You are on page 1of 155

Charles Bukowski SUDA YAN ATESTE BOGUL

YAZARIN NSZ Bu kitabin ilk blmndeki siirler 1955-1968 yillarindan, son blmdeki siirler ise 1972-1973'e ait yeni alismalar. Okurlar 1969-1971 yillarina ne oldugunu merak edebilirler, nk yazar bir keresinde 1944'ten 1945'e kadar (gerekten) ortadan kaybolmustu. Ancak bu kez degil. Gnler Tepelerden Asagi Vahsi Atlar Misali (Black Sparrow Yayinevi, 1969) 1968'in sonlarina ve 1969'un oguna ait siirlerin yanisira elinizdeki bu kitabin ilk blmne alinmayan 5 adet nceden basilmis el-kitabindan seilmis siirleri iermektedir. Blbl Bana Sans Dile (Black Sparrow Yayinevi, 1972) 1969'un sonlarindan 1972'nin baslarina dek yazilmis siirleri ierir. Sonu olarak, elestirmenlerim, okurlarim, dostlarim, dsmanlarim, eski sevgililerim ve yeni sevgililerimin bilgisine, Gnler, Blbl ve de okuyacaginiz bu kitap geen ondokuz yilda yazdigim en iyi siirlerimi kapsamaktadir diyebilirim. Bu blmlerin her biri zel anilar agristiriyor. Elleriyle Yakalar Yregimi iin New Orleans'a gitmem istendi. Yayinci her seyden nce dogru drst bir insan olup olmadigimi grmek istemisti. Sam Amca'ya alistigim Postane'nin Ek Terminal'inin hemen altinda treni yakalayip, bar vagonunda oturmus viski ve su ierek son hizla New Orleans'a, antika bir matbaasi olan eski bir sabikali tarafindan llp biilmeye gidiyordum. Jon Webb ogu yazarin (kendisi Sherwood Anderson, Faulkner ve Hemingway gibi bazi iyi yazarlarla tanismisti) daktilolarindan uzaktayken ekilmez insanlar olduklarina inaniyordu. Vardigimda beni karsiladilar, Jon ve karisi Louise ile iki hafta boyunca iki iip konustuk, sonra Jon Webb syle dedi, "Sen piin birisin, Bukowski, ama yine de basacagim yazdiklarini." Sehirden ayrildim. Ama hepsi bununla bitmedi. ok gemeden iki kpeklerini de alip Los Angeles'a geldiler ve berduslar sokaginin hemen dibinde yesil bir otele yerlestiler. Ikinci kontrol. Iki ve muhabbet. Hl piin biriydim. Elveda. Bolca ayrilik ve tren pencerelerinden el sallamaca. Louise camin br tarafinda agliyordu. Elleriyle Yakalar Yregimi basildi. . . lmeli'ndeki Ha'taki siirlerin byk blm 1965 yilinda New Orleans'ta ok sicak, lirik bir ay boyunca yazildi. Sokakta yrrken sendeliyordum, ayikken sendeliyordum, kilise anlarini, yarali kpekleri, yarali kendimi duyuyordum. Elleriyle Yakalar Yregimi yayinlandiktan sonra kms, baygin dsmstm, ve Jon ve Louise beni tekrar New Orleans'a getirmisti. Evlerinin ksesine ok yakin bir yerde sisman, iyi kalpli bir kadinla oturuyordum, (lms olan) eski kocasi orta siklet ya da hafif orta siklette dnya sampiyonlugunu kil payi kairmis, hangisiydi unuttum. Her gece Jon ve Louise'in evine gidiyordum ve mutfakta kk bir masada sabahlara kadar iiyorduk, biz iip muhabbet ederken karafatmalar nmzdeki duvarda bir asagi bir yukari dolaniyordu (zellikle de duvar prizindeki iplak bir ampuln etrafinda dolanmaya bayiliyorlardi). Eve dnp sabah 10:30'da bulantiyla uyaniyordum. Giyinip Jon'un evine yryordum. Matbaa sokak seviyesinden asagidaydi, kapiyi almadan nce ieriye bir dikiz atardim. Camdan gryordum kendisini, sakin, hi de aksamdan kalmamis, sapasaglam, mirildanip matbaaya Ha'in sayfalarini besliyordu. "Siir var mi, Bukowski?" derdi ieri girdigimde. (Dikkatli olmak zorundaydiniz: hazir bir matbaaya siirleri beslemek kolayca gazetecilige dnsebilirdi.) Eger elimde bir ka siir yoksa Jon hemen killasirdi. O zamanlar o piin yaninda bulunmak o kadar da hos

bir sey degildi, kendimi odamda daktiloyla bogusurken buluyordum. Aksam kendisine bir demet siir getirirsem keyfi dzeliyordu. Bylece siir yazmayi srdrdm. Karafatmalarla iiyorduk, ev kkt, ve 5, 6, 7 ve 8. sayfalar kvete yigilmisti, kimse banyo yapamiyordu, l, 2, 3 ve 4. sayfalar byk bir sandiktaydi, ve ok gemeden hibir sey koyacak yer kalmamisti. Her yerde iki buuk metrelik sayfa yiginlari vardi. Aralarinda ok dikkatli dolasiyorduk. Kvet ok ise yaramisti ama yatak yolu tikiyordu. Bu yzden Jon, atilmis kerestelerden kk bir asma kat yapti. Bir de merdiven. Jon ve Louise orada bir siltenin zerinde yattilar, yatagi da birine verdiler. Zeminde sayfalari yigmak iin daha fazla yer ailmisti. "Bukowski, her yerde Bukowski! Kafayi yiyecegim!" diyordu Louise. Karafatmalar dolanmayi, biz iki imeyi, matbaa da siirlerimi yutmayi srdrd. ok tuhaf bir dnemdi, ve bylece Ha tamamlandi... John Thomas'in evine gidip btn gece takiliyordum. Hap akip iki iiyor, muhabbet ediyorduk. Yani, John hap akiyor ben hap akip iki iiyordum, ikimiz muhabbet ediyorduk. O zamanlar John her seyi kaydetmeyi huy edinmisti, iyi ya da kt, sikici ya da ilgin, yararli veya bes para etmez her seyi. Ertesi gn konusmalarimizi dinliyorduk ve harcadigimiz zamana degiyordu, en azindan benim iin. ogu zaman, en azindan kafam kiyakken, ne kadar salak, zorba ve kaymis oldugumu anla-yabiliyordum. Bazan da kafam kiyak degilken. Bu kayitlar sirasinda, bir keresinde John bir ka siirimi getirip okumami istedi. Gtrdm. Ve siirleri orda birakip tamamen unuttum. Siirler ple birlikte atilmis. Aylar geti. Bir gn Thomas aradi. "O siirlerden siki bir kitap ikardi, Bukowski." dedi. "Hangi siirlerden, John ?" Siirlerimin kaydini ikarip tekrar dinledigini syledi. "Kasetten dinleyip daktilo etmem gerekecek, adamin anasini beller," dedim. "Ben yazarim senin iin." Tamam, dedim ve ok gemeden daktilo edilmis siirler elimdeydi. Tam da o gnlerde asinmis yksek alninin zerindeki kizil salari dklmekte olan, titiz ve nazik, belli belirsiz srekli siritan bir adam ugruyordu. Bro mobilya ve malzemeleri satan bir sirkette mdrlk yapiyordu ve nadir bulunan kitap kolleksiyon-cusuydu. Adi John Martin'di. Siirlerimin bazilarini elkitabi olarak basmisti. Mutfagimda karsisinda oturmus bira iip elkitap-larini imzalarken o da ekleri yazip duruyordu. ok gemeden Amerika'nin nc siirlerinin byk ogunlugunu yayinlayacak olan yayinevi, Black Sparrow Press bylece hayata gemis oluyordu, ancak o zamanlar bunu ikimiz de bilmiyorduk. John Martin'e, Thomas'in kasetten benim iin daktilo ettigi siirleri gsterdim. ikarttigi siirleri kontrol ettim, gerekten dikkatli, kusursuz alismisti. John Martin siirleri alip eve gtrd ve bir ka gn sonra beni aradi: "Burda tam bir kitap var ve bunu kendim basacagim." Ve iste bylece neredeyse kaybolan bazi siirler bulunup kitap formunda basilmis oldu ve Black Sparrow uusa geti. Kitaba Dehset Caddesi ve Izdirap Yolu'nda adini verdim. 1955 ve 1973 arasinda yazilmis bu siirlere baktigimda (esitli nedenlerle) en ok son siirleri begendigimi gryorum. Bundan da memnunum. Elbette gelecekte yazacagim siirlerin nasil olacagi veya baska siirler yazip yazmayacagim konusunda hi fikrim yok, nk ne kadar yasayacagimi bilmiyorum, ama siir yazmaya olduka ge, 35 yasimda basladigima gre bana fazladan bir ka yil taniyacaklarini saniyorum. Bu arada, okuyacaginiz bu siirlerle yetinmek durumundayiz. Charles Bukowski 30 Ocak 1974

ELLERIYLE YAKALAR YREGIMI SIIRLER 1955-1963

Uzan uzan ve bekle bir hayvan misali

>yapraklarin trajedisi kurakliga uyandim ve egreltiotlari lyd, saksi iekleri misir gibi sararmis; kadinim gitmisti ve bos siseler kani ekilmis cesetler gibi sardi beni ise yaramazliklariyla; gnes hl iyiydi ama, ve ev sahibemin notu bklms hos ve talepsiz sararmisliginda; simdi gereken iyi bir komedyendi, eski tarz bir sakaci absrd aci zere saka yapacak; aci absrddr nk vardir, hepsi bu; dikkatle tras ettim eski bir jiletle bir zamanlar gen olan ve dehasi oldugu sylenen adami; ancak yapraklarin trajedisi bu iste, l otlar, l bitkiler; ve karanlik bir hole yrdm ev sahibemin dikildigi tm nefretiyle dedigim dedik,

sallayip sisman, terli kollarini canin cehenneme diye yirtinip yirtinip kira kira diye nk yamuk yapmisti dnya ikimize de.

>siirlerimi alan orospuya kimisi uzak tutmamizi syler kisisel pismanligi siirden, soyut takilmamizi, bunda biraz mantik var, ama allahaskina; oniki siirim gitmis ve kopyalari yok ve resimlerim de sende, en iyileri; canilik bu; ezip yok etmeye mi alisiyorsun beni, digerleri gibi? parami niye almadin? genelde alirlar ksede hasta uyuyan sarhosun ceplerinden. bir dahaki sefere kolumu al ya da bir ellilik ama siirlerimi alma: ben Shakespeare degilim ama bir zaman gelecek ki artik siir ikmayacak, soyut ya da degil; para her zaman varolacak ve orospular ve sarhoslar ta ki son bombaya kadar, ama Tanrinin dedigi gibi,

bacak bacak stne atarken, anliyorum nasil olup da bir sr sair yaratip bir o kadar siir yaratmadigimi.

>marilyn m.'ya parlak kllere kavusurken hevesle, vanilyali gzyaslarinin hedefi mum isigi oldu erkeklere kendinden emin vcudun karanlik gecelerde, ve simdi daha karanlik gecen mumun uzamindan ve seni unutacagiz, her nasilsa, bu da pek hos degil ama gerek bedenler daha yakin ve solucanlar kemiklerin iin can atarken, yle isterdim ki sana sylemeyi: bu, ayilarin ve fillerin zalim hkmdarlarin ve kahramanlarin ve karincalarin ve kurbagalarin kaderidir, ancak, bize birsey verdin sen, ufak apli bir tr zafer, ve bu yzden diyorum ki: gzel artik kederlenmeyelim; kuruyup firlatilmis bir iek misali, unutur, hatirlariz,

bekleriz, ocuk, ocuk, ocuk, tam bir dakikaligina ikimi kaldiriyor ve glmsyorum.

>borodin'in yasami bir dahaki sefere Borodin dinlediginde sadece bir kimyager oldugunu hatirla dinlenmek iin mzik yazan; evi tikabasa insanla dolardi: grenciler, sanatilar, ayyaslar, berduslar, ve hayir demeyi hi bilemedi. bir dahaki sefere Borodin dinlediginde karisinin bestelerini kedi kutularini siraya koymak iin kullandigini hatirla ya da eksi st kavanozlarini kapatmak iin; astimliydi kadin ve uykusuzluktan muzdarip ve az pismis yumurtayla beslerdi kocasini ve evdeki seslerden kurtulmak iin kafasini rtmek istediginde sadece arsafi kullanmasina izin verirdi; stelik genellikle biri olurdu yataginda (ayri uyurlardi firsat bulup da uyuyabildiklerinde) ve tm sandalyeler genelde

kapilmis oldugundan eski bir sala sarinip merdivenlerde uyurdu ogunlukla; tirnaklarini ne zaman kesmesi gerektigini sylerdi kocasina, ne zaman sarki sylememesi gerektigini ya da islik almamasi ayina fazla limon koymamasi ya da ne zaman kasigiyla limonu ezmemesi gerektigini; 2 Numarali La Minr Senfoni Prens Igor Orta Asya Steplerinde gzlerini koyu bir bez parasiyla rterek uyuyabiliyordu sadece; 1887'de bir dansa katildi Tip Akademisi'nde renkli ulusal kostmyle; nihayet fevkalade neseli grnyordu ve yere dstgnde, soytarilik yapiyor sandilar. bir dahaki sefere Borodin dinlediginde, hatirla...

>bedava numarali tribndeki salari kizil boyali fistik memelerini bana yaslayip konustu durdu Gardena'dan

poker salonlarindan bense sigara dumani fledim suratina ve tepede grdgm Van Gogh sergisinden bahsettim ve o gece onu eve gtrdgmde Big Red simdiye dek grdgm en iyi atti, dedi ben soyunana kadar. Ama dsnyorum da galiba Van Gogh sergisinde 50 sent cret aldilar.

>edebi bir ask onu her nasilsa yazisma ya da siir veya dergiler yoluyla tanidim ve bana tecavz ve sehvet konulu ok seks siirler yollamaya basladi, ve isin iine biraz da entellektellik karisinca biraz kafam karisti ve arabama atlayip Kuzey'e srdm; uykusuz, aksamdan kalma, yeni bosanmis, issiz, yaslanmis, yorgun, bes on yildir ogunlukla uyumak ister bir halde, sonunda moteli buldum kk gnesli bir kasabada toprak bir yol zerinde ve orda oturup bir sigara tttrdm dsndm, gerekten delirmis olmalisin diye, ve bir saat ge iktim kadinla bulusmaya, epey yasliydi, neredeyse benim kadar, pek seksi degildi ve bana ok sert, ham bir elma verdi kalan dislerimle ignedigim; adi konmamis bir hastaliktan lyormus astim gibi bir seyden, ve sana bir sir vermek istiyorum, dedi, ben de biliyorum; bakiresin, 35 yasindasin, dedim, ve bir defter ikardi, on-oniki siir: bir mrlk alisma ve okumak zorunda kaldim ve anlayisli olmaya alistim ama ok berbattilar. sonra onu bir yere gtrdm, boks malarina ve ellerini kenetleyip dumanin iinde ksrd ve etrafa bakinip durdu btn insanlara ve sonra da boksrlere.

sen hi heyeeanlanmazsin, degil mi?, dedi. ama o gece tepelerde epey heyecanlandim, ve onunla iki- kere daha bulustum siirlerinin bazilarinda yardimci oldum ve dilini bogazimin yarisina kadar soktu ama ondan ayrildigimda hl bakireydi ve berbat bir sair. dsnyorum da bir kadin amamissa bacaklarini 35 yil is isten gemistir ask iin de siir iin de.

>ikizler piin biri oldugumu ima ederdi zaman zaman ve ben de ona Brahms dinlemesini sylerdim, resim yapmayi ve iki imeyi grenmesini ve kle olmamasini sylerdim, kadinlara ve paraya ama bagirirdi bana, Allahaskina anneni unutma, vatanini unutma, hepimizi ldrrsn sen!... babamin evinde dolaniyorum (20 yil ayni iste alisip hl 8.000 dolar borlu oldugu evde) ve l ayakkabilarina bakiyorum ayaklarinin deriye verdigi sekle, fkeyle gl fidanlari dikiyormuscasina, dikiyordu da, ve snms sigarasina bakiyorum, son sigarasina ve o gece uyudugu son yataga, ve yatagini dzeltmek geliyor iimden ama yapamam, nk bir baba ldkten sonra bile hep evin efendisidir; sanirim

byle seyler defalarca yasanmistir ama elimde degil dsnyorum sabahin yedisinde mutfakta yerde lmek baska insanlar yumurta kizartirken o kadar zor degil kendi basina gelmedike. disari ikip bir portakal aliyorum ve parlak kabugunu soyuyorum; hersey hl yasiyor: imler olduka iyi byyor, gnes, evresinde bir Rus uydusunun tur attigi isinlarini gnderiyor, bir yerlerde bir kpek anlamsiz havliyor, perdelerin gerisinde komsular gzlyor, ben burada bir yabanciyim, ve biraz da (herhalde) hergele sayilirim, ve eminim resmimi bayagi iyi izmistir (benim oglan ve ben dag aslanlari gibi kapisirdik) ve herseyi Duarte'de bir kadina birakmis diyorlar ama umurumda degil - hepsini alabilir: o benim babamdi ve ld. ierde, aik mavi bir takim deniyorum zerimde simdiye kadar giydigim herseye bes basar ve rzgrda bir korkuluk misali salliyorum kollarini ama faydasiz: onu canli tutamiyorum ne kadar nefret etmissek edelim birbirimizden. tipatip benziyormusuz birbirimize, ikiz olabilirmisiz ihtiyar ve ben: millet yle diyor, iek soganlarini elegin zerine koymus ekilmeye hazir ben 3. caddeden bir orospuyla dzsrken. pekl, bu ani bize bagislayin: lms babamin takimi zerimde aynanin karsisinda ayakta lmeyi bekliyorum ben de.

>los angeles mzesinde yagmur yagdigi gn yahudi egildi ve ld. 99 makineli tfek Fransa'ya gnderildi, nc yarisi biri kazandi ben tek para eski bir uagin pervanesini incelerken

tek gz bagli bir adam geldi yanima, yagmur yagmaya basladi, yagdi yagdi ve ambulanslar birlikte dolasti sokaklarda, ve hersey uygun sekilde sikiciysa da anin keyfini ikardim New Orleans'ta ukulatayla idare edip Fransizca ismi olan bir arka sokakta gvercinleri seyrederek geirdigim gnlerdeki gibi arkamda nehir bir krfeze dnsrken ve bulutlar hasta gezinirken Sezar'in biaklandigi gnlerde lms bir gkyznde, ve o zaman kendime sz vermistim bir gn bunlari oldugu gibi hatirlayacagima dair. adamin biri yanima geldi ve ksrd. yagmur kesilir mi dersin? dedi. cevap vermedim, eski pervaneye dokundum ve atida dnyanin ucundan aceleyle atlayan karincalari dinledim, ek git, dedim, ek git yoksa grevliyi agiririm.

>gleden sonra 2 birasi hibir seyin nemi yok bir yatakta debelenmekten baska ucuz hayaller ve bir birayla yapraklar lrken ve atlar lrken

ve ev sahibeleri koridorlarda dikmis gzlerini bakarken; canlidir mzigi ekilmis perdelerin, sinek srleri ve patlamalar sonsuzunda son insan'in magarasi; hibir seyin nemi yok sizdiran lavabodan baska, bos siseden, keyiften, kistirilmis biaklanmis ve tras edilmis genlikten baska, kendisine szckler gretilip lsn diye arkasi yastikla desteklenmis genlikten baska.

>pazar ressami son iki Pazar resim yaptim; fazla degil, haklisiniz, ama bu turnuvada byk hayaller yikilir; tarih elbisesini ikarir ve bir orospuya dner, ve sabah uyanip kanatlarini glgeler misali irpan kartallar grdm; p kutumun alevlerinde Montaigne ve Phidias'la karsilastim, sokaklarda kafalarini kemirgenlerle sallayan

barbarlara rastladim; yaramaz ocuklar grdm mavi kvetlerde eksik bitki gvdeleri grdm iekler kadar gzel ve iki-almaz son meteligine kizgin bar-sinegini grdm; don gecelerinde, mezarinda ksrdgn duydum Domenico Theotocopulos'un; ve boyu bir ev sahibesinden uzun olmayan, salari kizil boyali Tanri bana saati sordu; aynamda asiklarin gri otlarini grdm bir manyagin alkisiyla sigarami yakarken; Cadillac'lar karafatmalar gibi dolasti duvarlarimda, ss baliklari dolasti anagimda, elle egitilmis kaplanlar; evet, birka Pazardir resim yapiyorumgri degirmen, yeni asi; berbat aslinda; tiner ve klora batirmaliyim yumrugumu, Andernach'a ve elmalara ve aside, ama o zaman size sunu sylemeliyim ki burada gzleme hamuru karan ve sarki syleyen bir kadin var, ve boya, planima seker gibi yapisiyor.

>ihtiyar sair cebimde eski bir Spad fotografiyla takilmaktansa otlarin arasinda tilkiyle olmayi yeglerdim tabii rs korosunun sesine kulak vermeyi ve bacaklar bacaklar bacaklarini

kafalarina kadar kaldiran kizlar, kukulari hari herseyi gsteren, ama su anda lms de olabilirdim heryerde ugursuz rzgr esiyor Keats lms ve ben de lyorum. nk bedeni, zihni ve sansi kokmus ihtiyar bir sair kadar boktan, rms bir sey yoktur, atlar sadece kaybetmeye kosarken, Vegas barbut kanseri dadanmis ince yesil czdana, Shostakovich kabak tadi vermis ve kamisla iilen kutu biralar, agiz ve kafa dagilmis delikanli muhitlerinde. sicak gle penceresinde elimi savurup iskaliyorum vizildayan sinegi, behey, gkgrlts gibi agir devriliyorum ama asagidan anlarlar: ya sarhostur ya da oluyordur, koridorda anlamsiz basini sallayan ihtiyar sairin biri, sopasini masum kpeklerin sirtinda kiran ve gnesinden geriye kalani tkren. postaci ona kk bir sey getirir alip odasina ikarir

bir gl misali aar, ardindan yksek sesle bos yere bagirir, ve tabutu cehennemden notlarla doludur. ama sabah grrsnz onu kk zarflariyla ikarken, hl dertli kira sigara sarap kadinlar atlardan yana, hl kafasinda Eric Coates, Beethoven'in 3. Senfonisi ve Sikago'nun aydir birakmadigi bir sey ve kese kgidinda sarabi ve Pall Mall'lari. Agustos'ta 42 yasinda, 42, beyninde volta atan ve dsncelerini tuslara ulasamadan kemirip yutan sianlar, ihtiyar sairler yasli ibneler kadar berbattir: epey aykiri bir durum szkonusu: yayincilar tesekkr ederler gnderdiginiz iin ancak ne yazik ki... yikil devril yr karanlik koridorda kadinsiz bir koridorda son yumurtayi soymaya ve tuslarin basina otur: tikir tikir tik, televizyon seslerinin zerine karyola gicirtilarinin zerine, tikir tak tik tak: bir ihtiyar sair daha ryor.

>yaris byledir iste kaydigin zaman, isin bittiginde kurmali bir gramofon misali (hatirlar misiniz onlari?) ve sehre inip

delikanlilarin yumruklasmasini seyredersin ama dolgun sarisinlar baskasiyla otururlar ve filmin birindeki bir serseri gibi yaslanmissindir kafatasinda puro, gbeginde yag, ancak bes parasiz, hi akillanmamis, maddiyattan bihaber, ama her zamanki gibi kavgalarin ogu boktandir, ve sonra otoparka dnp oturur ve gitmelerini seyredersin, son puronu yakar ve yasli arabani alistirirsin, yasli araba, pek de gen sayilmayan adam caddede ilerlerken kirmizi isik durdurur zaman hi de nemli degilmiscesine, ve sagina yanasirlar: bir araba dolusu gen, ve glerler, seyredersin uzaklasmalarini ta ki arkanda biri kornaya basip da yasaminin geri kalan kismina dndrene dek seni.

amasi, kendine aciyarak, kklersin gazi sonuna kadar yetisirsin genlere, geersin genleri ve direksiyonu kavrayip tm sevgileri yitirmiscesine, yarisirsin onlarla plaja kadar puronu ve eligini savurup, glerek, onlari okyanusa gtrmek istersin son denizkizina, yosun ve kpekbaligina, neseli balinaya, bedenin, saatin ve dehsetin sonuna, ve nihayet onlar dururlar ve sen okyanusuna dogru devam edersin, puron yakar dudaklarini bir zamanlar askin yaktigi gibi.

>vegas resmini yapmak istedigim donmus bir aga vardi ama kabuklari dkld ve sabahin buugunda Vegas'ta bir gnes semsiyesini seyrederken

ldm tirnaksiz ve Atlantic Monthly'nin bir sayisi olmadan yanimda, Milano'nun bombalanisina aglayan gvercinler misali haykirdi pencereler ve ben sianlarla yasamak iin disari iktim ama isiklar fazla parlakti iyisi mi ben de geri dnp bir siir kursuna katilayim diye dsndm: harika bir ceylan tasviri cehennemdir; ha pencereme sinek gibi yapismis, anamin nefesi kk yapraklari hisirdatir zihnimde; ve otostopla dndm Los Angeles'a aksamdan kalma bulutlarin arasindan cebimden bir mektup ikarmis okuyordum o da nedir?, dedi tir sofr, ben de dedim ki, Kuzey'de kizin biri var, eskiden Pound'la yatardi, bana H.D. bizim en byk yazanmizdi demeye alisiyor; Hilda bize porselenlerle birlikte birka tane de pembe Yunan tanrisi vermisti, ama yazilarini okudugum halde hl kemiklerimden 140 tane buz sarkiyor. L.A.'a kadar gitmiyorum, dedi tir sofr. eyvallah, dedim, zambaklar bizimle ayni kafada ve bir gn dneriz eve hep birlikte. aslinda, dedi, yolumuz buraya kadar. tabii ben de bastim kfr; porsumus yasli orospu zaman, memelerinde hayallerin eksimik tadi var... beni ln ortasinda indirdi; lmek lmektir lmektir lmek, mahzenlerde eski gramofonlar, joe di maggio,

dergiler soganlarin yaninda... eski bir Ford aldi beni 45 dakika sonra ve, bu defa, enemi kapali tuttum.

>gnesin yz gnesin yz denli muhtesemdir bogalar ve bayat kalabaliklar iin ldrseler de onlari, bogadir atesi yakan, her ne kadar korkak bogalar da varsa da korkak matadorlar ve korkak erkekler gibi, genel olarak boga saftir ve saf lr sembolden, hiziplerden ya da sahte asklardan uzak, ve onu srkleyip gtrdklerinde len bir sey olmaz, bir sey gemistir ve neticede kokusmus olan, dnyanin kendisidir.

>konusanlar ocuk, amurlu ayaklariyla delip geiyor ruhumu, resitallerden, virtzlerden, orkestra seflerinden bahsediyor, Fransiz sosunun iinde ne oldugunu bilmeyen sefil bir kadin garsonun hatasini nasil dzelttiginden bahsediyor, sanat geyigi yapiyor ta ki ben

sanattan nefret edene kadar, ve bara gitmekten ya da alyanslarina, ve yarislari seyretmekten, bu gevezelik ve lakirdi olmadan olaylari izlemekten daha temiz bir sey olamaz, ene, ene, ene, kk agiz alisir, gzler kirpilir, bir ocuk, delikanlinin biri, sanatla kafayi yemis, anasinin etegine asilir gibi, ve merak ediyorum ka bin tane var bu memlekette byle yagmurlu gecelerde gnesli sabahlarda huzurlu olmasi beklenen aksamlarda konser salonlarinda kafelerde siir dinletilerinde konusan, tartisan, kafa siken. siki bir kariyla yataga giden bir domuz misali ve artik kadini istemiyorsundur.

>papaz ve matador agir Meksika havasinda boganin lsn izledim kulagini kestiler, ve muhtesem kafasi bir kaya parasindan daha rktc degildi. sonraki gn arabayla dnerken Kilise'ye ugradik ve altin kirmizisi ve mavi ieklerin rzgrda kaplanlar misali savrulusunu izledik. bunu sike vurun: boga, ve Isa'nin kalesi: dizleri stndeki matador; bebegi, l boga; ve papaz pencerede

dikmis gzlerini bakiyor kafesteki bir ayi misali. pazar yerinde tartisabilirsin ve sphelerini ipekten sicimlerle ekistirebilirsin: sana syleyecegim tek sey su: ikisinin tapinaginda da yasadim, inanarak herseye ve hibir seye -belki simdi onlar da

>ask & shret & lm penceremin nnde oturuyor simdi pazara giden yasli bir kadin gibi; oturup seyreder beni, sinir iinde terler tellerin ve sisin, ve kpek havlamalarinin arasinda ta ki ben, aniden bir gazeteyle sineklige patlatana kadar bir sinege yapistirircasina ve, igligi duyabilirdiniz bu gsterissiz sehrin zerinde, ve sonra ekip gitti. byle bir siiri bitirmenin yolu aniden susmaktir.

>babam yaninda bir para karbon kagidi, bir aki ve bir kirba tasirdi ve geceleri kafasini korumak iin battaniyeyle rterdi

ta ki bir sabah Los Angeles'ta kar yagana kadar; yagdigini grdm, ve babamin hibir seyi kontrol edemedigini anladim, ve sonra biraz daha byyp ilk yk vagonuyla katigimda, orada kirecin iinde oturdum, hibir seye sahip olmamanin snms kirecinde, le gidiyordum ilk defa sarki syledim.

>tekil benlik su kk tepeler var denize bakar ve zaman gece, gecenin ge saati; uyuyamiyorum bir sredir, yukarda biraktim arabami elikten bir zebella gibi, srnerek iniyorum tepelerden, kaya paralarini ufalayip

ve beyinsiz ciliz deniz bitkileri iziyor her yerimi, asagi iniyorum hantal, uyumsuz, sahilde garip bir yaratik, ve etrafim siklarla sanli, iki-basli canavarlar dnp tekil bir benligin manyakligina bakiyorlar; utanmis, aralarindan geiyorum deniz darbelerini beyaz duvarlara eviren bir sira islak kayaya tirmanmaya; ayisigi islak kel kayanin zerinde ve simdi buraya ulastim ya burda olmak istemiyorum deniz les kokuyor ve sifon sesleri ikariyor tuvalet gibi, lmek iin kt bir yer; lmek iin her yer ktdr, ama tanidik duvarlari ve tozlu lambalari olan sari bir oda daha iyi; onun iin...

tabii yine aptalca; aslanlarin lkesinde bir akal gibi, geri dnyorum aralarindan geip, battaniyelerinin ve ateslerinin ve psmelerinin ve kumlu tepinmelerinin arasindan, tepeyi tirmaniyorum daha kts, toprak paralan siratiyorum, ve siyah gkyz, siyah deniz arkamda kaliyor oyunu kaybetmis, ve ayakkabilarimi biraktim asagida onlarin yaninda iki bos ayakkabi, ve arabada alistiriyorum motoru, farlari yakip uzaklasiyorum, sola kirip Dogu'ya sryorum, tirmanip lkeyi, tyyorum, iplak ayaklar asinmis tirtikli lastikte uzaga gidiyorum baska bir yer aramaya.

>340 dolarlik at ve yz dolarlik fahise sakin bir sair oldugum fikrine kapilmayin; herhangi bir gn

alyanslarinda grebilirsiniz beni yan sarhos sprinterlere, sonturculara ve safkanlara para basarken, ama size syleyeyim, orda bazi karilar olur ki para nerdeyse oraya yerlesirler, ve bazen bu fahiselere baktiginda bu yzdolarlik fahiselere merak edersin acaba doga dalgasini mi geiyor diye bu kadar meme ve gt bahsedip byle de gzel ayarlamakla, bakiyorsun, bakiyorsun, bakiyorsun ve inanamiyorsun; siradan kadinlar var ve bir de baska bir sey var ki sana tablolari yirtma ve Beethoven'in albmlerini klozetin kapaginda paralama istegi veriyor; her neyse, sezon boktan geiyordu ve pornocu abiler basiliyordu, btn amatrler, yapimcilar, kameramanlar, esrar torbacilari, krk saticilari, ve giyenler, ve o gn Saint Louie kosuyordu: disardan atak yapar burun farkiyla kaybederdi; kafasi asagida kosardi ve zorluydu ve de irkin ve l 'e 35 veriyordu, bir onluk bastim. joker ati disari aldi ta itin yanina yalniz kossun diye mesafenin drt katini kosmak zorundaysa da, ve kostu da tm mesafeyi en dis kulvardan bir mil yerine iki kostu ve de delirmis gibi kazandi

yorulmamisti bile, ve sarisinlarin en dolgunu sirf gt ve meme, bahis gisesine geldi benimle. karyola yaylarindan kivilcimlar ikip duvarlarda patladi ama o gece onu paralayamadim. sonra Old Grandad viskisi iip donuyla otururken yatakta dedi ki senin gibi bir herif byle bir plkte ne yapiyor? sairim ben dedim gzel basini geriye atip gld. sen? sen... sair mi? sanirim haklisin, dedim, sanirim haklisin. ama yine de gzel grnyordu bana, yine de gzel, ve herseyi, bu siiri yazan irkin bir ata borluydum.

II LMELINDEKI ARMIH SIIRLER 1963-1965

karanlik bostur; kahramanlarimizin ogu yanilmislar

>sineklikteki manzara odada yryorum son duvara son pencereye kollariyla dnyayi sarmis kollariyla beni sarmis son gnese balikil kusunun lm-fisiltisini duyuyorum nerdeyse kayaya dnms deniz-yaratiklarinin kemikten dsncelerini duyuyorum; bir ruh gibi kistirilmis ve sineklerle lekelenmis bu sineklik, gerginliklerim ve lanetlenmisligim bir domuzunkilerdir, pembe gnes pembe gnes kutsalligindan nefret ediyorum srklersin yaldizli yasam haim benim parmaklarim ve ayaklarim ve yzm karin olacak bu afilli fahiseye dserken sen de bir gn bosuna lmelisin benim bosuna yasadigim gibi.

>lmelindeki ha evet, sgtlkten ykselir, sanirim

agirbasli daglar sgtlkten ykselir ve pumalarla tysz seftalilere aldirmadan alir baslarini giderler bu daglar biraz hafizasi kt, alisveris sepetli bir kadina benzerler. bir lavabonun iindeyiz biz. fikir bu iste. kumlarin iinde ve ara sokaklarda, yumruklanmis bu topraklar, tokatlanmis, blnms, lmelindeki bir ha gibi tutulmus, alinan, satilan, tekrar alinan ve tekrar satilan bu lke, savaslar oktan bitmis, Ispanyollar Ispanya'ya dnp yksklerine dolusmuslar yine, ve simdi emlakilar, kadastrocular, ev sahipleri, ekspres otoyol mhendisleri tartisiyorlar, bu onlarin topragi ve ben zerinde yryorum, ve kisa bir sreligine zerinde yasiyorum burada Hollywood yakinlarinda odalarinda parlak plaklarini dinleyen gen adamlar gryorum ve mzikten bikmis yaslilari da dsnyorum herseyden bikmis, ve bazen sanirim lm de intihar gibi istege baglidir, ve burada topragi kavramak iin en iyi yol Byk Merkez arsf ya gitmektir, yasli Meksikali kadinlari grmektir, ve yoksullari... eminim bu ayni kadinlari

yillar nce ayni gen Japon tezghtarlarla tartisirken grmssnzdr; kivrak zekli, bilgili ve yalin portakal, elma, avokado, domates ve salatalik kmelerinin arasinda altin gibi parlak ve bunlarin nasil grndgn bilirsiniz, iyi grnrler hepsini yiyebilirim sanirsiniz yak bir puro ve tttr uzaklastir berbat dnyayi. sonra barlara dnmek en iyisidir, ayni barlara ahsap, kfl, insafsiz, yesil bari dolasan gen, korkmus ve bela arayan aynasiziyla, ve bira hl ktdr halihazirda kusmuk ve rmslkle karisan bir yani vardir, ve buna aldirmaman iin glgelerde gl olman gerekir, yoksullara ve kendine ve bacaklarinin arasindaki alisveris torbasina aldirmaman iin, orada avokadolar ve portakallar, taze balik ve sarapla eglenirken, kim ister kisi Fort Lauderdale'de geirmeyi? 25 yil nce bir fahise vardi orda tek gz perdeli, asin sismandi ve sigara baragindan kk gms ziller yapardi, gnes daha sicak gelirdi o zamanlar geri bu herhalde dogru sayilmaz ya, ve alisveris torbani alip

ikar yrrsn sokakta ve yesil bira asili durur midenin tam zerinde kisa ve utanilasi bir atki misali, ve etrafa baktiginda artik yasli adamlari grmezsin.

>aynasizlar kk ocuk bana dogru kosuyorlar islik alip bagirarak tutuklusun! sarhossun! ve bacaklarima oyuncak coplariyla vurmaya basliyorlar. bir tanesinin rozeti bile var, bir digerinin kelepeleri var ama ellerim yukarda. bfeye girdigimde disarda yuvalarindan kovulmus anlar gibi dolaniyorlar. ucuz ufak bir sise

viski ve ukulata aliyorum.

>leydi godiva sayilmaz kadin sarhos geldi evime bir geyik srkleyip n verandaya: o kadar ok kadin var ki dnyayi kurtarmak isteyen ama kendi mutfaklarini bile idare edemezler, ama ben... ieri girdik kirmizi mum yaktim sarap koydum ve kadinin zerinde notlar aldim: enlem arka, boylam n taraf, ve geriye kalanlar, mthis, byle bir kadin Hot Springs Arkansas'da bir zinnia iegi bulabilir. hafta boyunca geyik eti yedik. sonra kirayi demek iin ev sahibiyle yatti. sonra ona bir is buldum garson olarak.

btn gn uyuyordum ve o eve geldiginde kafami o hayran oldugu parlak konusmalarla dolduruyordu. aniden lp gitti bir gece, dnyayi pek de degistiremeden. simdi erken kalkip haldeki ykleme merkezine gidiyorum ve lahanalarin portakallarin patateslerin kamyonlardan dsmesini ya da atilmasini bekliyorum. glene kadar yemek yemis ve uyuyor oluyorum kirayi dedigimi gryorum ryamda daha iyi bir dnyanin bastigi numarali plastik paralariyla.

>isiler srekli glyorlar bir tahta dsp de birinin suratini dagittiginda ya da birinin vcudunu

yamulttugunda glmeye devam ediyorlar, kt isik yznden gzn rengi rktc sekilde sarardiginda yine glyorlar; erken yasta kirisiklar iinde embesillesmisler onun bile sakasini yapiyorlar: altmis gsteren bir adam 32 yasindayim dese, glerler hepsi glerler; bazen biraz hava alsinlar diye disari ikmalarina izin verilir ama dnmek zere zincirlenmislerdir ki bu zincirleri kirabilseler yine de kirmazlar; disarda, zgr insanlarin arasinda bile glmeye devam ediyorlar, duyularini kaybetmis gibi

topal ve anlamsiz bir biimde yrrler; disarda bir para ekmek ignerler, atir atir pazarlik eder, uyur, kuruslarini sayarlar, saate bakip dnerler; bazan isyeri sinirlari iinde bir anligina ciddilestikleri de olur, Disari'dan bahsederler, sonsuza dek Disari'da birakilmanin ne kadar korkun olacagindan bahsederler, ieriye hi alinmamanin korkunlugundan; alisirken isinip biraz terlerler, ama siki alisirlar dahasi, o kadar siki alisirlar ki sinirleri isyan edip titremelerine sebep olur, ama sik sik aralarindan

yildizlar gibi sivrilmis olanlardan vgler alirlar, ve simdi bu yildizlar gzlerler isi yavaslatma ya da kaytarmaya meyilli veya istirahat almak iin hasta numarasi yapabilecek birka kisiyi denetlerler (daha mkemmel bir is iin gerekli enerjiyi toplamak zere istirahat alinmalidir). bazan biri lr ya da ildirir ve o zaman Disari'dan yeni biri gelir ve kendisine firsat verilir. uzun yillar alistim;

nceleri isin monoton, hatta sersemce olduguna inanirdim ama simdi anliyorum ki btn herseyin anlami var, ve yzleri olmayan isilerin gerekte irkin olmadiklarini grebiliyorum, ve gzleri olmayan kafalarino gzlerin grebildigini ve isi yapabildigini simdi anliyorum. kadin isiler hep en iyilerdir, dogal olarak uyum gsterirler, ve onlarin bazilariyla molalarda sevistim; basta disi maymunlar gibi grnrlerdi ama sonra sezgi gcyle anladim ki onlar da benim kadar canli ve gerekmisler.

geen gece salari beyazlamis ve gzleri krlesmis artik ise yaramayan yasli bir isi emekli oldu Disari'ya. konusma yap! dedik, konusma yap!. cehennemdi, dedi. 4000 kisi hepimiz gldk: mizah anlayisini sonuna dek kaybetmemisti.

>ana iste yerdeyim agzim aik ve ana bile diyemiyorum, ve kpekler geiyor yanimdan ve durup tasima isiyorlar; gnes disinda herseyim var ve takim elbisem berbat grnyor ve dn sol kolumdan geriye kalanlar gitmisti

ok azi kalmisti, hersey mziksiz bir harp gibiydi. sigarasiyla yataga uzanmis bir sarhos en azindan 5 itfaiye arabasiyla 33 adama is ikarabilir. hi bir sey yapamiyorum. ancak not. - yan mezardaki Hector Richmond sadece Mozart'i ve tirtil sekerlemeleri dsnyor. muhabbeti hi

ekilmiyor.

>makineli tfekler kuleler & mesai karti saatleri mankafalar tarafindan dolandirilmis hissediyorum kendimi sanki gereklik sansli ve avantajli baslayan ufak adamlarin maliymis gibi, ve sogukta oturup bir it kenarindaki mor iekleri merak ediyorum digerleri altin ve Cadillac'larina ve hanim arkadaslarina yenilerini katarken, ben palmiye yapraklarini mezar taslarini ve koza-misali bir uyku ekmenin degerini merak ediyorum; bir kertenkele olmak yeterince kt olurdu gneste kizariyor olmak yeterince kt olurdu ancak Insan-boyutuna ve Insan-yasamina uygun yaratilmak kadar kt olmazdi ve oyunu oynamayi istememek

kadar, makineli tfekleri ve kuleleri ve mesai karti saatlerini istememek, araba yikatmayi istememek dis ektirmeyi bilege takilacak bir saati, kol mansetlerini bir cep radyosunu cimbizi ve pamukluyu iyot sisesi dolu bir dolabi, kokteyl partilerini bir nbaheyi birlikte sylenen sarkilan yeni ayakkabilari, yilbasi hediyelerini istememek kadar, hayat sigortasini ve Newsweek dergisini 162 adet beyzbol maini Bermuda'da bir tatili istememek kadar. istemeye istemeye, bence mor iekler benden daha iyi durumda kertenkele daha iyi durumda koyu yesil hortum herdem canli otlar agalar kuslar, kaymak-gnesin altinda hayal kuran kediler daha iyi durumda benden, simdi bu eski ceketi giyip

sigaralarimi anahtarlarimi ve dns haritasini el yordamiyla bulup, ikiyorum disariya kaldirimda yryorum idamina giden bir adam gibi kendinden emin, stne gidiyorum korumalar olmadan yanimda sryorum arabami saatte 70 mille stne, manevra yapip kfrederek kller saarak, yanan, lmcl herseyin lmcl kllerini saarak, tirtil bu kadar dehseti bilmez karinca ordulari daha cesurdur yilanin pcg bu kadar a gzl degildir, ben sadece gkyznn beni daha fazla daha fazla yakmasini istiyorum yakip tketsin ki gnes

sabah altida dogup geceyarisini geerken batsin daima aik, sarhos bir kapi misali, stne sryorum arabami istemiyorum onu yetisiyorum ona yetisiyorum bu arada kedi geriniyor esniyor ve baska bir ryaya daliyor.

>igirtkanlar, rahibeler, bakkal iraklari ve senin iin bir sey ... bizim her seyimiz var ve hibir seyimiz yok bazi erkekler bunu kilisede yaparlar, bazi erkekler kelebekleri ikiye blerek bazi erkekler de Palm Springs'de Cadillac ruhlu kaymaksarisinlara kayarak Cadillac'lar ve kelebekler her sey ve hibir sey, Katolik Yortusu'ndakilerin birinde son nefese eriyen yz. igirtkanlar, rahibeler, bakkal iraklari ve senin iin bir sey var... sabahin sekizinde bir sey, ktphanede bir sey nehirde bir sey, her sey ve hibir sey. mezbahada tavan boyunca bir kancaya asili gelir, ve sallarsin onu -bir iki sonra yakalarsin, 200 dolar degerinde et, kemikleri senin kemiklerine yaslanmis bir sey ve hibir sey. lmek iin hep yeterince erkendir ve daima fazla ge, ve beyaz lavaboda kan denemesi sana hibir sey anlatmaz ve mezarkazicilari sabah 5 kahvesiyle poker oynarlar, otlarin donu kirmasini beklerken... sana hibir sey sylemezler.

her seyimiz var ve hibir seyimiz yok cam kenarli gnler ve nehir yosunlarinin akil almaz les kokusu - boktan daha berbat; damali hamle ve karsi-hamle gnleri, tkenmis merak, yenilgi de anlamli zafer kadar; katir misali agir gnler gevrek bir griye bulanmis ve kafese kapatilmis alakarga ve it kuslarinin arasinda oturan bir kaigin sokaginda somurtkan, gnes-arpmis ve posasi ikmis, yk tasiyan katir misali. iyi gnler de var sarapli ve bagirtili, ara sokaklarda kavgali, kasiklarinda inleyerek dolanan kadinlarin sisman bacaklari, boga dogusu arenalarinda, Capri Ana diye yirtinan elmaslar misali tabelalar, yerde biten ve sana l ordulari ve seni soyup sogana eviren asklari unutmani syleyen menekseler. ocuklarin; vcutlari hl mesaj iletip hissedebilecek, kilitler maaslar idealler mallar ve bcek-gibi fikirler olmaksizin bir asagi bir yukari kosturabilecek kadar canliyken sana vcutlarindan mesaj yollamaya alisan vahsiler misali

komik ve zekice seyler syledigi gnler. kapisi kilitli yesil bir odada btn gn aglayabilecegin gnler, bacaklari uzun oldugu iin ekmekiye glebildigin gnler, itlere baktigin gnler... ve hibir sey, hibir sey. patronlarin gnleri, nefesi kokan byk ayakli sari adamlar, kurbagalara benzeyen adamlar, sirtlanlara benzeyen, melodi hi icadedilmemis gibi yryen adamlar, is verip isten atip kr etmenin zekice oldugunu dsnen adamlar, masrafli kanlarini, oyulacak ya da fiyaka satilacak ya da beceriksizlerden duvarla ayinlacak 60 dnmlk bir arazi gibi sahiplenen adamlar, manyak olduklari iin seni ldrebilecek ve yasaya uydugu iin hakli ikabilecek adamlar, 10 metre genisliginde pencerelerin nnde durup da bir bok gremeyen adamlar, lks yatlariyla dnyayi gezebilen ama yine de yelek ceplerinden ikamayan adamlar, salyangoz gibi adamlar, yilanbaligi gibi, smkl bcek gibi, ve smk gibi... ve hibir sey. bir limanda, bir fabrikada, hastanede, bir uak fabrikasinda, atari salonunda, berber dkkninda, zaten istemedigin bir iste son maasini alman. gelir vergisi, hastalik, klelesme, kirilmis kollar, kirilmis kafalar - btn iine doldurulanlar eski bir yastik misali dklr. her seyimiz var ve hibir seyimiz yok. kimisi bir sre idare edecek kadar takilir ve sonra birakir, shrete kapilirlar, igrenirler yaslanirlar ya da kt beslenirler ya da gzleri bozulur veya ocuklari vardir kolejde belki yeni arabadir sebep ya da Isvire'de kayak yaparken belleri kirilmistir veya yeni politikalardir ya da yeni esler

ya da sadece dogal degisim ve rmedir dn on raund boyunca yumruk salladigini ya da gn gece Sawtooth daglarinin eteklerinde iki itigini bildigin adam simdi bir yorganin veya bir hain ya da bir mezartasinin altinda veya kolay bir hayalin etkisine kapilmis, ya da bir incil tasir yaninda veya bir golf antasi ya da evrak antasi: nasil da degisirler, nasil da! - hi degismez sandigin herkes. byle gnler, senin bugnn gibi. belki de pencerendeki yagmur sana ulasmaya alisiyor, ne gryorsun bugn? ne var? neredesin? en iyi gnler bazen ilk gnlerdir, bazen ortadakiler ve hatta bazen de sonuncular. bos arsalar fena degildir, kartpostallardaki Avrupa kiliseleri idare eder. balmumu mzelerinde en stn kisirliklarinda dondurulmus insanlar idare eder, korkunturlar ama idare ederler, bilardoda sayiyi dsn, bilardo sayisini, ve kahvaltida yedigin tostu, yeterince sicak kahveyi, dilin hl yerindedir, bilirsin, pencerenin disinda tane sardunya, kirmizi olmaya alisirlar ve pembe olmaya ve sardunya olmaya, elbette kadinlar bazan aglar, elbette yokusu ikmak istemez

katirlar. Detroit'ta bir otel odasinda sigara mi araniyorsun? gzel bir gn daha. birazcigi, ve vardiyalari biten canlarina yetmis hemsireler binadan ikarken, sekiz hemsire hepsinin adi ve gidecegi yer farkli - avluda yrrler, kimi kakaosunu ve gazetesini, kimi sicak bir banyo ister, kimi de bir erkek, kimi hibir seyi dsnmyordun yeterli ve yetersiz, arklar ve hacilar, portakallar su oluklari, egreltiotlari, antikorlar, kgit mendil kutulari. en harbisinden bazen gneste amforalarin hafif tts hissi ve eski savas uaklarinin konservelenmis sesleri vardir ve ieri girip parmagini pencerenin kenarina srsen toza bulanir, belki de topraga. ve disari bakarsan pencereden gn orada olacaktir, ve yaslandika bakmaya devam edersin devam edersin dilin biraz ieri ekilir ah ah hayir hayir belki bazilari dogal yapar bunu bazilari mstehcen bir tarzda her yerde.

>neredeyse her seyin yoklugu torbalanmis beyaz bir balon misali gbegin varligi, merdivenlerde kosusturan kimin oldugunu bilmedigin ayaklar gibi can sikicidir. tabii, radyonu aarsan gmleginin altindaki yaglari veya Hollywood Bulvari'nda komedi gsterisine girmeyi bekleyen ihtiyar kadinlar gibi siralanmis sianlari unutabilirsin. drt dolarlik odalardaki yasli adamlari dsnrm dolap ekmecelerinde orap ararken kahverengi donlariyla dikilirler bu arada saat bir kobra gibi sicak tikirdamaya devam eder. ah, bazi gzel seyler de var, belki: gkyz, sirk, arabalardan inen kadinlarin bacaklari, kapidan bir Mozart senfonisi gibi

giren seftali. tarti 90 gsteriyor, doksan kilo geliyorum, saat sabahin ikisi. kendini bir seye adamak satran oyuncularinin isi. sigara ierken, iserken, Genet ya da gazetelerin komik sayfalarini okurken tek yce neden, rste beklemek; ama belki de henz yeterince erkendir Palm Springs'deki halana yazip derdini anlatman iin.

>evime gelme ama eger gelirsen ... evet tabii, disarda degilsem evdeyimdir isik yanmiyorsa ya da sesler duyarsan kapimi alma, Proust okuyor olabilirim biri kapimin altindan Proust birakmissa ya da gvecim iin kemiklerinden birini, bor para veremem, telefonumu veya arabamdan geriye kalani kullanamazsin ama dnk gazeteyi eski bir gmlegimi ya da sosisli bir sandviimi

alabilirsin ya da gece iglik atma huyun yoksa kanepede uyuyabilirsin ve kendini anlatabilirsin gayet normal bu; hepimiz sikinti ekiyoruz ancak ben Harvard'da okutacagim bir aileye bakmaya ya da av arazisi almaya alismiyorum, gzm ykseklerde degil birazcik daha hayatta kalmaya ugrasiyorum, onun iin bazen kapimi alarsan da amazsam ve ieride bir kadin yoksa belki enemi kirmis baglayacak tel ariyorumdur ya da duvarkgidimdaki kelebekleri kovaliyorumdur, yani kapiyi amazsam amam, ve nedeni henz seni ldrmeye, sevmeye, ya da kabullenmeye hazir olmamamdir, demek ki konusmak istemiyorum mesgulm, ildirmisim, keyifliyim veya belki bir ip hazirliyorum;

onun iin isik aiksa bile ve eger nefes alip verildigini, dua veya sarki sylendigini radyonun ya da atilan zarlarin veya daktilonun sesini duyarsan uzaklas, sebep gn degil gece degil, saat degil; kabaliktan gelen cehalet degil, hibir seyi incitmek istemem, bcekleri bile ama bazen ayirdetmesi zor birtakim duyumlar sezinliyorum, ve mavi gzlerin, maviyseler eger ve varsa eger salarin, ve kafan - ieri giremezler ta ki ip kesilene ya da dgmlenene dek ya da ben yeni aynalarda tras olana dek, ta ki dnya durana ya da ebediyen ailana dek.

>beynimde zambaklar zambaklar basti beynimi tanri askina nazi yildirim timleri misali! dlek mi oldum ne? mavi kazagin basibos sallaniyor

memelerin, ve tuhaftir ben, armiha gerilmis Isa'yi dsnyorum, neden bilmiyorum, ve dondurma klahlarini, bu Temmuz gnnde zambaklar basti beynimi, bunu unutmayacagim ama keske bir fotograf makinem olsaydi ya da yanimda yryen iri bir kpegim, iri kpekler olaylari somutlastirirlar degil mi? evik ve akilli bir rzgr tarafindan berrak yzeyi alinmis bu gle benzeyen smkl burnunu kiristiracak iri bir kpek. burdasin, ancak zgnm yine. kuzu pirzolasi kalbimin zerinde domuz pirzolasi kaburgalarimi hissedebiliyorum ihh avanak agir-isi bagirsaklar, keyifsiz penis iklet sidik torbasi atari-salonu alabaligi misali yaga dnsen karaciger

utanga ki pratik kulaklar gve misali eller kilibaligi burun toprak-kaymasi agiz ve geriye kalanlar, geriye kalanlar: beynimde zambaklar iyi gnleri umarak eski gnleri dsnerek: Capone ve elmaslar Charlie Chaplin Laurel ve Hardy Clara Bow geriye kalanlar. gerekte hi olmadi ama sanki bazen rme, bir tramvay misali trafik isiklarinda durup bekler gibiydi. simdi ben film oyuncusu gibi (zambaklar beynimde) elini tutuyorum ve iinde bogulmak iin tekne kiralamaya gidiyoruz, rzgri ekiyorum iime, kaslarimi gevsetiyorum ama sadece gbegim sallaniyor. biniyoruz

motor baligi kprtyor. sehrin binalari devekusu agizlan gibi inip beyinlerimizi bosaltiyor gnes yine de ieriye vuruyor tak! tak! tak! derisi atlamis etimizde parlak mikroplar dolaniyor, olur sey degil kilisedeymis gibi hissediyorum kendimi: her sey les kokuyor, her yerin lastik kenarlarini tutuyorum hayalarim kartoplarina dnms sitmaya ugramis ta iekleri gryorum, yataga giren, T-model Ford'lara binen yasli adamlar gryorum, altimizda; kfrle, makama ve bulmacalarla, ve benim, senin ve Katzenjammer ocuklarinin lmleriyle dolu baliklar yzyorlar.

>onlar, hepsi, bilirler Paris'in kaldirim ressamlarina sor uyuyan bir kpegin stndeki gnes isigina sor domuza sor gazeteci ocuga sor Donizetti'nin mzigine sor berbere sor katile sor duvara yaslanmis adama sor vaize sor dolap yapanlara sor cepiye sor ya da rehinciye ya da cam fleyen ustaya veya gbre tccarina ya da disiye sor devrimciye sor kafasini aslanin agzina sokan adama sor siradaki atom bombasini atacak adama sor kendini Isa sanan adama sor gece eve dnen blble sor rntgenciye sor kanserden lmekte olan adama sor banyo yapma ihtiyaci olan adama sor tek bacakli adama sor kre sor

peltek konusana sor afyon ekene sor elleri titreyen cerraha sor zerinde yrdgn yapraklara sor tecavzcye sor ya da tramvay grevlisine veya bahesinde egreltiotlarini yolan yasli adama sor tefecinin birine sor pire egiticisine sor ates yiyene sor bulabilecegin en sefil adama en sefil aninda sor bir judo hocasina sor fil srcsne sor czzamlinin birine, mebbet mahkmuna, veremliye sor tarih gretmenine sor tirnaklarinin arasini hi temizlemeyen adama sor palyaonun birine ya da gn isiginda ilk grdgn yze sor babana sor ogluna sor ve onun gelecekteki ogluna bana sor bir kesekagidindaki yanmis ampule sor bastan ikmisa, lanetlenmise, aptala

bilgeye, kleye sor tapinaklari insa edenlere sor hi ayakkabi giymemis adamlara sor Isa'ya sor aya sor dolaptaki glgelere sor gveye sor, kesise, deliye New Yorker dergisine karikatr izen adama sor ss baligina sor tap-dansa sallanan egreltiotuna sor Hindistan haritasina sor sefkatli bir yze sor yataginin altinda saklanan adama sor bu dnyada en ok nefret ettigin insana sor Dylan Thomas'la ien adama sor Jack Sharkey'nin eldivenlerini baglayan adama sor kahve ien zgn-suratli adama sor muslukuya sor her gece ryasinda deve kuslari gren adama sor hilkat garibesi sovlarinda bilet kontrol edene sor kalpazana sor ara sokagin birinde stne gazete rtms uyuyan adama sor

lkeleri ve gezegenleri fethedenlere sor yeni parmagini kesmis adama sor incilin arasindaki sayfa isaretine sor telefon alarken esmeden damlayan suya sor yalanci sahitlige sor koyu mavi boyaya sor parastye sor karni agriyan adama sor yzmekte olan besili kutsal gze sor pahali kolejde dar pantolon giyen ocuga sor kvette ayagi kayana sor kpekbaliginin yedigi adama sor bana esi farkli eldivenleri satana sor bunlarin hepsine ve benim saymadiklarima sor atese sor atese ateseyalancilara bile sor ne zaman istersen diledigine sor hangi gn istersen yagmurda karda ya da sicaktan sararmis bir verandaya iktiginda sor buna sor suna sor sainda kus pisligi olan adama sor hayvanlara eziyet edene sor Ispanya'da bir sr boga dogusu izlemis adama sor yeni Cadillac'larin sahiplerine sor shretlere sor sikilgana sor albinoya sor ve devlet adamina ev sahiplerine ve bilardo oynayanlara sor yapmacikli insanlara sor kiralik katillere keltosa sor sismana uzun boyluya ve bodura sor tek-gzl adama, sekse dskn olana ve olmayana sor btn gazete basyazilarini okuyan adamlara sor gl yetistirenlere sor neredeyse hi aci ekmeyen adamlara sor lm dsegindekilere sor avlusundaki imleri bienlere ve futbol malarina gidenlere sor bunlarin herhangi birine ya da hepsine sor sor sor sor hepsi syle

diyecektir; bir erkek, trabzana yaslanmis dirdir eden bir kadina tahamml edemez.

>gzel bir gn virs dayaniyor kavramlar rms ayakkabi bagciklari misali zlyor dis agrisiyla domuz pastirmasi avluda dansediyor kirli oraplarin durdugu ekmeceyi aiyorum bir borsacinin dnyasi elikten bilyalar kelebekler misali uusuyor kr talihi hissedebiliyorum sanki arsafin altindaki les kokan sert killi bir sey ve bana dogru yaklasiyor postaci kafayi yemis ve bana les sianlarinin kemirip tkettigi bir torba dolusu smklbcek uzatiyor timarhanede adamin biri duvarlari pp serin bir Nil boyunca yelkenliyle gezmeyi dslyor boga greslerini futbol malarini boks malarini okuyorum her sey kavgaya devam ediyor ve kiliselerde eglenceli oyunlar oynayip

bacaklara dikiz atiyorlar disari ikiyorum mutlak hilige kare seklinde portakal rengi bir kreye pbaligi gibi bana dnp sekilden sekile giren agizlarin zerinde kafalar gnaydin, gzel bir gn degil mi? diyor sisman bir kadin cevap veremiyorum utanmis yryp gidiyorum kaldirimda anlatamiyorum iimdeki biagi ama gnesin parladigini ieklerin kendi tellerinden ve benim de kendi tellerimden ekildigimi grebiliyorum: gbek, gbek deligi, gt, bukowski sallanip yryorum katran tadinda buzdan disler gzyasi pinarlari propagandasi ayakkabi gibi davranan ayakkabilar tam zamaninda variyorum alevler iindeki kederli gle vaktine.

III

DEHSET CADDESI VE IZDIRAP YOLU'NDA SIIRLER 1965-1968

baharda muhtesem bir gnd ve disarda hava kirliliginden lmemis kuslari duyabiliyorduk

>bira sisesi biraz nce mucizevi bir sey oldu: bira sisem geriye dogru devrildi ve dik olarak yere dst, kpg ailsin diye alip masaya koydum, ancak fotograflar o kadar sansli degildi bugn ve sol ayakkabimda kk bir yirtik var, ama bunlarin hepsi gayet anlasilir seyler: ok fazla sey bilemeyiz: hi bilmedigimiz yasalar var, kazara elimiz arpsa yanabilir ya da donabiliriz; karatavugu kedinin agzina neyin koydugunu ya da niye bazi erkeklerin, digerleri sonsuz geceler boyu koca memeleri emerken evcil sincaplar misali hapse atildigini anlamak haddimize dsmez - grev ve dehset bu iste, ve nedeni bize gretilmez, yine de, sisenin ki st dsmesi sans, her ne kadar

birer sise sarap ve viskim varsa da, her nasilsa bu, gzel bir gecenin habercisi, ve belki yarin burnum daha da uzar: yeni ayakkabilar, daha az yagmur, daha ok siir.

>beden burada o kadar uzun zamandir bassiz takildim ki bedenim bunun niye ya da nerede veya ne zaman oldugunu unuttu ve ayak parmaklari umursamaz ayakkabilarin iinde yryp durur ve her nekadar parmaklar portakal elma sogan kitap ve vcut gibi seyleri dograyip tutup kipirdatip dokunuyorsa da

artik bunlarin ne anlama geldiginden pek emin degilim bunlar genellikle lambanin isigi ve sis gibi seyler sonra eller kafaya uzanir ve bir ocugun bir topu bloknotu havayi ya da tahtayi tuttugu gibi tutar disleri ve dsnen kismi kayip ve ne zaman bir pencere rzgrdan ailsa bir kiliseye tepeye bir kadina kpege ya da sarki syleyen bir seye elin parmaklari titresimleri hissetmez nk kulaklari yoktur renkleri algilamaz nk gzleri yoktur koku almaz burnu yoktur memleket srp gider samalik misali kitalar misali

gn isiklan ve aksamlar kirli tirnaklarimin zerinde parildar ve aynanin birinde suratim yokolmaya mahkum bir ktle bir ocugun topunun asinmis blm her yer devinmekteyken solucanlar ve uaklar arazide yanginlar tm kutsalligiyla uzun boyunlu menekseler ellerim birakiyor birakiyor birakiyor.

>nakavt kolay rakipti, sinek kusu gibi sisko ve solugunu kesmistim, kisa yumruk, kros patlattim, acelem yoktu: herkes bira ierek asil dogusu bekliyordu, ve ben evi nasil dseyecegimizi dsnyordum, bir tezgha ve birka takima ihtiyacim vardi, sonra bir sag yumrukla yaklasti isiklara bakiyordum ve sonra ilk hatirladigim sey, herkes uluyordu,

ve ben dua eder gibi dizlerimin zerindeydim, ayaga kalktigimda o glenmis bense gten dsmstm; eh, diye dsndm, iftlige dnerim, pek de hazetmem zaten kazanmaktan.

>gleden nce pazar ispanak, Gabriel, her sey yikiliyor, her sey yikiliyor ve uuyor, barbados, barbados, ayak parmaklarin nerede? dallar kiriliyor, kuslar dsyor, binalar yaniyor, orospular dimdik ayakta, bombalar stste diziliyor, aksam, sabah, gece, fistik ezmesi, fistik ezmesi sahinler, kafamin tepesinde biten zambaklar misali nefes alan yagmur, kerpetenler kerpetenler elik mengene misali pckler, gve dolu agizlar, hidra-kafali pezevenkler, dolunayda Florida, agzi insanla dolu kpekbaligi, agzi fistik ezmesiyle dolu insan, yagmur

gri saatlerin bagirsaklarina dikiz atan yagmur, atlari dsleyen atlar, iekleri dsleyen iekler, gzelim bedenimin gri saat paralariyla kosan atlar, yanan ekmek, alevler iinde btn Ispanya ve kraterleri dsleyen kentler, tm varliklarin beyinlerinden daha byk bombalar dsyorlar saatler horozlarin horozlan midir? itte tnemis horozlar ten fistik ezmesidir horozlar, ALEV yksek olacak, alev devasa olacak, p p p ki uzaklassin her sey, umarim yagmur yagar bugn, umarim jetler lr, umarim kedi yavrusu bir fare yakalar, umarim ben grmem bunu, umarim yagmur yagar, buradan uzaklarda herhangi bir sey umarim, bir kpr umarim, bir balik, bir yerlerde gle saatine biyiklarini buran bir kakts umarim, iekleri ve atlari dslyorum dallar kiriliyor kuslar dsyor binalar yaniyor, orospum odada yryp bana glmsyor.

>postayi almaya ikmak zerine karatavuklar tarafindan tecavze ugrayacak solucan filolarinin striptizciler gibi srnp durdugu tuhaf gle vakti. disari ikiyorum ve sokak boyunca her yerde yesil ordular sonsuz bir 4 Temmuz misali renk fiskirtiyorlar, ve ben de ierde sismekteyim sanki, bilinmez bir patlama gibi, bir his belki de, hibir yerde hibir dsman olmamasi hissi. posta kutusuna uzaniyorum iinde hibir sey yok - dogal gaz sirketinden gazi tekrar keseceklerini syleyen bir mektup bile yok. eski karimdan, simdiki mutluluguyla bbrlenen kisa bir not bile yok. zihnim vazgetikten sonra bile elim inanmaz bir biimde posta kutusunu arastiriyor. iinde l bir sinek bile yok. aptalim, diye dsnyorum, islerin byle yrdgn bilmeliydim. tm iekler

beni memnun etmek iin ziplasirken ieri giriyorum. var mi bir sey? diyor kadin. yok bir sey, diyorum, kahvaltida ne var?

>hkmeti devirmek istemistim ama tek gtrdgm birinin karisi oldu 30 kpek, 20 ata binmis 20 adam ve bir tilki ve suraya bak, syle yazmislar, sen devletin ve kilisenin enayisisin, ego-ryasina dalmissin, tarihini oku, ekonomik sistemi alis, irk savaslarinin 23 000 yildir srdgn unutma. hatirliyorum da 20 yil nce yasli bir Yahudi terziyle oturup konusurduk, lamba isiginda burnu dsmana dogrultulmus bir top gibiydi; bir de Italyan bir eczaci vardi, sehrin en iyi semtinde pahali bir apartmanda otururdu; kmeye yz tutmus bir hanedani devirme planlan yapardik, terzi yelegin birine dgme diker, Italyan, purosunu gzme sokup beni doldurusa getirirdi, kendim de kmeye yz tutmus bir hanedandim, her firsatta sarhos, iyi okurdum, aliktan nefesim kokar, bunalirdim, ama aslinda gen, gzel bir a.cik btn kuyruk acimi alirdi, ama bunu bilmiyordum; Italyan'i ve Yahudi'yi dinler sonra da karanlik arka sokaklarda, otlandigim sigaralari tttrp evlerin arka cephelerinin alevler iinde yikilisini izlerdim, ama bir yerlerde kairdik bir seyleri: yeterince cesur degildik, yeterince csseli ya da ufak tefek degildik, ya da sadece muhabbet etmek istiyorduk veya sikilmistik, neyse iste anarsi isi suya dst, Yahudi ld, Italyan fkeliydi nk o eczaneye gittiginde ben karisiyla kaliyordum; kendi zel hkmetinin devrilmesine aldirdigi yoktu, karisi da kolayca devrildi zaten, bense sululuk hissediyordurn: ocuklar diger yatak odasinda uykuda

oluyordu; ama sonra barbuttan 200 $ kazandim ve New Orleans'a giden bir otobse atladim, ksede dikilip barlardan gelen mzigi dinledim ve sonra barlara girdim, orada oturup lms Yahudi'yi dsndm, nasil olup da tek yapabildiginin dgme dikip konusmak oldugunu, ve nasil olup da ikimizden de kuvvetli oldugu halde teslim oldugunu teslim oldu nk sidik torbasi koy vermisti, belki de bu, Wall Street'i ve Manhattan'i Kilise'yi, Central Park'i ve Roma'yi ve Solcularin Bankasi'ni kurtarmis olabilir, ama eczacinin karisi, ok hostu, yastiginin altindaki bombalardan ve Papa'yi yuhalamaktan bikmisti, ve ok hos hatlari vardi, ok gzel bacaklari, ama sanirim o da benim gibi hissediyordu: zayifligin Hkmet'te degil de Insan'da oldugunu; sirayla alacak olursak, insanlarin hibir zaman fikirleri denli gl olamadiklarini ve fikirlerin, insanlara dnstrlms hkmetler oldugunu; herneyse, dklms bir martiniyle basladi ve yatak odasinda son buldu: arzu, devrim, samalik sona erdi, ve perdeler rzgrdan hisirdadi, kililar misali sakirdadi, toplar misali grledi, ve 30 kpek, 20 ata binmis 20 adam gnes altindaki tarlalarda tek bir tilkiyi kovaladi, yataktan ikip esnedim ve gbegimi kasidim ve biliyordum ki yakinda ok yakinda yine adamakilli sarhos olmam gerekecekti.

>kizlar bes yildir ayni lamba siperligine

bakip duruyorum zerinde bir tr bekr tozu birikti ve buraya gelen kizlar temizleyemeyecek kadar mesguller ama nemi yok zaten ben de su ana dek farkedemeyecek kadar mesguldm isigin bes yillik toz nedeniyle iyi aydinlatmadigini.

>red mektuplari zerine bir not duvarin tesine gemeyi ya da insan zihnine ulasmayi uykuyu uyanikligi seksi simayi ya da adini koyabilecegin veya koyamayacagin ogu seyi basaramamak iyi bir sey degil. bir tavuk

solucanini yakaladiginda basarmis demektir ve sunu sylemeliyim ki, solucan seni yakaladiginda (l veya canli) duyarliligi olmasa da hoslanir bundan. sanki bu siir reddedilip geri dndgnde basaramadigim anlamam gerekirmiscesine. ya daha etli-butlu solucanlar buldu ya da tavugun gzleri bozuktu. bir dahaki sefere bir yumurta kirdigimda seni dsnecegim. atalla karistirip ykselticem alevi eger bir yumurtam varsa.

>gerek hikye n tarafi kipkirmizi

otobanda yrrken buldular adami pasli bir teneke kutuyu almis ve cinsel organlarini kesmis, sanki grdnz m bana yaptiginizi? alin hepsi sizin olsun, dercesine. ve bir parasini bir cebine digerini br cebine koymus ve ylece yolda yrrken bulmuslar. doktorlara teslim etmisler onlar da takimlari yerine dikmeye alismislar ama takimlar bulunduklari durumdan hosnutlarmis. bazan dnyanin hiyarlarina teslim edilen btn gzelim a.ciklari dsnyorum da. belki de bunu protesto ediyordu ya da her seyi. konser yorumlari ve beyzbol sonulari arasina sikismayan

tek kisilik bir zgrlk Yrys. Tanri, ya da baska biri ondan razi olsun.

>yasamak demek istedigim, uyudum iste dirsegimde bir sinekle uyandim ve adini Benny koydum sonra da ldrdm ve sonra kalkip posta kutusuna baktim hkmetten bir tr uyari gelmisti ama aliliklarda sngsn takmis dikilen kimse olmadigi iin yirtip attim ve yataga dnp tavana diktim gzlerimi ve dsndm, gerekten hosuma gidiyor bu, burada bir on dakika daha uzanacagim ve bir on dakika daha uzandim ve dsndm, mantiksiz bu, yapilacak bir sr isim var ama burada bir yarim saat daha uzanacagim, ve gerindim

yayildim ve disardaki bir agacin kk yapraklarindan geip vuran gnesi seyrettim, ve hi de yle muhtesem seyler dsnmedim, lmsz dsnceler gemedi kafamdan, ve en gzel blm de buydu sonra hava biraz isindi battaniyeleri zerimden atip uyudum -ama allahin belasi bir rya: yine trendeydim ayni 5 saatlik hipodroma gidis-dns treninde pencere kenarinda oturuyordum, ayni hznl okyanustan getim, in, kafamin gerisinde bir yerlerde tuhaf seyler geveliyordu agzinda, ve sonra yanima biri oturdu ve atlardan konusup durdu gveli-kfte konusmasi azrail gibi canima okudu, sonra yine hipodroma vardim: atlar perdeye yansitilmis bir sey gibi kosup durdular ve jokeylerin suratlari kerpi beyazi sonunda kimin kazandiginin nemi yoktu ve herkes biliyordu bunu, ryadaki dns yolculugu gerektekinin ayniydi: tonlarca gece sarmis ortaligi simsiyah yerlerinde bulunmaktan utanan ayni daglar, yine ayni deniz, yine, ignenin deliginden geen bir y.rak misali ilerleyen tren sonra kalkip isemek zorunda kaldim ve kalkip isemek zorunda kalmaktan nefret ediyordum nk birisi, hiyarin biri yine tuvalete kgit atmisti ve tikanmisti, ve geri dndgmde herkesin suratima bakmaktan baska yapacak bir isi yoktu ve yle yorgunum ki

suratima baktiklarinda kendilerinden nefret ettigimi anliyorlar ve sonra benden nefret edip ldrmek istiyorlar ama ldrmyorlar. uyandim ama yatagimin yaninda hata ettigimi syleyecek biri olmadigindan biraz daha uyudum bu kez uyandigimda neredeyse aksam olmustu, insanlar isten eve dnyordu. kalkip bir sandalyeye oturdum ve eve dnslerini seyrettim, o kadar iyi grnmyorlardi. gen kizlar bile evden iktiklarindaki kadar iyi grnmyorlardi. ve erkekler dndler evlerine: pis islere bakanlar, katiller, hirsizlar, dolandiricilar, btn takim, ve suratlari tasarlanmis en korkun cadilar gn maskesinden daha korkuntu. ksede mavi bir rmcek grdm ve sprgeyle geberttim. insanlara bir sre daha baktim ve sonra sikilip vazgetim ve kendime birka yumurta kirip ekmek ve ayla yedim. iyi geldi. sonra banyo yapip yataga dndm.

>entel kadin havaya sprey sikan uzun bir hortum misali durmadan yazi yaziyor,

ve durmadan kavga ediyor; syleyebilecegim gerekten farkli hibir sey olmadigindan sylemekten vazgeiyorum; sonunda zerinde etki yaratmaya alismiyorum gibi bir sey deyip sylene sylene ikip gidiyor. ama biliyorum ki geri dnecek, hep dnerler. ve aksam 5'te kapiyi aliyordu. atim kapiyi. beni istemiyorsan uzun kalmam, dedi. eyvallah, dedim, banyo yapmam lzim. evlilik gibi bir sey: her seyi hi olmamis gibi kabulleniyorsun.

>bir kadeh kizarmis-gz sosyal sigorta kartimi havaya kaldirip tutardim, dedi bana, ama o kadar ufak tefektim ki etraftaki btn o am yarmalari gremezdi kartimi. su byk yesil perdeli yerde mi demek istiyorsun? diye sordum. evet, sey, her neyse iste, sonunda ise alindim geen gn domates toplama isine, ve allan kahretsin, hibir yere kipirdayamiyordum hava o kadar sicak, o kadar sicakti ki torbaya hibir sey atamiyordum ben de kamyonetin altinda glgeye uzandim ve diktim sarabi. bes kurus kazanamadim. bir iki al, dedim, eyvallah, dedi. ieri iri iki kadin girdi gerekten katana gibi ve yan tarafa oturdular. kadinlardan biri, bir kadeh votka, dedi barmene. aynisindan, dedi digeri de. elbiselerini kalalarina kadar ekip bacak bacak stne attilar. ff, fff be. sanirim kafayi yiyorum, dedim domates tarlalarindan gelme arkadasima. allahim, dedi, allahim, grdklerime inanamiyorum. hepsi gerek iste, dedim. boksr msn? dedi yakinimdaki.

hayir, dedim, suratina ne oldu? San Berdoo otoyolunda trafik kazasi, sarhosun biri kavsakta yola firladi, o sarhos bendim. yasin ka, babalik? seftaliyi yarabilecek kadar yasliyim, dedim, kuvvet versin diye puromun kln birama dkerken. seftali alacak paran var mi? diye sordu. seni hi Mojave lnde kovalayip tecavz ettiler mi? hayir, dedi. son 20' ligimi ikarip moruklara mahsus yigite bir kayitsizlikla dn iki ismarladim. kizlarin ikisi de glmseyip sanki mmknms gibi, eteklerini daha da yukariya ektiler arkadasin kim? diye sordular. Lord Chesterfield'la tanisin, dedim. memnun olduk, dediler. selam, yavrular, dedi bizimki. nc caddedeki tnelden geip yesil bir otele geldik, kizlarin anahtari vardi. tek yatak vardi ve hepimiz iine girdik, kim kimi gtrd bilmiyorum. ertesi sabah arkadasim ve ben San Pedro Caddesi'ndeki Tarlaisi Amele Pazari'nda sosyal sigorta kartlarimizi kaldirip salliyorduk. onunkini gremediler. kamyona binen son adam bendim, iri bir kadin ayakta bana yaslanmis dikiliyordu, port sarabi kokuyordu. tatlim, dedi, suratina ne oldu byle? panayirda oldu, danseden bir ayinin dansetmeyecegi tuttu. palavra, dedi. belki de yle, dedim, ama elini tasaklarimdan ek, herkes bakiyor. tarlalara vardigimizda gnes iyice ykselmisti ve dnya berbat grnyordu.

>bir dahiye rastladim bugn trende bir dahiye rastladim 5-6 yaslarinda, yanima oturdu ve tren kiyi boyunca ilerlerken okyanusa geldik sonra bana bakip hi de gzel degilmis, dedi. bunu ilk defa gn farkettim.

>solucanlara iyi geceler pcg lmeye yetecek ama ldrmeye yetmeyecek kadar sogukkanli doktorumun yesil hapini yutup ay iiyorum kpekbaliklari ieklerle dolu vazolarda yzerken on tur atiyorlar yirmi dlek yregimi

ariyorlar atlak bir Mayis gecesi Los Angeles'ta Pazar gn birisi Beethoven aliyor ekilmis perdelerin gerisinde pusuya yatmis bekliyorum hirsli adamlar yeni arabalari ve yeni sarisinlariyla caddelere hkmediyorlar bense kiralik bir odada oturmus agatan bir tfegi oyuyorum ocuklarin boya kalemleriyle duvarlara iplak kadin boga ask servenleri yasli adamlar iziyorum generaller, doktorlar, polisler bizleri uyarip iskence ederken becerebildigimiz sekilde yasamak kendimize kalmis gnde bir kez banyo yapiyor kedilerle glgelerden korkuyorum ve neredeyse hi uyuyamiyorum

kalbim durdugunda btn dnya hizlanip gzellesecek ve isinacak bir yaz digerini kovalayacak bir gl misali berrak olacak hava ve tabii ki anlam da ancak bu arada yesil hap caddenin kenarinda bu yagli zemin ve asagida bir parsel dolusu solucan solucan solucan ve burada yukarida beklerken beni pp oksayip uyutacak sarisin bir huri de yok.

>John dillinger ve le chasseur maudit sanssizlik bu, ve zaten tarzim da degil, ama umurumda degil: kizlar bana lavabodaki salari hatirlatir, kizlar bana bagirsaklari sidik torbalarini ve bagirsak hareketlerini hatirlatir; dondurmaci zillerinin, bebeklerin, motor supaplarinin, egri bgr a.ciklarin, palmiye agalarinin holdeki ayak seslerinin... bunlarin hepsinin beni bir mezartasinin soguk sakinligiyle heyecanlandirmasi da sanssizlik; belki de baska aresiz erkekler de oldugunu duymak disinda siginilacak hi bir teselli yoktur: Dillinger,

Rimbaud, Villon, Bebekyzl Nelson, Seneca, Van Gogh, ya da aresiz kadinlar: kadin gresiler, hemsireler, garsonlar, orospular kadin sairler... ancak yine de, buz kplerini asmak ya da burnuyla bos bir bira kutusunu didikleyen bir fare de nemlidir birbirine bakan ii bos iki delik, beyninin sakingan agina isiklariyla, tuzlu isiklariyla takilan, sana dokunup sonra seni Hindistan diye bir yerin daha somut aski ugruna terkeden pasli gemilerle dolu gecedenizi; ya da gmlegini rkms bir kus misali uurup yirtan pencerelerden giren rzgrda, uykuyla afyonlanmis bir halde bir neden olmaksizin arabayla uzun yollara gitmek, ve hep o dur isiklari, hep kirmizi, geceatesi ve yenilgi, yenilgi. . . akrepler, rge ayrilanlar, bohalar: eski-isler, eski-esler, eski-yzler, eski-yasamlar, mezarinda yer elmasi gibi cansiz yatan Beethoven; kirmizi el arabalari, evet, belki de, ya da Cehennem'den bir mektup seytanin imzaladigi ya da ucuz bir stadyumda iglik igliga dumanin ortasinda birbirini kiyasiya dven iki iyi ocuk, ama genellikle umurumda degil, oturmusum burada bir agiz dolusu rk disle, oturmus Herrick okuyorum ve Spenser ve Marvell ve Hopkins ve Bronte (bugn Emily'yi okuyorum); ve Dvorjak'tan glen Cadisi'ni dinliyorum ya da Franck'tan Le Chasseur Maudit'yi aslinda umurumda degil, ve sanssizlik bu: bugnlerde gen bir sairden mektuplar aliyorum

(ok gen galiba) bana diyor ki, bir gn kesinlikle dnyanin byk sairlerinden biri olarak taninacagim. Sair! kt idare: bugn gneste ve bu sehrin sokaklarinda yrdm: bir bok grmedim, bir bok grenmedim, bir bok degildim, ve odama dnerken korkun bir glmsemeyle siritan yasli bir kadinin yanindan getim; oktan lmst, ve her yerde telleri hatirladim: telefon telleri, elektrik telleri, bardaktaki japon baligi gibi kistirilmis glmseyen elektrikli suratlar iin teller, kuslar gitmisti, kuslarin hibiri tel istemiyordu ya da telin glmsemesini ve kapimi kapadim (sonunda) ancak pencerelerden gelen de ayni seydi: bir kornaya basildi, birisi gld, sifonun biri ekildi, ve ne tuhaftir ki sonra igliklarin ortasinda geip giden btn numarali atlan dsndm, Socrates gibi geip giden, Lorca gibi geip giden, Chatterton gibi... lmmzn, bir atik sorunu olmasi disinda pek nemi olmayacagini dsnmeyi yeglerim, pn bosaltilmasi gibi bir sorun, ve her ne kadar gen sairin mektuplarini sakliyorsam da, onlara inanmiyorum ama hastalikli palmiye agalarina ve gnesin sonuna baktigim gibi arada bir bakiyorum.

>bir para uyku ve kafa huzuru eger erkeksen, Los Angeles, kafayi yiyip mcadele ettigin yerdir; ya da eger kadinsan, ve baldir bacagin ve malin yerindeyse, bir tepeye verirsin sirtini teknenin, bylece yaslaninca Beverly Hills'de maliknenin birinde saklanabilirsin ve kimse nasil rdgn gremez.

biz de tasindik iste buraya - ve neyle karsilastik dersiniz yan kulbede ucuz sarap iip sanrilar gren ve radyosunu mmkn oldugu kadar yksek sesle dinleyen dinle kafayi bozmus bir manyak, tanrim! simdi btn tinselcileri anliyorum! ne kadar ok gnah isledigimi biliyor ve lmem gerektigini anliyorum ve artik hazirlanmaliyim ... ama nce biraz uyuyabilsem fena olmazdi bir para uyku ve kafa huzuru. pencereyi aiyorum ve avluya ikmis buluyorum adami bir ilahiyle ya da ruhan baska bir bokla dansediyor. kiina kirmizi bir mayo geirmis bronzlasmis ve sarapla kafayi ekmis ama hareketleri sert ve garip asin sisman 55'inde ceviz gibi bir herif, yamri yumru ve sekilsiz. gneste kollarini salliyor ve kuslar rkp uzaklasiyorlar ve hizla dnp ieri giriyor. ama burdaki sokak manzarasi gzel Japon kadinlari ve yasli kadinlar gen kizlar ve dilenciler var. byk palmiyelerimiz

bir sr kusumuz var park yeri de idare eder ... ama din manyagimiz ise gitmiyor alismayacak kadar akilli yani ikimiz de yan gelip yatiyor ve radyosunu dinleyip kafayi ekiyoruz ve merak ediyorum acaba hangimiz nce cehennemi boylayacakinciliyle o mu yoksa Atyarisi Bltenimle ben mi ama burdan onu byle dinleyeceksem yardim bulmam gerekecek, ve siradaki dans benimki olacak. keske su anda satacak bir seyim olsaydi da bir yerde saklanabilseydim drt metrelik duvarlari ve suyla dolu hendegi olan zenci melezi karilarla dolu bir yerde. ancak her zaman oldugu gibi, nmde uzun gnler ve geceler grnyor. iyi bir ihtimalle sadece radyo tpnn zayiflamasini, en kt ihtimalle de lmesini umabilirim, ki ikimiz de buna duaci ve haziriz.

>iyi bir adama da benziyordu farkli blmlerini gzelce paketleyip bacaklari St. Louis'deki teyzesine

kafayi Brooklyn'de bir izci oymak beyine gbegi Des Moines'te sasi bir kasaba gnderdi, disilik organlari da Los Angeles'ta gen bir rahibe gnderildi; kollari kpegine verdi ve elleri ceviz-kiracagi olarak kullanmak zere sakladi, ggsler ve kalalar gibi geriye kalan paralardan da orba yapti ve ne tuhaftir ki kadinin tadi hi orbadaki kadar gzel olmamisti. kadinin czdanindaki parayi harcadi kaliteli Fransiz sarabi, bezelye, yarim kilo marijuana ve iki kk papagan aldi; Keats'in toplu eserlerini, 2 metrekarelik bir bandana, fildisi sapli bir makas, ve ev sahibesi kadina bir kutu seker aldi. sonra yedi iti ve gn gece uyudu ve polis geldiginde dosta ve sakin grnyordu ve karakola giderken yol boyunca havadan, daglarin renginden, bunun gibi esitli seylerden bahsetti, hi de yle bir katile benzemiyordu. gerekten de tuhafti.

>gkyznde ocuklar ocuklar gelip kahverengi direge tirmaniyor aydanlik Ispanyolca fokurduyor ocuklar kahverengi direge tirmaniyor Charlemagne bunun iin arpisti bunun iindir ki Il Duce arabasindan kazinip ayi misali derisi yzld ve basasagi asildi ocuklar kahverengi direge tirmaniyor ya da drt tanesi; bu binaya yeni tasindik, tablolar hal paketlenmis duruyor, Ingiltere, Sikago, Cheyenne ve New Orleans'dan gelen mektuplar da, ama biralari gtryoruz ve masada bes portakal ve drt armudumuz var anliyacaginiz hayat, birinin gazi amak iin 15 $ istemesi disinda fena sayilmaz; ocuklar

maviyesil garaj atilarina atlamak iin telefon diregine tirmaniyorlar bense perdenin gerisinde iriliplak dikilmis puro iiyorum, ve olabildigince etkilenmis durumdayim sanki disarda Bakire Meryem dansediyormuscasina; ve pencereden kuzeye dogru bakinca iki adam gryorum 45 gvercini besliyorlar ve gvercinler 8 -10'luk ayri halkalar halinde dnen bir iple birbirine tutturulmus gibi yryorlar, saat gleden sonra 3' ve kaliteli bir puroyu gsteriyor. iero bunun iin dogustu, Jake LaMotta ve Waslaw Nijinsky, ama birisi gitarimizi aldi ve haftalardir vitaminlerimi almiyorum. ocuklar yesilmavi atilarda kosuyorlar kuzeyde ise gvercinler ykseliyor; her sey son derece kutsal

ve ben gri ve sessiz duman flyorum. sonra kirmizi ceketli bir kadin, belli ki bir grevli, okumus bir hatun gkyznn temizlenmesi gerektigine karar veriyor: Hey ! ! ! siz ocuklar ININ bakayim oradan! avcidan kaan geyikler kadar muhtesem. Agrippina bunun iin savasti, Mithridates de, William Hazlitt de. su anda paketleri amaktan baska yapacak bir sey yok.

>rupert brooke bekleyen hatuna not ne yani, ne bekliyordun ki? peltek peltek John Donne okuyan bir okul ocugu mu? yoksa iini Hayat'in lesiyle dolduracak daha pratik bir sevgili mi? ben budalanin biriyim ve centilmen falan da degilim: Crane ile pijamalarini stmde Brooklyn Kprs'nde yrdm, ama yaslandika, intihar

zm olmaktan ikiyor: ldrecek sey gittike azaliyor. iste ben de pirzolalar, deri, ve baska gardroplardan gelme hastalikli kravatlarin ortasinda, kurnaz miriltilarimin mzigiyle dolu portakal gibi yuvarlak entrikalar kuruyorum. Brooke mu? hayir, ben soytarinin biriyim; senin kahkahanin, sirk maymunlarinin ve kaplanlarin, saat 5:30 olmadan sekreterlerini dzen is dnyasinin sirk delilerinin sirk kumunda zeytinini kaybetmis bir soytari... ne bekliyordun ki? orak beynine Picasso renkleri serpistirecek pembe yanakli birini mi? velhasil, oda kaynayan beynimin buharindan maviye dnmst, cehennem gibi duygusuz bir denize ve parmaklarim .m sularinin son damlasindan uyusmus dstm, dikenli sarmasiklarin arasindan yuvarlandim lanetleyerek adini, ne centilmeni hangi centilmen, yilan isirigi misali plp .iktiredilmis ask, taraa sineklerle kayniyordu, sinekler ve yalanlarla, ve kirmizi agzin bagiriyordu, zamani gemis faturalar gibi kirilip bagiriyordu lambalarin: SARHOS! YINE SARHOSSUN! SENI GERZEK! anliyacaginiz, Yeats, Keats, meme ulari... seftaliden baska bir sey degil! ne... Ispanya'ya ne oldu? adamim Lorca'ya ne oldu? ya devrim? tugaylara katilmali! benim elim gider moruk!

>kt sairle iyi sair arasindaki fark sanstir

sanirim yle. Philadelphia'da bir tavan arasinda kaliyordum yazin sicaktan pisiyordu ben de barlarda kaliyordum, meteliksizdim ve son kalan paramla gazeteye kk bir iln verdim; yazarim, is ariyorum, dedim . . . palavraydi tabii; yazardim ve biraz zaman, biraz yemek ve biraz da tavan arasi kirasi ariyordum. bir ka gn sonra nihayet bir yerden eve dndgmde ev sahibem, biri seni sordu, dedi. yanlislik olmali, dedim, hayir, kendisi yazarmis, bir tarih kitabi yazmasina yardimci olmani istiyormus, dedi. gzel, dedim, biliyordum ki bir haftalik kira daha ikmisti - yani, bor seklinde oturup bor yazdirdigim saraba yumuldum ve kizgin atida sicaktan kavrulmus halde dzsen gvercinleri seyre koyuldum. radyoyu sonuna kadar aip sarap itim ve bir tarih kitabini nasil ilgin ama gerek kilabilirim diye dsndm. ama orospu ocugu bir daha grnmedi. ve sonunda Bati'ya giden bir demiryolu isileri grubuna katilmak zorunda kaldim

bize konserve yemek verdiler ama aacak vermediler biz de konserveleri koltuklara ve zerinde yzyillik toz birikmis vagonlara vurarak atik konserveler pismemisti ve su mum ipi gibi kokuyordu ben de Texas'ta bir yerde bir ali yigininin zerine atlayip tydm her yer yemyesildi ve uzaktaki evler gzel grnyordu bir park buldum ve btn gece uyudum sonra beni buldular ve bir hcreye kapattilar ve cinayet ve soygunlarla ilgili sorular sordular, becerilerini kanitlamak istercesine kitaplardan bir sr palavra bulmaya alistilar ama o kadar da yorgun degildim sonra beni elliyedi mil uzaktaki komsu kasabaya gtrdler iri olani kiima tekmeyi basti ve gaza basip gittiler, ama sansim dnd: iki hafta sonra belediye sarayinin brosunda gneste, dirsegimdeki koca sinek gibi yari uykulu oturuyordum ve kadin beni alip arasira kurul toplantilarina indiriyordu ben de ne olup bittigini anliyormus ve kiytirik bir kasabanin gelirlerinin nasil tahsis edilecegini biliyormus gibi ciddiyetle dinliyordum. sonra yataga yattim ve vcudumun her tarafinda dis izleriyle uyandim, allahaskina yavas ol bebegim! dedim, kanser bulastiracaksin bana! ve Kirim Savasi'nin tarihini yeniden yaziyorum! ve sonra herkes kadinin evine geldi -btn kovboylar: sisman, sikici ve toza bulanmis btn sigir obanlari, ve herkes el sikisti, zerimde eski bir kot vardi, ve dediler ki ooo, yazarsiniz ha? eh, bazilari yle saniyor, dedim. ve bazilari hal yle saniyor . . . ancak, digerleri, hal ise uyanmadilar. iki hafta sonra beni kasabadan kovaladilar.

>burada ve Berlin'de ve New York'ta ve Meksika'da perdeler uusuyor ve insanlar

ikindi vaktinde yryorlar gebelik misali kovaliyorum hayati, stetoskopu bagirsaklarima dayiyorum ama su anda tek duydugum dislerini beynimin blgelerinde takirdatan piyano ( bu mahallede birisi Gershwin seviyor ve bu benim hi isime gelmiyor) ve kadin arkamda oturuyor oturuyor oturuyor ve sigara stne sigara yakiyor simdi de hemsireler yakindaki hastaneden ikiyorlar lleri, lmekte olanlari ve doktorlari neselendirmek iin gneste iriliplak birakan elbiseler giyiyorlar ama bana faydasi yok sehvetten inleyerek paralayabilseydim elbiselerini ne bir seye faydasi olurdu ne de zarari asil meseleye gelince yorgun bir yazi aliyor kornanin biri, birakilmis ve bir duvara yaslanmis duran bir kuzgunkilici misali ve bosalttigimiz siseler bogazlar... Tanri konusundaki duyarliliklari simdi kalkip aynada suratima bakiyorum: insan ldren insani keske ldrebilsem kahve fincanlarinin ve iki ucu kesilmis purolarin beni ldrdgnden daha fazla hisimla kendimi ldrdgmden daha fazla delilik dolaptan ikan bir fare misali geliyor ve ayin bir fotografini veriyorlar bana

arkamda oturan kadinin kizi sandalet ve bere giyen pipo iip dikkatle saini tarayan satran oynayan ve srekli ruhtan ve Sanat'tan bahseden sakalli adamlara asik oluyor fena bir sey degil: bir seyleri sevmek gerek simdi de ev sahibi sahte yagmurla iekleri suluyor artik Gershwin bitti galiba Greig aliyor of, her sey ok siradan ve zor! imknsiz! keske biri gerekten tirlatsa ama hayir sanirim hibir sey degismeyecek: bir bira ve sonra bir tane daha bir tane daha ve bir tane daha belki sonra ufak bir sise viski tane puro - tttr evet tttr dur elektrikli gnesi altinda gecenin bu kadinla ve hayatiyla saklanmis drt duvarin arasinda bu arada polis sokaklardan sarhoslari toplayadursun daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum

>ama dsnmeden edemiyorum of! allahim! kuzgunkilici dogrulup sapasaglam dikilecek ve gnese dogrultulmus bir ok gibi renklere bogulacak Isa marmelat gibi titreyecek kedim bir zamanlarin Gandi'sine benzeyecek her sey her sey Tren Gari'ndaki fayanslar bile gerek olacak oradaki aynalarin hepsi sonunda kendilerine birer yz bulacaklar ve gller ve ormanlar ve polis olmayacak ve ben olmayacagim.

>merhamet tacirlerine her seyin bir sebebi var tm lmlerin tm ldrmelerin tm gp gidenlerin bir sebebi var hibir sey bosuna degil bir sinegin boynu bile, ve bir iek ordularin arasindan geip bbrlenen kk bir ocuk misali, rengini gsteriyor.

IV SUDA YAN ATESTE BOGUL Siirler 1972-1973

benim ildirdigimi dsnyorsaniz komsunuzun bahesinden bir iek koparmayi deneyin

>pler

geliyorlar iste bu adamlar gri kamyon radyosu aliyor acele ediyorlar epey heyecanli: gmlekler aik gbekler sarkmis p tenekelerini ikarip kamyonun atalli kaldiricisina gtryorlar ve sonra kamyon tenekeleri gmbrtyle kaldiriyor... bu isleri almak iin basvuru formu doldurmak zorunda kaldilar ev ve son model arabalarinin taksitlerini dyorlar Cumartesi geceleri kafayi ekerler simdi Los Angeles gnesinde p tenekeleriyle bir asagi bir yukari kosusturuyorlar btn bu p bir yerlere gidiyordur ve birbirlerine bagiriyorlar sonra hepsi kamyona tutunup batiya denize dogru gidiyorlar yasadigimdan hibirinin haberi yok REX P TOPLAMA LTD.

>hayvanat bahesi filler amura bulanmis ve yorgunlar ve su aygirlari kipirdamiyorlar zebralar cansiz sersem ktkler ve aslanlar kkremiyor hi umurunda degil aslanlarin akbabalar asiri besili timsahlar kipirdamiyorlar bir de tuhaf bir maymun tr vardi, adini unuttum, erkek maymun yukarda bir rafa ikmis,

disiyi yakalamis beceriyordu, isini bitirdi, sirtst yatip siritti, sevgilime, hadi gidelim, dedim, sonunda dogru drst bir sey oldu. evime gelince konustuk bunu. hayvanat bahesi hznl bir yer, dedim, bir yandan elbiselerimi ikarirken. sadece o iki maymun mutlu gibiydi, dedi, elbiselerini ikarirken. erkek maymunun suratindaki o ifadeyi grdn m? dedim. sonrasinda sen de aynen yle grnyorsun, dedi. daha sonra aynada tuhaf bir tr maymun grdm, ve zrafalari, su aygirlarini, ve zellikle de filleri dsndm. hayvanat bahesine tekrar gitmemiz gerekecek. .

>kayip hayir kazanamayiz mmkn degil kazanamayacagimiza karar verdim bir an iin kazanabilecegimizi sanmistik ama sadece bir an iin simdi biliyorum ki kazanamayiz hareketsiz din sak da kazanamayiz kossak da dogru davransak kazanamayiz hata yapsak kazanamayiz baska biri kazanacak o yzden baska biri orada ve biz de buradayiz nemli grnen bir konuda yenilmek ok boktan

biliyorum olacak kabullenmek imknsiz bunu bunun farkinda olmak gvercinlerden veya el freninden ya da asktan daha nemli.

>atesli atesliydi, yle atesliydi ki baska biriyle olmasini istemiyordum, ve eger zamaninda eve dnemezsem gitmis oluyordu, ve buna katlanamiyordum deliye dnyordum... aptalcaydi biliyorum, ocukaydi, ama tuzaga dsmstm iste, kapilmistim. btn postayi dagittim ve Henderson beni eski bir ordu kamyonetiyle gece posta toplama grevine yolladi, allanin belasi kamyonet daha isin yarisimlayken su kaynatmaya basladi ve gece byle srd atesli Miriam'imi dsnerek posta torbalarini doldurup kamyonete gidip gelip durdum motor isinmaya devam ediyordu isi gstergesi sonuna kadar dayanmis Miriam gibi SICAK Miriam gibi ATESLI. bir asagi bir yukari torba daha ve sonra istasyona

dnecektim, arabam, mavi koltuguma oturup elinde buzlu viski bacak bacak stne atmis ayaklarini sallayan Miriam'a gtrmek iin bekliyordu beni, iki yer daha ... motor sustu bir trafik isiginda, tekrar alistirmak cehennem azabiydi... 8'de evde olmak zorundaydim, Miriam en ge 8 demisti. son torbayi da doldurdum ve istasyona yarim blok kala isiklarda kamyonet stop etti... alismiyordu allahin belasi, alismiyordu... kapilari kilitleyip anahtari ektim ve istasyona kostum... anahtari firlattim ... imzayi attim ... pezevenk kamyonetin isiklarda kaldi, diye bagirdim, Pico'yla Westem'in ksesinde... ...koridoru kosarak getim, anahtari kapiya soktum, atim.....kadehi duruyordu, bir de not: pezemenk herif: 5'e kadar bekledim sonra yemek y idim beni sevmiyorsun allahin belasi pezemenk ama sevecek birini bulurum ben btn gn seni bekledim Miriam

kendime bir iki koydum ve kveti doldurmaya basladim sehirde 5000 tane bar vardi ve ben Miriam'i bulmak iin 25'ini dolasacaktim bir yastiga yaslanmis mor ayisina tutturulmustu not bir iki ayiya verdim, bir iki kendime ve sicak su dolu kvete girdim.

>ask ask, dedi, gaz uur beni pcklerinle p dudaklarimi saimi p parmaklarimi gzlerimi beynimi p unuttur bana ask, dedi, gaz nc katta bir odasi vardi, bir dzine kadin 35 yayinci ve yarim dzine ajans tarafindan reddedilmisti, ama kaliteli biriydi de demiyorum btn gaz vanalarini sonuna kadar ati ve yatti bir ka saat sonra herifin biri 309 numarali odaya giderken

holde bir sigara yakti ve bir divan pencereden utu bir duvar islak kum misali dkld mor bir alev 15 metre yksege firladi yataktaki adamin ne haberi vardi ne de umurundaydi ama itiraf etmem gerekir ki adam gn ok iyiydi

>yan, yan, yan yanabilecegin kadar bir Philly barinda Hollandali 'nin birini tanimistim birasini 3 ig yumurtayla ierdi, 71 yasinda hl alisiyordu, gc kuvveti yerindeydi, ve orada ondan 3-5 bar taburesi uzakta otururdum 20'li yaslarimdaydim korkaktim intihara meyilli sevgiye atim. bilirsiniz iste, znt znty eker yan, yan, yan yanabilecegin kadar, sonra baska bir seyler olur.

eskisi denli iyi olur demiyorum ama surasi kesin ki daha rahatlaticidir, ve simdilerde geceleri ogunlukla o yasli Hollandali'yi dsnyorum neredeyse bir mre geri dnp bakabiliyorum yine de hl hatirliyorum onu orada o zaman da ustamdi, su anda.

>tarzimiz katlediliyoruz bu lkenin sokaklarinda bayrak direklerine yaslanirken buz gibi donmusuz disiler penelemis her yerimizi karanlikta egitilmisiz karanlik iin tikali tuvaletlere kusuyoruz karafatma ve fare dolu kiralik odalarda elbette ok nadir duyarsiniz sarki syledigimizi gndz olsun gece olsun ise yaramaz savaslar ise yaramaz yillar ise yaramaz asklar ve tutup bize sorarlar, niye bu kadar ok iiyorsunuz? eh, sanirim gnler harcanmak iindir yillar ve asklar harcanmak iindir. aglayamayiz, glmekse ise yarar hayalleri, idealleri

ve zehirimizi bosaltmaktir glmek sarki sylememizi istemeyin bizden, glmek sarki sylemektir bizce, grdnz m, berbat bir sakaydi iste Isa armiha gerilmisken gtmeliydi bence, tasa evirirdi katillerini simdilerde her zamankinden ok katil var ve ben onlara siirler yaziyorum.

>kollarindan ikip... bir askin kollarindan ikip bir digerinin kollarina armiha gerilmis lmekten sarki ve ykler yazan ve ot tttren bir kadin tarafindan kurtarildim, ve bu kadin sonuncudan daha yumusak, ok ok daha iyi kalpli, ve seks ayni gzellikte ya da daha iyi. armiha gerilip orada birakilmak hi de hos degil, yrmeyen bir aski unutmak ok daha hos zaten hangi ask yrr ki... Del Mar kiyisinda 42 numarali odada uzanip sevismek ok daha hos, ve sonrasinda yatakta oturup kaliteli sarap imek, konusmak ve dokunmak birbirine sigara tttrmek dalgalari dinlemek ... milyon kere lmsm ben

inanip bekleyerek, bekleyerek odanin birinde tavandaki atlaklara bakarak telefon bekleyerek, bir mektup, bir kapi alisi, bir ses, bir nefes . o, gece kulplerinde yabancilarla dansederken ildirmisim kafamin iinde... bir askin kollarindan ikip bir digerinin kollarina armiha gerilmis lmek hi de hos degil, karanlikta adinin fisildandigini duymak ok daha gzel.

>bir geri zeklinin lm fareler ve kirlangilarla konusurdu ve sai 16 yasinda beyazlamisti. babasi onu her gn dverdi ve annesi kilisede mumlar yakardi. ocuk uykudayken bykannesi gelir ve seytan torununu azat etsin diye dualar ederdi annesi de dinlerken incile sarilip aglardi. gen kizlari pek farketmiyordu sanki ocuklarin oynadigi oyunlari da pek arilamiyordu zaten anladigi fazla bir sey de yoktu ilgilenmiyordu hibir seyle. kocaman, irkin bir agzi ve kazma gibi disleri vardi gzleri kk ve pariltisizdi, ihtiyar bir adammiscasina omuzlari dsk, sirti kamburlasmisti. bizim mahallede oturuyordu. sikildigimizda ondan bahseder ve sonra daha ilgin konulara geerdik.

evinden ok nadir ikardi, ona iskence etmek iin can atardik ama dev gibi korkun babasi bizim iin iskence ederdi ona. bir gn ocuk ld. 17'sinde, daha bir ocukken, kk bir mahallede lm bir canlanma yaratir, ve sonra 3-4 gn iinde unutulur. ama bu ocugun lmn hi birimiz unutamadik aksam yemegini beklerken hava kararirken saat altida ocuk-adam seslerimizle ondan bahsetmeyi srdrdk. ve simdilerde onlarca yil sonra ne zaman o mahalleden arabayla geecek olsam btn diger lmleri ve o zamanlar olan her seyi unutmusken bile hl onun lmn dsnyorum.

>tinilar silahsiz yryor askerler mezarlar bos tavuskuslari szlyor yagmurda glmseyerek iniyor merdivenlerden yce adamlar yeterince yiyecek var ve kira ve yeterli zaman kadinlarimiz yaslanmayacaklar ben yaslanmayacagim serserilerin parmaklarinda elmas yzkler

Hitler bir Yahudiyle el sikisiyor gkyz insan eti rostosu kokuyor yanan bir perdeyim ben buhar ikaran suyum ben bir yilanim ben keskin bir cam parasiyim kanim ben eve srnerek dnen atesten salyangozum.

>kiikirik bir gece disari iktin, dedi kadin, ve sonra o herifin arabasini tekmeledin sonra da kendini bir aliligin zerine atip btn aliligi yiktin, izdirabinin nedenini bilmiyorum ama sence bir psikologa grnsen iyi olmaz mi? harika bir psikolog biliyorum, seversin. cevap ver bana, dedi, neden byle davraniyorsun? dinle, dedi, gitmemi ister misin? gittikten sonra bir sandalye kaptim ve pencereden firlattim, her yer cam oldu ve sineklik de kirildi. ka tane l hayvan Galler'den Los Angeles'a uarak yrr?

>is ariyorum Philly'deydim ve barmen evet, dedi, ben de, bana bir bira ver Jim, dedim, sinirleri yatistirmak gerek, is aramaya ikiyorum da. sen, dedi, is aramak mi? evet Jim.dedim, gazetede bir sey grdm de, deneyim istemiyorlarmis. hadi ordan, dedi, is falan istemezsin sen, elbette istemem, dedim, ama para lazim, ve birami bitirip otobse atladim ve numaralara dikkat ettim ok gemeden numaralar yaklasti ve varacagim yere vardim kordonu ekip otobs durdurdum ve indim. tenekeden yapilmis byk bir binaydi kayarkapi pislikten sikismisti geriye dogru ittim ve ieri girdim yerde dseme yoktu, sadece toprak, topaklasmis, islak ve les kokuyordu testereyle ortadan kesilen ve delinen seylerin grlts geliyordu ve iersi karanlikti adamlar yukarda kirislerin zerinde yryor

el arabalarini itiyorlardi bazilari da makinelerin zerine oturmus bir seyler yapiyorlardi ve ierde simsek ve gkgrlts kol geziyordu ve aniden alev dolu bir kova sallanarak kafama dogru geldi, kkredi ve alevler iinde kayniyordu gevsek bir zincire asilmisti zerime dogru geldi biri haykirdi, HEY DIKKAT ET! ve kovanin tam altinda egildim zerimden geen atesi hissettim, ve biri sordu, NE ISTEMISTIN? EN YAKIN TUVALET NERDE? dedim, sylediler girdim ve iktigimda alev ve grltnn arasinda hareket eden adam siluetleri grdm kapiya yryp disari iktim ve otobse atlayip bara dndm, oturdum ve bir bira daha syledim, Jim sordu, ne oldu? beni almadilar, Jim, dedim, sonra orospunun biri ieri girdi, oturdu ve herkes ona bakti, iyi grnyordu, ve hatirliyorum da hayatimda ilk defa keske takimlarimin yerinde bir vajina ve klitoris olsaydi diye dsndm, ama 2-3 gn sonra unuttum ve yine is ilanlarina bakmaya basladim.

>mektuplar yere oturmus kanon bir kutuyu karistiriyor ve ona simdiye dek yazdigim ask mektuplarini okuyor bana bu arada 4 yasindaki kizi yerde pembe bir battaniyeye sarilmis uyudu uyuyacak bir kez ayrildiktan sonra yine bir araya geldik bir Pazar gecesi evinde oturuyorum disarda arabalar bir asagi bir yukari tirmaniyor yokusu bu gece birlikte yattigimizda circir bceklerini dinleyecegiz nerede benim kadar iyi yasayamayan salaklar? bu kadinin duvarlarini seviyorum bu kadinin ocuklarini bu kadinin kpegini seviyorum circir bceklerini dinleyecegiz kolum kalasindan dolanmis parmaklarim gbeginin zerinde byle bir gece yasami yenmeye yeter, fazlasi da lm halleder ask mektuplarimi seviyorum, geregi anlatiyorlar ah, ne gt var bu kadinda be! ah, ne gzel ruh var bu kadinda!

>evet evet Tanri aski yarattiginda ogu insana yaramadi Tanri kpekleri yarattiginda kpeklere yaramadi Tanri bitkileri yarattiginda eh iste idare ederdi Tanri nefreti yarattiginda standart bir hizmete kavustuk Tanri beni yarattiginda beni yaratmis oldu Tanri maymunu yarattiginda uyuyordu

zrafayi yarattiginda sarhostu uyusturuculari yarattiginda kafasi kiyakti ve intihari yarattiginda bunalimdaydi senin yatakta uzanmis halini yarattiginda ne yaptigini biliyordu sarhostu ve kafasi kiyakti ve sonra daglari ve denizi ve atesi ayni anda yaratti bazi hatalari oldu ama senin yatakta uzanmis halini yarattiginda tm Kutsal Evreni'nin zerine bosaldi.

>eddie ve eve biliyor musunuz Philadelphia'da 5 yil boyunca ayni bar taburesinin zerinde oturdum kutu bira ve ucuz sarap itim arka sokaklarda gecenin hanimlari ve beyleri eglensin diye besili kamyon sofrlerinden dayak yedim size ocuklugumu anlatmayacagim fazla mide bulandirici gerek disi ama diyecegim su ki 30 sene sonra nihayet arkadasim Eddie'yi grmeye gittim hal ayni evde

ayni karisiyla yasiyordu dogru bildiniz: benden daha kt grnyordu sandalyesinden kalkamiyordu baston artrit romatizma kalan salari beyazlamisti aman allahim, Eddie, dedim. biliyorum, dedi, isim bitti, nefes alamiyorum. sonra karisi ikti ortaya, bir zamanlar incecik olan flrt ettigim Eve. sasi gzlerle bana bakan 100 kiloluk bir katana. aman allahim, Eve, dedim, biliyorum, dedi. hep beraber sarhos olduk, bir ka saat sonraydi Eddie bana dnp, yataga gtrp bir iyilik yapsana ona, dedi, benden fayda yok artik. Eve kikirdadi. yapamam Eddie, dedim, sen benim arkadasimsin. biraz daha itik, bira bira stne. Eddie kusmaya basladi. Eve bir legen getirdi ve Eddie iine kustu arada da bana bizim erkek oldugumuzu harbi adamlar oldugumuzu syledi biz neyin ne oldugunu biliyorduk allah biliyor isini, su gen serserilerin

ii kof, dedi. onu yataga tasidik soyduk ok gemeden sizdi, horluyordu. Eve'e hosakal dedim. disari ikip arabama bindim ve ylece oturup evlerine baktim. sonra bastim gaza. yapilacak baska bir sey yoktu.

>sicacik kilar bu Cuma gecesi Katolik karnavalindaki Meksikali kizlar zellikle fistik gibiler kocalari barlarda ve atmaca burunlu vahsi gl bakisli bu Meksika kizlari gen grnyorlar dar kotlarinin iinde kilari sicacik ama her nasilsa bir sekilde kapatilmislar, kocalari bikmis o simsicak kilardan ve ocuklariyla yryor Meksikali gen kizlar, vahsi gl gzlerinde gerek hzn var, artik pek de yakisikli olmayan yakisikli kocalarinin kendilerine

bir daha asla duyamayacaklari gzel seyler syledigi geceleri animsiyorlar, ayisiginin ve yanip snen karnaval isiklarinin altinda btn bunlari grebiliyorum ve sessizce dikilip onlar iin yas tutuyorum. baktigimi gryorlar ihtiyar kei bize bakiyor gzlerimize bakiyor; birbirlerine glmseyip konusarak uzaklasiyorlar, kahkaha atip omuzlarinin zerinden bana bakiyorlar. tezghin birine yanasip onbir numaraya on sent basiyorum ve zerine 13 tane renkli lolipop dikilmis ukulatali bir pasta kazaniyorum. eh, sicacik gen ve artik kullanilmayan Meksikali kilara hayran eski bir Katolige yeter de artar bile.

>siire baslik atmak ne ise yarar? beceremiyorlar gzeller ateste can veriyor intihar haplari, fare zehiri, ip, aklina ne gelirse ... kollarini kesiyorlar, kendilerini pencereden atiyorlar,

kendi gzlerini oyuyorlar, aski reddediyorlar nefreti reddediyorlar reddediyorlar, reddediyorlar. beceremiyorlar gzeller dayanamiyorlar, kelebek gibiler gvercin gibi kirlangi gibiler, dayanamiyorlar. alev biraz uzatsa dilini yasli adamlar parkta dama oynarken bir alev, syle saglam bir alev yasli adamlar parkta gnesin alninda dama oynarken. gzelleri odanin birinde bir kenarda rmceklere ignelere ve sessizlige bulanmis buluyorlar ve niye gittiklerini anlamak ne mmkn, yle harikaydilar ki. beceremiyorlar, gzeller gen lyor ve irkinleri irkin hayatlariyla basbasa birakiyorlar. gzel ve pariltili: yasam ve intihar ve lm yasli adamlar parkta gnesin alninda dama oynuyorlar.

>kaplan berbat kavgalar. ve sonunda, kadinin gzel iek desenli kocaman yataginda huzur iinde uzanmisim, gbegim sereserpe basim yanda abajurun isigi damla damla kadin br odada yikaniyor, ogu sey gibi, btn bunlar benden uzakta, kk radyodan klsik mzik dinliyorum, kadin yikaniyor, suyun siriltisini duyuyorum.

>pasta cila moruk, dedi, merdivenlere oturmus, araban yikanmak ve cilalanmak ister 5 dolara yaparim senin iin, cilam da var, bezim de, ne lazimsa her sey var, moruk. 5'ligi verip yukari iktim. 4 saat sonra asagi indigimde kafayi ekmis merdivenlerde oturuyordu bana da bir bira uzatti. arabayi yarin hallederim, dedi.

ertesi gn kafayi buldu yine ve bir sise sarap alsin diye bir teklik bor verdim, adi Mike'ti II. dnya savasi gazisiydi. karisi hemsirelik yapiyordu. ertesi gn asagi indim, merdivenlerde oturuyordu ve dedi ki, biliyor musun, oturmus arabana bakiyordum da, nasil yapayim diye dsnyorum, gerekten parlatayim diyorum. ertesi gn Mike, yagmur yagacak gibi grnyor, dedi ve tabii ki yagmur yagacaksa bir arabayi yikayip cilalamanin anlami yoktu. ertesi gn yine yagmur yagacak gibiydi, ve sonraki gn de. ondan sonra grmedim onu bir daha. bir hafta sonra karisini grdm, bana, Mike'i hastaneye yatirdilar, dedi, her yeri sisti, ikiden diyorlar. bak, dedim kadina, arabami cilalayacagini syledi, cilalasin diye 5 dolar verdim kocana, kritik hastalarin kogusunda, dedi, lebilirmis... mutfakta oturmus karisiyla iiyordum telefon aldi. telefonu bana verdi. Mike'ti arayan, dinle, dedi, buraya gel de ikar beni, dayanamiyorum buraya. arabaya atlayip gittim, hastaneye yrdm, yatagini buldum ve hadi gidelim, Mike, dedim. elbiselerini vermediler onun iin asansre stnde hastane nlgyle yrd. asansre bindik, asansrc ocuk elma sekeri yiyordu. burdan hastane nlgyle ikmak yasaktir, dedi. sen bu asansr indir ufaklik, biz nlk isini dsnrz, dedim. Mike'in her yeri sismis, kat irilesmisti ama nasil olduysa arabaya sokmayi basardim ve bir sigara verdim. tekel bayiinde durup oniki tane bira aldik ve yukari iktik. Mike ve karisiyla gecenin onbirine kadar itik sonra ben daireme iktim...

Mike nerede? diye sordum karisina gn sonra, arabami cilalayacakti, biliyorsun. Mike ld, dedi, sizlere mr. gerekten mi ld? dedim, evet, ld, dedi. zldm, dedim, ok zldm. o gnden sonra bir hafta boyunca yagmur yagdi ve anladim ki 5 dolari tahsil etmenin tek yolu karisini yataga atmak olacakti ama sans bu ya 2 hafta sonra tasindi. kir sali morugun biri tasindi daireye tek gz krd ve korno aliyordu, borcu ondan tahsil etmem imknsizdi.

>bazilari bazilari hi delirmez. ben, bazen koltugun arkasinda 3-4 gn boyunca yattigim olur. orda bulurlar beni. Melike'ymis derler, sonra girtlagimdan asagi sarap dkp ggsm ovarlar yag serperler zerime. sonra kkreyerek kalkarim, atip tutar, kprrm onlara ve evrene kfreder baheye kadar kovalarim. sonra kendimi ok daha iyi hisseder, tost ve yumurtanin basina otururum, bir sarki mirildanip, aniden pembe besili bir balina gibi sevimli olurum. bazilari hi delirmezler.

ne korkun hayat sryorlardir allah bilir.

>cennetteki babam babam pratik adamdi. bir fikri vardi. bak oglum, dedi, kendi yasamimda bu evin parasini deyebilirim, sonra benim olur. ben lnce sana birakirim. simdi sen kendi hayatinda bir ev sahibi olabilirsin ve bylece senin iki evin olur ve sen de bu iki evi kendi ogluna birakirsin, ve o kendi hayatinda bir ev edinir, sonra da o lnce oglu anladim, dedim. babam bir bardak su imeye alisirken ld. babami topraga verdim. saglam maun tabutta, cenazeden sonra at yarislarina gittim, bir melez hatunla tanistim. yarislardan sonra dairesine gittik aksam yemegi ve muhabbete. yaklasik bir ay sonra babamin evini sattim. arabasini ve mobilyalarini sattim ve biri disinda tablolarini

ve yazin sicaginda kaynatilmis meyvayla dolu btn reel kavanozlarini millete dagittim kpegini de sokak hayvanlari yuvasina verdim. sevgilisiyle iki kere iktim ama baktim bir yere varmiyor biraktim. parayi kumar ve ikide yedim. simdi Hollywood'da ucuz bir yol st odada kaliyorum ve kirayi ucuz tutmak iin pm kendim ikariyorum. babam pratik adamdi, bir bardak suyla tikandi ve hastane masraflarindan yirtti.

>sinirler tiklerim tutmus arsafin altinda gnes isigiyla tekrar yzlesmek, harbiden berbat bir sey. neon isiklari yanip da iplak kizlar barin stnde hirpalayan mzikle dansettiginde sehri daha ok seviyorum. arsafin altinda dsnyorum. tarih sinirlerimi yipratiyor insanligin en hatirlamisi derdi gnes isigiyla tekrar yzlesme cesaretidir.

ask iki yabancinin tanismasiyla baslar, dnyayi sevmek imknsiz, yatakta kalip uyumayi yeglerim. serseme dnmsm gnlerle sokaklar ve yillarla arsafi boynuma ekiyorum, kiimi duvara veriyorum, sabahlardan kimsenin etmedigi kadar nefret ediyorum.

>zaten kira da yksek tuzlukta canavarlar dolaniyor aydanlikta hava alanlari. annemin eli posetlerin durdugu ekmecede ve kasiklarin gerisinden kk, iskence grms hayvanlarin igliktan geliyor. dolapta ldrlms, yeni yesil kravatli bir adam var ve dsemenin altinda, burun delikleri parildayan bir melek bogulmakta. burda yasamak zor. burda yasamak gerekten zor. geceleyin glgeler henz dogmamis yaratiklar misali, yatagin altinda rmcekler minik beyaz fikirleri ldryor. geceler berbat geceler gerekten berbat iip siziyorum iip sizmak zorundayim. sabahlan kahvalti sonrasinda lleri sokaklarda yuvarladiklarini gryorum (bunu gazetelerde hi okumadim). ve her yerde kartallar var atiya tnemis, avluya, arabamin iine, gzleri yok kartallarin ve kkrt

kokuyorlar, gerekten insanin cesaretini kiriyor bu. insanlar ziyaretime gelip karsimda sandalyede oturuyorlar hasarat sarmis her yerlerini, gryorum -yesil, altin sarisi, sari bcekler ve kovalamiyorlar bcekleri. fazla uzun kaldim burada, yakinda Omaha'ya gitmeliyim. orda her sey yesimdendir ve kipirdamaz, diyorlar. suyun zerine desenler izip zeytin agalarinin tepesinde uyuyabilirmissin. gerek mi btn bunlar merak ediyorum. burda daha fazla yasayamayacagim.

>edeb kahkaha dinle moruk, bana gnderdigin siirlerden bahsetmeyi birak, elimize gemediler, msveddelere gzmz gibi bakariz biz onlari firinda pisirir yakariz okuyup gler stne kusariz bira dktgmz de olur stlerine ama genellikle geri gndeririz ylesine anlamsizdir ki msveddeler.

ah, Sanat'a inaniriz biz, elbette olamayiz Sanat'siz, ama, siz de bilirsiniz, bir sr insan (srsne bereket) oynasip dzsr durur Sanat'la sadece kuru grltdr yaptiklari cmert ve bagislamaz ve gayretli vasatliklarinda. abonelik cretimiz yillik 4 dolardir, yazdiklarinizi yollamadan nce ltfen dergimizi okuyunuz.

>lmdsegi hzn eger sicaga dayanamiyorsan, diyor, mutfaktan ik. biliyor musun kim sylemis bunu ? Harry Truman. mutfakta degilim, diyorum, firinin iindeyim. editrm zor bir adam. bazen sphede kalinca ona telefon ediyorum. bak, diyor bana, purolarini on dolarlik banknotlarla yakacaksin, bir kolunda bir kizil sali digerinde bir sansin olacak. diger zamanlar ise diyor ki, bak, sanirim V. K.'yi yardimci editr olarak ise alacagim, burda bir yerlerde 5 sairi sepetlememiz gerekiyor, karari ona birakacagim. (V. K. kendisini New York sehrinden ta Hawaii kiyilarina kadar biakladigima inanan hayal gc ok genis bir sair oluyor.) dinle evlat, diyorum editrme telefonda, Almanca bilir misin? hayir, diyor. her neyse diyorum, iyi ve yeni araba lastiklerine ihtiyacim var, ucuza. nereden ucuza yeni iyi lastik alabilirim biliyor musun? seni yarim saat iinde ararim, diyor, evde olur musun

yarim saat sonra? bir yere kipirdayacak param yok, diyorum. Oregon'daki siir okuma seansinda sarhosmussun, diyor. irkin dedikodular, diyorum, sarhos muydun? hatirlamiyorum. bir gn bana telefon etti: artik topa pek vurmuyorsun, sisenin dibine vuruyorsun ve btn o kadinlarla dalasiyorsun, biliyor musun bilmem yedek kulbemizde siki bir ocuk var, oyuna girmek iin can atiyor sahanin her yerinden sut ekebiliyor ve kalenin stnden ikmayan her seyi de yakalayabiliyor antrenrleri de Duncan, Creeley ve Wakoski ve kafiye de tutturabiliyor, imge, benzetme, tesbih, mecaz, beti, ssl mecaz, yarim kafiye, ses tekrari, hece vezni, evet hece vezni de biliyor, hani kisa-uzun vurgulu, bir vurgulu bir vurgusuz iki heceli vezin, iki kisa bir uzun heceli, iki uzun heceli vezin, hepsini biliyor, dize ortasi es, mn, ima, nkte, diksiyon, tonlama, sylev, paradoks ve kaynastirma... oha, dedim, telefonu kapatip Old Grandad viskisinden siki bir firt ektim, gazetelere bakilirsa Harry hl hayatta, ama yeni lastik yerine ikma lastik almaya karar veriyorum.

>dostum, andre anlatacagim ocuk Kansas niversitesi'nde hocaydi

sonra isten ikardilar o da bir fasulye fabrikasina girdi sonra da karisiyla deniz kiyisina tasindi o aktrlk isi ararken karisi is bulup alisti gerekten aktr olmak istiyorum, dedi bana, olmak istedigim tek sey bu. karisiyla ugradilar. yalniz ugradi. buralarda sokaklar aktr olmak isteyen heriflerle dolu. onu dn grdm. sigara sariyordu. biraz beyaz sarap ikram ettim. karim beklemekten sikildi artik, dedi, karate gretmenligi yapacagim. elleri tuglalara, duvarlara ve kapilara vurmaktan sismisti. bana bazi dogulu byk dogus ustalarini anlatti, bir adam varmis, o kadar iyiymis ki arkasinda kim oldugunu grmek iin kafasini 180 derece dndrebiliyormus, bunu yapmak gerekten zordur, dedi. dahasi: dogru sekilde konumlanmis 4 adamla dgiismek ok daha fazla sayida adamla dgsmekten daha zordur. sayilari daha fazla olunca birbirlerini engellerler, gl ve dayanikli iyi bir dgs

basarabilir, bazi usta dgsler tasaklarini ieri ekip vcutlarina saklayabilirler, dedi. bu yapilabilir - bir dereceye kadar - nk vcutta dogal bosluklar vardir... eger basasagi durursan bunu anlayabilirsin. ona biraz daha beyaz sarap verdim, sonra gitti. biliyor musunuz, bazen daktiloyla geinmek o kadar da zahmetli degil sanki.

>memnundum Tasarruf hesabinda param vardi allahtan Cuma ikindi vakti aksamdan kalmaydim issizdim Tasarruf hesabinda param vardi allahtan gitar almayi bilmiyordum Cuma ikindi vakti aksamdan kalmaydim Cuma ikindi vakti aksamdan kalmaydim Norm'un ordan karsiya getim Kirmizi Fes'ten karsiya getim Tasarruf hesabinda param vardi allahtan sevgilimden ayrilmis hznl ve cinnet geiriyordum hesap defterim elimde kuyrukta dikilmekten memnundum Vermont caddesinden geen otobsleri seyrettim otobs sofr olarak is bulamayacak kadar deliydim ve gen kizlara bile bakmiyordum kuyrukta dikilirken gzlerim karardi ama bu binada param oldugunu dsnmeye devam ettim Cuma ikindi vakti aksamdan kalmaydim piyano almayi ya da oto yikamada ahmaka bir isi kapmayi bilmiyordum Tasarruf hesabinda param vardi allahtan sonunda vezneye ulastim benim Japon kizdi muhtesem bir tanriymisim gibi glmsedi bana yine hurdasiniz, ha? deyip gld

ona para ekme makbuzumu ve hesap defterimi gsterdim Vermont'da otobsler bir asagi bir yukari kosturuyordu develer Sahra'yi geiyordu kiz parayi verdi ben de aldim Cuma ikindi vakti aksamdan kalmaydim markete girip kendime bir alisveris arabasi buldum ve iine sosisleri yumurtalari pastirmalari ve ekmekleri bira salam erez tursu ve hardallari doldurdum kayitsiz kivirtan gen ev kadinlarina baktim pirzolalari en kaliteli bonfileleri biftekleri domatesleri hiyarlari ve portakallari arabama attim Cuma ikindi vakti aksamdan kalmaydim sevgilimden ayrilmis hznl ve cinnet geiriyordum Tasarruf hesabinda param vardi allahtan

>spain meselesi geen arsamba gn dusa girdim ve tasaklarimi yaktim. Spain adinda bir ressamla tanistim, hayir, izgi roman iziyormus, neyse, onunla partinin birinde tanistim ve kim oldugunu ya da ne is yaptigini bilmedigim iin herkesten zilgiti yedim. epey yakisikli bir Herifti ve bu kadar irkin oldugum iin beni kiskandi. bana ismini sylediklerinde duvara yaslanmis yakisikli grnmekle mesguld, ben de syle dedim: hey, Spain, adini sevdim: Spain. ama tipini sevmedim, hadi disari baheye ikalim da anandan dogduguna

pisman edeyim seni ! bu, ev sahibesini kizdirdi ve adamin yanina gidip s.kini oksadi ben de bu arada tuvalete gidip derin derin i geirdim. ama herkes bana kizgin. Bukowski, artik yazamiyor, isi bitmis. tkenmis, baksana nasil da iiyor. partilere gelmezdi hi. simdi partilere gelip ne var ne yoksa iiyor ve gerek yeteneklere hakaret ediyor. bileklerini kestiginde ve kendini gazla ldrmeye alistiginda hayrandim ona. baksana nasil da kesiyor su 19 yasindaki kizi, sanki bilmiyoruz s.kini kaldiramadigini. geen arsamba dus yaparken taniklarimi yakmakla kalmadim, kaynar sudan kaayim derken kiimin deligini de yaktim.

>islak gece malm gn. oturmus kinaliyordu. bir bok yapamiyordum kadinla. yagmur yagiyordu. kadin kalkip gitti. eh iste, kaldik yine, diye dsndm ikimi alip radyonun sesini atim, abajurun sapkasini ikardim

ve Almanya'dan ithal ucuz siyah aci bir puro yaktim. kapi alindi atim ufak tefek bir adam dikiliyordu yagmurda dedi ki, verandanda bir gvercin grdn m? verandamda bir gvercin grmedim, dedim eger verandanda bir gvercin grrsen bana haber ver, dedi. kapiyi kapattim oturdum biraz sonra bir kara kedi sirayip camdan ieri girdi ve kucagima oturup pirlamaya basladi, ok gzel bir hayvandi alip mutfaga gtrdm ve birlikte birer dilim salam yedik. sonra btn isiklari kapatip yattim kedi de gelip yanima uzandi pirladi dsndm de, eh, beni seven biri var, sonra kedi isemeye basladi, her yerime ve btn arsafin zerine isedi, sidigi gbegimin yanlarindan szld

hey, neyin var senin? dedim kediyi kaptigim gibi kapiya gtrdm ve yagmura firlattim ve dsndm, ok tuhaf kedinin zerime isemesi sidigi yagmur gibi serindi. sonra kadina telefon edip, neyin var senin? aklini mi kairdin? dedim. telefonu kapadim arsaflan ikardim ve yataga uzanip yagmurun sesini dinlemeye koyuldum. bazen insan byle konularda ne yapacagini bilemiyor en iyisi sessizce uzanip hi bir sey dsnmemek. kedi sahipliydi pire tasmasi vardi, kadina gelince bilmiyorum.

>biz, sanatilar San Francisco'da 80'lik ev sahibem yesil Victrola gramofonumu merdivenlerden ikarmama yardim etti ve millet duvarlara vurana dek Beethoven'in 5'inci senfonisini aldim, odanin ortasinda bira ve sarap siseleriyle dolu byke bir kova vardi; anliyacaginiz, titreme nbetlerinden birinde olabilir, bir ikindi vakti zil sesine benzer bir ses duydum ama zil zirildayacagina ugulduyordu, sonra odanin tavana yakin bir

ksesinde altin sarisi bir isik belirdi isigin ve sesin ortasinda asinmis ama ok gzel bir kadin yz parlamaya basladi, yukardan ylece bana bakiyordu sonra da kadinin yaninda bir erkek yz belirdi, isik giderek glendi ve adam dedi ki: biz, sanatilar, seninle gurur duyuyoruz! sonra kadin: zavalli ocuk korktu, dedi, korkmustum, ve sonra hepsi yokoldu. yataktan kalkip giyindim ve sanatilarin kim oldugunu ve niye benden gurur duyduklarini merak ederek bara gittim, barda canli birka sanati vardi ve birka beles iki gtrdm, misir kocam pipomla pantolonumu tutusturdum ve bilerek bir bardak kirdim, bulasmadilar, William Saroyan oldugunu iddia eden bir adamla tanistim, bir kadin gelip de kulagindan tutup gtrene dek birlikte itik ve o zaman dsndm ki bu adam William olamaz, sonra herifin biri geldi ve syle dedi: ahbap, siki konusuyorsun tamam da ben saldiri ve darptan yeni iktim ierden, onun iin bana bulasma! birlikte disari iktik, iyi bir ocuktu, iyi yumruk salliyordu, epey bir basabas dogustuk, sonra durdurdular, ieri girip bir ka saat daha itik, evime yryerek dndm, Beethoven'dan 5'inciyi koydum, millet duvarlari yumrukladi, ben de aynen yumrukla karsilik verdim. gen halimi dsnp duruyorum da, o zamanki halimi, inanmak g geliyor ama bence sakincasi yok. umarim sanatilar benimle gurur duymaya devam ediyorlardir ama o gnden sonra bir daha grnmediler. sonra savas basladi ve kendimi New Orleans'ta yagmurlu bir gecede amura batmis sarhos halde barin birine girerken buldum. bir adamin bir digerini biakladigini grdm ve gidip mzik kutusuna 5 sent attim. bir baslangiti. San Francisco ve New Orleans en ok sevdigim sehirlerden ikisiydi.

>o kadinla ayni odada bes dakika daha kalamam geen gn kizimi almaya evine gittim. annesi isi tulumu giymis disari ikti. kendisine ocuk parasini verdim o da elime Manfred Anderson diye birinin bir demet siirini tutusturdu. siirleri okudum. mthis yaziyor, dedi. bu pisligi dergilere mi gnderiyor? dedim. yo hayir, dedi, Manfred gndermez. neden? bilmem, nedenini bilmiyorum. dinle, dedim, sen de pisliklerini gndermeyen btn sairleri tanirsin. dergiler siirlerine hazir degil, dedi, yayinlanamayacak kadar stn siirleri. yo, allah askina, dedim, gerekten inaniyor musun buna? evet, evet, gerekten inaniyorum, dedi. bak, dedim, ocugu hazirlamamissin bile. ayakkabilarini giymemis, ne olur giydirsen

ayakkabilarini? kizin 8 yasina geldi, dedi, ayakkabilarini kendi giyebilir. dinle, dedim kizima, allah askina giy sene su ayakkabilarini! Manfred asla bagirmaz, dedi annesi. ALLAH BELASINI VERSIN! diye bagirdim bak iste, gryor musun, hi degismemissin, dedi. saat ka? dedim. 4:30. Manfred bir ara bir ka siirini yollamisti, dedi. ama geri gnderdiler ve dnyasi yikilmisti. ayakkabilarini giymissin, dedim kizima, hadi gidelim. annesi kapiya kadar geldi bizimle. iyi gnler, dedi. canin cehenneme, dedim. kapiyi kapadiginda disina yapistirilmis bir ikartma grdm, zerinde: GLMSE, yaziyordu. glmsemedim. Pico caddesinden asagi iniyorduk. Kizil kz'n nnde durdum. kizima, hemen dnerim, dedim. ieri girip oturdum, bir viski ve su syledim, barin diger tarafinda elinde kipkizil bir penis tutan ufak tefek bir adam kapidan bir girip bir ikiyordu.

sunu, sunu durduramaz misin? dedim barmene. kapat sana sunu! senin derdin ne ahbap? dedi. siirlerimi dergilere gnderirim, dedim. siirlerini dergilere mi gnderirsin? dedi. evet, aynen yle, dedim. ikimi bitirip arabaya dndm. Pico Bulvari'ndan asagi srdm. gnn kalan blm, eli mahkm, daha iyi olacakti.

>karizma kadinin biri arayip duruyor telefonla sevdigim bir kadinla yasiyorum dedigim halde yine ariyor. etrafta grltler duydum, diyor telefonda, sensin sandim. ben mi? gnlerdir kafayi ekmedim. neyse, belki sen degildin ama bana yardim etmeye alisan biri oldugunu hissettim. belki de Tanri'ydi. sence orada mi? evet. Tavana asili bir kanca O. ben de yle dsnmstm. zemin katta domates yetistiriyorum, diyor. akillica. tasinmak istiyorum, nereye tasinayim sence? kuzey siradan, batida okyanus, dogu gemiste kalmis, geriye

sadece gney kaliyor, gney mi? evet, ama sinirin tesi degil, orasi gringolar iin lm demek. Salinas nasil bir yer? diyor. marul seviyorsan Salinas'a git. aniden kapiyor telefonu, hep yapiyor bunu. ve ertesi gn ertesi hafta ya da ay yine ariyor, cenazeme 30 derece sicakta, domatesleri ve kiyma rengi pardessnn cebine tikilmis telefon rehberi sayfalariyla katilirsa sasirmam, kadinlari etkilemeyi biliyorum gerekten.

>insan hayatlarinin sesi tuhaf bir sicaklik, atesli ve soguk kadinlar, iyi sevisirim, ama ask yalnizca seks degildir, tanidigim kadinlarin ogu hirslilar, bense gleden sonra te byk rahat yastiklara uzanip keyif yapmayi severim, dnya disarda, benden uzakta takilirken disardaki aliligin yapraklarindan szlen gnesi izlemeyi severim, ok iyi bilirim btn o seks dergilerini, sevistikten sonra gbegimi tavana verip her sey yerini bulurken keyif atmayi severim: keyifli olmak yle kolay ki - birak gitsin, gereken tek sey bu. ama kadin tuhaftir, ok hirslidir

kadin - allah kahretsin! btn gn yatakta geiremem! btn yaptigimiz yemek! sevismek! uyumak! yemek! sevismek! bak sevgilim, diyorum, su anda disarda domates, marul ve hatta pamuk toplayan insanlar var, gnesin alninda len erkekler ve kadinlar var, fabrikalarda bogaz tokluguna, bir hi ugruna len erkek ve kadinlar var... insan yasamlarinin parampara edilisinin seslerini duyabiliyorum . . . ne kadar sansli oldugumuzu bilmiyorsun .. . ama senin isin tikirinda, diyor, siirlerin . . . sevgilim yataktan ikiyor, diger odadan sesini duyuyorum, daktilo tikirdiyor. niye insanlar efor ve enerjinin yaratmayla ilgisi oldugunu dsnrler bilmiyorum. sanirim insanlar; politika, tip, tarih ve din gibi konularda da yaniliyorlar. gbegimin stne yatip degisiklik olsun diye kiimi tavana verip uyuyorum.

>iskeleyi kurtarin bu partiye gelecektin, biliyorum partilerden nefret ediyorsun ama

partisiz de kalmiyorsun. her neyse, benim manitayi gtrdm, taniyorsun kendisini Java Jane'mi? evet, parti atli karincanin ordaydi hani su iskeleyi yikmaya alistiklari yerde, biliyor musun nerde oldugunu? evet, kirmizi boyali, pencereleri kirikevet, her neyse, benim kiz atlikarincanin hemen yukansinda bir odada kaliyor, atlikarincanin sahibi olan kadinin dogum gn partisiydi. iskeleyi kurtarmaya alisiyor atlikarincayi kurtarmaya alisiyor -herkese bol iki vardi, benim kiz atlikarincanin hemen yukarsinda bir odada kaliyor. kiyak partiymis. seni aradim, yoktun. nemli degil. yle iste, iki boldu ve atlikarincayi da alistirdilar, belesti, mzik, her sey. kiyakmis. benim kizla kavga etmeye basladik, e tabii -o kadar iince. ben ondan ayri dikiliyordum o benden ayri dikiliyordu. elinde bir bardak sarap vardi. koyu yesil azrail bakisimi dikmisim zerine, arpilmis vaziyette geriye adim atti atlikarinca dnyordu bir atin toynagi basti tekmeyi kiina. dnen platforma dst.

her sey yle abuk oldu ki ama bir seyi farkettim atlarin altinda mzikle dndg onca zaman bir damla bile dklmesin diye bardagini dik tutuyordu. cesurca. ne demezsin, ama bu sirada da kilodu srekli ortalikta, pembe pembe parlayip duruyor. harika, nasil basarmislar? komplo kurmuslar, pembe parilti iin mi? evet. her neyse kilodu grnyor ve kendime, neyse zarari yok, diyorum, diyorum ama herhalde millete bana grndgnden ok daha gzel grnyor, neyse sonra bir adim atip yanastim ve Jane, dedim. sonra ne oldu? ikisini dik tutup dnmeye ve pembe kiini sergilemeye devam etti... ama kurnazca bir yani da vardi bunun, aptalca ama keyifli zafer, gecikmeli de olsa, naralar atarak ikar gelir sonunda... aynen, ylece dnmeye devam etti intikam dolu hayat sarhosu bacaklar fora beni nemsiyordu ki gsterdi kilodunu btn millete, her neyse, dnerek kayiyordu ki bacagi adamin birinin bacagina arpti daha yakindan bakmak iin ne ikmisti adam.

67 yasindaydi herif ve karisiyla spagetti yiyorlardi kgit tabaklardan, neyse, sevgilimin bacagi adaminkine arpti ve platformdan firlayip ki st oturdu ama sarap bardagini hl dik tutuyordu. yanina gidip ayaga kaldirdim hl dzgn tutuyordu ve sonra kaldirip iti. gerekten de siki partiymis. seni aradim, yoktun. agiz kokusu kbusu misali azdirir insani sUzlen ig damlalarindan rlms rmcek aglari. kesinlikle, orda olmaliydin. zgnm.

>yanik bir kibbutz'ta tanistigi bir kadinla yasamak iin New York'a dnd ocuk. 32 yasinda, anasindan ayrildi, bakimli biriydi, mizah gc yerinde ve hergn degistirirdi donunu. Porto Riko blgesinde buldu kendini, kadinin isi vardi, ocuk pencerelere demir parmakliklar takmak istiyordu ve kadin ise gittikten sonra sabahin onunda dnyanin kizarmis tavugunu yiyordu.

yillarca biriktirdigi parasi vardi biraz ve dzsyordu da ama aslinda korkardi a.ciktan. Eileen'le Hollywood'da oturuyorduk dedim ki: ocugu uyarsam iyi olacak uyarayim da kadin yamuk yaptiginda hazirlikli olsun. hayir, dedi, birak da ocuk mutlu olsun. biraktim mutlu olsun. simdilerde yine annesiyle oturuyor, yz altmis bes kilo olmus ve durmadan yiyip durmadan siritiyor ama gzlerini grmelisiniz... btn o et yigininin ortasinda ylece duruyorlar... bir tavuk butunu isiriyor: sevmistim onu, diyor bana, sevmistim onu.

>cehennem atesi halt etmis yaninda .. kadin portakal rengi Vosvosunda bekliyormus

elimde 12 sise bira bir de ufak viski sokakta yryordum birden arabadan firlayip bira siselerini kapti kaldirimda paraladi viski sisesini de kapti ve onu da paraladi, hu, dedi, demek onu bunlarla sarhos edip becerecektin ha! hole girdim diger kadin merdivenlerin yarisinda dikilmis bekliyordu, sonra sokaktan ieri dalip merdivenleri ikti ve diger kadina antasiyla patlatti, benim erkegim o! dedi, benim erkegim! sonra kosup disari ikti ve turuncu Vosvosuna atlayip uzaklasti. bir sprgeyle disari iktim ve camlan sprmeye baslamistim ki bir ses duydum yine turuncu Vosvostu kaldirima ikmis zerime geliyordu ziplayip son anda bir duvara yapistim

yanimdan geip gitti. sonra sprgeyi alip yine camlari sprmeye koyuldum, bir de baktim orda dikiliyor; sprgeyi aldi ve paraya ayirdi, sonra kirilmamis bir bira sisesi buldu kapinin camina firlatti. camda temiz yuvarlak bir delik ati ve diger kadin merdivenlerden asagiya bagirdi: Allah askina, Bukowski, git onunla! turuncu Vosvosa bindim birlikte uzaklastik.

>ipi ek, kukla oynasin ... her erkek sunu iyice anlamali her sey bir anda yok olabilir: kedi, kadin, is, yatak, duvarlar, oda; ask da dahil btn gereksinimlerimiz kumdan temellere oturur ve herhangi bir olay, ne kadar ilgisiz olursa olsun:

Hong Kong'da bir ocugun lm ya da Omaha'da bir kar firtinasi... felaketin olabilir. btn porselenlerin mutfak dsemesinde paralanir, kadinin ieri girer ylece dikilirsin, sarhos, her seyin ortasinda, ve sorar: aman allahim, ne oldu byle? bilmiyorum, dersin, bilmiyorum...

>misirli et yahniden daha siki insan yreginin devinimi: Missouri semalarinda girtlagini sikarlar; Boston'da sicak balmumuyla kaplanir; Norfolk'ta patates gibi yakarlar; Allegheny Daglari'nda kaybedilir; sonra yine bulurlar New Orleans'ta drt direkli maun bir yatagin iinde; El Paso'da bogup barbunyaya katarlar; sarhos bir kpek misali haca gerilir Denver'da; Kalamazoo'da ikiye ayirip tost yaparlar; kanserli bulurlar Meksika kiyilarinda bir baliki teknesinde;

kgida getirip kafeslerler Daytona Beach'te; yesil beyaz basma elbise giymis ocuk yuvasi bakicisindan yer tekmeyi, Kuzey Carolina'da bir otobs duraginda garsonluk yapar; East Village'de satran-bilen bir fahise zeytinyagi ve kei sidigiyle ovar; Kongre'den geen bir kanun kirmizi, beyaz, maviye boyar; Kansas'in en koca gtl sai boyali sarisini basar torpidoyu; iini disina ikarip boynuzlar Dogu Lansing'de boga ruhlu bir kan; n stte bir disi eksik minik parmakli bir kiz alip taslastirir, ve iine benzin doldurulur Mesa'da; insan yreginin devinimi srp gider byle bir sreligine.

>sesler 1. biyigim takma perugum ve kaslarim da hatta gzlerim bile ... sonra bir sey sersemletir beni...

abajur glgeleri sallanir, kaynama sesleri ve sihirli inanilmaz sesler duyarim. 2. biliyorum delirdim, teoriyi hayata geirircesine: kayiplar bulunur hastalar sagliklidir yaratma-zrller yaraticidirlar. 3. rahat, evcil, ok bilmis kasarin biri olsaydim bile asla kitlelerin kanini iip de saraptir bu diyemezdim. 4. niye o gzel kizin arabasini tamponundan tutup kaldirdim ki? sikismissa sikismis krikosu, belimi dogrultamadim ve beni kandil simidi gibi tasiyip belimi dogrulttular ama hl kipirdayamiyordum... hastane'nin suuydu, doktorlar'in suu. sonra o iki ocuk dsrdler beni rntgen odasina gtrrken... DAVA AACAGIM! diye haykirdim, ama sanirim su o kizindi -bana o bacaklari ve kalayi gstermemeliydi. 5. dinle, dinle, S.KIMIN ASIGI, YIRTIK PEZEVENK,

S.KIMIN ASIGI, SEV, SEV; LDR, SILAH KULLANMAYI GREN; BOSLUK YARAT, GEREGI GR, ILAHI TAKIL, S.KIMIN ASIGI, BAK ISTE geliyor... 6. ilk romanim E.H.'den alintiydi, o gnden beri dolar iinde yzyorum, herhalde Amerika'nin grdg en iyi gazeteci benimdir, istedigim konuda atip tutarim, mutlaka anlami vardir, sabah sokakta rastladiginiz ilk insandan daha ok hayransinizdir bana. aslinda surasi da dogru ki benim zamanimda yazar falan yoktu dogru drst, yazar yoklugunda yazar oldum anliyacaginiz. tamam, zaman kt. sanirim ben bir numarayim, ancak bu, devlerin bizi costurdugu zamanlardan farkli bir sey. neyse bosverin: ben dolar iinde yzyorum. 7. berbat bir yazardim, N. C.'yi batirdim nk oldugundan fazla byttm, sonra da moda meraklilari kitabimi oldugundan fazla byttler, okunabilir Amerikan edebiyatinda berbat yazar vardir. Drieser, sphesiz, en ktsyd. sonra Thomas Wolfe geldi, sonra da bendeniz, ama Wolfe'la benim aramda seim yapacak olsam, Wolfe'u seerdim, yani en kt olarak, diger bir berbat yazar, Capote'nin benim hakkimda sylediklerini dsnmek

hosuma gidiyor: o sadece daktilo yazar, bazen berbat yazarlar da dogruyu syler. 8. ogunun oldugu gibi, benim de sorunum, sanati bilincim. kizarmis patates ve ihtisam dolu yasiyorum ve etrafima baktigimda aykiri sanat formlarini gryorum, hemen atlayip insanlara ne kadar iyi oldugumu ve dsndklerimi anlatiyorum. iste bu, yzyillardir sanati mahveden bikkinligin ta kendisi, bir zamanlar kendimi, hayvanat bahesinde bir aslana siir okurken kaydetmistim, gerekten de aslan, aci ekiyormuscasina kkremisti, btn sairler sarhos olunca bu kaydi dinleyip glyorlar. 9. kahramanlarin ve asiklarin fotograflarinin kaya duvarlara arparak uustugu hapishane konusundaki romanimi hatirliyor musunuz? nl oldum, ve buraya geldim. shretimi alip unufak eden Valley West ve Bakersfield'li zenci motosikletlilerle dzsmek istedi canim cinnetlerini ve yalnizliklarini verdiler agzima Cadillac beyazi ve Cadillac siyahi ruha dair hayallerini verdiler agzima, ve kiima bosaldilar

burun deliklerime ve kulaklarima, bu arada ben, Komnizm, Komnizm diye yirtiniyordum, sirittilar, biliyorlardi samimi olmadigimi. sapina kadar aynen devam tek tirnagimdan asilmisim gnes yregimi eritiyor yilanin kuzeniyim selalelerden korkarim kadinlardan ve yesil duvarlardan korkarim agalar rzgrdan uarken polis durduruyor ve (aksamdan kalmayim) eksozun patlak sileceklerin alismiyor geri vites farin da kirilmis, diyor. geri vites farim yok ki, celbi imzaliyorum ve iimden, dsndklerim yznden ieri atmadiklarina skrediyorum hzn, yari-zehirlenmis bir kuyudaki sudan boncuklar misali damliyor, sansimin iyice cilizlastiginin farkindayim -

sabahin nde isigi yaktiginda banyoda grdgn bir bcek gibiyim. sonunda ask, girtlagi yer beziyle tikanmis, mutluluk resimleri atalara dnms, bilirsin bilirsin. bir kere anladin miydi bu sreci (anlaman gereken su: ogu sey yrmez, onun iin de saklamayi birakirsin, ve bunu anlayana kadar da yillarin biter) - bir kere anladin mi bu sreci iki veya defa daha kazik yemen yeter sonra seni paketleyip gnderirler, bunu bilmek iyidir cevap yetistirecegim diye yirtinmayi birak da sakinles biraz senin de neredeyse isin bitti bitecek benim gibi. utanilacak bir yani yok bunun, canimin istedigi bara girip viski ve su syleyip, parasini deyebilir, ve elimle bardagi kavrayabilirim, tanimazlar, taniyamazlar, ne seni ne de beni,

futboldan, havadan, petrol krizinden konusurlar, sonra ellerimizi kaldirip ayna elleri seyrededursun dikeriz ikimizi Jane, Barbara, Frances, Linda, Liza, Stella, baba'nin kahverengi deri terligi ters dnms durur banyoda, isimsiz l kpekler, yarinin gazetesi, bir Persembe ikindi vakti radyatrden sizan kaynar su, bilegine kadar yakar kolunu, fkelenmezsin bile duydugun aciya, siritirsin kazananlari dsnp sen sarhosken ya da uzaktayken kiz arkadasini dzen herifi dsnr siritirsin dzmesine izin veren kizi dsnr siritirsin. bulanik rzgrda ulur gller, gerekli seyleri syledik, sirada ikip gitmek var, ama sunu belirtmek isterim ki ne demis olurlarsa olsunlar,

asla hibir seye kizmadim.

>dslerini yitirmis gece kafelerde yasli, beyaz sali kadin garsonlar vazgemisler, ve aydinlik kaldirimlari yrrken bakimevlerinin pencerelerinden ieri bakiyorum da artik yitirmis olduklarini grebiliyorum. parkta banklarda oturmus insanlari gryorum ve oturus biimlerinden ve bakislarindan bir seylerin bitmis oldugunu grebiliyorum. araba sren insanlar gryorum ve arabalarini srs tarzlarindan sevmediklerini ve sevilmediklerini grebiliyorum -birak ki seksi dsnecekler, eski bir film misali unutulmus gitmis her sey. arsi ve spermarketlerde koridorlar boyunca yryen alisveris eden insanlar gryorum elbiselerinin vcutlarina oturusundan yryslerinden yzlerinden ve gzlerinden artik hibir seyi umursamadiklarini ve hibir seyin de onlari umursamadigini

grebiliyorum. her gn yz tane insan gsterebilirim size, tamamen birakmis. hipodroma ya da bir spor karsilasmasina gittigimde hibir sey ya da hi kimse iin bir sey hissetmeyen ve hissettiremeyen binlerce insana rastliyorum. her yerde yiyecek, barinak ve giyimden baska bir sey istemeyen insanlar gryorum; dslerini yitirmis, baska bir sey dsnemiyorlar. niye bu insanlar ortadan yokolmazlar anlamiyorum niye tkenmez mrleri anlamiyorum niye ldrmez bulutlar onlari niye ldrmez kpekler iekler ve ocuklar niye ldrmez onlari

anlamiyorum. zaten ldrlmsler sanirim ancak yine de onlarin geregine uyum saglayamiyorum nk sayilari o kadar ok ki. her geen gn, her gece, sayilari artiyor metrolarda binalarda ve parklarda sevmemek ya da sevilmemekten hi dehsete kapilmiyorlar hemcinslerimin mil yon larcasi.

>palmiye yapraklari Los Angeles'ta 1973' 74'e baglayan geceyarisi saat tam 12:00'de penceremin disindaki palmiye yapraklarina yagmur yagmaya basladi komalar ve havai fisekler inladi ve gk grledi. isiklan sndrp yorgani stme ekmis ve yatmistim aksam dokuzda neseleri, mutluluklari,

igliklari, kgit sapkalari. arabalari, kadinlari, amatr sarhoslari... Yeni Yil arifesi hep korkutmustur beni yasam ne anlar ki yillardan. simdi kornalar havai fisekler ve gkgrlts sustu . . . her sey bes dakika iinde sona eriyor ... sadece yagmuru duyuyorum palmiye yapraklarinda, ve dsnyorum, insanlari asla anlayamiyacagim, ama yasayip atlattim iste.

IINDEKILER 1. ELLERIYLE YAKALAR YREGIMI yapraklarin trajedisi, 11 siirlerimi alan orospuya, 12 marilyn m.'ya, 13 borodin'in yasami, 14 bedava, 16 edebi bir ask, 17

ikizler, 19 los angeles mzesinde yagmur yagdigi gn, 21 gleden sonra 2 birasi, 23 pazar ressami, 24 ihtiyar sair, 25 yaris, 28 vegas, 30 gnesin yz, 32 konusanlar, 33 papaz ve matador, 34 ask&shret&lm, 35 babam, 36 tekil benlik, 37 340 dolarlik at ve yz dolarlik fahise, 39 2. LMELINDEKI ARMIH sineklikteki manzara, 43 lmelindeki ha, 44 aynasizlar, 46 leydi godiva sayilmaz, 47 isiler, 49 ana, 54 makineli tfekler kuleler & mesai karti saatleri, 56 igirtkanlar, rahibeler, bakkal iraklari ve senin iin bir sey, 59 neredeyse her seyin yoklugu, 64 evime gelme ama gelirsen, 66 beynimde zambaklar, 68

onlar, hepsi, bilirler, 72 gzel bir gn, 76 3. DEHSET CADDESI VE IZDIRAP YOLU'NDA bira sisesi, 81 beden, 82 nakavt, 85 gleden nce pazar, 86 postayi almaya ikmak zerine, 88 hkmeti devirmek istemistim ama tek gtrdgm birinin karisi oldu, 90 kizlar, 93 red mektuplari zerine bir not, 94 gerek hikye, 96 yasamak, 98 entel, 101 bir kadeh kizarmis-gz, 103 bir dahiye rastladim, 107 solucanlara iyi geceler pcg, 108 John dillinger ve le chasseur maudit, 110 bir para uyku ve kafa huzuru, 113 iyi bir adama da benziyordu, 115 gkyznde ocuklar, 118 rupert brooke bekleyen hatuna not, 119 kt sairle iyi sair arasindaki fark sanstir, 121 burada ve Berlin'de ve New York'ta ve Meksika'da perdeler

uusuyor ve insanlar ikindi vaktinde yryorlar, 124 merhamet tacirlerine, 128 4. SUDA YAN ATESTE BOGUL pler, 131 hayvanat bahesi, 133 kayip, 135 atesli, 137 ask, 140 yan, yan, yan yanabilecegin kadar, 141 tarzimiz, 143 kollarindan ikip, 145 bir geri zeklinin lm, 147 tinilar, 149 kiikirik bir gece, 150 is ariyorum, 151 mektuplar, 153 evet evet, 155 eddie ve eve, 156 sicacik kilar, 159 siire baslik atmak ne ise yarar?, 160 kaplan, 162 pasta cila, 163 bazilari, 167 enetteki babam, 168 sinirler, 170 zaten kira da yksek, 171

edebi kahkaha, 173 lmdsegi hzn, 173 dostum, andre, 176 memnundum, 178 spain meselesi, 180 islak gece, 182 biz, sanatilar, 184 o kadinla ayni odada bes dakika daha kalamam, 186 karizma, 188 insan hayatlarinin sesi, 190 iskeleyi kurtarin, 192 yanik, 196 cehennem atesi halt etmis yaninda, 198 ipi ek, kukla oynasin, 200 sesler, 203 sapina kadar aynen devam, 207 dslerini yitirmis, 210 palmiye yapraklari, 213 /

You might also like