You are on page 1of 24

TYATRO N KK ORGANON(1)

Bertolt Brecht

nsz Bu yazda birka onyldr pratikte gelitirilen bir tiyatrodan yola koyularak nasl bir estetiin yaratlabilecei aratrlacaktr. Kimi kuramsal incelemelerde, eletirilerde ve bu yaz sahibinin kendi oyunlaryla ilgili notlar biiminde kaleme ald teknik aklamalarda estetik konusu ylece ele alnm, bu konu zerinde fazla durulmamtr. Belli trdeki bir tiyatro, srdrd savamn gereini dikkate alp zamann ahlk ve beeni yasalarn kimi ayak alt ederek, kimi bunlara sahip karak toplumsal ilevinin snrlarn geniletti ya da daraltt, artistik olanaklarndaki eksikleri giderdi ya da elemeden geirdi bunlar, i o noktaya gelince estetik alan yurt tuttu kendine ya da bu alanda tutunmasn bildi. rnein, herkesin deerli bulduu sanat yaptlarnda toplumsal tavrlarn varln, ancak genellikle benimsenen tavrlar olduu iin bunlarn dikkati ekmediini kantlayarak toplumsal tavrlara kar duyduu eilimi savundu. ada retimde bilgiye srt evrilmesini soysuzlama belirtisi diye niteledi, akam elencesi satlan tiyatrolar kentsoylu snf tarafndan yrtlen uyuturucu madde ticaretinin bir ubesine dnmekle sulad. Sahnelerde natralizm'inkiler de iinde olmak zere seyirci nne karlan grntlerin arpkl karsnda bilimsel bir titizlii ieren grntleri, yavan bir gz ve ruh zevkinin sl karsnda ise arpm tablosunun o gzelim mantn savundu, renmeye srt evrilerek ve yararllk ilkesi hor grlerek ayakta tutulan gzellik kltn, bu yoldan ortaya artk gzel bir ey yaradlp konamad iin kmseyerek yadsd. Ama, bilim ann kendine zg tiyatrosunu kurmakt; ilgili tiyatronun tasarmclar estetiin silh deposundan yeterince silh dn alarak ya da alarak kendilerini basn estetlerine(2) kar savunmakta pek glk ekince, "haz salama aracm retici (didaktik) klmak ve belli kurumlar elence yerlerinden basn organlarna dntrmek" ("Mahagonny Operas iin notlar"), yani hoa giderlik lkesini terketmek niyetinde olduklarn tehdit yollu aa vurdular. Kokumu ve asalaa dnm bir snftan miras kalan estetik ylesine acnacak durumdayd ki, tiyatro tiyatroluktan kmak istemiyorsa bir saygnla ve devinim zgrlne kavumak zorundayd. Ama yine de bilim ann tiyatrosu olarak yaradlp ortaya konan ey bilim deil, tiyatroydu; Nazi dneminde ve savata pratikteki gsteri olanaklarnn ortadan kalkmas sonucu biriken yenilikler, bu tiyatro trnn estetiini gzden geirmeyi ve ilgili tr iin sz konusu olabilecek bir estetiin ana hatlaryla saptanmasn akla yakn bir davran gsteriyordu. rnein tiyatrodaki yabanclatrma kuramn, estetikten soyutlayarak ele almak gt. Bugn pozitif bilimlerin bile bir estetii yazlabilirdi. Galile, belli formllerin zarafetinden ve deneylerin esprisinden sz aar; Einstein, gzellik duygusunu bulgulayc bir ilevle donatlm grr; atom fizikisi R. Oppenheimer ise, "kendine zg bir gzellii ieren ve insann yeryzndeki konumuna uygun grnen" bilimsel tutumu ver. Dolaysyla, imdi herkesin hayflanmasna yol aarak hoagiderlik lkesini terketme niyetimizden yine caydmz syleyecek ve herkeste daha byk bir hayflanmaya yol aarak bu lkede yurt tutmak niyetinde olduumuzu aklayacaz. Tiyatroyu estetiin bizden bekledii gibi bir elence yeri olarak grecek ve hangi elencenin bize uygun deceini inceleyip aratracaz.

1. "Tiyatro" insanlar arasnda geip dnden bugne aktarlagelmi ya da kafada tasarlanm olaylarn canl grntlerle yanstlmas ve bunun elendirme amacna ynelik olarak gerekletirilmesidir. Hi deilse biz ileride eski ya da yeni tiyatrodan her sz amzda, ilgili szc bu anlamda kullanacaz. 2. "Tiyatro"nun kapsamn biraz daha geniletmek istedik mi insanlarla Tanrlar arasnda geen olaylar da iin iine katabilirdik. Ne var ki, tiyatroyu tiyatro yapan asgari (minumum) enin belirlenmesi bizim iin nem tayor, dolaysyla bunu bir yana brakabiliriz. Ama kapsamn ilgili yoldan geniletsek bile, "tiyatro" kurumunun en genel ilevini elendirme diye tanmlamamzda deien bir ey olmazd. Sz konusu ilev, "tiyatro" iin saptadmz en soylu ilevdir. 3. teden beri tiyatro da, sanatn btn br dallar gibi insanlar elendirmeyi ama edinmitir. Tiyatroya kendine zg saygnln kazandran da bu ama olmutur hep. Tiyatro, tiyatro olduunu kantlamak iin elendirmekten baka bir kimlik belgesini gereksinmez, ama byle bir belge olmadan da dnyada yapamaz. rnein bir ahlk panayrna dntrmek, yceliine bir ey katmaz tiyatronun, tersine onu alaltr. Byle bir durum da, ahlaksal eyi duygularn zevkini okayan bir kla sokmad m hemen bana gelir onun. Beri yandan, elendirici klnmas ahlaksal enin deerini yalnzca artrr. reticilik ilevini bile stlenmesi beklenmemelidir tiyatrodan. En azndan insann gerek bedensel, gerek ruhsal bakmdan nasl hazla devineceini gstermekten daha yararl bir reticilik, tiyatro iin tasarlanamaz. Ksacas tiyatro, dpedz fazladan bir kurum olarak kalabilmelidir. Bu da, insann fazladan ey iin yaad anlamna gelir. Savunulmay elence kadar az gereksinen bir baka ey yoktur. 4. Bunun gibi eskiler, Aristoteles'e gre, tiyatrolarndan insanlar elendirmesini beklemilerdir yalnz, ona bundan ne daha yce, ne daha alak bir ilev yklemilerdir. Tiyatro dinsel trenlerden kmtr denmekle, tiyatro niteliini dinsel trenlerden ayrlp kmakla kazand belirtilmektedir; bu ayrlp k srasnda tiyatronun dinsel trenlerin ilevini deil, salt bunlardan duyulan hazz beraberinde gtrd kukusuzdur. Aristoteles'in katharsis'i, yani korku ve acma duygusuyla ya da korku ve acma duygusundan arnmak da, yalnz elenceli biimde yaplmayp daha ok elendirme amacna ynelik olarak gerekletirilen bir ykanp arnmadr. Tiyatrodan bundan fazlasn istemek ya da ona bundan fazlasn balamak, tiyatronun amacn hayli dk dzeyde saptamak demektir. 5. Sanat elencenin biri yce, brs alak trden ikiye ayrlmasn bile elinin tersiyle iter bir kenara; nk hem yce, hem alak, her iki dzeyde de devinebilsin, bu yoldan insanlar elendirmesine kimse karmasn ister. 6. Ne var ki, tiyatronun salad hazlar gsz (yaln) ve gl (karmak) olmak zere ikiye ayrabiliriz. Oyun sanatnn byk yaptlarnda karlatmz ikinci trdeki hazlar, rnein bir cinsel birleme eylemindeki haz gibi giderek glenir, derece derece byrler; daha bir dall budakl, iletiim olanaklar bakmndan daha dolgun, daha bir elikili ve sonutan yana daha zengindirler.

7. Ayrca, deiik dnemlerin elenceleri doallkla ilgili dnemlerdeki toplumsal yaam biimlerine uygun olarak birbirinden deiikti. Hellenistik dneminde tiran'larn(3) egemenlii altndaki arena halknn, IV. Ludwig'in feodal saray halkndan bir baka trl elendirilmesi gerekiyordu. Dolaysyla, tiyatro toplumsal yaamlarn deiik grntlerini yanstmak, yalnz deiik toplumsal yaamlarn grntlerini deil, deiik trdeki grntleri de seyircilere sunmak zorundayd. 8. Toplumsal yaam koullarnda olanakl ve zorunlu elendirme biimi gz nnde tutularak oyun kiilerinin boyutlarnn da deiik biimde saptanmas, ortadaki durumlarn deien perspektifler dikkate alnarak dzenlenmesi gerekmekteydi. rnein bilmiyor olmalar kendilerini cezalandrlmaktan kurtaramayacak tanrsal yasalardaki amanszln Helenleri, saray kodeksinin(4) yeryznn byklerinden bekledii zarafet dolu nefse egemenliin Franszlar, zgrce kurdunu dken bireyin kendini dev aynasnda grd Elisabeth dnemi ngilizlerini elendirebilmesi iin, olaylarn deiik biimde anlat konusu yaplmas zorunluydu. 9. Ayrca uras da gz nnde tutulmaldr ki, hayli deiik trdeki grntlerden duyulan haz, asla grntlenene benzerlik derecesine bal olmamtr. Gerekle uyumazlklar, hatta gerek'e dpedz aykrlk, yeter ki uyumazlklar belli bir tutarllk gstersin ve aykrlk ayn trdenliini korusun, seyircileri pek, hatta hi rahatsz etmemitir. Bin bir edebi ve teyetral arala salanan olayn aknn bir zorunluluk yanlsamasn seyircide uyandrmas yeterli saylmtr. yklenen olaydaki bakiilerin gzelim ve yce duygularn kendimize maletmeye alarak, Sophokles'in ruhsal arndrmalarnn, Racine'in zveri ve Shakespeare'in cin arpmlk taan sahnelerinin bir asalak gibi zevkini karmaya alrken bizlerin de yapt, sz konusu uyumsuzluklar seve seve grmezden gelmektir. 10. nk eskilerden bu yana tiyatroda sergilenip gerei yanstmadaki yetersizliklerine ve geree dpedz aykrlklarna karn seyircileri elendirmi insanlar arasndaki nemli olaylarn eitli trdeki grntlerinden byk bir blm, bugn de bizleri elendirmektedir. 11. Bizim pek deiik alarn grntlerinden zevk alabilmek gibi, o gl alarn insanlarnda pek rastlanmayan bir yetenekle donatldmz dnlrse, kendi amzn zel elencelerini, kendi amza zg elendirme biimini henz bulguladmzdan kukuya kaplmamak elde mi? 12. Toplumsal yaam biimimiz eskilerin yaam biimine tiyatrodan hl haz duymamz salayacak lde benzerlik gstermesine karn ilgili haz eskilerinkine oranla daha gszlemi bulunuyor. Gnmzde eski yaptlar, nisbeten yeni bir teknik saylan zdeleme yoluyla kavrayabilmekteyiz; ne var ki, byle bir teknikle sz konusu yaptlara doru drst bir yaklam salamak olanaksz. Bylece tiyatrodan aldmz hazzn byk blm, eskilerin kana kana iebildii kaynaklardan deil, daha bakalarndan besleniyor. Biz de, bunun acsn dilin kullanmndaki gzellikler, yklemedeki incelik ve hayal gcmz kamlayan yerler gibi daha ok aksesuvar niteliindeki elerle karmaya alyoruz. Bu ykleri, hatta Shakespeare'ninkiler gibi pek eski saylmayanlarn bile ak seik

sergilemeye, yani olaylar arasndaki atklar inandrc klmaya bizim tiyatrolarn ne yetenekleri elvermekte, ne de istek duyduklar grlmektedir. yk ise Aristoteles'e gre - ki biz de ayn dncedeyiz - oyunun ruhudur. Toplumsal yaam grntlemede yalnz eski yaptlarda deil, eski reetelere gre retilen ada yaptlarda da karlatmz ilkellik ve umursamazlk, bizleri giderek daha ok rahatsz etmektedir. Haz duyma biimimiz, ad olmaya balamtr. 13. nsanlar arasnda geen olaylarn grntlerindeki tutarszlklar, tiyatrodan aldmz zevki azaltmakta. Nedeni de, bizim grntlenen karsnda eskilerinkinden deiik bir tutum taknmamzdr. 14. nsanlarn toplu yaamnn grntleriyle tiyatronun bizi daha bir dolaysz, daha geni lde ve daha bir srekli elendirmesini salayacak elendirme biimi aranp bulunmak istendi mi, bizlerin bilimsel bir an insanlar olduumuzu unutmamak gerekiyor. nsanlar olarak bizim toplu yaammz - bir baka deyile bizim yaammz - eskisinden dpedz deiik bir lde bilim tarafndan belirlenmektedir. 15. Birka yz yl nce deiik lkelerde yaayan, ama birbirleriyle iletiim iinde bulunan baz kiiler, kendilerine doann gizlerini kazandracaklarn umduklar kimi deneylere giriti. Artk glenmi kentlerdeki esnaf snfnn yesi olan bu kiiler, bulularn sonradan baka kiilere aktarm, onlar da ilgili bulular, yeni bilimlerden kiisel kazan dnda bir ey beklemeksizin uygulama alannda deerlendirmitir. Yaklak bin yldan beri hemen hi deimemi yntemlerle yetinmek zorunda kalan esnaf snf, rekabetin birbirine balad eitli blgelerde olaanst bir geliim sreci iine girmi, drt bir yanda bir araya gelip yeni bir biimde rgtlenen insan kitleleri devcileyin bir retim srecini balatmtr. ok gemeden insanlk, dnde grse inanamayaca kadar byk gleri kendisinde gelitirerek ortaya koymutur. 16. Sanki zerinde yerleik bulunduu gezegeni yaanabilir klmak iin, insanlk ilk kez imdi bilinli olarak ve elbirliiyle ie sarlmt. Gezegenin kmr, su ve petrol gibi birok esinden her biri bir hazineye dnm, su buharndan yararlanlarak tatlar yrtlm, birka kk kvlcm ve kurbaa bacaklarnn kaslmas bir doa gcnn gizini ele vermiti; yle bir g ki, k retebiliyor, sesi alp bir ktadan tekisine tayabiliyordu vb. nsan gzlerini yeni bir bakla evresinde gezdirip hanidir varln alglad, ama imdiye dek bir trl deerlendiremedii glerden rahat urunda nasl yararlanabileceini aratrmaya koyulmutu. evresi ilkin on yldan on yla, derken yldan yla, en sonunda da gnden gne deimeye balamt. Ben, doduumda kimsenin bilmedii bir makinede yazdm bu sylediklerimi. Dedemin akl ve hayalinden geiremeyecei kadar byk bir hzla tatlarda yolculuk ediyorum; dedemin zamannda bylesine hzl devinen bir ey yoktu. Ayrca uuyor, havalara ykseliyorum, ki bu da babamn stesinden gelemedii bir eydi. Babamla ktadan ktaya konutum, ama Hiroima'daki patlamann hareketli grntlerini olumla birlikte seyredebildim ancak. 17. Yeni bilimlerin bylesine olaanst bir deiiklii salamasna, hepsinden nce evrenin deiebilirliini ortaya koymasna baklp sanlmasn ki, bu bilimlerin ruhu biz insanlarn

benliini dolduruyor ve ynlendiriyor onu. Yeni dn ve duyu biiminin byk insan kitlelerinin ruhuna gerek anlamda istemeyiinin bir nedeni, doann smrlmesi ve boyunduruk altna alnmasnda pek baarl olan yeni bilimlerin, egemenliini kendilerine borlu yeni snf, yani burjuvazi tarafndan engellenmesidir; bir baka nedenini de, henz karanlklar iindeki bir alana el atmaktan, yani doann smrs ve doann dizginlenmesi srecinde insanlarn birbiriyle karlkl ilikileri zerine eilmekten alkonulmas oluturuyor. Herkesin mutlaka gereksindii smrme ii, buna olanak veren yeni dnce yntemleri tarafndan smrenlerin karlkla ilikileri akla kavuturulmakszn srdrlegelmitir. Doa konusundaki yeni bak asna toplum konusunda da bavurulmamtr. 18. Gerekten de insanlar arasndaki karlkl ilikiler, her zamankinden ok saydamln yitirmi bulunuyor. Herkesin grev ald devcileyin giriim, insanlarn arasm giderek daha ok amakta, retimdeki artlar yoksulluun artmasna neden olmakta. Doann smrlmesinden yalnzca belli bir aznlk kazan salyor kendine ve bunu da insanlar smrerek gerekletiriyor. Herkesin ilerlemesine hizmet etmesi gereken ey, bir avu kiinin ilerlemesine yaramakta. retimin giderek daha ok bir blm, etin savalarda kullanlacak ykm aralarn salamaya ayrlyor. lgili savalarda her ulustan anneler, ocuklarn barlarna basm, bilimin lmcl bulular konusunda bir aklama bekler gibi soran baklaryla gkyzn aratryor. 19. Eski alarn insanlar nceden kestirilemeyen doa afetleri karsnda nasl davranyorsa, bugnn insanlar da kendi giriimleri karsnda ayn davran sergiliyor. Kalknmasn bilime borlu olan ve bilimin nimetlerini tekeline alarak bu kalknmay egemenlie dntren kentsoylu snf, kendi giriimlerine evrilecek bilimsel bakn, egemenliine son vereceini iyi biliyor. Dolaysyla, insan toplumunun sorunlarn konu alan ve yaklak yz yl nce kurulan yeni bilim, ynetenlerle ynetilenler arasndaki savamdan doup kt ortaya. Bu tarihten beri de toplumun alt kesiminde, can damar byk retim olan yeni ii snfnda bilimsel bir ruhun varl seziliyor ve byk afetler ilgili ruh tarafndan egemenlii elinde bulunduranlarn giriimleri olarak alglanyor. 20. te yandan, her ikisinin de insanlarn yaamn kolaylatrmay amalamas bilimle sanat birletiriyor; bilim insanlarn geimini, sanat da onlarn elenmesini salamaya bakyor. Gelecek an sanat elendirici elerini yeni retkenlikten alacaktr; geim dzeyimizi byk apta dzeltecek olan bu retkenlik, nndeki engeller temizlenmeye grsn, elencelerin en by aamasna ykselecektir. 21. Kendimizi byk retim tutkusuna adamak istediimize gre, insanlarn bir arada yaamalarn ne ekilde grntleyeceiz? Bilim ann ocuklar olarak doaya ve topluma kar tiyatroda taknacamz elendirici ve retken tutum nasl olacaktr? 22. lgili tutum eletirel nitelik tayacaktr. Bir rmak karsnda rman aknn dzene sokulmasndan, bir meyva aac karsnda aacn alanmasndan, bir yerden bir yere gitmeler karsnda tatlarn ve uaklarn yapmndan, toplum karsnda toplumu kkl biimde deitirmekten oluur byle bir tutum. nsanlarn toplu yaamalarn baraj mhendisleri, meyva yetitiricileri, tat mhendisleri ve toplumu deitirecekler iin

grntleyecek, ilgili kiileri tiyatrolarmza davet ederek elenme iini unutmamalarn kendilerinden rica edeceiz ki, diledikleri gibi deitirebilmeleri iin" dnyay beyinlerine ve kalplerine buyur edip verebilelim. 23. Ne var ki, tiyatro bylesine zgr bir tutumu, kendini toplumdaki en zorlu akntlarn eline teslim etmesi ve toplumu deitirmek iin en ok sabrszlanmas gerekenler arasnda yer almas durumunda taknabilir ancak. Baka hibir ey olmasa, yalnzca sanatmz an gerektirdii biime sokabilme istei, bilim a tiyatromuzu o saat kentlerin kenar mahallelerine ekip gtrecektir. Tiyatromuz, buralarda kap bacay bir kenara iterek kendini ok ey reten, ama elverisiz koullar altnda yaayan geni halk kitlelerinin hizmetine sunacak, byk sorunlarnn sahnede sergilendiini grerek onlarn yararl bir biimde elenmelerini salayacaktr. Sanat mzn karln demek kenar mahallelerde oturanlara g gelebilir, yeni elenme biimini yle hemencecik kavramayabilirler; beri yandan, biz de onlarn neyi gereksindiine ve gereksindikleri eyin kendilerine en iyi nasl sunulacana ilikin pek ok eyi nce onlardan renmek durumunda kalabiliriz; ancak, unu kesinlikle biliyoruz ki, bu insanlar tiyatromuza asla ilgisiz kalmayacaktr, nk doabilime pek uzakm gibi grnmeleri, doabilimden uzak tutulduklar iindir yalnz. Doabilimi benimseyebilmeleri iin, ilkin kendilerinin yeni bir toplumbilimi gelitirip uygulamaya koymalar zorunludur; ancak byle bir yoldan bilim ann ocuklar olma niteliini kazanabilirler. Onlar harekete geirmedike, bilim ann tiyatrosu kendiliinden harekete geemez. retkenlii elencenin temel kayna klan bir tiyatronun, onu ayn zamanda kendine konu yapmas gerekir; drt bir yanda insann yine insan tarafndan kendini retmesinin, bir baka deyile geimini salamasnn, elendirme ve elendirilmesinin engellendii gnmzde bu ie alabildiine bir evk ve hamaratlkla sarlmas zorunludur. 24. Bu ise, tiyatronun retim ve yayn kurumlarna elden gel diince yaklamasn salar. Elendirici niteliiyle bada mayan akla gelmedik bilgilerle tiyatroyu donatp onu tedir gin etmekten kanlmas gerekiyor. Ne var ki, tiyatro, re ticilik ve aratrmacl hi bir engelle karlamakszn ra hatack bir elence kayna yapabilir kendine. Toplumla il gili ie yarar ve toplumu etkilemeye elverili grntleri d pedz bir oyun olarak yaratp ortaya kor, toplumun gemite ve gnmzdeki yaantlarn toplumun kurucular iin sergiler ve bunu o biimde yapar ki, aramzdan en tutkulu, en bilge ve en aktif kiilerin gnn ve yzyln olaylarndan karacaklar duygu, bilgi ve uyarlarn "zevkine varlabilsin." Sorunlarn zmnden kaynaklanan bilgelik, yararl bir dnm sonucu ezilenlere acmann yerini alacak fke ve insana sayg duyanlara kar duyulan sayg, yani insanseverlik, ksaca reticileri elendirecek ne varsa tmyle seyircilerin elendirilmesi gerekir. 25. Bu, ayn zamanda tiyatroya, alarnn retimden kaynaklanan kendine zg ahlaksal tutumunu seyircilerinin nne karabilme olanan salar. Eletirel yaklamn, bir baka deyile retimin o byk yntemini haz kaynana dntren tiyatronun ahlaksal alanda yapmakla ykml olduu hi bir ey yoktur, ama yapabilecei ok ey vardr. Dolaysyla, toplumd (asosyal) bile toplum iin bir elence kayna oluturabilir, yeter ki gereken dirimsellik ve byklk iinde sergilenebilsin. Bu yapld m, toplumd'nn okluk ussal birtakm gleri ve kimi yetenekleri ierdii grlecektir, ancak ilgili g ve yetenekler ykm amacna yneliktir. Tamasyla bir felaket oluturan rman grkemi bile elendirebilir toplumu, yeter ki onu nasl dizginleyeceini bilsin, o zaman rmak kendisinindir.

26. Ne var ki, byle bir giriimin stesinden gelmesini istiyorsak, tiyatroyu imdiki durumunda brakamayz. Gnmzdeki tiyatrolarn birinin kapsndan ieri girip oyunlarn seyirci zerindeki etkisine gz atalm bir. Bamz saa sola evirdik mi, put gibi oturmu adeta yerinden hi kmldamayan insanlar grrz; hepsi de acayip bir durumdadr, ya alabildiine kendilerini zorlayarak kaslarn gerer ya da alabildiine bir yorgunluk iinde geveyip sarkar kaslar. Aralarnda pek bir iletiim yoktur, uyuyan insanlar bir araya toplanmtr sanki; ama yle bir uyku ki, tedirgin dler grrler, nk kbus grenler iin halkn kulland bir deyimle srt st yatarlar. Gzleri aktr ak olmaya ya, bir ey algladklar yoktur pek, bir noktaya dikilmi dururlar. Beri yandan, bir ey iittikleri de sylenemez bu insanlarn, yalnzca kulak kabartrlar. Bylenmi gibi sahneye bakar dururlar hep; ortaa'a zg bir yz ifadesidir bu, cadlarn ve din adamlarnn kol gezdii bir dnemden kalmadr. Grmek ve iitmek bazen elenceli etkinliklerdir; ne var ki, tiyatrodaki bu insanlar her trl etkinlie srt evirmi gibidirler, bir eylem iinde deillerdir de sanki bir eyleme konu olmaktadrlar. Kendilerini belirsiz, ama zorlu duygulara kaplm gsteren byle bir esriklik durumu, oyuncularn ilerini iyi baarmas lsnde glenir, ne kar; bizlerse bu durumdan holanmaz, keke oyuncular ellerinden geldiince kt oynasalar diye iimizden geiririz. 27. Bu arada grntlenen, seyircilerde istenilen hava ve duygularn oluturulmas amacyla iinden kesitler alnarak sahnede sergilenen dnyaya gelince, azck karton, azck mimik ve azck metin gibi ylesine kt ve yetersiz nesnelerden kotarlan bir dnyadr bu. yle ki, dnyann bu denli yoksul kopyasyla seyircilerin duygularna dnyann kendisinden daha bir gl seslenebilen tiyatroculara hayran kalmamak elde deildir. 28. Ne var ki, tiyatrocular yine de balamamz gerekiyor; nk para ve n karl kendilerinden satn alnan elenceleri, ne dnyann daha eksiksiz grntlerini sergileyerek, ne bu grntleri daha az byleyici bir yoldan seyircilere sunarak gerekletirebilirler. Bu tiyatroculardaki insanlar grntleme yeteneinin davurumlarn drt bir yanda gzlemleyebilmekteyiz; zellikle oyundaki kt kiilerle ikinci derecedeki kahramanlar onlarn insan sarraflklarnn izlerini iermekte ve birbirlerinden deiik karakterleri oluturmaktadr. Oyunun anahtar kiilerine gelince, seyircilerin kendileriyle daha kolay zdeleebilmesini salamak iin genel karakter zellikleriyle donatlyor bunlar, en azndan tm zelliklerin alnd yer dar bir alann dna tamyor; yle ki, oyunu gren her seyirci hi duraksamadan: "Evet, yledir!" diyebilsin. nk seyircinin arad, belli duygularn kendisinde uyandrlmasdr. Bir atlkarncann tahta atlarndan birinin zerine kurulan bir ocuk gibi tpk. Byle bir ocuk da, bir ata binebilmesinin ve bir at olmasnn gururunu hisseder iinde; ayrca, at srtnda arkadalarnn nnden gemekten haz duyar, dnde serven peinde kosun, bakalarn kovalasn, bakalar kendisini kovalasn ister vb. ocuun btn bu duygular yaayabilmesinde tahta atn ne ata benzerlii fazla bir rol oynar, ne de at srtndaki yolculuun kk bir emberle snrl kal bir engel oluturur. Gnmz tiyatrolarndaki seyirciler iin nemli olan, elikilerle dolu bir dnyay uyumlu bir dnyayla, pek iyi tanmadklar bir dnyay dlenebilir bir dnyayla dei toku ede bilmektedir. 29. te giriimimiz asndan karmzda bulduumuz tiyatro byle bir tiyatrodur ve tarafmzdan bilim yzylnn ocuklar diye nitelendirilen ileri umut dolu dostlarmz ylgn, saf ve "bylenmi" bir toplulua dntrmenin imdiye dek stesinden geldiine kuku yoktur.

30. Yalan deil: Yaklak yarm yzyldan beri seyirciler, insanlarn toplu yaamalarna ilikin aslna biraz daha sadk grntleri, ayrca toplumdaki kimi arpklklar, hatta toplumun tm yapsna kar bakaldran kiileri sahnede izleme olanana kavumutu. Seyircilerin duyduu ilgi, oyunun dili, yks ve dnsel ufkunda bagsteren o pek geni aptaki yoksullua bazan seve seve katlanacaklar kadar glyd, nk bilimsel ruhun meltemi allm gzelliklerin adeta solup gitmesine yol amt. Grntlerde salanan iyileme bir tr elence kaynana darbe indirmi, ama onun yerine bir bakasn da karp koyamamt. nsanlar arasndaki ilikiler gr alan iine sokulmu, ama bir ak seiklie kavuturulamamt. Eski (bysel) yoldan seyircide uyandrlan duygularn kendileri de, ister istemez eski trdenliini korumutu. 31. nk tiyatrolar, eskisi gibi bilim ruhunu doa alanyla snrl tutup onu insanlar aras ilikiler alanna ayak atmaktan alkoyan bir snfn elence yerleriydi. Ne var ki, halkn kk bir blmn oluturan, dnek kafa iilerinden hepsi nemsiz ve gvenilemeyecek bir destek gren emeki snf da, kendisi iin saptanm yaam biimini kolaylatran eski elence trn gereksinmekteydi. 32. Ama yine ilerlemeye alalm biz! Bata ka yryelim! Bir savan iine girdik mademki, savaalm! nanszln elin den hibir eyin kurtulmadn grmedik mi? Hakkmz olan bir eyin bizden esirgendiini bulgulamamz yetmez mi? Falan ya da filan eyin nne bir perde mi ekilmi, kaldra lm bakalm u perdeyi! 33. Elimizin altnda bulduumuz tiyatro, toplumun (sahnede grntlenen) yapsn toplum (salondaki seyirciler) tarafndan etkilenebilir gibi sergilemeye yanamaz. Yaad an toplumunu ayakta tutan baz ilkelere kar kt iin, dipus lme yollanr; Tanrlar dzenler bu ii, Tanrlar ise eletirilemez. Shakespeare'in oyunlarnda yazglarnn yldzlarn gslerinin iinde tayan tekbanaln o byk kiileri, kar durulamayan sonusuz ve lmcl Amok koularn koar durur, kendi kendilerinin kanls olurlar. Onlarn bu yklnda lm deil, yaam yzkarasdr, felket eletirilemez. Nereye baklsa insanlar kurban edilmektedir! Barbarca elenmeler! Barbarlarn kendilerine zg bir sanatlar olduunu biliyoruz. Biz de, bir baka sanat yaratp koyalm ortaya. 34. Ruhlarmz daha nice zaman salondaki karanla snarak "hantal" bedenlerimizden ayrlp sahnedeki dsel kiilerin bedenlerine girecek ve normalde bizden esirgenen cokular onlarla birlikte yaayacak? Btn oyunlarn, salt an dnsel dorultusu asndan (kaza ve kaderin enerjik biimde ie el atmas, dzenin salanmas) mutlu bir son diye nitelenebilecek sonunda. Kahramann cokunluklarn sefahat sayp cezalandran bir idam hkmnn yerine getirildii grlr. zgrleme neresindedir bunun? Seyirci olarak dipus'un kalbna brnrz, nk gnmzde de tabularn geer henz ve bilmezlik kiiyi cezadan kurtarmaz. Othello'nun kalbna gireriz, nk kskanlk hl dert aar bamza ve her ey mlkiyete baldr. Wallenstein oluruz, nk rekabet sava iin zgrlk ve sadakat gerekir, yoksa rekabet denen ey silinip gider ortadan. Hortlaklar ve Dokumaclar gibi oyunlarda "evre" gzyle baklan toplum daha bir tartma konusu yaplmasna karn, bunlarda da yine sz geen Ortaa alkanlklarna arka klr. Oyunlardaki bakiilerin duygu, dnce ve

itepileri bize zorla benimsetildii iin, toplum konusunda "evrenin" bize buyur edip verdiinden daha ok bilgi edinemeyiz. 35. Bize gereken tiyatro, olaylarn olup bittii alan, belli bir dnemdeki insanlar aras ilikilerin bu tarihsel arenasn seyircilere sunmakla kalmayp, ilgili alann deitirilmesinde rol oynayacak duygu ve dnceleri yanstan ve reten bir tiyatrodur. 36. nsanlar aras ilikiler arenasn tarihsel grecelii iinde ortaya koyabilmeli, bir baka trl sylersek gemi alarn deiik toplum yaplarm yanstrken onlar birbirinden ayran farkl zelliklerinden soyutlayarak gemi alar az ok bizimkisine benzetme ve bizimkini imdiye dek hep varolagelmi, dolaysyla dnya durduka varolacak bir havaya brndrme alkanlndan kendimizi kurtarmalyz. Bizim amacmz, gemi alarn toplum yaplarndaki farklla ilimemek, onlardaki geicilik karakterini gz nnde tutarak kendi toplum yapmza da deiebilir bir gzle baklabilmesini salamaktr. Bu ise, insanlarn davran biimlerinin eitli dnemlerde deimeden kaldn daha bir belirgin gstermek iin tiyatrolarmzn el att folklorla baarlamaz kukusuz. Bunun iin gerekli teatral aralara ileride deineceiz. 37. Sahnede kiileri toplumsal arklar iinden geirdik de arklar deien alara gre deiik tuttuk mu, seyircinin bu kiilerle zdelemesi gleecektir. Seyirci dpedz kalkp "Ben de olsam yle davranrdm", demeyecektir rnein, olsa olsa yle syleyecektir: "Bu koullarda yaasaydm, ben de yle davranrdm." Eer biz kendi amzn oyunlarn da tarihsel oyunlar gibi sergilersek, davranlarna elik eden koullar da seyircilerimize yine olaan d grnebilecektir, bu da ite eletirel tutumun balangcdr. 38. u var ki, tarihsel koullar ne "karanlk gler" (arka planlar) olarak kafamzda tasarlayabilir, ne de bunlar sahnede kurgulama yoluna gidebiliriz; sz konusu koullar insanlar tarafndan yaratlr ve ayakta tutulur (ve yine insanlar tarafndan deitirilir); davranlarmzdr ki, bu koullar oluturur. 39. Diyelim bir kii tarihselletirildi de yaad aa gre yant vermesi saland, baka alarda yaasa baka trl yant verecekmi gibi sahnelendi, o zaman "herhangi bir kimse" olmayacak mdr? Evet, byle bir durumda bir kimse yaad aa ve yesi bulunduu snfa gre deiik yantlar vermektedir; bir baka zamanda yaasa ya da yaamnn daha nceki bir evresinde veya yaamn karanlk tarafnda bulunsa kukusuz verecei yant bir baka olacak, ama yine ayn kesinlii koruyacak, sz konusu durumda sz konusu zamanda yaam herhangi bir kimsenin verecei yanttan farkl olmayacaktr. Burada yle bir soru sorulabilir: Peki, bizim yant veren kii farkl yantlar dnda bir varlk sahibi deil midir? Onun kendisi nerede, o yaayan, bir bakasyla kartrlamayacak olan, kendi benzerlerine asla tmyle benzemeyen kii nerededir? Sahnedeki grntsnn bu kiiyi grnr duruma getirmesinin gerektii aktr; bu da, yantlar arasndaki elikinin grntde ortaya konmasyla gerekleecektir. Sahnedeki kiinin tarihsel grnts biraz taslaklardan oluuyormu gibi bir nitelik tayacak ve ilgili taslaklar grntlenen kiideki daha baka devinim ve zelliklerin izlerini ierecektir. Ya da diyelim bir vadide konuan bir adam zaman zaman dncesini deitiriyor ya da salt birbiriyle elien cmleler sylyor ve onun sylediklerini yineleyen

yank da eliik cmleleri alp birbiriyle yzletiriyor, ite grntlenen kiinin byle birine benzemesi gerektii sylenebilir. 40. Ne var ki, bylesi grntler, gzlemleyici usu zgr ve devingen durumda tutan bir oynay biimini gerektirir. Gzlemleyici us, sergilenen oyunun yapsnda varsaymsal yoldan srekli montajlara bavurarak toplumsal itici gleri yine varsaym yoluyla devre d brakr ya da yerlerine bakalarn geirir, bunun sonucunda gncel bir davran "doallkla badamaz" nitelik kazanr, gncel itici gler ise doalln yitirir ve mdahalelere ak bir durum alr. 41. Bu, baraj yapmnda alan bir mhendisin bir rmaa bakna benzer. Mhendis, rman o andaki yatan alglarken, arazinin eimiyle akan suyun miktarnn deiik olmas durumunda rman kavuaca varsaymsal yata da birlikte alglar. Kafasnda yeni bir rma tasarlarken, sosyalist beni rmak kenarnda alan tarm iilerinin yeni konumalarn iitir. Tiyatrodaki seyircimizin nne de, tarm iileri arasnda geen olaylarn bu taslak zellikler ve yanklarla donatlm olarak karlmas gerekir. 42. Bu tur grntleri retmek iin Birinci Dnya Sava ile kinci Dnya Sava arasnda Berlin'deki SchiffbauerdammTheater'de denenen oynay biimli, yabanclatrma efekti ne dayanmaktadr. Yabanclatran oyunlatrma, oyunlatrlan nesnenin tannmasna olanak vermekle birlikte onu ayn zamanda yabanc gsterir. Antik ve Ortaa tiyatrosu da, insan ve hayvan nesnelerine bavurarak oyun kiilerini yabanclatryordu. Asya tiyatrosu ise bu amala gnmzde bile mzikal ve pantomimik yabanclatrma efektlerinden yararlanyor. Sz edilen Y-efektleri zdelemeyi nlyordu kukusuz ama, zdelemeyi salamaya ynelik teknikten ok daha geni lde ipnotik - telkinsel bir temele dayanmaktayd. Bu eski Y-efektlerinin toplumsal amalar, bizimkilerden tmyle deiikti. 43. Eski Y-efektleri, sahnede grntlenen nesneyi seyircinin mdahelesinden dpedz uzaklatrr, bir deimezlik niteliiyle donatr onu; yeni Y-efektlerinin acayip hi bir yan yoktur; yabana olana acayip damgasn vuran, bilimsellie aykr bak asdr yalnz. Yeni Y-efektleriyle amalanan, toplumca etkilenebilir olaylardaki ainalk damgasn syrp atmak ve onlar toplumun mdahelesine ak duruma sokmaktr. 44. nk bir ey uzun sre deitirilmeden kald m, artk deimezmi gibi grnr. Nereye baksak, anlama zahmetinden bizi esirgeyecek kadar kendiliinden anlalr bir nesneye toslarz. nsanlarn birbirleriyle iliki alanndaki yaantlar, insana zg biricik yaantlar gibi gelir onlara. Byklerin dnyasnda yaayan bir ocuk, bu dnyada olup bitenleri zamanla renir. Olaylarn olu biimine ainalk kazanr. Kim allmn dnda bir ey denerse, yalnzca bir istisna olarak yapar bunu. "Kaderin" kendisi iin ngrd eyin toplumca ngrlen ey olduunu anlasa bile, toplum, yani kendi gibilerin oluturduu bu gl yap toplam paralarndan daha byk bir btn gibi ona dpedz etkilenmez grnecek, yleyken bu etkilenmez nesne kendisine aina gelecektir. Aina olduu nesneye ise kim gvensizlik duyar? evresindeki btn bu aina nesnelere kukuyla bakabilmesi iin, byk Galile'nin bir sarka gibi salnan avizeyi gzlemleyiindeki bilimsel bak insann kendisinde gelitirmesi gerekir. lgili salnmlar karsnda Galile, onlar avizeden hi beklememi ve onlara hi akl erdirememi gibi kendini bir aknla kaptrm, bu da onun salnm yasalarn ele

geirmesini salamtr. retken olduu kadar edinilmesi g bu bak, insanlarn toplu yaamalarna ilikin grntlerindeki uyarc gle tiyatronun seyircilere kazandrmas gerekir. Bu da, aina olan yabanclatrma tekniiyle gerekleebilir ancak. 45. Byle bir teknik tiyatronun, yeni toplumbilim yntemi materyalist diyalektikten kendi grntlerinde yararlanabilmesini salar. lgili yntem, toplumdaki devingenlii ele geirebilmek iin, toplumsal durumlar birer sre gibi ele alr ve elikenlikleri iinde izler onlar. Byle bir yntemde her ey deierek, yani kendi kendisiyle uyumsuzluk iinde varolur ancak. Ayn durum, insanlarn belli dnemlerdeki belli toplumsal yaam biimlerini yanstan duygu, dnce ve tutumlar iin de sz konusudur. 46. Doada bunca eitli deiiklii gerekletiren amz iin, her eyi bizim mdahelemize olanak verecek gibi ele almak bir haz kaynadr. Biz diyoruz ki, insanda ok ey sakldr, ondan ok ey yaplabilir. nsan naslsa yle kalacaktr, diye bir ey sylenemez. nsan yalnz olduu gibi deil, ileride ola bilecei gibi de grmeliyiz. Bu da benim kendimi onun yerine koymayp, hepimizin bir temsilcisi kimliiyle onun karsnda yer almam demektir. Bunun iin de tiyatro, sahnede sergilediini yabanclatrmak zorundadr. 47. Yabanclatrma efektlerini (Y-efektleri) yaratabilmek iin, oyuncu oynad kiiyle seyircinin zdelemesini nlemek ve bu amala imdiye dek rendiklerinin tmnden el ekmek zorundayd. Yabanclatrma ynteminde oyuncu, seyirciyi cezbe (trans) durumuna geirmek gibi bir ama gdemez, dolaysyla kendisi de cezbe durumuna geemez. Kaslar gevekliini korur hep; nk diyelim boyun kaslarn gererek ban yle bir dndrd, seyircilerin baklarn, hatta balarn da "bir bylenmilik iinde" peinden srkler, bu da ilgili jestle amalanan gzlem ve tepkiyi gszletirmekten baka ie yaramaz. Oyuncunun diksiyonu rahiplerin o skc konumalarnn havasndan ve seyircileri uyutan vurgulamalardan uzak ve arnm olacaktr, yoksa anlam kaybolup gider. Oyuncu cin arpm bir insan canlandrsa bile, kendisi cin arpm biri izlenimini uyandrmayacaktr, yoksa seyirci cin arpmlar neyin arptn nasl anlayabilir? 48. Oyuncu hi bir zaman ii, dpedz oynad kiiyle zdelemeye kadar gtremez. Seyircinin "Lear'i oynamyordu, Lear'in ta kendisiydi" gibi bir yargya varmas, oyuncu iin idam hkmnden farkszdr. Oyuncu, oynad kiiyi yalnzca gsterir ya da daha yerinde bir syleyile onu yalnzca yaamaz; bu demek deildir ki, tutkulu insanlar oynarken kendisi souk biri kalacaktr. Ne var ki, kendi duygular ilke olarak oynad kiinin duygularyla zdelemez, bylece seyircinin duygularnn da sahnede canlandrlan kiinin duygularyla zdelemesi nlenir. Bu bakmdan seyirci tam bir zgrlk iinde bulunur. 49. Oyuncunun iki ayr klkta, rnein biri oyuncu Laughton, br Galile olarak sahnede boy gstermesi, sergileyen Laughton'un sergilenen Galile'nin kiiliinde tmyle silinip gitmemesi, oynaya "epik" adn veren byle bir tekniin benimsenmesi, sahnede geen ve herhangi bir kutsallk tamayan bir olayn bundan byle rtlp gizlenmemesinden te bir anlam tamaz. Gerekten de sahnede Loughton dikilmekte ve Galile'yi kafasnda nasl tasarladn oyunuyla bize gstermektedir. Geirecei bir tmdeiim sonucu oynad kiinin klna brnse bile, seyirciler oyununa gsterecekleri hayranlkla kendisinin

Laughton olduunu unutmadklarn aa vuracaktr. Ne var ki, byle bir durumda oyuncu kendi duygu ve dncelerini dile getiremeyecek, nk bunlar oynad kiide tmyle eriyip gitmi olacaktr. Oynad kiinin duygu ve dncelerini kendisine maledecek, dolaysyla sahnede tek bir kiinin duygu ve dncelerini yanstacak ve bunlar seyircilere de maletmeye alacaktr. Byle bir ksrln nne gemek iin, oyuncunun sergileme eylemine artistik bir nitelik kazandrmas gerekmektedir, rnein sahnedeki etkinliinin yarsn, yani gsterme eylemini bamsz klmak iin onu bir jestle donatr, puro ier ve yanstt kiinin bir baka davrann sergileyecei zaman puroyu elinden brakp ie koyulur. Byle bir oyuncunun gsterme eylemini tel havasndan da arndrr ve rahatlna savsaklk diye bakmazsak, karmzda bizi kendi dncelerimizle ya da kendi dnceleriyle babaa brakacak bir oyuncunun bulunduunu syleyebiliriz. 50. Eski tiyatronun, grntleri oyuncu tarafndan seyirciye iletim biiminde bir baka deiiklie daha gidilmesi zorunludur ve bu deiiklik de yine "Minedeki olaya "daha gerek" nitelik kazandrr. Oyuncu sahnede kendisinin deil, oyunla trd kiinin bulunduu yanlsamasn seyircide uyandrma yaca gibi, sahnede olup bitenlerin nceden zerinde all mayp ilk defa ve bir kezliine olup bittii yanlsamasn da yine onlarda uyandrmaz. "Rapsod ykledii olay tmyle gemite olup bitmi, oyuncu ise tmyle hal'de olup bitiyormu gibi ele alr" diyerek Schiller'in yapt ayrm(5), bun dan byle geerliini yitirmitir. Oyuncu, "oyunun banda ve ortasnda oyunun sonunu bildiini" aa vurmak ve bylece serinkanl bir zgrl oyun sresince elde bulundurmak" zorundadr. Canl grntlerle oynad kiinin yksn anlatr, onun kendisinden daha ok ey bilir ve "imdi" ile "buraday" oyunun kurallaryla salanan bir varsaym gibi ortaya koymaz, onu dnden ve baka bir mekandan ayrr, bylece olaylar arasndaki balantlar grnr duruma sokar. 51. Bu ise, kitle olaylarnn ya da sava ve devrim gibi evrenin byk apta deimesine yol aan olaylarn sergilenmesinde zellikle nemlidir. Byle bir yoldan, btn bir durum ve olaylarn tm ak sahnede yanstlp seyirci nne karlabilir. Seyirci sahnede bir kadnn konutuunu iitiyor diyelim, ayn kadnn birka hafta sonra bir baka trl konuacan canlandrabilir kafasnda ya da o anda baka yerlerdeki baka kadnlarn baka trl konutuklarn tasarlayabilir. Bu da oyuncunun sz konusu kadn, btn bir dnemi sonuna, dek yaam da ileride olup bitecekleri biliyormu, belleine dayanarak o an iin nemli olan sz sylyormu gibi oynamasyla gerekleebilir; nk o an iin nemli olan, nemli olduu grlm olandr. Bir kiinin yabanclatrlarak "zellikle belli bir kii" ve "belli bir andaki belli bir kii" durumuna sokulabilmesi, oyuncunun yanstlan kii, oyunun da o anda yaanan olay olduu yanlsamasnn yaratlmasndan vazgeilmesine baldr. 52. Ne var ki, bunun iin bir baka yanlsamadan daha el ekilmesi gerekmitir, o da herkesin sahnede canlandrlan kii gibi davrand yanlsamasdr. Daha nce ben bunu yapyorum'un yeni tiyatroda ben bunu yaptm'a dntn belirtmitik; imdi ise buna, o bunu yapt'nn, o bunu yapt da baka ey yapmad'ya dntn ekleyeceiz. Eylemleri karakterlere ve karakterleri eylemlere uydurmak, ii gereinden ok basite indirgemek olur. Gerek insanlarn eylem ve karakterleri arasndaki elikiler byle bir yoldan ortaya konamaz. Toplumun devinim yasalarn "ideal durumlar"a dayanarak sergilemek olanakszdr; nk "saf olmay" (elikenlik) devinimin ve devingen duruma sokulan nesnenin kendisinde vardr. Yaplmas, ama mutlaka yaplmas gereken ey, genel olarak oyunda deney koullarnn yaratlmas, yani

her deneyde bir kar deneyin dnlebileceinin aa vurulmasdr. nk yeni tiyatroda toplum, yapt eyi bir deney olarak yapyormu gibi ele alnr. 53. Oyunlatrlacak kiiyle zdelemeden provalarda yararlanlabilirse de (seyirci karsnda bundan kanlmas gerekir nk), byle bir yola birden ok gzlem ynteminden yalnz biri olarak bavurulmaldr. Provalarda yararldr zdeleme, zaten tiyatroda alabildiine geni lde uygulanan bu yntem karakterlerin yanstlmasnda bir mkemmellik sa lamtr. Ne var ki, oyuncu daha nce bunu syleyen birini iitmitim, nasld? daha nce bunu yapan birini grmtm, nasld? diye soracak ve sadan soldan toplad malzemeyle yknn bandan geebilecei kiiyi kuracakken, falan ey benim bama gelseydi nasl olurdum? filan eyi sylesem ya da yapsam nasl grnrd? diye sormas, zdelemenin en ilkel biimidir. nk sahnede yanstlacak kiinin tutarll, ilgili kiinin zelliklerini birbiriyle eliki iinde sergileyen oynayla verilebilir ancak. 54. Gzlem, oyunculuk sanatnn temel elerinden biridir. Oyuncu, tm kaslar ve sinirleriyle bakalarn gzlemler, bir yknme eylemi iinde gerekletirir bunu. lgili eylem, ayn zamanda dnsel bir sretir; nk salt gzlemle gzlemlenen ey ele geirilebilir en ok, bu da yeterli deildir, nk gzlemlenen nesne anlatt eyi ar lde yava bir sesle dile getirir. Orijinalin deersiz bir kopyasn deil de doru drst bir grnty elde edebilmek iin, oyuncu evresindeki insanlar gzlemler, sanki insanlar yaptklar eyi nasl yaptklarn kendisine gstermek istiyorlar ya da yaptklar ey zerinde kendisini dnp tanmaya aryorlarm gibi inceler onlar. 55. Bir gr ve amatan yoksun, hi bir ey yanstlamaz sahnede. Bilgisiz hi bir ey sergilenemez; bilgiden yoksun, neyin bilinmeyene deer olduu nasl bilinir? Bir papaan ya da bir maymuna benzemek istemeyen oyuncu, ann toplumsal yaam konusundaki bilgisine sahip olmak zorundadr, bunu da snflar arasndaki savama kendisi de katlarak edinir. Bu bir alalma gibi grnebilir bazlarna; nk bunlar, cret ii dzene sokulsun yeter ki, sanat alp en ycelerde bir yere oturturlar. Ne var ki insan soyu iin en yce kararlar gkyznde deil, yeryzndeki savamlarn sonunda verilir, kafalarn iinde deil, "darda" belirlenir bu kararlar. Kimse savaan snflarn stnde yer alamaz, nk kimse insanlarn stne kamaz. Savaan snflara blnm olduu sre, btn toplumun szcln yapacak ortak bir nesne yoktur. Bu yzden "tarafsz olmak", sanatta "egemen taraftan olmak" anlamna gelir ancak. 56. Dolaysyla, gereken bak asnn seilmesi, oyunculuk sanatnn bir baka temel esidir ve bak asnn tiyatro dndan seilmesi gerekir. Doa gibi toplumun da deitirilip yeni bir biime sokulmas, bir zgrletirme eylemidir ve bilim a tiyatrosunun seyircilere iletmesi gereken, byle bir zgrlkte sakl yatan hazdr. 57. imdi biraz daha ilerleyelim ve byle bir bak asndan yola koyulan oyuncunun rol metnini nasl okuyacan grelim. Bir kez oyuncunun metindekileri o kadar abuk "kavramamas", nemli bir noktadr. Metnin gerektirdii en doal vurgulamay, metindekileri konumann en rahat biimini hemen bulgulasa da, metnin bildirimine yle pek doal bir gzle bakmayacak, bu konuda duraksamal bir tutum taknp genel dnce ve grlerini yardma aracak,

baka bildirim olaslklarn dikkate alacak, ksaca arm bir kimse gibi davranacaktr. Byle bir yola da yalnz vaktinden nce, yani tm bildirimleri, zellikle br oyun kiilerinin bildirimlerini saptamadan belli bir kiiyi kurup atmamak ve sonradan pek ok eyi o kiinin karakteri iine tktrma zorunda kalmamak iin deil, hepsinden nce ilgili kiinin katksna "deil-tersine" esini yerletirebilmek iin bavurur. Toplumu temsil eden seyircilerin olaylar etkilenebilir ynnden grmeleri isteniyorsa, bu nokta hayli nem tar. Ayrca, oyuncu yalnz kendisine uygun bulduunu "insana zg" sayarak ekip almaz, hepsinden nce kendisine uygun bulmadn; zel'i yakalamaya alr. Metni ezberlerken, metin karsnda balangtaki tepkilerini, ekincelerini, eletirilerini ve armalarn da ezberler, oyunlatrlacak kiinin alaca en son biimde "eriyip" yokolmaktan korur bunlar ve seyirciler tarafndan alglanabilmelerini salar; nk nemli olan, gerek kurulup atlm kiiyi, gerek btn br eyleri seyircilin eletirisiz benimsemesi deil, yadrgamayla karlamasdr. 58. Bir oyuncunun, renme iini br oyuncularn renme iiyle ve bir oyun kiisini kurup atmasn br oyun kiilerinin kurulup atmasyla bir arada yrtmesi zorunludur. nk toplumun en kk birimi tek deil, iki insandr. Yaamda da nihayet biz kendimizi karlkl kurup atarz. 59. Bu konuda tiyatrolarmzn kt bir alkanl kimi eyler retebilir bize: Tiyatroda bata gelen, yani as oyuncunun "ne gemek" iin izledii yollardan biri de btn br oyuncular uak gibi kullanmaktr. Diyelim kendisi korkun ya da bilge bir kiiyi mi oynayacak, oyuncu arkadalarn korkak ya da karsndakini dikkatle dinleyen kiileri oynama ya zorlar vb. Bir kez byle bir stnl btn oyunculara tanmak, dolaysyla yknn yararna davranm olmak iin, provalarda oyuncular arkadalaryla rol deiimine gitmeli, bylece gereksindikleri eyleri birbirlerinden almalarna ola nak salamaldr. Ama oyuncularn oynayacaklar kiilerin bir kopyasn karlarnda grmeleri ya da onlar bir baka biimde karlarnda bulmalar da iyi olur. Kart cinsiyetteki bir oyuncu tarafndan oynanan bir kii kendi cinsiyetini daha belirgin aa vuracak, bir komedyen tarafndan trajik ya da komik biimde sergilenen bir kii yeni boyutlar kazanacaktr. Oynayaca kiiyi kurup atarken, oyuncu onun karsndaki oyuncular da gelitirip ortaya koyarak ya da onlar oynayacak oyuncu arkadalarnn temsilcisi gibi davranarak kesin nem tayan toplumsal bak asn ele gei rir ve buradan yola koyularak kendi roln canlandrr. Efendinin nasl bir efendi olacan uak belirler vb. 60. Bir oyun kiisi, doal olarak, saysz kurup atma ilemlerini geride braktktan sonradr ki, br oyun kiilerinin arasna karr ve oyuncu metin zerinde akrken aklna gelen dnceleri ezberinde tutar. Ne var ki, br oyun kiilerinin kendisine kar sergileyecekleri davrantan kendisiyle ilgili olarak ok daha fazla ey renir. 61. Oyun kiilerinin birbirlerine kar taknaca tavrlarn oluturduu alan gestik alan diye niteliyoruz. Duru ve oturu, ses tonu ve mimik toplumsal bir "gestus" tarafndan belirlenir: Oyun kiileri birbirlerine hakaret eder, komplimanda bulunur, birbirlerine retmenlik yaparlar vb. Bir hastalk srasnda vcutta duyulan arnn ya da dinsel bir inancn davurumlar gibi ok zel nitelik tar grnen tavrlar bile, insanlarn birbirleri karsnda takndklar tavrlar arasnda yer alr. Bu gestik davurumlar okluk pek karmak ve

elikilidir, dolaysyla bir tek szckle yanstlamaz; grnty zorunlu olarak glendirecek oyuncunun hibir eyi kaybetmemeye, tm yapy glendirmeye dikkat etmesi gerekir. 62. Oyuncu oynayaca kiinin, ayrca bunun karsndaki kiilerle oyundaki btn br kiilerin davurumlarn eletirel bir tutumla izleyerek rolne egemen olur. 63. imdi gestus ieriini grmek zere, benim yeni bir oyun saylan Galile'nin Yaam'nn balang sahnelerine bir bakalm. eitli davurumlarn nasl birbiri zerine k drdn de incelemek istediimiz iin, bunun oyuna ilk yaklammz olmadn, oyunu daha nceden bildiimizi varsayalm. Oyunun banda krk alt yandaki Galile sabahleyin elini yzn ykamaktadr; el yz ykama ii, kitaplarn kartrlmasyla ve Andrea Sarti adndaki olana gne sistemi konusunda verilen dersle kesilmeye urar zaman zaman. Diyelim sen bu rol oynayacaksn, oyunun ayn renci tarafndan az nce terkedilmi yetmi sekiz yandaki Galile'nin akam yemeiyle sona erdiini bilmen gerekmez mi? Oyunun sonunda, Galile, arada geen zamana adeta sdrlmayacak kadar korkun bir deiiklie uramtr. Doymak bilmeyen bir agzllkle yemeini yer, yemekten baka bir dnceye kafasnda yer vermez, retim grevini bir yk gibi utan verici biimde kaldrp atmtr zerinden; oysa bir zaman kk rencisine bir ey retebilmek iin can atarak sabah stn nemsemeden imitir. Ama gerekten nemsemeden mi imektedir stn? Bir ey iiyor olmaktan ve elini yzn ykamaktan ald haz, yeni dncelerden ald hazla edeer deil midir? Unutma: Galile dnyorsa, bundan haz duyduu iindir. Bu iyi bir ey midir peki, yoksa kt bir ey mi? Sana tavsiyem, sahnede iyi bir ey olarak sergile bunu, nk btn oyunda topluma zararl bir ey saylacan gsteren bir yere rastlamayacaksn. Ayrca, sen kendin de yle umuyorum ki bilim ann yrekli bir ocuusun, zellikle bunun iin yle davranman gerekiyor. Ama unu ak ak not et, bu konuda bir sr korkun ey olacaktr ileride. Oyunun banda yeni aa kucak aan Galile' nin, oyunun sonunda bu aa meydan okuyarak onu kendisinden yz evirmeye, sahip olduu her eyden onu yoksun brakmaya zorlamas, ileride karlalacak bu korkun eyler arasndadr. Kk olan Andrea Sarti'ye verilen derse gelince, Galile'nin bunu ii iine smadndan m yapt, yani nne kim ksa ve nne kan kii bir ocuk da olsa yine yle mi davranaca, yoksa kendisini tanyan olann renmeye kar ilgisinin mi Galile'yi buna srkledii konusunda kararn sen kendin ver. Belki de biri sormaktan, tekisi yantlamaktan kendini alamayan iki kii vardr ortada; byle kardee bir dayanma ilgin olurdu hani. nk gnn birinde pek kt biimde bozulacak bir dayanmadr bu. Elbet sen dnya kresinin gne evresinde dnn Andrea'ya gsterirken pek acele edersin, nk bu zahmetinin karln parayla deyecek biri yoktur karnda ve az sonra o paras bol yabanc renci kp gelecek, bilgin Galile'nin zamanna altndan deer biecektir, renmeye pek hevesli biri deildir yeni renci, ama kendisini yine de bo evirmemek gerekir, ne de olsa Galile be paraszdr o anda, dolaysyla varlkl renciyle zeki renci arasnda dikilecek ve i geirip aralarndan birini seecektir. Yeni renciye retecei pek bir ey yoktur, dolaysyla kendisi ondan bir eyler renmeye bakar, Hollanda'da teleskop diye bir aletin bulgulandn renir, bylece sabah almasnn sekteye uramasn kendine gre deerlendirmeye alr. Derken kurator(6) grnr. Maann artrlmas iin Galile'nin yapt bavuru geri evrilmitir; niversite, ilahiyat alanndaki almalar iin dedii paray fizik kuramlar iin demeye yanamamaktadr pek, bilimsel aratrma dzeyini yeterli bulmad Galile'den ortaya gnlk yaam iin yararl bir eyler bulup koymasn istemektedir. almasn kar tarafa buyur edi tarzndan Galile'nin geri evrilmelere, azarlanp paylanmalara alk olduunu grebilirsin. Kurator, Venedik Cumhuriyeti'nin bilimsel aratrmalara pek fazla para ayra masa da,

bilginlere alma zgrl tandna dikkatini ekince, Galile, dolgun bir maan salayaca bo vakit olmadktan sonra tek bana zgrln pek bir iine yaramayacan syler. Bu noktada Galile'nin sabrszln pek despota bulmazsan iyi edersin, yoksa yoksulluuna gereken nem verilmemi olur. nk az sonra kafasndan yle dnceler geirdiini grrsn ki, bir aklamay gerektirir bunlar : Bilimsel dorularn yer ald yeni bir an mjdecisi olan bu kii, teleskopu kendi icad gibi karsndakilere buyur ederek Cumhuriyeti dolandrp para szdrmay aklndan geirmektedir. Hayretle greceksin ki, Galile'nin yeni yeni icatla btn amalad, hepsi birka skudo'ya(7) kavumaktr, icat zerinde almas onu yalnzca kendisine mal etmek iindir. Ama ilerleyip ikinci sahneye geldin mi grrsn ki, ierdii yalanlardan tr yz kzartc bir konumayla icad Venedik senatosuna satan Galile, kazanaca paray nerdeyse unutmu, nk bu arada teleskopun asker nem dnda astronomi asndan da nem tadn saptamtr. Dardan antaj yoluyla -byle niteleyelim durumu imdi- retmeye zorland maln, onu retmek amacyla yanda brakt bilimsel aratrmalar iin ok byk deer tad anlalmtr. Hakedilmemi iltifatlar koltuklar kabararak kabullendii tren srasnda bilgin dostuna olaanst keiflerinden sz aarken -bunu nasl bir hava iinde yaptn sakn atlayp gemeyesin- kendisini kazanaca parann uyandracandan ok daha derin bir heyecana kaptrdn gzlemleyeceksin. Duruma bu adan bakarsak arlatanl pek nem tamasa da, bu adamn kolay yolu izlemeye, akln gerek alak, gerek yksek dzeydeki iler iin kullanmaya ne kadar kararl olduunu ortaya kor. nemi daha byk bir snav eli kulanda beklemektedir; oysa her baarszlk bir ileriki baarszl kamlar. 64. Oyuncu, byle bir gestus malzemesini yorumlayarak oyunun "yksne" egemen olur, dolaysyla oynayaca rol zerinde egemenlik kurar. Ancak ykden, snrlar belirli bu olay btnnden yola koyularak, tek tek btn zellikleriyle oyun kiisini adeta bir rpda saptar. Bu kiinin eitli tutum ve davranlarndaki elikileri hayretle karlama konusunda elinden geleni yapp seyircilerinin de ilgili elikileri hayretle karlamasna almas gerektiini bildi mi, tmyle yk, elikileri bir araya toplama olanan verir kendisine, nk snrl bir olay olarak belli bir anlam tar, bir baka syleyile akla gelebilecek eitli beklentilerden ancak belli bazlarna yant verir. 65. Her ey "ykye" baldr, yk oyunun can damardr; nk tartmalara, eletirilere ve deitirmelere konu edilebilecek neyi ieriyorsa, tm insanlar arasnda geen olaylardan alr kaynan. Oyuncunun sahnede canlandrd belli bir insann nihayet yalnz sahnedeki olaya deil, bundan daha ouna yant vermesi isteniyorsa, nedeni, belli bir insan zerinde sergilenecek olayn daha bir dikkati ekicilik kazanmasdr. Tiyatronun byk eseri ykdr, gestus kapsamna giren tm olaylardan rlen kompozisyonun btndr yk ve bundan byle seyircilerin haz kaynan oluturacak bildirim ve uyarmlar ierir. 66. Tek tek her olay bir temel gestus'u ierir: Richard Gloster, kurbannn dul karsyla evlenmek ister. Bir tebeir dairesinin yardmyla bir ocuun gerek annesi saptanr. Tanr, Doktor Faust'un ruhunu kimin alaca konusunda eytanla bahse tutuur. Woyzek, karsn ldrmek iin ucuz bir bak satn alr vb. Oyun kiilerinin sahnede gruplandrlmas ve gruplarn devindirilmesinin iermesi gereken gzellik, her eyden nce, gestus malzemesinin seyirci nne karlmas ve seyircinin anlayna sunulmasnda gzetilecek zarafetten alr kaynan.

67. Seyirciler kendilerini bir rmaa atar gibi yknn iine kaldrp atmaya, sularla geliigzel saa sola srklenmeye buyur edilmediinden, olup bitenler birbirine yle balanr ki, dm yerleri gze arpabilsin. Olaylar farkna varlmadan birbirini izlemez, verecei yarglarla seyircinin olaylarn akna mdahele etmesi salanr, (zellikle olaylar arasndaki nedensel ilikilerin zerini rten karanlk m ilgintir, bu durumun yabanclatrlmas yoluna gidilir.) Ksaca yky oluturan blmler, kendilerine zg bir yapyla, oyun iinde oyuncuk olma niteliiyle donatlarak zenle kar karya getirilir. Bu amala yaplacak en iyi ey, bir nceki blmdekine benzer balklarn saptanmasdr. Balklar hem toplumsal bir espriyi, hem nasl bir oyunlatrmann amaland ko nusunda bir aklamay ierecek gibi seilir, duruma gre tarihsel bir yknn, bir baladn, bir gazetenin ya da ahlaksal bir anlatnn havasn tar. Yabanclatrmaya dayal bir oyunlatrma biimi, gelenek ve greneklerdeki yabanclatrmay rnek alr kendine. Bir kimsenin ziyaret edilmesi, bir dmana kar gsterilecek davran, iki sevgilinin bulumas, ticar ve siyasal anlamalarn yaplmas, ilgili yerlerde egemen bir det gibi sergilenebilir. Bu yoldan bir kezliine ve kendine zg olay yadrgatc grnm kazanr, nk dete dnm ve genellik zelliini tayan bir nesne izlenimini uyandrr. Bir kez olayn dete dnmesinin gerekip gerekmedii ya da olaydan neyin bir dete dnecei sorusu, olayn yabanclatrlmasn salar. Yaznsal - tarihsel slup, panayrlarn panorama diye nitelenen kulbelerinde ett edilebilir. Beri yandan yabanclatrma, bir ne kavuturma anlamn da iereceinden, kimi olaylar ksaca nl olaylarm, her yerde olup bitiyor ve hanidir biliniyorlarm gibi sergilenmeli, ayrntlarn sergileniinde de ayn yola bavurulmal, her noktada gelenekleri inememeye aba harcand izlenimi uyandrlmaldr. Szn ksas: Bu konuda bilinen ve henz bilinmeyip bulgulanacak olan bir sr anlatm biimi akla gelebilir. 68. Neyin, nasl yabanclatrlaca, olayn tmne getirilecek yoruma baldr; bu arada tiyatro, ann karlarn gl bir biimde savunur. Yorum rnek olarak eski oyunlardan Hamlet'i alalm ele. Bu satrlar yazarken benim iinde yaadm, kana susam snflarn saltanat srd, srekli ktye kullanlan manta beslenen gvensizliklerin ban alp gittii kanl ve karanlk zamanlarn nda, ilgili yky yle okuyup yorumlayabilirim sanrm : Olay, sava dneminde geer. Hamlet'in babasolan Danimarka kral, toprak kazanma amac gdp zaferle sonulanan bir savata Norve kraln ldrmtr. Norve kralnn olu Fortinbras yeni bir savaa hazrlanr; bu srada Danimarka kral da ldrlr ve ldren kardeidir. len her iki kraln yerine kardeleri tahta gemitir. Yeni Danimarka kral, Polonya'ya kar sefer dzenlemek isteyen Norve ordusuna Danimarka topraklarndan gei izni verir, bylelikle iki lke arasndaki sava tehlikesi savuturulur. Ne var ki, sava babasnn ruhu gen Hamlet'e grnr ve onu kendisine kar ilenmi cinayetin intikamn almaya arr. Hamlet, kanl bir eyleme bir baka kanl eylemle karlk vermekte bir sre duraksar, hatta karlk vermektense srgne gitmeye razdr. Derken sahilde ordusuyla Polonya'ya doru yola km kral Fortinbras'a rastlar; grd sava manzarasnn etkisiyle Saraya dner ve Danimarka'y Norvelilere brakarak barbarca bir kym sonunda amcasn, annesini ve kendisini ldrr. Bu olaylarda gen, ama artk biraz imanlam Hamlet'in Wittenberg niversitesi'nde edindii mantk gcnden pek yetersiz biimde yararland grlr. niversite yaamndan dnp geldii derebeylik dzeninde ilgili mantk ayak ba olur kendisine. Dnp geldii yerdeki mantk d uygulamalar karsnda kendi mant pratik deerini tmyle yitirir ve Hamlet mantksal dnyle eylem arasndaki elikinin trajik bir kurban olur. Oyunun biriciklii ileri srlemeyecek byle bir yorumu, kanmca seyircileri ilgilendirecektir.

69. nk ileriye doru atlacak her adm, retimde doadan bamszlamaya ynelik olup toplumun yeni batan biimlendirilmesini salayacak her aba, literatrde ister baarl, ister baarsz sonuland anlatlsn, yazgsn dzeltmek iin insanln yeni dorultuda giriecei her deneme, bir zafer ve gven duygusuyla doldurur iimizi, tm nesnelerin deiik olanaklarnn hazzn bize yaatr. Galile'nin u szlerle dile getirdii de bundan baka bir ey deildir: "Kanmca dnya, zerinde aralksz gerekleen birbirinden farkl o bir sr deiiklik ve birbirini izleyen o bir sr kuakla pek soylu ve hayranlk duyulacak bir nesnedir." 70. yknn yorumlanmas ve uygun yabanclatrmalara bavurularak seyircilere aktarlmas, tiyatronun temel ilevidir. Tiyatroda oyuncu hesaba katlmadan hibir ey yaplmamas gerekirse de, oyuncu her eyi yapmak zorunda deildir. "yk" yorumlanp ortaya konur nce, sonra oyuncularn, dekoratrlerin, makyajclarn, kostmclerin, mzisyenlerin ve koreograflarn el birliiyle sahnede sergilenir. lgili kiiler becerilerini birletirerek ortak bir giriimi gerekletirir; ancak, bunu yaparken kendi bamszlklarn da korurlar kukusuz. 71. Sergilenmenin, kendine zg sergilenen nesneye elik eden genel gestus'unu, seyircilere arklar araclyla mzikal ynelmeler daha belirgin duruma sokar. Bu yzden, oyuncunun hi farkna varlmayacak gibi oyundan arkya gememesi, arklar oyunun br blmnden aka ayrmas zorunludur; oyuncunun ilgili davrann en iyi destekleyecek olan, aydnlatma durumunda bavurulacak deiiklikler ve balklarn kulanlmas gibi tiyatronun kendine zg nlemleridir. Beri yandan, mziin, kendisinden genellikle beklenip onu kafasz bir hizmetkr dzeyine indirgeyecek egdmsel bir ileve kar kmas gerekir. Yorumsuz hibir elikilik grevini stlenemez mzik, yalnzca olaylarn kendisinde uyandrd duygular "aa vurmakla" yetinemez. rnein Eisler, Galile'deki loncalarn maskeli gei alayn, bu bilginin astronomi kuramlarnda halkn grd devrimci nitelii vurgulayan zafer ve gzda dolu bir mzikle donatarak olaylar rnek biimde birbirine balamtr. Benzer biimde Kafkas Tebeir Dairesi'nde ocuun hizmeti kadn tarafndan kurtarlnn sahnede pantomim yoluyla sergilenii srasnda souk ve her trl cokudan uzak biimde sylenen ark, annelik duygusunun alabildiine gszletii bir an korkunluunu dile getirir. Bylece mzik, ok eitli biimde ve tam bir bamszlk iinde oyunda yer alarak oyunun temalar karsnda bir tavr taknabilir, ama elence trnde salt bir deiiklii salama grevini de yerine getirebilir. 72. Nasl mzisyen, yitirilmi zgrln yeniden ele geirmek iin, sahnede sergilenen olaylarn akna seyircilerin kendilerine olduu gibi brakmalarn kolaylatracak biimde mzik yapmaktan kanmak zorundaysa, dekoratr de oyunun getii yerleri kurup atarken belli bir mekn ya da yerin yanlsamasn yaratmaktan kendini alkoyarak hatr saylr lde bir zgrle kavuabilir. Dekor iinde st kapal deinmeler yeterlidir; ne var ki, ilgili deinmelerin tarihsel ve toplumsal adan gerek evreninkinden daha ilgin bildirimleri iermesi gerekir. Moskova Yahudi Tiyatrosu'nda Ortaa'daki bir tabernakel'i(8) andran bir dekor Kral Lear'in yabanclatrlmasn salamtr. Neher, Galile'yi Rnesans dnemine ilikin haritalarn, belgelerin ve sanat yaptlarnn projeksiyonlarnn nne dikmitir. Piscator Tiyatrosu'nda "Tai Yang Uyanyor" sergilenirken, Heartfield, zeri yazl dner bayraklardan bir arka fon kullanm, bayraklarla sahnedeki insanlarn politik durumda bazen bilmedii deiimler yanstlmtr.

73. Koreografiyi de yeni tiyatroda gereki nitelikte grevler beklemektedir. "nsanlarn gerekteki gibi" yanstlmasnda koreografinin hi bir rol oynamayaca gr, son zamanlarda iine dlen bir yanlgdr. Yaam yanstan sanat, bunu zel birtakm aynalarla yapar. Oranlan deitiren deil, sahnedeki grntlerden pratikte bir bilgi ve uyar kayna olarak yararlanan seyircilerin gerek yaamda baarszla uramasna yol aacak gibi bunlar deitiren sanat gereki saylamaz. Ancak, stilizasyonun doall yoketmeyip, tersine bunu glendirmesi gerekir. Her eyi gestus'tan alan bir tiyatronun koreografisiz yapamayaca kukusuzdur. Devinimlerdeki zarafet ve gruplandrmalardaki arpclk, tek bana bir oyunu yabanclatrabilir, pantomim konusundaki bulular ise yknn sergilenmesine hayli yardm eder. 74. Dolaysyla, yeni tiyatroda, oyunculuk sanatna karde btn sanatlar kimliklerini yitirerek "toplu bir yapt" retmeye deil, oyunculuk sanatyla el ele vererek ortak devin zmne her biri deiik yoldan katkda bulunmaya arlr. lgili sanatlarn birbiriyle iletiimi ise, birbirini yabanclatrma eyleminden oluur. 75. Burada bir kez daha unu anmsatalm ki, ilgili sanatlarn grevi bilim ann ocuklarn elendirmek, bunu da onlarn duygularna seslenerek ve neelendirici bir biimde yapmaktr. Sonuncu noktay zellikle biz Almanlar kendi kendimize ne kadar yinelesek azdr; nk bizde her ey kolaycack maddi olmayan, duyularla alglanamayan bir alana kayar, dnya zlp dalmtr, oysa biz bir dnya grnden sz amaya balarz. Materyalizm bile bizde bir dnceden te bir ey deildir. Cinsel haz, bizde evliliin kiilere ykledii bir greve dnr; sanattan duyulan haz, kltr hizmetine verilir; renmeden neeyle srdrlen bir tanyp bilmeyi deil, bir eyin zorla kafamza sokulmasn anlarz. Yapp ettiklerimizin evremizde neeyle srdrlen aratrma eylemleriyle ilgisi yoktur; kendimizi kantlamak istediimizde, bir eyden ne ok haz duyduumuzu deil, bir eyin bize ne ok alnterine malolduunu belirtiriz. 76. Unutulmamas gereken bir nokta da, provalarda kurulup atlan eyin seyirci nne karlmasdr. Bunun iin asl oyunun, hazrlanm bir nesnenin bir bakasna teslimindeki gestus'la donatlmas gerekmektedir. Seyirci nne karlan, hor grlmemi bir eyin sk yinelenmi biimidir, nceden hazrlanan grntler tam bir uyanklk iinde seyirciler nne karlmaldr ki, onlar tarafndan tam bir uyanklk iinde alnp kabul edilebilsin. 77. Grntler grntlenin, yani insanlarn toplumsal yaamlarnn gerisinde kalmal ve ilgili grntlerin mkemmel olmasndan duyulacak haz, toplum yaamnda gzlemlenen kurallarn geici ve mkemmellikten uzak nesneler gibi ele alnmasyla daha yce bir aamaya karlmaldr. Ancak bylelikle tiyatro, oyunun seyrinden sonra da seyirciyi retken durumda tutar. Seyirci, geimini kazanmak iin grd o bitip tkenmez korkun ileri kendi tiyatrosunda, srekli deiiminin korkunluklaryla birlikte bir elence gibi alglar. Bu yoldan en kolay biimde retir kendini, nk insan en kolay biimde sanatta varolabilir.
NOTLAR (1) 1948'de kaleme alnan bu yaz, ilk 1949'da Sinn und Form dergisinin 1 nolu Bertolt Brecht zel saysnda yaynland (.N.) (2) Gzellik duygusu ar derecede gelimi kii. (.N.)

(3) Antik Yunanistan'da egemenlii kaytsz artsz elinde bulunduran hkmdar (.N.) (4) Yasalar kitab, yasalar topluluu (.N.) (5) Goethe ile mektuplamalar 26.12.1797. (6) niversitenin mali ve hukuki ilerine bakmakla grevli memur (.N.) (7) Eski bir italyan paras (.N.) (8) Katolik kilisesinde mihrabn stnde bulunan ve iinde kutsanm fodlalar (Hostie) saklanan yer (.N.)

Sanat zerine Yazlar, Bertolt Brecht, Trkesi: Kamuran ipal, Cem Yaynevi, Kasm1997

KK ORGANON'A EKLER(1)
Bertolt Brecht 3. nemli olan, renilecek eyin elendirici biimde seyirci nne karlmas deildir yalnz. Olabildiince yksek cret karl bakalarna satmak iin bilgilerin edinildii ve yksek cretin bile onu deyenleri smrden alkoymad bir zamanda renmeyle elenme arasndaki elikinin kesin izgilerle ve nemi vurgulanarak saptanmas gerekir. Ancak retkenliin zincirlerinden kurtulduu an renme elenmeye, elenme de renmeye dnebilir. 4. Burada "epik tiyatro" kavramndan vazgemekle, epik tiyatronun yardmyla oyunun bilinli alglanndan el ekiyor deiliz. lgili vazgeiimizin nedeni, epik tiyatro kavramnn pek bir zenginlii iermeyii ve kurulmas amalanan tiyatroyu belirleyecek bir kesinlik tamaydr; kurulmas amalanan tiyatro, kendisini tanmlayacak daha ie yarar bir kavram zorunlu klmaktadr. Ayrca, ilgili kavram dramatik tiyatro kavramna gre devingenlikten fazlasyla yoksundur ve okluk dramatik tiyatroyu ar bir saflkla nkoul olarak gerektirmekte, rnein "pek tabii" szcnde dile gelen bir doallkla hemen annda olup bitiin btn ya da ou belirleyici zelliklerini kendisinde barndrp dorudan seyirci nnde gerekleen olaylar sergilemektedir. (Biz de, bazan sakncal olabilen ayn yolu izleyerek bavurduumuz tm yeniletirme giriimlerimizden tiyatronun tiyatro olarak kalmasn, rnein bilimsel gsterilere dnmemesini nkoul saymaktayz.) "Bilim ann tiyatrosu" kavramnn kapsam da yeterli genilikten yoksundur. "Tiyatro in Kk Organon"da bilim ayla ne anlatlmak istendii sanrm yeterince aklanmtr; ne var ki, salt terim olarak ilgili kavram, genelde kullanld biimiyle enikonu amura bulanmtr. 12. Kendinizi bize uygun yeni elenme biimine ne kadar ok ada-yabilirsek, eski oyunlardan aldmz zevk o kadar artar. Bu amala, yeni oyunlar bakmndan da gereksindiimiz tarih duyusunu gerek bir somutlua ulaana dek gelitirmek zorundayz.(2)

19. Toplumda korkun ve retken kkl deiikliklerin gerekletii dnemlerde, batan snflarn akamlaryla doan snflarn seherleri ayn zamana rastlar. Bunlar, Minerva'nn(3) baykuunun uularna balad alacakaranlklardr. 45. Bilim ann tiyatrosu, diyalektii bir haz konusuna dntrebilir. Bir mantk erevesinde ilerleyen ya da sramal bir ak izleyen geliimin ve tm durumlardaki kararszln nmze kard artmacalar, elikilerde sakl yatan, espri vb., btn bunlar insanlarn nesnelerin ve srelerin canlln gsteren haz kaynaklardr. Tm sanatlar, sanatlarn en by olan yaam sanatna katkda bulunur. 53. Ne kadar kat grnrse grnsn, bir rol oynanan oyuncunun o rolle zdelemekten kanma uyarsna kulak vermesi, bizim kuak iin yarar salayacaktr. Bir oyuncu ilgili d tutmakta ne kadar kararl davranrsa davransn, yine de ona tmyle uyamaz; dolaysyla ortaya kacak olan, daha ok, yaantyla oyun, zdelemeyle sergileme, hakl karmayla eletirme arasnda bagstermesi amalanm elikidir. nsan gerekten iki paraya ayran byle bir elikiyle, eletirel tutum, oyunda egemenlii ele geirir. Oynamakla (gsterme) zdeleme arasndaki eliki, gerekli eitimi grmemi kiilerce o trl anlalyor ki, sanki oyuncunun almasnda yalnz biri ya da yalnz tekisi yer alyor, bir baka syleyile Kk Organon'a gre yalnzca oynanyor, eski ynteme gre de yalnzca zdeleiliyor. Oysa gerekte, hi kukusuz, oyuncunun almas birbirine dman iki olayn birlemesinden olumakta, yani biraz bundan, biraz ondan oluan bir nesne nitelii tamaktadr. Oyuncu, gerek iki kart gcn birbiriyle savamndan ve ilgili gler arasndaki gerilimden, gerekse bunlarn ierecei derinlikten alr etki gcn. lgili yanl anlamada Kk Organon'un yazl biiminin de suu vardr. Belki ar bir sabrszlkla "elikinin salt bata gelen ynnn"(4) ortaya konmas yanltc olmutur. 55. Ama herkese seslenir sanat ve ard trkyle aslanlarn kaplanlarn karsna bile kabilir. Ve seyrek olmayarak karsndakilere kendisiyle birlikte trkler syletir. retken olduklar aka grlen, ama kimin iin retken olduklar hi umursanmayan yeni dnceler ykselen snflarla "yukar" tanr ve aslnda karlar gerei kendilerine kar kmalar bekleneceklerin kafalarndan bir yol bulup girer ieri. nk hibir snfn yeleri, kendi snflarna yarar dokunmayacak dncelere kar bak klnmamtr. Ezilen snflarn yeleri ezenlerin dncelerine kendilerini kaptraca gibi, ezen snfn yeleri de ezilen snflarn dncelerine kendilerini kaptrabilir. Belli dnemlerde toplumdaki snflar insanln nderliini ele geirmek iin birbiriyle bouur, tmyle bataa saplanmam kiilerde insanln ncleri arasnda yer almak ve ilerlemek iin gl bir tutku aa vurur kendini. Versailles sarayndakilerin Figaro'ya alk tutmas, zehirin arpclndan kaynaklanmtr yalnz. Oyunun yks, insanlarn toplu yaamndaki olaylar gerekte olup bittikleri gibi yanstmaz, kafada kotarlan ve yky yaratann dncelerinin insanlarn toplu yaam araclyla dile gelmesini salayan olaylardan oluur. Dolaysyla, oyun metnindeki kiiler yaayan insanlarn grntleri deil, kafada kotarlp belli dncelere gre biimlendirilmi kiilerdir.

Kafada kotarlm olaylar ve kiilerle oyuncularn deneyimlerden ve kitaplardan kaynaklanan bilgileri birok bakmdan eliir birbirleriyle; oyuncular, ilgili elikiyi saptayarak oyunlarnda sergilemek zorundadr. Oyuncular, hem gerek' ten, hem de yaptn kendisinden yararlanarak oyunlarn kurar, nk oyun yazarnn almas gibi oyuncularn almasnn da gerei zenginlii ve gncellii iinde yanstmas gerekir; ancak bylelikle yapttaki zel ve genel iz giler seyirci tarafndan alglanabilecek gibi ortaya konabilir. Rol zerinde alma, ayn zamanda yk zerinde almadr; daha yerinde bir syleyile, ilkin yk zerinde bir almann yaplmas gerekir. (Falan ya da filan insann bana neler gelmektedir? Bana gelenleri, ilgili kii nasl karlamaktadr? Ne yapmaktadr bu kimse? Hangi grlerle kar karya kalmaktadr vb.?) rnein: Diyelim bir oyuncu Faust'u oynayacak. Faust'un Gretchen'e olan sevgisi bir felkete yol amtr. Burada u soru akla gelebilir: Faust, Gretchen ile evlenseydi, byle bir felketin domas nlenebilir miydi? Ama normal olarak sorulmaz bu soru, baya, aalk, kl krk yararla kaan bir soru gibi grlr. Faust bir dhidir, yce bir kii, sonsuzluk peinde koan biridir; nasl olur da Gretchen ile niin evlenmedii sorulabilir? Ne var ki, sradan insanlar sorar bu soruyu. Bir kez byle oluu, oyuncuyu da ilgili soruyu sormaya yneltmelidir. Biraz dnp tanan oyuncu, bunun ok gerekli ve yararl bir soru olduunu anlayacaktr. Elbet ilkin bu ak serveninin hangi koullar altnda gerekletiinin, yknn btnyle ilikisinin, ana dnce bakmndan tad anlamn saptanmas gerekmektedir. "Yce", "soyut" ve "salt dnsel" abalarla yaam zevkine ulama amacn bir yana brakp "salt duyusal" ve dnyev yaantlara ynelen Faust, Gretchen ile bir atma durumuna srklenir; onunla biraradal ayrla, haz ise acya dnr. atma, Gretchen'in tam bir mahvna yol amtr; bu, Faust iin ar bir darbe oluturur. Ne var ki, ilgili atma, yaptn btnne, yani iki blmne de egemen olan daha byk bir atmann araclyla sergilenebilir ancak. Faust, "salt dnsel" servenler ve doyuma kavuturulmayan, doyuma kavuturulmas olanaksz "salt duyusal" tutkular arasndaki zc elikiden eytann yardmyla kendini kurtarmtr. "Salt duyusal" alanda (ak serveni) Gretchen'in ahsnda temsil edilen evreye toslar, kendini kurtarmak iin onu yoketmek zorunda kalr. Asl elikinin zm, btn oyunun sonunda kendini aa vurarak daha kk elikilerin oyun iindeki nem ve konumunu belirler. Faust, salt tketici ve asalak tutumundan el ekmek zorun-dadr. nsanlk iin verimli bir alma srecinde dnsel ve duyusal eylem bir araya gelir, yaamn retiminde yaam hazz kendini aa vurur. Bizim k servenine dnersek, bir evlilik bir dhi iin ne kadar s, ne kadar olanaksz saylsa, onun yaam yoluna ne kadar aykr dse de, kartyla kyaslandnda daha olumlu ve daha retken bir nitelik tar, nk byle bir birlemede sevilen kii yokedilmeyip bir gelime olanana kavuabilirdi. Ancak o zaman Faust pek Faust olamaz, sradan bir kimse durumuna derdi vb. Sradan insanlarn o sorusunu bir gzpeklikle soracak oyuncu, evlilikten ka Faust'un geliiminin snrl bir evresi gibi sergileyebilecektir, br trl ise, normalde olduu gibi, ykselme peinde koanlarn bu yeryznde ister istemez ac ve straplara yol aacan, haz ve geliim peinde komann mutlaka bir bedeli olacan ve yaamn iradesinin kesinlikle bunu gerektirdiini, ksaca o kaba ve acmasz "hamama giren terler" sznn doruluunu gsterecektir yalnz.

Burjuva tiyatrosunun oyunlar, elikileri rt bas etme, seyircide bir uyum izlenimi uyandrma ve idealletirme peinde koar hep. eitli durumlar sanki asla baka trl olamazm gibi sergilenir; karakterler birer bireydir, birey szcnden anlalaca zere yaradltan blnmez kiilerdir, "ayn kalptan" dklm gibidir hepsi, deiik durumlarda kendilerini kantlar, aslnda hi bir duruma bal olmadan da varlklarn srdrebilirler. Nerede bir gelime varsa, bir sreklilik tar hep, asla sramal nitelik gstermez. Tm gelimeler, titizlikle belirlenip hi bir vakit dna klamayan bir ereve iinde olup biter. Oysa geree uygun deildir bu ve gereki tiyatro tarafndan bir yana braklmas gerekir. Yabanclatrma efektlerinin gerekten, enine boyuna ve kapsaml biimde uygulanmas, toplumun kendi durumuna tarihsel ve dzeltilebilir bir gzle bakmasn gerektirir. Gerek Yefektleri, saval bir karakter tar. eitli sahnelerin oyundaki dizi gzetilerek, ama arkadan gelen sahneler, hatta oyunun tmndeki anlam pek umursan-makszn yaamdan gelen deneyimlerle oynanmas, gerek bir yknn yaratlmasnda byk nem tar. nk bu yoldan yk elikili bir geliim gsterir, sahneler kendilerine zg bir anlam kazanr, birbirinden deiik bir sr dncenin domasn salar ve bir sr dnce uyandrr seyircide, tmyle yk deiimler ve sramalarla gerek bir geliim izgisini izler, bir sonraki szcn bir ncekiyle belirlendii o baya idealletirmeden saknlm hepsi bir baka eye hizmet eden bamllk iindeki tek tek paralarn her eyi bar havas iinde kaynatran bir sona gre dzenlenmesinden kanlm olur. rnein Lenin yle der: "Dnyadaki tm olaylarn kendi "devinimleri", kendi doal geliimleri, kendi canl varolular iinde anlalmas, kartlardan oluan bir btn gibi anlalmasna baldr."(5) Dnyaya bilgi sunmak tiyatronun balca amac olmu olmam, hi farketmez; ama uras gerektir ki, tiyatro dnyay sergilemek zorundadr, ilgili sergilemelerin de yanltc nitelik tamamas gerekir. Lenin ileri srd savda haklysa, sz konusu sergilemeler diyalektik bilinmeden ve seyircinin bilgisine sunulmadan gerei gibi yaplamaz. tiraz: Peki ama, ya etki gcn para niteliindeki arpk ve karanlk sergilemelerden alan sanat? Ya ilkellerin, delilerin ve ocuklarn sanat? Bu konuda belki u kadarnn bilinmesi yetecektir : lgili sergilemeden de kazan salanabilir; ama biz, dnyann fazla znel sergilemelerinin topluma ters den etkileri olaca kukusunu duymaktayz. 1954

NOTLAR (1) 1954'te kaleme alnan eklerden bir bolm 186O'da "suhrkamp texten 4"te yaynland. Eklerden bazsnn Kk Organon'daki ilgili olduu blm, Brecht'in kendisi tarafndan belirlenmitir (.N.) (2) Bizim tiyatrolar, baka dnemlerin oyunlarn sergilerken aradaki ayrc zellii silip atar, aradaki uzakl kapatr, aradaki ayrmlarn zerine bir snger eker. Peki o zaman, panoramik bakn bize salayaca, uzamzda olann, bizimkinden deiik olann bize verecei haz nerede kalr? yle bir haz ki, ayn zamanda yaknmzda olan'dan, bizim kendimizin olan'dan duyduumuz hazz da barndrr iinde. (3) Milattan nce 3. yzyln sonlarndan balayarak Yunan tanras Pallas Athena'nnkine edeer bir konumu elinde bulunduran Roma tanras. Bayku, zanaatkarlarn, retmenlerin, hekimlerin ve sanatlarn koruyucusu olan tanrann simgesiydi. (.N.) (4) Mao Tse-tung, "eliki stne": elikinin her iki ynnden biri kesinlikle bata gelenidir. (5) Lenin, Diyalektik Sorunu.

Sanat zerine Yazlar, Bertolt Brecht, Trkesi: Kamuran ipal, Cem Yaynevi, Kasm1997

You might also like