You are on page 1of 34

SYAH LALE ALEXANDRA DUMAS

Parlt Yaynlar Yedi Renk Dizisi Kitabn Ad ve Yazar SYAH LALE Alexandre Dumas Trkesi Cahide Gnay Yayna Hazrlayan Mithat Topta Dzen Cahide Gnay Kapak Tasarm Salih Koca Kapak Basks Emirler Ofset Bask Kilim Matbaaclk ve Ciltilik Tel: (0212) 612 95 59 Bask Tarihi stanbul, Eyll 2002 ISBN-0975-8602-42-X PARILTI YAYINCILIK Yerebatan Cad. Salkm St Sokak No: 6 Zemin Kat Caalolu - STANBUL Tel: (0212) 512 83 79&.Fax: (0212) 511 87 23

HOLLANDA'NIN DRT BLGESNDE MTL BR ADAM 1672 yln gsterdii zamanlarda Hollanda'nn Drt blgesinde mutlu bir adam yayordu. hayatna doktor olarak balayan Cornelius Van Baerle, babasnn lmnden sonra mesleini brakt. Van Baerle'nin babas tccard ve parasal bir sknts yoktu. Babas lm deinde oluna, "Mutlu ol" demiti. "Gn boyu broda almak mutluluk deildir. Sakn benim gibi tccarlk yapmaya kalkma. Sakin bir yaamn olsun ue her eyin tesinde mutlu ol!.." Babasnn lmnden sonra Van Baerle geni bahesi olan bir eve tand ve zamann deerlendirmek amac ile lle yetitirmeye balad. Yepyeni bir tr yada deiik renklerde lleler rettiinde insanlar ona byk paralar neriyorlard. Van Baerle'nin evinin yannda Isaac Boxtel adnda biri oturuyordu. ok alkan bir adam olan Boxtel, Van Baerle'den nefret ediyordu. Bu nefreti sonsuza dek srebilirdi. Boxtel, Van Baerle'nin kendi llelerinden daha gzel, daha deerli lleler yetitirmesini ekemiyordu. Bu nedenle gece gndz Van Baerle'nin evini gzetliyordu. Onun llelerinin gzellii kskanln daha da arttnyordu. Sonunda iki kediyi kuyruklarndan balayarak bahe duvarnn dibine brakt. Kediler tm iekleri berbat ettiler. Durumu gren Cornelius Van Baerle, bahesindeki iekleri kedilere kar korumak iin bir gzc tuttu. Van Baerle, bu ii komusu saac Boxtel'in yaptn bilmiyordu. O gnlerde, zerinde baka hibir renk bulunmayan siyah lle yetitirene, yz altn dl verileceini iln edilmiti. Van Baerle hi zaman kaybetmeden ie koyuldu. nce koyu krmz lleler yetitirdi. Bunlar kahverengiye yakn koyulukta krmz lleler izledi. Van Baerle btn bu almalardan sonra ertesi yl koyu kahverengi llelere sahip olmutu. Boxtel ise ancak ak kahverengi lleler yetiti-rebilmiti. Kskanlndan alamayacak kadar fkeliydi. Bir teleskop satn alp Van Baerle'nin bahesindeki lle fidelerini gzlemeye balad. Gzledike nefreti daha da artyordu. 1672 ylnn Ocak aynda kente Cornelius De Witte adnda bir adam geldi. Doruca Van Baerle'nin evine gitti. Bir sre bahedeki lleleri inceledikten sonra yakn dostu Van Baerle'ye: "Seninle nemli bir konuda grmek istiyorum," dedi. "O halde tohum odasna gidelim," dedi Van Baerle. Bu srada Boxtel teleskopuyla olup biteni izliyordu. Van Baere eline bir lmba alp De Witte'yi tohum odasna gtrd. Burada lle fidelerinin ve soanlarnn korunduu kapal byk kutular vard. Cornelius De Witte hkmetin nde gelen kiilerinden biriydi. De Witte, Van Baerle'ye heyecanl bir ekilde bir eyler anlatyordu. Sonra cebinden kard baz ktlar Van Baerle'ye verdi. Bu arada Boxtel onlar devaml izliyor, ama ne konutuklarn anlayamyordu.

Boxtel, De Witte'nin halk tarafndan pek sevilen biri olmadn biliyordu. Belki de bu ktlar, De Witte'nin bilinmesini istemedii baz bilgileri ieren gizli belgelerdi. Van Baerle ktlar alp, fide kutularndan birinin iine koydu. Sonra.De Witte ile birlikte tohum odasndan ktlar. Boxtel dncesinde haklyd. Ktlar Fransa Krah'na yazlm mektuplard. Ama De Witte ne olduklarn arkadana aklamayacak kadar tedbirliydi. Ondan sadece bir ktlar dikkatle saklamasn ve hi kimseye sz etmemesini istemiti. Van Baerle, ktlar kutuya yerletirdikten sonra onlar bir daha aklna bile getirmedi. O dnemde Hague Hollanda'nn bakentiydi. 20 Austos 1672 gn caddeler silhl insanlarla kaynyordu. Bunlar hzl admlarla hapishane ynnde yryorlard. Bir grup atl bu insanlar hapishane kapsndan uzaklatrmaya alyordu. eride Cornelius De Witte ile kardei John De Witte vard. "De Witte kardeler kamamal!" "ldrn onlar!" diye kalabalk baryordu. Hapishanenin dndaki askerlerin bandaki komutan: "Bir adm daha ilerlerseniz ate ederiz!" diye haykrd. Bunun zerine kalabalk durdu. erde ise Cornelius De Witte hcresindeki yatanda hasta yatyordu. John De Witte baucunday-d: "Sevgili Cornelius," dedi. "Hapishanenin arka kapsna bir araba getirttim. Kaman iin her ey hazr!" "Kalabaln bartsn duyuyorum." John: "Evet ok kalabalklar. Fransa Kralna yazdmz mektuplar nedeniyle baryorlar. Merede o mektuplar?" "Onlar Van Baerle'ye braktm... Biliyorsun Van Baerle, Dort'ta yayor." "Van Baerle konu hakknda hibir ey bilmez. Ama o mektuplar evinde bulunacak olursa, onun da ba derde girer. O mektuplar yaklmal. Van Baerle'ye onlar yakmas iin haber gndermeliyiz." John'u bu szleri zerine Cornelius: "Kiminle haber gnderebiliriz?" diye sordu, "uam Craeke haberi gtrebilir. O burada!.." Cornelius masann zerinde duran ncil'den bir sayfa koparp dostu Van Baerle'ye ksa bir not yazd. "Sevgili Van Baerle, Sana uerdiim mektuplar ltfen hi okumadan yak. Yazlanlar bilmen emniyetin bakmndan sakncal. Onlar yakmakla De Witte kardelerin erefini ue yaamlarn kurtarm olacaksn. Cornelius De Witte 20 Austos 1672." John, ncil yapran Craeke'ye verdi. Bu arada kalabaln uultusu daha ykselmi, sesler gittike daha yakndan gelmeye balamt. "De Witte kardelere lm!" "Kahrolsunlar!" ' "Onlar yok edelim..." "Gel," dedi John kardeine. "Buradan gitmeliyiz!" John'un yardm ile zorlukla yataktan kalkabilen Cornelius De Witte, hcresinden kp, merdivenleri indi. Merdivenlerin bitiminde Rosa onlar bekliyordu. Rosa gardiyann kzyd. On sekiz yanda gzel mavi gzl bir kzd. Heyecanla:

"Sakn n kapdan caddeye kmayn," dedi. "Askerler gitti... erse, hemen ldrr." Cornelius: "Ne yapacaz?" Rosa: "Arka kapdan kn. Dar bir yola alr. Arabanzn srcsne sizi orada beklemesini syledim. Ayrca, babamn size yardmc olmayacan bildiim iin anahtar da getirdim." Cornelius: "Sevgili Rosa," dedi. "Sana nasl teekkr edeceimi bilmiyorum. Odamdaki masann zerinde duran ndiden baka sana verecek bir eyim yok. Onu okuyamayacan da biliyorum, lkesini seven bir adamn sana verebilecei tek armaan bu! umarm sana ans getirir" "Teekkr ederim, efendim. Okuyamasam da onu hep saklayacam." Dardan gelen sesler iyice yaklamt. "abuk gelin," dedi Rosa. Rosa kapy anca kendilerini avluda buldular. "Durmayn, hemen gidin!" diye bard kz. "Halk kapy krmak zere..." Araba hemen hareket etti. Hapishanenin arka kapsna geldiklerinde arabac: "Kapy an!" diye bard. Grevli: "Aamam, anahtar benden aldlar," dedi. Bunun zerine John, arabacya: "Baka bir kapy denemeliyiz," dedi. Araba geri dnd. O srada avluya giren eli sopal bir sr adam arabann peinden komaya balad. John, arabacya: "Daha hzl! Daha hzl sr!" diye bard. Adamlar yolu kesmilerdi. "Dur!" diye bardlar. Hzla yoluna devam eden araba, kendini arabann nne atan bir adamn zerinden geti. John tekrar bard: "Dur! Arabay terketmeliyiz..." "Oradalar!" diye haykrd kalabalk. O srada bir adam atlardan birini vurdu. Hayvan yere ykld. Dierleri Cournelius'la ile John'u arabadan ekip kardlar.. "Kardeim, kardeim nerede?" diye bard John De Witte. Ama ok geti. Cornelius'un cesedi avlunun ortasnda yatyordu. Kalabaln arasndan biri John'un bana nian ald, ama silh tutukluk yapt. Bunun zerine adam silhn kabzasn John'un bana indirdi ve onu yere ykt. ok gemeden iki kardein cesedi hapishanenin avlusundaki bir aata sallanyordu... Adamlar ilerini bitirmilerdi. Hague'de Cornelius ve John De Witte kardelerin ldrldkleri srada Craeke bindii at atiatr-casna Dort'a doru ilerliyordu. Ykk dkk bir kulbede atn braktktan sonra kaykla rma geip tepeye doru trmand. Karda Drt kenti grnmt. Su kenarnda gzel grnml evler vard. Tepenin bir kenarnda uzun aalarn arasnda dier evlere oranla daha geni bir ev gze arpyordu. Buras Van Baerle'nin eviydi.

Craeke, eve doru yrd. Van Baerle limonlukta elinde tuttuu iek fidesini inceliyor: "Siyah lleyi mutlaka yetitireceim," diye kendi kendine konuuyordu. "Kazanacam para dln de Dort'un yoksullarna datacam. Bu lle, Van Baerle'nin Siyah Llesi olarak anmsanacak." Bu srada kap alnd. Hizmeti gidip kapy at. Sonra limonlua koup: "Craeke adnda biri sizi grmek istiyor, efendim. Size Hauge'den bir mektup getirmi." "Craeke! Bu John De Witte'in ua. Syle birka dakika beklesin." Craeke'nin, "Bekleyemem," diyerek limonlua girmesiyle Van Baerle elindeki fideleri yere drd. "Neler oluyor?" diye sordu Van Baerle. "Bu teln niye?" "Size getirdiim mektubu hemen okumalsnz." "Pekl Craeke. Tela etme okuyacam." Mektubu masaya brakp, az nce drd fidelerini yerden ald. O srada hizmeti tekrar koarak geldi. "Efendim! Efendim! Hemen buradan gitmelisiniz!'' "imdi ne var? Gene ne oldu?" "Sokak askerlerle dolu!" "Ne istiyorlarm?" "Sizi! Hemen gitmelisiniz!" diye haykrd hizmet-iVan Baerle ne yaptn dnmeksizin Craeke'nin getirdii mektubu ald, fideleri iine sarp ceketinin cebine koydu. Tam o srada bir subay ve alt asker limonlua girdiler. Subay: "Siz Cornelius Van Baerle misiniz?" "Evet, benim." "Evinizde bulunan resmi mektuplar derhal bana verin!" "Ne mektuplar, bir ey anlamyorum?" "Cornelius De Witte'nin size ocak aynda brakt mektuplardan sz ediyorum." "Fakat, onlar size veremem. Arkadama sz verdim." "u kutuyu amanz emrediyorum. Siz amazsanz ben aacam" Subay dediini yapt. Mektuplar kutudayd. "Gzel, mektuplarn burada olduunu sylemilerdi bize... Gerekten de burada..." "Ne demek istiyorsunuz?" "Bilmezmi gibi davranmayn. imdi bizimle geleceksiniz. Sizi tutukluyorum." "Beni niin tutukluyorsunuz? Suum ne?" "Bunu size yarg syler." "Nereye gidiyoruz?" "Hague'ye!" * Van Baerle hizmetkrlarna veda ederek evden kt ve kapda bekleyen arabaya bindi. Van Baerle'yi srekli gzleyip ihbar eden, Cornelius De Witte'nin brakt mektuplar grp onlarn gizli belgeler olduunu tahmin eden Boxtel'den bakas deildi. Amac onu tutuklatp yetitirmekte olduu siyah lle soann ele geirmekti. Boxtel, Van Baerle tutuklandktan sonra onun evine gizlice girip limonlukta siyah lle soanlarn tm aramasna karn bulamad. Kendi kendine: "Herhalde Van Baerle giderken lle soanlarn yannda gtrd," diye dnd. Ve onu izlemeye karar verdi.

Kalabalk, Cornelius ve John De Witte'yi hapishanede ararken Rosa ile babas merdivenin altndaki bir odaya gizlenmilerdi. Adamlar hapishaneyi terk ettikten sonra saklandklar yerden ktlar. Vakit gece yarsyd. O birada kapya bir araba yanat ve Van Baerle arabadan indirilip, ieriye alnd. Subay, gardiyan Gryphus'a: "Bu adam De Witte'lerin arkadalarndan biri," dedi. Gryphus: "Witte'lerin dostu ha! O halde onu da ayn hcreye koyalm." Rosa, babasyla birlikte Van Baerle'ye yol gsterirken, bir yandan da bu kibar grnl adam buraya dren nedeni merak ediyor, ona acyordu. Sonunda hcreye geldiler. Gryphus kedeki tahtadan yaplm sediri gstererek: "te yatan buras," dedi. Sonra kapy kapatt. Rosa'nn tuttuu lmbann kaybolunca her yer karard. Van Baerle yatt yerin penceresinden bir sre yldzlar seyretti. Sonra derin bir uykuya dald. Yava yava belirmeye balayan grimsi aydnlk gnein domak zere olduunu gsteriyordu. Van Baerle yatt yerden kalkp demirli pencereye gitti. Avlunun sonundaki aata iki ceset sallanyordu, zerlerine bir kt ilitirilmiti. Ktta iri harflerle unlar okunuyordu: "CORNELS VE JOHN DE WTTE HALK DMANLARI" Yazy okuyan Van Baerle elinde olmadan bard. Onun barmas zerine Gryphus hcrenin kapsnda belirdi: "Sabahn bu erken saatinde niin grlt ediyorsun? Kes sesini!" diye sylendi. Van Baerle aata sallanan iki cesedi gsterip: "Yazdklar mektuplar onlarn bu hale gelmelerine neden oldu. O mektuplar saklayann sonu da byle olabilir," dedi. Gryphus, yant vermeden kapy kapatp gitti. Van Baerle okluu yere kverdi. Neden sonra toparlanp kalktnda ceketinin cebinden lle soanlarn kard. Tm abalar boa gitmiti! Burada ne toprak, ne de gne vard. Siyah Lleyi yetitirmesi artk olanakszd. Akam zeri Gryphus, Van Baerle'nin yemeini getirdi. Tam kapy at srada aya kayp yere dt. Kolu krlmt. Van Baerle bu durumu frsat bilip kamay deneyeceine ona yardm etmek amacyla yanna gitti. O srada Rosa da koarak geldi. Kz kt bir ey olduunu anlamt. Van Baerle, Rosa'ya: "Babanz kaza ile dp kolunu krd," dedi. "Ben ona yardm etmeye alyordum." "Siz doktor musunuz?" "Evet, bir zamanlar doktordum." Bu szleri duyan gardiyan Gryphus: "yleyse kolumu yerine oturtabilirsin," dedi. "Tabii. ki para tahta ve biraz kuma gerekecek. Kemik krlm..." Rosa koarak istenilenleri getirdi. Van Baerle kemii yerine yerletirip sararken Gryphus acyla inliyordu. Sonra bayld. Rosa, Van Baerle'ye: "Bu iyiliinizi unutmayacam. Ben de size yardm etmek istiyorum," dedi. "De Witte kardeler gibi sizi de asabilirler. Babam aylmadan hemen buradan kamalsniz! Benimle gelin!"

Van Baerle: "Hayr!" dedi. "Katm renirlerse banz derde girer. Byle bir hata yapamam." Rosa: "Yava, babam sizinle konutuumu duymamal." "Neden?" "Babam byle konutuumu duyarsa bir daha yannza gelmeme hibir zaman izin vermez." "Yine benimle konumaya gelecek misiniz?" "Evet." O srada gzlerini aan Gryphus: "Meler konuuyorsunuz?" diye kzn tersledi. Rosa: "Babacm, bu bey dinlenmeniz gerektiini sylyor," diye karlk verdi. Gryphus: "Ben de sana mahkmlarla konumaman gerektiini sylyorum," dedi.. YARGICIN KARISINDA... Ertesi gn Van Baerle yargcn karsna kartld. Sorgulamadan sonra, karar beklemek zere tekrar hcresine gnderildi. Hcresine getirildikten yaklak yarm saat gemiti ki, bir grevli hapishaneye gelip, yargcn kararn bildirdi. Van Baerle ba kesilmek suretiyle lm cezasna mahkm edilmiti. Cornelius Van Baerle lm kararn aknlkla dinledi. Grevli: "Son bir istein var m?" diye sordu. "Hayr, yok! Ama bu cezay hak edecek ne su ilediimi bilmiyorum. nfaz ne zaman?" "Bugn!" "Saat kata?" "On ikide." Grevlinin yannda duran Rosa gz yalar iinde Van Baerle'ye bakt. Subay hcrenin kapsn kapatp oradan ayrld. Hcrenin kapsndaki demirli kk pencereden bakan Van Baerle: "Alama Rosa," dedi. Bu srada kilisenin saati on biri vurdu. "Oh, acele etmeliyim," dedi Van Baerle. Sonra cebindeki lle soan kard ve Ro-sa'ya: "Tatl kz," dedi. "Bu iekleri hep sevdim. Onlara gzm gibi bakardm. Siyah lle yetitirmeye alyordum. imdi bu soanlar sana veriyorum. Eer onlar yetitirebilirsen alacan para dl senin olsun." "Ama efendim!" "zin ver de konuaym. Dnyada hi kimsem yok! Son arzum senin ve benim admla anlacak llelerin yetitirilmesi... Rosa/Baerle Lleleri! Bana bir kt getir. Sana bu ismi yazaym!" Rosa, koarak oradan ayrld. Az sonra elinde bir kitapla geri dnd. "

"Bu kitap arkadanz Cornelius De Witte'ye aitti. Buna yazabilirsiniz. Ben okuma bilmem ama birine okutabilirim." Van Baerle, De Witte'ye ait ncil'in bo olan son sayfasna unlar yazd. "Ben Cornelius Van Baerle, Bugn 25 Austos 1672. Rosa Gryphus'a, byk bir olaslkla nmzdeki Mays aynda siyah olarak aacak lle soann veriyorum. Bana verilecek dl o alacak. Llelerin Rosa/Baerle olarak anlmasn istiyorum. Rosa Gryphus'a da uzun mr ve mutluluklar diliyorum." Van Baerle yazdklarn Rosa'ya okuduktan sonra: "Kabul ediyor musun?" diye sordu. "Hayr," dedi Rosa. "Bu paray ben alamam." Bu srada merdivenlerde ayak sesleri duyuldu. Rosa, lle soanlarn alp kalbinin zerine bastrd. Askerlerin izledii subayn hcreye girmesiyle Rosa fenalap yere yld. Hapishane avlusu ok kalabalkt. Avlunun orta yerine yksek bir idam sehpas kurulmutu. Cellt elinde baltasyla yerini almt. Boxtel'de kalabaln arasndayd. Van Baer-le'nin lle soanlarn kendisiyle birlikte lme gtreceine kesin gzyle bakyordu. Celldn yanna giderek, Van Baerle'nin eski bir dostu olduunu ve ldkten sonra cesedini almak istediini syledi. Karlnda ona para verecekti. "Peki," dedi cellt. "Ama nce paray vermelisin." Boxtel paray verdi ve herkesle birlikte idamn gerekleecei an beklemeye balad. Tam bu srada bir dalgalanma oldu. Balar kapya evrildi. Cornelius Van Baerle getiriliyordu. Van Baerle sehpaya kt. Diz kp dua etti. Ban ktn zerine koyarken: "Her ey bitiyor, umarm Rosa lleleri en iyi biimde yetitirebilir..." diye dnd. Bir an celldn baltasn boynunda hissetti. Gzlerini kapatt. Ama balta bir trl inmiyordu. Sonra birileri onu ayaa kaldrd. Yannda elinde ktlar olan biri duruyordu. Etrafta t kmyordu. Grevli, kd yksek sesle okumaya balad. Hollanda Prensi, Cornelius Van Baerle'nin lm cezasn yaam boyu hapse evrilmesine karar vermiti. Van Baerle kulaklarna inanamyordu. Yine hapishanedeki hcresine dnecek, Rosa ve siyah lle soanna yeniden kavuacakt. Ama Van Baerle Hollanda'da tam yedi tane hapishane olduunu unutuyordu. Prens onun Drt yaknlarnda Loevestein hapishanesine konmasna karar vermiti. Van Baerle bir arabaya bindirildi. Araba idam izlemeye gelen insanlarn akn baklar arasnda hzla hareket etti. Bu srada fkeyle soluyan bir adam vard. Bu adam BoxtePden bakas deildi. Rosa'y ve llelerini sonsuza dein kaybettiini sanan Van Baerle yanlyordu. Bir sabah hcresinin kk penceresinden dar bakarken minik gvercinler gelip hapishanenin damna kondular. "Bu gvercinler Dort'tan geliyorlarlar ve oraya geri dnecekler," diye dnd Van Baerle. "Acaba onlardan birinin bacana bir mesaj balasam Ro-sa'ya ular m? Tabii ondan da bana yant gelebilmeli... Bunu nasl yapabilirim? ki gvercini burada alkoyup, yumurtlatncaya dek bekletmeliyim. Sonra gnderirim. Buray yuvalar bilip geri dneceklerdir nasl olsa..."

Van Baerle sonunda pencerenin nne koyduu yemleri almaya gelen iki gvercini yakalad. Birka hafta sonra dii gvercin yumurtlad. Van Baerle kk bir kda bir iki not yazarak kuun ayana balad. Ve gvercin uup gitti. Akam st dnp geldiinde notlarn yazl olduu kt hl bacanda bal duruyordu. Bu durum on be gn kadar devam etti. Gvercin ancak on altnc gnn sonunda bacanda notlar olmadan geri dnd. Van Baerle'nin notu gvercin beslemeye merakl yal bir kadnn eline ulamt. Gardiyan Gryphus'un kz Rosa'y ok iyi tanyan yal kadn not kdn hemen Rosa'ya ulatrd. te bylece bir ubat akam, Cornelius Van Baerle, hcresinin kapsnda ok zledii sesi duydu. Bu Rosa'nn sesiydi. Rosa hcre kapsndaki pencerenin demir parmaklklara yzn dayyarak: "Oh! Efendim," dedi. "te geldim..." Van Baerle parmaklklar arasndan elini uzatp, "Rosa Rosa" diye haykrd. Rosa: "Susun! Byle yksek sesle konumayn," dedi. "Babam yaknmzda. Hapishane mdryle konuuyor." "Baban burada m?" "Evet," dedi Rosa. "Notunuzu alnca doru prense gittim. Babamn bu hapishanede grev almak istediini syledim. Medenini bilmemesine karn bu isteini kabul etti ve ite buradaym." "Seni her gn grebilecek miyim Rosa?" "Sanrm." "Sevgili Rosa, seni nasl zledim bilemezsin?" "Babam geliyor," dedi Rosa. Gryphus merdivenin bandayd. Gryphus hcrenin nne gelince: "Bak sen!" dedi. "Dorusu ok ardm. Seninle bir daha karlaacamz ummuyordum!" Van Baerle: "Kolunuzun iyi olduuna sevindim," dedi. Gryphus: "Artk yeni gardiyan benim. Sana dier mahkumlardan farkl davranacam sanma," dedikten sonra hcrenin kapsn ap ieri girdi. "Ooo! Bunlar da ne?" dedi. "Gvercinlerim," diye yant verdi Van Baerle: "Gvercinlerin mi? Ben byle eylere izin veremem! Gvercinlerin yarn sabah ldrlp, piirilecekler!" Gryphus gvercinlerin yuvasna bakarken Rosa usulca Van Baerle'ye, "Akam dokuzda," diye fsldad. Sonra baba kz, hcreden kp kapy kilitlediler. Hapishanenin yaknndaki kilisenin saati dokuzu vurduunda, Rosa sz verdii gibi gelmiti. "Bu saatte babam uyur," dedi. "Her akam gelebilirim." "Oh Rosa ne kadar iyisin," "Lle soanlarn da getirdim."

"Bunlar bir arada yetitirmek sakncal olur," dedi Van Baerle. "Hepsini ayr yerde yetitireceiz. Hapishane bahesinde uygun bir yer var m?" "Evet, var!" "Bana baheden biraz toprak getirir misin? iek yetitirmeye uygun olup olmadna bakacam. Sonra sen birini alp bahenin uzak bir kesine dikeceksin. Ben de birini burada bir kutunun iine dikeceim. Dieri de sende kalacak. Ama bu tehlikeli olabilir." "Me tehlikesi?" diye sordu Rosa. "Fareler," dedi Van Baerle. "Onlar fideleri yerler. Ayrca kediler de ikinci tehlike... Fakat en byk tehlike insanlar..." Rosa: "Benim odamn penceresinden bahe grnyor... Diktiim yeri dikkatle gzlerim," dedi. Van Baerle: "ok iyisin Rosa, ok teekkr ederim." Bu konumalardan sonra Rosa yannda iki lle soan ile hcreden ayrld. Lle soanlarndan biri Van Baerle'de kalmt. Rosa baheden getirdii topra Van Baerle bir kutunun iine koydu. Nisan ay balarnda da ilk lle soann dikti. Rosa, her akam Van Baerle'nin yanna geliyordu. Llelerden ve baka konulardan sz ediyorlard. Rosa ikinci lle soan iin bahede yer hazrlad. Van Baerle buna ok sevindi. Fakat bir kaygs vard. Bu kaygsn Rosa'ya ap: "Babann baka bir hapishaneye gnderilmesinden korkuyorum Rosa, dedi. "Eer byle bir ey olursa sana nasl ularm?" Nasl mektup yazarm?" "Sen yazabilirsin ama ben okuyamam," dedi Rosa. "Van Baerle, bana okuma yazmay retmelisin." "Tamam Rosa. Ne zaman balayalm?" "imdi." "imdi mi? Fakat elimizde bir kitap olmadan bu olanaksz!" "Oh! Bir kitabmz var. Bana Cornelius De Witte vermiti. Onu yarn akam getireceim ve hemen balayacaz." Ertesi akam Rosa kitab getirdi. Dier elinde de bir lmba tutuyordu. Van Baerle kitab hcresindeki tahta masann stne koydu. Sonra harfleri birer birer gsterip retmeye balad. Rosa ok abuk reniyordu... Bir akam Rosa, dersinin olmasna karn her zamankinden daha ge bir saatte Van Baerle'nin yanna geldi. "Ltfen bana kzma," dedi. "Babamn eski tandklarndan biri geldi. Bu adam babama ok yaknlk gsteriyor. Ayrca babama para da verdi." "O adam hakknda tm bildiin bu mu? Hkmet tarafndan hapishaneyi denetlemek iin gnderilmi bir kii olmadndan emin misin?" "Oh, hayr! Byle bir ey olmas olanaksz." "Belki de seninle ilgileniyordun" Rosa arm bir halde: "Bu adam sen Hague'deki hapishanedeyken de gelmi ve seni grmek istediini sylemiti. Belki de senin bir arkadandr." "Hayr, benim arkadam yok," dedi Van Baerle. "Yalnzca evimde bir uam var." Rosa heyecanl bir sesle:

"Dn akam bahede alrken sanrm o adam beni gzetliyordu," dedi. "Adam herhalde sana k. Nasl gen mi? Yakkl m?" "Tam aksine, ok irkin, stelik neredeyse elli yanda..." "Adn biliyor musun?" "Jacob Gisseis." "Tanmyorum." Ksa bir sessizlikten sonra Rosa: "Lle istediin gibi byyor mu?" diye sordu. Van Baerle: "Evet," dedi. "Bu sabah topraktan kan ilk yapraklar grdm. ok mutluyum..." "Ne gzel. Peki, ben lle soann ne zaman dikeceim." "Bir mddet daha beklesen iyi olur. Ben sana ekecein zaman syleyeceim. Yalnz bundan hi kimseye sz etme. Fideyi iyi muhafaza ediyorsun deil mi?" "Elbette. Hl bana verdiin gnk gibi kdn iinde duruyor. Onu giysilerimin arasna sakladm..." Tam bu srada merdivenlerde ayak sesleri duyan Rosa hemen oradan ayrld. Gardiyan Gryphus o gn ve daha sonraki gn zamanl zamansz Van Baerle'nin hcresine geldi. Sanki gizli bir eyi aryor gibiydi. Van Baerle, lle fidesini kimsenin grmemesi iin pencerenin dna koymutu. Gryphus etrafa gz att. Fakat bir ey bulamad. Sekizinci gn Van Baerle tam fidesini incelerken Gryphus hcreye dald ve Van Baerle'nin elindeki kutuyu ekip ald. "Nedir bu?" diye sordu. "te seni yakaladm. inde toprak olan bir kutu..." Gryphus eliyle kutuyu kartrd. "Dikkat edin!" diye bard Van Baerle. Sonra da kutuyu Gryphus'un elinden almaya alt. Gryphus: "Ya! Demek bana kar geliyorsun, yle mi?" diyerek kutunun iindeki fideyi karp yere att ve ayayla ezdi. Van Baerle fke ile bir lk att. Kutuyu alp tam Gryphus'un kafasna frlataca anda Rosa'nn sesini duydu: "Baba! Baba! Yapma," diye baryordu. Gryphus: "Senin burada ne iin var? Bu seni ilgilendirmez," diye kzn tersledi. Rosa, bir frsatn bulup babasnn duyamayaca bir sesle Van Baerle'ye: "Dier soan yarn dikeceim," diye fsldad. O srada merdivenlerden biri daha kyordu. "Bay Jacob geliyor," dedi Rosa babasna. "Geliyorum" diye bard Gryphus. "nce sen git Rosa. Haydi!" Hcrenin kaps kapandnda Van Baerle'nin umutlan yerdeki ezilmi lle fidesiyle birlikte yok olmutu. Rosa akam tekrar geldi. "Babam, eer istersen lle yetitirebileceini syledi," dedi. "Fikrini neden'deitirdi?" "Arkada Bay Jacop, fideyi ezdiini duyunca ok fkelendi. Hem de tahmin edemeyeceiniz kadar... Gzleri kpkrmz oldu. Babam dvecek sandm. "Demek bunu yaptn!" diye bard. "Lleleri mahvettin! Yere atp inedin! Ne korkun bir ey!" Evet,

babam dvecek sandm. Babam da ok ard. "Deli misin?" dedi. Sonra bana dnd. "Tek lle soan bu muydu? Baka var myd?" diye sordu. Van Baerle: "Ne dedin?" "Yant vermedim. Ama babam ona; "Bir guldene kasabadan yzlerce soan alabilirsin," dedi. Ben: "Belki dierleri bunun gibi deerlidir," diye azmdan kardm. Bay Jacob bana; "Sevgili Rosa, demek sendeki soan ok deerli?" dedi. Bir hata yaptm anlamtm. "Bilmiyorum," dedim. "Lleler hakknda hi bilgim yok. Sadece tutuklularn vakit geirmek amacyla bir takm ilerle uramaktan holandklarn bilirim. Zavall Bay Van Baerle de lle soanyla mutlu oluyor. Onu sevdii bir eyden ayrmak hi ho bir ey olmaz," dedim. Babam: "nce bu lle soann Van Baerle'nin nereden ve nasl ele geirdiini renmeliyiz," dedi. Bunun zerine ben ondan gzlerimi kardm. Ama Bay Jacob'un baklarna yakalandm. Sanki dncelerimi okumu gibi geldi bana. Kalkp kapya yrdm. Bu srada Bay Jacob; "Bunu kefetmek zor deil," dedi. Babam "Nasl?" diye sordu. Bay Jacob; "Lle yetitiricileri genellikle soan birden yetitirirler," dedi. Van Baerle: "Bay Jacob soanm olduunu mu syledi?" "Evet," diye yantlad Rosa. "Bu szlerine ben de ok ardm." Van Baerle: "Bu Jacob bir hrsz!" dedi. Rosa: "Bence de yle..." Van Baerle: "Lle soanlarn dikmek iin topra hazrladn gn bir adamn seni izlediini sylemitin." "Evet!" "Yaptn her eyi grd m?" "Sanrm grd." "Rosa, o seni izlemiyordu? O benim lle soanlarm, izliyordu. Benim llelerimi!" "Ama neden?" "Bunun nedenini anlamak ok kolay." "Nasl?" "Rosa! Yarn baheye k. Emin ol Jacob seni izleyecektir. Lle soann topraa gmer gibi yap! Sonra ieri gir, ama kapdan onun ne yaptn gzetle." "Peki, sonra?" "Sonra ne yaptn greceiz." "Ah!" dedi Rosa zntyle. "Sen bu lle soanlarn ok seviyorsun." "Evet... Baban lle soann inerken yreim paralanyor sandm. Onun iin baheye dikecein ikinci soana dikkat et." "Peki." "Jacop ya da baban, lle soannn bana ait olduunu renirlerse seni bir daha yanma gndermezler. Bu nedenle bir daha beni grmeye gelme..." "imdi her eyi anlyorum," dedi Rosa. "Neymi o anladn?"

"Sen baka birini sevemeyecek kadar llelerine balsn." Rosa bu szleri syler sylemez koarak oradan uzaklat. Van Baerle o gece saatlerce uyuyamad. Rosa'y1 kaybettii iin zgnd. O gece dnde hep Rosa'y grd. Rosa ok zgn ve fkeliydi. Bir daha Van Baer-le'yi grmemeye kararlyd. Okuma derslerine tek bana devam edebilirdi. Bu kararla ertesi gn ve onu takip eden gnler okuma almasn srdrd. Sonra bir eyler yazd. Bir hafta sonra Van Baerle'ye lleleri hakknda bir mektup yazabilmeyi umuyordu. Van Baerle ise gzlerini atnda ilk dncesi Rosa'nn kendisini grmeye gelip gelmeyecein oldu. Neden ona lleleri her eyden ok sevdiini, neden kendisini bir daha grmemesini sylemiti? Van Baerle btn gn Rosa'y bekledi. Saat on biri vurduunda kzn geleceinden tamamen midini kesti. Sonra yatana uzand. CJzun ve zc bir gece bekliyordu kendisini... Aradan iki gn geti. Rosa'dan hi haber yoktu.Lle soanlarnn bugnlerde dikilmesi gerekliydi. Rosa'ya; "Soanlarn ne zaman dikileceini sylerim," demiti. Van Baerle ne yiyor, ne iiyor, ne de uyuyordu. Ban pencere demirlerine dayayp bahede Ro-sa'y grebilmeyi umut ediyordu. Bylece iki gn daha geti. Gryphus'un getirdii yiyeceklere elini dahi srmyordu. Van Baerle yedinci gn, kapsnn altnda bir kt buldu. Ktta unlar yazlyd: "Her ey yolunda. Llen ok gzel byyor." Van Baerle hemen bir yant yazd. "Lleler nemli deil! Asl beni grmeye gelmediin iin hastaym." Gryphus o akam yine Van Baerle'nin yemeini getirdi. O gittikten sonra Van Baerle yazd notu kapnn altna brakt. Biraz sonra koridorda ayak sesleri duyuldu. Gelen Gryphus olmalyd. Van Baerle sessizce hcrenin kapsna yaklat. Dardan bir ses: "Yarn!" diye fsldad. Bu Rosa'nn sesiydi. Sabahn ilk klar demir parmaklklar arasndan szlp hcreyi aydnlatt srada Van Baerle kapda bir tkrt duydu. Gelen Rosa'yd. Gen kz hcrenin penceresinden onun kederli yzne bakarak: "Hasta msn Van Baerle?" diye sordu. "Evet, hastaym." "Bir ey yemiyormusun. Babam giderek ktletiini syledi. Notunu aldm. Ve okudum. Salnn dzelmesi iin de seni grmeye geldim." "Bana iyi haberler vererek salm geri getirebilirsin." "Sana yalnzca llenden sz edebilirim. Senin deer verdiin tek ey bu..." "Yapma!" dedi Van Baerle. "Ben yalnz seni dnyorum. Lleye aldrdm yok." Gen kz glmsedi. Sonra: "Ah! Van Baerle," Llen byk bir tehlike iinde!" "Tehlike mi? Ne tehlikesi?" "Jacob denilen adam buraya benim iin deil, senin llen iin gelmi." "Ya! Demek yle!.." "Llelerine daha fazla zen gstermeliyiz."

"Rosa, bana neler olduunu anlat!" "Baheye indiimde lle soann gmmek iin hazrladm yere gittim. Srekli izlendiimi hissediyordum." "Sonra ne oldu?" "Sonra kapda bir glge farkettim. Glge sessizce aalarn arasna szld." "Onu grdn fark ettirmedin deil mi Rosa?" "Hayr. Baka bir yere ukur kazp soan oraya diker gibi yaptm." "Adam ne yapyordu?" "Aalarn arasndan srekli beni izliyordu." "Tam tahmin ettiim gibi!" Rosa konumasn srdrd: "Bir ukur atm ve onu tekrar kapadm. Sonra iimi bitirmi gibi ieriye girdim." "Jacob ne yapt?" "Ksa bir sre bekledi. Belki de geri dneceimi dnd. Sonra gizlendii yerden kt. Az nce benim bulunduum yere gitti. Durup evresinde baknd. Sonra ellerini topraa daldrd. Sanrm lle soann bulmaya alyordu. Birden tuzaa drldn anlad. Aceleyle topran zerini dzeltti. Sonra ar ar bahe kapsna yneldi. iekleri seyrediyormu gibi bir tavr taknmt." "Hrsz ve alak!" diye haykrd Van Baerle. "Daha ilk sylediinde ondan helenmitim. Ama soan Rosa? Onu ne yaptn? Dikmek iin artk ok ge..." "Lle soan alt gndr topran altnda!.." "Nerede? Nasl? Ne eit toprak bu? Yeteri kadar gne alyor mu? Jacob tarafndan alnama-yacak kadar gvenli bir yerde mi?" "alnma tehlikesi yok. Tabii Jacob odamn kapsn krmadka... Soan odamda bir kavanozun iinde..." "Senin odanda m? Nasl bir topraa koydun?" "Senin lleni diktiin topraktan..." "Yeterince k alyor mu?" "Sabah gne alan pencerenin nnde duruyor. leden sonra da gneye bakan pencereye koyuyorum." "ok iyi! ok iyi!" dedi Van Baerle. "Sen tam bir bahvansn, sevgili Rosa... Lle alt gndr toprakta demitin deil mi?" "Evet, alt gn oldu." "Yaprak verdi mi?" "Hayr! Fakat yarn sabah verir sanrm..." "Yarn bana yeni haberler getirirsin deil mi?" "Oh! Yapamam. nk yapmam gereken o kadar ok i var ki..." "iekleri sevdiim iin bana kzgnsn." "Hayr. Onlar sevdiin iin deil, benden ok deer verdiin iin zlyorum." "Sevgili Rosa, ben yalnz seni seviyorum." "Evet, siyah lleden sonra." "Yarn yine gelecek misin?" "Geleceim, eer..." "Eer ne?" "Eer, siyah lle hakknda bir ey sormazsan!.."

Van Baerle sabah uyandnda gne, demir parmaklklarn zerinde parlyor, gvercinler evrede uuuyordu... Son birka gndr hapishane ona daha kasvetli, karanlk ve hzn dolu grnmyordu Gryphus hcreye geldiinde onu pencerenin yannda ark sylerken buldu. Van Baerle neeli bir sesle: "Bu sabah naslsnz?" diye sordu. Gryphus yant vermedi. Van Baerle sormaya devam etti: "Ya Bay Jacob nasllar?" Gryphus suratn asarak: "te yiyecein," dedi. "Teekkr ederim. Ackmtm..." "Ya demek acktm? Kama plnlarn nasl gidiyor? Seni devaml izliyorum." "stediin gibi izleyebilirsin, sevgili Gryphus." "Saat on ikide tekrar geleceim. Ne plnlar yaptn mutlaka reneceim." Gryphus syledii gibi tam saat on ikide drt askerle birlikte geldi. "Her yeri arayn, gizledii her neyse bulun!" diye emir verdi. Askerler hcrenin her kesini didik didik aradlar. Yatann altn stne getirdiler. Fakat hibir-ey bulamadlar. Van Baerle dier soan Rosa'ya verdii iin memnundu. Gryphus'un tek bulabildii bir kurun kalem ve bir kt oldu. Onlar da alp gtrd. Saat altda Gryphus tekrar geldi. Van Baerle onunla son derece nazik bir ekilde konutuu halde, Gryphus'un kzgnln aka belli ediyordu. Van Baerle onun bu haline glmekten kendini alamad. "Gl bakalm!" dedi Gryphus karken. Akam zeri Rosa geldi, ama lleden bir sz bile etmedi. Van Baerle'nin iine bir kuku dmt. Acaba Rosa neden lleden hi sz etmiyordu? Mutlaka bir aksilik olmalyd. Ama yine de lle konusunu amad. Gen kz ertesi akam yine geldi. Yz glyordu: "Lle ok gzel byyor," dedi. "Yani bu konuda konumama izin veriyor musun?" "Evet." "Dzgn m byyor?" "Tamamen!" "Boyu ne kadar?" "Be santim kadar!" "Oh, Rosa! Ona ok iyi bak... Bundan sonra daha hzl byyecek." "Zaten baka bir ey yaptm yok. Byd zaman yz bin guldeni alp, gen ve yakkl biriyle evleneceim." "Rosa!" O gnlerden sonra Rosa her akam gelip lle hakknda Van Baerle'ye: "zerinde bir tomurcuk var, ama henz amad," diye bilgi vermeye devam etti. Aradan bir hafta geti. Yine bir akam st Rosa Van Baerle'nin hcresine gelip: "Ayor!" dedi. "ok iyi. Rengi nasl?" "Koyu bir renk..."

"Kahverengi mi?" "Hayr." "Ya?" "Daha koyu." "Daha koyu mu?" "Evet. Siyaha yakn." Bunu duyan Van Baerle sevinle: "Sen bir harikasn Rosa," dedi. "Sonunda llem iek ayor. Tam olarak ne zaman aacan dnyorsun?" "Sanrm birka gn iinde..." "Yani, yarn ya da en ge br gn..." Rosa: "Sonra onu kesmem mi gerekiyor?" diye sordu. Van Baerle: "Hayr Rosa, hayr! imdilik ilk yapacan i; lleyi glge bir yere tamak olmal. Sonra Haar-lem'deki iek yetitiricilerinin bakanna bir mektup yazarak Siyah Lle'nin atn bildir. Haarlem buraya olduka uzak... Oraya gnderecek birini bulmalsn? Paran var m Rosa?" "Evet var..." "Ne kadar?" " yz guldenim var." "ok iyi. Ama emniyet bakmndan Haarlem'e kendin gitmelisin." "Peki, iek ne olacak?" "Onu da yannda gtrmelisin. nk bir dakika bile olsun onu gznn nnden ayrmaman gerek... "Ama ne, Van Baerle?" "Ama, ya lle siyah amazsa!" "Bunu yarn, ya da br gn reneceiz." "ok uzun bir zaman..." Rosa: "Eer iek gece aarsa gelip sana haber veririm. Gndz aarsa kapnn altndan not atarm," dedi. Bu srada saat onu vurdu. "Artk gitmeliyim," dedi Rosa. "Yarn her eyi reneceiz." Gece Van Baerle ok az uyudu. Her ayak sesi duyduunda Rosa'nn geldiini sanp, yatandan frlyordu. Bir taraftan da siyah llenin bir hapishanede, Cornelius Van Baerle ve Rosa tarafndan yetitirilmesinin tm dnyada byk yanklara neden olacan dnyordu. Bu dncelerle saatler geti, Rosa'dan haber yoktu. Saat dokuzu vurduunda Rosa, byk bir sevinle koarak geldi. Van Baerle heyecan iinde: "Ne oldu?" "Her ey yolunda," dedi Rosa. "Ama henz tam olarak amad. Bu gece aacan umuyorum!" "Rengi siyah m?" "Bir kmr kadar siyah!.."

"Sevgili Rosa, gece boyunca dmde..." "Lleyi mi grdn?" "nce seni, sonra lleyi grdm. Ve ne yapmamz gerektiini dndm." "Ne yapmalyz?" "Haberi iletecek birini bulmalyz." "Hepsi bu mu? Ben birini buldum bile." "Gvenilir biri mi?" "Evet. Ad Ralph. Gen ve yakkl bir adam... Beni de seviyor..." "Ya!" "Ama ok gen. Sen evleneceim erkein yirmi alt yalar civarnda olmasn sylemitin. Bu adam ise yirmi yanda!" Van Baerle: "imdi hemen bir mektup yaz. Bu gen adam mektubu iek yetitiricilerinin bakanna mutlaka ulatrmal... Eminim bakan hemen buraya gelecektir." "Ya bakan hemen gelemeyip, lle solarsa?" "Mutlaka gelecektir. O bir lle dr. Bu harika lleyi grmek iin hemen gelecektir... Birka gn iinde lle bozulmaz. Keke onu biz kendimiz gt-rebilseydik. Bakandan nce kimsenin grmesini istemiyorum. alnabilir yoksa..." "Merak etme! Onu benden kimse alamaz." "Jacob bir hrsz... Bu llenin deeri yz bin gulden. ok dikkat etmelisin..." "Dediin gibi yapacam!" "Sen bir harikasn Rosa. ey gibi, ey, ey..." "Siyah lle gibi," dedi Rosa. "yi geceier..." Vakit gece yarsna doru yaklarken Van Baerle pencereden yldzlar seyrediyor, iittii her sese kulak kabartyordu. Van Baerle, o anda kayan parlak bir yldz grd. Kendi kendine, "Bu bir iaret olmal," diye dnd. O srada dardan ayak sesleri duyuldu. Gelen Rosa'ych- Heyecanl bir sesle: "Van Baerle!" diye bard. "abuk gel bak!" Gen adam kapya kotu. Rosa: "Ayor ite!" diye parmaklklarn arasndan iek kavanozunu gsteriyordu. "Tanrm!" diye bard Van Baerle. Lle ok gzeldi. Yarm metreye yakn uzunluu olmutu. Drt yeil yapran arasnda siyah, hem de kmr gibi siyan bir lle grlyordu. Van Baerle: "Rosa," dedi. "Mektubu yazdn m?" "Yazdm, mektup hazr!" Van Baerle, Rosa'nn uzatt mektubu ald. Mektup son derece dzgn bir ekilde yazlmt. "Sayn Bakanm, Ben Loeuestein Hapishanesi'nde grevli gardiyan Gryphus'un kzym. Byk zorluklarla yetitirmi olduum siyah lle amak zere... Ben buradan ayrlamadm iin lleyi size getiremiyorum. Sizden ricam buraya gelip lleyi almanzdr. Llemin ad Rosa/Baerle'dir. Gelin bay bakan, hemen gelin!" Rosa GRYPHS"

"Mektubu ok gzel yazmsn," dedi Van Baerle. "Ben bile bylesini yazamazdm. Basit ve ak..." "Bakann ad ne?" "Onu ben yazaym," dedi Van Baerle. Ve mektubu alarak zerine, "Mr. Van Herysen, Haarlem iek Yetitiricileri Bakan," diye yazdktan sonra: "Haydi Rosa, git, git! Ve Tann'ya hem bizi, hem de llemizi korumas iin dua et..." dedi. Gerekten de genlerin korunmaya gereksinmeleri vard. nk yaamlar boyunca hibir zaman bundan daha byk bir tehlike iinde olmamlard. Jacob denilen adam, aslnda siyah lleyi ele geirmek amacyla Loevestein'e gelen Boxtel'den bakas deildi. Boxtel, gardiyan Gryphus'la dostluk kurup, adam kz Rosa ile evlenmek istediine inandrmt. Ona Cornelius Van Baerle'nin ok tehlikeli biri olduunu ve hkmete kar plnlar yaptn anlatmt. Sonra peinde olduu gizli soanlarndan birinin Rosa'da olduunu renmi ve hapishanenin karsnda Rosa'nn odasn gren bir ev kiralayarak teleskopla kz ve saks iinde pencerenin nnde bymekte olan siyah lleyi izlemeye balamt. imdi sra saksy almaya gelmiti. Ancak Rosa, lle bymeye baladndan bu yana odasndan ayrlmyordu. Yalnzca akamlar kyor ve odasnn kapsn daima kilitli tutuyordu. Boxtel'in aklna nce anahtar almak geldi. Ama bunu yapacak bir frsat bulamad. Sonra bir sr anahtar alp, Rosa odasnda yokken bunlar denedi, ama baarl olamad. Son are olarak bir anahtar balmumuyla iyice kaplad. Balmumu iyice donduktan sonra kapy amay denedi ve baarl oldu. Ancak lle ancaya dein ona dokunmad. Rosa'nn odasnda olmad zamanlarda devaml olarak llenin gelimesini izledi. Rosa'nn lleyi gstermek iin Van Baerle'nin hcresine gittii akam onu gizlice takip etti. Gizlendii yerden tm konuulanlar ve mektupta yazh olanlar rendi. Rosa odasna dnp lleyi braktktan sonra, mektubu gndermek zere tekrar kt. Cornelius Van Baerle, Rosa gittikten sonra yatana uzand. ylesine mutluluk doluydu ki, gn aarncaya dein gzne uyku girmedi. O srada merdivenlerden ayak sesleri duydu. Hemen kapya kotu. Demir parmaklklar arasndan Rosa'nn korkudan bembeyaz kesilmi yzn grd. Rosa haykryordu: "Van Baerle! Van Baerle!" "Ne oldu, Rosa?" "Van Baerle, lle?" "Ne olmu, lleye?" "Nasl syleyeceimi bilemiyorum... Biri onu alm!" "alm m?" "Evet. Biri alm?" Bunlar syledikten sonra gen kz, dizlerinin zerine kt. Van Baerle: "Ama nasl olur? Anlat bana?" ''Oh! Beni sulamamalsn. Benim hatam deil. Mektubu gtrecek kiiyle konumak iin yalnzca be dakikalna, evet be dakikalna kmtm odadan..." "Ve anahtar kapnn stnde braktn?" "Hayr! Anahtar elimdeydi. Her zaman yle yapyorum."

"yleyse nasl oldu?" "Anlayamyorum... Mektubu adama verdim. O gitti. Ben geri dnp, kapm kapattm. Odamdaki her ey braktm gibi duruyordu. Yalnz lle yoktu. Biri kilide uygun anahtar yaptrm olmal." Rosa hkra hkra alyordu. "alnm! alnm!" diye inledi Van Baerle. "Her ey bitti artk!" "Oh, Van Baerle, bala beni. Yoksa leceim..." Van Baerle demirlere yapt ve sarst. "Lle alnm!" diye baryordu. "Ama hrsz biliyoruz! Jacob bu! Onun lleyi Haarlem'e gtrmesine izin mi vereceiz? Hayr! Onun arkasndan gitmeliyiz." "Fakat, nasl gidebilirim!.." "Rosa! Rosa! Bu kapy benim iin a. Ben hrsz biliyorum. Onu yakalayacam..." "Bende anahtar yok," dedi Rosa. "Kapy nasl aarm?" "Anahtarlar babanda. lk soan o ezmiti. O da bir hrsz! Jacob'la ibirlii yapt! Anahtarlar ondan almalsn!" "Yksek sesle konuma, duyabilirler." "Rosa, eer sen kapy amazsan krarm. Burada ta stnde ta brakmam. Jacob'u da, llemin katili baban da ldreceim!" "Sakin ol sevgili Van Baerle, sakin ol!" Bu srada bir ses duyuldu. "Babam!" diye bard Rosa. "Gryphus!" diye haykrd Van Baerle. "Seni hrsz! Alak!" Yal Gryphus onlar konuurken sessizce merdivenden kmt. Kzn kolundan yakalad: "Demek anahtarlar alacaktn? Demek bu adam senin sevgili Van Baerle'n!.. Bir tutukluya kamas iin yardm edecektin ha! Sana iyi bir ders vereceim!" Rosa hkrd. "Gryphus konuuyordu. Van Baerle'e: "Ve sen beni ldreceksin yle mi? Zavall lle yetitirici. Ve kzm da sana bunu yapman iin yardm edecek! Defol git, Rosa! Artk benim kzm deilsin!" Birden Rosa'nn aklna bir ey geldi ve koarcasna merdivenlerden inmeye balad. Bir yandan da: "Her ey bitmedi Van Baerle, bana gven!.." diye baryordu. Van Baerle yere kt. Elleriyle yzn kapatp alamaya balad. Boxtel, lleyi giysilerinin arasna saklayarak hapishaneden km, kendisini bekleyen arabaya binerek yola koyulmutu. iein zarar grmesinden korktuu iin fazla hzl gidemiyorlard. Sonunda Delft kasabasna vard. Burada bir kutu satn ald ve lleyi dikkatle iine yerletirdi. Ertesi sabah Haarlem'deydi. Burada lleyi yeni bir kavanoza yerletirdi. Eskisini de krp paralarn nehire att. Sonra da iek yetitiricilerinin bakanna bir mektup yazp, Haarlem'e henz geldiini, beraberinde kusursuz bir siyah lle getirdiini bildirdi. Sonra iyi bir hana yerleip beklemeye balad. Btn bunlar olurken gen kz, alnan lleyi geri getirmeye, ya da Van Baerle'yi bir daha grmemeye karar vermiti. Rosa odasjna gidip yolculuk iin gerekli eyalarn toplad, yz guldeni ve hl Van Baerle'nin sarm olduu ktta duran lle soann da yanna ald... Meydandaki son arabay Boxtel kiralad iin atla yetinmek zorunda kald. Gen kz, mektubu Haarlem'e

gtren Ralph'e yetiebileceini umuyordu. ok gemeden ona yetiti ve mektubu ondan ald... Ralph ile birlikte yola devam ettiler. Akam Haarlem'e vardlar. Rosa hi vakit kaybetmeden doruca Bakan Van Herysen'in evine gitti. Ancak hizmeti bakann ok megul olduunu ve kendisiyle gremeyeceini syledi. Rosa, srarla hizmetiye: "Bakana syleyin, onunla siyah lle ile ilgili olarak grmek istiyorum," dedi. Bunun zerine hizmeti tekrar ieri girdi ve az sonra dnerek Rosa'ya bakann kendisiyle greceini syledi. Bay Van Herysen kocaman kafasna oranla ufak tefek yapda bir adamd. Adamn grn tpk bir lleyi andryordu. Bakan hemen sze girdi: "Benimle siyah lle hakknda grmek istemisiniz." "Evet, Bay Bakan." "Gerekten yle mi? Getirirken zedelemediniz ya?" "Haklsnz. Gerekten zedelendi. Szn ettiimiz lle alnd!" "Ne!" "Onu benden aldlar, efendim." "Hrsz biliyor musunuz?" diye sordu bakan. "Bildiimi sanyorum, ama emin olmadan bir ey syleyemem." "Sanrm hrsz fazla uzaklam olamaz," dedi Bay Bakan. "nk lleyi iki saat nce grdm." "Siyah lleyi grdnz m?" diye haykrd Rosa. "Grdm." "Nerede grdnz?" "Efendiniz gsterdi." "Anlayamadm, efendim mi?" "Evet. Siz Bay Isaac Boxtel'in hizmetisi deil misiniz?" Rosa akn bir halde: "Fakat, ben Boxtel'in kim olduunu bilmiyorum," dedi. "Bakan: "Lle ahnmsa Bay Isaack Boxtel'den alnmtr." Rosa'nn aknl sryordu: "Benim siyah llemden baka bir siyah lle daha m var?" "Evet. Bay Isaac Boxtel'in var." "Siyah m?" "Evet." "Tpk kmr gibi siyah m?" "Evet, kmr gibi siyah!" "Peki, lle burada m?" "Hayr. Burada deil! dl almadan nce Haarlem iek Yetitiricileri Jrisi'ne gsterilecek." Rosa: "Oh! Efendim," diye bard. "Bu Boxtel, Isaac Boxtel, kendisini siyah llenin sahibi olarak tantan adam zayf biri miydi?" "Evet." "Ba da keldi deil mi?" "Evet."

"Gzleri de koyu renk miydi?" "Evet." "Yrrken ban ileriye doru uzatyor muydu?" "Gerekten Bay Boxtel'i ok iyi tarif ettiniz." "imdi iyi dnn, efendim. Lle, kenarlarnda sar benekleri bulunan beyaz kavanozda myd?" "Bundan pek emin deilim. Kavanoza bakmadm. iek beni fazlasyla etkiledi." "Bu benim llem," dedi Rosa. "Benden alnd. Onu geri almaya geldim." "Aman! Aman!" dedi Bay Van Herysen. "Yani Bay Boxtel'in llesinin aslnda size ait olduunu mu sylyorsunuz?" "Size llemin alndn sylyorum! Siyah lle benimdir!" "Sizin mi?" "Evet. Onu ben ektim. Bakmn ben yaptm. O benimdir. Anladnz m benim!" "Pekl, gidip Bay Boxtel'i bulun. Beyaz At Ha-n'nda kalyor. Onunla bu konuyu tartabilirsiniz. Ben jri yelerine kim siyah lleyi getirirse yz bin guldenlik dl ona vermelerini syleyeceim. yi gnler ocuum." "Oh, efendim!" diye haykrd Rosa. Bakan: "Siz gen ve gzelsiniz," dedi. "ok dikkatli olun. Haarlem'de bir de hapishanemiz var. Doru sylemeyenler oraya giderler." Sonra kalemini alp yazmaya balad. Rosa da, Beyaz At Han'na doru yola kt. Rosa, Ralph ile birlikte Beyaz At Han'na doru yola kt. Ralph uzun boylu, gl bir adamd. Rosa ona tm olanlar anlatmt. O srada caddede byk bir grlt oldu. Kaplar alp, kapanyor, insanlar saa sola kouyorlard. "Prens geliyor!" haykr duyuldu... Ama Rosa hibir ey farkedecek durumda deildi. Ralph'e: "Yeniden Bakan'n evine dnmeliyiz," dedi. Odaya girdiinde Bay Van Herysen masasnda alyordu. Rosa'yi tekrar karsnda grnce fena halde fkelendi: "k dar!" diye bard. "Buraya bir daha gelme! Beyaz At Han'na git, ya da..." Rosa, Bakan' susturdu: "Yalvarrm syleyeceklerimi dinleyin," dedi. "Eer dinlemezseniz sonradan ok zlrsnz. dl yanl kiiye verirseniz halk ne der? Dinleyin! Buraya gelen adam Bay Jacob'dur ve size gsterdii lle bana aittir. Eer bu lle benim llem deilse hibir ey sylemeyeceim. Bana istediinizi yapabilirsiniz!" "Peki, farzedelim ki bu adam Bay Jacob ve lle de senin llen. Bunu nasl kantlarsn?" "Siz erefli bir insansnz... dl yanl birine veremezsiniz. Ben de erefli bir kiiyim. Bana ait olmayan bir dl almam." Bay Van Herysen yant vermek zere iken caddede bir grlt koptu ve Bakan sandalyesinden frlad. "Ne oluyor?" diye bard. Sonra da koarak odadan kt. Van Herysen tam merdivenlerin bana ulat srada gen bir adamn yukar kmakta olduunu grd. Gen adamn stnde mavi ipek zerine gm ilenmi bir giysi vard. Arkasndan son derece k giyimli genler geliyordu.

Bay Van Herysen reverans yaparak, "Efendimiz," dedi. Gelen Orange Prensi'ydi. Bay Van Herysen: "Onur verdiniz, efendim!" diye szlerine devam etti. Prens: "Sevgili Bay Van Herysen," dedi. "Ben lkemde yaayan tm insanlar ok severim. Harika bir siyah lle yetitirildiini duydum ve onun hakknda bilgi almaya geldim. O lle burada m?" "zgnm efendim," dedi Bay Van Herysen. "Burada deil." "Peki, nerede?" "Dort'tan gelen bir lle yetitiricisinin yannda... u anda Beyaz At Han'nda kalyor. Ad Boxtel." "Derhal gelmesi iin haber gnderin." "Tabii efendim. Ama..." Prens, Bakan'n tereddt ettiini grnce: "Me var?" diye sordu. "Efendim, nemli bir ey deil." "Her ey nemlidir," dedi Prens. "Kk bir sorun var, efendim." "Nedir o?" "Burada bir gen kz var. Llenin kendisinden alndn iddia ediyor..." "Peki, siz bu konuda ne dnyorsunuz?" "Efendim, ben bu hanmn pek drst olmadn ve yz bin guldenlik dl almak istedii kansndaym." "Szn ettiiniz gen kz, llenin kendisine ait olduunu nasl kantlayacak?" "Siz geldiiniz srada ben de ayn soruyu soruyordum." Prens ve Bay Van Herysen, Rosa'nn oturduu odaya girdiler. Gen kz dnp onlara bakt, ama Prens'i tanmad iin ona pek aldrmad. Prens bir koltuu oturup, eline bir kitap ald ve okuyormu gibi yapt. Sonra bayla Bakana balamasn iaret etti. Bu srada bir grevli Boxtel'i getirmeye gitmiti. Bakan, Rosa'ya: "ocuum, bu lle hakknda gerei, evet sadece gerei syleyeceine sz veriyor musun?" diye sordu. Rosa. "Evet, sz veriyorum," dedi. "Bu beyin nnde konuabilirsin. O da bir iek yetitiricisidir." "Syleyecek fazla bir ey yok... Size her eyi anlattm zaten." "Peki, o halde ne istiyorsun?" "Bay Boxtel'in llesiyle birlikte buraya gelmesini istiyorum. O lle bana aittir Bunun iin Orange Prensi'ne bile gidebilirim." "Llenin senin olduunu nasl kantlayacaksn?" "Tanr yardm eder." Orange Prensi, Rosa'ya bakt ve bu tatl sesi daha nce nerede duyduunu dnd. Van Herysen: "Siyah llenin size ait olduunu neye dayanarak sylyorsunuz?" "nk ben onu odamda kendi elimle yetitirdim."

"Kendi odanda m? Odan nerede?" "Loevestein'de. Orada grevli gardiyann kzym ben." Prens yine ona bakt. "imdi anmsadm," diye dnd. Sonra Rosa'y daha dikkatli izlemeye balad. Van Herysen, Rosa'ya: "iekleri sever misin?" diye sordu. "Evet, efendim." "iekler hakknda ok bilgin var m?" Rosa bu soruya karlk vermedi. Ve bir anlk sessizlikten sonra: "Size gvenebilir miyim?" dedi. "Evet, tabii," dedi Bakan. Prens de: "Elbette gvenebilirsin," diye ekledi. "Pekl! iekler hakknda pek fazla bilgim olduunu syleyemem. Ben yoksul bir kzm. ay ncesine dek okuma yazma bile bilmiyordum. Siyah lleyi de bulan ben deilim." "Ya! Kim buldu o halde?" "Lovestein'de bulunan zavall bir tutuklu." Bu yant duyan Prens dayanamad ve Rosa'ya dnp: "Lovestein'deki tutuklu mu?" diye sordu. Prens'in sesinde bir aknlk vard. Artk bu sesi ne zaman ve nerede duyduunu kesin olarak anmsyordu. Rosa'ya tekrar sordu: "Bu zel getirilen siyasi tutuklu mu?" "Evet. Lle de onun tarafndan yetitirildi." "Durma, devam et. Bilmek istiyorum!" "Ah, efendim. Kendimi tehlikeye atm oluyorum." "Evet. Gerekten de yle," dedi Van Herysen. "Siyas tutuklularla grmek yasaktr. yle deil mi?" "Biliyorum, efendim!" Van Herysen: "Siyas bir tutukluyla grmek kt bir ey..." Rosa'nn korkusu adeta yznden okunuyordu. Prens, Bakan'a: "Bu konu iek yetitiricileriyle ilgili bir ey deil," dedi. "Siz, iek yetitiricileri bakan olarak yalnzca kendi konunuzla ilgilenin! Devam edin kk hanm! Devam edin!" Rosa'nn korkusu azalmt. Son ayda geen tm olaylar bir bir anlatt. Babasnn ilk soan ezi-inden, ikinci lle soann glklerle yetitirdiinden ve son olarak da almndan... Rosa'nn ylesine iten bir anlatm vard ki, Van Herysen de Rosa'ya inanmaya balamt. "Ama," dedi Prens. "Tutukluyu uzun zamandr tanyordunuz, deil mi?" Rosa, gzlerini iri iri aarak ona bakt. Prens, Rosa'nn bunu yantlamak istemediini anlad. Rosa ban ne eerek: "Bunu nereden biliyorsunuz?.." diye sordu. "Gardiyan ve kznn Hague'den Loevestein'e gidiinin zerinden drt ay geti," dedi Prens. Rosa: "Evet, bu doru efendim."

"Siz bu tutukluyu izlemek istediniz. Babanzn Hague'den Loevestein'e tayin edilmesini siz istemitiniz. O mahkumun arkasndan gidebilmek amacyla yaptnz bunu..." "Efendim!..." diyebildi Rosa yere bakarak. Prens: "Bu konuda ne syleyeceksiniz?" diye tekrar sordu. Rosa: "Sylediklerinizin hepsi doru. Ben bu tutukluyu Hague'den tanyorum." O srada bir hizmetkr Boxtel'in geldiini haber verdi. Prens ve Rosa hemen yan odaya getiler. Boxtel, arkasnda byk bir kutuyu tayan iki adamla birlikte odaya girdi. Adamlar kutuyu masann zerine koydular. Kutu ald. inde siyah lle vard. Prens, bulunduu odadan kp llenin getirildii odaya geti. Hibir ey konumadan lleye bakt ve tekrar Rosa'nn bulunduu odaya dnd. Rosa, Boxtel'in sesini duymutu. "Bu o!" diye fsldad. "Bu Jacob!" "Git bak," dedi Prens. Rosa hemen kapya gitti ve: "O benim llem. Onu tandm. Oh, zavall Van Baerle!" diye inledi. Prens: "Bay Boxtel," dedi. "Ltfen buraya gelir misiniz?" Boxtel odaya girip Prensi grnce: "Orange Prensi! Efendimiz!" diyerek nnde eildi. Rosa da: "Orange Prensi!" diye bard. Rosa'nn sesini duyan Boxtel fena halde armt. "Boxtel, Rosa'y grmekten memnun olmad..." diye dnd Prens. Boxtel elinden geldiiince sakin grnmeye alyordu. Prens: "Bay Boxtel, siyah llenin gizini kefetmisiniz, yle mi?" diye sordu. Sesi titreyen Boxtel: "Evet, efendim," dedi. "Fakat, buradaki gen hanm bunu kendisinin kefettiini sylyor." Boxtel ksa bir kahkaha att. Bu srada Prens ona dikkatle bakt ve sordu: "Yani, siz bu gen hanm tanmyorsunuz yle mi?" "Hayr, efendim." Bu yant zerine Prens, Rosa'ya sordu: "Ya siz ocuum, Bay Boxtel'i tanyor musunuz?" Rosa: "Hayr, efendim. Ben Bay Boxtel'i tanmyorum, Bay Jacob'u tanyorum," diye karlk verdi. Prens, Rosa'ya yine sordu: "Ne demek bu?" Rosa: "Bu bay kendisini Loevestein'de Jacob olarak tantmt, efendim." Prens, bu kez Boxtel'e dnd: "Bay Boxtel buna ne diyeceksiniz?" "Bu kz doru sylemiyor."

"Demek siz Loevestein'e hi gitmediiniz?" Boxtel, bir an yant veremedi. Prens'in gzleri zerine dikilmiti. Sonunda: "Loevestein'de bulundum," diyebildi. "Ama lleyi almadm!" "aldn!" Benim odamdan aldn!" diye fkeyle haykrd Rosa. "Hayr, almadm!" "imdi beni iyi dinle!" dedi Rosa. "Soan topraa dikeceim gn beni izlemedin mi? Ben diker gibi yaptktan sonra gidip baktn ve bir ey bulamadn, nk orada deildi. Bu yalnzca bir oyundu... Senin hrszln kantlamak iin! Syle, yalan m tm bunlar?" Boxtel yant vermeden Prens'e dnd: "Efendim," dedi. "Yirmi yldr Dort'ta lle yetitiririm. Lle yetitiricileri arasnda iyi tannrm. Bu gen hanm benim siyah lleyi yetitirdiimi renmi. Loevestein'de tutuklu bulunan sevgilisi ile bir pln yapmlar. Amalar yz bin guldenlik dl almak..." "Aman Tanrm!" diye bard Rosa. "Sessiz olun," dedi Prens. Sonra da Boxtel'e dnd: "Peki, bu kk hanmn sevgilisi olarak sz ettiiniz tutuklu kim?" Boxtel, soruya memnun olmutu. "Bu tutuklu ok tehlikeli bir adam, efendim," dedi. "Bir zamanlar yarg, kafas kesilerek lmne karar vermiti... Byle bir adamn sznn ne denli geersiz olduunu takdir edersiniz." "Ad ne bu adamn?" "Ad Cornelius Van Baerle! De Witte kardelerin yakn dostu." Prens ararak bakt. Gzleri parlamt. Ro-sa'nn yanna gitti. "Ellerini yznden ek!" dedi. "Bana Hague'den Loevestein'e gitmenin nedeni olarak baka eyler sylemitin." "Evet, efendim. Bu doru..." Prens, tekrar Boxtel'e dnd: "Devam et," dedi. "Efendim, syleyecek daha fazla bir eyim yok. Her eyi biliyorsunuz. Ekleyebileceim bir tek ey var. Loevestein'e bir i iin gittim. Orada Bay Gryphus'la tantm. Orada grdm kz Rosa ile evlenmek istedim. Ben zengin bir kii deilim. Onlara bunu syledim ve yetitirdiim llemin yz bin guldenlik dl kazanabileceini belirttim. Bu kzn sevgilisinin de birka lle soan vard. O hkmete kar plnlar yapmt. Lle yetitirmek gerek iini gizlemek iin sadece paravand. Llenin ald akam bu kz gizlice onu alp odasna gtrd. Herkese bunun kendi llesi olduunu syledi. Sonra Bakan'a bir mektup yazp siyah lleyi yetitirdiini bildirmi. Bunu onun odasndan aldm." "Yalan! Yalan!" diye baran Rosa kendini Prens'in ayaklarnn dibine att.

BYK YANLI zntsnden ne yapacan aran Rosa, Prens'in ayaklarnn dibinde ylece kald. Kza acyarak bakan Prens:

"ocuum, byk bir yanllk yaptn," dedi. "Sen henz ok gensin ve drst bir kza benzi-yorsun. Bunlarn hepsinin senin hatan olduuna inanamam." "Fakat efendim! Efendim!" diye bard Rosa. "Van Baerle kt bir ey yapmad!" "Yani, lleyi alman sylemedi mi?" "Hapishaneye kapatlmay hak edecek bir ey yapmad, efendim." "Fransa Kral'na, De Witte tarafndan yazlan mektuplar evinde bulundurduu iin hapsedildi." "Van Baerle bu mektuplarn ne olduunu bilmiyordu. Eer biliyor olsayd inann, bana sylerdi. Onu tanyorum. Ah, keke siz de onu benim kadar tanyabilseydiniz!" Bu srada Boxtel: "De Witte'nin dostuydu!" diye bard. "Prensimiz onu iyi tanr, hayatn balad." "Susun!" dedi Prens. "Bunlar hkmet sorunlar. Buradaki olaylarla ilgisi yok." Sonra devam etti. "Korkmayn Bay Boxtel. Lleniz hakknda en doru karar vereceim..." Prens, Rosa'ya dnd: "Siz ocuum, yanllarnz srdryorsunuz ama, bu sizin hatanz deil. Sizi bunlar yapmaya ynelten Van Baerle. Anlatlanlar onun bir hrsz olduunu da gsteriyor." "Hrsz m?" diye bard Rosa. "Van Baerle mi hrsz? Byle bir eyi nasl syleyebilirsiniz? Asl hrsz ad Jacob ya da Boxtel olan bu adam..." "Kantla!" dedi Boxtel. "Eer yapabilirsen..." "Kantlayacam. Tann'nn yardmyla kantlayacam!" dedikten sonra Boxtel'e sordu: "Bu lle senin mi?" "Evet." "Ka tane soan vard?" Boxtel hemen yantlayamad. Fakat, genellikle lle soannn bir arada bulunduunu biliyordu. "," dedi. "Soanlar nerede? Onlara ne oldu?" "Biri bymedi. kincisi ite grdn bu siyah lle." "Peki, ya ncs?" "ncs m?" "Evet, ncs! O nerede?" "Onu evimde braktm." "Evinde mi? Loevestein'de mi, yoksa Dort'ta m?" "Dort'ta," diye yant verdi Boxtel. Rosa: "Gene yalan sylyorsun?" diyerek Prens'e dnd: "Efendim, bu lle soanlarnn gerek yksn anlatacam: Babam soanlardan birini, Van Baer-le'nin hcresinde ayayla ezdi. Bu olay o da biliyor. Bunun iin babama ok kzmt. kinci soan tarafmdan ekildi ve siyah lle olarak at. ncye gelince..." "Evet, nc soan?" dedi Prens. Rosa giysilerinin arasndan soan kararak: "Efendim, o da burada. Van Baerle'nin lme giderken sard kdn iinde duruyor. te, aln efendim!" Prens, Rosa'nn uzatt soan ald ve dikkatle bakt. "Ama efendim," dedi Boxtel. "Bu gen hanm lleyi ald gibi soan da alm olabilir."

Prens, Boxtel'e yant vermedi; soan inceliyordu. O srada Rosa" lle soannn sanl olduu kda dikkatle bakyordu. Bir anda gen kzn gzleri parlad. Sonra bir lk att ve elindeki kd prense uzatt. "Efendim, unu okuyun!" Prens, elindeki soan Van Herysen'e verdi. Sonra ktta yazl olanlar okumaya balad. Gzleri acma duygusuyla dolmutu ve kd drr gibi yere brakt. Bu kt Cornelius De Witte'nin, ua Craeke ile Van Baerle'ye gnderdii mektuptu "Sevgili Van Baerle, Ltfen gnderdiim bu mektuplar okumadan yak. inde yazl olanlar bilmemen gvenliin asndan zorunlu. Onlar yak! Cornelius ve John De Witte'nin hem yaamlarn hem de adlarn kurtar. 20 Austos 1672 Cornelius De Witte" Bu kt paras iki eyi aklyordu: Gerekten Van Baerle mektupta neler yazldn bilmiyordu ve hkmete kar hibir pln yapmamt. Ayrca bu kt lle soannn da ona ait olduunu kantlyordu. Rosa, Prens'e bakt. Gzleriyle adeta, "Gryorsunuz," diyordu. Prens de ona bakt. Oda gzleriyle," sakin ol, bekle!" der gibiydi. Boxtel ktktan sonra, Prens, Van Herysen'e dnd. "Sevgili Van Herysen, ltfen, bu gen hanm ve lleyi koruyun. imdilik hoa kaln," diyerek merdivenlerden indi. Sokaktaki insanlarn barlar odadan duyuluyordu. "Prensimiz ok yaa!" "Yaasn Prens!" Boxtel hana geri dnd. Rosa'nn Prens'e verdii ktta neler yazl olduu kafasn kurcalyordu. Tm bunlarn anlam neydi?" Rosa lleyi kaldrp yapraklarn pt. "Oh! Tanr'ya kr," diye fsldad. "Sevgili Van Baerle iyi ki bana okuma yazma rettin." Roza ve siyah lle birka gn Van Herysen'in evinde konuk oldular. Bir sabah bir grevli gelerek Orange Prensi'nin, Rosa'y Town Hall'da beklediini bildirdi. Rosa, salona girdiinde Prens masasnda bir eyler yazmakla meguld. Ayaklarnn dibinde kocaman bir kpek yatyordu... Prens ban kaldrd ve Rosa'y grnce: "Buraya gel ocuum," dedi. Gen kz masaya yaklat. Prens: "Otur," dedi. Rosa oturdu. Kpek yerinden kalkp Rosa'ya dosta sokuldu. "Eh," dedi Prens. "kiniz de lkenin ayn blge-sindensiniz. Bu kadar abuk dost olmanzn nedeni bu..." Sonra szlerine devam etti: "imdi ocuum," dedi. "Yalnzz. Rahata konuabiliriz." Rosa korkuyordu ama, Prens'in yzndeki sevecen ifadeyi grnce rahatlad. "Buyrun efendim," dedi. Prens: "Baban Loevestein'de deil mi? "Evet, efendim!" "Onu seviyor musun?" "Hayr. Kz olarak onu sevmem gerekir, ama sevdiimi syleyemem." "Tabii gerei sylemek gzel bir ey ama, bir ocuk babasn sevmeli. Baban neden sevmiyorsun?" "nk tutuklulara hi iyi davranmyor."

"Hepsine mi?" "zellikle Van Baerle'ye." "Van Baerle senin sevgilin mi?" "Onu seviyorum, efendim." "Ne zamandan beri." "lk grdmden beri." "Yani, Cornelius ve John De Witte'nin lmnden sonraki gnden beri mi? Tm mrn hapishanede geirecek bir adam sevmenin ne yarar var?" "Yaasa da, lse de onu seveceim." "Peki, bu tutuklunun kars olmak senin iin yeterli mi?" "Bu beni dnyann en mutlu kadn yapar. Ama..." "Ama ne?" "Sylemeye cesaret edemem, efendim." Gen kz, Prens'e bakt. Gzleriyle merhamet diliyordu. "Seni anlyorum," dedi Prens. "Sana yardm edeceimi mit ediyor musun?" "Evet efendim." Prens yazd mektubu bir zarfa koyarak kapatt ve grevlilerden birini ard: "Kaptan Van Decken, bu mektubu Loevestenin'e gtrn. Hapishane yetkilisine isteklerimi okuyun ve yerine getirilmesiyle zellikle ilgilenin," diye emir verdi. Van Decken mektubu ald, Prens'i selmlad ve odadan kt. ok gemeden avludan hareket eden bir atn nal sesleri duyuldu. Prens, Rosa'ya: "ocuum, Lle Bayram nmzdeki Pazar gn yaplacak. Daha gn var. Sen imdi u be yz guldeni al ve kendine k giysiler satn al," dedi. Rosa: "Teekkr ederim, efendim. Nasl giyinmemi istersiniz?" "Bir gelin gibi," dedi Prens. imdi Gryphus ve Van Baerle'nin yanna dnelim ve orada neler olup bittiini bir grelim: Gryphus akama dek kznn evden ayrldn anlayamad. Rosa, Haarlem yolunda olduu srada, Gryphus, onun odasnda olduunu sanyordu. Akam yemeine de gelmeyince armak zere odasna gitti. Kap kilitliydi. Kapy ald ama yant alamad. Sonunda kapy krd, Rosa odasnda yoktu. Onun gittiini anlaynca ok fkelendi. Van Baerle'nin yanna kt ve azna gelen tm kfrleri sralad. Van Baerle hibir ey sylemedi. Kimseyle uraamayacak kadar zgnd... Gryphus sonra dostu Jacob'u arad, ama onu da bulamad. Acaba Rosa onunla m kamt? Rosa'nn gidiinin nc gn Gryphus her zamankinden fkeli bir halde Van Baerle'nin olduu hcreye gitti. Van Baerle demir parmaklkl pencerenin yannda oturmu, Rosa'nn nerede olabileceini dnyordu. Bir eyler yapmak istiyordu ama elinden hibir ey gelmiyordu. Sonra ka yollar aramaya balad... Kendi kendine: "Nasl kurtulabilirim buradan? Pencerede demir var, kap ok salam ve Gryphus her an beni gzetliyor," diye dnd. O srada Gryphus hcreye girdi. Elinde byk bir sopa vard. Gzleri fke ile parlyordu. Van Ba-erle onun geldiini duydu ama, dnp bakmad bile... Sonra bir ark sylemeye balad. "Ben dnyann evresinde dnen Ve asla lmeyen ateten bir ocuum.

Ben su ve havann kzym. Topran ve gkyznn ocuuyum. Gryphus, bsbtn ileden kmt..." "Hey arkc! Beni duyuyor musun?" diye bard. Van Baerle kafasn evirmeden, "Gnaydn," dedi ve arksna devam etti: "Ayam gzel kahverengi topraa basyor. Ve bam gkyzne kaldryorum. Ruhum, doumumla birlikte cennetten geliyor. Ve lmmle yeniden cennete gidiyor." Gryphus, Van Baerle'ye yaklat ve elindeki sopay sallayarak: "Sana gerei syletmek iin zor kullanacam," dedi. "Yani bana vuracak msn?" "Tabii. Neden olmasn?" "Bunu yaparsan iten kovulursun. Kanunda byle yazyor." "Elimi deil, sopay kullanacam. Kanun elden sz ediyor, sopadan deil." "Kanun sopa kaldrana, sopa kaldrlr der..." "Vay! Bir de beni tehdit ediyorsun? yle mi?" diyerek cebinden bir bak kard. "Bir bak!" diye haykrd Van Baerle. Ve Gryphus'un stne atlarak elindeki sopay kapt ve savunmaya geti. Birbirlerinin yzne bakarak durdular. "Pekl," dedi Van Baerle. "Ne istiyorsun?" "Kzm Rosa'y istiyorum." "Kzn m?" "Evet, onu bir yere gnderdin. Nereye ve niin gnderdiini, renmek istiyorum." "Eer sen bilmiyorsan, ben nasl bilebilirim?" "Seni konuturacam!" Byle baran Gryphus, elindeki bakla Van Ba-erle'nin zerine yrd. Van Baerle sopa ile gardiyann eline vurup ban yere drd. Sonra Gryphus'u avaz avaz bartncaya dek dvd. Dier gardiyanlar yetiip, Gryphus'u kurtardlar. Gyrphus ayaa kalkp: "Kanuna gse gardiyann saldran tutuklu kuruna dizilir," dedi. "Yarn sabah hapishane avlusunda kuruna dizileceksin!" O srada Prens'in mektubunu getiren Kaptan Van Decken hcrenin kapsndan ieri girip: "On bir numaral hcre buras m?" diye sordu. "Evet, buras," diye yant verdi Gryphus. Sonra Van Baerle'ye dnp: "Siz doktor Cornelius Van Baerle misiniz?" "Evet, efendim." "yleyse beni izleyin." Van Baerle: "Beni nereye gtryorsunuz?" Gryphus: "Hemen kuruna dizileceinden kukun olmasn." "Her eyin sonu geldi," diye dnd Van Baerle. Sessizce grevliyi izledi. Bir taraftan da: "Bir daha Rosa'y gremeyeceim..." diye mrldanyordu. Hapishanenin avlusuna kmlard. Van Baerle bir dizi askerin orada hazr beklediini grd. Gryphus ise kfrler ederek Van Baerle'nin peinden kouyordu. "Bu adamn peimde byle kfr ederek dolamas doru deil," dedi Van Baerle. Kaptan Van Decken:

"yi ama hakknzda iyi eyler dnmesini bekleyemezsiniz. Adama iyi bir sopa ekmisiniz." "Bana bakla saldrd. Ben sadece kendimi korudum." Sonra: "Beni nereye gtryorsunuz?" diye sordu. Van Decken drt atl arabay gsterip: "Binin," dedi. "Ah," dedi Van Baerle. "Sanrm ldrmeden nce ehir meydannda arabayla herkese gsterecekler beni..." Van Baerle'nin yannda duran bir asker: "Hayr," dedi. "Byle bir ey olacan sanmyorum. Ama bazen tutukluyu hapishaneden alp, evinin nnde kuruna dizerler." Van Baerle: "Bu gzel szler iin teekkr ederim," dedi. Araba hareket etti. Gryphus arkalarndan: "Kzm geri ver!" diye feryat ediyordu. Araba gn boyunca yol ald. Dort'u geip, Rot-terdam'a ynelmilerdi. Delft'e vardklarnda saat akamn beiydi. "Nereye gidiyoruz?" diye Van Baerle yeniden sordu. Kaptan Van Decken bu soruya yant vermedi. Sabahn erken saatlerinde Haarlem'e vardlar. 1673 yl Maysnn on bei Haarlem kenti iin byk bir gnd. Lle Bayram kutlanyordu. Bu yl, llenin siyah llenin bulunuu nedeniyle daha-bir nem kazanmt. Siyah lleyi bulan mutlu kiiye Prens tarafndan verilecek yz bin guldenlik dl treni iin tm hazrlklar tamamlanmt. nemli kiiler bir sra halinde alana geldiler. nde siyahlar giyinmi Van Herysen yryordu. Arkasnda ise Haarlem'in nde gelen iek yetitiricileri vard. Daha geride hukukular, bilim adamlar, lordlar ve resm grevliler geliyordu. Tm bu kiilerin ortasnda ise siyah lle tanyordu. Kenarlar altn ilemeli, siyah ipek bir kuman zerine konmutu. Bakan Van Herysen grndnde alanda bulunan insanlar barmaya baladlar... Herkes siyah llenin ansl sahibini grmeye alyordu. iek Yetitiricileri Bakan olarak Van Herysen yapt konumann sonunda: "Ve imdi," dedi. "Siyah lleyi yetitiren kiinin ne kmasn istiyorum." Isaac Boxtel ne kt. Gzleri llede deil, para dolu antadayd. Halk tekrar bart. Boxtel: "Prens birka dakikaya kadar gelecek ve yz bin guldeni bana verip, llenin adnn 'Boxtel'in Siyah Llesi' olduunu aklayacak," diye dnd. Ve gzleriyle Rosa'y aratrd. "Acaba bir sorun karr myd bu kz?" O srada uzaktan bir araba grnd. Toz iindeydi. Arabay eken atlar perian grnyordu, zn yoldan geldii belliydi. Arabada Van Baerle ve Kaptan Van Decken vard. Van Baerle yorgun olmasna karn pencereden insanlar izliyordu. "Bu kalabalk neden toplanm?" diye sordu. "Bayram m var?" "Evet." diye karlk verdi Kaptan Van Decken. Araba yoluna devam etti.

"eit eit iekler gryorum." "Evet. Bugn en byk iek bayram. Haar-lem'liler iei ok severler." "Ne gzel renkler! Ben de iekleri ok severim!" "Dur!" diye seslendi Van Decken arabacya. "Dur da, bu bay iekleri grebilsin." "ok iyisiniz. Ama bakalarnn sevinci ve mutluluu bana ac veriyor. Devam etsin." "Nasl isterseniz. iekleri sevdiiniz iin durmasn syledim... nk bu tek bir iein bayram." "Hangi iek?" "Lle." "Ya! Bugn Lle Bayram m?" "Evet, ama bu sizi zyor, araba yoluna devam etsin." "dl de bugn m veriliyor?" "Evet. Siyah llenin sahibine dl bugn verilecek." Ald yantkarsnda Van Baerle'nin yz bembeyaz oldu. "Ah!" dedi. "Tm bu insanlar iin zlyorum. nk grmek istediklerini gremeyecekler." "Ne demek istiyorsunuz?" "Siyah lleyi grmek istedikleri halde gremeyecekler. nk onu benim tandm kii dnda yetitiren yok." "Yanlyorsunuz, bugn Haarlem'lilerin tm siyah lleyi seyrediyor." Kaptan Van Decken'in bu szleri zerine Van Ba-erle ban arabann penceresinden kard. "Siyah lle!" diye haykrd. "Nerede o? Nerede?" "Orada," dedi Kaptan Decken. "Gremiyorum." "Artk ieri girin. Yola devam etmeliyiz." "Oh! zin verin greyim onu! Ltfen, ne olur! Gerekten kmr gibi siyah m? Ltfen inip yakndan bakaym!" "Delirdiniz mi? Byle bir eye nasl izin verebilirim?" "Yalvarrm!" "Bir tutuklu olduunuzu unutuyorsunuz." "Ben bir tutukluyum ama bana gvenebilirsiniz. Kamayacama dair size sz veriyorum!.. Belki benim alnan llemdir. Onu bir kez grdkten sonra leyim, ne olur?" "Susun artk! Neredeyse. Orange Prensi gelecek. Emirlerine kar geldiimi duyarsa bana ok kzar." Van Baerle, Kaptan Decken'i zor durumda brakmamak iin yerine oturdu. Prens tam arabann yanndan geerken ban yeniden uzatt. Prens durdu ve ona bakt. Kaptan Van Decken'e: "Kim bu adam?" diye sordu. Kaplan Decken hemen arabadan inerek: "Efendim," dedi. "Bu emrettiiniz gibi, Loeveste-in'den getirdiimiz tutuklu. "Anladm. Peki, ne istiyor?" "Burada ksa bir sre kalmak istiyor." "Siyah lleyi grmek istiyorum!" diye haykrd Van Baerle. "Efendim yalvarrm, siyah lleyi grmeme izin verin. Ondan sonra lmeye hazrm." Prens, Kaptan Decken'e:

"Hapishanede karkla neden olan ve gardiyan ldrmeye kalkan bu mu?" diye sordu. Sonra tutukluya arabadan inmesi iin izin verdi. Drt askerin eliinde, Van Baerle siyah lleye doru yrd. Lleye yaklatka heyecan da artyordu. Sonunda onu grd. Bir daha asla gremeyecei llenin evresi gzel kzlarla evrilmiti. Siyah Lle'nin, harika bir grnts vard. O srada Prens ayaa kalkt. Kalabaln iinde zellikle kiinin yz dikkatini ekiyordu. Box-tel, a gzlerle para antasna bakyordu. Paray al-mak iin can att belliydi. Dier yandan Van Ba-erle'nin btn dikkati llede younlamt. Daha ileride duran Rosa bir gelin gibi giyinmiti. Gzlerinden yalar akyordu. Yannda onu koruyan bir asker duruyordu. Prens, herkesin duyabilecei bir ses tonuyla konumaya balad: "Hepinizin bildii gibi bugn siyah lleyi yetitiren kiiye yz bin guldenlik dl vermek iin toplanm bulunuyoruz. Bu olay, kentimizin onur defterine geecektir. imdi llenin sahibi buraya gelsin." Prens, kalabaln arasnda bulunan Boxtel, Van Baerle ve Rosa'ya bakyordu... Boxtel evresindekileri iterek ne frlad. Van Baerle ona bakt, biraz kmldad, sonra durdu. Birden Rosa'nn ne ktn grd. Boxtel'in yz fkeden kpkrmz olmutu. Van Baerle sevinle haykrd: "Rosa! Rosa!" Prens, Rosa'ya: "Bu iek senin yle mi ocuum?" diye sordu. "Evet, efendim," dedi Rosa. Bu srada Van Baerle kendi kendine: "Ben unutuluyorum, onu sevdim, ama o beni unuttu," diye syleniyordu. Boxtel olduu yerde adeta donup kalmt. "Her ey bitti!.." diye inledi. Prens: "Bu llenin ad," diye srdrd konumasn... "Rosa Baerle'dir... Yani bu gen hanmn gelecekteki..." Bu szleri duyan Van Baerle tarifsiz bir sevinle ne frlad. Prens, Rosa ve Van Baerle'nin ellerini tutup birletirdi. Ayn anda Boxtel yere ylmt. Tm umutlan krlmt. Onu yerden kaldrdlar... Adam imek zereydi... Ama bayram cokuyla devam etti. Mzik ald, insanlar coku iinde dans ettiler. Aralarna Rosa ve Van Baerle'yi de aldlar. El ele yryerek Town Hall'a geldiler. Prens burada durdu. Siyah Lle'nin yansra tanan yz bin guldenin bulunduu antay iaret etti. "Bu parann kimin tarafndan kazanldna karar vermek ok g... Sizin mi, Rosa'nn m?.. Siz, Cornelius Van Baerle, soan buldunuz ama, onu Rosa yetitirdi ve iek haline getirdi. Ben paray Rosa'ya vereceim; sadece siyah lleyi yetitirdii iin deil, ayn zamanda drstl ve yreklilii iin..." "Yalnz lleyi yetitirdii iin deil, ayn zamanda serbest braklmanz gerektiini kantlad iin de Rosa'ya teekkr etmelisiniz. lemediiniz bir su nedeniyle tutuklanmsnz. Eviniz ve topraklarnz size geri verilecek. Siz, De Witte kardelerin dostusunuz. Cornelius De Witte'nin ilk ad size verilmi... imdiden sonra bu adn

deerini srdrerek yaayn. De Witte kardeler, halkn fkeli olduu bir srada hakszla urayarak ldrldler. Onlar byk ve deerli insanlard, Hollanda onlarla gurur duymaktadr." ki sevgili, Prens'in nnde diz ktler. Prens hznle: "Ah," dedi. "Mutlusunuz, benden daha mutlusunuz. Prensinizin hibir zaman olamayaca kadar mutlusunuz. Ben Hollanda'nn bykln dnyorum. Siz ise onun gzelliini ve gerek bykln, ieklerini, gzelliini dlyorsunuz." Prens bunlar syledikten sonra arabasna binip oradan ayrld. Van Baerle ile Rosa ksa bir sre sonra evlendiler. ki gzel ocuklar ve bir ok lleleri oldu. Olduka yalanm olan Gryphus da onlarn bahvanln yapt. Van Baerle ile Rosa'nn yaamlarn srdrdkleri evin kapsnn stnde u satrlar yazldr: "ok ac ekenler, mutlu olmaya en fazla hak kazananlardr." - SON -

You might also like