdr?" "Sen!" dedi Attila aknlkla. "Ravenna'da... o kadar uzun sre ne yaptn?" "mparatorluk ehrindeki kadnlarn yanndan bir trl ayrlamam!" diye bard Doan. "Bu doru deil!" diye itiraz etti Yunan hatibi. "Ben kyasya pazarlk etmeseydim, muhafzlar ehrin surlarnn dibinden rahata gemenize asla izin vermezlerdi!" "Buraya gel, Attila" dedi Aybars. Bu arada giysilerini deitirmi ve zerinde Maiotia Denizi kysndaki ku yuvala-

256

rndan toplanm binlerce gs ty, prl prl parlayan tarla faresi dileri, adm boyundaki varan kertenkelelerinin ve engerek ylanlarnn daire biiminde kesilmi derileri bulunan deerli aman elbiselerinden birini giymiti. Attila belli belirsiz tereddt etti. Aslnda kendisini kt hissetmesi iin bir nedeni bulunmadn dnyordu; fakat iinde yle bir his vard ki, sanki Roma'dan bu yana her ey fazlasyla kendi etrafnda dnyordu. Bu arada Greka yavaa onun kollarnn arasndan syrld. Attila ona engel olmad. Belki de ilk olarak onun durumunu akla kavuturmak en iyisi olacakt. Sonra Aybars'n yannda duran bir Hun eyerinin zerine oturdu ve tek kelime etmeden yan gzle amcasn szmeye balad. Yaklak on be dakika kadar atein etrafnda oturan Hunlarn hibiri konumad. Atein alevlerine dalp gitmiti. Bu da bu sahnenin deimez bir parasyd. amann kaln bir geyik ya tabakas altnda parlayan yz, onun tm bu zaman boyunca rnthi bir aba ve gayret iinde bulunduunu gsteriyordu. Salarn geni rgler halinde bann iki yanndan sarktm ve onlar bitki z-ularyla boyanarak ilenmi koyun ynyle sslemiti. Bann arkasnda zerinde cam krklar, altn, cilalanm gm ve parlatlm bakr paralan bulunan bir takke vard. Ate, amann gsterili elbisesi iinde tm grkemiyle grnmesini salayacak kadar glyd. Bir sre sonra Attila birka kaamak bakn ardndan amcasnn kesinlikle kendisine br dnyann kaplarn aan ruh halinde bulunmadn anlamt. zerindeki ku ty elbiseyi normalde tanrlar ve gksel varlklar ziyaret etmekte kullanrd. Yeralt dnyasnn hkmdarlaryla yapt ve aznn kpkler iinde kalmasna neden olan o korkun kavgalar iin baka elbiseleri ve tlsmlar vard.

257

Nihayet aman derin derin i ekerek kmldand ve ii o gizemli tozla dolu olan kutusunu elbisesinin cebinden kard. Bunu gren erkeklerin yzlerindeki gerginlik de gzle grlr ekilde azalmt. "Davranlarn hi iyi deildi" dedi aman sesinde herhangi bir itham olmakszn. Sanki bu konu zerinde uzun uzun dnm ve ancak imdi bir karara varm gibiydi. Attila belli belirsiz irkildi. Sulamann bu denli dorudan yaplacan hi tahmin etmemiti. "Ne zaman?" diye sordu anszn inat ve itirazla dolan bir sesle. "Ve nerede iyi davranmadm? Roma'da m? Yolda m? Yoksa beni veya Greka'y ldrmeyi tasarlayan silahl bir kadn ldrrken mi?" Aybars, pck vermek istermi gibi dudaklarn bzd. Sa elinin ba ve iaret parmaklaryla kutudan bir tutam toz ald ve sol bileinin baparmak ukuruna yerletirdi. Sonra kolunu yavaa kaldrd ve tozu derin bir nefesle burnuna ekti. "Bu kadar kt bir plan nasl yapabildiniz?" dedi Attila ban sallayarak. Bu arada Hun kazanndaki etin olduka byk bir parasn mideye indirmiti. "O gzel ganimetimizin yars Aetius'un oldu! Bir kral bile byk bir sava sonucu kazand zaferde bu kadar ganimet elde edemezdi!" "Unutma ki hepimiz olduka masraf etmek zorunda kaldk. Neyse ki Aetius bazlarnda sadece gelecee dair szler vermekle durumu idare etmeyi baard. Seni denize karan Sarmat kadnlar ve Dou Romal Alan subaylar iin bu yeterli oldu. Geri..." "Geri ne?" "Onlar llerini bahane ederek daha fazla para koparmaya alacaklardr." "Fakat burada be yz kilo altndan sz ediyoruz, Aybars 258

Amca!" diye inledi Attila. "Ona tam be yz kilo altn hediye ettiniz..." "Karaton, Oktar, Ruga ve babann, yola kmasndan nce ona verdikleri paralar bu hesabn dnda elbette" dedi Aybars. "Bu paralarn tm iyi bir yatrma harcand. Aetius'un bol paraya ihtiyac vard, nk Gotlarn Ebed ehri zapt etmelerinden sonra biz bir avu Hun'a ka para brakacaklarn hi kimse bilemezdi..." "Ne? Yoksa bu hesaplar Roma'y zapt etmemizden nce mi yaptnz?" "Bunlarn hepsi Aetius'un fikriydi ve her eyi o planlad" dedi Aybars ban sallayarak. "Bu Romal rehinelii srasnca sadece bir ey rendi: Sadece kudret sahibi olduun takdirde hkmdar olabilirsin! Ve kudretin rengi her yerde ayndr! Biz buna altn adn verir ve durup dinlenmeden onu ele geirmeye alrz!" "Demek Roma'nn Vizigotlar tarafndan ele geirilmesinden Aetius da kazanl kt!" "Biraz o, biraz baz senatrler, belki birka rahip, kle, hatta imparatorun kendisi... Bunlara ilave olarak Karaton Kaan, kardelerim Ruga, Oktar ve baban Muncuk, sonra biraz ben, biraz da sen... Gryorsun ite, byk iler baarmak iin ok miktarda altna sahip olmak gerekir!" Attila dnceli gzlerle aman szyordu. Bir sre sonra zihninde anszn bir imek gibi gerein akt. "Hayr!" dedi amcasna. "Sylediklerinin hibiri doru deil!" Aybars dudaklarn bzd ve yavaa mrldanmaya balad. Sanki onu duymuyor gibiydi. "Aetius altn falan istemiyor!" diye bard Attila heyecanla. "Biz onun iin altndan daha deerliyiz! Ben bu Romalnn ne istediini ok iyi biliyorum!"

259

"Syle o halde bildiin neyse! Fakat bu kadar barma! Bizi dinleyen davetsiz kulaklar bile sar olacak..." "O yukar kmak istiyor!" diye inledi Attila. "En yukar..." "Ne olmu yani? Hangi Romal bunu istemez ki? Bunda seni rahatsz eden nedir?" "Biz onun bu amacn gerekletirmesine yardm ediyoruz! Anlama bu mu?" "Evet, anlama bu... Bedelini dedii mddete elbette!" "Bu bedel yksek mi?" diye sordu Attila dikkatle. aman hafif bir slk ald. "Sahip olduu ve olaca her ey!"

260

11 Kehribar Yolu zerinde

Gne doudaki dalarn ardnda belirdii srada, kafile dmdz uzanan Aquileia ovasn terk ediyordu. On mil tede bulunan Julius Alpleri, ift surlu byk ehrin nndeki tarlalarn karsnda almaz bir duvar gibi ykseliyordu. Ve ayn anda ift surlu ehrin atlarnn zerinden sanki bir aman kehanetini yerine getirir gibi bir ift leylek havaland, nehir limannn zerinde bir tur attktan sonra, Adriyatik Denizi'nin zerinden gneye doru umaya baladlar. Alplerin arasndaki geide doru uzanan Via Gemina zerinde ilerlemek, ky boyunca yaplan yolculuk kadar kolayd. Kafilenin yapmas gereken tek ey, Emona ve Celeia adl Roma ehirlerinden geen efsanev Kehribar Yolu'nu takip etmekti. Bu Roma yolu, imparatorluun kuzeydou eyaletlerine uzanan en rahat yoldu. Ticaret yolunun on, on iki gnlk yryten sonra Poetovio'da kuzeye sapmasna, Carnuntum'da Tuna'y amasna ve sonunda kuzeydeki Mare Suebicum'un kehribar sahillerine kadar uzanmasna karn, kafilenin Drau kprs zerinden gnee kar ilerlemesi yeterliydi. Tuna'ya kadar bu nehrin kylarn takip edip, bataklk blgelere girmekten kandklar takdirde, iki il haftaya kadar Bat Hunlarnn hayvanlarn otlattklar ayrla261

ra ve Karaton Kaan'n kararghna ulamalar pekl mmknd. Kafile ok saydaki kurumu nehrin akllarla kapl yatan bir glkle karlamadan at. Alplerin kuzeyindeki bembeyaz, iri kayalarn arasndan akan kk yaz dereleri hayvanlarn ve insanlarn susuzluklarn gidermesine yeterli oluyorsa da, serinletici bir banyo almalarna imkn tanmyordu. Bu yaz bu blgeye pek az yamur dmt. Julius Alplerinin balangcn tekil eden ve pek de tekin grnml olmayan vadinin nndeki nsonzo kprsne ulatklar zaman, Attila Doan' ve onunla birlikte atly kefe gnderdi. Ona kalsa ovada bir gece daha geirmeyi ok isterdi, fakat bozkr atllarnn arasndaki tecrbeli savalar, bu andan itibaren atelerin mmkn olduu kadar kk ve alevsiz yaklmasnn daha iyi olacan sylemilerdi. Aetius da ayn eyi Aybars'a tavsiye etmiti. Hun atllar da General Generidus'un hzl ve ar darbeler indiren lejyonerleriyle bir daha karlamaktan kanmak istiyorlard. Attila ve Greka yol boyunca birbirlerine sadece kendileri iin nemli olan o kadar ok kk hikye anlatmlard ki, bir sre sonra kimse onlara kulak vermemeye balamt. Artk herkes Muncuk Han'n olu ile bir zamanlar Roma'da kle olan Got kznn, k genler olarak dnyaya bambaka gzlerle baktklarn anlamt. Gnn birinde Attila bozkrlarn gizemli ltlar saan gecelerinden sz etmeye balad. Atalarnn byc kadnlarn yardmyla atlar ve arabalaryla normalde almas ok g olan Maiotia Bataklk Denizinden nasl getiklerini anlatt srada, Greka glerek onun kolunu tuttu. Bu esnada yan yana at sryorlard. "Henz kk bir kzken, bu hikyeyi bambaka bir ekil262

de dinlemitim" dedi. "Belki bu sadece bir efsanedir; fakat kuzeydeki Kehribar Denizi ile Karadeniz arasnda yaayan kadnlarmz, Hunlarn cinlerin soyundan geldiine inanrlar." "yle mi?" dedi Attila glerek. "Amcam Aybars buna ok sevinecek!" "Bence hi de komik deil!" diye karlk verdi Greka. "Ben Hunlardan her zaman korkmuumdur..." Gen kz kpkrmz kesilmiti. Attila onun elini tuttu. Yolun yan yana at srmelerine izin verecek genilikte olmasna dikkat ediyordu. "Hl korkuyor musun?" diye sordu. Greka glmseyerek hayr anlamnda ban sallad. "Bana bu hikyeyi anlatr msn?" Greka bir kez daha ban sallad. "Haydi, Greka! Ltfen anlat!" "Pekl" dedi kz. "Fakat seni batan uyaryorum: Bu sizin kkeniniz hakknda olduka kt bir hikye..." "Buna alkn olmadmz m sanyorsun?" diye sordu Attila. Ksa bir tereddt anndan sonra Greka kklnde Hunlar hakknda dinlediklerini anlatmaya balad. "Bizim de tpk sizin yaptnz gibi yzyllardan bu yana souklardan katmz biliyorsun." Attila evet anlamnda ban sallad. Bu arada doudaki grkemli dalara giderek yaklayorlard. Attila, bir an iin, ge uzanan bu grkemli kayalarn arasnda bir yol, bir geit veya bir patika bulunmasnn imknsz olduu hissine kapld. Bu dalar tpk bir ehrin etrafndaki grkemli duvarlara benziyorlard. Evet, dalardan holanmamasnn nedeni de buydu! Bu dalar, bir duvara benziyorlard! Fakat kabilelerinin ve ailelerinin adrlarn bir daha grmek istiyorlarsa, mutlaka bir geit bulmak zorundaydlar. "Attila! Beni dinliyor musun?" 263

Attila irkilerek kendine geldi. "zr dilerim, dalmm!" "Bu defalk affettim!" dedi Greka glerek. "imdi dikkat et: Gnn birinde Byk Gadarich'in olu ve byk gten sonraki beinci kral olan Filimer, birtakm garip kadnlarn ortaya kt haberini alm. Bu kadnlar hem by yapyor, hem de mucizeler gerekletiriyorlarm. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek istemi ve bu kadnlarn ok uzun zamandan bu yana yunaklarn bandaki ve Yunan ehirlerinin civarndaki kadnlarn arasna karm olduklarn renmi" "Bu ne zaman olmu?" "Herhalde birka yzyl evvel... Henz kuzeydeki souk denizin kysnda yaadmz ve komumuz Vandallar malup ettiimiz zamanlarda olsa gerek." "Ne! Demek ta o zamanlar bizim varlmzdan haberdardnz? Bu olayn zerinden ok uzun zaman gemi olmal!" "Biliyorum, fakat bana kalrsa, insanlarn buna inanmas iin Kral Filimer'in ad anlyor olmal..." dedi Greka. "Her halkrda byc kadnlarn varl bizde ok uzun zamandr anlatlr." "Bu kadnlarn isimleri neymi?" diye sordu aman anszn. Tm bu zaman boyunca konuulanlar sessizce dinlemiti. "Halirurun... Alraun kadnlar" diye cevap verdi Got kz. "Tahmin etmitim" dedi Attila dizginlerini biraz kasarak. "Kral Filimer onlardan phelendii iin onlar aramzdan kovmu" diye anlatmaya devam etti Greka. "Fakat kavmimiz gneye ilerlemeye devam ederken, onlar tekrar tekrar aramza karmlar. Bunun ne kadar srdn bilmiyorum, fakat sonunda Kral Filimer zor kullanarak onlar aramzdan kovmu ve otlarn uzaklardaki ssz topraklarda toplamaya mahkm etmi."

264

"Sen bu kadn samanlarn nereden geldiini bilmiyorsun, deil mi?" "Hayr" diye karlk verdi Greka. "Tek bildiim, bu Halirurunlarn sonlarnn iyi olmad..." "Ne olmu onlara?" "Kavmimizden ok uzak bir yerde, aasz bozkrn tam ortasnda, kralsz, kavimsiz ve halksz cinler tarafndan grlmler..." "Sonra?" diye sordu Attila. Bu basit ama etkili hikye onun glmesine neden olmutu. Got kral Filimer veya danmanlarnn nasl bir oyun oynadklarn oktan anlamt. "Cinler tm Halirurunlar yakalamlar, tutsak etmiler ve zorla kendilerine e yapmlar. Bylece ortaya vahi, temiz olmayan, irkin, balangta Maotia bataklklarnda saklanan yeni bir rk ortaya km. Korkun birer karabasana benzeyen bu iren yaratklar, av peinde komaktan, kafay ekmekten ve yiyip imekten baka hibir ey dnmezlermi. Hayvanlara benzeyen bu varlklar, bir kavim tekil edecek kadar oalnca, gerek bir tehlike olmaya balamlar..." Attila'nin glmsemesi yznde donup kalmt. akaklarnda iddetli bir yanma hissediyordu. nce Yunanlar, sonra Romallar, imdi de Cermenler! Peki ama neden? Neden birbirleriyle kyasya savaan ve acmaszca katleden kavimler, Hun ismini duyduklar zaman panik derecesinde bir korkuya kaplp, onlara kar birlemekten kanmyorlard? Attila bu sorunun cevabn veremiyordu. Bu arada dalar yava ve yumuak bir ekilde onlar ilerine almlard. Gneydoudaki allarn ve bodur aalarn arasndan menderesler izerek akan Vipara Nehri'nin kvrmlarn takip ediyorlard. u anda iinde bulunduklar vadi, yzlerce savay tm araba ve malzemeleriyle birlikte barndracak kadar geni ve dzd. 265

"Kusura bakma, fakat derhal Aybars'la konumak zorundaym" dedi Attila Greka'ya dnerek. "Bir ey mi oldu? Anlattklarm seni rahatsz m etti?" "Hayr, hayr" dedi Attila abucak. "Anlattklarnla ilgisi yok. Anszn aklma burada kolaylkla tuzaa debileceimiz geldi..." Gece sakin geti. Normalden farkl olarak, kk bir ormann iine ekilmilerdi. Gotlar asndan bu allmadk bir ey deilse de, Hunlar iin sk aalar da en az duvarlar kadar rahatsz ediciydi. ok iyi durumdaki Via Gemini zerinden pek az yolcunun ve arabann gemesine ramen, kiyzler Kafilesi bu blgenin eski sakinleri olan Keltler tarafndan nehrin kenarna alm olan dar patikay izlemeye karar vermiti. Bu patika nehrin kvrmlarn izleyerek ald iin, Via Gemini'ye kyasla yolu ok uzatyordu. Bir akam nce kafiledeki Bat Romallar, eski yolda daha fazla vakit kaybedilmesi durumunda, kafileden ayrlacaklarn bildirmilerdi. Dier kavimlerden bazlar da onlarla ayn fikirdeydi. Ne var ki Attila, Aybars ve dier Hunlar, kararlarndan vazgemek niyetinde deillerdi. Romallarla olas bir karlamadan mutlaka kanmak istiyorlard, nk yanlarndaki bunca ganimetle deil dvmek, kamalar bile mmkn deildi. Bu nedenle yeni gn yeni endielerle balad. Bir grup atly gzc olarak nden gndermeye karar vermilerdi... "Anlamtm" diye inledi Attila. "Limes snrlarndan bu kadar uzakta olmamza ramen, ileride byk bir Roma snr muhafaza birlii var!" "Buraya yeni gelmi olmallar" diye fsldad aman. "Onlara grnmeden buradan gememiz imknsz!"

266

"Zaten gzcleri ve nbetileri kafilemizi mutlaka fark etmi olmal!" dedi Doan. "imdi ne yapacaz?" diye sordu Greka. Aybars'in itirazna ramen o da gzc grubuna katlmt. "Keke bunu bilseydim!" diye cevap verdi Attila. Gney dalarnn yamalarndan birine oturmulard. Kk fndk aalarnn dallarn ve yapraklarn aralayarak, yaklak iki Roma mili uzaklkta dik yamalarn arasnda uzanan geni vadi tabanna bakyorlard. ok geni ve yumuak kvrmlar izen vadi, batdan douya doru uzanyordu. Bu dalarn yamalar, tozlu talya'dan ok daha taze ve yeildi. teki taraftaki yksek da zirveleri, yaklamakta olan k haber veren beyaz blgelerle kaplyd. Beyaz ltlar saan baka dalar da gze arpyordu, Aybars'n sylediine gre, bunun sebebi dalar oluturan kire kayalaryd. Fakat bu korunakl vadinin iinde ne Roma'nn boucu scaklyla, ne de Padus ovasnn nemli iklimiyle ilgisi olan, gzel bir yaz sca hkm sryordu. Vipara ismindeki kk nehir otlarn arasnda neredeyse grlmeyecek ekilde kvrlarak akyordu. Julius Alpleri'nin Imperium Romanum'un merkezinde bulunmasna ramen, grne gre burada Romallardan farkl insanlar yayordu. Sava, Drau, Tuna ve Tisza nehirleri henz olduka uzaktayd, fakat civardaki kk evler ve iftlikler, burasnn bir snr olduunun iaretiydi. Attila ve dierleri gzlerini kuzeye dikmilerdi. Gnei arkalarna almlard ve beyaz parltlar saan Roma kamp bu uzaklktan bile aka grlebiliyordu. Aslnda bu sabit bir karargh olmaktan ziyade, Attila ve Aybars'n yolda grd kk bir dinlenme alannda kurulan geici adrlardan ibaretti. Fakat geen gece buraya yeni birlikler gelmiti. Yeni yapldklar belli olan aa ve kiremit surlarn arkasn267

da, kk birlikler halinde en az iki bin atl ve yaya lejyoner bulunuyordu. Attila, Aybars, Greka ve Doan, birbirlerine yardm ederek, kamp kubak seyredebilecekleri bir kaya kntsnn zerine getiler. Greka, Attila'ya iyice sokulmutu. Attila kolunu kzn omuzuna att ve heyecanla kampa bakmaya devam etti. "Buras ok gzel bir yer" dedi Greka ve derin bir nefes ald. Attila evet anlamnda ban sallad, fakat dikkatini hl aaya veriyordu. Etraflarn eviren sk allar arasndan Romallarn onlar grmesi mmkn deildi, fakat Attila ve dierleri aadaki renkli ve parldayan figrleri dev bir oyun tahtasnn zerindeki bir campus'ta bulunuyorlarm gibi rahatlkla izleyebiliyorlard. "Byle bir eyi daha nce ne Ravenna'da, ne de Roma'da geirdiim aylar boyunca grmtm. "Oysa isteseydin senin castra praetoria'y ziyaret etmene rahatlkla izin verirlerdi" dedi Aybars. "Bunu yaptm zaten" diye karlk verdi Attila. "Tiber kysndaki campus martis'e gitmemize izin vermediler, fakat campus corbentinum'da bulunan byk klalara kez gittim." "Peki orada askerlerin nasl talim yaptklarn izlemedin mi?" diye sordu Doan. Attila ban sallad. "Buradaki gibi deildi" dedi sonra. "Bize sadece kampn ortasndaki sancaklarla ssl byk sunak tan gsterdiler. Sonra da usuz bucaksz salonlarn iinde sergilenen silahlar, zrhlar ve kuatma aletlerini. Burada centuriolarn keten gmleklerinin zerine giydikleri ince zincir zrhlardan tutun da, lorica segmentata ad verilen arniyerli metal eritlere kadar, akla hayale gelebilecek her ey mevcuttu..." Attila gld ve szlerine devam etti. "Sanrm Imperium Roma-

268

num'da imdiye kadar kullanlm olan tm yay ve ok eitlerini ezbere biliyorum. Ayrca mancnklar, onagerleri, iki ayak uzunluundaki gladius'tan, yedi ayak uzunluundaki pilum mzraklarna ve ift taraf keskin olan pugio hanerlerine kadar kesici ve delici silahlarn tmn de..." "Ukal..." dedi Attila'nn bildiklerinden zerre kadar etkilenmemi olan amcas. "Sahip olduun bu bilgi, doru olarak kullanlmad takdirde hibir ie yaramaz!" aman, Attila ile Greka'nin yanna gelerek topuklarnn zerine mel-di ve yavaa sallanmaya balad. "Sonuca gelelim... Bu durumda ne yapabiliriz?" "Dediim gibi, onlarn nasl talim yaptn hi grmedim... Sadece birka bilinen hareket sergilemilerdi, o kadar." "Aadaki gibi mi?" diye sordu Aybars. Attila bir sre onlara baktktan sonra ban sallad. "Hayr, Ravenna'daki saray muhafzlarnda bile byle bir ey grmedim. Zaten orada hep Hunlar talim ederdi." Birlikte Roma svarilerinin balarnda miferleri ve bellerinde kllar olduu halde tekrar tekrar zor pozisyonlarda eyere srama talimi yapmalarn izlemeye baladlar. Ellerinin her ikisinde de birer mzrak bulunan baz askerler ise mzraklar drmeden atlarna binmeye alyorlard. Bakalar ise kalabalk bir grup halinde drtnala at srerek yolun zerine alm olan hendeklerin ve engellerin zerinden atlamaya alyor, talim sahasnn kuzey ucuna ulatklar zaman hzla geri dnyor ve ayn yolu bu defa gelirken attan dm olanlarn da ezmemeye dikkat ederek alyorlard. "Olamaz" dedi Attila anszn. "lerideki komutan tribnnn nnde olanlar sen de gryor musun?" "n bacaklar zerinde eilmeye alan atlar m soruyorsun?" dedi aman glerek. Fakat Attila glmyordu. "Bunlar eilmeye falan almyor, Aybars! Karmzda 269

lejyonlarn en byk yalanlarndan biri yerle bir oluyor! Romallar imdiye dek sadece dmanlarn malup edene kadar dvtklerini, sonra da tutsak almaya altklarn syleyip durdular! Fakat... gerek ite karmzda!" "Lejyonerler drtnala koan atlarnn zerinde yere eiliyor ve kllaryla saman balyalarna vuruyorlar." "Bunlar sadece birer saman balyas deil, Aybars!" dedi Attila ciddi bir sesle. "Onlarn yerinde sen ya da ben de olabilirdik, anlyor musun? Lejyonerler yere den dmanlarnn ilerinin nasl bitirileceini reniyorlar!" "Fakat onlar yllardan bu yana bizi bununla sulamyorlar m?" diye sordu Aybars aknlkla. "zellikle de imparatorluun snrlarna dayandmz ve hzla ilerlemek iin tutsak almadmz ilk yllarda..." "te burada da her ala, her turma ayn eyi reniyor..." "Her ne dedin?" diye sordu Doan. "Bunlar Roma atl birliklerinin isimleri" dedi Attila. Bir an iin gen Hun'un Roma atl birliklerinin snflandrlmas hakknda hibir fikri olmadn unutmutu. "Sizin srlerinizi Aquincum askeri kampnn yaknlarnda otlattnz sanyordum" dedi itham dolu bir sesle. Sonra talim alannn dou kenarn iaret etti: "imdi dikkat edin! Kardaki er kiilik on bir sra oluturan otuz svariye turma ad veriliyor. Komutanlar olan decurio en nde at sryor ve normal bir askerin kat maa alyor. Birliin arkasndaki iki kii ise onun yardmclar. Soldakine normal bir askerin iki kat maa almasndan dolay duplicarius, bir buuk misli maa alan sadakine ise sesquiplicarius ad veriliyor..." "Bo yere eneni yorma" diye gld aman. "Aetius bana bunlarn hepsini anlatmt." "Fakat bunlar her zaman iddia edilenin aksine imparatorluun an ve erefi iin deil, sadece para iin savayorlar" 270

dedi Attila. "Bu furmalarn on alt tanesi bir ala, yani yaklak be yz kiilik bir birlik oluturuyor. Gariptir ki bir ala milliaria isminden anlald gibi bin kiiden deil, yaklak olarak yedi yz elli kiiden oluuyor." "Bu anlattklarnn bir anlam var m?" diye sordu Greka bu szlerden fazla etkilenmeden. Attila evet anlamnda ban sallad. "Romallar uzun zamandr birliklerinin eski dzenlerine uymuyorlar. Bir zamanlar alt bin kiiden ibaret olan bir lejyon, artk yaklak drt bin kiiden ibaret. Romallar hl eski dzen ve kaidelere harfiyen uyduklarn iddia ediyorlar, fakat bu kesinlikle doru deil." "Bir lejyonun artk bir lejyon olmadn m sylemek istiyorsun?" diye sordu Doan. "Hayr" dedi Attila. "Yaklak yz yl ncesine kadar bir lejyonda her savann yeri belliydi. mparatorluun her tarafnda ayn dzenle hareket ediyorlard. En nde izciler, sonra da ilk sava gc olarak klla silahlanm lejyonerler ve okular ilerliyordu. Onlarn ardndan ise mhendisler ve yol yapm ustalar geliyordu. Yoldaki bozukluklar, arkadan gelenlerin etkilenmesine meydan vermeyecek kadar byk bir hzla tamir ediyorlard. Onlarn ardnda ise kendi zel muhafzlar bulunan ve eyalarn yannda tayan komutanlar vard. Onlarn ardndan atlarnn stnde valyeler geliyordu. Sonra da sava bir snf olmayan, tm ileri kpr kurmak, mancnk ve benzeri kuatma aletlerinin bakm ve onarmn yapmak olan ustalar geliyordu. Ksacas, byk bir kafilenin ayr paralan eklinde yol alyorlard..." "Tm bu anlattklarna bakacak olursa, bu kafilenin ucunun bucann olmamas gerekirmi!" "yleydi zaten" dedi Attila. "nk lejyon ve kolordu komutanlarnn arkasndan sancak tayclar, mzisyenler, nihayetinde de esas lejyonu oluturan alaylar geliyordu..." 271

"Kolordu ve alay derken ne kastediyorsun?" diye sordu Greka. Bugne dek gerek bir Roma askeri birliini, gerek yardmc kavimlerinden birini savarken ya da yry halindeyken grmemi olan bu gen kzn kafas, kmz yudumlamaya balam olan erkeklerin kafasndan ok daha fazla karmt. "Bizde atllardan ve nderlerden baka hibir ey yoktur" dedi Doan. Attila kendini tutamayarak glmek zorunda kald. "Imperium Romanum lejyonlarnn bin yllk zaman zarfnda giderek gelitiini unutuyorsun. Fakat bu geliimin olumsuz etkileri de ayn derecede byk..." Greka soran gzlerle ona bakt. "Pekl" dedi Attila derin bir i ekmeyle. "Bu bilgiyi nerede ve nasl kullanacanza akl erdirememe ramen, size bunu aklayacam! imdi dikkat edin: Eskiden her lejyon bir desen gibi ilenmiti. Sekiz sava bir contubernium, yani 'bir adr dolusu' veya bir grup oluturuyorlard." "Teekkr ederim!" dedi Greka muzip bir sesle. "Bunu ben bile anladm!" "ok iyi" dedi Attila ve dudaklarnda ince bir glckle anlatmaya devam etti. "Bu gruplarn veya adrlarn on tanesi bir Centurie idi, yani subay ve astsubaylaryla birlikte yaklak yz kii." "Demek ki bir centurio gerekte yz kiinin komutan..." "Aynen yle! Kulaa garip geliyor, ama gerek bu! ki Centurie bir alay, alay ya da alt Centurie bir kolordu oluturuyor." "Tamam! Yeter artk!" diye inledi aman. "En zorlu eytanlar bile bu laf kalabalnn karsnda kamaktan baka are bulamaz!" "Korkmayn, fazla uzun srmeyecek" diye karlk verdi

272

Attila glmseyerek. "Roma'nn bugnk lejyonlarnda eski zamanlarn o gizemli ve hretli ustalarnn hibiri bulunmuyor artk. Sancak tayclar ve mzisyenler hl var elbette. Romallar her birlikte birka zanaatnn, yazcnn ve idar memurun bulunmasna da ok zen gsteriyorlar. Fakat kadastrocular, saatin ka olduunu tam olarak belirleyen uzmanlar ve cenaze merasimi iin amanlar uzun sredir lejyonlarda grnmyorlar..." Aybars fkelenmiti: "Benimle dalga m gemek istiyorsun?" "Hayr, Aybars Amca... Bugn bile pek nadir olsa da birka lejyonda hl amanlar bulunuyor. Onlara 'kfir rahipler' ad veriliyor. Genellikle hayvanlarn i organlarndan gelecei okumak iiyle megul oluyorlar. Bazlar tpk senin gibi koyunun krek kemiklerini kurban olarak atee atyor, sonra da zerlerindeki atlak ve yarklar inceleyerek savalarn gidiatnn nasl olaca hakknda generale bilgi veriyorlar..." "Bundan emin misin?" "Kendi gzlerimle grm deilim" dedi Attila, "fakat bu Roma'da uzun sredir bir sr deil." Aybars dudaklarn bzd, vcudunun st ksmn yavaa iki yana sallamaya ve hafif bir ark mrldanmaya balad. "Dnmem gerekiyor" dedi sonra. "Buradan nasl kurtulacamz dnmeliyim..." Sallanmaktan anszn vazgeerek doruca Attila'ya bakmas olduka uzun srd. Dierleri merakla soluklarn tuttular, fakat amann sorulan olduka artcyd. "Roma'dayken hi bir amfitiyatroyu ziyaret ettin mi?" "Evet" diye karlk verdi Attila. "Birok kez... Neden?" "Klk deitirmi adamlarn bulunduu zamanlarda..." "Evet. Oyuncular..."

273

"Kendilerine ait olmayan eyleri dile getiren adamlar..." Attila, amann nereye varmak istediini ancak imdi anlamt. Bir el hareketiyle amann daha fazla konumasn engelledi. "Beni dinle" dedi sonra. "Biz de ok uzun zamandr var olan arklar sylyoruz. Romallarn bana Roma'da tiyatro oynadklarn dnyorsan, bu konuda seni hayal krklna uratmak zorundaym. Onlar benim gibi bir barbara gereinden fazla nem vermeyi dnemeyecek kadar kendileriyle meguldler." "Ya silahl adamlarla yaptnz o saklamba oyunu?" "ok normal" dedi Attila. "ehirde insan etinin alnp satlmaya balandn unutma. O kokuyu asla unutamayacam..." "Ve burada hl yerde yatan bir dman ldrme talimi yapyorlar..." "Bu bizim iin iyi mi, kt m?" diye sordu Attila. "Buna tanrlar karar verecek" diye karlk verdi aman. Sonra bir daha konumad. Attila, Aybars'n bir eyler bulduuna ya da dier dnyada kendileriyle ilgili bir eyler grdne, tm cinler ve eytanlar zerine yemin edebilirdi. Fakat aman bir mezar ta gibi suskunlamt ve artk Romallar, lejyonerler veya bir k yolu bulmak hakknda konumak istemiyordu... Gece basana kadar orada kaldlar, sonra da kampa geri dndler. Tam vaktinde gelmilerdi. Hun kazanlarnda et orbas fokurduyor, dier kavimlerden insanlarn atein zerinde kzartt etler etrafa nefis bir koku sayordu. Ay gkyznde ykseldii zaman da aman suskun kald. Ne kendi kendine mrldanyor, ne vcudunun st ksmn iki yana sallyor, ne de davulunu eline alyordu. Bu belirtiler iyiye iaret deildi. Attila, Aybars ve Doan, 274

o gece kampn etrafna her zamankinden fazla nbeti yerletirdiler. Fakat, o gece bir tek alarm verilmedi. Ne bir gzcnn geldii gzlendi, ne de bir yabancnn. Ertesi gn, o zamana kadar daima geri planda kalmay tercih etmi olan Kral Alarich'in elisi, Attila'nn adrna geldi. "Bu zamana kadar bize koruma salayan kafile, Aquileia'dan sonra lmcl bir tuzak haline geldi" dedi gri sakall, sakin adam. "Ayrca daha fazla hareketsiz kalmay da istemiyoruz. Bu nedenle azatllardan birka, ranllar ve maiyetimle birlikte ben, buradan ayrlacaz." "Bu ekilde ansnn daha fazla olacan m dnyorsun?" diye sordu, Attila'nn adrnn arkasnda beliren Aybars. Elinde en azndan be yldr yerdeki rm aa kabuklar arasnda yaayan bir geyik bcei tutuyordu: Gizemli tozu iin bir amann yakalayabilecei en baarl sabah av. "Hzl atlarmz var" dedi Got ve bir anlk tereddtten sonra szlerine devam etti. "Ve hzmz kesecek ganimete sahip deiliz." "Fakat siz Ebed ehre saldrdnz ve Imperium Romanum iin savaarak lmeye hazr olan herkesi ar bir ekilde aaladnz..." "Bana bu erkeklerin nerede olduunu syleyebilir misin?" dedi yal Got aalama dolu bir glmsemeyle. "Belki Roma, Ravenna veya Kuzey talya ehirlerinde yoktur" dedi Aybars. "Fakat bu dalarda, zorlu snr blgelerinde ve Limes kalelerinde, sadece siz Vizigotlarn sebep olmad bu utancn intikamn alacak savalar vardr..." "Bir Hun aman Romallarn erefini mi koruyor?" Yal Got tekrar gld. "Ne yapmak istiyorsunuz? Sizi embere alp hepinizi ldrmelerini mi bekleyeceksiniz?" ,275

"Hayr" dedi Attila tam o anda lafa kararak. Kral Alarich'in tecrbeli elisinin hakl olduunu anlamt. "Senin klavuzluunda vadiden geip Vipara Nehri'nin kaynana kadar daa trmanmamza itirazn var m?" "Benim klavuzluuma ihtiyacnz yok" diye cevap verdi Vizigot. "Bizim yapacamz gibi nehir yatan takip etmeniz yeterli..." "Yannza birka adam vermemi ister misiniz?" diye sordu Attila. Alarich'in elisi hayr anlamnda ban sallad. Attila'ya bakarak glmsedikten sonra bayla selam verdi ve atn evirdi. On dakika sonra on alt kiiden oluan kk grup yola koyulmu ve ormann iinde douya doru ilerlemeye balamt. Kafilenin kalan ksm nispeten daha ge harekete geti. Byk bir tehlikenin tehdidi altnda bulunduklarn iyi bilmelerine ramen, Vipara'nn sa ve sol tarafnda bulunan yzlerce yllk yolda hzla ve rahatsz edilmeden ilerliyorlard. ok kez suyun s olduu yerlerden karya gemek zorunda kalyorlard, fakat kk akl talaryla kapl zemin ar arabalar tayabilecek kadar salamd. "Dier mevsimlerde burada ilerlemek olduka zor olmal" dedi Greka. Erkeklerin silah deposundan ksa kllar, mzraklar ve hanerler alarak, dier kadn ve kzlarla birlikte silahlanmt. "Biz Sarmat kadnlar veya Amazon deiliz" demiti erkeklerin itirazlarna cevap olarak. "Fakat bir klcn keskin tarafnn hangisi olduunun hepimiz farkndayz." Attila ve Greka yan yana gneydouya doru yol alyorlard. Doan kafilenin en arkasnda gzclk yapyordu, Aybars da ortalarda bir yerdeydi. Birka kez ayn yolu Athawulfla birlikte kat eden Hunlarla konumu, fakat yal Got'un tavsiye ettii yoldan baka bir neriye rastlayamamt. Ancak leye doru, vadi zemini yava yava talarla kaplanmaya balad ve arabalarn ilerlemesinin zorlat zaman, aman atn Attila'nn yanma srd. 276

"Olduka garip eyler duydum" dedi ona. "Romallardan m?" "Evet, kamptakilerden. Dn grdmz lejyonerlerin Romal deil, kuzeyden gelen Cermenler olduunu sylyorlar. Noricum ve Pannonia blgelerinden. Bu garnizon da burada kalmayp, ktan nce Tuna kylarna nakledilecekmi." "Bizim yaknlarmza m?" "Muhtemelen. Zaten uzun sredir oradaki kale ve garnizonlar tahkim ediliyor. Ta Karadeniz kysndaki deltaya kadar Tuna'nn akt tm blgelerde yeni gzetleme kuleleri ina ediliyormu." "Onlarn tarafnda m, bizim tarafmzda m?" "Yar yarya" diye karlk verdi Aybars. "Bize kimsenin saldrmamasnn nedeni bu olabilir mi?" "Sanrm yle" dedi aman. "Belki de Karaton Kaan'n fkelenip gzetleme kulelerinin yapmn engellemeye almasndan korkuyorlar." "Demek endieye kaplmadan yola devam edebileceimizi dnyorsun?" "Bilmiyorum, kardeim Muncuk'un olu!" diye cevap verdi aman. "Ne de olsa arabalarmz hl altn ykl..." "Dalmaya, stria, Pannonia ve Noricum komutanlarna yetecek kadar m?" "Sanmam" dedi Aybars dnceli bir tavrla. "Aksi takdirde oktan altnlarmz kanla deitirmi olurlard..." "O halde devam ediyoruz, deil mi?" "Evet." Vipara vadisindeki ikinci gnn akamnda, kafile tm yolun

277

en zorlu ksmna ulamt. Giderek daha hzl ve vahi akmaya balayan kk nehrin her iki yakasndaki dalar, geit vermez bir ekilde ge ykseliyorlard. Yukarlarda bir yerde, Aim ayrlarnn dou zirvelerinde, nehrin kayna bulunuyordu. Roma yolu, dan kuzey yamalarndan yukar doru trmanmaya devam ediyordu. Hunlar, tal nehir yatann bir o tarafnda, bir bu tarafnda yukar kan eski yolu kullanmaya karar verdiler. Ayn gnn leden sonras Doan ve sava keif yapmaya gnderildi. Dan zirvesine kadar yolun en iyi ekilde nasl alabileceini aratracaklard. Gzcler ancak akama doru atlarn doludizgin srerek geri geldiler. "Ne dersin? Bir gnde baarabilir miyiz?" diye sordu Atilla. "Evet" diye karlk verdi Doan ve atndan indi. Doruca nehre giderek suya eildi ve byk yudumlarla kana kana iti. Ertesi sabah tm kzler bir araya topland ve hafif arabalara ift, ar arabalara ise sra hayvan kouldu. Sonra Hunlar, Gotlar, azatllar, hatta Karadeniz'in kysndan gelen tacirler bile kendi dillerinde barp armaya, emirler yadrmaya baladlar. Efendilerinin seslerini duyan hayvanlar hep birlikte koumlara asld. Hunlarn bazlar kementlerini korkun sesler kartarak havada sallyor, hayvanlar gayrete getirmeye alyorlard. Sonunda erzak ve ganimet ykl ar arabalar yava yava hareket ettiler, hatta bir sre sonra yoku yukar gitmelerine ramen gemi gnlere oranla ok daha hzl yol almaya baladlar. Arabalarn hepsini tek seferde kartmak mmkn olmad iin, yk hayvanlar ayn yolu kez almak zorunda kalmlard. Nihayet tm. arabalar yukar ktnda, gece basmt. Fakat her eye ramen hedeflerine ulam, Aqui-

278

leia'nn leyleklerinden ok daha yukarlara kmlard. Karl dalarn beyaz zirveleri, yarm gnlk bir yolculuk sonucunda ulalabilecek kadar yakn grnyordu. Batya doru kvrlan uzun Vipara vadisi ise arkalarnda kalmt. "Buradan tekrar Via Gemina zerinde ilerlemeye balayabiliriz" dedi aman. "Eski Kehribar Yolu'nu takip ederek, gneydeki dalarn etrafndan geni bir yay iziyor. Yarn akam ise tekrar kuzeydouya dnecek. ki gn iinde Emona'ya ulaabiliriz. Oradan da Sava nehrini aacaz." "Sonra hangi yolu takip etmeyi dnyorsun?" diye sordu Atilla. Haritasnn bana gemi, yol boyunca iaretlenmi mansion ve mvfaf/onlarn arasndaki Roma millerini hesaplyordu. "At srtnda olsaydk, Sava'y izlememizi nerirdim" dedi Aybars. "Fakat nehri aa takn blgelerinden arabalarmzla ok zor geeriz." "O halde Kehribar Yolu zerinde kalalm ve Celia zerinden Poetovio'ya gidelim. Kehribar Yolu oradan kuzeye kvrlyor, fakat biz douya doru devam ederiz...Yani Sava ve Drau nehirlerinin birleme noktasna gn, Tuna'ya kadar da drt gnmz var." "Bu kadar basit deil" dedi Aybars. "Arabalarmzn ne kadar ar olduunu biliyorsun. ansmz yaver gitmeyip Sava kylarndaki bataklklara saplanacak olursak, iimiz bitti demektir." "O halde Sava boyunca yaklak be yz mil ilerleyeceiz..." "Koyun kemikleri bizim iin en iyi yolun bu olduunu sylyor" dedi aman yavaa iini ekerek. "Zaten bir ksmmz Emona'da bizden ayrlacak." "Biliyorum" dedi Atilla ve ban sallad. "Ka kii bizimle kalacak?" 279

"Bunu sormamz gerekiyor..." Ve byle yaptlar. Bu arada hava iyice soumutu. Birka tane kk alevli ate yaktktan sonra, Doan kampn iinde birka adam dolatrd. Ay doduu zaman herkes bir araya topland erkekler, kadnlar ve ocuklar. "Roma kalesine ve Emona ehrine kadar bir arada kalacaz" dedi Atilla insanlar etrafnda bir ember oluturduklar zaman. "steyen douya doru ilerlemeye devam edebilir; zaten bir ksmnz Tuna'ya kadar olan yolu biliyor. Fakat isteyen benimle, Aybars'la ve Doan'la gelebilir. Sava boyunca Sirmium ve Singidunum'a kadar uzanan yolda ilerleyeceiz. Aranzdan isteyenleriniz Singidunum'dan yola karak Naissos zerinden Bizans'a veya Tuna yoluyla Karadeniz'e kabilir. Ben amcamla birlikte Sirmium'a gelmeden kuzeye sapacak, Tuna'y aacak ve Kara Hunlarn kaan Karaton'a geri dneceim." Atilla bir sre etrafna baknarak, farkl gruplarn aralarnda fsldamalarna son vermelerini bekledi. "Celeia ve Poetovio zerinden Tuna'ya gitmek isteyenler, imdi elini kaldrsn!" Doan, havaya kalkan tam elli el saymt. Byk Tuna kvrmndaki Aquicum'daki ailelerini grmek isteyen otuz atl, on bir kadn ve be ocuk, bunlara ilave olarak on kle ve azatl. Bunlar kuzey blgelerinde talihin kendileri iin Aa Tuna havzasndan daha ak olacan dnyorlard. Geri kalanlar ise Atilla ve amcas Aybars'la beraber Sava boyunca ilerlemek istiyordu. "O halde Emona'dan itibaren sadece Yzyirmiler Kervan olarak anlacaz" dedi Atilla glerek. Sonra hep birlikte erkenden yattlar. zerinde bulunduklar yayladaki yolun Vipara vadisinden ayrlan yamaca kyasla ok daha rahat olmasna ramen, hepsi de kendilerini hl son derece bitkin ve yorgun hissediyorlard. 280

Kafilenin ikiye blnmesinden sonraki gnler, nemli bir ey olmadan geti. Emona'da pek az sayda lejyoner grdkleri iin, Sava nehrinin gneyindeki etraf duvarlarla evrili bu kk Roma ehrinin nnde iki gece konakladlar. Aquileia'da kardklarn telafi etmek iin bol bol zamana sahiptiler. Tacirler, kadnlar, azatllar, hatta gneydouya gitmek isteyen Hunlarn bir ksm, kk gruplar halinde ehre gittiler. Imperium Romanum'un kuzey blgelerinde kendilerine ilgin gelen son nesneleri satn almak iin kyasya pazarlk yapyor veya mal dei tokuu teklifinde bulunuyorlard. Atilla ehre girmek istememiti. kinci gnde yanna Greka ile be atl muhafz alarak, Roma yolu zerinden Sava'nn geit verdii yere kadar gitti. Nehrin Alplerden gelen berrak suyunun bembeyaz akl talar zerinden akt bu noktada, geen yaz mevsiminin son aylarnda kuzeydeki denizin kylarndan Aquileia'daki atlyeler iin kehribar satn alm olan tacirlerin adrlar bulunuyordu. "Bu tacirlerin sadece ilenmemi ham kehribar alp sattn sanyordum" dedi Greka adrlarnn nndeki tentelerin altnda tezgh am olan satclar grd zaman. "Gerekten de uzun sre sylediin gibiydi" dedi dev yapl bir Cermen garip bir Latince'yle. Bu adam mutlaka Aa Elbe kylarndan geliyor olmalyd. Elinde bira dolu bir kadeh bulunan kvrck kzl sakall bu Langobard, bir tacirden ziyade, Wotan'in bir savasn andryordu. "Fakat ehirlerde yaayan o dolandrc talyanlarn... mcevherleri iin ne istediini biliyor musunuz? Hayr m? Bunu tahmin etmitim, olum... Ne diyordum? Evet, ite burada... Kadnlar iin gzelce kesilmi, ekil verilmi, cilalanm... bir para..." Kzl sakall dev Langobard yere eildi ve nndeki kilitli

281

tahta sandn iinden bir bez paras alarak, etrafna sarlm olan deri kaylar zd. "Gryor musunuz? Burada tm hayvanlar leminin en korkun canavarlarndan biri var... Bal tanda ebediyen hapsolmu..." Greka elinde olmadan geriye doru bir adm att, sonra da Atilla'yla birlikte adamn gsterdii tan zerine eildi. "Ama bu bir sinee benziyor!" diye bard adamn elindeki kolyeyi grd zaman. Kolyede en by bir ku yumurtas eklinde kesilerek cilalanm ok sayda kehribar diziliydi. "ok haklsn!" diye homurdand Langobard ve bo yere boazndan ykselen bir hkra engel olmaya alt. "Reinenin bu kk canavar ne zaman kapladn ancak eytan bilir... Fakat scak havann gnderdii lm bize yayan canavarlar, bu kk sineklerin ta kendisi..." "Ve sen de byle bir kolyenin bu lme kar etkili olduunu dnyorsun, yle mi?" diye sordu Greka ilgiyle. Ar kanl Cermen nce afallad, sonra da kalarn atarak derin derin dnmeye balad. Sonra anszn tm yzne geni bir glmseme yayld. "Bu kolyenin bataklk ateine kar etkili olduunu mu soruyorsun?" diye sordu yapmack bir tavr ve sesle. Arkasn dnd, iinden kolyeyi kard bez parasn eline ald ve gizemli bir tavrla yumuak yn parasyla kehribar kolyeyi ovalamaya balad. Sonra da en byk kehribar tanesini kzn yzne doru yaklatrd. Ve ayn anda Greka korku dolu bir lk att. Kehribarn iine hapsolmu olan bcek, l haliyle bile kudretini muhafaza ediyordu sanki: Greka'nn salar iddetli atrtlarla kehribar kolyeye doru havalanmt. "Bu kolyeyi satn alyorum!" diye bard Atilla hayranlk dolu bir sesle. Byle bir byy Aybars Amca'nn mutlaka grmesi gerekirdi. 282

Satc onlara bakt ve glmsedi. Bu gen Hun'un kendisinin bir Langobard olmadn ve kehribarn eritilerek iine bir sinek yerletirilmesinden sonra ok daha pahalya satlabildiini bilmesine ne gerek vard ki? Ertesi gn bol erzak ve ticari malla birlikte yola devam ettiler. Emona'dan on mil sonra Karadeniz'den gelen tacirlerin katrlarndan biri nehre derek bacan krd. Hayvann ldrlmesi gerekiyordu. Fakat yeteri kadar erzaklar olduu iin, tacirler hayvann eti karlnda birka bakr As ile yetinmek zorunda kaldlar. Sava'daki onuncu gnde ise, amar ykamak iin nehrin bataklk kysnda uygun bir yer arayan gen kadnlardan ikisi, oktan soumu bir kamp ateinin yannda l iki Ostrogot kefettiler. lerinden biri boylu boyunca kllerin arasnda yatyordu, fakat vcudunda hibir yank izi yoktu. llerin her ikisinin de kanla svanm kirli elleri vard. Boyunlar ve vcutlarnn st ksmlar ise kurumu kanlarla kapl yaralarla doluydu. Aralarnda ise iki tane bak vard. "Birbirlerini ldrmler" dedi Aybars birka kez atein etrafnda dolandktan sonra. "Bunlar ne yapacaz?" diye sordu Atilla yere salm durumdaki altn paralan ve mcevherleri iaret ederek. "Bunlar Karaton Kaan'n hakk" dedi aman. Etrafta duranlarn hi biri buna itiraz etmedi. Omuzlarn silktikten sonra arkalarn dnerek arabalarnn ve hayvanlarnn yanna gittiler. O gnden sonra gevemi olan nbet faaliyetleri yeniden sklatrld. "Bu sana bir ders olsun, Atilla" dedi Aybars gecikmeli olarak harekete getikleri zaman. "Bir eyi on kez emredebilirsin ve emirlerine tam on kez uyulmayabilir." "Buna karn ne yapabilirim?" 283

Aybars atn yeeninin hemen yannda sryordu. "aresiz kaldn zaman, areyi kendin yaratacaksn..." "Yani o iki Got'u..." "Hayr" diye gld aman, "onlar ben ldrmedim..." "O halde?" Atilla amcasn yeterince uzun bir sredir tanyordu. Aybars bir sre gzleriyle son takndan arta kalan su birikintilerinin zerinde dolaan kar beyaz turnalar izledi ve vcudunun st ksmn iki yana sallayarak bir ark mrldanmaya balad. "O halde ne?" diye sordu sonra. Atnn stnde kapal gzlerle oturuyor ve bir kartaln lklarn dinliyordu. Atilla, bu kartaln lklarn en son Roma'da duymutu. Ay-bars'n dudaklarn bzerek kartaln lklarn taklit etmeye altn grnce glmsedi. Tm bir yl boyunca en ok neyi zlediini ancak imdi fark ediyordu: Romallarn hayvanat bahelerinde veya ku kafeslerinde yaamalarna imkn olmayan nehir, bataklk, bozkr ve orman hayvanlan... "Sen sylediinden ok daha fazlasn biliyorsun!" dedi sonunda Aybars'a dnerek. "Sana onlar ldrmediimi syledim!" "Fakat..." Atilla anszn neler olduunu kavramt. "Buna engel de olmadn!" "Evet " diye karlk verdi aman. "Bunu yapmadm. nk lm de yaamn bir parasdr." kiyzler Kafilesi, Roma'nn dnden tam iki ay sonra Byk Kaan'n ordughna vard. Yola karken iki yz kiiydiler. Altlarnda dinlenmi atlar, gl katrlar ve salam arabalar vard. Oysa kaann yanna vardklarnda, bunlarn yarsna bile sahip deillerdi. Tuna'y amalar esnasnda Scottas son saym gerekletirmiti.

284

nce da vadilerini takip edip, sonra da kuzeyden gneye doru dmdz bir hat eklinde Bat ile Dou Roma'y ayran snr, Tuna'daki Sirmium'da balyordu. Imperium Romanum, Ravenna'daki mparator Honorius ile Konstantinopolis'teki Theodosius II. arasnda kesin olarak paylalmt. Byk nehrin te tarafnda birka kk Roma ehrinin ve kalesinin bulunmasna ramen, imparatorluk Tuna'nn bu yakasnda burada son buluyordu. Doan'in sylediine gre kafilede Atilla ve Aybars'n dnda elli bozkr atls, on kadn ve iki ocuk vard. Be cesur tacir dnda geri kalanlarn tm kafileyi Sirmium'da terk etmiti. Scottas'n ise yol boyunca zorunluluktan ziyade vakit geirmek amacyla kafilenin at tm yol ve caddeleri, kprleri ve geitleri, nehirleri, dereleri ve glleri bir gnlk eklinde kaydetmiti. Bylece Atilla'yla birlikte Hunlarn kaannn kararghna altn veya gm dnda, yaz ve izim dolu parmenlerle geri dnen tek kii olmutu. Eve dnen kafileye giderek daha fazla sayda Hun, Got, Alan, ranl, Sarmat ve Skir katlyordu. Bu arada kafile Tuna ve Tisza nehirleri arasnda ilerlemeye devam ediyordu. Arkalarnda karl dalarn siluetleri uzanyor, nlerinde ise Imperium Romanum'un bile asla gerek anlamyla hakim olamad byk Pannonia Ovas uzanyordu. Btn bir gn boyunca seyrek bir ormann iinden getiler, sonra da insanlarn, atlarn, srlarn ve koyunlarn izleriyle dolu bozkr benzeri otlarla kapl bir blgeden. Orada burada byk su birikintileri gze arpt iin, son zamanlarda buraya olduka fazla yamur dt anlalyordu. allarn ve aalarn yapraklar, sonbaharn habercisi olan krmz, sar ve kahverengi renklere brnmeye balamt. Koyun ynlerini boyamakta ve lleri tahnitlemekte kullanlan lgn aac kabuklarn toplamann tam vaktiydi. zerle285

rindeki gkyz ise ilkbaharn ilk gnlerinde olduu gibi hzla hareket eden kk, beyaz bulutlarla kaplyd. Karaton Kaan'n ordughna ulamadan nceki son gece, arabalardaki tm deerli eyalar atlarn ve katrlarn zerine yklendi. Sonra hayvanlar lmcl topraklar zerinde adm adm ilerlemeye baladlar. Tisza'nn takn blgesi, fark edilmesi neredeyse imknsz bataklklarla kaplyd. Nehrin sazlklarla kapl kylar, Kara Hunlarn kaannn ordughna Roma'nm surlarndan ok daha etkili bir koruma salyordu. Fakat Atilla'nn Byk Kaan'n ordughnn bulunduunu dnd yerde, kk ieklerin yetitii koca bir ayrdan baka bir ey yoktu. "Karaton Kaan burada deil miydi?" diye sordu Ay-bars'a aknlkla. "Elbette, elbette, buradayd" diye cevaplad aman. "Fakat sen Roma gneinin altnda keyif yaparken, biz son derece etin bir kla bouuyorduk. Bu nedenle Karaton Kaan ordughn buradan be gnlk mesafeye tad..."

286

12 Karaton Kaan

Aradan gn getikten sonra boylarnda sz sahibi olan ihtiyarlar, eitli kavimlerin prensleri ve nderleri, Karaton Kaan'n bamls Cermen ve Alan kabilelerinin soylular, sadk adamlar ve danmanlaryla birlikte yeni ordughta bir araya gelmilerdi. Bu insanlar birbirinden son derece farkl ama ve istekler yznden burada bulunuyorlard. Bazlarnn komu kabileler ve kavimlerle skntlar vard, bazlar asi komutanlarna kar nasl davranmalar gerektiini renmek istiyordu, bazlar ise on, yirmi, hatta otuz yl nce imzalanm anlamalarn yrrlkten kaldrlmasn ricaya gelmiti. Karaton, Imperium Romanum'un kuzey snrnda yaayan Kara Hunlarn ikinci kuaktan kaan kabul ediliyordu. Onun yurtlardan ve arabalardan, atlardan, srlardan ve koyunlardan oluan dev ordughnn byk kararlarn verildii drdnc bir merkeze dnmesini isteyenlerin says da hi az deildi. Yeni bir bakent olmalyd buras, hem de Ravenna, Roma ve Konstantinopolis'ten ok daha kudretli... Fakat insanlarn bir ksm, sadece her yl bir ya da iki defa gelmeyi alkanlk haline getirmi olduklar iin burada bulunuyorlard. Geen aylarn neler getirdiini ve hareketsiz geen k mevsiminden sonra nelerin olacan merak ediyor287

lard. Ve ilerinden pek az, burada ayn zamanda Kara Hun hkmdar slalesinin hl olduka gl olan Imperium Romanum'un bakentine gnderdii ilk rehine olan gen bir delikanlnn geriye dnnn kutlanacandan haberdard... Atilla'nn babas ve kardeleri, bir sre nce iki yz tanesi atl sava, dier iki yz de erkek, kadn ve ocuklardan oluan byk bir kafileyle Karaton Kaan'n ordughna ulamt. Muncuk Han'n sekin atl birliini oluturan savalarn tm, babalar birbirini tanm olan ve aralarnda bir ekilde akrabalk bulunan genlerin arasndan seilmiti. Muncuk Han'n aabeyleri Ruga ve Oktar da silahl savalar, kleleri, hokkabazlar, yarlar ve kadnlaryla birlikte onun arkasndan skn etmilerdi. Kadnlar tm bu zaman boyunca pek ortala kmamlard, nk kimse geerli bir sebep olmadan onlar bakalarna gstermeye merakl deildi... Han slalesine ve maiyetine, barnmalar iin yln geri kalan zamanlarnda Karaton Kaan'n be kere be yz akncsnn yaad yurtlar tahsis edilmiti. Keeden yaplm kubbe biimli adrlar dardan halatlarla, ieriden de kalaslar, tahta parmaklklar ve at kirileriyle desteklenmiti. Bu yurtlarn pek ou, ilerinde elli kiiyi rahatlkla barndrabilecek kadar bykt. Kadnlar ve ocuklar ise renkli kurdelelerle evrilmi daha kk yurtlarda barnyorlard. amanlar, ahin avclar, demirciler, hazineler ve zel neme sahip olan mallar iin de kullanlan bu kurdeleli adrlar, hem dardan gelecek davetsiz misafirlerin ieri girmesini, hem de ieridekilerin darya habersizce kmalarna mani oluyordu. Karaton Kaan'n bizzat verdii bir emirle, Atilla, Aybars ve Gotlar tarafndan fethedilen Ebed ehir'den buraya kadar olan uzun yolu onlarla birlikte aan Hun savalar, kaann oturduu binann hemen yaknlarndaki yurda yer288

letirilmiti. Tm ordughta diledikleri gibi hareket etmekte serbesttiler, fakat yabanclarla gnlk selamlama dnda konuup grmeleri kesin olarak yasaklanmt. Karaton, insanlarn kulana gelen yarm yamalak bilgilerin gemite oka rneinin grld gibi yanl olarak bakalarna aktarlmalarn, ya da bilinli olarak arptrlmalarn engellemek istiyordu. Atilla, ilk andan itibaren, Byk Kaan'n bilgeliinde baka bir niyetin gizli olduunu sezinlemiti. "Sen artk bir ocuk deilsin!" diye uyarmt onu Aybars ordugha girerken. Bu arada arklar syleyen gen kzlar, atlarn ayaklarnn altna taze iekler atyorlard. "Bu andan itibaren yaptklarna ve sylediklerine ok dikkat etmelisin! Buradan ayrldn zaman henz bir ocuktun, fakat bu arada omuzlarnda sadece yetikin bir erkein saygnln deil, ayn zamanda binlerce insana hkmeden slalene ait olan gen kahramanlarn ykn de tayorsun! Gelecekte duygularna klcndan, yayndan ve atndan daha iyi hkmetmelisin! Bu sylediklerim Bleda'yla olan ilikilerin iin de geerli!" Bu uyar ve Byk Kaan'n emri, iki kardein derhal birbirlerinin zerine saldrmalarna engel olmutu. Fakat, zorunlu olarak selamlamalar gereken an gelip attnda, birbirlerinin yzne birer yabanc gibi bakmlard. Tisza'nn takn kollarnn arasndaki byk bir ormann kenarnda birbiri ardna deiik gruplar toplanmaya devam ediyordu. Byk Kaan'n ordughnn etrafndaki grnmez by emberi de ite tam burada balyordu. Orman, kuzeyde atla bir gnlk mesafeye, douda ise Pannonia ovasnn ilerine kadar uzanyordu. Byk Kaan'n ordughna gneybatdan baka bir ynden ulamak, bugne kadar hibir insanoluna nasip olmamt. Tm Cermen kabileleri veya Pannonia ovasnn etrafi289

na devler ve cinler tarafndan ina edilmi bir duvara benzeyen Karpat dalarnn civarnda yaayan irili ufakl halklar, bu tabuyu biliyorlard. Sadece Hunlarn geliinden ok nce Romallarn Dada eyaletinde yaayan ve sakin bir yaam sren baz boylarn bu tabuyu inemesine izin verilebiliyordu. Ortada yle bir durum vard ki, sanki ayn blgede ayr insan rk yayor, her biri bu blge zerinde hak iddia ediyor, fakat birbirlerine karmadan ve zarar vermeden ylece yaayp gidiyorlard. Byk ordughn ortasnda bulunan tren yneticisinin iareti atldan atlya en d embere kadar iletiliyor, sonra da yeni bir grup ieri alnyordu. Her bir grup bunu kendi gelenekleri uyarnca yapyordu. Birou yksek selam haykrlar, arklar ve sevin lklar eliinde atlarn aha kaldryor, bekleyenlerin nnden heyecanla geiyorlard. Ordugha gelenlerin tmnn kim olduunun bilinmesine ramen, arada srada duyulan bir boru sesi, bir haykr ve bir aman davulunun gmbrts, yeni gelenlerin hangi boy ve aileye ait olduunu belirtiyordu. Bazlar elbiselerinin rengi ve yuvarlak kalkanlarnn zerindeki armalar araclyla birbirlerinden ayrlyorlard, bazlar ise bu buluma iin zel olarak yeni sancak ve alemler hazrlatmlard. Bu hazrlklarn yeni bir sefer veya sava hazrlyla ilgisi yoktu, sadece gnein ve ayn durumuna baklarak yaplm yeni dzenlemelerdi. Baz sekin gruplar ise davete bir aile toplants havasnda katlyorlard. Kara-ton Kaan, kendi oullarnn lmnden sonra ailesini tekil eden adamlarn namna, zengin bir ganimetle eve geri dnen gen nderi selamlad. Birka yz Hun soylusundan sonra Alanlarn, Ostrogotlarn, Gepidlerin ve dier kk kavimlerin baml krallar atlarnn srtnda alana girdiler. Tuna boylar ile uzak Kafkasya 290

dalar arasnda yaayan halklarn neredeyse tm elilerini gndermilerdi, hatta ran llerinde hkm sren Ak Hunlar bile oradaydlar. Kimi at srtnda, kimi arabasnda, kimi de yaya olarak gelmiti. Daha nce lejyonerlerle savam olan Cermenler grkemli boynuzlara flyor, dierleri ise yzlerce lir, kaval ve davul alyordu. Ortaya kan ses ise bir mzik parasndan ziyade, dehetli bir grltyd. Byk Kaan'n ordugh, misafirler iin tmyle yeniden dzenlenmiti. Normalde kaan adrnn batsnda bulunan tm yurtlar, allar ve ate yerleri, kuzeye ve douya nakledilmiti. Bu ekilde en d ucu kaan adrnn yaklak bir Roma mili uzanda bulunan kama biimli bir alan meydana gelmiti. Alann her iki tarafnda ularnda tularn dalgaland mzraklar diziliydi. Bu tularn kimi farkl Hun boylarnn ongunlaryla sslyd, kimi ise sadece nee ve cokuyu simgeleyen renkli kuma paralarndan ibaretti. Btn gn boyunca ordughta yanan ok sayda ateten ykselen dumanlar, aa dallarnn ve rtlerin yardmyla kk, beyaz bulutuklar eklinde biimlendirilmiti. Bir zamanlar Hsiungno'larn yaad orak ve aasz topraklarda bu kk ve beyaz duman bulutlar, geri dnen avc ve savalara obada ne bir salgn hastaln bulunduunun, ne de dmanlarn hayvanlara, yurtlara, kadnlara ve ocuklara zarar verdiinin iaretiydi. Beyaz Mutluluk Bulutlan Gn, insanlara bar ve huzur mjdeliyordu. Gruplarn nderleri batya doru uzanan byk kaan adrna yaklatka, maiyetindeki insanlar da yava yava geride kalmaya balyordu. lk olarak hibir boya ait olmayan ve yolda tesadfen gruplara katlan gen savalarn mzraklarnn ularndaki tular yere eildi. Bu noktada inleyip szlanmann hibir faydas yoktu, fa291

kat kaan adrnda yaplacak gnlk toplantdan sonra hibir eyleri olmayanlar bile bol bol doyuracak byk bir len yaplacan herkes biliyordu. Tacirlerin, klelerin, yamaklarn yan sra, kadnlar ve ocuklar da kendileri iin hazrlanm kk yurt ve adrlarda kalmlard. Hunlarn Pannonia ovasna gelilerinin ilk yllarnda olduunun aksine, artk Cermen, Alan, skit, Trk ve Sarmat asll kabilelerin arasnda dmanlk boy gstermiyordu. Bir zamanlar Vindobona ve Karadeniz arasndaki Tuna boylarnda hkm sren on bir efsanev lejyonun soyundan gelen melez kavmin yeleri de oradayd. Hl Karpat dalarndaki eski bakentleri Sarmizegethusa'dan ve Romallardan kaarken ormanda yakalanp ldrlen krallar Decabulus'tan sz edip duruyorlard. Burada bulunan hibir kavim Kara Hunlardan nefret etmiyor, ya da onlar grnce dehetli bir panie kaplmyordu. Buna ramen dikkatli olmay tercih edenler ve Hunlar potansiyel bir tehlike olarak grenler ise sarp da yarlarndan, deniz kylarndan, ormanlarn karanlklarndan ve altnda her eyi iine alp yok etmeyi bekleyen bataklklarn bulunduu zmrt yeili ayrlardan ayrlmyorlard. "Otuz be yldan beri burada oturuyoruz" demiti Ay-bars Atilla'ya. "Bu insanlar iin olduka uzun bir zaman. Bu zaman yaayan kimse neler olduunu hatrlayacaktr, fakat sonradan doanlar iin anlatlanlarn otuz ya da yz yl nce gereklemi olmas arasnda bir fark bulunmayacaktr." kinci gn daha sessiz balad. Sanki tm ordugh uyuyor gibiydi. amanlar ve otaclar, ok eski gelenekler uyarnca gne domadan nce kaan adrnn etrafna zerlerinden kan krmzs dumanlarn ykseldii ok sayda kk ate yakmlard. Sonra ellerini gzlerinin zerine siper et292

mi ve krmz duman bulutlarn skmekte olan afan renk cmb iinde tamamen eriyip gitmelerine kadar dikkatle izlemilerdi. Kzl Gk Bulutu Gn, ok erken saatlerinden itibaren hediye takdimine ve mttefikler, anlamalar, ganimet, paylam ve anlamazlk konularnda fikir alveriine ayrlmt. O gn sulular iin lm veya kalm kararlar veriliyor, Kara Hunlarn Byk Kaan'na baml tm mzraklarn, yaylarn ve kllarn sava ya da bar yolunda yryecei hkme balanyordu. Gne henz sabah sisleri zerinde ykselmemiti ki, kavimlerin ve kabilelerin ilk soylular, binek hayvanlarn grevlilere teslim etmeye baladlar. Soylularn neredeyse tm kaann kabul adrna yryerek gidiyordu. Tm yol boylu boyunca am dal, kum ve imden oluan bir karmla kaplanmt. nemsiz bir kral veya prens mevkiindeki baz soylular kabul yurdunun kapsna kadar at zerinde gelmeye cesaret edebiliyorlard, fakat sonra onlar da Karaton Kaan'n grkemli tahtnn nnde diz kmek veya kendilerini rengrenk ilemeli hallarn zerine atmak iin atlarndan iniyorlard. Misafirler kaan laykyla selamladktan sonra kenara ekiliyor ve hediyelerinin getirilmesini bekliyorlard. Kk kutularn, sandklarn, keselerin, ssl silahlarn orada bulunanlar tarafndan incelenip vlmeleri, sonra da yere alm bir ukurun iine dizilmi olan ift sra amforann yannda bulunan hal kapl tahta bir podyumun zerine yerletirilmeleri dorusu olduka uzun sryordu. Misafirlerden her birine altn bir anak iinde arap ikram ediliyor, yanna da ii yemi dolu daha kk bir altn anak ile kck bir dilim gnete kurutulmu byk Karpat ays pastrmas veriliyordu. Bu pastrma ufack lokmalar halinde

293

lezzeti tmyle ortaya kncaya kadar uzun uzun ineniyor, sonra da bir yudum arapla mideye indiriliyordu. Tm hazrlklarn ve kabul trenlerinin sona ermesi ve Karaton Kaann gelen misafirlerinden kavimlerindeki hayvanlarn, kadnlarn, klelerin, zanaatlarn, erzakn ve ganimetlerin durumu hakknda bilgi almas, neredeyse tm sabah boyunca srmt. Bir zamanlar bir Roma kalesinde veya Cermen kabilesinde yaayan, ya da Aa Tuna snr pazarlarndan birinden satn alnarak Karaton Kaan'a hediye edilen olaanst gzellikte ve mkemmellikteki cariyeler, durup dinlenmeden misafirlerin boalan altn anaklarn arapla dolduruyorlard. Akama doru silindir biimli yzlerce bakr Hun kazannn iindeki soan ve sarmsakl et orbas atein zerinde kaynamaya balamt. te yandan her tarafta koyunlar ve danalar atein zerinde evriliyor, erkekler dans eden kzlarn ritmine uyarak el rpyor, kmz dolu amaklar elden ele dolayordu. Artk nihayet Atilla'nn kendisi hakknda konuaca saat gelip atmt. "Aetius sayesinde Roma mparatorluu hakknda olduka geni bilgi sahibi olduk" dedi Hunlarn kaan. Kk bir el iaretiyle kendisininki de dahil olmak zere btn arap anaklar doldurulmu ve herkes byk bir yudum imiti. "Aetius bize imparatorluun uzun yllara dayanan gemiini, gcn, bykln ve kkl kltrn olduka etkileyici bir ekilde anlatt. Bu nedenle bir Hun olarak Roma ve Ravenna'da grdklerin bizi yakndan ilgilendiriyor, Muncuk Han'n olu!" "Orada topu topu bir yl kaldm" dedi Atilla ve derhal ayaa kalkt. ksrerek boazn temizledi. Sesinin ve ellerinin titremesine engel olmaya alyordu. adrn iine yerletirilmi olan eyerlerin zerinde oturan aabeylerinin 294

yzlerinde ince bir glmseme vard. Sanki btn bir yl boyunca, Roma'ya rehine olarak giden kardelerinin, bir yetikin ve bir erkek olarak kendisini ispatlayaca n beklemilerdi. Atilla bu lanet anda Greka'nn kollarnn arasnda olmay o kadar ok isterdi ki! Ya da Laudarich ve Geiserich'le birlikte Roma sokaklarn kefe km olmay! Ya da kiyzler Kafilesi'nin kendisine beklenti ve umut dolu gzlerle bakan savalarnn arasnda olmay! Hatta Aetius'la birlikte Aquileia meyhanelerinin birinde kafay ekmeyi bile o kadar ok isterdi ki! Anszn kulana hafif, neredeyse duyulmayacak kadar yava alnm olan bir slk geldi. gdsel bir davranla gzleri aman arad, fakat Aybars bir sre nce kaann yurdunu terk etmiti. Geen gece saatler boyu davul alarak dans etmi ve leden nce yaplan grmelerin tmnde hazr bulunmutu. imdi de dier trenler iin hazrlanacakt. Atilla silkinerek kendisini toplamaya alt ve yzlerinde girdikleri saysz atmalarn izlerini tayan hanlarn, beylerin, soylularn ve savalarn oluturduu toplulua bakt. Kiminin banda Hunlara mahsus ince deri balklar, kiminde ar Ostrogot miferleri, kiminde ise Alanlara has tyl kalpaklar bulunuyordu. Hatta bir sre nce Romallar malup etmi olan birkann banda ksmen altn kapl tek para demir Roma miferleri bile gze arpyordu. Anszn yurdun epey uzanda Scottas'n bandaki ember biimli beyaz salar fark etti. Greka, Aybars ve Do-an'la birlikte yere apraz olarak bir engel tekil edecek ekilde aklm mzraklarn ardnda duruyordu. Kendisini grp grmediklerini bilmiyordu, ama Greka ile Scottas'n kendisine el salladklarn fark etti. Derin bir nefes ald. indeki ekingenlik birdenbire yok olmutu. Artk Byk Ka295

gann yurdunda veya dardaki meydanda duran birisinden korkmasna gerek kalmamt. Kavminin en iri ve korkun, en iyi silah kullanan, en vahi ve acmasz savalar, hatta hanlar ve beyleri bile anlatacaklarnn karsnda derin bir aknla ve hayrete deceklerdi. "Karnzda konumama izin verdiiniz iin hepinize teekkr ediyor ve sayglarm sunuyorum!" diye bard yksek ve anlalr bir sesle. Orada bulunanlar glmsediler ve balarn salladlar, hatta bir ksm elleriyle nlerindeki ar tahta masalara, kalkanlara ve kemer tokalarna vurmaya balad. "Bir yl boyunca bir rehineydim... Kara Hunlarn bir Roma imparatoruna gnderdikleri ilk ve tek rehine!" diye devam etti cesaretle. Gnn birinde geri dnd zaman kendisini Roma'ya gnderenlere, hatta daha dorusu aralarndan kovanlara ne diyeceini gnler boyu dnp durmutu. imdi ise onlarn karsndayd ve korkusuzca konuabiliyordu. "Imperium Romanum'un grkemini ve altnlarn grdm" diye bard Atilla. "Hem de pek ounuz gibi sadece dndan deil, iinden! Ben bir Roma imparatorunun z kz kardeini herkesin nnde dudaklarndan nasl ptn ve onunla nasl yattn kendi gzlerimle grdm! Hadmlarn entrikalarn, generallerin ihtiraslarn, memurlarn rvetiliini... kendi tecrbelerimle yaadm!" Yurdun iinde bulunanlarn gzleri falta gibi alm ve dudaklar aralanmt. Atilla'nn syledii her kelimeyi hafzalarna kaydetmek, sonra da onlar bir aman sz gibi tekrar etmek istiyor gibiydiler. "Imperium /tornanum'daki zamanmn byk ksmn kapal meknlarda, gkyznn grlemedii duvarlarn ve atlarn arasnda geirdim. nsanlarn be ya da alt katl evlerin darack odalarnda alt alta, st ste yaamak zorunda kaldklarn grdm..." 296

Sonra ksa bir an iin sustu, bir zamanlar bir Roma tiyatrosunda grm olduu bir oyuncu gibi ban nne edi, sonra da ani bir hareketle srtn dikletirdi ve kollarn iki yana at. "Ve imdi tekrar buradaym!" diye bard. "Henz on alt yanda bile deilim..." Tekrar sustu, kendisine tmyle hakim olarak iinden e kadar sayd, sonra sesinin olanca gcyle haykrd: "Ve ben, Muncuk Han'n olu Atilla, Ebed ehir Roma'nn kaplarn, kuatmaclarn girebilmesi iin bizzat kendim atm!" "O yapt! O yapt!" diye cvldad dardaki meydandan ieri doru bir aman sesi. Konumalarn tekrar kabul edilebilir llerdeki bir ses tonuyla yaplabilmesi iin, aradan olduka uzun bir srenin gemesi gerekmiti. ok sonra, dardaki byk meydanda dans edildii, yenilip iildii, arklar sylendii zamanda bile, Karaton Kaan'n yurdunda yz kadar sekin eref misafiri oturmaya devam ediyordu. Kara Hunlarn kaan, Atilla'nn dnn atalarndan Balamir'in Alanlar, Ostrogotlar ve Roma lejyonlar zerinde kazand ilk zaferin cokusuyla kutluyordu. Atilla'ya olaanst gzellikte elbiseler giymi ve sslenmi karlar ile cariyelerinin nnde yer gstermiti. Sadece bu davran bile Atilla'nn gznde tm dl ve nianlardan ok daha deerliydi. Fakat yine de artk g ile avu ii byklnde, zerinde k saan gnein ve ge ykselen bir kartaln grld altn bir sembol bulunuyordu. Aetius da bunun aynsn Karaton Kaan'n elinden almt. Bu aslnda sadece savatan ykl bir ganimetle geri dnen komutan ve nderlere lyk grlen bir niand. arap anaklar durmadan dolduruluyor ve hemen ardn297

dan boaltlyordu. eriye durmadan dnyann hemen her lkesinden gelen birbirinden gzel kzlar giriyordu. Kimi yar plak, kimi tllere brnm, kimi deerli kumalarla rtnm, parmaklar ve kollan altn ziynetlerle dolu olan bu kzlar, adrn iine n ve gn tanralar, gecenin ve derinliin batan kartc eytanlar, gizem dolu bycler ve cadlar olarak giriyorlard. Bylece dans eden, sevien, iki ien ve ark syleyen gece, Kara Duman Gnne doru akmaya balad... Atilla ok erken bir saatte uyandrld ve kaan adrna getirildi. Grne gre Karaton ikiyi maiyetindeki dier erkeklerden ok daha iyi kaldryordu, nk yznde uzun gecenin en kk bir izi bile yoktu. Byk bir tahta kvetin iinde oturan kaan, yarm dzineden fazla yar plak kzn, olaanst gl kaslara sahip gvdesini ykamalarna ve ovmalarna izin veriyordu. Kzlarn zerlerinde salarna taktklar rengrenk ieklerden ve bellerine sardklar deerli ipek rtlerden baka hibir ey yoktu. pek rtlerin kaymasn engelleyen apraz kemerlere ise altndan yaplm kk figrler ve byl semboller aslyd. "Roma'da byle bir kutunun iinde oturmuyordun herhalde" dedi kaan ve kzlarn yumuak ellerinin arasnda zevkle gld. "Hayr" diye cevaplad Atilla kaann sorusunu. Roma'y hatrlamak onu rpertmiti. Sonra yerdeki eyerlerden birisinin zerine oturdu. Ona da Byk Kaan gibi altn bir anak iinde yaban balyla tatlandrlm bir cins mayal koyun st ikram ettiler. Bu ikiden ien bir Romal, ekimi stn tadn kendilerinin rm balk artklarndan yaptklar sosa benzetebilirdi. Fakat Atilla iin dnyada u anda kaann da itii bu sabah ikisinden daha lezzetli hibir ey olamazd. "Aetius, atalarmzn in imparatorlarnda grdklerine benzer saraylardan sz ediyordu" dedi Karaton. 298

"Evet, zellikle Roma'da pek ok saray var. Ebed ehre kyasla, Ravenna ancak kk ve dar bir kasaba. Roma'dan ok nce Yunanlar tarafndan kurulmu. Roma ise ok byk ve bin yl boyunca yedi tepe stnde byyen ta bir canavar andryor. Honorius'un srekli olarak yeni binalar ina ettirmesine ramen, Ravenna'dan hibir zaman holanamadm." "Honorius ne tr binalar ina ettiriyor?" "Aklnza ne gelirse" diye karlk verdi Atilla. "Kiliseler, saraylar, hayvanlar iin baheler, hatta kendisi iin bir mozole. Sadece liman onu korkutuyor. Orada ne tr cinlerin yaadn bilmiyorum, fakat her leyin deniz hzla karaya hcum ediyor ve ehrin surlarna kadar her taraf igal ediyor." Tam bu anda kapda Muncuk Han, Ruga Han ve Oktar Han belirdi. Boylar Karpatlarn dousundaki Tuna deltasnda ve kuzeyden gelerek Karadeniz'e dklen byk nehrin havzalarnda yayordu. Atilla amcalarn pek iyi tanmyordu; fakat Ruga'nn keskin ve soukkanl bir zekya, Oktar'n ise her trden ikinin ismini ve niteliini aklnda tutabilmesini salayan mthi bir hafzaya sahip olduunu biliyordu. "Biraz da Roma savalarndan sz edelim" dedi Karaton. Roma saraylarnn hangi ayrntlaryla ilgilendiinin muhtemel halefleri tarafndan bilinmesini istemezmi gibi konuyu deitirmiti. "Evet, ne tr donanmlara sahipler ve nasl eitim gryorlar?" diye bilmek istedi babas da. Atilla gnlerden beri babas Muncuk Han'n kendisini bir kenara ekmesini ve uzun yokluuna sebep olan olaylar hakknda konumasn beklemiti. Fakat babas da dahil olmak zere hi kimse attan dn bir kelimeyle olsun im bile etmemiti. Bu olayla ve en byk oul yerine kendisinin gnderilmesi ka-

299

raryla ilgili her ey aradan geen sre zarfnda tabuya dnmt. O zamanlar gerekte neler olduunu Atilla hl tam olarak anlayamamt. Fakat aklndaki sorulara asla gerek bir cevap alamayacan da son derece kuvvetli olarak hissediyordu. Han kardeler kendilerine de balla kartrlm eki st getirttiler ve hafife inleyerek yumuak postlarla kapl eyerlerin zerine oturdular. Muncuk Han ikisinden byk bir yudum ald. "Talimleri ka trl? Onlar hi talim ederken grdn m?" "Onlarn talimini sadece bir kez grdm, fakat bu konuda ok ey iittim, baba. Romal yaya birliklerin belli formasyonlarda silah kullanma ve ilerleme talimleri. Burada ncelikle phalanx..." "Bu konuda daha sonra konuuruz" diye szn kesti onun Karaton. "Yaya birlikleri gs gse dvten baka ne reniyorlar?" "Yry esnasnda neredeyse bizden daha hzl bir ekilde kamp kuruyorlar. Bir alarm nnda kk ve byk sava birlikleri muazzam byklkteki mesafeleri ok ksa srede geride brakabiliyorlar. Fakat yiyecek konusunda genellikle herkes bann aresine bakmak zorunda kalyor, nk tahl ve et ikmalinde uzun sredir byk sorunlar yaanyor. Organizasyon bir kuak nce olduu kadar mkemmel deil artk..." "Neden?" diye sordu Karaton. Bu arada su dolu kvetten km ve cariyelerin kendisini byk, yumuak ve renkleri aartlm havlularla kurulamalarna izin vermiti. "Onlara sabit bir maa ve yemek tayn verilmiyor mu?" "Generidus'un Dalmaya'ya genel komutan olarak atanmasnn sebebi de bu deil mi?" diye atld Atilla'nn baba-

300

s. "Grevi lejyonlarn ve yardmc birliklerin yasal haklarn dzenlemekti sanrm." "Olunun bize anlatacaklarn dinlemeyi merakla bekliyorum" dedi kaan sesinde yumuak bir sulamayla. Sonra da ayaklar panter penesi eklinde oyulmu yksek bir divann zerine uzand. Muncuk Han dilerini skarak olur anlamnda ban sallad. Atilla, babasnn Karaton Kaan tarafndan azarlanmasnn kendisini etkilemediini aknlkla fark etmiti. "Dman zerine yrmedikleri veya erzak temin etmeye almadklar zamanlarda da, yol yapmyla urayorlar" diye szlerine devam etti Atilla. "Yol yapm!" diye tekrar etti Karaton Kaan. "Tm Roma lejyonerleri yol ve kpr yapmnda alr. Bunu yzyllardan beri yaparlar..." "Atllar da m?" "Hayr, onlar deil" diye karlk verdi Atilla. "Ya da ben hi grmedim. Onlar daha ziyade zerlerinde tm zrhlar ve silahlar olduu halde atn eyerinin zerine srama ve br taraftan aa atlama talimi yaparlar. Bizim gibi zengi kullanmadklar iin, bu o kadar basit bir ey deil. Zaten zerlerindeki zincirden rme ar zrhlar ve gslerindeki metal ilemeli zafer nianlar ile genellikle eyer kolanlanna taklp kalyorlar." "Bizim gibi eyer kalarna sahip deiller" dedi Muncuk. "Baz birliklerde nadir de olsa zengi ve eyer ka kullanlyor" dedi Atilla. Neden olduunu bilmiyordu ama babasna muhalefet etmek ona garip bir zevk veriyordu. "Roma'da mparator Trajan erefine dikilmi olan bir stunun altndaki kabartmalarda, zengi kullanan atllar ak bir ekilde grlebiliyor. Fakat dediim gibi bu ender bir durum, nk bu tr donanmlarn kadnlara gre olduu kabul edilip hor grlyor."

301

"Pekl, bunun zerine daha sonra da konuuruz" dedi Muncuk Han yumuak bir sesle. O anda en kk olunun iinden neler getiini fark etmemiti. "Roma atllar eyere atlamaktan baka ne reniyor." "Yaya savalar da haftada birka kez srtlarnda ok ar ykler olduu halde ok uzak mesafeleri ok ksan srede kat etme talimi yapyorlar" diye karlk verdi Atilla. Gnde yirmi Roma mili normal kabul ediliyor. Akam olunca da deri adrlaryla kendilerine bir kamp kuruyorlar. Normal adrlar sekiz kiiden oluan bir contubernium iin dnlm. adrlarn kurulmasnda kullanlan direk ve talar katrlarn srtnda naklediliyor ve imparatorluun her kesindeki depolarda yzyllardan beri ayn dzende muhafaza ediliyor." "Yani tpk bizde olduu gibi..." "Hayr, baba" diye itiraz etti Atilla. Bunu yapmak ona gerekten de zevk veriyordu. "Tpk bizde olduu gibi deil. Bizim yurtlarmz yuvarlak, buna karn lejyonerlerin adrlar kare veya dikdrtgen eklinde." "Bunun ne anlam var?" "Bu bizim kamplarmzn da yuvarlak olduu ve kaan veya nder adrnn etrafna kurulan emberlerden olutuu anlamna geliyor. Kaan yurdunun etrafna nce danmanlarn ve yabanc misafirlerin yurtlar, sonra da hazinelerin ve silahlarn konulduu yurtlar kuruluyor. Onlarn etrafnda kadnlarn, ocuklarn, bekilerin ve en deerli atlarn yurtlar var. Bu emberlerin etrafnda ise savalarn ve zanaatlarn yurtlan, erzak depolan, kuyular, allar ve kmesler bulunuyor. Onlarn etrafnda ise klelerin, tacirlerin, son muhafzlarn ve yabanclarn yurtlan ve kulbeleri ovann iine kadar uzanyor..." Yurdun iindeki erkekler, daha nce bir Hun kaannn

302

ordughnn dzeni zerine hi kafa yormam gibi, gen rehineyi byk bir dikkat ve aknlkla dinliyorlard. Zaten byle bir eyi yapmalar iin bir neden var myd ki? Bir kaann ordughnn nasl dzenlenmesi gerektiini bildiren bir plan, emir veya gelenek mevcut deildi. Bu ordughlarn her biri dierinden farklyd, ekli ve biimi gnden gne deiiyordu, fakat asla dar ve karmak deildi. "Peki bunda seni bu kadar etkileyen nedir?" diye sordu Karaton yavaa. "Duvarlara ihtiyacmzn olmay!" diye patlad Atilla. "Romallarda her ey bir cins yol kava ve bir it veya duvarla balar. Her asker kamp, her kale gibi tm imparatorluun en gizli ideolojisini yanstan kk bir rnektir..." Yurttakilerin hibiri Atilla'nn nereye varmak istediini anlayamamt. "Tm yollar Roma'ya kar" dedi Atilla ve doruldu. Artk rendiklerini ve Roma'dan ne anladn gstermenin vakti gelmiti. "mperium Romaum Ebed ehir'de balar ve orada son bulur. Ve her ey sadece ve sadece Roma'nn dnyann merkezi olduunu belirtmeye hizmet eder!" "yi ama bunun Roma asker kamplar ve kaleleriyle ne ilgisi var?" diye sordu Karaton. Bu arada cariyeler onun vcudunun plak olan st ksmn gzel kokulu yalarla ovmaya balamlard. "Bu, her Roma kampnn ok iyi korunan en az drt giri ve ka sahip olduunu gsterir" diye karlk verdi Atilla. "Ben artk bir Roma kamp grdm zaman ok uzaklardan bile itlerin ardnda atlarn nerede bulunduunu, hazinenin nereye konulduunu, yardmc kuvvetlerin adrlarnn nereye kurulduunu ve birliin kutsal sava sancaklar ile sembollerinin nereye dikildiini syleyebilirim." Atilla szlerini bitirince bir an iin durdu. 303

"Bu arada ayn eyi etraf duvarlarla evrili Roma kamplar ve kaleleri iin de syleyebilirim..." "Tahmin etmitim" diye soludu Karaton. "En bandan bu yana Romallarn kendi dzenleri iinde boulup gideceklerini sylemiyor muydum?" "Evet, bunu sylemitin" diye onaylad onu Muncuk Han. "Fakat bu szlerde bizim iin yeni olan ne var ki? Son otuz yl zarfnda Atilla'nn anlattklarn dzinelerce kez kendi gzlerimizle grmedik mi?" Atilla belli belirsiz glmsedi. Yapayalnz geen o uzun aylar boyunca kbus dolu gecelerinde diledii tanr hediyesine nihayet kavumutu ite! Kaanna ve z babasna kar kmas asla mmkn deildi. Fakat onlarn ikisini de, Karaton'un u anda gerekten olduu gibi, herkesin nnde rlplak brakmas mmknd. "Evet baba, haklsn" dedi sknet dolu bir sesle. "Bunla-n grmtk, hem de ta Balamir ve Uldz Han zamannda..." "Bo versene!" diye bard Karaton fkeyle. "Sonunda akln karan o bykbabana yazklar olsun!" Araya giren Muncuk onu yattrmaya alt. "Tamam, tamam! Uldz'n lmnn zerinden epey zaman geti. u anda gelecek seferlerimiz asndan sadece Romallarn askeri stratejilerini bilmemiz nem tayor." Sonra tekrar en gen oluna dnd. "Romallarn dvmeyi unutmaya baladklar gerek mi?" "Hayr" diye karlk verdi Atilla ksa bir dnme nndan sonra. Zafer sarholuu iinde sadece bir defa adamlarna gereinden fazla gvendii iin Uldz'n baarlarnn tek kelimeyle olsun anlmamas, hi mi hi houna gitmemiti. Oysa onun gzlerinin kamamasna, hatta kr olmasna kazand byk zaferler neden olmam myd?

304

Kendi adamlarnn ihanetini, ancak herkes tarafndan terk edildikten sonra fark edebilmiti. Atilla ok uzun bir sre nce kendi bana byle bir eyin asla gelmeyeceine dair yeminler etmiti. Sonra kendisini toplad ve babasnn sorusunu cevaplad. "Lejyonlara giderek daha az sayda gerek Romalnn katld bir gerek, fakat dierlerine onlardan daha az deer verilmiyor..." Atilla alnn krtrd. Sylemek istediklerini tam olarak izah etmeyi baaramadn dnyordu. "Roma'nn dnn aklnza yanl eyler getirmesine izin vermemelisiniz! Roma dndaki blgelerde yzyllar ncesinin sava ruhu hl yayor. Lejyonerlerin lm yrylerinden biz Hunlar da dahil olmak zere hi kimse yarasz beresiz kurtulamaz. Atl savalar da gece gndz demeden daa kmak ve zellikle de sratle dadan inmek gibi zorlu hcumlar talim edip duruyorlar..." "Bunu nerede grdn? Ravenna'da da falan yok ki!" diye bard o zamana dek anlatlanlar sessizce, fakat merakla dinlemi olan Ruga. "Ve sen oradayken Roma Gotlar tarafndan kuatlmt..." "Bunu Aquileia yaknlarnda grdm" dedi Atilla souk bir sesle. "Vipara vadisinde, Julius Alplerinin balangcnda..." "Oras da neresiymi?" diye soludu Atilla'nn amcas Ok-tar. Susamt. "Burada hi arap bulunmaz m?" "Gnn birinde kafay ekerken geberip gideceksin!" diye homurdand Karaton fkeyle. "u adama arap verin ki sesini kesip otursun!" "Vipara, talya'nn dou ve bat dalarnn arasndan akan en nemli nehirdir" dedi Atilla okbilmi bir tavrla. "Emona ve Carnuntum zerinden Mare Suebicum'un engin

305

sularna ve kolay fethedilebilir geni topraklara uzanan Kehribar Yolu burada son bulur..." "Tamam, tamam, iyi renmisin!" Karaton Kaan bkkn bir tavrla Atilla'nn szn kesti. "Zaten seni bunu yapman iin Roma'ya rehine olarak gnderdik! Fakat ben burada kaan olarak bulunduum mddete aranzda kavga etmeyin! Bu hepiniz iin geerli... Senin ve kardein iin de, Atilla!" Atilla belli belirsiz kasld, fakat kendisini derhal toparlayarak ban sallad. Karaton Kaan glerek doruldu. Cariyelerin kendisini giydirmelerine izin verirken, Atilla'ya aklna taklan nemsiz birka soru daha yneltti. "Roma'da yenilip iilen eyleri sen de tattn m?" "Hepsini deil. Fakat yine de her birinden bir para denemeye gayret ettim." "Peki sence hangi yemein tad en ktyd?" diye sordu Karaton Kaan merakla. "Liquamlar\" dedi Atilla yzn buruturarak. "zellikle de garum adn verdikleri kahverengi sos." "Nedir bu?" diye sordu Karaton. "rm balk sosu" diye cevap verdi Atilla ve rpererek silkindi. "Bunu balklarn tuzlanm i organlarndan ve... ve ryp kokuana kadar haftalarca gnein altnda bekleyen artklarndan yapyorlar!" Atilla, etrafndaki adamlarn benizlerinin solduunu fark etti. Hatta Oktar rmekten kendini alamad. Bu iren yemekten duyduklar tiksintiyle birbirlerine baktlar ve dillerini aklattlar. "Balk artklaryla ilenen peynire mi benziyor?" diye sordu Muncuk. "Onunla mukayese bile edilemez!" diye itiraz etti Atilla. "O zaman belki de yz gnlk leziz ku yumurtalarmz andryordur!" dedi Karaton Kaan. 306

"Belki" dedi Atilla. "Fakat balk balktr ve balk olarak kalacaktr!" "yle olsun bakalm" dedi Karaton Kaan. Yerden kl kuan ald ve ar deriyi kendi elleriyle vcuduna yerletirdi. Grne gre sabk rehinenin sorgusu sona ermiti. Fakat kaan anszn elini havaya kaldrd. "Sana son bir soru soracam, Atilla. Fakat imdiye kadar sorduklarmn en nemlisi." "Dinliyorum." "Artk Roma'da neler grdn ve duyduunu biliyoruz. imdi bana doruyu syle! Orada geirdiin bir yldan sonra hl bir Hun musun, yoksa Roma yaantsnn zehri kanna ve yreine kart m?" Oktar'n dudaklarndan ksa, fakat anlaml bir gl ykseldi. "Evet, ne diyorsun?" diye sordu Karaton bir kez daha ciddi bir sesle. Atilla dilerini skt. Gzlerini yere dikmi, can havliyle ne cevap vermesi gerektiini dnyordu. Doru cevab vermek son derece basitti; nemli olan, doru cevabn hangisi olduuydu. Bundan kendisi bile tam olarak emin deildi. Karaton Kaan'n sorusunu "Evet, szn ettiin zehir kanma ve yreime kart, artk gerek bir Hun deilim!" diye cevaplamas iten bile deildi. Fakat yine ayn ekilde "Ben hl bir Hun'um, Roma'y byk ve kudretli klan sebeplerin hibirini anlamadm ve hissetmedim!" cevabn da verebilirdi. "Ben... ben bunu bilmiyoram!" diyebildi sonunda. "O halde kendini kendinden sakn" dedi Karaton ve ona yaklat. Atilla igdsel olarak ayaa frlad. Karaton Kaan delikanlnn nnde durdu ve ar penelerini onun omuzlarna koydu.

307

"Uzun bir yol aman gerekti ve seninle gurur duyuyorum, Atilla!" dedi bouk bir glmeyle. "Imperium Romanum ad verilen o zalim lkede grp duyduklarn asla unutma! Sen bin yldr insanlar, kavimleri ve hatta topra boyunduruu altna alan ve elindeki tm imknlarla smren bir kudretin tam ortasndaydn!" Kaan ban evirerek Kara Hunlarn hanna bakt. "nmzdeki yllar iyi deerlendir ve uradakilerin bildiklerini renmeye al!" dedi pek ok anlama gelebilecek bir ekilde. "Fakat nce tekrar gerek bir Hun olman gerekiyor!"

308

13 Tuna'da Sessiz Yllar

Kara Hunlarn kaan Karaton'un, ellerini Muncuk Han'n on be yandaki olunun omuzlarna koymasnn zerinden be yl gemiti. Baka bir deyile Roma'nm Vizigot kral Alarich tarafndan zaptndan, Attila'nn Geiserich, Laudarich, Athawulf, Galla Placidia, Scottas, Aetius ve Greka ile karlamasnn zerinden geen be yl... Attila grev ve ykmllklerini yerine getirdikten sonra, akamlan Trakya arab ve bozkr kavimlerinin geleneksel ikileri eliinde boyunun ve obasnn dier erkekleriyle bir arada atein karsnda oturmaya almt. Bu arada Doan onun en iyi adam olmutu. Scottas bir sre iin Konstantinopolis'teki kardeinin yanna gitmiti. Laudarich'i ise Attila pek ok kez grmt. Bu Gepid soylusunun, kz kardelerini Hunlardan uzak tutmak iin elinden geleni yapt syleniyordu. Attila, ate banda anlatlan bu tr hikyelere sadece glp geiyordu. Akamlan kadnlar ve kzlar atein bana ileri dolu testiler getiriyor, bir mddet konumalar dinliyor, sonra da erkeklerden biri yoruluncaya kadar bekliyorlard. Her zamanki gibi evlenmelerine ve bir arada yaamalarna ramen, kk ocuklar genellikle kadnlarn yurtlarnda kalyordu. An311

cak be ya da alt yana geldikleri zaman, en az kaann hazinesi kadar deer verilen bakm yurduna getiriliyorlard. Burada samanlarn yan sra, kadnlar, zanaatlar ve artk savaamayacak denli yalanm ihtiyarlar tarafndan sk bir eitime tabi tutuluyorlard. Atein banda geen uzun akamlar boyunca az yeniyor, ok iiliyor ve daha da fazla anlatlyordu. Bu ekilde Imperium Romanum'un iinde ve etki alanlarnda gerekleen garip, ilgin, korkutucu ve tuhaf eyler hakknda herkes bilgi sahibi oluyordu... Attila'nn geri dnnden sonraki ilk k, amann tahmin ettiinden de sert gemiti. Attila artk on alt yandayd. lk byk bahar enliinde bundan byle ne gen savalara mahsus bekr yurtlarnda, ne de babasnn byk han yurdunda oturmak istemediini aka belirtmiti. O, Greka'yla beraber kendi yurdunda oturmak istiyordu... Attila'nn Gotlann Amelung kabilesinin kraliyet kan tayan kzn ilk kars yapmak istei, atein banda haftalarca tartlmt. Sonunda babas bu istei geri evirmiti. En gen olunun evlenecei kadnn hangi kavim ve kabileden olacana kendisi karar verecekti. Ayn yl iinde, be yl nce Ren Nehri'ni am olan Burgundlarn, bir Galyaly Bat Roma imparatoru ilan ettikleri de kulaklarna gelmiti. Burgund kral Gundahar, Alan kral Goar'la birlikte Jovinus isminde bir adam Mundiacum'da erguvan renkli imparatorluk eritleriyle ssl elbiseyi giymeye ikna etmiti. Fakat Ravenna'da oturan ve herhangi bir konuda parmann ucunu bile kmldatmayan imparatora kar giriilen bu bakaldr eylemi, neredeyse hibir sonuca ulaamamt. Jovinus ve vahi adamlar bambaka ilerin peindeydiler. Peine takt Alanlar, Almanlar, Burgundlar ve Franklarla birlikte, getii yerleri bir kan glne evirerek 312

Arelate'ye kadar ilerlemiti. Gneyde Vizigotiar tarafndan durduruluncaya kadar da Galya'nn byk bir ksmn igal etmiti. Bir sonraki ylda, yani Hristiyanlarn takvimine gre 412 ylnn yaznda, Greka bu arada on yedi yana girmi olan Attila'ya bir erkek evlat dourmutu. Gurur ve isyan dolu olarak Muncuk Han'n karsna km ve ocua "Hkmdar" anlamna gelen lek ismini vermilerdi. Attila'nn babasnn "hayr" emrine kar geldii o kadar akt ki, Muncuk Han en kk olunu cezalandrmak zorunda kalmt: Attila'y, Dou Roma topraklarnn tesinde bulunan dev Sasan mparatorluu'na kar klan sefere gtrmeyi reddetmiti. Ayn yl, Dou Roma'dan tarihi Olympiodoros bakanlnda gelen bir bar heyeti, Karaton Kaan'n huzuruna kmt. Dou Hun hanlarndan biri olan Donat'n ldrlmesi konusunda zrlerinin kabul edilmesini ricaya gelmilerdi. Karaton Kaan ise yumuamaya yanamam, en deerli armaanlarn bile bu suun kefaretini deyemeyeceini belirtmiti. Dou Roma, Donat'a mutlak gvenlik garantisi vermi olmasna ramen, onu neredeyse tm adamlaryla beraber katletmiti. Fakat Karaton'un aksine, yakn akrabalar ve baml krallar, Olympiodoros tarafndan salanan atekesin bir cins anlama olduu grndeydiler. Hatta bar anlamasnn imzalanmasnn yakn olduu bile dnlyordu, Karaton Kaan anszn lmeseydi elbette... Sonraki yllarda yeni bir kaan seilmedi. ok sert geen birka k sonucunda neredeyse tm boylarn ve ailelerin yeni otlaklarn peinde yer deitirmelerinden dolay, bu eksiklik fazla bir nem arz etmemiti. Baz boylar Tuna'y izleyerek Karadeniz kylarna kadar ulamlard. Dou Roma'nn Moesia inferior ve Scythia blgeleri o zaman olduka korunakszd ve kolaylkla alabiliyordu. 313

Attila karsn kadnlarn ortak yurduna gndermemiti. Babas Muncuk Han ve amcalar tarafndan bu konuda sk sk, hem de olduka sert bir dille uyarlmasna ramen, Greka ile olunun kendisine ait beyaz yurtta kalmasnda srar ediyordu. "Madem artk kendi birliimle babamn veya amcalarmn aknlarna katlamyorum, o halde vaktimi ailemle ilgilenmekle ve at yetitirmekle geireceim" diyordu sadece. "Peki Roma'dan getirdiin birka adamdan bakalarnn da sana itaat etmelerini nasl salayacaksn?" diye sormutu amcas Ruga Han. "O kadndan vazge ve tekrar kardelerinin yannda at kotur!" "Hayr!" "Sen bilirsin!" demiti Ruga Han iini ekerek. "Fakat unu sakn unutma: nderler, hanlar ve kaanlar, kadnlarn gsleri arasnda yetimezler..." "Yaptklarn ve sylediklerin her geen gn canm daha fazla skyor, olum Attila" demiti Muncuk gnn birinde bir birliin nnde oluyla yan yana Tuna'ya doru at srerken. Romallarn yapt yeni nehir gemilerini grmek istiyorlard. "Sen syle! Sana yeterince zaman tanmadm m?" "Bunu yaptn" diye cevap verdi Attila, bir an bile tereddt etmeden. "Roma'dan dndnden bu yana seni izliyorum" diye devam etmiti babas szlerine. "Kafann ve kalbinin Limes'in ardndaki sahte lt tarafndan zehirlendiini biliyoruz. Akln Romallarn ie yaramaz bilgileriyle dolu... Roma'nn baheleri, caddeleri ve saraylar aklndan kmyor! Bal gibi tatl, fakat sahte szler... Tm bunlara bir son verilmeli artk! Bu pislii kafandan skp atmann vakti geldi de geiyor! cabnda kan ve at teri yardmyla olsa bile..." "Beni seferlerinin hibirine gtrmedin..." 314

"nk at zerinde savamak yerine konuacandan ve vaaz vereceinden emindim!" "Ben Romal deil, bir Hun'um!" "Bundan artk pek emin deilim, olum!" diye homurdand Muncuk Han. "Baz geceler yllar nce yreine bir ok saplanmasnn, bann bir kl tarafndan uurulmasnn yada..." "Ya da ne?" diye sordu Attila ve elinde olmadan yutkundu. "Ya da bir kemendin beni attan alaa etmesinin daha iyi olacan dnyorsun, deil mi? Bunu mu sylemek istiyorsun? Geri dndm iin zgnsn! Yufka yrekli bir Romal olduumu dnyorsun! Sana ve ok deerli, kudretli aabeyime utan getiren bir zavall..." "Hibir ey anlamyorsun, olum! Hem de hibir ey!" "yle mi dersin? Bence tam aksine! Daha Ravenna'da kendime geldiim zaman her eyi anlamtm!" "Yeter artk! Onu rahat brak!" diye atlmt o anda amcas Oktar. Hemen yan balarnda at sryordu ve konumalarn sessizce dinlemiti. Attila'nn evresindeki erkeklerin arasnda sadece Oktar ve Aybars onun tarafn tutuyordu. Bu arada aabeylerinin de ocuklar olmutu, fakat henz hibirisinin bir avdan veya seferden geri dndkleri zaman gururla kucaklayarak havalara frlatacaklar erkek evlatlar yoktu. Kadnlar ve ocuklar bu seferlerin neredeyse hibirine katlmyorlard. Erkeklerden bazlar geri dnmedii zaman ise geride kalan dul kadn, birka gece boyunca len erkein akrabalar tarafndan yurtlarnda avutuluyordu. Bu dul kadnlarn hibirinin a kalmaktan korkmasna gerek yoktu, nk ganimetten evli bir kadnn hak ettii payn tmn tam tamna alyorlard. Gen ya da ihtiyar, gzel ya da irkin, hibir ayrm yaplmakszn, hepsi. Buna ramen hibir karde,

315

oul veya amca, kocalarn kaybeden kadnlarla belli bir sreden daha fazla yatmaya mecbur tutulamyorlard... Aybars kendisi iin zel koyunlar yetitirmeye balamt ve hayvanlarn yiyecekleri tekrar bollamaya balad zaman, Hunlar kendilerine yeni bir kaan seme konusunu dnmeye baladlar. Kara Hunlar, mttefiklerini, baml kavimleri ve saysz isimsiz aileyi hkmdarl altnda birletirecek olan kii, bu defa "Sancan Alemi ve Ss" Muncuk Han olacakt. Ayn srada Attila atlarn yeni bir dzene gre ayrmaya balamt. Hun atlarnn ou, ikinci yalarnda burulan idilerden oluuyordu. htiyar heyeti yelerinden ve baarl savalardan hibiri bir aygra veya ksraa binmezdi. Ne yapacaklar nceden asla kestirilemeyen bu hayvanlar, savan en nemli kural olan at, binici ve yay arasndaki uyumu her an bozabilirlerdi. Daha nce bir sr yaklak otuz tane ksrak, yirmi tane bir yanda tay, yirmi tane iki ya da yanda at, yirmi tane idi ve bir tane aygrdan oluurken, Attila Han adamlarna sry yeni bir dzende oluturmalarn emretti. Kar-patlarla Aa Tuna arasndaki obasnda bulunan srlerin-deki at saysn yarya indirmeye balamt. yi bir aygrn en az otuz ksraa ihtiyac bulunduu ve fazla sayda aygrn srnn dalmasna neden olaca grne iddetle itiraz ediyordu. Attila, adamlarna bu grn bozkrlarda doduunu ve bir srde gereinden fazla aygr bulunmas durumunda bunlarn birbirleriyle mcadeleye giriecei ve srnn dalaca korkusundan kaynaklandn anlatmt. "Bir srye on be aygr, on tane bir yandaki tay, on tane iki ya da yandaki at ve birka aygr koyun! Bu yeni

316

dzenin sebebini de syleyeyim size: ok daha fazla sayda burulmu ata ihtiyacmz olacak! Her an gven iinde binebileceimiz binlerce gl ve iyi at!" Attila, kendisini merakla szen ok sayda insan uzun uzun szd. Ve anszn bu insanlardan birou, Attila'nn gzlerinde onu kardeinden daha gl klan yeni bir bakn belirdiini fark etti. Attila bu yllar zarfnda dnyadaki byk glerle ve Imperium Romanum'un her iki tarafnda olup bitenlerle pek az ilgilendi. O da kendi yandaki her Hun gibi gebelik, srleri iyi ve yeterli besleme, onlara geni ayrlar bulabilme ve am dallarna ilk iy dmeden insanlarn ve hayvanlarn k sa salim atlatabilmeleri iin gerekli hazrlklar yapabilme sanatlarn reniyordu. Bazen, yurdundaki kk ve scak atein banda Greka ve bu arada yana basm olan lek ile otururken, rehinelik yllarnda adlarndan sk sk sz edilen insanlar hakknda konuuyorlard. "Aetius ve Vizigotlardan artk neredeyse hi sz edilmiyor" dedi Greka erkeklerin ertesi sabah bir k avna kmak zere szletikleri bir akam. "Grne gre dnya hl kendisini Roma'nn zaptnn etkilerinden kurtarabilmi deil" diye gld Attila. Greka'nn kendisine uzatt ana alarak, iindeki scak bitki ayndan dardan getirdii soua kar birka yudum iti. Sonra da karsnn olu iin renkli kurdelelerle ssledii eski bir eyerin zerine oturdu. Greka aradan geen yllarda daha gzel bir kadn olmutu. Ondan baka bir kadnla evlenmek istemediini syledii zamanlarda babasyla arasnda sk sk tartmalar yaanyordu. Bu kararndan vazgemesi iin ona gen savalardan oluan bir aknc birliinin komutanl, 317

en soylu ve en gzel Hun kzlarnn arasndan dilediini kendisine e olarak seebilme imkn teklifinde bulunmulard. Fakat Attila'nn karar kesindi. Aslnda arada srada babasnn szn dinlemeyi ve eski geleneklere itaat etmeyi aklndan geirmemi deildi. Fakat sonra kardelerinin atein banda arap ierken giderek daha yksek sesle Greka'nn kke gsleri ve Hun kadnlarna kyasla daha dar kalalar hakknda pis akalar yaptklarn duymutu. "Klcn hl Romal bir ktibin kalemi gibi tutuyor... herhalde bu yzden o Amazon'a ihtiyac var... dekte ona erkekliinin nerede olduunu gsteriyor olmal..." Adamlarn nlayan kahkahalar hl kulaklarndayd. Geri Aybars kendisine destek olmasayd, hl babasna itaat edebilirdi. Aybars ona dorudan Karaton Kaan'a bavurmay salk vermiti. Karaton Kaan'n Muncuk'un en kk oluna bir istisna yaplmasna bir itiraz yoktu. Bu arada Aybars saylar yzleri bulan koyun kemiklerini atete yakarak incelemi, sonunda Greka'nn ne Ostrogotlara, ne de baka bir Cermen kabilesine ait olduunu, bilakis soyunun dorudan Ak Hunlara dayandn bildirmi, dolaysyla da Attila'ya byk bir yardmda bulunmutu. "Yeni bir eyler duydun mu?" diye sordu Greka ve olunun burnunu silerek, babasna doru komasna izin verdi. Bu kk, fakat iri yapl olan ocuu, Greka'nn gururuydu. Muncuk Han ve kardeleri eski gelenekler uyarnca onun kafasn ekillendirmek istemi, fakat Attila buna izin vermemiti. Gen baba olunu dizlerine oturttu, onunla birlikte gld ve onu havaya frlatarak yurdun postlarla kapl adrna dmesine meydan vermeden gvdesinden yakalad. lek neeyle glyor ve sevin lklar atyordu. Greka da ban sallad ve gld. Sonra atein bana giderek kor 318

halindeki tezekleri bir araya kredi, yurdun orta direinin kenarndan sallanan iplerden birini ekti ve tepedeki duman ve k deliini bir miktar kltt. "Kral Alarich'e... ne olmu?" diye soru Attila kk oluna. "Kral Alarich ld" dedi lek incecik sesiyle. Sonra babasnn kollarnn arasna atlayarak, ondan kendisini tekrar havaya frlatmasn istedi. "Evet, Kral Alarich ld" diye tekrarlad Attila neeyle. Sonra yandaki olan havaya frlatt ve neredeyse yere decekken tekrar yakalad. lek sevinle cvldad. "imdi kimi soracaksn?" dedi babasna byk ve parlak gzleriyle bakarak. "Uldz? Donat? Veya Karaton?" "Karaton Kaan'a ne oldu?" "Karaton Kaan ld..." "Evet, Karaton Kaan ld..." "Sonra?" diye sordu lek doymak bilmez bir neeyle. "Daha bir yn adam var" dedi Attila. "Fakat sen onlarn hepsini henz tanmyorsun." "Onun kafasn btn Roma Konstantin'leriyle, generalleriyle ve senatrleriyle dolduraym deme!" dedi Greka sesinde kk bir honutsuzluk ifadesiyle. "yle bir ey yaptm yok!" "O halde henz iki yanda bile olmayan bir ocua Vizi-got kralnn ancak Gney talya'ya kadar ilerleyebildiim, orada da yksek ateten ldn kim anlatt?" "Bu onun iin bir hikyeden baka bir ey deil ki! Tpk siz Cermenlerin Halirun cadlar, kana susam tanrlar ve Valhalla'da durup dinlenmeden savaan l savalar gibi..." Attila glerek karsna bakt. Greka da glmsyordu. "Fakat Vizigotlarn len krallarn tm hazineleriyle birlikte Busento Nehri'ne gmmelerini 319

hl son derece garip buluyorum... Geri siz de krallarnz bir daha kimsenin bulamayaca ekilde gmyorsunuz. Tpk kilden yaplma savalaryla gmlen efsanevi in imparatoru Qin Shi Huangdi gibi..." "Siz de bizim kaan adrlarmzdan daha byk tepe mezarlar yapmyor musunuz?" "Ne yazk ki seni hayal krklna uratmak zorundaym" diye gld Greka. "O mezarlar bize deil, skitlere ait! Biz Gotlar krallarmz iin asla tepe mezarlar ina etmedik..." "Kavga etmeyin!" diye cvldad lek. "Haklsn!" dedi Attila ve gld. Bu konuda fazla konumamalarna ramen, imparatorluun bat yarsnda neler olup bittiini merak etmiyor deillerdi. Kendileri o srada almas neredeyse mmkn olmayan Aa Tuna deltasyla bat ve kuzey ynlerinde uzanan Karpat Dalar'nn arasnda kalan blgede oturuyorlard. Dalar, geit vermez ikinci bir duvar gibi ykseliyordu etraflarnda. Attila ailesiyle birlikte babasnn obasnda yaamaya devam ederken, aabeyleri genellikle silahl aknlara katlyorlard. Bu durumun iyi ve kt yanlar vard. Attila babasyla srekli bir iliki iinde bulunuyordu, fakat te yandan ne boyunun tm erkekleri iin hayati bir nem tayan sava tecrbesi edinebiliyordu, ne de ganimet ve altn sahibi olabiliyordu. "Alanlar ve Suebler hakknda da yeni bir ey duyulmuyor" dedi Greka ylesine. "Nasl olsa spanya'da kendi krallklarn kurmay baardlar. Bu nedenle Vizigotlar da rahatlam durumdalar." "Zaten artk g etmeleri iin de bir sebep kalmad" dedi Attila. "Athawulf onlar Gney talya'dan kuzeydeki Pirene Dalar'nn eteklerine gtrd. Onun bir kral olabilecek yetenee sahip olduunu asla dnmezdim..." 320

Vizigotlar Roma'nn zaptndan sonraki k talya'nn gneyinde geirmilerdi. Gemilerle zengin Afrika Eyaletine geebilmeye sadece bir kez teebbs etmilerdi, o da baarszlkla sonulanmt. Gemileri daha karlatklar ilk frtnada paralanp sulara gmlmt. lkbaharda toprak msaade eder etmez de tekrar kuzeye dnmlerdi. Vizigotlar, Kral Alarich'in yerine kaynbiraderi Athawulf u kendilerine kral semilerdi. "Athawulf domuzun teki!" dedi Greka dilerinin arasndan slk gibi bir sesle. "Alarich'in gmld nehir yatana tekrar su verilir verilmez, l kraln kz kardeini alt ocuuyla birlikte yanndan defetti!" "Yatan Ravenna'daki imparatorun kz kardeiyle paylamak iin olsa gerek!" dedi Attila srtarak. Vizigotlar dnte bir kez daha Roma nlerine gelmi, fakat Cloaca maxima ve dier iren kokulu kanalizasyonlardan yaylan salgn hastalklardan lesiye korktuklar iin, surlarn dnda kalmay tercih etmilerdi. Kral Alarich'in korkun lm karsnda geirdikleri oktan hl kurtulamamlard. Galya'ya vardklarnda blgenin mehur tarlalarnda herkese yetecek kadar buday yetimediini fark etmi, bu nedenle de lkenin gerek sakinlerini Pirenelerin tesine dek kovalamlard. "Aklndan geenleri biliyorum!" dedi Greka burnundan soluyarak. "Fakat inandm tm tanrlar adna sana yemin ederim: Seni asla baka bir kadnla paylamayacam hem de siz Hunlarn evlilik ve sadakat hakknda en kk bir fikre sahip olmamanza ramen!" "Bunu daha nceden bilmezmi gibi konuma!" "Elbette biliyordum! Fakat beni bir Augusta veya impa-ratorie ile evlenmek iin asla bandan atamayacaksn!" "yi ama senin zaten henz alt ocuun yok ki!" diye gld Attila.

321

"Bunun sorumlusu ben miyim?" dedi Greka ve parmak ularna ykselerek gerindi. Attila lek'i yere koydu ve birka admda karsnn yanna giderek onu kucaklad. Greka ocuun orada olmasna nem vermeden yavaa inledi. Bu arada onlara bakan lek neeyle gld ve yanlarna gelerek onlarn bacaklarna sarld. "Aybars Amca'nn yanna git!" dedi Greka soluk solua. "Haydi bakalm!" lek onlarn yalnz kalmak istediklerini anlamt. Artk bir kardee kavumann vakti gelmiti. Topra kaplayan karlarn arasndan baharn geliini mjdeleyen ilk kardelen iekleri boy gsterdii zaman, Muncuk Han'n obasna giderek daha fazla sayda tacir ve seyyah uramaya balamt. Hunlar, tekrar uzamaya balayan gnlerin leden sonralarnda yurtlarnn nnde oturuyor, obalarna gelen bu insanlarn dnyada, zellikle de Imperium Romanum'da olup bitenler hakknda anlattklarn dinliyorlard. Hunlar ve onlarla birlikte yaayan dierleri, bu sayede gnn birinde nem kazanp kazanmayacaklar kimse tarafndan bilinmeyen bu yenilikleri, bakalarna kyasla daha abuk reniyorlard. Hunlar, yzyllardan beri uyduklar bir gelenee bal kalmaya devam ediyorlard: Sadece bir kii tarafndan aktarlan bir bilgi ilgiyle dinleniyor, fakat bir kar tanesinden veya kk bir rzgr esintisinden daha byk bir nem kazanmyordu. Daha sonra obaya gelen baka bir insan ayn bilgiyi aktard, szleri de sanki ezbere okunu-yormu gibi bir izlenim uyandrmad takdirde anlatlann deeri artyor, hele bunu nc ve drdnc kiiler de takip ederse, herkes bir ocuun yapboz oyunu gibi bilgi paralarn yan yana getirerek gerein ne olduunu anlamaya alyordu. 322

Attila'nn evresindeki insanlar, yazl haberlere fazla itibar etmiyorlard. Yazl haberler onlar iin fazlasyla donuk, l ve hareketsizdi. Buna karn atein banda anlatlan hikyeler o kadar ekici, o kadar heyecanlyd ki! Herkes o anki ruh haline gre anlatlanlar farkl deerlendiriyor, tasvirler oluturuyor, arzu ettii kalba sokabiliyordu. Hayal ile gerek arasndaki ince izginin nerede bulunduunu ok iyi bilen bu insanlar, resimlerle ssl bir hikyenin ekirdeindeki gerei anlamakta da fazla zorlanmyorlard. Bu gerekler arasnda rnein Alanlarn Imperium Ro~ marnm un en batsndaki spanya Eyaleti'nde nihayet kendi krallklarn kurmay baardklar da bulunuyordu. Ayn eyi Suebler de baarmt. Bakalar ise Konsl Constantius'un Cermen Burgund kabilesini mttefik olarak adlandrdn ve onlara Orta Ren blgesinin batsna yerleme izni verdiini anlatyordu. Burgundlar, Vandallarn nispeten daha bar, el sanatlarnda baarl bir koluydu. Fakat bu kez kendilerine byk sava tecrbesine sahip Gundahar adl birini kral semi ve Orta Ren blgesinde bir krallk kurmulard. Devletlerinin bakenti, eski bir Kelt yerleimi olan Borbetomagnus adl bir ehirdi. Hun hanlarnn pek ou iin uzak Galya veya spanya'da, Afrika'da, hatta talya ve Alplerin kuzeyinde olup bitenler fazlasyla karmak ve kafa kartrcyd. Hangi Constans, Constantius veya Constantinius'un hangi lejyon tarafndan bilmem hangi kalede iki ya da yllna imparator ilan edildiini bilmek istemiyorlard. Hunlar ve Muncuk Han iin Roma mparatorluumun sadece iki blgesi nem arz ediyordu: Trakya ve llyricum, Tuna'nn gney ve bat blgeleri. Geri kalan yerlerin Cermenler tarafndan istila edilmesi umurlarnda bile deildi... O yl Tuna zerindeki buzlar eridii zaman, Hun gzc323

leri nehrin gney yakasnda birtakm gizli faaliyetlerin yrtldn fark ettiler. Nehir kysndaki aralarna byk kuma paralarnn gerili olduu direkler, arka tarafta ne yapldn merakl gzlerden tmyle gizliyordu. Gzcler gzetleme faaliyetlerine devam etme emri aldlar ve gerekten de bir sre sonra Romallarn Tuna donanmasn tamir etmekle megul olduklar haberiyle geri dndler. "Yaknda kendimize yeni bir kaan seeceimizi hesaplyor olmallar" dedi Attila akam babasnn yanndan dnd vakit. "Uzun sredir kullanlmamaktan ryen gemilerini onaryor ve yenilerini ina ediyorlar." "Bu fikir Konstantinopolis'teki gen imparatora m ait acaba?" diye sordu Greka. Fakat Attila hayr anlamnda ban sallad. "Sanmam" dedi sonra. "Geri o artk on drt yanda, fakat Dou Roma'nn gerek hkmdarnn hl Saray Muhafzlar Komutan Anthemios olduunu sanyorum. Bu adam uzun sredir bize kar salam bir savunma duvar ina etmek iin elinden geleni yapyor." "Bykbaban Uldz'n ehrini kuatmas karsnda duyduu korku iliklerine dek ilemi olmal" dedi Greka ve kocasna yaklat. Attila, kucandaki lek'le birlikte eski ve sevgili eyerinin zerinde oturuyordu. Greka, parmaklaryla Attila'nn ensesindeki kaslar yava yava ovmaya balad. "Bat Romallar kendileriyle beraber onlara kar savamamz iin bize para dyorlar" dedi Attila. "Dou Romallar ise bizden en az kendi inanlarndaki eytan kadar korkuyorlar." "Doru... Bu durum beni de artyor" dedi Greka. "Bu korkunun sebebi nedir acaba?" "ok basit" diye karlk verdi Attila. "On be yl nce

324

Gaina onlar ldresiye korkutmutu. Bizden korkmalarnn sebebi ise Uldz Han'n onlara o yabani adamn kellesini getirmi olmas. Bu olayn zerinden yedi sene gemi olmasna ramen, hl byk bir gayretle ehirlerini evreleyen Theodosius duvarnn yapmnda alyorlar." "Bu duvara neden br ocuun ismi verilmi?" "nk Anthemios hem onun sadece vasisi, hem de bu duvarn tam bin yl boyunca ayakta kalacan beyan etmi. Bylesine grkemli bir duvara elbette ki bir konsln deil, bir imparatorun ismi yakr." "Bu duvar bu kadar nemli klan da neymi?" "Anthemios, duvar Konstantinopolis'in zengin sakinlerinin arazileri zerine ina ettiriyor, fakat onlara kamulatrma paras demek istemiyor. Bu nedenle surlarn st ksmlarnn sadece askeri amalar iin kullanlmasna ramen, arazi sahipleri alt ksmlar zerinde diledikleri ekilde tasarrufta bulunabiliyorlar." "Bunun sebebi nedir peki?" Greka Attila'nn szlerinden hibir ey anlamamt. "nk hibir ey bo bo oturup kafay eken, yoldan geen kadnlarla kzlara sarkntlk eden, stne stlk ganimet peinde de koamayan askerleri beslemek kadar pahal olamaz!" "Artk babann ve Aybars Amca'nn yannda daha fazla oturmamalsn" dedi Greka aradan birka gn getikten sonra. "Giderek bir hatibe veya Notarius'a dnmen hi houma gitmiyor." "Bunu da nereden kardn?" diye sordu Attila. Kucanda lek vard. "Yarmalarda dierleriyle karlamaktan kandnn farkndaym. Bilmeyen biri senin bir Hun hannn ktibi veya bir aman talebesi olduunu dnebilir."

325

"Gcm kardelerimle kyaslamak istemiyorum!" dedi Attila allmadk sertlikte bir sesle. "Aramzdaki hesap henz kapanm deil. Bunu Bleda da biliyor, ben de. Fakat bunun zaman henz gelmi deil." "yle mi? Demek bu arada atlarn srtn, ok ve yay, kl ve kementleri dierlerine brakyorsun?" "Hi de deil!" dedi Attila. lek'i kucandan alarak yere oturttu, sonra ayaa kalkarak Greka'ya yaklat ve onu kalalarndan kavrad. "Benimle gel!" dedi. Birlikte yurdun n blmne getiler. Attila direklerden birine asl olan ilemeli bir sadaktan tane ok ve deerli bir yay ald. Sonra elindekilerle birlikte dar kt ve gne nda kendi elleriyle hazrlad oklar inceledi. Metalden yaplma gen biimli ular prl prl parlyordu. Arkasnda da adet ince tyden yaplma denge kanatklar vard. "Ularnda sert demir kullanld takdirde oklar deri bir zrh rahatlkla delip geer" dedi karsna ve oluna dnerek. "Fakat yumuak bakr kullanld takdirde, demir pullardan yaplma en sert zrha bile arpt anda ok bir engel eklinde kvrlr ve pullarn altndan... akkar!.. dmann iini bitiriverir!" "O halde yumuak olan, sert olanndan ok daha tehlikeli!" dedi lek ve dnceli bir tavrla ban yana edi. Attila sevgi dolu bir bakla onu szd. Daha gzel bir kafa yapsna sahip olmalar iin, doumlarndan sonra oullarnn balarnn bandajlarla tahta bir cendere iine alnmasna izin vermeyecekti. "Evet, olum" dedi Attila bir sre sonra. "Yumuak olan, bazen sert olandan ok daha tehlikelidir!" Oklar sa eline ald ve ilkini kirie takt. Sonra da byk yay fazla zorlanmadan gerdi. lk ok dmdz bir ekilde havaya umutu. Attila nere-

326

deyse gzle grlmeyecek bir hzla ikinci oku yaya takt ve ilk okun ardndan frlatt. Sonra da ayn ekilde ncsn. "akkal" nc ok byk bir sratle ikinci okun yanndan geti ve ilkine isabet etti. Bir an sonra da ikinci ok dier ikisine isabet etti. "Bu i ite byle yaplr!" dedi Attila glmseyerek. "Sert ve yumuak bir arada!" "Bunu sadece Hunlar baarabilir!" dedi Greka, hayranlkla glmseyerek. Aalarn dallarndaki tomurcuklar byk bir grkemle geni yapraklara dnt srada, k mevsimini Tisza havzasndaki Bat Hunlarnn yannda geirmi olan bir adam Muncuk Han'n obasna geldi. Bu tacir, Tuna'dan Konstantinopolis'e uzanan byk Roma yolu zerinde bulunan Naissos ehrindendi. Buraya bir yl nce batdan gelmi, fakat Dou Roma tarafndan Tuna'nn kuzeyinde yaayan Hunlar ve Cermenlerle yaplan ticaret koullarnn son derece arlatrlmas yznden, Konstantinopolis'e gidememiti. Yine de baz cesur tacirler, Hunlardan ve Cermenlerden deerli krk ve postlar satn almann yollarn buluyorlard. Bunlara karlk olarak da enginlerin atl halkna, snr dna kartlmalar mhrl imparatorluk emirleriyle kesin olarak yasaklanm mallarn tmn veriyorlard. Atein zerinde kaynayan kazann banda oturduklar ilk akam, tacir onlara bir sene nce vuku bulmu, fakat birou iin yeni olan bir hikye anlatmaya balad. Vizigot Athawulf un eski imparatorun kz ve imdikinin kz kardei olan Galla Placidia ile evlendiini Hunlarn birou biliyordu. Batdan gelen tacir bu olay ayrntlaryla anlat-

327

ma ansna sahipti, nk o da Cermen kralnn sarayndaki davetlilerden biriydi. "Basit bir tacir olarak bu ltfe nasl nail olduumu bilmelisiniz" dedi Naissoslu adam. "Ben buradan fazla uzak olmayan Margus Nehri kysnda Constantius'la birlikte bydm. Onun kim olduunu biliyorsunuz, deil mi?" Dinleyicilerin bazlar evet byk ounluu ise hayr anlamnda balarn salladlar. "Constantius Flavius!" dedi tacir bu ismi daha nce duymam olduklar iin onlar sularcasna. "Geni bir gs, gl bir boynu ve hibir Roma miferinin smad koca bir kafas olan olaanst bir sava!" "Yoksa ba kkken ekillendirilmi miydi?" diye sordu Attila ilgiyle. "Kesinlikle hayr! Buna yemin edebilirim..." "Peki bu Constantius'un seninle ve Vizigotlarla ne ilgisi var?" diye sordu Muncuk Han sabrszlkla. "Comes ve magister militum olan o adamdan sz ediyorsun, deil mi?" Attila ban kaldrarak ona bakt. Roma'dan geriye dnd zamandan bu yana babasyla olan ilikisi dzelmi deildi. Geri birbirleriyle konuuyorlard, fakat sadece saygl olmak isteyen iki yabancnn yapt gibi. "Evet, ondan sz ediyorum" dedi Naissoslu tacir. "Getiimiz yln Bat Roma konsl. Onun batdaki en gl ve nfuzlu komutan olduundan eminim. Ona kar ok dikkatli olmanz gerekiyor!" "Roma ve Ravenna'yla neredeyse hi ilgimiz yok" dedi Muncuk Han dudaklarnda aalama dolu bir glmsemeyle. "Dou Roma'nn ocuk imparatoru, vasisi Anthemios ve dzenbaz hadmlar burada bize daha yakn..." Naissoslu tacir gld. Atein banda birlikte oturduu bu adamlarla nasl baa kacan ok iyi biliyordu. 328

"Haydi, bala artk!" diye emretti Muncuk Han bir kez daha. "O halde geen yln ilk aynda -yani tanrnn drt yz on drdnc ylnn ocak aynda- bir barbarn bir imparatorluk prensesiyle evlenmesinin yksn dinleyin!" diye sze balad tacir. "Grkemli dn treni, eski Roma geleneklerine gre Narbo ehrinde yapld. Mteveffa imparator Theodosios'un kz ve Bat Roma mparatorluu'nun meru hkmdarnn kz kardei, artk Vizigot kralnn yasal kars olmutu. Athawulf, niyetinin ne kadar ciddi ve drst olduunu kantlamak iin, Kral Alarich'in kz kardei olan karsn alt ocuuyla birlikte yanndan kovdu." "Peki onun ailesinden hi kimse, en azndan oullarnn haklarn korumak iin, orada bulunmuyor muydu?" diye sordu Attila. "Sen bu konuda ne bilirsin ki!" dedi babas fkeyle. O da dier Hun ileri gelenleri gibi adrnda en azndan bir elin parmaklar kadar kadn bulunduruyordu. "Sanmyorum" diye cevap verdi tacir. "Bana kalrsa, tm bu zaman boyunca sadece bir tutsak olmasna ramen, Prenses Placidia da sarn Vizigot'a k olmu olmal. Fakat Athawulf da ona ok deerli bir ganimet gibi davrand. Hatta dn treninde bile onun sa tarafnda durdu. Bylece bir imparatorienin kznn, bir Cermen kralndan daha yksek bir seviyede bulunduunu tm dnyaya gstermi oldu." "Deminki gibi Barbar Kral desene!" diye atld Attila. "Her neyse... Dediim gibi, bu imdiye kadar Galya'da gerekletirilmi olan dn trenlerinin en gzeliydi" diye devam etti tacir szlerine. "Sabahn ok eken saatlerinde Latince ve Gota 'yaa' nidalar ge ykselmeye balam-

329

ti. Gotlar, krallar iin benim bir arkadamn konan kiralamak istiyorlard. Arkadam Ingenius buna yanamad zaman ise Athawulf un elileri konan zaten uzun zamandr krallarna ait olduunu sylediler. Bu ekilde ben de hem kalacak yerimden, hem de mallarmn bir ksmndan oldum. Elimde Galya'da yaayan Romal zengin aileleri iin byk miktarda deerli baharat vard..." "Bu anlattklarnn dnle bir ilgisi var m?" diye szn kesti Muncuk Han. Naissoslu adam ban yana eerek bir an iin dnd. "Hayr" dedi sonra, "istersen bu ksm atlayabilirim... Neyse, benim de tam o srada Bat Roma konsl ilan edilen adam gibi Naissos'tan geldiimi duyunca, beni dne davet ettiler. "Constantius denilen o adam da Narbo'da myd?" diye sordu Attila. "Dalga m geiyorsun! Romallar, Athawulf un bu byk edepsizlii ve haddini bilmezlii karsnda fkeden deliye dnm vaziyetteler. Fakat anlalan tm deil, nk pek ok bat eyaletinden gelen heyetler Athawulf ve Galla Placidia'ya mutluluk dilekleri sundular. Senatr Attalus da oradayd. Senin onu tanman gerekir, Attila..." "Senatr Attalus mu? Roma ehrinde oturanlarn Ravenna'ya kar imparator ilan ettikleri ve Athawulf la birlikte Ravenna zerine yryen adam m?" "Evet, o da dndeydi. Hatta trenin tam ortasnda ifte hitaben kendisinin yazdn iddia ettii uzun bir vg iiri bile okudu. Fakat bu methiyeler Athawulf un pek umurunda deil. O neyi fethettiini ok iyi biliyor; ayn zamanda enitesinin gazabndan korkmas gerektiini de..." "mparator Honorius'tan kim korkarm ki!" diye bard Muncuk Han. Onun etrafndaki erkekler de kahkahalarla 330

gldler ve elleriyle kllarnn kabzalarna vurdular. Sadece Attila glmyordu. O tavuksever imparatorun istedii zaman ne kadar inat ve sert olabileceini biliyordu; bilhassa sz konusu olan Vizigotlar ise. Bir sre sanki ok uzaklarda bir yerlerdeymi gibi sessizce nne bakt. Sonra dudaklarnn kenarnda ince bir glmseme belirdi, derin bir nefes ald ve kendi kendine yle dedi: "Demek Athawulf hi de grnd kadar aptal deilmi!" Attila duyduklarn hemen ayn gece Greka'ya anlatt. Naissoslu tacir dnda Muncuk Han'n obasnda Galla Placidia ve Athawulf u kendi gzleriyle sadece onlar grmt. "nsan sadece anlatlanlar dinledii zaman, ok uzaklardaki bir efsaneyi dinliyormu gibi oluyor" dedi karsna. Yerdeki dekte yan yana yatyor ve birbirlerini yavaa okuyorlard. "Tm bu zaman boyunca ne dndm biliyor musun?" Attila, karsnn ocaktaki snmekte olan atein son kzll iinden ykselen sesini duydu. "Hayr, sylersen reneceim" diye homurdand. Greka, Attila'ya biraz daha sokuldu. "Athawulf un bir imparatorluk prensesini evlilik yatana atabilmesi iin, kavminin ta souk kuzey denizindeki Scantinayla adasndan buraya yapt uzun yolculuu... Ne de olsa bu biraz da benim hikyem saylr!" "Bu hikyeyi biliyorum" dedi Attila ve karsnn kulan pt. "Fakat ne kadar anlatrsan anlat, ondan yine de holanyorum..." "Atalarmz ellerinde kalan son gemiyle souun ve aln nnden gneye katlar. Birou geride kald ve bunlarn bir ksm sonradan ilk gidenlere yetimeyi baard. lk gidenler kendilerine Vistula yaknlarnda yeni tarlalar a-

331

tlar. Ve sonra kavmimizin nfusu artt. lk nce dikkatli ve umut dolu bir ekilde, sonra da n alnmaz bir gibi. Yallar ok fazla ocuun, beslenmesi gereken ok fazla az anlamna geldiini syleyerek, kavmimi uyardlar. Fakat kavmimizin nderleri, yarglar ve krallar olan adamlar iin nemli olan bilgelerin uyarlar deil, savalarn sayyd. Etraflarnda giderek daha fazla sayda olan ocuu grmeyi arzu ediyorlard. Geri onlar da yok olma korkusunu yayorlard, fakat giderek daha gneye inebilecekleri dncesi onlar rahatlatyordu. Ve en glleri, ilk gneye inecekler olmak istiyorlard..." "Bu beni her zaman artmtr" dedi Attila yavaa. "Bizde asla byle olmamt. Biz aslnda belli bir hedefi olan bir kavimden ziyade srlardan ve atlardan, koyunlardan ve keilerden, kk ve byk ailelerden, obalardan ve boylardan oluan ve ar ar batya doru ilerleyen bir srye benziyorduk. Elbette ki bizim aramzda da otlaklar konusunda ufak tefek anlamazlklar, su balan ve da geitleri yznden kk savalar, bazen kuaklar boyunca sregelen dmanlklar vard. Fakat gruplardan hibiri dierine hkmedecek kadar kuvvetli deildi. Ve bir kavim oluturma dncesi, aslnda ilk olarak size, gneydouda Karadeniz'le karlaan ve gneybatda lmperium Romanum'un snrlarn zorlayan kuzeylilere arptmz zaman, aklmza geldi..." "Biz Roma'nn Sicilya ile Brittania arasnda sahip olduklar topraklardan ok daha fazlasn zapt etmitik" dedi Greka. Attila, onun bu baardan hl gurur duyduunu hissetti. "Kuzeydeki deniz ile Yunanllarn Pontus Euxeinos adn verdikleri gneydeki deniz arasndaki tm blgeler bize aitti." "Bununla neden yetinmediinizi bugne kadar anlayabilmi deilim" dedi Attila. Yavaa karsnn gslerini oka-

332

di. "Oras gneyin orak dalarndan ok daha gzel bir yer." "Evet, o usuz bucaksz engin topraklar, gerekten de ok gzeldi" diye iini ekti Greka. "Fakat kendisine tam olarak gvenemeyen halklar iin belki de gereinden byk. Fethettiimiz lke o kadar bykt ki, sonunda aramzdaki ilikiyi yitirdik." "Ostrogotlar ve Vizigotlar." "Bu isimlerin hibir zaman gkyznn ynleriyle bir ilgisi olmad" dedi Greka. "Fakat bunu biliyorsun, deil mi? Greutunglar ismi de verilen Austrogotlar, byk Dinyeper ve Dinyester nehirleri arasndaki bozkrlarn hakimleri oldular. Bu benim kendi halkmdr. Athawulf ise Terwingler olarak da bilinen ve Danaster ile Tuna arasndaki topraklara hakim olan Vizigotlarn bir yesidir..." "Aybars birka gn nce koyun kemiklerine bakt" dedi Attila anszn karsnn szn keserek. "Bilge samanmz kemiklerde ne grm?" "Athawulf ve Placidia arasndaki ilikinin kesinlikle iyi sonulanmayacan sylyor..." "Ne yapalm yani? u anda bunu dnmek zorunda myz?" Attila karsna iyice yaklat ve dudaklar onun dudaklarn buldu. Sonra lgnca kucaklatlar ve birbirlerinin zerinde vahi atlar gibi aha kalkmaya baladlar.

333

14 Maiotia Bataklk Denizi

Ertesi ilkbaharda Hunlar uzun sredir azdan aza dolaan bir sylentinin gerekliini tespit etmeyi baardlar. Bir imparatorluk prensesi ile bir barbar kral arasnda gerekleen garip evlilik, tpk amann ngrd gibi felaketle sonulanmt. Gn boyunca srlerinin banda ter dken erkekler, akam olunca atein bana oturarak yeni gelen tacir ve seyyahlar inceliyorlard. Sevilmediini bilen birisinin bile kovulmaktan ve yola a devam etmekten korkmasna gerek yoktu. Gebelerdeki misafir arlama gelenei, Hunlarda hl kutsald. Fakat misafirler arasnda ayrm yapyor ve istenmeyen biri geldii zaman, onun ksa srede ekip gitmesi iin atein etrafnda tek kelime etmeden oturuyorlard. Fakat atein etrafndaki bu kalabalk gruplarda genellikle canl ve neeli bir hava hakimdi. Hem erkekler, hem de kadnlar ve ocuklar, en son havadislerden haberdar olmaya can atyorlard. Bylece Galla'nn vey kardei mparator Honorius'un, vey kz kardei ile Vizigot kral Athawulf arasnda yaplan evlilii asla onaylamad ve izin vermedii, ksa srede tm Hunlar arasnda duyulmutu. mparator, Galya'nn gneyine gnderdii tm uyar ve tehditlerin sonusuz kaldn grnce, en deerli generali 334

olan Constantius'u ar silahl lejyonerlerden oluan bir orduyla nefret ettii barbar kaynbiraderi Athawulf zerine gnderdi. Vizigot kralnn Pireneler zerinden kamaktan baka aresi kalmamt. Yannda pek az sadk adamyla bo yere spanya'ya kam ve oradaki yerel Roma kuvvetleri tarafndan malup edilmiti. Gerekte neler olup bittii ise bir kez daha tacirler tarafndan renildi. Roma'nn tm emirlerinin boluklarn bilen, ne duvarlar ve da zincirleri, ne de silahl asker ve eteler tarafndan durdurulabilen bu becerikli insanlar, yakkl Athawulf un gerekte nasl ldn biliyorlard... "Fazlasyla dncesiz bir adamd... Roma imparatorluk slalesinin en taze ieini yataa att iin kapld ar kibir, onun felaketine neden oldu" diye anlatyordu tacirler misafir olduklar Hun ateinin banda otururken. "Katiller eski enitesinin ailesinden adamlard" diye devam ediyorlard szlerine. "Kim bilir, belki de Kral Alarich'in bataklk atei yznden deil, Athawulf'a Galla'nn elinden itii zehir yznden ld sylentilerinin bu ite pay vardr." "Bu iddiann dayana var m?" diye sordu Attila. Tacirler omuzlarn silkerek yzlerini buruturdular. Onun her iki dayana da ok iyi bildiinin farkndaydlar. "Alarich, Roma yolunda binlerce sekin savay kaybeden Athawulfa ar sulamalarda bulunmutu. Bildiiniz gibi bu savalarn arasnda ok sayda Hun da vard!" Attila bir kez daha ban sallad ve dilerini skt. Roma'dan Tuna boylarna kadar birlikte at koturduu savalar ok zlyordu. Onun emri zerine aabeyi Bleda'nn ynettii bir aknc birliine katlmlard. Doan komutay zerine almt ve yine Attila'nin istei ile Scottas da onlara katlmt. Yaklak bir yl nce Kafkas Dalan'nn tesine, 335

Imperium Romanum'un dou snrn tekil eden Sasan devletine kar sefere kmlard. "Birbirlerine kesinlikle denk olmayan iki adam arasndaki atma giderek iddetlenmiti" diye anlatyordu tacirler. "zellikle Attalus'un yeniden kin ve fesat tohumlar ekmesinden sonra. Bir zamanlar kendisini Roma imparatoru ilan eden ve Alarich'in ltfuna nail olan bu senatr eskisi, ballk ile ihtiras duygular arasnda gidip geliyordu. Gotlarn bir ksmyla birlikte tahi temin etmek zere Afrika'ya gemek istedi, fakat bu giriiminin baarszlkla sonulanmas zerine Alarich'in gznden dt. Bunun zerine o da Athawulf un yanna snd. Bu nedenle Attalus, Athawulf ve Galla Placidia'nn Roma fatihi Alarich'i bertaraf etmek ve zaferin meyvelerini toplamak iin birlikte birtakm faaliyetlere girdikleri dnlebilir." "Ve siz de Athawulf un lmnn Alarich'in veya karsnn ailesinin intikam olduunu dnyorsunuz, yle mi?" diye sordu Attila ilgiyle. "Vizigotlarnn yakkl krallarnn Barcino'daki bir ahrda ldrld biliniyor. Ve bunu yapanlar Romal deildi..." "Peki bu durumda Galla Placidia ne olacak?" "Kardeine geri gnderilecek." "Ne? Kullanlp ie yaramaz hale gelince pe atlan bir paavra gibi, yle mi? Hem de Vizigotlarn kraliesi!" "l bir kraln ikinci kars" diye dzeltti tacirler. "Athawulf un bir Hristiyan olduunu unutma... Geri sapkn bir Aryan ama yine de Hristiyan. Bu da lm iin baka bir gereke olarak kabul edilebilir, nk Hristiyanlara gre Athawulf, Alarich'in yine ayn ekilde bir Hristiyan olan kz kardei ile evliydi..." Attila homurdanarak yle dedi: "Her eye ramen ben Gotlarn yerinde olsaydm, onun ekip gitmesine izin vermezdim..." 336

"Zaten bunu yapmadlar" diye gld tacirler. "Prensesi geri vermek iin Ravenna'dan yedi buuk milyon kilo tahl istedikleri syleniyor. Baka bir sylenti de imparatorun bu fidyeyi demeye niyetli olduu yolunda. Gya prensesi en baarl generali ile evlendirerek cezalandrmak istiyormu." "Constantius'la m?" "Evet, bu adam sapna kadar gerek bir lejyoner! Pek yakkl saylmaz, gereinden fazla uzun bir boynu var. Fakat buna ramen iyi ve baarl bir adam." "Ya Vizigotlar?" "Onlara Constantius tarafndan sert bir dilie hl imparatorluun mttefikleri olduklar hatrlatld. Bu arada Athawulf un yerine henz yirmi dokuz yanda olan Vallia kral seilmiti. Heyecanl gen kral, aslnda ilk i olarak Afrika'nn tahl rezervlerini ele geirmek istiyordu. Fakat Ravenna ona ilk nce spanya Eyaleti'ndeki Cermenleri ve Alanlar malup etmesini, sonra da derhal Pireneleri aarak kendisine yer gsterilen Aquitania blgesine yerlemesini emretti. Vallia, sahip olduu her eyi tehlikeye atmak istemedii takdirde, bu emre uymak zorundayd. Ne de olsa prenses iin alacaklar tahllar onlara yeter de artar." "Ben de ayn dncedeyim" diye gld Attila. "Bu ekilde topra srp tohum ekmelerine gerek kalmadan, istediklerini elde etmi olacaklar..." "Hele kendilerini Romallara sadk bir mttefik olarak ispatlamay baarrlarsa... O zaman tahl bakmndan bir daha asla sorunlar olmayacak demektir!" Gerekten de her ey tacirlerin dedii gibi oldu:.Hristiyanlarn zamanna gre 1 Ocak 417 ylnda Galla Placidia artk pek de gen ve yakkl olmayan Constantius ile evlenmek zorunda kald. Vizigotlar, bundan yaklak iki kuak nce 337

Karadeniz'in kuzeyinde ilk Hun aknlarn karlayan, sonra onlarla mttefik olan, daha sonra da Imperium Romanum'un en bat eyaletine yerleen Alanlarn varlna kesin olarak son verdiler. mparatorluun tm artlarn yerine getirdikten sonra, Vizigot kral Roma topraklar zerindeki ilk Cermen kralln kurma iznini ald. Bakentleri Tolosa idi. "Ve bunu baarmak iin sadece yarm yzyllk bir zaman boyunca mcadele etmeleri gerekti" dedi Attila bir akam kaan adrnn nndeki atein etrafnda otururken. Bu haberi onlara getiren, yanlarnda bir de cce olduu halde gezgin hokkabazlar olarak oradan oraya dolaan bir grup Galyal idi. "Sezar lkemizi fethetti ve bizi sadk ekmek piiricileri haline soktu" dedi hokkabazlarn ba. "Be yz yldan beri onlarn ev hizmetileri, bahvanlar ve habercileri olarak oradan oraya koturup duruyoruz." Cce bu szlere derhal tepki gsterdi. Bir top gibi srad, havada akl almaz bir takla att ve iki aya zerine yere indi. Tam olarak Attila ile Muncuk Kaan'n adamlarnn yemek yedii tahta masann arasna dmt. Attila ona aldr etmeden konumaya devam etti, fakat ayn anda pek ok kavmin banda kral ve nder olarak bulunan insanlarn kendisini dinlemediini fark etti. Romallarn eski rehinesinin sk sk yapt uyarlarnn bir yenisini dinlemek istemiyorlard. "Cermen kavimleri ve kabileleri, saylar yz binleri bulan savalaryla, sk sk Roma'ya kar ve Roma iin, hatta birbirlerine kar mcadele ettiler. Bu onlara ok pahalya mal oldu. Hristiyanlarn tanrsnn douundan yz yl nce Kimberler ve Teutonlar imparatorluun snr boylarnda birbirlerini kestiler. Roma iin canla bala savatlar, mmkn olan her yerde Romallar taklit ettiler, bir ekilde zerlerine 338

lejyoner kyafetleri geirdikleri veya imparatorluk saraynda vergi mltezimi ya da anak yalaycs unvanlar almay baardklar zaman ise kendilerini birer kahraman, hatta birer tanr gibi hissetmeye baladlar..." "Attila!" diye szn kesti onun Muncuk Kaan yksek sesle. "Misafirlerimin keyfini daha fazla karma!" Attila elini yukar kaldrd. Sadece atlardan, silahlardan ve kadnlardan sz etmek ona gre bir ey deildi. Babasnn yurdunda kaba kahkahalardan ve bo konumalardan baka bir ey iitilmiyordu. Henz ok gen yataki erkekler bile ortada geerli bir sebep yokken kpekler gibi hrlayarak birbirlerine dilerini gsteriyor, sadece savama ve kan dkme isteklerini tatmin edebilmek iin birbirlerine kl ve haner ekebiliyor, ar bir ekilde yaralandklar zaman bile glmeye devam edebiliyorlard. Hun genleri bu arada yeni bir oyun icat etmilerdi: At stnde birbirleriyle karlatklar zaman kollarn iki yana aarak, saylar yzden fazla olan Roma eyaletlerinden o anda akllarna gelen birisinin ismini haykryorlard. Bu isimlerin birbirinden farkl olmas gerekiyordu ve en byk yzlmne sahip olan eyalet ismini syleyen, oyunu kazanm oluyordu. imdiye kadar hibirinin bir Roma tunikas veya sandaleti giymemi olmasna ramen, hepsi de bu oyunda son derece baarlyd. Dou Hunlarnn kaan tekrar Attila'ya dnd. "Bakyorum Romallar hi aklndan karamyorsun!" dedi, knayan bir sesle. "Kendini bir Roma hatibi gibi hissediyorsan zerinden bizim elbiselerimizi kar ve uradaki cce gibi soytarlk yap!" Yurttaki sessizlik Attila'nn yznde bir krba gibi saklamt. Babas, en gen oluna kar duyduu honutsuzluu, daha nce hi bu kadar ak bir ekilde belirtmemiti. Atti339

lann Hunlara mahsus olmayan dnce ve davranlarna kar duyduu derin tiksintiyi son derece kt bir cmleyle ifade edebilmek iin, birka yl sabretmek zorunda kalmt. te sonunda bu da olmutu; hem de herkesin ortasnda! Attila derin bir nefes ald. Babas onu reddediyordu! Vandal Geiserich ve Gepid Laudarich ile olan dostluunun yan sra, Greka ile olan evliliinden olan be yandaki olu lek ile yandaki Dengizik de bu nefretin bir parasyd. Dou Hun kaannn dier oullarnn sadece kz ocuklar olmutu. Attila, tam o anda Aybars Amca'y'a gz gze geldi. aman dudaklarn bzerek aralarndan hava fledi, fakat slk almad. Buria ramen Attila onun ne demek istediini derhal anlamt. Yavaa ayaa kalkt, masann zerinde duran ban ald, temizledikten sonra kemerine asl olan knna soktu. "Msaade edersen yarn sabah yanndan ayrlmak istiyorum" dedi sakin olabilmek iin muazzam bir aba harcayarak. "Bak hele! Romal, Roma'ya geri dnmek istiyor!" diye bard Muncuk Kaan. "Hayr, Roma'ya dnmeyeceim, baba! Rawena'ya da deil!" "O halde? Yolculuun ne tarafa olduunu sormaya izin var m? Yoksa bu aralar maalesef bir krallan bulunmayan bizim Ostrogotlarn yanna m?" "Evet" diye karlk verdi Attila. "Msaade edersen Chersonesos civarna yerlemek istiyorum. Oras varlmla seni ve aabeylerimi rahatsz edemeyeceim kadar uzak bir yer!" "Demek Chersonesos'a gitmek istiyorsun, yle mi?" diye gld babas kaba bir tavrla. "Doru, haklsn, orada da Gotlar yayor. Benden sana izin! Karadeniz kylarna gide-

340

bilirsin! Fakat seni uyaryorum: Orada Romallar deil, Yunanlar yayor... fakat onlar bile uzun zamandr mperium Romanum adna havlyorlar..." Kaann yurdunu gk grltsne benzer glme sesleri doldurdu. Buna karn Attila sknetini muhafaza ediyordu. Geen yllar boyunca ka kez enesini tutmak zorunda kalmt? Ka kez bir ocuk olarak hor grlmeye katlanmak zorunda kalmt? Ka kez bir vebal ve czaml gibi yolundan ekilmilerdi? Baz geceler, yannda uyuyan Greka'nn ve ocuklarn dzenli nefeslerini dinleyerek yurdun tepesinden gkyzne bakt zamanlarda, dierlerinin durumlarnn da kendisine benzeyip benzemediini dnyordu. Acaba Geiserich de sadece Roma'nn fethine katlm olduu iin kavmi tarafndan aalanyor muydu? Ya da soylu bir Romal olan Aetius... Roma'da bir insann hangi eyaletten geldiinin nemli olmadn sylemiti. Tek nemli olan, kendisinin bir civis, yani Roma vatanda olduunu ispat edebilmesiydi. Buna ramen Aetius'un da doudan gelen bozkr atllarnn yannda geirdii sreden hi etkilenmemi olmas imknszd. Attila, babasnn ve dierlerinin ne sylemek istediini ok iyi biliyordu. Aetius btn gnn Roma hamamlarnda geirse, vcudunu en pahal parfm ve yalarla ykasa bile, zerindeki Hun kokusundan asla tam olarak syrlamazd. Rehine olarak geirdikleri zaman hem onda, hem de Attila'da, hayvanlara vurulan damgalardan ok daha kalc ve derin izler brakmt. Bu olay izleyen iki yl, Attila ve gen ailesinin yaamlarnn en gzel dnemi oldu. Attila'nn Roma'dan getirdii ganimet onlara yaamalar iin bol bol yetiyordu. Eski Yunan ehri Chersonesos'un batsnda gezgin tacirler, dnyann

341

akla hayale gelebilecek her lkesinin savalar, kavimleri ve boylar batya gerken geride kalm olan dkntlerin arasnda mutlu bir yaam sryorlard. Balangta itiraz etmesine ramen, Dou Kaan Muncuk sonunda Attila'nn ve aman Aybars'n kendisine anlattklar maceraperest plana izin ve onay vermiti. Attila, Hun kaan tarafndan, Karadeniz'in kuzey kylarnn genel valisi ve kaann zel temsilcisi olarak grevlendirilmiti. Elindeki tam yetki ile baml krallardan kk vergiler toplayacak, eline geen altn Solidolar ve dier paralarla bir zamanlar Kimmerlerin, skitlerin ve Yunanlarn, sonra da Gotlarn, Alanlarn ve Hunlarn yaad blgeden Chersonesos Liman'na gelen silahlar ve lks eyalar satn alacakt. Bylece ilk i olarak ehrin yneticisini, yerleik ve gezgin tacirlerin oluturduu birlii, pazardaki satclar, liman ve ehirdeki Hristiyan cemaatinin barahibini ziyaret etti. Piskopos Asklepiades onu sk sk makamna davet ediyor, onunla Hun dnyas ve kendi tanrs zerine sohbet ediyordu. Son derece temkinli davranmasna ramen, Attila bu beyaz sal, yal baobana Roma'da grdklerini anlatt. Asklepiades da ona birbirinden son derece farkl kken, rk ve inanca sahip olan ehir halknn bir arada huzur iinde yaamasna olanak salayan hogr ortamnn ve karmak ilikiler ann srlarn anlatarak ona karlk verdi. Chersonesos, Karadeniz'in kuzey kysndaki byk yarmadann, Dou Roma egemenlii altnda kalan tek ehriydi. Batdaki tm savalara ve karklklara ramen, buras bir serbest ticaret blgesi olarak kalmay baarmt. Attila, sahile bakan dalarn yamalarndaki bu yeri ok seviyordu. Gndzleri neredeyse srekli olarak denizden yana serin bir rzgr esiyordu. Can skld zamanlar ise yanna birka 342

adam alarak atna atlyor, bir gn tedeki br okyanusa doru yol alyordu. Yllar nce zerinde atalarnn at koturduu yemyeil ayrlardan oluan o koca okyanusa... zerinde iki yl boyunca yaad byk ada, Gotlarn hl kendilerine ait olduunu iddia ettikleri dev anakaraya sadece doal bir set ve ince bir kum birikintisiyle balyd. Binlerce yl nce on kavminden cesur insanlar haftalar sren tehlikeli yolculuklardan sonra bu ormanlk kylara ulam, skitlerin arasnda kolonilerini kurmu, doudan Sarmatlarn ve kuzeyden Gotlarn gelmelerine kadar da varlklarn srdrmeyi baararak youn bir ticari faaliyette bulunmulard. Sonsuz enginler boyunca at koturan kavimler arasnda Attila'nn ilgisini en fazla skitler ekiyordu. En geni anlamyla onlar da Hunlar gibi dounun uzak kelerinden gelmilerdi. Yine tpk Hunlar gibi kk sava gruplar halinde yaam, fakat frsat bulduka yerleik hayata gemekte de bir saknca grmemilerdi. Fakat Yunanlarla evlenmekten bile ekinmeyen Sarmatlarn aksine, byk ehirlerden daima uzak durmay yelemilerdi. Buna ramen hl onlarn Gotlardan nce byk bir alan ynetmi olan kudretli krallarndan sz ediliyordu. Onlarn efsanevi ticari hilelerinin banda hem Yunanl tacirlere, hem de kendi adamlarna para toplatmak geliyordu. Toplanlan bu altn ve gm paralar eriterek gerek deerlerinin iki kat deerle yeniden basyor, sonra da kendilerine para getiren kiilere dedikleri mebla bu "yeni" paralarla geri veriyor, zerine de bir miktar yzde ekliyorlard. Bu ekilde hem masraflar karlyor, hem de efsanevi kraliyet hazinesinin devaml azna kadar dolu olmasn salyorlard. skitlerin Karadeniz'in kuzeyindeki yarmadada ve bozkrlarda altn alarn yaamalarnn zerinden neredeyse 343

yedi yzyl gemiti. Buna ramen her tarafta onlarn izlerine rastlanyordu. Bazen oktan unutulmu zamanlara ait grkemli tepe mezarlarnn yamalarnda yeni kurban edilerek bir kaza geirilmi ve bozkr rzgrlarnn insafna terk edilmi at llerine rastlanyordu. Bu gizemli kurban trenlerinin ne anlama geldiini pek az kimse biliyordu, nk skit krallnn son hkmdar Rheskuporis IV., Hunlarn geliinden birka yl nce, batya g etmeye karar verdikten hemen sonra lmt. Ondan sonra gelen krallar ise isimleri bugnlere dek eriecek nitelikte hkmdarlar deildi. Tarihi boyunca pek ok farkl kltr ve inana ev sahiplii yapm, onlarn birbirine uyum salamasn, kaynamasn ve yenilerinin ortaya kmasn salam, asla bir snra sahip olmam bu byk krallk, artk mevcut deildi. En son ve byk baars, Scantinavia dan gelen vahi ve sarn Gotlar kabul etmek olmutu. Bu korkun savalar ancak lkeyi korkun bir ekilde yamaladktan, zengin ticaret ehirleri Olbia ve Taneis'i yakp yktktan, zerinde herhangi bir mcevher paras tayan veya salar kendilerinkinden farkl olan herkesi ldrdkten sonra rahatlam ve sakinlemilerdi. Sonra da Karadeniz'in kuzeydousundaki bu eski ve akll krallk, doudan gelen hzl atllarn Maeotis Palus, yani Maiotia Bataklk Denizi kylarna kadar ulamalaryla birlikte, bir sava veya atmaya gerek grmeden, kendi yaamna son vermiti... Bu blgenin basit samanlarnn bile bilmedii bir eyi renmek, Attila'nn fazla vaktini almamt. Bir sredir en nemli kurganlara ok sayda at kurban ediyordu. Sadece onunla birlikte Roma caddelerini arnlam olan adamlardan birka, Attila'nn planna yava yava dahil edilmekteydi.

344

Muncuk Han'n olunun neredeyse her gn, hatta bazen geceleri de misafir kabul etmeye balamas, pek uzun srmemiti. Bu adamlarn bazlar dorudan Piskopos Asklepiades tarafndan gnderiliyorlard, ta ki Konstantinopolis'ten Chersonesos sakinlerine yeni bir yasaklama emri gelene kadar. mparatorluk yazs adal ve resmi bir dille kaleme alnmt. Fakat bakalarnn uzun zaman nce unuttuu bir eyin yapmnda alan Yunan ve Got zanaatlar bile, yaznn ieriini derhal kavramlard... "mparator Theodosios, Gotlarn senin iin gemi ina ettii fikrine nereden kaplm?" diye sordu Greka birka akam sonra. Dier yurtlarda bu konudan sz edildiini duymutu. "Bana bela olmaktan baka ie yaramayacak meselelerden seni uzak tutmak istiyorum" dedi Attila. lk defa olarak yapt her eyi Greka ile konumuyor ve onun fikrini almyordu. "Ne yapmak niyetindesin?" diye sordu Greka sakin bir sesle ve onu sulamadan. Neredeyse zorla gnderildikleri bu srgn blgesinde Attila'nn uzun zamandr resmi grevleriyle ilgisi olmayan birtakm faaliyetler yrttnn farkndayd. Baz akamlar kim ve ne olduklarn bir trl anlayamad yarm dzine kadar adam, onunla atein karsnda oturuyordu. Bu adamlarn bir ksm liman blgesinden gen ve gl adamlard; fakat aralarnda kel kafal Yunan ktipler ile asla bir ehirde yaamam, bir baltay hem silah, hem de alet olarak kullanan Gotlar da bulunuyordu. Gnn birinde Doan da anszn kagelmiti. Srekli misafirlerin arasnda yumuak, uzun kee klahl, geni kee izmeli, kemerli kaftanlar ve piskopos gibi gslerine dek uzanan beyaz sakallar olan adamlar da bulunuyordu. Greka balangta onlarn da Hun olduunu d-

345

snmt, fakat sonradan bu adamlarn gzlerinin Attila'nn ve koruma olarak yanlarna verilen savalarn gzlerinden daha yuvarlak ve byk olduunu fark etmiti. Attila bu adamlara kar daima ll ve saygl davranyordu. Ve bir akam haftalar boyu sren abalarn karl alnm gibiydi. Attila yumruunu Greka'ya doru uzatarak yle dedi: "Bil bakalm iinde senin iin ne var?" "ok sayda srrn zebilecek bir anahtar m?" Attila glmseyerek ban sallad. "Parfm iecikleri?" diye tahmin yrtt bu defa Greka. "Yoksa zerinde henz tanmadmz bir imparatorun resmi bulunan bir Solido mu?" Attila yumruunu yava yava amaya balad. Kocasnn avucunda beliren altn zinciri gren Greka, hayranlk dolu bir lk att. "Bir skit bilezii!" "Evet" diye cevap verdi Attila. "Senin iin satn alabileceklerimin en gzeli!" Greka, byl parmaklarn arasndan kma benzeyen ilemeli bilezii eline ald. ncecik zincirden sallanan aslan balarnn ve kk am kozalaklarnn ne byk bir deere sahip olduunu ok iyi biliyordu. "Bunu nereden buldun?" diye sordu ldayan gzlerle. "Byle bir eyi satn almak mmkn deil ki?" Attila Greka'y kollarnn arasna alarak pt. Sonra zerindeki binici kaftann kartarak, beyaz yurdunun iinde yanan atein bana oturdu. "ocuklar nerede?" "Doan'n karsnn yannda" dedi Greka ve bayla bir ta atm mesafede bulunan dier yurtlar iaret etti. Hunlar, eski Yunan ehrinin etrafnda yaayan pek ok kavimden gruplarn aksine, burada da yurtlarnn arasnda eski gele346

neklerin emrettii mesafeyi brakyorlard. Greka dier yurt, adr ve arabalara biraz daha yakn olmay isterdi, fakat artk bir yesi olduu kavmin yaam tarzna sayg gsteriyordu. "Tm planlar elde edeceiz" dedi Attila sonunda. "Sadece bugn kylarda yelken aan gemilerinin deil, eski sava gemilerinin de!" Greka ona bir bardak arap uzatt. Attila arab bir dikite boaltt, sonra eyerin zerinden kayd ve yere uzand. "Btn bu haftalar boyunca seni megul eden bu muydu?" diye sordu Greka. Attila gayr ihtiyar bir hareketle etrafna baknd. Konutuklarn duymalar muhtemel olan en yakn insanlar, en az yz adm tedeki yurtlarnn nnde oturuyorlard. Attila onlarn glmelerini duyuyor, yurtlarnn nnde yanan atelerden koyu mavi akam gne ykselen ince duman stunlarn gryor, batmakta olan gnein yeil, mavi ve kzl klarn seyrediyordu. Byle bir manzara ancak bir gemiden grlebilirdi. "Ravenna'daki gnlerimizi hatrlyor musun?" diye sordu Attila. Greka ona bakarak glmsedi. "Harika gnlerdi" dedi yavaa. "Kumsaldaki o korkun gecenin belirsizlii dnda elbette..." "Gemiler... Gemileri vard... Sarmat kadnlarnn, Aetius'un..." "Bununla ne sylemek istiyorsun?" "Biz Hunlarn asla gemilere sahip olmadmz..." "Gemiyi ne yapacaksnz ki?" diye sordu Greka ve gld. "Siz de bizim gibi tenteli arabalarnzda ve atlarnzn srtnda yayorsunuz. Tamam, belki bizler arada srada evler de ina ediyoruz, fakat gemiler - asla!" "te bu hatal dnce tarzna ben de uzun sre sahip oldum" diye karlk verdi Attila. "Vatannz terk ettiiniz zaman, siz de gemilere binmitiniz. Vandallar ve Burgund-

347

lar da gemilere binerek byk denizlere almlard." "Ne yapmak istiyorsun?" diye sordu Greka glerek. "Binlerce ve binlerce insan gemilerle nehirler ve denizler zerinden mi tamak istiyorsun?" "Anglar, Saksonlar ve Jutlar gemileriyle Brittania'y istila ettiler. Ondan nce de Hellas gemilerinin yardmyla byk ve zengin olmutu. Roma bile eskiden ok gl bir deniz kuvvetine sahipti." "O byk kafanda nelerin dndn hl bilmiyorum" dedi Greka. "Fakat ne sradan bir bozkr savasn, ne de Attila Han' rzgr bekleyen bir yelkenlinin gvertesinde pineklerken tasavvur edemiyorum..." "Yelkenlilerden sz eden de kim?" diye srtt Attila. "yle deil mi?" "Hayr!" dedi Attila ve bir hamlede yatt yerden doruldu. "Eski sava gemilerinin oktan unutulmu planlarn tekrar ele geirmeyi baardm. Kreklerle ilerleyen byk kadrgalar... Krekler iin blk adam, dier gemilere rampa etmek iin de bir blk adam... tpk bundan dokuz yzyl nce Yunanlarn yz seksen gemiyle, kendilerinden kat fazla kuvvete sahip Pers kral Xerxes'i malup etmeleri gibi..." Yurttan dar karak byk ve dzgn admlarla deniz kysna indi. "Tam buraya kadar" diye bard, durdu ve arkasn dnd. "Tam otuz alt byk adm..." Sonra da ayn byk admlarn yedi tanesini yana doru att ve kendi admlaryla geri dnd. "Genilii de bu kadar... Eski sava gemileri bundan daha byk deildi." "Tm bunlarn ne anlam var?" diye sordu Greka ban sallayarak. Attila en sevdii eyerin zerine oturdu. "Artk bu sava gemilerinin nasl ina edildiini bilen hi kimse yok... Denizin zerinde ilerleyen en hzl sava maki348

neleri... Atlarnn zerindeki Hun aknclar gibi saldryorlar... Doruca dmann zerine saldrp... ya bir taraftaki krekleri kryor, ya da rampa ediyorlar..." "Bunun sizin hcumlarnzla ne ilgisi var?" diye sordu Greka. "Siz dmanlarnzn zerine ok yadrmyor musunuz?" "Evet, fakat bu sava gemileri de en az bizim atlarmz kadar hareketli... Bir dakikadan daha az bir srede kendi eksenleri etrafnda dnyorlar... sonra geriye hareket... tekrar dn... teki taraftan yldrm hzyla saldr..." Greka gayr ihtiyari bir hareketle geriye doru bir adm att. "Seni hi bu halde grmemitim!" "Beni bu zamana kadar sadece bar halimle grdn!" dedi Attila yznde beliren geni, neredeyse ocuksu glle. "Bir eyin iimde olgunlamas olduka uzun zaman alr, fakat epey salam olur..." Greka dnceli bir tavrla gld. "Demek aabeylerin Sasanlerin altnlarn toplarken, sen de sava gemileri ina etmek istiyorsun!" dedi sonunda. Attila sadece omuzlarn silkerek gld. "Birka dzine sava gemisiyle imparatorluu sadece karada deil, denizde de samal inek gibi saabiliriz!" "yi ama bu nasl mmkn olacak?" diye sordu Greka yumuak bir sesle. "Sylendiine gre mparator Theodosius senin iin gemi ina edecek herkesi lmle cezalandra-cakm." "Altn ad verilen metalin kudredi bu zamana kadar tm emirleri geersiz kld" dedi Attila. "Piskopos Asklepiades da anlamamzn kendi payna den ksmn yerine getirecek!" "Demek piskoposla bir anlama yaptn?" diye sordu Greka inanmaz bir tavrla. Attila bir kez daha omuzlarn silkerek gld.

349

"Neden olmasn ki? O buradaki tm Romallardan ve Yunanlardan daha akll bir adam! Benden bunun karlnda altn bile istemedi; ona sadece bizim aramzda yaayan ve Hun olmayan tm insanlar diledii gibi kendi inancna arma izni verdim!" "Bunu gerekten yaptn m?" "Ben bir Roma imparatoru muyum ki, byle bir eyi yasaklayaym?" diye gld Attila bu kez yksek sesle. "Bizde herkes diledii dine girmekte serbesttir. Biz sadece tanrlarnn isimleri bizimkilerden farkl diye kimseyi ldrmeyiz!" "Peki o imdi ne yapacak? Yani piskopos..." "mparatora mektup stne mektup yazp, tm gemilerin inas bitene kadar vakit kazanmaya alacak!" "Demek gemi ustalarnn lm tehlikesi altnda bulunmasna ramen bu ie devam edeceksin?" "Onlar birer hain!" diye karlk verdi Attila. "Onlar da bunu biliyor ve ihanetlerinin bedeli olarak altn alyorlar!" "Ya Konstantinopolis bunu renecek olursa?" "Bu skit bilezii sana ok yakt, deil mi?" dedi Attila yumuak ve sevgi dolu bir sesle. Attila ilk olarak kk gemilerle yarmadann dousunda deneme gezilerine kt. Chersonesos'un yz mil kadar kuzeydousunda Pontus Euxeinos'un karaya doru bataklk eklinde bir uzants vard. Tm Hunlar gibi Attila iin de Maiotia Bataklk Denizi zel bir nem tayordu. Buradan ayrlp Karpatlar ile Tuna deltasnn arasna yerlemelerinin zerinden olduka uzun bir zaman gemiti. Hunlarn oraya geliinden nce byk Tanais Nehri'nin Maiotia Bataklk Denizi'ne dkld yer, onlar iin doal bir bariyer tekil ediyordu. Bu engel karsnda tm iyi ruhlarn ve samanlarn yeteneklerinin bile aresiz kalmasna 350

ramen, gnn birinde ortaya kan dii bir geyik, onlara bataklklar arasndan tm arabalar ve yurtlaryla beraber nasl geebileceklerini adm adm gstermiti... Sonraki drt byk nehir ve saysz yan kolu da onlarn Imperium Romanum ilerine yaptklar yry durduramamt. Ne denize dkldkleri yerde Olbia ehrinin bulunduu Borysthenes (ya da Romallarn deyiiyle Danaper) ve Hypanis, ne Tyras-Danaster ve Pyretus, ne de Tuna'nn geni deltas, onlar iin Maiotia Bataklk Denizi'nden daha zorlu bir engel tekil etmemiti. Fakat buradan bir zamanlarn grkemli ehirlerinin bana gelenler zerine felaket haberleri Bizans'a ulatrlmaya balanmt. Denizciler ve tacirler yeni atl aknlarndan, yeni yangn felaketlerinden ve oluk oluk akan kanlardan sz ediyorlard. Sanki felaket haberleri iletmekte birbirleriyle yar iindeydiler. Denizcilerin ve lejyonerlerin raporlarnda ilk Hun aknlarnda lenlerin says birka kat fazlasyla ifade ediliyordu. Olup bitenleri kendi gzleriyle grmeyenler ise son birka yzyl boyunca Pontus Euxeinus kylarnda yaananlar yenileriyle kartryorlard. Herkes Hunlar Konstantinopolis saraylarna daha korkun ve daha zalim tantabilmek iin az birlii etmi gibiydi. Sonbahar rzgrlar Karadeniz'in dalgalarn giderek kabartmaya balad zaman, s Maiotia Bataklk Denizindeki denizcilerin eitimleri giderek zorlamaya balad. Bu arada giderek byyen filonun gemi says ona ulamt. Hun hannn tersanelerinde binin zerinde gen ii ve yapm ustas alyordu. Ne var ki daha sonra, souk ve frtnal bir kasm gnnde, Muncuk Kaann olu Chersonesos piskoposundan ksa bir davet mektubu ald. Attila, Latince yazl mektubu 351

kendisi okudu. En aada, parmenin kenarnda, bakalar iin ku pisliine benzeyen birtakm kk iaretler grd. Attila bu iaretlerin anlamn biliyordu. Parmendeki tamgalar derhal dikkatini ekmiti. Bir an iin bir Yunan, bir piskopos, bir Dou Romal olan bu adamn, eski kutsal iaretleri tanmas karsnda aknla kapld. Bu tamgalar her ne kadar in harflerini andryorsa da aslnda birer resimdiler. Aybars bu ku yazsnn nasl okunacan ona retmiti. Herkesin Hunlarn kendilerine has bir yazsnn bulunmadna inanmasna ramen, Tamga ad verilen ku dili, bilenler iin her zaman mevcuttu... Attila ayn akam bir avu sadk adamyla beraber ehre, piskoposun zel kk kilisesine gitti. "Faaliyetinizi sona erdirmeniz gerekiyor" dedi Asklepiades. "Artk ben bile sizin iin bir ey yapamam!" "Ne oldu?" "Konstantinopolis'e gnderdiim mektuplar biliyorsun" diye karlk verdi Chersonesos piskoposu. "Size gemi yapm sanatn reten ve yapm ilerinde alan kendini bilmez hainlerin affedilmesini rica etmitim. Nedendir bilmiyorum ama isteim kabul edilmedi." Attila odann iinde bir ileri bir geri yrmeye balamt. "Faaliyete devam etmemiz mmkn deil mi?" "Hayr" dedi piskopos ve Konstantinopolis'ten gelen mhrl imparatorluk parmenini havaya kaldrd. "Burada sz konusu insanlarn gelecekte de benzer almalarda bulunduklar takdirde, derhal lmle cezalandrlacaklar yazyor." "mparatorluk emrinde baka eyler de yazyor mu?" "Evet" dedi piskopos ve ksrerek boazn temizledi. Attila ilk kez onun kendisine olan gvenini yitirdiini gryordu. "Bu andan itibaren sizin tarafnzdan kontrol edilen 352

bir limana urayan bir gemi, herhangi bir Dou Roma mparatorluu limannda ticaret yapamayacak..." "Amma da sama!" diye bard Attila fkeyle. "Dnyann hibir hkmdar kylarn gece gndz kontrol altnda bulunduramaz. te yandan tacirleri ve denizcileri ellerinden karan imparatorluk hadmlar, bindikleri dal kesmi olurlar!" "Sylediklerinin hepsi doru olabilir" diye karlk verdi piskopos. "Fakat korkarm bu arada altnz ve sevdiiniz mallarn birouna artk sahip olamayacaksnz..." "Herhangi bir Roma yasasnn bizi korkutabileceim veya dizginleyebileceim mi dnyorsun gerekten?" "Hayr" dedi piskopos dudaklarnda beliren gizemli bir glmsemeyle. "Bunu ben biliyorum, sen biliyorsun, fakat Romallar hl sizin istediiniz eyi istediiniz zaman alabileceinizi renemediler. stelik bunu yaparken tm snr eyaletlerini yamalamanz gerekse bile..." mparatorluk yasana karn Chrsonesos ve Karadeniz'in kuzey kysndan gelen pek ok gen adam, gen Hun han iin almaya devam ettiler. Attila, ne Imperium Romanum'un bu kuzeydoudaki son kolonisinin yneticisinden, ne de kendi ilerindeki gammazlardan korkan cesur erkeklerle birlikte, Maiotia Denizi ile Tanais Nehri arasnda geni bir ticaret hamlesi balatt. Yelkenli gemileri Karadeniz'de ksa srede byk bir hret kazand. Hatta Romal ve Yunan tacirler bile Hun gemileri tarafndan kara yoluyla imparatorluun dousunda bulunan Frat ve Dicle nehirleri blgesine, hatta Ermenistan ve ran'a gidebilecekleri bir noktaya gtrlmeleri iin, byk miktarda altn demeye baladlar. Attila donanmasnn inaatyla o kadar meguld ki, ken-

353

diine imparatorluun bat yakasnda gelien olaylar hakknda bilgi verildiinde, hi denecek kadar az ilgi gsteriyordu. Bylece Galla Placidia'nn Ravenna'da Constantius'a Valentian 111. ismi verilen bir olan ocuu dourduu haberini de hayal meyal zihnine yerletirdi. Bir yl sonra, yani Attila'nn yirmi beinci yana bast yl, Belgica ad verilen bir eyalette, Cermen kavimlerinin Frank veya Frech adyla bir birlik oluturduklar haberleri yayld. Sylenene gre Chlodio nderliindeki Salis Franklar, n alnmaz bir ekilde Galya ilerine doru ilerliyorlarm. Tm bunlar Attila'y da Maiotia Bataklk Denizi ile Tuna Deltas arasnda yaayan dier Hunlar kadar az ilgilendiriyordu. Ancak sonradan gelen iki haber zerine Attila donanmasn Tuna'nn denize dkld yere gndermeye karar verdi. Eyll aynn ortalarnda mparator Theododsius 11., Hunlarla deniz ticareti yapmay yeniden ve daha sert bir emirle yasaklad. Attila, ailesiyle birlikte Dromon snfndan bir yelkenliye binmiti. Gemilerinin inasnn korkun meblalara mal olmasna ramen, Tuna'ya beraberinde gtrdnden daha fazla altnla geri dnyordu. Konstantinopolis'in tm yasaklarna ramen deerli krk ve postlar, ziynet eyalar ve gzel ilemeli Got silahlan ile yaplan ticaret hem iyi bir gelir elde etmesini salamt, hem de bu arada bir yama seferiyle kyaslanamayacak miktarda az adamn kaybetmiti. Attila bir tacir olmadnn ve asla da olmayacann farkndayd. Fakat bu ikinci srgnnn de Roma ve Ravenna'da geirdii bir yl kadar nemli olduunu biliyordu. Gemiyle dn yolculuunun tek bir dezavantaj vard: Attila Tuna deltasnn zorlu sularyla bouurken, amcalar ve aabeyleri hzl atlarnn zerinde onun nnden geip gitmilerdi.

354

"Yanlarnda akl almaz byklkte bir ganimet getirmiler!" denildiini duydu. "Tm ran'da bir tek Sasan altn kalmam... Arkadan gelen katrlar, yk atlar ve arabalar, be yl yetecek miktarda tahlla ykl... Amcalarnn ve aabeylerinin yannda saylamayacak kadar fazla miktarda Sasani, Kuani, Baktria ve Hint altn var..." Attila o gn gemilerinin kendisini umduu hedefe gtrmediini fark etti: Sava yapmadan bol ganimet elde etmeyi baaramamt! "Gemileri atee verin!" diye emretti adamlarna. "Gzel bir dn suya gmlmeden nce alev alev yanmasn seyretmek istiyorum!" Attila ta kesilmi bir yzle kyda duruyordu. gn boyunca kimse onunla konumaya cesaret edemedi. Kendisinin bir Hun olduunu ve tm zamanlar boyunca bir Hun kalacan ancak imdi idrak etmi gibiydi.

355

15 Bir mparatorienin Laneti

Attila'nn amcalar ve aabeyleri gerekten de muazzam bir ganimetle geri dnmlerdi. Onun bundan daha byk bir ganimet elde etmeyi baarmas iin, aradan be yllk bir sre gemesi gerekecekti. Fakat Attila onlardan farkl olarak altm bin adamla sefere kacak ve tek bir ok bile atmaya gerek kalmadan, hayvanlarn tamakta zorland bir ganimetle geri dnecekti... Bu akl almaz baarnn n hikyesi, tuna'nn sularn Karadeniz'e boaltt deltasnda Attila'nn kk donanmasnn denizin dibine gmlmesiyle birlikte balamt. Chersonesos ve Maiotia Bataklk Denizi'ndeki grevinden elle tutulur bir baar elde edemeden babasnn ve amcalarnn obasna geri dnmek, Attila iin son derece ar olmutu. Ruga, Oktar ve aabeyleri, Tuna Nehri'ni izleyerek bir an nce Karpatlarn zerinden Pannonia ovasna ulamak istiyorlard. ran'dan dnen Sasan fatihlerinin acele etmelerinin nedeni, Muncuk Kaann ani lmyd. Ksa bir sre sonra Muncuk Kaan gmlm ve ganimet ykl arabalar obaya varmt. Aslnda Hunlar iin bu yl yeni bir Dou Kaan, hatta Byk Kaan bile semek son derece kolayd. Fakat 356

savalar Oktar'n dou, Ruga'nn da bat kaan ilan edilmesine kadar beklemeye karar verdiler. Kuzeyde ganimet peinde at koturan eitli boylarn ve baml kavimlerin fikirlerinin alnmas ve iki kardee ballk yeminleri ettirilmesi, tam iki yl srmt. Bu arada Hunlarn ekirdek boylar Dou Roma'nn bir hatasn deerlendirmi ve tm Trakya blgesini yamalamt. mparator Theodosius Il'nin danmanlar, Hunlarn Sasani mparatorluu'ndan ayrlmalarndan sonra, bundan byle bu dmanlaryla daha kolay baa kabileceklerini dnmlerdi. Yaptklar hata ise her zamanki gibi Hunlarn gerekte ne istediklerini, nasl savatklarn ve nasl ganimet topladklarn anlayamamaktan geiyordu. Dou Roma, imparatorlua tam bin yl boyunca an, hret ve eref kazandran politik, taktik ve stratejik kategorilere bel balamt. "Fethetmek"ten konutuklar zaman kavimlerden, insanlardan ve ehirlerden sz ediyorlard. Erzak, altn ve mcevher de en az onlar kadar nemliydi, fakat zafer ncelikle maluplara ynelikti, onlarn sahip olduklarna deil. Hunlar iinse ganimetin kiliselerden mi, saraylardan m, imparatorlardan m, yoksa tacirlerden mi elde edildii hi nemli deildi. Hatta duvarlarn yklmas, kprlerin kmesi, insanlarn yllarn birikimi olan altnlarna fazlasyla sk sarlmalar yznden lmeleri ya da onlardan tam vaktinde vazgemeleri sayesinde hayatta kalmalar bile umurlarnda deildi. Hunlar iin nemli olan tek ey, kazanlan ganimetti. Bunun dnda hibir eyin hibir anlam yoktu. Madurlarda korku, anlayamazlk, bazen de kran duygularnn uyanmasnn nedeni de ite buydu. Hunlarn hcum annda ve gzel bir ganimet ele geirdikleri zaman gzlerinde akan imekleri grmeyen bir kimse, onlar asla anlayamazd. 357

Imperium Romanum'un her tarafnda uzun sre Hunlarn neden gs gse sava anlamsz bulduklar, neden nce ileri atlp sonra geri ekildikleri, neden az ileride yeni bir tanesini grdkleri zaman kilisedeki kadn, ocuk ve erkeklerin canlarn baladklar, neden neredeyse hi denecek kadar az sayda tutsak aldklar, neden fethettikleri ve yamaladklar topraklar zerinde hak iddia etmedikleri bo yere tartlp durmutu. unu kimse anlayamyordu: Onlarn evlere ve duvarlara, ehirlere ve sokaklara ihtiyac yoktu. lerine yaramayan bu nesneler de onlar iin dalardaki kayalar veya yol kenarlarndaki talar kadar deersizdi... Hristiyanlarn zamanna gre 421 ylnn ilkbaharnda, Attila ve aabeylerinin Tuna'dan geri dnlerinden bir yl sonra, Dou Roma ran'a saldrd. Esas hedef Ermenistan'd ve bu defa imparatorluk yeni topraklar deil, bir kadnn peindeydi. "Roma'nn her iki imparatoru da anlam ve nemlerini her geen gn daha fazla yitiriyorlar!" dedi Attila bir akam. Greka ile Konstantinopolis'te giderek daha fazla n planda belirmeye balayan iki kadn hakknda konuuyordu. "Arkadios'un kz ve kinci Theodosios'un kz kardei olan Pulcheria, artk yirmi yalarnda olmal" dedi Attila. "Bana sorarsan bekretini oktan yitirmitir." "Mmkn deil" diye atld Greka. "Pulcheria da kz kardeleri Arkadia ve Marina gibi ebedi iffet yemini etmiti..." "Evet, fakat o srada on drt yandayd" diye gld Attila. "O zamanlar benim elime de kadn eli dememiti!" "Neyse ki bu durum pek uzun srmedi" dedi Greka ona gz krparak. "Zaten Pulcheria'nn imdiye kadar en az yedi k eskittiini sylyorlar..." "Artk her naslsa! Her halkrda mparator Theodosi-

358

os'un gya dindar kz kardei yedi yldr Augusta, yani Konstantinopolis imparatoriesi. imdi de resmen devlet ilerine el atm durumda!" "Kardeine kadn bularak m?" "Olur mu hi!" dedi Attila. "Yeni imparatorienin Atinal bir hitabet retmeninin kz olduu syleniyor. Hatta eski ismi Athenais'mi..." "Ne olmu yani? Vaftiz olduktan sonra Aelia Eudokia ismini almad m?" "Evet, fakat bu ismin yan sra, yumuak karakterli Theodosios'un kontroln de eline ald. Bu durum Pulcheria iin son derece ac olmal! Bir dnsene! Dnden sadece birka ay sonra Dou Roma ordusu ran Ermenistan'na saldryor! Doulularn bu denli hzl hareket ettikleri nerede grlm?" "Bir de senin donanmana kar karttklar emirlerde!" dedi Greka glerek. Attila bu aka karsnda sadece homurdanmakla yetindi. Yllar ncesinin malubiyetleri hl ruhunun derinliklerinde kendisine ac veriyordu, fakat bu arada onlara glebilecek kadar olgunlamt... Hunlar, kendilerine hl bir Byk Kaan sememi olmalarna ramen, Eudokia'nn istei zerine imparatorun Tuna'da bulunan ok sayda lejyonu dou seferine gndermek zere geri ektiini duyduklar zaman, karar vermekte gecikmediler. Tuna'da yeni ina edilen Limes hatt, ciddi bir engel tekil etmiyordu. Bleda Han'n baarya alkn savalarnn Attila'nn donanma macerasna hl byk altndan glmelerine ramen, artk nderlerinden hi olmazsa birinin savalar, atlar, arabalar ve aletleri mmkn olduunca az sorunla nehirlerden ve gllerden nasl geirebileceini bilmesi gerektiini kabul etmek zorunda kalmlard. Dou Roma topraklarndaki kk ehirleri, manastrlar, 359

kyleri ve byk toprak sahiplerinin iftliklerini ele geirmek iin, Hunlarn bunlarn zerine birer aknc birlii gndermeleri bile yeterli olmutu. Alkn olduklar byk ordu savalarna gerek kalmad iin, kk birliklere ayrlarak Trakya'nn her tarafna yaylma imkn bulmulard. Hatta bu birliklerden bazlar Thermopyl zerinden Ege kylarna ve Selanik'ten deniz boyunca Konstantinopolis'e kadar uzanan Roma yoluna kadar ulatlar. Attila ve dierleri gnn birinde Galla Placidia'nn ikinci kocas, Bat Roma Birinci Generali olan adamn, Constantius III. adyla Ravenna'da imparatorlua ortak olduunu rendiler. Galla Placidia da Augusta unvanna layk grlmt. Sylenene gre bu irkin, fakat drst adam, sava ganimetlerinden kendisine en kk bir kar bile salamamt. Imperium Romanum'da trnn son rnei olan Constantius, kars Galla Placidia uruna byk bir bor yk altna bile girmiti... "Bu bizim adammz olabilir!" demiti Oktar bu haberi alr almaz. Fakat Attila sadece ban sallad. "Aetius da dahil olmak zere herkes olabilir, fakat Constantius deil! Onun gibi kemiklemi bir lejyoneri yoldan asla kartamayz!" Ksa bir sre sonra Attila'nn hakl olduu ortaya kacakt: Doudaki imparator, kendi fikri alnmadan yaplm olan bu atamay onaylamay reddediyordu. Constantius bu ie son derece sinirlenmiti, fakat douyla hesaplaacak zaman olamad. Sadece yedi aylk bir hkmdarlk dnemi sonrasnda, sonbaharda hayata gzlerini yumdu. "Hayatta kalsayd belki Dou Roma'y ortadan kaldrabilirdi" dedi Attila bir akam atein banda otururlarken. "Konstantinopolis'i bir daha asla affetmezdi..." "te yandan" dedi Oktar neeli bir sesle, "Sasanlerde

360

nemli olaylar yaanyor... Yezdegerd artk kral deil. Onun ikinci olunu kral yaptlar." "Yeni kraln ismi ne?" diye sordu Attila. "Behram V. Gur." "Fena deil" dedi Attila. "Burnuma yeni ganimet kokular geliyor." Atein etrafndaki adamlar kahkahalarla gldler. Sadece Bleda tek kelime etmeden sessizce nne bakyordu. 3 Mart 422 tarihinde Theodosios II. yeni ve olduka garip bir imparatorluk kararnamesi yaynlad. Bu kararnamenin bir rnei de Kara Hunlarn Byk Kaan'na ulatrlmt. Bu belgeyi dorudan mparator Theodosios Il.'nin officium'undan teslim alp Hunlara getiren eli, Scottas'n be ya kk kardei Onegesios'tan bakas deildi. Birtakm sekin subaylarla birlikte Hunlarn Byk Kaan seimlerini izlemek zere Tisza kysna gelmiti. Bir hafta boyunca devam eden kutlamalar boyunca, o da yeni Byk Kaann veya Dou Kaan'nn gzne batmak istemeyen dierleri gibi, ortalkta fazla grnmedi. Daha yksek konumu kardeine glerek terk eden Dou Kaan Oktar, misafirlerin ikiye dayankllklarn lmekten byk zevk alyordu. Romal, Cermen, Yahudi, Sasan, Suriyeli ve dier tm kavimlerin elilerini sabahn erken saatlerinde yurduna davet ediyor, onlar adamlarnn bu tren iin hazrladklar deerli armaanlara bouyor, sonra da akayla kark olarak bol bol imeye zorluyordu. Daha nce hibir Hun bylesine nemli elilerin bylesine aresiz ve acnacak bir ekilde atlarna bindiklerini grmemiti. Bu trene katlan elilerin birou, yllar sonra bile kendilerine yurtlarnda gizlice birka saat dinlenme imkn salayan Attila'ya ve amcas Ruga'ya minnettar kalmlard. Onegesios da bu talihlilerden biriydi. 361

"Dar kalm" dedi Attila kaan yurdunda otururken. Scottas ve Onegesios bir an tereddt ettiler, sonra da onunla birlikte gecenin iine ktlar. Gkyznde szlen ince bulutlar, tanrlarn nn karanlkta gizemli ltlar samasna neden oluyordu. "Ne dersin?" diye sordu Attila civarda kimsenin bulunmadndan emin olduktan sonra Scottas'a dnerek. "Kardein imparatoruna m, yoksa bize mi ihanet edecek?" Scottas bir an iin nefesini tuttu, sonra da cierlerindeki havay grltyle boaltt. "Bunun sonunun iyi olmayacan sana batan sylemitim!" dedi yan gzle kardeine bakarak. "Demek doruymu!" dedi Attila buz gibi bir sesle. "Demek aramzda bir casus olarak kalacaktn! yle deil mi?" "Evet" dedi Onegesios. "Buraya magister officiorum rtbesiyle gnderildim. On yldan beri imparatorluun tm iplerini Helios adndaki adam elinde tutuyor..." "Bizim iin alan tm gemi yapmclarnn lmle cezalandrlacan bildiren nameyi de o mu kaleme ald?" "Bunu yapan onun ta kendisi" diye cevap verdi Onegesios. "O ve imparatorumuzun kz kardei Pulcheria, Arda-bur, Aspar ve Yeiller Partisi'nin nde gelenleriyle birlikte mparator Theodosius'un hangi politikay izleyeceini belir-liyorlar!" Attila bu gen Yunan' atein ve mealelerin altnda uzun uzun incelemiti. Konstantinopolis'ten gelen ciddi ve alakgnll adamn ylesine soylu bir grnm vard ki, insan onun kafasnn gen bir Hun soylusu gibi kkken bandajlanarak ekillendirildiini dnebilirdi. Fakat byle bir durum sz konusu deildi. Perslere benzeyen byk gzleri, onun ok eitli rk ve kavimlerin senteziyle meydana gelmi, ok zeki bir insan olduunu ispat ediyordu.

362

"imdi ne yapmam gerektiini biliyorsunuz!" "Evet" diye cevap verdi kardeler bir azdan. "Bizi l-drtmen gerekir..." "hanet, dnyann neresinde olursa olsun, affedilmeyen tek sutur!" dedi Attila. "Hatta bu yllar nce bakentinizin lks yaamnda ve gzel kadnlarn beyaz kollar arasnda benliklerini yitiren Uldz Han'n oullar iin bile geerli!" Sonra kollarn arkasnda kavuturarak, iki kardein nnde yava admlarla bir ileri bir geri yrmeye balad. "O senin kardein" dedi neden sonra Scottas'a. "Bu nedenle mi bana onun buraya hadmlarn gz ve kula olarak gnderildiini sylemedin?" "Evet, Attila" dedi Scottas. "Aynen sylediin gibi." "O halde burada Dou Roma iin ne yapmas gerekiyorsa, hepsini yapsn... Sen de Scottas, ona kefil olacaksn! Yolunda gitmeyen bir ey sezdiim anda ban yitireceini unutma sakn..." Birlikte sessizce byk kaan yurduna geri dndler. Attila ve Scottas, Onegesios'u Hunlarn yeni kaanlarna takdim ettiler. Scottas'n maruzatn arz etmesinden sonra, kaanlar onlara l kardeleri Muncuk'un olu Attila'nn yannda kalma izni verdiler... Soylularn, nderlerin ve dier misafirlerin pek ounun gitmesinden sonra, Onegesios yeni kaanlarla birlikte yaplan son akam kutlamalarnn birine ok zel bir belge getirdi. Attila, bardaklarn pek ok kez doldurulup boalmasndan nce, onun sz almasn salad. Eski imparatorluk elisinin elindeki belgeyi okumasna izin verildii zaman, gne henz batmamt. "Bu talimatname, Konstantinopolis'in Theodosios Duvarnda bir ev veya arsa sahibi olan kimselere hitaben kaleme alnmtr" di363

ye okumaya balad Onegesios Hunlarn nderlerine yaltaklanma veya benzeri bir aba iine girmeden. Attila, bu gen adamn elindeki nameyi byk bir gvenle okumasn hayranlkla izliyordu. "Savatan geri dnen veya savaa giden sadk ve deerli askerlerimiz, bundan byle imparatorluk bakentinin yeni surlarnn kulelerinin zemin katlarnda bulunan meknlar barnmak amacyla kullanabilirler. Mlk sahiplerinin kamuya ak binalarn kullanm konusundaki muafiyetin kaldrldn bilmeleri gerekmektedir." "inizde bunun ne anlama geldiini bilen biri var m?" diye sordu bu namenin neden nemli olmas gerektiini anlayamayan Byk Kaan Ruga. "Evet, ben biliyorum" diye cevap verdi Attila. "Konstantinopolis'teki her ev sahibi vatanda, konutunun te birlik ksmn askerlerin ikmetine ayrmak zorundadr. Bu sayede imparatorluk saray hem kla yapmaktan, hem askerlerin barnma masraflarndan kurtuluyor. Bugne kadar bu yasada sadece bir istisna yapld... Bundan tam dokuz yl nce..." "Depremden sonra" dedi Aybars. "Evet" diye onaylad onu Onegesios, "depremden hemen sonra yapmna balanan byk duvar iin arazileri kamulatrlan toprak sahipleri, bir kereye mahsus olmak zere zorunlu ikmet yasasndan muaf tutuldular. Kulelerin st katlan askeri amalar iin ayrld; alt katlar ise arazi sahiplerinin tasarrufuna brakld." "Birilerinin herhangi bir yerdeki araziyi, topra, orman veya tarlay nasl olup da kendi zel mlk ilan edebileceini bir trl anlayamyorum!" diye iini ekti Ruga. "Fakat, savalarn pek ounun en nemli nedeni de bu durumun ta kendisi!" dedi Attila. Onegesios'un byk altndan glmsedii gznden kamamt.

364

"Gne, ay ve yldzlarn da Roma'ya ait olduunu iddia etmedikleri srece, bu bizi pek etkilememeli" dedi aman. Bu szler ayn zamanda kulaa bir uyar gibi geliyordu. "Bulutlar, rzgr ve gkyzn sahiplenecek bir g asla var olamayacak!" dedi Attila. "Hristiyanlar dnda" dedi Onegesios yavaa. Sylediklerini sadece Attila ve Aybars duymutu. "O halde bir daha!" diye bard Dou Kaan Oktar arap anandan kocaman bir yudum aldktan sonra. "Kaldrlan bu muafiyet neymi? Bunun bizimle ne ilgisi var?" "Bizim byle bir eyi kavramamz olduka zor" dedi Attila, "fakat ehirliler iin askerleri evlerinde barndrmak zorunda kalmalarnn ne kadar zor ve ar bir durum olduunu anlamalyz. ehirlilerin yaam tarzlar bizimkinden ok farkl. Gvenlikleri iin salam bir duvarn yeterli olduunu, zaten ok yksek vergi dediklerini, bir de bo yere asker beslemelerine gerek olmadn dnyorlar." "Fakat bu ok sama!" "Elbette ok sama!" dedi Attila. "Fakat bu tr talimatnameler bizim iin gzclerin, gezginlerin ve tacirlerin getirdii haberlerden ok daha nemli ve aklayc." "Peki imdi bu nameden ne gibi sonular karmamz gerekiyor?" diye sordu Ruga Kaan. Amcalar, Muncuk Han'n lmnden sonra Attila'ya kar olan tutumlarn deitirmilerdi. Hunlarn yeni kaanlarnn kendileri olacaklarnn kesinletii andan itibaren, onu kafasnda ve kalbinde ok fazla Roma biti bulunan bir Hun delikanls olarak grmekten vazgemilerdi. Tam aksine, ona anlay ve saygyla yaklayorlard. "Bu talimatnameden, mparator Theodosios'un muazzam sorunlarla boutuu sonucu kyor" dedi Onegesios. "Aradan geen zaman zarfnda o kadar glenip kuvvetlen365

diniz ki, imparator bakentini koruyabilmek iin ehrin zengin sakinlerini fkelendirmeyi gze almak zorunda kalyor!" "Yoksa en gl ve kudretli kavmin biz olduumuzdan bir an bile phe etmi miydi?" diye sordu Oktar kahkahalarla glerek. Boalan arap ana derhal yeniden doldurulmutu. "Artk bundan kesinlikle phe duymuyor" diye cevap verdi Onegesios onu yattrmak istercesine. "mparatorun bu yeni talimatnamesi, yneticilerimizin dilinde bakent Konstantinopolis'in bu andan itibaren srekli olarak alarm durumunda bulunacan ifade ediyor!" "Gryor musun, Oktar Amca" dedi Attila. "Dmann niyetinin ne olduunu nceden anlamak, olduka ie yaryor..." "Sizi gidi lanet olas Romallar! Zrvalarnzla canm skacanza kafay ekmeye bakn!" Uzun sredir yapmadklar kadar sevgi ve itenlikle kucaklatklar bir gece, Greka kendilerinin de Karpatlarn kuzeybatsndaki ovaya yerleip yerleemeyeceklerini sordu. Attila bu istee olduka armt, nk kendi ailesi de Aa Tuna boylarnda oturan Dou Hunlarnn yesiydi. Bu konuda bir sre ene aldktan sonra, Greka, Sava ve Drau civarlarnda yaayan Ostrogot kabilelerine daha yakn olmak istediini syledi. "Yoksa seni terk edeceimi mi dnyorsun?" diye sordu Attila yar karanlkta. Yurdun ortasnda yanan ate snmt, yalnzca kuzey ynnde bulunan bir sunan zerindeki kk bir ya lambas, etrafa clz klar sayordu. "Hayr, Attila" dedi Greka ve kollarn onun boynuna dolad. "Fakat her geen yl beni daha fazla yalnz brakacaksn. ktn seferlerde o kadar ok kadnla birlikte olacaksn

366

ki, senin iin artk eskisi kadar nemli olmayacam. Zaten herkes senden benim sana verebileceimden fazla sayda erkek evlat bekliyor..." Attila itiraz etmeye hazrlanrken Greka hzla onun yanna kayd ve dudaklarn uzun uzun pt. Attila yumuayarak glmsedi. Uzun sre birbirlerini okadlar, sonra da mutlu bir ekilde uyuyakaldlar. Sonraki gnlerde Attila sz sylemeye yetkili olan herkesle uzun uzun konutu. Bir fikir birliine varmalar uzun srmedi. Yaz mevsiminin kendisini iyice hissettirmeye balad ve dalardan gelen nehirlerin suyunun azald gnlerde, Ruga Kaan'n nderliindeki uzun bir kafile, Karaton Kaan'n eski ordughnn bulunduu yere doru yola koyuldu. Hunlarn yallar, Attila ve adamlar da dahil olmak zere, Muncuk Kaan'n tm ailesinin Karpatlarn dousundaki Oktar Kaan'n yannda kalmasn tavsiye etmilerdi. Hl Dou Roma'nn Orta Tuna blgelerinden ok daha zengin ve ekici olduu kanaatndaydlar... Ruga Kaan'n nderlii altnda yola kan Hunlar, Demir Kap civarndaki Tuna geidine ulatklar zaman bile, drt bir yandan onlara doru gelmekte olan tacirleri, seyyahlar ve eitli heyetleri kabul ediyorlard. Konstantinopolis tarafndan gnderilen gzcler, balangta bunun Dou Roma mparatorluu'nun bakentine ynelmi bir sefer olduu grndeydiler. Theodosios II. derhal Sasanlerle bar anlamas imzalad; fakat buna ramen Tuna'nn gneyindeki blgelerini Hunlara kar koruyabilecek gte deildi. Gen kars Eudoxia adn verdikleri bir kz ocuu dourunca eskisinden de yumuak karakterli ve barsever bir imparatora dnmt.

367

Fakat Hunlarn kervan bu kez Dou Roma iin bir tehlike tekil etmiyordu. mparatorluun snr blgelerinden geen gney yolundan uzak durmaya zen gsteriyorlard, nk buralar korunakl limanlar ve ok sayda sava gemisiyle doluydu. Edindikleri bilgiler doruysa, geen on yl boyunca Dou Romallar nehirlerde kullanlabilen hafif sava gemisi olarak yzden fazla naves lusoriae, haberleme gemisi olarak on naves agrigienses ve nbet gemisi olarak drt naves ludicuariae ina etmilerdi. Ruga'nn Hunlar, tehlikelerden uzak durarak dik Tuna vadisinden dolamaya karar verdiler. Nehrin iki yanndan neredeyse dimdik bir duvar gibi ge ykselen kayalarn arasnda, yzyllar boyunca devam eden hareketlilik sonucu insanlar, atlar ve hafif arabalar iin talarla kapl bir patika olumutu. Fakat her ilkbahar ve sonbahar taknnda bu patikann yanndaki tahta korkuluk ykselen sular tarafndan yerinden sklp alnyor ve kayalara vurulup paralanyordu. Bu azgn sular karsnda vakitlerinin neredeyse tmn nehrin kylarna ta yollar ve korkuluklar ina etmekle harcayan Roma lejyonerleri bile kuaklar boyunca aresiz kalmt... Hunlar eski Trajan kprsnn kalntlarn geride braktlar. Kprnn yz elli grkemli ayann sadece yirmi tanesi salam kalmt. Attila'nn Roma'daki Trajan Stunu zerinde resimlerini grd tahta konstrksiyondan geriye en ufak bir iz bile kalmamt. Geen yz ve on yllar boyunca srekli olarak kprnn zerine geici tahta kaplamalar konulduu biliniyordu. Fakat bu yl salam ayaklarn arasnda en incesinden bir halat bile gze arpmyordu. Ksa bir sre sonra Hunlar kk bir nehri izleyerek kuzeye dndler ve Karpatlarn giderek ilerine ilerlemeye baladlar. Byk Kaan Ruga'nn erzak, ganimet, kadn ve o368

cuklarla ykl byk kafilesi, daha kuzeydeki yollan kullanarak birka hafta gecikmeyle de olsa, oktan terk edilmi Roma eyaleti Dadaya ulaabilirdi. Fakat Hunlar Tibisia Nehri'nin kaynana doru trmanmak zorunda kaldklar kk bir yoku haricinde, nispeten ok daha rahat bir yolda ilerliyorlard. Bu nehri dalarn arasndan yaklak bir hafta boyunca takip ettiler. Bu arada ka kez nehrin teki kysna gemek zorunda kaldklarn, Hunlarn ve yardmc kavimlerin ka kez geici kprler ina ettiini, ka araba tekerleinin krldn hi kimse syleyemezdi. Fakat bir zamanlar mparator Trajan zamannda kanl savalar sonucu fethedilen Dada dalarndan, bir tek Romal gzc tarafndan fark edilmeden Pannonia ovasna inmeyi baardlar... Buna karn imparatorluun bat yars, tm snr boylarna kadar iddetli aile kavgalaryla alkalanyordu. Ruga'nn Hunlar, Pannonia ovasna geldikleri zaman soydalarnn kendilerine anlattklar eyleri byk bir aknlk ve hayret iinde dinliyorlard. Yurtlarn gneydeki Tuna'ya doru kvrlan Tibisia ile ayn ekilde gneye doru akan Tsia nehirleri arasnda kurmu ve seyrek ormanlarla kapl geni dzlkler zerinde sevin naralar eliinde ilk aknlarna balamlard. Hava hl akamlar yurtlarnn nndeki atein banda oturmalarna, byk kazanlarn fokurdatmalarna, bu arada dnyada ne gibi gelimeler olduunu ve en iyi ganimetin nerede bulunduunu tartmalarna izin verecek kadar scak ve kuruydu. Sylendiine gre Ravenna'daki tavuksever imparator kendisi ve eilimleri zerindeki kontroln iyiden iyiye kaybetmiti. ki defa dul kalm kz kardeini herkesin gz nnde kucaklayarak dudaklarndan uzun uzun pmekten bile ekinmiyordu, ta ki kadn haykrarak kendisini onun

369

kollarndan kurtarncaya dek. Bu davran ise imparatoru iyiden iyiye tahrik ediyordu. En iyi generalinin iki kzyla evlenen, fakat onlara elini bile srmeyen imparator, kz kardeinin peinden azgn bir orman cini gibi koturup duruyordu. Hatta yine denilene gre geceleri ona tecavz bile ediyordu... mparatorluun bu karmaa ortamndan yararlanmak isteyen Attila, sadk adamlarndan oluan kuvvetlerini hzla gl aknc birliklerine dntrmeye balad. Bulabildii en iyi savalar yanna alyor ve onlara ganimetten pay filan istemediini, sadece kendi istekleri ve alicenaplklaryla hediye edecekleri birka parayla yetineceini sylyordu. Dounun souundan kap batya geldikleri yzyllardan bu yana, Hunlar asla mutlak bir hkmdara sahip olmamlard. Batda yaayan kavim ve halklarla onlar birbirinden ayran en belirgin zellik buydu. Roma lejyonerleri, yardmc ve baml kavimlerin askerleri, her eyden nce imparatorluun an ve erefi iin savayor, hatta gerekirse gzlerini krpmadan lyorlard. mparatorluk ise gerekte sadece imparator ve onun saray maiyetinden deil, yukardan aa doru giderek daha hrsl ve agzl bir ekilde her eye uzanan binlerce ve binlerce elden oluan dev bir piramide benziyordu. Cermen silah arkadalaryla beraber imparatorluun an ve erefi iin yaptklar kanl bir savatan sonra yaralarndan oluk gibi kan akmasna ramen antalarndan kk oraklar kartan, sava alannn kenarna gidip byk aclar iinde birka baak bien, taneleri el deirmenlerinde terek un haline getiren, sonra hazrladklar hamuru kzgn talar zerinde piiren ve bu ekmei scak scak mideye indirdikten hemen sonra bitkinlikten olduklar yere ylan lejyonerler hakknda anlatlan inanlmaz hikyeleri hangi Hun bilmezdi ki? Hunlarn bu gibi durumlar zerine kafa yormalarna asla 370

gerek yoktu. Onlarda her sava, her birlik ve her blk, bileinin hakkyla ele geirdii altnlara ve paralara ok doal bir ekilde sahip oluyordu. Atlarnn zerindeki hzl okularn ele geirdikleri ganimet gerek dier savalarla, gerekse seferi planlayan yallarla, samanlarla, silahlar hazrlayan demircilerle, araba yapmclaryla, kadnlarla, hatta yardmc kavimlerle paylalyordu. Tutsaklar ve kleler bile zafere yaptklar katk orannda pay alyorlard. Bu paylam onlar iin ok doald, nk souun hkm srd korkun alk ve ktlk yllarnda bozkrlardan topladklar tohumlar ve kkleri, brtlenleri, avladklar birka hayvan ve scak orbay da hayatta kalmak iin birbirleriyle paylamlard. Ktln olmad, srlerin semiz hayvanlarla dolup tat, silahlarn sadece talimlerdeki beceriksiz hareketler sonucu kana buland yllarda ise hepsi daha mutlu ve gle yzl oluyordu... Btn yl boyunca imparatorlukta olup bitenler hakknda eitli haberler almaya devam ediyorlard. Bu haberlerin byk bir ksm o kadar sama ve inanlmazd ki, Hunlar onlarn zerine kafa yormaya gerek duymuyorlard. Tacirler, seyyahlar, hatta kendi gzcleri bile ayn konu hakknda birbirinden son derece farkl eyler anlatyorlard. Ertesi yl boyunca da Hunlarn her iki kaan nemli bir faaliyette bulunmaktan kandlar. Savalarn onlar sktrmalarna ramen, kaanlar ilk olarak kavimlerinin mmkn olduu kadar fazla boyu, obas ve ailesiyle iliki kurmaya ve anlamaya alyorlard. zellikle Ruga Kaan, hl nispeten zgr ve bamsz olarak oradan oraya dolaan gruplar Attila, Scottas ve Onegesios'un yardmyla bir bayrak altnda toplamaya gayret ediyordu.

371

Scottas da Attila'nn bir nevi bavuru kayna ve mantk retmeni olabilmek iin elinden geleni yapyordu. Hun savalarndan neredeyse hibiri onun kendi halknn byk devlet adamlar ve hatipleri zerine sylediklerini anlayamyordu. Onun farkl yl, ay ve gn hesap yntemlerini heyecanla birbirleriyle karlatrmas Hunlan kahkahayla gldryordu. Bu deerlendirmelerin sonucu ise kulaa daha ziyade Hristiyanlarn ve Aryanlarn kulland cinsten geliyordu. Attila ise Scottas'n bu yeni zaman deerlendirmesini Imperium Romanum'un kafa kartrc uygulamalarndan ok daha pratik ve akla yakn buluyordu. "Roma'daki meydanlara yerletirilmi olan takvim talarna zaten asla alamamtm" demiti, Scottas ve Greka'yla beraber bir akam yurdunun nndeki atein banda otururken. Her zaman yapt gibi sa bacan kt cinlerin ak kapdan ieri girmesini nlemek iin tahta eiin zerine uzatmt. "Neden?" diye sordu Greka glerek, "oysa Kalenden, den ve Nonen'leri anlamak hi de zor deil... Bunlar sadece belli gn gruplarna ve haftalarna verilen isimler..." "Evet, fakat bazen nden arkaya, bazen de arkadan ne saylmalar gerekiyor..." "Peki bunda sorun olan nedir?" diye sordu Scottas. "Siz de zamann akn tpk ilk Romallar gibi ayn dnmne gre hesaplyorsunuz!" "Ayn zamanda gnlerin uzunluklarna ve hayvanlarmzn en uzun gebelik sresine gre de" diye karlk verdi Attila. "Bunu daha nce hi duymamtm" diye aknln belirtti Scottas. "Ellerini yukar kaldr" dedi Greka ve gld. "Ka parmak gryorsun?" "Ka olacak... On tane, deil mi?" 372

"Tamam... ki elinde toplam on parmak var! Artk Hunlarn hayvan yetitirme bilmecesini zdn demektir! Parmak saysn bacaklarn ve hayvanlarn saysyla arpacaksn, o kadar..." "Bu bir bilmece deil, aksine bir say oyun" diye dzeltti Attila. Greka glerek onun koluna vurdu ve Hunlarn mehur tekerlemesini sylemeye balad: "Hayvan yetitiren bir adamn iki eli, Drt ayakl bir hayvan iin yle der: rakamnda benden bir domuz alacaksn, Bir koyunun drt rakamna ihtiyac var, Alt rakam bir dana demektir, On rakam ise kk bir tay!" Yaz mevsimi birok bulumayla ve eski imtiyazlarn korumak isteyen dik kafal yal savalara kar yaplan bir dizi kk eylemle geti. Yallardan biri Rugann en yakn arkada olan Eskam'd. Bu adamn babas, savalarda gsterdii cesaret ve yararlk yznden Byk Kaan Balamir tarafndan "gneli bir gn kadar byk" bir toprak parasyla dllendirilmiti. Bu dln asla bir parmenle belgelendirilmemi olmasna ramen, Aa Tuna Hunlarnn tm Balamir Kaann szne sayg gsteriyordu. Bu nedenle Eskam'n toprak sahibi olan tek Hun olduu kabul ediliyordu; hatta arazisi baz zengin Roma senatrlerinin iftliklerinden bile daha geni bir alan kaplyordu. "Kimse senin mera hakkna kar kmyor" demiti Byk Kaan. "Fakat bundan byle Oktar'n ve benim senden sava ve sr talep edebileceimizi de anlaman gerekiyor." "Benim hibir seferden kamadm sen de biliyorsun."

373

"Doru" dedi Ruga Kaan. "nk sen de ganimet peinde kouyordun. Fakat bundan sonra muhtemelen baka sebeplerden dolay da silaha sarlacaz. Sana ve kavmimizin dier soylularna sylemek istediim ey, bundan byle tek tek kk kar gruplar olarak deil, ancak birlik halinde varlmz srdrmeyi baaracamzdr." "O halde eski yaam tarzmz byk lde terk edip yurdunu yazclar ve imparatorluk saraynda olduu gibi ynetici memurlarla doldurmak zorundasn!" dedi Eskam. "Biz birer aman olabiliriz, Eskam" dedi Aybars, "fakat hayal danslar deiliz!" "ok haklsn!" dedi Hunlarn yeni Byk Kaan'. Aybars'n samanlarn ba olmasna ramen, nderlerin pek ounun kk trenleri, danslar ve byleri kendi balarna gerekletirme haklar vard. Eskam ise Aybars'n yokluunda bile iyiletirme ve by trenleri dzenleme hakkna sahip olan az sayda soyludan biriydi... Ruga'nn son derece doal bir tavrla syledii bu deiikliklerin gerekte ne kadar kkl olduklarn o anda orada bulunanlarn pek az kavrayabilmiti. Byk Kaan'n Imperium Romanum'un hangi snrnda hangi boyun bulunduunu, hangi hann atl savalaryla hangi yabanc gcn hizmetinde bulunduunu, dier Hun boylarnn ne yaptklarn renme istei de bu kkl deiikliklerin bir parasyd. "Biz artk vahi birer atl deiliz!" demiti Ruga bir akam nce Attila ve Aybars'a. "Roma'nn her iki yakasna da dilediimiz anda dilediimiz gibi saldrabiliriz - fakat baz g ve arazi sahipleri, bu blgede onlardan baka bir kudretin de bulunduunu bir trl anlamak veya kabul etmek istemiyor!" "Ne... ne demek istiyorsun?" diye sordu Eskam rahatsz bir sesle. Ruga nce ona, sonra da Attila'ya bakt. 374

"Bize uzun zamandr olduka mantkl grnen iki eyi pekl birbirleriyle badatrabiliriz..." Attila elinde olmadan irkildi. Kaann ne sylemek istediini dierlerinden ok daha abuk kavramt. Yznde dehet dolu bir ifadeyle Ruga ya bakt, fakat kaan sadece dolgun dudaklarn aprdatmakla yetindi. "Sen zengin birisin, Eskam" dedi Ruga. "Ben de kudret sahibiyim! Senin gzel kzlarn, benim de dik kafal bir yeenim var! Syle bakalm, bu ii nasl yapacaz?" Ne Eskam'n, ne de Attila'nn itiraz etme anslar yoktu. Kara Hunlarn Byk Kaan' bir evlilik yaplmasn emretmiti ve yaplacak en akll i, bu emre uymakt. "Oullar!" istiyorum dedi Ruga, Attila'ya dnerek. "Oullar grmek istiyorum, beni anlyor musun? Senin onlarla ilgilenmene gerek yok! Birka olann babas ol, geri kalann da bana brak!" Dn treni eyll aynn sonlarna doru yapld. Greka, Attila ve onun iin seilmi siyah sal, gl kuvvetli gelin dndaki herkes byk bir amatayla eleniyordu. Byk Kaan Ruga, Tisza kysndaki ordughnda kutlanan dn bizzat kendisi ynetiyordu. Binlerce Hun, Gepid ve Got yiyor, iiyor ve yeni ifte vgler yadryordu. Hatta Konstantinopolis'ten bile kk bir heyet gelmi ve gelinin eyizi iin altn kaplar ve ipek kumalar, kaann yeeni iin ise kabzasnn ucunda byk bir yakut parlayan deerli bir kama getirmilerdi. Attila, Onegesios ve Scottas'in Dou Roma elileriyle sk sk bir araya gelerek sohbet ettiini gryordu. Onun yerinde baka kim olsa bu durumdan kukulanrd. Fakat Attila byle bir eye gerek grmemiti, nk iki karde sonradan onun yanna gelmi ve Galla Placidia'nn Ravenna'dan katn anlatmlard...

375

Attila Tisza kysnda kald. Kn yeni balad bu mevsimde ovann iklimi hl yaamaya uygun ve kuruydu. Erkeklerin ve kadnlarn kar ve don beklememelerine ramen, Aybars kn ge gelecei, fakat olduka sert geecei kehanetinde bulunmutu. Attila zaman iyi deerlendiriyordu. Adamlaryla birlikte sk sk gnler boyu sren keif gezileri yapyordu. Kurduu ilk aknc birliindeki savalar, oklaryla uan bir kuu bile vuracak yetenekteydiler. Attila bu keif gezileri ve ifte evliliinin sorumluluklaryla o kadar meguld ki, yln sonuna doru ordugha Ravenna'dan bir heyet geldiini fark edemedi. Bunu duyduu zaman bile fazla ilgi gstermedi. Ravenna'dan gelen sorgulu miferlerle ve Galya parfm kokan kibar senatrlerle ene almaya hi istekli deildi. "Ravenna heyetiyle yaplan grmelere mutlaka katlman gerekiyor!" dedi Scottas onu nihayet bulduu zaman. Attila, Ruga Kaan'n sekin muhafz birliinden bir dzine gen savayla yapt uzun bir keif gezisinden yeni dnmt. "Neden?" diye sordu isteksiz bir ekilde. Hzl, fakat pek az soluyan atlarnn zerindeki dierleri gibi, o da ter iinde kalmt. "Tm zamanlarn en iyi aknc birliini ilk kavgalarna hazrlyorum! Buna bir an bile ara veremem!" "Anlaana, Attila!" dedi Scottas dudaklarnda garip bir glmsemeyle. "Byk Kaan Ruga, Romallarla grt zaman yannda bulunman sadece kibarlk olsun diye istemiyor..." "Fakat ben orada bulunmay istemiyorum!" dedi Attila kaba bir sesle. Birka saat nce ikinci karsnn hamile olduu haberini almt. "Ya Roma heyetinin banda seni mutlaka grmek isteyen biri varsa?"

376

"Beni grmek isteyen biri mi?" Attila gld. "Roma veya Ravenna'dan kim o Hun gencini hatrlar ki? O gnlerin zerinden tam on yl geti..." "Bunlar ben de biliyorum" dedi Scottas. Dudaklarndaki glck giderek geniliyordu. "Bu nedenle zerine basa basa seni birisinin grmek istediini sylyorum ya... daha dorusu tekrar grmek istediini, Attila!" "Tekrar grmek istediini mi? Neden? Bu adam ben tanyor muyum?" "Sanrm" diye gld Scottas. "Yoksa denizin zerinde hayatn kurtardn ve Aquileia meyhanelerinde birlikte kafay ektiin adam grmek istemiyor musun?" "Ben... yoksa... Aetius burada m?" Scottas ban sallayarak dilini aklatt. "Ravenna'dan gelen heyete o bakanlk ediyor!" "mparatorie Galla Placidia'nn geen yln banda Ravenna'dan Konstantinopolis'e katn mutlaka biliyorsunuzdur" diye sze balad gz kamatrc bir grnme sahip olan Aetius. O ve yanndaki yksek rtbeli adamlar, iki gn nce Byk Kaan'n saysz yurttan oluan ordughna ayak basmlard. Aetius'un zerinde bir comes domesticarum niformas vard. Saray muhafzlar komutan ve mabeynciba mevkii ona ok yakmt. Ravenna heyetine hafif silahl saray muhafzlarndan oluan bir turma ile Tuna'nn byk kvrm yaknlarnda bulunan Aquincum kalesinden gelen ikinci bir turma elik ediyordu. "Uzun zamandr Tuna snr boylarndan zerimize yaan haber ve sylenti yamurunun karmaasndan bizi biraz olsun syrabilirsen ok iyi olur" dedi Ruga Kaan heyet yeleriyle yapt uzunca bir selamlama faslndan sonra.

377

Bu mevsim iin olduka allmadk olmasna ramen Ruga misafirlerini kabul yurdunda deil, az tedeki geni bir alanda kabul ediyordu. Byk Kaan'n zerinde bulunduu bir adam boyundaki tepecik, Romallarla yaplacak olan grmelere katlacak yz kadar adama geni, rahat bir yerleme olana tanyordu. Yirmi bir Romal ve ayn saydaki Hun, byk atein etrafndaki i emberi tekil ediyordu. Yine ayn ekilde zerlerinde ar yeil rtler bulunan byk yemek sinileri de misafirlerin nne bir ember tekil edecek ekilde yerletirilmiti. Grmelere katlan davetlilerin geri kalan ksm da ilk emberin arkasna ayn ekilde yerlemiti. Yiyecek ve iecekler yan duvarlar alm byk bir yurt ile sadece bir kenarlar ak olan drt keli iki Roma adrndan getiriliyordu. Yurtlarda ve adrlarda bulunan alar ve yamaklar, misafirler iin zenginlik ve az tad anlamna gelen yemekleri hazrlamak iin birbirleriyle yar halindeydiler. lk iki saat zarfnda Romallara altn tepsiler zerinde buharda piirilmi ve baharatlarla tatlandrlm kerevitler, fme balk, taze kei yourdu, soanl et orbas, ttslenmi ay pastrmas ve son Trakya seferinden kalan arap ikram edilirken, Hunlar da Romallar iin hazrlanan bu leziz yiyecekleri cesaretle, fakat gene de ihtiyat elden brakmadan tadyorlard. Bylece Hunlar da Galya arabn zevkle itiler, Dalmaya'nn sarmsakl eek sucuunu tattlar, hatta birka zeytin tanesini inediler, fakat Romal alarn getirdii beyaz ekmei ve balk sosunu iddetle reddettiler. Romallar da ayn ekilde nlerine konulan nar gibi kzarm et paralarn yemek istemediler, nk Hunlarn bu etleri atlarnn eyerlerinin altnda yumuattklarn duymulard. "imdi anlat bakalm!" diye bard Ruga Kaan bir kez daha.

378

"Galla Placidia'nn bundan neredeyse iki yl nce on drt yandaki olu Valentian ve be yandaki kz Honoria'yla birlikte Konstantinopolis'e, vey kardei Arkadios'un olu mparator Theodosios'un yanna snd bir gerek..." Aetius'un Roma imparatorluk slalesinin akrabalk ilikilerini Hunlara aklamakta gsterdii zen, Attila'y olduka artmt. Hunlarn, Cermenlerin ve Imperium Romanum'un snrlarnda yaayan dier kavimlerin, Romallarn hkmdar slaleleri hakknda iki adm telerinde yaayan kabilelerin hkmdarlarndan bile fazla bilgiye sahip olduklarn unutmua benziyordu. "Demek onun yeenini ziyarete gittiini sylyorsun!" dedi Ruga Kaan. "Hayr" diye karlk verdi Aetius. "Onun katn ve bunun bir gerek olduunu sylyorum!" "Bat Roma imparatorunun kz kardei, Dou Roma'ya m kayor?" diye sordu Ruga bir kez daha. "Byle bir ey nasl olabilir?" Aetius iini ekti. "Honorius uzun zamandan beri hasta bir adamd" dedi sonra. " yl nce Augusta ilan ettii kz kardei Galla Placidia'nn kendisine kar dzenlenen birtakm entrikalara kartn iddia etti. Gerekte ise byk itibar sahibi kocas Patricius Constantius III.'n yl nceki lmnden sonra kz kardei ona yk olmaya balamt." "Demek ki bu garip kan mparator Honorius'un lmyle bir ekilde ilgisi var" dedi Attila. Aetius ona bakarak glmsedi ve ban sallad. "Hayr" dedi sonra. "Honorius son yln austos aynn on beinci gn koleradan ld. Bunun Galla Placidia'nn kayla ilgisi yok." Attila'nn yznde geni bir glmseme belirdi. "Yksek bir makama ulamsn, Durustorumlu dostum! 379

Fakat bizi hl Roma ve Ravenna'da sadece aptallarn hkm srdne inandrmak istiyorsun!" "Ne demek istediini anlayamadm!" Attila glmsemeye devam ediyordu. Gzlerinin ilerine bakmak suretiyle konuuyor ve birbirlerini anlyorlard. Aradan geen bunca yldan sonra bile birbirlerini asla kandramayacaklarnn farkna varmlard. "Ne dndm sana syleyeyim" dedi Attila sonunda. "Galla Placidia gzel olmasna gzel, fakat en az ayn derecede tehlikeli bir imparatorie. Entrika sulamasndan sonra Roma'dan kamas, lejyonlar ve hatta senato iin bir sinyal olabilirdi." "Anlamyorum" dedi Ruga Kaan alnn krtrarak. "Bir sinyal mi? Ne iin?" "Theodosius slalesini iktidardan indirme zamannn geldiini bildirmek iin" diye cevap verdi Attila. "mparatorluun iindeki gelimelere baksanza! Dou Roma giderek g kazanrken, gerek Roma yava yava yok oluyor!" "Ben bunun tam aksini dnyorum!" diye itiraz etti Aetius. "O halde laf dolatrmadan buraya neden geldiini syle!" "yleyse iyi dinle" dedi Aetius kendisine tmyle hakim olarak. "Yirmi ekim gn Valentinian III. Selanik'te Dou Romal magister officiorum'lar tarafndan Caesar -yani taht orta- ilan edildi ve yeeninin iki yandaki kz Licinia Eudoxia ile nianland." "Bylece Bat Roma pratik olarak Dou Roma mlkiyetine girdi" dedi Attila. "Tam aksine!" diye itiraz etti Aetius. "Bu meseleyi daha sonra akla kavuturursunuz" diye araya girdi Ruga Kaan. "Anlatacan baka ne var?" "O halde bana en son yeniliklerden haberdar olup olmadnz syleyin" dedi Aetius. 380

"Bizim keskin gzlerimiz ve kulaklarmz var" dedi Attila srtarak. "Ravenna'da da, ayet bunu kast ediyorsan..." "Evet, yntemlerinizin giderek inceldiini kabul etmek zorundaym" dedi Aetius glmseyerek. "O halde soylu senatr Johannes'in geen yln kasm aynn yirminci gnnde Roma imparatoru ilan edildiini de bilirsiniz..." "Bir kez daha muzaffer tarafta olduunu sevinle idrak ediyoruz" dedi Ruga diplomata. Attila hayranlkla ban sallad. Daha nceki Hun hanlarnn ve kaanlarnn hibiri bylesi incelikleri anlaml ve gerekli bulmamt. Fakat Ruga'nn akll bir adam olduunu ok abuk anlamt. Byk Kaan, Aybars'n atalarna dair sahip olduu ok eski bilgileri, Tuna, Tisza ve Karpatlar arasnda yaayan boylar etkilemek iin kullanmt. Sonunda da bu boylarn hibiri Ruga'ya kar kmaya yeltenmemiti... "Eski imparator slalesinin baz yeleri, Johannes'in her trl iddet yntemini kullanarak iktidar ele geiren bir taht hrsz olduu grnde..." Attila onun szn kesti: "Gerekten yle mi?" "Bir taht hrsz m?" diye sordu Aetius. "Kesinlikle hayr! Aksi takdirde onun tarafnda bulunuyor olmazdm. Ayrca tm Kuzey talya lejyonlar ve General Castinus da onun tarafnda. Ayn ekilde Galya'da bulunan ordu da." "Bu konuda bir ey sylemek istiyorum" dedi Onegesios. Ruga ban sallayarak ona izin verdi. "Bu arada Afrika Eyaleti'ndek Bonifatius ile aranzda sorunlar bulunduunu biliyoruz" dedi Hunlarn arasnda Roma'nn iileri hakknda en fazla bilgiye sahip olan adam. "O Galla Placidia'nn ateli bir taraftardr ve haklarn geri almasnda ona mutlaka tm imknlaryla yardm edecektir. Bu nedenle lejyonlarnzn byk ksm bu tehditle uramak zorunda kalacak." "te duyuyorsun" dedi Attila. "Durumunuz hi de parlak deil." 381

"Bir ey daha syleyebilir miyim?" diye sordu Onegesios. Ruga nce ban sallayarak izin verdi, sonra da elini kaldrarak ona beklemesini iaret etti ve dnmeye balad. Atein etrafndaki insanlarn sohbetleri yava yava snmeye balad. Giderek daha fazla sayda adam ellerindeki arap anaklarn ve baklar yere brakyordu. Atein gney tarafnda ark syleyen kzlar sustular. Koca meydan birdenbire lm sessizliine brnmt. Attila, anszn Ruga Kaan'n konumalarn akn neden kestiini anlayverdi. Sanki o da Aybars ve Attila gibi samanlarn yeteneklerinden bir eyler almt... Kk bir tata byk bir da, bir tohumda yaprak ve meyve, bir kelebein narin kanat rpnda bir frtna grmesini, henz sava balamadan llerin ardndan yas tutmasn salayan o ok eski igd... Attila, amcasnn ve dierlerinin kendilerini pek iyi hissetmediklerini gryordu. Onlar bu tr konumalardan holanmyorlard. Sadece amanlar aclarn dinecei, gzyalarnn ve yaralarn kuruyaca, sessiz imdat lklarnn arklara dnecei kadar uzun sre konuma hakkna sahiptiler. Atein etrafnda oturan Hunlarn tm eski geleneklere, atlarn srtndaki ak ve anlalr konumalara, yksek sesli zafer lklarna, nderlerine vgler yadrmaya ve dmanlarna sava arklar sylemeye alkndlar. Bykbabalarnn ve babalarnn uzun yzyllardan sonra skitlerin torunlar, Yunan kolonistleri ve Gotlar tarafndan kurulan evlere, duvarlara, ahrlara ve pazarlara rastlamalarnn zerinden henz iki kuak bile gememiti. Hunlarn ilk defa grdkleri bu nesneler hakknda herhangi bir fikirleri yoktu. Atalarnn in ehirleri ve bir zamanlar kendilerine kar ina ettikleri byk duvar hakknda anlattklar, zihinlerinde kalan uzak bir efsaneden baka bir ey deildi. Sonra ksa bir mddet zarfnda zerinde resimler bulu382

nan yuvarlak altn paralarn hem ok deerli olduunu, hem de ar erzaklardan, hayvan srlerinden, hatta balangta kendilerini ok etkileyen ss eyalarndan ok daha kolay tanabildiim renmilerdi. Ve imdi yeni bir deiim daha kendisini gsteriyordu. Grne gre artk masann zerine konularak takas edilen altn paralar ve mallar deil, aksine sadece szlerdi. Bu szler o kk metal yuvarlaklardan ok daha yalancyd ve ok daha byk bir dikkatle ele alnmalar gerekiyordu... "imdi konuabilirsin" dedi Ruga Kaan sonsuzluk kadar uzun sren bir aradan sonra. "Tek bir sorum olacak" dedi Yunan. "Dou Roma ne yapacak?" Attila ban kaldrarak ona bakt. Bu adamn byk bir cesaretle kendisini son derece bilgisiz biri olarak ortaya koyma yeteneine hayrand. Aslnda orada bulunanlarn arasnda Konstantinopolis saraynda nelerin tezghlandn, nelerin tartldn ve neye hkmedildiini en iyi o biliyordu. Singidunum'daki Dou Roma magister offido-ru/n'larna tacirler ve seyyahlara verdii altnlar karlnda gizli haber ve mesajlar gnderen ondan bakas deildi. Elbette ki Attila ve Scottas bu mesajlarda yazl olan her kelimeyi biliyorlard. Ve bir konuda aralarnda anlaamadklar zaman, Konstantinopolis sarayndaki bir kadnn nasl hissedebileceini renmek iin Greka'ya bavuruyorlard. "Bugne kadar sadece tahminler yrtlyor..." diye kaamak bir cevap verdi Aetius. Ve o anda Attila Romalnn yalan sylediini anlad. Ravenna'daki yeni Muhafz Alay Komutan'nn sadece bir nezaket ziyaretinde bulunmak iin gelmi olmas imknszd. Aetius sylediklerinden ok daha fazlasn biliyordu. Ve daha fazlasna ihtiyac vard! 383

Attila, Ravenna'daki imparatorun danmanlaryla birlikte aklndan hangi olaslklar geirebileceini dnd. Nereden yardm ve destek bulabilirdi? Vizigotlardan m? Almanlar, Burgundlar, yoksa uzaklardaki Franklardan m? Yoksa Vandallardan m? Attila, Aetius'un yeni imparatora her eyi anlatm olabileceini dnd. Kral Alarich hkmdarlndaki Vizigotlarn yannda edindii tecrbelerden, Hunlarn yannda rehine olarak geirdii bir yldan, hatta dier tm Romallardan daha iyi tandn dnd han olundan... "Yoksa bize bar nermek iin mi buradasn?" diye sordu Ruga Kaan. "Bana kalrsa Aetius bize bartan daha fazlasn nerecek" dedi Attila glerek. "Hatta ok daha fazlasn! Bunun karlnda da kk bir ricas olaca kesin..."

384

16 Taht Hrsz

Hristiyanlarn 425. ylnn k mevsimi Aybars, Attila ve Byk Kaan Ruga dndakiler iin hi beklenmedik bir anda bastrd. Aybars uzun bir sredir ocak aynn souk ve sert, ubat aynn ise daha da kt geeceini sylyordu. Aetius da baka pek ok insan gibi kn tutsa olmutu. Batya giden yollarn hibiri ak deildi. Julius Alplerinin doruklarnda yaayanlar bile dan karl geitlerini aamyorlard. Bu durum imparatorluun kuzeyindeki dier Alp geitleri iin de geerliydi. Tek seyahat imkn dou eyaletlerinde yaplacak bir seyahat ile Karadeniz'den bir gemiye binerek Konstantinopolis'e gitmekti, fakat Bat Romallar bunu yapmak istemiyorlard. Nehirlerin neredeyse tm donmutu. Buz tabakalar birbirleri zerine yle karmak bir ekilde ylmt ki, arabalarn veya atlarn kar tarafa gemeleri imknszd. Buna ramen Aetius yannda farkl kiilerle bazen gnlerce sren seyahatlere kyordu. Hunlar onun Tuna ve dier nehirler boyunca uzanan Limes kale ve garnizonlarndaki subaylar yeni imparatorun tarafna ekmeye altn biliyorlard. Bu subaylarn pek ou Aetius'u tanyordu - ya da en azndan babas Gaudentius'u. Buna ramen Aetius her kt seyahatten daha iine kapank ve surat daha ask bir ekilde dnyordu. 385

Attila ona pek ender elik edebiliyordu. K aylar iin emrindeki komutanlarla birlikte kapsaml bir eitim program hazrlamt: Hunlarn bir ksm, Romallar ve imparatorluun emrindeki Cermenler gibi sahte saldr almalar yapacaklard. Yapacak baka nemli bir i de olmad iin, saylar neredeyse yz bini bulan atllar Tuna ile Karpat Dalar kvrm arasnda uzanan geni ovada hemen her gn talim yapyorlard. Fakat Attila Aetius'un bunu renmesini istemiyordu. Attila ve Aetius, ubat aynn ortalarnda bir kez daha Ruga Kaan'n zel adrnn nne oturmulard. Aybars, Eskam, Onegesios ve Scottas da onlarla birlikteydi. "General Castinus komutasnda Afrika'ya gnderdiiniz Hunlarn hangi boydan olduklarn hl anlayabilmi deilim" dedi Byk Kaan. Grl grl yanan atein karsnda terlememek iin, o da dierleri gibi zerindeki kat kat kaln klk giysilerin bir ksmn karmt. Aetius ve subaylarnn birka da gs zrhlarn karmlard. zerlerinde tek renkli, uzun kollu, yn pantolonlu i elbiseleri ve bellerinde kllarnn takl olduu kemerleri olduu halde, yerdeki byk minderlerin ve hallarn zerine oturmulard. "Geen yl baka blgelerden yardmc kuvvetler aracak kadar vaktimiz yoktu" dedi Aetius. "Magister Castinus'la birlikte gneye giden Hunlar uzun sredir ordumuzun bir paras. Brittania'da gsterdikleri stn cesaretten sonra, onlara tm zamanlar iin gvenebileceimizi anladk. Bizim kendi adamlarmzdan bile daha baarl ve hzllar." "Hzl olmalar ok normal, nk yanlarnda lejyonerler gibi el deirmeni ve piirme ta benzeri gereksiz arlklar tamyorlar" dedi Attila. Dierleri gibi scak arap deil, Aybars Amca'nn tanabilir kk kazannda kaynatt bitki zlerinden yaplma acms bir ay iiyordu... "Demek Imperium Romanum'un meru hkmdar sla386

leine kar size yardm etmemizi istiyorsun!" dedi Hunlarn kaan birok gn ve gece sren tartmalardan sonra. Bu zaman zarfnda ok ey sylenip, aslnda hibir ey sylenmemiti. "Theodosius'un varislerinin Ravenna'daki asilere isyan etmemeleri iin..." "Bunu sen sylyorsun" dedi Aetius tereddtl bir tavrla. "Sizin o korkun imparatorluunuzda beni en ok ne fkelendiriyor, biliyor musun? Yalan sylemeyi baaramayan adamlarn bile durup dinlenmeden yalan sylemeye almalar!" "Bu konu zerinde daha nce de tartmtk" dedi Aetius. "Fakat ben sana yalan filan sylemiyorum ki! Sana..." "Bana bir sr zeri yazl parmen teklif ediyorsun, deil mi?" "Evet" dedi Aetius sabrla. "zerlerinde eitli lejyonlarn, birliklerin, kolordularn ve svari alaylarnn yerlerini tam olarak gsteren yazlar bulunan parmenler! Ayrca deniz ve nehir kylarndaki sava limanlarnn ve gemilerin konumlar da var. Bu parmene sahip olan bir kimse, imparatorluun askeri yapsn ve tm zayf noktalarn en ince ayrntsna kadar bilir. Tm Romal komutanlar ve emrindeki glerle ilgili bilgiler de cabas..." Aetius, yanndaki subaylardan birinin kendisine uzatt erguvan renkli yn yuman ald. "Notitia dignitatum" diyerek ilk parmeni at. "Roma ynetim birimlerinin ve askeri glerinin ayrntl haritasn hazrlayabilmek iin corafyaclarmz ve bilginlerimiz neredeyse otuz be yldr alyorlar." "Sylediklerin kulaa ok ho geliyor" dedi Byk Kaan. "Fakat biz seni tanyoruz, Aetius! Bu izimlerin tmnn yanl olmadn bana kim garanti edebilir?" Kaann baklar Scottas' arad. Bunu fark eden Yunan bilgini ayaa kalkt ve Ruga ona bayla iaret etti. 387

"Hristiyanlarn hesabna gre u anda hangi ylda bulunuyoruz? " diye sordu Byk Kaan. "Yani tanrnzn olunun doumunun zerinden bugne kadar ka yl geti?" "Burada herkesin nnde sana ka yl..." "Hangi yldayz, Scottas!" "Drt yz yirmi be." "Peki biz Vizigotlar senin doum yerin olan Durustorum'da Tuna zerinden imparatorluun snrlarn amaya ka ylnda zorladk, Flavius Aetius?" " yz yetmi be ylnda balamt." "Tam elli yl nce, Aetius! Daha o zamanlar bile Imperium Romanum Vizigotlar kandrm ve aldatmt! Siz orada bir orduyu malup etmediniz, fakat ekmek ve snma vaat ettiiniz koca bir halk, planl olarak ala ve lme terk ettiniz!" Byk Kaan yere tkrerek ban sallad. "Bizi ilk grnzn zerinden tam elli yl geti! Parmenler zerinde sahte bir Imperium Romanum hazrlayabilmek iin yeterince uzun bir sre..." Aetius derin bir nefes ald. Bu tr bir sulamayla karlaacan hi tahmin etmemiti. Fakat dier erkekler de gzlerini yere evirmi, kendi aralarnda kaann ne kadar hakl olduunu mrldanyorlard. "Kabul etmelisin, Aetius!" dedi Attila dosta bir sesle. "Sen bize Limes'teki herhangi bir kalede ka tane mutfak kazan bulunduunu bile sylemezsin!" "Fakat bana inanmanz gerekiyor!" diye bard Aetius heyecanla. "Bu belgelerdeki tm veriler resmi ve gerek! Lejyonlar, atl birlikler, yaya birlikler, hatta aux;7aeler zerine elde bulunan tm veriler..." "ayet sylediklerin doruysa, sen bir hainsin!" dedi Onegesios gzlerinde buz gibi bir bakla. Attila, tm dikkatini bu iki adam arasnda geen sahneye vermiti. 388

"Magister Helios'un officium'undan buraya hangi gizli bilgileri tadn ok iyi biliyorum!" dedi Aetius onu tehdit edercesine. "Ve oraya hangilerini gnderdiini" diye tamamlad Byk Kaan glerek. "Konstantinopolis'e asla gizli bilgiler ieren bir mesaj gndermedim!" dedi Onegesios incinmi bir sesle. "Bir tek gizli kelime bile! Yemin ederim..." Attila dnceli bir tavrla Onegesios'a bakt. Evet, diye dnd, imdi bile yalan sylemiyor. Kaan yurdunda konuulanlarn gizli kalmas konusunda hibir zaman tek kelime bile edilmi deildi. O da bu gerei en plak ekliyle dile getirmiti. "Drstlmz ispat etmek iin size en deerli devlet kitabmzn bu kopyasn vereceiz" dedi Aetius. "Neden drstlnz ispat etme ihtiyac hissediyorsunuz?" "nk kendimizi tmyle sizin ellerinize brakmak mecburiyetindeyiz!" "Anlamyorum..." diye homurdand Ruga. "Fakat ben anlyorum!" dedi Onegesios aniden. "Geen sonbaharda kulama gelen baz sylentilerin gerek anlamlarn da ancak imdi kavryorum." "Hangi sylentiler?" diye sordu Byk Kaan. "Sava!" diye cevap verdi Yunan. "Sava kacak! Dou ve Bat Roma, Konstantinopolis ile Ravenna arasndaki ilk gerek sava!" "Doru sylyor" dedi Aetius sesini ykselterek. "Afrika'daki comes Bonifiatus, Ardabur ve olu Aspar'a kar yeterince gl olmadmz iin, sizden yardm istiyoruz. Hava koullan elverdii anda Bat Roma ve talya'ya saldracaklar..."

389

"yle mi?" dedi Attila ve gld. "Demek senin sakall Alanlar yeniden sahneye ktlar! Aslnda onlarn Mare Hadriaticum'tart bkm olmalar gerekirdi!" "Onlar Dou Roma ordusunun ve donanmasnn bakomutanlar!" "Ve biz de Johannes'in henz yeni ele geirdii tahtndan eski dostlar tarafndan kovulmasna engel olacaz!" dedi Attila glmseyerek. "Altm bin adama hizmetleri karlnda ok miktarda altn ve Notitia dignitatum'un bu kopyas..." Byk Kaan bu durumu kardei Aybars, Attila ve dier kzlarndan giderek daha fazla sz etmeye balayan Es-kam'la grt. Uzun tartmalardan sonra Ruga Romalnn teklifini kabul etmeye karar verdi. Sonra da Onegesios'a Dou Roma ile bir anlama hazrlamasn syledi. Bu anlama, her yl dzenli olarak hara dedii takdirde, Konstantinopolis'e bar teklif ediyordu. "Ylda be yz kilo altn diyelim" dedi Ruga akam yemei esnasnda. Onegesios hayr anlamnda ban sallad. "ok fazla! Theodosios bu paray asla deyemez." "Bir bar anlamas iin ylda be yz kilo altnn fazla olduunu mu sylyorsun?" diye sordu Attila. "Biz Roma'da sadece iki gn zarfnda bu meblan iki katn topladk..." "Bat Roma'y asla Dou Roma ile karlatrmayn" dedi Onegesios. "Konstantinopolis, Ebed ehir kadar ak bir yer deildir. Orada birbirlerine kar senatrler ve yardaklar deil, aksine hipodromda atl arabalarn yartran drt parti mcadele eder. mparator Yeiller Partisi tarafndan desteklenmektedir. Bu insanlar esasen tembel ve rahatlarna dkndrler. Tm abalan yeni imparatorluklarnn keyfini karmaya almaktan ibarettir. Maviler Partisi'nin de olduka byk miktarda paras vardr. Fakat onlar Byk 390

Konstantin tarafndan temelleri atlan bu ehrin zerinde ykseldii Eski Yunan geleneklerine sayg duyarlar. mparatorluk vatanda olarak sahip olduklar an ve eref, onlar iin her eyden daha nemlidir." "Bu ne anlama geliyor?" diye sordu Ruga Kaan. "Sizin tecrbeli bir hatip gibi dnmeniz gerektii anlamna!" diye atld Scottas kendisine bir ey sorulmam olmasna ramen. 'Hara' derseniz bu bamllk anlamna gelecek, 'vergi' derseniz bu defa da Maviler protesto edecek. Fakat yaplacak anlamaya halklar arasndaki dostluun tesisi iin katk pay yazacak olursanz, kimsenin bu paray demeye itiraz edeceini sanmyorum..." "Yine de imparatorluk kasasndan kltrel amalar iin ylda be yz kilo altn kmas ok fazla" dedi Onegesios. "Ben Helios'u uzun sredir tanrm. mparatora ortada henz bir sava yokken byle bir mebla kesinlikle dememesini tavsiye edecektir..." "O halde anlamaya sz konusu rakamn yarsn yazn" dedi Byk Kaan. "Bana kalrsa yz yetmi be kilo ile de balayabiliriz" dedi Attila. "Burada sz konusu olan aslnda parann miktar deil, aksine kinci Theodosios'un uzun tartmalara girmeye gerek kalmadan bizimle bar yapmay kabul etmesi!" "En iyi adamlarmz Aetius'la beraber giderken ihtiyacmz olan bar!" dedi Ruga ve ban sallad. "Her ey yolunda giderse elimize ka tane altn Solido geecek?" "Yirmi be bin iki yz tane" dedi Onegesios. "Fena deil" diye srtt Byk Kaan. "O halde hemen anlamalar hazrlayn ve imparatora gnderin." "Benim bir nerim daha olacakt" diye atld Attila. Ruga kalarn kaldrarak soran gzlerle ona bakt. "Onlara bu bar anlamasnn aslnda geen yldan baladn da syleyebiliriz." 391

"Geen yl boyunca Dou Roma topraklarna saldrmadmz iin mi?" diye sordu Eskam. Ruga ona bakt ve dnd. Pek ok ayr zerinde sz sahibi olan ve gzleri gneli bir gnde eyerinin zerinde ayaa kalkarak etrafna bakman bir Hun kadar keskin olan bu adam, her geen gn onun en deerli danman oluyordu. "Kulbelerdeki bar iin, imparator altn verecek!" diye mrldand Scottas. "Aslnda bu konuda bir iir yazmalym..." Byk Kaan Ruga, bu bar anlamas metnini zel ulak olarak Konstantinopolis'e gtrmesi grevini Attila'ya vermiti. Yolu iyi tanyan Eskam, klavuzluk yapmak iin onunla birlikte geliyordu. Yanlarnda Onegesios tarafndan hazrlanm tane mhrl mektup vard. Bunlarn birini yolda onlar durdurmaya teebbs edebilecek komutan ve lejyonerlere, bir dierini Yeiller Partisi'nin nderlerine, dierini de imparatorun sarayndaki magister officiorum'a. hitaben yazmt. "lk iki belgeyi kullanmaya hi ihtiya duymayacaksn" dedi Onegesios onunla vedalarken. Sonra atlarn yannda duran Aetius'a bakt. "Konstantinopolis onun burada olduunu uzun sredir biliyor." "Bunu senden mi rendi?" "Hayr" dedi Onegesios zehirli bir sesle ve Attila'ya bakt. "yle olsayd bunu sylerdim. Fakat Konstantinopolis'in kulaklar bu aralar fazlasyla byk ve hassas. Ayrca tm ehirlerde ve yol kenarlarndaki hanlarda akla hayale gelmeyecek sylentiler dolanp duruyor. K mevsimi yola kmamza izin verdii zaman, bu sylentiler iyice artacak. Aetius yannda Hunlar olduu halde veya olmadan yola kt zaman ise her tarafta borular alnacak!" "O halde zaman deerlendirin ve ben burada yokken savalar sefer dzenine sokun" dedi Attila. "Lejyonerlerin 392

batya doru hareket etme hazrl iinde olduklarn haber aldm anda bunu size de bildirmeye alacam!" "Hunlara kar byle bir hazrlk yapldn hi sanmyorum" dedi Onegesios. "Dou Roma'nn ok acil olarak bar anlamamza ihtiyac var" dedi Attila. "Ancak bu anlamay imzaladktan sonra birliklerini Johannes'e kar harekete geirebilirler." "O taht hrszn malup etmek iin ellerinden geleni yapacaklardr" dedi Onegesios. "Hatta gerektiinde imparatorluun dousu, batsna kar her eyini seferber edecektir. Pulcheria ve Eudoxia, tahtn mutlaka Teodosios slalesine geri dnmesini istiyorlar!" "Galla Placidia bu iin stesinden gelecektir!" "Sakn kimse bu kadn hafife almaya kalkmasn! Ne bugn, ne de gelecekte!" Ertesi gnn ok erken bir saatinde en iyi aknc birliklerinden biri keskin naralar atarak kaann yurduna doru at srmeye balad. nderleri dev yapl, sarn bir adam olan Edekon'du. Turkling rkndan gelen bir Ostrogot Skir'i olmasna ramen, bir Hun ismi tayordu. Ruga bu gen Cermen'i birka gn nce zel muhafz birliinin komutanlna atamt. Edekon ve sava arzusuyla yanp tutuan, yerinde duramayan Skirleri, derhal Tuna kysndaki Singidunum'a gitme emrini almlard. Oradaki garnizonun en yksek rtbeli subayn bulacak ve Konstantinopolis'e pek yaknda imparatorluk sarayna nemli bir heyetin geleceini syleyecek bir atl birlik gndermesini isteyecekti. Edekon, Roma yolu zerinde nerelerde konaklayabilecei konusunda Eskam'dan tavsiyeler ald. Bunun tesinde, Tuna ile Altn Boynuz arasndaki tm hanlarda ve konaklama yerlerinde Attila iin en az on tane mmkn olduunca 393

hzl, fakat kk at bulundurulmasn salama grevini de stlendi. Yeni imparatorlarn Konstantinopolis'teki meru taht slalesinin saldrlarna kar korumak iin giriecekleri sava esnasnda srtlarn salama alacak bu bar anlamasnn hazrlklar iin Aetius'un bol bol altn verdiini sadece pek az kii biliyordu. Tm bu telaa ramen, Attila bir gece daha Greka'nn yannda kalmaktan kendini alkoyamad. Ertesi sabah oullarna veda etti. Atnn zerinden bakt zaman, oullarnn ne kadar bym olduklarn dnd. Bir yl sonra lek kendisinin Ravenna'dan Roma'ya giderken olduu yata olacakt. "Annenize iyi bakn!" diye bard. lek, sekiz yandaki kk Dengizik'i belinden kavrayarak babasnn atnn eyerine yaklatrd. Attila olunun yanaklarn okad, sonra da Aybars'tan rendii ekilde ku gibi cvldad. Refakatindeki adamlar dillerini aklattlar, sonra Attila'nn boazndan iddetli bir sava l ykseldi ve topuklaryla atnn karnna vurdu. Aa Tuna'daki Singidunum ehrine ulamak iin bir gne bile ihtiya duymamlard. Edekon, grevini harfiyen yerine getirerek, onlar iin byk nehrin kuzey kysna atlar ve kayklar hazrlatmt. Gne batmak zere olduu iin, kar kyya ertesi gn gemeye karar verdiler. Ertesi gn ne kar tarafta, ne de ehrin duvarlarnn nnde bir sorunla karlatlar. Bulunduklar noktadan Imperium Romanum'un dou bakentine tam alt yz yetmi mil vard. Bu yol zerinde sradan yolcular, tacirler ve kuryeler iin Konstantinopolis'e kadar geceleme imkn bulunan otuz bir mansiones, ve atlarn deitirebilecekleri krk bir mutationes bulunuyordu. Bu rakamlar gz nnde bulundurulduu takdirde, Tuna'dan Bospros'a ancak otuz gnde ulalabilecei anla-

394

lyordu. Attila, Byk Kaan Ruga, Aetius ve her an Ravenna'ya gitmek zere atlarn eyerleyebilecek altm bin sava iin ok, ama ok uzun bir zaman! Attila ve adamlarnn bu yolu on gnde amalar, daha dorusu on gnlk zaman zarfnda Konstantinopolis'e gidip geri dnmeleri gerekiyordu! Edekon, birliiyle birlikte gneye doru bir miktar yol almt. Attila ve adamlar ise Margus'un Tuna'ya dkld yerden gneye saptlar. Romallarn uzun sre demir, bakr ve altn kayna olan Viminacium liman ehrinin yanndan geerek, Roma yolunun vadiden dalara doru ykselmesine kadar doludizgin at srdler. lene doru Edekon'un Hunlarndan bir grupla karlatlar ve onlardan dinlenmi atlar aldlar. Dalara kan Roma yolunun yannda at srmeye devam ederek, tahkimatt Margus ehrini geride braktlar. Horreum Margi ya da "Margus Deposu" ad verilen bu ehri baka bir zamanda bir aknc birliiyle ele geirmeleri iten bile deildi. Burada yan yana imalathaneler sralanp gidiyordu. ehir halknn neredeyse tmn oluturan demirciler, btn gn inanlmaz sayda yay ve ok, kl ve haner, mzrak ve cirit, zrh ve mifer, atlar iin balk takm, dizgin ve ok eitli eyer takmlar imal ediyorlard. Bu manzarann son derece ekici olmasna ramen, Attila ve adamlarnn grne gre azlarna kadar dolu olan depo ve ambarlar boaltacak vakitleri yoktu. Bylece Margus zerindeki yaklak yz elli adm uzunluundaki kpry geerken, sadece duyduklarn ve grdklerini hafzlarna yerletirmekle yetindiler... Hemen ayn gn dalar arasndan geen yol zerinden Naissos ehrinin surlarnn nne kadar geldiler. Roma yolu burada ikiye ayrlyordu. Yollardan biri Ege Denizi kylarndaki Selanik ehrine uzanyor, dieri ise douya dnerek Konstantinopolis'e gidiyordu. 395

Yolculuun bundan sonraki ksmnn daha kolay olmasna ramen, eski Trak ehri Naissos tm dmanlara kar koyabilecek kudrette bir garnizon izlenimi uyandryordu. Yolun her iki yakasndaki dalar ge ylesine dik bir ekilde ykseliyordu ki, sanki doa burada pek ok kavmin birbirlerine stnlk salamaya alacan nceden kestirmiti. ehrin gneyinden akan kk bir nehir ileride Mar-gus'la birleiyordu. Hunlar burada da kemerli bir ta kprnn her iki yakasnda sonsuz sralar halinde uzanan krmz daml, bask imalathaneler grdler. Edekon ve adamlar onlar burada bekliyordu. Attila baarl faaliyetlerinden dolay onu kutlad. Bir saat kadar birlikte oturdular, sonra da geceyi geirmek zere birbirlerinden ayrldlar. Sabahn erken saatlerinde tekrar yola kmlard. Edekon ve adamlar geriye dnerken, Attila Roma yolu zerinde Serdica istikmetine doru ilerliyordu. Bat Roma altn, Ravenna'daki yeni imparatorun dmanlarn bile ok abuk ikna ediyordu. Naissos ve Konstantinopolis arasndaki hanclarn ve at tacirlerinin hibiri kendilerine bol para deyen bu yabanclara hizmet vermeyi reddetmemiti. Attila ve adamlar byk bir sratle ilerliyorlard. Serdica ehrinin arkasnda uzanan ta bir yolun zerinden, geni bir ovaya ktlar. Bir da eteinde kurulu bulunan Radices mansiones'inde yol tekrar biraz zorlayordu. Derin bir nehir vadisi, dan ta ilerine dek uzanyordu. Roma yolu ise nehri nce gney yakasndan takip ediyor, sonra da sk ormanlarn arasna dalarak, Attila'nn Julius Alplerindeki Kehribar Yolu geidinden bile daha yksek olduunu dnd bir geide kyordu. Latina mutationes'inde ise ilk tatsz olay meydana geldi. "stemiyor!" diye bard doludizgin ahrlara ulaan Hun savalarndan ilki. 396

"stemedii nedir?" diye bard Attila fkeyle. Terden srlsklam kesilmi atn dierlerinin yanna srd. Hayvanlarn tm vcutlaryla titremelerine ramen, Hunlar eyerlerinden aa inmiyorlard. "Elimde hi at kalmad" dedi mutationes'in niformal yneticisi. "Elinde at m yok, yoksa zerinde imparatorun resmi bulunan altnlardan m istemiyorsun?" diye bard Attila sert bir sesle. "Sizin iin... sizin iin... at bulundurmam gerektiini... biliyordum" diye kekeledi lesiye korkan adam. "Fakat beklediim atlar... Turres'ten buraya gelmedi... u bataklk ormannn arkasndaki yer... dan aasnda... orada..." Adam eliyle almas imknsz gibi grnen bir orman iaret ediyordu. Orman o kadar skt ki, iinde akan nehir bile gze arpmyordu. Attila'nn adamlar fazla tereddt etmeden mutationes'in etrafn iki kere dolanmlard. "Yerde hibir iz yok... Ayn ekilde ahrlardan yola da bir iz uzanmyor..." "Ne oldu?" diye sordu Attila ksaca. "Aetius'un sizin yannzda olduu syleniyor!" dedi adam. Attila onun bu ismi daha nce hi duymam olduundan emindi. "Bu ne demek oluyor?" diye sordu. "Aetius dediin o adama ne olmu?" "mparatora giden ulaklar... bize bundan sz ettiler" dedi hl korkudan tir tir titreyen at taciri. Ayn anda Attila byk bir hata ilemi olduklarnn farkna vard ve dilerinin arasndan ksa bir slk ald. "Devam!" diye bard sonra. Hunlar bir kez olsun arkalarna bakmadan ileri atldlar. Dou Roma mparatorluu'nun kuryelerinden daha hzl davranmaktan baka ans-

397

lar yoktu. nlerinde ise ok sayda geit ve ova, da ve bataklk uzanyordu; Serdica ve Philippopolis arasndaki azgn Oescus Nehri de cabasyd. Fakat her eye ramen baarl oldular. Nehri atktan sonra Dakia ile Trakya'y birbirinden ayran Succi Geidi'ne ulatlar. Grkemli Trajan kaplar ile ssl iki Roma kalesinde kimse onlar durdurmaya teebbs etmemiti. "mparatora giden ulaklar dn buradayd!" Attila ve adamlar hzla ileri atldlar. Bu lmcl yar esnasnda gerek kendileri, gerek atlar glerini son damlasna kadar harcyorlard. Mutationes'lerde dn aldklar Roma atlarnn kendi atlar kadar dayankl ve hzl olmamasna lanetler yadryorlard. Adn Byk skender'den alan ehirde ve Hadrianopolis'te atlarn deitirmeyi baardlar, fakat buralarda da sadece byk Roma atlar bulabilmilerdi. Atlarnn srtnda her gn inanlmaz mesafeler kat etmelerine ramen, bu onlar iin kr krne yaplan, ac dolu bir yar deildi. Hun savalar iin en byk tehlikeyi, tanmadklar bu yabanc atlar tekil ediyordu. Buna ramen hl kendi aralarnda geride braktklar uzun yol ve zellikleri, manzarann deikenlii hakknda sohbet ediyorlard. Attila, adamlarnn hibirinin yolda grdkleri bir tepenin, bir vadinin ya da yumuak bir eimle ykselen bir ovann ismini unutmayacandan emindi. Hunlar, Romallardan ve Cermenlerden ok daha keskin gzlere sahipti ve ok daha uzaklara bakabiliyorlard. Bunun dnda srlmemi tarlalarn zemin renkleri, dar kanyonlardaki kayalarn lts, nallarnn veya insanlarn sesini duyan yaban hayvanlarnn kaybolduklar yn gibi ok nemsiz grnen ayrntlar da hafzlarna zenle kaydediyorlard. Biraz dinlenmek iin atlarn ar ar srdkleri zamanlarda ise Attila adamlara Greka'nn kendisine Gotlarn en 398

byk kral hakknda anlattklarn anlatyordu. Hunlar ya neredeyse yz bulan, fakat bu yata bile kasklarnda yanan ate yznden len kraln hikyesini kahkahalarla dinliyorlard. "Roma ve Konstantinopolis'teki tarih yazarlarnn hi durmadan yalan syledikleri doru deil" dedi Attila. "Fakat elli yl nce Imperium Romanum gibi byk bir devleti altst edenin biz Hunlar olduunu sylemeleri koca bir yalan." "Fakat Romallarn tm biz gelmeden nce rahat ve huzurlu bir yaam srdklerini sylyor!" dedi Doan ve Attila'y'a beraber Roma sokaklarnda dolam olan adamlardan biri. Attila kuru bir sesle gld. "Bu samalklara inanmayn!" dedi bir Logades'n olu. "Babam Cermenlerin be yz yldan beri souktan, alktan ve Ygdrassil aacndaki ylandan katklarn sylyor..." "Tpk bizim gibi" dedi Attila az nce konuan adam dorulayarak. "Bu blgedeki kavimlerin huzursuzluu, bizim ismimizin duyulmasndan ok nce balamt! Alt yz k nce bile Roma lejyonlar yz binlerce Kimber ve Teuton'u ldrmek zorunda kalmt." "Kimberler ve Teutonlar - Bunlar da Cermen miydi?" "Alktan kaarak imparatorluk snrlarna giren ilk Cermenler. Hayatta kalmay baaranlar, kle veya gladyatr olarak satldklar takdirde, kendilerini ansl addediyorlard. O zamanlar pek ok soylu nder klcnn zerine atlamak suretiyle intihar etmiti. Arabalarn bir duvar eklinde yan yana getirerek kendilerini savunmaya alan yz Cermen kadn, Romallarn un rengi kuyruklarn ilerine almak-tansa, kllarnn ve hanerlerinin tadna bakmay tercih ettiler." "Ne byk ziyan!" diye szland adamlardan biri. " yz

399

Cermen kadn... eyerlerimizin stne birer tanesini atmak hi de fena olmazd dorusu!" "Ben pek ayn kanaatta deilim" dedi Attila. "Cermen kadnlar istedikleri zaman son derece sava olabiliyorlar!" "Amazonlar!" dedi adamlardan biri. "Evet, onlar da" diye onaylad Attila. Anszn on be yl ncesine ait bir geceyi dnmeye balamt... Greka'yla balayan ve l bir Sarmat kadnyla sona eren bir geceyi. "Dnyann her yerinde onlarla karlatm anda tm koruyucu ruhlar yardma ardm kadnlar bulunur" dedi Attila. Sonra bir sre sustu. At nallarnn tekdze sesi kulaklar doldurmaya balarken, tekrar azn at. "imdi size batya doru nasl ilerlediimizi anlatacam. lk olarak Ostro- snr komusu olan Alanlarn topraklarndan getik. Roma'da ve son haftalarda Aetius'tan dinlediklerimin yannda, onlarla yaptmz savalar kk ve sradan kavgalara benzer. Fakat onlardan pek ounun iini bitirdiimiz de bir gerek." "Birok tacir o zamanlar ne bir tutsak, ne de bir kle aldmzdan byk bir dehetle sz ediyor." "ok doru" dedi Attila. "Malup ettiimiz insanlar zincire vurarak yanmzda tayacak imknlara sahip deildik. te yandan onlar beslemek ve giydirmek zorunda kalacaktk ki... kendimiz bile bunlarn pek azna sahiptik!" "Demek Alanlarn ve dier maluplarn klemiz deil, mttefikimiz olmalarnn sebebi bu!" "Evet" dedi Attila. "Ne bizim, ne de onlarn baka seenei yoktu! Ya leceklerdi ya da yanmzda savamay kabul edeceklerdi!" Bir mddet susarak szlerinin arzu ettii etkiyi gstermesini bekledi. Sonra eyerinin zerinde yavaa doruldu ve yle dedi: "Onlarn yardmyla da hi beklenmedik bir anda ve byk bir iddetle Ermanerich'in bereketli arazilerini igal ettik..." 400

"O ok soylu Got kral, deil mi?" "Hayr, o ok zavall Got kral..." dedi Attila alayc bir ifadeyle. "Ermanerich denilen bu adamn 'komu kavimlerin ok sayda cesur faaliyeti sonucu etrafa korku sald' sylenmez mi?" "Evet, doru..." dedi Attila'nn yanndaki bir adam. Sonra atlarn yeniden hzla srmeye baladlar. Tuna kylarnn aksine, nlerinde uzanan geni ova birka gnden beri kuru olduu iin, Roma yolunun zerinden gitmeye gerek grmyorlard. "Bu kraln sonunun nasl geldiini de bilmek ister misiniz?" diye sordu Attila. Bir avu cesur adamla engin topraklarda at srmenin keyfini karyordu. Bu uzun yolculuun zahmetlerine katlanmasnn en belli bal sebebi belki de bundan baka bir ey deildi. Atlarn olduka hzl srmelerine ramen, adamlar Attila'nn anlattklarn can kulayla dinliyorlard. "Roma'da Ostrogotlarn egemenlik alanlanni Kral Ermanerich nderliinde kuzeydeki Mare Suebicum'dan Karadeniz'e kadar byttkleri syleniyordu. Otlaklarna girmemizle birlikte bir ksm arkamzda kald, bir ksm Karadeniz'e inen dalar ile deniz arasnda kalan korunakl blgede kald, baka bir dal ise sofu Piskopos Ulfila tarafndan yetmi be yl nce Moesia'ya gtrld. Orada tarm yaparak huzurlu bir hayat srmeye baladlar..." Hunlar atlarn giderek daha hzl srmeye balamlard. Attila, sesini dierlerine duyurabilmek iin barmak zorunda kalyordu: "Ermanerich, onuncu kuaktan bir Amelung kralyd... bir despot ve tiran... bizim tm kaanlarmzdan daha kt..." "Bunu Romallar sylyor, deil mi?" diye bard adamlardan biri.

401

"Roma'da okuduum yazlarda ve raporlarda byle deniliyor" diye karlk verdi Attila ayn ekilde bararak. Topran zerinde neredeyse uarcasna ilerliyorlard. Artk konuabilmenin koullar ortadan kalkmt. Aralarnda sessizce anlaarak atlarnn iinde sakl olan gc son damlasna kadar ortaya karmaya baladlar. Ufukta bir sonraki konaklama yeri belirmiti. Bir ncekinden hayli farkl bir ats vard. Atllar bu uzaklktan bir imparatorluun bat yarsndan kp, dou yansna girmekte olduklarn anlamlard. Kendi atlar olmamalarna ramen, zerlerine bindikleri yaratklarn glerini son zerresine kadar kullandklarn biliyor, bundan tr de onlara byk sayg duyuyorlard. Attila konaklama yerinin yneticisiyle birka kelime konutu, dinlenmi atlar ve erzak karlnda ona birka altn Solido verdi. Sonra bir dakikadan daha ksa bir srede yeni atlarn koum takmlarn ve eyerlerini baladlar. Dinlenmi hayvanlar, yeni sahiplerinin topuk darbeleriyle drtnala uarcasna yol almaya balamlard. Yaklak iki saat boyunca artan ve azalan tempolarla yol almaya devam ettiler. Sonra yolun eimi ylesine dikleti ki, adm adm ilerlemekten baka areleri kalmad. "Anlalan Ermanerich ok zalim bir Cermen kralym" diye kald yerden anlatmaya devam etti Attila. "Sadece en zorba yntemlerle iktidarda kalmay baarabilen bir kral. Savalarda kulland kalkann zerinde tam on yedi kavmin kanl izi vardr... rnein Herullar ve Skirler, ayrca Persler ve Slavlar. Gerek bunun ta kendisi..." "Buna ramen bizim ciddi rakipler olduumuzu anlaynca karmza kmaya cesaret edemedi" diye gld Hunlar-dan biri. Attila ban sallad. "Bizi grnce 'korkun bir ekilde' hayatna son verme kararn ald" dedi ilerinden o na dek hi konumam olan biri. 402

"Trensel intihar ile bir iaret vermek istiyordu" dedi Attila. "Ermanerich elbette ki Alanlarla yaptmz ortak saldrya kar koymaya alt. Gotlar bu konuda aa yukar una benzer bir hikye anlatrlar: Sylediklerine gre kulana gelen korkun sylentiler karsnda aresiz kalan kral, kendisini ldrmek suretiyle bana gelebilecek her trl felaketi nceden engellemi!" "Olduka iirilmi bir hikyeye benziyor!" diye bard atllarn en gen olan. "Zaten doru da deil" diye bard Attila glerek. "Ermanerich zorla hadm edildi ve bylece de iktidar ac bir ekilde son buldu." Hunlar duyduklar karsnda byk bir zevkle kahkahalar atarak glmeye baladlar. "Hadm m edildi? Yumurtalklarn m kestiler? Yoksa baka bir yntem mi kullandlar?" Her kafadan bir ses kyor, herkes aklna gelenleri Attila'ya soruyordu. "Gotlarn Alarich'ten nceki en byk krallar hadm edildi demek? Nasl olur? Bunu kim yapt?" "Bunun sebebi ok ak. Ermanerich sadece kavimleri boyunduruu altna almakla yetinmeyip, mttefiklerinin ve komutanlarnn karlarna da gz dikmeye balamt, uzun sre ona kimse kar kamad. Fakat ne zaman oklarmz ensesinde hissetmeye baladysa, o zaman intikam saati de gelip atmt..." "Bu ite mutlaka ahane bir kadnn parma vardr!" "Elbette" diye gld Attila. "Bu kadnn ad Svanhild'di ve kk Rosomon kavminin o korkun ve zalim krala gnderdikleri elinin karsyd. Hermanerich her ihtiyar kei gibi daima taze ete ihtiya duyuyordu. Hem de sadece bir kereliine deil, hemen her gece..." Gen Hunlar bir kez daha gldler; hem de yar honut403

suzluktan, yar anlay ve beeniden. Attila bir kez daha tempoyu biraz artrd. Bu tr hikyelerle onlar oyalamakla kalmayp, ayn zamanda coturacan ve ateleyeceini de biliyordu. "Svanhild'in geceler boyunca ona nasl katlanabildiini ancak cinler bilebilir... Kesin olan bir ey var ki, gen kadn onun kollarnn arasnda merak ettii hemen her eyi rendi. Gndzleri de bu bilgileri kardelerine ve byk oranda bize aktararak, ondan intikamn alm oldu!" "Demek Balamir Kaan o zamanlar Gotlar tanyordu?" Attila en sevdii naray att. Atlar tekrar doludizgin komaya balamlard. Fakat biraz sonra yavalamak zorunda kaldlar, nk yol keskin bir virajla saa dnyor ve dik bir eimle yukar kyordu. inde bulunduklar kanyon o kadar dard ki, tek sra halinde atlar iin bile tehlikeli olan yass ve kaygan talarn zerinde ilerlemek zorunda kalyorlard. "Ermanerich'in zalim hkmdarln ykmak isteyenler sadece Rosomonlar deildi elbette" diye anlatmaya devam etti Attila. "Tek yapmamz gereken, olaya biraz mdahale etmekten ibaretti. Sadece vuran, kran ve cezalandran ellerin gnn birinde nlacan anlamayan bir hkmdar slalesinin sonunun ne kadar abuk geleceini tahmin bile edemezsiniz!" "Fakat Gotlara nasl olsa her halkrda biz saldracaktk." "Doru" dedi Attila. "Hayvanlarmz iin mutlaka yeni otlaklar bulmak zorundaydk. Gotlarn boyunduruu altndaki kavimler de bize bu otlaklarn nerede bulunduunu sylediler!" "O halde biz hi de her zaman sylendii gibi imparatorluun snr boylarnda yaayan kavimlerin zerine beklenmedik bir anda ullanmadk!" "Romallar ve Gotlar bunu byle anlatmay tercih ediyor-

404

lar. Fakat gerei olduu gibi yazan baka ahitler de yok deil." "Bunlar Romal m? Yoksa Yunan m?" "Ammianus Marcellinus bunlardan biri. Romal bir subay olan bu adam, her eyi ok iyi izlemiti. Fakat konumunu korumak iin o da gerekleri arptmak zorunda kald, nk Romallar sadece resmi grn savunulmasna izin verirler!" "Bu Cermen kralnn hrs ve ehveti onlara saldrmamza neden oldu demek?" "Hayr, nedeni deil, sadece barda taran son damla" dedi Attila. "Hellas ve Roma yz yllardan beri otlaklar, madenleri, ormanlar ve kavimleri umarszca smrd. Fakat size bir kez daha sylyorum - biz hibir eyin ne sebebi, ne de sonucuyuz!" "O halde Kral Ermanerich neden hadm edildi?" diye sordu savalarn en genci. "Bunu bilmeyi ok istiyorsun, deil mi? Pekl, size bunun nedenini syleyeceim: Svanhild, Got kralnn eski karlarndan biri tarafndan ihanete uramt. Kadnn yaptklar ortaya knca ceza olsun diye kral slalesinin ve tm anak yalayclarnn nnde rlplak soydular, sonra da kollarndan ve bacaklarndan drt ata balayarak, vcudunu parampara ettiler... "Her tarafta ayn ey" diye iini ekti gen savalardan biri. "Atlara ve yaylara her zaman gvenilebilir; fakat iin iine bir kadn girdi mi, krallar bile ne yapacaklarn bilmeden aresiz kalrlar..." "Kral da ne demekmi?" diye glmsedi Attila. "Ben asla bir Roma imparatorunun erguvan eritlerle ssl ipek togasnn iine girmeyi istemem! Roma saraylarnda kadnlarn ne iler evirdiini tasavvur dahi edemezsiniz!" "Umarm bizde gelecekte de kendi yurtlarnda kalmaya

405

devam ederler" diye inledi en gen sava. "Evet, kadnlarla birlikte olmak gzel - fakat her zaman deil!" "Fakat gerekte bu hikye Gotlarn bakalarn korkutmak iin anlattklarndan daha uzun" diye devam etti Attila. "Svanhild'in kardeleri onun intikamn aldlar. Bizim saldrmzdan ksa bir sre nce bir grup sekin Rosomon atlsyla birlikte Kral Ermanerich'i esir aldlar, tm dier komutanlarn nnde onu rlplak soydular ve nnde sallanan kuyrukla yumurtalklarn bir rpda kestiler." "Bu olay Gotlarn mcadele azmini olduka kt bir ekilde etkilemi olmal!" "Hem de nasl!" diye karlk verdi Attila. Aklna Byk Kaan Ruga'nn Aetius'a ynelttii sulamalar gelmiti. "Bize kar savamaya cesaret bile edemediler! Ermanerich'in halefi olan Viderich adl ocuk, Alatheus ve Alan Safrax'la birlikte iki gz iki eme imparatorluktan snma hakk istedi. Neyse, bu kadar hikye yeter! Kaybettiimiz zaman telafi etmeliyiz!" "Son bir soru daha!" "Hadi yleyse!" "Romallar Gotlara snma hakk verdiler mi, vermediler mi? Aralarnda sava olduunu sanyordum!" "Gotlar imparatorluk topraklarna girmeyi baardlar" dedi Attila ve atn yle hzl srmeye balad ki, dierleri ona yetimekte olduka zorlandlar. "Gerisini sonra anlatrm..." Hunlar geceye kadar sabrla beklediler. Atlarnn zerinde birka dakikalna uykuya dalmadan nce, Attila Han'n Gotlarn byk krallnn nasl ktn anlatmaya devam ettiini duydular. "Gotlarn sonu bizim elimizden olmad" dedi Attila. "Bundan tam elli yl nce, Hristiyanlarn zamanna gre yz yetmi sekiz ylnda, tam u anda bulunduumuz yerde Roma lejyonlarn korkun bir yenilgiye urattlar!" 406

Hun atllar anszn etraflarndaki dalara, aalara, ormanlara ve nehirlere daha saygl gzlerle bakmaya balamlard. "Bunu asla unutmayn, savalar!" dedi Attila. "Romallar ve imparatorlar, sadece sradan birer lml! Galya'dan gelecek yardmc kuvvetleri beklemek istemedii iin mparator Valens burada tam krk bin adamn yitirdi... lmperium Romanum, alktan lmek zere olan Vizigotlar yalan dolanla kandrmann ve cesaretlerini hafife almann bedelini, krk bin iyi eitimli lejyonerini ve imparatorunu kaybetmekle dedi! Fakat kazandklar zafer Vizigotlar asndan da fazla yararl olmad." "Yoksa ganimet mi elde edemediler?" "Daha da kts! Aslnda onlar ganimet deil, yerleebilecekleri uygun bir toprak paras istiyorlard! te bu da bu kavmin trajedisi! Sonunda Byk Athanarich Karpatlara kamak zorunda kald. Sonradan maiyetinin kalan ksmyla birlikte Konstantinopolis'e gitti... hem de malup ettii mparator Valens'in halefi Birinci Theodosios'a bizzat baln bildirmek iin. Koskoca Got krallnn sonu da... ite byle gelmi oldu..." Bu arada zerinde bulunduklar yolun batdan gelen Via Egnatia ile birletii yere gelmilerdi. Buradan Konstantinopolis'e kadar normalde gnlk yollar vard. Fakat Attila zaman kaybetmek istemiyordu. Sadece ve sadece Ruga Kaan'n evresindeki hi kimsenin iyi dnememesinden dolay Dou Roma mparatorluu'nun bakentine giden elilerden daha hzl olmak istiyordu... Bitkin den Hunlar yava yava onun gerisinde kalyorlard. Attila, drt yedek atyla beraber, yalnz bana yldrm hzyla ilerlemeye devam ediyordu. Bir sre sonra elinde sadece iki at kald. Attila hayvanlar eyerlemeyi aklna bile ge-

407

tirmiyordu. Yannda sadece bir yay, ii ok dolu bir sadak, kl, kement ve anlamalar vard. zerindeki dier tm fazlalklar teker teker aa atyordu. Nasl olsa arkadan gelenler gen Hun hannn aa attklarn tekrar toplard. Attila tm gece boyunca at srmeye devam etti. Sadece ok ksa anlar iin gzlerini kapatarak uyuyor ve atnn sabah yldzna doru gitmesine izin veriyordu. Sonunda nnde Haydutlar Vadisini grd. Yzyllardan bu yana tacirler ve seyyahlar imparatorluun yeni bakenti Konstantinopolis'in marur duvarlarnn kuzey ksmna gitmek zere burada toplanrlard. mparatorun hadmlar ve generalleri riske atlmak istemiyorlard. Bu Hun hannn ehri ieriden grmesini elbette ki engellemek niyetindeydiler. Attila'nn bundan tam on be yl nce Ebed ehir'de rehine olarak bulunduu srada, Roma'nn bana neler geldiini henz unutmu deillerdi. te yandan zenginlik ve hamet sergileyerek bbrlenmenin kendilerine olduka pahalya patlayabilecei bir devirde yaadklarnn da farkndaydlar.. Fakat bunun iin artk ok ge kalnmt: Hunlar, Roma imparatoru Konstantin'in ehrindeki yaplarn ne byk boyutlara sahip olduklarn ok iyi biliyorlard. Attila, Scottas'n ve bakalarnn anlattklarnn sayesinde, ehrin saraylarn, kiliselerini ve hipodromunu kendi gzleriyle grm gibi tanyordu. Mehur hipodromun iinde bir kez olsun at srebilmeyi ok istiyordu. Buras altm bin kiilik seyirci kapasitesiyle koca bir orduyu iine alabilirdi... mparatorluk locasnn sa tarafnda kendilerini Maviler olarak adlandran soylular otururken, Yeiller olarak bilinen dierleri arenann sol tarafyla yetinmek zorundaydlar. Attila, hzl atllardan oluan dev bir orduyla hipodromdan kp ehre hcum etmenin nasl olacan dnp glmsedi... hamamlarn yanndan doruca senatoya... ya da doruca imparatorluk saraynn hazine dairesine... 408

Bugne dek Ravenna, Roma ve Aquileia'yi grmt... Neyin gerek, neyin abart olduunu ok iyi biliyordu ve birka yz kilo altnn imparator, devlet ve ehir iin ne denli az bir neme sahip olduunun da gayet iyi farkndayd. Fakat etraf duvarlarla evrili byk saray binalarndan miller nce bile Theodosios Duvar kare biimli kuleleri ve krmz tulalaryla grkemli bir ekilde ge ykseliyordu. Bu duvar, Hun atllar iin tpk Altn Boynuzun giriine gerilmi olan ve ne trden olursa olsun tm gemilerin ieri girmesini engelleyen demir zincir gibi, almaz bir engeldi. Romallar, Attila'y karlamas iin en deerli adamlarn gndermilerdi. Yannda kk bir maiyetle surlarn nnde beliren bu adamn banda altn yaldzl ve at yeleli bir mifer, zerinde bir generalin yolculuk niformas, gsnde ok sayda nian, omuzlarnda da lejyonerlerin drt ke yazlk pelerini vard. Attila tekrar atna bindi. General doruca yanna gelerek onu selamlad. Son derece farkl yaradll bu iki adam, birbirlerini farkl dnyalara ait iki varlk gibi uzun uzun incelediler. "Salve, nobilissimus!" dedi sonra Attila. Aslnda sadece grev banda bulunan senatrlere ve damarlarnda imparator kan tayanlara yneltilen bu selamlama ekli, adam olduka artmt. "Benim kim olduumu biliyor musun?" "Hayr." "Adm Plinthas. Ostrogot'um, magister militum rtbesine sahibim, drt yz on dokuz ylndan bu yana Dou Roma mparatorluu konslym, Aryan Hristiyanm ve senin de tandn Aspar'n kaynpederiyim..." Ayn anda Attila bu adamla konuabileceini anlad. Fakat muhtemelen ge kalm olduunu o da biliyor olmalyd... 409

17 mparatorluun Kurtarcs

Tuna ve Tisza nehirlerinin dousunda, neredeyse hi kimsenin yaamad Pannonia Ovas'nn derinliklerinde, kk ve koruyucu orman paralarnn arasnda toplanmlard. Kuzey, dou ve gney ynlerine dek uzanan kar ve buz kapl Karpat Dalan, ilkbaharn sonlarna kadar almaz bir engel oluturuyordu. Bundan dolay yaptklar sefer hazrlklarnn birileri tarafndan gzetlenmesinden ne Byk Kaan Ruga, ne de dier Hun nderleri ciddi bir endie duyuyorlard. Attila geri dnd vakit Hunlar, Ostrogotlar, Alanlar ve dier yardmc kavimler yrmeye hazrdlar. Buna ramen Ruga Kaan onu Hunlar arasnda imdiye dek grlmemi bir ekilde karlamaktan kanmad. Attila'nn onuruna verilen ve gn, gece devam eden len boyunca, savalar midelerine inanlmaz miktarlarda halanm ve kzartlm et indirdiler. Mehur Trakya arab ve dier ikiler ise su gibi akyordu. Adamlarn hepsi Ravenna'ya kadar at srtnda zorlu bir yolculuun kendilerini beklediini biliyordu. Bu nedenle pek az yanlarnda karlarn ve ocuklarn da almak istiyordu. Dierleri ise uzun bir ayrln verdii heyecanla ak ve ehvet dolu geceler geirdiler. Attila da savalarn oradan 410

ayrlmasndan sonra dierleri gibi kadnlarn yurtlarna tanmak isteyen Greka'nn yanna pek ok kez gitti. Bir daha unutulmas mmkn olmayan gn ve gece! Zafer lklar eliinde yaplan hcumlarn, zapt edilen ehirlerin ve tanamayacak kadar fazla ganimetin hayaliyle geirilen grkemli bir zaman... mparatorluun bat yarsna yaplacak sefere Byk Kaan Ruga'nn adamlarndan tam krk bini gnll olarak katlmak istemiti. Dou Kaan Oktar ise yirmi bin adam yollamt. Attila'nn aabeyleri sefere katlmak istememilerdi. Greka ise bir kez daha hamileydi. Attila atnn zerinden eilerek onu son bir kez kucaklad, sonra oullarna sarld ve Ruga Kaann hkmdar olduu kavimlerin en sekin savalarndan oluan aknc birliinin banda sol elini yukar kaldrd. Ruga'nn hakimiyet alan uzun zamandan beri Gotlarn eski krallklar, Roma'nn her iki yakas ve Sasani mparatorluu ile kyaslanacak duruma gelmiti. Hunlar, Yunanlarn, Romallarn ve inlilerin yapt gibi dev duvarlar, grkemli ehirler ina etmemilerdi. Buna ramen Kafkaslardan Tu-na'ya, souk kuzeyden Karadeniz kylarna kadar uzanan usuz bucaksz topraklarn tartmasz tek hkmdarydlar. Attila yava yava, adm adm harekete geti. Onun hemen arkasnda gen ve yerlerinde duramayacak kadar heyecanl savalardan oluan birliklerin nderleri geliyordu. Bu gen savalar, mzraklarnn ve ciritlerinin ularna bal bulunduklar boylar ve obalar simgeleyen renkli tular takmlard. Ormann ve bozkrn akla gelen tm hayvanlarnn tahtadan ve kemikten yaplm, gereklerinden neredeyse ayrt edilemeyecek ongunlar, ikinci bir ordu tekil edecek ekilde balarnn zerinde dalgalanyordu. Davul ve boru bl, gn ve gece boyunca, sa411

valar coturacak ve ateleyecek havalar alyordu. Bunun sebebi hem Dou Roma ile yaplan hara anlamas, hem de nihayet byk bir ganimet ele geirme frsatnn verdii heyecan ve sabrszlkt. Hunlarn Imperium Romanum'un duvarlarna ilk arptklar gn iddetle geri sekmilerdi, oysa birka hafta ncesine kadar yklmaz grnen iki byk kule imdi yerle bir olmutu: mparatorluun dou yars bir Hun kaanna vergi dyordu, bat yars ise imparatoru savunmak iin yardm talep ediyordu. "Saygdeer atalarmz bile in'de birbirleriyle savaan alt krallkla bu kadar gzel bir ekilde oynamamlard" diyordu Aybars Amca ark syler gibi byk bir neeyle. "Orada bize kar bir duvar ina edilmiti" diye tamamlamt Ruga, "burada ise duvarlar nmzde alyor! Hem de her iki imparatorun sarayna doru..." "Gerekten de sadece yere serilecek krmz bir hal eksik" demiti Aetius bile glerek. Gen Romal, Byk Kaan Ruga ve kaan slalesinin ba aman Aybars'n arasnda, alak bir eref tepesinin zerinde duruyordu. Tepenin zerindeki sazlar, allar ve ilkbahar otlar, Aybars tarafndan okunduktan sonra, dikkatle temizlenmilerdi. Kaann ve amann her iki yanna, bu sefere katlmayan Logades'ler sralanmt. Attila onlarn yzlerinde pimanlk, hatta hafif bir kskanlk izleri gryordu, nk bu kadar byk bir seferin bu kadar tehlikesiz ve gvenli oluu pek ender rastlanan bir durumdu. Yeni imparatorun Dou Roma lejyonlarndan son derece korkmasna ve kendisini gerek onlara, gerekse de kendi generallerine kar korumalar iin Hun savalarna avu dolusu altn vermesine karn, Hunlarn hibiri Dou Romallar ciddi bir tehlike olarak grmyordu.

412

Attila savalarna be at boyu kalncaya kadar yaklat, sonra kk deri plaklardan ve ku tylerinden oluan zrhnn nn at ve nderlii altnda savaa giden adamlara plak gsn gsterdi. Byk kalabalk bir anda kart. Herkes heyecan ve coku dolu lklar atyordu. Sonra da hzl ve kk atlarna binmi en iyi altm bin savann seferi balad. Aslnda birliklerin ve gruplarn yerlerinin nceden belirlenmi olmasna ramen, herkes aman Aybars'n byleriyle bir an nce kutsanmak istedii iin, telala onun yanna gitmeye alyordu. Sonra ordu yava yava dzene girdi. Aybars Amca'nn arklar atlarn, alglarn ve alayan kadnlarn sesleri arasnda duyulmaz olmutu. zerine ku tylerinden yaplma elbisesini giymi ve renkli kurdelelerle sslenmi olan aman, dev bir kuu andryordu. Etrafndaki krmz, beyaz ve siyah renkli tts dumanlarndan oluan bulut ise bir an bile gzden kaybolmuyordu. Yardmc kavimdekilerle de dahil olmak zere savalardan her biri Hun kadn ve kzlarndan yeni kopartlm birer am dal alyordu. Bu dallar onlarn sa salim geri dnmelerini salayacak birer tlsmd. Ordunun tmnn harekete gemesi ve Tisza zerine kurulmu olan yzer kprleri amas, neredeyse btn gn srmt. Savalarn arkadan gelen yk eeklerini, katrlarn ve arabalar beklemek istemedikleri daha ilk andan itibaren belli olmutu. mparatorluk ehrine mmkn olduu kadar abuk ulamak iin hzla ilerlemek istiyorlard. Attila son adamn gemesine ve amann kutsama trenini sona erdirmesine kadar olduu yerde bekledi. "Bol ans!" diye bard nihayet Aybars ve szlayan kollarn iki yanna drd. Bir dzine kadar yardmcs onu yakalayarak, daha nceden hazrlanm olan bir dee ya-

413

trdlar. Dengizik de sefere katlmay ok istiyordu, fakat bu izin sadece on yandaki lek'e verilmiti. O da sefer boyunca Got silah ustalarnn yannda bulunacakt. Topraktan alnan demirin ar darbelerle kl haline sokulmadan nce neden eritilmesi gerektiini renecekti. Attila nce Byk Kaan Ruga'ya, sonra danmanlarna, oluna ve nihayet Greka'ya son bir kez glmsedi. Bat imparatorunun ehrine ulat zaman bir posta gvercini yollayacana dair ona sz vermiti. Imperium Romanum un merkezine yapt nceki yolculuklarn aksine Attila bu kez Tuna'y getikten hemen sonra kuzeye saplmasn emretti. Gney Pannonia ve Savia blgeleri eriyen kar sularnn sebep olduu taknlardan iddetle etkilendikleri iin, Sava Nehri boyunca uzanan yolu yaz ortalarna kadar kullanmak mmkn olmayacakt. Aquincum zerinden geen ok iyi durumdaki Roma yolunu Drau Nehri'nin kaynana kadar takip etmi, oradan da kuzeybatya dnmlerdi. Batakla dnm ayrlarda ilerlemelerinin olduka g olmasna ramen, atlar burada Sava'nn takn blgelerinden daha rahat yol alyorlard. Aralar olduka alm olan Hun atllarnn bir kolu Poetovio'ya ulamt bile. Aquincum'dan gelen lejyonerler, ellerinde tanr Mitra'nin sembolleri olduu halde, onlarn zerine yrmeye hazrlanyordu. Attila'nn ordusundaki Hun ve Got nderlerinin bir ksm, Roma ordusunda Hristiyanlarn ve putperestlerin birlik oluturmalarna olduka armlard. Cermenler AryanHristiyan ayinlerini yaparlarken, Romallar da Poetovio'nn gizli yer alt bodrumlarnda acmasz Pers tanrsna tapnyorlard. Bu, birka yl ncesine kadar lmle cezalandrlan bir sutu... Kuzeydeki yollarn kt durumu hakkndaki haberler, Konstantinopolis'e kadar ulam olmalyd. Fakat mparator 414

Theodosios Il.'nin ordular, Ravenna tahtn tekrar kendi slalesine kazandrmak iin yola kmt bile. Dou Roma saraynn gl kadn, kendi oullar ve kzlar arasnda paylatrlacak bir imparatorluu bakalarna kaptrmaya hi niyetli deillerdi! "Geen haftalar boyunca duyduklarm ve yeni gelen haberler doruysa, Dou Roma ordusu iki byk kol halinde yryor olmal!" dedi Attila hareketlerinin nc akamnda. Bu arada onlar da Kehribar Yolu'na ulamlard. "Bu kollardan birisi Aspar'n komutas altnda Ege kylar boyunca nce Selanik'e, oradan da gizemli Via Egnatia zerinden Makedonya ve Epirus'a yryecek. Dier kol ise Arda-bur'un komutas altnda gemilere binerek deniz yolunu kullanacak." "Bunlar pek iyi haberler deil" dedi Aetius endieli bir sesle. "Dou Roma glerinin ne kadar kuvvetli ve vurucu olduklarn ok iyi biliyorum!" "Son yllarda bunun pek farkna varamadk" diye gld Attila. "Galla Placidia'nn Roma ve Ravenna'da da taraftarlarnn olduunu unutma" dedi Aetius. "dari memurlardan, vergi toplayclardan ve Paladinlerden oluan orduyu ou zaman sava alannda gremezsin ama inan bana, onlar en iyi lejyonlardan daha kuvvetli ve baarldrlar! Zaman ok ksa olduu iin onlarn hepsini deitirmeyi baaramadk!" "Bunlar bana gre eyler deil!" dedi Attila kmser bir tarzda. "Ben de sadece yksek sesle dnmtm" diye iini ekti Romal. "Memurlardan, retmenlerden ve anak yalayclardan oluan bu silahsz ordu, beni ok kez Dou Roma'nn iki ordusundan daha fazla dndryor. Yrekleri ve ruhlaryla hl eski imparatora ballar..."

415

"Yoksa oklarmz sofu rahiplerle, yazclara yneltmemizi mi istiyorsun?" diye gld Attila. Aetius derin bir nefes ald ve ban sallad. "Dou Roma ordularnn ikisi de muhtemelen bizimle ayn anda Adriyatik denizine ulam olacaklar..." "Evet, fakat o kadar gneyde olacaklar ki, uzun sre kayalk sahil boyunca de kalka yrmek zorunda kalacaklar!" "Daha nce o sahillerde bulunmu muydun?" "Hayr, fakat orada bulunmu olan adamlar tanyorum" diye srtt Attila. "te yandan Castorius'un parmeni hl elimde. Bu harita zerinde bir ordunun o blgede bir gnde alabilecei yolun ne kadar az olduunu rahatlkla grebilirsin!" "Umarm haklsndr" dedi Aetius endieyle. "Eski imparatorluk slalesinin taraftarlar gemilerin Roma'da veya Adriyatik'te daha uygun yerlere yanamalarn salayacak olurlarsa... o zaman iimiz ok zor demektir!" "Fazlasyla karamsarsn!" dedi Attila. "Birka gn nce yola ksaydk ok iyi olurdu." "nemli deil! Bugnden sonra daha hzl ilerleyeceiz..." Hun nc birlikleri ertesi akam Emona'ya ulat. Burada Ravenna'dan, dalk gney blgelerinden ve Adriyatik Denizi kylarndan gelen en son haberleri aldlar. Attila, Aetius, Aybars, Onegesios, Scottas ve yksek rtbeli komutanlar sk sk Kehribar Yolundaki lejyoner kampnda bir araya geliyorlard. "Danma toplants m, yoksa karar toplants m?" diye sordu Attila Roma birliklerinin ve onlarn hizmetindeki Cer-menlerin yanna yapt bir at gezisinden heyecanla geri dnen Aetius'u grd zaman. "Biliyorum, biliyorum" dedi Aetius skkn bir glmsemeyle. "Siz daima karara varmak istersiniz, fakat bizim iin danmak nce gelir." 416

"mparatorluk saraylarnda ok fazla gevezelik yaplp pek az karara varld iin olsa gerek!" diye kkrdad Aybars. "Ne yazk ki uzun sredir korktuum ey gerekleti" dedi Romal. "Dou Roma birlikleri daha kn balangcnda Dalmaya'daki Salna'y zapt etmiler. Kt hava onlar da bizim kadar uzun bir sre hareketsiz brakm, fakat bu arada Aspar'n komutas altndaki ordunun bir ksm kara yoluyla Julius Alplerinin zerinden talya'ya yryor." "Ya dierleri?" "Havann dzelmesini bekliyorlar. Tm birliklerini talya'ya geirecek sayda gemileri yok." "O halde ileri!" diye bard Attila ellerini ovuturarak. "ki gnden daha az bir srede Aquileia'ya, gnde de iki imparatorun yanna varm oluruz!" Aetius ban sallad. "Hayr!" dedi hi beklenmedik bir ekilde. "Burada hayr ne anlama geliyor?" diye sordu Attila aknlkla. "mparator Johannes'le yaptm plan, Ravenna'nn savunulmasn ngrmyor..." "Anlayamadm" dedi Onegesios. "O halde neyi ngryor?" "Dou Roma ordusunun topyekn imhasn!" Bir an iin etraf lm sessizliine brnd. Dardaki atllarn yaptklar amatadan baka bir ses duyulmuyordu. Gnler boyunca dur durak bilmeden at srmelerine ramen, hl enerji doluydular. Emona mahzenlerinden aldklar araplar iiyor, kehribardan oyun zarlarna ve ipekli kumalara kadar akla gelebilecek her trl mal dei toku ediyorlard. Birka Dinar veya bakr paradan ibaret olsa bile, her savann cebinde bir miktar para bulunuyordu. Bu akl almaz gnde paralarn deerlerini zerlerine basl olan rakam ve semboller deil, aksine bu garip, neeli fakat dile417

rine kadar silahl srnn bir an nce ehirlerinden ekip gitmesini isteyen Emona halk belirliyordu. "Hunlarn pek sayn dostu" dedi Attila sonunda, "acaba uzun geen kn ve hava artlarnn yol at gecikmenin seni hi de rahatsz etmi olmamas mmkn m dersin?" "Ne demek istediini aka syler misin?" "Bize en bandan beri gerei sylemedin!" "Yava ol, Attila!" diye elini kaldrd imparatorluk saraynn muhafz ktasnn komutan. "Size bir an bile yalan sylemedim! Benim peimden sadece mparator Johannes'in size vaat ettii altn iin geliyorsunuz! Fakat Byk Kaan Ruga ile benim aramda sizi kullanacam strateji konusunda hibir anlama yaplmad..." "O halde bize derhal bu stratejinin nasl bir ey olduunu anlat!" dedi Attila fkeyle. "Ne de olsa sizin iin kellelerimizi biz tehlikeye atyoruz!" "Bizim iin deil! Siz bizim bamza gelenleri bir ngrakl ylann bir kartal yavrusunu yutmas kadar nemsemezsiniz!" "Sanrm kartal yavrusu ile yeni imparatoru kast ediyorsun" dedi Attila. Aetius aknlkla ona bakt. Muncuk Kaan'n en kk olunun artk on be yanda olmadna, ayrca Onegesios ve kardei Scottas'n yannda iyi bir hitabet renimi grdne hl alamamt. "Pekl" dedi Aetius, "artk nasl olsa bir sr deil." Sonra kare biimli ksa sava pelerinini yana att, tahta bir taburenin zerine kt ve bacaklarn ileri uzatt. Dierleri de onun gibi taburelerin zerine oturdular ve arap kadehlerini doldurmaya baladlar. Sadece Attila ve Aybars bitki zlerinden yaptklar ay imeyi tercih ediyorlard. "Planmzn ok basit motifleri var" diye sze balad Ae-

418

tius. "Buradaki gibi bir orduyu ay'ar boyunca beslemek ve etraf yamalamalarna engel olmak, hem ok fazla paray, hem de gl bir yumruu gerektirir. mparator Johannes byle bir riski gze alamazd." "Bunu bir Hun bile anlayabilir" dedi Attila alayc bir sesle. "Demek Ravenna'daki yeni imparatorun ilk icraat olarak aylar boyunca cmb yapacak, ne var ne yoksa yiyip iecek, bu arada sarayn ve civar ehirlerin tm kadnlarn sradan geirecek altm bin vahi Hun askerini davet etmesinin pek iyi bir etki yaratmayacan dndnz!" "Bunu sen sylyorsun, Attila!" "Ve siz de bundan korktunuz! Evet! imdi gerei anlat bakalm!" "Ardabur ve Aspar' ar silahl lejyonerleriyle birlikte Ravenna bataklklarna ekmek istiyoruz. Bunun iin de Ardabur'un gemilerinin Ravenna nlerine demirlemesine ve Aspar'n Tergeste ve Aquileia nnden gemesine kadar burada beklememiz gerekiyor." "Demek Johannes savalaryla birlikte bataklklarda onlar karlarken biz de arkadan gelip kskac tamamlayacaz ve tahtn Augusta Galla Placidia ile ocuklarna sahip olduunu savunanlarn tmnn iini bitireceiz!" Aetius cevap vermedi. Taburesinin zerinde kendi kendine glmsyor ve elleriyle kol dayanaklarnn iki ucundaki kartal ba oymalarn okuyordu. "Evet" dedi Aetius. "Tpk dediin gibi olacak!" "Peki ne zaman?" diye sordu Attila. "Acelen olduunu sanyordum..." "Yaknda frtna kopacak" dedi Aetius. Gri gzleri sanki ok uzaklara bakyordu. "Mevsimin sonbahar olmadn biliyorum, fakat eer gkyz isterse, deniz ilkbaharda bile yeterince korkun olabilir!" 419

"Eklemlerimde bir eyler hissettiimi biliyordum" diye cvldad aman. "Batdaki hava dzenini renip kavramamn zerinden uzun zaman geti." "Nereye kadar at sreceiz?" diye sordu Attila sakin bir sesle. "Vipara vadisine kadar." "Ya bunu baaramazsak?" "Hun atllar dz bir ovada gnde ka mil yol alrlar? Senin Konstantinopolis'e yaptn o lm yolculuundan ok daha az m?" "Benden ok daha fazla yay ve ok tamak durumundalar." "Sadece te birlik ksm gnde Aquileia'dan Ravenna'ya gitmeyi basarsa..." "ki gn ve iki gece" diye szn kesti onun Attila. "Gerekirse ihtiyalarmz drtnala at srerken bile giderebiliriz!" "Bunu bana sylemene gerek yok" diye srtt Romal. "Bunu ben de yapabilirim, hatta rzgr ters ynden eserken bile!" gn sonra, bundan tam on be yl nce Attila, Greka ve Aybars'n yeni bir lejyoner kampn kefettikleri yerde karargh kurdular. Bir zamanlarn eitim alan, bakmsz bir tarlaya dnmt. Sadece yklm binalar ve allarla kaplanm kalntlar burada yaanm olan grkemli olaylara tanklk ediyorlard... Hava ok ktyd. Julius Alplerinin geit verdii Emona'dan ayrldklarndan bu yana, sadece yamur altnda ilerliyorlard. Zirveleri karla kapl dalar, onlarla alay etmek istercesine, arada bir g rten kaln bulut tabakasnn arasndan yzlerini gsteriyorlard. Ve sonra, gece yansnda, bir grup tepeden trnaa slanm ve bitkin durumdaki atl, beklenmedik bir ekilde Hun

420

kampna geldi. Attila derhal uyanmt. Hemen sonra Aetius, Aybars ve nderlerden birka komutanlk yurdunda belirdi. "Nereden geliyorsunuz?" diye bard Aetius aknlk ve endie dolu bir sesle. "Ne oldu?* Bu yeni gelen on iki kiinin arasnda gen saray muhafizlarnn da bulunduunu, yurdun iindeki Hunlarn ve Cermenlerin ancak birka fark etmiti. Muhafzlar, Attila'nn bir bakta tand gen ve Cermen grnml bir subayn etrafnda toplanmlard. "Benim adamlarm" dedi Aetius gurur ve endie dolu bir sesle. Attila gzlerini uzun yllar nce Aquileia'da kk bir turma'da sesquiplicarius olan adamn zerine dikmiti. "Yardmcm Litorius" dedi Aetius, Attila'nn srarl bak-lann grnce. Adamlar ksaca selamlatlar. "Rugilandl adam" diye gld Attila. "Aramza ho geldin!" "Onlara nce bir bardak scak arap versenize!" dedi kendisi de gecenin ayaznda titremeye balayan aman. arabn getirilmesinden nce Aetius yardmcsn kenara ekti, kolunu boynuna dolad ve kulan adam azna yaklatrarak birka dakika boyunca sessizce dinledi. Odada bulunan dier adamlar homurdanmaya balamlard. Birka isyan etmek zereydi ki, Attila elini kaldrarak onlara yerlerine oturmalarn iaret etti. indeki bir his ona korkun bir eylerin olduunu sylyordu... Nitekim az sonra yanlmam olduunu anlad. Attila bir Romalnn yznn bu ekilde kanabileceine daha nce hi ahit olmamt. Sonsuzluk kadar uzun sren bir sre boyunca Aetius1 un yz korkun aclar iinde kvranan aresizliin maskesine dnmt. Tpk manastrlarda ve kiliselerde asl olan resimlerde, haa gerilmiin karsnda duran insanlarn yznde beliren ifade... 421

"mparatoru devirmiler ve zincire vurup zindana atmlar..." Aetius baka bir ey syleyemedi. Btn gece boyunca konuup tarttlar. Aetius ilk heyecanla derhal alarm verip orduyu harekete geirmek istemiti. Onu bu dncesiz ve anlamsz eylemden vazgeirmekte olduka zorlanmlard. "Altm bin Hun atls!" diye bard anszn. "Artk yamurun altnda tek bama kaldma gre, altm bin Hun atlsna neden para dyoruz ki?" Son gnlerde Ravenna nlerinde ve iinde gerekte neler olduu yava yava ortaya kmaya baslyordu. Ardabur komutasndaki Dou Roma donanmas gerekten de iddetli bir frtnaya tutulmu, Padus deltasna kadar karmakark bir ekilde srklenmi, orada da parampara olmutu. Ravenna liman alanna snmay baarabilen birka gemi ise kabaran sular tarafndan tekrar tekrar kaldrlp kayalara vurulmak suretiyle paralanmt. Kurtulmay baaran, fakat derhal tutsak alnan insanlardan birinin de Ardabar olduunu, yurtta toplanm komutanlar, nderler ve baml krallar hayretler iinde kalarak renmilerdi. Dou Roma donanmasndaki savalardan neredeyse hibiri yzme bilmiyordu. "Zaten bunlarn birou denizci deil, sadece bu sefere katlabilmeleri iin ksa bir eitimden geirilmi olan sradan askerlerdi" dedi, Ravenna'daki imparatorluk saraynn zel muhafz birliinin komutan yardmcs. Bu adam, yllar nce Attila ve Aetius'u kiyzler Kafilesi'ne gtren turma'nn son adamyd. "Tm sahiller ceset dolu... Suriyeliler ve Msrllar, Egeliler ve Trakyallar, hatta batdaki byk adalardan gelen Korsikallar ve Sardunyallar. Tm de Galla Placidia ve ocuklarn yeniden imparatorluk tahtna geirebilmek iin kendilerini gnll yazdrmlard..." 422

"Buna ramen ben bu imparatoru hl anlayamyorum!" dedi Attila ban sallayarak. "Gl bir rakibe saygyla yaklamak her zaman akllcadr; fakat frsat ele getii anda onu imha etmek daha da akllcadr!" "Johannes'in Galla Placidia ile barl bir zm bulmak istediinden sz ediliyordu" dedi saray muhafzlarnn ikinci nderi. "Galla Placidia'nn olu Valentian ancak Sezar ve ortak imparator olarak ilan edildi, fakat henz Augustus unvan alabilmi deil!" "General Ardabur bu nedenle mi daha az tehlikeli ve kararlyd?" diye sordu Attila fazla bir ey anlamadan. Aetius ban sallad. "Yeni imparator komplocularn nasl davranacan bilmeliydi!" dedi Attila itham dolu bir sesle. "Evet, zellikle onun bunu mutlaka bilmesi gerekirdi! Ve Ardabur'un saraydaki askerleri satn alabilmek iin elinden geleni yapacan da!" "Karaya l olarak kan o szmona fatihler sonunda kazandlar demek!" dedi Aetius ac bir sesle. "O lanet herif adam benim kendi adamlarm bile Johannes'e kar kkrtt... Kendi adamlarm, Attila! Varolanlarn en iyilerini!" "Kl kullanmada en iyi olabilirler" dedi Aybars. "Fakat beyinleri ve yrekleriyle yle olmadklar kesin!" "Hadi canm!" dedi Aetius fkeli bir sesle. "Altnla satn alnmlar..." "Bu yzden onlar sulayabilir misin?" diye sordu Attila. Cermen prenslerinden bazlar byk altndan srtarak, birbirlerinin kulaklarna dardaki adamlarn atlarn eyerlemek zere olduklarn fsldadlar. "Evet, evet, biliyorum" diye homurdand Aetius. "Beni sadece Galla Placidia ile ocuklarn bataklklarn arasndan geirmeleri iin sr obanlarna rvet vermeleri fkelendiriyor!" 423

"Sr obanlar bile gnn birinde ie yarayabilir!" Bu kez de aman yorumunu kendisine saklayamamt. Aetius, Hunlarla ve dierleriyle kendisine ac veren konular zerinde konumann ne kadar anlamsz olduunu, ancak imdi kavrayabilmiti. nk onu en ok rahatsz eden malubiyetin kendisi deil, her eyin ne ekilde kaybedildiiydi. Hunlarn birounun aklnn balangta bu yeni durum karsnda karmasna ramen, ksa srede kendilerini toparlayarak ellerinden geleni yaptlar. Julius Alplerinden kopup gelerek, atlardan ve okulardan oluan iddetli bir frtna gibi Aquileia'nn nnden getiler. Onlar durduracak hibir ey yoktu ve Concordia ile Altinium zerinden Via Annia yoluyla gneybat istikmetine saparlarken kimse karlarna kmaya yeltenmedi. Adriyatik Denizi ile buday tarlalar arasnda lgnca at sryorlard. Hun aknc birliklerinin komutanlarnn birka yolu nceden tanyordu. Prens Athawulf un ordusuyla buralara gelmi, malup olmu, fakat sonra bol ganimetle kiyzler Kafilesine katlm olan adamlard bunlar... Dalardan yola klarnn ikinci akamnda, deniz kysndaki yumuak eimli bir tepenin zerinde kamp kurduklar esnada, bir kez daha Hun ordusuna doru kk bir grubun yaklat grld. Gen adamlarn gelii haber verildii zaman, komutanlar toplant hazrl yapyorlard. Tam o esnada atndan inmekte olan Attila genlere yaklaarak onlarla ilk konuan kii olmak istedi, fakat Aetius hzl admlarla onun yanndan geerek doruca yeni gelenlerin en gen olannn yanna gitti. "Carpilius! Sana oradan ayrlmaman... Ne oldu?" En fazla on be yalarnda gsteren narin delikanl, atnn srtndan Aetius'un kollarnn arasna dt. Kir ve ter iin-

424

deki baba oul bir sre birbirlerini kucakladlar, sonra Aetius olunu yavaa yere brakt. Yurtlarn ve adrlarn arasnda yanmakta olan mealelerin sar klarnn altnda nce endieyle onun yzn inceledi, sonra da dier genleri selamlad. "mparator ld!" diye bard Aetius'un olu. "Onu aaladlar, ikence ettiler sonra da ldrdler!" Bu yeni haberi duyan herkes onlarn etrafnda toplanmaya balamt. Bir sre sonra yzlerce kii kimlik ve rtbe fark gzetmeksizin Aetius, Attila ve Ravenna'dan gelen gen adamlarn oluturduu grubun etrafnda toplanmt. Arkadakiler neler olup bittiini renmek istiyordu, fakat Attila keskin bir slkla sessizlii salayana kadar kimse bir ey anlayamad. Aetius ile olu dnda herkes bir anda sus pus olmutu. "Evet, imparator ld" dedi Carpilius titrek bir sesle. Etrafndaki adamlar onun yutkunduunu grdler. "Daha yksek!" diye bard arkadaki adamlardan bazs. "dam edildii srada ben de oradaydm... ve binlerce baka insan... askerler sanki bir hrszm gibi onun sol elini kestiler ve onu bir eee ters olarak oturttular... ilerinde senin adamlarn da vard, baba... ve herkes, tm Ravenna... imparator Circus'un iinde tehir edilirken haykryor ve sevin lklar atyordu... O ve ona sadk olanlar iin korkun bir eydi bu..." "imdi ne olacak?" diye sordu Attila afak skmeye balad zaman. Artk acele etmiyorlard, nk hibir ey ve hibir kimse son gnde olanlar geri getiremezdi. "leri!" dedi Aetius talam bir yzle. "Daha ne istiyorsun?" dedi Attila. "Nasl olsa mparator Johannes ld!" "ntikam almak istiyorum!" diye bard nefret ve fkeden deliye dnm olan Aetius. "Bu korkun aalamann altnda kalamam!" 425

Attila'nn nderliindeki adamlar ne yapacaklarna karar vermek zere geri ekildiler. Her boy, her blk ve her birlik, bu yeni artlar karsnda Ravenna'nin tka basa dolu silah deposuna, meru imparatorie ile oluna ve imparatorluun her iki yakasnn birlemi ordularna kar savamak isteyip istemediine karar verecekti. mparatorluun bat ksmnn ordusuyla birlikte dman makasa almak baka bir eydi, bu mttefike sahip olmadan imparatorluun bakentine saldrmak, hatta kuatmak bambaka bir ey... te yandan Hunlarn kafasn kurcalayan son derece basit bir konu daha vard: Aetius'un artk Ravenna saraynn hazine dairesine girebilme ans kalmamt. O halde kendilerine vaat edilen creti kim deyecekti? Bu hzl atllardan hibiri ceplerini bolca ganimetle doldurmadan Tuna kylarna, zellikle de Karpatlara dnmek niyetinde deildi! Attila bu sorunu dierlerinden ok daha abuk kavramt. Olaylarn bu hali alacan ne o, ne de dier nderler tahmin edememilerdi. imdi btn mesele saylar altm bini bulan bu iyi eitimli, hrsl, gz sava ve ganimetten baka bir ey grmeyen savann nasl zapt edileceiydi. Attila derhal geri dn borusu aldrmayacak kadar akllyd. Gemi yllar boyunca emir ve itaat zerine her eyi bo yere renmemiti. aman, kopan bir frtnann nn almann asla mmkn olamayacan, ona bkp usanmadan tekrar tekrar sylemiti. "Be yz ya da be bin insan nce kabna samaz hale getirip, sonra da azndan kacak tek bir szle durdurmann mmkn olamayacan bilmelisin!" demiti Aybars ona. "Evet, Attila! Ata binmekle insanlara nderlik etmek birbirine ok benzer! Canl varlklar daima ikna etmeye almal ve onlar asla kendi iradene boyun emeye zorlamamalsn! ayet gnn birinde bunu yapmaya gerekten 426

mecbur olursan, o takdirde de isteini iddet kullanmak yerine, emrederek ve dzenleyerek gerekletirmeye almalsn! Eer frtna seni de koparp alacak kadar iddetlenecek olursa, o takdirde eyerini onun zerine skca yerletir... ona fkesine sayg duyduunu, tek isteinin onu daha da glendirmek olduunu gster! Gemi azya alm atlardan ve lgn savalardan oluan bir frtnay, ancak bu ekilde dizginleyebilirsin: Onlar daha fazla krbala ki, seni kendi ynne takip etsinler!" Gnein douundan saat sonra sorularnn cevaplarn aldlar. Cermenlerin boynuzlar alarm almaya balamt. Balangta ayrlarn ve ky eridinin zerindeki youn sis bulutu nedeniyle hibir ey grnmyordu. Her taraf ata binmi bir svariden daha yksek olmayan, beyaz bir rtyle rtlm gibiydi. Aalarn tepeleri ise beyaz sis rtsnn zerinde yzyordu. Sonra deniz, bataklklar ve nehir kollar arasnda kalan alan kaplayan sis tabakasnn zerinde lejyonlarn altn yaldzl kartallar, hzl atl birliklerin renkli flamalar, hatta Dou Roma donanmasnn mzraklar zerinde dalgalanan uzun ve krmz eritleri belirmeye balad. Theodosius slalesinin savunucular, fazla dnmeye gerek grmeden, sahte bir imparatorun emrinde Hunlar imparatorluun merkezine kadar getiren adamn zerinde yrmeye karar vermilerdi. Aetius sislerin arasndan ykselen sancak ve flamalar abuk tand. "nanlr gibi deil!" dedi fkeden kprerek. "Aspar ve Ardabur nce Roma'dan kovularak Dou Roma'ya snmak zorunda braklan, sonra da geri dnmeyi baaran Galla Placidia'nn hizmetinde! Sanki Imperium Romanum ve silahl gleri asla ikiye blnmemi gibi..." "Hibir hava aadaki u sis tabakas kadar bizim aleyhi-

427

mize olamazd!" diye homurdand Attila. "Fakat yapacak bir ey yok! Derhal herkes at binsin! Sonra bekleyin!" "Gya daima gneli olan talya'da bu sis de neyin nesi byle?" diye sordu Onegesios. Carpilius bir an iin kendisini saldrya uram hissetti. "Burada tm yl boyunca sabah sisi grlr" dedi Dou Romalya dnerek. Attila'nn etrafndaki adamlar neredeyse ayn anda uzun sredir hazr bekleyen atlarna binmilerdi. Gr as derhal dzelmiti. "Ben de buralarda yaamtm, Kont Aetius'un olu!" Carpilius, byk ve yumuak gzleriyle, babasnn kendisine sk sk szn ettii adam inceledi. Attila onu kendi oullaryla kyaslaynca glmsedi. Hayr, bu ocuk asla bir kl ya da ok stad olamayacakt. Fakat yzndeki ciddi ve akll ifade, onu dier kavgaclardan derhal ayryordu. "Aspar ve Ardabur'un karsna kacam!" dedi Aetius. Attila ise omuzlarn silkerek ban sallad. "Seni onlarn kollarnn arasna atan cesaret falan deil" dedi sonra. "Sakn onun gzlerinin nnde lmeyi arzu ediyor olmayasn?" Bayla Carpilius'u iaret ediyordu. Tam o anda Aetius'un kendisine byk bir nefretle baktn grd. Baklaryla stndeki zrh delmek ister gibiydi. ki nder, kllarn bile kprdatmadan, birbirlerinin gzlerinin iine bakmaya baladlar. Fakat vakit henz gelmemiti... Etraflarnda bulunan insanlardan hibiri, sonradan onlarn o anda birbirlerinin zerine neden saldrmadklarn aklayamamt. Bazlar buna Carpilius'un yumuak baklarnn sebep olduunu sylyordu. Bakalar ise ayn anda sislerin arasndan iddetli ve kulak trmalayc Tuba-borularnn sesinin geldiini sylyordu. Aybars ise uzun zaman boyunca Attila ve Aetius'un birbirlerini herkesin gz nnde ldr428

melerini engellemek iin, topran zerindeki sis tabakasna derhal denize doru giderek ortadan kaybolma emrini verdiini anlatp durmutu... Atl lejyonerler ile Hunlar, iki noktada birbirleriyle karlatlar. Ravenna'dan gelen Cermen savalar, korkun haykrlarla kendilerini Hunlarn zerine atmlard. plak bacaklar, yrtmal deri eteklikleri, ksa Roma kllar ve zerlerine beceriksizce yaban domuzu, ay, geyik veya ejderha balar izdikleri byk kalkanlaryla olduka komik bir grnt sergiliyorlard. Bu keman kal, rgl sal, kulaklar ve boyunlar incilerle ssl, byk, dolgun, kpkrmz dudaklara sahip adamlar, Hunlara ilk anda kadnlar hatrlatmlard. lk ok bulutlar Romallarn zerine lm getiren kular gibi ulland. Balangtaki zafer naralar yerini byk bir kargaaya terk etmiti. "Bu da nesi byle?" diye kkredi Attila Aetius'a bakarak. "Anlalan Romallar bu kez tam anlamyla birer barbar olmular!" "zgnm!" diye bard Aetius grltnn iinden Attila'ya doru. "Bu general veya amirallerin ordu ynetmeyi nerede rendiklerini ben de bilmiyorum..." "Bu samalk da neyin nesi?" diye bard Attila anszn ve byk bir fkeyle etrafndaki komutanlara dnd. Bir ksm Hun atls kendisinden emir falan beklemeye gerek grmeden hzla ileri atlmt. "Neler oluyor? Kim bu aptallar?" "Onlar doudan... gelen aknclar! Bleda Han'la birlikte Sasani seferine katlmlard. "Burada Bleda falan yok!" diye kprd Attila. "Burada benim emirlerime, harfiyen uymak zorundalar! Aksi takdirde onlar teker teker armha gerdiririm..." 429

Sonra atn aha kaldrd. "Btn nderler derhal arkama gesin! O kudurmu kpekleri tek tek enselerinden yakalayarak eyerlerine geri oturtacaz!" Sonra Aetius ile oluna korkun bir bak frlatt. "Bu samaln derhal durmasn salayn! Karlkl olarak birbirimizi krp geirmemiz kimsenin iine yaramaz! Bunu yapsak dahi mparator Johannes geri gelmez!" Fakat Aetius hl tereddt ediyordu. "Uyan artk, Aetius!" diye kkredi Attila. "Derhal Aspar' bul ve onunla anlamaya al! Ravenna sarayndaki grevin artk sona erdi!" Aetius gerekten de ayrlarn ve nehirlerin zerindeki sabah sisinin, oluk gibi akan kan yznden kzla kesip kesmeyeceinin kendisinin elinde olduunu artk anlam gibiydi.

430

18 obanlarn Zaman

Son dman birliklerinin birbirlerinden ayrlmalar leni bulmutu. Uzun sre karlkl olarak birbirlerini kovalamilard. ki tarafa da olduka uzun bir sre nefret ve kym vaaz verilmiti ve iki taraf da tahtn meru sahibine yardm etmenin gururunu tayordu. Galla Placidia'nn ricas zerine Hun ordusu ehrin birka mil kuzeyindeki alak eimli bir tepede kamp kurdu. Attila, Aetius ve maiyetiyle birlikte Galla Placidia'y kardei Honorius'un onun iin ina ettirdii ve gizli yeralt geitleriyle Hun muhafz birliinin klasna bal olan "Yeni Saray"da ziyaret etmeye giderken, yanna Onegesios ve Aybars' da ald. Olduka garip bir akam yemei yiyorlard. Alak masann bir tarafna yannda alt yandaki olu Valentinian ile yedi yandaki kz Honoria olduu halde eski ve yeni imparatorieyle, vey yeeni Dou Roma imparatoru Theodosios III.'n ordusunun komutanlar uzanmlard. teki tarafta ise Aetius, Attila, Aybars ve Onegesios, geleneklere pek de uygun olmayan bir ekilde yer almlard. Kibar ve zel bir akam yemei iin fazlasyla kalabalk, resmi bir devlet kabul iinse ok az saydaydlar. Yemein havas btn zaman boyunca o kadar gerilim431

liydi ki, Attila birka kez ayaa kalkp gitmek istedi. Dier tm Hun ve Got nderlerinin de ayn eyi yapmak isteyecei kesindi. Fakat Attila henz esas konunun grlmediini anlamt. Btn mesele, savan durdurulma sebebini hangi tarafn kendi asndan daha iyi formle edebilecei zerinde younlamt. "Aslnda her ey ok basit" dedi Atilla Galla Placidia, Aetius ve Onegesios'un bitmez tkenmez inceliklerinin son bulmayacan anlad zaman. "Dndklerini laf dolatrmadan dorudan syleme tarzn gayet iyi hatrlyorum" dedi imparatorie. Bunun bir vg m, yoksa ince bir serzeni mi olduunu hibiri anlayamamt. Attila o anda orada bulunanlarnn durumunu dnecek halde deildi. Bu gece kendilerine nasl bir haber getireceini bekleyen tam altm bin adamn sorumluluunun arln omuzlarnda tayordu. "nce senden balayalm, Aetius" dedi Galla Placidia'nn ba hareketini gren Attila. mparatorie azna o srada servis edilen tatl pastadan bir lokma atmakla meguld. "Bir kumar oynadn ve kaybettin. Aslnda senin ellerinin de imparatora yapld gibi kesilmesi gerekirdi..." Sol kolu zerinde kendisini yukar ekerek rahatsz divana daha iyi yerlemeye alt ve ayaa frlamaya hazrlanan Romaly yattrmak iin sa elini kaldrd. O na kadar Aetius'un zerinde Saray Muhafzlar Komutan niformas bulunduu kimsenin gzne batmamt. Attila da ite tam bu noktaya parmak basmak istiyordu. "Fakat sen imparatorluk iin fazlasyla yararl ve deerli bir adamsn" diye devam etti szlerine glerek. "rnein askeri bir birliin bana geebilir ve yeteneklerini yeniden sergileme frsat bulabilirsin..." "Bu ilgin bir fikir" dedi imparatorie. Balann olmaz an432

lamnda lgn gibi sallayan iki Dou Roma komutanna dikkat bile etmemiti. "Konstantinopolis'te Vandallarn Afrika Eyaleti'nden Balear Adalar'n zapt etmeye hazrlandklarn duyduk. Gidip orann komutasn zerine alabilirsin." "Ben bir balk deilim!" dedi Aetius. "lla srgne gnderilmem gerekiyorsa, babamn be yl nce ldrld yere gnderilmeyi tercih ederim!" "Evet, o olay hatrlyorum" dedi Galla Placidia, sesinde belli belirsiz bir ithamla. "rnek ve sadk generalimiz Gaudentius, Vizigotlarla savarken hayatn kaybetmiti." Sonra bir an iin durdu, derin bir nefes ald ve az ncekinden ok daha sert bir sesle konumaya devam etti: "Fakat onlarn giderek daha utanmaz olduklar da bir gerek! Bir eyler yaplmazsa, pek yaknda gen krallar Arelate nderliinde deniz kysna kadar ilerleyecekler!" "Fakat bunun darya kar bir srgn gibi grnmemesi gerekiyor!" Aetius fiyatn ykseltmeye karar vermiti. Attila az nce her an cellada teslim edilmeyi bekleyen, imdi de terfi ettirilmesini isteyen bu adama byk bir hayranlkla bakyordu. "Bakomutanlk mevkiine bir itirazn olmaz herhalde?" dedi imparatorie byk bir sknet iinde. Tam o anda Attila'nn aklna baka bir fikir daha gelmiti. "Fena deil!" dedi Aetius'un yerine cevap vererek. "Vurucu gc yksek, hzl, gvenilir birliklerle son derece baarl olacana eminim!" Aetius kuru bir sesle gld. "Peki bu rya lejyonlarn nereden bulaym? Yoksa by yapmam m bekliyorsun?" "Burada by yapmak benim iim" dedi aman. Saatlerdir imparatorluk sofrasna getirilen tm nefis yemeklerin tadna teker teker bakyordu. Midesini tka basa yle bir doldurmutu ki, bu kadarn normalde iki haftada zor yiyebilir-

433

di. Attila'ya ksa bir bak frlattktan sonra konumaya devam etti: "Hun aknc birliklerinden en iyilerinden ve atelilerinden birkan by yaparak yanna gndermeme ne dersin?" Bir an iin salondaki herkes sustu. "Hunlar!" diye patlad sonunda Ardabur. "Galya'da! Vizigotlara kar! Bu bir aldatmacadan baka bir ey deil, Nobilissima'' Aetius belli belirsiz irkildi. Dou Romalnn ona Augusta diye hitap etmesi gerekirdi! O artk soylu bir mlteci deil, Bat Roma imparatoriesiydi! Fakat Galla Placidia bunu fark etmemi gibi davrand. "Bizim saraymzda eskiden beri Hunlar var" dedi sakin tavrn bozmayarak. "Kendilerine vaat edilen creti tam vaktinde aldklar takdirde, dier tm lejyonerlerden ok daha sadktrlar." "Byle bir anlamann avantajlar aslnda olduka fazla" dedi Attila. "Aetius'un bir ordusu olacak... biz en gzpek adamlarmz dllendirecek ve batya gitmelerine izin vereceiz... Aetius ve mparator Johannes tarafndan altm bin kii iin vaat edilen cretin tmnn denmesine de bylece gerek kalmayacak." "Dur biraz!" diye itiraz etti Galla Placidia. Az ncesine kadar kendisini zafer kazanm gibi hissediyordu. Koyu renkli gzel gzleriyle Attila'y uzun uzun szd. Hun han, bir an iin onun gzlerinin derinliklerinde, kendi istek ve arzularn tatmin etmek iin yaamnda ikinci kez bir barbar kraln ailesinden ve ocuklarndan koparmay geirdiini okur gibi oldu. Bu gzlerde vicdan rahatszla dair en kk bir iz yoktu. Yata da yabanclar iin altn zincir ve parmaklklarla kapatlm deildi. Yedi yandaki Honoria bile yar aralk azyla baygn baygn Attila'ya bakyordu. Bu

434

adam o yal ve saygn subaylardan, sarayda btn gn birlikte olduu hadmlardan o kadar farklyd ki... "Yoksa benim..." Galla Placidia ban sallad ve ancak Aybars Amca'nn yapabilecei kadar tiz bir sesle kahkahalar att. "Size para deyeceimi de nereden kardnz? Bunu neden yapaym ki?" "Dndm ey iin bize ok fazla para demen gerekecek" dedi Attila sknetini muhafaza ederek. Ayn anda kadnn iinde az nce kendisine kar doan ilginin yeniden nefrete, tiksintiye ve byk bir utanca dntn anlad. Fakat imparatorienin yzn krmz bir peeyle daha da gzelletiren scaklk dalgasnn nereden kaynaklandn ancak Aybars Amca anlayabilmiti. Hunlarn hi ganimet ve kazan elde etmeden eve geri dndkleri takdirde karlarnn ve geride kalan dierlerinin yzlerine bakamayacaklarn imparatorieye aklama sras bu kez Aetius'a gelmiti. Galla Placidia'nn durumu kavramas uzun srmedi. Dou Romallar iddetle itiraz etmeye devam ederlerken, o da terazinin son derece hassas kefelerini dengede tutmaya gayret ediyordu. "Tamam o halde" dedi imparatorie. "Hunlarn en iyilerinden bir ksm Aetius'la birlikte Galya'ya gidecek, geri kalanlar da etraf yamalamadan barl bir ekilde geri ekilecek. Aquielia'nin dousuna getiiniz anda da vaat edilen cret hepinize altn olarak denecek. Savalarnzn bu anlamaya uyacaklarna dair garanti verebilir misiniz?" Attila glmsedi. "Evet, yardmseverliimize en az zavall Johannes kadar deer verdiinizi anlam bulunuyorum." "Demek aramzda bir ihtilaf kalmad?" "Kesinlikle hayr" dedi Attila ve yavaa ayaa kalkt. 435

Uzun sredir yan tarafnn zerinde yatar vaziyette bulunmak, kendisine gnler boyu at srmekten ok daha zor gelmiti. Fakat Onegesios ve amann yzlerine bariz bir hayal krkl ifadesi vard. "Fakat Byk Kaan Ruga'nn ve dierlerinin yanna bo ellerle dnemem. Onlara da mutlaka bir eyler gtrmem gerekir!" dedi Attila ok sradan bir laf eder gibi. "Nasl! Az nce benden kopardklarn yetmedi mi?" "O sadece savalarmz iindi! Biz kk bir anlamayla yerinebiliriz... Johannes'in bizimle zevkle imzalayaca trden bir anlama..." Attila, Onegesios ve amann yzlerinde anszn bir glmseme belirdiini grd. Bara ara sevin gsterilerinde bulunmamak iin kendilerini ok zor tutuyor olsalar gerekti. Attila, marur ve reddedici deil, bilakis anlayl ve yumuak grnmek istedii zamanlarda yapt gibi, kollarn arkasnda kavuturarak salonda dolamaya balad. "Bu neriyi yapann dahi kim olduunu hatrlayamyorum" dedi dosta bir sesle. "Aetius muydu acaba? Hayr, hi sanmyorum! Geri snr ve blge kavramlarnn biz Hunlar iin siz Romallar ve Cermenlerden bambaka bir anlam tadn o ok iyi bilir, fakat yine de... Biz ehirler ve kalc evler ina etmeyiz. Bizi sadece otlaklar ve iyi su ilgilendirir... biz Toprak Ana'nn derisini doramaktansa kendi derimizi doramay tercih ederiz..." "Btn bunlar ne anlama geliyor?" diye sordu kendisine hakim olmay zorlukla baaran Galla Placidia. Geri kazand imparatorluk taht iin dndnden ok daha fazla fedakrlkta bulunmas gerektiini anlam gibiydi. "Sana sadece bir neride bulunacam" dedi Attila. Sesi son derece yumuak kyordu; fakat orada bulunanlarn tm, onun son derece ciddi olduunun farkndayd. "Byk 436

Kaan Rugann da byle bir neriden ok holanacana ve bir daha alk ektiimiz zaman yzmz Bat Roma'ya deil, Dou Roma'ya evireceinden eminim." "Neden syleyeceklerini dorudan ve..." "... ve bir barbar gibi zalimce sylemiyorum, deil mi?" diye sordu Attila ve glmsedi. "Bir zamanlar Roma'da bulunduumu unutma. Hatiplerinizden ok ey renmitim." "Bu imdi umurumda bile deil" diye kprd imparatorie. "Ne istiyorsun?" "Sana ne isteyeceimizi deil, neyi kabul edebileceimizi sylyordum." "Tamam, tamam! Benden yine bir eyler koparmaya alacaksn! Syle haydi!" "Koparmak da ne demek!" diye itiraz etti Attila. "Sadece bir dnce... Bat Roma ynetiminin, Valeria Eyaletinde yaayan tm insanlar Julius Alplerinin dousunda yeni oluturulan Valeria Media blgesine yerletirmesinin, son derece uygun olacan dnyorum. Bylece Valeria Ripensis insanlar tarafndan ikmet edilmeyen bir yer olaca iin, rahatlkla bize otlak olarak tahsis edilebilir..." Augusta'nn kara gzlerinde imekler akyordu. "Byle bir antaja boyun eeceime inanyor musun gerekten?" "Evet" dedi Attila ve yznde alayl bir glmseme belirdi. Aslnda hatiplerin dolambal szlerinden o kadar holanmazd. Fakat karsndaki marur ve asil gzele, bir zamanlar Roma'da kendisine vahi bir hayvan gibi davranmasnn bedelini detmek istiyordu. "Gelecek yllar boyunca bizim huzurlu ve bar dolu bir hayat srmemiz senin de iine gelir" dedi yorgunluktan bitkin dtkleri iin hibir ey anlayamayacak durumda olan ocuklar iaret ederek, "en azndan u ikisinin Bat Roma mparatorluu tacn tayp,

437

lkeyi seninle birlikte ynetebilecek duruma gelmelerine kadar." Attila, kadnn gzlerinde birbirinden farkl pek ok duygu ve dncenin attn gryordu. Fakat sonunda Attila tarafndan tahrik ve tevik edilen iktidar arzusu dierlerinin tmn bastrd. "Valentinian ve Honoria iin bar!" "kisi iin de bar!" Bozkrdan gelen ilk atllarn torunlarnn bu ekilde uzun bir sre iin Imperium Romanum'un en hzl atl vurucu gcn tekil edeceini, hatta en vahi Cermenlerin bile onlardan korkun bir saygyla sz edeceini, orada bulunan pek az kimse anlayabilmiti. Ayn zamanda, aslnda Theodosios slalesinin devrilme giriiminin nderi olan adam, sonu olarak kazananlardan biri olmutu. Daha dorusu, imparatorlua yeni bir ballk yemini etmiti. Karpat blgesinde oturan Hunlar, Ostrogotlar ve dier kavimler, atein banda uzun sre Attila Han'n kendileri iin ele geirdii byk ganimetten sz ettiler. Sava ve Tuna arasndaki blge ile burada bulunan Sirmium ve Singidunum ehirlerinin ileride ne denli nemli olacan anlamlard sanki. Burada nemli su yollarn tutuyor, imparatorluun gneydousu ile batsndaki en nemli pazar yerlerini kontrol altnda bulunduruyorlard. Fakat Attila'nin tm baarlarn eytan ii olarak aalayan yallarn ve nderlerin says da az deildi. "Tm yapt gevezelik etmekten ibaret, bir tek olsun ok atm deil!" Muncuk Han'n byk oullar, bkp usanmadan etrafa bu sylentileri yayp duruyorlard. Aetius Hunlara kar olan balln ve dostluunu kantlamak iin, olu Carpilius'u rehine olarak onlara vermiti.

438

Fakat Karpatlarn dousunda da u dnceden vazgeilmemiti "Gnn birinde kazanlarmzn iine tkrecek olan Romal bir casus daha!" "Btn bunlar Tuna'dan gelen o Romalnn imparatorluk iin ne kadar vazgeilmez olduunu ispat ediyor. Bunun bizim iin tehlikesiz olduu pek sylenemez" diyordu buna karn Ruga Kaan etrafna toplad Hun ve yardmc kavim nderlerine. "Babam imparatorluk sarayndan u anda bir tehlike tekil edemeyecek kadar uzakta" dedi Carpilius. "Yoksa Vizigotlara nihayet hadlerini bildirdii srada onun yannda bulunamadn iin zgn msn?" diye sordu Ruga. "Onlar uzunca bir sre iin ehliletirmenin mmkn olacan sanmyorum" diye karlk verdi gen Romal. "On be yl nce Roma'y zapt etmi olduklarn asla unutmayacaklardr." "Olabilir" dedi Attila. "Fakat Galya topraklarnda hem kendileri, hem de Roma iin tehlikeli olabilecek imparatorlar yetitiini de iyi bilirler. Baban grn itibaryla Galla Placidia ve danmanlaryla bar yapm olabilir, fakat..." "O asla bir Augustus olamaz." "Doru" dedi Attila. "Fakat bunu Ebed ehri zapt eden Alarich bile istemiyordu! Onun iin daha ilgi ekici ve Galla Placidia iin daha tehlikeli olan pek ok konum var!" "te yandan Roma ve Ravenna onun artk bize gvenebileceini de biliyor!" dedi Ruga Kaan. "Sadece altn Solidolar avularmzn arasnda parlad mddete" diye cvldad Aybars. Ve bu szler zerine hep birlikte gldler. Birka hafta sonra Theodosios Il.'nin kk vey yeeni Valentinian' Bat Roma tahtna geirmek zere harekete

439

getiini rendiler. Fakat daha sonra tacirler Dou Roma hkmdarnn yolda hastaland ve Konstantinopolis'e geri dnd haberini getirdiler. Valentinian III.'n Augustus ilan edilme iini onun yerine Patricius rtbesine atanm olan Helios sona erdirdi. "Uzak grl bir anne' dedi Attila yanna uzanm olan Greka'ya. "imdiden salam ilikilerin temelini atyor." Ravenna'da yaanan olaylarn bambaka sonulan da olmutu. Byk bir gurura kaplan Ruga Kaan, tm Hun boylar ve yardmc kavimler iin bir tr merkez oluturmaya karar vermiti. Kendi kavminden pek ok insann yan sra, Gotlarn ve dier yardmc kavimlerin krallar ve ileri gelenleriyle de uzun uzun grp tartt. Uzun zaman boyunca Tisza, Kros ve Maros nehirleri arasndaki alak ovada dolap durdular; sonunda da iinde birka glck barndran ve yaklak iki bin adm boyunca yumuak bir eimle uzayp giden bir alan buldular. Bu geni alanda pek ok insan yurtlarn kurabilirdi - on bin, elli bin, hatta daha fazla aile. Yer yer korular, kk ormancklar ve allklarla kapl bu byk otlak gneydou ynnde bir gnlk mesafede dalara dek uzanyordu. Dier ynlerde ise snr en az iki gnlk mesafedeydi. Byk Kaan klcn yere saplad. Zemin siyah ve sk toprakla kaplyd, fakat srler iin yeterince yumuakt. Kaan, kendi yurdunun ta uzaklardan grlebilen hafif eimli bir tepeye kurulmasn emretti. "Sadece tek bir ey istemiyorum" dedi kutlamalarn sonunda. "Etrafmda ne bir duvar, ne de bir savunma kulesi olacak! Buna yaplacak itirazlar umurumda bile deil!" Ve sonraki yllar etkileyecek ok nemli bir deiiklik daha gerekleti. Ruga Kaan, Bleda Han'n ailesi ve obasyla birlikte yaknlarna tanmasn emretmiti. 440

"Onun Bat Roma ile ilikiler konusunda biraz daha tecrbe edinmesi gerek" demiti gereke olarak. "Attila'nn Plinthas, Aspar, Arfabur ve Galla Placidia hakknda bildikleri douda ok daha yararl olabilir..." Ve dedii gibi oldu. Ruga Kaan, Onegesios, Scottas ve Carpilianus'un kendi yannda kalmasn istiyordu. Buna karn Aybars Attila'yla beraber Dou Kaan Oktar'n yanna gitme izni kopard. "Bazen douya doru bakabilme ihtiyac hissediyorum... Tuna deltasnn zerinden... denizin zerinden... ta buralara kadar geldiimiz usuz bucaksz bozkrlara..." Bu yllar, Attila iin huzur dolu yllard. Kl, ok, yay ve kemendin ne ie yaradn unutmuyordu; fakat gnlk hayat oullaryla, giderek byyen srleriyle, burulacak aygrlarn seimiyle ve kendisine bakt zaman yz kpkrmz kesilen gen kzlarla ilgilenmekle geiriyordu. Ve bu frsatlardan biri byk bir hzla geliti... Attila birka ocuk ve anneleriyle birlikte, birka gnlne dalara gitmeye karar vermiti. Greka onlara katlmamt. Bir kez daha hamileydi. Bir mddet sonra atlarndan indiler ve ocuklarn tmnn byk kzl mee aalarnn altndaki romantik ayra gelmesini beklediler. En fazla iki adm geniliindeki kk bir dere, kuzeyi kayalk bir yamala snrlanan dik vadiyi ikiye blyordu. ocuklar brtlen ve yemi toplamaya gitmek istiyorlard. Sevin lklar atarak oradan oraya koturmaya baladlar. Aralarndaki farkllklarn farknda bile deildiler. Kiminin koyu renkli salara ve ciddi bakl siyah gzlere, kiminin de sapsar salara ve boncuk gibi mavi gzlere sahip olmas, onlar iin son derece doald. zellikle ufak tefek, fazlasyla serbest bir gen kz, Attila'nn dikkatini ekmiti. smi Sani'ydi ve en byk olunun arkadayd. 441

"uraya bak!" dedi Attila lek'e. "u kardaki da sann gryor musun?" Etraftaki ocuklar bir anda seslerini kestiler. "nce ben! Brak da nce ben deneyeyim!" diye srar etti lek. Attila onun byk bir Hun yaynn kiriini bir avu ii kadar geriye ekebildiini biliyordu. Atnn yanna giderek uzunluu en az ocuklarn boylar kadar olan yayn ald. "Al! Bunlarn arasndan en kk oku se" dedi oluna yayla birlikte birka ok uzatarak. "Neden en kn? Byk ve ar olanyla daha iyi isabet ettirebilirim!" "Bunu sana daha nce en az yz kere sylemitim" diye gld Attila. "O halde bu defa da dierleri iin syle!" dedi lek marur bir sesle. "Evet, neden en kk ok?" diye bard Sani. "ok rkek ve her an kamaya hazr olan bu kk hayvanlar, ancak onlar en kk okunla vurabileceinden emin olduun zaman avlamalsn" diye cevap verdi Attila sabrla. "Bizden nce burada ve dou bozkrlarnda yaam olan halklar, yumuak bakrdan yaplan ve her an lmcl bir engele dnebilen korkun oklar kullanrlard. Biz ise dmanlarmz iin demir ulu oklar kullanrz, fakat bunlar bu tr kk hayvanlar ve kular avlamaya hi de uygun deildir." "Biliyorum" dedi lek. "Onlar avlamak iin sadece kemik ulu oklar kullanabilirsin." "ok doru" dedi Attila. "Peki neden?" "Kemikten yaplan ularn hayvann bir paras olduu iin mi?" diye sordu Sani abucak. "Belki de o kt ve souk demirden daha az ac hissediyorlard..." "Evet" dedi Attila. Bu kk kzn uyankl onu sevin442

dirmiti. "imdi beni iyi dinleyin! Size da sanlarnn neden kemik ulu bir okla avlanmas gerektiini anlatacam! nce ve sivri kemik ular, hayvann derisini paralamak yerine delip geerler. Bunu sakn unutmayn: Kemik ular, hayvanlarn postlarna ve deerli tylerine asla zarar vermezler!" Sonra lek'e yayn verdi; fakat bu yay henz delikanllk anda olan ocuk iin fazlasyla byk ve ard. Sani kmser bir tavrla ban sallad. lek oku yerletirdi, yay gerdi, fazlasyla uzun bir sre nian ald, sonra cierlerinin derinliklerinden gelen bir lkla birlikte... hayvan vurdu! Attila irkildi. lek'in bunu nasl baardn anlayamamt. "Oku kollarmla deil, sesimle frlattm!" Attila, lek'in sesindeki kendini beenmi tonu fark eden Sani'nin yumruklarn kalalarna dayayarak delikanlnn karsna dikilmesini grd zaman, neeyle glmsedi. "Boversene!" diye bard kz lek'in yzne doru. "Bakyorum talihin yaver gitti diye kendini Byk Kaan sanmaya baladn! Bu na kadar topladklarn bir gstersene! Ellerinde ne bir brtlen var, ne de bir yemi... Hibir ey yok!" "Ya o da san? O bir ey deil mi? Onu babamn yay ve okuyla vurdum!" "Ne olmu yani?" diye homurdand delikanlnn kazand baarya can sklan kz. "Sen babana hi benzemiyor-sun... alnn bile o kadar yksek deil..." "Buraya gel, Sani!" diye lafa kart o srada kzn annesi. "Hi kimse bir han alnyla domaz... Bunu sadece ihtiyar ve baarl savalar, aileye yeni bir bebek geldii zaman yapabilirler... sradan savalarn aileleri iin bu sz konusu bile deildir..." Kadnn sylediklerini dinleyen Attila, anszn srtnn garip bir ekilde karncalanmaya baladn hissetti. Bu gen,

443

gl ve neredeyse bir Sarmat savasna benzeyen kadnn, kz yerine kendisine hitap ettiini anlamt. Bir an sonra da onu tand. "Svanhild !" "Amma da uzun srd! Evet, ben o Amazonlardan biriyim!" "Burada ne yapyorsun? Banza neler geldi? Dierleri nerede?" Bu arada Sani kocaman gzlerle onlara bakyordu. lek hibir eyin farknda deildi, fakat Sani annesiyle Attila Han'n bu gece ayn yata paylaacaklarn anlam gibiydi! Attila ile Svanhild , birlikte harika, olaanst geceler geirmilerdi. Gndzleri mmkn olduu kadar birlikte olmaya alyor, birbirlerine sarlarak bir allk tarafndan durduruluncaya kadar, imenli ayrlardan aa yuvarlanyorlard. Obaya geri dndkleri zaman Attila dier Svanhild'lerin nasl ldn biliyordu. Ravenna'da tutuklanm ve Roma'ya gtrlmlerdi. Svanhild iki bir geneleve satlmt, Svanhild drt Circus'taki bir araba yar esnasnda boynunu krmt, Svanhild be ise gizli yeralt mahzenlerinde ayin yapan bir grup Mitra mridinin sapk trenlerine dayanamayarak Centurio'yu baklamasndan sonra idam edilmiti. Greka'nn balangta bu yeni gelimelerden pek de honut olduu sylenemezdi. Geri savalaryla birlikte olduu gecelerde neler yapt hakknda hi konumamlard, fakat Alplerin dou yamalarnda oturan Rugilerin klelerine ve tutsaklarna yaptklar gibi, onun ayak kirilerini kesmeyecek kadar akllyd. Gotlarn ve Hunlarn ok deerli, fakat fazlasyla hareketli olan atlarna yaptklar gibi, ayaklarn deri kaylarla birbirine balamak niyetinde de deildi. ay sonra Greka bir kz ocuu dourdu. ocuk do-

444

umdan birka gn sonra st annelerinin gzetimine verildi. Attila, beraberindeki Aryan Hristiyanlara ho grnmek iin, ona Maria ismini vermeyi aklndan geiriyordu. Fakat Greka buna kesinlikle raz deildi. Attila bu hassas konuyu Aybars'la ve boyunun ileri gelenleriyle birka kez tartm, fakat bir sonuca ulaamamlard. Ancak Onagesios'un rutin ziyaretlerinden birinden sonra zm buldular. Onegesios, sarn bebee eski Cermen tanralarndan birisinin isminin verilmesini nermiti. Hep birlikte ona tanrlarn gizemli bycs Freyja'nn ismini koymaya karar verdiler. Svanhild , ikinci ocuunun doumu esnasnda hayatn kaybetmiti. Attila bu konuyu Greka'yla konutu. Kars, hl Attila'nn Sarmat kadnlarna borlu olduunu dnyordu. "Benim yzmden onlardan birini ldrdn unutma!" demiti ona. "Bunun imdiki yeni durumla ne ilgisi var?" "Belki de fazla deil" diye cevap vermiti Greka. "Fakat o gece sahilde olanlar ben asla unutmadm! Bu yzden Svanhild 'n senden olma olunu Gl Kahraman, ya da senin dilinde rnek olarak adlandrrdm." Attila bu konu zerinde fazla dnmedi. rnek, Attila Han ile soylu kars Greka'nn adrndaki nc olan olmutu... Sonraki iki yl boyunca Attila ve adamlar Imperium Romanum'da. olup bitenlerden fazla haberdar olamadlar. Dou Kaan Oktar'n blgesinde zaten bu meseleyle fazla ilgilenilmiyordu ve yapacak baka iler vard. Zaten ok yaknlarnda youn bir hareketlilik yaanyordu. Hunlarn esas glerinin yer deitirmesi sebebiyle Dou Roma yeni gvenlik tedbirleri almak zorunda kalmt. Bu da ok doald ve o yllarda fazla bir nem tamyordu.

445

Buna ramen Attila yakn adamlarna kulaklarna gelenleri de anlatmyor deildi: Galya'da Roma ordular ve hzl Hun birlikleri, sk sk Vizigotlarla kar karya geliyorlard. Vizigotlar Arelate'yi ele geirmilerdi ve burasn Romallara terk etmek niyetinde deillerdi. Aetius'un kuatma sava konusunda tecrbesiz olan bozkr atllaryla bu ehri geri almas olduka uzun srmt. Bir sonraki ylda Bat Roma mparatorluu iindeki iktidar kavgas ilgin bir hal almaya balamt. Attila, kendileriyle ticaret yapan birka Romal tacirden, Aetius'un her trl inkr yntemlerini byk bir baaryla kullandn renmiti. Gerekte neler olup bittiini kimse tam olarak bilemiyordu, fakat Ravenna sarayndaki mcadele Afrika'ya birtakm yanl sylentilerin ulamasna sebep olmutu. mparatorluk teden beri olduu gibi, Galya'daki Vizigotlarn dmanca tutumlar nedeniyle Kuzey Afrika'dan tahl almak mecburi-yetindeydi. Bu blgede de, Afrika Genel Valisi olmak yerine, imparatorluun zirvesinde olmay arzu eden bir adam hkm srmekteydi. Comes Bonifiatus, on yldan beri Afrika Eyaleti'nin en st yneticisi konumundayd. Bu adam hibir zaman Johannes'in imparator olmasn onaylamam ve Galla Placidia'ya bal kalmt. Kulaklar fazlasyla ak olan birka kii, imparatorienin Bonifiatus'tan bir ocuk sahibi olduunu, fakat onu derhal ldrttn bile iddia ediyorlard. Fakat General Bonifiatus, tm dikkatini sadece Aetius'a vermek gibi bir hataya dmt. Bunu yapmakla, Augusta tarafndan Roma kuvvetleri bakomutanlna atanan Flavius Constantius Felix adl dier bir rakibini fazlasyla hafife alm oluyordu. mparatorie Galla Placidia'nn geri dnnden sonraki nc ylda, Felix ilk konsllk grevine atanmt. Bu da Aetius iin imparatorluun kuzeybat snrlarndaki asi 446

Galya iftileriyle, Aa Ren blgesindeki arsz Franklarla, teden beri cesur ve sava Burgundlarla, dik bal Almanlarla veya baka bir hrn Cermen kavmiyle savap durmakla geecek bir baka yl anlamna geliyordu. Magister utriusque militiae ve imparatorluk naibi olan bu adam, imparatorienin dostu ve yanda deildi. Galla Placidia'nn gereinden fazla ltufkr, gzel, akll ve gereinden az seici olduunu, kendisine ve ocuklarna hizmet edecek her eyi gz kapal kabul ettiini dnyordu. Fakat o bir komutand; bir diplomat deil. Onun iin byk Imperium Romanum lksnden baka geerli hibir ey yoktu. Bu nedenlerden dolay Bat Roma'nn en nemli askeri hem Aetius'tan, hem de hl yasaklanm Aryan inanna bal bir Got kzyla evlendii iddia edilen Bonifiatus'tan nefret ediyordu. Zaten gerek Ravenna ve Konstantinopolis saraylar, gerekse de Hippo Regio'daki nfuzlu piskopos Augistinius nezdinde bu durumu protesto eden ok sayda piskopos bulunmaktayd. Aetius, Bonifiatus'un zndklarla, Vandallarla ve Afrikal danszlerle olan ilikilerinin yan sra, emrindeki adamlarn yerli kabilelerine kar olan tutumlar konusunda hesap vermek zere Ravenna'ya geri arlmasndan, neredeyse tesadf eseri haberdar oldu. Rakiplerinden birini ortadan kaldrmasna yarayacak bu frsat deerlendirmekte bir an bile tereddt etmeyerek, bu emri onayladn bildirdi. Fakat Afrika Genel Valisi bu emre uymay reddetti; sonra da Galla Placidia ve bakomutan Flavius Felix'e kar ayaklanma arlarnda bulunmaya balad. Fakat Felix'in de ayn niyette olduunu fark edememiti. Roma ordular bakomutan derhal gvenilir general komutasndaki ayr filonun denize almasn emretti, sonra da gvenilir bir adamn Tolo-

447

sa'ya gndererek Vandal dostu Bonifiatus'a kar Vizigotlardan yardmc birlikler koparmaya alt. Fakat bu gvenilir adam, imparatorieye Bat Roma'nn en kudretli adamndan daha yaknd. Galla Placidia'nn gizli bir emriyle dierlerinin tmn yanltarak derhal Kartaca'ya gitti. Bu arada Bonifiatus kendisini cezalandracak insanlarla grmelere balamt bile. Bu ekilde piskoposlarn ve rvet yedirdikleri memurlarn yardmyla kendisini devaml kt duruma drenlerin Felix ve Aetius olduunu anlamakta gecikmedi. mparatorie ise birbirine rakip olan bu adamn hibirinden vazgeemiyordu - ne fazla akll olmayan, fakat soylular tarafndan tutulan Felix'ten, ne kurnaz Flavius Aetius'tan, ne de artk yalanmakta olan Bonifiatus'tan. Fakat daha ortada hibir ey yoktu. Esas zarlar henz atlmamt... Comes Bonifiatus, kendisinin Roma tarafndan tehdit ve terk edildiini dnyordu. Bir sre sonra ise aklna birka on yl nce Hunlardan ok ey renmi olan, fakat artk kendisine Aa Tuna atllarndan ok daha yakn olan bir kavim geldi. Bonifiatus, spanya'nn Raetica ve Carthaginiensis eyaletlerinde yaamakta olan Vandallar yardma ard. Fakat pek ok Roma subaynn en belirgin zellii olan kibirlilii yznden, spanya'dan Moritanya'ya geebilmeleri iin emirlerine ok sayda gemi tahsis ettii bu yz binlerce insan ksa srede unuttu. Hatasn anlad zaman ise i iten gemiti. Vandallar Bat Roma'nn ikinci byk ehri Kartaca'ya o kadar yaklamlard ki, Bonifiatus onlarn zerine birka lejyon gndermek zorunda kald. Kulaa olduka renkli ve cazip gelen bu haberler, Attila iin henz olduka belirsiz ve karmakt. Bu nedenle de sadece dorudan kendisini ve Dou Kaam'n ilgilendirenleri 448

dikkate almakla yetiniyordu. Bat Roma Orta Galya'da, Alp blgesinde ve talya'da bir zamanlarn grkeminin uzak birer ans olan noktalar var gcyle korumaya alrken, Dou Roma bar iin ykl miktarda para dyordu. Sonra da Orta ve Aa Tuna blgesine ksa faslalarla yeni haberler gelmeye balad. Aetius Ravenna'da kalm olsayd, Hunlarla kurduu ittifak belki daha uzun sre yaamaya devam edebilirdi. Fakat Bat Roma ordular bakomutan Felix, Hunlardan beklenmedik bir ekilde Dou Pannonia blgesini geri istemiti. Ayn zamanda Limes kalelerini onartarak tahkim ettirmi ve Valeria Eyaleti'ndeki imparatorluk glerini yeniden organize ederek daha nce grlmedik bir ekilde glendirmiti. Attila tm bu olaylarn kulana neden blk prk bilgi krntlar halinde ve ok ge ulatn anlayamyordu. "Neden bu duruma daha banda mdahale etmediler?" diye soruyordu Aybars ve dierleriyle yurdunda yapt toplantlar esnasnda. "Neden Byk Kaan bu kadar kaytsz? Neden kardelerim bunlar engelleme giriiminde bulunmuyor? Vaktinde haberim olsayd derhal Ravenna'ya giderdim ve..." "... ve Ravenna'da kime bavururdun ?" diye sordu aman onu yattrmak istercesine. "Neredeyse hi tanmadn Felix'e mi? Yoksa Vandal Bonifatius'a m? Galya'nn cra kelerinde dolanan Aetius'a m? Yoksa dorudan imparatorienin yatana m?" Attila, anszn amann her eyin farknda olduunu anlad. mparatorienin o zamanlar kendisine nasl baktn ve aklndan neler geirdiini Aybars gayet iyi biliyordu. "Haklsn" dedi Attila sonunda. Buna ramen rendikleri onu her geen gn daha huzursuz klyordu. Olaylardan bu kadar uzak kalmakla hata yaptn dnmeye balamt.

449

"Etrafmzda olanlara bir baksana!" dedi ksa bir sre Ok-tar Kaann ordughnda. Fakat Dou Kaan bo ver dercesine elini sallad. "Dou Roma'nn yeni duvarlar ekmesinin ne nemi var!" dedi her geen gn saylar artan bo arap testilerine bir yenisini ekleyerek. "Bize altn vermeye devam ettike, canlan ne isterse onu yapsnlar." "En son yaptklarndan haberin var m?" diye sordu Amelung soyundan gen bir Ostrogot. Sava Irma'nn denize dkld yere yapt bir keif gezisinden geriye yeni dnmt. Dierleri ise hayr anlamnda balarn salladlar. "Bat Roma topraklarna girmiler!" "Kim?" diye sordu Attila hibir ey anlamakszn. "Konstantinopolisli sevgili akrabalar" diye cevap verdi gen Ostrogot. "Hibir uyarda bulunmaya gerek grmeden Bat Pannonia blgesini igal etmiler..." "Baz Dou Roma birliklerinin o blgeden getiinden... ve Bat Roma kalelerinde gecelediklerinden sz ediyor olmalsn..." "Gecelemekle kalmayp, oralara yerlemiler" dedi gen Amelung. "Gerek ev sahipleri de tas tara toplayp gitmek zorunda kalmlar! Srf onlar da deil, ayn zamanda Roma ve Ravenna'nn mttefikleri... hatta Sava Nehri azndaki Sirmium blgesinde yaayan Hun boylar bile..." "Bu gerekse, hepimiz uyuyup kalmz!" diye bard Attila. "Bizim atllarmzn Sirmium'da ne ileri var ki?" diye gld Oktar. "Sadece arap ve kadn yznden... inann bana, sadece arap ve kadn yznden!" "Sirmium'u zapt etmemiz mmkn deil" dedi Attila. "Byk Kaan Ruga bile ar kuatma makinelerine sahip deil!"

450

"O halde Dou Romallara en azndan oldubittiye getirip zapt ettikleri topraklarda yeni kaleler ve tahkimatlar kurmalarn yasaklayalm..." "Oras bizim blgemiz deil" dedi aman. "Dou Roma'nn o blgede neredeyse hi kimsenin yaamamasndan, hatta bizim tarafmzdan bile terk edilmi olmasndan faydalanp, anlamsz bir g gsterisine girdiini dnyorum." "Kulamza hibir sava haberinin gelmemesinin sebebi bu mu?" diye sordu Attila. "Birbirlerinden ok ey reniyorlar" diye gld Dou Kaan. "Siz bilmiyorsunuz, fakat ben biliyorum - kurnaz kardeim Ruga onlar bilerek ve isteyerek ssz topraklara gnderdi... imdi onlar da tpk batllar gibi bir tek koyun obannn bile yaamad o blgeyi fethettiklerini, hatta kurtardklarn iddia ediyorlar..." "Bu doru" dedi gen Amelung. "O blgede sk ormanlardan, korkun bataklklardan, kuru otlarla kapl orak topraklardan ve keilerin bile yiyemeyecei allklarla kapl kayalk dalardan baka bir ey yok." "Baka bir ey diyorlar m?" "Dou Roma deil" diye cevap verdi gen Ostrogot. "Fakat Bat Roma Felix'in size kar baarl savalar verdiini ileri sryor..." "Bize kar m savayor?" dedi Attila aknlkla. "Hayalet lejyonlar, hayalet atllarna m kar? Geen yllarda bizden habersiz burada bir sava m oldu?" "Resmi gr yle: Elli yl nce Hunlar tarafndan ele geirilen Pannonia, Romallar tarafndan geri alnd." Attila aknlk ve dehet iinde ban sallad. "Bunu anlyor musun, Aybars Amca?" "Sannm" diye sze balad aman. "Belki de aradan ge-

451

en zaman zarfnda bizim obanlarmzn hibirinin Roma eyalet snrlar ve haritalaryla ilgilenmediimizi anlamlardr. Hatta birou hayvanlarnn imparatorluun batsnda m, yoksa dousunda m otladnn bile farknda deil." "Demek ki bunlarn hepsi belli bir amaca ynelik propagandadan baka bir ey deil!" dedi Attila glmseyerek. "yi ama hangi amaca?" diye sordu Oktar Kaan. arap kadehini boaltmt ve kzlarn yeni bir testinin kapan amalarn bekliyordu. "Byk Kaan Ruga tm Hun boylarn, ve yardmc kavimlerini bir araya toplamakla megul" dedi aman. "Bizim imparatorluumuz, Attila! Dierleri de ite bu frsattan istifade etmeye alyorlar." "Umarm gerekten de sylediin gibidir" dedi Attila. Kavminin hanlarnn, yallarnn ve kaanlarnn kaytsz tutumlarndan hi mi hi honut deildi. Devaml ayn haber ve sylentileri duymaya o kadar almlard ki, yolu Dou Kaan Oktar'n ordughna den bir Cermen'in anlattklarn duyunca, kulaklarna inanamadlar. Vandallarn gnderdii bir eli olan bu adam, kendi kendine dosta homurdanmakta olan Oktar Kaan'n yerine, gzlerinden yalar boanarak Attila'nm nnde yere kapaklanmay tercih etmiti. Adam hkra hkra yle bir alyor ve inliyordu ki, sonunda zavall bir et yn halinde Attila'nn nnde yld kald. "Ayaa kalk!" dedi Attila sert bir ekilde. "Kralnz Gunderich'in ldn biliyorum." "Beni affet!" diye bard eli. "Beni binlerce kez affet, fakat zntmn sebebi hkmdarmzn lm deil, ondan sonra bamza gelen felaket..." Attila arkasna yasland. "Bir felaket mi? Nasl bir felaket?" 452

"Kraln lmnden sonra Gunderich'in meru oullarndan biri deil, aksine Geiserich kraliyet kalkannn zerinde tand!" Byk yurdun ii bir anda lm sessizliine brnmt. Attila'nn nasl bir tepki gstereceini bilmedikleri iin, insanlar nefes bile almaya cesaret edemiyorlard. "Geiserich" dedi Attila bir kez daha, sonra yzne scak ve sevimli bir glmseme yayld. "uraya bak!" dedi neeli bir sesle. "Demek vey evlat olmasna ramen baard ha!" "Bir klenin olu..." "Fakat anlalan kral olmaya en layk adam!" Vandal prensinin elisi, o anda gnein kendisi iin ebediyen battn anlad. Sonra Belika Eyaleti'nin nemli souundan bir bakas daha geldi. Bu adam Hun kaanlar slalesine aitti ve Aetius'un ordusunun aknc kanatlarndan birinin nderi olarak sol kolunu kaybetmiti. imdi de dierleri gibi geri dnmt; saylar giderek artyordu. "Romallarn sava gc gerekten de o kadar kt durumda m?" diye sordu Attila akamleyin yurtlarn arasnda yaklan atein banda oturduklar zaman. "Biz Hunlar ve Gotlar olmasa, Romallar o korkun eyalette bir ay dahi dayanamazlar" dedi yal sava. "Ren Nehri'nin bat yakasnda da ayn durum sz konusu. Kuzeyde ise Franklar kendilerini Keltlerin miraslar olarak grmeye baladlar. Her frsatta Roma yerleimlerini yamalyor, elileri ve tacirleri karyor, Imperium Romanum ile imzaladklar anlama ve szlemelere zerre kadar nem vermiyorlar." Kuzeyde ve batda ortaya kan bu yeni kavimler hakknda uzun uzun konutular. "Souktan tir tir titreyen lejyoner-

453

ler ksa kllaryla dev yapl korkun Franklarn karsna kmak yerine, ateli bir Frank kadnnn scak yatana girmeyi tercih ediyorlar..." "Ya bizim atllarmz?" "Oh, onlar her zamanki gibi" diye gld yal sava. "oban kpekleri gibi Franklar embere alyorlar, yaylarn geriyorlar ve birka ok salvosuyla o Cermen kbusuna bir son veriyorlar..." "Demek ki Franklar bizden korkuyor!" dedi Attila. "Bir kez onlarn kadnlarnn bizim hakkmzda konutuklarn duymu ama ne dediklerini tam olarak anlayamamtm" dedi yal sava. "Sonra Frank lejyonerlerinden birka bana kadnlarn konutuklarn tercme ettiler." "Ne diyorlarm?" "Syledikleri u: 'Hunlar, derilere ve demirlere brnm hayaletler gibi, drt bir yandan saldryorlar. En ndekilerin oklar eek arlar gibi vzldyor. Daha okun nereden geldiini anlayamadan vurulup dyorsun.' ... 'Erkeim ld!' diye baryordu bir dieri. 'Kocam Valhalla'ya gt!' diyordu bir bakas. Ve henz on be yanda bile olmayan gen, gzel, sessiz bir Hun kz ise yle diyordu: 'lk balayanlar Hunlar deildi.' Daha nce hayatmda asla bu kadar zgn bir ses duymamtm. Aslnda onun konumasna bile izin verilmiyordu..." "Neden?" diye sordu Attila. "Erkeklerin tm ona kt kt bakyor ve nnde yere tkryordu; fakat kadnlar fatihlerin ocuklarnn pek ok karnda bymeye baladnn farkndaydlar..." Yal sava daha pek ok akam anlatmaya devam etti. K geldii zaman, Bat Roma generali Aetius'un Hunlardan oluan ordusuyla tm Frank kabilelerine boyun edirdiini haber aldlar. Cermenler Ren, Maa ve Mosel arasndaki

454

blgelerinden daha batya gitmeye ve teker teker ballk yemini etmeye zorlanmlard. "Ya ballk yemini edin, ya da rlplak bir ekilde ve yannza hibir ey almadan Renin teki kysna gein!" Hunlar, eski Frank dilinde bu anlama gelen emri ok abuk ezberlemilerdi. "Aslnda birbirimizi seviyor ve sayyorduk" dedi birka gn sonra yal sava. "Biz onlar iin binlerce yl yandaki Orta Asya bozkrlarndan gelen atl savalardk, onlar da bizim iin yeni uyanan ve bir kavim oluturmak iin harekete geen gen vahilerdi." Attila ayaa kalkt, yal savann yanna gitti ve sa elini onun omuzuna koydu. "Sana teekkr ediyoruz!" dedi sonra. "imdi dinlen! Sana daha pek ok soru soracaz..."

455

19 Burgundlarn Kallelii

Scottas Hristiyanlarn tanrsnn olunun 429. doum gnn bara ara kutlamaktan bu yl da geri kalmamt. Ostrogotlann, Gepidlerin ve Aa Tuna havzasnda yaayan Kara Hunlarn yurtlarnn arasnda yaayan dier yardmc kavimlerin iindeki Aryan-lar, kulaa artk hi de Cermence gelmeyen arklar sylyorlard. Sonra k mevsimi gelip geti. Varln ve yokluun, kavurucu scakln ile dondurucu souun ebed devran, insanlarn ve hayvanlarn artk tahamml edemeyecei bir noktaya geldiini anlaynca, bir kez daha ovalar kaplayan buzlar eritti. Gnein ss iyiden iyiye hissedilir olduu zaman, Carpilius Onegesios'la beraber Karpatlar zerinden Oktar Kaan'n ordughna geldi. Attila Han bu deiiklie ok sevinmi, yanna Aybars' ve komutanlarndan birkan alarak, Aetius'un olunun erefine verilen enlie katlmt. Gzel ve neeli bir elenceydi bu. arap testileri elden ele dolayor, gen kzlar kendilerine uzanan erkek ellerini en kahkahalar atarak karlyor, Oktar Kaan yksek sesle arklar sylyordu. Kaan yurdunun nndeki amatann dayanlmaz boyutlara ulamasyla ve adamlarn korkuyla baran kzlar da be456

raberlerinde srkleyerek ikier er atelerin zerinden atlamaya balamasyla birlikte, Attila Carpilius'u kenara ekti. Birlikte birka adm yrdkten sonra, Attila atlarnn eyerlenmesini emretti. Sonra birlikte gece karanl iinde gneydoudaki Tuna'ya doru, akan nehre ulaana kadar at srdler. Dou Kaan Oktar ile Byk Kaan Ruga'nn ordughlar arasndaki farklar zerine yaptklar ksa bir sohbetten sonra, Attila gen adamn yzne bakt: "Bize babandan yeni haberler getirdin mi?" "Ravenna'nn resmi politikalarnda fazla bir deiiklik yok" diye anlatmaya balad Carpilius. "Eskiden Gaius Julius Sezar'in o mkemmel kanunlaryla snr boylarnda dzen en iyi ekilde salanrken, imdi korkudan titreyerek barbarlarn... zr dilerim, Cermenlerden sz ediyorum... birbirlerini haklamalar iin dua ediyorlar. Babam her an her yerde olamaz - hatta Hunlarn yardmyla bile..." "Banz yine mi Franklarla belada? " diye sordu Attila. "Evet! Aslnda gerek bir kavim bile olmayp, sadece bir araya gelen vahi kpek srlerinden ibaret bir gruh olmalarna ramen, bamz onlarla bile belada..." "Dikkatli ol, Carpilius!" dedi Attila glerek. "Siz Romallar sk sk insanlar barbar ve vahi olarak nitelendirip, glerini hafife aldnz... Bunun size ne kadar pahalya patladn benden daha iyi bilirsin!" "Zaten ziyaretimizin esas sebebi de bu mesele" dedi Carpilius karanlkta Attila Han'n yzndeki memnun glmsemeyi gremeden. Attila, onun ve Onegesios'un bu zorlu yolculuu srf bir lende elenmek iin gze almadklarn, daha en bandan anlamt. "Babam o malum kavimlere iyi bir ders vermek istiyor..." "Yani Franklarn iini bitirmek istiyor, deil mi?" 457

"Hayr, Franklarn deil, Burgundlarn!" "yi ama onlar tmyle zararsz" dedi Attila. "Ayn kavimden sz ediyoruz, deil mi? Yukar Renin sa tarafnda oturan..." "Evet" dedi Carpilius. "Dou Cermenleri... Gl kuvvetli kuzeyliler. Bir zamanlar muhtemelen Vandallarn bir koluymular. Yaklak alt yz yl nce Scantinavia'daki Burgundarholm Adas'ndan yola kmlar. lerinden bir ksm Pontus'a kadar ilerlemeyi baarm, fakat dierleri Gepidler tarafndan ar bir yenilgiye uratldklar iin kuzey nehirleri blgesinde kalmlar. Ana kavim bundan yaklak yz elli yl kadar nce sert Almanlarla kar karya gelmi. Buna ramen Ren'e kadar gelmeyi baarmlar, fakat Limes yllar boyunca onlarn ilerlemelerine engel olmu..." "Donmu Ren Nehri zerinden geen kavimlerden biri..." "Evet, ite onlar kast ediyorum! Vandal gn frsat bilip, bat yakasna gemiler. Onlar da elbette ki dierleri gibi kendilerine yerleecek yeni topraklar aryorlard..." "Fakat onlar sizden epeyce toprak almlard" dedi Attila. "Ayn zamanda da onlar sizin mttefikiniz yapan bir belgeyi de..." "Evet, bu da doru. Fakat Burgundlar bir sre sonra anszn dierleri gibi olmak istediler. lk olarak dinlerini Aryan Hristiyanla dntrdler ve kavmin yallarnn ynetimine dayanan sistemlerini Gibichung slalesini kraliyet ailesi yapmak suretiyle deitirdiler. u anda da krallar Gunda-har Roma'ya kar vahi bir Frank gibi ba kaldryor." "Baban ne yapmak istiyor?" "Burgundlar olaanst baarl sanatlar... ok fakir olmadklarndan kesinlikle eminiz!" "Anlyorum" dedi Attila. "Kllarnzn daha fazla kana bulanmamas iin, Burgundlarn altn dolu hazinesini ele geirmek istiyorsunuz!" 458

"Yoksa gelecei gren bir rahip falan m oldun?" "Hayr, fakat birka gln altn para karlnda imparatorluunuzun glenmesine yardm etmekten bkp usandm! Bizde her oban kendi srsnden sorumludur ve hayvanlarn bir arada tutmak onun grevidir." "Belki de Byk Kaan bu yzden bu sefere senin deil, aabeyinin kmasn istedi, Attila Han!" "Bu hi de fena bir fikir deil" diye karlk verdi Attila. "O ikonun gerekten de biraz harekete ihtiyac var! Ne zaman yola kacakm?" "Mmknse hemen nmzdeki hafta!" "Ka adamla?" " bin Burgund'un hakkndan ka adamla geleceini dnyorsa!" "Ne? Burgund savalarnn says hepsi hepsi bu kadar m?" Gen Romal gld. "Karpatlarn tesindeki nehirlerin arasndaki ordughnz bile Borbetomagnum'daki Burgund krallndan ok daha byk..." Dou Kaan Ruga'nn akla gelebilecek tm boy ve kabilelerden toplayabildii yedi veya sekiz aknc birliiyle Alplerin kuzeyindeki blgelere doru yola koyulmasyla birlikte, Attila bu iin byle devam edemeyeceine kesin olarak kanaat getirdi. Bu konuda konutuu herkes, byk fikir ve amalara kar ilgisizliin sebebini herkesin bol bol yiyecek ve iecee sahip olmasna, bunun yan sra da Imperium Romanum'da. uzun zamandan bu yana kendileri iin tehlikeli olabilecek herhangi bir olayn meydana gelmemesine balyordu. Yola koyulmadan nce Oktar bir kez daha byk bir len vermiti. Kuzeydeki oktan terk edilmi Roma toprakla-

459

rina yaplacak bu zorlu ve uzun sefere katlmak isteyecek sava bulmakta olduka zorlanmt. Hele rakibin yle ahm ahm bir ganimete sahip olamayacak kck bir kavim olmas, bu isteksizlii daha da artryordu. Sonunda geriye Roma'y desteklemenin ancak iki nemli gerekesi kalmt: Byk Kaan'n arzusu ve Attila Han'n Aetius'a olan destei. Ruga Kaan'n bu Romalnn dostluuna ihtiyac vard. Ayn ekilde Flavius Aetius da si Cer-menlerin zerine yryecei zaman derhal kendisine yardm edebilecek Hun savalarna ihtiya duyuyordu. "Carpilius'un babasna imdi yardm etmeyecek olursak, onun imparatorluun bat yarsnn bakomutan olmasn engellemi oluruz" demiti Oktar atnn zerinden etrafndaki isteksiz adamlara. "Carpilius'un babas bizim rehinemizdi... o bizim dostumuzdur... gelecekte srlerimiz iin ihtiya duyacamz topraklar bize ancak ve ancak o armaan edebilir!" Geen yln sonlarna doru Aetius imparatorluk sarayndaki yakc iktidar kavgalar yznden sava alanndan uzaklatrlm, talya'ya arlm ve beklenmedik bir ekilde terfi ettirilmiti. Artk kendisini magister militium et utriusque militae dux olarak adlandryordu; yani tm Bat Roma atl ve yaya kuvvetlerinin komutan olmutu. Fakat Felix ile ayn makam igal etmesine ramen henz onun emrinde saylyordu, nk Roma hiyerarisinde Flavius Felix'in daha uzun hizmeti vard. Felix'in kulana sk sk Aetius'un onun hakknda yayd komplo sylentileri geliyorsa da, rakibine kar herhangi bir nlem almay dnmemiti. Ta ki ok ge olana kadar... 430 ylnn Mays aynn son gn Flavius Felix ve kars, kilise knda Aetius'un adamlar tarafndan kstrlm ve orackta ldrlmt. Bu cinayetin yzlerce insann gz

460

nnde ilenmesine ramen kimse katillere engel olmaya kalkmam ve onlar da ellerini kollarn sallaya sallaya birliklerine geri dnmlerdi. "Artk nihayet her zaman istedii eye kavutu " dedi Attila bu gelimeden haberdar edildii zaman. Aetius'un Roma ordular bakomutanlna getirilmesinde ve imparatorluun en kudretli adam yaplmasnda izlenilen yol ve yntem hakknda tek kelime bile etmemiti. Sylendiine gre imparatorie bile bu yeni durumdan olduka memnundu. ne srd tek bir koul vard: Aetius hi vakit kaybetmeden derhal eski yerine geri dnecekti. Onun kendi yaknlarnda bulunmasn kesinlikle istemiyordu. Bir zamanlar bir generalin saray muhafzlarn isyana tevik ettiini unutmamt. Hunlar iin ikinci ve daha nemli bir haberi, Suriyeli bir tacir klna girmi olan Onegesios getirmiti. zerine ald grev o kadar gizliydi ki, kardei Scottas bile vaktinden nce hibir ey renmemiti. Attila ok uzun sreden bu yana ilk kez etrafndaki herkesi yanndan uzaklatryordu. Hatta kendisini gece-gndz korumakla ykml olan birlie bile izin vermiti. Oktar'n yokluunda onun grevlerini Attila stleniyordu ve obann yallar gmen ku katarlarnn nndeki lider ku gibi onun peinden geliyorlard. Suriyeli tacirlerin giydii trden rengrenk bir giysiye brnm olan Onegesios'u ilk bakta tanm olan Attila, onu her zamanki gibi bir kenara ekmiti. Birlikte atlarna binerek, Dou Kaanlarnn ganimetlerini herkesin grebilecei ekilde sergiledikleri yurtlarn yanndan getiler. Bu da ok eski bir gelenekti. Hem Hunlar, hem de bir krala sahip olan Cermenler, ancak babalarnn veya kendilerinin bilek ve akl gcyle kazandklar ganimetleri sergileyebilen nderlere sayg duyuyorlard. 461

Pek az kimse Attila ile Suriyeli tacire dikkat etmiti. Ok-tar'n drt taraf ak hazine yurdunun iindeki deerli eyalar incelerken, atlarnn zerinden inmemilerdi. "Elence, arap ve kadn iin parasn bol keseden harcayan birisi iin hi de fena saylmaz" diye gld Attila ve eliyle yurdun iinde birbiri zerine yl altn dolu sandklar iaret etti. Onegesios ban sallad. "Artk bunlarn ona hi faydas yok" dedi yavaa ve drt bir yanna baknd. Attila aknlkla kalarn kaldrd. "Brndn bu garip kyafetin sebebi bu mu?" "Byk Kaan Ruga olup bitenlerin duyulmasn istemiyor..." "Bilmecelerle konuuyorsun! Ruga Kaan'n duyulmasn istemedikleri de neymi?" "Dinle!" dedi Onegesios ona byk bir srr ifa edermi gibi. "Burada bulunanlarn arasnda sadece sen gerei bileceksin... Oktar ld... Burgundlarla ksa ve kanl bir arpma yaand, o kadar... Tek bir gm Dinar bile elde edilemedi... Buna ramen Oktar Kaan byk bir len verdi... gece gndz devam eden... tam bir hafta boyunca..." "Anlayamyorum..." "Dinle, szm daha bitmedi! Sylenene gre Burgundlarn yeni kral Gundahar bir piskoposla bir szleme imzalam ve tm kavminin bir haftada vaftiz olmasn salam." "Bunun demin anlattklarnla ne ilgisi var?" "Oktar lenin sonunda fazla arap imekten atlayarak lm! Sylenene gre yanndaki birka kadn da onu fazlasyla zorlamlar... Neyse, kesin olan bir ey var ki, adamlar kaann lmnden sonra yas tutmak iin derhal silahlarn brakmlar!" "Olamaz!" diye bard Attila dehet iinde. "Bozkrlarn ve llerin o ok eski geleneini hangi budala hatrlam?"

462

"Oktar Kaan'n adamlar Balamir'in, Uldz'n ve Kara-ton'un o eski asil ve cesur sava ruhlarn tekrar diriltmeye karar vermiler. Hem de tm gelenekleriyle birlikte..." "Midelerini tka basa doldurarak ve gnler boyu kafay ekerek mi?" "Belki bu da o geleneklerin bir parasdr" dedi Onegesios soukkanl bir tavrla. "Roma lejyonlarnn gizemli Mitra klt de ikili lenlere byk nem verir." "Bana henz her eyi sylemedin." "Oktar'n ordusu ar bir hezimete urad! Sadece ordughn kenarnda midelerindeki fazla arab kartmakla megul olan bir avu sava Burgundlarn kymndan sa olarak kurtulabildi. Bu adamlar da imdi Ruga Kaann yannda gzaltnda tutuluyorlar. Felaketin bu son ahitlerinin hayatta kalp kalmamasna kaan yaknda karar verecek..." "Toplam ka kiiydiler?" "Bana kalrsa gerek sayy hi kimse renemeyecek. Burgundlar kazandklar zaferi doal olarak gklere kartacaklardr. Tek bildiimiz, Oktar Kaann Tuna boyunca ilerlemesi esnasnda, nehrin sa ve sol yakasnda bir miktar adamn kalm olduu. Bazlar civardaki fakir kyleri yamalyordu, bazlar da Limes snrn muhafaza etmeleri iin o civara yerletirilmi olan eski askerlerle arpyordu." "Bana kalrsa esas amalar onlarn kanlaryla kzlarn elde etmektir" diye homurdand Attila. Sonra da Tuna ynne uzanan usuz bucaksz topraklara bakt. "Kardelerimin bu durumdan haberleri var m?" "Evet" dedi Onegesios. "Bleda derhal Oktar'n yerine kendisinin geirilmesini teklif etti." "Ne oldu peki?" diye sordu Attila merakla. Onegesios ise ban sallad. "Her ey eskiden olduu gibi kalacak... Resm olarak kayplar konusunda tek kelime bile edilmiyor!" 463

"Ne kadar sreyle?" "Ta ki sebep olduklar utan verici durum unutulana dek..." "Yani on yllar boyunca!" "Hayr" dedi Onegesios. "Sadece intikam gnne kadar!" ayet bu isteksizce klan sefer baarya ulasayd, Aetius Hunlarn yardmyla Kuzey Galya'y Roma egemenliini tanmak istemeyen Cermen kabilelerinin basksndan uzunca bir sre iin kurtarm olacakt. Bu takdirde muhtemelen Franklar bile atelerinin bana oturup birbirlerine kahramanlk destanlar anlatamayacaklard. "Bundan sonra Cermenler her yl zafer kutlamalar yapacak! O iko ayya yarm asr boyunca kurulan her eyi bir hamlede yok etti!" diye homurdand Attila amcasnn bana gelenleri rendikten gnler sonra bile. "Bundan sonra kim bize sayg duyar? Kim bizden korkar?" "Daha nce Oktar'dan sz edildiini duyanlarn says zaten pek az" dedi Scottas onu sakinletirmeye alarak. Birka hafta nce tekrar Attila'nn yanna gelmiti. "Mesele amcam deil" dedi Attila. "Onun kim ve ne olduu kimin umurunda... Bundan sonra btn Imperium Romanum topraklarnda bir Hun kaannn tm adamlaryla birlikte bir gece iinde yok edildii anlatlacak. Hem de gerekte sava bile olmayan... kyller ve marangozlar tarafndan!" Attila'nn bu derece fkelenmesine neyin sebep olduu yava yava dierleri tarafndan da anlalmaya balanyordu. Bir srnn deerini belirleyen, daima en iyi ve en kt hayvanlard. Attila, amcas Ruga'nn ne istediini gayet iyi biliyordu. Hunlarn Byk Kaan, byk ve gl bir ulus oluturmaya kararlyd. Kurduu devlette herkesin eit hak ve grevlere sahip olmasn istiyordu. ster kara derili, ister esmer, ister beyaz, ister zayf, ister iman, ister Kara Hun464

lar gibi yer ve gk tanrlarna inansn, ister farkl tanr ve ruhlara, ister ayn, ister ayr dilleri konusun, klk kyafetleri nasl olursa olsun, tm aile, boy ve kavimlerin tm bir at altnda toplanacakt... Galiplerden ve maluplardan, obanlardan ve iftilerden, gebelerden ve eski klelerden nasl olup bir ulus yaratlaca konusunu ok kere uzun uzun konumulard. Aslnda zde tm de ayn fikirdeydi: Bu ulusun banda bulunanlar, Romallarda olduu gibi gze en parlak grnenleri deil, en baarllar olacakt... Yaklaan byk altst oluun arifesinde, havada byk bir yaz frtnas ncesinin sknts vard. Tm bu belirsizlie ve puslu havaya ramen, Attila'nn kulana sk sk yeni haberler geliyordu. Attila, kendi ordusunun dnda gelien bu olaylara, byk bir ilgi gsteriyordu. eitli pazarlar ve Limes snr boylarn dolaan birka taciri kendi tarafna ekmeyi baarmt. Bu adamlar bol para karlnda ona dzenli olarak en son havadisleri aksatmadan gnderiyorlard. Bu sayede Attila General Aetius'un nerede bulunduunu Ravenna ve Konstantinopolis'ten ok daha nce renebiliyordu. Aetius balangta Kuzeybat Galya'da Bagaud'lara kar savayordu. Sylenene gre bunlar tecrbesiz ve dzensiz bir kyl ynndan ibaretti; dzenli bir orduyla baa kabilmeleri imknszd. Bundan dolay Attila bu insanlarn Loire ve Armorica blgelerinde mthi bir direni gstermeleri karsnda hayret etmiti. Tacirlerin aktardna gre, bu insanlar yaklak bir asrdan bu yana igalci Roma kuvvetlerine kar gizli bir yeralt faaliyeti srdryorlard. Fakat ancak birka yl nce yeni nderleri Eudo ve Tibatto komutasnda Kuzeybat Galya'daki Romallara kar ciddi bir tehdit oluturmaya balamlard. 465

Aetius srekli olarak hareket halindeydi. Bagaudlara kar yrtlen cezalandrma hareketinden sonra, birlikleri sratle douya doru yol almaya balamt. Alplerin kuzeyine tecavz eden Cermen-Alman kkenli Juthunglar, Ratia ve Noricum blgelerinden geri pskrtmek zorundayd. Aetius, bir tr beki kpei ve intikam melei eklinde, Galya iinde dolap duruyordu. Oktar'n ricasn krmayarak Burgundlar haklayacan dnd iin, tm gcn Vandallar zerinde younlatrmt. Aetius'un emrinde Bat ve Dou Roma birliklerinden oluan gl bir ordu olmasna ramen, Vandallarn karsnda ar bir hezimete uramt. Bu nedenle Aetius da Geiserich ile olduka ar koullar olan bir anlama imzalamak zorunda kalmt. Acilen hazrlanan bir bar anlamas sonucunda, Moritanya ve Numidiya eyaletleri Vandallara braklmt. Yaz aylarnn sonu yaklat zaman, Attila doudaki hangi kavim ve boylarn kendilerine ait olacaklarn renecek kadar Oktar'n meselelerine hakim olmutu. Karpatlarda hayatta kalmay baaran son Dakiallar ziyaret etmeye ve onlara daha yakn bir ibirlii teklif etmeye karar vermiti. Dalara doru kk bir av partisi dzenledi; yanna oullarn, en yakn adamlarn ve sahip olduu ilk aknc birliini ald. Etki alanndaki tm silahl birlikler, srasna gre Roma lejyonlar eklinde organize edilmiti. lk danman grubunu da bir ikincisi, ncs, drdncs ve beincisi izliyordu. Attila, tm bu gruplarn, ama ve dnce bakmndan kendisine en yakn olan erkeklerden olumasna zen gsteriyordu. Her grup nce kendisinden, sonra da kendinden sonra gelen dier gruplardan sorumluydu. Attila'nn adamlar da, tpk eyrek asrlk sava ve talih

466

dolu bir hizmetten sonra centurio rtbesine ulaan bir Romal gibi, sradan bir savayken byk bir aknc birliinin komutan olabiliyordu. Fakat kazanlan bu rtbe ve mevkiiler kalc deildi. klan her seferden, yaplan her savatan sonra bu insanlar toplum iinde hangi yere lyk olduklarn batan ispatlamak zorundaydlar. Attila'nn ilk aknc birlii daima yan bandayd. Cermenlerin sava borular ttnde ve ters evrilmi Hun kazanlar gmbrdemeye balad zaman, tm ordudan nce sratle onun etrafnda toplanyordu. Fakat o yl sava olmamt. Vakitlerini sadece otlaklarda hayvanclk yaparak geirmek istemedikleri takdirde de, bir an nce kendilerine baka bir meguliyet yaratmalar gerekiyordu. Gnein douundan hemen nce yz kadar sava atlarn kendi elleriyle eyerlemi, hzla zerlerine sram, grltl naralar ve kahkahalar eliinde Oktar'n ordughn kuzeye doru terk etmilerdi. Bir hafta sonra geri dnmek dncesindeydiler. Balangta nehrin aknn ters ynnde ilerliyorlard. Yeil vadi yumuak bir eimle kuzeye doru uzanyor, Gotlarn kurduu kk kyler ve iftlikler giderek seyrekleiyordu. Attila, oullarnn arasnda at sryordu. lek bu arada on sekiz yana girmiti. Soylu ifadeli bir yze, kk elmack kemiklerine, ekik kedi gzlerine sahipti ve kendisine hitap edildii zaman bembeyaz dilerini sergileyerek glms-yordu. O da dier savalar gibi dnyada en nemli eyin hzl bir atn srtna binmek olduunu, bunun yannda geri kalan her eyin anlamsz olduunu dnyordu. lek'in Kara Hunlarn en iyi binicilerinden ve okularndan biri olduu, uzun sredir herkes tarafndan kabul edili-

467

yordu. Delikanl bu arada Chersonesos'da yaayan Bittugurlarn hanlarndan biri olmutu. Bu kk atl kavim ne Ruga, ne de Oktar'n egemenliini kabul etmiti. Attila ise elileri vastasyla onlarla uzun grmeler yapm ve onlarn Hunlarn yardmc kavimleri arasna girmelerini salamt. En byk olu da onlarn resmi yneticisi olacakt. Attila'nn ikinci olu "Deniz Yeli" Dengizik, bu arada tam on drt k geride brakmt. Doumundan bu yana her haliyle tpk babasn andryordu. Dengizik dier delikanllardan uzak duruyor, kzlarla konumaktan holanyor, okuma yazma reniyor, mutlaka Roma, Aquileia ve Konstantinopolis'i grmek istiyordu. Genelde yumuak ve sessizdi, fakat diledii anda sert ve vahi bir adam olabiliyordu. Daha imdiden ncelik konusunda atmalar balamt. Dengizik babasnn ilk olu olmadn biliyordu, fakat dierlerinin tmnden daha hzl ve zek dolu cevaplar veriyordu. lk gece kk ve rkek bir Got kabilesinin yaknlarnda konakladlar. Attila onlar sakinletirerek, burada vergi toplamak zere bulunmadklarn anlatt. Kabilenin en yal adam alicenaplndan tr ona teekkr etti ve dalarda birka haftadan bu yana yabanclarn grldn belirtti. Sonra da bunlarn Hasding veya Lakring slalelerinden Vandallar olabileceini de ilave etti... Attila da verdii bilgiden tr ona teekkr etti, fakat endielenmeye gerek grmedi. Ne de olsa Vandallar Kar-pat blgesinde de yaamlard. En iyi savalar orada Ala VIII. Vandalorum olarak Roma saflarnda savamlard. Buna ramen geri dndkleri zaman derhal bu bilginin zerine gitmeye karar verdi. Vandallarn Dakia'da, yani Hunlarn srtnda bulunmalar, birtakm planlarn dahilinde gelimi olabilirdi... Akam yemeinden sonra Dengizik babasndan bir kez 468

daha atalarndan sz etmesini istedi. Tm k aylar boyunca anlatlan bu hikyeleri ezbere bilmesine ramen, onlar tekrar tekrar dinlemekten byk zevk alyordu. Attila onun ricasn krmad. "Dinleyin o halde" diye sze balad arkasndaki eyere yaslanarak ve ayaklarn kamp ateine doru uzatarak. "Biz Hunlarn sahip olduu hkmdarlarn ilklerinden biri Teoman ismini tayordu. Bundan yaklak alt yz elli yl nce... dehet iindeki in hkmdarlarnn snr kalelerini birbirleriyle birletirerek tm zamanlarn en byk duvarn ina etmeye baladklar dnemde yaamt. inliler bu duvar bize kar ina ettiklerini iddia ediyorlard, fakat aslnda sz konusu olan sadece kendi korkularyd! Bu nedenle de bu kadar yksek ve uzun bir duvard bu!" "Korkular hi azalmad iin mi?" diye sordu Dengizik babasnn szn keserek. Attila evet anlamnda ban sallad. Adamlar her zamanki gibi heyecan ve merakla ona giderek yaklayorlard. "Hi kimse kendisine ve korkularna kar duvarlar ina edemez" diye devam etti szlerine Attila. "Hatta dalar yksekliinde duvarlar, ge ulaan kuleler ina etseler, elli kere elli kapya be kere be yz kilit taksalar bile, bir ie yaramaz! nk korku denilen duygu, tek bana umasn beceremeyen, gece ve gndz dnd eyin bana gelmesini bekleyip duran garip bir kutur sadece..." "Romallar gibi mi?" diye sordu Dengizik. "zellikle Ravenna ve Konstantinopolis'tekiler gibi!" diye bard lek ve onlar ne kadar hor grdn belirtmek iin atee tkrd. Attila onun szlerine kulak asmad. "inlilerin yazlar Teoman'a Shan-yu unvann veriyordu" diye devam etti szlerine. "Bu hkmdar ve kaan anlamna gelmektedir. Teoman, ok ileri yalarnda, dierleri469

nin tmnden daha ok sevdii gen bir kadnla evlendi. Bu kadn ona bir oul dourdu, fakat eski geleneklere gre sonradan doan erkek evlatlar taht zerinde hak iddia edemezlerdi. Bu nedenle Teoman ilk doan olu ve meru varisi Mete'yi yanndan uzaklatrd." "Ama onu ne ldrtt, ne avda tuzaa drtt, ne de bir lende zehirletti" dedi Dengizik, nk buras hikyenin en sevdii ksmyd. "Doru " dedi Attila glerek. "Bunlarn hibirini yaptrmad." "Ona yzlerce kz arasndan zenle seilmi bakireler veya tecrbeli fahieler hediye etmek suretiyle akln elmeye de almad" dedi lek, nk hikyenin bu ksm kendi rolne denk dyordu. "Hayr, nk bunlarn hibirinin ie yaramayacan biliyordu" dedi Attila byk oluna hak vererek. "Teoman ne olunu ldrtmek, ne de akln elmek istiyordu. Onu hem ortadan kaldrmaya, hem de bu arada kendisine kar salamaya kararlyd. Bylece Mete'yi rakip Goa Tsi kavmine gnderdi; ancak bir eli olarak deil, bir rehine olarak! Teoman, Goa Tsi'lerin Mete'yi nasl olsa ldreceklerini, bylece de kk olunun yolunu aacaklarn dnyordu..." "Ve sorunu kknden zmek iin, Mete'yi teslim ettikten hemen sonra Goa Tsi'lere sava at" dedi lek hikyenin bu ksmndan pek de holanmadn belli eden bir sesle. "Bu onun lm emriydi" diye devam etti Dengizik. "Hayr" dedi Attila bu ksmda her zaman yapt gibi i ekti. "Bu ok eski hikye bir kulanzdan girip, br kulanzdan kyor. Dnp dolap neden ayn eyi anlattm artk anlamanz gerekiyor!" "Peki ok saygdeer atamz Mete'ye sonra ne oldu?" diye sordu Dengizik. Attila ona bakarak glmsedi. 470

"Bulabildii en hzl ata atlayarak yldrm hzyla oradan uzaklat..." "Pek cesur olmamasna ramen, mantkl bir davran" dedi lek ve ban sallad. "Ayn duruma dtmz takdirde, bizim de byle davranmamz gerekirdi!" "Mete doruca babasnn ordughna dnd" dedi Attila. "Ve Teoman'n vicdan bu cesur ve baarl olunu ldrmeye bir trl elvermedi!" lek'in can sklmt. Bu hikyeyi daha nce pek ok kez dinlemi olmasna ramen, ayn noktada devaml tuzaa dyordu. "Bugn okuluk sanat zerine bildiimiz her eyi Mete'ye borluyuz. Dmanlarmz artmakta kullandmz slk alan oklar ilk bulan da odur." "Gerein ne olduunu kim bilebilir ki?" dedi en byk olu ezberden konuur gibi. "Baskna urayan bir kii kendisine saldran atllarn sadan m, yoksa soldan m geldiini kesin olarak nasl syleyebilir? Veya adamlarnn ok yamuru altnda m yere serildiini, yoksa dman kllarnn vcutlarnda at kanl yaralar sonucu mu ldn nereden bilebilir? Ya da toprakta yatan llerin vcutlarn kurtlarn m kemirdiini... yoksa akbabalar tarafndan m paralandn kim syleyebilir?" "Size anlatlanlar asla tmyle gerek olarak kabul etmemelisiniz" diye uyard Attila. "Hele bu olay ok eski zamanlarda gereklemise saylara, isimlere, hatta sonuca daima pheyle yaklamalsnz..." "nemli olan btnden kan anlamdr" dedi lek soukkanl bir ekilde, "o veya bu rivayet deil!" Attila memnun bir tavrla ban sallad, sonra da Dengizik'e bakt. "Ya sen ne diyorsun?" 471

"ayet sana kendi gzleriyle bakan ve kendi krmz dudaklaryla yalvaran bir eyin lm veya sonu senin iin bir ey ifade etmiyorsa, ayet bir insana rahatlkla 'l!' diyebiliyorsan ve bu senin iin boazn kestiin bir koyunun veya danann azndan, burnundan ve gzlerinden boanan kanlar kadar anlamszsa... ayet bunun gerekten bir nemi yoksa..." "Evet, o halde neyin nemi vardr?" diye sordu Attila oullarna. Anszn Aybars Amca gibi vcudunun st ksmn ne ve arkaya sallamaya balamt. Sonra dudaklarn neeli bir slk almak istermi gibi bzd, ban kaldrarak gkyzne bakt ve yle dedi: "Bunun zerine dnn! Ve sakn bir eyi sadece grld ve hissedildii ekliyle deerlendirmek hatasna dmeyin! nk babasnn evirdii entrikalar olmasayd, bugn Mete'ye asla byk atamz olarak sayg gstermezdik!" Ertesi sabah yola biraz daha ge ktlar ve kk Got kyn geride braktlar. Giderek dalarn i ksmlarna doru yol alyorlard. "Btn bu topraklar kimlere ait?" diye sordu Dengizik. Giderek daha yksee kyorlard ve zirveleri karla kapl ormanlk dalar, artk sabah yola koyulduklar zamanki kadar uzakta grnmyorlard. "ok eskiden burada Daklar veya Getler oturuyordu" diye aklad Attila oullarna. "Onlar bizim Gutlarmzla kartrmamalsnz." "Ben burada Daklarn deil, aksine adil ve cesur Iraklarn oturduunu sanyordum" dedi lek. "Daha dorusu Scottas bana bu ekilde anlatmt." Attila gld. "lkelerin ve kavimlerin isimlerinin birbirleriyle pek az ilgisi vardr. Sk sk da insann zihnini kartracak kadar. Bu nedenle Yunan tarih yazarlar balangta biz

472

Kara Hunlar ran'daki Ak Hunlarla veya biz yz yllar nce in devletlerine kar savarken Karadeniz kylarnda oturan skitlerle kartrdlar. Roma'daki soylular bize hakaretler yadrrken, aslnda kim olduumuzu bilmezler bile..." Attila elinin tersiyle burnunu kad ve deri bir kadehin iindeki sert bitki ikisinden byk bir yudum ald. "Her halkrda bu Daklar, Getler ve bana kalrsa skitler, etraflarna dehet saan korkun savalar olsalar gerekmi" diye devam etti sonra szlerine. "Pers kral Darius'a direnmiler ve hatta Byk skender'e saldrmaya bile cret etmiler..." "Onlar bugn de dalarnda altn ve gm karmak iin ukurlar kazyorlar m?" diye sordu Dengizik. Attila memnun bir ifadeyle gld ve ban sallad. "Evet... Hatta sadece bunu yapmakla kalmayp, kl ve zrhlarmz iin demir ve bakr dahi kartyorlar." "Fakat artk eskiden olduklar gibi gl deiller" dedi lek hor grr bir tavrla. "Kaleleri sadece harabelerden ibaret! Sylenene gre eskiden Keltleri buradan Galya'ya kadar iki yz bin adamla kovalamlar; fakat artk tmn says bile bu kadar deil." "Bizim Vizigotlar kovaladmz gibi mi?" diye sordu Attila'nn daha gen olan olu. Attila bir kez daha glmsedi. "ki olay arasnda az da olsa benzerlik var" dedi sonra. "Keltler be yz yl nce burada her taraftan kstrlmlar: Doudan Getler, kuzeyden Cermenler, gneyden de Roma lejyonlar. Fakat ancak ok kanl savalar sonunda onlar malup etmek mmkn olmu." "Trajan'n hkmdarl altndaki Romallar tarafndan" dedi Dengizik. Attila evet anlamnda ban sallad. "Tam drt yz yl nce... yani yaklak olarak bizim batya doru byk gmze baladmz zamanlarda...." Bu arada yaylann merkezine ulamlard. Etraflarnda 473

sk sk ykk duvarlar ve harap olmu Roma kaleleri gryorlard. En azndan yzyldan beri hibir Roma lejyoneri burada plak bacaklarn allara izdirmemiti. Sonra bir da deresinin kenarnda bulunan terk edilmi bir yerleim yerine geldiler. "Geleceimizi biliyorlarm" dedi lek hayal krklna urayarak. Burada yaayanlar biraz rktmeyi ok istiyordu. Fakat imdi terk edilmi kulbelerde bulduklaryla yetinmek zorundaydlar. Adamlardan birka atlarndan inerek dev am aalarnn altna kurulmu olan kulbelerin kaplarn omuzladlar, kllarn ekerek ieri daldlar, fakat ksa bir sre sonra balarn sallayarak dar ktlar. "Hibir ey yok" dediler dierlerine. "Sadece ie yaramaz vr zvr... rm mbleler ve demir ksmlar paslanm aletler..." "Gerekten de ie yarar hibir ey yok mu?" diye sordu Attila aknlkla gzlerini aarak. lek her zaman yannda bulunan yoldalaryla birka adm ileri gitmiti. Anszn bir dzine gen adamn boazlarndan ykselen sevin lklar duyuldu. Geride kalan atllar hzla ileri atlarak onlarn yanna ulatlar. Acele etmeden yava yava ilerleyen Attila, kk olu Dengizik'in eyerinden aa byk bir beceriyle kayn seyretti. Delikanl her defasnda bir sirk akrobat gibi atnn yanndan aa sarkyor, sonra kk bir sevin l kopartarak doruluyor ve zafer dolu bir ifadeyle elinde tuttuu nadir da bitkilerini gsteriyordu. Attila olunun bu bitkileri kendisi iin mi, yoksa aman iin mi topladn bilmiyordu, onlarn ovalarda ve nehir kenarlarnda yetienlerden ok farkl olduu kesindi. lek ve arkadalar, kam ky sakinlerinin erzak depolarndan birini kefetmilerdi. Bulmu olduklar leziz yiyecek-

474

leri, byk bir sevinle dierlerine gsteriyorlard. Ay pastrmas, ttslenmi balk, ta kaplar iinde bal, brtlenden yaplan baharl bir iecek ve baka bir yn besin maddesi... Dengizik, Hunlarn yapt beyaz peynirden ok daha sert olan peynir tekerlekleri de bulmutu. Peynirin etrafnda tuzlu, dokununca ufalanan ve neredeyse kara renkli sert bir kabuk vard. lek nbet paylam yaparken, savalardan bir dzine kadar atlarn yaylann sonuna srdler. Dierleri ise byk bir ate yakmt. Yanlarnda birka yurt veya adr getirmemilerdi. Hava geceleri olduka souyordu, fakat bu hibirini rahatsz etmiyordu. Gecenin ilerleyen saatlerinde, ayn ve yldzlarn klar atein son alevlerinden daha ok k samaya balad zaman, atlarnn tahta eyerlerine atlayacak ve yaylann orta yerine gideceklerdi. Etraflarndaki yksek kaya duvarlarndan atlacak olan bir okun kendilerine ulama imkn olmayan bir yere geldikleri zaman ise eyerlerindeki rtlere brnecek ve nnda deliksiz bir uykuya dalacaklard. Keif grubu geri dnd zaman akam orbas henz kaynamamt ve lek tm nbetileri yerlerine gndermemiti. Savalar atlarndan inerek, heyecanla yaylann sonundaki eski ve giriinden baka k olmayan bir altn madeninden sz etmeye baladlar. lek derhal atma binip adamlaryla birlikte oraya gitmeye yeltendiyse de, kardei bir el hareketiyle ona engel oldu. "Madende hibir ey kalmam" dedi sonra. "Sadece bunlar bulabildik..." Babasna ucunda kmrlemi kalntlar bulunan bir kalp ile yumruk byklnde bir dkm kab uzatt. "zerinde mparator Theodosios ll.'nin resmi bulunan al475

tn Solidolar demek" dedi Attila aknlkla. "Bu da banda nasl olur?" "Ayrca bir de bunu bulduk..." Dengizik babasna ok eski grnml, siyah bir iple balanm bir parmen rulosu uzatt. Attila elini uzatarak ruloyu ald, her tarafn dikkatle inceledi, sonra da yava yava ipi amaya balad. "Hayr, yapma!" diye bir lk ykseldi tam o anda karanln iinden. Hunlar akl almaz bir sratle silahlarna davrandlar ve haber vermeden kamplarna yaklamaya cret eden adamn zerine bir kurt srs gibi saldrdlar. Attila, savalarnn adam ldrmesini engellemek iin, birbiri ardna keskin slklar almak zorunda kald. Hunlar isteksiz bir ekilde kllarn knlarna soktular, adam kollarndan kavradlar, frsat bulduka brne sert dirsekler atarak onu atein bana getirdiler ve Attila'nn yzn grebilmesi iin salarndan kavradklar ban geriye ektiler. Attila gerekten de ciddi olarak fkelenmiti; fakat onu sinirlendiren bu yabana deil, aksine olu lek'ti. "Sen buna nbeti yerletirmek mi diyorsun?" dedi ona sert bir sesle. "Onu derhal yakaladk!" "Geliini kendisi haber verdi" dedi Attila. fkeyle bir kez daha ban salladktan sonra, yabanc adam tepeden trnaa dikkatle inceledi. "Sen kimsin?" diye sordu sonra, "Sueb mi, Got mu, Dak m, yoksa Vizigot mu?" "Ben bir Vandalm" dedi yaklak on sekiz yalarndaki gl kuvvetli, ak sar sal delikanl. "Bir Vandal m?" diye sordu Attila pheli bir sesle. "Adn ne? Burada ne iin var?" "Adm Hunerich" diye cevap verdi gen adam. 476

"Hunerich mi?" diye sordu Attila aknlkla. "Tesadfen Kral Godegisel'in pek de meru olmayan Geiserich adl bir olunu tanyor musun acaba?" "berya scaklarnda babamla birlikte yl boyunca bin milden fazla yol aldm" diye cevap verdi Hunerich. "Kzgn gnein altnda, toz bulutlarnn ortasnda ve Estrema Dura llerinde Afrika Eyaleti'nin zenginliklerinin hayalini kuruyorduk..." "Kral Geiserich senin... baban m?" "Hem de tmyle meru!" Dierleri azlan bir kar ak onlara bakarken, Attila'nn iinden bu delikanlya inanmak geldi. Bir el hareketiyle ona oturmasn iaret etti. Nbetiler karanlklarn iinde ortadan kayboldular, dier savalar da tekrar atein etrafnda byk bir ember tekil edecek ekilde yere oturdular. "Kendinizden biraz daha sz et!" diye emretti Attila. Dengizik yaralarndan akan kanlar silmesi iin Vandal'a bir bez paras ve aclarnn dinmesi iin de iinde ifal otlar bulunan birka nemli kese verdi. "O kadar gzel masallar dinlemitik ki!" diye iini ekti Geiserich'in olu. "Afrika'nn zenginliine ve Kartaca'nn grkemine dair ahane masallar! Pn savalar, Hannibal'n filleriyle birlikte Alpleri amas, Roma kaplarna dayanmas... ve hak etmedii -evet, bence hak etmedii- malubiyeti! Roma'nn tahl ambarlarn bulmak istiyorduk... Yeryznn gerek cennetini! Yaklak seksen bin erkek, kadn ve ocuktan oluan btn bir kavmin, akla hayale gelebilecek her tr ve cinsten insan topluluu arasndan ilerlediini gzlerinizin nne getirsenize! Bu insanlardan bazlarnn derileri o kadar siyah ve parlakt ki, Romallar onlar kle Cermen kadnlaryla iftletirerek benekli ineklere benzeyen ocuklar elde etmeye bile altlar..." 477

"akayapyorsun, Geiserich'in olu!" "Sylediklerim gerein ta kendisi, Attila Han! Fakat Romallar bu denemelerinde baarl olamadlar." "yle olsun" diye homurdand Attila. "Fakat siz her eye ramen varmak istediiniz hedefin neresi olduunu biliyordunuz! Biz ise yz yllar nce yollara dtmz zaman, nmzde gecenin karanlndan baka bir ey yoktu!" "Belki de gece karanl ve var olmayan bir hedef, tiksinti, nefret ve umutsuzlukta son bulan gndz dlerinden daha iyidir." "Ne demek istiyorsun?" "Seksen bin Vandal haftalar boyunca bu kta ile Afrika Eyaleti'ne adn veren kta arasndaki sularda dolanp durdu. oluk ocuuyla birlikte kuzeyden gelerek, sadece kara derili insanlarn yaayabileceini bildiimiz topraklarda cenneti arayan ilk kavim sanrm biziz!" "Sonra? Cenneti bulabildiniz mi bari?" "Sanrm ondan baka her eyi bulduk. Dehet iindeki ve giderek suskunlaan kadn ve erkeklerimizin gzleri nnde, cennetin tam aksi olan ey tm plaklyla uzanyordu. Bir zamanlarn ieklerle kapl ovalar le dnmt. Eskiden sk ormanlarla kapl olmas gereken dalar, yzyllar sren Roma egemenlii altnda plak ve irkin kaya ynlarna dnmt. Hayr, bir zamanlarn o zengin Afrika Eyaleti kesinlikle buras deildi! Karmza sadece aln, sefaletin ve smrnn korkun ve iren sonular kyordu..." Hunerich sustu ve lek'in kendisine getirdii iki dolu kadehi kranla kabul etti. "Hayr" dedi ikisinden byk bir yudum alarak. "Oras artk imparatorluun tahl ambar deil, aksine devletin karanlk yzyd! Frsat bulan herkes rvet ve iltimas yoluyla 478

kesesini doldurmaya alyordu. Byk Romann bile hakkndan gelemedii bu korkun yeri neden fethetmek zorunda olduumuzu bir trl anlayamyorduk..." Gen Vandal, kavminin bana gelen felaketleri anlatrken, neredeyse alayacak duruma gelmiti. Glkle kendisini toparlayarak konumaya devam etti. "Tm bunlar grdkten sonra" dedi alak sesle, "Bonifatius'un -yani Afrika'nn en nemli adamnn- bo vaatlerine kapldmz iin alktan leceimizi anladk..." Attila tm bu zaman boyunca delikanly kln bile kprdatmadan dinlemiti. "Derhal Roma'ya gitmeniz gerekirdi" dedi bir sre sonra. "Tpk rehine olduum ylda Alarich'in yapt gibi..." "Roma'nn tekrar kavmimizin karnn doyuracak kadar zenginletiini mi dnyorsun?" "En azndan Afrika Eyaleti'ne yaptnz o acnas seferin gereksizliini renmi olurdunuz. Gnee bu kadar yakn ehirlerde yaayan kavimlerin hayatta kalmay nasl baardn kendime hep sormuumdur. Ta duvarlarn arasndaki scaktan ve evlerin boucu havasndan her zaman nefret etmiimdir. Fakat imdi bir sorumu cevaplandrman istiyorum!" "Biliyorum" dedi Hunerich. "Burada ne aradm renmek istiyorsun!" Attila kalarn kaldrarak ona bakt. Bu gen adam, gerekte kendisini gstermek istedii kadar saf ve tehlikesiz biri deildi. "Bunu sadece sana sylememe izin verir misin?" diye sordu Hunerich. Attila ksa bir sre dndkten sonra, ona baka bir soruyla karlk verdi. "Baban da ayn ricada bulunur muydu?" Vandal'n dudaklarnda ilk kez bir glmseme belirdi.

479

Sonra da ban sallad. Attila ayaa kalkt. Ksaca gerindi, dirseklerini geriye att ve Hunerich'le birlikte kayalara doru birka adm att. "Syle bakalm! Burada ne aryorsun? Altnla m ilgili?" "Evet" diye cevap verdi Vandal. "Az nce anlattm gibi, gerekten de ok fakiriz. Bu nedenle elli kiilik bir grup, babamn emriyle bu dalarda altn bulmak amacyla kaz yapyor. Tekrar gemilere binecek duruma geldiimiz zaman, bize engel olabilecek saray yneticilerini ve Dou Roma donanmas komutanlarn satn alabilmek iin, gerek Soli-dolar basyoruz..." "Demek burada gerektende altn var!" diye homurdand Attila. Geiserich'e bir mesaj yollamann vakti gelmiti. "Dierleri nerede?" "Madenlerde saklanyorlar" diye cevap verdi Hunerich. "Telatan bu ve dier dalardaki madenlerin planlarn unutmular!" "Parmen rulosu mu?" Hunerich evet anlamnda ban sallad. Attila, yldzlarn ve atein solgun klar altnda, delikanlnn yznde oluan glgeleri inceledi. "Planlar bir kez olsun bakmadan sana geri verdiimi babana syle!" "Bunu gerekten yapmak istiyor musun?" diye sordu Vandal aknlkla. "Bir hazineyi reddettiinin farknda msn?" "Sanrm bunu yapmakla hazineden fazlasn kazanacam" dedi Attila ve glmsedi. "Fakat sana bir ey sylemem gerekiyor: Ben burada kral olsaydm, izinsiz olarak dalarmda altn arayan herkesi ldrtrdm!"

480

20 Entrikalar ve imekler

"Bana kalrsa Bat Romallar at zerinden giderek daha az inerken, biz de buraya yerleip kaldk" dedi Attila. lkbaharn ilk tomurcuklar geni ovay yeil-sar bir ltyla kaplamt. Attila yurdunun nnde en sevdii eyerinin zerinde oturuyor ve birka delikanlnn oklarn birbirlerine doru atarak havada arptrmalarn seyrederek eleniyordu. O sabah Aybars Amca onun yanna gelmiti. Greka'nn yaban kekii, nane, estragon ve Karadeniz kysndaki tuzlalardan alnma bir tutam tuz ile tatlandrd beyaz peynirin lezzetini baka hibir eyde bulamadn sylyordu. Geen kn uzun akamlar ve geceleri, son derece sakin ve huzurlu gemiti. Hunlarn bol bol erzak vard, hayvanlar gemi yllara oranla ok daha semizdiler, yalandklar iin kartlaarak yenmeyecek hale gelmi koyunlar ise son derece kaliteli bir yn vermilerdi. "Son zamanlarda dostun Aetius'tan sz edildiini duydun mu hi?" diye sordu aman. Bir yandan da sa elinin orta parman ii kese yourduyla dolu tahta bir anaa daldryor, sonra da azna gtrp afiyetle yalyordu. "Onun kuzeye doru hareket ettiini biliyorum, o kadar" 481

dedi Attila. O da ta kadar sert ay pastrmasndan kesilen incecik bir dilimi dilerinin arasnda ineyip duruyordu. "Bundan biraz ister misiniz?" diye sordu Greka. Kil tulalardan yaplma frnn yanndan geri dnmt ve elinde yn kumalara sarlm siyah bir ekmek tutuyordu. "Kuzeyli Gotlarn usulne gre piirilmi bir ekmek..." Attila hayr anlamnda ban sallad, fakat amann gzlerinde yeni bir lt belirdi. "Keke her defasnda mideme ta gibi oturmasayd..." "ifal otlarn buna kar ie yaramyor mu?" "Bu mevsimde Alp geitlerini amak hi de elenceli olmasa gerek" dedi aman. Attila'nn sorusunu duymazlktan gelmi, bu arada da siyah ekmein bir lokmasn yava yava inemeye balamt. "Eitimli lejyonerlerin kn bile aabildikleri yarm dzine geit var" dedi Attila. "Ren Nehri'ne uzanan yolla birleen batdaki Mons Jupiter, Kuzeybat Galya Geidi, Augusta Rauracorum, bunlardan baka Raetia ve Noricum'a uzanan Septimer geitleri." "Aetius o souklarda ne yapmak istiyor?" diye sordu aman. "Alplerin kuzeyindeki eyaletler Imperium Romanum iin artk neredeyse hibir nem tamyor ki..." "Fakat szn ettiin yerler hl Bat Roma mparatorluu'nun bir paras. Bu yzden de Aetius kuzeyden gelen Juthung ve Norileri durdurmak istiyor." "Sanrm olduka kanl bir ekilde..." "Ren ve Tuna'nn kuzeyine szan Cermen kabilelerinin baka bir dilden anladklarn duymu muydun hi?" "Bir kez daha Aetius'u savunmak istediini gryorum." "Farkl koullarda bizim iin de geerli olacak uygulamalardan sz ediyorum, o kadar." "Umarm gnn birinde burnu falan bymez ve Orta 482

Tuna blgesindeki otlaklar bizde geri istemez" dedi aman ve memnun bir ifadeyle gbeini okad. "Szn ettiin otlaklarda asl Dou Romann gz var" dedi Attila glerek. "Fakat orada da imparator halkn karsna kmaya cesaret ettii zaman, zerine talar ve yumurtalar yayor..." "Bizim yzmzden mi?" "Halkn karn a" dedi Attila. Aybars sadece omuzlarn silkti. "Ve saraylarn hazine dairelerinde bol miktarda tahl ykl gemi satn almaya yetecek kadar altn var." 432 ylnn Ocak aynn ilk gnnde artk krk bir yana basm bulunan Kont Flavius Aetius, Vizigotlann ve Hunla-rn eski rehinesi, Galya generali, Alplerin kuzeyindeki Cermen kavimlerinin belals, tm Bat Roma atl ve yaya birliklerinin bakomutan, ilk defa Roma konsl oldu. Bu ekilde askeri idare dnda, sivil idarede de imparatorluk slalesinin yannda en yetkili amir konumuna gelmiti. Fakat mparatorie Galla Placidia'nn sabrnn da artk sonu gelmiti. Ravenna ile Roma'daki g dengeleri birka aylk bir zaman zarfnda kararsz bir ekilde yalpalayp durmutu. Bu durum da Aetius'un en kskan rakiplerinden birinin eline byk bir koz vermiti: mparatorie Galla Placidia, gcnn doruunda bulunan Hun dostu Aetius'un tm yetkilerini elinden ald, onun yerine Comes Bonifatius'u Patricius ilan etti ve derhal Roma'ya ard. Byk Bat Roma mparatorluu sakinlerinin bir ksm, kralienin tacndaki yeni mcevherin Bonifatius olmasn hayretle karlamlard. Ne de olsa Vandallar lkesine armakla ve hayal krklna urayan konuklarna bir de Kartaca nlerinde malup olmakla, pek de uzak grl ve baarl biri olmadn ispat etmi saylrd. Fakat belli bilgilere sahip olanlar iin bu gelimelerde an483

lalmaz bir ey yoktu. Afrika Eyaleti'nin malup ve aalanm yneticisi, Hippo Regio'ya kamt. Bu ehirde ise Piskopos Augustinius yayordu - yani doudan gelerek Imperium Romanum topraklarna giren tm kavimlerin en amansz ve acmasz dman olan adam. Bu adam iin Hunlar vahi hayvanlardan ve eytanlardan farksz birer canavard, oysa yaam boyunca bu "yaratklardan" bir tekini olsun kendi gzleriyle grm deildi. Roma ile Ravenna arasndaki g dengelerinin kaygan zemininde birbiri ardna evirdii entrikalarla Flavius Aetius'un devrilmesini ve Bonifatius'un yeni gzde olmasn salayan, ondan bakas deildi... Fakat Aa Tuna'nn Durostorum ehrinden gelen adam, o kadar abuk pes etmeye niyetli deildi. Bugne kadar daha byk belalar da bandan savmay bilmiti. Derhal yola kard habercilerle bir kez daha Hunlarn yardmn istedi ve hzl atllar bir kez daha onun imdadna yetitiler... Bat Hunlarndan oluan bir aknc birlii -bu defa Bleda Han komutasnda-, Aetius'un Roma mparatorluu'nun zirvesini tekrar ele geirmesini salayacakt. Aetius, kendisine yardm etmeye hazr olan bu be yz atlya, ilk olarak Ravenna'nn kuzeyinde karlkl olarak saf tutmu dman ve dost kuvvetlerin karmak konumlarn aklamay teklif etmiti. Bleda ise Aetius'un teklifini bir an bile dnmeden geri evirmiti. Savalarnn nereye ve nasl saldracaklarn kimseden renmek niyetinde deildi. Hunlar dnp tanmakla vakit kaybetmediler. Sabah sisleri arasndan yldrm gibi ortaya ktklar zaman, Arimini yolunda birbirlerinden son derece farkl blgelerden gelen lejyonerler arpmaya balamlard bile.

484

Duruma vakf olmayan bir kimsenin, savamakta olan kll veya mzrakl Franklarn, Almanlarn, Sueblerin, Vandallarn ve Hunlarn Bonifatus'un mu, yoksa Aetius'un mu tarafnda olduunu anlamas neredeyse mmkn deildi. Galla Placidia, Aetius'a kar savamak zere, Vizigotlardan bile askeri yardm almt. Vizigotlar, Hunlardan oluan ordusuyla birlikte kendilerine daima snrlarn hatrlatan Aetius'u, her eyin tek sorumlusu ve sulusu olarak gryorlard... Hunlar krlemesine saldrya getiler. Hzl atlarnn zerinden, kendileri gelmeden balam olan karmaann zerine ok bulutlan yadrmaya balamlard. Gotlar, Franklar, Suebler ve Almanlar fark gzetmeksizin yere yuvarlanyorlard. Kllarn, yaylarn ve mzraklarn yere frlatyor, ellerinin her ikisiyle birlikte gslerine, boyunlarna, balarna veya gvdelerine lmcl bir ekilde saplanan oklara sarlyorlard. Hibir ey onlar slk alarak gelen lme kar koruyamyordu ne bir kl, ne bir mzrak, hatta ne bir zrh... Bleda'nn Hunlar, yanl birlikleri malup ettiklerini ok ge fark ettiler. Yaptklar korkun hatay dzeltmek iin son bir aba gsterdilerse de, Flavius Aetius, Arimini'nin gneyindeki beinci mil tanda, ezel dmanna teslim olmutu... Bleda'nn adamlar geri dnlerini takip eden birka ay boyunca olduka suskun kaldlar. Bu kez kendilerine bir dl falan verilmemiti. Arimini'de yaplan hatay yava yava herkes reniyordu. Bu arada Aetius'un ev hapsinde tutulduu da sylenenler arasndayd. Vandallar ise ellerine geen bu esiz frsat deerlendirerek, Roma'nn tahl ambar Afrika Eyaleti'nin batsnda kendi krallklarn kurmulard. Her eyini yitirmi olan Aetius, Toskana'daki iftliine yerleerek srgn hayat yaamaya balamt. Fakat bir sre sonra dmanlar hi beklenmedik bir anda ona orada da 485

hcum ettiler. Balarnda Bonifatius'un damad olan Sebastianus adl bir adam vard. Birka ay boyunca Aetius'un Roma'dan yardm ald sylentileri etrafa yayld. Fakat gnn birinde Byk Kaan Ruga'nn ordughnda alan alarm borular, yaklak yz niformal veya soylularn elbiselerine brnm Romaldan, karmakark bir eya konvoyundan ve akla hayale gelebilecek tm kavimlerin savalarndan oluan bir grubun yaklamakta olduunu haber verdiler. Hatta bunlarn arasnda Hunlarn dahi olduu syleniyordu. aknlk iindeki Hunlar, birka saat sonra, ksa sre ncesine kadar Bat Roma mparatorluu'nun silahl kuvvetlerinin bakomutan olan adama snma hakk tanmak zorunda kaldlar. Aetius kendisine sadk kalan tm adamlar, ailesi ve en byk olu Carpinius'la birlikte gelmiti. Byk Kaan Ruga ertesi yl danman Esla'y Konstantinopolis'e gnderdi. Bu adam krk yalarnda, sk sakall, ok akll ve itidalli bir adamd. Hunlar ona "Byk htiyar" adn takmlard. Bazlar onun Antiochia'dan geldiini, bazlar ise uzun zaman nce Tyros ve Kuds'te ondan sz edildiini duyduklarn sylyorlard. Kimse onun gemii hakknda kesin bir bilgiye sahip deildi, fakat sahip olduu olaanst bilgi hazinesi gz nnde bulundurulduu takdirde onun bir Yunan hatibi, bir Yahudi haham, ya da grevden uzaklatrlm bir Hristiyan piskoposu olduunu dnmemek iin geerli hibir sebep yoktu. imdiye dek Hunlarn adna pek ok arabuluculuk grevi stlenmiti. Fakat bu kez Byk Kaan Ruga ona sert ve kararl olmasn emretmiti. "Onlarn gzne girmeye deil, aksine onlarn gzn korkutmaya almalsn!" demiti Ruga. "Kaaklar ve sulular derhal teslim etmezlerse, varolan tm anlamalar derhal feshedeceimi kati olarak kavramallar!" 486

Ruga, Bleda, Attila, dier kavimlerin krallar ve soylular, aylar boyunca bo yere beklediler. Konstantinopolis'ten cevap gelmiyordu. Ancak yln sonlarna doru Theodosios II., yksek mevkii sahibi insanlardan oluacak bir heyetin hazrlanmasn emretti. Ertesi ilkbaharda olaylar biraz daha hzl gelimeye balad. Aradan geen zaman zarfnda Hunlar Imperium Romanum'da. kskanlk ve dostluk, nefret ibirlii zerinde ekillenen garip kurallarn geerli olduunu anlamlard. mparatorluun bat blm giderek daha fazla Cermen etkisi altna girerken, dou blm ise binlerce yl boyunca oluk oluk kan ve ter aktlarak oluturulan imparatorluk yasalarndan ve yaam tarzndan yaplacak en kk bir sapmaya dahi tahamml etmiyordu. Bat Roma ve Dou Roma bu zaman zarfnda birbirlerinin rakibi, hatta iktidar kavgas sz konusu olduunda kanl bakl dman olmulard; fakat her iki Romann bandaki hkmdarlar, artk "Byk Theodosius" olarak adlandrlan spanya generalinin soyundan geliyordu - yani olimpiyat oyunlarn anti-Hristiyan bir klt olarak yasaklayan ve Imperium Romanum'u bir aile mlk gibi oullarnn arasnda paylatran adamn soyundan... Hunlar Aetius'a Ravenna'ya kadar elik ettiler. Aetius onlarn desteiyle bir kez daha eski grevlerinin bana geti ve Galla Placidia ile aralarnda hibir ey yaanmam gibi tekrar Roma ordular bakomutan oldu. Bat Roma ile Hunlar arasnda her zamankinden de gneli gnler yaanrken, Dou Roma zerinde de kapkara frtna bulutlar toplanyordu. Byk Kaan Ruga yaklak on yl boyunca snr boylarndaki ve Tuna'nn gneyindeki eyaletlerdeki bar altn karlnda devam ettirmiti. Fakat anlamalar ve szlemeleri oluturan kelimeleri yazya dken 487

adamlar, oynadklar oyunun kutsal kurallarn, asla bir kral veya tanr zerine yemin etmemi olanlardan ok daha sk unutuyorlard. "Pacta sunt servanda - Anlamalara uyulmaldr!" deniliyordu sk sk yaplan atafatl imza trenlerinde. Fakat Hunlar artk yava yava bir noktann farkna varmaya balamlard: Bu anlamalarn kutsall imza atan tm taraflar iin geerliydi sadece Imperium Romanum dnda! "Parmenlerin zerine o gizemli ve ssl sembolleri izip duruyorlar" dedi Byk Kaan Ruga bir akam. "Fakat onlar artk grmediimizi dndkleri anda, bir an bile vakit kaybetmeden mttefiklerimizi batan karmaya alyorlar - rnein Amilzur, timar, Tonsur ve Boisk kabilelerinde olduu gibi..." "Onlarn Roma topraklarna sndklarn ve Dou Roma'ya hizmet etmeyi teklif ettiklerini sanyordum" dedi Bleda Han aknlkla. "Belki de onlara domuzlarn veya klelerin gibi muamele ettiin iin byle yapmlardr!" dedi Ruga. "Klelerime en az kadnlarm ve atlarm kadar iyi bakyorum!" diye itiraz etti Bleda. "Ben szn ettiiniz bu olay biliyorum" dedi Attila. "Kaaklar Bizans'tan altn aldlar - 'her yetikin ba iin altn bir imparator ba' diye fsldamt Konstantinopolis elileri snr boylarnn her tarafnda, 'her kadn iin de erkee verilenin te biri..." "O halde Dou Romallar iin bu insanlarn bir at veya inek kadar bile deeri yok!" "Daha nce parmaklarnn arasnda zerinde imparatorun resmi bulunan altn bir Solido'yu asla tutmam olan insanlar iin bunun bir nemi var m?" diye sordu Attila. "O altnlar bizim parmaklarmzn arasnda olsa ok daha 488

iyi olurdu!" dedi Byk Kaan fkeyle. "O aptallar ise altnlarn dolandrc tacirlerin ellerinde heba ediyorlar. Bu durumu protesto edeceiz! Hem de bu defa ok sert bir ekilde!" "Ne yapmak istiyorsun?" diye sordu Attila. Byk Kaan kabul yatanda her zamankinden daha glkle kmldand. Sanki cierlerine yeteri kadar hava ekemiyormu gibi derin nefesler alyordu. "Eski dostumuz magister militium Plinthas' hatrlyor musun?" diye sordu Attila'ya. "Hem de ok iyi. Bakasna deil de, dorudan ona bavurmamz her zaman ok takdir ederdi!" "Plinthius, Dou Romann Aetius'u gibi bir ey" dedi Hunlarn Byk Kaan. "Evet... Ve eski bir konsl olarak bizimle olan ilikilerini mparator Theodosios'un sarayndaki gen rakiplerine kar bir koz olarak nasl kullanabileceini de ok iyi bilir." "Esla'y imparatora hitaben yazlm bir ltimatomla birlikte ona gndereceim! Mutlaka onunla grmesi lazm, kesinlikle damad Aspar'la deil!" "Hangi grevle?" diye sordu Attila. "Hunlarn Byk Kaan olmamdan kaynaklanan g ve kudretim sebebiyle, geen yllarn tm kaak ve snmaclarnn bana geri gnderilmesini istiyorum! Onlarn altnla m satn alndklar, sava esnasnda m katklar, yoksa baldan tatl szlerle mi kandrldklar umurumda bile deil!" "Ya Romallar neredeyse her zamanki gibi sz verip yerine getirmezlerse?" diye sordu Attila. "O takdirde..." Ruga dnceli bir tavrla alnn krtrd. Fakat bu cevap zerine kafa yormasna frsat kalmadan, Bleda bir anda cevab yaptrd: "O takdirde sava!" "Evet, kardeim Muncuk'un en byk olu, haklsn! Fakat bu defa onlara saray usul uzun pazarlklar yapmaya niyetli olmadmz gstermeliyiz!" 489

"Ne yapmak istiyorsun?" "En gen ve atak savalarnz bir araya toplayn!" diye karlk verdi Hunlarn Byk Kaan. "Ganimet toplamaya gideceiz... Herkes Tuna'y kendisi iin en uygun olan yerden geecek! Tam bir ay sonra ykk Trajan Kprs'nde buluacaz. Oradan da gneybatya, yani Trakya ynne doru gideceiz!" "Ya Dou Roma bize mdahale etmeye yeltenirse?" diye sordu Attila. "O zaman zaten onlarn zerine yrmekte olduumuzu syleriz, olup biter!" Byk Kaann kabul yatann etrafnda toplanm olan adamlar nce yle bir irkildiler, sonra da uzun sredir zledikleri gibi grltl kahkahalarla uzun uzun gldler. Karpatlarn dousunda ve batsnda bulunan otlaklardan gelen hzl ve hareketli Hun birlikleri, Alan ve Got savalar, ok sayda kk kavim yava yava Tuna'y amaya balamt. Onlar harekete geiren ne gerek ve byk bir sava, ne bir sefer, ne de dman embere alma abasyd. Roma kalelerinin yanndan geiyor, limanlara hi dokunmuyor, hatta yollar dahi kullanmadan n alnmaz bir ekilde gneye doru akyorlard. Yaz sonuna doru Moesia Eyaleti tmyle ele geirilmiti. Eskiye oranla ok daha az savalmt ve ok daha az l vard. Buna karn ahrlar ve samanlklar boaltldktan sonra, kyler cayr cayr yaklyordu. Tahl, post ve yn gibi kolay elde edilen ganimetlerle ykl arabalar, nlerinde byk ve kkba hayvan srleri olduu halde, hzla kuzeye doru ilerliyordu. Bazlar ise metal aletler, seramik anaklar, tahta ve demir aralar, hatta kullanlm silahlarla doluydu. e yarar bir ey bulmak her zaman mmkn deildi. Havann bozmaya balad ve sonbaharn her zaman-

490

kinden daha erken geldii gnlerde, geni bir alana yaylm olan atl birliklerin ve yardmc kavimlerin nderleri, bu k Karadeniz kylarna m, yoksa Tuna yoluyla Konstantinopolis'e kadar m uzanmalarnn daha iyi olacan tartmaya baladlar. Fakat sonra pek ok yerde ele geirilen hayvan srlerinde ayn anda salgn hastalklar ba gsterdi. Aslnda bunda korkulacak bir ey yoktu, nk maluplarn ellerinden kardklar hayvanlar zehirlemeleri veya kullanlmaz hale getirmeye almalar, son derece doal bir durumdu. Fakat bu yl ate ve mide bulants, nderlerin ve yallarn bir ksmnda da grlyordu. Kendilerine hastalk tayan bu kt havann nereden geldiini kimse bilmiyordu, fakat bundan Bizans tarihilerinin adlarn kaleme almaya bile gerek grmedikleri kk kavimlerin aman ve byclerinin sorumlu olduundan kimsenin kukusu yoktu. Kuzeydeki ve doudaki souk dalgasnn insanlar harekete geirmeye balamasyla birlikte, ok fazla kavim, kabile ve aile amasz bir ekilde Imperium Romanum topraklarnda oradan oraya dolanmaya balamt. Sadece Byk Kaan'n yakn evresinde yepyeni bir phe belirmiti. "Sadece ellerinde kl tayan erkeklere nem vermekten vazgemeliyiz" dedi Aybars Amca uzun ve sonusuz bir akamn bitiminde. Savalar dere boylarndaki da kulbelerine hcum etmi, fakat yaklmaya deer bir ey dahi bulamamlard. "Burada artk kl dahi yok!" diye homurdand Bleda. Daha gneye inilmesi konusunda srar edenlerin banda o geliyordu. "Zaten Ben de sadece bu zavall blgelerden deil, ellerinde ha tayan rahiplerin giderek daha fazla g kazand ehirlerden sz ediyorum..."

491

"Piskopos ad verilen o Hristiyan samanlarndan m sz ediyorsun?" diye sordu Ruga. "Evet, kesinlikle onlardan" dedi Aybars dnceli bir tavrla. "Eskiden onlar da halk tarafndan seiliyordu, fakat artk piskoposlar yrenin zengin ve soylular tarafndan seiliyor ve imparator tarafndan onaylanyor." "Peki bunda pheli olan nedir?" diye sordu Bleda Han. Attila byk altndan gld. En byk aabeyi Bleda uzun zamandr o eski, ekilmez egoist deildi. Artk Attila'yla birlikte yaamann zorunluluunu kabul etmiti, fakat elbette ki bu onu sevdii anlamna gelmiyordu! Bleda Han her zaman olduu gibi drtnala koan atlarn nal seslerine, sivri ulu oklarn slklarna ve arpan silahlarn grltsne, parmenlerin atrtsndan daha fazla deer veriyordu. "Bildiklerimi ve yaadklarm size anlatacam" dedi Kara Hunlarn en byk aman. "Fakat sylediklerimi anlayabilmeniz iin kendinize biraz zaman tanmanz gerektiini unutmayn! imdi beni iyi dinleyin ve anlattklarmdan nasl bir sonu karmanz gerektiine karar verin." "Kafamz yine neyle iireceksin?" diye sordu Bleda skkn bir tavrla. Imperium Romanum'un hastalkl ve rm bnyesindeki binlerce ilikiyi bir kez daha eelemeyi can hi mi hi istemiyordu. "Dostlarn ve dmanlarn iyi tanman gerektiini hl kavrayamadn m?" diye sordu Byk Kaan inleyerek. "Gnn birinde, ben artk burada olmadm zaman, oklarn ne yana uacan bilmezsen, Kara Hunlara nasl hkmedebilirsin ki?" Bleda bo ver dercesine elini sallad. Daha drt, be yl ncesine kadar byle bir hareket yapmaya asla cret edemezdi. Fakat Oktar Kaan'n yannda bulunduu zaman zarfnda, ona giderek daha fazla benzemeye balamt - her492

kese kar grltc, kaba saba ve savruk, fakat hayvanlara ve iki sofralarnda sonuna kadar dayanabilenlere kar yumuak bir adam. "Szlerime yaklak yl nce gerekleen bir olay anlatarak balamak istiyorum" diye balad konumaya Aybars hafif, bazen de olduka yksek bir sesle. O anda sesi kulaa olduka yumuak ve ho geliyordu. "O zamanlar, Hristiyanlarn zamanna gre drt yz otuz bir ylnda, Karadeniz'in gneyindeki kk bir ehirde bir piskoposlar toplants yapld. Bu toplant -ona III. Efes Konsili ad verilmiti-, Konstantinopolis patrii Nestorius'un taraftarlarna kar yukardan dzenlenen nefret dolu bir komplodan baka bir ey deildi. Bu adam... Jesus Christus'ta hem tanrsal, hem de insan bir z grmeye cret eden bu adam, mutlaka ortadan kaldrlmalyd!" "Bunlarn bizimle ne ilgisi var?" diye sordu Ruga Kaan ve geirdi. "Sevgili ve sayn kaan kardeim! Budalaca sarho lakrdlarndan baka bir ey dklmeyen o azn bir mddet iin kapal tutman rica ediyorum!" dedi aman son derece sevimli ve sevecen bir yz ifadesiyle. "mparatorluun iyi ve kt, adalet ve ahlak, sevap ve gnah zerinde hkm veren yarglar, her eyin ayn anda iki veya yaradll olabileceine karar vermilerdi" diye devam etti Kara Hunlarn en byk aman szlerine. "Baba, oul ve Kutsal Ruh... Tanr baba ve insan oul birlikte..." "Bu samaln senden deil de Romallardan kaynaklandna emin misin?" diye sordu Ruga Kaan ac dolu bir yz ifadesiyle. "Eminim" dedi Aybars. "nk Konstantinopolis patrii de ayn anda ember, gen ve drtgen olmak isteyen bir eyin, hibir eye faydal olamayacan dnyordu."

493

"Sonra?" diye sordu Ruga Kaan. "Bunun bizime olan ilgisini hl anlayamadm." Aybars yzn buruturdu. Oturduu yerden ayaa frlayarak nce Ruga'ya, sonra Bleda ve Attila'ya yaklat. Ban hafife arptarak onlarn yzlerini bir mddet inceledikten sonra, duruunu bozmadan dier yallarn, nderlerin ve baml krallarn arasnda dolat. "Bunu gerekten anlayamadnz m? Bu adamlarn hibir nemi olmadn m dnyorsunuz? Yoksa onlarn hl alayarak dua eden zavalllar srsnn obanlar olduklarn m sanyorsunuz?" Aybars kkrdayarak gld. "O halde imdi size bu andan itibaren neye kar silahlanm olmamz gerektiini syleyeceim! Evet, artk en tehlikeli dmanlarmz, Roma'nn sekin komutanlar olan piskoposlardr! Neden mi? nk onlar makul ve serinkanl dnebilen tek meslektalarn aralarndan kovdular. Hem kii, hem de tm retisiyle birlikte!" "Sylediklerinin hepsi gerek olabilir" dedi Bleda souk bir sesle. "Fakat sana bir kez daha soruyorum: Bunlarn bizimle ne ilgisi var?" "nk Romallar pek yaknda bizim yardmc kavimlerimiz arasnda bile Ebed ehrin tm grkeminden, ihtiamndan ve kudretinden, muazzam saraylarndan ve generallerinin altn zrhlarndan daha etkili bir gce sahip olacaklar! yaradll tanrlarnn dinini resmen kabul ettiler ve en yksek tahta da bir kadn oturttular!" "Hangisi?" diye sordu Attila derhal. "Eudoxia m, Pulcheria m, yoksa Galla Placidia m?" "Hayr, kardeim Muncuk'un olu! Bu kadn, kendilerini kurtardn iddia ettikleri Jesus Christus'un annesi Maria!" Kaann yurdundaki adamlarn birou bu ismi daha n494

ce hi duymamt. Aryan Gotlar ise bu ismi duyar duymaz irkildiler ve birbirlerine baktlar. "Evet, sylediklerim doru!" dedi aman ban sallayarak. "Zor gnlerde mucizeler ve semboller, en inanlmaz ve akl almaz suret ve ekillerde ortaya kabilir! Romallar da imdi tanrlarnn annesinin vcudunun ne bir kan damlasyla, ne de bir erkein tohumlaryla kirlenmi olduunu iddia ediyorlar..." "Zaten yeteri kadar tanrlar yokmu gibi, bamza bir de bu mu kt imdi!" diye homurdand Byk Kaan Ruga. "O bir tanra deil, saygdeer kardeim. O her eyin stnde olan bir ana, gn ve yerin kutsal vcudu... Bakire Meryem... Bu ekilde piskoposlar kendilerini yenilmez gne tanrs Mitra'nn bile zerine koyuyorlar..." "Ayn ekilde mutlaka bizim zerimize de!" diye gld Bleda. "Ben, bu andan itibaren ellerinde ha tayan rahiplere, eskisinden daha fazla nem vermemiz gerektiini sylyorum" dedi aman olduka bozuk bir sesle. "Sadece bunu; baka bir ey deil!" "Fakat bana kalrsa sen sylediklerinden ok daha fazlasn biliyorsun!" dedi Attila. Aybars bir an iin tereddt etti, sonra evet anlamnda ban sallad. "Evet, bunlardan daha fazlasn da biliyorum" diye devam etti sonra szlerine. "mparator Theodosios II.'nn dualarnda artk Maria'ya yakardn duydum. O zaten her zaman olduka sofu bir Hristiyand; fakat artk dmanlarnn gkten decek olan lm ve yldrmlar arasnda yok olmalar iin bile dua ediyormu..." Bu garip hikye Byk Kaan Ruga'ya hi de komik gelmemiti. O, bir kez olsun Roma, Ravenna veya Konstantinopolis kaplarndan ieri girmi deildi. imdiye kadar

495

zerine asla bir Roma elbisesi giymemiti ve verdii ziyafetlerde bir Roma sarayn anmsatr ekilde bol yiyecek ve iecein bulunmasndan hi holanmyordu. Tm Hunlar gibi o da seslere ve hislere, gizemli gereklere ve atete yaklm koyun kemiklerindeki alametlere inanyordu. Yakn adamlarna birka kez bu yln sonunu gremeyeceini sylemiti. Kardei Aybars, onun sonbaharn sonlarna doru bir kez daha hanlarn ve krallarn toplants iin drt bir yana haber salmasna engel olmamt. Tmnn gelmesi olduka uzun srmt, fakat sonunda eski Trajan Kprs'nn gneyinde, kuzeyinde Tuna Nehri, gneybatsnda da Margus ve Naissos dalar bulunan geni bir dzlkte bir araya gelmilerdi. lk i damlalarnn rmcek alarnda inci taneleri gibi parlad bir sabah, eitli kavimlerin krallar, hanlar ve soylular, Byk Kaan'n kendilerine ne syleyeceini dinlemek iin bir araya geldiler. Serin, gzel bir gn balyordu. Kzlkahve sonbahar renklerine brnen doann zerinde, kk bulut kmelerinin yzd ak mavi gkyz uzanyordu. Ruga, her zamanki gibi, marur bir ifadeyle atnn zerinde oturuyordu. Sadece geriye doru biraz fazla eilmiti ve baklarnda donuk bir ifade vard. Davullarn ve dier alglarn eliinde yaplan uzun ve monoton yakarlardan sonra, Byk Kaan'n imparatorluunu yeeni arasnda pay edecei o byk an geldi. Fakat akamleyin atein banda verilen byk lene, sevin ve coku hakim deildi... Aradan bir hafta bile gemeden bat ynnden ilk sonbahar frtnalar Tuna'ya yaklamaya balad. Byk Kaan Ruga, havann daha da bozmasndan nce, Tisza'ya geri dnmeye karar verdi. Acele etmek iin yle pek de nemli bir sebep olmad iin, Ruga Kaan yannda sadece kendi

496

zel birliini, en yakn danmanlarn ve Bleda Han' gtrmeye karar verdi. Dierleri diledikleri ekilde arkadan gelebilirlerdi. Bu durum, Attila ve Dou Hunlar iin de veda anlamna geliyordu. Onlar bir mddet Tuna'nn gney kylar boyunca ilerlemek ve nehri Aetius'un doum yeri olan Durustorum'da amak istiyorlard. Fakat harekete gemelerine frsat kalmadan kapkara frtna bulutlar yar yarya kaldrlm olan kampn zerinde toplanmaya balad. Gotlarn byk desteler halinde bir araya baladklar demir ulu mzraklar, her tarafta gze arpyordu. Arabalar ise yksek alemler, ciritler, silahlar, madeni kap kaak, alnt mcevher ve krk kilise halaryla doluydu. Tentelerin bir an nce yerlerine balanmamas durumunda bunlarn hepsinin rzgrla drt bir yana savrulmas iten bile deildi. Fakat imdi kimse yerinden kmldamyor, herkes korku dolu bak/arla gkyzn szyordu. Gotlarn pek ou ha kartmaya balamt. Geri kalanlar ise ne anlama geldiklerini bile bilmedikleri dualar mrldanyor, ya da birbirleriyle savaan eski tanrlar hatrlyordu. Korkusuz Hun savalar bile atlarnn boyunlarna doru her zamankinden daha fazla eilmilerdi. Byk Kaan ve en yakn adamlar, ovay kaplayan o gizemli sessizliin iinde, en fazla bir yurt yksekliindeki kk bir tepenin zerine ktlar. Kafilenin ne durumda olduuna bakmak istiyorlard. Frtna rzgrlar elbiselerini uuruyordu. lerinden birou gnlerden bu yana balarna demir miferlerini geirmemilerdi. Yine eskisi gibi ynden veya keeden yaplm yumuak brklerini giymi, kolsuz kaftanlarn kuanm ve ayaklarna deri izmelerini geirmilerdi. Byk Kaan Ruga, Bleda Han ve Attila Han ise tepeden

497

trnaa silahl bir ekilde ve sava giysilerini giymi olarak, birbirlerinden birka at boyu uzakta tepenin zerinde duruyorlard. Frtna giderek iddetleniyordu ve arabalarn hl balanmam olan tenteleri kopacakm gibi gerilmeye balamt. Karpatlarn Tuna'ya inen dik yamalarnda ise imekler atrdyordu. Bu adam, ilerindeki huzursuzluu cesaret ve glerinin yardmyla nasl yok edeceklerini biliyorlard. Son yzyllar boyunca kar, buz, l ve bozkr frtnalaryla yeterince boumu, hepsinden de sa salim kurtulmay baarmlard. Fakat sonra, frtna onlara henz tam olarak ulamamken, gkyzndeki kapkara bulutlarn arasnda akan bir tek imek nce Konstantinopolis'e doru atallanarak uzand, sonra ynn Karpatlara doru deitirdi, bir an sonra da ovann ortasndaki alak tepenin zerinde durmakta olan Hun kaann kendisine hedef seti. Beyaz gk atei, cehennem bir grltyle Byk Kaan Ruga'nn miferine arpt, demirden baln eritti, gravrlerin altn kakmalarn yerinden frlatt, sonunda da Byk Kaan'n cann ate ve klden oluan kapkara, korkun bir izle topraa geri verdi. Bleda ve Attila yere savruldular ve allarn arasna doru yuvarlandlar. imek, kudretini olanca gcyle sergilemiti. Ruga'nn ortanca yeeni hemen ayn akam ldrld, hatta isminin anlmas bile kesin olarak yasakland. nk Hun kavmi, daha nce kaandan sz edildiini hi duymamt. Tm rf ve adetlerin izin verdii rakam, sadece iki sayyd. ki hkmdara sahip olmak, ok eskiden beri sregelen bir gelenekti. "Romann iki imparatoru, iki konsln de ikier yardmcs var" diyordu Aybars cenaze iin yaklan byk atee gzel kokulu dumanlar kartacak olan otlarn atlmas esna-

498

snda. amann zerinde kk ku tylerinden oluan deerli elbisesi vard ve yzn sevin ifadesi olan renkli dairelerle kaplamt. "Cermenlerin iki kral vardr, gkte de gne ve ay, gndz ve geceyi paylarlar" diye devam etti Aybars. "Bu nedenle aranzda kt szlere ve kavgaya gerek kalmadan kardeinizi tatl uykusunda lme gnderdiim iin sevinmelisiniz. imdi de Imperium Romanum'unun yannda dnyann en kudretli devleti iin oklarnz atn!" Bleda ve Attila oklarn aldlar. Attila sol elinde gergin tahtann gcn hissediyor, her soluk alnda demir kadar sert kiriin vnlayarak titretiini duyuyordu. "Dou Kaan ve Bat Kaan!" diye bard Aybars. Orada bulunan erkeklerin tm, birer put gibi hareketsiz duruyorlard. Bleda'nn gzleri nce sola, sonra da saa bakt. Tm dikkatini verdii yayn, sonsuz bir yavalkta dimdik gkyzne evirdi. Eyerinde biraz daha geriye ekildi, nian ald ve burun deliklerini kabartarak oku frlatt. Ucu kartal kemiinden yaplm olan tyl ve delikli ok, slk alarak gnee doru yol almaya balad. Hemen arkasnda da, Rugann yeenlerinin daha gen olannn yayndan frlayan ikinci bir ok, ilkini takip etmeye balamt. Attila'nn oku, aadan soluklarn tutarak yukarda ne olacan izleyen adamlarn balarnn ok zerinde, dierini yakalad. Bleda'nn henz hzla yukar kmaya devam eden oku, dieri tarafndan vurularak aa dmeye balad. Binlerce seyircinin hayranlk dolu l, kl akrtlar ve davul gmbrtleri eliinde gklere ykseldi. Ancak amann grkemli birer ku kanadna benzeyen kollarn amasyla birlikte, alana tekrar sessizlik hakim oldu. "Bat Kaan ve Dou Kaan!" diye bard sonra Aybars. ki karde bir kez daha tm yeteneklerini sergileyebil499

mek iin glerini son damlasna kadar kullanmaya altlar. Bu kez Bleda Attila'nn kemik ulu okunu vurmak zorundayd. Bleda, sanki ayn eyi her gn yapyormu gibi, byk bir rahatlkla Attila'nn okunu vurdu. "imdi de kaan at!" Bleda ve Attila donuk gzlerle birbirlerine baktlar. Sonsuzluk kadar uzun sren bir an boyunca ikisi de hi kmldamad. Bu tr bir seim, yzyllardan beri uygulanmayan bir yntemdi. Zaten seyircilerin neredeyse tm, amann iki kardeten sembolik bir yar istediini sanyordu. Fakat geni emberin iindeki adam, bunun byle olmadnn farkndayd. Bu adam, bu yarmann sonunda, geriye sadece bir kaan kalma ihtimalinin ok yksek olduunun bilincindeydi. Bir an sonra aman dilini aklatt. ki kardein atlar, dizginlerini eken ellerin olmamasna karn, bu iareti beklermi gibi geriye dnerek yetmi beer adm yrdler. Henz boazlanm bir kuzunun kanyla iaretlenmi yere geldikleri zaman, durdular. kiye blnen Hun tahtnn hayatta kalan varislerinin arasndaki mesafe, tam tamna bir Roma milinin onda birine denk dyordu. Bir kaan atnn bu denli uzak bir mesafeden yaplyor olmas, grlm ey deildi. En iyi Hun okular bile altn bir Solido'yu bu mesafenin ancak yarsndan vurabiliyorlard. Bleda, Attila ve baka birka aknc, bazen bu baary doludizgin at srerken de gsteriyorlard. Fakat bunu yaparken zemin, at, gne ve bulutlarn durumu, birka gn ve gece nceki havann nemi, zellikle de yerdeki ve gkteki ruhlarn ve cinlerin keyfi, byk nem tayordu... Anszn Aybars'n boazndan tiz bir lk ve dudaklarndan keskin bir slk ykseldi. Atlar bir an bile duraksamadan hzla birbirlerine doru 500

komaya baladlar. Ayn anda iki karde de seri bir hareketle yaylarna birer ok yerletirdiler, kirileri gerdiler ve eyerlerinin zerinde geriye yaslandlar. Sonra tekrar keskin bir slk iitildi. Demirden yaplm gen biimli ular olan oklar, hzla birbirlerine doru umaya baladlar. Kardelerin her ikisi de, dierinin alnna nian almt. Ve sonra hayal dahi edilemez bir ey gerekleti: Oklarn ularndan etrafa salan kvlcmlar, her taraftan son derece belirgin bir ekilde grlmt. Sert bir arpma sesi duyuldu, sonra oklar l kular gibi yere dtler ve yan yana topraa saplandlar. Birbirlerine o kadar yakndlar ki, klavuz tyleri i ie gemiti... "Bu kvlcmlar da gkten den atein bir parasyd" dedi aman atnn zerinde her iki kaann boynuna altn hkmdar ziynetlerini takt esnada. Bleda, byk karde olarak Ruga'nn ar zincirlerini, Attila da kk karde olarak Dou Kaan'nn hafif zincirlerini kuanmt. Fakat kimsede len yapacak hal yoktu. Salgn her tarafta yeniden ba gstermiti. nsanlar ve hayvanlar, byk aclar iinde birbirleri ardna dp lyorlard. "Bundan byle birbirimize bu kadar yakn yaamamalyz" dedi Aybars. Hunlarn byk aman birden khin ve tren yneticisi sfatlarndan syrlm ve yeniden hekim kimliine brnmt. " organlarmzdaki ate ancak Tuna'y aarak kuzeye gittiimiz zaman snecek..." "Bu da Meryem'in bys m?" diye sordu Attila, aabeyi Bleda'nn savalarn byk bir ksmyla oradan ayrlmasndan sonra. "Bilmiyorum" diye cevap verdi aman. Yln sonlarna doru birgn, aalar yapraklarn kaybe501

derken ve nehirlerin zerindeki sis krlara doru yaylrken, bir obann gelii bildirildi. Bu adamn bir boyu veya ismi duyulmu bir ailesi yoktu. Dorusu Attila da sonu gelmez otlak ve sr anlamazlklarn dinleyecek halde deildi. "Gidip ona unlar syleyin: Srsndeki atlarn ve koyunlarn burunlar soumusa veya keilerin ve srlarn burunlar snmsa onu dinlerim, aksi halde burada bouna beklemesin!" "Onun bir sr oban olduu doru, fakat buraya hayvanlarnn hastalklarndan dert yanmak iin gelmemi" dedi Attila'nn zel muhafzlarndan biri. Dou Kaan omuzlarn silkti. Kaan yurdunun dou tarafndaki kadnlar meraklarn gizleyemiyorlard. Attila yurdun bat tarafnda oturan erkeklere bakt. "Ne dersiniz? oban dinleyelim mi?" "Adamn elinde eski tanrlara ve iyi ruhlara olan inancmz geri getirecek bir ey var" dedi byk yurdun kuzey tarafndaki sunan nnde duran Aybars. Attila nihayet bu ziyaretin nemini kavramt. Ban hafife ne emesiyle birlikte kapnn nnde duran muhafzlar kt ruhlara kar eie uzatm olduklar bacaklarn geri ektiler ve ne gen, ne de yal olarak nitelendirilebilecek bir adamn ieri girmesine izin verdiler. "Talihin size yol gstermesini dilerim" dedi adam uzun sredir duyulmayan, ok eski bir ifade ekliyle. Yurttaki adamlar baklarn ona evirdiler. obann elinde, yn bir rtye zenle sarlm bir nesne vard. Utanga bir tavrla drt bir yana selam verdi, sonra atein yanndaki kk masaya kadar yrd ve elindekini dikkatle zerine brakt. nce, uzun parmaklaryla rty at ve iindeki nesneyi gsne bastrd. Attila anszn heyecanlanmt. "Senin gibi bir sr oban, byle bir klca nasl sahip olabilir?" 502

Attila'nn hitap ettii adam, ban nne edi. Sonra ne yapacan bilemez bir tavrla omuzlarn silkti ve aresizlik iinde ellerini yukar kaldrd. "Ben... srmdeki hayvanlardan birinin topalladn grdm" diye anlatmaya balad beceriksiz bir ekilde. "O dana... o dii dana henz pek genti ve aksayarak bana doru geliyordu. nce ona ne olduunu anlamadm. Sonra da n sa ayandan kan szdn fark ettim..." "neklerden anlar msn?" "Evet, beyim. Keilerden ve koyunlardan da." "Peki, anlatmaya devam et!" "Biraz ot topladm ve bkerek hayvann yarasna sardm. Bu arada bu kesik yarasnn nasl olumu olabileceini dnyordum... Dtan kk gibi grnen, fakat hayvann bacan neredeyse ikiye ayracak kadar derin bir yara! Ne bir diken, ne de keskin bir kaya byle bir kesie sebep olamazd..." "Kltan sz etmek istiyordun." "Zaten bunu yapyorum, beyim" diye karlk verdi oban aknlkla. Bir eyler anlatt zaman, ayrntlar atlamamaya zen gsterirdi. Her ey nemli olabilirdi - gnein konumu, ormann fsltlar, topran nemi, bulutlar da dahil olmak zere gn rengi... "Yaray sardktan sonra imenleri bir kez daha inceledim ve bir kan izi kefettim. Sonra da bu izi adm adm takip etmeye baladm. Az sonra yosun kapl, kf kokulu bir su bana gelmitim. Orada da burada bugn sana getirdiim klcn ucunu fark ettim." "Yerdeki ucun bir klca ait olduunu nereden anladn?" "Sava bir kardeim var. O bana sk sk silahlarn gsterir..." "Klc topraktan nasl kardn?" "Deneim ve bamla kazarak."

503

Yurttaki adamlar birbirlerine bakarak balarn salladlar. Sadece Attila henz tatmin olmamt. "Bu klc nce silahlardan anlayan kardeine deil de, doruca bana getirmeni sana kim syledi?" Sr obannn dudaklarnn kenarlar titremeye balad. Kk, kara gzleri yuvalarnda drt dnyordu. Sonra oban ban ne edi. "Haklsn, beyim" dedi alak sesle. "Sana tm gerei sylemedim. Ne yapmam gerektiini ilk olarak kardeime dantm. O da bana bu klcn ok uzun zaman nce sava tanrs Mars veya Ares'e adanm olduunu syledi." "Sen de Mars'a adanm olduu sylenen bu klcn imdi bana ait olmasn dnyorsun, yle mi?" "Bunu sadece ben ve kardeim deil, sava tanrsnn klcn gren herkes sylyor. Senden baka hi kimse bunu yapabilecek g, kudret ve erefe sahip deil." "Kardeim Bleda da m? O Kara Hunlann ve dier btn kavimlerin Byk Kaan..." "Kardeim, bu klca sahip olan kiinin, gerek kaan olduunu sylyor!" Bir an iin koca adrda sadece korlarn atrtlar iitildi. Hatta grnmez eller ateten duman ykselmesini bile engelliyor gibiydi. "Kardein imdi nerede?" diye sordu Attila duygularn belli etmeyen bir sesle. "Hemen o gece ld... klca el srd anda vcudunda alan yara yznden..."

Kavimler Gnn, Roma mparatorluu'nun knn, Byk Hun Kaan Attila'nn Roman

Attila savalarna be at boyu kalncaya kadar yaklat, sonra kk deri plaklardan ve ku tylerinden oluan zrhnn nn at ve nderlii altnda savaa giden adamlara plak gsn gsterdi. Byk kalabalktan heyecan ve coku dolu mthi bir lk kopmutu... Herkes aman Aybars 'in byleriyle bir an nce kutsanmak istedii iin, telala onun yanna gitmeye alyordu... Aybars Amca'nn arklar atlarn, alglarn ve alayan kadnlarn sesleri arasnda duyulmaz olmutu. zerine ku tylerinden yaplma elbisesini giymi ve renkli kurdelelerle sslenmi olan aman, dev bir kuu andryordu... Savalardan her biri Hun kadn ve kzlarndan yeni kopartlm birer am dok alyordu. Bu dallar onlarn sa salim geri dnmelerini salayacak birer tlsmd...

You might also like