You are on page 1of 19

Dilin serveni

MART 2004 SAYISININ CRETSZ EKDR HAZIRLAYAN : BTD Aratrma Grubu

anlamadnz m

Eer ben bir szck kullanyorsam dedi Humpty Dumpty, biraz da kmseyici bir tavrla, hangi anlama gelmesini istiyorsam o anlamda kullanrm. Ne bir eksik, ne bir fazla! Ama szcklere bu kadar farkl anlamlar yklemeye yetkiniz var m? diye sordu Alice. Mesele, hangisinin en yetkin olduuna karar vermekte diye

Eer ben bir szck kullanyorsam, hangi anlama gelmesini istiyorsam o anlamda kullanrm. Ne bir eksik, ne bir fazla!
BLM ve TEKNK 2 Mart 2004

yantlad onu Humpty Dumpty. Alicein kafas o kadar karmt ki, azn ap tek bir szck syleyemedi. Humpty Dumpty devam etti: Szcklerin kimi biraz kaprisli olur; zellikle yklemler. Onlar en marurlar. Sfatlarla istediini yapabilirsin, ama yklemlerle, asla! Ama ben... ben hepsiyle baedebilirim tabii. Anlalamazlk! te sylemek istediim bu! Anlayamadm, ne demek istediniz? diye sordu yine Alice. te imdi akllanmaya baladn diye yantlad Humpty Dumpty kendinden ok memnun bir ekilde. Demek istediim, bu konu yetti artk! (Alice Harikalar Diyarnda / Aynann inden, Lewis Carroll) imiz Humpty Dumptye kalsayd, bakkaldan ekmek almakta bile zorlanacak, belki elimizde ekmek yerine iki kutu ekerle dnecektik evimize. Ama Lewis Carrollun dnyasndan kp kendi dnyamza dndmzde, Humpty Dumpty olmasa da birilerinin anlamlarn nceden verdii szckleri kullanarak, stelik bunlar da kuralna uygun ekilde bir gzel sralayarak, teklemeden konutuumuzu, asl nemlisi

? no problem!
bakalaryla szl iletiim kurabildiimizi gryoruz. Bizi br canllardan ayran en nemli zelliimiz de belki bu: Szcklerden oluan bir kpryle, bir bakasnn zihnine ulaabilmemiz, karmak etkileim alar, toplumlar kurabilmemiz. Bu inanlmaz beceriyi; anlaml szckleri snrsz sayda kombinasyonla, stelik de kuralna uyarak birbiri peisra dizme yetisini nasl kazandk? Bu kurallar btn nasl olutu? Dil adn verdiimiz olgu, belki de tek bir anadille yola karak gnmzde konuulan binlerce farkl dile nasl ayrt? Ve tabii, dili/dilleri gelecekte neler bekliyor? Science Dergisinin, 27 ubat 2004 saysnda gemii, imdisi ve geleceiyle irdeledii bu olguyu, biz de sizlere aktarmak istedik. Okuduka, nasllar aklamaya uzun sre hizmet etmi ve artk kemiklemi kuramlarn yava yava yklmaya baladklarn anlyoruz; ilk dillere ilikin ilgin varsaymlar buluyoruz; dillerin toplum yaps ve kltrne, toplumlarn oluumlarna etkilerini gryoruz. Dilin geleceine ilikin ilgin ngr ve almalar da var bu arada. yle grnyor ki, olduka artm ve artmakta olan nfus hareketlilii ve uluslararas iletiim, yeni teknolojilerin de devreye girmesiyle dnya dillerini ve dil dinamiini, imdikinden olduka farkl bir gelecee srklemekte. Zamanmzn baskn dili ngilizce, 50 yla kalmadan yerini belki de inceye brakmaya hazrlanyor. Yerel dillerin nemli bir blm kaybolma yolundayken, bir yandan da yeni melez diller ryor. Web sayfalar ve e-postalar, yazl ve szl metinleri birbirinden daha zor ayrlr hale getirirken, bilim dili de bir ekimenin ortasnda. Bilimin gelimesine paralel olarak saylar artan alt-alan-

lar, zellemeye balayan terminolojileriyle bir yandan birbirlerinden ayrlrken, bir yandan da birbirlerine giderek daha baml hale geliyorlar. Dil tarihinin bir dnm noktasn yaadmz syleyen uzmanlara greyse dilin kimliinden yitirdii ortada. Ancak Tanr katna ykselmek iin g delen bir kule yapmaya karar veren ve inaat ksa zamanda ykseklere ulatran insanoluna fkelenen Tanrnn, her iiye ayr bir dil vererek uyumlarn yok ettii Babil efsanesinin ngrs de artk geriye dnmeye balam gibi. Yeniden birleme eilimindeki dnya ktalarna benzer ekilde, yeniden tek bir dilde buluacamz sylemek biraz arya kamak demek olsa da, her geen gn dildeki snr ve duvarlardan birinin daha yklp bizi bu bakmdan yaknlatrd bir srecin iinde olduumuzu biliyoruz. Zeynep Tozar

lk Nasl
Szcklerle iletiim gibi inanlmaz bir beceri, ilk nasl ortaya kt? Dilin nrolojik temelleri zerindeki aratrmalarn younlatran bilimadamlar, imdilerde mimikler ve hareket gibi, ilk bakta konuyla pek de dorudan ilgiliymi gibi grnmeyen yeteneklere odaklanm durumdalar.
nll bir konuma ulatn, bu konumun da daha sonraki dilsel beceri basamaklar iin beyine yeni kaplar atn dnyorlar. Dili evrimle birlikte ele alan almalarn 1990lardan beri hzla artmasna karn, yeni bulgular da hl dolayl ve yoruma ak; tabii elikilere de. California niversitesinden (Berkeley) beyinbilimci Terrence Deacon, elimizde konuma fosilleri olmadna gre, kendisine iaret edebilecek btn parmakizleri silinmi olan dilin kkeninin, daha bir sre esrarn koruyaca kesin diyor.

Ne Zaman Konumaya Baladk?


Arkeologlar, hayvanlararas iletiim ve insan konumas arasndaki 5 milyon yllk evrimsel boluun iinde, insan davranlaryla ilgili eitli kilometretalarn belirlemi bulunuyorlar. Sorun, hangi gelimelerin dil becerisine iaret ettii yolunda bir fikir birliinin olmamas. Szgelimi, gnmzden 2,4 milyon yl ncesine tarihlenmi ilk tatan aletler kimi aratrmacya gre dilsel becerilerin varlna iaret ederken, kimi de alet yapmnn konumayla uzak yakn ilikisi olmadn savunuyor. Bir baka balang noktasysa, aratrmaclara gre 2 milyon yl ncesi. Bu, insans (hominid) beyninin hzla bymeye balad, dille ilgili iki temel beyin blgesinin de (sol aln lobunda -frontal lobyer alan Broca alan, ve sol akak lobunda -temporal lob- bulunan Wernicke alan) yap iine dahil edildii bir dnem. Szcklerin ierdii sesleri, ya da ses birimlerini retme konusuna gelince, iskeletler zerinde yaplan almalar, atalarmzn 300.000 yl kadar ncesinde, artk anatomik olarak modern duruma gelmi olduklarn, trakenin (solunum borusu) st ksmnda bir de larinks (grtlak) tadklarn gsteriyor. Larinksin, dier primatlarda olduundan daha aada yer almas, insanlarn karabildikleri

1860l yllarda, Britanya Akademisi (British Academy) ve Paris Dilbilim Dernei (Socit de Linguistique de Paris), yelerine dilin kkeni konusunda tartmaktan kanmalar ynnde uyarda bulunmulard. Gerekeyse, hem batankarc hem de speklasyonlara olduka ak olan konunun, sonu gelmeyecek, verimsiz bir kuramlar silsilesi tehlikesini barndrmas. Bir yzyl akn zaman sonra bile, dilbilim konusunda son 50 yln en nemli isimlerinden olan Noam Chomsky, dilin evrimi ve barndrd beyinsel mekanizmalara ilikin bilgi birikiminin, o sralarda ciddi bir sorgulamaya elverecek lde olgunlam olmadn sylyordu. Ancak imdi, bu ynde ciddi abalara girimenin belki de tam zaman. Son 10-15 yldr, birok disiplinden aratrmaclar konumann kkenine deiik alardan yaklarken, yeni tekniklerden olduu kadar yeni dnce biimlerinden de yararlanyorlar. Dilin kkeni sorusu, Chomskynin uzun sren egemenlii altndaki birok dilbilimci iin karanlkta kalmt. nk, Chomskynin gramer kalplarnn doutan geldii ve evrensel olduu yolundaki kuram, bu dil yeteneinin nasl ortaya km olduu sorusunu ister istemez dlyordu. Ancak evrimsel dnce tarznn, biyolojinin birok alannda esmi olan rzgarlar, nihayet 1990da dilbilimcileri de ziyaret etti. Harvardda bilisel bilimler konusunda uzman Steven Pinker ve Yalede psikolog olan Paul Bloom, o yl Davran ve Beyin Bilimleri dergisinde uzun bir makale yaymlayarak, dilin doal seilimle evrimlemi olmas gerektii iddiasn ortaya attlar. Edinburgh niversitesinden dilbilimci James Hurford, bu Pinker-Bloom ortak makalesini bir dnm noktas olarak tanmlyor: Chomskyci evrelerde dilin evriminden bahsetmek, yasak olmaktan bir anda kverdi.

Bu arada beyin grntleme teknikleri, sinirbilim (neuroscience) ve genetikte gerekleen gelimeler, giderek bymekte olan bir aratrmaclar ordusunu beynin ve biyolojik gemiimizin derinlerine ynelme olana tanm durumda. Dil becerisi, aratrmaclar arasnda uzun sre mucizevi bir zellik olarak ele alndysa da, artk bilim adamlar bu mucizeyi bir anlamda daha kk ve daha kolay irdelenebilir kk mucizelere blp yle ele almay yeliyorlar. Bu her bir kk blm, szgelimi yz ifadelerini taklit becerisi ya da birok kk hareketi birbiri peisra gerekletirmek gibi, birbirinden olduka farkl olabilen yetilerden bir ya da birkan ieriyor. Artk, insan beyninin, bir noktaya gelip de aniden konuabildiini kefettii fantezisi pek geerli deil. Aratrmaclar, onun yerine beynin dilsel hazrlkllk dedikleri daha alakg-

Burun boluu Damak Dil Epiglottis Yiyecek Hava Larinks Yemek borusu

Konumak tehlikeli: Larinksin insanlarda, teki yksek primatlara gre daha aa bir konumda olmas, epiglottis ad verilen larinks kapann ak kalmas durumunda, yiyecein yemek borusu yerine trake ve akcierlere ynelmesine neden olabiliyor.

BLM ve TEKNK

Mart 2004

Konutuk?
seslerin eit ve araln artrmakla birlikte, yemek borusundan aa giden yiyecein de solunum yoluna kamasn kolaylatryor. Buysa bizi nefesin tkanmas ya da boulma tehlikesine, dier memelilere gre daha fazla maruz brakyor. Deacona gre byle bir anatominin gelimi olmasnn nedeni, olsa olsa konumaya hizmet etmek olabilir. Genetik almalarnn da iaret ettii baz olaslklar var. Getiimiz yl, Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitsnden aratrmaclar, hem dil, hem de artiklasyon (konuma seslerini ya da ses birimlerini karma ilemi) ilevlerini etkileyen konuma geni FOXP2nin, doal seilimin bir hedefi olmu olmas gerektiini ileri srdler. Aratrmaclara gre, szkonusu genin urad son mutasyon 100.000 - 200.000 yl ncesinde gerekleerek, dilsel beceriler iin yeni bir dzeyin temellerini atm olabilir. Dilin, belki de birka yz bin yl iinde dereceli olarak ortaya kt, aratrmaclarn ounun lehinde olduu bir gr. Ancak Pinkera gre kesin olarak syleyebileceimiz tek ey, bildiimiz anlamyla gelikin dil becerisinin, en az 50.000 nce, Avrupada yaayan insanlarn sanat yaratlar gelitirip llerini trenlerle gmdkleri, yani akc dil kullanmna ak ekilde iaret eden sembolik davranlarda bulunduklar bir zamanda yerlemi olduu. rn kardklar seslere kyasla konumaya ok daha yakn olduu grnde. Pinker, dier btn memelilerde nefes alma ve ses retiminin denetlendii beyin blgelerinin, konumayla ilgili alanlardan olduka farkl yerlerde olduuna dikkat ekiyor. nsan-d primatlarn kendini tekrar eden ve snrl saydaki alarm arlarnn, dilin etkileimsel ve ok bileenli zelliklerini tamadn belirten bilisel bilim uzman Philip Lieberman ise, aslnda insansmaymun anatomisinin, insan konumasnn fonetik adan dk dzeyli bir biimine benzetilebilecek bir tr konuma retmelerine uygun olduunu sylyor: Ancak bunu yapmyorlar. nsansmaymunlarn motor davranlar daha esnek ve toplumsal etkileimle de daha ilgili olduu iin, iaret dilinde ok daha baarllar. Baklar, az, yz, el ve ayak hareketleri, sesli ar ve lklardan ok daha etkili. Aratrmacya gre dil becerisi iin gerekli temeli atan kilit deiiklikler, bazal ganglionlar ad verilen ve bisiklete binmek gibi yinelemeli hareketleri denetleyen beyin blgelerindeki devrelerde Ancak, hayvanlarn seslenme biimleri ve kardklar seslerdeki anlamll gzard etmek niyetinde olmayanlar da var. Bu konudaki farkl grlerse, genellikle aratrmaclarn uzmanlk alanlarnn farkllndan kaynaklanyor. Szgelimi Harvard niversitesinden primatolog Marc Hauser, konumaya ncllk etmek bakmndan primat seslenilerinin, btn jest ve mimiklerden ok daha iyi adaylar olduklar grnde ve zellikle de primat alarm lklarn szcklere benzetiyor. Afrikadaki bir maymun trn ele alan bir almadan rnek veren Hauser, maymunlarn, alarm lklarnda deiiklikler yaparak kendilerini tehdit eden hayvann trn (leopar, kartal, vs) de belirtebildiklerini hatrlatyor. Bu tr seslerin dille balants, szel olmayan herhangi bir iaretten ok daha fazla diyor Hauser. Pinker ve yandalarnn almalarndan fazla etkilenmemi grnen dilbilimciler de var. Etkilenmek bir yana, tm bunlarn, beynin szdizimi becerisini nasl gelitirdiini aklamaktan ok uzak olduunu savunuyorlar. Hawaii niversitesinden De-

Hareket-Dil Balants
Dilin ne zaman ortaya kt sorusunun yant, yle grnyor ki nasl ortaya kt hakkndaki bilgi birikiminin artmasn bekleyecek. Son yllardaysa, giderek artan sayda aratrmac, dilsel beceriler iin, beynin motor (hareketle ilgili) blgelerinde birtakm deiikliklerin gereklemi olmas gerektii yolundaki gr benimsiyor. Deacon, dili hareketten ok sesle badatryor olsak da, konumann, bir motor etkinlik olarak ele alndnda daha iyi anlalabilecei dncesinde. neden iplik geirmek ya da keman almak gibi ince motor becerilerin devreye girdii durumlar gibi, konuma da son derece ince ve hzl ileyen bir motor kontrol mekanizmas gerektiriyor. Larinks, az, yz, dil hareketlerinin yansra nefes alp verme hareketleri de, birbirleriyle olduu kadar, bilisel ilemlerle de ok iyi senkronize edilmek zorunda. Bu nedenle, dille beynin baz motor hareketleri (zellikle kendini ifade iin kullanlan el hareketleri ve az-dil hareketleri ) kontrol eden blgeleri arasndaki balanty ortaya karmaya ynelik aratrmalar derinlemeye balam bulunuyor. California niversitesinden (San Diego) dilbilimci Robert Kluender, iaret dilinin de dahil olduu bu jest ve mimiklerin incelenmesiyle, hayvanlararas iletiim ve konuma arasndaki bolukta yer alm olabilecek bir ara davransal gstergeler dnemiyle ilgili birka ipucu elde edilebileceini sylyor. Yine birok aratrmac, el hareketleri ve yz mimiklerinin temsil ettii davran biiminin, hayvanla-

gerekleti. Bu blge, hem szel hem de mimik ve jestlerle ilgili ardk ve bileik hareketleri olanakl klan bir dizi oluturma motoru. Kant olaraksa, Parkinson hastalarn gsteriyor. Bu kiiler, bazal ganglionlarda gelien hasar sonucu, denge ve harekette olduu kadar szdizimsel becerilerde de sorun yayorlar. Dil becerilerini desteklemek zere, artiklasyon, iitme, planlama ve bellek iin olanlar da dahil, birok beyin alannn gelimi olmas gerektii halde, Pinkera gre zellikle de motor becerilerle dil arasnda bu adan yakn bir balant mevcut. Chicago niversitesinde psikolog olan David McNeillse bu konuda ilgin bir rnek veriyor: rnek, tam belirlenememi bir virsn etkisiyle, boyundan aas dokunma duyusuna tmyle duyarsz hale gelen bir adamla ilgili. Adam, en basit bir hareketi bile, kayp duyularn yerine geen bilisel ve grsel geribildirim yoluyla yeniden renmek zorunda kalrken, konuurken el ve kol hareketlerini otomatik olarak kullanyormu. Hatta aratrmaclar, ellerini hem kendi hem de dinleyicilerinin gzlerinden sakladklar halde. McNeill, ellerin sesli konumayla dorudan ilikisi olduunu sylyor. Ona gre jest ve mimikler, yerlerini zamanla szl dile brakan davransal birer fosil deil, dilin temel ve ayrlmaz elerinden.

rek Bickerton Motor sistem, kas hareketleri iindir diyor. Buna gre de bu sistem, kendine olsa olsa dilsel retim hattnn sonunda yer bulabilir. Motor hareketlerden sorumlu beyin blgelerinin yapt, szgelimi frlatma hareketinin gerektirdii kas hareketlerini dzenlemekten ibaret. Yani o hareketle ilgili kaslarn, deimez ve belli bir srayla kaslmalarn salamak. Cmle kurmaksa ok farkl birey: Oluturulan kavramsal yapya gre, fikir ve szckleri inanlmaz esneklikte ve srekli deiebilir bir sraya koymak...

Ayna Ayna...
Kar-grler, yine de hareket-dil balantsna olan ilgiyi azaltmyor. Bunun bir nedeni de, 1996da yaplan ve kuram belki de ilk kez bu kadar gl bulgularla destekleyen bir keif: maymunlarn beyninde bulunan bir ayna nronlar sistemi. Ayna nronlarnn dille olan balants, insanlarn byk sklkla yararland ve dil iin zorunlu kabul edilen taklit zelliine dayal. Papaanlar ve yunuslarn da ses taklidi yapabildikleri biliniyor. Ancak taklit, yalnzca memelilere atfedilebilecek bir zellik olmasa da insan-d primatlarda bile pek gelikin deil. nsan yaamndaysa bambaka bir yere sahip. Bebeklerin ilk szcklerini renmelerinin

Mart 2004 5

BLM ve TEKNK

yolu, taklitten geiyor. Ayrca taklit, soyut bir simgeden ortak bir anlam oluturmann da tek yolu. California niversitesi (Los Angeles) sinirbilimcilerinden Marco Iacoboniye gre ise dilin kkeni zerinde alan bilimadamlarnn zerinde durduklar ortak noktalardan biri. talyadaki Parma niversitesinden Giacomo Rizzolattinin ynetimindeki ekibin yukarda sz edilen kefi yapmasysa, bu nedenle birok aratrmacy yeniden harekete geirdi. Aratrmaclar, byk lde insana zg olan taklit becerisinin ncl olduunu dndkleri bir zellii, maymun beyninde ortaya kardklarn duyurmulard. almada, makak maymunlarnda, F5 olarak anlan ve insanlardaki Broca alanna karlk gelen blgeden 532 nronun elektriksel etkinliklerini kaydetmilerdi. Bu nronlarn, maymunlarn hedefe ynelik el ve az hareketleri srasnda (bir yiyecee uzandklar zaman olduu gibi) etkinletikleri biliniyor. Ancak ilgin olan, maymunlar bir baka maymun, hatta insan ayn hareketi yaparken izlediklerinde, F5 nronlarnn, sonradan ayna nronlar adn verdikleri bir alt grubunda da etkinleme grlmesiydi. Gney California niversitesinden Michael Arbibe gre bu bulgu, dilin evriminin yksne yepyeni kaplar ve yaklamlarn yolunu at. yle ya, beynin konuma blgesinde, yakalama ya da kavramayla ilgili bir ayna sisteminin ii neydi? Aratrmaclar bu ayna hcrelerinin, yaplan gzlem ve ardndan gelen az ve el hareketlerini bir araya getirici bir sistem oluturduu sonucuna vardlar. Ayna nronlar, bugne kadar makaklarn yalnzca iki beyin blgesinde bulunmu durumda; makak nronlarnn ortaya kmasn salayan ve tek bir beyin hcresinin etkinliinin kaydedildii teknik, henz insanlara uygulanm deil. Ancak Iacoboni, insanlar iin benzer bir devre; taklit iin zel, sinirsel bir mimari yap belirlemi olduunu dnyor. Yntemiyse, maymunlar iin yaplan tek-hcre kaytlarnn sonularn, insanlara ait fonksiyonel manyetik rezonans grntleriyle (parmak hareketleri ya da yz ifadelerini izlerken ya da taklit ederken) biraraya getirmek. Aratrmac devrenin, Broca alanna ek olarak, biri temporal lobun st ksm, biri de parietal (yan) lobda olmak zere, iki alan daha ierdiini sylyor. Bunlardan birincisi, iitileni anlamayla ilgili Wernicke alanyla ksmen akyor ve yz-vcut hareketlerine tepki veren nronlar ieriyor; ikincisiyse makak maymununda grsel ve bedensel bilgiyi biraraya getiren PF blgesine karlk geliyor. Iacobiye gre insanda taklit mekanizmas, bilinen dil alanlaryla pekala akyor. Vard sonusa, Broca alannn bu ikili kullanmnn, hareketin tannmas, taklit ve dil arasnda evrimsel bir sreklilie iaret ettii. Ayna nronlarnn, hareket ve konumann denetimi arasnda, imdiye kadar bulunamam sinirsel gei halkas olduklar dnlyor. Bu ekilde, 1950lerde gelitirilen, eski bir kuram da anlam buluyor: konuma alglanmasnn motor kuram. Buna gre, bebekler ilk szcklerini sylerken (taklit ederken) onlara klavuzluk eden ey, szcn akustik zelliklerinden ok (papaanlarda olduu gibi), yze verdii ekil ya da hareket. Buna verilebilecek rneklerden biri, McGurk etkisi olaarak biliniyor: Dinlediiniz bir kaytta ba hecesini duyduunuz anda, bir bakasn ga hecesini telaffuz ederken izliyorsanz, duyduunuzu sandnz ses, byk olaslkla da oluyor; yani anatomik olarak ikisinin

arasnda bir ses. Sonuta konumay alglarken, duyduunuz sesleri, kendi kullandnz retim mekanizmasna bavurarak deerlendiriyorsunuz. Aratrmaclara gre insanlar, dier hayvanlardan farkl olarak, igrlerinden yararlanma yoluyla vcut hareketlerini bir bakasnnkiyle karlatrabiliyorlar. Buna bal olarak ocuk, szgelimi annesi kendine el salladnda, ona ayn hareketle nasl karlk verebileceini de biliyor. Kuram, dilin evrimine uygulandnda yeni bir anlam kazanyor. Yale niversitesinden psikolog Michael Studdert-Kennedynin almalar da bu ynde. Aratrmacya gre ayna nronlaryla, ilk kez olarak girdiyle kt arasnda, (hareketin gzlenmesiyle taklidi arasnda) dorudan fizyolojik bir balant kurulmu oluyor. Rizzolatti ve ekibiyse, bu konuda yeni bulgular elde etmiler bile. Makaklardaki F5 hcrelerinden bir ksmnn, yalnzca anlaml bir yakalama ya da kavrama hareketinin izlenmesi srasnda deil, hareketin oluturduu sese (fstk krma sesi gibi) bal olarak da etkinletikleri gzlenmi. Arbib ise, bu ayna sistemlerinin baka davranlar iin de bulunabilecekleri ve beynin farkl blgelerinde yer alabilecekleri grnde. Ayna nronlarnn, dil iin kilit nemdeki yan beceriler iin ilk somut nrolojik kantlar oluturduu gr, yine de eletiriden muaf deil. lerinde Pinkern da bulunduu baz bilim adamlarysa, makaklarn ne de olsa konuamadklarn, hatta taklit de yapamadklarn hatrlatyor, varsaymlar dlamasalar da, balantnn hl bulank noktalar tadn vurguluyorlar.

lk Szdizimi Szcklerle mi, Ellerle mi?


Ancak ayna nronlar kuram, ilk dilin (yani herhangi bir szdizim kuralna bal olarak retilen sembolik ses ya da jestlerin) sesli mi olduu yoksa eller kullanlarak m retildii sorularnn her iki yandana da bir tr bavuru noktas olmaya devam ediyor. Oyunu jest ve hareketlerden yana verenlerden Michael Corballis (Auckland niversitesi, Yeni Zelanda), ayna nronlarnn, kavrama-yakalamadan sorumlu beyin blgelerinde bulunduunu, dilin de bir milyon yl kadar nce el hareketleri ve iaretleriyle baladn dnyor. Konuma yetilerini kaybeden insanlarn, bir iaret dilini hzla benimseyebiliyor olmalar da, aratrmacnn dikkat ektii noktalardan biri. El hareketleri ve yz mimiklerinin konuma ve iletiimde oynadklar nemli rol ve FOXP2 genindeki grece yakn saylabilecek nihai mutasyondan yola kan Corballis, otonom konumann 50.000 yl kadar nce balayan kltr patlamasndan nce

tam anlamyla gelimemi olabilecei, ayna nronlarnnsa kuramn destekledii grnde. Aratrmacya gre konuma, elleri i iin kullanma gereksinimi ya da karanlkta iletiim kurma gibi nedenlere bal olarak yelenir oldu. Bu nedenle de szkonusu nronlarn olaslkla nce el hareketleri iin evrimletikleri, ses ve yz denetiminiyse insans evriminin olduka ge bir dneminde ele alm olabileceklerini akla uygun buluyor. Herkes ayn grte deil. Ve diyorlar ki, hareket ve dil birbirinden ayrlmaz olsalar da, dil temel olarak el deil, aza dayal bir davran. Texas niversitesi psikologlarndan Peter MacNeilage bu kiilerden biri. Aratrmac, maymunlarda az hareketlerinin (ama seslerin deil) insan konumasndaki hecelerin ncl olduunu, ayna nronlar sisteminin kefinin de (zellikle de dudak aprdatma ve fstk krmayla etkinleen son kefin) grlerini desteklediini savunuyor. MacNeilage, beyindeki yardmc motor blgenin (ana motor blgenin hemen bitiiinde olup harekete ilikin bellek ve hareket dizilerinde rol oynayan blge) sesli ifadedeki fiziksel snrlamalar denetleyebileceini dnyor. Senaryosu da yle: ineme, emme ve yalama hareketleri, Broca alannn ncl olan blgenin denetimi altnda, iletiime ynelik farkl biimler kazand; dudak aprdatma, dil aklatma, dileri birbirine vurma gibi. Bundan sonraki aama, larinksi devreye sokarak bu davranlara ses kazandrmak oldu. Bu varsaym, kimine gre ilk anadil olmu olabilecek ve kendilerine zg seslerle tannan tkrtl dillerde (bkz. lk Dil?) larinksin kullanlmay gereiyle de uyumlu. Larinks devreye bir kez girdikten sonra da, birbirleriyle snrsz biimde birletirilerek geni bir szck haznesi oluturabilecek bir sesler kmesi ortaya kt. Ve bu da kanlmaz olarak szdizimine (sentaks) kapy aralam oldu. El iaretleriyle iletiimin, bu tr kombinasyonlara elverecek dzeye ulam olabileceini hi sanmyorum diyor MacNeilage. yle olsayd, hl bunu kullanyor olurduk. aretler sistemi bu derecede karmak bir dzeye gelmi olsayd, sesli konumaya gei iin yeterince salam bir gereke de (gece karanlkta konuma gereksinimi dahil) olmayacakt. aret dilinden sesli konumaya getiimizi iddia eden hi kimse de, bugne kadar tatminkar bir gei kuramyla ne kabilmi deil. Kimilerine gre de, bu hangisi nce geldi? tartmalarnn pek bir nemi yok; nemli olan, birinin dieri olmadan geliemeyecei gerei. nsanlarn nasl simgelerle dnr hale geldikleri, ya da bir bakasnn dnce srelerinin nasl bilincine varmaya baladklar gibi daha derin sorularn zmyse ok daha uzakta grnyor. Aratrmaclar, bu konularda da gelimekte olan beyin grntleme tekniklerine gveniyorlar. Belki bu ekilde, beyinde oluan bir cmle iin bir ak emas bile oluturulabilecek. Hauser ve ekibinin inanc, hayvanlarla yaplan aratrmalarla, szcklerin sonsuz kombinasyonlarla biraraya getirilmesi yeteneinin hayvanlardaki davransal karlklarnn bulunabilecei ynnde. Arbibin gz de yeni ayna nronlar sistemlerinin kefinde. Bickertona greyse bilinmeyenler alan giderek klyor. Sorun, alan sfrlandnda zlm olacak. Birileri ortaya kp da zm bende! dediinde deil.
Holden, C. The Origin of Speech Science, 27 ubat 2004

eviri: Zeynep Tozar

BLM ve TEKNK

Mart 2004

lk Dil?
1980 ylnda ekilen Tanrlar ldrm Olmal adl filmde, gkten gelen bir kola iesi, tuhaf sesler karan Afrikallarn arasna der. Bu insanlarn tkrty andran seslerle dolu heyecanl konumalar, dnyann drt bir kesinden izleyicilere ok tuhaf gelir; bir o kadar da yabanc. Kk bir gruba zg bu dil hakknda yaplan birka aratrma, en eski atalarmzn da iletiim kurmak iin tkrtya benzeyen sesleri kullandna iaret ediyor. Son dilbilim aratrmalar, bu seslerin, dilbilim zmlemelerinin snrlarnda, 10.000 yldan da daha eski bir zamanda ortaya ktn; genetik verilerse, tkrtl konuan topluluklarn kkeninin gnmzden 50.000 yl nceki bir ortak ataya dayandn gsteriyor. Bu sav henz kantlanamam olsa da, Stanford niversitesinden omurgal canllar sistematii uzman Alec Knighta gre, bugnk tm insanlarn ortak atalar olan insan topluluunun savanada yaad ve tkrt sesleriyle iletiim kurduu akla yakn geliyor. Knight, bugn yeryznde yalnzca 120.000 kiinin bu tuhaf seslerle konutuklarn tahmin ediyor. Bu topluluklar, insanlarn konuma yeteneini nasl gelitirdiklerine ilikin yeni bir anlay salyorlar; zellikle de aratrmaclarn farkl alanlarda elde edilen verileri bir araya getirdikleri dnlrse. nk, dilbilim, genetik ve arkeoloji alanlarnda toplanan verilerin bir arada ele alnmasyla ok fazla yol alnabilir. Tkrtlarn Balam Bugn tkrt sesleri, ou Botswana, Namibya ve Gney Afrika ve evresinde yaayan 30 kadar insan topluluunun kendine zg konuma biimlerinin bir paras. Afrika dnda bilinen tek tkrtl dil, Avustralyadaki aborijinlerin yalnzca erkeklie adm atma trenlerinde kullandklar ve soyu tkenmi bir dil olan Damin dili. Afrikadaki tkrtl konuanlardaysa, gnlk konumalarn bir blm tkrt seslerinden oluabiliyor; kimi kezse szler tmyle yitiyor. Tkrt sesleri teki szsz seslerden, usta dil hareketleri ve havann azn iine doru hareketiyle ayrlyor. ABDdeki Cornell niversitesinden dilbilimci Amanda Miller-Ockhuizen, bu seslerin gerekte yalnzca ok gl telaffuz edilen nszler olduunu belirtiyor. Tkrtl diller konuan topluluklar, ortak tkrt seslerine sahip; ancak dilleri birbirinden ok farkl. Kimi aratrmaclar, tkrtl dillerin birbirlerinden, ngilizcenin Japoncadan farkl olmas kadar farkl olduunu ne sryorlar. Ancak bu eitliliin deerinin henz yeni anlalmaya baland sylenebilir. 1960l yllarda, etkili bir dilbilimci olan Stanford niversitesinden Joseph Greenberg, tm tkrt dillerini ayn emsiyenin altna koyarak, Khoe adl oban topluluu ve San adl avc-toplayclardan esinlenerek Khoisan Dil Ailesi olarak adlandrmt. Bugnse tarihsel dilbilimciler, Greenbergin snflandrmasna kar karak Khoisan daha sk zmleme yntemleriyle ele alyor ve birka dil grubuna ayryorlar. Son almalar, Khoisan dil ailesindeki dilleri corafi ve dilbilimsel zelliklerine gre en azndan farkl snfa ayryor. Crawhall, bu dillerin birkann bilinen hibir dil ailesine uymadn da belirtiyor. rnein, 1995 ylnda, Kuzey Arizona niversitesinden (ABD) Bonny Sands, tkrtl konuanlarn ounluundan 2000 kilometre uzakta, Tanzanyann kuzey blmnde yaan 1000 kadar Hadzabe insannca konuulan Hadzane dilini, dilbilgisi, anlamlar ve sesler bakmndan yeniden ele alm. Aratrmac, bu dilin bilinen herhangi bir dil ailesiyle ilikili olduunu kantlayamam; Bu dil, dilbilimsel adan da bilinen hibir dile benzemiyor. Bu bulgu, Hadzane dilinin teki tkrtl dillerden farkl bir kkene sahip olduuna ya da hem bu dilin hem de bugnk teki tkrtl dillerin ok eski bir tkrt dilinden kaynaklandna iaret ediyor olabilir. Sands, tkrtl dillerin hep birden fazla sayda olageldiini dnyor; ancak, en bata tek bir tkrtl dil ailesi vardysa, bunun gnmzden on binlerce yl ncede kaldn belirtiyor. Bu, dilbilim aratrmalarnn inceleyebileceinden ok daha eski bir zaman dilimi. Eski Topluluklarn zini Srmek Tkrtl konuanlarla ilgili genetik veriler toplayan aratrmaclar da var. Bu veriler, genellikle dilbilim verilerinden ok daha eski bir gemie k tutabiliyor. 1992 ylndaki bir aratrma, DNAlarndaki eitliliin fazlalna dayanarak, Hadzabelerin gemii ok eskilere dayanan bir topluluk olduuna iaret ediyordu. Daha yakn bir zaKimi aratrmaclar, Hadzabelerle tm teki tkrtl konuanlar arasndaki ayrmn, 100.000 yl gibi ok ok eski bir zamanda gerekletiini dnseler de, Knighta gre bu ayrm gnmzden 70.000 - 50.000 yl nce gereklemiti. Bu, aa yukar, modern insann, -kimilerine gre dilin gelimesinden sonra- Afrikadan karak dnyaya yayld ne srlen zaman aralyla da rtyor. Ancak, Knight, aratrmalarnn en az kesinlik ieren blmnn tarihlendirme olduu uyarsn yapyor. Tkrtl konumann kkeninin bu kadar eskiye tarihlendirilmesi, yllardr, insanlarn 100.000 yl nce kulland szcklerin yalnzca parmak klatma ya da bilek hareketleri gibi jestler olduunu iddia eden, Yeni Zelandadaki Auckland niversitesinden Michael Corballise ekici geliyor. Corballis, tkrtlarn, dillerin otonom bir biimde szl olmad zamana dayandn ve jestlere, szel-ncesi sesler eklemenin bir yolu ya da konuma iin bir basamak olduunu dnyor. Knighta gre, yalnzca atalarnn avc yaam biimlerini koruyan gruplar tkrtlara gereksinim duymay srdrdler; teki tkrt dilleri, ilk insanlar yeni evrelere g ettiklerinde yok oldu. Bu sav, Knighta, avlanrken iletiim iin szlerin kaybolduunu, yalnzca tkrtlar kullandklarn anlatan bugnk Hadzabelerden toplanan verilerle de uyumlu. Bu durum, tkrtl konuanlarla ilgili onlarca belgesel film eken, ABDdeki Watertowndan (Massachusetts) John Marshalln da dikkatini ekmi. Deneyimlerinden, av peindeyken iletiim iin yalnzca tkrtlar kullanmann ok ie yaradn biliyor. Marshall ve Knight, konuma seslerinin hayvanlar kardn, tkrtlarnsa, kuru ayrlarn kard sesleri andrd iin hayvanlar rktme olaslnn daha az olduunu ne sryorlar. Tm bunlar akla yakn gelse de, tkrtlarn ilk dil olduu kuram, hibir biimde kantlanm deil. Knightn almalar, Sandsin tkrtlarn tarihi konusundaki dncelerini kapsasa da, Sands, Knightn, verileriyle ok fazla eyi aklamaya altn dnyor. Genetik zelliklerle dilin evrimi her zaman birlikte ilerlemez; bu durumda en fazla sylenebilecek ey, ikisinin birbiriyle bantl olduu. Yani, tkrtlarn insanlarn ilk dili olduunu kantlamann bir yolu yok. Bu arada, California niversitesinden dilbilim tarihisi Christopher Ehret gibi kimi aratrmaclar, hl, Greenbergn tkrtl dillerin hepsini bir at altnda toplayan snflandrma sistemini savunuyor ve genetik verileri nemsizmi gibi gstermeye alyorlar. Dahas, aratrmaclarn ou tm tkrtl dillerin eninde sonunda tek bir ata dilden kaynaklandnda srar etseler de, Sands, tkrtlarn, rnein Avustralyadaki Daminle ve Afrikadaki Hadzanele birden fazla kez evrimlemi olup olamayacan merak ediyor. Sand, tkrtlarn normal dil mekanizmasnn bir paras olduuna ve ocuklarn konumay renirken tkrt seslerini karmay rendiklerine de iaret ediyor. Aratrmaclarn hepsi de, daha fazla alma yaplmadan hibir eyin yerli yerine oturmayacan dnyorlar. Knight ve Mountain, daha fazla gruptan DNA rnekleri toplamak iin abalyorlar; Sands ve Crawhallsa, baka tkrt dillerini de dilbilimsel zellikleri bakmndan ele almak iin. Sands, yeterince hzl alamamaktan korkuyor. nk, tkrtl konuan gruplardan birinden geriye yalnzca on kii kalm. 2000 ylyla karlatrldnda bugn ok ilerlemi olduklarn anmsatan Knightsa, iyimserliini koruyor.
Pennisi, E. The first language? Science, 27 ubat 2003

manda, getiimiz yl dzenlenen bir fiziksel antropoloji toplantsnda, Maryland niversitesinden genetikbilimci Sarah Tishkoff, Hadzabelerin ve Afrikann gneyinden, tkrtl konuan bir baka topluluk olan Sandawelerin DNAlarnda byk bir eitlik bulunduunu bildirdi. Bu topluluklarn ve dillerinin kkeni konusundaki bulmaca, Knightn ve Stanford niversitesinden antropolojik genetik uzman Joanna Mountainn ilgisini ekmi. Getiimiz yl, yaltlm Hadzabeler ve gney Afrikadaki Sanlar arasndaki ilikiyi ortaya karmak iin genetik verilerden yararlanmaya karar vermiler. Hadzabelerin yakn bir gemite Tanzanyaya gneyden g etmi olabileceklerini, ya da Sanlarn gneye g etmi kuzeyli gruplardan birinin paras olabileceini dnmler. Aratrmaclar, iki topluluun genetik zelliklerinde ortak bir mirasa rastlamay beklerlerken, veriler bunun tam tersini gstermi. DNAnn belli blmlerindeki benzerlikler, akrabala iaret eder. Knight, Mountain ve arkadalar, 49 Hadzabenin ve Tanzanyadaki baka topluluktan 60 kiinin mitokondri DNAlarn ve Y kromozomlarn incelemiler. Namibya ve Botswanadaki bir baka San topluluu olan Ju|hoansilerden de Y kromozomu verileri toplamlar. (Ju|hoansiler !Kung olarak da biliniyorlar.) Aratrmann sonunda, Hadzabelerle Sanlarn birbirleriyle akraba olmadklar ortaya kt. Gen dizilileri, gemilerinin ok erken bir aamasnda bu iki grubun yollarnn ayrldn, hibirinin yaknlarda kuzeye ya da gneye g etmemi olduklarn gsterdi. Crawhall aratrmann, Hadzabelerin, en eski tkrtl konuanlar topluluundan ayrlan ilk gruplardan birinin soyundan geldiini gsterdiini belirtiyor.

eviri: Asl Zll

Mart 2004 7

BLM ve TEKNK

dllerle k
Aratrmaclar, binlerce dnya dilini kapsayan ve bunlar arasndaki balantlarla rlm bir snflandrma tablosu oluturabilmek iin urayorlar. 1980lerde Stanford niversitesinden dilbilimci Joseph Greenberg, Amerikada konuulan dillerdeki adllarn artc dzeni zerinde epeyce ura verdikten sonra, hedefi vurduunu dnd. Eskimo dili, Aleut dili, Apai dili ve dier Amerikan yerli dillerinde, ayn harfle balayan adl ve dier szcklerin anlamlar zerinde younlaarak, 2000den fazla dili ana grup altnda toplamay baard. Bu baar gerekten ok dikkat ekiciydi; nk, bu gruplar birbirleriyle genetik olarak da benzeiyordu ve arkeolojik bulgular Amerikaya byk gn yaandn gsteriyordu. Byle bir alma, aratrmaclarn uzun sredir bekledikleri bir eydi. Bu, dilleri Kuzey Kutbundan Tierra del Fuegoya, Grnlanddan Sibiryaya kadar snflandrmaya yardm edecekti. Basit bir emayla insanlk tarihine aklk getiriyordu. Amerikada yaayan halklar konusunda alan birok aratrmac bu almaya drt elle sarld. Ancak bir sorun vard. Yeni Zelanda Canterbury niversitesinden dilbilimci Lyle Campbelle gre, Greenbergin almas yanlt! Pennysylvania niversitesinden tarihsel dilbilimci Donald Ringee greyse, alma bilimd ve ie yaramazd. Her ikisi de, Greenbergin veri toplama ve analiz ynteminin yanl sonulara yol aaca ve dilsel benzerliklerin ayn kkeni paylamaktan ok, rastlantsal olduu konusunda tartan tarihsel dilbilimciler kadrosunda yer alyorlar. Campbell ve dier Amerikan yerli dilleri aratrmaclar, Amerikada deil, 150 dil ailesinin bulunduu konusunda srarllar. Greenberg 2001de yaamn yitirdi; ancak, dnya dillerinin birbirleriyle balantlar konusundaki tartmalar sryor. Greenbergin akademik ardllar, tarih iinde geriye doru iz srerek bu dil ailelerinin atas olan ilk dillere eriebileceklerini iddia ediyorlar. Ancak, dilbilimsel ipularnn snrlar konusunda tedbirli davranan dilbilimcilerle etin bir mcadele iindeler; dierleri, ok kapsaml haritalara dayanarak 10.000 yldan daha geriye gidilebileceini kabul etmiyorlar. Bu noktada, Ringe ve Campbell gibi aratrmaclar, dillerin ilk akrabalk ilikilerinin bir daha kurulamayacak denli uzaklatklarn iddia ediyorlar. Greenbergin snflandrmasnda olduu gibi, Arapa, Eski Msr dili ve branicenin Afro-Asya dil ailesinden olmas gibi kimi noktalarda gr birlii var. Ancak, tartmalar hl sryor. Dillerin ortak atalarnn izini srmek ve ardllarn snflandrmak, pek de yle kolay bir i deil. Birok dilbilimci, yalnzca bir dilin ikiye ayrld tarihten sonraki szck ve dilbilgisi almalarna gvenir, ama sonu her zaman ak olmaktan uzaktr ve genetik ipular ya da g gibi dier verilerin eklenmesiyse netlikten ok karmakln artmas eilimini dourur. Kuzey Arizona niversitesinden dilbilimci Bonny Sands, genetik ipularnn, dilbilimcilerin almalarnda takip ettiklerinden daha eski olaylar hakknda bilgi verebileceini, ancak genlerin dilde olup bitenleri yeterli dorulukta yanstp yanstmayacann ak olmad konusunda uyarda bulunuyor. birbirleriyle ilgili olabilecei dncesini dourdu. Bir yzyl sonra, biyologlar organizmalarn aile aalar iinde dzenlenebildikleri dncesi zerinde kafa yormaya balamadan nce, Alman dilbilimci August Schleicher diller arasnda balantlar resmeden aalar gelitirdi. Ayn zamanlarda, dier dilbilimciler diller arasnda aile balar kurmak iin, karlatrmal yntem olarak da bilinen bir sistematik zerinde alyorlard. Bu bilimadamlar ve ardllar modern tarihsel dilbilim iin bir iskelet kurmay baarmlard. Karlatrmal yntemde aratrmaclar, diller arasndaki balantlar bulabilmek iin sistematik deiim rneklerine bakarak ayn szc birok dilde aryorlar. rnein, Latincede p harfiyle balayan birok szcn ngilizcedeki karl f harfiyle balar. ngilizcedeki father (baba) szc, Latincedeki pater; balk anlamna gelen fish szc de pisces szcne karlk gelir. Bu yaklam, dillerle ilgili derinlemesine bilgi gerektiriyor; nk, aratrmaclarn dillerin birbirlerinden dn aldklar ve paralel olarak evrimlemi szckleri tanyarak, onlar ayklamalar gerekiyor. Paralel gelien ya da evrimleen szckler, genellikle guguk ya da bebeklerin konumasndan doan baba gibi ses benzemesiyle ortaya kan szcklerdir. Bununla beraber, ngilteredeki Sheffield niversitesinden dilbilimci April McMhon, karlatrmal yntemin ilediini sylyor. Bu yntem, rnein, Hinte, Rusya, ngilizce ve ran dilleri gibi bazlar birbirinden ok uzak grnen 150 dilin dahil olduu Hint-Avrupa dilleri arasnda yakn balantlar ortaya kard. Ancak bu i ok yava yrd iin, Greenberg baka bir yaklam benimsedi. almasnda daha ok, say ve adllar da ieren birka yz szcklk ekirdek bir szck daarcna bal ka-

Paterden Fathera
lerinde ngiliz hukuku Sir William Jonesun da olduu bir grup, 1700lerin sonlarnda yaptklar almayla Sanskrite, Latince ve Yunanca arasnda benzerlikler saptadlar ve btn bu dillerin ortak bir kaynaktan gelebileceini ne srdler. Bu, corafi olarak birbirlerinden uzak dillerin bile

Dil Aileleri

Atlantik Pasifik Okyanusu Okyanusu Hint Okyanusu

Atlantik Okyanusu

Afro Asyatik Algonkin Altay And Ekvator Avustralya Aborijin Avustroasyatik

Avustronezya Kafkasa Dravidyen Eskimo Aleut Formosan Ge Pano Carip

Hokan Hint Avrupa Hint Pasifik roke Japonca Koisan

Korece Chibchan Musgkogean Na Dene Nijer Kongo Nilo Sahra

Oto Manguean Paleosibiryaca Penutian in Tibet Slouan Tai

Ural Uto Aztek

konumak
lyordu. Bunlarn yeni diller doduunda da korunduu ve bu szcklerdeki deiimlerin baka dillere temel bakalamlar biiminde yansdn dnyordu. Birok dildeki ayn szckleri karlatrd; hem bu yaklam, dilleri ok iyi biliyor olmay da gerektirmiyordu. 1950lerde 2000 Afrika dilini 4 snfa ayrd: Hemen hemen tm sert ve tkrtl sesleri ieren Koisan; 1436 dili kapsayan Bantu ya da Nijer-Kongo; Eski Msr dili, branice, Arapa ve dierlerini ieren Afro-Asya; Sudan ve Orta Afrika dillerinden oluan Nilo-Sahra. Birok dilbilimci bu abasn ayakta alklad; Barr Yapt ey ok heyecan verici grnyordu; nk, hi kimse bunu yapmay baaramamt diyor. Greenberg, dnyadaki 7000den fazla dili yaklak 17 aile iinde snflandrabileceine inanyordu. Uzun zaman Greenbergle birlikte alm olan Stanford niversitesinden Merritt Ruhlene gre, almas dnya dillerinin kesin bir snflandrmasn olas klmt. Ancak, Greenbergin yorumlarnn basitlii, her ne kadar dilbilimci olmayanlar iin ekiciyse de, birok blgeyle ilgili dnceleri; imdi tarihsel dilbilimcilerce mercek altna alnm bulunuyor. Byk alk alan Afrika almas bile sorgulandnda, aratrmaclar tkrtl dillerin szck daarcklar ve gramerlerini inceleyip, aslnda bunlarn hepsinin bir arada bulunmadklar sonucuna vardlar. niversitesinden Luigi Luca Cavalli-Sforza, genetik yaplar benzer kiilerin, dillerini de paylama eiliminde olduklar dncesini ileri srd. rnein, Greenbergin ayn gruba dahil ettii Bantu dillerini konuanlar, benzer genetik gruplardan geliyor. CavalliSforza, Amerikada 4 genetik grup tanmlyor. Bu ayrlmann ilk kolu (dolaysyla da genetik olarak en uzak olan) Na-Dene dillerini konuanlar, dierleriyse Greenbergin adlandrd gibi Amerikan yerli dillerini kapsyor. Genetik-dil balantsn kurcaladka, dil aalaryla, biyolojik aalar arasnda kopukluklar bulduk diyor Max Planck Enstitsnden Bernard Comrie. Cavalli-Sforza da benzer istisnalar buldu; rnein, Etiyopyallar genetik olarak dier Afrikallara benzer olsalar da, dilleri Orta Doulularnkine yakn. Bu farkllklarn bir nedeni, genler ve dillerin ayn zaman izelgesini izlemiyor oluu olabilir. Bir toplumda, genetik bir farklln ortaya kmas iin birok kuan gelip gemesi gerekirken, anadil abucak istilac bir dille yer deitirebilir. Cape Town niversitesinden Nigel Crawhall genlerinizi deitiremezsiniz, ama dilinizi deitirebilirsiniz diyor. Dil deiimi yalnzca sava gibi olaan d olaylarla gereklemez; Etiyopyada olduu gibi, ticaret ve farkl gruplardan insanlarla yaplan evlilikler de benzer etkiyi dourabilir. Bununla birlikte, byle tedbirli tutumlar dilbilimin kendi gemiini sorgulayp, paralarn bir araya getirilmesine nclk ediyor. California niversitesinden Christopher Ehret Bu, tpk 17. yzylda, gkbilimcilerin teleskopun bundan daha fazla gelitirilemeyeceini sylemelerine benziyor; hi abalamadan yenilgiyi kabullenen bir grup insan var diyor ve Greenberg ile DNA uzmanlarnn tarihte daha gerilere gitmeyi salayacak senaryolar bir araya getirdiklerini dnyor. Tm yantlarn anlalmas g de olsa, dilbilimsel tarihi anlama serveni heyecan yaratmaya devam ediyor. Dilbilimciler, yok olan dilleri belgelemeye alrken genetikiler veri tabanlarnn eitliliini destekliyorlar. Ayrca birka aratrmac, verilerini analiz etmek iin yeni yntemler gelitiriyor. rnein Ringe, dil evrimi konusunda uygun senaryolar kuran bilgisayar destekli dilbilim modelleri zerinde alyor. McMahon ve meslektalar, evrimsel biyologlarca kullanlan karmak yntemleri, organizmalar gsteren aalar izleyerek diller arasnda balantlar kuramaya uyarlyorlar. Ringe, bu yeni tekniklerin, tarihsel dilbilimcilerin her geen yl saylarnn azalmas eilimini de tersine evireceini umuyor. Crawhall ne de olsa herkes dillerin birbirleriyle nasl balantl olduunu merak ediyor diyor.
Pennisi E., Speaking in Tongues, Science, 27 ubat 2004

Dilbilim Hayaletinin zini Srmek


Greenberg eletirilere pek aldr etmeden daha tartmal bir alana tad almalarn. Asl amac, gerek anadil aratrmasyla, dilleri byk gruplara ayrmakt. Dierleri zaten, geen yzylda Danimarkal dilbilimci Holger Petersen ve daha sonra da Rus dilbilimcilerin ne srd Nostratik st ailesinin varln kabullenmilerdi. Onlarn grne gre Nostratik, Hint-Avrupa, Ural (Kuzeydou Avrupada konuulan), Kuzey Afrika ve Sami dilleri, Dravidiyen (Gney Hindistandan) ve Altay (Orta Asyadan) dil ailelerini kapsyordu. Ruhlen ve dierleri st aile hayaletlerinin modern szck daarcklarnda ustaca gezindiklerini sylyorlar. rnein, kkeni eli temsil eden five (be) szcn ele alalm. Szck ilk bata eski Hint-Avrupa dilinde penkweymi sonra pnkwstis olmu ve Ural kkl dillerde peyngo ve Trkenin de dahil olduu Altay ailesinde paynga biimini alm. lk-Hint-Avrupa dilinde penkweros parmak, Yunancada pente, Latincede quinque ve Sanskritede panca olmu. Bu deiimlerden yola karak Wayne State niversitesinden Manaster Ramer, belki 12.000 yl

nce konuulan Nostratikte buna karlk gelen ilk szcn pyngo olduu sonucuna varm. Nostratik yerine, Ruhlen ve dierleri bir baka ve ok benzer st aileyi savundular; 4 yl nce Greenbergin nerdii ve ngilizce, Moolca, Sibiryaca ve Japonca gibi ayr dilleri barndran Avrasyatik. Avrasyatik her ne kadar farkl bir dil ailesi alt grubunu barndrsa da, ikisi de Hint-Avrupa ve Altay dillerini ierirler. Bu analizde Greenberg, ailelerdeki szcklerde bulunan ince benzerliklere iaret ediyor. rnein, kpek ya da kurt cinsine (canine) ait szckler birbirine benzer ve benzer sesle balarlar: lk-Hint-Avrupann eski trnde, kpek anlamna gelen szck, kwonmu; kurt, Proto-Ural dilinde kjn ve bir Rus dili olan Gilyakta da kpek qanm. Greenberg, Ruhlenle birlikte, Gneydou Asya ailelerini ieren Avustrik gibi dier st aileleri saptamayla da urat. Ancak btn bu analizler, verilerin zamanda ok gerilere bakmak iin yeterli olmadn syleyen aratrmaclarn ateini krklemeyi srdryor. Ringe Diller, birounun kaybolmasna yetecek kadar uzun zaman nce evrimletiler diyor. Ringee gre, Greenbergin iaret ettii benzer ilk harfler, ok da nemli olmayabilir. Uzak gemie gitmek, dillerdeki deiim oran farkl olduu iin de zor. rnein, zlandadaki ocuklar yzyllar nce yazlm bir yazy rahatlkla okuyabilirken, ngiliz ocuklar iin ayn ey sz konusu deil. Bu nedenlerle, birok tarihsel dilbilimci, M.. 5000den nceki dil deiiklikleri verilerini kabul etmezler; yazl olmayan diller iin de ok fazla geri gitmek konusunda emin deillerdir.

Genlerde Yazanlar
Birka on yl nce, genetik analizler bu tartmalardan etkilendi. Baz almalar, geni ve eski aile balar hakknda destekler sundu. Stanford

eviri: Elif Ylmaz


Mart 2004 9 BLM ve TEKNK

Hint-Avrupallarn zinde
Gnmzden 6500 yl kadar nce, Karadenizin kuzeyindeki aasz bozkrlarda bir grup yar gebe sava ortaya kt. Koyunlar ve keileri gttler; vahi atlar evcilletirdiler. Dilleri, szck says bakmndan, srdkleri kr yaamn yanstacak lde zengindi. Sava eflerinden biri ldnde, byk bir trenle, kurgan ad verilen, topraktan yaplma byk bir tmsein altna gmlrd. Verimsiz bozkrlarda 1000 yl huzursuzca yaadktan sonra, ykye gre, Kurganlar yeni otlaklar aramaya giritiler. Oklarn ve yaylarn, mzraklarn ve bronz hanerlerini alp, at stnde Dinyeper ve Volga nehirleri arasndaki vatanlarn terk ettiler. Bu olay izleyen iki bin yl boyunca, atllar, kltrlerini ve renkli dillerini de yanlarnda getirerek, Avrupann dou ve orta blmlerini, Anadoluyu ve Bat Asyann byk bir blmn istila ettiler. ok ksa bir srede Avrupann ve Asyann tepelerinde, drtnala giden atlarn kard sesler ve yeni bir dilin vurgusu yanklanmaya balad. Bu yeni dil, dilbilimcilerin bugn lk Hint-Avrupa Dili olarak adlandrd dildi. Hint-Avrupa dil ailesinin Erken Bronz andaki yayln aklayan Kurgan varsaym, 20. yzyln byk bir blmnde dilbilimciler ve arkeologlar arasnda yaygn bir biimde kabul gryordu. ABDdeki California niversitesinden, tarihncesiyle ilgili imgelemleri genellikle romantizmle dolu olan bir arkeolog, Marija Gimbutas, bu grn annesi olarak gsterilebilir. Gimbutas, Kurganlarn Avrupa ve bat Asya boyunca istila ettikleri yerlerde Anatanraya tapan anaerkil toplumlar bastrarak, kendi sava dinlerini ve ataerkil kltrlerini zorla kabul ettirmi olduklarn savunuyordu. Ancak, Gimbutasn kuramnn herkese tutulmu olmasnn daha pragmatik nedenleri vard. Bu kuram, bugn tm ktalarda konuulan birbiriyle yakndan ilikili 114 dilden oluan Hint-Avrupa dil ailesinin kkenini evreleyen gizemi zer gibi grnyordu. (Bu dil ailesi, ngilizcenin yan sra, tm German, Roman, Slav, Hint ve ran dillerini de iine alyor). Ancak, 1973 ylnda, Cambridge niversitesinden arkeolog Colin Renfrew, Hint-Avrupa dillerinin yaylmasnn altnda yatan mekanizmann, drtnala koan atlar deil, tarmn yava yava yaylmas olduunu ne srd. Renfrew, Ortadouda yaklak 10.000 yl nce ortaya kan tarma dayal yaam biiminin zamanla yaylmasyla, buday ve arpa tohumlaryla birlikte, iftilerin dillerinin de yeni blgelere tandn savunuyordu. Tarmn, Anadoludan Yunanistana ve Avrupann gneydousuna yaylm olduu gerei gz nne alnrsa, Renfrewin tarmla yaylma varsaym da, Hint-Avrupa dillerinin vatan olarak Anadolu platosuna iaret ediyor. Bata, Hint-Avrupa dillerinin ilk yayln ok erken bir tarihe aldn dndklerinden, birok dilbilimci ve arkeolog Renfrewin varsaymna dmanca tepki verdiler. Ancak son yllarda, st ste gelen yeni bulgular, Kurgan varsaymnn doruluunu nemli lde zayflatt. Kimi arkeologlar, Kurganlarn ata bindii inancndan bile kukulanmaya, kimileriyse,
BLM ve TEKNK 10 Mart 2004

Hint-Avrupa dillerinin vatan olarak Karadenizin kuzeyini gsteren ilk dilbilim zmlemelerini sorgulamaya baladlar. Bugn aratrmaclarn Kurgan varsaymna olan gvenleri azalyor; ancak, teki seenekler de henz ok ekici grnmyor. lk Hint-Avrupa dilini evrimsel biyoloji yntemleriyle tarihlendiren yeni ve ok tartmal veriler, bu dil ailesinin gnmzden 8000 yl ya da daha nce ortaya kt grn desteklese de, birok dilbilimci bu kadar erken bir tarihin doru olamayacanda srarl. Onlara gre, ilk Hint-Avrupallar nereden gelmi olurlarsa olsunlar, lk Hint-Avrupa diline ait szcklerin rekonstrksiyonlar, bu insanlarn Anadolunun ilk iftileri olamayacan gsteriyor. rnein, ngilteredeki Sussex niversitesinden dilbilimci Lawrence Trask, lk Hint-Avrupa dilinin, tekerlekli aralar iyi tanyan bir toplumun dili olduu dncesinde. Ona gre, lk Hint-Avrupa dilinin yaylmaya balad tarih 6000 yldan nce olamaz; bu da, Anadolulu iftilerin yaylmaya balamasndan ok sonras demek.

Atlar, Tekerlekler ve Yn
Hint-Avrupa dillerinin bir vatan olduu grnn gelitirilmesinde Gimbutas ve Renfrew gibi arkeologlar nemli rol oynam olsalar da, bu konuda son sz genellikle dilbilimcilere dyor. Baz durumlarda, birbirinden farkl Hint-Avrupa dillerindeki szckler arasndaki benzerlikler o kadar arpc ki, bunlar fark etmek iin dilbilimi eitimi alm olmak gerekmiyor. rnein, ngilizcedeki brother (karde) szcnn Sanskritedeki karl bhrater, Eski rlanda dilindeki karl brathir; Latincede frater ve Yunancada phrater. Ancak, dilbilimin en dikkate deer baarlar, uzun yllar sren, gerekten kahramanca abalarla lk Hint-Avrupa dilinin ortaya karlmas almalarndan oluuyor. Bu srete bavurulan yntem, bugn dilbilimsel paleontoloji olarak da adlandrlyor. te, bu almalarda elde edilen sonular, birok dilbilimcinin tarmla yaylma varsaymn reddetmesine neden oldu. ngilizcedeki wheel (tekerlek) szcn ele alalm; bu szck, lk Hint-Avrupa dilindeki *kwekwlos szcne dayanyor. (Szcn bandaki yldz iareti, bu szcn bir rekonstrksiyon olduu ve gerekte yaztlarda bulunmad anlamna geliyor. Baz harflerin zerindeki daha kk

harflerse, szcn nasl teleffuz edildiini gsteren bir rehber.) Bu szck, Sanskritede cakras , Yunancada kuklos ve Toarcada (bir zamanlar inin batsnda konuulan, bugn yok olmu bir Hint-Avrupa dili) kukl szcne karlk geliyor. Chicago niversitesinden dilbilimci Bill Darden, gnmzden 5500 yl nce tekerlee rastlanmadn belirtiyor. Dardene gre, hepsi de tekerlek szc iin ortak bir kkene sahip olan Hint-Avrupa dilleri, yalnzca tekerlein bulunuundan sonra birbirinden ayrlm olabilir. Darden ve baka dilbilimciler, boyunduruk, at ve yn iin kullanlan szcklerle ilgili de benzer savlar ne sryorlar. rnein, Los Angelestaki Occidental Collegeden arkeolog ve dilbilimci Elizabeth Barber, wool (ngilizcede yn) szcnn izini srm. Woolun Hint-Avrupa kkeni *HwlHn-. Gnmzden 9000 yl nce Ortadouda koyunlar ilk evcilletirildiinde tyleri kl grnmndeydi. Evcilletirilmelerinden 6000 yl sonra koyunlarn tyleri yumuak ve kvrck yapsna kavumutu. Darden, 9000 yl nce Anadoludan Yunanistana g eden iftilerin, yn, tekerlei, boyunduruu ya da atlar bilmedii savnda srarl. North Carolina niversitesinden H. Craig Melchert de, Darden ve Barberin savlarnn kolay kolay rtlemeyecei grnde. Renfrew, lk Hint-Avrupa dilinin szckler zerinden yaplan bu yorumlarn inandrclktan uzak olduu grnde. rnein, Renfrewe gre, wool ve wheel gibi szcklerin ilk kkeni olan szcklerin onlarla ayn anlam tad varsaym kukulu. Szgelimi, wheel szcnn kkeni, dnmek anlamna gelen daha eski bir szckten tretilmi olabilir. At konusuna gelince, Renfrew ve taraftarlarna gre, yeni bulgular Kurgan varsaymn devre d brakabilecek nitelikte. Gimbutas ve teki arkeologlar, Kurganlarn atlar 5000 yldan da nce evcilletirdikten hemen sonra, uzak lkeleri istila etmek iin atlarna binip vatanlarn terk ettiklerini ne srmlerdi. Bu arada, lk HintAvrupa dilinde, 5000 yl nce Karadenizin kuzeyindeki bozkrlarda bol bulunan koyun, sr, domuz, kpek ve at gibi hayvanlar iin kullanlan szcklerin zenginlii dilbilimcileri uzun sredir etkiliyordu. (Horse --ngilizcede at- szcnn lk Hint-Avrupa ^ ` dilindeki karlysa *Hekwos, Sanskritedeki asvas, Latincede equus ve Eski ngilizcede eoh.) 1960lardan balayarak, Ukraynadaki Dereivka adl bir Kurgan alannda yaplan kazlarda ortaya karlan koyun ve sr gibi hayvanlarla birlikte gmlen atlarn kalntlarnda, atlara taklan gemin neden olduu ypranma izleri bulunduu sanld. Kurganlarn atlaryla vatanlarndan uzaklatklar zamana yakn olarak, gnmzden 5500 yl ncesine tarihlendirilen bu buluntular, atn evcilletirilmesinin en eski kantlar olarak kabul edildi. Son yllardaysa, rnein New Yorktaki Hartwick Colllegeden David Anthony, modern at dileriyle yapt deneylerde, Dereivka atlarnn dilerinde gzlenen ve anma izleri olduunu dnd izlerin oluabilmesi iin, sert bir gemle en azndan 300 saat sren bir atl yolculuk yaplm ol-

mas gerektii sonucuna ulat. Benzer iddialar, 5000 yldan da eski bir alan olan ve kaz almalarnn 1990larn bandan beri yrtld Kazakistandaki Botai iin de ne srld. Ancak, arkeologlar arasnda, bu bulgularn gll konusunda gr ayrlklar var. Yine 1990larda, Cambridge niversitesinden arkeolog Marsha Levine, Dereivka, Botai ve baka kaz alanlarnda bulunan at kemikleriyle bir dizi alma balatt. Levine, ne bu alanlarda, ne de gnmzden 4000 yl nceye ait baka arkeolojik alanlarda, atlarn evcilletirildiine, zellikle de insanlarn ata bindiine dair geerli kantlara rastlanmad sonucuna vard. Levine, rnein Botaide bulunan at kemiklerini incelediinde, bu atlarn omurgalarnda, modern atlarda zerlerine binildiinde oluan bozukluklarn kesinlikle bulunmadn ortaya kard. Gemin neden olduu anma izlerine gelince; Levine, yalnzca Dereivka ve Botaide bulunan atlarn dilerinde Anthonynin gem andrmas olarak adlandrd izlere rastlad ve bu izlerin baka nedenlerle de olumu olabileceini iddia etti. Anthony ve teki aratrmaclarn ne srdkleri kadar eski bir zamanda atlara biniliyorsa da, Renfrew, gnmzden 3500 yl ncesine kadar atlara askeri amalarla binildiini gsteren kesin arkeolojik kantlar bulunmadn belirtiyor. Bu, Hint-Avrupa dillerinin ortaya k olarak gsterilemeyecek kadar ge bir tarih. Renfrew, dilbilimcilerin uzun sredir benimsedii kilit bir varsaym olan, atn Ortadouda bilinmedii varsaymnn da, ksa bir sre nce Anadoludaki 9000 yllk ifti ky atalhykte bulunan kesilmi vahi at kalntlarndan sonra geersiz kaldna da iaret ediyor. Renfrewe gre, bu, Kurgan varsaymnn, Anadoludan tarmla yaylma varsaymna iyi bir alternatif olmadna iaret ediyor; her ne kadar tarmla yaylma varsaymnn doruluunu kantlamasa da.

Genler, Szckler ve Aalar


Birok uzman, Kurgan ve Anadolu varsaymlar arasndaki tartmann, modern Avrupallarn genetik

zelliklerinin izini sren almalarla zlebileceini umuyordu. Dorusu, 1970lerde ve 1980lerde yaplan aratrmalarn ilk sonular, gnmzden 8000 yl nce tarmn ilk zamanlarnda byk bir topluluun Anadoludan g etmi olduu inancn gl bir biimde destekliyordu. Ancak son yllarda genetikbilimciler, bu resmin ayrntlarnn ilk bata dnlenden ok daha farkl olduunu ve Avrupadaki ilk avc-toplayclarn da modern gen havuzuna nemli katklar yapm olabileceklerini buldular. Bu karmaann bir sonucu olarak, Renfrew de iinde olmak zere tartmada taraf olanlarn ou, topluluklarn hareketlerine ilikin genetik bulgularla Hint-Avrupa dillerinin yayl arasnda dorudan balant kurmaya almak iin henz erken olduunu dnyorlar. imdiye kadar genetik bulgularn tartmaya katklar d krkl yaratm olsa da, bu durum evrimsel biyologlar tartmalara katlmaktan alkoyamad. 2003 yl Temmuz aynda, Cambridge niversitesinden genetikbilimci Peter Forster ve sviredeki Zrich niversitesinden Alfred Tothun, Avrupadaki Kelt dillerinin ilk olarak ne zaman birbirinden ayrldklarn zmek amacyla, biyologlarn canllarn evrimsel soyaalarn oluturmada kullandklar matematik ve hesaplama yntemlerini uyguladklar bir almalar yaymland. Bu hesaplamalar srasnda, HintAvrupa dillerinin ilk ne zaman birbirlerinden ayrlmaya baladklarn gsteren bir tarih de ortaya kt. Bu, Kurgan varsaym iin ok erken, ancak Renfrewin varsaymyla tutarl bir tarih. Forster ve Toth, Keltenin Hint-Avrupa dillerinin kalanndan ayrln tarihlendirmek iin, Galce ve Latince olmak zere iki dilde yazlm yaztlar kullanmlar. (Galce, Keltenin Fransada konuulan biimiydi.) Aratrmaclarn en iyi tahminlerine gre, bu, gnmzden yaklak 5200 yl nce gereklemiti. Oysa Kurgan varsaymna gre, Atlas Okyanusu kylarnda, Kurgan vatannn batsna binlerce kilometre uzaklkta gerekleen bu ayrl ok daha ge olmutu. Forster ve Toth, elde ettikleri verilerin nda tm Hint-Avrupa dillerinin ortak kkenini ele aldklarnda, Hint-Avrupa dillerinin Avrupaya ilk kez, 1900 yl eksik ya da fazlayla, gnmzden yakdev yerleim yeri, grkemli duvar resimleriyle de n kazand. Renfrew ve teki arkeologlar, atalhykte ve Yunanistandaki erken yerleim yerleri arasnda mimari, anak mlek ve heykelcikler bakmndan da benzerlikler bulunduuna dikkat ekiyorlar; bu benzerlikler, Yunanistann ve Avrupann geri kalannn tarmla tanmasnda srama tahtasnn Anadolu olduunun bir gstergesi. Dorusu, Asyann batsndaki ve Avrupadaki arkeolojik alanlarda yaplan radyokarbon tarihlendirmeleri, tarmn ilk olarak gnmzden 11.000 yl nce Ortadouda ve 10.000 yl nce Anadoluda ortaya ktn ve 8000 yl nce Yunanistana yayldn gsteriyor. 500 yl sonraysa, Balkanlardaki ve Orta Avrupadaki kylerde de tarm topluluklar ortaya kmaya balamt. Dnyann ilk iftilerinin hasat ettii yedi kurucu ekinin hepsinin yabani atalarnn kkeninin Trkiyenin gneydousuyla Suriyenin kuzeyine dayand ortaya karld. rnein, ok yakn bir zamanda, einkorn budaynn kkeninin, Trkiyenin gneydousunda bulunan ve arkeologlarn hem yabani, hem de ehliletirilmi einkorn tohumlar bulmu olduklar 9600 yllk baz Neolitik yerleim yerlerinin ok yaknndaki Karacada Dalarna dayand ortaya karld. Renfrew, Orta Anadoludaki en byk Neolitik yer-

lak 10.100 yl nce yayld sonucuna varmlar. Bu tarihler kabaca, Yeni Zellandadaki Auckland niversitesinden evrimsel biyologlar Russell Gray ve Quentin Atkinsonun, Kurgan ve Anadolu varsaymlarn snamak amacyla ayn yntemleri kullanarak giritikleri ve 2003 Kasm aynda yaymlanan daha sistemli bir almann sonularyla da tutarl. Gray ve Atkinsonun en iyi tahminlerine gre, HintAvrupa dillerinin birbirlerinden ilk ayrl, gnmzden yaklak 8700 yl nce gereklemiti. Bu tarih, tarmn Anadoludan Yunanistana ilk yaylyla da akyor. Yine de, bu tr zmlemeler, evrimsel biyoloji yntemlerinin, dilbilimi sorunlarnn zmnde kullanlmasnn uygunluundan kuku duyan birok dilbilimciyi ikna etmeye yetmiyor. Delaware niversitesinden dilbilimci Alexander Lehrmana gre, bir dilin szck hazinesinin canllar gibi davranacan varsaymak iin geerli bir neden yok. Ancak, sonu olarak yeni bulgular, tartmann her iki yanndakileri de varsaymlarn yeniden gzden geirmeye itiyor. Bu ekimeli alanda herkesin ayn dncede olmasn beklemek g olsa da, baz uzlama noktalar bulunabilir. Gray ve Atkinson, gnmzden 6500 yl nce dillerin hzl bir biimde birbirinden ayrmasyla Roman, Kelt ve Balto-Slav dil ailelerinin ortaya ktn belirlemiler. Bu tarih, Kurganlarn Karadeniz bozkrlarnda yaadn gsteren en eski bulgularla rtt iin, Gray ve Atkinsona gre her iki tarafta da hakllk pay olabilir: lk Hint-Avrupa dillerini bata iftiler yaymlard; ancak dillerin daha da uzaklara tanp yaylmasn Kurganlar kkrtmlard. Yani, Kurgan varsaymyla Anadolu varsaymnn birbirleriyle elikili olduklarn dnmeye gerek olmayabilir.
M. Balter, Search for the Indo-Europeans. Science, 27 ubat 2004

eviri: Asl Zll


Litvanya

Beyaz Rusya
Polonya

UKRAYNA
Dinyeste r

Din

yep

Kurgan Vatan Olduu Sanlan Blge


er

Volg

Don

Slovakya Macaristan

Moldovya Dereivka Romanya


Tuna

Neden Anadolu?
Kimi arkeologlar Hint-Avrupa dillerinin kkenini ortaya karmak iin Kurgan hyklerini incelerlerken, bakalarysa, Anadolunun daha da eski kltrlerine odaklanyor. Anadolu, gnmzden 8000 yl nce hem Hint-Avrupa dillerinin tohumlarnn atld hem de tarmn Avrupaya yaylmaya balad yer olabilir. Anadoludaki birka kaz yerinde yaplan son aratrmalar, bu geni platonun, sanat ve kltr bakmndan zengin insan topluluklarna ve tarmn yaylmasnda kilit rol oynayan tahllara ve baklagillere ev sahiplii yapm olduunu gsterdi. Hint-Avrupa dillerinin kkeninin tarmla yaylma modeline dayand varsaymnn ba savunucusu, Cambridge niversitesinden arkeolog Colin Renfrew, tarmn Avrupaya Anadoludan geldii konusunda herkesin gr birliinde olduunu, bu durumda burann dillerin de birbirinden ayrlarak farkllamak zere ilk yola kt yer olmas gerektiini belirtiyor. Anadolunun tarihncesi dnemlerdeki nemi, burada, Konya yaknlarndaki atalhykte yaplan kazlarda, bugne kadarki en eski ve en byk tarm topluluunun ortaya karld 1960lardan bu yana salam bir biimde ortaya konmu. 10.000 kiinin yaad bu

Bosna

Karadeniz

Yugoslavya Bulgaristan
Makedonya Arnavutluk Yunanistan
Ege Denizi
Fra t

TRKYE atalhyk Konya Platosu

yon Denizi

Suriye Kbrs Lbnan Akdeniz 800 km srail rdn

leim yeri olan atalhykn, Hint-Avrupa dili konuan topluluklarn en azndan- balca kaynaklarndan biri olduuna inanyor. atalhyk kazlarnn yneticiliini yapan Stanford niversitesinden arkeolog Ian Hodder, yerleim yerinin evresinde yaplan incelemelerin, bu byk kyn, yaknndaki kk yerleim yerleriyle yakn iletiim iinde olabileceine iaret ettiini belirtiyor. Hoddere gre, bu durumda btn bu insanlarn birbirleriyle konumann bir yolunu gelitirmi olmalar gerekiyor. Yine de, Hint-Avrupa dillerinin kaynayla ilgili tartmalar zmlenmeden, Neolitik kltrlerle dillerin ayrarak yaylmas arasnda bir bant kurmaya kalkmann, mitsizlik iinde her areye bavurmaktan da fazlas olacan dnyor.

Mart 2004 11 BLM ve TEKNK

Kklerden
Eski metin ve bilgisayar benzetimleri, dilbilimcilerin szcklerin ve gramerin yzyllar iinde nasl evrimletiini kefetmelerine yardmc oluyor. Eer gnmzn rahiplerinden biri, 11. yzyl ngilizce elyazmalarndan biri olan The Lords Prayer (Tanrya Yakar) okumaya kalksayd, Tanrnn yardm olmadan onu anlayamazd! Heofonum (Heavens, Gkler) ve yfele (evil, kt) gibi, bir eyler artrabilen szckler dnda, metnin byk blm ona hi bir ey ifade etmeyecekti. Hatta, metnin birebir yaplan evirisi sonucunda ortaya kan Our daily bread give us today (bizim gnlk ekmeimiz bize verin bugn) gibi gramer yaps bilmeceden farksz cmlelerle babaa kalacakt. Aratrmaclar, dillerin genellikle binlerce yl iinde yavaa evrimletiini dnseler de, birka yzyllk bir dnemde oluan deiimler, ortaadan bu yana bilimadamlarnn kafasn kartrd. ngiliz yaymclarn nderlerinden William Caxton, 600 yllk bir metni okumaya altktan sonra 1490 ylnda u szlerle yaknyor: Kesinlikle bu, ngilizceden ok Almanca yazlm gibi. Anlayamadm gibi, anlalr hale de getiremedim. Bu tr metinlerin karlatrmal olarak incelenmesi, aratrmaclara dilin nasl bir evrimsel yoldan getiini bulmalarnda yardmc oluyor. Dilbilimciler, yazl tarihte, szcklerin ve gramerin gemi 1200 yllk evrimini inceleyerek, dillerin geliiminin ardndaki genel prensipleri anlamay umuyorlar. Philedelphiadaki Pennsylvania niversitesinden dilbilimci Anthony Kroch, dil ve dildeki deiimlerin 50.000 yl boyunca ayn ekilde deiim gsterdiini varsayarsak, modern dildeki deiimlerin, erken dnemde dillerin deierek birbirinden nasl ayrldna k tutabileceini sylyor. 19. yzyldan bu yana bu mit, aratrmaclar ngilizce, Franszca ve teki dillerdeki eitli gramer, yap ve fonoloji deiimlerini kaydetmeye yneltti. Son 30 ylda, konuya hem kuramsal hem de tarihsel adan yaklaan ok sayda dilbilimci, dikkatlerini bu deiimleri incelemeye yneltti. Ayrca dilbilimcilerse, incelemelerini iler durumdaki toplumsal ve tarihsel kuvvetler zerinde younlatrdlar. Bilgisayar destekli dilbilim alanndaki gelimelerle, aratrmaclar imdi de, deiimlerin bir topluma nasl yayldklarn ve ok dilli toplumlarda nasl ortaya ktklarn anlamak iin bilgisayarl modellemeler yapyorlar. Benzetimler, bir zamanlar yalnzca insann aratrmac doasyla zlebilecei dnlen olguya ynelik almalara duyarllk katyor. Cambridge niversitesinden Ian Roberts bu konuda yle diyor: Dil deiimleriyle ilgili yaplan bilgisayarl modellemeler, henz balang aamasnBLM ve TEKNK 12 Mart 2004

Byk byk bykbabann ngilizcesi. M.S 937 ylnda, bir savala ilgili olarak yazlan bu iir, ngilizcenin hzl deiiminin bir gstergesi.

da. Ancak, bu deiim mekanizmasnn ardnda yatan nedenleri anlamamza imdiden yardmc oluyor.

Vikinglerin Sesi
Dilbilimciler, dildeki deiimi bir paradoks olarak gryorlar. ocuklar, dili anne-babalarndan, onlarla iletiim kurabilecek biimde reniyorlar; dilin bir ekilde deimesi iin bir neden yok gibi grnyor. Ancak, deiimin biimi ve hz dile gre deise de, tarihteki metinler deiimin yaygn olduunu gsteriyor. Klasik bir rnek gsterirsek, 10. yzylda ngilizce, gnmzde Almancada geerli olan nesne-eylem yapsna sahipti. Buna gre cmleler u ekilde kuruluyordu: Hans must the horse tame (Hans zorunda at ehliletirmek). 1400l yllardaysa, nesne-eylem yaps ngilizcede bildiimiz Hans must tame the horse (Hans at ehliletirmek zorunda) eklinde kullanlyordu. Almanca, basit gramer yapsn korurken, Franszca da ngilizcedekine benzer deiimi 16 yzylda yaad. Aratrmaclar, bu tr deiimlerin nedenini bulmak iin, onlar evreleyen tarihsel koullar bulmaya alyorlar. Pennsylvania niversitesin-

den Kroch ve arkadalarnn getiimiz birka yl iinde yaptklar almada, ngilterenin kuzeyinden ve gneyinden alnan dini metinler karlatrld ve su sonuca varld: Kuzey blgelerde konuulan ngilizce, 11. ve 12. yzyllarda Viking fatihlerinin, eski ngilizce konuan yerli Anglo-Sakson kadnlaryla evlenmeleriyle deiim srecine girmi, iki dilin bir araya geldii evler, dilin deiimi iin ortam olmutu. rnein, Eski ngilizcede kii, say ve zaman belirtmek iin vurgulu sonekler vard. Gnmzde, Eski Orta ngilizce olarak adlandrlan dili konuanlar belki de skandinavlarn btn eylem biimlerini izlemekte zorluk ekmeleri nedeniyle - daha basit eylemleri kullanmaya balam ve gnmzdekine yakn, basitletirilmi bir sistem oluturmulard. Dardan gelen saldrlar ve teki d etkiler olmasa, diller uzun dnemler boyunca deimeden kalabilir. rnein, Japonca ve zlandaca, 800 ylndan bu yana pek deimemi. Ancak aratrmaclar, yaltlmln deimezlii garanti etmediini de vurguluyorlar. Deiimler, gramer kaymalar ve dil konuulurken meydana gelen kk deiiklikler gibi ieriden kaynaklanan etkilerle de tetiklenebilir. Franszca, bu konuda rnek gsterilebilir. 16. yzyla kadar, eylem (E), her zaman ikinci srada olduu halde, bundan sonra konumu deiti. Nesneden (N) sonra, zneden () nce gldii srece eylem, artk istedii konumu alabiliyordu. Modern Franszca ve Modern ngilizce de bu EN yapsna sahip. rnein, Lors oirent ils venir un escoiz de tonnere (Sonra duydular onlar bir gk grlemesi biimindeki cmle, Lors ils oirent un escoiz de tonnere (Sonra onlar bir gk grlemesi duydular) biimine dnt. 13. ve 17. yzyllar arasnda, her yzyldan rnek birer metni karlatrarak belgeleyen Roberts, deiimlerin Orta Franszca konuanlarn zne adllarnn zerindeki vurguyu kaldrmasndan ve dili renen ocuklarn, adllar aka duymalarndan kaynaklandn dnyor. Roberts, fonetik gerilimdeki bu azalmay, yazl dildeki deiimlere balyor. rnein, zne adllar, daha nce, I only (ben sadece) gibi niteleyicilerle birlikte kullanlrken, sonra bu niteleyiciler kullanlmamaya baland. Roberts, bunun sonucunda, vurgunun azaldn sylyor. zne adlyla balayan cmlelerde, eylem dinleyiciye cmlenin ilk szc gibi geliyordu. Bu anlam belirsizlii, eylemin her zaman ikinci srada geldii yapnn sonu oldu ve EN gramerinin yolu ald.

John Alr Kitab


Yeni bir gramer yaps, birden bire ortaya kamaz. Tek bir konumac ya da dili yeni renen bir yetikin tarafndan retilen yeni bir szck ya da

n Gklere
kalbn neden olduu deiim, teki konumaclar tarafndan yakalanp sonraki kuaa aktarlmal. Tarihteki metinler, byle bir deiimin tm topluma yaylabilmesi iin yzyllarn gemesi gerektiini gsteriyor. Washington DCdeki Georgetown niversitesinden dilbilimci David Lightfoota gre, geni lekli dil dnmn anlamann anahtar, bir kuakta yaylan yeni biimlerle, kuaklar boyunca oluan byk gramer kaymalar arasndaki balant. Bu balant, ona ve birok bakasna gre, bir dilin kazanm demek. ocuklar, bir nceki kuakta oluan bir deiimi basite ileriye tayabilirler. Ancak, Lightfoota gre bundan da nemlisi, ocuklarn renim srelerine bal olarak bir gramer kuraln farkl yorumlayarak deiimlere bizzat neden olabilmeleri. Yetikinler gibi, bir ekilde farkl bir gramer sistemini kullanmaya balayabilirler. Kuaklar boyu tekrarlanan bu durum, dilin dramatik bir ekilde yenilenmesine yol aabilir. Chicago niversitesinden Partha Niyogi gibi bilgisayar tekniklerini kullanan dilbilimciler, bu tr evrimlerin dinamiini anlayabilmek iin, bilgisayar modellerinden yararlanyorlar. Amalar, toplumdaki bireysel deiimlerle dildeki deiimlerin ilikisini karmak. Niyogi, bunu dilin deiim yksndeki ana unsur olarak adlandryor. Niyogi ve Massachusetts Teknoloji Enstitsnde bilgisayar bilimcisi olan Robert Berwick, bu unsuru d hatlaryla zme giriimlerinden birinde, dilin kuaklar arasnda geiini canlandran modeller oluturdular. ki tip konumacdan oluan sanal bir topluluu ele alarak ie balad. lk tip, bir grup gramer kurallar kullanyordu. rnein, ngilizcede olduu gibi, tm yaplarda eylem-nesne sras kullanyor ve John buys the book (John kitab satn alr) ya da I know that John buys the book (Ben biliyorum ki John kitab satn alr) gibi cmleler oluturuyordu. teki grupsa farkl bir gramer, Almancadakine benzer bir gramer kullanyordu (ilk eylem ikinci konumda, ancak ikinci eylemin nesnenin ardnda). kinci grameri kullananlar da ilkini kullananlara benzer cmleler (John buys the book gibi) oluturmakla birlikte, baka yapda (I know that John the book buys) cmleler de ortaya kyordu. Aratrmaclar, bu topluluktaki ocuklar iin, her bir rencinin yetikinlerle dilsel ilikisi dorultusunda, mantksal admlarla gramer kurallarn kavrad bir renme dizisi yarattlar. Bu sanal topluluun dillerindeki davranlar kuaklar boyunca izleyen Niyogi ve Berwick, artc birtakm sonular karmaya balad. Topluluk beklenenin tersine, ne ounluun kulland grameri kanlmaz bir ekilde benimsiyor ne de iki gramerin basit olann yeliyordu. Bunlarn yerine, John buys the book gibi, daha az belirsizlik tayan, daha basit olmakla birlikte iki gramer tipine de ait gibi grnen belirsiz cmleleri daha az barndran gramer tipi galip geliyordu. Bir baka deyile aznlk, gramerce belirsiz cmleleri ounlua gre daha az oranda ama srekli kullanyorsa, grubun tm, zaman iinde aznln gramerine yneliyordu. lk kez Nisan 2002de Harvarddaki Uluslararas Dil Evrimi Konferansnda almay sunan Niyogi, daha sonra bunu bir kitap olarak da yaymlad. Niyogi, burada, bir avu bireyin konutuu deiik bir gramerin, kkl bir grameri bile deitirebileceini bulmalarna deiniyor. Buna gre, deiik grameri kullanan bireylerin kulland aprak cmlelerin oran, kkl gramerinkinin altna inene kadar, baskn gramerin zerinde kuaklar boyunca herhangi bir tehdit oluturmadan kalmas da olas. rnein, sosyokltrel etkenler nedeniyle, aznlk ngilizcesi konuanlar, John buys the book gibi tek cmlecikten oluan cmleleri kullanmaktan vazgeebilirler. Bu, konumalar daha karmak yapsa da, gramer olarak daha az aprak hale getirebilir. Bu durumda dili renenler, ok cmlecikli yaplar daha sk duyacaklar. Niyoginin nerdii deiim mekanizmasnn kendi dil kazanm anlaylarna iyi uyduunu syleyen Maryland niversitesinden dilbilimci Norbert Hornstein, Biraz iyi bilgi ok miktarda kt bilgiye kar koz olarak kullanlabilir diyor. Ayrca, kVikinglerin miras. Viking yamaclar, ngilteredeki bu heykelde betimlendii gibi, ngilizce zerinde de etkilerini braktlar.

k yerel deiimlerin nasl btn topluma yayldnn da olas bir aklamas olduuna deiniyor. Bu deiim yksnn gerekle uyuup uyumadn anlayabilmek iin, bilgisayar modellerinin gerek dnyayla karlatrlmas gerekiyor. Ne var ki Niyogi, bunun yllar sreceini dnyor. Bununla birlikte, daha geni bir bak asyla, aratrmaclar bilgisayarl yaklam, ana hatlaryla gerek dnya canlandrmalaryla zaten eletiriyorlar. rnein, Cambridge niversitesindeki dilbilimcilerden Ted Briscoe, iki ya da daha ok grubun birbiriyle uzun sren etkileiminden doan dilleri modelledi. zellikle, 1860 ile 1930 yllar arasnda yerlilerin, Avrupallarn ve in, Portekiz ve teki lkelerden gelen iilerin etkisiyle gelien Hawaii ngilizcesini ele ald. Briscoenun benzetimi, kk ama deiik diller konuan bir grupla balad ve yetikin gmenlerin dnemsel olarak katlmyla ekillendi. Bulduu, ocuk ve dili yeni renenlerin doru karm salandnda, iki kuak sonra EN cmle yapsnn ortaya ktyd. Bu, Hawaii dilinin EN cmle yaps dahil, birok zelliinin ikinci kuak dil renenlere kadar kararl hale gelmediini gsteren teki deneylerle uyuuyor. Chicago niversitesinden toplumbilimci Salikoko Mufwene, dil deiim mekanizmasnn ayrntl resminin, bilgisayarla alan aratrmaclarn ok zel balamlarda baarl olmasyla ortaya kaca grnde. rnein, sekiz Avrupalnn ve iki Afrikal klenin yaad bir evde konuulan dillerdeki deiimleri modellemek, daha geni kitlelerdeki dil evrimini aydnlatmaya yardmc olabilir. Mufwene, yle aklyor: Bu rnekteki iki Afrikal, yeni ortamda o kadar kaybolacaklar ki, birka ay sonra Avrupa dilinin bir uyarlamasn ikinci dil olarak konuuyor olacaklar. Afrikallardan birinin, bir beyaz smrgecinin ocuunu tayan bir kadn olduunu varsayalm. ocuk, babasnn dilini konuma eiliminde olacak; nk evde konuulan baskn dil bu. ocuk bydnde, yeni klelerin ocuklar iin bir rnek olacak. Yerli olmayanlar, toplumun yeni ortaya kan dilinde ok snrl bir etkiye sahip olacaklar. Mufweneye gre, eer ok sayda yeni klenin gelmesiyle topluluk nemli lde genilerse, etkileimin dinamii deiecek ve anadili Avrupa dillerinden biri olmayan daha fazla sayda birey rnek rol stlenecek. Bu durumda ocuklarn, yerli olmayanlarn konutuu dilden daha fazla etkilenmesi kanlmaz olacak. Bu ocuklar, yeni kazandklar dil yapsn sonraki kuaa aktaracaklar; zamanla yeni bir Avrupa dili trevi ortaya kacak. Mufwene, bu yolda ayrntl modellemelerin yaplmasyla, toplum geliiminin yaps ve nfus kaymalar gibi, aratrmaclarn gzden karm olabilecei nemli etkenlerin ortaya kaca grnde.
Bhattacharjee, Y., From Heofonum to Heavens, Science, 27 ubat 2004

eviri: Alp Akolu


Mart 2004 13 BLM ve TEKNK

Dillerin Gelecei
dursun, listenin tabanndaki yeler iin durum pek parlak deil. Birok dilbilimciye gre, gnmzde varolan yaklak 6000 dilden % 90 kadar da kuruyup gidecek. Hem de nmzdeki yzylda. Bu, belki de her gn en az bir dilin lm demek. Birlemi Milletler evre Programnn (UNEP) 2001 ylnda yaymlad bir basn bildirisi, yle bir blm ieriyordu: Bir dili ve o dilin kltrel ieriini kaybetmek, doal dnyayla ilgili ve baka rnei olmayan bir bavuru kitabn kaybetmek gibi bireydir. Bildiride yerel dillerin, o blgedeki toprak ynetimi ve kltrel yaamla balants, ve bu yaam biimini derinlemesine anlamaya yapt katk zerinde de duruluyordu. Ancak, bir yandan yerel ve grece eski diller kaybolurken, bir yandan da ortaya kan yeni kentsel ve melez dillerin, kresel eitlilii korumas bekleniyor. Kentler, dillerin birbirleriyle kart ve dil deiiminin hzland yerler. Dnyann hzl gelimekte olan kentsel blgeleriyse, bu yeni melez dillerin remesi iin ideal koullar salyor; tpk ngilizcenin, dnyann drt bir yannda konuulan yzlerce yeni biimi gibi. Ancak, gmen dillerinin ayakta kalmasn salayan da yine gelecein kentleri olacak. Etnik aznlklar, imdilerde byk lde kendi yurtlar dnda yaayan insanlardan oluuyor. Bu kiiler birlikte yolculua kyor, ayn film ve televizyon kanallarn seyrediyorlar ve srekli bir iletiim halindeler. Sonuta, birok blgede dilin yanstt toplumsal kimlik ve alar, giderek daha dank ve corafyadan da daha bamsz duruma gelmekte. Bu nedenle, birbirlerinden corafi snrlarla ayrlan lehelerin iyice azalacak olmas da, ngrler arasnda.

Dnyadaki dil sistemi, nfus hareketlilii, yeni teknolojiler ve uluslararas iletiimin artmasna bal olarak hzl bir deiim srecine girmi bulunuyor. Bu deiikliklerin hem yazl hem de szl iletiimi etkileyecei ise kesin. Gelecekte baskn hale gelen dil, belki de ngilizce olmayacak; ok dil bilme gereklilii de byk olaslkla artacak. Baz diller kaybolma yoluna girerken, ehirler ve baz toplumsal birimlerdeyse yeni diller ortaya kmaya balad bile. u sralar, dilsel tarihin olduka kritik bir dnm noktasndayz. Yzyllar boyunca evrimleerek gnmze gelen diller sistemi, bir kriz noktasna ulam ve yeni bir yaplanma srecine girmi durumda. Belki de bir 50-60 yln ardndan, kendimizi yeni bir dil dnyasnn iinde bulacaz. Uzmanlarsa, ayrntlar kesin olarak belirlemenin glnden szetmekle birlikte, genel bir tablonun imdiden ak bir ekilde ortaya ktn sylyorlar.

k sonular verse de gelecekteki dil kullanmna ilikin olduka net saylabilecek bir grnt ortaya karyor. Beklenmedik saylabilecek eilimlerden bir tanesi, ngilizce iin ortaya kan bariz d. (ekil 1) 20. yzyln ortalarnda kresel nfusun neredeyse % 9u anadil olarak ngilizceyi renip konuurken, bu orann 2050 ylna gelindiinde % 5e dmesi bekleniyor. inceyse, anadil olarak ele alndnda, dnyada en ok konuulan dil olma konumunu srdrecee benziyor. ngilizcedeki d ve Arapa konuanlarn saysndaki artla, sonraki drt dil de birbirlerine yaknlaarak 2050 ylna kadar hemen hemen ayn duruma gelecekler. Asl arpc deiiminse, bir sonraki ligde (Bengalce, Tamil ve Malay dilleri) grlen hzl artlar olaca sanlyor.

Modern Dillerin Sonu


Bu tr gelimelerden birou, dil iin normal olarak ele aldmz ve yzyllar sren bir modernleme deneyimiyle ekillenmi baz kavramlar kanlmaz olarak yeniden sorgulamamza neden olacak. Modernlemenin kkeni, zerk devletlerin ve kapitalist toplumlarn ortaya k, kuzey Avrupadaki protestan reform hareketleri, eitli metinlerin geni kitlelere ulatrlmasna olanak veren matbaann gelitirilmesi gibi, olduka karmak tarihsel etkenlere dayanyor. Yzyllar sren gelimelerle ortaya kan gramatik ve szlk yaplarn kazanm birer ulusal dil olan modern diller de bu srecin rnlerinden biri. Szgelimi, ngilizcedeki ulusal dil projesi Shakespeare ve Dryden gibi air ve yazarlarn, Latince ve Yunancayla yaptklar kyaslamalarla ngilizcenin aklarn kapatmaya altklar 16. yzylda balamt. 17. yzylda iin iine bilim dili (Newton, yazlarn nce Latince, sonra da ngilizce yaymlamt), 18. yzylda szlk ve gramer kitaplar girdi. 19. yzylsa, alana ticaret reklam, uluslararas diplomasi ve iletiimin birok baka yeni biiminin katld bir dnem oldu.

Diller Aras Rekabet


Kresel nfus hareketlilii, bu krizin nedenlerinden bir tanesi. 20. yzylda dnya nfusu hzla artm olmakla birlikte, bu artn byk bir blm az gelimi lkelerde gzlendi. Bu eilim, yllar (daha dorusu onyllar) birbiri zerine eklendike, anadiller baznda konuulan diller sralamasn da deitirmekte. Sonuta, 20. yzyl sonundaki ilk on sralamasnn (bkz. Tablo), 2050 sralamasn temsil etmeyecei kesin gibi. Uzmanlar, anadili ngilizce olanlar gibi daha byk, dolaysyla da zerindeki istatistiksel verilerin daha fazla olduu gruplar iin tahminlerde bulunmann, sanlandan ok daha zor olduunu sylyorlar. Tablodaki rakamlar, Birlemi Milletler nfus tahminleri ve her lke iin ayr ayr yaplan dilsel istatistiklere dayal. Yntem, yaklaBLM ve TEKNK 14 Mart 2004

eitlilik Yok mu Olacak?


Dillerden bir ksm, gelecein dnya sralamasnda yksek konumlar iin birbirleriyle kapaTablo: 1995 yl iin, sralamadaki ilk 10 dili anadil olarak konuanlarn says (kresel lekte)

Dil 1. ince 2. ngilizce 3. Hindu/Urdu 4. spanyolca 5. Arapa 6. Portekizce 7. Rusa 8. Bengalce 9. Japonca 10. Almanca

Kii Says (milyon) 1113 372 316 304 201 165 155 125 123 102

ok-Dilli Bir Gelecek

Da nim ar ka L ks em bu Fin rg lan di Av ya us tu ry Be a li ka Al ma ny a Yu na nis ta Fr n an sa ta lya Po rte kiz sp an ya

Ho lla n sv da e

art, iki-dillilie doru giden ok daha geni, kresel eilimin bir paras. Avrupadaysa, kuzeyden gneye uzanan bir ngilizce dalgas yaylm durumda. sve, spanyolca Danimarka ve Hollanda nfusunun yaklak Hindu/Urdu % 80i, imdi rahatlkla ngilizceyi akc biArapa imde konuabildii iddiasnda. Fransa, bu konuda bir gei srecindeyken talya, sekil 1: Dnya nfusunun ngilizce, spanyolca, Hindu/Urdu ve Arapa dillerini panya, Yunanistan ve konuan kesimi iin deimesi ngrlen yzdeler. Portekizdeyse ngilizAma tablo u sralarda ciddi biimde deiice renme yar hz alm durumda. Bu lkeleryor. Ekonomik, kltrel ve politik boyutlaryla de renci ve alan kesim artk ngilizce konuiletiim uluslararas hale geldike, eski uluslaur saylyor. ngilizce, artk bilgisayar gibi, ilraras diller de ilevselliklerini yitiriyorlar. svekretimin bir paras. Asyann birok blgesine gibi daha dar kullanml diller, bilim, niversideki iverenlerin gzleriyse, artk ngilizcenin te eitimi ya da lkeler aras iletiim benzeri tesinde; nmzdeki 10 yl iinde de, zorunlu alanlarda kullanlmaktan ok, birer yerel dayaikinci dil byk olaslkla Mandarin dili olacak. nma ve kiisel iletiim dili haline geliyorlar. ngilizcenin yansra baka temel dillerin de ngilizce gibi byk diller de bu arada, angeleneksel snrlarn aarak yaylmalar, bir lcak st dzey ve sekin rneklerinin halka erike, bir dil anlayn zayflatm durumda. Yeni mesini garantilemi olan dilbilimsel bekilerini dnya dzeninde birok kiinin birden fazla dil hzla yitirmekteler. Yeni teknoloji ve teknikler konuaca ve rutin iler iin bir dilden dierine (szgelimi, artk dergilerin neredeyse ev bilgisagei yapacaklarna kesin gzyle baklyor. Anayarlarnda bile dzenlenip baslabiliyor olmas), dili ngilizce olanlarnsa, bu ok-dilli topluma tdilin doru kullanma bak asnn yava yamyle dahil olmakta glk ekecekleri tahmin va deimesi, yayn ekonomisindeki deiiklikediliyor. ler vb, standartlarn bozulmasna yol am durumda. Yazl dil, artk daha ok konumann ltlerini yanstyor; szlkler artk en son argo szckleri de kapsyor, nk bunlar gazetelerde Bunca deiimin, dilbilim kurallarna da yanbile var. E-posta diliyse arada. Yazl bir dil mi sasmas kanlmaz. 19. yzylda dil zerinde yapylacak, yazya dklm konuma dili mi? Yoksa lan akademik almalar, daha ok szckler yeni bir gayrresmi yaz tr m? (zellikle de etimoloji olarak bilinen tarihsel altdisiplini) ve fonetik (sesbilim) zerineyken, 20.yzylda arlk daha ok gramere; zellikle de ngilizce gibi dillerdeki szdizimi (sentaks) sGelecee dil asndan bakan birok kiiye ralamasyla ilgili olarak ortaya kan sorulara vegre, btn dnya yaknda ngilizce konuuyor rildi. olacak. Ancak kkleri 19. yzyla dayanan bu 1957de nl dilbilimci Noam Chomskynin gr, yine biroklarna gre de gnn geirdevrimsel nitelikteki kitab Szdizimsel Yapmi. ngilizcenin, dnyann yeni dilbilimsel dzelar yaymlandktan sonra szdizimi, dilbilimin nini biimlendirmede byk rol oynayacandan merkezine oturdu. Ancak uzmanlara gre, bu kuku duyulmasa da, asl etkisinin, dnyann her Chomskyci yaklamn dilbilimcileri bir kmaz yerinde iki, hatta ok dil konuan nesiller yaratsokaa gtrd gr, belki de gelecekte mada olduu dnlyor. gereklik kazanacak. nk, yaklak u son 50 ABDde spanyolca konuanlarn saysndaki yldr szdizimi kuramlarnn, insanlarn gerekte koekil 2: ngilizce konutuklar iddiasnda nutuklar dilin zellikleriyle olan Avrupa Birlii lkeleri iin ortaya badamadn, ve insan kan oranlar. bilincinin evrensel zellikleriyle ilgili almalarn soyutluunda kaybolup gittiklerini gzlyoruz. Gnmzn eitim, biliim, gvenlik gibi gerek soru ve sorunlarna uyarlanabilecek kuramlar gelitirmeye hevesli dilbilimcilerse, modern bilgisayarla olanakl hale gelen veri inceleme yntemlerinden yararlanmangilizce

ya balam durumdalar. Gerek-dnya metinleri ve konumalarndan oluan dev bir ariv zerinde dil kalplarn inceliyorlar. Bu tr byk lekli almalar, gramer aratrmaclarn yzlerce yldr uratrm bir konuya; neden herhangi bir dil iin geni kapsaml ve kesinlik ieren bir gramer retilmemi olduu sorusuna (20. yzyln balarnda, antropolog ve dilbilimci Edward Sappir, btn gramerlerin bir yerlerinde atlak ierdiini sylemiti) imdiden bir yant nermi grnyor: bunun belki de zaten gerekli olmad. Szckler ve birbirleriyle olan karmak etkileimi ele aldmzda, insan beyninin szcklerin ne tr rntler oluturduklar, ne tr metinlerde yer aldklar, ne tr szck oyunlarna gebe olduklarna ilikin deneyimi depolama zelliine zaten sahip olduunu gryoruz.

Yazl Metinler
Dilbilimcilerin, metinlerin giderek artan hzla deien zelliklerine ayak uydurabilmek iin, imdiden komaya balamalar gerekiyor. Metinler ksalp daha paral hale geldike, resimler, animasyonlar, renk, ses vb ile zenginletirildike, onlar okuma ve yorumlama yntemlerinin de deiecei kesin. Yazarla okur, yani metinlerin reticisiyle tketicisi arasndaki ilikiler de deiim srecinde. Tasarmc ve editrler, giderek artmakta olan bu ok-bileenli metinlerdeki paral bilgiyi, tutarl bir btne dntrmek durumundalar. Karlarndaysa, ierie serbest eriim hakknda srar eden; yaymc, editr ve tasarmclar, bilgiye ulam cretlendirip snrlandran kapitalist yaklamn bir paras olarak gren bir kesim var. Dijital metinler, belki de tasarmn sonu olacak ve tasarm, ancak okuyucunun yapt ayarlara bal olarak, istek zerine devreye girecek. Oradan buradan gelen ve ou zaman da birbiriyle elikili bilgi paralarn yorumlayp bunlara anlam kazandrmaksa, byk olaslkla okuyucuya kalacak.

Gramerin Gelecei

Gelecek Bizi Anlayacak m?


1980lerde, ABDli dilbilimci Thomas Sebeoktan, tehlikeli radyoaktif atk depo blgelerinin yerlerinin, 10.000 yl sonraki nesillere kadar aktarlabilecei bir yntem nermesi istenmiti. Byle bir bilginin 300 nesil zerinden aktarlabilecei gvenli bir yntem olmad sonucuna ulaan Sebeok, bir baka yol nerdi: Bilgi eskimeye baladka onu gncelleyecek bir aktarma sisteminin gelitirilerek, btn ilgili mesajlarn da yalnzca 3 nesli, yani 100 yl hedef alacak ekilde yazlmas. Pek de uzun-dnemli bir zm gibi grnmyor. Ama imdilerde bir 22. yzyl metniyle kar karya kalacak bir dilbilimci, metinde szck ya da gramer bakmndan gnmzdekilerden ok da farkl birey bulamasa da bu, metni anlamakta glk ekmeyeceimiz anlamna gelmiyor.
Graddol, D. The Future of Language Science, 27 ubat 2004

eviri: Zeynep Tozar

Mart 2004 15 BLM ve TEKNK

PROGRAMLA
i konusundaki en nemli adm, 1950li yllarda, her ilemci iin belirli komut setlerinden oluan assembly dillerinin icat edilmesi oldu. Makine diline yakn seviyedeki bu dil, yazlm uzmanlarn anlalmas ok zor ve zahmetli olan 01 dizilerinden kurtard. Bylece, hafzadaki A blgesinden B kaydna ait verileri ykle ya da B kaydnn ieriini hafzadaki A blgesine aktar gibi ksa komut kodlar sayesinde, programlar daha kolay yazlabilir ve zerinde deiiklik yaplabilir hale geldi. 1950lerin ikinci yarsndaysa, bu alanda bir baka nemli adm atld ve yeni programlama dilleri tasarland: bilimsel ve teknik uygulamalar iin Fortran, iyerlerinde verilerle allmas ve zellikle ticari uygulamalar iin Cobol ve yapay zeka uygulamalar iin de LISP. Bu diller, bugn bile kullanlyorlar ve birok gncel programlama dilinin tasarm da, bu 3 dili temel alyor. 1960l yllarda, program yazlmlarnda benzer bilgilerin belirli bir sistem dahilinde birbirine bal mantksal bloklar halinde bulunmas ve tek bir birim gibi davranmas gerektii ne srld. Bu ekilde blok yapl yazlmlarda kullanlmak zere gelitirilen ilk programlama dili de Algol 60 oldu. Bu programlama dili, aslnda hibir zaman yaygn olarak kullanlmad. Ancak, programlama dillerinin sz dizimini aklamaya yarayan bir gramer sistemi olan BNFnin (Backus-Naur formu) ve Pascal, Modula gibi dier programlama dillerinin ortaya kmasna nayak oldu. Algol 60 temel alnarak gelitirilen en nemli dillerden biri olan Pascal, bilgisayar bilimi blmlerinde yllarca tantc programlama dili olarak retildi. 1960l yllarn balarnda John Kemeny ve Thomas Kurtz tarafndan gelitirilen ve basit bir komut dili olan Basic, aralarnda gnmzn en baskn programlama dili olan Visual Basicin de bulunduu birok gncel programlama dilinin gelitirilmesine olanak salad. 1960l yllardaki en byk atlm, Simula 67 olarak bilinen programlama dilinin gelitiril-

inde yaadmz bilgi a, olaanst bir hzla geliiyor. Bilgisayarlar ve bilgi alar, her geen gn yaammza daha ok giriyor. Kiisel bilgisayarlar, yazclar, tarayclar ve a balant elemanlar, artk evlerin ve iyerlerinin ounun vazgeilmez birer paras. Kresel apta bilgi alveriinin en byk arac olan nternet de, her geen saniye daha fazla byyerek, haberleme, bilgi eriimi, elence ve alveri gibi birok konuda kullanlyor. Bilgisayarlar ve mikroilemciler, telefon, televizyon ve kiisel planlayclar gibi, gnlk yaantmzda kullandmz birok aygtn alma sisteminin de temelini oluturuyor. Tm bu bilgisayar lgnlnn en temel bileeniyse bilgisayar yazlmlar. Ancak, bu yazlmlarn ve onlarn oluturulmasnda yararlanlan programlama dillerinin hangi miktarda ve ne kapsamda kullanldn oumuz tam anlamyla bilmiyoruz. Birbirimizle nasl konuuyorsak, gnn nemli bir blmnde kar karya olduumuz

bilgisayarlarla da konuuyoruz. Bilgisayarlar kullanarak yaptmz her ilemde, belirli yazlmlar kullanyor ve bu yazlmlarn ieriindeki belli komutlar araclyla da bilgisayarlarla iletiim kuruyoruz. Yazlmlar, belirli algoritmalar ieren kaynak kodlarndan oluuyor. Bu kodlar da, bilgisayarn anlayabilecei programlama dilleriyle yazlyor. Tpk gnlk yaammzda kullandmz dil gibi, bu dillerin de belirli gramer ve imla kurallar, belirli bir dzeni ve sistemi var. Ancak bu kurallar ve sistemler, ilk programlama dillerinden gnmze kadar byk gelimelere ve deiimlere urad. Bilinen ilk programlama dilleri, 0 ve 1 dizileriyle temsil edilen komutlardan oluan, basit makine dilleriydi. Ancak, hem bu dillerde programlarn yazlmas, hem de bir kez yazlan programlarn ifrelerinin zlmesi ve zerlerinde deiiklik yaplmas ok zor ve zaman alcyd. Daha kullanc dostu olan programlama dillerine ge-

BLM ve TEKNK 16 Mart 2004

AMA DLLER
mesiyle, nesne ynelimli (object-oriented) programlara geilmesi oldu. Gnmzde kullanlan programlama dillerinin neredeyse tamam, veri tasarmlar (nesneler) ya da verilere ulam salayan arayzler zerine kurulu olan yazlmlar destekliyor. 1970li yllarn balarnda, Bell Labs irketi alanlarndan Dennis Ritchie, Ken Thompson ile birlikte gelitirdikleri Unix iletim sisteminin nc versiyonuna eklemek zere, C dilini icat etti. 1980lerde yine Bell Labsdan Bjarne Stroustrup da, C dilinin nesne ynelimli hali olan C++ dilini gelitirdi. Bu iki programlama dili, Unix iletim sistemiyle ilikili olmalar ve verimli almalar nedeniyle, sistemlerde en yaygn olarak kullanlan programlama dilleri haline geldiler. Programlama dillerinin bir baka popler eidi de, perl, awk, javascript, php, vbscript, python ve tcl gibi scripting dilleri. Bu diller sayesinde, C ve C++ gibi dillerde satrlar dolusu komutla anlatlabilecek ilemleri, yalnzca birka satr kodla belirtmek ve bylece biraz daha hzl alabilmek olas hale geldi. Ancak, bu diller, normal diller kadar esnek olmamalarnn yan sra, sklkla onlardan daha dk performansllar ve kullanm alanlar da daha dar. Yeni yazlm dillerinin gelitirilmesinde zellikle 5 noktaya dikkat ediliyor. 1. Dillerin, kolaylkla renilebilir, anlalabilir ve kullanlabilir zellikte olmas tercih ediliyor. 2. Modern yazlm sistemlerinde gvenlik ok nemli olduundan, yeni dillerin yazm zellikleri de, ksa zamanda ok sayda hatann farkedilebilmesine olanak tanyacak ekilde dzenleniyor. Ayrca, zellikle C ve C++ programlarndaki gvenlik aklarnn bir ksmndan sorumlu olan pointerlarn (bellek konumlarn gsteren iaretlerin) kullanm da, kt niyetli kiilerin mdahalesi olaslna kar kstlanyor. 3. Programlama dillerinin, yazlmlarn farkl makinelerde ve iletim sistemlerinde ayn verimle alabilecek ve ayn sonular verebilecek ekilde yazlmasna olanak tanmas gerekiyor. 4. Kullanclarn hemen hepsi, yazlm uygulamalarna nternet zerinden eriebilmek istiyor. Bu nedenle, yeni yazlm dilleri de, programlarn nternet protokollerine ve uygulamalarna uygun ekilde balanabilmesini salayan snf ktphanelerine sahip ya da gerektiinde bunlara eriebilir olmak zorunda. 5. Gnmz uygulamalarnn, ayn anda birden fazla sistemle etkileim gstermesi gerekebiliyor. Yeni diller de, bunlar destekleyebilecek ekilde gelitiriliyor. Gnmzde binlerce farkl programlama dili kullanlyor. ou alanda da, uzman kiilerin zellikle ve ncelikli olarak tercih ettii belirli diller var. rencilerin byk bir ksm, bilgisayarda belgelerle alma, sunum hazrlama ya da matematiksel ilemler yapma gibi uygulamalarda kullanlan dillere alkn. Ancak, bilim ve

sanatn her dalnn kendine zg bir dili olmasnn aksine, bilgisayar uygulamalarnn hepsinde birden kullanlabilecek tek bir dil asla olamayacak gibi.

Gvenilir Yazlmlar Yapabilmek...


Teknoloji, bir yandan her yatan insan iin yaam standardn ykselterek yeni frsatlar sunarken, bir yandan da beraberinde nemli sorunlar getiriyor. Bilgi ve iletiim sistemleri iin bu sorunun ad: gvenlik ve gizlilik. Bir kiisel bilgisayardaki iletim sistemi, on milyonlarca kod satrndan meydana geliyor. Dnyada yaklak 5 milyon kod yazcnn olduunu ve bunlarn her birinin ylda 5000 yeni kod satr yazdn dnecek olursak, dnyada ilerin yryebilmesi iin imdiye dek ka satr kodun yazlm olduu konusunda bir fikrimiz olabilir. alr durumda bir yazlmn retiminin de 10 ile 100 dolar aras bir fiyata mal olduunu dnrsek, bu sektrde trilyonlarca dolarlk yatrmlarn sz konusu olduu gereine ulaabiliriz.

Yeni yazlmlarn retiminin yksek creti, dnyann her yerinde alan yazlm uzmanlarn yeni bir seenee ynlendirdi: ak-kaynak yazlmlar. Ak kaynak yazlm sistemlerinin gelitirilmesi, gnll uzmanlarca, karlk beklemeden yaplyor. Ancak, ak kaynak yazlmlar, yeni bir pazar almasna da nayak olmu durumda: bu sistemlerin kullanclar iin srdrclk ve zelletirme servisleri salayan firmalar. Yazlm mdrleri, yazlmlara ait bir milyon kod satrnda 10-10.000 aras hata bulunabileceini varsayyorlar. Bu da, rnein 500 milyar satrlk bir kod toplamnda, tetiklenmeyi bekleyen 5 milyon ile 5 milyar aras hatal satr bulunabilecei anlamna geliyor. Yazlmlardaki aklar, ok byk ekonomik kayplara ya da sistemlerde ciddi klere neden olabilecei iin, yazlm almalarndaki en byk aba, gvenli yazlmlarn retilebilmesi iin testten daha etkin tekniklerin bulunmasna yneltildi. Yazlm gelitirme almalarnda en nemli sorulardan biri, gvenilir yazlmlarn yaplabilmesi iin bilimsel bir temel olup olmad. imdilik, bu ama iin kullanlan analog bir teknik bulunmuyor. 1956 ylnda John von Neumann, gereinden fazlalk (redundancy) modelinin kullanlmas yoluyla, gvenilir olmayan elemanlardan daha gvenilir donanm bileenlerinin nasl yaplabileceini gsterdi. Gnmzde, hata tespit edici ve dzeltici kodlarn yan sra, bu prensip de rutin olarak kullanlyor. Aratrmaclar, programclarn birbirleriyle iletiim iinde olmasalar bile, ok benzer hatalar yaptklarnn zerinde duruyorlar. imdilerde en yeni yaklam, yazlm sistemlerinin hatalara kar esnek olabilmesini salayabilmek, hatta tespit edilen hatalar kendiliinden onarabilen sistemler tasarlayabilmek.
Aho, Alfred V. Software and the Future of Programming Languages Science, 27 ubat 2004

eviri: Deniz Canda


Mart 2004 17 BLM ve TEKNK

Kuleler, Duvarlar ve bilimsel Alanlar

Bilimde Dil zerine


Bilimde dil, iki farkl eilimin egemenliindeki deiimlerin ortasnda bulunuyor. Bilim dallarna zg terimlerden oluan jargon kullanmnn artmas iletiimsel yaylmaya iaret ederken, bilimsel ngilizcenin kresellemesi daha byk bir uluslararas birlik vaadeder. Gerekte, her bir eilim karmak ve okdzeyli. Bilim, bir taraftan bakldnda, gkyznn de tesine ulaan bilgi birikimiyle Babil Kulesini tamamlam, ngilizcenin kresel yaylmyla eski bir d diriltmi grnyor: uluslarn bilgelii iin tek bir dil. Ancak ikinci bir bak asyla da ortaya yle bir tablo kyor: Bu byk birliktelikten olumu kule, bilimsel jargon ve terminolojinin etkisiyle yklm, binlerce yeni duvar olumu ve bilimsel alanlar da bu uzmanlk dillerinin kendilerine zg srlaryla birbirlerinden ayrlm durumda. Acaba bu eilimler zt kuvvetlerin karlamasna dayand iin, iki dil hareketi de birbirini etkisiz klyor olabilir mi? Bilimsel bilgi diye bir ey var; nk, bilimadamlar ayn zamanda, tpk dier tm diller gibi srekli gelien bir dili kullanan ve paylaan yazar ve konumaclar. Szckler, teknik bir almann somutlamas, profesyonel anlayn klliyatna eklenmesi ve aktarlabilmesi iin en nemli arac grevini gryor. Bilim dilini ve onun gelimesini etkileyen her ey, bilimsel abay da znden etkiler. Peki bilim iin uluslararas bir dil oluturma istei ne kadar dorudur? Bunun yant: ok doru olabilir ama, kimi snrlar ve koullarla birlikte.

ngilizcenin Rol
ngilizcenin bilimde baskn olarak kullanl, geni bir pencereden ele alnmal. ncelikle ngilizce, genel anlamda kresel dil olarak kabul ediliyor. ngiliz smrgecilii, Kuzey Amerika, Hindistan, Avustralya, Hong Kong ve daha birok yere bu konuda ilk tohumlar ekti. Ayn zamanda, Endstri Devrimi de ngilizceye, adalamada dnm noktas kabul edilebilen teknolojik gerelerle gelen bir n salad. Bununla birlikte, II. Dnya Savandan beri ABDnin askeri, ekonomik, teknolojik ve siyasi etkileriyle, ngilizce daha geni bir dnya iin en nemli dil haline geldi. Bugnse, elence, reklam, seyahat ve turizm, uluslararas ticaret, telekomnikasyon, medya ve bilgisayar teknolojileri gibi birok alanda uluslararas ticaret dili olarak hizmet veriyor. ngilizce u anda, yabanc dil olarak tm dnyada en ok talep edilen ve eitimi verilen en popler dil. Teknik alanlardaki ykselii ayn zamanda, ABDdeki byk bilimin ykseliinden de destek grd ve bilimsel almalardaki kullanm artt. ngilizce bir anlamda, kltrel ve entelektel bolluk dalgasyla srklendi. kinci olarak, bilimin kendisinin kresellemesi durumu sz konusu. Asyada, Afrikann bir ksmnda, Orta Douda ve Latin Amerikada enBLM ve TEKNK 18 Mart 2004

dstriyel gelime, birok alanda aratrmalarn yaygnlamasn harekete geirdi. Bugn herkese ak bir konuma ortam saland srece, nemli konferanslar ve sempozyumlar her ktada dzenli olarak srdrlyor. Bunun bir paras da, ABDde gelitirilen ve ncelikle ngilizcenin egemen olarak kullanld nternet oldu. Her ne kadar net her geen yl ok dilli bir hale gelse de, bilimsel alanlarda daha yksek dzeyde ngilizce tercih edilmeye devam ediyor. Dille ilgili almalar, 1980lerde bilimsel dergilerin % 60nn ngilizce olarak yaymlandn, yirmi yl sonraysa, bu orann % 80e (kimi alanlarda % 90nn zerinde) yaklatn ileri sryor. Her trl uluslararas toplantda, resmi bilim dilinde, okuluslu aratrma programlarnda, resmi web sitelerinde ve daha birok alanda ngilizce tercih ediliyor. Resmi olmayan tarafndan bakldndaysa, eer inli bir nkleer kimyac, Brezilya ya da Almanyadaki (ya da her ikisinde birden) meslektalaryla ngilizce konuarak iletiim kurabiliyorsa, dile bal olarak nternet araclyla grnmez niversitelerin kurulmakta olduunu syleyebiliriz. in daha az grnen bir baka ynyse, btn bunlarn ngilizce eitiminin kendisini nemli bir endstri haline getirmi olmas ve birok niversitede teknik mfredatta dzenli olarak bu eitimin yer almas.

Olas Etkiler
Bilimsel alanlar iinde eitli dzeylerde uluslararas ticaret olanaklarnn artmasnda ngilizcenin rol byk. Ekvatordaki bir tarm biyolou, Sri Lankadaki ya da Tayvandaki yeni gbre almalarndan dorudan yararlanabiliyor. Uluslararas dil, bu alveri konusunda cesaretlendirici ve ilerin kolay ilemesini salayc bir grev gryor. Ayrca, bilimadamlarna kariyer olana (ve hareketlilik) sunuyor ve teknik alma gruplarnn kendilerini gelitirmelerine, zel yeteneklerinin ve almalarnn ada bilimsel giriimlere dahil olmasna yardm ediyor. Bununla birlikte, ngilizcenin bu egemen kullanmnn baka etkileri de var elbette. Helenistik Dnemdeki Yunanca, 8-12. yzyldaki Arapa ya da Orta a Avrupasndaki Latince gibi entelektel gcn dilleri, dnyay sahip olanlar ve sahip olmayanlar olarak ikiye ayryor. Bu, ciddi bir entelektel yaltmn olas olduu anlamna geliyor. ngilizcesi pek iyi olmayan ya da idare eder dzeyde olan bilimadamlar, uluslararas dergilerde almalarn yaymlatmak ya da yazmak isteyen okuyuculara erimek asndan daha fazla zorluk ekebilirler. Eer dier diller, kendilerine kresel dil iinde genileyen bir teknik szlk yaratamazlarsa, ngilizcenin baskn kullanm bu dillerin kullanmn iyice zayflatabilir. Bundan baka zerinde durulmas gereken iki nokta daha var. lki, bilime uygulanan dil emperyalizmi hakkndaki dncelerin hedefe isabet etmedii. Evet, bu etkiler bireyler ve bilim iin ciddi ve zarar verici olabilir. Ama, henz ortada merkezi bir el ya da imparatorluk uzants yok. Kendi kendisini yetkili tayin etmi bir gcn etkisiyle, kresel standardizasyon abalar da bulunmuyor. Bu da bizi ikinci noktaya gtryor: Kimse bilimsel ngilizcenin sahibi deil! Hibir lke ya da kltr, tek bana bilimsel ngilizcenin niteliine ya da dorultusuna hkmedemiyor. Bunun yerine, kresel ngilizce sreci editrler, retmenler, renciler, aileler, yazarlar, yaynclar, evirmenler, resmi kurumlar, bilimsel rgt-

ler, irketler, okullar ve daha birok etken tarafndan topluca, eit ve dzenli gdlemelerle oluuyor. Dildeki deiim genel olarak, hibir zaman yasal temelleri olan bir olay haline gelmiyor. Peki, ngilizcenin bu yayl srecek mi? Hi kukusuz evet; bu ynde ok fazla hareket var. Bununla birlikte yine de bu, kadercilik iin bir neden deil.

Snrlar ve Deiimler
ngilizce teknik iletiimin birok alann ynetiyor olabilir; ama bu, bilimin tm iin geerli deil. Bilimin byk sohbeti iinde yer alan dier dilleri ondan koruyan snrlar var. Birok teknik yaz ve szl iletiim, aslnda ulusal dillere bal kalr. Peki, bilimadamlar ve mhendisler her yerde ayn ngilizceyi mi konuuyor? ngilizcenin Anglo-Amerkan biimi btn gezegene egemen mi? Yant, hayr! Dilbilimciler bugn, ngilizce dnyas ya da ngilizce trlerinden sz ediyorlar. thal bir dil olarak ngilizce, yeni bir dilsel toplulua dahil edildiinde, deiime uruyor ve dahil edildii o dile uyarlanyor. Bununla birlikte, bu ekilde kabul edilen diller, hibir zaman yolun sonuna gelmi saylmaz. Bunlar, kltrel malzemelerdir ve bu nedenle de yeniden dzenlemelere urarlar. Hong Kong ngilizcesi Bat Afrika, ABD ya da Singapur ngilizcesiyle ayn deil elbette. Ayn durum, snrl da olsa bilimsel ngilizce iin de geerli. Lithoassociaton gibi bir terim ya da kabuksal yapnn salkl modelleri gibi bir cmle, Hint jeolojik yaznnda yer alrken, Amerikan ya da ngiliz yaznnda bulunmaz. a, an, the gibi neklerin kullanlp kullanlmayna, ya da farkl oul kullanlara (sedimentary strata yerine sedimentaries denmesi gibi) bal olarak bilimsel ngilizceler de birbirlerinden farkllk gsterebilir. Bunlar hata olarak kabul edilmez, yalnzca alternatif kullanmlar sisteminin bir paras saylrlar. Acaba bunlar dili ypratan etkenler olarak grlebilirler mi? Bu, belki konuma dili iin geerli olabilir; ancak, deneyimler bilimde bunun byle olmadn gsteriyor. Bu arada, eldeki kimi rakamlar da dndrc: ~ 400 milyon kiinin ana dili ngilizce, 430 milyondan fazla insann ikinci dili ngilizce ve ~ 750 milyon kii yabanc dil olarak ngilizceyi kullanyor. Ancak, tm dnyada anadili ngilizce olanlarn orannda genel bir d var; 1950de % 8, bugn ~ % 6,5, 2050deyse bu orann % 5 ya da daha az olaca ngrlyor. Bu durumda, dilin uyarlanmas iin srdrlen bask, anadili ngilizce olanlardan ok, kresel dili kullananlarca daha etkili hale gelecek!

Jargon: Nereye Kadar?


Hemen hemen tm bilimadamlar farkl bilim dallarnn kendilerine zg terimlerinden oluan jargon meselesine ainadr. Physics Today ya da Cell dergilerinde yaymlanan bir makaleyle karlaan bir bcekbilimciyi ya da okyanus bilimlerinden bir yksek lisans rencisini Atmospheric Researchte yaymlanan bir makaleyle baetmeye alrken dnn. Bunlar hi yaanmayan durumlar deil. Terminoloji snrlar, bilim dallarnn kendi ilerinde bile zamanla saylar

hzla artan uzmanlk alanlarna ve alt uzmanlk alanlarna blnecek gibi grnyor. Bu sre nereye kadar devam eder peki? Birinin kendisini ktleekimsel dalga fizikisi ya da erken Kretase dnemi srngen baca anatomisi uzman olarak adlandrmas tmyle olaan d saylmaz. Bu arada, biyoloji ve jeoloji adlar yaam bilimleri ve yer ve gezegen bilimlerine dnt bile. Yeni alanlarn domas ve buna bal olarak yeni szck daarcklarnn olumas, bilimsel ilerlemenin ltlerinden biri. Bilim dallarnn kendi ilerinde alt dallara ayrlmas, doa bilimlerinin eitlenip, younlamasnda yaylma ve derinleme iin gerekli gcn iareti kabul ediliyor. Yeni almalar srdrmek, daha byk kesinliklere ulamak, gzlemsel ve analitik lekte daha kk ya da geni dzeylerde almak ve laboratuvar teknolojilerini gelitirmek gibi eylerle urarken ortaya kan yeni bilgileri ve uygulamalar aktarmak iin, yeni terimler ve cmleler tretmek de gerekiyor. Bu yeni szck daarcklar, bilimi her biri bamsz, kendi kendine yeten ve birbirlerinden giderek uzaklaan bir gkadalar topluluuna dntrm gibi grnyor. Ancak bu alglama biimi, kimi kritik noktalar gzden karyor. Farkl dallarn art, koputan ok, kendi iinde balantlar yapmakla sonulanyor; dili paylamak iin srekli byyen bir olanaklar aral meydana geldi. rnein, giderek klen leklerde inceleme, analiz ve idare edebilme gc, bir zamanlar kimyaclara ait olan molekler yetki alann, botanik, zooloji, tp, meteoroloji, jeolojinin birok dal ve mhendislik gibi ilgili birtakm alanlara da ayor. Bu birlemenin birok kayna var. Bilgisayar teknolojilerinin, bilimin neredeyse her alanyla birlemesi bunlardan biri. Nkleer manyetik re-

zonans, lazer optik ve sinir alar uygulamalar gibi birou da dier teknolojilerin uyarlanm kullanmna rnek oluturuyor. nsan genomu ya da Mars yzeyiyle ilgili almalar gibi kefe dayal ve okdisiplinlilik avantajyla elde edilenler, bilimin en nemli paralarndan olmay srdryorlar. Disiplinleraras aratrma, sk sk sylendii gibi, her alanda frsatlar, seenekler salyor. Daha nce ayrlan alanlar bir araya geliyor: biyopaleocorafya, psikonroimmnoloji, gezegen jeofizii ve kimyasal antrolopoji gibi. Her admda, terminoloji paylam da artyor. Sonuta bilim dili, hem yaknlama, hem de uzaklama modellerini ortaya karyor. zellemi terminolojinin engeller oluturduu bir gerek. Ancak bu engellerin ou, her iki yne de ak salayan gzenekli bir yapya sahip. Hi kuku yok ki, bugn dil yaratmada en etkin alan, bilim. Asl ikilemse, genel anlamda bilimsel dille, halkn anlayabilecei dil arasndaki engelleri kapsyor. Burada tam tersine gzenekli bir yap yok; duvarlar kaln ve sert, gizli terminolojilerce rlm. Uzmanlar, teknik ngilizcelerin her yerde bu eriilmezlik kaderiyle karlatn sylyorlar. Bunu da, bilimsel terimlerin bu kresel dilin en byk blmn oluturmasna balyorlar. Bilimsel okur yazarlk sorununun kesinlikle uluslararas bir boyutu var. Bilimi geni kitlelerin anlayna sunmada eviriye ok i dyor. Bu nedenle, bu ii yapan evirmenler, kresel bir ses oluturmak bakmndan etkisi azmsanmayacak bir role sahipler.

Olanaklar ve Amalar
Byle ksa ve belirli noktalarda younlam bir tartmada bile, bilim ve bilim dili iin baz ak grevler belirlenir. Bu anlamda en nemli grev, bilim entelektellerine dyor. Dil eitimi, modern bilimde en kritik ve zorlayc etken. Bu eitimin nasl ve kim tarafndan verildii sosyopolitik boyutlaryla birlikte daha da nemli bir hale geliyor. Bir baka ve daha az nemli olmayan amac da, bilimsel ngilizce iindeki deiiklie kar hogrnn artmas olmal; anlambilimsel adan bir kaosla karlama tehlikesine dmemek iin bir standarda uyma zorunluluundan kanmak gerek. Genel anlamda, dinleyiciler iin iletiimsel bilimin baars retmenler, bilim yazarlar, bilimadamlarnn bizzat kendileri gibi araclarn kalitesiyle artacak ya da azalacak. Son olarak bir uyar! Bilimde dil, her devirde gelien tarihsel bir gereklik. ngilizceyi uluslararas ya da kresel bir dil olarak kabul etmek, dilsel corafya gereini ortaya koyuyor; ngilizceyi bilimin evrensel dili olarak adlandrmak, Babil efsanesini bir kez daha canlandrarak bir yanl kabullenmek anlamna gelebilir. Benzer biimde, zel terminoloji kullanmnn bilim yapmaya kstlayc bir etkisi olduu yolunda feryat etmekse, bunun bilgi ve ilerlemedeki rolnn yeterince anlalamadnn gstergesi kabul edilebilir. Kuleler ve duvarlar, bugnn teknik konuma alanlar boyunca uzanyor. Yine de, manzarann tm, ilgili gzler nne serildiinde merkezi nemde olan bilimsel uygulama karmaklk ve verimli deiimi yanstan bir alan barndryor.
Montgomery S., Of Towers, Walls, and Fields: Perspectives on Language in Science, Science, 27 ubat 2004

eviri: Elif Ylmaz


Mart 2004 19 BLM ve TEKNK

You might also like