You are on page 1of 85

B al - Ay

Ergun Kocabyk

www.altkitap.com

Enkidu, imdi sana baktmda gk tanrlarndan biri gibi akllandn grebiliyorum. Glgamtan

Bal-Ay
Ergun Kocabyk

altkitap - yk 2

Bal-Ay
Ergun Kocabyk Austos 2000 Yayma Hazrlayan: Tasarm: Tasarm Uygulama: Kapak Resmi: Yekta Kopan Faruk Ulay Ergun Kocabyk Bir filme ait lobi fotoraf 2000 altkitap ve Ergun Kocabyk Yaptn tm yayn haklar sakldr. Tantm iin yaplacak ksa alntlar dnda yaymcnn izni olmakszn hibir yolla oaltlamaz. www.altkitap.com editor@altkitap.com

Yazar Hakknda
1965 ylnda Akehirde dodu; Anadolunun eitli ehirlerinde byd. Televizyon yayncl eitim ald ama sekiz yldr televizyon izlemiyor. Bilgiyasar programlarn yerelletiren bir irkette evirmen ve redaktr olarak alyor.

indekiler
Balay Birinci Mevkide Ak Rportaj Yapan Kadn Kahireye demeli Bacakl Kadn Kokarca Srtlan Yry Srtmas Karantina Adamkuu Hasta Profesr Nemrutun Byk Buluu Battaniye Kaplan Soyaacmz Dme Bcei Bacakl Da Gorili Yalanc Akrep Peygamberdevesi (Camelus Mautis) Kertenkeleylan (Caolopedis Monspessulaus) Bvelek (Hpoderma Diana) Balays Diler D re D Kentin Ortasnda V Yaka La Tumba l Tutumba Kyma Daktilonun Banda Suskun Oturu Opus Magnum Kopya Almanc Otostop Yry Bbrek Ta Vittorio Penann Ksa Yaam yks Karanln indeki Delik Bunak Telgraf stenmeyen Adam niforma Yoklama Paratsz Atlay Giyotin Hakknda Rapor Derin Uyku kinci Balay 9 10 12 13 14 16 20 21 22 23 25 26 27 28 29 31 33 34 36 37 39 40 41 42 43 44 45 47 48 49 50 51 52 53 56 59 61 65 72 75 78 79 81 82

iekdrbnnde Adamkuu Grmek


Yekta Kopan yekta@superonline.com

Bir eretileme nasl szc szcne ciddiye alnmazsa, bir kurmaca metin de btnyle ciddiye alnmaya gelmez. John R.Searle

Bir kitabn yayna hazrlanma sreci, yayna hazrlayacak olan kiinin kendini bir okur olarak grmesiyle balyor kanmca. Daha nce pek az kii tarafndan okunmu bir dosya, bir kitap elinize geliyor. Kitaptaki metinler daha nce baka yayn organlarnda yaynlanm, dolaysyla okuruyla bulumu bile olsa, bir kitap biiminde eline alan az sayda insandan biri oluyorsunuz. Ayrca dier okuyanlardan farkl bir greviniz de oluyor. Kitabn edisyonunu yapmak. Bu giderek okur olmaktan kp, kitabn stnde sz sahibi olan bir kii konumuna gemenizi salyor. Deiiklikler, kitabn yapsnda fikir yrtmeler, kimi zaman bir cmle stnde yaanan bitmez tkenmez yeni okumalar. Btn bunlar bir kitabn edisyonunun zorluklarn ya da kiiye verdii stnlk duygusunu anlatmak iin yazmadm. nk yle kitaplar var ki, siz ne kadar kendinizi kitabn stnde grmeye alrsanz aln, o daha ilk sayfalarnda sizi kendi dnyasna, kendi kurgusuna, kendi diline hapsediyor. te Ergun Kocabyk'n ksa ykler olarak adlandrdmz metinlerinden oluan Bal-Ay isimli kitab da byle bir

nsz - Yekta Kopan

vi

kitap. Ergun Kocabyk, Hayalet Gemi okurlarnn ilgiyle izledii bir isim. lk yllardaki ksa yklerinin yerini ki Bal-Ay'nn byk bir blm bu metinlerden oluuyor zaman iinde denemelere, inceleme yazlarna brakt. Sz Yaynlarndan kan ve Hurufilik zerine zgn bir incelemesini ieren kitab Yazl Yz dikkat ekici bir almayd. Uzun yllardr bir "Simgeler Szl" hazrlamakta olduunu bildiimiz yazar, bu kitabyla hem eski okurlarna, hem de bu metinlerin byk bir ksmn bilmeyen daha gen okura selam gnderiyor. Okur bir metni okurken kendi sz-eylem uzamn neredeyse tmyle unutarak ve belki de tam da yazarn olmasn istedii ekilde yazarn/yaznn sz-eylem uzam iine girer. Metnin ve kurgunun yaps bir sre sonra bize bildiimiz ve hatta bizce deimez olan gerekleri baka bir gzle grme zorunluluunda brakr. Bu yzden her yeni kitap, okurun gzn bir kez daha iekdrbnne (kaleidoscope) dayamasna neden olur. Bir iekdrbnn elimize aldmzda onun bir mercek, aynalar ve renkli cam paralarndan olutuunu biliriz aslnda. Ama gzmz dayadmz andan itibaren sadece grdklerimiz ve bu grdklerimizin bizdeki yansmasdr nemli olan. Drbnn o basit mekanii kendini tmyle unutturmu ve izleyen/okuru yeni bir okumaya ynlendirmitir: Al bakalm izleyici/okur, ben sana dzgn bir mekanik/kurgu ve gzel cam paralaryla/dille bezeli bir oyuncak/kitap veriyorum. Bundan sonras sana kalm. The Beatles'n Efsanevi Yellow Submarine albmndeki Lucy in the Sky with Diamonds arks uzun yllar tartma konusu olmutu. nk dinleyen/okura gre grup bu psikodelik arksnda uyuturucu deneylerini anlatmaktadr. arknn adnn ba harflerinin yan yana gelmesiyle oluan LSD harfleri de bunu kantlamaktadr. Yllar sonra bu soru kendisine yneltildiinde John Lennon, arky olunun gittii anaokulundaki kk bir kz ocuunun izdii resimden etkilenerek yaptn, ortada baka da bir ey olmadn syler. Aslnda kanmca tam olarak da sylemek istedii (belki o da olaya bu arknn iinde sz ettii kaleidoscope gzl kz gibi bakyordu) udur: Sadece bir

nsz - Yekta Kopan

vii

ark yaptk, ve bunun bizim iin ne ifade ettiini deil sizin iin ne ifade ettiini sorgulayn. Bu rnekten de anlalabilecei gibi metin, yazarnn masasndan havalanp, okurunun penceresine konduktan sonra nesnel deneyler dnyasn ardnda brakm ve kendi dnyasna bir davetiye vermi olur. te Ergun Kocabyk'n metinlerinde de okur her yeni satrda bir pusulayla karlaacak. Bu pusulann her zaman kuzeyi gstermesi gibi bir amac yok yazarn. Nesnel deneyler dnyasndaki kuzeyin, kurgusal metinler dnyasnda hangi yne denk dtn kim merak eder ki? Yazar, kitabn adndaki ok anlamllktan balayarak bir oklu okumaya ve "kaybolacaksanz byle bir dnyada kaybolun" demeye davet eden kitabnda, kimi zaman durgun bir ann kendi iindeki deviniminde, kimi zaman ansiklopedik bir bilginin artc yorumlarnda kimi zaman da kendisine/okura ayna tuttuu corafyalarda gezdiriyor szlerini. Bu anlamda Bal-Ay stnde uzun sre konuulacak, artc yapsyla kimilerini mutlu kimilerini tedirgin edecek bir kitap olarak kyor karmza. Girite John R.Searle'den yaptm alnt kimilerinin dikkatini ekmi ve buradan yola karak kurgularn ciddiye alnmamas gerekliliine inandm sonucunu karm olabilirler. nl dilbilimci Searle'in anlatmaya alt eyin u olduuna inanyorum: Eer bir kurmaca metni nesnel dnyann gereklii iinde ciddiye almaya kalkarsanz iekdrbn sizin iin mekanik bir aletten teye geemez. Yazya bir kitab yayna hazrlayan kiinin ruh halini anlatarak balamamn nedeni ise, sz Bal-Ay'yla ilgili znel yorumlarma getirmekti. Sonra bunu yapmamn ne kadar byk bir hata olacan anladm. nk tmyle bana ait olan bir okuma baka bir okurda bambaka bir ekilde vcut bulabilir. Yine de ocukluumda grdm ve ne olduunu anlamadm bir kuun kimliini renmemi salad iin Ergun Kocabyk'a bir kere daha teekkr ediyorum: Meer bana da Adamkuu grnm.

Seven de benim sevilen de bn Arabi

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

Balay
Yeni evlenmilerdi. Balayna kmay dnyorlard. ktlar. Kk sakin bir kasabada, bir da oteline yerletiler. Souk bir otele. Mutlu gibidirler ve oteldeki bcekler. Bir sabah karsn yatanda l bulan adam, balayna kmakla hata ettiklerini dnr. Kadnn lm nedenini renmek iin yapt her giriim sonusuz kalr. Adam hep ayn kabusu grmeye balar: Uyandrmak iin kendisine doru evirince onu, paralanm yzyle karlar. Otel odasndaki ilk gece uykusuz geer; ikisi de dardaki bal rengi dolunayn farknda deildir. Ormanda yry yaparlar, seviirler, otlar koparrlar, baz aa dallarn krarlar, eitli canllar ezip ldrrler. Kars da ertesi gn lr. O sabah erken uyanm, tesadfen gnein domakta olduunu grmtr. Karsnn da grmesini ister. Karsnn uykusu ardr. Yaras kanamtr. araf batmtr. Makyajl yz, bence ay penesiyle paralanmtr. Adam televizyonda bir Amerikan filmi izler. Cenazede ok insan vardr. Adam karsnn cesedini tokatlar. Aniden durur. Elleri ojelidir. Kadn, zerindeki arafn altnda rpnmaktadr. Adam kadn sarsarak uyandrr. Kahvaltda bol bol bal yerler.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

10

Birinci Mevkide Ak
ran-talyan ortak yapm bir filmdir bu. Hikye gerek bir de dayanmaktadr. Barollerde Sylvia Kristel, Enrico Montesano. Byk prodksiyon, 1977, renkli. Aylardan haziran; yer, ran. Enriconun babas Tahranda bir yaymcdr, edebiyat evrelerinde krala ballyla tannr. Fakat devrim olaca anlalnca Kltr Dairesindeki grevinden alnr. Enrico, anne ve babasn yurtdna karmak iin bir plan yapar. Polis numaray yutar. Devrim baarya ulanca, yurtdna k sras artk Enricoya gelir. Evden ayrlmadan nce ieriye son bir kez daha bakar ve masann zerindeki birka yasak yayn yolda okumak zere antasna atar. Darda hava kapaldr. Devrim mnasebetiyle stliman bir hava liman. Mecburen trenle uzun bir yolculuk yapacaktr Enrico. TahranRoma treni saat 18.55te 2 nolu perondan kalkacaktr. Enrico gitmeden nce, son bir kez ark kahvesi imek ister. Kahvede, idam mahkmu lider de travestidir aslnda poker oynamaktadr. evrelerindeki merakl kalabalk sonucu beklemektedir. Koalisyona m varacaklar yoksa yeni bir sava daha m kacak, bunu kartlar syleyecektir. Kahve imekten vazgeer Enrico. Gider ayak bir terslik kacak gibidir.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

11

Darda taksi bekleyen bir kadn vardr: Sylvia Kristel. Kadayf gibi tel tel bir yamur balar, fakat sonradan kristal doluya evirir. Enrico bir taksi evirir, Sylviay yanna arr. Tanrlar, acayip kaynarlar. Kadnn yannda eski kocasndan bir olu ve iki de bavulu vardr. Garda Godard grrler. Film ekmektedir. Godard Amerikal bir zenci rolndedir; Sylviann oluna (Rossi) bir deniz topu armaan eder ama bunlardan zaten Tahranda oktur. Tren tam zamannda kalkar. Enrico ve Sylvia birlikte seyahat etmeye karar vermilerdir. Numaralar birinci snftr. Bu numaralar srasyla unlardr: 61, 62, 63, 64, 65, 66. Btn kompartman kapatmlar, pencereleri ise amlardr. Rossi uyusun diye gznn iine bakarlar. Rossi uyur. Kadn yalancktan gzlerini kapatrken, eteinin altndan bacaklarn karr. Enrico dayanamaz, perdeleri kapatr. Beklenmedik bir anda ortaya kan Bay Jenerik seyircinin tepkisini eker. Herkesin aklnda ayn soru vardr: Dler neden hep ortasndayken biter?

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

12

Rportaj Yapan Kadn


Bir gn bir kadna rastladm. Bir sinema nyd. Giede alkoll yal bir bileti, kapda bkn terifatlar ve kasalar dolusu bo gazoz iesi. Uzun bir rportaj yapt benimle kadn. Bol bol fotorafm ekti. Ayn gn sinemaya yakn bir yerde yine karlatk. Glmsedik birbirimize. Sonra biz, birka kez daha karlatk pe pee. Ben aslen Ktahyalymdr. Ertesi gn devam edince karlamalarmz, kabard her yanm. Dedim, btn bunlar rastlant deil. Ya ne peki? diye sordu, titreterek kirpiklerini. Ben parmak ularn okamakla yetindim. Ara beni dedi. Aradm. Karlaalm dedim. Sonras skntl telefon bekleyileri. Eski bir yarann nkseden szs. Polis tarafndan aranyormu. Sorgu sual, ikence. ok Uzun zaman geti aradan. Onu grdm bir baka yerde birisiyle. Yine rportaj yapyordu. Boaz kenaryd. Boaz kesilmi bir ocuk cesedi karyordu balklar. San iyice ksaltm, benimkilerse omuzlarma dklm. Bak ben oyum, sen osun; gene karlatk diyemedim.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

13

Kahireye demeli
ehrin gbeinde, telefon kulbesinin nndeki kuyrukta bir adam vardr. Kimi, neden arayacana henz karar vermemitir. Bekleyiini bozan, omzuna konan bir kelebektir. Geriye doru yavaa dner, dokunan elin sahibi esmer bir Trke konumaktadr. Salar kvrcktr. Msrl nl bir arkcnn adn kullanmaktadr. Ksaca tanlr. Adam, kadnn yanndaki arkada Nanay Japon sanr, oysa Korelidir. Sra karr. Hava bozar; yamur iselemeye balar. Bir bezik salonuna girerler. Kadnn kulaklarnn i kvrmlar belirsizdir. Adama, New Yorkta geirdii bir kalp ameliyatnn ardndan talyan sevgilisinin nasl ortadan kaybolduunu anlatr. Yanlarna yaklaan iri yar bir adam, Kung-Fu hocas olduunu aklar. Koltuunun altndaki krmz klasr aar, gazete kuprleri, el ilanlar, afiler masaya yaylr: Adam, kaval staddr. Adamn, Uysal Deniz isminde bir meslekta vardr. Adam, milyonlarn sevgilisidir. Adam, her trl elenceye sihirli kavalyla katlabilmektedir. Adam, slam bilginidir. Adam, Sanat Gneimizdir. Adam, Gzel Sanatlar Akademisinin medar iftihardr. Adam, Msr kralnn portresini yapmak zere Kahireye davetlidir. O, Dnyann Belediye Bakandr. Dnya avucunun iindedir. Kzlarn ipak karikatrlerini iziverir, ama sonu artc deildir. Kung-Fu hocas, btn ilginliine karn ok skcdr; yz bulamaynca salonu terk eder. O gece, telefon kuyruundaki adamla Msrl kadn seviirler. Kadnn kalbi metalik bir ses karmaktadr. Kaynam bir diki izi gs boydan boya ikiye ayrmaktadr. Adam, sabaha kar uyanr. Oda karanlk ve havaszdr. Tek banadr yatakta. Darda bir horoz tmekte, radyoda mm Glsmn bir arks almaktadr.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

14

Bacakl Kadn
erisi daha ok eski bir stanbul evini andryordu. Salon yeterince aydnlk olmadndan eyalar seemiyordum. Ancak, sol tarafmdaki kap aralndan gelen kla aydnlanan demeleri solmu bir koltuu ve yanndaki komodini hatrlar gibiyim. Sanrm komodinin zerinde zenle yerletirilmi baz eyalar vard. En gze arpan da siyah elbiseli, uzun siyah sal plastik bir bebekti. Frfrl uzun etei belden aasn tamamen kapatyordu. Srt duvara gelecek ekilde oturtulmu, kollar grnmeyen birisine kucak am gibi ileri uzatlm ylece duruyordu. Salonda benden baka kimse yoktu. Sadece aydnlk koridordan gelen baz sesler duyuyordum; benim de alanlarndan birisi olduum bir i yaplyordu orada. almay brakp srf meraktan salona girmitim. Gongu alan saatle ayn anda iittim sesini: Yaknda uzun bir bakm isteyeceim bizimkilerden. Konuabildiini fark edince ona doru yaklatm. Beni ne artm ne de korkutmutu. Koltuk altlarndan kavrayp kaldrdm. Grndnden ok daha ard ve eteinin altndan sarkan baca vard. ksa konlu beyaz orap ve siyah rugan ayakkab. Baklarndan mutsuz olduu anlalyordu. Srrn ortaya kartp onu zm olmalym diye dndm. Teselli etmeye altm onu: Sen aslnda iki bacaklsn. Gerekten. Hi bacakl gibi deilsin. Sanki bu szlerimle biraz daha bym ve kollarm dolduran kk bir kadn olmutu. Beni pt. Souk plastik bedenine karn scak ve slak bir pt. Siyah salarn savurmu, yzndeki mutsuzluk ifadesi dalp yerine kararl bir glmseyi yerlemiti, Seni bir daha byle sakall grmeyeyim tamam m? demiti. Nedenini bilmeden sz vermitim ona; sakallarm en ksa zamanda kesecektim. Fakat ona szm tuttuumu gsteremedim. Ne gittiim o evde ne de baka bir yerde bir daha hi bacakl kadn grmedim.

II

Hayvan, nme, beni eken ve bana yabanc olmayan bir derinlik aar. Bu derinlii bir anlamda tanyorum: Bu, benim derinliimdir. Georges Bataille

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

16

Kokarca
Kentin ssz bir kesinde olmalydk. Mevsim normallerinin zerinde seyreden scaklkla yava yava kavruluyorduk. zerimden karp atamadm bir krkn varl duygusuyla boncuk boncuk terliyordum. Sanrm yalar benden kkt. Kendimi nasl olduysa aniden yanlarnda onlarla konumaya alrken buluvermitim. Tahta kurtlarnn sabrla iledikleri ahap itin zerinde oturuyorlard. Kz, bu yaz ailesiyle birlikte Lawranceda geireceini sylyordu. Ondan etkilenmitim; nedensiz, birdenbire, tutkuyla. Varlm pek ciddiye almyor gibiydi; yanndakiyle konumasn srdrrken srtn bana dnyordu. Hissettiim duyguya kskanlk denir mi bilmiyorum; ama yanndaki olanla yarn da vakit geirip geirmeyecei sorusu imdiden iimi kemiriyordu. Ona kar hissettiim duygularn bylesine ani bir ekilde gelimesi beni daha nce tatmadm bir duygu karmaasnn iine savuruyordu. Barsaklarmdan balayan bir ar kavisler izerek kuyruk sokumumda sonland. Lawrancen nasl bir yer olduuna ilikin sorumu yantlarken, yznn ayrntlarn incelemek istiyordum. Ama engel olamadm bir utangalkla ona bakmaya cesaret edemiyordum. Dayanlmaz gzelliinden rkyordum. Lawrance harika bir sayfiyeliktir. Sular ok bulank ve pasl. Ama biz yine de her yaz gidiyoruz... Bu eliik durumu kavrayamyordum. Neden? diye sordum; bunu o da bilmiyordu. Lawrancen gerek deil bir metafor olabileceini syledim birka ter damlas akaklarmdan boynuma doru kayarken. Simgelerle rlm bir metini zmlemeye alyordum deta; Lawrance da bu metnin tam merkezinde duruyordu. Uzun, karmak, artc aklamalar yapyordum. Beni dikkatle dinlediini fark ettim. Sanrm anlattklarmdan etkilenmiti. Bak bunu daha nce hi dnmemitim diyen gzlerle bakyordu. Beni ok zek sanmasna neden olabilecek karmak cmleler kuruyordum. Ama ne sylediimin tam olarak farknda deildim. Ona kar hissettiim tutkuyla kendimden gemi, esrik bir aman gibi doalama sabukluyordum. Benim ayinsel bir vurguyla srdrdm gevezeliklerimi hayranlkla dinliyordu. Onu etkilemeyi baarm

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

17

olduum, buulu baklarndan anlalyordu. Dilimi teslim alm baka bir varln etkisiyle yaptm bu konuma, kasklarma saplanan bir aryla kesintiye urad. ki bklm dizlerimin zerine ktm. Sancyla kvranmaya baladm. Birka damla ter burnumun ucundan topran zerine dt. Ter damlasnn slatt noktaya younlat tm dikkatim. Birlikte yolda yryorduk. Yanndaki olan ortalkta grnmyordu. Ondan kurtulmu olmamza seviniyordum. Ne var ki, hl iki yabancydk. Saplantl bir yanl anlalma duygusunu paylatmz kantlarcasna, yrrken birbirimize dokunmamaya zen gsteriyorduk. Ellerimiz kazara birbirine dokunursa bunu saymyorduk. Bam ne eik ilerlerken ellerine daha nce dikkat etmediimi fark ettim. Onu grmyordum. Gr alanm iinde sadece yryen bacaklarm, ayamdaki tozlu botlar vard. Ama ince bileini, yumuak effaf parmaklarn tahmin edebiliyordum. Ia tutulduunda iinde ne var ne yok grlebiliyordu. Bedeni, ho kokulu zel bir svyla dolu olmalyd ve bu svda yzen minik parlak taneciklerin satklar n renginden, hareketlerinden anlalyordu, duygu ve dncelerindeki deiimler. Onu byle anlyordunuz. Bilmediiniz sessiz bir dili reniyordunuz sanki ya da unuttuunuz bir dili hatrlamaya balyordunuz. Onunla beraberken dudaklar ve dil sadece dudak ve dildi. Yrrken konumamz hi kesilmedi. Ne konutuumuzun farknda bile deildim. Bir roman okurken metinden kopup tamamen farkl bir ey dnmeye balamanza karn dudaklarn kendi bana okumaya devam etmesine veya otomobil kullanrken akln bambaka yerlere gitmesine karn ellerin ve ayaklarn grevlerini tek bana srdrmesine benzer bir olay gerekleiyordu. Konuuyordum bilincimse tamamen baka yerlerde srtyor, baz geceler eve gelmiyordu. Konumak paravan irketimdi. Arkamzdan, bir ekilde kurtulduumuzu sandm olann arsz sesi duyulunca irkildim; buzdan iki okun akaklarma saplandn hissettim. Kafatasmda televizyonun alrken veya kapanrken kard elektronik trtlardan duyuldu. Salarm manyetik bir alana tutulmuasna havaya dikildiler. fkeyle geriye dndm. Kz yanna

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

18

aryordu. itten fazla uzaklamam olduumuzu fark ettim. Oysa saatlerdir yryorduk az nce. Btn mitlerim suya dmt. Ama kz olana, benimle kalacan ve tek bana eve dnebileceini syleyince iime souk sular serpildi. Havadaki ar nem gizli bir el gibi boazm skarken, dudaklarma ne kadar yansdndan emin olamadm bir mutlulukla glmsyordum. ki yan aalarla kapl toprak bir yoldaydm. Evlerine doru yryorduk. Yryorduk diyorum ama ne yanmdakini grdm vard ne de getiim yerleri. Sadece onu imgeleyerek yryordum. Aklmn akntsna kaplm srkleniyordum. Yolun kenarnda bir kokarca dikkatimi ekti. Kaps ak bir kafesin iinde kprdamadan duruyordu. Sessizce yanndan getik ve ksa bir sre daha yryp oturduklar apartmann nne ulatk. Onu yeniden grp gremeyeceimi sormay dnrken beklememi, az sonra dneceini syledi. Eyalarn toplayacak ve benimle gelecekti. Birka basamak ktktan sonra demir bir kapdan ieri girdik. erisi bir maara kadar serindi. eitli ynlere doru uzanan merdivenler grlyordu. st katlara uzananlardan birinde gzden kayboldu. Giri sahanlnda onu beklemeye baladm. Biraz serinlemi ve terlemem durmutu. Aniden otomat snd. Parmaklarmla duvarda basacak bir dme aramaya baladm. Bulduum ilk dmeye basmamla ku sesi karan bir zilin almas bir oldu. nnde durduum kap tereddtle araland. erden gelen kla sahanlk belli belirsiz aydnland. Dikkat ekmek istemeyip de yaptklar sakarlklarla bsbtn dikkat eken film kahramanlar gibi kapy aan iman kadna, bir yalan uydurmak zorunda hissettim kendimi: Apartmanda oturan birisini aryordum, acaba nasl bulabilirdim? Kimi aradm sordu. aknlk iinde adn bilmediimi fark ettim. Bana hi gvenmediini belli eden baklarla snen otomat tekrar yakt kadn. Aklma gelen ilk ismi syleyiverdim, durumu toparlamaya alarak. Kadn apartmann bir mahalle kadar byk olduunu, sadece bir isimle aradm adresi bulmamn mmkn olmadn syleyip kapy yzme kapatt. Kvrla kvrla yukarya kan geni merdivenlere baktm; sanki dev bir deniz minaresinin iindeydim. Merdivenlerin yitip gittikleri karanlktan, uzak denizlerin zayf uultusu yanklanyordu. Kedeki sandalyeyi grnce yorulduumu fark ettim. Oturdum.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

19

Ancak sandalyenin yanndan geen ve merdiven boluundan aa katlara doru uzanan elektrik kablosunun varl huzurumu kard. Elektrie arplma korkusuyla onu kendimden uzaklatrmaya altysam da ayamn ucuyla her itiimde eski yerine geri geldi. Sandalyeden kalktm ve az tede, otomat dmesine yakn bir yerde beklemeye devam ettim. Ka kez otomat snd bilmiyorum. Gelmedi. Onu dndm. Var olduundan eskisi kadar emin deildim. Yzne bir btn olarak hi bakmadm hatrladm. Belleimdeki kaytlarda sadece yznn deiimleri, uucu ayrntlar, yzndeki teki yzler zerine karalanm denemeler, iirler ve akademik zrvalklar vard. Gelmeyecei akt. Gelse bile bakalm onu tanyabilecek miydim. Oradan ayrlmaya karar verdim. Darya ktm. Hava kararmt. Apartmann bir ormann iinde olduunu fark ettim. Geldiim yoldan geriye doru yrmeye baladm. Kokarcann bulunduu kafesin yanna gelince durdum. fkeyle bakyordu bana. Ona biraz daha yaklamak istedim. Onu ilk grdm zamanki korku kaybolmu, yerine bunam bir annenin tanyamad ocuuna kar derinliklerinde hissettii trden bir yaknlk duygusu gelmiti. Kafese iyice yaklatm. Neden kafesin kaps ak olduu halde darya kmyordu ok merak ediyordum. Yanna biraz daha yaklarsam bu sorunun yantn reneceimi hissediyordum. Yaklatm. Tm dikkatim gzbebeinde younlat. Kendimi gryordum. Savunma igdsyle aniden arakam dnp, o iren kokulu svm zerine pskrttm. stemsiz bir kas yardmyla iimden bir eyler kopup dar kmt. O an, kafesin iinde youn bir duygu hissettim; ani bir srama, insan olutan kokarca olua hzl bir evrilme; bir sredir farknda olmadan yaadm dnmn sonulanmasnn getirdii bir rahatlama.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

20

Srtlan Yry Srtmas


Bir gece yars sokakta yryorum; yine iime sknt bast bir gece olmal. Zor atmm kendimi dar, vitrinlere baka baka dolanyorum. Bir fotoraf stdyosuna ait vitrinin nne geliyorum. Fotoraflar ilgimi ekmiyor ama her nedense, bir bakaym unlara, diyorum. Hepsi sradan fotoraflar ite, olaan st bir yanlar yok. Vesikalklar, fotorafnn kkrtmasyla gelecein artistleri olduklarna inandrlm gen kz fotoraflar, vs. lerinden bazs, belli ki fotorafnn salt mesleki inceliklerini sergilemek amacyla trl grsel efektlerle sslenmi ve byltlp abartl ereveler iinde sergilenmi. Fotoraflardan zellikle birisi dikkatimi ekiyor. Gelinlik ve damatlklar iinde birbirine sokulmu gen bir kar-koca. Nedenini bilmiyorum ama adamdan hi holanmyorum. Yznde srtlan yryne benzer bir srtma var. Fotorafa baktka, adam gzme daha ok batmaya, beni rahatsz etmeye balyor. yle ki, ayrlmak istiyorum vitrinin nnden fakat gidemiyorum bir trl. Her seferinde son bir kez daha bakmak istiyorum fotoraftaki adama. u srtlan yry gll adam, birka gn sonra yine karma kverdi. Dkknlarn kapanma saatiydi ve ilerinden kp hzla evlerine gitmek iin birbirleriyle yaran insanlarn arasna karm evime gidiyordum. Onu grdmde, dkknnn nnde durmu, yanndaki adama yeni dzenledii vitrin hakkndaki dncelerini aktaryordu. Kyafetler uzayl mankenlere giydirmi ve kumlu zemine de birka hayvan iskeleti yerletirilmiti. Bu rastlantnn benim iin bir iaret olup olamayacan dndm. Beni fark etmemiti doal olarak, ama ben onu hemen hatrlamtm. zerime sinen bir duman gibi, hemen kurtulamayacam anlayamadm bu anmsay rahatsz ediyordu beni. stemsizce edindiim gereksiz bilgilerin tedirginlii kaplad iimi. Az da olsa tanyor saylrdm onu: Karsn tehis edebilirdim, dn fotoraflarn hangi fotorafnn ektiini, adamn ne i yaptn, dkknnn nerede olduunu biliyordum ve daha fazlasn renmem birazck aba harcamama bakyordu. Nasl da sokuluvermiti bilincime. Kukusuz o srtlan yryl srtmasyla yapmt bunu.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

21

Karantina
Koarak merdiveni km ve at katndaki odaya zor atmt kendini. Soluk solua kapy kapatm, kk bedeniyle arkasndan yklenerek beklemeye balamt. Annesinin terliklerinin tahta merdivenin zerinde kard tkrtlar duyuluyordu. Ar ve kararl bir ekilde yaklayordu kadn. Dev cssesiyle zerinden getii basamaklarn tahtalar, ek yerlerinden gcrdyordu. Eilip anahtar deliinden bakt. Merdivenin son dnemecini de gemi nnde sadece birka basamak kalmt. Yorulmu olmalyd; yavalam ve kapnn birka basamak gerisinde rktc hrltlar kararak soluklanyordu. Evin kedisine de bulatrm olmalyd hastaln. Kadnn bacaklar arasndan olacaklar izlemeyi bekliyormu gibi kapal kapya bakyordu. Annesinin hastal kapt, yznn sa yanndaki ikinlikten ve sol gzndeki belirgin klmeden anlalyordu. Birka hafta sonra, yz baklmaya dayanlmayacak derecede irkinleecek; burnu eriyip yerine uzun, kvrk, boynuzsu bir di kacakt. Hastaln fiziksel belirtileriyle birlikte, sessizce srdrlen bir saldrganlk da ortaya kyordu: Sevgiyle balayan ama dozu arttka insann cann actan dayanlmaz dokunular. Ev karantinaya alnmasna alnmt ama o da iine skp kalm, kk bedeniyle ya gzden kam ya da ayn nedenle grmezlikten gelinmiti.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

22

Adamkuu
Kimsenin bana inanmayaca bir yataydm. Bir gn salonun kapsndan ieriye girerken tam karmdaki pencerenin dnda duran bir yaratk dikkatimi ekti. zerimde keelemi yeil yn kazam vard. Ve sanki, yeil olan eyler arasnda bir iletiim varmasna yeil keten perdeler daha iyi grebilmem iin iyice kenara ekilmilerdi. Penceredeki varlk; adam yzl bir bebek, insan bal bir kelebek, bir ku, beyaz bir kundaa sarl bembeyaz bir adamd. Krk yalarndaki bebeksi yz glmsyordu bana. Ar kuu gibi rpt kanatlaryla yavaa geip gitti. Ayn hzla arpan kalbim de beni uurmutu. Koarak babaannemin gvenli kucana sndm. Grdklerimi anlattm. Tandk bir nesneyi tanmlarken gsterdii soukkanllyla, Sana adamkuu grnm evladm diye yantlad beni. Kemikli elleriyle svazlad bam. yle inandrcyd ki szleri, henz tanmadm yeni bir canl tr olarak kabullendim adamkuunu.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

23

Hasta
Doktor beni ieri ardnda dikkatimi, emrinde bu ile grevlendirilmi bir hemirenin olmamasndan ok, zerindeki kirli nlk ekmiti. nce ona kar belirgin bir gven yitimi yaadm; fakat bu nemsizdi. Sonrasnda pasakl ama titiz olduu anlalyordu nk. alma saatini hastalarn yararna kullanabilmek iin azami aba gsteren bir doktordu. Muayeneler arasnda uzun esler vermiyor, tersine, daha ierdeki hastann ii bitmeden, hazrlanmas iin sradakini aryordu. Ardmdan kapy kapad. Bir el hareketiyle zerimdekileri karp beklememi iaret etti. Muayenesini tamamlad hastasnn babasyla srdrmekte olduu konumasn bitirmeye alyordu. Gmleimin dmelerini zerken, yan gzle onlara baktm. Hakknda konuulan hasta, bir ocuktu. ocuktu diyorum ama bunu gerekten ocuk olduu iin deil, yleymi gibi grndnden sylyorum. Bunu dorulayan bir kant da yok deil, her eyden nce buras yetikinlerle ilgilenilen bir poliklinik. yle diyebilirim sanrm: O daha ok ocuk kalm bir yetikin ya da bymemi bir ocuktu. Fakat bu ocuk laf yine de yanltc; nasl desem, ocukluk andaki bir insanlk durumu o. Yabans baklar, insann iine korku salyor. Yz, ilkel tutkularla dolu bir ifadeyle, yabanl bir maskla rtl. Pek de insans olmayan, hayvani bir z var bu maskn. Ona baknca bu ikisinin harmanland gemi yaamn izlerini tayan bir ifade, bir yaratlmamlk hissediliyor. Mavi gzleri, ilksel insann bilinciyle, ufkumuzun telerine bakyor. Kirli nlkl titiz doktor, belki de yal adamla arasndaki konuma gereinden fazla uzadndan, zenerek yazyor reeteyi. Hastann babas, btn servetini bu yaban evcilletirmek iin harcadn anlatyor. Sonra, konumann sonulanmasna engel olan o konu sramalarndan biri daha gerekleiyor. Sade bir kylden beklenmeyecek kadar merakl olan bu adam, ocuun hastalnn ismi konusunda doktorla terminolojik bir tartmaya giriyor. Israrla, hastaln Trke karln renmek istiyor. Bir yerlerden duyduu ve doru telaffuz edemedii bir terimin, olunun hastalnn gerek karl olduunu savunuyor. Israrnda, hastaln adn bilmekle onu alt etmenin ayn ey olduunu savunan byclerin zgveni seziliyor. Doktor hafif alayc glmseyerek, Evet, yle diyorlar ama

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

24

inann alakas yok demekle yetiniyor. Kylyle doktor arasnda giderek uzayan bu konumadan da anlalyor ki, artk iyice ili dl olmular, resmi mesafeler ortadan kalkm. Doktor da halkn iinden km bir adam zaten; hastasna kar sevecen; onu krmamaya zen gsteriyor. Bu arada beni de ihmal etmiyor. Nezaket icab gz krpp, beklettiim iin zgnm, durumu idare et, az kald anlamna gelen mimikler yolluyor. Doktorla aramzda sessiz, jestlerle gerekleen bir iletiimin kurulmu olmas beni biraz olsun rahatlatyor. imdi kendimi biraz daha az hasta, biraz daha ok doktor hissediyorum. Reetenin yazmnn sona ermesiyle, kyl ile doktor arasndaki sndrlm diyalog da kopuveriyor. Yal adamn azndan ileri doru savurduu son cmle, hedefine ulaamadan gerisin geri azna dnyor. Kad uzatyor doktor ve ksa bir aklamaya giriiyor. Kyl birka saniye daha lastikli yarm cmlesini noktalamaya alyor ama doktor baskn ses tonuyla, sakzms szcklerin balonlanp patlamasna engel oluyor. yle diyor adama: Aslna bakacak olursanz, bu ocuun durumunda yeni, bilinmeyen bir ey yok; kendi yaradlmzn derinlerdeki bir safhasdr onda karlatmz... Sonra fazlasyla anlalmaz szler sarf ettiini dnm gibi bir an duruyor ve yzne uzun lafn ksas gibi bir ifade taknp yeniden konumaya balyor. nce bir kurbaa bulacaksnz; kurbaay i i yiyecek... Doktor aklamasna devam ederken, gzm ocua kayyor. Tm yabanslna karn kk gvdesiyle son derece masum ve sevecen. Yzndeki effaf derinin altnda, insan oluun altn ana ait zenilesi ama dokunmaya korkulan bir glmseme beliyor. zerim plak beklediim iin mi, yoksa ocuun uzaksl gzlerinin parltsyla evreye yaylan sinyalleri istem d bir ekilde alglamak iin mi bilmiyorum, iimi kaplayan hafif bir rpertiyle tylerim havaya dikiliveriyor. Doktorun ifadesiyle, bu zavall ocuk, salna kavumak iin havadaki, karadaki denizdeki tm varlklarn varolularn teker teker gemek zorundaym; ancak byle yaparsa kendisi olabilecek. Ksacas ocuk yeni batan ina edilecek. Dorusu zor bir i.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

25

Profesr Nemrutun Byk Buluu


Bugn, uzun ve zahmetli uralarn sonucunun alnd mutlu bir gn. Sabah erkenden, almalaryla gurur duyduumuz Profesr Nemrut ve maiyetindeki dier bilim adamlarnn yllardr bir sr gibi sakladklar yeni bulularn grmek zere aratrma laboratuvarna gittim. eitli yalardan oluan aratrma grubu beni kapda karlad. Yzylmzn bu en byk kefini grmek iin sabrszlanyordum. Heyecandan kk bir ocuk gibi davranyor, ne olduunu anlamadan her eye glmsyordum. Uzun koridorlar olan binada bir mddet yol aldk. Kaplar kapal ok sayda odann nnden getik. Aratrma merkezinin insann iini rperten atmosferinden midir nedir, bu kaplarn gerisinde ne olduunu sormaya cesaret edemedim. Sonunda koridorun bitimindeki byk salona ulatk. Bana kar her zaman saygl ve mesafeli olan Profesr Nemrut, te yorucu almalar sonucu elde etmeyi baardmz buluumuz efendim dedi. Bo salonun ortasnda, cam blme iindeki o eyi grdm: Deniz topu byklnde bir rmcekti. Sonunda onu beyin retmeye ikna edebildik dedi Profesr Nemrut. Ne genetikiler, ne biyologlar ne de kimyagerler, hibirine ihtiyacmz olmadn ne kadar da ge anladk. Profesr bu szleri sylerken, rmcek byk bir ustalkla azndan kard iplikiklerle bir beyin rmekteydi. ok ilgin Profesr Nemrut dedim. Nereden gelirdi insann aklna, bir rmcein beyin yapmay bildii. Kutlarm sizi. Bravo!

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

26

Battaniye Kaplan
Gzlerimi atm. Geceyi, zerime rtl kaplan postu desenli battaniyemin, kbuslarmn vahi hayvanlarna kar salad gven duygusuyla geirdiimi sanyordum. Ama uyandmda pek de gvende olmadm anladm. Battaniyenin tam zerinde, dal parasna sarlm bir ylan, ak azndan darya uzanan atal diliyle karmda duruyordu. Sivri dilerinin arasnda bilye byklnde bir kehribar dikkatimi ekti. ok yava hareketlerle altndan syrlabilirsem ondan kurtulabileceimi dndm. Aksi halde beni srmas iten bile deildi. Yanlmm. Ne kadar gayret etsem de baarl olamadm. Kendisinden kurtulmaya altm beceriksizliim yznden fark edince, kk birer ok grnmndeki dilerini etime saplayverdi. Zehrin iime doru szarken yayd scakl ve ardnda brakt keskin ary hissediyordum. nce barp inledim. Acyla alan azmn yukarya doru ittii sa yanamn bulank grnts gr alanm kapatt. kardm sesleri duyamyordum. Ses denilen ey benim iin sadece grtlamdaki gdklayc titreimlerden ibaretti. Dilerini battaniyenin ve altndaki kaln yorgann zerinden brme geiren bu ylann varln bir trl kabullenemiyordum. Olanlar yeniden dndm. O ana dein bende gereklik duygusu yaratan ve neredeyse yzme dokunacak kadar yaknmda duran bu varln, sadece zeri gz alc parlaklktaki pullarla kapl bir gvdeden ibaret olduunu anmsadm. Onun bir ylan olduunu dnmem de bu yzdendi. Aslnda ban kesinlikle grmemi, varln sadece bu etkileyici gvdeden karsamtm. Ancak ylan gerek deilse, srarak verdii acnn nasl byle gerek olabildiini anlayamyordum. Ban grmeye altm, fakat uyandmda sadece sa gzm am olduumu fark ettim. Ve sa gzmn gr alan iinde onu btnyle grmem mmkn deildi. Grntnn dier yarsn da tamamlamak, bunun gerek bir ylan m, yoksa battaniye kaplannn bana oynad bir oyun mu olduunu anlamak iin teki gzm de amam gerekiyordu. Hafzamda, sol gz kapamn yerini aradm. Ama bouna, gzm harekete geirecek kaslarmn nerede olduunu bir trl bulamyordum. Bedenimin sol yars, tatl bir uyuuklukla battaniyemin kaplan postuna karm, derin bir uykuda; Kerberosun salyasna bulanm dier yarm ise koruyucumu ldrm Kaplanboanlar ormannda uyankt.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

27

Soyaacmz
O zamanlar ben henz kk bir ihtimaldim. Olay, dnyaya geldikten ok sonra aile byklerinden dinledim. Dedem Coloradoda domu. Gemilerde a olarak alrken, Amerikadaki bir limanda denizcilik hayatna son verip frsatlar lkesinde kendine uygun bir tanesini yakalamaya kan babas gibi ufak tefek, asab biraz da paranoyak bir adamm. Babaannem ise bir Hintliydi. Amerikada tanp evlenmiler. Evlerinde bir kaplan beslerlermi. smi Hamdiymi. Dedem babaannemi bu hi holanmad kaplan besleme alkanlndan bir trl vazgeirememi. Kaplan korkusu yznden srekli olarak yannda uyuturucu ine atan bir tabanca tarm. Bir gn bu silahtan kan bir ine, giritikleri bir tartma srasnda yanllkla babaanneme saplanm. Babaannem annda baylm. Fakat babaanneme ok dkn olan ve ateli silahlarla ateli olmayanlar birbirinden ayramayan kaplan, henz evliliinin birinci yln doldurmam olan dedemi bir hamlede ve iz brakmadan midesine indirmi. Babaannem ayld zaman dedemi yannda bulamaynca, fkesini yattrmak iin dar ktn sanm. Fakat aradan gnler getii halde dedem eve dnmeyince babaannem terk edildiini dnm. Balatt aptalca bir tartma yznden dedemi yitirdiini sanp zlecek kadar da kak bir kadnm. Uzun zaman dner diye beklemi dedemi ama nafile. Gerei yllar sonra dedemi aramakla grevlendirilmi, ayn zamanda aile dostumuz da olan zel bir dedektif ortaya karm. Fakat babaannem kaplann ok sevdii iin onu ldrerek sevgili kocasnn cn almaya kalkmam, aksine kaplanna ksmen de olsa hcrelerinde tad dedem yznden olsa gerek, her zamankinden daha ok balanm. lene kadar hi evlenmemi. Geen ylki lmnden sonra kendisini, vasiyeti zerine kaplannn yanna gmdk. Her yl lm yldnmnde ve dini bayramlarda ailecek babaannemi kendi mezar banda, dedemiyse kaplann mezar banda anarz.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

28

Dme Bcei
Daymn olunu bcek sokmu. Yz imi. Sa gznn altnda bir morluk var. Gndz bahelerde dolamlar. Bir sopa bulmu. Eve getirmi sopay. inden bir bcek km. Haberi yok tabi. ocuu sokmu. Siyah renkte. Srtnn tam ortasnda iki delik var. Bcei bana gsterdiler. Terlii kaptm. yice yaklatm. Alglar gl bir bcek. Kendisine kt niyetle yaklaldn anlyor. O yzden de bir vuruta o kaln kabuunu krp ezmek gerekiyor. Aksi halde ikinci bir ans tanmyor. Sokmas belki ldrc deil ama, insana lme yakn anlar yaatyor; sizi hayata ilikleyen dmeleri yavaa gevetiyor.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

29

Bacakl Da Gorili
Buras ak bir hayvanat bahesiydi. Hayvanlar bir kafeste deil de, her tr iin ayrlm zel blgelerde yayordu. Kurumu dikenlerle evrili bir patikada ilerliyorduk. Hayvanlarn yaad blgeler birbirlerinden birka kilometre uzaklkta bulunuyordu. Sessiz olmaya zen gstermemiz istenmiti. Kendi hrtlarmzdan rkerek yryorduk. Gittiimiz her blgede, hayvanlar zerinde bir isteksizlik ve bezginlik gze arpyordu. Fotoraflarn ekerken bile varlmzdan habersizlermi gibi davranyorlard. Ancak hayvanlarn bu hantal ve zararsz grnmlerine aldrmamak gerekiyormu. nk ou kez aniden, size saldrmalarna neyin yol atn anlamadan kendinizi yaralanm olarak buluyormusunuz; o da ansnz varsa. Bizlere datlan brorde, dikkatsizlikleri yznden ciddi biimlerde yaralanm kiilerden sz ediliyor. Sanrm ziyaretilerin bu konudaki ihmalkrlklar yznden brore rktc fotoraflar da eklenmi. Bunlardan birisi, bacaklar bir aslan tarafndan koparlm bir adamn rpertici fotoraf. Bu fotorafn stnde, ayn adamn aslann boynuna sarlm glerken ekilmi baka bir fotoraf grlyor. Deklanre baslmasndan birka saniye sonra aslan aniden adama saldrp iki bacan birden koparp yenmi. Ziyaretilerin bazlar brordeki bu tr grntlerden fazlasyla etkilenip geri dnmeye kalkyorlar ama bana sorarsanz bu tr rnekleri fazla abartmamak gerekiyor. Vahi hayvanlarla laubali olmadnz srece hibir sorun yok. Uzun bir yryten sonra, ok merak ettiim bacakl gorillerin yaad yere ulatk. Sol tarafmdaki yksek bir kayann tepesinde oturan gorile dikkatle baktm. Grevli, bunun nesli tkenmekte olan bir da gorili olduun sylediler. Fotoraflarnn ekilmesinden holanmayan gorilleri kzdrmamamz gerektiini de szlerine ekledi. Bakcs olduu anlalan niformal bir adam, elindeki im makasna benzer byk bir makasla gorilin kndaki kllar buduyordu. Bu ilem nce gruptakileri rahatsz etti, ama bakcdan bunun, gorilin olaan temizlik ilerinden birisi olduunu rendik. in daha ilgin yan, gorilin sa kalasna yapk nc bir bacann daha olmasyd. Bu bacak, bizim yirmi ya dilerimiz gibi ilevini yitirmi, dier iki bacaa gre kk, neredeyse tysz bir organd. Gorilin kard

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

30

homurtular ve kendi kendine sylenmeleri hep bu kk ve istemli olarak hareket ettiremedii baca hakkndayd. yle ki arada izleyicilere dnerek, Altnc parmaktan da berbat bir ey bu! Lanet olsun! diye bararak fkesini dile getiriyordu. Bakc iini tamamlaynca, goril biraz sakinleti. Tra edilmi kn incelemek istedi. nce ban kna doru edi ama vcudu yeterince esnek olmad iin bir ey gremedi; olup biteni eliyle anlamaya alt. Knda gezdirdii parmaklarn birka kez azna gtrp ularn rkeke yalad. Yznde ne olduunu anlayamad, yabans bir tad duyumsamann aknl grlyordu.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

31

Yalanc Akrep
Kuyruunun ucunda zehirli inesi bulunan bir kk hayvan. Akrepler, gerek akrepler ve yalanc akrepler olmak zere ikiye ayrlrlar. rmceklerle akraba olan yalanc akrepler, gerek akreplere yle benzerler ki, yalanclarn gereklerinden ayrmak, tpk bir elmas uzmannn gerek ve sahte elmas birbirinden ayrrken gsterdii titizlii ve bavurduu derin bilgi birikimini gerektirir. Bu hayvanlarn ou scak lkelerde yaar. Nispeten byk olan vcudu, bir ba, bir gs, geni n karn ile dar arka karn denilen belirli iki blme ayrlm bir karn ve kuyruktan meydana gelir. Akrepler drt ift akcier vastasyla solunum yaparlar. Karnlarnda, ilevi tam olarak bilinmeyen bir ift taraks uzant vardr. Ar etillerdir. Gda almadan uzun sre yaamalar mmkn deildir. Ancak oburluklarna karn az tekilatlarnn olmay dikkat ekicidir. ri kskalar tarafndan yakalanan avlar, kk kskalarla tlp bulama haline getirilir, yan kollar yardmyla dorudan, barsak sistemi diyebileceimiz bir sisteme nakledilir. Akreplerde kulaklarn izi bile yoktur. Gzler ise son derece basittir yle ki, grme organ olarak ne derece nemli olduklar bile belli deildir. Akrepler ancak iftleme dnemlerinde alkanlklarn deitirirler. Sanki o akrep gitmi yerine baka bir akrep gelmitir. Sz konusu dnemlerde, bir e bulma arzusuyla barnandan uzaklara giden bu hayvan, arkada canls bir yaratk kesilir. iftleme bir yeralt ininde gzlerden uzakta meydana gelir. Fakat bu ak oyununun sonunda eine ancak rmceklerde ve peygamberdevelerinde rastlanan bir yamyamlk olay ba gsterir: Dii akrep erkeini yer. Bu dehet verici olaydan birka ay sonra dii akrep topran yzeyine 20-30 yumurta brakr. Yumurtlandktan ksa bir sre sonra kabuklarn kran yavrular, annelerinin srtna trmanrlar ve adeta babalarnn cn almak zere anne akrebi yerler. Genellikle karada yaayan yalanc akrepler, mnzevi bir gece hayvandr. Ta altlarnda, sur diplerinde, ev eyalarnn ilerinde, kitaplarn arasnda ve llerde barnrlar. bn Arabi, nl eseri El-Fthat El Mekkiyyede, yola kan gezginlere akrep sokmasndan korunmalar iin u duay okumalarn

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

32

salk verir: Ez bi-kelimatit-tammati klliha, min erri ma halak. Bu dua okunduu zaman, konaklanlan yerde kalnd srece sadece akrep deil, hibir ey yolcuya zarar veremez. Arabi bir gn, Resl-Ayndaki bir mescitte gecelemeye karar verir. Resl-Aynn akrepleri mehurdur; soktuklar zaman annda ldrrler. Arabi o gece, szn ettii duay okuyup yatar. Ryasnda kendisini bir akrep sokar. Sabaha kar grd bu kbusla uyanan Arabi, yanndan hzla bir akrebin uzaklatna tank olur. Sa topuunda bir sz hisseder. Aya balon gibi imitir. Birka gn ac iinde topallar. Bugn akrepler hakknda sahip olduumuz bilgiler, Arabiyi sokan akrebin gerek bir akrep deil, yalanc akrep olduunu gsteriyor. Zoologlar, yalanc akrebin, gerek akrepten farl olarak iki ayr ineye sahip olduunu ortaya karmlardr. Grnen byk inesi actmaz ama ldrcdr; gizli olan kk inesi ise ok ac verir fakat ldrmez. Ancak bilim adamlar, akrebin inelerini kullanrken seimini hangi ltlere gre yaptn henz anlayamamlardr. Bir grup bilim adam ise bu seimin, yukarda szn ettiimiz ve ilevi bilinmeyen taraks uzant ile ilgisi olduunu ne srmektedirler.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

33

Peygamberdevesi (Camelus Mautis)


Bceklerin en by ve en ar olan peygamberdevesi, koucu bir bcektir. Uzun ve kuvvetli bacaklarna eklemlenmi geni ayaklarnda iri iki parmak bulunur. Parmak ular birleerek kaln, yumuak ve esnek bir yastk haline gelmitir. Yry rahvandr. Etil bir hayvan olan peygamberdevesi, yeil veya sarmtrak renkli, uzun gvdeli, ok oynak bal, iri gzldr. Banda ve boynunda yer yer ksa aralkl tyler vardr. Boynu uzun ve eridir. S veya U biimindedir. Boynuzlar yoktur. Midelerinde krkbayr bulunmaz. st enelerinde kesici diler vardr. Yapraklar arasnda bir yaprak gibi durarak avn gzetler; kendini hi belli etmez. Yakalayc bacaklarnn alt ve st ksmyla avn boarak, bulunduu yerde hi kmldamadan yava yava yer. Peygamberdevesinin kanatlar normal teekkl etmise de iyice krelmitir, umaya elverili deildir. Peygamberdeveleri kanaatkr, s deiikliklerine dayankl, uysal hayvanlar olarak bilinmelerine karn toplu olarak bir yere kapatlmalar durumunda birbirlerine saldrrlar. Serbest halde bile bazen diinin, iftletikten sonra erkeini yedii grlr. Bunlar srtlarndaki kamburlar sayesinde haftalar boyu ala dayanabilirler. Kamburlarna depoladklar ya olduka karmak kimyevi bir olay sonucunda suya dnr. Peygamberdeveleri, baz yaban topluluklarda, ge alan kaplar olarak nitelenen ve genellikle bir tapnan yaplaca yeri ya da bir yerleim alannn merkezini oluturan Nierika denilen kutsal noktalarn kefinde kullanlr. Peygamberdevesi meskun ve gneli yerleri sever. Geceleri duvarlar boyunca koar.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

34

Kertenkeleylan (Caolopedis Monspessulaus)


ki yaayl kertenkelegiller familyasndan bir srngendir. Ayrca antenleri dolgunlam, dokunalar kalnlam kertenkele bitleri de bu snfa girer. Kertenkeleylan ince uzun gvdeli, uzun kuyruklu, ylanlarda olduu gibi ileri doru uzayan ince atal dilli bir hayvandr. Bu hayvanlarda daima bir gs kemii, iki krek kemii, genellikle drt veya iki bacak, bir sidik torbas ve yana doru kapanan nc bir gzkapa bulunur. Duvarda gezinen kertenkeleylanlar en yaygn olanlardr. Yaz mevsiminde gnee doru dnerek eski duvarlarn zerinde snrlarken grlen ve duvardan kolayca ayrt edilemeyenler bu tr kertenkeleylanlardr. Kertenkeleylanlar bcekildir, fakat kurtlar ve yumuakalar da yerler. Bu nedenle yararldrlar ve korunmalar gerekir. Bir ksm yumurtlaycdr bir ksmnn ise yumurtalar karnlarnda alr. Souk mevsimlerde topran veya talarn altna, duvardaki deliklere girerler. Kuyruklarndan tutulup dar karlnca, fkeli olmaktan ok akn bir ifadeyle adeta niye kuyruumdan ekiyorsun der gibi bakarlar. lkbahara kadar uyuuk halde kalrlar. lkbaharla birlikte dii kertenkeleylannn snk renginde bir deiiklik olmazken, erkek kertenkeleylan parlak renklere brnr; srtnda ve kuyruunda ibie benzer kntlar, parmaklarnn arasnda perdeler belirir. reme mevsimi sona erince bu ssler de yava yava kaybolur. Kertenkeleylan tehlike annda ban koparp drebilir. Dmannn paniinden yararlanp kaan basz beden bir sre sonra lr. Kopan ba ise yem olmamak iin pis bir koku salglar ve hayatta kalmay baarrsa ki bu olduka ender olarak gerekleir on ila on be gn iinde kendine yeni bir beden yaparak yeniden gezinmeye balar. Bu kendini yenileme olayyla kertenkeleylan ikinci yaayna balar. Ancak bu yeni cinsiyetsiz bedende ayaklar bulunmaz, daha ok bir ylan bedenini andrr. Eski bala yeni beden arasnda kusursuz bir uyum bulunur. Yenilenmeden geriye sadece ban birleme yerinde grlen bir kaynama izi kalr. Fakat bu iz olayn ansn koruyan esiz bir gerdanlk gibi parlar.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

35

Kertenkeleylan bu zellikleriyle Darwinin evrim kuramn sarsan tek hayvandr. Baz kuramclar Darwinin 1882deki lmne kadar bu hayvann varlndan haberdar olmadn savunurlar. Bu gre kar kanlar ise bunun mmkn olmadn ileri srerek Darwinin kastl olarak kertenkeleylann bilmezden geldiini savunmulardr. Bu yzden de iml bir ekilde bu hayvana Darwin Kertenkelesi ismini takmlardr. Kertenkeleylanyla ilgili metaforlar eski oktanrl dinlerden kalmadr. Bu hayvanlarn ok eskiden ataerkil topluluklarda ss ve ziynet eyas olarak kullanld ortaya karlmtr. Baz yaban topluluklarn mitolojilerinde ise iki ayr yaay birbirine zt kabul edildiinden, uzlamaz kart iftlerin birliini temsil eder. Birinci yaay, insan ruhunun da dnk yann, yaam, bereketi, gnei simgelerken; ikinci yaay ruhun ie dnk yann, karanl, korkutucu olan, derinlii, uzakl ve mucizeyi simgeler.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

36

Bvelek (Hpoderma Diana)


Kan iiciler familyasndandr. Tropikal lkelerde yaygndr. ki santim uzunluunda iri ve tknaz bir sinektir. Krmz ila turuncu arasnda deien renkleri vardr. Ksa ama kuvvetli hortumuyla byk memeli hayvanlarn derisini delmek suretiyle kanlarn emer. Sadece diileri sokucudur. ok scak havalarda srlara, atlara hatta insanlara saldrrlar. Bvelek, eskiden Avrupada mehur sinek urubu yapmnda kullanlrd. Bu hayvanlarda bulunan az miktardaki nitrat tuzundan dolay ksrk sktrc saylrd. 1519da Aztek hkmdar Montezumann kayp hazinesini ortaya karmak iin bir grup spanyol denizciyle Amazona gelen Julio Corts, bir bvelek sokmas sonucu hastalanmt. Adamlar onu kemer, kolye ve bilezikten baka giysi kullanmayan dank sal Nambikvara yerlilerinin yaad bir kampa getirdiler. Bychekimlerin bildikleri btn iyiletirme ayinleri hastaln ruhu karsnda etkisiz kald. Hastann hi dmeyen bir atei vard ve durmakszn ksryordu. Ormanda yanklanan bu ksrkler, onca yaban hayvann vahi lklarna alk olmalarna karn Nambikvaralar yerlerinden karacak kadar rktcyd. Sonunda Julio Cortsi anlalamayan hastalyla ormanda yalnzla terk ettiler. Birka gn iinde, ksrmekten ien bademcikleri nefes almasn neredeyse olanaksz hale getirmiti. Cierleri yer yer yrtlm, yuvalarndan frlayacakm gibi duran irilemi gzleri kanamaya balamt. Bugn, hayatta kalan birka Nambikvara hl ormanda, ksren bir ruhun dolatndan sz ederler.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

37

Balays
Bir ay tr olan balays, bala ar dknl yznden bu ismi almtr. Uykuyla geen k aylarnda yemek zere, yaz aylarnda bal biriktirirler. nlerinde atklar ukurlara gmdkleri bal peteklerini, azlarnda bulunan bir salg bezi sayesinde rettikleri yapkan bir salyayla svarlar. Bu zellikleri yznden halk arasnda balyapan veya balkuran eklinde de isimlendirilmilerdir. Balaylar k uykusundan zaman zaman uyanp kurduklar baldan bir miktar yiyerek bedensel fonksiyonlar iin gerekli enerjiyi temin ederler. zellikle arlk Rusyasnda, k aylarnda balaylarnn bulunduu inlerden bal armak, hem bir cesaret gsterisiydi hem de byk bir elence kaynayd. Balaraklayan gen erkekler, bu enliklerde cesaretleriyle gen kzlarn ilgisini ekmeye alrlard. Ayrca halk arasnda bu baln uzun mr verdiine ve pek ok hastala iyi geldiine inanlmtr. Kuzey Asya ve Amerika mitlerinde, balaylar fiziksel olarak insana benzer ve kadnlarla birleip insanlar dourabilirler. Ayrca Sibiryada balaysyla ay arasnda da ilikiler kurulmutur. K uykusuna yatt iin dnemsel olarak grnp kaybolmas yznden med-cezir ile ilikilendirilmitir. Aslnda balaraklama enlikleri eski bir eritirme treninin kalntsdr. Sibiryada bir eritirici hayvandr. Yeniyetmenin srtnda penesiyle bir delik aar. Bu deliin kiiye gerein ardna bakma gc verdiine inanlr. Bu pene darbesiyle gerei rten perde delinmitir ve bu yzden de ona karanlktaki delik ismi verilir. Balaysnn ininde kurduu bal, lmszlk yiyecei saylr. Eritirme srasnda balaysnn, yeniyetmeye bu baldan yedirdii, bylece onun bu zor snava dayanabildiine inanlr. Balaraklama treni, lmszlk suyunun aran motifiyle benzerdir. Sibirya amanizminin eritirme treninde, balays-tini yeniyetmeyi yer. Ancak bu, yiyen ve yenilenin bir ve ayn olduu bir yeme eylemidir. Buna yaamn yaam yemesi denir ve bu dngsel yaamn bir gerei saylr. Treni tasvir eden izimlerde, yenilen kiinin sa elinin vahi balaysnn yanana hafife dokunduu grlr. Bu hareket, yenilenin kendi rzasyla yem olduunun ve onun yeniden domasyla sonulanacana inand bu dnm ileminin gerekletiricisine ynelik minnet duygularnn bir ifadesidir. Bu eritirme riteline Sibirya halklar Balay derler.

III

Bir dn gariplii ylesine byk boyutlardadr ki, bir bakas bizde d grr gibidir.... D anlatan zneyle d gren zne arasnda elbette bir zdelik yoktur. Gaston Bachelard

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

39

Diler
Kiraz aalaryla evrili yolda yryordum. Dilerimin azmn iinde sallandn hissettim. Dilimle yokladm. yice gevemi bir di yerinden kverdi. Ardndan btn dilerim, sanki o diin yerinden kmasn beklermi gibi azmn iine dklverdiler. Hemen avucuma tkrdm dileri. Baktm, hepsi kiraz bunlarn. Aralarnda tek tk di var, ama ou kiraz. Koarak diiye gittim. Yeni gelitirilen bir teknikle, sklen dileri ksa bir sre iinde tedavi edip tekrar yerine taktklarn duymutum. Merdivenleri ktm. Hzla ieri daldm. Karanlk salonu geip dipteki muayene odasna ilerliyordum ki ayam takld, dtm. Avucumdaki kirazlar yere sald. imdi de birer kk lastik topa dnmlerdi; zplayarak etrafa daldlar. Bir yandan tela iinde onlar yakalamaya abalyor bir yandan da muayene odasnn nnde, matem giysileriyle sra bekleyen hasta kadnlara baryordum; ne diye yle bakp duruyorlard, neden koup yardm etmiyorlard bana. Birisi de hemen topladmz dileri iine atacamz antiseptik bir su hazrlamalyd. Ama kimse kln bile kprdatmad. Muhakkak ki samaladm dnyorlard. ok fkelenmitim. Tek bir di dahi yakalayamamtm. Dilerim kaybolmutu. aresizdim. fkeyle klinikten ktm. nsanlara kar btn gvenimi yitirmitim. Azmdaki boluun giderek iime yayldn hissediyordum. Koar adm yrmeye baladm. Yrdke hafifliyordum. Sonunda ayaklarm yerden kesildi. Aada, kiraz aalaryla evrili yolda yryen bir adam grlyordu.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

40

D re D
Dmde, dmde grdm bir dm anlatyordum: Bir kuleden bolua bakyormuum. Sesimi karmadan nasl konuabilirim, buna kafa yoruyorum. Somurtan, sararm bir kadna k olmuum. Kadn, irkin bir adama benziyor. Ona akm ilan ediyorum. Sabaha kadar masal anlatacak iman bir kadn aryoruz ormanda. Dizlerimizde derman kalmaynca bir ate yakp yanna oturuyoruz. Kadn ipek oraplarn kuruturken uyuya kalyoruz atein karsnda. Gn aarnca bir bakyorum yok yanmda. Ormanda onu aramaya balyorum. Eski bir tapnak kyor karma. ine giriyorum. Bir ift ylan gz parlyor karanlk koridorda. Uyanyorum. Souk duvara dokunuyorum elimin tersiyle. Sonra yeniden uyuyorum. Bu kez kprtsz bir bayku datyor dm. Kap alnyor. Banyodan gelen bozuk sifonun hrltsn duyuyorum. Kalkp ayorum kapy. Uzakdoulu bir kii gelen. Kapdaki yabanc kez Ho geldiniz diye tekrar ediyor. Dikkatle bakyorum, bu yz benim Uzakdoulu kadn yzm. Geriye dnp yatak odasna bakyorum telala. yatakta uyuyan da benim. Farkl cinsiyetimden ve rkmdan rkp susuyorum. Ama aslnda iimden Ho bulduk demek geiyor.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

41

Kentin Ortasnda
Kentin ortasndaki byk bir otelde yayorum. Buraya ne zaman yerletim unuttum. Masraflarm kim karlyor onu da bilmiyorum. Merak da etmiyorum. Bugn ok yoruldum. Odama glkle ktm. Az daha asansrn kapsna skyordum. Cebimde ok sayda anahtar var. Her seferinde, ilerinden odann anahtarn bulmakta glk eksem de, tanmlayamadm bir duygu onlardan kurtulmama engel oluyor. eri girdim. Odann ampul patlam, kk lambayla yetinmek zorunda kaldm. Trkiye ylanlar zerine bir aratrma okuyordum, yarm kald. Odam deterjan kokuyor. Televizyonun sesi kapal. Cam kenarnda bugn de birka l sinek buldum. areti aradm, bulamadm, on be senedir burada olan iareti. Zeki evlenmi. Oysa sveli kadnn kayp kzn bulup zengin olacaktk. Bacamdaki u ar kemirip bitirecek beni. Sabah durakta otobs beklerken nmden geen msrc yle baryordu: Msr yeyin, msr yeyin, leceksiniz msr yeyin... lmeden nce msr yeyin... Geen gece bir kurt ulumas iittim, ya da bana yle geldi. Doan aradm, yant vermedi; yllardr Adanadan dnmyor. Ktphanenin raflarndan birisine uzanp rasgele bir kitap ektim; kitabn rasgele bir sayfasn atm, rast gele bir cmle okudum: ...adsz doan yoktu... Byk bir yangn kmt, sndrlnce kararverdi adeta ehir. Neden beni yatama yatracak kimse yok? Aklma hi isim gelmiyor. Camdan baktm, bulvar gzledim. Ayan burkan bir kadn grdm. Yarn gideceim cenaze trenini anmsatt bana. Gzel bacakl o kadnn ldne bir trl inanamyorum.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

42

V Yaka
Bo bir odann iinde, sandalyede oturan bir kadn grlr. Arka plana karanlk hkimdir. Sol taraftaki tlle rtl pencereden ieriye zayf bir k szlmektedir. Uzun, dz, siyah salar vardr kadnn. zerine, gs dekoltesi olan V yakal, siyah bir kazak giymitir. Kadn, kazann yakasn ekitirirken, kaln bir erkek sesiyle irkilir. Hkimdir konuan. Ayaa kalk! Kadn, mahcup bir ifadeyle ayaa kalkar. Adn? Kadn ban hafife ne eerek cevaplandrr. Gazel... Hkim, baklarnn, kadnn gsleri arasna skp kalmasna engel olmaya alarak sorar. Gazel ne? Kadn ksk ve kararsz bir sesle yantlar. Gazel Gzel. Hkim, ban nndeki katlara doru eer ve sinirleri zerinde denetim kurduuna ikna olunca, gzlerini hafif ksar ve suratna yerletirdii gergin bir ifadeyle yeniden konumaya balar. Gazel Gzel, bu V yakal kaza giymekle beni etkilemeye altn ak. Belki hibir su ilemedin, ama u anda bunun hi mi hi nemi yok... nmdeki dosyay amayacam bile. Bir nemi yok artk. Hkimi yanltmaya teebbsten on yl veriyorum sana. Bir sre sessizlik olur salonda. Kadnn iki yanndaki jandarmalar ifadelerini deitirmeden kaskat durmaya devam ederler. Kadnn ba vurulmay beklermi gibi ne eilmi olduundan yznde nasl bir ifade olduu grlemez. Hkim, sanki verdii bu karar yznden zlm gibi sesini yumuatr. Mahkmu teselli etmeye alan bir hali vardr. Ancak daha da hkimlemitir imdi. Giymeyecektin bu kaza evladm. Hatalsn kabul et. Yasalar byle emrediyor napalm. Katlam iki jandarma, hkimin son szlerinin grnmeyen bir yerlerdeki grnmeyen bir dmeye dokunmasyla tekrar zlverirler. Tepkisiz kadnn, kollarn kelepeleyip karanlkta kaybolurlar.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

43

La Tumba l Tutumba
Dershanenin nnde bekliyorduk. Kalabalktk. Hoca gelene kadar birbirimizle gevezelik ederek oyalanrdk. Koridorun karanlk kesinde duvara yaslanm, Afrikal renciden rendiim cmleyi tekrarlyordum: La Tumba l Tutumba. Bu cmleyi ancak defalarca tekrar ettikten sonra doru telaffuz etmeyi renebilmitim. Cmlenin dorusunu syleyene kadar da Afrikaly hayli gldrmtm. Birka kez daha tekrarladm anlamn bilmediim cmleyi: La Tumba l Tutumba... La Tumba l Tutumba... La Tumba l Tutumba... Birden azmdan scak hava kmaya, burnumdan scak, kpkl salglar akmaya balad. Durduramyordum. Cebimdeki kat mendili glkle kartp, koridorun sonundaki tuvalete zor attm kendimi. Bam lavaboya eip salgnn akp gitmesini bekledim. Vcuduma bir scaklk yaylmaya balamt. Bam zonkluyor, kulaklarm uulduyordu. Kollarmdaki baz damarlarn iip, krmzlatn fark ettim. Bam hzla dnmeye balad ve dengemi kaybedip yere dtm. Beni yakndaki hastaneye gtrdler. Vcudumun denetimini kaybetmitim ama bilincim yerindeydi. Hemireler, doktor gelene kadar nlem almaya alyorlard. Tm hemirelerin yal olduklar dikkatimi ekti. lerinden birisi damardan bir ine yapt ve hep birlikte beklemeye baladk. Yzlerindeki aknlktan neyle kar karya olduklarn bilemedikleri anlalyordu. Korku iinde pencereden bakar gibi bakyorlard yzme.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

44

Kyma
Karnm a. Evde yiyecek bir ey kalmam; stelik akama misafirlerim var. Al verie ktm. ehrin en byk, en modern arsna gittim. Yedisi yerin zerinde, yedisi yerin altnda olan on drt katl arda yksek tavanl geni koridorlarla, birbirine balanan byk dkknlar yer alyor. Giri katndaki konfeksiyon maazalarnn vitrinleri nnde gereksiz yere oyalandktan sonra yedinci bodrum katna indim. Buras kasaplara ve mezbahalara ayrlm bir yer. Her biri bir atlyeyi andran dkknlarda hem kesim hem de perakende sat yaplyor. Tavandan yere kadar uzanan, arka ayaklarndan asl iri, yal karkaslar gzelce istiflenmiler. Dev kyma makinelerine sokulan danalar, ok ksa bir sre iinde kymaya dnveriyor; yerlerini tavandaki raylarn yardmyla kaydrlan yenileri alyor. ilerin stleri balar her ne kadar temiz ise de yerdeki kan glleri, etrafa salm i organlar, kesik balar yznden itahm kapand. Kyma almaktan vazgetim. imdeki bulantyla iki bklm oldum. Glkle kendimi dar atp eve gittim. Akam yemeinde katillerden ve idamdan sz ettik.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

45

Daktilonun Banda Suskun Oturu


Adam fkeyle masadan kalkt. Birka saniye olduu yerde kararsz bir ekilde kald. Sonra aniden daktilodan hzla ekip kard kd, buruturup kapnn yannda duran p sepetine frlatt. Ban hmla pencereye doru evirirken, duvarda asl duran takvim gzne iliti. Geleli neredeyse bir ay olacakt otele. Bu mevsimde bo ve ucuz olurdu. Halen bir eyler yazamam olmak onu ileden karyordu. Pencerenin nne gitti. Buruuk yznde gerili duran ifadesiyle denizi seyretmeye koyuldu. Uzakta, dalgalarn ortasnda bocalayan bir balk teknesine dikmiti gzlerini. Bardaktan boanrcasna yamur yayordu. Geceleri su dolu bir bardak iine koyduu takma dilerini anmsad. Komodine doru yrd. Tam o srada yan odadan geldiini sand baz sesler iitti. Dilerini ii su dolu bardaktan karp azna takt. ki oday birbirinden ayran duvara yaklat. Kulan souk betona yaslayp dinledi. Kuran okuyan bir erkek sesi, alayan kadn seslerine karyordu. Lacivert gzlerinden iini bir merak duygusunun kaplad anlalyordu. Gizli bir varln, elinden tutup onu yan odaya doru ektiini hissetti. Kendini kk bir ocuk gibi bu grnmeyen annenin denetimine brakt. Birlikte koridora ktlar. Grnrde kimsecikler yoktu. Aa katlardan, devrilen bir tepsi sesi duyuldu. Bunu kirli araflar toplayan amarc kadnn bar izledi. Akbaba bal o kutsal aartc bazen dlerine giriyordu: Bir tabutun iinde bir araf aartmaya alrken bir eyleri ima etmeye alr gibi bakyordu ona. Grnmeyen el onu koridorda brakp yan odann kapsn aralad ve onu arkasndan ieriye doru iteledi. Odadaki eyalar ve insanlar lgn bir kla aydnlanyordu. Yal bir adam odann en ok k alan ksmna yerletirilmi byk bir yatakta hareketsiz yatyordu. ki yana uzatlm elleri, kapal duran gzleri ve sessizce solumas belki de ilk kez bu kadar ok yer kaplyordu evde. Kapnn gcrdamasyla nce kk bir ocuk sonra odadaki kadnlardan biri ona doru bakt. Kadnn gzleri kanlanm ve imiti. Baklar ksa bir sre kald zerinde, sonra yine nlerine evrildi. Balarnn geriye dnnde, ona bakmalarna, sebebi anlalamam bir sesin neden olduunu hissettiren bir ilgisizlik

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

46

seziliyordu. Bir sre hareketsiz kala kald kapda. Sonra yataa doru ilerledi. Yal adamn yzn grmeye alt ama bir trl baaramad bunu. Gzleri, uykudan yeni uyandnda olduu gibi geici bir krlkle kamam, seemiyordu adam. Aniden arkasndan kapanan dev bir kapnn varl korkusuyla geriye dnd. Adadaki otelin bir paras olmayan bu odaya, odann bir paras olmayan koridordan bakan u adam da kim ola diye geirdi iinden. Kapnn eiindeki yz ierdeki ktan tamamen farkl bir kla, kapal bir le sonrasnn yumuak nlaryla aydnlanmt. Ban tekrar odaya evirdi. Yal adama, ona kucandaki inko tastan kakla su iiren yal kadna bakt. Ak azdan ieri szlen suyla istemsiz yutkunan demelmas, demin ahdine ihanetini anmsatrcasna bir tabancann srgs gibi lmn kk mermilerini yal adamn boazna diziyordu. ok gemeden atelendi mermiler pe pee, patlamayan sonuncusu hari. l beden canllnn son belirtisiyle dar kustu son yudumu. erdekileri bir cenaze ritelinin tela almt. ly tahnit ederlerken utanga bir yaam sevinci uuuyordu odada. Takma dileri azndan alnm, yznn iki yannda oluan ukurlar enesinin altndan geip bann stnde dmlenen bir tlbentle kapanmt. Tuhaft ki, yaamnda bir kez daha byle sarlmt ba, o zaman imdiki gibi 61inde deil 16sndayd ve yanaklar byle ukur deil tam tersine kabakulan etkisiyle ikindi. Adam odasna dndnde grdklerini yazmak istediyse de szcklerin, nasl olup da daktilonun kurun harflerinden kp okunaksz bir el yazsna dntne akl sr erdiremedi.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

47

Opus Magnum
Byk bir kitap yazmak istiyorum. Uzun zamandr zerinde alyorum bu yaptn. Fakat almak iin her oturuumda, saatlerce uramama karn ya ilk okuyutan sonra veya daha sonraki okuyularda yazdklarm anlamsz buluyor ve yazdm her eyi yok edene kadar szcklerle bouuyorum. Karnlarn yardm szcklerin iinde dipsiz birer kuyu alyor. Beyaz sayfalarn karsnda, seslerin uuldad yorgun bir kafayla ba baa kalyorum. Sanki organlarm deilmi, dnyam yerle bir olmu... Karm ok tasalanyor bu duruma. Ne olacak senin bu halin diye syleniyor, kendine ve bize yaptn bu ikenceden vazge artk diyor. Zaman zaman sert tartmalar geiyor aramzda. Onun mutsuzluunu anlayabiliyorum ama bana engel olmaya almas da houma gitmiyor. Dn geceki son kavgamzdan sonra ocuklar alp gitti. u anda masamn banda oturuyorum. nmde beyaz yapraklar. Suskunluun, yetkinliin bir zellii olduunu dnyorum. Herhalde, en byk kitap, sayfalar bo bir kitaptr. Doal olarak bu kitab kimse satn almayacaktr. Herkes byle bir kitap yaymlayabilir ama kitabn asla bir yazar olmayacaktr; bu kitab yazmak deil okumaktr zor olan.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

48

Kopya
Kitabevinden ieriye girdim. Hrszlara kar maazann giriine yerletirilen gvenlik kapsndan geiyordum ki, alarmlar almaya balad. Mteriler tuhaf tuhaf bana bakt. Bir gvenlik grevlisi koarak yanma geldi ve skca kolumdan tuttu. "Hayr" dedim, "galiba bir hata var ben bir ey almadm. eri henz giriyordum ki..." Bir ey almadnz biliyorum dedi gvenlik grevlisi. Bir yanllk var o zaman dedim biraz rahatlam olarak. Grevli, kavrad kolumu biraz daha skarak Hayr yanllk falan yok diye yantlad ve kendinden emin devam etti: Bu sinyal sizin bir ey aldnz deil sizin bir kopya olduunuzu gsteriyor." Bir an kukuyla durdum. "Hadi canm aka yapyor olmalsnz" diyerek aknlkla glmsedim, kolumu elinden kurtarmaya alrken. "Hayr, hayr siz bir kopyasnz, bouna inkr etmeyin". Gvenlik grevlisi bu kez iki eliyle koluma sarlarak tm ciddiyetiyle, "Sizi yetkililere teslim etmek zorundaym, ltfen zorluk karmayn bana." Kolumdan ekerek srklemeye alyordu. Ona direnirken bir yandan da baryordum. "Ama byle bir ey nasl olabilir... Gereim ben, gerek. Nereden karyorsunuz kopya olduumu?" "Elimden bir ey gelmez" dedi grevli soukkanl bir ekilde. "Bu dedektr asla yanlmaz." Durumu kabullenmekten baka bir seenek grnmyordu. "Peki ama aslma ne olmu benim" diye sordum. "Orasn ben bilmem dedi; tek bildiim senin bir kopya olduun. Sessizce gzlerimin iine bakt ve kolumdan ekerek beni dar bir koridora doru srkledi.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

49

Almanc
Dnya uvallar Dolusu Patates Yarmasn kazanarak inanlmaz miktarda patatesin sahibi olmu. Yllar nce ii olarak gittii Almanyadan, bir patates kral olarak patates ykl bir TIR konvoyunun nnde son model arabasyla lkesine dnyormu. Ne ki yolda talihsiz bir trafik kazas geirmi. Kafas, bacaklar kopmu. Daym adamn kafasn dikti. Adam hayata dnd; ama hibir zaman eskisi gibi olmad. Daymn hayatn kurtarmasndan ve karlnda czi bir cret almasndan ok etkilenmiti; kendisini ona kar borlu hissediyordu. Tm patateslerini dayma vermek istedi ama daym kabul edemeyeceini syledi. Bunun zerine daymn herhangi bir talebi olmamasna karn, muayenehanesinin karsndaki bo araziye yerleti. Btn gn bir heykel gibi durmaya balad. Daha dorusu bir bst gibi; nk kazada belden aa yok olmutu. Bandaki tyl Bavyera apkasyla dudaklarnn arasna sktrd bir pipodan su fkrtyor. Gelen geenin ilgisini ekiyor. Bu ekilde daymn muayenehanesine mteri ekeceini dnyor. Ama gelip geenler grdkleri manzara karsnda ylesine akna dnyorlar ki baka bir eyle ilgilenmiyorlar bile. Bu, adamn azabn biraz daha da artyor. Onu biraz olsun yattrmak mmkn deil. Daym ok abalad ama baaramad.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

50

Otostop
Byke bir minibsn iindeydim. Beni minibse alanlarn bir film ekibi olduunu daha sonra anladm. Arabam arza yapt iin yardm edecek birisini bekliyordum bozkrn ortasnda. Hava ok scakt. Bir saat kadar beklememe ramen bir tek ara gememiti yoldan. Neden sonra bir minibs durdu ve beni ald. erdekiler tuhaf adamlard. Daha ok bir eteye benziyorlard. Konumalarndan anlayabildiim kadaryla bir film ekmek istiyorlard, bir felaket filmi. Zaman zaman aralarnda byk kavgalar kyordu. Herkes kendi fikrini ynetmene kabul ettirmeye alyordu. Ynetmen nerilere kulak asmyor ve tartmalar sesini herkesten daha fazla ykselterek bastryordu. Onun karizmas karsnda dierleri sus pus kesiliyorlard. Ynetmen sinirlenince gzlerinden adeta alevler sayor, st ste saysz sigara iiyor, sonra da bir ksrk kriziyle sarslyordu. Birka gn ok az uyuyarak yola devam ettik. Ne bir tamirci kt karmza ne de bir felaket. nc gnn sonunda, ofrmz direksiyonda uyuyunca ara arampole yuvarland. ofr kaybettik. Doktorlar ynetmenin bir daha yryemeyeceini sylyorlar. Kameramansa can derdine dt iin olaylar belgelemek bir yana kaybettii kamerasn aramad bile. Zaten malzemelerin ou kullanlmaz hale gelmiti.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

51

Yry
Btn gn, gn batana dein yrdm. Yakc gnein altnda kavrulmutum. Gece hava serinledi ve giderek soudu; meye baladm. Sabah uyandmda kar yayordu. Btn gn, hava kararana dein yrdm karlara bata ka. Bak gibi keskin souk kavurdu bedenimi. Gece olunca bir ate yaktm, snarak sabah bekledim.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

52

Bbrek Ta
Yllardr bbreindeki tan ilesini eken bir adam varm. Bir trl, ameliyat olmak iin gereken paray bir araya getiremiyormu. Ne yapsn, doutan fakirmi adam; tpk doutan bbrek hastas olmas gibi. Btn gn itilip kakld yetmiyormu, bir de kendi z bbrei ihanet ediyormu ona. iddetli bbrek arlaryla kvranyor, iindeki bu eytan tana lanetler yadryormu. O gne kadar saysz hastane ve zel muayenehane dolam ama parann yannda arada bir sevap da kazanmak isteyen merhametli birine rastlayamam. Fakat sonunda talih glm onun da yzne. Karanlk hastane koridorunda beyaz nlyle bir kurtarc gibi parldayan doktor aynen yle demi ona, "Hi zlme, seni arlarndan kurtaracam, tek kuru para da almayacam..." Dnyada hl iyi insanlarn yaadna inanmaya balayan adam, ocuklar gibi sevinmi; krgn olduu tanrsyla tekrar barm. Gerekten de sznde durmu doktor. Birka gn sonra ameliyat gerekletirmi. Adam aylp kendine geldiinde doktorun yan banda durduunu grm. Elinde, deerli talarn konulduu minik k kutulardan birisini tutuyormu. Adam yznde minnettar bir glmsemeyle kurtarcsna bakm. Doktor, kutunun kapan ap, iinden nohut byklnde bir prlanta karm ve heyecanla konumaya balam: "Byle bir olaya ilk kez rastlyoruz... Bir mucize bu..." Adam akn baklarla doktoru dinlemeye devam ediyormu. "Bbreiniz size ok ektirdi ektirmesine ama buna dedi dorusu...". Ta zenle iaret parmayla ba parmann arasna alm doktor ve gzlerini ayrmadan pencereden gelen gn na doru tutmu. "una bakn! Gerek bir elmas bu..." Hayranlkla yatakta yatmakta olan adama bakm. "Sizinki bir bbrek deil, altn yumurtlayan bir kaz adeta..." diye srdrm konumasn. Narkozun etkisinden tam olarak kurtulamam adam, ryada mym yoksa gerek mi bu duyduklarm diye soruyormu kendi kendine. Taze ameliyat yarasn kollayarak gayretle dorulmu yatt yerden ve bir annenin yeni dourduu bebeine duyduu efkatle uzanm doktorun elindeki taa. Bylenmi gzlerle taa bakan doktor, aniden kendine doru ekmi ta. Yzndeki o hayranlk maskesi dm; altndan, elinden silah alnmak istenen bir muhafzn sert ve tehditkr ifadesi km. "Yoo!" demi. "Hayatta olmaz.... Evet para almayacam syledim ama byle bir armaan reddedeceim anlamna gelmez bu".

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

53

Vittorio Penann Ksa Yaam yks


Aadaki ksa yaam ykleri verilen kiiler hakkndaki bilgileri ayr ansiklopedide buldum. Kaynaklardan her biri kiilerden sadece birisine yer veriyor dier ikisinden ise hi sz etmiyordu. zellikle bu yzden sz konusu kiilerin gerekte tek bir kii olabileceine dair bir kukuya kapldm. Belki farkl kaynaklardan aldklar bilgilerden dolay ortaya ayn kiinin birbirinden farkl (belki de birbirinin eksik ynlerini tamamlayan) yaam yks kmt. Ya da ortada tuhaf bir ekilde birbirine benzeyen ayr kii vard. Anlayamadm. VTOR PENA: Fransz ressam. Paris, (1939-1979). Annesi kkl bir talyan ailesindendi. 1944'te babas savata lnce, annesi sonradan zengin bir iadam olan Patrick Blackbird adnda Amerikal bir subayla evlendi. Pena, vey babasna kar hibir zaman yaknlk duymad. Daha gen yata, dik bal bir insan oldu ve yalnzlk duygusuna kapld. lk genlik dneminden itibaren eitli iirler yazmaya balamsa da daha ok bir ressam olarak tannmtr. 1957'de evdeki uyumazlk yznden Fransa dna kt ve bohem bir hayat srmeye balad. lgnca para harcamas yznden vesayet altna alnp hayatnn sonuna kadar baba mirasn ok tutumlu kullanmak zorunda kald. Resme olduka ge saylabilecek bir yata merak sald. Basit ve duygusal kk tablolar yapt. En nemli eserleri: "Odam" (1970), "Yatakta plak Kadn" (1974), "Terkedilmi" (1978), "ocuklar" (1979). Bir gz hastalna tutuldu, unutuldu. Mezar nerede bilinmiyor. VTORO PENA: Fransz sanat. Paris, 1939-1979. Annesi zengin bir kadnd. Kocasnn lmnden sonra Amerikal bir askerle evlenince, Pena byk bir sarsnt geirdi. vey babasnn zorlamasyla Boston'a gitti ve tiyatro okudu. Mezuniyetinden sonra "Kral II. Karl'n Muhteem Ryas" isimli oyunuyla tannd. Okuldayken arkadalaryla birlikte tasarlad bu oyun, nce bir kukla tiyatrosunda, sonra da byk bir kltr merkezinde oynand. Bir ara gerekstc tarzda iirler de yazan Pena, sonralar tiyatro ve iiri kartrarak kendine zg bir tr ortaya koymutur. Poetry Action Research (iirsel Eylem Aratrmas) olarak isimlendirdii bir yntemle, gndelik yaam iinde kendi bedenine ynelik olarak

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

54

yrtt aratrmalarla zaman, mekn ve kiilerin grnmez ilikisinin iirini yakalamaya alt. Bedenini bir deney alan olarak kullanan Pena, aratrmalarn en u noktalara kadar gtrmtr. Her aratrma, gvdesinde gerekletirdii ve ou zaman ac veren bir deneydi onun iin. Bunlardan bazlar unlardr: "Dklama", 1966; "Gazete Yeme" (1967), "Burundan Kl aldrma" (1968), "Dikenli Yol" (1965), "nc Gzn Almas" (1965). Gsterilerini ya bizzat icra ederek ya da film veya fotoraflarn sergileyerek sundu. Hem bir sapklk hem de nesnel bir aratrma olan iirsel Eylem Aratrmalar'yla skntl, buz gibi erotizm ykl bir atmosfer yaratmtr. Baz eletirmenlere gre Pena, bu tr gsterilerle amz insannn yaad i skntsn, yapay cennetleri ve sonsuzluk peinde koan insann sefaletini dile getirmitir. Son derece ba bo, garip bir hayat sren Pena'nn birok eylemi, saflndan m, yoksa gz boyamak ve evresindekileri alaya almak iin mi yaptn kestirmek gtr. Pena'nn yntemiyle yeni bir bilimin srlarn bulduklarn syleyen mezleri hakknda da kesin bir karara varmak mmkn deildir. Bir Poetry Action Research gsterisinde hayatn kaybeden sanatnn lm de tartmaldr. lmnn bir kaza m yoksa gsterisinin bir paras m olduu hibir zaman kesin olarak anlalamad. Pena'nn sol gz sa gznden bykt. VTTOR PENA: Fransz air ve ressam. Paris, (1938-1979). Babasnn kinci Dnya Harbi'nde lmnden (1944) ksa bir sre sonra annesinin Amerikal bir subayla evlenmesi Pena'nn zerinde derin izler brakmtr. vey babasna hibir zaman yaknlk duymad. Bu yzden olsa gerek yolculuk ve allmam uzak yerlere gitme zlemlerinin ar bast eitli iir ve anlat kitaplar yaymlad: "in lkesi'nin stndeki Sln" (1966), "Kat Fenerli Gezi Notlar" (1968), "Katmandu'ya Son Tren" (1968), "Byk Turuncu Geceler" (1975), "Kutsal Yumurta ve Dier ykler" (1979). Gerekteyse hibir zaman Fransa'dan ayrlmamtr. 1959'da Jianne Bortus'la tant. Olduka frtnal geen bu iliki airin btn hayat boyunca srd. Kendisiyle her sevimesinde yabanc bir lkede dolama duygusu yaadn syleyen Pena, Jeanne'n eserleri iin esin kayna oluturduunu aka ifade etmitir. Fakat sonralar toplumun ahlak kurallarnn ok tesinde bir hayat srmeleri yznden sert tepkiler almtr. 1975'ten itibaren okuyucularnn eski ilgisini kaybettiyse de

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

55

lmnden sonra kitaplar yeniden byk ilgi grd. Pek ok dile evrildi. Bir air olarak eski nemini yitirdii dnemde resimler de yapmtr. leri derecede miyop olan Pena'nn intihar ettii konusunda eitli iddialar bulunmakla birlikte imdiye kadar bu konuda kesin bir delil elde edilememitir.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

56

Karanln indeki Delik


Sokan kesinde, bir taralyla konuuyoruz. Yannda ocuu da var. Sekiz yalarnda olmal. Arada bir o da lafa giriyor ve sorduu sorularla, babasyla yaptmz konumay sk sk blyor. Bu houma gidiyor aslnda, zira sohbet etmeye hi gnlm yok. Daha ok sokan sonundaki evde ektiimiz filmle ilgili sorular bunlar. Sorularn nezaket icab ksa yantlar vererek geitiriyorum. Bereket beni aramaya kan minibs ofr az sonra yanmzda bitiyor da yine byle skc bir soruyu yantlamaktan kurtaryor beni. ofrlk onun ilerinden biri sadece. Herkes ksa zamanda, onun irketin adam olduunu ve sette olup biten her eyi patrona yetitirdiini rendi. Ayrca karanlk bir herif. Bunu sadece gemiine, irketteki gizli sakl ilerine dair ortalkta dolaan sylentilere dayanarak sylemiyorum. Ona baktmda, ayrntlarn seemiyorum; belirsiz ve k almayan bir yz var. eitli defalar bu adamn yznn neden k almadn dndm. te imdi bir aklama geliyor aklma: fadesindeki sahtelikten dolay, yz emiyor ve bylece glgeli, karanlk bir surat kyor ortaya. Glgeli surat, taralnn sorusunu yantlarken, byk bir ustalkla cmlelerinin arasna gizledii szcklerle, ynetmenin beni sete geri ardn ve fkesinin getiini sylemeye alyor. Taralyla konumasn srdrrken yan gzle nasl da yardmma yetitiini ima eden baklar arasna sktrd bu mesaj, kabuunu atlatp, hep birilerinin buyruunda olma ezikliini gizlemeye, kendine tad mesajlarn bizzat yaratcs olduu grntsn vermeye alan kompleksli bir adamn aklamasna dnyor. Taral, prltl gzleriyle karanlk yzl adamn anlattklarn dinliyor. Hemen yanmda oturan olunun, kendisini dinlediimden eminmi gibi karmzdaki bina ile ilgili bir eyler mrldanmaya baladn fark edince kulak kesildim. Ne dedii pek anlalmyordu. yice kulak verdim; anlattklar binann gemiiyle ilgili masals sylentilere benziyordu daha ok. katl, Rum mimarisinde, olduka eski bir yapyd. Sadece en st katta oturanlar vard. Dier katlar tamamen botu ve evsizlerin barndklar terk edilmi yerleri andryordu. Baklarm st kat penceresine kaydrdm. Tln arkasndan bana doru bakan bir siluet grdm. plak bir kadnd. Onu fark ettiimi anlaynca aniden pencereden kayboldu. Binann bir maara az gibi

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

57

rktc kapsna baktm. nsan sarho eden bir karanlkla dolmutu ii. Bedenim karanln ekim gcne kapld. Kprdayamyordum. ylece kapnn iindeki karanla baka kaldm. Vcudumdaki kann yzme hcum ettiini, yreimin hzla arptn, bedenimin yavaa uyutuunu hissettim. Sanki olduum yerden uzaklayordum. Kulam nlamaya balad ve etraftaki seslere sarlatm. inde bulunduum mekn silindi. imdi sadece ksz bir boluun iindeydim. Bir sre karanla gml kaldm. Sonra karanlkta toplu ine ba kadar kk, parlak bir leke belirdi. Yava yava byd, byd, bir delik halini ald. Dairesel bulank bir k yansmasyd. indeki bulank, dumans karmlar az nce pencerede grdm siluete benzeyen bir siluete dntler. Siluet, avucunda tuttuu binlerce parlak, dairesel cisimleri zerime doru savurdu. Pullar yerekimsiz hareketlerle bana doru yaklatlar, yaklatka byyp almaya, karanlktaki delie benzer deliklere dnmeye baladlar. Sonunda byyen bu delikler birleip beni yutan tek bir delik haline geldi. evremdeki karanln yerini imdi mutlak bir parlaklk almt. Gzlerim kamat ve deliin iinden getiimi hissettim. ok ksa bir sre olaan st bir hzla yol adm sanyorum. Fakat bu an bana ok uzun geldi. O yolculuk esnasnda, yaamma dair daha nce asla hatrlayamadm anlarm, belleimin beyaz perdesinde bir bir gsterime girmeye balad. Belleimle tam bir uzlama iinde sren bu yolculuk sanki tam ortasndayken bitiverdi. Kendimi aniden baka bir meknda bulduumda, delik, karanlk bir gkyznde benden hzla uzaklaarak kld, arkasndaki minik prltlarla kuyruklu bir yldza dnp, gkyzndeki milyonlarca yldzn arasna karp yok oldu. zerimde prltl pullardan yaplma konik bir giysi vard. Bir ln ortasndaydm. Ufukta alak kum tepeleri uzanyordu. Dnyadakine hi benzemeyen atmosferinden, burasnn baka bir gezegen olduunu anladm. Dnya parlak bir sikke gibi uzayda asl duruyordu. Yanmda ayn tuhaf giysiler iinde, tanmadm ama her haliyle benim akbetimi paylat belli olan bir adam duruyordu. O da benim gibi ayn yne, gkteki parlak sikkeye bakyordu. kimizin yznde de bu arkaik sikkeye merakla bakan bir ifade, bir kurtulmuluk duygusu ve geriye salimen ulamann mutluluu vard. Ayn anda baka baka yerlerde benzer bir macera yaadmz anladm. Bu geiin heyecan ve ayrcaln

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

58

yayorduk. Birka saniye baklarmzla kucaklatk. Geride braklm yaam, o kuyruklu yldzn iinde uzayn sonsuzluunda kaybolmu, belleimizin sonsuzluunda ise minik yldzs bir an olmutu. Birden bire o kkremeli buyurgan sesle kesintiye urad her ey. Korkuyla dnp yeni efendimize baktk. Avucunda saklad pullar zerimize frlatmakla tehdit edip ayaklarmzdaki prangalar gsterdi. Prangalar grnce ayaklarmdan balayarak yeniden bedenimi duyumsamaya baladm. Etlerim ve belleim zlmeye balad. Buradaki duruum, yanmdaki adam, atlam dudaklarm ve ardmdaki uzak kum tepelerine kadar uzanan ayak izleriyle ben, epeydir burada olan bir adamdm artk.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

59

Bunak
Hayr, biz dikmedik; kendiliinden kt. Biz de ellemedik. Zamanla byd, gelen geenin imrendii kocaman bir hlamur aac oldu. Kaynatp kaynatp itik ieklerini; konu komuya ikram ettik. Soluk tenli ve sakin bir kadnd konuan. Hasta olduu iin sesi byle ksk kyordu. Tannm bir generalin kz olduunu iddia ediyordu. Eski ve ahap evde, koltuklardan birisine oturmu rg ryor, arada bir de konuuyordu kendi kendine. Ancak bu ekilde ilmek ilmek ilerleyen zaman unutuyordu. Tabi bir de kocasnn yanndaki o zeri rtl ukuru. Eve bir kedi almt; insanlarn kuyruuna teneke balayan bir eyler varm baklarnda. st kattaki oday kendisi gibi pek dar kmayan yal bir adama kiralamt. Uzaktan akrabasyd adam. Doktorlar birka aylk mr kaldn sylyorlard. Adamn, bir karacier bymesi, bir prostat kanseri, akamlar duyulan hrltl bir ksr, arap ve televizyonla yar canl geen bir yaam, be kuru da emekli ayl vard. Adamn kimsesi yoktu. Aadaki kadnla birbirlerini hi grmezlerdi. Kadnn tek yakn Ramazand. Bazen tanyamazd Ramazan. Hafta sonlar mutlaka urar, akama kadar kalr, babaannesinin ikram ettii bozulmaya yz tutmu yiyecekleri yer gibi yapard. O yerken babaannesi anlatrd: Babasnn uamayan bir ku oluunu; evlenmemesi iin o kadar srar etmesine karn, kim olduu nereden geldii belirsiz o rdnl kadnla aniden evlenmesini; hardal tenli, mavi gzl annesinin bir sre sonra ortadan kayboluunu. Dedesi Cemal Efendi, Msr arsnda aktard. Babaanneye gre, olu hastal bu dkknda kapmt. Envai eit baharatn kokusu yle bir karmt ki, bir anda fel etmiti onu. Grizu patlamas gibi bir ey. Belleini yitirivermiti. Hem gemiini hem de geleceini. Bir ku olduunu sanp atmt kendisini Galata Kulesinden. Cemal Efendi ise (bazen Kemal veya Cemil Efendi oluyordu) gariptir, akli dengesi bozuk bir adam tarafndan vurulmutu. Durup dururken. ylesine ban evirmiti, bir anda zerine dorultulmu bir tabancayla burun buruna gelivermiti. Adamn salar dankt; st plak. Ayaklarnn sadece birisinde orap vard. Basit bir kurun, kocasndan ayrverdi onu; srf Cemal Efendiden daha hzl olduu iin.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

60

Ramazan o hafta sonu gelmedi. Ramazan diye birisi yoktu. Eskiden bir kocas vard ama ad Cemal deildi ve adam emekli askerdi. Yukarda oda olmad iin orada yaayan bir adam da yoktu. Hi ocuu olmamt, belki de bundand srekli bebek patikleri rmesi. Yal kadn, Ramazan bekledi btn gn. Yava yava akam oldu. Ihlamurun glgesinin bir hayalet gibi ieriye szln ve zerine kapaklann grd. Kprdayamad. rmcekleri almt nceki gn. Ak pencereden ieriye serin bir esinti doldu. Snd, sokaktaki lamba. Ramazan bekleyen kadn ld.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

61

Telgraf
Zaman, evcil bir hayvann iine hapsolmu vahiliin, onunla birlikte kendinizi kaptrdnz bir oyun srasnda aniden uyanvermesi gibi hi ummadnz bir anda parampara eder insan. Bilindii gibi bu hayalet varl saatle leriz. Ama bu saat, ilk kez snnet dnnde sahip olma onuruna kavutuumuz saatlerden ok farkldr; nk o bileimizde deil kafamzn iindeki zel blmesindedir.* Kolumuzdaki saat bize zamann daima gemiten gelecee doru aktn gsterirken iimizdeki saat bu dnceyi yadsr. I Bir adam vard. Hasta bir adam. Dekte, ba yastklarn arasna gmlm srt st yatmaktayd. Kars yan banda oturuyor, evresinde kahverengi halkalar olumu gzleri ile kocasn sarp sarmalayan araflarn yava yava kefene dnmesini aresizlikle izliyordu. Doktorlar tbba kafa tutan bu bkn hastala kar, bkemedii eli pen bir insann davrann gstermiler, adamcaz evine gnderip yumuak yatak grnmndeki lmn kucana teslim etmilerdi. Henz ellisindeydi. Bitkindi ve kendi adna hibir ey yapacak gc yoktu; sadece lmn gelip onu almasn bekliyordu. nansz bir adam saylmazd; en azndan bedenini, evrenin p ileme tesislerinde geri kazanlacak bir atk olarak nitelendiriyordu. Dilerinin arasnda kalm bir miktar konuma arzusuyla ocuklarnn adn sayklad. Kuku yok ki, lmekte olan zavall bir adamn bu son dileinde bir tuhaflk olmadn dnyorsunuz. Fakat onun isteini ksmen de olsa imknsz klan bir engel vard. Hayattaki iki yetikin ocuu iin uzak ehirlerde otursalar da babalarnn dileini yerine getirmek kolayd ama drt yl nce savata len kk olu iin ayn dilei yerine getirmek son derece gt. Hasta adam srarla olunu grme isteini yineledi. Olu da btn

* Eskiden, masa saatleri, kardklar tik-tak'larn, gndzleri son derece korkak, geceleri ise insanlara havlama cesareti bulan sokak kpeklerine zenmelerinden dolay, taraf cam kapl kk ahap bir dolaba kilitlenirdi.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

62

krgnlklar bir yana brakp, son annda babasnn yannda olmaya alt. II Sakin, parlak bir sabaht. Uyandktan sonra daha nceden kurulmu gibi doru banyoya gitmi, tra olmaya balamtm. Ge kalktm iin kahvalt yapmaya zamanm yoktu, ie yetimek zorundaydm. Telala yzm sabunlarken saatim de uyand ve radyoyu at. Onu tamirciye gtrmem gerektiini hatrladm. Son zamanlarda yarm saat ge uyandrmay alkanlk haline getirmiti. Aniden kesilen yzmn acsyla irkildim. Telam fkeye dnt. Sakal tram tam olarak bitirmemitim ki kap ald. Kim olabileceini tahmin etmeye alarak kapya doru yrdm. Temkinli bir ekilde kapy araladm. Gelen postacyd. Bir an dehet iinde yzme bakt, kt bir haberle geldiini dndm; telalanacak bir ey olmadn, yzm byle yar kanl yar sabunlu grnce korktuunu syledi. Nedenini bilmiyorum ama ona savata olduumuzu hatrlattm. Szm ona adam yattrmaya almtm. Beceriksizce yzm temizlemeye altm. Postac elindeki telgraf uzatt ve defterde gsterdii yeri imzalamam istedi. Hayatmda ilk kez birisinden telgraf alyordum. Heyecanlanmtm. Defteri imzalarken sayfa biraz kanland; adamdan zr diledim. mzam da pek kendi imzama benzememiti. Bunun bir nemi olup olmadn sordum, anlalan adam bir an nce oradan ayrlmak istiyordu. Yarm azla "yok bir nemi" gibi bir eyler geveledi. Bir yabancyla evlenip Amerika'da yaamaya karar veren eski sevgilimden pimanln dile getiren bir mesaj alacam umarak telgraf okumaya baladm. Babam ar hastayd ve annem beni eve aryordu. Bu ksa ve etkili metinden sonra bir sre ayakta ne yapacam bilemeden ylece durdum. Radyodan gelen cokulu marlar duyuluyordu. Koltua oturdum. ocukluumu ve ister istemez babam dndm. Vakit kaybetmeden yola ktm. Uzun ve yorucu bir yolculuk oldu. Dmde babam grdm. Kulama ok nemli bir ey sylemek istediini mrldanyordu. Ama ona yaklamam mmkn deildi. Devasa bir yataa gmlmtm, ne bir tarafm oynatabiliyor ne de

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

63

sesimi karabiliyordum. Sonra aniden, yzmn iinde kaybolabilecei byklkte siyah deri eldivenli bir el zerime kapand. Doduum kasabaya ancak sabaha kar ulaabildim. Bir taksiye binip evimizin bulunduu mahalleye gittim. Karanlkta grebildiim kadaryla sokaklar ve binalar hi deimemiti. Bakentten uzaklatka zaman imparatorluunun iktidarnn zayfladn dndm. evrede kimseler grnmyordu. Btn kasaba derin bir uykudayd. Yakn bir evden gelen alar saat sesi, derin uykudaki sessizlie yle bir dokundu. Ama o, yataktaki konumunu deitirip dlerine devam etmeyi tercih etti. Kapy babam anca ok ardm. O da gzlerini ovuturarak bana bakt, beni grdne inanamamt. Birka saniye iinde toparland, anmsamaya balad. imdi yzndeki aknln yerini fke almt. Eve hangi yzle geldiimi sordu. Ne syleyeceimi bilemedim. Cebimden kardm telgraf uzattm. Hzla okudu. "Biz byle bir ey gndermedik!" dedi. Bu tr numaralarla kendimi affettiremezmiim. On drt yl sonra bir kez daha beni evlatlktan reddetmi olduunu hatrlatt ve kapy hzla suratma kapatt. Sanrm o anda kap bile benden daha iyi bir durumdayd. Ayn gn ilk otobsle geri dndm. Yol boyunca olanlar dndm ve hibir mantkl aklama bulamadm. Oturduum apartmana girerken her zamanki alkanlmla posta kutusuna baktm. inde adma braklm bir pusula vard. Beni en yakn postaneye davet ediyordu. Eve girmeden postaneye gittim. Memur bir kat uzatt. Bu, seferberlik ilannn doal bir sonucu olarak grev yerimi bildiren bir celpti. III Hikyeyi yazp bitirdim. A midemden kpek ulumalar geliyordu. Masay ylece brakp mutfaa gittim, kendime yiyecek bir eyler hazrladm. Karnm doyurunca tatl bir uyku bindi srtma, koltua uzandm. Uyuya kalmm. almann bir yerinde saatime bakm ve drde birka dakika olduunu grmtm. Bir ara uyandm, saat buua geliyordu. Yar uyank durumda olduum iin olsa gerek bu bana pek nemli gelmedi, tekrar uykuya daldm. Uyandmda saat yine buuk civaryd. Saati kulama gtrdm. almyordu. Masaya gittim. Masa derli toplu duruyordu. Kattaki notlarma

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

64

baktm. Bir yk tasla yapmm. Bu yky daha nce yazp bitirmi olduum duygusuna kapldm. Saatin geriye gitmi olduu duygusuna gelince ona bir anlam veremedim, belki de zaman denilen hayvann benimle akalamasyd. Kendimi yazmaya hazr hissediyordum. Tasla kenara ektim. nme bir kat koyup yazmaya baladm...

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

65

stenmeyen Adam
Eski, bo bir sinema buras. Ortamla birlikte salonu yenilemek iin gerekli olan paray nasl bulacamz dnyorduk. Koltuklar, perde, bordo halyla kapl zemin kaln bir toz tabakasyla rtlyd. Makineler yeni saylrd ama uzun sre kullanlmam olmalarndan dolay almyordu. Geri salonu ok ucuza kapatmtk ama onu eski haline getirmek bize baya pahalya mal alacaa benziyordu. leden sonra annem urad. Neden geldiini anlayamadm. Baklarmdan aknlm anlam olmal ki sabah evden kmadan nce sinemada bulumaya karar verdiimizi hatrlatt. Birlikte duraa doru yrrken ona sinema salonunda yapmay dndm deiiklikleri anlattm. Sessizce beni dinledi. Kendimi, anlattm eylere ylesine kaptrmtm ki, bir sre yanmdaki kadnn kim olduunu anlayamadm. Bedenimin hkimiyetini neredeyse yitirmitim. Konumann dnda, kaldrmdan inmek, ukurlardan saknmak, basamaklar fark etmek, kl geitte durmak gibi dikkat gerektiren hareketleri ancak yanmdaki kadnn yardmyla yapabiliyordum. st geidin merdivenlerini karken yanmzda dedemin de olduunu fark ettim. Basamaklar kmakta zorlanyordu. Annem olduunu sandm kadn ona yardm ediyordu. Dedemin ne zaman bize katldn hatrlamaya altm. Hafzamda bulduum tek kayt varlnn ou kez hissedilmemesine, ceset gibi sessiz oluuna ilikindi. mz bir sre yrdk. mz diyorum ama aslnda ikimiz, yani annemle, daha dorusu annem olduunu sandm kadnla bendik yryen. Belki dedem de bizimle birlikteydi ama bunu hissettiren bir belirti neredeyse yok gibiydi. Yllar nce, artk lm beklediini sylemiti bana. Btn yapt pencerenin nnde oturup ezann okunmasn beklemek ve sonra gidip namazn klmakt. Yz yana basmaya birka yl kalmt ama lm bir trl gelmiyordu. Sonunda lm bekleye bekleye bir lye benzemiti. Hareket etse bile kimse varln hissetmez olmutu. "Diri diri topraa girilmiyor" diye geciken Azril'i Allah'a ikayet etse de aslnda oktan ldnn farknda bile deildi. Bekledii lm hibir zaman gelmeyecekti. nk lmeden nce lmt o. Yol kenarna park etmi bir arabada bizi bekleyen babamla

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

66

buluunca, annemle karlamamzn ve hayalet dedemin st geidin merdivenlerini trmanrken birdenbire yanmzda bitivermesinin, babamla buluma plannn bir paras olduunu anladm. Arabaya bindik. Aniden yamur yamaya balad ve yol boyunca hi durmadan konutum. Bir saa bir sola hareket eden sileceklerin ritmiyle kendimden gemitim. Konutuka nmde yeni bir pencere aldn fark ettiimden beri bunu yapyordum. Konumak akln sileceklerini altrmaktan baka bir ey deildi. Ben sadece byle esrik bir halde konutuka gryordum. Sustuum zaman grdm dnya ise souk ve can skcyd. Byle bir dnyann iinde olduumu fark edince kendimden de sklyordum. Konuurken her ey bakayd. O zaman var olduum varsaymna dayanan hayali bir varoluum vard. Bu da bana byk bir mutluluk veriyordu. O zaman kendimi, dedemin farknda olmad varoluuna benzer bir varolu iinde hissediyordum; tek farkmz o bunu susarak yapyordu, ben ise konuarak. O susarak bakalar iin yok oluyordu; ama kendisi iin, varln ylesine hissediyordu ki bir an nce lerek ondan kurtulmak istiyordu. Ben ise bakalarna var olduumu konuarak hissettiriyordum ama aslnda kendim iin yoktum. Konuarak onlarn aralarnda olmaktan kurtuluyordum. Silecekler sustuunda arabann bir otoparkta olduunu far kettim. Bam evirip baktmda ordu kantininin karmzda durduunu grdm. Hayli byk bir alveri merkeziydi buras. erde yap yap bir kalabalk vard. Reyonlar arasnda ilerlemek iin insanlara srtnerek aralarndan syrlmak gerekiyordu. Et reyonunun nnde eski sevgilimi grdm. Annesiyle birlikte kuyrukta bekleyenler arasndan imanlklaryla hemen gze batyorlard. Beni grmezlikten geldi. Annemi, yani annem olduunu sandm kadn belki de ona vey annem demeliyim, ve babam, onun babam olduu kesindi, gzden kaybettiimi fark ettim. erdeki ar koku giderek nefesimi kesmeye balamt. imi bir sknt kaplad. Boulacakmm gibi hissettim ve areyi kendimi dar atmakta buldum. ki yan clz aalarla evrili bir yolda yrmeye baladm. Hava birden bire kararverdi. nsanlar, her zamanki Gne tutulmalarndan birisiymi gibi ilgisizlikle karladlar bu gk olayn. Yolun kenarndaki ocuk parknda oynayan ocuklara bakarak ilerlerken, havaya kalkk elinde kk bir kat paras tutarak bana

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

67

doru konuan ince uzun bir adam nm kesti. Kznn iitme sorunu varm, daha dorusu sarm; tedavi ettirmek zere buraya getirmi ve bizde kalmak istiyormu. Bunun mmkn olmadn syleyerek yanndan uzaklamak istedim. Tam yanndan geip gidecekken beni kolumdan tutup kendisine doru evirdi. Reddedilmekten hi de holanmad, sesinin titreminden belli oluyordu; "Bana bak, sen benim kim olduumu biliyor musun?" diye kt. "Hayr" dedim. Zaten sorun da onun kim olduunu bilmemem deil miydi? "Ben polisim!" diye ekledi. Elindeki kat parasn belli ki bir defterden koparlmt sert bir hareketle yzme yaklatrd. "Bakanlktan iznim var, istediim kiinin evinde kalabilirim" diye bard. Eer ona inanmyorsam elindeki katta yazl olan telefon numarasndan sylediklerini dorulayabilirdim. Adam son cmlesini sylerken, ellerinde paketlerle vey annemle babamn kaygl bir ekilde bize doru yaklatn grdm. Bir tuhaflk olduunu sezmilerdi besbelli. Onlarn yardm gerekmeden sorunu halletmek istiyordum. Adama, evimizin misafir arlamaya uygun olmadn, benden baka bir kardeimin daha olduunu, stelik u sralar dedemin de bizimle kaldn, bu nedenle kendisine yardmc olamayacamz izah etmeye altm. Dedemin evde var olmayan bir varoluu olduu halde, bizde kalma sresi dolup da baka bir amcama gitme zaman geldiinde tpk u an benim yaptm gibi ona sanki varmasna davranlyordu. Polis olduunu iddia eden adam srarla bizde kalmak istediini tekrarlad. Onu geri evirme seeneine sahip deilmiiz. fkeyle barmaya balad, "Ben bu devletin erefli bir polisiyim, sen kimsin ki bana byle davranyorsun!" Yanmza gelen annem, o an annem olduuna emindim ve zerinde niformas olan babam, gerei adamn azndan bir kez daha iittiler. Annem kk bir baygnlk geirdi. Elindeki paketler yere sald. Babam polisle tartmaya balad. Bir sre sonra evremizde kalabalk bir grup olumutu. Kalabaln arasndaki vcut gelitirme sporuyla uraan bir komu ocuu ne doru kt ve bize baklaryla her an devreye girmeye hazr olduu mesajn verdi. "Senin kim olduun beni ilgilendirmez, sen polissen ben de albaym. Hadi! Baka kapya". Adam babamn bu aalayc konumas karsnda sarslma benziyordu. Yznn ifadesi endie verici bir ekle evrilmiti. Sanki "hadi!" szc, iindeki zincirlenmi iddet hayvann serbest brakmas iin bekledii

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

68

bir komuttu. Olay kendisi asndan bir gurur meselesi haline gelmiti. Bize dediini yaptrmakta kararlyd. Bandan beri olaya mdahale etmemek iin kendini zor tutan vcutu ocuk sonunda adama saldrd. Ani bir hareketle adam yere frlatt. Herkesten sayg beklerken kendini toz toprak iinde yerde bulan adam burnundan soluyarak evresine bakt ve yz fkeden yava yava atlamaya balad. Etrafmz kuatan seyirci kitlesi dikkatle adama bakyordu. Nasl bir tepki gsterecei merak konusuydu. Adam cssesinden hi beklenmeyen bir eviklikle yerden havaya doru srad. O iri yar olan belinden yakalayp skmaya balad. Olan bir sre direndiyse de gc abuk tkendi. Srt st yere kapand. Adam ustaca bir hareketle kolunu olann boynuna dolayp onu bize doru evirdi. Olaya mdahale etmek isteyenleri, olann boynunu krmakla tehdit ederek uzaklatrd. Bunun zerine babam askerlerden yardm istemek zere aramzdan ayrld. Durumun sonularndan rkenler de belli belirsiz bir ekilde oradan uzaklamaya baladlar. Bir eyler yapmam gerektiini dnyordum. evreme bakndm. Adama atabileceim iri bir ta arad gzlerim. Tam o srada st ba dank, belli ki kafas da kark bir asker belirdi. Bir duvar dibinde kestirirken aniden uyandrlp buraya yollanm gibi bir hali vard. Bize doru yaklat ve durdu. Anlamsz bir ifadeyle evresine bakt. Yanl bir yere geldiini dnm gibi koarak uzaklat. Yerde byk bir ta grnce alp adama atmay planladm ama adamn olann arkasna ok iyi gizlenmi olmas yznden bu fikrimden vazgetim. Bu arada tanmadm bir adam kalabaln arasndan syrld ve yava yava polise doru yrd. Polis ocuu srkleyerek allarn gerisine doru geri ekildi ve gzden kayboldu. allarn iinden birtakm sesler geldi. Adam bir sre sonra az burnu kan iinde geri dnd. Glkle yryordu. Hemen birka kii koluna girip bu cesur ve yenik adam uzaklatrdlar. Yardma gelen iki asker de nceki gibi bir sre akn baklarla bizi izledikten sonra koarak uzaklatlar. Polis ve vcutu ocuk tamamen gzden kaybolmulard. Herhangi bir ses de gelmiyordu allarn iinden. Kimse de gitmeye cesaret edemiyordu. Ani bir karar alp, yardm bulabileceim umuduyla bilmediim bir yne doru komaya baladm. Kk bir tepeyi anca ilerdeki tel rgnn yannda bir nbeti kulbesinin olduunu grdm.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

69

Kulbenin etrafnda yaklak on asker vard. Tam nbet deiim saatine rastladma sevindim. Onlara doru koarken baryordum. nce sesimi duyunca panie kaplp silahlarn bana doru evirdiler. Bir tehlikeyi savuturmaya alrken daha byk bir tehlikenin kucana atldmn farknda deildim. Her an vurulabilirdim. Neyse ki postu deldirmeden onlara ulamay baardm. Soluk solua kalmtm. Tela iinde olanlar anlatmaya altm. Yzlerini seebilecek kadar yanlarna yaklanca, ilerinden birisinin binba olduunu grdm. Benim bu korkutucu geli biimim onu sinirlendirmiti. Ayrca onu ge fark ettiime de bozulmutu. Beni azarlad. Korktuumu grnce de benimle oynamaya balad, ondan zr dilemek zorunda brakt beni. Rtbesini karanlkta fark edemediimi syleyerek kendimi affettirmeye alyordum ama beni dinlemiyordu bile. Tabancasn klfndan kard. Souk namlusunu yzmde gezdirirken pis pis srtyordu. Olanlar anlatmaya altm ama szckler daha azmdan kmadan eriyip pelteleiyor, damama yapyorlard. Bademciklerim imi, dilim mayalanm bir hamur gibi kabarm, azmdan dar tamt. Binbayla birlikte askerler de bana bakp kahkahalarla glmeye balaynca onlara bir ey anlatmann mmkn olmadn anladm. Bir sre benimle elendikten sonra durumuma acdlar ve daha gvenli bir yer olan tel rgnn teki tarafna gememi sylediler. Tam bu srada bamzn zerinde mthi bir grlt duyuldu. Karanlk gkyzne baktk. Farkl byklk ve renklerdeki binlerce papaan kendi aralarnda eitli dillerde sohbet ederek zerimizden geiyordu. Uzaktaki a doru yrdm. Yaklatka burasnn orduevi olduunu anladm, ieri girdim. Sanrm bir davet veriliyordu. Anormal bir kalabalk, kulaklar sar eden bir mzik, baran ve oradan oraya kouturan ocuklar, birbirine toslayan garsonlar, sigara duman ve parfm kokular bam dndrd. Etrafa baknrken baka bir eski sevgilimi grdm: Biraz imanlamt. Annesinin koluna girmi, birlikte dar kmak zereydiler. nce beni grmedi, etrafndakilere laf yetitiriyordu. Ona seslenmeye altm ama kardm sesler azmdan kmadan bouldu, komik iniltilere dnt. Bana dnp glmeye balad. Bu duruma ok sinirlenmitim. Kendimi kk dm hissediyordum. Hi de komik olmadm sylemeye gayret ediyordum ama bir dilsizden farkm yoktu. Benimle alay edercesine glp dar kt. Havann birden

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

70

aydnlandn fark ettim. Eski sevgilim, kucanda srekli alayan bir bebekle tekrar ieri girdi. Benden zr diledi. Yanamdan pt. yle bir pt ki sanki ksa bir sre iin aznn iine girip ktm. Onu pmeme frsat brakmadan ortadan kayboldu. Kucamda bir bebekle kala kaldm. Ne yapacam bilmiyordum. Bebei dar kardm. Yzne baktm, benim bebekliime benziyordu. Gz gze geldik ve sanki o da geleceini yzmde grm gibi birden susup akn akn suratma bakmaya balad. Yanmda paam ekitirip duran be yalarnda bir ocuk daha vard. Srekli soru soruyordu. Depremler neden olur? Bebekler nasl doar. Kaplar niye vardr? Bildiim kadaryla yantlamaya alyordum. Fakat ocuk yantmn bitmesini beklemeden baka bir soru daha soruyordu. Uzun sre yrdkten sonra bir kafeteryaya girdik. Soru soran ocua susmas iin dondurma smarladm. Videoda izgi film seyrettik. On-on be dakika gememiti ki, polis yannda krk mantolu k bir kadnla ieriye girdi. Saknarak evresine baknyordu. Tannmamak iin ceketinin yakasn kaldrm, kafasn omuzlarnn arasna ekmiti. Srtm kapya dnk olduu iin beni fark etmemiti. Yzm ondan saklamaya altm. Dikkat ekmeden kafeteryadan kmann bir yolunu bulmalydm. nce yapacam hareketi kafamda tasarladm sonra da tam onlarn oturmak iin hazrlandklar bir anda hzla yerimden kalkp kapya doru yrdm. Fakat fazla telal olmam; kalkarken sandalyeyi devirmem ve bebein yeniden avaz avaz alamaya balamas, herkesin dikkatini zerime ekti. Bu arada adam beni fark etti ve koarak peimden gelmeye balad. Kendimi darya atp deliler gibi kamaya baladm. Dar sokaklardan, eski mahallelerden getim. ehirde bir otomobil yar olduu iin trafik altst olmutu. Bir otoparka dalarak izimi kaybettirmeye altm. Fakat adam peimden gelmeye devam ediyordu. Tekrar yola ktm. Askerlik ubesine doru kotum, ubenin nnde rastladm bir albaydan ve yanndaki bir grup askerden yardm istedim. Artk kurtulmutum. Gven iinde onlara doru yrrken arkama dnp baktm. O da yavalamt ama durup geri dnmesi gerekirken kendinden emin bir ifadeyle bize doru yaklayordu. Kafam karmt. Neden byle davrandn anlayamyordum. Soluyor ve srtyordu. Bu adamn tehlikeli bir adam olduunu ve yakalanmas gerektiini anlatmaya altm oradakilere.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

71

Herkes glmeye balad. Askerlerle albay arasndaki rtbe fark silinmi hep bir azdan glyorlard. Adam da yanmza geldi ve elini gayet samimi bir ekilde albayn omzuna koyarak onlara katld. Glyor ve bir yandan da iaret parmayla beni gsteriyordu. Yanklanan kahkahalarnn arasna skan szlerini kesinlikle anlayamyordum. Kendimi dnyann ortasnda bir bama kalakalm gibi hissettim. Kaacak bir yerim yoktu ve dilsizdim veya gereinden byk bir dilim vard. Etrafma bakndm, ne ailemden biri ne de tandm bir insan grebildim. Albayn bir bayrak gibi dalgalanan yzne aresizlik iinde baktm. Giderek bulanklaan, eilip bklen bu biimsiz yzde babamn tandk yzn grr gibi oldum.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

72

niforma
Uyandm. Odamdaydm. Dardan grltler geliyordu. Kapy atm. Karanlk koridorda toplanm kalabalk bir grup, gre tutmu iki kiiye tezahratta bulunuyordu. Grltlerden rahatsz olmutum ama kendilerini ylesine kaptrmlard ki, tepkimi dikkate almayacaklarn dndm. Biraz sonra dalp gideceklerini umarak ieri girdim; kapy kapadm. Yeni aldm niformay, bir elbise asksna yerletirmi ve kapnn arkasndaki kancaya ilitirmitim. Kapnn kilidi yerine oturur oturmaz, odann teki tarafndan gelen baka seslerle irkildim; geriye dndm. Bu, geleceinden daha nce haberdar olduum Gney Koreli subay olmalyd. Odalar denetliyordu. lk tepkim, ak olduunu grdm odann ikinci koridora alan yan kapsn kapatmak zere harekete gemek oldu. Ancak eie ulatmda birden karmda beliriverdi Koreli subay. Muzaffer bir komutan edasyla eri girdi. Maiyetindeki be alt kii kendisine elik ediyordu. lerinden birisi evirmeniydi ve ona ilave bir organ kadar yaknd. Subay, tam karsnda duran n kapya asl niformay grnce adeta arpld. Soluma ritminde belirgin bir art gzlemleniyordu. Bir sre nce buna benzer bir niforma satn aldn ama daha bir kez bile giyemeden alndn syledi. Konuurken aniden bouklaan sesinin titremine, elbisemin de bir gn alnaca imas ilitirilmiti. Sanki amac, alnan niformasnn acsn karmakt ya da gzel niformalara kar bir zaaf vard da ne pahasna olursa olsun ona sahip olmak istiyordu ve bu davrann hakl gstermek iin de alnm yeni niformasn ne sryordu. Bylece nce insanlarda, niformasn alm olabilecekleri hissini uyandrarak onlar tedirgin ediyor, ikinci aamada da niformay kendisine hediye etmelerini, olmazsa satmalarn kamufle edilmi szcklerle ifade ediyordu. Eer bu da skmezse onu adamlarna aldrtyordu. Yan kapnn arkasndaki daha ucuza aldm niformay grmezlikten gelerek yeni niformam kaa aldm sordu. Pazardan seksen bine aldm syledim. Yz bir televizyon ekranna dnmt; kendisiyle bir rportaj yapyordum. Kamera benim gzmd. Mikrofonu tutan elim, ekrann sa tarafndan grntye giriyordu. Kameraya doru bakarak, bu niformaya mutlaka sahip

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

73

olmas gerektiini sylyordu. Grmenin balarnda resmi, sakin ve mantklyd; ancak konumas giderek anlalmaz oldu. Sorularm onu bunaltmt. Szckleri, harfleri birbirine dolam loplar halinde tkrmeye balad. Bir ara aalandna ilikin bir eyler geveledi. Uzattm mikrofonu itti ve kamerama saldrd. yice kontroln yitirmiti. Adamlar araya girdiler. Yz, yeterince da vuramad duygularyla mosmor olmutu. Nefes almakta zorlanyordu. Dengesi bozulan kamera saa sola yalpalamaya balad. Grnt parazitlendi ve ksa kesintilere urad. Odadan hemen kmak istedi. Midesi bulanyordu ve grmesi bozulmutu. Yanndaki adamlardan birisi koluna girdi. Ama o, fkeyle adamn kolundan syrlarak yardma ihtiyac olmadn gsterdi. Odadan uzaklarken yarm dnle niformaya ve bana bir daha bakt. Tam da bakmad aslnda, bakmak istedi ama vazgeti. Ayn eyleri koridorun sonundaki kza da yapm. lgintir, adam odamdan ayrlrken yle dedi: "Bu niforma kesinlikle alnr; benim de aynsndan vard, seksen bine almtm alnd. Bu da alnr". Bu tehditle kark kehanet beni korkutmutu. Kaplar iyice rttm. niformam nasl koruyacaktm. Adama yarm yamalak ngilizcemle anlatmaya almtm babamn da bir asker olduunu ve bu niformay ona aldm. Ama iyi konuamadm bu dilde szckleri birbirine kartryordum. "Babam" derken "annem" diyor sonra dzeltip "hayr babam" diye dzeltiyordum. Sonraki cmlelerde yine ayn szck getiinde ayn yanllar yapyordum. Telala yanllarm dzeltme abam onu iyice kukulandrmt. Alayc bir ifadeyle bana bakyor, "tamam tamam anladk" gibilerden elini sallayarak konumam kesiyor, gzlerinin souk namlusunu yzmde gezdiriyordu. Olaydan ok sonra tandm subaylara adamdan sz ettim. Rtbesini sordular. Yaka iaretinden kurmay olduunu anladm ama apoletindeki rtbesini gsteren ekilleri tam olarak anmsayamadm, binba veya yarbay ama etrafndakilerin ona kar davranlarna baklrsa daha ok general olabileceini syledim. Dndler; byle bir adam tanmadklarn sylediler; yaptklarna da bir anlam veremediler.

IV

lm.... en korkun tinsel sefaleti ifade eder. Sren Kierkegaard

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

75

Yoklama
nmdeki formu dolduruyorum. Bu, askerlik yaparak erikin bir birey olduklarn ispatlam btn erkeklerin ve emekli ordu mensuplarnn her yl doldurmalar gereken bir Yedeklik Yoklama Bildirimi. nceki gn, ac iinde kvranrken srarla hatrlatmas zerine dayanamayp askerlik ubesine gitmi, bir tane kendim iin bir tane de onun iin almtm. Doldurduktan sonra formu ona uzattm. Yatt yerden glkle dorulup imzalad. Bu ok nemsedii ii tamamladktan sonra 10cc morfin verdim. Kutsal bir dilde dua okuyan bir rahip gibi mrldanarak odann kapsn gsterdi; kapnn sarktn bu yzden de yere srtnerek ruhunu tedirgin eden sesler kardn; sorunlu menteenin arasna bir rondela konulmas gerektiini syledi. Szleri neredeyse hi anlalmyordu. Bunu daha nce de birka kez tekrar ettii iin ne demek istediini kavrayabilmitim. Gz kapaklar yavaa kapand; aylardr yataa mahkum olmu bedenini ierden kemirerek tketen bir tahta kurduna benzettii arnn ksa sreli baygnlndan yararlanp uykuya dald. lm Melei'nin sevimli tahta kurdu, organlarn hazla tketiyor, midesindekileri sindirdikten sonra onlar ac olarak dklyordu. Yirmi drt saat alan hiper aktif bir strap, bir dk mekinesiydi bu hayvan. Beslendii bu beden her kprdaynda ona daha fazla, daha hazla dklama arzusu veriyordu. Ne zaman ki bir uyuturucu ine bedenine saplanyor o zaman ipliksi bacaklar titremeye balyor ve sonunda yere yklp bilincini yitiriyordu. Beden daha teslim olmamt. Ne de olsa, son kalesi de fethedilene kadar mcadele etmek zere eitilmiti. Olas bir harp iin ordunun yedekteki subay, ama te yandan da iki buuk yldr iinde bulunduu kendi savamnn kahraman bir neferiydi. Sabah saat sekiz buua doru telefon ziliyle uyandm. Ses annemindi: "Babanzn durumu kt, hemen buraya gelin" dedi ses. Bir telefon grmesi deil de seslendirilmi bir telgraf metniydi sanki. Ksa ve her eyi anlatan tek bir cmle. Bir taksiye atlayp hzla ehrin teki yakasna getim. Boazn zerindeki kprden geerken teki taraf, yaadm taraftan ayrlverdi. Altmzdaki nehirle blnen iki kart dnya, ller ve diriler lkesi. Souk algnl yznden gece atelenmitim. Kendimi son derece bitkin hissediyordum. Sabaha kar me nbetiyle ykselen

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

76

ate, beni baka bir alglama durumuna sokmutu. Kendimi tinsellemi hissediyordum. Hastalk tanrsnn dntrd bir kk-lydm sanki. Rzgr gibi estik sar renkli bineimle kurun gkyznn altnda. Ku gibi getik Srat'n zerinden kar yakaya. Kapy babamn arkadalarndan birisi at. Yzmzde matem maskelerimizle tokalarken, kt haberi gzlerden okudum. eri girdim. Yatakta uzanan bedeninin canszl yzne kapatlm beyaz tlbentten anlalyordu. Ne garip, birka hafta nce yine yatanda byle uzanrken tlbent annemin bandayd ve ona bakarken o ak yzden henz hayatta olmasna karn aslnda lm olduu okunuyordu. Annemin anlattna gre, son szleri hrtl bir telsizden geliyormuasna glkle anlalyormu ve galiba yle demi: "rtifa kaybediyoruz!". Yeni bir hayatn dn kurarak ordudan emekli olmutu. Bir yl gemeden lmcl bir hastala yakalandn rendi. Modern tbbn tm abalar hastaln ruhu karsnda etkisiz kald. Yce bir ses kulana, yeni bir yaam iin nce hayattan emekli olmas gerektiini fsldyordu. Topraa verdiimiz gece dmde grdm onu; salkl grnyordu. zerinde niformas vard. Salondaki koltuklardan birisine oturmutu. Yanna gittim, merakma engel olamadan "lmden ok korkuyorum, nasl bir ey lm?" diye sordum. Sorumu yantlarken tebessm ediyordu; "Ben lmedim ki" dedi, "grdn gibi buradaym hl... Hem lmden korkma, lm diye bir ey yok". Oturduu yerden kalkt. Her atlay ncesinde ayaklarnn zarar grmesini engellemek iin yapt gibi sarg bezleriyle parmaklarn ve bileini sarmaya balad. Ayaklarn bandajlamay bitirdikten sonra sadece zel durumlarda kulland botlarn giydi. Backlarn zenle balad. Tra takmn, havlusunu antasna yerletirdi. Camdan dar baktm; jipi kapnn nnde bekliyordu. "Nereye gidiyorsun?" dedim. Bir eyleri gizledii zamanlar yapt gibi ksa ve kaamak bir yant verdi, "tatbikat" dedi, "syle annene belki gece gelmem." Annem kardeimle beni uyandrdnda hava yeni aarmak zereydi. Bizi pencerenin nne getirdi. Ufuktaki hava alanndan birbiri ardna homurdanarak kalkan uaklar gsterip "Bakn, babanzn ua" dedi. Uykulu gzlerle uuan siyah lekelere baktk.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

77

Bir saat gememiti ki, radyoda kahramanlk trkleri almaya balad. anl ordumuz bar iin savamaya balamt. Annemin enesi bzt, gzleri ve burnu akmaya balad. Kardeim ve ben akndk. Nasl davranacamz bilemiyorduk. Radyodaki yayn aniden kesildi ve kaln bir erkek sesi odada yanklanmaya balad: "Babann ua dt!" Gz kapaklarm birden alverdi. Bir sre yattm yerden karanlk odann tavanna doru baktm. Radyodaki ses konumaya devam ediyordu. Bu kez fsldayarak ve sadiste bir zevkle tek bir cmle daha etti: "Nerede imdi baban?". Soru zerimi le bir aband ki arl altnda ezildim, un ufak oldum. Ve dmde babama ynelttiim bir soruyu anmsadm. yle demitim ona, "lnce n'oluyor, nereye gidiyoruz?" Bir yere gittiimiz yok, grdn gibi buradayz" demiti. Anlayamamtm. nk ben onun gibi l olmadm halde nasl oluyordu da onunla ayn mekn paylaabiliyorduk? "Aramzdaki fark u" diye balamt yantna, "sen uyannca buradan gideceksin, bense hep burada kalacam".

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

78

Paratsz Atlay
Paratsz atlamay hi denediniz mi? Hem zor bir itir, hem de tehlikeli. Eer zerinizde bir parat olduuna inanarak atlamazsanz asla baaramazsnz. Gzel bir gnd. Yine uaktaydk. Bir C-130. i tamamen botu; uaktan ok karanlk bir maaray andryordu. Ak kapnn aznda durup hafife darya uzanm, aadaki yemyeil orman izliyorduk. Uak kanat rpp szlyordu. O, kapdan bir bacan bolua sarktm, bedenini rzgra vermi, ormann ortasnda mcevher gibi parlayan duru krater gln hayranlkla izliyordu. Fazla sarkmamasn syledim, ama beni duyduunu sanmyorum. Uan grltsnden deil; sanki bylenmi gibi bakyordu gle. Ve aniden kendini aaya brakt. Montunun altna gizlenmi bir paratn varlna inanarak atladna eminim. Buna yle inanmt ki, derken montunun fermuarn ap da orada katlanm bir parat veya en azndan ona benzer bir ey bulamaynca, hibir aknlk belirtisi gstermeden serbest dne devam etti. Giderek klen bedeni, uaktan drlm bir earp gibi gln zerinden geip, ormann derinliklerinde kayboldu.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

79

Giyotin Hakknda Rapor


Trampetlerin gerilimi trmandran asabi sesi, meydana birikmi kalabalktan ykselen buharms grlty aniden bastrd. Her ey bu aniden iinde olup bitiverdi. Kukusuz olayn zerimizdeki etkisi ok daha uzun bir sre devam ediyordu. nfazn gerekletirilme hzyla, biz ibret almas gerekenler zerindeki etkisinin sresi arasnda ters bir orantnn olduu yetkililerin de dikkatini ekmi olmalyd. Bunun sebebini ayrntl bir ekilde dndm. Bir kere, yntemin teknik zellikleri ok nemliydi. Yukarlardan gelip mahkumun boynuna inen bak yle keskin ve yle hzlyd ki, onun yle bir fark edilii, olay basit bir boyna inmeden karp, onu ban boyna doru emilmesine dntryordu. Yerekimi adeta ilahi bir nefes olarak alglanyordu; ense ise onu yutan bir az. te yandan hareket halindeki ban zerine den n parlak yansmas gzleri kamatryor, bu da onu bir giyotin olmaktan karp, Gklerden yreklerimize inen bir yldrm haline getiriyordu. Keskinlik ve hz; bu iki unsur ok nemliydi ve birbirlerini btnlyorlard. nfazn gz ap kapayana dein ksa bir zamanda gereklemesi, olayn hafzalara tam anlamyla kaydedilmesine engel oluyordu ve ayn sebeple bu kritik an hatrlanmaya alld her seferinde, mevcut bilgiler baka bilgilerle takviye edilerek yeniden yazlyordu. Bylece an, bir tohum gibi belleklerde imleniyor; ruhun derinliklerine kk salyor ve giyotini gklere doru uzanan efsanevi bir aaca dntryordu. Bir baka nemli nokta da Adalet Tanrs'na sunulan kurbanlarn sepete yuvarlanan balarnda, bedenden koptuklar an durmu bir saatin akrep ve yelkovanlar gibi size bakan gzler. Bu gzlerde tm aclar uyuturan narkotik bir aknlk, sanki izleyenlerin zerinde fiziktesi bir merak uyandryor ve bu da bilmedikleri bir gerein tan olarak kurbann ve buna sebep olan giyotinin kutsanmasna sebep oluyordu. Baka trl sylenecek olursa, yukarlara "uurulmu ba"; yerdeki, bedenden ayrlm ban gzleri araclyla bizlere ierden sesleniyordu. Kafann koptuu ann zerimizdeki etkileri yaam boyu devam ediyordu; etkilerin sebebi olan an ise dnlmeyecek kadar korkun bir an olarak daima dnce dna atlyordu. Dolaysyla lm yaamda deil de yaamn tesinde bir yerde

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

80

gerekletii, daha dorusu bir lmden ok bir aydnlanma olarak "yaand" iin giyotinle idam edilmek, insanda adalet tanrsna kar bir sayg uyandryordu. Bu arada bir ey daha var ki bunu renmek hayatma mal oldu; o da u: imdiye kadar anlattklarmn gizli bir tarikatn srrymasna sakl kalmas gerektii.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

81

Derin Uyku
Adam lm korkusunu yenmeye alyordu. yle dnd bir gn. "Belki" dedi, "gerek yaamda lme kafa tutmak byk cesaret ister. Fakat yine de yapabileceim bir ey var: dlerim... Dlerimde lm tehlikesiyle kar karya geldiimde hemen korkup uyanyorum. Oysa nce lm uykumda alt etmeyi renmeliyim... Eer bunu baarrsam gerek hayatta da baarabilirim." Bu yeni fikir houna gitti ama uygulamak hi de kolay olmad adam iin. Uzun uralar sonunda baard; bir gn ryasndan uyanmad.

Bal-Ay / Ergun Kocabyk

82

kinci Balay
Dnp karsna bakan adam, bir dejavu yayordu. Kendisinden birka ya kk olan kars ise, ona doru glmseyen bu yzde ama ona doru bakmayan gzlerde her zamanki dile getiremedii sr vermezlii hissetti. Adam ban yola doru evirirken, farknda olmadan yznde km bu glmseme de yavaa kayboldu. Bu yavaa kabarp atlayan, ve sonra da dklp kaybolan glmsemenin altndan kan ifadede gizliydi ipucu. Elleri biraz daha skt direksiyonu. Yn belirsiz bir rzgrla srklendiler o sessiz sahil kasabasna ayn marka, ayn renk otomobilleriyle. Yllar nce, kar-koca biriktirdikleri bir miktar parayla satn almlard. Onlara kard ar masraflara karn ailenin tek ocuuna gsterilen bir zenle zerine titriyorlard. Sanki daha ok o istemiti bunu ve btn sorumluluu stlenmiti. Beklenen arzalara gs gererek srdryordu yolculuu nk. Yine, kovamad sorular t bana; durmadan kann emen yarasalar. Dndke kafasn atrdatan, bedenini alp okyanusun ortasnda dalgalarla bouan bir gemiye frlatan sorular. Gneliin arkasndaki aynada rujunu tazeleyen karsna bakt. Krk yl nceki hali gznn nne geliyordu. Przsz cildi, kokusundaki dirilik, etinin yumuakl; o bo otelde geirdikleri balay. ampanya kp ve anason kokusu. Sonra o kbus. Otomobili ayn otoparka braktlar. El ele tutuup, yanlarna aldklar kk bir bavulla otele girdiler. Sabaha kadar kimse bir ey anlamamt. Ne uzaktaki kpeklerin ne de odalar arasnda kouturup duran plak ve sarho kadnlarn kardklar seslerin hangi ac lklarn, hangi yardm isteyen iniltilerin zerini rttn iiten olmamt.

"...yazyla olan ilikime yn veren bir kelime..."


Ergun Kocabykla "Bal-Ay zerine bir sylei. AltKitap: Kitaba baknca akla gelen ilk soru neden Balay deil de Bal-Ay olduu. Buradan balayalm m? Ergun Kocabyk: Balay szcnn benim iin ifade ettii armsal zenginlii vurgulamak iin denilebilir. Bu, benim yazyla olan ilikime yn veren bir kelime; onun bilindmn derinliklerine alan bir kap olduunu dnyorum. AltKitap: Balay sana neleri artryor? Ergun Kocabyk: ncelikle merak. Ortaokulda, fen derslerinin birinde reme konusu anlatlyordu. retmenin bizleri asl ilgilendiren, insanlarn nasl redikleri meselesine hi girmediini fark etmi ve sorularmla kadncaz bunaltmtm. Veli toplantsnda, anneme, sitemkr bir ekilde derslerde fazla merakl davrandmdan, zaman zaman kendisini zor durumda brakyor olmamdan sz etmi. Cinselliin kefi insann ilk byk erginlenmesidir. Bu ylesine nemlidir ki, rnein btn yaban topluluklarda bedensel olduu kadar tinsel ve dinsel bir deer de tar. Cinsel erikinlie ulaan ocuk artk ocukluktan kar, yetikinlie adm atar ve topluluun bir yesi haline gelir. Geleneksel toplumlarda, ilk cinsel deneyimler trensel bir ekilde yaanr. Mistikler bu deneyimi derinletirmiler onun yalnzca bedensel bir hazla ilgili olmadn ruhsal bir keifle de ilgili olduunu vurgulamlardr ve onu bir alegori haline getirmilerdir. Mevlanann ld gece eb-i aruz olarak kutlanr. eb-i aruz gerdek demektir. Ama burada kelime manevi bir gerdei ifade eder, bilinmeyenin duvann kalkt ve aydnlanmaya kavuulan kutlu bir an. kn muka kavumas alegorisi, insanln temel hlyasn zetler: Bir an gelecek ve biz merak ettiimiz her eyin cevabn alacazdr. Bu ho bir rya ama buna fazla kaptrmamak gerek, Aragonun mehur szn de hatrlayalm arada bir, mutlu ak yoktur. AltKitap: Bu senin ilk kitabn deil ama edebiyat alanndaki ilk kitabn. Edebiyatta ilk kitaplarn genellikle otobiyografik olduu sylenir. Bal-Aynn byle bir yan var m? Ergun Kocabyk: Kesinlikle var. zyaam, hayatmn yalnzca d dnyada olup biten ksmyla ilgi olamaz. yaammz da en az d dnyadaki yaammz kadar zyaammzn bir paras. Balay hem d dnyann hem de i dnyann kefini simgeliyor benim iin. Ergenlik ana geldiimde fen retmenimin srarla benden saklad bilgiyi renme zaman da gelmiti. Babam bir gn beni karsna ald ve malum bir konuma yapt ama can alc sorular yine karanlkta brakt ama daha iyisini yapt ve merak ettiklerimi renebileceim bir seksoloji ansiklopedisi verdi. te bu an benim edebiyatla ilikimin balad andr. Ansiklopedi 1963te baslmt, yani ben domadan nce. Sayfalarn kartrdm merakm gidermeye altm. Ancak

Sylei. - Adnan Kurt

ii

benim iin asl arpc olan metinlerdeki tuhaflkt. Daha sonralar, hissettiim bu tuhafln edebiyat denilen eyle ilikili olduunu anladm. Ansiklopedinin balay maddesi yleydi: Balay: Evlilik hayatnn ilk devresine Balay ad verilir. Balay devresinde, birok merak gcklayc sorulara cevap aranr. Onun iin bu devre ak, heyecan, mutluluk ve derin zevklerle birlikte, birtakm hayal krklklar, aknlklar iinde de geer. Bu yzden bu devrenin allm evreden, oturulan hatta oturulacak ehirden baka bir yerde geirilmesi ok faydal olur. Evlilik hayatnn balangc, kadn iin bir renme ve raklk devresidir. Bir erkek karsna, yalnz cinsi mnasebet esnasnda nasl hareket edileceini deil, daha nce, bu mnasebet esnasnda nasl heyecan duyabileceini retmelidir. u halde her eyden nce, retmenin sabrl ve kendine hkim olmas gerekir. Kadnn cinsi duygularnn uyan yava yava olur. Ancak bazlarnda biraz daha yava, bazlarnda biraz daha sratlidir. Btn bedenin ve ruhi kuvvetlerin gelitirilmesinde olduu gibi, bunda da kaide u olmaldr: Yorulmadan altrmak ve iletmek. Zifaf gecesinden sonraki be alt gn iinde kadnn tam bir istirahate braklmas ok doru olur. Ayrca ilk cinsi mnasebetlerdeki srtnme dolaysyla yeni gelinin d tenasl uzvunda bir kzarklk, hatta hafif iltihaplanma husule gelir. Bunlar geinceye kadar fazla sk mnasebette bulunmamak lazmdr. Zaten iftler snr fazla atklar zaman tabiat kendilerine dur demesini bilir. Uranlan yorgunluk da bir sre dinlendikten sonra geer. Balay bitip, iftler eve dndkten sonra, kadn iin yine olduka g ve kark bir devre balar. Zira, tatil bittii iin erkek normal alma hayatna balaynca kadn kendini yalnz hatta ihmal edilmi hissedecektir. Fakat bu nazik devrede Mkemmel Evlilikin prensiplerini renmeye ve tatbik etmeye almakla son derece gzel ve oyalayc zaman geirmek pekl mmkndr. Edebiyat bunun neresinde diye dnenler varsa,.Hint-Avrupa uygarl kuramn ortaya atan nl bir dilbilimci, budunbilimci ve din tarihisi olan Georges Dumezilin bir szn aktarabilirim. Kendisiyle yaplan bir syleide yle bir soru yneltiliyor, Bir gn unlar sylemitiniz bana: yanlmsam, yaantmn bir anlam yoktur. Dumezil yle yantlyor soruyu: Bilimsel yaantm, evet. Ama bu bile gerek deildir: Yanlm olsam bile, bir ilevi olacaktr, elendirmi olacaktr beni. Her halkrda bugn yaam yeniden kurmak iin ok ge, bu yaamdan kaamam artk. Diyelim ki tamamen yanldm, Hint-Avrupallarm Riemann ve Lobaevskinin geometrileri gibi olacaktr: Gerek d yaplar. Hi de fena deil bu. Ktphanelerde raf deitirmem yeterli olacaktr: romanlar blmne geerim o zaman. AltKitap: Ansiklopedilerin de bir gn ktphanelerin edebiyat blmlerine konulabilecei dnlebilir o zaman. Ne dersin? Ergun Kocabyk: Bir yanlaryla daha imdiden yleler zaten. zellikle eski ansiklopedilere bakarsanz birounun artk gerekle balarn koparm olduklarn grrsnz. Onlarn anlatmlarndan hayli etkilendiimi syleyebilirim. AltKitap: Son olarak internet yayncl hakknda neler dnyorsun, bu konuda iyimser misin yoksa ktmser mi? Ergun Kocabyk: Gemiten bugne baktmzda biliim aleminde hayal edemediimiz gelimeler olduunu gryoruz ve gelimelerin hz ba dndrc. Basl yaynclk tamamen tarihe karmayacak belki ama yayncln geleceinin internette olduu kesin. Bu daha anlalabilmi deil. Mzik dnyasndaki gelimeler, rnein MP3 hadisesi ok somut bir rnek. Yayncl da buna benzer ciddi bir sarsnt bekliyor. Yaynclar buna hazr olsun.

You might also like