You are on page 1of 380

Zen ve Motosiklet Bakm Sanat roman, otobiyografi ve felsefi deneme trlerinin snrlarn genileten; btn bir aklclk geleneini

sorgulayan benzersiz bir "klt kitap". Hikye bir adamn, olu ve iki arkadayla birlikte yapt uzun bir motosiklet yolculuundan oluuyor. Yolcular, metalik-plastik yalnzlklarn hkm srd, zdeki irkinliklerin yapay bir "stil" cilasyla kapatlmaya alld, "stilize" nesneler, "stilize" insanlar ve ilikilerle dolu bir hayatn yaand Amerikan kentlerinden, sapa da yollarndan, usuz bucaksz dzlklerden geer, bir daa trmanr ve en sonunda okyanusa varrlar. Adam yolculuk boyunca bir de "i yolculuk" yaamakta, baka doruklarda gezinmektedir. Kendi "deli" gemiine, akln tesine yolculuk yapmaktadr. "Aklclk" dedii hayaletin peinde antik Greklerden modern bilim felsefesine kadar btn Bat dncesini kat eder. Etrafndaki btn irkinliin, sahteliin sebebi olduu sylenen teknolojiyi sulamaz. Sorun, teknoloji reten insanlarla rettikleri nesneler arasndaki ilikidedir. Bunun da temelinde gereklii, zne ve nesne diye uzlamaz kar kutuplar koyutlayarak kavramaya alan Akl anlayndaki "genetik bir bozukluk" yatar. Bu anlay, Nitelik sorunuyla hesaplaamaz. Bir sanatnn yaptn oluturduu, bir tamircinin bir motosikleti zenle tamir ettii saf Nitelik anlarnda zne ve nesne zdetir. Bir yanda insan, bir yanda dnya/nesne yoktur. Deer yoksa olgu da olamaz. "yi", gerekliin bir biimi deildir, kendisidir. Pirsig'e gre dnyay politik programlar oluturarak dzeltemezsiniz, bunlar ancak temeldeki deerler sisteminin doru olmas durumunda ie yarar. "Dnyay dzeltmenin yeri nce kendi yreimiz, kafamz ve ellerimiz ve onlardan kan itir." Bu yzden de insanolunun yazgsn dzeltmekten deil, motosikletin nasl onarlacandan sz eden bir kitaptr bu. "nk gerek motosiklet, kendimiz denen motosiklettir."

AYRINTI-ROMAN ISBN 975-539-089-8

ROBERT M. PIRSIG 1928te Minneapoliste doan Robert Maynard Pirsig Minne sota niversitesinde felsefe, kimya ve gazetecilik renimi grd. Hindistandaki Bemaros Hindu niversitesinde Dou felsefesi zerine alt. 1959 ile 1962 yllar arasnda Monta na ve Illinoisdeki eitli niversitelerde kompozisyon ve re torik dersleri verdi. Bu dnemin sonunda ar bir sinir krizi geirdi ve elektrik oku terapisi grd. Pirsig 1963 ile 1967 ar asnda Minneapoliste teknik yazar olarak alt. Zen ve Motosiklet Bakm Sanat'n balangta ksa, hafif bir felsefi deneme olarak yazmay tasarlamt, ama 1968de motosikletle lkeyi batan baa geerek yapt bir geziden sonra anlat atsn bu gezi zerine oturttu. Pirsig sonradan yazd sonszde yle diyor: Kitap tam 121 yaync tarafn dan reddedildikten sonra bir yaync kitap iin standart avans olan 3000 dolar demeyi kabul etti. Yaync kitabn kendisini niin yaynclk yaptn dnmeye zorladn anlatp kitab basacan, ama bu 3000 dolarn byk olaslkla bundan ala cam son para olacan, bu yzden de cesaretimin krlmama s gerektiini syledi. Byle bir kitapta ama para deildi. Oysa 1974te baslan Zen ve Motosiklet Bakm Sanat ksa za manda olaanst satarak bir best-seller haline geldi. Hem okurlardan hem de eletirmenlerden ok olumlu tepkiler alan bu hayli etrefil dnce metni tam bir klt kitap oldu. Tam olarak belli bir trn iine sokulamad iin eitli eletirmenlerin roman, otobiyografi ve felsefi deneme olarak snflandrdklar bu metinde ad belirtilmeyen bir anlatcnn olu ve iki arkadayla birlikte Minnesotadan Kaliforniyaya yapt on yedi gnlk bir motosiklet yolculuunun ayrntlar, akln ve deliliin doasndan motosiklet onarmna birok ko nuya ilikin felsefi tartmalarla i ie anlatlr. Hem bir moto siklet yolculuunun hem de bir dnce yolculuunun hikyesi olan Zen ve Motosiklet Bakm Sanat Bat kltrnn temel felsefi problemlerine ve insanln teknolojiyle ilikisine dair derin bir aratrmann rn olarak grlp vlmtr. Pirsig 1991 de de ilk kitabn devam niteliinde olan Lila: An Inquiry into Morals adl kitabn yaynlamtr. Burada da anlat atsn bir deniz yolculuu oluturur.

Ayrnt: 114 Edebiyat dizisi: 37 Zen ve Motosiklet Bakm Sanat Deerlerin Sorgulanmas Robert M. Pirsig ngilizceden eviren Sha Sertabibolu Yayma hazrlayan Tuncay Birkan Kitabn zgn ad Zen and The Art of Motorcyde Maintenance An Inquiry into Values Vintage/1989 basmndan evrilmitir Kapak illstrasyonu Sevin Altan Kapak dzeni Arslan Kahraman Dzelti Zeynep Atayman Basma hazrlk Renk Yapmevi (0 212) 516 94 15 Bask ve cilt Mart Matbaaclk SanatlarLtd. ti. (0212) 212 03 39-40 Birinci basm Haziran 1995 ISBN 975-539-089-8

AYRINTI YAYINLARI Piyer Loti Cad. 17/2 34400 emberlita-stanbul Tel: (0 212) 518 76 19 Fax: (0 212) 516 45 77

Robert M. Pirsig

ZEN
ve

MOTOSKLET BAKIM SANATI


DEERLERN SORGULANMASI

GLNES AKLAR
Milan KunderallO. basm

FOTORAF MAKNES
Jean-Philippe Toussaint

MASAL MASAL NDE Khimaira


John Barth

KALECNN PENALTI ANINDAK ENDES


Peter Handke

GLN GNL
Ursula K. LeGuin

HOTEL DU LAC YZBAI ve KADINLAR TABURU


Mario Vargas Uosal3. basm Anita Brookner

ZEN VE MOTOSKLET BAKIM SANATI Deerlerin Sorgulanmas


Roltert M. Pirsig

AZZLER ve LMLER BZ
Yevgeni Zamyatin/Tkendi Terry Eagleton

PARFMN DANSI
Tom Robbins

HAZIRLANAN KTAPLAR VEDA YEME


Michel Tourner 12. basm

KESK BR BA
ris Murdoch/2. basm

FRANSIZ TEMENN KADINI


John Fowles

ORLANDO YEN TANRILAR


Alberto Vasquez-Figueroa Virginia Woolf 12. basm

BEYAZ OTEL
D.M. Thomas

UTAN BTT NFAZA ARI


Vladimir Nabokov Anja Meulenbelt 12. basm

DUYGUSAL BR YOLCULUK
Laurence Stere

YAKIN GELECEN MTOSLARI EVET AMA, BR LOKOMOTF BUNU YAPABLR M BAKALIM?


Woody Allenl4. basm J. G. Ballard

SINIRSIZ RYALAR DYARI


J. G. Ballard

KARANLIIN SOL EL
Ursula K. LeGuin 12. basm

MSY
Jean-Philippe Toussaint

ALI HOROZU
Michel Tournierl2. basm

A
Iris Murdoch

MYRA
Gore Vida!

BANYO
Jean-Philippe Toussaint

WATT
Samuel Beckett

NSAN RUHUNUN MHENDS


Josef Skvorecky

BALKON
Jean Genet

EKOTOPYA
Ernest Callenbach

MOLLOY
Samuel Beckett

GNE MPARATORLUU
J.G. Ballard

GECEY ANLAT BANA BEYAZ ZENCLER


Ingvar Ambjrsenl3. Basm Djua Barnes

MALONE LYOR
Samuel Beckett

NSAN POSTUNA BRNM KPEK SYAH MADONNA


Doris Lessing Ingvar Ambjrnsc 12. basm

ADLANDIRILAMAYAN
Samuel Beckett

KAPANDA KAPLAN
G. Cabrera Infante

CUMA ya da Pasifik Araf


Michel Tourner

NETZSCHE ALADIINDA
Irvin D. Yalom

ALTIN DAMLA AFRODTN BAKALDIRISI Tunc/Numjuam


Lawrence Durrell Michel Tourier

ZAMANIN KIYISINDAK KADIN


Marge Piercy

KIZIL AALAR KRALI


Miclel Tourier

ANARNN KISA YAZI Buenaventura Durrutinin Yaam ve lm


Hans Magnus Enzensberger

GNDELK MUTLULUA ALIMA


Anja Meulenbelt

MURPHY
Samuel Beckett

Aileme

YAZARIN NOTU Burada gerekten olmu eylerden bahsediliyor. Retorik gerekelerle epey deiiklik yaplm olsa da anlatlanlar esasen gerek olaylar olarak grlmeli. Fakat ortodoks anlamda Zen Budist pratiiyle ilgili olarak ta mamen doru bilgiler verdii dnlmemeli. Motosikletler hakknda da ayn ey geerli.

Ve nedir iyi, Phaedrus, ve nedir iyi olmayan Bunu syleyecek birine ihtiyacmz var m?

1. blm

Elimi motosikletin sol gidonundan kaldrmadan saatin, sabahn sekiz buuu olduunu grebiliyorum. Rzgr, saatte altm mil lik hzda bile lk ve nemli. Saat sekiz buukta hava bu denli scak ve boucu olursa leden sonra nasl olacak kimbilir. Rzgrda, yol kysndaki bataklklardan gelen keskin kokular. Kuzey bat ynnde, Minneapolisten Dakotaya doru uzanan, rdek avlanan binlerce glckle dolu Central Plains blgesindeyiz. Bu iki eritli eski yol, paralelinde drt eritli yeni bir yol yapldndan beri pek ilek deil. Batakln birini geerken hava aniden serinliyor. Getikten sonra yeniden scak oluyor. Bu blgede yeniden motor srmekten mutluyum. Buras sanki hibir yer deil, nl olan hibir eyi yok ve ite bu yzden gzel.

11

Bylesi eski yollardayken insanda gerilim diye bir ey kalmyor. Ka mlar ve ayrlk alanlar, daha sonra daha sk kamlar ve bataklk otlar arasndaki asfaltta ilerliyoruz. Ara sra, otsuz, ak su yzeyleri de var ve dikkatli bakarsanz kamlarn kylarnda yabanrdeklerini grebiliyorsunuz. Kaplumbaalar da... Bir de kzl kanatl karatavuk var. Chrisin dizine vurup onu gsteriyorum. Ne! diye baryor. Karatavuk! itemediim bir eyler sylyor. Ne? diye baryorum. Kaskmn arkasn kavrayp daha yksek baryor: Onlardan ok grdm, baba! Oh! diye baryorum. Sonra da bam sallyorum. On bir ya ndayken, kzl kanatl karatavuklardan pek etkilenmez insan. Bunun iin yalanmak gerek. Benim iin ise btn bunlar, onda olmayan anlarla karm durumda. ok nceleri, bataklk otlarnn kahverengiye dnd ve kamlarn kuzeybat rzgrlaryla dal galand souk sabahlar. Gnein doup rdek av sezonunu a masn beklerken yanatmz yerde upuzun izmelerimizin girdii amurdan kan o keskin koku. Ya da, su birikintilerinin zeri l gibi donup, zerindeki buz ve karn stnden, l kamlar arasndan yrrken, gri gkyznden, l doadan ve souktan baka hibir eyin grlmedii k gnleri. Karatavuklar gitmitir o zaman. Ama imdi temmuzda yine buradadrlar; her ey en canl durumdadr ve bu glcklerin her metresi vnlar, kmldar, vzldar ve cvldar; mil yonlarca canl varln oluturduu tm topluluk iyicil bir sreklilik iinde yaar gider. Motosikletle gezerken her eyi, teki aralardayken gr dnzden tmyle farkl grrsnz. Arabayla gezerken hep kapal bir yerdesinizdir ve alk olduunuzdan, araba penceresinden gr dklerinizin televizyondakilere benzediini fark etmezsiniz. Pasif bir gzlemcisinizdir ve sizinle birlikte giden skc bir kafes iindesinizdir. Motosiklette bir kafes yoktur. Her eyle dorudan temastasnzdr. Artk, izlemekten te, sahnedesinizdir; bunu kuvvetle hissedersiniz. Ayanzn on santim altnda vzldayan asfalt gerektir, her zaman zerinde yrdnz eydir, oradadr; yle flular ki gznz ze rinde odaklayamazsnz, ama istediiniz an ayanz aa indirip 12

dokunabilirsiniz ve dolaysz bilinciniz hibir eyi, hibir yaanty karmaz. Chris ile ikimiz arkadalarla birlikte Montanaya doru gidiyoruz, belki daha da teye gidebiliriz. Kasten kesin planlar yapmadk; bir yere varmaktan ok gezmeyi amalyoruz. Yalnzca, tatil yapyoruz. Tali yollar yeliyoruz. Asfalt ile yollar birinci, ana yollar ikinci s rada. Otoyollar ise en kts. yi vakit geirmek istiyoruz, fakat nem derecesi vurgulamasnda iyi,, vakit,e ar basyor. Bunun yerini deitirirseniz tm yaklam deiir. Virajl da yollar sa niyeler asndan uzundur; fakat virajlarda yana doru yattnz ve arabadaki gibi saa sola savrulmadnz motosiklet zerinde daha zevklidir. Trafii az yollar daha gvenli olduu kadar daha zevklidir de. zerinde ticari iletmeler ve reklam tabelas olmayan yollar daha iyidir; bu yollarda aalklar, otlaklar, baheler ve ayrlar dibinizdedir, yanndan getiiniz ocuklar size el sallar, insanlar ve randalarndan size merakla bakarlar, yol ya da baka bir ey sormak iin durduunuzda yantlar ksa deil, istediinizden de uzun olmaya eilimlidir; insanlar size nereden geldiinizi, ka saattir yolda ol duunuzu sorarlar. Karmla ben, arkadalarla birlikte ilk kez birka yl nce, bu yol larn mptelas olmaya balamtk. Bu yollara birka kez, deiiklik ya da baka bir ana yola kestirme k olsun diye girmitik, her se ferinde manzara ok gzeldi ve yoldan, gevemi ve mutlu bir e kilde ayrlmtk. Bunu birka kez yineledikten sonra, aslnda bariz olan bir eyi, bu yollarn ana yollardan tmyle farkl olduunu an ladk. Bunlarn evresinde yaayan insanlarn yaam ritmi ve ki ilikleri tmyle farkldr. Onlar bir yerlere gidiyor deillerdir. Kibar olmak iin ok fazla aba harcamazlar. Nesneler hakknda tm bil dikleri burdalklar ve imdilikleridir. tekiler, yllar nce kentlere genler ve onlarn yitik kuaklar bunu unutmulardr. Bunu renmemiz, gerek bir keif olmutu. Bunu bu denli ge anlam olmamza ayordum. Grm, ama gene de grememitik. Ya da daha dorusu, onu grmemek zere ei tilmitik. Belki de, gerek hareketliliin byk kentlerdeki gibi ol mas gerektii ve burada grdklerimizin, tmyle, skc tara zel likleri olduu konusunda artlanmtk. Dorusu, garip bir eydi; gerek, kapnz alyor ve siz Git buradan, ben gerei aryorum, diyorsunuz ve o da gidiyor. Gerekten garip. 13

Fakat bir kez anladktan sonra, hibir ey bizi bu yollardan uzak tutamazd; hafta sonlar, geceler, tatiller. Bizler gerek birer tali yolda motosiklet srme merakls olduk, o yollarda gittike, renecek eyler olduunu bulduk. rnein, iyi yerleri haritada belirlemeyi rendik. Eer izgi kvrlyorsa bu iyidir; dalk blgeyi gsterir. Eer yol, bir kasabay bir kente balayan ana arter ise bu ktdr. En iyisi, hibir yeri hibir yere balamayan ve ondan daha abuk gidebileceiniz bir alternatifi olan yollardr. Byk bir kasabadan kuzeydouya doru gidiyorsanz kasabadan kp uzun bir sre ayn ynde asla gitmeyin. Kasabadan ktktan sonra kuzeye dnp ilerleyin, sonra douya, sonra yeniden kuzeye; ok gemeden kendinizi, yalnzca blge halknn kulland bir tali yolda bulursunuz. En nemli ustalk kaybolmamaktr. Bu yollar yalnzca, buralar iyi tanyan blge halk tarafndan kullanldndan, sapak tabelalar yoksa bundan kimse ikyeti olmaz ve genellikle de yoktur. Ol duunda ise genellikle, otlarn arasnda gizlenmi kk tabelalardan ibarettir. le yollarndaki sapak tabelalarnn sizi ikinci kez uyard ok seyrek grlr. Otlarn arasndaki tabelay atladysanz bu ba kalarna deil, size ait bir sorundur. stelik, ana yollar gsteren ha ritalarn, ile yollar konusunda genellikle yanltc olduunu renirsiniz. Bazen de, bulduunuz ile yolu nce iki eritlidir, sonra tek eride iner ve sizi bir ayra getirip biter; ya da kendinizi bir ift lik evinin avlusunda bulursunuz. ounlukla, denizde seyir eden gemiler gibi, parakete hesabyla* ya da bulduunuz ipularndan yola karak yerinizi saptarsnz. Ce bimde, gnein ynleri gstermedii gnlerde yn saptamada kul landm bir pusula vardr ve haritay, benzin deposu stne taktm zel bir plakete tuttururum; bylece, son kavaktan sonra ka mil yaptm srekli izler ve neyi arayacam bilirim. Bu aletlerin var l ve bir yere varmak stresinin olmay ok ie yarar; bu yolla tm Amerika bizim olur. 1 Maysa ve br tatil gnlerine rastlayan hafta sonlar, bu yol larda hibir araca rastlamadan kilometrelerce gideriz ve sonra bir anayolla kesitiimizde, ufua dek tampon tampona dizilmi oto* Gemilerin gittii yn ve yapt hza gre, bulunduu yerin tahmini olarak he saplanmas. (.n.)

14

mobilleri grrz. lerinde ask suratlar vardr. Arka koltukta o cuklar alar. Bu insanlara bir eyler sylemenin bir yolu olduu umu dunu hl tayorum, fakat suratlar ask ve aceleleri varm gibi g rnyor, yani, bir yolu yok... Bu bataklklar belki bin kez, fakat her seferinde sanki ilk kez gr dm. Bunlar iyicil olarak nitelemek yanl. Acmasz ve duygusuz da denebilir, ama onlar, bunlarn tmdr, dahas onlarn gereklii byle yarm yamalak kavramlarn zerindedir. te! Koskoca bir kzl kanatl karatavuk srs sesimizden rkp kamlar arasndaki yu valarndan havalanyor. Chrisin dizine ikinci kez vuruyorum... Sonra, onlar daha nce grm olduunu anmsyorum. Ne? diye baryor yine. Yok bir ey. Evet, ne var? Senin orada olup olmadn kontrol ettim, diye baryorum ve baka ey konuulmuyor. Barma merakls deilseniz motosikletle giderken uzun boylu konumazsnz. Bunun yerine vaktinizi, greceiniz eylere, onlar hakknda dnmeye ayrrsnz. Grntler ve sesler zerinde, hava durumu, hatrladnz eyler, motosiklet ve iinde bulunduunuz blge zerinde dnrsnz; rahat rahat, bol bol, acelesiz ve zaman yitirme duygusuna kaplmakszn dnrsnz her eyi. nmzdeki zaman, aklma gelen eyler hakknda konumaya harcamak istiyorum. ou zaman yle bir acele iindeyizdir ki ko numaya frsatmz kalmaz. Sonu, gnden gne sonsuz bir slama ve kiiyi, zaman geip gittikten sonra, geen yllara amaya ve zl meye gtren bir tekdzeliktir. imdi zamanmz olduunu bil diimize gre, bu zaman nemli grnen eyler hakknda de rinlemesine konumaya harcamak istiyorum. Aklma gelen, bir tr Chautauqua'dr* (aklma baka bir ad gel miyor); tm Amerikay, bu Amerikay, u anda yaadmz lkeyi boydan boya dolaan, bir zamanlar insanlar eitmek, elendirmek, dncelerini gelitirmek, kltr vermek, dinleyenlerin kulaklarn amak ve dnyalarn aydnlatmak amacn tayan, pek ok halka ak konumann yapld, seyyar adr gsterisi biimindeki Chautauqualar. Hzla gelien radyo, sinema ve televizyon, Chautau* ABD'de eitici toplant serisi, (.n.)

15

qualari bir kenara itti; bu deiim bana, iyiye doru deilmi gibi ge liyor. Bu deiimler belki ulusal bilin dalgasnn daha hzlanmasn ve genilemesini salad, ama derinliini azaltt galiba. Artk bu aknt eski kanallardan tayor, yeni kanallar aray srerken k ylarda hasar ve ykm artyor. Ben bu Chautauquada yeni bir bilin kanal amay deil de bayatlam dncelerin ve ok sk yinelenen yavan laflarn oluturduu amurlu dibi slam eski kanallar de rinletirmeyi istiyorum. Yeni nedir?, ilgin ve sonsuza dek uzanan bir soru, fakat zerine gidilirse ortaya kan, bo eylerin ve modann sonsuz aklabanl, yarn dibe kecek bir amurdur. Bunun yerine En iyi nedir? sorusuyla uramay yelerim ki bu soru enine deil de derinlemesine hareket ettirir insan; ona verilecek yantlar, dipteki amuru skp akntyla gtrmeye eilimlidir. nsanlk tarihinde, d nce kanallarnn ok derin oyulduu, hibir deiikliin mmkn olmad, hibir yeni eyin gelimedii ve en iyinin bir dogma ko nusu olduu alar vardr, fakat bugnk durum bu deil. Bugn ortak bilincimizin aknts kendi kylarn bozuyor, ana dorultusunu ve amacn yitiriyor, ukur yerleri basp, tepelerin karayla ba lantsn kesip yaltyor ve tm bunlar kendi i momentine krlemesine uymaktan baka hibir amaca dayanmyor. Kanal biraz de rinletirmek lazm galiba. nde giden teki srcler, John Sutherland ve kars Sylvia yol k ysndaki piknik alanna girdiler. Yatp dinleme zaman. Motorumla onlara yaklatmda Sylvia kaskn karm salarn sallayarak a yor, John BMWsini park etmekle meguld. Hibir ey ko nuulmad. Biz yle ok gezide birlikte olduk ki bir bakta bir birimizin ne hissettiini anlyoruz artk. u anda tmyle sessiziz ve baknyoruz. Sabahn bu saatinde piknik masalar bombo. Tm alan bizim. John imeni geip demir dkm tulumbaya gidiyor ve su imek iin tulumbay ekmeye balyor. Chris aalarn arasndan aa doru yryp imenli bir tepeciin ardndaki kk dereye iniyor. Bense saa sola bakyorum. Bir sre sonra Sylvia tahta piknik srasna oturuyor, bacaklarn uzatyor ve yere bakarak, yavaa bacaklarn srayla yukar kal dryor. Uzun sessizlikler onu skar, bu konuda ona bir eyler sy lyorum. Bana bakyor ve gzlerini gene yere indiriyor. 16

teki yoldan gelen arabalarn iinde hep o insanlar vard, diyor. lki ok hznl bakyordu. Ondan sonrakinin bak da ayn onunki gibiydi, sonraki de, ondan sonraki de, hepsi aynyd. e gidiyorlar. Bunda olaand bir ey olmadn anlayamyor. Ne olduunu bilirsin, i bu, diye yineliyorum. Pazartesi sabah, hepsi yar uy kulu. Kim pazartesi sabah glmseyerek ie gidebilir? Tmyle bitmi gibi grnyorlar, diyor. Hepsi sanki l gibi. Sanki cenaze alay. Ayaklarn yere indiriyor ve ylece kalyor. Sylediine katlyorum, ama mantksal olarak bir yere varmyor. Yaamak iin almak gerek ve onlarn da yapt bundan ibaret. Bataklklar seyrettim, diyorum. Bir sre sonra bana bakyor ve Ne grdn? diyor. Koca bir sr kzl kanatl karatavuk vard. Biz geerken birden havalandlar. Oh! Onlar tekrar grdme sevindim. eyleri birbirine balyorlar, dnceleri falan. Anlyorsun deil mi? Bir sre dnyor, sonra ardndaki koyu yeil aalarla birlikte glmsyor. Sylediiniz eyle hi ilgisi olmayan garip bir dil sanki anlad. Bir kz ocuu adeta. Evet, diyor, Gzeldiler. Onlar seyret, diyorum. Peki. John gelip motosikletin vitesini kontrol ediyor. p balantlar ayarlyor ve sele antasn ap iinde bir eyler aryor. Yere birtakm eyler koyuyor. p lazm olursa ekinme, diyor, Bana gerekenin be katn almm yanma galiba. Henz gerekli deil, diye yantlyorum. Kibrit? diyor, bir yandan antay aramaya devam ederken. Gne losyonu, tarak, ayakkab ba... ayakkab ba m? Ayakkab ba nemize gerekir ki? imdi balamayalm, diyor Sylvia. Birbirlerine bel bel ba kyorlar. Sonra ikisinin de bak bana dnyor. Ayakkab balar kopabilir, lyorlar, ama birbirlerine deil. diyorum ciddi bir ekilde. G

Chris geliyor, artk gitme zaman. Hazrlanp motora bindikten 17

sonra yola kyorlar ve Sylvia el sallyor. Yeniden anayoldayz; on lar ileride, aray aarken izliyorum. Bu yolculuk iin dndm Chautauqua, aklma aylar nce Sylviayla John sayesinde geldi; her ne kadar kesin bilmesem de, ara larnda alttan alta sren uyumsuzluk da bunda etkili oldu galiba. Sanrm evlilikte uyumsuzluk olduka yaygndr, ama bunlarnki daha trajik grnyor. Bana, elbette. Aralarndaki sorun kiilik atmas deil, ikisinin de sulu ol mad, ama ikisinin de zm bulamad, benim de zm bu labileceimden emin olamayp yalnzca hakknda fikir y rtebileceim, farkl bir uyumsuzluk. Tartma, John ile benim aramda pek nemli olmayan bir konu hakkndaki, kk gibi grnen bir gr farkllyla balad: Kendi motosikletimize nasl bakmalyz. Kk alet takmlarn ve her mo torla birlikte verilen klavuz kitapklarn kullanp motosikletin motor ayarn kendi kendime yapmak bana doal ve normal geliyor, John ise bunu kabul etmiyor. Bunlarn bakmn uzman tamircilere brakmay tercih ediyor, onlarn gerekeni doru yapacan sa vunuyor. Bunlarn ikisi de yaygn grlerdir ve biz birlikte bu kadar uzun zaman motosiklet srmesek ve yol kenar lokantalarnda oturup bira ierek aklmza geleni konumasak bu kk gr fark asla bymezdi. Aklmza gelen eyler genellikle, son konumamzdan sonra geen yarm saat ya da krk be dakika iinde dndmz eyler. Bunlar, yollar, ya da hava durumu ya da insanlar ya da eski anlar ya da gazetede yazanlar olduunda konuma gayet zevkli ge liir. Fakat aklma motor performans gelip de, konuma konusu ol duunda gelime durur. Konuma yrmez artk. Sreklilik, yerini sessizlik ve kesintiye brakr. Sanki, biri Katolik biri Protestan iki eski arkada oturmu bira iip kefederlerken her naslsa birden or taya doum kontrol konusunun kvermesi gibi. Ortalk buz keser. Ve elbette, byle bir eyi kefetmeniz, dolgusu dm bir di bulmaya benzer. Asla brakamazsnz. Onu kurcalamak, evresinde dnp durmak, stne basmak zorundasnzdr; zevkli olduundan deil, aklnzda takl kaldndan ve hi kmayacandan. Ve bu motosiklet bakm konusunu ne denli ok kurcalar, stne basarsam, John o denli rahatsz oluyor; bu da benim hep daha ok kurcalamak ve stne basmak istememe neden oluyor. Onu kasten kzdrmak iin 18

yapmyorum bunu; nk kzmas, daha derinlerde bir eylerin, st yzeyin altnda, hemen anlalmayan bir eylerin semptomu gibi. Doum kontrol konusunda konuulduunda konuyu tkayan ve donduran ey, daha ok ya da daha az bebek sorunu deildir. Bu yal nzca yzeydeki sorundur. Bunun altndaki asl ey inan a tmasdr; deneysel sosyal planlamaya inanmak ile, Katolik kilise retisinde aklanan, Tanrnn otoritesine inanmak arasnda yani. Aile planlamasnn yararlarn kantlayabilir ve bunu, kendi ken dinize konumaktan yoruluncaya dek srdrebilirsiniz, ama hibir yere varamazsnz; nk karnzdaki kii, sosyal ynden yararl bir eyin illa ki iyi bir ey olduu dncesini kabul etmemektedir. Ona gre, iyilik kavramnn, sosyal yararllktan daha deerli baka esaslar vardr. John iin de ayn ey geerli. Motosiklet bakmnn yararlar ve nemi hakknda, sesim kslncaya dek vaaz versem de bir gram bile etkilenmiyor. kinci cmleden sonra baklar anlamszlayor, ko nuyu deitiriyor ya da baka yerlere bakyor. Bu konuda bir ey duy mak istemiyor. Sylvia bu konuda tmyle ondan yana, hatta daha bile duyarl. Saygl bir gnndeyse Bu baka bir konu, diyor, eer deilse Sama sapan. Bu konuyu anlamak, bu konuda bir ey iitmek is temiyorlar. Benim, makineyle uramaktan holanmamn, onlarnsa nefret etmesinin nedenini aratrdka konu daha aprak bir hal al yor. Sonuta, aslnda kk olan bu gr ayrlnn nedeni derinlere doru gidiyor. Onlarn bakm iini becerememesi olasl daha banda ge ersizdi; nk ikisi de olduka zekiydi. kisi de kafalarna koysalar ve aba harcasalar, motosikletin motor ayarn bir buuk saatte renebilirdi; paradan ve zamandan tasarruf etmeleri ve dertten kur tulmalar, abalarnn karln fazlasyla derdi ve bunu da biliyorlar. Ya da bilmiyorlar. Bilmiyorum. Bu konuda onlarla tartmadm. En iyisi idare etmek. Ama anmsyorum, bir defasnda, kavurucu scak bir gn, Min nesota Savageda bir barn nnde benim sigortalar az kalsn at yordu. Barda yaklak bir saat kaldk, dar ktk; motorlar yle s cakt ki zerlerine binmek ikenceydi. Motoru altrdm ve gitmeye hazrlandm, ama John ayak marn pompalayp duruyordu. Bir ra finerideymiiz gibi benzin kokusu duydum ve bunun, motorun gaza 19

boulduunu anlamas iin yeterli olduunu dnp, ona syledim. Evet ben de kokuyu duyuyorum, dedi ve pompalamaya devam etti. Pompalad, pompalad, pompalad; ne diyeceimi ardm. So nunda eilip kald, yznn her yerinden ter .damlyordu ve artk pompalayamyordu; ben de, bujileri karp kurutmay ve motoru ha valandrmay, bu arada dnp birer bira daha imeyi nerdim. Aman Tanrm, hayr, onca eyin iine girmek istemiyordu. Hangi eylerin? Oh, aletleri ve bir sr eyi karmak... Motorun almamas iin hibir neden yok. Yepyeni bir motor ve ben de kullanma ta limatna aynen uyuyorum. Evet, bunun jiglesi kapal durumda. Jiglesi mi kapal? Klavuzda byle diyor. Bu ancak souk havalar iin sz konusudur. Tamam, ieride en az bir buuk saat kaldk, dedi. Sarslr gibi oldum. Bugn ok scak, John, dedim. Karakta bile motor bu kadar zamanda soumaz. Kafasn kad. yi de, klavuzda bu neden yazl deil? Jigleyi at ve ikinci darbede motor alt. Tahmin etmitim, dedi se vinle. Hemen sonraki gn ayn yerin yaknndaydk ve ayn ey yeniden oldu. Bu kez ben, bir tek laf bile etmemeye kararlydm ve karm, gidip ona yardm etmem iin zorladnda hayr dedim, yardma ger ekten gereksinim duymadan yardm edilirse kzdn syledim. Gidip, glgede oturup bekledik. John pompalayp dururken Sylviaya olaanst kibar dav ranyordu ki bu, sinirli olduunu gsteriyordu; Sylvia da baklaryla hay allah! der gibiydi. Bana tek bir soru sorsa hemen, sorunu bul maya giderdim; ama bunu yapmad. Motoru altrmas sanrm on be dakikay buldu. Daha sonra, Minnetonka gl kenarnda bira itiimiz srada, ma sadaki herkes konuurken o susuyordu, belli ki kafas dmlenmiti. O andan beri. Sonunda, herhalde dmleri zm ki, yle dedi: Biliyor musun... motor o seferki gibi almaynca gerekten... ca navarlayorum. Paranoyak olup kyorum. Bu, onun zldn gsteriyordu; ekledi: Bu motosikleti almlar bir kere, tamam m? Bu tapon mal. Ve bunu ne yapacaklarn bilmiyorlarm, fabrikaya geri mi yollasnlar, yoksa hurda olarak m satsnlar yoksa... ve son 20

anda benim geldiimi grmler. Cebimde bin sekiz yz papelle. Ve tm sorunlarnn bittiini anlamlar. Tekdze bir sesle, motor ayarlama konusundaki yakarmalarm yineledim, o da dinlemek iin ok aba harcad. Bazen gerekten, ok aba harcar. Ama sonunda gene kilitlenme oldu; grrz deyip bardan kt ve konu kapand. O, ne inat, ne darkafal, ne tembel, ne de aptaldr. Bunun kolay bir aklamas yok. Konu bylece havada kald, bir sr olarak b rakld, nk olmayan bir yant tekrar tekrar aramann hibir anlam yoktu. Yoksa bu konuda, ben mi acayip davranyorum diye de d ndm, ama bu da tutmad. Motosiklet kullananlarn ou motorun bakmn, ayarlamasn bilir. Otomobili olanlar motora dokunmak is temezler, ama en kk kasabada bile, genelde araba sahiplerinin edinemeyecei pahal vinler, zel aletler ve diagnostik ekipmann bulunduu tamirhaneler vardr. Otomobil motoru motosiklet mo toruna gre ok daha kark ve renmesi zor olduundan otomobili ellemek istememeleri, akla daha uygundur. Ama Johnun motoru bir BMW R60 ve buradan Salt Lake Citye dek bunun tek bir ta mircisinin olmadna bahse girerim. Platini ya da bujileri yansa pe rian olur. Yedek platini olmadn biliyorum. Platinin ne olduunu bile bilmez. Motor onu bat Gney Dakota ya da Montanada b rakrsa ne yapar bilmem. Onu Kzlderililere satar beki de. Onun yap t eyi artk anlyorum. Bu konuyu dnmekten zenle kanyor. BMW, yolda mekanik sorun kartmamasyla nl, o da buna g veniyor. Onlarn sadece motosiklet konusunda garip davrandklarn d nebilirim, ama sonralar bu garipliin baka konulara da uzandn kefettim... Bir sabah, onlarn mutfanda oturmu, yola kmak zere hazrlanmalarn beklerken lavabo musluunun damladn grdm, orada son bulunduumda da damladn anmsadm, yani o musluun ben bildim bileli damladn anladm. Bunu Johna sy leyince bana, musluk contasn deitirdiini, ama bir yaran ol madn syledi. Tm syledii buydu. Buradan kan sonu so runun burada bittiiydi. Yani bir musluun damlamasn durdurmaya alp da baaramazsanz artk sizin yazgnz, damlayan bir muslukla yaamakt. Kendi kendime onlarn sinirlerini bozuyor mu bu acaba diye d21

ndm; bu tp, tp, tp, haftalarca, yllarca; ama onlarda bu konuda herhangi bir rahatszlk ya da bununla ilgili bir ey gremedim ve eme damlamas gibi eyleri dert etmedikleri sonucuna vardm. Ba zlar yledir. Bu sonucu deitiren neydi, anmsayamyorum... Bir sezgi, bir bulgu, damlamann zellikle grltl olduu gnlerden birinde ko numaya balad srada belki de Sylviann ruhsal durumunda gizli bir deiiklik olmutu. Sesi ok yumuaktr. Ve bir gn damlama se sini bastrarak konumaya alrken ocuklar gelip konumasn ke since kontroln kaybetti. Grnen o ki, o konumaya alrken eme damlamasayd ocuklara bu denli kzmayacakt. Damlama ve ocuk grlts bir araya gelince patlad. Bana asl arpc gelen ey ise, hatay emede aramamas ve kasten aramamasyd. emeyi hi de bilmezden gelmiyordu. emeye fkesini rtbas ediyordu ve bu lanet olas damlayan eme onu neredeyse ldrecekti! Ama bir ne denle, bunun nemini kabul etmiyordu. Damlayan bir emeye du yulan fke neden bastrlr? ok merak ediyorum. Motosiklet bakm konusu zerine bir de bu eklenince kafamn s tnde o ampullerden biri belirdi ve dndm, ahhhh! Mesele ne motosiklet bakm ne de emeydi. Mesele tmyle, onlarn teknolojiyi kabul edememeleriydi. Ve sonra her ey yerine oturdu ve bunun gerekten byle olduunu anladm. Sylviann, bil gisayar programlamann yaratc bir i olduunu dnen ar kadatan duyduu rahatszlk. inde teknolojik hibir ey olmayan izimleri, resimleri, fotoraflar. Sylvia elbette o eme yznden delirmeyecekti, diye dndm. Derinden ve srekli nefret ettiiniz bir eye kar anlk fkenizi hep bastrrsnz. John elbette, derdini ek tii halde, motosiklet bakm konusu gndeme geldiinde hep su sacakt. Bu, teknolojiydi. Emindim, elbette, aka belliydi. Kolayca anlalyordu. Motosikleti teknolojiden kap doaya, temiz havaya ve gn na kavumak iin yelemilerdi bir kere. Bence, sonunda kurtulduklarn dndkleri bir anda ve yerde, benim teknolojiyi tekrar onlarn karsna karmam ikisini de tam anlamyla don duruyordu. Konu aldnda konumann kesilmesi ve donmas bu yzdendi. teki eyler de buna uyuyordu. Durup durup, skntl bir biimde Ondan kurtulu yok, gibi ne id belirsiz olarla dolu laflar eder lerdi. Ve ben Neyden kurtulu yok? diye sorduumda yant her 22

eyden ya da tm organize btnden, hatta sistemden ola biliyordu. Birinde Sylvia, Evet, sen onunla nasl baa klacan biliyorsun, demi, o anda bu laf bana yle vc gelmiti ki onun ne olduunu sormaya utanmtm ve konu karanlkta kalmt. Ben onu, teknolojiden daha gizemli bir ey olarak dnmtm. Ama u anda anlyorum ki, o, belki tmyle deil ama, esas olarak tek nolojiydi. Ama tam yle de deil. O, teknolojiyi gelitiren bir g, tanm olanaksz, ama insanlk d, mekanik, cansz, kr bir canavar, l bir gtr. Gizli bir eyden kayorlar, ama asla kur tulamayacaklarn biliyorlar. Belki biraz abarttm, ama bu kadar kesin ve keskin olmasa bile, iin dorusu bu. Bir yerlerde onu bilen ve yrten insanlar var, onlar da teknolojistler ve yaptklarn an latrken gayri insani bir dil kullanyorlar. Ne denli ok iitseniz de size hibir anlam ifade etmeyen duyulmadk eylerin blmlerini ve aralarndaki ilikileri anlatyorlar. Onlarn yaratt eyler, onlarn ca navarlar dnyay yiyip bitiriyor, havamz ve gllerimizi kirletiyor; onu geriye pskrtmek olanaksz ve ondan kurtulmann yolu yok. Bu gre katlmak hi de zor deil. Byk bir kentin ar sanayi blgesine giderseniz o tmyle oradadr, teknoloji yani. nnde, di kenli telden yksek itler, kilitli kaplar, GRLMEZ yazan tabelalar, ve arkada, isli havann iinde, amac belirsiz, egemenleri asla g rnmeyen, metal ve tuladan ibaret garip irkin ekiller grrsnz. Ne ie yarar, bilmezsiniz; neden buradadr, bunu anlatacak biri yok tur ve sanki siz oraya ait deilmisiniz gibi bir soukluk ve ya banclama hissedersiniz. Bunun sahipleri ve uzmanlar sizi orada is temezler. Tm bu teknoloji, bir anlamda sizi kendi yurdunuzda bir yabanc yapmtr. Biimi, grn ve gizemlilii Defol, der. Bunun bir yerde bir aklamas olduunu ve yaplann, dolayl olarak, insanlara baz yararlar olduunu bilirsiniz, ama grdnz bu de ildir. Grdnz GRLMEZ, YAKLAMA! tabelalardr. n sanlara hizmet eden hibir ey gremezsiniz, ama bu garip, akl almaz biimlere karnca gibi hizmet eden kk insanlar grrsnz. Ve bunun bir paras olsam, ben de bu acayip biimlere hizmet eden karncalardan biri olurdum diye dnrsnz. Son varacanz duygu dmanlktr ve bence eninde sonunda bu, John ve Sylviann, insana aklanamaz gibi gelen tutumlaryla rtr. Valilerle, aft larla ve somun anahtarlaryla ilgili her ey bu gayri insani dnyann bir parasdr; Johnla Sylvia bu konuda dnmek bile istemezler. Bunun iine girmek istemezler. 23

Eer byleyse, yalnz deiller. Doal duygularn izlediklerine, hi kimseyi taklit etmeye almadklarna phe yok. Fakat baka pek ok insan da doal duygularn izlemi, kimseyi taklit et memitir; ama pek ok insann bu konudaki doal duygular ayndr. yle ki onlara, gazetecilerin bakt gibi toplu olarak bakarsnz or tada nereden kt belli olmayan, Teknolojiyi durdurun. Burada teknoloji istemiyoruz falan diyen insanlardan oluan bir kitle ha reketi, teknoloji kart sol bir kitle hareketi varm gibi bir ya nlsamaya kaplrsnz. Bu hareket gene de fabrikalar olmadan i ve yaam standard salanamayacan belirten mantn ince alaryla snrlanm durumdadr. Ama insan mantktan gldr ve bu g, teknoloji nefreti biiminde birikirse bu a paralayabilir. Teknoloji ve sistem kart insanlar iin, Beatnik ya da Hippy gibi klie adlar icat edilmitir, daha da edilecektir. Fakat kitle te rimleri icat ediliyor diye bireyler kitle insanna dnmez. John ve Slyvia kitle yesi deiller; ounlukla kendi yollarna giden dierleri de deil. Tam da kitle insan olmamak iin ayaklanyorlar aslnda. Ve kendilerini kitle haline getirmeye alan glerin teknolojiyle epey ilgisi olduunu seziyor ve bundan holanmyorlar. Bu imdiye kadar pasif bir direni olarak, elden geldiince krsal blgelere ka mak gibi eylerle snrl kalmtr, ama hep byle pasif kalmak zo runda deildir. Motosiklet bakm konusunda onlara katlmyorum, fakat bu, tek noloji konusundaki duygularna sempati duymadm anlamna gel mez. Ben yalnzca, teknolojiden kalarnn ve ona duyduklar kinin kendilerine zarar verdii kansndaym. Buda, Byk Tanr, bir dan tepesinde ya da bir iein ta yapraklarnda olduu gibi, bir dijital kompterin devrelerinde ya da motosikletin transmisyon di lilerinde de rahatlkta oturur. Baka trl dnmek, Buday k ltmek, yani kendini kltmektir. Benim bu Chautauquada ko numak istediim ey de bu ite. u anda bataklklardan ktk, ama hava hl ylesine nemli ki ha vada duman ya da smog* varm gibi, gnein sar yuvarlana do rudan bakabiliyorsunuz. Oysa yeil krlardayz. iftlik evleri temiz, beyaz ve taptaze. Ve ne duman, ne de smog var.
* Smoke (=Duman) ve Fog (=sis) szcklerinden olumutur, kent zerindeki kirli hava anlamna gelir, (.n.)

24

Yollar boyuna esiyor, esiyor... Ve biz dinlenmek, yemek yemek, bir iki laf etmek iin ara verip yeniden uzun yollara kyoruz. leden sonra balayan yorgunluk ilk gnn heyecann dengeliyor ve biz ne hzl ne de yava, biteviye gidiyoruz. Gneybatdan yan rzgr alyoruz ve bunun etkisine kar koymak iin motosiklet sanki kendiliinden, rzgra doru yatyor. Bu yolda bir gariplik olduu duygusu uyanmaya balad bende, sanki g zetleniyor ya da takip ediliyormuuz gibi bir sezgi. Fakat ileride hi bir ara yok, dikiz aynasnda ise yalnzca John ve Sylvia var. Henz Dakotaya varmadk, ama geni tarlalar, yaklatmz gsteriyor. Bazlar keten iekleriyle masmavi olmu, okyanus y zeyi gibi dalgalanyor. Dalar imdi daha dik, ve eskiye gre daha geni grnen gkyz dnda her eye egemen durumdalar. Uzak taki iftlik evleri o denli kk ki, ok zor seiliyor. Grnt ge nilemeye balyor. Central Plainsin bitip Great Plainsin balad yeri kimse kesin olarak gsteremez. Gei aama aama gerekleir, insan habersiz yakalar; sanki dalgal bir kydan almsn, birden dalgalarn iyice bydn fark ederek, geri dnp baktnda karay gremez ol musun gibi. Burada daha az aa var ve birden, bunlarn burann do asna ait olmadn fark ediyorum. Bunlar buraya getirilip, rzgr kessin diye evlerin evresine, tarlalarn arasna sra sra dikilmiler. Ama dikilmedikleri yerlerde ne orman als ne de yeni fidanlar falan var, yalnzca imen, bazen yabani iekler ve otlar, ama ounlukla imen var. Artk bir imen lkesindeyiz. ayrdayz. Temmuzda bu ayrlarda geecek drt gnn nasl olacan hi birimizin bilmediini seziyorum. Buralara yaplan otomobil ge zilerinden yavanlk, gznzn grebildiince bir boluk, ar bir tekdzelik ve can sknts kalr insann aklnda. Saatler boyu araba srersiniz, hibir yere varamaz, yolda hibir viraj, manzarada hibir deiim olmakszn, bu byle daha ne kadar srecek diye merak ede rek ufka dek gider, gider, gidersiniz. John, Sylviann bu rahatszla dayanamayacandan endie ede rek onu uakla Billings, Montanaya gndermeyi tasarlyordu, fakat Sylvia ve ben onu vazgeirdik. Ben unu ne srdm: Fiziksel ra hatszlk ancak ruhsal durum iyi olmadnda nem kazanr. Bu du rumda, rahatszlk yaratan eye takarsnz, bu da sizi iyice rahatsz eder. Fakat ruhsal durumunuz iyiyse fiziksel rahatszlk fazla bir 25

anlam tamaz. Ve Sylviann ruhsal durumu ve duygular hakknda dnnce, yaknmas iin bir neden olmayaca anlalyordu. nk, Rocky Mountainsa uakla varrsanz oray yalnzca bir zel lii ile, gzel bir manzara olarak grrsnz. Ama oraya ayrlar ze rinden, gnlerce sren zor bir yolculuktan sonra varrsanz oralar bam baka, bir cennet, bir vaat edilmi toprak gibi grnr gznze. Eer oraya John, ben ve Chris bu duygularla varrken, Sylvia ise oray ho ve gzel bularak varrsa, aramzda kacak uyumsuzluk, Dakotann s candan ve tekdzeliinden geerek gelmemizin yaratt uyuma oranla daha ok olacakt. stelik ben onunla konumay seviyorum, yani ken dimi de dndm iin bizimle gelmesinde srar ediyorum. Bu tarlalara bakarken ona iimden Grdn m?... Grdn m? diye soruyorum, sanyorum gryor. Dilerim, bakalarna an latmaktan vazgetiim bu ayrlarda bir eyler grr ve duyumsar; baka hibir ey olmad iin var olan ve fark edilebilen bir ey. Bazen Sylvia, kentteki yaamnn tekdzeliinden, skclndan tr yle zgn grnyor ki, bu sonsuz ayrlar ve rzgrlar iin de, sz konusu eyi, tekdzeliin ve skcln dert edilmedii za manlarda bazen ortaya kveren o eyi duyumsayabilir belki diye d ndm. O ey var burada. Ama adn koyamyorum. u anda ufukta, tekilerin grmediini sandm bir ey gryorum. Uzaklarda, gneybatda -ancak bu tepenin doruundan grlebilirgkyznn kenarlar kararm. Frtna geliyor. Canm skan ey belki de buydu. Frtna dncesini kasten kafamdan atmaya a lmtm, ama bu nem ve rzgrn baka bir ey getirmesi bek lenemezdi. Daha ilk gnde byle bir ey olmas ok kt, ama daha nce sylediim gibi, motosiklet zerinde, izleyici deil, sahnedesinizdir ve frtna da kesinlikle sahnenin bir parasdr. Eer yalnzca frtna bulutlar varsa ya da frtna dinmise mo tosikletle gitmeyi denersiniz, ama bu durumda denenmez. nnde sirs bulutlar bulunmayan bu koyu izgi, souk cephedir. Souk cep heler iddetlidir ve gneybatdan gelenler en iddetlileridir. o unlukla hortum getirirler. Geldiinde yaplacak en iyi ey sak lanmak ve gemesini beklemektir. Pek uzun srmez ve ardndan gelen serin havada rahat gidilir. En kts ise scak cephelerdir. Gnlerce srebilir. Anmsyorum, Chrisle ben birka yl nce Kanadaya yaptmz bir gezide 130 mil 26

yol yapm ve bizi ok uyardklar halde aldrmadmz scak cepheye yakalanmtk. Geirdiimiz deneyim tmyle sersemce ve acklyd. Alt buuk beygirlik kk bir motora binmitik, ok eya yk lenmitik, ama yeterince saduyu yklendiimiz sylenemezdi. Motor, kardan esen normal bir rzgra kar tamgaz, saatte ancak krk be mil yapabiliyordu. Uzun yol motoru deildi. lk gece North Woodsda byk bir gle vardk ve tm gece boyunca sren yamur frtnasnn altnda adr kurduk. adrn evresine hendek kazmay unutmuum, gece saat iki civarnda sel gibi su gelip ikimizin de uyku tulumunu slatt. Sabah srlsklam, morali bozuk ve uykusuz bir hal deydik, ama gitmeye devam edersek bir sre sonra yamurun id detini yitireceini dndm. Nerde. Saat onda gkyz yle ka ranlkt ki tm arabalar farlarn yakmt. Ve o gerekten geldi. Bir gece nce, adr ilevi gren panolarmz giymitik. Ama yolda giderken bunlar yelken gibi alyor ve tam gaz gittiimiz halde, hzmz saatte otuz mile dryordu. Yol zerindeki suyun ykseklii alt santime ulat. evremize yldrmlar dyordu. Ya nmzdan geen bir arabann camndan akn akn bize bakan bir kadnn yzn anmsyorum; ne halt etmeye bu havada motosikletle gittiimizi ok merak ediyor gibiydi. Eminim ki ona bunu an latamazdm. Motosikletin hz azalp yirmi bee, ardndan yirmiye indi. Sonra da, teklemeye, ksrmeye, patlamaya balad ve sonunda saatte ancak be ya da alt mil hzla glkle ilerlerken kesilmi aalarla dolu eski, khne bir benzin istasyonu bulduk, ieri girdik. O zamanlar ben de John gibi, motosiklet bakmn renmeye zahmet etmemitim. Benzin deposunu yamurdan korumak iin pan omu bamn stnden ardm ve motosikleti bacaklarmn ara snda salladm anmsyorum. Benzin ierde alkalanyor gibiydi. Bujilere baktm, platine baktm, karbratre baktm ve yorgunluktan tkenene dek, ayak marn pompaladm. Benzin istasyonuna girdik, buras birahane, kumarhane, restoran karm bir yerdi ve yanm biftekten baka yemek yoktu. Yemekten sonra geri dndm ve gene motoru altrmaya uratm. Chrisin boyuna sorular sormas beni sinirlendirmeye balad; nk durumun ne denli ciddi olduunu anlamyordu. Sonunda, motorun a lmayacan anlayp vazgetim ve Chrise duyduum fke de geti. Ona, olabildiince dikkatli bir dille her eyin bittiini anlattm. Artk 27

bu tatilde motosikletle hibir yere gidemeyecektik. Chris, benim zaten yapm olduum, benzini kontrol etmek ve bir tamirci bulmak gibi eyler neriyordu. Ama orada tamirci yoktu. Yalnzca kesilmi am aalar, allar ve yamur vard. kimiz, yenik bir halde, yolun yamacndaki otlara oturup aalara ve allara bakakaldk. Chrisin tm sorularn sabrla yantladm ve sorular giderek azald. Sonunda Chris, motosiklet gezimizin ger ekten bittiini anlad ve alamaya balad. O zaman sanrm sekiz yandayd. Otostop yaparak kentimize geri dndk, bir rmork kiralayp bizim arabaya baladk ve gelip motosikleti alp kentimize geri g trdk. Ondan sonra tm gezilere arabayla kmaya baladk. Ama ayn ey deildi ve gerekten pek fazla zevk alamadk. ki hafta sonra tatil bitti. e baladktan sonra ilk gece, hatann nerede olduunu anlamak iin karbratr sktysem de bir ey bu lamadm. Tekrar yerine takmadan nce, zerindeki kiri temizlemek iin biraz benzin almak zere benzin deposu valfn atm, hibir ey kmad. Depoda benzin yoktu. nanamadm, hl da inanmakta zor luk ekiyorum. Yaptm o budalalk iin kendime belki yz kere isyan ettim ve bir gn bu berbat duygudan gerekten kurtulabileceimi hi san myordum. Belli ki benim alkalandn duyduum benzin, asla a madm deponun dibindeki artk benzindi. Onu ap dikkatli kontrol edemedim, nk motorun almamasna yamurun neden olduu yargsna varmtm. Byle abuk yarglarn ne budalaca okluunu o zaman bilmiyordum. imdi yirmi sekiz beygirlik bir motor ze rindeyiz ve bakm iini gayet ciddi tutuyorum. Birden John beni geiyor, kolunu, avu ii yere dnk, aa yu kar sallayarak durmam iaret ediyor. Yavalyoruz ve mcrl ban kette motoru ekebileceimiz uygun bir yer aryoruz. Asfaltn kenar yksek ve mcr gevek; bu manevray hi sevmem. Chris soruyor: Neden durduk? Sanrm sapa kardk, diyor John. Geriye bakyorum ve bir ey gremiyorum. Bir iaret gr medim, diyorum. John ban sallyor: Ahr kaps kadar kocamand. Sahi mi? Sylvia ile ikisi balaryla onaylyorlar. 28

John eiliyor, haritama bakyor ve sapan yerini ve tesindeki otoyol st geidini gsteriyor. Bu otoyolun stnden getik, diyor. Hakl olduunu gryorum. Utanarak, Geri mi dnelim, yoksa devam m edelim? diye soruyorum. Bir sre dnyor. Evet, sanrm geri dnmek iin bir neden yok. Tamam. Haydi devam edelim. Gidecek bir yol buluruz naslsa. Ve imdi onlarn pei sra gidiyoruz, neden yle bir hata yap tm dnyorum. Otoyolun farkna bile varmamtm. Ve onlara frtnay sylemeyi unuttum. Gelimeler biraz tedirgin edici. Frtna bulutu imdi daha byk, ama benim sandm kadar hzl ilerlemiyor. Bu iyi deil. abuk gelenler abuk giderler. Byle yava gelirse epey zaman yerimize aklabiliriz. Dilerimle eldivenimi karp aada, motorun alminyum yan kapana dokunuyorum. Is iyi. ok lk, elimi orada tutabiliyorum, yakacak kadar scak deil. Bir sorun yok. Bunun gibi havayla souyan motorlarda ar snma skmaya yol aabilir. Bu motorda bir... aslnda kez oldu. Zaman zaman onu, iyilemi de olsa, kalp krizi geirmi bir hastay muayene eder gibi muayene ederim. Skmada, ok snmadan dolay genileyen pistonlar silindir du varlarna gre ok byk hale gelir, skp kalr, bazen de birbirine kaynar, motor ve arka tekerlek kilitlenir, motosiklet kaymaya balar. Bu motor ilk kez sktnda kafam n tekerin stne arpt, teki yolcu ise neredeyse benim stme kmt. Motor, yaklak otuz mile dtkten sonra yeniden ald ve gitmeye balad, ama ben yol dna kp sorunun ne olduunu anlamak iin durdum. Yolcumun bana syleyebildii tek ey, Bunu neden yaptn? oldu. Omuz silktim ve onun kadar akn, yanmdan arabalar slk alar gibi geerken orada ylece bakakaldm. Motor yle scakt ki ev resindeki hava dalgalanyor ve scakl bize dek geliyordu. zerine slak parmam koyduumda scak t gibi czrdad. Eve geri dn dk, yavaa. Motorun sesi bu kez deiikti, pistonun silindire uy madn gsteren vuruntulu bir sesti ve onarm gerekiyordu. Motosikleti bir tamirhaneye gtrdm, nk bu iin iine bizzat girmeyi, tm kark ayrntlar renmeyi, belki paralar ve gerekli aletleri smarlamay ve tm bu zaman alc eyleri, daha ksa zamanda yapacak birileri dururken gerekli grmedim -Johnvari bir yaklam. Tamirhane, anmsadklarmdan farkl bir grnmdeydi. Bir za 29

manlar yal emeklileri andran tamirciler imdi neredeyse ocuk gi biydi. Bir radyo bangr bangr baryor, onlarsa dalga geiyorlar, bir birleriyle konuuyorlar ve beni fark etmemi gibi grnyorlard. So nunda biri geldi, yalnzca piston vuruntu sesini dinleyip, Oh, evet sbaplar, dedi. Sbaplar m? Bama ne geleceini bilmeliydim. ki hafta sonra 140 dolar tamir cretini dedim, motorun almas iin, dk hzlarda, dikkatle kullandm ve bin milden sonra ald. Ama yetmi be mil hzda gene skt ve daha nceki gibi, otuza dt. Tekrar tamirhaneye gtrdmde beni, motoru yanl kul lanmakla suladlar ve ancak bir sr tartmadan sonra ap bakmay kabul ettiler. Yeniden tamir ettiler ve bu kez kendileri yksek hz de nemesine ktlar. Bu kez de onlar kullanlrken skt. nc tamirden iki ay sonra silindirleri deitirdiler, daha byk karbratr memeleri taktlar, olabildiince az snmas iin, zaman ayarn rtara aldlar ve bana Hzl gitme, dediler. Motorun her taraf ya iindeydi ve almad. Bujilerin ba lanmam olduunu fark ettim, baladm ve alt, ama bu kez ger ekten bir sbap grlts vard. Sbap ayarn yapmamlard. Bunu kendilerine belirttim; bir olan elinde bir ngiliz anahtar ile geldi, anahtar yanl ayarlad ve alminyum sbap kapaklarnn kelerini annda gtrd, ikisini de mahvetti. Sanrm depoda bunlardan var, dedi. Bam salladm. Bir eki ve keski alp geldi; gevetmek iin zerlerine vurmaya balad. Keski alminyum kapa deldi; keskiyi dorudan motor gv desine vurmakta olduunu grdm. Sonraki darbede keskiyi skalad ve eki, motor gvdesine arpp soutma dilimlerinden ikisinin ucundan para kopartt. Hemen dur, dedim nazike. Sanki kt bir dteydim. u yeni kapaklar bana verin, bu ekilde gtreceim, dedim. Motoru, elden geldiince abucak oradan kardm, sbap g rltsyle, ezik sbap kapayla ve kir pas iinde. Yolda, yirmi milin zerine knca berbat bir titreim hissettim. Kaldrma ektim ve motoru tutan drt cvatadan ikisinin eksik olduunu ve birinin de ze rinde somun bulunmadn grdm. Tm motoru tek bir cvata ta yordu. stten kaml zincir gerdirme cvatas da yoktu, yani bu du 30

rumda sbap ayarn yapabilme umudu yoktu. Kbus. Johnun BMWsini bu adamlardan birinin eline teslim etme d ncesini onunla asla badatramadm. Kendimi belki. Skmann tekrar olmasn bekledim ve birka hafta sonra ne denini buldum. Dahili ya datm sistemindeki yirmi be sentlik kk bir pim krlmt ve yksek hzlarda, yan motora ulamasn engelliyordu. Tekrar tekrar geri dnen u niin sorusu, bu Chautauquay an latmak istememin nemli bir nedeni. Niin motoru byle kat letmilerdi? Bunu yapanlar John ve Sylvia gibi teknolojiden kaan in sanlar deil, bizzat teknolojistlerin kendisiydi. Bir i yapmaya oturmular ve bunu maymun gibi yapmlard, yaptklar ite insani hibir ey bulunmuyordu. Bunun ak bir nedeni yoktu. Ve ben gene o tamirhaneyi, o kbusu dnmeye, olayn nedeni olabilecek bir ey anmsamaya altm. Radyo bir ipucuydu. Hem radyo dinleyip hem de yaptnz i ze rinde dnsel olarak younlaamazsnz. Belki de onlar, yaptklar iin yalnzca somun anahtar kullanmak olduunu, youn dnce ge rektirmediini dnyorlard. Radyo dinlerken anahtar kullanmak daha elencelidir. lerini hzla yapmalar da bir baka ipucuydu. Her eyi telala teye beriye datyorlar, nereye koyduklarna bile bakmyorlard. Eer dndnz kazanc artrmaksa, bu ekilde kazanlacak daha ok para, ya daha ok zamana mal olur ya da kt sonu verir. Ama bence en nemli ipucu, halleriydi. Aklamas zor. yi huylu, dostane, bovermi ve ilgisiz. zleyici gibiydiler sanki. Onlarn orada yalnzca gezindikleri, ama birisinin ellerine somun anahtar tu tuturduu gibi bir izlenime kaplyordunuz. O iin kimlii yoktu st lerinde. Ben tamirciyim, demiyorlard. Saat 17de ya da sekiz sa atleri dolduunda ii brakacaklar ve artk ileriyle ilgili hibir ey dnmeyecekleri belliydi. Zaten alrken de yaptklar ile ilgili herhangi bir dnceye sahip olmamaya alyorlard. Onlar kendi aplarnda, John ve Sylvia ile ayn eyi yapyorlar, yani teknoloji ile yayorlar, ama aslnda onunla ilgilenmiyorlard. Ya da biraz il gileniyorlard, ama benlikleri bunun dnda, bundan kopuk ve uzakt. ine girmilerdi, ama zen gsterecek kadar deil. Krk pimi bulamayanlar bu tamircilerse, bir zamanlar motor yan kapan takarken pimi kran da belli ki bir baka tamirciydi. Anm31

syorum, motorun benden nceki sahibi, bir tamircinin kendisine, ka pan yerine iyi oturmadn sylediini anlatmt, neden buydu. Kullanma klavuzu bundan sz ediyordu, ama herhalde tekiler gibi onun da, ya ok acelesi vard ya da aldrmamt. teyken ben de, editrln yaptm dijital kompter k lavuzlarndaki ayn zensizlik hakknda dnyordum. Benim iim yln on bir aynda teknik klavuzlar yazp yaynlatmaktr; bunlarn hatalar, belirsizlikler ve eksiklerle dolu olduunu biliyordum. Bilgi ylesine sktrlmt ki alt kez okumadan hibir ey an layamazdnz. Fakat asl beni etkileyen, bu klavuzlardaki tavrn, ta mirhanede grdm trden, izleyici tavryla ne kadar uyumlu ol duuydu. zleyici klavuzlaryd bunlar. Bu biimde dzenlenmilerdi. Her satrda sezdirilen dnce, te, zamanda ve uzayda, evrendeki baka her eyden soyutlanm bir makine. Onun sizinle, sizin onunla, baz dmeleri evirmek, voltaj dzeyini korumak, hatalar kontrol etmek dnda hibir ilikiniz yoktur... falan. te bu kadar. Ta mircilerin motora bak, aslnda bu klavuzlarn motora bakndan ya da benim onu tamirhaneye getirdiim zamanki yaklammdan farkl deildi. Hepimiz izleyiciydik. Bana yle geliyor ki, gerek mo tosiklet bakm, yani iin en nemli yan hakknda herhangi bir k lavuz yok. Sizin ne yapacanz ya nemsenmemi ya da naslsa ya pacanz dnlerek sz edilmemi. Bu yolculukta, insann ne olduuyla ne yapt arasndaki bu garip ayrmn, yirminci yzylda neyin yanl gittiini bulmamz iin bize ipular verip veremeyeceine baksak, biraz aratrsak iyi ola cak. Aceleye getirmek istemiyorum. Zaten bu acelecilik kahrolas bir yirminci yzyl tavrdr. Bir konuda acele etmek istiyorsanz ona pek zen gstermiyor, baka eye gemek istiyorsunuz demektir. Bu ii ardan almak, krk pimi bulmadan hemen ncesinde benimsediim tutumla, dikkatli ve zenli davranmak istiyorum; pimi de o tutum sa yesinde bulmutum zaten. Birden, arazinin bir klid dzlemine dntn fark ediyorum. Ne bir tepe, ne bir tmsek var. Demek ki Red River vadisine geldik. Artk Dakotaya giriyoruz.

32

Red River vadisinden karken frtna bulutlar her yeri kaplamt ve neredeyse stmzdeydi. Johnla ikimiz Breckenridgede durumu konutuk ve durmak zo runda kalncaya dek gitmeye karar verdik. Uzun srmez. Gne kayboldu, rzgr souk esiyor ve grinin fark l tonlarnda grntlerden olumu bir duvar var evremizde. Grnm grkemli ve ok gl. Burada ayr ok byk ama zerindeki harekete gemeye hazr, uursuz, gri kitlenin bykl korkun. u anda onun insafna snm gidiyoruz. Ne zaman ve ne reden gelecei bizim kontrolmzde deil. Gittike yaklamasn iz lemekten baka bir ey gelmiyor elimizden. Gri tabakann en koyu blgesinin yere yaklat yerde, kk kk yaplarn ve bir yksek su deposunu daha nce seebildiimiz kasaba grnmez oldu. Bizim zerimizde patlamas an meselesi. le ride hibir kasaba gremiyorum ve u anda yalnzca, ondan kamak iin gidiyoruz. lerleyip Johnun hizasna varyorum ve elimi ileri doru, Hz lann! dercesine sallyorum. Bayla onaylyor ve gaz veriyor. Aray amas iin biraz brakp sonra onun hzna kyorum. Motorun ya nt gzel -yetmi... seksen... seksen be... u anda rzgr gerekten hissediyorsunuz ve direnci azaltmak iin bam ne eiyorum... dok san. Hz gstergesi ileri geri titriyor, ama takometrede dokuz bin s rekli okunuyor... Saatte yaklak doksan be mil... ve bu hzda sabit... gidiyoruz. Bu hzda gz, yol yamalarndaki bir noktaya odaklamak olanaksz... ne uzanyorum ve gvenlik iin far yakyorum. Zaten gerekli de. ok karanlk oldu. Gz alabildiine dz arazide jet gibi gidiyoruz, ortalkta hibir ara yok, tek tk aa var ama yol dzgn, tertemiz ve motor, ok iyi durumda olduunu gsteren sk bir yksek rpm* sesi veriyor. Git tike daha ok karanlk oluyor. Bir imek ve hemen ardndan gmbr! diye gk grlemesi. Sar slyorum ve Chris ban srtma dayyor. Yamuru haber veren bir ka damla... Bu hzda ine gibi geliyorlar insana. Bir imek-gk gr lemesi daha ve her ey ldyor... ve bir sonraki imekte o iftlik evi... o yeldeirmeni... aman Tanrm, buradaym... gaz kes... buras onun yolu... bir it ve aalar... ve hz yetmie dyor, sonra alt ma, sonra elli bee ve o hzda kalyorum.

* Revolutions per minute (= Dakikada devir says.) (.n.)

33

Neden yavalyoruz?diye baryor Chris. Hz ok fazla! Hayr, deil! Evet anlamnda bam sallyorum. Evler ve su kulesi geride kald; kk bir drenaj kanal beliriyor ve bizim yolu kesip ufka dek giden bir baka yol.. Evet... doru, sa nrm. Tam anlamyla doru. Bizi ok getiler, diye baryor Chris, Hzlan! Bam iki yana sallyorum. Neden hzlanmyorsun? diye baryor. Tehlikeli. Onlar gitti. Beklerler. Hzlan! Hayr, diye bam sallyorum. Bir sezgi bu yalnzca. Mo tosiklette sezgilerine gvenmeli insan; elli bete kalyoruz. lk yamur balyor ama ilerde bir kasabann klarn g ryorum... orada olacan biliyordum. John ve Sylviay bulduumuzda, yol zerindeki ilk aacn altnda bizi bekliyorlard. Ne oldu size? Yavaladk. Evet, biliyoruz. Bir sorun mu var? Hayr. Yamurdan kurtulalm. John kasabann teki ucunda bir motel olduunu sylyor, ama ben daha iyi bir motel tarif ediyorum, saa sapnca birka blok aa da, kavaklar arasnda. Kavaklarn oradan sapp birka blok aaya gidiyoruz ve kk bir motel grnyor. Motelin ofisinde John etrafa baknyor ve Gzel bir yer buras, diyor. Ne zaman kaldnz burada? Anmsamyorum, diyorum. Peki, buray nereden biliyorsun? ime dodu. Sylviaya bakp ban sallyor. Sylvia beni sessizce, epey gzlemi. mza atarken ellerimin tit rediini fark ediyor. Rengin acayip soluk, diyor. imekler mi sarst seni? 34

Hayr. Hayalet grm gibisin. John ve Chris bana bakarken dnp kapya doru gidiyorum. Hl iddetli yamur yayor ve hzla odalarmza kouyoruz. Mo tosikletlerin viteslerine koruyucular taktk; frtna geene dek karmayacaz. Yamur durduktan sonra gkyz biraz aydnlanyor. Ama motel avlusundan kavaklarn yeniden karardn gryorum, bu kez akam karanl geliyor. Kasabaya yryoruz, akam yemei yiyoruz, geri dndkten sonra gnn yorgunluu adamakll stme kyor. Mo telin bahesindeki metal koltuklarda, Johnun moteldeki buz dolabndan ald birer bardak viskiyi ar ar yudumlayp hemen hemen hareketsiz oturuyoruz. Viski ar ar ve zevkle gidiyor. Souk bir akam rzgr yol boyundaki kavaklarn yapraklarn h rdatyor. Chris, imdi ne yapacaz diye soruyor. Bu ocuk hi yorulmuyor. lk kez grd motel evresinden ve deiiklikten heyecanlanyor ve kampta yaptklar gibi ark sylememizi istiyor. Biz pek iyi syleyemeyiz, diyor John. yleyse yk anlatalm,, diyor Chris ve biraz dnp soruyor: yi hayalet ykleri biliyor musunuz? Bizim yatakhanede herkes ge celeri hayalet ykleri anlatrd. Sen bize bir tanesini anlat, diyor John. O da anlatyor. Dinlemesi zevkli ykler. Bazlarn onun ya ndayken renmi, ama o zamandan beri hi duymamtm. Bunu ona sylyorum ve Chris benim de bir tane anlatmam istiyor, ama ben bir tane bile anmsamyorum. Bir sre sonra soruyor: Hayaletlere inanr msnz? Hayr, diyorum. Neden? nk bi-lim- d-. Syleyi tarzm Johnu gldryor. Onlarda madde yok, di yorum, Enerjileri de olamaz, yani, bilimin yasalarna gre, in sanlarn kafas dnda var olamazlar. Viski, yorgunluk ve aalardaki rzgr aklm kartrmaya ba lyor. Elbette, diye ekliyorum, bilim yasalarnda da madde ve enerji yoktur, dolaysyla, onlar da insanlarn kafas dnda var ola mazlar. En iyisi tmyle bilimsel dnmek ve hayaletlere de, bilim 35

yasalarna da inanmamak. En gvenlisi bu. Bu ekilde sana inanacak pek bir ey kalmaz, ama bu da bilimsel bir tavr. Neden bahsettiini anlamyorum, diyor Chris. aka yapmaya alyorum. Bunlar sylediimde Chris d krklna uram gibi duruyor, ama onu incittiimi sanmyorum. YMCA kampndaki ocuklardan biri hayaletlere inandn sy lyor. Seninle dalga gemi, diye yineliyorum. Hayr, gemedi. nsanlar doru drst gmlmedii zaman, ha yaletlerinin gelip insanlar rahatsz ettiini syledi. Buna gerekten inanyor. Seninle dalga gemi, diye tekrarlyorum. O ocuun ad ne? diye soruyor Sylvia. Tom Beyaz Ay. Johnla ikimiz bakyoruz, ayn eyi fark ettik. Kzlderili haa, diyor John. Glyorum. Sanrm biraz dzeltmem gerekecek, diyorum. Ben Avrupal hayaletlerden sz etmitim. Ne fark var? John bir kahkaha patlatyor. Seninle oyun oynuyor, diyor. Biraz dnyorum ve Evet, diyorum, Kzlderililer her eye, tmyle yanl olduunu syleyemeyeceim farkl bir ekilde ba karlar. Kzlderili geleneinde bilime yer yoktur. Tom Beyaz Ay dedi ki, anasyla babas bunlara inanmamasn sylemiler, ama bykannesi kulana bunlarn doru olduunu f sldam; o da inanyormu. Bana, yalvarr gibi bakt. Bazen bir eyleri gerekten renmek istiyor. aka yaparak ok iyi bir baba olunmaz. Tabii, diyorum, kendimi tutarak, ben de hayaletlere inanyorum. John ve Sylvia bana tuhaf tuhaf bakyorlar. Bu iten kolay kur tulamayacam anlyor ve uzun bir aklamaya giriiyorum. Bence, diyorum, hayaletlere inanan Avrupallann da, K zlderililerin de cahil olarak nitelenmesi gayet doal. nk bilimsel gr teki grleri ylesine bir kenara itti ki bunlarn hepsi bize ilkel grnyor; yle ki, bugn biri hayaletlerden ya da ruhlardan sz etse cahil olarak nitelenir, belki de kak denir. Her eyi d 36

nebilirsin, ama hayaletlerin gerekten var olduu bir dnyay ke sinlikle dnemezsin. John ban sallayarak onaylyor; devam ediyorum. Benim grmce, modem insann zeks o kadar da stn de ildir. IQlar arasnda pek fark yoktur. Eski Kzlderililer ya da Or taada yaayanlar bizim kadar zekiydiler, ama dncelerini et kileyen koullar tmyle farklyd. O dnce ortamnda hayaletler ve ruhlar, modern insann dncesindeki atomlar, partikller, fo tonlar ve quantlar kadar gerekti. Ben hayaletlere ite bu anlayla inanyorum. Modern insann da hayaletleri ve ruhlar var, bi liyorsunuz. Ne? Oh, fizik ve mantk kurallar... say sistemi... Cebirde simgeleme ilkeleri. Bunlar hayaletlerdir. Bunlara ylesine inanyoruz ki gerek gibi grnyorlar. Bana gerek gibi grnyorlar, diyor John. Ben bir ey anlamadm, diyor Chris. Devam ediyorum: rnein, yerekiminin ve yerekimi yasasnn Isaac Newtondan nce de var olduunu dnmek gayet doal. On yedinci yzyla dek yerekimi olmadn dnmek delilik olurdu. Elbette. yle bir ey ki, ktlesi yok, enerjisi yok, kimsenin kafasnda deil, nk kimse yok, uzayda deil, nk uzay da yok, hibir yerde deil -byle bir yasa gene de var mdr? John imdi pek emin grnmyor. Eer yerekimi yasas varsa, diyorum, bir eyin var olmamak iin ne yapmas gerekir, dorusu bilmiyorum. Bana yle geliyor ki, yerekimi yasas, var olmamas iin gerekli tm testlerden gemitir. Var olmamayla ilgili bir tek zellik dnemezsiniz ki yerekimi ya sas buna sahip olmasn. Ya da, var olmayla ilgili bir tek bilimsel zellii de yoktur. O halde, onun varlna inanmak hl bir sa duyu meselesinden ibarettir. John, Sanrm bu konuda dnmem gerek, diyor. Evet, bu konuda yeterince dnrsen dner dolar, dner do lar sonunda manta, akla uygun tek olas sonuca varrsn. Yer ekimi yasas ve yerekiminin kendisi Isaac Newtondan nce yoktu. teki sonular anlamszdr. Ve bu demektir ki," szm kesmesine olanak vermeden ek37

liyorum, ve bu demektir ki, yerekimi yasas insanlarn kafasndan baka hibir yerde yoktur! Bir hayalettir. Biz hepimiz, bakalarnn hayaletlerini kibirle aalarz, ama kendimizinkileri cahilce, bar barca stn tutarz. Peki, neden herkes yerekimine inanyor? Kitle hipnozu. Bunun, adna eitim denen ok tutucu bir bi imi. Yani retmen ocuklara yerekimini retirken onlar hip notize mi ediyor? Elbette. Ama bu samalk. Snfta gz gze temasn nemini duymadn m? Her eitimci buna nem verir, ama hibiri ne olduunu aklamaz. John ban sallyor ve bana bir iki daha dolduruyor. Elini azna koyuyor ve alayc bir yzle Sylviaya, Aslnda, diyor, ounlukla normal biri gibi grnr. Kar kyorum: Bu, haftalardr sylediim ilk normal ey. Dier zamanlarda ben de sizin gibi, yirminci yzyl delisi rol oy nuyorum. Dikkati stme ekmemek iin. Ama size tekrar sylyorum, diyorum, Sir Isaac Newtonun, kendisi domadan milyarlarca yl nce, hiliin ortasnda oturmakta olan ve sihirli bir ekilde buluverdii cisimsiz szcklerine ina nyoruz. Onlar hibir eye uygulanmasa da hep vardlar. Yava yava dnya olutu ve ona uyguland. Yani, dnyay biimlendiren, bu sz cklerin kendisiydi. Sama olan budur, John. Bilimadamlarnn sapland sorun ve eliki zihindir. Zihnin maddesi ve enerjisi yoktur, ama yaptklar hibir eyde onun ege menliinden kurtulamyorlar. Mantk sadece zihinde vardr. Saylar sadece zihinde vardr. Bilimadamlar, hayaletlerin hayal rn ol duunu sylediklerinde bu beni sarsmyor. Yalnzca sinirlendiriyor. Bilim de yalnzca sizin kafanzda, bu onu kt klmaz, hayaletleri de tabii. Bana ylece bakarlarken devam ediyorum: Doa yasalar insann icaddr, hayaletler gibi. Mantn, matematiin yasalar da insann icaddr, hayaletler gibi. Tm kutsal eyler insann icaddr; bunlarn insann icad olmadn savunan dnceler de insann icaddr. Dnya insan dncesi dnda yoktur. Tmyle bir hayalettir ve antik ada bir hayalet olarak bilinmitir, iinde yaadmz kutsal 38

dnya. Hayaletlerle ynetilmitir. Grdmz eyleri gryoruz, nk onlar bize hayaletler gsteriyor, Musann, sann, Budann, Platonun, Descartesn, Rousseaunun, Jeffersonn, Lincolnn, falann filann hayaleti. Isaac Newton ok iyi bir hayalet. En iyi lerinden biri. Senin saduyun, bu hayaletlerin binlercesinin ge miten gelen sesinden baka bir ey deil. Hayalet stne hayalet. Yaayanlar arasnda yerlerini almaya alan hayaletler. John, konuamayacak kadar dnceli grnyordu. Ama Sylvia heyecanl. Nereden edindin tm bu dnceleri? Yantlamak zereyken vazgeiyorum. Artk snra dek geldiim, belki de, snr getiim duygusu uyand bende; artk bitirme zaman. Bir sre sonra John, Dalar yeniden grmek gzel olacak, diyor. Evet, bence de, diye onaylyorum. Son kez buna ielim. kilerimizi bitirip odalarmza gitmek zere ayrlyoruz. Chris dilerini fralyor, ertesi sabah du almaya sz verince yat masna izin veriyorum. stnl alp pencere kenarndaki yatakta ben yatyorum. Iklar sndkten sonra imdi, diyor, bana bir ha yalet yks anlat. Darda anlattm ya. Hayr, ben gerek bir hayalet yks diyorum. Duyup duyacan en gerek hayalet yksdr o. Ne demek istediimi biliyorsun. teki trl. ok bilinen bir-iki tanesini anmsamaya alyorum. Ben o cukken bir sr biliyordum Chris, ama hepsini unuttum, diyorum. Artk uyuma zaman. Sabah hepimiz erken kalkacaz. Rzgrn, motel pencerelerinde kard ses dnda her ey ses siz. Rzgrn sonsuz ayrlklardan bize doru estiini dnmek sa kinletirici bir ey, bana ninni gibi geliyor. Rzgr sertleiyor, sonra diniyor, sonra inliyor ve yeniden di niyor... Millerce teden. Sen hi hayalet tandn m? diye soruyor Chris. Uyumak zereydim. Chris, diyorum, bir zamanlar, tm ya amnda hayalet aramaktan baka hibir ey yapmam bir herif ta nyorum, sonu tam bir zaman kayb olmutu. Haydi, uyu. Hatamn ok ge farkna vardm. Buldu mu sonunda? Evet. Buldu, Chris. 39

Chrisin, rzgr dinleyeceini ve soru sormay brakacan umut ediyorum hl. Peki napt onu? Bir gzel dvd. Ee, sonra? Sonra, kendisi bir hayalet oldu. Nedense bunun, Chrisin uyu masn salayacan dnmtm, ama onu uyutmad gibi benim uykumu karyor. Ad neydi? Tandn biri deil. Olsun, neydi? nemli deil. Olsun, gene de syle. nemli olmadna gre, Chris, ad Phaedrustu. Bildiin bir isim deil. Frtnada motosikletle giderken onu mu grdn? Nereden kardn bunu? Sylvia senin, hayalet grm gibi olduunu syledi. O yalnzca bir benzetme. Baba? Bu son soru olsun Chris, yoksa kzmaya balyorum. Senin gibi konuan kimse olmadn syleyecektim sadece. Evet Chris, biliyorum, diyorum. Sorun yaratyor. Haydi imdi uyu. yi geceler baba. yi geceler. Yarm saat sonra, nefes al uyuduunu gsteriyor; rzgr ayn sertlikte esiyor ve benim uykum tmyle kam durumda. Pen cerenin dndaki karanlkta bu souk rzgr, yolu ap aalarn ara sna giriyordur, yapraklar ay prltlaryla titreke parlyordur, kukum yok ki, Phaedrus tm bunlar grmtr. Burada ne yapt konusunda fikrim yok. Neden geldiini sanrm asla renemeyeceim. Ama o buradayd, bizi bu garip yola yneltti, hep bizimle birlikteydi. Kurtulu yok. Keke, onun neden burada olduunu bilmiyorum diyebilseydim, ama korkarm, bildiimi itiraf etmek zorundaym. Bilim ve ha yaletler hakknda ne srdm grler, sylediim szler ve hatta bu leden sonraki, motor bakm ve teknoloji hakkndaki gr 40

benim deil. Yllardr yeni bir grm olmad. Bunlar ondan al dm. Ve o beni gzlyor. Ve o bunun iin burada. Bu itiraftan sonra, umarm biraz uyumama izin verir. Zavall Chris, Bir hayalet yks biliyor musun? diye sormutu. Ona bir tane anlatabilirdim, ama bunu dnmek bile korkun. Gerekten uyumam gerek.

Her Chautauquann, anmsanacak nemli eylerden oluan, g venli bir yerde, ileride ihtiya olduunda ya da esin geldiinde bavurmak iin saklanacak bir listesi olmaldr. Ayrntlar. Ve imdi, tekiler horlayarak, bu gzel sabah gneini karrken... zaman dol durmak iin... Ben de, bundan sonra Dakotaya yapacamz motosiklet gezisi iin nemli eylerin listesini yapaym. Gn doana dek uyumadm. Chris teki yatakta hl derin uy kuda. Biraz daha uyumak iin yatyorum, ama bir horoz sesi du yuyorum ve gezide olduumuzu, uyumann anlam olmadn fark ediyorum. Duvar blmesinin te yannda Johnun kard, tes tereyle tahta keser gibi sesi duyuyorum... yoksa Slyviann m... hayr, ses ok yksek. Lanet olas, zincirli testere gibi bir ses... Bu tr yolculuklara karken almay unuttuum eylerden bk knlk geldi, ben de bunlarn listesini yapp, karken kontrol etmek zere bir dosyaya koydum. Bunlarn ou sradan eylerdir ve aklama gerektirmez. Bazlar motosiklete zgdr ve biraz aklama gerektirir. Bazlar ise t myle allmamtr ve epeyce aklama gerektirir. Liste, drt b lme ayrlr: Giysiler, kiisel gereler, yemek yapma ve kamp ge releri ve motosiklet gereleri. lk blm, Giysiler, basittir: 1 -ki takm i amar. 2-Uzun i donu. 3-Her birimiz iin birer gmlek ve pantolon. Ben ordu mal giysi kullanrm. Bunlar ucuzdur, salamdr ve kiri gstermez. Benim listemde nceleri, normal elbise diye bir madde daha vard, ama John bunun altna smokin diye yazm. Ama ben, benzin is tasyonu dnda da bir ey giymek isteyebileceinizi dnyordum. 41

4-Herkese birer seter ve ceket. 5-Eldiven. Astarsz deri eldivenler en iyisidir, nk gne n keser, teri emer ve ellerinizi serin tutar. Bir-iki saat motosiklet kullanyorsanz byle ufak ayrntlar nemli deildir, ama gn lerce, gn boyu kullanyorsanz fena halde nemlidir. 6-Motosiklet izmeleri. 7-Yamur gereleri. 8-Kask ve gne siperlii. 9-Yz rten tam balk. Bu bana klostrofobi duygusu verdii iin yalnzca yamurlu havada kullanrm. Bu olmazsa, yksek hzda, yamur taneleri yznz, ine batyor gibi actr. 10-Motosiklet gzl. Rzgr siperliini sevmem; nk bu da in san dnyaya kapatr. En iyisi, ngiliz mal, ince dz camdan mo tosiklet gzlkleridir. Gne gzl iyi deildir, nk rzgr ar kasna girer. Plastik motosiklet gzlkleri izilir ve grnty bozar. kinci liste kiisel gerelerdir. Taraklar. Czdan. ak. Adres-telefon defteri. Kalem. Sigara ve kibrit. El feneri. Sabun ve plastik sabun kab. Di fras ve di ma cunu. Makas. Ba ars iin aspirin. Sinek kovucu ila. Deodorant (motosiklette geen scak bir gnn sonunda arkadalarnzn size bunu syleme gereksinimi duymamalar iin). Gne losyonu (mo tosiklette gne yann durunca fark edersiniz ki artk ok getir. nceden srmek gerekir). lk yardm malzemesi. Tuvalet kd. Sa bunlu el bezi (teki eyleri slatmamas iin plastik bir kutuya kon maldr). Havlu. Kitaplar. Yannda kitap gtren bir baka motosikletli ta nmyorum. Kitaplar ok yer tutar, ama ben gene de tane aldm; aralarnda bo yaz ktlar var. Bu kitaplar: a-Motosiklet kullanma klavuzu. b-Aklmda tutamadm her trl teknik bilgiyi ieren genel bir bavuru kitab. Bu, Ocee Richin yazd ve Sears, Roebuckun bast, Chiltonn Motosiklet Sorunlar Rehberidir. c-Thoreaunun Walden... Bu kitab Chris hi duymam; insan bu kitab yz kere bkmadan okuyabilir. Hep, onun an layabileceinin ok zerinde bir kitap bulup kitab ona kesintisiz deil, soru-cevap tarz okumaya alrm. Bir ya da iki cmle okuyup onun soru bombardmann beklerim, yantlarm, gene bir ya da iki cmle okurum. Bu yntemle klasikler gayet iyi okunur. Bu ekilde yazlsalar daha iyi olurdu. Bazen tm bir geceyi, oku 42

mak ve konumakla geirip, sonunda ancak iki- sayfa iler lediimizi grdmz olmutur. Bu, bir yzyl nce uygulanm bir okuma tarzdr... Chautauqualar yaygnken. Bunu de nemedike ne zevkli bir ey olduunu dleyemezsiniz. tede Chris seresepre uyuyor, vcudunda her zamanki gerilimden eser yok. Sanrm henz onu uyandrmam gerekmiyor. Kamp gereleri unlar: 1-ki uyku tulumu. 2-ki pano ve bir kilim. Bunlar adra dnr ve eyanz ya murdan korur. 3-p. 4-Gezmeyi tasarladnz blgeyle ilgili, Birleik Devletler je odezi haritas. 5-Kasatura. 6-Pusula. 7-Matara. Evde hibir yerde bulamadm. Herhalde ocuklar kay bettiler. 8-Ba, atal ve kk kayla, ordu mal iki sefertas seti. 9-Orta boyda tp olan portatif bir ocak. Bunu denemek iin aldm. Henz kullanmadm. Yamur yayorsa ya da ormandan uzaktaysanz yakacak odun bulmak sorun oluyor. 10-Burgulu kapakl alminyum kutular. Domuz ya, tuz, te reya, un, eker koymak iin. Yllar nce, daclk malzemesi satan bir dkkndan almtm bunlar. 11-Temizlik iin snger. 12-Alminyum iskeletli iki srt antas. Motosiklet gereleri. Motosikletle birlikte verilen standart alet seti sele antasnda bulundurulur. Ayrca unlar eklenir: Byk bir ngiliz anahtar. Bir makinist ekici. Bir keski. Bir per in kalemi. Bir ift lastik levyesi. Bir lastik onarm seti. Bir bi siklet pompas. Zincir iin bir kutu molibden dislfit spreyi (Bu madde, tm makinelerin i yzne mthi bir ekilde nfuz eder ki bu ok nemlidir. Molibden dislfit stn kaydrc zellii ile bilinir. Ama kuruyunca normal SAE 30 motor yayla iyice ya lanmaldr). Darbeli tornavida. Bir platin eesi. Mikrometre kum pas. Test lambas. Yedek paralar unlardr: Bujiler. Gaz, debriyaj ve fren kablolar. Platinler, sigortalar, far ve 43

sinyal ampulleri, zincir balant kuplaj, kopilyalar, balya teli. Yedek zincir (bu eski bir zincir, onu yenisiyle deitirdiimde ne redeyse bitmiti. Motordaki zincir koparsa hemen bir motosiklet malzemesi dkknna gitmek gerek). te, listede bunlar var. Ayakkab ba yok. Bunca eyin ne tr bir yk kutusuna sdrlacam merak ediyor insan doal olarak. Ama sanld kadar byk kutu gerekmez. teki karakterler, korkarm braksam gn boyu uyuyacaklar. Darda gkyz prl prl, tertemiz, bunu karmak ayp dorusu. Sonunda gidip Chrisi drtyorum. Gzleri hemen alyor, ne ol duunu anlamadan hemen dorulup oturuyor. Du vakti, diyorum. Dar kyorum. Hava insan canlandryor. Aslnda -aman Tan rm !- souk dars. Sutherlandlerin kapsn alyorum. Eeveet, Johnun uykulu sesi geldi kapdan. Hmmm, eeveet. Sonbahar gibi. Motosikletler iden slanm. Bugn yamur yok. Ama scaklk drt-be derece civarnda olmal. Onlar beklerken motor yan, lastikleri, cvatalar ve zincirin gerginliini kontrol ediyorum. Biraz geveklik var, alet setini karp sktryorum. Gitmek iin gerekten sabrszlanyorum. Chrisin kaln giyindiini gryorum ve yola koyuluyoruz; hava adamakll souk. Birka dakika sonra rzgr, kaln giysilerin verdii scakl alp gtryor. Tir tir titriyorum. Buz gibi. Gne gkyznde ykselir ykselmez havann snmas gerek. Yaklak yarm saat daha gittikten sonra Ellendalede kahvalt iin duracaz. Bugn bu dmdz yollarda baya gideceiz. u berbat souk olmasa harika bir gezi olacak. Eik gelen afak gneinin vurduu tarlalar sanki kra ile kapl gibi grnyor, ama sanrm bu yalnzca gizemli grnl iin parldamas. afan gl geledii her yer, sanki dnk kadar dz deilmi gibi grnyor. Hepsi bizim iin sanki. Kimse uyanmam henz, yle grnyor. Sa atim alt buuu gsteriyor. Saatin zerindeki eski eldiven, zeri buz tutmu gibi duruyor, ama bu, geceki slanmadan kald herhalde. Yl larn eskitemedii eldivenler. Souktan yle katlamlar ki elimi a makta zorluk ekiyorum. Dn, zen gstermek konusunda konumutum; bu eski, kfl mo tosiklet eldivenlerine zen gsteriyorum. Onlarn benimle birlikte 44

rzgrda umalar beni gldryor; nk yle eski, yle yorgun, yle ypranmlar ki komik grnyorlar. Ya, ter ve kir doldular; i lerinden kimbilir ka bcek kt; bir masa zerine koyduumda, souk olmasalar da dz duramyorlar artk. Onlarn da kendi anlar oldu. Yal nzca dolar ediyorlar ve yle ok sklp dikildiler ki neredeyse onarmas olanaksz duruma gelecekler; onarmak iin daha ok zaman harcayp daha ok zahmete girsem de, onlarn yerini yeni bir ift el divenin almasn dnemiyorum. Bu pek pratik deil, ama pratiklik eldivenler iin, ya da baka eyler iin hi de en nemli ey deildir. Motosiklet de ayn duygular tar. Onunla 27 bin mil amsanz, bir uzun mesafe koucusuna, yollarda ondan yal sryle motor ol masna karn, kdemli bir dosta dnr sanki. Ama kilometreler getike her bir motosikletten, bakalarna deil yalnzca ona zg farkl duygular alrsnz; sanrm motosikleti olan ou kimse bunu onaylayacaktr. Bir arkadamn benimkiyle ayn marka, ayn tip bir motosikleti vard ve hatta ayn yl onarma gtrmtk ve sonradan onun motorunu denemek iin kullandmda, inanmas g, ama fab rika yapm ylnn da ayn olduunu anlamtm. Aka sezdim ki, motorda ok uzun sreden beri, ona zg bir duygu, bir gidi, bir ses yerlemiti. Benimkinden kt deil, ama farkl. Sanrm buna kiilik denebilir. Her motosikletin, belki onun hak knda bildiiniz ya da duyumsadnz her eyin sezgisel bir toplam olarak nitelenebilecek, ona ait ve kendine zg bir kiilii vardr. Bu kiilik durmakszn deiir; bu deiim genellikle ktye, ama bazen artc bir ekilde iyiye dorudur ve motosiklet bakmnn gerek amac bu kiilii gelitirmektir. Yeni motosiklet gzel grnl bir yabanc olarak ie balar ve ona nasl davranldna bal olarak, ya hzla dejenere olup kt huylu bir mzmza, hatta bir sakata; ya da sa lkl, iyi huylu, uzun sreli bir arkadaa dnr. Benim motorum o szde tamircilerin canice muamelesine karn kendine gelmi gibi g rnyor ve zaman getike giderek daha az onarma gerek gsteriyor. te, Ellendale! Sabah gneinde yksek su deposu, aalklar ve aralarnda evler. Tm yol boyunca neredeyse hi durmadan titremekten yoruldum. Saat yedi on bei gsteriyor. Birka dakika sonra eski, tulal yaplarn yanna park ediyoruz. Arkamza gelmi olan John ve Sylviaya dnp Amma souktu'. di yorum. 45

Bo bo bakyorlar bana. Buz gibi, deil mi? diyorum. Yant yok. Motordan inmelerini bekliyorum, ama Johnun, tm eyasn z meye baladn gryorum. Bir dmle urayor. Vazgeiyor; he pimiz lokantaya doru yrmeye balyoruz. Yeniden deniyorum. Yolun verdii bir tr lgnlk duygusuyla, onlarn nnde, lokantaya doru geri geri yryor, ellerimi outuruyorum ve glmsyorum. Sylvia, konu benimle! Glmse miyor bile. Sanrm gerekten ok mler. Bana bakmadan kahvaltlarn smarlyorlar. Kahvalt bitiyor ve sonunda, Ee, imdi ne yapacaz? diyorum. John, yavaa ve dnerek, Hava snncaya dek buradan ay rlmayacaz, diyor. Gnbatmnda konuan bir erif tonu var se sinde ve bunun son cmle olduunu gsteriyor. John, Sylvia ve Chris, restorana bitiik otel lobisinde oturur ve s nrlarken ben yrye kyorum. Sanrm, onlar bylesine erken kaldrp motosiklete bindirdiim iin deta ldrdlar. Byle bitiik yaaynca kk karakter farklar ne kyor. Onlarla leden sonra saat bir ya da ikiden nce hi motor srmemi olduumuzu ancak imdi anmsyorum; oysa ben en ok afakta ya da sabah erken motor kullanmay severim. Kasaba temiz, canl ve sabah uyandmz yere hi benzemiyor. Ortalkta dolaan, dkknlarn aan, birbirlerine Gnaydn, diyen ve havann soukluu hakknda konuan insanlar var. Caddenin gl geli yanndaki iki termometreden biri 5.5, teki 7.5 dereceyi gs teriyor. Gne altndaki bir termometrede ise 18 derece okunuyor. Birka blok sonra, ana cadde iki eritli, amurlu, kt bir yola d np bir tarlann iinden geiyor, tarm makineleri ve onarm ge releriyle dolu bir metal barakay geip bir tarlada bitiyor. Tarlann ortasnda dikilen bir adam beni, orada ne aradm merak eder cesine, kukuyla izliyor; metal barakann iine baktm iin belki. Caddeden geri dnyorum, souk bir banka oturup motosiklete ba kyorum, yapacak bir ey yok. Tamam, hava souk, ama o kadar da deil. John ve Sylvia Min nesota knda olsalar ne yaparlar acaba? Merak ediyorum. Burada ok ak bir eliki var, yle ak ki grmemek olanaksz. Hem fi ziksel rahatszla, hem de teknolojiye dayanamyorsanz, bir orta yol 46

bulmak zorundasnz. Onlar hem teknolojiye baml kalyorlar, ama ayn zamanda onu lanetliyorlar. Kukusuz, bu elikinin farkndalar ve bu, genel durumdan duyduklar honutsuzluu daha da artryor. Mantksal bir tez ne srmyorlar, yalnzca ondan yaknyorlar. Ama u anda kyl, yepyeni kamyonetlerine binmi, viraj dnp ka sabaya giriyorlar. Onlarn teknolojiye tam ters kutuptan baktklarna bahse girerim. Onlar kamyonlaryla, traktrleriyle ve yeni amar makineleriyle gsteri yaparlar, bu makineler bozulursa onarmak iin aletleri vardr ve bu aletleri nasl kullanacaklarn bilirler. Onlar tek nolojiye deer verirler. Ve ona en az gerek duyanlar onlardr. Yarn tm teknoloji ortadan kalksa bu insanlar nasl yaayacaklarn bilirler. Zor olur belki, ama yaamlarn srdrrler. John, Sylvia, Chris ve ben bir haftada lr gideriz. Teknolojiyi knamalar nankrlk, baka hibir ey deil. kmaz sokak gene de. Birisi nankrse ve siz ona nankr ol duunu sylerseniz, en fazla ona bir ad takm olursunuz, ama hibir eyi zmemisinizdir. Yarm saat sonra otel kapsndaki termometre 12 dereceyi gs teriyor. Otelin bo ana yemek salonunda onlar buluyorum, uykusuz bakyorlar. Ama, grnleri daha iyi bir ruh halinde olduklarn an latyor ve John iyimserlikle, Neyim varsa giyeceim, o zaman sorun kalmaz, diyor. John dar kp motosiklete gidiyor, dndnde, Tm eyay zp karmaktan nefret ediyorum ve bir daha da bu ekilde motor srmek istemiyorum, diyor. Erkekler tuvaletinin buz gibi olduunu sylyor ve yemek salonunda bizden bakas olmadndan, soyunup giyinmek iin, arkamzdaki bir masann arkasna geiyor; ben ma sada oturup Sylvia ile konuuyorum, sonra dnp bakyorum, John soluk mavi uzun i donu ve takmyla tam donanm. Komik g rnmnden tr, otuz iki dii meydanda, srtyor. Johnun gz lklerinin masada durduunu gryorum ve Sylviaya yle diyorum: Biliyor musun, az nce burada oturmu Clark Kent* ile ko nuuyorduk... bak, gzlkleri burada... ve imdi birden bire... Lois,** dnebiliyor musun? John CHCKENMAN! *** diye baryor.
* Spermen'in toplum iindeki ad. (.n.) ** Spermenin sevgilisi, (.n.) *** Spermenin bir dman, (.n.)

47

Lobinin cilal demesinde buz patencisi gibi kayyor, bir perende atyor ve gene kayarak geri gidiyor. Kolunun birini yukar kaldryor ve ge umaya hazrlanr gibi meliyor. Hazrm, ite gi diyorum. zgn bir ekilde ban sallyor, Moruk, bu gzel tavan delmek houma gitmiyor ama X nl gzlerimle, birisinin bann dertte olduunu gryorum. Chris kkrdyor. stne bir eyler giymezsen hepimizin ba dertte olacak, diyor Sylvia. John glyor. Vay! Bir ihbarc! Ellendale muhbiri! Biraz daha ov yaptktan sonra, i amarlarnn stne giysilerini giymeye ba lyor. Bir yandan da syleniyor: Hayr, hayr, bunu yapmayacaklard. Chickenman ve polis durumu anlad. Kimin yasalardan, dzenden, adaletten, terbiyeden, adam kayrmamaktan yana olduunu biliyorlar artk. Ana yola vurduumuzda hava gene hl souktu, ama nceki gibi deil. Birok kasabadan getik ve gne yavaa, pek hissettirmeden, bizi ar ar stt, bedenimle birlikte duygularm da snd. Yo rulmu duygular tmyle eridi, imdi rzgr ve gne iyi geliyor. Bunlar yalnzca gnein snmasyla yol, yeil ayrlklar ve tokat gibi arpan rzgrn bir araya gelmesiyle oldu. Yol boyunca gzel bir scaklk, rzgr, hz ve gneten baka bir ey yok. Sabahn son so uklar da scak havayla zlp gitti. Rzgr, daha ok gne ve daha dzgn yollar. Bu yaz ne kadar yeil, ne kadar taze... Eski bir tel itin nndeki ayrlarn arasnda beyaz ve altn rengi papatyalar, iinde inekleriyle bir ayr ve uzaa doru, arazinin ha fiften ykseltisi zerinde altn rengi bir eyler. Ne olduunu anlamak zor, ama gerekli de deil. Yolun hafife yoku olduu yerde motorun sesi arlayor. Yk seliyoruz, nmzde yeni bir aklk gryoruz ve motorun sesi ye niden dzeliyor. ayrlar. Sakin ve zgr. Daha sonra durduumuzda Sylvia, rzgrdan tr gzlerinde yalar, kollarn geriyor ve Ne gzel, diyor, nasl da bombo. Chrisin ceketini yere yayp, yastk olarak da fazla gmleklerden birini kullanmasn sylyorum. Hi uykusu yok, ama ben gene de uzanmasn sylyorum, dinlenmesi gerek. Havada uan s dal galarndan daha ok yararlanmak iin ceketimin nn ayorum. John fotoraf makinesini karyor. 48

Bir sre sonra John, Biliyor musun, diyor, dnyada en zor ey snn fotorafn ekmek. Neredeyse yz altm derecelik bir ob jektif gerekir. Onu grrsn, buzlu camda da yakalarsn, ama bu hi bir anlam tamaz. Onu snrladn anda da lr gider. Arabadayken bunu gremezsin herhalde, diyorum. Sylvia, Ben, diyor, on yalarndayken byle bir yol kysnda durmutuk ve ben yarm makara film harcayarak bir sr fotoraf ekmitim. Ve fotoraflar geldiinde oturup aladm. Resimlerde hibir ey yoktu. Ne zaman gideceiz? diyor Chris. Acelen ne? diyorum. Gitmek istiyorum yalnzca. lerde, buradan daha iyi bir ey yok. Somurtarak yere bakyor, Bu gece kamp yapacak myz? diye soruyor. Sutherlandler endie ile bana bakyor. Yapacak myz? diye yineliyor. Sonra dnrz, diyorum. Neden sonra? nk u anda bilmiyorum. Neden u anda bilmiyorsun? u anda bilmediim iin u anda bilmiyorum. John omuzlarn silkeleyerek kabul ettiini belirtiyor. Kamp yapmak iin en iyi yer deil bu blge, diyorum. Aalk yok, su yok. Ama birden ekliyorum, Peki, bu gece kamp ya pabiliriz. Daha nce bu konuda konumutuk. Bylece, bombo yollarda yeniden gidiyoruz. Bu ayrlara sahip olmak, fotoraflarn ekmek ya da deitirmek istemiyorum, durmak ya da yola devam etmek istemiyorum. Bombo yollarda ylece gidiyoruz.

ayrlarn dzl kayboluyor ve derin engebeler balyor. itler artk daha seyrek ve yeillik daha soluk... Tm gstergeler, High Plains blgesine yaklatmz gsteriyor. Hagueda benzin almak iin duraklyoruz ve burada, Bismarck ile Mobridge arasndan Missouriyi gemek iin bir yol var m diye so ruyoruz. Benzinlikteki grevli byle bir yol bilmediini sylyor. u 49

anda hava scak, John ile Sylvia zerlerindeki uzun i donlar karmak iin gidiyorlar. Motosikletin ya deiiyor ve zinciri ya lanyor. Chris yaptklarm biraz sabrszlkla gzlyor. yi bir belirti deil. Gzm acyor, diyor. Neden? Rzgrdan. Motosiklet gzln arayalm. Hep birlikte, kahve iip kek yemek iin bir dkkna giriyoruz. Bu kasabada, hepsinin birbirine benzemesini saymazsak, her ey farkl. Konumaktan ok evreye baknyoruz, birbirini tanyor gibi grnen ve yabanc olduumuz iin bize dikkatle bakan insanlarn ko numalarndan baz blmleri duyuyoruz. Daha sonra cadde ze rindeki bir dkkna, sele antasnda bulundurmak iin termometre ve Chris iin plastik motosiklet gzl buluyorum. Dkknc da Missouriyi gemek iin ksa bir yol bilmiyor. John ve ben haritay inceliyoruz. Benim umudum, doksan mil mesafede, zel bir feribot hatt ya da yayalar iin bir kpr ya da buna benzer bir ey bulmakt; ama anlalan yok, nk burada kar tarafa ge mek isteyen ok kii yok. Yerleimlerin hepsi Kzlderili blgeleri. Gneye, Mobridgeye ynelmeyi ve nehri oradan gemeyi ka rarlatryoruz. Gneye giden yol berbat. Bozuk, dar, yamru yumru bir asfaltta, kardan gelen lanet, bir rzgra ve gnee kar gidiyorsunuz, stelik kar ynden gelen koca koca rmorklu traktrler var. Bu inilikl tepeler yznden uza gremiyorsunuz ve bu rmorkrler inite hzlanp yokuta yavalyorlar; bunlarla karlamak insann yreini azna getiriyor. lk karma kan bende panik yaratt, nk hazrlkszdm. Ama imdi sk duruyorum. Tehlike yok. Yal nzca insan sarsan bir ok dalgas. Hava daha scak ve daha kuru. Herreidde John bir ey imek iin kayboluyor, biz de Sylvia, Chris ve ben parkta glgeli bir yer bulup dinlenmeye alyoruz. Ama pek dinlenemiyorum. Bir deiiklik var, ama ne olduunu tam anlayamyorum. Bu kasabann caddeleri geni, hatta gereinden fazla geni ve tozdan tr havada bir solukluk var. Yaplarn arasndaki bo arsalarda yabani otlar bitmi. Metal kapl alet barakalar ve yk sek su deposu daha nceki kasabalardakiler gibi, ama daha geni bir 50

alana yaylmlar. Her ey daha khne ve mekanik grnl, sanki rasgele yerletirilmi. Yava yava anlyorum. Burada kimse evre dzeninin korunmasna nem vermiyor. Toprak artk deerli deil. Bir Western kasabasndayz. Mobridgedeki A&W tesislerinde, hamburger ve maltl stle le yemei yiyoruz, sonra trafii ok youn bir anacaddede ar ar sey rediyoruz ve ite, tepenin bitiminde Missouri. Susuz kalm imenlik tepelerin arasndan akan su bir garip. Dnp Chrise bakyorum, ama bununla pek ilgilenmi grnmyor. Tepeden aa iniyoruz, kprye giriyoruz ve ritmik olarak geen direklerin arasndan nehre bakarak ilerliyoruz ve derken kar kydayz. Baka bir eyaletin iine doru, uzun, upuzun bir yokuu tr manyoruz. itler artk tmyle kayboldu. al yok, aa yok. Tepelerin ya malar yle geni ki ok ileride, yeil ykseltilerin arasndan giden Johnun motosikleti karnca gibi grnyor. Ykseltilerin zerinde dar frlam gibi duran kayalardan olumu tepeler var. Her eyde doal bir dzen var. Eer buras terk edilmi bir blge olsayd, eski temel betonlarnn kleleriyle, boyanm metal pla kalar ve tel kalntlaryla, kimbilir hangi kk ii kurmak iin i menden arndrlm blgeye dolmu yabani otlarla, kemirilip bi tirilmi, pejmrde bir grnmde olurdu. Burada bunlarn hibiri yok. Ne baklm ne de kirletilmi. Aslnda hep olmas gerektii gibi. Kzlderili blgesi. u kayalarn te yannda uygun bir motosiklet tamircisi yok, buna hazr olup olmadmz merak ediyorum. Bir sorun karsa bamz gerekten belaya girer. Motor scakln elimle kontrol ediyorum. Serin ve gvenli. R lanti sesini duymak iin debriyaj boa atp yoku aa bir saniye b rakyorum. Seste bir tuhaflk duyuyor ve ayn eyi yineliyorum. Bu sesin motordan gelmediini anlamak biraz zaman alyor. lerdeki ka yalklardan, gaz kesilse de kaybolmayan bir yank geliyor. Tuhaf. Bunu iki- kez yaptm. Chris ne olduunu merak ediyor, ona yan ky dinletiyorum. Bir ey sylemiyor. Bu eski motorun sesi metal para gibidir. Sanki iinde bir sr bozuk para uuup durur. Kulaa kt gelir, ama bu normal sbap se sidir. Bu sese altktan sonra her farkl sesi otomatikman duyarsnz. Byle bir ey duymuyorsanz durum iyi demektir. 51

Bir kere Johnun ilgisini bu sese ekmeye almtm, ama umut yoktu. Tm duyduu grlt, tek grd ise motosiklet ve elimde yal aletlerle bendim, baka bir ey deildi. abam ie ya ramamt. Olan biteni gerek anlamyla grmyor, bulmakla da pek il gilenmiyor. Hibir eyin ne anlama geldiiyle, ne olduu kadar il gilenmiyor. Nesnelere bakndaki bu eksiklik hi de nemsiz deil. Bu fark grmek uzun zamanm ald ve bu fark net olarak ortaya koymam Chautauqua iin de nemli. Onun bir mekanik nesne hakknda dnmek bile istememesi kar snda arm, ona yol gstermenin bir yolunu aram, ama nereden balayacam bilememitim. nce, beklemeyi dndm; bir gn onun kendi motorunda sorun kacakt, onarmda ben ona yardm edecektim ve bylece bu iin iine girecekti, ama bu dnce yanlt; nk nesnelere bakndaki fark anlayamamtm. Johnun gidonlar kaymaya balamt. ok fazla deil, dedi, kuv vetli ittirince biraz kayyordu. Somunlar sktrmada kendi ngiliz anahtarn kullanmamas iin uyardm. Yoksa kromaja zarar verir ve kk pas odaklar olumaya balar. Benim metrik lokma takmm ve yldz anahtarlarm kullanmay kabul etti. Motosikletini onarmaya baladmda anahtarlarm kardm, ama ne kadar sklsa da kaymann dzelmeyeceini anladm, nk gidonun girdii yakalk sonuna dek sklmt. Bunlara ksk koymalsn, dedim. Ksk nedir? nce, dz bir metal erittir. Bunu gidonun zerine, yakalk hi zasnda sararsn, bylece yakalk, yeniden skabilecein ekilde a lr. Ksk, her trl makinede, ayarlama yapmak iin kullanlr. Haa, dedi. lgilenmeye balyordu. yi. Nerde satlyor bun lar? Bende var, dedim neeyle, elimdeki teneke bira kutusunu kal drarak. Bir an anlayamad. Sonra Yani, bira tenekesi mi? diye sordu. Elbette, dedim, Dnyann en iyi ksk deposu. Kendi kendime, bunun zekice bir ey olduunu dnyordum. Onu, kimbilir nerelere gidip ksk maddesi almaktan kurtarmtm. Zaman kazandrmtm. Para kazandrmtm. 52

Gel gr ki o, bunu hi de zekice bulmad. Kendine byle bir eyi yaktrmyormu gibi bir havaya girdi. Hemen kaytarmaya ve ma zeretleri sralamaya balad ve ben gerek yaklamn anladmda, gidonu onarmaktan vazgemeye karar vermiti. Bildiim kadaryla gidonlar hl gevek. Aslnda o gn onun d krklna uradn ve bu iten souduunu sanyorum. Bin sekiz yz dolarlk yepyeni BMWsini, Alman makine sanayisinin yarm yzyllk vncn eski bir bira kutusuyla onarmay nererek onu si nirlendirmitim. Ach, du lieber!* O gnden bu yana motosiklet bakm hakknda pek konumadk. Hatta hi konumadk. Bir adm atyorsunuz ve nedenini anlayamadan sinirleniyorsunuz. Aklama iin unu belirtmeliyim ki, bira kutusunun alminyumu metal olduu halde yumuaktr ve yzeye iyi tutunur. Bu i iin m kemmeldir. Alminyum nemli havada okside olmaz, ya da daha do rusu zerinde, her zaman daha fazla oksitlenmeyi nleyen ince bir oksit tabakas vardr. Yani mkemmeldir. Bence, arkasnda yarm yzyllk makine becerisi olan gerek bir Alman tamirci, bu teknik soruna benim bulduum bu zmn m kemmel olduuna karar verirdi. Biraz dndm de, aslnda yapmam gereken, aktrmadan tezgha gidip bira kutusundan bir para kesmek, zerindeki yazlar silmek ve geri dnp ona, ok ansl olduumuzu, bunun Al manyadan zel olarak ithal edilmi ksklarn sonuncusu olduunu sylemekti. Mesele hallolurdu. Baron Alfred Kruppun zel sto kundan, satmay byk bir zveriyle kabul ettii zel bir ksk. O zaman onun iin deli olurdu. Bu Kruppun zel ksks fikri bir sre houma gittiyse de sonra si lindi ve bunun, alma duygusundan kaynaklandn anladm. Yani, daha nce szn ettiim, yzeyde grndnden daha byk olan o eski duygular aa kmt. Bu elikilerin fazla zerine gi derseniz bazen byk sorunlarn kabilir. Bu sorunlarn genellikle, benim dnmeden gze aldmdan biraz daha byk boyutlarda ol duunu hissedip u sevimli ksk konusunda Johnun ve benim g rlerim arasnda bylesine bir krdm oluturan eyin ne ol* (Alm.) Aman Tanrm! (.n.)

53

duuna bulabilmek iin neden-sonu aramaya ynelik her zamanki urama dndm. Bu krdm hep makine konusunda oluyor. Bir taknt. Oturup bakp dnyorsunuz, rasgele yeni bir eyler ara tryorsunuz ve dnceniz gidiyor, geri geliyor ve bu arada yepyeni faktrler kyor ortaya. nce belirsiz biimde, daha sonra kesin hatlarla ortaya kan fak tr uydu: Ben o kskya, metalin bilimsel zelliklerinden baka hi bir eyin dikkate alnmad, dnsel, mantksal, ussal bir adan bakmtm. John ise annda, sezgisel bir biimde tepki gstermiti. Ben bu nesneye, temelinde bulunan sakl biimlere bakarak yak lamtm. O, o anki grnne dayanarak yaklamt. Ben ksknn ne anlama geldiini biliyordum. O ise ksknn ne olduunu g ryordu. Bunun ayrdna bir ekilde vardm. Bu olayda ksknn ne ol duuna bakarsanz can skc bir ey grrsnz. Gzel ve hassas bir makinenin bir hurda tenekeyle onarldn dnmek kimin houna gider? Galiba sylemeyi unuttum, John bir mzisyen, kentteki gruplarla alp iyi para kazanan bir baterist. Sanrm her ey hakknda, bateri almak hakknda dnd gibi dnyor; yani hibir ey d nmyor. Yalnzca, yapyor. Onunla bir arada bulunuyor. Mo tosikletinin bir bira kutusuyla onarmna verdii yant bateri alarken, tempodan geri kalan birine verecei yant gibidir. Tepesi atar, hepsi bu. Kesinlikle reddeder. Balangta bu eliki olduka kkt, fakat sonra byd... b yd... byd... ta ki, daha nce neden bulamadm anlamaya ba layana dek. Baz eylerin farkna varamazsnz, nk yle k ktrler ki gznzden karrsnz. Ama baz eyleri de ok byk olduu iin gremezsiniz. kimiz de ayn eye bakyoruz, ayn eyi gryoruz, ayn ey hakknda konuuyoruz, ayn ey hakknda d nyoruz, ama o bambaka bir boyuttan bakyor, gryor ve d nyor. Aslnda teknolojiye ilgi duyuyor. Ama teki boyutta onun ta rafndan hep reddediliyor ve hep bozuluyor. Teknoloji ona uymuyor. Aklc bir hazrl olmadan, bir eyler becermeye alyor, ama boz duka bozuyor ve birok kez bozduktan sonra artk vazgeiyor; tm bu cvatalar ve somunlardan oluan manzarann zerini bir tr la netleme battaniyesi ile rtyor. Dnyada, son modaya uymakla hal ledilemeyecek bir ey olabileceine inanmyor ya da inanamyor. 54

Onun bulunduu boyut bu ite. Modaya uyma boyutu. Ma kinelerle ilgili tm bu eyler hakknda konutuum zaman beni kimbilir ne kadar eski kafal biri gibi gryorlar. Makine paralar, bun larn aralarndaki ilikiler, analizler, sentezler ve hesaplamalar hakknda konuup duruyorum, ama btn bunlar buraya ait deil. O burada olduunu sanmasna karn baka bir yerde, milyonlarca mil uzaktalar. Sorun bu. John, altml yllardaki kltrel deiimin te melini oluturan ve sanrm hl, tm ulusa dnyaya bakmz biimledirmeyi srdren bu boyutsal farkllkta yer alyor. Kuak a tmas bunun sonucuydu. Beat ve hip adlar ondan ortaya kt. imdi anlald ki bu boyut, gelecek yl ya da ondan sonraki yl yok olacak gelip geici bir salgn deil. Kalc; nk dnyaya ynelik, ok ciddi ve nemli bir bak bu; ilk bakta aklla, dzenle ve so rumlulukla badamaz gibi grnyorsa da aslnda deil. Sorunun kkne inmeye balyoruz imdi. Bacaklarm yle sertleti ki, artk aryor. Bacaklarm srayla yana doru ayor ve ayaklarm olabildiince saa-sola kvrarak ba caklarm gerdirmeye alyorum. Yarar olmuyor, ama bu kez ba caklar ak tutmaktan teki kaslar yoruluyor. Aslnda burada gereklik grleri arasnda bir atma sz konusu. Bilimadamlar ne derse desin dnya, burada ve u anda grdmz ekilde gerek tir. John bunu byle gryor. Ama bilimsel ara trmalarn aa kard dnya da nasl grnrse grnsn bir ger ektir ve Johnun boyutundakiler kendi gereklik grlerine bal kalmak istiyorlarsa bunu grmezden gelmekle yetinmemelidirler. John bunu, platini yandnda fark edecek. Motoru altramad gn altst olmasnn asl nedeni buydu. Bu, onun gerekliine bir saldryd. Dnyaya son modaya uygun ba knn tam ortasnda bir delik almt ve onunla yz yze gelmek istemiyordu; nk bu, tm yaam tarzn tehdit ediyordu. Duyduu fke, tpk bilimle uraan kiilerin soyut sanata duyduu fke gi biydi. Onlarn yaam tarz da soyut sanatla uyumuyordu nk. nmzde duran, aslnda iki ayr gerektir; birisi dolaysz sa natsal grnt, tekisi ise temele inen bilimsel aklama. Ve bunlar uyumuyor, uzlamyor, aslnda birbirleriyle pek ilgileri yok. Durum bu. Burada kk bir sorun var da denebilir.

55

Issz yolun bir yerinde tek bana bir bakkal dkkn gryoruz. er de, arka taraftaki mal sandklarnn zerine oturup kutu bira iiyoruz. imdi bana yorgunluk kyor ve srtm armaya balyor. San d bir diree doru itiyor ve zerine uzanyorum. Chrisin yz ifadesi, gerekten kt bir durumda olduunu gs teriyor. Uzun ve zor bir gnd. Minnesotadayken Sylviaya, ikinci ya da nc gn byle bir ruhsal durgunluk olabileceini sy lemitim; ite oldu. Minnesota-ne zamand? Bir kadn, krktk sarho, kendisini arabasna alan bir adam iin bira almak istiyor. Kafasn toparlayp, hangi marka bira istediini syleyemiyor ve araba sahibinin kars ldryor. Hl karara va ramamken bizi gryor, elle selam veriyor ve motosikletlerin bizim olup olmadm soruyor. Bamz sallayarak onaylyoruz. Birisine binmek istiyor. Ben geri ekilip onu Johna brakyorum. John onu kibarca sepetliyor, ama kadn tekrar tekrar geliyor ve ona, motosiklete binmek iin bir dolar neriyor. Ben bu konuda esp riler yapyorum, ama komik olmad gibi, gerginlii daha da ar tryor. Dar kp boz tepelere doru gidiyoruz ve tekrar snyoruz. Lemmana vardmzda, yorgunluktan her yerimize arlar gi riyor. Bir barda otururken, gneyde bir kamp yerinden sz edildiini duyuyoruz. John, Lemmonun ortasndaki parkta kamp yapmak is tiyor; bu garip bir dnce ve Chrisi fena halde kzdryor. Uzun zamandr hi byle yorulmamtm. tekiler de yle. Ama kendimizi bir spermarkete srklyor, aklmza gelen bakkaliye malzemesini alyor ve glkle motosikletlere yklyoruz. Gne yle alalm ki gittike karanla kalyoruz. Bir saat sonra kap karanlk olacak. Kimse kmldamaya niyetli grnmyor. Yoksa kas ten mi oyalanyoruz, merak ediyorum. Haydi Chris, gidelim, diyorum. Bana syleme, ben hazrm. Lemmondan kp bir ile yolunu izleyerek, aa iniyoruz, he pimiz bitkiniz, yol ok ok uzun geliyor, ama ok uzun zaman ge mi olamaz, nk gne hl ufkun zerinde. Kamp alan terk edil mi. yi. Ama gnein batmasna yarm saatten az var ve hi enerjimiz kalmad. Sfr tkettik. Eyalar, elden geldiince hzla zyorum, ama yorgunluktan tr yle aptallamm ki btn eyalar, ne kadar kt bir yer ol duunu fark etmeden kamp yolunun kenarna koyuyorum. Daha sonra 56

orann ok rzgrl olduunu anlyorum. High Plains rzgr bu. Bu ras yar l, her ey yanm gibi ve kupkuru; kuru olmayan tek ey bir gl, aalarda, byk bir glet. Ufuktan gelen rzgr gl geip tokat gibi arpyor. imdiden ayaz bastrd. Yolun yirmi metre ge risinde bodur am aalar var, Christen, eyalar oraya tamasn istiyorum. Gidip gelirken, Sylviann yemek hazrl iin, byk bir a bayla, birtakm eyleri dizmekte olduunu gryorum, ama o da benim kadar yorgun. Gne batyor. John odun toplam, ama bunlar ok iri ve rzgr yle sert ki tu tuturmak ok zor. Paralayp ra yapmak gerek. Bodur amlarn oraya gidip alacakaranlkta kasaturay aryorum, ama amlarn aras yle karanlk ki, bulamyorum. El feneri gerek. Aryorum ama ok karanlk, onu da bulamyorum. Geri dnp motosikleti altryorum ve srp, el fenerini bu labilmek iin far n eyalarn zerine dryorum. El fenerini bulmak iin tm eyalar tek tek gzden geiriyorum. Epey zaman sonra, el lambasna gerek olmadn, bana gerekli olan kasaturann gzmn nnde olduunu fark ediyorum. Ben onu gtrene dek John atei yakm. Kasaturay kullanarak baz iri odunlar ufa lyorum. Chris geri geliyor. El fenerini alan oymu! Ne zaman yemek yiyeceiz, diye yaknyor. Olabildiince hzla hazrlyoruz, diyorum ona. El fenerini burda brak. Tekrar kayboluyor, el fenerini de yannda gtrerek. Rzgr yle hzla savuruyor ki ate, stndeki etlere ulaamyor. Yoldan aldmz byk talarla, rzgra kar bir siper oluturmaya abalyoruz, ama karanlktan ne yaptmz grmyoruz. Mo tosikletlerin ikisini birden getirip farlarnn apraz yla oray ay dnlatyoruz. Garip bir k. Ateten frlayan kller bu kta birden bembeyaz yor. Sonra rzgrda kaybolup gidiyor. PAT! Arkamzdan byk bir patlama sesi geliyor. Hemen ar kasndan Chrisin kkrdayarak gldn duyuyorum. Sylviann sinirleri altst olmu. Kt fiekleri buldum, diyor Chris. fkemi tam zamannda bastryorum ve ona, souk bir ekilde Haydi yemee, diyorum. 57

Bana kibrit lazm, diyor. Otur ve yemeini ye. nce bana kibrit ver. Otur ve yemeini ye. Oturuyor; biftei, ordu mal sefertasmn bayla yemee a lyorum, ama et ok sert; av bam karp onu kullanyorum. Motosiklet farnn tmyle benim zerimde, bak sefertasnn iine dtnde karanlkta kalyor, nereye gittiini bulamyorum. Chris de eti kesemediini sylyor, bam ona uzatyorum. Onu almak iin elini uzattnda, muambasnn zerindeki her eyi deviriyor. Kimse tek sz sylemiyor. Yiyeceini dkt iin kzmyorum; kzmamn nedeni, yolculu un geri kalan blmnde muambann kirli kalacak olmas. Daha yok mu? diye soruyor. Onu ye, diyorum. Muambann stne dt, nolmu? ok kirli. Ondan baka yok. Bir bunalt dalgas geliyor bana. Yatp uyumak istiyorum. Ama Chris kzgn ve onun bir olay daha karacan sezinliyorum. Bek liyorum ve hemen kyor. Bunun tadn sevmedim,diyor. Evet, biraz sert Chris. Bundan holanmadm. Bu kamptan hi holanmadm. Bu senin fikrindi, diyor Sylvia. Kamp yapmay isteyen sen din. Sylvia bunu sylememeliydi, ama nereden bilsin. Att yemi yer seniz bir tane daha atar, bir tane daha, bir tane daha... ta ki siz ona vuruncaya kadar, ki asl istedii budur. Beni ilgilendirmez, diyor Chris. Yoo, ilgilendirir, diyor Sylvia. Hayr, ilgilendirmez, diyor Chris. Patlama noktasna az kald. Sylvia ve John bana bakyorlar, bense onlara bo bo bakyorum. Bunun iin zgnm, ama u anda ya pabileceim bir ey yok. Herhangi bir tartma her eyi daha da k tye gtrr. Ben a deilim, diyor Chris. Kimse yant vermiyor. 58

Karnm aryor, diyor. Chrisin dnp karanla doru yryp gitmesiyle patlama teh likesi atlatlyor. Yemei bitiriyoruz. Temizlikte Sylviaya yardm ediyorum ve bir sre oturuyoruz. Hem akleri korumak iin, hem de klar berbat ol duundan motosiklet farlarn sndryoruz. Rzgr biraz dindi, ate ten de az bir k geliyor. Bir sre sonra gzlerim alyor. Yemek ve fke, uykumu biraz at. Chris dnmedi. Sence bizi cezalandryor mu? diye soruyor Sylvia. Herhalde, diyorum. Pek hakl gibi grnmyor ya. D nyorum ve ekliyorum: ocuk psikolojisi terimi bu, bunlardan holanmyorum. En iyisi una, tam bir pilik yapyor diyelim. John glmsyor. Gene de, diyorum, yi bir akam yemeiydi. Byle davrand iin zr dilerim. Oh, sorun deil, diyor John. Ben, o bir ey yemedii iin z lyorum. Onu etkilemez. Karanlkta kaybolmaz m? Yo. yle bir ey olsa barr. Chris gittiine ve yapacak bir ey olmadna gre, ben de ev remizdeki bolua kulak kabartyorum. Hibir yerden ses gelmiyor. Issz krlar. Sylvia, Sence gerekten karn aryor mu? diye soruyor. Evet, diye kestirip atyorum. Konunun srp gitmesi beni z yor, ama onlara yaptm aklama da yeterli deildi. Herhalde, sy lenenden daha fazla bir eyler sezinliyorlar. Ars olduundan ku kum yok, diyorum sonunda. Bunun iin alt kez muayene oldu. Bir seferinde yle ktyd ki apandisit sanmtk... Anmsyorum, ku zeyde tatildeydik. Be milyon dolarlk bir mhendislik projesini yeni bitirmitim, bu i beni yorgunluktan gebertmiti. Proje ii, tmyle bambaka bir dnya. Ne zaman vard, ne sabr ve bir hafta iinde alt yz sayfa bilgi teslim edilecekti; neredeyse kiiyi ldrmeye ha zrdm; en iyisi bir sre ormanlara gidelim dedik. Hangi ormanlarda olduumuzu pek anmsamyorum. Hl m hendislik verileriyle bam dnerken Chris barp duruyordu. Ona dokunamyorduk, sonunda apar topar bir hastaneye gtrmek zorunda kaldk, hangi hastaneydi unuttum, ama hibir ey bulamadlar. 59

Hibir ey mi? Evet. Ama bu daha sonra tekrar tekrar oldu. Hibir gr belirtmediler mi? Bu baharda, ruh hastalnn balang semptomlar tansn koy dular. Ne? diyor John. yle karanlk ki ne Sylviay ne de Johnu grebiliyorum, hatta dalarn siluetini bile gremiyorum. Uzaklardan gelecek seslere kulak kabartyor, ama hibir ey duyamyorum. Ne yant vereceimi bilemiyor ve hibir ey sylemiyorum. Dikkatli baktmda tepedeki yldzlar seebiliyorum, ama n mzdeki ate grmeyi zorlatryor. Bizi evreleyen gece kapkaln ve kapkaranlk. Sigaram bitiyor atei parmaklarma dek geliyor, sn dryorum. Bilmiyordum, diyor Sylvia. Hibir fke izi kalmam. Biz de neden karnla deil de onunla tatile ktn merak ediyorduk, diyor. Bunu anlattn iyi oldu. John, yanmam odun paralarn atee doru itiyor. Sylvia, Sence nedeni nedir? diye soruyor. John sanki bu konuyu kesmek istiyormu gibi, trp sesine benzer bir ses karyor, ama yantlyorum: Bilmiyorum. Nedenler ve so nulardan bahsedilemez burada. Nedenler ve sonular dnce r ndrler. Ama bence ruh hastal dncelerden nce gelir. Bu sz lerden pek bir anlam karamyorlar, bundan kukum yok. Zaten bana da pek anlaml gelmiyor, bunu dnmekten ok yoruldum, vaz geiyorum. Psikiyatristler ne dnyor? diye soruyor John. Hibir ey. Ben bu ii braktm. Braktn m? Evet. Bu doru mu sence? Bilmiyorum. Doru olmadn sylemek iin aklc bir neden bulamyorum. Ama bende ruhsal bir engel olutu. Bu konuda ok d ndm, hakknda olumlu dnceler gelitirdim, doktorlardan ran devu almak iin planlar yaptm, hatta telefon numaralarn aldm, ama o srada o engel geldi, bir kapnn hzla kapanmas gibi sanki. Bana pek doru gelmiyor. 60

Kimseye doru gelmiyor zaten. Sonsuza dek dayanabileceimi sanmyorum. Ama nedeni diye soruyor Sylvia. Nedenini bilmiyorum... nk... bilmiyorum... onlar akraba de iller... Azmdan kan szce ayorum. Demek istediim ak rabalk deil... pek gzel durmuyor... sevecen deil... benzeri, se vecenlik de deil... Onlar Chrise kar gerek anlamda sevecen olamazlar, onun akrabas deiller nk... Duygularm aka byle.* Eski bir szck, yle eski ki neredeyse unutulmu. Yzyllar iin de amma deimi. Artk herkes sevecen olabiliyor, herkesten se vecen olmas bekleniyor. Ama baz eyler yllar nce, siz do duunuzda vardr, bunlara kar elinizden bir ey gelmez. O zaman bu, okulun ilk gnnde retmenlerin taknd tavr gibi, ou zaman sahte bir tavrdr. Ama akraba olmayanlar sevecenlik hak knda gerekten ne biliyorlar? Kafamdan boyuna dnceler geiyor, geiyor... Mein Kind -o cuum. te baka bir dilde. Mein Kinder... Wer reitet so spt durch Nacht und Wind? Es ist der Vater mit seinem Kind.** Garip duygular veriyor. Ne dnyorsun? diye soruyor Sylvia. Goethenin eski bir iiri. ki yz yllk olsa gerek. ok nceleri renmitim. imdi neden anmsadm, bilmiyorum, yalnzca... O garip duygu yeniden geliyor. Nasld o iir? diye soruyor Sylvia. Anmsamaya alyorum. Gece vakti bir adam deniz kys bo yunca, rzgrlar iinde, atla gitmektedir. O bir babadr, yannda, kol laryla smsk sard olu vardr. Oluna, yznn neden sapsan ol duunu sorar ve olu yantlar: Baba, hayaleti grmedin mi? Baba, grdnn yalnzca, deniz kysndaki bir sis birikimi, duyduunun ise yapraklarn rzgrla hrdamas olduunu syleyerek oluna ce saret vermeye alr; ama ocuk, grdnn hayalet olduunda di retir ve adam karanlkta, gittike daha hzl, daha hzl srer.
* Yazar burada, kin"= (akraba), kind= (sevecen) ve kindness"= (sevecenlik) szckleri arasndaki benzerlik zerinde dnce retiyor; bu szckler Al manca das Kind (=ocuk) szcyle de benzerlik gsteriyor, (.n.) ** (Alm.) Kimdir bu saatte geceden ve rzgrdan geen, atla? Yannda o cuuyla bir baba (.n.)

61

Sonunda ne oluyor? Baarszlk... ocuk lr. Hayalet kazanr. Rzgr birden esip kmrlerin ateini parlatnca Sylviann rk m gzlerle bana baktn gryorum. Ama o baka bir lke, baka bir zaman, diyorum. Burada yaam her eyin sonudur ve hayaletlerin hibir anlam yoktur. Buna inanyorum. Ama tm bunlara da inanyorum, diyorum, karanlk kr lara bakarak, Bir anlam olup olmadndan kuku duysam da... bu gnlerde pek ok eyden emin deilim. Belki de bu yzden ok ko nuuyorum. Kzler yava yava snyor. Son sigaralarmz iiyoruz. Chris karanln iinde bir yerlerde, ama onun arkasndan gitmeyeceim. John zenle sessiz duruyor, Sylvia da sessiz ve birden herkes kendi zel evreninde yalnz kalp ayrlyor ve aramzda bir iletiim kal myor. Atei suyla sndryoruz ve uyku tulumlar iinde uyumak zere amlarn oraya gidiyoruz. Uyku tulumlarn koyduum, bodur amlardan olumu kk s nan gletten kalkan milyonlarca sivrisinein de rzgra kar s ndklar yer olduunu fark ediyorum. Sivrisinek kovucu ila onlar hi engellemiyor. Uyku tulumunun iyice iine gmlp yalnzca nefes alacak bir delik brakyorum. Tam uyumak zereyken Chris kp geliyor. leride koca bir kumluk var, diyor, am inelerini trdatarak. Evet, diyorum. Yat, uyu. Grmen gerek. Yarn benimle gelip bakar msn? Zamanmz olmayacak. Yarn sabah orada oynayabilir miyim? Evet. Soyunup da uyku tulumuna girene dek bitmez tkenmez g rltler karyor. Sonunda iine giriyor. Sonra saa sola dnyor. Arkadan sessizlik ve biraz daha dnyor. Sonunda Baba? diyor. Ne var? Sen ocukken nasld? Hemen uyu, Chris! Dinlemenin de bir snr vardr. Daha sonra duyduum keskin nefes allardan, alam olduunu anlyorum ve yorgunluktan tkenmi olmama karn uyuyamyorum. Avutucu birka szcn yaran olabilirdi. Yaknlamaya alyordu. 62

Ama nedense konuacak halim yoktu. Avutucu szckler yabanclar iin, hastaneler iindir, akrabalar iin deil. Kk ruhsal ilk -yar dmlar deil onun gereksinme duyduu ya da arad... Onun neyi ge reksindiini ya da aradn da bildiim sylenemez geri. Dolunay amlarn arkasndaki ufuktan yava yava ykseliyor ve yar uykulu, ayn gkyznde izdii yava, sabrl kavisi saat saat izliyorum. ok yorgunum. Ay, garip dler, sivrisineklerin sesi ve trl an paralar i ie girip gerekd bir lkede karyor, orada ay parlyor, bir sis birikimi var ve ben atla gidiyorum, yanmda Chris var, at kk bir dereyi atlayp kumluun iinden, telerdeki ok yanusa doru kouyor. Ve sonra kayboluyor... ve sonra yeniden be liriyor. Ve sisin iinden hafiften bir ekil beliriyor. Dorudan baktmda yok oluyor, ama baka yere baktmda gzucunda yeniden beliriyor. Tam ona bir ey syleyecek, ona seslenecek, onun adn anacakken vazgeiyorum, nk biliyorum ki onu tandm belli eden bir ha reket ya da tavr, ona, kazanmamas gereken bir gereklii kazand racak. Ama aklamasam da bu ekli tanyorum. Bu, Phaedrus. Kt ruh. lgn. Yaamn ya da lmn olmad bir dnyadan geliyor. ekil siliniyor ve paniimi nlyorum... Sk duruyorum... acele etmiyorum... Yok olup gitmesini bekliyorum... ona inanmayarak, inkr etmeyerek... ama kafamn arkasndaki salar karncalanyor... O, Chrisi aryor, deil mi?.. Evet?..

Saatim dokuzu gsteriyor ve artk scaktan uyunmuyor. Uyku tu lumunun dnda gne gkyznde epey ykselmi. Hava temiz ve kuru. Gzlerim i ve yerde yatmaktan eklemlerim arm. Azm kupkuru, dudaklarm atlam ve yzm, ellerim siv risinek srklaryla dolu. Dnden kalan gne yanklar canm ac tyor. amlarn tesinde sar otlar, toprak ve kum ynlar yle parlak ki bakmak zor. Scak, ssz ve orak tepeler ve ak gkyz, byk, korkun bir boluk duygusu veriyor. Havada bir gram nem yok. Bugn ortalk kavrulacak. 63

amlardan, kumlu blgeye doru, imenlere dek yryorum ve orada uzun sre etraf seyre dalyorum, dnyorum... Bugnk Chautauquann, Phaedrusun dnyasn aratrmasna karar verdim. nce, onun teknoloji ve insani deerlerle ilgili dncelerini belirtmekle yetinip kiiliinden bahsetmemeyi dnmtm, ama dncelerin biimi ve dn gece ortaya kan anlar doru yolun bu olamayacan gsterdi. Onu es gemek, kalmamas gereken bir eyden kamak olacak. Gn aarmaya baladnda, Chrisin szn ettii Kzlderili ar kadann bykannesi bana gelip baz eyler anlatt. Hayaletlerin, len birisi gereince gmlmediinde ortaya ktn syledi. Bu doru, Phaedrus asla gereince gmlmedi ve sorunun asl kayna bu. Daha sonra geri dnyorum ve Johnun kalktn, bo gzlerle bana baktn gryorum. Henz tam uyanmam, almak iin amaszca saa sola dnyor. Hemen Sylvia da kalkyor, sol gz i mi. Ne olduunu soruyorum. Sivrisinek sr olduunu sylyor. Eyalar motosiklete yklemek zere topluyorum. John da ayn eyi yapyor. bitince ate yakyoruz, bu srada Sylvia kahvalt iin sucuk, yu murta ve ekmei karyor. Kahvalt hazr olduunda gidip Chrisi uyandryorum. Kalkmak istemiyor. Kalkmasn sylyorum tekrar. Hayr diyor. Uyku tu lumunu ayakucundan tutup kuvvetle, masa rts gibi silkeliyorum ve imdi uyku tulumunun dnda, am ineleri stnde gzlerini a maya alyor. Ben uyku tulumunu sarp kaldrrken onun olup biteni anlamas biraz zaman alyor. Onuru krlm bir halde kahvaltya geliyor, bir lokma yedikten sonra a olmadn, karnnn ardn sylyor. Parmamla aa larda, bozkrn ortasndaki o garip gl gsteriyorum, ama il gilenmiyor. Yaknmasn tekrarlyor. Kulak asmyorum; John ve Sylvia da aldrmyorlar. Onun durumunu anlattm iyi oldu. Yoksa gerekten srtme karabilirdi. Sessizce kahvaltmz bitiriyoruz. Garip bir ekilde sakinim. Pha edrus konusunda verdiim kararn etkisiyle olsa gerek. Gletin yak lak otuz metre zerindeyiz, o tarafa doru baknca bir tr Western manzaras grnyor. orak tepeler, tek bir insan, tek bir ses yok, 64

ama buralarda yle bir ey var ki ruhunuzu biraz hafifletiyor ve her eyin daha iyi olacan dndryor. Kalan eyay da motosiklete yklerken arka lastiin epey anm olduunu grerek ayorum. Hz, ar yk ve dn yoldaki scak an drm olsa gerek. Zincir de sarkyor; ayarlamak iin aletleri karyorum ve Of! diyorum. Noldu? diye soruyor John. Zincir ayarnda yiv kaym. Ayar cvatasn karp yivleri gzden geiriyorum. Bu benim hatam, bir kez aks somununu gevetmeden ayarlamaya almtm. Cvatada bir ey yok. Ona gsteriyorum. Anlalan, kutu iindeki i yivlerde kayma var. John diliye uzun uzun bakyor. Sence bu kasabaya kadar gider mi? Oh, evet, elbette. Bununla sonsuza dek gidebilirsin. Yalnzca, zincirin ayarlanmasn zorlatrr, o kadar. Ben alrken beni dikkatle izliyor; arka aks somununu ancak ye rinde kalacak kadar gevetiyorum, ekile yan taraflara vurarak ger diriyorum, sonra, ne kaymasn diye aks somununu tm gcmle s kyorum ve kopilyay yerine takyorum. Otomobillerin aks somununun tersine, motosikletlerinkini ok skmann mahzuru yoktur. Bunu yapmay nerden rendin? diye soruyor. zerinde dnmen yeter. Ben olsam nereden balayacam bilemezdim, diyor. Kendi kendime dnyorum, evet, sorun bu zaten, nereden ba lanaca. Johna yaklamak iin geri gidersiniz, gidersiniz, ne kadar geri gitseniz o kadar daha ok geri gitmeniz gerektiini anlarsnz, sonunda kk gibi grnen bir iletiim sorunu felsefi bir aratrma konusu haline gelir. Bence ite bu nedenle Chautauqua gerekli. Alet takmn yerine koyup yan kapaklar kapatyor ve kendi ken dime dnyorum. Gene de ona yaklamaya deer. Yola knca kuru hava, zincir iinden tr birikmi hafif terimi soutuyor ve bir sre rahat ediyorum. Ama ter kurur kurumaz scak basyor. Is on dereceyi gemi olmal. Bu yolda trafik yok ve biz dosdoru gidiyoruz. Yolculuk gn... imdi, bir ykmllm yerine getirmeye balamak istiyorum; bu nedenle diyorum ki, artk burada olmayan bir insan vard, sy65

leyecei bir ey vard ve syledi, ama kimse inanmad ya da ger ekten anlamad. Unutuldu. Aklayacam nedenlerden tr, unu tulmu olarak kalmasn yelerim, ama bu davay yeniden amaktan baka yol yok. Tm yksn bilmiyorum, artk konuamayan Phaedrusun ken disi dnda da kimse bilmiyor zaten. Ama yazdklarndan ve baka kiilerin sylediklerinden ve kendi belleimdeki baz krntlardan, onun neden sz ettiini az ok tahmin edebiliriz. Bu Chautauquann temel dncesi ondan alnd iin bu dncede gerek bir sapma yapmadan, Chautauquayi, saf ve soyut halde sunulmasna oranla daha anlalr klmak iin yalnzca biraz geniletmek gerekecek. Ge niletmenin amac Phaedrusu savunmak deil, hele vmek hi deil. Ama onu sonsuza dek gmmek. Minnesotada, bataklklar arasndaki yolculuu anlatrken tek nolojinin baz garip biimlerinden ve Sutherlandlerin katklar ldrc gten sz etmitim. imdi ters yne, Sutherlandlerden o gce ve onun merkezine doru gitmek istiyorum. Byle yaparak Pha edrusun dnyasna, her eyin sakl biimlerine dayanlarak kav rand, onun bildii tek dnyaya gideceiz. Sakl biimler dnyas allmam bir tartma konusudur, nk aslnda o bir tartma tarzdr. Nesneleri ya o anki grnmlerine da yanarak ya da sakl biimlerine dayanarak tartrsnz ve bu tartma tarzlarn tartmaya kalktnzda, platform sorunu diye adlandrabilecek bir sorunla karlarsnz. Bu her iki tarzdan biri d nda, bunlar tartabileceiniz bir baka platform yoktur. nceleri, Phaedrusun sakl biimler dnyasn ya da en azndan onun teknoloji denen bir yzn, dardan bakarak tartyordum. Ama imdi bu sakl biimler dnyas hakknda konuurken onun kendi gr asndan bakmann daha doru olduu kansndaym. Sakl biimler dnyasnn kendisinin sakl biiminden bahsetmek is tiyorum. Bunu yapmak iin her eyden nce bu konuyu ikiye blmek ge rekir, ama dorusu, bundan nce geriye bakp, onun ne olduunu ve ne anlama geldiini anlatmam gerekir ki bu da uzun bir hikyedir. Geri gitme sorununun bir paras. Ama imdi konuyu ikiye blmek ve onu sonra anlatmak istiyorum. nsan anlayn, klasik anlay ve romantik anlay olarak ikiye ayrmak istiyorum. Bu ikiye ayrma, nihai hakikat asndan ok anlaml deilse de, sakl biimler dn 66

yasn bulmak ya da yaratmak iin kullanlan klasik tarzda alrken gayet merudur. Phaedrusun kulland klasik ve romantik te rimlerinin anlam aadaki gibidir: Klasik anlay dnyay, sakl biimin kendisi olarak grr. Ro mantik anlay ise, o anki grnyle grr. Bir romantie bir motor ya da makine izimi ya da elektronik ema gsterdiinizde onu il gilendiren bir eyler grmesi olanakszdr. Grd eyin ekicilii yoktur, nk gerekliin yzeyini grr. simler, izgiler ve sa ylardan oluan skc, kark listeler. lgin bir ey yoktur. Ama ayn krokiyi ya da emay klasik bir kiiye gsterdiinizde ona bakar ve hayran kalr; nk ordaki izgilerde, biimlerde ve simgelerde sakl biimin muazzam zenginliini grr. Romantik tarz ncelikle esinsel, dsel, yaratc, sezgiseldir. Duy gular olgulardan nce gelir. Sanat, bilimle karlatrldnda genellikle romantiktir. Akl ya da yasalar izlemez. Yalnzca duy gular, sezgileri ve estetik vicdan izler. Kuzey Avrupa kltrlerinde romantik tarz genellikle kadnlkla zdeletirilmitir, ama bu ke sinlikle, zorunlu bir zdeletirme deildir. Klasik tarz, tersine, akl ve yasalar izler ki bunlar da dnce ve davranlarn sakl biimleridir. Bu, Avrupa kltrnde ncelikle er keksi bir tarzdr ve bilim dallar, hukuk ve tp kadnlar iin bu yzden pek ekici olmamtr. Motosiklet srmek romantik olmasna karn motosiklet bakm tam anlamyla klasiktir. Kir, ya, sakl biimlerde ustalama gereklilii yle bir romantizm kart etki yapar ki kadnlar asla buna yanamazlar. Grnrdeki irkinlik klasik anlay tarznda sk sk bulunmasna karn, aslnda doasndan gelen bir ey deildir. Romantiklerin, giz lilii yznden gremedikleri bir klasik estetik vardr. Klasik slup dosdoru, yaln, duygusuz, ekonomiktir ve dikkatle dengelenmitir. Amac duygusal esin uyandrmak deil, kaostan dzen yaratmak, bi linmezi bilinir klmaktr. Her ey kontrol altndadr. Onun deeri, bu kontrol salama becerisiyle llr. Klasik tarz, romantiklere, makine bakmnda olduu gibi skc, kaba ve irkin grnr. Her ey paralara, blmlere, bileenlere ve ilikilerine dayanr. Defalarca bilgisayardan geirilmeden hibir ey hesaplanmaz. Her eyin llp kantlanmas gerekir. Bunaltc. Ar. Sonsuz gri. ldrc g. te yandan klasik tarz da romantii kendine zg bir tarzda 67

grr. Uar, mantksz, kararsz, gvenilmez, ncelikle zevk peinde komakla ilgilenen biri. S. Bir zden yoksun. Genellikle kendi ar ln bile tayamayan ya da tamayan bir parazit. Toplumda gerek bir ayakba. Bylece savan taraflarn biraz daha iyi tanm olduk. Sorunun kayna budur. nsanlar ya yalnzca bir tarzda ya da teki tarzda dnmeye ve bunu yaparken teki tarza ait olan her eyi yan l anlamaya ya da kmsemeye eilimlidirler. Fakat hi kimse kendi grd gerekten vazgemeye niyetli deil ve bildiim ka daryla kimse bu iki gerei ya da tarz gerekten birbiriyle uz latrarak yaamyor. Gerein bu iki grntsnn akt bir nokta yok. Yakn zamanlarda, klasik kltrle romantik kar kltr arasnda dev bir yark olutuunu grdk -birbirlerine gittike yabanclaan ve dman olan, herkesi, bunun hep byle mi srecei konusunda me raka dren iki dnya, kendi iinde blnm bir ev. teki bo yuttaki kartlar ne dnrse dnsn, bunu aslnda kimse is temiyor. Phaedrusun dndkleri ve syledikleri, bu koullar iinde nem kazanyor. Ama o zamanlar kimse kendisini dinlemiyordu ve onu balangta yalnzca srad, sonra istenilmeyen biri, sonra ha fiften kak ve sonunda iyice deli olarak deerlendirdiler. Deli ol duuna pek kuku yok, ama zamannda yazdklarndan, onu kendisine ynelik dmanca dncelerin delirttii anlalyor. Allmadk dav ranlar teki insanlarda yabanclama yaratma eilimindedir ki bu yabanclama da allmadk davranlar artrr ve bylece yaban clama, kendi kendine hzlanan daireler gibi, zirveye ulancaya dek srer. Phaedrus davasnda, bu zirve, mahkeme kararyla polis ta rafndan tutuklanma ve toplumdan srekli dlanma olmutur. US 12ye doru sola sapmakta olduumuzu gryorum; John benzin almak iin duruyor. Ben de yannda duruyorum. stasyonun kapsndaki termometre 33 dereceyi gsteriyor. Bugn de zor bir gn olacak, diyorum. Depolar dolduktan sonra caddeyi geip kahve imek iin bir res torana gidiyoruz. Chris, elbette ki a. Ackacan tahmin ettiimi sylyorum. Ya bizle birlikte yi yeceini ya da hi yiyemeyeceini sylyorum. Kzmadan. Durum byle dercesine. Chris bozuluyor, ama baka yolu olmadn anlyor. 68

Sylviann baklarnda rahatladn gsteren bir ifade yakalyorum bir an. Anlalan, bunun srekli bir sorun olacan dnm. Kahvelerimizi bitirip yeniden dar ktmzda yle felaket scak ki olabildiince hzla motosikletlere atlyoruz. Gene o geici serinlik geliyor ve yok oluyor. San otlar ve kum, gnele ylesine parlyor ki gzlerimi ksmak zorunda kalyorum. US 12 eski, berbat bir anayol. Bozuk asfalt ziftle yamanm ve yamru yumru. Yol ta belalar ilerde sapaklarn olduunu bildiriyor. Yolun iki yannda yer yer, yllardr birikmi harap barakalar, gecekondular var. u anda tra fik youn. Phaedrusun aklc, analitik, klasik dnyas zerinde d nmekten mutluyum. Onunki gibi bir aklclk, ta antik adan beri insanlar yakn ev renin verdii sknt ve depresyondan kurtarmak iin kullanlmtr. Bu aklcl anlamay zorlatran ey, onun bir zamanlar her eyden kurtulmak iin kullanlm olmas, ama bu kan ok baarl olmas yznden bugn romantiklerin bizzat bu katan kamaya a lmalardr. Phaedrusun dnyasn aka anlamay zorlatran, aca yiplii deil, olaanldr. Tanklk da grmenizi engelleyebilir. Onun nesnelere bak analitik betimleme diye adlandrla bilecek bir betimleme tr oluturur. Bu, nesnelerin sakl biimleri temelinde tartld klasik platformun teki addr. O, tmyle kla sik bir kiiydi. Bunun ne olduunu iyi tanmlayabilmek iin onun kendi analitik yaklamna geri dnmek, analizi analiz etmek is tiyorum. Bunu, ilk olarak yaygn bir rnek verip daha sonra iyice iine girerek yapmak istiyorum. Motosiklet bunun iin harika bir r nektir; nk klasik kafalar tarafndan yaratlmtr. imdi dinleyin: Motosiklet, klasik aklc analiz amacyla, ya bileenleri asndan ya da ilevleri asndan eitli blmlere ayrlabilir. Bileenleri asndan blndnde en temel ayrm g grubu ve devinim grubu arasndadr. G grubu, motor ve g aktaran sistem olarak ayrlabilir. lk ola rak motoru ele alalm. Motor, g sistemini ieren bir gvde, bir yakt-hava sistemi, bir ateleme sistemi, bir feedback sistemi ve bir yalama sisteminden oluur. G sistemi, silindirler, pistonlar, balayc ubuklar, bir krank mili ve bir hz dzenleme milinden oluur. Motorun bir blm olan yakt-hava sistemi, bir benzin deposu ve 69

benzin filtresi, bir hava filtresi, bir karbratr, sbaplar ve egzoz bo rularndan oluur. Ateleme sistemi bir kam zinciri, bir kam mili, sbap kollar ve bir distribtrden oluur. Yalama sistemi bir ya pompas ve ya datmak iin gvdenin her yerine uzanan kanallardan oluur. Motora elik eden g aktarma sistemi, bir debriyaj, bir trans misyon ve bir zincirden oluur. G grubuna elik eden tama grubu, ayak asklarn, seleyi ve amurluklar ieren bir asi; direksiyon grubu; n ve arka amor tisrler; tekerlekler; el manivelalar ve kablolar; lambalar, klakson, hz ve kilometre gstergelerinden oluur. Bir motosiklet bileenlerine gre byle paralara ayrlabilir. Bi leenlerin ne ie yaradn anlamak iin ileve gre bir ayrm ge rekir: Motosiklet ya normal alma ilevlerine ya da kontroll yaplan zel ilevlere gre ayrlabilir. Normal alma ilevi, gaz giri zamanndaki ilevler, sktrma zamanndaki ilevler, patlama zamanndaki ilevler ve egzoz za manndaki ilevler olarak ayrlr. Ve bunun gibi. Devam edip, drt motor zamannn her birinde hangi ilevlerin olduunu srasyla anlatabilir, sonra, kontrolle yaplan ilevlere geebilirdim, ama bu, bir motosikletin sakl biiminin ok zet bir biimde betimlenmesi olurdu. Bu tarz betimlemelerde ge nellikle olduu gibi, ok ksa ve gdk kalrd. Ad geen bileenlerin hemen hepsi istendii kadar geni anlatlabilir. Distribtrn kk ama yaamsal nemde bir paras olan platinler hakknda koca bir kitap okumutum. Burada betimlenen tek silindirli Otto motorundan baka motor trleri de vardr: ki zamanl motorlar, ok silindirli mo torlar, Diesel motorlar, Wankel motorlar -ama bu rnek yeterli. Bu betimleme, bileenlere dayanarak motorun ne olduunu ve ilevlere dayanarak motorun nasl olduunu anlatacaktr. Ama bir rnek biiminde bir nerede analizine ve paralarn bu biimde ve dzende olmasn gerektiren mhendislik ilkeleri biiminde bir neden analizine de fena halde ihtiya duyacaktr. Ama burada ama, motosikletin ayrntl bir analizini yapmak deildir. Ama, bir balang noktas, nesneleri kavrama tarzna bir rnek oluturmaktr ki bu, analiz konusunu oluturacaktr. 70

Bu betimleme, ilk iitildiinde kesinlikle garip bir ey iermez. Bu konuya balang iin yazlm bir ders kitabndan alnm ya da belki mesleki bir kursun ilk dersi gibi durmaktadr. Onun gariplii, bir sylem tarz olmaktan kp bir sylem konusu haline geldiinde ortaya kar. O zaman baz eyler dikkat ekebilir. Bu betimleme hakknda yapacanz ilk gzlem o kadar barizdir ki bastrmanz gerekir, yoksa bu, tm teki gzlemleri grltye ge tirir. udur bu gzlem: Hendekte birikmi su gibi durgun ve skc. Falan-filan, falan-filan, falan-filan, falan, karbratr, dili oran, kompresyon, falan-filan-falan, piston, bujiler, gaz, falan-filan-falan, byle gider de gider. Klasik tarzn romantiklerce grn budur. S kc, kaba ve irkin. Romantiklerin pek az bundan teye gider. Ama bu en bariz gzlemi bastrrsanz ilk bakta ortaya k mayan baka baz eylerin farkna varabilirsiniz. lk olarak, bu ekilde betimlenen motosikletin, nasl altn daha nceden bilmiyorsanz, anlalmas olanakszdr. lk kavrama iin gerekli dolaysz yzey izlenimleri gitmitir. Yalnzca sakl biim kalmtr. kincisi, ortada gzlemci yoktur. Betimleme, pistonu grmek iin silindir gvdesini karmanz gerektiini sylemez. Siz resmin hi bir yerinde deilsinizdir. stelik kullanc bile, makine zerinde yapt iin fonksiyonu tmyle mekanik olan bir tr kiiliksiz ro bottur. Bu betimlemede gerek zne yoktur. Yalnzca, her trl gz lemciden bamsz nesneler vardr. ncs, iyi ve "kt" szckleri ve bunlarn hibir ean lamls yoktur. Hibir yerde, deer yargs belirtmez, yalnzca olgular verilir. Drdncs, burada hareket eden bir bak vardr. ok ldrc, entelektel bir neter; yle evik ve yle keskin ki bazen hareket et tiini bile gremezsiniz. Tm paralarn bunlar olduu ve orada gs terildii gibi adlandrld yanlsamasna kaplabilirsiniz. Ama b an nasl hareket ettiine bal olarak, bunlara ok farkl adlar verilebilir ve ok farkl biimlerde dzenlenebilirler. rnein, kam mili, kam zinciri, sbap kollar ve distribtrden oluan feedback mekanizmas bu analitik ban anlalmadk bir kesimi sonucu biraraya gelir. Bir motosiklet yedek paracsna gidip de feedback grubu istediinizi syleseniz adam sizin ne istediinizi anlayamaz. Onlar motoru o ekilde blmezler. Motoru ayn ekilde 71

blen iki retici firma bile yoktur ve reticiler onlar baka bir eyin paras olarak saydklar iin bulamadnz, bu yzden satn ala madnz paralarn ne byk sorun olduunu tm tamirciler bilir. Bu baa, ne olduunu anlamak iin bakmak ve motosikletlerin ya da baka herhangi bir eyin, bak onlar yle kestii iin yle ol duklarn dnecek kadar aptal olmamak gerekir. Ban kendisine konsantre olunmaldr. Daha sonra, bu ba yaratc ve etkili bir bi imde kullanma yeteneinin, klasik-romantik ayrmna nasl zm yaratabileceini gstermek istiyorum. Phaedrus bu ban ustasyd ve onu ustalkla, gl bir biimde kulland. Tek bir analitik dnce darbesiyle tm dnyay kendi be lirledii paralara ayrd, paralar da, paralarn krntlarn da git tike daha kk, gittike daha kk bld ve sonunda istedii b lme dek indirgedi. Klasik" ve romantik" terimlerinin zel kullanmlar bile onun baktarlnn rnekleridir. Ama onunla ilgili her ey bundan, analitik yetenekten ibaret ol sayd ondan hi bahsetmemeyi yelerdim. Ondan bahsetmemi ge rektiren ey, bu yetenei ok garip ama gene de anlaml bir ekilde kullanmasyd. Bunu kimse anlayamad, sanrm kendisi bile an layamamtr ve belki de bu benim bir yanlsamamdr, ama kul land bak zavall bir cerrahnkinden ok bir katilinkine ben ziyordu. Belki de arada bir fark yoktur. Ama ortada hastalkl ve rahatsz edici bir ey olduunu grd ve kkne dek inmek iin daha derin, daha derin, daha derin kesmeye balad. Bir eyin peindeydi. Bu nemli. Bir eyin peindeydi ve ban kulland, nk elindeki tek alet oydu. Bunu yle benimsedi, yle ilerledi ki sonunda kendi kendinin gerek kurban oldu.

u anda her ey ate gibi. Artk bo veremiyorum. Hava frndan km gibi, yle scak ki, motosiklet gzlnn kapatt gz lerim yzmn teki ksmlarna gre daha serin gibi geliyor. Ellerim serin ama terlemeden tr eldivenlerimin srt ksmnda, kurumu tuzdan beyaz izgilerle evrili byk siyah noktalar var. Yolun ilerisinde bir karga bir lei ekeliyor ve biz yak latmzda yavaa uuyor. Yol zerindeki le bir kertenkeleye ben ziyor, kurumu ve zifte yapm.

72

Ufukta binalarn grnts beliriyor, hafife titreyerek. Eilip ha ritaya bakyorum ve bunun Bowman olmas gerektiini dnyorum. Kafamdan buzlu su ve air-condition geiyor. Bowmanin cadde ve kaldrmlarnda hemen hemen hi kimseyi gremiyoruz, ama saa sola park etmi ok sayda araba, insanlarn kentte olduunu gsteriyor. Herkes evlerde. Bir park yerinde mo torlara sk bir dn yaptrp, gideceimiz zamana hazrlk olsun diye k ynnde konumlandryoruz. Motosikletleri park edip kask larmz ve gzlklerimizi karrken geni kenarl apka giymi yal nz ve yal bir adam bize bakyor. ok scak, deil mi? diye soruyor. Baklar bo. John ban sallyor ve yle! diyor. apkann glgeledii yzndeki ifade glmsemeye benzer bir hal alyor. Scaklk ka derece? diye soruyor John. Otuz sekizdi, diyor, son baktmda. Krka kmtr her halde. Ne kadar uzaktan geldiimizi soruyor, sylyoruz; onaylarcasna ban sallyor. ok uzun yol, diyor. Sonra motosikletler hakknda sorular soruyor. Bira ve air-condition bizi aryor, ama biz kurtulamyoruz. Bu rada otuz sekiz derece scak altnda dikilmi, bu adamla ko nuuyoruz. Depo memuru olduunu, emekli olduunu, burasnn byk iftliklerle dolu olduunu ve kendisinin yllar nce Henderson marka bir motosikleti olduunu sylyor. Bu otuz sekiz derece scak gnein altnda Henderson hakknda konumak istemesi houma gi diyor. John, Sylvia ve Chrisin sabrszl artarken o konuda bir sre konuuyoruz ve son olarak hoakal dediimizde bizimle ta nmaktan mutlu olduunu sylyor; baklar hl bo, ama bunu i tenlikle sylediini seziyoruz. Otuz sekiz derece gne altnda, ar bir ciddiyetle yryp gidiyor. Restoranda bu konuda konumak istiyorum, ama kimse il gilenmiyor. John ve Sylvia kendilerinden gemiler ve k mldamadan, soutulmu havay ilerine ekmeye alyorlar. Gar son kz siparileri almaya geldiinde biraz kendilerine geliyorlar, ama hazr deiller ve garson kz tekrar gidiyor. Buradan ayrlmak isteyeceimi sanmyorum, diyor Sylvia. Geni kenarl apka giymi yal adam gene gzmn nne ge 73

liyor. Air-condition gelmeden nce buralarn nasl olduunu bir d nn, diyorum. Dnyorum, diyor Sylvia. Yolda bu scakla ve benim berbat arka lastikle altmtan fazla gi demeyiz, diyorum. Bir ey sylemiyorlar. Onlarn tersine Chris, normal durumuna dnm grnyor, gayet canl ve her eye dikkatle bakyor. Yiyecekler geldiinde a kurt gibi saldryor ve biz daha yarsndayken tekrar istiyor. stedii geliyor ve bitirmesini bekliyoruz. Kilometreler gemi, ama s gerekten korkun. Gne gz lkleri ve motosiklet gzlkleri bu a kar yeterli deil. Kaynak maskesi gerekli. High Plains bitip yerini yamurlarla anm ve sel yataklaryla oyulmu dalar alyor. Aarm bir renkle parlyorlar. zerlerinde tek ot yapra yok. Yalnzca tek tk bitki saplar, kayalar ve kum. Anayolun siyah rengine bakmak gz rahatlatyor, o yzden aaya, ayamn altndan asfaltn nasl hzla getiine bakyorum, flu g rnyor. Bunun yan sra sol egzoz borusunun, imdiye dek hi ol mad kadar maviletiini gryorum. Eldiven parmann ucuna t krp egzoza dokunuyorum ve czrdamay duyuyorum. yi deil. u anda, bununla birlikte yaamak ve ruhsal bir kavgaya gi rimemek gerek... dnce kontrol... imdi Phaedrusun ba konusunda konumalym. zerinde ko nutuumuz baz eylerin anlalmasna yardmc olacak. Bu ba kullanmak, dnyay paralara blp bu yapy kurmak herkesin yapt bir eydir. evremizdeki milyonlarca nesnenin hep farkndayzdr -u deien ekiller, u yank dalar, motorun sesi, gaza basma duygusu, her kaya, ot, it direi ve yol kysndaki atk paralar- tm bunlarn farkndayzdr, ama allmadk bir ey ol madka ya da bize, grmeye hazrlandmz bir eyi yanstmadka gerekten bilincine varamayz. Bunlarn bilincine varamyorsak ve hepsini anmsamyorsak bunun nedeni belki de kafamz bir sr ge reksiz ayrntyla dolu olduunda dnemeyecek hale gelmemizdir. Tm bu farkna vardklarmz arasndan bazlarn sememiz gerekir ve seip de bilincimizi ynelttiklerimiz farkna vardklarmzn asla ayns deildir; nk seme ilemi onlar deiiklie uratr. ev 74

remizdeki, farkna vardklarmzn oluturduu usuz bucaksz ara ziden bir avu kum alr ve bu bir avu kuma dnya deriz. Bir avu kumu alr almaz, bilincine vardmz dnyada bir ayr ma ilemi balar. Bu, baktr. Kumu paralara ayrrz. Bu ve o. Bu radaki ve oradaki. Siyah ve beyaz. imdi ve o zaman. Bilin evrenini paralara ayrrz. Bir avu kum nce tek biimli gibi grnr, ama ona ne denli uzun sre bakarsak o denli farkl yaplar ierdiini grrz. Kumun her tanesi farkldr. Birbirinin ayn iki tane bile yoktur. Bazlar bir ynden benzer, bazlar bir baka ynden benzer ve kumu, bu ben zerlikler ve benzemezliklere gre ayr ynlar halinde ayrabiliriz. Renk tonlarna gre ayr ynlar, boyutlarna gre ayr ynlar, tane biimlerine gre ayr ynlar, opaklk derecesine gre ayr ynlar, byle gider de gider. Ayrma ve snflama ileminin bir yerde bir sonu olacan sanrsnz, ama yoktur. Gider de gider. Klasik anlay, bu ynlarla ve bunlar snflandrma ve ilikilendirme kurallaryla ilgilenir. Romantik anlay ise snflandrma ilemi balamadan nce bir avu kuma ynelir. Birbiriyle uzlamaz olmalarna karn bunlarn ikisi de dnyaya bakmann geerli yol lardr. Bu iki tr anlayn hibirini inemeyecek ve onlar birletirecek bir bak tarz dnya iin ivedi bir gereksinim haline gelmitir. Byle bir anlay kumu snflandrmay da, snflandrlmam kumlara bakp dncelere dalmay da reddetmeyecektir. Ama bu anlay te kilerin tersine dikkati, kumun alnd usuz bucaksz araziye y neltmeyi amalayacaktr. te Phaedusun, zavall cerrahn yapmaya alt budur. Onun yapmaya alt eyi anlamak iin, arazinin ayrlmaz bir blm olan ve kavranmas gereken o para snn, arazinin ortasnda kumu ynlar halinde ayran bir biim olarak grlmesi gerekir. Bu biimi grmeden araziye bakmak araziyi hi grmemek demektir. Budann, motosikletin analizi ile ilgili blmn reddetmek Buday hi anlamamak demektir. Motosikletin hangi parasnn, hangi yndaki, hangi kum ta nesinin Buda olduunu hep soran klasik bir soru vardr. Bu soruyu sormak elbette yanl yne bakmak demektir; nk Buda her yer dedir. Ama ayn zamanda elbette doru yne de bakmak demektir, nk Buda her yerdedir. Her trl analitik dnceden bamsz ola75

rak var olan Buda hakknda ok ey sylenmitir -hatta ok fazla ey sylendiini dnp buna artk bir ey eklenmemesi gerektiini sy leyenler de olacaktr. Ama analitik dnce iinde bulunan ve ana litik dnceye kendi dorultusunu veren Buda hakknda pek bir ey sylenmemitir ve bunu tarihsel nedenleri vardr. Ama tarih devam ediyor ve bu konuda bir eyler syleyip tarihsel kaltmza eklemenin hibir zarar olmayaca gibi, hatta belki olumlu katklar da olabilir. Analitik dncenin, yani ban yaam deneyine uygulanmas sreci srasnda hep baz eyler lecektir. Bu, her eyden nce sanatta ok net grlebilir. Mark Twainin deneyini anmsayalm; Mis sissippi nehrinde seyretmek iin gereken analitik bilgiyi edindikten sonra nehrin gzelliini yitirdiini grmtr. Bir eyler hep l mtr. Ama sanatta daha az farkna varlan ey ise bir eylerin de hep yaratlddr. Neyin ldrld konusuna aklp kalmamak, yaratlanlara da bakmak ve bu olay bir tr doum-lm sreklilii gibi grmek gerekir; ne iyi ne de kt, salt olan bir ey. Marmarth adl bir kasabadan getik, ama John dinlenmek iin bile durmad, biz de devam ettik. Kt yerlere gittike scaklk da artyor ve snr geip Montanaya giriyoruz. Yol zerindeki bir tabela yle sylyor. Sylvia kollarn sallyor, ben de yant olarak komaya basyorum, ama tabelaya baktmda bende uyanan duygular hi de neeli deil. Tabelada yazanlar bende birden bir i gerilim yaratyor, tabii ki ge rilim falan onlarda yok. u anda, onun yaam olduu topraklara gel diimizi bilmeleri olanaksz. Klasik ve romantik anlaylar hakknda srp giden tm bu ko numalar onu betimlememin fazla dolayl bir yolu gibi grnyor olsa gerek, ama Phaedrusa varmak iin bu dolayl yoldan bakas yok. Onun fiziksel grnmn betimlemek ya da yaamyla ilgili ra kamlar vermek yanltc yzeyselliklere taklmak olur. Ve ona do rudan varmak felakete davetiye karmak demektir. O, deliydi. Deli bir insana baktnzda tm grdnz, onun deli olduu hakkndaki kendi bilginizin bir yansmasdr, yani bu onu hi grmemektir. Onu grmek iin, onun grd eyi grmeniz gerekir ve bir delinin grdn grmeye alyorsanz ona varacak tek yol do layl yoldur. Yoksa sizin kendi grleriniz yolu kapatr. Ona ulamak iin, geilebilir grdm tek geit ve gidecek tek yolumuz var. 76

Tm bu analiz, tanmlama, sralama ilemlerine laf olsun diye deil, Phaedrusun gittii ynn anlalmas iin gerekli talar d emek amacyla giritim. Geen gece Chrise, Phaedrusun tm yaamn bir hayaletin pe inde harcadn sylemitim. Bu doruydu. Onun izledii hayalet tm teknolojinin, tm modem bilimin, tm Bat dncesinin te melindeki hayaletti. O, aklcln hayaletinden baka bir ey deildi. Chrise, onun hayaleti bulduunu ve bir gzel dvdn sy lemitim. Sanrm mecazi anlamda doru. lerledike gz nne ser meyi umduum eyler onun aa kardklarnn yalnzca ba zlardr. Artk, sonunda baka insanlarn da bunlarn deerini fark edebilecekleri bir dnemdeyiz. Phaedrusun izledii hayaleti o zaman kimse grmemiti, ama sanrm gnmzde gittike daha ok kii gryor ya da kt anlarda grr gibi oluyor onu, kendisine akl clk diyen, ama anlamsz ve sama grnen, en normal gnlk ey lerin baka eylerle ilintisizlii yznden hafif kaka gibi g rnmesine yol aan o hayaleti. O, yaamn en byk amacnn olanaksz olsa bile gene de canl kalmak olduunu ilan eden normal gnlk varsaymlarn hayaletidir, yle ki, byk zeklar, insanlar daha uzun yaasnlar diye hastalklar iyiletirme savam verirler, ama yalnzca deliler neden diye sorar. Uzun yaamak iin uzun ya anr. Baka ama yoktur. Hayaletin dedii budur. Bakerda, durduumuz yerdeki termometreler glgede 42 dereceyi gsteriyor. Benzin deposu yle scak ki eldivensiz dokunamyorum. Motor, ar snmadan dolay, urusuz bir tkrt sesi karyor. ok kt. Arka lastik de ok kt anm ve elimle dokunduumda hemen hemen benzin deposu kadar scak olduunu duyurmuyorum. Yavalamak zorunda kalacaz diyorum. Ne? Ellinin stne kabileceimizi sanmyorum. John Sylviaya, Sylvia Johna bakyor. Aralarnda, benim yava gitmemle ilgili bir eyler konumu olmallar. kisi de artk sktn der gibi bakyorlar. Biz oraya hzla varmak istiyoruz, diyor John ve Sylviayla res torana doru gidiyor. Zincir de scak ve kuru alm. Sa sele antasn altst edip sprey lubrikant kutusunu buluyorum, sonra motoru altryorum ve 77

dnen zincire spreyi skyorum. Zincir hl ylesine scak ki solvent annda buharlayor. Sonra zerine biraz ya ftrtyorum, bir dakika daha altrp sonra motoru stop ettiriyorum. Chris sabrla bekliyor, sonra arkamdan restorana geliyor. Sanrm ikinci gnde byk bir kntnn geleceini sy lemitin, diyor Sylvia, ierde ikisine yetitiimizde. kinci ya da nc, diye yantlyorum. Yoksa drdnc ya da beinci miydi? Belki. Johnla ikisi, yine daha nceki yz ifadesiyle birbirlerine ba kyorlar. kii kalabalktr, demeye getiriyorlar. Hzla gitmek ve beni ileride bir kasabada beklemek istiyor olabilirler. Bunu ben ne rebilirdim, yalnz eer daha da hzl gitmek istiyorlarsa beni belli bir kasabada beklemeyeceklerdi. Yol kenarnda herhangi bir yerde bu luacaktk. Burann halk buna nasl dayanyor, bilmiyorum, diyor Slyvia. Evet. Yaamas zor bir yer, diyorum biraz kzgnlkla. Buraya gelmeden bunu biliyorlard ve buna hazrdlar. Ekliyorum: Yaknan bir kii tekilerin de iini zorlatrr. Onlar diren kazanmlar. lerini nasl srdreceklerini biliyorlar. John ve Sylvia daha fazla konumuyorlar ve John kolasn a bucak bitiriyor, bir frt iki imek iin bara giriyor. Ben de dar kp motosiklet ykn yeniden kontrol ediyorum ve yeni paketin biraz skm olduunu grnce ipleri gevetip yeniden balyorum. Chris gne altndaki bir termometreyi gsteriyor, scaklk 48 de receyi bulmu. Kasabadan kmadan gene terliyorum. Kuruma serinlii yarm da kika bile srmyor. Scaklk bizi resmen arpyor. Koyu renk gne gzlkleriyle bile gzlerimi sonuna dek ksmak zorundaym. Yanan kumlardan ve soluk gkyznden baka hibir ey yok, gkyz yle parlak ki herhangi bir yere bakmak ok zor. Tam bir cehennem. John epey ilerde, hzlandka hzlanyor. Onu izlemekten vaz geip hz elli bee dnyorum. Bela aramyorsanz bu scakta sa atte seksen be mile kmamanz gerekir. Bu arada bir patlama ola bilir. Sanrm, sylediklerimi bir tr azarlama olarak algladlar, ama benim yle bir amacm yoktu. Bu scakta ben onlardan daha rahat de 78

ilim, ama buna taklp kalmann da bir anlam yok. Tm gn bo yunca, ben Phaedrus hakknda dnr ve konuurken onlar hep bu scan ne berbat bir ey olduunu dnm olmallar. Aslnda on lar ypratan da bu. Dnce. Phaedrus hakknda birey olarak baz eyler sylenebilir: Analitik bilgiyi oluturup ilikilendirecek sistematik dncenin kural ve yntemlerini belirleyen klasik sistemin sistemini, yani mant ok iyi bilirdi. Bunda ok ustayd, zellikle analitik dnme yeteneinin lt saylan Stanford-Binet IQ deeri 170di ki bu, ancak elli bin kiide bir rastlanan bir rakamd. Sistematikti, ama bir makine gibi dnp davrandn sylemek onun dncesinin doasn yanl anlamak olur. yle pistonlarn, te kerleklerin ve dililerin birden almas gibi egdml bir ey deil. Bunun yerine laser n imgesi dnlebilir, bir kalem ka lnlndaki bu n yle ar bir younluktadr; yle korkun bir enerji ierir ki aya dek gidebilir ve yansyp tekrar dnyaya dnebilir. Pheadrus, zeksn herkesi aydnlatmada kullanmaya almad. O, uzaklarda belli bir hedef arad, ona nian ald ve vurdu. Hepsi bu. Vurduu hedefin herkesi aydnlatmas ise bana kalm gibi g rnyor. Zeksna oranla ar derecede yalnzd. Yakn arkadalar olduu hakknda kayt yok. Yalnz yolculuk etti. Her zaman. Bakalarnn yannda da tmyle yalnzd. nsanlar kimi kez bunu sezinler, onun kendilerini istemediini dnr ve ondan holanmazlard, ama on larn holanmamalar onun iin nemli deildi. En ok acy karsnn ve ailesinin ektii anlalyor. Kars, onun iine kapand alann bariyerlerini amaya alanlarn kendilerini bir bolukla kar karya bulduklarn sylyor. Ailesi, onun asla ver medii bir para sevgiye hasret kalmt sanrm. Kimse onu gerekten tanmad. Anlalan, o da byle olmasn is temi ve byle olmutu. Yalnzl belki zeksnn sonucuydu. Belki de nedeniydi. Ama bu ikisi hep bir arada gidiyordu. Yapayalnz, te kinsiz bir zek. Btn bunlardan ve laser n imgesinden, onun souk ve ruhsuz biri olduu anlalyorsa da yle deildi. Aklclk hayaleti dediim eyin peinde, fanatik bir avcyd o. imdi bir grnt ok canl bir ekilde gzmn nne geliyor; 79

gne dalarn arkasna gideli yarm saat olduunda dalarda, ala cakaranln kmesiyle aalarn grnts deimi ve kayalar mavi, gri ve kahverenginin kararm tonlarna dnmtr. Phaedrus gndr, yannda yiyecek bir ey olmakszn oradadr. Yiyecei bit mitir, ama o, derin dnmeyi ve grmekte olduu eyleri brakmak istememektedir. Bildii bir yola pek uzakta deildir ve acelesi yoktur. Keiyolunun zerine ken alacakaranln iinde bir hareket grr ve sonra bunun keiyolundan gelmekte olan bir kpek, ok iri bir oban kpei ya da daha ok kzak kpeine benzer bir hayvan olduunu fark eder ve bir kpein akam vakti bu karanlk yerde ne aradn merak eder. Kpekleri sevmez, ama hayvann hareketi bu duygularnn aa kmasn nler. Kpek sanki onu gzlyor, yar glyordun Phaedrus uzun sre hayvann gzlerine bakar ve bir an bir tanma duygusu gelir. Sonra kpek gzden kaybolur. Daha sonra onun bir orman kurdu olduunu anlar ve bu olayn ans onda uzun sre kalr. Bunun nedeni bence, Phaedrusun kurtta bir bakma kendi grntsn grm olmasyd. Fotoraf, zamann statik olduu bir fiziksel grnt verebilir, ayna zamann dinamik olduu bir fiziksel grnt verebilir, ama sa nrm onun dada grd, fiziksel olmayan, hibir biimde zaman iinde yer almayan bir grntyd. Ama gene de bir grntyd nk onda bir tanma hissi yaratmt. Bu dsel grnt bana ok canl geliyor, nk ben de onu drt gece Phaedrusun grnts ola rak grdm. Onda, dadaki o orman kurdu gibi, bir tr hayvan cesareti vard. Herkesi akna eviren, benim bile duyunca ardm bir ekilde, olacaklar hi dnmeden, bildii yola giderdi. Saa sola kaymazd. Bunu kefettim. Ama bu cesaret, kendini feda etmesini gerektirecek bir idealist dnceden deil, araynn younluundan ileri ge liyordu, bunda soylu bir ey yoktu. Sanrm aklclk hayaletini ondan almak iin aryordu, nk kendini onun biimlendirdiini sezinliyordu. Kendini kendi g rntsnden kurtarmak istiyordu. Hayaleti yok etmek istiyordu, nk kendisi neyse hayalet de oydu ve kendi kimliinin bandan kurtulmak istiyordu. ok garip bir ekilde buldu bu zgrl. Onun hakkndaki bu aklama inanlmaz gibi grnyor, ama en inanlmaz blm imdi geliyor. Onunla aramdaki ilikiden bah80

sediyorum. imdiye dek sylenemedi, karanlkta kald, ama artk bi linmesi gerekli. Onu ilk kez, yllar nce olmu bir dizi garip olay sonucunda ke fetmitim. Bir cuma gn ie gitmi, hafta sonundan nce bir sr i halletmitim ve bundan tr mutluydum; daha sonra arabaya atlayp bir partiye gitmi, herkesle uzun uzun ve grltl konumalar yapp ok fazla itikten sonra biraz uzanmak zere arkada bir odaya ge mitim. Uyandmda tm gece boyu uyumu olduumu fark ettim, nk gne domutu; Aman Tanrm, ev sahibinin adn bile bil miyorum! diye dndm, bir sr can skc ey yaayacaktm imdi. Oda, benim yattm odaya benzemiyordu, ama geldiimde karanlkt ve krktk sarho olmalydm. Kalktm ve giysilerimin deimi olduunu grdm. Bunlar bir gece nce giydiim giysiler deildi. Odadan ktm, ama kapnn, bir evin baka odalarna deil uzun bir koridora aldn grerek a rdm. Koridorda yrrken herkesin bana bakt izlenimini edindim. kez, tanmadm birileri beni durdurup nasl olduumu sordu. Benim akamki sarholuumu kastettiklerini dnerek bamn bile a rmadn syledim, bu szlerime biri glecekti, ama kendini tuttu. Koridorun sonundaki bir odada, etrafnda bir eyler yaplan bir masa grdm. Olan biteni anlayncaya dek gze batmamak iin ma sann kenarnda oturdum. Ama beyazlar giymi bir kadn geldi ve adn bilip bilmediimi sordu. Bluzuna tutturulmu kk ismi oku yup syledim. Oradan okuduumu grmedii iin ard; aceleyle yryp gitti. Geri geldiinde yannda bir erkek vard; adam dorudan bana ba kyordu. Yanma oturdu ve o da, adn bilip bilmediimi sordu. Sy ledim, bildiim iin ardlar. Bunun olmas iin daha ok erken, dedi adam. Buras bir hastaneye benziyor, dedim. Onayladlar. Ben buraya nasl geldim? diye sordum, sarho olduum partiyi dnerek. Adam bir ey sylemedi, kadn gzlerini kard. Pek bir ey aklanmad. evremdeki kantlardan, uyanmamdan nce her eyin d, uyan dktan sonra her eyin ise gerek olduu sonucunu karmam bir haf 81

tadan fazla zamanm ald. ki ime yaantsnn olmadn gs teren, boyuna byyen yeni olaylar ynndan baka, iki yaanty ayrt etmek iin herhangi bir veri yoktu. kp darsn grdm hi anmsamadm kaplarn kilitlenmesi gibi ufak eyler belirdi ka famda. Ve veraset mahkemesinden gelmi, birisinin deli olduu hak kndaki karar yazan kt. Beni mi kastediyorlard? Sonunda bana, Senin artk yeni bir kiiliin var, diye bir ak lama yapld. Ama bu, hibir eyi aklamyordu. Hatta, herhangi bir eski kiiliin farknda olmadmdan kafam daha ok kartrd. Eer bana Sen yeni bir kiiliksin, deselerdi daha anlalr bir ey olurdu. Bu belki uygun olurdu. Kiilii bir mal gibi, insann giyecei bir giysi gibi dnerek hata ediyorlard. Kiilik karlnca ne kalr geriye? Kemikler ve etler. Birtakm yasal veriler toplam belki, ama kesinlikle kii deil. Kemikler, etler ve yasal veriler kiiliin giydii elbiselerdir, bunun tersi ise doru deildir. Ama onlarn tand ve benim, devam olduumu varsaydklar eski kiilik kimdi? Bu, yllar nce, Phaedrusun varln ilk seziimdi. zleyen gn ler, haftalar ve yllar iinde daha ok ey rendim. O ld. Mahkeme kararyla, beyin loblarna yksek voltajl al ternatif akm verildi. Teknolojik olarak Annihilation ECS olarak bilinen teknik uyarnca arka arkaya yirmi sekiz kez, 0,5 ile 1,5 saniye srelerle 800 mili amper akm uyguland. Ondan sonraki ilikimizi sonsuza dek snrlayan, teknolojik ynden hatasz bir ilemle tm ki ilik iz brakmakszn akp gitti. Onunla hi tanmadm. Asla ta nmayacam. Ama u anda onun belleinden garip paralar anszn geliyor ve evremizdeki bu yola, bombo uurumlara ve beyaz, scak kuma denk dyor; bu garip uyumadan, onun tm bunlar grdn karyorum. O, burada bulunmutu; yle olmasayd bilemezdim. Bu rada bulunmu olmas lazm. Bu ani grnt birlemesini grr, ne reden kaynakland hakknda fikrimin olmad birtakm garip dnce paralarn anmsarken sanki gaipten gelen sesler duyan biri, teki dnyadan mesajlar alan bir medyum gibiyim. Aynen yle. Nes neleri hem kendi gzmle, hem de onun gzyle gryorum. Bu gz ler bir zamanlar onundu. Bu GZLER! in korkun yan da bu ite. u anda baktm, el 82

divenlerin iindeki, motosikleti yolda ynlendiren bu eller bir za manlar onundu. Bunun yaratt duyguyu anlayabiliyorsanz, gerek korkuyu, ondan kalabilecek hibir yer olmadn bilmekten kay naklanan korkuyu da anlayabilirsiniz demektir. Alak kenarl bir kanyona giriyoruz. ok gemeden beklediim gibi yol kenarnda bir park yeri beliriyor. Birka bank, kk bir yap, et raf hortumlarla dolu kck yeil aalar. Aman Tanrm, John teki utaki kta, anayola kmaya hazrlanyor. Grmezden geliyor ve yapnn yannda duruyorum. Chris aa at lyor, motorlar park ediyoruz. Motordan kan s sanki ateten kyormu gibi, evresindeki her eyin grntsn dalgalandryor. Gz ucuyla, teki motosikletin geri dndn gryorum. Var dklarnda ikisi de bana bakyorlar. Sylvia, ok... kzgnz! diyor. Omuz silkip emeye su imeye gidiyorum. John, Dayankllktan sz ediyordun, hani? diyor. Johna bir saniye bakyorum ve gerekten kzgn olduunu g ryorum. Bunu ok ciddiye almanzdan korkmutum zaten, di yorum ve dnp gidiyorum. Su iiyorum ama su sabunlu su gibi. Yine de iiyorum. John gmleini suyla slatmak iin binaya giriyor. Ya dzeyini kontrol ediyorum. Ya deposunun kapa yle scak ki eldiven ze rinden bile parmam yakyor. Motor pek ya eksiltmemi. Arka te kerlek biraz daha anm ama henz kullanlabilir durumda. Zincir yeterince sk ama biraz kuru, gvenlik iin tekrar biraz yalyorum. nemli cvatalar yeterince sk. John srlsklam suya batm geliyor, Bu kez siz ne gein, biz arkadan gelelim, diyor. Hzl gidemem, diyorum. Kabul, diyor. Gidelim. Bylece ne geiyoruz ve yavalyoruz. Kanyondan geen yol, sandmz gibi daha nceki yollardan daha dz olmad gibi yoku yukar kmaya balyor. Hayret. Yol imdi biraz virajland, gitmemiz gereken ynn tersine gi diyor, sonra gene dnyor. Hemen biraz ykseliyor ve sonra biraz daha ykseliyor. Dar eytan uurumlar arasnda zigzag yaparak gi diyoruz, derken gene yukar, her seferinde srekli yksee, biraz daha yksee kyoruz. 83

Fundalklar beliriyor. Arkadan kk aalar, yol hl yukar kyor, imenlere doru ve sonra itli ayrlar. Yukarda ufak bulutlar. Yamur mu yaacak yoksa? Belki. a yrlara yamur gerek. Bunlarda iekler de var. Her eyin byle de imesi garip. Haritada hibir ey gstermiyordu. Ve bellek bilinci de yitip gitti. Phaedrus bu yoldan gelmemi olsa gerek. Ama baka yol yok. Yol hl trmanyor. Gne, nmzdeki, aal, aml ufka deecek gibi alalan bu luta doru yaklayor ve aalarn ardndan am kokulu souk bir rzgr geliyor. ayrdaki iekler rzgrla sallanyor ve motosiklet biraz eiliyor, birdenbire serinliyoruz. Chrise bakyorum, glmsyor. Ben de glmsyorum. Yolda birden sert bir yamurla birlikte, uzun sre beklemi toz dan tr toprak kokulu bir rzgr balyor, yol kysndaki tozlar yamur damlalaryla kabarcklanyor. Btn bunlar nasl da yeni. Bize bir yamur nasl da gerekliydi. Giysilerim slanyor, motosiklet gzlklerim benekleniyor, r permeler balyor ve bu gzel bir duygu veriyor. Bulut gnein al tndan ekiliyor, am orman ve kk ayrlklar, gnein ya murdan kalan damlacklar yakalad yerlerde yeniden parlyor. Trmann zirvesine, yeniden kurumu ama bu kez serinlemi olarak varp duruyoruz ve tepeden, aadaki dev vadiye ve nehre ba kyoruz. Sanrm geldik, diyor John. Sylvia ve Chris, uzakta, aada vadinin br ucunu aralarndan grebildiim amlarn altndaki ayrda, iekler arasnda yryorlar. Vaat edilmi topraklara bakan bir ncym imdi.

84

2. blm

Saat yaklak sabahn onu, Miles City, Montanada bulduumuz otelin arkasndaym ve motosikletin yannda, serin bir kaldrm ta stnde oturuyorum. Sylvia hepimizin amarlarn ykamak iin Chrisle birlikte amarhaneye gitti. John kasknn zerine ko yaca bir ornitorenk bulmak iin gitti. Dn kasabaya geldiimizde bir motosiklet dkknnda grm. Ben de motoru biraz k yaklatrmak istiyorum. Kendimi iyi hissediyorum. Buraya leden sonra vardk ve bol bol uyuduk. Durmamz ok iyi oldu. Ne kadar yorulduumuzun far kna varmadan kendimizi perian etmekle ne aptallk yapmz. John odalar iin kayt yaptrmaya alrken benim adm bile anmsayamad. Resepsiyoncu kz, pencereden grnen son moda, mt

87

hi motosikletlerin bizim mi olduunu sorduunda ikimiz de yle glmtk ki kzcaz yanl bir ey sylediini sanmt. Tmyle ar yorgunluktan kaynaklanan mankafa bir glt oysa bizimki. Motosikletleri park edip deiiklik olsun diye yrmekten ok, ok mutluyduk. Ve banyo. Mermer demenin ortasnda bizi bekleyen, aslan pen esi ayaklar zerine oturtulmu, emaye dkm demirden, gzel bir kvet iinde. Su yle yumuak duyumsanyordu ki sanki sabunu hi aktmayacakm gibi geliyordu. Sonra ana caddelerde gezindik ve kendimizi bir aile gibi hissettik... Bu motosiklette yle ok motor ayar yaptm ki alkanlk haline geldi. Nasl yapacam pek dnmyorum artk. Esas olarak ola and bir ey aryorum. Motorda gevek sbap sesini andrr bir ses belirdi, ama daha kt bir ey olabilir, ayarlayp duruma bakacam. Sbap ayar motor soukken yaplmal, yani gece nereye park et miseniz ertesi sabah orada alacaksnz; ben de bu yzden Miles City, Montanada bir otelin arkasndaki glgeli kaldrmdaym. u anda glgede hava serin ve bir saat sonraya ya da gne aa dallar arasndan kana dek yle kalacak ki, bu da motosiklet zerinde a lmak iin uygun. Bu motorlarn ayarn dorudan gne altnda ya da kafanzn buland ge saatlerde yapmamanz gerekir, nk daha nce yz kez bile yapm olsanz dikkatli olmak ve baz eyleri aramak zorundasnzdr. Bunun, yani motosiklet bakmnn ne kadar aklc bir i olduunu kimse anlamaz. Bir tr ustalk ya da bir tr makine merak sa nrlar. Dorudur, ama ustalk hemen tmyle bir akl olaydr ve so runlarn ou kafann doru almamasndan, eski radyo spikerlerinin deyimiyle kulaklklar arasndaki ksa devreden kaynaklanr. Mo tosiklet, akl yasalarna tmyle uygun olarak alr ve motosiklet bakm sanat zerinde almak, aslnda, minyatr bir aklclk sa nat almasdr. Dn, Phaedrusun izledii ve onu delirten eyin aklclk hayaleti olduunu sylemitim, ama kimsenin an layamayaca genellemeler iinde kaybolmamak iin aklcln, aya yere basan rneklerinden ayrlmamak ok nemlidir. Akl cln uyguland eyler de iin iine katlmazsa aklclk zerine konumak ok kafa kartrc bir ey olabilir. imdi, bir yannda motosikleti o anki grnyle grdmz 88

-bu nemli bir bak tarzdr- ve teki yannda motosikleti, ta mircilerin yapt gibi, sakl biimlere dayanarak grmeye ba layabileceimiz -bu da nesnelere bakn nemli bir tarzdr- klasik ve romantik aras snrdayz. u aletler, rnein u somun anahtar belirli bir romantik gzellie sahip olmasna karn amac daima saf klasiktir. Makinenin sakl biimini deitirmek zere dizayn edil milerdir. u ilk bujinin i tarafndaki porselen ok kararm. Bu, romantik adan olduu kadar klasik adan da irkindir, nk silindire ok benzin girdiini, ama yeterli hava girmediini gsterir. Benzin iin deki karbon moleklleri birleecek yeterli oksijen bulamaynca bu rada, bujinin zerinde yerleip birikirler. Dn kasabaya gelirken r lanti sesindeki deiiklik bunun gstergesiydi. Yalnzca bir silindire mi zengin karm geldiini kontrol etmek iin tekini de kontrol ediyorum. kisi de ayn. akm karyorum, hendek iinde duran bir sopay kapp ucunu sivriltiyorum, bununla bujileri temizliyor, zengin karmn nedenini merak ediyorum. Bunun sbaplar ve ubuklaryla ilgisi olamaz. Karbratrn ayar ise ok seyrek bozulur. Yksek hzlarda zengin karm gelsin diye kar bratrn ana memeleri bytlmt, ama ayn meme olduu halde bujiler bundan nce ok daha temizdi. Esrarengizlik. Bununla hep karlarsnz. Ama hepsini zmeye kalkarsanz motoru asla tamir edemezsiniz. O anda bir yant yoksa soruyu ylece brakmak gerekir. lk sbapta bir sorun yok, ayar gerekmiyor, o nedenle bir son rakine geiyorum. Gnein, aalarn arkasndan kmasna hl epey zaman var... Bunu yaparken kendimi hep kilisedeymi gibi his sederim... u gey dinsel bir ikon sanki, onunla kutsal bir tren ya pyorum. Klasik adan ok derin bir anlam olan, hassas lm alet leri denen setin bir paras bu gey. Motosiklette bu hassasiyet, romantik ya da mkemmeliyeti ge rekeler yznden salanmaz. Bu motorun iindeki s ve patlama ba sncnn mthi gcnn yalnzca bu aletlerin salayaca has sasiyetle kontrol altna alnabilecei aktr. Her patlama olduunda krank miline bal piston kolu her santimetre kareye den tonlarca gl bir yzey basncyla itilir. Eer piston kolunun krank miline balants gerektii gibiyse patlamann gc yumuak bir ekilde ak tarlr ve metal buna kar koyabilir. Ama bu balant bir santimin binde birinden az bir mesafe kadar bile gevekse kuvvet birdenbire, 89

bir eki darbesi gibi vurur ve piston kolu, yataklar ve krank yzeyi dvlerek anr ki bu, gevek sbap sesine benzeyen bir grlt karr. Bu nedenle onu kontrol ediyorum. Eer piston kolu gevekse ve ben tamir etmeden dalarda gitmeye kalksam bu ses gittike artar, artar ve sonunda piston kolu krlp bota kalr, dnen krank miline arpar ve motor datr. Bazen krk kol, karteri delip geer ve tm ya yola akar. Bu durumda tm yapabileceiniz yrmeye ba lamaktr. Ama tm bunlar hassas lm aletleriyle yaplabilecek, bir san timin binde biri dzeyindeki bir ayarla nlenebilir; bu aletlerin sahip olduu klasik gzellik sakl biimin denetlenmesi asndan neler yapabileceindedir; yani nasl grndnde deil ne anlama gel diinde. kinci sbap iyi. Motosikletin caddeye bakan tarafna geip teki silindire balyorum. Hassas aletler bir fikri, yani boyutsal hassasiyeti gerekletirmek zere dizayn edilmilerdir, ama bunlarn kusursuz olmas olanak szdr. Motosikletin kusursuzca biimlendirilmi paras yoktur ve olamaz, ama bu aletlere, mmkn olduunca yaknlatnzda dik kate deer eyler olur ve her ynden tmyle aklc olmasayd byl diyebileceiniz bir gle, lkenin bir ucundan teki ucuna uarak gi dersiniz. Asl nemli olan ey bu aklc dnsel fikrin kavranmasdr. John motosiklete baktnda eliin farkl biimlerini grr, bu elik biimlerine kar olumsuz eyler hissedip zerinde daha fazla d nmez. Ben u anda elik biimlere bakyor ve fikirler gryorum. O benim paralar zerinde altm sanyor. Oysa ben kavramlar zerinde alyorum. Dn, motosikletin bileenlerine ve ilevlerine gre ayrlabile ceini sylerken bu kavramlardan sz etmitim. Bunu sylediimde yle ematize edilebilecek bir dzenleme oluturmutum:

90

Ve bileenlerin, g grubu ve devinim grubu olarak alt blmlere ayrlabileceini sylediimde, birden yeni kutular belirmiti:

Grdnz gibi, her yeni ayrm yaptmda bu ayrmlarla ilgili yeni kutular ortaya kmakta, sonunda kutulardan koskoca bir piramit olumaktadr. Motosikleti gittike daha kk paralara ble ble so nunda bir yap oluturduumu grrsnz. Kavramlardan olumu bu yapya bilimsel dilde hiyerari denir ve antik adan beri tm Batl bilginin temelini oluturmutur. Kral lklar, imparatorluklar, kiliseler, ordular hep hiyerariye gre ya planmtr. Modern iletmeler de bu ekilde yaplanr. Referans ma teryallerinin iindekiler tablosu bu ekilde yaplandrlr, mekanik gruplar, bilgisayar yazlmlar, tm bilimsel ve teknik bilgiler bu e kilde yaplandrlr -yle ki baz bilim dallarnda, rnein biyolojide filum-takm-snf-ksm-tr hiyerarisi neredeyse bir ikon konumun dadr. Motosiklet kutusu, bileenler ve ilevler kutularn ierir. Bileenler kutusu g grubu ve devinim grubu kutularn ierir ve bylece gider. Baka uygulamaclar tarafndan retilmi, uzun zin cir yaplar oluturan, rnein nedenler gibi, daha pek ok ya planmalar vardr. A, Bnin nedenidir, B, Cnin nedenidir, C, Dnin nedenidir ve bylece gider. Motosikletin ilevsel tanmlanmasnda bu yaplanma kullanlr. Uygulayclarn vardr, eittir ve an lamna gelirleri de baka yeni yaplar yaratr. Bu yaplarn bir birleriyle ilikileri ise, kimsenin yaam boyu kk bir blmnden fazlasn anlayamayaca kadar karmak ve usuz bucaksz bi imlerle gerekleir. erik hiyerarisi ve nedensellik yaps k91

smlarnn yalnzca birer trn oluturduu, birbiriyle ilikili tm bu yaplarn genel ad sistem'dir. Motosiklet bir sistemdir. Gerek bir sistem. Ynetsel ve kurumsal yaplanmalara da sistem demek do rudur, nk bu rgtlenmeler motosikletinkiyle ayn yapsal kav ramsal ilikiler temelinde oluturulmulardr. Tm anlam ve ama larn yitirseler de, yapsal ilikiler sayesinde ayakta kalrlar. nsanlar fabrikaya gelir ve tmyle anlamsz bir ii, soru sormadan, saat se kizden bee dek yaparlar, nk yap bunun byle olmasn ge rektirmektedir. Onlarn bu anlamsz yaam srdrmelerini isteyen ne bir kt adam ne de bir ahlaksz herif" vardr; yalnzca yap by ledir, sistem bunu gerektirir ve kimse, yalnzca anlamsz diye yapy deitirme gibi tehlikeli bir ii stlenmek istemez. Ama sistem olduu iin bir fabrikay ykmak ya da bir hkmete kar ayaklanmak ya da motosikleti tamirden kanmak, nedenlere deil de sonulara saldrmaktr ve saldr yalnzca sonulara ynelik olduu srece hibir deiim olanakl deildir. Asl sistem, gerek sistem, var olan sistematik dnce yapmzdan, aklcln ken disinden baka bir ey deildir; bir fabrika yklr, ama onu reten aklclk braklrsa ayn aklclk hemen baka bir fabrika retecektir. Sistematik bir hkmet devrimle yklr, ama o hkmeti reten sis tematik dnce kalplar salam kalrsa o dnce kalplar daha sonra baka hkmetlerle kendilerini yineleyeceklerdir. Sistemler ko nusunda ok ey sylenmitir. Ama bu konu, hemen hi an lalmamtr. Motosiklet budur ite, elie ilenmi kavramlar sistemi. Birisinin zihninden kmam tek bir para, tek bir biim yoktur iinde... numaral sbap da salam. Biri kald. En iyisi onun... Anladm ki, e likle hi almam kiiler bunu gremiyorlar -yani motosikletin n celikle zihinsel bir olgu olduunu. Onlar metali -borular, kollar, di rekler, aletler, paralar gibi- belli biimlerde, tmyle deimez, dokunulmaz ve ncelikle fiziksel bir ey olarak gryorlar. Ama ma kine retiminde alan ya da dkm, demircilik ya da kaynak yapan kiiler elikin hibir biimi olmadn grrler. elik, eer ye terince ustaysanz istediiniz her biimi alabilir, ama eer usta de ilseniz istediinizin dnda her biimi olabilir. u sbap gibi bi imler sizin vardnz ve elie verdiiniz biimlerdir. eliin, u motordaki eski kir ynndan baka biimi yoktur. Bu biimlerin 92

hepsi birilerinin kafasndan kmtr. Bunu grmek nemlidir. e liin kendisi bile mi? Elbette! elik bile insan kafasndan kmadr. Doada elik yoktur. Size bunu bronz andan birisi de sy leyebilirdi. Doada olan ey yalnzca, eliin potansiyelidir. Bundan baka bir ey yoktur. Peki ama, potansiyel nedir? Bu da birilerinin kafasndadr... Hayaletler. Bunlarn tmyle insanlarn kafasnda olduunu sylediinde Phaedrusun demek istedii, aslnda buydu. Birden ortaya frlar ve bunu, motor gibi herhangi bir spesifik rnek gstermeden sylerseniz size deli gzyle bakarlar. Ama onu spesifik ve somut bir eye ba larsanz deli grnts yok olmaya balar ve nemli bir ey sy lenmi olduu grlr. Drdnc sbap, beklediim gibi ok gevek. Ayarlyorum. Za manlamay kontrol ediyorum ve bozulmam olduunu, platinin meme yapmam olduunu gryorum; o ekilde brakyorum, sbap kapann cvatalarn skyorum ve motoru altryorum. Sbap sesi kayboluyor, ama bu, ya henz souk olduundan u anda bir anlam tamyor. Aletleri yerine kaldrncaya dek rlantide brakyor sonra binip, dn akam grdm bir motosikletlinin zincir ayarlama balants ve yeni bir ayak koyma yeri lastii bulabile ceimi sylemi olduu motosiklet dkknna gidiyorum. Chrisin si niri ayana vuruyor olsa gerek. Ayak koyma lastii boyuna anyor. ki blok gidiyorum ve hl sbap sesi yok. Ses dzelmeye ba lyor, sanrm oldu. Ama gene de otuz mili gitmeden kesin bir sonuca varmak istemiyorum. Ama o zamana dek ve u anda gne parlak, hava serin, kafam net, nmzde koca bir gn var, dalara nerdeyse geldik, bugn yaamak gzel. Bu hafif hava yapt bunu. Ykseklere kmaya baladnzda hep bunu hissedersiniz. Ykseklik! Motorun zengin karmla almasnn nedeni buydu. Evet, neden buydu. u anda yedi yz elli metredeyiz. En iyisi, stan dart karbratr memelerini takaym. Onlar takmak yalnzca birka dakika alr. Rlantinin hava ayarn da biraz aaym. Daha da yk seklere kacaz. Billin, aa glgeleri altndaki motosiklet dkknn buluyorum, ama Bili yok. Dkkn kaps ardna kadar ak, yoldan geen biri onun herhalde bir yere balk tutmaya gittiini sylyor. Gerekten Batdayz. Chicago ya da New Yorkta kimse dkknn kapsn byle ak brakp gitmez. 93

eriye girince Billin fotorafik kafa ekolnden bir tamirci ol duunu anlyorum. Her ey ortalkta bir yerlerde. Somun anahtarlar, tornavidalar, eski yedek paralar, eski motosikletler, yeni yedek par alar, yeni motosikletler, sat ilanlar, amreller, her ey yle st ste ve kark bir halde ortala salm ki bunlarn altndaki tamir tezghn bile gremiyorsunuz. Ben bu koullarda alamam, nk ben fotorafik kafal bir tamirci deilim. Herhalde Bill bu kaos iin de herhangi bir aleti, nerede olduunu bile dnmeden dnp eline alabiliyordur. Bu tr tamirciler grmtm. Bunan izlemek sizi l drtabilir, ama ilerini iyi ve bazen daha abuk yaparlar. Fakat bir aleti santim sola ekseniz gnlerce aramak zorunda kalrlar. Bill bir eye glerek dkkna geliyor. Elbette benim motor iin karbratr memesi vard ve nerede olduunu biliyordu. Ama bir sa niye beklemem gerekiyordu. Darda, arkada Harley marka mo tosiklet paralar zerinde biriyle pazarlk yapyordu. Onunla dar kp arkadaki bir barakaya gidiyorum ve tm bir Harley motosikleti, hl sahibine ait olan asisi dnda, kullanlm para olarak sattn gryorum. Hepsini 125 dolara satyor. Hi de fena deil. Geri dnerken, Bunu yeniden toplamaya kalktnda mo tosikletler hakknda epey ey renecek, diyorum. Bill glyor. Eh, renmenin en iyi yolu da budur. Karbratr memesi ve ayak koyma yeri lastii var, ama zincir ayar balants yok. Lastii ve memeleri yerine takyorum, rlantiyi ayarlyorum ve binip otele dnyorum. Vardmda Sylvia, John ve Chris eyalar ile birlikte merdiven den iniyorlar. Yzlerinden, onlarn da benim gibi mutlu olduklar an lalyor. Ana caddeden iniyoruz, bir restoran bulup le yemei iin biftekleri sylyoruz. Buras mthi bir kasaba, diyor John, gerekten mthi. Byle bir yer kalm olabileceini hi sanmazdm, atm. Bu sabah tm evreyi gzden geirdim. Barlar, kovboy izmeleri, gm dolar kemer tokalar, Levis, Stetsons, her ey var... ve gerek. Ticaret Odas damgal eyler deil. Bir blok aadaki barda benimle, sanki tm yaamm burada geirmiim gibi konutular. Herkes birer bira smarlyor. Duvardaki bir atnal iaretinin ya nnda, u anda Olympic biralarnn blgesinde olduumuzu belirten yazy gryorum ve ondan istiyoruz. 94

Benim bir iftlikten falan geldiimi sandlar herhalde, diye sr dryor John. Ve benimle konuan yal herif kahrolas oullarna hibir ey vermeyeceinden sz ediyordu; ok houma gitti. iftlik kzlarna kalacakm, nk kahrolas oullar kazandklar her senti Suzienin yerinde harcyorlarm. John makaralar koyveriyor. On lar byttne bile pimanm, falan filan. Byle eylerin otuz yl nce bittiini sanrdm, ama burada hl var. Garson kz biftekleri getiriyor ve atal bak giriiyoruz. Mo tosikletle uramak itahm am. Sizi ilgilendirecek bir ey de var, diyor John. Barda, bizim gi deceimiz Bozeman hakknda konuuluyordu. Diyorlar ki, Montana valisinin elinde, Bozeman kolejinden kovulacak elli radikal kolej retmeninin yer ald bir liste varm. Ama vali bir uak kazasnda lm. Bu ok zaman nceydi, diye yantlyorum. Biftekler gerekten gzel. Bu eyalette bu kadar ok radikal olduunu bilmiyordum, diyor John. Bu eyalette her tr insan vardr, diyorum, ama politikada sa clar arlktadr. John uzanp tuzu alyor. Diyor ki, Bir Washington gazetesinin bir ke yazar durumu renmi ve dn stununda bunu yazm; bu yzden herkes bu konuyu konuuyor. Kolejin mdr olay do rulam. Listeyi basmlar m? Bilmiyorum. Senin bildiin biri var m? Elli ad varsa, diyorum bir tanesi de benimki olsa gerek. kisi de bana biraz akn bakyorlar. Aslnda bu konuda ben de fazla bir ey bilmiyorum. Bu, oydu elbette; bundan kaynaklanan yalan syleme gereiyle, Montanann Gallatin ilesindeki bir radikalin baka yerlerdeki radikallerden biraz farkl olduunu ak lyorum. Bu kolej, diyorum, Birleik Devletler Bakannn einin ok sorunlu bulunduu iin okunmasnn yasakland kolejdi. Kim? Eleanor Roosevelt. Aman Tanrm, John glyor ldrm olmallar. Bu konuda daha fazla ey renmek istiyorlar, ama bir ey sy95

lemek zor. Sonra bir ey anmsyorum. Byle bir durumda gerek bir radikalin durumu aslnda gayet iyi olur. Nerdeyse her istediini ya pabilir, nk muhalefetiyle zaten o hyarlar ileden karmtr. Ne sylese fark etmez. kta, dn gece fark ettiim ve zihnimde bir an kvlcm ya ratan kent parknn nnden geiyoruz. Baz aalara baknca gelen bir grnt yalnzca. Phaedrus Bozemana giderken bir gece u park srasnn zerinde uyumutu. Bu yzden bu orman dn gece ta nyamadm. nk buradan gece gemiti, Bozeman kolejine gi derken.

u anda Yellowstone vadisini izleyerek Montanada ilerliyoruz. Batnn kokulu artemisia allar, yerini Ortabatnn msr tar lalarna brakyor ve grnm yeniden, nehirden sulama yaplp ya plmamasna gre deiiyor. Bazen bizi sulanm blgeden uzak latran kayalklar geiyoruz, ama genellikle nehirlere yakn gidiyoruz. Lewis ve Clarktan* sz eden bir tabelann yanndan ge iyoruz. Onlardan biri, Kuzeybat Geidinden yaptklar bir gezide buraya gelmi. Kuzeybat Geidi kulaa ho geliyor. Chautauquaya uyuyor. Biz de gerekten bir tr Kuzeybat Geidindeyiz. Yine tarlalardan ve llerden geiyoruz ve gn yava ilerliyor. imdi, Phaedrusun izledii hayaleti, aklcln kendisini, sakl biimlerin o skc, karmak, klasik hayaletini izlemek istiyorum. Bu sabah, dnce hiyerarilerinden, yani sistemden sz etmitim. imdi bu hiyerariler arasnda yolunu bulma ynteminden, yani man tktan sz etmek istiyorum. ki tr mantk kullanlr, tmevarm ve tmdengelim. Tmevarmsal karm, makinenin gzlenmesinden yola karak genel sonulara varr. rnein motosiklet bir tmsek zerinden gese ve motor kesiklik yapsa ve yine baka bir tmsek zerinden gese ve
* Meriwether Lewis ve William Clark. 1804-1806 arasnda ABD'nin ku zeybatsna, Montanaya ve Kuzey Pasifik kylarna karadan ilk keif yol culuunu dzeyleyen subaylar. Bu keif daha sonra, ABD'nin bat kylarn Kuzey Buz Denizi zerinden Avrupa'ya balayan Kuzeybat Geidi' deniz yo lunun kefine yardmc olmutur, (.n.)

96

yine kesiklik yapsa ve yine baka bir tmsek zerinden gese ve yine kesiklik yapsa ve sonra dz uzun bir yol boyunca kesiklik yapmasa ve sonra drdnc bir tmsek zerinden geip yine kesiklik yapsa mantksal olarak, kesikliin tmseklerden kaynakland sonucuna varlr. Bu, tmevarmdr: Ksmi deneyimlerden genel dorulara doru akl yrtme. Tmdengelim karsamas bunun tersini yapar. Genel bilgiden yola karak, spesifik bir gzlemi nceden bildirir. rnein tamirci, motosiklet hakkndaki olgularn hiyerarisini okumu ve motosikletin klaksonunun yalnzca aknn elektriinden g aldn biliyorsa, mantksal olarak, ak bittiinde klaksonun almayaca karsamasn yapacaktr. Tmdengelim budur. Saduyuyla zlmesi ok zor olan sorunlar, motosikleti gz lemek ile kullanma klavuzunda bulunabilecek motorun zihinsel hi yerarisine bavurmak arasnda mekik dokuyan, tmevarmsal ve tmdengelimsel karmlardan olumu uzun ve kark bir zincir ile zlebilir. Bu mekik dokumann doru program bilimsel yntem olarak adlandrlr. Aslnda tam bir formel bilimsel yntem uygulanmasn gerektiren bir motosiklet bakm sorunuyla hi karlamadm. Tamir sorunlar o derece etin deildir. Formel bilimsel yntemi dndmde bazen gzmn nne kocaman bir juggernaut,* dev bir buldozer imaj ge liyor -ar, skc, hantal, yorucu, ama yenilmez. Tamircinin formel olmayan tekniklerine gre iki kat, be kat, belki de on iki kat daha fazla zaman alr, ama sonunda onu baaracanz bilirsiniz. Mo tosiklet bakmnn temeli olan, hatay bulma ileminde normalde sorun kmaz. Ama gerekten ok zor bir soruna attnzda her eyi yapm, beyninizi zorlamsanz, ama bunlar hibir ie yaramamsa bu kez Doann zorluk karmaya karar verdiini anlarsnz ve Peki Doa, kibarla paydos deyip formel bilimsel yntemi devreye so karsnz. Bunun iin bir laboratuvar defteri tutarsnz. Her eyi oraya, for mel olarak not edersiniz ve her seferinde, nerede olduunuzu, ne reden geldiinizi, nereye gideceinizi ve nereye varmak istediinizi bilirsiniz. Bilimsel almalarda ve elektronik teknolojisinde bu ge reklidir, yoksa sorun yle bir kark durum alr ki iinde kay* Bir Hint tanrsnn, tekerlekleri altnda insanlarn ld dev heykeli, (.n.)

97

bolursunuz, kafanz karr, neyi bilip neyi bilmediinizi unutur ve pes etmek zorunda kalrsnz. Motosiklet bakmnda karlalanlar bu denli zor deildir, ama kafa karkl baladnda ii, formel ve kesin klarak yrtmek iyi bir fikirdir. Bazen, sorunlar salt not etmek bile kafanz ap bunlarn aslnda ne olduunu anlamanz sa layabilir. Deftere girecek mantksal anlatmlar alt kategoriye ayrlr: 1) So runun anlatm, 2) Sorunun nedenleri hakknda hipotezler, 3) Her bir hipotezi snamak iin dzenlemi deneyler, 4) Deneylerin nceden tahmin edilen sonular, 5) Deneylerin gzlenen sonulan, 6) De neylerin sonucundan yaplan karmlar. Bu, pek ok kolej ve yk sekokulda laboratuvar defterlerinin formel dzenlemesinden farkl deildir, ama artk burada ama igzarlk deildir. Burada ama, d nceleri, eer yanl iseler bunu ortaya karacak, dikkatli bir k lavuza teslim etmektir. Bilimsel yntemin gerek amac, Doann, aslnda bilmediiniz bir eyi bildiinizi sanmanza yol aarak size kandrmasna izin ver memektir. Bundan ok ekmemi, buna kar igdsel olarak tetikte olmayan bir tek tamirci, bilimadam ya da teknisyen yoktur. Bilimsel ve mekanik bilgilerin byk ounluunun bylesine skc ve ih tiyatl olmasnn nedeni budur. Bilimsel enformasyona ara sra fan teziler katp romantize ederseniz ya da zen gstermezseniz Doa hemen sizi rezil eder. Geri ona frsat vermediinizde bile bunu sk sk yapar. Doayla urarken ar dikkatli ve kat bir biimde man tksal olmak gerekir: Kk bir mantksal kayma tm bilimsel ya pnn yerle bir olmasna yol aar. Makine hakknda yanl bir tm dengelim sizi sresiz olarak durdurabilir. Formel bilimsel yntemin, sorunun anlatmn ieren ilk b lmnde en nemli ustalk, kesinliinden emin olduunuz eyler d nda hibir eyi konu etmemenizdir. rnein, sorunun elektrik sis teminde olduundan kesin olarak emin deilseniz zlecek sorun: Elektrik sistemindeki hata nedir? tmcesi yerine, belki daha aptalca gibi duran, ama daha doru olan zlecek sorun: Motosiklet neden almyor? tmcesini koymak daha dorudur. Yapmanz gereken ey zlecek sorun: Motosiklette hatal olan nedir? diye be lirttikten sonra ikinci blmn ilk kayd olarak Bir numaral hi potez: Sorun elektrik sistemindedir, tmcesini gemektir. Bu ko nuda dnebileceiniz kadar ok hipotezi belirttikten sonra, 98

hangisinin doru hangisinin yanl olduunu anlamak iin deneyler tasarlarsnz. Balang sorunlarnda bylesi dikkatli bir yaklam, haftalarca bouna uramanza, hatta tmyle durmanza yol aabilecek ok yanl bir yne sapmanz nleyecektir. Bilimsel sorularn ilk bakta aptalca gibi grnmesinin nedeni budur. lerde yaplacak aptalca ha talar nlemek iin sorulmulardr. Formel bilimin yntemin deneme denilen nc blmn ro mantikler bazen bilimin tm olarak grrler, nk en ok grnen yzeydeki blm budur. Onlarn grd bir sr deney tp, garip aletler ve bulu peinde koan insanlardr. Deneyin, daha byk bir dnsel srecin bir paras olduunu anlayamazlar ve genellikle de neyleri, ayn ey gibi grnen demonstrasyonla kartrrlar. Elli bin dolarlk Frankenstein aletleriyle bilimsel hopus-pokus ovu yapan adam, abalarnn sonucunun ne olacan nceden biliyorsa yapt bilimsel bir ey deildir. te yandan, aknn alp almadn anlamak iin klaksona basan bir motosiklet tamircisi enformel ola rak, gerek bir bilimsel deney yapmaktadr. Soruyu doaya y nelterek bir hipotezi snamaktadr. Filmlerde ackl bir ekilde deney baarsz oldu; umduumuz sonucu bulamadk diye m rldanan bilimadam kt bir senaryo yazarnn kurbandr olsa olsa. ngrlen sonucu karamayan bir deney asla salt bu yzden ba arsz saylamaz. Bir deney ancak, eldeki hipotezin snanmasnda ie yaramazsa, rettii veriler, yle ya da byle hibir eyi ka ntlamyorsa baarszdr. Buradaki ustalk, deneyleri yalnzca eldeki hipotezin snanmas iin kullanmak, bundan ne azma ne de ouna gitmemekten ibarettir. Korna alyor diye tamirci tm elektrik sisteminin salam olduu so nucuna varrsa byk bir yanlgya der. nk mantkd bir so nuca varmtr. Kornann almas yalnzca ak ve kornann salam olduunu gsterir. Doru bir deney yapmak iin neyin neye dorudan yol atna dayanarak ok kesin dnmeliyiz. Bunu hiyerariden bi liyorsunuz. Korna motosikletin yrmesini salamaz. ok dolayl tarzda dnlmezse ak de yledir. Elektrik sisteminin, motorun atelenmesini dorudan salad nokta bujilerdir ve elektrik sis teminin evrimini burada snamadnz takdirde arzann elektrik sis teminden kaynaklanp kaynaklanmadn asla gerekten bi lemezsiniz. 99

Bunu snamak iin tamirci bujiyi sker ve bujinin evresindeki taban, asiyle elektrik balants salayacak ekilde onu motorun ze rine koyar, ayak marna vurur ve buji aralnda mavi kvlcm olu up olumadna bakar. Eer olumuyorsa iki olaslktan birine karar verebilir: a) Ya bir elektrik arzas vardr, b) ya da deney dikkatsiz yaplmtr. Eer deneyimliyse, balantlar kontrol ederek, bujinin atelemesini salayacan dnd her eyi yaparak birka kez daha dener. Gene de ateleme olmazsa sonunda ann doru olduu, yani bir elektrik arzas olduu sonucuna varr ve deney biter. Hi potezinin doruluunu kantlamtr. Son kategoride, yani karm aamasnda ustalk, deneyin ka ntladndan fazla bir eyi belirtmemekten geer. Elektrik sistemini onardnda motosikletin alaca kantlanm deildir. Baka yer lerde de arza olabilir. Ama elektrik sistemi dzelmeden motosikletin yryemeyeceini bilir ve bundan sonraki formel sorusunu sorar: zlecek sorun: Elektrik sisteminde ne arza var? Daha sonra bunun iin hipotezler oluturur ve bunlar snar. Ta mirci, doru sorular sorarak ve bunlar iin doru snama yn temlerini seerek ve doru karmlara vararak motosiklet hi yerarisinin kademelerinden, motordaki arzann spesifik neden ya da nedenlerini bulana dek aaya doru iner ve onlar, bir daha sorun karmayacak ekilde deitirir. Eitimsiz bir gzlemci yalnzca fiziksel almay grr ve ge nellikle, tamircinin yapt balca eyin fiziksel alma olduu d ncesini edinir. Aslnda fiziksel alma tamircinin yaptklarnn en kk ve en kolay blmdr. almasnn ak farkla en byk b lm dikkatli gzlem ve doru dnmedir. Tamircilerin bazen, de neme yaptklarnda suskun ve souk davranmalarnn nedeni budur. Onlarla konumaya kalktnzda holanmazlar, nk zihinsel imaj lar, hiyerariler zerinde younlamlardr ve aslnda ne size ne de motosikletin fiziksel grnne bakmaktadrlar. Deneyi, motosiklet arzalar zerindeki bilgi hiyerarilerini geniletme ve kafalarndaki gerek hiyerariyle karlatrma programnn bir paras olarak kul lanrlar. Sakl biimlere bakyorlardr. Kardan gelen arkas rmorklu bir otomobil bizim eridimizde ve bir trl kendi eridine gemiyor. Bizi grmesini salamak iin far ya kyorum. Bizi gryor, ama kendi eridine gemiyor. Banket dar ve 100

kasisli. Girsek bizi frlatr. Fren yapyorum, korna alyorum, flar yapyorum. Tanrm, adam panikliyor ve bizim bankete doru kryor! Ben yolun kenarndan ayrlmyorum. imdi stmze GELYOR. Son anda, ancak bir-iki santim farkla bizi syrp geiyor. Yolun ilerisinde bir karton kutu rzgrla rpnp yuvarlanyor, bir yerde duruncaya dek uzun sre onu seyrediyoruz. Birisinin kam yonundan dm anlalan. Orta Iowada olduunu sandm kk bir kasabada duruyoruz. Tm evrede msr yetitiriliyor, havada ar bir gbre kokusu var. Park ettiimiz motosikletleri brakp yksek tavanl, koskoca, eski bir yapya kendimizi atyoruz. Bu kez birann yannda, lokantadaki btn mezeleri smarlyorum. Fstk, popcorn, gevrek halka, patates cipsi, kurutulmu hamsi, kurutulup ttslenmi, iinde bir sr ince klk olan bir baka tr balk, biber, Frito, sosis baharat serpilmi, kzarm domuz derisi ve tanmlayamayacam gzel bir tad olan su saml krakerlerle gecikmi bir le yemei yiyoruz. Sylvia, Kendimi hl halsiz hissediyorum, diyor. Anayolda yuvarlanp duran o karton kutunun yerine motosikleti koymu.

Vadiden knca gkyz yine nehrin iki yanndaki dik kayalarla snrl ama kayalar imdi sabaha gre birbirlerine ve bize daha yaknlar. Nehrin kaynana doru gittike vadi daralyor. Biz de, tarttm eyler iin bir tr balang noktasndayz; so nunda Phaedrusun, aklclk hayaletinin peine dmken aklc d ncenin genel eiliminden nasl ayrldn anlatmaya balayabiliriz. Onun kendi kendine birok kez okuyup yineledii, bu yzden ak lnda aynen kalm bir pasaj vard. yle diyordu: Bilim tapnanda birok konak vardr, orada oturanlar da, onlar oraya getiren gdler de eit eittir. Birou bilime, stn entelektel glerinin keyini karmak iin gelirler; parlak deneyimler ve ihtiraslarna doyum aradklar, ken dilerine zel bir spor gzyle bakarlar bilime. Baka birok kii ise beyinlerinin rnlerini salt faydac amalarla bu altara sunmak iin gelirler bu tapnaa. Tanrnn bir melei gelip de bu iki kategoriye ait kiileri dar atsayd tapnak byk lde boalr, ama gene de 101

10

ierde bugnden ve gemiten baz adamlar kalrd... Orada kov duumuz tiplerden baka tip olmasayd, iinde srngenlerden baka bir ey bulunmayan bir orman olmayaca gibi, tapnak diye bir ey de olmazd... Melein onaylad kiilerse... biraz garip, iletiimsiz, gerekte birbirlerine, kovulanlardan daha az benzeyen, yalnz tip lerdir. Onlar bu tapnaa getiren eyin ne olduu sorusuna... bir tek yant verilemez... gnlk yaamn ac veren kabalndan ve umutsuz kasvetinden, kendi deiken arzularnn prangasndan kamak. yi huylu bir insan, kendisini hapseden grltl evreden, gzlerin hl temiz kalm hava iinde zgrce gezindii ve sonsuza dek kalmak zere olumu biimleri sevecenlikle izledii yksek dalarn ses sizliine kamay zler. Bu pasaj, Albert Einstein adl gen bir Alman bilimadamnn 1918de yapt bir konumadan alnmt. Phaedrus niversite reniminin ilk yln on be yanda bi tirmiti. Aslnda alan biyokimyayd, ama onun amac, imdi molekler biyoloji olarak anlan, organik ve inorganik dnyalarn ke sitii alanda uzmanlamakt. Bunu kiisel ilerlemesini salayacak bir kariyer yapmann arac olarak grmyordu. ok genti; bu soylu, idealist bir hedefti. nsann bu tr bir almaya girmesini salayan ruh durumu, dinsel bir mridinkine ya da bir nkine benzer. Srekli aba, tasarlanm bir amatan ya da programdan deil, dorudan yrekten gelir. Phaedrus, bilime, ihtiraslarn doyurmak iin ya da faydac ama larla girmi olsayd kendi bana bir varlk olarak bilimsel hipotezin doas hakknda asla sorular sormazd. Ama o sordu ve ald ya ntlar doyurucu bulmad. Bilimsel yntemin tm kategorileri arasnda en gizemlisi, hi potezlerin oluumudur. Nerden geldiklerini kimse bilmez. Adamn biri bir yerde oturmakta, kendi iini dnmektedir ve birden -hop!daha nce anlayamad baz eyleri anlayverir. Snanncaya dek, hi potezler gerek deildir. nk bunlarn kayna snama deildir. Onun kayna baka bir yerdedir. Einstein diyor ki:

102

nsan kendisi iin, dnyann basitletirilmi ve anlalr bir resmini, kendine en uygun tarzda yapmaya alr. Sonra, bir lde, de neyimler dnyasnn yerine bu kendi kozmosunu koymaya, bylece onu yenmeye alr... Bu yolla, kiisel deneyimin dar girdabnda bu lamad skt ve huzuru bulmak iin, bu kozmosu ina etmeyi ruh sal yaamnn ekseni haline getirir... En byk ama... kozmosun saf tmdengelimle kurulabilecei evrensel temel yasalara ulamaktr. Bu yasalara giden mantksal yollar yoktur; onlara yalnzca sezgiyle, de neyimin sempatik kavran ile varlabilir... Sezgi? Sempati? Bilimsel bilginin kayna iin garip szckler. Einstein kadar apl olmayan bir bilimadam Ama bilimsel bilgi doadan gelir. Hipotezleri doa salar, diyebilirdi. Fakat Einstein doann byle bir ey yapmadn anlamt. Doa yalnzca deney verilerini salard. Bunun zerine, ayn bilimadam, Peki o zaman, bu hipotezleri salayan insandr" derdi. Ama Einstein buna da kar kyordu. Bu konuya girmi hi kimse, diyordu, grnglerle bunlarn teorik il keleri arasnda teorik bir kpr bulunmamasna karn, pratikte, te orik sistemin tek belirleyicisinin grngler dnyas olduunu yad syamaz. Phaedrusun kopuu, laboratuvar deneyimlerinin sonucu olarak, kendi balarna varlklar olarak hipotezlerle ilgilenmeye ba lamasyla oldu. Bilimsel almann en zor gibi grnen blmnn, yani hipotezler dnmenin hep en kolay blm olduunu la boratuvar almasnda tekrar tekrar grd. Her eyi formel bir dille, kesin ve ak bir ekilde yazmak bu hipotezleri nermeye yetiyor gi biydi. Bir numaral hipotezi bilimsel yntemle snarken aklna bir sr baka hipotezler geliyordu ve bunlar snyordu, aklna daha ba kalar geliyor ve onlar snyordu, aklna durmadan yenileri geliyordu ve sonunda, hipotezleri eleyerek ya da dorulayarak snamaya devam ettike bunlarn saysnn azalmayaca, hatta giderek artaca, ya kc bir ekilde ortaya kt. Balangta bu ona elendirici geldi. Parkinson yasas trnden bir mizah ieren bir yasa uydurdu: Belirli bir grngy ak layabilen rasyonel hipotezler sonsuz saydadr. Asla hipotezsiz kal mamak houna gidiyordu. Deneysel almas, akla uygun her yolda kmazla sonlansa da, yalnzca oturup onun hakknda yeterince uzun bir eyler zrvalasa bile kesinlikle aklna bir baka hipotez gelecekti. 103

Ve hep geldi. Yasay bulduktan yalnzca birka ay sonra bunun komik olduundan ya da yararl olduundan kuku duymaya balad. Eer doruysa, bu yasa bilimsel akl yrtme iinde hi de kk bir atlak deildir. Bu yasa tmyle nihilisttir. Bu tm bilimsel yn temlerin genel geerliliinin mantksal olarak feci bir ekilde rtlmesidir! Eer bilimsel yntemin amac hipotez kalabal iinden seim yapmaksa ve hipotez says deney ynteminin baa kabileceinden daha byk bir hzla artyorsa tm hipotezlerin asla snanamayaca aktr. Eer tm hipotezler snanamyorsa, deneylerin sonular kesin deildir ve tm bilimsel yntem, kantlanm bilgiler oluturma amacna ulamakta yetersiz kalmaktadr. Bu konuda Albert Einstein, Evrim, herhangi belirli bir anda, akla uygun yaplar iinden yalnzca birinin, daima tekilerden kesinlikle stn olduunu kantladn gstermitir, demiti. Ama bu, Pha edrus iin inanlmaz derecede zayf bir yantt. Herhangi belirli bir anda deyimi gerekten sarsmt onu. Yoksa Einstein aslnda ha kikatin zamann bir fonksiyonu olduunu mu sylemek istemiti? Bunu sylemek tm bilimin en temel varsaymlarn yok etmek olu yordu! Ama ite, tm bilim tarihi, eski olgulara dair srekli yenilenen ve deien aklamalarn yksyd. Kalclk sresi tmyle rast lantsal grnyordu, Phaedrus, bunda bir dzen gremiyordu. Baz bilimsel hakikatler yzyllar boyu srer grnrken kimileri bir yl bile srmyordu. Bilimsel hakikat sonsuza dek geerli bir dogma de ildi, baka eyler gibi irdelenebilecek zamansal, niteliksel bir var lkt. Bilimsel hakikatleri irdeledi ve geiciliklerini gsteren bariz r nekleri grerek daha da altst oldu. Bilimsel hakikatlerin geerlilik sresi bilimsel abann younluuyla ters orantl grnyordu. Yani yirminci yzyln bilimsel hakikatlerinin mr bir nceki yzyla gre ok daha ksa gibi grnyor, nk gnmzde ok daha fazla bilimsel etkinlik var. Eer gelecek yzylda bilimsel etkinlik on kat artarsa herhangi bir bilimsel hakikatin yaam beklentisi belki de im dikinin onda birine decektir. Mevcut hakikatin yaam sresini k saltan ey, onun yerini almak zere sunulmu hipotezlerin hacmidir; ne denli ok hipotez olursa hakikatin yaam sresi o lde k salmaktadr. Ve son otuz-krk ylda hipotezlerin saysndaki artn 104

nedeni ise bilimsel yntemin kendisinden baka bir ey deildir. Ne denli ok bakarsanz o lde ok grrsnz. okluk iinden bir ha kikati semek yerine okluu bytrsnz. Bu mantksal olarak u anlama gelir: Bilimsel yntemleri kullanarak, deimez hakikate var mak iin uratka aslnda hi de ona doru gitmezsiniz. Ondan uzaklarsnz! Bu elikinin nedeni bilimsel yntemleri uy gulamanzda! Kiisel dzeyde, Phaedrusun gzlemledii, bilim tarihi asndan son derece karakteristik, yllardr hasralt edilmi bir grntyd. Bi limsel aratrmann ngrlen sonularyla bilimsel aratrmann fiili sonular burada taban tabana zttr; kimse bu geree pek fazla dik kat gstermiyor. Bilimsel yntemin amac, pek ok hipotetik hakikat arasndan tek bir tanesini semektir. teki eyler bir yana bilim budur. Ama tarihsel olarak bilimin yapt bunun tam tersidir. Ol gular, bilgileri, teorileri ve hipotezleri oalttka oaltarak in sanolunu tek ve mutlak hakikatten, ok sayda, belirsiz ve grece hakikatlere ynelten, bilimin kendisidir. Aklc bilginin ortadan kal draca varsaylan toplumsal kaosun, dncelerdeki ve deerlerdeki belirsizliin ba yaratcs bilimin kendisinden baka bir ey deildir. Ve Phaedrusun yllar nce kendi laboratuvarnn yalnzlnda gr d ey bugn teknolojik dnyann her yerinde grlmektedir. Bi limsel olarak retilmi antibilim; kaos. imdi biraz geriye bakmak, klasik ve romantik gereklikler ara sndaki ayrmla ve bu ikisinin uzlamazl hakknda daha nce sy lenmi her eyle ilgili olarak bu kiiden sz etmenin neden gerekli ol duunu anlamak mmkn. Bilim ve teknolojinin zorlamasyla insan ruhunda oluan kaosumsu deiimlerden tedirgin olan birok ro mantiin aksine Phaedrus, bilimsel eitim alm klasik zeksyla, umutsuzlukla parmaklarn skmaktan ya da kap gitmekten ya da hibir zm nermeksizin tm durumu toptan knamaktan daha fazla eyler yapabilirdi. Dediim gibi, sonunda bir dizi zm sundu, ama sorun yle derin, yle rktc ve karmakt ki gerekte kimse onun zd eyin nemini kavrayamad; bu yzden de onun dediklerini ya an layamadlar ya da yanl anladlar. Diyordu ki, gnmzdeki toplumsal krizlerin nedeni akln kendi doasndaki bir genetik bozukluktur. Ve bu genetik bozukluk gi derilinceye dek krizler hep olacaktr. Gnmzdeki aklclk bi 105

imleri, toplumu daha iyi bir dnyaya doru ilerletmiyor. Bu daha iyi dnyadan gittike uzaklatryor. Bu aklclk biimleri Rnesanstan bu yana etkinliini srdrd. Yiyecek, giyecek ve barnak ge reksinimleri baskn durumda olduu srece de srdrecek. Oysa u anda byk halk kitleleri iin bu gereksinimler her eyin zerinde de ildir, bu yzden antik alardan beri kuaktan kuaa geip bize gel mi tm akl yaps artk geerli deildir. Gerek nitelii grlmeye balanmtr -duygusal ynden sahte, estetik ynden anlamsz ve ruh sal ynden bo. Bugn olduu ve gelecekte uzun sre olmay sr drecei durum budur. Kimsenin, brakn zm bulmay, gerek derinliini bile an layamad, azarak devam eden toplumsal krizle ilgili bir grnt ge liyor aklma. John ve Sylvia gibi kiiler uygar yaamn tm aklc ya psna yabanclaarak yitik bir yaam sryorlar, yapnn dnda zmler aryorlar, ama uzun sre gerekten doyurucu olabilecek bir ey bulamyorlar. Phaedrusu ve onun laboratuvarda tek bana yap t -aslnda ayn krizle ilgili ama baka bir noktadan balayp ters yne giden- soyutlamalar da ieren bir dier grnt daha beliriyor. Bunlar birletirmeye alyorum. Bazen konudan konuya geiyor gibi grnmemin nedeni bu konunun ok geni olmas. Phaedrusun konutuu hi kimse onu bylesine akna eviren bu grngyle gerekten ilgilenmedi. Bilimsel yntemin geerli ol duunu biliyoruz, yleyse neden bunlar soruyorsun? diyorlard sanki. Phaedrus bu tavr anlayamad, buna kar ne yapacan bilemedi ve bilim renimine kiisel ya da faydac amalarla girmediinden, hevesini tmyle yitirdi. Einsteinn szn ettii huzur dolu dalar dlerken sanki birden dalarn arasnda bir yark, hilikten olumu bir uurum belirivermiti. Ve bu yar aklamak iin, yava yava ve ac ekerek, sonsuza dek kalmak zere olumu gibi grnen bu dalarn baka bir ey... belki de kendi dgcnn uydurduu bir ey olabileceini kabul etmek zorunda kald. Hevesi krld. Ve bilim eitiminin ilk yln on be yanda bitiren Phaedrus, s nfta kald iin on yedi yanda niversiteden atld. Resmi neden olarak, olgunlamamlk ve derslere kar dikkatsizlik gsterildi. Bu konuda kimsenin yapabilecei bir ey yoktu; bunu ne n leyebilir ne de dzeltebilirlerdi. niversite, standartlarndan tmyle vazgemeden onu barndramazd. Phaedrus sersemlemi bir halde kendisini zihnin uzak y 106

rngelerine gtrecek bir dizi savrulmalar yaamaya balad, ama so nunda, u anda izlemekte olduumuz, niversitenin kaplarna doru giden yola dnd. Yarn bu yoldan balamay deneyeceim. Laurelde, sonunda dalarn manzarasn grerek, gecelemek zere konaklyoruz. Akam rzgr serin imdi. Karlardan geliyor. Gnein yaklak bir saat nce dalarn ardnda kaybolmu olmasna karn hl dalarn arkasndan epey aydnlk geliyor. Sylvia, John, Chris ve ben koyulamakta olan alacakaranlkta, uzun caddeyi geziyor, baka eylerden sz etmemize karn dalarn varln sezinliyoruz. Burada olmaktan mutluluk duyuyorum, ama burada olduum iin biraz zgnm de. Yolculuk etmek bazen, var maktan daha iyidir.

Dalara yakn olduumuzu, anlardan m yoksa havada bir ey lerin varlndan dolay m sezinlediimi merak ederek uya nyorum. Otelin gzel, eski, ahap odalarndan birindeyiz. Gne per deden geip koyu renkli tahtann zerinde parlyor, ama perde ekili olduu halde dalara yakn olduumuzu sezinliyorum. Bu odada da havas var. Serin, nemli ve neredeyse gzel kokulu. Her derin nefes bir sonraki iin istek uyandryor; sonunda yataktan frlayp perdeyi ayorum, tm gn ieriye doluyor -parlak, serin, aydnlk, kes kin ve temiz. Chrisi drtp tm bunlar grmesi iin uyandrmak gibi bir he yecana kaplyorsam da kibarlktan ya da belki saygdan, bir sre daha uyumasna izin veriyorum ve tra bamla sabunumu alp, ayn koyu renkli tahtadan yaplm uzun bir koridorun sonundaki ortak banyoya gidiyorum; yol boyunca tahtalar gcrdyor. Banyoda scak su buhar karyor ve borulardan deli gibi akyor; tra iin ok scak ama souk suyla kartrnca gzel oluyor. Aynann tesindeki pencereden, darda, arkada bir balkon ol duunu gryorum ve iimi bitirince dar kp evreye bakyorum. Balkon otelin evresindeki, bu sabah havasna benimle ayn karl veren aalarn tepeleriyle ayn dzeyde. Dallar ve yapraklar rzgr sanki hep beklemi, sanki bunca zamandr yolunu gzlemi gibi her hafif esintiyle sallanyor. 107

11

Chris biraz sonra uyanyor, Sylvia da odasndan kp Johnla iki sinin kahvalt yaptklarn, Johnun kp yrmek iin bir yerlere git tiini, ama kendisinin bizimle geleceini ve bizimle kahvaltya ine ceini sylyor. Bu sabah her eye z ve gneli bir sabah caddesinden geip restorana giderken hep iyi eylerden konuuyoruz. Yumurta, scak kekler ve kahve sanki cennetten geliyor. Sylviayla Chris samimi bir hava iinde Chrisin okulundan, arkadalarndan ve kiisel ey lerinden konuurken ben de geni restoran camndan dary, caddeyi izliyorum. Gney Dakotadaki yalnz geceden ok farkl imdi. u bi nalarn tesinde dalar ve yer yer karlar var. Sylvia, birisinin, Johna Bozemana giden baka bir yoldan, Yel lowstone parkndan geerek gneyden giden bir yoldan sz ettiini anlatyor. Gneyden mi? diyorum, Yani Red Lodgedan m? Sanrm. Haziran aynda karl yerlerle ilgili bir an canlanyor kafamda. O yol tepeden, orman snrnn stnden geer. Fena m? diye soruyor Sylvia. Souk olur. Karl yerlerin ortasnda bizim motosiklet srmemiz canlanyor gzmde. Ama muhteemdir. Johnu yeniden buluyoruz ve sorun bitiyor. Hemen, demiryolu alt geidini geip ileride yukarya, karl alanlar arasndan, dalara kan virajl asfalt yola kyoruz. Bu, Phaedrusun her zaman kulland yoldu, her yerde onun anlar var. Yksek, karanlk Absaroka Meras tam karda belli belirsiz grnyor. Bir dereyi, kaynana doru izliyoruz. Belki bir saat nce kar olan sular tayor. Dere ve yol, yeil, tal ve her biri bir ncekinden biraz daha yksek tarlalar arasndan geiyor. Bu gn nda her ey y lesine youn ki. Glgeler karanlk, aydnlklar parlak. Gkyz koyu mavi. indeyken gne parlak ve scak, ama yol boyundaki aalarn altndan geerken birdenbire souk oluyor. Yol boyunca mavi bir Porsche ile elim sende oynuyoruz adeta, korna alp onu geiyoruz, o korna alp bizi geiyor, bunu birok kez yapyoruz, karakavak ormanlar, imenlerin parlak yeili ve fun dalar iinde. Tm bunlar anlardan kp geliyor. O, bu yolu dalara kmak iin kullanr, sonra yoldan ayrlp ya da drt ya da be gnlne ierilere savuur, sonra yiyecek almak 108

iin geri gelir ve neredeyse fizyolojik bir gereksinim duyarak gene oraya dnerdi. Soyutlamalar yle uzun ve yle kark hale gelmiti ki kafasn toplamak iin bu evrenin sessizlik ve boluuna gerek duyuyordu. Sanki, yapm saatlerce srm yaplar bir baka dnce ya da iin en ufak artmasyla darmadan olacakt. Bu, baka in sanlarn, hatta delirmeden nce kendisinin dnme biimine ben zemiyordu. Her eyin kayd ve deitii, kurumsal deerlerin ve dorularn yok olduu, insann kendi ruhundan baka dayanacak hi bir eyin kalmad bir dzeydeydi. Erken gelen baarszl onu ku rumsal izgilerde dnme zorunluu duymaktan kurtarmt ve d nceleri, ok az insann anlayaca derecede bamszlamt. Okullarn, kiliselerin, hkmetlerin ve her tr politik rgtn kendi ilevlerini srdrmek iin ve bu ilevlere hizmet eden bireyleri kont rol edebilmek iin, dnceleri hakikat dndaki amalara ynlendirmeye altn anlyordu. Erken baarszlnn ansl bir kaza, kendisi iin konmu bir tuzaktan rastlantsal olarak kurtulmas ol duunu anlad ve ondan sonra, kurumsal hakikatlerin tuzana kar hep tetikte oldu. nceleri bunlar byle grmyor, bu tarz d nmyordu; bu daha sonra oldu. Ben burada zaman srasna uy madm. Tm bunlar ok daha sonra oldu. Phaedrus nce yanal hakikatin peine dt; disiplinlerin y neldii, bilimin cephesel hakikatleri deil, yandan, gz ucuyla gr dnz hakikatlerdi bunlar. Bir laboratuvarda yaptnz tm i lemler sapttnda, her ey yanl ya da belirsiz ktnda ya da beklenmedik sonular her eyin iine ettiinde hibir eyin iinden kamaz, yanlara bakmaya balarsnz. Sonralar, bilginin ge limesini, uan bir ok gibi ileriye doru gitmeyip uarken byyen, yanlara doru genileyen bir ok gibi, ya da on ikiden vurup dl ka zanmasna karn bann yastkta ve gnein pencereden gelmekte olduunu fark ediveren bir oku gibi tanmlarken bu szc kul lanmt. Yanal bilgi hi beklenmedik bir ynden gelen bilgidir, gel dii yn ise, yanal bilgi kendini dayatncaya dek yn olarak bile al glanmayan bir yndr. Yanal hakikatler, hakikate ulamada kullanlan mevcut sistemlerin temelindeki aksiyom ve postulatlarn yanlln gsterir. Nereden baklrsa baklsn Phaedrus yalnzca oradan oraya s rkleniyordu. Gerekten de srkleniyordu. Yanal hakikatlere bakan herkesin yapaca ey srklenmektir. Bunun nedenini bulmak iin, 109

bilinen herhangi bir yntem ya da ileme bavuramazd, nk bir kere skartaya kard ey, bu yntem ve ilemlerdi. Bylece s rklendi. Yapabilecei tek ey buydu. Srklenme onu orduya, ordu ise Koreye gtrd. Belleinde bir geminin pruvasndan grlm sisli bir limann tesinde, cennet ka ps gibi, nlar saarak parlayan bir duvar resmi var. Bu an par asna ok byk deer vermi ve zerinde ok kez dnm olmal, nk bu an hibir yere oturmuyorsa da ok glyd, yle g lyd ki birok kez ona geri dndm. ok nemli bir eyi sim geliyordu herhalde, bir dnm noktasn. Koreden yazd, ncekilerden kkten farkl mektuplar bu dnm noktasn belli ediyordu. Bir duygu patlamas var. Sayfalarca, grd eylerin ince ayrntlarn yazyor; pazar yerleri, yana kayan cam kapl dkknlar, arduvaz atlar, yollar, hasrdan evler, her ey. Bazen vahi bir hevesle, bazen bozuk bir moralle, bazen kzgn, bazen de mizah dolu, sanki evresinde ne olduunu bile bilmedii ka fesindeki bir delikten dar km biri ya da bir yaratk gibi, etrafta dolap grd her eyi grsel olarak yutuyor. Sonra, biraz ngilizce bilen, ama evirmen olmak iin daha ok renmek isteyen Koreli iilerden arkadalar edindi. alma sa atlerinden sonra zamann onlarla geiriyor, bunun karlnda onlar da ona evlerini, arkadalarn gstermek, yaam biimlerini ve baka bir kltrn dnme biimini anlatmak iin onu dalara uzun haftasonu gezilerine gtryorlard. Sar Denize bakan, rzgra ak, gzel bir da etei zerindeki bir patikann kysnda oturuyor. Patikann altndaki taraada pi rinler iyice olmu ve solmu. Arkadalar onunla birlikte denize ba kyorlar ve kydan ok uzaklarda adalar grnyor. Piknikte bir le yemei yiyorlar, birbirleriyle ve onunla konuuyorlar; konu ideograf* ve dnya ile ilikisi. Evrendeki her eyin, onlarn kulland yirmi alt yazl karakterle anlatlabilmesinin ne kadar harika bir ey olduunu sylyor. Arkadalar balaryla onaylayp glmsyorlar ve ku tulardan aldklar yiyecekleri yerken kibarca hayr diyorlar. Bir yandan balarn evet anlamnda sallarken bir yandan hayr demeleri kafasn kartryor ve ayn eyi yeniden sylyor. Yine
* Yazda szcn harfleri gsterilmeden dorudan doruya fikri anlatan iaret. rnein in ve dier Uzak Dou alfabeleri, (.n.)

110

evet anlamnda bala onaylama ve hayr yant. An burada bitiyor, ama duvar gibi bunu da ok kez dnm. Dnyann o blmnden kalan son gl an paras bir askeri ge minin kamarasyla ilgili. lkesine dnyor. Kamara bo ve kul lanlmyor. Tramplen gibi, elik iskelete geirilmi branda bezinden yaplm bir ranzada tek bana. Bu ranzalardan be tanesi st ste di zilmi ve bo kamaray tmyle doldurmu. Bu, geminin en n kamaras ve elik iskelet zerindeki branda ykselip derken midesindeki asansr duygusu da buna elik ediyor. Bunlar ve evresindeki elik plakalardaki derinden gmlemeyi d nyor ve bu belirtilerden baka kamarann tekrar tekrar havaya kalktn ve sulara daldn gsteren hibir ey olmadn fark edi yor. nndeki kitaba konsantre olmasn zorlatran eyin bu mu ol duunu dnyor, ama byle olmadn fark ediyor, kitap gerekten ar. Elindeki, Dou felsefesi zerine bir metin ve o gne dek oku duu en zor kitap. Burada yalnz olmaktan ve sklmaktan mutlu, yoksa asla altndan kalkamazd. Kitapta insan varoluunun, ncelikle Batya ait bir teorik bileeni (bu, Phaedrusun laboratuvar gemiine denk dyor) ve daha ar lkl olarak Douda grlen bir estetik bileeni (ve bu, Phaedrusun Kore gemiine denk dyor) olduu ve bu ikisinin asla bir araya gelmedii anlatlyor. Bu teorik ve estetik terimleri Phaedrusun sonradan klasik ve romantik olarak adlandrd gereklik bi imleriyle rtr ve belki bu terimleri, farknda olmadan bunlara gre biimlendirmitir. Aradaki farklara gelince, klasik gereklik n celikle teoriktir, ama kendi estetii de vardr. Romantik gereklik n celikle estetiktir, ama teorisi de vardr. Teorik ve estetik ayrm tek bir dnyann bileenleri arasndadr. Klasik ve romantik ayrm ise iki ayr dnya arasndadr. F. S. C. Northrop tarafndan yazlm The Me eting of East and West* adl kitap, teorinin kaynakland fark llamam estetik sreklilikin daha ok dikkate alnmasn nerir. Phaedrus bunu anlamad, ama Seattlea vardktan ve ordudan ay rldktan sonra tam iki hafta boyunca otel odasnda oturdu, ar mik tarda Washington elmas yedi, dnd, yine elma yedi, biraz daha dnd ve tm bunlarn sonucu olarak, felsefe renimi grmek iin
* Dou ile Batnn Bulumas, (.n.)

111

niversiteye geri dnd. Yana srklenmesi bitmiti. Artk aktif ola rak bir eyin peindeydi. Anszn esiveren am kokusuyla ykl souk rzgr; hemen ardndan bir daha, bir daha derken Red Lodgea vardmzda titriyorum. Red Lodgeda yol neredeyse dan tabanyla birleiyor. tedeki karanlk, uursuz kitle ana caddenin iki yanndaki binalarn bile a tlarn ayor. Motosikletleri park edip kaln giysileri dar karmak zere ykleri zyoruz. Kayak dkknlarnn nnden geip bir res torana giriyoruz; duvarlarnda, gideceimiz yolun kocaman fo toraflar var. Dnyann en yksek asfalt yollarndan biriyle yksee, daha yksee. Bu beni biraz endielendiriyor, ama endielenmenin mantksz olduunu fark ediyorum ve tekilerle yol hakknda ko nuarak bundan kurtulmaya alyorum. Dme olasl yok. Mo tosiklet iin bir tehlike yok. Yalnzca, attnz tan binlerce mil d tkten sonra durduu, o ta motosiklet ve srcs ile zdele tirdiiniz yerlerin ans var aklmda. Kahveleri bitirdikten sonra kaln giysilerimizi giyiyoruz ve dan yamacndaki birok sert virajlardan ilkine giriyoruz. Yolun asfalt hatrladmdan ok daha geni ve gvenli, ki zaten motosikletteyken yolun ok geni olmas da gerekmez. John ve Sylvia sa tokas eklindeki viraj dndler; imdi zerimizdeler ve bize glmsyorlar. Biz de viraj aldk, yine onlarn srtn gryoruz. Sonra bir baka viraja giriyorlar ve yeniden buluup glyoruz. n ceden dnrken ne kadar zorsa yaparken o denli kolay. Phaedrusun felsefe disiplinine girmesiyle sonlanan yana doru s rkleniini anlatmtm. Felsefenin, tm bilgi hiyerarisinin en st ba sama olduunu grd. Felsefeciler arasnda bu inan o kadar yay gndr ki bundan sz etmeye bayalk diye bakarlar, ama bu ona bir vahiy gibi gelmiti. Daha nce, bir zamanlar bilgi dnyasnn tm sand bilimin, ondan ok daha geni ve ok daha genel kapsaml felsefenin yalnzca bir dal olduunu fark etti. Bitmeyen hipotezler hakknda sorduu sorular bilimin ilgi alanna girmemiti, nk bi limsel sorular deillerdi. Bilim, bilimsel yntemi irdelemeye kal karsa, bir ksr dngye der ki bu da yantlarnn geerliliini or tadan kaldrr. Onun sormu olduu sorular bilimin dzeyinden yksekti. Phaedrus felsefede onu ilk olarak bilime gtrm olan so112

rularnn doal devamn buldu. Tm bunlarn anlam nedir? Tm bunlarn amac nedir? Yol zerinde mola verdiimiz bir sapak yerinde, burada bulunmu ol duumuzu gstermek iin fotoraf ekiyoruz ve dar bir yoldan y ryp bir uurumun kysna geliyoruz- Hemen hemen tam altmzda bir motosiklet buradan zorlukla grnyor. Soua kar daha sk sa rnp sarmalanyoruz ve trmanmay srdryoruz. Geni yaprakl aalar tmyle yok oldu. Yalnzca amlar kald. Bunlarn ou da eilip bklm ve bodur. Az sonra bodur amlar da tmyle yok oluyor, imdi Alp tipi a yrlardayz. Hi aa yok, her yerde pembenin, mavinin ve beyazn gl tonlarnda beneklerle dolu ayrlar var. Her yerde kriekleri! Bunlar, otlar, yosunlar ve likenler; burada yaayabilen yalnzca bun lar. Orman izgisinin zerine, yksek lkeye ulatk. Bam evirip vadiye son kez bakyorum. Okyanusun dibine bakar gibi. nsanlar tm yaamlarn alaklarda, bu yksek yerlerin varlndan habersiz tketiyorlar. Yol vadiden uzaklap ieriye dnyor ve karl alanlara giriyor. Motor, oksijen azlndan sert bir ekilde avans vuruyor ve stop edecekmi gibi korkutuyor, ama etmiyor. Az sonra, ktan kalm kar birikintileri arasna giriyoruz, karn grnm ilkbahar banda, eri meden sonraki gibi. Her yerde, kk su akntlar yosunlu amurlara akyor ve bunun altnda bir haftalk otlar ve sonra kk kriekleri, kk pembe, mavi, sar ve beyazlar, gne parlaklnda, sanki siyah glgelerden frlyorlar. Her yer byle! Karanlk koyu yeil ve siyah fondan bana doru, kk, renkli n ineleri atlyor sanki. Gkyz karanlk ve souk u imdi. Gnein vurduu yerler dnda elbette. Gnee bakan yndeki kolum, bacam ve ceketim scak, ama u anda koyu glgede bulunan karanlk yanm ok souk. Karl alanlar younlayor ve kar aralarnn at dik duvarlar grnyor. Duvarlar nce bir sonra bir buuk, sonra metre yk seklie kyor. ki duvar arasnda, neredeyse bir kar tnelinde gi diyoruz. Sonra tnel yeniden karanlk gkyzne alyor ve k tmzda dorua varm olduumuzu gryoruz. Bunun tesi baka bir lke. Aadaki da glleri, amlar ve karl alanlar grlyor. Onlarn stnde ve gerisinde karla kapl, daha uzak, gz alabildiine da sralar. Yksek lke. 113

Yol kenarnda bir park yerinde duruyoruz, birka turist resim e kiyor ve manzaraya bakyorlar. John motosikletin arkasnda durmu, sele antasndan fotoraf makinesini karyor. Kendi mo tosikletimden alet takmn karyor ve oturma yerinin zerine ya yyorum, sonra tornaviday alp karbratr ayarlamaya balyorum, gerekten ok kt olan rlanti sesini biraz dzeltiyorum. Tm yol boyunca avans vurduu, tekledii, geri teptii ve durmak zere ol duunu gsteren her trl belirtiyi verdii halde hi durmamasna a yorum. bin be yz metre ykseklikte ne yapacan merak et tiimden ayarlamamtm. imdi motoru zengin karma ayar lyorum, nk Yellowstone parkna doru biraz aa ineceiz ve imdi hafiften zengin olmazsa sonra ok zayf olabilir ki bu da mo torun ar snmasna yol aarak tehlike yaratabilir. Doruktan aa doru inerken motoru ikinci vitese aldmda avans vuruu hl epey fazla, ama daha alaklara indike grlt aza lyor. Karmza yine ormanlar kyor. Kayalar, gller ve aalar arasndan, yolun gzel virajlarn dnerek gidiyoruz. imdi, dnce dnyasndaki bir baka tr yksek lkeden, en azn dan bana gre bununla paralel gibi grnen ya da benzer duygular uyandran ve zihnin yksek lkesi diyeceim eyden sz etmek is tiyorum. Eer insan bilgisinin, bilinen her eyin koskoca bir hiyerarik yap olduuna inanlyorsa o zaman zihnin yksek lkesi en genel, en soyut anlamda, bu yapnn en st erimlerinde bulunur. Oraya ok az insan yolculuk yapar. Maddi dnyann bu iinde bu lunduumuz yksek lkesi gibi, burada gezmenin hibir gerek ka zanc yoktur; baz kiiler iin yolculuun, cefasn ekmeye deer klan, kendine zg sert bir gzellii vardr. Zihnin yksek lkesinde belirsizliin yein havasna, sorularn ve bu sorulara nerilen yantlarn korkun byklne almak gerekir. Alan, akln alabildiinin de tesine ylesine gider, gider, gider ki orada kaybolmak ve asla k yolunu bulamamak korkusu yznden insan oraya yaklamaktan ekinir. Hakikat nedir ve ona sahip olduunuzu nasl bilirsiniz?.. Ger ekten biz bir eyi nasl biliriz? Bilen bir ben ya da bir ruh var mdr, yoksa bu ruh yalnzca, duygular dzenleyen hcreler midir?.. Gereklik aslnda deien bir ey midir, yoksa deimez ve srekli 114

midir?.. Bir eyin anlam udur dendiinde bununla ne demek istenir? Bu yksek sradalarda zamann balangcndan bu yana pek ok iz brakld ve silindi; bu izlerin antrd yantlar kendilerinin ka lc ve evrensel olduklarn savunmularsa da uygarlklar farkl izleri semilerdir ve ayn sorunun, her birinin kendi koullarnda doru ol duu dnlebilecek birok farkl yantlar vardr. Tek bir uygarlk srecinde bile eski izler srekli kapanp yenileri almtr. Zaman zaman, gerekte ilerleme olmad savunulur; kitle sa valaryla ok sayda insan ldren, karalar ve okyanuslar daha ok atkla kirleten, zorlama mekanik bir varolua tabi klarak insanlarn deerini yok eden bir uygarln, yalnzca avclk, toplayclk ve ta rmn var olduu tarih ncesi alara gre ilerleme saylabilmesi ok zordur denir. Ama bu dnce, romantik bir ekicilii olmasna kar n yararszdr. lkel kabileler bugnn modern toplumuna gre in sana ok daha az bireysel zgrlk tanmtr. Antik dnemlerdeki sa valarn modernlerine gre ok daha az ahlaki gerekesi vard. Atk reten bir teknoloji bunlar doaya zarar vermeden atmann yollarn da bulabilir ve buluyor. Ve okul kitaplarnda ilkel insan gsteren re simler bazen onun ilkel yaamnn kt yanlarn gstermez -ac, hastalk, ktlk, yalnzca sa kalabilmek iin harcanmas gereken ar emek. Salt hayatta kalabilmek iin urama tasasndan bugnk mo dern yaama geli, ilerlemeden baka bir eyle tanmlanamaz ve bu ilerlemenin tek nedeni de ok aka akln kendisidir. Hipotezleri, deneyleri, sonularyla hep yeni materyallerle yi nelenmi gerek formel gerekse enformel ilemlerin, ilkel insann d manlarnn ounu safd brakan dnce hiyerarisini yzyllar bo yunca nasl oluturduu grlebilir. Aklcln romantiklerce knanmasnn kayna biraz da aklcln, insan ilkel koullardan kurtarmada ok etkili olmasndan kaynaklanmaktadr. Aklclk, uygar insana zg yle gl, her eye ylesine baskn kan bir et kendir ki teki tm eyleri glgede brakm ve sonunda insann ken disine de egemen olmutur. Sorunlarn kayna da budur. Phaedrus bu yksek lkede nce amaszca gezindi; bir zamanlar birilerinin bulunduu her yola, her ize gitti; arasra belirli baz iler lemeler salad, gizli kalm kk grntler bulduu oldu; ama ilerisinde, ona nereye gideceini gsteren hibir ey gremedi. Devasa gereklik ve bilgi sorunlar arasndan uygarln byk si malar gemiti; bunlarn Sokrates, Aristo, Newton ve Einstein gibi 115

bazlar hemen herkese bilinirken ounluu karanlkta kalmt. Daha nce hi duymad adlard bunlar. Ve dncelerine ve tm dnme biimlerine hayran kald. Onlarn izlerini silikleinceye dek dikkatle izledi, sonra brakt. Bu kez akademik standartlar ancak, zorlukla geebiliyordu, ama bu, almadndan ya da dnme diinden deildi. ok youn dnyordu ve bu akln yksek l kesinde ne denli youn dnrseniz o lde ar ilerliyordunuz. Phaedrus yaznsal tarzdan ok bilimsel tarzda okuyordu; geen her tmceyi snyor, kukularn ve sorularn daha sonra zlmek zere not ediyordu; bu notlar ieren bir sandk dolusu kitaba sahip ol duum iin anslym. Yllar sonra syledii hemen her eyin burada yazl olmas hay ret verici. O zamanlar syledii eylerin neminden tmyle habersiz olmas ise d krc. Sanki zmn bildiiniz bir yapbozun par alarn birer birer yerine koymaya alan birini gryorsunuz ve ona bak, bu buraya uyuyor, bu da buraya uyuyor demek is tiyorsunuz, ama syleyemiyorsunuz. Ve o kr gibi, bir izin peini b rakp tekine geiyor, bir parann ardndan bir bakasn topluyor ve bunlar ne yapacan bilmiyor. Yanl bir yne gittiinde dilerinizi skyorsunuz, cesareti krlm halde bile olsa oraya geri dnnce ra hatlyorsunuz. Aldrma! diyorsunuz iinizden, Devam et! Fakat Phaedrus ok kt bir akademisyen, herhalde hep retmenlerinin nezaketi sayesinde gemi. nceledii her dnre kar nyargl. alt materyale hep kendi grlerini sokmaya ve empoze etmeye alyor. Kesinlikle tarafsz deil. Hep yanl dav ranyor. Her dnrn kendi istedii yne gitmesini istiyor ve bu ol mazsa ldryor. Bir an parasnda gece saat ve drtte bir odada oturmu, Immanuel Kantn nl Saf Akln Eletirisi'ni, byk ustalarn a llarn inceleyen bir satran gibi inceliyor, gelime izgisini kendi yazgs ve yeteneiyle snyor, elikiler ve uyumazlklar aryor. Phaedrus, evresindeki yirminci yzyl Orta-Bat Amerikallaryla karlatrldnda tuhaf bir kii, ama Kant incelerken daha az garip duruyor. Bu on sekizinci yzyl Alman dnrne, grlerini onay ladndan deil de Kantn, kendi konumunu mantksal olarak kor kun bir ekilde glendirmesinden dolay sayg duyuyor. Kant, byk, karl dnce dalarn, hangisi akld, hangisi akl ii diye lee vururken hep olaanst yntemli, srarc, dzenli ve ok ti 116

tizdir. Kant, gnmzn trmanma merakllar iin en yksek te pelerden biridir; imdi bu Kant portresini byteceim ve zihnin yk sek lkesinin nasl olduunu gsteren daha net bir resim sunmak ve Phaedrusun dncelerini anlamann yolunu hazrlamak iin, biraz Kantn nasl dndn ve Phaedrusun ise onun hakknda ne d ndn gstereceim. Phaedrusun, tm klasik ve romantik anlay sorunu hakkndaki zm ilk olarak zihnin bu yksek lkesinde ortaya kmtr ve bu lkenin var olan teki eylerle ilikisi ve daha alak dzeylerin anlam ve nemi anlalmadan, burada sylediklerinin deeri an lalamaz ya da yanl anlalr. Kant izlemek iin sko dnr David Hume hakknda da baz eyler bilmek gerekir. Hume ilk olarak, dnyann gerek doasn be lirlemek iin mantksal tmevarm ve deneyimden yola kan tm dengelimin en sk kurallarna uyan kiinin kesin sonulara varmas gerektiini savunmutur. Akl yrtmesinin izledii izgi u sorunun yantlarndan kaynaklanmaktayd: Varsayalm ki tm duyulardan yoksun bir ocuk dodu; grmyor, iitmiyor, dokunamyor, koku al myor, tat almyor -hibir duyusu yok. D dnyadan herhangi bir duyum almasnn olana yok. Ve varsayalm bu ocuk damardan beslendi, her trl bakm saland ve bu durumda on sekiz yl ya amas saland. imdi soruluyor: On sekiz yandaki bu kiinin ka fasnda bir dnce var mdr? Eer varsa nereden gelir? Onu nasl edinir? Hume, bu on sekiz yandaki kiinin hibir dncesi olmayaca yantn verir ve bu yant vermekle kendini, tm bilginin yalnzca duyulardan geldiine inanan bir ampirist olarak tanmlar. Bilimsel deney yntemi, dikkatle kontrol edilmi ampirizmdir. Baka kl trlerde ve baka zamanlarda ounluk baka trl dnyor olsa da, bugn byk ounluk Humeu onaylayacandan, ampirizm sa duyunun kendisi halini almtr. Eer ampirizme inanlyorsa, ampirizmin ilk sorunu tzn do as ile ilgilidir. Eer tm bilgimiz duyusal verilerden geliyorsa du yusal verileri kard dnlen bu tz tam olarak nedir? Tz, al glanan eyler olmakszn dlemeye altnzda kendinizi hilik hakknda dnyor bulursunuz. Tm bilgi duyusal izlenimlerden geldiine ve tzn kendisine ilikin hibir duyusal izlenim olmadna gre mantksal olarak bu, 117

tz hakknda hibir bilgi olmadna gider. O yalnzca, bizim d lediimiz bir eydir. Tmyle bizim kafamzdadr. Algladmz zellikleri veren bir eylerin var olduu dncesi, dnyann dz ol duu ve paralel izgilerin hi birlemeyecekleri gibi ocuksu d ncelere benzeyen o yaygn saduyu nosyonlarndan bir dieridir. kincisi, tm bilgimizin bize duyular araclyla geldiini ne sren birine, neden-sonu ilikisi konusundaki bilgimizi hangi duygu verisinden aldmz sorulur. Baka bir deyile, neden-sonu ili kisinin bilimsel ampirik temeli nedir? Humeun buna yant Hibir eydir. Duyularmzda nedensonula ilgili hibir kant yoktur. Bir eyin peinden srekli olarak baka bir eyin geldii zamanlarda, tpk tz gibi, dlediimiz bir eydir. Bizim gzlediimiz dnyada gerek bir varoluu yoktur. Hume der ki, tm bilginin duyularmz araclyla geldii kabul edi lirse bundan kacak mantksal sonu Doann da, Doa yasalarnn da bizim imgelemimizin rn olduudur. Eer Hume bu gr salt speklasyon olsun diye savurmu ol sayd bu, tm dnyann kafamzda olduu dncesini sama deyip bir yana atabilirdik. Ama o, bunu su gtrmez bir sorun haline getirdi. Humeun vard sonular bir kenara atmak gerekliydi, ama o, bu sonuca yle bir tarzda varmt ki ampirik akl brakp ampirik akln ortaadaki ncllerine ekilmeden bu sonucu karmak olanakl g rnmyordu. Kant bunu yapmaz. Bylece, Hume, Beni dogmatik uyuklamamdan uyandrd diyen Kantn, bugn gelmi gemi en byk felsefi yaptlardan biri saylan ve ounlukla niversitelerde tek bir dersin konusunu oluturan Saf Akln Eletirisi'ni yazmasna yol amtr. Kant bilimsel ampirizmi, onun kendi kendini yok eden mantnn sonularndan kurtarmaya alr. lk olarak, Humeun nne koymu olduu yoldan harekete balar. Tm bilgilerimizin deneyimle ba lad kuku gtrmez der, ama tm bilgi bileenlerinin duyulardan, duyu verisi alnd anda geldiini yadsyarak hemen bu yoldan ay rlr. Tm bilgilerimizin deneyimle balamasna karn bundan de neyimden kaynaklandklar sonucu kmaz. Her ne kadar, ilk bakta laf dolatryor gibi grnse de yle deil. Bu farkn sonucunda Kant, Humeun yolunun onu ynelttii tekbencilik cehenneminin kylarndan dolar ve kendi yepyeni, fark l yoluna ilerler.

Kant, gerekliin, dorudan duyularca salanamayan ynleri ol duunu syler. Bunlara nsel (a priori) der. nsel bilgiye bir rnek zamandr. Zaman gremezsiniz. s telik iitemez, kokusunu alamaz, tadamaz ya da dokunamazsnz. Almlanan duyu verilerinde zaman yoktur. Zaman zihnin duyu ve rilerini alrken salamak zorunda olduu (Kantn deyiiyle) bir sezgidir. Uzay iin de ayn ey geerlidir. Algladmz izlenimlere uzay ve zaman kavramlarn uygulamadmz srece dnya kavranabilir bir ey olamaz; renklerin, biimlerin, grltlerin, kokularn, aclarn ve tatlarn anlamsz bir kaleidoskopik karmaasdr yalnzca. Uzay ve zaman gibi nsel sezgileri uyguladmz iin, nesneleri belli bir tarz da duyarz, ama saf idealist felsefecilerin savunduu gibi bu nesneleri imgelemimizle de yaratmayz. Bu verilere, onlar reten nesneden alnr alnmaz uzay ve zaman biimleri uygulanr. nsel kavramlarn kkeni insan doasdr, bunlar ne duyulan nesne tarafndan olu turulur ne de onu oluturur, ama bunlar, hangi duyu verisinin kabul edileceini eleme ilevi salar. rnein gzlerimizi kapadmzda duyularmz bize dnyann yok olduunu syler. Ama bu elenir gider ve asla bilincimize varmaz; nk kafamzda, dnyann sreklilii konusunda, nsel bir kavram vardr. Bizim gereklik olarak d ndmz ey, nsel kavramlarn deimez hiyerarisinin eleri ile hep deien duyu verilerinin srekli bir sentezidir. imdi burada duralm ve Kantn ileri srd baz kavramlar bu garip motosiklete, bizi zamanda ve uzayda tayan bu yaratma uy gulayalm. Kantn bize aklad biimde, onunla olan ilikimize bakalm. Hume, bu motosiklet hakkndaki tm bilginin bana duyularm ara clyla geldiini sylyor. yledir. Baka bir yol yok. Eer bunun metalden ve baka maddelerden yaplm olduunu sylersem, Hume Metal nedir? diye soracaktr. Eer yant olarak, metalin sert, parlak ve dokununca souk olduunu ve daha sert bir maddenin vurmasyla, krlmakszn biim deitirdiini sylersem Hume bunlarn tmyle grnt, ses ve dokunma duyusu olduunu syleyecektir. Tz yoktur. Metali bu duyulardan ayr olarak anlatmam isteyecektir. O zaman ben de app kalrm. Ama eer tz yoksa algladmz duyu verisi hakknda ne sy leyebiliriz? Bam sola yatrp da gidon sap, n tekerlek, harita pla 119

keti ve benzin deposunu grdmde bir duyu verisi rnei alyorum. Eer bam saa yatrrsam hafife farkl baka bir duyu verisi r nei alyorum. Bu iki grnt farkl. Metalin yapt dzlemlerin as ve kavisleri farkl. Gn bunlardan, farkl biimde yansyor. Eer tzn mantksal temeli yoksa bu iki grntnn ayn mo tosikleti oluturduu sonucunun da mantksal temeli yoktur. imdi dnsel bir amaz iindeyiz. Nesneleri daha anlalr kl d sanlan aklmz onlar daha az anlalr klyor gibi grnyor; akl kendi amacna zarar veriyorsa bizzat akl yapmzda baz ey lerin deimesi gerekmektedir. Burada Kant yardmmza koar. Der ki, bir motosikletin ret tii renkler ve biimlerden ayr olarak, dolaysz bir biimde al glanamyor olmas hibir biimde, motosikletin olmadnn kant deildir. Bizim kafamzda, zamanda ve uzayda sreklilik gsteren, bamz oynattmzda grnty deitirebilen bir nsel motosiklet vardr ve bu nedenle aldmz duyu verisiyle elimez. Humeun hibir anlam olmayan motosikleti ancak, daha nce sz geen, hibir duyu yetenei olmayan o varsaymsal ar has tann birdenbire, yalnzca bir saniye iinde bir motosikletin duyusal verilerini almas, sonra tm duyularn yeniden yitirmesi sonucu olu abilir. Bu durumda sanrm onun kafasnda, neden-sonu ilikisi gibi kavramlarn hibirisine kant oluturmayan bir Hume motosikleti ola caktr. Ama Kantn dedii gibi biz, o kii deiliz. Bizim kafamzda, var lndan kuku duymamzn hibir anlam olmayan, gereklii her an dorulanabilecek, ok gerek bir nsel motosiklet var. Kafamzdaki bu nsel motosiklet, yllardr pek ok duyusal ve rilerle olumu ve yeni duyusal veriler geldike de srekli deimeyi srdrmtr. Kullandm bu spesifik nsel motosikletteki, rnein yol ile ilikisi gibi deiimler ok hzl ve geicidir. Ben onu, yolun virajlarnda ve dnemelerinde srekli kontrol eder ve dzeltirim. Gelen bilginin artk bir deeri yoksa hemen unuturum, nk iz lenmesi gerekli pek ok yeni bilgi gelmektedir. Bu nseldeki teki deiimler daha yavatr: Depodaki benzinin yok olmas. Tekerleklerdeki kauuun yok olmas. Cvata ve somunlarn gevemesi. Fren pa bucuyla kampana arasndaki araln deimesi. Motosikletin teki ynleri yle yava deiir ki deimiyor gibi grnr -boya, tekerlek rulmanlar, kontrol kablolar- oysa bunlar da srekli deimektedir. 120

Son olarak, ok uzun zaman iin dnrsek kasa bile yolun o kundan, s deiimlerinden ve tm metallerde grlen i yorgunluk gerilimlerinden tr yava yava deimektedir. Bu nsel motosiklet tam bir motosiklettir. Uzun sre onu hi d nmeseniz bile onun temel bir ey olduunu anlarsnz. Duyu verisi onu dorular, ama duyu verisi o demek deildir. Kendi dmda nsel olarak olduuna inandm bir motosiklet, bankada olduuna inan dm para gibidir. Bankaya gidip de param grmek istediimi sy lesem bana biraz tuhaf bakarlar. Benim param, ap bana gs terecekleri kk bir ekmecede saklamazlar nk. Benim param, bir bilgisayar muhafazas iindeki bir teyp rulosu zerinde duran demir oksitteki dou-bat ve kuzey-gney manyetik alanlarndan baka bir ey deildir. Ama bu benim iin yeterli, nk inanyorum ki parann salayabilecei bir eye gereksinim duyarsam banka, checking sistemiyle, onu alacak arac bana salar. Ayn ekilde, duyu ve rilerim hibir zaman, tz diye adlandrlabilecek bir eyi re temezlerse de duyu verilerinde, o tzn yapaca dnlen eyleri baarabilme yetenei olduundan ve duyu verileri kafamdaki nsel motosiklete hep uygun olduundan bu benim iin yeterlidir. Yani bankada paramn olduunu da, tzlerin, bindiim motosikleti olu turduunu da sylememin nedeni konuma kolayldr. Kantn Saf Akln Eletirisi byk lde, bu nsel bilginin nasl edinildii ve nasl kullanldyla ilgilidir. Kant, nsel dncelerimizin duyu verilerinden bamsz olduu ve grdmz eyleri belirledii eklindeki tezine Kopernik Dev rimi adn verir. Kant bununla, Kopernikin dnyann gne ev resinde dndn belirten nermesini kasteder. Bu devrim so nucunda hibir ey deimemi, ama gene de her ey deimitir. Ya da Kanta zg terimlerle anlatrsak, duyu verilerimizi reten nesnel dnya deimemi, ama onun bizdeki nsel kavram tepetaklak ol mutur. Bunun etkisi ok byk olmutur. Modern insan ortaadaki ncllerinden ayran ey, Kopernik devrimini kabul etmesidir. Kopernikin yapt, var olan nsel dnya kavramn, yani onun dz ve uzayda sabit olduu dncesini kaldrp yerine kre bi iminde ve gnein evresinde dnen baka bir nsel dnya kav ramn yerletirmek; bylece her iki nsel kavramn da var olan duyu verilerine uyduunu gstermektir. Kant, ayn eyi metafizikte de yaptn dnmtr. Ka 121

famzdaki nsel kavramlarn grdklerimizden bamsz olduunu, fiilen neyi grdmz belirlediini dnyorsanz, bilimadamn pasif bir gzlemci, bo bir levha olarak alglayan eski Aristoteles anlayn tersine eviriyorsunuz demektir. Kant ve onun milyonlarca izleyicisi bu deiimle, nesneleri nasl bildiimiz hakknda daha do yurucu bir kavraya kavutuumuzu savunurlar. Bu rnekte baz ayrntlara girmemin nedeni ksmen, yksek l kenin bir blmn yakn perspektiften gstermek, ama daha ok Phaedrusun sonradan yapacaklarn anlatmaya hazrlanmakt. O da bir Kopernik deiimi yapt ve bu deiimin sonucunda klasik ve ro mantik anlayn ayr dnyalarna ilikin bir zm getirdi. Ve bana yle geliyor ki bunun sonucunda dnya hakknda btnyle daha do yurucu bir kavraya ulamak olana yeniden domutur. Kantn metafizii balangta Phaedrusu heyecanlandrd, ama bu fazla uzun srmedi, bunun nedenini tam olarak bilmiyordu. Bu ko nuda dnd ve nedenin belki de Douda geirdii deneyim olduu yargsna vard. Zihnin hapishanesinden kan tadn duymutu, ama imdi daha youn bir hapislik yayordu. Kantn estetiini nce d krkl, sonra da fke ile okudu. Gzel hakknda belirtilen g rlerin kendisi ona irkin geldi; irkinlik yle derin ve yle geni kapsamlyd ki ona nereden saldrmaya balayaca ya da ondan nasl kurtulmaya alaca konusunda bir ipucu bulamad. Bu irkinlik Kantn dnyasnn tm kumana yle derin dokunmutu ki ondan kurtulu yoktu. Bu yalnzca on sekizinci yzyl irkinlii ya da tek nik irkinlik deildi. Okuduu tm dnrlerde grnyordu. Git tii niversitenin tamamnda ayn irkinliin kokusu vard. Ders hanede, ders kitabnda, her yerdeydi. Kendisinde de vard, nasl ya da neden olduunu bilmiyordu. Akln kendisiydi irkin olan ve bundan kurtulmann olana yok gibiydi.

Cooke Cityde John ve Sylviay yllardr grmediim kadar mutlu gryorum; scak etli sandvilerimizi byk lokmalarla tknyoruz. Onlarn tm bu yksek lke cokunluklarn iitmek ve grmekten mutluyum, ama fazla konumuyor, yalnzca yiyorum. Byk pencereden, yoldaki dev amlar grnyor. Altlarndaki, parka giden yollardan bir sr otomobil geiyor. Orman st s122

12

nrndan epey aalardayz imdi. Hava daha lk, ama yer yer ya mur yadrmaya hazr, alak bulutlar var. Ben bir Chautauqua sylevcisi deil de bir romanc olsaydm Zenin, Sanatn ve hatta belki de Motosiklet Bakmnn i anlamlarn aklayan hareket dolu sahnelerle John, Sylvia ve Chris ka rakterlerini gelitirmeye alrdm. Bu tam bir roman olurdu, ama baz nedenlerle, bunu yapabileceimi sanmyorum. Onlar karakter falan deil arkadalarm, hem bir kez Sylvia Nesne olmaktan ho lanmam! demiti. Hepimiz birbirimiz hakknda, ayrntlarna girmek istemediim pek ok ey biliyoruz. Kt eyler deil, fakat Cha utauqua ile pek ilgisi yok. Arkadalar arasnda her zaman olan eyler. Ayn zamanda, onlara neden hep ketum ve uzak davranyormu gibi grndm Chautauquadan anlayabilirsiniz sanrm. Bana, boyuna neyi dnp durduumu aklamam isteyen sorular sorsalar, ben de gerekten kafamdan geenleri sayp dkversem, rnein en ince ayrntsyla, nsel motosikletin sreklilii varsaymn tm Chautauqua yapsna deinmeden anlatsam irkilirler ve bana ne ol duunu merak ederler. Ama ben motosikletin srekliliiyle gerekten ilgileniyorum; onu dnmeyi, onun hakknda konumay gerekten istiyorum ve bunun sonucunda, le yemeinde konumaya elverili, allm konulardan uzaklama eilimi gsteriyorum ki bu da bana ketum, uzak bir grnm veriyor. Bu bir sorun. Bu, gnmzn sorunu. nsanlarn bilgi alan bugn ylesine geni ki, hepimiz birer uzman konumundayz; uzmanlk konular arasndaki aklk ylesine bym ki bunlar arasnda zgrce dolamak isteyen biri evresindekilerle yaknlk kurmaktan neredeyse vazgemek zo runda. le yemeinde ne konuulaca bile uzmanlk konusu. Chris benim uzak davranm tekilerden daha iyi anlam g rnyor, belki daha alk olmasndan, belki de benimle ilikisi ne deniyle daha ilgili olmas gerektiinden. Bazen yznde endieli ya da en azndan gergin bir bak grrm, nedenini merak edince benim de gergin olduumu fark ederim. Yz ifadesini grmesem bunu anlayamam. Baka zamanlardaysa Chris ortaklkta koup zplar, bunun da benim iyi bir ruhsal durumda olmamdan kaynaklandn kefederim. u anda onu biraz sinirli gryorum ve Johnun bana y nelttii anlalan bir soruyu tekrarlyor. Yarn birlikte kalacamz kii, DeWeese hakknda. Sorunun ne olduundan emin deilim, ama yantlyorum, O bir 123

ressam. Oradaki niversitede gzel sanatlar retiyor, soyut bir emp resyonist. Onu nereden tandm soruyorlar; anmsamadm eklinde, biraz kaamak bir yant vermek zorunda kalyorum. Onun hakknda, birka an paras dnda bir ey anmsamyorum. Anlalan o ve ka rs Phaedrusun arkadalarnn arkadaydlar, Phaedrus onlar bu e kilde tanmt. Benim gibi bir mhendislik yazarnn bir soyut ressamla ortak neyi olabileceini merak ediyorlar ve ben yine bilmiyorum demek zorunda kalyorum. Bir yant bulmak iin an paralarn kafamda s raya diziyorum, ama hibir ey yok. Kiilikleri kesinlikle farklyd. O zamanlarda Phaedrusun fo toraflar yabanclama ve saldrganlk belirtileri gsterirken -ayn blmdeki bir bakas buna yar aka, ykc bir sima demiti- DeWeesein ayn dnemdeki fotoraflar hafiften sorgulayc bir ifade dnda gayet pasif ve sakin bir yz gsteriyor. Belliimde, Birinci Dnya Savanda bir casusun, esir alnm (ayn kendisine benzeyen) bir Alman subayn tek tarafl gsteren ayna ile incelemesini konu edinen bir film var. Her jestini ve ko numasndaki her nans taklit edebilinceye dek, aylarca onu inceler. Daha sonra, gya kap kurtulmu o subayn yerini alarak Alman Kara Kuvvetleri Komutanlna szar. Subayn eski arkadalaryla ilk karlatnda, yapt hileyi anlamalar olaslndan duyduu gerginlii anmsyorum. Ben de imdi, doal olarak, benim bir za manlar tand kii olduumu sanacak olan DeWeese konusunda ayn duygular yayorum. Darda hafif bir sis motosikletleri slatm. Sele antasndan plastik tepelii karp kaskm takyorum. Yellowstone parkna girmek ze reyiz. Yolun ilerisi sisli. Sanki bir bulut vadiye inmi gibi duruyor; as lnda gerekten tam bir vadi deil de daha ok bir da geidi. DeWeesein onu ne kadar iyi tandn ve benimle hangi anlar pay lamak isteyebileceini bilmiyorum. Daha nce baka kiilerle bu tr eyler yaam ve uygunsuz anlar gizleyebilmitim. Bunun dl, her seferinde, Phaedrus hakknda daha sonraki taklitlere ok yardmc olacak yeni bilgiler ve yllar tesinden size sunduum eylerin o unluunu edinmek oluyordu. 124

An paralarndan, Phaedrusun DeWeesee byk sayg duy duunu, nk onu anlamadn kardm. Anlamad bir ey Phaedrusta korkun ilgi uyandrrd ve DeWeesein tavrlar b yleyiciydi, hep uukayd. Phaedrus ona ok komik olduunu sand bir ey syleyince DeWeese ya ona akn bir ekilde bakar ya da ciddi bir ekilde yantlard. Bir baka zaman Phaedrus ok ciddi ve ok derin bir ey syler; DeWeese, sanki duyduu en zekice espri yaplm gibi kahkaha atard. rnein, kalkm olan kenar kaplamasn Phaedrusun yaptrd bir yemek masasyla ilgili bir an paras var. Kaplamay yerine oturt mu ve tutkaln sertlemesi iin bir top ipi masann evresine birka kat sarmt. DeWeese ipi grnce bunun ne olduunu sordu. Bu benim son heykelim dedi Phaedrus. Sence bu da bir tr heykel deil mi? DeWeese glmek yerine Phaedrusa aknlkla bakt, masay uzun sre inceledi ve sonunda Tm bunlar nereden rendin? dedi. Phaedrus bir an, onun akay srdrdn sand, ama DeWeese ciddiydi. Bir baka zaman Phaedrus snfta kalan baz renciler yznden ok zgnd. DeWeese ile birlikte, aalarn altnda eve doru y rrken bu konuda konutular; DeWeese bu meseleye byle kiisel bakmasna ayordu. Ben de atm, dedi Phaedrus ve akn bir ses tonuyla ekledi, Sanrm, belki de bunun nedeni her retmenin, kendisine en ok benzeyen rencilere yksek not verme eilimidir. Senin kendi yaz slubun yalnsa rencilerde buna daha ok nem verirsin. Eer sen byk laflar kullanyorsan yazsnda byk laflar kullanan rencileri daha ok seversin. Elbette. Bunda yanl bir ey mi var? dedi DeWeese. Evet, insan ykan bir ey var, dedi Phaedrus, nk en sev diim, gerek bir zdelik duyduum rencilerin hepsi kalyor! Bunun zerine DeWeese tam anlamyla, glmekten krld; Pha edrus ok bozuldu. Pheadrus bunu yeni anlaylara gtren ipular verebilecek bir tr bilimsel grng olarak grrken DeWeese yal nzca glmt. lk nce, DeWeesein, istemeden kendi kendisini aalamasna 125

gldn sand. Ama bu ona pek uymuyordu, nk o hi de insan aalayan trden biri deildi. Sonra bunun bir tr gerekst gl olduunu anlad. En iyi renciler hep snfta akar. Her iyi retmen bunu bilir. Bu, olanaksz durumlarn yaratt gerginlii yok eden bir kahkahayd; Phaedrus bunu biraz kullansa iyi ederdi, nk o sralar her eyi ar ciddiye alyordu. DeWeesein bu anlalmas zor tepkileri Phaedrusun, DeWeesein o dev, gizli kavray lkesine ulam olduunu d nmesine yol at. DeWeese hep bir eyleri gizler gibi grnyordu. O, ondan bir eyler saklyordu ve Phaedrus bunun ne olduunu karamyordu. Sonra, gl bir an paras geliyor; DeWeesen de kendisi hak knda ayn kark duygular yaadn anlad gn. DeWeesein stdyosunda bir elektrik dmesi bozulmutu; Pha edrusa, bundaki arzay anlayp anlayamayacan sordu. Yznde, biraz gergin, biraz akn bir ifade; konutuu kii bir ressam da ken disi ok resim satn alm bir zenginmi gibi bir glmseme vard. Zengin, bilgisinin ktln aa vurduu iin gergindir, fakat bir ey ler renme umuduyla glmser. Teknolojiden nefret eden Sut herlandlerden farkl olarak, DeWeese teknolojiden yle kopuktu ki onu zel bir tehdit olarak grmyordu. Aslnda DeWeese bir tek noloji merakls, teknolojiyi satn alan biriydi. Teknolojiden an lamyordu, ama neden holanacan biliyordu ve bir eyler renmek hep houna giderdi. DeWeese sorunun ampule yakn elektrik telinde olduu gibi bir ya nlsama iindeydi, nk dmeye dokunur dokunmaz ampul gitmiti. Ona gre, eer sorun dmede olsayd ampulde sorun kmas iin biraz zaman gemesi gerekirdi. Phaedrus onunla bu konuyu tartmad, ama caddeyi geip nalbura gitti, bir elektrik dmesi ald ve birka da kika iinde takt. Her ey annda halloldu ve elbette DeWeese arp bozuldu. Arzann dmede olduunu nasl anladn? diye sordu. nk dmeye bastmda hareketi kesikliydi. Evet de, teli oynatm olamaz myd? Hayr. Phaedrusun kendinden ok emin havas DeWeesei kzdrd ve tartmaya balad. Tm bunlar nereden anlyorsun?" Gayet ak." yi de, ben niin anlamadm? 126

Bu konulara biraz aina olmak gerek. yleyse o kadar da ak deilmi, deil mi? DeWeese tartmay hep, yantlamay olanaksz klan bu garip perspektiften yapard. Phaedrusa, onun kendisinden bir eyler giz ledii dncesini veren, bu perspektifti. Kendi analitik ve yntemsel tarzyla, bu perspektifin ne olduunu Bozemanda kald srenin en sonunda anlayabilmiti ancak. Park giriinde, apkasnda bir ay resmi olan bir adama para d yoruz. Bize bir gnlk gei bileti veriyor. lerimizde bizi filme alan yal bir turist gryorum ve glmsyorum. ortunun altndan beyaz bacaklar grnyor; gndelik oraplarn ve ayakkabsn giymi. Bizi honut bir yzle izleyen karsnn bacaklar da ayn. Yanlarndan geerken el sallyorum, onlar da el sallyor. Bu, film zerinde yllarca saklanacak bir an. Phaedrus nedenini bilmeden bu parktan nefret ederdi -belki onu kendi bulmad iin, ama belki de deil. Baka bir ey. Korucularn belirli bir turu izletme yaklam onu kzdrrd. Turistlerin, sanki Bronx Hayvanat Bahesindeymi gibi tavrlar taknmalar onu daha da ok irendirirdi. Yksek lkeden farklyd her ey burada. Ger eklik yanlsamasn versin diye dikkatle manikr yaplm, ama o cuklar onlara zarar vermesin diye grnmez zincirlerle balanm eyler sergileyen kocaman bir mze grnmndeydi. nsanlar parka girer ve birbirlerine kar kibar, neeli ve sahte davranrlard, parkn atmosferi onlar byle yapyordu nk. Btn o zaman boyunca bu parkn yz mil yaknnda yaam, ama yalnzca ya bir ya da iki kez gezmiti. Ama bu, sray bozuyor. Yaklak on yllk bir zaman aral eksik. Immanuel Kanttan birdenbire Bozeman, Montanaya at lamad. Aradaki bu on ylda uzun sre Hindistanda kalp Benares Hindu niversitesinde Dou felsefesi okudu. Bildiim kadaryla orada hibir gizemli sr renmedi. Oralar grmek dnda hibir ey olmad. Dnrleri dinledi ve dnd ve sonra yine dikkatle dinledi ve yine dnd, hepsi bu. Mektuplarnda sadece elikilerin, uyumazlklarn ve gzledii nesnelerle ilgili ola rak formle ettii her kuraln istisnalarnn yaratt mthi bir kafa karkl grnr. Hindistana ampirik bir bilimadam olarak girdi, ampirik bir bilimadam olarak kt, geldiinden daha ileri deildi. 127

Ama ok ey grd ve bir tr rtk imge edindi; bunlar daha sonra, baka rtk imgelerle birleip ortaya kacakt. Bu rtk imgelerden bazlarn ksaca anlatmak gerek, nk bun lar daha sonra nem kazandlar. Hinduizm, Budizm ve Taoizm ara sndaki doktrin farklarnn Hristiyanlk, Mslmanlk ve Yahudilik arasndaki doktrin farklar kadar nemli olmadn fark etti. Bunlar iin din savalar yaplmamt, nk gerekle ilgili szsel ak lamalar hibir zaman gerein kendisi sanlmyordu. Tm dou dinlerinde byk deer verilen ortak ey, Sanskrit Tat tvam asi (Sen busun) doktrinidir; dndn her eyin sen olduunu, anladn dndn her eyin bir btn olduunu savunur. Bu blnmemilii tmyle anlamak, aydnlanmak demektir. Mantk, zne ile nesne arasnda bir ayrm olduunu varsayar; bu nedenle mantk, asl bilgelik deildir. zne ile nesne arasnda ayrm olduu yanlsamasn ortadan kaldrmann en iyi yolu, fiziksel et kinlii, zihinsel etkinlii ve duygusal etkinlii durdurmaktr. Bunun iin pek ok disiplin vardr. Bunlarn en nemlisi Sanskrite dhyana, ince syleniiyle Chan ve Japonca sylenii ile Zendir. Pha edrus hi meditasyona kalkmad, nk ona anlamsz geliyordu. Hindistanda bulunduu tm srede onun iin anlam hep mantksal tutarllk demekti; dorusu bu inantan vazgemenin yolunu bu lamad. Sanrm bu, onun asndan vnlecek bir eydi. Fakat bir gn snfta felsefe profesr, herhalde ellinci kez, dn yann gerek olmayan doasn heyecanla anlatyordu; Phaedrus elini kaldrp souk bir tarzda, Hiroima ve Nagasakiye den atom bom balarnn da gerek olmadna m inanldn sordu. Profesr g lmsedi ve evet dedi. Konuma bylece bitti. Bu yant, Hint felsefesi iin doru olabilirdi, ama Phaedrus ya da dzenli gazete okuyan ve insanolunun kitle halinde yok edilmesi gibi eylere kar duyarl kiiler iin umut krc lde yetersizdi. Phaedrus snf terk etti, Hindistan terk etti ve bu konuyu brakt. Ortabat Amerikaya geri dnd, pratik gazetecilik renimi grd, evlendi. Nevada ve Meksikada yaad, garip iler yapt, ga zeteci, bilim yazar ve endstriyel reklam yazar olarak alt. ki o cuu oldu, bir iftlik, bir binek at ve iki araba satn ald ve orta yal herkes gibi imanlamaya balad. Akl hayaleti denen eyi kovalama iini brakt. Bunu anlamak ok nemli. Vazgemiti. Vazgetii iin, yaam yzeyde rahatlad. ok alt, geinmesi 128

kolay biri oldu; o zamanlar yazd ksa yklerde gzlenen, i bo luunun anlk belirlemeleri dnda, gnleri gayet olaan geiyordu. Onu bu dalara karan eyin ne olduu kesin deildi. Kars bil miyor gibi grnyor, ama bence nedeni, iinde yaayan baarszlk duygular ve bunun naslsa bir gn geri dnmesine neden olacana duyduu umuttu. Kafasndaki hedefe ulamaktan vazgemek sanki onu daha hzl yalandrm gibi, ok daha olgunlamt. Gardinerda parktan kyoruz; buraya pek yamur yamazm gibi du ruyor, nk alacakaranlkta da yamalarnda imen ve adaayndan baka bir ey grnmyor. Gece burada kalmaya karar veriyoruz. Kasaba, dz ve temiz, byk kayalarn zerinden hzla akan bir nehri geen kprnn iki yanndaki yksek kylar zerine kurulmu, kprnn te yakasnda, kayt yaptrdmz otel klarn yakm, pencerelerden gelen yapay kla bile, her bungalovun evresinin di kili ieklerle, zenle evrelenmi olduunu gryorum ve zerlerine basmamaya dikkat ediyorum. Bungalovlarda, baz eyler daha fark edip Chrise gsteriyorum. Tm pencereler stten menteeli ve kasaya aslm. Kaplar hi gev eklik olmakszn tk diye kapanyor. Tm kalplar kusursuzca gnyelenmi. Tm bunlarda hi gsteri yok, ok iyi yaplm ve bir ey bana, tm bunlarn tek kii tarafndan yapldn sylyor. Restorandan motele dndmzde yal bir kar koca ofisin nndeki kk bahede oturmu akam esintisinin tadn karyorlar. Adam bu bungalovlar kendisinin yaptn doruluyor ve bunun fark edilmesinden yle mutlu oluyor ki bunu anlayan kars bizi oturmaya davet ediyor. Aceleye gerek duymadan konuuyoruz. Buras parkn en eski gi rii. Otomobil henz yokken de kullanlyormu. evremizde gr dmz eylere farkl bir boyut katarak, yllar boyu olmu de iimlerden sz ediyorlar ve her ey gzel bir bireim oluturuyor -bu kasaba, bu kar koca ve burada gemi yllar. Sylvia elini Johnun kolunun stne koyuyor. Aada, kayalarn zerinden hzla akan nehrin sesini ve akam rzgrndaki gzel kokuyu duyuyorum. Tm kokular tanyan kadn bunun hanmeli kokusu olduunu sy lyor; bir sre susuyoruz ve bana ho bir uyku bastryor. Odalara dnmeye karar verdiimizde Chris neredeyse uyumu durumda.

129

John ve Sylvia kahvaltda scak keklerini yiyip kahvelerini iiyorlar, hl akamki ruhsal durumdalar; oysa bana yemek yemek zor geliyor. Bugn, birok eyin biraraya geldii o okula gideceiz; olduka gerginim. Bir zamanlar, Yakn Doudaki bir arkeolojik kazyla ilgili bir ki tapta binlerce yldr unutulmu mezarlar ilk kez aan arkeologlarn duygularn okuduumu anmsyorum. imdi ben de kendimi bir ar keolog gibi hissediyorum. Kanyondan Livingstona doru uzanan kokulu artemisia allar buradan Meksikaya doru tm yol boyunca grlenlerin aynsdr. Sabah gnei dnk gibi, yalnz biraz daha alaklarda ol duumuzdan, daha lk ve yumuak. Olaand hibir ey yok. Yalnzca, evredeki sakinliin bir ey ler gizledii gibi bir arkeolojik duygu var. Buras tekin deil. Gerekten oraya gitmek istemiyorum. Hemen dnp geri gitmek istiyorum. Sadece gerginlik, sanrm. Bu, bir an parasndaki duruma uyuyor, ou sabahlar gerginlik ylesine youn olurdu ki, Phaedrus ilk dersine girinceye dek her eyi kaldrp atard. rencilerle dolu snflarda herkesin nne k maktan ve konumaktan nefret ederdi. Bu, onun tmyle yalnz, so yutlanm yaam tarznn tam anlamyla ihlal edilmesiydi; iddetli bir sahne korkusuydu yaad ey, ama bu duygusal tepki onda hibir zaman sahne korkusu olarak deil, yapt her eye sinen korkun bir younluk olarak ortaya kyordu. renciler karsna, sanki havada elektrik varm gibi olduunu sylemilerdi. Snfa girdii an tm gzler ona evrilir ve rencilerin nne kn izlerlerdi. Ders ba lamadan nce tm konumalar bitip yerini sessizlie brakr ve ge nellikle birka dakika srse de sessizlik bozulmazd. Ders saati bo yunca gzler ondan ayrlmazd. Hakknda ok konuulan biri, tartmal bir tip oldu. renciler ounlukla, onun derslerinden vebadan kaar gibi uzak dururdu. Bir sr hikye duymulard. Resmi olarak okul, bir eitim fakltesiydi. Bir eitim fa kltesinde retirsiniz, retirsiniz, retirsiniz; aratrma iin zaman yoktur, dnmek iin zaman yoktur, d olaylara katlmak iin zaman yoktur. Salt ret, ret, ret ve sonunda zeknz sner, ya130

13

ratclnz krlenir ve neden byle snk olduunuzu anlamayan, olan bitenden habersiz, masum rencilerden oluan ve birbiri ar dnca gelen dalgalara tekrar tekrar ayn skc eyleri anlatan bir oto matik makine olursunuz. Sizi snk bulan renci size saygsn yi tirir ve bu saygszl tekilere de yayar. Byle biteviye retmenizin nedeni, bunun hem gerek eitim veriyormu gibi grnm elde et menin hem de bir niversiteyi en kolay yoldan gtrmenin akllca bir yolu olmasdr. Yine de o, okula pek anlaml olmayan, hatta okulun fiili durumu dikkate alndnda biraz gln kaan bir ad takmt. Fakat bu adn onun iin anlam ok bykt ve ona bal kald, ama bunu kafasna soktuu insan says o denli azd ki tutunmas ok zordu; bunu an laynca bu kavram brakt. Okula, Akl Kilisesi adn takmt; in sanlar bununla neyi kastettiini anlasalard onu bu kadar garip bul mayabilirlerdi. O zamanlar Montanada, tpk Kennedy suikastndan hemen n ceki Dallas ve Texasta olduu gibi bir ar sa politik patlama ya anyordu. Missouladaki Montana niversitesinin lke apnda nl bir profesrnn niversitede konumas, sorun yaratabilir ge rekesiyle yasakland. Profesrlere, niversitenin halkla ilikiler b rosunca ayklanmadan halka hibir aklamann yaplamayaca bil dirildi. Akademik standartlar tahrip edildi. Yerel parlamento nce, yirmi bir yan am herkesin, lise diplomas olsun olmasn okula al nacan, okulun bunlar geri eviremeyeceine karar verdi. Daha sonra parlamento okulun, snfta kalan her renci iin sekiz bin dolar para cezas deyeceini bildiren, yani aka her rencinin ge irilmesi yolunda bask yapan bir yasa kard. Yeni seilen vali hem kiisel, hem de politik nedenlerle, ni versite rektrn grevden uzaklatrmaya alyordu. Rektr onun kiisel dman olduu gibi, bir demokratt da; vali ise sradan bir cumhuriyeti saylmazd. Seim kampanyasn yrten menaceri, ayn zamanda John Birch Derneinin eyalet koordinatryd. Birka gn nce, elli ykc kiinin listesini yaptn anlattmz vali, bu valiydi. Bu kan davasnn bir paras olarak, niversitenin parasal fonlar kesildi. niversite rektr ise bu kesintinin normalden fazla bir b lmn, Phaedrusun yesi bulunduu ve mensuplar akademik z 131

grlk konusunda eitli demeler vermi, yazlar yazm olan ngiliz Edebiyat blmne yanstt. Phaedrus, Kuzeybat Blgesi Denklik Birliine,* denklik ge reklerinin bu biimde ihlal edilmesine engel olmalarn isteyen mek tuplar yazmaktan bkt ve vazgeti. Bu zel yazmalara ek olarak, okulun tm durumun aratrlmas iin kamuoyuna bir arda bu lundu. Bu aamada onun snfndaki baz renciler denkliin kal drlmasna ynelik abalaryla onlarn eitim grmelerine engel ol maya m altn sert bir dille sordular. Phaedrus hayr dedi. Sonra, valinin partisinin yanda olduu bilinen bir renci kzgn bir dille, okulun denkliini yitirmesine parlamentonun engel ola can syledi. Phaedrus, nasl diye sordu. renci, bunu nlemek iin polisin grevlendirileceini syledi. Phaedrus bu konuda bir sr dnd ve rencinin, denkliin ne olduunu hakkndaki cehaletinin korkunluunu fark etti. O akam, ertesi gnk ders notu olarak, yaptklarnn savunmasn yazd. Bu, onun her zamanki, derinlii olmayan ders notlarnn ter sine, ok uzun ve dikkatle, zenle hazrlanm, Akl Kilisesi hakknda bir metindi. Metin, n giri kapsnn tam stnde elektrikli bir bira reklam panosu asl duran kilise binas ile ilgili bir gazete yazsndan alnt ile balyordu. Bina satlmt ve bir zamanlar bar olarak kul lanlmt. Bu noktada snfa bir kahkaha kopaca dnlebilir. niversite iki partileriyle nlyd, imge bulank da olsa uygundu. Gazetedeki makale, pek ok kiinin kilise yetkililerine ikyette bu lunduunu yazyordu. Kilise, bir Katolik kilisesiydi ve eletiriler ze rine gnderilmi rahip bu durumdan ok rahatsz olmu grnyordu. Bu durum ona, kilisenin ne olduu konusundaki inanlmaz cehaleti gstermiti. Kiliseyi tulalarn, tahtalann ve camlarn m olu turduunu sanyorlard? Ya da at biiminin? Burada Tanr'ya hiz met olarak gsterilen ey, kiliseye kar son derece maddeci bir yak lamn rneiydi. Sz konusu yap kutsal bir yer deildi. Kutsall
* ABD'de bir okul, yksek okul ya da niversiteye denetleme sonucu verilen, eitim dzeyinin gvenilir olduunu gsteren denklik belgesini veren kurulu, (.n.)

132

bozulmutu. te o kadar. Bira reklamnn yeri barn zeriydi, ki lisenin zeri deil. Aradaki fark bilmeyenler kendileri hakknda baz eyleri belli etmekteydiler. Phaedrus niversite konusunda da ayn kafa karklnn var ol duunu ve denkliin yitirilmesinin bu yzden anlalamadn sy ledi. Gerek niversite maddi bir nesne deildi. Polise korunacak bir grup yap da deildi. Bir kolej denkliini yitirirse kimsenin gelip okulu kapatmayacan syledi. Bu konuda yasal bir ceza, para cezas ya da hapis cezas veren bir yasa hkm yoktu. Yani dersler durdurulmazd. Her ey nceki gibi devam ederdi. renciler, okul denkliini yi tirmese alacaklar ayn eitimi yine alrlard. Tm bu olacaklar, dedi Phaedrus, halen olmakta olan duruma yalnzca resmen tan konmasyd. Bu, kiliseden aforoz edilmeye benzerdi. Olacak olan ey yal nzca, hibir parlamentonun buyuramayaca, tulalardan, tahtalardan ve camlardan olumu bir yer olarak asla tanmlanamayacak gerek niversitenin, artk burann kutsal yer olmadn duyurmasyd. Bu radaki gerek niversite yok olacak ve geriye, tulalardan, kitaplardan ve maddi tezahrlerden baka bir ey kalmayacakt. Bu, tm renciler iin garip bir kavram olmutur herhalde; onun, uzun bir sre sylediklerinin sindirilmesini ve belki de Gerek ni versite sizce nedir? sorusunu epey zamandr beklemi olduunu g zmde canlandrabiliyorum. Bu soruya yant olarak hazrlad notlar unlar aklyor: Gerek niversitenin, diyor, spesifik bir yeri yoktur. Mala mlke sahip deildir, cret demez ve maddi bir aidat almaz. Gerek ni versite zihinsel bir durumdur. Yzyllardr srp bize dek gelmi ve herhangi belli bir yeri olmayan byk aklc dnce mirasdr. O, ge leneksel olarak profesr unvan tayan bir grup tarafndan yz yllardr yeniden retilip gelmi bir zihin durumudur, ama bu pro fesr unvan bile gerek niversitenin bir paras olamaz. Gerek niversite, akln kendisinin srp gitmesinden baka bir ey deildir. Bu zihin durumundan, yani akldan baka, ne yazk ki ayn adla anlan, ama bambaka bir ey olan yasal bir varlk daha vardr. Bu, devletin kr amac gtmeyen bir irketi, belli adresi olan bir daldr. Mal mlk vardr, cret deyebilir, para alabilir ve parlamentodan gelen basklara yant verebilir. Ama bu ikinci niversite, bu yasal irket yeni bilgiyi retemez, retemez ya da dnce gelitiremez. Gerek niversite deildir. 133

Yalnzca, gerek kilisenin var olmas iin uygun koullarn sa land bir kilise binas, bir ortam, bir yerdir. Bu fark gremeyenlerin, diyor Phaedrus, kafasnda hep bir ka rklk olagelmitir ve bunlar kilise binalarn kontrol etmenin ki liseyi kontrol etmek demek olduunu sanrlar. Profesrleri, ikinci niversitede grevli memurlar, tpk baka irketlerdeki memurlarn yapt gibi, istendiinde akldan vazgeecek, verilen emirleri kar lk vermeden uygulayacak cretliler olarak grrler. kinci niversiteyi grrler, ama birincisini gremezler. Bunu ilk kez okuduumda Phaedrusun analitik hnerinin dik katimi ektiini anmsyorum. niversiteyi bilim dallar ve krslere blp de bu analizin sonucunu deerlendirmeye yanamamt; renciler, faklte ve ynetimden oluan allagelmi blnmeden de kanmt. niversiteyi bu tarzlardan biriyle blerseniz resmi okul blteninden alabileceiniz bilgilerden daha fazla bir ey sylemeyen bir sr yararsz laf elde edersiniz. Ama Phaedrus onu kilise ve bina olarak blnce bltende anlatlan hantal ve belirsiz kurum bir denbire, daha nce hi olamayaca kadar aklk kazanmt. Bu blme ile niversite yaamnn ok kark ama normal ynlerine aklama getirmiti. Bu aklamalardan sonra dinsel kilise benzetmelerine geri dn mt. Byle bir kiliseyi yapan ve bunun iin para veren yurttalar Byk olaslkla bunu cemaat iin yaptklarn dnyorlardr. yi bir vaaz, cemaat yelerini bir sonraki haftaya dek iyi dnce bi imine yneltebilir. Pazar okulu ocuklarn iyi yetimesine yardmc olur. Vaaz veren ve pazar okulunu yneten papaz bu amalar bilir ve bunlar srdrr, ama ilk amacnn topluma hizmet olmadn da bilir. lk amac daima, Tanrya hizmettir. Normalde bu konuda bir anlamazlk kmaz, ama bazen, kilise mtevelli heyeti papazn va azna kar kp parasal fonlar azaltma tehdidinde bulunduunda byle bir sorun u verebilir. Gerek bir papaz bu durumda, tehditleri hi duymam gibi dav ranmaldr. Onun birincil amac cemaat yelerine deil, daima Tanrya hizmet etmektir. Akl kilisesinin birincil amac, diyor Phaedrus, daima (aklclk srecinin ortaya kard srekli deien biimlerde) Sokratesin kla sik geree ulamak amacdr. Geri kalan her ey bundan sonra gelir. Normalde bu ama tm yurttalarn durumunu iyiletirmek ko 134

nusundaki bina amacyla elimez, ama bazen Sokratesin kendi da vasnda olduu gibi, baz atmalar kabilir. Bu atmalar, bina iin byk para ve zaman vermi mtevelliler ve parlamenterler, pro fesrlerin ders notlarnn ve kamuya yaptklar aklamalarn kar snda bir grte olduklarnda ortaya kar. O zaman ynetime bask yaparak, profesrler duymak istemedikleri eyleri sylerlerse parasal fonlar kesme tehdidinde bulunurlar. Gerek bir kilise adam bu durumda, bu tehditleri hi duymam gibi davranmaldr. Onun birincil amac her eyden nce cemaate hizmet deildir. Birincil amac, akl kullanarak geree ulama ama cna hizmet etmektir. Phaedrusun, Akl Kilisesiyle anlatmak istedii buydu. Bu kav ram derinden duyumsadna kuku yok. Phaedrus, sorun yaratan biri olarak nitelenirdi; fakat hibir zaman, yaratt sorunlarn miktaryla orantl olarak sansre uramad. Onu evresindekilerin fkesinden kurtaran biraz, nivesitenin dmanlarna destek olmak istememeleri, ama biraz da onun tm sorun karmalarnn sonuta, kendilerini asla kurtaramayacaklar bir ykmllkten, yani aklc gerei syleme ykmllnden kaynaklandn kskanarak anlamalaryd. Ders notlan, neden o tarzda davrandn hemen hemen tmyle aklyorsa da bir eyi aklayamyor -davranlarndaki fanatik yo unluu. Bir insan geree, onu bulmak iin akl kullanmaya ve eya let parlamentosuna kar direnmeye inanabilir, ama insan kendini bunun iin neden gnden gne yakar bitirir? Bana yaplan psikolojik aklamalar yeterli deil. Sahne korkusu, bu tr bir abay aylarca srdrmeyi aklayamaz. Daha nceki ba arszlklarn bedelini demek gibi baka aklamalar da doru gibi durmuyor. Hibir yerde daha nce niversiteden kovulmasn bir ba arszlk olarak grdn gsteren bir kant yok; tam bir mu ammayla kar karyayz. Sonunda vardm aklama, laboratuvarda bilimsel akla kar gsterdii inanszlk ile Akl Kilisesi ders not larnda grlen, ayn akla duyduu fanatik inan arasndaki e likiden kaynaklanyor. Bir gn bu eliki zerinde dnrken bir denbire, bunun hi de eliki olmadn anladm. Kendisini akla bylesine fanatike adamasnn nedeni, akla inanmamasyd. Tmyle gvendiiniz bir eye asla kendinizi adamazsnz. Kimse yarn gnein doacan fanatik bir biimde haykrmaz. nk g nein yarn doacan herkes bilir. nsanlar, politik ya da dinsel 135

inanlar ya da baka tr dogmalar ya da amalar iin kendilerini fa natike adyorsa bunun nedeni daima, bu dogmalarn ya da amalarn kukulu olmasdr. Onun biraz benzerlik gsterdii Cizvit tarikat yelerinin mi litanl bu konuya bir rnektir. Onlarn atelilii tarihsel olarak, Ka tolik Kilisesinin gcnden deil Reform hareketi karsndaki za yflndan kaynaklanr. Phaedrusun byle fanatik bir retmen olmasnn nedeni onun akla inanmamasdr. Bu daha anlaml. Ve bunu izleyen pek ok eye de uyuyor. Snfnn arka sralarndaki baarsz rencilere yle derin bir ya knlk duymasnn nedeni belki de budur. O rencilerin yzlerindeki hor gren baklar, kendisinin tm aklc, dnsel srelere kar duygularn yanstyordu. Aradaki tek fark, onlar anlamadklarndan hor gryorlard; o ise anladndan, onlarn anlamadklarndan tr baarsz olmak ve yaamlarnn kalan blmnde bunu ac bir de neyim olarak anmsamaktan baka zmleri yoktu. O ise, bu konuda baz eyler yapmak zorunda hissediyordu kendini. Akl Kilisesi ko nulu ders notlar bu nedenle ok zenli hazrlanmt. Akla inan malsnz, nk inanacak baka bir ey yok diyordu. Ama bu, ken disinde olmayan bir inant. Btn bunlarn bin dokuz yz yetmili deil bin dokuz yz elllili yllarda olduu unutulmamal. O zamanlar beatnikler ve ilk hip pilerin sistem hakkndaki yaknmalar ve buna destek olan rm cek kafal aydnlar vard, ama bir gn tm yapdan bu denli de rinlemesine kuku duyulacan nceden grmek ok zordu. Yani Phaedrus kimsenin, hele Bozeman-Montanada hi kimsenin kuku duymak iin bir neden gremedii Akl Kilisesini fanatike sa vunuyordu. Bir reform ncesi Loyola.* Kimse endielenmedii halde, herkese, yarn gnein doacandan endie etmemelerini tleyen bir militan. Halbuki onlar yalnzca onun iin endie ediyorlard. Ama bugn, onunla aramzda yzylmzn en alkantl on yl; akln, ellili yllarn en vahi inanlarndan bile daha ok taarruz ve te cavze urad bir onyl varken, onun bulduklarn konu eden bir Chautauquada sanrm neden sz ettiini birazck daha iyi an
* Aziz Ignacio de Loyola (1491-1556). nce Reform hareketine kar savam veren, sonra Katolik Kilisesi'ndeki reformlara nclk eden Cizvit tarikatnn ku rucusu spanyol papaz, (.n.)

136

layabiliriz... her eye ynelik bir zm... ah bir de doru olsayd... sylediklerinin ne kadar bize ulat, bilmek olanaksz. Kendimi bir arkeolog gibi hissetmemin nedeni belki de budur. Ve bu konuda bylesine gerginlik duymamn. Bende yalnzca an par alar ve insanlarn bana anlattklar var; yaklatka baz mezarlar acaba gerekten kapal m brakld diye merak ediyorum. Chris arkamda oturuyor, bunu birden anmsyorum ve onun ne kadar bildiini, ne kadar anmsadn merak ediyorum. Parktan gelen yolun dou-bat ynndeki ana yolla kesitii kav aa geliyoruz, duruyoruz ve sapyoruz. Buradan sonra alak bir ge idi geeceiz ve Bozemann iine gireceiz. u anda yol bat y nnde yoku kyor ve birden, ilerde ne var diye karya bakyorum.

Geitten kp kk, yeil bir dzle geliyoruz. Hemen gneyimizde, tepelerinde ktan kalma karlaryla am ormanl dalar gryoruz. teki ynlerde dalar daha alak, daha uzak, ama daha ak ve net grnyor. Bu kartpostal manzaras anlardakine, kesin deil de bulank bir biimde uyuyor. Bu eyaletler aras parasz yol herhalde o zamanlar yoktu. Yolculuk etmek ulamaktan iyidir tmcesi yeniden aklma ge liyor ve taklyor. Yolculuk yaptk, imdi varacaz. Bunun gibi ge ici bir hedefe ulatmda bir depresyon sreci geiririm, sonra ken dimi bir sonrakine yneltmem gerekir. Bir-iki gn iinde John ve Sylviann geri dnmeleri gerekiyor; Chris ile ben ise ne ya pacamza karar vereceiz. Her eyin yeniden dzenlenmesi gerek. Kasabann ana caddesi hafiften tandk geliyor, ama burada sanki bir turist olarak bulunduum duygusu var; dkkn tabelalarnn bu rada yaayanlara deil de bana, yani turiste ynelik olduunu g ryorum. Hi de kk bir kasaba deil buras. nsanlar ok hzl ve birbirlerinden ok bamsz hareket ediyorlar. Buras on be bin-otuz bin aras nfusuyla kasaba da kent de deil -hibir ey deil aslnda. le yemeini hibir an uyandrmayan, her taraf cam ve krom olan bir restoranda yiyoruz. Buras sanki onun yaad dnemden sonra yaplma benziyor ve ana caddedeki tm yaplar gibi kiilikten yoksun grnyor. Gidip bir telefon rehberinden Robert DeWeesein telefon nu137

14

marasn aryorum, ama bulamyorum. Santral memurunu aryorum, ama kadn byle bir vatandan adn hi duymam, bana numaray syleyemiyor. nanmyorum! Onlar salt Phaedrusun hayali miydi yoksa? Kadnn yant bende bir an panik duygusu uyandryor, ama daha sonra, geleceimizi bildiren mektubuma verdikleri yant anm syor ve sakinleiyorum. Hayal rn kiiler mektup atamazlar. John niversitenin sanat blmn ya da baz arkadalar ara mam neriyor. Bir sre sigara ve kahve iiyorum; yeniden gev eyince dediini yapp oraya nasl gideceimi reniyorum. Kor kutucu olan ey teknoloji deil. Korkutucu olan, teknolojinin telefon edenler ve santral memuru gibi kiiler arasndaki ilikilere yapt ey. Kasabadan dalara doru vadi tabann geerek giden yol on mil den az olmal; imdi akll bir yoldan gidiyoruz; yolun iki yannda, kesilmeye hazr, gelikin ve uzun yoncalar var, yle gr ki iinden yrmesi zor gibi grnyor. Yonca tarlalar uzanarak ve amlarn daha koyu yeilinin anszn ykseliverdii da eteklerine doru ha fiften eimlenerek gidiyor. te DeWeesein yaad yer buras. Ak yeille koyu yeilin bulutuu yer. Havada yeni biilmi ak yeil ot larn kokusu ve iftlik hayvanlarnn kokusu var. Bir yerde, bu ko kularn yerini am kokularnn ald serin bir hava ktlesinden ge iyoruz, ama sonra yeniden lk hava balyor. Gn ve ayrlar; yakn, sisli dalar. amlara vardmzda yoldaki akl tabakasnn derinlii artyor. Birinci vitese geip hz saatte on mile dryoruz; ayaklarm as klardan iki yana aa indirip, eer motosiklet akla saplanp dev rilmeye balarsa ayaklarmla destekleyip yeniden dorultmak zere hazrlyorum. Bir keyi dnp birden amlarn iine ve dalarn ara snda V biiminde, ok dik bir vadiye giriyoruz; yolun tam kysnda, bir yanna kocaman bir demirden heykelin ilitirildii byk, gri bir ev var ve heykelin tesinde, geriye, eve doru kayklm bir san dalyede, arkadalaryla birlikte oturan, bir elinde kutu biras, bize el sallayan DeWeesein canl grnts. Tam eski fotoraflardaki gibi. Motosikleti dik tutmak iin yle aba harcyorum ki ellerimi gi dondan ayramyorum, bunun yerine bacam sallyorum. Yanna vardmzda DeWeesein yaayan grnts glmsyor. Bulabildiniz ha, diyor. Rahat bir glmseme. Mutlu gzler. Epey zaman ald,diyorum. Grntnn birden konutuunu ve 138

devindiini grnce arsam da, ben de mutlu olduumu his sediyorum. Motosikletlerden inip, src gerelerimizi karyoruz; DeWeesele konuklarnn zerinde bulunduu ak verandann tahta d emesinin henz tamamlanmam ve zerindeki damn yaplmam olduunu gryorum. DeWeesein zerinde durup bize bakt d emenin bize yakn yan yolun ancak bir buuk metre yksekliinde, ama kanyonun V biimi yle dik eilimli ki demenin te yannda toprak drt buuk metre aada kalyor. Evden uzaa doru gittike yer bir drt buuk metre daha alalyor, orada aalar ve uzun otlar arasnda, gvdesinin bir blm aalardan grnmeyen bir at bize bakmakszn otluyor. Burada, gkyzn grmek iin ykseklere bakmak gerek. Vardmzdan beri yalnzca koyu yeil orman var et rafmzda. Buras ok gzel!" diyor Sylvia. DeWeesein canl grnts glmsyor. Teekkr ederim, diyor, beendiinize sevindim. Ses tonu tmyle burada ve u anda. Son derece rahat. Bunun DeWeesein gerek grnts ol masna karn kendini srekli yenilemi yepyeni bir insan olduunu ve onu tmyle yeni batan tanmam gerektiini fark ediyorum. Verandaya kyoruz. Deme tahtalar arasnda boluklar var, z gara gibi. Aralarndan yer grnyor. DeWeese, Valla, nasl ya pacam pek bilmiyorum, dercesine bir ses tonu ve glle bizi her kese tantyor, ama onlar pek ilgilenmi grnmyorlar. Adlarn hi anmsamyorum. Konuklar okuldan, baa gzlkl bir sanat retmeni ile sklgan bir biimde glmseyen kars. Bunlar yeni ol mal. Bir sre konuuyoruz, ounlukla DeWeese onlara, benim kim ol duumu anlatyor; verandann, evin kesini dnerek grnmez ol duu yerden birdenbire Gennie DeWeese elinde bir tepsi dolusu kutu birayla kveriyor. O da bir ressam ve birden fark ediyorum, kafas hzl alan biri; ben ayn elle hem bir kutu bira kapp hem de onun elini skma maharetini gsterince herkes glmsyor; Gennie de bana, Komularmz akam birlikte yiyelim diye alabalk alp gel miler. Ne gzel, diyor. Buna karlk uygun bir ey bulup sylemek istiyorum, ama yalnzca bam sallyorum. Oturuyoruz, ben gneteyim, buradan, verandann glgede kalan teki yanndaki ayrntlar ayrt etmek zor. 139

DeWeese bana bakyor, onun anmsadndan kukusuz ok farkl olan grnm hakknda konuacak gibi duruyor, ama bakn bir ey saptryor ve benim yerime Johna dnp yolculuun nasl ge tiini soruyor. John bu yolculuun, kendisinin ve Sylviann yllardr ihtiya duyduklar olaanst gzel bir ey olduunu anlatyor. Sylvia ekliyor: Bu koskoca lkede hep ak havada olmak, diyor. Montana byk bir yer, diyor DeWeese biraz heyecanlanarak. O, John ve sanat retmeni, Montana ve Minnesota arasndaki farklar zerine bir tanma-renme konumasna dalyorlar. Aamzdaki at sakince otluyor, hemen tesindeki derenin sular kprerek akyor. Konuma DeWeesein buradaki, kanyondaki ara zisine, DeWeesein ne kadar zamandr burada olduuna, oradan da kolejde sanat retmenlii yapmann nasl bir ey olduuna kayyor. Johnn byle rasgele konuma konusunda gerekten, ben de asla ol mayan bir yetenei var; ben dinliyorum. Bir sre sonra gnein scakl yle artyor ki sveterimi karp gmleimin yakasn amak zorunda kalyorum. Ayrca, gzlerimi ksarak bakmaktan kurtulmak iin gne gzlm getirip ta kyorum. Bylesi daha iyi, ama bu kez de glge yle kararyor ki yzleri neredeyse zorlukla grebiliyorum ve bu beni, gneten ve kanyonun gneli yamalar dnda her eyden grsel olarak so yutlanmm gibi bir duyguya itiyor. Kendi kendime, eyalar in dirmeyi dnyor, sonra boveriyorum. Bizim burada kalacamz biliyorlar, ama salt sezgisel olarak, ileri oluruna brakyorum. nce bir geveyelim, sonra eyalar indiririz. Ne acelesi var? Bira ve g nein etkisiyle kafam eker gibi oluyor. ok ho. Aradan ne kadar sre getiini anlamadan Johnun film yl dzmz da burada diye konutuunu duyuyorum; benden ve gne gzlklerimden sz ettiini anlyorum. Glgede kalm balarna ba kyor ve DeWeese, John ve sanat retmeninin bana glmsedik lerini seebiliyorum. Yolculukla ilgili baz sorunlar hakknda be nimle konumak istiyorlar sanrm. Motorlarda arza ktnda ne olduunu renmek istiyorlar, diyor John. Bu soruya yant olarak, Chrisle ikimizin yamur frtnasna ya kalandmz ve motorun almad gnk tm hikyeyi an140

latyorum; gzel bir hikye, ama biraz konu d olduunu, anlatrken fark ediyorum. Benzinin bittiini anlatan son tmce, beklenen a knlk seslerine yol ayor. Ama oraya bakmasn ben bile sylemitim, diyor Chris. DeWeese de Gennie de Chrisin ne kadar bym olduundan sz ediyorlar; Chris utanyor, biraz kzaryor. Chrisin annesiyle kar deinin nasl olduunu soruyorlar ve ikimiz de bu sorular elimizden gelen en iyi ekilde yantlyoruz. Sonunda gne bana fazla scak gelmeye balyor ve sandalyemi glgeye ekiyorum. Birden gelen serinlikle eker gibi duygu yok olu yor ve birka dakika sonra dmelerimi iliklemek zorunda ka lyorum. Gennie fark ediyor ve Gne dalarn ardna girer girmez baya souk oluyor, diyor. Gnele dalarn arasndaki uzaklk az. Tam ikindi vaktinde ol duumuz halde dorudan gn nn bitmesine yarm saatten az zaman var. John bu dalarn kn nasl olduunu soruyor; DeWeese ve sanat retmeniyle bu konuda ve dalarda giyilecek kar ayak kablar hakknda konuuyorlar. Burada sonsuza dek oturabilirim. Sylvia, Gennie ve sanat retmeninin kars ev hakknda ko nuuyorlar ve az sonra Gennie onlar ieri davet ediyor. Dncelerim Chrisin ok abuk bym olduunu anlatan tm celere kayyor; stme birden mezarla ilgili duygular kyor. Chrisin burada yaad zamanki halini ancak dolayl yoldan rendim, oysa onlara sanki Chrisin neredeyse buradan hi gitmemi gibi geldii belli oluyor. Tmyle farkl zaman yaplarnda ya yoruz. Konuma, sanat, mzik ve tiyatrodaki gncel durum konusuna ka yyor; Johnun konumay bu denli iyi srdrmesine ayorum. Bu alandaki yeniliklere pek ilgi duymam; sanrm o da bunu bildii iin bu konuda benimle hi konumaz. Motosiklet bakm konusunun tam tersi. Acaba ben de imdi, benim ona rotlardan ve pistonlardan sz et tiim zaman onun bakt gibi bo baklarla m bakyorum? Fakat John ve DeWeesein tek ortak tandklar Chrisle ben ol duumuz iin, sinema yldz yorumundan sonra konuma sk sk bize dnnce biraz can skc bir durum ortaya kyor. Johnun eski iki ve motosiklet arkadana ynelik ho alaylar hafiften DeWeesein neesini karmaya balyor ve bunun sonucunda DeWeese bana kar saygl bir tavr sergilemek zorunda kalyor. Bu, sanki atee krkle 141

gidilmi gibi Johnun alaylarn artryor, sonra ikisi de bunun farkna varp benden dmen krp anlatklar baka bir konuya alyorlar, sonra yine geri dnyorlar, ama ayn naho durum oluyor ve yine dmen krp bir baka kabul edilebilir konuya alyorlar. Aslnda, diyor John u ahsiyet bize, buraya geldiimizde bir d krklna urayacamz sylemiti, ama hl d krkl falan yaamadk. Glyorum. Bundan hi bahsetmesiydi keke. DeWeese de g lmsyor. Fakat John bana dnp, Moruk, sen gerekten de liymisin, yani byle bir yerden ayrlmak iin gerekten atlak olmak gerekir. niversitede ne olursa olsun umursamazdm ben olsam. DeWeesein ok olmu biimde ona baktn gryorum. Sonra kzdn. DeWeese bana bakyor, ben bover anlamnda elimi sal lyorum. inden klmaz, tatsz bir durum olutu, ama nasl at latacam bilmiyorum. Gzel bir yer, diyorum yavaa. DeWeese savunma yapar gibi, Burada bir sre kalsaydn, iin teki yann da grrdn, diyor. retmen, onaylarcasna ban sal lyor. Tatszlk imdi sessizlie yol ayor. inden kmak mmkn deil. Johnun sylediklerine gcenmedim. O, ou kiiden daha na ziktir. Onun bildii ve benim bildiim, ama DeWeesein bilmedii ey, ikisinin de tand kiinin bugn hi de sper biri olmad. Orta snftan, orta yal, bambaka bir insan yayor imdi. Balca kaygs Chris, bunun tesindeyse zel bir ey yok. Fakat DeWeesein ve benim bildiim, ama Sutherlandlerin bil medii ey ise u: Biri vard, bir zamanlar burada yaayan, daha nce kimsenin duymad birtakm dncelerin yaratc cokusuyla tu tuan bir insan, ama aklanamayan ve yanl birtakm eyler oldu. Ama ne DeWeese ne de ben bunun nasl ve neden olduunu bil miyoruz. Tatszln, bu kt duygunun nedeni DeWeesein, o kiinin burada olduunu sanmas. te yandan ona gerei anlatmam ola naksz. Gne dalarn tepesine doru alalrken bir an aalarn ara sndan szlyor ve birden gz alan bir ma geliyor. Ima ani bir parlamayla, her eyi ele geirerek yaylyor ve birden beni de ya kalyor. O, ok ey grd, diyorum, hl skntl durumu dnerek, 142

ama DeWeese akn bakyor; John hibir ey anlamyor; non sequitur'u* ge fark ediyorum. Uzaklarda yalnz bir ku alar gibi t yor. imdi gne birden dan ardna giriyor ve tm kanyon skc bir glgeye brnyor. Kendi kendime, ne kadar mnasebetsizdi diye dnyorum. Byle eyler sylememelisin. Hastaneden karken bunu yapmaman gerektiini anlamtn. Gennie, Sylvia ile birlikte geliyor ve eyalarmz indirmemizi neriyor. Kabul ediyoruz, bize odalarmz gsteriyor. Yatamda, gecenin souuna kar kaln bir yorgan gryorum. Gzel bir oda. Motosiklete kez gidip geliyorum ve gereken her eyi ta yorum. Sonra Chrisin odasna gidip almas gereken bir ey var m diye bakyorum, ama o neeli, artk byd iin yardma ihtiya duymuyor. Ona bakyorum. Buray beendin mi? Gzel, ama dn gece sylediin gibi deil. Ne zaman? Uyumadan hemen nce, bungalovda. Neden sz ettiini bilmiyorum. Ekliyor: Burada kimse olmadn sylemitin. Neden byle bir ey syleyeyim? Bilmiyorum. Benim sorum onu d krklna uratyor, uzat myorum. Rya grm olmal. Oturma odasna indiimde mutfakta kzaran alabaln gzel ko kusunu alyorum. Odann teki ucunda DeWeese mineye eilmi ralarn altndaki gazeteleri kibritle yakyor. Bir sre onu izliyoruz. Tm yaz boyu bu mineyi kullanyoruz, diyor. Bu kadar souk olmasna ardm, diye yantlyorum. Chris de dn sylyor. Kendi sveterini ve benimkini alp gelmesi iin onu odamza yolluyorum. Akam rzgar, diyor DeWeese, ok souk tepelerden esip ge liyor. Bacann ekiindeki artma ve azalmadan dolay ate birden alev leniyor, sonra duruyor ve yeniden alevleniyor. Rzgr var herhalde diye dnyorum ve oturma odasnn bir duvarna dizili kocaman
* (Lat.) Konuulanla ilgisi olmayan sz. (.n.)

143

pencerelerden dar bakyorum. Kanyon boyunca aalarn sert ha reketlerini gryorum. Elbette yle, diyor DeWeese. Dalarn ne kadar souk ol duunu biliyorsun. Sen tm vaktini dalarda geirirdin. Anlar geri getiriyor, diyorum. Bir an paras geliyor; gece, u nmzdekinden daha kk bir kamp atei, iddetli rzgra kar etraf kayalarla evrilmi, nk aa yok. Atein yannda, yemek yapma gereleri, rzgra siper olan srt antas ve erimi kar suyu ile dolu matara. Suyun erken alnmas gerekli, nk orman hatt zerinde gne batnca karn erimesi durur. DeWeese ok deimisin, diyor. Aratrr gibi bakyor bana. Yznn ifadesi bunun yasak bir konu mu olduunu soruyor; bana baknca yle olduu sonucunu karyor. Ekliyor: Sanrm hepimiz deitik. Ben hi ayn kii deilim, diye yantlyorum; bu onu biraz ra hatlatyor. Bunu mecazi anlamda sylemediimin farknda olsa bu kadar rahat olmazd. Bir sr ey oldu, diyorum, ve en azndan kendi kafamda, bunlar biraz zmeye uramay gerektirecek baz eyler geliti, biraz da bunun iin buradaym. Bana, daha ok aklama bekleyerek bakyor ama sanat retmeniyle kars mine bana geliyorlar, konuyu brakyoruz. Rzgr bu akam bir frtna olacan gsteriyor, diyor retmen. Sanmyorum, diyor DeWeese. Chris sveterlerle geliyor ve kanyonun dalarnda hayaletler var m diye soruyor. DeWeese ona glerek bakyor. Hayr, ama kurtlar var, diyor. Chris dnyor ve Ne yaparlar onlar? diye soruyor. DeWeese iftilerin bana bela olurlar, diyor. Kalarn a tyor, Kk buzalar ve kuzular ldrrler. nsanlara saldrrlar m? Hi duymadm, diyor DeWeese, sonra bunun Chrisi d krklna urattn grnce ekliyor: Ama saldrabilirler. Akam yemeinde alabaln yannda Chablis arab iiliyor. Oturma odasndaki koltuklarda ve kanepelerde ayr ayr oturuyoruz. Odann bir duvarnda boydan boya, kanyona bakan pencereler var; yalnz u anda dars karanlk ve cam, minenin ateini yanstyor. 144

Atein krmzl arabn ve baln gizli krmzsyla uyuuyor, be eni belirten mrltlar dnda pek konumuyoruz. Sylvia, Johna mrltyla, odadaki byk seramik anaklar ve va zolar grp grmediini soruyor. Gryorum, diyor John, harika. Bunlar Peter Voulkas yapm, diyor Sylvia. Gerekten mi? Bay DeWeesein rencisi olmu. Aman Tanrm! Bir tanesini az kalsn deviriyordum. DeWeese glyor. Daha sonra John birka kez daha bir eyler mrldanyor, yukarya bakyor ve syleniyor, Bu yetti... tm bunlara dedi... Bir sekiz yl daha geirmek iin, Colfax Caddesi, yirmi alt-krk dokuz numaraya artk geri dnebiliriz. Sylvia hznle mrldanyor, Bundan sz etmeyelim. John bir an bana bakyor, Sanrm, byle bir geceyi salayabilen arkadalar olan biri tamamen kt olamaz. Ciddiyetle ban sal lyor. Senin hakknda dndm tm o eyleri geri almalym. 'Hepsini mi? diye soruyorum. Bazlarn, elbette. DeWeese ve retmen glmsyorlar, tatszlk ksmen dalyor. Akam yemeinden sonra Jack ve Wylla Barsness geliyor. Yeni, canl grntler. Mezar anlarnda Jackin yazarlk yapan ve kolejde ngilizce reten iyi bir insan olduu kaytl. Onlardan sonra, para ka zanmak iin koyun gden kuzey Montanal bir heykeltra geliyor. DeWeesein onu bana tantma biiminden anladm kadaryla onun la daha nce tanmamm. DeWeese heykeltra faklteye girmesi iin ikna etmeye a ltn sylyor; Ben de onu vazgeirmeye alaym, diyorum ve yanna oturuyorum, ama konuma ok tatsz gidiyor, nk hey keltra anlalan benim sanat olmamamdan tr ar ciddi ve kukulu. Ben sanki onun azndan bir eyler almaya alan bir de dektifmiim gibi davranyor ve bu, benim birok kaynak almas yaptm, yani kabul edilebilir olduumu anlayana dek sryor. Mo tosiklet bakm insana garip kaplar ayor. Kayna benimle ayn ne denlerden dolay kullandn sylyor. Bir kez beceriyi kaptnz m kaynak yapma, insana metal zerinde korkun bir g ve kontrole sahip olma duygusu verir. Her eyi yapabilirsiniz. Kaynak yapt 145

baz eylerin fotoraflarn karp gsteriyor, gzel kular ve hay vanlar. Metalde, baka hibir eyde grlmeyen akc bir yzey do kusu var. Daha sonra kalkp Jack ve Wylla ile konuuyorum. Jack, BoiseIdahoya ngilizce blmnn efi olarak gitmek zere ayrlacan sylyor. Buradaki blme kar yaklam, ihtiyatl grnyor, ama olumsuz. Olumsuz olacak elbette, yoksa buradan ayrlmazd. Onun, ngilizce reten sistematik bir dilbilimciden ok, esas olarak, ngiliz Edebiyat retmenlii de yapan bir roman yazar olduunu anm syorum u anda. Bu blmde sistematik olanlar ve olmayanlar ara snda srekli bir ayrm vard ve bu, Phaedrusun daha nce kimsenin duymad vahi grlerinin domasna yol am ya da en azndan bunlarn bymesini hzlandrmt. Jack, Phaedrusun neden bah settiini pek bilmemesine ramen Phaedrusu desteklemiti, nk bu grleri bir dil analizcisinden daha ok bir roman yazarnn iine yarayacak bir ey olarak grmt. Bu eski bir ayrmadr. Sanatla sanat tarihi arasndaki ayrma gibi. Birisi yapar, teki ise bunun nasl yapld hakknda konuur ve bunun nasl yapld hakkndaki ko numa bunun aslnda nasl yapldyla hi uyumaz gibidir. DeWeese, bana ak havada mangall dner i makinesinin ku rulmas ile ilgili bir bror gsteriyor ve profesyonel teknik yazar ola rak bunlar deerlendirmemi istiyor. Tm bir leden sonray bu nes neyi kurmak iin harcam; bu bror tmyle lanetlememi istiyor. Ama onu okuduumda bana sradan bir bror gibi geliyor; yanl bir ey bulamaynca ne diyeceimi aryorum. Ama tabii bunu ona sylemek istemiyorum, zorlu bir kusur arama urandaym. Aslnda bir brorn iyi olup olmadn, aklad alet ya da ilemle s nanmadka syleyemezsiniz; ama metin ve emalar arasnda, ileri ya da geri itilmezse okumay engelleyen bir sayfa ayrac gryorum -bu daima kt bir uygulamadr. Acmaszca stne saldryorum, DeWeese her trl saldry desteklemeye hazr zaten. Chris ne demek istediimi anlamak iin bror alp bakyor. Ama brore saldrr ve kt apraz referanslarn yol aabilecei yanl yorumlamalardan doan eziyeti anlatrken bu sorunun, DeWeesein onu zor anlar bulmasndan kaynaklanmadn seziyorum. Asl neden, brorde akcln ve srkleyiciliin olmamasyd, DeWeesei iten buydu. Or mhendislikte ve teknik yaznda ok yaygn olan irkin, kaba paralara ayrlm cmleler halinde anlatlan eyleri 146

anlayamyordu. Bilim, nesnelerin srekliliini kafadan elde bir sayp ayrntlar, krntlar, paralarla urar; DeWeese ise nesnelerin yal nzca sreklilii ile urar, ama ayrntlar, krntlar, paralar dik kate almaz. Aslnda bu brorde benim lanetlememi istedii, bir m hendisin hi umurunda olmayan bir ey, yani artistik srekliliin olmayyd. Aslnda bu, teknolojiyle ilgili her ey gibi klasikromantik ayrmn sergiliyordu. Ama bu arada Chris bror alp benim dnemediim bir tarzda katlaynca emalarla resimler yan yana geldi. Bunun ikiye kat lanacan sanrken imdi e katlanacan gryorum ve kendimi uurumdan bolua dora yrm, ama henz dmemi ve bana gelecek olandan habersiz bir izgi roman kahraman gibi his sediyorum. Bam sallyorum, bir sessizlik oluyor, bama geleni an lyorum ve uurumun dibine dora derken uzun bir kahkaha atp Chrisin tepesine vuruyorum. Kahkaha durduunda, Evet, yine de...." diyorum, ama herkes yeniden glmeye balyor. Sylemek istediim, diye toparlyorum sonunda, benim evde, teknik yazlar gelitirme konusunda byk ufuklar aan bir bror var. yle balyor, Japon bisikletinin montaj ok sakin bir kafayla yaplmaldr. Bu, daha byk kahkaha koparyor, ama Sylvia, Gennie ve hey keltra ne olduunu anlamak iin dikkatle bakyorlar. Bu iyi bir t, diyor heykeltra. Gennie de bayla onaylyor. Bu yzden de aklmda kald, diyorum. nce glmemin nedeni bisikletle ilgili bir anyd. Montajn yaparken ok zorlanm, tabii Japon sanayisine istemeden iftira etmitim. Ama o cmlede ok byk bilgelik vard. John bana endieyle bakyor. Ben de ayn endieyle ona ba kyorum. kimiz de glyoruz. imdi profesrn aklamasn din leyelim, diyor. Kafa huzuru aslnda hi de yzeysel bir ey deildir, diye sze balyorum. Her eyin ba budur. Bu huzuru yaratan bakm iyi bakm, bunu bozan bakmsa kt bakmdr. Makinenin kul lanlabilirlii dediimiz ey, bu kafa huzurunun nesnelletirilmesidir. Son ve kesin snama lt daima sizin kendi huzurunuzdur. Eer sizde, balangta bu yoksa ve alrken bu durum srerse byk ola slkla kiisel sorunlarnz makineye tarsnz. Bunlar dnp beni dinliyorlar. 147

Bu, srad bir kavramdr, diyorum, ama bildik kavramlarca desteklenir. Gzlemin maddi nesnesi, bisiklet ya da dner i aleti, doru ya da yanl olmaz. Molekller molekllerdir. Onlarn uymas gereken ahlaki kurallar yoktur, insanlarn onlara yaktrdklarndan baka. Makinenin snanma lt yalnzca, size verdii tatmindir. Baka trl bir snama yoktur. Makine huzur veriyorsa iyidir. Eer makine sizi rahatsz ediyorsa ya makine ya da sizin kafanz deiinceye dek ktdr. Makinenin snanma lt daima sizin kendi dncenizdir. Baka bir snama yoktur. DeWeese, Peki makine hatal, ama ben huzurluysam ne olacak? diye soruyor. Kahkaha. Yantlyorum. Bu kendinle elimedir. Gerekten aldrmyorsan onun hatal olduunu bilemezsin. Bu dnce sende olumaz. Onun hatal olduunu syleme eylemi onunla ilgilenmenin bir biimidir. Ekliyorum: Daha yaygn olan bir durum ise, makine alt halde senin huzursuz olmandr ve sanrm burada grdmz olgu bu. Bu durumda eer sen endieleniyorsan bu doru deildir. Aletin ok iyi kontrol edilmedii anlamna gelir. Endstride tam kontrolden gememi makineye dk makine denir ve kusursuz alabilse de kullanlamaz. Senin, dner i makinesi ile ilgili kayglarn da ayn eydir. Kafa huzurunu elde etmen iin kesin gerekli eyleri tamamlayamadn, nk bu brorn ok kark olduunu ve bunu iyi anlayamayacan dndn. DeWeese, Peki, benim bu kafa huzurunu bulmam iin bunlar nasl deitirirsin? diye soruyor. Bu, benim urackta yapabileceimden ok daha fazla alma gerektirir. Bunlarn hepsi derinlere gider. Bu dner iin bror yal nzca makineyle balayp makineyle bitiyor. Ama benim d ndm yaklam tarzna gre, konu bu denli dar braklmamal. Bu tr bir brorde insan gerekten kzdran ey, bu dner i aletini monte etmenin bundan -yani onlarn nerdiinden- baka yolu yok tur demek istemesi. Ve bu kstahlk tm yaratcl silip atyor. As lnda bu dner ii kurmann yzlerce yolu vardr ve seni, genel so runlar gstermeksizin bu yollardan yalnzca birini izlemeye iten bir brorde sylenenleri hata yapmadan uygulamak zordur. alma is teini yitirirsiniz. stelik de, sana nerdikleri yolun en iyi yol olmas hi de olas deildir. 148

Ama onlar fabrikada alyorlar, diyor John. Ben de fabrikada alyorum, diyorum. Ve bu tr brorlerdeki bilgilerin nasl toplandn biliyorum. Elinde bir ses alc teyp ile montaj hattna gidersiniz ve ustaba, seninle konumas iin, en az gereksinim duyduu herifi, en byk kaytarcy gnderir; ite o he rifin anlattklaryla bror yazarsn sen de. Onun bir yanndaki adam sana belki tmyle farkl ve byk olaslkla daha yararl eyler an latabilir, ama onun ok ii vardr. Bilmem gerekirdi, diyor DeWeese. Genel ileyi budur, diyorum. Hibir yazar bu raconu bo zamaz. teknoloji, bir eyi yapmann bir tek yolu olduunu sanr, ama asla byle deildir. Bir eyi yapmak iin tek doru yol olduunu sa nyorsanz elbette brorler yalnzca dner ile balayp dner ile bitecektir. Ama onu kurmann sonsuz saydaki yolundan birini se mek zorundaysanz makinenin sizle ilikisi ve makineyle ikinizin dnya ile ilikisi dikkate alnmak zorundadr, nk birok seenek arasndan yaplacak seim, yani alma tarznz makinenin mad desine bal olduu kadar sizin kafanza ve ruhsal durumunuza da baldr. Kafa huzuru bu yzden gereklidir. Aslnda bu dnce pek de garip deil, diye srdryorum. Acemi bir iiye ya da kt bir iiye bakn ve onun tavrn, yapt iin ok iyi olduunu bildiiniz bir ustannkiyle karlatrn, fark g receksiniz. Usta, brorn bir satrna bile uymaz. e devam ettike ne yapacana karar verir. Bu nedenle kafas meguldur ve isteyerek yapmyor bile olsa yapt ie kar dikkatlidir. Davranlar ma kineyle uyum iindedir. Yazl hibir ynergeyi izlemez. nk elin deki maddenin doas onun dnce ve davranlarn belirler, ayn zamanda onun dnce ve davranlar da elindeki maddenin do asn deitirir. Madde ve onun dnceleri bir deiim zinciri ha linde birlikte deiirler ve sonunda ancak madde tamam olduu anda kafa yormay brakr. Sanattaki gibi, diyor retmen. Evet, bu sanattr, diyorum. Sanat ve teknoloji ayrm tmyle yapaydr. yle uzun zamandr var ki, bu ayrmn nerede baladn bulmak iin arkeolog olmanz gerekir. Dner i makinesinin montaj aslnda heykel sanatnn oktan yok olmu bir daldr, yzyllardr kklerinden yle kopmutur ki bu ikisini bir arada anmak bile gln durur. 149

aka yapp yapmadmdan emin deiller. Yani, diyor DeWeese, ben bu dner ii kurarken aslnda onunla heykel mi yapyordum? Elbette. Bunu bir sre dnyor, gittike daha ok glmsyor ve Keke bunu bilseydim, diyor. Arkadan kahkaha. Chris sylediklerimi anlamadn sylyor. Gayet normal, Chris, diyor Jack Barsness, biz de anlamadk. Daha yksek kahkahalar. Sanrm ben allm heykel sanatndan ayrlmayacam, diyor heykeltra. Sanrm ben de resimlerimden vazgemeyeceim, diyor DeWeese. Sanrm ben de bateri almaktan vazgemeyeceim, diyor John. Sen neyden vazgemeyeceksin? diye soruyor Chris. Dediimden olum, dediimden, diyorum ona. Batnn ka nunu budur.* Hepsi buna ok glyorlar ve kafalarn iirmemi balam g rnyorlar. Kafanzda bir Chautauqua varsa bunu etrafnzdaki masum insanlara aktarmamak ok zordur. Konuma gruplara blnyor ve partinin kalan sresinde Jack ve Wylla ile, ngilizce krssndeki gelimeler hakknda konuuyorum. Ama parti bitip de Sutherlandler ve Chris yattktan sonra DeWeese benim konferansma dn yapyor. Ciddi bir yzle, Dner i bror hakknda sylediklerin ilginti, diyor. Gennie de ciddi bir yzle ekliyor: Bu konuda uzun zamandr d nm gibisin. Bunun altnda yatan kavramlar zerinde yirmi yldr d nyorum, diyorum. nmdeki sandalyenin tesinde, kvlcmlar, imdi daha sert esen rzgrn ektii bacaya doru frlyor. Kendi kendime konuur gibi ekliyorum: Gidecein yere ve ol duun yere baknca hibir anlam kmyor, ama geriye, bir zamanlar olduun yere baktnda bir model belirlemeye balyor. Ve ileriye, bu modeli izleyerek bakarsan baz eyleri yakalayabiliyorsun.
* Yazar burada, hem dediinden vazgememek hem de ilahn brakmamak anlamna gelen To stick to ones gun deyiminin iki anlamllna dayal bir espri yapyor, (.n.)

150

Teknoloji ve sanat hakknda tm sylediklerim kendi ya ammdan gelen modelin bir blmdr. Herhalde baka birok ki inin de amaya alt bir eyin almasn temsil ediyor bu model. Nedir o ? Nasl desem, bu ne sanat ne de teknoloji. Bu, aklla duygunun bir tr birlemezlii. Teknolojide yanl olan ey insann ruhuyla, y reiyle hibir gerek ba olmamas. Rasgele, kr, irkin eyler ya pyor ve nefret uyandryor. nsanlar nceleri buna pek dikkat et miyorlard; nk en nemli konu herkes iin yiyecek, giyecek ve barnakt ve teknoloji bunu salyordu. Ama imdi bunlar salanm durumda; irkinlik gittike daha ok insan tarafndan fark ediliyor ve insanlar, biz maddi gereksinimlerin karlanmas iin hep bu ruhsal ve estetik sorunlar ekecek miyiz diye soruyorlar. Sonunda bu, neredeyse ulusal bir kriz haline geldi -evre kirliliine kar hareketler, teknoloji kart komnler, yaam tarzlar ve daha bir sr ey. DeWeese de Gennie de bunu anladklarndan yoruma gerek yok, devam ediyorum: Kendi yaam modelimden gelen bir inanla di yorum ki krizin nedeni, var olan dnce biimlerinin, sorunlarn zmnde yetersiz kalmasdr. Bu sorunlar aklc yollarla zlemez, nk sorunun kayna zaten aklcln kendisi. Bunu zen tek tek bireyler ise ancak kiisel dzeyde zm retiyorlar, hep birlikte hamahlat aklclktan vazgeip salt duygularnn yoluna gidiyorlar. John ve Sylvia gibi. Ve onlar gibi milyonlarca insan var. Ve bu da yanl bir yn bence. Sanrm sylemeye altm ey, sorunun zmnn aklclktan vazgemek deil, aklcln doasn, bir zme varabilecek ekilde geniletmek olduudur. Sanrm ne demek istediini anlamadm, diyor Gennie. Aslnda, bu tam bir kurtarma operasyonu. Bu aynen, anlk de iim hzyla ilgili sorunlar zmek istediinde Sir Isaac Newtonun takld engele benziyor. Onun zamannda bir eyin, sfr miktarda zamanda deiebileceini dnmek mantkszd. te yandan ma tematikte, uzaydaki ve zamandaki noktalar gibi baka sfr kantiteleriyle almak neredeyse zorunluydu ve gerekte aralarnda hi bir fark olmamasna karn kimse bunlarn akl d olduunu dnmyordu. Sonuta Newton yle diyordu: Anlk deiim diye bir eyin var olduunu varsayalm ve eitli uygulamalarda bunun ne 151

olduunu belirlemenin yollarn bulup bulamayacamz grelim. Bu varsaymn sonucu, matematiin, bugn her mhendisin kul land, kalkls diye bilinen daldr. Newton yeni bir akl biimi icat etti. Akl, sfra ok yakn deiimleri kavrayabilecek ekilde ge niletti ve bence imdi aklda, teknolojik irkinlikleri zecek buna benzer bir genileme gerekli. Burada sorun, genilemenin dallarda deil kklerde olmas gereklilii; sorunun grlmesini zorlatran da bu. Her eyin karmakark olduu bir zamanda yayoruz ve bence bu karmakarklk duygusu eski dnce biimlerinin yeni de neyimler iin yetersiz olmasndan kaynaklanyor. Duyduuma gre deniyor ki gerek bilim engellere taklmakla balar, bildiiniz ey lerin dallarn bytrken durmak zorunda kalrsnz, bir sre yana doru kayar, sonunda sizi bildiiniz eylerin kkne yneltecek bir eyle karlatrrsnz. Bunu herkes bilir. Sanrm her uygarlkta, kk lerde byme gerektiinde ayn ey olmutur. bin yl geriye doru bakarsanz, her eyin imdi olduu gibi olmasna yol am olan net modeller ve neden-sonu zincirleri gr dnz sanrsnz. Ama asl kaynaa doru geri gider, belli bir d nemin literatrne bakarsanz bu nedenlerin, geerli olduklar var saylan zamanda kimse iin belirgin eyler olmadklarn grrsnz. Kkn geniledii evrelerde her ey imdiki gibi karmakark ve amasz grnr. Rnesansn tmyle, Kolombun yeni bir dnya kefetmesinden kaynaklanan karmakark duygularn sonucu olu tuu kabul edilir. Bu olay insanlar akna evirdi. O zamann kar makarklk hissi her belgede grlebilir. Eski ve Yeni Ahitlerdeki, dnyann dz olduunu buyuran grlerde byle bir olay ngren hibir ey yoktu. nsanlar henz bunlar yadsyamyorlard. Bu lacaklar tek yol, tm ortaa grn brakp, genileyen akln yeni blmlerine gemekti. Kolomb yle bir okul kitab tipine dndrld ki artk onun ya ayan bir insan olduunu dnmek bile nerdeyse olanaksz hale geldi. Ama onun yolculuunun sonular ve nemi hakknda var olan bilgilerinizi bir kenara brakr ve kendinizi onun yerine koyarsanz, onun bandan geenlerin yannda bugn aya yaplan keif gezilerinin ay partisi gibi kaldn grrsnz. Ay yolculuu dncelerin kk lerinde bir genileme gerektirmiyor. Var olan dnce biimlerinin o konuda yeterliliinden kuku duymamz iin bir neden yok. Ay yol

culuu, Kolombun yaptklarnn dallarnn uzanmndan ibarettir. Bize, dnyann Kolombun grd gibi grnecek gerekten yeni bir keif, tmyle yepyeni bir ynde olmaldr. Ne gibi? Akln tesindeki alanlar gibi. Bence gnmzn akl ortaan dnya dzdr diyen aklna benziyor. Bunun ok tesine geerseniz delilie vardnz sanlr. Ve insanlar bundan ok korkar. Bence de lilik korkusu bir zamanlar insanlarn, dnyann kenarndan aa d mekten duyduklar korkuya benziyor. Ya da kfirlerden duyulan kor kuya. ok yakn benzerlik bunlar. Fakat bizim eski, dnyay dz sanan geleneksel aklmz, sahip olduumuz deneyimler karsnda gittike daha yetersiz kalyor, bu da ok yaygn bir karmakarklk duygusu yaratyor. Sonu olarak, gittike daha ok sayda insan sama sapan dncelere taklyor -byclk, gizemcilik, uyuturucu bamll ve buna benzer eyler- nk klasik akln kendi bildikleri gerek deneyimlerin yannda yetersiz kalacan sezinliyorlar. Klasik aklla neyi kastettiini anlamyorum. Analitik akl, diyalektik akl. niversitede bazen, dncenin ta mam olarak nitelenen akl. Onu hibir zaman gerekten anlamanz gerekmezdi. Soyut sanat konusunda daima tmyle iflas etmiti. Temsil edici olmayan sanat, szn ettiim kk deneyimlerinden bi ridir. Baz kiiler onu hl knarlar, nk bir anlam yoktur. Oysa yanl olan sanat deil anlamdr, onu kavrayamayan klasik akldr. nsanlar hl akln, yeni sanat olaylarn kapsayacak dallarn ar yorlar, ama yant dallarda deildir, kklerde. Dalardan iddetli bir rzgr kopup geliyor. Antik Grekler di yorum, klasik akln yaratclar, onu daha ok gelecek konusunda kehanette bulunmak iin kullanrlard. Rzgr dinlerler ve bundan yola kp gelecek iin ngrlerde bulunurlard. Bu, bugn delilik gibi geliyor. Ama akln yaratclar neden deli olsun? DeWeese gzlerini ksarak, Gelecei rzgrdan nasl anlyorlarm? diye soruyor. Bilmiyorum, belki de bir ressamn tuvale bakp kendi resminin geleceini grmesi gibi bir eydir. Tm bilgi sistemimiz onlarn var d sonulardan geliyor. Bu sonular reten yntemleri ise henz anlam deiliz. Bir sre dnp, Buraya en son geldiimde Akl Kilisesi hak 153

knda ok konumu muydum? diye soruyorum. Evet, o konuda ok ey syledin. Phaedrus adl birinden hi sz ettim mi? Hayr. Kimdir o?diye soruyor Gennie. Eski Greklerden biri... bir retoriki... zamann esiz kom pozisyon ustas. Akln icat edildii sralarda yaam. Ondan hi sz etmedin, sanmyorum. Daha sonra gelmitir herhalde. Antik adaki Grek retorikiler tarihte Bat dnyasnn ilk retmenleridir. Platon kendi gizli kar iin bunlar tm yaptlarnda aalamtr ve bu yzden, bunlar hak knda ne biliyorsak hemen tmyle Platondandr, baka yerde yok tur, yky bir de onlarn azndan dinleyemediimiz halde tm tarih boyunca knanm olarak kalmlardr. Szn ettiim Akl Kilisesi onlarn mezarlar zerinde kurulmutur. Bugn onlarn mezarlar des tekliyor onu. Ve temelini derin kazarsanz hayaletlerle karlarsnz. Saatime bakyorum. kiyi geiyor. Uzun bir hikye, diyorum. Tm bunlar yazmalsn, diyor Gennie. Bam sallayarak onaylyorum. Bir dizi konferans-deneme ha zrlamay dnyorum. Bir tr Chautauqua. Buraya gelirken yol bo yunca bunu kafamda oluturmaya altm... Belki bu yzden tm bu szlere hazrlanm gibi duruyorum. Bu ok muazzam ve ok zor bir ey. u dalarda yryerek yolculuk etmeye benziyor. Bu iin zor taraf, denemeler daima, sanki Tanr sonsuzluktan konuuyormu gibidir, oysa byle deildir. nsanlar konuann, zaman, uzay ve durum asndan belli bir noktada duran tek bir kii olduunu grmelidir. Hibir zaman baka trl olmamtr, ama de nemede bunu anlatamazsnz. Yine de yapmalsn, diyor Gennie, kusursuzluu aramaktan da vazgemelisin. Evet, sanrm, diyorum. Bunun, senin Nitelik hakkndaki almalarnla ilgisi var m? diye soruyor DeWeese. Bu onun dorudan sonucu, diyorum. Bir ey anmsyor ve DeWeesee bakyorum. Onu brakmam tlememi miydin? Senin yapmaya altn eyi kimsenin baaramadn sy lemitim. 154

Sence bu olanakl m? Bilmiyorum. Kim bilebilir? Yznde gerekten endieli bir ifade beliriyor. nsanlar bugnlerde daha iyi dinliyorlar. zellikle ocuklar. Onlar gerekten dinliyorlar... ve yalnzca kulak vermiyorlar sana, dinliyorlar... seni dinliyorlar. Tm fark burada. Karl dalardan kopup gelen rzgr uzun sre evin her yannda uulduyor. Grlt artyor, ykseliyor, rzgr sanki tm evi, he pimizi srkleyip hilie gtrme, kanyonu bir zamanlar olduu gibi brakma umuduyla saldryor, ama ev yerinde kalyor ve rzgr ye niden diniyor, yeniliyor. Sonra geri geliyor, uzak taraftan hafif bir esintiyle kandryor, sonra birden bizim olduumuz ynden sert bir ekilde saldryor. Ben rzgr dinliyorum, diyorum. Ekliyorum: Sanrm Sutherlandler gittikten sonra Chrisle iki miz bu rzgrn geldii yere trmanmalyz. Bence Chrisin oray daha iyi grmesi gerek. Buradan balarsn, diyor DeWeese, ve geriden, kanyonun te pesine karsn. Yetmi be mil yol yok. yleyse, balayacamz yer buras, diyorum. st katta, yataktaki kaln yorgam yeniden grnce seviniyorum. imdi hava olduka soudu, bu gerekecek. abucak soyunup iyice yorgann altna giriyorum; lk, ok lk ve uzun bir sre karl dalar, rzgrlar ve Kristof Kolombu dnyorum.

ki gn boyunca John, Sylvia, ben ve Chris aylaklk yapyoruz, konuuyoruz ve motora atlayp eski bir madenci kasabasna gidip dnyoruz; sonunda John ve Sylviann, evlerine dnme gn geliyor. Motorlarla kanyondan kp Bozemana doru son bir kez birlikte sryoruz. Epey ilerde Sylvia nc kez dnp, belli ki, geliyor muyuz diye bize bakyor. Son iki gn Sylvia ok sakindi. Yalnz dn bir kez ba knda endieli, neredeyse korkmu bir hal vard. Chris ve benim iin endieleniyordu. Bozemanda bir barda son biralarmz iiyoruz ve Johnla dn yolunu tartyoruz. Daha sonra yolculukta her eyin ne kadar gzel getii ve en ksa zamanda nasl tekrar greceimiz konusunda for155

15

malite gerei eyler sylyoruz; bu tarz konumak birden ok ackl bir hal alyor -sanki rastlantyla tanmz gibi. Caddede Sylvia yine bana ve Chrise dnyor, bir sre bakyor ve Sizin iin her ey yolunda gidecek. Endielenmeme gerek yok, diyor. Elbette, diyorum. Yine ayn korkulu gl. John motosikleti altrm onu bekliyor. Sana inanyorum, di yorum. Motora biniyor ve John, yola kmak iin trafii kolluyor. Grrz, diyorum. Sylvia yine bize, bu kez ifadesiz bir yzle bakyor. John yola kma frsatn buluyor ve trafik eridine giriyor. Sylvia sanki film deymi gibi elini sallyor. Chrisle ben de el sallyoruz. Mo tosikletlerinin, eyalet dndan gelmi aralarn youn trafii arasnda kayboluunu uzun sre izliyorum. Ben Chrise bakyorum, Chris de bana bakyor. Hibir ey sy lemiyor. O sabah, nce zerinde YALNIZ YALILAR NDR yazan park srasnda oturuyoruz, sonra yiyecek alyoruz, benzin is tasyonunda lastii deitiriyoruz ve zincir ayar balantsn ta kyoruz. Zincirin yerine uymas iin biraz dzeltilmesi gerekiyor; bu yzden bekliyoruz ve ana caddeden ayrlp geriye doru bir sre y ryoruz. Bir kiliseye varyoruz ve nndeki imenlerin zerinde otu ruyoruz. Chris otlar stne srtst yatyor ve ceketiyle gzlerini r tyor. Yorgun musun? diye soruyorum. Hayr. Burasyla kuzeydeki dalarn srtlar arasndaki hava, scak dal galanmalarla titriyor. Saydam kanatl bir bcek scak havadan kap Chrisin ayann altndaki bir ot sapma konuyor. Onun kanatlarn germesini izlerken gittike gevediimi duyumsuyorum. Uyumak iin yatyor, ama uyuyamyorum. stelik bir rahatszlk duygusu ge liyor. Kalkyorum. Kalk biraz yryelim, diyorum. Nereye? Okula doru. Olur. 156

Glgeli aalarn altnda, gzel evlerin nnden geen dzgn bir kaldrmda yryoruz. Ana caddelerde tanyp da aracanz bir sr ey vardr. Youn anlar. O, bu caddelerden ok kez geti. Ders ler. Derslerini, bu caddeleri akademisi gibi kullanarak, Aristo gibi gezginci tarzda hazrlard. Burada rettii konu retorik ve yazarlkt. Baz ileri kurslarda ve birinci snflarda teknik yazm dersleri veriyordu. Bu caddeleri anmsyor musun? diye soruyorum Chrise. evresine bakyor ve Seni aramak iin hep otomobille giderdik, diyor. Caddenin te yann iaret ediyor. O komik atl evi anm syorum... Kim seni ilk kez grrse be sent alrd. Ve sonunda ara bay durdurur, seni arka koltua alrdk, sen bizimle konumazdn bile. O zamanlar ok dnyordum. Annem de yle derdi. ok dnyordu. retmenlik yk ok eziciydi, ama onun iin ok daha kt olan, verdii derslerin konusuydu; sahip olduu kesin analitik dnme yeteneiyle, kendi rettii konunun tm Akl Kilisesindeki, kesinlikten ve analitikten en uzak, en amorf konu ol duunu anlyordu. Byle ok dnmesinin nedeni buydu. Metodik, laboratuvar eitimi alm bir kafa iin retorik, tmyle umutsuzdu. Durgun mantktan olumu koskoca bir Sargasso Deniziydi* sanki re torik. Birinci snf retorik derslerinde yapacanz ey bir kk deneme ya da ksa bir yk okuyup yazarn baz kk etkileri elde ede bilmek iin baz kk eyleri nasl yaptn tartmak ve rencilere, buna benzer kk bir deneme yazdrp ayn kk eyleri onlarn da yapp yapamayacan grmektir. Bunu tekrar tekrar de nedi, ama bir trl tutturamad. Bu hesapl taklitiliin sonucu ola rak, renciler ancak ok seyrek olarak, onun kendilerine verdii mo dele uzaktan bezeyen bir eyler yapabiliyordu. Ama ounlukla, yazarlk dzeyleri ktleiyordu. Onlarla birlikte drste anlamaya ve renmeye alt her kural istisnalar, elikiler ve koullarla ylesine dolu grnyordu ki, keke hibir kuralla karlamasam di yordu. Bir renci hep, bir kuraln belli zel koullara nasl uy* Atlas Okyanusunun, yzeyi ok yosunlu olan blm, (.n.)

157

gulanacan soruyordu. Phaedrus, ya kuraln nasl ilediini yapay bir aklamaya uydurmaya almak ya da kendinden ok karsndakileri dnerek gerek dncesini syleme seenekleri ara sndan bir seim yapmak zorunda kalyordu. Ve gerek dncesi, kuraln, yaz tmyle yazldktan sonra zerine yaptrldyd. Bu, olgunun nnden gideceine arkasndan giden bir kandrmacayd. rencilerin taklit ettikleri tm yazarlarn nce doru bildikleri gibi yazp sonra geri dnerek bunlarn hl doru grnp g rnmediklerine baktklarna, eer deilse deitirdiklerine inanmaya balad. Bazlar da hesapl bir tasarmla yazyordu belli ki, nk ya ptlar byle grnyordu. Ama bu ona ok kt bir tarz gibi ge liyordu. Gertrude Steinn dedii gibi, bu yazlarda tatl bir z sv vard, ama dar kp akmyordu. Peki ama tasarlanarak yazlmam bir eyi nasl reteceksiniz? Bu gereklilii karlamak aka ola nakszd. Tm yapt, metni eline alp nceden tasarlanmam bir e kilde yorumlamak ve rencilerin bundan bir eyler alabilmesini di lemekti. Doyurucu deildi. ite ilerde. Ona doru yrdke gerilim artyor, midedeki ayn duygu yine geliyor. Bu yapy anmsyor musun? Oras senin ders verdiin yer... neden gidiyoruz oraya? Bilmiyorum. Yalnzca grmek istedim. Ortalkta pek fazla kii yok. Elbette olmayacak. imdi yaz d nemi. Eski koyu kahverengi tulalarn zerinde kocaman, garip gen tepelikler. Gzel bir yap gerekten. Gerekten buraya aitmi gibi grnen tek yap. Eski ta merdivenler yukar, kaplara doru kyor. Basamaklar, milyonlarca ayan andrmasyla ukurlam. Neden ieri giriyoruz? t. Artk konuma. Byk ve ar d kapy ap ieri giriyorum. erde tahtadan ve anm baka merdivenler var. Ayan altnda gcrdayanlar, yz lerce yldr sprlm ve cilalanmln kokusu var zerlerinde. Yar yolda durup evreyi dinliyorum. Hibir ses yok. Chris, Niin geldik buraya? diye fsldyor. Bam sallyorum. Darda bir otomobilin getiini duyuyorum. Chris fsldyor, Buradan holanmadm. nsan korkutuyor buras. k o zaman, diyorum. 158

Sen de gel. Sonra. Hayr, imdi. Bana bakyor ve orada kaldm gryor. Ba klar yle rkm ki fikrimi deitirmek zereydim, ama birden yz ifadesi deiiyor ve geri dnyor, onu izlememe olanak kalmadan hzla merdivenleri inip kapdan dar kyor. Byk ar kap aada kapanyor ve imdi burada yalnzm. Ses ler aryorum... Kimin sesi? Onun mu?... uzun sre dinliyorum... Koridorda yrrken tahtalar rktc bir ses karyor ve bu sesle birlikte, bunun o olduunu syleyen rktc bir duygu geliyor. Bu rada o gerek, bense hayaletim. Bir snf kapsnn tokma zerinde bir an onun elini gryorum, sonra tokma yavaa eviriyorum, ka py itip ayorum. Snf, sanki o buradaym gibi, aynen anmsadm gibi. O, bu rada. Benim grdm her eyin farknda. Her ey ne atlyor ve anlar titreiyor. ki yandaki yeil, uzun yaz tahtalar pul pul kabarm, onarma ihtiyalar var; tpk o zamanki gibi. Ufalanm kk tebeir par alar hl tebeir kutusu iinde duruyor. Yaz tahtasnn tesindeki pencerede, renciler yaz yazarken, dncelere dalp seyrettii da lar grnyor. Elinde bir tebeir paras, kaloriferin yanna oturur ve pencereden dalara bakp durur, bak arasra bir rencinin so rusuyla kesilirdi, Bir ey sorabilir miyim?... Dner, soru neyse ya ntlar ve daha nce hi bilmedii bir birlik oluurdu. Buras onun be nimsendii bir yerdi -kendisi olarak. Olabilecei ya da olmas gerektii gibi deil de kendisi olarak. Hep dinleyen, alc bir yer. Ona her eyi verdi. Buras bir oda deildi; her gn frtnalarla, karlarla, dalardaki bulut biimleriyle, her snfla, hatta her renciyle de ien binlerce odayd. Bir saati bir dierine kesinlikle benzemezdi ve bir sonraki saatin ne getirecei onun iin hep bir gizdi... Koridordan gelen admlarn kard gcrtlar duyduumda zaman duyumu yitirmi olduumu fark ediyorum. Ses ykseliyor, sonra snf kapsnda duruyor. Kap tokma dnyor. Kap alyor. Bir kadn ieri bakyor. Yz sanki burada birisini yakalamaya niyetliymi gibi saldrgan. Yirmili yalarn sonunda grnyor, pek gzel deil. Birini grdm sandm, diyor. Sandm ki.... akn bakyor. eri giriyor ve bana doru yryor. Bana daha yakndan bakyor. 159

imdi saldrgan grn yok olup yerini yava yava akn bir g rne brakyor. Hayretle bakyor. Aman Tanrm, diyor, siz misiniz? Hi anmsamyorum onu. Hi. Adm sylyor ve bamla onaylyorum. Evet, benim. Geri dndnz. Bam sallyorum. Yalnz birka dakika iin. Sknt verecek kadar uzun sre bakyor. Sonunda bunun farkna varyor ve Bir dakika oturabilir miyim? diye soruyor. Soruundaki ekingenlik, onun rencisi olduunu gsteriyor. En n sradaki sandalyelerden birine oturuyor. Nian yz bu lunmayan elleri titriyor. Ben gerekten bir hayaletim. imdi utanmaya balyor. Burada ne kadar kalacaksnz?... yo, sormak istediim... Araya giriyorum, Bob DeWeesein evinde birka gn kalp Batya gideceim. Kasabada geirecek biraz fazla zamanm vard ben de okul ne durumda diye bakmaya geldim. Oh, diyor, geldiinize sevindim... Okul deiti... Hepimiz de itik... siz gittiinizden beri ok ey deiti, her ey... Yine sklmakla geen bir sessizlik. Hastanede olduunuzu duyduk... Evet, diyorum. Yine sessizlik ve sklma. Lafn ardn getirememesi byk ola slkla nedenini bildii anlamna geliyor. Biraz daha tereddt ediyor, syleyecek bir eyler aryor. Dayanmak zorlayor. Nerede retmenlik yapyorsunuz? diye soruyor sonunda. Artk retmenlik yapmyorum, diyorum, braktm. nanmam bir ekilde bakyor. Braktm: m? Kalarn atyor ve sanki doru kiiyle konutuundan kukuluymu gibi yeniden bana bakyor. Bunu yapamazsnz. Yo, yaparsnz. nanmam gibi ban sallyor. Ama siz yapamazsnz! Yo. Neden? Benim iin bitti artk. Baka eyler yapyorum. Onun kim olduunu hl merak ediyorum; onun da kafas ka rm gibi grnyor. Ama bu... Tmcesi yarm kalyor. Yeniden deniyor. Siz gerekten... ama bu tmce de bitmiyor. 160

Bir sonra gelecek szck ldrmsnz. Ama iki seferinde de kendini tutuyor. Bir eyler fark ediyor, dudaklarn sryor ve utan m grnyor. Bir eyler sylemek istiyorum, ama nereden ba layacam bilemiyorum. Tam ona kendisini tanmadm syleyecekken ayaa kalkp Artk gitmem gerek, diyor. Kapya gidiyor, mekanik bir biimde hoakaln diyor ve kapy kapattktan sonra admlar yle hzl ki neredeyse koridoru koarak geiyor. Okulun alt kaps kapanyor ve snf yine eskisi gibi sessiz, yal nzca onun brakt bir tr psiik girdap var. Bu, snf tmyle de itirdi. imdi iinde yalnzca, onun gelip gitmesinin sregelen etkisi var; grmek iin buraya gelmi olduum eyler yok oldu. Evet, diye dnyorum ayaa kalkarken; bu snf ziyaret ettiim iin mutluyum, ama bir daha grmek isteyeceimi hi sanmyorum. En iyisi motosiklete ve beni bekleyene bakaym. ka doru giderken elimde olmadan bir kapy daha ayorum. Duvarda grdm ey boyun kemiimi szlatyor. Bu bir yalboya tablo. Tabloyu unutmuum, ama u anda onun satr alp oraya astn biliyorum. Ve birden anmsyorum, bu ya lboya bir tablo deil, onun New Yorktan smarlad bir rep rodksiyon, DeWeese buna kzmt; nk bu, kt zerine baskdr ve kt basks sanat deildir; o zamanlar bu gre katlmamt. Ama resim, Feiningerin Aznlklar Kilisesi ona, sanatla ilgisi ol mayan armlar vermiti; bir tr gotik katedrali anlatan konusuyla, yar soyut izgiler ve dzlemleri ve renkleri ve glgeleriyle sanki ka fasndaki Akl Kilisesini yanstyordu; onu bu yzden buraya as mt. imdi tm bunlar anmsyorum. Buras onun ofisiydi. Bir keif. Aradm oda bu! eri giriyorum ve resmin yaratt sarsntyla kopan anlar stme inmeye balyor. Resme vuran k, bitiik duvardaki, onun vadiye ve Madison Rangee brakt ve gelen frtnalar gzledii pe rian, ufack pencereden geliyor; bu pencereden imdi karmdaki va diyi gzlerken, burada, imdi... her ey, tm delilik buradan balad! Tam burada oldu. Ve Sarahnn ofisine alan kap. Sarah! imdi imgesi canlanyor! Elinde sulama szgeci, bu iki kap arasnda koridordan odasna doru 161

komu, Umarm rencilerine Nitelik konusunu retiyorsundur, demiti. Bu, ieklerine su vermek zere olan, emekli olmasna bir yl kalm bir hanmn lay, lay, lom ark syler gibi sesiyle sy lenmiti. Her eyin balad and bu. Kristallemeyi balatan kristal tohumuydu. Kristal tohumu. Gl bir an geliyor. Laboratuvar. Organik kimya. Ar doymu bir zeltiyle alrken buna benzer bir ey ol mutu. Ar doymu zelti, artk daha fazla maddenin znemeyecei doyma noktasn am bir zeltidir. Bu, zeltinin ssnn yk selmesiyle doyma noktasnn ykselmesi sonucu olur. Maddeyi yk sek sda suyla eritip daha sonra soutursanz madde bazen kris tallemez, nk molekller nasl kristalleeceini bilemez. Onlar kristallemeye balatacak bir eye, rnein bir kristal tohumu par asna, bir toz zerreceine, hatta cam kabn evresine bir eyin srt mesine ya da dokunmasna gerek duyarlar. zeltiyi soutmak zere emeye doru yrm, ama oraya va ramamt. Yrrken zeltinin iinde, gzlerinin nnde bir kristal yldz olutuunu ve birdenbire her yana doru byyerek kabn t mn doldurduunu grmt. Deiimi, grmt. Daha nce say dam bir svnn bulunduu yerde imdi yle sert bir ktle vard ki kab ba aa evirse bile bir ey dklmezdi. Ona yalnzca, Dilerim rencilerine Nitelik konusunu retiyorsundur, tmcesi sylenmi ve birka ay iinde, sanki byl gibi, gelimesini sanki gzle grebileceiniz hzda, kark, iyi ya planm dev bir dnce ktlesi olumutu. Kadn bunu sylediinde ona ne yant verdiini bilmiyorum. Belki de hibir ey demedi. Onun sandalyesinin arkasndan her gn birka kez gelip geer, odasna girer kard. Bazen onun dikkatini datt iin bir iki szckle zr diler, bazen yeni bir haber verirdi ve Phaedrus, bunu ofisteki yaantsnn bir paras olarak grp al mt. Sarahnm ikinci bir kez gelerek Sen bu yar smestrde ger ekten Nitelik retiyor musun? diye sorduunu, onun bayla onay ladn ve bir an sandalyeden arkasna dnp Kesinlikle! dediini ve Sarahnn koup gittiini biliyorum. O anda ders notlaryla u rayordu ve bu yzden tam bir depresyona girmiti. Onu depresyona iten ey, metnin, retorik konusunda olabilecek en 162

aklc metin olmasna ramen ona hl doru gelmemesiydi. Ayrca, blmde retim yesi olan yazarlarla iliki kurmutu. Onlarla ko numu, sorular sorup yantlar alm ve yantlarn aklc bulmu, ama yine de onlardan aldn doyurucu bulmamt. Metin, eer niversite dzeyinde retilecekse retoriin gizemci bir sanat deil, akln bir dal olarak dnlmesi gerektii tezi ile balyordu. Bundan dolay, retoriin anlalmas iin, iletiimin akli temellerine egemen olma gereini vurguluyordu. Temel mantk ta ntlyor, uyaran ve tepki ilikisi ile ilgili temel teoriden sz ediliyor ve bunlardan yola karak bir deneme ya da makalenin nasl ge litirilecei anlatlyordu. Phaedrus, retmenliinin ilk ylnda bu ereveden honuttu. Bunda bir yanllk olduunun farkndayd, ama yanlln, retorie akln uygulanmasnda olmadn dnyordu. Yanllk, ryalarnn eski hayaletinde, yani aklcln kendisindeydi. O, bu sorunu yl lardr urat, ama zm bulamad yanln ayns olarak g ryordu. Hibir yazarn yazmay byle dosdoru, saysal, nesnel, yn temsel yaklamla renmediini hissediyordu. Ama aklcln nerebilecekleri bunlardan ibaretti ve buna kar kmak iin deli olmak gerekirdi. Ve bu Akl Kilisesinde yerine getirmesi gereken ak emir, aklc olmakt ve onu bu ekilde brakmas gerekiyordu. Birka gn sonra Sarah yine onun yanndan geerken durdu ve Bu yar smestrde Nitelik retmene ok seviniyorum. Bugnlerde pek kimse yapmyor, dedi. Evet, retiyorum, dedi. Buna kesinlikle zen gsteriyorum. Gzel! dedi Sarah ve koturup gitti. Yeniden ders notlarna dnd, ama Sarahnn garip uyarsyla d ncelerinin kesintiye uramas uzun srmedi. Bu kadn neden sz ediyordu Allah akna? Nitelik? Elbette Nitelik retiyordu. Kim retmiyordu ki? Ders notlarna dnd. Onu depresyona sokan bir baka ey de, artk brakld sanlan, ama hl ortalkta olan, kural koyucu retorikti. Bu, tamlamalar-iyideilse-fray-yersin trnden bir samalkt. Heceleme doru ola cak, noktalama doru yaplacak, gramer doru olacak. Ufack tefecik insanlar iin yzlerce ufack tefecik kural. Kimse bu samaln t mn anmsayp da yazyla anlatmak istedii eye konsantre olamaz. Bunlarn hepsi, sevgi, nezaket ya da insancllktan deil, aslnda be 163

yefendi ya da hanmefendi gibi grnmeye duyulan egoist istekten kaynaklanan masa grgleridir. Beyefendiler ve hanmefendiler masa grgsne sahiptirler ve gramere uygun konuur ve yazarlar. st s nflarn belirledii bir eydir bu. Ama Montanada byle bir etki yaratmyordu. Bunlar, ABDnin dousuna zg aptalca bir kendini beenmilik olarak nitelenirdi. B lmde kural koyucu retorik zerinde asgari dzeyde durulmas bek lenirdi, ama kolejin gerektirdii kadarnn dnda, o da dier retmenler gibi, kural koyucu retorii savunmaktan zenle kanrd. Dnceleri yine kesildi. Nitelik? Bu soruda kkrtc, hatta kz drc bir ey mi vard? Bu konuda dnd, biraz daha dnd ve sonra pencereden dar bakp biraz daha dnd. Nitelik? Drt saat sonra hl oturmu, ayaklar pencere pervaznda, artk kararm gkyzne bakyordu. Telefon ald, arayan, ne olduunu merak eden karsyd. Phaedrus ona hemen eve geleceini syledi, ama bunu da baka her eyi de unuttu. Saat sabahn nde, Niteliin ne olduu konusunda bir ipucu bulamadn kendine itiraf etti, an tasn toplad ve eve gitti. Gnmzde ou kii Nitelii unutmutu ya da srncemede b rakmt, nk onlar hibir yere ulatrmyordu ve yapacak baka i leri vard. Ama o, inand eyi retememekten dolay zgnd, yapmas istenen dndaki eylere gerekten bo vermiti ve sabah uyandnda Nitelik onun yzne bakyordu. saat uyku uyumutu, yle yorgundu ki o gn ders veremeyeceini anlad ve stelik ders notlar tamamlanmamt; yaz tahtasna yle yazd: Dncede ve anlatmda nitelik nedir? Bu soruyu yantlayan 350 szckl bir de neme yazn. Sonra onlar yazarken radyatrn yanna oturdu ve ken disi de nitelik zerine dnd. Ders saatinin bitiminde hibirinin yazy bitirmediini grd ve rencilerin, ktlar evlerine gtrmelerine izin verdi. Bu snf iki gn sonra gelecekti ve bylece onlara bu soru zerinde daha ok d nme sresi tand. Bu srede baz rencilerin snflarda dolatn grd, onlara bayla selam verdiinde sinirli ve korkulu baklarla karlat. Onlarn da ayn sorunla uratn dnd. Nitelik... ne olduunu biliyorsunuz, ama yine de ne olduunu bil miyorsunuz. Ama bunda eliki var. Ama baz eyler tekilerden daha iyidir; bu, onlar daha nitelikli demektir. Ama tm pratik ne 164

denler asndan, nitelik gerekten vardr. Peki, nitelik dereceleri baka hangi temele dayanr? Neden insanlar baz eylere bir servet deyip bir dierini pe atar? Baz eylerin tekilerden daha iyi ol duu anlalyor... ama daha iyi olmak nedir?... Byle dner dner durur, akl tekerlerini dndrp durursunuz, ama hibir yerde bir ipucu bulamazsnz. Bu Allahn belas Nitelik nedir? Nedir?

165

III. blm

Chris ve ben gece iyi bir uyku ektik ve bu sabah srt an talarmz dikkate hazrlayp yola dzldk; u anda bir saattir da yolundayz. Burada, vadinin dibindeki orman ounlukla am, az miktarda kavak ve geni yaprakl fundalklardan olumu. Kanyonun dik duvarlar iki yanmzda ykseliyor. Patika ara sra kanyon deresi kysndaki gneli ayrlara alyor, ama hemen ardndan amlarn koyu glgesine giriyor. Patikann zemini am inelerinin oluturduu yumuak ve esnek bir tabakayla kapl. Buralar ok sessiz. Byle dalar ve dada yolculuk yapanlar ve balarna gelen olay lar yalnzca Zen literatrnde deil, tm byk dinlerin yklerinde anlatlr. Fiziksel dan, insanlar ve hedefleri arasnda duran tinsel dalarla alegorik ilintisini kurmak kolay ve doaldr. u vadidekiler 169

16

gibi, insanlar yaamlar boyunca tinsel dalar grdkleri halde asla bunlara trmanmazlar, orada bulunmu olanlar dinlemekle yetinip zorluklardan katklar iin honutturlar. Bu dalara yaplan kimi ge ziler de, hedefe giden en iyi ve en tehlikesiz yollar bilen deneyimli klavuzlarla yaplr. Deneyimsiz ve gvensiz olanlar ise kendi yol larn kendileri bulmaya kalkarlar. Bunlarn pek az baarya ular, ama bazen kimileri ylmaz bir istencin, ansn ve inayetin sayesinde yolunu bulabilir. Bunlar, yol saysnn tek ya da sabit olmadn te kilerden daha iyi fark ederler. Ne kadar ok insan ruhu varsa o kadar da ok yol vardr. imdi Phaedrusun, Nitelik teriminin anlamna yapt keif ge zisinden, onun tinsel dalarn iinden geen bir yol olarak grd keif gezisinden sz etmek istiyorum. En iyisi bu geziyi nce iki aa maya ayraym. lk aamada, dnd eyin kesin ve sistematik bir tanmn yap maya kalkmad. Bu, mutlu, doyurucu ve yaratc bir aamayd; u va dideki okulda retmenlik yapt srenin ounluunu kapsad. kinci aama, dnd ve zerinde konutuu eyin tanmszlna ynelik normal dnsel eletirisinin bir sonucu olarak kt. Bu aamada, Niteliin ne olduu hakknda sistematik ve kesin nermeler retti ve bunu desteklemek iin dev bir hiyerarik dnce yaps oluturdu. Bu sistematik anlaya varabilmek iin, tam an lamyla, elinden geleni ardna koymadan almak zorundayd ve ba ardnda, varolua ve bilincimize dair daha nce var olanlardan daha iyi bir aklama yapabildiini grd. Eer bu, dalarda yeni bir yolsa, kesinlikle gereklidir. Bu ya rkrede ortak kullanlan yollar yz yldan fazla bir sreden beri, doal erozyona ve bilimsel gereklerin deitirmesine urayarak ner deyse tmyle silinmi ve altlar oyulmutur. lk trmanclar salam zemin zerinde ve herkesin ulaabilecei yollar oluturmulardr, ama bugn Batnn yollar, deiime kar dogmatik katlk y znden nerdeyse tmyle kapaldr. sann ya da Musann szlerinin dz anlamndan kukulanrsanz ok kiinin dmanln ka zanrsanz, ama u da bir gerektir ki sa ya da Musa bugn, ta nnmadan, ok yllar nce syledikleri ayn szleri syleyerek ortaya ksalard, akl dengelerinden phe edilirdi. Bunun nedeni sa ya da Musann sylediklerinin yanl olmas ya da modem toplumun ya nlg iinde bulunmas deil, onlarn bulup insanlara akladklar 170

yollarn artk elverililiini ve anlalabilirliini yitirmi olmasdr. Yukardaki cennet, uzay a bilincinin, yukars neresi? diye sormasyla silikleir. Ama dilsel katlk yznden, eski yollarn her zamanki anlamn yitirmeleri ve neredeyse kapanmalar, dan artk yok olduu anlamna gelmez. Da vardr ve bilin var olduu srece de var olacaktr. Phaedrusun ikinci metafizik aamas tam bir faciayd. Kafasna elektrotlarn yerletirilmesiyle sonlanan bir sre iinde tm grnr kazanmlarn, parasn, tm servetini, ocuklarn yitirdi; mahkeme kararyla yurttalk haklar bile elinden alnd. Geriye yalnzca, lgn bir Nitelik d, bulmak iin, her eyini feda ettii bir da yolu ha ritas kald. Ama elektrotlar yerletirildikten sonra onu da yitirdi. O zamanlar kafasnda olanlarn tmn ne ben ne de bir bakas bi lebilir. Geriye yalnzca paralar, biraraya getirilse de arada ak lanamayan korkun boluklar brakan kalntlar, dank notlar kalm. Bu kalntlar ilk kez bulduumda kendimi, sz gelimi, Atina ev resinde yaayan ve ara sra sabanna, zerinde garip ekiller olan ta lar taklmasna ok armayan bir kyl gibi hissettim. Bunlarn, gemite var olmu daha byk ve ayrntl bir tasarmn paralar ol duunu biliyordum, ama bu benim anlaymn ok tesindeydi. n celeri onlardan uzak durdum ve pek dikkat etmedim; nk bu ta larn, bama kanmam gereken baz belalar am olduunu biliyordum. Ama bunlarn muazzam bir dnce yapsnn paralar olduunu anlayabiliyor ve gizliden merak duyuyordum. Daha sonra bu tehlikeye kar baklk kazandma gvenim olu unca kalntlarla daha olumlu biimde ilgilendim ve paralar rasgele, biimlerine bakmakszn, yalnzca aklma geli sralarna gre not et meye baladm. Bunlarn ou arkadalardan renilmi, mulak an latmlard. u anda bunlardan binlerce var; bu Chautauquaya ok az bir blm uyuyorsa da bu Chautauqua aka onlara dayanr. Onun dndklerinden ok uzaa dm olmam olas. Par alardan tmevarmla btn modeli yeniden yaratmaya kalkrken hogrnze snmak zorunda kalacam hatalara ve tutarszlklara dmem kanlmazdr. Paralar ou kez mulak ve birok farkl so nulara ekilebilir. te yandan, eer yanl bir ey varsa bu onun d ncelerinden deil, benim onlar yeniden yaplandrmamdaki yan ltan kaynaklanmaktadr ve daha sonra daha iyi bir yapnn buluna bilmesi gibi bir ansmz var. 171

Prrr! diye bir ses ve bir keklik aalarn arasna kayor. Grdn m? diyor Chris. Evet, diyorum. Nedir o? Keklik. Nerden anladn? Onlar uarken byle ne-arkaya sallanrlar, diyorum. Bundan emin deilim, ama doruya benziyor. Bir de yerden uzaklamazlar. Oh, diyor Chris, yoku yukar yrmeye devam ediyoruz. Gne nlar amlarn arasnda bir katedral etkisi yaratyor. Bugn, onun Nitelie yapt yolculuun ilk aamasn, metafizik d aamay ele alacam ve ho bir ey olacak. Bitiremeyeceinizi bil seniz bile, yolculuklara ho bir ekilde balamak iyi bir ey. Onun ders notlarndan yararlanarak Niteliin, retorik retiminde kul lanlan bir kavram haline geliinin yolunu yeniden izmek istiyorum. Onun ikinci aamas, yani metafizik aama duyarl ve tehlikeliydi, ama yalnzca retorii dnd ilk aama salam ve pragmatikti; bu yzden de ikinci aamadan bamsz olarak, kendi artlar asndan deerlendirilmeyi hak ediyor. Byk yenilikler yapyordu. Yazacak hibir ey bulamayan rencilerle sorunu vard. nceleri bunun tembellikten kaynaklandn dnyordu, ama daha sonra yle olmad ortaya kt. Syleyecek bir ey bulamyorlard sadece. Bunlardan biri, kaln gzlkl bir kz, Amerika Birleik Devletleriyle ilgili, be yz szckl bir deneme yazmak istemiti. Pha edrus bu tr konularn yol at umut krc duygulara alkt ve onu gcendirmeden, yaznn kapsamn daraltp yalnzca Bozemana in dirgemesini istedi. Kdn getirdiinde kz hibir ey yazamamt ve morali ok bozuktu. Uram, uram, ama yazacak hibir ey bulamamt. Phaedrus daha nce, nceki retmenleriyle onun hakknda ko numu ve hepsi Phaedrusun onun hakkndaki izlenimini do rulamlard. Bu kz ok ciddi, disiplinli ve alkan biriydi, ama zeks an durgundu. Kzda hibir yaratc kvlcm yoktu. O kaln gzlklerin ardndaki gzler bir klenin gzleriydi. Kz ona numara yapmyordu, gerekten yazacak bir ey bulamamt ve kendisine sylenen eyi yapamamaktan tr ok sarslmt. 172

Bu Phaedrusu afallatt. Bu kez de o, sylenecek bir ey bu lamyordu. Bir sessizlik oldu ve ardndan garip bir yant: Konuyu Bozemann ana caddesine indirgeyin. Parlak bir fikirdi bu. Kz saygl bir ekilde ban sallayp gitti. Ama kz bir sonraki dersten hemen nce gerekten ok zgn ve gzyalar iinde geri geldi, uzun sredir gergin olduu belli oluyordu. Yine yazacak bir ey bulamamt ve nedenini anlayamyordu; tm Bozeman hakknda bir ey bulamyorsa da yalnzca bir cadde hakknda baz eyler bu labilmesi, syleyebilmesi gerekirdi. Phaedrus kzgnd. Siz bakmyorsunuz! dedi. Kendisinin, ok fazla ey syledii iin niversiteden atldn anmsad. Her olgu iin sonsuz hipotez vardr. Ne kadar ok bakarsanz o denli ok g rrsnz. Bu kz gerekten bakmyordu, stelik bunu anlamyordu da. Kza fkeyle, Yazy, Bozemann ana caddesindeki bir yapnn n yzne indirgeyin. Opera Binas. Sol stteki tuladan balayn dedi. Kzn kaln gzlklerin ardndaki gzleri kocaman ald. Bir sonraki derse kz akn bir bakla geldi ve ona, Bozeman, Montanann ana caddesindeki Opera Binasnn n yz hakknda be yz szckl bir deneme getirdi. Caddenin karsndaki hamburgercide oturdum dedi kz, ve ilk tulay yazarak baladm ve ikinci tulay ve sonra nc tulayla birlikte arkas gelmeye ba lad ve durduramadm. Benim deli olduumu sandlar ve benimle dalga geip durdular, ama ite gryorsunuz. Ben bu ii an layamadm. O da anlayamad, ama kasabann caddelerinde yapt uzun y rylerde bu konuyu dnd ve kz da, retmenliinin ilk g nnde kendisini fel eden trden bir tkanmann durdurmu olduunu anlad. Kz, daha nce duymu olduu eyleri yazda yinelemeye a lt iin tkanmt; tpk kendisinin de ilk gn sylemeye karar verdii eyleri yinelemeye almas gibi. Kz, Bozeman konusunda yazacak bir ey bulamamt, nk bu konuda yinelemeye deer bir ey duyduunu anmsamyordu. Yaz yazarken, daha nce sylenmi eyleri dikkate almakszn, kendi kendine bakp yepyeni eyler g rebileceini nedense anlayamyordu. Yazy bir tulaya indirgemek tkac yok etmiti, nk ok ak ki, bu i iin zgn ve dorudan bir bak gerekliydi. Phaedrus baka deneyler de yapt. Bir derste herkesin bir saat bo 173

yunca, baparmann arkasn anlatan bir yaz yazmasn istedi. Ba langta hepsi ona glerek baktlar, ama hepsi yazd ve hibir ey bulamamadan yaknan bir tek kii kmad. Bir baka snfta konuyu baparmaktan metal paraya evirdi ve her renciye bir saat yazdrd. teki snflarda da aynsn uygulad, kimisi ki tarafn da yazalm m? diye soruyordu. Bir kez do rudan kendileri baktklarnda sylenecek eylerin miktarnn snrsz olduunu anlamlard. Ayrca bu, kendilerine gven duymalarn salayan bir devdi, nk yazdklar eyler sama gibi grnse de onlarn kendilerinindi, bir bakasnnkinin taklidi deildi. Metal para almasn uygulad snflar daima daha sorunsuz ve daha il giliydi. Deneyimlerine dayanarak, gerek retorik retimine ba layabilmek iin, taklit belasn yok etmek gerektii sonucuna vard. Taklit, d etkenlerin zorlamasyla ortaya kyor gibiydi. Kk o cuklar bunu bilmezler. Belli ki bu daha sonra, okulun etkisi sonucu ortaya kar. Bu, doruya benziyordu ve hakknda dndke daha doru gel meye balad. Okul size taklit etmeyi retir. retmenin istedii eyi taklit etmezseniz kt not alrsnz. Burada, kolejde bu biraz daha ince bir tarzda yaplyordu elbette; retmeni yle bir ekilde taklit edecektiniz ki retmeni sizin onu taklit etmediinize, tlenenlerdeki z kavrayp kendi yolunuza gittiinize inan dracaktnz. Bu size A notu getirirdi. Ama te yandan zgnlk, A ile F arasnda bir not getirebilirdi. Tm not sistemi buna kar te tikteydi. Bu konuyu, ok yaratc bir retmen ve bir psikoloji profesr olan kap komusuyla konutu ve o Phaedrusa, Evet, tm derece ve not sistemini kaldrrsan gerek bir eitim verebilirsin, dedi. Phaedrus bu konuda dnd ve dnem tezi iin konu bulamayan ok zeki bir kz renciye, yazmas iin bu konuyu verdi. Kz ilk nce bu konuyu beenmedi, ama yine de almay kabul etti. Bir hafta iinde kz herkesle bunu konutu ve iki hafta sonra ola anst bir dnem tezi hazrlamt. Ama kzn tezini okuduu snf bu konuyu iki hafta dnmek avantajndan yoksun olduundan de rece ve not sistemini kaldrma dncesine kar gayet dmanca baktlar. Bu, kzn moralini bozmad. Sesine sanki eski zamanlarn dinsel heyecan tonu geldi. Bunu dinlemeleri iin teki rencilere '74

yalvard, dinlerlerse doruluunu anlayacaklarn syledi. Bunu onun iin anlatmyorum, dedi ve Phaedrusa bakt. Bunu sizler iin anlatyorum. Kolej giri snavlarnda ald notla snfn en st yzde birine gir mi bu kzn yakaran ses tonu, dinsel heyecan Phaedrusu ok etkiledi. Bir sonraki yar smestrde inandrc yaz retirken bu konuyu bir gsteri olarak kulland, rencilerin nnde ve onlarn yardmyla, bir inandrc yaz metnini gnden gne para para oluturdu. Gsteriyi, tmnden derin kukular duyduu kompozisyon il keleri hakknda konumaktan kanmak iin kullanmt. Bitirilmi renci yazlar zerine ahkm keserek ya da taklit edilmek zere, ustalarn yazlarn ele alarak ders saatini geirmektense snfa, kendi tmcelerini kurarken, tm kukular ve takntlar ve silip yaz malaryla sergileyerek, yazmann nasl bir ey olduunu daha d rste gsterdiini dnyordu. Bu kez, not ve snf geme sis teminin tmyle kaldrlmas tartmasn balatt ve rencilere, duyduklarnn kendileriyle ilgili gerek bir ey olduunu gstermek iin o yar smestrde hibir not vermedi. Yukarda, dan tepesinde kar grnyor. Geri yaya olarak oraya varmak gnler srer. Karlarn altndaki kayalar dorudan trmanmak iin ok dik; zellikle, tadmz ar ykle ok zor, zaten Chris de ip-kazma-kanca gibi daclk malzemesini kullanmak iin ok kk. Yaklamakta olduumuz aal tepeyi geip, bir baka kanyona gir memiz, onun sonuna dek giderek tepenin yanndan, yukar doru bir a yapp geri dnmemiz gerek. Karl yere gnde zor varrz. En az drt gn lazm. Dokuzuncu gn dnmezsek DeWeese bizi ara maya balayacak. Dinlenmek iin oturuyoruz ve srt yklerimizden dolay arkaya yuvarlanmamak iin birer aaca sarlyoruz. Biraz sonra elimi omu zumun zerinden arkaya uzatyorum, srt antasnn stnden ka saturay alp Chrise uzatyorum. uradaki iki kavak aacn gryor musun? Dz olanlar? Kenardakileri? Elimle iaret ediyorum. Onlar yerden otuz santim ykseklikten kes. Neden? Onlar baston ve adr direi olarak kullanacaz. 175

Chris kasaturay alyor, yerinden kalkmaya balyor, ama tekrar oturuyor. Sen kes, diyor. Kasaturay alp gidiyorum ve dallar kesiyorum. kisi de ilk dar bede kolayca kesiliyor, yalnzca aa kabuundan bir erit kalyor; onlar da kasaturann arka kancasyla kopartyorum. Yukardaki ka yalklarda dengeyi salamak iin bastona gerek duyarsnz, ama yu kardaki amlar dzgn sopa iin uygun deil, bunlar da hemen hemen son kavaklar. Chrisin iten kamas beni biraz en dielendiriyor. Dalarda iyi bir iaret deil. Ksa bir dinlenme ve gidiyoruz. Bu yklere almak biraz zaman alacak. Arla kar olumsuz bir tepki var motorda. Ama devam et tike doallar. Phaedrusun, tm not ve snf geme sistemini ortadan kaldrma ne risi birka dnda tm rencilerde aknlk ve olumsuz bir tepki uyandrd, nk ilk bakta tm niversite sistemini yok etmek gibi grnyordu. Bir kz renci gayet iten bir biimde, Not ve snf geme sistemini elbette ki kaldramazsnz. nk biz bunun iin bu radayz, diyerek bunu aka ortaya koydu. Kzn syledii tmyle gerekti. rencilerin ounluunun, niversite retimine, not ve snf geme dncesinden bamsz olarak girdii dncesi, kimselerin ortaya sermek istemedii bir iki yzllkt. Ara sra, salt renmek amacyla gelen baz rencileri de kurumun rotas ve mekanik yaps hemen daha az idealist bir tavr almaya yneltiverirdi. Gsteri, not ve snf sistemini kaldrarak bu ikiyzlln yok edilecei iddiasndan ibaretti. Genel eylerle deil, snfta bulunan rencilerin aa yukar genel tipi olan, notun temsil ettii bilgi iin deil de yalnzca not iin almaya artlanm, varsaymsal bir renci tipinin zel kariyerleriyle ilgiliydi. Gsteri, byle bir rencinin, gittii ilk snfta, ald ilk devin ilgin geleceini ve belki bunu hevesle yapacan savlar. kinci ve nc de byle olabilir. Ama sonunda olayn yenilii kalmayacaktr ve akademik yaants tek yaam olmadndan, teki ykm llklerin ve isteklerinin basks, ev devi yapmasnn mmkn ol mad durumlar yaratacaktr. Not ve snf geme sistemi olmadndan bunun iin hibir cezaya da uramayacaktr. Onun, devini tamamlam olduu varsaymyla 176

verilen daha sonraki dersleri anlamas biraz daha zor olacak, bu zor luk onun ilgisini de zayflatacak ve bir sonraki devin ona daha da zor gelmesine ve yapamayp brakmasna yol aacaktr. Yine ceza grmeyecektir. Zamanla, derslerde anlatlanlar giderek daha az anlamas sonucu dikkatini derslerde anlatlanlara vermesi gittike zorlaacaktr. So nunda pek bir ey renemediini anlayacak ve d ykmllk lerinin srekli basksn iyice hissedip ders almay brakacak, bun dan sululuk duyaca iin de okula gitmez olacaktr. Yine herhangi bir cezaya uramayacaktr. Ama ne olmutur? renci kimseye kar kt duygular duy madan kendi kendini aktrmtr. Gzel! Olmas gereken budur. Oraya zaten gerekten renmek iin gelmemiti ve orada yeri yoktu. Byk miktarda para ve emek, boa harcanmaktan kurtarlmtr ve onu yaam boyunca hortlak gibi rahatsz edecek bir baarszlk ya ras ve ykm yoktur. Kprler atlmamtr. rencinin en byk sorunu, yllardr kafasnda oluturulmu, havu ve krbaca dayal kle zihniyetidir; bu, Krbalamazsan a lmam diyen, katr zihniyetidir. O renci krbalanmad, a lmad. Ve onun ekmek iin eitildii varsaylan uygarlk arabas gcrdayarak gidiini onsuz, birazck daha yava srdrecek. Ama uygarlk arabasnn, yani sistemin katrlar tarafndan e kildiini dnyorsanz bu bir trajedidir. Bu yaygn, profesyonel bir bina grdr; Kilise tavr deildir. Kilise anlay, uygarla, sisteme ya da topluma ya da ne derseniz ite ona, katrlarn deil zgr insanlarn hizmet etmesini gerektirir. Not ve snf geme sisteminin kaldrlmasnn amac ka trlar cezalandrmak ya da onlardan kurtulmak deil, katrlarn zgr insanlara dnecei bir ortam salamaktr. Hl bir katr olan varsaymsal renci bir sre ortalkta do laacaktr. Meslek okulu olarak bilinen baka bir okulda, brakt renim kadar deerli olan baka bir renime balayacaktr. Yksek dzeyde bir katr olarak parasn ve zamann arur edeceine dk dzeyde bir katr olarak bir meslek, rnein tamircilik renecektir. Aslnda gerek stats ykselecektir. Bir kere, bir eylere gerekten katkda bulunmu olacaktr. Belki yaamnn kalan blmnde ya paca bundan ibarettir. Belki de dzeyini bulmutur. Ama buna g venmeyin. 177

Bir sre -alt ay, belki de be yl- sonra baz deiimler ortaya kabilir. Skc, gnlk tamirhane ii giderek ona daha az doyurucu ge lecektir. Okulda bir sr kuram ve bir sr notla boulmu olan ya ratc zeks, imdi atelyenin skclyla yeniden uyanacaktr. Sinir bozucu mekanik sorunlarla geen binlerce saat onun makine di zaynna kar ilgi duymasna yol aabilir. Makineleri kendisi dizayn etmek isteyecektir. Daha iyi bir i yapabileceini dnecektir. Baz motorlar gelitirmeye alacak, baary tadacak, daha ok baar arayacak, ama tkandn hissedecektir, nk yeterli teorik bilgisi yoktur. Bir zamanlar teorik bilgiyi, kendisi ilgilenmedii iin aptalca bulduunu anlayacak, imdi ise ok nem verdii bir teorik bilginin, yani makine mhendisliinin peine decektir. Bylece, bizim notsuz ve snf gemesiz okula dnecektir, ama bir farkla. O artk not peinde bir kii deildir. Bilgi peinde bir kii olmutur. renmesi iin ittirmeye gereksinimi yoktur. Onun itkisi kendi iinden gelmektedir. zgr bir insandr. Onu biimlendirecek bir sr disipline gerek duymaz. Tersine, ona verilen retmenler i lerini savsaklarlarsa sert sorular sorarak onlar biimlendirir. O bir eyler renmek iin buradadr, bir eyler renmek iin para de mitir ve bunu salamalar gerekir. Bu tr bir motivasyon, insan bir kez yakalad m korkun g ldr; rencimiz kendini iinde bulduu notsuz, snf gemesiz ku rumda, mhendislik bilgisini renmekle yetinmeyecektir. Fizik ve matematik onun ilgi alanna girecek, nk onlara gereksinimi ol duunu grecektir. Metalrji ve elektrik mhendislii onun dikkatini ekecektir. Ve bu kuramsal almalarn ona salad dnsel ol gunlama srecinde, makineyle dorudan ilgili olmayan, ama yeni ve daha byk bir hedefin paralar haline gelmi teki teorik konulara da girecektir. Bu daha byk hedef, aslnda nerdeyse hibir ey ol mad halde bunun zerini notlarla ve snflarla rterek, oluyormu izlenimi veren bugnk niversitelerdeki gibi, retim taklidi ol mayacaktr. Gerek olacaktr. te byleydi Phaedrusun gsterisi, benimsenmeyen nerisi. Tm yarm smestr boyunca zerinde alt, oluturdu ve gelitirdi, tartt, savundu. Tm yar smestr boyunca rencilerin devleri kendilerine yorumlu, ama notsuz geri dnd, notlar yalnzca bir deftere geirdi. Daha nce de sylediim gibi, nce hemen herkes ard. o unluk belki de notlar kaldrlrsa herkesin tembellik edecei belli ol 178

duu halde notlarn kalkmasyla onlarn mutlu olacan ve daha ok alacaklarn sanan bir idealiste attklarn dndler. Daha n ceki yar smestrlerde A alan birok renci nce kzdlar, ama alm olduklar zdisiplin nedeniyle kendilerinden isteneni yaptlar. B ve st-C alm rencilerse ya daha nceki devlerindeki dzeyi tutturamadlar da bata savma devler yaptlar. Alt C ve D alm rencilerin ou derse bile gelmediler. O zaman baka bir retmen, Phaedrusa bu tepkisizlik konusunda ne yapacan sordu. Sonuna dek bekleyeceim, dedi Phaedrus. Onun bu durumda tavrn sertletirmemesi nce rencileri a rtt, daha sonra kukulandrd. Bazlar alayc sorular sormaya ba ladlar. Bunlar yumuak yantlar aldlar; dersler ve konumalar bi linen biimde, ama notsuz devam etti. Derken, beklenen bir grng balad. nc ya da drdnc haftada, A alm rencilerden bazlar gerginlemeye baladlar ve ok stn devler verdiler, dersten sonra ikide bir gelip ne yap tklarn renmek iin az arayan sorular sordular. B ve st C alm renciler bunun farkna varmaya baladlar ve biraz alp dev lerinin niteliini daha normal bir dzeye kardlar. Alt C, D ve ge lecein Fleri salt ne olacan grmek iin derslere gelmeye ba ladlar. Yar smestrin ortasnda daha da ok beklenen bir grng ortaya kt. A alm rencilerin gerginlii geti ve not alan bir snfta rast lanmayan bir dostlukla her eye aktif olarak katldlar. Bu noktada, B ve st C renciler panie kapldlar ve zerinde saatlerce, zenle a llm gibi duran devler teslim ettiler. Dler ve Fler tatmin edici devler verdiler. Yar smestrin son haftalarnda, normal olarak herkesin alaca notu bildii ve yar uyur durumda oturduu zamanlarda Phaedrusun snfnda, teki retmenlerin de dikkatini eken bir katlm vard. Bler ve Cler Alara katlm, dosta, herkesin zgrce konutuu bir tartma yapyorlard ve bu, derse gzel bir parti havas veriyordu. Yalnz Dler ve Fler tam bir isel panik halinde, sandalyelerinde donmu oturuyorlard. Rahatlama ve dostluk grnts daha sonra birka renci ta rafndan akland; diyorlard ki, oumuz darda toplanp bu sis temle nasl baedeceimizi dnmeye altk. Herkes en iyi yolun, baarsz olacamz, ama devam edip yine de elimizden geleni ya 179

pacamz dnmek olduuna karar verdi. Byle olunca insan ra hatlyor. Yoksa ldrmak iten deil! renciler, bu ynteme bir kez alldnda hi de kt ol madn, konuyla daha ilgili olduklarn eklediler, ama almann kolay olmadn yinelediler. Yar smestrin sonunda rencilerden, sistemi deerlendiren bir deneme yazmalar istendi. Yazdklar anda hibiri alaca notu bil miyordu. Yzde elli drt bu sisteme karyd. Yzde otuz yedi des tekliyordu. Yzde dokuz ekimserdi. Herkesin bir oyu olduu dnldnde sistem hi tutulmamt. rencilerin ounluu, kesinlikle, renimleri boyunca not almak istiyorlard. Ama Phaedrus istatistik sonularn defterindeki notlara gre ayrdnda -ve bu notlar daha nceki derslerde ngrlen not larla ve okula giri dereceleriyle uyumsuz deildi- iin rengi de iiyordu. A rencileri 2ye 1 orannda, sistemi destekliyordu. B ve C rencilerinde iki oran birbirine eitti. Ve Dler ve Fler ise oy bir liiyle karyd! Bu artc sonu, epey zamandr iine doan bir sezgiyi do ruluyordu: Not peinde en az koanlar tekilerden daha zeki ve daha akl banda olanlard, nk byk olaslkla bunlar ilenen konuyla daha ok ilgiliydiler; te yandan not peinde en ok koanlar kaln kafal ve tembel rencilerdi, nk byk olaslkla not bunlara, ii idare edip edemediklerini haber veriyordu. DeWeesein dedii gibi, buradan dosdoru gneye gittiinizde orman ve kardan baka bir ey grmez, douya ve batya giden yollar ol duu halde, yetmi be mil hibir yola kamazsnz. Yolculuu yle ayarladm ki, eer iler kt giderse ikinci gnn sonunda bizi a bucak geri getirecek bir yola yakn olacaz. Chris bunu bilmiyor ve eer sylersem YMCA* kampndan ald macera hevesi krlr; ama yksek lkede yeterince yolculuk yaptktan sonra YMCAye zg macera hevesi azalr ve riski azaltmann daha lzumlu yararlar or taya kar. Buralar tehlikeli olabilir. Bir milyon admdan birini kt atarsnz, ayak bileiniz burkulur ve uygarlktan ne kadar uzakta ol duunuzu anlarsnz. Anlalan, kanyona buradan pek kimse girmemi. Bir saat daha gittikten sonra patika hemen hemen yok oluyor.
* Young Men's Christian Association= Hristiyan Genler Birlii, (.n.)

180

Phaedrus, rencilere notlar sylememesinin iyi olduunu yazm, ama buna pek bilimsel bir deer vermemi. Gerek bir deneyde tm etkenleri sabitleyip yalnzca bir tanesini brakrsnz ve bu tek et kenin, sonucu nasl deitirdiine bakarsnz. Ama bir snfta bunu asla yapamazsnz. rencinin bilgisi, rencinin yaklam, retmenin yaklam, bunlarn hepsi, kontrol edilemeyen ve genellikle bilinmeyen bir sr etkenle deiir. Bu olguda gzlemcinin kendisi de bir etkendir ve kendi etkilerini deitirmeden, yapm olduu etki hakknda yargya varamaz. Bu nedenle, Phaedrus tm bunlardan kesin sonular karmaya kalkmad ve yapmak istediklerini yap maya devam etti. Bildirmedii notlarn aa kard, not vermenin uursuz y nnden hareketle Nitelik zerindeki aratrmasna yneldi. Aslnda notlar, retim hatalarn gizler. Kt bir retmen tm bir yar s mestri rencilerin belleinde en ufak bir ey brakmadan geirir, il gisiz bir testle baar grafiini yapar ve bazlarnn rendii, ba zlarnn renmedii izlenimini brakr. Ama notlar kaldrlsa snf her gn gerekte ne rendiini dnmek zorunda kalr. Ne retiliyor? Ama nedir? Dersler ve devler bu amac nasl salyor? gibi sorular ban artmaya balar. Notlarn kaldrlmas alttaki kor kun vakumu gzler nne serer. Peki, Phaedrusun yapmaya alt ey neydi? O, yoluna devam ettike bu soru kendini, giderek daha ok dayatyordu. in banda ona doru grnm olan yant, gittike anlamsz hale geliyordu. rencilerinin iyi yazmann ne demek olduu hakknda ona sormadan, kendi kendilerine karar vererek yaratc olmalarn istemiti. Notlar saklamaktaki gerek ama, onlar gerekten doru yant ala bilecekleri tek yere, kendi ilerine bakmaya zorlamakt. Ama artk bu da anlamsz geliyordu. lk olarak, eer onlar iyiyi k ty biliyorlarsa ders almalarna gerek kalmyordu. Gerekte onlar orada, iyiyi ve kty bilmedii varsaylan renciler olarak bu lunuyorlard. retmen olarak onun grevi neyin iyi ya da kt ol duunu anlatmakt. Bireysel yaratclk ve bireysel anlatm amalayan tm bu dnceler tm niversite dncesine temelden aykryd. Notlarn sylenmemesi birok rencide Kafkavari bir durum ya ratmt; bir eyi yapmadklar iin cezalandrlacaklarn, ama ne yapmalar gerektiini kimsenin sylemediini gryorlard. Kendi i lerine bakp hibir ey gremiyorlar, Phaedrusa bakp hibir ey g 181

remiyorlar ve ylece umarszca, ne yapacan bilmez bir halde otu ruyorlard. Vakum, ldrcyd. Bir kz sinir krizi geirdi. Orada notlar gizleyerek oturup amasz bir vakum yaratamazsnz. Snfa, rencileri yneltecek ve o vakumu dolduracak bir hedef gstermek zorundasnz. Onun yapmad buydu. Yapamad. Otoriter, didaktik eitim tuzana dmeden a lmalar gerektiini onlara anlatabilmeyi olanakl klacak bir yntem bulamad. Ama her bir yaratc kiinin gizemli i hedefini tahtaya nasl yazabilirsiniz? Bir sonraki yar smestrde tm bunlardan vazgeip dzenli not verme sistemine dnd; cesareti krlm, kafas karmt ve aslnda hakl olduunu, ama nedense tmyle haksz ktn dnyordu. Bir snfta kendiliindenlik, bireysellik gibi gerekten iyi eyler retimden dolay deil, retime ramen ortaya kyordu. Buna inan d. stifa etmeye hazrd. Nefret dolu rencilere aptalca uyum sa lamay retmek deildi onun yapmak istedii. Oregondaki Reed Kolejinin okul bitinceye dek notlar ak lamadn duymutu. Yaz tatilinde oraya gitti, ama ona, notlar sak lamann yarar konusunda okulda gr ayrl olutuunu ve kim senin bu sistemden ok fazla honut olmadn sylediler. Yazn geri kalan blmnde depresyona girdi ve bolua dt. Karsyla bir likte bu dalarda uzun sre kamp yaptlar. Kars neden hep byle sessiz durduunu sordu, ama o, nedenini syleyemedi. Her eyi b rakmt. Bekliyordu. Her eyi birden katlatracak o kayp kristal to humunu...

Chris hi iyi grnmyor. nce bir sre benden ilerde yr yordu ve imdi bir aacn altnda oturmu dinleniyor. Bana bakmyor, kt olduunu buradan anlyorum. Onun yanna oturuyorum, ama yznde souk bir ifade var. Yz kpkrmz ve yorgunluktan bitmi grnyor. Oturup rzgrn am larda kard sesi dinliyoruz. Eninde sonunda kalkp devam edeceini biliyorum, ama Chris bunu bilmiyor ve korkusunun yaratt olaslkla yzyze gelmekten korkuyor; daa hi trmanamamaktan. Phaedrusun bu dalar hak knda yazm olduu baz eyleri anmsyor ve Chrise anlatyorum. 182

17

Yllar nce, diyorum, annenle ikimiz buradan pek uzak ol mayan orman st snrndaydk ve bir taraf bataklk olan bir gln kysnda kamp kurmutuk. Bana bakmyor, ama dinliyor. afak vakti, den kayalarn sesini duyduk ve bunun bir hayvan olduunu dndk; yalnz hayvanlar genellikle pek patrt karmazlar. Sonra bataklkta bir adm sesi duydum, gzlerimiz falta gibi ald. Uyku tulumundan yavaa ktm, ceketimden tabancam karp bir aacn yanna meldim. imdi Chrisin dikkati kendi sorunlarndan uzaklayor. Bataklktan bir adm sesi daha geldi, diyorum. Bunun, tu ristleri tayan atlar olabileceini dndm, ama bu saatte olmazd. amurda bir adm daha! Ve karada dev bir ayan kard laang! sesi. Bu at deil! Ve bir laang! daha, ve LAANG! daha orada, afak vaktinin snk nda, batakln amurundan kp bana doru gel mekte olan, hayatta grdm en byk boa geyiiydi. Boynuzlar bir adam boyu geniliinde. Grizzly aysndan sonra dalardaki en tehlikeli hayvan. Kimilerine gre daha bile kt. Chrisin gzleri yeniden parlyor. LAANG! Tabancann horozunu atee hazrladm, bir yandan da bir otuz sekizliin boa geyii iin pek fazla olmadn d nyordum. LAANG! Beni GRMED! LAANG! Onun nnden kaamazdm. Annen tam onun yolu stnde, uyku tulumunda uyu yordu. LAANG! Sanki DEV gibi! LAANG! On metre uzaklkta! LAANG! Ayaa kalktm ve nian aldm. LAANG!... LAANG!... LAANG!... Durdu, METRE UZAKTA ve beni grd... Ta bancann arpacn iki gznn ortasna nianladm... ikimiz de ha reketsiziz. Sonra ne oldu? diye soruyor Chris. Biraz bekle, peynir keseceim. Av bam karyorum ve peynir ambalajn, parmaklarma peynir bulamayacak biimde tutuyorum. Bir santim kalnlnda bir dilim kesip ona uzatyorum. Alyor. Sonra ne oldu? Peynirden ilk lokmay srncaya dek onu gzlyorum. Boa ge yii bana en az be saniye bakt. Sonra annene bakt. Sonra yine bana ve o koca yuvarlak burnuna neredeyse dayanm tabancaya bakt. Sonra glmseyerek yavaa yryp gitti. 183

Oh, eliyor Chris. D krklna uram gibi. Normalde bu ekilde kar karya geldiklerinde saldrrlar, di yorum, Ama dnd ki, gzel bir sabah ve biz oraya ilk kez gel miiz, ee, niin mesele kartalm? Ve bu yzden glmsedi. Geyikler glmser mi? Hayr, ama yle grnyordu. Peyniri kaldrp devam ediyorum: Daha sonra ayn gn bir dan yamacnda kayadan kayaya atlayarak aa iniyorduk. Koskocaman kahverengi bir kayann zerine tam atlamak zereydik ki koca kah verengi kaya havaya frlad ve ormana doru koup gitti. Ayn ge yikti... Sanrm o geyik o gn bizden illallah demitir. Chrise, ayan toplamas iin yardm ediyorum. Sen biraz fazla hzl gittin, diyorum. imdi da iyice dikleecek ve yavalamamz gerekecek. ok hzl gidersen soluksuz kalrsn, soluksuz kalnca da ban dner ve moralin bozulur, bu ii beceremeyeceini dnrsn. Bir sre yava git. Senin arkandan geleceim, diyor. Tamam. imdi izlediimiz dereden ayrlp, bulduum en az eimli yolla kanyonun yan tarafna, yukarya kacaz. Daa karken olabildiince en az abayla ve hevessiz davranmak gerekir. Hznz kendi doanzn gerei belirlemeli. Yerinizde du ramyorsanz hzlann. Soluunuz kesilirse yavalayn. Daa, yerinde duramamakla bitip tkenmek arasndaki denge durumuna gre tr mann. lerileri artk dnmez olduunuzda her adm yalnzca sizi so nuca gtren bir ara deil, esiz bir olaydr. Bu yapran kenarlar dili. Bu kaya salam grnmyor. Daha yakn olmasna karn, bu radan kar daha az grnyor. Bunlar dikkat etmeniz gereken eyler. Yalnzca, ilerdeki bir hedef iin yaamak, s bir eydir. Yaam dan tepesi deil, eimleri ayakta tutar. Her eyin byd yerdir buras. Ama elbette, tepe olmadan eimler de olmaz. Eimleri ta nmlayan tepedir. Devam ediyoruz... uzun bir yolumuz var... ace lemiz yok... adm adm... elenmek iin kk bir Chautauqua ile... Dnmek televizyon seyretmekten ylesine daha ilgintir ki daha ok kiinin dnmeyi tercih etmemesi utan verici. Herhalde ne duyduklarnn nemli olmadn dnyorlar, oysa her zaman nemlidir.

184

Phaedrusun, Dnce ve anlatmda nitelik nedir? konulu ilk devi vermesinden sonraki ilk dersle ilgili byk bir an paras var ka famda. Patlamaya hazr bir hava vard snfta. Hemen herkes sorudan dolay onun kadar gergindi. Niteliin ne olduunu nasl bilebiliriz ki biz?" dediler. Bunu sizin bize anlatmanz gerekir! Bunun zerine onlara, bunun yantn kendisinin de bulamadn ve renmek istediini syledi. Bu devi, belki birisi iyi bir yant bu labilir umuduyla verdiini anlatt. Bu kvlcm snf patlatt sanki. Snf, fkeli haykrlarla sarsld. Sarsnt henz gemeden baka bir retmen ban kapdan uzatp ne oluyor diye bakt. Bir ey yok, dedi Phaedrus. Kazayla esasl bir soruya arptk ta okundan kurtulmas biraz zor oluyor. Bunun zerine baz renciler ona tuhaf tuhaf baktlar ve grlt yava yava azald. Bunun zerine, kendi konusu olan Akl Kilisesinde Yozlama ve rmeye ksa bir dn yapma frsatn deerlendirdi. Bu yoz lamann, dedi, ltlerinden biri de birinin, gerei aramak iin sizi kullanmasna bu kadar kzmanz. Sizden gerei arar gibi yap manz, bu aray taklit etmeniz istenir genellikle. Gerei sahiden aramak lanet olas bir dayatma gibi geliyor size. Gerek u ki, dedi, sizin dncenizi renmek istiyordum; not vermek iin deil, gerekten salt renmek iin. akn bakyorlard. Tm gece boyunca oturdum, dedi biri. Neredeyse alayacaktm, ldrmak zereydim, dedi, pencere nin yannda oturan bir kz. Bizi uyarmalydnz, dedi bir ncs. Sizin, dedi Phaedrus, ne tepki gstereceinizi bilmeden nasl uyarabilirdim ki sizi? aranlardan bazlar, yeni anladklar eyin aknlyla bak tlar. Adam numara yapmyordu. Gerekten renmek istiyordu. Tandklar en garip kii. Derken birisi, Siz ne dnyorsunuz? diye sordu. Bilmiyorum," diye yantlad. Ama ne dnyorsunuz? Uzun sre durdu. Sanrm Nitelik diye bir ey var, ama onu ta nmlamaya kalktnzda bir eyler saptyor. Yapamyorsunuz. 185

Onaylama mrltlar. Devam etti, Bu neden byle, bilmiyorum. Belki sizin ya zacaklarnzdan baz fikirler edinebilirim diye dndm. Kesinlikle bilmiyorum. Bu kez snf sessizdi. O gn ondan sonra gelen snflarda da ayn sarsntdan biraz oldu, ama her snftan birka renci, le yemeinde ilk dersin ko nuulmu olduunu gsteren itenlikli yantlar verdi. Birka gn sonra Phaedrus kendi tanmn oluturdu ve gelecek ku aklara aktarlsn diye tahtaya yazd. Tanm uydu: Nitelik, dncenin ve anlatmn, dnce d bir srele tannan zelliidir. Tanmlar kat ve formel dncenin rnleri olduundan, nitelik tanmlanamaz. Bu tanmn, aslnda tanmlamann yadsnmas olduu ko nusunda yorum yaplmad. renciler, bu anlatmn formel anlamda tmyle anlamsz ve bo olduunu syleyebilecek formel bir eitim almamlard. Eer bir eyi tanmlayamyorsanz onun var olduunu bilmenizin hibir formel, aklc yolu yoktur. stelik onun ne ol duunu kimseye gerekten anlatamazsnz. Aslnda, tanmlayamamakla kaln kafallk arasnda formel ynden bir fark yoktur. Ben Nitelik tanmlanamaz diyorsam, formel olarak bu, Ben Nitelik konusunda kaln kafalym diyorum demektir. Neyse ki renciler bunu bilmiyordu. Bu itiraz yapabilselerdi o anda onlara bunun yantn verebilecek durumda deildi. Ama sonra, tahtadaki tanmn altna unu yazd: Fakat, Nitelik tanmlanamazsa da Niteliin ne olduunu bilirsiniz! ve frtna ye niden koptu. Yo, hayr, bilmiyoruz! Yo, hayr, biliyorsunuz. Yo, hayr, bilmiyoruz! Yo, evet, biliyorsunuz! dedi ve onlara gstermek iin baz eyler hazrlad. ki tane renci kompozisyon devi semiti. lki, konudan ko nuya atlayan ilgin dnceler ieren, ama hibir yap oluturmayan, btnl olmayan bir yazyd. kincisi harika bir yazyd ve byle iyi bir yazy yazabildiine kendisi de hayret eden bir renciye aitti. Phaedrus ikisini de okudu, sonra birinciyi daha ok beenenlerin el kaldrmasn istedi. ki kii el kaldrd. Ka kiinin kinciyi be endiini sordu. Yirmi sekiz el kalkt. 186

te, dedi Phaedrus, byk ounlua ikinci yaz iin el kaldrtan ey, benim Nitelikten kastettiim eydir. yleyse siz onun ne olduunu biliyorsunuz. Bunu, herkesin dncelere dald bir sessizlik izledi ve o da ses sizlii srdrd. Bu yapt entelektel adan ok irkindi ve kendisi de bunu bi liyordu. O artk retmiyor, dnce alyordu. Ortaya hayali bir zellik koymu, onu tanmlanamaz olarak tanmlam, rencilerin kar kmalarna ramen ne olduunu bildiklerini sylemi ve bunu, mantksal ynden, terim kadar kafa kartran bir yntemle ka ntlamt. Bunun mantksal ynden rtlmesi rencilerin sahip olduundan daha fazla yetenek gerektirdii iin de paay kur tarabilmiti. Daha sonraki gnlerde srekli olarak, bunu rtmelerini istemi, ama onlardan bir ey gelmemiti. Daha sonra bunun bir aresini buluverdi. Onlarn, Niteliin ne olduunu bildikleri dncesini desteklemek iin rutin olarak drt rencinin kdn snfta okuyup herkesin bun lar kendi deerlendirmelerine gre nitelik ynnden sraya dizip bir kda yazmalarn istiyor. Kendisi de ayn eyi yapyordu. Ktlar topluyor, tahtada etele yapp tm snfn grn bulmak iin hep sinin ortalamasn alyordu. Sonra kendi deerlendirmesini ak lyordu ki bu, snf ortalamasnn ayns olmasa bile ok yakn olu yordu. Ancak nitelik ynnden yakn ktlarda baz gr farkllklar ortaya kyordu. Bu denemeler nceleri snflara ilgin geldiyse de sonra skldlar. Nitelikten neyi kastettii akt. Onlarn da onun ne olduunu bil dikleri akt ve bu yzden, dinledikleri eye ilgileri kalmad. imdi sorular uydu: Tamam, Niteliin ne olduunu biliyoruz. Peki bu bil giyi nasl elde ediyoruz? Sonunda i standart retorik metinlere geldi. Artk o metinlerde aklanan ilkeler kar klas nihai kurallar deil, asl nemli olan eyi, teknikten ayr ve gerekten nemli olan eyi -Nitelii- elde etmek iin kullanlacak teknikler ve sslemelerdi. Geleneksel re torikten sapma olarak balayan ey geleneksel retorie iyi bir ba lang olup kmt sonuta. Niteliin eitli ynlerini birer birer ayrd -btnlk, canllk, yetkinlik, tutumluluk, duyarllk, aklk, vurgu, akclk, gerilim, par laklk, kesinlik, oranllk, derinlik ve bunun gibi- bunlarn her bi rinin, Niteliin kendisi gibi pek tanmlanamaz oluunda diretti, ama 187

onlar snftaki okumalarda gsterdi. Niteliin btnlk, anlatlan eylerin birbirine ball denen ynnn taslak yapma tekniiyle nasl dzeltilebileceini gsterdi. Bir tezin yetkinlii, yetkin re feranslar veren dipnotlaryla, krikoyla kaldrr gibi ykseltilebilirdi. Taslak ve dipnotlar zaten birinci snftaki kompozisyon derslerinde retilen standart eylerdi, ama imdi, ama olarak belledikleri, Ni telii ykseltme iinin aralar olmulard. Ve eer bir renci, ve rilen devi i olsun diye yaptn gsteren aptalca bir referanslar y n ya da batan savma bir taslak getirmise kendisine, kurallar asndan devi yapt, ama Nitelik amacn yerine getiremedii, bu nedenle devinin deersiz bir ey olduu sylenebiliyordu. Kendisine, istifa noktasna gtrecek kadar engel olmu ezeli renci sorusuna, -Bunu nasl yapacam?a Nasl yaptnn en ufak bir nemi yok! Bu haliyle iyi yantn veriyordu imdi. Gnlsz bir renci snfta, Ama biz neyin iyi olduunu nereden biliyoruz? diye sorduunda, nerdeyse soru azndan kmadan yantn nceden verilmi olduunu fark ediyordu. Bir baka renci ona, Sadece g ryorsun diyordu. Eer Hayr, grmyorum yantn alrsa, Yo, gryorsun. Hoca bunu kantlad ya diyordu. renci sonunda ve t myle, kendi niteliini kendi deerlendirme yoluna gidiyordu. Ona yazmay reten ey, bundan baka bir ey deildi. O zamana kadar akademik sistem onu rencilere, ne istediini sylemeye zorlamt, hem de bunun rencilerin yaratclklarn yok edecek yapay biimlere zorlanacan bilmesine karn. Onun ku rallarna uyan rencileri, yaratc olamadklar ya da neyin iyi ol duu konusunda kendi kiisel standartlarn yanstan almalar ya pamadklar iin knamt. Ama artk bitmiti. retilecek her eyin nce tanmlanmasn ge rektiren temel kural tersine evirip bambaka bir yol bulmutu. yi yazmak iin hibir ilke, hibir teori gstermiyordu -ama yle bir ey gsteriyordu ki tmyle gerekti ve onun gerekliini yad syamazlard. Notlar bildirmemesiyle oluan vakum birdenbire, olumlu Niteliklerle dolmu, baar kazanlmt. renciler b ylenmi bir halde onun ofisine gelip Ben ngilizceden nefret eder dim. Ama imdi her eyden ok onunla urayorum diyorlard. Bir ya da iki tane deildi bunlar. oktu. Nitelik kavram tmyle g zeldi. e yaramt. Sonuta bu snftaki her yaratc rencinin kendi gizemli, bireysel baarsyd.

Chris ne durumda diye bakyorum. Yznden yorulmu olduu an lalyor. Naslsn? diye soruyorum. yiyim, diyor, ama ses tonu kzgn. Bir yerde durup kamp yapabiliriz, diyorum. Bana sert bir bak atyor ve baka bir ey sylemiyorum. Hemen ardndan, yanmsra yokua trmandn gryorum. ok byk aba harcayarak ilerliyor. Devam ediyoruz. Phaedrus Nitelik kavramyla buraya kadar urat, nk o andaki snf deneyiminden darya bakmay zellikle reddetmiti. Crom wellin Kimse, nereye gittiini bilmeyen kii kadar ykseklere kamaz! sz buraya uygundu. Nereye gittiini bilmiyordu. Tm bil dii, onun ie yaradyd. Zamanla, zellikle de onun akld olduunu anladnda, nasl olup da ie yaradna at. Aklc yntemler byle tmyle rrken akld bir yntem neden baarl oluyordu? Rastlad eyin basit bir ssleme sanat olmad konusunda hzla glenen sezgisel bir duygu vard iinde. Bunun ok tesindeydi. Ne kadar tesinde, bilmiyordu. Bu, daha nce sz ettiim kristallemenin balangcyd. teki ar kadalar nitelik konusunun onu neden byle heyecanlandrdn merak ediyorlard. Ama onlar yalnzca o szc ve onun retorik balamn gryorlard. Onun gemite yenilip vazgetii, varoluun soyut sorunlarndan tr ekmi olduu mitsizlii bilmiyorlard. Herhangi baka birisi, Nitelik nedir? diye sorsa, bu bambaka bir soru olurdu. Ama o sorduunda, bu, gemiinden tr, onun iin hiyerarik bir yapda deil de bir merkez evresinde dizili bir yapda, ayn anda her yne yaplan dalgalar gibi oluyordu. Merkezde, dal galar yaratan ey, Nitelikti. Kukum yok ki, bu dnce dalgalar geniledike her dalgann daha nce var olan dnce biimlerinin kylarna varacan ve bu dnce yaplaryla bir tr ortak ilikiye geeceini umuyordu. Ama sonuna kadar kyya ulalamad, hatta kynn grnd bile sylenemez. Onun iin, sonsuza dek yaylan kristalleme dalgalarndan baka bir ey yoktu. imdi bu kristalleme dalgalarn, onun nitelie yapt keif gezisinin ikinci aamasn iz lemeye alacam; yapabildiimce. leride, Chrisin heraketleri yorgun ve sinirli. Aya tkezliyor, de risini actan dallar yana ekmiyor. 189

Bunu grmek zyor beni. Bu konuda benimle tatile kmadan nce iki hafta katld YMCA kamp sulanabilir. Dediklerinden an ladm kadaryla doada yaama deneyimini bile ego meselesi ha line getirmiler. Bir erkeklik kantlama olay. Chris alt snftan ba lad; bu snfta olmann utan verici bir ey... bir tr ilk gnah olduunu belirtmeyi ihmal etmiler. Sonra bir dizi baar ile kendisini gstermesine olanak tannm -yzme, kement balama... bunlardan bir dzine sayd, ama imdi unuttum. ocuklarn, kampta kiisel baarlarla egolarn tatmin etmeleri onlar daha hevesli ve ibirliine yatkn klyor, bundan kukum yok, ama sonuta bu tr bir motivasyon zararldr. Sonunda kendini y celtmeyi ama edinen her aba felaketle sonlanmaya yazgldr. Be delini u anda dyoruz. Bir daa, ne kadar byk olduunuzu ka ntlamak iin trmanyorsanz, hemen hemen hibir zaman sala yamazsnz bunu. Trmansanz bile ii bo bir zafer olur bu. Zaferi srdrmek iin kendinizi tekrar tekrar baka yollarla kantlamak, sahte bir imaj tekrar, tekrar, tekrar oluturmak; peinizde bu imajn doru olmad ve birinin bunu anlayaca korkusuyla sonsuza dek bu imaj salamak zorundasnzdr. Bu kar yol deildir. Phaedrus Hindistandan yazd bir mektupta bir din adam ve mritleriyle birlikte Himalayalarn tepesindeki kutsal Kailas dana, Ganj nehrinin kaynana ve ivann evine yaplan bir hac yol culuunu anlatyordu. Daa hi ulaamad. nc gnden sonra, yorgunluktan bitmi durumda vazgeti ve hac yolculuu onsuz devam etti. Phaedrus fi ziksel gcnn olduunu, ama fiziksel gcn yeterli olmadn sy lyordu. Entelektel motivasyonu da vard, ama bu da yeterli deildi. Kibirli olduunu sanmyordu, ama hac gezisine kendi deneyimini ar trmak, kendini anlamak iin katld kansndayd. Da ve hacc kendi amalar iin kullanmaya kalkmt. Da ya da hacc deil kendini sabit bir varlk olarak grmt, bu nedenle hazr deildi. teki haclar, daa varanlar belki dan kutsalln ylesine youn duyumsuyorlar ki her admlar bir ibadet eylemi, bu kutsalla bir boyun eme oluyor diye dnd. Dan onlarn ruhlarna girmi kut sall onlara kendisinden, kendisinin daha byk fiziksel gcnden ok daha fazla dayanma gc vermiti. Eitimsiz bir gz, daa egoyu tatmin amacyla trmanma ile z geci trmanmay ayn grr. Her iki tr trmanc da bir ayan te190

kinin nne atar. kisi de ayn hzla soluk alp verir. kisi de yo rulunca durur. kisi de dinlenince devam eder. Oysa ne byk fark vardr! Egocu trmanc ayarsz bir alet gibidir. Ayan ya ok abuk ya da ok ge atar. Byk olaslkla, gnein aalar arasndan ge iinin gzelliini grmez. Admlarnn ktl yorulduunu gs terdiinde durmaz. Yanl zamanlarda dinlenir. Bir saniye nce bakp da ileride ne olduunu rendii halde yukarlara bakp ileride ne ol duunu grmeye alr. Koullarn gerektirdiinden ya ok daha hzl ya da ok daha yava gider ve konutuunda hep baka bir yer den, baka bir eyden sz eder. Burdadr, ama burda deildir. Bu rasn reddeder, onunla mutlu deildir, daha yukarlara kmak ister, ama oraya vardnda da ayn ekilde mutsuz olur; nk artk oras da burasdr. Arad, istedii ey evresinde vardr, ama ev resinde olduu iin onu istemez. Her adm hem fiziksel hem ruhsal bir efordur, nk amacnn dta ve uzakta olduunu dler. u an Chrisin sorunu da bu galiba.

Nitelik tanm ile ilgili bal bana bir felsefe dal vardr, estetik olarak bilinir. Onun Gzel ne demektir? sorusu antik alara dek uzanr. Phaedrus felsefe renimi grrken bu bilgi da lndan iddetle kamt. Ald bir dersten neredeyse kasten kald; verdii devler ve snav ktlarnda retmene ve konuya ynelik ok irkin saldrlarda bulundu. Bu konuyla ilgili her eyden nefret ediyor, her eye svp sayyordu. Onda bu tepkiyi uyandran belli bir estetiki deildi. Onlarn hepsiydi. Onu ileden karan belli bir bak as deil, Niteliin her hangi bir bak asna tabi klnmas gerektii dncesiydi. En telektel sre, Nitelii klesi olmaya zorluyor, kt amalar iin kullanmak istiyordu. fkesinin nedeni sanrm buydu. Bir devde yle yazmt: Bu estetikilerin konularna, iman dudaklarn aprdatarak yiyebilecekleri bir nane ekeri; gvdeye in dirilecek bir ey; nefis! yorumlar yaparak atal, kak, bakla lokma lokma yenecek bir ey olarak baktklarn grnce kusacak gibi oluyorum. Dudaklarn aprdatarak yedikleri, uzun zaman nce ldrdkleri bir eyin rm halidir. O anda, kristalleme ileminin ilk aamasnda, Nitelik, tanm geI9l

18

rei tanmlanamaz olduunda, estetik denen tm alann silindiini... hibir geerliinin kalmadn... ayvay yediini grd. Tanmlamay reddederek, Nitelii analitik yntemin tmyle dna karmt. Eer Nitelii tanmlayamyorsanz onu hibir dnsel kurala tabi tu tamazsnz. Estetikilerin syleyebilecei baka hibir ey yoktur. Onlarn tm alan, Niteliin tanm yok olmutur. Bu dnce onu ok heyecanlandrd. Bu, kanserin tedavisini bul mak gibi bir eydi. Artk, sanatn ne olduu konusundaki aklamalar yoktu. Artk bestecilerin baar kazandn ya da kazanamadn akl yoluyla belirleyen uzmanlarn o harika eletiri ekolleri yoktu. Onlarn hepsi, o okbilmilerin her biri artk susmak zorundayd. Bu artk yalnzca ilgin bir fikir deildi. Bu bir dt. nceleri kimsenin, onun ne yaptn gerekten anlam olduunu sanmyorum. Onlarn grd, entelektel bir sylev; retimle ilgili bir sorunun sslenmi, aklc bir analiziydi. Onlarn altnn tam tersi bir amaca yneldiini anlayamadlar. O, aklc analizi sr drmyordu; durduruyordu. Nitelik denen tanmlanamaz bir eyi, yani akld bir kavram savunmak iin, aklclk yntemini akl cln kendisine, kendi trne kar kullanyordu. yle yazmt: (1) Her ngilizce kompozisyon retmeni ni teliin ne olduunu bilir. (Bilmeyen bir retmense bunu dikkatli bir ekilde gizlemelidir, yoksa bu konudaki yetersizlii kantlanm olur.) (2) Yazda niteliin, retilmeden nce tanmlanabileceini ve tanmlanmas gerektiini dnen retmen dediini yapabilmeli ve yapmaldr; onu tanmlamaldr. (3) Yazda niteliin var olduunu, ama tanmlanamayacan, ama bu niteliin yine de retilmesi ge rektiini dnenlerin tm, yazda saf nitelii tanmlamakszn retme ynteminden yararlanabilir. Sonra devam ediyor ve snfta gelitirdii baz karlatrma yn temlerini anlatyordu. Kanmca, gerekten birisinin gelip ona kar kacan ve Ni telii tanmlamaya alacan umuyordu. Ama kimse kmad. te yandan, parantez iinde yer alan, Nitelii tanmlayamamann yetersizlik kant oluturaca konusundaki ifade krsde kalarn yu kar kalkmasna yol at. Bir kere o, en gen yeydi ve byle he mencecik kendinden kdemlilerin almalar hakknda standartlar getirmesi beklenmezdi. stedii gibi konuma hakkna sayg gsterildi ve kdemliler, onun
192

dncelerinin bamszlndan holandlar ve onu kilisevari bir tarzda desteklediler. Ama akademik zgrle kar olan pekok ki inin sandnn tersine, kilise yaklam asla bir retmenin, hibir sorumluluk duymadan aklna gelen her eyi zrvalamasna izin ver mezdi. Kilise yaklamnda, siyasi iktidarn putlarna deil Akl Tan rsna hesap vermek gerekirdi. Phaedrusun krsdeki teki insanlara hakaret etmesinin, sylediklerinin doru ya da yanl olmasyla ilgisi yoktu ve bu yzden, ahlaki olarak knanamazd. Ama sylediklerinin anlamsz olduunu gsterecek en ufak bir iarette onu ahlaki olarak ve byk bir zevkle knayacaklard. Akla dayanarak dorulad s rece istediini yapabilirdi. Ama bir eyi tanmlamay reddetmek akla dayanarak nasl dorulanabilirdi ki? Tanmlamalar akln temeliydi. Onlar olmadan akl yrtemezdiniz. Birtakm uydurma diyalektik ayak oyunlaryla ve yeterlilikle yetersizlik hakknda saa sola hakaretler yadrarak sal dry bir sre durdurabilirdi, ama eninde sonunda daha zl bir ey ler kartmas gerekecekti. Bu giriimi, retoriin geleneksel s nrlarnn dna, felsefenin iine doru yeni kristallemeler yaratt. Chris bana dnp ac eker gibi bir bakla bakyor. Artk uzun sr meyecek. Bunun geleceini gsteren belirtiler kalkmadan nce de vard. DeWeese bir komusuna benim dalar konusunda deneyimli olduumu sylediinde Chrisin gzleri byk bir hayranlkla par lamt. Bu onun gznde byk bir eydi. ok abuk yoruldu, bu gnn kalan blmnde bir yere kmldayamayabiliriz. Hoop! te gitti. Dt. Kalkmyor. ok dzgn bir dt, pek kazaya benzemiyordu. imdi bana ac ve fkeyle bakyor; ona kzp kzmadm aratryor. Herhangi bir kzma belirtisi gstermiyorum. Yanna oturuyorum, yenilmi gibi grnyor. Pekl, diyorum, burada kalabiliriz, ya da devam ederiz ya da geri dneriz. Hangisini istersin? Umurumda deil... istemiyorum, diyor. Neyi istemiyorsun? Umurumda deil!" diyor fkeyle. Madem umurunda deil, o halde devam ediyoruz, diyorum onu tuzaa drrcesine. Bu yolculuktan holanmadm, diyor. Hibir zevki yok. Zevkli olacan sanmtm.
193

fke beni de hazrlksz yakalyor. Doru olabilir, diyorum, ama bunu sylemek hi de iyi bir ey olmasa gerek. Gzlerinde birden bir korku kprts gryorum ayaa kalkarken. Devam ediyoruz. Kanyonun teki duvarnn stndeki gkyz kararyor ve ev remizdeki amlarn arasndan geen rzgr serin ve uursuz. Ama serinlik daa trmanmay kolaylatrr hi olmazsa... Phaedrusun Nitelii tanmlamay reddetmesinden kaynaklanan re torik d ilk kristallemeyi anlatyordum. Tanmlayamyorsanz var olduunu nasl dnyorsunuz? sorusunu yantlamas gerekiyordu. Yant, kendisine gerekilik diyen bir felsefe okuluna ait eski bir yantt. Bir ey, diyordu, eer dnya onsuz normal ilevini ya pamyorsa, vardr. Tanmlansa da, tanmlanmasa da, Nitelik ol maynca dnyann ilevinin anormal olacam kantlayabiliyorsak Niteliin de var olduunu kantlam oluruz. Sonra devam edip, bil diimiz biimiyle dnyann betimlenmesinden Nitelii kard. Bu karma ileminin, dedi, ilk kurban gzel sanatlardr. Sanatta iyi ile kty birbirinden ayramyorsanz bunlar yok olur. Yalboya bir tabloyu duvara asmamz, plak duvar da onun kadar gzel du ruyorsa anlamszdr. Mziin kaydndan kaynaklanan gacrtlar ya da seslendirme aygtnn uultusu da kulaa ayn ekilde iyi geliyorsa senfoniler anlamszdr. iir yok olacakt, nk nadiren bir anlam tayordu ve pratik bir deeri yoktu. Ve ilgin olan, komedi de yok olacakt. Esprileri kimse anlamayacakt, nk mizah olanla mizah olmayan arasndaki fark, saf Nitelikti. Ondan sonra sporu yok etti. Futbol, beyzbol, her tr ma yok oldu. Ma skorlar artk anlaml bir eyin lm deil, ama akl y nndaki talarn says gibi bo rakamlard. Kim ilgilenecekti bun larla? Kim oynayacakt? Sonra Nitelii ticari alandan kard ve olacaklar kestirdi. Tad ni telii anlamsz olacandan spermarketler yalnzca pirin, msr, soya fasulyesi gibi temel tahllar ve un, belki de kalitesiz et, stten kesilmi bebekler iin st ve yetersizlikleri dzeltmek iin vitamin ve mineral haplar satacakt. Alkoll ikiler, ay, kahve, ttn yok ola cakt. Sinemalar, danslar, tiyatrolar ve dans partileri de yle. Hepimiz kamu ulam aralarn kullanacaktk. Herkes asker postal giyecekti.
194

Byk oranda insan isiz kalacakt, ama bu bir sre devam ede cek, daha sonra bunlar Nitelik esas iermeyen ilere yerleecekti. Uygulamal bilimlerde ve teknolojide ok byk deiimler olacak, ama saf bilimler, matematik, felsefe, ve zellikle de mantk de imeyecekti. Phaedrus bu sonuncuyu ok ilgin buldu. Niteliin yok ol masndan en az etkilenenler saf entelektel uralard. Nitelik d tnde yalnzca aklclk deimeden kalyordu. Bu garipti. Neden byle oluyordu? Bilmiyordu; ama bildii, dnyann bildiimiz resminden Nitelii karmakla bu terimin, varln bilmedii neminin bykln aa karm olduuydu. Dnya onsuz ilevini srdrebiliyordu, ama yaam yle tatszlayordu ki neredeyse yaamaya deer bir yan kalmyordu. Yani yaamaya demez oluyordu. Demek szc de bir Nitelik terimidir. Daha dorusu yaam hibir deer ve ama ol makszn yaanacakt. Bu dnce izgisinin onu getirmi olduu uzaklktan geri dnp baknca grn kesinlikle kantladn dnd. Nitelik karldnda dnyann normal ilevini srdrmeyecei aka g rldne gre, tanmlansa da tanmlanmasa da Nitelik vard. Niteliksiz bir dnyann grnmn kafasnda oluturduktan sonra hemen, bunun daha nce okumu olduu birok sosyal durumla benzerliklerine geti. Antik Sparta geldi aklna, komnist Rusya ve uydular. Komnist in, Aldous Huxleyin Cesur Yeni Dnya'y ve George Orwellin 1984'. Kendi yaam deneyiminden, bu Niteliksiz dnyay onaylayabilecek olan insanlar da anmsad. Ona sigaray b raktrmaya alan, ayn tr kiileri. Sigaray neden itii konusunda aklc nedenler sylemesini istemiler ve kendisi byle bir ey bu lamaynca sanki saygnln yitirmi falan gibi ona yksekten bak mlard. Her ey iin mantksal nedenleri, planlar ve zmleri ol malyd. Onlar da kendilerine zg bir trd, saldrd tr. Onlar niteleyen eylerin hepsini toplayacak uygun bir ad bulmak iin uzun sre dnd; bylece bu Niteliksiz dnyaya bir kulp takm olacakt. Bu, ncelikle entelektel bir eydi, ama temel olan ey, salt akl deildi. Dnyann ne olduu konusunda belli bir temel yaklam, dnyann yasalara -yani manta- gre iledii ve insann iler lemesinin esasnn bu akl yasalarnn kefedilmesi ve bunlarn, in sann kendi isteklerinin doyurulmas ynnde uygulanmas olduu
195

eklindeki varsaymsal bir grt. Her eyi birarada tutan ite bu inant. Bu Niteliksiz dnya grne bir sre gzlerini ksarak bakt, daha ok ayrnt yaratt, zerinde dnd; sonra yeniden gzlerini ksarak biraz daha bakt ve biraz daha dnd ve sonunda, daha nce olduu yere geri dnd. Hamahlatlk. Ha yle. Bu her eyi zetliyor. Hamahlatlk. Nitelii kartrsanz geriye hamahlatlk kalr. Niteliin yokluu hamahlatln esasdr. Phaedrusun Birleik Devletleri boydan boya birlikte gezdii baz sanat arkadalar anmsad. Bunlar, hep bu tanmlad ni teliksizlikten, hamahlatlktan yaknan zencilerdi. Hamahlat; bu on larn lafyd. ok nceleri, kitle iletiim aralarnn bu szc kapp beyazlarn kulland ulusal bir szck haline getirmelerinden nce onlar aklla ilgili her eyi byle adlandryorlar ve bunlarla il gilenmek istemiyorlard. Konumalar ve yaklamlar arasnda byk fark vard; nk Phaedrus, onlarn szn ettii hamahlatln en birinci rneiydi. O, onlarn neden sz ettiini anlamaya altka onlar daha st kapal konuuyorlard. Artk o da Nitelik iin ayn eyi sylyordu ve konu ettii ey, o gne dek urat, aklc olarak tanmlanabilir dier eyler kadar kat, ak ve kesin ol duu halde onlar gibi st kapal konuuyordu. Nitelik. Hep konutuklar buydu. Bak, ne olduunu gerekten akmak istiyorsan; dediini anmsad onlardan birinin, mthi so rularndan vazge. Bu nedir diye hep sorup durursan hibir halt renemezsin. Ruh. Nitelik. Ayn eyler mi? Kristalleme dalgas ilerilere doru yayld. Ayn anda iki dnya gryordu. Entelektel tarafta, hamahlatlk tarafnda Niteliin bir b lnme terimi olduunu grd. Her entelektel analizcinin arad ey. Analitik banz alp ucunu dorudan, Nitelik terimi zerine ko yarsnz ve bastrverirsiniz, serte deil, nazike ve tm dnya ikiye blnr, yarlverir -uyank ve hamahlat, klasik ve romantik, tek nolojik ve hmanist- yark gayet dz ve nettir. Karklk, d zensizlik yoktur. Dklen, salan olmaz. Her iki tarafa da gi debilecek kk paralar yoktur. Yalnz usta bir kesim deil, ok da ansl bir kesim. Bazen, ayrmn genelde en ok grnen izgisi ze rinde alan en iyi analizciler bu izgiye abanp da bir dknt y nndan baka bir ey elde edemeyebilirler. Ve imdi Nitelik vard;
196

kk, nerdeyse fark edilmeyen bir hata izgisi, evren kavrammzda mantkd bir izgi; siz ona dokunuyorsunuz ve tm evren ikiye ay rlyor, hem de yle net ki neredeyse inanlmaz. Kantn yayor ol masn diledi. Kant bunun nemini anlard. Elmas kesme ustas. Gr meliydi. Nitelik tanmlanamaz kalsn. Giz buydu. Phaedrus, garip bir tr entelektel intihara kalkm olduunun farkna varmaya balayarak yle yazmt: Hamahlatln ksa, ama yine de etrafl bir tanm; nitelii, entelektel ynden tanm lanmadka, yani para para edilip szcklere dklmedike an layamamaktr denebilir... Niteliin, tanmlanamamasna karn var olduunu kantladk. Onun varl snfta ampirik olarak grlebilir; o olmadan dnyann, bildiimiz haliyle var olamayaca gsterilerek mantksal olarak kantlanabilir. Geriye kalan, analiz edilecek ey ni telik deil de bazen onu grmemize engel olan, hamahlatlk denen o garip dnce alkanlklardr. Saldry byle karlamaya urat. Artk analiz konusu, ma sadaki hasta, Nitelik deil, analizin kendisiydi. Nitelik salklyd ve iyi durumdayd. Ama analizde, apak olan grmesini engelleyen yanl bir eyler vard. Arkama bakyorum ve Chrisin geride kalm olduunu gryorum. Hadi! diye baryorum. Yant vermiyor. Hadi! diye baryorum yeniden. Sonra onun yana doru devrilip imene oturduunu gryorum. Srt antam brakp ona doru iniyorum. Eim yle dik ki yan ini yorum. Yanna vardmda alyor. Ayam burkuldu, diyor ve bana bakmyor. Egosu iin trmanan bir trmancnn koruyacak bir imaj varsa doal olarak, bunu korumak iin yalan syleyecektir. Ama bunu gr mek iren bir ey; bunun olmasna izin verdiim iin utan du yuyorum. imdi yola devam etme konusundaki isteim onun gz yalaryla erozyona uruyor, ondaki yenilmilik duygusu bana da geiyor. Oturuyorum, bu duyguyu bir sre yayorum; sonra, hl bu duyguyla srt antasn alyorum ve ona, Srt antalarn ye dekleyerek ben tayacam, diyorum. Bunu alp yukarya, be nimkinin yanna gtreceim ve sen orada bunun yannda bek leyeceksin ki kaybetmeyelim. Ben benimkini alp gtreceim ve
197

brakp eninkini almaya geleceim. Bylece dinlenmek iin bol za mann olacak. Daha yava olacak, ama oraya varacaz. Ama bunu sylemede erken davranmm. Sesimde hl ho nutsuzluk ve fke tns var; bu da onu utandryor. Kzgn, ama bir ey demiyor; srt antasn yeniden tamak zorunda kalma kor kusuyla, yalnzca kalarn atyor ve ben antalar yedekleyerek yu kar tarken oral deilmi gibi grnyor. Aslnda, bunu yaparken bana, teki tarza gre daha fazla bir i dmediini fark ederek kz gnlm gideriyorum. Dan tepesine varmak asndan daha ok i, elbette, ama bu yalnzca itibari hedef. Gerek hedef asndan ise bir biri ardndan gelen iyi anlar gz nne alrsak eit gelir; aslnda daha bile iyi. Yavaa yukar trmanyoruz ve krgnlk aada ka lyor. Sonraki bir saatte yava yava yukarya doru hareket ediyoruz, antalar yedekleyerek bir derenin gz pnarna dek tayorum. Ta valardan birini Chrise verip su almas iin dereye yolluyorum. Geri dndnde, Neden burada duruyoruz? Devam edelim, diyor. Bu uzun bir zaman iin, greceimiz son dere Chris ve ben yor gunum. Neden byle yoruldun? Beni ldrtmaya m alyor? Baaryor. Yorgunum Chris, nk antalar tadm. Senin acelen varsa antan al ve nden yr. Ben sana yetiirim. Bana, yeni bir korku kprtsyla bakyor, sonra oturuyor. Bu ge ziden holanmadm, diyor, nerdeyse alayacak. Nefret ediyorum! Geldiim iin ok zgnm. Neden geldik biz buraya? Yine alyor, hem de fena. Yantlyorum: Sen de beni ok zyorsun. En iyisi bir eyler ye. Hibir ey istemiyorum. Midem aryor. Sen bilirsin. Biraz uzaa gidiyor ve bir ot sap koparp azna sokuyor. Sonra yzn elleriyle rtyor. le yemei yiyorum ve biraz kes tiriyorum. Uyandmda hl alyor. kimizin de gidecei hibir yer yok. Var olan durumun farkna varmaktan baka yapacak bir ey yok. Ama var olan durumun ne olduunu gerekten bilmiyorum. Chris, diyorum sonunda. Yant vermiyor.
198

Chris, diyorum yine. Hl yant yok. Sonunda kavgac bir ses tonuyla Ne? diyor. Demek istediim, Chris, bana bir eyleri kantlamak zorunda de ilsin. Anlyor musun? Yznden gerek bir dehet ifadesi geiyor. Ban sert bir ekilde te yana eviriyor. Ne demek istediimi anlamadn deil mi? diyorum. teki tarafa bakmaya devam ediyor ve yant vermiyor. Rzgr amlarn arasnda inliyor. Gerekten bilmiyorum. Bunun ne olduunu gerekten bil miyorum. Onu bylesine altst eden salt YMCA egoizmi deil. Baz ufak eyler ona ok kt yansyor ve bu dnyann sonu oluyor. Bir ey yapmaya urap da hemen baaramaynca da tepesi atyor ya da gzyalarna bouluyor. Yeniden otlarn zerine oturuyorum ve yeniden dinleniyorum. ki mizi de bozguna uratan ey yantlarmz olmas deil galiba. ler lemek istemiyorum, nk ileride bir yant var gibi grnmyor. Ge ride de yle. Yalnzca yana kayma. kimizin arasndaki ey bu. Bir eyi bekleyerek yana kayma. Daha sonra, srt antasnn olduu yere sokulduunu duyuyorum. O tarafa dnnce bana baktn gryorum. Peynir nerde? diye so ruyor. Sesi hl kavga eder gibi. Ama ona peyniri vermeyeceim. Kendin bul, diyorum, ben senin hizmetin deilim. Biraz aradktan sonra peynirle krakeri buluyor. Peyniri srmesi iin avc bam veriyorum. Chris, tm ar eyleri benim antaya, hafifleri de senin antaya koymay dnyorum. Bu ekilde, her iki anta iin gidip gelmek zorunda kalmayacam. Bunu onaylyor ve ruhsal durumu dzeliyor, bu, onun iin baz eyleri zmlemi gibi grnyor. Benim ykm yirmi-yirmi be kilo kadar, bir sre trmandktan sonra her admda bir nefes zerine bir denge kendiliinden oluuyor. Dik bir yokua geliyoruz ve denge, her admda iki nefes olmak zere deiiyor. Dimdik bir yerde adm bana drt nefese doru gi diyor. Kkler ve dallara tutunup nerdeyse dik ynde, ok byk admlar atyorum. Kendi aptallma kzyorum, nk yolu, bu dik ksm dolaacak ekilde planlamam gerekirdi. Kavak denekleri imdi ie yaryor; Chris de bunlar kullanmak istiyor. Srt antalar
199

sizin st tarafnz arlatrd iin denek, devrilmeyi nleyen iyi bir gvencedir. Bir ayanz yerletirirsiniz, sonra denei yer letirirsiniz, sonra da ona DAYANIRSINIZ, dikleirsiniz ve kez nefes alrsnz sonra teki ayanz yerletirirsiniz, denei yer letirirsiniz ve DAYANIRSINIZ... Bugn bende baka Chautauqua kald m, bilmiyorum. Bu kez kafam, leden sonra kazan gibi oldu... belki yalnzca genel bir bak olu turup bugnlk bylece brakrm... Bundan epey nce, bu garip yolculuun balarnda, John ve Sylviann, teknolojide cisimleen gizemli bir ldrc gten ka tklarndan ve onlar gibi daha pek ok kiinin olduundan sz et mitim. Bir sre de baz kiilerin hem teknolojiyle urap hem de ondan nasl uzak durduklarn anlatmtm. Bu sorunun altnda yatan neden onlarn konuya, nesnelerin hemen grnen yzeyleriyle ilgili bir tr modaya uygunluk boyutundan bakmalar, benimse sakl bi imlerle ilgilenmemdi. Johnn tarzn romantik, kendiminkini ise klasik olarak adlandrmtm. Onun bak, altml yllarn argosuna gre uyank, benimkisi ise hamahlatt. Daha sonra, bu hamahlat dnyay ileten eyin ne olduunu anlamak amacyla iine girdik. Veriler, snflamalar, hiyerariler, neden-sonu ilikisi ve analiz tar tld ve bir yerde, evremizdeki usuz bucaksz farkndalk ara zisinden alnm bir avu kumdan, bilincine vardmz dnyadan sz edildi. Bu bir avu kumda uygulanan ve onu paralara blen bir ayr ma ilemi anlattm. Klasik, hamahlat anlay kum ynlaryla, ta nelerin niteliiyle ve aralarndaki farklar ve ilikilerle ilgilidir. Phaedrusun Nitelii tanmlamay reddetmesi, bu benzetmeyi sr drrsek, klasik kum eleyici anlay kalbnn hkmn krp klasik ile romantik dnyalar arasnda bir ortak nokta bulma giriimiydi. Ni telik, yani uyank ve hamahlat arasndaki ayrm terimi, byle bir nokta olabilir gibi duruyordu. Romantik onu tek bana brakr ve neyse o ekilde deerlendirirken klasik ise onu, baka amalar iin, bir dizi entelektel yap blouna dntrrd. imdi tanmlamann ortadan kalkmasyla klasik gr onu romantiklerin grd gibi, d nce yaplaryla arplmam olarak grmek zorunda kalacakt. Tm bunlardan, bu klasik-romantik ayrmndan ok byk eyler kartyorum, ama Phaedrus yle yapmamt. Bu iki dnya ara sndaki farklarn birletirilmesiyle aslnda pek ilgili deildi. O baka
200

bir eyin -hayaletlerin- peindeydi. Bu hayaletin peinde Niteliin daha geni anlamlarna doru gittike, azar azar kendi sonuna doru da gitti. Benim ondan farkm, byle bir sona gitmeye niyetim ol mamasnda. O, bu arazinin iinden geti ve onu kefetti. Ben burada kalp bir eyler ekmek ve byyp bymeyeceini grmek is tiyorum. Bence dnyay uyank ve hamahlat, klasik ve romantik, tek nolojik ve hmanist olarak ikiye ayrabilecek bir terimin gndergesi, bu izgiler boyunca ikiye ayrlm dnyay tek para halinde bir letirebilecek bir eydir. Gerek Nitelik anlay Sisteme hizmet etmez, hatt onunla mcadele etmez, hatt ondan kamaz. Gerek Nitelik anlay Sistemi yakalar, evcilletirir ve kiinin kendisinin kullanmas iin altrr, kiiyi de kendi i yazgsn gerekletirmesi iin zgr brakr. imdi kanyonun bir yakasnda yksekteyiz; geriye, aaya ve teki yakaya bakyoruz. O yaka da buras gibi dik-yksek bir srta doru trmanan yeil ve kara amlardan olumu karanlk bir yn. Oraya bakarak ne kadar ilerlemi olduumuzu kestirebiliyoruz. Sanrm bugnlk bu kadar Nitelik mevzuu yeter. Nitelik deil canm skan, onun hakkndaki tm klasik konumalarn Nitelikten yoksun oluu. Nitelik, bir sr dnsel mobilyann, evresinde ye niden dzenlendii bir odak noktasdr yalnzca. Ara vermek iin duruyoruz ve aaya bakyoruz. Chrisin ruhsal du rumu daha iyi grnyor, ama korkarm egosu yeniden kabaryor. Bak, ne kadar uzaklamz, diyor. Daha ok yolumuz var. Daha sonra Chris sesinin yanksn duymak iin baryor ve talar atp nereye dtne bakyor. Birtakm havalara girmeye balyor; ben de hzmz eskiye gre bir buuk katna kararak nefes den gesini daha hzl nefese gre ykseltiyorum. Bu onu dizginliyor ve trmanmay srdryoruz. leden sonra sularnda bacaklarm lastik gibi olmaya ba lyor, artk durma zaman. Pek iyi durumda deilim. Bu lastik gibi duyuyu aldktan sonra devam ederseniz kaslar ekmeye balarsnz ve bunun sonu korkun aclara varr. Dz bir yere, dan yan tarafndan dar doru knt yapm
201

byk bir tepeye geliyoruz. Chrise, bugnlk bu kadar diyorum. Honut ve mutlu grnyor, biraz ilerleme kaydetmi galiba. Ksa bir uykuya hazrm, ama kanyonda olumu bulutlar yamur indirmeye hazr gibi grnyor. Bulutlar kanyonu ylesine dol durmular ki dibini gremiyoruz ve teki yandaki srt ise zorlukla se ebiliyoruz. Ykleri ayorum ve adr oluturan iki paray, ordu panolarn karyorum ve birbirlerine ilitiriyorum. Bir ip alp iki aacn ara sna balyorum, sonra birlemi yarm rtleri zerine atyorum. Ka saturayla fundalardan ubuklar kesiyorum ve yere akyorum, sonra kasaturann dz ucu ile, gelebilecek yamur suyunu nlemek iin kk bir hendek kazyorum. Yamurun ilk damlalar dmeye ba ladnda her eyi adrn iine yerletirmi durumdayz. Yamur Chrisin ok houna gidiyor. Uyku tulumlar zerinde srt st yatyoruz ve yamurun yan izliyoruz ve adrda kard sesleri dinliyoruz. Onlar sise brnyor, ikimiz de dalgnlayoruz, funda yapraklarnn den yamur damlalaryla sarslmasn gz lyoruz ve kopan bir gkgrlts bizi de biraz sarsyor, ama ev remizdeki her ey slak olduu halde slanmadmz iin mutluluk duyuyoruz. Bir sre sonra antama uzanp Thoreaunun kitabn buluyorum ve yamurlu gri kta Chrise okumak iin biraz zorlanyorum. Bunu gemite baka kitaplarla, Chrisin normalde anlayamayaca ileri dzeydeki kitaplarla yaptmz sanrm anlatmtm. Bu yntemde ben bir tmce okuyorum, o onun hakknda bir dizi soru soruyor ve al d yantlar yeterli bulunca bir sonraki tmceye geiyorum. Bu yntemi bir sre Thoreau ile uyguluyoruz, ama yarm saat sonra, ararak ve dkrkl ile, Thoreaunun bekleneni ve remediini gryorum. Chris de sklyor, ben de. Dil yaps, iinde bulunduumuz dalara, ormanlara uymuyor. En azndan ben byle hissediyorum. Kitap evcil ve dnyadan soyutlanm gibi duruyor; Thoreau iin dnemeyeceim bir ey bu, ama ite byle. Baka bir durumdan, baka bir zamandan sz ediyor; teknolojinin gnahlarn kefediyor, ama zmlerini kefetmiyor. Kitab gnlszce b rakyorum, ikimiz de sessiz ve dnceliyiz imdi. Yalnzca ben, Chris, orman ve yamur. Artk hibir kitap bize yol gsteremez. adrn dna koyduumuz tavalar yamur suyuyla doluyor ve sonra, yeterince dolduunda hepsini bir tencerede topluyoruz ve iine
202

tavuk bulyon tabletleri atyoruz ve kk bir Stemo ocanda s tyoruz. Dalarda her zorlu trmantan sonraki her yiyecek ya da ie cek gibi, ok lezzetli geliyor. Chris, Seninle kamp yapmay Sutherlandlerden daha ok se viyorum, diyor. Farkl durumlar, diyorum. Etsuyu bittikten sonra domuz eti ve fasulye ieren bir konserve kutusunu alp tencereye boaltyorum. Isnmas uzun zaman alyor, ama acelemiz yok. Gzel kokuyor, diyor Chris. Yamur duruyor, yalnzca arasra bir-iki damla dyor adra. Sanrm yarn hava gneli olacak, diyorum. Domuz etiyle fasulye dolu tencereyi srayla birbirimize uzatarak karlkl iki tarafndan yiyoruz. Baba, sen hep byle neyi dnyorsun? Her zaman hep d nyorsun. I.. her tr eyi. Neyle ilgili? Yamurla ilgili, kabilecek sorunlarla ilgili, genel eylerle il gili. Nasl eyler? I, sen bydnde nasl eyler olaca hakknda. lgileniyor. Nasl eyler olacak? Ama bunu sorarken gzlerinde hafif bir ego parlts var ve bu yzden, yant da rtl oluyor. Bilmiyorum, diyorum, benim d ndm de bu zaten. Sence yarn kanyonun tepesine varacak myz? Tabii, tepeye pek uzak deiliz. Sabah varabilir miyiz? Sanrm. Sonra uyuyor ye tepelerden gelen nemli bir rzgr amlarda i eker gibi bir ses karyor. Aalarn siluetleri rzgrla hafife de viniyor. Eiliyorlar, yine doruluyorlar, sonra i ekerek eilip yine doruluyorlar, doalarna ait olmayan glerden rahatsz olmuasna. Rzgr adrn bir tarafn skp dalgalandryor. Kalkp yeniden akyorum, sonra tepenin slak sngerimsi otlar zerinde bir sre y ryorum, sonra srnerek adra giriyorum ve uykuyu bekliyorum.

203

Yzmn yannda gn yla parlayan am ineleri yava yava, nerede olduumu anlatyor ve ryadan syrlyorum. Ryamda, beyaz boyal bir odada ayakta durup cam bir kapya ba kyordum. Chris, erkek kardei ve annesi teki taraftayd. Kapnn teki tarafnda Chris bana el sallyor, kardei glmsyordu, ama an nesi gzyalar iindeydi. Daha sonra Chrisin glnn sabit ve yapay olduunu ve aslnda derin bir korku iinde olduunu anladm. Ben kapya doru yrynce glmsemesi dzeldi. Kapy a mam iaret etti. Tam aacakken vazgetim. Korkusu yeniden belirdi, ama ben dndm ve uzaklatm. Bu, daha nce sk sk grdm bir rya, anlam ak ve geceki baz dncelere uyuyor. Chris benimle iliki kurmak istiyor ve bunu hi yapamayacandan korkuyor. Bylece her ey akla ka vuuyor. imdi, adrn kap bezinin tesinde, yerdeki am inelerinden gnee doru sis biiminde su buhar ykseliyor. Hava nemli ve serin bir duygu veriyor; Chris hl uyurken adrdan yavaa kyorum, ayaa kalkyorum ve geriniyorum. Bacaklarm ve srtm katlam, ama armyor. Gevetmek iin birka dakika jimnastik yapyorum ve tepeden amlara doru ko uyorum. imdi daha iyi. Bu sabah am kokusu gl ve nemli. melip aaya, kan yondaki sabah sisine bakyorum. Daha sonra adra dnyorum, ierden gelen sesler Chrisin uyan dn gsteriyor ve ieri baktmda sessizce evreye baknan y zn gryorum. Chris ok yava uyanr, konuabilecek hale gelmesi iin be dakika gemesi gerekir. imdi a doru gzlerini ksarak bakyor. Gnaydn, diyorum. Yant yok. amlardan birka yamur damlas dklyor. yi uyudun mu? Hayr. Bu ok kt. Nasl byle erken kalkabildin? diye soruyor. Erken deil. Saat ka? Dokuz, diyorum. Saat e kadar uyuyamadk herhalde.
204

19

m? Eer uyuyamamsa bugn ekecei var. Yo, ben uyudum, diyorum. Bana garip bakyor. Beni sen uyutmadn. Ben mi?" Konutuklarnla. Yani uykumda m, diyorsun? Hayr, da hakknda sylediklerinle. Burada bir gariplik var. Ben da hakknda bir ey sylediimi hatrlamyorum, Chris. Yo, gece boyunca anlatn. Dan tepesinde her eyi greceimizi syledin. Benimle orada buluacan syledin. Sanrm rya grm. Seninle orada nasl buluabiliriz ki? Zaten seninle birlikteyim. Ne bileyim. Sen syledin. Sarslm grnyor. Sesin sanki sarhomusun falan gibiydi. Chris hl yar uykulu. Brakaym da sakin sakin uyansn. Ama ben susadm, yolculuk ettiimiz yerlerde yeterli su bulabileceimizi dnerek mataray yanma almadm anmsyorum. Geri zekl. Artk dan yukarsna kncaya ve teki yanda epey aa inip bir kaynak buluncaya dek kahvalt yok. En iyisi toparlanp gidelim, di yorum. Belki kahvalt iin biraz su buluruz. Hava snd bile. Bugn leden sonra ok scak olacak. adr kolayca sklyor, her eyin kuru kalm olduunu grnce seviniyorum. Yarm saat iinde toparlanyoruz. Ezilmi otlar say mazsak, sanki burada kimse kalmam gibi duruyor. Daha trmanacak ok yolumuz var, ama yola knca dne gre daha kolay olduunu fark ediyoruz. Tepenin daha yuvarlak olan st tarafna trmanyoruz ve eim pek dik deil. Burada amlar hi ke silmemi gibi duruyor. Dorudan gelen gn orman tabanna ula amyor ve hi al yok. Yalnzca, am inelerinden olumu esnek bir deme; ak ve sonsuz, yrmesi de kolay... Chautauquamn ve ikinci kristalleme dalgasnn, yani metafizik ola nn zaman geldi. Bu dalgay balatan ey, kendisine hamahlat olduu sylenen Bozemandaki ngilizce Fakltesinin, Phaedrusun Nitelik konusundaki lgn gezinmelerine yant olarak ynelttii mantkl bir soruydu: Sizin bu tanmlanamaz nitelikiniz, grdnz eylerde var m?
205

diye sordular. Yoksa bu, yalnzca gzlemcide var olan znel bir ey mi? Bu basit, gayet normal bir soruydu ve hemen yantlanmas ge rekmiyordu. Yo. Acele etmeye gerek yoktu. Bu bir i bitirme duyurusu, nakavt edici, gertici bir soruydu -kendinizi toparlayamayacanz trden. nk, eer Nitelik nesnede varsa, bilimsel aralarn neden onu saptayamadn aklamak zorundasnz. Ya onu saptayacak aralar bildireceksiniz ya da aralarn onu bulamayaca, nk sizin tm Nitelik kavramnzn, nazike sylemek gerekirse, koca bir samalk yn olduu aklamasyla babaa kalacaksnz. te yandan, eer Nitelik yalnzca gzlemcide bulunan znel bir eyse o halde sizin bylesine nem verdiiniz Nitelik, holandnz herhangi bir ey iin kullandnz hayali bir isimden baka bir ey deildir. Montana Eyalet niversitesi ngilizce Fakltesinin Phaedrusa ynelttii soru dilemma* olarak bilinen antik bir mantksal yapyd. Greke iki ncl anlamna gelen dilemma kzgn ve saldrgan bir boann n tarafna benzetilmiti. Niteliin nesnel olduu ncln kabul etseydi dilemmann boy nuzlarndan biri ona saplanacakt. Eer Niteliin znel olduu teki ncl kabul etseydi teki boynuz saplanacakt. Nitelik nesnel de olsa znel de olsa, verecei yant ne olursa olsun boynuzu yi yecekti. Birok retim yesinin ona iyi niyetli iyi tarzda glmse

diklerini fark etti. Ama Phaedrus mantk eitimi alm olduu iin, her dilemmann iki deil klasik rtme yolu olduunu, hatta pek klasik olmayan bir-iki tanesini daha biliyordu; bu nedenle o da glmsedi. Solboynuzu seip nesnelliin bilimsel ynden saptanabilirlik olduunu syleyen gr rtebilirdi. Ya da sa boynuzu seip znelliin holandnz herhangi bir ey demek olduunu syleyen gr rtebilirdi. Ya da boynuzlarn arasna geip znellik ve nes nellikten baka seenek olmadn yadsyabilirdi. n de s nadndan emin olabilirsiniz. Bu klasik mantksal rtmeye ek olarak baz mantk d, re* ikilem, (.n.)
206

torik rtmeler de vardr. Phaedrus bir retoriki olarak bu ola naklara da sahipti. rnein boann gzne kum atlabilir. Niteliin ne olduu hak knda bilgi eksiklii bu konuyu tartmamz iin yetersizdir ifadesiyle bunu yapmt zaten. Konumacnn yeterliliinin, syledii eylerin gerek olup olmamasyla ilgili olmad eski bir mantk kuraldr ve yetersizlikten sz etmek, kumdan baka bir ey deildir. Dnyann en byk aptal gnein parladn syleyebilir, ama bunu syledi diye gne kararmaz. Sokrates, retorik tezlerin kadim dman, onu u ya nt verirdi: Evet, Nitelik konusunda yetersiz olduumu syleyen n clnz kabul ediyorum. imdi ltfen bu yetersiz ihtiyara Niteliin ne olduunu gsterin. Yoksa ben kendimi nasl yeterli duruma ge tirebilirim? Phaedrus birka dakika ii iini yer durumda kalr, daha sonra, kendisinin de Niteliin ne olduunu bilmediini ve kendi l leriyle yetersiz olduunu kantlayan sorularla yamyass olurdu. Boay uyutmak iin ark sylemeye kalklabilir. Phaedrus soru soranlara, bu dilemmann kendi mtevaz zme gcnn zerinde olduunu, ama kendisinin bir yant bulamamasnn, bir yant bu lunamayacana mantksal kant oluturamayacan syleyebilirdi. Kendileri, onunkinden daha ok olan bilgi ve deneyimleriyle bu ya nt bulmas iin ona yardm edemezler miydi? Ama byle ninniler iin vakit artk ok geti. Yant olarak hemen derlerdi ki Yo, bizler ok hamahlatz. Ve sen bir yant veremediin srece ders kitabna bal kalacaz; bir sonraki yar smestrde devralacamz kafas ka rm rencilerinizin belge almasn istemeyiz nk. Dilemmaya verilebilecek nc retorik yant, benim grmce en iyisi, arenaya kmay reddetmekti. Phaedrus yle diyebilirdi: Nitelii znel ya da nesnel olarak snflamaya kalkmak, onu ta nmlamaya kalkmaktr. Oysa ben zaten onun tanmlanamaz ol duunu sylemitim. Ve bu noktada brakabilirdi. DeWeesein as lnda o zamanlar ona, bunu yapmasn tlediine inanyorum. Bu t neden dikkate almad ve mistisizm ynnde kolayca kamak dururken, bu dilemmaya mantksal ve diyalektik bir karlk vermeyi seti, bilmiyorum. Ama tahmin edebiliyorum. Sanrm her eyden nce, tm Akl Kilisesinin geri dnsz olarak mantk are nasnda olduunu ve kendisini mantksal tartma alannn dna karrsa akademik saygnln da dna kacan hissetmiti. Felsefi mistisizm, yani gerein tanmlanamayacan ve ancak aklc ol
207

mayan yollarla anlalabileceini savunan gr, tarihin ba langcndan beri vardr. Zen pratiinin temelidir. Ama akademik bir konu deildir. Akademi, Akl Kilisesi, yalnzca tanmlanabilen ey lerle ilgilenir ve birisi mistik olmak istiyorsa onun yeri manastrdr, niversite deil. niversiteler, her eyin tm ayrntlaryla ak lanmas gereken yerlerdir. Bence, onun arenaya girme karar vermesinin ikinci olarak bir de egoist bir nedeni vard. Kendisini ok keskin bir mantk ve diyalektik ustas gryordu, bununla gurur duyuyordu ve bu dilemmay ye teneine kar bir meydan okuma olarak grd. imdi anlyorum ki bu egoizm eilimi tm belalarnn balangc olmutu. Yaklak iki yz metre ileride ve yukarmzda amlarn arasnda ha reket eden bir geyik gryorum, Chrise gstermeye alyorum, ama Chris bakana kadar kayboluyor. Phaedrusun dilemmasnn birinci boynuzu, eer Nitelik nesnede varsa bilimsel aralar neden onu saptayamyor? idi. Bu boynuz bela bir eydi. Phaedrus daha banda, onun ne kadar ldrc olduunu anlad. Eer nesnelerdeki, hibir bilimadamnn saptayamad Nitelii grebilen sper bir bilimadam olduunu ne sryorsa kendisinin ya bir deli, ya bir aptal ya da ikisi birden ol duunu kantlyor demekti. Bugnn dnyasnda bilimsel bilgiyle badamayan dncelere yer yoktur. Phaedrus, Lockeun tmcesini anmsad: Bilimsel olsun ya da ol masn, hibir nesne niteliklerine dayanmakszn anlalamaz. Bu tersi savunulamaz gerek mantkbilimcilerin, nesnelerin ierdii Ni telii saptayamayacaklarn, nk onlarn zaten tm saptadklarnn Nitelik olduunu bildiriyor gibiydi. Nesne, niteliklerin sonucu ola rak elde edilmi dnsel bir yapyd. Bu yant, eer geerliyse, bo ann birinci boynuzunu parampara ederdi. Bu, onu bir sre epey he yecanlandrd. Ama yanl kt. Kendisinin ve rencilerin derste grd Ni telik, laboratuvarda gzlenen renk ya da s ya da sertlik gibi ni teliklerden tmyle farklyd. Bu fiziksel zelliklerin hepsi aralarla llebilirdi. Onun urat Nitelikler -mkemmellik de erlilik, iyilik- fiziksel zellikler deildi ve llemezdi. Nitelik terimindeki mulaklk onu uzaklara atvermiti. Bu mulakln
208

neden var olduunu fark etti, nitelik szcnn tarihsel kkenleri zerinde kafa yormak iin baz notlar ald ve bunu bir kenara brakt. Dilemmann boynuzu hl duruyordu. Dikkatini dilemmann, daha ok rltlme umudu veren teki boy nuzuna evirdi. Dnd, demek Nitelik holandmz herhangi bir ey yle mi? Bu onu kzdrd. O halde tarihteki byk sanatlar -Rafael, Be ethoven, Michelangelo- yalnzca hep insanlarn holand eyler ret milerdi. Demek onlarn, duygular byk apta gdklamaktan baka bir amalar yoktu. Byle miydi? Bu insan kzdryordu, ama onu en ok kzdran ey, bunu mantksal olarak hemen parampara etmenin bir yo lunu bulamamasyd. Tmceyi dikkatle inceledi, saldrmadan nce her eyi daima byle dikkatle dnerek incelerdi. Sonunda grd. Ban kard ve o tmcede, duyduu tm kz gnl yaratan szc kesti. Bu szck yalnzca idi. Neden Ni telik yalnzca benim holandm bir ey olsun? Benim ho landm ey neden yalnzca olsun? Burada yalnzca ne anlam tayor? Bamsz bir deerlendirme iin bu ekilde ayrdnda bu olguda yalnzcann aslnda bir anlam tamad anlalyordu. O, tmceye hibir mantksal katkda bulunmayan salt aalayc bir szckt. Bu szck karlrsa tmce, Nitelik holandnz bir ey dir, halini alyordu ve anlam tmyle deiiyordu. Zararsz, ak bir geree dnyordu. O tmcenin neden kendisini bu denli kzdrdn ilk olarak an layamamt. Tmce gayet doal grnyordu. Anlamasnn bu denli uzun srmesinin nedeni tmcenin aslnda unu demek istemesiydi: Senin holandn ey ktdr, en azndan nemsizdir. Bu kendini beenmi varsaymn ardndaki anlam, Senin houna giden ey k tdr ya da en azndan, teki eylerle karlatrldnda nemsizdirdi. Bu, onun savam verdii hamahlatln bir zeti gibiydi. Kk ocuklar yalnzca kendilerinin holandklar eyleri yap mamalar iin eitilirler, peki... neyi yapmalar istenir?... Elbette! Ba kalarnn holandklarn. Kimdir bu bakalar? Ana-baba, retmenler, mfettiler, polisler, hakimler, memurlar, krallar, diktatrler. Tm oto riteler. Yalnzca senin holandn eyi hor grmek zere eitilirsen, elbette bakalarnn daha uysal bir ua -iyi bir kle- olursun. Yal nzca senin holandn eyi yapmamay renirsen Sistem seni sever. Ama holandn eyi yaparsan ne olur? Bu senin gidip eroin kul lanacan, banka soyacan ve yal kadnlarn rzna geecein an
209

lamna m gelir? Sana yalnzca senin holandn gibi dav ranmaman rtleyen kii, neyin holanlabilir olduu konusunda da kayda deer varsaymlarda bulunmaktadr. Bu kiiler insanlarn, so nularn dnnce holanmayacaklar iin banka soyamayabileceklerini anlamazlar. Bankalarn da, insanlarn holand, dn para aldklar yerler olduklar iin var olduklarn gremezler. Pha edrus tm bu senin holandn sulamalarnn ilk bakta nasl olup da doal bir itiraz gibi grndne amaya balad. Hemen ardndan, bunda, farkna vardndan daha fazla bir eyler olduunu anlad. nsanlar her houna giden eyi yapma de diklerinde sylemek istedikleri yalnzca otoriteye boyun e de ildi. Baka bir eyi daha ifade ediyorlard. Bu baka bir ey, holandn eyin nemsiz olduunu, nk bunun tmyle, senin iindeki akld duygulardan olumu ol duunu syleyen klasik bilimsel inancn dev alanna almaktayd. Bu tezi uzun sre inceledi, sonra bayla onu daha kk iki gruba ayrd: Bilimsel materyalizm ve klasik biimcilik. Bu ikisinin ou kez ayn kiide birlikte bulunduunu, ama mantksal olarak ayr ey ler olduunu sylyordu. Bilimsel materyalizm, bilim adamlarnn dndaki, bilime inanan kiiler arasnda bilim adamlarna oranla daha yaygndr; ancak mad deden ya da enerjiden olumu ve bilimsel aralarla llebilen ey lerin gerek olduunu savunur. Bunun dndaki eyler gerekddr ya da en azndan nemi yoktur. Holandn ey llemez, bu ne denle gerekddr. Holandn ey gerek bir olgu da olabilir, halsinasyon da olabilir. Holanmak iki eyi birbirinden ayrt edemez. Bilimsel yntemin tm amac doada yanlla doru arasnda geerli ayrmlar yapmak; gerekliin nesnel, doru bir resmini elde etmek iin, yaplan ilerdeki znel, gerekd, dsel eleri elemektir. Phaedrus Nitelik zneldir deseydi bu onlara Niteliin hayali ol duunu ve bu nedenle, ciddi bir gereklik deerlendirmesi iinde gz nne alnmayabileceim sylemi olacakt. te yanda klasik biimcilik, dnsel ynden anlalmayan bir eyin hi anlalmayacanda diretir. Burada Nitelik nemsizdir, nk akln dnsel eleriyle uyumayan, duygusal bir anlayn rndr. Phaedrus, aalama ykl yalnzca szcnn iki ana kay nandan birincisi olan bilimsel materyalizmi ok daha kolaylkla pa avraya evirebileceini hissetti. Bu, daha nceki reniminde 210

rendii olgunlamam bilimdi. lk nce reductio ad absurdum yn temiyle bunun zerine gitti. Bu tarz tartma, bir dizi nclden ka nlmaz olarak kan sonular samaysa, mantksal olarak, bu so nular yaratan ncllerden en az birinin sama olduu gereine dayanr. Ktle-enerjiden olumam bir eyin gerekd ya da nem siz olduu nclnn sonucunda ne kacana bir bakalm, dedi Pha edrus. Balang olarak sfr rakamn kulland. Aslnda bir Hindu ra kam olan sfr, Araplar tarafndan ortaada Batya tantlmt ve antik Grekler ve Romallar bunu bilmiyordu. Nasl oldu bu? diye d nd. Doa sfr bu denli ustaca m saklamt da Grekler ve Ro mallar -onlarn milyonlarcas- onu bulamamt? Normalde sfrn, herkesin grebilecei ekilde aka ortada olduu dnlrd. Pha edrus, sfr herhangi bir kitle-enerji biiminden tretmenin sa maln gsterdi ve retorik olarak, sfrn bilimd m olduunu sordu? Eer yleyse, yalnzca bir ve sfr terimleriyle alan dijital bilgisayarlarn bilimsel almalarda yalnzca bir terimiyle s nrlandrlmas gerektii anlamna gelmez miydi bu? Buradaki sa mal bulmak sorun yaratmyordu. Daha sonra teki bilimsel kavramlarn zerine gitti; teker teker hepsinin, znel deerlendirmeler olmakszn bamsz olarak var ola mayacaklarn gsterdi. Sonunda, yerekimi yasas konusunda, ge zimizin ilk gecesinde John, Sylvia ve Chrise verdiim rnekle bi tirdi. Eer znellik, dedi, nemsiz diye bir kenara atlrsa tm bilim de onun birlikte atlm olur. Bilimsel materyalizmi bylece rtmesi onu idealist felsefe kampna atm gibi grnyordu -Berkeley, Hume, Kant, Fichte, Schelling, Hegel, Bradley, Bosanquet- hepsi iyi arkadatlar, son vir glne kadar mantklydlar, ama saduyu diliyle gerekelendirilmeleri yle zordu ki, Nitelik savunmasnda ona destek deil kstek oluyorlard sanki. Dnyann tmyle dnceden ibaret olduu sav mantksal adan salam bir konum oluturabilirdi, ama retorik a dan kesinlikle salam deildi. Birinci snflarn kompozisyon dersi iin ok skc ve ard. ok zorlamayd. Bu noktada, dilemmann tm znel boynuzu, nesnel olan kadar snk grnyordu. Ve incelemeye baladnda, klasik biimcilik savlar onlar daha da ktletirdi. Bunlar geni akli manzaray gz
211

nne almakszn anlk ruhsal itkilerinize kaplmamanz gerektiini ileri sren ar etkili savlard. ocuklara derler ki Tm harln iklete (anlk ruhsal itki) har cama, nk ilerde onunla baka bir ey (geni manzara) almak is teyeceksin. Byklere derler ki Bu kt fabrikas ne kadar nlem alnsa da berbat koku karyor olabilir (anlk duygular), ama o ol mazsa kasabann tm ekonomisi ker (geni manzara). Bizim eski ayrma dayanarak, sylenen ey uydu: Klasik sakl biimleri gz nne almakszn, salt romantik yzeysel etkilere gre karar ver meyin. Bu bir bakma Phaedrusun onaylad bir eydi. Klasik biimcilerin Nitelik yalnzca sizin holandnz bir ey dir itiraznn anlam, onun rettii znel, tanmlanamaz nitelikin salt romantik yzey etkisi olduunu savunmakt. Snfta yaplan be eni yarmas, kompozisyonun anlk beeni uyandrp uyan drmadn gsterebilirdi, ama bu Nitelik miydi? Nitelik sizin hemen greceiniz bir ey miydi, yoksa hemen deil de uzun bir sre sonra grebileceiniz, daha gizli bir ey miydi? Bu sav, inceledike daha dikkate deer bir hal ald. Bu, tm tezini gebertecek gibi grnyordu. Onu bylesine uursuz klan ey, snfta sk sk sorulan ve Pha edrusun hep kendine gre yorumlayarak yantlad bir sorunun ya nt gibi durmasyd. Bu soru uydu: Eer niteliin ne olduunu her kes biliyorsa neden zerinde byle gr ayrl var? Bu soruya kendine gre yorumlayarak verdii yant, saf Niteliin herkes iin ayn olmasna karn, insanlarn, niteliin bulunduunu syledikleri nesnelerin kiiden kiiye farkl olmasyd. Nitelii ta nmlanamaz olarak braktka bunu tartmann bir yolu yoktu, ama bunda bir yanllk kokusu olduunu biliyor, bunu rencilerin de bil diini biliyordu. Gerekte soruyu yantlayamyordu. imdi alternatif bir aklama daha vard: nsanlarn Nitelik ko nusunda gr ayrlna dmelerinin nedeni bazlarnn anlk duy gularna bavururken bazlarnn da genel bilgilerini uygulamalardr. ngilizce retmenleri arasnda bir tercih testi yaplsa, onlarn oto ritelerini artran bu son tez ak farkla kazanrd. Ama bu tez, son derece ykcyd. Bir tek ve tek biimli Niteliin yerine iki nitelik ortaya kyordu: yani rencilerde bulunan, yal nzca bakmakla oluan ve klasik olan, yani retmenlerde bulunan, genel anlayla oluan. Uyank olan ve hamahlat olan. Hamahlatlk
212

Nitelik yokluu deildi; bu klasik Nitelikti. Uyanklk da sadece Ni teliin varl deildi; yalnzca romantik nitelikti. Onun kefettii uyank-hamahlat ayrm burada da vard, ama Nitelik, daha nce san d gibi ayrmn bir tarafnda kalmyordu. Nitelik, her biri ayrm iz gisinin birer yannda kalan iki ayr paraya ayrlyordu. Onun basit, net, gzel, tanmlanamaz Nitelik kavram karmaya balamt. Bu gidii beenmedi. Nesnelere klasik ve romantik bak tarz larn birletirecek ara terimin kendisi de iki paraya ayrlmt ve artk hibir eyi birletiremezdi. Bir analitik kyma makinesine ya kalanmt. znellik ve nesnellik ba Nitelii ikiye ayrmt ve ie yarayan bir kavramken katletmiti onu. Eer onu kurtaracaksa o b an onu kesmesine izin vermemeliydi. Ve aslnda, onun zerinde konutuu Nitelik, klasik Nitelik ya da romantik Nitelik deildi. Bunlarn ikisinin de tesindeydi. znel ya da nesnel deildi, bu iki kategorinin de tesindeydi. Aslnda bu tm znellik-nesnellik, dnce-madde dilemmasnn Nitelikle ilikilendirilmesi hakszlkt. Bu dnce-madde ilikisi yzyllardr d nsel bir taknt, bir yk olmutu. Nitelii aaya ekmek iin, bu yk Niteliin zerine yklemilerdi. Bir kere, neyin dnce ve neyin madde olduu hakknda mantksal netlik yokken Niteliin d nce mi yoksa madde mi olduunu nasl syleyebilirdi ki? Ve bylece, sol boynuzu reddetti. Nitelik nesnel deildir, dedi. Maddesel dnyada yoktu. Sonra, sa boynuzu reddetti. Nitelik znel deildir dedi. Yalnzca insanlarn kafasnda deildi. Ve sonunda Phaedrus, Bat dnce tarihinde o gne dek hi iz lenmemi, kendi bildii bir yol tutarak dosdoru, znellik-nesnellik dilemmasnn iki boynuzunun arasna doru gitti ve Nitelik, ne d ncenin ne de maddenin bir paras deildi dedi. O, ikisinden de ayr, nc bir kendilikti. Koridorlarda ve Montana Halln merdivenlerinden inip karken kendi kendine, yavaa, nerdeyse nefes alr gibi hafife ark sy lediini duydular Kutsal, kutsal, kutsal... kutsanm l.* Ve silik, ok silik bir an paras var; belki yanl, belki de salt benim hayal ettiim bir ey; tm dnce yapsn, ileriye g trmeden, haftalarca ylece braktn sylyor.
* Hristiyan inancndaki Baba-oul-kutsal ruh'tan oluan l, (.n.)
213

Chris baryor: Tepeye ne zaman varacaz? Herhalde daha epey yolumuz var, diye yantlyorum. ok ey grecek miyiz? Sanrm. Aalarn arasnda mavi gkyzn ara. Gkyzn gremediimiz srece bil ki daha yolumuz var demektir. Tepeyi dn dmzde k aalarn arasndan gelecek. Akamki yamur, am inelerinden olumu tabakay nem lendirmi ve zerinde rahat yrnyor. Bazen, imdiki gibi bir eim de yer kuru olsa kaygan olur ve inelerin zerine yan yan bas mazsanz aa kayarsnz. Chrise Burada hi al-rp olmamas ne iyi deil mi? di yorum. Neden yok? diye soruyor. Sanrm burada hi aa kesilmemi. Bir orman byle yz yllardr kendi haline braklrsa aalar tm allar ortadan kal dryor. Buras parka benziyor, diyor Chris. Her taraf grebiliyorsun. Ruhsal durumu dne gre daha iyi grnyor. Sanrm bundan sonra iyi bir gezgin olacak. Bu orman sessizlii herkese iyi gelir. Dnya Phaedrusa gre eyden oluuyor imdi: Dnce, madde ve Nitelik. Bunlarn arasnda iliki kuramamay balangta pek dert etmedi. Dnce ve madde arasndaki ilikiler konusunda yz yllardr savam verildii halde hl bir zm bulunamamsa, ken disi Nitelik hakknda birka hafta iinde kesin bir sonuca nasl va rabilirdi? Bylece boverdi. Onu, hemen yantlayamad her trl soruyu brakt bir tr dnsel rafa kaldrd. zne, nesne ve Ni telikten oluan metafizik lnn arasnda er ya da ge bir iliki olu turulmas gerekeceini biliyordu, ama bu konuda acelesi yoktu. O boynuzlarn tehdidinin tesinde olmak ylesine tatmin ediciydi ki gevemiti ve olabildiince bunun tadn karyordu. Ama sonunda daha yakndan incelemeye balad. Metafizik lye, bal gereklie mantksal bir itiraz yoksa da byle ller yaygn ya da revata deildir. Metafizikiler normalde ya dnyann oluumunu tek bir eyle aklayan Tanr gibi bir tekillik arar ya da iki ey olarak aklayan dnce-madde gibi bir kiliyi arar, ya da onu, ok sayda eyin anlatm ile aklayan pluralizm olarak brakrlar. Ama , biimsiz bir saydr. Hemen renmek istersiniz; Neden
214

? Bunlarn arasndaki iliki ne? Ve Phaedrus reksinimi azaldka bu ilikiyi merak etmeye balad.

da

geveme

ge

Normalde insanlarn Nitelii nesnelerle birlikte anmalarna karn bazen Nitelik duygusunun hibir nesne olmakszn ortaya ktna dikkat etti. Onu ilk nce, Niteliin belki de tmyle znel ola bileceini dnmeye iten buydu. Ama znel zevk onun Nitelikle kastettii ey de deildi. Nitelik znellii azaltyordu. Nitelik sizi kendinizden dar karyor, evrenizdeki dnyann farknda ol manz salyordu. Nitelik, znellie karyd. Hangi dncelerden geip de bu dnceye geldi, bilmiyorum, ama sonunda Niteliin zneyle ya da nesneyle, bamsz olarak ili kili olamayacan, yalnzca, bu ikisinin birbiriyle olan ilikisinde bu lunabileceini grd. Bu, zneyle nesnenin bulutuu noktayd. Bu, heyecan vericiydi. Nitelik bir ey deildi, bir olayd. Daha da heyecan verici. Nitelik, znenin, nesnenin farkna vard olayd. Ve nesne olmadan zne olamayacandan -nk, znenin, ken disinin farknda olmasn nesneler salar- Nitelik znelerin de nes nelerin de farkna varlmasn olanakl klan olayd. ok heyecan verici. Artk sona gelmekte olduunu biliyordu. Bu demektir ki, Nitelik yalnzca, zneyle nesnenin atmasnn sonucu deildir. zne ve nesnenin varoluu tmyle Nitelik ola yndan kaynaklanmaktadr. Nitelik olay, Niteliin nedeni olduu sa nlan zne ve nesnenin nedenidir! imdi tm o belal dilemmay grtlandan yakalamt. Dilemma hep bu aalk varsaym, mantksal bir gerekesi olmayan, Niteliin zne ve nesnenin sonucu olduu varsaymn iinde barndrmt. Bu yanlt! Ban kard. Nitelik gnei, diye yazd, bizim varoluumuzun zne ve nes neleri evresinde dnmez. Onlar yalnzca edilgin bir tarzda ay dnlatmaz. Onlara hibir biimde tabi deildir. O, onlar yaratmtr. Onlar ona tabidir! Ve bunu yazd o anda, uzun zamandr bilmeden ulamaya a balad bir tr dnce doruuna varm olduunu anlad.

Gkyz! diye baryor Chris. te, zerimizde, aa gvdeleri arasndan grnen ufak bir para gkyz. Hzlanyoruz, gkyz paras aalarn arasnda gittike b yyor ve aalarn seyrelip doruk noktasnda plak bir blgeyi ak ta braktn gryoruz. Dorua elli metre uzaklk kaldnda Haydi! diye baryorum ve biriktirdiim tm enerjiyi harcayarak dorua doru komaya balyorum. Tm enerjimi harcyorum, ama Chris beni yeniyor. Kahkahalar atarak geiyor beni. zerimizdeki ar ykle ve bu ykseklikte rekor krmasak da tm gcmzle tepeye kouyoruz. lk nce Chris varyor, o srada ben tam aalarn arasndan k m durumdaym. Chris kollarn kaldryor ve baryor ampiyon! Ego dkn. Vardmda yle zor soluk alyorum ki, konuamyorum. Hemen srt antalarmz omuzlarmzdan atp kayalarn zerine yatyoruz. Topran kabuu gneten kurumu, ama onun altnda akamki ya murun amuru var. Altmzda ve ormanla kapl eimlerin ki lometrelerce tesinde Gallatin vadisi. Vadinin bir kesinde Bozeman. Bir ekirge kayalardan sryor ve bizden uzaa, aalara doru szlyor. Baardk, diyor Chris. ok mutlu. Ona hl yant veremeyecek kadar kesilmiim. Botlarm ve terden slanm oraplarm karp kurusun diye bir kayann zerine seriyorum. oraplardan kan bu harn gnee doru ykseliini dalgn dalgn izliyorum.

Uyumuum anlalan. Gne scak. Saatim lene birka dakika kaldn gsteriyor. zerinde yattm kayaya ve ka yann teki yannda uyuyan Chrise bakyorum. Onun olduu yerden yukarlara doru orman bitiyor ve plak gri bir kaya ktlesi yu kardaki karl alanlara dek uzanyor. Bu tepenin arka tarafna, buradan dosdoru yukarya doru trmanabiliriz, ama bu, dorua doru teh likeli olur. Bir sre dan tepesine bakyorum. Chris dn gece ona ne dediimi sylemiti? Seninle dan tepesinde greceiz... hayr... Seninle dan tepesinde buluacaz. Zaten onunla birlikte olduum halde onunla dan tepesinde nasl buluabilirim? Bunda ok garip bir eyler var. teki gece de ona
216

20

baka eyler dediimi syledi -burada insann kendini yalnz his settiini. Bu, gerekte inandmla eliiyor. Burada hi de yalnz hissetmiyorum kendimi. Yuvarlanan bir kayann sesi dikkatimi dan teki yanna ekiyor. Kmldayan bir ey yok. Her ey tmyle sakin. Bu normal. Byle kk ta kaymalarn hep duyarsnz. Geri bazen kayan byle kk eyler deildir. lar byle kk kaymalarla balar. Bunun stnde ya da yan tarafndaysanz izlemesi ilgintir. Ama sizin stnzdeyse yandnz. Geliini iz lemekten baka yapacak eyiniz yoktur. nsanlar uykularnda garip eyler sylerler, ama ben neden ona, onun la buluacam syleyeyim? Ve neden uyank olduumu sanyor? Bunda, ok berbat bir duygu uyandran, gerekten kt bir ey var, ama ne olduunu bilmiyorum. nce hissediyorsunuz, sonra neden diye dnyorsunuz. Chrisin kmldadn duyup dnyorum ve onu evreye ba knrken gryorum. Neredeyiz? diye soruyor. Dan tepesinde. Oh, diyor. Glmsyor. svire peyniri, biberli salam ve krakerden oluan bir kahvalt ha zrlyorum. nce peyniri ve salam dikkatli dzgn dilimler halinde kesiyorum. Sessizlik her eyin dorusunu yapmanz salyor. Burada bir kulbe yapalm, diyor. Oh, diye inliyorum, ve her gn buraya trmanalm deil mi? Tabii, diye steliyor. Zor deil. Belleinde dnden bir iz kalmam. Ona peynir ve kraker uza tyorum. Hep neyi dnp duruyorsun? diye soruyor. Binlerce ey, diye yantlyorum. Ne? ounun senin iin hibir anlam yok. Ne gibi? Seninle dan tepesinde bulumak istediimi neden sylediin gibi. Oh, diyor ve yere bakyor. Benim sarho gibi olduumu sylemitin, diyorum.
217

Hayr, sarho deil, diyor, hl yere bakarak. Konuurken bana bakmamas, doru syleyip sylemediini yeniden merak etmeme yol ayor. Nasl yleyse? Yant vermiyor. Nasl yleyse, Chris? Bambaka. Nasl? Bilmiyorum! Bana bakyor, gzlerinde bir korku kprts var. ok zaman nceki sesin gibi, diyor ve yine yere bakyor. Ne zamanki? Burada yaadmz zamanki. Yzmdeki ifade deiikliini grmesin diye kendimi sa kinletiriyorum, sonra yavaa kalkp yryorum ve kayann ze rindeki oraplar dzenli bir ekilde eviriyorum. oktan kurumular. Onlar alp dndmde baklarnn hl zerimde olduunu g ryorum. Sesimin farkl olduunu bilmiyordum, diyorum rasgele. Buna yant vermiyor. oraplar ve zerine botlar giyiyorum. Susadm, diyor Chris. Su bulmamz iin ok fazla aaya inmemiz gerekmeyecek, di yorum, ayaa kalkarken. Bir sre karlara bakyorum ve sonra Git meye hazr msn? diyorum. Ban sallyor ve antalarmz alyoruz. Doruk zerinde, bir dere kaynana doru yrrken baka bir ka yann derken kard grlty duyuyoruz; biraz nce duy duumdan ok daha grltl bu kez. Bam evirip nerede ol duuna bakyorum. Yine bir ey yok. Neydi o? diye soruyor Chris. Ta kaymas. kimiz de bir sre durup evreyi dinliyoruz. Orda biri mi var? diye soruyor Chris. Yo, sanrm eriyen karlar talar oynatyor. Yazn ilk gnlerinde imdiki gibi ar scak olursa bir sr ufak ta kayar. Bazen de b ykleri kayar. Bu dalarn anma srecinin bir parasdr. Dalarn eskidiini bilmiyordum. Eskime deil, anma. Yuvarlaklarlar ve eimleri azalr. Bu dalar hl anmam.
218

imdi yukars dnda evremizdeki her yer, dan eimleri, or mann koyu yeiliyle rtl. Uzaklarda orman kadife gibi grnyor. Diyorum ki Sen imdi bu dalara bakyorsun, duraan ve uysal grnyorlar, oysa srekli deiiyorlar ve bu deiimler her zaman uysalca olmuyor. u anda altmzda, temizde, tm bu da ortadan ikiye ayracak gler var. Yaparlar m? Neyi? Tm bu da ortadan ikiye ayrmay? Evet, diyorum. Sonra anmsyorum: Yaknlarda bir yerde on dokuz kii milyonlarca ton kayann altnda kalp lmt. Hatta l saysnn on dokuzda kalmasna herkes armt. Ne olmutu? Bunlar doudan gelmi turistlermi; gece kamp yaparak ko naklamlar. Gece yeralt gleri harekete geivermi; ertesi sabah kurtarclar ne olduunu grdklerinde inanamamlar. Kaz bile yap maya kalkmamlar. Tm yapabilecekleri, yzlerce metre ka lnlnda kayalar kazp, yeniden gmmek zere cesetleri aramakt. Bu yzden onlar ylece brakmlar. Onlar hl oradalar. Onlarn on dokuz kii olduunu nasl anlamlar? Memleketlerindeki komular ve yaknlar onlarn kayp ol duklarn bildirmiler. Chris nmzdeki dan tepesine bakyor. Kimse onlar uyar mam m? Bilmiyorum. Sence, bir uyar olmas gerekmez miydi? Belki de vard. Da srtnn dere kaynana doru ieri kt yere doru y ryoruz. Bu dereyi aa doru izleyip sonunda, iinde su bu labileceimizi gryorum. imdi, virajlar yaparak aa doru in meye balyorum. Yukarda yine kayalar gmbrdyor. Birden korkuyorum. Chris, diyorum. Ne var? Ne dnyorum biliyor musun? Yo, ne? imdilik u tepeyi brakp oraya trmanma iini baka bir yaza ertelersek sanrm ok akllca bir i yapm oluruz.
219

Susuyor. Sonra Neden? diyor. ime kt eyler douyor. Uzun sre bir ey sylemiyor. Sonunda Ne gibi? diyor. Oh, orada bir frtnaya ya da toprak kaymasna ya da baka bir eye yakalanabiliriz, o zaman bamz gerekten belaya girebilir. Yine sessizlik. Ona bakyorum ve yznde gerek bir dkrkl gryorum. Sanrm baz eylerden vazgetiimi biliyor. Bunu neden dnmyorsun? diyorum. Su alp le yemei yerken karar veririz. Aa inmeye devam ediyoruz. Tamam m? diyorum. Sonunda Tamam, diyor, kararsz bir sesle. u anda ini kolay, ama birazdan dikleeceini gryorum. Ol duumuz yer hl ak hava ve gneli, ama az sonra yine aalarn arasna gireceiz. Dn geceki tm o esrarengiz konumalarn ne anlama geldiini bilmiyorum, ama iyi bir ey olmad kesin. kimiz iin de. Mo tosiklet gezisi, kamp, Chautauqua ve tm bu eski yerlerin stresinin bende dn gece aa kan kt bir etki yarattn gsteriyor gibi. Olabildiince abuk, buralardan ekip gitmek istiyorum. Chrise eski gnlerdeki gibi geldiini sanmyorum. Bugnlerde ok kolay zvanadan kyorum, bunu kabul etmekten utanmyorum. O, hi kmazd. Hi. Aramzdaki fark bu. Bu yzden ben yayorum, ama o yaamyor. Eer o oradaysa Allah bilir hangi biimde bir psi ik varlk, bir hayalet, bir Doppelgnger* bizi orada bekliyorsa... daha ok bekleyecek. ok. Bu lanet olas yksek yerler artk tekin deil. Aa inmek is tiyorum, aaya; ok, ok aalara. Okyanusa. En iyisi bu galiba. Orada dalgalar yavaa sallanr ve srekli bir gmbrt vardr, ama hibir yere demezsiniz. Zaten ordasnzdr. imdi yeniden aalarn arasna giriyoruz ve tepelerin grnts dallar tarafndan rtlyor, bundan honutum. Sanrm u Chautauquada ilerlemek istedike Phaedrusun yolunda da epey gittik. imdi bu yolu brakmak istiyorum. Ona, dndkleri, yazdklar ve syledikleri iin yeterince kredi verdim, ama imdi, onun izlemeyi ihmal ettii, kendime ait baz dnceleri gelitirmek
* (Alm.) Yaayan bir kiinin eruhunu tad dnlen ve yalnz o kiiye g rnen hayalet, (.n.) 220

istiyorum. Bu Chautauquann bal Zen ve Motosiklet Bakm Sa nat"dr; Zen ve Daa Trmanma Sanat deildir; dalarn te pelerinde de motosiklet yoktur ve ok az Zen vardr. Zen, da te pelerinin deil, vadinin ruhudur. Dalarn tepelerinde bulabile ceiniz tek Zen oraya gtreceiniz Zendir. Gidelim burdan. Aa inmek gzel bir duygu deil mi? Yant yok. Kavgaya doru gidiyoruz. Korkuyorum. Dan tepesine kyorsunuz ve tm aldnz, size verilen, ze rinde bir sr kurallar yazl olan koskoca, ar bir ta tablet. Ona olan aa yukar buydu. O, kahrolas bir Mesihti. Ben deilim, olum! Saatler byle ok uzun, ama zahmetin kar l ok ksa. Gidelim. Gidelim... Dadan, bir tr iki ayakl aptal bir drtnala temposu ile paldrkldr iniyorum, lap-lup, lap-lup, lap-lup... sonunda Chrisin YAVA! diye barmasn duyuncaya dek. Ve onu birka yz metre geride, aalar arasnda gryorum. Yavalyorum, ama bir sre sonra onun kasten geri kaldn g ryorum. Dkrklna urad, tabii. Sanrm, Chautauquada yapmam gereken, Phaedrusun gittii yn zet biiminde, deerlendirme yapmadan gstermek ve sonra ken diminkine devam etmek. nann ki, dnya dnce ve maddeden olu an bir ikili olarak deil de nitelik, dnce ve maddeden oluan bir l olarak grlrse motosiklet bakm sanat ve teki sanatlar daha nce hi sahip olmadklar bir anlam boyutu kazanrlar. Sutherlandlerin kat teknoloji hortla kt deil olumlu bir elence konusu olur. Bunu gstermek uzun, elenceli bir i olacak. Ama nce, u teki hortla azat etmek iin unlar sylemeliyim: Eer ikinci, yani metafizik kristalleme dalgas, benim onu te mellendireceim yerde, yani gnlk yaamn dnyasnda te mellenmi olsayd, belki o da benim imdi gitmek zere olduum yola giderdi. Bence metafizik, gnlk yaam iyiletiriyorsa iyidir; iyiletirmiyorsa bover gitsin. Ama onun ansszlndan, kris talleme dalgas durmad; Phaedrusun asla kurtulamad nc bir mistik kristalleme dalgasna dnt. Phaedrus, Niteliin dnce ve madde ile ilikisi zerinde d nm, Nitelii dnce ve maddenin ana-babas, dnce ve mad
221

deyi douran olay olarak tanmlamt. Niteliin nesnel dnya ile ili kilerinin byle Kopernikvari tersine dndrlmesi iyi aklanmazsa mistik gibi grnebilir, ama o, onu mistik anlamda dnmemiti. O yalnzca, bir nesnenin ayrt edilmesinden nce keskin zaman s nrnda, Niteliin fark edilmesi olarak adlandrlabilecek bir tr dnced fark etme olaynn var olmas gerektiini anlatmak is temiti. Bir aa grm olduunuzu, aac grdkten sonrasna dek fark edemezsiniz ve grme an ile farkna varma an arasnda geen bir sre olmas gerekir. Bu srenin nemsiz olduunu dnenlerimiz olabilir, ama bu srenin nemsiz olduunu dnmenin hibir hakl taraf yoktur -hi yoktur. Gemi, yalnzca anlarmzdadr; gelecek yalnzca planlarmzdadr. imdi ise bizim tek gereimizdir. O kk zaman aral ne deniyle dnsel olarak farkna vardmz aa daima gemitedir ve bu nedenle daima gerekddr. Dnsel olarak kavranan her ey daima gemitedir ve bu nedenle gerekddr. Gerek daima, d nselletirme olumadan nceki grme andr. Baka gerek yoktur. Bu dnce ncesi gereklii Phaedrus Nitelik olarak tanmlamakta hakl olduunu dnmtr. Dnsel olarak tannabilen her ey bu dnce ncesi gereklikten kmak zorunda olduundan Nitelik tm zne ve nesnelerin ana-babas, kaynadr. Phaedrus bu Nitelii grmekte en ok glk ekenlerin en telekteller olduunu, nk her eyi abucak ve tmyle dnsel bi ime ekiverdiklerini hissetti. Bu Nitelii en kolaylkla grebilme fr sat olanlar kk ocuklar, eitilmemi kiiler ve kltrel olanaklardan yoksun kalm kiilerdir. Bunlar kltrel kaynaklardan dnsellie doru gitmeye en az yatkn ve kendilerine alanacak formel eitimi en az alm kiilerdir. Phaedrus hamahlatln ite bu yzden salt en telektellere zg bir hastalk olduunu anlad. Kendisinin rastlant eseri buna kar bakl olduunu ya da en azndan, okuldan atlmas ne deniyle, alkanlklarn bir lde krm olduunu anlad. Ancak bun dan sonra, dnsellikle zdeleme zorunluu duymamaya balad ve anti-entelektel retileri sempati duyarak inceleyebildi. Hamahlatlar, dedi, dnsel nyarglar nedeniyle, Nitelii, yani dnce ncesi gereklii, genellikle nesnel gereklik ile onun znel alglanmas arasndaki nemsiz, olaysz bir gei sreci olarak g rrler. Onun nemsiz olduu hakkndaki pein hkmleri nedeniyle, onun kendi dnsel kavramlarndan farkl olup olmadn bulmaya almazlar.
222

Oysa Nitelik farkldr, dedi. O Niteliin sesini bir kez duydunuz mu, o Kore duvarn, o dnce d gereklii saf biimiyle bir kez grdnz m tm o bo laflar unutmak istersiniz; bu laflarn hep baka bir yere vardn sonunda grmeye balarsnz. Artk, zamanla ilikilendirilmi yeni lsyle silahlanm olarak, kendisini yerle bir etmekle tehdit etmi olan o romantik-klasik ay rmn tmyle durdurdu. Artk Nitelii paralara ayramazlard, O orada sakin sakin oturup onlar parampara edebilirdi. Romantik Nitelik daima anlk izlenimlerle bantlyd. Hamahlat Nitelik ise daima, bir zaman blmne yaylan birok dnceyi kapsard. Ro mantik Nitelik, nesnelerin var olan, burada ve imdisiydi. Klasik Ni telik ise daima, yalnzca imdi var olandan daha fazlasyla ilgiliydi. imdi var olann gemi ve gelecekle ilikisi daima gz nne al nrd. Eer gemiin ve gelecein imdide olduunu dnyorsanz, eyvallah; bu gncel akmlara uygundu, siz bugn iin yayordunuz. Ve eer motosikletiniz alyorsa neden onun iin en dielenecektiniz? Ama eer imdiyi gemile gelecek arasnda yal nzca bir an, salt bir gei olarak dnyorsanz imdi iin gemie ve gelecee bovermek dorusu kt bir Niteliktir. Motosiklet u anda alyor olabilir, ama ya dzeyi en son ne zaman kontrol edil di. Telaelik romantik grten, iyi saduyu klasikten gelirdi. Artk iki farkl trde Nitelik vard, ama bunlar Niteliin kendisini blmyorlard. Bunlar yalnzca, Niteliin zamansal ynden farkl iki yzyd; biri ksa, teki uzun. Daha nce aranan ey, metafizik bir hiyerari idi ve grnm yleydi:

223

Buna karlk Phaedrusun onlara verdii de metafizik bir hi yerariydi ve yleydi:

Onun rettii Nitelik, gerekliin bir paras deildi, tmyd. Daha sonra lye dayanarak, Neden herkes Nitelii farkl g ryor? sorusunu yantlamaya giriti. Bu, nceleri hep kaamak ya ntlad bir soruydu. imdi diyordu ki Niteliin biimi, formu yok tur, tanmlanamaz. Biimleri ve formlar grmek onlar dnselletirmektir. Nitelik her trl biim ve formdan bamszdr. Nitelie ver diimiz isimler, biimler ve formlar Nitelie sadece ksmen baldr; ksmen de, bellediimizde biriktirdiimiz nsel imgelere baldr. Biz Nitelik olaynda, srekli olarak, daha nceki deneyimlerimizin benzerini bulmaya alrz. Eer bulamazsak bir ey yapamayz. Di limizi bu benzerliklere dayanarak olutururuz. Tm kltrmz bu benzerliklere dayanarak olutururuz. nsanlarn Nitelii farkl grmelerinin nedeni, diyordu Phaedrus, ona farkl benzerlik dizileriyle yaklamalardr. Buna dilden rnekler verdi; Hint harfleri olan da, da ve dha bize ayn gibi gelir, nk bizde, onlarn arasndaki fark hissettirecek benzerleri yoktur. Ayn ekilde, Hinte konuanlarn ou da ile they ayrt edemez, nk byle bir duyarlk kazanmamlardr. Hintli kyllerin hayalet gr meleri hi de seyrek rastlanan bir ey deildir, dedi Phaedrus. Ama yerekimi yasasn grmekte ok zorlanrlar. Bu, dedi, bir snf dolusu birinci snf rencisinin kompozisyonda neden genellikle ayn eyleri beendiklerini aklar. Bunlarn hepsi
224

grece benzer kltr birikimine ve benzer bilgilere sahiptirler. bir grup yabanc renci gelse ya da rnein snftakilerin neyimlerinin dnda kalan bir ortaa iiri konu edilse, o zaman rencilerin Nitelii sraya koyma yetenekleri byk olaslkla, birine pek benzer olmayacaktr.

Ama de bir

Yani, dedi, renciyi tanmlayan ey onun Nitelik tercihidir. n sanlarn Nitelik hakkndaki farkl dnceleri Niteliin farkl ol masndan deil, insanlarn deneyim bakmndan farkl olmalarndan kaynaklanr. Phaedrus, ayn nsel benzerliklere sahip iki kiinin Ni telii her zaman ayn ekilde greceklerini dnyordu. Geri bunu snamann bir yolu yoktu, o nedenle tm bunlar speklasyondan iba ret kalyordu. Okuldaki alma arkadalarna yant olarak yle yazmt: Niteliin felsefi bir aklamas, felsefi bir aklama olduundan, hem yanl hem de doru olacaktr. Felsefi aklama ilemi analitik bir ilemdir, bir eyi znelere ve yklemlere ayrma ilemidir. Benim (ve dier herkesin) nitelik szc ile kastettii ey, znelere ve yk lemlere ayrlamaz. Bu, Niteliin ok gizemli olmasndan deil, yaln, dolaymsz ve dorudan olmasndandr. Saf Niteliin, evremizdeki insanlarn anlayabilecei en basit dnsel benzeii udur: Nitelik bir organizmann evresine ya ntdr [bu rnei vermesinin nedeni, ona soruyu soran eflerin her eyi uyaran-tepki kuramna gre deerlendiriyor grnmeleriydi]. Bir amip bir tabak suya konur, yaknna da bir damla slfrik asit damlatlrsa asitten kaacaktr (kanmca). Eer amip konuabilseydi, slfrikasit hakknda bir ey bilmeden, Bu ortamn nitelii kt di yecekti. Eer bir sinir sistemi olsayd, ortamn kt niteliinin aresini bulmak iin daha karmak bir tarzda davranacakt. Bu yeni ortamn naholuunu tanmlamak iin, daha nceki deneyiminden gelen imgeler ve simgeler arasndan benzerlikler arayacak ve bylece onu anlayacakt. ok karmak bir organik yaps olan biz ileri organizmalar ev remize, birok harika benzerlikler icat ederek tepki veririz. Yerleri ve gkleri, aalan, talar ve okyanuslar, tanrlar, mzii, sanat, dili, felsefeyi, mhendislii, uygarl ve bilimi icat ederiz. Bu ben zerliklere gereklik deriz. Ve gerekliktirler. Gerek adna o cuklarmz hipnotize eder, bunlarn gereklik olduunu bilmelerini salarz. Bu benzerlikleri kabul etmeyeni akl hastanesine atarz.
225

Ama bu benzerlikleri icat etmemize neden olan, Niteliktir. Nitelik, evremizin, iinde yaadmz dnyay yaratmamz iin bamza bela ettii srekli bir uyarandr. Tmyle. Her parasyla. O halde, dnyay yaratmamza neden olan eyi alp, yarattmz dnyann iine sokmak aka olanakszdr. Niteliin tanmlanamamasnn nedeni budur. Eer onu tanmlarsak Niteliin kendisinden daha az bir eyi tanmlyoruzdur. Bu an parasn tekilerden daha canl anmsamamn nedeni her halde bunun hepsinden nemli olmas. Bunlar yazarken bir an bir korku duydu ve Tmyle. Her parasyla. szcklerini karalamay dnd. Orada delilik vard. Sanrm o da onu grd. Ama bu sz ckleri karalamak iin hibir mantksal neden grmedi ve korkmak iin artk ok geti. Kendi uyarsna aldrmad ve szckleri ylece brakt. Sonra kalemini brakt ve sonra... bir eylerin gittiini hissetti. Sanki iinde bir ey ok gerilmi ve kopmutu. Artk ok geti. Kendi zgn yerinden kaym olduunu anlamaya balad. Artk, metafizik lden deil mutlak bir bircilikten sz ediyordu. Nitelik her eyin kayna ve anamaddesiydi. Yeni bir felsefi armlar seli geliverdi aklna. Hegel byle bir eyden, Mutlak Akldan sz etmiti. Mutlak Akl da hem znellikten hem nesnellikten bamszd. Hegel Mutlak Akln her eyin kayna olduunu sylemiti, ama romantik yaam onun kayna olduu her eyin dnda brakmt. Hegelin Mutlak tmyle klasik, tmyle aklc ve tmyle us luydu. Nitelik byle deildi. Phaedrus, Hegelin Bat felsefesi ile Dou felsefesi arasnda bir kpr olarak grldn anmsad. Hindularn Vedantas, Taocularn Yolu, hatta Buda bile Hegelin felsefesine benzer bir mut lak bircilik olarak niteleniyordu. Ama Phaedrus mistik Birlerin me tafizik birciliklere dnebilecei konusunda kukuluydu, nk, mistik Birler hibir kural izlemezdi; oysa metafizik bircilikler baz kurallar izlerdi. Onun Nitelii metafizik bir varlkt, mistik de ildi. Yoksa mistik miydi? Aradaki fark neydi? Kendi kendine, farkn bir tanmlama sorunu olduu yantn verdi. Metafizik varlklar tanmlanrd. Mistik Birler ise tanmlanamazlard. Bu, Nitelii mistik yapyordu. Hayr. O, aslnda ikisiydi de. Onu o
226

gne dek saf felsefeye dayanarak metafizik olarak nitelemi olmasna karn onu tanmlamay hep reddetmiti. Bu onu mistik de klard. Onun tanmlanamazl onu metafizik kurallarnn dna karmt. Sonra Phaedrus, ani bir drtyle kitaplna doru gitti ve kk, mavi, karton ciltli bir kitab eline ald. Bu kitab yllar nce elle kopya etmi ve kendisi ciltlemiti, nk kitaplarda bulamamt. Bu kitap, Lao Tsenin 2400 yllk Tao Te Ching'iydi. Daha nce bir ok kez okuduu satrlar bu kez, belli szcklerin yerine baka sz ckleri koyunca oturacak m diye aratrarak dikkatle okumaya ba lad. Bir yandan okurken bir yandan da yorumluyordu. Okudu: Nitelik tanmlanabiliyorsa Mutlak Nitelik deildir." Bu, onun dedii eydi. Ona verilebilen isimler Mutlak isim deildir. O, gklerin ve yerin kaynadr. sim verilirse, her eyin anasdr..." Aynen. Nitelik (romantik Nitelik) ve onun grnleri (klasik Nitelik) yap olarak ayndr. Klasik olarak grndnde ona farkl adlar ve rilir [zneler ve nesneler]. Romantik nitelik ve klasik nitelik, ikisi birden "mistik" olarak ad landrlabilir. Gizden daha derin gize uzanr, yaam srrnn kapsdr. Nitelik her eyi kapsar. Ve onun kullanm bitmez! Dibine eriilmez! Her eyin pnar gibi... stelik kristal gibi tertemiz su olarak kalr. Kimin Olu olduunu bilmiyorum. Tanrdan nce var olann imgesi. ...Hep, hep var olacak. Ona yaklatka sana daha ok ya rayacak... Baklan ama grlemeyen... dinlenen ama duyulamayan... tutulan ama hissedilemeyen... bu tm aramalarmzdan kaar, ylece ka rr ve tek olur. Onunla doan k yoktur, Onunla batan karanlk yoktur Bitmeyen, hep var olan
227

O, tanmlanamaz Ve yine hilik lkesine dner Bu yzden ona biimsizliin biimi denir Hiliin imgesi Bu yzden ona anlalmaz denir Onu bulursun, ama yzn gremezsin Onu izlersin, ama srtn gremezsin Eskinin niteliine smsk bal kalan kii ilk balangtan bilebilendir. Ki onlar niteliin srekliliidir. Phaedrus satr satr, dize dize okudu; her eyin birbiriyle a kmasn, uyumasn, yerine oturmasn izledi. Aynen. Onun demek istedii buydu. Bandan beri syledii hep buydu; ama kt ve me kanik bir ekilde. Bu kitapta mulak ya da anlalmaz bir ey yoktu. Olabildiince tam ve netti. Onun syledii buydu, ama baka bir dille ve farkl kklerden ve kaynaklardan gelerek. O, baka bir vadiden gelip, bu vadidekileri gren biriydi; artk yabanclarn anlatt bir yk olarak deil de geldii vadinin bir parasym gibi. Hepsini g ryordu. ifreyi zmt. Okumay srdrd. Satr satr. Sayfa sayfa. Hibir eliki yok. Ni telik deyip durduu ey burada, Taoydu, tm dinlerin byk, merkez yaratc gc, Dounun ve Batnn, gemiin ve gelecein, tm bil ginin, her eyin. Sonra, dncesinin gzyle bakt ve kendi imgesini grd ve ne rede olduunun ve ne grdnn farkna vard ve... ne olduunu tam olarak bilmiyorum... ama Phaedrusun daha nce hissettii kayma, beynindeki i oynama birden, bir dan tepesindeki kayalar gibi ivme kazand. Onu durduramadan, birden biriken bilin ktlesi hzla b yyp kontrol edilemez bir dnce ve bilin na dnt; aa sndaki her eyi paralayan ktle, hacminin yz kat kadarn ye rinden oynatt, daha sonra o ktle yeniden hacminin yz katn daha kknden skt ve sonra bir yz katn daha; gittike daha geniledi, yayld; ayakta hibir ey kalmayana dek. Hibir ey yoktu artk. Phaedrusun altnda ne varsa kmt.

228

21 Sen pek cesur deilsin deil mi? diye soruyor Chris.


Hayr, diye yantlyorum ve salamn kenarn dilerimin ara snda tutup eti ekiyorum. Ama ne kadar akll olduumu bilsen a ardn. imdi doruktan epey aalardayz ve burada kark amlar ve ok yaprakl allar kanyonun te yanndaki ayn yksekliktekinden daha byk ve sk. Kanyonun bu tarafna daha ok yamur yayor anlalan. Chrisin buradaki dereden doldurduu kaptan bolca su ii yorum, sonra Chrise bakyorum. Yznn ifadesinden kendini aa inme fikrine altrdn anlyorum; ona konferans ekmeye ya da onunla tartmaya gerek yok. le yemeini, bir paket ekerlemenin yarsn yiyerek bitiriyoruz, bir kap daha su iip azda kalanlar da yutuyoruz ve srtst yatp dinleniyoruz. Da deresinin suyu dn yann en lezzetli eyi. Bir gn sonra Chris, Ben imdi daha ar yk tayabilirim, diyor. Emin misin? Emin olduuma eminim, diyor biraz kibirle. Sevinerek, baz ar ykleri onun antasna aktaryorum ve an talarmza koyuyoruz, omuz asklarn yerde otururken gerdiriyoruz ve sonra ayaa kalkyoruz. Arlktaki fark hissediyorum. Ruh hali iyiyse Chris bakalarn dnen biri olabiliyor. Bundan sonras yava bir ini olacak gibi grnyor. Anlalan, bu srtlardan aa kesilmi ve yrmeyi zorlatran, boyumuzdan yksek allar var. Bunlarn evresinden dolamak zorundayz. imdi Chautauquada yapmak istediim ey, ok genel yapdaki d nsel soyutlamalar bir yana brakp somut, pratik, gnlk konulara girmek, ama bunun nasl olacandan pek emin deilim. Bir yere ilk gelen nclerin bir ekilde, yaplar gerei dank ki iler olduklar zerinde pek durulmaz. Onlar burunlarnn dikine gider, yce ve uzak ereklerinden baka bir eyi grmezler; artlarnda braktklar erpe ve kalntya asla dikkat etmezler. Bunlarn b raktklarn bir bakas temizler ki bunun da ok ekici ve ilgin bir i olduu sylenemez. Bu ii yapmaya girimeden nce bir sre moral kntsne urarsnz. Ama byle alt perdeden bir ruh haline bir kez indiniz mi o kadar da kt deildir. Kiisel deneyim dalarnn doruunda, Nitelik ile Buda arasndaki
229

metafizik ilikileri kefetmek ok harika bir ey. Ve ok nemsiz. Bu Chautauqua bundan ibaret olsayd benim iim biterdi. nemli olan, byle bir kefin, dnyann tm vadileri ve orada hepimizi bekleyen skc ve kasvetli iler, tekdze yllar ile ne gibi bir ilikisi olduudur. Sylvia ilk gn, teki yoldan gelen o insanlarn farkna vardnda ne sylediini biliyordu. Ne demiti? Bir cenaze alay. imdi ya placak ey, o cenaze alayna orada u anda var olandan daha geni bir anlayla dnmektir. Her eyden nce unu sylemeliyim ki, Niteliin Tao olduunu savunan Phaedrusun grnn doru olup olmadn bilmiyorum. Onun doruluunu snamann bir yolunu bilmiyorum; nk onun tm yapt, bir mistik varlkla ilgili dncesini bir baka mistik d nceyle karlatrmaktan ibaretti. Kesinlikle, onlarn ayn ey ol duunu dnmt; ama Niteliin ne olduunu tam anlamyla an layamam olabilir. Ya da, daha byk olaslkla, Taoyu anla yamam olabilir. O, bilge falan deildi kukusuz. Ve o kitapta, bil geler iin birok t vard ki Phaedrus bunlara dikkat etse iyi olur du. stelik, onun tm bu metafizik da trmanmalar ne Niteliin ne olduunu ne de Taonun ne olduunu anlamamz asndan kesinlikle bir katk salamad bence. Hem de hi. Bu, onun dnd ve syledii her eyin kesin bir biimde red dedilmesi gibi duruyor, ama deil. Sanrm bu, onun da onaylayaca bir grtr; nk Niteliin anlatm da bir tr tanmlamadr ve bu yzden de Nitelikle uyumasa gerek. Onunla uyumayan bylesi d nceler ne srmenin hibir ey ne srmemekten bile daha kt ol duunu, nk bunlarn gerek sanlabileceini, bunun da Niteliin anlalmasn geciktireceini de sylerdi sanrm. Hayr, Nitelik ya da Tao iin hibir ey yapmad. Yaptklar akla yarad. Akln, daha nce sindiremeyecei ve bu nedenle akl d ola rak grlen eleri de kapsayabilecek ekilde geniletebilmesi iin bir yol gsterdi. Bence yirminci yzyln bugnk kt niteliini, bu kaos iinde, darmadank ruhunu yaratan ey, sindirilmeyi bekleyen saysz akld enin varldr. imdi, olabildiince dzenli bir tarzda, bu konuya deinmek istiyorum. imdi, dik ve amurlu bir toprak zerindeyiz, adm atmak ok zor. Dengemizi salamak iin dallara ve allara tutunuyoruz. Bir adm
230

atyorum, bir sonraki adm nereye atacam tasarlyorum, sonra adm atyorum ve yeniden bakyorum. Sonunda allar yle sklayor ki bunlar kesip yol amak zo runda olduumuzu anlyorum. Chris benim srtmdaki antalardan ka saturay alrken oturuyorum. Onu bana veriyor ve sonra yararak, ke serek, al iinde ilerliyorum. Ar ilerliyoruz. Her adm iin iki ya da daln kesilmesi gerekiyor. Uzun sre byle devam edebilir. Phaedrusun Nitelik, Budadr grnden bir adm aasnda yle bir gr vardr ki eer doruysa, insan yaamnn, u anda ayr olan alannn birlemesi iin aklc bir temel salayacaktr. Bu alan Din, Sanat ve Bilimdir. Niteliin, nn merkezi kavram olduu ve bu Niteliin ok farkl trlerde deil de yalnzca tek bir tr olduu kantlanrsa, bu ayr alann birbirine dnebilmesi iin bir temel bulunmu olacaktr. Niteliin Sanat alanyla ilikisi, Phaedrusun, retorik Sanatndaki Nitelik anlay konusunda giritii ura ile gayet ayrntl bir e kilde gsterilmiti. Bu konuda daha fazla bir analize gerek olduunu sanmyorum. Sanat, yksek nitelikli bir abadr. Aslnda sylenmesi gereken budur. Ya da daha gsterili bir laf istenirse: Sanat, insann yaptklaryla aa kard Tanrdr. Phaedrus tarafndan kurulmu iliki, birbirinden muazzam farkl gibi grnen bu iki grn aslnda ayn olduunu aa karmtr. Din alannda, Nitelik ile Tanr arasndaki aklc ilikinin daha esasl bir ekilde oluturulmas gerekir ve bunu daha sonra yapmay umuyorum. imdilik, Budann ve Niteliin eski ngilizce kkenleri zerinde dnlrse Tanr ve yi szcklerinin ayn olduu g rlr.* ncelikle Bilim alan zerinde odaklanmak istiyorum, nk bu ilikinin kurulmasna en mthi gereksinim duyan alan budur. Bi limin ve onun rn olan teknolojinin deer ykl, yani nitelik ykl olmad yargsndan kurtulmamz gerekir. Bu, Chautauquann balarnda dikkate sunulan ldrc gcn altnda yatan ey de erden arnmlktr. Yarn buna balamak niyetindeyim.

* God" ve Good. (.n.)


231

leden sonra hep, kn akan elalelerin kurumu, boz renkli ya taklar boyunca iniyoruz ve dik eimlerde saa sola viraj yaparak dnp duruyoruz. Bir uuruma varyoruz, kys boyunca viraj yaparak dolap aa ya bir yol aryoruz ve sonunda, aaya inebileceimiz dar ve derin bir geit buluyoruz. Bu geit aada, iinden su akan bir kaya ya rna alyor. allar, kayalar, amur ve derenin sulad dev aa larn kkleri kaya yarn doldurmu. Daha sonra, ileride daha byk bir derenin kard grlty duyuyoruz. Dereyi ip kullanarak geip ipi orada brakyoruz, daha sonra yolda baka kamplara rastlyoruz, onlar da bizi kasabaya brakyorlar. Bozemanda hava karanlk ve vakit ge. DeWeeseleri uyandrp eve girebilir miyiz diye sormaktansa kasaba merkezindeki tek otelde bir oda tutuyoruz. Lobide baz turistler bize bakp duruyorlar. Eski askeri giysilerimle, elimdeki bastonla, iki gnlk sakalmla ve siyah beremle, baskna gelmi eski Kbal devrimcilere benziyorum her halde. Otel odasnda, bitkin bir ekilde her eyi yere brakyoruz. Bot larmn hzla akan dereden toplad talar bir p sepetine bo altyorum, sonra botlarm yavaa kurusun diye souk bir pen cerenin yanna koyuyorum. Tek bir szck etmeden yataklara yklyoruz.

Ertesi sabah, dinlemi bir halde otelden ayrlyoruz; DeWeeselere hoakal diyoruz ve Bozemandan kuzeye doru, ak yolda yolculua balyoruz. DeWeeseler kalmamz istediler, ama batya gitmek ve dncelerimle babaa kalmak konusunda id detli bir istek stn geldi. Bugn, Phaedrusun hi duymad, ama bu Chautauquann hazrlanmasnda yazlarndan genie yararlandm birisinden sz etmek istiyorum. Phaedrusun aksine, bu adam otuz be inde uluslararas bir n kazanm, elli sekizinde yaayan bir efsane olmutu ve Bertrand Russell onu, genel kanya gre, kuann en nde gelen bilim adam olarak tanmlamt. O, hem bir gkbilimci, hem bir fiziki, hem bir matematiki, hem de bir dnrd. Ad Jules Henri Poincare idi. Phaedrusun, daha nce hi geilmemi bir dnce izgisinde
232

22

ilerlemi olmas fikri bana hep inanlmaz gibi geldi ve hl yle ge liyor. Bir yerlerde birileri tm bu dnceleri daha nce dnm ol malyd ve Phaedrus gibi kt bir akademisyenin tm yapt, oku mak zahmetine katlanmad nl bir felsefi sistemin klielemi szlerini yinelemekten ibaret olabilirdi. Bu yzden, bir yldan fazla zamanm, akan dnce var m diye aramak iin, ok uzun ve bazen ok skc olan felsefe tarihini aratrmakla geirdim. Yine de felsefe tarihini bu biimde okumak il ginti, neye balayacam hl pek bilmediim bir ey oldu. Bir birine tmyle kart sanlan iki felsefi sistemin ikisinin de, kk varyasyonlarla, Phaedrusun dndne ok yakn gelen eyler sy ledii oluyordu. Zaman zaman Phaedrusun kimi tekrarladn bul duumu sandm oldu, ama her seferinde baz kk gibi grnen farklar yznden Phaedrus ok farkl bir yne gidiyordu. rnein, daha nce szn ettiim Hegel Hint felsefe sistemini, felsefe deil, diye reddediyordu. Phaedrus ise ikisini de sindirmi ya da onlar ta rafndan sindirilmi gibi gryordu. Yani bir eliki sezilmiyordu. Sonunda Poincareye geldim. Burada da bir miktar benzerlik vard, ama baka bir grng de vard. Phaedrus en yksek so yutlamalarn arasnda uzun ve dolambal bir yol aldktan sonra aa inecek gibi grnr ve orada durur. Poincare en temel bilimsel ger eklerden yola kar, ayn soyutlamalara varr ve orada durur. Her iki yol birbiriyle uc uca gelerek durur! Aralarnda kusursuz bir de vamllk vardr. Deliliin glgesinde yayorsanz sizin gibi konuan ve dnen bir baka kiinin belirmesi mucize gibi bir eydir. Ro binson Crusoenun kumda baka birinin ayak izini bulmas gibi. Poincare 1854ten 1912ye dek yaam, Paris niversitesinde bir profesrm. Sakal ve kelebek gzlyle, onunla ayn zamanda Pariste yaam ve ondan yalnzca on ya gen olan Henri ToulouseLautreci anmsatrm. Poincarenin yaad zamanlarda pozitif bilimlerin temellerinde, korku verecek kadar derin bir kriz balamt. Bilimsel gerek, yl lardan beri her trl kuku olaslnn tesinde, bilimsel mantk ise sarslmaz saylm ve bazen bilimadamlar yanlsa da bunun yalnzca, onlarn bilimsel kurallar yeterince izlememelerinden kaynakland dnlmt. nemli sorularn hepsi yantlanmt. Bilimin grevi yalnzca, bu yantlar gittike daha byk bir keskinlikle inceltmekti.
233

Tamam, radyoaktivite, n esirden* gemesi ve manyetik ve elektrik glerinin garip ilikileri gibi henz aklanamam g rngler vard, ama bunlar, eer gemiteki eilimler kant olarak alnrsa eninde sonunda zmlenecekti. Otuz-krk yl iinde mutlak uzayn, mutlak zamann, mutlak maddenin ya da hatta mutlak b ykln kalmayacan; o alarn bilimsel kayas klasik fiziin greli hale geleceini; en ciddi, en saygn gkbilimcilerin in sanla, ok gl bir teleskopla ok uzun sre bakarlarsa kendi en selerini greceklerini syleyeceini tahmin edecek birinin kmas ok zordu. Temelleri ykan Grelilik Kuramnn esaslar henz ancak, za mannn en nde gelen matematikisi olan Poincarenin de aralarnda olduu ok az sayda kii tarafndan anlalabiliyordu. Poincare Bilimin Temelleri adl yaptnda, bilimin temellerindeki krizin gemiinin ok eski olduunu aklar. ok eski zamanlardan beri, der, klidin beinci postulat olarak bilinen aksiyomun do ruluunu kantlamak iin bouna uralm ve bu ura, krizin ba langcn oluturmutur. klidin; bir noktadan, belli bir doruya pa ralel olan yalnzca tek bir dorunun geebileceini syleyen para leller postulatn genelde onuncu snf geometrisinde okuruz. Bu, ge ometrinin tm matematiinin zerine kurulduu temel yap ta larndan biridir. Dier aksiyomlarn hepsinin phe gtrmez gerekler gibi g rnmesine karn bu aksiyom yle deildi. Yine de, matematiin kos koca blmlerini yok etmeden ondan kurtulamazdnz ve kimse onu daha temel bir eye indirgeyebilecek gibi grnmyordu. Bu hayali umut iin ne muazzam abalarn boa harcandn dnmek ger ekten olanaksz, der Poincare. Sonunda, on dokuzuncu yzyln ilk eyreinde ve hemen hemen ayn zamanda bir Macar bir de Rus -Bolyai ve Lobaevski- klidin beinci postulatnn dorulanmasnn olanaksz olduunu, rtlemez bir ekilde kantladlar. Onlarn bunu yaparken yrt tkleri manta gre, eer klidin postulatn daha baka, daha kesin aksiyomlara indirgemenin bir yolu varsa, bunun bir baka sonucu daha olduu grlecektir: klidin postulatnn tersine evrilmesi,
* Bir zamanlar atmosfer dndaki uzay doldurduuna inanlan saydam madde. (.n.)
234

geometride mantksal elikilere yol aacaktr. Bylece klidin pos tulatn tersine evirdiler. Balangta Lobaevski belli bir noktadan, belli bir doruya iki paralel doru izilebileceini varsayd. Ve bunun yan sra klidin tm teki aksiyomlarn, olduu gibi tuttu. Bu hipotezlerden, ara larnda bir eliki bulmas olanaksz teoremler retti ve hatasz man t asndan klid geometrisinden hi de aa olmayan bir ge ometri oluturdu. Bylece, bir eliki bulamamasyla, beinci postulatn daha basit aksiyomlara indirgenemez olduunu kantlam oldu. Korkutucu olan ey bu kant deildi. Onu ve matematik alannda geri kalan nerdeyse her eyi hemen glgede brakan, asl bunun ras yonel yan rnleriydi. Matematik, bilimsel kesinliin keta, bir denbire mulaklavermiti. imdi elimizde, kiisel tercihler bir yana, her yatan herkes iin doru olan, sarslmaz dorulukta iki elikili bilimsel gr vard. Yaldzl an bilimsel rehavetine glge dren derin krizin te meli buydu. Bu geometrilerden hangisinin doru olduunu nasl bi leceiz? Eer bunlar arasndaki fark ayrt etmenin bir yolu yoksa tm matematiin, mantksal elikileri kabul edecek biimde de itirilmesi gerekirdi. Ama i mantk elikileri kabul eden bir ma tematik, matematik deildir. klidi olmayan geometrinin etkisiyle sonunda ortaya kan ey, inancn yalnzca imanla desteklendii, b yclerin abra-kadabrasndan fazla bir ey deildi! Ve elbette, bu kap bir kez ald m, sarslmaz bilimsel ger ekliin elikili sistemlerinin yalnzca ikide kalacan ummak ok zordu. Riemann adnda bir Alman kp yalnzca klidin postulatn deil, iki noktadan tek bir doru geeceini syleyen birinci ak siyomu da denize atan bir baka sarslmaz geometri sistemi getirdi. Yine, gerek klid ve gerek Lobaevski tarz geometrilerle bunun ara snda eliki yoktu, yalnzca bir tutarszlk vard. Grelilik kuramna gre, yaadmz dnyay en iyi Riemann ge ometrisi tanmlar. Three Forksta yol, ak bej renkli kayalardan oluan bir kanyona gi riyor, Lewis and Clark maaralarndan bazlarnn yanndan geiyor. Buttenin dousunda uzun ve dik bir yokuu geiyoruz. Kontinental
235

Divide'* ayoruz, sonra bir vadiye iniyoruz. Daha sonra, Anaconda maden rafinerisinin byk bacasnn nnden geip Anaconda ka sabasna giriyoruz ve biftek yiyip kahve iecek iyi bir restoran bu luyoruz. Uzun bir yokuu kp am ormanlaryla evrili bir gle va ryoruz ve kk bir kay gle itmeye alan balklara rast lyoruz. Sonra yol yine dne dne aa iniyor ve gnein asndan, artk sabah olmadn anlyorum. Phillipsburgun iinden geip vadinin ayrlarna alyoruz. Kar dan gelen rzgr burada sertleiyor; bu yzden, rzgr biraz ha fifletmek iin hz elli bee indiriyorum. Maxvillein iinden ge iyoruz ve Halla vardmzda dinlenmeye korkun bir gereksinim duyuyoruz. Yol kysnda bir kilise bahesi bulup duruyoruz. Rzgr sert esi yor ve buz gibi, ama gne scak; ceketlerimizi ve kasklarmz karp kilise bahesinin rzgrdan korunakl tarafndaki imenler ze rinde dinleniyoruz. Buralar ok ssz ve aklk, ama gzel. Uzakta dalar, hatta tepeler bile varsa alannz vardr. Chris yzn ceketine dndrp uyumaya alyor. Sutherlandler olmaynca her ey nasl da farkl, nasl da yalnz. Eer beni balarsanz imdi, yalnzlk yok olana dek Chautauqua konumas yapacam. Matematiksel gerein ne olduu problemini zmek iin, der Po incare, nce kendimize geometrik aksiyomlarn ne olduunu sor malyz. Onlar, Kantn dedii gibi sentetik nsel yarglar mdr? Yani, insan bilincinin deneyden bamsz, deneyin yaratmad sabit bir paras olarak m vardrlar? Poincareye gre yle deildir. yle olsayd bunlar bizi kendilerine yle gl bir biimde inandrrlard ki bunun karsnda bir nermeyi anlayamazdk ya da zerine ku ramsal bir yap oluturamazdk. Yani klidi olmayan geometri diye bir ey olmazd. yleyse geometri aksiyomlarnn deneysel gerekler olduu so nucuna m varacaz? Poincareye gre byle de deildi. Eer yle olsayd yeni laboratuvar bilgileri geldike srekli deiime ve re vizyona uramalar gerekirdi. Bu, geometrinin tm yapsna ay krdr. Poincare, geometri aksiyomlarnn uylamlar olduu, olas uy* Yamur sularn iki yana aktan ve araziyi birbirinden ayran da sras, (.n.)
236

lamlar arasndan yapacamz tercihin deneysel gereklerce yn lendirilmesine karn yine de zgr kald ve yalnzca, her trl e likiden kanma gereksinimi ile snrland sonucuna varr. Yani bu demektir ki, postulatlarn kabul edilmelerini salayan deneysel ya salar kesin olmasalar da postulatlar ok kesin bir ekilde doru ka labilir. Baka bir deyile, geometri aksiyomlar sadece rtk ta nmlardr. Poincare sonra, geometri aksiyomlarnn yapsn belirlemi ola rak soruya geri dner: klid geometrisi mi doru, yoksa Riemann ge ometrisi mi doru? Yant, bu sorunun anlamsz olduudur. Ayn ekilde, metrik sistem doru da avoirdupois sistem* yanl m; kartezyen koordinatlar doru da kutupsal koordinatlar yanl m diye sorar. Bir geometri tekinden daha doru olamaz; yalnzca daha uygun olabilir. Geometri doru deildir, yararldr. Poincare daha sonra, uzay ve zaman gibi teki bilimsel kav ramlarn uylamsal yapsn gstererek devam eder; bu kendilikleri lmek iin dierinden daha doru bir yol olmadn, genel kabul grenin yalnzca daha uygunu olduunu belirtir. Uzay ve zaman kavramlarmz da, olgular ele alma konusundaki uygunluklar nedeniyle seilmi tanmlardr. Ancak, en temel bilimsel kavramlarmzla ilgili bu radikal anlay henz tamamlanmamtr. Bu aklamayla, uzayn ve zamann ne ol duu hakkndaki giz daha anlalr klnabilir; ama bu kez evrenin d zenini kantlama yk, olgularn zerine yklenmitir. Nedir olgular? Poincare, bunu eletirel bir tarzda incelemeye balar. Hangi ol gular izleyeceksiniz? diye sorar. Bunlardan sonsuz sayda var. Ol gular semeden gzleyen birinin bilim retme ans, daktilo bana gemi bir maymunun sann duasn yazabilme ansndan daha fazla deildir. Hipotezler iin de ayn ey geerlidir. Hangi hipotezler? Poincare yle yazar: Bir grng tmyle mekanik bir aklamay olanakl klyorsa deneyin aa kard tm acayiplikleri ayn baaryla aklayabilen sonsuz saydaki dier aklamalar da olanakl k lacaktr. Bu, Phaedrusun laboratuvarda yazd tmceydi; onun okuldan atlmasna yol aan sorunu retmiti.
* ngiltere ve ABDde kullanlan l sistemleri, (.n.)
237

Bir bilimadamnn zaman sonsuz olsayd, der Poincare, ona sy lenecek ey yalnzca, Gzle ve dikkat et olurdu; ama her eyi gz lemek iin zaman yoksa ve yanl grmektense hi grmemek daha iyiyse onun seim yapmas gerekir. Poincare baz kurallar koyar: Olgularn bir hiyerarisi vardr. Bir olgu ne denli genelse o denli nemlidir. ok kez ortaya kan olgu, yeniden oluma olasl az olana gre daha stndr. rnein, yalnzca bireyler olsayd, ama trler olmasayd ve kaltm, yav rular ana-babalarna benzetmeseydi biyologlar bilim falan ya pamazlard. Hangi olgularn yeniden grnmesi olasdr? Basit olgularn. Nasl anlayacaz? Basit grnenleri sein. Ya bu basitlik gerektir, ya da karmak eler ayrt edilemez durumdadr. lk durumda bu basit olayla yeniden, ya tek bana ya da karmak bir olgu iinde bir e olarak karlaacaz byk olaslkla. kinci durumda da ol gunun yinelenme olasl byktr, nk doa byle durumlar ras gele oluturmaz. Basit olgu nerededir? Bilimadamlar bunu iki ar uta ara mlardr; sonsuz byk ve sonsuz kkte. rnein biyologlar, i gdsel olarak, hcreyi hayvann tmnden daha ilgin bulmaya y nelmilerdir ve Poincarenin zamanndan beri ise protein molekln hcreden daha ilgin bulmaktadrlar. Bundaki hikmet, sonularda aa kmtr; nk farkl organizmalara ait hcreler ve mo lekller arasnda, organizmalar arasndakinden daha fazla benzerlik bulunmutur. yleyse tekrar tekrar balayan ilgin olguyu nasl semeli? te yntem, olgular arasndan yaplan bu seimdir; nce bir yntem ya ratmaya uramak gerekir; ve hibiri kendini dayatmad iin ok sayda yntem dnlmtr. Dzenli olaylardan balamak uy gundur, ama tm kukularn tesinde bir kural belirlendikten sonra onunla uyuan olaylar skcdr, nk artk bize yeni bir ey retmezler. O zaman istisnalar nem kazanr. Benzerlikleri deil fark lar aratrrz; hem en arpc hem de en retici olan en vurgulu farklar seeriz. ncelikle, bu kuraln bozulma olaslnn en yksek olduu du rumlar seeriz; uzayda ok uzaklara ya da zamanda ok uzaklara gi derek allm kurallarmzn tmyle altst olduunu bulabiliriz ve bu byk altst olular, yaknmzda ortaya kan kk deiimleri
238

daha iyi grmemizi salayabilir. Ama asl hedefimiz benzerliklerin ve farklarn aratrlmasndan ok, grnen aykrlklarn altndaki gizli benzerlikleri tanmaktr. Baz kurallar ilk bakta aykr gibi g rnr, ama daha yakndan baktmzda, genelde birbirlerine ben zediklerini grrz; konu asndan farkldrlar, biim asndan, par alarnn dzeni asndan benzerdirler. Onlara bu yargyla bakarsak genilediklerini ve her eyi kapsama eiliminde olduklarn grrz. Ve belirli baz olaylarn, bir btnl tamamlayan ve dier bilinen btnlklerin inanlr bir imgesini oluturan deerini salayan ey budur. Hayr, der Poincare sonu olarak, bir bilimadam gzledii ol gular rasgele semez. O, dar bir hacme birok deneyim ve dnce sdrmak ister; fizik konusunda kk bir kitabn bile bir sr ge mi deney ve onun yz kat kadar, sonular nceden belli, olas deney iermesinin nedeni budur. Sonra Poincare bir olgunun nasl kefedileceini ayrntl bir e kilde gsterir. Bilimadamlarnn olgulara ve kuramlara nasl ula tn genel olarak anlatr ve kendisine gen yata n salayan ma tematiksel fonksiyonlarla ilgili kiisel deneyimini aktarr. On be gn boyunca, byle fonksiyonlarn olamayacan ka ntlamaya uramtr. Her gn alma masasna oturur, bir ya da iki saat alr, ok sayda kombinasyon dener, ama hibir sonuca ula amaz. Derken bir akam, alkn olmad halde koyu kahve ier ve uyu yamaz. Dnceler kalabalk gruplar halinde ortaya kar. Onlarn birbiriyle arptklarn, sonunda birbirlerine kenetlendiklerini, yani salam bir kombinasyon oluturduklarn hisseder. Ertesi sabah yapmas gereken, yalnzca sonular yazmaktr. Bir kristalleme dalgas balamtr. Poincare, kabul edilmi matematie benzerliklerin yn verdii ikinci kristalleme dalgasnn, daha sonra Teta-Fuchsian dizileri adn verdii eyi nasl rettiini anlatr. Jeolojik bir aratrma ge zisine katlmak iin Caenden, yaad kentten ayrlr. Yolculuun getirdii deiiklikler ona matematii unutturur. Bir otobse binmek zeredir ve ayan basamaa koyduu anda, aklna daha nceki d ncelerinin hibir hazrlk salamad bir dnce, Fuchsian fonk siyonlar tanmlamak iin kulland transformasyonlarn, Non-klid geometrininkilerle ayn olduu dncesi geliverir. Bu sav do239

rulayamaz, yalnzca otobste bir konuma yapar; ama bir kesinlik duygusu sezer. Daha sonra bo kaldnda bu sonucu dorular. Daha sonra, deniz kysndaki bir uurumda dolarken bir bulu daha gerekleir. O da ayn ekilde; ksaca, birdenbire ve kesin olarak gelir. Bir baka nemli bulu, bir caddede yrrken gerekleir. Ba kalar bu sreci bir dahinin gizemli almas olarak verler, ama Po incare byle s bir aklamayla yetinmez. Olanlar daha derin ara trmaya alr. Matematik, der, tpk bilim gibi yalnzca bir kurallar uygulama sorunu deildir. Kombinasyonlarn ounu baz sabit yasalara gre olanakl klmaz yalnzca. Byle elde edilen kombinasyonlar ar ok, yararsz ve skcdrlar. Mucidin gerek grevi bu kom binasyonlar arasndan seim yaparak yararsz olanlar elemek, ya da daha dorusu onlar yapmak zahmetinden kanmaktr ve bu seime yn verecek kurallar olaanst duyarl ve naziktir. Bunlar tmyle anlatmak nerdeyse olanakszdr; onlar formle edilmez, hissedilir. Daha sonra Poincare bu seimin bilinalt (subliminal) benlik olarak adlandrd, Phaedrusun dnce ncesi bilin dedii eyle tam uyuan bir kendilik tarafndan yapld hipotezini gelitirir. Bilinaltbenlik, der Poincare, bir problemin ok sayda zmne bakar, ama yalnzca ilgin olanlar onun bilincinin alanna girebilir. Matematiksel zmler, bilinaltbenlik tarafndan, matematiksel gzelliklerine, saylarn ve biimlerin uyumuna, geometrik zarafete gre seilirler. Bu, tm matematikilerin bildii der, Poincare, ama sradan kiilerin tmyle habersiz olduklar, duyunca genellikle gldkleri, gerek bir estetik duygusudur. Ama onun merkezi t myle bu uyum, bu gzelliktir. Poincare, romantik gzellikten, yani duyulara arpan, g rnlerin gzelliinden sz etmediini aklar. Onun kastettii kla sik gzelliktir, paralarn uyumlu dzeninden kaynaklanr ve ancak saf zekyla kavranabilir; romantik gzellie yap salar; onsuz yaam bulank ve arabuk geiveren, kiinin kendi dlerini ayrt ede medii, nk ayrt etmek iin temelin bulunmad bir d olur yal nzca. Bu klasik gzelliin aranmas, evrenin armonisi duygusudur ite, bize bu armoniye en ok uyan olgular setirten ey. Tek nesnel gereklik olan evrensel armoniyi yaratan olgular deil, eyler ara sndaki ilikilerdir. inde yaadmz dnyann nesnelliinin gvencesi, bu dn240

yann teki dnen varlklarla paylatmz bir dnya oluudur. teki insanlarla ilikilerimizde onlardan hazr armonik usa vurmalar alrz. Bu usa vurmalarn bizden gelmediini bilir, ama ayn zamanda armonileri sayesinde bizim gibi mantkl varlklarn eseri olduklarn anlarz ve bu usa vurmalar bizim duyum dnyamzla uyutuka bu mantkl varlklarn da bizimle ayn eyi grm olduklarn d nrz, yani d grmemi olduumuzu anlarz. Bilip bileceimiz tek gerein biricik temeli bu armoni, daha dorusu, bu niteliktir. Poincarenin adalar, olgularn nceden seildiini onay lamazlar; nk bunu kabul etmenin bilimsel yntemin geerliliini yok edeceini dnrler. nceden seilmi oIgularn, gerein sizin holandnz ey olmas anlamna geldiini savunurlar ve onun grlerini uylamclk olarak adlandrrlar. Oysa kendi nes nellik ilkelerinin gzlenebilir bir olgu olmad -ve kendi l tleriyle, onu askya almalar gerektiini- kasten grmezden ge lirler. Onlar byle yapmak zorunda olduklarn, yapmazlarsa bilimin tm felsefi temellerinin keceini sezerler. Poincare bu kukulara bir zm nermez. Sonuca varmak iin sylediklerinin metafizik ierimlerine pek fazla girmez. Sylemeyi ihmal ettii ey udur: Ol gularn gzlem yapmadan nce seimi, yalnzca ikinci bir zne-nesne metafizik sistemi iinde, sizin holandnz bir eydir! Ama Nitelik nc metafizik varlk olarak grntye girince olgularn nceden seilmesi artk keyfi deildir. Olgularn nceden seilmesi znel, kaprisli, sizin holandnza deil, gerekliin kendisi olan Ni telie dayanr. Bylece kukular dalr. Sanki, Phaedrus kendi yap-bozunu kurmaya alm, ama zaman yokluu nedeniyle bir tarafn tamamlamadan brakm gibiydi. Poincare de kendi yap-bozu zerinde almt. Onun, bilimadamlarnn olgular, hipotezleri ve aksiyomlar armoniye da yanarak setii gr de bitmemi yap-bozda, testere dii gibi, dz gn olmayan bir kenar brakt. Epistemolojik sorunlar zmek iin bilim dnyasnda, tm bilimsel gerein kaynann yalnzca znel, kaprisli bir armoni olduu izlenimini yaratrken, metafiziin s nrlarnda, epistemolojiyi kabul edilmez klacak bir bitmemi kenar brakmt. Ama biz Phaedrusun metafiziinden, Poincarenin szn ettii armoninin znel olmadn biliyoruz. O, znenin ve nesnenin kay
241

nadr ve onlarla, onlara gre daha st bir iliki iindedir. Kaprisli de ildir, kaprislilie kar koyan gtr; tm bilimsel ve matematiksel dncenin, kaprislilii yok eden, dzenleyici ilkesidir ve bilimsel d nce onsuz ilerleyemez. Gzlerimdeki takdir gzyalarnn nedeni, bu bitmemi kenarlarn, gerek Phaedrusun, gerekse Poincarenin szn ettii bir tr armoniyle, bilimin ve sanatn farkl dillerini tek bir eyde birletirebilecek, tam birleik bir dnce yaps oluturacak, kusursuz bir ekilde u uca geldiini kefetmemdir. ki yanmzdaki dalar diklemeye balayp Missoulaya doru dnen dar, uzun bir vadi oluturuyor. Kardan gelen rzgr beni bitirdi ve u anda yorgunum. Chris omzuma vuruyor ve zerine boyayla koca bir M harfi yazlm yksek bir tepeyi gsteriyor. Bam sallyorum. Bu sabah, ayn Bozemanda braktmza benzeyen bir dan nn den getik. Aklma gelen bir an paras, birinci snf rencilerinin her yl daa kp M harfini boyadklarn sylyor. Benzin aldmz istasyonda, iki Appaloosa at tayan kamyonun sahibi olan bir adam bizimle sohbete balyor. Atla uraanlarn ou motosikletten holanmaz, yle grnr ama bu yle deil; birok soru soruyor, ben de yantlyorum. Chris M harfinin olduu yere kalm deyip duruyor ama buradan, yolun dik, ukur dolu ve arazi ara balarna gre olduunu gryorum. Bu dz yol motisikletiyle ve bu ar ykle o aptall yapmak istemiyorum. Bir sre bacaklarmz uzatp yatyoruz, geziniyoruz ve sonra biraz yorgun, Missouladan Lolo Passa doru yola kyoruz. Bir an kageliyor; bu yol ok eski olmayan bir zamanda, her ka yann evresinde, her da yarnda yapt virajlar, keskin dnlerle giden toprak bir yoldu. Yol artk yaplm ve virajlar ok geni. Bir zamanlar iinde bulunduumuz tm trafik anlalan kuzeye, Kalispelle ya da Coeur DAlenee ynelmi, nk pek grnmyor. Biz gneybatya doru gidiyoruz, bir de arkadan esen bir rzgr denk geldi ve bu nedenle kendimizi iyi hissediyoruz. Yol, geide doru yo kua saldrmaya balyor. Dounun tm izleri silindi, en azndan benim imgelemimden. Burada tm yamurlar Pasifik rzgrlaryla geliyor ve tm nehirler ve dereler suyu yine Pasifike geri gtryor. ki ya da gn sonra okyanusta olacaz. Lolo Passta bir restoran gryoruz ve onun nndeki, Harley
242

marka, eski bir yar motorunun yanna park ediyoruz. Arkasnda, evde yaplm bir sepet var ve kilometre saatinde otuz alt bin ya zyor. Gerekten tm lkeyi gezmi bir adam. Restoranda midelerimizi pizza ve stle doldurup bitirince hemen kalkyoruz. Akama pek bir ey kalmad ve karanlkta kamp yeri ara mak hem zor hem de ho deil. karken, tm lkeyi gezmi adam kars ile motosiklette g ryoruz ve merhaba diyoruz. Adam Missouriden ve karsnn rahat bak iyi bir yolculuk yapmakta olduklarn gsteriyor. Siz de Missoulaya kadar o rzgr gslediniz mi? diye so ruyor adam. Bam sallayarak onaylyorum. Saatte otuz ya da krk mille esi yor olsa gerek. En azndan, diyorum. Bir sre, kamp yapma zerine konuuyoruz ve ne kadar souk ol duundan sz ediyorlar. Onlar Missouride, dalarda bile, yazn byle bir souk olabileceini dnemezlermi. Giyecek ve battaniye satn almak zorunda kalmlar. Bu gece ok souk olmaz herhalde, diyorum. Olsa olsa bin be yz metredeyiz. Chris Biz hemen yolun kysnda kamp kuracaz, diyor. Kamp yerlerinden birinde mi? Yo, yolun uzanda herhangi bir yerde, diyorum. Bize katlmay isteme konusunda bir eilim gstermiyorlar, ben de bir sre sonra mar dmesine basyorum ve el sallyoruz. Yolda, dadaki aalarn glgesi artk uzak. Be ya da on mil sonra, yoldan sapp yukarya giden, aalarn kesilmesiyle olumu bir orman yolu gryoruz. Orman yolu kumlu, bu yzden dk vitese takyorum ve dev rilmeyi nlemek iin ayaklarm iki yana ayorum. Orman yolundan ayrlan yan yollar gryoruz, ama asl yoldan kmyorum; yaklak bir mil sonra buldozerlere rastlyoruz. Bu, burada hl aa kes tiklerini gsteriyor. Geri dnyoruz ve yan yollardan birine giriyoruz. Yaklak yarm mil sonra devrilip yolu kapatm bir aaca varyoruz. Bu iyi. Bu yolun kullanlmadn gsterir. te buras, diyorum Chrise; o da aa iniyor. Millerce, el de memi ormann grnd bir yamatayz. Chris hep evreyi gezip aratrmak derdinde ama ben ok yor gunum, yalnzca dinlenmek istiyorum. Kendin git, diyorum.
243

Hayr, sen de gel. Gerekten yorgunum Chris. Sabah evreyi gezeriz. Ykleri zyorum ve uyku tulumlarn yere seriyorum. Chris gi diyor. Uzanyorum, kollarm ve bacaklarm yorgunluk saryor. Ses siz, gzel orman. Bir sre sonra Chris geliyor ve ishal olduunu sylyor. Ya, diyorum ve ayaa kalkyorum. amarn deitirmek gerekiyor mu? Evet. Sklarak bakyor. Tamam. Motosikletin n tarafndaki pakette. Yeni i amar giy, sele antasndan da bir sabun kar, dereye inip eskisini y kayacaz. Tm olanlardan utanm durumda ve imdi emirleri uy gulamaktan honut. Yolun aa doru eimi yznden, dereye doru giderken ayak larmz kayyor. Chris ben uyurken toplad talar gsteriyor. Bu rada ormann am kokusu ok kuvvetli. Hava souyor ve gne iyice alalm durumda. Sessizlik, yorgunluk ve gnein bat beni biraz karamsarla itiyor, ama bunu dar yanstmyorum. Chris i amarn ykadktan ve iyice temizleyip sktktan sonra yine orman yolundan yukar, geri dnyoruz. Yolu trmandka, bir den, tm yaam boyu bu yoldan gitmiim gibi karamsar bir duyguya kaplyorum. Baba? Evet? nmzdeki bir aatan bir ku havalanyor. Byynce ben ne olacam? Ku uzak bir tepenin ardnda kayboluyor. Ne diyeceimi bi lemiyorum. Drst diyorum sonunda. Yani, ne i yapacam? Herhangi bir i. Bunu sorunca neden deliye dnyorsun? Ben deli deilim... dndm yalnzca... bilmiyorum... d nemeyecek kadar yorgunum... ne yapacan fark etmez. Byle yollar gittike ufalr, ufalr ve biter. Sonra Chrisin geride kaldn fark ediyorum. imdi gne ufkun altnda ve alacakaranlk stmze kyor. Orman yolundan, ikimiz ayr ayr, yukarya geri dnyoruz; mo tosikletin olduu yere vardmzda uyku tulumlarna giriyoruz ve tek sz etmeden uykuya dalyoruz.

244

te koridorun sonunda; bir cam kap. Arkasnda Chris ve bir yannda erkek kardei, te yannda annesi. Chris elini cama dayam. Beni tanyor ve el sallyor. Ben de el sallyorum ve kapya yaklayorum. Her ey nasl da sessiz. Bir film izlerken ses kesilivermi gibi. Chris annesine bakyor ve glmsyor. Annesi de ona glmsyor, ama yalnzca acsn gizlediini gryorum. Bir eyden dolay ok ac ekiyor, ama bunu onlara belli etmek istemiyor. Ve imdi cam kapnn ne olduunu anlyorum. Bu bir tabutun ka pa -benim tabutunum. Tabut deil, bir lahit. Muazzam bir tonozun altndaym, lym ve bana son grevlerini yerine getiriyorlar. Gelip bunu yapmalar iyiliklerinden. Bunu yapmak zorunda de illerdi. kran duyuyorum. Chris beni lahitin cam kapan amaya tevik ediyor. Benimle ko numak istediini anlyorum. Belki de benim ona, lmn nasl ol duunu anlatmam istiyor. Bunu yapmak, ona anlatmak iin byk istek duyuyorum. Ne kadar iyi bir ocuk, gelip el sallyor, lmn ok kt bir ey olmadn, sadece insann kendini yalnz hissettiini sy leyeceim ona.. Kapy itip amak iin uzanyorum ama kapnn yanndaki ka ranlkta duran bir insan karalts beni kapya dokunmaktan vaz geiliyor. Tek bir parmak yukar kalkp gremediim dudaklara doru gidiyor. llerin konumasna izin verilmez. Ama onlar benim konumam istiyorlar. Bana hl ihtiya du yuluyor? Bunu grmyor mu? Bu ite bir yanllk olmal. Bana ih tiyalar olduunu grmyor mu? Karaltya yalvarp onlarla ko numam gerektiini bildiriyorum. Henz bitmedi. Onlara sylemem gereken eyler var. Ama karalt, duyduunu gsteren bir hareket bile yapmyor. CHRS!" diye baryorum kapya kar. SEN BULACA IM!!" Karalt tehdit edercesine bana doru geliyor, ama Chrisin sesini duyuyorum, bouk ve uzak, Nerede? Beni iitmi! Ve karalt, kap zerine bir perde ekiyor, kzgn bir ekilde. Dada deil, diye dnyorum. Da yok artk. OKYANUSUN DBNDE!! diye baryorum. Ve imdi, bir kentin terk edilmi ykntlar arasnda yapayalnz
245

23

ayaktaym. Tm evremdeki ykntlar ve burada tek bama yrmem gerek.

her

ynde

sonsuza

dek

uzanyor

Gne domu. Bir sre, nerede olduumdan emin olamyorum. Bir yerdeki bir ormanda, bir yolun zerindeyiz. Kt d. Yine o cam kap. Motosikletin kromu yanbamda parlyor, sonra amlar g ryorum ve sonra aklma Idaho geliyor. Kap ve yanndaki glgeli karalt tmyle hayaldi. Bir orman yolundayz, evet, doru... gneli bir gn... prl prl bir hava. Vaav!... harika. Okyanusa gidiyoruz. Yeniden, d ve seni okyanusun dibinde bulacam sz cklerini anmsyorum ve bunlara hl ayorum. Ama amlar ve gn dten daha gl, aknlm gidiyor. Gzel, eski gereklik. Uyku tulumundan kyorum. Hava souk, abucak giyiniyorum. Chris uyuyor. evresinde dolayorum, devrilmi bir aa gvdesi zerinde yryp orman yolundan yukar doru kyorum. Isnmak iin hzlanp jogginge balyorum ve yolda hzl kouyorum. Gzel, gzel, gzel, gzel, gzel. Szck jogginge uyuyor. Gneli tepeden birka ku havalanyor ve onlar gzden kaybolana dek izliyorum. Gzel, gzel, gzel, gzel, gzel. Yolda atr atr eden akllar. Gzel, gzel. Gnete parlak sar kum. Gzel, gzel, gzel. Bu yollar bazen millerce devam eder. Gzel, gzel, gzel. Sonunda yorgunluktan iyice bittiim bir yere geldim. Yol burada daha yksek ve millerce yukardan ormana bakyorum. Gzel. Hzla solumaya devam ederek, hzl admlarla geri dnyorum; akllar daha hafif atrdatarak, aalarn kesildii yerdeki bitkilere ve allara dikkat ederek. Yeniden motosiklete gelip eyalar zenle, ama hzla topluyorum. Artk nerdeyse hi dnmeden yapldnda, her eyin nasl bittiini biliyorum. Sonunda sra Chrisin uyku tulumuna geliyor. Onu, ya vaa yuvarlyorum ve Mthi bir gn! diyorum. evresine baknyor, nerede olduunu anlam deil. Uyku tu lumundan kyor ve ben onu katlarken, aslnda ne yaptn bil meden giyiniyor.
246

24

Sveterini ve ceketini giy, diyorum. Buz gibi bir yolculuk ola cak. Dediimi yapyor, motosiklete biniyor ve kk vitesle, orman yolundan aa, yolun asfaltla birletii yere geri dnyoruz. Orda yola devam etmeden nce arkaya, yukarya son bir kez bakyorum. Gzel. Gzel bir yer. Buradan sonra asfalt yol aa doru dne dne iniyor. Bugn uzun bir Chautauqua var. Tm yolculuk boyunca beklediim bir ey. kinci, sonra nc vites. Bu virajlarda ok hzl gitmemeli. Or manlarn zerinde gzel bir gn var. imdiye dek, bu Chautauquada bir belirsizlik, bir tkanma sorunu vard; ilk gn, zen gstermekten sz etmitim ve sonra, onun teki yz olan Nitelik anlalmadan, zen hakknda anlaml bir ey sy leyemeyeceimi fark ettim. Bence imdi, zen ve Niteliin ayn eyin i ve d yzleri olduunu belirterek zenle Nitelii birbirine balamak gerekir. Nitelii gren ve alrken hisseden bir kii, zen gsteren biridir. Grd ve yapt eye zen gsteren kii, Niteliin baz zelliklerini tamas gereken biridir. Yani, eer teknolojik zmszlk sorunu gerek teknolojistlerin, gerekse teknoloji kartlarnn zensizliinden kaynaklanyorsa ve zen ile Nitelik ayn eyin i ve d yzleriyse bunun mantksal so nucu udur: Teknolojik zmszle yol aan ey, aslnda gerek teknolojistlerde, gerek teknoloji kartlarnda grlen, teknolojideki Niteliin alglanmas konusundaki eksikliktir. Phaedrusun, Nitelik szcnn mantksal, analitik ve dolaysyla teknolojik anlamnn peinden srdrd delice takip, aslnda tm teknolojik zmszlk sorununun yant peindeydi. En azndan bana byle ge liyor. Bu yzden durup tm hmanist-teknolojik kartl sorununun al tnda yatan neden olduunu dndm klasik-romantik ayrmna yneldim. Ama bu da, Niteliin anlamna gitmeyi gerektirdi. Ama Niteliin anlamn klasik terimlerle anlamak iin de me tafizie ve onun gnlk yaamla ilikisine girmek zorundaydk. Bunu yapmak iin metafizikle gnlk yaamn ilikisini kuran dev alana -yani, formel akla- dn yapmak gerekliydi. Bylece, klasik man tkla metafizie kadar ilerledim, sonra oradan Nitelie girdim ve
247

sonra Nitelikten geriye, yine metafizik ve bilime dndm. imdi yine devam edip bilimden teknolojiye geldik ve nihayet, ilk bata gelmek istediim yerdeyiz. Ama imdi, her eyin tm anlamn byk lde deitiren baz kavramlar var. Nitelik Budadr. Nitelik bilimsel gerektir. Nitelik sa natn amacdr. imdi bu kavramlarn pratik, ayaklar yere basan bir balamda ilenmesi gerekiyor; bunun iin de batan beri zerinde ko nutuum eyden -eski bir motosikletin onarmndan- daha pratik ve ayaklar yere basan bir ey yoktur. Bu yol, kanyon iinden getike hep dne dne aa iniyor. Tm evremizde, ilk sabahn gne lekeleri var. Motosiklet souk havada ve da amlarnn arasnda vnlayarak gidiyor ve bir mil tede kah valt veren bir yer olduunu gsteren kk bir tabelann nnden ge iyoruz. Acktn m? diye baryorum. Evet! diye baryor Chris. BUNGALOV yazan ve altnda sola doru ok iareti bulunan ikin ci bir tabela. Yavalyoruz, sapyoruz ve akll bir yoldan geip aalarn altnda, verniklenmi aa gvdelerinden yaplm bun galovlara varyoruz. Motosikleti bir aacn altna park edip konta ve gaz kapatyorum; ana yapya giriyoruz. Tahta demeler mo tosiklet botlarnn altnda ho bir ses karyor. rtl bir masaya otu ruyoruz ve yumurta, scak kek, akaaa pekmezi, st, sosis ve por takal suyu smarlyoruz. Souk rzgr itahmz am. Anneme mektup yazmak istiyorum, diyor Chris. Bu houma gidiyor. Tezgha gidip kurumun ktlarndan al yorum. Onlar Chrise getiriyorum ve dolmakalemimi veriyorum. Bu canl sabah havas ona da enerji vermi. Kd nne koyuyor, dol makalemi hzla kapyor ve bo kt zerinde bir sre konsantre olu yor. Bana bakyor, Bugn ne? Sylyorum. Ban sallyor ve yazyor. Daha sonra yazyor, Sevgili annem: Sonra bir sre kda bakakalyor. Sonra bana bakyor: Ne desem? Srtmaya balyorum. Ona bir saat, bir metal parann bir yz
248

hakknda yaz yazdrmalym. Onu zaman zaman renci olarak g ryorum, ama retorik rencisi olarak deil. Scak kekler gelince ara veriyoruz ve mektubu bir kenara koy masn, daha sonra ona yardm edeceimi sylyorum. Kahvalty bitirdikten sonra, scak keklerin ve yumurtann ve her eyin verdii arlk duygusuyla oturup sigara iiyorum ve pen cereden, darda amlarn altndaki topran yer yer glge ve gn iinde olduunu gryorum. Chris yeniden kd alyor, imdi bana yardm et, diyor. Peki diyorum. Ona, taklp kalmann en yaygn sorun olduunu anlatyorum. Genellikle, diyorum, genellikle akln, ok eyi birden yapmaya kalktnda taklr. Yapman gereken, gelmesi iin sz ckleri zorlamamaktr. Bu, senin daha ok taklmana yol aar. imdi yapman gereken ey, yapacaklarn ayrp teker teker yapmaktr. Sen hem ne syleyeceini, hem de nce hangisini syleyeceini ayn anda dnmeye alyorsun, halbuki bu ok zordur. yleyse onlar ayr. Yalnzca, sylemek istediin eylerin dzensiz bir listesini kar. Daha sonra doru sralamay dnrz. Nasl eyler? diye soruyor. Peki, ona ne anlatmak istiyorsun? Yolculuk hakknda. Yolculuk hakknda ne gibi eyler? Bir sre dnyor. ktmz da hakknda. Tamam, not et, diyorum. Y azyor. Sonra onun baka bir konuyu yazdn gryoruz, sonra bir tane daha yazyor ve bu arada ben sigaram ve kahvemi bitiriyorum. Sy lemek istedii eylerin listesini yaparak sayfa dolduruyor, Onlar sakla, diyorum, daha sonra yine zerinde alacaz. Bunlarn hepsini asla bir mektuba yazamam. Benim gldm gryor ve kalarn atyor. En iyilerini se, diyorum. Sonra dar kyoruz ve yeniden motosiklete biniyoruz. Yolda kanyondan aa doru inerken, yksekliin srekli azal dn kulaklardaki imelerden anlyoruz. Hava snyor ve yo unluu artyor. Bu, aa yukar Miles Cityden beri iinde ol duumuz yksek lkeye elveda demek.

249

Taklma. Bugn konumak istediim ey bu. Yolculuun Miles Cityden sonraki blmnde anmsayacanz gibi, neden-sonu ilikisi zincirini inceleyerek ve bu zincirleri be lirlemek iin deneysel yntemi uygulayarak, formel bilimsel yntemin motosiklet onarmnda nasl uygulanaca hakknda konumutum. O zamanki ama, klasik aklcln ne anlama geldiini gstermekti. imdi, aklcln o klasik ablonunun, motosikletin ileyiinde Niteliin yerinin gerektiince tannmasyla mthi bir ekilde d zelebileceim, genileyebileceim ve ok daha etkili hale ge lebileceini gstermek istiyorum. Bunu yapmadan nce yine de, al lm tarzda motosiklet bakmnn olumsuz ynlerini ele almal ve sorunlarn nerede olduunu gstermeliyim. lk taklma dnsel taklmadr ki zerinde altmz eyin ge tirdii fiziksel taklmayla birlikte gider. Chrisin ektii derdin ay ns. rnein yan kapan zerindeki bir vida skr, almaz. K lavuza bakp, bu vidann byle sk olmasnn zel bir nedenini ararsnz, ama onun, o harika veciz stiliyle tm syledii Yan ka pa karndr ki bu size renmek istediiniz eyi sylemez. Ona gre, daha nce yaplmas gereken her ey yaplmtr ve yan kapak vidalarnn skmas iin bir neden yoktur. Eer deneyimli biriyseniz bu durumda, penetre olan bir likit ve darbeli tornavida kullanrsnz. Ama deneyimsizseniz tornavidann sapn bir ayarl pense ile tutup ok byk bir kuvvetle dndrmeye alrsnz; bu sizin gemite yapp da baardnz bir itir, ama bu kez yalnzca, vidann yarn laka etmeyle sonulanr. Kafanzda kapak ktktan sonra ne yapacanzla urayordunuz ve bozulmu bir vidayla ilgili bu asap bozucu ufak sorunun, ne yal nzca asap bozucu ve ne de ufak olmadn anlamanz pek fazla bir zaman almayacaktr. Takldnz. Durdunuz. Bittiniz. O sizi, mo tosikleti onarmaktan kesinlikle alkoydu. Bu, bilimde ya da teknolojide seyrek bir durum deildir. Bu, en yaygn durumdur. Salt, dz taklma. Geleneksel onarm iinde en kt an budur; ylesine kt ki, o gelmeden onu dnmekten bile ka nrsnz. Artk sizin iin kitaplar ie yaramaz. Bilimsel akl da yle. Neyin yanl olduunu bulmak iin bilimsel bir deneye de gereksiniminiz yoktur. Neyin yanl olduu aktr. Size gerekli olan oradaki, yar bozulmu vidadan nasl kurtulacanz hakknda bir hipotezdir ve bi250

limsel yntem size byle hipotezler salamaz. Bunlar salanmadan da ii yaramaz. Bu, bilincin sfr andr. Taklma. Yant yok. Bitmi. Ayvay yemi. Ruhsal ynden perian bir yaant. Zaman yitiriyorsunuz. Siz yetersizsiniz. Ne yaptnz bilmiyorsunuz. Kendinizden utanmanz gerekir. Motosikleti, ne yapacan dnmesini bilen gerek bir ta mirciye gtrmeniz gerekir. Bu durumda, korku-fke sendromunun stn gelmesi ve sizde, o yan kapaa keski ve ekile vurmak, gerekirse bir balyozla krp atmak istediini uyandrmas normaldir. Bunu dnrsnz ve d ndke, motoru yksek bir kprye karp aa atma eiliminiz artar. Kck bir vida yarnn sizi byle tmyle bozguna u ratmas tam bir kepazeliktir. Karnza kan ey Bat dncesinin byk bilinmeyeni, bo luudur. Fikire ve hipotezlere gereksiniminiz vardr. Geleneksel bi limsel yntem, bu hipotezleri nereden bulacanz syleyebilmeyi maalesef becerememitir. Geleneksel bilimsel yntem daima her eyi, olup bittikten sonra anlamada tam baarldr. Nerede bulunmu olduunuzu anlamak iin yararldr. Bildiinizi sandnz eyi s namada ie yarar, ama gitmek zorunda olduunuz yer, gemite git mekte olduunuzun devam olmadka size nereye gitmeniz ge rektiini syleyemez. Yaratclk, zgnlk, bulu yetenei, sezgi, dgc -baka bir deyile taklmazlk- tmyle onun alan d ndadr. Kanyondan aa inmeye devam ediyoruz, geni derelerin kan yona girdii yerlerdeki yarklar dik inilerle geiyoruz. Nehrin, de reler katldka hzla bydn fark ediyoruz. Yolun virajlar artk daha az sert ve dz blmler daha uzun. En byk vitese geiyorum. Daha sonra aalar seyreliyor ve uzuyor; aralarnda geni ayrlar ve allar beliriyor. Ceket ve sveter ok scak geliyor, onlar karmak iin yol kysnda duruyorum. Chris bir keiyolunda yrmek istiyor ve izin veriyorum; ben de oturup dinlenmek iin glgeli bir yer buluyorum. Sakinim ve d ncelerle doluyum. Bir tabela burada yllar nce bir orman yangn olduunu be lirtiyor. Verilen bilgiye gre orman, boluu yeniden dolduruyor ama ilk durumuna gelmesi iin yllar gemesi gerekecek.
251

Sonunda, akllardan kan ses Chrisin keiyolundan dndn belli ediyor. Pek uzaa gitmemi. Geldiinde Gidelim, diyor. Biraz kaymaya balayan yk yeniden balyoruz ve anayolda yolculua balyoruz. Orada otururken kan ter, rzgrla birden souyor. Hl o vidada taklm durumdayz; taklmadan ilerlemenin tek yolu viday geleneksel bilimsel ynteme gre incelemeyi brakmaktr. e yaramyor. Yapmanz gereken, bu skm vidann nda, ge leneksel bilimsel yntemi sorgulamaktr. Biz vidaya nesnel olarak bakmtk. Geleneksel bilimsel yn temle btnlemi olan nesnellik doktrinine gre, bu vidadan ho lanmamzn ya da holanmamamzn doru dnmemizle bir ilgisi yoktur. Grdmz eyi yorumlamamamz gerekir. Aklmz, do ann bizim iin dolduraca bo bir levha haline getirmeliyiz ve sonra, gzlediimiz gerekler hakknda tarafsz bir ekilde akl y rtmeliyiz. Ama durup da, bu skm vidaya dayanarak bunun hakknda ta rafsz dnrsek tm bu tarafsz gzlem dncesinin ne kadar ap talca olduunu grmeye balarz. Nerdedir o olgular? Biz neyi ta rafszca gzleyeceiz? Yar bozulmu viday m? Yerinden kmayan yan kapa m? Boyasnn rengini mi? Hz gstergesini mi? Poincarenin diyecei gibi, motosiklette sonsuz sayda olgu vardr ve gzlenmesi gerekenler dans edip kendilerini takdim etmezler. Gz lenmesi gereken, yani gereksinim duyduumuz olgular yalnzca pasif deil, lanet olas bir ekilde gizlidirler de ve yalnzca oturup bak makla onlarn gzlemini yapamayz. Ya iin iine girip onlar ara rz ya da uzun sre burada otururuz. Sonsuza dek. Poincarenin be lirttii gibi, hangi olgular gzleyeceimiz konusunda bilinalt bir seim yaplmas gereklidir. yi bir tamirci ile kt bir tamirci arasndaki fark, tpk, iyi ma tematiki ile kt bir matematiki arasndaki fark gibi; ite bu, ni telik temelinde, iyi olgular ktlerinden ayrabilme yeteneidir. zen gsterilmesi gerekir! Bu, formel geleneksel bilimsel yntemin, hakknda syleyecek hibir eyinin bulunmad bir yetenektir. Bu olgulara ancak gzlendikten sonra byk nem verenlerin titizlikle bilmezden gelir grndkleri bu niteliksel nseime daha yakndan bakmann zaman oktan geldi. Bilimsel yntemde Niteliin bir rol olduu yolundaki formel kabuln, ampirik bak hi de yok etmedii
252

anlalacaktr sanrm. Halta onu genilettii, glendirdii ve fiili bi limsel pratie daha yaklatrd grlecektir. Bence, taklma sorununun altnda yatan temel hata, geleneksel aklcln nesnellikte, yani gerei zne ve nesne olarak blen bir doktrinde diretmesidir. nk bilinen anlamda bilimin olumas iin bunlarn kesinlikle ayrlmas gerekir. Sen tamircisin. te bu da mo tosiklet. Siz birbirinizden sonsuza dek ayrsnz. Sen ona unu ya parsn. Sen ona bunu yaparsn. Sonucu bu oluturur. Motosiklete bu ezeli ikici zne-nesne ayrl ile yaklamak bize doru gibi gelir, nk buna almzdr. Ama doru deildir. Daima gerekliin zerine bindirilmi yapay bir yorum olmutur bu. Hibir zaman gerekliin kendisi olmamtr. Bu ikilik tmyle be nimsenirse tamirci ile motosiklet arasndaki belirli bir blnmezlik ilikisi, zanaatkrlara zg alma duygusu yok olur. Geleneksel aklclk dnyay zneler ve nesneler olarak blnce Nitelik darda kalr ki taklp kaldnzda size ne yapacanz syleyen zne ya da nesne deil, Niteliktir. Dikkatinizi Nitelie evirerek, teknolojik almay o zensiz zne-nesne ikiliinden alp zanaatkrlara zg, iin iine benliin girdii gereklie geri verebileceimiz, bunun da bize takldmzda gerek duyduumuz olgular verebilecei umulur. Benim kafamda u anda, kocaman, upuzun bir tren imgesi var; 120 yk vagonuyla, ayr boydan boya, douya doru kereste ve sebze; batya doru otomobil ve dier sanayi rnleri ykl olarak geer. Bu trene bilgi adn vermek ve onu iki paraya ayrmak is tiyorum: Klasik Bilgi ve Romantik Bilgi. Benzerlikler asndan Klasik Bilgi, yani Akl Kilisesince retilen bilgi lokomotif ve yk vagonlarnn tmdr. Onlarn ve iin dekilerin tm. Treni paralara blerseniz Romantik Bilgiyi hibir yerde bulamazsnz. Ve dikkatli olmazsnz tm trenin bu olduu var saymnda bulunmanz gayet kolaydr. Bu, Romantik Bilginin var ol mamasndan ya da nemli olmamasndan deildir. Bunun nedeni, imdiye kadarki tren tanmnn statik ve amasz olmasdr. Gney Dakotadayken, varoluun tm boyutlarndan sz ettiimde demek is tediim buydu. Trene bakmann iki ayr yolu vardr. Benzetmeyi srdrrsek, Romantik Nitelik trenin herhangi bir paras deildir. O, trenin n kenardr, trenin hi de statik bir var lk olmadn anlayncaya dek gerek nemini anlayamayacamz
253

iki boyutlu bir yzeydir. Eer tren bir yere gidemiyorsa tren falan de ildir. Treni inceleme ve paralara blme ileminde ister istemez durdurduk, yani bizim incelediimiz ey aslnda tren deildir. Bu yzden takldk. Gerek bilgi treni durdurulabilecek ve paralara ayrlabilecek bir varlk deildir. O hep bir yerlere gider. Nitelik denen bir ray ze rinde. Ve lokomotif ve o 120 vagonun tm Nitelik raynn g trdnden baka bir yere gidemez ve Romantik Nitelik, yani lo komotifin n kenar, onlar ray boyunca gtrr. Romantik gereklik, deneyimin keskin kenardr. O, bilgi treninin tm treni ray zerinde tutan, n kenardr. Geleneksel bilgi, o n ke narn bulunduu yerlere ilikin kolektif bellektir. n kenarda zne ve nesne yoktur, yalnzca ilerde Nitelik ray vardr ve bu Nitelii ge rektiince yorumlama, onaylama olananz yoksa tm trenin de ne reye gideceini bilmesi olanakszdr. Sizdeki saf akl deildir -saf kafa karkldr. n kenar kesinlikle tm hareketin olduu yerdir. n kenar, gelecein sonsuz olaslklarnn tmn ierir. O, gemiin tm tarihini ierir. Bunlar baka hangi yerde bulunabilir? Gemi, gemii anmsayamaz. Gelecek, gelecei yaratamaz. T myle burada ve imdi olan bu ann keskin kenar her zaman, var olan her eyin btnlnden baka bir ey deildir. Deer, yani gerein n kenar yapnn ilgisiz bir yan dal deildir artk. Deer, yapnn ncelidir. Onu ortaya karan ey dnce n cesi bilintir. Bizim yaplanm gerekliimiz deer temeline gre nseime urar ve yaplanm gereklii anlayabilmek iin onun k t deer kaynan anlamak gerekir. Bu yzden motosikletin aklc ynden kavran, zerinde a ltka, yeni ve farkl bir aklc anlayn daha ok Nitelii olduu anlaldka dakika dakika deiir. Eski yapkan fikirlere tu tunulmaz, nk onlar reddetmek iin dolaysz bir aklc temel var dr. Gereklik artk statik deildir. O, karsnda savam verilecek ya da temsil olunacak bir dnceler btnl deildir. O ksmen, siz bydke, yzyldan yzyla hepimiz bydke byyecek d ncelerden oluur. Gereklik, z gerei; merkezi, tanmlanamaz bir terim olan Nitelik dolaysyla statik deil dinamiktir. Ve dinamik ger ei tam anlamyla anlayabilirseniz asla taklmazsnz. Onun bi imleri vardr, ama bu biimler deime yeteneine sahiptir. Daha somut bir ekilde sylersek: Eer taklmadan bir fabrika
254

kurmak ya da bir motosikleti tamir etmek ya da bir ulusu dzeltmek istiyorsanz klasik, ikici, zne-nesne bilgisi, gerekli olmasna karn yeterli deildir. Yapacanz eyin nitelii ile ilgili bir duygunuzun da olmas gerekir. Neyin iyi olduu hakknda bir duyunuz olmaldr. Sizi ileriye gtren budur. Bu duyu, onunla birlikte domu olmanza karn, yalnzca birlikte doduunuz bir ey deildir. Gelitirebile ceiniz bir eydir de. Bu salt sezgi deildir, yetenek ya da be ceri ile de aklanamaz. Bu, ikili mantn gemite gizleme eili minde olduu temel gereklikle, yani Nitelikle temasn dolaysz so nucudur. Bu ekilde konulduunda ylesine anormal ve anlalmaz gibi du ruyor ki bunun gereklikle ilgili olarak edinebileceiniz en saf, aya en yere basan grlerden biri olduunu kefetmek insanda ok etkisi yaratyor. Harry Trumann bir konumas geliyor akla; hkmet programlar ile ilgili olarak yle demiti: Biz onlar yalnzca de neriz... ve eer ie yaramazlarsa... o zaman baka bir ey deneriz. Tam olarak byle dememise bile, buna yakn bir eydi. Yani Amerikan hkmetinin gereklii statik deil dinamiktir demek istiyordu. Houmuza gitmezse daha iyisini buluruz. Amerikan hkmeti, hayali bir doktriner dnceye taklp kalmayacaktr. Anahtar szck daha iyi -yani Nitelik-tir. Baz kiiler, znde, Amerikan hkmetinin taklm olduunu, Nitelie gre deieme yeceini savunabilir, ama bunu konuyla bir ilgisi yok. Burada nemli olan; Bakann ve en lgn radikalinden en lgn gericisine dek her kesin, hkmetin Nitelie gre, deimiyorsa bile deimesi ge rektiini kabul etmesidir. Phaedrusun, gereklik olarak deien Ni telik; yani tm hkmetlerin ona ayak uydurmak iin deimek zorunda olduu her eye kadir gereklik kavram, szn etmeksizin herkesin daima oybirliiyle inand bir eydir. Ve Harry Trumann syledii, aslnda, laboratuvarda alan bir bilimadamnn ya da bir mhendisin ya da bir tamircinin, gnlk i lerinin ak iinde nesnel olarak dnmedii zamanki pratik, pragmatik yaklamndan farkl deildir. Deli gibi teoriden sz edip duruyorum; oysa o, folklor gibi, her kesin bildii konulardan kp geliyor. Bu Nitelik, bu i duygusu her etkinlikte bilinen bir eydir. imdi nihayet u vidaya dnelim. Durumu yeniden deerlendirdiimizi ve u anda olan taklma ola255

yn, yani bilincin sfr noktasn, olabilecek durumlarn en kts deil de iinde bulunabileceimiz en iyi durum olarak kabul et tiimizi dnelim. Ne de olsa bu taklma Zen Budistlerin olu turmak iin ok uratklar bir eydir; derin nefesler alrlar, ha reketsiz otururlar vs. vs. Zihniniz bombotur, bo-esnek bir tavr taknm bir aceminin zihnidir. Bilgi treninin tam n kenarnda ger eklik raynn zerindesinizdir. Deiiklik olsun diye, bunun kor kulacak deil de kazanlacak bir an olduunu dnn. Zihniniz ger ekten, adamakll taklmsa, kafanzn dncelerle ykl olduu zamana gre belki de daha zgrsnzdr. Sorunun zm genelde ilk nce nemsiz ya da naho grnr, ama taklma durumu zamanla onun nemini kabul etmenizi salar. Onu daha nce nemsiz gryordunuz, nk taklmaya yol aan daha nceki kat deerlendirmeniz size onu nemsiz gstermiti. Ama imdi u gerei gz nne aln ki, ne denli sk sarlrsanz sarln bu taklma yok olmaya mahkmdur. Aklnz doal olarak ve zgrce, bir zme doru ynelecektir. Taklp kalma konusunda zel bir ustalnz yoksa bunu nleyemezsiniz. Taklp kalma kor kusu yersizdir, nk ne kadar uzun sre takl kalrsanz her se ferinde sizi taklmaktan kurtaracak Nitelik-gereklii daha iyi an larsnz. Aslnda, sizin taklmanza yol aan ey, bilgi treninin n tarafnn dnda olan bir zm vagonlarn bir ucundan br ucuna doru arayarak, taklmaktan kamanzd. Taklmaktan kanlmamaldr. nk o, her trl gerek an layn psiik ncelidir. Taklmay egosuz kabullenmek, teki u ralarda olduu gibi mekanik iinde de tm Nitelii anlamann anah tardr. Kendini yetitirmi tamircilerin, yeni bir durum dnda her eyle nasl baa kacan renmi, okul eitimli kiilerden genelde stn olmasnn nedeni, taklmann ortaya kard bu, Nitelii kav rayabilirle yeteneidir. Normalde vidalar yle ucuz, kk ve basit eylerdir ki nemsiz olduklarn dnrsnz. Ama imdi. Nitelik bilinciniz glendike bunun, u tek ve zel vidann ucuz, kk ve nemsiz olmadn fark edersiniz. u anda bu vida aslnda tm motosikletin fiyat de erindedir, nk bu viday karamazsanz motosikletin gerekte hibir deeri yoktur. Vida konusundaki bu yeniden deerlendirme ile, onun hakkndaki bilginizi gelitirme isteiyle dolarsnz. Bilginizin genilemesiyle, sanrm vidann aslnda ne olduu ko
256

nusunda yeni bir deerlendirme ortaya kacaktr. Onun zerinde konsantre olur, dnr ve yeterli bir sre zerinde takl kalrsanz sanrm bu kez vidann bir snfa zg olma niteliini gittike yi tirdiini ve giderek daha ok kendine zg bir nesne olmaya ba ladn grrsnz. Daha sonra, daha da konsantre olduka, hatta vi day bir nesne olarak bile deil, bir ilevler topluluu olarak grmeye balarsnz. Sizin taklmlnz geleneksel akl kalplarn adm adm elimine etmektedir. Gemite, zneyle nesneyi birbirinden srekli olarak ayr dnzda bunlar hakkndaki dnceleriniz gayet katyd. Vida denen dokunulamaz ve baktnz gerekten daha gerek gibi g rnen bir snf oluturmutunuz. Ve vidann skmasn nasl d zelteceinizi dnmemitiniz, nk yeni bir ey dnemiyor, yeni bir ey gremiyordunuz. imdi ise viday karmada, onun ne olduuyla ilgili deilsiniz. Onun ne olduu bir dnce kategorisi olmaktan km ve sregiden dorudan bir deneyim olmutur. O artk vagonlarda deil n cephenin dndadr ve deiim yetenei vardr. Siz onun ne yapt ve bunu niin yaptyla ilgilenirsiniz. levsel sorular soracaksnz. So rularnza elik eden ey, Poincareyi Fuchsian denklemlerine y nelten Nitelik ayrt etme zelliinin ayns olan bir bilinalt Nitelik ayrt etme zelliidir. Nitelik ierdii srece, fiili zmnzn ne olduu nemsizdir. Vidayla ilgili dnceleriniz sertlik, kenetlenme ve vidann sarmal tutunmasyla ilgili dncelerle i ie girecek ve bunlar sizi doal olarak, skmann zlmesine ve solventlerin kullanlmasna doru kaydracaktr. Bu bir tr Nitelik raydr. Baka bir ray da, k tphaneye gidip ve orada, iinde ii zmleyecek vida skcye rastlayacanz mekanik aletler kataloguna bakmak ya da mekanik i lerden anlayan bir arkadaa telefon etmek olabilir. Ya da viday oya rak yok etmek ya da bir asetilen alevi ile yakmak. Ya da vida ze rinde bunca youn dnmelerinizin sonucu olarak, vida skme konusunda daha nce hi dnlmemi yeni bir ynteme va rabilirsiniz ve bu tm tekileri geer, patentini alp sonraki be yl iinde milyoner olabilirsiniz. Nitelik ray zerinde neler olabileceini nceden kestirmek olanakszdr. Tm zmler basittir ama siz on lara vardktan sonra. Ama onlar ancak, siz onlarn ne olduunu bil diiniz zaman basittirler.
257

13 numaral anayol bizim nehrin baka bir kolunu izliyor, ama u anda nehrin yukarlarna, bir zamanlarn eski bkhane kasabalarna ve uykulu bir manzaraya doru gidiyor. Bazen bir federal anayoldan bir eyalet anayoluna geiverdiinizde byle, zamann gerisine d m gibi olursunuz. Gzel dalar, gzel nehir, yamru yumru ama zevkli asfalt yol... eski yaplar, eski bir verandada yal insanlar... bu kadar eski olmasna atnz eski moda yaplar, fabrikalar, de irmenler, elli ve yz yl ncesinin teknolojisi; bunlar seyretmek, yeni eyleri seyretmekten ok daha iyidir. Asfaltn krld yerlerden yabani otlar, imenler ve kr iekleri kar. Dzgn, drtke, dim dik izgiler rasgele bir eiklik kazanrlar. Yeni srlm boyalarn diri renkli dzgn yzeyleri lekeli ve soluk bir yumuaklk alr. Do ann, bu binalarn kasti nesnelliini, mimarlarn incelemesi gereken rasgele bir kendiliindenlikle yumuatan kendine zg bir klidi ol mayan geometrisi vardr. Nehirden ve uykulu yaplardan ayrlarak imdi kuru, ayrms bir tr platoya trmanyoruz. Yol yle ok bklyor, tmsekleniyor ve sallyor ki hz elliye indirmek zorunda kalyorum. Asfaltta kt u kurlar var, bunlara ok dikkat ediyorum. Uzun yol yapmaya gerekten altk. Dakotadaki gibi uzun dz lkler ksa ve kolay geliyor artk. Motosiklet zerinde olmak, ol mamaktan daha doal geliyor. Hi de tandm bir yerde deiliz, daha nce hi grmediim bir lkedeyiz, ama yine de kendimi bu rada yabanc gibi hissetmiyorum. Platonun tepesindeki Grangeville, Idahoda kavurucu scaktan sonra airconditionlu bir restorana giriyoruz. erisi ok serin. i kolatal malt dondurmamz beklerken barda oturan bir ni versitelinin yanndaki bir kzla baktn fark ediyorum. Kz gz ka matrc biri ve bunu fark eden tek teki kii ben deilim. Bar tezghnn arkasnda, onlarn yannda duran kz ise onlara, kimsenin grmediini sand bir fke ile bakyor. Bir tr gen. Baka in sanlarn yaamlarndaki kk anlarn iinden, grnmeden ge iyoruz. Yeniden scaa kyoruz ve Grangevillee ok uzak olmayan bir yerde iinde bulunduumuz, otla andran kuru platonun birden, mu azzam bir kanyonla kesildiini gryoruz. Yolun belki yz tane, sa tokas biiminde keskin virajla srekli aaya inip atlaklar ve ka yalardan olumu bir le girdiini gryorum. Chrisin dizine vurup
258

gsteriyorum ve bir viraj dnp de tm bunlar grdmzde Vaay! diye bardn duyuyorum. Dik iniin balad yerde nc vitese takyorum, sonra gaz val fn kapatyorum. Motor geri teperek biraz duraklyor ve aaya doru iniyoruz. Motosiklet en derin yere ulatnda binlerce metre aaya inmi durumdayz. Bam evirip geriye bakyorum ve tepede karnca gibi grnen otomobilleri gryorum. imdi bu frn gibi l geip yolun bizi gtrecei yere gideceiz.

Bu sabah, taklma sorununa bir zm bulma konusu, yani geleneksel akln yol at klasik bozukluk tartlmt. imdi onun romantik paraleline doru, yani geleneksel akln rettii tek nolojik irkinlie ynelmenin zamandr. Yol, lms tepeler zerinden kvrla bkle geip White Bird ka sabasn evreleyen ince bir yeil kuan iine giriyor, sonra yksek kanyon duvarlar arasndan hzla akan byk bir nehre, Salmona doru ilerliyor. Burada scaklk korkun, kanyonun beyaz kayalarnn parlts da gzleri kr edecek kadar gl. Darack kanyon tabannda srekli kvrla kvrla, hzla akan trafikle sinirlerimiz bozularak, ate gibi scak havadan bunalarak gidiyoruz. Sutherlandlerin kat irkinlik, teknolojinin yapsnda var olan bir ey deildir. Sadece onlara yle grnmtr, nk teknolojinin iindeki irkin olan eyi soyutlamak ok zordur. Ama teknoloji yal nzca nesneleri yapmaktr ve nesneleri yapmak, doas gerei irkin bir ey olamaz; nk bu durumda, yine nesneleri yapan sanatlarda da gzelliin var olmas olanakszdr. Aslnda, teknolojinin kkn oluturan techne, sanat anlamna geliyordu. Antik Grekler kafalarnda sanat, imal etmekten ayrmamlar, bu yzden bunlar iin asla ayr szckler retmemilerdi. Zaman zaman iddia edildii gibi, irkinlik modern teknolojinin kulland malzemeden de gelmez. Seri retimle elde edilen plas tikler ve sentetik maddelerin kendisi kt deildir. Yalnzca, kt armlar edinmilerdir. Yaamnn ounu bir hapishanenin ta du259

25

varlar arasnda geirmi bir kii, heykel sanatnn ba malzemesi ol duu halde ta, doasnda irkinlik tayan bir madde olarak g recektir; irkin plastik teknolojisinin, ocukluundaki oyuncaklarla balayp uyduruk tketim maddeleriyle yaam boyu sren mah kmiyeti altnda yaam bir insan da ayn ekilde bu maddeleri, ya psnda irkinlik tayan bir ey olarak grecektir. Ama modem tek nolojinin gerek irkinlii herhangi bir maddede, biimde, eylemde ya da rnde bulunmaz. Bunlar yalnzca, dk Niteliin yerletii belli olan nesnelerdir. Bu izlenimi veren, Nitelii znelere ya da nes nelere ykleme alkanlmzdr. Gerek irkinlik, teknolojinin herhangi bir nesnesinden kay naklanan bir sonu deildir. te yandan, Phaedrusun metafizii iz lenirse, teknolojinin znelerinden, yani onu reten ya da kullanan in sanlardan da kaynaklanan bir sonu deildir. Nitelik ya da onun yokluu ne znede ne de nesnede yerleik deildir. Gerek irkinlik, teknolojiyi reten insanlarla rettikleri eyler arasndaki ilikide yatar; ki bu iliki teknolojiyi kullanan insanlarla, kullandklar eyler arasnda da benzer bir ilikiye yol aar. Phaedrusun hissettii ey, saf nitelik alglanmas annda, ya da alg bile deil, saf Nitelik annda znenin ve nesnenin olmaddr. Yalnzca, daha sonra zne ve nesnenin farknda olmamz salayan bir Nitelik duygusu vardr. Saf nitelik annda zne ve nesne zdetir. Bu Upaniadlarn tat tvam asi* gerekliidir, ama modern sokak ar gosuna da yansmtr. Bir eye bulamak, bir eyin, birinin ka fasna girmesi; bir eye kendini kaptrmak hep bu zdeliin ar goya yansmasdr. Tm teknik dallarda, zanaatkrln temeli bu zdeliktir. Ve modem, ikici anlayla kavranan teknolojide bu lunmayan da bu zdeliktir. Teknolojik rn yaratan kii onunla zel bir zdelik duygusu tamaz. Onu satn alan kii de onunla zel bir zdelik duygusu tamaz. Bundan tr o, Phaedrusun tanmna gre Niteliksizdir. Phaedrusun Korede grd duvar, bir teknoloji edimiydi. O duvar gzeldi; ama bunun nedeni ok usta bir dnsel plan, ya da yaplan iin bilimsel bir ekilde denetlenmesi ya da onu stilize etmek iin daha ok para harcanmas deildi. O duvar gzeldi, nk onun yapmnda alan insanlar nesnelere, yaptklar ii, zerinde
* Sen busun. (.n.)
260

dnmeden doru yapacak bir tarzda bakyorlard. Kendilerini, yap tklar iten, onu yanl yapacak ekilde ayrmyorlard. Tm zmn merkezi buradayd. nsani deerlerle teknolojik gereksinimler arasndaki elikiyi zmenin yolu, teknolojiden kamak deildir. Bu olanakszdr. e likiyi zmenin yolu ikici dncenin bariyerlerini krmak, bu en gelleri kaldrarak teknolojinin ne olduunu gerekten anlamaktr -do ann smrlmesi deil, doa ile insan ruhunu, her ikisini de aan yeni bir tr yaratda birletirmek. Bu aknlk, okyanusu aan ilk uak ya da aydaki ilk adm gibi olaylarla ortaya ktnda teknolojinin stn doasnn farkna halk tarafndan da varlr. Ama bu aknlk bi reysel dzeyde de; kiisel temelde, kiinin kendi yaamnda, daha az dramatik bir ekilde gereklemelidir. imdi kanyonun duvarlar dimdik burada. ou yerde yol iin gerekli boluk kayalar uurularak alm. Burada yedek yol yok. Tek yol nehrin yanndan giden. Benim yanlgm olabilir, ama nehir bana, bir saat ncesinden daha ufak gibi geliyor. Teknolojiyle yaanan atmalarn byle kiisel dzeyde almas ille de motosikletleri iermeyebilir elbette. Bu, bir mutfak ban bilemek, bir giysi dikmek ya da krlm bir sandalyeyi onarmak kadar basit bir dzeyde de olabilir. Altta yatan sorunlar ayndr. Her durumda, yapmann bir gzel yolu, bir de irkin yolu vardr ve yk sek nitelie ulamada, yani gzel yoldan yapmada, hem neyin iyi grndn grme yetenei hem de o iyiye ulamann temeldeki yntemlerini anlama yetenei gereklidir. Yani klasik ve romantik Ni telik anlaylar birletirilmelidir. Bizim kltrmzn doas yledir ki bu ileri nasl yapacamz renmek iin bir klavuza bakacak olursanz klavuz daima, yal nzca bir Nitelik anlayn, yani klasik olann verir. Size ban bi lenmesinde bak azn nasl tutacanz ya da diki makinesini nasl kullanacanz ya da tutkal nasl kartrp uygulayacanz syler ve bu temel yntemler bir uyguland m iyinin doal olarak bunlardan kacan varsayar. Neyin iyi grneceini dorudan grme yetenei bilmezden gelinir. Sonu, modern teknoloji iin gayet tipiktir; grnmlerdeki genel kasvet yle ardr ki kabul edilebilir klnabilmesi iin bir stil kap lamasyla rtlmesi gerekir. Ve bu, romantik Nitelie duyarl biri iin
261

daha da ktdr. Bu kez yalnzca ok kasvetli deil kalptr da. te bu iki zellii yan yana koyun, Amerikan teknolojisinin tam isabetli temel tanm ksn ortaya: Stilize otomobiller, stilize deniz motorlar, stilize daktilolar ve stilize giysiler. Stilize evlerin stilize mut faklarndaki stilize buzdolaplar iinde stilize yiyecekler. Noelde ve doum gnlerinde stilize bir ekilde, stilize ana-babalaryla birlikte olan stilize ocuklar iin stilize plastik oyuncaklar. Bu ondan ara sra irenmemeniz iin kendiniz de korkun stilize olmalsnz. Sizi tav layan stildir; teknolojik irkinliin zeri romantik kalplktan olumu ekerli bir sosla rtlr; bunu yapanlar gzellii ve yarar retme a basnda, stilize kiiler olmalarna karn nereden balayacaklarn bil mezler, nk kimse onlara bu dnyada Nitelik diye bir eyin ol duunu ve bunun gerek olduunu ve stilden ibaret olmadn sylememitir. Nitelik, znelerin ve nesnelerin zerine, Noel aacna ylba ss koyar gibi koyabileceiniz bir ey deildir. Gerek Nitelik znenin ve nesnenin kayna, yani aac oluturan kozalak olmaldr. Bu Nitelie ulamak iin, ikici teknolojiye elik eden 1. aama, 2. aama, 3. aama gibi ynergelerden biraz farkl bir ilem gerekir ki imdi bu konuya girmek istiyorum. Kanyon duvarlar arasndaki birok virajdan sonra, bodur kk aa lardan ve kayalardan olumu ufak bir alanda, dinlenmek zere du ruyoruz. Aalarn evresindeki otlar gneten yanp kahverengiye dnm ve zerlerine, piknik yapanlarn brakt pler salm. Bir glgeye kyorum ve bir sre sonra, aslnda bu kanyona gir diimizden beri hi bakmadm gkyzne bakyorum, gzlerimi k sarak. Yukarda, kanyon duvarlarnn st taraf serin, koyu mavi ve ok uzak. Chris nehri grmeye bile gitmiyor, oysa bu normalde yapt bir eydi. Benim gibi o da yorgun ve aalarn bu kt glgesinde otur maktan honut. Bir sre sonra, orada eski bir su tulumbas olduunu, nehirle bizim aramzda durduunu sylyor. Onu bana gsteriyor, ne demek istediini anlyorum. Oraya gidiyor, tulumbay ekerek suyu bir eline dktn ve sonra suyu yzne vurduunu gryorum. Yanna gidip, iki elini de kullanabilsin diye tulumbay ekiyorum. Sonra ben de ayn eyi yapyorum. Su ellerime ve yzme serinlik duygusu ve riyor. Bitirdikten sonra yine motosiklete dnyoruz, biniyoruz ve kanyon yoluna kyoruz.
262

imdi o zm. Bu Chautauqua boyunca teknolojik irkinlik so rununa tmyle olumsuz bir tarzda bakld. Nitelie ynelik Sut herlandlerinki gibi romantik tavrlarn, kendi alarndan umutsuz olduu sylendi. Salt son moda heyecanlar yaayamazsnz. Evrenin sakl biimleriyle de; anlaldklarnda almay kolaylatrabilecek, hastalklar azaltabilecek, ktl ortadan kaldrabilecek doa ya salaryla da almanz gerekir. te yandan, saf ikici manta dayal teknoloji bu maddi ilerlemeleri, dnyay stilize plerden olumu bir p ynna dntrerek elde ettii iin de knanmtr. imdi knama iini brakp baz yantlar vermenin zamandr. Yant, Phaedrusun klasik anlaynn romantik gzellikle r tlmemesi, klasik ve romantik anlaylarn temel dzeyde bir letirilmesi gerektii yolundaki dncesidir. Gemite, ortak akl ev renimiz tarih ncesi insann romantik, akld dnyasndan kama, onu reddetme yntemini benimsemiti. Sokrates zamanndan beri, doann henz bilinmeyen yasalarn anlamak amacyla akl z grletirmek iin; tutkularn, duygularn reddedilmesi gerekli ol mutu. imdi doa yasalar anlayn, nceleri kalan o tutkular iinde sindirecek ekilde gelitirmenin zamandr artk. Tutkular, he yecanlar, yani insan bilincinin duygusal blm de doa yasalarnn bir parasdr. Merkezi paras. u anda bilimlerin, gz dnm, akld bir ekilde genilemi veri toplama ilemiyle doldurua getirilmi durumdayz; nk bi limsel yaratcl anlamamz salayacak herhangi bir aklc ereve yoktur. Ayn zamanda u anda sanatta da bir sr stillerle doldurua getirilmi duyumdayz, nk sakl biimleri zmseme ve o yne doru yaylma ok yetersiz. Hibir bilimsel bilgisi olmayan sa natlarmz ve hibir sanatsal bilgisi olmayan bilim adamlarmz var ve bunlarn ikisi de tinsel duyudan nemli lde yoksun ve sonu yalnzca kt deil iren de. Sanatla teknolojiyi yeniden bir letirmenin zaman oktan gelmi de gemi bile. DeWeeselerde, teknik almayla ilgili olarak kafa huzuru hak knda konumaya balam, ama meselenin glerek geitirilmesine yol amtm, nk konuyu, balangta onu anladm balamn d na karmtm. imdi bence kafa huzuruna geri dnmenin ve ne hakknda konutuuma bakmann uygun balam olutu. Kafa huzuru teknik almada hi de yzeysel bir ey deildir.

263

Her ey buna baldr. Kafa huzurunu yaratan ey iyi, mahveden ey kt itir. Gerekli koullar, lm aletleri, kalite kontrol, son kontrol, tm bunlar, iin asl sorumlusu olanlarn kafa huzurunu salamak iin gerekli aralardr. Sonuta nemli olan, onlarn kafa huzurundan baka bir ey deildir. nk kafa huzuru, romantik Niteliin de, kla sik Niteliin de tesinde olan ve ikisini birletiren ve ie hep elik et mesi gereken Niteliin alglanabilmesi iin nkouldur. Neyin gzel grndnn bilinmesi, neden gzel grndnn nedenlerinin an lalmas ve alma srdke bu gzellikle birleilmesinin yolu, g zelliin parlaklnn grnecei bir i dinginlik, bir kafa huzuru oluturmaktan geer. isel kafa huzurundan sz ediyorum. Bunun d koullarla do rudan ilikisi yoktur. Dncelere dalm bir keite ya da iddetli bir savataki askerde ya da bir santimin binde birini ekmekte olan bir tornacda oluabilir. Bu, evreyle tam zdelemeyi salayan bir ken dini vermilii kapsar; bu zdelemenin birok dzeyleri ve din ginliin birok dzeyleri vardr ki bunlar etkinliin daha ok bilinen dzeyleri kadar derin ve ulalmas zordur. Baar dalar yalnzca bir ynde kefedilmi Niteliktir ve isel kafa huzurunun rn olan z bilincin -ki bu kendini vermilikten ok farkldr- okyanus u kurlaryla birlikte dnlmezse grece anlamsz ve elde edilmesi genellikle olanakszdr. Bu isel kafa huzuru dncenin basamanda oluur. Fiziksel dinginlik baarlmas en kolay olandr, ama yeraltnda gnlerce g ml kalarak yaayabilen Hindu mistiklerinin gsterdii gibi, bunun da birok dzeyleri vardr. Ruhsal dinginlikte dnceler arasnda ge zinilmez; bu aama daha zordur, ama ulalabilir. Ama arzular ara snda gezinilmedii ve yaamn hibir arzu olmakszn srdrld deer dinginlii ise en zorudur. Bazen bu isel kafa huzuru hakknda dnrm de, bu dinginlik, zde deilse bile balk avlamaya gittiinizde bazen bulduunuz hu zura benzer; bu da ou kiinin bu sporu neden sevdiini gsterir. Suyun kenarnda, elinde oltayla oturmak, kmldamamak, gerekte hibir ey dnmemek, hem de hibir eyi gerekten dert etmemek sizi daha nce zemediiniz sorunlar zmekten alkoyan ve dav ranlarnza ve dncelerinize irkinlik, hantallk veren i gerilimleri ve sinir bozukluunu kovar sanki. Motosikletinizi onarmak iin bala gitmeniz gerekmez elbette.
264

Bir fincan kahve, apartman bloku evresinde bir yry, bazen ii be dakikalna brakp sessiz kalmak yeterli olabilir. Bunu yap tnzda her eyi aa karan isel kafa huzuruna doru yk seldiinizi hissedersiniz. Bu i huzuruna ve onun aa kard Ni telie arkasn dnen ey kt bakmdr. nn dnen ey ise iyi bakmdr. Ona doru ya da ters ynde dnmenin biimleri sonsuzdur, ama hedef hep ayndr. Bence, bu kafa huzuru kavram bilinir ve teknik almann mer kezi haline getirilirse klasik ve romantik niteliin kaynamas pratik alma koullar iinde temel bir dzeyde gerekleebilir. Bu kay namay yetenekli tamircilerde ve tornaclarda gerekten g rebileceinizi, hatta ayn eyi, yaptklar ilerde de grebileceinizi sylemitim. Onlarn sanat olmadn sylemek sanatn doasn yanl anlamaktr. Onlarda sabr vardr, zen vardr, yaptklar ie kar dikkat vardr ve bundan da tesi, bir ile salanan bir tr uyu mun yaratt zorlamayla kurulmam, ynlendireni ve izleyeni ol mayan isel kafa huzuru vardr. Malzeme ve zanaatkrn dncesi birlikte, przsz, dzgn deiimlerle, malzemenin istenen duruma gelip de zanaatkrn dnmeyi brakt ana dek deiirler. Yapmay gerekten istediimiz bir eyi yaparken hepimiz byle anlar yaarz. Ama nedense bu anlar talihsiz bir ekilde iten ay rrz. Szn ettiim tamirci bu ayrm yapmaz. Biri onun hakknda, yapt ile ilgilenir dediinde bu, yapt ile btnleir de mektir. Bu btnlemeye yol aan, bilincin keskin kenarnda, zne ve nesne ayrl duygusunun olmaydr. Bu zne-nesne ikiliinin yok luunu anlatan pek ok deyim vardr, nk kastettiim ey folk lorda, saduyuda, gnlk alma anlaynda gayet iyi anlalabilir. Ama bilimsel konuma biiminde bu zne-nesne ikiliinin yokluunu gsteren szckler seyrektir, nk bilimsel kafalar formel, ikici bi limsel bakn gerektirdii bir tavrla, kendilerini bu tr bir anlaytan uzak tutarlar. Zen Budistler yalnzca oturmadan, yani benlik ile nesne ara sndaki ikiliin bilince hkim olmayaca bir dnsel pratikten sz ederler. Benim burada motosiklet bakm hakknda sz ettiim ey de, benlik ile nesnenin ikilii dncesinin bilincinize hkim ol mayaca yalnzca onarmadr. zerinde alt eyden ayr ol duu duygusuna yenik dmeyen kii iin, yapt ie zen gs265

terdii sylenebilir. Aslnda zen gstermek budur, yapt ile z deleme duygusudur. Bu duyguyu duyan kii zen gstermenin i yzn, yani Nitelii de grr. Motosiklet zerinde alrken yaplacak ey, teki ilerde de ol duu gibi, kiiyi evresinden koparmayacak bir kafa huzuru olu turmaktr. Bu baarld m kalan her ey doal olarak bunu izler. Kafa huzuru doru deerler retir, doru deerler doru dnceler retir. Doru dnceler doru eylemler retir ve doru eylemler, mer kezindeki huzuru bakalarnn da grebilecei maddi yansmalar oluturacak iler retirler. Koredeki o duvarda olan ey buydu. O, tinsel bir gerekliin maddi bir yansmasyd. Bence, eer dnyay dzeltmek ve yaanacak daha iyi bir yer ha line getirmek istiyorsak yaplacak ey, kanlmaz olarak ikici olan, znelerle ve nesnelerle ve bunlarn birbiriyle ilikileriyle dolu olan politik ilikiler zerinde ya da bakalarnn yapaca eylerle dolu olan programlar zerinde konumak deildir. Bence bu tr bir yak lam sondan balar ve bu sonu ba sanr. Politik programlar, ancak temeldeki toplumsal deerler sisteminin doru olmas durumunda et kili olabilecek, toplumsal niteliin sonu rnleridir. Toplumsal de erlerin doru olmas iin bireysel deerlerin doru olmas gerekir. Dnyay dzeltmenin yeri ilk olarak kendi yreimiz, kafamz ve el lerimiz ve sonra onlardan kan itir. Bakalar insanolunun yaz gsn dzeltmekten sz edebilir. Ama ben salt motosikletin nasl ona rlacandan sz etmek istiyorum. Syleyeceklerimin kalc deerinin de daha fazla olduuna inanyorum. Riggins adnda bir kasabaya geliyoruz ve bir sr motel gryoruz; sonra yol kanyondan kyor ve daha kk bir dereyi izliyor. Yukardaki ormanlara doru gidiyor gibi. Evet, yle yapyor ve yol hemen, uzun, serin amlarla gl geleniyor. Mesire yerlerini gsteren tabelalar beliriyor. Dne dne ykselip am ormanlaryla evrili, umulmadk gzellikte, serin, yeil ayrlara geliyoruz. New Meadows adl kasabada yeniden benzin ve iki kutu motor ya alyor, deiiklie hl ayoruz. Ama New Meadowsdan karken gnein uzun eimi dikkatimi ekiyor ve bir ikindi sonras hzn kmeye balyor. Gnn baka zamanlarnda olsa bu da ayrlar bana daha canllk verirdi, ama ok uzun yol gittik. Tamaracktan geiyoruz ve yol yeil ayrlardan sonra yeniden aa inip orak ve kumlu topraklara giriyor.
266

Sanrm bugn Chautauqua iin syleyeceklerim bu kadar. Yap tmz uzun bir oturumdu, ama belki de en nemlisiydi. Yarn Ni telie doru dnen ve Nitelie arkasn dnen eyler, karlalacak baz tuzaklar ve sorunlar zerinde durmak istiyorum. Evimden ok uzak bu kumlu ve orak topraklarda, portakal renkli gn nn uyandrd garip duygular. Chris de ayn eyi duyumsuyor mu, merak ediyorum. Her ikindi vakti gnn bir daha gel memek zere gitmesi ve ileride, artan karanlktan baka bir ey kal mamasyla gelen, aklanamaz bir tr hzn bu. Portakal rengi k donuk bronz rengine dnyor ve gn bo yunca gsterdii eyleri yine gstermeye devam ediyor, ama bu kez hevessiz bir ekilde gsteriyor sanki. u orak tepelerin tesinde, uzaktaki u kk evlerde yaayan insanlar vardr, tm gn orada bu lunuyorlardr. o gnk ilerine gidiyorlardr ve u anda, u karar makta olan garip manzarada bizim gibi allmadk ya da farkl bir ey grmyorlardr. Onlarla sabah erken karlaacak olsak bize me rakla bakarlar ve oraya niin geldiimizi merak ederler. Ama imdi, akam vakti bizim varlmzdan holanmazlar. alma saati bit mitir. Akam yemei, aile, dinlenme ve evde kendi iine dnme za mandr. Biz, kimse fark etmeden, bu bombo ana caddeden ve daha nce hi grmediim bu garip kasabadan motosikletle geiyoruz ve imdi mthi bir soyutlanmlk ve yalnzlk duygusu bastryor, ruhum gnele birlikte batyor. Terk edilmi bir okulun bahesinde duruyoruz ve ok byk bir kavan altnda motosikletin yan deitiriyorum. Chris tedirgin ve neden byle uzun sre durduumuzu merak ediyor, ama belki de onu tedirgin eden eyin gnn bu zaman olduunu bilmiyor; ona bir ha rita vererek ben ya deitirene dek incelemesini sylyorum; ya ii bittikten sonra haritaya birlikte bakyoruz, bulacamz ilk iyi res toranda akam yemei yemeye ve ilk iyi kamp yerinde kamp yap maya karar veriyoruz. Bu onu neelendiriyor. Cambridge adl bir kasabada akam yemei yiyoruz, yemei bi tirdiimizde hava tmyle kararyor. Oregona doru giden tali bir yolda, dada kk bir vadi iinde olduu anlalan BROWNLEE KAMP YER yazan kk bir tabelann gsterdii ynde, far nn peinde gidiyoruz. Karanlkta nasl bir arazide olduumuzu sy lemek zor. Aalar altndaki akll bir yoldan ve allarn yanndan
267

geerek kamp yerine varyoruz. Burada baka kimse grnmyor. Motoru durdurup yk indirdiimde, yakndaki bir derenin sesini du yabiliyorum. Bundan ve baz kk kularn tmesinden baka hi bir ses yok. Buray sevdim, diyor Chris. ok sakin, diyorum. Yarn nereye gidiyoruz? Oregona. El lambasn ona veriyorum ve ben eyalar karrken aydnlatmasn istiyorum. Ben daha nce burada bulundum mu? Belki. Emin deilim. Uyku tulumlarn ayorum ve onunkini piknik masasnn zerine seriyorum. Bu yenilik houna gidiyor. Bu gece uyumada zorluk ek meyeceiz. Az sonra uyuduunu gsteren derin nefes seslerini du yuyorum. Keke ona ne syleyeceimi bilseydim. Ya da ne soracam. Baz zamanlar yle yakn oluyor ki, ama yine de yaknlnn, neyin sy lenecei ya da sorulacayla bir ilgisi yok. Baka zamanlarda ok uzak gibi durur ve beni, benim grmediim st bir noktadan gzetler gibidir. Baz zamanlarda ise tmyle ocuksudur, arada hibir iliki kalmaz. Bazen bu konuda kafa yorarm da, bir insann baka bir insann dncesine ulaabileceini sanmann salt bir szsel yanlsama, salt bir mecaz, temelden yabanc iki yaratk arasndaki alveriin akla uygun gibi grnmesini salayan bir varsaym olduunu ve aslnda bir insanla teki arasndaki ilikinin nihayetinde bilinmeyen bir ey olduunu dnyorum. Bir bakasnn kafasndakileri anlama a bas, grnen eyin olduundan farkl grnmesine yol aar. Ben, sa nrm grntnn olduundan farkl grnmeyecei durumlar iin aba harcyorum. Tm o sorular sorma tarz; bilmiyorum.

Bir souk duyusu beni uyandryor. Uyku tulumunun tepesinden gkyznn koyu gri olduunu gryorum. Bam ieri ekiyorum ve yeniden gzlerimi kapyorum. Daha sonra gkyznn gri renginin aldn, ama havann yine
268

26

de souk olduunu anlyorum. Nefesimden kan buhar gryorum. Gri rengin tepemizdeki yamur bulutlarndan kaynakland yolunda bir dnce beni uyandryor, ama dikkatli baknca bunun, afan gri rengi olduunu fark ediyorum. Hava ok souk ve yola kmak iin ok erken, bu nedenle uyku tulumundan kmyorum. Ama uykum kayor. Motosiklet tekerleinin parmaklar arasndan, piknik masas ze rinde Chrisin vcuduna skca sarlm uyku tulumunu gryorum. Kmldamyor. Motosiklet, zerimde hayal gibi grnyor; harekete hazr, tm gece boyunca beklemi, sessiz bir gardiyan gibi. Gm grisi ve krom rengi ve siyah -ve toz. Idahonun, Montanann, Dakotann ve Minnesotann kiri. En alttan ste doru, g rn ok etkileyici. Gereksiz bir ss yok. Her eyin bir amac var. Onu satmay dnemiyorum bile. Aslnda buna gerek de yok. Bunlar otomobiller gibi deildir ki, birka yl iinde gvdesi pas lansn. Bunlarn ayarn ve onarmn ihmal etmezseniz kullandnz srece salam kalrlar. Belki de daha bile uzun. Nitelik. Bizi bunca yola sorun karmadan tad. Gne tam, iinde bulunduumuz kk vadinin tepesindeki kayalara deiyor gibi. Derenin zerinde bir sis birikimi beliriyor. Bu, havann snmakta olduunu gsteriyor. Uyku tulumundan kp ayakkablarm giyiyorum, Chrisi uyan drmadan toplayabileceim tm eyalar topluyorum, sonra piknik masasna gidiyorum ve onu uyandrmak iin sarsyorum. Tepki vermiyor. evreme baknyorum ve onu uyandrmaktan baka yapacak i kalmadn gryorum ve tereddt ediyorum, ama canlandrc havann etkisiyle gergin ve manik bir ekilde ba ryorum, KALK! ve hemen dorulup oturuyor, gzleri kocaman alyor. Bunu, mer Hayyamn Rubailerinin balang drtlsnn iz lemesi iin elimden geleni yapyorum. zerimizdeki kayalar, randaki bir l uurumuna benziyor. Ama Chris neden sz ettiimi bilmiyor. Kayalarn tepesine bakyor ve sonra, oturur durumda, gz lerini ksarak bana bakp duruyor. Kt okunmu bir iiri kabul ede bilmek iin, belli bir ruhsal durumda olmanz gerekir. zellikle de bunu.
269

Az sonra, kvrlan, bklen yollarda gidiyoruz yine. Her iki k ysnda yksek beyaz uurumlar bulunan muazzam bir kanyona ini yoruz. Rzgr dondurucu. Yol bazen ceketimin ve sveterimin ze rinden beni stan gnee kyor, ama hemen sonra, yine rzgrn dondurduu kanyon duvarnn glgesine giriyoruz. Bu kuru l ha vas sy tutmuyor. Dudaklarm rzgrdan tr kuru ve atlam hissediyorum. Daha ilerde bir barajn stnden geiyoruz ve kanyondan kp yksek, yar l bir araziye giriyoruz. Buras Oregon artk. Yolun dne dne iinden getii manzara bana Hindistandaki Kuzey Racastan anmsatyor; buras tam l deil, bol miktarda fstk am, ard ve otlar var, ama kk bir vadiden gelen biraz su dnda ta rma elverili deil. O lgn Rubailer kafamn iinde grldeyip duruyor. ...Bir ey, bir ey o darack otlak boyunca rpnan, O ki ayrr l vahadan, Ki orda bilmez kimse kimdir Kle, kimdir Sultan, Ve oturur tahtnda zavall Mahmut Sultan... Hayyamn gznn kenaryla bir yaban gln grd ln yaknndaki eski bir Mool saraynn ykntlarnn bir anlk g rnts canlanyor kafamda... ...Ve yazn bu ilk aydr Gl getiren... Devam nasld? Bilmiyorum. Bu iiri de pek sevmem zaten. unu fark ettim ki yolculuun bandan beri, zellikle de Bozemandan beri, an paralar gittike daha az ona ait ve gittike daha ok bana ait olmakta. Bunun ne anlama geldiini bilmiyorum... sanrm... bil miyorum ite. Galiba bu yar ln bir ad vard, ama ne olduunu karamadm. Yolda bizden baka kimse grnmyor. Chris bararak yeniden ishal olduunu bildiriyor. Bir dere g rnceye dek srmeye devam ediyorum ve yol kenarna ekip du ruyorum. Yznde yine mthi bir utan ifadesi var, ama ona ace lemiz olmadn, yanna bir takm i amar, tuvalet kd ve bir kalp sabun almasn sylyorum ve iini bitirdikten sonra ellerini iyice ve dikkatlice ykamasn tlyorum.
270

Yar le bakan bir mer Hayyam kayasnn zerine oturuyorum ve kendimi fena hissetmiyorum. ...Ve yazn bu ilk aydr Gl getiren... Tamam... imdi anm syorum... Her sabah bin Gl getirir diyorsun, bize, Peki, ama Dnn Glleri nerde? Ve yazn bu ille ay Gl' getiren. Cemid ile Keykubad da alp gtrse. ... te byle gider... meri brakp Chautauquaya dnelim. merin zm, oturup a rab ekmek ve geen gnlere yanmak, bununla karlatrnca Cha utauqua daha iyi grnyor bana. zellikle bugnk, girikenlik hak kndaki Chautauqua. Chrisin tepeye geri dndn gryorum. Yz ifadesi mutlu g rnyor. Girikenlik (gumption) szcn severim. nk Nitelikle te masa geen birinin ne olduunu anlatr. O kii girikenleir. Grekler buna enthousiasmos derlerdi, anlam, theosla dolu, yani Tanryla ya da Nitelikle. Gryor musunuz nasl da uyuyor? Giriken kii kabz kabz oturup olup bitenlere vahlanmaz. Kendi bilin treninin n tarafndadr, ray zerinde ne olduunu gzler ve geldiinde onu karlar. Girikenlik budur. Chris geliyor ve imdi daha iyiyim, diyor. yi, diyorum. Sabunu, tuvalet kdn yerine kaldryoruz; hav luyu ve slak i amarlarn, teki eyalar slatmayacak bir yere ko yuyoruz, sonra motora binip yeniden yola kyoruz. Girikenleme sreci, evreni bayatlam grlerle deil de uzun sre gzleyip iiterek gerekten alglamayla oluur. Ama bu egzotik bir ey deildir. Bu yzden severim bu szc. Bunu, uzun, sakin bir balk avndan dnen kiilerde grrsnz sklkla. Bu kadar ok zaman bo yere harcam olduklarndan
271

tr genellikle birazck savunmadadrlar, nk yaptklar eyin d nsel ynden savunulur bir yan yoktur. Ama balk avndan dnm kii genellikle, birka hafta nce fena halde usand eylere kar garip bir girikenlik gsterir. O, zaman boa harcamamtr. Onun o ekilde grnmesi salt bizim kltrel bak amzn darlndandr. Bir motosiklet onaracaksanz en birinci ve en nemli gere, ye terli bir girikenliktir. Eer bu yoksa, yapacanz en iyi ey tm teki gereleri toplayp kaldrmaktr, nk size bir yararlar do kunmaz. Girikenlik, her eyin yrmesini salayan psiik benzindir. Eer sizde bundan yoksa motosikletin tamiri olanakszdr. Ama bunu edin miseniz ve nasl srdreceinizi biliyorsanz dnyada hibir ey o motosikletin onarmn engelleyemez. Onarlaca kesindir. Bu ne denle, her eyden nce dikkat edilmesi ve korunmas gereken ey gi rikenliktir. Girikenliin bu olaanst nemi, bu Chautauquann prog ramn oluturma sorununu zyor. Sorunumuz hep, genelliklerden nasl kurtulacamzd. Eer Chautauqua belli bir motosikletin onarmyla ilgili gerek ayrntlara girerse bunun sizinkinin modeline ve yapsna uymama olasl ok yksektir ve verilecek bilgi yalnzca yararsz deil, zararl da olacaktr; nk bir modelin onarm iin verilen bilgiler bir baka modeli berbat edebilir. Nesnel trden ay rntl bilgi iin, zgn modele gre hazrlanm kullanma klavuzuna bavurulmaldr. Buna ek olarak Audelin Otomotiv Rehberi gibi genel klavuzlar da aklar doldurabilir. Ama hibir klavuzun sz etmedii, ancak tm motosikletlerde ortak olarak bulunan baka tr bir ayrnt vardr ki burada verilebilir. Bu ayrnt, makine ile makine ustas arasndaki Nitelik ilikisi, gi rikenlik ilikisidir ki, makinenin kendisi kadar karmak bir eydir. Motorun tm onarm ilemi boyunca, tozlanm bir mafsaldan, ka zayla tahrip edilmi, deitirilemeyen gruplara dek pek ok makine paras, dk nitelikli paralar ortaya kar. Bunlar girikenlii bi tirir, cokuyu yok eder, cesaretinizi yle krar ki bu ii tmyle b rakmak istersiniz. Ben bunlara girikenlik tuza diyorum. Yzlerce, belki binlerce, belki milyonlarca farkl trde girikenlik tuza vardr. Ne kadarn bilmediimi renmenin yolu yok. Yalnz benim bildiim, sanki akla gelebilecek her trl girikenlik tuzana yakalanmm gibi geliyor bana, bugne dek. Beni, artk ya
272

kalanacan hibir tuzan kalmadn dnmekten alkoyan ey, yaptm her ite yenilerini kefetmem. Motosiklet onarm insan d krklna uratr. Sinirlendirir. ldrtr. Onu ilgin klan budur. nmdeki harita Baker kasabasnn hemen ilerimizde olduunu sy lyor. u anda tarmsal ynden daha iyi topraklarda olduumuzu g ryorum. Buraya daha ok yamur yam. u anda kafamdaki ey Bildiim Girikenlik Tuzaklarnm katalou. Tmyle yepyeni bir bilim daln, girikenlikbilimi kurmak istiyorum: Bu bilim dalnda tuzaklar trlerine ayrlacak, snflanacak, hiyerarik yap iine yerletirilecek ve aralarndaki ilikiler be lirlenerek gelecek kuaklarn eitimine ve tm insanln yararna su nulacak. Girikenlikbilim 101Nitelik ilikilerinin alglanmasnda duy gusal, bilisel ve psikomotor engellere ilikin bir inceleme -3cr, VII, MWF. Byle bir eyi niversite kataloglarnda grmek isterdim. Geleneksel dncede, girikenlik doutan var olan ya da iyi bir eitimle kazanlan bir ey sanlr. O, duraan bir maldr sanki. Gi rikenliin nasl kazanlaca konusunda hibir bilgi olmamas ne deniyle, giriken olmayan bir kiinin umutsuz vaka olduunu sanlr. kici olmayan dncede girikenlik duraan bir mal deildir. De ikendir, artabilen ya da eksilebilen bir tam havasnda olma re zervidir. O, Nitelik alglamasnn rn olduuna gre, girikenlik tu za sonu olarak kiinin Nitelik grn yitirmesine ve bunun sonucu, yapt eyle ilgili cokusunu yitirmesine yol aan herhangi bir ey olarak tanmlanabilir. Bu kadar geni bir tanmdan tahmin edilecei zre bu alan ok genitir ve burada yapmaya altmz yalnzca bir balang konumasdr. Benim grebildiim kadaryla balca iki tr girikenlik tuza vardr. lk tr, Nitelik raynn dna, d koullardan kaynaklanan du rumlar nedeniyle savrulduunuz tuzaklar kapsar ki ben bunlara ak silikler diyorum. kinci tr ise Nitelik raynn dna, ncelikle sizin kendinizden kaynaklanan koullar nedeniyle savrulduunuz tu zaklardr. Bunlar iin herhangi bir jenerik ad neremiyorum takntlar denebilir belki. lk olarak, dtan kaynaklanan aksilikleri ele alacam. Motosiklet onarmnda ilk kez byk bir ie kalktnzda, ye
273

niden montajda sray izleyememek aksilii en byk endienizdir. Bu, genellikle ii neredeyse bitirmek zereyken ortaya kar. Gn lerce altktan sonra, sonunda hepsini biraraya getirdiniz; biri d nda: Nedir bu? Piston kolu yata m?! Nasl olur da onu darda b rakrsnz? Aman Tanrm, her eyin yeniden sklmesi lazm! Girikenliinizin balon gibi sndn nerdeyse duyarsnz. Psssssss. Baa dnp her eyi skmekten baka yapacak bir eyiniz yok tur... Sizin bu dnceye almanz salayacak, bir aya dek uzayabilen bir dinlenme srecinden sonra. Benim montajda sray izleyememek aksiliini nlemek iin kul landm iki yntem var. Bunlar, hakknda bir ey bilmediim kar mak montajlar yaptmda kullanrm. Hakknda hibir ey bilmediim karmak bir montaj iine gi rimemem gerektiini syleyen bir mekanik dnce ekol olduunu burada antiparantez belirtmeliyim. Onlara gre benim ya bunun ei timini almam ya da bu ii uzmanna brakmam gerekir. Bu kendine lapan makineci sekinlerin ekolnn yok olduunu grmek isterdim. Bu motosikleti bir uzman harap etmiti. IBM uzmanlarn eitme amal brorlerin edisyonunu yaptm ben; eitim bittiinde bil dikleri yle aman aman bir ey deildi. lk kez yaptnzda bir de zavantajnz vardr; kazara zarar vereceiniz paralardan tr size birazck daha pahalya gelebilir ve kukusuz epey zamannz ala caktr, ama ikinci kez yaptnzda bir uzmandan daha ilerdesinizdir. nk siz girikenliinizle, montaj zor yoldan rendiniz ve uz manda bulunmayan tam bir iyi duygular takmnz var. Neyse, montajda sray izleyememe denen girikenlik tuzandan kurtulmak iin kullandm ilk yntem bir deftere skme srasn ve daha sonra yeniden montajda sorun karabilecek olaand eyleri yazmaktr. Bu defter bolca gres yayla kirlenir ve irkinleir. Ama birok kez, yazarken nemsiz grnen bir ya da iki szck, zarar ya da saatlerce fazladan almay nlemitir. Notlarda paralarn sa -sol ya da yukar-aa ynde durularna ve tellerin renk kodu ve du rumlarna zel bir nem verilmelidir. Eer paralar anm, zarar grm ya da gevemi grnyorsa o anda not etmelidir; bylece, gerekli paralar satn almaya gittiinizde hepsini birden alabilirsiniz. Montajda sray izleyememe denen girikenlik tuzandan kur tulmann ikinci yolu garajn zeminine gazete sermek ve paralar, s tne ayn gazeteyi okuduunuz gibi, soldan saa, yukardan aaya
274

doru dizmektir. Bylelikle, bunlar tersten giderek yeniden monte ettiinizde kk vidalar, rondeller ve pimler kolayca grnr ve ge rekli olduunda dikkatinizden kamaz. Ama, tm bu nlemlere karn sras bozuk montajlar olabilir; byle bir ey olduunda girikenliinizi kollamalsnz. Yitirdiiniz zaman kurtararak girikenliinizi onarmak iin lgnca acele etmek gibi bir girikenlik deliliinden saknn. Bu, yalnzca daha ok hataya yol aar. Baa dnmeniz ve her eyi yeniden skmeniz gerektiini anladnz anda uzun bir ara vermenizin zamandr. Bu montajlar, belli baz bilgilerden yoksun olduunuz iin sray izleyemediiniz montajlardan ayrt etmek nemlidir. Montaj ilemi sklkla, bir deiiklik yapmak iin sktnz ve yaptnz de iikliin ie yarayp yaramadn grmek iin yeniden biraraya ge tirdiiniz bir kt kesip ama ilemine dnr. Eer yaptnz de iiklik ie yaramyorsa bu, aksilik deildir; nk kazanlan bilgi gerek bir ilerlemedir. Ama montaj srasnda, bildiimiz, aptalca bir hata yapmsanz ikinci kez skme ve takma ileminin birinciye gre, byk olaslkla daha abuk yaplaca dncesiyle yine de bir miktar girikenlik kurtarlabilir. Farknda olmadan, yinelemeyi istemediiniz her trden eyi ezberlemi olursunuz. Bakerdan sonra motosiklet bizi ormanlara kard. Orman yolu bizi bir geitten arp te yandaki baka ormanlara gtryor. Dadan aa doru indike aalarn giderek seyreldiini g ryoruz; sonunda yine ldeyiz. kincisi, ara ara ortaya kan aksiliklerdir. Bunda, bozuk olan ey tam onarma baladnz anda, birdenbire dzeliverir. Elektrik sis temindeki ksa devreler genellikle bu snfa girer. Ksa devre yalnzca motosiklette dolarken olur. Durduunuz anda her ey dzelir. Bu durumda onu tamir etmeniz olanakszdr. Tm yapabileceiniz ey yeniden bozulmasn beklemek, eer bozulmazsa unutmaktr. Ara ara ortaya kan aksilikler ancak, sizin motoru tamir ettiinizi sanarak aldandnz zaman girikenlik tuza haline gelir. En iyisi, yaplan bir i hakknda birka yz mil gemeden sonuca varmamaktr. Bu tr aksilikler ikide bir tekrarlarsa moral bozucudur ama byle bir ey olsa da, profesyonel bir tamirciye giden bir kiiden daha
275

kt durumda deilsinizdir. Aslnda ondan ok daha iyi durumdasnzdr. Bu tr bir aksilik, motosikletini tekrar tekrar tamirciye g trp yine de iyi bir sonu alamayan motor sahibi iin daha byk bir girikenlik tuza olur. Oysa siz kendi makinenizi uzun sre in celeyebilirsiniz; bu, profesyonel tamircinin yapamayaca bir eydir ve gerekli olacan dndnz gereleri, ara ara kan bozukluk grnnceye dek yannzda bulundurabilir ve ortaya ktnda durup zerinde alabilirsiniz. Ara ara kan bozukluk tekrarladnda bununla motosikletin teki yaptklar arasnda iliki kurmaya aln. rnein ateleme bo zukluu yalnzca kasiste mi, yalnzca virajlarda m, yalnzca hz lanrken mi ortaya kyor? Yalnzca scak havalarda m? Bu ilikiler neden-sonu ilikisi hipotezlerinin anahtarlardr. Ara ara kan baz bozukluklarda kendinizi uzun bir sre her an tetikte olmaya al trmanz gerekli; ama bu ne denli skc olursa olsun, motoru be kez tamirciye gtrmek kadar skc olmaz. Bildiim ara ara kan ar zalar konusunda ince ayrntlara girip teker teker bunlar nasl z dm anlatmak isterdim. Ama bu, dinleyenlerin neden es nediklerini anlayamayan, kendisinden bakasn ilgilendirmeyen balk av yklerini anlatan balknn anlatt trden bir ey olur. Onun ne kadar da houna gitmitir halbuki. Yanl montajlardan ve ara ara kan aksiliklerden sonra bence en sk rastlanan dsal girikenlik tuza paralardan kaynaklanan ak siliklerdir. Burada kendi motorunu onaran bir kiiyi moral bo zukluuna itecek ok sayda neden kabilir. Motosikleti ilk olarak satn aldnzda yedek para alma iini asla planlayamazsnz. Sa tclar fazla para yatrmak istemezler. Toptanclar ar alr ve her kesin motosiklet paras satn ald ilkbahar dneminde hep personel sknts ekerler. Paralarn fiyatlar da bu girikenlik tuzaklarnn ikinci blmn oluturur. Orijinal paralarn fiyatlarnn rekabete gre belirlenmesi iyi bilinen bir endstri politikasdr; nk mteriler daima baka dkkna gidebilir, ama bu rekabet fiyatlar iirme ve keyi dnme konusundadr. Paralarn fiyatlar mancnkla yeni fiyatnn da te sine atlmakla kalmaz, bir de size zel bir fiyat uygulanr, nk siz profesyonel bir tamirci deilsinizdir. Bu, gerekli olmayan paralarn da deitirilmesiyle tamircinin zengin olduu kurnazca bir sistemdir. Bir engel daha. Para uymayabilir. Yedek para listeleri hep ha
276

taldr. Yap ve model deiiklikleri kafa kartrr. Bazen fabrikada etkin bir kontrol yaplmamasndan tr, yerine altrlmam par alar kar. Satn aldnz baz paralar doru retim iin gerekli mhendislik verilerinden yoksun yan sanayi imalathanelerinde re tilir. Bazen yap ve model konusunda yanllk yapabilirler. Bazen alveri yaptnz yedek parac yanl numara yazar. Bazen siz ona doru bilgi vermezsiniz. Ama yeni paray alp eve kadar getirdikten sonra yerine uymadn grmek byk bir girikenlik tuzadr. Paralardan kaynaklanan sorunlar birka yntemin biraraya ge tirilmesiyle alabilir. lk olarak, kasabada birden fazla dkkn varsa elbette tezghtan ibirliine en yatkn olann sein. Ona adyla hitap edecek hale gelin. Genellikle o kii bir zamanlar tamircilik yapmtr ve size gerekli olan pek ok bilgiyi salayabilir. Fiyat kranlar kollayn ve bunlar deneyin. Bunlarn bazlar ka zanldr. Otomobil yedek paras dkknlar ve postayla sipari alan dkknlar genellikle, ok kullanlan motosiklet paralarn mo tosiklet paraclarndan daha ucuza satarlar. Rulman zincirini, r nein zincir reticilerinden, motosiklet paraclarnn iirilmi fi yatlarnn daha aasnda alabilirsiniz. Yanl para almay nlemek iin, daima eski paray da birlikte gtrn. Yannza tornaclarn ap pergelinden alarak boyutlar kar latrn. Sonu olarak, para konusunda benim gibi ileden kmsanz ve yatracak paranz da varsa kendi paranz kendiniz retmek gibi b yleyici bir hobiye balayabilirsiniz. Bende bu i iin 15e 27 san timlik, freze balantl bir torna tezgh ve komple kaynak takm var: Ark, helyum ark, gaz kayna ve mini gaz kayna. Anm y zeyleri kaynak cihazyla orijinal metalden daha iyi bir hale ge tirebilir, sonra karbr talaryla yerine altrabilirsiniz. Torna art freze art kaynak lsnn ne denli hnerli olduuna kullanmadan inanamazsnz. i dorudan yapamasanz da onu yapacak bir eyleri daima yapabilirsiniz. Bir paray makinede retmek ok yava giden bir itir ve rulman gibi baz paralar hibir zaman yapamazsnz. Ama kendi aletlerinizle paralarn dizaynn nasl deitirebildiinize hayran kalrsnz ve bu i, paray fabrikaya gnderecek ylk bir yedek para tezghtarn beklemek kadar geciktirici ve sinirlendirici deildir. Ve yaplan i girikenlik-ykc deil girikenlik- yapcdr. inde sizin yaptnz paralar bulunan bir motosikletle gezmek, yal
277

nzca dkkndan duygu verir.

satn

alnm

paralardan

alamayacanz

zel

bir

Artemisia allar ve l kumu iine geldik, motosiklet grlt karmaya balad. Ek benzin deposunu devreye sokuyorum ve haritaya bakyorum. Unity adl bir kasabada benzin alyoruz ve kara, scak yoldan, artemisialar arasndan gidiyoruz. Evet, aklma gelen, en sk rastlanan aksilikler nelerdi? Montajda s ray izleyememe, ara ara kan aksilikler ve yedek para sorunlar. Ama aksilikler en ok rastlanan girikenlik tuzaklar olmasna karn bunlar girikenlii yitirmenin yalnzca dsal nedenleridir. imdi, bunlarla birlikte etkili olan isel girikenlik tuzaklarna deinmenin zamandr. Girikenlikbilim tanmnn gsterdiine gre, alann bu i blm balca tr isel girikenlik tuzana ayrlr: Duygusal kavramay bloke eden deer tuzaklar; bilisel kavramay bloke eden gerek tuzaklar; ve psikomotor davran bloke eden kas tuzaklar. Deer tuzaklar byk farkla en geni ve en tehlikeli gruptur. Deer tuzaklar iinde en yaygn ve en habisi deer katldr. Bu, daha nceki deerlerle ilgili kesin yarglar nedeniyle, kiinin gr d eyi yeniden deerlendirme yeteneinin olmamasdr. Mo tosiklet onarmnda, ne yapacanz ilerledike yeniden kefetmeniz gerekir. Kat deerler bunu olanaksz klar. Tipik durum, motosikletin almamasdr. Olgular oradadr, ama siz onlar gremezsiniz. Onlara dorudan doruya bakarsnz, ama onlar henz yeterli deere sahip deildirler. Phaedrusun szn et tii ey buydu. Nitelik, deer, dnyann zne ve nesnelerini yaratr. Olgular, deer onlar yaratncaya dek yokturlar. Eer deerleriniz kat ve deimezse yeni olgular renemezsiniz. Bu durum genellikle, olgunlamam tanda grlr; sorunun ne rede olduundan eminsinizdir ve eer dndnz gibi deilse ta klr kalrsnz. Bu durumda yeni ipular bulmanz gerekir, ama on lar bulmadan nce kafanz eski dncenizden arndrmalsnz. Deer katl belasndan kurtulamamsanz gerek yant dorudan sizin yznze bakyor olsa bile gremezsiniz, nk yeni yantn nemini anlayamazsnz. Yeni bir olgunun douu daima harika bir deneyimdir. Buna ikici
278

dncede keif denir; nk onun, birinin onu fark etmesinden ba msz olarak var olduu sanlr. Ortaya ktnda ilk olarak dk bir deere sahiptir. Daha sonra, gzlemcinin deerlerinin gev ekliine ve olgunun potansiyel niteliine bal olarak, deeri ya vaa ya da hzla artar; ya da deer silikleir ve olgu yok olur. Olgularn byk ounluu, her saniye evremizdeki grntler, sesler ve bunlarn arasndaki ilikiler ve anlarmzdaki her ey -bunlarn Nitelii yoktur, daha dorusu olumsuz bir nitelii vardr. Bun larn hepsi ayn anda var olsayd bilincimiz anlamsz verilerle yle bir skp kalrd ki, ne dnebilir ne de bir ey yapabilirdik. Bu ne denle, Nitelik temelinde bir nseim yaparz, ya da Phaedrusun tar zyla sylersek, Nitelik ray hangi verinin bilincine varacamz n ceden belirler ve bu seimi, ne olduumuzla ne olacamz en iyi biimde uyumlandrarak yapar. Bu deer katl kaynakl girikenlik tuzana yakalanmsanz yapmanz gereken ey durmak -zaten isteseniz de istemeseniz de dur mak zorundasnz- ama kasten durmak ve daha nce getiiniz yer lerden bir daha geip, nemli olduunu sandnz eylerin gerekten nemli olup olmadna bakmak ve... evet... yalnzca motosiklete bakmaktr. Bunda yanl hibir ey yok. Yalnzca bir sre mo tosikletle birlikte yaayn. Ona, balk avndayken misinaya baktnz gibi bakn; az sonra, oltanza ufack bir eyin; ekingen, alak g nll bir tarzda onunla ilgilenmenizi isteyen kk bir olgunun vu raca kesindir. Dnya, olmay byle srdrr. Onunla ilgilenin. lk olarak, bu yeni olguyu byk sorununuza dayanarak deil de salt onun iin anlamaya aln. O sorun sizin sandnz kadar byk olmayabilir. Ve o olgu, sandnz kadar kk olmayabilir. O, sizin istediiniz olgu olmayabilir, ama o olguyu geri evirmeden nce, en azndan bundan ok emin olmalsnz. Genellikle, onu geri e virmeden nce onun yannda duran ve tepkiniz ne olacak diye sizi gzleyen arkadalarn fark edersiniz. Tam aradnz olgu, ar kadalar arasnda da olabilir. Bir sre sonra, oltanzdaki o kk vurularn, motosikleti onar mak konusundaki asl amacnzdan daha ilgin olduunu fark ede bilirsiniz. Bu olduunda siz bir tr var noktasna ulamsnzdr. O zaman siz yalnzca bir motosiklet tamircisi deil, ayn zamanda mo tosiklet bilimcisinizdir ve deer katl denen girikenlik tuzan t myle ele geirmisinizdir.
279

Yol yeniden amlara ulayor, ama haritadan bunun uzun sr meyeceini anlyorum. Yolda baz mesire yerlerinin ilan tahtalar var ve bunlarn altnda sanki o ilanlarn birer parasymlar gibi duran baz ocuklar am kozala topluyorlar. Bize el sallyorlar, en kk ocuk el sallarken tm kozalaklarn dryor. Ben olgular balk avlar gibi yakalama benzetmesine dnmek is tiyorum. Gryorum ki birisi ok sinirli bir ekilde soruyor: Evet ama, hangi olgular yakalamak istiyorsun? Ortada bundan te bir ey olmas gerekir. Ama yant, hangi olgular yakalayacanz biliyorsanz artk av lanmadnzda. Onlar yakalamsnzdr. Bu konuda zel bir rnek bulmaya alyorum... Motosiklet onarmyla ilgili her tr rnek verilebilir, ama deer katlyla ilgili olarak aklma gelen en arpc rnek, etkisi deer ka tlna dayanan, Gney Hindistana zg eski maymun tuzadr. Tuzak, bir kaza zincirle bal, ii boaltlm bir hindistan ce vizinden ibarettir. Hindistan cevizinin iinde, eli kk bir delikten sokarak avulanabilen pirin vardr. Delik, maymunun elinin gi rebilecei kadar geni, ama pirinci kavram olarak kabilmesi iin ok dardr. Maymun, iine elini uzatr ve birden tuzaa der -yalnzca kendi deer katl yznden. Pirinci yeniden deerlendiremez. Pirinsiz zgrln pirinle yakalanmaktan daha deerli olduunu g remez. Kyller onu yakalayp gtrmek zere gelirler. Yaklarlar... Yaklarlar!... Haydi! Bylesi bir durumdaki zavall maymuna hangi genel d -zel d deil- ama hangi genel d verirdiniz? Evet sanrm tam benim deer katl hakknda sylediklerimi, belki biraz daha acele syleyeceksiniz. Bu maymunun bilmesi ge reken bir olgu vardr: Avucunu aarsa zgr olacak. Ama bu olguyu nasl bulacak? Pirinci zgrlkten daha stn gren deer katln kaldrarak. Nasl yapacak bunu? Bir yolunu bulup kasten durmal ve daha nce getii yerlerden tekrar gemeli ve nemli olduunu san d eylerin gerekten nemli olup olmadna bakmal ve tabii, elini ekitirmeyi brakmal, bir sre yalnzca hindistan cevizine bak mal. Az sonra, kendisiyle ilgilenip ilgilenmeyeceini merak eden kk olgu oltasna vuracaktr. Bu olguyu byk sorununa dayanarak deil de salt onun iin anlamaya alacaktr. Sorun sand kadar
280

byk olmayabilir. Gerek de sand kadar kk olmayabilir. Ona verebileceiniz tm genel bilgi ite budur. Praire Cityde da ormanlarndan yine kyoruz ve bir tarafndan ba knca kasaba merkezinin ve tesindeki otlan grnd bir orak blge kasabasna giriyoruz. Bir restoran seiyoruz, ama kapal. Geni caddeyi geip bir bakasna gidiyoruz. Kap ak, oturuyoruz ve maltl stlerimizi smarlyoruz. Beklerken, Chrisin annesine mektup yaz mak zere hazrlad tasla karp ona veriyorum. Hayret, onun zerinde alrken bana fazla soru sormuyor. Yerime oturuyorum ve onu rahatsz etmiyorum. Chrisle ilgili olarak avlamaya altm olgularn da tam kar mda durduunu sezinliyorum, ama kendi deer katlm onu gr memi engelliyor. Baz zamanlar birlikte deil de paralel hareket edi yor gibi grnyoruz; sonra, kt zamanlarda da arpyoruz. Onun evdeki sorunlar hep, benim ona emir verdiim gibi onun da tekilere, zellikle kardeine emir vermeye kalkarak beni taklit et meye alt zamanlarda balar. Elbette tekiler onun emirlerinin hibirini dinlemezler ve o da onlarn hakl olduunu grmez; ite o zaman tm kyamet kopar. Kendisinin, bir bakas tarafndan sevilip sevilmediine dikkat eder gibi grnmyor. O yalnzca benim tarafmdan sevilmek istiyor. Her ey gz nne alndnda hi de salkl deil. Onun benden kopmasyla sonulanacak uzun sreci balatmak zamandr. Bu kopma elden geldiince kolay olmal, ama yaplmal. Onu kendi ayaklarnn zerine bastrmann zamandr. Ne denli abuk olursa o denli iyi. Ve u anda bunlar dnyorum, ama artk bunlara inan myorum. Sorunun ne olduunu bilmiyorum. O ryann beni ikide bir rahatsz etmesinin nedeni onun anlamndan kurtulamamam: Sonsuza dek, amadm bir cam kapnn tesinde ayrym ondan. Benim ka py amam istiyor, ama ben hep vazgeiyorum. Ama beni en gelleyen yeni biri var artk. Tuhaf. Bir sre sonra Chris yazmaktan bktn sylyor. Kalkyoruz, kasada paray dyorum ve kyoruz. Yine yoldayz, tuzaklardan bahsediyoruz. u anki konu nemli. Egonun isel girikenlik tuza. Ego, deer
281

katlndan tmyle ayr bir ey deildir ve onun birok ne denlerinden birisidir. Kendinize yksek bir deer biiyorsanz yeni olgular tanma ye teneiniz zayflar. Egonuz sizi Nitelik gerekliinden soyutlar. Ol gular sizin hata yaptnz gsteriyorsa bunu kabul etmeye pek hazr deilsinizdir. Ama durumu iyi gsteren yanl bilgileri ise kabul et meye hazrsnzdr. Bir makine tamiri iinde ego kt muameleye urar. Sen hep aldanyorsun, sen hep hatalar yapyorsun; byk bir egoyu savunmak zorunda olan tamircinin korkun bir dezavantaj vardr. Bir grup oluturacak kadar ok sayda tamirci tanyorsanz ve grnz benimkiyle uyuuyorsa tamircilerin gayet alakgnll ve sakin insanlar olduunu kabul edersiniz sanrm. stisnalar vardr el bette; ama genellikle, ilk nce sakin ve alakgnll deilseler de i lerinin onlar byle yapt grlr. Ve phecidirler. Hizmete hazr, ama pheci. Ama egoist deil. Motor onarmnda, yapt nz ii, bu iten anlayan kimseye, iyi olmad halde iyi diye yediremezsiniz. ...Diyeceim u ki motor sizin kiiliinize yant vermez, ama yine de kiiliinize yant verir. Yani onun yant verdii kiiliiniz sizin gerek kiiliiniz, gerekten duyumsayan, akl yrten ve davranan kiiliinizdir; egonuzun yaratt sahte, iirilmi bir kiilik imaj deil. Girikenliinizi Nitelikten deil de egonuzdan almsanz bu sahte imajlarn havas yle abucak sner ki hemen moral bo zukluuna dmeniz kanlmazdr. Eer doal bir ekilde ve kolayca alakgnll olamyorsanz tu zaktan kurtulmann bir yolu, yine de alakgnll davrann taklit etmektir. Eer pek iyi olmadnz kasten dnrseniz, olgular bu varsaymn doruluunu kantladnda girikenliiniz ittire kaktra yoluna devam edecektir. Olgularn bu varsaymn yanlln ka ntlad ana varncaya dek bu ekilde devam edebilirsiniz. Bir sonraki girikenlik tuza, yani endie, egonun bir tr tersidir. Her eyi yanl yapacanzdan o kadar eminsinizdir ki korkudan hi bir eyi yapamazsnz. Genellikle, ie balamann zor gelmesinin ger ek nedeni tembellikten ok budur. Ar motive olmann sonucu olarak ortaya kan bu endie girikenlik tuza, an titizlikten kay naklanan her trden hataya yol aar. Onarm gerektirmeyen eyleri onarrsnz ve dsel arzalarn peinden koarsnz. fkeli sonulara varrsnz ve sinirliliiniz yznden makinede her trden bozuklua
282

yol aarsnz. Yaplan bu bozukluklar sizin kendinizi daha da kk grmeniz sonucunu dourur ve bu ksrdng bylece srer gider. Sanrm bu ksrdngy krmann en iyi yolu, endielerinizi kt zerinde gidermektir. Konu hakknda okuyabileceiniz her kitab ve makaleyi okuyun. Endieniz bunu olanakl klacaktr ve okuduka sa kinleeceksiniz. Size gereken eyin onarlm bir motosiklet deil, kafa huzuru olduunu anmsamalsnz. Bir onarm iine baladnzda, yapacanz her eyi kk kt paralarna yazabilir ve sonra bunlar uygun sraya gre d zenleyebilirsiniz. Yeni yeni fikirler aklnza geldike sray tekrar tekrar yeniden dzenleyebileceinizi kefedersiniz. Bu ekilde har cadnz zaman, motorun banda harcadnza oranla genellikle daha verimlidir ve daha sonra sorunlar karacak sinirli iler yap manz nler. Endienizi bir dereceye kadar azaltacak bir yol da dnyada, bir zamanlar bir iin iine etmemi bir tek tamircinin bulunmad ger eini gz nne almaktr. Sizinle profesyonel bir tamirci arasndaki balca fark o byle bir eyi yaptnda siz bu konudan haberdar ol mazsnz, yalnzca o hata iin para dersiniz; nk byle ek mas raflar tm faturalara bltrlr. Ama bu hatay kendiniz yaparsanz hi olmazsa bir eyler renmi olmak gibi bir yarar salarsnz. Akla gelecek bir sonraki girikenlik tuza, skntdr. Bu, en dienin tersidir ve ego sorunlaryla birlikte oluur. Sklma, Nitelik rayndan ktnz, nesneleri diri bir gzle gremediiniz, ilk hevesinizi yitirdiiniz ve motosikletinizin byk bir tehlike altnda olduu anlamna gelir. Sknt, girikenlik dzeyinizin dk olduu ve baka bir ey yapmayp bu dzeyi yeniden ykseltmeniz gerektii anlamna gelir. Skldnz zaman, brakn! ov izlemeye gidin. Televizyonu an. Bugn herhangi bir gn olarak kabul edin. Makineyle u ramak dnda herhangi bir ey yapn. Eer motorla uramay b rakmazsanz ilk yapacanz ey byk bir hatadr ve tm bu sklma, zerine eklenen byk hatayla birlikte bir pazar gn bir yumrukta tm girikenliinizi sizin dnza frlatr ve o zaman her eyi ger ekten brakrsnz. Benim en gzde sknt tedavim uykudur. Sklnca uyumak ok kolaydr ve uzun sre dinlendikten sonra sklmas ok zordur. kinci zm ise kahvedir. Motosiklet zerinde alrken genellikle kahve
283

makinesini fie takarm. Eer bunlar ie yaramyorsa, bu, daha derin Nitelik sorunlarnn sizi skt ve dikkatinizi nnzdeki eyden baka yne ektii anlamna gelebilir. Sknt, dikkatinizi bu so runlara evirmenizi -zaten ister istemez yaptnz budur- ve mo tosikletle almaya devam etmeden nce bunlar zmlemeniz ge rektiini gsteren bir sinyaldir. Benim iin en skc i motosikleti temizlemektir. Zaman t myle boa harcamak gibi geliyor bana. Onunla gezmeye balar ba lamaz yine kirlenecek. John BMWsini daima gcr gcr tutar. Onun ki gerekten gzel durur, benimkisi ise hep biraz san gibi klksz grnr. Bu, klasik kafann yaratt bir durumdur, ii iyidir ama d kirli grnr. Yalama, ya deitirme ve motor ayar gibi ilerde sklmaya kar bir zm, onlar bir tr trene dntrmektir. Bilinmeyen ey leri yapmann bir estetii varsa bilinen eyleri yapmann da bir es tetii vardr. ki trl kaynak olduunu duymutum: Ustalk isteyen durumlardan holanmayan ve tekrar tekrar hep ayn eyi yapmaktan honut olan sanayi kaynaks ve ayn ii iki kez yapmaktan nefret eden onarm kaynaks. Eer bir kaynak tutmusanz hangi trden olduundan emin olmanz tlerim, nk bunlar birbirine d nmez. Ben ikinci kategoriye girerim ve herhalde bu yzden, en ok, sorun zmeyi severim ve en ok temizlemekten nefret ederim. Ama yapmak zorundaysam ikisini de yaparm ve herkes yapabilir. Temizlik yaparken bunu, insanlarn kiliseye gitmesi gibi yaparm -yeni eyler iin tetikte olmama karn pek yeni bir ey kefetmeye deil, yalnzca kendimi bilinenle yeniden tantrmaya alarak. Ta ndk yollardan gitmek bazen gzeldir. Zen, sklma konusunda da bir eyler syler. Onun balca pratii olan yalnzca oturma dnyann en skc etkinlii olsa gerek Hindularn canl canl gmlme pratii dnda elbette. Hibir ey yapmazsnz: Kmldamak yok, dnmek yok, endielenmek yok. Bundan daha skc ne olabilir? Yine de tm bu skcln ortasnda tam da, Zen Budizmin retmeye alt ey vardr. Nedir bu? S kcln tam ortasnda sizin grmediiniz nedir? Sabrszlk sklmaya yakndr, ama daima tek bir nedenden kay naklanr: in srecei zaman miktarn gerektiinden az tahmin et mekten. Ne olup biteceini hibir zaman gerekten bilemezsiniz ve ok az i, planland gibi abucak bitiverir. Sabrszlk aksilie kar
284

ilk tepkidir ve dikkatli olmazsanz hemen fkeye dnr. Sabrszln en iyi zm, yaplacak i iin, zellikle de bil mediiniz teknikler gerektiren yeni iler iin snrsz bir zaman koy mak; durumlar zaman planlamasn zorladnda ise ayrlan sreyi iki katna karmak ve yapmak istediiniz eyleri azaltmaktr. Genel he deflerin nemi ufaltlmak, ivedi hedeflerinki ise artrlmaldr. Bu, deerlerde esnek olmay gerektirir ve deerlerde bir kayma bir para girikenlik kaybn da birlikte getirir, ama bu gerekli bir zveridir. Sabrszlk sonucu ortaya kacak byk bir hatann yol aaca gi rikenlik kaybnn yannda bu hibir ey deildir. Benim en iyi ufaltma egzersizim cvatalar, saplamalar ve bun larn yuvalarn temizlemektir. izilmi, ezilmi, pas balam ya da kir balam vida yivleriyle ilgili bir fobi edindim, nk bunlar c vatann yava ya da zor dnmesine neden olurlar ve byle bir eye rastladmda yiv lei ve tornac pergeliyle boyutlarn lerim, erkek ve dii paralar karp zerine yeniden yiv aarm, sonra de nerim, yalarm ve sabr konusunda yepyeni bir perspektif edinirim. Bir baka yntem de kullandm aletleri temizlemek ve yerlerine kaldrmayp orada st ste ymaktr. Bu iyi bir eydir, nk sa brszln ilk belirtilerinden biri, gerek duyduunuz aletin elinizin al tnda olmadn grnce sinirlenmektir. O anda hemen durup aletleri yerlerine koyarsanz hem aleti bulmu, hem de zaman boa har camadan ya da ii tehlikeye atmadan sabrszlnz azaltm olur sunuz. Dayvillee giriyoruz, mabadm sanki betona dnm gibi. Evet, deer tuzaklar aa yukar byle. Bunlardan daha pek ok var elbette. Ben bunun ne olduunu gstermek iin yalnzca konuya de inmekle yetindim. Hemen hemen her tamirci kendi kefettii, benim hakknda bir ey bilmediim deer tuzaklarn anlatarak sa atlerinizi doldurabilir. Hemen hemen her yaptnz ite bunlardan bir ounu mutlaka bulacaksnzdr. Belki de renecek tek ve en iyi ey, deer tuzan iindeyken tanyabilmek ve makineyi onarmaya devam etmeden nce bunun zerinde almaktr. Dayvillein koca glgeli aalarnn yanndaki benzin istasyonunda grevli kiinin gelmesini bekliyoruz. Kimsenin geldii yok ve biz,
285

her yerimiz katlam ve tekrar motosiklete binmeye isteksiz olarak, aalarn glgesinde bacak egzersizleri yapyoruz. Kocaman aalar nerdeyse yolun stn tmyle rtm. Bu lms kasabada biraz tuhaf. Grevli hl ortalkta grnmyor, ama dar kavan tesinde bu lunan dier benzin istasyonundaki rakip benzinci bunu gzlyor ve hemen depoyu doldurmak zere geliyor. Nerde bu John, bilmem ki diyor. John gelip teki grevliye teekkr ediyor ve Biz hep birbirimize byle yardm ederiz, diyor gururla. Ona, buralarda dinlenecek bir yer olup olmadn soruyorum ve Evimin nndeki imlerde dinlenebilirsiniz, diyor. Parmayla ana yolun tesinde, bir metre kalnlnda kavaklarn ardndaki kendi evini gsteriyor. yle yapyoruz, uzun yeil imlerin stne uzanyoruz; otlarla aalarn, yol kysndaki, iinden temiz su akan bir kanaldan gelen suyla sulandklarn gryorum. Yarm saat uyumu olmalyz, uyandmzda Johnu im ze rinde, yanmzda, sallanan bir iskemleye oturmu, teki iskemledeki yangn bekisiyle konuurken gryoruz. Dinliyorum, konumann gidii beni artyor. Konumalar bir yere varmay amalamyor, yalnzca zaman doldurmaya ynelik. Bykbabamn, bykannemin, amcalarmn ve bykamcalarmn bu tarzda konutuklar otuzlu yl lardan beri, byle srekli ar seyreden bir konuma duymamtm: Hibir konusu, zaman ldrmekten baka hibir amac olmadan srer de srer, koltuun sallanmas gibi. John benim uyandm gryor ve biraz konuuyoruz. Sulama su yunun inlinin kanalndan geldiini sylyor. Byle bir kanal kazacak beyaz bulamazsn, diyor. Onlar bu kanal seksen yl nce, burada altn olduunu sanarak kazmlar. Bugn hibir yerde byle bir kanal bulamazsn. Aalarn bu nedenle byle byk olduunu sylyor. Nerden geldiimiz ve nereye gittiimiz konusunda konuuyoruz; ayrlacamz zaman John bizimle tantna ok memnun olduunu ve iyice dinlenmi olduumuzu umduunu sylyor. Byk aalarn altndan ayrldmzda Chris el sallyor, o da glmsyor ve el sallyor. l yolu koyaklar ve tepeler arasnda kvrla kvrla gidiyor. Bu, im diye kadarki en orak arazi.
286

imdi gerek tuzaklarndan ve kas tuzaklarndan sz etmek ve bu gnk Chautauquay bitirmek istiyorum. Gerek tuzaklar renilmi ve tren vagonlar iine konmu ve rilerle ilgidir. Bu verilerin ou daha nce, Miles Cityden hemen sonra sz ettiim geleneksel ikici mantkla ve bilimsel yntemle ada makll ilenmiti. Ama geriye bir tuzak kald -evet-hayr mantnn gerek tuza. Evet ve hayr... bu ya da o... bir ya da sfr. Bu basit, iki terimli ayrm temeli zerine kurulmutur insanln tm bilgisi. Bunun ser gilendii alan, tm bilgiyi iftli veriler biiminde saklayan kompter belleidir. Yalnzca birler ve sfrlar ierir, o kadar. Bizler alk olmadmzdan, evet ve hayrla eit ve anlaymz, bilmediimiz bir ynde geniletebilecek nc bir mantksal te rimin olabileceini gremeyiz. Byle bir terimimiz bile yoktur, bu nedenle Japonca mu terimini kullanmak zorundaym. Mu, ey yok anlamna gelir. Ayn, Nitelik gibi o da, ikici ayrm srecinin dna iaret eder. Yani mu der ki, Snf yok; bir deil, sfr deil, evet deil, hayr deil. Sorunun evet ya da hayr yantnn bir hata olaca bir balam olduunu ve sorulmamas ge rektiini anlatr. Soruyu sormam olundur demek istedii. Sorunun balam yantn gereine gre ok dar olduunda mu zellikle uygundur. Zen keii Joshuya bir kpein Buda karakteri tayp tamad sorulduunda syledii Mu, bu iki seenekten bi riyle verecei yantn yanl olacadr. Buda karakteri evet ya da hayr sorularyla ele geirilemez. Bilimin aratrd doal dnyada munun var olduu aktr. Yal nzca biz kaltmla bunu grmemek zere eitilmiizdir. rnein tek rar tekrar sylendi, kompter devreleri iki durum gsterir; bir iin bir voltaj ve sfr iin bir voltaj. Bu aptalcadr! Her bilgisayar-elektronik teknisyeni bunun byle olmadn bilir. Devre kapalyken bir ya da sfra karlk gelen bir voltaj bulmay de neyin! Devreler mu durumundadr. Onlar bir deildir, onlar sfr de ildir, onlar bir ve sfr terimlerinin hibir anlam tamad, belirlenemez bir durumdadr. Voltmetrenin okunmas sonucu, ou durumda, teknisyenin kompter devrelerinin karakterini deil de voltmetrenin kendi karakterini okuduu deiken topraklama ka rakteri grlr. Buradan anlalan, devre kapal halinin, bir-sfr du rumlarnn evrensel sayld genel balamdan daha geni bir genel
287

balamn paras olduudur. Bir mi yoksa sfr m sorusu sorulmamtr. Ve bir-sfr evrenselliinden daha geni bir genel ba lam nedeniyle, kapal devre hali dnda mu yantnn bulunduu daha pek ok kompter durumu vardr. kici mantk wwnun ortaya kmasn balamsal bir aldatmaca ya da konuyla ilgisiz bir ey olarak dnr; ama mu, tm bilimsel ara trmalarda hep grnr ve doa aldatmaz, asla ilgisiz bir yant ver mez. Doann mu yantn hasralt etmek byk bir yanltr, bir sah tekrlktr. Bu yantlarn kabul edilmesi ve deerlendirilmesi mantksal teoriyi deneysel pratie yaklatrmada ok yararl olabilir. Laboratuvarda alan tm bilimadamlar deney sonularnn ou kez, deneyin dzenlenmesine neden olan evet-hayr sorusuna mu ya nt verdiini bilirler. Bu durumda deneyin kt dzenlendiini d nr, aptallklarndan tr kendilerini sularlar ve mu yant veren bu boa gitmi aratrmay olsa olsa, gelecekteki evet-hayr ara trmalarnn dzenlenmesinde yaplacak hatalar nlemeye yardmc olacak bir tr nhazrlk sayarlar. Mu yant veren aratrmann byle kk grlmesi hakszdr. Mu yant nemli bir yanttr. Bilimadamna, bu sorunun balamnn, doann yant iin ok dar olduunu ve sorunun balamn ge niletmesi gerektiini syler. Bu ok nemli bir yanttr! Bununla, aratrcnn doa anlay korkun lde deiir, ki bu, deneyin en nde gelen amacdr. Bilimin mu yantyla evet ya da hayr ya ntlarna gre daha ok geliecei sav iin ok gl bir dayanak oluur. Evet ya da hayr bir hipotezi dorular ya da yadsr. Mu ise ya ntn, hipotezin tesinde olduunu syler. Mu, en bata bilimsel sor gulamay esinlendiren grngdr! Bunda mistik ya da gizli hibir ey yoktur. Bu salt bizim kltrmzn, onu kk grmemize yol aan bir saptrmasdr. Motosiklet bakmnda motosikletin pek ok diognostik sorulara verdii mu yant nemli bir girikenlik kayb nedenidir. Byle ol mamaldr! Teste verilen yant belirsiz ise bunun anlam iki eyden biridir: Ya sizin test ynteminiz, yapyor sandnz eyi yapmyor ya da sorunun balam ile ilgili anlaynzn genilemesi gerekiyor. Testlerinizi kontrol edin ve soru zerinde yeniden dnn. Mu ya ntlarn kaldrp atmayn! Onlarn her biri evet ya da hayr yant kadar nemlidir. Hatta daha da nemlidir. Sizi gelitirecek ey on lardr!
288

...Bu motosiklet biraz scak alyor gibi... ama sanrm getiimiz bu kuru, scak araziden tr... yant mu durumunda brakacam... dzelene ya da daha kt olana dek... Maltl ikolata yemek iin, uzun bir sre Mitchell kasabasnda du ruyoruz; byk vitrin camndan kasabann aralarna snd kuru te peleri grebiliyorum. Bir kamyon, iinde ocuklarla geliyor, duruyor, hepsi iniyorlar ve restorana giriyorlar, her eye baskn kyorlar sanki. Olduka iyi huylu, yalnz grltc ve enerji dolu ocuklar, ama restoran ileten kadnn onlara kzdn grebiliyorsunuz. Kuru l, kumlu arazi yeniden. Gidiyoruz iine doru. kindi son ras oldu ve gerekten epey yol yaptk. Tm bu sre boyunca mo tosiklette oturmaktan ok rahatsz olmaya baladm. imdi gerekten yorulduumu hissediyorum. Chris de restoranda yleydi. Biraz da ke derliydi. Sanrm belki o da... koyver gitsin... Gerek tuzaklar hakknda sylemek istediim tek ey mu ge nilemesiydi. Psikomotor tuzaklara gemenin zamandr. Bu, ma kinede ne olup bittiiyle en dorudan ilgili kavray alandr. Burada byk farkla en sinirlendirici girikenlik tuza yetersiz alettir. Alet engeli kadar moral bozucu bir ey yoktur. Gcnz yet tiince en iyi aletleri aln, asla piman olmazsnz. Paradan tasarruf etmek istiyorsanz gazetedeki sat ilanlarn karmayn. yi aletler, genel kural olarak ypranmazlar ve iyi bir ikinci el alet daha alt ka litede yeni bir aletten ok daha iyidir. Alet kataloglarn inceleyin. Onlardan ok ey reneceksiniz. Kt aletlerin yan sra kt bir ortam da byk bir girikenlik tu zadr. Yeterli aydnlatma olmasna dikkat edin. Kk bir n ok sayda hatay nleyebilmesi hayret vericidir. Bir miktar fiziksel rahatszlk kanlmaz; ama ok olursa, r nein ok scak ya da ok souk ortamlarda, eer dikkatli deilseniz deerlendirmeleriniz sapabilir. rnein ortam ok souksa acele edersiniz ve byk olaslkla hata yaparsnz. Eer ok scaksa si nirlenme eiiniz ok aalara iner. Normal duruun dnda a lmaktan, elden geldiince kann. Motosikletin her iki yannda birer tabure bulunmas sabrnz byk lde artracak ve zerinde altnz sistemlere zarar verme olaslnz ok azalacaktr. Bir psikomotor girikenlik tuza, kas duyarszl vardr ki ger ekten byk hasarlara yol aabilir. Bu ksmen, kinestezi ek
289

sikliinin, yani motosikletin d salam olmasna karn motorun iinde, kas duyarszl nedeniyle kolayca zarar grecek hassas par alar olduunu anlamamanza yol aacak bir eksikliin sonucudur. Tamirci duyusu denen, ne olduunu bilenler iin ok ak, ama bil meyenlere anlatmas ok zor bir ey vardr ve bu duyuya sahip ol mayan birini motor zerinde alrken grrseniz makineyle birlikte siz de ac ekersiniz. Tamirci duyusu, maddenin esnekliini hisseden derin bir kinestezik algdan kaynaklanr. Baz maddeler, rnein seramik ok az esneklie sahiptir; bu yzden porselenden yaplm bir paray bir yere uydurmaya alrken byk basn yapmamaya ok dikkat et melisiniz. elik gibi teki maddeler korkun, lastikten bile fazla es neklie sahiptir, ama bunun snrlar vardr ve byk mekanik kuv vetlerle almadnz srece bu esneklik grnmez. Somun ve cvatalarla alrken byk mekanik gler uy gularsnz ve metallerin bu snrlar iinde elastik olduunu anlarsnz. Bir somunu skarken, temasn olduu, ama elastikliin hissedilmedii bir parmakla skma noktas vardr. Daha sonra, yalnzca yzey es nekliinin alnd srtnme noktas gelir. Daha sonra da, tm es nekliin hissedildii skma aral balar. Her boyda somun ve c vatada farkl olmak zere, bu noktaya ulamak iin gereken g miktar deiiktir ve bu yalanm cvata ve somunlar iin ayrca de iiklik gsterir. elik, dkmdemir, pirin, alminyum ve seramik iin deiik miktarda g gerekir. Ama tamirci duyusu tayan bir kii bir eyin sklm olduunu anlar ve durur. Bu duyuyu tamayan biri ise devam eder, bylece ya di kaptrr ya da bir eyleri krar. Tamirci duyusu metalin yalnzca esnekliini deil, yu muakln da duymak demektir. Motorun iinde, kimi durumlarda bir santimin binde biri kadar kk boyutta, hassas yzeyler var dr. Bunlar yere drrseniz, zerini kirletirseniz, izerseniz ya da ekile vurursanz hassasiyetlerini yitirirler. unu anlamak nem lidir: Yzeyin arkasndaki metal normal olarak byk ok ve gerilime dayanabilir, ama yzeyler dayanamaz. Skm ya da tutmas zor hassas paralarla alrken, tamirci duyusu tayan bir kii yzeylere zarar vermekten kanr ve aletlerini ayn parann elden geldiince hassas olmayan yzeylerine uygular. Eer hassas yzeyler zerinde dorudan almas gerekiyorsa daima daha yumuak yzeyli aletleri kullanr. Bu i iin pirin ekiler, plastik ekiler, tahta ekiler, ka290

uuk ekiler ve deri ekiler vardr. Bunlar kullann. Mengene az lar plastik, bakr ya da deri tabakalarla rtlebilir, bunlar da kul lann. Hassas paralar nazike tutun. Asla zlmezsiniz. Eer eli nizdeki eyleri saa sola arpma eiliminiz varsa daha ok zaman ayrn ve hassas bir parann gerektirdii beceri iin daha uygun bir duruma gelin. inden getiimiz orak topraklarn dar al glgeleri hznl bir duygu veriyor... Belki olaan bir akamst kntsdr, ama bugn szn ettiim tm bu eyleri syledikten sonra, konunun nedense evresinde do lamm gibi bir duyguya kaplyorum. Biri sorabilir: Peki, bu gi rikenlik tuzaklarnn hepsini atlatrsam bu ii kvrdm m de mektir? Yant elbette hayrdr, ille de bir eyi kvrmanz art deil. Ama sizin, yaam doru bir ekilde srdrmeniz de gereklidir. Bu yaam biimi sizi tuzaklardan saknmaya ve doru gerekleri grmeye hazr hale getirecektir. Kusursuz bir yalboya tablonun nasl yaplacan m renmek istiyorsunuz? Kolay. Kendinizi kusursuz hale getirin, o zaman doal olarak tabloyu yaparsnz. Tm ustalar bunu byle yapar. Yalboya tablo yapmak ya da bir motosikleti onarmak sizin varoluunuzun geriye kalan blmnden ayr bir ey deildir. Eer siz motosiklet zerinde almadnz haftann alt gn derbeder dnen biriyseniz, tuzaklardan kurtulmak ya da durumu cilalamak sizi nasl yedinci gn birdenbire kyaklatrabilir ki? Her ey birlikte gider. Ama haftann alt gn derbeder dnen biriyseniz ve gerekten yedinci gn kyak olmak istiyorsanz belki ondan sonraki alt gnde, geen alt gnk gibi derbeder olmayacaksnz. Bu girikenlik tu zaklar konusunu dememin nedeni, doru yaama kestirmeden git mektir. zerinde altnz gerek motosiklet, kendiniz denen mo tosiklettir. Orada, darda olduu grnen motosiklet ve burada, ieride olduu grnen kii ayr eyler deildir. Ya birlikte Nitelie doru ykselirler ya da birlikte Nitelikten aa derler.

291

Prineville kavana vardmzda yalnzca bir saatlik gn var. Gneye sapacamz 97 numaral anayolun kavandayz, kede benzin alyorum. yle yorgunum ki arka tarafa dolayorum ve sarya boyanm imento kaldrma oturuyorum; ayaklarm akllarn iinde ve gnn son klar aalardan geip gzlerimi kamatryor. Chris de gelip oturuyor; bir ey konumuyoruz; ama bu, imdiye kadarki en kt depresyon. Girikenlik tuzaklar zerine onca laftan sonra ken dim dtm birine. Belki de yorgunluk. Uyumamz gerek. Anayoldan geen arabalar seyrediyorum bir sre. Bunlarda bir yalnzlk var. Yalnzlk deil -daha kts. Hibir ey. Tpk, ben zincinin depoyu doldururken yz ifadesi gibi. Hibir ey. Hibir yere gitmeyen bir kavakta hibir akln yannda, hibir kaldrm. Arabalarn ofrlerinde de bir eyler var. Ayn benzinci gibi, ken dilerine zg bir trans halinde tam karya bakp duruyorlar. Ben bunu fark etmemitim... ilk gn Sylvia gsterinceye dek. Hepsi sanki cenaze alayndaym gibi grnyorlar. Bir kez ilerinden biri bize kk bir bak atp sonra baka yere bakyor ifadesizce; sanki kendi iini dnyormu, sanki bize bak tn fark etmemizden tr utanm gibi. Bunu imdi an layabiliyorum, nk btn bunlardan uzun sredir uzam. Araba kullanmak da farkldr. Otomobiller kent ii trafikte hep sabit bir maksimum hzda giderler; sanki bir yere varmak istiyorlarm gibi, sanki o an oras, geip gitmesi gereken bir yermi gibi. Araba kul lananlar nerede olduklarn deil de nerede olmak istediklerini d nyormu gibidirler. Ne olduunu biliyorum! West Coasta vardk! Yeniden yabancyz hepimiz! Gryor musun, tam da en byk girikenlik tuzan unut muum. Cenaze alay! Herkesi iine alan, bu gaza getirici, dzc, s permodern, bu lkenin sahibi olduunu sanan, ego stili yaam. yle uzun zamandr dnda kaldk ki onu tmyle unutmuum. Gneye giden youn trafiin iine giriyoruz ve gaza getirici teh likeyi iyice iimde duyumsuyorum. Aynadan gryorum, piin teki kma yapt ye sollamyor. Hz yetmi bee karyorum, ama hl orada. Doksan be ve onu geride brakyoruz. Bundan hi ho lanmadm. Bendde duruyoruz ve akam yemeini modern bir restoranda yi yoruz; insanlar birbirlerine bakmakszn gelip gidiyorlar. Servis ha rika, ama kiiliksiz.
292

Daha gneyde, bodur aalardan olumu, tuhaf bir ekilde ufak blmlere ayrlm bir orman buluyoruz. Aalar diken kiinin plan lad bir ey herhalde. Ana yoldan uzaktaki bir aa kmesinin ol duu yere uyku tulumlarn seriyoruz ve am inelerinin, metrelerce, yumuak, sngersi bir toz tabakasn ancak zorlukla rtm olduunu fark ediyoruz. Hi byle bir ey grmemitim. am inelerini oynatmamaya dikkat etmeliyiz, yoksa toz kalkp her eyin stne ko nacak. Muambalarmz yayp stne uyku tulumlarn seriyoruz. e ya ryor gibi. Chris ve ben bir sre, nerede olduumuz ve nereye git tiimiz hakknda konuuyoruz. Haritada nce alacakaranlkta, sonra el lambas nda bakyorum. Bugn 325 mil yaptk. Epey yol yani. Chris de benim kadar yorgun ve uyumaya benim kadar hazr g rnyor.

IV. blm

27 Neden karanlktan kmyorsun? Sahi neye benziyorsun sen?


Korktuun bir ey var deil mi? Nedir o korktuun ey? Karanlk iindeki karaltnn tesinde cam kap var. Chris onun ar dnda, beni kapy amaya tevik ediyor. Bu kez bym, ama y znde hl yalvarr gibi bir ifade var. Ben imdi ne yapacam?" diye soruyor. Bundan sonra ne yapacam? Benim talimatm bek liyor. Artk harekete geme zaman. Karanlktaki karaltya bakyorum. Bir zamanlar grnd kadar her eye gc yeter grnmyor. Kimsin sen? diye soruyorum. Yant yok. Hangi hakla kapatyorsun bu kapy?
297

Yine yant yok. Karalt sessiz, ama geri geri ekiliyor. Korktu! Benden. Karanlkta saklanmaktan daha kt eyler var. yle mi? Bu yz den mi konumuyorsun?" Sanki ona ne yapacam sezmi gibi titriyor, geri ekiliyor. Bekliyorum, sonra ona doru yaklayorum. ren, karanlk, kt ey. Daha yaklayorum, ama onu uyarmamak iin, ona deil de cam kapya bakyorum. Yeniden duraklyorum, kendimi hazrlyorum ve sonra hamle! Boaz olmas gereken yerde elim yumuak bir eye dalyor. Ka ralt debeleniyor ve ellerimi sktka skyorum ylan tutar gibi. Ve imdi onu gittike daha sk tutuyorum, aydnla doru ekiyorum. te geliyor! MD YZN GRECEZ! Baba! Baba! Duyduum Chrisin kapdan gelen sesi mi? Evet! lk kez! Baba! Baba! Baba! Baba! Chris gmleime aslyor. Baba! Uyan! Baba! Alyor, iini ekiyor. Dur, Baba! Uyan! Bir ey Chris. Baba! Uyan! Uyandm. afak aydnlnda yzn zar zor seebiliyorum. Aalar arasnda, ak havada bir yerdeyiz. Bir de motosiklet var. Sa nrm Oregonda bir yerlerdeyiz. Ben iyiyim, yalnzca bir kbus grdm. Alamaya devam ediyor, bir sre sessizce yannda oturuyorum. Yok bir ey, diyorum, ama alamas bitmiyor. Fena halde korkmu. Ben de yle. Ne rya gryordun? Birinin suratn grmeye alyordum. Seni ldreceim diye bardn bana. Hayr, o sen deildin. Kim? Ryadaki kii. Kimdi o? Emin deilim. Chrisin alamas kesildi, ama souktan titremeye balad. Su ratn grdn m?
298

Evet. Neye benziyordu? O benim kendi yzmd Chris, bardmda grdm oydu... ok kt bir ryayd. Ona, titrediini ve uyku tulumuna girmesi ge rektiini sylyorum. yle yapyor. ok souk, diyor. Evet. afak nda, nefeslerimizden kan buharlar g ryorum. Sonra Chris uyku tulumunun iine girip bzlyor, yalnzca kendi nefesimin buharn gryorum. Uyumuyorum. D gren ben deildim. Phaedrustu. O uyanyor. kiye blnm bir ruh... ben... ben karanlktaki o kt karaltym, ben o iren eyim... Onun geri dneceini hep biliyordum... Artk buna hazrlanmak gerek... Gkyz aalarn altnda nasl da gri, nasl da umutsuz g rnyor. Zavall Chris.

28 Umutsuzluk byyor imdi.


Filmlerde, grntnn yavaa silikleip deitii, gerek dnyada olmadnz bildiiniz, ama yine de her eyin gerek dn yadaym gibi grnd o sahnelerdeki gibi ayn. Souk, kuru ayaz bir kasm gn. Rzgr, pencereleri kir iindeki eski bir otomobilin krk camlarndan ieri is ve toz flyor ve alt yandaki Chris onun yannda oturuyor; st ste kazaklar giymi, nk kalorifer almyor ve ii rzgrl arabann kirli camlarndan grdkleri, tula cepheli, tulalarn arasndaki krk camlarn, cad dede atlm plerin olduu boz ve kahverengi-gri yaplarn ara sndan geip gri ve kuru ayaz bir akla doru gidiyordu. Neredeyiz? diye soruyor Chris ve Phaedrus Bilmiyorum, diyor ve gerekten bilmiyor; akl tmyle yitik. Kaybolmu; boz cad delerde dolap duruyor.
299

Nereye gidiyoruz? diyor Phaedrus. Ranzaclara, diyor Chris. Nerede bunlar? diye soruyor Phaedrus. Bilmiyorum, diyor Chris. Devam edersek belki onlar g rrz. Ve ikisi ranzaclar arayarak sonsuz sokaklarda dolap duruyorlar boyuna. Phaedrus durmak ve ban direksiyona dayayp dinlenmek istiyor. s ve boz, gzlerinden szp beynin tm anlan rtm. Bir sokak iareti tekinin ayns. Bir kahverengi-gri yap bir sonrakinin ayns. Ranzaclar arayarak boyuna dolap duruyorlar. Ama Pha edrus biliyor, bu ranzaclar asla bulamayacaklar. Chris yava yava, garip bir eyler olduunu fark ediyor giderek; arabaya yn veren kii aslnda artk yn vermiyor, kaptan l, araba pilotsuz; bunu bilmiyor, ama yalnzca sezinliyor ve dur diyor, Pha edrus da duruyor. Arkadan bir araba koma alyor, ama Phaedrus kmldamyor. Bir araba daha korna alyor, arkadan bir bakas daha ve Chris panik iinde YR! diye baryor ve Phaedrus l gibi, ayan deb riyaja basp arabay vitese takyor. Araba yavaa, dlerdeki gibi bir hareketle sokaklardan geiyor. Nerede oturuyoruz biz? Phaedrus korku iindeki Chrise so ruyor. Chris bir adres anmsyor, ama oraya nasl gidileceini bilmiyor, ama baka insanlara sorarak yolu bulabileceini akl ediyor; arabay durdur deyip dar kyor, gidecei yn soruyor ve delirmi Pha edrusu sonsuz tula duvarlar ve krlm camlar arasnda yn lendiriyor. Saatler sonra eve vardklarnda anne bylesine ge kaldklar iin kplere binmi. Ranzaclar nasl bulamadklarn anlayamyor. Chris Her yere baktk diyor, ama korkulu, ne olduunu bilmedii bir eyin dehetiyle Phaedrusa gz atyor. Chris iin, olayn balangcy d bu. Bir daha olmamal... Sanrm yapmam gereken, dosdoru San Franciscoya gitmek ve Chrisi bir otobse bindirip eve yollamak, sonra da motosikleti satp bir hastaneye yatmak... ya da bunu yapmann bir anlam yok... ne ya pacam bilmiyorum. Yolculuk tmyle berbat olmayacak. En azndan, bydnde
300

benimle ilgili iyi anlar olacak. Bu, endiemi biraz hafifletiyor. Bu iyi bir fikir, buna sarlyorum. Buna sarlacam. Bu arada, normal bir geziyi srdr ve her eyin dzelmesini dile. Hibir eyi berbat etme. Asla, asla, berbat etme hibir eyi. Hava souk! Ktaymz gibi! Biz neredeyiz ki bu kadar souk olu yor? ok ykseklerdeyiz herhalde. Uyku tulumundan dar ba kyorum, motosikletin zerinde bu kez buz gryorum. Benzin de posunun kromu stndeki buz sabah gneiyle parlyor. Gnein vurduu siyah ksmlardaki buz yer yer tekerlein zerine damlamak zere olan su damlacklarna dnm. nsan yatarken yor. am ineleri altndaki tozu anmsyorum ve kaldrmamak iin zerine dikkatli basyorum. Motosiklete gidip her eyi zyorum, uzun i amarlarn karyorum ve giyiyorum, sonra giysileri, sonra ceketimi giyiyorum. Hl yorum. Sngerimsi tozu admlayp bizi buraya getiren toprak yola kyorum, amlarn arasnda otuz metre kadar bir mesafeyi ok hzl kouyorum, sonra normal bir kouya geiyorum ve sonunda du ruyorum. Bu iyi geldi. Tek bir ses yok. Yolda da ufak paralar ha linde don var, ama eriyor ve koyu, slak karaltlarn arasndaki donuk yerlere sabah gnei vuruyor. yle beyaz, dantel gibi ve el dememi ki. Aalarn stnde de var. Yavaa yryerek yoldan geri d nyorum; sanki doan gnei rahatsz etmek istemezmiesine. Son baharn ilk duygular. Chris hl uyuyor ve hava snmadan bir yere gitmemiz olanaksz. Motosikleti ayarlamak iin iyi bir zaman. Hava filtresinin zerindeki yan kapan dmesini gevetiyorum ve filtrenin altndan, ypranm ve kirlenmi bir alet antasn karyorum. Ellerim souktan kaskat olmu, kr kr. Geri krklar souktan deil. Krk yanda artk yallk balyor. Alet antasndakileri selenin zerine koyuyorum ve ayorum... ite buradalar... eski arkadalar yeniden grmek gibi sanki. Chrisin kard sesi duyuyorum, selenin zerinden bakyorum ve kmldadn, ama kalkmadn gryorum. Uykusunda saa sola dnyor anlalan. Bir sre sonra gne biraz daha snyor ve ellerim eskisi kadar kaskat deil. Motosiklet onarm ilim ve irfanndan sz edecektim; ilerledike
301

reneceiz, yaptnz eyleri yalnzca pratik asndan deil, estetik adan da zenginletirecek, yzlerce eyden. Fakat imdi, geri byle sylememem gerekir ama, pek abes kayor. imdi Phaedrus'un yksn tamamlayacak baka bir yne kay mak istiyorum. yky aslnda kesinlikle bitirmedim, nk gerekli olacan sanmyordum. Ama imdi vakit varken bunu yapmann tam zamandr. Bu somun anahtarlarnn metali yle souk ki insann elini actyor. Ama bu gzel bir ac. Bu ac, gerek, d deil ve burada, kesinlikle, elimin iinde. ...Bir yoldan giderken bir tarafa, diyelim ki 30 derece ayla bir yolun ayrldn grseniz ve daha sonra ayn tarafa bu kez daha geni, di yelim ki 45 derece ayla baka bir yol ve daha sonra 90 derece ay la bir baka yol ayrlsa; orada, tm yollarn kt ve ok sayda in sann gitmeye deer bulduu bir yerin olduunu anlamaya ve sizin de gitmeniz gereken yol bu mu acaba diye merak etmeye balarsnz. Nitelik kavram peindeki yolculuunda Phaedrus da hep, bir ta rafta bir yere doru ynelen kk yollarn ayrlp durduunu grd. Onlarn yneldii genel alan, antik Yunanistan bildiini sanyordu, ama yine de orada atlad bir ey var m diye merak ediyordu. Sarahya, uzun zaman nce elinde iek sulama szgeciyle gel mi ve Nitelik dncesini onun kafasna sokmu olan kadna, ngiliz edebiyatnda niteliin bir konu olarak nerede retildiini sordu. Ne yazk ki bilmiyorum, ben ngilizceci deilim, dedi, ben klasikiyim. Benim alanm Greke. Nitelik, Grek dncesinin bir blm mdr? diye sordu Pha edrus. Nitelik Grek dncesinin her blmdr dedi kadn ve Pha edrus bu konuda dnd. Bazen onun yal kadnlara zg konuma tarznn altnda gizli bir hikmet kefettiini, sanki onun bir Delfi khini gibi anlam gizli eyler sylediini sanyor, ama hibir zaman emin olamyordu. Antik Yunanistan. Bugn niteliin gerek olduunu sylemek bile acayip dururken antik Yunanllar iin her eyin Nitelik olmas tuhaf. Hangi grlmedik deiiklikler olmu olabilir? Antik Yunanistana giden ikinci yolu, Nitelik nedir? sorusunun
302

birdenbire, tmyle sistematik felsefe alanna itilmi olmas da gs teriyordu. O kendini, bu alan tmyle biliyor sanyordu. Ama ni telik her eyi yeniden at. Sistematik felsefe Grektir. Onu antik Grekler icat etmi ve by lece zerine, kalc damgasn vurmutur. Whiteheadin Tm fel sefe, Platona dlm dipnotlarndan baka bir ey deildir sap tamas pekl desteklenebilir. Niteliin gereklii hakkndaki kar klk o zamanlar balam olsa gerek. nc yol, niversite retmenliine devam edebilmesi iin ge rekli olan doktora derecesine ulamak amacyla Bozemandan ay rlmaya karar verdiinde ortaya kt. ngilizce retmenliinin ba latt, Niteliin anlam hakkndaki aratrmay srdrmek istiyordu. Ama nerede? Ve hangi daln ya da disiplinin iinde? Nitelik teriminin, felsefe dnda hibir disiplinin iinde bu lunmad anlalyordu. Ve felsefedeki deneyiminden, burada ya paca almalarda ngilizce kompozisyonundaki aka mistik bir terimle ilgili herhangi bir eyi aa karmann olanaksz olduunu biliyordu. Yava yava; Nitelii, onun anlad terimlere benzer terimlerle inceleyebilecei bir programn var olmadnn farkna vard. Nitelik yalnzca tm akademik disiplinlerin dnda deil, tm Akl Ki lisesinin kavrama alannn da dndayd. Doktora adaynn, temel kavramn tanmlamay reddettii bir doktora tezini kabul et tirebilmesi iin epey niversite dolamas gerekecekti. Uzun sre kataloglara bakt ve sonunda, aradnn o olduunu umduu bir ey buldu. Bir niversite vard, Chicago niversitesi ve bunun Dnce Analizi ve Yntem Aratrmas adl, disiplinler aras bir program vard. Snav komisyonunu oluturanlar bir n gilizce profesr, bir felsefe profesr, bir ince-profesr ve bakan olarak da bir Antik Grek profesryd. te bu, anlar ald. Motosiklette, ya deiimi dnda her ey bitmi durumda. Chrisi uyandryorum. Toparlanp gidiyoruz. Chris ayakta uyuyor, ama yolda souk hava onu uyandryor. aml yol yoku yukar gidiyor ve bu sabah pek fazla trafik yok. amlarn arasndaki kayalar koyu renkli ve volkanik. Acaba iinde yattmz toz volkanik miydi, merak ediyorum. Volkanik toz diye bir ey var m? Chris acktn sylyor, ben de am.
303

La Pineda duruyoruz. Chrise, ben darda ya deitirirken bana kahvalt iin salam ve yumurta smarlamasn sylyorum. Restorann yanndaki benzin istasyonundan bir litre ya alyorum ve restorann arkasndaki akll alanda ya tahliye tapasn karyorum, ya aktyorum, tapay yerine takyorum, yeni ya ko yuyorum ve iimi bitirdikten sonra kontrol ubuu zerindeki yeni ya gn nda su gibi saydam ve renksiz parlyor. Ahhh! Anahtarlar yerine kaldryorum, restorana gidiyorum, Chrisi ve masamn zerinde kahvaltm gryorum. Lavaboya gidiyorum, te mizlenip dnyorum. Amma ackmm! diyor. Souk bir geceydi, diyorum, srf hayatta kalmak iin bir sr besini yaktk. Yumurta gzel. Salam da yle. Chris d hakknda konuuyor; nasl korktuunu anlatyor ve ylece bitiriyor. Sanki bir soru sormak zereymi gibi bakyor, ama sormuyor, sonra bir sre pencereden amlara bakyor, sonra yine konuya geliyor. Baba? Ne var? Biz niin yapyoruz bunu? Neyi? Niye hep geziyoruz? lkeyi grmek iin... tatil. Yant onu doyurmua benzemiyor. Ama yanttaki yanl sy leyebilecek gibi durmuyor. Anszn bir umutsuzluk dalgas arpyor ona, geen gne ba tnmdaki gibi. Ona yalan syledim. Yanl bundayd. Biz gidip duruyoruz hep, diyor. Tabii. Sen ne yapmak isterdin? Yant yok. Benim de. Yolda, u anda dnebileceim en yksek Nitelikli eyi yap tmz gibi bir yant geliyor aklma; ama bu onu, sylemi ol duumdan daha fazla doyurmaz. Baka ne syleyebilirim, bil miyorum. Bu byle giderse eninde sonunda, hoakal demeden nce baz eyleri konumak zorunda kalacaz. Onu bu ekilde gemiten korumak belki de ona daha ok zarar veriyor. Asla bilemeyecei ok ey olsa da Phaedrus hakknda baz eyler duymal. zellikle de onun sonunu.
304

Phaedrus Chicago niversitesine vardnda sizin ya da benim an layabileceimizden ok farkl bir dnce dnyasndayd; her eyi t myle anmsyor olmama karn anlatmas zor. Bakann yokluunda bakan yardmcsnn onu, retmenlik deneyimine ve aka g rnen entelektel konuma yeteneine dayanarak komite programna kabul ettiini biliyorum. Gerekte ne dedii bilinmiyor. Bundan sonra, bir burs alabilmek umuduyla haftalarca Bakann gelmesini bekledi, ama bakan geldiinde, iinde esas olarak bir soru bulunan ve yant bulunmayan bir grme geti aralarnda. Sizin asl tzsel alannz nedir? dedi bakan. Phaedrus ngilizce kompozisyon dedi. Bakan Bu yntemsel bir alandr! diye haykrd. Ve pratik ola rak bu, grmenin sonuydu. Birka nemsiz konumadan sonra Pha edrusun dili srmeye balad, ne diyeceini ard ve zr dileyip ayrld, sonra dalara geri dnd. Bu, onun daha nce de ni versiteden atlmasna yol aan zelliiydi. Bir soruya taklm, ondan baka bir ey dnemez olmu, bu arada snflar onsuz devam et miti. Geri bu kez kendi konusunun neden tzsel ya da yntemsel ol mas gerektiini dnmek iin tm bir yaz vard ve tm yaz bo yunca da bunu yapt. Orman st snrna yakn yerlerde svire peyniri yedi, am da lndan yataklarda yatt, da deresi suyu iti ve Nitelik ile tzsel ve yntemsel alanlar zerinde dnd. Tz deimez. Yntem kalclk iermez. Tz, atomun biimiyle ilgilidir. Yntem, atomun ne yaptyla ilgilidir. Teknik kom pozisyonda fiziksel tanmlama ile ilevsel tanmlama arasnda benzer bir ayrm vardr. Kompleks bir birliin en iyi tanmlamas nce ier dii tzlere gredir: Alt birlikler ve paralar. Daha sonra yn temlerine gre tanmlanr: Birbirini izleyen ilevleri. Fiziksel ve i levsel tanmlar, yani tzselle yntemseli birbirine kartrrsanz siz de okuyucu da iin iinden kamazsnz. Ama bu snflamalar ngilizce kompozisyon gibi tm bir bilgi alanna uygulamak keyfidir ve manta aykrdr. Hem tzsel hem de yntemsel yan olmayan akademik disiplin olamaz. Ve Niteliin ne biriyle ne de tekiyle grlebilen bir ba yoktur. Nitelik, tz de ildir. Yntem de deildir. kisinin de dndadr. Evlerin yapmnda kurun ekl ve su terazisi yntemi kullanlmasnn nedeni dikey ve dz duvarn yklma olaslnn daha az olmas, eik duvara gre Ni305

telii daha yksek olduu iindir. Nitelik yntem deildir. Yntemin ulamay amalad hedeftir. Tz ve tzsel kavramlar aslnda Phaedrusun, ikici olmayan bir Nitelik kavramna varmak iin reddettii nesne ve nesnellik kavramlarna karlk gelir. Her ey, zne ve nesneye ayrlma ola yndaki gibi, tz ve ynteme ayrlrsa Nitelie yer kalmaz. Onun tezi tzsel alann bir paras olamaz, nk tzsel ve yntemsel diye bir ayrm kabul etmek Niteliin varln yadsmaktr. Eer Nitelik ka lacaksa tz ve yntem kavramlarnn gitmesi gerekir. Bu, snav ko mitesiyle kavga etmek demekti ki hi arzu etmedii bir eydi. Ama kzgnd, nk daha ilk sorularyla anlatmaya alt eyin tm an lamn yok etmilerdi. Tzsel alan m? Onu Prokrustes yatana* m sokmaya alyorlard? Komitenin gemiini daha yakndan incelemeye karar verdi ve bu amala bir ktphane taramas yapt. Bu komitenin, tmyle yabanc bir dnce modeline dalm olduunu sezinledi. Bu modelle kendi dncesinin geni modelinin birletii yeri gremedi. zellikle, komitenin amacyla ilgili aklamalarn niteliinden ra hatsz oldu. Ar lde karktlar. Komitenin almas tmyle, olduka sradan szcklerin en allmadk tarzda bir araya getirildii acayip bir biimde tanmlanmt; yle ki aklama, aklamaya a lt eyden ok daha kark grnyordu. Daha nce duyduu an lar alan, bu deildi. Bakann yazm olduu, bulabilecei her eyi inceledi ve burada yine, komitenin karmakark tanmlamasndaki o acayip biimi buldu. Bu artc bir stildi, Bakann kendisinden ok farklyd. Ba kan o ksa grmede, ok abuk karar veren ve de abuk sinirlenen biri gibi izlenim brakmt onda. Ama imdi bu, o gne dek okuduu en mulak, en anlalmaz stillerden biriydi. Burada, zneyi yklemi tmyle bir kenara atm ansiklopedik tmceler vard. Parantez ii eler anlalmaz bir ekilde teki parantez ii elere sokulmu ve tm bunlar ayn anlalmaz ekilde, okurun kafasnda daha nceki tmcelerle ilikisi oktan lm, gmlm ve rm tmcelere sokulmutu. Ama hepsinden ok dikkat eken, ifade edilmemi ve ierii ancak tahmin edilebilen zel anlamlarla ykl grnen soyut ka
* Yunan mitolojisinde, boylarn yatana uydurmak iin konuklarnn kol ve ba caklarn ekip uzatan ya da krp ksaltan dev. (.n.)
306

tegorilerin acayip ve aklanamaz bir tarzda oaltlmasyd; bunlar birbiri ardna yle hzl ve skk ylyorlard ki Phaedrus kar k mak bir yana, nndeki eyi anlamak olanann bile bulunmadn anlad. Phaedrus ilk nce bu gln nedeninin, tm bunlarn onun an lama yeteneinin stnde olmas olduunu dnd. Makaleler onun almad belli bir temel eitimi gerektiriyor gibi duruyordu. Ama te yandan baz makalelerin bu kltr birikimini almas olanaksz ki ilere hitap ettiini fark etti ve bu hipotez zayflad. kinci hipotezi Bakann bir teknisyen olduuydu; Phaedrus bu terimi dardaki insanlarla iletiim kurma yeteneini yitirecek l de kendi alanna gmlm yazarlar iin kullanrd. Ama eer by leyse, komiteye neden Dnce Analizi ve Yntem Aratrmas gibi genel, teknik olmayan bir ad vermilerdi. Hem Bakanda bir tek nisyen kiilii de yoktu. Yani bu hipotez de zayft. Zamanla Phaedrus, bakann retorii hakknda kafa patlatmaktan vazgeti ve tm bunlar aklayabilir umuduyla, komitenin ge miiyle ilgili daha ok ey bulmaya alt. Bu dn doru bir yak lamd. Sorununun ne olduunu anlamaya balad. Bakann anlatm korunaklyd. Koruna muazzam, labirentimsi istihkamlard; bunlar yle bir karklk ve azametle gidiyor, gi diyordu ki iinde koruduu eyin ne menem bir ey olduunu bulmak neredeyse olanakszd. Tm bunlarn anlalmazl, sert bir tar tmann henz bittii bir odaya girdiiniz andaki trden bir an lalmazlkt. Herkes sessizdir. Kimse konumaz. Kafamda kk bir an paras var; Phaedrus bir yapnn ta ko ridorunda, anlalan Chicago niversitesinde, komitenin bakan yar dmcsyla konuuyor; bir filmin sonunda konuan dedektif gibi, diyor ki: Sizin komitenin tanmlamasnda nemli bir ismi at lamsnz. yle mi? diyor bakan yardmcs. Evet, diyor Phaedrus okbilmie, ... Aristo... Bakan yardmcs bir an ok oluyor; sonra, sanki ortaya karlm, ama kendini sulu grmeyen bir sank gibi, kahkahalarla glyor uzun sre. Oh, anlyorum, diyor, siz bu konuda... hibir ey bil miyorsunuz... Ondan sonra ne diyeceini daha iyi dnyor ve baka bir ey sylememeye karar veriyor.
307

Krater Gl sapana varyoruz ve dzgn bir yoldan Ulusal Parka kyoruz -temiz, dzenli ve korunmu. Baka trls olamazd, ama bu da parka, herhangi bir Nitelik dl kazandrmyor. Onu bir m zeye dntryor. Park, beyaz adamn buraya gelmesinden nce gibi -gzel grnml lav akntlar ve zayf, kuru aalar ve hibir yerde bo bira kutusu yok- ama imdi beyaz adamn burada olmas ne deniyle bu biraz sahte duruyor. Belki Ulusal Park ynetimi bir yn bo bira kutusu getirip lavlarn ortasna yerletirirse yaama dn yapar. Bira kutularnn yokluu kafa kartryor. Gle varnca duruyoruz, geriniyoruz ve ellerinde kameralar o cuklaryla, O kadar yaklama! diye baran ufak bir turist ka labalna katlyoruz nazike; her biri farkl bir lisans plaketi tayan otomobilleri ve karavanlar gryoruz. Krater gln Evet, ite bu duygusuyla ve ayn fotorafa bakar gibi seyrediyoruz. teki turistlere bakyorum, hepsinin baklarnda yersiz bir eyler var. Tm bunlara sinirlenmiyorum: Yalnzca, bunun tmyle gerekd olduu ve byle gsterilmekle gln niteliinin boulduu duygusu bu. Bir eyi Nitelikli diye gsterirseniz Nitelik gitmeye yz tutar. Nitelik, gzucuyla grdnz bir eydir ve ben aadaki gle bakyorum, ama arkamdaki Souk, neredeyse donmu gibi gelen gn nn ve ne redeyse hareketsiz rzgrn acayip niteliini de duyumsuyorum. Buraya niin gelmiler?diye soruyor Chris. Gl grmeye. Bundan holanmyor. Sahtelii seziyor, bunu aklamak iin doru soruyu bulmaya alrken kalarn atyor serte. ren bir ey, diyor. Bir turist kadn Chrise nce hayretle, sonra kzarak bakyor. Evet, ama ne yapabiliriz, Chris? diye soruyorum. Yapmamz gereken ey, neyin yanl olduunu buluncaya ya da neyin yanl ol duunu neden bilmediimizi buluncaya dek devam etmektir. Anlyor musun? Yant vermiyor. Kadn bizi dinlemiyormu gibi yapyor, ama ha reketsiz duruu dinlediini aa vuruyor. Motosiklete doru y ryoruz; bir eyler dnmeye alyorum, ama hibir ey gelmiyor. Chrisin hafiften aladn gryorum, benim grmemem iin baka yne bakyor. Yava yava parktan kp gneye yneliyoruz.

308

Dnce Analizi ve Yntem Aratrmas Komitesi Bakan Yar dmcsnn oke olduunu sylemitim. Onu bu denli oke eden ey Phaedrusun, belki de yzyln en nl akademik tartmasnn; Ka liforniyadaki bir niversite rektrnn tanmlamasyla, tm ni versitenin ynn deitirmeye ynelik, tarihin son giriiminin ol duu yerde bulunduunu bilmemesiydi. Phaedrus, ampirik eitime kar otuzlu yllarn banda ger eklemi o nl bakaldrnn ksa tarihini aratrd. Dnce Analizi ve Aratrma Yntemleri Komitesi o giriimin rnyd. Bu ba kaldrnn nderleri Chicago niversitesinin rektr olmu Robert Maynard Hutchins, kant yasasnn psikolojik arka plan zerindeki almalar Hutchinsin Yale niversitesinde yapt almaya biraz benzeyen Mortimer Adler, felsefeci ve matematiki Scott Buchanan ve Phaedrus iin hepsinden nemlisi, Columbia niversitesinden bir Spinozac ve ortaa uzman olan, komitenin o anki bakanyd. Adlerin kant almas Batnn klasikler zerine yapt bir in celemeyle apraz dllenince, yakn zamanlarda insan bilgeliinin g rece daha az geliim gsterdii inanc km ortaya. Adler, Platon ve Aristoyu alp Yunan felsefesiyle Hristiyan inancndan oluturduu kendi ortaa sentezinin bir paras yapan St. Thomas Aquinasa dek geri gidiyordu boyuna. Aquinasn ve Greklerin yaptlar Adlere gre Bat entelektel mirasnn ke talaryd. Bu nedenle bunlar, iyi kitap arayan biri iin l ubuu grevini gryorlard. Ortaa skolastiklerinin yorumlad biimiyle, Aristo geleneinde insan, iyi bir yaam arayabilme ve ayrt edebilme yeteneine sahip olan, aklc bir hayvandr. nsan doasyla ilgili bu ilk ilke Chicago niversitesi rektrnce benimsenince bunun eitimle ilgili yansmalar olmas kanlmazd. nl Chicago niversitesi Byk Kitaplar prog ram ve niversite yapsnn Aristocu bir tarzda yeniden dzenlenmesi ve on be yanda rencilere klasiklerin okutulmaya baland Kolejin kurulmas bunun sonularndan bazlaryd. Hutchins, ampirik bilimsel eitimin kendiliinden iyi bir eitim yarataca grn reddetmiti. Bilim deerden yoksundu. Bi limin bir aratrma konusu olarak Nitelii kavrama yeteneinin ol mamas, bilimin bir deerler sistemi oluturmasn olanaksz k lyordu. Adler ve Hutchins esas olarak yaamn zorunluluklar, deerler, Nitelik ve Niteliin teorik felsefedeki temelleriyle ilgiliydiler. Yani
309

grnte Phaedrusla ayn yne doru yolculuk yapyorlar, ama ne dense yolculuu Aristoda bitirip orada duruyorlard. Burada bir uyumazlk vard. Hutchinsin Nitelik takntsn benimsemeye hazr olanlar bile de erleri tanmlama konusunda son sz Aristo geleneine vermeyi kabul etmek istemiyorlard. Hibir deerin deimez olmadn, sa lam ve modem bir felsefenin, dnceleri, antik dnemdeki ve or taadaki kitaplarda ifade edildii haliyle ele almas gerekmediinde diretiyorlard. Tm bu ortaya atlanlar ouna yalnzca, ne id be lirsiz kavramlardan ibaret yeni ve gsterili bir jargon gibi geliyordu. Phaedrus bu uyumazlkla ne yapacan pek bilmiyordu. Ama bu, almay diledii alanla kesinlikle ok yakn grnyordu. O da de erlerin deimez olmadn dnyordu, ama bu deerlerin gr mezden gelinmesinin gerekesi ya da deerlerin gerekte var ol madnn kant olarak alnamazd. Deer tanmlar asndan Aristo geleneine kartlk duyuyor, ama bu gelenein bir kenara atl mamas gerektiini de hissediyordu. Tm bunlarn yant derinlerde bir ala sarlm yatyordu ve daha ok ey renmek istedi. Bu grlty koparm drt kiiden geriye yalnzca o anki komite bakan kalmt. Belki sradaki bu eksilme nedeniyle ya da baka ne denlerle, Phaedrusun konutuu kiiler arasnda bakann pek iyi bir n yoktu. Onun sevilen biri olduunu kimse dorulamad, iki kii ise kesinlikle reddetti; bunlardan biri onu kutsal terr olarak niteleyen, niversitedeki nemli bir blmn bakanyd; teki ise bakann, sa dece kendisinin karbon kopyalarna mezuniyet belgesi vermesiyle n lenmi olduunu syleyen, Chicago niversitesi felsefe blmn bi tirmi biriydi. Bu kiilerin hibiri kinci bir yapya sahip deildi ve Phaedrus sylediklerinin doru olduuna inand. Daha sonra bu, b lme yapt bir keif gezisiyle doruland. Phaedrus komitenin nasl bir ey olduunu renmek iin oradan mezun olmu iki kiiyle ko numak istemiti ve kendisine, komitenin tarihinde yalnzca iki ki iye doktora vermi olduu sylendi. Galiba, Nitelik gereine dn yada bir yer kazandrabilmek iin, Aristocu bakyla onun teze balamasna bile olanak vermeyen ve asabi yapsyla kart grlere ar hogrsz grnen bakanna kar savam vermek ve onu yenmek zorundayd. Tm bunlar, ok karanlk bir tablo oluturu yordu. Sonra oturup Chicago niversitesi, Dnce Analizi ve Yntem
310

Komitesi Bakanna bir mektup yazd; kendini kovdurtma k krtmasndan baka hibir eyle tanmlanamayacak, yazan kiinin sessizce arka kapdan svmay reddedip karsndakini, onu n ka pdan atmak zorunda brakacak boyutta bir rezalet karmay, yani kkrtmay hedefleyen bir mektuptu bu. Sonra caddede ayaa kalkt ve kapnn iyice kapandndan emin olduktan sonra kapya doru yumruunu sallad, stnn bann tozunu silkti ve Ne yapalm, de nedim en azndan dedi ve bylece vicdann rahatlatt. Phaedrusun kkrtmas bakana kendi tzsel konusunun artk n gilizce kompozisyon deil felsefe olduunu bildiriyordu. Ama, di yordu, almalarn tzsel ve yntemsel alanlara ayrlmas; aslnda zde olan iki eyin yani tz ve biimin, ikici olmayanlarn pek gerek duymadklar Aristocu bir tarzla ayrlmasnn doal bir sonucudur. Emin deilim, dedi, ama Nitelik zerine bu tez, Aristo kart bir teze dnm gibi grnyordu. Eer bu doruysa onu sunmak iin doru bir yer semiti. Byk niversiteler Hegelci bir tarz be nimsemiti ve bir okul, temel retisiyle elien bir tezi kabul et miyorsa alkanlk batana gmlm demekti. Phaedrus, Chicago niversitesinin arad tezin bu tez olduunu savundu. Bu savn biraz abartl olduunu kabul etti ve aslnda kendisinin gerek bir deer yargsna varamayacan, nk kimsenin kendi sa vunduu eye yansz bakamayacan syledi. Ama eer bir bakas kar da Dou ve Bat felsefeleri arasndaki, dinsel mistisizm ile bi limsel pozitivizm arasndaki cepheleri yarmay baaracak byk bir k anlamna gelen bir tez ortaya koyarsa onu, ok byk bir ta rihsel nem tayan, niversiteyi millerce ileriye gtrecek bir tez olarak selamlayacan syledi. Her halkrda, dedi, Chicagoda kimse birisini iyice halamadan kabul edilmez. Aristonun da bundan payn alma zaman geldi. Tam bir kepazelik. Ve yalnzca kendini kovdurtma kkrtmas da deil stelik. Ondan da daha belirgin bir ekilde ortaya kanlar, megalomani, b yklk hastal, syledii eyin dier insanlar zerindeki etkisini an layabilme yeteneinden tmyle yoksunluktu. Kendini Nitelik me tafizii dnyasna ylesine kaptrmt ki artk onun dn gre miyordu ve bu dnyay kimse anlayamad iin neredeyse ii bitikti artk. Sanrm o zamanlar, sylediklerinin doru olduuna inanyor ve
311

davran tarznn ya da bunlar sunma biiminin ayp olup ol mamasna aldrmyordu. Onu sevimli klmak iin bile uraacak du rumu yoktu. Eer Chicago niversitesi sylediklerinin aklc ie riiyle deil de estetii ile ilgileniyorsa zaten bir niversite olarak temel amalarna ters dyordu. te byle. Bunlara gerekten inanyordu. Mevcut aklc yn temlerle snanacak bir baka ilgin fikir deildi bu. Mevcut aklc yntemlerin deitirilmesiydi. Normalde, akademik bir evreye su nacak yeni bir fikriniz olduunda sizin ona kar nesnel ve tarafsz davranacanz varsaylr. Ama bu Nitelik fikrinin asl kar kt ey bu varsaymlard -nesnellik ve tarafszlk. Bunlar yalnzca ikici manta uygun olan tavrlard. kici sekinlik, nesnellikle olu turulabilirdi, ama yaratc sekinlik oluturulamazd. Evrenin dev bir muammasn zdne, ikici dncenin Gordion dmn tek bir szckle, Nitelikle kestiine inanc tamd ve bu szc kimsenin yeniden balamasna izin vermeye niyeti yoktu. Buna inanrken, szcklerinin baka insanlara ne denli ayplanacak lde megalomanyaka geldiini fark edemiyordu. Ya da fark et mise de aldrmyordu. Syledikleri megalomanyakayd, ama ya doruysa? Eer yanlsa kimin umurunda? Ama ya hakl idiyse? Hakl olmak ve onu, retmenlerinin paa gnlleri yle istiyor diye kaldrp atmak; bu korkun bir eydi! Bakalarna nasl grndne kesinlikle aldrmyordu. Bu, t myle fanatik bir eydi. O gnlerde yapayalnz bir dnce evreninde yayordu. Kimse anlamyordu onu. nsanlar onu anlamadklarn ve anladklar eylerden de holanmadklarn belli ettike o daha fa natik ve nefret uyandran biri oldu. Onun kendini kovdurtma kkrtmas beklenen kabul grd. Madem konusu felsefeydi, o halde komiteye deil felsefe blmne bavurmas gerekirdi. Phaedrus itaatkr bir ekilde yle yapt, sonra kendisi ve ailesi arabaya binip neleri var neleri yoksa kamyona yklediler, ar kadalaryla vedalap yola kmaya hazrlandlar. Tam evin ka plarn son kez kitlediinde postac bir mektupla belirdi. Mektup Chicago niversitesidendi. Oraya kabul edilmediini bildiriyordu. O kadar. Anlalan, Dnce Analizi ve Yntem Aratrmas Komitesinin Bakam bu kararn alnmasnda etkili olmutu.
312

Phaedrus komulardan kalem ve kt ald ve bakana yazd ya ntla kendisinin zaten Dnce Analizi ve Yntem Aratrmas Ko mitesine kabul edilmi olduu iin orada kalmas gerektiini ifade etti. Bu, yasalara tmyle uygun bir manevrayd, ama Phaedrus bu kez bir tr sava becerisi gelitirmiti. Bu dolambal iler, so rumluluun felsefe kapsna atlvermesi ona, bakann bir nedenle, elinde o rezalet mektup da olsa kendisini komitenin n kapsndan d ar atamayacan gsteriyor bu da, Phaedrusa biraz gven ve riyordu. Yan kap olmaz, ltfen. Onu ya n kapdan atacaklard ya da hi atamayacaklard. Belki de bunu yapamazlard. Gzel. Bu tezin, kimseye bir ey borlu olmamasn istiyordu. Klamath Glnn dou kysnda, on dokuz-yirmili yllarn duy gularyla ykl eritli bir anayoldan geerek gidiyoruz. Bu e ritli yollar o yllarda yaplmt. le yemei iin, bu dneme ait bir yol kenar lokantasnda duruyoruz. Fena halde boya gerektiren ahap doramalar, camda neon kl bira reklamlar, n tarafta deli akl ve zerine akm motor ya kalntlar. eride tuvalet klozeti krk ve lavabo gres ya lekeleriyle dolu, ama masama geri dnerken barn gerisindeki iyeri sahibine ikinci bir kez bakyorum. On dokuz-yirmi yalarnda birinin yz. Karmak deil, souk deil ve boyun ememi. Buras onun kalesi. Biz onun konuklaryz. Ve eer hamburgerini beenmiyorsak enemizi ka patmalyz. Koca koca i soanlarla gelen hamburgerler lezzetli ve ie bira gzel. Tm yemein fiyat, penceresinde plastik iekler olan o yal kadnlarn yerlerinde dediinizden epey az. Yemek yerken baktm haritadan, yanl yola sapm olduumuzu ve teki yoldan gitsek ok yanusa daha abuk varacamz anlyorum. Hava scak imdi, Bat lnn scandan sonra gelen West Coastn bu yapkan sca ok sknt verici. Aslnda tm bu manzara neredeyse Doudan ge tirilmi. Serinliin olduu yere, okyanusa elden geldiince abuk var mak istiyorum. Klamath Glnn gney kysnda dolarken bunlar d nyorum. Yapkan scak ve on dokuz-yirmi yalarnn hzn... O yaz Chicagodaki duygu buydu. Phaedrus ailesiyle birlikte Chicagoya geldikten sonra niversiteye yakn bir ev tuttu ve bursu olmadndan tam gn retorik
313

retmenliine balad. O zamanlar Navy Pierin merkezinde, gle doru uzanm o iren ve scak yerde bulunan llinois niversitesinde. Snflar Montanadakinden farklyd. Yksek okulun en st s nfndaki renciler kaymak tabakas saylp glden uzaktaki dzlk blgeye ve kent iindeki kampse gnderilmiti ve okuttuu rencilerin neredeyse hepsi tekdze bir ekilde hep Clikti. Kt larn Nitelik ynnden snflamak iin birbirinden ayrt etmek zordu. Baka bir durumda olsayd Phaedrus bu durumu amak iin bir eyler yaratrd, ama bu kez salt ekmek paras iin yapt bu iten, yaratc enerjisini esirgiyordu. Onun asl ilgisi, gneydeki teki niversi tedeydi. Chicago niversitesinde kayt kuyruuna girdi, kayt yapan fel sefe profesrne adn syledi ve adamn baklarndaki, hafiften donup kalmay fark etti. Felsefe Profesr, Oh, evet; bakan, bizzat kendisinin verecei Dnce ve Yntemler kursuna kaydedilmenizi istemiti, dedi ve Phaedrusa kurs programn uzatt. Phaedrus sap tanan ders saatlerinin Navy Pierdeki kendi programyla elitiini grd ve onun yerine Dnceler ve Yntemler 251, Retorik prog ramn seti. Retorik kendi alan olduundan kendini burada birazck daha evinde gibi hissetti. Ve dersi veren bakan deildi. Dersi veren, o anda kendisini kaydeden felsefe profesryd. Felsefe profesrnn baklar yine donup kald; bu kez gzleri daha da ak olarak. Phaedrus Navy Pierdeki retmenlik urama ve birinci snflara verecei okuma dersine dnd. Artk genel Klasik Grek dncesini ve zel olarak da bir klasik Yunanly -Aristoyu- renmek iin, daha nce almad kadar almas gerekliydi kesinlikle. Chicago niversitesinde antik klasikler zerinde alm bin lerce renci arasnda kendini ondan daha fazla adam bir rencinin var olduu kukuluydu. niversitenin Byk Kitaplar prog ramnn en byk savam, klasiklerin yirminci yzyl toplumuna syleyecek, gerekten nemli olan hibir eyi iermedii yolundaki modern gre karyd. Buna dikkat ederek, kursu izleyen rencilerin ou retmenleriyle ince nezaket oyunlar oynamak ve idare-i maslahat gerei, antik a yazarlarnn anlaml szler sy ledikleri konusunda nceden belirlenmi bir inanca sahip olmak zo rundaydlar. Ama Phaedrus oyun filan oynamad iin bu gr kabul etmiyordu. O, bunu tutkuyla ve fanatike biliyordu. amzla ilgileri olmadklarndan deil de, kendisi kesinlikle kart grte ol
314

duundan dolay onlardan iddetle nefret etmeye ve dnebilecei her trl kfrle onlara saldrmaya balad. Onlar inceledike, on larn dncelerini bilinsizce onaylamamzdan tr dnyaya verilen zarardan henz hi kimsenin sz etmemi olduuna daha ok inand. Klamath Glnn gney kysn dolap banliyms bir yerlerden geiyoruz ve sonra glden ayrlp batya, deniz kysna doru y neliyoruz. imdi yol, daha nce getiimiz yamur fukaras or manlara hi benzemeyen dev aalarn ormanna doru gidiyor. Yolun iki yannda dev Douglas amlar var. Aralarndan geerken on lara baktmzda yzlerce metre ykseklikteki dimdik gvdelerini gryoruz. Chris durmak ve aalarn arasnda yrmek istiyor, du ruyoruz. Chris yrye gittiinde srtm elden geldiince dikkatle, Do uglas amlarndan birinin kabuunun kaln bir dilimine yayp yu karya bakyorum ve anmsamaya alyorum... Neler rendiinin ayrntlar u anda yitik durumda, ama sonra olu mu olaylardan, onun korkun miktarda bilgiyi yutmu olduunu bi liyorum. Onda, bunu neredeyse fotoraf eker gibi yapabilme ye tenei vard. Klasik Grekleri reddetme noktasna nasl vardn anlamak iin, Grek aratrmaclarnca iyi bilinen ve bu alana hay ranlk duyulmasna neden olan mitos ve logos tartmasnn zetini gzden geirmek gerekir. Logos terimi, mantk (logic- .n.) szcnn kkenini olu turur ve dnyay aklc olarak kavraymzn tm toplamn gsterir. Mitos ise logosun nceli olan, tarihin balangcndan ve prehistorik alardan kalma mitlerin tm toplamdr. Mitos yalnzca Grek mit lerini deil Eski Ahiti, Veda ilahilerini* ve dnyay bugnk kav raymza katkda bulunan tm kltrlerin eski sylencelerini kap sar. Mitos ve Logos tartmas u anki aklclmzn bu sylen celerle biimlendiini, bugnk bilgimizin bu sylencelerle ilgisinin ise bir aacn bir zamanlarki kk fidan haliyle ilgisi olduunu sy ler. Fidann basit biimini inceleyerek aacn karmak genel yaps hakknda byk lde fikir edinilebilir. Arada, tr ve hatta kimlik asndan fark yoktur, fark yalnzca boyutlardadr.
* Hindu dininin en eski kutsal kitaplarndaki ilahiler, (.n.)

315

Bu nedenle, kkeninde Antik Grek bulunan kltrlerde, deimez bir ekilde, gl bir zne-nesne ayrm bulunur, nk eski Grek mi tosunun grameri zneyle yklem arasnda keskin bir doal ayrm ol duu varsaymn tar. zne-yklem ilikilerinin gramerle kat bir e kilde belirlenmedii in kltr gibi kltrlerde buna karlk olarak, kat bir zne-nesne felsefesinin olmad grlr. Eski Ahitte Szn isel bir kutsallnn olduu Yahudi-Hristiyan kltrnde insanlarn szler iin kendilerini feda etmeye, szlerle yaayp szler iin lmeye hazr olduu grlr. Bu kltrde, rnein mahkeme, ta nklk yapan kiiden, Gerei, tm gerei ve yalnzca gerei sylemesini; Tanr yardmcm olsun demesini isteyebilmekte ve ger ein syleneceini ummaktadr. Ama ngilizlerin yapt gibi, bu mahkeme Hindistana gtrlrse yalan yere yemin etme olayn n lemede pek bir baar salayamaz, nk Hint Mitosu farkldr ve szcklerin kutsall ayn biimde alglanmaz. Bu lkede, farkl kl trel birikimlere sahip aznlk gruplar arasnda da buna benzer so runlar olmutur. Mitos farkllklarnn, davranlar nasl farkl yn lendirdiini gsteren sonsuz rnek vardr ve bunlarn hepsi ilgintir. Mitos-logos tartmas, her ocuun bir maara adam kadar bil gisiz doduuna dikkat eker. Dnyann her kuakta Neanderthale geri dnmesini nleyen; srmekte, sregitmekte olan mitostur; logosa dnm ama hl mitos; dncelerimizi insanln gvdesinde bir leen hcreler gibi birletiren ortak kltrn dev gvdesi. Birisinin bylece birlememi olduunu hissetmesi, birisinin mitosu kendi key fince kabul ya da red etmesi mitosun ne olduunu anlamadn gs terir. inde yaad mitosu, dedi Phaedrus, kabul ya da red eden yal nz bir tr insan vardr. Ve mitosu reddettiinde, dedi Phaedrus, o in sann tanm delidir. Mitosun dna kmak deli olmaktr... Aman Tanrm, bunlar u anda anlayverdim. Bunlar daha nce bilmiyordum. O biliyordu! Olacaklar biliyordu herhalde. Her ey aydnlanyor yava yava. Tm bu an paralar var sizde, bir yap-bozun paralar gibi; an lar byk gruplar halinde birletirebiliyorsunuz ama ne kadar u rarsanz uran, gruplar birletiremiyorsunuz; sonra birden, bir an paras geliyor ve iki farkl gruba uyuyor ve birdenbire iki byk grup tek bir gruba dnveriyor. Mitosla deliliin ilikisi. Bu kilit
316

nemde bir an paras. Daha nce herhangi bir kiinin bunu sylemi olduundan kukuluyum. Delilik, mitosu evreleyen terra incognita'dr.* Ve o biliyordu! Hakknda konutuu Niteliin, mitosun dnda durduunu biliyordu. te geliyor! nk Nitelik, mitosun yaratcsdr. Bu kadar. Ni telik, iinde yaadmz dnyay yaratmamz salayan srekli uya randr. Tmyle. Her parasyla, dediinde sylemek istedii buydu. Din insanlar tarafndan yaratlmad. nsanlar din tarafndan yaratld. nsanlar, Nitelie yantlar yarattlar ve bu yantlar arasnda ken dilerinin ne olduu hakknda bir anlay da vard. Siz bir ey bi liyorsunuz, sonra Nitelik uyaran geliyor, sonra da Nitelik uyarann tanmlamaya alyorsunuz, ama onu tanmlamada kullanmanz ge reken ey, bildiklerinizden ibaret. Yani sizin tanmnz, bildiiniz eylerden oluuyor. Yani o, sizin zaten bildiiniz eylerin bir benzeri. yle olmak zorunda. Baka trl olamaz ve mitos byle geliiyor. Daha nce bildiklerinizin benzerleriyle. Mitos, benzerliin stne benzerliin konduu bir benzerlikler yapsdr. Bunlar bilin treninin vagonlarn doldurur. Mitos, aralarnda balant bulunan tm in sanoullarnn kolektif bilin treninin tmdr. Her parasyla. Ni telik, treni ynlendiren raydr. Trenin dnda, her iki yannda delinin terra incognitas vardr. O, Nitelii anlamak iin mitostan ayrlmak gerektiini biliyordu. O kaymay bu yzden hissetti. Bir eylerin ol masna az kaldn biliyordu. imdi Chrisin aalar arasndan geri dndn gryorum. Din lemi ve mutlu grnyor. Bana bir aa kabuu paras gsteriyor ve bunu an olarak saklayp saklayamayacan soruyor. Motosikleti onun bulduu teberiyle yklemeye pek istekli deilim; eve gidince byk olaslkla atacak stelik, ama yine de bu kez peki diyorum. Yol birka dakika sonra bir dorua ulayor, sonra, indike za rifleen dik bir vadiye doru inie geiyor. Bir vadiyi byle -zarif szcyle- niteleyeceim hi aklma gelmezdi, ama tm bu ky l kesinde, Amerikann teki dalk blgelerinden yle farkl bir eyler var ki bu szc akla getiriyor. uras, biraz daha gneyimiz tm iyi araplarn geldii yer. Dalar sanki kvrlm ve farkl bir ekilde -zarife- katlanm. Yol bklyor, yan yatyor, aa iniyor; biz ve
* (Lat.) Kefedilmemi lke, (.n.) 317

motosiklet przszce, onu kendi zarafetimizle izleyerek, allarn mum gibi yapraklarna ve aalarn sarkm dallarna nerdeyse de erek onunla birlikte gidiyoruz. Yksek lkenin amlar ve kayalar arkamzda kald artk; imdiyse evremizde hafif tepeler, balar, mor, krmz iekler var; gzel kokulara karan, vadi taban bo yunca yaylan uzak sisten gelen odun duman kokusu ve ondan daha da tesinde, grnmeyen -belli belirsiz bir okyanusun kokusu... ...Tm bunlar bylesine sevdiim halde nasl deli olabilirim?... ...inanmyorum! Mitos. Deli olan Mitos. nand buydu. Bu dnyann biimleri gerektir, ama bu dnyann Nitelii gerek deildir diyen mitos; deli o! Aristoda ve Antik Greklerde; mitoslar, bu delilii gerek olarak grmemizi salayacak ekilde deitiren hainler bulunduuna ina nyordu. Bu. te bu. Bu her eyi birbirine balyor. Bu olduunda her ey rahatlyor. Tm bunlar imgede canlandrmak yle zor ki garip bir tr yorgunluk geliyor ardndan. Bazen bunlar sadece ben kendim uy duruyorum diye dnyorum. Bazen hibir eyden emin deilim. Bazen de uydurmadm biliyorum. Ama mitos ve delilik ve de bunun merkezdelii -bunun Phaedrus tan olduuna eminim. Katlanm tepelerin arasndan getikten sonra Medforda geliyoruz ve Grants Passa giden bir evre yoluna ktmzda neredeyse akam oluyor. Kardan esen sert bir rzgr, gaz sonuna dek ak ol masna karn bizi, gittike artan bir trafikle kar karya brakyor. Grants Passa varrken ok yksek korkun bir metal grlts du yuyoruz ve ne olduunu anlamak iin durduumuzda zincir mu hafazasnn, nasl olmusa zincire takldn ve tmyle parampara olduunu gryoruz. ok ciddi deil, ama bunun yerine yenisinin ta klmas bizi epey bir sre geciktirecek. Motosiklet birka gn sonra satlacaksa bunu taktrmak aptallk belki de. Grants Pass, yarn sabah ak bir motosikletinin bulunabilmesi iin yeterince bycek bir kasabaya benziyor. Vardmzda bir otel aryorum. Bozeman-Montanadan beri yatak yz grmedik. Bir otel buluyoruz; renkli TVli, scak yzme havuzlu, ertesi
318

sabah iin kahve makinesi olan, sabunlu, beyaz havlulu, tmyl fa yans dulu ve temiz yatakl. Temiz yataklara yatyoruz ve Chris bir sre zplyor. Yatakta zp lamak, ocukluumdan anmsadm byk bir depresyon gidericidir. Yarn, naslsa tm bunlar halledilmi olacak, belki. Ama imdi deil. Chris scak havuzda yzmek iin aaya iniyor, bense temiz yatakta sessizce yatyorum ve kafamdaki her eyi atyorum.

Bozemandan beri sele antasndan eyalar alp sonra yerine tkmak ve ayn eyi srt antasyla da yapmak yznden e yalar acayip apaul hale geldi. Hepsi demenin zerine yaylm halde, sabah nda karmakark duruyor. inde yal maddeler bulunan plastik torba patlam ve ya, tuvalet kd topuna gemi. Giysiler yle ezilmi ki sanki kalc, kendiliinden krklar varm gibi. Gne kreminin yumuak metal tp patlam, kasatura knnn zeri tmyle beyaza boyanm ve her eye ho bir koku sinmi. Tu tuturma yann da tp patlam. Ne karklk. Gmlek cebimdeki deftere not ediyorum. Ezilmi mallar iin takm kutusu satn al, ve sonra ekliyorum: amarhaneye gidip amarlar yka ve kurut, sonra Ayak trna makas, gne kremi, tututurma ya, zincir mu hafazas, tuvalet kd al. Tm bunlar otelden ayrlncaya dek ya placak pek ok ey olduunu gsteriyor, bu nedenle Chrisi uyan dryorum. amarhaneye gitmek zorundayz. amar makinesinin banda Chrise, kurutucuyu nasl kul lanacan gsteriyorum; amar makinesini altryorum ve onu brakp teki iler iin yola dzlyorum. Zincir muhafazas dnda her eyi alyorum. Parac, ken dilerinde ondan bulunmadn, geleceini de sanmadn sylyor. Geriye kalan az zamanda zincir muhafazas olmakszn devam et meyi dnyorum, ama her yere pislik atar ve tehlikeli de olabilir. Byle bir olaslk olduunu bile bile hibir ey yapmak istemiyorum. Caddeden dnerken bir kaynaknn tabelasn grp ieri giriyorum. imdiye dek grdm en temiz kaynak dkkn. Koca koca aalar ve arkadaki ak alan deyen uzun otlar buraya bir tr ky nalbanthanesi grnm vermi. Tm aletler zenle yerlerine asl m, her ey dzenli, ama ortalkta kimse yok. Yine geleceim.
319

29

Motosikleti geriye sryorum ve Chrise bakmak iin duruyorum, amar iini kontrol ediyorum; amarlar kurutucuya koymu; bir restoran arayarak neeli cadde boyunca yavaa vurduruyoruz. Her yerde trafik; ou atik, bakml otomobiller. West Coast. Kmr sa tclarnn menzili dnda kalm bir kasabann puslu ve temiz gn . Kasabann kenarnda bir restoran buluyoruz, oturup krmz-beyaz rtl masada bekliyoruz. Chris motosikle dkknndan satn aldm Cycle News' adl gazeteyi ap yarlar kimin kazandn ve lkeyi motosikletle gezmek konusunda bir makaleyi yksek sesle okuyor. Garson kz biraz garipseyerek nce ona, sonra bana, sonra motosiklet botlarma bakyor. Sanrm burada yalnz olduumuz iin onun dik katini ektik. Biz beklerken mzik kutusuna madeni paralar atyor ve kahvaltmz geldiinde -scak krep, meyve suyu ve sos, ah, yannda mzik de var. Chrisle Cycle Newsda. okuduklar ve mzik kaydndaki grlt hakknda, gnlerdir yollarda birlikte yolculuk eden insanlara zg, rahat, gevek bir tarzda konuuyoruz ve gzmn ke naryla, bu konumann srekli bir bakla izlendiini gryorum. Bir sre sonra Chris baz sorular bana ikinci kez sormak zorunda kalyor, nk bu srekli bak kafama taklyor ve Chrisin sylediklerini d nmek zorlayor. alan ark bir kamyon ofryle ilgili bir co untry western mzii... Chrisle konumay brakyorum. Restorandan kp motosiklete bindiimizde o kz kapya kyor ve yine bizi izliyor. Yalnz. Bu ekilde bakarsa yalnzlnn pek uzun srmeyeceini bilmiyor herhalde. Ayak marna vuruyorum ve dkrklna urama hzla gazlyorum ve kaynakya ikinci kez uramaya giderken bir sre sonra kendime geliyorum. Kaynak dkknda, yal, altm-yetmi yalarnda bir adam ve bana kmseyerek bakyor -garson kzdan sonra yz seksen derece geri dn. Zincir muhafazasn anlatyorum ve bir sre sonra, Ben skmem onu. Sen skeceksin, diyor. yle yapyorum ve kardm ona veriyorum ve Bunun zeri pislik dolu, diyor. Dardaki yayvan kestane aacnn altndan bir sopa alyorum ve yal pisliin tmn bir p varili iine syryorum. Uzaktan ses* Motosiklet gazetesi, (.n.)
320

leniyor: Oradaki kabn iinde solvent var. Yayvan kab buluyorum, kalan kiri aalar ve solventle temizliyorum. Ona gsterdiimde ban sallyor ve yavaa gidip gaz kayna iin reglatrleri ayarlyor. Daha sonra alomo ucuna bakyor ve baka bir tane seiyor. Hi acele etmiyor. elik bir kaynak ubuu alyor ve bu incecik metale kaynak yapmaya uraaca iin a yorum. Ben tabaka metale kaynak yapamam. Pirin bir ubuu eri terek aray doldururum. Yoksa ona kaynak yapmaya kalksam metalde delikler alr ve onlar koca koca kaynak paralaryla yamamak zo runda kalrm. Onu pirinlemeyecek misin? diye soruyorum. Hayr, diyor. Konukan herif. alomoyu tututuruyor, ince, kk, mavi bir alev ayarlyor ve sonras anlatmas zor; ince metal plak zerinde alev ve ubuu kk, ayr ritmlerle gerekten dans ettiriyor, tm blge ayn biimde parlak bir portakal-sar renge dnyor, alevi ve ubuu tam doru anda gereken yerlere getiriyor ve tam zamannda uzaklatryor. Delik yok. Kayna zorlukla seebiliyorsunuz. ok gzel, diyorum. Bir dolar, diyor glmsemeden. Sonra gzlerinde akac bir bak yakalyorum. stedii parann fazla olup olmadn m merak ediyor? Yo, baka bir ey... o da yalnz; garson kz gibi. Belki de benim onunla dalga getiimi sanyor. Byle bir ie kim deer verir artk? Eyalar topluyoruz ve otelden, tam ayrlmamz gereken en son za manda ayrlyoruz ve hemen deniz kysnda zg redwood* or manlarna giriyoruz. Oregondan Kaliforniyaya doru. Trafik yle youn ki kafamz kaldrp bakmaya vakit bulamyoruz. Hava so uyor ve griye dnyor, durup kazaklarmzla ceketlerimizi giyiyo ruz. Hl yoruz; scaklk bir iki derece, k duygularna kaplyoruz. Kasabada yine yalnz insanlar. Spermarkette, amarhanede ve otelden ayrlrken fark ettim bunu. Redwood ormanlarndan geen bu karavanlar, okyanusu grmeye giden yolda aalara bakan yorgun ve yalnz insanlarla dolu. Yeni grdnz yzdeki o ilk bak annda -o derin bakta- yakalyorsunuz onu; sonra kayboluyor. Bu yalnzl ok daha fazla gryoruz imdi. yle bir paradoks
* Kaliforniyaya zg, dnyann en yksek aac olan, krmz kereste veren bir tr selvi. (.n.) 321

ki en byk yalnzla insanlarn en kalabalk ve skk olduu, Dounun ve Batnn byk ky kentlerinde rastlyorsunuz. te yanda insanlarn geni alanlara yayld bat Oregon, Idaho, Montana ve Dakotada yalnzln daha ok olacan sanrsnz, ama biz yle grmedik. Bunun aklamas bence u: nsanlar arasndaki fiziksel uzakln yalnzlkla bir ilgisi yok. Bu psiik uzaklk; Montanada ve Idahoda fiziksel uzaklk byktr, ama insanlar aras psiik uzaklk azdr; bu radaysa tam tersine. imdi asl Amerikadayz. Dn gece Prineville kavanda gelip att ve o andan beri bizimle birlikte. Asl Amerika budur ite, evre yollaryla, jet uularyla, TV ve sinema gsterileriyle. Bu asl Ame rikann tuzana den insanlar burunlarnn dibindeki eylerin far kna varmakszn, yaamlarn byk lde ziyan ederler. Medya on lar, yakn evrelerindeki eylerin nemsiz olduuna inandrmtr. te bu yzden yalnzdrlar. Bunu onlarn yzlerinde grebilirsiniz. nce bir saniye, aratrc, derin bir bak ve sonra size bakmaya devam ediyorlarsa siz yalnzca bir tr nesnesiniz. Adam srasndan saylmazsnz. Onlarn arad siz deilsiniz. Siz TVde deilsiniz. Ama gemi olduumuz ikinci Amerikada, tali yollarn, inlinin kanallarnn, Appaloosa atlarnn, uzayp giden sradalarn, dalgn dncelerin, am kozalakl ocuklarn ve bal arlarnn ve mil mil zerimizdeki ak gkyznn bulunduu Amerikada gerek olann, evremizde olann egemenlii vard hep. Ve o yzden pek bir yalnzlk duygusu yoktu. Yz ya da iki yz elli yl ncesi byleydi herhalde. Pek az insan, pek az yalnzlk. ok genelletirmekten e kiniyorum, ama gerekli ihtiyat payn braksak bile yine de dorudur bu. Bu yalnzlktan tr teknoloji sulanmtr, nk yeni tek nolojik aygtlar -TV, jetler, evre yollar vesaire- yalnzlk getirir, ama ak sylemek gerekirse gerek ktlk teknolojik nesnelerde deil, teknolojinin insanlar yalnzlk verici nesnellik tavrlar iinde soyutlama eilimindedir. Nesnellik, yani teknolojinin altnda yatan eylere ikici tarzda bak; ktl yaratan ite budur. Teknolojinin ktl yok etmede nasl kullanlabileceini gstermek iin bunca byk abaya girimemin nedeni buydu. Motosikleti -Nitelikli bir e kilde- onarmasn bilen bir kiinin arkada ktl ekme olasl,
322

bilmeyen bir kiiye gre azdr. Ve arkadalar yle bir kiiyi nesne olarak da grmezler. Nitelik daima nesnellii yok eder. Ya da bu kii herhangi bir skc i yapyorsa -zaten eninde so nunda hepsi skc olur- salt kendini avutmak iin baz Nitelik se enekleri arayacak, bu seenekleri salt onlara ulama adna gizliden izleyecek, bylece, yapt ii bir sanat haline getirecektir; byk ola slkla, evresindeki insanlarn gznde giderek daha ok ilgin ve daha az nesne olduunu kefedecektir, nk Nitelikle ilgili kararlar onu da deitirecektir. Ama salt ii ve kendi deil evresindekiler de deiecektir; nk Nitelik, dalga dalga evreye yaylma ei limindedir. Kimsenin grmeyeceini sand Nitelik ura grlr ve onu gren kii onun sayesinde kendini daha iyi hisseder, byk olaslkla bu duyguyu bakalarna da iletir ve Nitelik bu tarzda devam eder. Benim kiisel dnceme gre dnyay dzeltmek iin yaplmas gereken ey budur: Bireylerin Nitelikli kararlar vermesi; hepsi bu. Tanrm, byk halk kitlelerine ynelik, bireysel Nitelii iermeyen sosyal planlarla dolu byk programlara istek duymak istiyorum artk. Bunlar kenarda dursun bir sre. Bunlarn da yeri var, ama bun lar bireyleri de ieren bir Nitelik temeli zerine ina edilmeli. Ge mite bu bireysel Nitelie sahiptik, ne olduunu bilmeden doal bir kaynak gibi smrdk ve imdi neredeyse bitmek zere. Herkes gi rikenlikten tmyle yoksun kalmak zere. Ve sanrm bu Amerikan kaynan -bireyin deerlerini- yeniden ina etmeye balamann za mandr. Yllardr buna benzer eyler syleyen politik gericiler var. Ben onlardan biri deilim, ama bunu salt zenginlere daha ok para verilmesi gerektiinin mazereti olarak kullanmadklar, bireyin ger ek deerinden sz ettikleri lde hakllar. Bireysel btnle, ken dine gvene ve eski moda girikenlie geri dnmek bizim iin ok gerekli. Gerekten gerekli. Dilerim bu Chautaquada baz ynlere ia ret edebilmiimdir. Phaedrus, birey fikrinden yola karak baka bir yne, bireysel Ni telik tercihlerine gitti. Sanrm bu yanlt, ama onun koullarnda ol saydm ben de onun yolundan giderdim. zmn yeni bir felsefeyle balayacan sezdi, hatta bunu belki ondan da daha geni boyutlarda, ikici teknolojik akln irkinliinin, yalnzlnn ve tinsel krlnn akld saylaca yeni bir tinsel aklclk olarak grd. Akl artk deerden arnm olmayacakt. Akl, mantksal olarak, Niteliin al
323

tnda yer alacakt ve imdiye dek bunun byle olmamasnn nedenini; mitoslaryla kltrmze, teknolojimizin tm ktlklerinin altnda yatan eilimi, yani iyi olmasa bile makul olan yapmak eilimini kazandran antik Greklerde bulacandan emindi. Her eyin kk bu eilimdi. Tam oradayd. Epey zaman nce onun akl hayaletinin pe inden gittiini sylemitim. Kastettiim buydu. Akl ve Nitelik o zaman ayrlmlar, birbirleriyle atmlar, Nitelik akla yenik d m ve sonra akl o zaman en yce ey haline gelmiti. Biraz yamur yamaya balad. Durmamz gerektirecek kadar ok deil geri. Hafiften balayan bir iseleme. Yol imdi uzun aal ormanlardan kp gri gkyz altndaki aklklara doru gidiyor. Yol boyunca birok reklam tabelas var. Scak renklerle boyanm Schenleys reklamlar sonsuza dek gidiyor sanki; ama zerindeki boyalarn atlaklar nedeniyle Irma reklamlar yorgun, sradan bir tekdzelik duygusu veriyor. Phaedrustan kalan an paralarndaki devasa ktl aramak iin Aristoyu yeniden okudumsa da onda yle bir ey bulamadm. Aris toda bulduum balca ey; birou modern bilgilerin nda do rulanmas olanaksz grnen, dzenlenmeleri olaanst kt ve m zelerdeki eski Grek mleklerinin ilkel grn gibi ilkel duran olduka skc bir genellemeler koleksiyonuydu. Biraz daha fazla bil gim olsayd daha ok ey anlayacamdan ve hi de ilkel bul mayacamdan eminim. Ama bunlarn hibirini bilmesem de Aris toda ne Byk Kitaplar grubunun vglerine ne de Phaedrusun svglerine deecek bir ey gremedim. Aristonun yaptlarn ke sinlikle ne olumlu ne de olumsuz deerler iin byk bir kaynak ola rak gryorum. Ama byk kitaplar grubunun vgleri ok nldr ve kitap olarak baslmtr. Phaedrusun svgleri yle deildir ve bunun zerinde durmak benim iin bir para zorunluluk oluyor. Retorik bir sanattr, diye balar Aristo, nk aklc bir dzen sis temine indirgenebilir. Phaedrus bunu okuyunca donakald. Kalakald. O, ok kiinin tm zamanlarn en byk dnr olduunu iddia ettikleri Aristonun ok derin isel anlamn anlayabilmek iin, ok ince mesajlar, ok kark sistemleri zmeye hazrlanmt. Ve sonra suratnn tam or tasna byle zrva bir tmce arpverdi! Bu gerekten sarst onu.
324

Okumaya devam etti: Retorik bir yanda zel kantlar ve konular, te yanda genel ka ntlar olmak zere ikiye ayrlabilir. zel kantlar kant yntemleri ve kant trleri olarak ayrlabilir. Kant yntemleri yapay kantlar ve yapay olmayan kantlardr. Yapay kantlar iinde ahlaki kantlar, duygusal kantlar ve mantksal kantlar vardr. Ahlaki kantlar iinde pratik bilgelik, fazilet ve iyi niyet vardr. yi niyet ieren ahlaki yapay kantlar kullanan zel yntemler, duygular hakknda bilgi sa hibi olmay gerektirir ve bunlar unutmu olanlar iin Aristo bir liste verir. Bunlar kzgnlk, hakaret (hor grme, kin ve kstahlk olarak ayrlabilir), nezaket, sevgi ya da dostluk, korku, gven, utan, utan mazlk, gleryz, iyilikseverlik, acma, hakszla kar fke, ks kanlk, rekabet ve hor grmedir. Daha nce, Gney Dakotada verilen motosiklet emasn anm sadnz m? Tm motosiklet paralarnn ve ilevlerinin dikkatle nu maraland blm? Benzerlii fark ettiniz mi? Phaedrus; bu sylem tarznn ite buradan kaynaklandna kani oldu. Aristo, sayfalar bo yunca byle gidiyordu. nc snf bir teknik retmen gibi; her eyin adn koyarak, adlandrd eyler arasndaki ilikileri gs tererek, aklnca, adlandrd eyler arasnda duruma gre yeni bir iliki yaratyordu ve sonra zil sesini bekliyordu, bu sylediklerini bir sonraki derste de yinelemek iin. Phaedrus satr aralarnda ne kuku, ne de saygdan doan bir e kinme gremedi; grd ey yalnzca, bir akademisyenin sonsuz kendini beenmiliiydi. Aristo gerekten, rencilerinin bu sonsuz isimleri ve ilikileri renmekle iyi retorikiler olacan m sa nyordu? Eer yle deilse gerekten retorik rettiini mi sa nyordu? Phaedrus onun buna gerekten inandn dnyordu. Sti linde, Aristonun bir kez olsun Aristodan kukuya dtn gsteren bir ey yoktu. Phaedrus, Aristonun, her eyi adlandrarak ve snflandrarak yapt bu pek kyak numarayla korkun tatmin ol duunu grd. Onun dnyas bu numarayla balayp bitiyordu. ki bin yl nce lmemi olsa onu zevkle gebertirdi; nk onda, tarih bo yunca bu aptalca ezberlenmi analizleriyle; bu kr, rm, her eyi sonsuza dek adlandrmalaryla rencilerinin yaratc ruhunu kibirle ve acmadan ldren, kendini tatmin eden, ama aslnda cahil, mil yonlarca retmenin prototipini grd. Bugn yz binlerce ders haneden birine gidin ve dinleyin; retmen her eyi snflara ay325

racak, sonra alt snflara ayracak, sonra bunlar ilikilendirecek ve ilkeler oluturacak ve yntemler gelitirecektir ve duyduunuz, yzyllar tesinden konuan Aristonun hayaletidir ikici mantn kurumu, cansz sesi. Aristo oturumlar, muazzam bir tahta masann evresinde has tanenin karsndaki kasvetli bir odada yaplr, hastanenin dam ze rinden gelen ikindi sonras gnei, pencere kirinden ve tesindeki kentin kirli havasndan zorlukla geip girerdi odaya. Soluk, solgun, karamsarlk uyandrcyd. Oturumun ortasnda, muazzam masada boydan boya, ortaya yakn geen koca bir atlak fark etti. Sanki o, yllardr varm, ama kimse onarmay dnmemi gibi duruyordu. Daha nemli eylerle ok meguldler, kukusuz. Oturumun sonunda Phaedrus nihayet sordu: Aristonun retorii ile ilgili soru sorulabilir mi? Eldeki dokmanlar okuduysanz, dendi ona. Felsefe profes rnn gzlerinde ayn, kayt yapt gnk donup kalmay fark etti. Bunu, eldekileri daha iyi, etraflca okumas iin bir uyar olarak al glad ve yle yapt. imdi yamur daha hzlanyor, kasklarmza yz siperlii takmak iin duruyoruz. Sonra yeniden, orta hzda srmeye devam ediyorum. i su dolu ukurlardan, kumdan ve ya dklm yerlerden uzak durmaya dikkat ediyorum. Sonraki hafta Phaedrus dokmanlar okudu ve retorik bir sanattr; nk mantkl bir dzen sistemine indirgenebilir savn ayr olarak ele almaya hazrland. Bu lte gre General Motorsun yapt ger ek sanatt. Oysa Picassonunki deildi. Eer Aristoda, grnenden daha derin anlamlar varsa bu tmce bunlar grnr klmak iin pekl uygun bir yerdi. Ama soru sorulamad. Phaedrus bu amala elini kaldrd, retmenin gzlerinde ok ksa bir kin parlamas yakalad, ama sonra baka bir renci, neredeyse szn keser gibi, Sanrm burada ok kukulu savlar var, dedi. Tm ald bu oldu. Biz buraya sizin ne dndnz renmeye gelmedik! diye, ylan gibi tslad felsefe profesr. Biz buraya, Aristonun ne d
326

ndn renmeye geldik! Surat anlamsz. Sizin ne d ndnz renmek istersek bu konuda ayr bir kurs aarz! Sessizlik. renci sersemledi. tekiler de. Ama felsefe profesr henz bitirmemiti. Parmayla renciyi gsterdi ve sordu: Aristoya gre, tartlan konu asndan zel retorik tr hangileridir? Daha byk sessizlik. renci bilemedi. yleyse konuyu oku madnz yle deil mi? Ve sonra, felsefe profesr uzun sredir bunu beklediini belli eden bir havayla, parman evirdi ve Phaedrusu gsterdi: Siz, tartlan konuya gre, zel retorik tr nelerdir? Ama Phaedrus yantlad: Mahkeme tr, mzakere tr ve epideiktik tr dedi sakince. Epideiktik teknikler nelerdir? Benzerlikleri bulma teknii, vg teknii, methiye ve abartma. Eveeet... dedi felsefe profesr yavaa, sonra herkes sessiz kald. teki renciler akn bakyorlard. Ne olduunu merak edi yorlard. Yalnzca Phaedrus ve belki de felsefe profesr biliyordu. Phaedrusa kar hazrlanm saldr her eyden habersiz bir renciye atmt. imdi herkesin yznde bu tr bir sorgulamann srdrlmesine kar tepki verdi. Felsefe profesr hata yapmt. Disipliner oto ritesini susuz bir rencide ziyan etmiti; te yandan Phaedrus, sulu olan, dman olan kii hl bykt. Ve gittike bymeyi sr dryordu. Soru sormad iin artk onu kltmenin de yolu yoktu ve artk sorularn nasl yantlandn grdkten sonra elbette sormay dnmyordu. Her eyden habersiz olan renci gzlerini masadan kaldramyordu, yz kpkrmz, gzleri ellerinin ardnda gizli. Onun utanc Phaedrusta fkeye dnt. Hibir dersinde hibir rencisine byle bir ey sylememiti. Chicago niversitesinde klasikleri demek byle retiyorlard. Artk Phaedrus felsefe profesrn ta nyordu. Ama felsefe profesr Phaedrusu tanmyordu. Gri, yamurlu hava ve iaretlerle dolu yol Kaliforniyann gri, souk ve slak Crescent City kentine iniyor; Chrisle ikimiz bakp uzakta, iskelelerin ve gri yaplarn tesinde suyu, okyanusu gryoruz.
327

Bunun son gnlerdeki byk hedefimiz olduunu anmsyorum. Bir restorana giriyoruz, fantezi krmz hall, fantezi mnl ve an yksek fiyatl. Bizden baka kimse yok burada. Sessizce yiyoruz, pa ramz dyoruz ve yine yola dzlyoruz, artk gneye; hava souk ve sisli. Bir sonraki oturuma, o utanm renci katlmamt. Srpriz deil. Byle bir olayn kanlmaz sonucu olarak snf tmyle donuktu. Her oturumda konuan yalnzca bir tek kiiydi, felsefe profesr; ta rafszlk maskesine dnm yzlere konutu, konutu, konutu. Felsefe profesr, olan bitenin epey farknda grnyordu. Daha nce gzlerindeki, Phaedrusa ynelik kin parlts hafif bir korku be lirtisine dnmt. Snfn o durumunda, zaman geldiinde, yap t muameleye karlk kendisine de ayn eyin yaplacan anlam grnyordu; grd yzlerden hibirinde ona kar sempati yoktu. Sayg grme hakkn harcamt. Artk misillemeyi nlemek iin, me safeli davranmaktan baka yol yoktu. Ama mesafeli davranmak iin ok almas ve syledii eylerin kesinlikle doru olmas gerekliydi. Phaedrus da anlad bunu. Sessiz kalarak avantajl bir durum kolluyordu. Bu srede Phaedrus ok alt; her eyi an hzla rendi ve a zn sk tuttu, ama onun iyi bir renci olduu izlenimini uyan drmak yanl olur. yi bir renci tmyle ve tarafsz olarak, bilginin peindedir. Phaedrus yle deildi. Onun bir oyma ekseni vard ve tm arad, oymasna yardmc olacak eyler ve oymasna engel olacak eyleri ykmak iin gerekli aralard. Bakalarnn Byk Kitaplarna harcayacak zaman ya da ilgisi yoktu. O, salt kendi Byk Kitapn yazmak iin oradayd. Aristoya kar tavr, Aristonun kendi n cellerine kar haksz tavryla ayn nedenden dolay hakszd. Onun sylemeye alt eyin iine etmilerdi. Aristo, retorii kendi hiyerarik dzeninde rezalet kk bir ka tegoriye koyarak Phaedrusun savunmaya altnn iine etmiti. Retorik, pratik bilimin bir dal; bir dier kategorinin, Aristonun ilgili olduu balca daln, Teorik Bilimin d kapsnn mandalyd. Pratik Bilimin bir dal olarak, tartmada kullanlacak oyunlar dnda, Ger ek ya da yi ya da Gzel ile her trl ilikiden soyutlanmt. Yani Aristonun sisteminde Nitelik, retorikten tmyle ayrlmt. Re toriin bylesine hor grlmesi, Aristonun kendi retoriinin irkin
328

niteliiyle birleince Phaedrusu ylesine souttu ki Aristonun yaz d hibir eyi kmsemeden ve saldrmadan okuyamaz oldu. Bu, sorun deildi. Aristo tarih boyunca saldrya en uygun olan ve en ok saldrlan dnr olmutur; Aristo patentli samalklar vurup drmek fda balk avlamak gibi, pek doyurucu bir ey olmamtr. Eer bu denli tarafl olmasayd, Phaedrus, aslnda komitenin kurulu amacn oluturan yeni bilgi alanlarnda kendini gelitirmek iin baz deerli Aristocu yntemler renebilirdi. Ama Nitelik konusundaki almasn balatmak iin bir yer arama iinde bu denli tarafl ol masayd her eyden nce orada olmazd, yani hibir durumda bu iin olma ans yoktu. Felsefe profesr ders anlatyor, Phaedrus da onun sylediklerinin hem klasik biimini, hem de romantik yzeyini dinliyordu. Felsefe profesr en ok, diyalektik konusunda huzursuz oluyordu. Pha edrus, neden klasik biimlere dayanarak olutuunu karamasa da artan romantik duyarll ona bir eyin kokusunu aldn sylyordu -bir avn. Diyalektik, haa? Aristonun kitab, son derece kafa bulandrc bir tarzda, onunla balyordu. Retorik, diyalektiin btnleyenidir diyordu, ok nemli bir eymi gibi; ama yine de neden bu kadar nemli olduu hi ak lanmyordu. Bunu bir sr dank ifade izliyordu; bunlar, yazlmas gerekli pek ok eyin kitap dnda kald ya da materyalin bir araya getiriliinin yanl olduu ya da matbaacnn baz eyleri atlad iz lenimini veriyordu, nk ka kez okuduysa da die dokunur bir ey biimlenmiyordu. Yalnz, aka anlalan tek ey Aristonun, re torikle diyalektiin ilikisiyle ok ilgilendiiydi. Burada Phaedrus, ayn felsefe profesrnde gzledii trden bir huzursuzluk sezinledi. Felsefe profesr diyalektii tanmlam, Phaedrus da dikkatle dinlemiti, ama duyduklar bir kulandan girip tekinden kmt; bir eyler darda brakldnda felsefi ifadelerin genellikle tad bir karakteristikti bu. Bir sonraki derste, ayn sorunla karlat an lalan bir renci, felsefe profesrnden diyalektiin tanmn ye niden yapmasn istedi ve bu kez profesr, Phaedrusa yeniden korku gsteren bir bak frlatt ve birden, ok gerginleti. Phaedrus, diyalektikin konulduu yere bal olarak tartmann dengesini de itirebilecek -bir dayanak noktas szc olabilecek- zel bir an lam olup olmadn merak etti. Evet, vard..
329

Diyalektik genelde, iki kii arasndaki konuma olan diyaloun doasyla ilgili anlamna gelir. Gnmzde, bu mantksal tartma anlamnda kullanlmaktadr. Geree ulamada kullanlan bir sor gulama teknii ierir. Platonun Diyaloglar'nda kulland konuma tarzdr. Platon, geree ulamada kullanlabilecek tek yolun di yalektik olduuna inanr. Tek yol. Bu yzden dayanak konumunda bir szcktr. Aristo bu gre saldrr, diyalektiin yalnzca baz amalar iin uygun olduunu sy ler -insanlarn inanlarn sorgulamak; idealar olarak bilinen, sabit, deimeyen ve Platonun gerekliini oluturan eylerin ebedi formu hakkndaki gereklere ulamak. Aristo, ortada bir de fiziksel olaylar gzleyen ve tzler hakknda deiime tabi dorulara ulaan, bilimsel yntem ya da fiziksel yntem olduunu syler. Bu biim ve tz iki lii ve tzler hakkndaki olgulara ulamann bilimsel yntemi, Aris tonun felsefesinin merkezinde yer alr. Yani diyalektiin, Sokrates ve Platonun oturttuu tahtndan indirilmesi Aristo iin esas olu turur ve diyalektik hl bir dayanak szcktr. Phaedrus, Aristonun diyalektii, Platonun gznde geree ulamann tek yntemiyken retoriin btnleyicisi haline in dirmesinin ada Platoncular -onun byle bir ey yapacan bil seydi Platonun kzaca kadar- kzdrm olmas gerektiini d nd. Felsefe profesr Phaedrusun pozisyonunu bilmedii iin onu gerginletiren buydu. Platoncu Phaedrusun onun zerine at layacandan korkmu olmalyd. Eer yleyse kesinlikle korkmasna gerek yoktu. Phaedrus diyalektiin retorik dzeyine indirilmesinden gocunmuyordu. O, retoriin diyalektik dzeyine indirilmesine si nirlenmiti. O zamanki karklk buydu. Tm bunlar temizlemesi gereken kii tabii ki Platondu ve ok kr, Gney Chicagoda hastane binasnn karsndaki lo ve kasvetli odann, ortas atlak yuvarlak masasnda yaknda ortaya kacakt. imdi deniz kysn izliyoruz; souk, nemli ve skntl bir hava var. Yamur ara sra diniyor, ama gkyz umut vermiyor. Bir yerde bir plaj ve orada slak kumlar zerinde yryen insanlar gryorum. Yorgunum ve duruyorum. Chris motordan inerken soruyor Neden duruyoruz? Yorgunum, diyorum. Rzgr okyanustan souk esiyor ve olu turduu, imdi slak ve karanlk olan kum tepelerinin olduu yerde din330

mesi gerekiyor, uzanacak bir yer buluyorum ve bu beni biraz styor. Uyumuyorum geri. Kum tepesinin zerinde kk bir kz be liriyor, bak sanki gelip onunla oynamam istiyor gibi. Kz biraz sonra gidiyor. Bir sre sonra Chris geliyor ve gidelim diyor. Orada, kayalarn zerinde baz komik bitkiler bulmu, dokununca ieri ekilen du yargalar varm. Onunla birlikte gidiyoruz ve dalgalar arasnda, ka yalarn zerinde deniz akayklarn gryorum; bunlar bitki deil hayvandr. Ona duyargalarnn kk balklar fel edebileceini an latyorum. u anda denizin gelgit olayyla epey ekilmi olduunu, yoksa bunlar gremeyeceimizi sylyorum. Gzmn ucuyla ka yann teki yannda eline bir denizyldz alm kk kz g ryorum. Annesiyle babasnn da ellerinde denizyldzlar var. Motosiklete biniyoruz ve gneye doru yola kyoruz. Ara sra yamur hzlanyor, yzm actmasn diye kask siperliini in diriyorum; ama bunu pek sevmiyorum ve yamur diner dinmez kal dryorum. Karanlk olmadan Arcataya varmamz gerekiyor, ama bu slak yolda ok hzla gitmek istemiyorum. Herkesin ya Platoncu ya da Aristocu olduunu syleyen, sanrm Coleridge idi. Aristonun sonsuz ayrntl zgllklerine dayanamayanlar doal olarak, Platonun havada yzen genellemelerini severler. Pla tonun ebedi ve yce idealizmine dayanamayanlar da Aristonun ayaklar yere basan olgularn honutlukla karlarlar. Esasnda Pla ton, tekrar tekrar her kuakta, ilerdeki, yukardaki bire doru giden Buda araysdr. Aristo ise oku tercih eden ebedi motosiklet ta mircisidir. Bu anlamda ben pekl, Buday evremdeki olgularn ni teliinde bulmay tercih eden bir Aristocuyum; ama Phaedrus yap olarak tam bir Plat oncuydu ve dersin konusu Platona kaydnda ok rahatlad. Onun Nitelii ile Platonun yisi o denli benziyordu ki Phaedrustan kalan baz notlar olmasayd bunlarn ayn ey olduunu sanabilirdim. Ama o, bu benzerlii yadsmt ve zaman geldiinde, bu yadsmann ne denli nemli olduunu anladm. Dnce Analizi ve Yntem Aratrmas kursu Platonun yi kavramyla ilgili deildi geri, ama Platonun retorik kavramyla il giliydi. Platon ok net bir ekilde vurgular: Retoriin yi ile hibir balants yoktur; retorik Ktdr. Zorba krallardan sonra Pla tonun en ok nefret ettii kiiler retorikilerdir.
331

Platonun derste okutulan ilk diyalogu Gorgias't, Phaedrusta, bir yerlere vard duygusu olutu. Sonunda olmak istedii yer burasyd. teden beri hep, bilmedii glerce -Mesiyanik glerce- ileriye savrulduunu sezinliyordu. Ekim ay geldi, geti. Gnler d gibi ve abuk sabuk geiyordu; ama Nitelik asndan deil elbette. Onu tek ilgilendiren ey ondaki, domak zere olan, yeni, her eyi dar madan edecek, dnyay sarsacak hakikatti ve dnya holansa da holanmasa da ahlaki ynden onu kabul etmek zorundayd. Gorgias, Sokratesin diyalogta sorgulad bir sofistin addr. Sok rates Gorgiasn geimini hangi ile saladn ve bunu nasl yap tn ok iyi bilmektedir, ama Yirmi Soru diyalektiine Gorgiasa re toriin neyle ilgili olduunu sorarak balar. Gorgias, karlkl konumayla ilgili olduu yantn verir. Baka bir soruya yant olarak da amacnn ikna etmek olduunu syler. Bir baka soruya yant ola rak, yerinin mahkemeler ve dier toplantlar olduunu syler. Ve yine baka bir soruya yant olarak, konusunun, hakl ve haksz olanlar olduunu syler. nsanlarn sofist dedii kiilerin yapmaya eilimli olduu, tmyle Gorgiasa ait bu tanmlamalar Sokratesin di yalektii ile kurnazca baka bir eye dntrlr. Retorik bir nesne olmutur ve bir nesne olarak, blmleri vardr. Ve bu blmlerin bir birleriyle ilikileri vardr ve bu ilikiler deimez. Bu diyalogda, Sok ratesin analitik bann Gorgiasn ustaln nasl paralayverdii aka grlr. Daha da nemlisi, ayrlan paralarn Aristonun re torik sanatnn temelini oluturduunun grlmesidir. Sokrates, Phaedrusun ocukluk andaki kahramanlarndan bi riydi; bu diyalog onu ok etti ve kzdrd. Metnin kenar boluklarn kendi yantlaryla doldurdu. Bunlar onu epey bocalatm olsa gerek, nk bu yantlar verilmi olsayd diyaloun nasl gelieceini an lamann yolu yok. Bir yerde Sokrates, retoriin kulland sz cklerin hangi tr eylerle ilikili olduunu sorar. Gorgias En y celer ve en iyiler diye yantlar. Phaedrus hi kukusuz bu yanttaki Niteliin hemen farkna vararak Doru! diye yazar kenara. Ama Sokrates bu yantn mulak olduu karln verir. Hl karanlkta olduunu syler. Yalanc! diye yazar Phaedrus kenara ve Sok ratesin, kendisinin karanlkta olamayacan aklad baka bir diyaloun yer ald bir sayfaya gnderme yapar. Sokrates, diyalektii; retorii anlamak iin kullanmamaktadr; onu tahrip etmek iin ya da en azndan gzden drmek iin kul
332

lanmaktadr; yle ki sorular aslnda soru falan deildir -onlar, Gorgias ve yanda retorikilerin iine decei szck tuzaklardr yal nzca. Phaedrus tm bunlara ok fkelendi; orada olmak istedi. Felsefe profesr derste Phaedrusun grnte iyi davranna ve alkanlna bakarak onun hi de kt bir renci olmadna karar verdi. Bu da ikinci hatayd. Phaedrusa, alk hakknda ne d ndn sorarak onunla kk bir oyun oynamaya karar verdi. Sokrates Gorgiasa, retoriin de aln da muhabbet tellallnn -pezevenkliin- kollar olduunu, nk ikisinin de doru bilgiden ok duygulara hitap ettiini gstermiti. Phaedrus, profesrn sorusuna karlk olarak; aln, pe zevenkliin bir kolu olduunu syleyen Sokretesin yantn verir. Snftaki kadnlardan birinin kkrdamas Phaedrusun cann skt, nk profesrn, Sokratesin kartlar zerinde kullandna benzer bir diyalektik kska kullanmaya altn bilmektedir ve yant komik olmay deil, yalnzca profesrn kullanmaya alt di yalektik kskac kaldrp atmay amalamaktadr. Phaedrus, Sok ratesin bu gr kurmada kulland tm argmanlar ezberden okumaya oktan hazrdr. Ama profesrn istedii bu deildir. Onun istedii, snfta onun yani Phaedrusun retoriki olaca ve diyalektiin gc karsnda kasten yenilecei bir diyalektik tartma yaratmaktr. Profesr ka larn atar ve yeni bir giriim yapar. Hayr. Benim demek is tediim, en iyi restoranlarda yenen, iyi yaplm bir yemein red detmemiz gereken bir ey olduunu gerekten dnr msnz? Phaedrus Benim kiisel grm m soruyorsunuz? der. Her eyden habersiz rencinin kaybolmasndan sonra, aylardr, o gne dek snfta hi kimse kiisel bir gr ortaya atmaya cesaret ede memitir. Eveet, der profesr. Phaedrus sessizdir ve bir yant bulmaya almaktadr. Herkes beklemektedir. Dnceleri k hzyla yol alr, diyalektii har manlar, tartmal satran allarn birbiri ardna dener, birinin kay bettiini grnce bir tekine geer, daha hzl, daha hzl -ama s nftaki tm izleyiciler sessizdir. Sonunda, sklan profesr soruyu brakr ve derse balar. Ama Phaedrus dersi duymaz bile. Dnceleri boyuna ilerler, di yalektiin deiimleri arasndan geer, birtakm eylere arparak,
333

yeni dallar ve yan dallar bularak, diyalektik denen bu sanatn ha bisliini, anlamszln ve sevgisizliini hep yeniden kefettike f keye kaplarak ilerler. Profesr, onun yz ifadesine baknca ok kor kar ve bir tr panik duygusuyla dersi srdrr. Phaedrusun dncesi koar, koar, koar ve sonra yine koar, sonunda bir tr eytan grr; kendi iine ok derin yerlemi; ak, gzellii, gerei, bilgelii an lamaya alyormu gibi yapan, ama gerek amac asla onlar an lamak olmayan, gerek amac hep onlar gaspetmek ve kendini tahta karmak olan bir eytan. Diyalektik -gasp edici diyalektik. Grd budur. Bu sonradan grme eytan, yi olan her eye sahip olmaya, onu denetlemeye alr. Profesr dersin erken bittiini bildirir ve oday aceleyle terk eder. renciler oday tek sra halinde, sessizce terk ettikten sonra Pha edrus koca yuvarlak masada, tek bana pencerenin tesindeki isli ha vadan gelen gne kaybolana ve oda nce gri, sonra da karanlk olana dek oturur. Ertesi gn ktphanenin kapsnda, almasn beklemektedir ve alnca byk bir hevesle ilk kez, Platonun gerisindekileri, pek bi linmeyen, onun hep kmsedii o retorikileri okur. Ve ke fettikleri, bir akam nceki dncelerinden iine doanlar do rulamaya balar. Platonun Sofistleri knamas zaten pek ok aratrmacnn byk kukuyla karlad bir eydir. Komite bakannn kendisi de Pla tonun neyi kastettiinden emin olmayan eletirmenlerin ayn ekilde Sokrates kartlarnn da diyaloglarda neyi kastettiklerini anladk larndan emin olmamalar gerektiini savunmutu. Platonun, kendi szlerini Sokratesin azndan syledii bilindiine gre (bunu Aristo diyor) kendi szlerini bakalarnn da azndan sylemi olduundan kukulanmak anlamszdr. teki antik yazarlardan alman paralar sofistlerin baka trl de erlendirilmesi olanann nn ayor gibiydi. Yal sofistlerin ou kentlerinin bykelileri olarak seilmilerdi, hi de saygn olmayan bir grev deil bu. Sofist ad kltme amac tamakszn Sokrates ve Platon iin bile kullanlmt. Daha sonra gelen baz tarihilerce, Platonun sofistlerden nefret etme nedeninin, kendisinin ustas ve hepsinin en byk sofisti Sokratesle mukayese bile edi lememeleri olduu da ne srlmtr. Bu son aklama ilgin, ama doyurucu deil, diye dnr Phaedrus. Ustanzn da yesi olduu bir
334

ekol hor grmezsiniz. Bunda Platonun gerek amac neydi? Pha edrus bunu bulmak iin Sokrates ncesi Grek dncesini okudu, okudu ve sonunda u gre vard: Platonun retorikilere duyduu nefret, ok daha byk bir savamn bir parasyd; Sofistlerin temsil ettii yi gerei ile, diyalektikilerin temsil ettii Doru ger einin, insanolunun gelecekteki dncesini belirlemek iin gi ritii dev bir savamn. Doru kazand, yi kaybetti ve bu nedenle bugn, birine tekinden daha fazla bal olmasak da Doru gereini kabul etmede bu denli az zorlanyoruz ve Nitelik gereini kabul et mede bu denli ok zorlanyoruz. Phaedrusun bu noktaya nasl vardn anlamak iin baz ak lamalar gerekiyor: lk nce, son maara adam ile ilk Grek filozofu arasndaki zaman aralnn ksa olduu dncesini amak gerekir. Bu dnemin ta rihinin yazlmam olmas bazen bizi bu yanlgya gtrr. Ama Grek filozoflar tarih sahnesine kmadan nce, Grek filozoflarndan bu yana tm kaytl tarihimizin en az be kat kadar uzunlukta bir s rede, ileri gelimilik dzeyinde uygarlklar vard. Bunlarn kyleri, kentleri, ulam aralar, evleri, pazar yerleri, snrlar belli tarlalar, tarm aralar ve evcil hayvanlar vard ve bugn dnyann en krsal alanlarndaki kadar zengin ve eitlenmi bir yaam sryorlard. Ve gnmzn en krsal alanlarndaki insanlar gibi, her eyi yazmak iin bir neden grmyorlar ya da yazsalar bile kimsenin asla bu lamayaca eyler zerine yazyorlard. Bu nedenle onlar hakknda bir ey bilmiyoruz. Karanlk a, Greklerce kesintiye uratlm doal yaam tarznn devamdr yalnzca. Erken dnem Grek felsefesi, insanlk durumlar arasndan lm sz olan arayan ilk bilinli dnceleri simgeler. lmsz olan ey ler o ana dek tanrlarn, mitlerin alanndayd. Ama artk, Greklerin evrelerindeki dnyaya giderek daha tarafsz bakmalarnn sonucu, eski Grek mitosunu vahiy olunmu gerekler deil de imgesel sanat yaratlar olarak grmeye olanak salayan soyutlama yeteneinde bir art olmutu. Daha nce dnyann hibir yerinde var olmam bu bi lin, Grek uygarl iin yepyeni bir aknlk dzeyini ifade et mekteydi. Ama mitos srer ve eski mitosu ykan ey yeni bir mitos haline gelir ve yeni mitos onial ilk filozoflarn elinde, kalcl yeni bir tarzda kutsallatrlm felsefeye dnr. Kalclk artk yalnzca
335

lmsz tanrlarn alanna ait deildir. Gnmzdeki yerekimi ya sasnn da aralarnda yer alaca lmsz lkelerde de vardr. lmsz lke ilk olarak Thales tarafndan su diye adlandrld. Anaksimenes ona hava dedi. Pisagorcular ona say dediler, lmsz lkeyi ilk kez madded bir ey olarak grdler. Herakleitos lm sz lkeye ate dedi ve ilkenin bir blm olarak deiimi ortaya koydu. Dnyann, kartlarn atmas ve gerilimi olarak var ol duunu syledi. Bir Tekin ve bir de okun var olduunu ve Tekin her eyde her zaman bulunan evrensel yasa olduunu syledi. lk olarak Anaksagoras, bu Teki zihin anlamna gelen nous ola rak tanmlad. Parmenides ilk kez, lmsz lkenin, Tekin, Dorunun, Tanrnn, grnlerden ve kantlardan ayr olduunu aklad; bu ayrmn nemi ve bunun sonraki tarihsel dnemlere etkisi ne kadar vurgulansa yeridir. te klasik dnce ilk kez burada, romantik k kenlerinden ayrlp yi ile Dorunun ayn olmas gerekmez, di yerek kendi ayr yoluna gitti. Anaksagoras ve Parmenidesin, g rlerini gelecek kuaklara gnllerince tayacak Sokrates adl bir rencisi vard. Burada asl anlalmas gereken durum, bu noktaya dek dnce ve madde, zne ve nesne, biim ve tz gibi eylerin olmaddr. Bu ayrmlar daha sonra gelen, diyalektik icatlardr sadece. Modem kafa bazen bu ayrmlar icat olarak dnmemekte diretir ve Elbette, bu ayrmlar vard ve Greklerin gelip onlar bulmasn bekliyorlard der; siz de Neredeydi bunlar? Gster! demelisiniz. Ve modem kafa biraz karr ve tm bunlara biraz arr geri, ama yine de ay rmlarn var olduuna inanr. Ama Phaedrusun dedii gibi, onlar yoktu. Onlar yalnzca modern mitosun, o mitosun iinde olduumuz iin bize gerek gibi grnen hayaletleri, lmsz tanrlardr. Ama gerekte onlar, yerini aldklar antropomorfik tanrlar gibi, olsa olsa birer sanatsal yaratdrlar. Burada sz edilen Sokrates ncesi filozoflar hep, evrelerinde bulduklar d dnyadan evrensel bir lmsz lke yaratmaya a ltlar. Ortak abalar onlar, Kozmolojistler diye adlandrlabilecek bir grupta birletirdi. Byle bir ilkenin varln hepsi onaylyordu, ama bu ilkenin ne olduu konusundaki gr ayrlklar zlmez bir haldeydi. Herakleitosun yandalar lmsz lke nin deiim ve ha
336

reket olduunda diretiyorlard. Ama Parmenidesin yanda Zeno, bir dizi paradoks ile, hareket ve deiimin yanlsama olduunu ka ntlyordu. Gereklik hareketsiz olmalyd. Kozmolojistlerin tartmalarnn zm yepyeni bir ynden, Pha edrusun ilk hmanistler olarak grd bir gruptan geldi. Bunlar retmendi, ama retmeye altklar ey ilkeler deil insann inan laryd. Hedefleri tek ve mutlak bir hakikat deil, insann yceltilmesiydi. Tm ilkeler, tm hakikatler grecedir diyorlard. nsan her eyin lsdr. Bunlar nl bilge retmenler, antik Yunann Sofistleriydi. Phaedrusa gre, sofistlerle kozmolojistler arasndaki atmann Platonun Diyaloglar'na yepyeni bir boyut katar. Sokrates salt boluktaki yce idealleri anlatmaz. O, hakikatin mutlak olduunu d nenler, grece olduunu dnenler arasndaki savan iindedir. Bu savata tm gcyle savar. Sofistler dmandr. imdi Platonun sofistlere duyduu nefret anlalr duruma geldi. O ve Sokrates, kozmolojistlerin lmsz lkesini sofistlerin yoz lamas olarak niteledikleri eye kar savunmaktadrlar. Hakikat. Bilgi. Birilerinin onun hakknda ne dndnden bamsz olan ey. Uruna Sokratesin can verdii ideal. Dnya tarihinde ilk kez yalnzca Yunanistann sahip olduu ideal. Bu hl ok nazik bir ey dir. Tmyle yok olabilir. Platonun sofistleri hor grmesinin ve so nuna dek lanetlemesinin nedeni, onlarn aalk ve ahlaksz kiiler olmalar deildir -Yunanistanda onun grmezden geldii, aka daha aalk ve ahlaksz kiiler vardr. Onlar lanetlemesinin nedeni insanolunun, hakikat idealini kavrama yolundaki yeni balangcn tehdit etmeleridir. Tm olanlarn asl budur. Sokratesin ehit olmasnn ve Platonun bunu izleyen esiz dz yazlarnn sonular, bildiimiz Batl insann tm dnyasndan baka bir ey deildir. Eer hakikat idealinin, Rnesans tarafndan yeniden kefedilmeden lmesine gz yumulsayd bugn tarih ncesi insandan ok ilerde olmamzn olana yoktu. Bilim ve teknoloji ide alar ve insanolunun dier sistematik dzenlenmi abalar onun zerinde odaklanr. O hepsinin ekirdeidir. Ve nihayet Phaedrus, Nitelikle ilgili olarak sylediklerinin tm bunlara kart olduunu anlar. Sofistleri daha ok onaylamaktadr. nsan her eyin lsdr. Evet, Nitelik hakknda syledii budur. nsan, znel idealistlerin sand gibi her eyin kayna de
337

ildir. Ama nesnel idealistlerin ve materyalistlerin sand gibi her eyin edilgin bir gzlemcisi de deildir. Dnyay yaratan Nitelik, in sanla onun deneyimi arasndaki iliki olarak doar. nsan her eyin yaratlmasna katlan bir varlktr. Her eyin ls -bu uyuyor. Ve onlar retorik retiyorlard -bu da uyuyor. Sofistler hakknda onun syledii ile Platonun syledii arasnda tek uymayan ey onlarn erdem'i retmeyi i edinmeleri. Tm an latlanlar bunun, onlarn retilerinin merkezini oluturduunu gs teriyor; ama tm ahlaki dncelerin greliliini retiyorsanz er demi nasl reteceksiniz? Erdem, hibir ey ifade etmese bile ahlaksal bir deimezlii ifade eder. Neyin iyi olduu konusundaki gr gnden gne deien bir adam ancak geni grllnden tr beeni kazanabilir; erdeminden tr deil. En azndan, Pha edrusun bu szc anlad kadaryla byledir. Ve retorikten er demi nasl alacaklar? Bu, hibir yerde aklanmam. Bir eyler yitik. Bu konuyu aratrrken antik Grek tarihiyle ilgili ok ey okur; okuduu her eyde, alt dedektif stiliyle, uymayan tm eyleri ayklamasna yardmc olacak olgular arar hep. H. D. F. Kittonun mavi-beyaz kapakl, elli cente ald Grekler adl kitabn okur ve k ncesi, Sokrates ncesi Yunanistann efsanevi kiisini anlatan Homeros kahramanlarnn gerek ruhu adl bir blme gelir. Bunu izleyen sayfalardaki anlatmlarn parlts yle youn ki kahramanlar aklmdan hi silinmedi ve biraz dnsem gzmn nne geliyor. llyada, yenilen ve savunucular savata ldrlen Truvann ku atlmasnn yksdr. Hektorun, nderin kars ona der ki: Senin gcn, senin yok oluun olacak; sende hi acma yok; ne kk o luna ne de yaknda dul kalacak mutsuz karna acyorsun. Yaknda Akhalar sana saldrp ldrecekler ve seni yitirirsem lmek benim iin daha iyi olacak. Kocas yantlar: Evet, biliyorum ve eminim bundan; kutsal Truva kentinin le cei gn geliyor; ve Priamosun, zengin Priamosun halknn. Ama ok kederlenmiyorum, ne Truvallar iin, ne Hekuba iin, ne Kral Priamos iin ne de katledilip topraa decek soylu kar delerim iin; seni, bronzla kapl Akhallardan biri, gzyalarnla alp gtrecek ve zgr gnlerini bitirecek diye de keder lenmiyorum. Belki Argosta yaayacak ve baka bir kadnn evin
338

de dokuma tezghnda alacak ya da Messeneli ya da Hyperial bir kadna su tayacaksn, zor gelecek yapmas, ama ok bask olacak zerinde. Ve sonra, seni alarken gren bir adam diyecek ki, Bu, Hektorun karsyd; Ilionda dven, vahi atlara binen Truvallarn en soylu savasnn kars. Bunu diyecekler ve sana yine aclar verecek, yle bir kocadan yoksunken klelie kar di renmek. Ama brak da leyim, stme toprak ylsn senin lklarn duymadan ve sana tecavz edilmeden. Byle dedi byk Hektor ve kollarn oluna uzatt. Ama ocuk lklar atp iyi giyimli bakcsnn kucana sarld, onu korkutan ey deerli babasnn grnyd -bronzlar iinde ve miferinin tepesinden korkun salnmn grd at klndan sor gucuyla. Babas kahkahayla gld, sevgili annesi de. Byk Hek tor hemen miferini karp yere koydu ve sevgili olunu pp barna basarken Zeusa ve teki tannlara yakard: Ey Zeus ve siz teki tanrlar, izin verin; olum benim gibi, Truvallarn en gr kemlisi, Ilionun gl ve byk efendisi olsun. Ve savatan dn dnde Babasndan ok daha iyi desinler. Grek savasn kahramanla iten ey, der Kitto, bizim an ladmz anlamda bir grev -bakalarna ynelik bir grev- duygusu deildir, daha ok kendine ynelik bir grev duygusudur. Onun pe inden kotuu ey, bizim erdem olarak evirdiimiz, ama Grek di linde arete, mkemmellik denen eydir... Arete konusunda sylenecek ok ey var. Bu, Grek yaam tarzna damgasn vuran bir kavramdr. te, diye dnd Phaedrus, Nitelik tanm; diyalektikilerin onu szck tuzaklarna koymalarndan binlerce yl nce hem de. Bunun anlamn mantksal defniens ve definendum ve differentia olmadan anlayamayan biri ya yalan sylyordur ya da insanln ortak yaz gsna kar ylesine ilgisiz ki ona herhangi bir yant bile vermeye demez. Phaedrus kendine kar grev tanmyla da bylendi sanki; bu bazen Hinte Tek olarak tanmlanan Sanskrite szck dharmann neredeyse tam eviriiydi. Hintilerin dharma'syla Grek lerin erdemleri ayn olabilir miydi? Sonra Phaedrus, o blm yeniden okumak iin byk bir itki duydu ve yle yapt ve sonra... bu da ne?!... Bizim erdem diye e virdiimiz ey Grekede mkemmelliktir. imek akyor!
339

Nitelik! Erdem! Dharma! Sofistlerin rettii ite bu! Ahlaki g recelik deil. Eski erdem deil. Arete. Mkemmellik. Dharma! Akl Kilisesinden nce. Tzden nce. Biimden nce. Zihin ve mad deden nce. Diyalektikten nce. Nitelik mutlakt. Bat dnyasnn o ilk retmenleri Nitelii retiyorlard ve bunun iin setikleri ara retorikti. Yapt ey bandan beri doruydu. Yamur epey hafifledi, artk ufku grebiliyoruz; grisi ile denizin koyu grisini ayran keskin bir izgi. gkyznn ak

Kittonun, antik Greklerin arete'si hakknda syleyecek daha ok eyi vard. Platonda areteye rastladmzda, diyordu, bu sz c erdem olarak evirdik ve bunun sonucunda szcn hibir tad kalmad. Erdem en azndan bugnk dilde, tmyle ahlaki bir szcktr; te yandan arete, ayrmsz btn kategorilerde kul lanlmtr ve sadece mkemmellik anlamna gelir. Yani Odysseiann kahraman byk bir sava, kurnaz bir plan c, hazrcevap bir konumac; fazla yaknmadan, tanrlarn tak dirine katlanmasn bilen, yrekli biriydi; yelkenli bir tekneyi hem yapabilir hem de kullanabilirdi, saban dmdz srer, yk sekten atan bir genci disk atmada yener; boksta, grete, kouda Pheacial genlere meydan okur; bir kz kesip, yzp, dorayp piirir, ama bir arkyla gzya dkerdi. O, aslnda kusursuz bir hayat adamyd, olaanst bir aretesi vard. Arete yaamn btnl ve tekliine kar bir sayg ve bunun sonucu, uzmanlamaya kar bir honutsuzluk ima eder. O ve rimlilie kar bir kmseme ima eder -ya da daha yksek bir verimlilik ideali; yaamn salt bir blmnde deil, yaamn ken disinde var olan bir verimliliktir yeledii. Phaedrus, Thoreaudan bir satr anmsad: Bir ey yitirmeden asla bir ey kazanamazsn. Ve o zaman, insanolunun dnyay di yalektik hakikatlere dayanarak kavrama ve ynetme yeteneini ka zandnda yitirdiklerinin inanlmaz bykln ilk kez grmeye balad. nsanolu, doann grnglerini kendi g ve zenginlik d lerinin muazzam belirtilerine dntrebilecek bilimsel yeterlilie sahip imparatorluklar kurdu -ama bunu almak iin verdii ey, ayn
340

byklkte bir anlayn imparatorluuydu: Dnyann bir paras ol mann ve onun dman olmamann ne olduunu ieren anlayn. Salt bu ufku seyretmekle epey kafa huzuru kazanlabilir. Geometricilere zg bir izgi... tmyle dz, srekli ve bildik. Belki de bu, klidin dorusallk anlayn uyandran orijinal izgidir; yl dzlarn haritasn yapan ilk gkbilimcilerin zgn hesaplarnda al dklar bir referans izgisi ya da. Phaedrus, Poincarenin Fuchsian denklemlerini zdnde duyduu ayn matematik kesinlikle, bu Greke arete'nin, modeli tamam layacak kayp para olduunu anlad, ama tamamlamak iin okumay srdrd. Platon ve Sokratesin balarnn evresindeki hle yok olmutu artk. Onlarn hep, tam da sofistleri yapmakla suladklar eyi yap tklarn -diyalektiin karlat bir sorunda, zayf argmanlarn daha gl gstermek gibi gizli bir ama iin duygusal ynden ikna edici bir dil kullandklarn- grd. Bakalarnda en ok knadmz, diye dnd, kendimizdeki en byk korkulardr. Ama neden? diye sordu Phaedrus. Neden arete'yi yok ettiler? Ne redeyse bu soruyu sorduu anda yant da geldi. Platon arete'yi yok etmeye almamt ki. Onu kapsl iine almt; srekli, deimez bir dea yapmt ondan; onu kat, hareketsiz bir lmsz Hakikate evirmiti. Arete'yi her eyin en yksek biimi, en yksek deas, yani yi yapmt. Arete, daha nce olmu her eyin sentezinde, yal nzca Hakikatin altndayd. Phaedrusun snfta ulat Niteliin, Platonun yisine bu denli ok benzemesinin nedeni buydu. Platonun yisi retorikilerden aln mt. Phaedrus aratrd, ama daha nceleri yiden sz eden kozmolojiste rastlamad. Bu, sofistlerden gelmeydi. Aradaki fark, Pla tonun yisi deimez, ebedi ve hareketsiz bir dea iken retorikiler iin hi de dea deildi. yi, gerekliin bir biimi deildi. Srekli de ien; sabit ve kat bir tarzda sonuna dek hi bilinmeyen gerekliin kendisiydi. Platon neden yapt bunu? Phaedrus Platonun felsefesini iki sen tezin rn olarak grd. lk sentez Herakleitoscularla Parmenides yandalar arasndaki farklar zmeye alyordu. Her iki kozmolojik okul da lmsz
341

Hakikati stn tutuyordu. Aretenin tabi olduu Hakikat uruna, Ha kikatin tabi olduu areteyi reten dmanlarna kar, giritii sa va kazanmak iin Platonun nce Hakikate inananlar arasndaki a tmalar zme balamas gereklidir. Bu amala; lmsz Hakikatin, Herakleitos yandalarnn sand gibi yalnzca deiim ol madn syler. Ama Parmenides yandalarnn sand gibi salt deiimsiz de deildir, der. Bu her iki lmsz Hakikat, deimeyen dealar ve deien Grntler olarak birarada bulunur. Bu nedenle Platon, rnein atlk ile at birbirinden ayrmay gerekli grr ve atln gerek, deimez, doru ve hareketsiz olduunu; atn ise nemsiz, geici bir grng olduunu syler. Atlk saf deadr. G rnen at, deien Grntlerin bir toplamdr; akabilir, istedii yere gidebilir ve hatta bir lmsz lke olan atl rahatsz etmeyecek bir ekilde lebilir ve eski tanrlarn yolunda sonsuza dek devam ede bilir. Platonun ikinci sentezi, Sofistlerin aretesini bu dealar ve G rntler ikiliinin iine ekmektir. Ona en onurlu yeri verir, zerinde yalnzca Hakikat ve Hakikate varmann yntemi olan diyalektik bu lunmaktadr. Fakat yiyi en yksek dea yaparak yi ile Doruyu birletirme giriiminde Platon yine de diyalektik tarafndan be lirlenmi hakikat ile aretenin yerini gaspetmektedir. yi bir kez di yalektik bir idea olarak snrland m baka bir filozofun gelip di yalektik yntemlerle, arete'nin yani yinin; eylerin doru dzeni iinde, diyalektiin i ileyiine daha elverili, daha alt bir dzeye drlmesinin daha yararl olabileceini gstermesi iten bile de ildir. Byle bir filozofun gelmesi uzun srmeyecekti. Ad Aristoydu. Aristo, ot yiyen, insanlar tayan ve kk atlar douran, lml at Grntsnn, Platonun gsterdiinden daha fazla dikkati hak et tiini dnd. Atn yalnzca grnt olmadn syledi. Grntler, kendilerinden bamsz ve ayn idealar gibi, deimez bir eye ba lyd. Grntlerin bal olduu bu bir eyi tz diye adlandrd. Ve o anda, bizim modern bilimsel gereklik kavraymz dodu. Truva aretesinden habersiz olduu aikr Yorumcu Aristonun etkisiyle, biimler ve tzler her eye hkim olurlar. yi, adna etik denen grece nemsiz bir bilgi daldr; Aristo ncelikle akl, mantk ve bilgiyle ilgilenir. Arete lmtr ve bilime, manta ve bugn bil diimiz ekliyle niversiteye ayrcalkl grevleri verilmitir: Dn yann tzsel eleriyle ilgili sonsuz ve gittike artan biimler bulup
342

yaratmak, bu biimlere bilgi demek ve bu biimleri gelecek ku aklara aktarmak. Sistem olarak. Ve retorik. Zavall retorik, birden ne olduunu renerek yaz yazmada kullanlan yapay tarzlar ve biimleri, yani Aristocu bi imleri retmeye indirgeniverir; sanki bu tarz ve biimler nem liymi gibi. Be tane heceleme hatas, diye anmsad Phaedrus, ya da tmce kurmada bir hata, ya da yanl kullanlm sfat ya da... byle gidip duruyordu. Bunlardan herhangi biri, bir rencinin re torik bilmediini anlamak iin yeterliydi. Yine de, retorik budur; yle deil mi? Elbette, diyalektik hakikate yeterince boyun emeden duy gulara hitap eden bo retorik de vardr; ama biz bunu istemeyiz, deil mi? Bu bizi antik Yunanistann yalanclar, ktlar, if tiraclar olan Sofistler gibi yapar -anmsadnz m onlar? Biz Ha kikati dier akademik kurslarda reneceiz; ama birazck da retorik renmeliyiz ki onu iyi yazalm ve bizi daha st pozisyonlara yk seltecek patronlarmz etkileyelim. Biimler ve yapay tarzlar -en iyilerin nefret ettii, en ktlerin sevdii eyler. Yldan yla, onyldan onyla, n sradaki kk oku yucular, yz gle, kalemi dzgn taklitiler Aristocu tam pu anlarn almaya karlarken gerek aretesi olanlar onlarn arkasnda sessizce oturup bu konuyu sevemedikleri iin kendilerinde neyin yan l olduunu merak eder dururlar. Ve bugn hl klasik etik retmek zahmetine katlanan birka niversitede Aristo ve Platonun izinden giden renciler boyuna, antik Yunanistanda hi sorulmaya gerek duyulmam bir sorunun evresinde dner dururlar: yi nedir? Biz onu nasl tanmlarz? Fark l insanlar onu farkl tanmladklarna gre bir yinin var olduunu nereden bileceiz? Kimileri iyinin mutlulukta olduunu sylyor, ama mutluluun ne olduunu nasl bileceiz? Ve mutluluk nasl ta nmlanabilir? Mutluluk ve iyi, nesnel terimler deildir. Bunlardan bi limsel olarak sz edemeyiz. Ve bunlar nesnel olmadndan yalnzca kafamzdalar. yleyse mutlu olmak istiyorsan kafan deitir yeter. Ha ha ha. Aristocu etik, Aristocu tanmlar, Aristocu mantk, Aristocu bi imler, Aristocu tzler, Aristocu retorik, Aristocu kahkaha... ha ha ha. Ve sofistlerin kemikleri oktan toza dnt ve onlarla birlikte, syledikleri de toza dnt ve bu toz onun gmesiyle yozlaan Atinann ve Makedonyann molozlar altnda gml kald. Antik Romann, Bizansn, Osmanl mparatorluunun ve modern dev
343

letlerin kp gmesiyle yle derine, yle trensizce ve yle ey tanca gmld ki aa karmak iin gerekli ipularn yzyllar sonra ancak bir deli bulabildi ve yaptklar eyi grnce dehete dt... Yol yle karanlk oldu ki bu sis ve yamurdan nm grebilmek iin far yakmak zorundaym.

30 Arcatada slak ve m bir halde, kk, sala bir lokantaya


girip biberli kurufasulye yiyoruz ve kahve iiyoruz. Sonra yeniden yola kyoruz; evreyolundayz bu kez, hzl ve slak. San Franciscoya bir gnde kolayca varlacak bir uzaklk ka lana dek gideceiz ve sonra duracaz. Yamurdan tr evreyolundayz kar ynden gelen klar garip yansmalar yapyor. Yamur saydam siperlie sama taneleri gibi arpyor, akarken klar garip, yuvarlak ve yar yuvarlak dal galar halinde kryor. Yirminci yzyl. u anda tm evremizdeki bu yirminci yzyl. Phaedrusun bu yirminci yzyl Odysseasn bitirip kurtulmann zaman geldi. Dnceler ve Yntemler 251 snfnn Gney Chicagodaki byk, yuvarlak masann evresinde toplanan bir sonraki otu rumunda, blm sekreteri, felsefe profesrnn hasta olduunu sy ledi. Ondan sonraki hafta yine hastayd. te birine dek azalm s nftaki biraz akn renciler kendi balarna, caddenin karsndaki kafeye gittiler. Kafede otururlarken Phaedrusun zeki ama entelektel ynden zppe biri olarak tand bir renci, Bu dersi, bugne dek bu lunduum en tatsz ters olarak gryorum, dedi. Phaedrusa, gzel olmas gereken bir deneyimi berbat eden birine bakar gibi, kadns bir hrnlkla bakt. Tmyle katlyorum, dedi Phaedrus. Bir saldr bekledi, ama gelmedi. teki renciler tm bu olanlara Phaedrusun neden olduunu d nyor gibiydiler, ama syleyecek eyleri yoktu. Daha sonra, kafe masasnn teki ucunda oturan daha yalca bir kadn, dersi neden al dn sordu.
344

Ben de bunu bulmaya almakla megulm, dedi Phaedrus. Tam gn m katlyorsunuz? diye sordu kadn. Hayr, Navy Pierde tam gn retmenlik yapyorum. Ne retiyorsunuz? Retorik. Kadn konumay kesti ve masadaki herkes Phaedrusa bakt; bir sessizlik oldu. Kasm ay sryordu. Ekim aynda gneli bir portakal rengine dnm yapraklar aalardan dklerek kuzeyden gelecek rzgrlar karlayacak kuru dallar terk ediyordu. lk kar dt, sonra eridi ve skc bir kent kn gelmesini beklemeye balad. Felsefe profesrnn yokluunda baka bir Platon diyalou sap tand. Bal Phaedrus'tu, ama bu bizim Phaedrus iin hibir anlam tamyordu, nk o kendisine bu ad vermemiti. Grek Phaedrus bir sofist deildi; Sokratesle, akn doas ve felsefi retoriin olanaklar zerine yaptklar bu diyalogda Sokratesin parlaklnn daha iyi g rlmesine yarayan bir foya olarak kullanlm gen bir sylevcidir. Phaedrus ok zeki grnmemektedir ve retorik nitelii asndan ber bat bir izlenim brakmaktadr; sylevci Lysiasn gerekten kt bir konumasn aktarmtr. Ama bu kt konumann yalnzca bir tezgh olduu, bunun ardndan Sokratesin kendi daha iyi ko numasn yapaca ve bunu da tm Platon diyaloglar iinde en iyi lerinden biri olan daha da iyi bir konumann izleyecei hemen an lalmaktadr. Bunun tesinde Phaedrusta tek dikkate deer ey onun kiiliidir. Platon, Sokratesin diyalog yardmclarnn kiilik zelliklerinden sk sk sz eder. Gorgias diyalogunda gen, ok konukan, masum ve iyi huylu bir diyalog yardmcs vardr; Ad Polustur ve bunun Greke anlam taydr. Phaedrusun kiilii bundan farkldr. Hibir zel grupla balants yoktur. Krlarn yalnzln kente yeler. Tehlikeli denecek lde saldrgandr. Bir yerde Sokratesi iddetle tehdit eder. Phaedrus, Greke kurt anlamna gelir. Bu diyalogda Sokratesin ak konusundaki konumasyla bylenir ve evcilleir. Bizim Phaedrus diyalou okuyunca grkemli iirsel be timlemelerden korkun etkilenir. Ama bununla evcillemez, nk hafif bir ikiyzllk kokusu da alr. Konumann kendi iinde bir amac yoktur, fakat retorik ynden hitap ettii ayn duygusal kav rama alann knamak iin kullanlmaktadr. Tutkular kavray yok
345

eden eyler olarak nitelenir ve Phaedrus bunun, Bat dncesinin de rinlerinde gml tutkular knama eiliminin balangc olup ol madn merak eder. Galiba hayr. Antik Grek dncesi ile duy gular arasndaki gerilim baka bir yerde, Grek yaps ve kltrnn temeli olarak tanmlanmtr. lgin gene de. Ertesi hafta felsefe profesr yine grnmez; Phaedrus da bu za man llinois niversitesindeki ilerini yetitirmek iin kullanr. Bir sonraki hafta, caddenin karsnda, birazdan kp snfa git mek zereyken, Chicago niversitesi kitaplnda Phaedrus bir kitap rafnn aralndan srekli olarak kendisini izleyen bir ift siyah gz grr. Yz belirdiinde Phaedrus onu, yar smestrin banda fena halde azar iitip ortadan kaybolan her eyden habersiz renciyi grr. Yz sanki, bu renci Phaedrusun bilmedii bir eyi bi liyormu gibi bakmaktadr. Phaedrus konumak iin oraya doru gider, ama yz geri ekilir ve kapdan kp giderek Phaedrusu a kn brakr. Ve de gergin. Belki yalnzca yorgun ve diken stndedir. Chicago niversitesinde Bat akademik dncesinin tm gvdesini kuatma abasnn zerine bir de Navy Pierdeki retmenlik onu, yeterli yiyecek ve egzersiz olmadan gnde yirmi saat almaya zor lamaktadr. Onu o yzde garip bir eyler olduunu dnmeye iten ey, yalnzca yorgunluk olabilir. Ama caddeyi geip snfa doru yrrken o yz, yaklak yirmi adm gerisinden onu takip eder. Bir eyler dnmektedir. Phaedrus snfa girip bekler. Hemen sonra o renci de gelir, bunca haftalk aradan sonra snfa dner. Artk dersi gemesi ola nakszdr. renci Phaedrusa yar glmseyerek bakar. Bir eye g lmsyor olabilir, pekl. Kap nnde baz admlar duyulur ve o zaman Phaedrus birden her eyi anlar -ve bacaklar ekilmeye, elleri titremeye balar. yicil bir glmsemeyle kapda duran, Chicago niversitesi Dnce Ana lizi ve Yntem Aratrmas Komitesinin Bakanndan baka birisi deildir. Snf devralmtr. te budur. Bu, Phaedrusun n kapdan dar atldnn resmidir. Bakan, azametli, imparatorlara zg bir yce gnlllkle ka pda bir sre durur, sonra kendisini tand anlalan bir renciyle konuur. Ban renciden baka yne evirdiinde, sanki baka bir tandk yz aryormu gibi glmseyerek snfa bakar, ban sallar ve sonra biraz sesli bir ekilde gler, zilin almasn beklemektedir.
346

O ocuk bu nedenle gelmitir. Ona nasl kazayla dvldn aklamlar ve kendileri Phaedrusu dverken onun da ring ke narnda bir koltuk kapmasna izin vererek ne iyi insanlar olduklarn gstermilerdir. Nasl yapacaklar bunu? Phaedrus bunu zaten bilmektedir. lk ola rak, tm snfn nnde diyalektik yntemle, onun Platon ve Aristo hakknda ne kadar az ey bildiini gstererek statsn ykacaklardr. Bu, sorun olmayacaktr. Belli ki onlar Platon ve Aristoyu Pha edrusun bildiinden yz kat fazla biliyorlardr. Onlarn tm yaam bununla gemitir. Onu diyalektik olarak adamakll doradktan sonra ona ya ken dini dzeltmesini ya da kp gitmesini syleyeceklerdir. Sonra ona daha baka sorular soracaklar ve Phaedrus onlarn hibirinin yantn bilemeyecektir. Sonra ona, bilgi birikiminin berbat dzeyde ol duunu, snfa girmeye zahmet etmemesi, hemen terk etmesi ge rektiini syleyeceklerdir. Bunun olas varyasyonlar vardr, ama temel kalp budur. ok kolaydr. Ama o da ok ey renmitir; ki buraya da bunun iin gelmitir. Tezini bir baka yoldan da yapabilir. Bu dnceyle gerginlik duy gusu gider ve sakinleir. Phaedrus, bakann onu son kez grmesinden sonra sakal b rakmtr ve bu yzden henz tannmamtr. Uzun sreli bir avantaj deil. Bakan onu birazdan tanyacaktr. Bakan paltosunu dikkatle koyar, byk yuvarlak masann kar tarafndaki bir sandalyeyi eker, oturur ve sonra eski bir pipo karr ve yaklak yarm dakika ttn doldurur. Bunu daha nce ok kez yapm olduu anlalmaktadr. Dikkatini ynelttii bir anda, glmseyen, hipnotik bir bakla yzleri inceler, snftaki ruh halini sezer, ama bunun pek iyi ol madn duyumsar. Piposunu biraz daha doldurur, ama acele et meden. Sonunda o an gelir, pipoyu yakar ve ok gemeden snfta bir duman kokusu yaylr. Sonunda konuur: Bildiim kadaryla, der, bugn lmsz Phaedrusu tar tmaya balayacaz. Her renciye ayr ayr bakar. yle deil mi? Snftakiler rkeke dorularlar. Kiilii baskn gelmektedir.
347

Sonra bakan, daha nceki profesrn yokluu iin zr diler ve izlenecek biimi anlatr. Kendisi diyaloglar bildiinden; snftan, ne kadar iyi alm olduklarn gsterecek yantlar isteyecektir. Yaplacak en iyi ey buydu, diye dnr Phaedrus. Bu ekilde her bir renci tannabilir. Allahtan Phaedrus diyalogu yle iyi a lmtr ki, neredeyse ezberlemitir. Bakan hakl. Bu lmsz bir diyalog, balangta acayip ve a rtc geliyor, ama sizi gittike daha sert arpyor; gerek gibi tpk. Phaedrusun Nitelik dedii eyi Sokrates hareketli, her eyin kayna ruh olarak niteler. eliki yoktur. Aslnda birci felsefelerin temel te rimleri arasnda asla eliki olamaz. Hindistandaki Bir, Yunanis tandaki Bir ile ayn olmak zorundadr. Eer yle deilse iki ortaya kar. Birciler arasnda tek anlamazlk Birin sfatlaryla ilgilidir, Birin kendisiyle deil. Bir her eyin kayna olduuna ve her eyi iine aldna gre o, byle terimlerle tanmlanamaz, nk onu ta nmlamak iin neyi kullanrsanz kullann, kullandnz ey daima Birin kendisinden daha az bir eyi anlatacaktr. Bir, yalnzca hayal gcyle, sz sanatlarnn, benzerliklerin kullanlmas yoluyla, ale gorik olarak betimlenebilir. Sokrates bir cennet ve dnya benzetmesi kullanr; burada kiilerin Bire iki atn ektii bir sava arabasyla nasl gtrldkleri gsterilir. Ama bakan bu kez Phaedrusun yanndaki renciye bir soru y neltir. Onu saldrya zorlayarak biraz olta atar. Kimlii yanl saptanm renci saldrmaz ve bakan byk bir irenme ve plann boa gitmesinden tr kzgnlkla sonunda onu, materyali daha iyi okumas gerektiini syleyip, azarlayarak brakr. Sra Phaedrustadr. Korkun sakindir. imdi diyalogu aklamas gerekmektedir. Kendi bildiimce yeniden balamama izin varsa, der, daha n ceki rencinin sylediklerini duymad gereini ksmen itiraf ede rek. Bakan bunu, yanndaki renciyi yeniden kk drmek gibi grerek glmser ve kibirli bir eda ile, bunun gerekten iyi bir fikir olduunu syler. Phaedrus devam eder: Bence bu diyalogda Phaedrusun kiilii bir kurt olarak karakterize edilmitir. Bunu olduka yksek sesle, bir fke patlamasyla syler ve ba kan neredeyse yerinden srar. Gol!
348

Evet, der bakan ve gzlerindeki parlamadan, bu sakall sal drgan imdi tanm olduu anlalmaktadr. Phaedrus Greke kurt anlamna gelir. Bu ok yerinde bir gzlem. Yeniden sa kinlemeye balamtr. Devam. Phaedrus, yalnzca kentin yollarn bilen Sokratesle buluur ve onu krlara gtrr; bu arada, hayran olduu sylevci Lysiasn bir konumasn ezberden okumaya balar. Sokrates, okumasn ister ve Phaedrus yle yapar. Dur! der bakan, artk tmyle sakinlemitir. Siz bize olay r gsn anlatyorsunuz, diyalogu deil. Yandaki renciye geer. Anlalan, rencilerin hibiri diyalou, bakana doyurucu ge lecek bir ekilde bilmemektedir. Ve bakan sahte bir zntyle hep sinin metni daha iyi okumalar gerektiini, ama bu defalk yk ze rine alp onlara yardm edeceini, diyalou kendisinin aklayacan syler. Bu, onun dikkatle oluturduu gerilimin byk lde azal masn salar; artk tm snf avcunun iindedir. Bakan son derece dikkatle diyaloun anlamn aklamaya ba lar. Phaedrus derin bir ilgiye izlemektedir. Bir sre sonra bir ey onun ilgisini biraz datmaya balar. Bir yanl sinyal belirir. nce bunun ne olduunu anlayamaz, ama daha sonra farkna varr ki bakan, Sokratesin Bir ile ilgili tanmlamasn tmyle es geip sava arabasyla atlar alegorisine atlamtr. Bu alegoride, Bire ulamaya alan arayc kiiyi iki at ek mektedir; biri beyaz, soylu ve lml, teki ise hrn, inat, tutkulu ve siyahtr. Biri ona cennetin kaplarna ulama seferinde sonsuza dek yardmc olmakta, teki ise onu sonsuza dek artmaktadr. Bakan henz belirtmemitir, ama beyaz atn lml akl, siyah atn ise ka ranlk tutkular, duygular olduunu aklamas gereken yerdedir. Bunun betimlemesini yapmann gerekli olduu noktadadr, ama yan l sinyal birden bir koroya dnr. Bakan geriye gider ve ayn eyi ikinci kez syler: O anda Sok rates, tanrlara, gerei sylediine dair yemin eder. Gerei sy leyeceine and ier ve syledikleri gerek deilse canndan olmaya hazrdr. TUZAK! Bu diyalou akln kutsalln kantlamak iin kul lanyor! Bunu bir kez halletti mi, oradan akln ne olduu sorgularna geiverecek, sonra da al sana, yeniden Aristonun alanndayz ite! Phaedrus elini kaldrr; avu dmdz ak, dirsek masann ze
349

rinde. Daha nce titreyen bu el imdi lesiye sakindir. Phaedrus o anda resmen kendi lm emrini imzaladn hisseder, ama elini aa indirirse baka trl bir lm emrini imzalam olacan anlar. Bakan onun elini grr, arm ve rahatsz olmutur, ama kabul eder. Mesaj iletilmitir. Phaedrus, Btn bunlar yalnzca bir benzetme, der. Sessizlik. Ve sonra bakann yznde aknlk belirir, Ne? der. Performansnn bys bozulmutur. Tm bu sava arabas ve atlar betimlemesi yalnzca bir ben zetmedir. Ne? der yine, sonra yksek sesle: Bu gerektir! Sokrates tan rlara bunun gerek olduuna dair yemin etmitir! der. Phaedrus yantlar: Bunun bir benzetme olduunu Sokratesin kendisi sylyor. Eer diyalou okursanz Sokratesin bunun Gerek olduunu zellikle belirttiini grrsnz! Evet, ama ondan nce... sanrm iki paragrafta... bunun bir ben zetme olduunu belirtmitir. Asl metin masann zerinde, bavurmaya hazr durmaktadr, ama bakan metne bakmayacak kadar aklldr. Eer bakar da Phaedrus hakl karsa snftaki havas tmyle bozulacaktr. Snftakilere, kimsenin kitab tam anlamyla okumadn sylemitir. Retorik: 1-Diyalektik: 0. Harika, diye dnr Phaedrus; bunu anmsam olmas harika. Tm diyalektik pozisyonu bozuvermitir. Oradaki asl ovun bu ol duu da sylenebilir. Elbette bir benzetmedir. Her ey bir ben zetmedir. Ama diyalektikiler bunu bilmiyorlar. Bakann, Sok ratesin dediini atlamasnn nedeni bu. Phaedrus bunu yakalad ve anmsad, nk Sokrates bunu belirtmemi olsayd, Gerei sy lememi olacakt. Henz bunu kimse anlamamaktadr, ama yaknda anlayacaklardr. Dnce Analizi ve Yntem Aratrmas Komitesinin Bakan kendi snfnda vuruluvermitir. u anda konumamaktadr. Syleyecek bir szck bulama maktadr. Dersin banda onun imajn ycelten sessizlik imdi onu ykmaktadr. Darbenin nereden geldiini anlamamtr. O gne dek, yaayan bir Sofistle hi karlamamtr. Karlat hep lleridir. O anda bir eylere tutunmaya almaktadr, ama tutunacak bir
350

ey yoktur. Kendi kendini uuruma itmitir ve sonunda bulduu sz ckler baka tr birinin; dersini unutmu, hata etmi ama yine de ho grmz bekleyen bir okul ocuunun szckleridir. Daha nce syledii, kitab kimsenin iyi incelememi olduu gibi bir tmceyle snfa blf yapmaya kalkr, ama Phaedrusun sandaki renci, ban olumsuz anlamnda sallar. Belli ki incelemi biri var dr. Bakann dili srer, tereddte der, davranlar snftan kork mu gibidir ve aslnda kafas orada deildir. Phaedrus, bunun so nucunun ne olacan merak eder. Daha sonra kt bir eyin olduunu grr. Daha nce onu g zetlemi olan, dvlm, her eyden habersiz renci artk her ey den o denli habersiz deildir. Bakanla dalga gemekte, ona alayl ve imal sorular sormaktadr. Bakan, zaten ktrm edilmiken imdi de ldrlmektedir... Ama Phaedrus o anda, kendisine yaplmas ta sarlanan eyin bu olduunu fark eder. znt duymaz, yalnzca irenir. Bir oban bir kurdu ldrmeye giderken bu sporu grsn diye kpeini de birlikte gtrrse hata yapmaktan kanmaldr. Kpekle kurt arasnda, obann unutmamas gereken bir akrabalk vardr. Bir kz kolay sorular sorarak bakan kurtarr. Bakan, sorular kranla kabul eder, her birini uzun uzun yantlar ve yavaa kendini kurtarr. Sonra kendisine, Diyalektik nedir? sorusu sorulur. zerinde dnr ve sonra, Allah tarafndan, Phaedrusa dner ve yantlamak isteyip istemediini sorar. Kiisel grm m soruyorsunuz? diye sorar Phaedrus Hayr... diyelim ki, Aristonun gr. Kurnazlk yok artk. Phaedrusu kendi sahasna ekip ezmeye a lmaktadr aktan aa. Benim bildiime gre... der Phaedrus ve duraksar. Evet? Bakan iyice glmsemektedir. Her ey uygundur. Benim bildiime gre, Aristonun gr, diyalektiin her ey den nce geldiidir. Bakann yz ifadesi, yaltaklanmadan fke okuna dnverir ya rm saniyede. Yz, doru! diye barr, ama asla sylemez. Tuzak yine tuzaa dmtr. Phaedrusu Encyclopaedia Britan-nicadaki kendi makalesinden alnm bir tmce yznden ldremez.
351

Retorik: 2-Diyalektik: 0. Ve diyalektikten biimler gelir, diye srdrr Phaedrus, ve bundan... Ama bakan konumay keser. in onun istedii tarzda gitmeyeceini grr ve orada keser. Kesmemeliydi, diye dnr Phaedrus, eer belli bir bak a snn propagandisti deil de gerekten gerei arayan biri olsayd bunu yapmazd. Baz eyler renebilirdi. Diyalektik her eyden nce gelir belirlemesi yaplr yaplmaz bu belirlemenin kendisi de diyalektik sorgulamann konusu olan diyalektik bir varlk haline gelir. Phaedrus sormalyd; diyalektik soru-yant ynteminin geree ulamada her eyden daha nce geldiini gsteren hangi kant var? Hibir kant yok. Ve bu tmce izole edilip kendisi bir sorgulama ko nusu olursa sama bir hale gelir. te bu diyalektik, Newtonun yer ekimi yasas gibi, kendi kendine, hiliin ortasnda oturup dururken evreni douruyor, ha? Eeklik bu. Mantn ana-babas olan diyalektiin kendisi retorikten gelir. Re torik de mitlerin ve antik Grek iirinin ocuudur. Bu, tarih asndan da, saduyu asndan da byledir. iir ve mitler, prehistorik adaki insanlarn, evrelerindeki evrene Nitelik temelinde verdikleri tep kilerdir. Bildiimiz her eyi yaratan Niteliktir. Diyalektik deil. Ders biter, bakan kapnn kenarnda durup sorular yantlar; Pha edrus tam gidip bir eyler soracakken vazgeer. Savamlarla gemi bir yaam, kiiyi yeni savamlara gtrebilecek deiimlere kar is teksiz klar. O ana kadar dosta hibir ey sylenmemi, hatta ima bile edilmemi ve ok dmanlk sergilenmiti. Kurt Phaedrus. Bu uygun. Yava admlarla evine giderken bunun giderek daha uygun hale geldiini grr. Eer tezine ok sevinselerdi mutlu olmazd. Dmanlk, gerekten Phaedrusun temel bir esidir. Gerekten hem de. Evet kurt Phaedrus, bu entelektel topluluun her eyden habersiz yurttalarn avlamak iin dalardan inmi. Bu ok iyi uyuyor. Akl Kilisesi, sistemin tm kurumlar gibi, bireysel gce deil bi reysel zayfla dayanr. Akl Kilisesinde esasnda istenen ey ye tenek deil yeteneksizliktir. Ancak o zaman eitilebilir saylrsnz. Gerekten yetenekli kiiler daima bir tehdittir. Phaedrus, kabul ede cei varsaylan Aristocu ey neyse onu kabul edip organizasyonla b tnleme ansn ziyan ettiini bilmektedir. Ama byle bir frsat,
352

nnde eilip yaltaklanmaya deer gibi grnmemektedir ve sr drmek iin entelektel bir secde gereklidir. Bu, dk nitelikli bir yaam biimidir. Ona gre Nitelik, orman st snrndan, bu isli pencereler ve sz ck okyanuslar ile kararm yere gre daha iyi grnmektedir ve onun syledii eylerin gerekte burada asla kabul edilemeyeceini grr; nk onu anlamak iin toplumsal otoriteden bamsz olmak gerekir, oysa buras toplumsal otoritenin bir kurumudur. Koyun iin Nitelik, obann sylediidir. Ve bir koyunu alp gece vakti, rzgr uuldarken orman st snrna brakrsanz koyun lesiye panikler ve oban gelene dek barr, barr; ama bazen kurt gelir. Yine de, bir sonraki oturumda ho grnmek iin son bir gi riimde bulunur, ama bakanda byle bir eilim yoktur. Phaedrus ondan bir noktay aklamasn rica eder, kendisinin onu an layamadn syler. Aslnda anlamtr, ama biraz alttan alarak ho grnmeyi dnmtr. Yant, Belki yorulmusunuzdur! olabildiince incitici sy lenmitir, ama incitmez. Bakan yalnzca, kendinde en ok korktuu eyi Phaedrusta knamaktadr. Ders sresince Phaedrus pencereden bakp bu yal oban ve snftaki koyunlaryla kpekleri iin zlr; ve asla onlardan biri olmayacak kendisi iin de zlr. Sonra zil a lnca, oray sonsuza dek terk eder. Navy Pierdeki dersler, tam aksine, kontrolsz bir yangn gibi git mektedir; renciler, kendilerine evrende Nitelik diye bir ey ol duunu, bunun ne olduunu onlarn bildiini syleyip duran, da lardan gelmi bu sakall, acayip tipi dikkatle dinlemektedirler. Ona nasl davranacaklarn bilmemektedirler, akndrlar, bazlar da ondan korkmaktadr. Onun biraz tehlikeli olduunu anlarlar, ama hepsi bylenmitir ve daha ok dinlemek isterler. Ama Phaedrus oban deildir ve oban gibi davranmann gerilimi onu ldrmektedir. Tm snflarda olan o acayip ey yine olur; arka sralardaki kuralsz ve serseri renciler onun tarafndan hep ilgi grr ve onun favorileri olurken n sralardaki daha koyunsu ve uysal renciler onun terrne ve aalamalarna hedef olduunda, ama buna karn sonunda koyunlar geip de onun kuralsz arkadalar ge emediinde olan ey. Ve Phaedrus, o anda kendisi kabul etmese de sezgileriyle, obanlk gnlerinin de sona ermekte olduunu anlar. Ve ondan sonra ne olacan gittike daha ok merak etmektedir.
353

Snftaki, bakan ykan trde bir sessizlikten hep korkmutur. Hi durmadan saatlerce konumak, onun doasna uygun deildir ve so nunda bunu yapmaktan bitip tkenir ve artk ynelecek baka bir ey kalmadndan bu korkuya ynelir. Snfa gelir, zil alar ve Phaedrus orada oturur ve konumaz. Tm ders boyunca sessiz durur. Baz renciler onu uyandrmak iin bir eyler sorarlar, ama sonra onlar da sessiz kalrlar. tekiler panie ka plrlar, akllar balarndan gider. Dersin sonunda tm snf, tam an lamyla kamak iin kapya koar. Sonra ikinci dersine girer ve ayn ey olur. Sonra bir sonrakinde, sonra da bir sonrakinde. Sonra Pha edrus eve gider. Ve bundan sonra ne olacan gittike daha ok merak eder. kran gn gelir. Drt saatlik uykusu iki saate inmi ve sonra hi kalmamtr. T myle bitmitir. Aristo retoriini incelemeye geri dnmeyecektir. O konuyu retmeye de dnmeyecektir. Artk bitmitir. Sokaklarda do lamaya balar, akl dnp durmaktadr. Onu kuatan kent artk, onun garip perspektifiyle, inand ey lerin antitezi haline gelir. O bir kaledir, Niteliin deil, biim ve tzn kalesi. elik plakalar ve direkler biimini alm tz, beton rh tmlar ve yollar biimini alm tz, tula, asfalt, oto paralar, eski radyolar ve tren raylar, bir zamanlar ot yiyen hayvanlarn leleri bi imini alm. Niteliksiz biim ve tz. Burann ruhu budur. Kr, ko caman, uursuz ve insanlk d: Geceleyin gneydeki maden eritme ocaklarnn bacalarndan fkran alevlerin yla, neon BRA ve PZZA ve AMAIR MAKNES reklamlarnda ve sonsuza dek bir baka dmdz caddeye katlan dmdz anlamsz caddeler boyunca uzanan yabanc ve anlamsz iaretlerde derinleen ve younlaan ar kmr dumannn ardndan grnen ruh. Sadece tzn katksz biimleri olduklar bariz olan tulalar ve beton sz konusu olsa dayanabilirdi. Onu asl ldren ey Nitelikli grnmeye ynelik kk, ackl abalar. Apartmanlarda, asla var ol mayacak bir atei iinde barndrmak ve beklemek zere yaplm, al dan, sahte mineler. Ya da apartmanlarn nnde, birka met rekare imeni evreleyen itler. Montanadan sonra birka metrekare imen. it ve imenle falan uramay braksalar yine neyse. Ama bu
354

durumda, neyi yitirdiklerine dikkat ekmekten baka ie yaramyor btn bunlar. Onu evinden alp gtren caddeler boyunca beton, tula ve ne onlarn arasnda hibir ey gremez, ama onlarn iine gml bu lunan kaba, buruk ruhlarn sonsuza dek, Nitelie sahip olduklarn d np kendi kendilerini kandrdklarn, rya satan dergiler ve teki kitle medyasnca pazarlanan ve tz iportaclarnca satlan acayip davran stillerini, cakalar rendiklerini bilir. Gece yalnz, par latlm ayakkablar, oraplar ve i amarlar olmakszn, o kaba kabuklarn zerindeki isli pencerelerden bakakalm hallerini d nr; davran stilleri geveyip de gerek ieri szdnda o kaba ka buklar artlarndakini, orada var olan tek gerei aa vurur; lesiye alar; Tanrm, burada l neondan, imentodan ve tuladan baka bir ey yok. Artk bilinci yitmeye balar. Bazen dnceleri nkine yakn bir hzla gider. Ama evresiyle ilgili bir karar vermeye altnda tek bir dncenin kmas dakikalar srer. Phaedrus diyalogunda okuduklarndan kard tek dnce kafasnda gelimeye balar. Nedir iyi yazlm olan ve kt yazlm olan -Lysiasa ya da bunu bize retecek, bugne dek politik ya da apolitik, vezinli ya da vezinsiz yazm ya da yazacak bir baka air ya da sylevciye sor mamz gerekir mi? Nedir iyi, Phaedrus, ve nedir iyi olmayan -bunu syleyecek birine ihtiyacmz var m? Bu, aylar nce Montanada bir snfta syledii, yiyi, eylerle olan dnsel ilikisiyle snrlamaya altklar iin Platonun ve ondan bugne dek tm diyalektikilerin skalad mesajdr. Oysa o anda grd, kendisinin bundan ne denli uzaklara dtdr. Ayn kt eyleri kendisi yapmaktadr. Balangta amac Niteliin tanmlanamazln korumakt, ama diyalektikilerle giritii savata bir sr belirlemeler yapm ve yapt her belirleme, Niteliin ev resine kendi rd tanmlanma duvarnn birer tulas olmutur. Ta nmlanamaz niteliin evresinde organize bir akl oluturmaya y nelik her giriim kendi amacn yok etmitir. Akl organizasyonu nitelii yok etmitir. Yapt her ey bir aptaln acemilikleri ol mutur. nc gn, bilinmeyen iki caddenin kavandan dner ve gz leri kararr. Yeniden grmeye baladnda kaldrmda yatmakta, in355

sanlar sanki o orada yokmu gibi evrede yrmektedir. Perian bir halde ayaa kalkar ve evine giden yolu anmsamak iin beynini ac maszca zorlar. Beyni yavalamaktadr. Yavalamaktadr. Chrisle ikisinin, ocuklarn yatmalar iin ranza alacaklar dkknlar bul maya altklar gn, bu zamanlara rastlar. Bundan sonra artk evden dar kmaz. Yataksz bir yatak odasnn demesine serilmi bir yn yorgan zerinde bacak bacak stne atm durumda duvara bakp durur. Tm kprler yaklmtr. Geri dn yoktur. Ve artk ileriye gidi de yok tur. gn gece Phaedrus yatak odasnn duvarna bakp durur, d nceleri ne ileriye ne geriye gider, hep o anda kalr. Kars hasta olup olmadn sorar; yantlamaz. Kars sinirlenir, ama Phaedrus tepkisiz dinler. Karsnn sylediklerinin farkndadr, ama nemini anlayabilecek durumda deildir artk. Yalnzca dnceleri deil is tekleri de yavalar. Ve hepsi, sanki tartlamaz bir ktleye dnm gibi yavalar, yavalar. ylesine ar, ylesine yorgun; ama uyku gel mez. Boyu milyonlarca mil uzunluunda bir dev gibi hisseder ken dini. Evrene doru uzandn duyumsar, snrszca. Tm yaam boyunca tad eyleri, sorumluluklar atmaya ba lar. Karsna sanki boanmlar gibi, ocuklar alp evden gitmesini syler. renilme korkusu ve utanc yok olunca idrar kasten deil ama doal olarak oda demesine akar. Ar korkusu, acnn yaratt ar duyusu aldnda sigaralar kasten deil ama doal olarak, par maklarna dek yanar ve yanktan oluan kabarcklarn patlamasyla sner. Kars yank parmaklarn ve yerdeki idrarn grnce yardm arr. Ama yardm gelmeden nce, yavaa, balangta fark edilmez bir ekilde, Phaedrusun tm bilinci ayrlmaya balar... erimek ve snmek zere. Ve giderek, artk ne olacan merak etmez. Ne ola can bilmektedir; ve ailesi iin, kendisi iin ve dnya iin gz yalar dker. Eski bir Hristiyan ilahisinden bir para gelir ve taklr kalr. Bu ssz vadiyi amalsn. Bu onu ileriye gtrmektedir. Tek bana amalsn onu. Montanaya ait bir western ilahisi gibidir. Baka kimse senin iin aamaz onu der ilahi. Sanki bunun te sinde bir eyler sylyor gibidir. Tek bana amalsn onu. Issz bir vadiyi aar, mitosun dna, sanki bir dten uyanr gibi kar; tm bilincinin, mitosun bir d ve bakasnn deil kendinin
356

d, artk kendinin abasyla ayakta duracak bir d olduunu grr. Sonra O bile yok olur ve yalnzca iinde kendisiyle, kendi d kalr. Ve uruna o kyasya dvt, kendini feda ettii, asla ihanet etmedii, ama hibir zaman bir kez olsun anlalmam Nitelik, arete, bu kez kendini ona aka gsterir ve ruhu huzura kavuur. Arabalar yle seyreldi ki neredeyse hi grnmyor ve yol yle ka ranlk ki far yola ulamak iin yamur damlalar arasndan d verek kendine yol ayor sanki. Canice. Her ey olabilir -ani bir ukur, bir ya tabakas, l bir hayvan... Ama ok yava giderseniz sizi arkadan ldrrler. Neden hl byle devam ediyoruz, bil miyorum. ok nce durmamz gerekirdi. Artk ne yaptm bil miyorum. Bir otel tabelas aryordum, ama sanrm kafam baka yerdeydi ve grmedim. Eer byle devam edersek hepsi ka panacak. Bir yere kar umuduyla, evreyolundaki ilk ktan sapyoruz ve hemen ukurlar ve gevek mcrla dolu bozuk bir asfaltta buluyoruz kendimizi. Yava gidiyorum. zerimizdeki cadde klar yamur ta bakasndan geip, savrulan, dairesel bir sodyum karyor. I geip karanla, onu geip a ve sonra yine karanla geiyoruz, ama hibir yerde tek bir hogeldiniz tabelas yok. Sol taraftaki bir ta belada stop diye yazyor, ama hangi yola sapacamz belirtmiyor. Her yol bir teki gibi karanlk. Sonsuza dek bu caddelerde gidip hi bir ey bulamayabiliriz ve artk evreyolunu bile tekrar bu lamayabiliriz. Neredeyiz? diye baryor Chris. Bilmiyorum. Aklm yoruluyor ve yavalyor. Sanrm artk d np de bulamam doru yant... ya da bundan sonra ne yapacam. imdi ileride beyaz bir k ve yolun epey uzanda bir benzin is tasyonunun parlak tabelasn gryorum. Ak. Motoru yanatrp ieri giriyoruz. Chrisin yanda grnen grevli bize garip bir ekilde bakyor. Herhangi bir motel bilmiyor. Telefon rehberini alp oradan birka motel buluyorum ve ana cadde isimlerini sylyorum; bana yerlerini tarif etmeye alyor, ama ye tersiz. Onun en yaknda olduunu syledii caddedeki motele telefon ediyorum, rezervasyon yaptryorum ve tarifi onaylatyorum. Yamurda ve karanlk caddelerde, tarifi bilmeme karn yine de
357

oteli karmamza ramak kalyor. Otelin klarn sndrmler; kayt yaparken hibir ey konuulmuyor. Oda, otuzlu yllarn soluk kasvetinden bugne kalm gibi, pa sakl, marangozluktan anlamayan sahibi tarafndan amatrce ya plm, ama kuru; stc, yatak ve istediimiz her ey var burada. Is tcy ayorum, nne oturuyoruz. Az sonra me, titreme ve nem kemiklerimizi terk etmeye balyor. Chris bana bakmyor, yalnzca duvardaki stcnn zgaralarna bakyor. Derken, bir sre sonra soruyor: Ne zaman eve dneceiz?, Hata. San Franciscoya vardmzda, diyorum. Neden? yle yoruldum ki hep oturmaktan ve... Sesi azalp gidiyor. Ve neyden? Ve... bilmiyorum. Hep oturmak... sanki aslnda hibir yere git miyormuuz gibi. Nereye gitmeliyiz? Bilmiyorum. Nereden bileyim? Ben de bilmiyorum, diyorum. Peki, neden bilmiyorsun? diyor. Alamaya balyor. Noldu Chris? diye soruyorum. Yant vermiyor. Sonra ban elleri arasna alyor ve ne arkaya sallanyor. Bunu yapmas beni rktyor. Bir sre sonra duruyor ve Ben kkken byle deildi, diyor. Nasl? Bilmiyorum. Biz hep bir eyler yapardk. Benim yapmak is tediim eyler. imdi hibir eyi yapmak istemiyorum. ne arkaya o rktc sallanmasna yine balyor, elleriyle y zn rtyor; ne yapacam bilmiyorum. Bu garip, anlatlmaz bir sallama hareketi; beni darda brakan, her eyi darda brakan bir cenin gibi iine kapanyor sanki. Bilmediim bir yere geri dn... okyanusun dibine. Bunu daha nce nerede grdm anmsyorum artk, hastanenin yer demesi zerinde. Yapacak hibir ey gelmiyor aklma. Bir sre sonra yataklarmza giriyoruz, uyumaya alyorum. Sonra Chrise soruyorum: Biz Chicagodan ayrlmadan nce daha m iyiydi? Evet.
358

Nasl? Ne hatrlyorsun? Elenceliydi. Elenceli mi? Evet, diyor ve sessiz kalyor. Sonra, Yatak aramaya gittiimiz gn hatrlyor musun? diyor. Elenceli miydi? Tabii, diyor ve uzun sre sessiz kalyor. Sonra Hatrlyor musun? Evin yolunu hep bana buldurmutun... Bizimle oyunlar oy nardn hep. Bize her trl ykler anlatrdn ve arabaya binip bir ey ler yapmaya giderdik; imdi sen hibir ey yapmyorsun. Hayr, yapyorum. Hayr, yapmyorsun! Hep oturup bir yere bakp duruyorsun ve hibir ey yapmyorsun!" Onun yine aladn duyuyorum. Darda yamur, rzgrla camlara vuruyor ve zerime ar bir basncn indiini duyuyorum sanki. O, Phaedrus iin alyor. Onun zledii o. Rya bununla ilgiliydi. Ryada... ok uzun gibi gelen bir sre, duvardaki stcnn, rzgrla yamurun atda ve pencerelerde kard trtlar dinlemeye devam edi yorum. Sonra yamur yava yava diniyor ve ara sra esen sert rzgrla silkelenip aalardan den birka damla sudan baka bir ey kalmyor.

Sabah, yerde yeil bir smklbcek grerek duruyorum. Yaklak yirmi santim boyunda, on santim eninde ve yumuak, sanki bir hayvann i organym gibi smkle kapl. Tm evrem nemli, slak, sisli ve souk; ama yine de ko nakladmz otelin, aasnda elma aalar bulunan bir eim ze rinde bulunduu, aalarn altndaki imenlerin ve kk otlarn ile ya da stlerinde kalm yamur taneleriyle kapl olduu g rlebiliyor. Bir baka smklbcek gryorum, sonra bir tane daha -Tanrm, buras bunlarla kaynyor. Chris dar knca bir tanesini ona da gsteriyorum. Bir yapran zerinde salyangoz gibi ar ar hareket ediyor. Chris bir ey sy lemiyor. Yola kyoruz ve kahvalty yoldan uzak, Weott denen bir ka
359

31

sabada yapyoruz, Chrisin hl mesafeli olduunu gryorum. Bu bir tr baka yere bakma tavr ve konumama tavr; onu rahat b rakyorum. Daha ileride, Leggettte turistik bir rdek havuzu gryoruz ve kraker satn alp rdeklere atyoruz. Chris bunu, o gne dek gr dm en mutsuz biimde yapyor. Sonra virajl ayr yollarndan ge iyoruz ve birden youn bir sise giriyoruz. Sonra s dyor ve ye niden okyanus kysna geldiimizi anlyorum. Sis kalknca yksek bir uurumun zerinden okyanusu gryoruz; uzaklara doru, ylesine mavi ve ylesine engin. Yolda gittike yorum, buz gibi. Duruyoruz, ceketimi alp giyiyorum. Chrisin uurum kysna ok yaklatn gryorum. Aadaki kayalarn en az otuz metre s tndeyiz. ok yaklat! CHRS! diye baryorum. Yant vermiyor. Gidiyorum, hzla gmleinden tutup onu geri ekiyorum. Yapma, diyorum. Bana garip bir yan bakla bakyor. Onun iin giyecek karp veriyorum. Alyor, ama oyalanyor ve giymiyor. Onu sktrmann anlam yok. Bu ruhsal durumda eer beklemek istiyorsa bekleyebilir. Bekliyor, bekliyor. On dakika, sonra on be dakika geiyor. Bir bekleme yarndayz imdi. Okyanustan esen souk rzgrn iinde geen otuz dakikadan sonra soruyor: Hangi yne gideceiz? Gneye artk, ky boyunca. Geri dnelim. Nereye? Daha scak bir yere. Bu, yolu yz mil uzatr. imdi gneye gitmemiz gerek, di yorum. Neden? nk geri dnmek yolu ok fazla uzatr. Geri dnelim. Hayr. Kaln giysilerini giy. Giymiyor, hemen yere oturuveriyor.
360

Bir on be dakika sonra, Geri dnelim, diyor. Chris motosikleti sen kullanmyorsun. Ben kullanyorum. G neye gidiyoruz. Neden? nk ok uzak ve nk ben byle dedim. Peki, neden geri dnvermiyoruz? fke basyor. Gerekten anlamak istemiyorsun, deil mi? Ben geri dnmek istiyorum. Syle bana, neden geri dneme yecek miiz? Sinirlerime hkim olmaya alyorum. Senin asl istediin geri dnmek deil. Aslnda senin istediin beni kzdrmak, Chris. Eer devam edersen baaracaksn! Korku parlamas. stedii bu. stedii, benden nefret etmek. n k ben o deilim. Oturmu halde, ac bir ekilde yere bakyor ve kaln giysilerini gi yiyor. Sonra yine motora biniyoruz ve yeniden ky boyunca yola devam ediyoruz. Onun sahip olduunu sand babay taklit edebilirim; ama bilinaltndan, Nitelik dzeyinde bunu fark eder ve asl babasnn o ol madn anlar. Tm bu Chautauqua konumalar biraz ikiyzllk ieriyordu. Ama, zne-nesne ikiliini ortadan kaldrmak iin t s tne t verilirken en byk ikilik, benimle Phaedrus arasndaki iki lik konusuna deinilmedi. kiye blnm zihin konusuna. Ama kim yapt bunu? Ben yapmadm. Geri evirmek de mmkn deil... Ben hep okyanusun dibinin buradan ne kadar uzakta olduunu merak edip durdum... Yolundan dnm ve bylece herkesin gznde onun ruhunu kurtarm bir sapknm ben. Herkesin gznde; ama bir tek kii, tm kurtardnn salt onun bedeni olduunu ta ierlerde, derinden duyan biri dnda. Ben, esas olarak, bakalarn honut ederek yaamm sr dryorum. Bunu kurtulmak iin yaparsnz. Kurtulmak iin, sizin ne sylemenizi istediklerini kestirirsiniz ve sonra bunu elinizden gelen en byk ustalk ve zgnlkle sylersiniz ve sonra, eer ikna olur larsa kurtulursunuz. Eer ona arkam dnmemi olsaydm hl orada olacaktm, ama o, inand eye sonuna dek bal kalrd. Ara mzdaki fark bu, Chris de bunu biliyor. Ve bazen onun gerek, be nimse hayalet olduum duygusuna ite bu yzden kaplyorum.
361

u anda Mendocino County kysndayz, her ey vahi, gzel ve engin burada. Tepeler ounlukla otla kapl, ama kayalarn rzgrdan korunakl yerlerinde ve tepelerin kvrmlarnda okyanus rzgrlarnn heykel yapar gibi biimlendirdii garip fundalklar var. Rengi griye dnm eski tahta itlerin nnden geiyoruz. Uzakta eski, solmu, gri bir iftlik evi var. Nasl iftilik yaplr burada? it pek ok yerde krlm. Zavall. Yol yksek uurumlardan plaja inince dinlenmek iin duruyoruz. Motoru durdurunca Chris, Neden burada duruyoruz? diyor. Yoruldum. Evet, ama ben yorulmadm. Devam edelim. Hl kzgn. Ben de kzgnm. Sen plaja gidip ben dinleninceye kadar bir daire evresinde ko, diyorum. Devam edelim, diyor, ama yryp gidiyorum ve ona al drmyorum. Motosikletin yannda kaldrma oturuyor. Okyanusun rm organik madde kokusu burada ar ve souk ve rzgr dinlenmeye pek olanak vermiyor. Ama gri kayalardan olu mu byk bir kayalk buluyorum; orada rzgr sakin ve gnein s cakl duyulabiliyor, keyfi karlabiliyor. Gn nn scaklna konsantre oluyorum ve ne kadar az olursa olsun kran doluyum. Yine binip gidiyoruz ve artk farkna varyorum; O, baka bir Phaedrustur; onun dnme tarzyla dnyor ve onun davran bi imleriyle davranyor, karacak sorun aryor, ok net farknda ol mad ve anlamad glerce ynetiliyor. Sorular... ayn sorular... her eyi bilmek zorunda. Eer yant alamazsa alncaya dek gidiyor, gidiyor ve bu onu baka bir soruya yneltiyor ve onun yantn aramak iin gidiyor, gi diyor... sonsuza dek sorularn peinden koarak, sorularn asla bit meyeceini grmeden, anlamadan. Bir ey eksik, o da bunun farknda ve onu bulmak iin kendini ldrecek. Bir uurumun keskin virajn dnyoruz. Okyanus sonsuz, souk ve mavi, enginlere uzanyor ve garip bir umutsuzluk duygusu uyan dryor. Kyda yaayan insanlar okyanusun, karaya mahkm i blge insanlar iin neyi simgelediini asla bilmezler -ne byk, uzak bir dtr o; vardr, ama bilinaltnn en derin katmanlarnda gizlidir ve okyanusa vardklarnda ve bilin imgeleri bilinalt imgelerle kar latnda, asla tam bilinmez bir gizle o gne dek ylesine en362

gellenegelmilikleriyle bir bozgun duygusu yaarlar. Her eyin kay na. Uzun bir sre sonra, okyanus zerinde ok doal duran aydnlk bir sisin caddelerine yaylp, belirgin bir hle kazandrd bir ka sabaya geliyoruz; bu sisli, gneli nm her eyi, sanki yllar n cesinden anmsanyormu gibi nostaljik gsteriyor. Kalabalk bir restoranda durup kl caddeye bakan bir pen cerenin yanndaki, bo kalm son masaya oturuyoruz. Chris nne bakyor ve konumuyor. Belki bir ekilde, giderek pek fazla yolumuz kalmadn seziyor. Ben a deilim, diyor. Ben yerken bekleyebilirsin herhalde deil mi? Yola devam edelim. Ben ackmadm. Olabilir, ben acktm. Ama ben ackmadm. Karnm aryor. Eski semptom. len yemeimi teki masalardan gelen konumalar ve tabak ve kak sesleri arasnda yiyorum ve pencereden, bisikletle geen birini izliyorum. Dnyann sonuna varmz gibi bir duygu var iimde. Chrise bakyorum, alyor. Yine ne var? diyorum. Karnm. Aryor. Hepsi bu mu? Hayr. Her eyden nefret ediyorum... keke gelmeseydim... bu yolculuktan nefret ediyorum... bunun zevkli olacan dnmtm, ama hibir zevki yok... keke gelmeseydim. O bir dorucu, Phaedrus gibi. Ve Phaedrus gibi, imdi bana gittike artan bir nefretle bakyor. Zaman geldi. Chris, bir bilet alp seni buradan otobsle eve gndermeyi d nmtm. nce yznde bununla ilgili bir ifade yok, sonra aknlk deh etle karyor. Ekliyorum: Ben motosikletle tek bama giderim ve seninle bir ya da iki hafta sonra grrz. Seni nefret ettiin bir tatili sr drmeye zorlamann anlam yok. imdi arma sras bende. Yz ifadesi hi dzelmiyor. Dehet duygusu daha da arlayor; nne bakyor ve hibir ey sylemiyor. imdi dengesini yitirmi ve korkmu grnyor. Bana bakyor, Ben nerede kalacam?
363

Evet, u anda bizim evde kalamazsn, nk orada baka in sanlar var. Bykannen ve bykbabanla birlikte kalabilirsin. Onlarla kalmak istemiyorum. Teyzenlerle kalabilirsin. O beni sevmiyor. Ben de ondan holanmyorum. teki bykannen ve bykbabanlarda kalabilirsin. Onlarla da kalmak istemiyorum. Daha bakalarn da sayyorum, ama ban sallayarak kar kyor. Peki, kimde kalmak istiyorsun yleyse? Bilmiyorum. Chris, sanrm sen kendin de sorunu grebilirsin. Bu yolculua devam etmek istemiyorsun. Nefret ediyorsun. Ama kimsenin evinde kalmak ya da baka bir yere gitmek istemiyorsun. Saydm tm ki iler ya senden holanmyorlar ya da sen onlardan holanmyorsun. Sessiz duruyor, ama gzyalar oluuyor. Baka masalardan bir kadn bana fkeyle bakyor. Azn, sanki bir ey syleyecekmi gibi ayor. Ona uzun sre, sert bir yzle ba kyorum, sonunda azn kapatyor ve yemek yemeye devam ediyor. imdi Chris ok fena alyor ve teki masalardakiler de dnp ba kyorlar. Kalk, biraz yryelim, diyorum ve hesab beklemeden ayaa kalkyorum. Kasadaki kz, ocuun kendini iyi hissetmemesine zldm, diyor. Bam sallyorum, hesab dyorum ve dar kyoruz. Aydnlk siste oturacak bir bank aryorum, ama yok. Onun yerine motosiklete binip, duracak iyi bir yer arayarak yavaa gneye doru gidiyoruz. Yol bizi yeniden okyanusa gtryor; trmand yksek tepenin okyanusa doru kntl olduu anlalyor, ama imdi sisle evrili. Siste bir an, insanlarn kumda dinlendii yerde uzaktan bir aralanma gryorum, ama sis yine onu kapatyor ve insanlar bulanklayor. Chrise bakyorum ve gzlerinde akn, bo bir bak gryorum, ama oturmasn syleyince bu sabahki fke ve nefret yeniden be liriyor. Neden? diye soruyor. Sanrm konumann zaman geldi. Peki, konualm, diyor. Eski kavgac hali tmyle geri gelmi.
364

Onun dayanamad sevecen baba imaj. Kibarln sahte ol duunu biliyor. Gelecek iin ne diyorsun? Aptalca bir soru. Ne gibi? diyor. Gelecekte neler yapmay planladn soruyorum. Her eyi oluruna brakacam. imdi saygszlk ortaya kyor. Sis bir an alp zerinde bulunduumuz uurumu belli ediyor ve u anda olanlarn kanlmazl duygusu geliyor bana. Bir eylere doru itiliyorum ve gzmn kenarndaki nesnelerle bak mer kezimdekiler ayn younlukta artk, hepsi tek eyde birleiyor ve Chris, diyorum, senin bilmediin baz eyleri konuma zaman geldi sanrm. Hafiften dinliyor. Bir eylerin geldiini sezmi. Chris, senin karnda duran baban uzun zamanlar nce deliydi ve imdi yine ona yakn durumda. Artk daha yakn yok. te buras. Okyanusun dibi. Seni eve, sana kzdm iin deil, senin sorumluluunu ta maya devam edersem olacaklardan korktuum iin yolluyorum. Yz bir ifade deiiklii gstermiyor. Sylediim eyi henz an lamad. Yani bu bir veda olacak Chris, nk seninle tekrar g rebileceimizden emin deilim. te bu. Oldu. Artk gerisi doal olarak gelecek. Bana yle acayip bakyor ki. Sanyorum hl anlayamad. Bu bak... bunu grmtm bir yerde... bir yerde... bir yerde... Bir sabah, sis iindeki bataklklarda kk bir rdek vard byle bakan... Onu yaralamtm, uamyordu ve zerine koup boynundan yakaladm, ldrmeden nce durdum ve evrendeki gizlerin verdii bir duyguyla gzlerine baktm, ayn byle bakyorlard... yle sakin, yle anlamamcasna... ve yine de yle farknda. Sonra ellerimle gzlerimi kapadm ve boynunu burdum, krncaya dek ve parmak larmn arasnda krlmay duydum. Sonra ellerimi atm. Gzler hl bana bakyordu, ama hilii gzlyor ve artk hareketlerimi izlemiyordu. Chris, senin hakknda konuuyorlar. Bana bakyor. Tm bu sorunlarn senin kafanda olduunu sylyorlar. Ban, hayr anlamnda sallyor.
365

Gerekmi gibi grnyor, gerekmi hissi veriyorlar, ama ger ek deiller. Gzleri byyor. Ban hayr anlamnda sallamaya devam edi yor, ama artk her eyi anlad belli oluyor. Her ey giderek ktleti. Okulda sorunlar, komularla sorunlar, ailenle sorunlar, arkadalarnla sorunlar... ne tarafa dnsen sorun var. Chris, bunlarn hepsini bastran tek kii bendim, Onda bir ey yok diyordum, ama artk byle biri olmayacak. Anlyor musun? Sersemlemi gibi bakyor. Gzleri hl izliyor, ama sarslmaya balyorlar. Ben ona g veremiyorum. Asla veremedim. Ben onu l dryorum. Bu senin suun deil Chris. Senin suun olmad hi. Ltfen anla bunu. Baklar isel bir patlamayla birden kesiliveriyor. Gzleri ka panyor ve azndan garip bir alama sesi geliyor, uzaklardan gelen bir feryat gibi. Dnyor ve aya tkezliyor, sonra yere dyor, ei liyor ve dizleri ve ba yerde, ne arkaya sallanyor. evresindeki otlar hafif, sisli bir rzgrla sallanyor. Yaknna bir mart konuyor. Sisin tesinden, bir kamyonun dililerinin kard sesi du yuyorum ve bundan dehete kaplyorum. Kalkman gerek Chris. Feryat yksek perdeden ve insani deil, uzaktan gelen bir siren sesi gibi. Kalkmalsn! Yerde sallanmaya ve feryat etmeye devam ediyor. u anda ne yapacam bilmiyorum. Ne yapacam konusunda hibir fikrim yok. Her ey bitti. Kendimi uurumdan aa atmak is tiyorum, ama kar koyuyorum buna. nce onu otobse bindirmeliyim, uurum ondan sonra. Artk her ey yolunda, Chris. Bu benim sesim deil. Seni unutmadm. Chris sallanmay kesiyor. Seni nasl unuturum? Chris ban kaldrp bana bakyor. Bende hep grd film bir an kayboluyor, sonra yeniden geliyor. Artk birlikte olacaz. Kamyonun sesi imdi stmze geliyor.
366

imdi ayaa kalk! Chris yavaa dorulup oturuyor ve bana bakyor. Kamyon ge liyor, duruyor ve ofr, aracna binmek istiyor muyuz diye darya uzanp bakyor. Bam, hayr anlamnda sallyorum, elimle devam etmesini iaret ediyorum. Bayla onaylyor, kamyonu vitese takyor ve vnlayarak sisin iinde kayboluyor ve yine yalnz Chris ve ben varz. Ceketimi zerine koyuyorum. Ba yeniden dizlerinin arasnda gizli ve alyor, ama bu, alak perdeden, insani bir feryat; nceki o acayip alama deil. Avularm terli, alnmn da terli olduunu his sediyorum. Bir sre sonra Neden bizi terk ettin? diyor alayarak. Ne zaman? Hastanede! Baka seeneim yoktu. Polis nledi. Seni brakmazlar myd? Hayr. Peki o zaman, neden kapy amadn? Hangi kapy? Cam kapy! Bir tr elektrik oku geiyor stmden. Ne cam kapsndan sz ediyor? Hatrlamadn m? diyor. Biz bir taraftaydk, sen teki taraf taydn ve annem alyordu. Ona bu ryadan sz etmemitim. Bunlar nereden biliyor? Oh, hayr. Baka bir ryadayz. Bu yzden sesim byle acayip kyor. O kapy aamazdm. Bana amamam sylediler. Onlarn her de diini yapmak zorundaydm. Ben de bizi grmek istemediini sanmtm, diyor Chris. nne bakyor. Gzlerinde bunca yln dehetinin bak. imdi kapy gryorum. Bir hastane buras. Bu onlar son kez grm. Ben Phaedrusum, ben buyum ve onlar Gerei sylediim iin beni yok edecekler. Hepsi biraraya geldi. Chris yavaa alyor imdi. Alyor, alyor, alyor. Okyanus
367

tan esen rzgr tm evremizdeki otlarn uzun saplarn sallyor ve sis kalkmaya balyor. Alama Chris, sadece ocuklar alar. Uzun bir sre sonra, yzn silmesi iin bir bez veriyorum ona. Eyalarmz toplayp motosiklete yerletiriyoruz. imdi sis birden kalkyor ve yzne vuran gnein, yznn ifadesini, daha nce hi grmediim bir ekilde aa kardn gryorum. Kaskn takyor, kayn sktryor, sonra bana bakyor. Sen gerekten deli miydin? Neden soruyor bunu? Hayr.! Hayrete dyorum. Ama Chrisin gzleri parlyor. Biliyordum, diyor. Sonra motosiklete biniyor ve yola kyoruz.

Kynn manzanita allar ve mumlu yaprakl fundalklar arasnda giderken imdi Chrisin yz ifadesi geliyor aklma. Bi liyordum, dedi. Motosiklet virajlarda kolayca dnyor, yle yana yatyor ki yerle yapt a ne olursa olsun bizim arlmz hep aaya, motosiklete biniyor. Yol ieklerle ve srpriz grntlerle dolu, birbiri ardna sert virajlarla tm dnya yuvarlanyor ve frldak gibi dnyor ve yk seliyor ve dyor. Biliyordum, dedi. Yolun sonunda; beni ekeleyip durarak, d ndm kadar ufak olmadn syleyen o kk olaylardan biri olarak geri geliyor imdi. Epey zamandr onun aklndaym. Yllardr. kard tm sorunlar daha anlalr oldu imdi. Biliyordum," dedi. ok nceleri bir eyler duymu ve bunlar ocuksu anlamazlyla birbirine kartrm olsa gerek. Bu, Phaedrusun yllar nce hep sy ledii -benim hep sylediim- bir eydi ve Chris buna inanm ve bugne dek hep iinde saklam herhalde. Birbirimizle ilikimiz birbirimizi hibir zaman tmyle an layamayacak, belki ok zorlukla anlayabilecek bir biimde oldu. O, hastaneden kmak iin en nemli nedendi. Onu kendi bana b ymeye brakmak gerekten yanl olacakt. Ryada da kapy a maya uraan hep oydu.
368

32

Ben onu hi ileriye gtremedim. O beni ileriye gtrd! Biliyordum," dedi. Ben bu belayla urarken ekitirip duruyor, benim byk sorunumun benim sandm kadar byk olmadn, nk yantn tam karmda durduunu syleyerek. Tanr akna kur tar onu bu dertten! Tek kii ol yine! Gl hava ve ieklerden, aalardan ve fundalardan gelen aca yip kokular bizi saryor. imdi denizden uzaklanca souk bitiyor ve scak kyor yine stmze. Scak, ceketimden ve giysilerimden geip ierideki nemi kurutuyor. Islak bir koyu renge brnm el divenlerin rengi yeniden almaya balyor. O okyanus nemiyle yle uzun zamandr kemiklerime dek mm ki scakln nasl bir ey olduunu unutmuum sanki. Uykum geliyor, ileride kk bir ko yakta bir sapak ve bir piknik masas gryorum. Oraya vardmzda gaz kesip duruyorum. Uykum var, diyorum Chrise, birazck uyuyacam. Ben de, diyor. Uyuyoruz ve uyandmzda ok dinlenmi hissediyoruz ken dimizi, uzun bir zamandr olmadmz kadar dinlenmi. Chrisin ve benim ceketimi alp, ykleri motosiklete balayan elastik asklarn altna sokuyorum. yle scak ki, canm u kask da brakmak istiyor. Bu eyalette buna gerek duyulmadn anmsyorum. Onu asklardan birine balyorum. Benimkini de koy, diyor Chris. Gvenlik iin sana gerekli. Kendininkini takmyorsun. Pekl diyorum ve onunkini de balyorum. Yol, aalarn arasnda dnerek, bklerek gidiyor. Sa tokas gibi kavaklarda ykseliyor ve birbiri ardna gzel manzaralara doru kayyor, fundalklarn iinden ve sonra, aada uzanan kanyonlar grdmz akla doru. Harika! diye baryorum Chrise. Barman gerekmez, diyor. Oh, diyorum ve glyorum. Kasklar olmaynca normal sesle konuabilirsiniz. Bunca gnden sonra! Evet, yine de harika, diyorum. Aalar, fundalklar ve korular artyor. Hava snyor. imdi Chris omuzlanma dayanyor ve biraz geriye dnyorum ve ayak ba samaklarmn zerinde ayaa kalkm olduunu gryorum.
369

Bu biraz tehlikeli, diyorum. Yo, deil. Tehlikeli olunca anlarm. Anlar herhalde. Yine de dikkatli ol, diyorum. Bir sre sonra, sarkk aa dallarnn rtt U dnl bir virajda keskin bir dn yaptmzda Oh, sonra Ah ve sonra Vaav diyor. Yol zerindeki kimi dallar yle alak ki dikkatli olmazsa ka fasn arpacak. Ne var? diye soruyorum. ok bambaka. Ne? Her ey. Daha nce hi senin omuzlarnn stnden bakmam tm. Aa dallarndan geen gn yolda acayip ve gzel desenler yapyor. Ik ve karanlk uuyor gzlerime. Bir viraj dnyoruz ve sonra ak gnein altna kyoruz. Evet, doru. Hi farkna varmamtm. O bunca zaman hep benim srtma bakp durdu. Ne gryorsun? diye soruyorum. ok bambaka. Yeni bir korulua giriyoruz ve Korkmuyor musun? diyor. Hayr, sen altn artk. Bir sre sonra Ben, diyor, yeterince byynce motosikletim olacak m? Eer iyi bakarsan. Ne yapmam gerekir? Bir sr ey. Beni izlemisindir. Bana onlarn hepsini gsterecek misin? Tabii. Zor mudur? Doru davranlarda bulunursan zor deildir. Zor olan doru davran bulmaktr. Oh. Bir sre sonra yine yerine oturduunu anlyorum. Sonra bana ses leniyor: Baba? Ne var? Ben doru davran bulabilecek miyim? Sanrm, diyorum. Hibir sorun olacan sanmyorum. Ve ylece gidiyoruz, gidiyoruz boyuna; Ukiahtan, Hoplanddan ve Cloverdaleden geip balar lkesinin ilerine doru. ev370

reyolunun kilometreleri artk yle kolay grnyor ki. Bizi yarm kta boyu tayan motor, kendi i gcnn dndaki eylere kar s rekli kaytszl iinde vnlayp duruyor boyuna. Gittike genileyen ve kalabalklaan, arabalar, kamyonlar ve insan dolu otobslerle dolup taan evreyolu zerindeki Astiden, Santa Rosadan, Petalumadan ve Novatodan geiyoruz; biraz sonra yol kysnda evler, tekneler ve krfezin suyu. Dertler asla bitmez, elbette. nsanlar yaadka mutsuzluk ve ta lihsizlikler de olacaktr; ama artk, daha nce var olmayan bir duygu var; stelik eylerin salt yzeyinde deil ta ierilere dek nfuz edi yor: Biz onu yendik. Artk daha iyi olacak. Byle eyleri an layabiliyor insan.

371

Sonsz

Bu kitap Antik Greklerin bak alar ve bunlarn anlamlar hak knda ok ey sylemektedir ama atlad bir bak as vardr. Bu, onlarn zamana bakdr. Grekler, gzlerinin nnden uzaklamakta olan gemie bakarlarken arkalarndan kp gelen bir ey olarak g rrlerdi gelecei. zerinde dnrseniz bu, bugnklerden daha doru bir metafordur. Gerekten kim gelecee bakabilir? Yapabileceimiz tek ey gemii ileriye doru uzatmaktr; hem de gemi, bu ileriye uzat malarn genellikle yanl olduunu bize gsterse bile. Ve gerekten, gemii kim unutabilir? Gemiten baka bilecek ne var? Zen ve Motosiklet Bakm Sanatnn yaymlanmasndan on yl sonra da, Antik Grek bak as zellikle uygundur. Arkamdan nasl bir gelecein gelmekte olduunu gerekten bilmiyorum. Ama nm de uzanan gemi grnrdeki her eye egemen durumda.
375

Olacaklar elbette kimse kestiremezdi. O zamanlar, kitab geri e viren 121 yayncdan sonra yalnzca tek bir yaync 3.000 dolarlk standart bir avans nermiti. Kitabn, kendisini niin yaynclk yap tn dnmeye zorladn sylemi ve bunun byk olaslkla bun dan alacam son para olmasna karn bu yzden d krklna u ramamam gerektiini eklemiti. Byle bir kitapta ama para deildi. Bu doruydu. Ama sonra yayn gn, sonra hayranlk belirten eletiriler, film nerileri, yabanc lkelerde basmlar, benimle ko numak iin bitmek bilmez neriler ve hayran mektuplar geldi bir birini izleyen haftalar ve aylar boyunca. Mektuplar sorularla doluydu: Niin? Nasl oldu bunlar? Burada eksik olan nedir? Sizi harekete ge iren ey neydi? Bir tr d krkl tonu vard mektuplarda. Bu ki tapta, grnenden daha fazla bir eyler olduunu biliyorlard. Her eyi renmek istiyorlard. Aslnda, anlatacak bir her ey yoktu. Derinlerde gizli yn lendirici gler de yoktu. Yalnzca, kitab yazmak, yazmamaktan daha nitelikli bir ey gibi grnmt bana; hepsi buydu. Ama zaman ileri doru kaybolup gittike ve kitabn evresindeki bak as ge niledike biraz daha ayrntl bir yant verme olana dodu. svee bir szck vardr: Kulturber. Kltr tayc diye ev rilebilir ama ne demek olduu hl pek ak saylmaz. Amerikallarn ok kulland bir kavram deilse de aslnda kullanlmas gerekir. Kltr tayc bir kitap, kltr, bir katr gibi srtnda tar. Kimse oturup da kltr tayc bir kitap yazaym dememelidir. Kl tr tayan kitaplar, borsadaki ani deiimler gibi, nerdeyse kazara or taya kar. Kltrn nemli bir paras olan yksek nitelikli kitaplar vardr; ama bu, ayn ey deildir. Onlar, kltrn bir parasdr. Onu bir yere tamamaktadrlar. rnein, delilie sempatiyle yak laabilirler; nk bu standarta kltrel yaklamdr. Ama deliliin hastalktan ya da dejenerelikten baka bir ey olabilecei gibi bir g r tamazlar. Kltr tayc kitaplar kltrel deer varsaymlarna meydan okurlar ve bunu kltrn, verdikleri savamn amalad ynde de iim gstermekte olduu bir zamanda yaparlar genellikle. Bu ki taplarn yksek nitelikli olmas gerekmez. Tom Amcann Kulbesi edebi bir bayapt deildi ama kltr tayc bir kitapt. Tm kl trn klelii reddetmek zere olduu bir anda kt: nsanlar onu kendi yeni deerlerinin bir portresi olarak grdler ve olaanst bir baar haline geldi.
376

Zen ve Motosiklet Bakm Sanat'nn baars da bu kltr ta ycl fenomeninin sonucu gibi grnyor. Bu kitapta anlatlan zo runlu ok tedavisi bugn yasaklanm durumda. Bu, insan z grlnn inenmesi olarak grlyor artk. Kltr deimitir. Bu kitap, maddi baarya kar kltrel bir ayaklanmann bagsterdii bir zamana da rastlamtr. Hippiler maddi baary ta mamen reddediyorlard. Muhafazakrlar aknd. Maddi baar, Amerikan ryasyd. Milyonlarca, Avrupal kyl tm yaamlar bo yunca onun zlemini ekmiler ve sonunda kendilerinin ve gelecek soylarnn bundan nasibini alaca -Amerika denen- bir dnyaya gel milerdi. imdi mark torunlar tm bu ryay, kt bir ey ol duunu syleyerek suratlarna atyordu. Ne istiyorlard? Hippilerin kafasnda, istedikleri bir ey vard ve buna zgrlk diyorlard; ama zgrlk, son analizde tmyle negatif bir amatr. Yalnzca, bir eylerin kt olduunu syler. Hippiler aslnda ksa va deli renkli neriler dnda bir alternatif getirmiyorlard ve bu ne rilerinin bazlar yozlamadan baka bir eye benzemez oluyordu git tike. Yozlama elenceli olabilir ama bunu yaam boyu bir ura olarak srdrmek zordur. Bu kitap, maddi baarya kar baka, daha ciddi bir alternatif nerir. Daha dorusu bir alternatiften ok baarnn anlamn salt iyi bir i bulmak ve sorunlardan uzak durmaktan daha geni bo yutlara vardrmaktr nerdii. Ve salt zgrlkten de daha geni bir eydir. almaya, snrlandrc olmayan pozitif bir ama salar. Sa nrm kitabn baarsnn asl nedeni buydu. Tm kltr, tam da bu ki tabn nerdii eyleri aramaktaym. te bu anlamda kitap bir ta yc oldu. Uzaklap giden Antik Grek perspektifinden bakldnda, geen on yln, ok karanlk bir taraf var: Chris ld. ldrld. San Franciscoda, 17 Kasm 1979 Cumartesi gn akam saat 8:00 civarnda, bir rencisi olduu Zen Merkezinden, bir blok aa da, Haight caddesindeki bir arkadan ziyaret etmek zere kt. Grg tanklarna gre caddede, onun hizasnda bir araba durdu ve iinden iki adam, ikisi de zenci, dar frlad. Birisi kaamasn diye Chrisin arkasndan yaklap kollarndan yakalayverdi. n ta rafndaki, Chrisin ceplerini boaltt, bir ey bulamaynca sinirlendi. Chrisi byk bir mutfak bayla tehdit etti. Chris tanklarn du
377

yamad bir eyler syledi. Saldrganlar daha da sinirlendi. Sonra Chris onlar daha da ldrtan bir ey syledi. Adam ba Chrisin gsne saplad. Sonra ikisi arabaya atlayp gittiler. Chris bir sre, park etmi bir arabaya yaslanm bir halde, yklmamaya alarak durdu. Daha sonra, sendeleyerek, Haight ve Octaviann kesindeki lambaya doru caddeyi gemeye alt. Sonra, sa akcieri, paralanm pulmoner arterinden akan kanla dolmu bir halde kaldrma dt ve ld. Her eyden ok alkanln verdii bir gle, yaamay sr dryorum. Cenazesinde, ikinci eimle birlikte yelkenli bir teknede kalmakta olduumuz ngiltereye gitmek zere o sabah bir bilet alm olduunu rendik. Sonra ondan bir mektup ulat; yirmi nc doum gnm grecek kadar yaayacam hi dnmemitim di yordu garip bir ekilde. ki hafta sonra yirmi nc doum gnyd. Cenazesinden sonra, henz alm olduu ikinci el motosikleti de dahil olmak zere her eyini paketleyip eski bir kamyonete ykledik ve bu kitapta anlatlan, batdaki da ve l yollarna geri dndk. Yln o mevsiminde da ormanlar ve otlaklar, karla kapl, ssz ve gzeldi. Bykbabasnn Minnesotadaki evine vardmzda ken dimizi daha huzurlu hissediyorduk. Onun eyalar hl orada, b ykbabasnn tavan arasnda duruyor. Ben felsefi sorulara taklmaya eilimliyimdir; bu sorularn ze rine dnp duran halkalar halinde, bir yant bulana ya da psikiyatrik ynden tehlikeli bir hal olarak kadar kilitlenene kadar tekrar tekrar giderim; bu kez de u soru, taknt haline geldi: O nereye gitti? Chris nereye gitti? O sabah bir uak bileti almt. Bir banka he sab, giyecek dolu ekmeceleri ve kitap dolu raflar vard. O, bu ge zegende belli bir zaman ve mekn dolduran, gerek, yaayan bir in sand ve imdi birdenbire nereye gitti? Krematoryumun* bacasndan m utu? O, geri verdikleri kk kemik kutusunda m? Tepedeki bu lutlardan birinin stnde altn bir lir mi alyor? Bu sorulardan hi birinin anlam yok. Sorulacak olan u: Benim bylesine balandm ey neydi? Yal nzca hayalden ibaret bir ey mi? Akl hastanesinde yatm biri iin, bu asla nemsiz bir soru deildir. Eer o salt hayalden ibaret deilse, nereye gitti yleyse? Gerek eyler byle kaybolabilir mi? Eer y* llerin yakld frn, (.n.)

leyse, o zaman fizikteki, maddenin korunumu yasalar zor durumda. Ama fizik yasalarna inanmaya devam ediyorsak o halde kaybolan Chris, gerek deildi. Tekrar, tekrar, tekrar ayn eyler. Srf beni deli etmek iin byle kap gitmeyi huy edinmiti. Er ya da ge kp gelirdi hep, ama imdi nereden kp gelecek? Peki, gerekten, nereye gitti? Sonunda halkalar durdu, nk o nereye gitti? sorusundan daha nce sorulacak baka bir soru olduunu fark ettim: Giden O nedir? nsanlar ncelikle et ve kan gibi maddesel bir ey olarak gren eski bir kltrel alkanlk vardr. Bu fikre inandmz srece zm yoktu. Chrisin etinin ve kannn oksitleri krematoryumun ba casndan umutu elbette. Ama bunlar Chris deildi. Bilinmesi gereken, bylesine zlediim Chrisin bir madde deil de bir model olduu ve etle kann ise, bu modelin iinde olmasna karn ondaki her ey olmadyd. O model Chrisden de benden de bykt ve bizi, ikimizin de tmyle anlayamad ve ikimizin de t myle denetleyemedii bir tarzda birbirimize balyordu. Chrisin o byk modelin bir paras olan bedeni gitmiti artk. Ama modelin byk blm kalmt. Modelin ortasnda muazzam bir delik alm ve btn bu yrek szsna o neden olmutu. Model, tutunacak bir ey aryor ama bulamyordu. Acl insanlarn, yi tirdiklerinin mezartalarna ve ona ait olan ya da onu simgeleyen maddelere bylesine ballk duymalarnn nedeni bu herhalde. Model, kendisini zerinde toplayaca yeni bir madde bularak kendi varln srdrmek istiyordu. Bir sre sonra bu dncelerin, bir ok ilkel kltrde bulunan ifadelere ok benzer bir ey olduu ortaya kt. Modelin, Chrisin eti ve kemikleri dndaki blmn alr ve buna Chrisin ruhu ya da Chrisin hayaleti derseniz baka bir eviriye gerek kalmadan, Chrisin ruhunun ya da hayaletinin girecek yeni bir beden aradn syleyebilirsiniz. lkellerin bu tarz aklamalarn duyduumuzda bunlar bo inan diyerek redderiz; nk biz hayaleti ya da ruhu bir tr maddi ektoplazma olarak yorumlarz, oysa hi de bu anlama gel meyebilirler. Her neyse daha birka ay gememiti ki eim beklenmedik bir e kilde gebe kald. Epey konutuktan sonra bunun devam etmememesi gerektiine karar verdik. Ben elli yalarndaydm. ocuk bytme deneyimlerini tekrar yaamak istemiyordum artk. Yeterince gr mtm. Byle karar klp doktordan gerekli randevuyu aldk.
379

Derken ok garip bir ey oldu. Asla unutamayacam. Verdiimiz karar ayrntlaryla son bir kez daha tartyorduk ki eim, oturup ko nuuyorken sanki uzaklara doru gitmeye balyormu gibi bir tr zlme ortaya kt. Birbirimize bakyor, normal bir ekilde ko nuuyorduk ama bir roketin, frlatldktan hemen sonra ekilen, iki aamasnn uzayda birbirinden ayrlmaya baladn grdnz fo toraflar gibiydi bu. Birlikte olduunuzu sanarken birden, artk bir likte olmadnz anlyordunuz. Bir dakika, dedim. Dur. Yanl bir ey var. Neydi, bilinmez ama iddetliydi ve devam etmesini istemiyordum. Gerekten kor kutucu bir ey olduunu sonradan anladk. Bu, Chrisin daha byk modeliydi, nihayet ortaya kmt. Kararmzdan vazgetik, bunu yapmasaydk bizi ne tr bir felaketin beklediini imdi imdi an lyoruz. imdi, bu ilkel bak as izlenerek, Chrisin uak biletini ald hatrlatlabilir. Chris imdi Nell adnda kk bir kz ve yaammz bir perspektife oturdu yeniden. Modeldeki delik onarld. Chrisin binlerce ans elbette hep duruyor, ama asla tekrar burada ola mayacak maddi bir varla ykc bir ekilde sarlmyorum artk. imdi svete, anne tarafndan dedelerimin vatanndayz ve bunun devam olan ikinci bir kitap zerinde alyorum. Nell, ana-baba olmann daha nce hi anlamadmz ynlerini retiyor bize. Alamas, ortal datmas ya da inatlk yapmas (ki bunlar pek sk olmuyor) bizi rahatsz etmiyor. Chrisin sessizlii, hep bir tarafta durup bunlar telafi ediyor. Artk, isimlerin deiip durmasna ve bedenlerin deiip durmasna karn bizi bir arada tutan byk modelin srp gittii ok daha ak grnyor. Bu byk mo dele dayanarak, bu kitabn son satrlar aynen duruyor yine. Biz onu yendik. Her ey daha iyi olacak artk. nsan byle eyleri an layabiliyor. ooolo99ikl;i,pyknulmmmmmmmmm III (Bu son satr Nellden. Makinenin yanna sokulup, tulara bast ve yazdklarn, gzleri tpk Chrisinki gibi parlayarak seyretti. Editr eer bunlar korursa, Nellin yaymlanm ilk yapt olacak.) Robert M. Pirsig Gothenburg, sve 1984
380

You might also like