You are on page 1of 200

MACAR

HIKAYELERi
ANTOLOJISi
MACAR YELERi


MUZAFFER
VARLIK
Ankara Caddesi,
BYK ESERLER : 182
: 1549
Ekin
Mart, 1970
lstvan
Tmrkeny
(1866 - 1917)
Szeged Alman soyundan bir ailenin ocugu
olarak dnyaya geldi. tahsil etti nce.
mesleginden, orduya girdi. Macar orada
Onu gtren de bu ilesini grp
lzlemesi oldu. Terhisten sonra dog-dugu
ktphane, sonra da mze yneticisi oldu. hikliye
1893'te En nemli eserleri Kavaklar Al-
Jan Frgeteg, Basit lnsa.nJar, M'emlekete Uygun tn-
&a.Diar. mrn hika.yelerinin olan basit insan
lar geirdi. Macar kl4siklerindendir .
KARANLIOI
Valdv'ler yemekten kalkmak zereydiler. Mevsim
kylerde, biri sekizinde, teki
olmak zere iki vn yemek yenir.
O yemek pek lezzetli iin sahanla renkli
ieciklerle tahta bir
sofrada.
Valdv'ler Pal, ve b-
yk Sandor. Civarda kimse
yoktu.
Ana, gtrmeye iki adam odada

ergin bir adam olan masada sUrahiniii
yaronda kimsenin testisini lJa..
basma
iti ve verdi.
- Al
adam, hi
dan, pencerenin rafta alarak
dolduruyorlar.
Sandor, cebinden bir kibrit masaya srp

da yle ama iki nefes ekince durdu:
-Vay anam!
Birdenbire benzi Sandor
ne sorar gibi ona dnd. tek kelime
sylemedi. Yalmz gzleri
Bir an sonra
- Ttnden bir gayri,
saatim
MACAR
- hayra a, baba!
kesip atan bir direndi:
- yle, yle. Biliyorum ben.
'1
Bu Pal Valdv ne de olsa eski On iki
askerlik sonucunda erkek sesli ihtiyar-
lardan biri.
O biroklan, sreleri dolunca bol
hizmetlerini. Ama o, bunlardan
hatta pek alay ederdi byleleriyle.
Oysa ondan da rica "Kal, Valdv,
yz forint az para
Ama Pal dinlemek bile yz forint
kumarda yada yerlerde pek abuk
di. Sonra geriye bitmek tkenmek bilmez hizmet, tfek
patlatmak, stelik cephe
Ordu o zamanlar hep iindeydi. Pal
da birok ona ham
birka bile Bun-
lan bir yana hibir zaman nedir

yznden deyimiyle- vcudunda
nlar Ama bir derdi yoktu ve lm hi
gemezdi.
lm byle birdenbire
sebebi ttnden lezzet
- Bak hele, Sandor, ok grdm geirdim ama,
ttnn vermesi ilktir geliyor
- hasta
- ya, galiba.
Sandor sesini
Kyller byle sz dinlemez, yoktan para
yaparak bir hapishane bekisi gibi y
neten tipler
Sert bilir, hem de pek iyi bilirler ama,
8
MACAR YELERt
daima lyle, grrler. Kanlanndan ye-
ni bir yada ocuklanndan yerine
gitmek iin gereken on esirgedikleri zaman,
birka gn iin evin zerine kecek
dan ilk nce zlecek gene kendileridir. Ama byle dav-
para biriktirmek iin
rek teselli bulurlar. Pek iyi grrler ki insanlan ss-ps
iftlikler snerler;
yolda yrdklerini grdke de ilkelerinde daha da
olurlar. Bu eski artakalanlar by-
le
Sandor iin, ihtiyar
- Demek istiyorum ki, lp gidersem ki-
me kalacak?
Baba, nerden bu allasen ?
- Ya lrsem?
- O zaman anamla bana
Acayip bir rperme ihtiyann vcudunda.

- gryorsun ki bile
gtliremiyorum. Ya ktlk de ...
bu ilgili anlatan
bir
- ktlk de burada ya! Anan benim kadar
Onun da bir ukurda. Syle ne
edeceksin
ses Sessizlik acayip bir
Bahede tabaklann grlts
tiliyor, toprak sobada asma korlan
kyordu.
Ana orada bulunsa elbette daha iyi olurdu. Ama
ilk bozan Sandor oldu:
Sekiz nce askerden zaman ..
- Viyana'dan bu gz dokuz doldu-
MACAR YELERt
9
racak. Hatta ananla birlikte seni

- Hadi dokuz olsun. Dner dnmez evlenmek
edildi. Ben olmaz demedim. Ernerencia Ver'i almak is-
tiyordum. Kim
Szlerinin gelen sessizlik iinde gen
adam soruyu bir daha
- Ha, kim

Otuz nceki haliyle kendini aynada seyrediyor san-
ki.
- Evet ben, benim. Senin gibi bir de-
byle almaz. O gn bugn de
diyorum: Sen bir iftlik sana
olan bir getir eve. Dengini bul.
pencereden Sandor, ineklerini
seyrediyor. Hayvaniann ayaklan
toprak stnde ses Hepsi de yaman h&yvan-
lar. tek bunlann ne byk bir servet

Ve gzlerini pencereden syleniyor:
- Ben de ondan
- yle yle, biliyorum, dedi Ihtiyar.
o zaman iin Henz gentin. Genler
men olur biraz. Ama syledikten sonra,
sana ciddi ciddi soruyorum: n'ideceksin
Sandor, gelip masaya, oturdu.
Sylemek istiyor ama adlan diye
testisine Cesaret de-

- Pekala! yleyse ben de karar verdim.
gn onu eve getiririm.
Pal szUyor
-Kimi?
10 MACAR
Kimi olacak?.. Emerencia'yi.
Ernerencia
- Evet, Emerencia.
elleri tir
tir titriyor. Ne bu oda. Vay Dnya ada-
tersine demek. Herkes gayri.
Bu da, Sandor da deli ...
gece bir sesle

- Kim onu bugn?
-Ben.
- Lekeli bir o.
Benim iin
- Pii olan bir
- Pii yoktur onun.
- Var diyorum sana. Etekleri dibinden
o smiikl nedir? Ha? Piin biri! Hasat domuz-
Ianna talan ettiren o miydi? Ama ona
bir hey ... bir grmeliydin! Yzn-
den kan
Bu sefer de iini kavuran bir kudurgan-
titremeye Bu yle bir ki, ne
baba, ne Sadece iki adam.
yle anlardan biri ki stnde olsa iki-
sinden biri Ama masa stnde yoktu.
Tahta
- Ya, demek onu yle ml? ok iyi,
bi durma gene! Hem de kadar. Y-
znden kan Bunu yapabilirsin,
nk o, biricik biricik Onun yzn-
den kendi

ana, korka korka
szlerini dinlemek iin durdu. Onu
MACAR ll
pliskrmeye devam etti:
-Ya, hi durma, onu, ldr istersen; elin-
den geleni koma, torununun vcuduna do-
yuncaya kadar et!
Valdv, bir karabasan iin-
gibi, isyan eden oda-
da ... Neler oluyor burada,
neler gryor!
Bir torun? Kendi torunu? Ama Sandor ...
Emer ...
bitkin bir halde
- ... Ah, diye
Sandar'un fkesi de Biraz
sesi.
- Baba, en iyisi ocukla gtreyim.
Bylece onu dvemezsin
- Dvmek mi? Kimi dvmek?
- Kk Pal'i.
- Ne, Pal mi? Demek Pal!
- Dedesi gibi. O kadar
ki, oraya
ana,
- Sandor, Sandor! ..
Kibirli, dedik ihtiyar
- N ereye Kimin
Gitmek iin nerden
Hakaret etkisiz cevap veriyor
- Beni ta beri .en zaval-
gibi Elimden bir de sy-
leyemezsin ya! Ama deme ba-
ba. Kimse el srmesin ona, yoksa ...
Tek sz ekiemiyor ve gitmeye Bu buz-
lu gecede bir daha dnmeyesiye kim
syle ye bilir.
12 MACAR
Ama duran ana, onu durduruyor:
- Sandor, beni gitme. Gidersen
lrm ben.
Kutsal Kitap, meleklerin ve seslerinin ok
gzel yazar. Ne derece bilinmez,
nk lmllerin pek o sesi. Ama yer-
yznde bir ses ki herhalde meleklerin sesine
benzese gerek: analannki!
den.
ii titriyor, nnde, duruveriyor sahi-
Valdv tahta kalkmadan:
- diye
Sandor iini ekiyor:
- Anam... anam ...
Ana ekinerek yalvanyor:
- Babana bir demiyecen mi?
Yavuz ne
bilemiyerek, nnde klyor, kl'.\-
yor.
daki kar, soluk gnderiyor pencereden.
Valdv raftan tekrar almak iin
elini
Sandor!
Ne var, baba!
Getir bana torunumu.
(eviren: N
Zsigmond
Mo ri ez
(1879 - 1942)
Tiszacsecse bir kyde dog-du bir 23 haziran gn.
pek bir toprak iisi ve ok
ailesi ve yoksulluk baba evinin zellig-iy-
di. Kendi gayretiyle orta g-Tenimini bitirdikten sonra din-
bilim zerinde yksek g-Tenimini. Memur oldu.
nlU Nyugat dergisinde ilk "Yedi 1908'de
ocug-unun ucunda, byk bil' iinde
bu hika.ye, ok bir ilgi Bundan sonra
bir hikaye, roman, makale, oyun 1930'da Nyugat'-
yneticilerinden biri oldu. Eserleri: Mutlu Adam, Kelebek,
Baylar Aile, Haydut, Aslan. lme
Kadar Iyilikten
YED1
Yoksunann da kahkahayla glmesine izin vermek-
le tannlar ok iyi
Harap evierden yrekten
kahkahalar da duyulur. Ve bu, o kadar gerektir ki, yok-
sullar bazen hakettikleri hallerde bile gler-
ler.
Ben bu iyi da bu-
bu Soo'lar etin basamak-
teker teker O babam, bir ma-
kine atlyesinde O hi vnmez, kim-
senin yoktur zaten. Bununla beraber, bir ger-
ektir.
Ve da bir gerektir ki, gelecekteki
da, birka kadar
Glmeyi, sonunda gzlerinden
inecek ve bir tutulacak kadar iyi
bilen yzl, anam gle-
bilirim ki!
Ve hi anam da, ikimizin bir
yedi metelik aramakla o gnk ka-
dar hi ve bulduk! tin ma-
kinesinin ekmecesinde, birini dolapta, daha g-
lkle geldi.
bulup annem oldu. Bu k-
k ekmecede daha n-
k ona buna diker ve hep buraya ko-
Benim iin, bu ekmece tkenmez bir define ma-
deniydi, gzel mucizeyle gkten kudret
MACAR YELERt 15
gibi zerine dkUlUvermesi iin bura-
ya elimi yeterdi.
Bunun iin, annemin ekmecenin
ykskleri, makaslan, kurdel&. para-
altst ettikten sonra, birden-
bire hayretle:
- diye beni ok

- Kim diye sordum.
- Kck meteli.kler ... diyen annem,

ekmeceyi
- Gel, yavrum. Ne etseler onlan, ma
dem ki o kumazlar! O kck me-
telikler! ..
meldi ve ekmeceyi byk bir dikkatle, sanki u-
yere koydu; hatta
yakalanan bir gibi, birdenbire
stn de rtverdi.
Glmernek mmkn
- diyerek gld ve ekmecenin
zerini amakta acele etmedi. bir tanecik bile
olsa, mutlaka
Ben de meldim, olan gzle-
meye Fakat hi yoktu. Gerekte, bir
de o kadar hani
ve bu ocuka gl-
dk.
Tersyz ekmeceye dokundum.
Annem
- yoksa Sen meteliklerin
ne kadar evik hayvanlar bilmiyorsun henz. ..
yle ki, hem de ..
Glrnekten nk !'le kadar
16 MACAR YELERt
deneyimle biliyorduk, ikimiz de.
Tekrar zaman, ekmeceyi sarsmak
iin elimi
Annem:
Hey, dur! diye gene.
Korktum ve sanki yanar bir sobaya
ne hemen ekiverdim.
- Dikkat et, kk savurgan! harcamak iin
ne kadar da ediyorsun. Burada gizlendikler sre-
ce, bizimdir onlar. biraz daha n-
k, biliyor musun, sabun gerek.
En yedi yoksa bana sabun ver-
mezler. metelik var; burada, bu kk evde gizle-
nen drt metelik daha gerek bana. Burada otururlar,
fakat edilmekten aksi halde
zar ve bir daha gelmezler. Bunun iin dik
katli ol, nk para, gururludur, ona davran-
mak gerekir ... gstermek gerekir. Vara
zar, soylu kk bayanlar gibi. Onu yerinden
kartmak iin tekerleme yok mu hi, smkl-
iin sylenen tekerlerneler
gibi?
Bu gevezelik ka kez gldk? Bilemiyo-
rum, fakat bu smklbcek ylesine glnt
ki..
siz.
metelik babalar!
Evinizde var!"
Ve, kk evi altst ettim.
Bin trl fakat para, hi.
Annem de yzn are-
Btn teheriyi tekrar ekmeceye koydum.
Bu annem,
MACAR H1KA. YELERt 17
Acaba bir yere para yok muydu? Fakat hi

Bir fikir zihnimi
Anne, nerede metelik biliyorum
ben.
Nerede, syle de kar gibi erimeden ara-
onlan.
- dolapta, ekmecede.
- Oh, benim, iyi ki bunu daha
nce sylemedin, yoksa elimizden!
ve dolaba uzun sredir
yoktu zaten. Bununla beraber, ekmecesinde,
o metelik bulundu. gn var ki, bu
bir trl cret edemiyordum. Bu

- drt oldu bile!
en g demektir.
lik Madem ki, bir saat iinde, drt
bulduk, o halde kadar
ri kalan n de demektir. Hadi, abuk,
ki teki ekmeeelerde de buluruz ...
Ah, teki ekmeeelerde nk eski
dolap, iine konacak ok evlerde biz
met Fakat bizim evde pek
yoktu... ylesine veremli, ylesine kurt
!esine ki ...
Annem, her ekmeceye bir veriyordu.
- Bu, eskiden zengin bir ekmeceydi. Bunun
bir zaman bir her zaman borlarla
!udur ... Ve sen, sefil dilenci, senin de hibir zaman
yoktur! Hibir zaman da olmayacak, bizim
bekisisin sen. Oh olsun sana,
F. 2
18
MACAR YELERt
zaman bana metelik veriyor musun ki? en zengini-
dir! diye, glerek ve dibi bulunmayan, en alt-
taki ekmeceyi ekti,
Onu benim boyuuma geirdi ve kahkahalar atarak
yere oturduk. Birdenbire:
- Bekle, dedi. olacak! ce-
ketinde ben.
Duvara iviler ve bu ivilere de ceketler
Mucizenin en Elini bir ce be
annem, hemen bir metelik
Gzlerine
- Tamam! diye Ka oldu
kadar Bir, iki, , drt,
... tanecik daha gerek. Nedir ki, iki mete-
lik? Hi! yerde, iki daha pekila var-

Btn cepleri dikkatle fakat ne bo-
En gzel bile bir metelik daha

Heyecan ve aba, annemin yanaklanna kocaman ko-
caman gller hasta
ediyordu bu onu. Geri bu, bir a-
Hi kimseye para yasaklanamaz
ki!
saati geldi, hatta geti bile. Ak-
oluyordu neredeyse. Babama yann bir gmlek ge-
rekecekti, ve mtimkn Kuyu suyu, ma-
kine lekelerini yetmez.
Birdenbire annem, elini vurdu.
- Oh! ne ben! Ceplerime bile!
Madem ki geldi, gidip
hemen Ve orada da bir mete-
lik buldu.
MACAR YELERt 19
Bir tek ek-
sikti ...
- Sen de ceplerini gster bana. Belki orada var-
...
Ceplerim ... kadar onlan,

Gece oluyordu ve biz elimizdeki
hi metelik-
le. Yahudi veresiye vermezdi ve da bizim ka-
dar yoksuldular. yle olmasa bile herhalde gidip onlar-
dan bir metelik isteyecek
yrekten glrnekten yapacak
hibir yoktu.
Annem, glrnekten neredeyse
O zaman bir dilenci syler gibi bir
sesle, dertlerini dkt.
Annem:
-Yeter, ihtiyar! dedi. BUtUn ey-
rek kilo sabun alabilmek iin olan bir mete-
aramakla ben.
Sakin yzl bir ihtiyar olan dilenci, anneme

- Bir metelik mi? dedi.
- Eh, evet.
- Ben size vereyim.
- Bir bu ekaikti! Bir dilenciden sadaka istem ek.
- bir yoksun ki bu
beni. Zaten tek Bununla,
yoluna girecek.
avucuma koydu ve sryerek ve
tekrar tekrar ederek gitti.
Annem:
- Tannya olsun, dedi. KOIJ abuk ...
Bir an durdu, sonra kocaman bir kahkaba
20 MACAR YE
Grdn m ii? gece oldu,
da bir tek damla gaz
glyordu. kt bir Onu
tutmak iin birka kez
de ve elimin zerine bir
bu, onun sevgili, kutsal glmesini o
kadar iyi bilen, yoksullar pek az kimsenin bil-
kadar iyi bilen
(eviren: Nihal NOL)
Lajos
Nagy
(1883 -1954)
Apostag kk bir lryde L. Nagy, bir aile
yanmda lala olarak yksek tamamlayabildi.
hikA-yesi 1909'da Sonra bunlan izledi. 500
kadar hikAye bylece. Birka ve top-
lumsal eserleri de
kalemiyle kazanmak iin
kk memur oldu, sonra ama yoksulluk-
tan blmlerine
Adam, Srgn gibi adlar Bu eseri Maca-
her ynlyle bir ansiklopedidir Adeta.
sonra Kossuth dlUnU eser-
leri: ocuk, Ders, Bina, Kahvesi,
1}9 Kyn Maskesi, 1919
FARELER
Kk farelerle byk insanlar zerine bu
yk, gzelim eski gnlere ait. Kk fareler canayakm,
kurnaz gri, evik ve rkek olurlar, ok
hassas, sivri, kck bir burunlan, duran uzun
bir kuyruklan sesleri incecik bir
gelince, aman efendim,
yle fareler gibi nitelenecek gibi ki...
Bir bahar garip, ikili adam bir
var kahvesine girdiler. Bir masa pardestilerini
ve
luk yzl genten bir adam olan gardropu hemer.
lannda bitiverdi, nden birinin pardessn
leriyle
"ekil cehenneme," diye
bu adam gardropuya.
"Size etmekten bir
diyerek kendini beceriklilikle kalkan
dropu, bu suretle nce bir
dedi. Sonra, birbirinin stne
desy rkek, ama yine de biraz cretli, sader
de gelmeyi denedi:
"Pardesleri gardroba gtrebilir miyim?"
cehenneme .. " diye yine
teri; br ikisi de gardropuyu gzleriyle yiyor gibiy
diler. Gardropu alttan
"ierde daha iyi olurlar.. gelen
de olacak, belki pardeslerinize gz-kulak ola
.. yitip giderler
MACAR 23
Garson da oktan bir
marlamakla olduklan gardropu ona bu-
na pardeslerini gtrd.
kaba-saba grneni, pardeslcrin sandalyelerin zerin-
de grnce, ver etti:
"Nerde o Yahudi
Ama ok gemeden yine zerinde
durdu; "Leanyka" ille de "Csopaki" iilsin diye
tutturuyordu. Arada, yine kendini alama-

"O Yahudi nerde yahu?"
Olduka uzun bir sre sonra, gardropu elinde nu-
maralarla geldi. fkesi biraz
diye, bile bile gibi grnyordu. Neden sonra
hareketlerle
glmsyordu. gardropuyu hi
tepeden s zyor, komik glmsernesi y-
le rkek rkek gz nefretle gzden geiri-
stelik kara, biraz kemerli
burnunu bile, sz ve alay

"Pardeslerimizi diye
dm de .. "
"Rica ederim," diye kekeledi gardropu, "ben yle
IJeY yapmam."
"Hay neden Ne-
den Bu, sizin hepinizin
be! Almak, satmak, almak, satmak ... Benim par-
desro urourunda senin? Sen Haz-
reti bile okutursun be!.. Dzen
baz herler siz de, kes hadi, o kadar."
Bir sre sonra sigara istedi; da
gardropu getirdi kendilerine, UnkU barmen yine
l'lll garsona gelince, o da, ok
24 MACAR
erken saatleri iin bir
krona gardropu doksan fenik geri
verirken zerine nce tane yirmi fe-
niklikle, iki de para koydu, bir sre,
sanki kendi gibi durduktan sonra,
tane yirmi feniklik daha koydu.
alan gardropuya fenik bah-
verdi ve gardropu masadan a-
yumdu gzn:
"Grdnz m, gzn kar Ya-
hudinin? Macar edebilir bununla?
ok yerde her mahvo-
garanti. Buradaki
nce tane Drdncyil
olarak verdi, kendisine on fenik verecek kadar
budalaysak, para da bulunsun istedi. Belki daha
az vermek isteriz diye de bozuk para da ih-
mal etmedi. Ama hemen ya, ne ge-
zer, belki tkenir ve "st deriz diye
bekledi, ceplerini durdu. Bir verirken bile
bylesine bu Yahudiler .. "
"Neden verdin ona?"
"Vermek gerekiyor da ondan, ne ya-
ediyor, zorluyor seni buna .. Bir an nce defolup git-
sin diye birka veriyorsun Bylece, bezir-
gan ve ruhsal niteliklerle gnahkar-
konusunda genel bir oldu. Bah-
olan adam, fenik paradan
tr kendini gibi hissediyordu oktan; ve
Yahudi zerine ciddi gzlemlere
ne var ki bunu gardropular,
soluk yzl genel bir
ve sz Yahudilere getirmek iin, Ufak ap.
ta bir toplumsal ne za-
MACAR 25
ran ki .. lkede oturanlan ana gruba
yordu: Efendiler, kyller ve Yahudiler. "Efendi"
stnde efendiydi Kyl kyl"yd,
ama ne de olsa geldi mi, mert, ve
venilir Macar Yahudiye gelince,
hudi Yahudiydi o kadar. Topu da dzenbaz,
ve gvenilemezdi. gardropu
mussuzun biriydi. Hergele.. Allah
herhalde.
Ne herifin biriydi bu gardropu kimbilir.
Bu tipte bir belliydi. Bylesi
ederdi. HO henz bu kahvehanede
grnyordu ama, hangi kk ar-
kimbilir. Bugn gardropu
u ama, yann garanti eski paavralarla dolu bir dk-
br gn de bir kahvehanesi byle-
sine bir bcektir bu Yahudi ..
birdenbire bir kesildi.
baylar vezneye
tular. Bir mutfaktaki yamak, kahvehane-
de fare iin, bir
olan fare ortaya iinde
kk fare duruyordu. cesur mutfak
elindeki kapanla veznedeki ka-
Mutfak elindeki
tarak mutfak zerine koydu. he-
nz olan barmen, yanar tel rg-
den ieri sokarak farelere eziyet Bay-
lar bu oyuna Barmen siga-
ucundaki tellerin ieri sokuyor,
kk fareler altalta stste
ne dokunup Barmen,
ucunu farelerden birinin gzne dokundurd)l. Ne
var ki yerlerine olduklan iin, bu-
26 MACAR YELERt ANTOLOJ!S!
nu gremediler. yeteri kadar ilgin her-
halde. Gardropu gre daha bir ol-
makla birlikte- korkuyla fareleri rahat
syledi. Mutfak btn
gardropunun sanki.
na ekti, st kepesiyle kazandan su delir-
gibi bir teye bir beriye duran farelerin
zerine dkt. Veznedeki bu feci grme-
mek iin ellerini yzne olan gar-
dropu, bu protesto ediyor, tekiler
garson ve biraz nce onlara olan st- gl-
Mutfak de demir ka-
zerine Kapan a
bucak fareler ikibklm oldular; ama
mutfak memnun kurnaz kurnaz gar-
dropuya Garson neden sonra mutfak yama-
"Kes hadi, yeter!.."
Gardropu umutsuz bir bu seyir
ci sonra, ocaktan ekmek ze-
re mutfaktan ieri dalmak istediyse de st, kendisini
tuttu, st daha kuvvetli
iin gardorpu elinden

ordan.. bu Onlan
suya ldrn, ama etmeyin by-
le .. "
Veznedeki da
"Aman ne kalpsiz insan bu."
Mutfak bir cevap verdi:
"nce biraz hele."
Gardropu, karan gibi, kendisini
olan stliye
beni .. diyorum, yoksa yum

MACAR YELERt 27
Bu cretli sty
tmca, st, gardropuyu
yeniden
Yahudiye dayak yoksa?" Gar-
dropu mutfaktan ieri ne var ki mutfak
gardropuya
fareler .. "
Gardropu umutsuzluk iindeydi, nerdeyse
Birden
"Bugn iki forint Fareleri rahat
san, sana veririm."
Mutfak cevap vermeyip, ve keyifli
bir fare ve iinde gibi tepinen
kck hayvaniara Baylar. gl-
koyuldular, ilerinden biri kahkahadan ikibklm
olarak :
"Ben demedim mi? Yahudi yine
Gardropu kendini
mutfak zerine Bu arada vez-
nedeki da bir havluyla
fare suyun iine
Garson Komedi sonuna
Seyirciler baylar glyorlar. fenik
olan -vermek zorunda ya hemen de
ciddi bir havaya brlinen hayal gcnden se-
vinle
"Hay Allah, Yahudinin fare na-
bir grebilsem ne iyi olurdu."
ucuyla kimbilir," diye
ekledi teki.
"Ya biraz da olurdu dersiniz?" diye
srdrd nc de bir
(eviren:. Zeyyat
Dezs
Kosztolanyi
(1885 1936)
Szabadka'da soylu bir ailenin olarak dn-
yaya geldi. Orta {trenimini sonra Bu-
Edebiyat Fakltesi'ne girdi. Fakat tahsili
rakarak Nyugat dergisinin nem-
li bir oldu. Macar PEN Club'
bir durmadan Bununla bir-
likte hi eserinin kalitesini. lik eserini 1907'de
Drt Duvar Arasmda Sonra eserler birbi-
rini Neron, Absolve
Domlne. HikAye kitaplan da Deneme ve makaleleri
lUmnden sonra ll cilt halinde Dnya edebi-
birok eviri de
BANYO
her kavuruyordu.
Balaton kk sayfiye ky, gece
ekilirken magnezyum
gibi Kirele evler,
her kumdan bir ereve iinde,
bembeyaz grnyordu. Gkyz bile. Ve
tozlu gibi
Saat iki buuk
O gn, Bay Suhajda erken Ve
indi ve sayfiye evinin avlusun-
da bulunan kk baheye yneldi.
karanfillerinin yapan bayan
Suhajda, sordu:
- N ereye gidiyorsun?
Elinde kiraz rengi mayosuyla Bay Suhajda esne
yerek:
- Glde banyo yapmaya, dedi.

- Hadi, onu da gtr, ne olur ...
-Olmaz.
-Neden?

- nk bir ocuk o, verdi ve bir
an sustuktan sonra ekledi: nk biri o,
hi.
itiraz etti:
- btittin sabah
30 MACAR YELERt
nnde bir on bir
da bir kulak Dizlerinin zerin-
de bir kitap tutuyordu: Latince bir gramer.
bir ocuktu bu, salan makineyle, ke-
bir keten pantolonu ve
sandallan Annesiyle gz ucuy-
la
enesini ona sert, bir ta-
sordu:
- Pekala, "hamdolsun" denir, syle baka-

ocuk, kekeledi:
- Lauderentur; bu sanki gibi

- Lauderentur ha. Bay Suhajda, bir
la Iauderentur, ha? Hadi oradan sen de,
btnlernede bile
- Biliyor -annesi onu
biliyor ama, Senden korkuyor.
Suhajda istercesine, ken
di kendine: onu okuldan diye
yemin ederim ki onu. Bir ilingirin, veya bir
hi getir-
olmakla beraber, fkesi iinde neden bu
kendi de pek bilmiyordu.
Anne:
- Buraya gel, Jancsi, dedi. mi,
yavrum?
Bay Suhajda:
- Bu miskin beni ldrecek, diye szn kesti,
nk fke, ona ilii etkisi hid-
detinin ve olumlu etki ya-
parak mem-
nun, ldrecek beni.
MACAR ANTOLOJtst 31
ocuk, alak sesle
-
gzlerini annesine kal-
himaye
grmyordu bile. Daha ok, hissediyordu
onu. Her yerde, her zaman, korkun bir
Bay Suhajda kmser bir el hareketiyle:
- dedi. Gereksiz bu.
Anne:
- Evet, dedi, koluyla sa-
rarak Sen de onu affettin. -Birdenbire, fazla sze
lzum grmeksizin-: Jancsi, dedi, git mayonu al. Ba-
ban seni de gle banyoya gtryor.
Janesi ne olup ve ke-
sin bir abuklukla, bu bitmez tkenmez son
bulunan, annesinin mdahalesinin ne anlam
Bununla beraber, hemen veran-
daya Sonra, kk, bir odaya girerek,
kiraz rengi mayosunu btn eKmeeelerde Bu ma-
yo, benziyordu, ondan daha
kkt. de Bayan Suhajda
Baba, gibiydi.
bir sylemeden, geciken bekli-
gibi, frenkzmlerlnin durdu. Sonra, fik-
rini olacak, ve her
zamankinden daha gle yneldi.
Yumurcak, uzun sre
Janesi ve Latinceden bitirme ve-
Bu yaz, btnleme
Bununla beraber, tatilde derslerini pek ciddiye
onu, bir hafta banyodan yoksun
rak bitmesine daha iki gn
herhalde. Bunun iin,
Oraya buraya giysiler maya-
sunu
32 MACAR
Sonunda, ele geirdi onu. Bir sarmadan, elin-
de saHayarak avluya annesi onu bekliyor-
du. ucuna basarak alelacele, o sevgili, g-
zel yze bir pck kondurdu; sonra,
rnek iin
Annesi az sonra kendisinin de kumsala
seslendi.
Bay Suhajda, yayalara yolda, yirmi
kadar nnde Janesi'nin
tozlu yola sessizce vuruyordu. ok gemeden
kibritotu itinin orada. Fakat biraz nce
ve ihtiyatla, geri gnderilmekten kor-
kan bir kpek gibi sokuldu.
Baba bir sylemedi. yan yan
bir gz ve yk-
sek tutuyor, gzleri yle gidiyordu. Onu
fark bile onunla ilgilenmiyor gibiydi.
Az nceki gzel haberle canlanan Jancsi,
tu; zgn zgn yrd; su i-
mek istiyordu, tuvalete gitmek istiyordu, geri dnmek
geliyordu iinden, ama yeniden azar-
lanmaktan korkuyordu; bunun iin, kendi ya-
bulunan bu duruma, daha korkusuyla
boyun zorunda
gelecekleri, bekliyordu,
gle yol, yukan drt dakika s-
rerdi.
Zala berbat, elektriksiz, her
trl konfordan yoksun bir sayfiye kyyd. nc
bir ky. Kk memurlar tatillerini burada gei-
rirlerdi.
gmlekli erkekler, ayak, avlularda,
dut karpuz,

MACAR 33
Bay Suhajda her zamanki nezaketiyle
bu da bu mutlu soluklanma
ne de olsa, kadar fkeli
yneltti.
Bununla beraber, biraz sonra gene

Durgun su-
yun kokusu onlara kadar geliyordu; plaj te-
sislerinin kurt bile ve Bay
Suhajda hep susuyordu.
Plaj Bayan topuzunu bir
onlara kabinierin ve girdi-
ler: birincisine baba, genellikle Bayan Suhajda'ya ayn-
Ian ikincisine ocuk.
Kumsalda kimse yoktu, bir gen, de-
bir onarmakla Yerde, pasian-
ivileri dzeltmeye
nce Janesi soyundu.
Kabinden fakat ne kestiremedi: o
kadar suya girmeye cesaret edemiyordu.
gzlerini ayak parmaklanna dikti.
kadar, onlan, sanki hi gibi y-
le durup dikkatle seyretti.
Bay Suhajda, kiraz rengi mayosunu
gbekli, fakat adaleli, her zaman duy-
kapkara gstererek
Janesi geenleri gzlerinden oku-
mak iin Fakat bir gremedi. ere-
veli camlan olanca
suya grd.
Ancak Suhajda:
Gelebilirsin, dedikten ki, s-
zld.
F. 3
34 MACAR
Bir gidiyordu. Suya her
zamanki gibi, benzer hareketlerle yzmeye
Hemen hemen sendeleyerek onun
izledi, bir yreklendirici sz iinde. Suhaj-
da bunun omuzunun zerinden ona
uluorta soruverdi:
- Korkuyor musun?

- yleyse niin yle ahmak ahmak duruyorsun?
burada su memele-
rine, ise belinin geliyordu.
de meldiler, kadar Jtendile-
rini, elma kk dalgalann, evrelerinde st be-
suyun
Bay Suhajda kendini yle iyi hissetti ki,
gle oluverdi:
- sen, dostum.

suya
Janesi diye ses
su zerine gizemli bir homurtuyla tekrar kapan-
Ancak birka saniye sonra ocuk kendini kurtanp
yze Silkindi, bumuna su ev-
resini iyi gzlerine bas-

Bir ya?

yleyse hadi, yeni Bir, iki ve
tekrar
Bay Suhajda, "" derken, gerildi ve onu hemen
hemen demin yere, sandallann ka-
yle ki, suyun iinde kay-
bolmadan nce, geriye kollan yana
grmedi. Dnd.
MACAR YELERt 35
Somogi Gl
du, sanki yz binlerce kelebek, alaca kanatlanyle yze-
yinde gibi.
Deminki gibi birka saniye bekledi.
Sonunda
- Eee, hadi! dedi.
Sonra, sert ve tehdit dolu bir sesle sordu:
- Neredesin? Numara yapma.
Fakat kimse vermedi.
Sesini ykselterek sordu:
- Neredesin? diye ve miyop gzleriyle suyu
niine, uzaklara Janesi oralarda
bir yerde suyun yzne diye, nk ocuk
suyun bile ok iyi yzrnek biliyordu.
Gene de Suhajda'ya yle geldi ki, btiin bunlar bir
nceki oranla daha uzun ok daha
uzun hem de.
bir korkuya
gereken yere bir
an nce varmak iin suyu abucak
Bir yandan da
- Jancsi, Jancsi!
Onu da O zaman iki
koluyla suyu krek eker gibi dolanmaya Elin-
den kadar ve dibe
bakmaya ama sudan bir grnm-
yordu. O zamana kadar kuru suya
gzlerini gibi ko-
caman kocaman her trili yzlikoyun
dirsekierinin zerinde amura -
daha, daha yerde dnerek, yan
Yatarak, amuru
Fakat hibir yerde yoktu ocuk.
36 MACAR
Her yahda sudan. suyun korkutucu
bir yoktu.
Glkle, ve derin bir soluk

yaparken, belli belirsiz bir umuda
bu arada su yzne orada,
nnde veya biraz daha uzakta, glecek veya belki de
giyinmek iin kabine gibi geliyordu. Ama
di, biliyordu ki, zaman ona ne kadar uzun olur-
sa olsun, dipte ancak birka saniye ve ocuk
da sudan
Yzeyde almaz bir sessizlik, bir ilgisizlik h-
km sryordu.

-- Hey! diye seslendi ve kendi sesini kendi bile ta-
hibir yerde yok.
ivi akmakla olan gen, elini huni
gibi gtrd.
-
- Hibir yerde yok, umutsuzluktan sesi gi-
bi
-Kim?
- Onu diye btn g-
cyle imdat!
Gen adam ekici uantolonunu
(onu istemiyordu) ve gle girdi.
fakat sakin sakin ilerliyora benziyordu. Bu
arada Bay Suhajda birka daha suyun ii-
ne diz kt, ynlerde de aramak iin ilerlemeye
devam etti, sonra, korkuya nbet
bekler gibi yerde dnd. dnmemesi iin

Gen adam Suhajda, gzleri ka-
YACAR 37
soluk drst,
cevaplar veremedi.
Bayan kumsalda aresizlik iinde elleri-
ni yirmi otuz kii toplan-
getirdiler, hatta facia yerine
bir bile yneldi ki, bu gerekten gereksizdi, iin-
k burada az olan su, kimseyi rtemezdi.
ok gemeden, "birinin sylenti-
si hemen her yana Kesin bir gerekmicesine.
o zaman Bayan Suhajda, kk bahede,
karanfillerinin az nce
Janesi'nin mayosunu kk odaya gir-
di; sonra ona sz gibi, pmja y-
neldi.
Sakin sakin yryor, onu g-
koruyordu. Kendi kendine banyo
soruyordu. Fakat oraya va-
birdenbire kesiliverdi,
i kOmaya ve plaj tesis-
lerinin oraya kadar yol boyunca
Orada iki jandarma ile, zellikle kyllerden mey-
dana grltl bir bile.

Anne ne olup hemen Sendeleyerek
ve inleyerek kumsala kk
emberine ilerledi. Ge-
mesini nlediler. Onu bir sandalyeye oturttular. Ken-
dini kaybederken: mu? diye sordu.
Bir eyrek kadar son-
ra, onu
ve getirdikleri zaman, kalbi
gzbebekleri Doktor onu
evirtti, havaya diktirdi, vcudun-
daki suyu iin yksclttirdi,
38 MACAR ANTOLOJtst
suni solunum kk, l koliara jimnastik ha-
reketleri uzun sre, ok uzun sre ve her an
stetoskop ile kalbi dinleyerek. Ama kalp bir daha arp-
maya o zaman doktor, aletlerini tekrar an-
ve gittL
Bu, birdenbire ve sanki geici bir hevesmi gibi
geliveren lm, bir Yeryz-
nn en byk kadar ebedi, belirgin ve katL
Anneyi bir kylnn el evine getirdi-
ler. Bay Suhajda hep kiraz rengi mayosuyla
oturuyordu. Yznden, sular, gzyalan
oluk oluk
gibi, iini ekiyordu:
- Vay gelenler!
Yerinden ettiler, giyinmesi iin
kabinine gtrdler.
Saat bile
(eviren: Nihai NOL)
Frigyes
Karinthy
(1887 - 1938)
do!;du. Gen gazetecilig-e
Kahve ile gazete mekik dokuyordu. Btn hayatt
bUyk eserini yazmak iin geti. Bununla bir-
likte ancak mizahi hikayeler, taslaklar, krokiler verebildi.
nk her zaman para iindeydi.
Gene de trlerinde gerekten
eserler vermeyi de de-
nemeleri kadar ilgi ekicidir. En byk
oldu. Ka.famm evresinde Yolculuk bir eserde be-
Yin tmrnn hikayesini tsve'te byk
beyin eserleri: Byle
Yorsunuz, Bir Ba.rabbas, Mek-
tup.
S 1 R K
sirke gitmeye can ama, belki
bir kemana da can Bana
geri bir keman verdiler ama, buna sirke g-
trmediler, ihtimal, o sirk d
grmem de bundan ileri geliyordu. Onu bazen uzak
tan, tepelerin gryor ve elimden 00..
ni sirke gtryorlar duygusuna Bazen de
ktndimi birdenbire bilinmedik byk bir kentin
da buluyordum, ama sirk hep sirkti,
iki bekleme yeri sirk. Bir da bir
bilet sirke gidebilecektim, ama o zaman
ve gene bir trl giremiyordum.
Sonunda, grdm, hem de sonuna kadar.
duruyordum
ve topaJ, olduka bir adam, mdiir de
bir eliyle rengarenk perdesini
nyor ve bir sesle "Buradan, bura-
dan, giriniz hadi, temsil giriniz, giriniz!"
renk renk, hizmetisi, as-
keri, erkekleriyle
ediyor, yksek sesle glyor, Md-
re grnmeden pekala biliyordum. Nite-
kim grd beni ve kolurodan tutarak sor-
du: "Hele, hele, biletiniz var Yoksa, he-
men korkuyla ve kekelemeye
biletim yoktu ama, buraya gsteriyi sayretme-
ye ki... yoksa ve umutsuz bir
MACAR 41
ona, tabii ki, kolumun ol-
gsterdim. O, benim kadar
ve fkeyle, kekelememi bitirmemi bekledi; biletim
yoktu, ama kendim bir para girmeme
izin verirse bunu seyircilere Bu-
nun zerine tnel gibi derin gstererek grl-
tl bir kahkaha sonra, kuru bir sesle, bana ke-
limesi kelimesine syledi: "Bay kalbiniz ..
ki mutlusunuz." Bu szleri pek buldum
ve mdr de bu istemim belir-
tisiyle gururunun hissetti. Omuzumu
beklernemi syledi, belki bir aresi bulunurdu, he-
le
Daha sonra gelip gerekten de beni, onu titreyerek
o koridorda buldu ve iin gs-
bir nezaketle, keman ve
genellikle bir paralelepiped syledi. Bunun.
lsz
ni hemen Elimden itiraza
bunun zerine ciddi bir ve bana bil-
dirdi ki, pekala, ne de olsa denemekten bir zarar
maz, ama nce askeri makamlara haber vermek ve on-
beni ve maskara-
olarak gerektir. Bu arada
bana sirki, kulisleri, hep-
sini gsterecekti, bana ve ne istedi-
bir fikir vermek iin.
Kalbim, kendimi nihayet sirkin iinde bulmaktan
heyecan ve sevinle kt kt ama
zamanda da korkuyordum.
ve melodiyi unutmamak iin var-
gcm Beni trl trl renklere
bir sr perdeden geirdi.
adamlar Ben ve at ter-
42 MACAR
biyecisi da umuyordum, ama
beni ve sonu gelmez bir merdivene
gitmekte glk ekiyordum, y-
le Sonra kadife perdeler gerili salon-
lardan getik. Rastgele bir cehennemi bir
grlt duydum ve gzme insan
Mdr bana hemen seslendi,
bu temsili bekleyen ve buraya bakmaya
yoktu.
Derken kk bir demir uza.
nan yanm daire kocaman bir hole girdik. Bu,
bir ve bir ssl muhteem
holn gzel yzl, gzleri vah
bir adam, bir
gelen bir sesle Korkun
bir grnmd bu, ellerinden
lar diye ulumaya ve lanetler Ama
mdr k olumu "Budala, dedi bana, bunlar oyun
yapan zaten, mzede
kiler gibi balmumundan Daha
gerekten yznn hi de
ve gzlerinin camdan grdm.
ve ama dzen-
siz bir uyurola arprnaya devam ediyordu. Mdr beni
bir salona burada
yzleri giysiler erkekler,
gibi, O zaman
ki palyaolar Beni de bir oturt-
tular ve mdr btn Biri
elleri zerinde yryerek ve zaman zaman yere
vurarak Bu hareketi tekrarlamak zo-
runda Sonra uzun boylu bir adama geldi,
adam bir bununla Yara-
kan ve adam, uzun iniltiler
MACAR 43
tarak yere Mdr,
- Olur, dedi,
!ntihar eden adam, yerine dnd, bir
neyle iplik ve gibi sesler yzn ek-
tekrar dikti. O zaman eski-
den yara iziyle her ynden izik izik
grdm.
teki de gs-
terdiler. bunlar in-
san ve hayvan seslerini yle gzel taklit ki,
Biri bir ocuk sesiyle ko-
ylesine kusursuz ki, gzlerimden ya.s-
lar nk ses, bir sesiydi,
ama yzne gzleriyle hi
grnce Bir
ve lanetler bir sesini taklit
etti, sonra taklitileri ve bir kahka-
sessizlik iinde ve karan-
mutsuzluk dolu, alev alev yanan doldu.
Bu mdr bir kitaba benim ses-
lendi. beni bir szd ve abuk
sordu:
- Ya sen, nedir hnerin senin?
Ona gsterdim ve gene oldu-
melodi bir Salonda
bir kahkaha koptu ve mdr, fkeyle vurdu masaya.
- ama! diye
bir bu!
olan melodinin pek ilgi e-
kici ve izin verirse onu sy-
lemek istiyordum. Ama o, bir bile,
gtrp bana gstersin diye.
Beni bir odaya gtrdtiler. Burada dev gibi
makineler ve aralar hepsi krklerle
44 MACAR YELERt
dev trompetler; her ger-
ek gk grltleri Sonra, oda kadar koca-
man, ekili genler. Dev gibi bir davulun zerinde, bil-
gi filler dnyor ve tamtam sesleri
Bir elektrik makinesiyle ok tuhaf
bir org da bu makine zamanda otuz piya-
noyu ve bin elik Orkestra yk-
sek bir dar kpr de duruyordu; bir hareketle
iki kolunu bir tek ses ve yle bir kar-
oldu ki, diye korktum. al-
nnde linotiplerinkine benzer bir klavye uza-
gzlkleri ve gzleri-
ni inatla notalara
ve mdrn
beni bir girdim. Ona gr-
ama hibirini ve bil-
syledim. Omuz silkti, bundan ok znt duy-
ama, tabiatiyle, bir
syledi. Bu piste perdeli iki nn-
de duruyorduk. Binbir maske oyuncular, perde-
pin her renk renk
birinden Ben
de oradan ama mdr bana, benim
gibi bir acemi iin, ne de olsa, morgdan
en iyisi syledi.
teki girdik, bunun bir
dehliz, mahzene iniyordu. Pek uzaklarda gaz lambalan
alarak Kopkoyu, sisli iin-
de iki tarafa dizili blmeler ve kir-pas iinde,
beyaz gmlekli olarak se-
iliyordu. Btn bunlar beni rpertti, bakmaya hi ce-
saret edemiyordum. sonunda, mdr birisiyle
iin durdu. O zaman kaamak bir
ve duvara upuzun teneke masalar gr-
MACAR YELERi 45
dm. Bu masalann zerine cesetler
ihtiyarlar, ocuklar, sonra kavanozda saklanan
li vcut paralan grdm. ve bir formol
kokusu, ikinci bir de dal-
derinliklerden Mdr benden, sanki bir
hekime, beni muayeneye iin
cesine Hekim dehlize bir gz

O zaman beni orada iin yalvarma-
ya koyuldum; are yoksa, sahneye uygun bir nu-
mara buluyordum. Onlar sadece
ve hekim ancak beni iin-
den syledi, nk halk

Bunun zerine beni yukanda bir yere, bir ta-
gtrdler, buradaki tavan pencerelerinden,
ok derinlerde kalan kenti grebiliyordum. Dar ve upu-
zun merdivenler duvarlara ve yerde, her ta-
rafta byk bir iinde ipler, ubuklar ve
Merdivenlerin pembe mayolu gen
cambazlar Bana da bir merdiven verip
sylediler. Tepeye merdiveni
zerine Kaslanm gerili,
ve sokaklarda kannca kadar insanla-
nyla btn kenti grdm. O zaman hafif bir at-
ve kendimi kaybettim.
Ama yeniden kendimi orada, uzun de-
vam eder ve haftalar, aylar boyunca tek-
ra!'lar halde buldum. Merdivene ve in-
mekten bir ve yeterince bu
da iyi kt tepede durabilecek hale za-
man bana bir iskemle dikkatle den-
geye getirdim ve sonra zerine Daha sonra bu
iki hatta iskemleyle Ve bu-
46 MACAR YE
nu pek uzun, sonu gelmez bir zaman sUresi izledi ...
Sonra, epeyce sonra bir gi.in, nihayet sahneye
ama yztim
orada ilk gi.in insanlannki gibi. tinkli
lar ve var ki ve sirkin bUtUn
biliyordum Pembe bir mayo
yan yan perdelerin sti-
rtiyerek kan-ter iinde seyisler oradan
oraya Hafif bir
tu, kesilmeyen bir Gevremi
sanyordu ve bunun nedenini arayamayacak kadar yor-
gunluk duyuyordum. Birdenbire parlak ve sapsan bir
kadife perdeler gzlerimin njinde
Perdenin te bir insan kalaba-
birka duyuldu, sonra bekle-
ve dolu bir sessizlik. Beyaz bir bo-
olan sahne zerinde
O zaman, pistin
beni izliyordu. SUrlingen hareketleriyle birka
kez, her yana, localardan tarafa selamlar verdim ..
Sonra merdiveni ve ses
madan, vticudumu unutacak kadar hafif, drt kat bo-
yuna Yukanda, dikkatle, incecik bir Uze-
rine ve bir an, dengemi bulmak iin sal-
O zaman bir ucunda bana demir hacak-
ktitik bir masa iki ha-
merdivenin son hafife Son-
ra Uzerine ve dengemi koruyarak
ruldum. Bundan sonra birbirinin zerinde U sandalye
geldi, bir duydum ve bunlann uzerine
Son sandalye, bacaklan havada
du; sessizce dnen hacaklardan birinin Uzerine,
mu tutarak dev bir kliplin alt ucunu
da, bUtUn bu dtizen, ylesine hafif ki, vu-
MACAR YELERt 4 7
en yksek
hissettim. Nihayet geldi. Onu kpn st k-
dik oturtuncaya kadar uzun dakikalar geti. Son-
ra, tepesine ve dur-
dum, bir sre dinlendim. Yzmden bir
ter Btn kaslanm gerilip bir yay gibi tit-
Dzenin l noktaya gelmesini
bekledim, lm iinde mayomu a-
ve iinden Titrek ellerirole ya-
biri, yordamla derece de-
rece ne birka daki-
ka ve bir
kan ve yrekleri yarar-
lanarak, ve titreyerek, eskiden, uzun, ok uzun
bir zaman nce bir gn kalbirnde ve
o melodiyi almaya
(eviren: Nihai NOL)
Jozsi Jen
T ersanszky
(1888 - 1969)
Geen len Tersanszky, en dikkate Macar ya-
biridir. nce resirole ilk dnya
boyunca askerdi, esir "AlJaha
Sevgilim" ilk o
Edebiyat iin gazeteci oldu. hamal,
serseri, sirklerde artist, girip Bunun-
la birlikte sanat ciddilikten
Devrimden sonra Kossuth dlUnU ilk alanlardan biri
oldu. lnceye kadar durmadan Btn eserlerinin ya-
tamamlanmak zere. Oros-
pu ile Bakh'e, olar, Yabani Tiroll
Meyhaneci, IDkayeler v.b.
KK OCUK
sonra, Matyi, Meti zere daha son
yutmadan, oynamak iin kendini sokakta bu-
luyordu.
korkuntu, sersemleticiydi; gzle-
rini domuzlanyla
ti bile. Bu iki yaramaz domuz, ocuklarm iyi-
ce bela oluyordu. Onlann yznden, gidip rahat rahat
yzmenin yoktu. de deliler gibi tozlann
iinde buraya Bu-
nunla beraber, iki yaramaz onlann uslu uslu
gidiyordu, hem de uslu.
cesaretlerini ve gzlerini
uzakta, san serpili dere yata-
zerinde hava,
Su, ucundan bir tedeydi.
amurlan, dize kadar soluk ve tozlu lekeler
halinde, yaramaz otlarla Domuzlar orada
serinlemekten Tabii ki yaramazlar da,
domuzlar amurlarda beklemek zorunday-
yer biraz daha su-
yun daha derin ve dibin daha kumluk bendin

Kumluktakilerin orada delice bir hkm s-
ryordu. ocuklar, otlann
iinde yksek bendden, birbirlerinin zerinden,
atarak suya da ku-
zerinde, hareketsiz
F. 4
50
MACAR YELERt
amura gibi
rak sevinle Bu kapkara sr,
sudan bir grnce, zerine byk
bir ve kahkaba iinde,
yor, bylece onu, iin tekrar suya dnmeye

birini aramaya geldi. Kk,
tenine giyitlerini geirirken bir yandan da
onu elinden ekti ve iin,
tokatlamaya
Anne on-
lara dnd ve hiddetli kfrler savurarak ocuk-
tehdit etti. Fakat, bunu yaparken, elini sa-
ocuk da hemen eteklerinin ta-
yksek otlar tkezleyerek, soluk solu-

yaramazlar, glmekten yerde yu-

2
ocuk, uykuya
la bekliyordu. Byk bir glgesinde gzel bir
yer ve giyitleri

Birdenbire, domuzlar, fkeli ve homurtular-
la yerlerinden
te bir horoz, iinde de-
beleniyordu. Aptalca rkten oy-
du.
Hiddete iki ocuk, horoza birer
mak iin giyitlerini yere
Fakat Matyi'nin kamakta olan ho-
rozu can evinden, tam vurdu. Hayvan-
MACAR YELERt 51
bir iki daha ekseni zerinde bir dnp
yere
Vay yaramaz Giyit-
lerini tozlardan ve evrelerine bir ba-
Sonra, ekingen ve kur-
yaruna
otlann zerinde, hareketsiz
kan iindeydi. yarundan zerine iki ocuk
onu sinirli bir merakla incelediler. Fakat
cesaret edemediler.
Kah kah horozun ev-
resinde bir sre olduka durdular.
Fakat yzenierin onlan kendine ekiyordu.
ocuklar tam o ve
mata bsbtn Bu, onlann dikkatini bir an iin
yere ekti ve sonra, arkalanna iki do-
muzun sakin bir uykuya olduk-
grdler.
bir sonra,
kusuz, mesele onu daha az horoza
bir hamle Onu ve son-
ra, dikkatle, kOa dereye gtrdler. Bir
girinti onlan yzenlerden gizliyordu.
kanatlanndan tutarak su, kocaman
bir flok sesi Derenin yanyana mel-
arparak suyun zerinde giden ho-
roza
birbirlerine gz yaparak
ve dirsekleyerek, Horoz s-
gzden yitince Matyi daha ciddi
celere nk bir an hibir sylemeden su-
ya Birdenbire
-Tabii ya ...
Sonra gene
52 lllACAR YELERt

- Ne tabii Hadi, dedi ve a
zerinden giyit g
lerek onun
3
Yzenierin sonra, horozu
Ancak kurnun ze-
rine, yky tekile-
re anlatmak gibi bir fikir geldi geti.
Fakat daha sonra, suyun iinde fazla uzun zaman
dudaklan morannca ve al-
bile titremeye dizlerinden bir
l gemek bilmeyen pantolonunu horoz zih-
nini kurcalamaya Ve, bu kez, daha ciddi bir

Tab ya! Bu horoz, Matyi iin teki horaziara ben-
zemezdi. Kendi onu dilenci Zsuzsa kanya arma-
Ve onu yandaki eve gtren de M.atyi'nin ta
kendisi
Zemin kattaki kk odada berbat bir koku h-
km sryordu. bir paavra fize-
rine Zsuzsa, Se-
vincinden neredeyse kk y-
zn ocuk geriye ek-
mekten ama ihtiyar sanmtrak ve bu-
elleri ona tiksinti veriyordu ve bu pis koku iinde
soluk almaktan korkuyordu. Sonra Zsuzsa, kar-
bitmez tkenmez
Zaten her gn, elinde sokaklarda
ksrerek srnr ve yoldan geen biri durur
durmaz, Gzleri her
zaman sanki durmadan gibi.
lllACAR YELERt 53
Kk iine ho3 olmayan bir duygu sap-
Bu, bir tiksintiydi, onu tepeden r-
perten. kendi kendine
Yolda giderken,
hayali, hayalini de getirdi ve
yerde doruverdi
Sanki annesinin gibi alak
sesle:
- bu, ben ... dedi.
Sonra, birdenbire akimdan bir fikir geiverdi: bu
kmese bir horoz Fakat he-
men ki bunun yoktur. O

nnden bir yryordu. Kocaman
uyurola kalasma Bir sre, var-
gitti Fakat varmaz,
horozun siliniverdi. Ciddi ciddi, pos-
uygun yrmeye bir yandan da iin-
den uyarak: "Ben ben yapma-
... " diye Sonra, evinin bir-
denbire ve glerek ieri girdi
4
Serinlikte, verandada
ki birdenbire snd. K-
k bir esin ve ve seyrek
damlalan, kk, bir grltyle araba yolu-
na minicik toz bir
kokusu
gilz kadar top-
ve ieri girildi. bardaktan
bile.
arkasma ekildi ve her-
54 MACAR
kes, bir sinirlilikle, seyretmeye koyuldu.
Gk grlts hepsini rpertti ve hizmeti

Kk ocuk bir iskemlenin zerine diz
burnunu cama duruyordu. seyretmek-
teydi.
"Yuhu! .. " zerine evin
nndeki kuvvetle ve kk o-
iinden sevinle geliyordu.
Kahkahalarla glen hizmeti
aviuyu geti, ipierde bir kucak dolu-
su geldi.
Bir saat sonra, bir
kahverengiye ve kl rengi dam
kuru da gze pek grnyordu. Sular dam-
layan ve gcl bir gl-
mekteydi.
Sokakta su, byk birikintiler ve
yumurcaklar amurun iinde
rdek gibi debeleniyordu.
Matyi, aramak iin deli gibi do-
Buldu ve Tam ki,
onu diye durduruveren ve dnp uslu us-
lu bir iskemieye yol aan bir
gzne Korkudan yerde du-
ruyor, elinde eziyordu.
Zsuzsa, sokakta basan yumurcak-
gelmekteydi. Su birikin
tilerini iin byk byk
amura orba gibi suya her zaman
kinden de daha
Matyi'lerin geliyordu.
Umutsuz bir halde, havlar gibi:
MACAR YELERi 55
- ltfen, dedi, horozumu grdnz m
acaba?
Matyi'nin annesi, verandadan seslendi:
- Zsuzsa, grmedim.
- beni korusun... Bunun iin demedimdi ...
Sadece ...
Kk annesi iin
Zsuzsa bile.
5
Kk ocuk odada, iskemiesinin zerinde hareket-
siz, tetikte bekledi, halbuki zerine y-
istiyordu. Umut-
suz bir
o zaman ve ona ta-

Bu kez ocuk ses fakat gzleri kinle pa-
kadar ve evresin-
de glerek etini geliyordu
iinden. tunun iin, birdenbire gzleri doldu ve
iini ekerek,
buna pek
- Ne oluyor sana, koca sersem? Hadi
kk Matyi'm benim, neyin var? diye
sordu.
Kk ocuk fkeyle elini itip
- Dokunma bana.
sesini duyan anneleri, ieri girdi ve ikisi-
ni de
Kk ocuk sonra sessiz ve gizlice, arka
avluya merdive-
ninin dibine oturdu.
iinde solucan gibi
56 MACAR
yordu. deminki tr hala bur-
nunu ekiyordu; o zaman enesi, b-
klyordu.
O dnya, teki gnlere oranla ok daha tu-
Tam btn gkyz mrekkep kara-
ve damlar, toprak, tahtaperde-
ler, kapkara gkyznn daha da g-
rnyordu.
nce son bir kez daha
t ve evin geliyordu. San,
saydam bir gibi dklyordu.
lak bir ve tahta kire-
mitH damlar zerinde buhar, yzyor, son derece par-
lak yumaklar halinde ykseliyordu.
Fakat bu san, sapsan olan,
tam bahe Bu, cenaze mumla-
adarolann yzlerine ve ellerine gi-
biydi. Ve
sokaktan duyuluyordu.
Birdenbire, Zsuzsa, bahe nnde belir-
di, kapkara ve paavralar iinde bir hortlak gibi. Su
birikintilerine basmamak iin, deminki gibi,

Merdiveninin dibinden, kk ocuk ileri
ve uluyarak, titreyerek, aviuyu geip eve

(eviren: Niha.l NOL)
Pal
Szabo
(1893. )
Biharugra'da dog-du, ltylyd ailesi. Kendi kendini ye-
kabiliyeti onu en iyileri
Romanlariyle hika.yeleri tecrbelerinin
l.zlerini gTetici ve nitelikten de
eserleri: Adamlar, So Gnler ve Pazarlar.
Toprak.
birok cildini de
KY YKS
Ekim sonlannda bir pazartesi yk-
kabaktarla birlikte evine geliyordu Gergely Csep-
pent. evini getikten sonra kendi
nnde durdurdu Bir elinde tekin-
de dizginleri gzlerini bekledi bir
sre. Hi ses ieriden.
Dut birka tavuk ama
bu mevsimde tek bir dutun bile
nin Yaz boyunca dut yeme-
ye
"Bizim da nereye kayboldu?" diye
ifti Cseppent.
yerden biraz uzakta belediyenin
resmi haberleri iletiyordu halka.
"Belediyece izin verilmeden domuz kesrnek kesin
olarak Bu suu cezalar veri-
lecektir. Bir domuz kesenden drt, iki domuz kesenden
sekiz, domuz kesenden oniki kilo ceza olarak
buna hareket edenlere ... "
"Allah versin," diye sylendi kendi ken-
dine Cseppent. Sonra: diye btn g-
cyle
zerine atlar rkp irkildi, ama
yine. Az sonra mutfak Csep-
pent'nn ortaya. Yemekten belliy-
di; bir Yolda duran
grnce amak iin geldi. bir-
likte ieri sonra tekrar kapa-
MACAR 59
srmeledi. yrrken elinde tut-
bir para abucak.
bir yoktur zaten," diye
Cseppent. yemek grn-
ce midesi guruldamaya
ge de-
di
"Senin yemek ne olacak? Bir gn pa-
tates, bir gn fasulye; bir gn patates ... " diye
atlan arabadan zmeye koyuldu.
her gn ona gvercin n-
ne ne koyuiursa onu yemesi syleyince, koca-
patatesten diye kkredi. O
dut tavuklar, nn-
deki kazlar ara-
baya.
Hernekadar bu yoksa da,
tarladan gelen bir arabadan yere bir dklece-
ok haline gel-
bu onlar iin. Nitekim bu kez de yanm kileye
kabak dolu
"Demek bir yok. otlak-
bak ... " diye
Cseppent tavuklan grnce. Hi ekinmeden elindeki
gelen
birok zellikleri Esnektir, yumu-
sonra hibir zaman ldrmez,
ancak biraz o kadar. zeri-
ne hepsi acayip sesler ynlere ...
ru bir tavuk
ipi Yerinde hay-

"Aman Tannm, lecek ... " diye Csep-
pent'nn
60 MACAR YELERt
bunu de bir getir,"
diye grledi Cseppent. Fakat tam
elinden hayvan da ipinden kur-
tulup bahede sola
diye

Az sonra bir tavuk var-

Pazartesi gn iin bir yemekti
tavuk. Bir gn nce ve et
Pazartesi yine tavuk eti! ar-
ve gnleri et yenirdi Ama bir
pazartesi gnii!
inmek zereydL Cseppent ailesi,
anneanne ve iki yemek

tan fkesi Cseppent'niin.
evresiyle
"Bana baksana, Sanyi."
"Ne var, baba?"
"Gzleri yoktur, ama grr; yoktur, ama
yrr; yoktur, ama duyar. Syle bu
nedir?"
Sanyi, bir sre Tam o
girdi ieri.
bir sabah, bir de olmak zere
gnde iki kez grrler birbirlerini, ama en nemli g-
sabahlan
"Afiyet olsun!" dedikten sonra ten-
cerenin iindeki gzne.
"Buyrun, siz de sofraya oturun!" diye Cseppent'-
nlin
"Oturacak dedi
MACAR 61
Bugn toplamaya ailece. Eve
mzde bir ki biri Aca-
ba siz grdnz m diye sormaya geldim.. Olur a, si-
zin baheye belki."
"Vallahi, hi grmedik, bir ta-
vuktu acaba?"
Bunun zerine saymaya tavu-
zelliklerini. bitirdikten sonra Cseppent'nn
sze "Vallahi gzmze hi
yoksa oktan haber olurduk size," diye biraz
kekeledi, ama gayet iyi

Tekrar sofraya gz gezdirdikten sonra: "Biz pazar-
tesileri tavuk yiyemiyoruz. gece ler!" deyip evine
gitti.
Bir sre hi ses sofradakilerden. Sonunda
Cseppent'nn bozdu
"Btn kye yayacak
"Neyi yayacak ?"

"Sen keyfine bak. Onun lifina ol-
gerek," diye Cseppent,
Cseppentlerin, Tarnoklarla dostluklan so-
na Cseppent'nn bir
yada
birbirlerine glmsyor, ama gzleriyle
sanki.
Gergely Cseppent de ilgin olaylara olu-
yordu. Bir gn br Kovago ile domuz-
lan sokarken Tamokiann horozunun sesi geldi
kulaklanna.
"Bak, duyuyor musun? Horoz, ayn kal-
iin zntsUnden feryat ediyor," dedi Ko-
vago.
62 MACAR
"Hangi ?"
"Hangi ne demek? Kaybolan
dan ayn iin tabii."
Kan beynine birden Cseppent'nn.
oldu. Sonunda btn
olanlan en ufak kadar Kovago'ya.
Dinledikten sonra Kovago bir szd Csep-
pent'y, sonra da
Gnlerden birinde belediyede Cseppent'-
nn. Bir ara memur: "Bana bak,
burada tavuk yolacak birlikte," deyip ma-
ekme gznde bir aramaya koyuldu. Bir
yandan da
Btn bunlar Gergely Cseppent'ye de-
mek?
yle bir zaman geldi ki, her laf
le dinleniyor; kimse ona gvenmiyordu. Dayanacak g-
c sonlanna bir
gn yzyze gelip karar verdi.
seversen, beni ktlemeye bir son ver
Tarnok."
"Ne ktlemesi, yahu?"
herkese."
"Gerekten yediniz demek."
Bu gittikleri yerlerde birbir-
leri iin tutmaya her ikisi de. Bu ara-
da iyice her yer karla Ke-
ilen domuzlann sesleri geliyordu kulaklara. Bununla
birlikte, yakalanan sulular kilo kilo
belediyeye.
Bir sabah evinin penceresinden bakarken Cseppent
ile domuz dolu bir baheye
grd Tarnok. Kaak domuz
MACAR 63
ler, gmp diye
leri suu aydan iki kadar hapis ceza-
yiyecekleri gn gibi Bir sre daha bekleyip
bahenin neresine gmdklerini son-
ra hemen belediyenin yolunu tuttu. du-
rumu polise bildirdiler.
Cseppentler saat on'a kahvalb-
ya. Belediye memuruyla polis evlerine sofra-
dan daha
"Afiyet olsun!" diyerek odadan ieri girdi beledi-
ye memuroyla polis.
"Buyrun, siz de oturun!"
biz edip geldik. Aca-
ba domuz kesme konusunda ne
diye sordu polis.
"Kesilecek gelince kesrnekten ekinmem

"Demek ok domuzunuz var?"
"Cok tane."
"'ncsn de kestiniz ''
"Siz beni ne Kanunun neyi yasakla-
gayet iyi bilirim ben," diye kprd Cscppent.
Bu masadan otur-
du. iki eli Polis
de ama domuza
yarken pek Hadi
baheye!" diye emretti.
Polis nde, hep birlikte baheye Ellerinde
kazma, krek ile bekleyen iki daha bahede.
Polis, yere gidip durdu. Bu arada
ocuk, byk, !nahallede oturaniann hepsi bahenin ya-
olanlan ilgiyle izliyordu. Toprak
ya az sonra kirli yz gzkt u-
kurdan iinin oldu-
.64 MACAR YELERt
grld. Polis "Ama bunun iinde bir
yok," diyerek Cseppent'ye bekleyen gzlerle ba-

Kendini glmeye Cseppent. Ka-
da bahenin bir ite kah-
kaharlan
Durumu daha polis: "Peki...
ne diye gmdnz bu mereti ?" diye sordu.
sevgili Tarnok'u denemek iin," di-
ye cevap verdi Cseppent. "N eredesin
n ok? meydana da btn dnya senin ne mal oldu-
grsn," diye
yoktu Tarnok. O
btn ky glrnekten

(eviren:
Tibor
Dery
(1894. )
Edebiyat Nyugat dergisinde
ralar Cumhuriyeti'nin zerine Viyana'ya gen bir
yazarlar toplulugu yer Tekrar Macaristan'a
sonra Macaristan'da iki ortaya
kan yazar Sosyalist onun
burjuva karakterli engel oluyordu.
ve kendi kesinde daha da olgun-
1930'la 1944 bUy'.lk
Cmle, ancak Devrimden sonra
1956 hareketinden sonra hapsedilmesi zU-
cU bir olay etti, ancak suu bir sre sonra
Bu da onu yeni bir gtrd. At ,.e
hikaye 1956'da
daha yeni hikayelerini biraraya getiren da
1962'de Son X'te Bir-
ok dUlere evrildi eserleri. Dev hikayesi

F. 5
KRAL KIZ!
Daha bir saat nce Almanlar Macar ova-
B. kynden. byk evler ses-
sizdi, yaz gnnn k-
stlerine. Derken birden bir
ierden on bir, on iki bir
lan, havada iki takla atarak, kol-hacak bir yanda kt
diye yere. haince ka-

kk akasya kendine
gelip gene, toz-duman da bir
ocuk hendekten, yerde bir yatan
geldi, meldi "Kovuldun mu?"
dedi. vermedi. "Tamam! Kovuldun yley-
se," dedi sol elinin parmak-
gzden geirdi, teker teker, sonra
"Grdn demek?"
"Nerdeyse skecektin be!" dedi Akasya
ama, yapraklan daha. "Niye
kovdular? Bir mi ?"
"Kes sesini!" diye gene.
bir sre sustu, nne sonra birden eli-
bir tokat indirdi suratma ve kur-
gibi yana
durdu, dnd, yana merakla bak-
.. daha.
"Yaz deftere! Enayi .. bir daha da kar-
kalkarsan solucan
MACAR 67
gibi ezerim seni," dedi. "Daha kyllerle adam gibi ko-
beceremez, her evden kovulur, bir de utanma-
dan kalkar! bi boka ya-
zaten."
oturdu, uzun kara salanndaki toz-
lan silkeledi .. birden
dan daha bozuk senin gnlm yerde,
kfrediyorsun," dedi gzlerinden akan
elinin tersiyle sildi. "Samalama," dedi G-
lUkle belini iki eliyle:
"Bir yerine bir oldu mu? diye sonnadm bile,'' dedi.
kalkarken ttksinerek bak-
"Bbrlenme, dedi, ben bir evin birinci katm-
dan da bir bir hafta to-
o kadar .. bizim bir olmaz,
hele bir by, o zaman
Bir daha grnd hendekte:
miyim?" diye sordu. Bu da teki ocuklardan
daha boylu, belki iki kadar da kkt. Yz
gz kirli bunun, her gn bir eli
yordu sanki bu yze. "Getireyim mi ?" dedi.
hemen ondan yana dnd, illi yzndeki
kara gzleri sevgiyle dolu-
verdi. Bir solukta kk buldu kendi-
ni. ?" diye sordu.
"Daha dedi Kk. ucuy-
la bumunu sildi yleyse.. bir-
ka eve daha
"Ben de gelebilir miyim?"
daha Bu enayi de
haketmedi bugn." Sonra
bana, yakalasalar umurumda
balonlar gibi kendini bu
bak, tanyor enayi!" .
68 MACAR
toprak yol
gidiyor, ta ilerde darahyor, yaz evrenin pa-
iinde yok oluyordu. top oynuyor yolda ..
ne bir ne bir hayvan. itlerin
bir tavuk bile yoktu. bilmeyen toz r-
tlerini stne seren esintiler bile tembel-
di, ve bir her
isteksiz isteksiz teye beriye serelerin
glgeleri "Hans, de-
di biraz sonra. "Gidelim daha iyi.. yok buralar-
da .. Peter!" diye kara, uzun seslendi. Pe-
ter kk akasyaya yle oturuyordu.
"Haydi yollamyoruz ..
"Benim .. " di-
ye hornurdan Peter. evirdi: "Pis Fa-
n'olacak!" dedi.
"Omuzum besbelli.. ok dedi
lan.
"Kafan kopsun! Gelmezsen ben gelirim ha.. aya ..
solucan gibi ezerim ol!" Tozlu
sokaklara sular gibi sesi.
de dzld yola. nde Kk Hans: omu-
zundan sarkan asker tepeleme ekmek dolu, her
dizlerine bu torba; sol omuzunda
birbirine kocaman bir ift deri terlik
korunmak iin al bir mendil
Kk Peter yryordu,
yalpa vura vura; ok bir an-
boynun da da ince elik bir tel: geceleri kedi
ya da kpekleri bu telle..
dirsekleri, pantolonundan da dizleri grnyordu.
nne olan da bir arka var-
upuzun bir tahta torbadan_
bir gelincik, elinde sola sal-
MACAR YELERt 69
bir sopa! K-
k Hans -var duymak iin kk-
terin gibi- dudak-

Tek evlerin damlan stnden bir protestan ki-
lisesinin kiremitlerini grdler ilk Yol byk-
e bir alandan geiyordu. "Hans, sap!"
diye seslendi arkadan. sokak da
Belki de bir so-
kakta olan bu tozlar. Kilisenin nnde tek
bir sumak kendi glgesiyle bi-
raz ilerde, imenlerin orda, bir
tank yan Kk Hans tanka
tkrd; Peter durdu uzun uzun inceledi ama
yarar bir
daha?"
dedi Kk.
"Kiraz yer misin ?"
"Kurtluysa yerim, yoksa istemem," dedi Kk,
atarak!
ne geldi, cebinden bir avu kiraz
kanp avucuna ocuk ba-
kirazlara. "istemem bunlan, kurtlu
di sonra.
"Kurtsuz olsun, ne Hadi ye," dedi K-
k bzd: "N'apiyim Peter' e
ver," dedl
Birden bir adam grdler, toz bulutu.
nun iinden sanki. izmeli, kara
P8ntollu, mavi pazen stne kara yelek giy-
biriydi bu.. san Elin-
de ak benekli al beze bir sepet. Adam Peter'i
70 MACAR
grnce durdu, bir kfr sa vurdu. bir sesle:
"Ka, Hans ka!" diye seslendi. Kk Hans
hi ses
gitti, yok oldu. Peter ge
kylye, hem de uzun kara yolun
br dnd
sonra bir anda kylnn
diye Yere Peter; kyl,
bir yandan ip gibi dndryor bir yan-
dan da syleniyordu: seni pi kurusu, ya-
Civcivlerini koruyan kuluka gibi
kylnn nnde .. kyl teki eliyle
tutmaya ama ne gezer! Ak benekli al men-
dile sepet !:Oktan iine
diyorum size!
kadar btn mahalleyi top-
buraya. Gz kasap n'olacak, o-
Ne istiyorsun yani? Dn ver-
o berbat, sade suya desin
yavrucak? bulun
demem.. sizi de asacak bak grrsnz ... " Durmadan
syleniyor, durmadan Peter'in
na elini yakalamak istedi kyl,
ama bir geti, gene
"Hitler n'olacak! ..
be!" Bir yandan da elindeki olanca
gcyle kylnn indiriyordu. " yetimle ne
var? musunuz? Biz ek-
namusumuzla kazanmaya ..
zaten .. senin bak! Utan
be! indirirsin gvdeye mi? Domuz ...
Domuz n'olacak .. domuz .. domuz!"
Peter'in ky-
l. Peter de tersine, hi gibi
MACAR 71
Kyl elini bir arkaya savurdu, ama
ne gezer, birden belirdi Kylnn
yz pancar gibi "Verin diye
sylendi.
"Pis Kapitalist, n'olacak!" diye arkaya
san koca koca ter tanele-
ri ikibklm ileri uza-
tarak, ileden bir suratla: "Bal
diye Sesi tizdi, "Bal da-
..
Burnundan soluyordu kyl, dibindeki
Peter'e dikti he-
men anandan
st helal olmaz yoksa, Kyl homurdan-
sonra Peter'in ver
dedi.
Arkalanndaki kiliseden anlan
her damlardan kalkan tozlar nn-
de solgun solgun gelin
gibiydi Derken, br ucundan tekerlek
sesleri iki kzn bir araba
bir gz arabaya, vurmaya
kylnn eline: "Neyi verelim, ha? Ne
istiyorsunuz bizden? Dolarlan Onlan
oktan .. Polise sylersek dolar
kodesi! ldr-
bizim gibi yetimleri korur polis amcalar. Daha
dn bir komiser amca bir de sigara
verdi bana, ne haber?"
Gene yere olan kara birden

szde.. kylnn elini, var
gcyle - Gz kapamadan,
Peter, kylnn,
72 MACAR YELERt
gelen kfr ama
ne yapsa .. dolu yle bir
ki stelik de topa! olan kyl ne
yapsa
cin gibi yolun iki gzlyordu.
korkudan ok
du bylesine. San salan da birlikte sevinle ko-
gzpekti, elini
soktu, bir yandan bir yandan da kiraz yiyor-
du! kentin Kk Hans oraday-
al mendil taa uzaktan gze.
Tutyu, burda," diye seslendi Kk
kesmeden arkaya grnrlerde yoktu
kyl.
iine gel Tutyu. Peter' e bir oldu mu ?'
1
onu," dedi soluk
"Ne da kurtardin ?"
"I kyly!"
Kk gzleri ili yzne ba-
hayran hayran. "Neresini ?" dedi rpe-
rerek.
tam dedi . "Yani

"ok Kk merak
"Ne kadar On litre kan ama, ni-
in hi kan yok?"
"Sildim ama ii daha, bak."
Kk yana sonra:
"Pek dedi, hayal ..
"Ben bir gn, beni bir da
zun hep ... "
Bir saat sonra pazar yerinde buldular Peter'i. Pa-
zar yerine "Enayi senin
MACAR YELERt 73
yznden az ele veriyorduk gene," dedi

"Benim yzmden mi?"
"Yok benim yzmden? Herif kimi sa-
lanndan? Beni mi?" Peter, mosmor oldu: "Ben
de imdi seni yakalarsam salanndan o zaman grr-
sn gnn!" yere vurdu: yar-
ben aresine, ne diye burnunu
sokuyorsun benim .. Renin ben."
"Kereste n'olacak!" dedi dnd yrd.
Pazarda mal az, insan oktu. Orta halli
yanyana hznl kmecikler halinde
ev nlerine. Bu orta halli
la:nn burda, renkli kyl
daha da gze Kiraz, tuzsuz peynir,
sebze gibi nemsiz mallarla dolu sepetlerinin nnde bek-
bunlar. Yumurta, domuz hayvan
gibi ve az bulunan nemli mallar bezler-
de, sepet altlannda, etek altlannda Bir ho-
roz ya da bir giysi yirmi yumurta ve-
rilerek burda Bu
seyircileri de Onlar da - Sonra
ilerde, bir iki gsteri da bu gste-
rilere mal parayla da girilebilirdi.
Bizim ocuk, byk bir nne gelip dur-
dular. nnde tahta dar bir merdiven, bir de
bilet yer Boydan boya bir kap..
nn, kara bez stne al bir
KlRAL KIZININ
KANLI SERtlVENLER.I"
buraya girelim," dedi Peter. Kk Hans ..
eline
74 MACAR
Portekiz
uzanan stndeydi,
da yznde soylu bir solukluk
zincir kpelerin ucunda iki kan
mercan birka "ben" sslyorrlu
burnunu.
ok bir sesle : bu! " dedi
"Ne o yle?" dedi kk Hans. iyice
gzden geirdi stndekini, sonra: "Bilmiyorum,
dedi, bir giysisi Abiarn da buna benzer bir
giyerdi geceleri erkek konuklar
Kk Hans gzn ocuk-
lar nde bir sr insan her-
kes ama kimsenin para verip ieri
gnl yoktu; hi ses yle toz-
lu yere basan sesten ses yok
gibiydi. Taa uzaktan
du Birka gziinde Portekiz
giderek byyor, nem gibi

"Niin buralara geecek?" Kk
bu sorusunu olacak: bir
gnderdi kk d koptu,
sokuldu.
"Sanmam, dedi yapamaz.
iinde yapacak besbelli. - iinde
lm de, da onun bir szne bakar .. kimi
mezse uurur .. "
"Bizi de ?"
"Elbet, diye bizim de uura-
bilir, ieri girersek, ama burda yapamaz. Polis
burda."
"Girelim ieri n'olur," dedi kk yz kor
kudan bembeyaz
MACAR 75
"Biletleri sen mi ?" dedi Peter
Bu Portekiz bir celJiit ge-
lip durdu. giysisinin kapkara var-
.. incecik uzun bacaklan, kalalan, tenine kon-
In al bir fanila donun iindeydi, kunduralan bile
Ne bu kunduralar? Ulan, Venedik'teki gondol-
burunlan gibi Cellat, stnde kan
lekeleri olan topuzlu, iki
eliyle. merakla dur-
bakanlara bilmedikleri bir alemin gzel, ama kor-
kun gizlerini ister gibiydi bu
solgun yznde bile bir ilahilik buluyordu ev-
redekiler. uzun kara
ne ki gveler bu sa-

"Aman ne korkun herif," dedi bir Peter r-
perdi, i ekti, sonra nndeki Ar-
kaya boyunlan kopacak grsnler di-
ye. "Elindeki ne?" dedi kk Hans. dedi
kafalan onunla kesiyor ... "
ona bir otomatik tabanca versin, dedi Pe-
ter, daha abuk bitirir omuz silkti:
belki yoktur .. hem daha etkili."
dedi Peter, heyecandan yi-
yordu .. "Ama benim param olursa bir otomatik taban-
ea .. yanm saatte btn bir kyn haklundan
gelirim!"
Derken, silindir kollan
tirsekiere kadar boynuna, kenan al bir trampet
bir adam nne ve bir
vurmaya trampete .. herkes ondan yana dn-
d hemen. ilerde glgelik yerdekiler bile bu yana bak-
nnde bir Rus eri belirdi, kasketini ar-
kaya itti, iyice gzden oyunculan.
76 MACAR H!KA. YE
"Buyursunlar baylar, bayanlar, buyursunlar ..
bu girin, gelin, grn!"- ya-
dili biraz, besbelli .. ve
Cellat kadar etki bu Biraz ncesine de-
mantosu birden
sanki panidamaya bu "Girin
Baylar, Bayanlar, girin! .. " diye sesleniyordu silindir
adam .. "Buyurun baylar bayanlar, ie-
ri buyurun, gzel Portekizli serven-
lerini grn... Gsterimiz tarihe yalan yok
bizde, olup bitenleri greceksiniz ier-
de ... girin, zere oyunumuz ... Gerek sanat
bizde bu
belgelere olaylan gibi
yok.. gelin, hadi girin... Porte-
kiz oynayan tarihteki
ok daha gzel, o zamanki bakar-
bunu siz de rolnde Don
Basilio.. bu en nl on para alma-
dan, yle bedavadan oynuyor bizim sahnede .. Baylar Ba-
yanlar! cellat, oyuncu gerek-
ten de Londra'dan getirttik, oradan ayarttik
bu kelle-
sini uurttuktan sonra bizimle yle-
sine ki tarihe, bile glgede
kimi zaman .. gerek sanat da budur ...
yin, girin Baylar Bayanlar, girin grn, kendiniz karar
verin... Bugn para da her gn olmaz byle
bundan! Ama Portekiz gzel
bir da severek kabul eder bilet
yerine .. Girin Baylar Bayanlar,
Sz biter bitmez gene bir vur-
maya trampetine. nne bir adam
o da silindir Bu adam da kocaman ba
MACAR YELERi 77.
bir boruyu yle bir t-
trd ki, bir burnundan kan
ve iinde sereler utu. eki-
nerek bilet yerine birka
"Alacak biletleri ?" Sesi titriyordu Peter' in.
Kk yz kire gibiydi, durmadan
elini
biletler?". milyon," dedi Peter, U
ocuktan bir onun Bir an sus-
tutar, sonra kk Hans: "Hi de dedi.
"Haydi Tutyu paraya, bak bugn epey grdk,
yalan
Bilet yeri giderek bi-
ri, byk byk paralar nnde, y-
z ok ciddiydi -kpeklerin yz bu kadar cid-
didir kyl
etekler gzel mi gzel. Ama utanan bir durum-
biri gzlerini yere indirdi
paralan sayarken. Kimi bir yumurta, ya da biraz
ttn veriyordu para yerine; bir torunuyla
kendisi iin bir kilo feda etti sanat
sesli biri: "Peki nerde? O neden
diye sordu. Trampeti arkaya gz "Pren-
ses gstermez yzn!" dedi.
dici bir gld. Ta uzaktan, toz ora-
lardan para para
ocuk, birbirlerine gibi bilet yerinin n-
ne geldiler, sz "Lutfen bizi
ieri." dedi. Biletleri veren san
"Olmaz," dedi. "N' olur efendim, lutfen .. " dedi
sesi trk gibiydi: "Ye tim iz. Bizi her yere so-
karlar, her yere.. para istemezler bizden." "Olmaz," de-
di ucuna da
bedava ya, dedi, bizi de bedavadan sokun
78 MACAR
ieri, n' olur sanki?" "Olmaz," dedi salan ka-
hemen al al kara
rtl bir kyl duruyordu illi yz ter-
temiz bir Ka-
bilet veren bir "Bi-
rini olsun ieri dedi, o grdklerini anla-
sonra tekilere." ses ama,
olmaz der gibi Trampeti sylevi-
ne gene. Peter sinir iindeydi, iki eliyle gi-
kk penceresini tuttu olanca gcyle sallamaya
beni, gireyim n'olur," diye nem-
li gzlerle.
Bilet almak iin bekliyenler hornurdanmaya
ki, olacak gibi
den byk, eski bir czdan nemle
paralan srd pencerenin nne. "Yeter bu kadar?"
dedi. gzleri daha
ne kadar var elinde?" dedi. "Daha var,
ka param da yok," dedi Salan san
elini: "Ver onlan da!" dedi. Bir an
sonra da: "Ama hepimiz girece-
mi?" dedi.
dilim aralanndan
gibi giriyor, bir iskemlenin ya da
solgun bir yzn Pek ay-
istemiyor gibiydi nesneler bu trensel, ko-
kusu alaca insaniann

Perde bile birden dura dura
Portekiz sahnenin solundaki kurul-
bir s-
tne Tepeden karalar iinde,
da belinde ile bir soylu
grnd sahnenin te
MACAR 79
Bahenin ta dipte, denize de-
uzanan bir hurma en yz hurma
bu yolda, ama hepsi de ufala ufala ok be-
lirli bir biimde, birbirinin Denize
giden yol ylesine uzundu ki, atla bile gidilse
saat ekerdi besbelli! "Vay dedi bir erkek se-
yirci.. Hurma bir
saraya geliyordu. Parmak gibi, kck g-
rnyordu nceleri ,yzn semek g ama:
kck burnu, gzleri, ok belirliydi. Ba-
bir ta yksk kadar kck bir
bu. Gz gre gre
byd, byd, derken glmseyerek girdi.
te bu diye Tutyu.
ama?" dedi kk Hans. "Sonra ola-
cak," dedi.
Seyircilerden Bilmedikleri,
bir denizin zlemi iindeydi hepsi. Dipteki denizin
stnde yelkenliler ve yelkenleri kck mendil-
Ierin gibi Gvertede,
kibrit gibi duran direkierin
denizciler
nne ylesine gzeldi ki,
bizim
"Bunlar nece Amerikanca dedi
Peter. Tutyu vermedi, silkti. Kk
I!ans ne btn bedeniyle seyrediyordu oyunu.
Peter gene! "Nece be?" dedi. "Sus, dedi
kk Hans bir sesle, kendinden Por-
tekizce musun?''
"Niin Macarca
"O zaman gzel da ondan," dedi soluk

o soylu bir tabaktan yemek yi-
80 MACAR
yor, prenses stne besbelli. Prenses,
rengi gzel giysiler iinde tir tir titriyordu.
"A .. a .. beyaz domuz yiyor-
lar!" dedi oturan biri. Gerekten
de uzun bir domuz
la tutup soktu. Bu sucuk, herkesin rahat
'bir soluk
dedi kk Hans, beyaz domuz de-
yedikleri."
"Ya ne?"
"Muz yiyorlar, muz!''
bu bul u u:
dedi, muz yiyorlar.. tabakta zaten ya muz yenir,
ya da
"Ne
"Ne bileyim, aylak, karta! filan gibi kular ca-

Karalar valye, istedi.. ama
prenses yere vurdu terlikleri vard.J
yana dnd sonra. vur-
du, gzni.i korkuttu sonra
kfr etti, gitti. tozpembe bir mendil-
le bumunu sildi. Perde
Salon gene. Seyirciler tedirgindi, otur-
duklan yerde durmadan ama kimsenin
cam istemiyordu. gen ift aralann-
da o kadar. Orta kyli.iler gzleri-
ni perdeye bn bn
Tutyu gibiydi,
gzlerini yere bir izliyordu
sanki.. Bu bir yerde gerekleemez miydi?
Ne bu kendi iin
bir yol bizim Yz byk kara
gzleri, zevkten Oyuncular ne de-
MACAR 81
mek istediklerini ok gzel anlatabilmi-
lerdi, sz gereksinmiyordu olsa.. kt
kt heyecandan, tyler diken diken
kck ter iinde
Perde yeniden da kk Hans sevinten yksek
sesle i ekince, kendine geldi
perde de bir havada
gene, ama uyuyordu bu kez.. hem de Ma-
carca uyuyordu, yani herkesin bir dilden hor-
luyordu. gene hurma do-
"Ne gzel bir koku var, ne?"
dedi kk Hans. "Hadi be, dedi Peter, bu koku deniz-
den geliyor, denizden." "Ne biliyorsun?" dedi kk.
"Ben bir kez vapura de .. " Kk Hans
Peter' e, da .. kolunu drtt:
yor gene, dedi, vapura Yahudiler biner, mi
Tutyu?"
"Bak, bak," dedi
Ta yerden, kck kara bir gl-
ge yolun stne, prenses ama
kara ucuna basarak bir hurma
Tamam:
.. daha, ama "Dikkat, ge-
liyor, hem de ne geliyor,'' diye kk Hans.
elini tuttu: "Prenses ah
dedi. Peter "Oh olsun,
dedi.
"Neden?" dedi
prensesi," dedi uzun kara so-
luk .. prensesi.. oh da."
Tutyu elini karnma kk Hans da aya-
"Vaktinde girerse saraya, kurta-
prensesi,'' dedi.
F. 6
82 MACAR YELERt
"Giremeyecek ama, dedi Peter, oh giremeye
cek, giremeyecek! Geliyor kara geldi bile.. bak-
sana ne geliyor!"
Kk Hans pek zgnd: dedi, b1r trl
grmyor kendini: "Ay!"
diye sonra eliyle ama
o da
"Oh, dedi Peter, yakala, yakala.. salanndan ya-
kala, salanndan srkle, da ... "
syleniyordu Peter, durmadan syleniyordu.
Btn salonda yoktu oysa, kimse soluk
sanki. Birden kk Hans btn gcyle "Bay
bay lutfen k-
kolundan ekip oturttu ha, ba-
diye Hans, sen beni kurtanr
Yani biri beni istese, sen beni kur-
mi?" diye sordu.
Birden, teki yelkenierin bycek bir gemi
grnd .. bunun yelkenleri al, toplan da panl panl ya-
Esintiyle by-
d, derken lm korsan btn
mavi Gemi ka-
nnca boyunda biri karaya. "Bu da kim?" dedi
kk Hans. silkti. Macar kor-
sanlara iin, kimse ne bilemi-
yorrlu daha. "Belki Horthy'dir, dedi kk Hans, o da
her yere gemisiyle giderdi ya! .. " Gelen salan
ve tam
yle bir ekti ki, seyircilerin
tt. hurma nnde, hemen or-
da dello! Bu arada prensesin kiraz dudaklan
kara bir bezle hibir
olmadan horul horul uyuyordu.. odun keser gibi horla-
MACAR 83
masma sesi "Dayan kara
dayan!" diye seslendi Peter.
biri teki teki at-
heriki ocuklarm gzleri yz-
leri gibi durmadan bir
kendi kendine dua ediyordu: di-
yordu, kurtar, beni kurtar .. kara
yenin Kara tamam-
Kk Hans gibi dunna-
dan sesler Peter, nn-
de oturan bir kyl i;rampet a-
"Vur kara vur, ldr onu!" Peter'in
kprecekti nerdeyse. "Sen
ne kt ocuksun," dedi Peter'e ... per-
deye, gzlerini Ama biraz sonra gzlerini:
Cellat, kara zincire herke-
sin nnde Kara boynu
kopmadan elini zincirlerini
tanca gene gzn
herkesin. dedi kk Hans, kesti
tavuk keser gibi. Niin gzlerini Tut-
yu?" tek gzn sahneye
yrekli seyrediyordu
bir yandan da ssl soru ga-
zoz iiyordu. Batan her kan rengine boya-

"Bak, cellat ..
sepete," dedi kk Hans.
"Kara mu dedi gz-
leri
dedi kk
tU, ld.. grdk."
Kiz gibi i ekti, kol-
Peter ikibklm oturuyordu
S4 MACAR YELERt
yerinde, gzlerinin feri gibiydi. tiksindi Pe-
ter'den. Kk Hans'a dnd: solgun yz In-
gzlerinde yalar burnunun da terle-
mendilini burnunu sildi, son-
ra pt Birden gvenle doldu
taht son sahne ar-
yrekli btn suunu
elinden tutup gtrd, ikisinin ellerini
utanga utanga gUlilmsedi. Ak-
esintisi hurma esintide
yollara hurmalar dklyordu. "Ne oldu, ne
bu?" sormutu bunu. da anlamadan ba-
Korsan bir geri
nnde yerlere kadar sonra,
iki yana "Niye diye sor-
du Hans. da neden?"
Peter "istemiyor niye istemiyor
ama?" dedi.
belki, dedi kk, tu-
tuyordu ya." de gene. "Hep de de-
nizi gsteriyor," dedi
"Gemisini gsteriyor," dedi kk.
dedi Peter, gemisini uzak denizleri
gsteriyor.. bak kolunu bir de dn-
dUrUyor, grdnz mU?"
de gsterdi," dedi kilUk Hans.
her "istemiyor
diye kekeledi, Tutyu'nun gzleri dol-
bunu sylerken.. "Niin istemiyor ama, niin?"
"Denizi istiyor da ondan, dedi kilUk Hans.. btn
gn sabahtan evde oturmak istemiyor...
medi
"Onun iin mi durmadan vuruyordu?" dedi

MACAR 85
ne demek? dedi Peter Bu ne san-
ki? kolunu niye gkyzne
"Uacak belki, bak grrsnz uacak," dedi kk
Hana.
"Nereye?" dedi Peter.
"Taa uzaklara, Zencilerin lkesine," dedi kk
lan.
oturdu. gzel,
Peter yumruklan-
m "Ne oldu sanki? dedi, ne diye ldrdler sanki
kara Ellerine ne geti onu ldrmekle '! Ft-
yaskoydu fiyasko!"
Sahnedeki korsan son bir kez elini
sonra kurumlu kurumlu
gitti! Nereye mi? Uzak bir lkeye besbelli z-
grlk lkesine! durmadan kck pembe
mendilini Zincire vurulmW} bir kelebek gibi
etti mendil. Bir saniye sonra yok oldu ya-
Perde oyun bitti.
be. dedi bir erkek sesi, ver-
di
srye srye salonu, ter iin-
deydi seyirciler. Ama giderek snd heyecanlan,
bir toz onlan Ka-
gzlerini erkekler ksrd. En sona
ocuk. {]zun uzun
diler, ne bilmeden kadife perdeye bak-
bir sre.. biraz da nnde durdular: tozlu
byk ok hava
Ok soluk, akasya dzensiz karmaka
ana dilleri snk geldi. Hi
dan, yana d zldler yola. "Nereye gidiyoruz?" dedi Pe-
ter.
"Hele bir kentten," dedi
86 MACAR
"Tamam, dedi Hans, yolu biliyor musun Tutyu ?"
gidersin, olur biter," dedi
Yol istasyona gidiyordu. Sabahtan beri g-
olan beton, ocuklann
du. "Ter likleri giy," dedi kk Hans'a.
"Tutyu, sen daha nce miydin tiyatroya?"
ilk bugn gittim."
"Ben ok gittim," dedi Peter.
"Nerde gittin ?" diye sordu Hans.
orda her gn giderdim tiyatroya!"
Kk Hans gz kar-
vermediler uzun kara ama sonu belli
Peter'in!
"Kara lmedi ki, dedi Peter az sonra, sa-
denizci, iki kez ayak-
grdm. Ne yani, musun ba-
na?" Kesin bir: kk
dan. Peter pis pis gld: "Enayi, dedi, lseydi teki
oyunu yerine?
Yalan Tutyu ?"
Hi yrdler .. saat kadar son-
ra, yan bir ha grdler yol
da. bir Alman
nne geldi durdu.
musunuz benimle?" diye sordu Peter.
dedi
"Neden?" dedi uzun
birden gzleri
ruz burda," dedi.
"Kim kimden dedi Peter.
"Biz senden."
"Ne demek, ?"
seni dedi
Peter nne uzun kara salan bir gl>-
MACAR 81
zn szlerine. "Niye iste-
miyorsunuz beni, neden?"
istifini bozmadan elindeki bir iki sal-
sonra: "Sen de o kara kadar ktsn, dedi..
Seninle yola kpek Bylelerini is-
temiyorum
Peter sapsan kesildi: "Ya, dedi, bugn m
bunun? Neden tam bugn
dersin?"
"Bilmiyorum, dedi ama bugn karar verdim."
Bir sre Peter'in alt
sinirden boynundaki elik tel inip
her solukta.
"Btn silip-sliprdk bugn, dedi pay-
bir bas git hadi."
Peter'in yz gz "Bana bak, dedi,
ediyorsun, mi?"
dedi Peter yumdu gz-
n, ylesine ktifre ki, kk Hans.
hi ses duruyordu. Sonra geti Peter'-
in, soluk sustu. "Seni patak-
dedi bizden de
Haydi uzatma, bas git diyorum sana."
Peter gzden yok oluncaya
nnde durup beklediler. Kk Hans hi
di sanki, kuru bir kemiriyordu.
dan bir tarakla
sonra elele
benden gzel miydi?"
"Elbet.. hem de ok, dedi Hans. Onun koca koca
memeleri senin hi yok, sonra onun ikJ
tavuk byk.. yznde
de bir tek il yoktu.. kadifeler, ipekler iindeydi."
88
MACAR
"Oh, iyi yleyse," dedi "Demek
ben
Kk Han s g ld: "Sen mi? Elbet
sen be .. senin ayaklann kirli, bir baksana? Onun-
kiler kar gibiydi," dedi.
"Hans, gemideki kck denizcileri grdn,
mi? Hepsi ona kul kle
"inliler, Ruslar, Zenciler de ge-
mide .. futbol bile .. "
"Gemide mi?" dedi
"Tabii, dedi Hans, kck bir futbol bile
bir topla
tarlalara grnrlerde
cikler yoktu .. son-
ra bir sigara bir akmakla
Burnundan "Direklerin
birine bir tyordu, farkettin miydi?"
"Evet, dedi Hans. ama, eminim."
sevinle bir yere
cek ki! "Kocaman bir da
geminin evresinde yzyor, denize
top, gemiye
"Ya, grdm," dedi derin bir soluk ekti siga-
"Acem o, da in-in derler ... "
ocuklann yemek yerken, ya da su ierken
ciddi, tutkulu anlam illi, y-
znde.. omuzunu bu
dan bir duymuyordu bedeninde. Kendine g-
re istiyordu yeryznU. Yrdkleri yo-
lun iki kavak ta ilerdeki bir bu-
luta yol.
"Nerde bu gece?" diye sordu Hans.
"Gemide!" dedi
MACAR 89
"Gzel, dedi Hans. Denizci oluruz biz de! Bir
a ekmek versene Tutyu!"
(eviren: Adalet CbiCOZ)
SEVGt
Hcre gardiyan ieriye bir
'"Al!" dedi. stne bir numara bir torba
t nne. B. derin bir soluk alarak
gardiyana "teberilerin/' dedi gardiyan. "Hadi
yin. Yedi nce elbiseleriyle
pabulan torbada. Elbiseler
liydi, pabulan da Kfl eliyle
raz dzeltip giydi. Sonra hapishane herberi gelip onu
etti.
Bir saat sonra hapishane kalemine gtrld.
ridorda kendi elbiselerini sekiz, on mahkum daha
ama nce onu Masada bir
ruyor, bir da duruyordu. Bir
bir bir yukan "Gel buraya,"
dedi masadaki .. ..
yer? .. " - "Bilmiyorum," dedi B. - "Ne demek yani?
yeri bilmiyor musun?" diye sordu
- dedi B., "Nereye gtrecekler bilmiyorum
ki?" yzn "Bir yere
ler," dedi. "Eve gidip ana.nla yemek yersin, gece de
istersen bir
Mahkum vermedi. yer?" - "Sziffa
eaddesi, 17 numara" - hangi
de?" - dedi B., "Neden beni?"
- Nokta!" diye grledi
radan defolup sevinmiyar musun?"
Yandaki odadan zel getirdiler: Ucuz bir
MACAR H:tKA 91
kol saati, bir dolmakalem, kalma, karayla
eski bir czdan.
dedi Saati, kalemi, bildiren bir
makbuzdu bu .. da." Bu da creti olan yz
forinti bildiren makbuz. ma-
stne koydular. "Koy bir yere," dedi B.
paralan czdana Czdana da kf
kokusu. En sonunda da verdiler.
"tutukluluk sebebi" yerler

Koridorda bir saat kadar bekledi. Sonra
birlikte gtrld. Onlar
ya gelmeden, bir geldi, durdurdu on-
lan. Drdnden birini adamlar arasmda
yeniden hapishaneye gtrd. yz sap-
san gzleri var-
tramvay da gel( i, hadi dedi
diyan. B. dikkatle ona gsterdi.
Sonra yle durup yere bakmaya "Ne bekliyor-
sun be!" dedi gardiyan. B. hep duruyor, ince-
liyordu. "Defol git be!" dedi gardiyan. "Ne
sun hala?" "Gidiyorum," dedi B. "Yani girlebilir mi-
yim?" Nbeti hi sesini B.
eebine koyarak byk Birka git-
tikten sonra dnp bir bakmak istedi, ama tuttu ken-
dini. Bir an dinledi, ayak sesi yoktu.
tramvaya vanncaya kadar kimse omuzumdan
geri gtnnezse zgr acaba?"
gelince bir daha Kimse gelmiyor-
du Terini silmek iin ceplerinde bir mendil
ama Gelen tramvaya hemen.
mevkiden yz iek bir gardiyan ini-
yordu. B.'yi grnce, domuz gzlerini gzlerle
yukarde.n szd. B. selam vennedi. Tramvay yola
92 MACAR H!KA ANTOLOJ!S!
O anda yola
andan hemen sonra- dnya grltlerle doldu.
Hani sinemada ses kesilir de film bir sre sessiz de-
vam ettikten sonra bir kelimenin
ya, yle. evresinde renkler
patlamaya gelen tramvay B.'nin gr-
en Titrek gri bir evi yle
geti ki, B. bir daha
Gelincikler gibi iki at, bir eki-
yordu. sesiyle gkteki bulutlar dansetmedeydi.
Silik iki feneriyle bir kk bahe ve bir mut-
fak penceresi dalga dalga gzlerinin nne ge-
tirdi. hibiri birbirine benzemeyen, hepsi
birbirinden gzel sivil elbiseler insanlar yryor-
du. Kimileri derecede kkt, kimilerinin ku-
cakta gerekirdi. Bir de
B., gzlerinin hissederek
ieri girdi. Bileti sesi gr ve B. bir
bilet en arkaya oturdu. Btn
yoksa dizginleyemeyecekti. Pencereden bira fab-
bahesinin bir adam,
bir Bir gelip
oturdu, bir kasa bi ra elinde. Bileti gldii: "Bu
da ok mi?" - "Evliyim ben, Bir
iki tek gider," dedi Bilet-
i gld. gider demek?" - "Elbette." - "Ka-
ra bira - "Evet." - daha iyi.'' - "Ka-
bakmaktan Bileti gene gld.
"Bir de bana versene.'' - "Kara ama." - "Olsun."
- "Niin?" - ''Kocama gtrrm.'' - "Ama
seviyorsa ka para?" Bileti gld. Bir gel-
diler. B. inip bir taksi evirdi. saati
risinin hibir grnce: "Nereye?" di-
ye sordu. - "Buda'ya," dedi B. - "Hangi kprden
MACAR 93
B. burnunun Evet, hangi kpr-
den? galiba?" dedi - "Margit kp.
rsnden," dedi B.
Araba yrd. B. dayanm::\dan, dimdik
oturuyordu. Taksinin penceresinden cadde-
nin toz ve benzin kokusu, an sesleri ge-
liyordu. Her iki da yayala-
uzun glgeleri sanki iki misline
Bir turuncu tentesi, burda
sigara ien gen bir stne turuncu bir sa-
Biraz ilerde, kk bir kestane
dantelimsi, i bir glge yere.
"Bir yerde dursak da sigara alsak," dedi B. nc
nnde durdular. B. pencereden nn-
de demet demet turplar, uvallar dolusu
elmalar bulunan bir
dar dkkan da ttneti
"Ben Hangisinden istersiniz?" dedi B.
turplara Elleri titredi. "Kossuts olsun mu?"
- "Evet," dedi B., "bir kutu da kibrit." indi.
Bir paket mi?" - "Evet, lutfen," dedi B. dn-
d. "Hemen yakacak bir tane?" dedi. "Bizim ka-
birader de iki sigara. almak
tu. Eve gelinceye kadar stste iki Kossuts iiverdi
Hastaneden de olabilirsiniz elbet, ama orda by-
lesine elbiseleri. Ne kadar
- "Yedi 'dedi B. bir "Siyasi mi?"
- "Evet, bir buuk da hcre - de
yle mi?" - "yle grnyor. ok mu bel-
li?" omuz silkti. "Yedi diye "Hi
yok." B. metro istasyonunda indi, yolun br ya-
yaya gidecekti. nce, ra-
hat hareket etmeye istiyordu biraz. bah-
kabul etmedi. "Sana para daha ok gerekli kar-
94 MACAR
dedi para harcama. Her-
gn bir para et al, da. zamanda
kendini!' - dedi B.
Bir elbiseci vitrinindeki aynaya
Sonra yoluna devam etti. Passaret ok kalaba-
kk bir patikadan tepeyi tenis
kortunu geti. Herman Otto geldi. Burda her-
yer imenlikti. Birden sersemledi, dner
gibi oldu, imenlere oturdu. kendisini bekleml-
yordu olsa, saat kadar oturabiiirdi
itin bir elma iek Yak-
iekler ylesine ki, meydana getirdik-
leri kar gk glkle seilebiliyordu. Her-
bir pembe nokta ieklere ko-
nup kalkan yle oktu ki, sanki yelde du-
B. dinledi. tomurcuk ara-
grebiliyordu, ok uzaklardaki bek bek
bulutlar da iek birer elma sanki. Bir
yerdekine bir gktekilere. Gzleri
Saatini taksiden ineli ne ka-
dar bilemedi, eve ilerlemeye
Birka sonra, bir gidip kustu,
dar yollardan, iekli
tepeyi eve geldi. Birinci katta
Bahede, her iki birer ley-
lak n merdivenden Zile
veren ad yoktu indi.
dedi aan
O da "Birini mi
sunuz?" B.: "Ben B.'yim. gene burada dedi.
"Ah, dedi B. yere
hala burada oturuyor?" - dedi ge-
ne. "Eve mi dndnz - "Evet, eve," dedi B.
Mla burada oturuyor?" tokma-
MACAR 9fS
yaslamh. HEve dndnz," diye tek
Elbette burada. Bilmiyor muydu ge-
Burada elbette." - "Ya
diye sordu B. "O da iyi," diye verdi "B-
yd. Gl, Hey B. bir syle-
medi. titrek bir sesle: buyurun," dedi.
ri buyurun. Susuz biliyordum. Bir gn
biliyordum." - " kere
kimse dedi B. buyurun," dedi ge-
ne. "Evde kimse yok. tekiler de B. bir
sylemedi, yere Gyurika da
okulda," dedi "Girmez misiniz? sonra d-
nerler." - da var bizim katta?" dedi B.
"ok insanlar. da iyi geiniyor. Hey Tan-
Demek dndnz?" B. susuyordu. "Anah-
tarlar bende," dedi. gelinceye ka-
dar dinlenmek istersiniz belki." Duvardaki ivide iki anah-
tar Birini "Belki yu-
kan dinlenmek istersiniz." B.
du. "Siz de geliyor musunuz?" diye sordu. "Elbette. Ka-
hangi odada gstereyim." - "Hangi
odada - "tekiler drt dedi "iki
odada onlar da Gyurika'yla hizmeti
Mutfak ve banyo B. bir
sylemedi. Yoksa onlar gelinceye
kadar bizde mi beklersin iz?" - "Mutfak ve banyo
terek, yle mi?" - "Evet, B.
"yleyse banyo yapabilirim?"
"Elbette," dedi glerek, B.'yi istercesine ko-
vurdu. "Elbette. Kendi mi, neden ya-
Ama, gibi, mutfak ve banyo
Geen kalma biraz odunumuz da var:
size banyo da ama
tekiler gndzleri banyoyu kilitliyor lar." B. bir eY sy-
96 MACAR YELERt
lemedi, gene yere Yoksa si
zinkiler dnnceye kadar bizde mi oturursun uz'?'' diye
sordu "isterseniz gelin, ben sizi ra-
etmem. Siz de biraz kestirirsiniz bel
ki." - "Teekkr ederim, daha iyi," dedi B.
Hizmeti kkt, kuzeye btn
hizmeti gibi. Pencerenin nnde iekli bir
Sola amlarla bir
tepe grnyordu. Pencerenin nndeki yaprak
lan koyu gsteriyordu. solu
biraz kokusunu Pencere
nin nne oturup derin bir soluk Kk odada es.
ki, ak bir dolap, bir demir karyola, bir masa, bir de
iskemle topu topu. iin iskemleyi
biraz ekmek gerekiyordu. Oturup de.
rin derin soluk st doluydu: kitaplar,
oyuncaklar. Bir de kk el
yz grd gene.
evirip masaya s
tnde duran iinde
benekli bir lastik top duruyordu. Masaya da sin
kokusu.
Tam ki, byk bir stt-
kahveyle iki koca dilim beyaz ekmek getirdi. ka
hepsini bitirdi. Hemen sonra, alt kattaki ka
dm vurdu. O da kahve, ekmek, sosis,
bir de, nnde gibi, kocaman,
bir getirdi. Tepsiyi masaya Gzleri
nemliydi bir iki dakika sonra gitti. B. yal
da yiyip bitirdi hemen. Saatini kur-
gene unutmutu, pencerenin nnde ne kadar otur-
bilmiyordu. Pencereden arka bahe grnyor-
du: kimsecikler yoktu. ak
MACAR 97
hafiften yelde. ak duvarlan
na
kokusunu o kadar iine ki, duy-
muyordu Bahe nnden yola
du. Az sonra, drt
dnd. nne gelince ayaklan birbirine
bir an durdu, sonra B. 'ye B. de olma-
dan Birbirlerine za-
man, sanki, sonra gene
stndeki uzun kollu, gri B.,
hapse girmesinden az nce bunu
bulunmaz bir et-hava bi-
linmedik bir gibiydi; Yedi boyunca ona
da ok stndeydi.
Birbirlerinin kollanndan zaman, B. bah
enin biraz
tede, drt duruyordu, ve gi-
biydi yzleri. yedi B. bi-
rer birer szd "Benimki hangisi?" dedi.
dedi. B. elini ka-
omuzuna koydu. dedi.
diye ..
dedi B. "Benimki hangisi?" bahe aa-
rak iki eve grnmez
oldu. gnk kadar ince ve zarifti.
bir inekten da lsz kamaya
Gene yle B.,
zaman Gri ka-
ocuksu inip inip
ama kirpikleri ca-
diye "Girelim," dedi B. - "Bu katta
da var." - "Biliyorum," dedi B., "girelim
hadi." - girdin mi hi?" - "Girdim," dedi B.
F. T
98
MACAR YELERt
hangisi?" B. 'nin dizlerine
koyarak kahverengi
ak teller "Sevgilim, hep bekledim
seni, sevgilim." B. onun "ok mu zor
oldu?" "Sevgilim," diye B., onun sa-
"ok mu ?' dedi.
dizlerine sanlarak kendine ekti
gibisin bence," dedi. "ok ?"
diye sordu B. "Seni her zaman ln-
ceye kadar," diye "Seviyor musun beni?" diye
sordu B. titriyordu gene B.
elini onun ekti. "Bana misin? Ye-
niden misin?" dedi. - kimseyi sev-
medim. Ben seni seviyorum," dedi "Bekledin mi
beni?" - "Hep seninleydim," dedi "Seni
gn biliyordum. Gelmesen
de lrdm. sen." - "Beni seviyor
musun?" diye sordu B. hi kimseyi sevrnedim
ki. Ne kadar gene severim seni."- "De-
dedi B. B.'nin aya-
B. onun gene. "Ge-
ne olabilir mi?" diye sordu "Belki,
beni seversen ... " dedi B. "Ne olur, kalk
"Gidip diye sordu.
"Yok, dur O bana daha. Biraz daha ka
seninle. Bahede mi - inip sy-
leyeyim de beklesin," dedi B. ar-
pencereden dar-
Dnmedi. bir an dur-
du. iek syledim," dedi heye-
canla. "Leyla.klar ok gzel bir demet
yapacak.'' B. gene: "Bana misin?" diye sor-
du. hi kimseyi sevrnedim ki," dedi "Ge-
ce gndz Her gn seni
!L.<\CAR YELERt 99
B. dnd, yzne. Pen-
cereden giren solgun gn onun da
grd. ama yedi poyunca
her gn gzlerinin nne gelen yzden de gzeldi bu
yz. Gzleri yumuk, B.'nin yanak-
Uzun kirpikleri nemli gzlerinin al-
soluk teni rtyordu. Gzlerini pyordu B. son-
ra usulca geriye ekildi. da sev," dedi, hala
yumuktu gzleri. "Evet," dedi B. seve-
- "Senin o." - "Senin de," dedi B. Boy-
nuna "Seni dedi
Soyundu, bir kapta su,
sabun, iki de havlu getirdi birini suya ba-
sildi bedenini.
Suyu iki kere B.'nin elleri hil.la gi-
biydi, ama yzne bir "Bana
biliyor musun?" diye sordu. "Sevgilim," dedi "Be-
nimle mi bu gece?" - "Elbette," dedi ka-
dm. "ocuk nerede yatacak ?" - "Ona bir yer
Uykusu ok derindir," dedi "Btn ge-
ce kalacak - "Elbette," dedi
"her gece, lnceye kadar.''
(eviren: Glin YOCEL)
Bela
lll es
(1895- ),
niversite gTenimi liberal ba-
politik ve sosyolojik denemeler
llk dnya sonuna kadar askerdi. 19Hl
sosyalist oldu. Cumhuriyeti
ynetirnde grev Devrim hareketinin yenilgi-
ye sonra Viyana'ya Bu kitap-
ogu Rus ve Ukrayna dillerinde Tisza
Yamyor, Karpatlar Rapsodisi. Btn Yollar Mos-
kova'ya
Dnya Sovyet olarak o
Rusya'da Macarca UJ Szo dergisini y-
Devrimden sonra alanda nemli etkisi oldu.
Macarcada ancak 1945'ten sonra kitaplan ara-
Sz
{roman}, Otuz (hikAyeler), Kitabi
en nemlileridir.
IDZIKACI SOKAGINDAN
YK
1
Jrgensen evi
da, Korsan meyhanesinin Evin
plaka Jrgensen fiz-..
evinin hi oldu ise- ok-
tan ortadan Zaten btn bu evin
bilirdi ki bu,
tarih kesinlikten yoksun bir bilgiydi, n-
k beri birbir-
lerini Evin olan
kocaman moloz zamana meydan okuyordu, fakat
renkleri gittike
ve bu koyu esrnerde bile gittike artan siyamm-
trak lekeler belirmekteydi. Fakat ciddi olan nok-
ta, olmakla beraber, kmesiydi. So-
bakan pencerelerinin imdiden kocaman
yamn yumru dzeyine
bulunuyordu; gelince, o, yerden epeyce daha al-

Jrgensen usta, tek kundura pek
gen Fakat siyah zaman, daha ko-
Sol bir Prns-
askeri cerrah son
Sz konusu olan, 1864'te IX. Christian za-
Schlcswig ve Holstein
1863 zerine, Prusya ve Avusturya
n. srkleyen
102 MACAR YELERt
gunu- bir adam olan Jrgensen
dizine birinin bir isabet ettirmesi ze-
rine, kesilmiti. sona erip de Jrgensen, Prusya
esaretinden topallaya topallaya dnnce, kendisine ba-
bir madalyayla bir tahta bacak verildi ve ta-
silah
yeniden Prusya sayesinde, bylelikle, Jr-
gensen usta, bir hacaktan yana ama b-
tn bir deneyimiyle oluyordu; bu-
nun iin, neredeyse otuz beri,
dost ve her zaman yeni, ken-
di ykler su-
nar.
Jrgensen usta, tab ki mkemmel bir asker ve
hi ok iyi bir fakat
olarak pek yoktu. Hi kimse 0na bir
ift yeni kundura buna b-
tn mahalle, onu veya peneci olarak hibir
nk Jrgensen usta, bu tr
ok iyi Mesleki ok,
teri geerli sebep bulunan hallerde, veresiye
yama ve pene ileri geliyor-
du. Bu Jrgensen usta, bir trl zen-
gin Hatta bir kalfa tutma bile yok-
tu. gelince, onlardan olarak drt
tane bulunurdu. Onun emri yama yap-
mak ve pene vurmak ilerlemekle kalmaz,
zamanda gstermeyi, askerlik mesle-
niforma ve silah herkese duy-
da Jrgensen dn-
yada en byk Jrgensen her pa-
zar byk bir tantanayla evine g-
tiirlirken o ve kUkulu bir pa-
MACAR I:tl:KA. YELERt ANTOLOJ:tst 103
siyah ceket zerine bir madalya takmak-
tan ibaret da
Jrgensen esaretten dn-
bir sre sonra, N orvelinin bi-
riyle, bir istiridyeciyle bir daha on-
dan hi haber Bylece, olan
ev de Jrgensen ustaya oluyordu. So-
bakan oda, haline patron, dip-
teki odada yukanki oda ise
veriliyordu. Jrgensen'den btn bildiklerini
ustalanndan, mnasibiyle izin ay-
ve usta da bu herbirini bi-
lerek yerde yuvadanana dek ekip olu-
yordu, -halbuki Korsan meyhanesinin hi de
sresince, bu
haylazlar ancak ama veda ye-
nce, Jrgensen usta, kendi kanatlany-
le uacak olan zerinde resmi bulunan,
bir iki kuronluk etmekten hibir za-
man geri
orada
kimi tayfa olur, kimi istiridye
.berber veya domuz olmak iin gidip kyde yer-
bile bulunuyordu. Fakat Jrgensen
rencileri bir tanesi de ki, pene vurmak
ve onanm sonra, gidip ola-
rak Fakat, olan bu yle-
sine bir sahipti ki,
mekle asla yetinmedi ve didindi, sonunda, bir ak-
okulu sayesinde, bir edindi. Bun-
dan sonra da gazeteci oldu. Hatta
mahallesinde ve Taze lstiridye
gidip uzak lkelerde ve
104 MACAR YELERt
beri de bile
du.
ilk Jrgensen usta, bir gzn yi-
tirince, zerinde resmi bulunan
beklemediler. Tek ve
dimdik kar gibi ora-
da Jrgensen'in gittike daha ses-
sonra, kaybolma
lerine hele Jrgensen geimin gl-
ne serip veresiye gittike reddeder olu-
ykleri ancak, topaHayarak
geip veresiye -geici ve bir ve-
resiye- Korsan'a zamanlar dinleyici bu-
luyordu. Jrgensen usta, bu areye gittike daha
meyhane sahibi de gittike daha
bir suratla, tahtadaki veresiye ikiler izgilerini

Fakat ve y-
rekli patronu, Jrgensen ustaya bundan sonra her
trl veresiyeyi bildirince ve yolunu
da hibir vermek iin
olunca, beklenmedik bir
kondu. Gerekten, yama yapma ve pene vur-
ma yeniden ve meyhanedeki veresiye he-
yeniden Aylardanberi olan yukanki oda-
ya, dzenli olarak deyen bir
tL Bu, dnen
Martin, son zamanlarda sadece meyhanelerde ve
yerlerinde sylentilere tts-
de taze istiridyeyle
evlerde bile bunca sz edilen, Jrgensen o
1\LA.CAR YELERt 105
Jrgensen usta, kendi kendine "Tabii, katil-
ler de kendilerinden ok sz ettirdiler, diyordu, banka
soygunculan da. Martin'de de aksayan bir yan var pek-
!la, stelik gazeteler hafta hapis da yaz-
Fakat insanlar bile
tkezleyebilirler... O halde ordnda bile
bir adamdan ne beklenebilir ki ... "
Martin, bir sabah erkenden, habersiz
filan yoktu; bir
kostm, renk bir siyah kundura ve siyah
orap koyu renk bir Jr-
gensen ile abucak ve zeri -aylardan-
beri duran temizledikten sonra-
olduka az olan ve giyimle ok kitaptan iba-
ret bulunan getirdL
Her sabah Martin bir iki saat geiriyor-
du. Haber duyulunca, sadece so-
mahallesinden kentten de
vermek zere gelmeye Hatta Jr-
gensen ustaya bir ift balo iskarpini kal-
kadar bir bile ilerinden. Mar-
tin, onu bu vazgeirmek iin
biitn kullanmak zorunda Fa-
kat yama ve pene getirenleri, Jrgensen es-
ki pek gleryzle
bitineeye kadar orada beklemelerinden ve el-
leri Martin, On-
Ian, sorgu gibi sorguya ekiyor ve onlar
da buz gibi bir ayaklan orapla veya Rus
de, iyi bir
iki bardak punu zerine
106 MACAR YELERt
rahat, yrekten cevaplar
Saat on'una Martin
ellerini ve ekip gidiyordu. Sendi-
kalar yeni moda bir gazetede a.-
Jrgensen usta, bu Martin'e pek
kazan anlamakta gecikmedi ve gen ada-
ziyan etmekten" vazgemesi ve kendisiyle
ortak iin zorlamakta bunu bahane etti. "Gre-
ceksin Martin, burada daha iyi Bu,
ok daha emin . bir meslektir, insaniann ayaklan ol-
duka ve kunduralar bir
a her zaman ihtiya duyulacak ve her zaman ihtiya
bir meslektir." Fakat Martin, bu yerinde
leri hi dinlemiyordu.
Her sabah inmezdi. Bazen,
ye kadar da oluyordu. Pen-
e vuracak yerde, Bazen eski evin, bir
zamanlar dama bir kfl renk
bulunan kiremitlerle rtl
yordu. Martin zerine hareketsiz saat-
ler geiriyordu. uzaktan gelen gemileri, uzak
lkelere yola gemileri seyrediyordu.
larda gemilerini seyrediyor ve
n, uzaklara, havada, ve soluk at;..
mosfer iinde Jrgensen eski evinin ka--
dar grnen hayal meyal seildi-
yerlere
2
bylesini hi by-
lesi hi
MACAR 107
Sabah erkenden, bir subay,
bir ceket olarak,
atla geti. nn-
de, parlak ttrmeden elinde tutan, bir bo-
ilediyordu: nk bir
haklan ama borazan sesine o
salt zg bir
gene ama ceketinin
de olan, bir . ya ver gelmek-
teydi. bir emriyle yaver attan indi. bir
bu mucizeyi hayran hayran seyreden ista-
koz ihtiyar Hansen anaya seslenerek, Jrgensen'-
in evinin hangisi sordu: Hansen ana
verdi:
-
Bu bilgi, askerin Jrgensen'in evini

Subay da attan indi. Evi gorunce biraz
gibi oldu. Fakat, asker kendine hakim ol-
bildi. dizginini yaverine borazlU).-
gidip emretti.
Jrgensen'in evinin, gibi- dk-
giren tek birka gcl yumruk indirdi.
girmeye olarak, dosta bir ses:
- Buyur! diye seslendi.
eski
haber verdi.
girdi.
adam Jrgensen usta, Mar-
tin ve yeni gelenin ieri girmesiyle, ilgi ekici ser-
venlerinin kesip bir kalkan,
108 MACAR
bir Jrgensen usta da askerl
gemeye ve ok
nk bu, kurallara uygun selam
vermesini engelliyordu. Martin, yerinden fakat
elindeki
birka bir sessizlik oldu. Jrgensen
usta izmelerini
rediyor, Martin bu davetsiz yzne ve
subay, biraz evresini inceliyordu. Fakat bu
kez de hakim bildi.
- Bana bir grev veren em-
riyle geliyorum.
Sessizlik.
- Gazeteci Bay Martin Andersen Nex'y anyo-
Onu nerede bulahilirim?
Martin
-Ben'im.
Ellerini sildi ve elini subaya
Subay iinden:
- Hollstein baronu, diye ke-
keledi.
Martin:
- Buyurun, oturun diyerek .sa kalk-
tabureyi sildi.
Baron bir ettiyse de, otur-

- beni, size, sizinle mem
nun sylemekle grevlendirdi
Martin birka sonra verdi:
- emrindeyim. Lutfen
syler misiniz, bay baron, beni her sabah, saat on'a
MACAR ANTOLO.Jtst lW
kadar burada, Jrgensen on-
birinden sonra ikiye kadar gazetesi-
nin ve da saat yediden dokuza
kadar Sendikalar Kurulu bulabilir.
metmeap hangisine gelirse gelsin, derhal kendisinin em-
rinde olurum.
hareketsiz
kemikli ve sertti, ancak ele veriyor-
du. Kusursuz uzun ve in-
ceoik bedenini Martin ba-
sol elini
omuzlu iri gvdesi, hemen hemen biraz yama-
rtlyd. Ayak
eski bir
Jrgensen usta dimdik durmaya gay-
ret ediyor, fakat bunu hi beceremiyordu, nk tahta
tekinden
Subay ile Martin birka saniye, porselenden
kpekler gibi hareketsiz, birbirlerine Ba-
ronun bile. Delici tehdit dolu
bir ifadeye brnyordu. Fakat Martin'in kocaman, kur-
tuni gzleri baronu, dosta glmseyerek szmekteydi.
Sonunda hafife bir sesle:
- dedi ve ar-
dnd.
Martin:
- Bir bay baron, verdi.
ziyaretinin
haber vererek
sakinleri, hattA uzak-
tak.i Istakoz oturanlar bile, aylar, hatta
110 MACAR
lar boyunca bir bir
baron veya prensin, bir gn mahallelerine bu
ziyaretten sz ettiler -belki h.Ia da Bu
da yoksullan ne kadar
Bununla beraber ... "Bu pekala demek
de olabilir," diye fikir yrtenler de
Aylar boyu, ayak meyhanelerde
Martin'in anlatarak ok iyi
Jrgensen ustaya gelince, o, neye hi bil-
miyordu, nk mrnde hi bylesine bir ruh hali dal-
grnce mut-
luluk ve gurur Martin'in szleri onu utanca
ve korkuya Bu cevaba misilierne ola-
rak evinin zerlerine kseydi hi
Bir de sonra, birdenbire,
beklenmedik bir bir gururla his-
Neye bilmiyor, ama gurur du-
yuyordu. Ve sonunda, bir kahkahaya tutuldu, yle bir
kahkaha ki, gznden bembeyaz fok ve ak

Martin dama ve yeni gemi
rinin ve zarif, yksek do-
ve ye-
grnen uzak seyretti. Viking-
lerin, bundan uzun, uzun nce, incecik gemi-
leriyle uzak denizlere, bilinen fethine ve o
zamana kadar bilinmeyen topraklann
yelken o deniz kolunu seyredi-
yordu.
(eviren: Niha.l NOL)
Ar on
Tamasi
(1897- )_
Transilvanya'da Farkaslaka'da Yoksul kyller-
di ailesi. Daha 18 sUrldti.
sona erince hukuku bitirdi, sonra yksek ticaret okudu. Fa-
kat bir edebiyat Ilk birinci dl
seyrini HikAyeler an-
cak geindirmeye yetmiyordu bu hikayeler. KendinG
bir yol arayarak Amerika'ya gitti. Birok i-
lerde Bir ttirlU
1925'te Ruhun eserinin ile tek-
rar Macaristan'a dnd. O zamandan beri geimini edebi-
yatla n gitgide byd. hikAyededir.
hikllye Dnya ve Cennet.
Mathya.s, Abel, ve UID-
Ayna.
ANNA DOMOKOS
Tam drt drt feci ara-
Drdnc sona erer ve sonbahar ken-
dini gsterirken patiska dilher Anna Do-
mokos. etti ve hemen uyudu. O zaman tertemiz
bir grd ve bu de kocaman bir kara
Evinin zerine, evinin kondu kocaman ka
ra
- Nereden gelirsin, ey gzel kara
-Uzak bir lkeden gelirim, Dilher Anna Domokos.
- Ne haber getirirsin oradan, kocaman kara
- lm haberini, bir de gen askerlerin

- Aman, lmnden bana ne! Sen sev-
gimden sz et bana, onu, onu grdn m kocaman
ra
Gece silkindi ve Anna Domokos'a
lan sy !edi.
- Rengime bir baksana, Dilher Anna Domokos.
- gryorum, gzel kara
O zaman ve koyuldu:
- Genleri, insanlar ldrsn diye
rengim kar gibi ama byk be-
ni kapkara etti, ..
Dilher Anna Domokos'un grdkleri
bu oldu.
Ertesi sabah skerken su ekmek iin kuyu-.
MACAR 113
ya gitti. Bir dopdolu yedi kova ekti, iek1i tek
neye Sonra entarisini Dilher Anna Do
mokos, ve syleyerek o gzel pembe yliznli
Sonra iki da kar
gibi beyaz, gzel vcudUnU de tepeden
- Nereye gitmeye syle bana, sev-
gili
- Sevince ve sevgili
- Sevin mi, ama hangi sevin, ey benim biricik

- Btn genlerimiz o byk dnyorlar
ve aralannda mutlaka benim sevgilim de
iinde, ve beyaz ketenden bir
gmlek giydi. Kalalanna bir eteklik, jki aya-
da potinler geirdi. Yznde,
btn derinlerinde, Ay'm btn
Uzun san zarif bir kordela rd ve g-
zel omuzlanndan
- Nereye gidiyorsun, sevgili
- Kyn gidiyorum, sevgilimi beklemeye.
- Gitme gitme, evde bekle daha iyi.
- mutlaka
Bylece kyn gitti, Dilher Anna Domokos.
kadar bekledi ve
da evine dnd. iekli bahesinde gezindi ve elleriyle
U zarif iek tellerine bu iekleri
ve yeniden kyn
kadar orada bekledi ve
evine dnd.
- Sevgilin nerede gzel ve
i'. 8
114 MACAR ANTOLOJ1St
- bir iyi kalpli sevgili
bugn gelemedi.
girdi, Dilher Anna Domokos. Ama
na, nk alev alev yanan zerinde ak ona
rahat vermiyor, uyku ondan Orada, gece-
kadar sonra sol ya-

- Nereye gittin sen, kocaman kara
zaman, Dilher An-
na Domokos.
- Ah! Bu hi
Yeni renkte bir eteklik giydi ve uzun ye-
ni bir kordela rd. Yzne isteklerini,
derinlerine
- Nereye gidiyorsun,
- Kyn ucuna kadar gidiyorum, bek-
lemeye.
- Gitme gitme. Evde bekle daha iyi.
- mutlaka
Ve gene gitti, ikinci gn, Dilher Anna Domokos.
le kadar bekledi ve
evine dnd. iekli bahesinde gezindi ve dnk de-
mctine hemen yeni iek daha Sonra tekrar
kyn ucuna kadar gitti. kadar orada
sevgilisini bekledi, ve ev1ne dnd.
- Sevgilin nerede gzel ve
- bir iyi kalpli sevgili nna-
bugn de gelemedi.
girdi, Dilher Anna Domokos. Fakat ora-
ya da nk onu daha da ok
MACAR YELERt 115
ediyor, huzur verici uyku daha da uzaklara ka-
iki upuzun saat sol
Bylece kadar durdu.
Sonra Dilher Anna Domokos. Sevgili
grr korkusuyla lamba filan Yorgun kala-
lanna, siyah bir eteklik geirdi;
rak uzun san siyah bir kordela rd.
zerine bir kayar ama
Meryem yer-

Sessizlik iinde yneldi. Fakat hey
hat! inleyerek ve hemen

- Gecenin nereye ey ka
gelme
- suya katmak iin toplamaya gi-
diyorum.
- Gitme, niyetini gizleyen gen gitme.
- Kalbirn bana yle cmrediyor, mutlaka gi-

Yola koyuldu, Dilher Anna Domokos, ve siyahlar
evini terketti. Avluda durdu ve iki eli-
ni evine, evinin
evirdi.
- Nereye gittin, ey sen kocaman kara
O zaman iekli bahesine dnd, btn giizel i
ekleri gzel kollanna
yola koyuluyordu ki birdenbire bir
hayalet dikildi.
Nereye gidiyordun byle, ey gzeller gUzeli 1
- Kyn ucuna kadar, sevgilimi beklemeyc.
116 MACAR YELERi ANTOLOJ1St
Gitme, benim gel.
ekil oradan, hayalet, ben yoluma devam ede

Kucak dolusu Dilher Anna Domokos, alev
alev yanan yzn gmd ve yeniden yola koyuldu.
potinleriyle ancak iki ki ha-
yalet gene dikildi.
- Sana yap, ey gzeller gzeli.
- ekil oradan, hayalet, yoksa seni sevgilime l-
drtriim.
- Beni herhalde ona ldrtemezsin, nk o yeri
ni buldu bile.
Anna Domokos'un gzlerinde bir
- Sen kimsin yleyse, hayalet?
- Ben kahramanlar nk ben Sa-

- Her kadir Tann seni
Dilher Anna Domokos, cesaretle byle ve
da onu kyn dalga-

- Gel bana, gel bana ey biricik Ve madem
ki ldrdn, gel beni eden
da ldr; gn boyunca benim olan-
lan da, gece boyunca beni kirleten ve kalbimi
da ldr. Bana o gel, ey
ikimiz birlikte, kye etmeden
Yolun bir tekine, gi
dlp geliyordu. Kollannda gzelim iek demetini
yor ve bylelikle heyecan iindeki
- Ah Tannm, ah Tannm, birlikte sevgili
getir bana.
MACAR YELERI 117
sker, gkyz Dilber Anna Do
mokos dnd.
- Ah Tannm, ah Tannm, sevgili Ue
birlikte gelsin.
ki:
m.
ykseldi ve ha.la sevgilisi ona
Fakat geldi, ona st getirdi ve dedi
- Dn, sevgili herkes sana
- Ancak sevgilimle beraber dnerim,
- yleyse hi olmazsa nefis, zl st i.
- bedenimin ona hi yok,
anlan gene geldi ve
onunla gene
Dn eve, sevgili herkes senden sz edi
yor.
Ancak sevgilimie birlikte dnerim,

- yleyse hi olmazsa ye.
- bedenimin ona hi yok,
O zaman, bu kez onu zorla
gtrmeye geldi.
- Eve dn, ey utanmaz nk herkes diliyle
seni
- Ancak sevgilirole birlikte dnerim,
m.
- Hi olmazsa bir ye, Tann senden
kalsm!
- bedenimin hibir lhtt
yoktur,
118 MACAR
lmili dnyaya veda etti, ve anne de

- Seni bir daha hi ve ana
seni Vcudunu bir daha hi
grmeyeyim, bir daha hi
paralanan gzel gen Uzerine Ianetierin
ieklerinin gmd ve
yksek sesle
- Heyhat, heyhat! anadan da yoksun

durmadan yrmekten bitkin iki
gzne, dkmekten, koyu bir perde indi.
Yolun onu ve kendini
orada, derin iinde uzun uzun
.
- Ah yas dolu ah Ah
mUn iekleri, ah gelecek gnlerim! Ah btn mrm,
ah btn
gkyznn tkezleyerek koca-
man, kederli Ay, ykseldi ve yksek
Anna Domokos'un geldi; sevgilisinin yerine onu
teselli etti:
- Dilher Anna Domokos.
da yasa da sevgili
yitirdiler.
-,-- Fakat benim bir, tek ve biricik
Fakat benim bir, tek ve biricik sevgiJim

O zaman, Ay onun zerine
- Uyu, uyu, Dilher Anna Domokos.
Bylece kadar inledi. O zaman, nere
MACAR 119
den bilinmez, kocaman, Itapkara bir yas gl, ona
indi ve yas glnn zerinde de kara
birdenbire beliriverdl
- Dur, dur, kocaman kara Niin yalan syle-
db bana?
- Ben sana hi yalan sylemedim, Dilher Anna
Domokos, ama yasla doldurmak
- bile terketti beni, anam beni reddetti,

- Kendi unutma, Dilher Anna Domokos.
- Ben daha bu hayatta
isterlerse beni cehennemin byk afsinlar,
gelir! Fakat syle bana, sevgilim nerede?
O zaman Anna Domokos'a, yas renkli iti-
rafta bulundu:
- lkede iilkenin
kutsal
Dilher Anna Domokos, gkyzne savur
du:
- Tm evren Uzerine
Ve kara glden, yi.i.ksck, dev gibi bir dalga
verdi, gkte gkgrlts Dilher
Anna Domokos'un o renk renk iek demeti
kapkara kesildi ve gnlnden byk lanet, blr
olarak ykseldi.
- Dinle, ey Tan n, dinle benim son szlerimi; son
szmde, kulak ver.
ve sesini bilsin.
Onlan ebedi llimle on-
lan cehennem azaplanyla halklan
ranlan. al, ekip bi-
120 MAC_:AR YELERi
enleri, onlann indir, birbirinden ko
alanlan.
Kocaman yas iki
Savur lanetlerini, Dilher Anna Domokos!
Zincirinden gen birdenbire i
eklerini kocaman yas glUne
- Gkyznn kocaman
olarak, Gkyznlin
kk olarak tfek
lerin
Dilher Anna yolun byle ko
ieklerinin lUme, o da dal

Ve kocaman kara onun gitti:
gkyzne Dilher Anna Domokos kar
dikildi ve ona szleri syledi:
- Bu sensin, mi, Sen,
Ulu
- Onu ben cehennem
melekleridir.
O zaman Dilher Anna Domokos cehenneme utu.
- Siz, cehennem melekleri, niin o

- Biz yeryznn lanet

Bunun zerine, her gece, tam kalbinin zeri
ne, ayakta dikildi ve oradan YeryzUna gilclU
gnderdi :
- sizi ve sizi Ui.netlesin, siz ey

Ve gn boyunca, kalbinin zerinde ayak
MACAR YELERi 121
ta dikilerek Yeryzne U sonu gelmez
savurdu:
- Tann sizi ve sizi Ianetlesin, siz ey

(eviren: Nihai NOL)
A. Endre
Gelleri
(1907 - 1945)
Obuda'da geti. Bir sa-
nat okulunda okudu. nakl!ye
memurluk gibi grd. Bir hikaye
onun Yazmaya koyuldu. Dnya Sa-
toplama gnderildi. hastayken Alman-
ya'da Mauthauvsen'e gnderildi. az sonra bir
ld. 1959'da Byc hikayeleri
bir kitapta BUyk Fran
ve Almancaya
IPLAK
Sonu Ne bir yerinin
sz ne de yorgun
bugne Dn birdenbire ksrmeye
.. eskisi gibi diye bir
sesle gelip bak-
kapatmak zorunda gzlerini. "Gzlerim de
ok stelik," diye sylendi. Yatma
iin bir verin bana, geceleyin
dedi; yatak oda:.
yolunu tuttu.
boyunca evde kulak kabart-
Yemekte lokmalar geiyordu bo:
Yzm soluk
biraz da gzlerle ev-
remi slizliyordum.
Az sonra babam, annemi
ya. "Sonum geldi, git-
gide bUtUn bildiklerimin,
kafamdan
Annem gzlerle geldi. Bunu grnce
sofradan hem de en lezzetli yerinde ahkoyulu-
Hepsi bir yana, giz-
Jeyemezdim. Odaya hasta
nyle babam Ne kadar yorgun ve ol-
gzlerinden okunuyordu
124 MACAR YELERi
"Gryorsun, benim bu dnyadaki ta
mam, Git de benim grevimi bundan byle sen
yerine getir."
Bu arada annem, lm iin

Ben de ama nerede, tersine,
"Sz veriyorum, senin
yerine geip evi rahat rahat diye.
Bunun Uzerine annemin biraz kesilir gl
bi oldu. Babam: "Bu zamanda para
kadar kolay dedi. "Hadi sen git, yat!"
Ertesi sabah horozlar tmeden nce a
bucak giyindim. Yepyeni mitler Ba
gidip: miyim?" diye sor
d um.
uykunun sersemlikle bir syleyemc
di, sonra gzlerini "Git, diye
beni slizdkten son
ra, gidebilirsin," deyip
sabah da iim biraz rahat
yola koyuldum. Beni nereye biliyordum.
syleyebilirim Bugnn
ailenin yUkUnU ama
dnyor, sanki... Hi dur
madan Kim o yana elim
deki bUtUn mallan gsteriyorum. Kazanmak iin satma-
sylyorum. "Benden en iyisi bende var."
evremdeki halime glUp, "Umut yok bun
da. diye syleniyorlar birbirle-
rine.
kadar bir yapmam gerek. Ne diye
MACAR YEL 125
babama sz verdim, yemin ettim onun yerini
diye? .. Neyime gerekti benim byle umuda ?:.
Ama bir kez sz onun
iin, nefesim kesilineeye dek.
"En ucuzlan, en iyileri bende. gnm
benim bugn, geri evirmeyin."
Onlar ise, ceplerimiz niye byle
Niin byle huzursuzuz ?" diye soruyor lar.
Bunlara cevap veremem, tecrbesizim henz. Ancak
bugn gzlerim Ah, ne diye
ben byle ettim de babama sz verdim? Byle
sz diyebilirdim ki: "Belki bir gn... Baka
ne gsterir, bilmem, ama denerim bir kez. Ama ben
ne "Senin yerini alabilirim," diye yemin ettim."
tepemizde... Dilencilerin bile dinlenme
zamanlan geldi, ama bitmiyor benim.
benden ...
benimle alay ediyor, sonra geri
eviriyorlar. "Yemek etme," diye azar.
stelik. "Hem de ok az, ne biint
sen be?"
Satmam gerek, ama dnyor. sala-
terli yzm rtyor zerimdeki giysiler
kirli ve evreme
insan gsteren bu giysiler iine
gibiyim da gitmiyorlar bun-
dan nce yerleri bir ara. Orman-
larda, boylannda, yahut masal okur
ken gnleri ... yakam,
hepsi uymuyorlar bu kez bana,
126 MACAR YE LER! ANTOLOJ1St
benim gibisine sanki. Gerekte ilk giysile
rimdi bunlar, giysilerim.
Ancak vanyorum. giysilerirole hayata
beni evremde-
kilerin. Yeni ceket, yeni pantolon gerekliydi be-
nim iin.
Hemen eve varmak iin
"Ne diye beni daha nceden
Hele sen, sen bana bir syleyebilir-
din. Yahu, gvendiniz benim gibi na-

Bizim byk bir sessiziilde
gzleri soluk yzl
oldu ilk gztime arpan. evreme bakmadan yoluma de-
vam ettim. nmde uzun bir sonra daha
yapabilirim diye kendi kendime. Da-
ha eve varmadan soyunmaya bile. Sert bir
hareketle ekip Palto-
mu yola Kendimi evden ieri
zerimde Onu da at
yere.
Nefese nefese "Yeni gmlek, yeni pan
tolon verin, abuk! Eskileri
ince, uzun mumlar Her be
yaz bir yas kokuyordu
odalar... Babam annem dv
nyordu.
Tabutun
znttiden "Yeni gmlek, yeni
pantolon verin. kazanabilmem iin
gerekli bana!" diye
MACAR YELERt ANTOLOJtst 127
bir yenisi diye annem.
da tek bir onu da tabuta ko
yarken stne giydirdik. Ya sen, cenazede sen
ne giyeceksin ?"
"Giysileriyle gmlmesi gerekli mi? Hem br dn
yada onlar n esine yarayacak?" diye kendimi
sordum.
Annem iini ekip, hepsi
onun iin babanla gmlmesi gerekti," dedi. "Sen ken
dine yeni bir tane bulup
evreme; Hemen
uygun bir yere gizlendim. tabutun
ivilerneye bitince tabutu
O ara babam iin sesi
geldi Cenazeye tabutu izliyor,
pencereden gzlyordu.
(eviren:
Peter
Ve res
(1897. >:
dog-du.
Yoksullug-u yUznden ilkg-renimini ok kU
Uk gndeliki olarak Bu eline ge-
en bir iki okudu. Toplumcu etkisi
1919 devriminde aktif rol Hapse girdi, gz hap-
sine edip
yazarlar UnU Son erte
sinde KylU Partisinin yneticilerinden biri oldu. mil-
letvekilidir. Verilecek Hesaplar kendisinin
bUtUn Macar kylUsUnn hikayesidir. eserleri:
Byk Ova Kyllerl, Kylin Bir Ucundakiler, Ky
Ladlslas, Elma. BahcesL
SUL! K!S VARGA
Suli Kis eski Eriki dolaylannda
ki yeni toprak iine "Tancsics''
retimi kooperatifi bu btn top
raklanna sahip durumda. Suli Kis Varga iki yoldan bi
rini semek zorunda ya kooperatife girecek,
ya da ve o zaman da, gidip
oraya, eski zenginlerin yuvalan
yere Kendi kendine:
1
'Gidip gene San
izmeli Szabo'lara komu olmak diyordu. Yok yok,
asla olamaz bu."
Uzun sre kafa ve kendisininkinl
ve de, nk o devirde
derecede hep
da ve onu diye kendi
buluyordu ama o, gene de rahat
yordu:
- Sylesene Maria, ne acaba? ye

Ama, bu cesaret laf
menini aarak: "Ne bileyim ben, benim mi bu, hi-
bir zaman bana Ne diye soruyorsun?
Senin sz konusu; benim de burama kadar
gelince kendimi hepsi bu... Zaten, yerin
dibine btn bu mesele," gibi veya buna benzer
bir da,
du:
- Allah versin senin! Her zaman budalay
F. 9
130 MACAR YELERt ANTOLOJ!St
dm ya, hi Ne diye lmden lAf aar
mn hep? Daha oraya gelmedik ki!
Sonunda, bu bir hal aresi bulmak
zorunda nk her yandan, bir karara varmaya
O vakit, gli durumda her za.
man gibi ani bir karar verip kendi kendine, "Adam
sen de, grecek, beni bu faka hasuracak
olanlar, herhalde onlar diyerek ye oldu. Erik-
i'nin o gzelim topraklanndan bir
nk bu kooperatif mese-
lesi sonunda fiyasko verecek olursa, zerin-
de bulunmak en iyisi olurdu. Yeni bir toprak
na gidilirdl o zaman, hepsi bu. Ben, kendi
her zaman ve zerinden yz traktr bile ge-
olsa, her zaman Eski
ot o koca akasya var ya, benim sol
tarlam tam onun tarlam ise bi-
raz daha teye, yz yirmi kula kadar
Bir korkum yok benim, Jan faka bas-

ok defa, btn olup d
ama hibir zaman bir sona
nk hibir seik ki
lkeye girecek olurlarsa, bi.itn bu
Gabricl Kis'lerin ve teki Jan enesi kapa-
ve btn tarlalar bize yeniden
belki daha ok bile olur ve kom-
nistler de eskisi gibi, on dokuzdan sonra toprak refor-
muna zamanki gibi Koca-Jan olup An-
cak, bu gelince, senyr esatari'-
nin de, subay bay Ladislas ve bir hortlak,
subay bay Andre Bacso-Kelemen ile beraber geri dne-
cekleri geliveriyor ve O
zaman, btn derebeylik olan
MACAR YELERt 131
lann vay halineydi, nk 1919 KomUn'Unden sonra, bu
baylar zaten, hepsini istemilerdl, oysa onla
nn mallanna el bile o zaman. stelik te
ki kylerde pekala da. Bu
kez, bUtUn son kadar
hattii iftliklerini bile para para g
trdk.
Fakat fikirleri bir yola zaman
da, ki komnistler bir gn gelip
bir hi yznden
ve ortada ok laf az rn grecek
ve usan getireceklerdir. O zaman dank ede-
cek ve diyeceklerdir ki: "Adam sen de, hadi kyller,
isterse yle nemli olan,
iyi rn ve kentlerde ve l
kelere satmak iin de Fakat burada da
n eeleri bir hilik iinde eriyip gidiyordu:
"Yanyolda kalmaz bunlar, diyordu kendi kf.ndine,
hibir engel geri ekilmezler, ilerlemek, daima
ilerlemektir onlara gereken. nceleri ancak bir tek koo-
peratif yesi sonra oldu, ise hemen he-
men kyn girdi kooperatife. stelik de
her nUne geleni ve kooperatife girebi-
lenlerln kendilerini mutlu saymalan syl-
yorlar. Ne olursa olsun, zenginlerin, at
ve drstlkten uzak girmesine izin
Tabii ki ben, zengin bana
yeni rejim toprak at da nk
kendi ufnk
(nc kategoriden olmak ise
sinden bile gemiyordu.)
Bu ve onu bir gtr-
ve yorgun
ve kendi kendine, ergc kooperatife girmek gere-
132 MACAR YELERt
gre, daha etin, srmesi ve apala
daha gU olan tirUnU
topraklar yerine humusu bir kooperatife
girmenin sylUyordu! Geri nicelik
nlecek olursa, insan ok biriktirebilir,
ama para ancak incecik bir su halinde de
oluklanndan akan o gzelim un gibi.
rn, on defada bir iyi olur, daha da
gtr ve olmadan da zel tarla pa
ra etmez. Oysaki, parayla almak gerekirse,
bu, domuz omleti ve domuz hatta pi-
li hudunu bile mal eder, nk kiimes hay-
beslemek iin her nce tane
ister.
Bylece btn nedenler yana
yordu. Girmek, kalmak, Allah kerim. Kim bl
lir? .. Fakat bir yana. Hi
kusuz, insan hep tetikte Oysaki Suli Kls de-
dikleri Jan Varga, dUnk ocuk
Kooperatifler kuruldu, yeniden toprak
gidildi: Kis Varga'ya bile eden Ancak
ye mevcudu bir hepsi o kadar. Byle zaman-
da bu bir nereden kimlerden
kimin urourunda? Zaten, etmenin de ya-
ran yoktu, nk salt inanlan zaten
lanlar hanidir tekiler de erge
karar vereceklerdi ve onlar da
hangi varsa onunla selam verir ve kir
li olan da Kis ya!" Za
ten ilk uygulama iinde, kooperatif, I No. tipten
statler uyannca yle ki, yeni gelenlerin
durumuna pek eden
Kis Varga ilk defa, ikinci III No.
h atatler uyannca
:MACAR 133
sz konusu oldu. Kollektif kesin
rgtlenmesi gerekiyordu ve yelerin da
ekip Gabriel Kis, Su-
li Kis Jan Balogh'un ekibine, yani
hayvanlanyla ekibe verilmesini nerdi. Bunun
zerine Janos Balogh belli etmekten
geri
- Hep ihtiyarlar! Dua edeyim ki bir de ninelen
gndermiyarlar bana! Bir Suli Varga eksikti zaten!
Hey Tannm, ne ben onunla?
- Beygirlerin ver, arabaya bindir, bylece
onlan izlemek zorunda uval iin
gc yetmez, bir srm ekibine versek, yeterince gve-
nilir evrenin engel olur, en iyisi senin
Beygirleri srer ve Son-
ra bir aresine, imdilik, herkesin durumunu
ayn vakit yok, nk ekim bir
an nce gerek, Gabriel Kis byle
tu.
Bylece Suli Kis Varga'ya iki beygirle bir araba
verdiler, ama eskiden kendisinin olanlan Zaten
da belirtmek gerekir ki, birini sat-
halbuki, geri sy-
ona. O ise, cepte daha iyi
dir," diye ve pazara
ciyi de satmak istiyordu, ne olursa olsun,
ama o sonra da bununla
vakti nk yeniden
sylentileri ve o da
kye dnmek iin iftlikten
Zaten elinde kalan inekle beraber suretiyle
1945'ten nce, gelirken
gibi.
Kendisine bir ekibinde isteyip iste-
134 MACAR ANTOLOJtSt
sorduklan zaman iinden top-
zerinde, kendi silrcU ol
mak ha?" Sonra da is
tedi. "Gene de insaniann birbirini bir grupta ol
maktan sonucuna iyimser olan
hemen Koperatifte, belir-
li bir hali iyidir, bu ister hayvan
ister ister inek, ister
domuz olsun; orada glinleri, glizel gzel
birbirine eklenir. Gelir, gece-gndz akar, hem ne ka

lerken insan scyrcdcr. Umut
la avunarak: veya domuz bir
aresini bulurum elbet, diyordu. bu, bu tam bana
gre bir
yerde tutunmaya Bu
da pek kolay Kooperatif hi-
biri birlikte nk yeni ye-
lerin geri at ama tck at.
birlikte yrtmek ve ektirrnek iin ift
ift gerekiyordu.
Ne kadar at varsa, o kadar da huy Her hay-
van efendisinin kfrleri ve
meydana
da birlikte Buna bir de kendi yara
ve ekleyin. Bu
nu bir dzene hi de ocuk olma
ortaya hemen hemen insanlarla
kadar glkle Bir at,
olursa onu tekmeler, iter,
Hadi bir yana bir de,
lan zaman aksar. Biri tembeldir, te
ki kadar ncs, gerek bir
zoptur, kimi zaman tek yola koyulur, kimi za
MACAR YEL ER! 135
man yerinden inat eder, araba yUklen
zaman ise
nnde bile, ne izde tekdU
m yri.iyen, btn gcyle eken atlar oldu
gibi, iz iinde dilediklerince da
Birinciler tabii ki tere batarlar, kpk iinde
ve dumanlan t ter, ekim serin havalannda bile;
ikinciler yani daha kurnaz olanlar ise,
lan ancak topuklanna vurur ve ty-
leri Suli hayvanlan bu tr-
tendi. Ekip Jan Balogh oradan geerken bu
durumu grd. Ve ona sordu:
- Eec, Jan, syle nesi var senin atla
nn? san, ne? n taraftan terliyor ga-
liba?
- Nesi mi var? ki,
un bu memnun sana
sylemeliyim ki, hi. adeta zin
cirindcn biri; tekine gelince, sanki
bir kz; ihtiyar ve tembel.
- hi m? Doruyu
saban izine
- Hepsini denedim, Balogh Ama o zaman
da, ya ileriemiyorlar ve bir trl ngrlen miktarda
sri.im ya da ihtiyar vuracak
olursam, ve kendi
ekiyor, en ufak bir darbesinden ylesine kork-
nk.
- denedin mi?
- Hem de Bak, gzilnle gr, ilmik bile
ama hi
tirrnek gerek, uyacak biri pekala bu-
lunabilir. Bence Szke'nin beyaz
at ile iyi uyacak bu ..
136 MACAR H!KA YELERt
Tabii ki bunlan gerek ge
rekse saban iin hangisinin daha iyi bulmak
gerek ya, ne var ki imdilik bizi bekleyen ..
bir an nce ekmeliyiz, geliyor ...
Bylece, yerinde szler ve yerinde uyar-
malarla (nk pek keskin olan sezgisi ona, za
manda ki, dalkavukluklar hi
komnistler bunlara adeta
keyfince bir yer ele geirmeye Suli
Varga, atlardan, srmden anlar, yk
lemesini bilir. Ekip da bunlardan habersiz
iyidir, nk o, Gabriel Kis'in gve
nilir ve can mutlaka grdklerini ona
da syleyecektir.
Geri Kis Varga iin, ba
dnmek de az-buz son bu
byk sren,
atlan eden,
hep kendisi ise, patron gibi kurum-
lanarak ediyor, sanki ve kay
terini siliyor,
bir ift at da, kendisine
eden ve srmle, ya da lleretlerini
gndelikiler bile oluyordu. par
da En gitti,
bir kooperatife girdi, da onunla
kooperatifte, ama tam yetkili ye ve bir sebze
ekimi ekibine verildi, nc silah en kil
ise fabrikada iki evli ve o, ihtiyar
hemen hemen durumda.
Suli Varga'nm gayret tabii ki bir mas
keden ibaretti. Bunun hep suya mlilki
yet umutlan iin iin Erikinin oralarda,
eski tarlalannda, hatta iftlik evinin bu
MACAR YELERt ANTOLOJ!St 137
yerde srerken iini ekiyor ve
nyordu: benim benim kk ift
kire benim duvanmdan
tr, benim bacamdan gelmedir, saban demi
rinin kkler, benim kestikleri
zaman toprakta ve yamn yumru sahan da
benim gelmedir ... Bu, benim sa
delinince yem
gbre yerde, toprak hala ve
trak ...
Geri hi kimse onu bozmaya de
burada oturmaya pekala devam edebilirdi,
o zaman evresini itle zorunda n
k Gabar Kis hi gelmez. Suli Kis'in hayvanla
kooperatifin bostanlannda bir geziye olsa
ler pek ktye dnebi!irdi.
Ama, ne var ki, it malolurdu ve belki
de bir gn gelir, iftlikle kydeki gzel ev ara
bir seim yapmak ortaya
nk bir tek iin iki evin ne olabi
lir? Evi, dnyada hibir bir
kez, harap bir kulbede koca bir mr; ne
iin, salt sonunda Yeni Ky'den geerken
durup: "Hele, hele! gzel ev de kimindir acaba?"
diye sormalan iin. Bilenler buna hemen ve
rirler: "Suli Kis diye, ve bu da ona g
re en son derecesidir. Gene pek bir
San-izmeli Szabo'nun ken
disini emireri olarak cepheye gitmekten kur
o gn kadar
byk bir mutluluktur bu.
Onun gibi, her zaman olan nemsiz,
biri iin bundan daha byk gurur konusu ola
138 MACAR YELERt
bilir ml? Evi belki de byk
ama hi olmazsa onun ya, orada duruyor ya!
Geri evle iftlik, olan ocuklara
hi de fazla gelmezdi, ama o zaman, bunlardan birini
oktan gerekirdi.
ise geti Zaten byle da
hibir nk ocuklardan hangisinin
zerine devredecek? Hepsine birden V(' ile-
rinden birine evi veya verecek olsa, tekiler ken-
disine lesiye bilerlerdi. lm zerine de arala-
nnda ve her Hadi ca-
Btn bunlar iinden
aresi yok! Zaten, bir edinebilmek iin
aresine kendileri ben de kendi ba-
aresine vaktiyle! (Demokrasinin ken-
disine neler insan birine bir
ler borlu hi sevmez zaten.)
bylece, gzel bir yaz indirme
ne sonra da yarayacak ne varsa hepsini
Azok iyi durumda olan kaba
kadar evine. av-
lunun dibine istifledi, bir gn gelir el-
bet. Fakat bylelikle mutlaka onun olmaya devam
ya. dklsn ve
zaten olan ve mertekleri kurtlar ta-
mamen yiyip bitirsin, yoktu; benim olan
benimdir, diye ve yaz ift
bylece.
geirilen ilk sonbahar, sonuna
yordu. Traktrler tarlalarda ve
ekibi de ok yapacak yle ok ki.
Atlar sryor, ekiyor, Suli Kis
MACAR 139
Varp. her zaman ve
du.
Hibir tek bu ekipten ay
bir yere
sine ne kadar da iyi olurdu. memuru
Borsos Csiri'ydi ve Suli Kis Varga kendi
kendini yiyordu: "Gerekten de ne
yorlar onu, bile bilmez oysaki!" Geri,
komnisttir o ve komnistler de en iyi yerleri
lar bir kez. Biri ineklerin teki uval-
durur, bir bir dr-
dncs pirin
ekip ve yedincisi de te-
kilerin ne da bilir; ama gerek
ki, onlar iin Ama denk
bir gn gelir her
Muhtemel konusunda, pek tabii ki, an-
cak belirsiz fikirleri Hayalleri pek gitmi
yordu. Geri zaman zaman, zengin iftliklcrden, Ameri-
Sesi Radyosu'nun neler sylen
tiler kadar geliyordu, ama o zaman da bu de-
ani bir dnemete, grveriyordu. Bir
sabah tamamen bir dnyaya gzlerini amak
ne de olurdu hani, sefcrberliksiz, silah
askerlik grevi bulunmayan, at arabalariyle
yk ko-
bir yere silahlar mcrmiler patlar,
alarken amur ve su iinde siper kaz
mak, olmayan bir dnyaya... brr... aman,
aman, istemez!
Bu titriyordu, nk o za-
man, daha sonra neler kendi kendine sorma
dan edemiyordu. Szabo onu T
Hey hey 1944 yap-
140 MACAR
olan birine iinde bir dostluk
olur muydu acaba?
Bununla beraber, bu, geici bir ibaret ka
ve bayali uaklann homurtusunu hemen traktr
lerin soluklan bu kapkara sonbahar
tek domuz gece gndz a
kk matrnden geliyordu.
O zaman kendini daha gereki, her zaman zengin
olma pek zevk alan, maddi nem
veren daha bir
ekibinden daha iyi bir bulabilmek iin ne ya
soruyordu kendi kendine, nk ne de olsa
ocuk ve araba epeyce oluyordu, ya
amuru! Ve stelik, at durma-
dan, dinlenmeden at sr! Kyden tarlaya, tarladan
day ambanna, domuz beygir bitip t
kenmek bilmiyordu ve her gn byleydi bu.
da, kadar inek getirdikleri zaman (zaten
elli inek tekrar umuda inek
di daha ok insan gerekecek, oraya ar-

Bylece Ekip
Jan Balogh her zaman bildiklerini
vurmaktan geri ama ne zaman
evrede sezse, ve zellikle
Kis ile, Suli Kis Varga -bazen sz-
lerinden hibiri diye sesini ru;m derecede yk
selterek- daha bir ortama dkmenin
yolunu buluyordu: ineklerden ne kadar iyi
ve Szabo'lann zaman
lar zenle, dikkatle ller sa
bah onlan eder, o kadar ki, gren se-
miz sazan inekleri; hattA kuyruklanna
vanncaya kadar Bir saat iinde inek sa
MACAR YELERt ANTOLOJ!St 141
hem de herbiri her kova sUt veren
inek. Bu sonunda inekler azok
bir zaten onun grmek
yeter, pullu bir gibi "Ve size
syleyeyim ki, kk za-
man bana on sekiz litre sUt verir!"
Ve ekip biri ona by
le ve danalann emzikle
syleyecek olursa, Gabriel Kis lle tekiler br
ucundan sesini duyabilsinler diye, yksek sesle itiraz
ediyordu:
- bana sylyorsun, biliyorum ben bun-
lan! Emzik zaman danalar sa-
bah iin toplanan askerler gibi dizilir-
lerdL
Bir gn Jan Balogh glerek dedi ki:
- musun, Suli Varga iin onu
denesek iyi olacak galiba ...
Gabriel Kis verdi:
- Tabii ya, savmak istiyorsun, mi?
ok mu yoksa?
- kadar Ancak, tek
gelmiyor.
srerken kimse kendisini zaman, ok yer siir-
mek iin iyice Ve
zaman da daima on yirmi kula veya
birka saman demeti oluyor. Her zaman
hile yapmadan iine bu-
nun. Belki de, hi olmasa bile, salt zevk almak
iin hileye
Bylece Jan umutlan suya inek-
Iere Yeni olarak Jan Danko ve
olarak da, zamanda domuz da
bakan ve verildi. Kis Varga pek ya-
142 MACAR
daha neler de grecek," di
ye "inek domuz
ha!"
Szke
- Ee, ne yani? Senin sen
zaman kim yem veriyor?
Ya damuzun? hepsi?
- Ama ne sylen
zaman Semirtilecek domuzlar ka-
hi yararlanamaz. Hemen Gkerler veya
gibi diye Suli Kis Varga sylcndi.
- Sen anlamazsan senden de yararlanamaz-
lar. Burada onlara bakan, Aleksandr Toth'dur, hani
senyr esatari'nin domuz
olan. Git de bak bir kez yemiikiere doldurulurken
da Daha beter! de var!
Kis kendi kendine: "Bun
da yok, dedi, gidip olsam
olur."
*
Bylece bu umut suya Kurallara seve seve
ve gstermek iin her trl dal-
kavuk inceliklerine da, ne ekip
Janos Balogh, ne Gabor Kis, ne de teki
yneticiler ona ediyor ve daha iyi bir ver-
mek niyetini Oysa konferanslarla top-
da sektirmeden devam eder ve ilk ola
rak sz alacak kimse ve Gabor Kis, bu-
"Hadi, bir syleyin
sazan gibi dilsiz yle, sonra
man olursunuz," diye zaman, Suli
Kis Varga sz istiyor ve ynetimin nerilerini hararet-
MACAR HtK.A 143
le Ama gene de bir ilerleyemiyordu.
Vaktiyle San-izmeli Szabo, dalkavukluktan pek ..
bal gibi szleri, ste kk bir do
muz yavrusu gibi Ama ne bun-
lar sanki! Janos gayretini ve
iyi niyetini grmezlikten gelmekte inat ediyorlar. Bu
yneticiler, henz grevin sert dilini
veya Geri
suz, ok iyi ve bir ey anlatmak sz
konusu zaman szlerine pekala
biliyorlar; stelik uzun uzun da zevk
duyuyorlar, ama sanki bir dil ko-
ondan ekiniyorlar. Suli
bir ve bir
insan inanmaya hi Bu, o
kadar kolay nk.
Bylece btn dalavercleri bir 1945
de, kendisi gibi adamla
ra ihtiya eline geen gibi bir
bir daha yok bulamayacak. "Ne yapmak
Neye var? Janos Varga., her
zerine o, hatta dizlerine kadar suya ve a-
mura yrmek gerekse bile. gidile
cek, oraya Kimi gnderelim? Suli Kis Varga,
o gider, o! O zaman beni pekala mem
nundular ama!"
Fakat btn bunlar bitti Gabor Kis, Endre
Racz ynetimi de o belediyesi
hi bir dnya ileride ne
hal ancak beni istemiyor-
lar da Danko ineklere, Borsos Csiri'yi de
silosuna veriyorlar. Belki de onlara glivendik
leri iin bunu? Halbuki ben San-izmeli Sza-
bo'da hi gzmn ... bir
144 MACAR H1KA YELERt ANTOLOJ!St
ka odun veya bir kucak kt
duvardan teye kimin haddine! (Ama i;ene de,
'!'ann bilir ya, bunlardan hi de geri
*
Zaman daha ilerledi; ama
sanki geriliyor. sonunda kar hatta
biraz don bile ise zaman
man kendini gsteriyor ve ama gene de
taze ve su birikintileri
"Tancsics" yneticileri gece gndz son-
bahar ekimi yeterli nk kooperatif bir
o kadar ok toprak ki,
listelik bol ve don,
srmne engel oldu, Ve hava tek-
rar bunun iin, hava iyi srece, ilkbahar
ekiminden nce altst edebilmek btn
traktrleri ve en iyi gerek. ile
eker ancak sonbaharda ekilirsc iyi esa-
tari'nin byleydi, kontta da.
Bylelikle Suli Kis Varga srmeye gnde-
rildi. Rekabeti iin par-
srmesi Suli Kis Varga yal-
oradaki boydan bo-
ya
Bylece, gzel, bir sabah ekibinin
Janos Balogh, sUrilm denetlernek iin
Yoldan gemekle yetinen teki ynetici
ler gibi lastik izmelerinin
amur kUmelerine etmeksizin tarlalara
yordu.
Suli gelince, met
resini izi lt,
MACAR YELERt ANTOLOJtst 145
Bir kez lt, ikinci kez biraz tesini lt, bir da-
ha lt ve yrmeye koyuldu. Suli
Varga onu grmezlikten geldi ve usulca srd
saplanna dolanan dizginleri ufak darbelerle kur-
tararak ve beygirlere: "Deh, Linda!" veya "Yr, Hay
dut!" diye
Birdenbire Janos Balogh'un kendisine bir dedi-
duydu:
- Hey, Janos, dur
nce kendisini
duymayan biri gibi,
den yrmeye devam etti. Ama gene de tehlikeyi sez-
iin iin
Janos Balogh bir kez daha, daha yksek seslendi
aresiz, durmak gerek.
- Ho, ho! diye diye durdular, son ...
ra bir an bile kaybetmeksizin nk etin
grdkleri zaman hemen isterler.
Janos Balogh'un sesi:
- Dur, Janos, dedi. Ne sen kuzum?
Suli Kis Varga saplan
dnd ve gzlerini, susuz grnmeye kocaman
kocaman aarak:
- Ne sryorum!
- Sryorsun, sryorsun, ben de gryorum sUr-
ama ka santimetre derinlikte?
- Bize gibi: yirmi santime tre. !nanmaz-
san kendin l, benim metrem yok ama,
cebimde kk bir var. Ve byle diyerek cebin-
den bir ve izin kapkara, dibi
ne dikti.
Hesap tamam: izin kadar.
- Gryorum, ama sen beni ne her-
F. 10
146 MACAR
kesten daha ahmak ya. Buraya gel

Birka metre gerilediler. JanoR Balogh durdu.
- Hadi bir de koy.
ize.
Suli Kis Varga denileni ama ter iinde kal-
adeta sudan oysa hava pek de
hatta hafif, bir rz-
gar bile esiyordu.
santimetre kadar bir
klik ocuk girerdi araya.
- Gryorsun ya, hani yirmi santimetreydi? On
santimetre bile yok.
Suli Kis Varga, kekeledi:
- oldu ben de pis hayvanlar
burada fazla - Sonra su-
iin, la ekledi: Hadi
yerlere de
ne var ki, her yer ayniydi. Suli Kis Varga
:
- olur bu?
izleri ve srmlin gene ngrlen
yola
Ukalaca szlerine devam etti:
- oluyor bilmem ben de.
Burada gene yirmi santimetreye iniveriyor. Bu saban
diye,
tirmek iin son bir abada bulundu. (Halbuki Janos Ba-
logh'un tarlalan geerek grnce
pekala biliyordu.
dolanan asma saplanyle otlan temizlemek iin
vurur gibi ve iki
delik daha Janos bu
nu yaparken kendisini bilmiyordu.)
MACAR 147
Su sahanda Janos Varga, su sende.
raya gel benimle, gel yolun da bak sana ne

Yol boyunca yryp Janos
getiler. Elli metre kadar ilerledikten sonra, Ja-
nos Balogh durdu:
- bir gz at Ne
gryorsun?
Bu kez Suli Kis Varga hibir Ba-
logh'un sz nereye getirmek
teksiz, cevap verdi:
- Ne mi gryerum? Hibir top-
rak, her yerde Benimkinin
yok ki! Herhalde, her yerden eminim,
btn toprak altst edildi, buna ...
- yleyse iyi dikkat et! Hi olmazsa sebep-
siz yere syleyemezsin. Yoldan ieriye
ru, on metre kadar bir zerinde toprak iyi-
ce kapkara, hi Fakat daha te-
de, yola kadar ve zift gibi parlak, g-
Ne dersin buna, niin acaba?
Suli Kis Varga ve hi ses
felaketinin tam bilincine ve ahmak kafa-
yumruklamak geliyordu iinden. Yneticilerin
nisini ve kooperatif yelerinin kazanmak isti-
yordu o, yaramaz biri olarak grnmek istemiyor-
du. stelik bu, da tek yoluydu!
pek ya!
Janos Balogh ediyordu:
- Ee, ne dersin bu Neden? Senin pekala bil-
men gerek! Herhalde ilk ya bu!
Nihayet binbir glkle
- Belki de toprak orada daha daha yumu-
da ondan.
148 MACAR
- Janos, olan toprak derin
srmemi olan sensin. Hileni farketmesinler diye,
iki yol boyu gibi, -zarar edecek olan bizleriz,
mi?- yirmi santimetreye yerde,
gzel, taze, gzenekli, hemen hemen el dokunul
yze nk ilkbaharda bu ka
dar derine Buna on drt santimet
reden daha derin yerde ise, izler hafif ve pa
nk toprak, son srrolerin ve de
kadar nemlidir. Bunun iin saban demiri
ve ikide birde durup gerekiyor.
ne var ki, sen bizi faka kadar
gz Gryorsun ya, seni toprak bile ele veri
yor. O bile oyuna getirilmesine olmuyor! Bu
don yapmaz, byle kuruyacak olursa, sanki hi
el gibi kalacak. Szke'nin
daha tede Aleksandr tarlaya iyi bak:
izleri ve toprak bu kadar de

Suli Varga hi ses etmedi. Fena kapana
Gzlerinin nnde ufuk Daha iyi bir
yer da bylece veda etmesi gerekiyordu.
Her kendini savunmaya
- oluyor ben de bilemiyorum, ben, her za-
manki gibi srdm.
- Tamam, her zamanki gibi! Bu demektir ki her
zaman hile fazla ve
nin iin fazladan izler
uzanan U izlerine bak hele,
artarsa bunun da biz Halbuki
sen de biliyorsun ki, byle her her
metresi, bu yaz ok olsa bile, on on kental
daha az verir. Ve hele yaz kurak giderse her
kavrulmak tehlikesiyle O zaman, ge-
MACAR 149
lecek ne ile beslersin? Hadi, cevap
Nedir Hibir koperatif
yeleri lsn, bunu mu istiyorsun? nk
di, zarar gren, damgalanan sen hepi-
miziz! Hay Allah kahretsin! Ne
ben seni?
*
Bylece Suli Kis Varga, ilk kez olarak ynetim ku-
rulunun Karar: derhal
tirilmesi. Hile yapan, gvenilemeyen biri,
de bir an bile kalamaz, nk verim, srme
onarmak iin tam bir, bazen iki
gerekir.
sebze ekimi ekibinde orada
her zaman yok. pek fe.zla bir
Ancak gbre ve hayvan yeminin
sine edebiliyor. Tabii ki a-
tal ile ediyor ve
alaylanna hedef oluyor: "Eee, Janos, bizim
daha iyisin, mi?"
Hi vermiyor, dilini tutuyor; evde ne
Epeyce kmes var, bi-
raz para getirir belki de, nk tavuk, yumurta, semiz
rdek serbest pazarda iyi fiyat bulur ve o, pazara
rnekten hi ekinmez, hatta kye bile gider ge-
rekirse. Sonra da, gerelerini de
eski izmeleri,
onanyor, tabii kendisine ksele
ri nk onda ksele yok.
Geimi geri kanaat, gnlk
Hatta kenarda da epeyce var, ama ona
kunmak istemiyor. En tecrbeli kannca bile onun kadar
ileriyi olamaz.
150 MACAR KA.
Bu meselesi pek ancak kom-
sokaklardan biliniyor. El kooperatifinden
daha ucuza ve zellikle, daha Yeni
Ky'de henz atlyesi yok.
biri okuldan veya tarladan bir topukla
dnnce, ertesi sabah iin bunu yeniden akma Suli
Varga'ya
Tabii elinden Hi olmazsa y-
ryebilsinler, yeter! Lastik izmeleri yeniden
maya bile sylemek gerekir ki, ok
kimse, sonbahar amurunda yrmek iin giyiyor bun-
Bu pek, pek iyi beceremiyor, nk hi yapma-
bir bu ve da kt; o zaman, ertesi ak-
izmeyi geri getirdikleri oluyor, yama
teriler ayaklar da gn boyu amurun ve suyun
iinde zorunda
Ama yok, yeniden Zaten abuk
utanan bir mi yap-
nemli olan, bu dnya veya bu
ynde bir kadar sr-
drebilmektir.
Sebze ekimi ekibinde ilkbaharda
ve grecekler onun. Bunu bir sefer anla-
gzmz ...
(eviren: Nihai NOL)
Gyufa
lllyes
(1902. )
Racegrespuszta'da bir zengin eden bir
atlenin ocugudur. Eski klelik devrinin geleneklerini bs-
btn bir kylU mensuptur
1917 devriminde 15 ve devrimciler
Sonra yenilgi Uzerine Paris'e Byk
iinde geti Paris ama nemli rol
grevini btn ile orada farketti.
zerine temelli denemelere Nyugat
vlen bir ve yazar, bir sre sonra da
ynetmeni oldu. Dnya sonunda millet-
Vekili seildi ve dnyaca bir eser
le:rt: Demetl, El Puszta-
Petfi, Erken Bahar, Pariste Bunlar, Rob ve
FOTOGRAF ALBM
BABAM
st ekilmesi gerekti. Bir
ip bulup, iki ucunu ilmikiedi babam. Birini di-
tekini de atlyenin demir ge-
irdi. i tmek sana de-
di. Elimi tutturdu. Korkulu
gzlerle szmeye Ama dnp
beni beklerneye koyuldu o. Btn cesaretimi
kan
Ba-
bam: "Git, tkrp temizle diye sa-
dece.
tkrecek balgam bir erkek-
lik gurur duyuyordum bununla.
Arabayla iftlikten babamla birlikte. Vam
zm bir lokanta Ora-
da durduk. ucuyla stne yer-
gsterip: "Ben ieride kalana kadar
oku bu bir yer olursa beni
dedi. bir sylemeden lokantaya girdi.
okumaya koyuldum hemen. Az sonra okurnam bitince
ieri girip haber vermek istedim babama.
"Sana verdim, kullanmaya bak onu. Haydi git,
ben gelinceye kadar okumaya devam et!" diyerek yol-
beni
bir daha kasabada.
Arabayla onun nne gelince, babam, dizginleri ekip:
MACAR YELERi 153
"Burada okumaya devam edersin," dedi. O
nne bizi szen sahibine de dnp:
sizce bir yoksa tab," diye szn ta-

Alak sesle tabeladaki okumaya Yan-
bu kez. Okurnam bitince
sahibini yolumuza devam ettik. O
arada -benim biimde- sahibine:
Ne dersiniz?" der gibilerden gzyle
iaret etti babam.
Az konuan, pek dostu olmayan bir ken-
disi. Belki bu yzden olacak ok severdi do-
Eline geen her atlan arabaya
isterdi iftlikten.
Gnlerden birinde zerine oturu-
yordu. "Gel, otur," diye beni. "Ama se-
sin
Gerekte sessiz bir ocuktum ben de.
Yola sonra bir yreye gir-
dik birlikte. oban yapabilmek iin uygun bir
biliyordu. Bir ara atlan durdurup
btn gzden geirdi sessizce. Bir sre
izledikten sonra arabadan at-
Tam gibi bir nm-
de.
Arabaya tekrar birdenbire atlan
glmseyerek bana yol

gerekte
Atlar drtnala Az sonra iyice kesildi
nefesim. Atlar ve araba da gitgide kayboldular
gzden.
bir yerde tek
eimdi. Zaman ilerledike korkmaya Evimizi na-
154 MACAR
ayaklanm

tepelerden birinde glkle seebil-
dim. Oraya dek epeyce zaman geti aradan.
Son bir gayretle
"Ne diye arkarndan ?" diye sylenme-
ye bu kez. Hi cevap vennedim. Bir ara glm-
Benim grnce sus-
tu. Ne de olsa kk ocuk on bir
sryordum.
"Bu kadar ekingen gerekmez dedi.
Bir daha bu kadar birbirimize.
D ED EM
"Kimin sen?"
bir sorudur bu. Su
veya kavgaya sorulur genellikle.
mek hem hem de an-
nenin sylemek gelenek haline bizim ev-
rede. soruyu bir gn bana dedem sordu.
"Bir devden derler dedem iin. Gerek-
te ufak tefek halde gzmde onu
bu yzden. zamanlar byk
izmeler ekerdi dikkatimi. Masallardaki devierin
izmeleri yepyeni, hi gibiydi-
ler sanki. bir koltukta otururdu dedem genel-
likle. Yazlan evin nndeki ya-
koydururdu
Paskalyada ve olmak zere hepsi iki kez
grrdm dedemi bir boyunca. O Bonyhad'da
bir lisede okuyordum. Okula gidip gelirken Dombovar'-
da aktanna yapmam gerekirdi. Dedemin orada, kentin
en yerinde, baheli, aviulu byk iki evi
Ziyaretine gelen her akraba bir kuron
MACAR HlKA YELERi 155
cep verirdi dedem. Bunu da
okula
Ninem leli ok oluyordu. Bu yzden dedem, evin
bir gelinlerinin bir odada
son gnlerini geirmeye
tm uzak derin bir
uykuya buldum kendisini. pencerenin
elinin bir yerde iinde ne ol-
bir duruyordu. gibi
sarkan sornurtarak bana uya-
Uyku gz ze-
rinde duran
"Bu saatlerde sylerim," dedi. ,
"Ama diye cevap verdim ben de.
Gzlerini temizledikten sonra
tekrar beni szmeye koyuldu.
"Ne istemeye geldin?" diye sordu
beni zerinde
da bu adam. beni ok do-
kundu bana.
"Sizi ziyaret etmem onun iin
geldim buraya."
"Beni mi?"

Byle acaip sezmeye
Bunun zerine gayet davranarak: "Kimin
sen?" diye sordu.
diye cevap verdim
belli ederek.
Merakla bir kez daha gzlerini zerimde gezdirdik-
ten sonra: kimin sen?" diye yine
sordu.
yerine getirip ve annemin adla-
sylemek zorunda sonunda.
156 MACAR YELERt
Bu kez de: "Ama hangi diye &ormaz

ocuklann vaftiz sylemekten hi
bir o zaman. Nefret ve tiksintiyle
kendime hi uygun o vurur gibi

"Onun senden daha kk gerek, dedi.
buyrun deyip karnemi
antamdan. nne koydum. ne ya-
burada?"
Eskiden notlan iyi olan her karne iin bir kuron
verirdi. Birka okuduktan sonra okulu ak-
raba karne gsteremediklerinden
karnelere kulak pek.
nnde duruyordu. Bir ara eli ona gider
gibi olduysa da cebine girdi. eski bir
czdan cebinden. Bir sre iini
sonra bir kuronu pencerenin koydu.
"Al, sok cebine!" dedi.
Ama ben Bana elime ver-
iin yerde.
Hi bir sre daha ayakta durdum.
bana!"
Hala grnce izme-
lerini gidip ekmeceyi

"Sobris'in hediye edeyim sana yani?"
diye sordu
Onu da syliyeyim: Sobris, yrede,
yeni Lapaf'de, kahramanca bir sonra
hayata gzlerini Onun
bile bir hiti diyebilirim.
Pasparlak, yeni bir bana Ben
gz gezdirirken bir ara g-
MACAR 157
grdm dedemin. O zamanlar heves-
le bir Sevinten neredey-
se.
iyi benimle.
Ne yalan syliyeyim, benim de ok
FOTOGRAFIM
yoluyla etkilenmelerimin, iz-
lenimlerin hibir yoktu benim iin.
belirli gnler, tarihler nemli olarak,
o kadar.
On drt okuldan evieri-
mize dnerken B. ve Sz..
bir sre durur gevezelik ederdik.
Bir gn sz Zaval-
kulak memeleri deliniyordu kpe takabiirnek iin.
bir bu acaba?
Gerekte hi ileri srdm bunda
Kulak memelerinde hi sinir syle-
yince B. ve T. bana
Bunun zerine S. bir toplu
"Kendinde dene de grelim," dedi.
Hi ekinmeden toplu meme-
sine soktum.
mu?" diye sordu
dedim.
"br dedi bir
daha verip.
Onu da deldim.
galibiyetin sevinle her bir
toplu dimdik duruyordum yolun
benim iin bir daha. eki-
158 MACAR
len bu. Bir topluluk iindeyim. Bir hasat
annem, ve
konuklar vermiler bu pozu. Ben de bunlann
gen, gzel bir oturuyorum. Gbe-
dizkapaklanma sarkan bir zm
var elimde. hepsi gzlerini kameraya
benimkiler Yine
gzel elinde de bir zm
var. Benim yerime de gvenle, cesaretle
yor
(eviren:
lmre
Sarkod i
(1921 1962)
Debrecen'de Orta bitirince
oldu. 1942-1943'te edebi yazmaya Janos Gal'
Yolu ve Rozi romanlan dikkati zerine ekti. Oyun-
lar ve senaryolar da Btn eserleri
birarada olarak 1962'de Kaak 1953'te
K:ossuth dUlilnU Kossuth diU en bilyk
edebi dlUdUr. Jozsef Attila dlUnU de birltr. kere
1962'de trajik bir ld.
CEHENNEM YOLCULUGU
Mor bulutlar gkyzn ama
ve alt Yukariarda
gk maviydi. Hava iin en uygun hava.
"Bugn de gelirler garanti," dedi keyifsiz,
sonra sverek kilisenin nnde frene bas-
Tutup tam da bu kente mi gelmeleri gerekirdi san-
ki; ama ne Herhangi bir kyde
ok daha gvenilecek bir olurdu
otosu oktan albay da meyha-
nenin nnde bir kadeh konyak yuvarlamakla
d - bir alba-
adi bir meyhaneye il-
gili i hizmet hi kimsenin umur-
herkese bilinen bir ama ..
stelik albay hem keyifsizdi, hem de .. Ka-
kazan gibiydi, zor soluk ksrp duruyordu,
bak ki, binek pencere da
Son kilometreyi bu hava ve
aresiz iinde yapmak zorunda Ken
disine byle bir araba iin ier-
liyordu, gelgelelim ordunun ok daha de
gerekliydi. zerindeki-
ler, yahut siperdekiler, durumu ok daha kt
ve bir Bu durumdakiler hep
albay Albay bir ok-
tan emekli gerekirdi byle patlak
olsa ..
MACAR 161
Subaylara, geceyi burada geireceklerini bildirdikten
sonra, bir oda zere hemen Grand-Hotel'e git-
ti, al ver yukan da.. bo-
havlu bir litre konyakla bir-
likte tane de aspirin ve ertesi sabah ta-
mamen olarak Ak-
da. Hava bile tedirgin
nk al bay korkusuz bir bom-
balann grltsne dindar hizmet et-
biricik din, vcudunu herelenrnek olana-

Subaylar devam ede-
cekleri yine heyecan
sebepler duyulan
keyiftir. Subaylar anda hi de keyifli
men Zsigmond, daha ay nce bile bir gece
geirilebilecek olan, kente Ama kim-
bilir.. "Sen geceyi nerde geireceksin ?" diye sordu s-
Bunu sorarken yle aresizdi ki,
can sanki, ama heriki omuz silkti.
"Geceyi geirecek yer mi? Ne bileyim ?" nce verilecek
alarm hele bir gesin, ancak ondan sonra bir ey
nlebilirdi.
"Belki de alarm falan verilmeyecek ?"
"Verilecek," dedi Zsigmond hi
gibi, bu arada de hi gi-
biydi. bir bu, nk, aralann-
daki rtbe bir yana, muvazzaf, Zsigmond
ise yedekti.
"En iyisi otele bakmak .. " dedi en.
"Denemesi bedava."
"Peki sen?" Zsigmond'dan hi aynlmama-
nk otelde oda pek kesmi-
F.U
162 MACAR
yordu. bile resepsiyon memurunun nnde uzun
sre
"Ben kente bir gz atanm," dedi Zsigmond;
eliyle evlerin zerinde kasvetle ykselen
kilise kulesini gsterdi. Evler yitip
gibiydi. burada grlecek ne var ki
diye geirdi iinden.
kent," dedi Zsigmond. "Perdelerin
insanlar, meyhanedeki insanlar... Evet, mey-
hanedekiler," diye "Beklenmekte olan alarm-
dan nce bile meyhaneye giden bu insanlar neyin ne-
sidirler? Gnn glin eden bilge insanlar garanti. An-
cak byle bu de ondan, stelik gnn
gn etmek, bugnden yanna dakikadan
dakikaya dakikadan dakikaya .. "
"yle yle," dedi keyifsiz ve diklenerek,
sonra birbirinden Zsigmond, kendini hafifle-
hissetti. Durum byle olunca, kader ve
nem veren Zsigmond, asker hemen ayni-
karar verdi. Bu gece izinliydi, cebinde 49.
emri Yann sabah bir geeiktiler mi, ce-
binde bu sonuna dek arar du-
rurdu yerde. Bu andan
rada nurnaraya bulabiie-
yere gerekecekti.
"nce kenti bir grmeli hele," diye inat-
la. "Byle bir ancak tek zaman bir
anlam
sokaklar boyunca yryen Zsigmond, bir
meyhaneye girdi. hi de kolay bu, n-
k meyhaneyi bir buldu: Meyhanenin
mavi iin hi
birdenbire, Zsigmond'a devirirce-
sine ve nnde bir adam, basamak mer-
MACAR YELERt 163
divenden
dan da iki kokulan, kfrler
Demek byle, diye Zsigmond,
el ieri girdi.
kapanmaz Mey-
haneci gerekten de bir
Karartma iin, ierde elek-
trik kesiliyordu.
Zsigmond orda durup daha kolay
bir dememek iin
yetecekti. nk
grlilmyordu ki olsa. yeniden
iin gerekiyordu, eh o za-
man da oluyordun zaten. Ve
yeniden yine gmlyordu
Dahiyane, diye peykeye yrd. De-
lip geen meyhaneciye
"Korkmuyor musunuz?"
"Ne demeli ... yazan bizim ellerimiz
ki."
"Neyse ... ihmalci herhalde."
Hem bugn bir olmaz sa-

garanti ederim size," dedi, Zsigmond sert-
e; meyhaneci hava oysa kendisi de-
meden diye de iinden gld dur-
du. Hem bunu da, diye karar verdi kendi
kendine. demeden Macar ordusunun bir
Ne var ki tam da byle
iin gerekiyordu. Bundan byle ya-
ancak Macar ordusu bir
Kendine gelince, bu olsa
olsa budalaca bir olurdu, ama alaka bir de
olabilirdi. demeden buradan demek-
ti bu.
164 MACAR
Zsigmond btn bunlan olsun-..diye d-
yoksa ok En , drt
bin peng para zerinde. se i se ne kadar ie
bilirdi sanki? Fazla fazla elli peng tutacak bir hesap,
o kadar. bu bile olmayacak bir Burada
verilen ikilerden elli peng iip de cezalan-
kalmak alacak
Meyhanedekileri bir gzden geirdi. adam,
nlerinde bir srahisi, sessiz oturuyorlar-
ikisi de nlerindeki ma-
sa dirsekierini meydana getir-
kirli nlerindeki s-
rahi ancak nk
pek de memnun halleri yoktu. Evlerine dner-
lerken, -diye Zsigmond- tutmayacak,
mideleri bulanacak, ve sabah berbat bir tat-
la uyanacaklar, duyduklan daha da artacak, n-
k alkoln organizma zerindeki etkisi hi de
kutsanacak bir stelik byle korku iindey-
ken ... nk korku ektikleri muhakkak ve canavar d-
dkleri daha da korkacaklar... hem
onlar hepsi.
Meyhanedekilerin herbiri, zel bir dikkatle radyo-
nun kulak veriyordu. Bu
srp gittike her Saat hanidir
sekizi henz bir haberi mey-
hanedekiler bundan tr bir sinirlilik iindeydi-
ler. gece da nerde Hibiri, bu gece
oturan iki ki-
bile nk ilerinden
biri evlere iddia-
da ondan. Zsigmond bir selam verdi
ortaya. Buradakilerden hibirine
yoktu, hibirine da birden duy-
MACAR 165
du. Tek bir bile yoktu. Derken,
bir yalpa vurarak peykeye gitti,
kiden yanm desilitre daha istedi. Zsigmond da
den isteyip genci izledi, yaruna oturdu.
"kntye sevgi besliyorum," de-
di candan bir
"Ama ben yle dedi
Abel."
"Senin da gelir daha. Benim da Zsig-
mond."
"Sizin o yola belli."
henz ok genti, olsa olsa on yedi
olabilirdi ancak. Salan -hemen he-
men beyaz uzundu da. bir gibi
kenanna Zarif,
inceden bir genti; pembe, yzn bu-

"Merhaba," dedi Zsigmond. "Garanti kntye
erefine ielim. Bu berbat gnlerde buna
bile Hi bir olur
hibir gelmemesinden daha
herhalde."
anda sizin iin gelecek

Bak gelecek'ten sonra ol-
yer yok."
"Gelecek'ten sonra yer yok mu? Delir-
siz.. bir hava olacak, siz de olsay-
yer olsun lp gideceksiniz.
li ordunuz da olabilir - bu da Sa-
da olabilirsiniz,
gitmeyecek de olsa '
Buyurun: gitmeyecek de olsa; yine in
a
166 MACAR
"Ne emredersiniz ?" diyen meyhaneci du
rup
"Bir desi erik daha. Yahut, daha
rusu iki desi olsun. Bir de dostum iin."
"Ben dostunuz diye direndi Abel.
dedi meyhaneci, "iki daha y-
leyse."
"Ben istemem," dedi Abel.
"Ben de demedim ki zaten," diye
Zsigmond "erik dedim."
Abel, yeniden getirilen iki desiden, daha faz-
la oldu. Zsigmond da durumdan lde ya-
rarlanmaktan geri Hava daha bekleyip
dursun, dedi iinden, hele biz demeden
da ..
"Eeh", dedi sonra saatine "Gel hadi,

"Hi zlmeyin daha kelleyi de vereceksiniz
bu
"Budala, herifin birisin. btn ordu
dan tiksin, bana gre hava iin,
ister korkak iin, ister kahraman iin
olsun.. ama bunu durmadan stelernek olmuyor
mu?"
"Ama ne de ya .. tam da stne
henz, onu hor grmem kahraman olma-
tr ondan nefretimin nedeni bu de

"Neden olursa olsun, gelir gider."
"Salt bir ordu iin."
"yleyse haydi haydi Gryorsun ya.
ben de hor gryorum onu. Onun iin pekala dost ola
biliriz."
"Peki siz hor orQ.l))'U baka ..

MACAR YELERt 167
ya Bir subaya ya-
ki bu. Subay niformaya
borludur, iip iip der. Ama benim
niformaya yok, da onun
iin. iki senin Ha, ne
dersin?"
"Sizden nefret ediyorum." Abel, yzne

"Beni hi mi hi etmez."
"Dn babam, annem, erkek kar-
deim, ninem, ldler. bir bomba hepsini topra-
gmd. Onun iindir ki.. bunu yapanlardan nefret
ediyorum.. size benzeyenlerden... sonra.. bir de
dememek iin cret ediyorsunuz.
deyin her .. "
Ne var ki, olan Zsigmond
medi. Gld, Abel'e kolunu
"Onu biraz temiz havaya dedi meyha-
neciye. Meyhaneci evet Zsig-
mond, Abel'i kolundan tutarak bilinmeyene

Bir sre yrdler, kendine

"Btn gre ne
di?" diye sordu Zsigmond.
"Nefret ediyorum. Beni bu dedi
Abel.
"Benden de mi nefret ediyorsun?"
"Daha ok Topunu ldrebilirim."
"Daha neler."
"Yapabilirim diyorum."
"nmzden bir Alman gidiyor diye gld
Zsigmond sinsice, "ldr hadL"
Gerekten de nlerinden bir Alman gidiyordu. So
168 MACAR
kak fenerinin donuk mavi gryorlar-

grsn yznz. Onu ldrmeyi siz ken-
diniz de gze
"Pekala Ama ne olacak? Sryle var daha
olsa."
"ldrsenize yleyse."
"Gel hadi, ldrelim. Cellat
dan bir ki bu. Bylelerini ldrmek
vakit yitirmekten bir bu-
raya gnderenleri ldrmek gerek."
derler buna. ldrebilirim? Ha-
di hadi, gideni ldremiyecek kadar korkak
nuzu kabul edin.'
Zsigmond omuz silkip ok
ve gibi bir ense::;ine bir yum-
ruk indirdi. Alman eri duvara sendeledi ve boylu
boyunca zerine
"Buyurun," diye Zsigmond ve elini
cebinden upuzun bir "Buyurun,
tam kesrnek gerek, ama ok abuk, yoksa ken-
dine gelir ok gemeden. hadi..
daha nce sorulabilirdi ona ya, evinde ne yapar ne eder,
bekleyeni kim? .. Gretchen mi, yoksa Kaetchen mi? .. Ne
zoru da geldi buralara.. cellat kim
kendisini? Kimbilir, belki de henz lme-
de yolunu bekliyordur... hani senin br
dnyadaki anan gibi.. beklemek yani. Hadi
dostum, damanna geiriver
Abel elinden yere oturdu.
"Ee, ne var, n'oldu ?"
"Defolun gidin burdan, iblis!.. Kendini savunama-
yan bir adam ldrlr?"
"Az bir nce savunusuz ki. Peki,
lineaya kadar bekle yleyse, bekle de onunla ba-
MACAR 169
merak etme sana ne yaparsa ba-
ne gelirse gelsin, cn senin, cn al
mak benden. Sen gster yrekli yeter."
Abel duvara ter
"Zevzeklik," dedi.
"Cellat bence, benim
ilkem bu .. Ama ders almak istiyorsan, o zaman isteme-
yerek. .. "
Ve zerine kan diye dikkat ederek, yer-
de yatan bir tavuk boynu keser gibi,
enine, ve byk bir kes-
ti. Sonra, elini, kana diye geri
ekip, dikkatle te-
mizledi.
"Tamam dedi, cep bir saniye
sreyle yerde yatan eri gzden geirdi. Abel,
ykselen de, ha-
fif hafif bir kan yerlere dklp,
giderek byyen, kara bir birikintinin ayakla-
dibine grnce, irkilip geri
ekildi. Bir sre sonra, Zsigmond cep sn-
drd.
"Gel hadi."
Sizinle gelmem."
"yle bir gelirsin ki."
Kolunu Abel'i beraberinde srkledi;
kuvvet kullanarak de daha ok korur gibi, n-
k Abel'in koyacak hali yoktu, daha ok
te denebilirdi, Zsigmond kalma-
bile olsa yine iinde - hi olmazsa
Zsigmond koruyordu onu.
Byle bir sre yryp, bir sokaktan tekine sap-
Abel, aniayabilecek durumda
buralardan, beklenen ve gze g-
rlinmemek ve bunun yerinde bir
170 MACAR
nu, anlayabilecekti... Gelgelelim, Abel'in hibir
falan yoktu, svp duruyordu boyuna.
"Allah kahretsin sizi... lnn kokusu
ben de sizin kesseydim
;seve seve byle ... "
"Onu da gze dedi Zsigmond
rak.
"ldrmek o kadar sanma."
"Neden geberip siz? Sizi seven tek
bir insan var acaba?"

"Geberip gidin yleyse."
"Belki sevecek biri
"Zor
"Onun iindir ki kendimi daha bir iin
korumak benim kutsal grevim."
Birden sustu.
"Dur... gibi duruyoruz boyuna,
oysa bizi Almanlardan koruyacak bir yer var.
yerlerde, zerlerinde "girmek diye ka
grdm... girmesi yasak
lar. Bunlar genelev elbette, ama
Almanlar koruya.
dursunlar, genelev de bizi onlardan korur.. Yr hadL.
Nerde ilk ilk ve subaylara
.. Bir subayla birlikte unutma
Abel cevap vermedi.
gelip geeniere gerekecek. Ama
buradan gelip geen de var ki?"
Zsigmond gelip geeniere ama
ancak nc ya da drdncs yarar bir cevap
verebildL stelik o da tekiler gibi tiksinerek ve

savundum," dedi
MACAR YELERt 171
Zsigmond yksekten atarak, ve neden sonra bir

"nce sade bir kahve hele," diye em
retti. Sonra, gzden geirdi. gekince ve
mavi pijama giymiti.
"Abel, uyuklama diye ha
kir "Seni bekleyen var." Ne var ki, ken
disi zerine
"izmeleri dayamam," dedi iin.
Abel'in gzleri nndeki oda
bir sis iinde yzyordu sanki. "Eh," dedi
Zsigmond, "ok srmez. Kusarken geirir
insan, yle ite, nemsiz bir szn
mez. Kahveni i, iyi gelir. da soyunur bir yandan,
hemen anda."
hem itici bir gr-
gibi, hem de korkuyla
"Ne istiyorsunuz?"
"Sen bak, tesine Hadi Abel,
kesik bir insan sanma bunu, bu
ok bir ... eh derler buna."
Abel'in beynindeki kara sis al-
bir bulan
bir kusmak, tekrar tekrar kus-
mak istiyordu. Uzun zaman geti, kimi zaman soluyup
iini ekerek direniyor, derken yine Zsigmond'a
onu bir gryor bir grmyor,
gryor,
saniyenin binde biri bir zaman iinde kendini ka-
sonra yine, sokakta gibi
Oluyor, derken bir otoya motorun bomurda-
narak duyar gibi oluyor, gelen mas-
farlar donuk donuk
Bu Zsigmond, oto penceresinin
172 MACAR YELERt
nk o pencereden ieri kolunu sokabile-
... amak ...
, drt kontak anahtan olsa gerek diye
geirdi ilerinden biri uyar elbete. Ve araba-
da garanti arabadaki
Czdana kaydedip hareket etti.
"Grlt ka-
dar izleyemez beni ya," diye dnd bu arada da. "Ora-
ya kadar olsa sesi kesilmi olur."
Ve kadar srd
motoru durdurdu, bir dakika sonra da kenannda
koyuldu. Bir cesedden olan Abel de

(eviren: Zeyyat
Fe ren c
San ta
(1927 - )
Transilvanya'da fakir bir ailenin olarak dnyaya
geldi. Macar Dili ve FakUltesini bitir-
di. Edebiyat Tarihi Enstits'nde

1950 hikayeler yazarak girdi edebiyat
Hikaye Teli Viragzas (1956), i-
eklenmesi, Farkasok a Kszbn (1961),
Kurt. Kova 1963'te
sonunda Kortars dergisinde Saat 20 de-
fada tefrika edildi. Gen hikaye ve roman en
iyilerinden
N
oban,
olduka bir adam- yksek bir
zerinde odun da, se-
kiz, dokuz grnen bir ocuk odun parala-

nallanndan sesi ikisi de duydular,.
sonra, durup da hisset-
tiler, da kibrit .. Sanki arka-
duran biri ama dnp bak-
hi ses odun devam et;.
tiler.
stivari, hanidir
am
obanlan, sry, kk kulbeyi, evrelerinde
duran, ikide bir gerileyen gzden geiri-
geip, iki dur-
durdular.
anda tam
frp
da duran tfekleri,
zengilerden
Zaman geti, sessizlik iindeydi - sanki bu
drt bir arada gibi. Hepsi de
luydu: svariler gibi oban da, ocuk da ..
sonuna kadar iip bitirdikten sonra, s-
varilerden biri, eyerden bir cop yaf;l-
adama srd:
MACAR H1KA YELERt 17!5
"Heey, ihtiyar! .. " diye
oban, tam bu odunun fizerine in-
dirmek zereydi, ama indirmeyip abucak nfi
ne, zerine
dnd, yle
kadar Ses falan etmedi hi, gzlerini bile yerden
yle nnde elin
deydi, bembeyaz salan esen rzgarla
ocuk, hibir odun
devam edip
Daha da zaman geti, svariler hibir
ve oban hala duruyor,
santim yerinden.
Neden sonra svarilerden biri
atlar hanidir yeri dndrp duruyor
huzursuz.
"Kimseyi grdn m:i buralarda?" diye sordu s-.
vari.
"Hi kimseyi grmedim."
adam, hemen vermi1)ti, abucak, balta-.
yere abuk yle.
Derken, ikinci svari de daha bir
"Sana soruyoruz: buralarda bir adam grdn m?"
"Buralarda bir adam grmedim," diye cevap verdi
ihtiyar.
yerdeydi, svarilerin izmelerini
yerdeki otlan, gryordu.
vari.
"Daha .. " dedi elinde cop tutan
iyice
"Daha, daha .. "
Svarinin izmesinin dibine dek sokuldu. izmenin bur-
nunu, zengiyi, bir ve yerdeki ot..
lan gryordu.
176 MACAR
Svari, elindeki copu ihtiyann enesinin S()-.
kup yzn yukan vcudu ne
ru arkaya gitti, ama gzleri yine de yukan
btn svarinin dizi boyundaki
pantolonu ve zenginin bir yutkun-
can ama, copun yznden
du bunu.
Svari, yzn gzden geirdi. di-
zine copu yle enesi tutup, ba ..
yukan yzne yuzune
durdu ... Derken, copu geri ekip omu-
zuna bir vurdu.
Yine sessizlik.
"Gidebilirsin .. "
geri dnd, yrd,
yine giydi, yukan
yeniden odun koyuldu.
Drdnc ya da odunu ki, svari
yeniden :
.. "
oban geri dnd, gzleri
yine yerdeydi - nceki gibi.
"ocuk ka
"ocuk sekizinde .. "
"Onu sen mi bytyorsun ?"
"Ben bytyorum."
Derken, br svari de koyuldu:
"Ne zamandan beri bytyorsun onu?"
"Bir .. "
"ocuk ka
"ocuk sekizinde .. "
"Onu sen mi bytyorsun ?"
"Ben bytyorum."
Svari daha bir obana.
MACAR 177
"Buralarda bir adam grdn m?"
"Buralarda kimseyi grmedim."
"Gidebilirsin .. " dedi br svari.
de sustular.
"Bana bak, ocuk! .. " diye coplu svari.
odun doluydu, tam
oraya gitmek zereydi, tekilerin yaru-
na koymak iin.. yerde odun
dibine kasketini abucak ba-
ve yle dnd. salan da uu-
esen rzgarla .. O da svarilerin ayakla-
ve yerdeki grmekteydi.
"Ka sen?"
ocuk abucak cevap verdi - kollanndaki odun
yere abuk yle.
"Sekiz
"Sana bu ihtiyar
"Bana bu ihtiyar
"Ne zamandan beri sana?"
"Bana bir beri
"Bu ihtiyar diye sordu br svari.
"Evet, bu ihtiyar .. "
"Deden mi senin ?"
"Dedem."
"Buraya gel .. " dedi coplu svari.
ocuk ilerledi, ihtiyar gibi- ata yak-

"Daha daha .. "
izmeterin dibine kadar sokuldu, ne var ki ok k-
k ve da iin, nerdeyse
giriyordu, hani az
girmesine.. Bundan trdr ki svarinin
otlardan bir gremedi.
F.l2
....n. va-K ANTOLOJ!St
Svari bir izmesinin bur-
nunu soktu, enesini e-
neyi bulunca yukan kal-

"Daha yukan .. " diye
ocuk iyice arkaya devirdi
henz onun iindir ki iin-
de uyanan merakla gzlerini
Sonra, yine gzlerini.
"A gzlerini .. "
izmesindeki deriyi gzden
geiriyordu.
"Bir adam grdn m buralarda?"
"Buralarda kimseyi grmedim."
da tkrkle
"Sana bu ihtiyar dedin."
"Bana bu ihtiyar dedim."
Yine sessizlik. Atlar yerleri bal-
odun yanyordu.
"Geri dn .. " diyen koyverdi.
ocuk geri dnd.
bak .. "
ocuk
"Ne gryorsun orda ?"
goruyorum, sonra bir ku-
lbeyle nnde de direkler gryorum, direkiere m-
lekler sonra bir kei, bir de gr
yorum .. "
"Peki, ilerle .. "
izlediler, ocuk kulbeye kadar gidince,
orada sylediler. bir oban kulbe-
siydi, nndeki direkiere mlekler
duran bir kei grlyordu, kei kar gibi
da, zerinde, sabah klleri g-
rlliyordu.
MACAR YELERt 179
Elinde cop tutan durup
keiden yana evirdi.
"Bu nedir?"
"Bir kei.."
gzden geir."
gzden geirdim."
teki da koyuldu:
"Nedir bu?"
"Bir kei.." dedi ocuk.
izmesini
"Arkana dn .. "
Stir daha tedeydi, ineklerin duyulmuyordu,
stir, boyunlannda an tek bir
bile boynunda yoktu.
.. "
ocuk Kpek nce korkarak ilerle-
di, ayaklan dibine otur-
du.
"Dikkat et.." dedi ntinde oturan
ne, nnde oturan?"
"Bir kpek," dedi ocuk.
Bu, nnde oturan, bir kei,
beyaz bir kei.. ?"
ocuk sustu.
elindeki copu kasketsiz Uzeri-
ne koydu. Boylu boyunca o-
tam co-
pun ucu, iki gzti ileri
br
durdu, hem de ok ylesine duruyordu
ki, izmesinin koncu omuzuna
"Ee?"
ocuk
gelen ekip conunn
omuzuna
180 MACAR YELERt
"Gzel gzel cevap ver
"Hadi .. nndeki nedir?"
ocuk
"Bir kei .. " dedi.
"Byk bir beyaz kei."
"Byk bir beyaz kei."
teki de copu ba-
zerinden ekip keiden yana <;e-
virdi.
"Peki ya bu.. bu da bir kpek. Tamam
Copu yeniden
"Evet mi?"
orta byklkte, ne kk ne de btiyiik, ko-
yu kahverengi bir kpek."
"Evet.." dedi ocuk.
ne?"
ocuk sustu.
ne?"
"Sezar .. "
gidip gzelce dedi br
"her zaman yle,
da syle .. "
br yeniden izmesinin to-
ileri srd.
"Sezar .. " dedi ocuk keinin elini
keinin koydu. "S0zar .. "
"Daha ne dersin ona
ocuk keinin keinin boynuna
ru kasketi elinde, gzleri yerdeydi.
"Kck .. " dedi.
Yine sessizlik.
"Buraya gel .. "
ocuk, keinin git-
ti, ama bu kez nnde izmesi-
nin tam dibine enesini
MACAR ANTOLOJ!St 181
ocuk can ama, enesine daya-
nan izmeden tr gze ba-
yukan da can ne
var ki, hi yznn izmeye
bakabiliyordu ancak.
"Gidebilirsin .. "
ocuk, ihtiyara yan yol boyu at-
h seslendi. ocuk, dnd, yeniden

"Kimseyi grdn m buralarda?"
"Buralarda hi kimseyi grmedim," diye cevap verdi.
ocuk daha bir sre yle sigara yak-
ilk nefesin rzgara savurup bir-
birine
"Gidebilirsin .. " diye seslendiler
btn bu sre iinde, odun devam
kimse gibi bile dn-
meyip yine.
Oysa iki tam - ocuk
odun oraya iki
da bu arada iip bitirdiler. de susuyor,
nlerine savurup obana ba-
sonra biri dizginleri ek-
ti, teki de ekti dizginleri, eyerlerin zerinde
tfekleri dilzelttikten sonra,
n yrtp gittiler.
(eviren: Zeyyat
Lajos
Galambos
(1929- )
1929'da Kotaj'da dog-an Galambos, 1950'de gazeteci ola-
rak hayata ve Hunnia film
dramaturg olarak hika.ye ve romanlan
AtWa .Jozsef dln Bugnn
hik!yecllerl yer

Tren istasyonu kilometre kadar Gyr'-
den. posta trenleri bu istasyona, son
zamanlarda onlar da seyrek neden-
se? Bayram nceleri ve cumartesi gnleri,
uzun srecek olanlar yer tutmak iin erkenden gelip
trende Dikkati ekecek bir olayla kar-
bunun ok uzakta bir yere gidene
bilet kesrnek zorunda -o uzak istasyon iin
zel biletler istasyon memuru
daima bloknotun bir
bilet ss verip, gidilecek yeri orada belirtir.
Saat kalkan trende en fazla on bulu-
nur. Onu izleyen teki iki trende ise, de
sayarsak, yolcu yirmiyi gemez. Bu yolculuklar
herkes birbirinin dostu,
tur.

Bundan iki nce bir sabah, 6 treni beklenirken
bir yzle yolcular. zerinde demir-
yolu niforma bulunan
bir olan. iyi giy
bir elinden yol-
bir dede-torunu birlikte.
Ertesi gnn adamla ocuk treni bekliyen-
184 :MACAR
ler yine. Adam: beyler!" diye-
rek evresini sonra
"Zoli, sen de bir sylesene!" diye o-
cuk kadanyla evresini selamlamaya
glmsedi.
nc gnn gzler yeni
bu kez her ikisi de bekliyenler yoktu.
Drdnc gnn bir geldi
ocuk. gibi resmi bir niforma
iizerinde. Pek gen otuzundan ok
daha gsteriyordu.
la beraber iin olacak durmadan
sylyordu yumurcak. sabah birlikte gel-
di istasyona, bir gnlk aradan sonra arka arkaya iki
gn adam yine. Gn bir
gerek herkes iin. birlik-
te zamanki buna ya-
adam erkeke tutum
orada gznden teki ocuk-
larda da gibi, bu
dan annesi ve ortaya adamla

belirli zamanlarda annesi veya
birlikte yolcular. Gerekte gzel;
bir ocuktu. Daha bebekken erken
uyanmaya evresin-
dekilerle ocuka, ama g so-
rular soruyor, herkesi gldryordu.
"Amca, niin senin yok?"
"Kasket daha ok gidiyor da ondan."
"Kasketi ocuklar giyer ama ... "
Byle zerine ba-
yolcular. inecekleri istasyonda trenden
kendilerini erken huysuzluktan kur-
otobslere
MACAR 185
Herkesin dikkatini eken bir durum
Bu da tren bir yap-
Ne ocuk gidiyor, ne de parkta
oynuyordu. Trenle gezinti tek onun iin san-
ki. trenden inince baba-
istasyon giriyorlar, bir sre son-
ra annesiyle birlikte birka dakika sonra geri d-
necek trenle evlerinin yolunu
sonuna adamla ta-
iin elverili bir durum yaratmak iste-
di evresindekiler. da bir yerde otur-

yuvaya

"Ah, nerede!"
"En iyisi bu olurdu herhalde."
"Biliyorsunuz, buraya geleli daha yeni oldu, pek
kendimizi."
"Bayan da galiba?"
"Tabii, grevde."
"ekilmesi kolay bir hayata benzemiyor pek."
4
' gnde bir serbest olabiliyoruz ancak."
Tlim yolcular bir iki kez
trende de B-
tn bu bilgilere noktalar on-
lar iin. Omuzundaki basit bir demir-
yolu memuru adam. Buna gre hem hem
de niin gerekiyordu?
ok mu fakirierdi?
Acaba herhangi gizli bir nedenle mi buraya gel-
Belki her bu yzden
mi bu kadar Biri sabahleyin
getirip tekine ancak on iki saat ka-
dar birarada olabilme buluyordu btn aile.
186 MACAR
Bu iinde bir ama neydi?
trenle giden biri, en me
tabii, bir bahane uydurup bu yeni
evinin iini grme buldu gnn birinde.
Dzenli, mobilya,
ini soba, televizyon, radyo, yerde duvarlarda re-
simler, bir rafta ocuk her
dengeli iki evin hepsi.
bu kadar kk
yoksa bundan nce ol
muydu? Bu kez de soru tuttu
lar.
uz bir tane mi?"
"Evet, bir tane."
"Demek yok."
"Ne ki
"Gentiniz herhalde?"
on sonra dnyaya geldJ
Zoli. O zamana kadar ok ocuk istedik, ama bir trlU
pek zld buna, hatta o yz,
den birinden brne
tuk, hibiri para etmedi. tam yitirdi
bir bizim bu yaramaz ortaya."
Gerekten gsteriyor diye
evresindekiler gzlerini bir sre adamdan.
Hele ilkbaharda paltosunu da giymemeye
hareketlerinden hi de
iyice. Herkesin gznde birbirine gayet iyi uyan
ift halini
Btn bunlar varken, ne diye kendilerini bu ka.
dar evinde oturup
ilgilense daha mutlu bir ol
maz
MACAR HtKA. YELERt 187
2
Bir iin Gyr
Kenez'e gre bir ol
durumda. evresindekilerin birbirlerine ynelt-
tikleri sorular benziyordu. bir
ey varsa o da bu arada ilk
okula Bunun
devam ediyor, ektikleri hi de ya-

siz de soruyu bana,"
dedi Kenez.
"Evet."
"Pek ilgi ekici yok
"yle de olsa dinlemek isterim."
Ica ile okulda okuduk. mutlu
diye bir korku iimizde. Hele ocu-
iyice Btn bun-
lara birbirimizden, yeni bir yol iz-
dik kendimize. Her ikimiz de azaltacak-
yklerimizi. Gnn birinde Zoli Bu-
nun zerine bir sre evde Ica; ama bir za-
man sonra temposunu yine.
denedik. olma-
Nihayet buraya im
verdiler bize. Bizim iin nemli olan, o-
Hepimizin bir nemi, var ya-
ortamda. Sonunda dzenli bir hayata
bildik. kadar seviyoruz de."
giden birlikte trene bindik.
Henz zlemeyen Kenezlerin ilerinde
szerken. ocuk yine tren-
de yolcularla konlluyor, ocuka sorular sorup evre-
188 MACAR YELERi
sindekileri gldrliyordu. hepsinin.
"Joska amca, niye senin yok?"
"Almaya bir trl."
"yleyse sen de ocuksun benim gibi."
Erken zerlerinden
inecekleri istasyonda iinde tren-
den herkes.
(eviren:
Gyrgy
Moldova
(1934- )
Macar hikayecilerinin en genlerinden biridir
Moldova. Yksek Tiyatro ve Sinema Okulu'nu bitirdi. Dra-
ve 1955'te ilk hikayesin
1
Csillag dergisinde
ile daha ilk dikkati Uzerine ekti.
Uzun bir sre hikaye gsterdi kendini. Hikaye
lerini daha ok ilerine dnk, toplumdan kaan insanlardan
seer. Tiyatro ve sinema sonra
romanlar da
PAL
Kalina; birlikte
yaz gnleri geiyordu
O bir yandan yksek tamamla-
maya bir yandan da zamanlanmda in-
olarak ev-
remdekiler "nakliye diye beni.
bir olarak byle nitelendi-
gidiyordu nedense.
Gnlerden birinde Vili amca beni
biriyle ona: "Bak, Kalina! Bu de-
veriyorum. btn zelliklere
sahip gibi bir ocuk," Vili hak-
bu vc yatan bityeni-
sezmemek olurdu. Gerekte Vili amca bir
kez bile beni ne de benimle konu-
daha fazla ayak ol-
mamam iin abucak benden Hepsi bir ya-
na o zamanki gcl omuzlanmla her
yerde bulabilirdim.
gerekirse, yeni pat-
ronum olacak bu elimsiz, boylu herifi kmseyip
nemsernedim ilk Bu arada onun da beni szd-
farkettim.
"Haydi, atla arabaya," dedi eliyle
edip.
arabuk arabaya binrnek iin teker-
zerine koyup sol almak istedim.
MACAR YELERt 191
Tam yukan atarken bir yere
yzne grdm arkama dnp
kan tkryordu.
Sadece, "Ne diye bylelerine verilir? yapmak
lin insanda biraz da gerek. Hay Allah se-
nin gibilerin ... " diye arabaya
oturdu. her ikimizin de. f
keden
"Ulan, Kalina," diyordum iimden, "ben senin gibi
ka tane daha cebimden, biliyor musun? Ko..
sen daha. Gerekte suratma vurmak
ama bilakis seviniyorum
O da byle iyi
durmadan tkrd yol boyunca.
Ykleme iskelesinde imentoyla dolduracak-
boyunca, Kalina: "Sakann birisin, ama yi-
ne de sende var," der gibilerden yan gzle szyordu
beni. Bugne hi imento ilk
diye biraz ama ka-
gibi belli etmedim.
Oradan Ikarus'a geldik, torbalan buraya
Kalina: pek iyi torbalan arabadan
ben bari," dedi. buydu zaten, topaJ
diye kendi kendime. araba-
ya "Haydi diye "Acele
etme," diye beni, gereken daha ok
var." Arabada yz kadar torba yzer kilo-
luktu alarak hemen koyuldum. Dayan-
mak iin elimden ne gelirse
Eliinciye kadar gitti, ondan sonra
gibi oldu. "Biraz da sol omuzuma verin," de-
dim kendimi zellikle son torba-
lar ok glk imen-
to yere dkld.
:1.92 MACAR YELERt
diye duran beki
beni. Bunun zerine daha zenle
bitince her yorgunluktan kle gibi ol
arabaya yanma oturdum. Kalina:
dedi, "ne yalan syli
yeyim, pek senden Daha gl grnmek
iin derin bir nefes Bir iki da
kika daha oturduktan sonra arabadan inip rahat
tarla gittim. Kendime olan gvenim
sevinten sanki
Bundan byle Kalina ile daha iyi
zamanlar oturup uzun uzun

"Biliyor musun, Gyurka? dizkapaklann-
dan szeceksin. Ne kadar ilgi ekici ol-
ancak o zaman ortaya."
"ok geti mi elinden, Kalina ?"
"Hem de bir sr."
"Herhalde ne gzeller ?"
"Herkes gzel bulabilir yeryznde. Ama iyi
bulmak, bu ok zor Bu yzden
ben de. Zaten benim gibi da kim
Hak verircasine Gnden gne daha
Kalina'ya, ama zrl bir in.
san kendimi bir
trl.
Gnlerden birinde mendil dokuyan bir dokumaevine
gittik. Herbiri ikiyzer kiloluk drt tona ya-
balya yklenecekti arabaya. Ykleme boyunca ok
yoruldu Hem yklerinin
hem de duran sinirli tutumundan ola-
cak, durmadan evrelerine.
lardan gzlkl "Tapaszto! Ya
eneni kapa, ya da annenden, babandan so
MACAR YELERi 193
benden yiyeceksin," diye susmak zorunda
hepsi. Bunu duyunca Kalina'yla gzgze geldik.
Ykleme bitip birlikte arabada giderken
. sz ne serti
de diye bol bol
Ykleri yere gelince tm
kayboldu. ykleri yerlerine Ora
da bulunan Szeder: "Ancak
bu balyalar," dedi. da bana
gre. ok yk in
geti
dan. Bir iki denemeden sonra
"Kalina usta, bunlan," dedim.
"Niin ?" diye sordu.
"Hem ok gencim, hem de daha evlenmek istiyo-
rum."
"Sen buna diyorsun?"' diyerek balyalar-
dan birini gsterdi. "Tartsan iki yz kilo bile gelmez
bu."
mi yani?"
"ok bak bir deneyim de gr."
Sakat destek alarak arabadan
"Durun bir dakika," diyerek yolunu kestim Kalina'
"Bu kez beceririm
arabaya verdim. Kalina,
Szeder ile "Hay
di, verin," diye
hi omuzlanmda.
atmak istedim, yerden Btn
kaslanm yrmek
sanki. Bir sre daha, byle yk
durduktan sonra glkle "Kalina,
unU arkamdan."
ll'. 13
194 MACAR
Beni sonra balyadan
gzn hi Kalina. dedi bir-
denbire.
"Sen mi?"
"Ben tabii."
dalga gemeyi. btn
yiyip yutmaya hemen."
"Bunu yok," diye Kalina szm kesti.
"Ama herhangi bir iin iddiaya girebiliriz."
"Bir bardak bira," diye ortaya Szeder.
"Bir bardak ok az, be bardak olsa, olur?"
diye sordum.
"yleyse bir bira en uygunu," diye Kalina l!fa

"Bir ha?"
"Dolu bir bira."
"Kabul."
Kalina arabaya Gvdesini ne
Tersine bir L harfini
vcudu. Yznn izgileri Sze-
der Kalina bir
sre sonra harekete geti. ll
yrmeye Ben de gzlerimi ona ya-
yryordum.
En ufak bir yalpa yapmadan kadar getirdi
zor Benim yz kilo-
luk balyalardan birini ieri sokarken
glk geldi Kalina ieri gire-
durdu, biraz
Ben "Burada indir, sonra itip
ieri," dedim.
Kalina: bir hamleyle girer ieri," diye
Bir inilti geldi sa
MACAR 195
sola sonunda dengesini buldu.
daki gibi
Gzmti yznden hareketlerini izliyor
dum. Szeder bir ara gzlerini "Ba-
na bak, Kalina, bir yerine bir olursa seni
recek doktor zor buluruz," diye
son ieri sokma-
ya Ondan bir eyi Ka.
1ina. Solumuyordu; nefesini burnundan ye-
rinden gibi gidip geliyordu. Ben de yklin
aerine oturdum. Bir sre sessizlikten son-
ra: "Bu de Gyurka," dedi.
"Evet, Kalina usta, bir da hakettin."
bunu, Gyurka, bira bu
yk kendime gstermekti."
"Yok olmaz, hi vereyim.
kadar olsa da yine borcumu
Gerekte bir top
kadar tutuyor, belki onu da geiyordu. Kalina, du-
rumun oktan
"Bak, Gyurka, bir hepsini bitiremeyiz
zaten. Ne zaman istersek o zaman birlikte ierJz."
Beraber yazlarda Maglod'da,
evinde, bazen nl Kbanya'da kadeh
duk Aradan uzun zaman geti, birbirimizi kay-
bettik, Kalina usta, fakat bir gn
sizi o zaman yine geldi-
beni kabul edersiniz.
(eviren:

Istvan Tmrkeny (1866-1917)
. . .
Moricz (1879-1942)
Yedi Metelik . . .
Lajos Nagy (1883-1954)
i
6
.14
Fareler . . . 21
Dezs Kosztolanyi (1885-1936)
Banyo , . . . . . , . 28
Frigyes Karinthy (1887 -1938)
Sirk . . . . . . . ... 40
Jozsi Jen Tersanszky (1888-1969)
Kk oouk Matyi . . . ; 49
Pal Szabo (1893- )
Bir Ky yksil . . . . . 58
Tibor Dery ( 1894-
Portekizll
Sev gl
Bela Illes (1895- )
Ringa Bir yk
Aron Tamasi (1897- )
Dilher Anna. Domokos . . . . .
66
00
.. 101
. 112
A. Endre Gelleri (1907-1945)
.
Peter Veres (1897- )
Suli Kis Varga Koopemtifte
Gyula Illyes (1902- )
Albm . .
Imre Sarkadi (1921-1962)
Cehennem . .
Ferenc Santa (1927- )
N aziler .
Lajos Galambos (1929-
.
Gyrgy Moldova ( 1934- )
Pal Kalina .
123
. 129
. . 152
. . 160
. 174
. . 183
. 190
Dery, Tibor
YAZARLAR

Galambos, Lajos
Gelleri, A. Endre
Illes, Bela
Illyes, Gyula
Frigyes
Kosztolanyi, Dezs
Moldova, Gyrgy .
Moricz, Szigmond
Nagy, Lajos
Santa, Ferenc
Sarkadi, lmre
Szabo, Pal
Tamasi, Aron
Tersanszky, J ozsi J en
Tmrkeny, lstvan
Veres, Peter . .
. 65
. 182
. 122
. 100
151
. 159
27
189
13
20
. 173
. 159
. 57
. 111
. 48
5
. 129
Balkan uluslan gibi Orta Avrupa ulus-
da ilgimizi esirge-
kadar. Pek az biliyoruz
bu Ulkeler pek
rasiama bir
eviri vesilesiyle. Oysa hi de yerinde
bu
ok var bu alanda.
Macar de bunlardan biri
te. ile
tam ortasma Macar lke-
sinde kendine zg, olan bir ede-
biyat ge-
reken bu edebiyattan size bu ciltte kk,
'yetersiz brr hikaye antolojisi
sunuyoruz. Ugilenmenizi rica ederek.
8 lira
o&o

You might also like