You are on page 1of 92

BRNC BLM

PSKO-TARH UZMANLARI - HARI SELDON - ...Galaksi ann 11 988'inci ylnda domu ve 12 069'da lmtr. Genellikle bu tarihler yerine imdi kullanlan Vakf ana uygun yllar verilmektedir: 79 -1 V.. gibi. Arcturus Blmnde Helicon'da dnyaya gelmi olan Hari Seldon, orta tabakadan bir ailenin oludur. (Doruluu kuku gtrr bir efsaneye gre, babas bu gezegenin hidroponik seralarnda ttn yetitirmitir.) Seldon daha kk yalarda matematik konusunda alacak bir baar gstermitir. Bu yeteneiyle ilgili saysz hikye vardr... Hi kukusuz Seldon'un bilime byk katks psiko-tarih alannda olmutur. Seldon bu konuyla ilgilendii srada, bu bilim hemen hemen belirsiz birtakm varsaymlardan oluuyordu. Ama sonra Seldon geride ok derin, istatistie dayal bir bilim brakmtr... Seldon'un yaamnn ayrntlarn aklayan en iyi kaynak, Gaal Dornick tarafndan yazlm olan biyografidir. Dornick gen bir adamken Seldon'la, bilginin lmnden iki yl nce tanmtr. Bu tanmann hikyesi... GALAKS ANSKLOPEDS
Ad Gaal Dornick'di ve Trantor'u o gne dek hi grmemi olan taral bir delikanlyd. Yani kenti gerekten grmemiti. Yoksa Trantor'u birok kez hiper-video'da seyretmiti. Arada srada da bir imparatorun ta giymesi treni ya da bir Galaksi Konseyinin almasyla ilgili o grkemli, -boyutlu haber yaynlarn izlemiti. Gaal Dornick hayatn Mavi Birikintinin snrndaki Synnax gezegeninde geirmiti. Ama bu, uygarlkla btn ilikisinin kesilmi olduu anlamna da gelmiyordu. Zaten o srada Galakside hibir yer uygarlktan kopmu deildi. O ada Galakside insanlarn yaadklar yaklak yirmi be milyon gezegen vard. Ve bunlarn hepsi de merkezi Trantor'da bulunan mparatorlua balydlar. Byle kesin bir aklamann yaplabilecei son yarm yzyld bu Gaal Dornick iin yolculuk hi kukusuz rencilikle geen yaamnn en nemli olayyd. Bu yolculuktan nce de uzaya almt. Bu yzden bu seyahat yalnz bana onun iin pek de nemli saylmazd, Gaal daha nce meteor srklenmesi mekanii konusunda bilgi edinmek iin Synnax'n tek uydusuna kadar gitmiti. Bu bilgi, tezi iin gerekliydi ona. Ama insan ister yarm milyon millik bir uzakl asn, ister bir o kadar k yl sren bir seyahat yapsn, uzay yolculuu daima aynyd. Gaal, hiper-uzaydaki "srama" iin kendisini biraz hazrlamaya almt. Bu, gezegenler aras basit yolculuklarda grlmeyen bir eydi. Fakat yldz sistemleri arasnda yolculuk yapmann en pratik yntemi "srama"yd. Ve belki de sonsuza kadar da byle olacakt. Normal uzayda hi kimse k hzndan daha sratle ilerleyemezdi. (Bu insanlk tarihinin afak zamanndan beri bilinen birka bilimsel gerekten biriydi.) Bu yntemle insanlarn yaad en yakndaki gne sistemlerine bile yaplacak bir yolculuk yllarca srerdi. Ama insan hiper -uzayda Galaksinin bir ucundan dierine bir anda gidebilirdi. Hiper sistem hayal edilemeyecek bir blgeydi. Ne zamand, ne de me kn. Ne maddeydi, ne de enerji. Ne "hi" di, ne de bir "ey". Gaal bu "srama"lardan ilkini beklerken mide kaslar hafif bir korkuyla bzld. Ama "srama" sadece hafif bir sarsntyla sona erdi. Gaal 'in iinde bir yere vuruldu sanki. Ama gen adam daha ne olduunu anlayamadan bu da sona erdi. Hepsi o kadar. Gaal de ondan sonra dier konularla ilgilendi. rnein, mparatorluun 12 000 yl boyunca gsterdii gelimenin baarl sonucu olan byk ve ltl gemiyle ilgilendi. Kendisini dnd. Matematik alannda doktorasn yeni yapmt ve nl, ulu Hari Seldon onu Trantor'a davet etmiti. Bilgin, Gaal 'in o pek geni ve biraz da iddial Seldon projesine katlmasn istiyordu. Gaal ilk "srama" yznden d krklna uramt. imdi Trantor'u ilk grecei an bekliyordu. Seyretme odasndayd gen adam. elik panjur kapaklar bildirilen zamanlarda alyordu. Gaal bu frsat karmyor, yldzlarn ltlarn seyrederek bir yldz kmesinin oluturduu inanlmayacak sis bulutunun zevkini karyordu. Bu yldz kmeleri, tam uarken dondurulan, dev bir atebcei bulutunu andryorlard. Gaal bir keresinde gemiden be k yl uzaktaki souk, mavimsi beyaz bir dumana benzeyen gazl bir nebulay grd. Penceresinin dnda sanki st gibi yaylyor, buz gibi lts oday dolduruyordu. Nebula iki saat sonra yine bir "srama" sonucu gzden kayboldu. Trantor'un gnei ilk grld zaman sert beyaz ltl bir toz zerresinden farkszd. Byle milyonlarca benekiin

arasnda kaybolmu gibiydi. Gaal gnei geminin rehberi iaret ettii iin grebildi. Galaksinin merkezinde yldzlar pek skt. Ancak gne her "srama" sonucu daha parlak bir hal ald. Iltsyla dierlerini boarak snkletirdi. Sonra bir gemi subay ien girerek, "Seyretme odas yolculuun sonuna dek kapal kalacak," diye aklad. "nie hazrlann." Gaal, zerinde mparatorluun "Uzay Gemisi ve Gne" iareti bulunan beyaz bir niforma giymi olan adamn peinden gitti. Onu kolundan yakalad. "Odada kalmam mmkn deil mi? Trantor'u gr mek istiyorum." Subay glmseyince Gaal de hafife kzard. Herhalde tara aksanyla konuuyorum, diye dnd. Subay, "Trantor'a yarn sabah ineceiz," dedi. "Kenti uzaydan grmek istediimi kasdettim." "Ah, ok zgnm, delikanl. Bu bir uzay yat olsayd bu isteini yapabilirdik. Ama gemi gne tarafnda dne dne iniyor. Ayn anda vcudunda radyasyon yaralan almasn, kr olmay ve kavrulmay herhalde istemezsin." Gaal uzaklamak iin dnd. Subay arkasndan seslendi. "Zaten Trantor'u ancak gri bir leke gibi grrsn, olum. Trantor'a eritikten sonra bir uzay turu yaparsn olur biter. O turlar ucuzdur." Gaal adama bakt. "ok teekkr ederim." D krklna uramak ocuka bir eydi. Ama bir erkek de ocukluk edebilir bazen. Ve Gaal'in de boazna bir yumruk tkand sanki. Trantor'un inanlmayacak bir ekilde, bir dev gibi yayldn hi grmemiti. Daha fazla beklemesi gerekecei de aklna gelmemiti. Gemi trl grltler arasnda indi. Atmosfer geminin maden kaplamalarnn zerinden kayarak geer ken uzaklardan bir hrt duyuldu. Srtnmenin neden olduu scaklkla savaan havalandrma aygtlar uuldayarak alyorlar, hz azaltmaya alan makineler homurdanyorlard. ni odasna toplanan erkeklerle kadnlarn grltleri bunlara karmaktayd. Vinler gcrdayarak bagaj, posta ve ykleri geminin uzun ekseni zerine doru kaldryorlard. Bunlar daha sonra bir boaltma iskelesine gtrleceklerdi. Gaal geminin artk bamszca hareket etmediini belirten o hafif sarsnty hissetti. Geminin y erekimi saatlerden beri azalarak yerini gezegeninkine brakyordu. Binlerce yolcu sabrla ini odalarnda oturuyorlard. Bu odalar yerekimi kuWetlerinin deien ynlerine uyacak ekilde g alanlar zerinde kolaylkla dnyorlard. Sonra yolcular kavisli rampalardan ak, byk kaplara doru ar ar indiler. Gaal'in fazla bir bagaj yoktu. Gen adam kontuarn nnde durdu. Eyalar ustalkla ayrld, sonra topland. Vizesi incelendi ve damgaland. Gaal bu ilerle ilgilenmedi bile. te buras Trantor'du! Hava gen adamn vatan olan Synnax gezegenine gre daha youn, yerekimi de biraz daha fazlayd. Ama Gaal bunlara alacakt. Onu dndren kentin byklne alp alamayacayd. ni binas usuz bucaksz bir yerdi. Ykseklii yznden dam neredeyse gzkemeyecekti. Gaal bu geni damn aasnda bulutlar oluabileceini dnd. Kardaki duvar bile gremiyordu. Salonda sadece insanlar, kontuarlar ve daralarak uzanan, sonra da adeta sislerin arasnda kaybolan bir zemin vard. Kontuardaki adam yeniden konumaya balamt. Sinirlenmi gibi bir hali vard. "lerleyin, Dornick." Gen adamn adn hatrlayabilmek iin vize belgesini tekrar amas gerekmiti. Gaal kekeledi. "Nereye... nereye... " Kontuarn arkasndaki adam baparmayla iaret etti. "Sa ve soldaki nc kaplardan karsanz taksi bulursunuz." Gaal ilerledi. Kvrlp bklen gazlardan oluan kl harfler sanki havada duruyorlard. "Her tarafa taksi". Gaal uzaklarken kalabaln arasndan syrlan bir adam kontuara yaklat. lgili memur ban kaldrd ve kafasn usulca, "Evet," der gibi sallad. Yabanc da ban sallayarak karlk verdi ve gen gmenin peinden gitti. Tam Gaal nereye gideceini aklarken ona yetierek gen _ adamn szlerini duydu. Gaal bir parmakla dayanp kalmt. Kk bir levhann zerinde "Kontrolr" yazlyd. Bu levhann iaret ettii adam ban bile kaldrmadan Gaal'e, "Nereye?" diye sordu. Gaal bir an nereye gitmesi gerektiini dnd. Ancak birka saniyelik duraklamas bile arkasnda bekleyenlerden bir kuyruk olumasna yol at. Kontrolr ba n kaldrd. "Nereye?" Gaal'in paras pek azd. Ama ona sadece bu gece iin bir yer gerekiyordu. Ertesi gn iine balayacakt. Kaytsz bir tavrla konumaya alt. "yi bir otele." Ama bu szler kontrolr etkilemedi. "Otellerin hepsi de iyidir. Ltfen bir otel ad verin." Gaal aresizce, "En yakndaki, ltfen," dedi. Kontrolr bir dmeye bast. Zeminin zerinde ktan ince bir izgi belirdi. Bu, parlaklap snkleen, renk ve ton

deitiren klarn arasndan kvrlarak uzand. Adam, Gaal'in eline bir bilet sktrd. Bu da hafife parlyordu. Kontrolr, "Bir - yirmi," dedi. Gaal cebini kartrarak para kard. "Nereye gideceim?" "u izleyin. Uygun ynde ilerlediiniz srece biletiniz ldayacaktr." Gaal doruldu ve yrmeye balad. Pek geni zeminde kvrla bkle ilerleyen yzlerce k vard. Bunlar kendi yollarn izliyor, hedeflerine eriebilmek iin kesime noktalarn amaya alyorlard. Gaal'in nihayet sona erdi. Leke tutmayan plasto tekstilden yepyeni, prl prl, iy renkli, mavili sarl niforma giymi bir adam, Gaal'in iki antasna uzand. "Luxor'a direkt yol," dedi. Gaal'i izlemi olan adam bu szleri de duydu. Gen adamn, "ok gzel," diye cevap vererek kt burunlu tata binmesini de seyretti. Taksi dik eylenmesine havaland. Gaal kavisli, saydam pencereden bakyordu. Kk, kapal bir tatn iinde umak onu garip bir biimde etkilemiti. Farkna varmadan ofrn kanepesinin arkasn skca yakalamt. O koskocaman terminal yava yava kld, insanlar geliigzel dalm karncalara dntler. Sahne daha da ufald, sonra geriye doru kaymaya balad. leride bir duvar vard; yukarda, havada balyor, sonra ykselerek gzden kayboluyordu. Sryle delik vard bunda. Aslnda bunlar tnellerin azlaryd. Gaal'in taksisi bunlardan birine doru gitti, sonra da tnele dald. Gaal bir an dalgn dalgn, ofr bu kadar ok tnelden hangisini semesi gerektiini nasl biliyor, diye dnd. Etraf kapkaranlkt imdi. Sadece renkli iaret klar bir an belirip karanl yaryor, sonra da gzden kayboluyorlard. Gaal hzn azalmas yznden ne doru eildi ve taksi de tnelin dier ucundan dar frlad. Ve tekrar yere indi. ofr gereksiz yere, "Luxor Oteli," diye aklad. Gaal'in bavullarn indirmesine yardm etti. Gen adamn verdii "onda bir kredilik bahii ciddi tavrla kabul etti. Orada bekleyen bir mteriyi alarak tekrar havaland. Btn bu srede Gaal, Trantor'a indiinden beri gkyzn hi grmemiti.

TRANTOR ...Yzlerce kuak boyunca Trantor mparatorluk Hkmetinin merkezi olarak kalmt ve Galaksinin orta blmnde, nfusun en youn olduu, endstri asndan ok ilerlemi dnyalarn arasndayd. Bu yzden de insan rknn o zamana dek grd nfus bakmndan en youn ve zengin bir kent halini almas kanlmaz bir eydi. Trantor'da dzenli olarak gelien kentletirme almalar, sonunda en yksek noktasna eriti. Trantor gezegeninin 75 milyon kare geniliindeki yzeyi bir tek kent halini ald. Kentin en parlak gnlerinde nfusu krk milyar geiyordu. Bu mthi nfus hemen hemen sadece mparatorluun ynetimiyle ilgileniyor ve bu insanlar bu karmak i iin saylarnn pek az olduunu dnyorlard. (Galaksi mparatorluunun kmesine, bu pek byk bir alana yaylm olan devletin son dnemlerindeki imparatorlarn baarsz ynetiminin de neden olduu unutulmamaldr.) Her gn on binlerce gemiden oluan filolar yirmi tarm dnyasnn rnlerini Trantor'un sofralarna getiriyorlard. Trantor'un yiyecek, hatta yaamak iin gerekli her ey bakmndan d dnyalara bal olmas, bu gezegenin bir kuatmaya kar ok zayf ve kolaylkla ele geirilebilecek bir hale gelmesine de yol at. mparatorluun son milyon ylnda ortaya kan saysz ayaklanmalar, birok imparatorun birbiri ardna bu zayfl fark etmesine neden oldu. Ve mparatorluk politikas, Trantor'un nazik ahdamarn korumay ba ama edindi... GALAKS ANSKLOPEDS
Gaal havann gneli olup olmadnn farknda deildi. Hatta g ece mi, yoksa gndz myd, bunu bile bilemiyordu. Sormaya da utanyordu. Sanki btn gezegen bir maden tabakasnn altnda yaamaktayd. Biraz nce yediklerinden "le yemei" diye sz etmilerdi. Ama gece ve gndz gibi deiiklikleri hesaba katmayan bir standart zaman lsne gre yaayan pek ok gezegen de vard. Gezegenlerin dnme hzlar birbirinden farklyd. Gaal, Trantor'un hzn da bilmiyordu. Gen adam nce "Gne Odas'nn yolunu gsteren iaretleri heyecanla izledi. Ancak sonra burasnn da yapay kta yzen bir oda olduunu grd. Orada bir iki dakika kaldktan sonra Luxor 'un ana lobisine dnd. Otel ktibine, "Gezegen turu iin gerekli bileti nereden alabilirim?" diye sordu. "Buradan."

"Tur kata balayacak?" "Tat biraz nce kalkt. Yarn tekrar tur var. imdi bilet aln ki, size de yer ayrtalm." Yarn Gaal iin ok geti. Gen adamn ertesi gn niversitede olmas gerekiyordu. "Etraf seyretmek ii n kuleye benzer bir yer var m? Yani ak havada?" "Tabii. sterseniz size bunun iin de bir bilet satabiliriz. Ama izin verin de nce yamur yap yamadn reneyim." Ktip dirseinin dibindeki bir kolu indirdi. Buzlu bir ekrandan hzla geen yazlar okudu. Gaal de ayn eyi yapt. Sonra ktip, "Hava iyi," diye aklad. "Ah, imdi aklma geldi. Yanlmyorsam kurak mevsim bu." Sonra da laf olsun diye ekledi. "Ben ahsen darsyla pek ilgilenmiyorum. Son kez yl nce ak havaya ktm. Etraf bir kere grmek yetiyor. Grecek fazla bir ey yok ki... te biletiniz. zel asansr dipte. zerinde 'Kuleye' yazl. Ona binin." Asansr yerekimi itme gcyle alan yeni trde bir eydi. Gaal buna bindi. Bir insan seli de onu izledi. Asansrc bir dmeye bast. Yerekimi sfra inerken Gaal bir an kendisini bolukta asl gibi hissetti. Sonra asansr hzla ykselirken biraz arlk kazand. Bunu srat azalmas izledi ve Gaal'in ayaklar da yerden kesildi. Gen adam elinde olmadan hafife bard. Asansrc, "Ayaklarnz parmakln altna sokun," dedi. "Levhay okuyamyor musunuz?" Dierleri yle yapmlard. Gaal asansrn yan blmesine tutunarak bo yere aaya inmeye abalarken gen adama bakarak gldler. Hepsinin de ayakkablarnn stleri zeminde altm santim aralklarl a paralel ekilde uzanan alak parmaklklarn altna dayanmt. Gaal asansre bindii zaman bu alak parmaklklar grm ama aldrmamt. Sonra bir el uzand ve gen adam aaya ekti. Asansr dururken Gaal inlercesine kurtarcsna teekkr etti. Sonra ak bir balkona kt. Buray gzlerini kamatran bembeyaz bir k aydnlatyordu. Gaal'e asansrde yardm eden adam hemen onun arkasndayd. Yabanc, Gaal'e dosta bir tavrla, "Yer bol," dedi. Gaal aznn bir kar ak olduunu fark ederek hemen dudaklarn bzd. Manzaraya bakakalmt. "Gerekten de yle gzkyor... " Dnmeden oturulacak yerlere doru birka adm att, sonra da duraklad. "zninizle. Birka dakika parmakln nnde durmak istiyorum. Et... etraf biraz seyredeceim." Yabanc uysalca bir tavrla, "Gidebilirsiniz," der gibi elini sallad. Gaal omuz hizasna kadar ykselen parmakln zerinden eilerek manzarann zevkini karmaya alt. _ ) j _ mparatorluk / F 2 Gaal topra gremiyordu. Yer, insan elinden km, gitgide daha karmak bir hal alan yaplarn altnda kaybolmutu. Gkyzne doru ykselen maden ekillerden baka bir ufuk da yoktu. Bu maden yaplar hemen hemen ayn grilikteydi ve etrafa fazla yaylyorlard. Gaal gezegenin btn yzeyinde durumun ayn olduunu biliyordu. Etrafta fazla bir hareket de yoktu. Sadece zevk iin kullanlan birka zel gemi, havada tembel tembel dolayorlard. Ama gen adam milyarlarca insan tayan trafiin dnyann m aden derisinin altnda akp gittiinin farkndayd. Etrafta hibir yeillik gze arpmyordu. Ne yeillik, ne toprak, ne de insanlarnkinden baka bir hayat vard. Gaal bu gezegende aalarla yeillenmi, gkkua gibi renk renk iekli, yzlerce kilometrelik bir alann ortasnda mparatorun saray olduunu biliyordu. Bu saray elik bir okyanusun ortasndaki kk bir ada gibi ydi. Fakat Gaal'in durduu yerden de gzkmyordu. Belki de saray binlerce kilometre uzaktayd. Gen adam bunu da bilmiyordu. ok gemeden bir tura kmalym, diye dnen Gaal grltl grltl iini ekti ve ancak o zaman Trantor'da olduunu da kavrayabildi. Btn Galaksinin merkezi olan gezegende, insanln ekirdeini oluturan yerdeydi. Gaal, Trantor'un zayflklarnn hibirinin farknda bile deil*. Yiyecek dolu gemilerin indiini grmyordu. Trantor'da yaayan krk milyar insan Galaksinin geri kalan blmne balayan o nazik ahdamarn bilmiyordu. O, sadece insanln en mthi ve en ulu eserinin farkndayd. Gaal parmakl ktan uzaklarken biraz da bo bo bakyordu. Asansrde dost olduu adam yanndaki yeri iaret etti. Gaal de oraya oturdu. Yabanc, "Adm Jerril," diye glmsedi. "Bu Trantor'a ilk geliiniz mi?" "Evet, Bay Jerril." "Bunu anlamtm. Jerril benim kk adm. Eer air ruhlu bir insansanz Trantor sizi ok sarsar. Ama Trantorlular bu kuleye hi kmazlar. Buras holarna gitmez. Manzara sinirlerini bozar." "Sinirlerini mi bozar? Ha, sahi, benim adm da Gaal. Sinirlerini neden bozuyor? ahane bir manzara bu!" "Bu gr asna bal bir ey, Gaal. Bir kpn iinde doar, bir koridorda byr, bir hcrede alrsnz, tatilinizi kalabalk bir Gne Odasnda geirirseniz, o zaman tepenizde sadece gkyznn bulunduu bir yere kmak sinir krizi geirmenize neden olabilir. ocuklar be yan doldurduktan

sonra onlar ylda bir kez bu kuleye karyorlar. Bilmiyorum bunun bir yarar olur mu? Aslnda akla yeterince kmyorlar sanrm. lk birka kez avaz avaz haykrarak kriz geiriyorlar. Bence ocuklarn stten kesilir kesilmez hemen buraya karlmalar ve bunun haftada bir tekrarlanmas iyi olur." Bir an durdu, sonra szlerini srdrd. "Tabii aslnda bu nemli deil. Buraya hi kmasalar ne olur? Aada mutlular ve mparatorluu ynetiyorlar. Syleyin, sizce ne kadar ykseklikteyiz?" Gaal, "Yedi yz elli metre," dedi. Sonra da bunun pek safdilce bir cevap, olup olmadn dnd. Galiba cevap gerekten safdilceydi. Jerril usulca gld. "Hayr. Sadece yz elli metre." "Ne? Ama asansrn k... " "Biliyorum. Uzun sren asansrn yzeye kmas. Yeraltndan yzeye, Trantor'a bir buuk kilometreden daha derin tneller almtr. Buras bir buzdana benzer. Onda dokuzu gzkmez. Hatta kent kylarda okyanusun dibine doru da birka kilometre uzanr. Aslnda kent yle derinlerdedir ki, gereken btn enerjiyi elde etmek iin yzeyle birka kilometre aadaki slar arasndaki farktan yararlanlr. Bunu biliyor muydunuz?" "Hayr. Ben atom jeneratrlerinin kullanldn sanyordum." "Bir zamanlar yleydi. A ma bu daha ucuz." "Herhalde." "Btn Bunlar hakknda ne dnyorsunuz?" Bir an Jerril' in uysallnn yerini kurnazlk ald. Adamn hali sinsiceydi hatta. Gaal uygun bir eyler sylemeye alt. "Olaanst!" "Buraya tatile mi geldiniz? Yolculua m ktnz? Etraf dolap her eyi grmeye mi alyorsunuz?" "Pek de deil. Aslnda Trantor'u grmeyi daima istedim. Ama imdi buraya i iin geldim." "Ya?" Gaal szlerini aklamak zorunda kald. "Trantor niversitesinde Dr. Seldon'un projesi zerinde alacam." '"Bayku Seldon'un mu?" "Hayr, hayr. Ben Hari Seldon'u kasdettim. Psiko -tarih uzman Seldon'u. Bayku Seldon adnda birini tanmyorum." "Ben de Hari'yi kasdettim. Ona 'Bayku' adn taktlar. Argo yani. Adam hep felaketle ilgili kehanetlerde bulunuyor da." "yle mi?" Gaal'in hayreti gerekti. "Bunu bilmeniz gerekir." Jerril glmyordu artk. "Buraya onunla almak iin gelmediniz mi?" "ey, evet. Ben matematikiyim. Seldon neden felaketlerle ilgili kehanetlerde bulunuyor? Nasl felaketler bunlar?" "Nasl felaketler dersiniz?" "Korkarm bu konuda en ufak bir fikrim bile yok. Dr. Seldon'la grubunun yaynladklar tez leri okudum. Bunlar matematik teorileriyle ilgiliydi." "Evet, tabii. Sadece onlar yaynlyorlar." Gaal sinirlendi. "Artk odama dnsem iyi olacak. Sizinle tantma memnun oldum." Jerril, "Gle gle" der gibi kaytszca elini sallad. Gaal odasna girdii zaman bir adamn kendisini beklediini grd. Bir an dilinin ucuna kadar gelen malum szleri syleyemeyecek, yani, "Burada ne iiniz var?" diyemeyecek kadar ard. Yabanc ayaa kalkt. Yal bir adamd. Salar iyice dklmt, topallayarak yryordu. Ama mavi gzleri prl prld. Gaal'in karmakark olan kafas sryle resmini grd bu ehreyi tanmadan bir saniye nce yabanc, "Ben Hari Seldon'u," diye aklad.

PSKO-TARH BLM ... Gaal Dornick matematik kavramlar kullanmadan psiko-tarih bilimini tanmlamtr. Ona gre bu bilim, insan kmelerinin sabit toplumsal ve ekonomik drtlere kar gsterdikleri tepkilerle ilgilenen bir matematik daldr. ...Bugn bu tanmlamalar, ilgilenilen insan kmesinin istatistik asndan salam bir ekilde ele alnabilecek kadar geni olduu varsaymndan kaynaklanmaktadr. Byle bir kmenin bykl Seldon'un Birinci Kuramyla saptanabilir. Dier gerekli bir varsaym da udur: ncelenen insan kmesinin tepkilerinin gerekten geliigzel olabilmeleri iin bu topluluun psiko-tarih analizinin farknda olmamas gerekmektedir. Salam bir psiko-tarih biliminin temeli Seldon Fonksiyonlarnn gelitirilmesine baldr. Bunlar toplumsal ve ekonomik zelliklere uygun nitelikler gsterirler. rnein... GALAKS ANSKLOPEDS
Gaal, "Ho geldiniz," diye kekeledi. "Ben... ben..."

"Yarndan nce tanacamz sanmyordun, deil mi? Aslnda yle olacakt. Ama senden yararlanacamza gre, almaya hemen balamamz gerekiyor. Gnll bulmak gitgide daha zorlayor." "Anlayamadm, efendim?" "Seyretme Kulesinde bir adamla konutun, deil mi?" "Evet. Kk ad Jerril'mi. Onun hakknda bundan baka bir ey de bilmiyorum." "Ad nemli deil. O, Kamu Gvenlii Komisyonunun bir ajan. Uzay limanndan buraya kadar peinde n geldi. " "Ama neden? Korkarm aklm iyice kart." "Kuledeki adam sana benim hakkmda bir ey sylemedi mi?" Gaal duraklad. "Sizden, 'Bayku Seldon' diye sz etti." "Bunun nedenini aklad m?" "Felaketlerle ilgili kehanetlerde bulunduunuzu syledi." "Tabii. Trantor'un senin iin deeri nedir?" Hari Seldon her rastlad gen adama Trantor hakkndaki fikrini soruyordu. Gaal bir tek kelimeden baka syleyecek bir sz bulamad. "Olaanst!" "Bunu dnmeden syledin. Psiko-tarih ne olacak?" "Psiko-tarihi bu konuya uygulamak aklma gelmedi." "Benimle iin sona ermeden psiko -tarihi btn problemlere uygulamak sende bir alkanlk halini alacak, delikanl. imdi bak." Seldon kemerindeki bir keseden kk hesap makinesini kard. Onun uyand zaman kullanabilmek iin yastnn altnda bir hesap makinesiyle yattn sylyorlard. Makinenin gri parlak cilas kullanlmaktan biraz matlamt. Seldon yallktan benek benek lekelenmi parmaklarn aygtn plastik erevesinin zerinde hzla dolatrd. Gri yzeyde parlak krmz kl iaretler belirdi. Seldon, "Bu, mparatorluun gnmzdeki durumu mu?" dedi. Ve sonra bekledi. Gaal sonunda, "Ama bu tam bir forml olamaz ki!" diye itiraz etti. Seldon, "yle," dedi. "Bu tam deil. Szlerimi kr krne kabul etmemene sevindim. Fakat bu da yaklak bir forml. Kuramm aklamam iin de yeterli. Bu kadarn kabul ediyor musun?" Gaal bir tuzaa dmemeye alt. "leride temel formln doruluunu renmem kouluyla, evet." "yi. imdi buna bilinen btn tahminleri ekl eyelim. mparatorun suikaste kurban gitmesi, genel valilerin bakaldrmalar, zaman zaman grlen ekonomik bunalm, gezegenlerin aratrlmalarndan gitgide vazgeilmesi... " Seldon her olasl sayarken parmaklarnn bir dokunuuyla yeni semboller ortaya kt. Temel forml deiip geliti. Sonunda Seldon durdu. "te Trantor'un bundan be yzyl sonraki hali. imdi bu forml nasl yorumlayacaksn bakalm?" Ban yana eerek bekledi. Gaal gzlerine inanamyormu gibi, "Tmyle mahvolacak!" dedi. "Ama bu... bu imknsz! Trantor hibir zaman... " Seldon sadece bedeni yalanm bir insann o youn heyecann duyuyordu. "Haydi, haydi! Bu sonuca nasl vardmz grdn. imdi bunu szlerle akla. Bir an iin sembolizmi unut." Gaal, "Trantor uzmanlk alanlarn oalttka, daha savunmasz bir hale gelecek," dedi. "Kendisini savunmay daha az baarabilecek. Ayrca mparatorluun ynetim merkezi olma konusunda srar ettike, dmanlar iin ele geirilecek daha byk bir hazine olacak. mparatorluk tahtnn vrisleri gitgide kesinliini kaybeder ve byk aileler arasndaki kavgalar daha da artarken, toplum sorumluluu ortadan kaybolacak." "Yeter. Bu be yzyl ierisinde Trantor'un tmyle mahvolmas oran ne kadar?" "Bunu syleyemem." "Herhalde bir etki alan diferansiyelini hesaplayabilirsin." Gaal kendisini bask altndaym gibi hissetti. Seldon ona hesap makinesini vermedi. Gaal telala hesap yapt. Alnnn terden srsklam olduunun farkndayd. Gen adam sonunda, "Yzde seksen be mi?" dedi. Seldon alt dudan sarktt. "Fena deil. Ama pek iyi de saylmaz. Tam say yzde 92.5." Gaal mrldand. "Ve size bu yzden 'Bayku Seldon' diyorlar, yle mi? Ama ben btn bunlara hibir dergide rastlamadm!" "Tabii rastlamazsn. Bunlar baslp yaynlanacak eyler deil. mparatorluk ne kadar zayf bir durumda olduunu bu ekilde ilan eder mi? Bu pek basit bir psiko-tarih gsterisi. Ancak vardmz baz sonular soylulara szdrld." "te bu kt." "yle olmas art deil. Her ey hesaba katld." "Ama benimle bu y zden mi ilgileniyorlar?" "Evet. Projemle ilgili her eyi aratryorlar." "Tehlikede misiniz, efendim?"

"Ah, evet. dam edilmem olasl yzde 1.7. Ama tabii bu, projeyi engellemeyecek. Bunu da hesaba kattk. Neyse... Yarn niversitede beni greceksin sanrm... " Gaal, "Evet, greceim, "dedi.

KAMU GVENL KOMSYONU - ...Soylular snf, Entun'larn sonuncusu olan Birinci Cleon'un suikaste uramasndan sonra ok glendi. Temelde mparatorluun yzyllarca sren karmaa ve dengesizlik devrelerinde dzeni saladlar. Genellikle Chen ve Divart adl iki byk ailenin kontrolnde olan dzen, sonunda durumu olduu gibi koruyacak kr bir ara halini ald... Sonuncu gl mparator kinci Cleon tahta kt zaman da bu aileler nfuzlarn tmyle kaybetmediler. Komisyonun ilk genel bakan .............. Bir bakma Komisyonun knn balangc Hari Seldon'un Vakf ann kabulnden iki yl nce yarglanmasna kadar gtrlebilir. Bu dava Gaal Dornick'in yazd Hari Seldon'un biyografisinde anlatlmtr... GALAKS ANSKLOPEDS
Gaal verdii sz tutmad. Gen adam ertesi sabah bouk bir zil sesiyle uyand. Telefona cevap verdii zaman otel ktibi olaya uygun, hafif, nazik bir sesle ve sanki durumu nemsemiyormu gibi bir tavrla Gaal'e Kamu Gvenlii Komisyonunun emri zerine tutuklanm olduunu bildirdi. Gaal kapya doru atld, ama artk almyordu. Gen adamn giyinip beklemekten baka yapabilecei bir ey yoktu. Gaal'i gelip aldlar ve baka bir yere gtrdler. Ancak gen adam yine tutukluydu. Ona pek nazik bir tavrla sordular. ok, ama ok uygarca davranyorlard. Gaal, Synnax'l bir taral olduunu, u okullara gittiini, u u tarihlerde matematik doktorasn verdiini aklad. Dr. Seldon'un yannda almak iin bavurmu ve kabul edilmiti. Gaal tekrar tekrar bu ayrntlar anlatt. Adamlar da tekrar tekrar onun Seldon Projesine katlmas konusuna dndler. Bu projeyi nereden ve nasl duymutu? Grevleri ne olacakt? Ona gizli ne talimat verilmiti? Gaal bu konularda hibir ey bilmedii yantn verdi. Ona gizli talimat verilmemiti. O, bir renci ve matematikiydi. Siyaset kendisini ilgilendirmiyordu. Sonunda nazik adamlardan biri, "Trantor ne zaman mahvolacak?" diye sordu. Gaal kekeledi. "Bu konuda kendime zg bir fikrim yok." "Ya bakalarnn fikri?" "Bakalar adna nasl konuabilirim?" Gaal'in her yanna ate basmt. Mthi bir ate. Adam, "Biri size byle bir mahvolmadan sz etti mi?" dedi. "Bunun tarihini verdi mi?" Gaal duraklarke n szlerine devam etti. "Sizi izledik. Trantor'a geldiiniz zaman uzay limanndaydk. Randevu saatinin gelmesini beklediiniz Seyretme Kulesinde de yle. Ve tabii Dr. Hari Seldon'la yaptnz konumay dinlemeyi de baardk." Gaal, "O halde Dr. Seldon'un bu konudaki fikirlerini biliyorsunuz," dedi. "Belki. Ama bunlar sizden de renmeyi istiyoruz." "Dr. Seldon, Trantor'un be yzyl sonra mahvolacan dnyor." "Bunu... hh... matematik yoluyla da kantlad, yle mi?" Gaal meydan okurcasna, "Evet, yle," dedi. "Herhalde bu... hh... hesaplarn geerli olduunu da iddia ediyorsunuz?" "Dr. Seldon hesab doruladna gre, bu geerli." "Pekl... Biz tekrar geleceiz." "Bir dakika! Bir avukat tutmaya hakkm var. Bu mparatorluun bir vatanda olarak haklarmdan yararlanmak istiyorum." "Yararlanacaksnz." yle de oldu. Bir sre sonra ieriye uzun boylu bir adam girdi. nce yz dikey izgilerle doluydu. Surat o kadar ufakt ki, insan onun glmek iin yznde yer bulamayacan dnyordu. Gaal ban kaldrd. Kafas karmakarkt. O kadar ok ey olmutu ki... Oysa Trantor'a geleli aradan ancak otuz saat gemiti. , Adam, "Ben Lora Avakim'im," dedi. "Dr. Seldon benden avukatlnz almam istedi." "yle mi? O halde beni dinleyin. Hemen mparatora bavurmanz istiyorum. Beni gereksiz yere burada tutuyorlar. Ben hibir su ilemedim. Hibir su!" Ellerini hzla ne doru uzatt. "mparatorun hemen beni dinlemesini salamalsnz." Avakim ince bir antann iindekileri yere boaltyordu. Eer Gaal bu eyalarla ilgilenecek durumda olsayd, aralarnda kk bir kapsle sacak kadar ince, eride benzer selomet hukuk formlerleri bulunduunu fark ederdi. Bir cep teybi

de... Gaal'in barmasna aldrmayan Avakim sonunda ban kaldrd. "Tabii Komisyon bu konumamz bir casus nla dinliyor. Yasalara aykr bir ey ama yine de kullanyorlar." Gaal dilerini skt. Avakim ar ar oturdu. "Ancak masaya koyduum u teybe bir bakn. Bu grnte dierlerinden farksz. Onlarn iini gryor. Ama ayrca casus nn engelleme gc de var. Onlar bu durumu hemen fark edeme yecekler." "O halde rahatlkla konuabilirim." "Tabii." "yleyse mparatorun karsna karlmak istiyorum." Avakim souk souk gld. Ve bylece ince yznde glmek iin yer olduu da ortaya kt. Glmsemeye yer amak iin yanaklar iyice krt. "Siz taralsnz." "Ama yine de mparatorluun bir vatandaym. Siz ya da Kamu Gvenlii Komisyonunun adamlar kadar iyi bir vatanda." "Mutlaka, mutlaka. Sadece bir taral olduunuz iin Trantor'daki hayat anlamanz imknsz. mparator kimseyi yarglamaz." "O halde insan bu Komisyonu kime ikyet eder? Baka bir yol yok mu?" "Hi yok. Pratik bakmdan baka yol yok denebilir. Hukuki bakmdan mparatora bavurabilirsiniz ama o sizi kabul etmez. Gnmzdeki mparator Entun hanedanndan olan hkmdarlara benze mez. Trantor soylu ailelerin elindedir. Bu ailelerin -28- yeleri de Kamu Gvenlii Komisyonunu oluturur. Bu gelimeyi psiko -tarih de nceden haber vermitir." Gaal, "yle mi?" dedi. "O halde Dr. Seldon, Trantor'un be yzyl sonra alaca ekli syleyebildiine gre..." "O, bin be yzyl sonra olacaklar da tahmin edebilir." "sterse on be bin yl sonra olacaklar sylesin. Neden dn, bu sabah olacaklar tahmin etmedi ve beni uyarmad? Ah... Balayn..." Gaal oturarak ban terli avularnn arasna ald. "Psiko-tarihin istatistikle ilgili bir bilim dal olduunu ok iyi biliyorum. Bir tek insann geleceini aklamasnn imknsz olduunu da bildiim gibi. Ben sadece fazla sarsldm." "Ama yanlyorsunuz, Dr. Seldon sizi bu sabah tutuklayacaklarn tahmin ediyordu." "Ne?" "Ne yazk ki, doru bu. Komisyon, Dr. Seldon'un almalarna kar gitgide daha dmanca bir tavr taknyordu. Gruba yeni yelerin katlmas engellenmeye balanmt. statistikler olayn kriz noktasna kadar erimesinin amalarmza daha uygun olacan gsterdi. Komisyon biraz ar hareket ediyordu. Dr. Seldon onlar harekete zorlamak iin dn size mahsus geldi. Baka neden yoktu." Gaal soluunu tuttu. "Ama bu ayp... " "Rica ederim. Byle olmas gerekiyordu. Sizi kiisel nedenlerle semedik. Dr. SekJon'un planlar on yldan fazla bir sreden beri gelimi matematiin yardmyla oluturuldu. Ve bu plan btn nemli olaslklar da kapsyor. Bu da onlardan biri. Beni buraya sadece size korkmanz iin bir neden olmadn sylemem iin yolladlar. Olay iyi bir ekilde sonulanacak. zellikle proje iin. Sizin de kurtulma olaslnz ok fazla." Gaal sordu. "Orant nedir?" "Proje iin yzde 99.9'dan fazla." "Ya benim iin?" "Bana bu orann yzde 77.2 olduunu sylediler." "Yani hapse atlmam ya da idam edilmem olasl bete birden fazla." "dam olasl bete birden az." "yle mi? Bir tek kiiyle ilgili hesaplarn hibir nemi yoktur. Ltfen Dr. Seldon'u bana yollayn." , "Korkarm bu olanaksz. Dr.? Seldon da tutukland." Gaal ayaa kalkarak haykrd srada kap hzla ald. Bir gardiyan ieri girerek masaya gitti. Teybi alp her tarafn inceledi, sonra da cebine soktu. Avakim usulca, "O aygt bana gerekli," dedi. "Size statik bir alan yaynlamayan bir teyp vereceiz, sayn avukat." "yleyse konumamz sona erdi." Gaal, Avakim'in odadan kn seyretti. Yine yalnz kalmt. Dava uzun srmedi. (Daha dorusu Gaal bunun bir dava olduunu dnd. Yoksa olanlar gen adamn okuduu o ayrntl dava tekniklerine hukuk asndan hi benzemiyordu.) Gaal'i nc gn yargladlar. Fakat onu fazla

sktrmadlar. Ar toplar Dr. Hari Seldon'a evrilmiti. Hari Seldon tank yerinde sakin sakin oturuyordu. Gaal iin dnyada tek dengeli ve sabit ey de bu yal adamd. Dinleyici pek azd. Onlar da mparatorluun prensleri arasnda seilmilerdi. Halk ve basn salona alnmamt. ok kimsenin Hari Seldon'un yarglandndan haberi olduu da kuku gtrrd. Salonda iki sana kar mthi dmanca bir hava vard. Kamu Gvenlii Komisyonunun yeleri krsde oturuyorlard. Arkalarnda srma ssl krmz giysiler, balarnda da yarg grevlerini belirten kepler vard. Komisyonun genel bakan Linge Chen ortadayd. Gaal o ana dek yle byk ve nemli bir soyluyla karlamamt. Bu yzden Chen'e ilgiyle bakyordu. Chen ise dava boyunca hemen hi konumad. Fazla sz sylemenin vakarna yakmayacan dnd, buna tenezzl etmeyecei belliydi. Komisyonun avukat notlarn inceledi ve tank yerine oturan Seldon'un sorguya ekilmesi dev am etti. S. imdi, syleyin, Dr. Seldon. Bu projenin zerinde ka kii alyor? C. Elli matematiki. S. Buna Dr. Gaal Dornick de dahil mi? C. Dr. Dornick elli birinci oluyor. S. Ah, demek grup elli bir kii? Belleinizi iyice yoklayn Dr. Seldon. Belki de grup elli iki ya da elli kii. Hatta belki de daha kalabalk. C. Dr. Dornick kurulumuza henz resmi ekilde katlmad. Katld zaman ye says elli bire kacak. imdi grubumuz demin de sylediim gibi elli kiiden oluuyor. S. Yz bin kiiden olumuyor mu? C. Yz bin matematikiden mi? Hayr. S. Ben matematiki demedim. Baka grevleri olan yz bin kii yok mu? C. Btn alanlar gz nne alnd takdirde bu saynz doru olabilir. S. Olabilir mi? Ben bunun doru olduunu sylyorum. Projeniz zerinde doksan sekiz bin be yz yetmi iki kii alyor. C. Yanlmyorsam kadnlarla ocuklar da sayyorsunuz. S. (Sesini ykselterek) Proje zerinde doksan sekiz bin be yz yetmi iki kii alyor, kelime oyunlarna gerek yok. C. Bu sayy kabul ediyorum. S. (Notlarna bakarak) imdi bunu bir tarafa brakalm ve uzun uzun incelediimiz dier bir konuya geelim. Trantor'un geleceiyle ilgili dncelerinizi tekrarlar msnz, Dr. Seldon? C. Trantor'un nmzdeki be yzyl iinde bir harabe halini alacan daima syledim. Yine de sylyorum. S. Bu aklamay bir sadakatsizlik saymyor musunuz? C. Hayr, efendim. Bilimsel gereklerin sadakatle de, sadakatsizlikle de ilgileri yoktur. S. Bu aklamanzn bilimsel bir gerei belirttiinden emin misiniz ? C. Eminim. S. Bu iddiann temeli nedir? C. Psiko-tarihle ilgili matematik. S. Bu matematiin geerli olduunu kantlayabilir misiniz? C. Baka bir matematikiye kantlayabilirim. S. (Glmseyerek) Yani bu gereinizin sradan bir insann kavrayamayaca kadar zel bir ey olduunu iddia ediyorsunuz. Bence bir gerek bundan daha kolay anlalr, daha az esrarl olmal, her kafa bunu kavrayabilmelidir. C. Bunu anlamak baz kafalar iin hi zor deil. Termodinamik diye bildiimiz enerji transferinin fizik kurallar, o efsanelemi ilk alardan beri btn insanlk tarihi boyunca bilinen eylerdir. Ama baz kimseler bir g motoru oluturmakta zorluk ekebilirler. stelik ok zeki kimseler de olabilir bunlar. Bilgili Komisyon yelerinin... Tam o srada Komisyon yelerinden biri avukata doru eildi. Syledikleri duyulmad ama sla benzer sesinde fke vard. Avukat kzard ve Seldon'un szn kesti. S. Burada konferans dinlemek iin toplanmadk, Dr. Seldon. Ne demek istediinizi akladnz kabul edelim. Size unu hatrlatmak istiyorum. Felaketle ilgili kehanetlerinizi, zel baz amalarnz yznden kamunun mparatorluk Hkmetine olan gvenini sarsmak iin kullanyor olabilirsiniz.

C. Bu doru deil. S. Trantor szm ona mahvolmadan nce eitli huzursuzluklarla dolu bir dnem geirileceini de iddia etmektesiniz. C. Bu doru. S. Bylece kehanette bulunarak bunlarn gerek olmasn salayacanz umursuyorsunuz. O srada yz bin adamnz da eitilmi olacak. C. Bir kere bu doru deil. Doru olsayd soruturmalarnz sonucu bu insanlardan ancak on bininin savaacak ada olduunu, onlarn da bu konuda hibir zaman eitilmediklerini renirdiniz. S. Bir bakasnn ajan olarak m alyorsunuz? C. Ben hi kimsenin paral adam deilim, bay avukat. S. Bu iten hi karnz yok mu? Sadece bilime mi hizmet ediyorsunuz!? C. Evet, yle. S. O halde bilime nasl hizmet ettiinizi inceleyelim. Gelecek deitirilebilir mi, Dr. Seldon? C. Deitirilebilecei belli bir ey. Bu mahkeme salonu bundan sonraki birka saat ierisinde havaya uabilir de, umayabilir de. Utuu takdirde hi kukusuz gelecein nemsiz baz ayrntlar da deiir. S. Kaamakl konuuyorsunuz, Dr. Seldon. nsanln btn tarihi deitirilebilir mi? C. Evet. S. Kolaylkla m? C. Hayr. Byk bir zorlukla. S. Neden? C. Bir gezegen dolusu insann psiko-tarihi mthi bir sre-durumu kapsar. Bunun deitirilebilmesi iin benzer bir sreduruma sahip olan bir eyle karlamas gerekir. rnein, bu olayla ayn sayda insan ilgilenmelidir. nsan says bir lde daha azsa, o zaman deiiklik iin pek uzun bir zaman amna izin verilmelidir. Anlyor musunuz? S. Anladm sanyorum. Trantor'un mahvolmas art deil. ok kimse Trantor'un mahvolmamas iin harekete gemeye karar verirse bu felaket engellenebilir. C. Doru. S. Bunun iin yz bin kii mi gerekiyor? C. Hayr, efendim. Bu pek az. S. Emin misiniz? C. Trantor'un nfusunun krk milyarn stnde olduunu dnn. Ayn ekilde mahvolmaya doru giden eilimin sadece Trantor'a deil, btn mparatorlua yaylm olduunu da unutmayn. mparatorlukta milyar kere milyar insan yaadn da hatrlayn. S. Anlyorum. O halde yz bin insan, kendileri ve torunlar be yzyl altklar takdirde bu eilimi deitirebilirler. C. Korkarm bu mmkn deil. Be yzyl ok ksa bir sre. S. Ah! O halde Dr. Seldon, aklamalarnzdan u sonucu karmak zorundayz. Projeniz iin yz bin kii topladnz. Bu insanlarn says Trantor'un kaderini be yzyl ierisinde deitirmeye yetecek kadar deil. Yani bu ins anlar ne yaparlarsa yapsnlar Trantor'un mahvolmasn nleyemeyecekler. C. Ne yazk ki, haklsnz. S. te yandan o yz bin kiiyi yasalara aykr bir ey yapmak iin de bir araya getirmediniz? C. Evet, tabii. S. (Ar ar, byk bir memnunlukla) O halde Dr. Seldon, ltfen imdi beni dikkatle dinleyin. Cevabnz dnerek vermenizi istiyoruz. Peki, bu yz bin adam neden topladnz? Avukatn sesi tizlemiti. Tuza baarl olmu, Seldon'u bir keye kstrmt. Zekice bir manevrayla onu cevap veremeyecek bir duruma drmt. Salonda soylularn oluturduu sralardan mrltlar ykseliyordu. Komisyon yelerinin krssnde de ayn ey oluyordu. Srmal krmz elbiseli yeler birbirlerine doru eiliyorlard. Sadece genel bakanlar durumdan etkilenmemi gibi oturuyordu. Hari Seldon da hi kmldamyor, grltnn kesilmesini bekliyordu. C. O ykln etkilerini azaltmak iin.

S. Bu szlerle ne demek istiyorsunuz? C. Aklamas kolay. Trantor'un gelecekteki ykl tek bana bir olay deil. Bu mahvolmu yzyllar nce balayan ve hzn giderek artran karmak bir dramann doruk noktasn oluturacak. Ben, baylar, Galaksi mparatorluunun kme ve yklmasndan sz ediyorum. Mrltlar bu kez bouk bir kkreme halini ald. Avukat, "Yani siz aka..." diye haykryordu, ama onu dinleyen yoktu. Sonra adam duraklad. nk dinleyicilerin, "hanet!" diye barmalarndan, fazla uramadan iin can alacak noktasn belirtmi olduunu anlamt. Komisyon genel bakan elindeki tokma bir defa havaya kaldrd. Sonra indirdi. Bir gongunkine benzer tatl bir ses duyuldu. Yanklar sona ererken, seyirciler de sessizleti. Avukat derin bir nefes ald. S. (Melodrama kaan bir tavrla) Dr. Seldon, kuaklar boyunca meydana kan btn olaylara on iki bin yl dayanm olan bir mparatorluktan sz ettiinizin farknda msnz? Bu mparatorluu milyarlarca insann sevgisi ve iyi dilekleri ayakta tutuyor. ' C. mparatorluun imdiki durumunu da, tarihini de biliyorum. Saygszlk etmek istemiyorum, ama bu konuda bu salondakilerin hepsinden fazla bilgim var. S. Ve mparatorluun yklaca kehanetinde bulunuyorsunuz, yle mi? C. Bu kehanette bulunan matematik bilimi. Ben ahlak bakmndan hibir yargya varmyorum. mparatorluun kt bir ynetim tarz olduu itiraf edilse bile ki benim byle bir ey yaptm yok, bunun ykln izleyen anari daha da kt olacak. Benim projemin amac bu anariyle savamak. Bir mparatorluun k dev bir olaydr, baylar. Ve bununla kolay kolay baa klmaz. Bu ke brokrasinin artmas, inisiyatifin azalmas, snflarn dondurulmas, bilimsel merakn engellenmesi... ve daha yzlerce etken yol aar. Demin de sylediim gibi, bu olay yzyllardan beri geliiyor. Durdurulmayacak kadar da heybetli ve dev bir hareket. S. mparatorluun eskisi kadar gl olduunun farknda deil misiniz? C. Etrafnz bir g grntsyle sarl. Bu gcn sonsuza dek devam edebilecei de sanlyor. Fakat bay avukat, iinden rm bir aa gvdesi de bir frtna bunu ikiye blecei ana dek eskisi kadar ulu gzkebilir. imdi bile mparatorluun dallar arasnda frtna slk alarak dolayor. Bunu psiko -tarih biliminin kulaklaryla dinlerseniz aacn gcrdadn da duyarsnz. S. (Kararsz) Biz buraya byle eyleri dinlemeye... C. (Kesin bir tavrla) mparatorluk ortadan kalkacak. Onunla birlikte btn iyi taraflar da. Biriktirmi olduu bilgiler ryecek. Kurduu dzen bozulacak. Yldz'lar arasnda saysz sava kacak. Yldzlararas ticaret bozulacak. Nfus azalacak. Dnyalarn Galaksinin ana blmyle ilikileri kesilecek. Ve durum byle kalacak. S. (Derin sessizlikte alak sesle) Sonsuza kadar m? C. Bir k nceden haber verebilen psiko -tarih bunu izleyecek karanlk alar konusunda da kehanette bulunabilir. Demin de sylendii gibi, baylar, mparatorluk on iki bin yldan beri yayor. Ama kn izleyecek karanlk a on iki deil, otuz bin yl srecek. Sonra ikinci bir mparatorluk ykselecek. Ancak onunla bizim uygarlmz arasnda bin insan kua strap ekecek. te bununla savamalyz. S. (Kendisini biraz toparlar) Szleriniz elikili. Daha nce Trantor'un mahvn engelleyemeyeceinizi sylediniz. O halde mparatorluun kn de nleyemeyeceksiniz. O hayali ykl yani. C. Ben k engelleyebileceimizi sylemiyorum. Ama aradaki karanlk a ksaltmak iin ok ge kalm saylmayz. Anari sresini bin yla indirmek mmkn, baylar. Tabii grubumun imdi almasna izin verildii takdirde. Tarihin nazik bir noktasndayz. Hzla yaklaan dev olay kitlesinin yolu biraz deitirilmeli. Biraz... Bunun fazlas yaplamaz. Ama yaplacak kadar da insan tarihinin straplarla dolu yirmi bin yln silmeyi baarabilir. S. Bunu nasl yapmay dnyorsunuz? C. nsan rknn toplad bilgileri saklayarak. nsan bilgisinin toplam bir kiinin renebilecei bir ey deildir, bin kiinin de. Toplumumuz yklrken bilim de milyonlarca paraya blnecek. Kiiler bu kck paralarla ilgili her eyi renecekler. Ama tek balarna bir ie yaramayacak ve aciz kalacaklar. Anlamsz bilgi krntcklar dier kuaklara aktarlmayacak. Nesiller deiirken bu bilgiler de kaybolacak. Ama imdi btn bilginin dev bir zetini hazrladmz takdirde, bilim de kaybolmaz. Gelecek kuaklar bunu temel olarak kullanr ve zerine eklemeler yaparlar. Her eyi yeniden kefetmek zorunda kalmazlar. Bir bin ylda, otuz bin yln ii yaplm olur.

S. Btn bunlar... C. Btn bunlar benim projemin ayrntlar. Otuz bin adamn karlar ve ocuklar bir Galaksi Ansiklopedisinin hazrlanmas iinde alyorlar. Tabii bunu tamamlamaya mrleri yetmeyecek. Hatta ben bunun baladn bile gremeyeceim. Fakat Trantor mahvolduu srada ansiklopedi tamamlanm olacak. Galaksideki her byk kitaplkta bu ansiklopediden bulunacak. Komisyon genel bakan tokman kaldrp indirdi. Hari Seldon tank yerinden inerek sessizce Gaal'in yanna oturdu. "Gsteriyi nasl buldun?" diye glmsedi. Gaal, "Barol dierlerinden aldnz," dedi. "Peki, imdi ne olacak?" "Dava ertelenecek ve benimle zel bir ekilde anlamaya alacaklar." "Nereden biliyorsunuz?" Seldon, "Seninle drst konuacam," dedi. "Bilmiyorum. Her ey Komisyon genel bakanna bal. Onu yllardan beri inceliyorum. almalarn analize altm. Ama bildiin gibi, bir kiinin kaprisler ini psiko -tarih formllerine katmak daima tehlikelidir. Ama yine de umutluyum." Avakim yaklat. Gaal'e bayla selam verdikten sonra Seldon'a doru eilerek ona bir eyler fsldad. Davann ertelendiini aklayan szler salonda yankland. Muhafzlar Seldon'la Gaal 'i ayrdlar. Gaal'i alp gtrdler. Ertesi gnk celse ilkinden tmyle farkl oldu. Hari Seldon'la Gaal Dornick, Komisyonun karsna yalnz balarna karldlar. ki san bir masaya oturttular. Komisyon yeleriyle aralarnda fazla bir uzaklk yoktu. Hatta sanklara yanardner plastik bir kutudan sigar da ikram ettiler. Kutu durmadan akan bir suya benziyordu. nsana parmaklar bunun sert ve kuru olduunu haber vermesine karn, gzleri onu yine de artyor ve kutuyu akarsu gibi gryordu. Seldon bir sigar ald, Gaal istemedi. Seldon, "Avukatm burada deil," dedi. Bir Komisyon yesi, "Artk yarglanmyorsunuz, Dr. Seldon," diye cevap verdi. "Buraya mparatorluun gvenliini grmek iin toplandk." Linge Chen, "Ben konuacam," dedi. Dier yeler arkalarna yaslanarak onu dinlemeye hazrlandlar. Chen'in etrafnda sessizlikten bir gl olutu sanki. Adam szlerini bunun iine birer kk ta gibi atacakt. Gaal soluunu tuttu. Olduundan daha yal gzken Chen aslnda btn Galaksinin mparatoruydu. mparator unvann tayan ocuksa, Chen'in yaratt bir simgeydi. Chen, "Dr. Seldon," dedi. "mparatorun lkelerinde huzuru bozuyorsunuz. Galaksideki yldzlarda yaayan milyar kere milyar insan bundan yzyl sonra hayatta olmayacaklar. O halde neden be yzyl sonraki olaylarla ilgilenelim?" Seldon, "Ben bundan on yl sonra bile hayatta olmayacam," diye aklad. "Ama bu mesele beni ok ilgilendiriyor. Bunu idealizm diye tanmlayabilirsiniz. Ya da mistik bir engellemeyle 'insan' diye tanmladmz varla ok bal olduumu da syleyebilirsiniz." "Mistisizmi anlamak zahmetine katlanacak deilim. Sizi bu gece idam ettirerek sizden ve hibir zaman grmeyeceim be yzyl sonraki gereksiz ve i skc bir gelecekten kurtulmam iin bir neden var m?" Seldon kaytszca, "Bir hafta nce," dedi. "Bunu yapabilirdiniz ve yln sonuna sa salim erimeniz iin de onda bir ansnz olurdu. Ama bugn bu olaslk on binde bir bile deil." Dierleri endieyle kmldanarak soluklarn tuttular. Gaal ensesindeki tylerin dimdik olduunu hissetti. Chen gzlerini hafife kst. "Bu nasl oluyor?" Seldon, "Akla gelebilecek hibir aba Trantor'un mahvolmasn engelleyemez," dedi. "Ama bu kolaylkla abuklatrlabilir. Yarglanmann yarda kesildii hikyesi btn Galaksiye yaylacak. Felaketi hafifletmek iin yaptm planlarn engellenmesi, insanlar gelecein onlara iyi bir ey getirmeyeceine inandracak. Zaten hepsi de bykbabalarnn hayatlarn zlemle hatrlamaya baladlar bile. Bu insanlar siyasi ayaklanmalarn ve ticaretteki durgunluun daha da artacan anlayacaklar. Btn Galaksiye 'Herkes imdi ne kaparsa krdr,' dncesi egemen olacak. Hrsl insanlar beklemeyecekler. Namussuz kimseler ekinmeyi bir yana brakacaklar. Ve bu insanlar her hareketleriyle dnyalarn mahvolmasn abuklatracaklar. Beni idam ederseniz Trantor be yzyl deil, elli yl iinde ker. Sizse bir ylda lp gidersiniz." Chen, "Bu szlerle ancak bir ocuk korkutulabilir," diye mrldand. "Ama bizi memnun edecek tek zm yolu idamn z deil." nce ellerini dayad ktlarn zerinden kaldrd. ki parmayla en steki kda hafife dokundu. "imdi syleyin... Siz sadece szn ettiiniz o ansiklopedinin hazrlanmasyla m uraacaksnz?" "Tabii." "Bu almann Trantor'da yaplmas art m?"

"mparatorluk kitapl Trantor'da, efendimiz. Tabii Trantor niversitesinin bilgi kaynaklarndan da yararlanyoruz." "Ama baka bir yere yerlemeniz daha yararl olmaz myd? rnein, mparatorluk Merkezinin grlt ve telann bilgince dnceleri engelleyemeyecei bir yere. Adamlarnz orada kendilerini, btn kafalarn tam anlamyla ilerine verirlerdi..." "Bunun ancak nemsiz yararlar olurdu belki." "Sizin iin byle bir dnya seildi, doktor. Yz bin adamnzla orada bildiiniz gibi alabilirsiniz. Btn Galaksi de sizin altnz ve kle savatnz bilir. Hatta onlara yklmay nleyeceiniz bile sylenebilir." Chen glmsedi. "Ben ok eye inanmam. Onun iin bu ke inanmamak benim iin ok zor bir ey deil. O arada si z de Trantor'dakileri rahatsz etmeyeceksiniz, doktor. mparatorun huzuru da bozulmayacak. Ya bunu kabul edersiniz ya da lm. Siz ve adamlarnzdan gerektii kadar idam edilirsiniz. Daha nceki tehditlerinizi dikkate almyorum. Size lm ya da srgn semeniz iin bir sre tanyorum. Bu sre imdi balyor ve be dakika srecek." Seldon sordu. "Bizim iin hangi dnya seildi, efendimiz?" Chen, "O dnyann ad Terminus sanrm," dedi. Parmaklarnn ucuyla ktlar kaytszca Seldon'a doru evirdi. "Oras bo ama insanlarn rahatlkla yaayabilecekleri bir yer. Terminus bilginlerin ihtiyalarn karlayacak duruma getirilebilir. Tabii gezegen biraz tenha bir yerde... " Seldon onun szn kesti. "Galaksinin snrnda, efendimiz." "Sylediim gibi, gezege n tenha bir blgede. Haydi, iki dakikanz kald." Seldon, "Byle bir yolculua hazrlanmak iin zamana ihtiyacmz olacak," dedi. "Bu ile yirmi bin aile ilgileniyor." "Size zaman verilecek." Seldon bir an dnd. Son dakika da hzla geiyordu. "Kabul edi yorum." Gaal'in kalbi bir an durdu sanki. Aslnda mthi bir sevin duyuyordu. lmden kurtulduuna kim sevinmezdi? Ama gen adam ok rahatlam olmasna karn yine de Seldon'un yenilmesine biraz zlyordu.8 Taksi yzlerce kilometre uzunluundaki solucana benzer tnellerden iniltiyi andran bir ses kararak niversiteye doru giderken, Seldon'la Gaal uzun bir sre hi konumadlar. Sonra gen adam kmldand. "Komisyona syledikleriniz doru muydu? dam edilmeniz kmeyi gerekten hzlandrr myd?" Seldon, "Psiko-tarih bulgular konusunda hibir zaman yalan sylemem," dedi. "Zaten bu olayda yalann bana bir yarar da dokunmazd. Chen gerei sylediimi biliyordu. O, son derece zeki bir politikacdr. Ve politikaclarda ilerinin gerei psiko-tarihin aklad gerekleri sezme gc vardr." Gaal ard. "O halde srgn kabul etmenize ne gerek var?" Seldon cevap vermedi. Btn niversite k ierisindeydi. Gaal gnein varln hemen hemen unutmutu. Aslnda niversite ak bir yerde deildi. Ama kampus, cama benzeyen bir maddeden yaplm dev bir kubbeyle rtlmt. Bu kubbe polarize edilmi olduu iin Gaal yukarda alev alev yanan gnee rahatlkla bakabiliyordu. Gne klar gz alabildiine uzanan maden binalardan yansyordu. niversite yaplar Trantor'daki dier binalar gibi sert bir elik grisi deil, daha ok gmms bir renkteydiler. Madeni lt hemen hemen fildii tonuna dnmt. Seldon, "Bizi bekledikleri anlalyor," diye mrldand. "Ne?" Gaal gkyzne bakmaktan vazgeerek dikkatini alana verdi ve ileride bir nbetinin beklediini grd. Yal adamla nbetinin nnde durdular. O zaman yakndaki kapnn iinden yumuak sesli biri daha kt . "Doktor Seldon?" "Evet." "Biz de sizi bekliyorduk. Bundan sonra siz ve adamlarnz gz hapsine alnacaksnz. Bana, Terminus'a gitme hazrlklarnz iin size alt aylk bir sre tanndn bildirmem emredildi." Gaal, "Alt ay..." diye balad, ama Seldon usulca gen adamn kolunu skt. Yabanc, "Bana bunu bildirmem emredildi," dedi. "Talimat byle." Sonra dnerek uzaklat. Gaal de Seldon'a dnd. "Alt ayda ne yaplabilir ki? Ar ar ilenen bir cinayetten baka bir ey deil bu!" "Yava ol, heyecanlanma. nce broma gidelim de... " Bro pek byk deildi. Ama casus nlaryla ieriyi dinlemek olanakszd. stelik bu fark edilmeyecek bir ekilde salanmt. Odaya evrilen casus nlar ne phe uyandracak bir sessizlikle karlanyorlard, ne de daha kuku verici bir parazitle. Onun yerine byk bir zararsz cmle paracklar hazinesinden geliigzel seilmi olan ve eitli

tonlarda seslerin syledikleri szleri dinliyorlard. Seldon rahat bir tavrla, "imdi," dedi. "Alt ay bize yeter." "Nasl olur?" "nk olum, bizimki gibi bir planda bakalarnn hareketlen bizim ihtiyalarmza uydurulur. Sana daha nce syledim ya, Chen'in kiilii tarihteki herhangi bir insannkinden daha ok incelendi. Davann balamasna da zaman ve koullar istediimiz sonucun alnmasna uygun oluncaya kadar izin vermedik." "Ama siz... " "Terminus'a srlmemi salayabilir miydim? yle mi? Neden olmasn?" Seldon parman masasnda bir yere bastrd. Arkasndaki duvarn kk bir blm yana doru kayd. Bunu ancak Seldon'un parma salayabilirdi. nk yalnzca yal adamn parmak izi alttaki inceleme aygtn altrmay bastrrd. Seldon, "Orada birka mikrofilm bulacaksn," dedi. "T iaretli olann al." Gaal bu istei yerine getirdi. Seldon filmi bir aygta yerletirirken bekledi. Yal adam Gaal'e bir gzlk uzatt. Gen yardmc bunu ayarlad ve gzlerinin nnden geen filmi seyretmeye balad. "Ama... " Seldon, "Seni artan nedir?" diye sordu. "Buradan ayrlmak iin iki yldan beri hazrlk m yapyorsunuz?" "ki buuk yldan beri. Tabii Chen'in Terminus'u seeceinden kesinlikle emin olamazdk. Ama onun bu gezegeni seeceini umuyorduk. Bu tahmine gre altk." "Ama neden, Dr. Seldon? Bu srgn cezasn neden kendiniz saladnz? Olaylar burada, Trantor'da daha iyi kontrol edilemez mi?" "Srgn semeninizin baz nedenleri var. Terminus'ta alrken mparatorluk bizi destekleyecek. mparatorluun gvenliini tehlikeye dreceimizden de korkmayacaklar." Gaal, "Ama siz o korkular," dedi. "Sizi srgne gndermelerini salamak iin uyandrdnz. Dorusu meseleyi hl anlam deilim." "Belki yirmi bin aile kendi isteiyle Galaksinin ta bir ucuna gitmezdi... " < "Ama onlar Terminus'a gitmeye neden zorladnz?" Gaal bir an durdu. "Bu iin iyzn bana sylemez misiniz?" Seldon, "Her eyi hemen aklayamam," diye cevap verdi. "Ama Terminus'ta bilginlerin snabilecekleri bir yer hazrlanm olduunu bilmek sana imdilik yeter. Galaksinin dier ucunda da yine yle bir yer kurulacak." Glmsedi. "rnein, Yldzn Ucu'nda. Gerisine gelince... Ben yaknda leceim. Hayr, hayr. O kadar sarslma ve bana yaayacamdan da sz etme. Doktorlarm bana en fazla bir, iki yl yaayabileceimi sylediler. Ama ben bir mr boyu istediim eyi baardm. Bu koullarda insann lmesi daha iyi olmaz m?" "Siz ldkten sonra ne olacak, efendim?" "Yerime bakalar geecek. Hatta belki sen bile olabilirsin bu. Hedeflerim plann son ayrntlarn da tamamlayacaklar. Ve uygun zamanda ve uygun ekilde Anacreon'da baz olaylarn kmasn salayacaklar. Ondan sonra olaylar bildikleri gibi geliecekler." "Hibir ey anlayamyorum!" "Anlayacaksn." Seldon'un krk yznde hem yorgun, hem de huzur dolu bir ifade belirdi. "Yardmclarmdan ou Terminus'a gidecek. Ama bazlar burada kalacaklar. Bunu salamak kolay olacak." Szlerini fsltyla tamamlad. Bu yzden Gaal onun sylediklerini zorlukla duyabildi. "Bana gelince... Benim iim bitti artk... "

KNC BLM ANSKLOPED UZMANLARI TERMNUS ... Gezegenin yeri, Galaksi tarihinde oynanmas istenilen role gre biraz garipti. Ancak birok yazarn srarla iaret ettikleri gibi, Terminus'un seilmesi de kanlmaz bir eydi. Terminus, Galaksi helezonunun tam kenarndaki yalnz bir gnein tek gezegeniydi. Kaynak bakmndan yoksuldu ve ekonomik asndan da pek bir deeri yoktu. Gezegen bulunduktan sonraki be yzyllk srede, Terminus'a Ansiklopedi Uzmanlarnn gelilerine kadar hi kimse yerlememiti. Yeni bir kuak yetiirken, Terminus'un Trantor'daki psiko-tarih bilginlerinin bir kolundan daha baka bir nitelik kazanmas da kanlmaz bir sonutu. Anacreon olaylar ve Salvor Mardin'in iktidara gelmesiyle birlikte... GALAKS ANSKLOPEDS
Lewis Pirenne odann iyi aydnlatlm bir kesindeki masasnda harl harl alyordu. almalar dzene sokulmal, iplikler rlerek ortaya bir ekil karlmalyd. Aradan elli yl gemiti... Gezegene yerlemeleri ve Birinci Ansiklopedi Vakfn dzenli alr bir birim haline sokmalar

iin elli yl. Malzeme toplamak iin elli yl. Hazrlanmak iin elli yl. Dnlenlerin hepsi de yaplmt. Be yl sonra Galaksinin grd en dev eserin birinci cildi yaynlanacakt. Sonra on yl arayla -bir saat dzeniyle- cilt birbirlerini izleyecekti. Bunlarla birlikte ek ciltler de yaynlanacakt. Masasndaki bouk sesli zil alarken Pirenne endieyle homurdand. Randevusunu neredeyse unutacakt. Kapy aarak dmeye bast. Ve gznn ucuyla kapnn aldn grd. Gen ve tknaz bir adam olan Salvor Mardin ieri girdi. Pirenne ban kaldrmad. Mardin byk altndan gld. Acelesi vard. Ama Pirenne'nin alrken kendisini rahatsz eden her eye ve herkese kaba davrandn biliyordu. Bu yzden de alnacak deildi. Masann dier tarafndaki koltua gmlerek bekledi. Pirenne'nin kdn zerinde hzla kayan sivri ulu kalemi hafif bir hrt yapyordu. Odada bundan baka ne b ir hareket vard, ne de bir ses. Sonra Mardin yeleinin cebinden iki "kredilik bir para kararak havaya frlatt. Para yere doru derken paslanmaz elik yzeyleri kta parldad. Mardin paray yakalayarak tekrar att. In yansmasn tembelce seyrediyordu. Btn madenlerin ithal edilmelerinin gerektii bir gezegende paslanmaz elik, para basmaya gerekten uygundu. Pirenne ban kaldrarak gzlerini krptrd. fkeyle, "Yapma unu," diye sylendi. "Efendim?" "u lanet olasca paray atp durma." "Ah..." Mardin madeni diski cebine soktu. "Hazr olduun zaman bana haber ver. Kemerli suyolu projesi oylamaya konulmadan nce Encmen toplantsna dneceime sz verdim." Pirenne iini ekerek masadan biraz geriledi. "Ben hazrm. Ama beni kentin ileriyle rahats z etmeyeceini umarm. Ltfen onlarla da sen ilgilen. Btn zamanm ansiklopedi alyor." Hardin sakin sakin, "Haberi duydun mu?" diye sordu. "Hangi haberi?" "Terminus kenti ultra dalga aygtnn iki saat nce ald haberi. Anacreon mparatorluk Valisi, 'Kral' unvann alm." "Ee, ne olmu yani?" Hardin, "Bu mparatorluun btn i blgeleriyle ilikimizin kesildii anlamna gelir," diye aklad. "Tabii byle bir eyi bekliyorduk. Ama bu, durumu rahatlkla karlamamz da salamyor. Anacreon, Santinni, Trantor, hatta Vega'ya giden ticaret yolumuzun tam zerinde! Madenlerimizi nereden getirteceiz? Alt aydan beri elik ya da alminyum ithal etmeyi baaramyoruz. Artk hibir ey getiremeyeceiz. Tabii Anacreon Kral ltfederlerse o baka." Pirenne sabrszca homurdand. "yi ya! Madenleri onun araclyla aln." "Bakalm almay baarabilecek miyiz? Dinle Pirenne, bu Vakfn kurulmasn salayan mparatorluk izni, btn ynetim haklarn Ansiklopedi Komitesi Mtevelli Heyetine veriyor. Ben, Terminus kentinin belediye bakanym ve ancak kendi burnumu silecek kadar yetkim var. Bir de izin kdn senin de parafe etmen kouluyla belki aksrabilirim. Her ey sana ve Mtevelli Heyetine kalyor. Sana refah Galaksiyle yapt srekli ticarete bal olan kent adna rica ediyorum. Hemen acil bir toplant yap!" "Dur, dur! Seim nutkunun sras deil. imdi dinle, Hardin. Mtevelli Heyeti Terminus'da belediyece ynetilen bir hkmet kurulmasn engellemedi. Buna gerek olduunu biliyorduk. Vakf elli yl nce kurulal beri nfus artt. Ayrca ansiklopediyle ilgili olmayan ilerle uraan kimselerin de says oald. Ama bu, Vakfn ilk ve tek amacnn btn insanln bilgisini ieren bir ansiklopedi olmasn engellemiyor. Biz, devletin destekledii bir bili m kurumuyuz, Hardin. Yerel politikaya karamayz. Karmamalyz!" "Yerel politika! mparatorun sol ayann baparma akna, Pirenne! Bu bir lm kalm meselesi! Terminus gezegeni kendi bana makinelemi bir uygarl yaatamaz. Bu dnyada maden yok. Yzeydeki kayalarda demir, bakr ve alminyumun izine bile rastlanmyor. Baka cevherler de pek yok zaten. u Anacreon Kral denilen adam yollarmz kestii takdirde ansiklopediye neler olur dersin?" "Yollarmz m kesecek? Bizim dorudan doruya mparatorun kontrolnde olduumuzu unutuyorsun galiba? Biz Anacreon blgesinde deiliz, baka bir yerde de. Bunu kafana iyice sok! Biz mparatorun kiisel topraklarnn bir blmn oluturuyoruz. Ve kimse bize dokunamaz. mparatorluk kendi adamlarn korur." "O halde mparatorluk neden Anacreon Valisinin balar koparp atmasn engellemedi? Bu sadece Anacreon'da m oldu? Galaksinin snrnda en aa yirmi blge kendi bildiklerini okumaya baladlar. Hatta btn Galaksi evresinde durum byle. Akas mparatorlua da, onun bizi koruma gcne de pek gvenemiyorum." "Samalama! mparatorluk Valileri ya da Krallar... Arada ne fark var ki? mparatorlukta daima siyasi oyunlar oynanr. Deiik kimseler yneticileri u ya da bu ekilde etkilemeye alrlar. Valilerin bakaldrdklar ok grld.

mparatorlar da daha nce tahttan indirildiler ya da suikaste kurban gittiler. Ama btn bunlarn mparatorluun kendisiyle ne ilgisi var? Zaten bu olaylar bizim zerimize vazife deil. Unut bunlar, Mardin. Biz her eyden nce birer bilim adamyz. Ve bizi sadece ansiklopedi ilgilendiriyor. Ah, az kalsn unutuyordum, Hardin!" "Neyi?" "Senin u gazeten konusunda bir eyler yap artk!" "Terminus Kenti Gazetesi konusunda m? O gazete benim deil. zel birinin. Gazete ne yapt k i?" "Haftalardan beri Vakfn kuruluunun ellinci yldnmnn bayram saylmasn ve uygunsuz birtakm trenler dzenlenmesini istiyor." "Neden olmasn? Radyumlu saat ay sonra Birinci Mahzenin kapsn aacak. Bence bu ok nemli bir olay. yle deil mi?" "Ama bu, gln elenceler dzenlenecek bir gn de deil. Birinci Mahzen ve bunun al sadece Mtevelli Heyetini ilgilendiriyor. nemli bir ey olduu takdirde halka da bildirilecek. Son szm bu. Ltfen bunu gazeteye de ak ak anlat." "ok zgnm, Pirenne, ama kent ynetimi basn zgrl diye bilinen nemsiz bir eyi gvence altna alyor." "Olabilir. Ama Mtevelli Heyeti bunu gvence altna almyor! Ben mparatorun Terminus'daki temsilcisiyim ve bu bakmdan tam bir yetkim de var." Hardin'in yzndeki ifadeden ya sabr ektii anlalyordu. Sonra serte, "mparatorun temsilcisi olarak sana son bir haberim var," dedi. "Yine Anacreon 'la m ilgili?" Priene'nin dudaklar gerildi. Sinirlenmeye balyordu. "Evet. Anacreon'dan zel bir eli gnderiyorlar. Adam iki hafta sonra burada olacak." "Bir eli mi? Buraya m? Anacreon'dan m?" Pirenne bir an dnd. "Neden?" Mardin ayaa kalkarak koltuunu masaya doru itti. "Bunu kolaylkla tahmin edebilirsin." Ve baka hibir ey sylemeden hemen odadan kt. Anacreon Kralnn zel elisi ve Pleume blgesi vali yardmcs Anselmhaut Rodric'in buna benzer alt unvan daha vard. Ardndaki "haut" eki de onun soylu biri olduunu gsteriyordu. Salvor Hardin, Anselmhaut Rodric'i uzay terminalinde grkemli bir resmi trenle karlad. zel eli dudaklarn gererek hafife gld ve yerlere kadar eilerek silahn mahfazasndan kard. Kabzasn Mardin'e doru tutarak belediye bakanna uzatt. Hardin de o tren iin dn ald silah uzatarak bu iltifata karlk verdi. Bylece dostluk ve iyi niyet belirtildi. Belki Hardin, Rodric'in omzundaki hafif kabarkl farketti ama ihtiyatl davranarak bu konuda da bir ey sylemedi. Yerden giden bir tata binerek yola ktlar. nlerinden, arkalarndan ve yanlarndan daha nemsiz memurlardan oluan gruplar ilerliyordu. Ar ar, gsterili bir ekilde Ansiklopedi Alan'na giderlerken yollardaki heyecanl kalabalklar onlar alklad. Vali yardmcs Anselmhaut alklar bir soylunun hogrsyle karlad. Sonra da Mardin'e, "Btn dnyanz bu kent mi?" diye sordu. Hardin o grltde szlerini duyurabilmek iin sesini ykseltti. "Bizimki gen bir dnya, ekselans. Ksa tarihimiz boyunca yoksul gezegenimizi ancak birka yksek soylu ziyaret etti. te halk bu yzden heyecanl." "Yksek soylu"nun gizli alaylar pek fark etmedii anlalyordu. Dnceli bir tavrla, "Buras elli yl nce kuruldu, deil mi?" diye mrldand. "Hm... Burada ilenilmemi ok geni alanlar var, bakan. Bu topraklar malikneler ve iftlikler halinde blmeyi hi dnmediniz mi?" "Buna henz gerek yok. Son derece merkeziletirilmi bir yer buras. Bu da gerekli. Ansiklopedi yznden tabii. Belki ileride, nfusumuz artt zaman..." "Pek garip bir dnya bu! Burada hi kyl yok mu?" Hardin, ekselansn beceriksizce azm aradn anlamak iin fazla zeki olmaya hi gerek yok, diye dnd. Sonra da kaytszca cevap verdi. "Hayr. Soylu snf da yok." Anselmhaut Rodric kalarn kaldrd. "Peki ya lideriniz? u greceim kii?" "Doktor Pirenne'yi mi kastediyorsunuz? Evet, kendisi Mtevelli Heyetinin bakan. mparatorun da kiisel temsilcisi." "Doktor mu? Baka unvan yok mu? Yalnzca bir bilim adam yle mi? Ve Doktor Pirenne sivil memurlarndan daha stn saylyor galiba?" Hardin nazik nazik, "Ah, tabii," dedi. "Hemen hepimiz bilim adam saylrz. Sonuta biz bir dnya deil, daha ok bilimsel bir vakfz. Ve dorudan doruya mparatorun kontrolndeyiz." Hardin bu son szleri zerlerine basa basa sylemiti. Rodric'i etkilemi gibiydi bu szler . Ondan sonra Ansiklopedi Alan'na varncaya dek hi konumad. Belki o gn leden sonra ve akam Hardin ok skld. Fakat hi olmazsa birbirlerine yksek sesle, karlkl dostluk,

deer ve saygdan sz eden Pirenne'yle Rodric'in birlikte bulunmaktan hi holanmadklarn sezmek zevkine de eriti. Anselmhaut Rodric, Ansiklopedi Binasnn dolalmas srasnda Pirenne'nin konferansn camlam gzlerle dinledi. Referans filmleri dolu pek byk depolardan ve ok saydaki projeksiyon odalarndan geerlerke n, ansiklopedi uzmannn hzl hzl anlattklar nazik ve anlamsz bir glmseyile karland. Eli Rodric kat kat inerek dizgi, dzenleme, bask ve filme ekme blmlerini dolatktan sonra ilk anlalr szlerini syledi. "Btn bunlar ok ilgi ekici. Ama olgun insanlar iin pek garip bir ura. Btn bunlarn ne yarar var?" Hardin, Pirenne'nin bu sze bir cevap bulamadn farketti. Ama uzmann yzndeki ifadeden neler dnd yle iyi anlalyordu ki. O akamki yemek daha nceki saatlerin hemen hemen eiydi. Anselmhaut Rodric durmadan konutu ve bakalarna azn ama frsat vermedi. Eli Anacreon'la komusu yeni kurulan Smyro Krall arasndaki son savataki baarlarn inanlmayacak bir zevkle ve en ince ayrntsna kadar anlatt. Vali yardmcsnn baar hikyesi yemek bitinceye ve daha nemsiz memurlar birer birer salondan uzaklancaya dek sona ermedi. Eli Rodric, Pirenne ve Hardin'le balkona karak yaz akamna zg l k havada koltua yerleirken, son olarak paralanm uzay gemilerini zaferle anlatt. Sonra da tatsz bir neeyle, "imdi ciddi eylerden sz edelim," dedi. Mardin, Vega ttnnden yaplm uzun sigarn yakarak, "Tabii, tabii," diye mrldand. Artk fazla sigar kalmadn dnyordu. Koltuunu iki bacann zerinde arkaya doru yatrd. Galaksi gkyznde ykseklerdeydi. Bu sisli, mercek biimi topluluk bir ufuktan dierine uzanyordu. Evrenin bu snrndaki birka yldzn lts Galaksinin yannda ok snk kalyordu. Haut Rodric, "Tabii," dedi. "Btn resmi grmeler... belgelerin imzalanmas ve btn dier skc teknik ayrnt., sahi, grubunuzun unvan neydi?" Pirenne souk souk, "Mtevelli Heyeti," diye cevap verdi. "Pek garip bir ad bu! Neyse btn bunlar Heyetle grlecek. Ama yarn. Biz imdiki halde erkek erkee konuarak daha nemsiz sorunlar halledebiliriz. yle deil mi?" Hardin onu konuturmaya alt. "Yani..." "Mesele u: Burada Galaksinin bu evresinde baz deiiklikler oldu. Gezegeninizin stats de kesinliini biraz kaybetti. Durumun ne olduu konusunda anlamamzn byk yarar var. Ha, aklma gelmiken... bakan, sizde o sigarlardan daha var m?" Hardin irkildi ve istemeye istemeye bir sigar kard. Anselmhaut Rodrick sigar koklad ve memnun memnun dilini usulca aklatt. "Vega ttn! Bu sigar nereden aldnz?" "Son ileple gelmiti. Ama artk pek sigarmz kalmad. Bilmiyorum artk nereden ttn bulacaz... Tabii bulabileceksek... " Pirenne kalarn att. Sigar imez, hatta ttnn kokusundan da nefret ederdi. "Durumu iyice anlama k istiyorum, ekselans. Greviniz sadece durumun berrakla kavumasn salamak m9" Rodric sigar zevkle imeye balarken dumanlarn arasnda ban sallad. "Evet." "O halde grevinizi abucak yerine getirebilirsiniz. Bir Numaral Ansiklopedi Vakfnn d urumu her zamank i gibi." "Ah! Vakfn her zamanki durumu neydi?" "Sadece u: Vakf devletin destekledii bir kurumdur ve daima Muhteem Majesteleri mparator Hazretlerinin kiisel mlk olarak kalacaktr." Bu szler vali yardmcsn pek etkilemie benzemiyordu. Dumandan halkalar fleyerek, "Bu gzel bir varsaym, Dr. Pirenne," dedi. "Ama asl durum nedir? Ya Smyro konusundaki tavrnz? Bildiiniz gibi, Smyro'nun bakentinden elli 'parsek' kadar bile uzakta deilsiniz. Sonra Konom ve Daribow'u da unutmayn. " Pirenne, "Bizim hibir vilayetle ilikimiz yok," diye aklad. "mparatorun... " Rodric, "Oralar artk vilayet deil, birer krallk," diye anmsatt. "yi ya, krallklar. Onlarla bir ilikimiz yok. Bilimsel kurum olarak..." Vali yardmcs atmosferi iyonlatran bir kfr savurdu. "Lanet olsun bilime! Bunun gerekle ne ilgisi var? Smyro'nun Terminus'u her an igal edebilecei gereiyle?" "Ya mparator? O bir kenarda oturup bu olaya seyirci mi kalacak dersiniz?" Eli Rodric sakinleti. "Dr. Pirenne, sizin mparatorun malna mlkne saygnz var. Anacreon'un da yle. Ama Smyro ayn saygy gstermeyebilir. Unutmayn, mparatorla daha geenlerde bir anlama imzaladk. Yarn bunun bir kopyasn sizin heyete sunacam. Bu anlamaya gre, eski Anacreon vilayetinin snrlarnda asayii mparator adna

koruma sorumluluu da bize dyor. Grevimiz ok belli deil mi?" "Evet. Ama Terminus, Anacreon vilayeti snrlar ierisinde deil." "Ve Smyro..." "Terminus, Smyro'da da deil. Burasnn hibir vilayetle iliki si yok!" "Smyro bunu biliyor mu?" "Smyro'nun bildikleri ya da bilmedikleri beni hi ilgilendirmiyor." "Ama bizi ilgilendiriyor. Smyro'yla giritiimiz sava yeni sona erdi. Bizim olan iki yldz Listemi hl Smyro'lularm elinde. Terminus bu iki lke arasnda ok stratejik bir yerde." Mardin sklmt. Konumaya kart. "neriniz nedir, Ekselans." Vali yardmcsnn ak ak konumay sz dellosuna tercih ettii belliydi. Hemen, "Durum ortada," dedi. "Terminus kendisini savunacak durumda deil. Bu yzden Anacreon kendi gvenlii iin bu grevi yklenmek zorunda. Tabii i ilerinize karmak gibi bir niyetimiz hi yok." Mardin alayl alayl mrldand. "Ah, oras kesin." "Ama Anacreon'un bu gezegende bir s kurmasnn iki taraf iin de iyi olacana inanyoruz." "Btn istediiniz bu kadar m? Bombo, geni topraklarmzda bir s kurmak. Her ey burada bitecek mi?" "ey, tabii, koruyucu glerin masraflarnn karlanmas sorunu da var. Hardn iskemlesinin iki n ayan da grltyle yere indirdi. Dirseklerini dizlerine dayad. 'Hah, yle. Sonunda iin can alacak noktasna geldik. unu ak ak syleyelim: Terminus, Anacreon'un ynetimine girerek onun tarafndan korunacak ve hara deyecek." "Hara deil, vergi. Biz sizi koruyacaz. Siz de bunun bedelini deyeceksiniz." Pirenne ani bir fkeyle elini koltuunun dirsek dayanacak yerine vurdu. "zin ver de ben konuaym, Mardin. Ekselans, Anacreon, Smyro, btn yerel siyasetiniz ve nemsiz savalarnz bana vz geliyor. Buras devletin destekledii, vergiden muaf bir kurum." "Devletin destekledii mi? Ama devlet biziz, Doktor Pirenne. Ve sizi desteklemiyoruz." Pirenne hiddetle ayaa kalkt. "Ekselans, ben..." Anselmhaut Rodrick onun szn tamamlad. "Biliyorum, siz Hametli Majesteleri mparator Hazretlerinin temsilcisisiniz. Doktor Pirenne, ben de Anacreon Kralnn temsilcisiyim. Ve Anacreon buraya ok daha yakn, Doktor Pirenne." Hardin, "u meseleye dnelim," diye srar etti. "Vergi dediiniz eyi nasl alacaksnz, Ekselans? Bu bir takas m olacak? Buday, patates, sebze ve sr m istiyorsunuz?" Vali yardmcs belediye bakanna hayretle bakt. "Ne, ne? Bizim bunlara ihtiyacmz yok ki. rnlerimiz bize yetiyor da artyor bile. Tabii altn istiyoruz. Krom ve vanadyumu daha da tercih ederiz. Sizde bu madenlerden ok bulunmas kouluyla." Hardin bir kahkaha att. "Bol bulunmas m? Bizde bol miktarda demir bile yok. Altnm! u paramza bir bakn." Eliye bozuk bir paray att. Anselmhaut Rodrick paray yere vurup sratt. Sonra da hayretle madene bakakald. "Nedir bu? elik mi?" "Evet." "Anlamyorum... " "Terminus hemen hi madeni olmayan bir gezegen. Btn madenleri ithal ediyoruz. Bu yzden vergileri demek iin altnmz da yok, baka madenimiz de. Ama birka bin kfe patatese raz olursanz o baka." "ey... ilenmi malzeme... " "Maden olmadan eya yaplr m? Makinelerimizi yapmak iin elimizde ne kalr?" Bir sessizlik oldu. Pirenne tekrar abalad. "Btn bu konumann asl konuyla bir ilgisi yok. Terminus bir gezegen deil, byk bir ansiklopedi hazrlayan bir vakf aslnda. Sizin bilime hi saygnz yok mu?" "Savalar bilim kazanmaz." Eli Rodrick'in kalar atlmt. "Bu dnya hibir ey retmiyor o halde. Ve aslnda bombo da saylr. Eh, yleyse, vergileri toprakla dersiniz." Pirenne sordu. "Ne demek istiyorsunuz?" "Bu dnya hemen hemen bombo saylr ve herhalde topraklar da verimli. Anacreon'da birok soylu maliknelerine ilaveler yaplmasndan holanabilirler." "Byle bir eyi nasl... " "O kadar telalanmanz iin bir neden yok, Doktor Pirenne. Burada hepimize yetecek kadar toprak var. Anlatmz ve siz de bizimle ibirlii yaptnz takdirde sorunu bir kaybnz olmayacak ekilde zmleriz sanrm. Tapular hediye edilir, arazi balanr. Beni anladnz sanyorum." Pirenne alay etti. "Teekkrler." Sonra Hardin saf saf. "Anacreon bize atom gcyle alan fabrikalarmz iin yeterince pltonyum salayabilir mi?" dedi. "Depoda ancak birka yl

yetiecek kadar maden var." Pirenne inliyormu gibi bir ses kard ve derin bir sessizlik oldu. Bu birka dakika srd. Sonra Anselmhaut Rodrick konumaya balad. Tavrlar tmyle deimiti. "Sizde atom gc m var?" "Tabii. Bu ok olaanst bir ey mi? Atom gc artk elli bin yanda sanrm. Neden bizde de bu gten olmasn? Ama t abii pltonyum elde etmekte zorluk ekiyoruz." "Evet... Evet..." Eli bir an sustu, sonra da skntyla ekledi. "Eh baylar, bu konumaya yarn devam ederiz. imdi izninizle... " Pirenne elinin arkasndan bakarak dilerinin arasndan, "ekilmez yaratk!" diye homurdand. "Kafasz herif! Bu... " Hardin onun szn kesti. "Hi de deil. O sadece evresinin bir rn. Adam 'Benim silahm var, senin yok,' szlerinden baka bir eyi pek anlamyor." Pirenne fkeyle belediye bakanna dnd. "Koruma sleri ve vergilerden ne demeye sz ettin? ldrdn m sen?" "Hi de deil. Onu konuturmaya altm. Sonunda adam Anacreon'un gerek niyetini aklad. yle deil mi? Terminus'u gzelce malikne ve iftliklere blecekler. Tabii ben byle bir eye izin vermek niyetinde deilim." "Sen byle bir eye izin vermek niyetinde deilsin demek? Sen kim oluyorsun? Ayrca atom gcyle alan fabrikalarmzdan neden sz ettin? Bu bizi tam bir hedef haline sokacak." Hardin, "Evet," diye gld. "Yaklalmamas gereken bir hedef haline. O konuyu neden atm anlayamadn m? Bu ok gl bir kukumun hi de yersiz olmadn bana kantlad." "Neymi o?" "Anacreon ekonomisi artk atom gcne dayanmyor. Eer Anacreon'lularda atom gc olsayd, dostumuz da artk fabrikalarda pltonyum kullanlmadn bilirdi. ok eskiden byle yaplrm. Durum byle olduuna gre, Galaksinin btn d evresinde de artk atom gc bulunmad anlalyor. Smyro'da atom olmad kesin zaten. Yoksa Anacreon o savalar kazanamazd. ok ilgi ekici deil mi?" "f!" Pirenne mthi bir fkeyle yryp gitti. Hardin usulca glmsedi. Sigarn atarak ge yaylm olan Galaksiye bakt. "Demek tekrar petrol ve kmre dndler?" diye mrldand. Ama ondan sonraki dncelerini aklamad. Hardin gazetenin kendisinin olmadn syledii zaman belki teknik bakmdan haklyd. Ama ite o kadar. Hardin, Terminus'un zerk bir belediye haline getirilmesi abalarna nayak olmutu. Kentin ilk belediye bakan olarak da onu semilerdi. Onun iin Terminus Kenti Gazetesinin bir tek hisse senedi bile onun adna deildi. Ama adam hisselerin yzde altmn karmak yollardan kontrolne almt. Bu da alacak bir ey deildi. nsan birok ynteme bavurabilirdi. te bu yzden Hardin, Pirenne'ye Mtevelli Heyetinin toplantlarna katlmasna izin verilmesini sylemeye balad srada, gazetenin de byle bir kampanyaya girimesi bir rastlant deildi. Vakf tarihinde ilk nemli toplant yaplaca zaman belediye bakan bu "ulusal" hkmette kentin de temsil edilmesi konusunda srar etti. Sonunda Pirenne istemeye istemeye, fkeyle buna raz oldu. Masann en ucunda oturan Mardin dalgn dalgn, fizikilerin kt ynetici olmalar nedendir acaba, diye dnyordu. Belki de neden, onlarn kat gereklere alk olmalar. Esnek insanlara hi alk deiller." Her neyse... Mardin'in solunda Tomaz Sutt ve Jord Fara, sanda da Lundin Crast'la Yate Fulham vard. Pirenne toplantya bakanlk ediyordu. Tabii Mardin onlarn hepsini de tanyordu. Onun kansnca uzmanlar srf bu toplant iin daha da azametli tavrlar taknmlard. Mardin balangtaki formaliteler srasnda biraz uyuklad. Sonra Pirenne konumasna hazrlk olmak zere nndeki bardaktan birka yudum su ierken belediye bakan da canland. Pirenne, "Heyete son toplantdan sonra aldm bir mjdeyi verebileceim iin ok mutluyum," dedi. "mparatorluk anslyesi Lord Dorwin iki hafta sonra Terminus'da olacak. mparator durumu renir renmez Anacreon'la olan ilikilerimizin bizi ok memnun edecek bir ekilde dzeleceinden eminim." Glmseyerek masann br ucundaki Mardin'e bak' ti. "Bu konudaki bilgi gazeteye de verilmitir." Mardin byk altndan gld. Pirenne'nin bu pek kutsal yere girmeme izin vermesinin asl nedeni, bu haberi kurumla bana aklamak isteiydi anlalan, dedi kendi kendine. Sonra sakin sakin, "Belirsiz szleri bir yana brakalm," dedi. "Lord Dorwin'in ne yapacan sanyorsun?" Ona Tomaz Sutt cevap verdi. Uzmann en azametli zamanlarnda karsndakine nc ahsm gibi hitap etme merak vard. Kt bir alkanlkt bu. Sutt, "Bakan Mardin'in profesyonel bir kukucu olduu kesin," diye fikrini aklad. "Yoksa mparatorun kiisel haklarna el

uzatlmasna hibir zaman izin vermeyeceini onun da bilmesi gerekir." "Haklarna el uzatld takdi rde ne yapabilir ki?" Uzmanlar fkeli fkeli kmldandlar. Pirenne birdenbire aklna gelmi gibi, "Usule aykr davranyorsun," dedi. "Ayrca vatan hainlii saylacak szler de sylyorsun." "Yani soruma cevap alm m oldum?" "Evet. Syleyecek baka bir szn yoksa..." "O kadar acele etme. Bir soru sormak istiyorum. Bu diplomata kurnazlk dnda, Anacreon tehlikesini nlemek iin elle tutulur bir ey yapld m? Tabii diplomas oyunlarnn yararl olup olmayaca da belli deil, o da baka." Yate Fulham eliyle dik kzl byn dzeltti. "Demek Anacreon'u tehlikeli gryorsun?" "Sen grmyor musun?" "Hi grmyorum." Fulham hogryle konuuyordu. "mparator..." "Ah, Galaksi!" Hardin sinirlenmeye balyordu. "Ne oluyor? Zaman zaman biri 'mparator' ya da 'mparatorluk'tan sz ediveriyor. Sanki bunlar sihirli szcklermi gibi. mparator elli bin 'parsek' tede. Onun bize aldrdn da pek sanmyorum. Bize nem verse bile ne yapabilir? Bu blgelerde mparatorluk gleri vard. Ama imdi btn o uzay gemileri Drt Kralln elinde. Anacreon da o filolardan payna deni alm. Beni dinleyin. Silahlarla savamak zorunda kalacaz, kelimelerle deil. unu kafanza iyice yerletirin. ki aylk olduka rahat bir sre geirdik. Bunun ba nedeni. Anacreon'lularm atom silahlarmz olduunu sanmalarn salamamzd. Hepimiz de bunun kk beyaz bir yalan olduunu biliyoruz. Atom gcmz var. Ama bunu ticari ilerde kullanyoruz. Bu g de yle fazla bir ey deil. Anacreon'lular da bunu yaknda renecekler. Eer onlarn kendilerini byle oyalamamzdan memnun kalacaklarn sanyorsanz yanlyorsunuz." "Sayn bakan... " "Bir dakika! Szlerim henz bitmedi." Mardin gitgide alyordu. Bu tartma houna gitmeye balamt. "Bu ie anslyeleri kartrmak iyi de... Ama ie atom bombalar taklm birka byk kuatma topunu kartrmak ok daha iyi olurdu. ki ay kaybettik, baylar. Ve belki artk kaybedecek iki aymz da yok. imdi ne yapmay dnyorsunuz?" Uzun burnu fkesinden krm olan Lundin Crast, "Vakf bir savaa hazrlamay teklif ediyorsan, bunu dinlemem bile," dedi. "Bu bizim ak siyaset alanna girdiimize iaret eder. Biz, sayn bakan, bilimsel bir vakfz. Baka bir ey deiliz. " Sutt da ekledi. "Nardin, silah yapmann baz kimseleri... deerli elemanlar ansiklopediyle ilgili almalardan uzaklatrmak olacann farknda bile deil. Ne olursa olsun bu yaplmaz." Pirenne ban sallad. "ok doru. Her eyden nce ansiklopedi gelir. Daima yle olacak." Hardin iin iin inledi. Mtevelli Heyetin in ansiklopedi illetine tutulmu olduu anlalyordu. Belediye bakan buz gibi bir sesle, "Acaba Mtevelli Heyeti Terminus'un ansiklopediden baka eylerle de ilgilenebileceini hi dndn m?" diye sordu. Ona Pirenne cevap verdi. "Vakfn ansiklopediden baka bir eyle ilgileneceini aklm almyor, Mardin." "Ben ansiklopedi demedim. Terminus dedim! Korkarm siz durumu anlayamyorsunuz. Terminus'da bir milyon insan yayor. Bunlardan ancak yz elli bini ansiklopedi zerinde alyor. Geri kalanlar iin Terminus yuvalar, dnyalar. Biz burada doduk. Burada yayoruz. iftliklerimiz, evlerimiz ve fabrikalarmzn yannda ansiklopedinin bizim iin hi nemi yok. Biz btn bunlarn korunmasn istiyoruz... " yeler bararak onu susturdular. Crast, "Her eyden nce ansiklopedi gelir!" diye homurdand. "Yerine getirmemiz gereken bir grevimiz var!" Mardin, "Ne grevi?" diye bard. "Belki bu elli yl nce doruydu. Ama imdi yeni bir kuak yayor." Pirenne, "Bunun konuyla bir ilgisi yok," dedi. "Biz bilim adamlaryz." Mardin bu frsattan yararland. "Gerekten yle misiniz? Bu gzel bir hayal deil mi? Sizin gruba bakanlar, btn Galaksinin binlerce yldan beri ne ynden aksadn hemen anlarlar. Yllardr burada oturmu son milyon yl boyunca yaam olan bilim adamlarnn eserlerini snflandryorsunuz. Ne biim bilim bu? Darya almay, bu bilimleri yaymay, onlara ilaveler yapmay hi dndnz m? Hayr! Yosun tutmak sizi mutlu ediyor! Btn Galaksiyi de yle ya! te bu yzden evrede ayaklanmalar oluyor! te bu yzden balantlar kesiliyor, durmadan nemsiz savalar kyor! te bu yzden btn sistem atom gcn unutuyor! Ve kimyasal gten yararlanmak gibi barbarca tekniklere geri dnyor!" Sesini daha da ykselterek haykrd. "Bana sorarsanz Galaksi mahvoluyor!" Susarak soluk almak iin iskemlesine kt. Ayn anda kendisine cevap vermeye alan iki ya da yeyle de ilgilenmedi. Sonunda Crast sz ald. "sterike aklamalarnla neyi elde etmeye altn bilmiyorum, Hardin. Ama bu grmeye yararl bir katkda

bulunmadn kesin. Sayn bakan, Mardin'in bu szleri tutanaa geirilmesin. Grmeye bunun kesildii noktadan devam edelim." Jord Fara ilk kez yerinde kmldad. O ana dek tartmaya en kzt anlarda bile katlmamt. Ama imdi yz kilo arlndaki vcuduna ok uyan kaln bas sesiyle konuuyordu. "Bir eyi unutmadk m, baylar7" Pirenne aksi aksi sordu. "Neyi?" "Bir ay sonra ellinci yldnmmz kutlayacamz," Fara en bayatlam szleri sylerken bunlara derin bir an lam kazandrmay baarrd. "Ee, ne olmu?" Fara sakin sakin szlerini srdrd. "O yldnmnde Hari Seldon'un Mezar alacak. O Mahzende neler olabileceini hi dndnz m?" "Bilmem ki herhalde Seldon malum konudan sz edecek. Belki de bir konuma ya parak bizi kutlayacak. Bence Mahzene fazla nem vermemeliyiz. Tabii gazete..." Pirenne, Hardin'e fkeyle bakt. Belediye bakan da ona glmsedi. "Tabii gazete bu konuyu da nemli bir mesele haline sokmaya alt. Ama ben buna bir son verdim." Fara, "Ah," dedi. "Belki de yanlyorsun. Durumun farknda deil misin?" Parman kk yuvarlak burnuna dayad. "Mahzenin pek uygun bir zamanda alacann farknda deil misin?" Fulham homurdand. "Pek uygunsuz bir zamanda alacak. Dnmemiz gereken baka neml i sorunlarmz var." "Hari Seldon'un bir mesajndan daha nemli bir ey olabilir mi? Hi sanmyorum." Fara gitgide daha azametli bir tavr taknyordu. Hardin ise dnceli bir tav rla uzman szmeye balamt. Kendi kendine, Fara ne demek istiyor, diy e soruyordu. Fara mutlu bir tavrla, "Aslnda Seldon'un zamanmzn en byk psikoloji uzman ve Vakfmzn da kurucusu olduunu unutmua benziyorsunuz," dedi. "Herhalde Seldon'un gelitirdii bilimi, yakn gelecein izleyebilecei yolu kararlatrmak iin kullanldn dnmek mantkszca bir ey olamaz. Seldon'un bilimden yararlandndan eminim. yleyse bizi tehlikeye kar uyarmann ve belki de bir zm getirmenin yolunu da buldu. Bildiiniz gibi, Seldon iin ansiklopedi ok deerliydi." yeler kukuyla, akn akn baktlar. Pirenne kararszca. "ey... bilmem ki," dedi. "Tabii psikoloji nemli bir bilim. Ama yanlmyorsam bugn aramzda bir psikolog da yok. Bana bilmediimiz bir konuya girmiiz gibi geliyor." . Fara, Hardin'e dnd. "Sen Alurin'in yannda psikoloji eitimi yapmadn m?" Hardn yar dalgn bir tavrla cevap verdi. <'Evet. Ama almalarm hibir zaman tamamlamadm. Kuramlardan skldm. Bir psikoloji mhendisi olmak istiyordum ama yle bir faklte yoktu. O zaman ben de buna en yakn olan alan setim. Yani siyaset hayatna atldm. Bu iki konu hemen hemen birbirinin ayndr." "Mezar hakknda ne dnyorsun?" Mardin ihtiyatla, "Bilmem ki... " dedi. Ondan sonra toplant sona erinceye kadar bir tek kelime bile sylemedi. Hatta mparatorluk anslyesinden tekrar sz ald zaman bile. Aslnda Mardin'in yeleri dinledii bile yoktu. Ona yeni bir ipucu salamlard. Baz eyler biraz biraz anlalr bir hal almaya balyor, bir iki ayrnt birbirine uyuyordu. Kukusuz bilmecenin anahtar psikolojiydi. Mardin emindi bundan. Belediye bakan vaktiyle rendii bir psikoloji kuramn anmsamak iin abalyordu. Sonunda hatrlad ve daha iin banda bir eyi anlad. Seldon gibi byk bir psikolog insan duygularn ve tepkilerini gelecekte olacaklar ana hatlaryla tahmin edebilecek kadar inceleyebilirdi. Ve bu da... Lord Dorwin enfiye kullanyordu. Berber tarafndan kvrld belli olan uzun, lle lle salar vard. Bunlara kabark sar favoriler de eklenmiti. Adam zaman zaman favorilerini adeta sevgiyle okuyordu. Lord Dorwin ayrca pek kesin bir tavrla konuuyor ve 'r' harflerini de aznda yuvarlyordu. O srada Mardin'in neden soylu anslyeden daha ilk grte nefret ettiini fazla dnecek zaman yoktu. Ah evet, Mardin, Lord Dorwin'in konuurken bir elini zarif bir tavrla sallamasna ve en basit bir, "Evet," cevab verirken bile sanki bir ltufta bulunuyormu gibi davranmasna da sinirleniyordu. Ama imdiki halde sorun anslyeyi bulmaktayd. Lord Dorwin yarm saat nce Pr enne'yle birlikte ortadan kaybolmutu. Lanet olasca adam sanki yer yarlm da dibine gemiti! Pirenne'yi bu blkte ve bu katta grmlerdi. Artk her kapy ap ieri bakmaktan baka are kalmyordu. Mardin koridorun ortasnda bir kapy

aralad ve "Tamam," diyerek ieriye girdi. Oda karanlkt. Ama kl ekrann nnde duran Lord Dorwin'in karmak sa biimini fark etmemek olanakszd. Lord Dorwin ban kaldrarak, "Ah, Hardin," dedi. "Herhalde bizi ayosunuz?" Pek de iyi bir ustann elinden kmad anlalan fazla ssl enfiye kutusunu belediye bakanna uzatt. Mardin bu ikram nezaketle reddetti. Dorwin burnuna bir tutam enfiye ekerek nezaketle glmsedi. Pirenne kalarn att. Mardin kaytsz bir tavrla ve ifadesiz bir yzle ona bakt. Derin bir sessizlik oldu. Lord Dorwin enfiye kutusunun kapan krdatarak kapatt. Sonra da cebine koydu. "Sizin u ansiklopediniz byk bir baa, Hadin," dedi. "Gelmi gemi alan en gkemli baalama eit bir zafer." "oumuz da yle dnyoruz, efendim. Ama bu zafer henz tamamlanm deil." "Vakfnzn ne byk bir baayla altn gdm. Onun iin bu bakmdan hibir endiem yok." Bayla Pirenne'yi selamlad. Uzman da sevinle yerlere kadar eildi. Mardin, aman ne dostlar, ne dostlar, diye dnd. Sonra da, "Ben uzmanlarn alkan ve becerikli olmadklarndan ikyet etmiyorum," dedi. "Benim ikyetim Anacreon'lulardan. Onlar haddinden fazla becerikli. Ama baka, zararl bir konuda." "Ah, evet, Anaceon." Lord Dorwin elini kaytszca sallad. "Ben de buaya Anacreon'dan geldim. Pek ilkel ve berbat bir gezegen o. Akas insanlan buada, evede nasl yaayabildikleini aklm almyo. Kltl bii iin geeken en basit eyle bile yok. Konfou salayacak aa ve geele de yle. Byle eylei oktan unutmula... " Hardin gizli bir alayla anslyenin szn kesti. "Ama ne yazk ki, Anacreon'lularm sava amak iin btn ilkel ara ve gereleri, her taraf mahvetmek iin gereken temel silahlar var." "Evet, evet." Lord Dorwin sinirlenmie benziyordu. Belki de bunun nedeni sznn kesilmi olmasyd. "Ama imdi i gmek istemiyoum. Geekten de u aa baka bi eyle ilgilenmiyoum. Dokto Pienne, bana ikinci cildi de gstemeyecek misiniz? Ltfen gstem." Iklar snd ve ondan sonraki yarm saat boyunca anslyeyle uzman, Mardin'le hi ilgilenmed iler. Sanki belediye bakan o srada Anacreon'dayd. Ekrandaki kitaptan pek bir anlam karamad Hardin Aslnda yazlar izlemeye de al mad. Ama Lord Dorwin zaman zaman sradan bir insan gibi heyecanland. Hardin o heyecan anlarnda anslyenin 'r' harflerini de doru drst sylediini farketti. Iklar tekrar yand zaman Lord Dorwin, "ahane," dedi. "Geekten haika. Siz akeolojiyle ilgileniyo musunuz, Hadin?'" "Efendim?" Hardin dald dncelerden uyand. "Hayr, efendim, ilgilendiimi pek syleyemem. Balangta psikolog olmak istedim. Sonunda da politikac olmaya karar verdim." "Ah, hi kukusuz bunla da ilgi ekici konula. Ben, kendim de..." Dorwin bolca bir tutam enfiyeyi burnuna ekti. "Akeolojiyle biaz uayoum." "yle mi?" . Pirenne atld. "Sayn lord bu konuyu ok iyi biliyorlar." Sayn Lord memnun memnun, "Belki yle, belki yle," diye mrldand. "Bu bilim alannda geekten ok...pek ok altm. Hatta bu konudaki btn eselei okuduumu da syleyebiliim. Jaduh, Obijasi ve Komill'in btn kitaplan inceledim... Btn uzmanlan eseleini, btn uzmanlan..." Hardin, "Onlardan sz edildiini duydum tabii," dedi. "Ama eserlerini hi okumadm." "leide bi gn okumalsn, aziz dostum. Bunun dln de gsnz. Ben Lameth'in eeinin bu kopyas gebilmemin kalkpta eveye kada gelmeme deydiini dnyoum. nan msnz, kitaplmda bu ese yok. Ha, aklma gelmiken, Dokto Pienne, ben buadan aylmadan nce ban a kitabn bi kopyasn kattacamza sz vediniz. Bunu unutmadnz ya?" "Kopyay memnunlukla karttracam." anslye azametli bir tavrla, "Biliyo musunuz," dedi. "Lameth, 'Kken Sousu' konusundaki bilgime yeni ve ok il gi ekici bir katkda bulundu." , Mardin, "Hangi soru konusunda?" diye sordu. "Kken Sousu konusunda. nsan knn balangc yani. Hehalde eskiden insan knn sadece bir tek gezegen sisteminde yaadnn sanldn biliyosunuz." "ey, evet, bunu b iliyorum."

"Tabii hi kimse bu sistemin hangisi olduunu bilmiyo. Bu eski alan sislei aasnda kaybolmu bi bilgi. Bazla insanlan otaya ilk kez Siis gezegeninde ktklan iddia ediyola. Dielei Alpha Centaui veya Sol ya da 61 Cygni'de. Tabii btn bu gezegenle de yine Siis blgesindele." "Peki ya La meth ne diyor?" "O tmyle yeni bir yola sapyo. Lameth, Actuus sistemindeki nc gezegende bulunan kalntlan insanln daha uzay yolculuundan nce oada yaadklan gstediini sylyo." "Bundan da insanlarn k yerinin gezegen olduu mu anlalyor?" "Belki Kesin bir ey sylemeden nce eei dikkatle okumam ve kantla incelemem geekiyo. Lameth'in gzlemleinin ne kada salam olduunu anlamak sat." Hardin bir sre bir ey sylemedi. Sonra, "Lameth bu eseri ne zaman yazm?" diye sordu. "Ah... sekiz yzyl nce sanm. Tabii temel oiaak Gleen'in daha nce yaynlanan bi kitabndan ok yaalanm." "O halde Lameth'in kitabna neden gveniyorsunuz? Niin Arcturus'a giderek o kalntlar kendiniz incelemiyorsunuz?" Lord Dorwin kalarn kaldrd ve burnuna telala enfiye ekti. "Ama neden, aziz dostum?" "stediiniz bilgiyi kendiniz elde etmek iin tabii." "Arna buna ne geek va? Bu ilelemek iin pek kamak bir yol ve samasapan bi yntem. imdi beni dinleyin. Bende btn o eski uzmanlan eselei va. Gemiin en byk akeologlamn kitapla. Ben bu eselei bibileiyle kyaslyoum. Anlaamadklar noktala dengelyoum. Bibiine zt aklamala tah lil edyoum. Bunladan hangisinin dou olabileceine kaa veiyoum. Ve bylece bi sonuca vayoum. Bilimsel bi yntem bu." Lord Dorwin bir an durdu, sonra da Mardin'i aa gryormuasna ekledi. "Hi olmazsa ben byle dnyoum. nein, Attuus'a ya da Sol'a gitmek ve etafta dolap dumak ne kada kabaca bi ey oludu. Dayanlamayacak kada kaba bi ey. Eski uzmanla bu konuyu bizim yapamayacamz kada ustalkla incelemileken byle uamaya dee mi?" Mardin nazik nazik, "Anlyorum," dedi. Sonra da iinden ekledi. Bilimsel yntem ha? Sevsinler! Tevekkeli Galaksi mahvoluyor! Pirenne, "Gelin, efendim," dedi. "Artk dnmemiz gerekiyor sanrm." "Ah, evet. Galiba." Odadan karlarken Mardin birdenbire, "Efendim," dedi. "Size bir soru sorab ilir miyim9" Lord Dorwin glmseyerek cevabn glendirmek iin elini zarif bir tavrla sallad. "Tabii, aziz dostum, tabii. Size memnunlukla yadm edeim. Pek yoksul olan bilgi daacmn yadmyla size..." "Size sormak istediim ey arkeolojiyle ilgili deil, efendim." "Ya?" "Evet. Mesele u: Geen yl biz Terminus'lular, Gamma Andromeda'da V Gezegende bir g santralinde bir patlama olduu haberini aldk. Bize sadece kazann ana hararn bildirdiler. Ayrntlar renemedik. Bana olayn nasl olduunu anlatabilir misiniz?" Pirenne'nin dudaklar bkld. "Sayn Lordu byle ilgisiz konularla neden rahatsz ettiini anlayamyorum." anslye araya girdi. "Gica edeceim, ica edeim. Bi sakncas yok. Zaten o konuda anlatlacak fazla bi ey olduu da sylenemez. Geekten de g santalinde patlama oldu. Byk bi felaketti bu. Yamlmyosam birka milyon insan ld ve gezegenin yas da mahvoldu. Aslnda hkmetimiz atom gcnn keyfi bi ekilde kullanlmasn yasaklamay dnyo. Tabii bu henz kamuya aklanm deil." Mardin, "Anlyorum," dedi. "Ama santralde ne oldu?" Lord Dorwin kaytszca, "Kim bili?" diye karlk verdi. "Bika yl nce santalde ciddi azala olmutu. Kazadan sona yeni makinelein ve onam almalamn yetesiz olduu dnld. Tamiat pek de ustaca yaplmamt sanm. Aslnda son zamanlada g sistemleimizin almasyla ilgili teknik ayntla geekten anlayan kimsele bulmak ok zo." zgn zgn enfiye ekti. Nardin, "evredeki bamsz krallklarn art k atom gcn hi kullanamadklarn herhalde biliyorsunuz," dedi. "yle mi? Buna hi amadm. Babalaa yakacak gezegenle onla. Ama azz dostum, onladan 'bamsz' diye sz etmeyin. Hibi de bamsz deil. Onlala yaptmz anlamala da bunu kantlyo. Bu gezegenle mpaatoun hkmanlm kabul ediyola. Tabii bunu yapmak zoundala. Yoksa onlala anlaamazdk." "Olabilir. Ama onlar byk bir bamszlkla hareket edebiliyorlar." "Evet, hehalde. Byk bir bamszlkla. Ama bu da pek nemli deil. evenin bi bakma kendi kaynaklamdan

yaalanmas mpaatoluk iin ok daha iyi bi ey. Onlan bize hibi yaala yok. Babalaa yakacak gezegenle onla. Uyga bile saylmazla." "Ama gemite uygarmlar. evredeki en zengin vilayetlerden biri Anacreon'mu. Hatta bu gezegeni Vega'yla kyaslarlarm. Anacreon, Vega'nn yannda snk de kalmazm." "Ah ama, Hadin, bu yzylla nceymi. Buna bakaak salam bi sonuca vaamazsnz. O eski, ahane gnlede he ey ok faklym. Sonuta biz de eski insanla gibi deiliz... Ama Hadin, siz ok sac bir adamsnz. Size bugn ciddi meseleleden sz etmeyeceimi syledim. Ama Dokto Pienne sizden sz edeek kulam bkt. Beni sktmaya alacanz syledi. Ama ben byle oyunlaa gelmeyecek kada tecbeli bi adamm. Bu konuyu yarna bakalm." Konu bylece kapand. Bu Hardin'in Mtevelli Heyeti toplantsna ikinci katlyd. Tabii, yelerin artk gitmi olan Lord Dorwin'le yaptklar resmi olmayan konumalar hesaba katlmad takdirde. Ama belediye bakan Mtevelli Heyetinin bir, hatta iki, kez toplandndan ve bunlara kendisini armadklarndan da kesinlikle emindi. Mardin, o ltimatom gelmeseydi, diye dnd. Beni bu seferki toplantya da armayacaklard. Evet, ge len belge aslnda bir ltimatom saylrd. Tabii vizigrafa alnm belge, ilk bakta iki devlet bakan arasnda teati edilen dosta bir selamlama sanlabilirdi. Mardin usulca belgeye dokundu. Bu, "Majesteleri Anacreon Kralnn Bir Numaral Ansiklopedi Vakf Mtevelli Heyeti Bakan, dostu ve kardei Doktor LeWis Pirenne'ye" yollad selam aklayan ssl cmlelerle balyordu. Mesaj pek karmak bir sembolizm eseri olan ok renkli, dev bir mhrle sona eriyordu. Ama bu belge yine de bir ltimatomdu. Mardin, "Sonunda fazla zamanmz olmad ortaya kt," dedi. "Meer sadece aymz varm. Ve biz bu ksack sreden de yararlanmayarak zaman ziyan ettik. imdi bu belge bize sadece bir hafta sre tanndn aklyor. imdi ne yapacaz?" Pirenne endieyle kalarn att. "Bir kaamak yolu olmal. Lord Dorwin mparatorluun ve mparatorun bu konudaki tavrlarn aklad ve bu bakmdan garanti verdi. Bu durumda Anacreon'lularn bu kadar ileri gitmeleri inanlmayacak bir ey." Mardin canland. "Anlyorum. Demek Anacreon Kralna. mparator ve mparatorluun taknd sylenilen bu tavr haber verdin?" "Tabii. Ama nce bunu Heyete teklif ettim. Teklif oylamaya kondu. Herkes tarafndan kabul edilince de durumu Anacreon'a bildirdim." "Bu oylama ne zaman yapld?" Pirenne areyi vakarl bir tavr taknmakta buldu. "Sana hesap vermek zorunda olduumu sanmyorum, Bakan Hardin." "Pekl. Bu mesele beni o kadar ilgilendirmiyor zaten. Ama ben bu dosta yazlm kk pusulaya..." Hardin azn arptarak hafife gld. "Lord Dorwin'in bu duruma pek deerli katkda bulunarak aklad eyi, Anacreon'a diplomata bir ekilde bildirmenin neden olduundan da eminim. Belki Anacreon'lar saldry biraz daha geciktireceklerdi. Fakat kazanlacak zamann da Terminus'a bir yarar olmazd. nk Mtevelli Heyetinin taknd tavr ortada." Yate Fulham, "Bu olaanst sonuca nasl vardn, Bakan Hardin?" dedi. "Pek basit bir yoldan. Bunun iin pek ihmal edilen o zellii, saduyumu kullanmam yetti. Anlayacanz insanlarn topladklar bilgiler arasnda 'sembolik mantk' diye bilinen bir dal da vardr. Bu bilim in san dilini boan btn o gereksiz ayrntlarn temizlenmesini salar." Fulham homurdand. "Ne, ne olmu?" "Ben de sembolik mantktan yararlandm. Bu bilimi u deerli belgeye de uyguladm. Aslnda buna kendi amdan hi ihtiya yoktu. nk ben durumu nasl olsa biliyordum. Ama durumu be fizikiye szlerden ok simgelerle daha kolaylkla aklayabileceimi dndm." Hardin koltuunun altndaki ince antadan birka kt kararak masann zerine yayd. "Ha, aklma gelmiken... O bilimi ben kendim uyguladm. Grdnz gibi, analizin altnda Mantk Blmnde Muller Hook'un imzas var." Pirenne ktlar daha iyi grebilmek iin masann zerine doru eildi. Mardin konumasn srdrd. "Anacreon'dan gelen haber basit bir problemdi aslnda. Bu da normaldi. nk bunu yazanlar szlerden ok hareketlerle ilgilenen insanlard. Belge, mantk yoluyla kolaylkla ve dzgnce zetlenebildi.

te sonu burada simgelerle gsterilmi. Bunu kelimelere dkersek, belge aa yukar u anlama geliyor: 'steklerimizi bir hafta ierisinde bize verin. Vermezseniz cannza okur ve istediklerimizi yine de ele geiririz.'" Be ye simgeleri incelerken salona derin bir sessizlik kt. Ayaa kalkm olan Pirenne tekrar yerine oturarak endieyle hafife ksrd. Nardin, "Hibir kaamak yolu yok," dedi. "yle deil mi, Doktor Pirenne?" "Evet, yle gzkyor." "Pekl." Mardin ktlar tekrar antasna koydu. "te bu da mparatorlukla Anacreon arasnda imzalanan anlamann bir kopyas. Ha, aklma gelmiken... Bu anlamay geen hafta burada olan Lord Dorwin'in mparator adna imzaladn da aklamalym. te bu da anlamann sembolik analizi." Sk yazlm anlama be sayfay dolduruyordu. Analiz ise yarm sayfa bile tutmuyordu. "Grdnz gibi, beyler, analiz srasnda anlamann yzde doksan anlamsz bulunarak atld. Geriye kalanysa, ilgi ekici bir ekilde yle zetleyebiliriz: Anacreon'un mparatorlua kar olan sorumluluklar: Hi yok. imparatorluun Anacreon zerindeki nfuzu: Hi yok." Be uzman yine bu mantk dizisini endieyle incelediler. Zaman zaman anlamaya baktlar. Bu i de sona erince Pirenne, "Sonucun doru olduu anlalyor," diye mrldand. "O halde gerei kabul ve itiraf ediyorsunuz. Yani anlamann, Anacreon'un tam anlamyla bamsz olduunu ve mparatorluun da bunu kabul ettiini belirttiini... yle mi?" "yle gzkyor." "Anacreon'un bunun farknda olmadn, bamszln iyice kantlamak iin bahane aramadn m sanyorsunuz? Anacreon'lular tabii ki mparatorluun tehditlerine kzacaklard. Hele mparatorluun bu tehditlerini yerine getiremeyeceinin ok iyi bilindii bir srada. mparatorluk gl olsayd Anacreon'un bamszln ilan etmesine hibir zaman izin vermezdi." Sutt sze kart. "O halde belediye bakan Lord Dorwin' in mparatorluun bizi destekledii konusundaki garantilerini nasl aklayacak?" Nardin koltuunda hzla arkasna yasland. "Biliyor musunuz, bu olayn en ilgi ekici yan da bu, baylar. Ben sayn lordla ilk karlatm zaman onun ahmak biri olduunu dndm. Bunu itiraf ediyorum. Ama onun ok usta bir diplomat ve son derece de zeki bir insan olduu anlalyor. Ben, Lord Dorwin'in btn sylediklerini kaydetmek cretini gsterdim." Uzmanlar telalandlar. Pirenne'nin az, duyduu dehetten bir kar ak kald. Mardin, "Ee, ne olmu yani?" diye homurdand. "Bunun bir 'centilmene' yakacak bir hareket olmadn, konukseverlie de hi uymadn biliyorum. Tabii sayn lord durumu farkta etseydi hoa gitmeyecek eyler olabilirdi. Ancak neyseki fark etmedi. Ve bende imdi o konumalarn kaytlar var. te o kadar. Ben o kaytlarn da kopyalarn karttrdm. Ve analiz yapmas iin Hook'a gnderdim." Lundin Crast sordu. "O analiz nerede?" Hardin, "te iin en ilgi ekici yan da bu," diye cevap verdi. "Bu belge arasnda Hook en ok Dorwin'in szlerine sembolik mant uygularken sknt ekti. ki gn durmadan urat. Ve sonunda anlamsz aklamalar, belirsiz samalklar, yararsz iddialar ayklamay baard. Yani btn o ipe sapa gelmez szleri bir tarafa ayrd. Ve o zaman ne oldu biliyor musunuz? Geriye hibir ey kalmad. Bir tek kelime bile... Anlayacanz, beyler, Lord Dorwin o be gnlk grmeler srasnda ie yarayacak bir tek ey bile sylemedi. Ama bunu sizin fark etmeyeceiniz bir ekilde yapmay da baard. te o pek deerli mparatorluunuzun verdii garanti bu!" Hardin masann zerine kt koku karan bir bomba atsayd belki de bu son szleri kadar kargaaya neden olamazd. Belediye bakan grltnn kesilmesini yorgun ve bkkn bir sabrla bekledi. Ondan sonra szlerini, "te bylece," diye tamamlad. "Anacreon'a gnderdiiniz o haber Kral sinirlendirdi. Aslnda sizinki bir tehditten farkszd. mparatorluun Anacreon'u cezalandracandan sz ediyordunuz. Ama Kral durumun hi de yle olmadn biliyordu. Tabii bu tehdit gururuna dokundu ve o yzden de hemen harekete gemeye karar verdi. Ve bunun sonucu olarak da size bu ltimatomu gnderdi. Artk sadece bir haftamz var imdi ne yapacaz?" Sutt, "Anacreon'un Terminus'da sler kurmasna izin vermekten baka aremiz yok sanrm," dedi. Mardin ban sallad. "Bu bakmdan ben de seninle ayn fikirdeyim. Ama ilk frsatta onlar buradan kovmak iin ne yapacam, bana onu syle." Yate Fulham'n by titredi. "Bu szlerinden de Anacreon'lulara kar iddet gstermeye karar vermi olduun

anlalyor." Hardin, "iddet beceriksizlerin en son bavurduklar bir aredir," diye sylendi. "Ama akas sokaklara 'Hogeldiniz,' yazl dvizler asmak, onlar rahat ettirmek iin youn hazrlklar yapmak gibi bir niyetim de yok." Fulham srar etti. "Ama deminki szlerin ve bunlar syleyi tarzn yine de houma gitmedi. Bu tehlikeli bir tavr. Son zamanlarda halkn byk ounluunun btn nerilerini kaytsz artsz kabul ettiinin farkndayz. Onun iin bu tavrlarn ok daha tehlikeli. Belediye Bakan Hardin, sana unu da sylemem doru olacak: Bu Heyetin yelerinin son zamanlardaki faaliyetlerinin farknda olmadklarn da s anma." Dierleri de ayn fikirde olduklarn belirtmek iin balarn salladlar. Hardin sadece omuz silkti. Fulham konumasn srdrd. "Kenttekileri kkrtr ve iddet hareketlerine bavurulmasna yol aarsan, sadece mthi bir intihara kalkm olursun. Ve biz buna izin vermek niyetinde de deiliz. Bizim siyasetimizin bir tek ana ilkesi vardr, bu da ansiklopedidir. Ne yapmamz ya da yapmamamz gerektiine biz karar vereceiz. nk ansiklopedinin korunmas iin neler yaplmas gerektiini biz biliyoruz." Hardin, "O halde," dedi. "Hibir ey yapmama konusundaki bu youn kampanyamz srdreceiz." Pirenne ac ac, "mparatorluun bize hibir zaman yardm edemeyeceini sen kendin kantladn," diye anmsatt. "Akas bunun nedenini, durumun niin byle olduunu anlayabilmi de deilim. Ama dn vermek gerekiyorsa... " Hardin bir an kbus gryormu gibi bir duyguya kapld. nsann komaya abalad, bacaklarn indirip kaldrmasna ramen bir adm bile atamad o kbuslardan birini. "dn verilecek bir durum yok ki! slerle ilgili o sama sapan szlerin aslnda hibir nemi ve deeri yok! Bunun farknda deil misiniz? Eli Rodrick bize Anacreon'un asl amacn pekl aklad. Anacreon bu gezegeni ilhak etmek niyetinde. Terminus'u geni topraklara blecekler. Bize kendi feodal sistemlerini ve soylu-kyl ekonomilerini zorla kabul ettirecekler. Geriye sadece atom gcmzle ilgili blfmz kalyor. Belki bu yzden yava yava harekete geecekler. Ama yine de buraya gelecekler." Hardin konuurken fkeyle ayaa frlamt. Dierleri de onunla birlikte kalkmlard. Sadece Jord Fara yerinden kmldamamt. Hardin'in szlerini izleyen derin sessizlikte Jrd Fara konumaya balad. "Ltfen hepiniz de oturun. Yeterince ileri gittik sanrm. Haydi, haydi, Bakan Hardin, o kadar fkelenmen yersiz. Hibirimizin vatanmza ihanet ettii yok. Etmedik de." "te beni buna ikna etmeniz gerekiyor!" Fara usulca glmsedi. "Aslnda bu szlerinde ciddi deilsin. Bunu sen de biliyorsun, izin ver de konuaym." Zeki bakl kk gzleri yar kapalyd. Dzgn enesinde ter damlacklar belirmiti. "Bence Heyetin verdii karar artk gizlemek yersiz olur. Mtevelli Heyeti, Anacreon sorununun gerek zmnn Seldon'un Mezarnda bulunacana inanyor. Ve byle karar verdi. Mahzen alt gn sonra ald zaman zm yolunu da reneceiz." "Meseleye katknz bu kadar m?" "Evet." "Yani hibir ey yapmayacaz, yle mi? Sadece huzurlu bir sakinlikle ve mthi bir inanla Mezardan bi r mucizenin frlayvermesini ve her eyi halletmesini bekleyeceiz!" "Duygularn yznden setiin kelimeleri ayklarsak, bu mesele byle yorumlanabilir." "Hi de ince olmayan bir ka yolu bu! Doktor Fara, bu budalalk, baya dhilik kokuyor. Seninki kadar gl olmayan bir kafa bu mucizeyi baaramazd." Fara hogryle glmsedi. "Nkteli szler ve vecizeler seme konusundaki zevkin insan elendiriyor, Hardin. Ama imdi bunun yeri deil. Aslnda hafta nce Seldon'un Mezar konusunda baz szler syledim. Bunlar hatrlaman gerekir." "Evet, hatrlyorum. Bunun sadece tmdengelimi! mantk bakmndan hi de budalaca saylmayacak fikir olduunu itiraf ediyorum. O zaman yle bir ey syledin. Yanldm bir nokta olursa ltfen beni durdur. Hari Seldon sistemin en byk psikoloji uzmanyd. Bu yzden daha o gnlerde imdi dtmz bu zor ve skc durumu tahmin edebilirdi. Ve bize k yolunu gstermek iin o Mahzeni hazrlatt." "Fikrin ruhunu kavramsn. "u son haftalarda bu konuyu uzun uzun dndm. Bunu duymak seni artyor mu?" "Gururumu ok okuyor. Peki, ne sonuca vardn?" "Salt tmdengelimin yeterli olmadna karar verdim. Bu konuda da yine biraz saduyuya ihtiya var." "Szgelii?" "Szgelii... diyelim ki, Hari Seldon bu Anacreon belasn nceden tahmin etti. O halde bizi neden Galak si merkezlerine daha yakn bir gezegene yerletirmedi? Seldon'un Trantor'daki Kamu Gvenlii Komisyonu yelerini

Vakfn Terminus'ta kurulmasn emretmeleri iin oyuna getirdiini bilmeyen yok. Peki, ama Seldon bunu neden yapt? Madem iletiim balantlarnn kesileceini, Galaksinin dier merkezlerinden uzakta kalacamz, komularmzn bizi tehdit edeceklerini ve Terminus'ta maden olmad iin aciz duruma deceimizi nceden biliyordu, o halde niin bu gezegeni seti? zellikle neden Terminus'ta maden olmamasna aldrmad? En nemli sorun bu deil miydi? Evet, diyelim ki, Seldon btn bu olacaklar nceden tahmin etti. yleyse Terminus'a ilk yerleenleri neden uyarmad? Onlara durumu aklasayd, bu insanlar da hazrlanmak iin zaman bulurlard. Niin Seldon, biz uurumun kenarna gelinceye, hatta aaya yuvarlanmamza ramak kalncaya kadar bekledi?.. unu da unutmayn: Belki Seldon daha o gnlerde sorunu nceden sezdi. Biz de imdi bunun ne olduunu gayet iyi gryoruz. Sonuta Seldon bir sihirbaz deildi. Onun grd, bizim fark edemediimiz bir dertten kurtulmann hileli yollan yoktur ki!" Fara hatrlatt. "Ama Mardin, bizim tehlikeyi tam anlamyla gremediimizi unutma." "Hibiriniz elinizden geleni yapmadnz ki! Bir tek abada bile bulunmadnz. nce bir tehlike olduunu kabule yanamadnz. Sonra mparatora gvenmekte srar ettiniz! imdi de mparatorun yerine Hari Seldon'u geiriyorsunuz. Olayn bandan beri daima kanlmaz bir ekilde bir yetkiliye ya da gemie gvendiniz. Ama kendinize? Asla!" Farkna varmadan yumruklarn skp skp ayordu. "Bence bu anormal bir tavr. Koullanmsnz ve bir yetkiliye kar koyma sorunu ortaya kt zaman refleksleriniz hemen kafanzn bamsz yann geri plana itiveriyorlar. mparatorun sizden ok daha gl olduuna kesin bir ekilde inandnz belli. Hari Seldon'un da sizden daha akll olduuna. Ve ite bu yanl bir davran. Bunu anlayamyor musunuz?" Nedense kimse ona cevap vermek zahmetine katlanmad. Hardin szlerini srdrd. "Byle olan sadece siz deilsiniz. Btn Galaksi ayn durumda. Pirenne, Lord Dorwin'in bilimsel aratrmalar konusundaki fikirlerini duydu. Lord Dorwin iyi bir arkeoloji uzman olmak iin bu konuda yazlm btn kitaplar okumann yeterli olacan dnyor. Yzyllar nce lm olan baz uzmanlarn eserlerini... Dorvin arkeolojiyle ilgili esrarl noktalarn kart grte olan iki uzmann eserlerini karlatrma yoluyla aydnlanabilecein! sanyor. Pirenne adamn btn bu szlerini dinledi ve azn ap bir kez olsun itiraz etmedi. Bunun hatal bir ey olduunun farknda deil misiniz?" Hardin'in sesinde yalvara benzer bir anlam belirmiti. Ama belediye bakan yine bir cevap alamad. Hardin konumasna devam etti. "Siz ve Terminus'un yars da ayn kt durumda. Burada oturuyor ve en nemli eyin ansiklopedi olduunu dnyoruz. Bilimin en nemli grevinin gemiten kalma bilginin snflandrlmas olduunu dnyoruz. Evet, btn bunlar nemli. Ama baka yaplmas gereken eyler de yok mu? Geriliyor ve her eyi unutuyoruz, bunu anlayamyor musunuz? Burada, evrede atom gcn unuttular. Gamma Andromeda'da onarm srasnda yaplan beceriksizler yznden bir g santrali havaya utu. Ve mparatorluk anslyesi atom teknisyenlerinin pek ender bulunduundan yaknd. Peki, ya setikleri yeni zm yolu? Yeni teknisyenler mi yetitirecekler? Ne mnasebet! Onun yerine atom gcnn kullanlmasn kstlamay dnyorlar." Hardin nc kez tekrarlad. "Anlamyor musunuz? Btn Galaksiye yaylm bir dert bu. Gemie tapmak. Gerilemek. Yosun tutmak!" yelere teker teker bakt. Uzmanlar da Mardin'i sabit baklarla szyorlard. Kendisini nce toplayan Fara oldu. "Eh, mistik felsefesinin bu durumda bize bir yarar olamaz. Yapc nerilerde bulunalm. Hardin , Hari Seldon basit psikolojik bir teknikle tarihin ynn pekl hesaplayabilirdi. Bunu inkr edebilir misin?" Hardin, "Tabii edemem!" diye haykrd. "Ama sorunu zmlemesi iin ona gvenemeyiz ki! Seldon yapsa yapsa belki sorunu aklayabilir. Ama bunun bir zm varsa, o zaman bu hal aresini bizim bulmamz gerekir. Seldon bu ii bizim admza yapamaz." Fulham birdenbire konumaya balad. "Ne demek istiyorsun? 'Sorunu bize aklayabilir,' ne demek? Hepimiz de bunun ne olduunu biliyoruz." Hardin hzla ona doru dnd. "Ah, bildiinizi sanyorsunuz! Hari Seldon'un sadece Anacreon yznden endieleneceini dnyorsunuz. Ben sizinle ayn fikirde deilim, beyler. Beni iyi dinleyin. Gerekte, olanlardan hibirinizin haberi yok. Bunlar kavrayamyorsunuz bile." Pirenne dmanca bir tavrla, "Ama sen kavryorsun, yle mi?" diye sordu. "Kavradm sanyorum!" Hardin yine ayaa frlayarak iskemlesini geriye itti. Baklar sert ve souktu. "Kesin olan tek bir ey varsa o da u: Btn bu mesele ok garip! Burnuma pis bir koku geliyor. Bence bu mesele tarttklarmzdan ok daha byk ve nemli. Kendi kendinize u soruyu sormanz yeter: Neden Vakf iin buraya gnderilen ilk grupta Alurin dnda bir tek birinci snf psikolog yoktu? Ve Alurin de rencilerine sadece psikolojinin temellerini retiyor,

onlar daha fazla eitmemeye zellikle dikkat ediyordu." Ksa bir sessizlik oldu. Sonra Fara, "Pekl," dedi. "Neden?" "nk belki de bir psikoloun bu iin iyzn anlamas, sezmesi olasl vard. Hem de Hari Seldon'un iine gelmeyecek kadar abucak. yle bir ey olmad iin bizler sendeleyerek yolumuza devam ediyor, zaman zaman gerek denilen eyi sislerin arasnda bir an grr gibi oluyoruz. te o kadar. Ve Hari Seldon'un istedii de buydu!" Hardin sert bir kahkaha att. "yi gnler, beyler!" fkeyle salondan kt. Belediye Bakan Mardin sigarnn ucunu iniyordu. Sigar snmt ama Mardin bunu fark edecek halde deildi. Gece uyuyamamt. Bu gece de gzne uyku girmeyeceini biliyordu. Gzlerinden geceyi uykusuz geirdii anlalyordu. Yorgun yorgun, "Demek hepsi bu kadar?" dedi. "yle sanyorum." Yohan Lee elini enesine gtrd. "Ee, ne diyorsun?" "Fena deil... Bunun kstaha bir ekilde yaplmas gerekiyor, anlyor musun? Yani kararszlkla durakla mak yok. Onlara durumu kavramalarn salayacak kadar zaman tannmamal. Emir verecek duruma geldiimiz zaman da sanki doduun gnden beri yle yapyormu gibi davranmalsn. Onlar bu tavra alk olduklar iin hemen itaat ederler. Tepeden inmenin zellii budur." "Mtevelli Heyeti o zaman da karar veremezse... " "Mtevelli Heyeti mi? Onlar hi hesaba katma. Yarndan sonra o grubun Terminus'un ilerinde hibir sz hakk kalmayacak." Lee ar ar ban sallad. "Ama Mtevelli Heyetinin u ana kadar bizi engellemek iin hibir ey yapmamas da garip! Onlarn baz eylerin farknda olduklarn syledin... " "Fara bir rastlant sonucu baz eyleri sezdi sanrm. Bazen o beni endielendiriyor. Pi renne ise belediye bakanlna seildiimden beri benden kukulanyor. Ama akas, aslnda Mtevelli Heyeti yeleri gerekte neler olduunu anlayacak durumda deiller. Onlarda bu yetenek yok. Onlar bir otoriteye boyun eecek ekilde eitmiler. mparatorun son derece gl olduundan eminler. nk o mparator! mparator adna alan Mtevelli Heyetinin de emirler veremeyeceine inanyorlar. nk o bir Mtevelli Heyeti! Onlarn baz eylere kar konulacan kavrayamamalar en gl silahmz." Hardin ar ar koltuundan kalkarak souk su aygtna gitti. "Aslnda onlar hi de kt insanlar deiller, Lee. Yani sadece ansiklopedileriyle uratklar zaman zararszlar. leride onlarn sadece o ile ilgilenmeleri ni de salayacaz. Ama i Terminus'un ynetimine gelince, o uzmanlar son derece beceriksizler. Haydi, git ie bala bakalm. Artk yalnz kalmak istiyorum." Hardin masasnn kesine ilierek gzlerini elindeki su dolu bardaa dikti. Ah, Galaksi, diye dnyordu. Keke kendime grndm kadar gvenebilseydim. Anacreon'lular iki gn sonra Terminus'a inecekler. Benim elimde onlara kar kullanabileceim ne var? Hari Seldon'un elli yldan beri neyi kastettiiyle ilgili baz yar tahminler ve birtakm fikirler. stelik ben tam ve gerek bir psikoloji uzman da deilim. Biraz psikoloji eitimi grdm. Ve imdi beceriksizce bu an en byk kafalarnn neler dndn tahmin etmeye alyorum... Fara haklysa, yani Hari Seldon'un tahmin ettii tek sorun Anacreon'sa ve onu sadece ansiklopedinin korunmas ilgilendiriyorsa, o zaman bu tepeden inme ne olacak? Hardin omzunu silkerek suyunu iti. Mahzene altdan ok daha fazla sayda koltuk konmutu. Sanki daha kalabalk bir grup bekleniyormu gibi. Hardin bunu far kedince, yznde dnceli bir ifade belirdi. Sonra Mtevelli Heyetinin ba yesinden uzaktaki bir keye yerleti. Mtevelli Heyeti yelerinin de buna itirazlar yoktu anlalan. Aralarnda fsldaarak konuuyorlard. Sonra bu konuma sla benzer tek heceler halini ald. Sonunda da uzmanlar sustular. lerinde sadece Jord Fara olduka sakindi; bir saat karm, ciddi bir tavrla buna bakyordu. Hardin de nce kendi saatine bir gz att, sonra da odann yarsn kaplayan, cam duvarl, bombo hcreye. Odadaki ilgi eken tek ey de buydu. nk bunun dnda, bir radyum zerreciinin gitgide azalarak o belirli an yaklatrdn, bir kolun inmesiyle balantnn kurulacan gsteren baka hibir ey yoktu. Ve... Iklar snkleti birdenbire!

Bsbtn snmediler. Sadece Hardin'in sramasna yol aan bir hzla sarlap snkletiler. Belediye bakan akn akn tavandaki lambalara bakt. Ban eerek gzlerini tekrar cam hcreye evirdiinde, artk o odacn bo olmadn grd. imdi bu cam duvarl hcrede bir insan vard. Tekerlekli sandalyede oturan biri. Bu insan birka dakika bir ey sylemedi. Kucandaki kitab kapayarak parmaklarn dalgn dalg n kapana srd. Sonra da glmsedi ve yz birdenbire canland sanki. Adam, "Ben Hari Seldon'un," dedi. Sesi yal ve yumuakt. Mardin az kalsn bu tantmaya cevap vermek iin ayaa kalkyordu. Tam zamannda kendini tuttu. Hari Seldon sanki bir sohbete devam ediyormu gibi konumasn srdrd. "Grdnz gibi, bu iskemleye balanp kaldm. Sizi selamlamak iin ayaa kalkmam imknsz. Bykbabalarnz ve nineleriniz benim amda, birka ay nce Terminus'a doru yola ktlar. Ondan sonra durumumu gletiren bir fel geirdim. Tabii sizi gremediimi de biliyorsunuz. Onun iin adlarnz syleyerek sizi selamlayacam. Hatta imdi burada birka kii olduunuzu da bilmiyorum. Onun iin bu konumay resmi olmayan bir ekilde srdrmem gerekiyor. Ayakta durannz varsa ltfen otursun. Sigar da iebilirsiniz. Bunun bana zarar dokunmaz. Usulca, neeyle gld. "Neden dokunsun? Ben aslnda burada deilim ki!" Mardin sigar karmak iin farkna varmadan elini cebine soktu, ama sonra vazgeti. Hari Seldon kitabn yana brakt. Sanki oradaki bir yaz masasnn zerine koyuyormu gibi. Ve elini eker ekmez de kitap gzden kayboldu. Seldon, "Bu Vakf kurulal tam elli yl oldu," dedi. "Bu Vakfn yeleri tam elli yl hangi ama uruna altklarn bilmeden urap durdular. Fakat onlarn bu amac bilmemeleri artt. Ancak artk bu art ortadan kalkt. "Bir kere... Ansiklopedi Vakf aslnda uydurma bir ey! Daima da yleydi'" Mardin'in arkasnda bir iki kii usulca bouk bouk bardlar. Birileri yerlerinden frladlar. Ama belediye bakan dnp bakmad. Tabii bu durum Hari Seldon'u daha dorusu onun grntsn etkileyecek deildi. Yal adam konumasn srdrd. "Bu, u bakmdan uydurma bir proje: Ne ben, ne de i arkadalarm ansiklopediye aldryoruz. Ansiklopedinin bir tek cildi bile yaynlanmasa bu yine de bizi etkilemeyecek. Vakf istediimiz eyi salamamza yardm etti. Ansiklopedi sayesinde mparatordan izin almay baardk. Onun yardmyla planmz iin gerekli yz bin insan toplayabildik. Ve yine ansiklopedinin yardmyla onlarn almaya dalmalarn saladk. O srada olaylar gelitiler. Ve bu kimseler de Vakftan ayrlmakta ok ge kaldlar. "Bu uydurma proje zerinde tam elli 'yl altnz. Durumu yumuatmaya, nazik szckler semeye hi gerek yok. Gerek bu. Elli yl boyunca siz bu uydurma ile urarken geri ekilme yollarnz kesildi. Artk daha nemli olan bir proje zerine almaktan baka yapabileceiniz bir ey yok. Ve ite gerek planmz da buydu. "te bu amala sizi belirli bir zamanda, belirli bir gezegene yerletirdik. Bylece elli ylsonunda serbeste hareket edemeyecek bir ekilde keye sktrldnz. Bundan sonra ve nmzdeki yzyllar boyunca izilen yoldan ilerlemek zorunda kalacaksnz. Arka arkaya birtakm ivedi sorunlar ve tehlikelerle de karlaacaksnz. Baz krizlerle. Bugnlerde bunlardan ilkiyle kar karya geldiniz. Byle durumlarn her birinde hareket serbestliiniz ayn ekilde kstlanacak. Ve tabii bu yzden de bir tek, sadece bir tek yolu semek zorunda kalacaksnz. "Bu yolu psikoloji bilimimiz izdi. Ve tabii bunun bir nedeni de var. Galaksi uygarl yzyllardan beri durgunlamt ve ar ar kyordu. Ama ancak birka kii bunun farkndayd. imdiyse artk evre merkezden ayrlyor. mparatorluun siyasi btnl paralanmaya balad. Gelecein tarihileri geen u elli yln bir noktasna geliigzel bir izgi ekecek ve 'te Galaksi mparatorluu urada yklmaya balad,' diyecekler. Bunda hakl da olacaklar. Ama Galaksidekiler bu yklmay ancak birka yzyl sonra fark edebilecekler. "kmeden sonra hi kukusuz barbarlk dnemi balayacak. Psiko-tarih bilimimiz bize bu srenin normal koullarda tam otuz bin yl sreceini bildiriyor. kmeyi nleyemeyiz. Bunu istediimiz de yok. nk mparatorluk kltr o eski deerini ve canlln yitirdi. Fakat kmeyi izlemesi kesin olan barbarlk dnemini ksaltabiliriz. Bunu sadece bin yla indirebiliriz. "Bu ksaltmann nasl yaplacan, ayrntlarn size syleyemeyeceiz. Elli yl nce Vakfla ilgili gerei size aklayamadmz gibi. Bu ayrntlar kefettiiniz takdirde planmz baarszla urayabilir. Ansiklopediyle ilgili hiley i de daha nce sezseydiniz yine ayn ey olurdu. nk bu bilgi yznden hareket zgrlnzn snrlar geniler ve

olaslklarn says psikolojimizin uraamayaca kadar artard. "Szn ettiim bu ayrntlar renemeyeceksiniz. nk Terminus'da psikolog yok. Alurin dnda hibir zaman da olmad. Ve Alurin de bizden biriydi. "Ama size unu syleyebilirim: Terminus ve bunun Galaksisinin br ucunda olan ei, bir Rnesansn tohumlarn oluturuyorlar. Onlar gelecekte kinci mparatorluu kuracaklar. imdiki ivedi durum da Terminus'un o amaca doru ilerlemeye balamasn salayacak. "Ah, aklma gelmiken... aslnda imdiki basit, karmak olmayan acil bir durum. leride karlaacaklarnzdan ok daha basit. Bu durumun ana hatlarn izmek gerekiyorsa: Gezegeninizin Galaksinin hl uygar olan merkezleriyle ili kisi kesildi. Ve imdi daha gl olan komularnz sizi tehdit ediyor. Etrafnz geni ve gitgide byyen barbar lkelerin sard bilim adamlarndan oluan kk bir dnyasnz. Giderek genileyen bir ilkel enerji okyanusunda atom gc olan bir ada gibisiniz. Fakat buna karn yine de aciz durumdasnz. nk gerekli madenleriniz yok. "Onun iin g durumdasnz. Ve harekete gemeye de zorlanyorsunuz. Bu hareket, yani sorunun zm yolu tabii ki ok belli." Hari Seldon'un grnts elini havaya uzatt ve parmaklarnn arasnda tekrar kitap belirdi. Yal adam kitab aarak, "Geleceiniz ok karmak ve dnemeli bir yol izleyebilir," dedi. "Fakat ne olursa olsun torunlarnza daima bu yolun nceden izilmi olduunu ve sonunda da yeni, daha byk bir mparatorluun beklediini retin!" Hari Seldon kitabn zerine doru eilirken birdenbire ortadan kayboldu. Iklar da tekrar parlaklat. Hardin ban kaldrd. Pirenne karsnda duruyordu. Uzmann gzlerinde ok zgn bir ifade vard. Dudaklar titriyo rdu. Mtevelli Heyeti bakan kesin, ama ifadesiz bir sesle, "Hakl olduun anlalyor," dedi. "Bu gece Heyetle grr msn? O zaman senden ne yapmamz gerektiine dair fikir alacaz." yelerin her biri teker teker belediye bakannn elini skt ve sonra odadan ktlar. Hardin usulca gld. Aslnda uzmanlar salam karakterli ve drst insanlard. nk yanldklarn itiraf ve kabul edecek kadar iyi birer bilim adamydlar. Ama uzmanlar iin ok geti artk. Mardin saatine bakt. Artk her ey olup bitmi, Lee'nin adamlar kontrol ele almlard. Bundan sonra Mtevelli Heyeti emir veremeyecekti. Ertesi gn Anacreon'lularn ilk uzay gemileri Terminus'a ineceklerdi. Ama bu da nemli deildi. nk alt ay sonra onlar da emir veremeyecek bir duruma deceklerdi. Hari Seldon'un syledii, Salvor Mardin'in de Anselmhaut Rodrick'in Anacreon'da atom gc olmadn aklad gn, sezdii gibi, bu sorunun zm yolu belliydi. yice belliydi hem de!

NC BLM BELEDYE BAKANLARI DRT KRALLIK - ...Bu ad Vakf ann balarnda Anacreon vilayetinin Birinci mparatorluktan ayrlarak bamsz ve ksa mrl krallklar halini alan blgelerine verilmitir. Bu krallklarn en byk ve gls Anacreon'du. ...Hi kukusuz Drt Kralln tarihesinin en ilgi ekici yan, Salvor Mardin ynetimi srasnda bu lkelere geici olarak zorla kabul ettirilen garip kurumdur... GALAKS ANSKLOPEDS
Bir heyet! Salvor Mardin'in durumu nceden tahmin etmesi bunu daha ho bir hale sokmuyordu. Tersine belediye bakan bu bekleyie fena halde sinirleniyordu. Yohan Lee onun sert nlemler almasn neriyordu. "Zaman kaybetmemize ne gerek var, Mardin? Onlar gelecek seime kadar hibir ey yapamazlar. Yani yasal bir ey. Daha bir ylmz var. Onlar defet gitsin." Mardin dudaklarn bzd. "Lee, u ii hibir zaman renemeyeceksin. Seni krk yldan beri tanyorum ve bu srede 'arkadan usulca sokulma' denilen gzel sanat bir trl renemedin." Lee sylendi. "Ben yle savaamam." "Evet, bunu biliyorum. Belki de gvendiim tek insan olmann nedeni de bu." Belediye bakan duraklayarak bir sigar ald. "Ansiklopedicilere tepeden inme yaptmz gnden beri ok yol aldk, Lee. Artk yalanyorum. Altm iki yandaym. u son otuz yln ne kadar abuk getiini hi dndn m?" Lee dudak bkt. "Ben kendimi yal hissetmiyorum. Ve ben altmalt yandaym." "Evet, ama bende senin o sindirim sistemin yok." Mardin tembel tembel sigarn tttrd. Genliinde itii o yumuak Vega ttnne zlem duymaktan oktan vazgemiti. Terminus gezegeninin Galaksi imparatorluunun her tarafyla alveri yapt o gnler oktan sona ermiti. Btn o "Eski Gzel Gnler" gibi! Galaksi mparatorluu da ayn yolun yolcusuydu. Mardin, yeni mparator kim acaba, diye dnd. Tabii

yeni bir imparator varsa... Galaksi! Otuz yldan beri, yani burada, Galaksinin snrnda iletiim balar koptuundan beri Terminus iin btn evren kendisi ve etrafndaki Drt Krallktan oluuyor! Bu krallklar eskiden ayn vilayetin blgeleriydiler. Vilayet de bir sektrn bir blmn oluturuyordu. Sektr de bir kadrantn, yani eyrek dairenin. Kadrantsa her tarafa yaylm olan Galaksi mparatorluunun bir parasyd. Fakat artk mparatorluk Galaksinin uzak snrlar zerindeki egemenliini kaybetmiti. Gezegenlerdeki blgeler krallklar halini almlard. Balarnda da komik operalara yakacak krallar ve soylular vard. nemsiz, anlamsz savalar birbirini izliyor ve hayat ykntlar arasnda ac bir ekilde sryordu. Bir uygarlk yklmaktayd. Atom gc unutulmutu. Bilim zayflyor ve bir mitoloji halini alyordu. Ama sonra Vakf ie kart. Hari Seldon'un burada Terminus'ta salt bu amala kurduu Vakf. Mardin pencerenin nnde duran Lee'nin sesini duyarak dald dncelerden uyand. Adam, "Geldiler," dedi. "En son mo del bir yer tatyla. Kpek yavrular!" Kararszca kapya doru birka adm att. Sonra da dnerek Hardin'e bakt. Belediye bakan glmsedi ve Lee'ye geri dnmesi iin elini sallad. "Onlar buraya getirmeleri iin emir verdim." "Buraya getirmeleri iin mi? Ama neden? Onlarn kendilerini pek nemli saymalarna yol aacak bu." "Belediye bakannn resmi bir kabulyle ilgili btn o seremonilere ne gerek var? Ben artk brokrasiyle uraamayacak kadar yalym. Ayrca genlerle urarken iltifatn daima yarar olur. zellikle bu konuda kesin bir sz vermen gerekmiyorsa." Mardin gz krpt. "Otur, Lee. Ve beni varlnla destekle. Bu gen Sermak bakmndan buna ihtiyacm olacak." Lee ar ar, "O Sermak denilen gen," diye homurdand. "ok tehlikeli. Etrafna bir sr adam toplad. Sermak' nemsememek gibi bir hata yapma. Mardin!" "Ben imdiye dek kimi nemsemedim?" "O halde Sermak' tutuklat. Daha sonra onu elbet bir eyle sularsn." Hardin bu son neriye aldrmad. "te geldiler, Lee." Bir n yanmas zerine belediye bakan masasnn altndaki bir pedala basnca adamn kaps yana kayarak ald. Drt kiilik heyetin yeleri teker teker ieri girdiler. Hardin nazik bir tavrla elini sallayarak onlara masasnn nne yarm daire eklinde dizilmi koltuklara oturmalarn iaret etti. yeler belediye bakanna balaryla selam verdiler, sonra da onun konumasn beklediler. Hardin kapa acayip bir ekilde ilenmi olan sigar kutusunu at. Kutu oktan sona eren "Ansiklopedi Uzmanlar a'nda yaam olan eski Mtevelli Heyeti yesi Jord Fara'nnd bir zamanlar. Santanni'de yaplm gerek bir mparatorluk eseriydi. Ancak imdi iine Terminus'ta yaplm sigarlar konulmutu. Heyetin drt yesi teker teker, ciddi tavrlarla birer sigar aldlar ve bunlar sanki bir tren yaplyormu gibi tavrlarla yaktlar. Sermak sadan ikinci koltukta oturuyordu. Genlerden oluan bu grubun yelerinin yaa en kk olanyd. En ilgi ekicisi de. Dik sar byklar zenle dzeltilmiti, ukura batk gzlerinin rengi pek belli deildi. Hardin, dier yeyle ilgilenmekten vazgeti. Onlar hi de nemli deillerdi. Belediye bakan btn dikkatini Sermak'a verdi. Gen adam ilk kez Belediye Encmenine ye seilmi ve o ciddi grubu birka defa da fena halde sarsmt. Hardin yine Sermak'a, "Geen ayki harika konumanzdan sonra ben de sizinle grmeyi ok istiyordum, sayn encmen yesi," dedi. "Hkmetin d politikasna yaptnz saldr ok ustacayd." Sermak'n gzleri ate sayordu sanki. "lginiz bana onur veriyor. Bilmiyorum saldr ustaca myd, yoksa deil miydi?.. Ama bu konuda hakl olduum kesindi." "Belki... Tabii fikirleriniz kendinizi ilgilendirir. Fakat henz ok gensiniz." Sermak alayla, "nsanlarn ou hayatlarnn belirli bir anda bu suu ilerler," dedi. "Kentin belediy e bakanlna ilk seildiiniz zaman imdiki yamdan kkmsnz. ki ya daha gen." Mardin byk altndan gld. ok soukkanl, diye dnd. Sonra da, "Herhalde imdi sizi Encmende ok sinirlendiren o ayn d siyaset iin beni grmeye geldiniz? i arkadanz adna da konuuyor musunuz? Yoksa hepinizi teker teker dinlemem mi gerekecek?" Drt gen adam birbirlerine abucak bir gz attlar. Gz kapaklar hafife titreti. Sermak sert bir sesle,. "Ben Terminus halk adna konuuyorum," diye aklad. "Bu halk Komite denilen ve kiiliksiz kimselerden oluan o grupta laykyla temsil edilmiyor." "Anlyorum. Konuun, dinliyorum." "Mesele u, sayn bakan. Biz memnun deiliz... "

"'Biz' szyle halk kastediyorsunuz, deil mi?" Sermak dmanca baklarla Mardin'i szd. Onun bir tuzak kurduunu dnerek souk souk, "Dncelerimizi Terminus'taki semenlerin ounluunun fikirlerini yansttna inanyorum," diye cevap verdi. "Bylesi sizce daha uygun mu?" "Ah, byle bir aklamann kantlanmas tabii ki daha iyi olur. Ama neyse, siz yine de devam edin. Demek memnun deilsiniz... " "Evet. Otuz yldan beri Terminus'u soyarak onu bir d saldrya kar savunmasz hale sokan bu siyasetten memnun deiliz. Ve gezegenimizin saldrya urayaca da kesin." "Anlyorum. Ve onun iin de... Haydi, devam edin, devam edin." "Syleyeceklerimi nceden tahmin etmeniz daha iyi. Ve onun iin de yeni bir siyasi parti kuruyoruz. Bu parti Terminus'un yakn geleceiyle ilgilenecek. Gelecekteki bir mparatorlukla ilgili mistik bir 'kader'le deil. Sizi ve uzlama yanls dalkavuklarnz defedeceiz. Hem de yaknda." "Ama... Byle cmlelerden sonra daima bir 'ama1 gelir." "Bu bakmdan syleyecek baka bir ey yok. Tabii hemen, imdi istifa ederseniz o baka. Sizden siyasetinizi deitirmenizi istemiyorum. Size o kadar gvenemem. Verdiiniz szlerin hibir deeri yok. Sadece istifanz kabul edebiliriz." "Anlyorum." Hardin ayak ayakstne att ve iskemlesini iki bacann zerinde arkaya doru edi. "D emek ltimatomunuz bu... Beni uyarmanz byk nezaket. Ama korkarm buna pek aldrmayacam." "Bunun bir uyar olduunu sanmayn, sayn belediye bakan. Bu bir prensip ve hareketin aklanmasyd. Yeni parti kuruldu bile. Yarn resmen almaya da balayacak. Uzlamay ne istiyoruz, ne de bunu gerekli gryoruz. Akas kente yaptnz hizmetleri gz nne aldmz iin size bu kolay k yolunu gstermek istedik. Tabii sizin bunu kabul etmeyeceinizi biliyordum. Ama artk iim rahat. Vicdan azab da ekmeyeceim. Bundan sonraki seimler de istifann gerekli olduunu size daha iddetle ve kanlmaz bir biimde kantlayacak." Sermak ayaa frlad. Arkadalarna da kalkmalarn iaret etti. Mardin elini kaldrd. "Bir dakika. Oturun!" Sermak koltuuna pek abuk yerleti. Nardin ciddi tavrlara karn iin iin glyordu. Sermak btn bu szlerine ramen yine de benden bir teklif bekliyor, diye dnd. Bir teklif. Sonra konumaya balad. "D politikamzn kesin olarak ne ekilde deitirilmesini istiyorsunuz? Drt Kralla imdi, hemen saldrlmas gerektiini mi dnyorsunuz? Drdne birden, ayn zamanda?" "Benim byle bir neride bulunduum yok, sayn belediye bakan. Bizim teklifimiz ok basit: Btn bu dn verme hemen sona erdirilsin. Ynetiminiz boyunca krallklara bilimsel yardm yapma siyasetini izlediniz. Onlara atom gcn verdiniz. Topraklarndaki g santrallerini yeniden yapmalarna yardm ettiniz. Tp klinikleri, kimya laboratuvarlar ve fabrikalar kurdunuz." "tiraznz nedir?" "Btn bunlar onlarn bize saldrmalarn engellemek iin yaptnz. Bunlar dmana verilen rvetlerdi. Ve siz dev bir antaj oyununda budala durumuna dtnz. Dmanlarn Terminus'u smrerek kupkuru brakmalarna izin verdiniz. Sonunda ne oldu? Artk o barbarlarn elindeyiz!" "Ne bakmdan?" "Onlara atom gcn verdiniz. Silahlar da. Hatta filolarndaki gemilerin bakmlarn da yaptnz. imdi bu lkeler yllar ncekinden ok daha gller. Bu dmanlarn talepleri g getike artyor. Sonunda yeni silahlaryla zor kullanarak Terminus'u ilhak edecekler. Ve bylece btn isteklerini bir seferde elde etmi olacaklar. antajlar genellikle byle sonulanmaz m?" "Peki, nerdiiniz are nedir?" "O rvetleri hemen kesin. Daha frsat varken. Btn kaynaklarmz Terminus'un kendisini glendirmesi iin harcayn. Ve ilk saldran da siz olun." Mardin gen adamn ince, sar byn adeta marazi bir merakla inceliyordu. Bir yandan da, Sermak kendisine ok gveniyor, diye dnyordu. Yoksa byle konumazd. Szlerinin, halkn nemli bir blmnn dncelerini yanstt kesin. nemli bir blmnn... Ama konumaya balad zaman sesinden kafasndan endieli dncelerin getii hi anlalmyordu. Adeta umursamazca, "Szleriniz bitti mi?" diye sordu. "u an iin, evet." "Pekl. u arkamdaki duvara asl, ereveli levhay grdnz m? Ltfen zerinde yazl olan okuyun." Sermak'n dudaklar bkld. "Levhada, 'iddet beceriksizlerin bavurduu en son aredir,' yazl. Bu yal bir adama gre bir prensip, sayn bakan."

"Ben o prensibi gen bir adamken uyguladm, sayn encmen yesi. O srada siz dnyaya gelmek zereydiniz. Ama belki okuldayken o olay kitaplarda okudunuz." Hardin, Sermak' dikkatle szerek szlerine devam etti. "Hari Seldon, Vakf burada kurduu zaman grnte amac byk bir ansiklopedinin hazrlanmasn salamakt. Biz de elli yl o hayalin peinden kotuk. Ancak ondan sonra Seldon'un asl amacn anladk. O srada artk ok ge kalmtk. Eski imparatorluun merkezleriyle olan balantlarmz kesildii zaman bir tek kente toplanm bilim adamlarndan oluan bir dnyaydk. Endstrimiz yoktu. Etrafmz yeni kurulan krallklar sarmt Bu lkeler bize dmandlar ve barbar insanlarla da doluydular. Biz bu barbarlk okyanusunda kck bir atom gc adas gibiydik. Bu yzden de son derecede deerli bir av saylyorduk. "Anacreon imdi olduu gibi o zaman da bu krallklarn en glsyd. Terminus'ta s kurma hakkn istedi ve bunu da elde etti. Kentin o zamanki yneticileri, yani Ansiklopedi Uzmanlar bunun btn gezegenin ele geirilmesi plannn ilk paras olduunu anladlar. Ben hkmetin bana getiim srada durum byleydi. Siz benim yerimde olsaydnz ne yapardnz?" Sermak omzunu silkti. "Bu akademik bir soru. Ne yaptnz biliyorum." "Ama ben bunu yine de tekrarlayacam. Belki de nemli noktay kavrayamad n iz. O zaman mmkn olduu kadar g toplayarak savamak iin adeta nne geilemez bir istek duyuyorduk. Ancak aslnda byle bir ey en kolay yoldur. nsann gururu ve kendisine olan saygs bakmndan da en tatmin edici aredir. Ama hemen her zaman en budalaca yol da saylr. Aslnda siz bunu yapardnz. Demin 'lk saldran da siz olun,' demenizden de bu anlalyor... Ama ben savamadm. Onun yerine birer birer dier krallklar ziyaret ettim. Onlara atom gcnn srrnn Anacreon'un eline gemesine izin vermelerinin kendi grtlaklarn kesmek iin en abuk yok olacan anlattm. Onlara usulca o akllca ii yapmalarn salk verdim. Hepsi o kadar. Anacreon gleri Terminus'a indikten bir ay sonra onlara komular bir arada bir ltimatom verdiler. Yedi gn iinde btn Anacreon'lular Terminus'tan ayrldlar... imdi bana syleyin. iddete bavurmak iin neden var myd?" Gen encmen yesi sigarnn izmaritine dnceli dnceli bakt. Sonra da yakma makinesinin borusuna att. "Akas ben bugnk durumla arada bir benzerlik gremiyorum. Enslin bir eker hastasnn ameliyat olmadan normal hale gelmesini salar. Buna karlk apandisitin ameliyat edilmesi gerekir. Baka are yoktur nk. Btn dier yollar bir ie yaramad zaman son areye bavurulur. Baka trl olabilir mi? Ama bizi buna zorladnz iin sulu yine sizsiniz." "Ben mi? Ah, u taviz politikam! Durumumuzun gerektirdii ana ihtiyalar hl kavrayamam olduunuz anlalyor. Terminus'un dertleri Anacreon'lularm kp gitmeleriyle sona eriniyordu. Tersine sorunlar yeni balyordu. Drt Krallk bize eskisinden daha da dmand. nk bu drt lke teker teker atom gcn istiyordu. Ama her biri de dier nden korktuu iin bize saldramyordu. Aslnda biz ok keskin bir klcn zerinde dengede duruyorduk. Bir yne doru hafif bir sallanma durumun ktye gitmesine neden olacakt... rnein, bir krallk ok glendii takdirde. Ya da iki lke anlatklar zaman... Anlyor musunuz?" "Tabii anlyorum. te tam o srada savamak iin btn gcnzle hazrlanmalydnz." "Tam tersine. Sava tmyle nlemeye almann tam zamanyd. Ben krallklar birbirlerine drdm. Her birine srayla yardm ettim. Onlara bilim, ticaret, eitim, tp sundum. Terminus'u onlar iin bir ayda n ok, gelien bir dnya olarak daha deerli bir hale soktum. Bu siyaset otuz yl etkili oldu." "Evet, ama bu bilimsel armaanlar ok rezilce maskaralklarla sslemek zorunda kaldnz. Bu ii yar din, yar palavra haline soktunuz. Bir rahipler hiyerarisi ve karmak, anlalmaz bir dini ayin yarattnz." Mardin kalarn att. "Ee, ne olmu? Bunun imdiki tartmayla ne ilgisi olduunu anlayamadm! Bu ie nce o ekilde baladm. nk o barbarlar bilimimizi bir tr sihirli by sayyorlard. Bilimi onlara bu ekilde kabul ettirmek daha kolayd. Rahiplik kendi kendine geliti. Belki onlara yardm ediyoruz. nk bu en kolay yol. Ama bu nemsiz bir mesele." "Fakat g santrallerinin balarnda bu rahipler var. Buysa hi de nemsiz bir mesele saylmaz." "Doru ama o rahipleri de biz eittik. Ellerindeki ara gereler konusundaki fikirleri tmyle deneysel. Ve bunlarn etrafn saran o oyunlara da tam anlamyla inanyorlar." "Ama ya biri bu oyunun tesini grr de deneyselliini bir yana itme dehasn gsterirse? Onun asl teknii renmesini ve bilgisini en fazla para veren tarafa satmasn ne engelleyebilir? O zaman krallklar iin ne deerimiz kalr?" "Byle bir olaslk ok zayf. Olaylarn fazla derinine inmiyorsunuz, Sermak. Krallklarn bulunduklar

gezegenlerde yetien en uygun insanlar her yl buraya, Vakfa gnderiliyor ve birer rahip olarak eitiliyorlar. Onlarn iinden en kafallar aratrmac olarak burada kalyor. Buradan ayrlanlarn bili min ana temelleri konusunda hemen hibir fikirleri yok. Daha da kts, onlara arptrlm bir bilgi veriliyor. Eer bu insanlardan birinin bir rpda atomun , elektroniin ve hiper-erinin srrn zeceini sanyorsanz, o zaman bilim konusunda ok buda laca ve pek de romantik baz fikirleriniz var demektir. O kadar ilerleyebilmek iin olaanst bir kafa ve mr boyu sren bir eitim gereklidir." Bu konuma srasnda Yohan Lee birdenbire ayaa kalkarak odadan kmt. Mardin'in szleri sona ererken tekr ar ieri girdi. Belediye bakanna doru eildi. ki adam aralarnda fsldatlar. Lee, Mardin'e kurundan yaplm bir silindir verdi. Sonra gruptakilere dmanca bir tavrla bakarak yerine geti. Mardin silindiri elinde evirirken kirpiklerinin altndan heyete bakt. Sonra da silindirin ucunu birdenbire serte, hzla evirerek at. Gruptan sadece Sermak silindirden den rulo halindeki kda abucak bir gz atmak akllln gsterdi. Mardin, "Ksacas, beyler," dedi. "Hkmet ne yaptn bildii grnde." Konuurken bir yandan da kd aarak okumaya balad. Sayfa karmak ve anlamsz bir ifreyle doluydu. Asl haberse kelimelikti ve kdn bir kesine kurunkalemle yazlmt. Mardin buna abucak gz gezdirdikten sonra kd yakma makinesinin borusuna kaytszca att. Mardin, "Korkarm grmemiz bylece sona eriyor," diye ekledi. "Hepinizle tantm iin ok memnunum. Geldiiniz iin teekkrler." yelerin her birinin elini abucak skt. Ve heyet odadan kt. Mardin glmeyi hemen hemen unutmutu. Ama Sermak'la sessiz yardmcs ona duyamayacak kadar uzaklatktan sonra hafif hafif bir kahkaha att. Sonra neeyle Lee'ye bakt. "Bu blfler savan nasl buldun, Lee?" Lee aksi aksi homurdand. "Sermak'n blf yaptndan pek de emin deilim. Eer ona kar uysal davranrsan, gelecek seimi, kendisinin de iddia ettii gibi kolaylkla kazanr." "Ah, bu mmkn... olabilir. Tabii daha nce bir ey olmazsa." "Bu kez ters bir ey olmamasna zellikle dikkat et, Hardin. Bu Sermak'n yandalar olduunu sana syledim. Ya bundan sonraki seime kadar beklemezse? iddetle ilgili grne karn, bir zamanlar sen ve ben de baz eyleri zorla kabul ettirmitik." Mardin tek kan kaldrd. "Bugn ktmserliin zerinde, Lee. Aksiliin de. Yoksa idde tten sz etmezdin. O kk tepeden inmemiz kimsenin hayatna mal olmad, bunu unutma. Uygun bir anda alnan gerekli bir nlemdi o. Her ey strap vermeden ve fazla uramadan halledildi. Ama Sermak'a gelince... O, bambaka bir durumla kar karya. Lee, sen ve ben o eski Ansiklopedi Uzmanlar deiliz. Biz hazrlklyz. Adamlarn bu delikanllarn pelerine usulca sal, aziz dostum. Tabii gz hapsinde olduklarn fark etmesinler. Ama adamlarn da gzlerini drt asnlar, olur mu?" Lee buruk bir neeyle gld. "Bu konudaki emirlerini bekleseydim, ok iyi olurdu, yle deil mi, Mardin? Sermak ve yardmclar bir aydan beri gz hapsindeler." Belediye bakan da hafife gld. "Benden nce davrandn, yle mi? Pekl..." Bir an durdu, sonra da usulca ekledi. "Ha, aklma gelmiken... Eli Verisof, Terminus'a dnyor. Burada fazla kalmayacan umarm." Biraz da dehet dolu ksa bir sessizlik oldu. Sonra Lee, "Gelen haber bu muydu?" diye sordu. "Kriz noktas yaklayor mu?" "Bilmiyorum. Verisof'un anlatacaklarn dinlemedike bu konuda bir ey syleyemem. Ama tehlike an yaklayor olabilir. Zaten bunun seimden nce olmas da gerekiyor. Ne o? Pek dehete kaplm gibi bir halin var." "Bu iin sonunun nereye varacan bilmiyorum da ondan. Kolay anlalamayan bir adamsn. Elindeki kozlar insana gstermiyorsun." "Yani bu senin de Sermak'n yeni partisine girecein anlamna m geliyor?" Lee istememesine karn gld. "Pekl, sen kazandn. Artk le yemeine gidelim mi?" Mardin'e atfedilen birok nkteli sz ve zdeyi vard. Belediye bakan gerekten de byle szlere meraklyd ve bunlardan biri de, belirli bir olayda, "Ak ak davranmann yararlar vardr, zellikle adnz 'ince zeklya' kmsa," deyiidir. Poly Verisof da birok kez bu ilkeye uygun olarak da vranmt. nk Anacreon'daki ifte grevine balayal tam on drt yl olmutu. Bu tr bir grevin yerine getirilmesi, Verisofa sk sk, hi de ho olmaya n bir ekilde, kzgn madeni bir zeminde plak ayakla dans etmeyi de anmsatmt.

Verisof, Anacreon'lularn barahibiydi. O barbarlar iin son otuz ylda Hardin'in yardmyla yarattklar dinin merkezi olan Vakfn temsilcisiydi. Bu yzden adam artk kendisine mthi bkknlk veren bir sayg gryordu. nk Verisof etrafn saran bu tren ve ayinlerden btn kalbiyle nefret etmekteydi. Ama Verisof, Anacreon Kral iin hem korkulan, hem de ele geirilmek istenilen bir gcn elisiydi. len eski yal kral iin de, tahta kan torunu iin de byleydi bu. Genel olarak Verisof'unki skc bir grevdi. Eli yldan beri ilk kez Vakfa gitmesine neden olan sarsc olaya karn bu yolculuu yine de bir tatil sayyordu. Verisof ilk olarak byk bir gizlilik iinde yolculuk yapmak zorunda kalmyordu. Bu kez de Mardin'in ak ak davranmamakla ilgili prensibinden yararland yine. Eli sivil elbiselerini giydi. Bu da tek bana yine bir tatil ya da bayram saylrd. Verisof, Vakfa giden bir yolcu gemisin de ikinci mevkide seyahat etti. Terminus'a eriir erimez de uzay limanndaki kalabaln arasndan geip, gene l vizitelefonla belediyeyi arad. "Adm Jan Smite," dedi. "Bugn leden sonra bakanla randevum vard." Karsndaki ifadesiz sesli, ama becerikli gen bir kz bir yeri aarak birka kelime konutu. Sonra da Verisof'a abucak, "Belediye Bakan Mardin sizi yarm saat sonra grecek, efendim," diye bilgi verdi ve ekran karard. Terminus'un Anacreon elisi gazetenin son saysn alarak ar ar belediye parkna gitti. lk grd bo banka oturarak bayazy, spor sayfasn, izgi romanlar okuyarak zamann gemesini bekledi. Yarm saatin sonunda Terminus Kenti gazetesini koltuunun altna sktrarak belediye binasna girip, bekleme salonuna gitti. Btn bu srada hi kimse onu tanmad. nk ortada ak ak dolat iin kimse dnp kendisine dikkatle bakmad. Verisof ieri girerken, Mardin de masasndan ban kaldrarak glmsedi. "Bir sigar i. Yolculuk nasl geti?" Verisof kutudan bir sigar seti. "lgi ekici geti. Yanmdaki kamarada bir rahip vard. Radyoaktif sentetikle r konusunda zel bir kurs grmek iin buraya geliyordu. u kanser tedavisiyle ilgili kurs iin..." "Ah, herhalde rahip kurstan 'radyoaktif sentetikler' diye sz etmedi?" "Ne mnasebet! O malzemeler rahip iin 'Kutsal Yiyeceklerdi." Bakan glmsedi. "Devam et." "Beni teolojik bir tartmaya soktu zorla. Ve beni iren maddecilikten kurtarp yceltmek iin de elinden geleni yapt." "Ve barahibini tanmad, yle mi?" "Arkamda krmz cppem olmad iin nasl tanyabilirdi? Ayrca o bir Smyro'luydu zaten. Ama o tartma benim iin ilgi ekici oldu. Bilim-dininin yaylp kk salmas alacak bir ey, Hardin. Bu konuda bir tez bile yazdm. Srf elenmek iin. Bunun yaynlanmas hi de ho olmaz. Konuya sosyoloji asndan bakld zaman u sonuca varlyor: mparatorluk snrlarda kmeye balad srada bilim de salt bilim olarak d dnyalarda baarya eriemedi. Bilimin kendisini yeniden kabul ettirebilmesi iin baka bir kla girmesi gerekiyordu. O da bunu baard. Sembolik manta uyguladn zaman sorun kolaylkla hallediliyor." "ok ilgi ekici!" Mardin ellerini ensesinde kenetledi, sonra birdenbire, "Anacreon'daki durumu anlatmaya bala bakalm," dedi. Eli kalarn atarak dudaklarnn arasndaki sigar ekti. Buna tiksintiyle bakarak sigar tablaya koydu. "Durum olduka kt." "Yoksa kalkp buraya gelmezdin zaten." "Tabii gelmezdim. Anacreon'da kilit mevkiindeki adam Naip Prens Wenis. Kral Lepold'un amcas..." "Biliyorum. Fakat Kral Lepold gelecek yl reit olacak. yle deil mi? Yanlmyorsam ubatta on altsn doldura cak." "Evet." Eli bir an duraksadktan sonra alayla ekledi. "Tabii o zamana kadar yaayabilirse. Lepold'un babas kuku uyandracak ekilde ld. Bir av srasnda bir ine-kurun gsne sapland. Bunun bir kaza olduu akland tabii." "Mh... Anacreon'dayken Wienis'le de karlatm sanrm. Anacreon'lular, Terminus'tan defettiim o gnlerde. Sen o srada eli deildin tabii. Dur bakaym... Tantm o Wienis, eer yanlmyorsam, esmer bir genti. Siyah salyd ve sa gz de ayd. Burnu da biraz acayip biimdeydi. engel gibi." "Ta kendisi. Gz hl a, burnu da kanca gibi. Ama salar artk krlat. Oyununu da kallee oynuyor. Neyse ki, gezegenin en ahmak insan da o. Tabii kendisini eytan kadar kurnaz sanyor. Bu yzden de ahmakl daha belirgin bir hal alyor." "Genellikle yle olur." "Wienis bir yumurtay krmak iin ona atom tabancasyla ate eden insanlardan. Yal kral iki yl nce ld zaman naibin tapnak mlkne koymaya kalkt vergi de bunu kantlyor zaten. Bunu hatrlyor mu sun?" Mardin dnceli bir tavrla, "Evet," der gibi ban sallad. Sonra da gld. "Rahipler avaz avaz bartlard."

"Hem de yle bartlar ki, seslerini Lucreza'da duyabilirdin. Wienis o gnden sonra rahiplere kar daha ihtiyatl davranmaya balad. Ama hl her ii en zor yoldan halletmeye alyor. Bir bakma bizim iin kt bir ey bu. Prens Wienis'in kendine sonsuz gveni var." "Herhalde bunun kkeninde mthi bir aalk kompleksi gizli. Krallarn kk oullarnda genellikle grlr bu." "Ama ayn kapya kyor bu. Wienis, Vakfa saldrmak iin ldryor. Az kpryor adeta. Bu isteini gizlemeye de pek almyor. Ayrca silah gc asndan da bunu yapabilecek durumda. Yal kral ok iyi bir uzay filosu kurmutu. Wienis de u son iki yl uyuyarak geirdi aslnda. Tapnaa da vergiyi yeni silahlar alabilmek iin koymaya kalkt. Bunu baaramaynca da gelir vergisini iki katna kard." "Buna kzan olmad m?" "Oldu ama nemli sonular douracak kadar deil. Krallkta ondan sonraki haftalar boyunca bataki yneticilere itaat etme konulu vaazlar verildi. Tabii Wienis bu yzden rahiplere minnet duymad o da baka." "Pekl. Genel tabloyu kavradm. imdi bana neler olduunu anlat." "ki hafta nce bir Anacreon ticaret gemisi eski mparatorluk filosundan kalma bir sava kruvazryle karlat. Herhalde bu gemi en aa yzyldan beri uzayda dolayordu. Mardin'in gzlerinde ilgi dolu bir ifade belirdi, yerinde doruldu. "Evet, ben de bundan sz edildiini iittim. Sefer Blm bana bavu rarak o gemiyi ele geirmemi istedi. Kruvazr incelemek niyetindelerdi. Anladma gre tekne iyi durumdaym." Verisof alayla, "Hem de ok iyi durumda," diye karlk verdi. "Wienis geen hafta gemiyi Vakfa vermek istediini rendii zaman az kalsn kri z geiriyordu." "Bana henz cevap vermedi." "Verecek de deil. Daha dorusu sana silahlarla cevap vermek niyetinde. Yani... yle sanyor. Anacreon'dan ayrldm gn Prens Wienis bana geldi ve Vakfn bu sava kruvazrn tamir etmesini istedi. Gemi onarldktan sonra Anacreon filosuna teslim edilecekmi. Wienis mthi bir kstahlkla, geen haftaki bavurudan Vakfn, Anacreon'a saldrmay planladnn anlaldn sylemek cretini gsterdi. 'Vakf sava kruvazrn onarmaya yanamad takdirde kukularmda hakl olduumu anlayacam,' dedi. 'O zaman Anacreon'u savunmak iin gereken nlemleri almak zorunda kalacam.' Aynen bu kelimeleri kulland. Zorunda kalacakm! te ben de bu yzden kalkp buraya geldim." Mardin usulca bir kahkaha att . Verisof da glmsedi ve konumasn srdrd. "Tabii senin geminin onarmn reddetmeni bekliyor. O zaman Wienis iin mkemmele bir bahane olacak bu. Prense gre hemen Terminus'a saldrmak iin ahane bir bahane!" "Bunu anlyorum, Verisof. Neyse, en aa alt aymz var. Onun iin gemiyi tamir ettir ve sayglarmla birlikte Prense sun. Hatta gemiye sevgi ve saygmzn bir iareti olarak 'Wienis' adn da koy." Hardn yine gld. Verisof da hafife glmseyerek ona karlk verdi. "Herhalde bu mantkl bir adm, Mardin. Ama endieliyim." "Neden?" "Harika bir gemi bu. O gnlerde gemi yapmasn gerekten iyi biliyorlarm. Bykl btn Anacreon filosununkinin yarsna eit. Gemide bir gezegeni uuracak gte atom toplar var. Korunma perdesiyse Q nlarna dayanacak gibi. Hem de radyasyon olumadan. Gemi ok iyi, Hardin." "Grnte yle, Verisof, grnte. Aslnda Wienis'in imdi elinde olan silahlarla Terminus'u kolaylkla yenebileceini ikimiz de biliyoruz. Hem de bunu kruvazr kendi filomuzda kullanmak iin tamir edemeden baarr. O halde kruvazr de Prense hediye etmemizin ne nemi olur? Aslnda Anacreon'la hibir zaman savamayacamz biliyorsun." "Evet, herhalde... tabii." Eli ban kaldrd. "Ama Hardin... " "Evet? Neden sustun? Devam etsene." "Dinle. Aslnda bu beni ilgilendiren bir konu deil, ama gazeteyi okudum." Verisof, Terminus Kenti gazetesini masaya brakarak ba sayfay iaret etti. "Ne oluyor?" Hardin gazeteye kaytszca bir gz att. "Bir grup Encmen yesi yeni bir siyasi parti kuruyorlar." " Gazetede de yle yazyor." Eli skntl skntl kmldand. " meseleleri benden ok daha iyi bildiinin farkndaym. Fakat bu adamlar sana her yoldan saldryorlar. Bir iddete bavurmadklar kalyor. Bu kadar gller mi?" "Ne yazk ki yle. Belk i de bundan sonraki seimde Belediye Encmenini tmyle kontrolleri altna alacaklar." "Bunu daha nce yapmalar imknsz m?" Verisof, belediye bakanna yan yan bakt. "Kontrol el e geirmek iin seimler dnda da baz yollar vardr." "Sen benim Wienis olduumu mu sanyorsun?" "Hayr. Ama o geminin onarm aylar alacak. Kruvazr onarlr onarlmaz da Anacreon'lar saldracaklar. Bu kesin. Boyun

eerek gemiyi tamir etmeyi kabullenmemizi korkun ve feci bir zayflk olarak alacaklar. mparatorluk kruvazr de Wienis'in gcnn hemen hemen iki katna kmasn salayacak. Barahip olduumdan ne kadar eminsem, Prensin Terminus'a saldracandan da ylesine eminim. Neden kendini tehlikeye atyorsun? Bence iki yoldan birini seebilirsin. Ya Encmene plann akla ya da Anacreon'u bu sorunu imdi halletmeye zorla." Hardin kalarn att. "Acanreon'u imdi mi zorlayaym? Tehlike an gelmeden mi? te en yapmamam gereken ey de bu. Hari Seldon'u ve plan unutma." Verisof bir an kararszca duraladktan sonra, "Demek bir plan olduundan kesinlikle eminsin?" diye mrldand. Hardin souk bir tavrla cevap verdi. "Bu konuda en ufak bir kuku bile olamaz. Zaman Mahzeninin alnda ben de vardm. Seldon'un grnts plan aklad." "Ben bunu kastetmedim, Hardin. Ben sadece bin yl ilerisinin nceden tahmin edilebileceine inanamyorum. Bu mmkn m? Belki de Seldon kendisini fazla nemsedi." Hardin alayla glnce, Verisof duraklad bir an. Sonra da telala ekledi. "Neyse... Ben psikolog deilim." "Evet, yle. Hibirimiz de deiliz. Ama genliimde bir sre psikoloji eitimi grdm. Yani psikoloji biliminin neleri baarabileceini renecek kadar. Fakat ben psikolojinin bu niteliklerinden yararlanamyorum, o da baka. Seldon'un iddia ettii eylerin hepsini de yapt kesin. Vakf, Seldon'un da syledii gibi bilimsel bir snak olarak kuruldu. Bunun araclyla lmekte olan mparatorluun kltr bilimleri yeni balayan ve yzyllarca srecek olan barbarizm a boyunca korunup saklanacak. Barbarlk ann sonunda da yeniden canlandrlacak kinci mparatorluun kurulmas salanacak." Verisof biraz da kukuyla ban sallad. "Her eyin byle olmas gerektiini bilmeyen yok. Ama tehlikeyi gze alabilecek durumda myz? Belirsiz bir gelecek uruna imdiyi tehlikeye ata bilir miyiz?" "Buna mecburuz. nk gelecek belirsiz deil. Seldon gelecei hesaplad ve plann da izdi. Tarihimizdeki her krizli an nceden hesaplad. Bunlarn her biri de bir dereceye kadar bir acil durumun baaryla sonulandrlmasna bal. imdiki de ikinci acil durum. Yoldan, plandan en ufak sapmann nelere yol aacan da Galaksi biliri" "Bunlar bo tahminler." "Hayr! Hari Seldon, Zaman Mahzeninde her krizli anda hareket serbestliimizin kstlanacan ve bize ak bir tek yol kalacan syledi." "nceden kararlatrlan o dar ve etin yolda ilerleyeceiz yani." "Evet, koullar o yoldan sapmamz engelleyecek ekilde gelitirildi. imdi... bunun tersini dn. Seebileceimiz birden fazla yol olduu srece henz kriz anna erimemiiz demektir. Her eyi elden geldii srece oluruna brakmalyz. Ben de byle yapmak niyetindeydim." Verisof cevap vermedi. fkeli bir sessizlik iinde alt dudan dileyip duruyordu. Hardin sorunu onunla konual sadece bir yl olmutu. Yani Anacreon'un dmanca hazrlklarna karlk verme sorununu. Ama Hardin bunu da Verisof, Anacreon'lulara daha fazla dn vermeye yanamad iin yapmak zorunda kalmt. Mardin elisinin kafasndan geen dnceleri okumu gibiydi. "Bu konuyu sana hi amam olmay yelerdim." Verisof hayretle, "Neden byle sylyorsun?" diye bard. nk artk ileride neler olabileceini biraz bilen alt kii var imdi. Sen ve ben. Dier eli ve Yohan Lee. Seldon'un bunu kimsenin bilmesini istemediini sanyorum. Hatta bundan korkuyorum." "Neden?" "nk Seldon'un ileri psikoloji biliminin bile snrlar vard. Bu bilim birbirine bal olmayan birok deikeni hesaba katamazd. Seldon bir tek kiinin yakn ya da uzak geleceini de pek tahmin edemiyordu. Sonuta sen de gazlarla ilgili kinetik teoriyi tek tek molekllere uygulayamazsn. Seldon kalabalklarla alyordu. Kitlelerle, Gezegenler dolusu insanla. stelik kendi hareketlerinin ne sonular vereceini nceden tahmin edemeyen kr kitlelerle." "Bunu pek anlayamadm!" "Daha anlalr bir aklama yapmam imknsz. Psikoloji konusunda meseleyi bilimsel bir ekilde aklayacak kadar bilgim yok. Ama u kadarn sen de biliyorsun: Terminus'da eitim grm psikoloji uzmanlar bulunuyor. Bu bilim konusunda yazlm matematiksel kitaplar da. Seldon'un Terminus'da gelecei tahmin edebilecek birinin bulunmasn istemedii kesin. Seldon bizim kr krne ilerlememizi amalyordu. Bylece kitle psikoloji yasalarna gre doru yolda ilerleyecektik. Sana vaktiyle de syledim. Anacreon'lular buradan ilk kovduum zaman nereye doru gittiimizi hi bilmiyordum. Btn isteim g dengesini korumakt, hepsi o kadar. Ancak sonradan olaylarn bir arada bir ekil

oluturduklarn grdm sandm. Ancak bu bilgiye gre davranmamak iin elimden geleni de yapt m. Durum nceden sezildii iin ie karlmas plan altst ederdi." Verisof dnceli dnceli ban sallad. "Anacreon'daki tapnaklarda da bunun kadar karmak iddialar duydum. Hareket iin en uygun olan ann geldiini nasl anlayacaksn?" "Bunu farketti bile. Sava kruvazrn tamir ettiimiz an artk Wenis'i hibir eyin durduramayacan itiraf ediyorsun. O bakmdan ikinci bir yol olamayacak." "Evet." "Pekl. Bu d ilerimizle ilgili bir sorun. imdi... gelecek seimlerde yeni ve dman bir Encmenin ynetimi ele alacan da biliyorsun. Bu yeni Encmen Anacreon'lulara sava almas iin beni zorlayacak. Bu bakmdan da ikinci bir k yolu bulunamayacak." "Doru." "Olaslklar azald ve bir tek are kald zaman kriz an da gelmi demektir. Ama yine de... endieleniyorum." Mardin sustu. Verisof bekledi. Mardin ar ar, adeta istemeye istemeye ekledi. "Bana i ve d basklar ayn anda en gl noktalarna eriecek ekilde planlanm gibi geliyor. Tabii bu sadece bir fikir... Ama imdi iki acil durum arasnda zaman fark var. Wienis herhalde bahardan nce saldrya geecek. Yeni seimlerse bir yl sonra." "Bu pek nemliye benzemiyor." "Bilmem ki... Belki bu sadece hesaplamada yaplan kanlmaz hatalarla ilgili. Belki de benim fazla bilgim olmasna bal bir ey. nsezilerimin hareketlerimi etkilememesine dikkat ettim hep. Fakat bunu baarp baaramadm nereden bilebilirim? Bu aradaki farkn ne etki yapacan nasl sylerim? Her neyse..." Mardin ban kaldrd. "Bir tek eye karar verdim. "Nedir o?" "Tehlike an yaklat zaman kalkp Anacreon'a gideceim. Olay yerinde bulunmam daha iyi olur... Ah, imdilik bu kadar yeter, Verisof. Gel kp bu gece iyice elenelim. Biraz gevemem gerekiyor." "O halde burada oturup gevemeye al. Kenttekilerin beni tanmalarn istemiyorum. Tandklar takdirde senin u sevimli Encmen yelerinin neler diyeceklerini tahmin edebilirsin. Haydi, konyak getirt bakalm." Sonra Hardin iki getirtti. Ama fazla deil... Galaksi mparatorluunun btn evreni kucaklad ve Anacreon'un evredeki vilayetlerin en zengini sayld gnlerde, ka hkmdar debdebe ve tantanayla Valilik Sarayna gelmiti. Bu mparatorlarn hepsi de uzay srat motoru ve ine-tfeklerle avclktaki ustalklarn Nyak kuu diye bilinen tyl bir uan canavara kar denemeye almlard. Zaman amyla Anacreon'un da o eski n snmt. Kraliyet Valilik Saray artk souk, cereyanl bir harabe yn halindeydi. Sadece Vakf iilerinin tamir ettikleri blk salamd. ki yzyl dan beri Anacreon'a hibir mparator uramamt. Ama Nyak av hl krallara zg bir spordu. Anacreon krallarnn ba becerilerinin de ine -tfekle ustalkla ate edebilmek olmas gerekiyordu. Anacreon Kral Birinci Lepold henz on altsn doldurmam olmasna karn bu ustaln ka kez kantlamt. Anacreon Kralndan sz edildii zaman bu unvana daima ve geree aykr bir ekilde "D Smrgelerin Efendisi" szlerinin eklenmesi de detti. Birinci Lepold ilk Nyak kuunu henz on yandayken vurmutu. Onuncu Nyak'ysa tahta kndan bir hafta sonra ldrmt. imdi de krk altnc Nyak'n avlam, geri dnyordu. Neeyle, "Reit olmadan ellinci Nyak'm da vuracam," diyordu. "Benimle iddiaya girmek isteyen var m?" Ama sarayllar bir kralla ustal konusunda iddiaya giremezler, nk bu iddiay kazanmak gibi ldrc bir tehlikeyle karlaabilirlerdi. Bu yzden kimse Lepold'la iddiaya girmeye yanamad. Kral da elbisesini deitirmek iin neeyle onlarn yanndan ayrld. "Lepold!" Kraln aya havada kalakald. Onu durdurabilecek tek sesti duyduu. Sonra somurtkan bir tavrla dnd. Wienis dairesinin kapsnda duruyor, kalarn atm yeenine bakyordu. Sabrszca elini sallad. "Gnder bu adamlar." Kral sert bir tavrla ban sallad ve yanndaki iki mabeyinci yerlere kadar eilerek onu selamladlar. Geri geri giderek merdivenden indiler. Lepold da amcasnn dairesine girdi. Kraln avc klna skntyla bakt Wienis. ><Pek yaknda Nyak avndan daha nemli ilerle uraacaksn." Arkasn dnd ve ayaklarn yere vura vura yaz masasna gitti. Ya ilerledii iin bu spora da dman olmutu. Havada hzla

ilerleyecek, Nyak'n kanat vuruuyla tehlikeli bir ekilde dal yapacak, motorun yalpa ve ykseliine dayanacak kadar gen deildi artk. Lepold da amcasnn durumunun "kedi ulaamad ciere mundar dermi" szne ok uyduunun farkndayd. Bu yzden de gizli bir kinle heyecanl heyecanl, "Ah, bugn sen de bizimle olmalydn, amca," diye anlatmaya balad. "Samia'nn vahi ovalarnda bir Nyak'a rastladk. Bir devdi adeta. stelik son derecede de kurnaz ve cesurdu. Onu iki saat, en aa otuz be kilometrekarelik bir alanda kovaladk. Sonra ben gne tarafna getim..." Sanki hl hz motorundaym gibi elleriyle iaretler yapyordu. "Ve helezonlar izerek yere doru pikeye getim. Tam ykselirken Nyak' sol kanadnn hemen altndan vurdum. Bu, onu lgna evirdi. Ku dier yana doru yatt biraz. Onun bu meydan okumasna karlk vererek motoru sola doru evirdim. Kuun da dala gemesini be kledim. Gerekten de Nyak pike yapt. Aramzda bir kanat boyu kadar uzaklk kald zaman..." "Lepold!" "ey... Nyak' vurdum." "Bundan eminim. imdi beni dinler misin?" Kral omzunu silkti ve bfeye doru giderek oradan bir Lera cevizi alp bir krala hi yakmayacak bir somurtkanlkla kemirmeye balad. Amcasyla gz gze gelmeye cesareti yoktu. Wienis giri olarak, "Bugn gemiye gittim." dedi. "Hangi gemiye?" "Sadece bir tek gemi var. O gemi! Vakfn bizim filo iin tamir ettii tekne. Eski mparatorluk kr uvazr. Ne demek istediimi anlatabildim mi acaba?" "Ha, o gemi mi? Sana Vakftan istediin takdirde gemiyi hemen tamir edeceklerini sylemedim mi? Onlarn bize saldrmak istedikleriyle ilgili hikyen pek samayd. Bize saldrmak niyetinde olsalard kruvazr onarrlar myd hi? ok mantksz bir ey olurdu." "Lepold, sen ahman birisin." Lera kabuunu atarak, ikinci bir cevizi azna gtren kral kpkrmz kesildi. Hrnlktan pek de teye gemeyen bir fkeyle, "Buraya bak, amca," dedi. "Bana byle eyler sylememelisin. Bazen kendini kaybediyorsun. ki ay sonra reit olacam unutma." "Evet. Dorusu sen krallk sorumluluklarn yklenmeye de pek hazrsn. Nyak avna ayrdn zamann yarsn devlet ilerine verirsen, ben de gnl rahatlyla naiplikten istifa ederim." "Bu laflar beni ilgilendirmiyor. Nyak avnn bu sorunla bir ilgisi yok. Evet, sen benim amcamsn ve naipsin. Ama ben yine de senin kralnm ve sen de benim uyruumsun. Bana 'ahmak' diyemezsin. Ayrca huzurumda geip koltua da oturmamalsn. Benden bunun iin izin istemedin. Bana kalrsa dikkatl i davranman ok iyi olur, amca. Yoksa bu konuda bir eyler yapabilirim. Hem de pek yaknda." Wienis buz gibi baklarla yeenini szd. "Sana 'Majeste' diye mi hitap edeyim?" "Evet." "Pekl Majeste. Siz ahman birisiniz." Wienis'in krl kalarnn glgeledii gzleri fkesinden ate sayordu. Lepold ar ar bir koltua oturdu. Naip Prensin yznde bir an alayl ve memnun bir ifade belirdi, ama sonra abucak kayboldu. Wienis'in kaln dudaklar bir glmseyile araland. Prens bir elini Kraln omzuna koydu. "Aldrma, Lepold. O kadar sert konumamalydm. nsan baz olaylarn basks yznden uygun bir ekilde davranmakta zorluk ekiyor... " Lepold kararszca, "Evet," dedi. "Bildiin gibi devlet ileri pek zor." Bir yandan da endieyle, imdi tutup bana Smyro'yla bir yllk ticaretimiz konusunda i skc, anlamsz ayrntlar aklayacak, diye dnyordu. Yoksa Krmz Koridordaki pek az insann yaad gezegenlerle ilgili uzun, tartmal grmeleri mi sayp dkecek? Wienis yeniden bu kez daha yumuak bir sesle konumaya balad. "Sana bu konuyu daha nce amay dndm, olum. Belki byle yapmam daha doru olurdu. Ama kan kaynayan bir delikanlsn. Devlet ilerinin ilg i ekici olmayan ayrntlarndan skldn da biliyorum." Lepold ban sallad. "Neyse, nemli deil... " Amcas kesin bir tavrla onun szn keserek konumasn srdrd. "Ama iki ay sonra reit olacaksn. stelik yaklaan o etin dnemde nemli ve etkin bir rol de oynayacaksn. O gnden sonra tam bir kral olacaksn, Lepold." Gen kral yine ban sallad, ama yz ifadesizdi. "Sava kacak, Lepold." "Sava m? Ama Smyro'yla anlama yaptk... " "Smyro'yla deil, Vakfla savaacaz." "Neden, amca? Vakf gemiyi tamire raz oldu ya..." Wienis dudak bknce kral da sustu. "Lepold..." Naibin sesindeki o dosta ifade biraz kaybolmutu. "Seninle erkek erkee konuacaz. Gemi onarlsn onarlmasn, Vakfla savalacak. Hatta gemi tamir edildii iin sava daha da abuk kacak. Vakf g ve' kudret kayna. Anacreon'un ululuu,

gemileri, kentleri, halk ve ticareti Vakfn istemeye istemeye verdii g artklarna bal. Anacreon kentlerinin petrol ve kmr yaklarak stld gnleri hatrlyorum. Bu gnleri grdm. Neyse bu konuyu bir yana brakalm. Bunun ne demek olduunu kavrayamazsn." Gen kral ekine ekine, "Bence Vakfa minnet duymamz gerekiyor..." diyecek oldu. Weinis, "Minnet duymak m?" diye kkredi. "Bize ufack krntlar bile istemeye istemeye verdikleri iin mi minnet duyacaz? Kimbilir kendilerine neler saklyorlar? Bunun nedenini hi dndn m? Vakf ileride bir gn btn Galaksiyi ynetimi altna almak istiyor." Elini yeeninin dizine kaydrd ve gzlerini de kst. "Lepold, sen Anacreon Kralsn. ocuklarn ve onlarn torunlar evrenin hkmdar olabilirler. Tabii Vakfn bize vermedii o gleri ele geirebildiin takdirde." "Bu bakmdan haklsn." Lepold dikleti. Gzleri de parlamaya balamt. "O srlar kendilerine saklamaya ne haklar var? Hakszlk bu! Anacreon da nemli bir lke." "Ah, bak grdn m, artk durumu anlamaya balyorsun. imdi beni iyi dinle, olum. Smyro kendi adna Vakfa saldrr ve btn o g kaynaklarn eline geirirse ne yaparz? Smyro'nun smrgesi haline gir memek iin ne kadar dayanabiliriz dersin? Sen tahtnda ne kadar kalabilirsin?" Lepold heyecanland. "Galaksi, anlyorum! Biliyor musun? ok haklsn, ok. lk darbeyi biz indirmeliyiz. Sonuta kendimizi korumamz gerekiyor." Wienis'in glmseyii hafife yayld. "Bundan baka eyler de var. Vaktiyle, bykbabann hkmdarlnn balarnda Anacreon, Vakfn gezegeni Terminus'ta bir s de kurmutu. Anacreon'un korunmas asndan yaamsal nemi olan bir st bu. Vakfn bakannn entrikalar yznden o ss terk etmek zorunda kaldk. O adam sinsi kpein tekidir. Eitim grmtr, ama damarlarnda bir damla bile soylu kan yoktur. Anlyor musun, Lepold? Bu aalk adam bykbaban kk drd. Onu ok iyi hatrlyorum! Anacreon'a geldii zaman benden pek byk deildi. blis gibi glyordu. Kafas da eytannkinden farkszd. Dier krallk onu destekliyorlard. Anacreon'un gc ve ululuu karsnda korkaka birlemilerdi." Lepold kzard. Gzlerindeki parlaklk yerini fkeli bir kvlcma brakt. "Ben bykbabamn yerinde olsaydm Vakfla yine de savardm." "Hayr, Lepold. Biz beklemeye, bu hakaretin hesabn daha uygun bir zamanda sormaya karar verdik. Baban bunu kendisinin yapabileceini umuyordu. Ama sonra zamansz ld... Neyse, neyse..." Wienis bir an ban evirdi. Sonra da sanki duygularn bask altnda tutmaya alyormu gibi ekledi. "O aabeyimdi benim. Ama tabii onun olu..." "Evet, amca, babam utandrmayacam. Kararm verdim. Anacreon'un o durmadan mesele karan insanlarn yuvasn ortadan kaldrmas ok uygun. Bu i hemen yaplmal." "Hayr, hemen olmaz. nce sava gemisinin tamirinin sona ermesini beklemeliyiz. Vakfn kruvazr onarmaya raz olmas bile onlarn bizden korktuklarn kantlyor. O budalalar bizi yattrmaya alyorlar. Fakat kararmzdan dnecek deiliz. yle deil mi?" Lepold yumruunu dier elinin avucuna vurdu. "Ben Anacreon Kral olarak kaldka, kararmzdan hibir zaman dnmeyeceiz." Wienis'in dudaklarnda alayl bir glmseyi uutu. "Ayrca Salvor Hardin' in buraya gelmesini de beklemeliyiz." "Salvor Hardin'in mi?" Kraln gzleri irileip yuvarlaklat. Taze, sakalsz yzndeki o sert ifade de hemen hemen kayboldu. "Evet, Vakfn Bakan senin doum gnnde kalkp Anacreon'a gelecek. Herhalde yine tatl szl erle bizi yattrmaya alacak. Ama o szlerinin kendisine hibir yarar olmayacak." "Salvor Hardin..." Lepold'un sesi hafif bir mrlt halini almt. Wienis'in kalar atld. "Bu isim seni korkutuyor mu? Daha nceki geliinde gururumuzu ayaklarnn altnda ineyen ayn Salvor Hardin bu. Onun Kraliyet ailesine ettii ldrc hakareti unutmuyorsun ya? stelik o bir soylu deil, halktan biri. Bir sokak sprnts." "Hayr. Sanmyorum. Hayr, unutmayacam. Unutmayacam. Ona yaptklarn deteceiz. A ma... biraz... korkuyorum... " Naip ayaa kalkt. "Korkuyor musun? Neden? Neden korkuyorsun? Seni gen..." Szlerinin gerisini yuttu. "Vakfa saldrmak... ey... bir tr gnah saylr. Bir tr kfr. Yani..." Lepold duraklad. "Devam et." Kral akn akn, "Yani... aslnda gerekten bir Galaksi Ruhu varsa o... ey... o, bu saldrdan holanmayabilir. Sen de ayn fikirde deil misin, amca?"

Wenis sert sert, "Hi de deilim," diye cevap verdi. Sonra tekrar yerine oturdu ve dudaklar garip bi r glmsemeyle arpld. "Demek Galaksi Ruhunu sk sk dnyorsun? Bu konunun kafan kurcalad anlalyor. te seni babo brakmann cezas. Galiba Verisof'u fazla dinliyorsun." "O, bana birok eyi aklad... " "Galaksi Ruhu konusunda m?" "Evet." "Seni stten kesilmemi kpek yavrusu! Verisof o oyunlara benim kadar bile inanmyor. Ben de o trenlere hi inanmadm kesinlikle syleyebilirim. Sana btn o laflarn sama sapan eyler olduunu ka kez syleyeceim?" "Btn bunlar biliyorum. Fakat Verisof'un sylediine gre..." "Verisof'un can cehenneme! O szler tmyle sama!" Ksa bir sessizlik oldu. Kral Lepold'un isyan edecekmi gibi bir hali vard. Az sonra, "Ama herkes yine de btn bunlara inanyor," dedi. "zellikle Peygamber Hari Seldon'la ilgili szle re. O emirlerini yerine getirmesi iin Vakf grevlendirmi. Bylece ileride bir gn yeryzndeki cennete dnlecek. Seldon'un emirlerine uymayanlar da mahvolacak ve sonsuza dek strap ekecekler. Herkes btn bunlara inanyor. Ben bayramlarda, elencelerde bulundum. Halkn btn bunlara inandndan da eminim." "Evet, halk btn bunlara inanyor. Ama biz inanmyoruz. Byle olduu iin de sevinmeli ve minnet duymalsn. nk bu budalaca iddialara gre, kral olmak senin kutsal hakkn. Sen de yar kutsal bir varlk saylyorsun. e yarayan bir inan bu. Bylece btn ayaklanma olaslklar ortadan kalkyor. Herkesin sana tam anlamyla itaat etmesi de salanyor. te bu yzden Vakfa sava almasnn emredilmesi konusunda etkin bir yol oynamalsn. Sen Kralsn. Kukusuz halk iin yar tanr gibi bir varlksn. Hatta yar tanrdan daha da nemli biri." Lepold dnceli bir tavrla mrldand. "Ama galiba aslnda hi de yle deilim." Wienis alayla, "Hayr, deilsin," diye cevap verdi. "Ancak Vakf yeleri dnda herkes senin yle bir varlk olduuna inanyor. Anlyor musun7 Vakf dnda herkes! Vakf ortadan kaldrld takdirde artk hi kimse bir tanr olmadn iddia edemeyecek. Bunu bu dn! ...................O savatan sonra, yani Vakf ortadan kalkt zaman tapnaklardaki g kutularn biz mi kullanacaz? lerinde insan olmadan uan uzay gemilerini de mi? Kansere iyi gelen o kutsal yiyecekler ve dier eyler de bizim elimize mi geecek? Verisof onlar sadece Galaksi Ruhuyla kutsanm olan kimselerin... " "Evet! Verisof tabii yle syleyecek! Salvor Mardin'den sonra en byk dmann Verisof. Yanmdan ayrlma, Lepold ve adamlar iin hi endielenme. Seninle birlikte bir imparatorluk yaratacaz. Sadece Anacreon krallklarn deil, Galaksideki milyarlarca gne sisteminin tmn iine alan mparatorluk. O ssl szlerle anlatlan yeryzndeki Cennetten daha iyi bir ey deil mi bu?" "Evet... " "Verisof sana bundan daha fazlasn vaat edebilir mi?" "Hayr." "Pekl." Wienis emir verir gibi bir tavrla konumaya balad. "Artk bu meseleye hallolmu gzyle bakabiliriz sanrm." Yeeninin cevap vermesini bekleyerek ekledi. "Haydi, git artk. Ben daha sonra aa inerim. Ha, bir ey daha var, Lepold." Kapya erimi olan gen kral eikte dnd. Wienis tatl tatl glmsyordu, ama gzlerinde souk bir ifade vard. "Nyak avna ktn zaman dikkatli ol, olum. Baban o uursuz kazaya urayal beri nsezilerim bana bazen seninle ilgili pek garip eyler fsldyor. O kargaada, etrafa ine-kurunlar yaarken neler olacan kimse bilmez. Bundan sonra dikkatli davranacan umarm. Vakf konusunda da sylediim gibi davranacaksn, deil mi?" Lepold'un gzleri irileti. Sonra ocuksu baklarn amcasndan kard. "Evet... tabii." "yi." Naip uzaklaan yeeninin arkasndan bo gzlerle bakt, sonra da tekrar masasnn bana geti. Lepold, amcasnn dairesinden ayrlrken ciddi ve biraz da korku uyandran dncelere dalmt. Belki Vakf yenmek ve Wienis'in szn ettii gc ele geirmek daha iyi olur, diye geiriyordu iinden. Ama daha sonra... sava bittii ve tahttaki yerim iyice salamlat zaman..." Lepold kendisi ld takdirde Wienis'in kral olacan anmsad. Ondan sonra da sra amcasnn o iki kstah oluna gelecekti. Ama ben kralm, dedi kendi kendine. Kukusuz krallar baz kimselerin vurulmasn emredebilirler. Hatta amcalarnn ve kuzenlerinin vurulmalarn bile!

Sermak'tan sonra LeWis Bort muhalifleri bir araya toplanmakta ok baarlyd. imdi bunlar birlemi ve grltc Eylem Partisini kurmulard. Ama hemen hemen alt ay nce Hardin'i grmeye giden grubun arasnda LeWis Bort yoktu. Bunun nedeni adamn abalarnn takdir edilmeyii deildi. Tersine Bort o srada Anacreon'un merkezi olan gezegende bulunduu iin heyete katlmamt. Bort gezegene sradan bir ziyareti olarak gitmiti. Hibir resmi grevliyle konumam, nemli bir i de yapmamt. nsanlarn durmadan alt o gezegenin cra kelerini incelemi, kt burnunu tozlu atlaklara sokmutu. Bort, Terminus'a kapal bir havayla balayan ve karla sona eren ksa bir k gn dnd. Bir saat sonraysa Sermak'n evinde, sekiz keli masann bandayd. lk szleri dardaki karl alacakaranlk yznden iyice sklan grubun keyfini yerine getirecek gibi deildi. Bort, "Korkarm," dedi. "Durumumuzu melodrama kaan bir terimle, ' iden gemi,' diye tanmlayabilirim." Sermak skntl skntl sordu. "yle mi dnyorsun?" "Artk dnmek iin de ok ge, Sermak. Durum baka trl yorumlanamaz." Doktor Walto biraz da igzarca bir tavrla, "Silahlar..." diye balad. "Unut onu. Bu eski bir hikye." Bort etrafndakilere teker teker bakt. "Ben halktan sz ediyorum. Balangta Anacreon'da saraya kar bir ayaklanma salamay dndm itiraf ediyorum. imdiki Kraln yerine, Vakfa kar daha dosta duygular besleyen birini geirebilirdik. Bu gzel bir fikirdi. Hl da yle. Ama bir tek nemsiz kusuru var. Uygulamas imknsz. Ulu Salvor Mardin bunu salam." Sermak ask suratla, "Bize ayrntlar aklarsan, Bort," dedi. "Ayrntlar m? Hibir ayrnt yok ki! Mesele o kadar basit deil. Her ey Anacreon'daki o lanet olasca inanla ilgili. u Vakfn kurduu dinle. O din ok etkili." "Ee?" "Bunu iyice kavrayabilmemiz iin dinin etkisini grmemiz gerek. Burada btn bildiimiz rahiplerin eitimi iin kurulmu byk bir okul olduu. Bazen de haclarn onuruna kentin cra bir kesinde yaplan zel gsteriyi izliyoruz. Ama hepsi bu kadar. Btn bunlar genelde bizi hemen hi etkilemiyor. Fakat Anacreon'da... " Lem Tarki parman dikkatle dzeltilmi kk, sivri sakalnda gezdirdi ve hafife ksrerek boazn temizledi. "Ne biim bir din bu? Mardin her zaman bunun Anacreon'lularn bilimimizi sorgusuz sualsiz kabul etmeleri iin uydurulmu birtakm oyunlar olduunu syler. Hatrlyor musun, Sermak? O gn d e bize yine..." Sermak, "Mardin'in aklamalarnn genellikle hibir deeri yoktur," diye anmsatt. "Sence bu nasl bir din, Bort?" Bort dnd. "Ahlak bakmndan hi de fena deil. Eski mparatorluun eitli felsefelerinden de hemen hi farkl saylmaz. Yksek ahlak lleri filan... Bu adan dinin eletirilecek bir yan yok. Din, tarihin e n byk uygarlatrc etkenlerinden biridir. Bu bakmdan grevlerini..." Sermak sabrszca arkadann szn kesti. "Bunu biliyoruz. Konuya gir artk." "Pekl. Dinle yleyse." Bort biraz sinirlenmiti, fakat bunu belli etmemeye alyordu. "Vakfn besledii ve tevik ettii dinin temelinde otorite yatyor. Anacreon'a verdiimiz btn bilimsel ara gerelerin kontrol tmyle rahiplerin elinde. Ama rahipler de onlar sadece deneysel bir ekilde kullanmay biliyorlar. Bu dine tamamyla inanyorlar. eye... ellerindeki gcn ruhsal deerine de yle. rnein, iki ay nce budalann biri Thessalek Tapnandaki enerji santraliyle oynamaya kalkm. O byk santrallerden biriyle. Tabii kentin be blounu birden havaya uurmu. Rahipler de dahil olmak zere herkes bunu ilahi bir intikam saym." "imdi hatrladm. Gazeteler o srada olaydan kark bir eklide sz etmilerdi. Ama dorusu imdi neyi anlatmaya altn kavrayamyorum." "O halde dinle. Rahipler bir hiyerari oluturuyorlar. Bir piramit. Bunun en tepesinde kral var. Kral bir bakma ikinci derecede bir tanr saylyor. Kutsal bir haklar nedeniyle mutlak bir hkmdar. Halk buna tmyle inanyor, rahipler de yle. O durumdaki bir kral da tahtndan indiremezsin. imdi ne demek istediimi anladn m?" Walton atld. "Bir dakika, bir dakika! Btn bunlar Hardin'in saladn sylediin zaman ne demek istedin? Onun bu ile ne ilgisi var?" Bort ona ac ac bakt. "Vakf bu inanc dikkatle besledi. Bu oyunu btn bilimimizle destekledik. Kraln katld hibir bayram yok ki, hkmdarn etrafnda radyoaktif bir k olmasn! Bu btn vcudu saryor, bann zerinde bir ta gibi parlyor. Krala dokunmaya kalkanlar ciddi ekilde yanyorlar. Kral nemli anlarda havada bir yerden bir yere uuyor. Tabii bunu ilahi ruhun saladn sanyorlar. Kral elinin bir iaretiyle tapnan iine incininkini andran bir ltnn

dolmasn salyor. Hkmdarn adna yaptmz bu basit oyunlarn sonu yok. Ama rahipler btn bunlar salarken, bir yandan da bu 'mucizelere' inanyorlar." Sermak dudan srd. "Kt!" Bort heyecanla, "Kardmz frsat dndm zaman iimden alamak geliyor," diye cevap verdi. "Gzyalarn Belediye Parkndaki fskiyeyi anmsatacak bir ekilde etrafa fkracak. Otuz yl nceki durumu dnn. Hardin'in Vakf Anacreon' lulardan kurtard o gnleri. Anacreon'lular o srada mparatorluun kmekte olduunun pek farknda deillerdi. Zeonia ayaklanmasndan beri hemen hemen kendi kendilerini ynetmekteydiler. Ama merkezle balantlar kesildikten, Lepold'un bir korsan olan bykbabas kralln ilan ettikten sonra bile imparatorluun aslnda yklm olduunu bir trl kavrayamadlar. mparatorun biraz cesareti olsayd, iki kruvazrn ve yeni krala kar ayaklanmalar kesin olan gruplarn yardmyla Anacreon'u tekrar ele geirebilirlerdi. Ya biz? Biz de ayn eyi yapabilirdik. Ama hayr! Mardin halkn krala tapmasn salayan bir din kurdu. Akas ben bunun nedenini anlayamyorum. Neden? Neden? Neden," Jaim Orsy birdenbire, "Verisof ne yapyor?" diye sordu. "Bir zamanlar o da heyecanl bir 'Eylemciydi. Verisof, Anacreon'da ne yapyor? O da m kr oldu?" Bort sert sert, "Bilmiyorum," dedi. "Verisof, Anacreon'lular iin nemli biri. Yani barahip. Anladm kadaryla, teknik ayrntlar konusunda rahiplere danmanlk ediyor sadece. O bir kukla. Lanet olsun, bir kukla o!" Bir sessizlik oldu. Btn gzler Sermak'a dikilmiti. Gen parti lideri sinirli sinirli trnan kemiriyordu. Sonra, "Bunu beenmedim," dedi. "in iinde bir i olmal." Etrafna baknarak daha da yksek bir sesle ekledi. "Hardin gerekten bu kadar aptal m?" Bort omzunu silkti. "yle gzkyor." "Asla! Bu iin iinde bir i olduundan eminim. Kendi grtlaklarmz byle byk bir baaryla ve umut kalmayacak kadar kesinlikle kesmemiz iin gerizekl olmamz gerekir. Hardin ne kadar aptal olursa olsun yine de bu denli budalaca davranamaz. Kald ki, Mardin'in aptal olduuna da hibir g beni inandramaz. Bir yandan btn, i karklklar engelleyecek bir din kuruyor, bir yandan da Anacreon'u gerekli btn sava silahlaryla donatyor. Dorusu anlayamyorum" Bort, "Evet, meselenin kolaylkla anlalacak bir ey olmadn ben de itiraf ediyorum," dedi. "Ama gerekler byle. Baka ne dnebiliriz ki?" Waldo kesik kesik, "Vatana... ihanet," diye fikrini aklad. "Mardin, Anacreon'lulardan para alyor. Onlarn adam." Ama Sermak ban sabrszca sallad. "Buna da ihtimal veremiyorum. Btn bu macera anlamsz, akla hayale smayacak, lgnca bir ey... Syle, Bort, Anacreon filosuna katlmas iin Vakfn tamir ettii bir sava kruvazrnden sz edildiini duydun mu?" "Sava kruvazr m?" "mparatorluun eski bir kruvazr... " "Hayr, byle bir eyden sz edildiini duymadm. Ancak bunun da nemi yok. Uzay sleri de dini blgeler saylyor. Onlara halktan kimseler giremiyor. Bu kesinlikle yasak. Bu yzden de kimsenin filo konusunda fazla bir bilgisi yok." "Ama etrafa baz sylentiler yayld. Parti yelerinden bazlar konuyu Encmene de gtrdler. Hardin de bunu inkr etmedi. Sadece szcs dedikodu merakllarn yeren bir konuma yapt. Baka bir ey de sylemedi. Bu nemli olabilir." Bort, "Bu haber de dierlerine uygun," dedi. "Eer doruysa bu da mthi bir lgnlktan baka bir ey deil. Fakat dierlerinden daha kt de saylmaz." Orsy, "Acaba Hardin gizli bir silah m hazrlatt?" diye mrldand. "Eer yleyse..." Sermak kinle, "Evet, hazrlatt ya," diye homurdand. "Dev bir kutu hazrlatt. Bunun iindeki kukla e n uygun anda kutudan frlayarak Wienis'in dn patlatacak. Naip de sinir krizleri geirecek. Vakf gizli bir silaha gvenmek zorundaysa, o zaman Terminus'u uursun ve bu kayg dolu bekleyie de bir son versin!" Orsy telala konuyu deitirdi. imdi sorun u: "Ne kadar zamanmz var? Eee Bort?" "Pekl... Sorun gerekten bu. Ama benden cevap beklemeyin. nk bunu bilmiyorum. Anacreon basn Vakftan hi sz etmiyor. u ara btn gazeteler yaklaan trenler ve elencelerin haberleriyle dolu. Bildiiniz gibi, Lepold gelecek hafta reit olacak." "O halde daha aylar var..." Waldo o akam ilk kez gld. "Evet, zamanmz olduu anlalyor..." Bort sabrszca, "Ya ne demezsin?" diye bard. "Zamanmz varm! Demin de syledim ya! Anacreon'lular iin kral bir tanr. Onun halk savamak iin galeyana getirmeye almas, bir propaganda kampanyasna balamas gerektiini mi sanyorsun? Bizi

saldrganlkla sulayacak ve ucuz bir hileye saparak halkn duygularyla m oynayacak? Buna ihtiyac yok ki! Saldrma zaman gelince Lepold emir verecek, halk da savaacak. te sistemin en korkun yan da bu. Kimse bir tanrya soru soramaz, ona kar kamaz. Kim bilir belki de Lepold yarn sava emri verebilir. Ondan sonra biz istediimiz kadar rpnalm!" Herkes bir azdan konumaya balad. Sermak onlar susturmak iin elini masaya vurdu. Tam o srada sokak kaps alarak Levi Norast grltyle ieri girdi. Srtnda paltosu, telala merdivenlerden kt. Arkasnda kardan bir iz brakyordu. Levi Norast kar tanelerinin ldad bir gazeteyi masaya frlatarak, "una bakn!" diye haykrd. "Vizi -haberlerde sadece bundan sz ediyorlar." Gazete ald ve be kii zerine eildiler. Sermak alak sesle, "Galaksi diye mrldand. "Nardin. Anacreon'a gidiyormu! Anacreon'a gidiyormu!" Tarki, ani heyecan ve ince, tiz bir sesi, "Bu vatana ihanet demektir!" diye bard. "Lanet olsun' Meer Waldo haklym! Mardin bizi Anacreon'lulara satt ve imdi de cretini almak iin oraya gidiyor." Sermak ayaa kalkmt. "Artk baka are kalmad. Yarn Encmenden Mardin'in resmen sulanmasn isteyeceim. Eer bunun da bir yarar olmazsa... " Kar dinmiti. Fakat her taraf kaln, beyaz bir tabakayla rtlyd. Zarif biimli bir yer tat bo sokaklarda ar ar ilerliyordu. Yaklaan afan bulank souktu. Yalnz edebi anlamda deil, gerekten de. Vakftaki siyasal yaamn alkantl olmasna karn, Eylem Partisi ya da Mardin yanls hi kimse o sokaklarda herhangi bir harekette bulunacak kadar bir ate ve istek duymuyordu. Bu durum Yohan Lee'nin houna gitmiyor, homurtular gitgide daha duyulur bir hal alyordu. "Bunu ok kt bir ekilde yorumlayacaklar, Mardin. Senin usulca Terminus'tan katn syleyecekler." "Sylerlerse sylesinler. Anacreon'a gitmek zorundaym. Bunu da ortal velveleye vermeden yapmak istiyorum. Artk yeter, Lee." Mardin yumuak kanepede arkasna yaslanarak hafife titredi. yice stlan tan ii souk deildi. Ancak camdan grlen karla kapl bir dnyann insann iliklerini titreten bir grnm vard. Belediye bakan dnceli dnceli, "leride bir gn frsat bulduumuz zaman Terminus'un iklimini de bi r dzene sokmalyz," diye mrldand. "Bu yaplabilir." Lee hemen cevap verdi. "Ben daha nce baz eylerin halledilmesini tercih edeceim. Szgelii, Sermak'n iklimini bir dzene sokmaya ne dersin? Btn yl boyunca ss yirmi be derece olan yle kuru, gz el bir hcre ona ok uygun." Mardin, "te o zaman benim de gerekten muhafzlara ihtiyacm olur," dedi. "Sadece u ikisi de yetmez." Lee'nin nde, ofrn yannda oturan iki kabadaysn iaret etti. Adamlar sert bakl gzleri sokaklarda, elleri de atom tabancalarnda tetikte bekliyorlard. Mardin ekledi. "Sen galiba i sava ateini yakmak istiyorsun." "yle mi? Akas ocaa baka eitli dallar da atlm durumda. Atei fazla kartrmaya da gerek yok." Yohan Lee kt parmaklaryla saymaya balad. "Bir, Sermak dn Encmen toplantsnda kyameti kopard ve senin resmen sulanman istedi." Mardin sakin sakin, "Bir Encmen yesi olarak byle bir ey yapmaya hakk vard," dedi*. "Ayrca bu istei de 206'ya kar 184 oyla reddedildi." "Tabii. Yani ounluk yzde yirmi ikiydi. Oysa biz bunun yzde altm bulacan sanyorduk. nkr etme. Bunu umduunu biliyoruz." Mardin aklad. "Evet, yenilgiden kl pay kurtuldum." "Pekl... ki, oylamadan sonra Eylem Partisinin elli dokuz yesi mthi fkelendiler ve Encmen salonundan hiddetle ktlar." Mardin sesini karmad. Lee konumasn srdrd. "Ve , Sermak, Encmen salonundan kmadan nce senin bir vatan haini olduunu haykrd. 'Belediye bakan ihanetinin bedelini almak iin Anacreon'a gidiyor,' diye uludu. 'Encmenin ounluu lehte oy vermemekle bu vatana ihanet suuna katld. Biz partimize Eylem adn bouna vermedik!' Eee, btn bunlardan ne anlam karyorsun?" "Bamz dertte sanrm." "imdi afak vakti bir sulu gibi buradan kayorsun. Aslnda onlarn karsna dikilmen gerekir, Hardin. Hatta gerekiyorsa baz nlemler de almalsn." "iddet beceriksizlerin..."

"Bavurduklar en son aredir. Haydi oradan!" "Pekl. Bakalm greceiz. imdi beni dikkatle dinle, Lee. Zaman Mahzeni otuz yl nce ald. Yani Vakfn kuruluunun ellinci yldnmnde. Hari Seldon'un grnts belirdi ve uzman bize ilk durumun ne olduu konusunda bir fikir verdi." Lee hafife glmseyerek ban sallad. "Bunu hatrlyorum. O gn duruma el koymutuk." "yle... Karlatmz ilk nemli ivedi durumdu bu. imdikiyse ikinci tehlikeli durum. Bugnknden hafta sonra Vakfn kuruluunun sekseninci yldnm kutlanacak. Bu sana anlaml gelmiyor mu?" "Yani... Hari Seldon tekrar gzkecek mi demek istiyorsun?" "Szlerim daha bitmedi. Hari Seldon hibir zaman bize gzkeceinden sz etmedi. Ama bence bu Seldon'un plannn bir paras. Uzman olaylar nceden sezmememiz iin daima elinden geleni yapt. Radyum kilidinin ileride tekrar almak zere ayarlanp ayarlanmadn anlamak iin Mahzeni ykmaktan baka yol yok. Byle bir ey yapmaya kalktmz takdirde btn Mahzeni uuracak bir mekanizma yerletirilmi olmal. Hari Seldon'un ilk gzknden sonra Vakfn her yldnmnde Mahzene gittim. Ne olur ne olmaz diye. Ancak Hari Seldon bir daha gzkmedi. Ancak o gnden beri ilk kez gerek bir tehlikeyle kar karyayz." "y leyse Seldon tekrar gzkecek." "Belki. Bilmiyorum... Ama nemli olan u: Bugnk Encmen toplantsnda benim Anacreon'a hareket ettiimi bildirdikten sonra resmi bir aklama daha yapacaksn. 14 Martta Hari Seldon'un tekrar gzkeceini ve uzmann baaryla zmlenen son sorunla ilgili ok nemli bir aklama yapacan syleyeceksin. Bu ok nemli, Lee. Sana ne kadar soru sorarlarsa sorsunlar sakn bu aklamaya baka bir ey de ekleme." Lee hayretle Mardin'e bakt. "Bana inanacaklar m dersin?" "nanp inanmamalar nemli deil. Bu aklama akllarn kartracak. Benim btn istediim de bu. Hepsi de, bu doru mu, diye dnecekler. Doru deilse Hardin'in amac nedir? Sonunda her eyi martn on drdnden sonraya ertelemeye karar verecekler. Bende o zamana kadar oktan dnerim." Lee kararszca, "Ama o 'baaryla zmlenen' szleri..." diye mrldand. "Uydurma bu!" "Akl kartrc bir uydurma. Neyse, uzay limanna geldik." Alacakaranlkta Hardin'i bekleyen uzay gemisi bir heyulaya benziyordu. Hardin karlarn arasndan ayaklarn vura vura gemiye doru gitti. Ak kapnn nnde dnerek elini arkadana uzatt. "Hoakal, Lee. Seni byle 'yamurda' brakmak istemezdim. Ama gvenebileceim baka hi kimse yok. Ltfen 'doluya tutulmamaya' al." "Sen hi merak etme. 'Yamurdan' yeterince rahatsz oluyorum zaten. Emirlerini yerine getireceim." Le e geriledi ve uzay gemisinin kaps kapatld. Salvor Hardin kralla adn veren Anacreon gezegenine gitmedi hemen. Krallktaki daha byk sekiz gne sistemin e ksa ziyaretler yapt. Bu yerlerde Vakfn oradaki temsilcileriyle grecek kadar kald. Anacreon'a Kraln ta giyme treninden bir gn nce vard. Hardin yolculuk srasnda kralln ne kadar byk olduunu fark ederek fena halde de skld. Tabii bir z amanlar nemli bir parasn oluturduu Galaksi mparatorluu yannda bir toz zerresi, bir sinek pislii kadar nemsiz kalyordu. Ama sadece bir gezegeni, stelik kalabalk olmayan bir dnyay dnmeye alm bir insan iin Anacreon'un toprak genilii ve nfusu sersemletici bir eydi. Eski Anacreon vilayetinin snrlarn yakndan izleyen krallk, yirmi be gne sistemini kapsyordu. Bunlardan altsnn birden fazla yaanabilir gezegeni vard. Nfus on dokuz milyard. Bu, mparatorluun doruk noktasna eritii gnlerdekinden azd, ama Vakfn salad bilimsel gelime ilerlerken nfus da hzla artyordu. Hardin ancak imdi bu grevin ne kadar muazzam bir ey olduunu kavryor ve ayordu. O, otuz yllk srede bile sadece merkez gezegene g salayabilmilerdi. Dtaki vilayetlerde atom gcnn yeniden retilmesi gereken byk blgeler vard hl. stelik mparatorluk kerken geride kalan ara ve gereler olmasayd, bu kadar ilerleme bile grlemeyecekti. Hardin merkez gezegene ulat srada btn normal iler durmutu. D vilayetlerde de trenler ve elenceler dzenlenmiti. Bunlar hl sryorlard. Ama Anacreon gezegeninde herkes tanr -krallar Lepold'un reit oluunu mjdeleyen o karmak dini gsterilerde heyecanla rol alyordu. Mardin yorgun ve bkkn Verisof'la ancak yarm saat konuulabildi. Sonra eli yine bir tapnak trenine katlmak iin onun yanndan ayrlmak zorunda kald. Fakat bu yarm saatlik konuma ok yararl olmutu. Mardin geceki olaylara memnun memnun hazrland.

Belediye bakan sadece bir seyirci gibi davranacakt. Kim olduu anlald takdirde baz dini grevleri yklenmek zorunda kalrd. Mardin yle eylere hi gelemezdi. te bu yzden sarayn balo salonu kralln en yksek ve saygdeer soylularndan oluan ltl bir kalabalkla dolduu zaman. Mardin kendisini bir duvarn dibinde buldu. Onunla pek az ilgileniyorlar, bazlarysa Mardin'in farknda bile deillermi gibi davranyorlard. Mardin, Lepold'e takdim edilen kimselerin oluturduu sraya da yine nemsiz bir insan gibi katlm ve Kral uzaktan grmt. nk etrafn radyoaktif nlarn ldrc parlts sarm olan Lepold yalnz bana ve etkileyici bir hametle biraz akta duruyordu. Bir sentten az bir sre sonra Kral mcevher kakmal altn ssleri olan radyumiridyum alamndan yaplm byk tahta oturacakt. Sonra o ve taht yerden havalanacak, zemin yukarsndan uarcasna ar ar ilerleyecek ve byk pencerenin nnde duracakt. Bylece halk krallarn grecek ve avaz avaz bararak onu selamlayacakt. Tahtn o kadar byk olmasnn nedeni, iine bir atom motorunun konulduu zel bir blme yaplmasyd. Saat on biri geiyordu. Mardin skntyla kmldand ve daha iyi grebilmek iin ayaklarnn ucunda ykseldi. Bir sandalyeye kp bakmamak iin kendini zor tutuyordu. Sonra Wenis'in kalabaln arasndan geerek kendisine doru geldiini grnce rahatlad. Wienis yava yava ilerliyordu. Naip Prens hemen her adm ba, Lepold'un bykbabasnn krall almasna yardm eden ve bu yzden de bir dukala kavuan bir soyluya birka nazik kelime sylemek zorunda kalyordu. Wienis sonuncusu ssl soylunun elinden de kurtularak Mardin'in yanna eriti. Prensin dudaklar arplarak gl bir srtma halini ald. Krl kalarnn glgeledii siyah gzlerinde memnunluunu belirten bir prlt vard. Alak sesle, "Azizim Hardin," dedi. "Kim olduunuzu aklamaya yanamadnz. Onun iin cannzn sklmasna kzmayn." "Canm sklmyor, altes. Btn bunlar ok ilgi ekici. Bildiiniz gibi, Terminus'da bununla kyaslanacak trenler yaplmyor." "Herhalde... Acaba zel daireme gelir miydiniz? Sizinle orada daha rahat, kimse duymadan, uzun uzun konuabiliriz." "Tabii." ki adam kol kola merdivenden indiler. En aa birka yal des sapl gzlklerini hayretle gzlerine gtrerek Naip Prensin byle eref bahettii, kl dikkati ekmeyen, kendisi de pek ilgi uyandrmayan bu yabancnn kim olduunu kendi kendilerine sordular. Hardin, Wienis'in dairesinde rahat bir tavrla bir koltua oturdu ve Prensin kadehe kendi eliyle koyduu ikiyi teekkr ederek ald. Wienis, "Bu Locris arab, Hardin," dedi. "Sarayn mahzenlerinden getirildi. Gerek bir arap. Tam iki yzyllk. ieler Zeonia ayaklanmasndan on yl nce mahzene konmu." Mardin nazik nazik ban sallad. "Gerekten de krallara layk bir iki. Anacreon Kral Birinci Lepold'un erefine." araplarn itiler. Sonra bir sessizlik oldu ve Wienis tatl tatl ekledi. "Kukusuz o yaknda evre mparatoru da olacak. Sonra... kim bilir? Belki ileride bir gn Galaksi tekrar birleir." "Oras kesin de, bunu kimler yapacak? Anacreon'lular m?" "Neden olmasn? Vakfn yardmyla bilim bakmndan evredeki dier lkelerden kesinlikle daha stn bir hale geliriz." Mardin bo kadehini masaya brakt. "Evet, evet. Ama tabii Vakf bilimsel yardm isteyen her lkeye elini uzatmak zorunda. Hkmetimizin yksek idealleri ve kurucumuz Hari Seldon'un ahlak asndan o ok nemli amac dolaysyla kimseye ayrcalk tanmamz olanaksz. Bu bizim elimizde olan bir ey deil, altes." Wienis'in glmseyii yayld. "Halkn inand o uydurma Galaksi Ruhu kendisine yardm edenleri destekler. Her ey Vakfa brakld takdirde onun bizimle hibir zaman ibirlii yapmayacan biliyorum." "Bu pek de doru deil. mparatorluk kruvazrn siz in iin tamir ettik. Oysa Seyir Blm aratrma yaplmas iin geminin uzmanlara verilmesini istiyordu." Naip, Mardin'in szlerini alayla tekrarlad. "Aratrma yaplmas iin... Evet! Ancak sizi savala tehdit etmeseydim, gemiyi hibir zaman onaramazdm." Mardin bu konuyu kmsyormu gibi bir iaret yapt. "Bilmem ki... " "Ben biliyorum. Hep o tehditle kar karyaydnz." "imdi de mi?" "Artk tehditlerden sz etmek iin ok ge." Wienis yaz masasndaki saate bir gz att. "Buraya bakn, Mardin. Siz daha

nce de Anacreon'a geldiniz. O zamanlar gentiniz. kimiz de gentik. Ama o zaman bile olaylara tmyle farkl alardan bakyorduk. Siz 'bar bir insan' diye tanmlanan bir kiisiniz sanrm." "Galiba yleyim. Ben bir eyi elde etmek iin iddete bavurulmasn pek de ekonomik olmayan bir yol sayarm. iddetin yerini daima daha iyi areler alabilir. Ancak bunlar iddet kadar ok ve belirli olmayabilir, o da baka." "Evet. O nl szn duydum. 'iddet beceriksizlerin en son bavurduu aredir.' Fak at yine de..." Naip sanki dncelere dalm gibi bir tavrla bir kulan usul usul kad. "Beceriksiz bir insan olduumu pek sanmyorum." Mardin nazik nazik ban sallad, ama bir ey de sylemedi. Wienis konumasn srdrd. "Ben bir insann iini dolambal olmayan yollardan halletmesinin gerekli olduuna inanrm. Dorudan doruya amaca giden dmdz bir yol izdim ve bunu da izledim. Bylece ok ey baardm. Daha baka eyler baarabileceimden de eminim." Mardin, Prensin szn kesti. "Biliyorum. imdi de kendiniz ve ocuklarnz iin byle yol izdiinizden eminim. Bu yol dorudan doruya tahta doru gidiyor. Eh, kraln babasnn o anssz lmn ve Birinci Lepold'un bozuk saln dnecek olursak... Kraln sal ok bozuk sanrm. yle deil mi?" Mardin, Wienis'i tam can alacak noktasndan vurmutu. Naibin kalar atld ve daha sert bir sesle, "Baz konular amamak sizin iin daha akllca bir ey olur, Mardin," dedi. "Terminus belediye bakansnz. Bu yzden..', ey... aklszca szler sylemeye hakknz olduunu da dnebilirsiniz. Eer yleyse ltfen bu dnceyi kafanzdan atn. Beni szcklerle korkutamazsnz. Zorluklarn zerine giderseniz ortadan kalkarlar. Benim felsefem budur. imdiye dek hibir glk karsnda gerileyip yolu mdan dnmedim." "Bundan hi kukum yok. u anda hangi glk karsnda gerileyip yolunuzdan dnmeye yanamyorsunuz altes?" "Vakf ibirlii yapmaya ikna etme glnden sz ediyorum, Mardin. Anlayacanz, bar siyasetiniz yznden pek ciddi birka hata yaptnz. nk hasmnzn cesaretini nemsemediniz. Herkes sizin gibi dosdoru ilerlemekten korkmaz." Hardin, "Ne gibi hatalar bunlar?" diye sordu. "rnein, Anacreon'a tek banza geldiniz. Benimle yine yalnz banza daireme girdiniz." Hardin etrafna baknd. "Bunun ne sakncas var?" Prens, "Hibir sakncas yok," dedi. "Sadece kapnn dnda be nbeti bekliyor. Tepeden trnaa kadar silahl ve atee hazrlar. Buradan kabileceinizi sanmyorum, Hardin." Terminus belediye bakan kalarn kaldrd. "Buradan hemen kmay istediim yok ki! Demek benden bu kadar korkuyorsunuz?" "Sizden hi korkmuyorum. Ama en azndan bu olay size ne kadar kararl olduumu retebilir. Bunu bir 'jest' diye tanmlayabilir miyiz?" Hardin kaytszca, "Bunu istediiniz gibi tanmlayabilirsiniz," diye karlk verdi. "Siz buna ne ad verirseniz verin, bu olay yznden canm skacak deilim." "Bu tavrnz zamanla deitireceinizden eminim. Ama bir hata daha yaptnz, Hardn. Daha ciddi bir hata. Terminus gezegeninin hemen hemen savunmasz olduu anlalyor." "Tabii. Korkacak ne var ki? Biz hi kimsenin karn tehdit etmiyoruz. Herkese de ayn derecede yardma alyoruz." Wienis szlerine devam etti. "Aciz durumdaydnz ama bize silahlanmamz iin yardm ettiniz . zellikle uzay filosu kurmamz konusunda. Dev bir filo. Hatta bu, mparatorluk kruvazrn ltfedip verdiinizden beri kar koyulamayacak bir g halini ald." "Altes, bouna zaman kaybediyoruz." Hardin sanki koltuktan kalkacakm gibi bir hareket yapt. "Sava ilan etmek niyetindeyseniz ve imdi bunu bana bildiriyorsanz, o halde ltfen hkmetimle hemen temasa gememe izin verin." "Oturun, Hardin. Ben sava ilan etmiyorum. Siz de hkmetinizle hibir ekilde temasa gemeyeceksiniz. Sava yapld zaman... ilan edildii deil, yapld zaman, Hardin! Bu uygun bir anda Vakfa bildirilecek. Hem de Anacreon filosunun atom bombardmanyla. O filoyu olum komuta ediyor. Kendisi Wienis adl amirallik gemisinde imdi. u bir zamanlar mparatorluk filosundan olan kruvazr kastediyorum." Hardin kalarn att. "Btn bunlar ne zaman olacak?" "Bu sizi gerekten ilgilendiriyorsa syleyeyim: Filo Anacreon'dan on be dakika nce, yani saat tam on birde ayrld. Terminus grlr grlmez bombardman balayacak. Yani yarn leye doru. Kendinizi bir sava tutsa

sayabilirsiniz." Hardin'in kalar hl atkt. "Ben de kendimi gerekten yle sayyorum, altes. Ama yine de d krklna uradm." Prens onu aa grdn belirten bir tavrla gld. "Hepsi bu kadar m?" "Evet. Filonun tam ta giyme treni srasnda, yani gece yars harekete geeceini sanyordum. Bu daha mantkl olurdu. Fakat sava naiplikten ayrlmadan nce balatmak istediiniz anlalyor. Tabii teki trls ok daha dramatik olurdu." Naip, belediye bakanna hayretle bakt. "Neden sz ediyorsunuz siz?" Mardin usulca, "Hl anlayamadnz m?" diye sordu. "Ben de kar darbeyi tam gece yars indirmeyi planlyordum." Wienis koltuundan frlad. "Blfnze kanacam sanyorsunuz ya? Kar darbe filan hazrlamadnz. Dier krallklarn sizi destekleyeceklerini sanyorsanz bunu da unutun. Onlarn btn uzay gemileri bir araya gelse, yine de bizim filomuzla baa kamazlar." "Bunu biliyorum. Zaten bir tek el ate edilmesini bile istemiyorum. Sadece bir hafta nce her tarafa haber gnderildi ve bu gece yars Anacreon'a' yasaklama uygulanaca bildirildi." "Yasaklama m?" "Evet. Anlayamadnzsa aklayaym. Ben emri geri almadm takdirde Anacreon'daki btn rahipler grev yapacaklar. Ama bu odada kapal olduum ve kimseyle de balant kuramadm iin o emri geri almam imknsz. Bu durumda da olmasaydm, o emri yine de geri alamazdm!" ne doru eilerek ani bir heyecanla ekledi. "Vakfa saldrmann pek byk bir gnah ve kfr olduunun farknda msnz, altes?" Wienis'in kendisine hkim olmaya alt o kadar belliydi ki, "Brakn bu laflar, Mardin. O szleri kalabalk gruha saklayn." "Azizim Wienis, o szleri kimlere sakladm sanyorsunuz? u son yarm saat sresince Anacreon'da her tapmaa dolumu olan halk, rahiplerin onlara bu konudaki t ve teviklerini dinliyordu sanrm. Artk Anacreon'da kadn, erkek, herkes hkmetlerinin din merkezlerine durup dururken kt bir ekilde saldracan biliyor. Ama gece yarsna drt dakika var. Olaylarn gelimesini seyretmek iin balo salonuna inmeniz daha doru olur. Ben burada gvendeyim. Nasl olsa darda be nbeti bekliyor." Mardin koltuunda arkasna yaslanarak kadehine tekrar Locris arab doldurdu. Sonra da gzlerini kaytszca tavana dikti. Wienis bouk bir sesle havay adeta elektriklendiren bir kfr savurdu, sonra da dar frlad. Balo salonunda tahtn gemesi iin geni bir yol alrken sekin davetliler susmulard. Lepold tahtta oturuyordu imdi. Ellerini gvenle dirsek dayanlacak yerlere koymu, ban dikletirmiti. Yznde donmu bir ifade vard. Tavandan sarkan byk avizelerin klar snklemiti. Kubbe eklindeki tavana serpitirilmi gibi duran atomo -ampullerinin ok renkli, yaygn nda Kraln etrafn saran nlar parldyor, Lepold'un bann zerine doru ykselerek orada gz kamatrc bir ta halini alyordu. Wienis merdivende durdu. Kimse onu fark etmedi. Herkes gzlerini tahta dikmiti. Prens yumruklarn skarak yerinden kmldamad. Hardin'in blf yznden gln bir ekilde davranacak deilim, diye dnyordu. Taht kmldad. Sessizce ykseldi... ve uarcasna ilerlerdi. Sahneye benzeyen yerden, basamaklarn yukarsndan ar ar indi. Sonra yerden on be santim ykseklikte yatay bir ekilde, kanatlar alm olan byk pencereye doru gitti. Gece yars olduunu haber veren bouk bir an sesi etrafta yankland zaman taht da pencerenin nnde durdu. Ve... Kraln lts kayboluverdi. Uzun bir an Kral Lepold hi kmldamad. Yz hatlar hayretinden arplmt. Ik samayan, sradan bi r insand imdi. Sonra taht yalpalad. On be santim ykseklikten grltyle zemine indi. Ayn anda saraydaki btn klar da snd. lklar ve kargaa arasnda Wienis'in bir boann brmesini andran sesi duyuldu. "Mealeleri getirin! Mealeleri getirin!" Kalabalkta saa sola yumruunu sallayarak kendisine yol at ve zorlukla kapya kadar gitti. Karanlkta saray muhafzlar telala ieriye giriyorlard. Sonunda mealeleri balo salonuna getirmeyi baardlar. Aslnda bunlar ta giyme treninden sonra kentin sokaklarndaki dev fener alaylarnda kullanlmak zere hazrlanmlard. Muhafzlar ellerinde mealelerle balo salonuna daldlar. Bunlarn mavi, yeil ve krmz klar davetlilerin hayret ve korku dolu yzlerini aydnlatt. Wienis, "Kt bir ey olmad," diye haykrd. "Yerlerinizden kmldamayn. G biraz sonra gelecek." Hazr olda bekleyen bir muhafz subayna dnd. "Ne var, yzba?" Gen adam hemen cevap verdi. "Kentliler sarayn etrafn

sardlar, altes." Wienis fkeyle dilerini skt. "Ne istiyorlarm?" "Balarnda bir rahip var. Onun Barahip Poly Verisof olduunu rendik. Verisof, Belediye Bakan Salvor Mardin'in hemen serbest braklmasn ve Vakfa kar alan savan durdurulmasn talep ediyor." Wienis bard. "O gruh bahe kaplarndan ieriye girmeye kalkt takdirde ate edin. Hepsini gebertin. imdilik bu kadar. Brakn ulusunlar dursunlar. Yarn hepsinden de hesap soracam." Artk mealeler etrafa dzenli olarak datlm ve balo salonu tekrar iyice aydnlatlmt. Wienis hl pencerenin nnde duran tahta doru kotu. Yz balmumu gibi olan Lepold'u kollarndan tutarak zorla ayaa kaldrd. "Benimle gel." Pencereden darya bir gz att. Kent zifiri karanlkt. Aadan kalabaln bouk barlar geliyordu. Sadece sada, Argolid Tapnann bulunduu tarafta k vard. Wienis fkeyle homurdanarak Kral srklercesine gtrd. Prens peinde be nbetiyle dairesine hzla dald. Lepold da peindeydi. ocuk Kraln gzleri iyice irilemi, korkusundan adeta dili tutulmutu. Wienis, "Mardin," diye bard. "Baa kamayacan glerle oynuyorsun." Belediye bakan onunla ilgilenmedi bile. Yanna koyduu cep atomo -ampulnn sedefimsi nda sakin sakin oturuyordu. Alayla hafife glmsemekteydi. Lepold'e, "Gnaydn, majeste," dedi. "Ta giymeniz dolaysyla sizi kutlarm." Wienis yine bard. "Mardin! Rahiplerine ilerinin bana dnmelerini emret." Mardin sakin sakin ban kaldrd. "Onlara bunu sen emret, Wienis. O zaman grelim bakalm kim baa kamayaca glerle oyun oynuyor! u anda Anacreon'da bir tek ark bile dnmyor. Tapnaklar dnda hibir yerde k yanmyor. Tapnaklardakiler dnda hibir musluktan su akmyor. Gezegenin k mevsimini yaayan yarsnda tapnaklar dnda hibir yerde bir kalorilik s bile yok. Hastaneler artk hasta kabul etmiyor. G santralleri durdu. Btn uzay gemileri alanlarda bekliyor. Bu durum houna gitmiyorsa rahiplere ilerinin bana dnmelerini emret, Wienis. Ben bunu yapmak istemiyorum." "Galaksi adna! Bunu yapacam, Mardin. arpma an geldi demek... yle olsun! Bakalm rahiplerin adamlarma kar koyabilecekler mi? Bu gece gezegendeki her tapna kontrolm altna alacam." "ok gzel. Ama onlara nasl emir vereceksin? Gezegendeki btn haberleme yollar kesildi. Radyo almyor, televizrler de. Ultra dalga da. Bana inanmyorsan bir dene. Aslnda btn gezegende, tapnaklardakiler dnda bir tek aygt alyor. O da bu odadaki. Fakat ben de onu sadece bir 'alc' haline soktum." Wienis bo yere rahatlkla nefes almaya alyordu. Mardin szlerini srdrd. "stiyorsan adamlarna sarayn hemen dndaki Argolid Tapnana girmelerini emredebilirsin. Tapnaktaki ultradalga aygtlarn kullanarak gezegenin dier blgeleriyle balant kurabilirler. Ama bunu yaparsan, o kalabalk adamlarn parampara eder. O zaman sarayn kimler korur, Wienis? Ya hayatlarnz?" Naip bouk bouk, "Burada onlara kar dayanacaz!" dedi. "Btn gn! O gruh istedii kadar ulusun, g kesilirse kesilsin, biz dayanacaz! Vakfn ele geirildii haberi geldii zaman da senin o deerli ayaktakmn dinlerinin ne kadar uydurma bir ey olduunu renecek. Rahiplere dman olacak ve onlara saldracaklar. Sana yarn leye kadar sre veriyorum, Mardin. nk Anacreon'daki gc kestirebilirsin, ama filomu durduramazsn!" Sevincinden atallam bir sesle haykrd. "Onlar yola ktlar bile, Mardin. Balarnda da onarlmasn emrettiin o byk kruvazr var." Mardin neeyle cevap verdi. "Evet, kruvazrn onarlmasn ben emrettim. Ama istediim ekilde onarlmasn! Syle, Wienis, sen hi ultradalga nakledicisinden sz edildiini duydun mu? Hayr, yzndeki ifadeden duymam olduun anlalyor. Neyse... ki dakika sonra byle bir aygtn neler yapabileceini reneceksin."O konuurken televizrn ekran aydnland. Mardin de o zaman cmlesini dzeltti. "Hayr, iki saniye sonra. Otur, Wienis ve dinle." Theo Aporat, Anacreon'un en nemli rahiplerinden biriydi. Sadece hiyerari asndan Wienis amiral gemisini n barahibi saylmas gerekirdi. Ama mesele sadece hiyerari ve nemle de ilgili deildi. Aporat gemiyi tanyordu. Kruvazrn tamirinde Vakftan gelen kutsal adamlarn emrinde alm, onlarn kontrolnde motorlar gzden geirmiti. Televizrlerin kablolarn deitirmi, haberleme sistemini yenilemi, delik tekneye blmeler takm, kirileri takviye etmiti. Hatta Vakftan gelen hikmet sahibi insanlar gemiye bir aygt takarlarken, Aporat'n yardm etmesine de izin vermilerdi. Bu aygt

ylesine kutsald ki, daha nce hibir gemiye taklmamt. Bu ultradalga nakledicisi sadece bu ahane, dev gibi gemi iin ayrlmt. Bu ahane geminin eytana yakr ilere alet edilmesi yznden ek zgnd Aporat. Buna da amamak gerekirdi. Rahip, Verisof'un kendisine aklad geree, yani geminin korkun bir ktlk iin kullanlacana hibir zaman inanmay istememiti. Kruvazrn toplarnn Vakfa doru evrileceine. Genliinde eitim grd, etrafa yaylan btn kutsalln kayna olan o Vakfa! Ama filoyu yneten Prens Wienis'in olunun kendisine yapt aklamadan sonra artk inanmamas iin bir neden kalmamt. Aporat, ilahi ekilde kutsanm Kral bu iren harekete nasl izin veriyor, diye dnd. Yoksa bunun Kralla bir ilgisi yok mu? Belki de bu, lanet olasca Naip Wienis'in ii. Belki de Krala bir ey sylemeden harekete geti. Sonuta bana durumu be dakika nce aklayan da yine Wienis'in olu Prens Lefkin." Lefkin gerekten de be dakika nce Aporat'a, "Sen ruhlar ve kutsamalarla ilgilen, rahip," demiti. "Kruvazrmle de ben ilgileneceim." Aporat azn arptarak gld. "Evet, ben ruhlar ve kutsamalarla ilgileneceim. Ama beddualar ve lanetlerle de. Prens Lefkin pek yaknda szlanmaya, alayp inlemeye balayacak." Aporat genel haberleme odasna girdi. Yardmcs nden gidiyordu. Odadaki grevliler Aporat' engellemek iin hibir harekette bulunmadlar. Barahip yardmcsnn gemide her yere girmeye hakk vard. Aporat, "Kapy kapatn," diye emrettikten sonra kronometreye bakt. On ikiye be vard. Tam zamannda davranmt. Rahip bu ie alk olduunu belirten hzl, ustaca hareketlerle kk kollar indirerek btn balantlarn kurulmasn salad. Artk kilometre boyundaki uzay gemisinin her kesinden sesini duyacak ve ekrandaki grnts n grebileceklerdi. "Wienis kruvazrndeki btn grevliler, beni dinleyin! Konuan barahip yardmcnz." Aporat sesinin ktaki atom toplarndan, burundaki seyir masalarna kadar her tarafta yanklandn biliyordu. Aporat, "Geminiz bir gnah ilemek zere!" diye haykrd. "Her birinizin ruhunu uzayn sonsuz karanlna mahkm edecek bir plan uygulanyor. Sizin bundan haberiniz yok. Dinleyin! Prens Lefkin bu gemiyi Vakfa gtrmek, btn o kutsallklar ve mutluluklarn kaynan, gnahkrca isteklerine boyun einceye kadar bombalamak niyetinde. Prens Lefkin'in niyeti bu olduuna gre, Galaksi Ruhun adna onu grevinden alyorum. Galaksi Ruhunun kutsanmasnn kaybolduu yerde ynetme de olamaz. lahi Kral da Ruhun onay olmadka hkmdarln srdremez. " Yardmcs onu huuyla, iki grevli de gitgide artan bir korkuyla dinlerlerken, Aporat'n sesi daha da kalnlat. "Bu gemi eytann iini grmeye kt. Bu yzden bu tekneden de Ruhun kutsamas geri alnd." Ciddi bir tavrla kollarn kaldrd. Anacreon'lular rahipleri konuurken gemideki bin televizr ekrannn nnde dehetle olduklar yerde bzldler. "Galaksi Ruhu ve Peygamberi Hari Seldon ve onun emirlerini yorumlayan Vakfn kutsal adamlar adna bu gemiyi lanetliyorum. Bu geminin gzleri olan televizrler kr olsunlar. Yumruklar olan atom-toplar glerini kaybetsinler. Kalbi olan motorlar dursunlar. Sesi olan haberleme aygtlar dilsizlesinler. Cierleri olan havalandrma sistemleri bozulsunlar. Ruhu olan klar da snp birer hi halini alsnlar. te ben, Galaksi Ruhu adna bu gemiyi byle lanetliyorum!" Aporat szlerini sona erdirirken tam gece yarsyd. Ik yllar tede, Argolid Tapnanda bir el bir ultradalga nakledicisinin kolunu indirdi. Bu da ultradalgann o anlk mthi hzyla Wenis kruvazrndeki baka bir aygt altrd. Ve gemi ld: nk bilim dininin ana zellii etkili oluuydu. Aporat'nkiler gibi lanetlemeler de gerekten ldrcyd. Aporat geminin karanla gmldn grd ve uzaklarda hafif mrltlar kararak alan hiperatom motorlarnn durduklarn iitti. Byk bir sevinle cppesinin cebinden kendi kendine alan bir atom ampul kard. Sedefli k odaya doldu. Aporat ban eerek iki grevliye bakt. Aslnda cesur insanlard onlar. Ama imdi ldrc bir dehetin etkisiyle yere dizst dm korkuyla kvranyorlard. Grevlilerden biri, "Ruhlarmz kurtar, saygdeer efendimiz," diye inledi. "Bizler zavall insanlarz. Bamzdakilerin iledikleri sulardan da haberimiz yok." Aporat sert bir tavrla, "Olum," dedi. "Ruhun henz mahvolmu deil." Gemide karanlkta bir kargaa balamt. Mthi korku neredeyse elle tutulacak bir hal alacak ve bataklnkini

andran pis bir korku da ykselecekti bu dehetten. Aporat elindeki kla gemide ilerlerken, Anacreon'lular onun etrafn saryor, cppesinin eteine dokunmaya alyor, kendilerine acmas iin yalvaryorlard. Rahip her seferinde de, "Peimden gelin," diye cevap veriyordu. Aporat, Prens Lefkin'i kendi dairesinde buldu. Gen adam kamarasnda el yordamyla ilerliyor ve kfrederek klarn taklmas iin baryordu. Aporat' grnce barahip yardmcsna mthi bir nefretle bakt. "Demek geldin?" Lefkin mavi gzlerini annesinden almt. Ama engel gibi burnu ve a gz onun Wienis'in olu olduunu aklyordu. "Bu bir vatan hainine yakacak hareketinin hesabn sonra soracam. imdi gemiye g sala! Bu filonun komutan benim." Aporat ciddi bir tavrla, "Artk deilsin," dedi. Lefkin deli gibi etrafna baknd. "Bu adam yakalayn. Onu tutuklayn. Yoksa sesimi duyabilecek uzaklktaki her adam kapaklardan rplak uzaya salveririm." Bir an durdu sonra da tiz bir sesle ekledi. "Size emrediyorum! Onu tutuklayn!" Dierleri kmldamaynca Lefkin de kendini bsbtn kaybetti. "Bu arlatann, bu palyaonun sizi kandrmasna izin mi vereceksiniz? Bulutlar ve ay klarndan oluan bir dinden mi korkuyorsunuz? Bu adam bir sahtekr. Szn ettii Galaksi Ruhu da uydurma. Bu srf sizi...." Aporat fkeyle Prensin szn kesti. "Bu kfrbaz yakalayn. Onu dinlerseniz ruhlarnz da tehlikeye atm olursunuz." On kadar adam, soylu Lefkin'e uzanrken Prens yere yld. Aporat, "Peimden gelin," dedi. "Onu da getirin." Dnd. Lefkin'i onun peinden srkleyerek getirdiler. Aporat haberleme odasna giderken koridorlar arkasndan gelen adamlarla tklm tklm doldu. Rahip haberleme odasnda Prens Lefkin'e alan tek televizr'n nne gemesini emretti. "Dier gemilere de yollarna devam etmemelerini syle. Onlara Anac -reon'a dnmek iin hazrlanmalarn emret." Yz gz kan iinde, kalm, st ba yrtlm, yenilgiyi kabullenmi ve sersemlemi olan Lefkin, Aporat'n bu isteini yerine getirdi. Rahip, "imdi," diye szlerine devam etti. "Anacreon'la ultra -dalgayla balant halindeyiz. Sana emrettiim gibi konuacaksn." Lef kin bunu yapmayacan belirtmek ister gibi elini sallad. O zaman odaya ve koridora dolumu olan kalabalktan korkun bir homurtu ykseldi. Aporat, "Konu!" dedi. "Haydi, bala! Anacreon filosu..." Lefkin konumaya balad. Prens Lefkin'in hayali televizrn ekrannda belirdii zaman Wienis'in dairesine derin bir sessizlik kt. Naip Prens, olunun yrtlm elbiselerini ve bitkin yzn grnce hayretle hafife inledi. Sonra da bir koltua kt. Yz hatlar korku ve endieyle arplmt. Mardin ellerini kucanda geveke birbirlerine kenetleyerek ifadesiz bir yzle dinlemeye hazrland. Yeni ta giymi olan Kral Lepold ise odann en karanlk bir kesine bzld. Sk sk kolunun yenindeki srmal ssleri diliyor du. Muhafzlarn bile o eski, sakin tavrlar kaybolmutu. Atom silahlar ellerinde, kapnn dna dizilmilerdi, ama usulca televizr ekranndaki grntye bakyorlard. Lefkin istemeye istemeye, yorgun bir sesle konumaya balad. Zaman zaman kendisini hi de nazik olmayan bir ekilde drttklerini belirtecek bir tavrla duraklyordu. "Anacreon filosu... grevinin ne anlama geldiinin farkndadr... ren bir gnaha... katlmay istemedii iin... Anacreon'a geri dnmektedir. Filo btn kutsamalarn kayna olan.. Vakfa ve Galaksi Ruhuna kar... kirli bir g kullanmak cretin: gsteren... btn o kfrbaz gnahkrlara... u ltimatomu gndermektedir... Gerek inanca kar alan sava hemen durdurulacaktr... Bizi temsil eden... Barahip yardmcmz Theo Aporat'a... anmza yakacak bir ekilde... ileride byle bir sava almayacana dair... garanti verilecektir.." Burada uzun bir sessizlik oldu. Sonra Lefki n konumasna devam etti. "Naip Prens Wiens... hapsedilecek ve... suu yznden... din adamlarndan oluan bir mahkemede... yarglanacaktr. Btn bunlar yaplmad takdirde... Anacreon'a dnen filo... saray yerle bir edecektir... Bundan baka insanlarn ruhunu mahveden... gnahkrlarn yuvalarn... ve kfrbazlarn inlerini... ortadan kaldrmak iin... gereken her eyi... yapacaktr." Ses hafif bir hkrkla susarken, ekran da karard. Mardin parmaklarn abucak atomo-ampulnn zerinde dolatrd. Aygtn iyice snkleti, Naip, Kral ve muhaf zlar sonunda siluetleri belirli, bulank glgeler halini aldlar. lk kez o zaman Mardin'in etrafn bir n sarm olduu

grld. Belediye bakan bir saat nce sava tutsa olduunu ve Terminus'un ortadan kalkacan syleyen, imdiyse ezilmi, mahvolmu, ikibklm bir glgeye benzeyen Wienis'le konuurken yumuak sesinde hafif bir alay seziliyordu. Mardin, "Eski bir hikye vardr," dedi. "Belki de insanlk kadar eskidir bu. nk bu masaln yazl olduu kaytlar daha eski tarihlerin birer kopyasdr. Bu hikyenin seni ilgilendireceini sanyorum. Hikye yle: Bir atn ok gl ve tehlikeli bir kurt dman varm. Bu yzden at daima korku iinde yayormu. aresiz durumda kald iin kendisine gl bir mttefik bulmay dnm. Bylece insana yanaarak bir anlama yapmalarn teklif etmi. Adama kurdun insanlarn da dman olduunu hatrlatm. nsan bu anlamay hemen kabul etmi ve 'Benimkinden ok daha fazla olan hzndan yararlanmam salarsan, kurtu hemen ldrrm,' demi. At buna raz olmu. nsann srtna eyer vurmasna ve kendisine gem takmasna izin vermi. Adam atn srtna binerek kurtu arayp bulmu ve onu ldrm. Rahatlayan ve sevinen at, insana teekkr etmi. Sonra da, 'Artk dmanmz ld,' demi. 'u eyerle gemi kar ve bana zgrlm geri ver,' Bu szleri duyan insan grltl bir kahkaha atm. 'Haydi, oradan! Deh, aslanm, deh!' At btn gcyle mahmuzlam." Odaya tekrar derin bir sessizlik kt. Wienis adl glge hi kmldamad. Hardin, usulca konumasn srdrd. "Aradaki benzerlii farkettiini umarm. Drt Kralln hkmdarlar lkelerindeki halka tam anlamyla egemen olabilmek isteiyle, kendilerine ilahi bir nitelik kazandran bilim -dinini heyecanla kabul ettiler. O din onlarn eyeri ve gemiydi ayn, zamanda. nk bu lkelerin can damar olan ato m gcn rahiplerin kontrolne verdiler. O rahiplerin senden deil, bizden emir aldn da unutma. Sen kurtu ldrdn, ama rahipleri bandan atamadn, aziz dostum..." Wienis ayaa frlad. ukura kam gzlerinde lgnca bir ifade olduu glgelerin arasnda bile farkedih'yordu. Sesi bouklamt, ne dedii pek anlalmyordu. "Ama seni de mahvedeceim. Kaamayacaksn. ryp gideceksin. sterlerse hepimizi havaya uulsunlar. Herkesi havaya uursunlar. Seni mahvedeceim." Sonra deli gibi haykrd. "Muhafzlar! Bu iblisi vurun! Gebertin onu! Gebertin!" Hardin Koltuunda muhafzlara doru dnerek glmsedi. Adamlardan biri atom tabancasyla ona nian ald, sonra da silah indirdi. Dierleri kmldamadlar bile. Karsnda Anacreon'un btn gcnn bir hi halini ald, etraf tatl bir kla sarl olan ve gvenle glmseyen Terminus Belediye Bakan Salvor Mardin'le baa kamazlard. Biraz geride lk la baran manyan emrini yerine getiremezlerdi. Wienis haykrarak kfretti ve sendeleyerek en yakndaki muhafza doru gitti. Adamn elinden lgn gibi atom silahn kapt. Mardin'e nian ald. Belediye bakan kmldamad bile. Naip tetii 'devaml ate' noktasna getirdi ve ate etti. Uuk renkli n Terminus Belediye Bakannn etrafn saran g alanna eriti ve emilerek etkisiz hale getirildi. Wienis tetii ekerken acayip kahkahalar atyordu. Mardin ise hl glmsyordu. Etrafn saran g alan atom silahnn enerjisini emerken fazla parlaklamad bile. Lepold bzld kede gzlerini kapayarak inledi. Wienis umutsuzca bir feryatla daha yukarya nian alarak tekrar ate etti. Sonra yere yld. Kafas uup parampara olmutu. Mardin bu sahne karsnda yzn buruturarak, "Sonuna kadar 'dosdoru yolu' tercih etti," diye mrldand. "V e 'son are'ye bavurdu." Zaman Mahzeni tklm tklm doluydu. Mezarda oturulacak yerden fazla insan vard. Bazlar odann dibinde sra halinde dizilmilerdi. Salvor Mardin bu kalabalkla, Hari Seldon otuz yl nce ilk gzkt zaman mezara toplanm olan kk grubu kyaslad. O zaman Mahzene sadece alt kii gelmiti. Artk lm olan be Ansiklopedi Uzman ve hibir yetkisi olmayan, gstermelik gen belediye bakan, yani kendisi. Mardin o gn Yohan Lee'nin yardmyla mevkiine srlm olan bu lekeyi temizlemiti. Bu "ad yar, san yok," lekesini. imdi durum ok farklyd. Her bakmdan farkl. Belediye Encmeninin btn yeleri Hari Seldon'un grnmesini bekliyorlard. Mardin hl belediye bakanyd. Ama artk ok glyd. Hele Anacreon tam bir yenilgiye uratldndan beri tekrar herkesin gzne girmiti. Wienis'in lm haberiyle Anacreon'dan dnd ve tir tir titreyen Lepold'la yeni bir anlama imzaladn akladnda, btn yeler ona gven oyu vermilerdi. Hele bu olay dier krallkla abucak imzalanan anlamalar izleyince, Terminus'un her sokanda ayr fener alaylar dzenlenmiti. Yeni anlamalar Vakfa yaplacak Anacreon' unkine benzer saldrlar tmyle nleyecek gler salyordu. Herkes ok sevinmiti. Hari Seldon'u bile kimse bylesine alklamamt. Mardinin dudaklar titredi. O ilk tehlikeyi atlattmz zaman da herkes beni ok sevmiti, diye

dnyordu. Odann kar tarafnda Sermak'la Lewis Bort aralarnda heyecanl heyecanl konuuyorlard. Son olaylarn onlar utandrmad ve rahatsz etmedii belliydi. Onlar da gven oyu vermi ve konumalar yapmlard. Bu konumalar srasnda yanldklarn aka itiraf etmi ve daha nceki tartmalarda belirli baz szckler kullandklar iin zr dilemilerdi. Yarglarna ve vicdanlarna gre hareket ettiklerini ileri srerek davranlarn nezaketle hakl karmaya almlard. Hemen sonra da yeni bir "Eylemci" kampanyaya girimilerdi. Yohan Lee, Hardin'in koluna dokunarak anlaml anlaml saatini iaret etti. Mardin ban kaldrd. "Merhaba, Lee. Hl fkeli misin? Bu kez ne oldu?" "O, be dakika sonra gzkecek, deil mi?" "yle sanrm. Geen sefer de tam le zaman gzkt." "Ya bu defa gzkmezse?" "Btn hayatn boyunca beni endielerinle tketecek misin? Gzkmezse gzkmez, ne yapaym?" Lee kalarn atarak ban ar ar sallad. "Eer Hari Seldon bugn gzkmezse bamz yine derde girer. Seldon yaptklarmz desteklemedii takdirde Sermak da rahatlkla her eye yeniden balar. Sermak imdi Drt Krall ak ak ilhak etmemizi istiyor. Vakf hemen genilemeye, yaylmaya balamalym. Gerekirse zor kullanarak hem de." "Biliyorum. Atee krkle giden kimse bir alev gremezse yangn kendisi karr. Sen de, Lee, mutlaka bir ey iin endielenmek istersin. Byle bir ey yoksa endielenecek bir sorun yaratrsn." Lee cevap verecekti, ama birdenbire sanki soluu kesildi. nk klar sarararak snkletiler. Lee elini kaldrp odann yarsn kaplayan cam duvarl hcreyi iaret etti. Sonra da derin derin nefes alarak bir koltua kt. Hardin hcredeki hayali grnce yerinde doruldu. Tekerlekli sandalyede oturan bir insann grntsyd bu. O, kalabaln iinde sadece Hardin bu hayalin yllar nce ilk gzkt gn hatrlyordu. Belediye bakan o zamanlar genti. Hari Seldon ise yal. Ama hayal o gnden beri hi yalanmamt. Buna karlk belediye bakan imdi yal bir adam saylrd. Hayal ilerideki bir noktaya bakyor, parmaklarn kucandaki bir kitabn kapana sryordu. Sonra, "Ben Hari Seldon'um," diye aklad. Sesi yumuak ve yalyd. Odaya derin bir sessizlik kt. Herkes soluk almaya korkar gibiydi. Hari Seldon sanki sohbet ediyorlarm gibi szlerini srdrd. "Bu karnza ikinci km. inizden bazlar ilkinde de burada mydlar bilmiyorum. Aslnda bu odada baz kimselerin bulunup bulunmadklarn da anlamam olanaksz. Ama bu nemli deil. Eer ikinci acil tehlike baaryla ortadan kaldrldysa, o zaman buradasnz demektir. Baka aresi yok. Fakat burada deilseniz, ikinci krizle baa kamadnz anlalr." Seldon irin irin glmsedi. "Ama yle olduunu da pek sanmyorum. nk formllerim bana ilk seksen yllk srede plandan nemli bir sapma olmayacan gsteriyor. Plann uygulanmas olasl yzde 98.4... "Hesaplarmza gre artk Vakfn etrafn sarm olan barbar krallklarna boyun edirdiniz. lk acil durumda onlar g dengesiyle durdurmutunuz. Bu kez de dnyevi glere kar manevi kuWetlerden yararlanarak baarya eritiniz. "Ancak sizi uyarmam da gerekiyor. Kendinize haddin den fazla gvenmeyin. Bu grlerimle size ileride olacaklar aklayacak deilim. Ancak size imdi elde ettiiniz eyin sadece yeni bir denge olduunu aklamamda bir saknca yok. Dnyevi gleri pskrtmek iin yeterli olan manevi kuWet saldrya gemenizi salayamaz. Bunun iin yeterli deildir. nk eyaletlere blnme istei ya da milliyetiliin kanlmaz bir ekilde gelimesini manevi g etkileyemez. Size yeni bir ey sylemediimden de eminim. "Ha, aklma gelmiken... Sizinle byle belirsiz konutuum iin kusuruma bakmamalsnz. Kullandm terimler sonuta sadece tahminlerle ilgili. Hibiriniz psiko -tarih biliminin gerek sembollerini anlayacak ekilde eitilmediniz. Onun iin elimden geleni yapmaya alyorum. "imdi... Vakf kinci mparatorlua giden yolun sadece balangcdr. Komu krallklar, g ve kaynak bakmndan size oranla hl ok kuWetlidirler. Onlarn dnda barbarlk denilen o geni, karmak orman uzanyor ve btn Galaksinin etrafn sarm durumda. Bu erevenin iindeyse Galaksi mparatorluunun kalntlar var. Bu da, zayflam ve km olmasna karn yine de hibir lkeyle kyaslanmayacak kadar gl." Hari Seldon kitab kaldrarak at. Yznde ciddi bir ifade vard imdi. "Seksen yl nce ikinci bir Vakf kurulduunu da hibir zaman unutmayn. Galaksinin dier ucunda bu. 'Yldzn Ucu' denilen yerde. O Vakf daima orada olacak. Bunu dnn. nnzde plann dokuz yz seksen yllk bir blm uzanyor. Sorunu zmlemek size dyor. aln."

Seldon gzlerini kitaba dikti ve klar parlaklarken grnt ortadan kayboldu. Bunu izleyen konumalar arasnda Lee, Hardin'in kulana eildi. "Tekrar ne zaman gzkeceini sylemedi." Hardin, "Bilmiyorum," diye karlk verdi. "Ama onun, sen ve ben lnceye kadar gzkmeyeceini umarm."

DRDNC BLM TCCARLAR - ... Tccarlar her zaman Vakfn siyasi hegemonyasnn bir adm nndeydiler. evredeki o birbirinden ok uzak sistemlerde gszce tutunmaya alyorlard. Terminus'a ancak aylar, hatta yllar sonra dnebiliyorlard. ou zaman teknelerini kendileri geliigzel tamir ettikleri iin gemileri bir yamal bohaya benziyordu. Bu tccarlarn son derece drst olduklar da sylenemezdi... Bu sre boyunca Drt Kralln sahte-dini despotluundan daha dayankl bir mparatorluk kurdular. Bu ulu ve yalnz insanlar hakknda saysz hikye anlatlmaktadr. Bu tccarlar yar aka yar ciddi bir ekilde Salvor Mardin'in zdeyilerinden birini kendilerine ilke edinmilerdi. "Ahlak kavramnzn doru olan bir eyi yapmanz engellemesine izin vermeyin!" Artk hikyelerin hangilerinin gerek, hangilerinin uydurma olduunu ayrt etmek imknszdr. Herhalde bunlarn hepsi de zamanla abartmal bir biime sokulmutur... GALAKS ANSKLOPEDS
Haber Limmar Ponyets'in alcsna eritii srada gen adamn vcudu sabun kp iindeydi. Bu da insan tele aygtlarla tam banyodayken aradklaryla ilgili klielemi szn Galaksinin evresinde, karanlk ve souk uzayda bile geerli olduunu kantlyordu. Neyse ki, bamsz bir ticaret gemisinin eitli eyalar yklenmemi olan blm son derece kkt. Hatta scak su musluuyla du yaplan altm santim eninde ve yz yirmi santim geniliindeki kck hcre de kontrol panosundan ancak metre kadar tedeydi. Ponyets de bu yzden alcnn kesik tkrtlarn kolaylkla duydu. Kfrederek kpkler iinde du yerinden kt ve ses dmesini ayarlad. saat sonraysa teknesine ikinci bir ticaret gemisi yaklat. Bir delikanl glmseyerek iki tekne arasndaki hava borusundan Ponyets'in gemisin e geti. Ponyets en rahat koltuunu grltyle ne doru ekti. Kendisi de dner pilot koltuuna iliti. fkeyle, "Yine ne iler kartryorsun, Gorm?" diye sordu. "Vakftan ta buraya kadar peimden mi geldin?" Le Gorm paketinden bir sigara alrken kesin bir tavrla ban da sallad. "Ben mi? Ne mnasebet! Sadece ben posta gemisi uradktan bir gn sonra Glyptal IV'e inen bir ahmam. Bu yzden bunu sana vermem iin beni peinden yolladlar." Kck, ltl bir kreyi Ponyets'e verdi. Sonra da usulca ekledi. "Son derece gizli. Esiralt dalgalarla sana bildirilmeyecek kadar nemli. Daha dorusu ben yle olduunu tahmin ettim. Hi olmazsa bu 'kiisel bir kapsl'. Bunu senden baka hi kimse de amay baaramaz." Ponyets kapsle adeta nefretle bakt. "Oras belli. Ben imdiye dek bu kapsllerden iyi bir haber ktn da hi grmedim." Kre elinde ald ve iindeki saydam, ince, sert bant rulosu gevedi. Ponyets eridi aarak haberi abucak okudu. Bandn sonuna geldii srada ba taraf buruarak kahverengiye dnmt bile. Bir buuk dakika sonraysa btn erit kapkara kesildi ve molekllerine ayrlverdi. Ponyets bouk bir sesle, "Ah, Galaksi!" diye homurdand. Le Gorm usulca, "Sana yardm edebilir miyim?" dedi. "Yoksa ok mu gizli?" "Loncadan olduuna gre, sana almamda bir saknca yok. Askone'a gitmem gerekiyor." "O berbat yere mi? Ama neden?" "Bir Tccar hapse atmlar. Fakat sakn bundan kimseye sz edeyim deme." Gorm'un yznde fkeli bir ifade belirdi. "Hapse mi atmlar? Ama bu anlamaya aykr!" "Yerel siyasete karmak da anlamaya aykr." "Ah, Tccar byle mi yapm?" Gorm bir an dnd, "Kim bu adam? Ben tanyor muyum?" Ponyets sert sert, "Hayr," dedi. Gorm onun imasn anlayarak bu konuda baka soru sormaktan kand. Ponyets yerinden kalkm viziekrana bakyordu. Sisli, byte biimi Galaksiye bakarak usulca kfr ardna kfr sralad. Sonra da sesini ykselterek, "Ne dert," diye sylendi. "Kotam hl dolduramadm." Gorm o zaman durumu kavrad. "Ah, arkadam, Askone kapal blgede." "Tabii ya. Askone'da bir ak bile satamazsn. Atomlu hibir eyay almyorlar. Kotam daha dolmamken kalkp oraya gitmek intihardan farksz olacak." "Bu ii atlatamaz msn?"

Ponyets dalgn dalgn ban sallad. "Hapse attklar Tccar tanyorum. Bir dostumu aresiz durumda brakp ona srt eviremem. Neyse... Ben Galaksi Ruhunun elindeyim ve onun iaret ettii tarafa doru da ilerleyeceim." Gorm akn akn, "Ha?" dedi. Ponyets delikanlya bakt, sonra da bir kahkaha att. "Unuttum... Sen 'Ruhlar Kitab'n hi okumadn, deil mi?" Gorm, "Adn bile duymadm," dedi. "Dini eitim grseydin, o kitabn adn da duyardn." "Dini eitim mi? Rahip olmak iin mi?" Gorm ok armt. "Korkarm yle. te bu da beni ok utandran o kara srrm. Ama muhterem pederler benimle baa kamayacaklarna karar verdiler. Beni okuldan attlar. leri srdkleri nedenler, Vakfn himayesinde dinle ilgili olmayan bir eitim grmemi salad." Gorm sigarasn sndrerek kasketini dzeltti. "Son ykm gtryorum. Kotam dolacak." Ponyets skntl skntl, "ok anslsn," diye mrldand. Gen adam Le Gorm gittikten sonra da birka dakika hi kmldamadan dnceli dnceli oturdu. Demek Eskel Gorov, Askone'da... ve hapiste, diye dnyordu. te bu ok kt. hem de ok... Tacir Eskel Gorov'un aslnda tccar olmadn bilen birka kiiden biriydi Limmar Ponyets. Eskel Gorov'un ticaretle bir ilgisi yoktu. O, Vakfn bir ajanyd! ki hafta gemiti. Ziyan olan iki hafta. Ponyets, Askone'a ancak bir haftada ulaabilmiti. Gezegenin snrlarnn yaknndan gen adam tetikte bekleyen sava gemileri karlamt. Uzaya yaylm olan ve saylar gitgide artan sava gemileri. Bu teknelerde ne tr dedektrler kullanldn bilmiyordu Ponyets. Ama bunlarn ok ie yaradklar belliydi. Sava gemileri hibir iaret vermeden ar ar, yan yan Limmar Ponyets'in teknesine yaklatlar. Aralarnda belli bir uzaklk brakmaya dikkat ediyorlard. Gen adamn gemisini Askone'un merkez gneine doru evirmeye zorladlar. Aslnda Ponyets onlarla baa kabilirdi. O gemiler yklm ve ortadan kalkm olan Galaksi mparatorluundan kalma aralard. Aslnda sava gemisi deil, gezinti tekneleriydi bunlar. Atom silahlar da yoktu. Sadece uzayda dolaan ilgi ekici, ie yaramaz, oval biimi eylerdi. Ama Eskel Gorov bu adamlarn elindeydi, hapsedilmiti. Gorov elden karlmamas gereken bir rehine de saylyordu. Herhalde Askone'lular da bunu biliyorlard. Ponyets'in gezegene inmesinden sonra bir hafta daha geti. Byk Efendiyle d dnya arasnda bir tampon grevi yapan nemsiz memurlardan oluan kalabaln arasndan syrlmaya almakla geen yorucu bir hafta. Her kk sekreter yardmcsnn gnlnn alnmas ve vlmesi gerekiyordu. Bir derece yksek bir memura eriebilmek iin gerekli olan ssl imzay almak uruna bu adamlardan dikkatle ve mide bulandrc bir ekilde yararlanmak artt. Ponyets hayatnda ilk kez Tccar olduunu aklayan belgelerin bir ie yaramadn gryordu. Neyse imdi Byk Efendi, nnde muhafzlarn bekledii,, altn yaldzl kapnn arkasndayd. Aradan da iki hafta gemiti. Gorov hl hapisteydi. Ponyets'in bir ie yaramayan mallar da gemisinin ambarlarnda ryordu. Byk Efendi ufak tefek, salar iyice seyrelmi, yz kr kr, ksack boylu bir adamd. Vcudu sanki boynundaki pek geni, parlak krk yakann altnda eziliyor ve bu yzden kmldayamyordu. Byk Efendi iki elinin parmaklarn at. Silahl adamlar geri geri giderek iki sra halinde dizildiler. Ponyet s onlarn arasnda bakanlk koltuuna doru yrd. Byk Efendi, "Konumayn," diye homurdand. Azn am olan Ponyets hemen dudaklarn skca bzd. "Tamam..." Askone hkmdarnn rahatlad anlalyordu. "Yersiz gevezeliklere hi gelemem. Beni tehdit edemezsiniz. ltifata ise hi tahammlm yoktur. Hakszla uram bir tavrla ikyete kalkmanzn da bir ie yaramayacan sylemeliyim. Siz gezgin satclara, eytan ii makinelerinize Askone'un hibir yerinde ihtiya olmadn ka defa bildirdiimi, sizi ka kez uyardm ben de unuttum." Ponyets usulca, "Efendimiz," dedi. "Sz konusu Tccar hakl karmaya kalkacak deilim. stenmedikleri yere gitmek Tccarlarn prensiplerine hi uymaz. Ama Galaksi usuz bucaksz bir yer. Bir Tccarn daha nce de farkna varmadan bir snr at grlmtr. Bu znt uyandracak ve knanacak bir hatadr." Byk Efendi crlak sesiyle, "Gerekten knanacak bir ey," diye cevap verdi. "Ama bir hata olduunu sanmyorum. Glyptal IV'deki adamlarnz o aalk gnahkr yaratk yakalandktan iki saat sonra grmemiz iin ricaya baladlar. Sizin buraya geleceinizi de birka kez haber vererek beni uyardlar. Bence bu ok iyi dzenlenmi bir kurtarma kampanyasna benziyor. Birok olayn

nceden tahmin edildii belli. zellikle knanmas gereken baz hatalarn yaplaca..." Askone'lunun siyah gzlerinde kmseyen bir ifade vard. Yal adam hzla szlerini srdrd. "Siz Tccarlar kk, lgn kelebekler gibi o dnyadan buna uuyorsunuz. Siz Askone'un en byk gezegenine, sistemin merkez ine inecek ve bunu farkna varlmadan yaplm bir snr ama olay sayacak kadar deli misiniz gerekten? Haydi, haydi, buna imkn var m?" Ponyets iin iin irkildi, ama yznden anlalmyordu bu. natla, "O arkada bilerek sat yapmaya kalktysa," ded i. "O zaman Loncamzn en ciddi kurallarna kar gelmi demektir, efendimiz. Bu Tccar pek aklszca davranm." Askone sert sert, "Evet, pek aklszca," diye aklad. "Hem de o kadar aklszca ki, arkadanzn bu hatasn n bedelini hayatyla demesi olas." 1 Ponyets'in mide kaslar bzlverdi. Byk Efendinin ok kararl olduu belliydi. Gen adam, "Efendimiz," dedi. "lm ok kesin ve dzeltilmesi imknsz bir olaydr. Onun iin baka bir yol olmal." Bir sessizlik oldu. Sonra yal adam ihtiyatla, "Vakfn ok zengin olduunu duydum," diye mrldand. "Zengin mi? Bu doru. Fakat bizim servetimizi almay kabul etmediiniz eyler oluturuyor. Atomlu eyalarmzn deeri... " "Eyalarnzn hibir deeri yok. nk atalar tarafndan kutsanmam eyler bunlar. Atalarmz onlar yasakladlar. Bu yzden de hepsi kt ve lanetli." Byk Efendinin bu szleri adeta ark syler gibi tekrarlanmasndan hepsini oktan ezberlemi olduu anlalyordu. Yal adam, gzlerini kapayarak anlaml anlaml ekledi. "Deerli baka bir eyiniz yok mu?" Ama tccar onun ne demek istediini kavrayamad. "Anlayamadm. stediiniz nedir?" Askone'lu ellerini iki yanna at. "Sizinle yer deitirmemi, ihtiyalarm size aklamam istiyorsunuz. Bu olamaz. Arkadanz gnah iledi i iin Askone yasalarna gre cezalandrmaktan baka are olmad anlalyor. Gazla lm. Biz adil insanlarz. Ayn durumdaki yoksul bir kyl de daha fazla strap ekmezdi. Ben, kendim de yle." Ponyets umutsuzca denedi. "Efendimiz, mahkmla grmeme izin var m?" Byk Efendi souk bir tavrla, "Askone yasalar bir lm mahkmunun bakalaryla konumasna izin vermez," diye aklad. Ponyets pes etmedi. "Efendimiz, bir insann vcudunu kaybetmek zere olduu bu saatte onun ruhuna acmanz diliyorum. Hayat tehlikeye girdii andan beri manevi teselliden yoksun kald. imdi bile her eyi yneten Ruhun yanna hazrlanmadan gitmesi tehlikesi var." Byk Efendi kukuyla, "Siz bir Ruh Hizmetkr msnz?" diye sordu. Ponyets alakgnll bir insan tavryla ban edi. "O ekilde eitildim. Bombo uzayda dolaan Tccarlarn benim gibi birine ihtiyalar oluyor. Ticaret ve dnyevi ilere adanan bir yaamn manev i yanyla ilgilenecek birine." Askone'lu hkmdar dnceli dnceli alt dudan emdi. "Her insan ruhunu atalarnn yanna yapaca yolculua hazrlamaldr. Ama akas, siz Tccarlarn inan sahibi kimseler olduunu hi sanmyorum." Limmar Ponyets ok salam grnen kaln kapdan ieri girerken, Eskel Gorov da yatanda kmldanarak tek gzn at. Kap Ponyets'in arkasndan mthi bir grltyle kapand. Gorov hayretle bararak ayaa kalkt. "Ponyets? Seni yolladlar demek?" Gen adam ac ac, "Bu sadece bir rastlant," dedi. "Belki de benim kt cinimin ii. Bir, Askone'da ban belaya sokuyorsun. ki, Ticaret Odas sen tam ieri tkldn srada benim iim gerei bu sistemin elli 'parsek' tesinden geeceimi biliyor. , seninle daha nce de birlikte altk ve tabii Odann bundan da haberi var. Eh, bu pek tatl, kanlmaz bir ey, deil mi? Bir dmeye basyorsun ve cevap kveriyor." Gorov heyecanla, "Dikkatli ol," diye onu uyard. "Bizi mutlaka dinliyorlardr. Alan arptcn var m?" Ponyets bileindeki sk, ssl bilezii iaret etti. Gorov rahatlad o zaman. Ponyets etrafna baknd. Hcrede fazla eya yoktu, ama olduka geni saylrd. erisi aydnlkt ve pis de kokmuyordu. Ponyets, "Hi fena deil," dedi. "Sana kar dikkatli davrandklar anlalyor." Gorov bu szlere aldrmad. "Dinle. Buraya nasl gelebildin? Hemen hemen iki haftadan beri kimseyle grmeme izin vermiyorlar." "Yani ben gezegene eritiimden beri, yle mi? Buradakilerin patronu olan o ihtiyarn da zayf taraflar olduu anlalyor. Adam dini szlere ok merakl. Ben de bo atp dolu tutmaya altm ve bunu baardm. Ben imdi buraya sana dini t vermeye geldim. Byk Efendi gibi ar banaz adamlar byledir ite. ine geliyorsa gzn krpmadan grtlan keser, ama te yandan varl kuku gtren, nemsiz ruhunun geleceini tehlikeye atmaktan kanr.

Ampirik bir psikoloji bu. Bir Tccarn her konuda biraz fikri olmas gerekir." Gorov alayla gld. "Tabii sen teoloji okuluna da gitmitin. ini iyi biliyorsun, Ponyets. Seni gndermi olmalarna seviniyorum. Ama Byk Efendinin ilgilendii sadece benim ruhum deil. Sana fidyeden sz etti mi?" Ponyets'in gzleri ksld. "Bunu belli belirsiz bir ekilde ima etti. Ayrca seni gazla ldrteceini syleyere k tehditler savurdu. Ben ihtiyatl davranarak gafil avlanmaya altm. Adam beni faka bastrmaya alyor olabilirdi. htiyarn istedii nedir?" "Altn." "Altn m?" Ponyets'in kalar atld. "Yani madenin kendisini mi istiyor? Ama neden?" "Alverilerini altnla yapyorlar." "Sahi mi? Peki, ben altn nereden bulacam?" "Bilmem. Ama bulman art. Beni dinle. Bu ok nemli. Byk Efendi altn kokusu ald srece benim bama da bir ey gelmez. Ona altn vereceini syle. stedii kadar altn! Sonra altn bulmak iin gerekiyorsa ta Vakfa kadar git. Hapisten knca ikimizi sava gemilerinin eliinde sistemden uzaklatrrlar. Ondan sonra da birbirimizden ayrlrz." Ponyets arkadan honutsuzca szd. "Sen tekrar buraya dner ve yeni bir giriimde daha bulunursun." "Bana Askone'lulara atomlu eyalar satma grevi verildi." "Sen daha uzayda bir 'parsek' ilerlemeden onlarn eline dersin. Bunu biliyorsun herhalde... " Gorov, "yle olacan kesinlikle bilsem bile, durum yine de deimez." "kinci kez seni ldrrler." Gorov omuz silkti. Ponyets usulca, "Byk Efendiyle tekrar pazarla oturacaksam," dedi. "Her eyi bilmem gerekir. u ana dek el yordamyla altm. Tabii bu yzden de sylediim birka sz Efendimizin sinir krizi geirmesine neden oldu." Gorov, "Mesele ok basit," diye cevap verdi. "Burada, evrede, Vakfn gvenliini salamann tek yolu, d inin kontrol altnda olan bir ticaret imparatorluu kurmaktr. Sistemleri zorla siyasi kontrolmz altna alamayacak kadar zayf henz. Ancak Drt Krall elimizde tutabiliyoruz." Ponyets ban sallad. "Bunu biliyorum. Atomlu eyalar kabul etmeyen bir sistem hibir zaman dini kontrolmz altna giremez " "Bu yzden de bir bamszlk ve dmanlk merkezi halini alabilir." Ponyets, "Pekl," dedi. "imdi varsaymlar bir yana brakalm. Sat engelleyen nedir? Dini inanlar m? Byk Efendi byle bir imada bulundu." "Onlarn dini atalara tapma temeline dayanyor. Trelere ve efsanelere gre onlar felaketlerden gemi kuaklardan yetien basit ve namuslu kahramanlar kurtarm. Tabii bu yzyl ncesi anari dneminin arptlm bir yorumu. O srada mparatorluk gleri pskrtlm ve bamsz bir hkmet kurulmu. Askone'lular dehetle hatrladklar eski mparatorluk rejimiyle ileri bilim ve atom gcn bir sayar olmular." "yle mi? Ama onlarn beni iki parsek teden fark eden pek gzel gemileri var. Bana bu ite bir atom kokusu varm gibi de geliyor." Gorov omzunu silkti. "O gemilerin mparatorluk devrinden kald kesin. Herhalde teknelerde atom gc de var. Askone'lular ellerindeki eyleri saklyorlar. Fakat mesele u: Yenilikler yapmak niyetinde deiller. ekonomileri atom gcne dayanmyor. te deitirmemiz gereken de bu." "Bunu nasl baaracaz?" "Bir noktada dayanma glerini krarak. Yani ksacas bir soyluya g alan olan bir ak sattm takdirde, adam bunu kullanmasn salayacak yasalarn karlmas iin yneticileri zorlayacak. Byle zetlendii zaman bu iddia insana pek gln geliyor. Ama aslnda psikoloji bakmndan ok salam. Stratejik noktalarda, stratejik satlar yaplrsa sarayda atom yanls bir grup oluur." "Seni de buraya bu amala yolladlar. Beni de fidye verip seni kurtarmam, sonra da kp gitmem iin. Sen tabii yeni giriimlerde bulunacaksn. Bu biraz ters deil mi?" Gorov ihtiyatla sordu. "Ne adan?" Ponyets'in tepesi att birden. "Beni dinle. Sen bir diplomatsn, bir Tccar deil. Sana Tccar' adn vermeleri de bu gerei deitirmez. yle p diye bir Tccar olamazsn. Aslnda bu grevi, meslei satlk olan birine vermeleri gerekirdi. Ve ben buradaym. Geminin ambarlarndaki eyalar ryor. Kotam dolduramayacam da kesin." Gorov hafife gld. "Yani sence zerine vazife olmayan bir ey iin hayatn tehlikeye mi atyorsun?" Ponyets, "Bunun vatanseverlikle ilgili olduunu mu sylemek istiyorsun?" dedi. "Tabii Tccarlar da vatansever deillerdir, yle mi?" "Bu bakmdan adlar kmtr. nclerin vatansever olduklar pek iddia edilemez."

"Pekl, kabul. Ben uzayda Vakf kurtarmak ya da buna benzer iler baarmak iin dolamyorum. Ama ben para kazanmak niyetindeyim. Bu da benim iin iyi bir frsat. Bunun ayn zamanda Vakfa da yarar olacaksa, ok daha iyi. Ben hayatm daha clz umutlar uruna ka kez tehlikeye attm." Gorov ayaa kalkt. Ponyets de onu izledi. Gorov, "Ne yapacaksn?" diye sordu. Tccar glmsedi. "Bunu ben de henz bilmiyorum, Gorov. Fakat nemli olan mal satmaksa, o zaman benden daha iyisini bulamazsn. Ben genellikle pek vnmem. Ama daima bir eyi gvenle syleyebilirim: imdiye dek kotam doldurmazlk etmedim hi." Gen adam hcrenin kapsna vurur vurmaz hemen ald. Muhafzlar Ponyets'in iki yanna getiler. Byk Efendi fkeyle, "Bir gsteri," dedi. Krkne iyice sarlarak baston gibi kulland demir ubuun sapn skca kavrad. "Altn, efendimiz." Byk Efendi kaytszca ban sallad. "Altn." Ponyets elindeki kutuyu yere brakarak gven dolu bir tavr taknmaya alarak kapan at. Sanki bir sr dmanla kar karyayd. Uzaya ilk kt yl da buna benzer bir duyguya kaplmt. Sakall Komite yeleri karsnda bir yarm daire oluturmular, onu pis pis szyorlard. Aralarnda Byk Efendinin en nem verdii adam Pherl de vard. Sska suratl sarayl, Byk Efendinin yannda souk ve dmanca bir tavrla oturuyordu. Ponyets, Pherl'le daha nce de karlam ve onun ba dmanlarndan biri olduunu hemen anlamt. Bu yzden Pherl'i ba kurban olarak da semiti. Darda, holde bir grup muhafz olaylarn gelimesini bekliyordu. Ponyets' kesin bir biimde uzay gemisinden uzakta tutuyorlard. Gen adamn giritii rvet verme abalarndan baka bir silah da yoktu. Gorov hl hapisti. Ponyets urunda bir hafta alp abalad biimsiz ve hantal aletin son ayarlarn da yapt. Tekrar kurun astarl kuvarstn gce dayanabilmesi iin dua etti. Byk Efendi, "Bu nedir?" diye sordu. Ponyets bir adm geriledi. "Ufak bir aygt. Bunu kendim yaptm." "Oras belli. Ama benim renmek istediim bu deil. Bu sizin dnyanzn o kara byyle ilgili iren aletlerinden biri mi?" Ponyets ciddi ciddi itiraf etti. "Bu da atomla alyor. Ama iinizden birinin buna dokunmas, aygtla ilgi lenmesi gerekmiyor ki. Bunu kendim iin yaptm. Eer kirliyse, pislii de sadece bana bulaacak." Byk Efendi demir bastonunu tehdit dolu bir tavrla aygta doru sallad. Gnahlardan arndrc bir dua okurken dudaklar sessizce ve hzla kprdad. Sanda oturan sska yzl sarayl ona doru eilerek seyrek kzl bykl azn yal adamn kulana yaklatrd. Byk Efendi somurtkan bir tavrla omzunu silkerek Pherl'den uzaklat. "Vatandann hayatn kurtaracak altnla bu ktlk dolu aletin ne ilgi si var?" Ponyets elini orta blmeye doru usulca indirerek sert ve yuvarlak yanlarn okad. "Bu makineyle," diye sze balad. "Attnz demir paralarn altna dntrebilirim. En iyi cins altna. nsanlarn bildii ve demiri altn haline sokan tek aygt bu, efendimiz. Bu alet oturduunuz koltuun ayaklarn, bu binann duvarlarn oluturan o irkin demiri alyor ve bunu parlak, ar, sapsar altn haline sokuyor. Bu bir 'deitirme ilemi' sorunu sadece." 1 Ponyets bir yandan da, pek beceriksizce ko nuuyorum, diye dnd. Baarl olamayacam... Aslnda sat yapaca zaman dzgn, rahat, karsndakini ikna edecek ekilde konuurdu. Ama imdi szleri bozuk bir uzay aracndan farkszd. Ne var ki, Byk Efendiyi szlerin nasl sylendii deil, anlam ilgilendiriyordu. "Ya? 'Deitirme ilemi,' demek? imdiye kadar bunu baarabildiklerini iddia eden birtakm budalalar ortaya kt. Boylarndan byk ilere kalkarak gnah ilemenin cezasn ektiler." "Baarl olabildiler mi?" "Hayr." Byk Efendi souk bir neeyle gld. "Altn yapmak affedilmeyi de beraberinde getiren bir su saylr. Ama buna kalkmak ve stelik de baarl olamamak sadece lme yol aar. te, bu bastonumla ne yapabileceksiniz bakalm?" Demir ubuu yere vurdu. "zr dilerim, efendimiz. Aygtm kk bir model. Demin de sylediim gibi, bunu kendim yaptm. Sizin bastonunuzsa ok uzun." Byk Efendi, kk, parlak gzleriyle etrafna baknd. Sonra birinin zerinde durdu. "Randel, tokalarn ver. Haydi, haydi, gerekirse sana iki ift toka alrz." Tokalar elden ele dolaa dolaa sonunda Byk Efendiye eriti. Yal adam tokalar elinde dnce.!! dnceli tartt.

"te!" Tokalar yere att. Ponyets bunlar yerden ald. Silindiri, kolu zorla ekerek at. Gzlerini krptrp duruyordu. Tokalar dikkatle anot ekrann ortasna yerletirdi. Daha sonra ii daha kolay olacakt. Ama bu ilk denemeydi. Baarszla uramamalyd. Ponyets'in yapt maden deitirici on dakika kt kt atrdad. Etrafa hafif bir ozon kokusu yayld. Askone'lular homurdanarak gerilediler. Pherl tekrar Byk Efendinin kulana telal telal bir eyler mrldand. Ama yal adamn yznde sert bir ifade vard, kararndan dnmek niyetinde olmad anlalyordu. Sonunda demir tokalar altn halini ald! Ponyets tokalar yal adama uzatarak, "Efendimiz," diye mrldand. Ama Byk Efendi kararszca duraklad, sonra da Ponyets'e tokalar uzaklatrmasn iaret etti. Ama gzlerini maden deitiren aygttan alamyordu. Ponyets abucak, "Baylar," dedi. "Bu altn. Hem de som altn. Bu tokalara bilinen tm fiziksel ve kimyasal deneyleri uygulayabilirsiniz. Tabii bunlarn altn olduklarn kantlamak gereini duyuyorsanz. Bunu, doada bulunan altndan ayrt etmek de imknszdr. Her tr demir bu ekilde altna dntrlebilir. Pas, ilemi engellemez. Az miktarda alam maddeleri de... " Ponyets yalnz sessizlii doldurmak iin konuuyordu. Tokalar hl ileriye doru uzatm olduu elindeydi. Aslnda gen adam adna bu altnlar konuyu tartyorlard. Sonunda Byk Efendi elini ar ar uzatt. O zaman sska suratl Pherl dayanamayarak yksek sesle, "Efendimiz," dedi. "Bu altnn kayna zehirli." Ponyets hemen atld. "amurda da bir gl yetiebilir, efendimiz. Komularnzla yaptnz ticaret srasnda akla g elebilecek her trden mal satn alyorsunuz. Onlara bu eyalar nereden bulduklarn sormuyorsunuz. Bunlar iyiniyetli ve hayrl atalarnzn kutsadklar bilinen makinelerden mi elde ediyorlar, yoksa uzayn dourduu iren aygtlardan m? Bunu bilmiyorsunuz. Yapmayn... Sonuta ben makineyi vermeyi teklif etmiyorum. Vermek istediim altn." Pherl, "Efendimiz," dedi. "Sizin izniniz ya da bilginiz olmadan alan yabanclarn gnahlarndan siz sorumlu deilsiniz. Ama huzurunuzda ve izninizle demirden gnah krca elde edilen bu yalanc altn, kutsal atalarmzn yaayan ruhlarna bir hakaret saylr." Byk Efendi kararszca, "Ama altn yine de altndr," diye mrldand. "Bunu lme mahkm edilmi bir dinsize karlk olarak veriyorlar. Sen de fazla titizsin, Pherl." Yine de elini geri ekti. Ponyets, "Siz akln simgesisiniz, efendimiz," dedi. "Ama dnn. O dinsizi geri verdiiniz takdirde atalarnz bakmndan bir kayba uram saylmazsnz. Ona karlk alacanz altnla da atalarnzn kutsal ruhlar iin yaplan trbeleri ssleyebilirsiniz. Altn kendi bana kt olsayd, byle kutsal bir ite kullanlmazd. Altn kendi bana kt deildir." Byk Efendi alacak bir heyecanla, "Atalarmn kemikleri adna!" diye bard. Dudaklar aralanarak tiz bir kahkaha att. "Bu gen adama ne diyorsun, Pherl? Szleri gerek. Atalarmn szleri kadar doru hem de." Pherl skntl skntl, "yle gzkyor," diye cevap verdi. "Bu gerein, Kt Ruhun bir oyunu olmamasn dileyelim." Ponyets birdenbire, "Daha iyi bir teklifim var," dedi. "Altn rehin aln. Bunlar bir adak olarak atalarnzn mihraplarna koyun. Beni de otuz gn hapsedin. Bu srenin sonunda atalarnz honutsuzluklarn aklamazlarsa... bir felaket olmazsa, herhalde o zaman onlarn bu adaklar kabul ettikleri anlalr. Bundan daha fazla ne syleyebilirim?" Byk Efendi bu teklifi beenmeyen biri olup olmadn anlamak iin ayaa kalkt zaman sarayllarn hepsi de telala, "Evet, evet," der gibi balarn salladlar. Ponyets iin iin glerek dini eitimin yararlarn dnd. Ponyets ancak bir hafta sonra Pherl grmeyi baarabildi. Gen adamn btn sinirleri gerilmiti. Ama o fiziksel aresizlik duygusuna artk almaya balyordu. Ponyets kentten muhafzlarn arasnda karlmt. imdi Pherl'in kentin dndaki villasnda gz hapsindeydi. Ponyets'in btn bunlar sakin sakin kabul etmekten baka yapabilecei bir ey de yoktu. Pherl, Ponyets'e, "Siz ok garip bir adamsnz," dedi. Birbirine yakn kk gzleri titreiyorlard sanki. " u son hafta ve zellikle u iki saat boyunca altna ihtiyacm olduunu ima etmekten baka bir ey yapmadnz. Bence bouna yoruluyorsunuz. Sonuta altna ihtiyac olmayan var m? Neden bir adm daha ilerlemiyorsunuz?" Ponyets ihtiyatla, "Sadece altn deil," diye mrldand. "Sadece altn deil... Asl nemli olan altnn gerisindekiler." Pherl dudaklarn aaya doru bkerek, Ponyets'i sktrd. "Altnn arkasnda ne olabilir ki? Herhalde yine beceriksizce bir gsteri iin bir giri yapmyorsunuz?" Ponyets kalarn hafife att. "Beceriksizce mi?" "Ah, tabii, kesinlikle." Pherl ellerini kavuturarak enesine dayad. "Sizi eletirdiim yok. Mahsus beceriksizce

davrandnzdan eminim. Efendimize bunu aklayarak onu uyarabilirdim. Ama bunun nedeninden pek emin deilim. Ben sizin yerinizde olsaydm, altn gemimde yapar ve bunu yalnzken teklif ederdim. O zaman bize bir gsteri yapmanza ve herkeste dmanca duygular uyandrmanza gerek kalmazd." Ponyets, "Doru," diye itiraf etti. Fakat siz ben deilsiniz. Ben de o dmanlklara srf sizin ilginizi ekmek iin katlandm." "Neden bu muydu? Sadece bu?" Pherl, Ponyets'i aa grdn ve onunla alay ettiini gizlemiyordu. "O otuz gnlk deneme sresini de daha iinize gelecek bir eyler baarabilmek iin nerdiniz yle mi? Ya altnn kirli olduu anlalrsa?" Ponyets de usulca, alayla gld. "Altn konusunda onun temiz kmasn ok isteyen kimselerin karar vereceini unutmayalm." Pherl ban kaldrp gzlerini ksarak Tccar szd. Hem arm, hem de memnun olmu gibi bir hali vard. "Mantkl bir dnce... imdi dikkatimi neden ekmek istediinizi bana syleyin." "Bunu yapacam. Burada kaldm ksa srede sizinle ilgili ve benim de dikkatimi eken baz yararl eyl eri fark ettim. rnein, gen bir adamsnz. Komite yesi olmak iin ok gensiniz hem de. Ayrca yeni saylacak bir ailedensiniz." "Aileme dil mi uzatyorsunuz?" "Hayr, ne mnasebet! Atalarnz ulu ve kutsal kimseler. Bunu herkes de kabul eder Ama sizin Be Kabilenin birinden olmadnz syleyenler var." Pherl arkasna yasland. "Be Kabileden olanlara saygm var." Sesi kin doluydu. "Ama onlarn kan suland ve verimlilikleri azald. Gnmzde o Kabilelerden elli kii bile yaamyor." "Ancak baz kimseler halkn Kabilelerden olmayan birini Byk Efendilie layk grmeyeceini sylyorlar. Byk Efendinin yeni yeni gzne giren, ok gen birinin lkenin ileri gelenleri arasnda gl dmanlar edinecei de kesin. Yani baz kimselerin iddias byle. Byk Efendi yalanyor. O ld an sizi koruma gc de sona erecek. Tabii Byk Efendinin Ruhunun szlerini yorumlama grevi yine dmanlarnzdan birine verilecek." Pherl kalarn att. "Bir yabanc olmanza karn ok ey duymusunuz. Byle keskin kulakla r kesiliverir." "Buna belki ileride karar verilir." "Teklifinizi tahmin edebiliyorum." Pherl koltuunda sabrszca kmldand. "Bana servet ve g nereceksiniz. Tabii bunu geminizde tadnz o kk, kt makineler salayacak. yle deil mi?" "yle diyelim. Buna ne itiraznz olabilir? Sadece iyi ve kt ltnz m?" Pherl ban sallad. "Hi de deil. Buraya bakn, yabanc. Siz bir dinsiz ve kfirsiniz. Hakkmzdaki fikirlerinizi de biliyorum. Fakat ben de kendi mitolojimin tutsa deilim. Grnte yle olabilir ama gerek bu deil. Ben eitim grm bir insanm. Bir aydn olduumu sanyorum. Dini inanlarmz, ahlak deil, ama gelenekler bakmndan sadece kitlelere uygun eylerdir." Ponyets usulca srar etti. "O halde itiraznz nedir?" "te bu. Halk kitleleri. Ben sizinle i yapmay isteyebilirim. Ancak kk makinelerinizin yararl olabilmeleri iin kullanlmalar da gerekiyor. Siz neler satyorsunuz? rnein, bir ustura diyelim. Ben bu usturay gizlice, titreyerek kullanmak zorunda kaldktan sonra nasl zengin olabilirim? enem daha kolaylkla, temizce tra olsa bile bu bana nasl bir servet salar? Usturay kullanrken yakalandm takdirde gaz odasnda lmekten ya da bir gruh tarafndan paralanmaktan nasl kurtulabilirim. Ponyets omzunu silkti. "Bu bakmlardan haklsnz. Tabii arenin u olduunu syleyebilirim: Halka ilerinin kolaylamas iin atomlu ara ve gereleri kullanmasn retir, onlar eitirseniz. O arada siz de kendinize mthi bir kazan salam olursunuz. Bu ok byk ve zorlu bir abay gerektirir. Bunu saklamyorum. Ama sonutaki kazan da o lde byk olur. Tabii btn bunlar sadece sizi ilgilendirir. Beni deil. zellikle u ara. nk size ne ustura, ne bak, ne de p eritme makinesi teklif ediyorum." "O halde b ana teklif ettiiniz nedir?" "Altnn kendisi. Dorudan doruya. Geen hafta gsteri yaptm makine sizin olabilir." Pherl kaskat kesildi. Aln derisi hafife seiriyordu. "Maden deitirici mi?" "Evet, o. Ne kadar demiriniz varsa, o kadar da altnnz olur. Yanlmyorsam bu, da btn ihtiyalarnza yeter. Genliinize ve dmanlarnza karn Byk Efendi olmanz salar. Ayrca bunun gvenli bir yol olduunu da sylemeliyim." "Ne bakmdan?" "Makinenin gizlice kullanlmas art. Demin atomlu makinelerin gizlice kullanlabileceklerini s ylyordunuz ya! Bu da ayn ey. Maden deitiriciyi en uzaktaki maliknenizin mahzenine de gmseniz, o makine sizi yine de abucak zengin eder. Dakikada hem de. nk siz makineyi deil, altn satn alacaksnz. Altnn zerindeyse bunun nasl elde

edildiini belirtecek hibir iaret bulunmayacak. nk bu altn doada bulunandan ayrt etmek imknsz." "O makineyi kim altracak?" "Siz tabii. Onun nasl kullanlacan be dakikada renirseniz. Makineyi istediiniz her yerde kurabilirim." "Buna karlk ne istiyorsunuz?" "ey..." Ponyets ihtiyatla konumaya balad. "Buna karlk bir cret isteyeceim... Hatr saylacak bir bedel. Sonuta ben bir Tccarm. Makine ok deerli. Buna karlk demirden elde edilmi altndan otuz santim byklnde bir k p istediimi syleyelim." Pherl bir kahkaha att. Ponyets kzard ve souk bir tavrla ekledi. "Verdiiniz bu bedeli iki saat iinde tekrar kazanabileceinizi hatrlatmama izin verir misiniz efendim?" "Doru. Ama bir saat sonra siz Askone'dan ayrlrsnz ve makinem de birdenbire ie yaramaz olur. Bana bir garanti vermelisiniz." "Size sz veriyorum." "Sznze gvenebileceimden eminim." Pherl alayla eildi. "Ama yanmda olmanz daha da salam bir garanti saylr. Makineyi alr halde teslim etmenizden bir hafta sonra istediiniz creti alacaksnz. Size sz veriyorum." "imknsz!" "mknsz m? Bana bir ey satmay teklif ettiiniz iin lm cezasna arptrlabilirsiniz. Ya szm kabul edersiniz ya da yarn kendinizi gaz odasnda bulursunuz." Ponyets'in yz ifadesizdi. Belki usulca gzlerini bir iki kez krptrmt. Gen adam, "Bu hakszlk," dedi. "Beni zor duruma drdnz. Bu verdiiniz sz bir kda da yazar msnz?" "Beni de idam etmeleri iin mi? Yok canm." Pherl memnun memnun gld. "Olmaz yle ey. Sadece birimizden biri aptal." Tccar hafif sesle, "Pekl," dedi. "Anlatk." 6 Gorov'u otuzuncu gn serbest braktlar. Makine iki yz elli kilo sapsar altn yaratt. Gorov'un dokunmayacaklarna sz verdikleri o kirli ve iren uzay gemisini de teslim ettiler. Askone sistemlerine girdikleri zaman olduu gibi oradan ayrlrlarken de iki arkadaa silindir biimi, ince, kk gemiler elik ettiler. Ponyets uzaydaki gne nlarnn hafife aydnlatld benee bakyordu. Gorov'un gemisiydi bu. Sonra gen adam arkadann sesini duydu. arptlarak sratlan esir-nnn naklettii bu ses berrak fakat biraz tizdi. Gorov, "Ama istenilen bu deil ki, Ponyets," diyordu. "Bir maden deitirici ne ie yarar? Sahi, sen o makineyi nereden buldun?" Ponyets sabrl sabrl cevap verdi. "Bulmadm. Onu kendim yaptm. Bir yemek nlama kutusundan. Aslnda pek de ie yarayacak bir ey deil. Byk apta altn retilmeye kalkld zaman fazla g harcyor. Yoksa Vakf btn Galakside ar madenlerin peinden komaz, bu makinelerden yararlanrd. Aslnda bu btn Tccarlarn bavurduklar malum oyunlardan biridir. Ama akas, imdiye dek demiri altna hi evirmemitim. Nedense bu ilem herkesi etkiliyor. Makine de alyor, ama bir sre iin." "Pekl. Ama bu oyun hibir ie yaramad." "Seni kt bir durumdan kurtard." "nemli olan bu deil. Sonuta bu nazik refakatilerimizin elinden kurtulur kurtulmaz tekrar Askone'a dnmek zorunda kalacam." "Neden?" "Bunu senin o politikacya da anlatmsn ya." Gorov'un sesi sinirliydi. "Btn o sat konumasnn temeli maden deitiricinin bir amaca erimek iin bir ara olduu gereine dayanyordu. Aslnda makinenin tek bana byk bir deeri yoktu. Yani Pherl altn satn alyordu, makineyi deil. Psikoloji bakmndan salam bir oyundu bu. Etkili de oldu ama..." Ponyets sordu. "Ama ne?" Gorov'un alcdan ykselen sesi daha da tizleti. "Ama biz onlara kendi deeri olan bir makineyi satmak istiyorduk. Ak ak kullanmay isteyecekleri bir aygt. Askone'lular srf kendi karlar iin atom tekniklerini kabule zorlayacak bir eyi." Ponyets usulca, "Btn bunlar anlyorum," dedi. "Meseleyi bana daha nce de anlattn. Ama satmn nelere yol aacan bir dn. Maden deitirici dayand srece Pherl altn elde edecek. Bundan sonraki seimi kazanmasn salayacak kadar altn olacak. imdiki Byk Efendinin fazla yaayacan sanmyorum." Gorov, "Pherl'in minnetine mi gveniyorsun?" diye sylendi. "Hayr. Onun zeksna ve karlarn koruma yeteneine gveniyorum. Pherl maden deitirici sayesinde seimi

kazanacak. Dier makineler... " "Hayr, hayr. k noktan hatal. Pherl baarsn makineye deil, eskisinden beri deer verilen altn a borlu olduuna inanacak. Deminden beri sana bunu anlatmaya alyorum." "Ponyets glerek koltuuna daha rahata yerleti. Pekl, diye dnd. Zavall Gorov'la yeterince elendim. Bizimki neredeyse ldracak... Sonra, "O kadar acele etme, Gorov," dedi. "Szlerim hen z sona ermedi. Bu ie baka ara ve gereler de kart." Ksa bir sessizlik oldu. Sonra Gorov ihtiyatla sordu. "Hangi ara ve gereler?" Ponyets grnt nakledicisi olmamasna karn farkna varmadan eliyle iaret etti. "u refakatileri gryor musun?" Gorov ksaca, "Tabii," dedi. "Bana o ara ve gereleri anlat." "Eer dinlersen anlatrm. Bize elik eden Pherl'in zel filosu . Byk Efendi bu zel erefi ona ltfetti. Pherl, ihtiyardan bunu koparmay baard." "Ee?" "Filonun bizi nereye gtrdn sanyorsun? Biz imdi Pherl'in Askone dndaki madenlerine gidiyoruz. Anladn m? Dinle!" Ponyets birdenbire fkelendi. "Sana bu ie para kazanmak iin girdiimi syledim, dnyalar kurtarmak iin deil. Pekl! O maden deitiriciyi bedava verdim. Karlnda bir ey almadm. Daha dorusu bu yzden gaz odasna gnderilme tehlikesiyle karlatm. Bu da kotam doldurmam salayacak bir ey deildi." "Sen bana u madenlerden sz et, Ponyets. Onlarn bu ile ne ilgisi var?" "Kazanla ilgisi var. Teneke depo edeceiz, Gorov. Bu eski psk uurtmann her tarafn tenekeyle dolduracaz. Ondan sonra da seninkinin ambarlarn. Ben madeni almak iin Pherl'le birlikte aaya ineceim, dostum. Sen de gemindeki btn silahlarnla beni koruyacaksn. Ne olur ne olmaz. Pherl iddia ettii kadar sportmence davranmayabilir. O teneke benim kazancm." "Tenekeyi maden deitiriciye kar m alyorsun?" "Hayr. Gemimdeki btn atomlu makinelere karlk alyorum. Onlarn hepsini de iki misli fiyata sattm. Ayrca zerine biraz ilave de yaptm." Penyets zr diler gibi omzunu silkti. "Pher'li kazkladm tabii. Bunu itiraf ediyorum. Ama kotam doldurmam gerekiyordu. yle deil mi?" Gorov iyice sersemlemiti. "Bana u ii iyice anlatr msn?" "Anlatlacak ne var? Her ey ortada deil mi, Gorov? Anlayacan, o zeki kpek beni kurtulmas imknsz bir tuzaa drdn sand. Sonuta Byk Efendi benim deil, onun szne inanacakt. Pherl maden deitiriciyi ald. Askone yasalarna gre lmle cezalandrlacak ar bir sutu bu. Ama Pherl istedii zaman beni vatanseverce amalarla tuzaa drdn iddia edebilirdi. Benim yasak eyleri sattm herkese aklard." "Bu belli bir ey." "Tabii. Ancak i 'Benimkine kar Pherl'in sz' olmaktan oktan kmt. nk Pherl 'mikro -film kaydedicisi' diye bir ey olduunu duymamt. Byle bir aygt olabilecei aklnn kesinden bile gemiyordu." Gorov birdenbire bir kahkaha att. Ponyets, "Tabii glersin," dedi. "nce sava Pherl kazanm gibi davrandm. Dersimi almm gibi bir tavr takndm. Dayak yemi bir kpek tavryla maden deitiriciyi kurarken iine kayt aygtn da yerletirdim. Aygt ertesi gn altnlar karrken gizlice aldm. Bylece Pherl'in o herkesin giremedii zel odasnda neler yaptn kaydetmi oldum. Zavall makineyi heyecanla altrd. lk altn grd zaman yeni yumurtlam bir tavuk gibi gdaklad." "Ona filmi gsterdin mi?" "ki gn sonra. Zavall ahmak hayat boyunca -boyutlu renk-ses grnts hi grmemiti. Pherl batl inanlar olmadn sylyor. Fakat olgun bir insann bylesine dehete kapldna imdiye dek hi tank olmamtm. Ona kentteki alana bir aygt yerletirdiimi ve bunun tam le zaman almaya balayacan syledim. Milyonlarca Askone'lu banaz, filmi seyredecek, ondan sonra da kendisini paralayacaklard. Pherl yarm saat sonra ner edeyse dizlerime kapanacakt. Sama sapan bir eyler syleyip duruyordu. Artk benimle her istediim anlamay yapmaya hazrd. "Sahi yle yaptn m?" Gorov kahkahalarla glmemek iin kendini zor tutuyordu. ."Yani kentteki a lana gerekten bir aygt yerletirdin mi?" "Hayr, ama bu nemli deildi. Pherl benimle anlat. Gemideki btn ara ve gereci satn ald. Senin teknedekileri de Btn bunlara karlk tayabileceimiz kadar teneke vermeye raz oldu. O srada benim her ey yapabilecek

karakterde bir insan olduuma inanyordu. Anlamamzn koullar bir kda yazld. Ben Pherl'le aaya inmeden nce sana bunun bir kopyasn vereceim. Bu da yine bir nlem, ne olur ne olmaz diye." Gorov, "Ama adamn gururunu krmsn," diye anmsatt. "Artk bundan sonra o aletleri kullanr m?" "Neden kullanmasn? Ancak o sayede urad kayplar giderebilir. Bu iten para kazanrsa gururundaki yara da kapanr. Pherl'in bundan sonra Byk Efendi olacandan eminim. Bu bizim iin ok iyi olur. Bizim amzdan en uygun aday Pherl." Gorov, "Evet," dedi. "yi bir sat yapmsn. Ama akas, sat tekniin insan korkutuyor. Tevekkeli seni teoloji okulundan kovmamlar. Sende ahlak yok mu?" Ponyets kaytszca karlk verdi. "Bu o kadar nemli mi? Salvor Mardin'in ahlak kavram konusunda ne sylediini biliyor musun?"

BENC BLM TCARET KRALLARI TCCARLAR ... Vakfn kontrol alan, psiko-tarih biliminin kanlmaz olduunu belirttii ekilde geniledi. Tccarlar zengin oldular. Servetle birlikte g de elde ettiler... Bazen Hober Mallow'un hayata sradan bir tccar olarak atld pek hatrlanamaz. Ama onun sonunda ilk Ticaret Kral durumuna geldii hi unutulmaz... GALAKS ANSKLOPEDS
Jorane Sutt dikkatle manikr yaplm parmaklarn birbirine dayad. "Bu durum insan biraz artyor. Hatta bu Hari Seldon'un acil durumlarndan biri de olabilir. Tabii laf aramzda." Karsnda oturan gen adam sigara karmak iin elini ksa Smyro ceketinin cebine soktu. "Orasn bilmem, Sutt. Genellikle politikaclar her belediye bakan seiminde, 'Seldon krizi,' diye haykrmaya balarlar." Sutt hafife gld. "Ben imdi seim konumas yapmyorum, Mallow. Atom silahlaryla kar karyayz. Onlarn nereden geldiini de bilmiyoruz." Tecrbeli Tccar, Smyro'lu Hober Mallow sigarasn sakin sakin, hatta kaytszca tttrd. "Devam et. Baka syleyecek bir eyin varsa onu da akla." Mallow, Vakftan birine gereinden fazla nezaket gstermek gibi bir hata yapmazd hibir zaman. Kendisi bir 'Yabancyd belki. Ama yine de tam bir erkekti. Sutt masadaki boyutlu yldz haritasn iaret etti. Kontrolleri ayarlad ve alt kadar sk gne sistemi birdenbire krmz bir kla aydnland. Sutt usulca, "te bu Koreli Cumhuriyeti," diye aklad. Tccar ban sallad. "Oraya gittim. Pis kokulu bir bulak ukuru. Oray 'Cumhuriyet' diye tanmlayabilirsin belki. Ama nedense her seferinde de Argo ailesinden biri Bakan seilir. Sen bu durumdan holanmazsan... bana baz felaketler gelir." Dudaklarn bkerek ekledi. "Oraya gittim ben." "Ama geri de dndn. Bu her zaman olmuyor. Ayrca anlamalara gre dokunulmamas gereken ticaret gemisi de geen yl lkenin snrlarndan getikten sonra ortadan kayboldular. O gemilerde her zaman olduu gibi malum nkleer patlayclar ve savunmay salayan g alanlar vard." "O gemilerden gelen son haberlerde neler bildirildi?" "Her zamanki eyler. Gemiler baka bir haber vermediler." "Koreli bu durum konusunda ne syledi?" Sutt'un gzlerinde alayl bir prlt belirdi. "Onlara bu meseleyi sormadk. Vakf n btn evreyi etkilemesinin nedeni gl olduunun dnlmesidir. gemiyi kaybettikten sonra onlar birbirlerinden isteyebilir miyiz sanyorsun?" "Pekl, o halde benden ne istediini syle?" Jorane Sutt sinirlenerek zaman kaybetmedi. Bu, onun iin bi r lks saylrd. Sutt belediye bakannn sekreteriydi. O gne kadar muhalif Encmen yeleri, isizler, reformcular ve Hari Seldon'un yolundan giderek btn gelecei rendiklerini iddia eden delilerle baa kmay baarmt. Byle bir eitimden sonra in san kolay kolay sinirlenmezdi. Sutt, "Bunu biraz sonra syleyeceim," dedi. "Anlayacan ayn yl, ayn sektrde gemi kayboldu. Bu bir rastlant olamaz. Atom gcn ancak daha stn bir atom gcyle yenebilirsin. Bu yzden imdi ortaya bir soru kyor: Korell'de atom silahlar varsa, bunlar nereden alyorlar?" "Peki, nereden?" "ki olaslk var. Ya Korell'liler atom silahlarn kendileri yapyorlar..." "Bu uzak bir olaslk." "Evet, uzak. Fakat dier olaslk daha kt. Yani iimizde bir vatan haini var." "yle mi dnyorsun?" Mallow'un sesi buz gibiydi. Sekreter sakin sakin, "Bu olmayacak bir ey deil ki," dedi. "Drt Krallk Vakf Anlamasn kabul edeli beri her lkede kalabalk muhalif gruplaryla uramak zorunda kaldk. Her eski krallkta taht zerinde hak iddia eden birtakm

adamlar ve Vakf pek de sevdiklerini syleyemeyeceimiz eski soylular var. Belki onlardan bazlar faaliyete geti." Mallow'un yz donuk bir krmzla brnd. "Anlyorum. Bana sylemek istediin bir ey var m? Bildiin gibi, ben de Smyro'luyum." "Biliyorum. Sen Smyro'lusun. Eski Drt Krallktan biri olan Smyro'da domusun. Eitimin dolaysyla bir Vakitli saylyorsun. Doum bakmndan bir yabancsn. Eski bir krallktansn. Herhalde Anacreon ve Loris'le yaplan saval ar srasnda bykbaban bir soyluydu. Sermak topraklar paylatrd srada ailenin maliknelerine de el koydular." "Hayr! Kara Uzay adna, hayr! Bykbabam yoksul bir uzay gemicisinin oluydu. Vakftan nce az bir cret karl kmr tarken len birinin. Benim eski rejime hibir borcum yok. Ama ben Smyro'da dodum. Galaksi adna! Smyro'dan da, Smyro'lulardan da utanmyorum. Vatana ihanetle ilgili kk, sinsice imalarn yznden panie kapl ip Vakfn ayaklarn yalamak niyetinde deilim. imdi istediin emri ver ya da beni sula. Bunlarn hangisini yaparsan yap, bana vz gelir." "Baban Smyro Kral ya da gezegenin en yoksul adam olabilir. Fakat bu beni hi ilgilendirmiyor, benim saygdeer Tccarm. Doumun ve ailenle ilgili o yersiz szleri onlarn beni ilgilendirmediini gstermek iin syledim. Ama ne demek istediimi anlamadn belli. Onun iin tekrar baa dnelim. Sen Smyro'lusun. Dier gezegenleri biliyorsun. Ayrca bir Tccarsn. Hem de en iyilerinden biri. Korell'e gitmisin ve Korellileri tanyorsun. te imdi yine oraya gitmen gerekiyor." Mallow derin bir soluk ald. "Bir casus olarak m?" "Ne mnasebeti Bir Tccar olarak. Ama gzlerini drt aacaksn. Atom silahlarnn nereden geldiini renmen ok iyi olur... Ha, aklma gelmiken... Smyro'lu olduuna gre sana unu aklamamda yarar var. Kaybolan o ticaret gemilerinin ikisinde tayfalarn hepsi de Smyro'luydu." "Yola ne zaman kacam?" "Gemin ne zaman hazr olacak?" "Alt gn sonra." "O halde alt gn sonra yola karsn. Amirallik Dairesi sana btn ayrntlar aklayacak." "Pekl." Mallow ayaa kalkt. Sutt'la serte el sktktan sonra hzla yryerek odadan kt. Sutt bekledi. Usulca parmaklarn aarak Mallow'un skt yerleri ovuturdu. Sonra omzunu silkerek belediye bakannn odasna girdi. Belediye bakan vizi-levhay kapatarak arkasna yasland. "Ee, ne diyorsun, Sutt?" Sekreter, "O iyi bir aktr olabilir," diye mrldanarak gzlerini ilerideki bir noktaya dikti. Ayn gnn akam Publis Manila, Jorane Sutt'un Nardin Binasnn yirmi birinci katndaki bekr dairesinde arabn yudumluyordu. Yal, ufak tefek bir adam olan Manlio, Vakfn iki byk grevini yerine getiriyordu. Belediye bakannn kabinesinde dileri bakanyd. Bundan baka, Vakf dnda btn gne sistemleri iin Tapnan Bapiskoposu, Kutsal Yiyecek Salaycs, Tapnaklarn Efendisiydi. Bunun dnda akl kartran tantanal birok unvan daha vard. Publis Manlio, "Ama anlalan oraya gitmeye raz etmisin," diyordu. "Bu da nemli bir nokta." Sutt, "Pek de nemli deil," diye cevap verdi. "Mallow'un oraya gitmesiyle elimize hemen bir e y geeceini sanma. Btn bunlar pek kaba bir strateji. nk iin sonunu grmemiz olanaksz. Biz imdi ipi usul usul salveriyoruz ve bunun ucunda bir yerde bir ilmek olduunu umuyoruz." "Doru. Mallow becerikli bir adamdr. Ya onu kolaylkla kandrmak mmkn olmazsa?" "Bu gze alnmas gereken bir tehlike. Eer biri vatana ihanet ediyorsa, bu yine becerikli insanlarn ii demektir. Eer byle bir ey yoksa o zaman da gerei renmek iin yine becerikli birine ihtiyacmz olacaktr. Sonra Mallow'u koruyacaz... Ah, kadehin boalm." "Artk istemem, teekkr ederim." Sutt kendi kadehini doldurdu. Berikinin endieli dncelerini sona erdirmesini sabrla bekledi. Bu dnceler kararszlkla sona erdi. Bapiskopos birden patlad. "Sutt, aklndan neler geiyor yine?" "Bunu sana syleyeceim, Manlio." Sekreterin ince dudaklar araland. "Yine bir Seldon krizinin iindeyiz." Manlio hayretle Sutt'a bakt. Sonra da usulca, "Nereden biliyorsun?" diye sordu. "Seldon Zaman Mahzeninde tekrar gzkt m?" "O kadarna hi gerek yok, dostum. Olaylar manta vurarak da bu sonuca eriebilirsin. Galaksi mparatorluu evreyi terk ettiinden ve bizi de bamzn aresine bakmamz iin yalnz braktndan beri, atom gc olan hibir dmanla karlamadk. imdi ilk kez byle bir gle kar karyayz. Bu olay tek bana bile ok anlaml. Ama bu bir tek olay da deil. Yetmi yldan daha uzun bir sreden beri ilk olarak ieride de ok nemli bir siyasal bunalma tank oluyoruz.

ve d krizlerin ayn zamana isabet etmesi bence durumu hi kuku gtrmeyecek bir ekilde aklyor." Manlio'nun gzleri ksld. "Hepsi bu kadarsa, hi de yeterli deil. imdiye dek iki Seldon kriziyle karlald. ki seferinde de Vakf yklma tehlikesi geirdi. O tehlike tekrar belirmedike hibir olay nc bir kriz saylmaz." Sutt asla sabrszlandn belli etmezdi. "O tehlike de yaklayor. Kriz balad an bunu en budala kii bile anlar. nsann devlete hizmet edebilmesi iin bu tehlikeyi daha oluum halindeyken sezmesi gerekir. Dinle Manlio, biz planlanm, tarihi bir yolda ilerliyoruz. Hari Seldon'un gelecekte olabilecek ihtimalleri hesapladn biliyoruz. leride bi r gn Galaksi mparatorluunu yeniden kuracamz biliyoruz. abalamann bin yl kadar sreceini biliyoruz. 8u srede baz belirli ve kesin krizlerle karlaacamz da biliyoruz... lk tehlikeli durumla Vakfn kuruluundan elli yl sonra karlald. kinci krizle ise bundan otuz yl sonra. O gnden sonra aradan hemen hemen yetmi be yl geti. Artk nc krizin vakti geldi, Manlio, vakti geldi." Manlio kararszca burnunu ovuturdu. "Sen bu krizi karlamak iin baz planlar yaptn, yle mi?" Sutt, "Evet," der gibi ban sallad. Manlio ekledi. "Ben de bu planda bir rol alacam, deil mi?" Sutt tekrar ban sallad. "Atom gc olan dtaki dmanla karlamadan nce, i ilerimizi bir dzene sokmalyz. Bu tccarlar..." "Ah!" Bapiskopos dikleti. Gzlerinde dikkatli bir ifade belirmiti. "Evet, yle. Bu tccarlar! Onlar ie yaryorlar. Ama fazla gller. Kontrol altna alnmalar da pek mmkn deil. Onlar baka dnyalardan gelme yabanclar. Din eitimi grmemiler. Baka ekilde yetitirilmiler. Bir yandan onlara bilgi salarken, te yandan da zerindeki en byk etkimizi kaybetmi oluyoruz." "Onlarn vatana ihanet ettiklerini kantlayabilirsek..." "Bunu kantlayabilirsek dorudan doruya harekete geeriz. Bu kolay ve yeterli olur. Fakat aslnda bunun da pek nemi yok. Eer tccarlar bize ihanet etmiyorlarsa bile toplumumuzda ne yapaca belli olmayan bir grup oluturuyorlar. Onlar bize balayan hibir ba da olamaz. Ne vatanseverlik, ne ayn atalardan gelmi olmak, hatta ne de dini huu. Onlarn dinle bir ilikisi olmayan liderliiyle, Mardin'in zamanndan beri bize kutsal gezegen gzyle bakan d vilayetler Vakfla ilikilerini kesebilirler." "Btn bunlar anlyorum, ama are... " "Seldon krizi dorua ulamadan bu duruma bir are bulunmas gerekiyor. Darda atom silhlar, ieride de honutsuzlukla kar karyaysak, bu sorunla baa kamayz belki de." Sutt elindeki bo kadehi masaya brakt. "Bunun, senin grevin olduu da belli bir ey." "Benim grevim mi?" "Bu ii ben yapamam. Ben bu greve tayinle geldim. Ynetim bakmndan da hibir yetkim yok." "Belediye bakan... " "mknsz! Belediye bakan sadece sorumluluklardan kama konusunda aba gsteriyor. Ama yeniden seilmeyi tehlikeye drebilecek yeni bir parti kurulduu takdirde, belediye bakan da kendisine yol gsterilmesine izin verebilir." "Ancak Sutt, ben de pratik politikay kavrayacak yetenek yok ki!" "in o yann sen bana brak. Kim bilir, Manlio? Salvor Hardin zamanndan beri bapiskoposlukla belediye bakanl ayn kiiye verilmedi. Ama imdi byle bir ey olabilir. Tabii iini gzelce baardn takdirde." Kentin dier ucunda Hober Mallow da bir randevuya gitmiti. Bu evin eyalar daha sadeydi. Hober Mallow karsndakinin uzun konumasn dikkatle dinledi. Sonra da ihtiyatla, "Evet Encmende Tccarlarn dorudan doruya temsil edilmeleri iin giritiin kampanyay duydum," dedi. "Ama neden beni setin, Twer?" Jaim Twer glmsedi. Kendisine sorulsun sorulmasn her zaman Vakfta dinle ilgili olmayan bir eitim gren ilk yabanc olduunu hatrlatrd. Twer, "Ben ne yaptm biliyorum," dedi. "Seninle geen yl nasl karlatmz hatrlyorsun, deil mi?" "Evet. Tccarlar toplantsnda karlatk." "Evet. Toplanty sen ynetiyordun. nce o krmz enseli adamlar iskemlelerine iviledin adeta. Son ra da hepsini etkiledin. Onlar her istediini yerine getirebilecekleri bir hale soktun. Ayrca Vakfa bal topluluklarla da ilikin iyi. G z kamatran bir insansn ya da hi olmazsa maceralara atlyorsun ve halk bunlar ilgiyle izliyor. Bu da ayn kapya kar." Mallow alayla, "ok gzel," dedi. "Fakat neden bu an setin?" "nk beklediimiz frsat imdi elimize geti. Eitim bakannn istifasn verdiini biliyor musun? Bu henz aklanmad, ama yaknda kamuoyuna bildirilecek." "Sen nasl rendin?"

"Bu... neyse, neyse, bunu brak imdi." Twer elini fkeyle sallad. "Durum byle. Eylem Partisi paralanyor. Biz Tccarlar iin eit haklar' meselesiyle onlar yerle bir edebiliriz. Daha dorusu demokrasinin salad haklardan sz ederek." Mallow arkasna yaslanarak kaln parmakl eline bakt. "Anlyorum... ok zgnm, Twer. Ancak gelecek hafta i iin buradan ayrlacam. Benim yerime bir bakasn bulman gerekecek." Twer ona hayretle bakakald. " iin mi? Nasl bir i iin?" "ok, ok gizli bir konu bu. Bugn belediye bakannn sekreteriyle konutum." "Ylan Sutt'la m?" Twer heyecanland. "Bir oyun bu. O aalk herif seni buradan uzaklatrmaya alyor, Mallow... " "Yava ol!" Mallow elini Twer'in skt yumruunun zerine koydu. "Hemen tepen atmasn. Eer bu bir oyunsa ileride bir gn Sutt'a hesap sormak iin buraya dnerim. Eer bir oyun deilse senin ylan Sutt avucumuza dm demektir. Beni dinle. Yaknda bir Seldon kriziyle karlalacak." Mallow, Twer'in bir tepki gstermesini bekledi. Am a adam sadece ona hayretle bakt. "Seldon krizi de nedir?" Bu nemli aklamann byle karlanmas Mallow'u fena halde fkelendirdi. Gen Tccar hiddetle, "Galaksi!" diye patlad. "Okula gittiin zaman ne lanet olasca eyler okudun sen? Byle aptalca soru sormaktaki amacn nedir?" Ondan yaa daha byk olan Twer'in kalar atld. "Eer meseleyi aklarsan... " Uzun bir sessizlik oldu. Sonra Mallow, "Aklayacam," diye mrldand. Kalarn atarak ar ar konumaya balad. "Galaksi mparatorluu snrlarda yklmaya ve evredeki gezegenler barbarla dnerek merkezle ilikilerini kesmeye baladklar zaman, Hari Seldon ve psikologlardan oluan grubu tam o karmaann ortasna bir koloni kurdular. Vakf yani. Bylece biz sanat, bilim, teknoloji konusunda adeta kulukaya yatacak ve sonunda da kinci mparatorluu kuracaktk." "Ah, evet, evet... " Tccar, "Szlerim bitmedi," dedi souk bir tavrla. "Vakfn gelecei o srada ok gelitirilmi olan psiko -tarih biliminin yardmyla planland. Koullar bir dizi kriz oluturacak ekilde ayarland. Bylece biz gelecekteki mparatorlua giden en ksa yola sapmak ve hzla ilerlemek zorunda kalacaktk. Her kriz, her Seldon krizi tarihimizdeki bir dnemi iaret ediyor. imdi de byle bir kriz noktasna yaklayoruz. nc krize." "Ah tabii!" Twer omzunu silkti. "Bunu hatrlamam gerekirdi. Ama ben okuldan kal ok oldu. Seninkinden ok daha uzun bir sre geti aradan." "Herhalde. Neyse, bunu bir yana brakalm. imdi nemli olan u: Beni tam bir kriz gelitii srada Terminus'tan gnderiyorlar. Kim bilir geri dndm zaman neler renmi olacam? Her yl Encmen seimleri de yaplyor." Twer ban kaldrd. "Bir ipucu mu yakaladn?" "Hayr." "Kesin bir plann var m?" Mallow, "Burada alveri iin uygun malze me var," diye yineledi. "Koreli iin 'bakir bir yer' diyebiliriz." Jaim Twer sabrszca ban kaldrarak elindeki ktlar bir kenara att. "Lanet olsun! Ne yapmak niyetindesin, Mallow? Tayfalar homurdanyor. Gemi subaylar endieli. Ben de dnyorum." "Dnyor musun? Neyi dnyorsun?" * "Bu durumu. Seni... Sen ne yapyorsun?" "Bekliyorum." Orta yal tccar sylenmeye balad. Kpkrmz kesilmiti. "Bu ii krcesine yapyorsun, Mallow," diye homurdand. "Bu alann etrafnda nbetiler bekliyor. Yukarda da gemiler dolayor. Ya bizi havaya uurmaya hazrlanyorlarsa?" "Bunu yapmak iin bir hafta beklemezlerdi." "Belki de takviye glerini bekliyorlar." Twer'in kurnaz bakl gzlerinde sert bir ifade vard. Mallow bir koltua oturdu. "Evet, bunu ben de dndm. Bylece ortaya gzel bir sorun kyor. Bir, buraya bamz derde girmeden eritik. Ama bu nemli olmayabilir. Sonuta geen yzden fazla gemide sadece kaybolmu. Yani yzde dk. Fakat bu, Korelllilerin atom gcne sahip gemilerinin saylarnn az olduu anlamna da gelebilir. Bu yzden saylar artmadka bu gerei belli etmekten kanyorlar. te yandan da bu Korell'lilerde hi atom gc olmad anlamna da gelebilir ya da atom silahlar var ve bir ey bildiimizden korktuklar iin bu gerei gizlemeye alyorlar. Farkna varmadan snr aan, hafif silahl bir tccar gemisini korsanlkla yakalamak kolay bir eydir. Vakfn gerekli belgeleri olan bir elisine saldrmak buna benzemez. Elinin kalkp Korell'e gelmesi, Vakfn kukularn aya baladnn bir iareti de olabilir. Bundan baka..." "Bir dakika Mallow, bir dakika!" Twer ellerini kaldrd. "Bu kelime selinde neredeyse boulacam. Aradaki eyleri brak da sonuca gel | > "Aradaki ayrntlar bilmem gerekiyor, Twer. Yoksa hibir eyi anlayamazsn. ki taraf da bekliyor. Korell'liler de, biz de. Korell'liler burada ne yaptmz bilmiyorlar. Ben de onlarn

neleri olduunu bilmiyorum. Ama ben daha zayf durumdaym. nk ben bir tek kiiyim. Karmdaysa bir gezegen dolusu insan var. stelik onlarn atom silahlar da olabilir. Fakat ben zayflk gsteremem, nk bu bana pahalya mal olur. Durum tehlikeli tabii. Belki de bizi gerekten havaya uurmaya hazrlanyorlar. Ama biz bunu zaten bandan beri biliyoruz. Baka ne yapabiliriz ki?" "Bilmem ki... Bu da nesi?" Mallow sabrla ban kaldrd ve alcy at. Vizi-levhada nbeti gemi subaynn sert hatl yz belirdi. "Evet?" Subay, "zr dilerim, efendim," dedi. Mrettebat Vakftan bir misyonerin gemiye girmesine izin vermi. " "Ne? Ne?" Mallow mosmor kesildi. "Bir misyoner, efendim. Onun hemen hastaneye kaldrlmas gerekiyor..." "Bu hata yznden sadece o deil, baka ok kimse hastaneye kaldrlacak. Herkesin sava yerlerine gemelerini emret." Mrettebat salonu hemen hemen botu. Emirden be dakika sonra nbeti bitmi olan tayfalar bile silahlarnn bana gemilerdi. evrenin yldzlar aras boluklarndaki anari dolu blgelerde en nemli yetenek, hzl davranabilmeyi yaarmakt. Bir ticaret gemisinin mrettebat da en ok hz bakanndan stnd. . Mallow ar ar salona girdi. Misyoneri tepeden trnaa kadar, hatta etrafnda dolaarak uzun uzun szd. Sonra baklar Subay Tinter'e kayd. Gen adam endieyle yana ekildi. Mallow nbeti subayna da bir gz att. Subay ifadesiz bir yzle hi kmldamadan Tinter'in yannda duruyordu. Tccar, Twer'e dnerek dnceli bir tavrla durdu. "Pekl... Subaylar usulca buraya topla. Koordinatrler ve yrnge uzmanlar dndakileri. Mrettebat ikinci bir emre kadar yerlerinden a yrlmayacak." Ondan sonraki be dakika ierisinde Mallow tuvaletlerin kaplarn tekmeleyerek at, barn arkasna bakt, kaln caml lumbozlarn perdelerini kapatt. Yarm dakika iin salondan kt. Tekrar dnd zaman dalgn dalgn bir ark mrldany ordu. Mrettebat salona girdi. Pelerinde de Twer vard. Adam kapy sessizce kapatt. Mallow, "imdi," dedi. "nce unu renelim. Bu adam benim iznim olmadan gemiye kim ald?" Nbeti subay ne doru bir adm att. Tayfalar gzlerini Mallow'dan kard lar. Nbeti subay, "zr dilerim, efendim," dedi. "Bu belirli bir kimsenin ii deil. Bu i hep birlikte anlalarak yapld. Sonuta misyoner bizden biriydi. Buradaki o yabanclar..." Mallow adamn szn kesti. "Sana hak veriyor, duygularn anlyorum. Bu adamlar senin emrinde miydiler?" "Evet, efendim." ay sona erdii zaman hepsi de kamaralarna kapar. Tam bir hafta. Seni de btn kontrol grevlerinden alyorum. Yine bir hafta iin. Anlald m?" Nbeti subaynn yzndeki ifade hi deimedi, ama omuzlar hafife dt. abucak, "Evet, efendim," dedi. "Gidebilirsin. Silahnn bana ge." Kap nbetisi subaynn arkasndan kapanrken dierleri hep bir azdan konumaya baladlar. Twer atld. Onlar neden cezalandryorsun, Mallow? Korelli'lerin yakaladklar misyonerleri ldrdklerini biliyorsun." "Emirlerime aykr davranlmas bile kendi bana kt bir ey. Lehte ne kadar ayrnt olursa olsun bu byle. Ben iznim olmadan gemiye kimsenin girip kamayacan syledim." Tinter isyanla, "Yedi gn hibir ey yapmadk," diye mrldand. "Disiplin bu ekilde salanamaz." Mallow buz gibi bir sesle, "Ben salayabilirim," dedi. "Normal koullarda disiplin salanmasnn vlecek bir yan yoktur. Ben lm tehlikesi karsnda disiplinli olunmasn isterim. Yoksa hibir ie yaramaz. Nerede o misyoner? Onu karma getirin." Tccar bir koltua oturdu. Krmz pelerinli misyoneri dikkatle ne doru getirdiler. "Adn nedir, saygdeer peder?" "Efendim?" Krmz cppeli adam hzla, btn vcuduyla Mallow'a doru dnd. rilemi gzleri bo bo bakyordu. Bir aka rmt. Balangtan beri ne konumu, ne de Mallow'un bildii kadaryla yerinden kmldamt. "Saygdeer peder, adn nedir?" Misyoner birden heyecanla canland. Kollarn herkesi kucaklayacakm gibi at. "Olum... ocuklarm. Daima Galaksi Ruhunun koruyucu elleri olarak kalmanz dilerim." Twer ne doru bir adm att. Gzlerinde endieli bir ifade vard. Sesi bouklamt. "Bu adam hasta. Biri onu gtrp yatrsn. Mallow ona yatmasn emret. Bir doktor da art. Fena yaralanm..." Mallow kaln kolunu uzatarak Twer'i geri itti.' "ime karma, Twer. Yoksa seni odadan attrrm. Adn nedir, saygdeer peder." Misyoner birdenbire sanki ona yalvaryormu gibi ellerini birbirine kenetledi. "Siz aydnla erimi insanlarsnz. Beni

dinsizlerden koruyun." Artk telal telal konuuyordu. "Peimi brakmayan ve cinayetleriyle Galaksi Ruhunu yaralamak isteyen bu kara kalpli hayvanlarn elinden beni kurtarn. Ben Anacreon dnyalarndan Jord Parma'ym. Vakfta eitildim. Vakfn kendisinde, evlatlarm. Ben Ruhun btn esrarlar retilmi olan bir rahibiyim. imden bir ses beni ard iin kalkp buraya geldim." Kesik kesik soluyordu. "Ruhlar aydnlanmam insanlarn elinde strap ektim. Siz Ruhun ocuklarsnz. Ruh adna beni o dinsizlerden koruyun." Birden acil durumlarda kullanlan alarm aygtnn madeni, tiz sesi ykselerek rahibin szlerini kesti. "Dman birlikleri grld! Talimat bekliyoruz." Btn gzler aygta dikildi. Mallow hiddetle kfretti. Sonra dmeyi "konuma" noktasna doru evirerek, "Nbeti srdrn," dedi. "Hepsi bu kadar." Aygt kapatt. Sonra ayaa kalkarak lumboza gitti. Perdeler bir dokunuuyla hrdayarak yanlara doru aldlar. Tccar hiddetle dar bakt. Dman birlikleri! Darda bir Koreli gruhu toplanmt. Birka bin kii vard orada. Kalabalk ayaktakm hava limanna bir utan bir uca dolumutu. Magnezyum mealelerinin souk ve sert nda ndekilerin ar ar yaklatklar grlyordu. "Tinler!" Tccar dnmedi, ama ensesi kpkrmz kesilmiti. "D mikrofonu altr ve bu gruha ne istediklerini sor. Aralarnda yasalarn bir temsilcisinin bulunup bulunmadn sor. Ne bir sz ver, ne de onlar tehdit et. Yoksa seni ldrrm!" Tinter dnerek salondan kt. Mallow kaba bir elin omzunu kavradn hissetti. Elinin tersiyle bunu itti. Yanna sokulan Twer'di. Adam, Tccarn kulana fkeden sla dnen bir sesle, "Mallow, bu adam korumalsn," diye fsldad. "Yoksa mertliini de, erefini de ayaklar altna alm olursun. O Vakftan ve bir rahip. u dardaki vahiler... Ne dediimi duyuyor musun?" "Duyuyorum, Twer!" Mallow'un sesi ok sertti. "Benim burada yapmam gereken birok i var. Bunlar bir misyoneri korumaktan daha nemli. Ben, uygun bulduumu yapacam. Seldon ve Galaksi adna yemin ediyorum! Beni engellemeye kalkrsan, o pis grtlan paralarm! Beni engellemeye kalkma, Twer, yoksa bu senin sonun olur." Mallow dnerek salonda ilerledi. "Sen! Peder Parma! Anlamalara gre, Vakf misyonerlerinin Koreli topraklarna girmesinin yasak olduunu biliyor musun?" Misyoner titriyordu. "Ben sadece Ruhun gsterdii yere girebilirim, olum. Ruhlar kara insanlar reddediyorlar. Bu da onlarn yardma ihtiyalar olduunun en byk kant saylmaz m?" "Bunun konumuzla bir ilgisi yok, sayn peder. Sen bir Vakf, hem de Koreli yasalarna kar geldin. Kalk p buraya gelmekle bir su iledin. Yasalar karsnda seni koruyamam." Misyoner tekrar ellerini kaldrd. O eski aknl kaybolmutu. Geminin d balant sistemi almaya balamt. Bundan crlak bir ses ykseliyor, dardaki gruhun fkeli cevaplar da zaman zaman hafife duyuluyordu. Misyoner, "Onlar duyuyor musun?" diye bard. "Neden bana yasalardan sz ediyorsun? nsanlarn yaptklar yasalardan! Onlardan daha yksek yasalar var. Galaksi Ruhu, 'Hemcinslerine zarar verilirken bir kenarda sakin sakin durmayacaksn,' diye emretmedi mi? 'Alakgnll ve korumasz insanlara nasl davranrsan, sana kar da yle davranlacak,' demedi mi? Silahlarn yok mu? Bu gemi senin deil mi? Vakf seni desteklemiyor mu? Yukarda ve etrafnda evreni yneten Ruh bulunmuyor mu?" Parma soluk almak iin durdu. Sonra Uzak Yldz'n darda yanklanan sesi kesildi. Derken Subay Tinter ieri girdi. ok endieli olduu belliydi. Mallow ksaca, "Konu," dedi. "Jord Parma'y onlara teslim etmemizi istiyorlar, efendim." "Onu vermediimiz takdirde?" "eitli tehditler savuruyorlar, efendim. Szlerini anlamak pek mmkn deil. ok kalabalklar, ldrm gibi bir h alleri var. lerinden biri bu blgeyi ynettiini ve polis yetkilisi olduunu iddia ediyor. Ama dierlerinin ona istediklerini yaptracaklar belli." Mallow omzunu silkti. "Onlarn istediklerini yapsn yapmasn, yasalar o temsil ediyor. Onlara bu ynetic i, polis ya da neyin nesiyse o adamn yalnz bana gemiye yaklamasn syle. O zaman Peder Jord Parma'y kendisine vereceimizi bildir." Twer yumruklarn skarak, "Bunu yapamazsn!" diye Mallow'un zerine yrd. Mallow'un elinde birdenbire bir tabanca belirdi. Gen Tccar sert bir sesle, "Ben itaatsizliin ne olduunu bilmiyorum," dedi. "imdiye dek byle bir

eyle hi karlamadm. Ancak burada bana bunun ne olduunu retebilecein! dnen birisi varsa, o zaman ben de kendisine byle durumlarda hangi areye bavurduumu gsteririm." Tabancay ar ar evirerek Twer'e nian ald. Orta yal, eski Tccar kendisini zorlayarak yumruklarn gevetti ve ellerini indirdi. Yzndeki gergin ifade de kayboldu. Burnundan hrtl hrtl soluk alyordu. Tinter salondan kt. Be dakika sonra elimsiz bir adam kalabaln arasndan kt. Ar ar, duraklaya duraklaya gemiye yaklat. Korku ve endieyle titredii belliydi. Adam iki kez geri dnecek oldu. Her iki seferinde de gruh denilen ok bal ejderhann tehditleri yznden gemiye doru yaklamak zorunda kald. Mallow tabancasyla iaret etti. "Pekl... Grun, Upshur, misyoneri dar karn." Misyoner tiz bir lk att. Kollarn havaya kaldrarak kaskat parmaklarn at. Geni yenleri aaya doru kayarken sska, damarl kollar ortaya kt. Bir an hafif bir lt grlp kayboldu. Mallow gzlerini krptrd ve tekrar iaret etti. Rahip iki tayfann elinden kurtulmaya alrken avaz avaz bard. "Hemcinsini ktle ve lme terkeden bir h aine lanet olsun! Aciz bir insann yalvarn duymayan o kulaklar sarlasn' Safl grmeyen gzler kr olsun. Karanlklarla dostluk eden bu ruh sonsuza dek kararsn..." Twer avularn kulaklarna skca bastrd. Mallow tabancasnn emniyetini kapayarak mahfazasna soktu. Kelimelere basa basa, "Daln," diye emretti. "Yerlerinizi aln. Kalabalk daldktan sonra da alt saat nbette bekleyeceksiniz. Ondan sonra da her savunma noktasnda ikier ikier bulunulacak. Bu krk sekiz saat srdrlecek. Ondan sonra tekrar emir vereceim. Twer, sen benimle gel." Mallow'un zel dairesine gittiler. Tccar bir koltuu iaret etti. Orta yal adam koltua kt. Tknaz vcudu zayflayp bzlm gibiydi. Mallow ban eerek onu alayl baklarla szd. "Twer, beni d krklna urattn. yllk siyaset hayat sana tccarlk gnlerinde edindiin alkanlklar unutturmu anlalan. Unutma, ben Vakftayken bir demokrat saylabilirim. Ama bir gemi istediim ekilde ancak despota ynetilebilir. imdiye dek adamlarma silah ekmek zorunda hi kalmadm. Eer sen haddi amasaydn, bugn de buna gerek kalmazd. Twer senin resmi bir grevin yok. Seni ben davet ettiim iin bu gemidesin. Sana her zaman nezaketle davranacam. Ancak yalnzken. Bundan sonra adamlarmn nnde bana, 'Mallow,' deil, 'Siz, efendim,' diye hitap edeceksin. Ben bir emir verdiim zaman nc snf bir miodan daha abuk hareket edeceksin. Yoksa seni ben daha da hzl bir ekilde ortadan kaldrrm. Anlald m?" Az kurumu olan Twer yutkunmaya alt. Sonra da istemeye istemeye, "zr dilerim," diye mrldand. "Bunu kabul ediyorum. El skalm m?" Twer'in eli, Mallow'un iri avucunda kayboldu. Sonra orta yal, eski Tccar, "Ben iyiniyetle davrandm," diye aklad. "Bir insan lin edilmeye gndermek ok zor bir ey. O rkek polis grevlisi misyoneri kurtaramaz. Bir cinayet bu." "Bu benim elimde olan bir ey deil. Ama akas olay burnuma pek kt koktu. Durumu fark etmedin mi?" "Neyi fark edecektim?" "Bu uzay liman kentin dnda, tenha bir blgenin ortasnda. Birdenbire bir misyoner kayor. Ama nereden? Misyoner buraya kouyor. Niin? Bu bir rastlant m? Sonra mthi bir kalabalk toplanyor. O binlerce kii nereden kp geliyor? Byke bir kent bile buradan en aa yz elli kilometre tede. Ama gruh yarm saat ierisinde uzay limanna doluveriyor. Nasl oluyor bu?" Twer tekrarlad. "Nasl?" "Eh, misyoneri buraya getirip yem grevini yapmas iin salvermi olabilirler. Dostumuz Peder Parma'nn akl pek karkt. Burada bulunduu srede de sanki kendisini pek toplayamad." Twer ac ac, "Onu itip kakmlar," diye mrldand. "Belki! Ama belki de Korell'liler valyece davranmaya, misyoneri bir budala gibi korumaya kalkacamz umuyorlard. Rahip buraya gelmekle Koreli ve Vakf yasalarn inemiti. Onu geri vermeye yanamadm takdirde Korell'le kar sava am saylacaktm. Vakf da bizi savunmak iin hukuki bir yol bulamayacakt." "Bu... bu pek uzak bir olaslk." Hoparlrden crlak bir ses ykselerek Mallow'un arkadana cevap vermesini engelledi. "Resmi bir mesaj aldk, efendim." "Onu hemen verin." Aygtn altndaki yarkta bir krt oldu ve parlak bir silindir belirdi. Mallow bunu aarak iindeki gm iirilmi kd alp ba ve iaret parmaklaryla yoklad. "Bakentten dorudan doruya gnderilmi. Bu Komdor'un kendi zel kd."

Tccar mesaj abucak okuduktan sonra hafif bir kahkaha att. "Demek akladm pek uzak bir olaslkt ha?" Kd Twer'e atarak ekledi. "Misyoneri teslim ettikten yarm saat sonra pek nazik bir davetiye alyoruz. Muhteem Komdor'un huzuruna kacaz. Hem de daha nce tam yedi gn bekledikten sonra. Bence bir snav getik biz." Komdor Asper kendi iddiasna gre halktan biriydi. Adamn ba kabakt; ensesinde kalm olan kr salar canszca omuzlarna dyordu. Gmlei kirliydi ve Komdor konuurken burnunu ekip duruyordu. Komdor Asper, "Biz gsteriten holanmayz, Tccar Mallow," dedi. "Sahte gsterileri sevmeyiz. Ben sadece bu lkenin bir numaral vatandaym, ite o kadar. Zaten Komdor da bu anlama geliyor ve beni m baka bir unvanm yok." Btn bunlar pek houna gidiyormu gibi bir hali vard. "Hatta ben bunun Korell'le lkeniz arasndaki en gl balardan biri olduunu dnyorum. Anladma gre, sizin halknz da bizimkiler gibi cumhuriyetin nimetlerinden yararlanyormu." Mallow iin iin iki lke arasnda hibir benzerlik olmadn tekrarlayarak ciddi ciddi, "ok doru, Komdor," dedi. "Hkmetlerimiz arasndaki bar ve dostluun devam iin pek gl bir neden bu bence." "Bar! Ah!" Komdor romantik tavrlarla yzn buruturup krtrrken seyrek krl sakal titreti. "evrede bar idealine benim kadar deer veren hi kimse olamaz. Saygdeer babamn yerine devlet bakanlna seildiimden beri barn hibir zaman bozulmadn drstlkle syleyebilirim. Belki bunu aklamamam gerekir, ama...." Usulca ksrd. "Bana uyruklarmn, daha dorusu benimle eit olan vatandalarmn bir isim taktn sylediler. Halk beni 'ok Sevilen Asper' diye aryormu." Mallow baklarn bakml bahede dolatrd. Belki de ok ldrc olduklar anlalan garip biimli silahlar kuanm olan o uzun boylu adamlar kelerde srf kendisine kar bir nlem olarak bekliyorlard. Mallow bunu normal bulacakt. Ama sarayn etrafn saran elik putreli, yksek duvarlarn yakn bir zamanda salamlatrlm olduu da anlalyordu. Bu 'ok Sevilen Asper'e yakmayacak bir iti. Mallow, "O halde sizinle grmem gerektii iin gerekten ok anslym, Komdor," dedi. "Bu blgede aydn bir y neticileri olmayan dnyalardaki despotlar ve hkmdarlarda genellikle bir bakann ok sevilmesini salayacak zellikler yok." "rnein?" Komdor'un sesi ihtiyatlyd. "rnein, onlar halkn karlaryla yakndan ilgilenmiyorlar. Ama te yandan, siz durumu anlayacaksnz." Mallow 'la Komdor bahede ar ar ilerlerken, Asper gzlerini akl dklm yola dikti. Ellerini arkasnda kavuturmu, ovuturup duruyordu Tccar nazik nazik konumasna devam etti. "Bugne dek lkelerimiz arasndaki ticaret hkmetinizin tccarlarmz konusunda koyduu kstlamalar yznden zarar grd. Herhalde sz de oktan ben sonsuz ticaretin... " Komdor mrldand. "Serbest ticaret." "Serbest ticaret, olsun. Bu durumun dzelmesinin iki taraf iin de yararl olacann herhalde farkndasnz. Sizde bizim istediimiz baz eyler var. Bizde de size gereken eyler. Zenginliin artmas iin alveri yaplmas yetecek. Sizin gibi aydn bir yneticiye, ulusun dostu olan bir bakana, hatta halktan birine bu konunun uzun uzun anlatlmasna hi ihtiya yok. Byle bir eye kalkarak zeknza hakaret edecek deilim." "Doru. Ben de bu durumun farkndaym. Ama ne yapabilirim ki?" Asper'in sesi ikyet dolu bir szlanma halini ald. "Vakflar daima mantkszca davrandlar. Ben ekonomimizin kaldraca oranda ticaret yaplmasna taraftarm. Fakat sizin koullarnz da kabul edemem. Sonuta bu gezegenin tek efendisi deilim." Sesi ykseldi. "Ben sadece kamunun bir hizmetkrym. Halkm srmal krmz ssleri olan bir ticareti kabul edemez." Mallow dikleti. "Dinin zorla kabul ettirilmesinden mi sz ediyorsunuz?" "Daima byle olmad m? Askone'un yirmi yl nceki durumunu herhalde hatrlyorsunuz. nce onlara sizin mallarnzdan bazlar satld. Sonra Vakftlar aygtlarn uygun ekilde ilemesi iin misyonerliin serbest braklmasn istediler. Salk Tapnaklar kurulmasn talep ettiler. Sonra dini okullar ald. Din grevlilerinin zerklikleri ve baz haklar kabul edildi. Sonunda ne oldu? Askone imdi Vakf Sisteminin bir yesi ve Byk Efendi i amarlarnn bile kendisine ait olduunu iddia edebilecek durumda deil. Ah, hayr! Ah, hayr! zgr insanlarn gururu byle bir eye gelemez." Mallow atld. "Ben bu saydklarnzdan hibirini teklif etmiyorum ki!" "yle mi?" "yle ya! Ben birinci snf bir Tccarm. Benim dinim para. Misyonerlerin btn o mistik hokkabazlklar beni sinirlendiriyor. Onlara katlanmay reddetmenizse beni sevindiriyor. Bylece sizin tam bana gre bir insan olduunuzu anlyorum." Komdor tiz bir sesle, kesik kesik gld. "ok gzel sylediniz! Vakf imdiye dek sizin gibi yetenekli birini

gndermeliydi." Elini dosta bir tavrla Tccarn geni omzuna koydu. "Ama siz bana durumun sadece yarsn anlattnz. Yani sadece bityenii olmayan yanlarn. imdi de bityeniini aklayn bakalm." "Bu iin iinde sadece bir i var, Komdor. Korkarm mthi bir servetiniz olacak." Asper burnunu ekti. "Sahi mi? Fakat ben serveti ne yapaym? Gerek servet insann halknn ona duyduu sevgidir. Ben de buna sahibim." "Her ikisi de sizin olabilir. Ne demiler, bir elle altn toplarken dieriyle de birini okamak mmkndr." "Ah, bu doru olsayd gerekten de ilgimi uyandrrd, delikanl. Bunu nasl baaracaz?" "Ah, bu birka yoldan salanabilir. in zor yan bunlardan birini seebilmekte. imdi... Szgelii, lk s eyalar. una bir bakn... Mallow i ceplerinin birinden usulca parlak bir madenden yaplm, yass bir zincir kard. "Evet, szgelii bu." "O nedir?" "Bunun ne olduunu gstererek anlatabilirim. Biz kz arabilir misiniz? Herhangi bir gen kz olabilir. Ah, evet, bir de bir boy aynas gerekiyor." "Hm... O halde ieri girelim." Komdor oturduu yerden, "Evim," diye sz ediyordu. Ama herhalde halk buraya "Saray" adn takmt. Mallow'un ayrntlara kanmayan gzleri Tccara burasnn bir kaleden farksz olduunu aklad. Saray kente bakan bir tepenin zerine yaplmt. Duvarlar kalnd ve tahkim edilmiti. Giri yollarnda nbetiler bekliyor, yapl tarz da burasnn savunmaya elverili bir yer olduunu belirtiy ordu. Mallow, tam ok Sevilen Asper'e gre bir "ev" diye dnd. Gen bir kz karlarnda durdu ve yerlere kadar eilerek Komdor'u selamlad. Komdor, "Bu Komdora'nn hizmetkrlarndan biri," diye aklad. "inize yarar m?" "Hem de ok." Mallow zinciri kzn beline takarak gerilerken Komdor onu dikkatle seyretti. Sonra da burnunu ekerek, "Ee?" dedi. "Hepsi bu kadar m?" "Perdeleri kapatr msnz, Komdor? Kkhanm tokann hemen yannda ufak bir knt olacak. Ltfen onu yukarya doru kaldrn. Haydi, yapn bunu. Size bir ey olacak deil." Kz istenileni yapt. Sonra soluunu tutarak ellerine bakt. Sonunda, "Ah..." diye inledi. , Kzn belinden yukarsn uuk tonda, rengi sk sk deien, durmadan hareket eden bir k sarmt. Bu, kzn bann yukarsnda toplanyor ve sv ateten bir ta halini alyordu. Sanki biri kuzey klarn gkyznden alm ve bunlar bir pelerin haline sokmutu. Kz aynaya yaklaarak hayaline bylenmi gibi bakt. Mallow ona donuk akllardan yaplm bir gerdanl uzatt. "unu da aln. Boynunuza takn." Gen kz, Tccarn bu isteini yerine getirdi. Ikl alana giren her akl birer alev halini ald. Krmz ve altnms alevler titreerek ykseliyorlard. Mallow sarayl kza, "Buna ne diyorsunuz?" diye sordu. Kz cevap vermedi, ama gzlerinde hayranlk dolu bir ifade vard. Komdor iaret etti. Kz da istemeye istemeye kemerdeki knty aaya itti. Iklar birdenbire kayboldu. Hizmetkr da o ahane sslerin anlaryla odadan kt. Mallow, "Bunlar sizin, Komdor," dedi. "Komdora'ya vermeniz iin. Bunlar Vakfn gnderdii ufak armaanlar sayn." "Hm..." Asper sanki arlklarn hesaplyormu gibi bir tavrla kemerle gerdanl ellerinde tartt. "Bu i nasl baarlyor?" Mallow omzunu silkti. "Bu bizim teknisyenlerin cevaplayabilecei bir soru. Ama bunlar rahiplerin yardm olmadan... dikkat edin, rahiplerin yardm olmadan, diyorum... da alacak ve ldayacaklar." "Eh, bunlar kadnca ssler. nsan bunlar ne yapar? Byle eyler para getirir mi ki?" "Balolar, resepsiyonlar, ziyafetler dzenleniyor, deil mi?" "Evet, tabii." "Kadnlarn bu tr ziynet eyalarna ne kadar para vereceklerini biliyor musunuz? En aa on bin kredi." Komdor fena halde sarsld. "Ya!" "Bu kemerin g nitesi alt aydan fazla dayanmayaca iin bunun yenilenmesi gerekecek. imdi bunlardan istediiniz kadarn bin kredi karl dvme demire satabilirim. Bylece yzde dokuz yz kr edersiniz." Komdor sakaln yoluyordu neredeyse. Aklndan mthi hesaplar yapt belliydi. "Galaksi! Yal, zengin kadnlar bu ssler iin birbiriyle yar edeceklerdir. Sayy az tutacak ve hepsini de ak artrmayla satacam. Tabii bu ie ahsen kartm onlarn bilmesi doru olmaz..." Mallow, "sterseniz sahte irketlerin nasl altn size aklayabiliriz," dedi. "Sonra... rnein btn ev ara ve gerelerini ele alalm. En sert eti iki dakikada kzartp yumuatan portatif ocaklarmz var. Bilenmesi gerekmeyen

baklarmz da. Kk bir dolaba yerletirilecek ve tmyle otomatik olarak alacak tam bir amarhanemiz olduunu da syleyeyim. Bulak makineleri... Yer silicileri, eya cilalayclar, tozu yutucular, klandrma ara gereleri . Ah, aklnza gelen her ey! Bunlar halkn almasn saladnz takdirde size duyulan sevgi de daha artar . Bunu bir dnn. Bunlar hkmetin tekelinde olduu ve yzde dokuz yz krla satld takdirde elinize geecek... ey... paray dnn. Bu ara ve gereler halknz iin verdikleri paradan kat kat deerli olacaklar. Onlarn btn bunlar kaa aldnz bilmeleri de art deil. unu da unutmayn: Bu ara ve gerelerin rahipler tarafndan kontrol edilmelerine gerek yok. Herkes mutlu olacak." "Galiba sizin dnzda. Btn bu alveri srasnda sizin elinize ne geecek?" "Vakf yasalarna gre her Tccarn eline geen miktar. Yani ben ve adamlarm kazandmz paran n yarsn alacaz. Siz satmak istediim her eyi aln. ikimiz de bundan kazanl karz. ok kazanl hem de." Komdor pek zevkli eyler dnmeye balamt. "Bu ara ve gerelere kar ne istiyordunuz? Demir mi?" "Evet, demir, kmr ve boroksit. Ayrca ttn, biber, magnezyum ve sert tahta. Bunlardan sizde bol bol da var." "yi bir alverie benziyor bu!" "Ben de ayn fikirdeyim. Ha, aklma bir ey daha geldi, Komdor. Btn fabrikalarnz daki aletleri d e yenileyebilirim!" "Efendim? Nasl olacak bu?" "rnek olarak elik fabrikalarnz alalm. Bende kck aletler var. Bunlar elik ilerinde kullanlyorlar. O aletlerden yararlandnz takdirde retim masraflarnz eskisinin yzde birine iner. Fiyatlar yarya indirirsiniz o zaman. Ama reticilerin kazanlarn paylar ve yine de ok krl karsnz. Bir gsteri yapmama izin verdiiniz takdirde bunu size daha iyi anlatabilirim. Bu kentte bir elik fabrikas var m? Bu gsteri fazla uzun srmez." "Bunu salayabiliriz, Tccar Mallow. Ama yarn, yarn. Bu gece bizimle yemek yer misiniz?" Mallow, "Adamlarm... " diye balad. Komdor cmerte, "Onlar da gelsinler," dedi. "lkelerimizin dosta birlemelerinin bir simgesi olur bu. Biz de sizinl e yine dosta konuma frsatn bulmu oluruz. Ama bir tek eyi unutmayn..." Asper'in yz uzad ve sertleti. "e dini kartrmak yok. Btn bunlarn misyonerlerin lkeme girmeleri iin ilk adm olduunu da sanmayn." Mallow hafif bir alayla, "Komdor," diye cevap verdi. "Bana inann. Din benim kazancm yarya indirir." "Eh, o halde imdilik bu kadar yeter. Adamlarm sizi geminize gtrecekler." Komdora kocasndan ok daha genti. Uuk renkli yz souk ifadeliydi. Siyah salarn dzgnce ve skca ar kaya doru taramt. Aksi aksi, "Konuman bitti mi, zarif ve soylu kocacm?" diye sylendi. "Artk istersem baheye bile kabilirim, deil mi?" Komdor uysalca, "Melodrama hi gerek yok, Licia, hayatm," dedi. "O gen adam bu akam yemee gelecek. Onunla istediin kadar gevezelik edebilirsin. Hatta btn sylediklerimi dinleyerek elenebilirsin de. Sarayda onun adamlarna da yer hazrlanmas gerekiyor. Saylarnn az olmasn dilerim." "Ah, onlarn domuz yemee merakl adamlar olduklarndan eminim. Herhalde hayvann bir budunu mideye indiriyor ve zerine de kova kova arap iiyorlar. Ziyafetten sonra yaptn masraf hesaplayacak ve tam iki gece inim inim inleyeceksin." "ey, belki de inlemeyeceim. Benim hakkmda btn dndklerine karn ziyafetin fevkalade zengin olmasn istiyorum." "Oh, anlyorum." Komdora kocasna onu aa grdn belirten bir tavrla bakt. "O barbarlarla pek dostsun bakyorum. Belki de bu yzden o yabancyla yaptn grmeye katlmam istemedin. Belki de o iren adaml a babam aleyhinde bir komplo kuruyorsun." "Ne mnasebet!" "Ah, bu szlerine inanacam sanyorsun, deil mi? Ben zavall bir kadnm. Beni siyaset uruna feda ettiler, iren bir evlilik yapmaya zorladlar. Kendi dnyamdaki kmaz sokaklarda ya da mezbele lerde daha uygun bir erkek bulabilirdim." "Eh, o halde beni iyi dinle. Belki de kendi dnyana dnmek houna gider. Ama senden hatra olarak en iyi tandm organn, yani u dilini kesip alabilirim. Ve..." Komdor dnceli bir tavrla ban yana edi. "Gzelliini mkemmel bir hale sokmak iin kulaklarn ve burnunun ucunu kesmem de iyi olur." "Buna cret edemezsin, seni kk fino kpei seni! Babam senin bu oyuncak lkeni parampara edip, meteor tozu haline sokar. Hatta ona bu barbarlarla dost olduunu haber verdiim takdirde bunu hemen de yapabilir." "Hm... Tehditler savurmana hi gerek yok. Bu gece o yabancy sorguya ekmekte serbestsin. O arada u durmadan

sallanan dilini de tutmaya al." "Bana emrediyorsun yle mi?" "Haydi haydi, unlar al ve sus." Komdor zinciri karsnn beline, gerdanl da boynuna takt. Sonra knty yukarya doru iterek geri ekildi. Komdora soluunu tutarak ellerini uzatt. Gerdanla usulca dokundu ve inledi. Komdora memnun memnun ellerini ovuturdu. "Bunlar bu gece takabilirsin... ve sana bakalarn da alacam. imdi sesini kes." Derken Komdora sesini kesti. Jaim Twer skntl skntl kmldanarak ayaklarn yere srd. "Suratn neden asld?" Derin dncelere dalm olan Hober Mallow ban kaldrd. "Suratm ask m? yle bir niyetim yoktu." "Dn bir ey oldu sanrm. Yani o ziyafet dnda." Twer bir an durdu, sonra da ani bir kesinlikle ekledi. "Bamz dertte deil mi, Mallow?" "Dertte mi? Hayr. Tersine. Her istediim abucak oluyor. rnein, o elik fabrikasna ok kolaylkla gireceiz." "Bir tuzaktan m kukulanyorsun?" "Ah, Seldon akna! Melodram brak imdi." Mallow sabrszln yenmeye alarak daha sakin bir tavrla ekledi. "Fabrikaya girmemizi itirazsz kabul etmelerinden, orada grlecek bir ey olmad anlalyor." Twer dnceli dnceli mrldand. "Atom gc ha? Beni dinle. Burada, Korell'de ekonominin atom gcne dayandn gsteren hibir ey yok. Atom gc retme gibi ana bir teknolojinin her ey zerinde yapaca yaygn etkinin izlerini gizlemek son derecede zor bir eydir." "Ama bu teknoloji yeni balyorsa ve sava ekonomisine ekleniyorsa o zaman durum deiir, Twer. O vakit bu teknolojiye sadece elik fabrikalar ve tersanelerde rastlarsn." "Fabrikada yle bir eyle karlamazsak... " "O zaman Korell'lilerde atom gc olmad anlalr. Belki de bunu gizledikleri. Artk yaz tura atar ya da tahminlerde bulunursun." Twer ban sallad. "Keke dnk ilk grmede yannda olsaydm..." Mallow ifadesiz bir yzle, "Evet, keke," dedi. "Manevi destee hibir itirazm yok. Fakat ne yazk ki, grme koullarn Komdor saptad, ben deil... Ah, ite bizi fabrikaya gtrecek yer tat da geldi. Ara ve gereler yannda m?" "Hepsi de." Fabrika bykt. Etrafa gizlenmesi hemen hemen olanaksz bir rk kokusu sinmiti. Fabrika girii botu ve ieriye anormal bir sessizlik kmt. Komdor ve maiyetinin byle yerlere gelmeye pek alk olmadklar belliydi. Mallow elik levhay hzla kaldrarak iki destein zerine yerletirdi. Twer'in uzatt aleti ald ve kurun mahfazasnn iindeki deri sap tuttu. "Bu alet tehlikelidir. Ama ona bakarsanz bk makinesi de yledir. nsann sadece parmaklarn korumas gerekiyor, ite o kadar." Tccar konuurken namlu yarn elik levhann zerine boylamasna srd. Levha hemen sessizce ikiye ayrld. Dierleri heyecanla sraynca Mallow gld. Levhann paralarndan birini alarak dizine dayad. "Kesme uzunluunu amaz bir dorulukla ayarlayabilirsiniz. Bunu bir santimin ellide birine kadar indirmek mmkndr. Be santim kalnlnda bir levha da ortasndan bunun kadar kolaylkla kesilebilir. Kalnl doru bir ekilde saptadktan sonra elik levhay tahta bir masann zerine koyar ve tahtay izmeden levhay ikiye ayrrsnz." Mallow'un her szyle atom makas hareket ediyor ve odada kesilmi elik paralar uuyordu. Tccar, "te bu kesmek iin," dedi. Sonra makas Twer'e geri verdi. "Rende de var. elik bir levhay inceltmek, bir knty dzeltmek, pas izini karmak m istiyorsunuz? Bakn!" elik levhann dier parasndan on be santim boyunda eritler halinde saydam, ince paralar dkld. Sonra eritlerin genilii yirmi santime kt. Sonunda otuz santime. "Matkap m gerekiyor? Hepsi de ayn prensibe gre alr." imdi Mallow 'la Twer'in etrafn Korell'liler sarsmlard. Sanki bu etkileyici bir satclk gc haline sokulmu bir sokak hokkabazl, bir el abukluu gsterisiydi. Komdor Asper elik paralarna dokundu. Yksek mevkideki memurlar ayaklarnn ucuna basarak birbirlerine yaklap, aralarnda fsldatlar. Mallow ise otomatik matkabnn her dokunuuyla iki buuk santim kalnlndaki sert elie temiz, biimli delikler ayordu. "Bir tek gsteri daha kald. Ltfen biri bana ksa iki boru getirsin." Saygdeer bir mabeyinci o genel heyecan ve merak arasnda telala frlad. Herhangi bir ii gibi ellerini kirletti.

Mallow borular diklemesine yerletirerek makasn bir vuruuyla ularn yonttu. Sonra iki boruyu yeni kesilmi ularndan birletirdi. Bir tek boru halini ald bu. Kesmenin neden olduu kusurlar kaybolan yeni ular hemen birbiriyle birletiler. Hem de bir seferde. Mallow ban kaldrarak seyircilerine bakt. Birden kalbi mthi bir heyecanla arpmaya balad. Midesinin kaslar buz gibi oldu ve bzld. Komdor'un muhafzlar o heyecan arasnda ne kmlard ve Mallow ilk kez onlar yakndan grebiliyordu. Adamlarn hi tanmad silahlarn ayrntlarn da yle. Atom silahlaryd bunlar. Bunun kuku gtrecek hibir yan yoktu. Patlamaya alan silahlarn namlularnn bu biimde olmas imknszd. Ama nemli olan bu deildi. Hayr, hi nemli saylmazd bu. Bu silahlarn kabzalar altn kaplamayd. Artk iyice anm olan bu kaplamalara "Uzay Gemisi ve Gne" ekilleri kaznmt. Ayn "Uzay Gemisi ve Gne" iareti Vakfn balad ve henz tamamlamad ansiklopedinin btn kaln ciltlerinin zerinde de vard. Milyonlarca yl boyunca Galaksi mparatorluunun bayran sslemi olan o Uzay Gemisi ve Gne! Mallow kafasndan bu dnceler geerken konumasn srdrd. "u boruyu bir deneyin. Artk bir tek para halinde bu. Tabii kusursuz deil. nk bu birletirmenin aslnda elle yaplmamas gerekiyor." Artk hibir el abukluuna gerek yoktu. Tccar, Korellileri iyice etkilemiti. ini baaryla sona erdirmi, istediini elde etmiti gen adam. imdi kafasnda bir tek dnce vard. Altn kl o daire ve arptrlm siper eklindeki uzay gemisi... O iaret! mparatorluun Uzay Gemisi ve Gnei! mparatorluk! Bu szck Mallow'un kafasnda yanklanyordu. Aradan yz elli yl gemiti, ama Galaksinin derinliklerinde bir yerde mparatorluk hl yayordu. imdi yava yava evreye sokulmaya balamt. Mallow glmsedi. Uzak Yldz uzaya alal iki gn olmutu. Hober Mallow zel dairesinde geminin ikinci kaptan Drawt'a bir zarf, rulo halinde bir mikro film ve gmms bir kre verdi. "Bundan bir saat sonra bu geminin svarisi sensin. Bu grevin ben dnnceye kadar srecek. Belki de sonsuza dek." Orawt ayaa frlayacak oldu. Ama Mallow otoriter bir tavrla elini sallayarak onun oturmasn salad. "Sus ve beni dinle. Zarfn iinde gitmen gereken gezegenin tam yeri var. Orada iki ay beni bekleyeceksin. Eer o iki ay sona ermeden Vakf seni bulursa, o zaman bu mikro-filmi vereceksin. Bu, benim bu yolculukla ilgili raporum. Ancak iki ayn sonunda dnemezsem... " Mallow'un sesi ok ciddiydi. "Vakf gemileri seni bulamazlarsa, o zaman hemen Terminus gezegenine gidecek ve rapor olarak bu kez bu Zaman Kapsln vereceksin. Anlyor musun?" "Evet, efendim ." "Sen ya da mrettebattan hi kimse resmi raporuma ekler yapmayacak. Aklamalarda bulunmayacak." "Ya bizi sorguya ekerlerse, efendim?" "O zaman hibir ey bilmediinizi sylersiniz." "Emredersiniz, efendim." Konuma sona erdi. Elli dakika sonra bir filika Uzak Yldz'dan ayrld. Onum Barr yal bir adamd. Artk hibir eyden korkmayacak kadar yal. Son kargaalklarn ardndan herkesten uzak bir keye ekilmiti. Ykntlarn arasndan kurtarabildii kadar kitab da yanna almt. Kaybetmekten korktuu hibir ey yoktu. Hele hayatnn geri kalan yllarn yitirme olasl onda hi dehet uyandrmyordu. Bu yzden de ieriye giren gen adama korkusuzca bakt. "Kapnz akt," dedi gen adam. Yabanc bir aksanla konuuyordu. Onum Barr yabancnn bel indeki acayip, mavi elikten silahn fark etti. Lo, kk odada gen adamn etrafn saran g alan da belli oluyordu. Barr yorgun yorgun, "Kapy kapal tutmam iin bir neden yok ki!" dedi. "Benden bir ey mi istiyorsunuz?" "Evet." Yabanc hl odann ortasnda duruyordu. Hem boylu bosluydu, hem de enli yapl. "Bu civardaki tek ev sizinki." Barr ban sallad. "Evet, buras ssz bir yerdir. Ama douda bir kent var. Orann yolunu size gsterebilirim." "Biraz sonra... imdi oturabilir miyim?" Yal adam iini ekerek, "Eer iskemleler sizi tayabilirse," dedi. Sandalyeler de eskiydi. htiyarn daha gzel genlik gnlerinden kalma eyalar... Yabanc, "Adm Mallow," diye aklad. "Hober Mallow. ok uzaklardaki bir gezegenden geliyorum." Barr ban sallayarak glmsedi. "Konumanzdan bunu oktan anladm. Ben Siwenna'l Onum Barr'm. Bir zamanlar

mparatorluun soylu snfndandm." "O halde buras Siwenna. Elimde buray bulabilmek iin sadece eski haritalar vard." "Gnelerin yerleri yanl olduuna gre... haritalar gerekten ok eski olmal... " Barr hi kmldamadan otururken, Mallow derin bir dnceye dald. Yal adam yabancnn atomlu g alannn kaybolmu olduunu fark ederek kendi kendine, artk yabanclar korkutmadm bir gerek, diye itiraf etti. Hatta iyi ya da kt bir ekilde dmanlarm bile etkileyemiyorum... Sonra, "Evim yoksul," dedi. "Pek gelirim de yok. Mideniz dayanabilirse kara ekmeimle kuru msrm sizinle paylaabilirim." Mallow ban kaldrd. "Ben yemek yedim. Kalmam da olanaksz. Bana sadece hkmet merkezine nasl gidebileceimi tarif etmenizi istiyorum." "Bunu kolaylkla yapabilirim. Yalnz kastettiiniz gezegenin merkezi mi? Yoksa mparatorluk sektrnn ki mi?" Gen adamn gzleri ksld. "kisi de ayn deil mi? Burasnn Siwenna olduunu sanyordum." Yal soylu ban sallad. "Evet, Siwenna. Ama Siwenna artk Normanni Sektr'nn bakenti deil. Evet, eski haritalarnzn sizi yine yanltm olduklar anlalyor. Yldzlar ve gneler yzyllar boyunca deimeyebilirler. Fakat siyasi snrlar pek de sabit deillerdir." "te bu kt. Hatta ok kt. Yeni bakent ok uzak m?" "Bakent Orsha ll'de. Buradan yirmi parsek uzaklkta. Haritalarnzn yardmyla oraya gidebilirsiniz. O haritalar ka yllk?" "Yz elli." "O kadar eski ha?" Yal adam iini ekti. "O srede pek ok ey oldu. Bu olaylar biliyor musunuz?" Mallow ban ar ar, "Hayr," der gibi sallad. Barr, "ok anslsnz," diye mrldand. "Eyaletler iin pek kt bir dnemdi bu. Altnc Stannel zamannda durum biraz deiti. Ama o da elli yl nce oldu. Ondan beri de ayaklanma ve felaket! Ayaklanma ve felaket!" Yal adam kendi kendine sordu. "Acaba ben gevezelemeye mi baladm? Burada ok yalnzm ve insanlarla konuma frsat pek bulamyorum." Mallow birdenbire sert bir sesle, "Felaket yle mi?" dedi. "Eyalet ok yoksul dm gibi konuuyorsunuz." "Belki tam anlamyla deil. Birinci snf yirmi be gezegenin kaynaklarnn tketilmesi epey zaman alr. Ancak geen yzyl zenginliiyle kyasland zaman tepe aaya gittiimiz anlalr. Henz bu ini durmu da deil. Btn bunlar sizi neden ilgilendiriyor, yabanc? Birden canlandnz. Gzleriniz prl prl parlyor." Yal adam rengi umu gzleriyle Mallow'un gzlerinin iine bakar ve grdkleri y znden glmserken, gen Tccar neredeyse kzaracakt. Mallow sonra, "Buraya bakn," dedi. "Ben bir Tccarm. Galaksinin snrnda bir yerdenim. Baz eski haritalar buldum. Yeni pazarlar salamaya alyorum. Tabii yoksul dm lkelerle ilgili szler beni skyor. Bir dnyada para yoksa oradan bir kazan da salayamazsnz. imdi... Siwenna ne durumda rnein?" Yal adam ne doru eildi. "Bunu bilemem. Belki Siwenna imdi bile refah iinde. Ancak siz gerekten Tccar msnz? Sizde daha ok bir sava hali var. Elinizi tabancanzn yaknnda tutuyorsunuz. enenizde de bir yara olduunu gryorum." Mallow abucak ban kaldrd. "Benim geldiim yerde yasalar pek uygulanmyor. Savama ve yaralanma bir Tccarn yaamnn bir paras saylr. Dvmek ancak iin ucunda para olduu zaman bir ie yarar. Ama paray savamadan ele geirebilirsem bu bana daha da tatl gelir. imdi... burada savamaya deecek kadar para bulabilir miyim? Burada kolaylkla dvebileceim! anlyorum." Barr, "Evet, gerekten ok k olay olur bu," diye cevap verdi. "Wiscard'n etesinin Krmz Yldzlardaki kalntlarna katlabilirsiniz. Ama bilmiyorum, siz onlarn yaptklarna n e ad verirsiniz? Sava m, yoksa korsanlk m? Tabii imdiki Kraliyet Valisine de katlabilirsiniz. Cinayet, yama ve apulculuk, ocuk yataki mparatorun verdii izin dolaysyla yasal saylyor. mparator da suikaste urad zaten." Soylu adamn zayf yanaklar kzard. Bir an gzlerini kapatt. Tekrar at zaman gzleri bir kuunkiler kadar parlakt. Mallow, "Kraliyet Valisinden pek holanmadnz anlalyor, soylu Barr," dedi. "Ya ben onun casuslarndan biriysem?" Barr ac ac, "Casusu da olsanz ne yapabilirsiniz?" dedi. "Burada alabileceiniz ne var?" Sska eliyle harap maliknenin bo odasn iaret etti. "Hayatnz." "Zaten kolaylkla lebilirim. Bana sorarsanz be yl fazla bile yaadm. Ama siz Kraliyet Valisinin adamlarndan deilsiniz. Olsaydnz, nsezilerim hemen dilimi tutmam salard." "Nereden biliyorsunuz?" htiyar bir kahkaha att. "Kukulanm gibi bir haliniz var. Haydi, haydi. Sizi tuzaa drmeye, hkmet aleyhinde konumaya zorladm sanyorsunuz, deil mi? Hayr, hayr. Ben politikayla ilgilenecek ya oktan getim." "Politikayla ilgilenecek ya oktan m getiniz? Bir insan byle bir eyden vazgeebilir mi? Kraliyet Valisini tanmlamak iin kullandnz o szler... neydi

onlar? Cinayet, yama filan... Bunlar sylerken hi de tarafsz bir insan gibi konumuyordunuz. Kesinlikle. O srada politikayla uraacak ya oktan gemisiniz gibi bir haliniz de yoktu." Yal adam omzunu silkti. "Her eyi birdenbire hatrladnz zaman, bu anlar eski yaralar szlatyorlar. Dinleyin Sonra kendiniz karar verin! Siwenna eyaletin bakentiyken ben de bir soyluydum. Eyalet senatosunun da yesiydim. Eski ve erefli bir aileden geliyorum. Bykbabamn dedelerinden biri... Hayr, bunlar brakalm imdi... Gemiteki an ve eref insannn karnn doyurmuyor." Mallow, "Bir i sava ya da ayaklanma olduu anlalyor," dedi. Barr'n surat asld. "Bu yozlam gnlerde i savalar da mzmin bir hal ald. Ama Siwenna btn bu olaylara karmad, hatta Altnc Stanne'nin hkmdarl srasnda hemen hemen o eski refahna da kavutu. Fakat onu zayf mparatorlar izledi. Zayf imparatorlar, gl Kraliyet Valileri anlamna gelir. Son valimiz morlara brnerek imparator olmaya karar verdi. u Wiscard denilen adam kastediyorum. imdi etesinden geri kalanlar Krmz Yldzlar arasnda ticaret gemilerini soyuyorlar. mparator olmaya kalkan ilk Wiscard deildi kukusuz. Baarya eriseydi, tahta ilk oturan vali de o olmayacakt. Ama Wiscard baarl olamad. mparatorun uzay filosu eyalete yaklat zaman Siwenna da asi valisine kar ayakland." Barr kederli kederli sustu. Mallow iskemlesinin kenarna ilimi olduunu fark etti. Vcudu kaskat kesilmiti. Gen Tccar kalarn usulca gevetti. "Ltfen devam edin, efendim." Barr yorgun yorgun mrldand. "Teekkr ederim. Yal bir adamn gevezeliklerini dinlediiniz iin ok naziksiniz. Eyalet ayakland. Daha dorusu biz ayaklandk. Ben de nemsiz liderlerden biriydim. Wiscard kendisini kstracamz srada gezegenden kat. Btn gezegen, btn eyalet mparatora sadk olduunu haykrarak kollarn uzay filosuna at. Bunu neden yaptmzdan da pek emin deilim. Belki mparatora deilse bile onun simgeledii eye hl sadktk. mparator kt ve zalim bir ocuktu. Belki de savan yarataca dehetten korkuyorduk." Mallow usulca Barr' konuturmaya alt. "Sonra?" Yal adam, "Sonra," diye yineledi. "Bu karlan filonun bandaki uzay amiralinin iine gelmedi. O, bakaldrm bir eyaleti yenmenin salayaca an ve erefi istiyordu. Adamlar da byle bir zaferin salayaca yama ve ganimetin peindeydiler. te bu yzden byk kentlerde halk alanlara dolumu mparator ve uzay amiralini alklarken, amiral btn silah merkezlerini ele geirdi. Sonra halkn atom silahlaryla ldrlmesini emretti." "Hangi gerekeyle?" "mparatorun kutsal valisine kar halkn ayakland gerekesiyle. Uzay amirali bylece yeni Kraliyet Valisi oldu. Bir ay sren katliam, yama ve dehet sayesinde... Alt olum vard benim. Bei ld. eitli ekillerde. Bir kzm vard. Onun da sonunda lm olduunu umarm. Ben kurtuldum, nk yalym. Kalkp buraya geldim . Kraliyet Valisini endielendirmeyecek kadar ihtiyarm." Barr ak sal ban edi. "Bana hibir ey brakmadlar. nk asi bir valinin kamasn salam ve uzay amiralinin an ve erefe erimesini engellemitim." Mallow sessizce oturarak bekledi. Sonra usulca, "Ya altnc olunuz?" diye sordu. "Efendim?" Barr ac ac gld. "O gvende. nk adn deitirerek uzay amiralinin filosuna katld. Sradan bir uzayc olarak. imdi Kraliyet Valisinin zel filosunda topu. Ah, hayr hayr, baklarnzdan ne dndnz anlyorum. O kt bir evlat deil. Mmkn olduu zaman beni grmeye geliyor. Bulabildii baz eyleri getiriyor. Yaamam salyor. leride bir gn bizim ulu ve anl Kraliyet Valimiz yerlerde srnerek lecek. Onun cellad da benim olum olacak." "Bunu da bir yabancya aklyorsunuz, yle mi? Olunuzu tehlikeye atyorsunuz." "Hayr. Valiye yeni bir dman salayarak oluma yardm ediyorum. Kraliyet Valisinin can dman deil de dostu olsaydm ona d uzaya Galaksinin snrna kadar gemi dizm esini sylerdim." "Orada gemiler yok mu?" "Hi gemiyle karlatnz m? Buraya inerken uzay muhafzlar sizi durdurup sorguya ektiler mi? Burada pek az uzay gemisi var. Snr eyaletlerinde entrikalar, ktlkler birbirini kovalyor. Hibir gemiyi barbarlarla dolu d gne sistemlerini korumalar iin gnderemezler. Galaksinin o dalm evresinde n hibir tehlike bizi tehdit etmedi. Yani siz gelinceye kadar." "Beni mi? Ben tehlikeli deilim." "Sizi bakalar izleyecek." Mallow ar ar ban sallad. "Sizi anladmdan pek de emin deilim." "Dinleyin!" Yal adamn sesinde hafif bir tela ve heyecan vard. "Siz ieri girer girmez kim olduunuzu anladm.

Vcudunuzu bir g alan koruyor. Daha dorusu sizi ilk grdm zaman koruyordu." Kuku dolu bir se ssizlik oldu. Sonra Tccar, "Evet, yleydi," diye mrldand. "yi... Aslnda bu bir hatayd, ama o srada bunun farknda deildiniz. Benim bildiim baz eyler var. Bu yozlam ada kimse uzay filolarnda almak istemiyor. Olaylar hzla geip gidiyor. Elinde atom silahyla selle savaamayanlar buna kaplp srkleniyorlar. Yani benim gibi. Ama ben kitaplar seven, bilime merakl bir adamdm. Atom tekniinin btn tarihesi boyunca tanabilir bir g alan yaplmadn da biliyorum. Biz de g alanlar var. Bir kenti, hatta bir gemiyi koruyabilecek koskocaman hantal g santralleri. Fakat onlarn bir tek kiiyi korumalar olanaksz." "Ya?" Mallow alt dudan uzatt. "Peki, bundan ne sonu kardnz?" "Uzayda baz hikyeler kulaktan kulaa dolayor ve atklar her parsek'le deiiyorlar. Ben genken buraya ii yabanclarla dolu kk bir gemi geldi. Trelerimizi bilmiyorlard. Nereden geldiklerini de aklamadlar. Bu adamlar Galaksinin snrndaki sihirbazlardan sz ettiler. Karanlkta ldayan, hibir aygt olmadan havada uan ve silahlarn etkileyemedii sihirbazlardan... Bu hikyeleri duyunca gldk. Ben de gldm. Sonra da bu anlatlanlar unuttum. Bugne kadar. Ama siz karanlkta ldyorsunuz. Bir tabancam olsayd herhalde onunla size zarar veremezdim. imdi syleyin, orada oturduunuz gibi ayn rahatlkla havada uabilir misiniz?" Mallow sakin sakin, "Btn bu anlattklarnzdan hibir anlam karamadm," dedi. Barr glmsedi. "Bu cevap benim iin yeterli. Ben konuklarm sorguya ekemem. Ama sihirbazlar varsa ve siz onlardan biriyseniz... o zaman ileride bir gn o dostlarnzdan kalabalk bir grup da sizi izler. Belki de siz burada byk etki yaparsnz. Belki bu da iyi olur, bizim yeni kana ihtiyacmz var." Sessizce kendi kendine bir eyler mrldand. "Ama madalyonun dier yzn de unutmayalm. Bizim yeni Krallk Valisi de hayaller kuruyor. Eski valinin kurduu gibi." "Yani o da mparatorluk tacnn m peinde?" Barr ban sallad. "Olumun kulana baz eyler alnm. Kraliyet Valisinin maiyetinden olduu iin sylenilenleri duymamas imknsz. Sonra buraya gelip bana iittii hikyeleri anlatyor. Yeni Kraliyet Valimiz ta ve taht kendisine teklif edildii takdirde, 'Hayr,' diyecek deil. Ama ka yolunu da kapatmamaya alyor. Sy lediklerine gre, mparatorluk tahtna trmanamazsa, baka bir ey yapacak, barbar lkelerin ierilerinde kendisine yeni bir mparatorluk kuracakm. Tabii bu bir sylenti. Doru olduunu iddia edemem. Fakat kzlarndan birini haritas karlmam evrede bir yerdeki bir lkenin kralyla evlendirdi bile." "nsan her hikyeye inanacak olursa... " "Biliyorum. Ortalkta daha byle birok hikye dolayor. Ben yalandm ve samalayp duruyorum ite. Peki siz bu ie ne diyorsunuz?" Barr o kesin bakl, yal gzleriyle Mallow'u szd. Tccar dnd. "Hibir ey demiyorum. Ama size bir ey sormak istiyorum. Siwenna'da atom gc var m? Bir dakika, bir dakika. Siwenna'llarn atomu bildiklerinin farkndaym. Benim kastettiim o deil. Siwenna'llarn g jenerat rleri hl alr halde mi? Yoksa bunlar son yamalama srasnda paralandlar m?" "Paralanmak m? Ah, hayr. En ufak bir g santraline dokunulmadan nce gezegenin yarsnn yok edilmesi gerekir. O santrallerin yerine yenilerinin geirilmesi imknsz. Filonun gcn de onlar salyorlar." Barr bir an durdu, sonra adeta gururla ekledi. "Trantor'dan sonra en byk ve en mkemmel g santralleri bizimkiler." "O jeneratrleri grmek istediim takdirde ne yapmam gerekir?" Barr kesin bir tavrla, "Hibir ey," diye cevap verdi. "yle bir merkeze yaklaamazsnz. Sizi daha uzakta n vururlar. Bu herkes iin byle. Bu ite akalar yoktur." "Yani btn g santrallerinin etrafnda nbetiler mi bekliyor?" "yle. Kk kent santrallerini de unutmayn. Evlerin aydnlatlmasn ve stlmasn salayan, tatlara enerji reten merkezler. Oralarda da durum hemen hemen ayn derecede kt. O santraller tek -adamlarn kontrolnde." "Onlar da kim?" "G santrallerinin almasn kontrol eden bir uzmanlar grubu. Bu eref babadan oula geiyor. ocuklar babalarnn yannda rak olarak yetitiriliyorlar. Grevlerine ve ereflerine ok ballar filan. Bir santrale tek -adamdan baka hi kimse giremez." "Anlyorum.", Barr atld. "Ama tek -adamlarn bazen rvet almadklarn da iddia edecek deilim. Bugnlerde her ey olabilir. Sonuta elli yllk srede tahta dokuz mparator kt ve bunlardan yedisi suikaste urad. Her uzay kaptan Kraliyet Valisinin yerini almay h ayal ediyor. Her Kraliyet Valisiyse mparatorluk tahtna oturmay. Byle bir zamanda tek-adam da paraya kurban olabilir. Ama bunun iin ok para ister. Bendeyse hi para yok. Ya sizde?"

"Para m? Hayr. Ama insan her zaman rvet olarak para m verir?" "Baka ne verir ki? Sonuta para her eyi satn alr." "Parann alamayaca ok ey var. imdi bana byle bir g santrali olan en yakndaki kente nasl gideceimi sylerseniz, size minnet duyarm." "Bir dakika!" Barr zayf ellerini uzatt. "Neden bu kadar acele ediyorsunuz? Buraya at kap geldiniz ve ben siz e hibir soru sormadm. Fakat kentte durum byle olmayabilir. Kent halkndan hl 'asiler' diye sz ediliyor. Aksannz duyan ya da klnz gren ilk nbeti sizi durdurur." Ayaa kalkt. Eski bir sandn dibindeki bir keden bir kitapk kard . "Bu benim pasaportum. Sahte tabii. Bunun yardmyla kamay baardm." Pasaportu Mallow'un avucuna koyarak gen adamn parmaklarm bunun zerine kapatt. "Tabii tarif uymuyor. Ancak bunu yle bir sallarsanz belki iine bakmaya pek kalkmazlar." "Ama ya siz? Siz pasaportsuz ne yaparsnz?" Yal adam alayla omzunu silkti. "Artk hi nemli deil... Ha, bir uyar daha. Dilinizi tutun! Aksannz barbarca, deneyimleriniz pek garip. Zaman zaman da inanlmayacak kadar eski szckler kullanyorsunuz. Ne kadar az konuursanz, o denli gvende olursunuz. Fazla kuku uyandrmazsnz. imdi size kente nasl gideceinizi anlataym... " Mallow be dakika sonra evden ayrld. Ama oradan uzaklamadan nce ksa bir sre iin yal soylunun evine dnd. Onum Barr da ertesi sabah erkenden bahesine kt zaman yere bir kutu braklm olduunu grd. inde yiyecekler vard. Hazrlan yntemleri ve tatlar, konsantre yiyecekler. Fakat lezzetliydiler ve uzun sre de dayandlar. 11 Tek -adam ksa boylu, bakml ve tombuldu. Cildi dzgn ve prl prld. Salar kafasnn etrafn saran bir pskle benziyor, plak tepesi pembe pembe parlyordu. Parmaklarna kaln ve ar yzkler takm, elbisesine kokular srmt. Mallow'un rastlad a gzkmeyen ilk insan oydu. Tek-adam aksi aksi dudaklarn bzd. "imdi abuk konu, ahbap. Beni bekleyen ok nemli iler var. Sen bir yabancya benziyorsun... " Mallow sakin sakin, "Evet, bu civardan deilim," dedi. "Ama bu da nemli saylmaz. Konumuzla hibir ilgisi yok. Dn size kk bir hediye gndermek erefine eritim... " Tek-adam burnunu havaya dikti. "Onu aldm. lgi ekici bir oyuncak. Belki zaman zaman kullanabilirim." "Bende baka, daha ilgi ekici hediyeler de var. stelik oyuncak saylmayacak eyler..." "Ah-h?" Tek-adam bu heceyi dnceli dnceli uzatmt. "Konumann izleyecei yolu imdiden tahmin edebilirim sanrm. Byle eyler daha nce de oldu. Bana basit bir ey vereceksin. Belki birka kredi, belki bir pelerin ya da ikinci snf mcevher. O kck kafanla tek-adam doru yoldan karmaya yeteceini dndn bir ey." Alt dudan kavgaya hazrlanyormu gibi sarktt. "Buna karlk ne istediini de biliyorum. Bakalarnn da aklna ayn parlak fikir geldi. Yeterince kimsenin. Bizim Klanmza girmek istiyorsun. Atom tekniinin srlarn ve makinelerin bakmnn nasl yapldn renmek zorundasn. Siz Siwenna'l kpekler ayaklandnz iin her gn cezalandrlyorsunuz. Herhalde sen de gvende olabilmek iin bir yabanc rolndesin. Hak ettiiniz cezadan kurtulma k iin Tek-Adam Loncasnn yetkilerinden yararlanmay, Klan tarafndan korunmay istiyorsunuz." Mallow konumaya hazrland. Ama tek-adam birdenbire sesini ykselterek kkredi. "Adn Kent Disiplin Grevlisine vermeden hemen k git! Bana kar duyulan gvene ihanet edeceimi mi sanyorsun? Belki benden nceki Siwenna'l vatan hainleri byle bir ey yaparlard! Belki! Ama artk karnda bambaka insanlar var. Galaksi! u anda seni kendi ellerimle ldrmediime ayorum." Mallow byk altndan gld. Btn bu konumann bir rolden ibaret olduu belliydi. Tek -adamn sesi yapmacklyd, szleri de uydurma. Bu yzden tek-adamn gsterili fkesi sonunda tatsz bir komedi halini almt. Mallow kendisini ldrebilecei sylenen o iki tombul ve cansz ele alayla bakt. Sonra da, " bakmdan da yanldnz, sayn efendimiz," dedi. "Bir, ben Kraliyet Valisinin sadakatinizi denemek iin gnderdii bir casus deilim. ki, hediyem hametli mparatorda bile bulunmayan ve hibir zaman bulunmayacak bir ey. , buna karlk pek az bir ey istiyorum." "Ah, yle dersin tabii." Tek-adam kaba kaba alaya balad. "Syle bakalm bir tanr gibi bana ltfetmek istediin bu mparatora layk hediye neymi? Demek ondan mparatorda bile yok!" Crlak bir sesle kahkahalar att. Mallow ayaa kalkarak iskemlesini yana itti. "Sizi grmek iin tam gn bekledim, sayn efendimiz. Ama gsteri

ancak saniye srecek. Tabancanzn elinizin yaknndaki kabzasn gryorum. Silahnz ekmek ltfunda bulunursanz..." "Ha?" "Beni vurursanz size byk bir minnet duyarm." "Ne?" "Eer lrsem polise Loncann srlarn aklamanz iin size rvet vermeye kalktm sylersiniz. O zaman sizi ve ve gklere karrlar. Eer lmezsem o zaman korunma alanm sizin olur." Tek -adam ilk kez o zaman yabancnn etrafn skca sarm olan beyaz fark etti. Konuu sanki inci tozuna bulanm gibi ldyordu. Tek -adam tabancasn kaldrd. Gzlerini merak ve kukuyla ksarak tetii ekti. Havann birdenbire atom gcyle srklenen moleklleri, ldayan, yakan iyonlara sapland. Mallow'un kalbine hedeflenen nn snrlar bylece izildi. Ama sonra n yayld. Mallow sabrla bekliyordu. Atom gleri inci gibi parldayan kta sektiler ve havada yok oldular. Tek -adamn tabancas elinden grltyle yere dt. Ancak o bunu fark etmedi bile. Mallow, "mparatorun kiisel bir g alan var m?" diye sordu. "Ama sizin olabilir." Adam kekeledi. "Sen... tek-adamlardan msn?" "Hayr." "O halde... o halde bunu nereden buldun?" Mallow adam aa grdn belirten souk bir tavrla, "Bu sizi neden ilgilendiriyor?" dedi. "imdi bunu istiyor musunuz?" zerinde topuzlar bulunan ince bir zinciri masaya att. Tek -adam bunu kaparak endieyle inceledi. "Hepsi bu mu?" "Evet." "G kayna nerede?" Mallow parman en iri topuza dokundurdu. zerindeki kurun mahfaza donuk donuk parlyordu. Tek -adam ban kaldrd. Yz mosmor kesilmiti. "Ben, birinci snf bir teknisyenim. Bir kontrolr olarak tam yirmi yl altm. Trantor niversitesinde nl Bler'in yannda eitim grdm. Eer iren bir arlatanla kalkr ve bana bir... bir... Ceviz byklndeki bir mahfazann iinde atom jeneratr olduunu sylersen, seni saniyede Kent Disiplin Grevlisine teslim ederim." "O halde bunun nasl altn siz aklayn. Tabii baarabilirseniz... Ben bu g alannn eksiksiz olduunu sylyorum." Tek-adam zinciri beline takarken yzndeki morluk yava yava geti. Mallow'un iareti zerine tokma evirdi. Etrafn birdenbire snk bir k sard. Tek-adam tabancasn kaldrd. Sonra da kararszca duraklad. Silahn ayarlayarak kolu hemen hi yakmayan noktaya getirdi. -247- Sonra elleri titreyerek tetii ekti. Atom atei zararszca ellerine arpt. Tek-adam sinirli sinirli, kkr kkr gld. Silahn grltyle masaya brakt. "Buna karlk istediin o pek az ey nedir bakalm?" "Jeneratrlerinizi grmek istiyorum." "Bunun yasak olduunu herhalde biliyorsun." "Onlara dokunmay ya da baka bir ey yapmay istediim yok. Sadece jeneratrlere bakacam. Uzaktan." "Peki, ya bu istediini yerine getirmezsem?" "G alan sizin olur. Ama bende baka hediyeler olduunu da unutmayn. rnein, bu g alann delmesi iin zel bir ekilde yaplm bir silah." "Hm..." Tek-adam gzlerini Tccardan kard. "Benimle gel." Tek-adam kentin ortasn kaplam olan kp biimi, penceresiz, koskocaman bir binann yaknnda kk, iki katl bir evde oturuyordu. Mallow bir tnelin yardmyla evden santrale geti. Kendini ozon kokan, sessiz g merkezinde buldu. Tccar on be dakika sessizce rehberinin peinden gitti. Hibir eye dokunmuyor, ama gznden de hibir ey kamyordu. Sonra tek-adam, "Yetti mi?" diye sordu. "Bu durumda yanmda alanlara gvenemezdim." Mallow alayl alayl, "Onlara baka zaman gvenebiliyor musunuz?" dedi. "Evet, bu kadar yeter." Broya dndler. Mallow dnceli bir tavrla, "Btn o jeneratrler sizin kontrolnzde, yle mi?" diye sordu. Tek -adam azametle, "Her biri de," dedi. "Onlarn dzenli almalarn salyorsunuz demek?" "Evet." "Peki ya jeneratrler bozulursa?" Tek-adam fkeyle ban sallad. "Onlar bozulmazlar. Hibir zaman bozulmazlar. O jeneratrler sonsuza dek dayanacak

ekilde yaplm." "Sonsuza dek uzun bir sre. Diyelim ki... " "Anlamsz rneklerle ilgilenmek bilimsel bir davran deildir." "Pekl. Diyelim ki, ben bir jeneratrn ok nemli bir yerini atom silahyla parampara ettim. Herhalde makinelerin atoma kar bir baklklar olduu sylenemez. nemli bir balanty erittiimi varsayalm ya da kuvartz bir D tpn paraladm." Tek-adam fkeyle bard. "O zaman seni ldrrm." Mallow da barmaya balamt. "Evet, evet, bunu biliyorum! Ama jeneratre ne olur? Siz makineyi tamir edebilir misiniz?" Tek-adam adeta ulumaya balad. "stediin creti aldn. Bu bakmdan hakszlk eden olmad. Haydi git artk. Sana hibir borcum yok." Mallow alayl bir saygyla eilerek adam selamlad. Sonra da oradan ayrld. Tccar iki gn sonra Terminus gezegenine dnmek zere onu bekleyen Uzak Yldz'n bulunduu hava limanna ulat. ki gn sonra da tek-adamn g alan birdenbire snd. Adamn btn kfrlerine ve uramalarna karn aygt bir daha da almad. Mallow alt aydan beri hemen hemen ilk kez dinleniyordu. Yeni evinin gne odasnda srtst yatmt. plakt. Kaln, esmer kollarn yukarya doru uzatarak gerindi. Kaslar gerildi, sonra gevedi. Yanndaki adam Mallow'un dilerinin arasna bir sigar sktrarak yakt. Kendi sigarnn ucunu ineyip duruyordu. "Herhalde ok fazla altn, Mallow. Belki uzun bir dinlemeye ihtiyacn var." "Belki yle, Jael. Ama bir Encmen yesinin koltuunda dinlenmeyi tercih ederim. nk o koltuk beni m olacak. Kukusuz bunun iin bana sen yardm edeceksin." Ankor Jael kalarn kaldrd. "Bu belay bama nasl sardm acaba?" "Sana ihtiyacm olduu belli bir ey. Bir kere eski bir politikacsn. Sonra seni kabineden Jorane Sutt att. Beni Encmende grmektense tek gzn kr etmeye raz olan Sutt. Seimi kazanma ansmn pek olmadn dnyorsun, deil mi?" Eski eitim bakan ban sallad. "Gerekten de fazla ansn yok. Sen bir Smyro'lusun." "Bu yasal bir engel deil. Vakfta din d bir eitim grdm." "Haydi, haydi. nyarglarn kendi yasalarndan bakasna uyduklar grlm bir ey mi? Peki, u kendi adamna ne diyorsun? Jaim Twer'e? O, bu konuda ne syledi?" Mallow umursamaz bir tavrla, "O, hemen hemen bir yl nce Encmen yelii iin beni aday gstereceinden sz etti," dedi. "Ama artk onu gerilerde braktm saylr. Zaten yelie seilmemi de salayamazd. Fazla derin bi r insan deil. Belki otoriter ve grltc. Ancak bu da sadece insanlarn cann skmaya yarar. Ben gerek bir tepeden inme yapmak istiyorum. Sana ihtiyacm var." "Jorane Sutt bu gezegenin en zeki politikacsdr. Tabii sana kar kacak. Sutt'u yenebileceimi iddia edemem. Sutt'un btn gcyle ve kallee savatn da unutma." "Param var." "Bunun yarar olur. Ama nyarglar satn alabilmek iin de ok para ister. Seni pis Smyro'lu seni!" "ok param olacak." "Pekl, bu konuyu bir dnrm. Ama sonradan bir keye bzlerek bu konuda seni tevik ettiimden yaknma. Szlanp inleme! Biri geldi sanrm... Kim acaba?" Mallow'un dudaklar aaya doru bkld. "Jorane Sutt sanrm. Erken geldi. Ama tabii bunun nedenini anlyorum. Bir aydan beri ondan kayorum. Dinle, Jael. Yandaki odaya gir ve dinleme aygtn usulca a. Bizi dinlemeni istiyorum." plak ayayla Jael'i iterek odadan kard. Sonra telala ipek bir robdambr giydi. Sentetik gne nlar normale dnd. Belediye bakannn sekreteri souk bir tavrla ieri girdi. Ciddi suratl ba uak ayaklarnn ucuna basarak dar kt ve kapy kapatt. Mallow kemerini takarak, "stediin koltua otur, Sutt," dedi. Sutt pek hafife glmsedi. Rahat bir koltuk setiyse de yaylp oturmad. Koltuun kenarna iliti. "artlarn aklarsan, konuya da abucak gireriz." "Hangi artlar?" "Seni zorla ikna etmemi, yalvarmam m istiyorsun? Pekl. Korell'de ne yaptn? Raporun tam deildi." "Raporu sana aylar nce verdim. O zaman beenmitin." "Evet." Sutt tek parmayla alnn dnceli dnceli ovuturdu. "Ama ondan sonraki hareketlerin bize ok anlaml gzkt. Neler yaptn konusunda geni bilgimiz var, Mallow. rnein, ka fabrika kurduunu biliyoruz. Onlar telala tamamlamaya altn da. Fabrikalara ne kadar harcadn da rendik. Son ra bu sarayn..." Etrafna baknd.

Grdklerini takdir edemedii belliydi. "Sen bu eve benim maamn yllk tutarndan daha fazla para verdin. Sonra Vakf sosyetesine girdiini de biliyoruz. ok gsterili eyler yapyorsun. Tabii bunlar pahalya mal oluyor." "Ee? Bu senin becerikli casuslar tuttuundan baka neyi kantlar?" "Bu ok paran olduunu gsterir. Ama bir yl nce durumun bu kadar iyi deildi. Bu da birok anlam a gelebilir. rnein, Korell'de bizim bilmediimiz pek ok ey olduunu. Paray nereden buluyorsun?" "Bunu sana aklayacam sanmyorsun ya?" "Evet, sanmyorum." "Bunu biliyordum. Bu yzden sana paramn kaynan aklayacam. Koreli Komdor'unun hazinesinden geliyor bu paralar." Srt gzlerini krptrd. Mallow glerek konumasn srdrd. "Ne yazk ki, yasal yollardan kazanlan bir para bu, Sutt. Bu yzden senin adna zlyorum. Ben birinci snf bir tccarm. Komdor'a baz eyler sattm ve onlarn karlnda da bol bol dvme demir ve kromit aldm. Vakfla yaptm o modas gemi anlamaya gre krn yzde ellisi benim. Dier yarsysa yln sonunda devlete verilecek. Btn iyi vatandalar vergilerini dedikleri zaman." "Raporunda bir ticaret anlamasndan sz edilmiyordu." "O gn kahvaltda ne yediimden de sz edilmiyordu ya da en son metresimin adndan... veya dier ilgisiz ayrntlardan..." Mallow'un yzndeki aalayc glmseme giderek belirginleiyordu. "Beni oraya gzlerimi drt amam iin yolladn. Bu szler senin ve ben gzlerimi hi kapatmadm. Korell'lilerin yakaladklar Vakf ticaret gemilerine ne olduunu renmek istiyordun. Onlar ne grdm, ne de gemilerden, sz edildiini duydum. Korell'de atom gc olup olmadn renmen gerekiyordu. Raporumda Komdor'un zel muhafzlarnn atom tabancalar tadklarn bildirdim. Atom gcne iaret ederek hibir ey grmedim. Grdm atom tabancalar da eski mparatorluktan kalma antikalard. Hatta belki de almyor, sadece gsteri iin tanyorlard. Bu noktaya kadar verilen emirleri yerine getirdim. Fakat ben bamsz bir Tccardm. Hl da yleyim. Vakf yasalarna gre, birinci snf bir Tccar, kendine yeni pazarlar oluturabilir. Oradan da kazand parann yarsn da alr. Neye itiraz ediyorsun? te bunu anlayamyorum!" Sutt gzlerini dikkatle duvara dikerek sakin bir tavrla konumaya alt. "Btn Tccarlarn, ticaret dinini yaymalar dettir." "Ben yasalara uyuyorum, detlere deil." "Bazen treler yasalardan daha stn saylr." "O halde mahkemeye bavur." Sutt ukur gzlerinde ciddi bir ifadeyle Mallow'u szd. "Sen yine de bir Smyro'lu olarak kalmsn. Terminus vatandalna gemek ve eitilmek kanndaki pislii temizleyememi. Beni dinle ve yine de anlamaya al. Bu pazarlardan da paradan da te bir ey. Ulu Hari Seldon'un bilimi, gelecekteki Galaksi mparatorluunun bizim davranmza bal olduunu kantlyor. mparatorlua giden yoldan hibir zaman dnemeyiz. Dinimiz o amaca erimek iin kullandmz en nemli ara. Dinin yardmyla Drt Krall kontrolmz altna aldk. Hem de tam bizi ezecekleri bir anda. Bu din insanlar ve dnyalar kontrol etmek iin kullanlan, bilinen en etkili silahtr. Ticaretin gelitirilmesi ve Tccarlarn yetitirilmesinin ba nedeni dini daha abuk tantmak ve yaymakt. Bylece yeni teknikler retilecekti. Bunun sonucu olarak da yeni gelien ekonomiyi yakndan, tam anlamyla kontrol edebilecektik." Sutt soluk almak iin sustu. Mallow usulca, "Ben bu teoriyi biliyorum," dedi. "Bunu tmyle anlyorum." "yle mi? Bu kadarn bile beklemiyordum. O halde senin ticaret hayatna srf alveri iin atldn da anlaman gerekir. Deersiz vr zvr retiyorsun. Bunlar bir dnyann ekonomisini yzeysel olarak etkileyebilir sadece. Kazan tanrs uruna yldzlararas siyasetimizi altst ediyorsun. Atom gcn bunu kontrol altnda tutan dinimizden ayrmaya alyorsun. Btn bunlar ancak yzyldr baaryla uygulanan siyasetimizin ve etkilerinin silinmesiyle sonulanr." Mallow kaytszca, "Eh," dedi. "Bunun da zaman geldi artk. nk bu siyaset modas gemi, tehlikeli ve her zaman uygulanmas imknsz olan bir ey. Belki dinimiz Drt Krallk bakmndan baarl oldu. Ama evrede baka krallklarn bunu kabul ettikleri de sylenemez. Krallklar ele geirdiimiz srada, Salvor Mardin'in hkmdarlarn otoritesini krmak ve bamszlklarn sona erdirmek iin rahiplerden ve batl inanlardan nasl yararlandn anlatacak yata kimseler vard. Galaksi! Saylar olduka oktu onlarn. Ama bu rnek yetmiyorsa, sana Askone'dan sz edebiliri m. Yirmi yl nce olan bir ey bu. Askone olay siyasetinizin ne kadar yararsz olduunu ortaya koydu. imdi evrede hibir kral, Vakfn rahiplerinin lkesine girmesine izin vermiyor. Bunu yapmaktansa kendi grtlan kesmeye raz. Korell'i ya da baka bir dnyay istemediklerini bildiim bir eyi almaya zorlayamam. Hayr, Sutt. Atom gc onlarn bizim iin

tehlikeli olmalarna yol ayorsa, ticaret yoluyla salanacak samimi bir dostluu deneriz. Herhalde bu yabanc bir ruhani gcn nefret edilen stnlne bal olan, rk bir kontrolden daha iyi dir. Bu ruhani g hafife zayflad an birdenbire ker. Geride de ahlakszca bir korku ve nefretten baka bir ie yarar ey brakmadan hemde." Sutt alayla, "ok gzel syledin," dedi. "imdi konumuza dnelim. artlarn nedir? Benimle fikir alverii yapmak iin ne istiyorsun?" "Ah, demek inanlarmn satlk olduunu dnyorsun?" "Neden olmasn? in bu deil mi? Satmak ve almak!" Mallow hi alnmad. "Ancak kazanl olduu zaman. Bana elde ettiimden daha fazlasn verebilir misin?" "Ticaretten ettiin krn yarsn deil, drtte n alrsn." Mallow ksa bir kahkaha att. "Harika bir teklif. Senin koullarna uyularak yaplacak bir ticaret bana imdi payma denin onda birini bile getiremez. Daha iyi bir ey syle." "Encmene ye olabilirsin." "Zaten olacam. Sensiz ya da sana ramen." Sutt birdenbire yumruunu skt. "Ama benim yardmmla hapse atlmaktan kurtulursun. stediimi yaptrrsam yirmi yl hapishanede rrsn. Bunu da bir kazan say." "Tehdidini yerine getiremezsen bu da bir kazan saylmaz." "Seni cinayet suundan yarglayacaklar." Mallow, "Kimi ldrmm?" diye sordu. Sutt'un sesi iyice sertlemiti, ama barmyordu. "Olay Vakf hizmetindeki bir rahibin ldrlmesiyle ilgili." "Ah, imdi byle mi oldu? Kantlarn nerede?" Belediye bakannn sekreteri ne doru eildi. "Mallow, blf yapmyorum. Hazrlklar tamamland. Artk sadece son belgeyi imzalamam gerekiyor. Bylece Vakfn birinci snf Tccar Hober Mallow aleyhine at dava balayacak. Vakfn bir vatandan yabanc bir gruhun ellerine braktn, Mallow. Ona ikence yapacaklarn ve ldreceklerini biliyordun. Cezan ekeceksin. Bunu nlemek iin sadece be saniye var. Aslnda teklifimi kabul etmemen, blfe kalkman daha houma g idecek. Benimle dost olmaya karar versen de senden daima kuku duyacam. Senin gibi bir dmann ortadan kalkmas daha iyi olur." Mallow ciddi ciddi, "Eh," dedi. "Bu istein olacak!" "yi." Sekreter vahi bir fkeyle glmsedi. "Uzlamaya almamz belediye bakan istedi, ben deil. Fazla aba gstermediimin herhalde farkndasn." Kapya yaklat. Hemen alan kapdan Sutt dar kt. Ankor Jael tekrar odaya girerken Mallow ban kaldrarak ona bakt. "Sylediklerini duydun mu?" Politikac bir koltua kt. "Onu tanyal beri bu kadar fkelendiine hi tank olmadm." "Pekl. imdi bu ie ne diyorsun?" "Beni dinle. Ruhani yollardan kontrol ele geirmek Sutt'da bir saplant halini alm. Ama bana Sutt'un asl amac hi de ruhani deilmi gibi geliyor. Beni ayn meseleyi tartmaya kalktm iin kabineden attlar. Sana bunu hatrlatmama gerek yok tabii." "Evet, gerek yok. Sana gre dinle ilgili olmayan bu ama nedir?" Jael ciddileti. "Sutt hi de aptal deildir. Bu yzden dini politikamzn iflas etmek zere olduunu herhalde biliyor. Sonuta bu dini siyaset yetmi yldan beri bizim iin bir tek zafer bile salayamad Sutt'n bunu kendi karlar iin kulland apak. imdi, temelde inan ve duygulara dayanan bir dogma, bakalarna kar kullanlrken tehlike yaratabilecek bir silahtr. nk bu silahn birdenbire bunu kullananlara kar evrilmeyeceini kimse garanti edemez. Yzyldan beri bir tre ve mitolojiyi de stekliyoruz. Bunlar gitgide daha saygdeer, kutsal ve kat bir hal alyorlar. Baz bakmlardan bu din artk kontrolmzde deil." Mallow sordu. "Hangi bakmlardan? Susma. Dncelerini renmek istiyorum." "Diyelim ki, bir adam, bir tek hrsl insan dini bizim iin deil de bize kar kulland." "Sutt'u mu kastediyorsun?" "Evet, iyi bildin, Sutt'u kastediyorum. Dinle, Mallow, Sutt dini akideler uruna kontrolmzde bulunan gezegenlerdeki eitli hiyerarileri Vakfa kar ayaklandrd takdirde ne yapabiliriz? Sutt dindarlarn bana geer, kfrbazlara ve gnahkrlara sava aar. Szgelii, onlar senin temsil ettiini syler. Sonunda da kralln ilan eder. Hardin'in ne dediini unutma. 'Bir atom tabancas iyi bir silahtr. Fakat iki tarafa da nian alabilir!'" Mallow plak bacana vurdu. "Pekl, Jael. O halde beni Encmene sok. Ben de Sutt'la savaaym." Jael bir an durdu, sonra da anlaml anlaml, "Belki bunu baaramayz," dedi. "Sutt'un szn ettii neydi? Bir rahibin lin edilmesi olayna m kartn? Bu doru deil mi?" Mallow, "Doru," diye aklad. Jael bir slk ald. "Sutt'un elinde kesin kant var m?" "Olmas gerekir." Mallow bir an kararszca duraklad. "Jaim Twer aslnda onun adamyd. Bunu daha banda anladm. Ama ikisi de durumu sezdiimi fark etmediler. Yani Jaim Twer bir grg tan..." Jael ban sallad. "Anlyorum. Kt bu." "Kt m? Neresi kt bunun? Rahip, Vakfn kendi yasalarna aykr davranmam ve Korell'e inmiti. Kendisi istesin istemesin Koreli hkmetinin onu bir yem olarak kulland da belliydi. Ben ancak bir tek ekilde davranabilirdim. Mantk da, saduyu da bunu emrediyordu. Baka seeneim yoktu. Ben yasalara uygun ekilde davrandm. Sutt beni

yarglatt takdirde hibir ey baaramayacak. Sadece bir budala durumuna decek." Jael tekrar ban sallad. "Hayr, Mallow, meselenin can alacak noktasn fark etmemitin. Sana Sutt'un bu oyunu kallee oynadn syledim. O, seni mahkm ettirmek peinde deil. Bunu baaramayacan biliyor, Sutt'un btn istedii seni halkn gznden drmek. Ne sylediini duydun. Bazen treler yasalardan daha nemli saylr. Mahkemede beraat eder, kollarn sallayarak salondan karsn. Ama halk senin bir rahibi lin edilmeye gnderdiine inanrsa, herkesin gznden dersin. Tabii hepsi de yasalara uygun bir ekilde davrandn itiraf ederler. Hatta mantkl hareket ettiini de sylerler. Ancak yine de korkak bir kpek, duygusuz bir hayvan, kat kalpli bir canavar olduunu dnrler. Hibir zaman Encmene seilemezsin. Belki de seni oybirliiyle vatandalktan atarlar. Ondan sonra birinci snf bir Tccar saylmaz ve ticaret de yapamazsn. Sutt btn bunlardan baka daha ne isteyebilir?" Mallow inatla kalarn att. "Ya!" Jael, "Olum." dedi. "Seni destekleyeceim. Ama sana yardm edemem. Ban belada. Mthi bir belada!" Birinci snf Tccar Hober Mallow'un yarglanmasnn drdnc gn Encmen toplant salonu tklm tklm doluydu. Orada bulunmayan tek Encmen yesi de ba yarld iin yataa dmt. Bu ansszl yznden kfredip duruyordu. Galeriler geitlere kadar dolmutu. Seyirciler nfuzlar, servetleri ya da iblise inatlar sayesinde ieriye girmeyi baarmlard. Geri kalan merakllar dardaki alana dolumular, ak havaya kurulmu olan boyutlu televizrlerin etrafn sarmlard. Ankor Jael, polislerin neredeyse boa kacak yardm ve abalar sayesinde salona girebildi. Sonra o kargaalkta ilerlemeyi baararak Hober Mallow'un oturduu yere kadar gitti. Mallow onu grnce rahatlayarak dnd. "Galaksi! Neyse son anda yetitin. stediklerimi getirdin mi?" Jael, "Al, ite," dedi. "stediin her ey burada." "yi. Dardakiler olay nasl karlyorlar?" "lgna dnm gibiler." Jael endieli endieli kmldad. "Davann herkese ak olarak yaplmasna izin vermeyecektin. Onlar engelleyebilirdin." "Bunu istemedim." "O gruh linten sz ediyor. Publis Manlio'nun adamlar da d gezegenleri dolayor ve... " "Ben de sana bunu sormak istiyordum, Jael. Manlio hiyerariyi bana kar ayaklandryor, deil mi?" "Hem de nasl. Her ey Manlio iin o kadar da kolay ki. Dileri bakan olduu iin yldzlararas yasalara uygun ekilde savclk edecek. Tapnan bapiskoposu olarak da fanatikleri senin aleyhine kkrtyor..." "Neyse, brak bunu imdi. Geen ay bana Mardin'in bir szn tekrarlamtn. Bunu hatrlyor musun? Onlara atom tabancasyla iki tarafa da nian alnabileceini gstereceim." Belediye bakan yerini alyordu. Encmen yeleri de saygyla ayaa kalkmlard. Mallow fsldad. "Bugn sra bende. Burada otur ve elenceyi seyret." Celse ald. On be dakika sonra Hober Mallow dmanca fsltlar arasnda belediye bakannn krssnn nndeki bo yere kt. Bir tek n onu aydnlatt. Hem kentteki btn genel televizrlerin, hem de Vakf gezegenlerindeki her evde bulunan aygtlarn ekranlarndan dev gibi yalnz bir adam etrafa meydan okurcasna bakt. Mallow rahat ve sakin bir tavrla konumaya balad. "Zaman bo yere ziyan etmemek iin savcnn aleyhimde ileri srd her iddiay kabul edeceim. Savcnn rahip ve kalabalk gruhla ilgili olarak anlatt hikye btn ayrntlar bakmndan doru." Salondakiler kmldandlar. Galerideki seyirciler hep birden fke ve zaferle dilerini gsterdiler. Mallow sabrla mrltlarn ve homurtularn kesilmesini bekledi. "Ancak izdikleri tablo tam deil. Bu tabloyu bildiim ek ilde tamamlamam iin izin verilmesini rica ediyorum. Balangta hikyenin bu davayla bir ilikisi olmad sanlabilir. Onun iin hogryle davranmanz istiyorum." Mallow'un nnde notlar vard, ama gen adam onlara bakmyordu bile. "Ben de hikyeme savcyla ayn noktadan balayacam. Jorane Sutt ve Jaim Twer'le konutuum gnden. O konumalar srasnda nelerden sz edildiini biliyorsunuz. Bu konumalar uzun uzun anlatld. Benim bunlara ekleyecek bir eyim yok. Tabii o gn aklmdan geenler dnda! "Kuku dolu dncelerdi bunlar. nk o gnk olaylar gerekten garipti. Dnn. Pek de iyi tanmadm iki kii bana anormal ve biraz da inanlmayacak tekliflerde bulunuyorlard. Bir, belediye bakannn sekreteri benden son derecede gizli bir olayda hkmet ajan grevini yapmam istiyordu. Bu grevin ne olduu ve nemi size daha nce anlatld. ki, siyasi bir partinin lideri olduunu iddia eden bir adam bana Encmen yesi olmak iin seimlere girmemi salk veriyordu.

"Tabii o zaman bu iki insann asl amalarn anlamaya altm. Sutt'unki belliydi. Bana gvenmiyordu. Belki de dmanlara atom gc sattm ve bir ayaklanmayla ilgili planlar yaptm sanyordu. Belki de beni hemen harekete gemeye zorluyordu. Ya da zorladn sanyordu. Bu durumda teklif edilen grev srasnda yaknmda bir adamnn olmas gerekiyordu. Ama bu sonuncu olaslk nce aklma gelmedi. Bunu ancak Jaim Twer sahneye ktktan sonra dndm. "Tekrar dnn: Twer kendisini bana bir Tccar olarak tantt. Ticareti brakarak siyaset hayatna atlm bir Tccar. Fakat benim, onun hakknda hibir bilgim yoktu. Oysa benim ticaret alannda ok geni bilgim vardr. Bundan baka Twer dinle ilgili olmayan bir eitim grdn syleyerek vnyordu. Ne var ki, o zamana kadar Seldon kriz i diye bir ey duymamt." Hober Mallow dinleyicilerin bu szlerin nemini kavramalar iin bekledi. lk kez o zaman galeridekiler soluklarn tuttular ve salona derin bir sessizlik kt. Mallow bu szleri Terminus'lulara sylemiti. D gezegendekiler davann dinin gerektirdii ekilde sansr edilmi zetlerini grebileceklerdi ancak. "Seldon krizi" szlerini de duymayacaklard. Ancak Mallow onlarn da nemini anlayacaklar baka aklamalar da yapacakt. Gen adam konumasn srdrd. "Din d eitim grm olan bir insan Seldon krizinin ne olduunu nasl bilemez? Burada bulunanlardan kim bunun mmkn olduunu drstlkle syleyebilir. Vakfla, Seldon'un planl tarihinin hi sz edilmedii bir tek eitim alan vardr. Bu sadece Seldon'un kiilii zerinde durulur ve onun yar efsanelemi bir sihirbaz olduundan sz edilir. "te ben de o anda Jaim Twer'in hibir zaman Tccarlk yapmam olduunu anladm! Onun bir din adam olduu kesindi. Belki de teoloji seminerinden mezun olmu bir rahipti. yldan beri Tccarlardan oluan bir partinin bakan olduunu iddia ediyordu. Ama aslnda o, Jorane Sutt'un parayla satn ald bir casustu. "O srada fazla bir ey bilmiyor ve nsezilerime gre davranyordum. Sutt'un benimle ilgili planlarndan haberim yoktu. Ama bana byk bir zgrlk salyordu. Daha dorusu kendimi asmam iin bir ip uzatyordu bana. Ben de ayn ekilde davrandm ve Sutt'a resmi olmayan gardiyan grevini yapabilmek iin benimle birlikte yolculua kaca belliydi. Onu engelleyebilirdim. Fa kat bu kez Sutt baka yollara sapacakt, kukusuz ben onlarn ne olduunu tam zamannda renmeyi baaramayabilirdim. Bilinen bir dman nispeten daha az tehlikelidir. Bu yzden Twer'e benimle birlikte gelmesini teklif ettim. O da raz oldu. "Encmenin sayn yeleri, bu da iki eyi aklyor. Bir, Twer'in savcnn iddia ettii gibi benim aleyhimde srf vicdan emrettii iin istemeye istemeye tanklk etmek zorunda kalan yakn bir dostum olmadn. Twer ald paraya karlk casusluk yapan biridir. Sonra beni o rahibin ldrlmesine neden olmakla suluyorlar. Ancak onun ldrlp ldrlmedii de belli deil tabii." Encmen yeleri imdi endieli endieli fsldamaya balamt. Mallow sahneye yakacak bir tavrla ksrerek szlerini srdrd. "Gemimde kaak bir rahip olduunu rendiim zaman hissettiklerimi size anlatmak hi houma gitmeyecek. Hatta o duygularm hatrlamak bile beni sarsyor. En belirgin duygum lgnca bir aknlkt. O anda bu olay Sutt'n hazrlanm olabileceini dndm. Hesaplarmda byle bir ey yoktu. Dorusu durumu anlayamyordum. Bocalamaya balamtm. "Yapabileceim bir tek ey vard. Twer'e gemi subaylarn armasn syleyerek onu be dakika iin bamdan attm. O yokken salona bir grnt kaydedici yerletirdim. Ne o lursa olsun, sahne bylece ileride tekrar seyredilebilecekti. O srada aklm kartran o meseleyi filmi seyrettiim zaman kavrayabileceimi umuyordum. Delice, ama samimi bir umuttu bu. "O gnden sonra o grnt kaydn belki elli kez seyrettim. Film burada, yanmda. imdi de sizin huzurunuzda iini elli birinci kez tekrarlayacak." Salondakiler kendilerini kaybeder ve galeridekiler de kkrerlerken, belediye bakan onlar susturmak iin tokman devaml olarak krsye vurdu. Terminus'daki be milyon evde heyecanl izleyiciler alclarna daha da yaklatlar. Savclk masasnda Jorane Sutt endieli barahibe souk souk bakarak, "Hayr," der gibi ban sallad. fkesinden ate saan gzlerini Mallow'a dikmiti. Salonun ortas boaltld. Sol taraftaki masada oturan Ankor Jael ayarlamay yapt. Bir trt duyuldu ve gemideki o sahne herkesin gzleri nnde canlanverdi. Grnt renkli ve boyutluydu. Her bakmdan yaamn btn niteliklerini tayordu, ama canl deildi sadece. Dayak yemi ve sersemlemi olan misyoner iki gemi grevlisinin arasnda duruyordu. Mallow'un hayali sessizce

bekliyordu. Sonra mrettebat ieri girdi. Onlar Twer izledi. Konumalar kelimesi kelimesine tekrarland. Nbeti subayna disiplin cezas verildi. Misyoner sorguya ekildi. Gruh hava limanna dolutu. Homurtular duyuluyordu. Peder Jord Parma deli gibi yalvard. Mallow tabancasn ekti. Rahip srklenerek gtrlrken son kez lgnca beddua etmek iin ellerini kaldrd. Ufack bir prlt belirip kayboldu. Gemi subaylar dehetten donmu gibi durur, Twer titreyen elleriyle kulaklarn tkar ve Mallow da silahn mahfazasna sokarken sahne sona erdi. Iklar yand. Salonun ortasndaki yer bombotu imdi. Yarglanan gerek Mallow hikyesini srdrd. "Grdnz gibi, olay savcnn anlatt ekilde geti. Ama grnte... Ne demek istediimi biraz sonra aklayacam. Yalnz aklma gelmiken unu da eklemek istiyorum: Jaim Twer'in olay srasnda gsterdii btn tepkiler onun bir rahip olarak yetitirildiini aklyor. "Ayn gn olaydaki baz elikili noktalar Twer'e anlattm. Misyonerin o srada inmi olduumuz hemen hemen terkedilmi hava limanna nereden kp gelmi olduunu sordum. En yakndaki byke saylabilecek kent bile kilometrelerce uzaktayken o kalabalk gruh nereden kmt? Tabii savc btn bu noktalara aldr bile etmedi. "Dier noktalara da. rnein, Jord Parma'nn pek dikkati ekecek bir klkta olduuna. Bu adam Koreli ve Vakf yasalarna meydan okuyarak gezegene gelmi bir misyonerdi. Arkasnda dikkati eken, yepyeni bir rahip klyla ortalkta dolap duruyordu. Bu ok garip bir durumdu. O srada misyonerin Komdor'a istemeye istemeye yardm eden biri olduunu dndm. Komdor'un bilinsiz bir su orta olduunu. Belki de Komdor bizi ve gemimizi ya salara uygun bir ekilde ortadan kaldrmak istiyordu. Bu yzden de bizi yasalara aykr bir ekilde, lgnca bir saldrya gemeye zorlamak iin misyonerden yararlanyordu. "Savc da hareketimi bu ekilde hakl karmaya alacan nceden tahmin etti. Gemimin, mrettebatmn ve grevimin gvenliinin tehlikede olduunu, bunlar bir kii uruna feda edemeyeceimi, biz olsak da olmasak da misyonerin yine de ldrleceini dndm syleyeceimi sanyordu. Hatta bunlar yantlyor ve Vakfn 'erefini' ve stnlnz srdrmek iin 'gururumuzu' korumamzn gerektii konusunda grler ne sryordu. "Ama iin garibi, savc, Jord Parma'nn zerinde hi durmad. Yani bir insan olarak... Parma konusunda hibir ayrnty aklamad. Doum yerinden, grd eitimden, hayatndan hi sz etmedi. Bu noktalarn aklanmas biraz nce grdnz filmdeki iaret ettiim elikilerin aklamasn da salayacak. "Savc, Jord Parma konusunda baz ayrntlar aklamad. nk bunu yapmas imknszd! Filmini grdnz sahne insanda sanki sahteymi gibi bir izlenim uyandryordu. nk Jord Parma sahtekrn biriydi. nk Jord Parma diye bir insan yoktu. "Btn bu dava var olmayan bir nedenle hazrlanan komedilerin en by!" Gen adam yine grltnn kesilmesini bek ledi. Sonra ar ar, "Size filmden bir tek kareyi gstereceim," dedi. "Bu bytlecek. O zaman benim bir aklama yapmama da gerek kalmayacak. Sahne her eyi aklayacak. Jael, ltfen klar sndr." Salon lolat ve ortadaki bo yere hayaletlere ya da balmumu heykellere benzeyen insanlar doldu. Uzak Yldz'n subaylar kaskat kesilmi gibi duruyorlard. Mallow'un donmua benzeyen elinde bir tabanca vard. Sol tarafnda Peder Jord Parma tam bir lk atarken kalakalmt. Peneye benzeyen ellerini yukar kaldrm, kolunun boy yenleri aaya doru sarkmt. Daha nceki gsteri srasnda parlayp kaybolan o n kayna misyonerin eliydi. imdi devaml bir lt halindeydi bu. Mallow glgelerin arasndan, "Gzlerinizi rahibin elindeki prltdan ayrmayn," diye seslendi. "Jael, ltfen o sahneyi byt." Tablo abucak geniledi. Misyoner merkeze doru gelirken dtakiler ortadan kayboldular. Rahip bir dev halini ald. Sonra ortada bir kafa ve kol kald. Sonunda sahneye bir el hkim oldu. Hafife si sli, gergin, koskocaman bir el. imdi bu eldeki n kaynann donuk donuk parlayan harf olduu da grlyordu.. K.G.P. Mallow'un kaln sesi etrafta yankland. "Bu bir tr dvme, baylar. Normal kta grnmyor. Ama o gn grnt kayd iin salonun mor tesi nlarla dolmasn saladm. te bu yzden de harfler iyice belli oluyor. Bunun gizli kimliin aklanmas konusunda pek safa bir yntem olduunu ben de kabul ediyorum. Ama bu Korell'de etkili oluyor. nk orada her sokak kesinde mortesi n kayna yok. Gemimizde bile bu harfleri bir rastlant sonucu fark ettik. "Belki iinizden bazlar bu K.G.P. harflerinin ne anlama geldiini tahmin ettiler bile. Jord Parma bir rahip gibi konumasn iyi biliyordu. Roln de mkemmel oynad. Bilmiyorum rahip gibi davranmay nasl ve nerede

renmiti? Ama K.G.P. 'Koreli Gizli Polisi' anlamna geliyor!" Bir grlt koptu. Mallow sesini duyurabilmek iin bararak grledi. "Bu iddiam kantlayacak destekleyici belgeler de var. Onlar Korell'den getirttim. stendii takdirde onlar da Encmene sunabilirim... Evet, savcnn iddialar ne oldu imdi? Savc tekrar o gn korkun, akla smayacak bir ey yapm olmam gerektiini ima etti. Yani yasalara meydan okuyarak misyoner uruna savamam ve grevimi, gemimi ve kendimi Vakfm 'erefi' adna feda etmem gerekiyordu... Ben bunu bir sahtekr uruna m yapacaktm? Bir rahip klna girmi olan bir din adam gibi konuan Korell'li bir gizli ajan uruna m? Herhalde adam rahip gibi konumay Anacreon'dan Korell'e kam birinden renmiti. Bu mmkn. "Evet, savcnn iddia ettii gibi mi davranmalydm? Jorane Sutt ve Publis Manlio o iren ve budalaca tuzaa dmemi mi istiyorlard?.." Mallow'un kslmaya balayan sesi kalabaln haykrlar arasnda eridi. Dinleyiciler gen adam havaya kaldrdlar. Omuzlarna alarak belediye bakannn krssne doru gtrdler. Mallow pencereden alandaki binlerce kiiye lgnlar selinin katldn grd. Tccar etrafna baknarak Ankor Jael'i arad. Ama o kargaalkta kimsey i semek olanakszd. Mallow ar ar ritmik bir avazn tekrarlandn fark etti. Bu bir grupta balamt. imdi lgncasna etrafa yaylyordu. "Yaasn Mallow! Yaasn Mallow! Yaasn Mallow!" 15 Yz yorgunluktan km olan Ankor Jael, Mallow'a bakarak gzlerini krptrd. Son iki gn lgncasna, uykusuz gemiti. "Mallow harika bir gsteri yaptn. imdi bunu fazla ykseklere sramaya kalkarak mahvetme. Gruh heyecan gl bir eydir. Fakat halkn vefasz olduunu da bilmeyen yoktur." Mallow, "Tabii," dedi. "Onun iin bu heyecan beslemeliyiz. Bunu da en iyi ekilde gsteriye devam ederek salayabiliriz." "Bu kez ne yapmam istiyorsun?" "Publis Manlio ve Jorane Sutt'u tutuklat!" "Ne?" "Sylediklerimi duydun. Belediye bakanna onlar tutuklat! Adam neyle tehdit edersen et. Halk benim elimde. Hi olmazsa bugn byle. Belediye bakan onlar kzdrmay istemeyecektir." "Ama Sutt'la Manlio'nun neyle sulayacaz?" "Sular ortada deil mi? Onlar d gezegenlerdeki rahipleri kkrtyor, Vakfn siyasi kavgalarnda tara f tutmalarn salamaya alyorlard. Seldon adna! Bu, yasalara aykr bir ey! Onlar lkeyi tehlikeye drmekle sula. Aslnda onlarn mahkm olmalarn istediim yok. Onlar da benim mahkm olup olmayacamla pek ilgilenmiyorlard. Sutt'la Manlio'nun ben belediye bakanlna seilinceye kadar ortalarda dolamamalarn sala." "Seime daha alt ay var." "Bu da uzun bir sre saylmaz!" Mallow ayaa frlayarak Jael'in kolunu skca yakalad. "Dinle, gerekiyorsa bu ite tepeden inme bile yapabilirim. Salvor Mardin'in yzyl nce yapt gibi. Yaknda bir Seldon kriziyle karlamak zereyiz. Kriz balad srada hem belediye bakan, hem de barahip olmalym!" Jael kalarn att ve usulca, "Bu seferki kriz neyle ilgili?" diye sordu. "Korell'le mi?" ' Mallow ban sallad. "Tabii. Onlar eninde sonunda bize sava aacaklar. Ancak bunu bir, iki yl sonra yapacaklarndan eminim." "Atom silahlaryla donanm uzay gemileriyle mi saldracaklar?" "Sen ne dersin? Onlarn sektrnde kaybolan ticaret gemimizi herhalde hava tabancalaryla yaralamadlar. Jael, onlar mparatorluktan gemi alyorlar. Azn bir kar aarak aptal aptal bakma yle! 'mparatorluk' dedim! O hl var. Belki buradan, evreden uzaklat. Ama Galaksinin merkezinde hl yayor! Hem de ok etkili! Bir tek yanl adm mparatorluun zerimize ullanmasna neden olabilir. te bu yzden hem belediye bakan, hem de barahip olmak istiyorum. Bu krizin nasl atlatlacan bilen tek insan benim." Az kurumu olan Jael yutkundu. "Nasl? Ne yapacaksn?" "Hibir ey yapmayacam." Jael akn akn glmsedi. "Sahi mi? Pek yorulacan anlalyor." Ama Mallow kesin bir tavrla, "Ben bu Vakfn bana getiim zaman," dedi. "Hibir ey yapmayacam. Yzde yz! te yeni krizin srr da bu." Koreli Cumhuriyetinin ok Sevilen Komdor'u Asper Argo, karsnn ieri girdiini grnce seyrek kalarn skntyla att. Kendi kendisine ald bu 'ok Sevilen' ad kars bakmndan hi de geerli deildi. Bunu Komdor bile bili yordu.

Gen kadn baklar kadar souk ve skca arkaya toplanm salarnn biimi kadar kibar bir tavrla, "Efendimiz," dedi. "Anladma gre, Vakf denilen sonradan grmeler konusunda karar verebilmisin." Komdor, "yle mi?" diye homurdand. "O olaanst anlay gcnle baka neleri kavradn bakalm?" "Yeter, benim soylu kocacm. Kabine yeleriyle bir toplant yaptn sanrm. Bu da sonunda bir trl karar veremediin o grmelerden biriydi. Kabine yeleri de ne harika danmanlardr yal" Komdora bir an durdu, sonra da mthi bir hogryle ekledi. "Birtakm sarsak ve kr budalalar, ksr karlarn sska gslerine bastrarak bekliyorlar. stelik babamn, Kraliyet Valisinin kzacan bile bile!" Komdor uysalca, "O olaanst anlaynla kavrayabi lmen iin sana bu haberleri kim getiriyor, yavrum?" diye mrldand. Komdora bir kahkaha att. "Bunu sana aklarsam kaynam pek yaknda bir ceset halini alr." "Neyse... Her zamanki gibi istediini yapacaksn." Komdor omzunu silkerek dnd. "Babann fke sine gelince... Korkarm o kararmza babann cimriliinin tutmas ve bize baka gemiler vermeyi reddetmesi yol at." "Baka gemiler mi?" Gen kadn fkeyle haykrd." "Be gemin var ya! nkr etme! Be gemin olduunu biliyorum. Bir altncsnn gnderileceine dair sz de verildi." "Ah, evet, o gemi geen yl gnderilecekti." "Ama bir gemi... Bir tek gemi, o Vakf pis kokulu bir harabe haline sokmaya yeter. Bir tek! Bir tek gemi onlarn uzaydaki cce teknelerini silip sprr." "Ben on iki gemiyle bile o gezegene saldramam." "O gezegen, ticareti mahvolduu, ie yaramaz eyalar, vr zvrlar ortadan kalk takdirde ne kadar dayanabilir?" Komdor, "O oyuncaklar ve vr zvr para demek," diye iini ekti. "Bol para." "Ama Vakf ele geirirsen onun her eyi senin olmaz m? Babam sana minnet ve sayg duyar. Bu Vakf n sana verebilecei her eyden daha deerli deil mi? O barbar sihirli oyuncaklarn gstermek iin geldiinden beri yl geti. Hatta daha da fazla. Bu kadar uzun bir sre de yeterli." "Hayatm!" Komdor dnerek karsna bakt. "Ben artk yalanyorum. Yorgunum. Senin durmadan alp kapanan azna kar koyacak gcm de kalmad... Kararm sonunda verdiimi sylyorum. Evet, verdim ya! Ticaret sona erdi. Korell'le Vakf arasnda sava balad." "Ah, ok gzel!" Komdora dikleti. Gzleri prl prl parlyordu imdi. "Sonunda akllca davranmay rendin. Ama ne yazk ki, bunaklk ana rastlad bu. Artk bu cra blgeyi tmyle ele geirirsin. O zaman senin saygdeer bir adam olduunu dnrler. Bylece mparatorluun nemli ve nfuzlu insanlarndan biri saylrsn... En nemlisi, artk bu barbarlar dnyasndan ayrlr Kraliyet Valisinin sarayna gidebiliriz. Gerekten artk oraya gitmemiz mmkn." Gen kadn bir elini beline dayayarak salondan kt. Tatl tatl glmsyordu. Salar prl prld. Komdor bekledi. Sonra da karsnn arkasndan kapanan kapya doru nefret ve kinle, "Senin bu 'cra blge' diye tanmladn yeri ele geirdiim zaman," dedi. "Saygdeer bir insan saylabilirim. Baban Kraliyet Valisinin kstahlk ve azametine, kznn da enesine dayanmak zorunda kalmayacak kadar saygdeer. kinizden de kurtulurum. Kesinlikle!" Karanlk Nebula'nn kaptan vizi-levhaya dehetle bakakalmt. "Ulu Galaksi!" Gen adam barmak istemi, ama sesi bir fslt gibi kmt. "Bu da nesi?" Bir gemiydi bu. Fakat Karanlk Nebula balinaya benzeyen bu geminin yannda bir zargana gibi duruyordu. Dev teknenin bordasnda mparatorluun Uzay Gemisi ve Gne iareti vard. Gemideki btn alarm sistemleri telala almaya balad. Emirler verildi. Karanlk Nebula hazrland. Gemi frsat bulduu takdirde kaacakt. Bunu baaramad takdirde de savaacakt. O arada ultradalga odasndan hiper uzay yoluyla Vakfa haber gnderildi. Durmadan tekrarlanrd bu haber. Bir yardm isteiydi bu. Ama asl haber tehlikeyi bildirmek ve Vakf uyarmak iin gnderiliyordu. Hober Mallow raporlara gz gezdirirken bir yandan da ayaklarn yorgun yorgun yere sryordu. ki yldan beri belediye bakanyd. Bu srede daha olgunlamt. imdi biraz daha uysal, biraz daha sabrlyd. Ama bu da resmi raporlardan ve bunlarn yazld kafa yorucu dilden holanmasn salamt. Jael sordu. "Ka gemimize zarar verdiler?" "Drt gemiyi yerde yakaladlar. ki tekneden de haber yok. Btn dierleri gvende ve yerleri belli." Mallow bir an durdu, sonra da mrldand. "Sonu bizim iin daha iyi olmalyd. Ancak neyse bu zarar da hi nemli saylmaz." Jael sesini karmad. Mallow ban kaldrd. "Bir derdin mi var?" Jael cevap vermedi. Onun yerine ilgisiz bir ey syledi. "Sutt da gelse artk." "Ah, evet. Yine uzun bir nutuk

dinleyeceimiz anlalyor." Jael, "Hayr, dinlemeyeceiz," diye homurdand. "Ama sen de ok inatsn, Mallow. Belki d sorunlar en ufak ayrntlarna kadar inceledin ve hazrlk yaptn. Fakat bu gezegende neler olduuna hi aldrmyorsun." "Ah, bu senin grevin deil mi? Seni Eitim ve Propaganda Bakanlna neden getirdim?" "Herhalde bana strap ektirmek ve zamanndan nce lmeme neden olmak iin. Benimle ibirlii yapmaya yanamamandan da anlalyor bu. Geen yldan beri avaz avaz baryor ve seni uyarmaya alyorum. Sutt ve Dincileri bir tehlike kayna. Bu tehlike gitgide byyor. Eer Sutt erken seime gidilmesini salar ve seni belediye bakanlndan attrrsa, o zaman yaptn dikkatli, ayrntl planlar ne ie yarar?" "Hibir ie yaramaz. Bunu ben de itiraf ediyorum." "Ya dn gece yaptn o konuma? Seimi Sutt'a glmseyerek, onun omzunu okayarak adeta hediye ettin. Bu kadar ak szl olmana gerek var myd?" "Sutt'u glgede brakmaya alm olabileceim hi aklna gelmiyor mu?" Jael fkeyle, "Hayr, gelmiyor," dedi. "Zaten o konumayla bunu baaramazdn. Sen her eyi nceden grdn iddia ediyorsun. Ama buna karn yl Korell'le neden alveri yaptn aklamyorsun. Hem de sadece onlara kazan salayacak bir alveri yaptn. Savala ilgili plann da var. Bu da savamadan gerilemek. Korel'in yaknndaki btn sektrlerle ticareti kestin. Korell'in de, Vakfn da u anda kmldayacak durumda olmadn ak ak ilan ettin. Savaa girmekten hi sz etmiyorsun. Gelecekte bile savamak niyetinde deilsin. Galaksil Mallow, bu kadar berbat ilerin arasnda ben ne yapabilirim? Benden ne bekliyorsun?" "Btn bunlarn halkn ilgisini ekecek bir yan, bir prlts yok mu demek istiyorsun?" "Bu szlerin kitlelerin duygularn etkileyecek, onlar coturacak eyler deil." "Eh, bu da ayn kapya kar." "Mallow, ltfen uyan artk. Seebilecein iki yol var sadece. Ya halka dinamik bir d siyaseti aklarsn y a da Sutt'la uzlarsn. zel planlarn ne olursa olsun halka dileri konusunda enerjik bir ekilde davranacan sylemen yeter." Mallow, "Pekl," dedi. "Sana gre o birinci areyi denemi ve baaramamm. imdi ikincisini dene yelim. Sutt gelmi." Sutt'la Mallow iki yl nceki davadan beri hi kar karya gelmemilerdi. kisi de birbirlerinin hi deimemi olduunu dndler. Sadece gizli baz eyler yneticiyle meydan okuyucunun rollerinin deimi olduunu aklyordu. Sutt, belediye bakannn elini skmadan bir koltua yerleti. Mallow ona bir sigar uzatarak, "Jael'in de yanmzda kalmasnn bir sakncas var m?" diye sordu. "O, uzlamamz btn kalbiyle istiyor. fkelendiimiz takdirde arabuluculuk da yapabilir." Sutt omzunu silkti. "Bizimle uzlaman senin iin ok daha iyi olur. Vaktiyle baka bir sorun yznden sana artlarn aklaman sylemitim. Galiba artk durum tmyle bunun tersine dnd." "Evet, iyi tahmin ettin." "O halde artlarm aklayacam. Ekonomik rvete ve vr zvr satna dayanan o beceriksizce siyasetinden hemen vazgemelisin. Kukusuz babalarmzn gerekten denenmi olan eski d siyasetine dnmelisin." "Yani tekrar misyonerlerin yardmyla dier gezegenleri ele geireceiz, yle mi?" "Evet, yle." "Bunu yapmadm takdirde benimle de uzlamayacaksnz. Yanlmyorum, deil mi?" "Yanlmyorsun." "Hm..." Mallow sigarn ar ar yakt. Art arda nefesler ekerek sigarn ucunun iyice yanmasn salad. "Mardin'in zamannda misyonerler yoluyla fetih yepyeni denenmemi bir yntem saylyordu. O zaman da senin gibi adamlar buna itiraz ettiler. Ama artk bu yntem denendi, snavdan geirildi ve kutsallat. Yani bir Jorane Sutt'un pek beenecei bir hale geldi... Neyse syle bakalm. Bamz bu imdiki dertten nasl kurtaracaksn?" "Bu senin derdin, benim deil. Benim bu olaylarla hibir ilikim yok." "Pekl, pekl. Bu soruyu uygun bir ekilde deitirdiimi varsay." "iddetli bir saldrya geilmesi zorunlu. Seni memnun eden bu durgunluk hali aslnda ok tehlikeli. Bylece evredeki btn dnyalara ok zayf durumda olduumuzu aklyorsun. Oysa burada en nemli ey gl grnmektir. Komularmz birer akbabadan farksz. Hepsi de sonunda leten bir para koparmak iin dmanlarmzn tarafna da geecek ve bize saldracaklardr. Bunu anlaman gerekir. Sonuta sen Smyro'lusun. yle deil mi?" Mallow bu pek anlaml szn zerinde bile durmad. Onun yerine, "Korell'i yendiimizi varsayalm," dedi. "mparatorluk ne olacak?"

Sutt ince dudaklarn bkerek hafife gld. "Ah, beni kandramazsn. Siwenna 'ya yaptn ziyaretle ilgili raporun tamd. Normanni Sektrn Kraliyet Valisi srf kendi karlar yznden evredeki anlamazlklar krklemeye alyor. Ama bu nemli bir ey deil. Herhalde Kraliyet Valisi, Galaksinin snrna bir s efer yaparak her eyi tehlikeye atmay istemez. Burada elli dman komusu var nk. Bakaldrmas gereken bir mparator da. Aslnda ben senin szlerini tekrarlyorum imdi." "Ah, Sutt, yanlyorsun. Kraliyet Valisi byle bir saldrya geebilir. Yani bizim kendisi iin tehlikeli saylacak kadar gl olduumuza inand takdirde, Korell'e dorudan doruya saldrya geerek gezegeni yerle bir edersek, Kraliyet Valisi gerekten ok gl olduumuza inanabilir. Onun iin ok daha ince bir zek oyunu yapmal, akllca bir yol semeliyiz." "rnein... " Mallow koltuunda arkasna yasland. "Sutt, sana bir ans tanyacam. Sana ihtiyacm yok. Ama yine de senden yararlanabilirim. Onun iin sana durumu aklayacam. Ya bana katlr ve bir Koalisyon kabinesinde yer alrsn ya da gadre uram bir mazlum tavrlar taknr ve hapishanede rrsn." "Bu son oyunu daha nce de denedin." "Fakat o zaman fazla bir aba harcamadm, Sutt. Sonuca da aldrdm yoktu. Ama artk tam zaman. imdi beni dinle." Mallow gzlerini kst ve "Korell'e ilk gittiim zaman," diye balad. "Komdor'u bir Tccarn yannda bulunan o malum ssler ve aletlerle yumuattm. Bunlar ona rvet olarak verdim yani. Balangta bunu sadece elik fabrikasna kolaylkla girebilmek iin yaptm. Bundan baka bir planm yoktu, ilerisini de dnmyordum. Ancak istediimi baardm ve gerekten de elik fabrikasn grdm. Ancak mparatorlua yaptm o ziyaretten, yani Siwenna 'ya gidiimden sonra ilk kez ticareti ne kada r etkili bir silah haline sokabileceimi anladm. "imdi karlatmz bu sorun bir Seldon krizi, Sutt. Seldon krizlerini de tek tek insanlar deil, tarihi gler zmleyebilir. Hari Seldon gelecekte izleyeceimiz yolu planlarken gz kamatrc kahramanlklar hesaba katmad. O, daha ok, geni bir ekonomi ve sosyolojiye nem verdi. Onun iin de karlaacamz eitli krizlerin o srada elimize geen glerin yardmyla zmlenmeleri gerekiyor. Yani bu olayda ticaretle!" Sutt kukuyla kalarn kaldrd ve Mallow'un susmasndan da hemen yararland. "Geri zekl biri olmadm sanyorum. Fakat korkarm bu belirsiz szlerle dolu konferansn pek de anlalmyor." Mallow, "Szlerimi gitgide daha iyi anlayacaksn," dedi. "unu unutma: Bugne kadar ticaret in gc hibir zaman nemsenmedi. Kontrolmzde olan rahipler rgtnn gl bir silah sayldna inanld. te bu doru deil. Ve ben imdi Galaksideki duruma yle bir katkda bulunuyorum: Rahiplerle ilgisi olmayan bir ticaretle! Sadece ticaretle! Bu yeterince gl. Her eyi basit ve sade bir hale sokalm: Koreli imdi bizimle savata. Tabii bunun sonucu olarak da o lkeyle btn ticari ilikimiz kesildi. Dikkat ediyor musun, bunu senin iin pek basit bir toplama denklemi haline sokuyorum... Ama Korel i son yl boyunca ekonomisini bizim ona tanttmz atom tekniine gitgide daha fazla dayandrmaya balad. Btn atomlu ara ve gereleri Korell'e sadece biz salayabiliriz. O kck atom jeneratrleri durmaya, aygtlar arka arkaya almamaya balad zaman neler olacak dersin?" "nce kk ev aletleri bozulacak. Senin nefret ettiin bu durgunluk hali alt ay srerse, ev kadnlarnn atom baklar artk almaz olacak. Sobalar yanmamaya balayacak. amar makineleri doru drst ilemeyecek. Sc ak bir yaz gnnde snm kontrol aygt birdenbire duruverecek. Peki, btn bunlardan sonra ne olacak?" Mallow, Sutt'un cevap vermesi iin bekledi. Sutt sakin sakin, "Hibir ey olmayacak," dedi. "nsanlar bir sava srasnda ok eye katlanrlar." "ok doru. Gerekten ok eye katlanrlar. Bu kadnlar oullarn o bozuk uzay gemilerinde korkun bir ekilde lmeleri iin yollayacaklar. Saysz genci. Dman bombardman karsnda metanetle davranacaklar. Bir kilometre derinlikteki maaralarda bayat ekmek ve pis suyla yaamalar gerekiyorsa bunu da yapacaklar. Ancak tehlikeyle karlamann verdii o vatanseverce heyecan olmad zaman kk aksiliklere katlanmak ok zordur. Hayr, bu duraklama dnemi srecek. Ne bombardman olacak, ne savalacak. Ne de kayplar verilecek. Bylece kadnlar kesmeyen bir bak, yemek piirmeyen bir mutfak sobas ve kn buz gibi bir evle kar karya kalacaklar. Bu, onlarn sinirlerini bozacak. Sonuta halk homurdanmaya balayacak." Sutt hayretle ar ar, "Btn umudunu bunlara m baladn?" diye sordu. "Ne bekliyorsun? Ev kadnlarnn ayaklanmalarn m? Halkn bakaldrmasn m? Kasaplarla bakkallarn birdenbire isyan ederek satrlar ve ekmek

baklaryla sokaa frlayarak, 'Bize Otomatik Sper Temizleyici Atomik amar Ykama Makinemizi geri verin!' diye barmalarn m?" Mallow sabrszca, "Hayr, efendim, hayr," dedi. "Benim byle bir ey beklediim yok. Ama genel bir homurdanma ve fke dalgasnn etrafa yaylacan umuyorum. Daha sonra nemli kiiler de bu dur umdan etkilenecek." "Bu nemli kiiler de kim?" "Korell'in sanayicileri, fabrika sahipleri, reticileri. Bu durgunluk iki yl srd takdirde, fabrikalardaki makineler bire r birer bozulmaya balayacak. Biz btn o fabrikalar A'dan Z'ye kadar atom makineleriyle donattk. Bu fabrikalarn sahipleri birdenbire iflas edecek, mahvolacaklar. Ar endstrilerde de durum ayn olacak. Adamlar bir de bakacaklar ki, almayan hurda makinelerden baka hibir eyleri yok." "Sen Korell'e gitmeden nce de fabrikalar gz elce alyorlard, Mallow." "Evet, Sutt, alyorlard. Ama imdiki kazancn ancak yirmide biri bir krla. Atom ncesi makinelere dnlmesi iin yaplacak masraflar hesaba katmasan bile, kazan yine bundan fazla olmayacak. Sanayiciler, maliyeciler ve s okaktaki adam, Komdor'a kar kacaklar. Onun bu durumda ne kadar dayanabileceini sanyorsun?" "O, can istedii kadar dayanr. nk bir sre sonra mparatorluktan yeni atom jeneratrleri istemeyi akl eder." Mallow mthi bir neeyle gld. "Ah, iin pf noktasn kavrayamadn, Sutt. Komdor da ayn hatay yapt. Zaten hibir eyi anlayamadn, nemli noktalar da farkedemednl imdi, dinle. mparatorluk hibir makinenin yerine bir yenisini yollayamaz. mparatorluk daima dev kaynaklara sahipti. Onlar her eyi gezegenlere, gne sistemlerine, Galaksinin btn sektrlerine gre hesaplyorlard, imparatorluun jeneratrleri dev gibi. nk her eyi bir dev gibi dnyorlard. "Ama biz... Bu bizim kk Vakfmz, bu bir tek dnyamzda maden kaynaklar olmad iin daima hesapl davranmak zorunda kaldk. Daima sk bir hesap yaptk. Jeneratrlerimizin baparmamz byklnde olmalar gerekiyordu. nk ancak o kadarck bir madeni kullanabilirdik. Yeni teknikler ve yntemler gelitirmek zorunda kaldk. mparatorluun anlayamayaca teknikler ve yntemler. nk mparatorluk bilim dalnda gerekten nemli hamleler yaplabilecei a oktan gemi ve yozlam. "Bir gemiyi, bir kenti, hatta btn bir dnyay koruyabilecek byklkte atomik g alanlar var. Fakat bir tek adam koruyacak bir g alan oluturmalar imknsz. Bir kente k ve s verebilmek iin alt katl binalar yaparak bunlar makinelerle doldurmular. Ben o makineleri grdm. Oysa bizim jeneratr bu odaya sabilir. Uzman teknisyenlerinden birine ceviz byklndeki kurun bir mahfazada bir atom jeneratr bulunduunu sylediim zaman adam az kalsn fkesinden bouluyordu. "Ah, artk onlar kendi dev makinelerini bile anlayamyorlar. Makineler kuaklar boyunca otomatik bir ekilde alyorla r. Onlara kontrolrler bakyor. Bu grev babadan oula geiyor. Ama o koskoca binada bir tek D tp yand takdirde btn o tek -adamlar da aciz kalacaklar. "Artk btn bu sava, bu iki sistemin arpmas... mparatorlukla Vakfn arasnda bir sava bu. K kle byk arasndaki dv. mparatorluk bir dnyay ele geirebilmek iin dev sava gemilerini rvet olarak veriyor. Ancak bu sava gemilerinin ekonomik bakmdan hibir nemleri yok. Buna karlk biz ufak tefek eyalarla onlar kandrmaya alyoruz. Savata ie yaramayan, ama zenginlik ve kazan iin hayati nemi olan kk eylerle. "Bir kral ya da bir Komdor gemileri alabilir. Hatta savaa da kalkabilir. Tarih boyunca ast astk kestii kestik hkmdarlar an, eref ve zafer diye tanmladklar bir ey uruna uyruklarnn refah ve rahatn feda etmiler. Ama hayatta yine de kk eyler nemlidir. Kukusuz Asper Argo, Korell'de iki, yl sonra balayacak olan ekonomik krize kar dayanamayacak." Sutt kalkarak pencereye gitti. Mallow 'la Jael'e arkasn dnd. Artk akam oluyordu. Galaksinin bu son snrlarnda birka yldz o sisli, bulut bulut, byte biimi evrenin nnde ldamaya alyordu. O sisli bytecin iinde. Vakfla savaan mparatorluun son kalntlar vard. Ama mparatorlu k hl da ok bykt. Sutt, "Hayr," dedi. "Olamaz..." "Bana inanmyor musun?" "Sana gvenemiyorum. ok tatl dillisin ve konuman da etkileyici. Korell'e yaptn ilk yolculuk srasnda seni avucumun iine alm olduumu sanyordum. Beni pek gzel kandrdn. Dava srasnda seni keye iyice kstrm olduumu dndm. Fakat sen yakan kurtardn gibi, demagojiyle belediye bakanl koltuuna oturmay da basardn. Hibir drst yann yok. Bir niyetini aklyorsun, ama bunun arkasnda mutlaka baka bir ama gizli. Her

aklamann anlam var. "Ya sen bir vatan hainiysen? Belki imparatorlua gittiin zaman sana para ve nfuz vaat ettiler. O zaman da tpk imdiki gibi hareket ederdin. Dman glendirdikten sonra sava kmasna neden olurdun. Vakf kmldamamaya zorlardn. Her eyi pek akla yakn bir ekilde aklardn. Bylece herkesi inandrrdn." Mallow usulca, "Yani uzlamayacak myz?" diye sordu. "Sen hemen defnedilmelisin. Ya kendin kar gidersin ya da seni biz atarz." "Sana uzlamadn takdirde neler olacan syledim. Seni uyardm." Jorane Sutt'un yz ani bir fkeyle mosmor kesildi. "Ben de seni uyaryorum, Smyro'lu Hober Mallow! Beni tutukladn takdirde sana da aman verilmeyecek! Adamlarm seninle ilgili gerekleri etrafa yaymak iin hi durmayacak, ellerinden gelenleri yapacaklar! Vakf halk da yabanc belediye bakanna kar birleecek! Onlar kaderlerini ok iyi biliyorlar. Bir Smyro'lu bunu hibir zaman anlayamaz. Bu bilgileri de seni mahvedecek." Hober Mallow ieri girmi olan iki muhafza usulca, "Onu gtrn," diye emretti. "Kendisini tutukluyorum." Sutt, "Bu son ansn," dedi. Mallow sigarn tablaya bastrd ve ban da kaldrmad. Be dakika sonra Jael kmldanarak yorgun yorgun, "Eh," diye mrldand. "Bylece gadre uram bir mazlum simgesi de yaratm oldun. imdi ne yapacaz?" Mallow tablayla oynamaktan vazgeerek kafasn kaldrd. "O benim tandm Sutt deil artk. Gzlerini kan brm bir boadan farksz. Galaksi! Benden ne kadar nefret ediyor!" "te bu yzden de ok daha tehlikeli." "Daha tehlikeli mi? Samalama. Adam artk btn takdir ve yarg gcn kaybetmi." Jael fkeyle, "Kendine fazla gveniyorsun, Mallow," dedi. "Halkn ayaklanmas olasl bulunduunu dnmyorsun." Mallow'un yznde sert bir ifade belirdi. "Sana son kez sylyorum, Jael. Halk ayaklanacak deil." "Kendinden ok eminsin!" "Ben Seldon krizine gveniyorum, Jael. Bunlarn ite ve dta zmlenmelerinin gerekli olduu dncesine inanyorum. Demin Sutt'a aklamadm baz eyler var. Sutt, Vakf dini glerin yardmyla kontrol altna almaya alt. D dnyalar kontrol ettii gibi. Ama baarl olamad. Bundan da Seldon'un plannda artk dinin bir yeri olmad anlalyor. Dini gcn rol sona erdi. "Ekonomik kontroln etkisi bundan farkl. Bana Salvor Hardin'in eski bir szn sk sk tekrarlatyorsun. 'Bir atom silah iki tarafa da nian alabilir.' Koreli bizimle yapt ticaret sonucu zenginleti. Ancak biz de bu sayede zengin olduk. Koreli bizimle ticaret yapmad iin fabrikalar iflas eder, d dnyalarn refah ekonomik ambargo yznden sona ererse, bizim fabrikalarmz da iflas eder ve refah sona erer. "Ve kontrolm altnda olmayan bir tek fabrika, bir tek ticaret merkezi ve nakliyat irketi de yok. Sutt halk galeyana getirmek iin propagandaya balad an bunlarn hepsini de yerle bir edebilirim. Sutt'un propagandasnn baarl olduu, hatta etkiliymi gibi gzkt her yerde refahn sona ermesini salarm. Propagandann baarl olmad yerde rahat ve refah devam eder. nk fabrikalar alr. "Ayn mant uygularsak o zaman Koreli halknn refah uruna bakaldracaklarn da anlarz. Bu oyun sonuna kadar oynanacak." Jael, "O halde," dedi. "Sen bir pltokrasi kuruyorsun. Buray bir tccarlar ve ticaret krallar lkesi h aline getireceksin. Peki, ileride ne olacak?" Mallow ban kaldrd. Yznde skntl bir ifade vard. fkeyle, "Gelecek benim zerime vazife mi9" diye bard. "Herhalde Seldon ileride olacaklar hesaplad ve hazrlk yapt. Vakf gelecekte baka krizlerle de karlaacak. Parann gc de, dinin kuWeti gibi etkisiz bir hale girdii zaman! Ben bugn bir sorunu hallettim. Bundan sonraki sorunlar da beni izleyenler zmlesinler."

KOREL ... yllk bir savatan sonra Koreli Cumhuriyeti kaytsz artsz teslim oldu. Bu tarihin en arpmas az savayd. Bu olaydan sonra Hober Mallow da halkn kalbinde, Har! Seldon ve Salvor Hardin'in yannda yerini ald. GALAKS ANSKLOPEDS

You might also like