You are on page 1of 173

T.C.

ERCYES NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS

KUR'NA GRE HZ. MUHAMMEDN KONUMU

Tezi Hazrlayan Muhammed Bahaeddin YKSEL

Tezi Yneten Prof. Dr. Celal KIRCA

Temel slam Bilimleri Anabilim Dal Yksek Lisans Tezi

ubat 2007 KAYSER

T.C. ERCYES NVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTS

KUR'NA GRE HZ. MUHAMMEDN KONUMU

Tezi Hazrlayan Muhammed Bahaeddin YKSEL

Tezi Yneten Prof. Dr. Celal KIRCA

Temel slam Bilimleri Anabilim Dal Yksek Lisans Tezi

ubat 2007 KAYSER

NSZ Allaha kulluk etmekle ykml tutulmu olan insan ve onun mensubu bulunduu toplumlar, hidayet yolundan her ayrllarnda kendilerine doru yolu gsteren nebiler olagelmitir. Bu sre Hz. demle balam ve Hz. Muhammedle nihayete ermitir. Buna gre Hz. Peygamber son nebi; Kur'n ise son kitaptr. Kur'n, imtihana tabi tutulan insann Allah Tel karsnda her hangi bir mazeretinin kalmamasn, kendilerine peygamber gnderilmi olmas artna balamtr. Buna gre peygamberler, bir anlamda temel esaslarn yer ald teorileri ieren kutsal kitaplara kyasla, dinin pratiini ortaya koymakla grevlendirilmi elilerdir. Ancak bu, kendilerine inanlmas ile mmkn olabilecek bir durumdur. Bu nedenle inkr, peygamberlerin rehberliinin nnde duran engellerden belki de ilk nde gelenidir. Ancak peygamberlerin etin mcadeleleri, sadece risaletlerini inkr edenleri ikna etmekle snrl kalmam, kendilerine inananlarn yanl peygamber tasavvurlarnn tashihini de iermitir. Nitekim peygamberlerin birou, vefatlarnn arkasndan ya yceltmeci bir yaklamla Tanrya oul veya Tanrnn bizzat kendisi ilan edilmi ya da indirgemeci bir yaklam sonucunda ehevi arzularnn esiri sradan bir insan olarak deerlendirilmitir. Bu bir anlamlandrma sorunudur. Ne acdr ki, bu sorun bugn de geerliliini korumaktadr. Nitekim benzer siklerle Hz. Peygambere yaklaan bazlar, onu, her syledii ve yaptnda vahye dayanan, sonuta kendisine ait hibir iradi eylemi sz konusu olmayan bir robot konumuna yerletirirken; dier bir grup ise kutsal bir emaneti olmaktan te gitmeyen bir postac mevkiinde deerlendirmitir. Etki-tepki temelinde ekillenen bu sylemlerin, gerei yanstmad ortadadr. Bu ise, ortada bir problemin olduunu gstermektedir.

Kurn, teferruatlardan uzak, genel esaslar muhtevi bir kitaptr. Bu nedenle de onun tefsir edilmesi kanlmazdr. Hz. Peygamber ise, Kur'nn ilk mfessiridir. Dolaysyla Kur'n doru anlamak iin Hz. Peygamberin; Hz. Peygamberi doru anlamak iin de Kur'nn doru anlalmas elzemdir. Oysa Hz. Peygambere, yukarda geen gruplardan her hangi birinin zaviyesinden yaklamak, Kur'nn doru anlalmasn imknsz hale getirecektir. Bu nedenle Hz. Peygamberin konumunun doru tespit edilmesi, dinin doru anlalmas ve peygamberlikten gdlen maksadn gereklemesi iin kanlmaz bir hususiyet arz etmektedir. Bu konuda bavuracamz en salam ve doru kaynak, kukusuz Kur'n olacaktr. te biz de almamza bu gayeyi hedef olarak setik. Dolaysyla amacmz, Kur'n tefsiri ile ilgili almalardan da yararlanmak suretiyle, Hz. Muhammedin sz, davran ve takrirlerine, Kur'nn vermi olduu konum ve deerin tespit edilmesidir. Bylece Hz. Muhammedin, Kur'n tefsiri ile ilgili tasarruflarnn balayc olup-olmad anlalm olacaktr. Bunu gerekletirmek iin de ifrat ve tefrite dmeden Hz. Muhammedin konumunun, Kur'n merkeze alnarak incelenmesi en doru yol olacaktr. Haddi zatnda slamn ruhuna uygun denin bu tarz bir yaklam olduunu dnyoruz. Bu hususu Kur'ndan bir okuma yntemi olarak da, meseleye kimlik ve kiilik kavramlar ynnden yaklamay uygun bulduk. Bu amala almamz alt balklar ieren iki ana blme ayrdk. nce, giri blmnde konunun problematiini ortaya koyduktan sonra, birinci blmde Hz. Peygamberin Kur'nda tantlan kiiliini, eitli ynlerini ortaya koyan balklar altnda inceledik. Bylece, Hz. Peygamberin kiiliini n plana karak risletini ispatlamaya alan Kur'nn slubuna da sadk kalm olduk. kinci blmde ise kimliinden kaynaklanan yetki ve sorumluluklarn inceledik. almamzda Hz. Peygamberin sretinden ve hadislerden de vakay kavramaya yarar salayacak rneklendirmelere yeri geldike deindik. Bunu yaparken kullandmz hadis ve sret rnekleri, Kur'nn alm erevesinde, yani Kurn ekseninde olmutur. Son olarak da Hz. Muhammedin Kur'na gre konumuna ilikin yapm olduumuz bu

aratrmamz sonucunda elde ettiimiz bulgular, almamzn sonu blmnde zetle dile getirdik. Bu almamzda, yakn ilgi, destek ve katklarn bizden esirgemeyen hocam Prof. Dr. Celal Krca Beye, Ar. Grv. Mustafa Karagze, manevi desteini her zaman yanmda hissettiim babam Nihat Yksele ve almam boyunca verdiim skntya hsn- tahamml gsteren aileme teekkr bir bor bilirim. M. Bahaeddin YKSEL Kayseri, 2007

KURNA GRE Hz. MUHAMMEDN KONUMU M. Bahaeddin YKSEL ZET Allah son eli olarak Hz. Muhammedi semi ve ona Kurn gndermitir. Kurnn muhatab tm insanlar olup Hz. Muhammed onu insanlara aklamakla grevlendirilmitir. Allah Resul Kurn hem szleriyle hem de davranlaryla aklamtr. Ancak zamanla Resulllahn bu aklamalarnn balayclk ynnden kapsam ve snrlarn tespitte ihtilaflar kt ve sonuta farkl grler ortaya atld. Bir ksm insanlar onu ar yceltirken, dier bir ksm insanlar ise bir postac konumunda deerlendirmilerdir. Oysa Kurnn doru anlalmas ancak Hz. Muhammedin doru anlalmas; Hz. Muhammedin doru anlalmas da Kurnn doru anlalmasyla mmkn olacaktr. Bu nedenle Allah Resulnn dindeki konumunun doru olarak anlalmas zorunlu bir hal almaktadr. Kurn, Hz. Muhammedi kul ve resul olarak tantr. Bu ayrm, meseleye kimlik ve kiilik kavramlarn esas alarak yaklamann daha salkl olacan gstermektedir. Kim? sorusunun cevab, insann kimliini; Nasl? sorusunun cevab ise onun kiiliini aklamaktadr. Buna gre Hz. Muhammedin Kurndaki konumunu anlamak iin kimlik ve kiiliinin Kurnda nasl ifadelendirildiine bakmamz gerekmektedir. Kurn, Hz. Muhammedi ncelikle beer olarak tantr. Buna gre Hz. Peygamber Allah karsnda bir kuldur ve Ona ibadet etmekle sorumludur. Dier yandan Kurn Hz. Muhammedi seilmi bir kimlik olan resul kimliiyle de tantmaktadr. Bunun neticesinde de Resulllah, Allahn kendisine vermi olduu ilahi bildirileri eksiksiz olarak insanlara tebli etmekle grevlendirilmitir. Yine bu cmleden olarak tebli, tebyin, davet, inzar, tebir, talim, tezkiye vb. grevlerini de zikretmemiz gerekir. Resul kimliinin getirmi olduu sonular ise Hz. Muhammede itaat edilmesi ve insanlar arasnda hkm vermesidir. Bu adan bakldnda; Hz. Peygamberin resul kimlii ile yapm olduklar, insanlar balayc esaslar olarak karmza kmaktadr. Anahtar Szckler: Muhammed, Kurn, Kimlik, Kiilik, Konum

THE POSITION OF Hz. MUHAMMED IN THE QURAN M. Bahaeddin YKSEL ABSRACT

Allah selected prophet Muhammad (peace be upon him) as the very last envoy and sent him the Quran. The target audience of the Quran is the whole humanity and Muhammad (p.) is commissioned to explain it to the human beings. The prophet of Allah shed light on it via his behaviours and his speeches and words. Nevertheless, as time passed away, diversities of opinions came out, while finding their scope and lines in terms of its effect in its obliging part about the Prophets explanations and eventually different views are put forward. Some part of people exalted him in an exaggerated way; while some part of people perceived him as a simple postman. However understanding the Quran in a right way will be possible by understanding Muhammad (p.) in a right way and understanding Muhammad (p.) properly will be possible by understanding the Quran properly, because of that, the proper understanding of the prophet of Allah is very vital. The Quran introduces Muhammad (p.) as human and prophet. This distinction indicates that it will be healthier to approach the subject by focusing the concepts personality and identity. The answer of the question Who? explains a persons identity, the answer of the question How? explains a persons personality, so it is necessary to examine how his identity and personality is stated in the Quran. The Quran introduces Muhammad (p.) firstly as a human being, so the Prophet is a worshipper, and he is responsible to worship Allah. On the other hand the Quran introduces him with the selected identitiy prophet. As a result of this, Muhammed (p.) is charged with explaining the divine orders completely to the whole people. In addition to that we have to mantion about his tebli, teybin, davet, inzar, tebir, talim, tezkiye etc. duties as well. The results of his identity as a prophet are obeying Muhammad (p.) and decreeing among mankind, from this point of view, the things Hz. Muhammad made under the identity of prophet comes into our sight as essences binding people. Key Words: Muhammed, Quran, Identity, Personality, Position

NDEKLER NSZ ................................................................................................................ 2 GR .................................................................................................................. 8 1. Konunun Amac ve nemi ................................................................................ 8 2. Kavramsal ereve ........................................................................................... 22 2.1. Kimlik ........................................................................................................ 22 2.2. Kiilik ........................................................................................................ 22 2.3. Konum ....................................................................................................... 24 BRNC BLM KUR'NA GRE HZ. MUHAMMEDN KL ..................................... 26 1. Doru ve Gvenilir Oluu ................................................................................. 27 2. Tevazu Sahibi Oluu .......................................................................................... 32 3. Emanete Riayet Edii ......................................................................................... 35 4. Merhamet Sahibi Oluu...................................................................................... 42 5. Yumuak Huylu Oluu....................................................................................... 48 6. Cmert Oluu..................................................................................................... 57 KNC BLM KUR'NA GRE HZ. MUHAMMEDN KML ve KONUMU .............. 68 1. Beer ve Kul Olarak Hz. Muhammed................................................................. 79 2. Resul Olarak Hz. Muhammed ............................................................................ 98 2.1. Tebli Grevi..............................................................................................105 2.1.1. Tebli Grevinin Getirdii Sorumluluklar ............................................111 2.1.1.1. ahitlik ..........................................................................................111 2.1.1.2. Mjdeleme .....................................................................................112 2.1.1.3. Uyarma ..........................................................................................112 2.1.1.4. Davet .............................................................................................114 2.1.1.5. retme .........................................................................................115 2.1.1.6. t Verme ...................................................................................118

2.1.1.7. Tilavet ...........................................................................................118 2.1.2. Tebli Grevinin Getirdii Sonular......................................................120 2.1.2.1. Kendisine taat Edilmesi ...............................................................120 2.1.2.2. nsanlar Arasnda Hkm Vermesi ................................................132 2.2. Tebyin Grevi .............................................................................................141 SONU .................................................................................................................155 BBLYOGRAFYA .............................................................................................160

KISALTMALAR a.g.e. : ad geen eser a.g.m. : ad geen makale a.y. bkz. b. bt. c. c.c. ev. : ayn yer : baknz : bin : bint : cilt : celle celluhu : eviren

D..A. : Diyanet slam Ansiklopedisi D..B. : Diyanet leri Bakanl

h. hd: Hz. md. msl. nk. no. nr. . s.

: hicri : hadis : Hazreti : madde : mesela : naklen : numaras : nereden : lm : sayfa

SAV. : slm limler Aratrma Vakf

O.M.. : Ondokuz Mays niversitesi

s.a.s. : sallallhu aleyhi ve sellem


S.D.. : Sleyman Demirel niversitesi

thk. trs. vb. vd.

: tahkik : tarihsiz : ve benzeri : ve devam

T.D.V. : Trkiye Diyanet Vakf

nv. : niversite

GR 1. Konunun Amac ve nemi Vahiy geleneinde peygamberliin ve vahyin zorunlu olduu genel kabul gren bir husustur. Allah'n rahmeti ve insandaki ahlaki idrakin ve davranlarn eksiklii, bu dncenin temel dayanaklarn oluturmaktadr.1 Bu nedenle de tarihin hangi kesitinde olursa olsun, insanln tevhit izgisinden her ayrlnda kendilerine uyarc ve mjdeci olarak gelen bir peygamberin izine rastlamak mmkndr. Kur'n bu gerei aka beyan etmekle birlikte2 ilahi adaleti ifade etmek zere; kendilerine bir uyarc/peygamber gelmemi topluluklarn azaba maruz kalmayacaklarn da ifade etmitir.3 Kiinin, Allah karsnda peygamber klavuzluundan sonra her hangi bir mazeretinin kalmayacan ima eden bu ayet, ayn zamanda insanln doru yolu bulmas asndan risletin klavuzluuna muhta olduunu ifade etmektedir. Kendilerine gnderilen peygamberin rehberliine ramen aldanm olanlara Cehennem'de "Size, iinizden Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugne kavuacanz ihtar eden bir peygamber gelmedi mi?"4 eklinde soru yneltilmesi de bu geree iaret etmesi ynnden dikkat ekicidir. Kur'n ite bu vahiy geleneinin son halkasdr. Kur'n ne gndereni; ne de gnderili amac asndan bu gelenein dna kmtr. Ama deimemi, yine ayndr: "te o peygamberler, Allahn hidayet ettii kimselerdir. Sen de onlarn yoluna uy. De ki; Ben buna (peygamberlik grevinin ifasna) karlk sizden bir cret istemiyorum. O Kur'n, lemler iin tten baka bir ey deildir."5 Bununla beraber Kur'n bir bana deil,
1

Fazlur Rahman; Ana Konularyla Kur'n, ev. Alparslan Akgen, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 1996, s. 147 2 Fatr, 35/24 3 sr, 17/15 4 Zmer, 39/71 5 Enam, 5/90

bir elinin eliinde gnderilmitir. Yce yaratcnn, hidayete ermeleri iin kullarna ilahi bildirileri bir peygamber eliinde gndermesi, slam ncesi Mekke toplumunda da genel kabul gren bir inant. Nitekim Mrikler, kendilerine bir peygamber gelmesi halinde btn insanlardan daha doru olacaklarn iddia etmilerdi.6 "Elilik grevini kime vereceini daha iyi bilen Allah"7, Hz. Muhammed'i kendisine eli ve insanlara son uyarc olarak setiinde, Mekkeli mrikler bunu kabule yanamamlard. Hz. Muhammed, kendilerine gnderilmi bir Allah'n elisi olduunu sylediinde, onun hibir yalanna ahit olmadklar halde inanmamlard. Onlarn bu inkrlarnn bir sebebi ekonomik endielerden kaynaklanyor olsa da8, gz ard edemeyeceimiz bir dier sebep ise; zihinlerinde bulunan peygamber tasavvurudur.9 tirazlar, peygamberin beerilii zerinde younlamakta idi. Babalarndan kendilerine intikal etmi olan bu tasavvura gre peygamber, "beer" olamazd. Aksine onun beer st bir varlk olmas gerekiyordu: "Bir insan m bize yol gsterecek?"10 Hz. Peygamberi grmeye gelen ve henz ocuk veya gen olduunu zannettiimiz Ebu Rimse et-Teym'nin Resulllah' grdkten sonra syledii u sz, hem onu grmeden nceki peygamber tasavvurunu, hem de Hz. Peygamberin normal grntde bir beer olduunu gstermesi bakmndan olduka ilgintir: "Ben Resulllah (s)'i insanlara benzemeyen (farkl) bir ey zannediyordum. Bir de grdm ki, o da (bizim gibi) uzun sal bir beermi!"11 Hz. Muhammed'in bir "beer" oluunu yadrgayan sadece Ebu Rimse et-Teym deildir; Mekke mrikleri de bunu yadrgam, kabullenememi ve inkr etmilerdir. Bununla da yetinmeyip Hz. Muhammed'in peygamberliini ispatlayacak bir takm taleplerde bulunmulardr. Aslnda bu istekleri onlarn zihinlerinde tadklar peygamber tasavvurlarnn zelliklerini de ortaya koymaktadr:
Fatr, 35/42; Saffat, 37/165-169 Enam, 6/124 8 Fazlur Rahman bu grtedir: Hz. Muhammedin yapt tebli, dini olduu kadar iktisadi alandaki geni menfaatlerini tehlikeye drd iin Mekkeli tccar aristokratlarn ou reddetti. (Ana Konularyla Kur'n, s. 153). 9 zzet Derveze; Mekkelilerin Hz. Muhammede inanmaylar ile ilgili olarak drt sebep ne srer: Kibir; Ekonomik Kayglar; Gelenee Ballk; Peygamber Tasavvurlar. (Kur'na Gre Hz. Muhammedin Hayat, Yneli Yaynlar, stanbul 1995, c. 1, s. 378-382); M. Ali Kapar; Hz. Muhammedin (s.a.s) Mriklerle Mnasebetleri isimli almasnda bu sebepleri u balklar altnda inceler; Dini nan; Ben Haime Kar Rekabet; Liderlik Dncesi; Ekonomik Kayg. (Esra Yaynlar, stanbul 1993, s. 115-120); Ahmet Ltfi Kazanc ise, Peygamberimize Neden nanmadlar isimli almasnda bu sebepleri yle sralar: Hakkn ve hakikatin talibi olmamak; Saltanatn elden kmas korkusu; Kibir ve gurur; Kkl inanlara ballk; Utan duygusu; Ticarete zarar gelmesi korkusu; Haset. (Nil Yaynlar, zmir 1990, s. 237-291). 10 Tegabun, 64/6 11 Ahmet b. Hanbel, c.2, s. 226-227; bn Sad; Siret, c. 1, s. 429
7 6

10

Onlar, Sen, dediler, bizim iin yerden kaynak fkrtmadka sana asla inanmayacaz veya senin bir hurma bahen ve zm ban olmal; yle ki, ilerinden grl grl rmaklar akmal. Yahut iddia ettiin gibi, zerimize gkten paralar yadrmalsn veya Allah ve melekleri ahit gstermelisin. Yahut da altndan bir evin olmal, ya da ge kmalsn. Bize, okuyacamz bir kitap indirmediin srece (ge) ktna da asla inanmayz. De ki: Rabbimi tenzih ederim. Ben, sadece beer bir eliyim.12 Onlar yle dediler: Bu ne biim peygamber ki, (bizler gibi) yemek yiyor, arlarda dolayor! Ona, kendisiyle birlikte uyarc olarak bulunan bir melek indirilmeli deil miydi? Yahut kendisine bir hazine verilmeli veya iinden yiyebilecei bir bahesi olmal deil miydi? O zalimler (mminlere); siz, olsa olsa byye tutulmu bir adama uymaktasnz, dediler.13 Kur'n, Mekkeli mriklerin bu istekleriyle sergiledikleri "beer st peygamber"; beeri ihtiya ve sfatlardan soyunmu "melek peygamber"; srekli mucizeler gsteren "kutsal eli" tasavvurlarna karlk, mkerreren onun kendileri gibi bir beer oluunu vurgulayarak Hz. Muhammed'in bir beer-eli olduunu ifade etmitir. Yine Kur'n, Hz. Muhammed'in peygamberliini temellendirirken mriklerin bu mucize taleplerini reddederek (17/59) onun kendi ilerindeki krk yllk ahlak, temiz-drst yaamn delil olarak ileri srmtr. (10/16)14 Aslnda, bu ayetlerde Kur'nn, Mekkeli mriklerin ahsnda tabiatlarnda doutan getirdikleri kutsama igdlerini dengesiz kullanan tm insanln zihninde beer peygamber tasavvurunu ina etmeye altn gryoruz. Nitekim Kur'nda Hz. Peygamber'in beer olduunu beyan eden ayetlerin byk oranda Mekke devrinde nazil olduu gze arpmaktadr.15 nen bu ayetlerdeki kullanlan beer kelimesinin, kelime anlamnda bir inceliin olduu gze arpmaktadr: "B--R, derinin d yzeyine denir ki, oulu 'beer'dir. nsann beer tabiri ile tantlmas; derileri yn, kl, ty ile rtlm olan hayvanlarn aksine, onun derisinin akta oluu nedeniyledir. Kur'nda, cssesi ve d yaps ile tasvir edildii btn yerlerde, insan 'beer' kelimesi ile tavsif edilmitir. Bu nedenle, btn insanlarn 'beeriyet' mertebesinde birbirleri ile msavi olduklarna; onlarn, ancak kendilerine
12 13

sr, 17/90-93 Furkan, 25/7-9 14 lhami Gler; Sabit Din Dinamik eriat, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 1999, s. 69. 15 M. Said Hatibolu; Mslman Kltr zerine, Kitbiyt, Ankara 2004, s. 146.

11

zellik kazandran ulvi irfan, gzel amelleri ile dierlerine stnlk salayacaklarna dikkat ekilerek, 'Ben de sizin gibi bir beerim' ifadesinin hemen akabinde, ' ancak bana vahyolunuyor' buyrulmutur.16 bn-i Haldunun Mukaddimesinde Araplar kutsiyet atfetmedikleri hibir eye inanmazlar eklinde tespit etmi olduu gerei, sadece Araplar iin deil aslnda insan nevinde bulunan bir zafiyet olarak tespit etmek gerekir. Nitekim slami gelenei bizlere tayan selefin de yanl peygamber tasavvuruna sahip olduunu, getirdikleri yorumlarda aka grmekteyiz. zellikle parac ve atomik yaklamlarn egemen olduu bu anlaylar sonucunda, tarihi sre ierisinde gelien farkl slam ilim dallar, birbirlerinden farkl peygamber tasavvuru oluturmulardr. Bu tasavvurlar, genel yaplar itibariyle parac ve eksiktir. Ne yazk ki bu ilim dallar evrensel bir bak as yakalayamam, dar ve s kalplar iinde kalm, daha ok kendi disiplinlerinin yaklamlarn sergileyen bir bak asna sahip olmutur. Her bir disiplinin kendi bak asna gre bir peygamber tasavvuru olduu iin, bir dier disiplin asndan yetersiz kalmakta, bu nedenle de ortaya koyduklar bu peygamber tasavvurunun kullanlabilirlii bulunmamaktadr. Zira Hz. Peygamber her biri iin farkl anlamlara gelmekte ve buna gre de yaklamlar farkl olmaktadr. Bunun bir yansmasn zellikle Hz. Peygamberin Kur'n yaama biimi olan snnetine baklarnda grmek mmkndr. Usul- Fkhlar snneti, Hz. Peygamberden Kur'n dnda sadr olan ve eri hkm ifade eden sz, fiil ve hareketler olarak tarif ederler.17 nk Usul limleri iin gerekli olan, Hz. Peygamberden sudur eden eyin sbutunun kesinliidir. O, bu delile dayanarak ondan hkm karacak ve bu hkm mmet iin normatif bir zellik kazanacaktr. Bu sebepten dolaydr ki, usul limleri Hz. Peygambere, kendisinden sonra itihat yapacak mtehitlere, bu ite yardmc ve dayanak olacak kaideler koyan, insanlara hayat dsturlarn aklayan bir merr (eriat koyucu) olarak bakmlardr.18 Fkhlar ise Farz ve vacipler dnda Hz. Peygamber (s.a.v)den gelen hkmler19 eklinde tarif ederek Hz. Peygamberi srf hukuk alanna hapsetmi, hayat bir btn
16

Ali Galip Gezgin; Kur'nda Hz. Peygamber'e Yaplan Uyarlar, Faklte Kitabevi, Isparta 2003, s. 62 Muhammed el-Hatib Accac; Snnetin Tesbiti, ev. Mehmet Aydemir, Yeni Akademi Yaynlar, zmir 2005, s. 35 18 Ali elik; Kavram ve Mahiyet Olarak Snnet ve Bidat, Beyan Yaynlar, stanbul 1997, s.25 19 Accac; a.g.e., s. 35
17

12

olarak yaayan Allahn elisini hayattan dlayp dar bir alana sktrarak hukuk adam imajyla tanm ve tantmlardr. Kelamclar ise Snneti bidat karl olarak tanmlamlardr20 ki aslnda bu bir tanm olmaktan ziyade, bir eyin ne olmadn tarif etmektir. Kelamclar, Nbvvet meselesine kendi sistemleri asndan yaklam ve gelitirdikleri esaslar dorultusunda nbvveti bir taraftan hsn-kubuh (gzellik-irkinlik, iyilik-ktlk) problemi, dier taraftan da salh-aslah problemi erevesinde ilemilerdir.21 Pratikte bir faydas olmayan ve Kur'nn merkeze alnmad bu tr akli yaklamlarla ii doldurulmaya allan byle bir peygamber anlay da parac olmaktan kurtulamamtr.22 Tasavvufulara gelince, onlar peygamber tasavvurunda ifrat derecesine varan grler belirtmilerdir. Tasavvuf ehlinin zihninde, ar ve dengesiz sevgileri sonucu ayaklar yere basmayan mitolojik bir peygamber tasavvuru olumutur. Nitekim Hz. Peygamberin de -Hz. sa gibi- beikte konutuu, tpk aydnlkta olduu gibi karanlkta da grebildii, keza arkasnda ine delii gibi iki delik olup, elbisenin altndan bile arkasn grebildii, Hz. Aienin sabah karanlnda kaybolan inesini Hz. Peygamberin yznn nda arayp bulduu, Hz. Peygambere, demden buyana yaam olan btn insanlarn toplam aklndan fazlasnn verildii, vcudunun glgesinin olmad, ona otuz-krk erkein cinsel gcnn verildii, gaitasnn yok olup kaybolduu, yani yerin onu yuttuu ve oradan mis gibi kokular geldii, eti yenen bir koyunun kemiklerinden onu tekrar dirilttii, yine Hz. sa gibi- lleri dirilttii, dilsiz olan konuturduu, grmeyenin gzlerini at, lleri dirilttii, dilsiz olan konuturduu, grmeyenin gzlerini at, parmaklarndan su fkrd hayvanlarn dile gelip onunla konutuu, aalarn ona selam verdii v.s ileri srlmtr. Artk Hz. Peygamber Kur'nn tasvir ettii normal insan olmaktan tamamen karlm ve insanst bir varlk haline dntrlmtr. Bu amala onun vcuduna dair her eyin (kan, idrar, sa-sakal, tkrk, balgam v.s) de kutsallatrlmasyla, bu dnmn eksik ynleri de tamamlanmtr.

20

atibi; el-Muvafakat, z Yaynclk, stanbul 1993, c.4, s. 1; M. Hayri Krbaolu; slam Dncesinde Snnet, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 1997, s. 71-72 21 Salih Sabri Yavuz; slam Dncesinde Nbvvet, nsan Yaynlar, stanbul trs., s. 60 22 Klasik ve parac snnet tanmlamalarnn bir deerlendirmesi hususunda geni bilgi iin bkz. Krbaolu; a.g.e., s. 68-106

13

Ne var ki insan muhayyilesi snr tanmamaktadr. Bu insanst kutsal Peygamber de Mslmanlar tatmin etmemi ve bu dnyann fiziki snrlar dna kararak Hz. Peygamberi kozmosun yaratlnn fiziki snrlar dna kararak onu kozmosun yaratlnn amac ve ilk maddesi haline getirebilmek iin kollar svamlardr. Bu ite en baarl(!) ve en nde gidenler ise kukusuz Tasavvuf ehli olmutur. Onlar kendilerine mahsus bir lem tasavvuru gelitirmiler ve bu tasavvurda Hz. Peygambere kozmosun yaratlnn ekirdei olan kozmik bir g olarak merkezi bir yer vermilerdir. Buna gre Allah kendi nurundan latif ve azim bir cevher var edip, ondan btn kinat bir tertip iinde yava yava yaratmtr. Buna ilk cevher, klli akl veya Nur-i Muhammed - Hakikat- Muhammediye ad verilmitir ki, btn cisimlerin ve ruhlarn balangcn ve kaynan oluturmutur. Allahn kendi nurundan yaratt bu nur Onun (c.c) huzurunda yz bin sene kalm ve bu sre ierisinde Allah (c.c) gecegndz(?) yetmi bin defa bu nuru dnm ve daha sonra bu nurdan btn varlklar yaratmtr.23 frat noktasnda dengesiz sevginin ulat byle bir peygamber tasavvuru, Kur'nn haber verdii rnek peygamber olmaktan uzak, artk logosun deil mitosun peygamberi olmutur. Byle bir peygamberin yaayan insanlara hitap eden bir yn kalmamtr. Ne rnek olabilir, ne de rnek alnabilir. O adeta ideler leminde kendisine bir yer bulmu ve buharlap kaybolmutur. Tpk mriklerin Hz. Muhammedin beer oluunu kabullenemeyip ne srdkleri artlarda olduu gibi; peygamber beer st olmu, ama sve-i hasene olamamtr. nk ar yceltme sonucunda, yceltenle yceltilen arasndaki iliki, insan-insan ilikisi olan yatay iliki olmaktan kp insanakn/lhut ilikisi olan dikey ilikiye gemitir. Yatay iliki, ayn kategoridekilerin arasndaki iliki iken, dikey iliki ayr kategori ve dzlemler arasndaki akn iliki biimidir.24 Byle olunca da makul mahsusa; logos mitosa; gerek ise efsaneye dnmtr. Bu tasavvurlarn olumasnda etkisi muhakkak olan uydurma rivayetlerin oluturduu peygamber tasavvurunda da durum ayn ekilde vahimdir. rnein Suyt, uydurma

23

Krbaolu; Hz. Peygamber Tasavvurumuzun Dnm: Paradigmadan Paragona, Paragondan Kozmik lkeye, S.D. niversitesi lahiyat Fakltesi, IV. Kutlu Doum Sempozyumu, Isparta 19-20 Nisan 2001, s. 131-132 24 Mustafa slamolu; Muhammed, Denge Yaynlar, stanbul 2004, s.28

14

haberleri derledii eserinde zikrettii birok mevzu haberi, el-Hasis adl eserinde Hz. Peygamber'in ayrcalkl ynlerini gstermek zere delil olarak kullanmakta bir beis grmemitir. Ayn durum, bnu'l-Cevz iin de geerlidir25. Suyt'nin el-Hasis adl eserinin giriinde zayf ve mevzu rivayetlerin ayklandn belirtmesine ramen, elLeliu'l-Masna Fi'l-Ehadisi'l-Mevdua adl kitabnda bizzat kendisinin zayf veya mevzu kabul ettii rivayetlere el-Hasiste yer vermesi alacak bir tutumdur. Eserde, Hz. Peygamber'in ana rahmine dt gece Mekke'deki btn hayvanlarn dile gelip nbvvetini haber verdii, snnetli olarak doduu, ilk nce nur-i Muhammedi'nin yaratld ve bunun alnnda parlad, glgesinin bulunmad, terinin gl koktuu, idrarnn hastalara ifa verdii, dksn topran daima rtt, aalarn nbvvetini ifade ettii, lleri dirilttii, elinin ve asasnn nur sat, llerle konutuu, gemi peygamberlere verilen btn mucizelerin kendisine de verildii, savalarda zafer kazanmak iin kendi adnn anlmasn telkin ettii, kinatn onun hrmetine yaratld, gkten inen bir levha zerinde btn peygamberlerle birlikte onun da resminin bulunduu ve bu levhann Bizansllarca sakland gibi pek ok mevzu rivayet nakledilmitir.26 Bu inan ve yaklamlar, bize ortada bir problemin olduunu aka gstermektedir. Dme daha batan yanl iliklenmitir. Dolaysyla aaya doru btn mesele ve anlaylar da yanl sonulanacaktr. Bu problemin, dinin anlalmasna ynelik btn faaliyetlerde kendisini gsterecei kukusuzdur. Burada yanl bir peygamber tasavvurunun Hz. Peygamber'i nasl deerlendireceine rnek olmas asndan Mevlanadan vereceimiz u rnek dikkat ekicidir: Mevlanaya bir gn birisi gelir ve ona, Hz. Peygamberin kuann olup olmadn, varsa nasl olduunu, ka arn uzunlukta ve hangi renkte olduunu sorar. Mevlana; Bunu bilmekle ne yapacaksn, eline ne geecek? Hz. Peygamber kuak kullanrd, kullanmazd veya vard, yoktu, bunu bilmek sana ne fayda verecektir? diye sorar. O da der ki; Sakalm onun sakal gibi oldu.
25

Bnyamin Erul; "Uydurma Rivayetlerde Peygamber Tasavvuru", slam'n Anlalmasnda Snnetin Yeri ve Deeri, TDV Yaynlar, Ankara 2003, s. 432. 26 Yusuf evki Yavuz; el-Hasisu'l-Kubr md., DA, stanbul 1997, c. 16, s. 277. Bu konuda Bnyamin Erul, Hz. Peygamber hakknda bu tr rivayetlerin isnad itibariyle zayf, hasen ve sahih gibi deerlendirmelerle hadis kaynaklarna kabulnde u hususlarn etkin olabileceini ileri srmtr: a)Dier peygamberler iin mmkn olan harikuladeliklerin, Hz. Peygamber'e de verilmesini imkn dhilinde grlmesi, b) Hadis uydurma olsa bile, manasnn sahih olduu kanaati, c) Benzer muhtevann sahih/hasen veya zayf rivayetlerde de bulunmas, d) Amellere tevik konusunda zayf hadislerin zikredilmesinin caiz grlmesi, e) Selef ulemadan bazlarn bu tr rivayetleri kitaplarnda zikretmi olmalar. (Erul; a.g.m., s. 433)

15

Sarm da onun sarna benzedi. Hatta ayaklarmda l ayakkabs var. Konya topranda l terlii ile geziyorum Elbisem de onunkine benzedi. Geriye acaba Hz. Peygamber kuak kullanyor muydu, kullanmyor muydu? meselesi kald. Bunu da kimse cevaplayamad. Onun iin sana geldim. Ben ona benzemek istiyorum, der. Mevlana ona cevap olarak; Sen bu kafayla benzesen benzesen ancak Ebu Cehile benzersin, dedikten sonra szlerine yle devam eder; D grn ve kyafet itibariyle Hz. Peygamberle Ebu Cehil arasnda bir fark yoktur. Fark suretlerde deil sretlerdedir. Sen de Hz. Peygamberin ahlakndan, drstlnden, hogr ve insanlndan ne var onu syle! Ona ancak yle benzersin.27 Yine benzer bir rnek olarak Vek ibnul-Cerrhn (129-197/747-813) bandan geen u olay burada zikretmek uygun olacaktr: Kendisi Kfeli olup Irakn muhaddislerindendir. 185/801 senesi haccnda bir mnasebetle rivayet ettii bir hadis nedeniyle idamdan dnmtr. O gnk toplumun peygamber tasavvurunu yanstmas asndan ilgi ekici olan hadisin metni yledir: Hz. Peygamber, vefat ettiinde hemen defnedilmedii iin karn imi, kk parma bklmt.28 Beer olan her insan iin geerli olan el bklme ve karnn imesi Hz. Peygamber iin caiz grlmemi, mesela bu rivayetinden dolay Vek, Zeheb (673-748/1274-1348) tarafndan tenkit edilmitir. Nitekim byle bir rivayeti kabullenemeyenlerden birisi olan Suyt (849911/1445-1505) ise unlar belirtir: Hz. Peygamber, cesedi ve ruhu ile canldr, tasarrufta bulunur. Yeryznde ve melekt leminde istedii yere gider. Halen, lmnden nce hangi ekildeyse aynen yledir, kendisinde hibir ey deimemitir, melaike cesetleriyle canl olduklar halde nasl gzle grlmezlerse, Peygamber de gzlerden uzaktr. Allah, bir kimseyi Peygamberi grmekle taltif etmek dilerse perdeyi kaldrr, o kimse Peygamberi gerek ekliyle grr. Buna hibir engel yoktur, bu misal leminde oluyor diye bir tahsise gitmeye de mana yoktur.29 imdi vereceimiz u rnek ise yanl bir peygamber tasavvurunun ne korkun boyutlara uzanabileceini gstermesi asnda ibretamizdir. Zira bu rnek; peygamberi yceltme adna, Yahudilerin, ilahi azab hak ettikleri "kelimelerin yerlerini

smail Yakt; Hz. Peygamberi Anlamak, tken Yaynlar, stanbul 2003, s. 42 Hatibolu; a.g.e., s. 149 29 Hatibolu, a.g.e., s.154-155
28

27

16

deitirme"30 cretine varan bir tasavvurun resmidir: Mriklerin kabullenemedikleri ve srekli itirazda bulunup olmayacak taleplerle peygamberden mucizeler gstermesini istemelerine cevaben Allah Tel, Hz. Peygamberin bir beer olduunu deiik vesilelerle vurgulamtr. Nitekim bu ayetlerden birisi olan; "De ki: 'Ben de sizin gibi bir beerim!'"31 ayetindeki kffe-mekfufe olan "innem" birleik edatn nce "inne" ve "m" olarak zyorlar ve ardndan ilgi zamiri olan "m"y olumsuzluk ifade eden "m"ya eviriyorlar. Btn bu yap bozum ilemlerinin ardndan, metne ikence edilerek zorla idhal edilmi u anlam elde ediyorlar: "De ki: Kesinlikle ben, sizin gibi bir beer deilim!"32 Bylece Kur'na da dayandrlan(!) bu anlayla Hz. Peygamber'in melekletirilme srecinin, kozmik lemdeki tasarruflarna da sdrlamayan hz, vahdet-i vcut anlay neticesinde Allah'n yanndaki yerini almasyla sonulanmtr.33 Sonu; kendi vahiy teblicisine, beer st fizik bir varlk atfetmeyen yegne kutsal kitap olduunu bildiimiz Kur'nn34, her vesilede "beer" olduunu syledii Hz. Muhammed, mitolojik bir kahramana dntrlm ama "beer" olmas kendisine yaktrlamamtr. Byle bir anlay neticesinde Hz. Peygamber, rnek alnp retilebilen bir "sve-i hasene" deil; kendisi ve adyla teberrklenen, hayranlk uyandran, srrna vakf olunamayan bir muammaya; ma'kula deil, mahsusa ait tketilen bir fenomen olmutur. Bu son rnek yanl bir peygamber tasavvurunun ve bunun getirdii yaklam tarznn ne boyutlara varabileceini gstermesi asndan dndrcdr. Sonuta mesaj tayan, asl mesajn nne geirilmi35 ve peygamberin melekletirilmesi uruna, mriklerin iddialarna cevap nitelii tayan sz konusu ayet(ler)in tahrifi yoluna gidilmitir. Bunun, peygamber sevgisiyle ve onu yceltme adna yaplyor olmas, sorunun ne vahim bir boyutta olduunu gstermesi asndan manidardr.

Nisa, 4/46; Maide, 5/13, 41 Kehf, 18/110 32 slamolu; a.g.e., s. 78-79 33 Muhammediye adyla tannan bu frka mensuplar Muhammed aleyhisselam, Allahn ta kendisidir iddiasndadrlar. Allahn an onlarn kfrnden beri ve ycedir. (bn Hazm; el-Fasl fil-Milel velEhvi ven-Nihal, c. 5, s. 47-48) Oysaki, Allah Tel, hibir peygamberin byle bir sonucu arzu etmeyeceini haber vermektedir: "Hibir beerin, Allah'n kendisine Kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra (kalkp) insanlara: 'Allah' brakp bana kul olun.' Demesi mmkn deildir. Bilakis (yle demesi gerekir:) Okumakta ve retmekte olduunuz Kitap uyarnca Rabbe halis kullar olunuz. Ve size 'Melekleri ve peygamberleri ilahlar edinin.' Diye de emretmez. Siz Mslman olduktan sonra hi size kafirlii emreder mi?" (Ali mran, 3/79-80) 34 Yakt; a.g.e., s.96 35 Gler; a.g.e., s. 74
31

30

17

Bugn de bu yanl tasavvurlar, dengeyi salayamam, aksine ifrat-tefrit gibi zt kutuplarda ve etki-tepki psikolojisiyle ekillenen yorumlaryla kendilerini ifade eden iki gr tarafndan temsil edilmektedir. Bir ksm insanlara gre peygamber, her davrannda vahiyle hareket eden, dokunduu her eyi kutsayan bir robot; dier bir ksm insanlara gre ise o kutsal bir postacdr.36 Oysa birinci grn zorunlu bir sonucu olarak, her sz, her karar, hkm ve davran vahiy ile belirlenen bir kimsenin, beer olarak hibir inisiyatifinden sz edilemeyecektir. nk bu tr bir anlay Hz. Peygamberi, kendi iradesiyle hareket edemeyen bir mekanik varlk durumuna indirgeme ya da her admn vahiyle atan beer st bir varlk konumuna ykseltmek anlamna gelecektir.37 Kutsal bir postac olduu tezini savunanlara Fazlur Rahmann baz ayetlere dayanarak38 itiraz ettii gibi haddi zatnda bu anlay Kur'nla da elimektedir.39 nk snnetin reddini ifade eden Kur'n tek bir delil bulunmad gibi40 hibir slam limi de bu ynde gr belirtmemitir.41 Burada unu da ifade etmek gerekir ki; ister Harici, isterse Mu'tezil olsun, klasik slam'da hibir grup Snnet'in geerliliini asla inkr etmemitir.42 Ne yazk ki gelenein asrlardr insanlarn bak alarna yerletirdii bu tasavvurlar neticesinde peygamber(ler), gerei gibi anlalamam ve getirdii misyon ve snneti, sonuta kutsanan kl ve hrkaya indirgenerek hayattan dlanmtr. "srail oullarnn helak olmasnn sebebi, onlarn peygamberlerine ait hatralar mabetlere evirmeleridir."43 Mslmanlar, Hz. Peygamberin fani cismniyetinden baki misyonuna hicret etmedikleri mddete Resulllah' gerei gibi anlayabilmi ve izinde yrm olmayacaklardr. Hamidullah'n da dedii gibi "ayet Muhammed (a.s.) insann dnya

Celal Krca; Kur'n ve nsan, Marifet Yaynlar, stanbul 1996, s.38 Sadk Kl; Mzakereler, Snnetin Dindeki Yeri, SAV, Ensar Neriyat, stanbul 1997, s.83 38 Har, 59/7; Nisa, 4/65 39 Fazlur Rahman; slm, ev. Mehmet Da, Mehmet Aydn, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 1999, s.102. 40 Ali Mahmud, Abdullah b. Zeyd; Kuran izgide Snnet, ev. Mehmet Kubat, Esra Yaynlar, Konya 1990, s.23. 41 Muhammed Taq Usmani; Snnetin Balaycl, ev. brahim Kutluay, Rabet Yaynlar, stanbul 2005, s.12, 19; Abdulgani Abdulhlk; Hucciyyet's-Snne, ev. Dilaver Selvi, ule Yaynlar, stanbul 1996, s. 17 42 Fazlur Rahman; Tarih Boyunca slami Metodoloji Sorunu, s. 81 43 Mevlana ibl; Asr- Saadet, ev. . R. Dorul, stanbul 1974, 4/461; Gler, a.g.e., s. 74'den naklen.
37

36

18

hayatn, zevklerini tamamen reddeden, bunlardan uzak bir melek hayat srmek isteseydi, onun srd bu hayat, insanlar iin l domu bir norm olarak kalrd."44 Salkl bir peygamber tasavvuru, ok erken dnemlerden itibaren krlmaya maruz kalm ve peygamber(ler), gerei gibi anlalamam, bunun yerine yanl, eksik, parac ve beer st bir peygamber tasavvuru olumutur. Bu tasavvurun Onu gerei gibi anlamamz salayamamas bir yana, yceltmek isterken hayattan dlayp buharlatrmtr. Bu ynyle gemiten gnmze tanan yanl peygamber tasavvuru sahih bir tasavvur olmayp salkl bir Kur'n anlaynn nnde duran engellerden birisini tekil etmektedir. Bu nedenle doru bir peygamber anlaynn tespit edilmesi byk nem arz etmektedir. Bunun iin bavurulacak en temel kaynak ise kukusuz Kurandr. Ne Kur'ndan tecrit edilmi bir Peygamber, ne de Hz. Peygamberden tecrit edilmi bir Kur'n anlay bizi doruya ulatrr.45 Aksine, Hz. Peygamber'i doru anlayabilmek iin Kur'n; Kur'n doru anlayabilmek iin de Hz. Muhammed'i tanmamz arttr. Peygamberi tanmak, sadece onun siretini ve emailini tanmak deildir; aslolan, bir medeniyet tesis ederken ona rehberlik eden ilke ve esaslar tanmaktr. Baka bir ifadeyle bir eseri anlamak, sadece bu eseri meydana getiren yazar ve yazarn bu eseri meydana getirirken yaad halet-i rhiyeyi anlamak deildir; btn ayrntlar ve balantlar iindeki eserin btnln ve bu btne hkim olan deyi kavramaktr. Bu balamda Delailun-Nbvve tarz eserlerin yeniden kaleme alnmasna iddetle ihtiya vardr. Zira bugn, Delili emilde arayan eserlere ihtiyacmz yoktur. Asl ihtiyacmz, Hz. Peygamberin insanlk lemine kazandrd deerler, evrensel ilke ve esaslar ile ilgili delili bulup ortaya karmaktr.46 Hz. Peygamberi tanmak iin Kur'n tanmak ve Kur'nn tantt lde Hz. Peygamberi tanmak zorundayz. Yce Rabbimizin Hz. Peygamber hakkndaki szlerini bilmeden, Onun Rabbimiz tarafndan vlen ynlerini ve meziyetlerini nasl bilebiliriz? Bizim iin nemli olan, bizim Hz. Peygamberi nasl grdmz deil, Yce Rabbimizin Onu nasl grd

44 45

Muhammed Hamidullah; slam Peygamberi, c. 2, s. 663-665 Yakt; a.g.e., s. 108 46 Mehmet Grmez; Snnet ve Hadisin Anlalmas ve Yorumlanmasnda Metodoloji Sorunu, TDV Yaynlar, Ankara 1997, s.208

19

ve Onu nasl vddr. nk Onun vlen vasflar, mmeti iin rnek vasflardr.47 Kur'nn izdii yolda Hz. Peygamberi tanyanlar Onun bykln, sinein kanadnda tespit ettii panzehirde deil, kzgn ln bereketsiz topranda meydana getirdii toplumun dinamiklerinde ve o toplumu her trl manevi mikroptan nasl arndrdnda (tezkiye) ararlar. Onu bilenler, bykln acve hurmasnn hangi hastalklara ifa olduunu tespit ediinde deil, hastalkl kalpleri nasl tedavi ettiinde grecek, onun bedenlerini tedavi eden bir (tabbul-ebdan) olmayp kalpleri tedavi eden bir doktor (tabbul-kulub) olduunu anlayacaktr. Hatta onun bykln, sadece Burak ile semaya nasl ykselip (urc), yedi kat gkte nasl dolatnda deil, aalarn aasna (esfel-i sfiln) yuvarlanm insanl yksek deerlere nasl kavuturduunda veya getirdii deerlerin, insanln sfli bir hayattan ulvi bir hayata ykselii iin, nasl mirac vazifesi grdnde arayacaktr.48 Kur'n, Hz. Peygamberi tanmlarken Onun Kul ve Resul kimliklerini aka ifade etmitir.49 Resul kimlii nedeniyle Hz. Peygambere verilmi olan iki temel grev bulunmaktadr. Bunlardan birincisi tebli, ikincisi ise tebyndir. Bilim felsefesi asndan, iki taraf arasnda bir iletiimden sz edebilmek iin; mesaj veren tarafn mesajnn, mesaj alan tarafndan anlalm olmas arttr. ayet mesaj, mesaj alan tarafndan anlalm ise, iletiim gereklemi; anlalmam ise iletiim gereklemi olmayacaktr.50 Bu adan bakldnda Hz. Muhammed mesajn tebliiyle yetinmeyip tebynini de if etmesi, iletiimin gereklemi olmas iin zorunludur. Nitekim Hz. Peygamberin bu iki (tebli ve tebyn) grevini yerine getirmesi gerektiine dair Allah Tel yle vurgu yapmaktadr: Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebli

Krca; Kur'n- Kerim ve Hz. Muhammed, Erciyes niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Say 7, Kayseri 1990, s. 75 48 Grmez, a.g.e., s. 210 49 Burada Hz. Peygamber'in, resullkten nce, onun kulluunun geldiinin hatrlanmasnda fayda vardr. Ayn durumun Kelime-i ehadette de olan bu gerei ifade etmesi asndan u rivayet bizi aydnlatc bir mahiyet arz etmektedir: Bir gn teehhd rettii bir ahs "ehadet ederim ki, Muhammed O'nun Resul ve kuludur" deyince Hz. Peygamber, derhal mdahale ederek "Ben Resul olmazdan nce kul idim. 'ehadet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Resuldr' de!" buyurmutur. Abdurrazzk, II, 205, no: 3076; nk. Erul; Snnet Anlay, s. 82 50 Konu ile ilgili geni bilgi iin bkz. Zekeriya Pak; Allah-nsan letiimi, lahiyat Yaynlar, Ankara 2005, s. 11-19; Dcane Cndiolu; Kur'n Anlamann Anlam, Tibyan Yaynlar, stanbul 1995

47

20

et. Eer bunu yapmazsan Onun eliliini yapmam olursun.51; nsanlara, kendilerine indirileni aklaman iin sana da bu Kur'n indirdik. Umulur ki dnp anlarlar.52 Bu ayetlerden birincisinde mesajn teblii istenirken ikincisinde ise tebyni istenmektedir. O halde peygamberin hem tebli; hem de tebyn grevi vardr. Tebyn, tebli edilenin aklanp beyan edilmesidir. Bu noktadan bakldnda btn peygamberlerin gnderildikleri kavmin diliyle konuur olmasndaki deimez bir ilahi kanunun (snnetullah) hikmeti akla kavumaktadr; Biz her bir peygamberi kendi kavminin diliyle gnderdik ki onlara aklayabilsin.53 O halde Allahn, her farkl dil sahibi topluluklara o yre dilini konuan bir peygamber gndermesinden maksadn, mesajlarnn sadece duyurulmas ile yetinilmeyip tebynini de amalad anlalmaktadr. Ayetlerden de aka anlalaca zere Hz. Muhammede teblile beraber tebyn grevi de verilmitir. Hz. Peygamber'e tebyn grevinin verilmi olmas, yorumun zorunluluunu gstermektedir.54 Bu ynyle de O (as), Kur'nn ilk mfessiridir.55 Hz. Peygamber, gelen ayetleri insanlara hem tebli ediyor; hem de tebyn/beyan ediyordu. Bununla beraber Kur'n batan sona beyan etmedii de bir gerektir. Daha ok taabbud konulara ait (namaz, zekt, oru, hac gibi) ayetlerin ieriini doldurmu ve fakat dier bir ksm ayetleri aklamamtr. Bu ayetlerin ierii ise Hz. Peygamberin vefatndan sonra sahabe ve tabiin tarafndan zamanla doldurulmutur. Gerek Hz. Peygamberin Kur'n karsnda sahip olduu konumu ve gerekse ieriini doldurmad ayetlerin sahabe ve tabiin tarafndan veya onlara atfedilen rivayetlerle dolduruluu zamanla biriken sorunlar da beraberinde getirmitir. Tmevarm metoduyla sahabenin hepsi birden udl kabul edilmi ve rivayetlerin senedinin salam olmas muhtevasnn da doru olduu kansna itmitir.56 Bu da tefsirde
51 52

Maide, 5/67 Nahl, 16/44 53 brahim, 14/4 54 Krca; Kur'na Yneliler, Tura Neriyat, stanbul trs., s.18 55 smail Cerraholu; Tefsir Tarihi, Fecr Yaynevi, Ankara 1996, c.1; s.36 56 Hadis ilminin altn a itibar edilen hicr nc asrda, herhangi bir hadis iin, mesela Tirmizi (274/887): Bu hadis sahihtir. Bu hadis sahih, hasendir. Bu hadis gariptir dediinde kulland hadis kavramnn metinle bir ilgisi yok gibidir. Bunlar, senedin nitelikleridir. Ancak zamanla bu fark,

21

yorumun balaycl sorununa neden olmutur.57 Dirayet ve Rivayet eklinde taksim edilen tefsirlerde bize ulam bulunan rivayetler ve yorumlarn bilginin kayna ve bilim felsefesi asndan bir deerlendirmeye tabi tutulmam olmas nedeniyle, ayetlere getirilen yorumlarn ne derecede balayc olduu veya bu balaycln snrlarnn neler olduu mphem kalm ve Yorumun Balaycl probleminin gnmze kadar tanmasna neden olmutur. Genel anlamda dinin salkl bir ekilde anlalmas iin bu problemin zmlenmesi byk nem arz etmektedir. Sonu olarak Hz. Peygamberin vefatndan bu yana geen zaman ierisinde Onun dindeki konumu ve yapm olduu tefsirinde farkl grler meydana gelmi ve bunlar zellikle ifrat/tefrit diyebileceimiz iki ar u noktada derinlemi ve neticede yanl bir peygamber tasavvuru olumutur. Gerek yceltmeci ve gerekse indirgemeci olsun Kur'n dengeyi salayamam btn bak alarnn, Hz. Peygamber'e yanl yaklam neticesinde Kur'n anlamlandrmada esasl bir farklla sebep olaca kukusuzdur. Bu grlerin Kur'n asndan deerlendirilmesi ve peygamberliin ne olduunun; grev, yetki, sorumluluk ve misyonunun yine Kur'n esas alnarak ortaya konmas gerekmektedir. Bu nedenle de Tefsir lmi asndan Hz. Muhammedin yapm olduu tefsirin Kur'n temelinde ne deer ifade ettii; balayclk ynnden ksmlar; rnek oluunun formel veya model olmas asndan incelenmesi, lzumu tartlamayacak bir gerekliliktir. Daha ksa bir ifade ile Kur'nda Hz. Muhammede verilen konumun aratrlarak, bu adan Onun yapm olduu tefsirinin hangi hususlarda balayc olup olmadnn tespit edilmesi gerekmektedir. Bu noktadan hareketle de biz konuya kimlik ve kiilik kavramlarnn tahlilini yaparak girmeyi zaruri olarak grmekteyiz. Zira Hz. Peygamberin konumuyla ilgili olarak ifrat ve tefrit gibi u snrlarda yorum yaplmasnn, Onun kimlik ve kiiliinin kavranlamayndan kaynaklandna inanyoruz. Hz. Peygamberin kimlik ve kiilii Kur'n merkezinde irdelendiinde, sahip olduu yetki ve sorumluluklarnn kapsam ve snrlar daha net, gereki ve salam bir ekilde ortaya kacan dnyoruz.

gzden karlm ve senedin bir nitelii olarak ortaya konan vasflar, rivayetlerin metinlerine de temil edilmitir. Mehmet Emin zafar; Hadis ve Kltr Yazlar, Kitbiyt, Ankara 2005, s. 18-19. Hadislerin kaynak deerinin tesbitinde itihat tartmalar iin bkz. Habil Nazlgl, Hadislerin Kaynak Deerini Tespitte tihat Tartmalar, Marife, Say: 1, Yl: 5, Bahar 2005, s. 7-32 57 Geni bilgi iin bkz. Krca; Kur'n ve nsan, s.33-43

22

nsan, kavramlarla dnen ve bu kavramlarn nitelik ve nicelii orannda dncelerini davranlarna yanstabildii iin58, dnceye nesne olan konunun kavramlarnn bilinmesi gerekir. Bu nedenle de burada kullanacamz kavramlarn anlamlar zerinde durmann konunun anlalmasna katk salayacan umuyoruz.

2. KAVRAMSAL EREVE 2.1. Kimlik Szlkte; insana has olan zelliklerin ve birinin belirli bir kimse olmasn salayan artlarn tamam59; birinin belli bir kimse olmasn salayan eitli artlarn tm60 eklinde tarif edilir. En yaln tanmyla kimlik, kiilerin, gruplarn, toplum veya topluluklarn kimsiniz, kimlerdensiniz? sorusuna verdikleri yant ya da yantlardr.61 Trkedeki kimlik szcnn ngilizcede karl identitydir. Identity; mutlak aynlk, tam aynlk demektir ve yine ngilizcedeki selfden yani kendililik/benlik szcnn iaret ettiinden ayr bir btnle (entity) iaret eder. ngilizcedeki identity szcnn zihinde uyandrd kavram, Trkedeki zdelik szcnn zihinde uyandrd kavrama daha yakn gibidir. nk kimlik szc tekil bir btnln varln artrrken, zdelik szc bir birinin ayn, aslnda ayn olan iki btnln varln artrmaktadr.62 Kimlik yerine gre aidiyet; yerine gre de toplumsal bir staty ifade eder. 2.2. Kiilik Szlkte; bir kimseye has, onu bakalarndan ayran nitelik, bir kimsenin tad ruhi niteliklerin btn anlamna gelir.63 Bir kimseye zg belirgin zellik, bilinli bireylik, temel kiilik. Kardinerin antropoloji okuluna gre, karakter izgilerinin ve tipik davranlarnn btn.64 Bir bireyi teki btn bireylerden ayran toplumsal, tinsel ve bilinsel zelliklerin tm

Krca; Cumhuriyet ve Din, Sosyolojik Bir Analiz, (Yaymlanmam makale) emseddin Sami; Mertol Tulum; Temel Trke Szlk, Tercman, stanbul 1985, Kimlik md. 60 Meydan Larousse, Meydan Yaynlar, stanbul 1972, Kiilik mad. 61 Bozkurt Gven; Trk Kimlii, Kltr Tarihinin Kaynaklar, Remzi Kitabevi, stanbul 1996, s. 3 62 Orhan Trkdoan; Etnik Sosyoloji, Tima Yaynlar, stanbul 1997, s. 74 63 emseddin Sami; Mertol Tulum; Kamus-i Trk, Tercman, stanbul 1985, Kiilik md. 64 Meydan Larousse, Kiilik md.
59

58

23

Kiilik toplumsal bir olgudur. Anlam asndan ilikili olduu karakter gibi, doutan gelmez; toplum iinde ve toplumsal koularn belirlemesiyle oluur Prof. zer Ozankaya, Toplumbilim Terimleri szlnde u ekilde tarif etmektedir: Bireyin toplumsal yaam iinde edindii alkanlklarnn ve davranlarnn tm.65 Sosyoloji biliminde; insann cemiyet iinde elde ettii alkanlklarn ve davranlarn btn66 olarak tanmlanan bu kelime Felsefede; kiinin zn kuran, kiiyi kii yapan ey; Bireyin tinsel ve ruhsal niteliklerinin, zelliklerinin toplam67 eklinde tarif edilmektedir. Kiilik, sosyal varln kendine zg davran zellikleridir. Nesneldir.

Karlatrmaldr. Dardan grld gibidir. Oysa kimlik, insann kendisini nasl alglad, kimle zdeletirdiidir.68 Toplumsal kiilik (karakter) yaps, nesnel, gzlemlenebilir bir gereklik alan olarak anlalrsa; kimlik, bu gerekliin da vurmas; lke ve toplum imaj (imgesi) ise bu gerekliin, dardan ve yabanclarca alglanmasdr. te bu balamda, kimlik ile imaj zde deildir. maj varln dardan alglanmas, kimlik ise varln kendi kendisini tanmlamasdr. Bu iki kavram birbirini etkilemekle birlikte zde deildir; kartrlmamaldr. yleyse kimlik ile imge (veya imaj) ayn toplumsal-kltrel varln iki yz gibidir. Ancak btn bunlar greceli kavramlardr. Genellikle kiilik ve imgeler, belli zellikler kmesinden oluurken, kimlik alannda byk eitlilikler grlr. Kiilik, imge ve kimlik birbirinden bamsz olarak deiebilir. Bu tr tartmalarn bir kr dvne dnmesinin asl nedeni yakn kavramlarn bir birine kartrlmasdr.69 nsan tannmas kolay bir canl deildir. Tek biimliliin (uni-formity) en ar basklarla alanmaya alld toplumsal dzenler ve rgtlenmelerde bile, insandan insana bir takm dnce, davran ve yaklam farklarn domas nlenememektedir. Demek ki, insan bireysel bir yaratktr. nsana bu bireyselliini kazandran zellikler kiilik dediimiz, onun kendisi ve evresiyle bakalarna benzemeyen zgn ve zgl biimde gelitirdii ilikilerinin
65

Orhan Hanerliolu; Toplumbilim Szl, Remzi Kitabevi, stanbul 1986, Kiilik md. emseddin Sami; a.g.e., Kiilik md. 67 Bedia Akarsu; Felsefe Terimleri Szl, nklp Kitabevi, stanbul 1994, s.117 68 Gven; a.g.e., s. 8 69 Gven, a.g.e., s. 9
66

24

yargsdr. te bu ve benzeri nedenlerle kiilik konusu, psikolojinin, sosyal psikolojinin ve hatta sosyolojinin en ok ilgilendii konulardan birisidir.70 Gordon Allport (1937) kiilikle ilgili olarak Kiilik, bireyin evresine zgn ve farkl biimde uyumunu belirleyen psiko-fizik sistemlerin dinamik rgtleniidir71 tespitinde bulunurken Secord ve Backman (1974), kiiliin yapsn biimlendiren evrensel insan gereksinimleri arasnda, belirtisizlikten kamay ve gvenlii en bata sralamaktadr72 demektedir. 2.3. Konum Konum kelimesi, szlkte u anlamlara gelir; bir kimsenin veya bir eyin bir yerdeki durumu veya duru biimi, pozisyon, durum, yer, vaziyet73; bir eyin konulduu belirli yer.74 znenin kendi yerini belirttii, zgrln, temel ya da varln anlamn ortaya koyduu metafizik ve ayn zamanda somut koullar (tarihsel, toplum, evre, olaylar vb.) belirten terim75. Bir eyin durduu, bulunduu veya tuttuu yer, vaziyet, durum76 anlamlarna gelir. ngilizcedeki karl position; Arapadaki karl ise mevki olup benzer anlamlar iermektedir. Buna gre Hz. Muhammedin konumu derken; Onun slam Dinindeki, Allah tarafndan yerletirilmi bulunduu yeri, durumu ve pozisyonuna ilikin olan art veya koullarn tmn kastetmi olacaz. Zira Hz. Peygamberin bu manadaki konumu, Ona teklif edilen sorumluluun ve bu sorumluluun getirecei yetkinin hem sebebi; hem de izah olacaktr. Nitekim yaadmz sosyal hayat iinde de baz kimseler dier bireylere gre daha yksek bir yerdedir. Dier yelere gre bu yelerin deer veya prestijleri, onlarn sosyal mevkileri77 olduu bilinen bir husustur. Kur'n kimlikten ok kiilik bilgisinin boyutu zerinde durur. Kur'n yer yer kimliklere atfta bulunmu fakat bununla kimlikleri ne karmam, kimliklerin
70 71

Galip sen; Veysel Batmaz, Sosyal Psikoloji, Ben ve Toplum, Om Yaynlar, stanbul 2002, s.114. sen; a.g.e., s.124. 72 sen; a.y. 73 Trke Szlk, Trk Dil Kurumu, Konum md. 74 Meydan Larousse, Konum md.; Mehmet Doan; Byk Trke Szlk, Rehber Yay., Ankara 1972, Konum md. 75 Geliim Hachette, Alfabetik Genel Kltr Ansiklopedisi, Konum md. 76 mer Ltfi Bozcal; Temel Trke Szlk, Tercman, stanbul trs., Konum md. 77 Sibel Ayen Arkona; Sosyal Psikoloji, Alfa Basm, stanbul 1998, s. 286.

25

gereinin yerine getirilmesine, yani kiiliin kendisine dikkatleri ekmitir. Nitekim Kur'n, sonu olarak kiinin ortaya ne koyduuna ve hangi deerleri rettiine nem verdiini aka ifade etmitir.78 slam Dininin son peygamberi Hz. Muhammed de tpk dier insanlar gibi doutan sahip olduu ftr kimlii yannda irad kimlie de sahipti. Fakat kendi iradesi dnda sahip olduu bir baka kimlii daha vardr. Bu; nbvvet kimliidir. Bu kimlii nedeniyle sahip olduu konumu ona bir takm yetki ve sorumluluklar getirmektedir. O halde bu konumu nedeniyle kendisine verilen yetki ve sorumluluklar nedir? Kur'n, nbvveti hangi konumda deerlendirmekte ve bu konumdan kaynaklanan sorumluluk ve yetkiyi hangi snrlar ierisinde ifade etmektedir? Bazlarnn iddia ettii gibi; att her adm vahiyle atan, tuttuu her eyi kutsayan, syledii her sz dinden olan beer st bir eli veya dier bir ksm insanlarn ifade ettii gibi postac olmaktan te gitmeyen bir emaneti midir? Kukusuz bu sorularn en salkl ve en doru cevabn bulabileceimiz yer, Kur'n'dr.

78

Necm, 53/39; Tevbe, 9/105

BRNC BLM KUR'NA GRE HZ. MUHAMMEDN KL Kur'n, Hz. Peygamberin hayatn ve sahip olduu ahlak fazileti renmede bavuracamz en temel kaynaktr. zzet Derveze, Kur'n- Kerimin, Hz. Peygamberin ahlakn layk olduu vgye mtenasip bir ekilde yeterince anlattn, bu nedenle Kur'nn izmi olduu peygamber tasvirinin hadis rivayetlerine gerek brakmayacak kadar parlak ve gereki olduunu ifade eder.79 Bu doru olmakla beraber, Onun ahlaknn, yaad toplumdaki pratik yansmalarna tarihi de ahit tutmann, Onun ahlakn rnek almas gereken bizler iin byk faydalar olacanda phe yoktur. Ayrca bu, bir yaam biimi olarak alglanmas gereken insani hasletleri en gzel bir ekilde hayatna yanstm olan ve bu balamda rnek alnmas istenen Hz. Muhammed'in yaam biimine Kur'nn iaret etmi olmasna da uygun dmektedir. Bu nedenle biz Hz. Peygamberin ahlaki zelliklerini Kur'n asndan deerlendirirken, Kur'nda ifadesini bulan bu hususlarn, yaad sosyal hayattaki tezahrlerini de ilgili rivayetlerden incelemenin, Onun konumunu ortaya koymak asndan gerekli olduu kanaatindeyiz. Kur'n, Hz. Peygamberin ahlakn tasvir ederken, yer yer kulland genel ifadelerle Onun tm ahlak vasflarn vmekte ve rzasna uygun olduunu ima ederek onu, insanlar iin en gzel rnek/model olarak sunmaktadr: Ve sen elbette yce bir ahlaka sahipsin.80; Andolsun ki, Resulllahta sizin iin, Allaha ve hiret gnne kavumay umanlar ve Allah ok zikredenler iin en mkemmel bir rnek vardr.81 Kalem suresi, Hz. Osman, bn Abbas ve Cafer es-Sadkn Mushaflarnda, ini srasna gre ikinci suredir.82 Buna gre Allah Tel Hz. Peygamberin ahlak durumunu hibir alt bala
79 80

Derveze; a.g.e., c.2; s.58 Kalem, 68/4 81 Ahzab, 33/21 82 smail Cerraholu; Tefsir Usul, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara 1989, s. 86-87

27

ayrmakszn ncelikle btnyle takdirine layk olduunu belirtmi, daha sonra da alt balklarda insanlarn dikkatlerine sunmutur. Gerek risaletin banda nazil olan el-Kalem (dier adyla Nn) Suresinde ve gerekse uzun bir sre sonra inmi olan el-Ahzab Suresinde Hz. Peygamberin ahlak, bu genel ifadelerle vlmtr. Kur'nn bu ifadeleriyle de anlald zere, Kur'nn hayata, pratie dklm ve onunla ekillenmi olan Hz. Muhammedin hayatn tasvir sadedinde Aie (r.a), tarihe u mkemmel kaydn dmektedir: Onun ahlak Kur'ndan ibarettir.83 Kur'n ise, Onun nbvvetini sonu asndan deerlendirirken tm lemlere gnderilmi bir rahmet olarak nitelendirir.84 Bu genel yaklamla beraber Kur'n, alt kategorilere de inerek Hz. Peygamberin gzel ahlak seciyesini ayrntl balklar altnda dile getirir. Tevazusu, emanete riayeti, merhamet sahibi oluu, cmertlii, yumuak huylu, drst ve gvenilir oluu bunlardan birkadr.85 1. DORU ve GVENLR OLUU Hz. Peygamberin belki de en gze arpan ve ilk akla gelmesi gereken ahlaki zellii gvenilir ve drst bir insan oluudur. Peygamberliin olmazsa olmaz artlarndan olan bu hususiyet, nbvvet meselesini konular arasnda inceleyen Kelam lmi asndan da lzumlu grlm ve sdk sfat, peygamberlerin sfatlar arasnda zorunlu bir art olarak incelenmitir. Gazali, El-Mnkzu Mined-Dall adl eserinde yerinde ve doru bir tespitle; Peygamberin sdk- Nbvvetinin yalnz onun siretinin tetkik edilerek anlalabileceini belirtir.86 Nitekim Kur'n, Hz. Peygamberin nbvvetini ispat ynnde bir takm deliller ne srerken, hayata parac yaklamam, bilakis Resuln hayatn bir btn olarak deerlendirmi ve davasndaki sdkna risletinden nceki
Mslim; c.2; s.386; hd. No: 746 Enbiya, 107, Sebe,28 85 Hz. Peygamberin ahlaki seciyelerini birok balk altnda incelemek mmkndr. Fakat bunun, gerek bal bana bir almay gerektirecek genilikte olmas ve gerekse almann hacmini fazlasyla kabartacandan dolay, maksada kafi gelecek belli bal zellikler zerinde durmann daha uygun olaca kanaati tercih edilmitir. 86 Zeynd-Din Ahmed b. Ahmed b. Abdil-Atif Zebd; Sahih-i Buhari Muhtasar Tecrd-i Sarh Tercemesi, ev.: Ahmed Naim, D..B. Yaynlar, Ankara 1976, c. 9, s. 285
84 83

28

hayatnn da gz nne alnarak yaklalmasn tavsiye etmitir. Ben bundan nce bir mr boyu iinizde durmutum. Hala akl erdiremiyor musunuz?87 Hz. Peygamber, 40 yllk bir sre zarfnda aralarnda bulunduu ve bir tek yalanna bile ahit olmayan Mekke sakinlerinden onun drstln fark edip itiraf etmelerini ve risaletini tasdik etme hususunda bu gerei gz nnde bulundurmalarn istemektedir. Hatta bir adm daha ileri giderek Kur'n, Hz. Peygamberin risletini kabule yanamayan Mekkelilerin, bu tutumlarnn Onu yeterince tanyamadklarndan kaynaklandn ifade ederek dikkatlerini, risaletini inkr ettikleri Nebinin yanlarnda geirdii sretine dikkatle bakmalar gerektiine ekmektedir. Yoksa Peygamberlerini henz tanmadlar da bu yzden mi onu inkr ediyorlar?88 Bu iki ayetle Allah (c.c), mriklerden yaantsna ahit olduklar Hz. Muhammedin doruluunu ve drstln ikrar etmeleri ynnde dnmeye ve onlar akletmeye davet etmektedir. Zira kabule yanamadklar bu gerei bir ara kendilerini toplad Safa Tepesinden Hz. Muhammed onlara sorduunda hep bir azdan dile getirmi ve itiraf etmilerdi; Ben size u dan eteinden veya u vadiden atllar kacan veya sabaha, akama dman basknna urayacanz bildirecek olursam, beni tasdik eder misiniz? Onlar; Evet, sende imdiye kadar doruluktan baka bir eye rastlamadk! Sen, bizim yanmzda itham edilmi bir kimse deilsin. Sende hibir yalana da rastlam deiliz, dediler.89 nk Mekke halk, ocukluunu, genliini ve olgun bir insan olarak yaamn yanlarnda geirmi olan Hz. Muhammedin gsterdii mkemmel ahlak faziletinden dolay Ona Muhammedl-Emn lakabn vermilerdi. Nitekim Kbenin duvarlarnn onarm esnasnda kan ihtilafn zmnde, mescidin kapsndan girecek ilk kiiyi hakem klma karar alnm ve kapnn eiinde Hz. Muhammed grnr grnmez dile getirdikleri duygular bu gerei btn berraklyla ifade etmeye yeterli olmutur; Nihayet, Beni eybe kapsndan; doruluunu, olgunluunu, her trl ktlklerden saknrln bilip durduklar Hz. Muhammed (as) grnmt! Onu, grr grmez: 'ElEmin O! Muhammed O! Onun aramzda verecei hkme razyz', dediler.90 Hz. Muhammedin ahlak fazileti kavmi arasnda o kadar ok bilinen bir gerektir ki risaletini inkr eden Mekke mrikleri bile, Onun hakknda uydurduklar iddialarnda
Yunus, 10/16 Mminun, 23/69 89 M. Asm Kksal; Hz. Muhammed (as) ve slamiyet, rfan Yaynlar, stanbul 1982, Mekke Devri, s.180-181 90 Kksal; a.g.e., s.108
88 87

29

birok yaktrmalarda bulunmu olmalarna ramen, Onun bir yalanc olduu tezini ileri srmemilerdir. Mriklerin basklar yznden Habeistana hicret etmek zorunda kalan

Mslmanlarn szcs Cafer b. Ebu Tlibin, Ashama en-Necinin huzurunda Mslman olmalarnn sebeplerini aklarken Hz. Peygamberin ortaya koyduu ilkelerle ilgili sylediklerinde; onun, doruluk ve gvenirliini dile getirmi91 ve yine Ebu Sfyn henz Mslman olmadan Bizans mparatoru Herakleiosun yannda Resulllahn kiilii hakkndaki itiraflarnda Onun doruluunu ve gvenirliini vurgulamtr.92 Bu ise Hz. Peygamberin rnek bir kiilie sahip olduunu gstermektedir.93 Hz. Peygambere dmanlk ve ktlkte en ileri gidenlerden biri olan Ebu Cehil bile Onu doru ve emin bir kii olarak biliyor, ahsna deil fakat getirdii dine kar ktn Biz seni deil, fakat getirdiin dini yalanlyoruz diyerek aka dile getirmitir. Hatta bu durumun Enam suresinin 33nc ayetinin ini sebebi olduu da sylenir.94 Kur'n, Hz. Peygamberin risleti mddetince de doruluktan ayrlmamas hususunda Allahn emrinin olduunu aka ifade eder. O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduun gibi dosdoru ol! Ve ar gitmeyin. nk O, sizin yaptklarnz ok iyi grendir.95 Hz. Peygamberin vefatna kadar bu ayeti gz nnde tuttuu ve mucebince amel ettiini Onun kendi ifadesinden karabiliriz. Nitekim bir ara kendisine yalandn ifade edenlere O yle cevap vermitir: Beni Hd ve Vaka sureleri yalandrd.96 Bu cevaptan da anlalmaktadr ki Hz. Peygamber nbvvetinden nce de olduu gibi risaletinden sonra da doruluktan ayrlmam ve yaantsn Allahn bu emri dorultusunda ekillendirmek iin gayret gstermitir. Esasen bunun Hz. Peygamber iin zorunlu bir durum olduunu ima eden ayetler vardr: Rabbimiz Allahtr, deyip sonra dosdoru yaayanlara korku yoktur ve onlar
91 92

bn Hiam; c.1; s.320 Buhari; Bedl-Vahy, 7 93 Mustafa arc; Muhammed md., DA, c. 30; s. 445 94 Suyuti; Lubabun-Nukul Fi Esbabin-Nzul, Drul-Fikr, Beyrut trs., s.98; Aydnl, Abdullah; slami Kaynaklara Gre Peygamberler, TDV Yaynlar, Ankara 2005, s.11. Onlarn dediklerinin hakikaten seni zmekte olduunu biliyoruz. Aslnda onlar seni yalanlamyorlar. Fakat o zalimler aktan aa Allahn ayetlerini inkr ediyorlar. (Enam, 6/33) 95 Hd, 11/112; ura, 42/15 96 Tirmizi; Snen, stanbul, 1981, V, 402

30

zlmeyeceklerdir.97 Bu ayette gsterilen hedefe herkesten nce iman edip teslim olmas gereken elbette ki peygamberdir. Nitekim dier bir ksm ayetlerde ise Allahn her buyruuna kaytsz bir ekilde ilk inanan ve teslim olanlarn peygamberler olmas gerektii ifade edilmitir; De ki: Ben dini, Allaha halis klarak Ona kulluk etmekte emrolundum. Mslmanlarn ilki olmakla emrolundum.98 O halde Ahkaf Suresi 13. ayetinde tavsiye makamnda verilen emre ilk teslim olan ve uygulayan elbette ki Hz. Muhammed olacaktr. Btn bir hayatn doruluk ve drstlk ilkesi ierisinde yaanabileceinin en gzel rneini veren Hz. Peygamber; Allahm, beni ahlakn en gzeline ynelt. Kt ahlaktan uzaklatr99 diye dua ederek Allaha snm; ashabna da Kiinin dini dzelmez; kalbi dzelmedike. Kalbi dzelmi olmaz; dili dzelmedike. Bunlar dzelmi olmaz; davranlar dzelmedike100 diyerek kiinin ii ile dnn doruluk istikameti zere olmas gerektiini telkin etmitir. Bir sznde, hainlikten Allaha sndn dile getiren Hz. Peygamber, en azl dmanlarna bile hainlik dnmemi, kin ve intikam peinde komamtr. u rivayet bu hususu aydnlatc mahiyettedir: Mekkenin fethinde grldkleri yerde ldrlmelerine izin verilenler arasnda bulunan Abdullah b. Sad b. Ebu Serhi baladktan sonra sahabilere syledii sz dikkat ekicidir. Bununla ilgili olayn gelimesi ksaca yledir: Abdullah nce Mslman olup hicret etmi, vahiy ktipleri arasnda yer alm, ancak daha sonra irtidat edip Mekke mriklerinin yanna dnerek onlarn slam aleyhindeki almalarn desteklemiti. Mekkenin fethinde ldrleceini anlaynca stkardei olan Hz. Osmana snd. Yaptklarndan pimanlk duyduunu belirterek ondan kendisi iin Hz. Peygamberden eman dilemesini istedi. Neticede Hz. Osmann ricas zerine Hz. Peygamber onu affetti ve biatn kabul etti. Abdullah, Hz. Osmanla birlikte Hz. Peygamberin yanndan ayrldktan sonra onu ldrmek zere frsat kollayan baz sahabler, eman vermeden nce kendilerine onu ldrmeleri ynnde niin iarette bulunmadn sorudular. Bunun zerine Hz.

97 98

Ahkaf, 46/13 Zmer, 39/11-12. Benzer ayetler iin bkz. Enam, 6/14, 163; Yunus, 10/72, 104; Rad, 13/36; Neml, 27/91; Gfir, 40/66 99 Ebul-Hseyin Mslim bnul-Haccc el-Kueyri; Sahih, 1/535. hd. no: 771 100 Ahmet b. Hanbel, Msned, 3/198

31

Peygamber ma etmek hainliktir. Peygambere ima etmek yakmaz dedi.101 Kendisinden slam Dinini zetleyen bir nasihat isteyen kiiye Hz. Peygamber; Allaha inandm, de sonra dosdoru ol! buyurmutur.102 nk Doruluk iyilie, iyilik de Cennete gtrr.103 Sorulan bir soru zerine Mslmann korkak olabileceini, cimri olabileceini, ama asla yalanc olmayacan ifade etmitir.104 Neye mal olursa olsun, doruluun asla vazgeilemeyecek bir iar olduunu Dorulukta tehlike grseniz de onu aratrnz105 diyerek dile getirmitir. Doruluun sonu olarak hayr olduunu ve Cenneti dorulukta sebat gsterenlerin hak edeceini belirtmi ve tccarn zarara dse dahi doruluktan ayrlmamas gerektiini; byle davranmayanlarn slam camiasndan uzaklam olacan ifade etmitir. Bir gn Hz. Peygamber (as), yiyecek satan birisinin yanna vard. Ona: Bunu nasl satyorsun? diye sordu. Adam anlatt. Bu srada Resulllah, elini, satlan yiyecein iine daldrnca yiyecein alt tarafnn slak olduunu anlad. Bunun zerine Resulllah (as) yle buyurdu: Hile yapp aldatan kimse bizden deildir.106 Zira doruluun olmad yerde gven duygusu zayflayacak ve huzur bozulacaktr. Hz. Peygamber konuurken doru sz sylemeyi Mslmanln zelliklerinden kabul etmi ve sahabesine: Kardein sana inanrken senin ona yalan syleyerek konuman, en byk ihanettir107 demitir. Aksi durumun mnafklk alameti olduunu u mkemmel tespitiyle dile getirmitir; Mnafn alameti tr: Konutuu zaman yalan syler; sz verdiinde yapmaz; kendisine emanet edildiinde ihanet eder.108 Doruluk hususunda Onun hassasiyetini gstermesi asndan u olay ilgi ekicidir: Bir gn Hz. Peygamber Abdullah b. Amrn evine misafir iken, annesi Abdullah, kendisine bir ey vereceini syleyerek yanna arr. Hz. Peygamber ocua ne vermek istediini sorar. Annesi hurma vereceini syler. Bunun zerine Hz. Peygamber: 'Eer aldatp bir ey vermeseydin sana bir yalan yazlm olurdu',

brahim Saram; Hz. Peygamberin amza Mesajlar, D..B. Yaynlar, Ankara 2004, s. 267 Nevev; Riyazus-Salihin, c.1; s.122 103 Buhari; Edep, 69; Mslim; Kitabul-Birr, 2606; Ebu Davud; Snen, Kitabul-Edep, 4989 104 Malik b Enes; el-Muvatta, stanbul 1981, s.989-990 105 Seme Hadisler, c.1; s. 45 106 Tirmizi; Snen, Babl-Buyu, 1315; Ebu Davud; Snen, Kitabul-Buyu, 3452 107 Ebu Davud Sleyman b. El-Es b. shak b. Beir b. eddat b. Amr b. mran el-Ezd es-Sicistn; Snen, Kitabul-Edep, 79 108 Buhari; Kitabul-man, 25
102

101

32

buyurur.109 Hz. Peygamberin bu ikaz onun basit bir vaadi bile yerine getirme konusunda ne denli bir hassasiyete sahip olduunu gstermektedir. 2. TEVAZU SAHB OLUU
Tevazu; tezelll gstermek, huulu, alak gnll olmak110, hakka boyun emek111, hakk kabul etmek anlamlarna gelir.112 Cenab Hakk'n bykln ve kendi kkln anlamak ve idrak etmek esas zerinde gelien fikre ve vicdana dayal bir his olarak tarif edilen tevazu; byklenmenin zdd olup, eref ve ykselmenin merdiveni kabul edilmitir.113 Tevazu, slam'n mminlerde bulunmasn istedii bir haslet olmakla birlikte, dengeyi yakalayamam bir tevazu; bir ucunda tekebbre, dier ucunda ise mezellete dnebilecek bir konumdadr. Bu yzden Hz. Peygamber, arln hkim olduu her hususta olduu gibi bu hususta da "Ar gidenler helak oldu"114 buyurmulardr. O halde tevazunun yokluu tekebbre, arl ise zillet/mezellete maruzdur.115 Tevazuun zdd, bbrlenmek ve byklk taslamak demek olan tekebbr ve kibirdir. Vakar ise byklk taslamaktan fark olarak, hafiflikten kanmak ve arbal olmaktr.116

Kur'n, tevazuyu vm ve inananlara bu konuda u telkinlerde bulunmutur: "O ok


merhametli Allah'n (has) kullar onlardr ki, yeryznde tevazu ile yrrler ve kendini bilmez kimseler kendilerine laf attnda 'selam!' derler (geerler).117; "Yeryznde bbrlenerek dolama. nk sen ne yeri yaratabilir, ne de dalarla ululuk yarna girebilirsin."118; "Kmseyerek insanlardan yz evirme ve yeryznde bbrlenerek yrme. Zira Allah, kendini beenmi vngen kimseleri asla sevmez."119

Bu adan Hz. Peygamberin, tevazuyu mstesna bir dengede ve rnek bir model olarak ahsnda tadna, onun esiz hayatna bakarak ahit olmaktayz. Resulllah'n tm
Ahmet b. Hanbel; 3/447 Mecduddin Muhammed b. Yakub Firzabd; Kamsu'l-Muht, Muessesetur-Risale, Beyrut 1407/1987, c. 3, s. 98 111 Ebul-Kasm Abdulkerim Kueyr; Risalet'l-Kueyriye fi lmit-Tasavvuf, Beyrut 1993, c. 1, s. 427 112 Kueyr; a.g.e., c. 1, s. 434 113 Ahmet Rfat; Tasvru'l-Ahlak, Tercman 1001 Temel Eser, Tarihsiz, s. 340 114 Mslim; lim, 7; Ebu Davud, Kitabu's-Snne, 4608; Ahmet; 3727; Nevev; Riyazus-Salihn, c. 1, s. 174-175 h. no: 143 115 Nitekim halk arasnda da bu kabilden zl szler vardr. "Ar tevazu, kibirdendir"; "Haddini aan ey, zddna inklp eder. (Ma tecveze haddehu, inkalebe zddahu) 116 Fahri Demir; slam Ahlak, DB Yaynlar, trs., s. 83 117 Furkan, 25/63 118 sr, 17/37 119 Lokman, 31/18
110 109

33

hayat bir tevazu rneidir. O'nun tevazusunu ifade eden rivayetler mstakil bir almaya konu olacak kadar boldur. Bunun, kendisinden nceki peygamberlerin de bana geldii gibi, sevginin ilahlatrd bir peygamber olmaktan endie etmesi ve buna mukabil tevazusunu hibir zaman elden brakmayp kabrinin mescit haline gelmemesi iin Allah'a dua etmi olmas120, kendisini buna aykr ynde okumak isteyenlere gzel bir cevap tekil ettii aktr.
Hz. Muhammedin, hem iinde bulunduu dnem, hem de daha sonra gelecek olan tm insanlar iin gnderilmi son peygamber olmas; gelmi ve gemi btn gnahlarnn affedilmi olmas ve yine ahlakn en gzeline sahip olduu bizzat Allah Tel tarafndan ifade edilmi olmasna ramen, o bundan her hangi bir kibre kaplmam, aksine tevzunun en gzel rneini gstermi ve hatalar iin Allah'tan af dilemitir. inde yaad toplumun bir ferdinden hibir ayrcalk ve lks bulunmayan Hz. Peygamberin meclisine ilk defa gelenler, Peygamber'in kim olduunu bilemez, ancak ashabn davranlarndan veya o konumaya balaynca anlayabilirlerdi. Hicret ettiinde, daha nce onu tanmayanlarn ou, Hz. Ebu Bekir'in elini pmeye komular fakat o, eline bir yelpaze alp da Allah'n Resul'n serinletmeye balaynca, Peygamber'in kim olduunu ancak o zaman anlayabilmilerdi.121 Bu onun ne kadar mtevaz ve sade bir yaantya sahip olduunu gstermektedir. Hz. Aie, onun ev yaamnda da ayn tevzu zere olan yaantsn yle nakletmektedir: "Resulllah evinde, herhangi bir insan gibi davranrd. Kendi elbisesini yamar, ayakkablarn tamir eder, koyun saar, hayvanlara yem verir ve ilerinde hanmlarna yardmda bulunurdu."122

O asla kral bir peygamber deil, aksine kul bir peygamberdi. Hz. Peygamber, kendisiyle grmek iin gelen ve konuurken titrediini fark ettii birisine "Sakin ol, ben kral deilim. Ben kurutulmu et yiyen bir kadnn ocuuyum"123 buyurmulardr. Adiy b. Hatim der ki; "Peygamber (as)'n yannda akraba kadn ve ocuklarnn bulunduunu grdm zaman, anladm ki; 'Onda, ne Kisra'nn, ne de, Kayser'in saltanat vardr!' Resulllah, benimle birlikte evine giderken, zayf ve yal bir kadna rastlad. Kadnn yannda da, kk bir ocuk bulunuyordu. Kadn, Resulllah'n durmasn istedi. O da
120

Buhari; Ebvbul-Mescid, 22; Mslim; Kitabul-Mescid, 528 bn Hiam, Siret, 2/492 122 Buhari; Edeb, 40; Tirmizi; Sfatu'l-Kyame, 45 123 bn Mace; Etime, 30
121

34

durdu. 'Bizim senden dileimiz var dediler. Resulllah, onlarn iini uzun uzun konutu. Kendileriyle birlikte gidip ilerini grdkten sonra geldi. imden, kendi kendime 'Vallahi, bu zat, hkmdar deildir!' dedim."124 Bir meclise girdiinde kendisi iin ayaa kalklmasn istemez: "Acemler gibi ayaa kalkmayn"125 uyarsnda bulunurdu. Bir gn Hz. Peygamber, elbise almak iin pazara gittiinde, elini pmek isteyen satcya: 'Acemler krallarna byle yaparlar; ben kral deilim, ben sadece sizden biriyim' deyip elini vermemi ve eve dnte elindekileri tamak isteyenlere de; 'Eyasn sahibinin tamas daha uygundur' buyurmulardr.126 O, ashab arasnda asla imtiyazl bir konuma raz olmamtr. Nitekim bir sefer srasnda kesilecek koyunun boazlanmas, yzlmesi ve piirilmesi iini her bir sahabinin stlenmesi zerine "Odun toplamak da benim zerime olsun!" dediinde sahabiler, bu grevi de kendilerinin yapabileceini sylediklerinde; "Sizin, benim iimi de grmee yeteceinizi biliyorum. Fakat ben, size kar imtiyazl bir durumda bulunmaktan holanmam! nk Allah, kulunu, arkadalar arasnda imtiyazl durumda grmekten holanmaz!" buyurmutur.127 mer (r.a)'dan gelen bir rivayette Hz. Peygamber, "Hristiyanlarn Meryem olu sa'y vd gibi siz de beni vmeyin. Ben ancak Allah'n kuluyum. O halde bana sadece Allah'n kulu ve resul deyiniz." buyurmutur.
128

Fakat yine de Hz. Peygamber'i daha

nceki peygamberlerle yartrmak isteyenlere de "Beni Musa b. mran'a tafdil etmeyin."129; "Beni Yunus b. Metta'ya tafdil etmeyin"130 diyerek bu tr yaklamlarda

Ahmet b. Hanbel; c. 4, s. 378; bn- Kayyim; Zadu'l-Mead, c. 2, s. 228 Ebu Davud; Edeb, 152 126 smail Ltfi akan; Ashabn Dilinden Peygamberimiz, Rabet Yaynlar, stanbul 2004, s. 52-53 Bu ve dier rivayetler nda bakldnda, baz rivayetlerde gelen; 'sahabenin Hz. Peygamberin sa ve sakal kllarn elde edebilmek iin mnakaa ettiklerini, Resulllah'n bizzat kendisinin paylatrdn; kan, tkrk ve balgamlarn teberrklenmek iin vcutlarna srdklerini ifade eden rivayetlerin, her eyden nce metin olarak asla kabul edilemeyecei anlalabilecei gibi, bu tr rivayetlerle peygamberin an ycelmi deil, aksine, tevzu ile ycelmi olan peygamberi kibrin ukurlarnda tarihe gmmek demek olduu aktr. Bu tr rivayetlerin peygamberi vmesi bir yana, bu rivayetler tevazu sahibi ahlakyla Allah'n vgsne mazhar olmu ve tevazuu hayatna ilke edinmi olan Hz. Muhammed'e yaplabilecek en irkin bhtanlardan birisidir. 127 Kksal; a.g.e., c. 10-11, s. 465 128 Buhari; Kitbu'l-Enbiya, 49 129 Mslim; Fezil, 159-160 130 Mslim; Fezil, 166-167
125

124

35

bulunanlarn vglerini kabul etmemi ve kiileri yzlerine kar vmenin gzel bir davran olmad retmitir.131 Ayrca belirtmek gerekir ki Kur'n, Hz. Peygamberin Allah (c.c)un elisi olduunu belirtmi ama bundan kaynaklanan bir imtiyaznn sz konusu olmadn da ak bir dille ifade etmitir. De ki: Ben size, Allahn hazineleri yanmdadr, demiyorum! Gayb da bilmem; size, ben bir meleim de demiyorum. Ben, bana vahyolunandan bakasna uymam. De ki: Krle gren bir olur mu? Siz hi dnmez misiniz?132 3. EMANETE RAYET ED Emanet kelimesi etimolojik olarak emn kknden gelir. Emn, szlkte gvenmek, korku ve endienden emin olmak, ruhun sknet bulmas anlamlarn ierir. Emanet ise, bazen insann gven iinde bulunduu haline; bazen de kendisine duyulan gvenden dolay maiyetine braklan ey iin kullanlr.133 Hyanetin kart olarak kullanlan emanet kelimesi iman ile ayn kkten gelir. man; inanma, Allahn gnderdii inan ilkelerinin doru olduundan emin olma anlamnda olup mmin de inanan ve inandnn doruluundan emin olan kii demektir.134 Terim olarak ise emanet; ister Allah iin olsun, isterse insanlar iin, korunmas ve muhafaza edilmesi gerekli olan tm haklar, farzlar, vacipler, hadler ile maddi ve manevi eylerin korunmas anlamnda olup hyanetin kart anlamls olarak kullanlr.135 Emanet, halk arasnda gvenilen bir kimseye korumas iin geici olarak tevdi edilen ey anlamnda kullanmnn daha ok yaygn olmas, manasnn sadece maddi eyler iin kullanmn zorunlu klmaz. Aksine emanet, bu anlamnn yannda zellikle insann sahip olduu ve kendisine geici olarak verilmi bulunan ruhi, bedeni, mali imknlar da kapsamaktadr.136 Yine hadislerde; yaplan vaatlerin, zel meclislerde konuulan szlerin, verilen srlarn, evlenilen kadnlarn ve aile mahremiyetinin birer emanet olduu belirtilmitir.137

Buhari; ehdt, 16; Edeb, 54, 95; Mslim; Zhd, 65; Ebu Davud; Edeb, 10; Tirmizi; Zhd, 43 Enam, 6/50. Kr. Hd, 11/31; Neml, 27/65; Sebe, 34/14; Tr, 52/41; Necm, 53/35; Kalem, 68/47; Nahl, 16/77; Kehf, 18/26; Fatr, 35/38; Enam, 6/59; Araf, 7/188. Peygamberlere verilen gayb bilgisi ile ilgili olarak bkz. Yusuf, 12/102; Al-i mran, 3/44, 179; brahim, 14/11; Hd, 11/49; Cin, 72/26, 27; Araf, 7/62; Tekvir, 81/24; Enam, 6/90; Tr, 52/40; uara, 26/3; Yunus, 10/2 133 Ragb; el-Mfredat Fi Garibil-Kuran, Kahraman Yaynlar, stanbul 1986, s. 30 134 Ragb; a.g.e., s. 31 135 Ahmet b. Abdil-Aziz b. Kasm El-Hattat; Ahlkun-Nebi, c. 2; s. 531 136 Ali Toksar; Emanet md., DA, c. 11, s. 81 137 Toksar; a.g.m., c. 11, s. 82
132

131

36

Kur'n- Kerimde emanet kelimesi iki ayette tekil, drt ayette oul ekliyle gemekte, ayn kkten gelen deiik fiil ve isim kalplar da Kur'nda yer almaktadr.138 Bakara suresinde geen: Eer birbirinize emanet brakrsanz, kendisine emanet edilen kii emaneti teslim etsin.139 Ayetindeki emanet; bir kimseye korumas iin braklan mal/eya anlamndadr. Kur'ndaki bu kullanmlardan bir dierinde ise emanet u ekilde gemektedir: Biz emaneti, gklere, yere ve dalara teklif ettik de onlar bunu yklenmekten ekindiler, korktular. Onu insan yklendi. nk o, ok zalim, ok cahildir.140 Bu ayet zerinde eitli yorumlar yaplm ve buradaki emanetin ruhi ve bedeni kabiliyetler, mrifetullah, dini vecibeler, okuma yazma gibi anlamlara geldii ileri srlm141 ise de daha genel anlamda insana emanet edilen her ey: emir, nehiy, dnyevi ve eri olan her ey anlamnda olmas daha uygundur.142 Gerekte emanet, ierisinde yerine getirilmesi gereken bir vecibe, dev manasn zmnen iermektedir.143 Bundan dolay da, duyulan gven nedeniyle kendisine emanet braklan kii, haddi zatnda yerine getirilmesi gereken bir sorumluluu, grevi zerine alm olmaktadr. Emanete, emanet braklan kii tarafndan gelecek her hangi bir kastl zarar, hyanet olarak isimlendirilir ki Kur'n bundan men etmitir: Ey iman edenler! Allaha ve Peygambere hainlik etmeyin. (Sonra) bile bile kendi emanetlerinize hainlik etmi olursunuz.144 Bu ayet emanetin sadece maddi vedialarda olmayacana gzel bir rnektir. Allah size emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasnda hkm verdiniz zaman adaletle hkmetmenizi emreder145 mealindeki ayette ahlakla hukukun en geni kapsaml ilkelerinden olan emanet ve adalet kavramlar bir arada zikredilmitir. Bu ayet

138 139

Toksar, a.g.m., c. 11, s. 81 Bakara, 2/283. Bu ayet, borlama ile ilgili bir balamda getii iin genellikle bu cmle yle anlalmtr: Eer birbirinize gvenirseniz (yani bor senedi yazmaya veya rehin almaya gerek duymayp, sze itimat ederseniz), kendisine gvenilen kii borcunu desin. Yukarda verilen anlam ise, hem senetsiz/rehinsiz bor vermeyi, hem de emanet brakmay kapsamaktadr. Dikkat edilirse, bunun hemen ardndan bir baka ahlaki grev olan tanklk gndeme gelmektedir. Bunu da, borlamayla ilgili tanklklarla snrlandrmak yanl olur. Bu ayette, pe pee baz ahlaki devler sralanmaktadr. (mer zsoy; lhami Gler; Konularna Gre Kurn, Fecr Yaynlar, s. 439) 140 Ahzab, 33/72 141 Toksar; a.g.m., c. 11, s. 81 142 Ebu Hayyn; Bahrul-Muhit, c. 7; s. 253; el-Hattat; Ahlakun-Nebi, c. 2; s. 532 143 Bu sorumluluu ifade eden bir hadis yledir: Hepiniz bir obansnz ve hepiniz gttnzden sorumlusunuz. dareci bir obandr ve tebaasndan sorumludur. Ailesindeki erkek, bir obandr ve ailesinden mesuldr. Einin evinde kadn bir obandr ve ailesinden sorumludur. Hizmeti, efendisinin mal zerinde bir obandr ve o da ondan sorumludur. (Buhari, Nikh, 90) 144 Enfal, 8/27 145 Nisa, 4/58

37

mfessirlerce din ve eriat btnyle kapsayan, temel hkmleri ortaya koyan bir ayet olarak deerlendirilmitir.146 Emanet Kur'nda, Ehl-i Kitap balamnda yceltilmi; yokluu ise yerilmi olan bir deerdir; Ehl-i Kitaptan ylesi vardr ki, ona yklerle mal emanet braksan, onu sana noksansz iade eder. Fakat ylesi de vardr ki, ona bir dinar emanet braksan, tepsine dikilip durmazsan onu sana iade etmez. nk bunlar, mmi maln almakta bizim iin vebal yoktur derler. Allaha kar da bile bile yalan sylerler.147 Emanet, Mslmanlarda da olmas gereken; yokluu dnlemeyen en temel hasletlerdendir. Bunu Kur'n u ekilde ifade etmektedir: Yine onlar (o mminler) ki, emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler.148 slam literatrnde emanet olduka geni kapsaml bir kavram nitelii tar. Bu durum kelimenin Kur'n ve hadislerdeki kullanmndan ileri gelmektedir. Buna gre ncelikle, bir sre sonra geri alnmak zere birinin uhdesine braklan ayn ve nakd hakka hem emanet hem vedia denirse de vediadan farkl olarak emanet; cret, kira, ortaklk hakk, buluntu gibi maddi haklar yannda iman, ibadet gibi dini ykmllkler, beden ve ruh sal, servet, makam ve mevki gibi imkn ve kabiliyeti gerektiren hususlar, szlemeler, mesken ve aile mahremiyetine sayg149, nimet ve ikrama teekkr, selama karlk verme, srlarn saklanmas vb. dini, ahlaki, itimai ilke ve kurallar da iine almaktadr. Nitekim Hz. Peygamber vergi memurluu grevi isteyen Ebu Zer elGfriye, Sen gszsn; bu i bir emanettir; emanet, stesinden gelemeyen kimse iin kyamet gnnde zillet ve perianlk dourur150, demitir.151 Emanet, Hz. Muhammedden nceki peygamberlerin de tadklar yksek ahlaki deerlerdi. Kur'n bu hususa deinerek Hz. Nuhun152, Hdun153, Salihin154, Ltun155,
146 147

Toksar; a.g.m., c. 11, s. 82 Al-i mran, 3/75 148 Mminun, 23/8; Mearic, 70/32 149 Buna u rivayeti rnek verebiliriz: Ebu Sa'id (radyallahu anh) anlatyor: Resulullah (aleyhissaltu vesselm) buyurdular ki: phesiz ki Kyamet gn, Allah'n en ok ehemmiyet verecei emanet, kadn-koca arasndaki emanettir. Kadnla koca bir-biriyle ili dl olduktan sonra, kadnn esrarn erkein neretmesi, o gn en byk ihanettir." (Mslim, Nikh 123, hd. No: 1437; Ebu Dvud, Edeb 37, hd. No: 4870) 150 Mslim; mre, 16. 151 Toksar; a.g.m., c. 11, s. 82. 152 uara, 26/105-108 153 uara, 26/123-125 154 uara, 26/141-143

38

uaybn156 ve Musann157 kavimlerine kar; Bilin ki ben size gnderilmi gvenilir bir eliyim szlerini nakletmektedir. Zira emanet, seilmi olan bir peygamberde eksiklii dnlemeyecek olan zorunlu bir sfattr. Bu nedenle de Kelam lmi emanet sfatn peygamberlerin zorunlu sahip olmalar gereken sfatlardan birisi olarak konular arasnda incelemitir. Kendisinin Allah tarafndan gnderilmi bir eli olduunu syleyen birisinin, insanlara verdii ilahi mesajlardan nce, insanlarn, ncelikle bu iddiada bulunan kiinin vasflarna baktklar ve buna gre tavr takndklar bir gerektir. Bu nedenle Allahn Resullerinden hi birisinin emanete riayet etmemesi veya emanete hyaneti gibi bir durum sz konusu olamaz. Bir peygambere, emanete hyanet yaramaz. Kim emanete hyanet ederse, kyamet gn, hainlik ettii eyin gnah boynuna asl olarak gelir. Sonra herkese, -asla hakszla uratlmakszn- kazand tastamam verilir.158 Bu yzden de Allah Tel mriklerin dikkatini Hz. Muhammedin aralarnda geirdii krk yllk mrnde sergiledii yaantsna ekmektedir.159 Zira Hz. Muhammed, kendisini insanlara Allahn elisi olarak tantmadan nce aralarnda mrn geirdii Mekke halk onu el-Emin olarak tanmaktayd. Bunun en gzel bir rnei olan hakem olayna160 yukarda deinmitik. Hz. Peygamber, bu olay olduunda 35 yalarnda bulunmakta idi. Yalanna hibir zaman ahit olmadklar Hz. Muhammedi el-Emin olarak isimlendiren Mekkeliler, bazen onun ismi yerine bu lakabn kullanrlar ve elEmin geldi; el-Emin gitti eklinde konuur ve onun bu ynn vurgular/tebcil ederlerdi.161 Nitekim Hz. Peygamber, ilk kez Hira Maarasnda Cebrail (as) grdnde ok korkmu, hanm Hz. Haticeye durumu bildirip bunun bana gelmi bir sknt olmasndan endie duyduunu sylediinde, ei Ona korkmamas gerektiini, Allahn kendisini rezil etmeyeceini, nk kendisinin emanete riayet eden stn meziyetlere sahip bir insan olduunu sylemitir.162 Burada dikkati eken husus; emanetin, duyulan gvenden dolay, daha sonra iade edilmek zere kendisine tevdi edilen maddi ey eklindeki halk arasnda yaygn olarak
155 156

uara, 26/160-162 uara, 26/178-180 157 Duhan, 44/18 158 Ali mran, 3/161 159 Mminun, 23/69; Yunus, 10/16 160 bn Hiam; c. 1; s. 203 161 El-Hattat; a.g.e., c. 2; s. 538 162 bn Esir; es-Siretun-Nebeviyye, 1/398; Uynul-Eser, 1/113

39

kullanlan bu anlamn, Kur'n, Hz. Muhammed iin kullanmaz. Evet, ne ilgintir ki bu manada Kur'nda kullanm bulunmamaktadr. Emanet, Hz. Peygamber iin maddi olan bu anlamnda deil, manevi anlamnda kullanlmtr. Daha nce gelmi olan peygamberler iin de ayn durum sz konusudur. Dolaysyla Kur'n, emaneti manevi anlamnda ele alp konuyu Allahn kendisine vermi olduu risaletin gereini yerine getirme zelinde ilemitir. u iki ayet bu hususu u ekilde ifade etmitir: O peygamberler ki Allahn gnderdii emirleri duyururlar, Allahtan korkarlar ve Ondan baka kimseden korkmazlar. Hesap grc olarak Allah herkese yeter.163 Zira emanete riayet sfatnn vuku bulmas gereken en temel nokta; risaletin tebliinde kendisini gsterecektir. Nitekim Allahtan ald vahiyleri peygamberlere getirmekle grevli olan Cebrail (as)n da ayn sfata sahip olduunu Kur'n aka ifade etmitir: (Resulm!) Uyarclardan olasn diye senin kalbine o (vahyi) emin olan ruh (Cebrail) indirdi.164 Dier bir ayette ise bu husus yle belirtilmitir: O (Kur'n), deerli bir elinin (Cebrailin) getirip okuduu bir szdr. te o eli, Arn sahibi Allahn katnda gl ve itibarldr. Kendisine uyulan emin bir elidir (o).165 Bu ayetlerde Resuln, tebli etmi olduu vahiyleri o gnn inancnda da olduu gibi cinlerden deil166, daha nceki peygamberlere de vahiy getirmi, emin ve gvenilir olan Cebrailden almaktadr. Dolaysyla Kur'n, Mekke mriklerine, gndermi olduu vahiyleri, emanete riayetlerinde phe olmayan bir yoldan gnderdiini ifade etmi ve bunu anlamalar iin de kendi ilerinden birisini setiini, emanete olan riayetini aralarnda geirmi olduu hayatna bakarak anlamalarn ve bylece de gerei ikrar etmelerini istemitir. Kur'n, maddi eylerin emaneti konusunda Hz. Muhammedi tavsife gerek grmemitir. Bunun hikmeti aktr: Hz. Peygamber hlihazrda kavmi arasnda el-Emin olarak
163 164

Ahzab, 33/39 uara, 26/193-194 165 Tekvir, 81/19-21 166 Cahiliye Araplar, grmedikleri bir eyden ya da almadklar, duymadklar eylerden sz eden, konutuu konularda bir takm gizli kapal ya da artc yeni eyler syleyen birini grdklerinde onu, bynn (sihirin) etkisine girmi kabul ediyor, onun bylenmi olduunu sylyorlard. Duyduklar bu yeni eyler onlar iin, sanki sihirden baka bir ey deildi. Onlarda, eytanlarla by ve bycler arasnda renci-retmen ilikisine benzer bir ilikinin olduuna dair anlay vard. Bycnn, kii ile hanm arasn ayrabilme gcne sahip olduuna inanyorlard. (Bakara, 2/102) Cinlerin, dhi kimselerle iliki kurduklar eklindeki Cahiliye inanc, sihirbazlarn da tpk khinler gibi, Cinlerle iliki kurduklarn, onlar kendi ilerinde kullandklarn ifade ederek insanlar zerinde etkili olmaya almalar, Cahiliye Araplarn Cinlerin, sihirbazlara yardmc olduklarn zannetmeye sevk etmitir. (Ali elik; slamn Kabul veya Reddettii Halk nanlar Hicaz Blgesi, Beyan Yaynlar, stanbul 1995, s. 199200)

40

isimlendirilmi, onun bu sfatna halel getirecek aka dahi olsa her hangi bir davranna ahit olmamlardr. Nitekim Hz. Peygamber, gerek safa tepesinden davetini ilk kez alenen ilan ederken ve gerekse bundan nce gerekleen mehur hakem olaynda Mekkeliler bunu bizzat kendi azlaryla dile getirdiklerini yukarda belirtmitik.167 Benzer itiraf yukarda da getii zere- hakem olaynda da dile getirmilerdi. Resulllahn emanete olan riayeti, efkr- umum olarak aralarnda o denli belirgindi ki; hicretten nce Hz. Peygamberi ldrme karar vermi olan mrikler, kymetli eyalarn ona teslim etmilerdi. Hz. Peygamber, kendisini ldrmek iin gelmi olan suikastlar kapda beklerken, yannda bulunan emanetleri sahiplerine ulatrmas iin Ali (ra) grevlendirmi, o da emanetleri sahiplerine verdikten gn sonra kendilerine yetiebilmitir.168 Bu, lmesini arzu ettikleri bir insann emanetine mrikler tarafndan duyulan gvenin hangi boyutlarda olduunu gstermesi asndan manidardr. Kald ki, dmanlkta o denli ileri gitmesine ramen Ebu Sfyan, Herakliusun sorularna cevap verirken Hz. Muhammedin stn ahlakn itiraf etmekten ekinmemitir.169 Bu yzden de Kur'n, peygamberin emanete olan riayetini maddi hususlarda deil; vahyin tebliiyle alakal olan hususlarda incelemitir. Zira dier anlamda Resulllahn emanete olan riayeti, haddi zatnda Mekkeli mriklerce de hakkaniyeti teslim edilmi bir vakadr. Yaplan tariflerden de anlalabilecei zere risalet, bir emanettir. Hatta diyebiliriz ki risalet, tm insanlara teblii istenilen grev olarak Hz. Peygambere verilmi en byk nemi haiz bir emanettir.170 Tebli edilmemesi, emanete riayeti zedeleyecek ve grev yaplmam olacaktr. Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebli et. Eer bunu yapmazsan Onun eliliini yapmam olursun.171 Nasl ki maddi emanetlerde, emaneti alan kii, emanet zerinde tasarruf sahibi deilse ve herhangi bir tasarrufta bulunduunda bu hyanet olarak deerlendirilirse, aynen bunun gibi Resulllahn gelen vahiyleri deitirmesi veya kendi indinden bir eyler sylemesi de dnlemez. Nitekim Kur'n da bunu nefyetmitir: Eer (Peygamber) bize atfen baz szler
167 168

bkz. Kksal, Mekke Dnemi, s. 180 bn Hiam; c. 2; s. 439; Kksal, s. 354; el-Hattat; Ahlakun-Nebi, c. 2; s. 539; Burada Hz. Ali tarafndan teslim edilen bu mallarn mriklere ait olduu anlalmaktadr. nk o srada Mslmanlar -bir ka hari- Medineye hicret etmilerdi. bkz. brahim Saram, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesaj, s. 272 169 Buhari; Bedul-Vahy, 7 170 Ahmet Muhammed El-Hf; Min Ahlakin-Nebi, trs. s. 132 171 Maide, 5/67

41

uydurmu olsayd, elbette onu kuvvetle yakalardk; sonra da onun can damarn koparrdk. Hibiriniz buna mani de olmazdnz.172 Hz. Peygamberin emanete riayetinden phe eden birisi, sava sonras ganimet datm esnasnda Bu mal bizim hakkmzdr dediinde Hz. Peygamber ona dnm ve Bana gvenmiyor musunuz? unu bilin ki ben, gktekinin (Allahn) eminiyim. Sabah akam bana semann haberi geliyor.173 Resulllahn kimsenin malnda ve hakknda gz olmad gibi genel anlamda onun dnya malnda gznn olmad bilinen bir husustur. ahs ve kamu malna asla ihanet etmemi ve edilmesine izin vermemitir. Nitekim Huneyn Savandan sonra ganimetlerin topland yerde durmu ve eline devesinin hrgcnden bir ty alarak: nsanlar! Benim sizin ganimetinizde gzm yoktur. Hatta u kadar tyde bile buyurarak savata elde edilmi ve datlmay bekleyen emanet ganimete ve taksimindeki adalete olan hassasiyetini dile getirmitir.174 Hz. Peygamber emanetin yerine getirilmesine nem verir, hyaneti ho grmezdi. O bir sznde Emanet kaybedilince kyameti bekleyin175 buyurmu ama Kur'nn misliyle mukabelede bulunma prensibi konusundan emaneti istisna ederek emanete hyanet edenin emanetine hyaneti yasaklamtr.176 Yine Hz. Peygamber, emanetin iman ile olan mnasebetine dikkat ekmi ve emanetin, imann en gzel meyvelerinden birisi olduunu Enes b. Malikin rivayet ettii u hadiste ifade etmitir: Emanete ve ahdine vefas olmayann (kmil) iman yoktur.177 Zira emanete riayet etmemenin mnafklk alameti olacan sylemitir: Drt haslet vardr; kimde bu hasletler bulunursa o kimse halis mnafktr. Kimde de bunlardan biri bulunursa, onu brakncaya kadar kendinde nifaktan bir haslet var demektir: Emanet edilince hyanet eder, konuunca yalan syler, sz verince sznde durmaz, husumet edince haddi aar."178
Hakka, 69/44-47 Buhari; Megazi, 58 174 Saram; a.g.e., s. 272 175 Buhari; Rikak, 35; lim, 2 176 Ebu Davud; Buyu, 79; Tirmizi; Buyu, 38; Kur'n bu konuda yle buyurmutur: "yilik ve fenalk bir deildir. Ey inanan kii, sen fenal en gzel ekilde sav..." (Fussilet: 41/34) 177 Ahmet, 3/135, 154, 210, 251; Heysem bu rivayeti Mecmeuz-Zevaidde Ebu Yalaya nisbet etmi; senetteki Ebu Hilali, bn Muin ve dierleri gibi sika, Nesi ile bazlar da grmlerdir. bkz: el-Hattat; Ahlakun-Nebi, c. 2; s. 543 178 Buhari; man, 24; Mezalim, 17, Cizye, 17; Mslim; man, 106 (58); Ebu Davud; Snnet, 16(4688); Tirmizi; man, 14(2634); Nesi; man, 20(8,116)
173 172

42

Emanete riayet hasletini kendisinde bulunduran kiinin, dnyalk neyi varsa hepsini kaybetse dahi gam yememesi gerektiini179 syleyen Hz. Peygamber, iman meyvesi olan emanet sfatnn nemini vurgulamakla kalmam, ayn zamanda onun en gzel rneini bizzat yaayarak dosta-dmanna gstermi ve veda haccnda bunu ikrar eden binlerce insann szlerine Allah ahit tutmutur. Konuyla ilgili Hz. Peygamberin birka szn burada zikretmek istiyoruz; Sana emanette bulunana emaneti iade et; ama sana ihanet edene ihanet etme.180 Halknn sorumluluunu zerine alm hibir idareci yoktur ki halkn aldatarak lm olsun da Allah ona Cenneti haram klm olmasn.181 Sizden her kimi bir ie memur ederiz de o bizden ine veya bundan byn gizlerse, bizi aldatm olur ki kyamet gn onunla getirilecektir.182 Bir kii dieriyle konuup ayrldktan sonra, konutuklar emanettir.183 Kendisine danlan kii, emanetidir.184 4. MERHAMET SAHB OLUU Rahmet, szlkte; yumuaklk, rikkat, efkat, esirgemek, balamak, rahmet okumak, karlkl efkatle muamele etmek gibi anlamlara gelir.185 Terim olarak ise rahmet, rahmet olunana ihsan gerektiren bir yumuaklk/cana yaknlk eklinde tanmlanr.186 Rahmet kelimesinin tersini kasvet, iddet, sert/kat, hiddet kelimeleri karlar.187 Rahmet bazen srf yumuaklk, cana yaknlk anlamnda; bazen de bundan farkl olarak ihsan anlamnda kullanlr. Fakat rahmet kelimesi Allah iin kullanld zaman bununla yumuaklk ve cana yaknlk deil, ihsan kastedilmi olur.188 nk rikkat, acnlan

179 180

Ahmed; 10/182 Ebu Davud; Buyu, 3535; Tirmizi; Buyu, 38/1264 181 Buhari; Ahkm, 9/80 182 Muslim; mare, 1833; Ebu Davud, Akdiye, 3581; Ahmet b. Hanbel, 4/192 183 Ebu Davud; Edep; 4868; Tirmizi; Birr ve Sla, 1959 184 Ebu Davud, Edep, 5128; Tirmizi; 2822 185 bn Manzur; Lisanul-Arap, c. 12, s. 230; el-Hufi; Min Ahlakin-Nebi, s. 83 186 Mahmut Kavaklolu; Hz. Peygamberin Snnette Orta Yol, Ensar Neriyat, stanbul 2004, s. 78 187 El-Hufi, a.g.e., s. 183 188 Ragb; a.g.e., s. 279

43

kiinin haline zntden dolay kiinin nefsinde meydana gelen bir infiali(etkilenmeyi) gerektirir ki bundan dolay acmtr. Allah ise teessr ve infialden mnezzehtir.189 Nimetlendirme ve ltufta bulunma anlamnda rahmetin Allahtan; yumuaklk, acma ve efkat anlamndaki rahmetin insanlardan neet ettii belirtilmitir. Rahmet iki temel anlam ierir: Rikkat(yumuaklk, cana yaknlk) ve ihsan. Allah insanlarn tabiatlarna rikkati yerletirmi ve ihsan kendine mahsus klmtr. Rahman kelimesi, acmas her eyi kuatm olan anlamn ierdii ve bu manann sadece kendisi iin kullanlmas uygun olacandan dolay, Rahmann Allahtan bakas iin kullanlmas doru olmaz. Rahim ise Allahtan bakas iin kullanlabilir. nk Rahim kelimesi; acmas ok olan anlamndadr. Nitekim bu sfat Kur'nda Hz. Peygamber iin kullanlmtr.190 Kuran ve Snnette oka kullanldn grdmz bu kelime, merhamet tabiriyle ayn anlam ihtiva eder. Ancak merhametin Kur'n ve Snnette ayn younlukta kullanld sylenemez. Kullara has ynyle efkat ve rikkat diye tanmlanan rahmetin, bir duygu ii olduu aktr. ncelikle kalbin hissetmesi, duymas, etkiye ak olmas demektir. Kalbin duyarll, yani kasvetten uzak olmas esasen bir itidal zelliidir. Bu ilgiden hareketle rahmeti, mutedil bir kalbin mutedil duygusu olarak yorumlamak mmkndr.191 Rahmet, Allah Telnn sfatlarndan bir vasf olarak Kur'nda besmelelerin sure balarndaki besmeleler hari, yaklak 200 ayette gemektedir.192 Bunlardan bazlarnda Allah (c.c) kendisini yle ifade etmektedir: Kimi dilersem onu azabma uratrm; rahmetim ise her eyi kaplamtr. Onu (ktlkten) saknanlara, zekt verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacam.193; Meleklerin diliyle: Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her eyi kuatmtr. O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bala, onlar cehennem azabndan koru!194 Mrikler yalanladklarnda Hz. Muhammedin diliyle: Rabbiniz geni bir rahmet sahibidir. Bununla beraber Onun
189 190

El-Hattat; a.g.e., c. 2; s. 611 Ragb, a.y. 191 Kavaklolu; a.g.e., s. 78-79 192 El-Hattat; a.g.e., c. 2; s. 612 193 Araf, 7/156 194 Gafir, 40/7

44

azab, mcrim kavimlerden uzaklatrlamaz.195 Allah, rahmeti kendi nefsine yazmtr.196 Bu yzden Onun rahmetinden sapklardan bakas mit kesmez.197 Rahmet sahibi Allahn ltfu ve ihsan olmasayd, hatalarndan dolay insanlar hsrana urar, helak olurdu.198 Fakat Allah, balayan, gafur ve rahmet sahibi bir Rabdir.199 Hz. Muhammed, her eyden nce snf fark gzetmeyen ve kendisini mminlerin oluturduu toplumun sade bir ferdi olarak kabul eden mtevaz bir peygamberdir. O hibir zaman ayrcalk ve imtiyaz istememi, bunu ima edecek hibir davranta da bulunmamtr. Bu nedenle de onunla sohbet edenler, kendisindeki yumuaklk, rahmet ve efkatin hemen farkna varabilmi ve gnllerindeki Ona ait sevgiyle yanndan ayrlmlardr. nananlara kar tkenmek bilmeyen bir rahmet ve efkate sahipti. Nitekim Onun bu esiz ahlakn ifade sadedinde Kuran u tavsifte bulunmaktadr: And olsun size kendinizden yle bir Peygamber gelmitir ki, sizin skntya uramanz ona ok ar gelir. nk o, size ok dn, mminlere kar ok efkatli (ve) merhametlidir.200 te buradan da anlalmaktadr ki; byle mkemmel vasflara sahip bir insann, insanla rehber edilmesi, aslnda Allah Tealann kullarna bir rahmetidir ki, bundan dolay da Hz. Muhammed insanla, tm leme rahmet olmutur: (Resulm!) Biz seni, ancak lemlere rahmet olarak gnderdik.201; O, sizden iman edenler iin bir rahmettir.202 Bu son iki ayette Allah Resul, rahmet olarak tavsif edilmitir. Zira Hz. Peygamber, mminlere kendi nefislerinden evladr: Peygamber, mminlere kendi nefislerinden daha evladr.203 Bu ayette, Allah Tel, peygamberin verdii tm emir ve hkmlerde mminlere, kendi nefislerinden daha efkat ve merhametle yaklatn ve bu tutumun Onda daimi bir ahlak olduunu ifade etmektedir.204 Hz. Peygamber sadece mminler iin deil, inanmayanlar iin de merhametli ve efkatli idi. Kavminin slama iman etmemelerinden dolay byk znt duymu ve onlarn da
195 196

Enam, 6/147 Enam, 6/54 197 Hicr, 15/56 198 Bakara, 2/64 199 Kehf, 18/58 200 Tevbe, 9/128 201 Enbiya, 21/107 202 Tevbe, 9/61 203 Ahzab, 33/6 204 Beyzavi; Envarut-Tenzil ve Esrrut-Tevil, Dersaadet, stanbul trs., c. 2, s. 239. Beyzavi, bu ayetin tefsirinde, ayetin iniine sebep olarak yle bir olay nakletmitir: Hz. Peygamber Tebuk Gazvesine kmay murat ettiinde insanlara hazrlk yapmalarn emreder. Onlar da anne ve babalarndan izin almak istediklerini bildirince bu ayet nazil olmutur. (Beyzavi, a.y.)

45

iman edip kurtulua ermeleri iin elinden gelen abay sarf etmitir. Onlarn inkrlar nedeniyle znts yle boyutlara varmtr ki Onu Allah Tel u szleriyle teskin etmektedir: (Resulm!) Onlar iman etmiyorlar diye adeta kendine kyacaksn!205; Onlar bu sze inanmyorlar diye zntden kendini helak edeceksin!206 Peygamberin bu znts baka bir ayette ise yle teskin edilecektir: Allah dilediini sapkla yneltir, dilediini doru yola iletir. O halde ruhun, onlar hakknda birtakm zntlere dalarak ypranmasn. Allah, onlarn ne yaptklarn biliyor.207 Oysa kendisine iman etmeyenler, Ona iman etmemekle kalmam, kendisine, Mekkede bulunduu sre ierisinde byk eziyetler yapm ve nihayetinde evinden toprandan ayrmtr. Buna ramen o bilmiyorlar diyerek Allahtan onlar iin hayr dua etmitir. nk Peygamber (as) onlara kar efkat ve rahmet hissiyle doluydu. Hatta O bir ara, yreindeki bu duyguyu u misalle ifade etmitir: Benimle sizin misaliniz, ate yakan bir adamn misaline benzer ki, kelebek ve ekirgeler atein iine dmee can atyorlar. Ben sizi tutuyor, atee dmenize engel oluyorum. Sizler ise, ellerimden kurtulmaa ve atee dmee abalyorsunuz.208 Allah Telnn da haber verdii gibi onun rahmeti tm lem iindi. Cinler ve insanlardan, onun bu rahmetinden nasibi olmayan yoktur.209 Mmin, hidayetle; mnafk, ldrlmekten emin olmakla; kfir ise azabn tehiriyle onun rahmetinden nasibini almtr.210 Arkasndan irkin szleri uydurup eziyet eden Mnafklarn veya ldrmeye alp da ok sevdii Mekkede kalmasna frsat bile vermeyen Mriklerin trl eziyet, komplo ve desiselerle hayatna son vermek istedikleri ve bu yzden de nceki peygamberler gibi kendilerinin helak edilip silinmelerini deil; hidayete ermelerini dileyen rahmet ve efkat peygamberi Hz. Muhammedin aralarnda bulunuyor olmasnn, kendileri iin ne denli byk bir rahmet olduunu Allah (cc) u szleriyle ifade etmektedir: Sen onlarn iinde olduun halde Allah onlara azap edecek deildir. 211 Evet, kavmi Ona ok

205 206

uara, 26/3 Kehf, 18/6 207 Fatr, 35/8 208 Buhari; Rikak, 26 209 El-Hattat; a.g.e., c2. s. 618 210 Kad yaz; if, c. 1; s. 17 211 Enfal, 8/33

46

zahmet vermiti. Hatta bu yzden kendisine kavmi iin beddua etmesini tavsiye edenlere; Ben rahmet olarak gnderildim, laneti olarak deil212 diyordu. Hz. Peygamber ve beraberindeki inananlara Mekkede yaama hakk vermeyen Mriklerin bu tavrlar neticesinde evlerinden ve topraklarndan ayrlmak zorunda kalan muhacir Mslmanlar, aradan geen ksa bir zamandan sonra Mekkeyi fethetmeyi baardklarnda Kurey Mrikleri, yaptklar ikence ve zulmlerinden dolay kklerinin kaznacandan phe etmiyorlard. Peygamberimiz fetih hutbesinde, onlara imdi, hakknzda ne yapacam sanyorsunuz? diye sorunca Kureyli Mrikler Biz, senin hayr ve iyilik yapacan sanar ve hayr yapacaksn deriz. Sen kerem ve iyilik sahibi bir kardesin. Kerem ve iyilik sahibi bir karde olusun! dediler. Bunun zerine, Peygamberimiz: Yusuf aleyhisselamn, kardelerine dedii gibi, ben de Size bugn hibir baa kakma ve ayplama yoktur, Allah sizi yarlgasn. O esirgeyenlerin en hayrlsdr213, buyurdu.214 Resulllah, rahmet ve efkatin, insanlar arasndaki muamelelerde esas alnmasn, ilikilerin bu izgide seyretmesini tavsiye buyurmulardr. Buna rnek olarak, ashaptan birisi Resulllaha gelerek sabah namazn cemaatle klmadn, bunun da sebebinin imamn namaz uzatyor olmasndan kaynaklandn sylediinde Hz. Peygamber namaz kldran kiiyi arm ve onu sert bir ekilde uyarm ve yle buyurmulardr: inizde nefret ettirenler var. Kim namaz kldrrsa onu ksa tutsun. Zira cemaatin ierisinde zayf, ihtiyar ve ihtiyac olanlar vardr.215 Kendisi de bu hususa dikkat eder yal, zayf ve ihtiya sahiplerini gzetirdi. Nitekim yle buyurmulardr: Ben namaza duruyor ve onu uzun klmak istiyorum. Sonra bir ocuk alamas duyuyorum. Annesinin ona duyaca heyecan bildiim iin hemen namaz klp bitiriyorum.216 Hz. Peygamber ocuklara kar ok merhametli ve efkatliydi. Kendi ocuklarnn vefatlarnda gzleri yaarm, torunlar Hasan ve Hseyini her daim sevmilerdir. Bir keresinde Hasan ve Hseyini kucaklarna alp severken onlar ptn hayretle izleyen Akra b. Habis bunu garipsemi ve Benim on ocuum var, daha hibirisini
212 213

diyorum. Gidiniz! Sizler, azat edilmilersiniz

Mslim; Birr, 87 Yusuf, 12/92 214 bn Hiam; es-Sira,c.3-4; s. 285; Kksal; a.g.e., c. 10-11, s. 455 215 Buhari, ilim 28; Ahkm 13; Edep 75; Mslim, Salat 182; bn Mace; kame 48 216 Buhari; Ezan, 65; Mslim, Salat, 37/192

47

pm deilim deyince Allah Resul: Allah senin kalbinden merhameti almsa ben ne yapabilirim ki? buyurmulardr.217 Hz. Peygamber hayvanlara kar da rahmet ve acma duygusu ierisindeydi. Hayvanlara eziyet edilmesinden asla raz olmam, gzetilerek onlara glerinin zerinde yk yklenilmemesini, buyurmulardr. Resulllahn, risaletin etin skntlara maruz kalmasna ramen, dnyada kimseye nasip olmam stn bir baar elde etmesinin altnda yatan sebeplerden birisi de kukusuz, Onun rahmet ve efkati; aff ve yumuakl bir yaant biimi olarak benimsemesindedir. Nitekim Yce Allah bunu u ekilde ifade ediyor: O vakit Allahtan bir rahmet ile onlara yumuak davrandn! ayet sen kaba, kat yrekli olsaydn, hi phesiz, etrafndan dalp giderlerdi. u halde onlar affet.218 Bu nedenle de Allah Tel bizlere Hz. Peygamberin bu gzel ahlakn rnek almamz ve yaratlmlarla muamelelerimizde rahmet ve merhameti esas almamz gerektiini, Peygamber ve onu en gzel bir ekilde rnek olan sahabeyi tarif eden Allah zlcelalin izdii u tablodan okumaktayz: Muhammed Allahn elisidir. Beraberinde bulunanlar da kfirlere kar etin, kendi aralarnda merhametlidirler.219 Konuyu, bizlere rahmetin en gzel rneini miras brakan Hz. Peygamberin u mbarek szleriyle bitirelim: Merhamet ediniz ki merhamet olunasnz. Su balaynz ki, Allah da, sizi yarlgasn!220 Siz, yeryz halkna merhamet ediniz ki, gk halk da, size merhamet etsin.221 Merhamet etmeyen kimseye, merhamet olunmaz.222 nsanlara merhamet etmeyen kimseye, yce Allah rahmet etmez.223 Merhamet, ancak akinin kalbinden ekilip karlr.224
217

yiyeceklerinin

zamannda

verilmesini

tavsiye

Buhari; Edeb 18; Mslim, Fezil, 64; bn Mace; Edep 3 Ali mran, 3/159 219 Fetih, 48/29; Maide, 5/54 220 Ahmed b. Hanbel; c. 2; s. 165 221 Ahmed b. Hanbel; c. 2 s. 160 222 Buhari; Edep, 18 223 Buhari; Tevhid, 2; Mslim; Fedail, 66; Tirmizi; Birr, 16 224 Ahmed b. Hanbel; c. 2, s. 461; Ebu Davud, c. 4, s. 286
218

48

5. YUMUAK HUYLU OLUU Yumuak huylu olmann Arapa karl olan hilm, szlkte, acele ile hareket etmeyi terk etmek anlamna, stlahta ise, fke annda kiinin kendisini tutmas, fkesinin heyecanna mani olabilmesi225, intikam almaya muktedirken affetmesi, ezaya sabr gstermesi anlamlarna gelir. Sabrl ve temkinli, akll ve ar ba olmak eklinde de tarif edilen226 kelime, slam ncesi Arap edebiyatnda da kimi zaman akl anlamnda kullanlmakta ve ok nadir kimselerin ulaabildii veya nemini takdir ettii bir meziyet saylmaktayd.227 Hilm kelimesi afv ve safh kelimeleriyle izah edilmeye allmsa da hilm bu kelimelerin ifade ettiklerinden ok daha mull ve stn bir ahlak ifade etmektedir. Afv, gnahndan dolay birisini balamak anlamna gelirken228; safh, affetmenin tesinde knamay dahi terk etmek anlamndadr.229 Buna gre safh, afvdan daha stn bir vasftr.230 Bu nedenle de Allahu Teala u ayette afla yetinilmemesini, affn hemen arkasndan knamay terk etmeyi (safh) de emretmitir: imdi siz Allahn emri gelinceye kadar onlar affedin ve knamayn231 Hilmin, akl anlamnda da kullanmnn olduunu belirtmitik. sfehn bunun nedenini hilmin, akln etkin kullanm sonucunda ortaya kan ahlaki bir meziyet olmasna balar.232 Zira akl, ancak sakin olduunuz zaman, akli dengenizi koruduunuz srece doru alabilir. Hilm, akl ve zeknn temelidir. Hilm, akln sakin bir durumudur. Akl doru almaya ve isabetli karar vermee muktedir klan halidir. Ama pratikte ikisi de ayn manaya gelir.233

225 226

Ragb; s. 184 Lisanul-Arap, h-l-m md. 227 arc; Hilm md., DA, c. 18, s. 33 228 Ragb; s. 508 229 Ragb; a.g.e., s. 417 230 Ragb; s. 417; Safh, serzeni etmemek demektir. Afivden daha kuvvetlidir. Bazen insan afiv eder de safh etmez. (antay, Hasan Basri; Kur'n- Hkim ve Meal-i Kerim, c.1, s. 35) 231 Bakara, 2/109 232 Ragb; a.g.e., s. 185 233 Toshishiko zutsu; Kuranda Allah ve nsan, ev. Sleyman Ate, s. 202

49

Hilm kelimesi, oul ekliyle Kur'nda gemektedir.234 Bunun dnda hilm sahibi anlamnda halim kelimesi esma-i hsnadan biri olarak on bir ayette yer almaktadr. Bunlardan alts gafur (btn gnahlar balayan), lim (ok iyi bilen), biri gani (her eyden mstani), biri de ekr (az iyilie ok mkfat veren) isimleriyle birlikte bulunur.235 bn Hibban el-Bust, bu ayetlerde geen anlamlara dayanarak hilmin akldan daha stn bir erdem olduunu, nk yce Allahn Kur'nda kendisini aklla deil hilimle nitelendirdiini ifade eder.236 Hilm, fke annda kiinin gsterdii ahlaki bir meziyettir. Keskin bir fke esnasnda hilmi elden brakmadan misliyle mukabele etmeyip bir de affedebilmek, hatta knamay bile dnmemek her insann ulaamayaca ulvi bir ahlaktr. Bu ahlaki seciyeyi herkes gsteremez. Bu adan bakldnda Hz. Peygamberin yannda bulunanlara sorduu u sz manidardr: Sizin nezdinizde pehlivan kimdir? dediinde oradakiler: Kimsenin srtn yere getiremedii kiidir cevabn verirler. Bunun zerine Hz. Peygamber: Hayr, pehlivan o deildir. Asl pehlivan; gazapland zaman nesine hkim olabilendir der.237 Bu sebeple buradaki fkenin hangi fke olduunu bilmekte fayda vardr. Gazali, fkelenme konusunda insanlar e ayrr: 1.Tefrit Derecesi: fke hissi zayflad ya da tamamen yok olduu zaman ona bu isim verilir. Byle insanlara hamiyetsiz denir ki, bu kt bir durumdur. Bu nedenle mam afii: Kim fkelenmesi gereken yerde aldrmaz ve kzmazsa eekten fark yoktur der. 2. frat Derecesi: Bu durum, fkenin insan akl, din ve kulluk izgilerinden karacak lde iddetli olmasdr ki, insanda ne basiret, ne dnce, ne de seme imkn brakr. nsan btn nasihatlere kar kr ve sar yapar. Ve neticede insan, akln gsterdii istikameti terk ederek, heva ve arzularna uyar; irkin szler syler, ortal krp dker, iddet ve lme kadar varan taknlklar yapar. 3. tidal Derecesi: vlmee deer bu durum ise, fkenin, akl-mantk ve dinin emirleri dorultusunda tezahr etmesidir ki, sertlik gerektiren yerde ortaya kar,
Yoksa onlara bunu hilimleri (akllar) m emrediyor, yoksa onlar azgn bir topluluk mudur? (Tur, 52/32) 235 arc; a.g.m., c. 18, s. 34 236 Bu ayetlerde hilm; ok sabrl, gnahkrlar cezalandrmakta acele etmeyen, kullarnn isyanndan etkilenmeyen, gnahkrlara gazap etmesi kendisini telaa drmeyen, her ii olmas gerektii lde yapan anlamlarnda kullanlmtr. (a.y.) 237 Mslim; hd. no: 2608; Ebu Davud; hd.. no: 4479
234

50

yumuaklk gerektiren yerde ise kaybolur... Bunun iindir ki Allah, ashab- kiram hem iddet, hem de hamiyetle vasflandrarak: Muhammedle beraber olanlar, kfirlere kar etin, kendi aralarnda ise son derece merhametlidirler238 ve Resulllaha: Ey Peygamber! Kfirlere ve mnafklara kar cihad et, onlara kar sert davran239 diye emretmitir. iddet ve sertlik ise hamiyet ve gazap duygusunun alametlerindendir.240 Hilmde belki de en nemli olan yn, kendisine zulmetmi, hakszlk yapm veya her hangi bir ekilde zarar vermi olan kimseyi, ayn ekilde misliyle cezalandrmaya kadir iken, buna gc yetiyor iken affetmek ve suundan dolay onu knamamaktr.241 Hilmin bu ynnden dolay bu sfatn ncelikle ve en gzel ekliyle Allaha yakacanda phe yoktur. Nitekim Hilm sfat Allahn sfatlarndan (esma-i Hsna) birisidir. Hilm, slam ncesinde de deer verilen bir sfat olduu gibi slam sonras da bu deerinden bir ey kaybetmemi, aksine btn bir slam Ahlak hilm potasnda eritilmi ve Kur'nn oluturmaya alt ahsiyet yapsnda tm inananlarn bu ahlaki meziyeti bir yaam biimi olarak benimsemeleri hedeflenmitir. Yani Kur'na batan sona hilm ruhu hkimdir. nsanlar aras ilikilerde ihsan ile adaletle hareket etmek, zulmden kanmak, ehvet ve ihtiraslarna gem vurmak, yersiz kibir ve gururdan saknmak; btn bunlar hilm ruhunun belirtileridir.242 Bu nedenle de zellikle Ignaz Goldziherden itibaren msterikler slam ahlaknn, dolaysyla slam insann karakterini belirleyen temel erdemin hilm olduu kanaatine varmlardr. Zira Cahiliye dneminde ok az sayda insan bu faziletin kymetini takdir ederken, slam Dini bunu, ahlaki ve sosyal alanda btn Mslmanlara yaymay amalamtr.243 Hilmin zdd cehldir. Buradaki cehl, ilmin zdd anlamndaki olan cehl deildir. Baz arkiyatlar, slamdan nceki zamanlarda cehl kelimesinin, ilmin zdd olduuna inanyorlard. Goldziherin nl kitabndan244 sonra arkiyatlar, artk cehlin, ilmin

238 239

Fetih, 48/29 Tevbe, 9/73 240 Gazali; hya, c. 3, 261-262 241 air Salim ibn Vbisann u beyitleri bunu gzel bir ekilde ifade etmektedir: Kukusuz, bilerek alak gnlllk yapman, hilm gereidir. Gl iken hilm (acizden gelen deil), ruhun erefinden ileri gelen bir fazilettir. (zutsu, Toshihiko; Kur'nda Allah ve nsan, Yeni Ufuklar Neriyat, ts., s. 196) 242 zutsu, Toshihiko; Kur'nda Allah ve nsan, s. 204 243 H. Yunus Apaydn, M. Akif Aydn, Ali Bardakolu ve Dierleri; lmihal, slam ve Toplum, TDV sam, stanbul 2000, c. 2, s. 499 244 Muhammedanische Studien, c. 1, s. 219-228

51

zdd olmad grnde birletiler.245 Ayn gr paylaan ve konuyu semantik alanda inceleyen Toshihiko zutsu, cehl kelimesinin u anlamna iaret etmektedir: 1. Cehl, en ufak bir kzgnlk annda iradesini kaybedip parlayan, kontrolsz bir ihtirasla fkesine kaplp sonucu dnmeden hemen kr krne atlan delikanl, ateli, sabrsz kiinin sorumsuz davrantr. Bu, duygularna, hrslarna hkim olmayan ar bir insann davrantr. Bu insan, doruyu yanl dnme lsn yrtp kendisini fkenin penesine drr. 2. Cehlin ikinci yn, onun insann entelektel kapasitesi zerindeki etkisi ile ilgilidir. Tabi bu etki, sadece olumsuz, ykc yolda olmaktadr. Cehl ne zaman harekete geerse insan beyninin dnme gcn zayflatr. Hangi durumda olursa olsun, sabr ve teenni ile karar verebilmeni iin mutlaka halim olmanz gerekir. 3. nc manas ise bir ey bilmeme anlamdr. Bu anlamda artk cehlin zdd hilm deil, ilmdir.246 Hilm, cehlin bu anlamlarndan ilk ikisi karlnda daha ok kullanlmaktadr. Buradaki cehl kelimesinin ilim veya marifetin zdd olmayp zulm, serkelik, saldrganlk, barbarlk gibi Cahiliye dnemindeki hkim zihniyetin karakteristik yapsn oluturan kavramlar ifade ettiini sylemek gerekir. Nitekim o dnemde yazlan iirler incelendiinde bu husus aka ortaya kar.247 Hilm, ahlaki erdemlerin en gzellerinden bir meziyet olmas hasebiyle Allah (c.c) kullarna bu sfatla vasflanmalarn tavsiye etmitir. inde hilm kelimesi direk gememekle birlikte Hilmi tevik eden birok ayetten bazlar unlardr: Onlar fkelendikleri zaman bile affederler248; Her kim sabreder ve balarsa, bilsin ki bu tutum davranlarn en soylusu, en olumlusudur.249; Gzel bir sz ve balama, arkasndan eziyet gelen sadakadan daha hayrldr.250; (Mslmanlar) affetsinler,
245

zutsu bu konuda u tespitte bulunmaktadr: Goldziherin tezi yaymlanp da, bu szcn layk vehile nasl anlalmas gerektii, tartmalar sona erdirici bir biimde ortaya konmadan nce, Arap filologlar bile ok uzun sre cehlin ilm (bilgi) szcnn kmil zdd, dolaysyla da temel anlamnn (bilgisizlik) olduunu dnmlerdi. Tabii bu suretle de, szcn en nemli trevi olan ve Mslmanlarn slamn douundan evvelki koullar betimlemek iin kullandklar Cahiliye kelimesi de genel olarak Bilgisizlik a eklinde anlalyor ve tercme ediliyordu. imdi Golziherin kelimenin anlamn berraklatrma teebbsnde benimsedii ynetim, btn esas noktalarda benim bu kitapta semantik analiz yntemi dediim yol ile akmaktadr. Goldziher, slam evveli iirden CHL (ce-he-le) kknn pratikte kullanmna ok sayda mhim nek toplayarak, bu rnekleri titiz bir tahlile tabi tuttu ve cahiliye hakkndaki olan geleneksel grn temelde yanl olduu yolundaki kayda deer hkme vard. (zutsu; Kur'nda Dini ve Ahlaki Kavramlar, Pnar Yaynlar, stanbul 2003, s. 73) 246 zutsu; Kurnda Allah ve nsan, s. 193-203 247 arc; Cmertlik md., DA, c. 18, s. 33 248 ura, 42/37 249 ura, 42/43 250 Bakara, 2/263

52

hogrl olsunlar. Allahn sizi balamasn istemez misiniz?251; Af yolunu tut, iyilii emret ve cahillikten uzak dur252; Rabbinizin bana, takva sahipleri iin hazrlam olduu, genilii gkler ve yer kadar olan cennete koun! O takva sahipleri ki, bollukta da darlkta da Allah rzas iin mal harcarlar; fkelerini yenerler ve insanlar affederler. Allah da (byle) gzel davranta bulunanlar sever253; yilikle ktlk bir olmaz. Sen (ktl) en gzel bir tutumla karla. O zaman greceksin ki, seninle aranzda dmanlk bulunan kimse candan bir dost olacaktr.254 Hz. Peygamber, Eec el-Abdi adl sahabiyi verken ona: Sende Allahn sevdii iki haslet vardr; bunlardan biri hilim, dieri de teennidir255 buyurmulardr. bnl-Esire gre bu hadisteki hilim akl, teenni ise kararllk, acelecilikten saknma anlamna gelir.256 Kur'n ahlakn en iyi kavrayan ve yaayanlardan biri olarak tannan Hasan- Basriye isnat edilen ve hilmin kapsad balca faziletlere vurgu yapan u sz Kur'n ve Peygamber ahlaknn bir zeti saymak mmkndr: Mslmann balca alametleri unlardr: Dininde gl, kararl ve yumuak, iman salam, bilgili ve halim, zeki ve merhametli, hem hakl hem balayc, hem zengin hem tutumlu, hasta olduunda tahammll, gl ve iyiliksever, arkadalk ve dostluun skntlarna katlanr, zorluklara sabreder, fkesine malup olmaz, gurur ve kibire kaplmaz, ihtiraslarna yenilmez; midesi yznden erefsizlik yapmak; hrs yznden klmez; basit hedeflerle yetinmez; mazluma yardm eder, zayfa acr, cimrilik yapmaz, israf etmez; kendisine ktlk edeni balar; cahili ho grr; nefsi skntda olsa da herkes kendisinden yararlanr.257 Hilm kavram, Kur'n- Kerimde ahlaki anlamda ok az getii, hadislerde de ska kullanlmad halde; hilm vasf belli bal slami kaynaklarda Mslmanln en temel erdemi veya bu erdemlerden biri olarak zikredilmitir. Kur'nda az kullanlmas ise ok zor kazanlabilecek lde deerli, yksek ve ideal bir fazilet olduu eklindeki bir sebebe balanmtr. Nitekim Hasan- Basri (.110/728), Allah Tel peygamberleri bile en az hilim sfatyla nitelemitir derken bu kavramn Kur'nda neden az yer alm
251 252

Nur, 24/22 Araf, 7/199 253 Al-i mran, 3/133-134 254 Fussilet, 41/34 255 Mslim; man, 25, 26; Ebu Davud; Edep, 149 256 bn Esir; En-Nihye, h-l-m md. 257 Apaydn; lmihal, slam ve Toplum, c.2, s. 501

53

olduuna da iaret etmi bulunmaktadr. Meydaniye gre Hasan- Basri bu szyle, hilmin peygamberlerde bile az rastlanabilen ok yksek bir erdem olduunu anlatmak istemitir. Bu gre katlan Chiz de yle demektedir: Yce Allah Salih kullarn uzun uzun vd halde onlar nadiren hilimle vasflandrmtr. Nitekim Kurn- Kerimde bunun sadece iki yerde (iki peygamber hakknda: brahim ve smail; Tevbe 9/114; Hd 11/75, Saffat 37/101) getiini gryoruz. bn Hibban el-Bust de hilmin Kur'nda az kullanlmasn bu erdemin nefasetine ve kadrinin yksekliine delil olarak gsterir.258 Fakat bununla birlikte Toshihiko zutsunun da isabetle tespit ettii gibi, direk hilim kelimesi iinde gemiyor olsa dahi anlam ieriini barndrmas asndan Kur'na batan sona bir hilim ruhu hkimdir.259 Hilmin en gzel rneini yaayan Hz. Muhammedi tm inananlara rnek gsteren Kur'n, konuya ilikin birok ayet ihtiva etmektedir. zutsunun da belirttii gibi Hz. Muhammed hakkndaki biyografik hadisler, onun gerekten birinci snf devlet adam ve ayn zamanda son derece halim olduunu gsterir.260 Bunlarn bir ksm Hz. Peygambere hitapta bulunurken, Resulllahn ahsnda Mslmanlara seslenmektedir. Kur'nda Hz. Muhammed iin, ierisinde dorudan hilim kelimesinin getii bir ayet bulunmamakla birlikte, ierik olarak ayn anlama gelen birok ayet mevcuttur. Bunlardan bazlar unlardr: O vakit Allahtan bir rahmet ile onlara yumuak davrandn! ayet sen kaba, kat yrekli olsaydn, hi phesiz, etrafndan dalp giderlerdi. u halde onlar affet; balanmalarn iin uda et.261 Bu ayet hakknda bn Kesir, Hasan Basrinin u yorumunu kaydetmektedir: te bu Hz. Muhammedin ahlakdr ki Allah Tel onu bununla gndermitir.262 Bir baka ayette; (Ey Muhammed!) Sen af yolunu tut, iyilii emret ve cahillerden yz evir.263 Bu ayette Allah Tel Hz. Peygambere hilmi emretmektedir. Bu, Resulllahn daha nce bu ahlaki meziyetlerden yoksun anlamnda deil; bu meziyet zerinde devam ve sebat etmesi anlamndadr. Tpk u ayette de olduu gibi: Ey iman edenler! Allaha ve Resulne iman edin264 Nitekim Allah Tel daha nceden onun mkemmel ahlakna
258 259

arc; Cmertlik md., DA, s. 34 zutsu; Kur'nda Allah ve nsan, s. 204 260 zutsu; a.g.e., s. 200 261 Al-i mran, 3/159 262 bn Kesir; Tefsirul-Kuranil-Azim, c. 1, s. 420 263 Araf, 7/199 264 Nisa, 4/136

54

ahitlik etmi bulunmaktadr: Ve sen (Ey Muhammed!) elbette yce bir ahlaka sahipsin.265 Bu Kalem(Nn) suresine ait olan ayet, gerek Hz. Osman ve gerekse bn Abbas ve Cafer Sadkn nzul srasna gre tertip ettii Mushaflarnda 2. srada yer alrken dier ayet 37-39. sralarda yer almaktadr.266 Bu da gsteriyor ki Hz. Peygamber, bisetinin daha ilk banda ahlakn en gzeli ile muttasft. Genel bir Mslman ahlakn tarif ve ahsiyetini oluturma balamnda, Kuranda yer alan u ayet, ayn zamanda medeni yaamn en gzel misallerinden birisini oluturmaktadr: O Rahmann has kullar ki onlar yeryznde hevn (vakar ve tevazu)267 ile yrrler, kendilerine beyinsizler (hoa gitmeyecek) laflar att zaman selam(etle) deyip geerler.268 Bu ayette geen Rahmann has kullar ifadesi, kendilerine eziyet edenlerin irkin davranlarna aldr etmeden; onlarn seviyesine dmeden selam deyip geen kiilerin haysiyetlerinin Allah indindeki yceliine ve faziletine yaplm olan bir atftr.269 te bu hilm ahlaknn bir meyvesidir ki bu meziyeti kendisinde bulundurmayanlarn elde edemeyecei bir medeniyettir. Allah Resul Hz. Muhammed ise hilmi bir yaam biimi olarak hayat boyunca sergilemi en gzel rnekti. Buna, kendisine yllardr eziyet ve ikence etmekten geri durmayan, onu ve yannda bulunan inananlara hayat imkn dahi tanmayan mriklerin bizzat kendileri dahi ahit olmu ve itiraf etmilerdir. Nitekim bu kiiler yllar sonra Hz. Peygamber Mekkeyi feth ettiinde ehirde Mslmanlarn muhasaras altnda malup duruma dtnde Allah Resul onlara yle seslenmiti: Ey Mekke halk! imdi benim size ne yapacam dnyorsunuz? Onlar: Hayr umarz. Sen kerim bir babann olu ve bizim de kerim olan kardeimizsin. te o zaman Hz. Peygamber szlerin en gzellerinden olan u mehur szn sylemitir: Haydi gidiniz, serbestsiniz.270 Bir rivayette de yle syledii geer: Sizinle benim misalim tpk Yusufun kardelerine syledii gibidir: Bugn size knama yoktur. Allah sizi affetsin. O merhametlilerin en merhametlisidir.271 Bu, hilmin, Allah Resulnn davranlarnda yapmacksz,

265 266

Kalem, 68/4 Cerraholu; Tefsir Usul, TDV Yaynlar, Ankara 1989, s. 86 267 Celaleyn ve Beyzavi bu ayette geen hevn kelimesini sekine ve tevazu olarak tefsir etmitir. (Celaleyn; Pamuk Y. stanbul trs., s. 338; Beyzavi; c.2, s. 146) Hasan Basri antay da mealinde bu manalar tercih etmitir. (Kur'n- Hakim ve Meal-i Kerim, c.2, s. 653) 268 Furkan, 25/63 269 Beyzavi; c. 2, s. 146 270 Ibn Hiam; c. 2, s. 285 271 Yusuf, 12/92

55

gsterisiz ve kendiliinden tezahr eden insanln rehberine ait en gzel rneklerindendir. Kendisine 13 yl boyunca trl skntlar verip ii suikasta kadar gtren, bu yzden de topranda yaama hakk elinden alnm, bununla da yetinilmeyip gittii yerde kendisine inananlarla yok edilmek istenilmi olmasna ramen, o almam serbestsiniz, gidebilirsiniz demitir. Oysa Kur'nn da haber verdii gibi hkmdarlarn teden beri girdikleri lkeleri perian; ulularn hakir ettikleri bilenen bir husustur. Bu, alnmas gereken bir sonucu da olmayp hkmdarlarn yapa geldikleri genel bir durum olduu anlalmaktadr: Hkmdarlar bir memlekete girdiler mi, oray perian ederler ve halknn ulularn hakir hale getirirler.272 Fakat Hz. Peygamber ne kral olmay kabullenmi273 ve ne de girdii yeri bir psikoloji altnda perian etmi veya ulularn hakir klmtr. Aksine, amcasn ve dier yaknlaryla beraber arkadalarn en vahi bir ekilde katletmi olan azgn, hoyrat ve kibirli bu insanlar serbest brakm hatta knamamtr bile. Bu ulalmas zor bir ahlaki stnlktr ki ite Hz. Muhammed bu zirveden hi inmedi. Bunun iin yle bir misal verilir: Tarihte hibir dinde gerek anlamyla af yaanlm ve temsil edilmi deildir. Ta ki Hz. Muhammed gelene kadar Eer o olmasayd bu ahlaki erdem ebediyete kadar atl kalacakt.274 Allah Resulnn hilmi o derece idi ki kendisine eziyetten geri durmayan, sinsi planlar kuran ve iffet abidesi ei annemiz Hz. Aieye iftira atmaya kalkan mnafk Abdullah b. Ubey iin bile istifarda bulunacak kadar engin bir yrei vard. Bu ynyle de o ayetin tam anlamyla275- lemlere rahmet idi. Tm insanln saadeti iin rpnan yreinin acs Allahn hitabyla teskin bulacaktr: (Ya Muhammed!) Onlar iin ister af dile, ister dileme. Onlar iin yetmi kez af dilesen de Allah onlar asla affetmeyecek. Bu, onlarn Allah ve Resuln inkr etmelerinden trdr. nk Allah fasklar

Neml, 27/34 Bu durumun bir istisnas olmayp genel bir durum olduunu Belksn Sleyman (as) hakknda ayetin devamnda Herhalde onlar da byle yapacaklardr demesinden anlalmaktadr. (a.y.) 273 bn Mace; Etime, 30; Kad yaz; ifa, c.1, s. 103 274 El-Hattat; c. 2, s. 599 275 Enbiya, 21/107

272

56

topluluunu hidayete erdirmez.276 Elbette ki burada ikaz ykl hitabn muhatab Hz. Peygamber deil, mnafklardr.277 Hz. Muhammede, yaplan eziyetlerin oalmas, onun sadece sabrn artrmtr. Nitekim Hz. Aie yle demitir: Allah Resul, kendi nefsi iin asla intikam peinde olmamtr. Ancak Allahn dinine kar olan saygszlk bundan haritir.278 Enes b. Malik der ki Resulllah (a.s) ile birlikte yryordum. Resulllahn zerinde Necran kumandan yaplma kaln yakal bir cbbe vard. Bir Bedevi, arkadan yetiip Resulllahn cbbesinden iddetle ekti. Kendisine doru yle iddetli bir ekile ekti ki, Peygamber (a.s), Bedevinin gsne doru dnd. Cbbe, yrtld da, yakas, Resulllahn boynunda kald. Resulllahn boynuna baktm, Bedevin ekiinin iddetinden, cbbesinin yakas, Resulllahn boynunda iz brakmt. Bedevi; Ya Muhammed! Allahn, senin yannda bulunan malndan u iki devemin zerine ykle! nk sen, bana ne kendi malndan, ne de babann malndan ykleyecek deilsin! dedi. Peygamber (as) biraz sustuktan sonra: Mal, Allahn maldr. Ben de, Onun kuluyum. Ey Arab! Sen, bana yaptn eyden dolay misliyle mukabele olunacaksn! buyurdu. Ebu Hreyrenin rivayetini gre: Peygamberimiz Hayr! Allahtan mafiret dilerim ki beni, ekitirdiinden dolay, seni de ekitirip demedike, senin iin bir ey yklemeyeceim! buyuyor. Arab de Vallahi, ben, bundan dolay, misliyle mukabele ettirmem! dedi. Resulllah Niin ettirmiyorsun? diye sordu. Arab: nk sen, ktl ktlkle karlamaz, cezalandrmazsn da ondan dedi. Bunun zerine Resulllah (as) gld ve bir adam ard. u iki deveden birisine arpa, dierine de hurma ykle buyurdu.279

Tevbe, 9/80 Hz. Peygamberin itihat ettii grnde olanlar bu ayette peygambere bir ikazn olduunu, dolaysyla Resulllahn Abdullah b. Ubeye istifar etmek istemekle hatal olduu grndeler. Aslnda bu ayetin ikaznn muhatabnn yanl seilmesi ve Hz. Peygamberin de masumiyet inancyla badatrlamamas sonucu tercih edilmi bir yorum olsa gerek. Oysa ayette peygambere bir ikaz yoktur. Haddi zatnda ister istifar et, ister etme cmlesiyle Hz. Peygamber istifar edip etmeme hususunda serbest braklmaktadr. Elbette Hz. Peygamber Allahn kalplerin iindeki duygular ve gelecei bilme gibi bir durumu sz konusu deildir. Onun grevi kimseyi ayrt etmeksizin tebliini yapmak ve rahmetinin bir sonucu olarak insanlarn tmne hayr dilemitir. Bunda bir hata yoktur. Nitekim peygamber kendisine trl eziyet ve sknt veren mrikler iin bedduada bulunmasn isteyen sahabesine Ben rahmet olarak gnderildim, laneti olarak deil (Mslim; Birr, 87) demi ama ikaz almamtr. 278 Buhari; Menakb, 6 279 Kksal; a.g.e., c. 10-11, s. 450-451
277

276

57

Peygamberimiz Huneyn ganimetini halka datt srada, Beni Temimden Zlhuvaysra gelip Peygamberimizin baucuna dikildi. Ya Muhammed! Ben, bugn yaptn eyi grdm! dedi. Peygamberimiz Evet! Nasl grdn? diye sordu. Zlhuvaysra Senin adil davranmadn grdm! Adil ol ya Resulllah! dedi. Peygamberimiz Yazklar olsun sana! Ben adil olmazsam, kim adil olur? Ben adil olmasaydm, umduuma eremezdim; sen de bana tabi olduun iin ziyan etmi gitmitin! buyurdu. Hz. mer: Ya Resulllah! zin ver de unun boynunu vuraym! dedi. Hz. Peygamber: Hayr, brak onu! dedi.280 Hz. Peygamberin bu engin yrei ve affn tarif sadedinde Hz. Ali yle demitir: Yrei engin olma bakmndan Allah Resul insanlarn en genii idi.281 Hz. Peygamber, insanlara hilmi ve aff tavsiye etmi ve onlar bu ahlaka ynlendirmitir. O bir sznde yle buyurmaktadr: Her kim ki misliyle eziyeti def etmeye kadirken kzgnln yutarsa Allah da onun kalbini sekine ve imanla doldurur.282 6. CMERT OLUU Cmert Farsa cevan-merd kelimesinden Trkeletirilmitir.
283

Cud, Kerem, Seha,

sehvet ve Semahat kelimeleri, umumiyetle cmertlik manasna gelmekle birlikte, aralarnda mana fark bulunduunu syleyenler de olmu ve stn, deerli, yararl eyleri gnlden koparak hi ekinmeden harcamaa kerem ismini vermilerdir.284 Seha ve Sehvet szlkte ocan, iinde kolaylkla ate yaklacak ekilde geni tutulmas ve yanmakta olan atein alev ve dumannn kolayca ykselmesine imkn hazrlanmas anlamna gelir.285 Szlkte cimriliin ihtirasl bir hal almas olan uh kelimesinin zdd olan kerem stlahta az olsun veya ok olsun, bir eyin can- gnlden verilmesine denir. Nitekim sfehn: Kerem; eer insan iin kullanlrsa, kendisinde grlen ve vgye layk olan

280 281

Kksal, a.g.e., c. 10-11, s. 449-450 El-Hufi; a.g.e., s. 169 282 Suyuti; Camius-Sagir Fi Ehadisil-Beir en-Nezir, Drut-Tabaa mira, Msr 1286, c. 2, s. 395 283 arc; Cmertlik md., DA, c. 8, s. 72 284 Kad Iyaz; ifa, c. 1, s. 82-83 285 bn Manzur; Lisanl-Arap, s-h-v md.

58

ahlaki davranlar iin kullanlan bir isimdir286 eklinde tarif etmitir. Aslnda bu adan bakldnda kerem; bir eyleri verme anlamna tahsis etmenin gereksiz olduu ortaya kmaktadr. Bir eyi gnlden verme anlamnn yannda aslnda kerem, dier birok yce meziyetleri de ihtiva etmektedir. te bu nedenledir ki gzel ahlak anlamna gelen mekrimul-ahlak tabiri mesel olarak kullanlmtr.287 u ayet bu hususa gzel bir rnektir: Allah indinde en ekreminiz, takvaca stn olannzdr.288 sfehn de kerem kelimesini bu geni anlamnda deerlendirmi ve Yaplmasnda Allahn rzas kastedilmi olan vgye layk en stn ve haysiyetli davranlar eklinde tarif ederek yukardaki ayette geen Ekrem kelimesini bir eyi verme, balama anlamnda deil, vgye layk stn ahlaki meziyetler eklindeki geni anlamnda kullanmtr.289 Kur'n- Kerimde seha, sehvet ve cud kelimeleri gememekle birlikte pek ok ayette infak, isar, ihsan, bezl, ikram, ita ve itam mastarlarndan gelen fiillerle cmertlik erdeminin nemi zerinde durulmutur. Bazlar da cmertliin mertebesi olduunu ifade etmitir. Bunlar; seha, cud ve isardr. Buna gre malndan bir ksmn verip bir ksmn brakan kii sehvet sahibidir. Malndan, ok ksmn datan ve kendisi iin birazn brakan kii, cud sahibidir. Malndan, geinecek kadarn al koyup st tarafn datan kii de, isar sahibidir.290 Bu sfat Allah Tel yle vmektedir: Daha nceden Medineyi yurt edinmi ve gnllerinde iman yerletirmi olan kimseler, kendilerine g edip gelenleri severler ve onlara verilenler karsnda ilerinde bir kayg duymazlar. Kendileri zaruret iinde bulunsalar bile onlar kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliinden korunursa, ite onlar kurtulua erenlerdir.291 Buna gre meleke haline gelmemi ve kolayca yaplamayan, aksine yaplmas ite sknt meydana getiren bir zorlama ile gerekleenlere cmertlik denmez.

Ragb; a.g.e., s. 646 El-Hattab; a.g.e., c. 2, s. 640 288 Hucurt, 49/13; Kelimeyi geni anlamnda ele alan Beyzavi ayetin tefsirinde bu hususa delil olabilecek u hadisi nakletmitir: nsanlarn en ereflisi olmak kendisini mutlu edecek olannz Allahtan saknsn (ittika). (Envarut-Tenzil, c. 2, s. 418) 289 Ragb; a.g.e., s. 646 Nitekim Cmertlikte sekiz trl fazilet olduu belirtilmitir. Bunlar; Kerem, sar, Af, Mrvvet, Neyl, Muvasat, Semahat, Msamahat. Buna gre Kerem; yarar, herkese amil olan hususlarda gerektii zaman ok mal harcamak, nefse kolay gelmektir, eklinde tarif edilmitir. (Kksal; a.g.e., c. 10-11, s. 475) 290 Kksal; a.g.e., c. 10-11, s. 474 291 Har, 59/9
287

286

59

Cmertlik, Kur'nda Allah Tel iin de kullanlm olup Esma-i Hsnadan birisidir.292 Szlkte cmert olmak, iyi, ahlakl, asil ve deerli olmak anlamndaki kerem (keramet) kknden sfat olan kerim kelimesi yaratltan cmert olan, insann erefiyle badamayan her trl eyden arnm bulunan demektir. Kerem kavram Allaha nispet edildiinde ltuf ve ihsanda bulunma manas ar basar. Ebl-Kasm ez-Zeccaci kerim kelimesinin muhtevasn cmert olan, vgye layk vasflar ahsnda toplayan, cezay gerektiren davranlar affedip suluyu balayan eklinde noktada zetlemitir.293 Cahiliye devrinde de cmertlik yce meziyetlerden saylmaktayd. O dnemde cmert ve misafirperver olanlar anlatmak iin kular doyuran, esen yeli besleyen, yolcunun az, kpei korkak olan gibi mecazi ifadeler kullanlrd. Ancak bu dnemde cmerte davranlarn temel amili, ahlaki ve insani duygulardan ziyade kiinin veya kabilenin an ve hretini yayma tutkusuydu. Esasen asalet, cesaret ve sahavet cahiliye hayatnn en ciddi zaaflarndan olan eref yarnn (tefahr) balca konularyd.294 slam, cmertlii bu Cahiliye dnemindeki anlamndan uzaklatrp temeline Allah rzasn yerletirmitir.295 slam, cmertlii bir fazilet olarak kabul edip yceltmenin tesinde onu bencil duygularn tatmin vastas olmaktan kararak Allah rzas ve insan sevgisinden oluan ahlaki bir muhtevaya kavuturmutur. Kur'n- Kerim, maln Allah rzas iin deil sadece insanlara gsteri olsun diye harcayan kimselerin bu davranlarnn ahlaki deer tamadn, yardmlamann ancak insanlara iyilik etme (birr) ve Allaha sayg gsterme (takva) niyetine dayal olmas gerektiini srarla vurgulamtr.296 Kur'n bu hususu yle beyan etmektedir: Ey iman edenler! Mal gsteri iin hayra veren, gerekte Allaha ve ahiret gnne inanmayan kimseler gibi baa kakmak ve eziyet etmek suretiyle yaptnz hayrlarnz iptal etmeyin. Bylesinin durumu, zerinde biraz toprak bulunan kayaya benzer. Sanak yaan bir yamur isabet eder de onu sert kaya haline getiriverir (topra gider kaya kalr). Yaptklarn bu ekilde Allah iin yapmayanlar, kazandklarndan hibir eyi tutmaa muktedir
292 293

Mminun, 23/116 Bkz. Bekir Topalolu; Kerm md., slam Ansiklopedisi, TDV Yaynlar, c. 25, s. 287 294 arc; Cmertlik md., a.g.e., c. 8, s. 72 295 Bakara, 2/272 296 A.y.

60

olmazlar. Allah, nankr kimselere doru yolu gstermez.297; yilik ve takva zerine yardmlan, gnah ve dmanlk zerine yardmlamayn. Allahtan korkun; nk Allahn cezas etindir.298; Temizlenerek maln hayra veren iyiler ateten uzak dururlar. Onun katnda hi kimsenin mkfat verilecek bir nimeti yoktur, ancak en yce Rabbi iin i yapanlarn ii mstesna. ylesi honut olacak.299 Kur'n, ihtiya sahiplerine vermeyi tavsiyenin tesinde emretmitir. Bu emrin yerine getirilip getirilmemesine gre uhrevi bir akbet tayin etmi olmas asndan da balayc olduu aktr. Nitekim bu konuda Kur'nda Allah Tel yle buyuruyor: Ey iman edenler! Kendisinde artk al-veri, dostluk ve iltimas bulunmayan gn (kyamet) gelmeden nce, size verdiimiz azklardan hayr yapn. Gerekleri inkr edenler elbette zalimlerdir.300 Ey iman edenler! Kazandklarnzn iyilerinden ve rzk olarak yerden size kardklarmzdan hayra harcayn. Size verilse gznz yummamanz hari, severek alamayacanz derecede kt ve deersiz eyler verecek sakn hayr yapmaa kalkmayn. Biliniz ki Allah zengindir, vlmtr.301; Herhangi birinize lm gelip de Rabbim! Beni yakn bir sreye kadar geciktirsen de sadaka verip iyilerden olsam! demesinden nce, size verdiimiz rzktan harcayn.302 Fakat bu son ayetlerde ihtiya sahiplerine verilmesi istenen zekt ibadeti olduu iin, cmertliin, tarifindeki ekliyle kendisini ifade edebilecei bir yer olmaktan ok, Allahn emrinin yerine getirilmesi gereken bir ibadet olarak baklmas daha doru olur. Zira cmertlik, herhangi bir ykmllkle deil, gnl honutluu ierisinde, kendisini onu vermeye zorlayc herhangi bir emir bulunmakszn can- gnlden verilen eye denir. Nitekim yukardaki ayetlerin sigasnda emir varken imdi gelecek olan ayetlerde ise emir deil, tavsiye bulunmaktadr. te bu tavsiye ile gelen ayetlerde de Allah Tel cmertlik ahlakn tavsiye etmektedir: Allah yolunda mallarn harcayanlarn rnei, yedi baak bitiren bir dane gibidir ki, her baakta yz dane vardr. Allah dilediine daha da fazla verir. Allah genitir, her eyi bilir.303; Hayr olarak harcadklarnzdan hepsi, kendiniz iindir. Yapacanz harcamay, ancak Allahn rzasn kazanmak iin
297 298

Bakara, 2/264 Maide, 5/2 299 Leyl, 92/17-20 300 Bakara, 2/254 301 Bakara, 2/267; brahim, 14/31 302 Mnafkn, 63/10 303 Bakara, 2/261

61

harcayn. Hayr kastyla verdiiniz ne varsa, size tam olarak noksansz verilir ve siz asla hakszla uramazsnz.304; Allah yolunda ne harcarsanz size eksiksiz denir, siz asla hakszla uratlmazsnz.305; Verdiinin kat kat fazlasn kendisine demesi iin Allaha gzel bir bor (karz- hasen, dn) verecek olan kim var? Allah (dilediine) bol verir (dilediinden) ksar. Sadece Ona dndrleceksiniz.306 Kur'n, uhrevi olarak cmert insanlarn mkfatnn gzel olduunu ifade ettii dnyada da onlarn yann yceltmi ve cmertlie tevikte bulunmutur. Nitekim Kur'n'n en uzun suresi olan Bakara Suresinin ilk ayetlerinde kurtulua ermilerin sfatlarn sayarken onlarn infak edenler olduunu beyan etmitir: Elif, Lam, Mim! Kendisinde hibir ekilde phe olmayan o kitap, muttakiler iin bir hidayet kayna ve yok gstericidir. O muttakiler ki, gayba inanrlar, namaz klarlar, kendilerine rzk olarak verdiimizden infak ederler.307; Mallarn Allah yolunda hayra verip de sonra baa kakmayan, alanlarn gnln krmayan (onlara iyi davranan) kimselerin Allah katnda kendilerine has
308

mkfatlar

vardr.

Onlara

korku

olmad

gibi

onlar

zlmeyecektir.

; Rabbinizin bana ve takva sahipleri iin hazrlanm olup

genilii gkler ve yer kadar olan cennete koun! O takva sahipleri ki, bollukta da, darlkta da Allah iin harcarlar; fkelerini yutarlar ve insanlar affederler. Allah da gzel davranta bulunanlar sever.309 Kur'n, cmertlii ve cmert olanlar yle yceltmi ve vgye mazhar etmitir ki, onlarn Adn Cennetlerine gireceklerini ak dille ifadelendirmitir: Onlar Allahn gzetilmesini emrettii eyleri gzeten, Rablerinden saknan ve kt hesaptan korkan kimselerdir; yine onlar, Rablerinin rzasn isteyerek sabreden, namaz dosdoru klan, kendilerine verdiimiz rzklardan gizli ve ak olarak (Allah yolunda) harcayan ve ktl iyilikle savan kimselerdir. te bunlar var ya, dnya yurdunun sonucu (cennet) sadece onlarndr. (O sonu) Adn cennetleridir, oraya babalarndan, elerinden ve ocuklarndan slih olanlar beraber girecekler, melekler de her kapndan onlarn yanna varacaklar.310
304 305

Bakara, 2/272 Enfal, 8/60 306 Bakara; 2/245; Hadid, 57/11, 18 307 Bakara, 2/1-2 308 Bakara, 2/262 309 Al-i mran, 3/133-134 310 Rad, 13/21-23

62

Cmertlik; servet edinme duygusuyla karlksz harcama ve iyilik yapmaktan kanmay ifade eden cimrilik ile kiinin kendisine ait veya sorumluluu altndaki mal veya imkn gereksiz yere harcamay ifade eden ve israf diye adlandrlan iki arln ortasnda bulunur.311 Buna gre cmertlik, israf ve cimrilik diye adlandrlan iki arln (rezlet) ortas saylmtr.312 sraf ahsi ve ailevi harcamalarda arla kamak, nefsin kt arzularn tatmin etme uruna insani ve dini hibir gaye gtmeksizin eldeki imknlar sap savurma; cimrilik ise dinin ve rfn gerekli grd yerlere harcama yapmaktan kanmaktr. Kurn- Kerimde Mslmanlara her iki arlktan da saknarak harcamalarnda ll olmalar emredilmitir.313 Kuran, cmertliin zdd olan cimrilikten, kesin bir dille men etmitir. Bu hususa temas eden birka ayet yledir: Allahn kereminden kendilerine verdiklerini (infakta) cimrilik gsterenler, sanmasnlar ki o, kendileri iin hayrldr; tersine bu onlar iin pek fenadr. Cimrilik ettikleri ey de kyamet gnnde boyunlarna dolanacaktr. Gklerin ve yerin miras Allahndr. Allah, btn yaptklarnzdan haberdardr.314; Altn ve gm yp da onlar Allah yolunda harcamayanlara hemen ackl bir azab mjdele! Cehennem ateinde kzdrlp da onlarn alnlar, yanlar ve srtlar dalanaca gn (onlara denilir ki): te bu kendiniz iin biriktirdiiniz servettir. Artk ymakta olduunuz eylerin (azabn) tadn.315; te sizler Allah yolunda harcamaya arlyorsunuz. inizden kiminiz cimrilik ediyor. Ama kim cimrilik ederse, ancak kendisine cimrilik etmi olur. Allah zengindir. Siz ise fakirsiniz. Eer Ondan yz evirirseniz, yerinize sizden baka bir toplum getirir, sonra da onlar sizin benzerleriniz olmazlar.316; Kim verir ve saknrsa, en gzeli de tasdik ederse biz de onu en kolay hazrlar, onda baarl klarz. Kim cimrilik edip vermez, kendini zengin sayp hakka boyun emez, en gzeli de yalanlarsa, biz de onu en zora yneltiriz. ylesi ukura yuvarland zaman mal kendisine hi fayda vermez. Doru yola iletmek mnhasran bizim iimizdir. phesiz ahiret de dnyada bize aittir. (Ey insanlar!) Yanan bir atele sizi uyardm. O atee ancak yalanlayp yz eviren ktler girer. Temizlenerek maln hayra veren iyiler ondan uzak dururlar. Onun katnda hi kimsenin mkfat verilecek
311 312

Saram; a.g.e., s. 280 arc; a.g.m., c. 8, s. 72 313 Bkz. Araf; 7/31; sr, 17/29; Furkan, 25/67 arc, Mustafa; a.g.e., c. 8, s. 72 314 Al-i mran, 3/180 315 Tevbe, 9/34-35 316 Muhammed, 47/38;

63

bir nimeti yoktur, ancak en yce Rabbi iin i yapanlarn ise mstesna. ylesi honut olacak.317; O gn ki ne mal ne evlat fayda vermez. Ancak Allaha temiz bir kalble gelenler o gnde (kurtulua erer).318 Ahlakn vazgeilemeyecek meziyetlerinden olan cmertliin en gzel rneklerini Hz. Peygamberin, o Allahn vgsne mazhar olmu ahlaknda grmekteyiz. Cmertlik, en gzel numuneleriyle Hz. Muhammedde temayz etmi ve mam iblnin ifadesiyle adeta onun ikinci tabiat olmutur.319 Bu nedenle de ahlakn en gzeli zere olan Allah elisi, ayn zamanda insanlar iin sve-i hasenedir. lk inen Kurn ayetleri arasnda Hz. Muhammed kerim olarak tantlmtr: Grebildikleriniz ve gremedikleriniz zerine yemin ederim ki, hi phesiz o (Kurn), ok erefli bir elinin szdr. Ve o, bir air sz deildir. Ne az iman ediyorsunuz!320 Buradaki kerim sfat, geni anlamnda olup stn ahlak ve gzel davranlar anlamndadr. Ayette geen eli hakknda bazlar Cebraildir yorumu yapmlarsa da izafetlerde en yakna itibar edilmesi kaidesince ayetteki elinin Hz. Muhammed olarak tefsir edilmesi daha isabetli grlmtr.321 Burada u noktann tespit edilmesinde yarar var: Kur'n, ahlakl bir toplum oluturmak istemi ve bu konuda da meyyideler getirmitir. nk Kur'nn ana hedefi Allah deil, insan ve onun davranlardr.322 Bu ilikileri dzenlerken, topluma ait ve rfte devam etmekte olan davran biimlerini toptan kaldrmam; fakat kkl deiiklikler getirmitir. O anki rfte maruf olan ve slam Dinince de gzel grlm davranlar
317 318

Leyl, 92/5-21 uara, 26/88-89 319 mam ibli; Peygamberimizin Risaleti ve ahsiyeti, ev. Ahmet Karata, Tima Yaynlar, stanbul 2004, s. 272 320 Hakka, 69/38-41 321 Elmall Muhammed Yazr, ayette geen eliden maksadn Hz. Muhammed olduu hususunda u aklamalarda bulunmaktadr: Burada resul kerimden murat Hz. Peygamber (s.a.s)dir. Tekvir suresinde geen Resul-i Kerim, Cebrail olduu cihetle burada da yle olmasna zahib olanlar olmusa da oradaki karinelerle buradaki karinelerin fark vardr. Orada: Muhakkak ki o (Kur'n), kerim bir elinin getirip okuduu szdr. te o eli Arn sahibi Allahn katnda gl ve itibarldr. Kendisine uyulan emin bir elidir (o). O halde, (sizin yakinen tandnz) arkadanz (Muhammed) mecnun deildir. Yemin ederim ki onu (Cebraili) ufukta grmtr. O sz, lanetleni eytann sz de deildir. (Tekvir, 81/19-25) vasflaryla, shibkm buyrulan Hz. Peygamberin ufuk-u mbinde grd kuvvetli Resuln eytanirracim olmad anlatlm olduundan o Resul Kerim Allah tarafndan peygambere gelen Cebrail olduu zahirdir. Hlbuki onun air, khin olmadn syleyen u ayetler burada Hz. Peygamberin kerametini beyanda zahirdir. (Hak Dini Kur'n Dili, Eser Neriyat, Tarihsiz, c. 8, s. 5342) 322 Fazlur Rahman; Ana Konularyla Kuran, s. 38, 59, 152

64

benimsemi ve tarifini Kur'nda bulan mkemmel bir yaam tarz ortaya koymutur. Bunu da bir nazariye ve teori olarak deil, Hz. Muhammed pratiinde ve rnekliinde temsil ettirmitir. Bu adan bakldnda aslnda Kur'n, Hz. Peygamberin ahlakn ifade eden bir kitap; Hz. Peygamber de Kur'nn anlatt yaam biimini davranlaryla gsteren bir rnektir. Bu, iki hususa iaret etmektedir. Birincisi; insanlar tabiatlar gerei yazl olan kitabi bilgilerden ok gzleriyle grdkleri eylerden etkilenirler. Bu nedenle de Allah Resulnn, Kur'nn ortaya koyduu yaam tarzn bizzat yaamas insanlarn nazarnda daha keskin bir sonu oluturduu gibi, yaanabilirliini de ortaya koymas asndan nem arz etmektedir. Bu nedenle de Kur'n, srekli olarak Hz. Peygambere atfta bulunmaktadr. kincisi ise; Kur'n-bilgi ilikisi asndan kaynaklanmaktadr. Yaanlmas gereken slamn, ncelikle ne olduunun Kur'ndan renilmesi gerekmektedir. Oysa bu bilgilendirmede Kur'nn konumu, aktif deil, pasiftir. Bilgilendirmede ise aktif olan insandr. nsan, yaps gerei, snrl da olsa bir irade hrriyetine (czi iradeye) sahiptir. nsan yaratl itibariyle sahip olduu bu irade hrriyetiyle seimini yapmakta ve bu seiminde aktif konumunu daima muhafaza etmektedir. Bu nedenle insanla Kur'n arasndaki ilikinin ilk ve ne nemli boyutunu, iradeye dayal tercih oluturmaktadr.323 Oysa o gn (aslnda btn alar) iin geerli olduu gibi, insanlarn hakikatleri aratrp incelemesi yaygn olan bir yaam biimi deildi. Bu daha ok marjinal kalm bir ksm insanlar iin sz konusu idi. slamn okuma-yazmaya verdii nem yaygnlamadan nceki o dnemde Araplar yazl kayttan ok szl tevatre dayanmakta ve nem vermekteydi. Durum bu olunca, yazl olan metnin yaayan rnei ve bu rnein eliinde yazl metnin retimi byk nem arz etmektedir. Nitekim Hz. Peygamber, sadece tebli etmekle kalmam -ileride de inceleyeceimiz gibi- Kur'n' insanlara retmi ve onlar zerinde tatbik etmitir. te Mekke Mrikleri bu eiticinin yol gstermeleriyle hibir bahaneleri kalmayacandan dolay srekli olarak Hz. Peygamberden kendisinin deil, melek bir elinin gelmesi ynnde istekte bulunmulardr. Allah Tel bunu reddetmi ve rneklendirebilecekleri, model alp retebilecekleri bir insan, Hz. Muhammedi gndermitir. nk Mrikler onu yzde yz rnek alabileceklerdir. Bu nedenle de Kur'nda Hz. Peygamber sve-i hasene olarak isimlendirilir. Buradan hareketle u tespiti de yapmak pekl mmkndr; Kur'n; cmertlikle ilgili olarak verdii ayetlerde Hz. Peygamberin ismini zikretmemitir. Bu, Resulllahn Kur'nda cmert olarak
323

Krca; Kur'na Yneliler, s. 1

65

anlatlmad anlamna gelmez. Aksine, Kur'n, ortaya koyduu yaam biimiyle tamamen Hz. Muhammedin ahlaki haritasn izmektedir. Hz. Aienin de mehur sznde olduu gibi; ahlak Kur'ndan ibaret olan Hz. Muhammed, yaayan Kur'n idi.324 O (as), tamamen Kur'n ahlakyla mtehallik idi. Hz. Peygamber, Kur'nn nzulnden nce, Mekke halk arasnda da cmertliiyle biliniyor ve tannyordu. Nitekim Hz. Peygamber, Hira Maarasnda Cebraille olan ilk diyalogundan sonra korkuya kapldnda Hz. Hatice ona unlar sylemiti: Korkma! Allaha yemin ederim ki, O hibir zaman seni utandrmaz. nk sen akraba hakkna riayet edersin, doru konuursun; aciz olanlarn iini yklenirsin. Fakiri doyurur, misafiri arlar, halka yardm edersin.325 Hz. Haticenin bu szleri, Hz. Muhammedin risletinden nce, Mekke halk arasnda nasl tanndn gstermesi asndan nemlidir. O (as), risletinden nce cmert olduu gibi, risletinden sonra da cmert olmaya devam etmitir. Peygamberimizde cmertliin her trls; Allah yolunda, Allahn Dinini aklamak, Allahn kullarn doru yola klavuzlamak, alarn doyurmak, cahillerini tlemek, haceti grleceklerin hacetlerini grmek, yararlanacaklar her yolla yararlandrmak ve arlklarna tahamml etmek gibi ilim, mal ve nefs cmertliinin hepsi kendisinde mevcut idi.326 Kendisine, eine ve ocuklarna bakalarnn ihtiyalarn tercih eden ve bu ynyle de krallarn dahi aciz kald bir cmertlie sahip olan Hz. Peygamberin fedakrln ifade sadedinde Hz. Haticenin u szleri manidardr: Bir ay geer, iki ay geer de onun evinde tencerede a piiren bir atein duman ttmezdi. O alktan mbarek karnna ta balard. Yllar sonra ayn hakikatleri Hz. Aie ifade edecek ve Allahn Resul vefat edene kadar hibir zaman bir biri ardnca gelen gnde karn tok olarak bulunmamtr diyecektir.327 Hazarda ve seferde Peygamberimizin on yl hizmetinde bulunmu olan Enes b. Malik der ki Resulllah (a.s)dan bir ey istenmezdi ki, Resulllah (as) onu , isteyene vermi olmasn. Enes b. Malik gibi Ali b. Ebi Talib, Abdullah b. Abbas ve Abdullah b. mer de Hz. Peygamberin, kavminin en cmerdi olduunu deiik vesilelerle dile getirmilerdir. Nitekim bn Abbasn rivayet ettii bir haberde o yle sylemitir:
324 325

Muslim; c.2; s.386; hd. no: 746 Saram; a.g.e., s. 82 326 Kastaln; Mevhibl-Lednniye, c. 1, s. 398 nk. Kksal, c. 10-11, s. 476 327 Buhari; Etime, 22

66

Allah Resul hayrda insanlarn en cmerdi idi. Hele Ramazan aynda Cebrail ile karlatnda daha da cmert olurdu. Cebrail, Hz. Peygamberle her ramazan gecesi buluurdu. Ta ki Ramazan kana kadar... Nebi (as) ona Kur'n arz ederdi. te o gnlerde Hz. Peygamber Cebrail ile karlatnda esen rzgrdan daha cmert olurdu.328 Bazlar onu yaan yamurla mukayese etmilerdir. Buradaki karlatrma dikkat ekicidir. Nasl ki yamurdan herkes, szgelii her dine mensup olan, her yatan, zengin-fakir btn insanlar istifade ederse, onun cmertliinden de her kesimin faydalandn sylemek mmkndr.329 Peygamberin cmertlii, herkes tarafndan takdire ayan idi. Ancak peygamberlerde bulunabilecek bir kerem ve sehvet vard. Hatta kendisinin bu sfatn ok iyi gzlemleyen bir bedevin mahedesi ile ilgili yle bir olay nakledilmitir: Kurey mriklerinin erafndan Safvan b. meyye, Mekkenin fethinden sonra, Mslman olmad halde, Huneyn ve Taif savalarnda Peygamberimizin yanndan ayrlmamt. Peygamberimiz, Ciranede toplanan ganimet mallar arasnda dolat ve onlara gz gezdirdii srada, Safvan b. meyye, Peygamberimizin yannda bulunuyor, develer, davarlar ve gdclerle dolu vadiye doru bakyordu. Bakn uzatt durdu. Peygamberimiz ise, onun bu halini gz ucuyla szyordu. Ebu Vehb! O vadi pek mi houna gitti? diye sordu. Safvan b. meyye Evet! dedi. Peygamberimiz O vadi de, iindekiler de senin olsun! buyurdu. Bunun zerine, Safvan, kendisini tutamad: Peygamber kalbinden baka hibir kimsenin kalbi, bu derece cmert ve stn olmaz! ahadet ederim ki Allahtan baka ilah yoktur. Yine ahadet ve ikrar ederim ki Muhammed, Allahn kulu ve Resuldr! dedi ve hemen orada Mslman oldu. bni ihab ez-Zhrinin bildirdiine gre Resulullah (as) o gn Safvan b. meyyeye yz deve vermi, sonra yz daha, sonra yz daha eklemiti. Peygamberimiz byle iki da arasn dolduran davarlar verince Safvan b. meyye, kavmi olan Kureyilerin yanna dnd ve onlara: Ey kavmim! Mslman olunuz! nk vallahi Muhammed yle ihsanda bulunuyor ki, yokluktan, yoksulluktan hi korkmuyor! dedi.330 Hz. Peygamber, fakirlik korkusuyla hibir kimseyi iki eli bo gndermemitir. Peygamberimizden bir ey istenildii zaman asla yok demezdi. Kendisine birisi gelip
328

Buhari; Savm, 7; Bedul-Vahy, 6; Mslim; Fezil, 12 Saram; a.g.e., s. 280 330 Mslim; Fedil, 57-58
329

67

bir ey istediinde, eer istenilen ey yannda bulunursa onu yerine getirirdi. Bulunmazsa vd ederdi.331 Hz. merin naklettiine gre bir adam Allah Resulnden bir eyler istemee geldi. Peygamberimiz imdi yanmda verebileceim bir ey yok. Fakat ihtiyacn benim hesabma satn al. Bana bir eyler geldii zaman ben onu derim! buyurdu. Hz. mer Ya Resulllah! Sen ona ihsanda bulunmutun. Bulunmayan bir eyi vd etmek zorunda deilsin dedi. Peygamberimiz Hz. merin bu sznden holanmad. O srada Ensardan bir zat Ya Resulllah! Ver! Ar sahibinin ihsann azaltacandan korkma! dedi. Peygamberimiz, bu sz zerine glmsedi ve Zaten ben de byle yapmakla emrolundum! buyurdu.332 Hz. Peygamber, insanlar cmert olmaya tevik etmi ve bir sznde yle buyurmutur: Cmert kii, Allaha yakndr. Cennete yakndr. nsanlara yakndr. Cehennem ateinden uzaktr! Cimri kii, Allahtan uzaktr. Cennetten uzaktr. nsanlardan uzaktr. Cehennem ateine yakndr!333 Ebu Said el-Hudrinin rivayetinde ise Hz. Peygamber yle buyurmutur: ki haslet var ki asla mminde bir araya gelmez. Bunlar; cimrilik ve kt ahlaktr.334

331 332

Buhari; Edebl-Mfred, s. 79-80 Tirmizi; email, s. 60; nk. Kksal; c. 10-11, s. 479 333 Tirmizi; Birr ves-Sla, 40 334 Tirmizi; Birr ves-Sla, 41

KNC BLM KUR'NA GRE HZ. MUHAMMEDN KML ve KONUMU Kur'n, hayat var eden Allahn, insan babo olarak yaratmadn335; aksine bir gaye iin var ettiini ifade eder336. Temelde Allaha kulluk etmekle ykml tutulan ve bu gaye iin yaratld belirtilen insann sorumluluu, kendisine verilmi olan czi iradesi zerinde temellendirilmektedir. Kur'n, bu irade ile insann Allah karsndaki sorumluluunu ve neticelerini ifade ederken onun bir peygambere ihtiyac olmadn vurgulam olmamaktadr. Aksine kendilerine uyarc bir peygamber gelmemi olan toplumlarn sorumlu tutulmayacan belirterek337 insanlarn bir resule ve onun klavuzluuna muhta olduklarn belirtmektedir. Bu, temelde Allahn rahmeti ve insandaki ahlak idrakin ve davranlarn eksikliinden kaynaklanmaktadr.338 Bununla beraber, tarih srecinde Allahn takdir ettii sayda gelip insanlar Onun yoluna klavuzlayan peygamberlerin bu gelenei, Hz. Muhammedle son bulmu339, onun da vefatyla geriye ilke ve esaslarn yer ald yazl metinler kalmtr. te Kur'n, bu tevhit serveninin bir neticesi ve bozulmam olan son formatdr. Bundan sonra insanln, gerek Hz. Muhammedi ve gerekse Allah tanma ve Ona giden yolu bulma hususunda bavuraca en temel ve amaz kayna Kur'n olacaktr. Akl ve duyu organlarn bilgi kayna olarak kabul eden Kur'n, slam Dinini tanma ve insanlara yol gsterme hususunda birinci dereceden kaynaktr. Fakat bu bilgilendirmede Kur'n'n konumu, aktif deil, pasiftir. Bilgilendirmede aktif olan insandr.340 Kur'n ile insan ilikisinde iradeye dayal tercih esas rol oynamakta ve ilk
335 336

Kyamet, 75/36 Zariyt, 51/56 337 sr, 17/15 338 Fazlur Rahman; Tarih Boyunca Metodoloji Sorunu, s. 147 339 Ahzab, 33/40 340 Krca; Kur'na Yneliler, s. 1

69

merhaleyi temsil etmektedir. Bu merhale almad srece iletiim ve bilgi aktarmndan sz etmek mmkn deildir. Bu nedenle Kur'n, ncelikle kendisine iman edilmesini istemektedir. Bu adan bakldnda ilk ayetinin emir sgasnda ve oku eklinde gelmesi bir anlam ifade etmektedir. Kurn, insan iin indirilmi olan bir kitaptr.341 Bunun doal bir sonucu olarak insan, Kurnn muhtevasnda merkeze yerletirilmi ve btn varlklarn birbiriyle olan ilikileri, bu merkez esas alnarak deerlendirilmitir. Bu ayn zamanda Kurnn amacna da uygun dmektedir. Kur'n'da yer alan muhtevay ve bu muhtevaya ait anlam boyutlarn kategorik bir yaklamla tanmlayacak olursak, bu muhtevann Allah, insan ve kinat ekseni etrafnda dnp dolatn ve bu ana kavramn birbiriyle olan ilikilerinin ele alndn grrz. ayet bu muhtevay analitik bir yaklamla ele alacak olursak, bu muhtevaya ait bilgilerin tantm, konum, konuma bal sorumluluk ve sorumluluk ilkeleri olarak aklayabileceimiz bir ierie de sahip olduunu anlarz.342 Buna gre Kur'n, konum ve konuma bal sorumluluktan bahsederken kimlikleri esas alm ve bu kimliklerin bulunduu yer ve konuma gre de sorumluluklarn izah etmitir. Bununla beraber Kur'n, kimlie ait konum ve sorumluluklar belirtmekle kalmam; ondan daha fazla kiiliin nemine iaret etmi ve inas ynnde telkinlerde bulunmutur. Buna en gzel rnei de Hz. Peygamberin ahsnda vermitir. Kur'n, kategorik olarak Allah, insan ve kinat aklarken, birbirlerine kar hangi konumda olduklarn ve bu konumlarndan kaynaklanan karlkl sorumluluklarn da aklamtr. Zira insan sosyal bir varlktr. erisinde yaad toplumda kendisine ait bir kimlii ve konumu olur. Kiinin konumuyla kimlii arasnda yakn bir iliki mevcuttur. Bireye ynelik kim sorusu onun kimliinin almn verir.343 rnein; kimdir? dediimizde; insandr, retmendir; babadr; etir tanmlamalar bireyin kimliine ynelik aklamalar olacaktr. te bireylerin sahip olduu bu ve bunun gibi kimlikler, iinde bulunduklar topluma gre kazanm olduklar kimliklerdir. rnekte geen cevaplar ele alacak olursak; insandr, varlk kategorisindeki konumu asndan dier varlklara gre; retmendir, rencilerine gre; babadr,
341 342

Bakara, 2/185 Krca; Kur'n ve Bilim, s. 7-8 343 Krca; a.g.e., s. 8

70

ocuklarna gre; etir, eine gre. Buna gre her bireyin sahip olduu bu ve bunun gibi kimlikler kiiyi bir konum sahibi klar. Sahip olduu konum ise beraberinde bir takm sorumluluklar getirecektir. Bu sorumluluklar, konumundan kaynaklanmakta ve sorumluluunun kapsam ve boyutlar da, konumunun niteliiyle mtenasip olacaktr. Bu hususu u hadis ile rneklendirebiliriz; Hepiniz bir obansnz ve hepiniz gttnzden sorumlusunuz. dareci bir obandr ve tebaasndan sorumludur. Ailesindeki erkek, bir obandr ve ailesinden mesuldr. Einin evinde kadn bir obandr ve ailesinden sorumludur. Hizmeti, efendisinin mal zerinde bir obandr ve o da ondan sorumludur.344 Bu hadiste geen idareci, baba, anne ve hizmeti kimliklerinin konumlarna vurgu yaplmakta ve bu konumlarndan mtevellit zerlerine den sorumluluklar belirtilmektedir. Biraz daha aarsak; Baba bir kimliktir ve hadiste Ailede Baba denilerek kimlii yannda konumuna da vurgu yaplmaktadr. Ayn ekilde Evde Anne ve Efendisinin klesi ifadelerinde de kimlik ve konumun her ikisine beraberce vurgu yaplmaktadr. te bu kimlik ve konum, hadiste geen bireylere bir takm sorumluluu da beraberinde getirmektedir. rneimizde; baba ve anne ailesinden, hizmeti efendisine kar hizmetinden sorumludur. Nitekim Kur'n da insann babo braklmadn vurgulam345 ve kiinin kendisiyle birlikte ailesini kt akbetten korumas gerektiini ifade etmitir.346 Zira insann aile iindeki bulunduu konumu kendisine bu grev ve mesuliyeti vermektedir. Kur'n, Allaha ve evrene ait tantc bilgileri verdii gibi insan tantc bilgileri de aklamtr. nsan tantan bilgiler onun hem kimliine, hem de kiiliine ynelik bilgileri iermektedir. Kim? sorusunun cevab, insann kimliini; Nasl? sorusunun cevab ise onun kiiliini aklamaktadr. nsann sahip olduu kimlik, biri ftr (gayr-i irad); dieri irad olmak zere iki ksma ayrlmaktadr. Ftr kimlik, insan kimlii bata olmak zere cinsiyet ve etnik kimlikleri; irad kimlik ise, bata inan kimlii olmak zere medeni, ilm, meslek v.s. gibi tercihe bal kimlikleri ihtiva etmektedir. Kur'n, bu kimliklerden irade d kimlikleri, ne yceltici ne de alaltc olarak grr. Buna karlk iradeye bal kimlikleri bir deer unsuru olarak kabul eder. Nitekim Kur'nda inananlar ile inanmayanlar, bilenlerle bilmeyenler bir tutulmaz.
344 345

Buhari; Nikh, 90 Kyamet, 75/36 346 Tahrim, 66/6

71

Kur'n'da kiilikle ilgili bilgilerin boyutu ve ierii, kimlik bilgisinin boyutu ve ieriinden daha az ve daha dar deildir. Hatta ok daha fazladr. Nasl bir Mslman? sorusunun cevabn oluturan ve Mslman karakterini yanstan bilgilerin, kimlik bilgisinden daha fazla Kur'n'da yer almas, Onun evrensel mesajna uygun bir sonutur. Zira kimlik insana baz eyler kazandrsa da, ok ey kazandrmamaktadr. nsana ok ey kazandran kiiliktir. nk kimlik, insan su ilemekten alkoyamazken; kiilik, insann su ilemesine byk lde engel olabilmektedir. Bir baka ifade ile kiilik sahibi insanlar, kimliklerini ne kartan insanlardan daha az su ilemektedirler. Bu nedenle Kur'n, insan kimliini hedeflerken, onun kiilik kazanmasna ynelik talimatlar vermektedir.347 Bu talimatlarn, yaanan bir hayattaki tezahrne de Hz. Muhammedin ahlakn rnek olarak gstermektedir. Nitekim Allah (c.c) onun ahlak hakknda Hayatna yemin olsun ki
348

; Yce bir ahlaka

sahip349; Gzel bir rnek350 szleriyle vgde bulunmutur. Kur'n, kategorik olarak temelde bahsetmi olduu Allah, insan ve kinat konularn bahsederken bu alann kendilerine ait olan konum ve sorumluluklarn da aklamtr. Bu durumda Kur'na gre Allahn konumu, yaratclk, Rablk ve Rabln gerei olan ileri yapmaktr. nsann konumu ise Rabba kar kulluk ve varlk lemine kar da halifeliktir. Kinatn insana kar konumu ise hizmetiliktir. Bir baka ifade ile insan Rabbn kulu, kinatn halifesidir. Grevi de Allaha kar kulluk; kinata kar ise, halifeliktir.351 Bu konumlara ait kavramlar ksaca ifade edersek; Kulluk, kurall ve kuralsz olmak zere Allaha kar yaplan ibadetlerin tmdr. nsanilik, insann beraberinde getirdii ftri deerlerin ve ahlaki erdemlerin btndr. Halifelik ise, insann varlk lemini tanmas, kesbetmesi ve hayatn kolaylatracak bilgiler elde etmesidir352 eklinde tarif edebiliriz. Daha nce de getii zere, Kurn insana inmi ve insan merkeze almtr. O halde Kurnn muhatab insan ve amac da insana yol gstermek ve klavuzluk etmek olacaktr. Dolaysyla sorumluluk ilkeleri de ancak insana ynelik olacak demektir.
347 348

Krca; Kur'n ve Bilim, s. 8-9 Hicr, 15/72 349 Kalem, 68/4 350 Ahzab, 33/21 351 Krca; a.g.e., s. 220 352 Krca; a.g.e., s. 10

72

Zira ne Allah, ne de kinat, konumu itibariyle Kurnda yer alan ilkelere muhataptr. nk Allah, ilkeleri koyan, kinat ise Allahn koyduu ilkeye gre insana hizmet eden varlktr. Sorumluluk ilkesi, sadece Kurnn muhatab olan insana yneliktir. Dier varlklar kapsamamaktadr. Kurnda yer alan insana ynelik sorumluluk ilkeleri ise: a.Helal-Haram, b.Temiz-Pis, c.Dengeli-Dengesiz bir hayatla ilgilidir. ayet bir insan, imandan sonra helal, temiz ve dengeli bir hayat yayorsa, Kurnn ngrd slm bir hayat yayor demektir.353 Bu adan bakldnda insann kimliinden kaynaklanan iki temel konumu bulunmaktadr; ftr kimlii ve irad kimlii. 1. Ftri kimliinden kaynaklanan konum. Cinsiyet ve etnik kimlii bu kimlie rnek olarak verebiliriz. Yine beer kimlii de ftri bir kimliktir.354 Zira insan, varlk lemi ierisinde beer olarak yaratlmtr.355 Bu kimlii kendisi tercih etmi veya kazanm deil; aksine kendisine verilmi olan bir kimliktir. Bu kimliinden dolay da kendisini, Allah karsnda, hem cinsi karsnda ve kinat karsnda hazr bir takm kimlikler ve bu kimliklerden mtevellit bir takm konumlara sahip olarak bulurken, bu konumlarn kendisine yklemi olduu sorumluklarla da muhatap klnmtr. O halde insan, ncelikle Allah karsnda kuldur. Bu konumu itibariyle de Allaha kar kullukla sorumludur. taat gstermek, kkln izhar etmek356 anlamlarna gelen kulluu, genel anlamda, kurall ve kuralsz olmak zere Allaha kar yaplan ibadetlerin tmdr, eklinde tanmlayabiliriz. Nitekim Kur'n, insann kulluk/ibadet etmesi iin yaratldn bildirmektedir.357 Buna gre insann kulluktan kaynaklanan sorumluluunu u maddelerde toparlayabiliriz; a) Rabbini tanma, bilme (man) b) Rabbe mensubiyet uuru iinde olma (Niyet) c) Bu uuru srekli ve canl tutacak kurall davranlarda bulunmak (badet) d) Bu grevin yozlatrlp bozulmamas iin ngrlen ilkeleri koruma. (Hukuk) nsann halifelikten kaynaklanan sorumluluu ise unlardr;

Krca; a.g.e., s. 10-11 Bkz. Krca; a.g.e., s. 8. 355 Beer kelimesinin anlam iin bkz. s. 84 356 Ragb; bkz. a-b-d md. 357 Zariyt, 51/56
354

353

73

a) zerinde yaad yeryz bata olmak zere btn varlk lemini tanma, kefetme ve retimde bulunma. b) Kendisini ve varlk lemini ynetme.358 nsann, hem cinsi olan insana kar grevi ise; insaniliktir. Bu hususta Kur'n, bir takm esaslar getirmitir ki Fkhn alanna giren hususlar bunlardandr. Bunlar da muamelat ve ukubat genel balklar altnda toplayabiliriz.359 Kur'n, bireyin hemcinsleriyle olan ilikilerini (muamelat) dzenlemekle kalmam, koruyucu olarak bir takm meyyideler de getirmitir ki ukubt bu hususlarla ilgilidir. 2. rad kimlikten kaynaklanan konum. kincisi ise; irad kimliiyle elde ettii konumdur. Bu konum, idareci, hkim, retmen, ii gibi meslek; ocuklarna anne/baba, eine e olmak gibi ailev, inanl veya inansz olmak bakmndan da itikd kimliklere ait konumlardr. Kuran, bu kimliklerden irade d kimlikleri, ne yceltici ne de alaltc olarak grr. Buna karlk iradeye bal kimlikleri bir deer unsuru olarak kabule eder. Nitekim Kurnda inananlarla inanmayanlar, bilenlerle bilmeyenler bir tutulmaz.360 Gerek ftr ve gerekse irad kimlikler sonucu elde edilen konum, beraberinde bir takm sorumluluklar da getirmektedir. Sorumluluklar bireyin sahip olduu bu kimliklerden domakta ve konumuyla da yakn ilgi iermektedir. Dier bir ifadeyle konumun kiiye getirdii sorumluluk, onun sahip olduu kimliin niteliiyle alakal olup, kimlik; konum ve sorumluluun hem sebebi, hem de izahdr. Konumdan kaynaklanan sorumluluklarn yerine getirmesi gereken insann, bu sorumluluklar yerine getiriinin nasll, onun kiiliine ynelik ayrntlar ortaya koyar. Nasl idareci, nasl hkim, nasl retmen, nasl baba, nasl bir Mslman gibi sorular, kiilik tahliline ait bilgileri ortaya koyacaktr. Kimlikten ok kiilik bilgisinin boyutu zerinde duran Kur'n, yer yer kimliklere atfta bulunmu fakat bununla kimlikleri ne karmam, kimliklerin gereinin yerine
358 359

Krca; a.g.e., s. 220-221 Hayrettin Karaman; Mukayeseli slam Hukuku, Nesil Yaynlar, stanbul 1991, s. 29 Bu balklarn ieriine ait alt balklar iin bkz. bn Rt; Bidayetl-Mctehid ve Nihayetl-Muktesid, balklar gsteren blm. 360 Krca; a.g.e., s. 8

74

getirilmesine, yani kiiliin kendisine dikkatleri ekmitir. Nitekim Kur'n, sonu olarak kiinin ortaya ne koyduuna ve hangi deerleri rettiine nem verdiini aka ifade etmitir.361 slam Dininin son peygamberi Hz. Muhammedin de tpk dier insanlar gibi doutan sahip olduu ftr kimlii bulunmaktadr. Ontolojik olarak Hz. Peygamber, tpk dier btn insanlar gibi beer olarak yaratlm ve biyolojik varl ynyle bizden hibir fark bulunmamaktadr. Gerek peygamberler ve gerekse dier insanlar, bu kimlikte ortaktrlar. Bunun en salan delili, btn gnderilmi olan peygamberlerin, dier insanlar gibi lmle yaamlarnn son bulmu olmasdr. Her insan gibi Hz. Peygamberin de insan, dini, itima, hukuk, siyas ve asker kimlikleri sz konusudur. rnein ailesinde baba, toplumunun banda idareci, davallar karsnda hkim, savalarn banda komutan kimliklerini buna rnektir. Bu kimlikler sadece kendisine mahsus kimlikler olamayp toplumun her bireyinin u veya bu ekilde paylat kimliklerdir. Fakat onu dier insanlardan ayran en nemli kimlii Resullk kimliidir. te bu kimlik ftri veya iradi kimlik olmayp, seilmi bir kimliktir ki Hz. Peygamberi insanlar karsnda farkl bir konum sahibi klmaktadr. u ayet Hz. Peygamberin bu her iki ynne de vurgu yapmas asndan dikkat ekicidir: De ki: Ben, yalnzca sizin gibi bir beerim. (u var ki) bana, lhnzn, sadece bir lh olduu vahyolunuyor.362 Ayetin birinci ksm, Resulllahn beer oluunu, ikinci blm ise ilahi vahye muhatap olmakla elilik grevini vurgulamaktadr. Bu her iki kimlik (beer ve resul kimlii) vg ve yergiye konu olacak kimlikler deildir. Beer kimlii, tm insanlar gibi Hz. Peygambere de verimi ftr bir kimlik iken, elilik kimlii seilmi bir kimliktir. Resulllahn kulluk kimlii ise, Allah karsndaki konumunu ifade eden ve vg ya da yergiye konu olabilecek bir kimliktir. Nitekim bilindii zere, Hz. Peygamberin kulluu ilahi vgye mazhar olmutur.363 Dier yandan Allah Resul, iinde yaad toplumun bir bireyi olarak insan kimliine de sahiptir. Dolaysyla hemcinslerine kar da insan olmakla grevlidir. Onun insan kimliiyle alakal olarak yine Kurn, vg ifade eden beyanlarda
361 362

Necm, 53/39; Tevbe, 9/105 Kehf, 18/110; Fussilet, 41/6 363 rnekleri Kurna Gre Hz. Muhammedin Kiilii blmnde ilenmitir. Bkz. s. 26-67

75

bulumutur. Yani Kurana baktmzda, Hz. Peygamberin risalet kimlii yerici veya vc bir anlatmla ele alnmazkan, kulluk ve insan kimliinin bu ynde bir deerlendirmeye tabi tutulduunu grrz. Zira rislet allarak elde edilebilecek bir kimlik olmayp verilmi bir kimliktir. Kuran, rislet kimliini bilgi verme amacna matuf olarak ele alm, eliliin konumuna vurgu yapm ve misyonuna uygun olarak kimlikleri n plana karmamtr.364 Buna karlk Hz. Peygamberin insan kimlii ne karlmakta ve vlmektedir: Andolsun ki, Resulllahta sizin iin, Allaha ve ahiret gnne kavumay umanlar ve Allah ok zikredenler iin en mkemmel bir rnek vardr365; Muhakkak ki sen ahlakn en gzeline sahipsin366 Bylece Kuran, Hz. Peygamberin elilik kimliini deil, fakat kulluk kimliini ve bu kimliin ieriini oluturan ahlak seciyesini verek bizlere rnek gstermektedir. Kurn, tm peygamberler iin elilik kimliinin seilmi bir kimlik olduunu yle ifade etmektedir: Dorusu onlar bizim yanmzda sekin ve iyi kimselerdendir.367 Hz. Peygamberin dier bir isminin de seilmi anlamna gelen Mustafa olduu bilinen bir husustur.368 Nitekim Hz. Peygamber bir sznde yle buyurmutur: Ben son peygamberim (kb), ben seilmi (mustaf) nebiyim.369 Ksaca sylemek gerekirse Hz. Peygamber Resul Muhammed idi. Seilmi olan btn peygamberler, kendilerine verilen tebli grevini hakkyla yerine getirmilerdir. Kurn, onlarn kssalarndan yer yer bahsetmektedir. nsanlarn, itikad ynnden iinde bulunduklar duruma gre peygamberlerin de davetlerinde farkl hususlarn younluk kazand bilinen bir gerektir. rnein; Hz. Musann hukuk, Hz. sann sevgi ve Hz. Muhammedin de ahlak peygamberi olarak zikredilmesi, temelde bu geree dayanmaktadr. Nitekim Hz. Muhammed; Ben ancak ahlak gzelliklerini
364

almamzn giri blmnde bu ksm ayetler zerinde durulmutu. Hz. Peygamberin de mmeti karsndaki konumunu kimi zaman beyan ettii aklamalar olmutur. u rivayet bunlardan birisidir: Benim misalimle sizin misaliniz, u temsile benzer: Bir adam var ate yakm. Ate etraf aydnlatnca, pervaneler (gece kelebekleri) ve aydnl seven bir ksm hayvanlar bu atee kendilerini atmaya balarlar. Adamcaz onlar kurtarmaya (mani olmaya) alr. Ancak hayvanlar galebe alarak oklukla atee atlrlar. Ben (tpk o adam gibi) atee dmememiz iin belinizden yakalyorum, ancak siz atee atee kouyorsunuz." Buhari, Rikak 26, Enbiya 40; Mslim, Fezdail 17; Tirmizi, Emsal 7. 365 Ahzab, 33/21 366 Kalem, 68/4 367 Sd, 38/47 368 M. Yaar Kandemir; DA, Muhammed md. c. 30; s. 423 369 Ahmed; Msned; VI, 25. Bir dier rivayet ise yledir: Allah Teala, brahimin ocuklarndan smaili seti, smailin ocuklarndan Kinaneoullarn, Kinaneoullarndan Kureyi, Kureyten Haimoullarn ve Haimoullarndan da beni seti. Mslim; Fedail, 1; Tirmizi, Menakib, 1. Bkz. Kandemir, a.g.e., a.y.

76

tamamlamak iin gnderildim370 belirtmektedir.

buyurarak bu temel grev ve niteliini aka

Peygamberlerin davetleri, insanlarn iinde bulunduklar itikat bozukluklarnn tashihi ynnde ekillenirken ayn zamanda Allah Tealann da onlar, davet metodlarna uygun olan mucizelerle desteklediini gryoruz. Nuh (a.s)a Tufan371, Salih (a.s)a Nka (dii deve)372, Musa (a.s)a s ve Yed-i Beyz (beyaz el)373, sa (a.s)a hastalar iyiletirme374 ve lleri diriltme375 mucizelerinin verilmi olmas gibi. Bu mucizelere dikkatle bakldnda, hepsinin birer hiss mucize olduklar grlecektir. Yine, Allahn varlna ve mucize sahibi peygamberin de elilik iddiasndaki sdkna ynelik olduu anlalmaktadr. Hz. Muhammede gelince, ona mucize olarak sadece Kurnn verilmi olmas, kendisini misyon olarak dier peygamberlerden farkl bir konumda klmaktadr. ncelikle Kuran mucizesi, ierisinde ilkelerin yer ald ve ahlaki temellere dayal bir toplum oluturmay hedefleyen bir kitaptr. nsanlarn inanlarn tashih eden ve nceki kitaplara mheymin376 olan bir kitaptr. Dolaysyla byle bir kitabn peygamberinin de bu ynde bir misyonla davetini yerine getirmesini beklemek, teoride doru olaca gibi pratikte de byle olmutur. Hz. Peygamber, kendisinin de uyduu ilkeleri esas alan ve ahlaki umdelere sahip bir toplum oluturmay hedefleyen Kuran Allah Tealadan alm ve hayatn pratiinde detaylandrd yaantsnn/snnetinin eliinde bizlere brakmtr.377 Mucizelii, ibarelerinden ok getirdii hayat anlaynda aranmas gereken Kuran, Hz. Muhammedin davet ve tebliiyle, akliyeti hayli dk olan arap toplumuna getirmi olduu medeni yaam seviyesinin, aslnda bununla snrl kalmayp ayn ilke ve esaslar ama edinen btn a ve nesillerde tekrarlanabilir bir mucize olmas asndan essizdir.
Muvatta; Hsnl-Huluk, 1 Hud, 11/36-48; Mminun, 23/23-30 372 uara, 26/154-158; Hud, 11/64-68; Araf, 7/73; Kamer, 54/27-31; ems, 91/13-14 373 Araf, 7/103-126; Taha, 20/43-70; uara, 26/29-49 374 Al-i mran, 3/49 375 Maide, 5/110 376 Dier kitaplar, deitirilmekten koruyan, ieriinin doru ve yanln ortaya koayan Beyzav; a.g.e., c. 1, s. 269; Yani, sair kitablar zerine emin bir nazr ve ahid, mrakb ve hakim Hamdi Yazr; a.g.e., c. 3, s. 1696 377 Onun (a.s), batan sona en gzel rnekleriyle geen ahlak hakknda Hz. Aie, soranlara u beyanda bulunmutur: Onun ahlak Kur'ndan ibarettir. Mslim; c. 2; s. 386; Hd. No: 746
371 370

77

Kurnn bu ilkeleri dorultusunda Hz. Peygamber davette bulunmu ve i temizlikte olduu kadar d temizliin de zerinde durmutur. O (a.s), bir yandan irk, puta tapclk, teslis, Allahn olu gibi inanlarnn tashihi ile urarken, dier yandan da insanlarn sosyal ilikilerinde ahlaki ilkelere dayal yaanty bir yaam tarz haline getirmeleri ynnde mcadelede bulunmu, ayrca bu ynde bir takm ilkeler ortaya koymutur. Burada u hsususu da ifade etmek gerekir; seilmi olan eliler arasnda da Hz.

Peygambere mahsus olan bir takm hususiyetler bulunmaktadr. Kurn- Kerimde ve hadislerde dnya ve ahirette sadece Hz. Peygambere ve onun mmetine baz meziyetlerin verilecei belirtilmtir. Bu zel durum, Resul-i Ekremin dier peygamberlerden, insanlardan ve hatta meleklerden stn olduunu ifade etmektedir. Ksaca belirtmek gerekirse bunlardan bazlar unlardr: Allah Tealann btn peygamberlerden Resul-i Ekreme inanmalar ve kendisine yardm etmeleri iin sz almas378, onu btn varlklara peygamber gnderip rahmet vesilesi klmas379, kendisini son peygamber olarak gnderip dini onunla tamamlamas380, varlnn sadece inananlarn deil inanmayanlarn da dnyada ilahi azapla yok olup gitmesine engel olmas381, Allahn insanlar iinde sadece onun adna yemin etmesi382, dier peygamberlere adlaryla hitapta bulunurken ona nebi ve resul diye yceltici bir slpla hitap etmesi383, sahabilerin ona birbirlerine seslenir gibi seslenmelerine izin vermemesi384, onun btn gnahlarn balamas385, kyamete kadar deimeyecek olan Kurn- Kerimi ona vermesi386, kendisini sra ve Mirac ile ereflendirmesi387, ahirette en yksek derece olan vesile, fazile ve makam- mahmudu sadece ona ltfetmesi kendisine olan stn muhabbetini ve ona verdii erefi gstermektedir.388 Cenab- Hak, Resul-i Ekremin mmetini en hayrl mmet kabul etmitir389, mmetine
378 379

Al-i mran, 3/81 Enbiya, 21/107; Sebe, 34/28 380 Ahzab, 33/40 381 Enfal, 8/33-34 382 Hicr, 15/72 383 Maide, 5/41,67; Enfal, 8/64-65 384 Nur, 24/63 385 Feth, 48/2 386 Hicr, 15/9 387 sra, 17/1; Necm, 53/3-18 388 Mslim; Mesacid, 4 389 Al-i mran, 3/110

78

ganimetler helal, yeryz temiz ve mescid klnm390, din konusunda kendilerine zorluk ve glk yklenmemi391, en hayrl gn olan Cuma zellikle onlara tahsis edilmi392, yaptklar az ie ok sevap verilmi393, gnllerinden geen kt dnceler balanm394, yeryznn ahitleri saylm395 ve namazda baladklar saflar meleklerin saflar gibi deerli kabul edilmitir.396 Hz. Peygamber, Allahn elisidir. Ancak o, bundan nce bir kuldur. Ontolojik olarak bizden hibir fark olmayan bir beer iken, ayn zamanda Allah karsnda da kul kimliine sahiptir. O halde beer ve kul olarak Hz. Muhammedi Kurn, hangi konumda ifade etmektedir, imdi de bu husus zerinde duralm.

Enfal, 8/68-69; Buhari; Teyemmm, 1; Mslim; Mesacid, 3. Hac, 22/8 392 Cuma, 62/9; Buhari; Cuma, 1; Mslim; Cuma, 17-22 393 Buhari; care, 11; Enbiya, 50 394 Buhari; Eyman, 15; Mslim; man, 201 395 Bakara, 2/143; Buhari, ehadat, 6; Mslim, Cenaiz, 60 396 Ayrnt iin bkz. Kandemir; a.g.e., c. 30, s. 424-425.
391

390

1. BEER ve KUL OLARAK HZ. MUHAMMED Kur'n, Hz. Muhammedi kul olarak tantr. Bu tanmlama, onun (a.s) risletinin daha gereki ve aslna uygun olarak anlalmas merhalelerinden nemli bir ayan tekil etmektedir. Kur'nn bu tanmlamas, aslnda o gn cahiliyesinde mevcut bulunan peygamber tasavvuru ile yakndan ilgili bulunmaktadr. Zira o gnk Arap toplumu, insani vasflara sahip bir peygamberden ok, mucizelerle donatlm, elinde harikulade olaylarn cereyan ettii mucizeler gsteren mitolojik bir kutsal eli tasavvuruna sahipti. Babalar uyarlmam olmalarna ramen Mriklerin bu peygamber anlayna nasl ulatklar hakknda baz dnceler mevcuttur. Bunlar ierisinde en kabul greni; Medinede yaayan ve peygamber geleneine en fazlasyla sahip olan Yahudilerin olabilecei grdr. Mekkeden Medineye eitli nedenlerle gidip gelenlerin, bu kltre ait bilgileri yaadklar yere tam olmalar pekl mmkndr. Nitekim Kur'nda bulunan bir ayet buna k tutmaktadr. Mrikler: Btn gleriyle yemin ederek eer kendilerine bir uyarc (peygamber) gelirse, her hangi bir milletten daha ok doru yolda olacaklarna dair Allaha yemin etmilerdi. Fakat kendilerine uyarc (Muhammed) gelince bu, onlarn haktan uzaklamalarndan baka bir eyi artrmad.397 Aksi halde kendilerine daha nce bir uyarc da gelmemi olan Mekkelilerin, bir peygamberin geleceinden haberdar olmalar ve bu beklenti ierisinde olmalar gereki deildir. Aksine, bir peygamberin geleceinden haberdar olan ve bundan dolay da beklenti ierisinde olanlar, Medinede yaayan ehli kitap mntesipleriydi. Bu da bize gsteriyor ki, Hz. Muhammedden nce gelmi ve kavimlerine birok mucizeler gstermi olan Hz. Musa, Hz. Yahya, Hz. sa ve dier peygamberlerin mcadeleleri boyunca gstermi olduklar mucizeler hakknda bir takm eyler biliyorlard. te ayn istek ve beklentilerle Hz. Peygamberin karsna ktklarnda Allah Resul, srarla
397

Fatr, 35/42 kr. Saffat, 37/165-169

80

kendisinin bir insan olduunu ifade ediyor ve Kur'n da Mriklerin bu beklentilerinden dolay onlar tenkit ediyordu. Fakat Mekkeliler beklentilerinde srar ettiler. Onlar getirilen mesaj deil, getirenin kimliine taklmtlar. Kul peygamber! Hi Allahn elisi bir beer olabilir miydi? Eer o gerekten de bir peygamberse, harikuladelikler ierisinde olmal ve mucizeler gstermeliydi. Bu dncelerle ekillenen Mriklerin sz konusu tasavvurlar, peygamberin kul/beer kimliine taklm, onun kiilii ve mesajnn ieriine basiretlerini kr etmiti. Bununla da yetinmeyip Hz. Peygamberi, risaletinde teste tabi tutmu ve bu amala da kendisinden baz istekte bulunmulardr. Bunlardan bazlar unlard: Onlar, Sen, dediler, bizim iin yerden kaynak fkrtmadka sana asla inanmayacaz veya senin bir hurma bahen ve zm ban olmal; yle ki, ilerinden grl grl rmaklar akmal. Yahut iddia ettiin gibi, zerimize gkten paralar yadrmalsn veya Allah ve melekleri ahit gstermelisin. Yahut da altndan bir evin olmal, ya da ge kmalsn. Bize, okuyacamz bir kitap indirmediin srece (ge) ktna da asla inanmayz. De ki: Rabbimi tenzih ederim. Ben, sadece beer bir eliyim.398 Yine Onlar yle dediler: Bu ne biim peygamber ki, (bizler gibi) yemek yiyor, arlarda dolayor! Ona, kendisiyle birlikte uyarc olarak bulunan bir melek indirilmeli deil miydi? Yahut kendisine bir hazine verilmeli veya iinden yiyebilecei bir bahesi olmal deil miydi? O zalimler (mminlere); siz, olsa olsa byye tutulmu bir adama uymaktasnz, dediler.399 Mriklerin bu taleplerinin arkasnda, Hz. Peygamberin tebliini ciddiye almadklar gereinin tesinde400, aslnda yeni dinin getirdii sorumluluklardan kanmak istedikleri de aktr. Zira kendi cinslerinden olan peygamber, rneklenebilir, hayata aktarlp yaanlabilirken melek bir eli hibir ekilde rnek alnamaz ve hayata aktarlamayacaktr. Bu nedenle de beer olan bir peygamber deil, melek olan bir peygamber istemilerdir. Onlar: Bir insan m bize yol gsterecek?401; Siz de bizim
sra, 17/90-93 Furkan, 25/7-9 400 Mekkelilerin Hz. Muhammede inanmaylarnn nedenlerinden bazlarn u maddeler altnda toplayabiliriz: Hakkn ve hakikatin talibi olmamak; Saltanatn elden kmas korkusu; Kibir ve gurur; Utan duygusu; Ekonomik Kayglar; Gelenee Ballk; Peygamber Tasavvurlar; Dini nan; Ben-i Haime Kar Rekabet; Liderlik Dncesi. (Bkz. Derveze; Kurna Gre Hz. Muhammedin Hayat, c. 1, s. 378-382; Kapar; Hz. Muhammedin (s.a.s) Mriklerle Mnasebetleri, s. 115-120; Kazanc; Peygamberimize Neden nanmadlar, s. 237-291) 401 Tegabun, 64/6
399 398

81

gibi beerden baka bir ey deilsiniz402 diyorlar, aralarnda Hz. Peygamberin beer oluunu fsldaarak bylenmekten korkuyorlar403, kendi ilerinden kendileri gibi bir insann eli olmasna aryor404 ve peygamberin beer olmasn zihinlerinde tadklar peygamber tasavvuruyla badatramyorlard. nk nceki peygamberlerin kssalarndan edindikleri malumata gre, peygamber beer st ve harikulade bir varlkt. Onlar, Hz. Musa, shak, sa, Davud, Sleyman, brahim, Lt, Salih ve uayb peygamberlerin mucizelerinden habersiz deillerdi. Oysa Peygamber olduunu iddia eden, vahiy geldiini syleyen Hz. Muhammedi, kendilerinden farksz yer-ier, gezer birisi olarak grp de zel bir nitelik, ak bir alamet ve olaanst bir kuvvetle gremeyince ardlar405 ve sz konusu isteklerinde srar ettiler. Mekke Mriklerinin bu peygamber tasavvurlar, Allaha eli olacak peygamberi ar yceltme psikolojisine dayanmaktadr. Ayn psikoloji ile dnen bir ksm Mslmanlar da Hz. Peygamberin vefatn mteakip benzer sylemlerde bulunmu ve bu yollu uydurulan rivayetlerle fonksiyonellii olmayan mitolojik bir peygamber inancna kaplmlardr.406 Kur'nda, Hz. Muhammedin beer olduunu ifade eden birok ayet bulunmasna ramen baz Mslmanlar, hatta baz limler bile bile bunlar brakarak Kur'n nasslarnn izin vermedii, hatta Kur'n nasslaryla elien baz zellikleri ona nispet etmeye almlardr. Eer mevlit ayinlerinde okunan hikyelerden birine kulak verilirse hi kukusuz bu tr arlklara ahit olunacaktr. Buralarda Peygamberin ahsiyeti tanrsal bir zellie brnmekte ya da tanrsal bir ereveye yerletirilmektedir. Ayrca siyer, email ve erh alanlarnda yazlan birok kitapta da ayn arlklara rastlamak mmkndr. Bu arlklara insann ilk yaratl dnemi olan ana rahmindeki yaratlnda olsun, soy ktnde olsun, doumunda olsun ve onunla ilgili mjdelerde olsun rastlamak mmkndr. Hlbuki bu tr sylentilerin ve iddialarn Kur'na dayal bir asl, sahih hadise dayal bir senedi ya da akla yatkn bir yaklamdan gelen temeli yoktur. Hatta seleften rivayet edilen nakillerde ve nceki siyer kitaplarnda bu tr eylere rastlamak mmkn deildir. Byle ar
402 403

brahim, 14/10; Yasin, 36/15 Enbiya, 21/3 404 Kaf, 50/2; Yunus, 10/2; Sad, 38/4-8 405 Erul; Sahabenin Snnet Anlay, s. 81-82 406 Hz. Peygamberin irtihalinden bir-iki asr sonra ortaya kmaya balayan bu rivayetler sayesinde Kur'nn iddetle reddettii cahili peygamber tasavvuru neredeyse yeniden hayat bulmu, ksaca beer-resul diye ifade edilen Kur'na dayal peygamber tasavvuru adeta bu uydurma rivayetlerin glgesinde kalmtr. (Erul; Uydurma Rivayetlerde Peygamber Tasavvuru, slamn Anlalmasnda Snnetin Yeri ve Deeri, s. 443)

82

dindarlk sevdasna den Mslmanlar, Peygamberin kmil bir insan olmasyla, stn ahlak, temiz ruhu, gnl zenginlii, kuvvetli iman, Allah iin kendisini feda edii ve yerine getirmeye alt byk greviyle ortaya kan olgunluuyla yetinmeyerek, onun peygamber oluu ve Allah tarafndan seiliine baka gerekeler bulma gayretine dmlerdir. Onlar, bu grev iin baz n belirtiler ve mjdeler bulunmas gerektii kansna varmlardr. Peygamberin beeri tabiat dna tarlmas ve ona dier peygamberlerin tad niteliklerden ayrcalkl bir grnm verilmesi, tanrsal bir ereveye ya da bu anlamda bir yapya oturtulmas Kur'nla badamaz. Mesela onun tm varlklarn en byk babas olarak grlmesi, Hz. demin belinden, daha ona ruh frlmeden karlmas, tm insanln yaratlndaki amacn o olduu iddias; Ar, Levh, Kalem, Krsi, Gkler, Yerler, nsanlar, Cinler, Ay, Gne, Melekler, Cennet ve Cehennem gibi btn kinatn onun nurundan yaratldnn ileri srlmesi, atalarndan biri olan lyasn Hacda belindeki torununun telbiyelerini duyduu, yaratlndan sonra, daha ruhlar lemindeyken bile Peygamber olacan bildii, bunun alametlerini dada, tata, aata hep grd, annesinin onu dourduu srada Peygamberliinin mjdelerini ve bunun belirtilerini grd gibi iddialar407 bunlar arasnda saylabilir.408 te bu nedenledir ki, gelenein asrlardr insanlarn bak alarna yerletirdii bu tasavvurlar neticesinde peygamber(ler), gerei gibi anlalamam ve getirdii misyon ve snneti, sonuta kutsanan kl ve hrkaya indirgenerek hayattan dlanmtr. Oysa "srail oullarnn helak olmasnn sebebi, onlarn peygamberlerine ait hatralar mabetlere evirmeleridir."409 Mslmanlar, Hz. Peygamberin fni cismniyetinden baki misyonuna hicret etmedikleri mddete Resulllah' gerei gibi anlayabilmi ve izinde yrm olmayacaklardr. Hamidullah'n da dedii gibi "ayet Muhammed (a.s.) insann dnya hayatn, zevklerini tamamen reddeden, bunlardan uzak bir melek hayat srmek isteseydi, onun srd bu hayat, insanlar iin l domu bir norm olarak kalrd."410

407

Hz. Peygamberin misyonunun, snnetinin ve rnek kiiliinin uydurma rivayetlerle nasl buharlatrld ile ilgili olarak bkz. Erul, Bnyamin; Uydurma Rivayetlerde Peygamber Tasavvuru, slamn Anlalmasnda Snnetin yer ve Deeri, s. 419-435; Yavuz, Yusuf evki; DA, el-HasisulKubr md. c. 17, s. 277 408 Derveze; a.g.e. c. 2, s. 30-31. 409 ibl; a.g.e., 4/461 nk. Gler; a.g.e., s. 74 410 Hamidullah; slam Peygamberi, c. 2, s. 663-665

83

Oysa Kur'n, Hz. Muhammedi ncelikli olarak kul kimliiyle tanmlamaktadr. Bu sadece Hz. Peygamber iin deil, gnderilen btn peygamberler iin geerli olan bir snnetullahtr. Bu husus Kur'nda u ekilde dile getirilmektedir: De ki: Ben peygamberlerin ilki deilim.411; Biz, senden nce de, ancak kendilerine vahiy verdiimiz erkeleri eli olarak gnderdik. Eer bilmiyorsanz zikir ehline sorunuz.412 Bazlar buradaki rical/erkekler kelimesini, peygamberlerin sadece erkeklerden gelebileceine delil olarak gstermilerse de aslnda burada kastedilen cinsiyet deil, cinstir. Yani erkek-diilik cinsiyeti deil, melek-insan trdr. Nitekim bu ayet kendisinden nce gelen u ayetin cevab413 niteliindedir: O zalimler, fslt halinde u konumay yaptlar: Bu (Muhammed), sizin gibi bir beer olmaktan baka nedir ki! Siz imdi gznz gre gre byye mi kaplyorsunuz?414 Mrikler, peygamberin beer oluunu kabullenemiyorlard. Dolaysyla burada sz konusu olan durum peygamberin erkek veya kadn oluu deil, aksine melek yerine beer oluu idi. Bunu ayetin devam da desteklemektedir: Biz onlar (peygamberleri), yemek yemez birer ceset olarak yaratmadk. Onlar, (bu dnyada) ebedi de deillerdir.415 Buradan da anlalyor ki Kur'n, Hz. Peygamberin beeriliinin yeni bir uygulama olmadn, elilerin beeriliinin tm peygamberler iin geerli olduunu, bunu da kendilerine daha nce peygamber gelmi ve bu gelenekten haberdar olan zikir ehline sorabileceklerini belirtmektedir. peygamberler, Zira edindikleri yanl tasavvurda, birok mucize gsteren bu mucizeleri kendiliinden gstermiyor ancak Allah dilerse

gsterebiliyorlard. Andolsun senden nce de peygamberler gnderdik ve onlara da eler ve ocuklar verdik. Allahn izni olmadan hibir peygamber iin mucize gsterme imkn yoktur.416 Hz. Peygamber, Kur'nda ifadesini bulan szleriyle Mekke Mriklerine aka beer oluunu ifade etmitir: De ki: Ben, yalnzca sizin gibi bir beerim. (u var ki) bana, ilahnzn, sadece bir ilah olduu vahyolunuyor.417; De ki: Ben de ancak sizin gibi bir beerim. Bana ilahnzn bir tek ilah olduu vahyolunuyor.418 Bu ayetlerde Hz.
411 412

Ahkaf, 46/9 Enbiya, 21/7 413 Bkz. Beyzavi; c. 2, s. 65 414 Enbiya, 21/3 415 Enbiya, 21/8 416 Rad, 13/38 417 Kehf, 18/110 418 Fussilet, 41/6

84

Peygamberin bir insan oluunun beer kelimesiyle ifade edilerek kul kimliine atfta bulunulmas dikkat ekicidir. Kur'n'da Hz. Peygamber'in beer olduunu beyan eden ayetlerin ekseriya Mekke devrinde nazil olduunu da gz nnde bulundurursak419, ayetlerdeki beer kelimesinin, kelime anlamnda bir inceliin olduu dikkatlerden kamayacaktr: "B-R, derinin d yzeyine denir ki, oulu 'beer'dir. nsann beer tabiri ile tantlmas; derileri yn, kl, ty ile rtlm olan hayvanlarn aksine, onun derisinin akta oluu nedeniyledir. Kur'n'da, cssesi ve d yaps ile tasvir edildii btn yerlerde, insan 'beer' kelimesi ile tavsif edilmitir. Bu nedenle, btn insanlarn 'beeriyet' mertebesinde birbirleri ile msavi olduklarna; onlarn, ancak kendilerine zellik kazandran ulvi irfan, gzel amelleri ile dierlerine stnlk salayacaklarna dikkat ekilerek, 'Ben de sizin gibi bir beerim' ifadesinin hemen akabinde, 'Ancak bana vahyolunuyor' buyrulmutur.420 Hz. Peygamber de beer/kul kimlii zerinde durur ve bu hususu dejenere edici her hangi bir tavr men ederdi. Bir gn teehhd rettii bir ahs ehadet ederim ki, Muhammed Onun Resul ve kuludur deyince Hz. Peygamber, derhal mdahale ederek Ben Resul olmazdan nce kul idim. ehadet ederim ki, Muhammed Onun kulu ve Resuldr de! buyurmulardr.421 Hz. Peygamber, ashabnn, kendisine hrmet ve tazim adna da olsa, ll olmalarn istemi, yanlarna vard zaman ayaa kalkmalarn istememi, hatta bunu yasaklam ve Acemin birbirine tazim iin ayaa kalktklar gibi siz de beni grdnz zaman kalkmayn! demiti.422 Hz. Peygamber, Kur'nda ifadesini bulan anlamyla tam bir kul idi. O kendisini hibir zaman insanlarn arasnda imtiyazl grmemi, insanlarn nefislerinde bulunan kutsama psikolojisi nnde kutsanarak ilahlatrlmasna yol verecek her hangi bir tavrda bulunmamtr. nsanlar arasnda onlardan birisiydi. Bir gn diz km insanlarla beraber yemek yerken onun bu oturuunu peygamberlik imajna yaktramayan birisi Bu oturu da neyin nesi? diye sorduunda Hz. Peygamber: Allah beni kerim bir kul

419 420

Hatibolu; Mslman Kltr zerine, Kitbiyt, Ankara 2004, s. 146 Ali Galip Gezgin; Kur'n'da Hz. Peygamber'e Yaplan Uyarlar, Faklte Kitabevi, Isparta 2003, s. 62 421 Abdurrezzak; c.2, s. 205 h. no. 3076 422 bn Mace; Dua, 2

85

eyledi, zorba ve inat biri yapmad423 diyerek cevap vermi; Mekke Fethi srasnda huzurunda konuurken titreyen birisine de Kendine gel! Ben bir kral deilim. Ben Kureyten kurutulmu et yiyen bir kadnn oluyum! demitir424. Zira Hz. Peygamber, kendinden nce gelen Hz. sann ar yceltme sonucunda ilahlatrlm olduunun farkndayd. Ayn durumun kendi hakknda da olmasndan endie etmi ve Hristiyanlarn Meryem olu saya yaptklar gibi, beni ar ekilde methetmeyin! Ben ancak Allahn kuluyum. yleyse bana Allahn kulu ve Resul deyin! buyurmulardr.425 Hz. Peygamber, ark syleyen bir cariyenin szleri ierisinde aramzda yarn ne olacan bilen bir peygamber var demesi zerine Ama bunu demeyin, zira yarn ne olacan ancak Allah bilir!426 ikaznda bulunmu ve Kur'nda bulunan ifadesiyle Ben size Allahn hazineleri yanmdadr, demiyorum. Gayb da bilmem. Size, ben bir meleim de demiyorum. Ben, bana vahyolunan Kur'ndan bakasna uymam427 demitir. Hz. Peygamber, gnlk ilerinde de tpk Mekkeli bir insann uras ierisinde idi. Ei Hz. Aie bu hususta unlar sylemektedir: Resulllah (a.s) herhangi bir beerden farksz yaard. Kendi elbisesini yamar, koyununu kendi saar ve kendi iini kendisi yapar, ev ilerinde ailesine de hizmet ederdi.428 Hz. Peygamber, sade bir insan olarak yaam, hatta bu sebeple hicret esnasnda onu tanmayanlar Hz. Ebu Bekirle kartrmlar429, Dmad b. Salebe Medineye ilk kez geldiinde Hanginiz Muhammed? diye sormak zorunda kalm430 yine kendisini ilk defa gren Ebu Rimse ise onun sadeliine ve dier insanlardan farksz duruuna armtr.431 Olu brahimin vefatna gzya dken Hz. Peygamber432, gne tutulmas esnasnda telandan aceleyle hanmnn elbisesini giydiini fark edememi433

423 424

bn Sd; a.g.e., c. 1; s. 371 bn Mace; Etime, 30 425 Buhari; Enbiya, 48 426 bn Mace; Nikah, 21, h. no: 1898 427 Enam, 6/50 428 Buhari; Ezan, 44. Hz. Peygamberin aile hayatn hakknda geni bilgi iin bkz. Hz. Peygamber ve Aile Hayat, SAV, Ensar Neriyat, stanbul 1988 429 Buhari; Menakibul-Ensar, 45 430 Buhari; lim, 6 431 bn Sd; c. 1, s. 429; Ahmed; c. 2, s. 226-7 432 Buhari; Cenaiz, 44; Mslim; Fedail, 62 433 Mslim; Ksuf, 14

86

yine bir yolculuu esnasnda yorgunluktan uyuyakalp sabah namazna kalkamam434 ve namaz kldraca srada ykanmas gerektiini hatrlayarak guslden sonra bandan sular damlayarak yerine gemitir.435 Bir ara Medinede gece kendisini emniyette hissetmedii iin Sad b. Ebi Vakkasn nbetini rica eden Hz. Peygamber436, ne zaman iki ey arasnda muhayyer braklrsa, gnah olmad mddete kolay olann tercih ederdi.437 Allah Resul (a.s), dnyaya ve iindekilere tamah etmez, ahireti esas alan bir yaamn ihtiyac kadar dnyalkla iktifa eder ve kanaat gsterirdi. Hz. mer (r.a.), bir gn Allah Resul'nn huzuruna girdi. Efendimiz, yatt hasrn zerindeydi ve yznn bir tarafna hasr iz yapmt. Odasnn bir yannda ilenmi bir deri, bir dier kesinde de, iinde birka avu arpa bulunan kk bir torba vard. te Hz. Peygamberin odasnda bulunan eyalar bundan ibaretti. mer (r.a.), bu manzara karsnda rikkate geldi ve alad. Allah Resul niin aladn sorunca da mer (r.a): "Ya Resulllah! u anda kisralar, krallar saraylarnda ku tynden yataklarnda yatarken sen, sadece kuru bir hasr stnde yatyorsun ve o hasr, senin yznde iz brakyor. Grdklerim beni alatt" cevabn verir. Bunun zerine Allah Resul (a.s), mer'e u karlkta bulunur: "stemez misin ya mer, dnya onlarn; hiret de bizim olsun!"438 Baka bir rivayette ise Resulllah yle buyurur: "Dnya ile benim ne alkam olabilir? Ben bir yolcu gibiyim, bir aa altnda glgelenip, sonra da oray terk ederek yoluna devam eden bir yolcu."439 Onun beeriliinin en byk delili ise her halde vefat olacaktr. Evet, Hz. Peygamber de tpk dier insanlar gibi hayata gzlerini yummulardr. Fakat gzlerini hakikatlere kar hibir zaman aamayan Mekke Mrikleri bu kadar ak delili bile grememi ve Eer o gerekten de bir peygamber olsayd lmezdi demilerdir440. Bu durumu nceden haber veren Allah (c.c) yle buyurmaktadr: Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan nce de peygamberler gelip gemitir. imdi o lr ya da

Buhari; Teyemmm, 6; Mslim; Mesacid, 309-316 Abdurrezzak; c. 2, s. 347 no. 3642; Ahmed; c. 1, s. 99 436 Buhari; Cihad, 70; Mslim; Fedailus-Sahabe, 39-40 437 Buhari; Menakb, 23; Mslim; Fedail, 77, 79 438 Buhari; Tefsir, 21 439 Tirmizi; Zhd, 44; bn Mace; Zhd, 3 440 bn Hiam, c. 4, s. 305; Beyzav; a.g.e., c. 1, s. 182-183; Zebd; Tecrid Tercemesi, c. 11, s. 30-31
435

434

87

ldrlrse, gerisin geriye mi dneceksiniz? Kim geri dnerse, Allaha hibir ekilde zarar vermi olmayacaktr. Allah, kredenleri mkfatlandracaktr.441 Kur'n, kul olarak Hz. Peygamberin kiiliine ynelik bir takm hitaplarda bulunmutur. Bu adan bakldnda, Kur'n, Hz. Muhammedin ahsiyetinin ina srecine ait en salam verileri oluturmaktadr. Hz. Peygamberin ahlaknn ekmel-i mkemmel eklini bulma srecini Kur'ndan okumak ve onu rnek almak, Allah (c.c) tarafndan btn insanla tavsiye edilmi bir husustur. Ayr bir tez konusu olacak bu hususla ilgili olarak Musa Crullah (1874-1949), De ki: Ben de sadece sizin gibi bir beerim. Ancak ilahnzn bir tek ilah olduu bana vahyediliyor ayetiyle ilgili olarak u tespitte bulunuyor: Bu ayette Hz. Peygamber kendisini mmetin bir ferdi gibi takdim ediyor. yleyse mmetin her ferdi de Peygamberi gibi (olmaya almaldr). Bu varlabilecek en yksek kemal derecesidir.442 Nitekim ahlakn en gzeline sahip olan Hz. Peygamberin edebi hakknda Kur'n: Muhakkak ki sen ahlakn en gzeline sahipsin; Andolsun ki, Allah'n elisinde sizin iin, Allah'a ve ahiret gnne kavumaya inanan ve Allah' ok anan kimseler iin en gzel bir rnek vardr443 vgsnde bulunmakta ve Senin hayatna yemin olsun ki444 diyerek raz olduu mkemmel hayat zerine yemin etmi ve onun ann yceltmitir. Oysa Mrikler, Peygamberin beer oluuna taklp kalmlar ve bylece ne yalann hibir zaman telaffuz edilmedii hayat ve ne de getirdii dinin ierii ile ilgilenmilerdir. Bu nedenle de Kur'n, Mriklerin dikkatlerini, aralarnda bir mr yaayan Peygamberin doruluuna, emanetine, gvenilirliine ve beeriyete rnek olan dier vasflarna ekmektedir: Ben bundan nce bir mr boyu iinizde durmutum. Hala akl erdiremiyor musunuz?445; Yoksa peygamberlerini tanmadlar da o yzden mi onu inkr ediyorlar?446 Aslnda onlar peygamberi tanyorlard. Onun doru szl, gvenilir, adalet ve emanet sahibi birisi olduunu bizzat kendileri de ifade etmilerdi. Kbenin inas srasnda gerekleen hakem olayn447 buna misal olarak verebiliriz.

441 442

Al-i mran, 3/144 Musa Crullah Bigiyef; Kitabus-Snne, Ankara Okulu, Ankara 1998, s. 83 443 Ahzab, 33/21 444 Hicr, 15/72 445 Yunus, 10/16 446 Mminn, 23/69 447 Kksal; a.g.e., s.108

88

Ayn gerei, Rabbisinin kendisine vermi olduu risletini haber vermek iin km olduu Safa tepesinden onlara seslendiinde yine dile getirmilerdi.448 On yl kendilerine slam tebli etmi olmasna ramen kabullenmemiler, trl eziyet ve zorluklar gsterip hayatna kastetmi, evinden yurdundan karm, imknn bulsalar bir kak suda boacak kadar dmanlk yapmalarna ramen kymetli eyalarn yine kendisine teslim etmekten geri durmayan Mriklere, Mekkenin Fethi gnnde kendilerine ne yapmasn umduklarn sorduunda Kureyli Mrikler Biz, senin hayr ve iyilik yapacan zanneder ve hayr yapacaksn deriz. Sen kerem ve iyilik sahibi bir kardesin. Kerem ve iyilik sahibi bir karde olusun! dediler. Bunun zerine, Peygamberimiz: Yusuf aleyhisselamn, kardelerine dedii gibi, ben de Size bugn hibir baa kakma ve ayplama yoktur, Allah sizi yarlgasn. O esirgeyenlerin en hayrlsdr449, diyorum. Gidiniz! Sizler, azat edilmilersiniz buyurdu.450 Bu rneklerde de olduu gibi, Mekkeli Mrikler, gerek risletinden nce olsun ve gerekse risletinden sonra olsun, eitli vesilelerle Hz. Peygamberin mkemmel ahlakn biliyor ve itiraf ediyorlard. Onlar, Hz. Peygamberin bu ynn inkr etmiyorlar, ancak beer oluunu kabullenemiyor ve bu nedenle de getirdii dini inkr ediyorlard. Bu husus Kur'nda u ekilde dile getirilmektedir: Onlarn dediklerinin hakikaten seni zmekte olduunu biliyoruz. Aslnda onlar seni yalanlamyorlar. Fakat o zalimler aktan aa Allahn ayetlerini inkr ediyorlar.451 Bu nedenle de Kur'n, yalanna hibir zaman ahit olmadklar Abdullah olu Muhammedin hayatna, ahlakna, insanlk ufkuna getirmi olduu yaam tarzna dikkatleri ekiyor ve muhataplarnn iyice dnmelerini istiyordu. Sadece yaad dnem insanlarnn bizzat gzleriyle ahit olduklar bu hayat, eitli ynleriyle dile getirerek Hz. Peygamberin ahlakn lmszletiren ve bu ahlakn inasna ait verileri iinde barndran Kur'n, tm insanla Allahn en byk nimetlerinden birisi olmutur. imdi sve-i hasene olan bu ahlak, Kur'ndan ve Peygamberin hayatndan ksa anekdotlarla rneklendirelim.

448 449

Kksal; a.g.e., c. 10-11, s.180-181 Yusuf, 12/92 450 bn Hiam; es-Sre, c. 3-4; s. 285; Kksal; a.g.e., c. 10-11, s. 455 451 Enam, 6/33

89

Allah Tel, Hz. Peygamberden doruluk zere yaamasn, bu hususta insanlara rehberlik ve rneklik etmesini istemitir. O halde seninle beraber tvbe edenlerle birlikte emrolunduun gibi dosdoru ol! Ve ar gitmeyin. nk O, sizin yaptklarnz ok iyi grendir. Hz. Peygamber nbvvetinden nce de olduu gibi risaletinden sonra da doruluktan ayrlmam ve yaantsn Allahn bu emri dorultusunda ekillendirmek iin gayret gstermitir. Zira Rabbimiz Allahtr, deyip sonra dosdoru yaayanlara korku yoktur ve onlar zlmeyeceklerdir452 buyruuna ilk itaat eden Hz. Peygamberdir. De ki: Ben dini, Allaha halis klarak Ona kulluk etmekte emrolundum. Mslmanlarn ilki olmakla emrolundum.453 Btn bir hayatn doruluk ve drstlk ilkesi ierisinde yaanabileceinin en gzel rneini veren Hz. Peygamber; Allahm, beni ahlakn en gzeline ynelt. Kt ahlaktan uzaklatr454 diye dua ederek Allaha snmtr. Hz. Peygamber, tevazu sahibi sade bir insand. O Allahn has kulu olarak yeryznde tevazu ile yaam ve yaanlmasn tavsiye etmitir. "O ok merhametli Allah'n (has) kullar onlardr ki, yeryznde tevzu ile yrrler ve kendini bilmez kimseler kendilerine laf attnda 'selam!' derler (geerler).455; "Yeryznde bbrlenerek dolama. nk sen ne yeri yaratabilir, ne de dalarla ululuk yarna girebilirsin."456; "Kmseyerek insanlardan yz evirme ve yeryznde bbrlenerek yrme. Zira Allah, kendini beenmi vngen kimseleri asla sevmez."457 Bu adan Hz. Peygamberin, bir haslet olarak tevzunun kendisini, mstesna bir dengede rnek bir model olarak ahsnda tadna, onun esiz hayatna bakarak ahit olmaktayz. Resulllah'n tm hayat bir tevazu rneidir. O'nun tevazusunu ifade eden rivayetler mstakil bir almaya konu olacak kadar boldur. Kendisinden nceki peygamberlerin de bana geldii gibi, sevginin ilahlatrd bir peygamber olmaktan endie etmesi ve buna mukabil tevazusunu hibir zaman elden brakmayp kabrinin mescit haline gelmemesi iin Allah'a dua etmi olmas, kendisini buna aykr ynde okumak isteyenlere gzel bir cevap tekil ettii aktr. O (a.s), asla kral bir

452 453

Ahkaf, 46/13 Zmer, 39/11-12 454 Mslim, 1/535. hd. no:771 455 Furkan, 25/63 456 sr, 17/37 457 Lokman, 31/18

90

peygamberlii deil, kul bir peygamber olmay istemitir458. Kendisine bir kralm gibi muamele de bulunmak isteyenlere izin vermemi459 ve ashab arasnda hibir zaman imtiyazl olmak istememitir.
460

mer (r.a)'dan gelen bir rivayette Hz. Peygamber,

"Hristiyanlarn Meryem olu sa'y vd gibi siz de beni vmeyin. Ben ancak Allah'n kuluyum. O halde bana sadece Allah'n kulu ve resul deyiniz." buyurmutur.
461

Fakat yine de Hz. Peygamber'i daha nceki peygamberlerle yartrmak isteyenlere

de "Beni Musa b. mran'a tafdil etmeyin."462; "Beni Yunus b. Metta'ya tafdil etmeyin"463 diyerek bu tr yaklamlarda bulunanlarn vglerini kabul etmemi ve kiileri yzlerine kar vmenin gzel bir davran olmad retmitir.464 Hz. Peygamber, merhamet sahibi, affetmeyi seven, insanlara dkn mfik biriydi. nananlara kar tkenmek bilmeyen bir rahmet ve efkate sahipti. Nitekim Onun bu esiz ahlakn ifade sadedinde Kur'n u tavsifte bulunmaktadr: And olsun size kendinizden yle bir Peygamber gelmitir ki, sizin skntya uramanz ona ok ar gelir. nk o, size ok dkn, mminlere kar ok efkatli (ve) merhametlidir.465 te yreinde insan ve insanla byle byk bir sevgi ve merhamet besleyen, kendi ilerinden birisini gndermekle Allah, insanla byk ltufta bulunmutur. (Resulm!) Biz seni, ancak lemlere rahmet olarak gnderdik.466; O, sizden iman edenler iin bir rahmettir.467; Peygamber, mminlere kendi nefislerinden daha evladr.468 Bu ayette, Allah Tel, peygamberin verdii tm emir ve hkmlerde mminlere, kendi nefislerinden daha efkat ve merhametle yaklatn ve bu tutumun Onda daimi bir ahlak olduunu ifade etmektedir.469 Hz. Peygamber, tm insanlara kar merhametliydi. u ayetler onun merhametinin, kendisine inanmayanlar da kapsadn gstermektedir: (Resulm!) Onlar iman

bn Mace; Etime, 30 Ebu Davud; Edeb, 152 460 Kksal; a.g.e., c. 10-11, s. 465 461 Buhari; Kitbu'l-Enbiya, 49 462 Mslim; Fezil, 159-160 463 Mslim; Fezil, 166-167 464 Buhari; ehdt, 16; Edeb, 54, 95; Mslim; Zhd, 65; Ebu Davud; Edeb, 10; Tirmizi; Zhd, 43 465 Tevbe, 9/128 466 Enbiya, 21/107 467 Tevbe, 9/61 468 Ahzab, 33/6 469 Beyzavi; a.g.e., c. 2, s. 239.
459

458

91

etmiyorlar diye adeta kendine kyacaksn!470; Onlar bu sze inanmyorlar diye zntden kendini helak edeceksin!471 Peygamberin bu znts baka bir ayette ise yle teskin edilecektir: Allah dilediini sapkla yneltir, dilediini doru yola iletir. O halde ruhun, onlar hakknda birtakm zntlere dalarak ypranmasn. Allah, onlarn ne yaptklarn biliyor.472 ; Onun merhameti kendisine inanmam ve hayat boyunca fitne fcurluk yapmaktan geri kalmam olan Abdullah b. Ubeyi bile iine alacak kadar engindi.473 Fakat bu mnafn affnn sz konusu olmadn Allah Tel u ayetle beyan etmitir: (Ya Muhammed!) Onlar iin ister af dile, ister dileme. Onlar iin yetmi kez af dilesen de Allah onlar asla affetmeyecek. Bu, onlarn Allah ve Resuln inkr etmelerinden trdr. nk Allah fsklar topluluunu hidayete erdirmez.474 Kendisine eziyet eden bu insanlara o onlar bilmiyorlar diyerek Allahtan af dilemi ve yreinde onlar iin hissettii duyguyu ifade sadedinde u tavsifte bulunmutur: Benimle sizin misaliniz, ate yakan bir adamn misaline benzer ki, kelebek ve ekirgeler atein iine dmee can atyorlar. Ben sizi tutuyor, atee dmenize engel oluyorum. Sizler ise, ellerimden kurtulmaa ve atee dmee abalyorsunuz.475 Kfirler bilmeseler de Hz. Peygamber onlarn arasnda bulunuyor olmas kendileri iin bir rahmetti. Sen onlarn iinde olduun halde Allah onlara azap edecek deildir. 476 Hz. Peygamber, insanlara kar hilim sahibi (yumuak huylu), hata ve kusurlarn grmezden gelen sabrl birisiydi. Hilm, ahlaki erdemlerin en gzellerinden bir meziyet olmas hasebiyle Allah (c.c) kullarna bu sfatla vasflanmalarn tavsiye etmi ve bu hususta da Hz. Peygamberi rnek gstermitir. Onlar fkelendikleri zaman bile affederler477; Her kim sabreder ve balarsa, bilsin ki bu tutum davranlarn en soylusu, en olumlusudur.478; Gzel bir sz ve balama, arkasndan eziyet gelen sadakadan daha hayrldr.479; (Mslmanlar) affetsinler, hogrl olsunlar.

uara, 26/3 Kehf, 18/6 472 Fatr, 35/8 473 Hz. Ali bu hususa aklk getirecek u tespitte bulunmaktadr: Yrei engin olma bakmndan Allah Resul insanlarn en genii idi. (El-Hufi; a.g.e., s. 169) 474 Tevbe, 9/80 475 Buhari; Rikak, 26 476 Enfal, 8/33 477 ura, 42/37 478 ura, 42/43 479 Bakara, 2/263
471

470

92

Allahn sizi balamasn istemez misiniz?480; Af yolunu tut, iyilii emret ve cahillikten uzak dur481; Rabbinizin bana, takva sahipleri iin hazrlam olduu, genilii gkler ve yer kadar olan cennete koun! O takva sahipleri ki, bollukta da darlkta da Allah rzas iin mal harcarlar; fkelerini yenerler ve insanlar affederler. Allah da (byle gzel davranta bulunanlar sever482; yilikle ktlk bir olmaz. Sen (ktl) en gzel bir tutumla karla. O zaman greceksin ki, seninle aranzda dmanlk bulunan kimse candan bir dost olacaktr.483 Kur'nn, hilmin en gzel rneini yaamas mnasebetiyle tm insanlara rnek gsterdii Hz. Peygamber hakknda zutsu: Hz. Muhammed hakkndaki biyografik hadisler, onun gerekten birinci snf devlet adam ve ayn zamanda son derece halim olduunu gsterir484 tespitinde bulunmutur. Hz. Peygamber, insanlara hilmi ve aff tavsiye etmi ve onlar bu ahlaka ynlendirmitir. O bir sznde yle buyurmaktadr: Her kim ki misliyle eziyeti def etmeye kadirken kzgnln yutarsa, Allah da onun kalbini sekine ve imanla doldurur.485 Yine Hz. Peygamber, insanlarn ihtiyalarna kar ok cmert kerem sahibi bir insand. Cimrilii sevmez, artan hibir eyini biriktirmez datrd. Ahlakn vazgeilemeyecek meziyetlerinden olan cmertliin en gzel rneklerini Hz. Peygamberin, o Allahn vgsne mazhar olmu ahlaknda grmekteyiz. Cmertlik, en gzel numuneleriyle Hz. Muhammedde temayz etmi ve mam iblnin ifadesiyle adeta onun ikinci tabiat olmutur.486 Bu nedenle de ahlakn en gzeli zere olan Allah elisi, bu hususta da insanlar iin sve-i hasenedir. O (a.s) ne cimriliin veya ihtiras halini alm olan uh tefritine; ne de elinde ne varsa dncesizce sap savuran ve Kur'nn eytann kardeleri dedii bir ifrata dmtr. Olmas gerektii sadelikte, gsterisiz ve mkemmel bir denge iinde cmertlii sret haline getirmi esiz bir kiilie sahipti. Bu nedenle de Hz. Peygamber, ilk inen Kurn ayetleri arasnda kerim olarak tantlmtr: Grebildikleriniz ve gremedikleriniz zerine yemin ederim ki, hi

480 481

Nur, 24/22 Araf, 7/199 482 Al-i mran, 3/133-134 483 Fussilet, 41/34 484 zutsu; Kurnda Allah ve nsan, s. 200 485 Suyuti; Camius-Sagir, c. 2, s. 395 486 mam ibli; Peygamberimizin Risaleti ve ahsiyeti, s. 272

93

phesiz o (Kurn), ok kerim (erefli) bir elinin szdr. Ve o, bir air sz deildir. Ne az iman ediyorsunuz!487 Hz. Peygamber, ibadetinde de mstesna bir kulluk bilincine sahip olup bu hususta da inananlara misalin eriilmez ufuklarndan rnekler sergilemi; yaratanna ibadetinin verdii hazla ruhunun miracn yaam, gelmi-gemii balanm488 olsa da ibadeti gzlerinin ak bulunduu tm hayatna yaym ve yaamtr. Ve yakn (lm) sana gelene kadar Rabbine ibadet et489 diyen Allah (c.c)a kar ibadetinde hibir zaman gafil kalmam, insanlarn aciz kalaca bir kulluu yakn kendisine gelene kadar devam ettirmitir. Vefatnn yaklat ve hastalnn arlat gnde bile iki kiinin omuzlarna dayanarak Mescid-i Nebeviye gitmi ve son kez ashabna le namazn kldrmtr.490 Allah Tel, Kur'nda Hz. Peygambere hamd, secde, kulluk, tesbih gibi hususlarda baz emir ve ykmllkler vermi491 ve bunlarn yerine getirilmesini istemitir. Bu cmleden olarak namazla ilgili yle buyurmutur: (Resulm!) Sana vahyedilen Kitap oku ve namaz kl. Muhakkak ki namaz, hayszlktan ve ktlkten alkoyar. Allah anmak elbette en byk ibadettir. Allah yaptklarnz bilir.492; (Resulm!) Sen, onlarn sylediklerine sabret. Gnein domasndan nce de, batmasndan nce de Rabbini vg ile tesbih et; gecenin bir ksm saatleri ile gndzn etrafnda da tesbih et ki, Allah rzasna eresin.493 Kevser suresinde ise Rabbin iin namaz kl, kurban kes494 buyrulmutur. Hz. Peygamber, namazna srekli mdavim olmu ve iki gzmn nuru, dinin direi495 dedii namaz artrm hatta gelen rivayetlerde uzun sureleri okuduu bu ibadetinden dolay ayaklarndan rahatszlanmt. Bu hususta Hz. Aienin rivayetine gre Resulllah (a.s), ayaklar patlayacak dereceye gelinceye kadar namaz klard. Hz. Aie Ya Resulllah! Allah senin gelmi gemi btn gnahlarn balad halde
487

Hakka, 69/38-41. Bazlar bu ayetteki eliden maksadn Cebrail olduunu sylemilerse de isabetli olan Hz. Muhammed olduudur. 488 Fetih, 48/1 489 Hicr, 15/109 490 Mslim; Salt, 90 491 Hd, 11/123; Nahl, 16/98-99; Meryem, 19/65; Taha, 20/14 492 Ankebut, 29/45 493 Taha, 20/130 494 Kevser, 108/2 495 Tirmizi; man, 8

94

byle mi yapyorsun? deyince Hz. Peygamber Ya Aie! kreden bir kul olmayaym m? buyurmutur.496 O (a.s), her vesilede ibadeti elden brakmaz, skntnn Mekkede kat kat omuzlarna bindii o dnemlerde, nasl sabrettiini bilmek isteyen mmetine, adeta yaantsyla tefsir ettii u ayet cevap vermekteydi: yle ise siz beni ibadetle ann ki ben de sizi anaym. Bana kredin; sakn bana nankrlk etmeyin! Ey iman edenler! Sabr ve namazla Allahtan yardm isteyin. nk Allah muhakkak sabredenlerle beraberdir.497 Hz. Peygamber, kendi namazlarna mdavim olduu gibi498 aile efradnn ibadetine de dikkat ederdi. Nitekim bu hususta Kur'n, tm inananlara u hitapta bulunmaktadr: Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi, yakt insanlar ve talar olan ateten koruyun!499 Baka bir ayette ise hitap direk peygamberin ahsna ynelmektedir: (Ey Peygamber!) Ailene namaz emret; kendin de ona sabr ile devam et! Biz, senden rzk istemiyoruz; biz seni rzklandryoruz. Gzel sonu takva iledir.500 Bu nedenle de Hz. Peygamber, aile yelerinin namazlarna da ok dikkat etmi ve onlar sabahlar namaza uyandrmtr. Sabahleyin Namaz klmyor musunuz diyerek Hz. Alinin kapsn alar, kz Ftma ile damadn namaza kaldrrd.501 phesiz ki bu ve benzeri ayetlerde Hz. Peygamberin ahsnda btn Mslmanlara ynelik bir ksm emir ve tavsiyeler bulunmaktadr. Nitekim dier pek ok ayetlerde namaz, btn mminleri kapsayacak tarza bazen tek olarak, ou yerde de zektla birlikte emredilmitir.502 Hz. Peygamber, mminlere farz olan vakit namazlarndan baka, sadece kendisine mahsus olan ibadetle de grevlendirilmiti. Gecenin bir ksmnda uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak zere namaz kl.503; Ey rtsne brnen (resulm)! Biraz
496 497

Mslim; Salt, 187 Bakara, 2/152-153 498 Alkame (r.a), Hz. Aieye; Ey Mminlerin annesi! Allah Resulnn ibadeti nasld? Her hangi bir gne tahsis ettii bir ey olur muydu? diye sorunca Hz. Aie Hayr, onun ameli devamlyd. Resulllah (a.s)n g yetirip yapt eye, sizin hanginiz g yetirebilir? cevabn vermitir. (Bkz. Buhari; Savm, 64; Rikak, 18; Ebu Davud; Tatavvu, 27) 499 Tahrim, 66/6 500 Taha, 20/132 501 Nesi; Kyml-Leyl, 5. Bu konuda Hz. Ali, yle sylemektedir: Resulllah gece yars benim ve Ftmann yanna girdi ve (gece) namaz klmamz iin bizi uyandrd. Ben uykulu uykulu gzlerimi outurarark oturdum ve yle diyordum: Vallahi biz, sadece Allahn zerimize yazdn klarz. Elbette bizim canlarmz Allahn elindedir. Onu uyandrmak istedii zaman uyandrr. Bunun zerine Resulllah: nsanolunun mayasnda tartmaktan holanan bir ey var diyerek gerisin geri dnd. (Buhari; Tevhid, 31) 502 Bkz. Bakara, 2/110, 183-184; Nisa, 4/77, Tevbe, 9/71; Nur, 24/56 503 sr, 17/79

95

hari geceleri kalk namaz kl!504 Hz. Peygamber, gndz vakti youn uras olmasna ramen505, kendisine emredilen gece namazn terk etmemitir. Zira o (a.s): Allah indinde amellerin en makbul az da olsa devaml olandr506 buyurmu ve ibadette kiinin ihsan zere olmasn tavsiye etmitir. Kendisine ihsan soranlara da; ihsann, Allah gryormuasna ibadet etmek olduunu sylemitir.507 Bir sznde kendi tasviriyle namaz, bir kimsenin evinin nnden akan bir rmakta gnde be defa ykanmasnn btn kirleri artt gibi, mmini de hata ve gnahtan, gizli ve ak irkinliklerden temizleyeceini belirtmitir.508 Hz. Peygamber, ramazan orucunu tutar, son on gnnde itikfa girer, geceleri ihya eder, ailesini namaza kaldrr ve dier vakitlere nispetle bu gnlerde daha ok ibadet ederdi.509 Allah Resul ramazan ay dnda da nafile oru tutar ve mminlere de tavsiye ederdi.510 Onun nafile orucu bakalarnn gc yetmeyecei ekilde ard. Hz. Aienin belirttiine gre bir gn Hz. Peygamber hane-i saadetlerine geldiinde Yannzda bir ey var m? diye sorduunda onlar Hayr diye cevap vermiler bunun zerine de Hz. Peygamber, yle ise ben oruluyum demitir.511 Yine Hz. Aienin haber verdii bir baka rivayette ise Resulllah (a.s), o derece oru tutard ki, biz artk Hz. Peygamber, orucu brakmaz, derdik. (Bazen de) oru tutmazd, biz artk oru tutmaz, derdik. Ben Resulllahn Ramazandan baka hibir ay tamamen orula geirdiini grmedim. aban ay kadar da hibir ayda ok oru tuttuunu grmedim512 demitir. Bununla beraber savm- visal orucu da tutan513 ve lemlere rahmet olan Hz. Peygamber, mminlerin bu ar ibadetlerde kendisi gibi davranmalarn istememi, ibadeti arlklarla yanl yorumlayp ruhbanla meyledenleri ise uyarp dengeyi esas alan

504

Mzzemmil, 73/1-4 Ayetin devamnda, Hz. Peygambere, kendisinden yerine getirmesi istenen gece namaznn bir takm faydalara da vesile olduu haber verilmektedir: phesiz gece kalk, (kalp ve uzuvlar arasnda) tam bir uyuma ve salam bir kraate daha elverilidir. (Mzzemmil, 73/6) 505 Mzzemmil, 73/7 506 Buhari; man, 32; Msafirn, 216, 218; Nesi; Kyml-Leyl, 19; bn Mace; Zhd, 28 507 Buhari; man, 37; Mslim; man, 17; Tirmizi; man, 4 508 Buhari; Mevkt, 6; Tirmizi; Edeb, 80 Nitekim Kur'nda da namazn kiiyi ktlk ve irkinlikten arndran ynne atfta bulunulmutur. Bkz. Ankebut, 29/45 509 Bkz. Mslim; tikf, 7 510 Ebu Davud; Savm, 68; Tirmizi; Savm 54 511 Mslim; Siyam, 170 512 Mslim; Siya, 175; Tirmizi, Savm, 37; Ebu Davud; Savm, 59 513 eyh Nizamddin; El Feteva- Hindiyye, Beyrut 1400, c. 1, s. 201.

96

snnetinin itidal zere olmak olduunu syleyerek men etmi514 ve arln helak sebebi olduunu anlatmtr.515 Hz. Peygamber, Allah ok zikrederdi. Kur'n da bunu amirdir.516 Zikir Kur'nda en ok emredilen ibadetlerden birisi olmakla birlikte, belli bir zaman veya mekn belirtilmemi, her halkarda yaplmas gereken bir ibadet olduu vurgulanmtr. Nitekim bunu ima eden bir ayette Allah (c.c) yle buyurmaktadr: Artk namaz bitirince ayakta, otururken ve yannz zerinde yatarken Allah ann.517 Buna gre savata-barta, varlkta-yoklukta, bollukta-darlkta, salkta-hastalkta, karadadenizde, yerde-gkte, gizli-ak ve ksaca en skntl ve en neeli gnlerde Allahn hatrlanmas talep edilmitir.518 Zira Nerede olursanz olun, O sizinle beraberdir.519 nemli olan mminin imdisinde Allah ile beraber olup olmaddr. Hz. Peygamber, duadan gafil kalmam, aksine besmeleyle balad her ii iin dilinden duas eksik olmaz ve bereketini Allahtan umard. Nitekim bunu amir olan ayetler de yok deildir: Rabbinize alak gnll olarak ve iten uda edin.520; Hi olmazsa onlara byle azabmz geldii zaman tazarru ile dua etselerdi.521; Kullarm sana, beni sorduu vakit de ki, ben herhalde yaknm. Dua edenin duasn bana dua ettii anda iitir, ona karlk veririm. O halde kullarm da benim davetime uysunlar ve

badetlerde kulluk bilincinin diri tutulmasna nem verir, kimsenin ibadet etme gayesiyle ar ykler altna girmesine raz olmazd. Bir defasnda sahabeden birisinin oru adad ve oru gnnde Cuma hutbesinde ayakta durmay, darda glgelenmemeyi ve konumamay da adadn syleyince Hz. Peygamber bunu doru bulmad ve o kiinin hutbede oturmasnn, glgelenmesinin ve konumasn daha uygun olacan, orucunu da bu ekilde tamamlarsa makbul saylacan syledi. (Bkz. Buhari; Eymn, 31; Ebu Davud; Eymn, 19) Yine Ashaptan Abdullah b. Amr son derece zahit birisi idi. Her gn oru tutuyor, geceleri ise hatmediyordu. Bu yzdende yeni evli olduu halde hanmndan uzak duruyordu. Durum Hz. Peygambere haber verilince yaptnn doru olmadn, vcudunun ve ailesinin zerinde hakk bulunduunu syleyip mutedil olmas gerektiini syledi. (Bkz. Mslim; Siyam, 185-193) Yine Hz. Peygamberin ibadetini hanmlarndan sorup renen ve azmsayan baz sahabiler, gndzleri srekli oru tutacaklarn, geceleri ise namaz klp ibadet edeceklerini, evlenmeyeceklerini sylemiler, durum Hz. Peygambere intikal ettiinde ise onlar arp snnetinin denge esas zerinde olduunu hatrlatm ve buna riayet etmeyenlerin snneti zere olmadklarn belirtmitir. (Buhari; Nikah, 1; Mslim; Siyam, 181) Bir baka seferinde Hz. Peygamber Allah size sevap vermekten yorulmaz ama siz ok ibadetten yorulursunuz. demitir. (Nevev, Riyazus-Salihn, c. 1, s. 174-175, h. no: 142) Nitekim Hakk Tel da Allah sizin iin kolaylk istiyor, zorluk istemiyor buyurmutur. (Bakara, 2/185) 515 Buhari; Rikak, 18; Mslim; lim, 4; bn Mace; Zhd, 20 516 Ahzab, 33/41; Enfal, 8/45; Hadid, 57/16 517 Nisa, 4/103 518 Kerim Bulad; Peygamber (s.a.v) Gibi Yaamak, Kayhan Yaynlar, stanbul 2005, s. 98 519 Hadid, 57/4 520 Araf, 7/55 521 Enam, 6/43

514

97

bana inansnlar, umulur ki doru yolu bulurlar.522; Bana dua edin, duanza cevap vereyim.523 Bu ve benzer ayetlerden anlalyor ki slam, zikir ve duaya byk nem vermekte ve bu vesileyle de duann Allah ile vastasz buluturan bir ibadet olduunu aklamaktadr.524 Duas olmayann Allah indinde kymetinin olmayacan bildiren Kur'nn yaayan pratii olan Hz. Muhammed (a.s)n hadis mecmualarn dolduran dua ve ezkr, bu almaya smayacak kadar boldur. O (a.s), bir sznde yle buyurmaktadr: Dua ibadetin iliidir, dua ibadetten ibarettir.525 Onun birok duasndan bir rnekle bitirelim: Allahm! Hamd sana mahsustur. Gklerle yerin ve onlarn iindekilerin Rabbi sensin. Hak sensin, senin vadin haktr, szn haktr, cennet haktr, cehennem haktr, kyamet haktr. Ey Rabbim! Ben ancak sana teslim oldum; ancak sana iman ettim; ancak sana tevekkl ettim ve yalnz sana yneldim. Benim gerek evvelce ve gerekse sonradan ilediim gnahlarmla gizli ve aktan yaptklarm, bana bala. Benim ilahm sensin, senden baka hibir ilahm yoktur.526 Hz. Peygamber, her daim Allah anar, ona gnlk yaants ierisinde birok dua, istifar, zikir ve tazarruda bulunurdu. Vefatna yakn zamanlarda ise dua ve istifarn artrmtr. Her halde bunun sebebi, vefatn da ima eden u ayetin inii olsa gerektir: Allahn yardm ve zafer gelip de insanlarn blk blk Allahn dinine girmekte olduklarn grdn vakit, Allahna hamd ederek Onu tespih et ve Ondan mafiret dile, nk O tevbeleri oka kabul edendir.527 te, hayat zerine yemin edilen ve insanla ahlak rnek olarak gsterilen Hz. Peygamber, bu vgye sebep olan ahlakn -baz uydurma rivayetlerde ima edildii gibi- hazr olarak bulmam, aksine yukarda da sz edildii zere hayat boyunca karlat sknt veya sevince mecal olabilecek her bir durumlarda olgunlatrm ve insanla numune-i imtisal olmutur.

522 523

Bakara, 2/186 Mmin, 40/60 524 Bulad; a.g.e., s. 101-102 525 Tirmizi; Daavt, 1 526 Mslim; Saltl-Msafirn, 199 527 Nasr, 1-3

2. RESUL OLARAK HZ. MUHAMMED Peygamber kelimesi, Farsa kkenli olup haberci, Allahtan haber getiren anlamna gelir. Dilimizde eli szc ile karlanan bu kelime Kur'nda Resul ve Nebi kelimeleriyle gemektedir. Resul kelimesinin kk olan risl, yumuaklk ve kolaylk zere gndermek veya kolaylk ve yumuaklkla yrmek, yol almaktr. Ayn kkten gelen istirsl sknet, rahatlk ve sebat anlamlarna gelmektedir. Yine ayn kkten gelen teressl de sz kullanmada sesi ykseltmemek, iddet ve sertlikten kanmak, yumuak olmak anlamlarna tayor. Anlan kkten treyen resl ise, para para gndermek veya para para gnderileni almak demektir. Suya gelen deve veya davar srsnn, izdihama meydan vermemek iin kontroll ve para para su iirilmesini ifade ederken de bu resl kelimesi kullanlr.528 Buna gre resul: bir yere varmak amacyla bir yerden kalkan, giden, ayrlan (inbias) ve kaynandan hedefine doru uzayp giden (imtidt) anlamna gelen risl kknden tretilmitir. Dzgn mafsallar ve bacaklar olan deveye nka resle ad verilir. Ste de kaynandan hedefe ulat iin ayn ad verilmitir.529 O halde resul; bir kaynan her hangi bir ama iin hedefe yollad haberci anlamna gelmektedir. Nebi kelimesinin tretildii kk hakknda dil bilginleri iki gr ileri srmlerdir. Bir gre gre nebi haber anlamna gelen en-nebe eklinde hemzeli bir kkten tremitir. Buna gre nebi ism-i fail manasnda sfat- mebbehe olan feil sigasnda bir kelimedir. Anlam haber getiren yani muhbir demektir. Dier bir gre gre de nebi kelimesinin asl byklk ve ycelik manalarna gelen en-nebve veya ennebve eklindeki hemzesiz kkten gelmektedir. nk nebiler Allahn, yaratklar arasndan setii en erefli ve en stn varlklardr. Buna gre de nebi erefli ve yce insan demektir. oulu enbiya veya nebiyyn dur.530
528 529

bkz. Ragb, r-s-l md. bn Manzur; Lisan, r-s-l md. 530 bkz. Ragb; n-b-e md.; Cevheri; Shah, nr. Ahmed Abdulgafur Atar, Riyad, 1982, c. 1, s. 74

99

Bazlar resul ile nebi kelimeleri arasnda her hangi bir anlam farkllnn bulunmadn iddia etmilerse de531 ounluun gr aksi yndedir. Bunu ima eden ayetler yok da deildir: Muhammed, sizin erkeklerinizden hibirinin babas deildir. Fakat o, Allahn resul ve nebilerin sonuncusudur. Allah her eyi hakkyla bilir.532 Bu ayette nebi ve resul kelimeleri, mugayereti gerektiren atf vv ile bir birine balanarak ayn anda kullanlmtr. Bu iki terimi dilsel bir karlatrmaya tabi tuttuumuzda, arada yle bir farkn olduunu sylemek mmkndr: Nebi, haberin ne kt bir terim; resul, habercinin ne kt bir terimdir. Birincide vurgu haberin kendisine, ikincide ise haberi tayanadr. Usulclerin stlahnda nbvvet sadece vahye muhatap olan; rislet, bu vahyi insanlara bildirme misyonuyla gnderilen kimse iin kullanlmaktadr.533 Fakat fkhlarn geneline gre nebi; kendisinden nceki eriata bal olarak gelen, fakat resul bamsz bir eriatla gnderilen peygamberdir.534 Bu adan bakldnda ise Hz. Muhammed, hem resul; hem de nebidir.535 Nitekim baz limler de nbvvet ile risleti birbirinden ayrm, birincisini sadece haber alma, ikincisini ise ald haberi bakalarna ulatrma grevi eklinde aklamlardr. Suyuti de aklamaya uygun olarak u gr dile getirir: Nbvvete ilikin ilk indirilen ey Rabbinin adyla oku (96/1) ile balayan ayetlerdir; risalete ilikin ilk indirilen ey ise Sen ey rtsne brnm olan! (74/1) ile balayan ayetlerdir der.536 Ibn Arabye gre ise rislet, konuandan dinleyene sz ulatrma olup bir haldir, makam deil. Bunun zorunlu sonucu olarak da, risletin, tebli bitince son bulmas ve bu grevin insan iin sadece dnya plannda sz konusu olmasdr.537 Kur'n- Kerim, insanlar da dhil canl cansz btn varlklarn hareketlerini Allaha secde olarak vasfetmektedir.538 Tm varlklar ierisinde zel bir konumda bulunan insan ise, irade sahibi bir varlk olduu iin, Allah tarafndan kendisine bahedilen

531

Bunlarn banda Kd Abdulcebbr gelmektedir. (Bkz. Abdulcebbr, Kd (bn Ahmed); erhulUslil-Hamse, thk. Abdlkerim Osman, Matbaatul-stikll, 1. Bask, 1384/1965, s. 567) 532 Ahzab, 33/40 533 ihabuddin Karafi; el-hkam, s. 92 534 slamolu; Muhammed, s. 218-219 535 bkz. Maide, 5/67; Araf, 7/158; Ahzab, 33/40; Yasin, 36/3 536 Suyuti; el-Itkan, Kahraman Yaynlar, 4. Bask, stanbul, 1398/1978, c. 1, s. 32 537 bn Arab; el-Ftht el-Mekkiyye, Beyrut, Tarihsiz, c. 2, s. 256 vd. 538 Hac, 22/18

100

nimet ve ltuflara kar Ona ibadet etmekle mkelleftir.539 Fakat bu sorumluluunu yerine getirme konusunda nnde bir takm skntlarn olduu da bir gerektir. Sonu gelmez ihtiras ve arzular540 ile bitip tkenmek bilmeyen eytann541 vesvesesi bunlarn banda gelmektedir. Fakat bir imtihan iinde olmas hasebiyle insann, Allah karsnda kr ile nankrlk ikilemi arasnda bir tercihte bulunmas asndan Kur'n, bu sahnenin gerekli olduunu da bildirmektedir.542 Fakat ilahi adalet, insan, kendisine ktl emreden nefsi ve Allah adna yemin ederek yoldan karacan ifade eden eytann vesveseleri karsnda, tercih etmesi istenilen doruluk ve adaletin ne olduu konusunda bilgisiz brakmamtr. Bu, esasnda ilahi adaletin de bir gereidir: Rabbin, kendilerine ayetlerimizi okuyan bir peygamberi memleketlerin ana merkezlerine gndermedike o memleketleri helak edici deildir.543; Biz bir peygamber gndermedike kimseye azap edecek deiliz.544 Eer peygamberler olmasayd, insann ilahi kitaplarn tantt tarzda Allah bulmas, Ona gerektii ekilde ibadet etmesi ok zor, hatta imknsz olurdu545: Andolsun ki peygamberimizi bir takm belgelerle gnderdik; insanlarn doru hareket etmelerini temin iin peygamberlere kitap ve l indirdik546 ayeti bu hususu aklar mahiyettedir. nk snrl olan insan akl, Allahn btn emir ve yasaklarn kavrayacak ve hikmetlerine vakf olabilecek durumda deildir. Kur'n risleti bir ftrat olay olarak grd iin insann tekmln risaletten uzak bir gidile gerekletirmenin mmkn olduunu kabul etmez.547 Seyit Kutup bu hususu u ifadeleriyle dile getirmektedir: nsan idraki ki mutlak, doru hkmden bizzat acizdir, bu tecrbe ve tezahrleri nasl hazr hale getirebilsin. nk o, -mutlak olmayan- czi tabiatna mahkm bulunmaktadr. O halde insan insan varl iin konan nizam hakknda hkm sahibi olamaz!548 O halde peygamberler, insanlara Allahn emirlerinin teblii nedeniyle kyamette Allahn emirlerini bilmediklerine dair bahane gsterememeleri549, inkr edenlere

539 540

Zariyt, 51/56 Kaf, 50/16 541 sr, 17/62-64; Hicr, 15/39-40 542 Bakara, 2/155; Enbiya, 21/35; Muhammed, 47/31 543 Kasas, 28/59 544 sr, 17/15 545 Maide, 5/16 546 Hadid, 57/25 547 Yaar Nuri ztrk; Kur'nn Temel Kavramlar, Yeni Boyut, 19. Bask, stanbul 1999, s. 429 548 Seyyit Kutup; Din Budur, ev. Fehmi Ulus, Arslan Yaynlar, stanbul 1993, s. 28 549 Nisa, 4/165

101

azabn hak olabilmesi550, inanp faydal iler yapanlarn karanlklardan aydnla karlmas551 ve insanlarn adaleti yerinme getirmelerinin salanmas iin gnderilmilerdir. Bu ynyle de onlarn gnderilii insanlk iin bir rahmet nitelii tamaktadr.552 Zira sorumluluk; hesap ve azabn bilgisinden sonra domas, ftratn en esasl prensiplerinden ve ilahi adaletin gereklerindendir.553 Bununla beraber, Allahn mesajn insanlara duyurmakla grevli olan peygamberlerin bu grevlerini kolaylkla yerine getirmeleri mmkn olmam, trl eziyet ve skntlarla karlamlardr.554 Nuh peygamberin yllarca sren hak yola daveti ve kavminin inat ve kfrde srar555; Musa ve kardei Harunun Msrn zalim krallaryla olan mcadeleleri, bu mcadelenin en canl sahnelerindendir.556 Bu mcadeleler kimi zaman eziyet snrn am ve ldrmeye kadar varmtr. Kur'n, bu crme maruz kalan Hz. Zekeriya ve Yahya (a.s)n isimlerini bizlere haber vermektedir. Yahudilikteki peygamber anlay, Tanryla green ve onu yenen bir peygamber anlaydr.557 Byle bir peygamber anlaynda peygamber teblici yani eli olmaktan ok tanr olma vasfna haizdir. nk tanryla green ve onun yenen bir peygamber, onun emirlerini yerine getirmekten ok kendi taleplerini kabul ettiren varlk grnm vermektedir. Dolaysyla bu anlaya gre peygamberin grevi elilikten ziyade tanryla ortak glere sahip ve yeri geldiinde onunla green hatta onu yenen bir varlktr.558 Bu arpk anlaylar neticesinde, kendilerine gnderilen Tevrat da bozmu ve tahrif etmilerdir. Onlarn dnce yaplarn da deifre eden Kur'n, bu hususu u ekilde ifade etmektedir: imdi (ey mminler) onlarn size inanacaklarn m sanyorsunuz? Gerek u ki; onlardan vaktiyle bir zmre vard. Allahn kelamn iitirler, sonra onu iyice anlamalarn mteakip bile bile tahrif ederlerdi. (Onlar) inananlara rastladklarnda nandk derler. Birbiriyle yalnz kaldklar vakit ise Allahn size atklarn (Tevrattaki bilgileri) onlara anlatyor musunuz? (Sakn sylemeyin) Zira Rabbiniz katnda onu, sizin aleyhinize hccet getirmelerini salam olursunuz. Bunlar
550 551

Yasin, 36/70 Talak, 65/11 552 Enbiya, 21/107 553 ztrk; a.g.e., s. 433 554 Hd, 11/32; Hac, 22/42; Sad, 38/12; uara, 26/105, 116 555 Necm, 53/52; Kamer, 54/9; Nuh, 71/21, 26; Ankebut, 29/14 556 Bakara, 2/92; Nisa, 4/153; Yunus, 10/75; sr, 17/101 557 Kitab- Mukaddes, Tekvin, 32/27 558 Mehmet Baktr; Bir Dini Otorite Olarak Hz. Peygamber, lahiyat, Ankara 2005, s. 34

102

dnemiyor musunuz? derler. Gizlediklerini de alenen yaptklarn da Allahn bildiini bilmezler mi? Onlardan mmiler vardr ki bir takm kuruntular hari Kitab (Tevrat) bilmezler. Onlarn bildiklerinin hepsi, sadece zan ve tahminden ibarettir. Vay haline o kimselerin ki Kitab (Tevrat) elleriyle yazarlar, sonra o yazdklar eyi az bir para karlnda satmak iin Bu Allah katndandr derler. Ellerinin yazdklarndan tr vay haline onlarn! Yine kazandklarndan tr vay haline onlarn! (Ben-i srail) dediler ki sayl birka gn mstesna, ate bize dokunmayacaktr. De ki onlara: Yoksa Allah katndan bir sz m aldnz? ayet yle ise Allah mutlaka szn tutacaktr. Yoksa siz Allah hakknda bilir bilmez konuup duruyor musunuz?559 Hristiyanlktaki nbvvet anlay ya da bizim peygamber olarak grdmz Hz. saya onlarn ykledikleri zellik ise bir oul zelliidir. Olun toplum iindeki yeri, babann olmad yerde baba roln stlenmesi ve onun yetkilerine miras yoluyla sahip olmasdr. Bunun da anlam, oul babadan bamsz olarak hkm koyma yetkisine ve hatta Hristiyanlarca bir baba saylan tanrnn yaratma gcne vb. eyler sahip olmasdr.560 Bu zellikler bir peygamberden daha ok bir tanrnn zelliklerini tamaktadr. Bu nedenle slam kelamclar Yahudilerin ve Hristiyanlarn bu anlaylarn bir irk olarak deerlendirmektedir.561 Hristiyanlarn Hz. sa hakkndaki bu bozuk itikatlar konusunda Kur'n u reddiyede bulunmaktadr: Dediler ki; Rahman, ocuk edindi. Hakikaten siz, pek irkin bir ey ortaya attnz. Bundan dolay, neredeyse gkler atlayacak, yer yarlacak, dalar yklp dalacakt! Rahmana ocuk isnadnda bulunmalar yznden... Hlbuki ocuk edinmek Rahmann anna yakmaz. Gklerde ve yerde olan herkes, istisnasz kul olarak Rahmana gelecektir.562 Nitekim Hz. Peygamber de Fatiha suresinde geen; zerlerine gazaplanlanlarn Yahudiler; sapklarn ise Hristiyanlar olduu eklinde tefsir etmitir.563

559 560

Bakara, 2/75-80 Kitab- Mukaddes, Luka, 1/32 561 Baktr; a.g.e., s. 35 562 Meryem, 19/88-93 563 Cerraholu; Tefsir Tarihi, c. 1, s. 45; M. Zeki Duman; Uygulamal Tefsir Usul ve Tefsir Tarihi, Erciyes niversitesi Yaynlar, Kayseri 1992, s. 93. Kad Beyzavi Tefsiri Envrda, Kur'nn bu hususa iaret eden ayetleri olduunu belirterek Fatiha suresinin 7. ayetini yine Kur'nn kendisinden u ayetlerle tefsir eder. Buna gre Yahudiler iin: De ki; Allah katnda yeri bundan daha kt olan size haber vereyim mi? Allahn lanetledii ve gazap ettii, aralarndan maymunlar, domuzlar ve eytana tapanlar kard kimseler; ite bunlar, yeri (durumu) daha kt olan ve doru yoldan daha ziyade sapm bulunanlardr. (Maide, 5/60); Hristiyanlar iin ise: De ki: Ey Kitap ehli! Dininizde

103

Neticede insanlar, kendilerine aydnlk yolu tebli eden ve onlar Allahn doru yoluna klavuzluk etmekle grevli peygamberlere inanmam; indirilen kitaplara sahip kmam ve peygamberlerinin ardndan getirdikleri dinlerini hev ve hevesleri dorultusunda bozmu ve tahrif etmilerdir. Artk imtihan sahnesinin bitme zamannn geldiini haber veren Allah (c.c), son elisini ve son kitabn gndermitir. Kur'n, btn kitaplara mheymin; son nebi ise bu kitaplarn mmetlerin srtlarndan zincirleri kaldran ve ykleri hafifleten564 olarak insanlk tarihinin Allaha dn srecinde son ke ta olacaktr. te insanln peygamberlerin rehberliine ne denli muhta olduklarn, son peygamberin risletini tebliindeki mcadelesinde de gryoruz. Zira aralarnda kendilerine Allahn ayetlerini okuyor, onlar kula kulluktan Allaha kullua aryor ve ahlakn insan ulatrabilecei en mstesna yaam tarzn bizzat yaayarak gsteriyor olsa bile; hatta btn ikaz ve uyarlarna ramen insanlar, Hz. Peygamberi ve bunun doal bir sonucu olarak da getirdii dini yanl yorumlamaktan ve tahrif srecinin yollarna dme zafiyetinden kurtulamamlardr. Ne var ki Allah (c.c), bu dinin kutsal kitabn koruyacan vaat etmi ve korumutur da.565 Daha nce gelen peygamberlere de ayn yanl ve bozuk tasavvurlarla yaklald gibi Hz. Muhammede de bu yaklamda bulunulmu ve beer olmas yadrganmt: Bir insan m bize yol gsterecek?566; Siz de bizim gibi beerden baka bir ey deilsiniz567 diyorlar, aralarnda Hz. Peygamberin kendileri gibi bir beer oluunu fsldaarak bylenmekten korkuyorlar ve: Bu (Muhammed), sizin gibi bir beer olmaktan baka nedir ki! Siz imdi gznz gre gre byye mi kaplyorsunuz?568 diyerek kendi ilerinden kendileri gibi bir insann eli olmasna aryor569, peygamberin beer olmasn zihinlerinde tadklar peygamber tasavvuruyla

haksz yere hadi amayn. Daha nceden sapan, biroklarn saptran ve yolun dorusundan uzaklaan bir topluma uymayn (Maide, 77) ayetini delil gstermitir. (Beyzavi; a.g.e., c. 1, s. 12) 564 Yanlarnda Tevrat ve ncilde yazl bulduklar o eliye, o mmi Peygambere uyanlar (var ya), ite o peygamber onlara iyilii emreden, onlar ktlkten meneder, onlara temiz eyleri helal, pis eyleri haram klar. Ve zerlerindeki arlklar, srtlarndaki zincirleri atar. O Peygambere inanp ona sayg gsteren, yardm eden ve onunla birlikte gnderilen Nura (Kur'na) uyanlar var ya, ite kurtulua erenler onlardr. (Araf, 7/157) 565 Kur'n kesinlikle biz indirdik; elbette onu yine biz koruyacaz. (Hicr, 15/9) 566 Tegabun, 64/6 567 brahim, 14/10; Yasin, 36/15 568 Enbiya, 21/3 569 Kaf, 50/2; Yunus, 10/2; Sad, 38/4-8

104

badatramyorlard. Hz. Peygamberin, kendi zihinlerindeki peygamber imajndan hibirisini tamayp sade bir insan olmasn hazmedemiyorlar ve hi olmazsa Bu Kur'n iki ehirden bir byk adama indirilse olmaz myd?570 diyorlard.571 Buradan da anlalmaktadr ki, Allah (c.c) ncelikle Hz. Peygamberin ne olduunu, ne olmadn izah ederek anlatmaktadr. Elbette ki bu, mriklerin yanl peygamber tasavvurlarndan kaynaklanmaktadr. Bununla beraber, Kur'n, Hz. Peygamberi eitli ynleriyle de tantmakta ve grevini aklamaktadr. Bunlarn banda Hz. Muhammedin mjdeleyici ve korkutucu572; ayetleri yaamlatran ahit573; mmetin nder ve rehberi574, arndrc575; teblici576; Kur'n retmeni577; lemlere rahmet578 olan efkatli579 bir peygamber olmas saylabilir. imdi Hz. Peygamberin bu zelliklerine Kur'n penceresinden bakarak biraz daha yakndan inceleyelim.

Zuhruf, 43/31 Hz. Peygamberin risletini kabullenmeyenlerin inkrlarnn altnda, melek peygamber tasavvurlarnn byk bir etken olduunu u ayet ifade etmektedir: Zaten, kendilerine hidayet rehberi geldiinde, insanlarn (buna) inanmalarn srf, Allah, peygamber olarak bir beeri mi gnderdi? demleri engellemitir. (sr, 17/94) 572 Bakara, 2/119; Nisa, 4/165; Maide, 5/19; Araf, 7/188; Hd, 11/2-3; sr, 17/105; Meryem, 19/97 573 Hac, 22/67; Ahzab, 33/45; Fetih, 48/8 574 Enam, 6/14, 163; Ahzab, 33/6; Zmer, 39/12 575 Bakara, 2/151; Al-i mran, 3/164; Araf, 7/199; Cuma, 6272 576 Maide, 5/67, 99; Enam, 6/19; Araf, 7/2, 184, 188; Rad, 13/7,40; Hicr, 15/89; Nahl, 16/82; Enbiya, 21/45; Nur, 24/54; uara, 26/194, 214; Neml, 27/80, 91-92; Kasas, 28/46; Ahzab, 33/46; Kaf, 50/45; Zriyt, 51/51; Tr, 52/29; Tegabun, 64/12 577 Bakara, 2/151; Al-i mran, 3/164; Nisa, 4/165; Maide, 5/19; Nahl, 16/44; Cuma, 62/2; Kyamet, 75/1619 578 Enbiya, 21/107-108; Ahzab, 33/47 579 Al-i mran, 3/159; Tevbe, 9/128; Nahl, 16/125
571

570

2.1. TEBL GREV Blu ve bela, mekn, zaman ve belirlenen i konusunda maksat ve hedefin en son noktasna ulamak demektir.580 Yine bela, bir eye kavumak, bir yere ulamak anlamna gelir. Buna gre bela, sadece peygamberlere verilen grev anlamnda deil, bundan baka Kur'n iinde bir sfat olarak kullanlmtr.581 Ayn kkten gelen tebli ise, ulamas gereken eyi en ileri noktaya (zaman ve mekn bakmndan) ulatrmaktr.582 Kavram olarak da, peygamberlerin Allahtan aldklar talimatlar (emir ve yasaklar) eksiltmeden ve artrmadan olduu gibi insanlara bildirmeleri demektir.583 Mesajn sahibi Allah, arac ve tayc peygamber, muhatap ise insanlardr. Nbvvet kurumunun en temel konusu teblidir. Zira Yce Allahn peygamberleri grevlendirmesindeki temel neden, mesajlarn insanlara duyurmaktr. Asli grev olan tebliin iinde bulunmad bir nbvvet veya elilikten bahsedilemez. Nitekim bu konuda Yce Allah yle buyurmaktadr: Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebli et. Eer bunu yapmazsan Onun eliliini yapmam olursun.584 Ayette geen belli emrinin iki boyutu vardr. Bunlardan birincisi; Hz. Peygamberin, Allah (c.c) tarafndan kendisine vahyedilen Kur'n lafzlarn, olduu gibi insanlara duyurmasdr. Bu hususta, Hz. Peygamberin Kur'n lafzlarn ezberleme gayreti ierisinde olmasnn gereksiz olduu, kendisine lafzlarn retilecei ve onlar unutmayaca belirtilmitir. Bu konuda Hz. Peygambere bir gvence verilmi ve kendisinin de mesaj olduu gibi, her hangi bir eyi gizlemeden tebli etmesi istenmitir. Tebliin, Allah (c.c)dan insanlara ulama srecinde Hz. Peygamber zerinde bir emanet olarak dururken her hangi bir skntya maruz kalmas konusunda Allah Resul azabn en etini ile uyarlm, btn

Ragb; s. 78 te bunda, (bize) kulluk eden bir kavim iin bir mesaj (bela) vardr. (Enbiya, 21/106) 582 Bu anlamda kullanlan ayet rnekleri iin bkz. Ragb; a.g.e., b-l-g mad. 583 Muhsin Demirci; Kur'nn Temel Konular, Marmara nv. Yaynlar, stanbul 2000, s. 162 584 Maide, 5/67
581

580

106

peygamberlerin de yerine bihakkn getirdii bu vazifeyi585 son olarak da Hz. Muhammed de layk- vehiyle yerine getirmitir. Veda Haccnda binlerin ikrar sesleri nnde Allah ahit tuttuu yerini bulan tebliini586, Hz. Aie tm insanla u szleriyle ifade etmekteydi: Kim Allah Resulnn, kendisine indirilenden her hangi bir ey gizlediini sylerse o kesinlikle yalan sylemitir.587 Yine baka bir zaman bir vesileyle ayn konuya deinen Enes (r.a), ayn hakikati Kur'ndan yle delillendirecektir: Eer Allah Resul, Allahn kendisine indirdiklerinden bir eyler gizlemi olsayd, aleyhindeki u ayeti gizlerdi: (Zeyde) eini yannda tut, Allahtan kork! diyordun. Fakat Allahn aa vuraca eyi iinde gizliyordun, insanlardan ekiniyordun. Oysa asl ekinilmeye layk olan Allahtr.588 kincisi ise, tebli ettii Kur'n lafzlarndan manalarnda kapallk olan ve insanlar tarafndan anlalmayan hususlarn aklanmas, tefsir edilmesidir. Buna gre sz konusu ayet, Kur'nn hem lafzlarn; hem de manalarn insanlara ulatrmakla Hz. Peygamberi sorumlu tutmaktadr. Zira Kur'n, sadece lafzn kendisi deil, manasyla oluturduu btnln kendisidir.589 Bu ynyle de Kur'n, lafz ve manaya ait olan bir isimdir. Yani Kur'n iki unsurdan olumaktadr: lafz ve mana (Kur'n= lafz + Mana). Bunu bir insana kyasla misallendirecek olursak, lafzn iskelete; manasn da iskeletiyle ekillenecek olan ete benzetebiliriz. Tebli konusunda Hz. Peygamber, sadece kendisine indirilen vahye tabi olmakla emredilmi590, insanlarn hidayetinden sorumlu tutulmayp zerine denin sadece duyurmak olduu belirtilmitir.591 Ayn geree kendisi de iaret eden Hz. Peygambere Allah Tel, insanlar zerinde ne bir zorba ve ne de bir vekil olmadn belirtmitir.592 Hz. Peygamber, slam Mekke yaknlarnda bulunan Hiradan tm cihana duyurmakla grevlendirildiinde, kendisini ihtiyarlatacak bu ar grevinde yannda tek yardmcs Allah idi. yl sren gizli daveti ve daha sonrasnda, kendisine indirilen vahiyler
585 586

Ahzab, 33/39; Araf, 7/62, 68 Mslim; Hac, 147 587 Buhari; Tefsir, 114 588 Buhari; Tevhit, 22; Ahzab, 33/37. Ayetin aklamas ileride gelecektir. 589 bn Melik; erhul-Menr, Salah Bilici Kitabevi, stanbul ?, s. 9; Nrul-Envr Min Kefil-Esrr, s. 13 590 Enam, 6/50, 56, 106; Yunus, 10/15, 109; Ahzab, 33/2; Kyamet, 75/18; Araf, 7/203; Ahkaf, 46/9 591 Al-i mran, 3/20; Maide, 5/92, 99; brahim, 13/52; Nahl, 16/35, 82; Nur, 24/54; Ankebut, 29/18; ura, 42/48; Tegabun, 64/12 592 Enam, 6/66, 104-107; Giye, 88/21-22

107

dorultusunda

inananlar ktlklerden uzak tutuyor,

putperest inanlarndan

arndryor ve slam ahlak potasnda onlar ekillendiriyor ve eitiyordu. Btn bu merhalelerde ise, Allahn kendisine gstermi olduu bir plan erevesinde hareket ediyordu. imdi bu hususa iaret eden ynleriyle, Hz. Peygamberin tebliini inceleyelim. 1. Basiret zere insanlar Allaha davet etmek: De ki: te bu, benim yolumdur. Ben ve bana uyanlar bir basiret zere Allaha davet ediyoruz.593 Bu ayet, Hz. Peygamberin Allaha davette bir basiret zere hareket ettiini ifade etmektedir. Mfessir Kad Beyzavinin, ayette geen basiret kelimesine ierisinde krlk/kapallk bulunmayan apak delil manasn vermi olmasyla da594 aka ortaya kan anlam; Hz. Peygamber, insanlar neye davet ettiini, kimi davet ettiini ve nasl davet etmesi gerektiini bilmekteydi. Nitekim gizli davetini aa vurmasn emreden ayetler595 ve hicretine izin gelene kadar hicret etmeyip beklemesi onun srekli ilahi gzetim altnda tebliini yaptn gsteren rneklerdir: Rabbinin hkmne sabret. nk sen (srekli) gzlerimizin nndesin.596 2. nsanlar Allaha daveti karlnda, onlardan herhangi bir menfaat veya cret talebinde bulunmamak: (Ey Muhammed!) De ki: Buna karlk ben sizden bir cret istemiyorum. Ve ben kendiliimden bir ey teklif edenlerde de deilim.597 Bu karlksz fedakrlk sadece Hz. Peygamberin deil; tm peygamberlerin yerine getirmesi gereken bir durumdur. Nitekim Kur'n bu fedakrlk konusunda Hz. Nuh598, Hd599, Salih600, Lt601, ve uayb602 peygamberlerin isimlerini vermektedir. Buradan da anlalmaktadr ki, tm peygamberler gibi Hz. Muhammed de, insanlara Allahn ayetlerini teblide herhangi
Yusuf, 12/108 Beyzavi; c. 1, s. 498 595 uara, 26/214; Hicr, 15/94 Geni bilgi iin bkz. Ahmet nkal; Resulllahn slama Davet Metodu, Hayra Hizmet Vakf Yaynlar, Konya 1981, s. 79 596 Tur, 52/48 597 Sd, 38/86 598 uara, 26/109 599 uara, 26/127 600 uara, 26/145 601 uara, 26/164 602 uara, 26/180
594 593

108

bir dnyalk talebinde bulunamayacaktr. Nitekim kendisi de byle bir talepte bulunmam, byle bir yaklama da izin vermemi, hatta bir vesileyle dnyalk malnda hi gz olmadn nsanlar! Benim sizin ganimetinizde gzm yoktur. Hatta u ty kadar bile!603 demitir. Bu vesileyle de, Hz. Peygambere iman edenler ve ona itaatte kusur etmeyenlerin, hibir ekilde, davetteki gayreti karlnda onun nnde eziklik duymam, karl verilmeyen bu mthi fedakrln nnde sknt hissetmemilerdir. 3. Muhataplarn iinde bulunduu durumlarna gre davranmak: (Ey Muhammed!) Sen, Rabbin yoluna hikmet ve gzel tle davet et ve onlarla en gzel ekilde mcadele et.604 Bu ayet, Hz. Peygamberin davet metodunu zl olarak ifade eden en mahhas ayetlerden birisidir. Ayet, Hz. Peygamberin ahsnda tm zaman ve meknn insanlarna da, slama davette uyulmas gereken ana stratejiyi, yce yaratcnn ifadesiyle ortaya koymaktadr. Bu esaslar, ayn zamanda, yaplan tebli ve davetin bir sonu vermesi iin uyulmas gerekli esaslar olup, insan psikolojisi ve tabiatyla tam bir uyum arz etmektedir. Nitekim bu esaslardan birincisinde; Allahn yoluna hikmetle davet emredilmektedir. Beyyine ve burhan, delil ve hccetlere mebni, akla ve dnceye hitap etme anlamna gelen hikmetin605 tm peygamberlere verilen bir ayrcalk olduunu Kur'n bizlere bildirmektedir.606 kinci prensip ise, gzel tle tebli ve davettir ki bu da ftratlar bozulmam olan halkn avam kesimine ynelik bir yntemdir. Zira onlar, ierisinde birok akli deliller bulunan ve anlalmas, ancak delilleri ve delillerin delalet ettii anlamlar bilip sentezi gerektiren hitaplar karsnda bir ey anlayamayacaklar ve tebli, tebli olmaktan kacak ve maksat hsl olmayacaktr. Hz. Peygamber, bu gibi bir basit yaklamlardan uzak olup o (a.s), davetin en gzeliyle ashabna ve bizlere rneklik etmitir. Kendisi de bu gerei nsanlara akllar nispetinde konuunuz diyerek dile getirmitir. Bu ise kimi zaman tebir; kimi zaman da inzar eklinde gereklemitir. nzar ve tebir, btn peygamberlerin davetinde yer alan mterek bir metottur.607 Ayetin teblide ngrd nc prensip de, insanlar slama davette, mcadelenin en gzel olan ekliyle muamele etmektir. En
603 604

Saram; s. 272 Nahl, 16/125 605 nkal; a.g.e., s. 32 606 Enam, 6/89; kr. Enbiya, 21/79 607 nkal; a.g.e., s. 32

109

gzel tarzda mcadele ise, muhalifleri krmadan, incitmeden ikna edici bir slup kullanmak ve onlar slama davet ederken, davet edilen dinin ahlakn sergilemekten geri durmamaktr. Zira insan, gururuna dkn ve inat bir varlktr. Yumuak davranlmad takdirde inadndan vazgemesi pek mmkn deildir. Her trl delil ve beyyineyi, apak gerekleri grdkten sonra da diretecekler, kar koyacaklar iin, onlarn seviyesizliine dmeden sabrla mcadelenin en gzeli ne ise o ekilde hareket edilmesi, slubun en gzeli olmakla beraber, yaplabilecek tek yoldur da. Hz. brahim (a.s), putlarn krd kavminin sorgulamas esnasnda verdii cevap buna gzel bir rnek tekil etmektedir: Bunu ilahlarmza sen mi yaptn ey brahim? dediler. Belki de bu ii u bykleri yapmtr. Haydi, onlara sorun; eer konuuyorlarsa!dedi.608 Nemruta ise Benim Rabbim hem diriltir, hem de ldrr dermi, Nemrut ise Ben de diriltir, ldrrm demiti. brahim (a.s), onunla kelime oyununu srdrmemi, onu tek cmle ile nutku tutulmu ve cevap veremez durumda brakan u ikinci szn sylemiti: Bil ki Allah gnei doudan getirir, sen de onu batdan getir dedi. Mnkir o anda (syleyecek sz bulamayp dili) tutuklu kald.609 Hz. Musa ve Harunu Firavuna gnderen Allah Tel, takip etmeleri geren davet usul hakknda yle buyurmaktadr: Sen ve kardein birlikte ayetlerimi (Firavuna) gtrn. Beni anmay ihmal etmeyin. Firavuna gidin. nk o, iyiden iyiye azd. Ona tatl/yumuak dille konuun. Belki o, akln bana alr veya korkar.610 Btn peygamberler gibi Hz. Muhammed de ayn usul zere hareket etmi ve daveti, tm alarn en byk icabetine nail olmutur. u ayet onun bu ynn vurgulamakta ve Hz. Peygamberin ahsnda tm inananlara da sz konusu usuln takibini salk vermektedir: O vakit Allahtan bir rahmet ile onlara yumuak davrandn! ayet sen kaba, kat yrekli olsaydn, hi phesiz, etrafndan dalp giderlerdi.611 4. Bask ve zorbalktan uzak durmak: Kur'n, inan hrriyetinin dokunulmazln kesin bir dille ifade etmitir. nsanlarn dnyada bir imtihan ierisinde olduunu belirten slamn esprisinde baka trl dnlmesi de mmkn olmayan bu gerei Kur'n u ifadelerle dile getirmektedir:

608 609

Enbiya, 21/62-63 Bakara, 2/258 610 Taha, 20/42-44 611 Al-i mran, 3/159

110

Dinde zorlama yoktur.612; Ve de ki: Hak, Rabbinizdendir. yle ise dileyen iman etsin, dileyen inkr etsin.613; (Ey Muhammed!) phesiz biz bu Kitab sana, insanlar iin bir hak ve gerek olarak indirdik. Artk kim doru yolu seerse kendi lehinedir; kim de saparsa ancak kendi aleyhine sapm olur. Sen onlarn zerinde vekil deilsin.614 Konuya ne denli bir hassasiyetle yaklald ifade etmesi asnda u ayet ilgi ekicidir: Eer Rabbin dileseydi, yeryzndekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen, inanmalar iin insanlar zorluyor musun?615 Bu son ayet, Hz. Peygamberin davette insanlar imana zorlama kulland gibi bir mana tevehhm veriyor gibi olsa da aslnda burada Hz. Peygamberin ahsnda, tm inananlarn, insanlar slama davette zor kullanmak gibi bir duruma dmelerinden peygamber azarlamas iddetinde men vardr. Bu incelii fark etmek iin, Hz. Peygamberin siretinde davet slubuna ksaca bakmak yeterli olacaktr. Peygamberin davet esnasnda takip ettikleri kurallar, dier Mslmanlar da balamaktadr. Onla da dine davet etmek gibi bir grevle ykmldr ve bu ykmllklerini yerine getirirken gelii gzel hareket edemezler. nk ortada peygamberlerin bizzat uyguladklar ve Kur'nn da onaylad evrensel prensipler dururken, bunlar grmezlikten gelmek, sz konusu tecrbeden istifade etmemek demektir. Bu da evrensel hakikatler karsnda duyarsz olmak anlamna gelebilir.616 Tebli vazifesinde, insanlardan gelebilecek tehlikeler karsnda peygamberini koruyacan belirten Hz. Allah, nebisinin tebli vazifesi ierisinde bir takm vecibeleri de yerine getirmesini istemektedir. Ey peygamber! Biz seni hakikaten bir ahit, bir mjdeci ve bir uyarc olarak gnderdik. Allahn izniyle, bir daveti ve nur saan bir kandil olarak (gnderdik). Allahtan byk bir ltfe ereceklerini mminlere mjdele. Kfirlere ve mnafklar itaat etme. Onlarn eziyetlerine (imdilik) aldrma. Allaha gvenip dayan, vekil ve destek olarak Allah sana yeter.617 Bu ayette, Allah Tel, Hz. Muhammede, bir takm kimlikler ve bu kimliklerin gerei olan vazifelerin gereini emretmektedir. imdi bunlar ksaca grelim.

612 613

Bakara, 2/256 Kehf, 18/29 614 Zmer, 39/41 615 Yunus, 10/99 616 Demirci; a.g.e., s. 167-168 617 Ahzab, 33/45-48

111

2.1.1. TEBL GREVNN GETRD SORUMLULUKLAR 2.1.1.1. ahitlik Kur'nda Hz. Peygamber ahit olarak tantlmaktadr: Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir ahit, bir mjdeci ve bir uyarc olarak gnderdik.618; phesiz biz seni bir ahit, mjdeleyici ve uyarc olarak gnderdik.619; Dorusu biz, Firavuna bir resul gnderdiimiz gibi, size ahit olarak bir peygamber gnderdik.620 Bu ayetlerde, Hz. Peygamberin ahit oluu genellikle mmetinin dnyada yaptklarna ahirette ahitlik etmesi olarak tefsir edile gelmitir. Fakat ayette Hz. Peygamberin bahse konu bu sfatlar uhrevi sonularndan deil, evveliyatla dnyevi konumundan bahsetmekte ve bu hususa vurgu yaplmaktadr. Zira Fetih suresinde, Hz. Peygamberin ahit oluu bahsedildikten hemen sonra, onun bu zellikleriyle hedeflenen gayenin ahiretten nce dnyada gerekletirmek istedii maksad yle aklamaktadr: Allaha ve Resulne iman etmeniz, Ona destek olmanz, Ona sayg gstermeniz ve sabah aksam Onu tespih etmeniz iin.621 Buna gre ahit olmak, ahirete braklm bir grev olamaz. ehd, hazr bulunmak, maddi ya da manevi olarak mahede etmek, tanklk yapmak anlamlarna gelen ehdet mastarndan tretilmitir. ehit tank anlamna geldii gibi rnek ve model anlamna da gelir.622 Buna gre Hz. Peygamberin ahs, getirdii talimatn yle bir modeli olmaldr ki, onu gren bir kimse, davet ettii iman ile nasl bir insan oluturmak istediini, o insana nasl bir karakter yerletireceini ve bu insan sayesinde dnyada nasl bir hayat tarz, nasl bir sistem kuracan hemen anlayabilmelidir. Buradan, Allahn Peygamberi ahit klarak ona nasl byk bir sorumluluk ykledii ve bu yce makama layk olan ahsn ne kadar byk bir ahsiyet olduu fikri ortaya kmaktadr.623 Nitekim Hz. Peygamberin svetn-Hasene oluu da bu hususu aydnlatc mahiyettedir.

618 619

Ahzab, 33/45 Fetih, 48/8 620 Mzzemmil, 73/15 621 Fetih, 48/9 622 slamolu; a.g.e., s. 234 623 Erul; Sahabenin Snnet Anlay, s. 98

112

2.1.1.2. Mjdeleme Hz. Peygamber, inanp yararl iler yapanlarn dnya ve ahiret hayatnda Allahn ikram ve nimetlerine kavuacaklarn mjdelemekle grevlendirilmitir. Bu vasfn Kur'n bir ok ayette dile getirmitir.624 Bir ayette Allah Tel yle buyurmaktadr: (Resulm!)
Biz Kur'n, sadece, onunla Allahtan saknanlar mjdeleyesin ve inat edenleri uyarasn diye senin dilinle (indirilip okutarak) kolaylatrdk.625 Buna gre Hz. Peygamber, inanp

drst i yapanlara, mminlere, sabredenlere, mtevazlere, muhsinlere, Allahn kullarna eitli mkfatlar626; mnafklara, kfirlere ve ilahi mesaj duymak istemeyen mstekbirlere de ackl bir azab mjdelemekle emrolunmutur.627 Hz. Peygamber, ashabna da ayn yaklam tavsiye ederek hayatn kolaylatrlmasn ve yaplan amellerin nefrete kap aralamayan bir tevikle sevdirilmesini istemitir. Kolaylatrnz, zorlatrmaynz; mjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.628 2.1.1.3. Uyarma Hz. Peygamber, insanlar, kendilerinden istenen itikat ve yaam tarzn benimseyenleri mjdelemekle beraber; Allaha kaytsz bir hayat tercih etmeleri akabinde kendilerini bekleyen azap konusunda onlar uyarmakla da grevlendirilmitir. Bu, Hz. Muhammedin, risaletinin balad daha ilk gnlerde ahsna tevdi edilmi bir grev olmas hasebiyle, nbvvetinin temel esaslarndan birisini de tekil etmektedir. Zira inzardan sonra sorumluluk ilahi adaletin vazgeilmez gereklerinden birisidir. Bu nedenle de Hz. Peygamber, vahye muhatap olduu zamann daha ilk gnlerinde yatanda korku ierisindeyken kendisine: Ey brnp sarnan (Resulm!) Kalk ve (insanlar) uyar629 denilerek inzar grevini yerine getirmesi istenilmitir. Balangtan yakn akrabalarn uyarmas istenilmi, fakat ksa sre sonra davetinin ok geni corafyaya yaylmasyla bu grevini Mekke evresinde yaayan btn insanlara ulatrmtr.
624

Bakara, 2/119; Sebe, 34/28; sr, 17/105; Furkan, 25/56; Ahzab, 33/45-46; Fetih, 48/3-9; Araf, 7/184188; Fatr, 35/24; Fussilet, 41/4 625 Meryem, 19/97 626 Bakara, 2/25, 155, 223; Tevbe, 9/112; Yunus, 10/2, 87; Hac, 22/34, 37; Zmer, 39/17 627 Nisa, 4/138; Tevbe, 9/3, 34; Lokman, 31/7; Csiye, 45/8; Al-i mran, 3/21; nikak, 84/24. Erul; a.g.e., s. 99 628 Buhari; lim, 11; Ebu Davud; Edep, 6 629 Mddessir, 74/1-2

113

Kur'n, daha nce gelen peygamberler gibi Hz. Muhammedin de apak bir uyarc olduunu ifade etmitir.630 Kur'nda en ok zerinde durulan konulardan birisi de Hz. Peygamberin bu inzar grevidir. Allah Resul, bu grevini yl boyunca gizli olarak yapm ve kendisine Sana emrolunan aka syle ve ortak koanlardan yz evir!631 emri geldikten sonra Safa tepesine kp Mekke halkna seslenmi, toplandklarnda ise onlara; arkadaki tepenin gerisinde kendileriyle savamak zere bekleyen bir ordunun olduunu haber vermesi halinde kendisine inanp inanmayacaklarn sormu, onlar da kendisine inanacaklarn, zira hibir yalanna ahit olmadklarn sylediklerinde yleyse haberiniz olsun ki, ben, iddetli azap ncesi size gnderilmi bir uyarcym632 demitir. Hz. Peygamber de kendisinin mmeti karsnda ki bu konumunu ifade eder, ama bu arada lemlere rahmet olan yreindeki sevgiyle bu konumunu yle misallendirir: Benim ve Allahn bana verdii grevin misali, bir kavme gelip ben plak uyarcym,
dman ordusunu gzlerimle grdm. Derhal kan! Kan! diyen kimsenin misaline benzer. O toplumdan bir ksm, onun bu uyarsna itaat etmi ve geceleyin sessizce kap kurtulmu; bir ksm ise onu yalanlam ve sabahleyin gelen ordu tarafndan helak edilmitir.633 Baka bir vesileyle o (a.s), ayn duygularn u cmlelerle dile

getirecektir: Benimle sizin misaliniz, ate yakan bir adamn misaline benzer ki, kelebek ve
ekirgeler atein iine dmee can atyorlar. Ben sizi tutuyor, atee dmenize engel oluyorum. Sizler ise, ellerimden kurtulmaa ve atee dmee abalyorsunuz.634

Elbette ki uyar, yreklerinde hak ve hakikate ak braklm kaps olanlara fayda verecek; fakat nefsinin dipsiz kuytularnda kaybolmu azgnlara ise bir faydas dokunmayacaktr. Andolsun ki onlarn ou hakknda azap ile hkmetmek hak oldu. nk onlarn iman etmeyip kfir olarak lecekleri belli oldu. Biz, onlarn boyunlarna birtakm kelepeler geirdik. O halkalar enelere kadar dayanmtr. Onun iin kafalar yukar kalkktr. nlerinden bir set ve arakalarndan bir set ektik de onlar kapattk, artk grmezler. Onlar uyarsan da uyarmasan da onlar iin birdir, inanmazlar. Sen
Sad, 38/4, 70; Neml, 53/56; Zariyt, 51/50-51; Mlk, 67/26; Ankebut, 29/50; Hac, 22/49; Araf, 7/184; Hicr, 15/89; uara, 26/115; Ahkaf, 46/9; Necm, 67/26 631 Hicr, 15/94; uara, 26/214-215 632 Buhari; Tefsir, 260 633 Buhari; Rikak, 26 634 Buhari; Rikak, 26
630

114

ancak zikre (Kur'na) uyan ve grmeden Rahmandan korkan kimseyi uyarabilirsin. te bylesini bir mafiret ve gzel bir mkfatla mjdele.635 2.1.1.4. Davet Istlahta, daha ziyade slama ve Allaha izafesiyle, slam Dinini insanlara anlatarak benimsetmek ve tatbikini salamak636 anlamna gelen davet, risletin verili nedenlerinden en nemlisi olup btn peygamberlerin en temel grevlerindendir. Nitekim Hz. Peygamberin grevlerini kapsaml bir ekilde bir arada zikreden u ayet bu grevi aka beyan etmektedir: Ey Peygamber! Biz seni hakikaten bir ahit, bir mjdeci ve bir uyarc olarak gnderdik. Allahn izniyle, bir daveti ve nur saan bir kandil olarak (gnderdik).637 Bu emir dorultusunda da Hz. Peygamber, insanlar Allahn yoluna hikmet, gzel t ve slubun en gzeli ile davet etmi, bu davetinde bir basiret zere olmu638 ve bu yolda tahamml mmkn olmayan ileli ve kederli rpnlarndan dolay, teselli ieren ikazla muhatap olmutur.639 phesiz vahyin gdm ve gzetiminde devam eden davet almalarnda, Rabbani ve nebevi bir stratejinin takip edildii grlr. Onun hedefine ulamak iin takip ettii merhaleler, kulland vastalar, gzettii ilkeler ve artlara gre ortaya koyduu farkl metotlar, gerek sahabe iin, gerekse btn mmet iin davet ynetiminin ideal bir pratiini oluturur. Onun ok ynl olarak oraya koyduu bu nebevi davet metodu, gnmz davetilerinin de nn aydnlatacak en byk ktr.640 Davet ile tebli, i ie anlam ve grev alanlarn ifade etmekle birlikte aralarnda anlam fark da bulunmaktadr: Kfirleri ve mrikleri Allah yoluna davet kolay bir i deildir. Bu itibarla, Allah Telnn kolaylk ve imkn vermesi halinde ancak davet yaplabilir. nk davet bazen atmaya mncer olabilir. Nitekim Mekke devresinin ilk yllarnda sadece tebli yaplrken, son senelerinde ve Medinede tebli artk davet dnm, davete kar kanlara da karlk verilmitir.641
Yasin, 36/7-11; kr. Bakara, 2/6-7 nkal; a.g.e., s. 4 637 Ahzab, 33/45-46 638 Nahl, 16/125; bkz. Kasas, 28/87; ura, 42/7; Hac, 22/67-68; Yusuf, 12/108 639 uara, 16/3-4; Yunus, 10/99; Hd, 11/12; Yusuf, 12/102-104; Enam, 6/35; Kehf, 18/6; Nahl, 16/37; Neml, 27/70; Fatr, 35/8 640 Erul; Sahabenin Snnet Anlay, s. 100 641 Ali zek; Hz. Peygamberin Vazife ve Salahiyetleri, Hz. Peygamber ve Aile Hayat, SAV, Ensar Neriyat, stanbul 1988, s. 21
636 635

115

2.1.1.5. retme Tebli, risletin en temel grevlerinden birisini oluturduunu daha nce zikretmitik. Tebli, bir mesajn bir takm kalplara dklerek rast gele muhataba duyurulmas anlamna gelmemektedir. Tebliin gerekleebilmesi iin mesajn muhatap tarafndan doru anlalmas gerekir. Doru anlalmasndan maksat, kaynak kiinin anlad anlamn aynsn, alc kiinin anlamasdr. letilmesi dnlen mesajn anlam, kaynakla alc arasnda ortak klnmamsa, o ulatrlamam demektir. Ksacas, kaynak kii ile alc arasnda iletiim salanmadka tebli gereklemi olamaz. u halde tebli, bir iletiimdir, diyebiliriz.642 Buradan hareketle, Hz. Peygamberin grevi sadece vahiyleri duyurmakla snrl kalmayp, onlarn retimini de ierdiini ifade edebiliriz. Nitekim Kur'n da bunu dile getirmi ve Hz. Peygamberin Kitab ve Hikmeti rettiini belirtmitir: lerinden, kendilerine Allahn ayetlerini okuyan, kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve Hikmeti reten bir Peygamber gndermekle Allah, mminlere byk bir ltufta bulunmutur.643; mmiler arasndan kendilerine ayetlerini okuyan, onlar temizleyen, onlara Kitab ve Hikmeti retmen bir peygamber gnderen Odur.644 Yine Hz. Peygamberin bu ynn kendisinden ok nceleri atas brahim (a.s)n dilinden bir dua olarak dile getirildiini gryoruz: Ey Rabbimiz! Onlara kendi ilerinden senin ayetlerini kendilerine okuyacak, onlara Kitap ve Hikmeti retecek, onlar temizleyecek bir eli gnder. Her zaman stn gelen, her eyi yerli yerince yapan, yalnz sensin.645 Bu ayetler, Hz. Peygamberin teblile beraber talimi de ieren bir eitim-retim faaliyetiyle grevlendirildiini gstermektedir. Ayetlerde geen Hikmet, baz limlerimiz tarafndan snnet olarak anlalmakla646 beraber, snnet olsun veya olmasn, burada Hz. Peygamberin Mslmanlara retecei bir takm eylerin mevcudiyetini gstermektedir. Nitekim kendisi (a.s), Ben ancak ve ancak retmen

M. evki Aydn; Ben Ancak Muallim Olarak Gnderildim, Diyen Peygamber, slmda nsan Modeli ve Hz. Peygamber rnei, TDV Yaynlar, Ankara 2004, s. 182 643 Al-i mran, 3/164 644 Cuma, 62/2 645 Bakara, 2/129 646 rnein mam afii byle deerlendirmitir. Bkz. er-Risale, thk. Ahmed Muhammed akir, elMektebetul-lmiyye, Byurt trs. S. 78

642

116

olarak gnderildim647 buyurarak bu temel grev ve niteliini aka belirtmektedir. Yine bir baka sznde Ben ancak ahlak gzelliklerini tamamlamak iin gnderildim648 buyurmaktadr. bn Mesutun da ifade ettii gibi, Resulllah hayrn balangcn da sonularn da retmitir.649 O (a.s), hayatn her alannda, insanlara faydal olacan dnd pek ok eyi ashabna retmitir. Hatta Hz. Peygamberin en ince ayrntlara varncaya kadar birok eyi ashabna retme cihetine gitmi olmas mrikler tarafndan yadrganmtr. Ben size, bir babann evladna rettii gibi retiyorum650 buyuran Hz. Peygamberin, dini talimde hangi mfredatta bir eitim verdiini ifade etmesi asndan u rivayet bir fikir verici mahiyettedir: Selman, kendisine: Sizin Peygamberiniz, tuvalette ihtiyacn giderilmesi usulne varana kadar her eyi size retmi, yle mi? diye sorulduunda, Evet, Allah Resul bizi byk veya kk ihtiyacn giderilmesi esnasnda kbleye doru durmaktan; sa elimizle taharetlenmekten; tezek ve kemik kullanmaktan men etti. Ta kullanmay ve bunun ten az olmamasn emretti. demitir.651 Aksran birisine, namazda olduu halde Allah sana merhamet etsin dedii iin, sahabenin sert baklarna ve omuz darbelerine maruz kalan Muaviye b. Hakem esSulem, namaz bittikten sonra Hz. Peygamberin kendisini ardn ve namaz ierisinde insanlarn szlerinden hibir ey sylememenin doru olacan; zira namazn tesbih, tekbir, tehlil ve Kur'n okumaktan ibaret olduunu hatrlattn syledikten sonra Anam, babam ona feda olsun, vallahi ondan daha hayrl bir reticiyi asla grmedim. Beni ne eletirdi, ne de bana kzd demitir.652 Ramazan ay ierisinde yapt zhar bozduu iin evreden bir hayli azar iiten Seleme b. Sahr el-Beyaz adl fakir bir sahabi, Hz. Peygamber ile grp durumunu ona arz ettikten ve meselesini hallettikten sonra kavmine dnerek yle der: Ben, sizde dar grllk ve anlayszlk; Resulllahta ise hogr ve anlay buldum.653

647 648

bn Mace, Mukaddime, 17; Mslim; Talak, 4 Muvatta, Hsnl-Huluk, 1 649 Nesi; Tatbik, 100 650 bn Mace; Taharet, 16, hd. no: 313 651 Mslim; Taharet, 17 652 Mslim; Mesacid, 33 653 Ebu Davud; Talak, 17; Tirmizi; Tefsir, 59

117

Hz. Peygamberin davetinin insanlar tarafndan hsn kabul grp ok ksa zaman diliminde Arabistan Yarmadasna egemen olarak onun snrlarn amasnn ana nedeni bu davetin eitim-retim merkezli bir hareket olmasdr. Zira Hz. Peygamber, tebli grevini tamamen bir eitim-retim faaliyeti ierisinde gerekletirmekteydi. O (a.s), daha Medineye hicretinin ilk gnlerinde eitimin youn bir ekilde gerekleecei Mescidi ve suffay ina ettirmi, uzak yerleim yerlerine retmenler gndermi, zellikle okuma-yazmada gayr-i Mslimlerden yararlanm654 ve eleri vastasyla kadnlarn da eitimini salamtr.655 ada eitim bilimcilerin ortaya koyduklar eitim-retim ilke ve yntemlerinin temellerini Szgelimi, a. Muhatab iyi tanyp retimi ona gre dzenleme; b. Muhataba son derece hogrl davranma; c. Her bakmdan sevdirme, nefret ettirmeme; d. retim konusunda kar muhatapta ilgi ve ihtiya uyandrma ve retimi, bunlar karlayacak ekilde gerekletirme; e. nsan aklyla, ruhuyla, duygular ve bedeniyle bir btn kabul edip onun her bakmdan geliimi ve ihtiyalarn gz nnde bulundurma; f. Muhatab, dnen, aratran, soruturan konuma getirme; g. Soyut bilgileri rnek olaylarla somutlatrma, h. Jestleriyle, mimikleriyle, konuma biimiyle muhatap karsnda en uygun tutumu taknma; e. retimi pekitirme, gibi esaslarn Peygamber (a.s)n eitim-retiminde en iyi ekilde uygulandklarn mahede ediyoruz.656 Peygamber (a.s)n eitim-retim uygulamalarnda grebiliyoruz.

654

zellikle Bedir Sava sonrasnda esirlerin on kiiye okuma-yazma retmesi karlnda serbest braklmas uygulamasnda Hz. Peygamber, Sava gibi bir unsuru dahi eitime inklap ettirmekle tarihin tek rneini vermitir. 655 Geni bilgi iin bkz. Aydn; a.g.m., s. 185 656 Aydn; a.g.m., s. 187

118

2.1.1.6. t Verme nsanlara nasihatte bulunma, dtkleri yanllklar hususunda onlara t verip doru olan hatrlatmak, Hz. Peygamberin yerine getirmesi istenilen bir dier grevidir. Hz. Peygamber de bu grevini her zaman ve meknda, gerekli olan kadaryla insanlara t vermi, doruyu hatrlatm ve bilhassa bunu onlara bir zl ve sknt yapmadan yerine getirmitir. Bu konudaki grevini amir olan ayetlerden bazlar yledir: Onlar,
Allahn kalplerindekini bildii kimselerdir; onlara aldrma. Kendilerine t ver ve onlara, kendileri hakknda tesirli sz syle!657; Biz onlarn ne dediklerini ok iyi biliriz. Sen onlarn zerinde bir zorlayc deilsin, sadece tehdidimden korkanlara Kur'nla t ver.658; Onlardan yz evir. Artk sen knanacak deilsin. Ama yine de t ver. nk t mminlere fayda verir.659; (Ey Muhammed!) Sen t ver, Rabbinin nimetiyle sen ne bir khinsin, ne de bir deli.660

Hz. Peygamber de t vermeye nem verilmesini tavsiye etmi ve dinin nasihatten ibaret olduunu ifade eden veciz beyanda bulunmutur: Muhakkak ki din, nasihatten
ibarettir.661

2.1.1.7. Tilvet Grevi: Tebli vazifesinde, nemli stunlardan birisini de tilavet grevi oluturmaktadr. Hz. Peygamber, kendisine gelen vahiyleri, hibir deiiklie maruz brakmadan olduu gibi insanlara duyurmakla emrolunmutur. Rabbinin sana Kitabndan sana vahyedileni oku.
Onun kelimelerini deitirebilecek yoktur. Ondan baka bir snak da bulamazsn.662;

Biz onu, Kur'n olarak, insanlara dura dura okuyasn diye ayrdk; yine onu peyderpey
indirdik.663; (Resulm!) Sana vahyedilen Kitab oku ve namaz kl.664

Kur'nn kendisine vahyedilmesi esnasnda ezberini yapabilmek iin dilini kprdatan Hz. Peygambere, byle yapmasna gerek olmad, okunanlarn kendisine unutturulmayaca gvencesi verilen Hz. Peygamber, bundan nce Kitap nedir, iman
Nisa, 4/63 Kaf, 50/45 659 Zariyt, 51/54-55 660 Tur, 52/29 bkz. Sebe, 34/46; Nahl, 16/125; Ala, 9/88; Giye, 88/21-22 661 Mslim; man, 23 Hz. Peygamberin buradaki nasihatten, samimiyeti kastetmi olma ihtimali de vardr. Buna gre mana, din samimiyetten ibarettir, eklinde olacaktr. 662 Kehf, 18/27 663 sr, 17/106 664 Ankebut, 29/45
658 657

119

nedir bilmiyordu. Okumu veya yazm birisi deilken ve kendisine de bir Kitap verileceini hi ummazken Allah onu, insanla mesajlarn okuyacak son eli olarak seti. te bylece sana da emrimizle Kur'n vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir bilmezdin.665; (Resulm!) te sana da bu Kitab indirdik Sen bundan nce, ne bir yaz okur, ne de elinle onu yazardn.666; Sen, bu Kitabn sana vahyolunacan ummuyordun. Bu ancak Rabbinden bir rahmettir.667 Yukarda aklamalarn yaptmz ahitlik, mjdeleme, uyarma, davet, t verme ve tilavet grevleri, hem inananlar; hem de inanmayanlara ynelik yaplmas gereken grevlerdi. Bunlarn dnda, inananlara has olmak zere yapmas istenilen bir takm grevleri de bulunmaktadr. Bunlar da Tebyn grevi ierisinde izah edilecektir.

665 666

ura, 42/52 Ankebut, 29/47-48 667 Kasas, 28/86

2.1.2. TEBL GREVNN GETRD SONULAR 2.1.2.1. KENDSNE TAAT EDLMES fal kalbnda mastar olan itaat szlkte; kabul etmek, boyun emek, emre uyup muhalefet etmemek, muvafakat etmek, isteyerek yapmak, yapmaya almak, almak gibi manalara gelir.668 Taat kelimesi de ayn kkten gelir ve benzer anlam ierir.669 Gerek itaat ve gerekse taat, boyun emek anlamna gelen tav kknden tremitir. taat szc tav kelimesiyle e anlaml olmakla birlikte itaat, daha ok verilen emri yerine getirmek anlamnda kullanlmaktadr.670 Terim olarak ise itaat, emirde vacip ya da mendup, nehiyde haram ya da mekruh fark gzetmeksizin emredileni yamak, nehyedilenden kanmak olarak tarif edilmitir.671 taat kelimesi Kur'nda gememekle birlikte ayette taat ismi yer almakta, bundan baka yedisi isim, dierleri fiil kalplarnda olmak zere itaat kavram seksen be yerde gemekte, krk iki ayette de ayn kkten gelip g yetirmek manasnda kullanlan istitat kavram yer almaktadr.672 Kur'n, gemi peygamberlerin tecrbelerinden bahsederek, onlarn yaantlarndan inananlarn ibret almasn ister. Fakat sz Hz. Muhammede geldiinde, ona itaat edilmesi meselesine, nceki peygamberlerin kssalarna ibret almak kriteri ile yaklamn yeterli bulmaz.673 Zira ibret almakta bir ihtiyarilik sz konusu iken, Hz. Peygambere itaati mir ayetlerde ifade, zorunluluk formunu almaktadr. Bu, sadece Hz. Muhammed iin sz konusu bir ayrcalk olmayp Allah Telnn, insanln yaratlndan beri gelmi olan btn peygamberler iin yerine getirilmesini istedii bir durumdur. Biz her peygamberi, ancak Allahn izniyle kendisine itaat edilmesi iin
668 669

Ragb; s. 461; bn Manzur, bkz. t-v-a mad. bn Manzur; a.y. 670 Ragb; s. 461 671 Cemal Arman; Hz. Peygamberin Snnetinde taat, Ensar Neriyat, stanbul 2004, s. 24 672 mer Mahir Alper; TDV, c. 23, s. 444 673 Fevzi Zlalolu; Temel Kaynamz Kur'n, Ekin Yaynlar, stanbul 2004, s. 283

121

gnderdik.674 Bu, eli gnderen Allah (c.c)n, dinini tebli edecek olan peygamberlerinin gnderilmelerine sebep olarak zerinde durduklar bir temeldir. Bu temel, meruiyetini bizzat gnderen tarafndan, Allah Teldan almaktadr. Kur'n, itaati, mminlerin temel zellikleri ve imann bir sonucu olarak ifade eder.675 Bu zellie sahip bulunanlarn mkfatlarn da u ekilde belirler: Zemininden rmaklar akan cennetlere yerletirilmeleri676, yaptklar iyi amellerin mkfatn eksiksiz olarak grmeleri677, Allahn ltfne mazhar kld peygamberler, sddklar, ehitler ve salihlerle beraber bulunup ebedi kurtulua ermeleri.678 Fakat Kur'nda yerine getirilmesi istenen itaat679, iinde bilin ve uur bulundurmayan ve bir ritelden te anlam ifade etmeyen hareketler deildir. Konu ile ilgili ayetler tetkik edildii zaman, itaatin, hangi anlam ve gayeyi yerine getirmek iin yapldnn kavranlarak bu uur ierisinde yaplmas sayesinde gerekleen ve bu vesileyle de ibadet olabilecek bir deere haiz olmasnn amaland grlecektir. Nitekim drt ayette680 itaat fiili, semina (dinleyip kavradk) fiilinden sonra yer alm ve bu durumun, itaat fiilinin anlayp kavrama zerine bina edilmesinin gerektiini vurgulad kabul edilmitir.681 Kur'n, Hz. Peygambere itaat edilmesi konusunda aklayc birok ayet iermektedir. fadesinin genel oluu nedeniyle dikkat eken u ayet, bunlardan birisidir: Resul size ne verdiyse aln, sizi neden nehyettiyse ondan kann.682 Savataki ganimetlerde Hz. Peygamberin getirdii dzenlemenin ilahi iradeye uygunluunu ifade etmekte olan bu ayet, sahabe tarafndan, iniine konu olan alanla snrl brakmayp Hz. Peygambere genel anlamda itaati gerekli kld kanaatini tadklar, bizlere ulaan baz rivayetlerden anlalmaktadr. rnein Allah, yznn kllarn alan ve dilerini incelten, dvme yaptran kadnlara lanet etmitir hadisini rivayet eden Abdullah b.
674 675

Nisa, 4/64 Enfal, 8/1; Nur, 24/51 676 Nisa, 4/13 677 Hucurt, 49/14 678 Nisa, 4/69; Ahzab, 33/71 679 Kur'nda Hz. Peygambere itaat edinilmesini konu edinen ayetlerden bazlar unlardr: Al-i mran, 3/31, 32, 132; Nisa, 4/13, 14, 59, 64, 65, 80, 115; Maide, 5/92; Enfal, 1, 13, 20, 24, 27, 46; Tevbe, 9/63, 71, 120; Nur, 24/48, 51, 52, 54; uara; 26/108, 110, 126, 131, 144, 150, 163, 179; Ahzab, 33/33, 36, 66, 71; Muhammed, 47/33; Fetih, 48/17; Hucurt, 49/14; Mcadele, 58/9, 13; Tegabun, 64/12. 680 Bakara, 2/285; Nisa, 4/46; Maide, 5/7; Nur, 24/51 681 bkz. Alper; a.g.m., c. 23, s. 444 682 Har, 59/7

122

Mesuta (.32/652), mmi Yakup adl sahabi hanm gelerek bu hadisi sorduunda bn Mesut, bahsi geen hadisin Allahn Kitabnda bulunduunu sylemi ve bu ayeti okumutur.683 Mevdudi (.1979) de ayetteki hkmn umumi olduu ve sadece fey taksimiyle alakal olmadn, asl maksadn, tm ilikilerde Hz. Peygamberin (a.s) emirlerine teslimiyet olduunu belirtmi ve sebebini de yle izah etmitir: Resul size ne verdiyse onu aln denirken, cmlenin devamnda size neyi vermediyse deil, neyi yasakladysa ondan kann eklinde bir ifade kullanlmtr. Bu hkm sadece feye ait mallarn paylamn ihtiva etseydi o zaman neyi vermediyse denilirdi. Fakat aksine neyi yasakladysa denilmesinden anlaldna gre kast olunan Hz. Peygamber (as.) emir ve yasaklarna uyulmasdr. Nitekim ayn ekilde Hz. Peygamber (a.s), Size emrettiimi mmkn olduunca uygulamaya aln, yasakladmdan kann buyurmutur.684 Kur'n, mmi olan Hz. Peygambere sadece iman edilmesini yeterli grmez, doru yolun bulunabilmesi iin ona itaatin de gerekli olduunu ifade eder. yle ise Allaha ve Onun mmi Resulne, Allah a ve Onun kelimelerine gnlden inanan Resulne iman edin ve Ona uyun ki, doru yolu bulasnz.685 Ayete gre, Allahn doru olarak vasflandrd yola, insanlar klavuz etmesi iin Hz. Peygamber, itaat edinilmesi gereken bir konumdadr. Zira o (a.s), seilmi bir elidir. Eli olmas nedeniyle de Allah karsnda dier insanlardan farkl bir konumdadr. Bu konumu, kendi istei ve almas sonucu gereklemi bir konum deildir. Bununla beraber Hz. Peygamberin yerletirildii bu konum, onun, hangi grev ve yetkilere sahip olmas gerektiini de aklamaktadr. Yukarda izahlar geen tebli, tebyin ana balklar altnda toplayabileceimiz bir takm grevler, Hz. Peygamberin konumunun gerei olan grevleri olduu gibi ayn zamanda Resul olmas mnasebetiyle kendisine verilmi olan yetkileri de aklayc mahiyettedir. Bu ynyle Hz. Peygamber, dier insanlardan farkl bir konumda bulunmaktadr. Hibir kiinin, rislet grevine mahsus olan bir alanda peygamber yetkisini kullanmas sz konusu olamaz. Zira Peygamber, getirildii konumda kendisine itaat balayc olup resul olarak syledikleri ve yaptklar dinin aslyla alakaldr.

Buhari; Libas, 82, 84, 85, 87; Mslim; Libas, 120; bn Mace; Nikh, 52; Ebu Davud; Tereccl, 5; Nesi; Ziyne, 24, 26, 71, 72 684 Mevdudi; Tefhimul-Kur'n, c. 6, s. 191 685 Araf, 7/158

683

123

Bu adan Hz. Peygamberin yerletirilmi olduu konum itaati gerektirmekte ve ona itaatten yz evirenlerin iman makbul grlmemektedir: (Baz insanlar) Allaha ve Peygambere inandk ve itaat ettik diyorlar. Ondan sonra da ilerinden bir grup yz eviriyorlar. Bunlar inanm deillerdir.686 Ayetin, Peygambere itaati bir iman mevzusuna konu edindiini aka grmekteyiz. Zira onun itaati ve bunun balaycl, gnderenden kaynaklanmaktadr. Bu elbette ki bazlarnn dedii gibi ne bir vekillik; ne de nkil-i kelam anlamnda postaclktr.687 Her eyden nce o tm insanlar iin slam yaama geirmede rnek alnmas gerek bir modeldir: Andolsun ki Resulllahta sizin iin Allaha ve ahiret gnne kavumay umanlar ve Allah ok zikredenler iin gzel bir rnek vardr.688 Buna gre Hz. Peygamber, Allaha kulluk etmekle grevli olan tm insanlar iin, onun Kur'n hayata pratike ettii yaant biimi olan snneti sve-i hasene olarak balanlmas ve itaat edinilmesi gereken bir baka konumudur. Dier taraftan Kim Peygambere itaat ederse Allaha itaat etmi olur689 ayeti, Peygambere, itaatin neden gerekli olduunu, itaatin zorunluluunun kaynan ortaya koymaktadr. Bu ayet, peygambere itaati, Allahn itaatine balamaktadr. Bu, Hz. Peygamberin ahsi konumundan kaynaklanan bir durum deildir. Bu, onun elilik konumundan, yani Resul Muhammed konumundan kaynaklanan bir durumdur. O halde kim Hz. Peygambere itaat ederse, Allaha itaat etmi olaca gibi; ayetin mefhum-u muhalefetine gre de her kim de ona isyan ederse Allaha isyan etmi olacaktr. Ayet, Peygambere itaati ne denli bir zorunluluk mertebesinde dile getirdiini gstermesi asndan dikkat ekicidir. Ayetlerden de aka anlalmaktadr ki, Hz. Peygambere itaat, farziyet ifade etmektedir. Hz. Muhammede itaatin bu denli bir vucubiyet ifade etmesi, elbette ki onun rislet grevini yerine getirmesiyle alakal bir durumdur. Allaha itaat edin, Peygamber de itaat edin. Yz evirirseniz bilin ki, elimize den apak duyurmaktr.690 Dier bir ayette ise Ey iman edenler! Allaha ve Resulne itaat edin, iittiiniz halde ondan yz

686 687

Nur, 24/47 bkz. Ahmet Akbulut; Nbvvet Meselesi zerine, Birleik Yaynlar, Ankara 1992, s. 83 688 Ahzab, 33/21 689 Nisa, 4/80 690 Tegabun, 64/12

124

evirmeyin691 denilmekte ve Allah Tel, mminlere, kendisine ve elisine itaati emretmekte ve yz evrilmesini yasaklamaktadr.692 Hz. Nuhun ahsnda peygambere itaati konu edinen ayetler ierisinde u ayet olduka ilgi ekicidir: Artk Allaha kar gelmekten saknn ve bana itaat edin.693 Ayette, Allah (c.c), kendisine kar gelmenin terkini peygambere itaate balamaktadr. Bu konuda ayet gayet aktr. O halde, peygamberler, kendilerine itaati zorunlu olan; kar gelinmesi ve isyan ise Allah kar gelmek anlamndadr. Zira onlar yolun dorusuna insanlar klavuzlayan rabbani rehberlerdir.694 Kur'n- Kerimde yer alan birok ayette Resule itaat, Allaha itaatle birlikte anlmaktadr.695 Buna gre Allah Tel, sadece kendisine deil, peygamberine de itaati istemektedir. Fakat bunu kendisinden hemen sonra dile getirmesi dikkatlerden hali deildir. Bundan daha ilginci ise; Allaha itaatin srekli peygambere itaatle birlikte anlmasna karn, Allah zikredilmeden sadece peygambere itaatin getii ayetlerin bulunduu gereidir. Mesela bunlardan birisinde yle denilmektedir: Namaz kln, zekt verin. Peygambere itaat edin ki merhamete nail olasnz. nkr edenlerin, yeryznde (Allah) aciz brakacaklarn sanmayn! Onlarn varaca yer cehennemdir. O ne kt var yeri!696 Bu ayette dikkat eken bir husus da mevcuttur. Zira ayetin banda, Allahn kesin emirlerinden olan namaz ve zekt emri gemektedir. Bu farzlardan hemen sonra eliye itaatin zikredilmi olmas bir rastlant olmasa gerektir. Nitekim baka bir ayette bu saylanlar, bire bir mminlerin zelliklerinden kabul edilmitir: Mminler iyilii emreder, ktl nehyeder, namaz dosdoru klar, zekt verir, Allaha ve Peygambere itaat ederler.697 Bununla beraber, bu ayetlerde geen peygambere itaati, sadece Kur'n ieriinde snrlandrmak, doru deildir. Bu, yukarda geen Kur'nn ak ve gl beyanlar
691 692

Enfal, 20 Bu ayette geen zamirin Hz. Peygambere raci olduu da sylenmitir. Buna gre ittiiniz halde ondan yz evirmeyin anlamna gelecektir. Nitekim bu anlam teyit edecek ayet de vardr. Kim Peygamber itaat ederse Allaha itaat etmi olur. (Nisa, 4/80) (bkz. Beyzavi, c. 1, s. 379) 693 uara, 26/108 694 Nur, 24/54 695 Maide, 5/92; Al-i mran, 3/31, 32, 132; Nisa, 4/13, 14, 59, 64, 65, 115; Enfal, 8/1, 13, 24, 27, 46; Tevbe, 9/63, 71, 120; Nur, 24/48, 51, 52; uara, 26/108; 110, 126, 131, 144, 150, 163, 179; Ahzab, 33/33, 36, 66, 71; Muhammed, 47/133; Fetih, 48/17; Hucurt, 49/14; Mcadele, 58/9, 13; Tegabun, 64/16 696 Nur, 24/56-57 697 Tevbe, 9/71

125

karsnda kendisine yer bulamayacak kadar gerek d ve aslsz bir iddiadr. Zira birok ayette de ifade edildii zere Hz. Peygamber, Kur'n ayetlerini duyurmaktan baka grevleri de bulunmakta idi. Bunlarn banda hikmet gelmektedir. Hem sonra o vahiyden bakasna da tabi olmamaktadr: Ben bana vahyolunandan bakasna uymam!698 Bununla beraber, Kur'n, itaati Allah ve Resulne kar taknlmas gereken bir tavr olmasnn yannda emir sahipleri iin de emretmitir. Fakat bir farkla: Ey iman edenler! Allaha itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin. Eer bir hususta anlamazla derseniz Allaha ve ahirete gerekten inanyorsanz onu Allaha ve Resule gtrn. Bu hem hayrl, hem de netice bakmndan daha iyidir.699 Ayette, dikkat edilirse, Allaha ve Resule itaat ayr ayr zikredilmesine ramen emir sahiplerine itaat emri, Peygambere olan itaate atfedilmitir. Bundan, Peygamberin mstakil emretme ve itaat edilme yetkisi olduu, ama buyruk sahiplerinin byle bir yetkileri olmad, onlarn verecekleri emirlerde Kur'n ahkmna uymak zorunda olduklar anlam kmaktadr. Zira emir sahipleri Kur'n ve snnete gre hkmde bulunacaklar, insanlar da onlara bu esaslara gre hkmettikleri mddete itaat edeceklerdir.700 Bu konuda Hz. Peygamber: taat, marufta olur701 buyurmu ve itaatin snr ve mahiyetini tayin etmitir. Kur'n, itaatin mkfatla; isyann ise ceza ve itapla karlk bulacan bildirmektedir. Bunlar, Allahn (koyduu) snrlardr. Kim Allaha ve Peygamberine itaat ederse Allah onu, zemininden rmaklar akan cennetlere koyacaktr; orada devaml kalcdrlar. te byk kurtulu budur.702 Bu ayet, itaatin mkfatlandrlacan ifade ederken; Ey iman edenler! Allaha itaat edin, Peygambere itaat edin. lerinizi boa karmayn703 ayeti de itaati terk etmenin cezaya neden olacan ifade etmektedir. Burada, insanlarn amellerini peygamber modelinde yapmalar gerektii imas da bulunmaktadr. Aksi halde yaplanlarn boa gitmesi ihtimali vurgulanmaktadr.

698 699

Yunus, 10/15; Enam, 6/50; Araf, 7/203; Ahkaf, 46/9 Nisa, 4/59 700 Geni bilgi iin bkz. lyas Canikli; Yneticilere taatin Snrlar, lahiyat, Ankara 2004. 701 Buhari; Megazi, 59; Ahkm, 4 702 Nisa, 4/13 kr. Al-i mran, 3/132; Nur, 24/56; Fetih, 48/17 703 Muhammed, 47/33

126

Hz. Peygambere itaatin, ona imann bir devam ve gerei olduunu ifade eden u ayet, ilgi ekicidir: De ki: Ey insanlar! Gerekten ben sizin hepinize, gklerin ve yerin sahibi Allahn (gnderdii) eliyim. Ondan baka ilah yoktur, o diriltir ve ldrr. yle ise Allaha ve Onun mmi Resulne, Allaha ve Onun kelimelerine gnlden inanan Resulne iman edin ve ona uyun ki, doru yolu bulasnz.704 Bu ayette peygambere ittib, ona imann devam ve gerei olarak deerlendirilmitir. u ayet ise Allah sevmenin, peygambere uymakla, ona ittiba etmekle olabileceini ifade etmektedir: (Resulm!) De ki: Eer Allah seviyorsanz bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve gnahlarnz balasn. Allah son derece balayc ve esirgeyicidir.705 Bu ayet, peygambere itaatin gereklilii sadedinde, ifadenin ve anlatmn son haddi mesabesindedir. Zira ayette Allah Tely sevmenin ls olarak Hz. Peygambere itaatin gereklemesi art aranmakta ve bunun gereklemesi halinde de gnahlarn balanmas mjdesi verilmektedir. Bundan da tesi Allahn sevgisi ve rzasnn kazanlaca ifade edilmektedir. te bu, Hz. Muhammede itaati bir emrin tesinde, getirisi byk olan kazanmlara ynelik ilahi bir teviktir. Bu tevike uyanlarn, kurtulua erecekleri Kur'nda mjdelenmitir.706 Bununla beraber Kur'n, tevikin bir ihtiyardan kaynaklanmayp zorunluluk olduunu, hatta phe bile duymadan ve alternatif teklifler ne srmeden, teslimiyetin tam manasyla gereklemesini imann bir gerei olarak ima etmekte ve bu arada Peygamberin Kur'n yaamlatran snnetine teslimiyeti vurgulamaktadr: Allah ve Resul bir ie hkm verdii zaman, inanm bir kadn ve erkee, o ii kendi isteklerine gre seme hakk yoktur. Her kim Allah ve Resulne kar gelirse, apak bir sapkla dm olur.707; Hayr, Rabbine and olsun ki aralarnda kan anlamazlk hususunda seni hakem klp sonra da verdiin hkmden ilerinde hibir sknt duymakszn (onu) tam manasyla kabullenmedike iman etmi olmazlar.708 Bu ayetlerden birincisinde Hz. Peygamber, akrabas olan Zeynebin daha nce evlatl olan Zeyd ile evlenmesini istediinde, Zeynebin itiraz zere indii rivayet

704 705

Araf, 7/158 Al-i mran, 3/31 706 Araf, 7/157 707 Ahzab, 33/36 708 Nisa, 4/65

127

edilmektedir.709 te ayet, bu evliliin yerine getirilmesinin gereini syleyen Hz. Peygamberin, keyfi konumadn, bu emri kendisine bizzat Allahn verdiini ifade etmektedir. Nitekim ayetin devamndan bu anlalmaktadr.710 O halde, Ben bana vahyolunandan bakasna uymam diyen Hz. Peygamberin, Resul olarak insanlara emir ve nehiylerinde kendiliinden konumad, onun Kur'n emir ve yasaklarn hayatn yaanlan artlarna aktarnda ortaya koyduu model, ilahi vahyin nda ekillenmi olmaktadr. Bunu ikinci ayetin manasnn da desteklediini gryoruz. htilaflarn zmn Hz. Peygambere getirmek ve verdii karara her hangi bir i sknts duymadan teslimiyeti gerek anlamyla yapmak, ancak gerisinde ilahi bir iradenin peygamber dilinde ve elinde zuhuruyla aklanabilir. Yani vahiyden bakasna uymayan bir konumun varl sz konusudur. Aksi halde Hz. Peygamber, Kur'nn reddettii ve ilahlk taslamakla sulad bir konuma getirilmi olacaktr ki bu azab gerektiren bir sapmadr: Yoksa onlarn, dinden Allahn izin vermedii eyleri dini kaide klan ortaklar m var? Eer azab erteleme sz olmasayd, derhal aralarnda hkm verilir (ileri bitirilir)di. phesiz zalimler iin can yakc bir azap vardr.711 Bu nedenle de anlamazla dlen konularda bavurulacak merci Allah ve Resuldr. Eer bir hususta anlamazla derseniz, Allaha ve ahirete gerekten inanyorsanz onu Allaha ve Resule gtrn.712 Dier taraftan Hz. Peygamberin, gitmi olduu yoldan ayrlanlarn Allaha giden yoldan kacaklar ifade edilmektedir. phesiz bu benim dosdoru yolumdur, ona uyun. (Baka) yollara uymayn. Zira o yol sizi Allahn yolundan ayrr. te (ktlkten) saknmanz iin Allah size bunlar emretti.713 Hz. Peygamberin bu ayeti tefsir eden bir davran yledir: Cabir b. Abdullah rivayetinde yle demektedir: Biz bir gn Hz. Peygamberin yannda iken kendisi yere bir izgi izdi. Sonra sana ve soluna ikier

Bkz. Suyuti; Lbbun-Nukl, s. 178. Katde ve bn Abbasn rivayetlerine gre Hz. Peygamber, Zeynebe Zeyd iin dnrc olur. Zeyneb nce Hz. Peygamberin kendisi iin istekte bulunduunu sanr, fakat daha sonra duruma vakf olunca kendisinin nesepe daha stn olduunu ne srerek kabul etmez. Bunun zerine de Ahzab suresinin 36. ayeti nazil olur. 710 (Habibim!) Allahn nimet verdii, senin de kendisine ikram edip (hrriyete kavuturduun) kimseye: Eini yannda tut, Allahtan kork! diyordum. Hlbuki Allahn aa vuraca eyi, insanlardan ekinerek iinde gizliyorsun. Oysa asl korkmaa layk olan Allahtr. Zeyd, o kadndan iliiini kesince biz onu sana nikhladk ki (bundan byle) evlatlklar, karlaryla ilikilerin kestikleri (onlar boadklar) zaman o kadnlarla evlenmek hususunda mminlere bir glk olmasn. Allahn emri yerine getirilmitir. (Ahzab, 33/37) 711 ura, 42/21 712 Nisa, 4/59 713 Enam, 6/153

709

128

izgi daha izdikten sonra elini ortada bulunan izginin zerine koyarak te bu Allahn yoludur dedi ve Enam suresinin 153. ayetini okudu.714 Hz. Peygamber, bu davranyla slamn yollar ierisinde orta ve asl yol olduu, ifrat ve tefritten uzak dengeyi esas alan bir yapya sahip olduunu, kendisinin de inananlarla bu yol zerinde daim olduunu anlatmak istedii anlalmaktadr. Nitekim Hz. Peygamber, bu yoldan uzaklap farkl alternatiflerin arlklar ierisinde kendisini kaybedenlerin helak olduunu bildirmektedir. 715 te, helake ve Allahtan uzaklamaya gtren btn arpk ve sapkn yollarn banda durup insanlar Allahn yoluna davet eden Hz. Peygamberin bir basiret zere durduu bu yolu hakknda Allah (c.c) u hkm buyurmaktadr: phesiz sen doru bir yolu gstermektesin!716 O halde, yolun en dorusuna yaplan hidayet arlarnn en gzeli Hz. Muhammedin ars olup bunun dnda ve sonradan ortaya konulan btn yol ve davetler ise er hkm ierisinde deerlendirilecektir.717 Ey inananlar! Hayat verecek eylere sizi ard zaman, Allah ve Resulne (onlarn arlarna) uyun.718 Kur'n, Hz. Muhammedin arsna insanlarn uymalarn isterken, ard hususlarn hayat veren eyler olduunu belirtir. Fakat bu hususun elde edilmesini Hz. Peygamberin arsna itaatin kabul edilmesi artna balayarak, zmnen Hz. Peygamberin arsnn hayat verici bir zellie sahip olduu ve buna da ancak itaat edenlerin nail olabilecei vurgulanm olmaktadr. Bununla beraber ayet genel bir ifade kullanarak itaatin alann snrlandrmad da ilgi ekicidir. Kur'n, itaati sadece belli alanlarda deil, gnlk yaantnn ierisinde serpitirilmi ve peygambere itaati davranlarnda temsil ettirecek birok alanda istemektedir. Bunu ifade etmesi asnda u ayet dikkat ekicidir: Peygamberi, kendi aranzda birbirinizi arr gibi armayn. inizden, birini siper ederek gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir. Bu sebeple, onun emrine aykr davrananlar, balanra bir bela gelmesinden veya kendilerine ok elemli bir azap isabet etmesinden saknsnlar.719

bn Mace; Mukaddime, 1 Mslim; lim, 7; Ebu Davud, Kitabu's-Snne, 4608; Ahmet b. Hanbel, 3727 716 ura, 42/52 717 bn Mace; Mukaddime, 7; Buhari; tisam, 2; Mslim; Kitabul-Cuma, 13; bn Hibban; Mukaddime, 10 718 Enfal, 8/24 719 Nur, 24/63
715

714

129

Hz. Peygambere itaat etmeyip isyan edenlerin azaba maruz kalacaklar kesin bir dille ifade edilmitir: Kim Allaha ve Peygamberine kar isyan eder ve snrlarn aarsa Allah onu, devaml kalaca bir atee sokar ve onun iin alaltc bir azap vardr.720 Nitekim Kur'n, onun (a.s) emrine kar gelenlerin balarna bir bela veya kendilerine elemli bir azabn dokunmasndan saknmalarn istemektedir.721 Hz. Peygamberin Allahn emirleri dorultusunda dini tebli edip, tebyin ve talim ettikten sonra onlar tezkiye edecek olan dini hayata hkim klma hususunda, tamamen kendisine vahyolunanlara uyduunu ve onun bu dosdoru yola olan davetinin rotasn Allah (c.c)in izdiini gsteren ayetlerden birisi de u ayettir: Peygambere kar gelenler, Allaha hibir zarar veremezler.722 Ayet, Hz. Peygambere kar gelmeyi, Allaha kar gelmekle eitlemektedir. Buna gre Hz. Peygamber, her ne hkmetmi veya Kur'n hayatn yaanlan ortamna hangi davranlaryla indirmi ise, arkasnda Allah var, anlamna gelmektedir. Burada sz konusu olan, Hz. Peygamberin snneti olduuna gre, itaat peygamberin snnetine ynelik olmaktadr. Zira o (a.s), hevasna tabi olan birisi deildi.723 Fakat mrikler bunu kavrayamam ve kstah isteklerde bulunmulard. Onlara ayetlerimiz aka okunduu zaman, (ldkten sonra) bize kavumay beklemeyenler, Ya bundan baka bir Kur'n getir veya bunu deitir dediler. De ki: onu kendiliimden getirmem benim iin olacak ey deildir. Ben, bana vahyolunandan bakasna uyumam.724 Bu ayette de yine Hz. Peygamberin, bir kstlama getirmeden genel olarak vahye tabi olduu ifade edilmektedir. Ayrca Allah Tel Hz. Peygambere Kurn tebli grevi vermitir. Kur'nn teblii ierisinde birok grev ve sorumluluklar barndran kapsaml bir grevdir. Bunun yannda tebli ettiini de beyan etmesi kendisinden istenilmitir. nsanlara kendilerine indirileni aklaman iin ve dnp anlasnlar diye sana da bu Kur'n indirdik.725 Bu ayete gre Kur'nn beyan, Kur'nn kendisinden baka bir ey olmaktadr. Nitekim bunu ima eden ayetlerde vardr. Zira yukarda getii zere, Kur'nn birok ayetinde itaat Allah ile beraber Hz. Muhammede de istenilmektedir. Bu da gstermektedir ki, peygamber, Kur'nn kendisi dnda bir takm hususlarda yetkili
720 721

Nisa, 4/14 Nur, 24/63 722 Muhammed, 47/32 723 Necm, 53/3 724 Yunus, 10/15 725 Nahl, 16/44

130

klnm ve bu hususlarda da kendisine itaat edilmesi istenilmitir. Bu gerei gramer asndan da temellendirmek mmkndr. yle ki, Allaha itaat ile Resule itaatin yan yana zikredildii ayetlerde Resul kelimesi Allah kelimesinde (vav) harfi ile atfedilmitir. Nahiv kaidelerinden birisi de, atfn mugayereti (ayrl) gerektirdii hususudur. Bu sebeple Allaha itaat ile Resule itaatin konularnn ayr eyler olmas nahiv kaidelerine uygun den bir yorumdur.726 Bu ayetlerden de anlalmaktadr ki Hz. Peygambere itaat kesin bir ekilde talep edilmi olup itaatin gerekleip gereklememesine gre de uhrevi mjde ve uyar telkin edilmitir. Peygambere itaatin bu kesinlik ierisinde ortaya konulmas, Allah Resulnn getirdii dini insanlar zerinde uygulamaya koyma sorumluluun bulunmas ile aklanmas mmkndr. Zira o (a.s), snr tanmayan insan yaants ve ihtiyalarnn ortaya karaca saysz meselelerde Kur'n ahkmn uygulamak ve bu dorultuda da kan ihtilaflar zme kavuturmakla sorumlu tutulmutur. Bu sorumluluk peygamberin teri yetkisinin de aka getii u ayetle dile getirilmitir: Yalarnda Tevrat ve ncilde yazl bulduklar o eliye, o mmi Peygambere uyanlar (var ya), ite o peygamber onlara iyilii emreder, onlar ktlkten meneder, onlara temiz (ve gzel) eyleri helal, pis (ve zararl) eyleri haram klar. Ve zerlerindeki arlklar, srtlarndaki zincirleri atar. O Peygambere inanp ona sayg gsteren, yardm eden ve onunla birlikte gnderilen nura (Kur'na) uyanlar var ya, ite kurtulua erenler onlardr.727; Kendilerine Kitap verilenlerden Allaha ve ahiret gnne inanmayan, Allah ve Resulnn haram kldn haram saymayan ve hak dini (kendine) din edinmeyen kimselerle, klerek elleriyle cizye verinceye kadar savan.728 Bu ayetler Hz. Peygamberin yetki ve sorumluluunu ortaya koyarken, teri yetkisinin olduunu da bildirmektedir. Nitekim Hz. Peygamber eleri ile aralarnda geen bir husustan dolay bal erbetini kendisine haram klmas zerine ayet inmi ve Allahn bu durumdan memnun kalmadn ifade etmitir. Oysa bu durum Hz. Peygamberin eleri ile aralarnda geen hususi bir meseleden kaynaklanyor olmasna ramen, gelen ayet durumun bu ekilde olmad, haram klmann ahsi olmann tesinde peygamberi de aan bir durum arz ettiini ima ederek Hz. Peygamberin mmetine hangi hususlara kadar sve-i hasene oluunu ima eder bir zelliktedir. Aksi
726 727

Krbaolu; slam Dncesinde Snnet, Ankara Okulu, Ankara 1997, nc bsk., s. 194. Araf, 7/157 728 Tevbe, 9/29

131

halde, ailevi bir meselenin Kur'nda genelletirilerek lmszletirilmesi, hikmeti ve anlam olmayan bir durum olacakt. Allah ise bundan mnezzehtir. Bilinen bir gerektir ki, Allah Tel, Hz. Peygamber ahsnda tm insanlara seslenir. u ayet buna bir rnek olmas asndan zikredilmeye deerdir: Ey Peygamber! Kadnlar boamak istediiniz zaman onlar iddetleri iinde boayn.729 Burada hitap peygambere ama maksadn tm inananlar olduu aktr. Oysa Hz. Peygamber elerinden birisini boamad bilinen bir gerektir. Bu ayetlerde Hz. Peygamberin snnetine -ki bundan maksadn onun Kur'nn hayata amlanlm olan pratiini kastetmekteyiz- atflar yaplm ve itaati istenilmitir. Buna paralel olarak u ayet de konuya k olacak mahiyettedir: Allah ve Resul iin (insanlara) t verdikleri takdirde, zayflara, hastalara ve (savata) harcayacak bir ey bulamayanlara (savaa katlmamalarndan tr) bir gnah yoktur.730 Bu ayette de grlmektedir ki Resul iin nasihat, getirdiklerinin insanlara retilmesi ve itaati konusunda tlenilmesidir. Burada u hususun da belirtilmesinde fayda vardr: Bazlar Hz. Peygambere itaati emreden bu ayetlerden maksadn, Allah Resulnn hayatta olduu zaman dilimine mahsus olduunu belirtirler.731 Bu doru deildir. Zira yukarda geen ayetlerde de grld zere, Kur'nda Peygambere itaat emredildii gibi, ittiba da emredilmitir. taat emri ile peygamberin sadece hayat, ittiba emri ile de snneti kastedildii aktr. Nitekim hayatta olan birisinin emir, yasak ve hkmlerine uymaya itaat, -hayatta iken olsun, vefatndan sonra olsun- birini her konuda rnek almaya da ittiba dendii bilinmektedir.732 Bu sebeple bir peygamberin sadece szl ifadeleri deil, dinin tatbiki sadedinde sergiledii rnek fiilleri, tutum, tavr ve davranlar da, o peygambere mmet olmay kabul etmi insanlar iin hayati ehemmiyet arz eder. Mminler onun szlerine, itaat etmek, emir ve yasaklarna boyun emekle (inkiyd)733 mkellef olduklar gibi, anlaml eylemlerine ve rnek davranlarna tabi olmak (ittiba)734 onu rehber edinmek (iktid)735
729 730

Talak, 65/1 Tevbe, 9/91 731 Kamil akn; slamda Hadis ve Snnetin Yeri, Seba Yaynlar, Ankara 1997, s. 18 732 Arman; a.g.e, s. 246 733 bn Mace; Mukaddime, 6 734 Al-i mran, 3/31

132

ve onu rnek ve nder edinmekle (teess) de emrolunmulardr.736 Zira peygamber onlara gzel bir rnek (sve-i Hasene) olarak gnderilmitir.737 Yukarda geen ayetlerle de anlalmaktadr ki Allaha itaat ile Peygambere itaati bir birinden tamamen bamsz olarak ele almak mmkn grnmemektedir. Peygambere yaplan itaatin Allaha yaplan itaat ile bir kabul edilmesi, bu imknszla ve her iki itaatin i ie oluuna iaret etmektedir.738 Bu hususu aka beyan eden Allah Tel Kur'nda yle buyurmaktadr: Allah ve peygamberlerini inkr edenler ve Allah ile peygamberlerini birbirinden ayrp Bir ksmna iman ederiz, ama bir ksmna inanmayz diyenler ve bunlarn arasnda bir yol tutmak isteyenler yok mu; te gerekten kfirler bunlardr. Ve biz kfilere alaltc bir azap hazrlamszdr.739 Buradan da aka anlalaca zere, Resule itaat her eyden nce Kur'nn ak bir emridir. Peygambere itaat; balayc olarak emredilmi, hayat verici bir davet olarak takdim edilmi, Allahn sevgisi ve bann kazanlmasna vesile olarak dikkat ekilmi, emirlerinde seme hakk bulunmayan, verdikleri hkme teslimiyette i skntsn inkr belirtisi olarak takdim edilen, terk edilmesi halinde ise dnyevi veya uhrevi bir azabn; yerine getirilmesi halinde ise mkfatnn cennet olaca belirtilmitir. 2.1.2.2. NSANLAR ARASINDA HKM VERMES Tebli grevinin getirdii sonulardan bir dieri ise; Hz. Peygamberin insanlar arasnda hkm vermesidir. Resulllahn bu yn Kur'nda aka ifade edilmitir: Yanlarndaki Tevrat ve ncilde yazl bulduklar o eliye, o mmi Peygambere uyanlar (var ya), ite o Peygamber onlara iyilii emreder, onlar ktlkten meneder, onlara temiz (ve gzel) eyleri helal, pis (ve zararl) eyleri haram klar. Ve zerlerindeki arlklar, srtlarndaki zincirleri atar. O Peygambere inanp ona sayg gsteren, yardm eden ve onunla birlikte gnderilen nra (Kur'na) uyanlar var ya, ite kurtulua erenler onlardr.740 Ayete dikkatlice baklrsa, iki noktann vurguland grlecektir. Birincisi, ayetin ilk ksmnn, iyilii emir ve ktln nehyini iermesi;
735 736

Enam, 6/90 Ahzab, 33/21 737 Grmez; a.g.e., s. 275 738 Arman; a.g.e., s. 244 739 Nisa, 150-151 740 Araf, 7/157

133

ikincisi ise, ayetin son ksmnda Hz. Peygamberin temiz eyleri helal, pis eyleri haram klma yetkisiyle grevlendirildiinin vurgulanm olmasdr. Buna gre emr-i bil-maruf, nehy-i anil-mnker de Hz. Peygamberin grevidir, hkm koymak da yine onun grevidir. Ayrca bu her iki husus birbirlerinden ayr olarak zikredilmitir. Bu ise, her ikisinin bir birinden farkl eyler olduunu gsterir. Buradan hareketle, Hz. Peygamberin hkm koyan bir eli olduunu ifade edebiliriz. Onun bu ynde vermi olduu hkmm, inananlarda seme hakk brakmayacan Kur'n, yle ifade etmektedir: Allah ve Resul bir ie hkm verdii zaman, inanm bir kadn ve erkee, o ii kendi isteklerine gre seme hakk yoktur. Her kim Allah ve Resulne kar gelirse, apak bir sapkla dm olur.741 Bu ise, Hz. Peygamberin vermi olduu hkmde, balayc olduunu ortaya koymaktadr. te yandan Kur'n, bu teslimiyeti iman konusu iine tam ve bununla da yetinmeyip teslimiyetin duygusal boyutta da gereklemesini istemitir. Bu ynyle Resuln hkmne teslimiyette dier ayetlerden daha keskin bir vurgu iermekte olan ayetin metni yledir: Hayr; Rabbine andolsun ki aralarnda kan anlamazlk hususunda seni hakem klp sonra da verdiin hkmden ilerinde hibir sknt duymakszn (onu) tam manasyla kabullenmedike iman etmi olmazlar.742 Ayn zamanda bu kabul ve teslimiyet Mslmanlarn mmeyyiz vasf olarak da dile getirilmektedir. Nitekim Kur'n, insanlarn zm bekleyen ihtilaflarnn halli hususunda Resuln hkmetmesi iin arldklarnda, ihtilaf sahiplerinin peygamberin arsna kulak verip, ne dediini anlamalarnn ve itaat etmelerinin, ancak inananlarn yapaca bir haslet olarak arz etmektedir. Aralarnda hkm vermesi iin Allaha ve Resulne davet edildiklerinde, ittik ve itaat ettik demek, sadece mminlerin syleyecei bir szdr. te asl bunlar kurtulua erenlerdir. Her kim Allaha ve Resulne itaat eder, Allaha sayg duyar ve Ondan saknrsa, ite asl bunlar bedbahtlktan kurtulanlardr.743 Hz. Peygamberin getirmi olduu haram ve helale riayetsizliin, savaa yol aacak bir neden olarak deinilmesi asndan u ayet de dikkat ekicidir: Kendilerine Kitap verilenlerden Allaha ve ahiret gnne inanmayan, Allah ve Resulnn haram kldn

741 742

Ahzab, 33/36 Nisa, 4/65 743 Nur, 24/51-52

134

haram saymayan ve hak dini (kendine) din edinmeyen kimselerle, klerek elleriyle cizye verinceye kadar savan.744 Daha nceki konuda anlatlan Hz. Peygambere itaatin, her hangi bir kayda balanlmakszn emredilmi olmas ile onun vermi olduu hkmlere teslimiyetin iman konusu edinilmi olmas birlikte dnldnde, eliliin bir postaclktan te bir anlam ve konum ierdii anlalmaktadr. Fakat bu, getirdii hkmlerde ve syledii veya yapt her davrannda vahiyle hareket ettii anlamnda da gelmez. Hz. Peygamber, vermi olduu haram ve helal hkmlerinde asla bamsz ve keyfi olmam, aksine Allaha dayanmtr. O, bu yetkisini ancak Allahn iradesi uyarnca icra edebilir. Allahn yetkisi ile Resulllahn yetkisi arasndaki fark, phe yok ki ok nemlidir. Peygamberin yetkisi Allahn yetkisine ve Allahn vahyine dayal iken, Allahn yetkisi tamamen bamsz ve kendiliinden mevcuttur. Bununla beraber Hz. Peygamberin bu yetkiye sahip olduu gerei deimez. Mminlerin Allahn otoritesine itaat etmelerinin yannda Hz. Peygamberin bu yetkisini de kabul etmeleri gereklidir.745 Nitekim bu hususa genel ieriiyle deinen u ayet bunu ortaya koymaktadr: Resul size neyi verirse onu aln ve neyi yasaklarsa ondan kann.746 Bu ayet, savata elde edilen ganimetin datmyla alakal olarak indii bilinmektedir. Ancak, sebebin hususi oluu, lafznn umum oluuna mani tekil etmez.747 Nitekim sahabe de bu ayeti ganimetlere tahsis etmemi, genel olarak deerlendirmilerdir. nceki konuda da akland zere, buna Abdullah b. Mesutun yznden kl alp di seyrelten ve dvme yaptranlarla ilgili olan rivayetini748 rnek olarak verebiliriz. Mevdd de bu ayeti genel anlamnda deerlendirmi ve ayet fey arazileriyle snrl olsayd, ayetin devamnda neyi vermediyse denilmesi gerekirdi, demitir. Oysa ayetin devam neyi yasakladysa ondan kann eklinde gelmitir. Bu da ayetin, fey zelinde olmakla beraber genel bir erevede indiini ortaya koymaktadr.749
744 745

Tevbe, 9/29 Usmn; a.g.e., s. 49 746 Har, 59/7 747 Bu husus, Tefsirde kullanlan bir kaidedir. Bkz. Usman; a.g.e., s. 52. El-bratu bi Ummil-Lafzi, L bi Hussis-Sebebi 748 Buhari; Libas, 82, 84, 85, 87; Mslim; Libas, 120; bn Mace; Nikh, 52; Ebu Davud; Tereccl, 5; Nesi; Ziyne, 24, 26, 71, 72 749 Baz evreler bu ve benzeri ayetleri, sebebi nzul erevesine mahkm etmek istemilerdir. Buna bir eletiri mahiyetinde Ahzab, 33/21 ayeti zelinde sylenmi olan u metni burada kaydetmek faydal olacaktr: Snnete kar olanlar gayet ucuzcu bir yntemle buradaki Peygamberin rneklii, ashap iin geerlidir, derler. Nitekim sure, savala ilgilidir ve Allah da savata kesin kararllk gsteren Peygambere dikkati ekip ashaptan da ayn kararll istemektedir, diye dnrler. Oysa biz eer her

135

Bu ayetlerin ifadelerinden yola karak Hz. Peygamberin hkm koyma konusunda yetkilendirildiini, hkmlerinin balayc olduunu ve teslimiyetin iman kategorisinde deerlendirildiini syleyebiliriz. Bu, Hz. Peygamber karsnda inananlarn konumuyla alakal bir husustur. Sz konusu hkmlerin verilmesi esnasnda Hz. Peygamberin konumu ise, insanlar arasnda Allahn indirdikleri ile hkmde bulunmas ve adaleti kaim etmesidir: Aralarnda Allahn indirdii ile hkmet ve onlarn arzularna uyma.750 Allahn sana gsterdii ekilde insanlar arasnda hkmedesin diye sana Kitab hak ile indirdik; hainlerden taraf olma!751; te onun iin sen (tevhide) davet et ve emrolunduun gibi dosdoru ol. Onlarn kt arzularna uyma ve deki; Ben Allahn kitaptan indirdiine inandm ve aranzda adaleti gerekletirmekle emrolundum.752; phesiz Allah emanetleri ehli olanlara vermenizi, insanlar arasnda hkmettiiniz zaman adaletle hkmetmenizi emreder.753 Zira adalet, Allahn sfatlarndan (el-Adl) birisidir. Kendi menfaatimize veya bize yakn ve dost olanlarn karlarna zarar verici bile olsa, adalet iin kararl kalmak, Allahn bu
ayetin aklanmasnda ilk ve tek geerli faktr olarak nzul sebeplerini esas alrsak, bu itiraz doru olacaktr. Ama o zaman da u sorun ortaya kacak: Kur'nn hemen hemen hepsini iptal etmek. nk birok ayetin nzul sebebi ile iinde yaadmz toplumun pratii arasnda balantlar yoktur. Kyaslama yoluyla birtakm balantlar kurulsa bile bunun ciddi bir yntem olmad aktr. Ama snneti, teride kaynak kabul etmeyenler, bu ynteme ylesine itahla sarlmaya yatkn ki, Resulllahla ilgili herhangi bir ayet zikredilse, hemen bunun nzul sebebini ne srerler ve bizim iin balayc olmadn sylerler. El-Har suresinin 7. ayeti iin de syledikleri ayndr. Ayette Resul size ne verirse onu aln, sizi neden sakndrrsa ondan saknn diye emredilmektedir. Emir deyimi kullanyoruz, nk ayette emir sigas vardr. Dolaysyla ekil ve z olarak da ayet bizim iin Resulllahn emir ve yasaklarnda itaatin gerekliliini vurgulamaktadr. Ama her nedense Snnetten holanmayanlar, bu ayetin ganimetlerle ilgili bulunduunu, ama taksiminde ashap arasnda honutsuzluklar ktn ve bunun zerine ayetin indirildiini belirterek bize hitap etmiyor, diye kestirip atarlar. te bizim de zerinde durduumuz konu budur. Yani her ayetin nzul sebebini tek geerli l kabul edersek Kur'n iptal etmekten baka aremiz kalmaz. Resulllah dolayl veya dolaysz muhatap alan ayetlerin says ise yaklak Kur'nn te birinden fazladr. Bu lnn genelgeer klnmas halinde Kur'nda Peygambere hitaben indirilen ve kul/De ki diye balayan btn ayetleri de geersiz saymak gerekecektir. Yaptmz kabataslak bir hesapla kul dile balayan ayet says 350 dolayndadr. Bu lye gre, Peygambere hitap eden dier ayetleri ve dier peygamberlerle ilgili haberleri, kssalar ve tarihe ilikin teki ayet ve sureleri de dhil edersek, sonucun ne kadar dehet verici olaca kendiliinden anlalr. Bunlar iin de nzul sebepleri ne srersek Kur'nn bir o kadar ksmn geersiz klm olacaz ki Allah bizi byle bir crmden sakndrsn. Oysa usulde bilinen u ki, bir ayetin aklanmasnda ve anlalmasnda nzul sebebi sadece yardmc bir faktrdr, tek ve geerli bir aklama yntemi deildir. Kald ki ayetlerin nzul sebeplerini de ounlukla Hadislerden veya nakillerden anlamaktayz. Hadise kar kanlarn nzul sebeplerini aktaran Hadislere ve Hadis kaynaklarna drt elle sarlmasn anlamak mmkn deildir. Grlyor ki bu mantk temelden sakat ve arpktr. (Bula, Ali; Kur'n ve Snnet zerine, Beyan Yaynlar, stanbul 1984, s. 73-76) 750 Maide, 5/49 751 Nisa, 4/105; kr. Maide, 5/48 752 ura, 42/15 753 Nisa, 4/58

136

sfatna bir atfla ona ehadet etmek gibi bir ulvi gayeyi de muhtevasnda barndrmaktadr.754 Bu ynyle de btn peygamberler, insanlar arasnda adalete dayal hkm vermekle emrolunurken, btn Mslmanlar da verilen bu hkme raz olmakla emrolunmutur.755 u ayet bu hususu ifade etmektedir: Andolsun biz peygamberlerimizi ak delillerle gnderdik ve insanlarn adaleti yerine getirmeleri iin beraberlerinde kitab ve nizam indirdik.756 Bununla beraber Hz. Muhammed bir beer olduu iin yanlmas ve hata etmesi pekl mmkndr. O (a.s), Allah Telnn hem kuludur; hem de elisidir. nsanlar arasnda Allahn indirdikleriyle hkmde bulunaca esaslar ieren vahyi almas, eliliinin bir gereidir. Bununla beraber onu yaantya aktarrken ortaya koyduu abas, beer bir kul olmasnn gereidir. Dier bir ifadeyle ayet yanld konunun dini bir yan mevcutsa, o takdirde Allah tarafndan uyarlm ve yaplan hata dzeltilmitir. Onun yanlmas, insanlk vasfnn bir sonucudur. Yaplan hatann dzeltilmesi ise peygamberlik vasfnn bir gereidir.757 Bu nedenle de taraflar arasnda verecei hkme kimi zaman Allah Telnn mdahalesinin sz konusu olduu rnekler bulunmaktadr. Fakat bu, Hz. Peygamberin yerine getirdii hkmetme fiilinin, tamamyla vahye mstenit olduu anlamna gelmemektedir. Bunun en yakn delili, baz hkmlerine Allah Telnn mdahalesidir. Kald ki bunu Hz. Peygamberin kendisi de ak bir dille ifade etmitir. Gerek u ki, Allah Resul, bir konuda hkm verecei zaman taraflarn deliline gre hkm verir, zahire gre hareket ederdi.758 Hz. Peygamberin u sz, onun hem beeri ynn, hem de zahire gre hkm verdiini ifade etmesi asndan dikkat ekicidir: Ben ancak bir beerim. Siz bana baz davalarla geliyorsunuz. Belki biriniz, delilini dierinden daha gzel ifade eder ve ben de ondan duyduuma gre onun lehine hkm vermi olabilirim. Bu ekilde kime kardeinin hakkndan bir ey vermisem, o, onu asla almasn! Zira o takdirde ona ancak bir ate paras vermi olurum.759

Afzalur Rahman; Siret Ansiklopedisi, nklb Yaynlar, stanbul 2003, c. 3, s. 17 Maide, 5/42; Nur, 24/48-51; Sd, 38/26 756 Hadid, 57/25 757 Krca; Kur'n- Kerim ve Hz. Muhammed, Erciyes niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Kayseri 1990, Say, 7, s. 73 758 Buhari; tisam, 5 759 Buhari; ehdt, 27, Mslim; Akziye, 4-5; Ebu Davud; Akziye, 7; Tirmizi; Ahkam, 11
755

754

137

Hz. Peygamberin, yarglamada tamamen delillerden hareket ettiini ve tecrbeleri dorultusunda suluyu aradn gstermesi, ayrca Allah Telnn mdahalesini gstermesi asndan u riayet, nemli ipular iermektedir: Ensardan Beni Zafer kabilesine mensup Teame veya Beir b. Ubeyrik diye bilinen bir zat vard. Teame, Ensardan bir bakasnn zrhn alm ve onu bir Yahudinin evinde saklamt. Hrszla ilgili soruturma balatldnda zrhn sahibi meseleyi Resulllaha gtrd ve Teameden phelendiini anlatt. Fakat Teame, akrabalar ve Beni Zafer kabilesinden birok kii ibirlii yapp suu, susuz olduunu savunan Yahudinin zerine yktlar. Teamenin taraftarlar sulamalarn srdrerek Yahudi iin yle dediler: Hakkn dman olan, Allah ve Resulne inanmayan bir Yahudinin szne gvenilemez. Oysa biz Mslmanz ve gvenilir kiileriz, o halde bizim szmze inanlmal. Resul Ekrem (a.s) tabii olarak, doru gibi grnen bu iddialardan etkilendi; neredeyse Teameyi beraat ettirip Yahudi aleyhine karar verecekti ki, meseleyi akla kavuturan vahiy geldi760: Allahn sana gsterdii ekilde insanlar arasnda hkmedesin diye sana Kitab hak ile indirdik; hainlerden taraf olma! Ve Allahtan mafiret iste, nk Allah, ok yarlgayc, ziyadesiyle esirgeyicidir.761 Yarglamann hangi insani llerde gerekleeceini, bizzat kendi davranlaryla ortaya koyan Hz. Peygambere bu konuda Allah Tel bir takm emirler inzal etmitir. u ayetler bu hususa iaret etmektedir: De ki: Ben Allahn Kitabtan indirdiine inandm ve aranzda adalet yapmakla emrolundum.762; De ki: Rabbim bana adaleti emretti.763; Ey iman edenler! Allah iin hakk ayakta tutan, adaletle ahitlik eden kimseler olun. Bir toplulua duyduunuz kin, sizi adil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha ok yakn (bir davran)tr. Allaha isyandan saknn. Allah yaptklarnz hakkyla bilmektedir.764; Sana da, daha nceki kitab dorulamak ve onu korumak zere Kitab (Kur'n) gnderdik. Artk aralarnda Allahn indirdii ile hkmet; sana gelen gerei brakp da onlarn arzularna uyma.765; Aralarnda Allahn indirdii ile hkmet ve onlarn arzularna uyma.766

760 761

Afzalur Rahman; a.g.e., c. 3, s. 16 Nisa, 4/105-106 762 ura, 42/15 763 Araf, 7/29 764 Maide, 5/8 765 Maide, 5/48 766 Maide, 5/49

138

Bu ayetlerle kendisine, insanlar arasnda Allahn indirdikleriyle hkmde bulunmas istenen Hz. Peygamberin, bu erevede sabitkadem olmas istenirken, dier taraftan da, kendisini bu hususta eitli bahane veya tekliflerle saptrmak isteyenlere kar da uyank bulunmas istenmektedir. Nitekim Hz. Peygamber, Allah (c.c)un kendisine gndermi olduu hakikatler dorultusunda insanlar arasnda husule gelen ihtilaflar zme kavuturmutur. Adaletin uygulanmasnda, havas-avam, asil-sradan, zengin-fakir ayrm yapmadan, btn fertlere ayn ekilde muamele eden bir kanun hkimiyetinin toplum iinde kurulmasnn nemini dile getirmitir. Her fert ayn kanunla ayn ekilde muhatap olur, imtiyaza msaade edilmez. Resul Ekrem (a.s), yeryznde hukukun hkimiyetini salamann her Mslmann grevi olduu gereini sk sk dile getirmitir.767 Onun, Allahn emirlerini amaz bir kararllkla uygulayna u hadise gzel bir rnek tekil etmektedir: Mahzum kabilesinden hrszlk yapan bir kadna Hz. Peygamberin verdii cezay drmesi iin, mer b. Eb Seleme gelip, onun, halas olduunu sylerken; kadnn akrabalar da, Resulllahn dostu smeyi arac etmesi iin ona gndermilerdi. Fakat Resulllah (a.s), Allahn hudutlarndan birisi iin arac olduundan olay sameye kmtr. Daha sonra halka bir hutbe ird ederek, nceki kavimlerin gl kimseler aldklarnda brakp, zayflar aldklarnda had uygulamalar yznden helak olduklarn belirtikten sonra, kanun nnde eitliin sarslmaz bir hukuk kural olan u mkemmel szn sylemitir: Eer bu hrsz kzm Fatma da olsa, mutlaka elini keserdim.768 Burada u hususun tespit edilmesi gerekir: Sadece inananlara deil, hkmetme hususunda tm insanlara rnek olabilecek bir adalete sahip olan Hz. Peygamberin sz konusu olan bu yn, mkemmel bir adalet esas zerine dayanmakla kalmaz, ayn zamanda dinin inananna kazandrd bir kulluk kaygs iinde hareket etmesi nedeniyle nnde davallaanlar, kimi zaman kendi dilleriyle hakk orackta ikrar etmilerdir.769 Buna u rivayeti rnek olarak verebiliriz: Rivayet olunur ki, Hadramut ve Kinde blgesinde iki kii bir arazi zerinde ihtilaf etmiler ve Resul Ekrem (a.s)e gelmilerdi. Hadramutlu ahs Ey Allahn Resul! Bu zat benim topram gasp etti dedi, Kindeli ise, Hayr, o benim topramdr ve mlkiyetimdedir. Onun bu toprakta
Afzalur Rahman; a.g.e., c. 3, s. 20 Buhari; Enbiya, 18; Mslim; Hudud, 8-11; Ebu Davud; Hudud, 4 769 Kenzl-Ummlda geen bir rivayet, hkimin, yarglamada adalete riayet etmesini ibadet erevesinde deerlendirmektedir. Rivayetin metni yledir: Bir gn adaletle hkmetmek altm yl ibadet etmekten daha hayrldr. (bkz.a.g.e., c. 4, s. 12, h. no: 14623)
768 767

139

hibir hakk yoktur cevabn verdi. Resulllah (a.s) Hadramutluya herhangi bir delili olup olmadn sordu ve hayr cevabn alnca dierine yemin teklif etti. Hadramutlu, Ya Resulllah! Bu adam her eye yemin eden ve hibir eyden ekinmeyen bir gnahkrdr eklinde itirazda bulundu, ancak Resul Ekrem (a.s) bunu kabul etmedi. Kindeli yemin etmek iin kalkp srtn dndnde Resulllah (a.s), Eer araziyi haksz yere almak iin kasem ederse, Allahla karlatnda mutlak Onu kendisinden yz evirir bulacaktr buyurdu. (Bu Mslimde geen eklidir.) Ebu Davudun rivayetine gre, Kindeli yemin etmek iin hazrlanrken Resulllah (a.s)n Bir kimse yemininde fcir olduu halde bir eye yemin eder ve o yeminle bir Mslmann maln elinden alrsa, huzuru ilahiye Allah kendisine gazapl olarak kar buyurduunu duymu ve Arazi Hadramutlunundur demitir.770 Daha nce geen rivayeti, Ebu Davutta geen devamyla birlikte vermek gerekirse; Hz. Peygamber kendisine gelen iki davacya yle demitir: Ben de sizin gibi bir insanm. Siz davalarnzn halli iin bana geliyorsunuz. Bazlarnzn hccet ynyle, dier bazsndan daha ikna edici olmas, bylece benim, iittiime dayanarak onun lehine hkmetmem mmkndr. Kimin lehine, kardeinin hakkndan bir ey hkmetmisem (bilsin ki) onun iin cehennemden bir ate paras vermi olurum. Artk dileyen alsn, dileyen terk etsin. Bunun zerine muhakeme olan her iki adam da aladlar ve her biri: Hakkm senin olsun dediler.771 Huzeyl kabilesinden iki kadn birbiriyle dvm, birisin att tan, dierinin karnna isabet etmesi neticesinde, hem kadn, hem de karnndaki cenin lm, Resulllah (a.s) kadnn diyetini klesine yklerken, cenin hakknda da bir kle veya cariye vermelerine hkmetmiti. Bunun zerine, ldren kadnn kardei bedevi Al b. Mesrh Ya Resulllah! Yemeyen, imeyen, konumayan, hatta sesi dahi kmayan bu ceninden dolay ben nasl diyet mahkm olurum? Bu gibi eylerin hkm batl olur, diyeti denmez! diye itiraz edince, Hz. Peygamber Bu adam khinlerin kardelerindendir! buyurmutur.772 Eas b. Kays, mlkiyetine ortak olduu topraktaki haklarn, orta olan Yahudinin inkr ettiini, bunun zerine ortan yanna alarak Resulllah (a.s)n huzuruna
770 771

Afzalur Rahman; a.g.e., s. 23 Ebu Davud; Akziye, 7 772 Mslim; Kasame, 36-38; Ebu Davud; Diyt, 21

140

gittiklerini, Resulllah (a.s)n kendisinden delili olup olmadn sorduunda, delilinin olmadn beyan etmesi zerine Hz. Peygamberin Yahudiye yemin teklif ettiini, kendisinin buna, Ey Allahn Resul! Yemin edip benim malmla gidecek diyerek itiraz ettiini rivayet etmitir.773 Suyuti, bu olay zerine u ayetin nazil olduunu bildirmektedir774: Allaha kar verdikleri sz ve yeminlerini az bir pahaya satanlara gelince ite bunlarn ahirette bir pay yoktur. Allah, kyamet gn onlarla konumayacak, onlara bakmayacak ve onlar temizlemeyecektir. Onlar iin ac bir azap vardr.775 Yukarda verilen ayet ve rneklerden de anlalaca zere, Hz. Peygamber, insanlar arasnda hkmetmekle yetkilendirilmi, getirdii hkmlerde Allahn indirdiklerine dayanm ve verdii hkmlerde adaletli gzetmitir.

Buhari; Husmt, 3; ehdt, 19; bn Mace; Ahkm, 7; Tirmizi; Buyu, 42 Suyuti; Lbbun-Nukl, s. 47. Ayetin, baka sebebi nzul rivayetleri iin bkz. a.y. 775 Al-i mran, 3/77
774

773

2.2. TEBYN GREV Hz. Peygamberin grevinin, kendisine vahyedilen Kur'n insanlara tebli etmek olduu Kur'n tarafndan aka ifade edilmektedir. Bununla beraber, acaba Hz. Peygamberin, kendisine gelen vahiyleri sadece duyurmakla btn grevi bitmi olmakta mdr? Kendisine verilen grev, sadece vahyi duyurmak ve ne kadar srecei o an belli olmayan vahiyleri bekleyip geldike insanlara urada burada okuyup ilan etmekle mi snrldr? Eer, peygamberin grevi sadece duyurmak olsayd (ki bu hususu ifade eden baz ayetlerin kavranamay nedeniyle birileri bu gr dile getirmektedir) neden Mekkeliler urada burada sadece okunmakla yetinilen ayetler karsnda kendi sonlarn getirecek olan bir atmaya girimilerdi. Sadece okunan ve haddi zatnda dinlemekten zevk duyduklar Kur'n ayetleri miydi baba ile olu, ikiye ayrlan saflarda karlkl hasm haline getiren? slam omuzlarnda tm asrlara tayacak nve kadroyu dinin gergefinde ilmek ilmek, nak nak ileyen Hz. Peygamberi, Erkamn evinde ilk Mslmanlarla bir araya getiren sebep, sadece vahyi okumak myd? meri kl kuandrp peygamber ldrmek iin yola dren sebep Hz. Muhammedin bir evin kapal kaplar arkasnda birilerine srf Kur'n okuyor olmas m idi? Eer Resuln grevi sadece gelen vahiyleri okumak ve geri ekilmek olsayd, bu grevi Allah sizi skntya drmek istemez776 ayetinin de ifadesine mnasip olarak skntya dmesi sz konusu olmayacak olan bir melek araclyla yerine getirilmesi daha pratik olmaz myd? Acaba, peygamberlerin meleklerden deil de insanlardan seilmesi ve indirilen vahiylerin kavimlerin tedavldeki dili zere olmas777 ile yetinilmeyip

776 777

Bakara, 2/185; Talak, 65/7; nirah, 94/5, 6 Nahl, 16/103; Ahkaf, 46/12

142

gnderilen peygamberin de o kavmin dilini konuuyor olmas778; dahas grevlendirilen peygamberin kavminin kltrn ve kavminin de gnderilen elinin risaletinden nceki hayatn bildikleri779 kendi ilerinden birisi olmas780, vahyin okunmasnn da tesinde bir takm vecibeleri ierdiini gstermiyor mu? Ve nihayet, Peygamber gelmedike Allahn hibir topluma azap etmeyecek olmas781, peygamberlerin duyurmaktan te bir eylerle grevli olduklarn m ima etmektedir ki bundan sonra insanlarn Allaha kar mazeretleri kalmayaca ifade edilmektedir.782 Kur'n, tm mmetler iin gzetilen bu artlarn yerine getirilmesinin nedenini u hususu gerekletirmek amacyla olduunu ifade etmektedir: nsanlara, kendilerine indirileni aklaman iin sana da bu Kur'n indirdik. Umulur ki dnp anlarlar.783 O halde, Hz. Peygamberin tebliden baka bir de tebyn/beyan grevi vardr. Ayrca, Kur'nda, birok ayette Hz. Peygamberin kendisine kitap ve hikmet indirilmi birisi784 olarak insanlara Kitab ve Hikmeti retme grevinin olduundan da bahsedilmektedir.785 Hz. Peygamberin bu grevi, ok nceden atas brahim (a.s)n dilinden bir dua olarak yle ifade edilmiti: Ey Rabbimiz! Onlara kendi ilerinden senin ayetlerini kendilerine okuyacak, onlara Kitap ve Hikmeti retecek, onlar temizleyecek bir eli gnder. Her zaman stn gelen, her eyi yerli yerince yapan yalnz sensin.786 Hz. Peygamberin, Kur'n telakki esnasnda unutmamak iin dilini ezber maksadyla kprdatmasnn gerekli olmadn, vahyin kendisine unutturulmayacan ve beyannn da kendisine ait olduunu Allah Tel, yle ifade etmektedir: (Resulm!) onu (vahyi) arabuk almak iin dilini kmldatma. phe etme ki, onu toplamak (senin kalbine yerletirmek) ve onu okutmak bize aittir. O halde, biz onu okuduumuz zaman, sen onun okunuunu takip et. Sonra phen olmasn ki, onu aklamak(beyan) da bize aittir.787 Baz limlere gre, buradaki aklamaktan murat, Hz. Peygamberin tebyn ve tefsir
778 779

brahim, 14/4; Meryem, 19/97; Duhn, 44/58 Yunus, 10/16; Mminun, 23/69 780 Kaf, 50/2; Yunus, 10/2; Sad, 38/4-8 781 Biz bir peygamber gndermedike kimseye azap edecek deiliz. (sr, 17/15) 782 Mjdeleyici ve sakndrc olarak peygamberler gnderdik ki insanlarn, peygamberlerden sonra Allaha kar bahaneleri olmasn. Allah izzet ve hikmet sahibidir. (Nisa, 4/165) 783 Nahl, 16/44, 64; kr. Maide, 5/19 784 Nisa, 4/113; Maide, 5/110 785 Bakara, 2/129, 161; Al-i mran, 3/129, 164; Cuma, 62/2 786 Bakara, 2/129 787 Kyamet, 75/16-19

143

etmesidir.788 Kur'nn aklanma grevi ister Yce Rabbimiz tarafndan olsun, isterse Onun setii eli tarafndan olsun, bu tefsir ve aklama vazifesinin slamn kendi bnyesinden ktnn en mhim delilini tekil eder.789 Beyan kelimesinin Arap dilinde be temel manas vardr: 1.Vasl (birletirme), 2.Fasl (ayrma), 3.Zuhur ve vuzuh (aklk, netlik), 4.Fesahat, tebli ve ikna gc, 5.nsan dier varlklardan ayran anlama yetisi.790 Buna gre beyan, bir eyi aklamak, izhar etmek; teybin ise bir mesaj iletmek ve mesaj iletme yol ve yntemi anlamna gelir.791 Bazlar ise beyann, muhatap iin kukuya mahal kalmayacak ekilde aklanmas, izah edilmesi eklinde tarif etmilerdir.792 Allah insan dier tm canllardan beyan yeteneiyle ayrdn buyurmaktadr: Rahman, Kur'n retti. nsan yaratt ve ona beyan retti.793 Bu ynyle de insan, dier varlklar arasnda ayrcalkl bir konuma sahip olurken, ayn zamanda bu niteliinden dolay da sorumlu klnmtr. Allah Tel, Hz. Peygambere beyan grevini vermi olmas yannda, Kur'n da ayn sfatla anmaktadr: Bu (Kur'n), btn insanla bir aklamadr; takva sahipleri iin de bir hidayet ver bir ttr.794 Dolaysyla peygamber ile hitap arasndaki ortak niteliklerden birisin de beyan olduu bu ekilde aka anlalmaktadr. Beyan, sadece Peygamber ile hitap arasndaki ortak nitelik deil, ayn zamanda, Hatipin de niteliidir: Sonra onu beyan etmek bizim grevimizdir. Bu durumda beyan ile ilgili ender ve ok zel bir durum ortaya kmaktadr. nk beyan, Allah, vahiy ve Peygamber; bir baka ifadeyle, Hatip, hitap ve ilk muhatap iin kullanlan ortak bir eylem-nitelik olmaktadr.

788 789

Cerraholu; Tefsir Tarihi, c. 1, s. 37 Cerraholu; a.g.e., c. 1, s. 37 790 Tasnif iin bkz. M. A. Cbir; Bnyetul-Aklil-Arabi, Marip 1986 s. 11-16. nkl. Cndiolu; Anlamn Buharlamas ve Kur'n, Tibyan Yaynlar, stanbul 1995, s. 129 791 bkz. bn Manzur; b-y-n md. 792 Fkh lminin de konular arasna giren beyan, be eide ayrlarak incelenmektedir. Bunlar; beyan- takrir, beyan- tefsir, beyan- tayir, beyan- tebdil ve beyan- zaruret. Geni bilgi iin bkz. brahim Kafi Dnmez; Beyan md. DA, c. 6, s. 23-25. Hz. Peygamberin Kur'n fkhi adan beyan ile ilgili olarak bkz. Mehmet Erdoan; Akl-Vahiy Dengesi Asndan Snnet, Marmara nv. Yaynlar, stanbul 1995, s. 89-124 793 Rahman, 55/1-4 Bu ayette geen talim-i beyann, Bakara suresini 31. ayetinde geen talim-i esma eklinde tefsir edilmesinin daha ikna edici olduu ile ilgili olarak bkz. Cndiolu; a.g.e., s. 123-131 794 Al-i mran, 3/138

144

Kur'n, zaten bir beyandr. Allah, beyan olan Kur'n' Hz. Peygambere beyan edeceini taahht etmekte ve ondan telalanmamasn istemektedir. En sonra olarak da, Allah Hz. Peygamber vahyi aklama grevini yklemektedir.795 Bu, vahyin kaynandan hedefine ulatrlmas srecinin, bir beyan sreci olduunun gstergesidir. Bu srete vahiy Allahn beyan, muhkem ayetler mtebih ayetlerin beyan, Meden sureler Mekk surelerin beyan, snnet ve hadis Kur'n'n beyandr.796 Beyann, vaktinden geri kalmasnn caiz olamayaca da dnlrse797, Resulllahn hayata veda ettii zaman din adna ne varsa onlar eksiksiz tebli etmi ve gerekli aklamalar da yapm olduu kansna varlabilir. Baka bir deyile, o (a.s), Allah Telnn dinini ulatrma konusunda kendisinden yerine getirilmesini istedii her ne var idiyse, onu peygamber (a.s) katiyen yerine getirmi olarak mrn tamamlam olmas, Kur'nn sylem ve esprisine de uygun der. Hz. Peygamberin, tebyin grevini tam anlamyla yerine getirmekle birlikte, Kur'n'n tamamn tefsir edip etmedii limler arasnda tartlmtr. Bazs onun Kur'nn tamamn tefsir ettiini ne srm, baz limler ise Kur'n ayetlerinin az bir ksmn tefsir ettiini sylemitir.798 Bu konuda yaplan mstakil bir almada da Hz. Peygamberin Kur'ndan ne kadarn beyan ettiine dair tartmalara genie yer verildikten sonra, onun mkellef olduu kadaryla Kur'n beyan etme iini yerine getirdiini ifade eden yazar, Hz. Peygamberin itikat, ibadet ve ameli hkmlere ait mcmel ayetler, teferruatna varncaya kadar aladn, bunlardan maksad ilahiyi szleriyle ve fiilleriyle beyan ettiini, limlerin itihatlaryla ulaabilecekleri bir ksm mcmel ayetleri ise aklamadn, netice itibariyle onun beyannn Kur'nn tmn kapsamasa da, hi denecek kadar da az olmad sonucuna varmtr.799 Bu ynyle de Hz. Peygamber Kur'n- Kerimin ilk mfessiridir.800 Peygamber (a.s)n Kur'n tefsiri incelendiinde bir dzen ve metodun gzetildii gzden kamayacaktr. Bunlar zikretmeden nce birka hususa dikkat ekmek faydal olacaktr.

795

Kr. Erdoan Pazarba; Van Mehmet Efendi ve Arisul-Kur'n, Ankara 1997, s. 93 slamolu; a.g.e., s. 248 797 Erdoan; a.g.e., s. 90 798 Konuyla ilgili olarak bkz. Mustafa Karagz; Tefsirde Rivayet-Dirayet Ayrmnn Ortaya k ve Mahiyeti, Bilimname, Say: 5, Kayseri 2004, s. 56 799 Bkz. Suat Yldrm; Peygamberimizin Kur'n Tefsiri, Kayhan Yaynlar, stanbul 1983 800 Cerraholu; a.g.e., c. 1, s. 36
796

145

a. ncelikle Hz. Peygamber, Kur'n Fatiha Suresinden balayp Ns Suresine kadar bir tertip ve dzen ierisinde tefsir etmemitir.801 Zira Peygamber (a.s), ne hikmetler savuran bir filozof ve ne de programla ders veren bir retmendir. O bir peygamber olarak, zaman, mekn ve muhataplarnn durumuna gre, onun sz ve hkmleri dank olabilmekteydi.802 Nitekim hala inmeye devam eden ve ayetleri deiik zaman ve zeminde dank olarak inip ait oluu ksm tamamlanan Kur'nn bir tertip ierisinde tefsirinin yaplmas da mmkn grnmemektedir. b. Hz. Peygamber, tefsirin, sadece murd ilahiyi beyan eklindeki yn ile megul olmu, lafz ve terkiplerin ince tahliline girmemitir. Onun tefsirinde lafzlarn itikakndan, kraatinden, irabndan, nzul sebeplerinden, belagat vecihleri ve benzerlerinden bahsettiini gremeyiz. Sadece Allah (c.c), o ayetlerin ayr ayr lafzlarnda neyi kastetmi ise, ayetin ierdii hkmn durumuna gre o mana veya hkm aklamtr.803 c. Dier bir husus da, Hz. Peygamber, ayetlerin lafzlarn, halefin anlad manada tevil de etmemitir. Ayette Allah Tel neyi kastetmi ise, onu beyan etmi, ayetlerin genel manalarn ele alarak, onlardan istinbat ve istidlalde de bulunmamtr. Bu hususlar Hz. Peygamberin ne olmad ynyle alakal zelliklerdi. imdi de onun (a.s), Kur'n beyanda takip ettii metotla ilgili hususlar zerinde duralm. 1. Hz. Peygamber, namaz, oru, hac ve zekt gibi farz olan ibadetlerle ilgili ayetleri, mminlerin kabule ayan ve mkemmel bir tarza eda edebilmeleri iin; farz, vacip, snnet ve erknna varncaya kadar detayl bir ekilde tefsir etmi, ibadetlerin hibir ynn kapal brakmamtr.804 Kur'nda detay anlatlmayan namaz ibadetini, bizzat davranlaryla gstermi ve Beni namaz klarken nasl gryorsanz, siz de ylece namaz klnz805 demitir. Yine ayrnts verilmeyen Kur'nn hac ibadeti konusundaki detaylar da fiili olarak gstermi ve Haccn yapl ekillerini benden alnz806 buyurmutur.

801 802

Duman;Tefsir Usul, s. 87 Cerraholu; Tefsir Usul, s. 232 803 Duman; Tefsir Usul, s. 87-88 804 Duman; a.g.e., s. 88 805 Buhari; Ezan, 18, Edep, 27 806 Ahmed; Msned, c. 3, s. 318; Nesi; Mensik, 220

146

2. Hz. Peygamber, nazil olan ayeti evresindekilere tebli eder; ayet ayetin tefsire ihtiyac varsa, sahabenin sormasn hi beklemeden ayetin aklamasn yapard. Kur'nda Yce Allah (c.c) yle buyuruyor: Banza gelen her musibet, kendi ellerinizle iledikleriniz yzndendir. (Bununla beraber) Allah, ounu affetmektedir.807 Ali (r.a.)n rivayetinde Hz. Peygamber yle buyurmutur: Ey Ali! Bu ayeti sana tefsir edeceim; Dnyada banza gelen cezalar, belalar ve ktlkler, hep sizin kendi elinizle yaptklarnz sebebiyledir. Allah Tel, cezalandrd birini ahirette ikinci defa cezalandrmaktan ve affettiini de tekrar cezaya mahkm etmekten ycedir.808 3. nce bir hadis ifade buyurduktan sonra ona iaret eden ve destekleyen ayeti okumas ile tefsiri ki, bunun misalleri rivayet zere yazlm tefsirlerde oka bulunmaktr. Buna rnek olarak Ebu Bekir (r.a)n rivayet ettii u hadisi verebiliriz: Resulllah (a.s) buyurdu ki: Herhangi bir Mslman bir gnah ilese, sonra da (yaptna piman olup) abdest alsa ve iki rekt namaz klp iledii bu gnah iin Allahtan mafiret talep etse, Allah mutlaka onun gnahn affeder. Daha sonra da u iki ayeti okudu809: Kim bir ktlk yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allahtan mafiret dilerse, Allah ok yarlgayc ve esirgeyici bulacaktr.810; Yine onlar ki, bir ktlk yaptklarnda, ya da bizzat kendilerine zulmettiklerinde Allah hatrlayp gnahlarndan dolay hemen tevbe-istifar ederler. Zaten gnahlar Allahtan baka kim balayabilir ki! Bir de onlar, iledikleri ktlklerde bile bile srar etmezler.811 4. Hz. Peygamberin Kur'n tefsir ederken uygulad metotlardan bir dieri de saheabinin sorusunun niteliine gre ayetin manasn tefsir etmesidir. Buna u ayetin tefsiri rnek verilebilir. Ey iman edenler! Zandan oka kann. nk zannn bir ksm gnahtr. Birbirinizin kusurunu aratrmayn. Biriniz dierinizi arkasndan ekitirmesin. Biriniz, lm kardeinin etini yemekten holanr m? te bundan tiksindiniz. O halde Allahtan korkun. phesiz Allah, tevbeyi ok kabul edendir, ok esirgeyicidir.812 Bu ayeti Ebu Hreyrenin rivayetin Hz. Peygamber u ekilde tefsir etmektedir: Denildi ki, ey Allahn Resul! Gybet nedir? Resulllah: Kardeini,
807 808

ura, 42/30 Ebu Yala; Msned-i Ali b. Ebi Talib, h. no: 453; Hkim; Mstedrek, h. no: 8166 809 Ebu Davud; h. no: 1521 810 Nisa, 4/110 811 Al-i mran, 3/135 812 Hucurt, 49/12

147

holanmayaca ey ile zikretmendir dedi. Dediim ey kardeimde var ise ne buyurursunuz? diye sorulunca Hz. Peygamber: Eer dediiniz ey onda varsa, gybetini etmi olursunuz; dediiniz ey onda yoksa o zaman iftira etmi olursunuz eklinde cevap verdi. Hz. Peygamberin bu ekil tefsirinde, muhatabn sorusunu artrdka, cevab ziyadeletirdii grlmektedir.813 5. Bazen de Resulllah, sahabeyi honut edecek bir nkte ile kark olarak ayeti tefsir etmi; belki de bu metotla zihinlerde daha fazla yer etmesini dnm ve bu mnasebetle kinayeli bir ifade kullanm olabilir. Buna misal olarak oru aynda Adiy b. Hatimin Hz. Peygamberle diyalogunu verebiliriz. Kur'nda yle buyrulmaktadr: Fecrin beyaz iplii siyah ipliinden ayrlncaya kadar yiyiniz, iiniz. Sonra da orucu akama kadar tamamlaynz.814 Bu ayete gre de Adiy b. Hatim, siyah ve beyaz ipliklerden kastedilenin ne olduunu kavrayamam ve yastnn altna bu ipliklerden koymu ve ara sra bakarak, gece karanlnda iplikler birbirinden ayrt edilinceye kadar yemeine devam etmitir. Hz. Peygamber, bu durumdan haberdar olunca, cevab iinde barndran ince bir nkteyle: O halde senin yastn ok genimi! buyurmular ve ayetteki beyaz ipliin gndzden; siyah ipliin de gece karanlndan kinaye olduunu ifade etmitir.815 6. Hz. Peygamberin Kur'n beyan, kelam meselelerden uzak, akl zorlayacak terkipler iermeyen, Kur'n lsnde ve sade idi. Bununla beraber, aklanmas tafsilat gerektiren konular yetersiz anlatmlarla yarm brakmam, gerektii kadaryla tefsir etmitir. Bu, tpk Kur'nn baz konular veciz, bazlarn ise genie anlatmasnda olduu gibidir. rnein Hz. Peygamber u rneklerde de olduu gibi baz ayetleri veciz olarak beyan etmitir: Namazlara, (zellikle) orta namaza devam edin816 ayetindeki orta namaz ikindi namaz olarak; Onlara (dmanlara) kar gcnz yettii kadar kuvvet ve cihat iin balanp beslenen atlar hazrlayn817 ayetindeki kuvveti atmak olarak; nanp da imanlarna herhangi bir zulm kartrmayanlar (var ya) ite gven onlarndr ayetindeki zulm irk olarak; Hacc Ekber gnnde Allah ve Resulnden insanlara bir bildiridir ayetindeki Hacc
813 814

Duman; Tefsir Usul, s. 91 Bakara, 2/187 815 Taberi; Cmiul-Beyan, c. 2, s. 100 vd. Ayrca bkz. Duman; Tefsir Usul, s. 92 816 Bakara, 2/238 817 Enfal, 8/60

148

Ekberi kurban gn olarak; O zaman inkr edenler, kalplerinde taassubu, cahiliyet taassubunu yerletirmilerdi. Allah da elisine ve mminlere sknet ve gvenini indirdi. Onlar kelime-i takva zerinde durdurdu818 ayetindeki kelime-i takvay l ilhe illallah eklinde tefsir etmitir.819 Bununla beraber Hz. Peygamber, baz konularda sadra ifa olacak kadar ayrntya girer ve konu dinleyenlerce anlalacak ekilde beyanda bulunduu da olurdu.820 Hz. Peygamberin bu metotlarla yapt tefsir ekillerine gelince, bunlar; bazen Kur'n hkmlerinden mcmel olan beyan, mkl olan tavzih ve mphem olana aklk getirme; bazen de umum olan tahsis, mutlak olan takyit etme eklinde gerekleiyordu. imdi bunlar zerinde biraz duralm. a. Mcmeli Beyan: Kur'n- Kerimde, baz ayetler mcmel olarak gelmitir. Mcmel kelimesi anlalmayan lafz demektir. Baka bir ifadeyle mcmel, kelimenin delalet (yani vermek istedii anlam) ak olmazsa bu kelimeye mcmel denir. Bu ynyle de mfessirlerin tanmyla fakihlerin mcmel tanm arasnda hibir fark yoktur.821 Mcmel ayette anlamlar i ie girdii iin hangisinin kastedildii aka belli olmaz. Kur'n'da manas kapal birok ayet vardr. Ancak slam bilginlerinin bir ksm mesela Davud ez-ZahiriKur'nda mcmel ayetlerin bulunduunu kabul etmez.822 Kur'nda bulunan mcmel ifadeler, farkl nedenlerden kaynaklanmaktadr.823 Kur'nda bulunan ibadetle alakal emirleri ihtiva eden ayetler mcmel gelmi ve ayrntya girmemitir. rnein Kur'n, namazn ikame edilmesini, zektn verilmesini,
818 819

Fetih, 48/26 Bkz. Duman; a.g.e., s. 93 820 Geni bilgi iin bkz. Duman; Tefsir Usul, s. 93-97. Hz. Peygamberin tefsir rnekleri ve tefsir metotlar iin bkz. Cerraholu; Tefsir Usul, c. 1, s. 45-59; 59-63 821 Hseyin Yaar; Kur'nda Anlam Kapal Ayetler, Beyan Yaynlar, stanbul 1997, s. 83-84 822 Yaar; a.g.e., s. 84 823 Bunlar yle zetleyebiliriz: 1. Zahirin nereye gittii bilinmez. Sz gelimi Fatr suresindeki Gzel kelimeler ona ykselir, onu da iyi amel ykseltir ayetindeki onu ifadesindeki hu zamiri Allaha m, gzel szlere mi, yoksa iyi ilere mi rci olduu ihtilafldr. Dolaysyla bu ayet mcmeldir. 2. Lafzn garip olmas. Szgelimi Bakar suresindeki Fe L Tadilhnne kelimesi mcmeldir. 3. Takdim ve Tehir. 4.Kelimenin iki zt anlamla birlemesi. 5. Atf ihtimali veya istinaf sebebi. 6. Asl lafzn baka bir ekle dntrlmesi gibi durumlar ayetin anlalmasn nlemektedir. Geni aklama iin bkz. Bekir Karla; Bedrettin etiner; Hadislerle Kur'n Kerim Tefsiri, ar Yaynlar, stanbul 1983, c. 1, s. 404-405

149

orucun tutulmasn, gc yeten iin hac vazifesini yerine getirmesini amir ayetler iermektedir. Fakat bunlarn nasl, ne ekilde ve ne zaman yerine getirilmesi gerektii hakknda bir bilgi vermemektedir. Baka bir ifadeyle ayetler mcmel olarak gelmi olup, sz konusu ibadetlerin eda edili keyfiyeti hakknda ayrnt vermemitir. Hz. Peygamber, namaz, zekt, oru ve hac gibi ibadetlerin nasl yerine getirileceini mmetine bizzat aklamtr. Namazn nasl klnmas gerektiini, kendisi klarak gstermi ve Namaz, ben nasl klyorsam siz de ylece klnz
824

buyurmulardr.

Yine ayrnts verilmeyen Kur'nn hac ibadeti konusundaki detaylar da fiili olarak gstermi ve Haccn yapl ekillerini benden alnz825 buyurmutur. Hrszlk yapan kimseler hakknda Allah Tel; Hrszlk eden erkek ve kadnn, yaptklarna karlk bir ceza ve Allahtan (bakalarna) bir ibret olmak zere ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir.826 Bu ayette geen el kesmenin ayrntlar verilmedii iin hangi hrszn ve hangi elin kesilecei, hrszln hangi nisapta cezay gerektirdii gibi hususlar belirsiz kalmtr. Hz. Peygamber, El kesme bir dinarn drtte birinden ve daha ziyadesinden olur827; Sa eli bilekten kesilir, tekrar ederse sol aya bilekten kesilir buyurarak sz konusu ayetteki mkillii akla kavuturmutur. Yce Allah Allah alverii helal ribay haram klmtr buyurmutur. Bu ayette geen riba kavram mcmel olarak zikredilmitir. nk ribann szlk manas fazlalk demektir. ri ise szlk manasn deil stlahtaki fazlal kastetmitir. Bu fazlaln mahiyeti nedir bilinmesi gerekir. Onun da ancak bir baka eyle aklanmas gerekir ki, u hadis ayette mcmel olarak geen riba kavramna aklk getirmitir828: Altn altnla, gm gmle, buday budayla, arpay arpayla, hurmay hurmayla, tuzu tuzla eit miktarlarda ve pein olarak (alp veriniz). Kim artrr ve artrlmasn isterse riba muamelesi yapm olur. Bu snflar deitiinde ise, pein olmak kaydyla istediiniz ekilde satabilirsiniz.829

Buhari; Ezan, 18, Edep, 27 Ahmed; Msned, c. 3, s. 318; Nesi; Mensik, 220 826 Maide, 5/83 827 Buhari; Hudud, 13 828 Ali Toksar; Delil Olma Ynnden Snnet, Rey Yaynlar, Kayseri 1994, s. 84-85 829 Buhari; Buyu, 78; Mslim, Mskt, 81-84; Nesi; Buyu, 50; bn Mace; Ticaret, 48
825

824

150

b. Mkili Tavzih: Kur'nda bulunan bir ayetin manasnn, baka bir ayetle eliiyor olmasna mkil denir. Fkhlarla mfessirler arasnda mkile yaklam fark olmakla beraber mkilin manasnn zor anlalan olmas noktasnda fikir birlii ierisindedirler.830 Elbette ki ayetler arasnda eliki dncesi bir vehimden ibarettir. Zira Kur'n, elikiden beri olduunu bizzat kendisi ifade etmektedir: Hala Kur'nn zerinde gerei gibi dnmeyecekler mi? Eer o, Allahtan bakas tarafndan gelmi olsayd onda birok tutarszlk bulurlard!831 Eer Kur'nda eliki olsayd, edebi zevkin eli nasr tutmu yal kadnlara irticalen iir okutturabilecek engin bir zevk; ocuklarn yeni dnyaya getirmi annelerin fasih dil renmeleri iin bebeklerini kylere gtrecek st annelerin kollarna brakabilecek kadar tahamml; panayrlarda gzel bulunan iirleri gelip geen herkesin okumas iin altnla yazp Kbenin duvarna asacak kadar yaygn bir gelenek ve nihayet gzel sz karsnda ban secdeye koyacak kadar sz sarraf olan Arap toplumu, kendilerine, kendilerinin en iyisi olduklar belagat ve fesahatte meydan okuyan Kur'nn kk dren arsna karlk, onun elikilerini ortaya koymazlar myd? Eer Kur'nda eliki olsayd, ns ve cinsi bir araya getirseler dahi bir ksmnn benzerini yapmaktan kesinlikle aciz kalacaklarn haber veren ve bildikleri iir vezinlerinden hi birisine uyduramadklar Kur'nn, benzerini meydana getirmek yerine hayatlar pahasna sava meydanlarna karlar myd? Hz. Peygamberin, mkil ayetlerin tefsirine u rnek verilebilir: Kur'n- Kerimde Yce Allah yle buyurmaktadr: Altn ve gm yp da onar Allah yolunda harcamayanlara hemen ackl bir azab mjdele! (Bu paralar) Cehennem ateinde kzdrlp bunlarla onlarn alnlar, yanlar ve srtlar dalanaca gn (onlara denilir ki): te bu kendiniz iin biriktirdiiniz servettir. Artk ymakta olduunuz eylerin (azabn) tadn.832 Ayetin yzeysel okunuu, mal, mlk ve dnyalk sahibi olmann, uhrevi cezay gerektirecek bir gnah olduu vehmine sevk etmektedir. Oysa slam, servet sahibi olmay yasaklamam, bilakis tevik etmi ve zekt, sadakas ve infakyla maln temizlenerek dnya hayatnda ncelikle Mslmanlarn elde etmesi gereken bir
830 831

Yaar; a.g.e., s. 76-77 Nisa, 4/82 832 Tevbe, 9/34-35

151

dnyalk olarak ifade etmitir. O halde bir tenakuz vehmi veren ayetin sylemek istedii anlam nedir? te bu konuda bn Abasn rivayet ettii bir haber yledir: bn Abbas yle demitir: Altn ve gm biriktirenler, ayeti nazil olunca bu hkm Mslmanlara ar geldi ve dediler ki: Buna gre artk bizden hibir kimse kendisinden sonra ocuklarna kalacak mal brakamayacaktr. Bu konuma zerine mer (r.a): Ben sizin bu skntnz gidereceim, dedi ve Resulllahn yanna gitmek zere yola kt. Sevbn da peinde olduu halde Nebi (a.s)a geldi ve dedi ki: Ey Allahn Nebisi! Bu ayetle gelen hkm, arkadalarna ar geldi. Nebi (a.s): Allahn zekt farz klmas, malnzdan geride kalan temizleyip helalletirmekten baka deildir. Miraslar da ancak sizden geride kalan mallar iin farz klmtr. Allahu Ekber! dedim. Sonra Nebi (a.s): Kiinin biriktirdii eyin en hayrlsnn ne olduunu sana haber vereyim mi? O, Saliha bir kadndr. (Ei) yzne bakt aman gnlne srur verir, emrettii zaman derhal isteine uyar, kocasnn olmad yerde onun namusunu ve emanetini korur, buyurdu. Bu hadisi erifiyle Hz. Peygamber ayetteki mkili gidermi oldu ve bn mer de: Bu, zekt emredilmeden nce idi, zektla ilgili emir indirilince Allah onu, mallar iin temizleme vastas kld833 diyerek konunun net bir ekilde anlalmasn salamtr. Yine burada Tan yerinde beyaz iplik siyah iplikten sizce ayrt edilinceye kadar yiyin iin, sonra orucu geceye tamamlayn ayetindeki siyah ve beyaz ipliklerinden maksadn Hz. Peygamber tarafndan ne anlama geldii ile ilgili tefsirini de rnek verebiliriz. Aklamas yukarda gemiti.834 c. Umumu Tahsis: Amm; snrlamadan, kendine uygun olanlarn hepsini kapsayan lafzdr.835 Buna gre umum; Kur'nda, bir cihetten iki ve de daha fazla eye delalet eden genel manal lafzlardr.836 Ayetlerin manalarnn birka tanesine birden ihtimali mevcut olsa da, manann bunlarnda birine tercihi gerekli olabilir. te bu hususta Hz. Peygamber baz umum ifade eden ayetleri tahsis etmitir. Mesela; Fatiha suresinin 7. ayetinde geen Kendilerine gazaplandn ve saptanlarn yoluna deil ayetinde mana umumidir. Hz.

833 834

Buhari; Tefsir-u Tevbe, 7 Geni bilgi ve rnekler iin bkz. Duman; Tefsir Usul, s. 101-105 835 Menn Halil El-Kattan; Ulmul-Kur'n, Tima Yaynlar, stanbul 1997, s. 307 836 Duman; a.g.e., s. 107

152

Peygamber Adiyden gelen rivayette kendilerine gazaplanlanlarn Yahudiler; saptanlarn ise Hristiyanlar olduunu belirtmitir. 837 Bir baka rnek: Allah size, ocuklarnz hakknda, erkee, kadnn paynn iki misli (miras vermenizi) emreder. (ocuklar) ikiden fazla kadn iseler lnn braktnn te ikisi onlarndr. Eer yalnz bir kadnsa yars onundur. lenin ocuu varsa, ana babasndan her birinin altda bir hissesi vardr838 Bu ayet mm hkm ifade etmektedir; ister iyi ister kt olsun her ocuun miras olacan hkme
839

balamaktadr.

Hadislerde

ise

katilin

miras olamayaca

belirtilmitir.

Bylece sz konusu hadis, miras ile alakal yukardaki ayetin mm

hkmn tahsis ederek, bir ocuun ebeveynine miras olabilmesi iin onlarn katili olmamas gerektiini belirmitir.840 d. Mutlak Takyit: Mutlak; kaytsz olarak hakikate delalet eden lafzdr.841 Bu sebeple Hz. Peygamber, her hangi bir kaytla snrlandrlmam olmas nedeniyle kendisinden ne kastedildii anlalamayan ayetleri, kendi aklamalaryla takyit etmitir.842 Buna misal olarak da Bakara Suresinde geen u ayeti rnek verebiliriz: Bir zamanlar biz, (Tihden ktklar vakit Beni srile), Bu karyeye (ehre, kasabaya) girin, dilediiniz yerde ondan dilediinizi bol bol yiyin, kapsndan eilerek girin, (girerken) Htta! (Ya Rabbi bizi afet) deyin ki, sizin hatalarnz balayalm; zira biz, Muhsinlere ziyade vereceiz dedik. Fakat zalimler, kendilerine sylenenleri baka szlerle deitirdiler.843 Bu ayette Allahn sylemelerini emrettii sz Rabbimiz bizi affet! idi. Fakat ayet, srailoullarnn kendilerine sylemeleri emredilen sz deitirdiklerini bildirmektedir.
837

Cerraholu, smail; Tefsir Tarihi, Fecr yaynlar, Ankara 1996, c. 1, s. 45; Duman; a.g.e., s. 93. Fatiha Suresinin 7. ayetinin, yine Kur'ndan tefsiri ile ilgili olarak bkz. Maide, 5/60; Maide, 77. bkz. Beyzavi; Envarut-Tenzil, s. 12 838 Nisa, 4/11 839 Ebu Davud; Diyt, 18 840 Bkz. Toksar; a.g.e., s. 85-86 841 El-Kattan; a.g.e., s. 345. el-Kattan, mutlakn tanm konusunda u tespitlere yer vermektedir: Ayetlerin bir ksm, bazen yi bir ferd hakknda mutlak olarak gelip bir sfat veya arta bal olmaz. Bazen de, sfat veya art gibi, cinsini kapsayan hakikati zerine Zait bir durumla beraber o ferdi iine alm olarak gelir. Lafzn, kimi kez mutlak, kim kez de mukayyet olmas, Arapa beyannn zelliindendir. Bu duruma Kur'nn mutlak ve mukayyidi denilir. (a.y.) 842 Duman; a.g.e, s. 99 843 Bakara, 2/58-59

153

O halde aslnn yerine koyduklar szleri neydi? Kur'n, bu kelimeyi bildirmemektedir. te Hz. Peygamber, Onlar kasabann kapsndan, kabalar zere srnerek girdiler ve habbetun airatun dediler. Bununla da alay ediyorlard844 buyurarak mutlak olarak gelen Htta kelimesini takyit etmitir. Bir baka rnek de Nisa Suresinde geen u ayettir: Ba kaldrmalarndan endie ettiiniz kadnlara t verin, onlar yataklarda yalnz brakn ve (bunlarla yola gelmezse) dvn. Eer size itaat ederlerse artk onlarn aleyhine baka bir yol aramayn; nk Allah ycedir, byktr.845 Bu ayette geen dvn ifadesi de yine mutlak olarak gemektedir. Her hangi bir snr verilmemi, dvmenin nitelii hakknda bir snrlandrma gelmemitir. Hz. Peygamber, mutlak olarak geen bu kelimeyi u szyle takyit etmekte, snrlandrmaktadr: Eer kadnlarnz son are olarak dvecekseniz, yaralamadan dvn.846 Bylece bu ayette, bakaldran ve itaatsizlik gsteren kadnlarn her hangi bir uzuvlarnn krlmasna mncer olabilecek iddet iermeyen bir dvme eklinin kastedilmi olduu, ayeti takyit eden haberi Resul ile anlalmtr. e. Mphemi Beyan: Mphem ayet; manas herhangi bir sebepten dolay kapal ve anlalmas zor olup, ne kast edildii ancak Allahn Resulnn tefsiri ile anlalabilen ayetler demektir. Bu hususa u rnekler verilebilir: Namaza (zellikle) orta namaza devam edin. Sayg ve allk iinde Allaha kulluk edin.847 Bu ayette geen Saltul-Vust kelimeleri ile neyin kastedildii mphemdir. Yani orta namaz anlamna gelen bu kelimelerle kastedilen namazn hangisi olduu ak deil, kapaldr. Hz. Peygamber, ayetteki bu mphemlii Ali (r.a)dan rivayetle gelen u szleriyle beyan etmitir: (Hendek gnleridir) Allah (dmanlarn) kabirlerini, evlerini ve karnlarn atele doldursun, (ite) gne batt, bizi orta namazdan (ikindi namaz vakti iin konuuyor) alkoydular. Bu hadis, orta namaz ile gne batmadan nceki namazn kastedilmi olduu

844 845

Buhari; Tefsir-u Bakara, 5 Nisa, 4/34 846 Tirmizi; Rza, 1163 847 Bakara, 2/238

154

anlalmaktadr. Nitekim Tirmizinin rivayetinde Hz. Peygamber: Orta namaz, ikindi namazdr848 buyurarak ayetteki mphemlii kaldrmtr. 849

848 849

Tirmizi; Tefsir-u Bakara, 238 rnekler iin bkz. Duman; a.g.e., s. 106

SONU Kur'n, insann kulluk maksadyla yaratldn ifade eder. Ancak insan, snrl olan tabiat nedeniyle ilahi hakikatlere muttali olma konusunda yetersizdir. Bu yzden, Allah Tel, her millete peygamber gndermi ve kendilerine peygamber gelmemi olan toplumlara azabn sz konusu olmadn bildirmitir. Elilerin beer olarak seilmesi ve azabn meruiyetinin bir art olarak ne srlm olmas, peygamberlerin ilahi bildirileri duyurmaktan te bir takm grevlerle de ykml bulunduklarn ortaya koymaktadr. Tarih boyunca gelen btn peygamberler gibi Hz. Muhammed de kavmine olan klavuzluunda sorunlarla karlamtr. Bu sorunlardan bir tanesi de Mekke halknn zihninde tad peygamber tasavvurudur. Kendisine iman etmeyen Mekkeli mrikler, onun bir beer olmasn kabul etmemi ve bu durumun Allah elilii ile badamayacan ileri srmlerdir. Bu tutumlarnn temelinde, elilie olan ar kutsama yaklamnn olduu kukusuzdur. Bu nedenle Kur'n, zellikle Mekke dneminde Hz. Peygamberin beer oluunu birok ayette dile getirmitir. Peygamberlik hakkndaki bu yanl tasavvur, ayn sikle asrlar sonra yine kendisini gstermi ve Hz. Peygamber, Kur'nn haber verdii rnek peygamber olmaktan karak, artk logosun deil mitosun peygamberi olmutur. Bu durumda Hz. Peygamber, model davran rnek alnabilen bir resul deil; ayaklar yere basmayan, hayattan dlanm bir masal kahraman olacaktr. Byle olunca da makul mahsusa; logos mitosa; gerek ise efsaneye dnmtr. Tarihi sre ierisinde gelien slami ilim dallar ise, daha ok kendi disiplinlerinin ngrd peygamber anlayn benimsemiler ve bylece evrensel bir peygamber tasavvurundan ziyade, parac ve atomik bir tasavvura sahip olmulardr. Gnmzde ise bu yanl yaklamdan kurtulunulamam, ifrat ve tefrit noktasnda derinleen

156

tartmalarda iki farkl anlaytan birincisi emanetilikten te gitmeyen bir postac olduunu sylerken; ikinci bir grup ise, her yapt ve syledii vahiy olan ve her dokunduunu kutsayan kutsal bir eli olduu dncesine kaplmtr. Etki-tepki temelinde ekillenen bu dncelerin de doruyu temsil ettiini sylemek mmkn grnmemektedir. Oysa, Kur'nn doru anlalmas iin Hz. Muhammedi; Hz. Muhammedin doru anlalabilmesi iin de Kur'n doru okumak elzemdir. Dier bir deyile; ister Kur'ndan Hz. Muhammede; isterse Hz. Muhammedden Kur'na gidilsin, sonuta ayn hakikate ulalacaktr. Bu erevede Hz. Aienin Peygamber (a.s)n ahlakn tavsif sadedinde sylemi olduu Onun ahlak Kur'ndan ibarettir sz, ayn gerein bir baka ynden dile getirilmesinden ibarettir. O halde Hz. Peygamberin, slamda hangi konumda olduunun tespitinde bavuracamz en salam kaynak, kukusuz Kur'n olacaktr. nk o, yolun en dorusuna gtren ilahi kelamdr. Hz. Muhammedin, Kur'nda yerletirilmi olduu konumunu, slam tarihinde eitli okumalarla tespit edilmeye allmtr. Kur'nn Hz. Peygamberle ilgili olan anlatmlarna bakldnda, ona ynelik olan tanmlamalarn iki ana tema altnda ilendii grlecektir. Bu ana temalar beer ve Resul kimliidir. Nitekim kelime-i ehadette de aka ifadesini bulan bu hususu Kur'n, aka dile getirmitir. Bununla beraber Kur'n, Hz. Peygamberin kiiliini, kimliinden hi de geri kalmayacak bir ayet yeknunda dile getirmitir. Bu husus, Resulllahn Kur'ndaki konumuna, kimlik ve kiilik eklindeki iki ana ereveden yaklamann, onun konumunu daha salkl ve gereki olarak tespitte nemli bir katk salayacan ortaya koymaktadr. Hz. Peygamber, Kur'nda ncelikle beer kimliiyle tantlr. Resul kimliini ise beer kimlii zerinde temellendirmitir. Bu her iki kimliin ise, beraberinde getirdii bir takm sorumluluklar bulunmaktadr. Hz. Peygamber, ncelikle kul kimliiyle Allaha kar kulluk/ibadet etmekle sorumludur. Bu hususta o (a.s), yaantsyla Allahn vgsne mazhar olmu ve bizlere de rnek gsterilmitir. Daha ok kiiliine ynelik ahlaki seciyesini ieren bu ynn Kur'n, Peygamber ahlakna sahip olmak isteyen insanlar iin sve-i hasene olarak vasflandrmaktadr. Dier taraftan Kur'n, Hz. Peygamberin ahlaknn ekmeli mkemmel olma ynndeki ina srecine ait yol haritasn iermekle, peygamber ahlakn imkn dhiline yaklatrm olmaktadr.

157

Resul kimliiyle ise, kendisine tevdi edilen vazifeleri yerine getirmekle mesuldr. Bu erevede kendisinden tebli, tebyin, davet, inzar, tebir, talim, tezkiye vb. grevleri yerine getirmesi istenmitir. Yerine getirilmesi istenilen bu grevler, ayn zamanda onun konumuna ilikin yetki alannn haritasna ait ke talarn koyma imkn verebilecek bir mahiyettedir. Tebli, peygamberliin en temel sorumluluklarndan birisidir. Ancak tebli sadece duyurmaktan ibaret deildir. Allah-kul letiimi, ancak mesajn anlalmasyla gereklemi olacaktr. Resuller, bunu salamakla grevli elilerdir. Bu hususta vahyin gerekli aklamalarnn kendilerine verilecei Kur'nda ifade edilmitir. Nitekim tebyin grevi de bunu gerektirmektedir. O halde Hz. Peygamber, getirdii dini tebli etmi, onu, kendisine gsterildii ekilde beyan etmi ve bu ilahi bildirileri sadece kendi nefsinde uygulamakla kalmam, inananlara talim ederek yepyeni bir ahsiyetle sonulandracak tezkiyede bulunmutur. Hz. Peygamber, Kur'nn mphemini aklam; mcmelini tebyin; mkilini tavzih; mutlakn takyit etmi ve umum ifadelerini de tahsis etmitir. Bu da gstermektedir ki Kur'n ile Hz. Peygamberin tasarruflar i iedir. Bu iliki o kadar girifttir ki, slam limleri bunun snrn izmekte bir hayli zorlanmtr. Hz. Peygamberin Kur'n dnda vahye muhatap olmad zaman zaman dile getirilmitir. Ancak, Kur'nda direk bahse konu edilen bir husus olmamakla birlikte satr aralarnda bu gerein dile getirildiini grmek mmkndr. Hatta Hz. Peygamberin aile ii, ok basit denilebilecek skntsn dahi kapsayacak bir boyutta kendisine vahiy geliyor olmas, Resulllahn Allah Tel ile olan iletiimini Kur'nla snrlandrmaya imkn vermeyecek bir younlukta olduunu gstermektedir. te taraftan Hz. Peygambere itaati emreden ayetler, her hangi bir snrlama ile de gelmemitir. Bu konudaki ayetler mutlak bir ifade zelliine sahiptir. Ayrca Hz. Peygambere itaati iman boyutuna tayan bir ksm ayetler, itaatin duygusal boyutta gereklemesini art komakta, aksi durumun iman etmemekten kaynaklanm olacan bildirmektedir. Bu, dinle alakal tasarruflarnda Hz. Peygamberin, vahye mstenit hareket ettiini gstermektedir. Nitekim kendisi de deiik vesilelerle kendisine vahyedilenden bakasna uymadn ifade etmitir.

158

Hz. Peygamber, Kur'nn ilk mfessiridir. Bu ynde gelen ayetleri de bizzat kendi yaantsyla tefsir etmi ve dini teblile alakal olarak yaptklar ve sylediklerinin vahye mstenit olduunu, dolaysyla itaati gerektirdiini; buna dayanmayan hususlarda ise kendi tecrbesine gre hareket ettiini beyan etmekle, btn tasarruflarnn itaati zorunlu klmadn belirtmi ve bylece mutlak gelen ayetleri takyit etmi olmaktadr. Nitekim kendisine, baz hususlardaki tasarruflarnn vahye dayanp dayanmadn soran sahabilere, kendi tecrbesiyle hareket ettiini sylemi; onlarla istiare ederek kimi zaman kararn deitirmi ve kimi zaman da tavsiyede bulunduu sylemlerinde kimseyi ilzam etmemitir. Bu adan bakldnda da Hz. Peygamberin kiilii nedeniyle deil; kimlii nedeniyle kendisine verilen sorumluluklar balamnda insanlarn itaati istenildii anlalmaktadr. Hz. Peygambere kar yerine getirilmesi istenen itaat, ou zaman yanl deerlendirilmi ve genellikle maksad gerekletirmeyen yaklamlar sergilenmitir. Kur'nda yerine getirilmesi istenen taat, iinde bilin ve uur bulundurmayan ve bir ritelden te anlam ifade etmeyen hareketler deildir. Aksine Kur'nn emrettii itaat, hangi anlam ve gayeyi yerine getirmek iin yapldnn kavranlarak bir uur ierisinde yaplmas sayesinde ibadet olabilecek bir deere haiz olan itaattir. Bylece Peygamber, tketilen ve hayattan dlanan deil; rnek alnabilen, retilebilen ve modellenerek hayata tanlabilen bir sve-i hasene olabilecektir. Bu nedenle Hz. Peygamberin rneklii, asla ekilsel kalplardan ibaret bir form demek deildir. Kald ki tek bir insann her trden miza ve yaant sahibi olan tm alarn insanlarna ve medeniyetlerine rnekliinin, bu anlayla gerekletirilebilmesi bir topyadr. Bu, o dnem Arap kltr ve yaantsnn, zamann durdurularak btn alara tanmas anlamna gelir ki, Kur'n bunu ifade etmekten uzaktr. te biz Mslmanlara den, Hz. Peygamberin, yaad dnemin kltr ve adetleri erevesinde gerekleen davran ve sylemlerindeki evrensel maksat ve gayeleri hedefleyen ilkeleri tespit etmek ve gnmz Mslmann yaantsn bu ilkeler dorultusunda ekillendirmesi iin, hayata bak asnn merkezine yerletirmektir. Bunu bir misalle ifadelendirmek gerekirse; Hz. Peygamberin davranlarnda, gerekletirmek ve ulamak istedii genel maksatlar bir tohum olarak farz edersek, nemli olan gerek bireysel ve gerekse toplumsal olarak tarih ierisinde yaayan btn Mslmanlarn, o tohumu/evrensel ilkleri elde edebilmi olmalardr. Yoksa o

159

tohumdan kacak aacn dallarnn ekil ve emaili Hz. Peygamberin dnemindekilere aynen benzemesi art deildir. Deil mi ki dallarnda bitecek meyve ve o meyvenin tad yine ayn olacak! Kur'n, Hz. Peygamberin inananlar zerinde; inananlarn da tm insanlar zerinde ahit olmasn istemitir. Buna gre Hz. Peygamber, getirdii din ile nasl bir insan tipinin ortaya konmak istendiinin yaayan bir modeli olacak, onu gren bir kimsenin, bu dinle inananlarna nasl bir karakter yerletirmek istendiini anlayacaktr. Dier taraftan kendisine inanan Mslmanlar ise, oluturduklar toplulukla, dnyada nasl bir sistem ve toplum yapsnn gerekletirilmek istendiini, bizzat bunu yaayarak gsteren model/rnei olacaklardr. Bunun anlam, Hz. Peygamber, ashabna rnek olmu ve ashab asr- saadeti yaamtr. Resulllah rnek alan her an insan da bu saadet asrn kendi ana tayp yaayabilecek dinamie sahiptir. Elbette ki Kur'n ve Peygamberi birlikte ve doru anlamak artyla

BBLYOGRAFYA Accc, Muhammed el-Hatib; Snnetin Tesbiti, ev.: Mehmet Aydemir, Yeni Akademi Yaynlar, stanbul 2005 Abdulbk, Muhammed Fud; el-Mucemul-Mfehres li Elfzil-Kur'n, Drul-Fikr, Beyrut 1991/1411 Abdulhlk, Abdulgan; Hcciyyets-Snne, ev.: Dilaver Selvi, ule Yaynlar, stanbul 1996 Afzalur Rahman; Siret Ansiklopedisi, nklb Yaynlar, stanbul 2003 Arman, Cemal; Hz. Peygamberin Snnetinde taat, Ensar Neriyat, stanbul 2004 Apaydn, H. Yunus, M. Akif Aydn, Ali Bardakolu ve Dierleri; lmihal, TDV slm Aratrmalar Merkezi, stanbul 2000 Ali Mahmud, Abdullah b. Zeyd; Kuran izgide Snnet, ev.: Mehmet Kubat, Esra Yaynlar, Konya 1990 Alper, mer Mahir; taat md. DA, Cilt 23, stanbul 2001, s. 444-445 Akarsu, Bedia; Felsefe Terimleri Szl, nklp Kitabevi, stanbul 1994 Akbulut, Ahmet; Nbvvet Meselesi zerine, Birleik Yaynlar, Ankara 1992 Ammra, Muhammed; slam Devleti, ev.: Ahmet Karababa, Salih Barlak, Endls Yaynlar, stanbul 1991 Arkona, Sibel Ayen, Sosyal Psikoloji, Alfa Basm, stanbul 1998 Askaln, bn Hacer; Fethul-Bri bi erhi Sahihil-Buhari, Mektebetus-Selafiyye, Kahire 1969 Aslantrk, A. Hmeyra; Hz. Muhammedin ahsiyetinin ve Davranlarnn Kur'n Uygunluu Asndan Deerlendirilmesi, SD lahiyat Fakltesi IV. Kutlu Doum Sempozyumu, 19-20 Nisan, Isparta 2001 Ak, Nevzat; Snnetin Yerellii ve Evrensellii, Hadisin Dn-Bugn ve Gelecei Sempozyumu, OM lahiyat Fakltesi, 14-15 Ekim, Samsun 1993, s. 23-37 Aydn, M. evki; Ben Ancak Muallim Olarak Gnderildim, Diyen Peygamber, slamda nsan Modeli ve Hz. Peygamber rnei, TDV Yaynlar, Ankara 2004 Aydnl, Abdullah; slam Kaynaklara Gre Peygamberler, TDV Yaynlar, Ankara 2005 Baktr, Mehmet; Bir Dini Otorite Olarak Hz. Peygamber, lahiyat, Ankara 2005

161

Basr, Ebul-Hseyn Muhammed b. Ali; Kitbul-Mtemed f Usulil-Fkh, thk. Muhammed Hamidullah, el-Mahedul-lmiyyil-Fransiyyi Lid-DirsetilArabiyye, Dmek 1964 Beyzav, Nasiruddin Ebi Said Abdullah b. mer b. Muhammed irz; Envrut-Tenzl ve Esrrut-Tevil, Dersaadet trs. Bigiyef, Musa Crullah; Kitbus-Snne, ev.: Mehmet Grmez, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 1998 Bilmen, mer Nasuhi; Hukuk slamiyye ve Istlahat Fkhiyye Kamusu, Bilmen Yaynevi, stanbul 1991 Bula, Ali; Kur'n ve Snnet zerine, Beyan Yaynlar, stanbul 1984 Bulad, Kerim; Peygamber (s.a.v) Gibi Yaamak, Kayhan Yaynlar, stanbul 2005 Canikli, lyas; Yneticilere taatin Snrlar, lahiyat, Ankara 2004 Cerraholu, smail; Tefsir Usl, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara 1989 ___________ ; Tefsir Tarihi, Fecr Yaynlar, Ankara 1996 Cndiolu, Dcane; Kur'n Anlamann Anlam, Tibyan Yaynlar, stanbul 1995 ___________ ; Anlamn Buharlamas ve Kur'n, Tibyan Yaynlar, stanbul 1995 arc, Mustafa; Muhammed-rnek Oluu md., DA, Cilt 30, stanbul 2005, s. 444446 ___________ ; Cmertlik md., DA, Cilt 8, stanbul 1993, s. 72-73 ___________ ; Hilm md., DA, Cilt 18, stanbul 1998, s. 33-36 akan, smail Ltfi; Ashabn Dilinden Peygamberimiz, Rabet Yaynlar, stanbul 2004 akn, Kamil; slamda Hadis ve Snnetin Yeri, Seba Yaynlar, 1997 antay, Hasan Basri; Kur'n- Hakm ve Mel-i Kerm, Ahmet Said Matbaas, stanbul 1962 elik, Ali; Kavram ve Mahiyet Olarak Snnet ve Bidat, Beyan Yaynlar, stanbul 1997 ___________ ; slmn Kabul veya Reddettii Halk nanlar, Beyan Yaynlar, stanbul 1995 ___________ ; Snnetin Tarihsel ve Evrensel Boyutu, slamn Anlalmasnda Snnetin Yeri ve Deeri, TDV Yaynlar, Ankara 2003 Demir, Fahri; slm Ahlak, D..B. Yaynlar, trs. Demirci, Muhsin; Kur'nn Temel Konular, Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Yaynlar, stanbul 2000

162

Derveze, zzet; Kur'na Gre Hz. Muhammedin Hayat, ev.: Mehmet Yolcu, Yneli Yaynlar, stanbul 1995 Dnmez, brahim Kfi; Beyan md., DA, Cilt 6, stanbul 1992, s. 23- 25 Duman, M. Zeki; Uygulamal Tefsir Usul ve Tefsir Tarihi, Erciyes niversitesi Yaynlar, Kayseri 1992 ___________ ; Nzulnden Gnmze Kadar Kur'n ve Mslmanlar, Fecr Yay., Ankara 1996 ___________ ; Vahiy Gerei, Fecr Yaynlar, Ankara 1997 Erdoan, Mehmet; Akl-Vahiy Dengesi Asndan Snnet, Marmara niversitesi Yaynlar, stanbul 1995 Ertrk, Mustafa; Snnetin Gncelletirilmesine Doru, lahiyat, Ankara 2005 Erul, Bnyamin; Sahabenin Snnet Anlay, TDV Yaynlar, Ankara 1999 ___________ 435 Fazlur Rahman; Tarih Boyunca slami Metodoloji Sorunu, ev.: Salih Akdemir, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 1995 ___________ ; Ana Konularyla Kur'n, ev.: Alparslan Akgen, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 1996 ___________ ; slam, ev.: Mehmet Da, Mehmet Aydn, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 1999 Firzabd, Mecdddin Muhammed b. Yakup; Kamsu'l-Muht, Messesetr-Risale, Beyrut 1993 Gazali, Ebu Hmid Muhammed b. Muhammed; hy-u Ulmid-Din, Drul-Marife, Beyrut trs. ___________ ; el-Mustasf, Drul-Ktbul-lmiyye, Beyrut 1983 Gezgin, Ali Galip; Kur'nda Hz. Peygamber'e Yaplan Uyarlar, Faklte Kitabevi, Isparta 2003 Grmez, Mehmet; Snnet ve Hadisin Anlalmas ve Yorumlanmasnda Metodoloji Sorunu, Trkiye Diyanet Vakf Yaynlar, Ankara 1997 Gler, lhami; Sabit Din Dinamik eriat, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara 1999 Gven, Bozkurt; Trk Kimlii, Kltr Tarihinin Kaynaklar, Remzi Kitabevi, stanbul 1996 ; Uydurma Rivayetlerde Peygamber Tasavvuru, slamn Anlalmasnda Snnetin Yeri ve Deeri, TDV Yaynlar, Ankara 2003, s. 419-

163

Hamid; slamda Otorite, ev.: Sleyman E.Gndz, nsan Yaynlar, stanbul 1995 Hamidullah, Muhammed; slam Peygamberi, ev.: Salih Tu, rfan Yaynclk, stanbul 1991 Hanerliolu, Orhan; Toplumbilim Szl, Remzi Kitabevi, stanbul 1986 Hatibolu, Mehmed Said; Mslman Kltr zerine, Kitabiyt, Ankara 2004 Hattat, Ahmet b. Abdlaziz b. Kasm; Ahlkun-Nebi fil-Kurn ves-Snne, DarulGarbil-slami, Beyrut 1996 Hf, Ahmet Muhammed; Min Ahlakin-Nebi, trs. sen, Galip; Veysel Batmaz, Sosyal Psikoloji, Ben ve Toplum, Om Yaynlar, stanbul 2002 bn r, Muhammed Tahir; slam Hukuk Felsefesi Gaye Problemi, ev.: Vecdi Akyz; Mehmet Erdoan, z Yaynclk, stanbul 1996 bn Faris, Ebul-Hseyin Ahmed; Mucemu Mekysil-Luga, thk. Abdusselam Muhammed Harun, Mustafa el-Bb, Kahire 1980/1400 bn Hiam, Ebu Muhammed Abdulmelik; es-Siretn-Nebeviyye, Darul-Menr, ts. bn shak; Muhammed; Sre, thk. Muhammed Hamidullah, Hayra Hizmet Vakf, Konya 1981 bn Kesir, Ebul-Fid smail b. Kesir el-Kura; Hadislerle Kur'n- Kerim Tefsiri, ev.: Bekir Karla; Bedrettin etiner, ar Yaynlar, stanbul 1983 bn Manzr; Lisnul-Arab, Drul-Maarif, Kahire, trs. bn Melik; erhul-Menr, Salah Bilici Kitabevi, stanbul trs. sfehn, Ragb; el-Mfredat Fi Garibil-Kur'n, Kahraman Yaynlar, stanbul 1986 slamolu, Mustafa; Muhammed, Denge Yaynlar, nc Bask, stanbul 2004 ___________ ; Yahudileme Temayl, Denge Yaynlar, stanbul 2001 zutsu, Toshihiko; Kur'nda Allah ve nsan, ev.: Sleyman Ate, Yeni Ufuklar Neriyat, trs. ___________ ; Kur'nda Dn ve Ahlk Kavramlar, ev.: Selahattin Ayaz, Pnar Yaynlar, nc Basm, stanbul 2003 Kapar, M. Ali; Hz. Muhammedin (s.a.s) Mriklerle Mnasebetleri, Esra Yaynlar, stanbul 1993 Karagz, Mustafa; Tefsirde Rivayet-Dirayet Ayrmnn Ortaya k ve Mahiyeti, Bilimname, Say: 5, Kayseri 2004, s. 45-60 Karaman, Hayrettin; Mukayeseli slm Hukuku, Nesil Yaynlar, stanbul 1991

164

___________ ; Zaman ve Meknn Deimesi Halinde Snnetin Geerlilii, Snnetin Dindeki Yeri, SAV, Ensar Neriyat, stanbul 1997, s. 43-48 ___________ ; Balayclk Bakmndan Raslullahn Davranlar, Hz. Peygamber ve Aile Hayat, SAV, Ensar Neriyat, stanbul 1988, s. 97-112 Kardv, Yusuf; Snneti Anlamada Yntem, ev.: Bnyamin Erul, Rey Yaynlar, stanbul 1991 Kr, Ali Nurettin Ali b. Muhammed b. Sultan; erhu-if, trs. Karla, Bekir; Bedrettin etiner; Hadislerle Kur'n Kerim Tefsiri, ar Yaynlar, stanbul 1983 Kattan, Menn Halil; Ulmul-Kur'n, ev.: Arif Erkan, Tima Yaynlar, stanbul 1997 Kavaklolu, Mahmut; Hz. Peygamberin Snnette Orta Yol, Ensar Neriyat, stanbul 2004 Kazanc, Ahmet Ltfi; Peygamberimize Neden nanmadlar, Nil Yaynlar, zmir 1990 Kele, Ahmet; Snnet Yaayan Hz. Muhammed, nsan Yaynlar, stanbul 2003 Kl, Recep; Peygamberliin Gereklilii ve Peygamberimizin rneklii, Hz. Peygamberin Hayatndan Davran Modelleri, TDV Yaynlar, Ankara 2004 Kl, Sadk; Mzakereler, Snnetin Dindeki Yeri, Ensar Neriyat, stanbul 1997, s. 81-106 Krbaolu, M. Hayri; slam Dncesinde Snnet, Ankara Okulu Yaynlar, nc Bask, Ankara 1997 ___________ ; Hz. Peygamber Tasavvurumuzun Dnm: Paradigmadan Paragona, Paragondan Kozmik lkeye, SD lahiyat Fakltesi, IV. Kutlu Doum Sempozyumu, Isparta 19-20 Nisan 2001, s. 129-148 Krca, Celal; limler ve Yorumlar Asndan Kur'na Yneliler, Tura Neriyat, ts. ___________ ; Kur'n ve nsan, Marifet Yaynlar, stanbul 1996 ___________ ; Kur'n ve Bilim, Marifet Yaynlar, stanbul 1997 ___________ ; Kur'n- Kerim ve Hz. Muhammed, Erciyes niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Say 7, Kayseri 1990, s. 65-79 Kksal, M. Asm; Hz. Muhammed (A.s) ve slamiyet, rfan Yaynevi, stanbul 1981 Kutup, Seyyid; F Zllil-Kur'n, ev.:. Hakk engler, Bekir Karla, M. Emin Sara, Hikmet Yaynlar, stanbul trs. ___________ ; Din Budur, ev.: Fehmi Ulus, Arslan Yaynlar, stanbul 1993

165

Mahall, Celaleddin; Celaleddin es-Suyt; Tefsirul-Celleyn, Pamuk Yaynlar, stanbul trs. Mevdd; Tefhmul-Kur'n, nsan Yaynlar, ev.: Komisyon, stanbul 1986 Nazlgl, Habil; Hadislerin Kaynak Deerini Tespitte tihat Tartmalar, Marife, Bahar 2005, s. 7-32 Nesefi; Ebul-;Berekt Abdullah b. Ahmet b. Mahmud; Medrikut-Tenzil, Kahraman Yaynlar, stanbul 1984 Nevev, Muhyiddin; Riyzs-Salihn, ev.: Kvamddin Burslan, Hasan Hsn Erdem, DB Yaynlar, Onuncu Bask, Ankara trs. nkal, Ahmet; Resulllahn slama Davet Metodu, Hayra Hizmet Vakf Yaynlar, Konya 1981 zafar, Mehmet Emin; Hadis ve Kltr Yazlar, Kitbiyt, Ankara 2005 zek, Ali; Hz. Peygamberin Vazife ve Salahiyetleri, Hz. Peygamber ve Aile Hayat, SAV, Ensar Neriyat, stanbul 1988 zek, Ali; Hayrettin Karaman; Ali Turgut ve Dierleri; Kur'n- Kerim ve Aklamal Meli, Suudi Arabistan Krall, Medine 1987/1407 zsoy, mer; lhami Gler; Konularna Gre Kurn, Fecr Yaynevi, Ankara 1997 ztrk, Yaar Nuri; Kur'nn Temel Kavramlar, Yeni Boyut, stanbul 1999 Pak, Zekeriya; Allah-nsan letiimi, lahiyat, Ankara 2005 Pazarba, Erdoan; Van Mehmed Efendi ve Arisul-Kur'n, Ankara 1997 Rfat, Ahmet; Tasvirul-Ahlak, Terman 1001 Temel Eser, trs. Sabn, Muhammed Ali; Safvett-Tefsr, Darul-Ensar, stanbul 1987 Sakall, Talat; Snnetin Balayclk Asndan Taksimi, SD lahiyat Fakltesi Dergisi, Yl 1995, Say 2, s. 39-102 Sami, emseddin, Mertol Tulum; Temel Trke Szlk, Tercman, stanbul 1985 Saram, brahim; Hz. Muhammed ve Evrensel Mesaj, DB Yaynlar, Ankara 2004 tib, Ebu shak brahim b. Musa; el-Muvafakt, ev.: Mehmet Erdoan, z Yaynclk, stanbul 1990 ibl; Peygamberimizin Risleti ve ahsiyeti, ev.: Ahmet Karata, Tima Yaynlar, stanbul 2004 Suyt, Celaleddin Abdurrahman b. Ebi Bekr; Lbbun-Nukl fi Esbabin-Nzl, Darul-Fikr, Beyrut ts.

166

___________ ; el-Leliul-Masna fil-Ehdsil-Mevda, Drul-Marife, Beyrut 1983/1403 ___________ ; el-tkn fi Ulmil-Kurn, Kahraman Yaynlar, stanbul 1978/1398 ___________ ; Camius-Sagir Fi Ehdsil-Ber en-Nezr, Drut-Tabaa mira, Msr 1286 Toksar, Ali; Delil Olma Ynnden Snnet, Rey Yaynclk, Kayseri 1994 ___________ ; Emanet md., DA, Cilt 7, stanbul 1995, s. 81- 83 Topalolu, Bekir; Kerim md., DA, Cilt 25, Ankara 2002, s. 287-288 Tulum, Mertol; Temel Trke Szlk Kamus-i Trk, Tercman, stanbul 1985 Uluda, Sleyman; Kur'nda Bir Devlet Modeli ve Siyaset Teorisi Var mdr?, Kur'n ve Tefsir Aratrmalar-I, SAV, Ensar Neriyat, stanbul 2000 Usmn, Muhammed Taq; Snnetin balaycl, ev.: brahim Kutluay, Rabet Yaynlar, stanbul 2005 nal, Yavuz; Hadisleri Tespitte Yntem Sorunu, Ett Yaynlar, Samsun 1999 ___________ ; Snnetin Anlalmasnda Kltrel Unsurlarn Rol, Gnmzde Snnetin Anlalmas Sempozyum Tebli ve Mzakereleri, KURAV, Say 2, 1-2 Kasm, Bursa 2004 neys, brahim; Abdul-Halm Muntasir; Atiyye es-Sevlih ve Dierleri; MucemulVasd, Mektebetul-slmiyye, stanbul 1972 Yakt, smail; Hz. Peygamberi Anlamak, tken Yaynlar, stanbul 2003 ___________ ; Kur'nda Hz. Peygamber, SD lahiyat Fakltesi II. Kutlu Doum Sempozyumu, 20 Nisan, Isparta 1999 Yaar, Hseyin; Kur'nda Anlam Kapal Ayetler, Beyan Yaynlar, stanbul 1997 Yavuz, Salih Sabri; slam Dncesinde Nbvvet, nsan Yaynlar, trs. Yavuz, Yusuf evki; el-Hasaisul-Kbra, DA, Cilt 16, stanbul 1997, s. 276-277 Yazr, Elmall Muhammed Hamdi; Hak Dini Kur'n Dili, Eser Neriyat, trs. Yldrm, Suat; Peygamberimizin Kur'n Tefsiri, Kayhan Yaynlar, stanbul 1983 Ylmaz, Hayati; Toplumsal Dnmde Snnet, Rabet Yaynlar, s. stanbul 2004 Zebd, Zeynd-Din Ahmed b. Ahmed b. Abdil-Atif; Sahih-i Buhar Muhtasar Tecrd-i Sarh Tercemesi, ev.: Ahmed Naim, DB Yaynlar, Ankara 1976 Zlalolu, Fevzi; Temel Kaynamz Kur'n, Ekin Yaynlar, stanbul 2004

ZGEM 1969da Kayserinin Tomarza ilesine bal Melikviran Kynde dnyaya gelen Muhammed Bahaeddin YKSEL, ilk, orta ve lise tahsilini Kayseride tamamladktan sonra, 1990da Uluda niversitesi lahiyat Fakltesinde tahsiline devam etti. 1992de yatay gei yapt Erciyes niversitesi lahiyat Fakltesinden 1995 ylnda mezun oldu. Ayn yl ierisinde Kocaeline Din Kltr ve Ahlak Bilgisi retmeni olarak atand. ki yl burada grev yaptktan sonra 1997de Erciyes niversitesi Sosyal Bilimler Enstitsnde Temel slam Bilimlerinden Yksek Lisans Eitimini yapmak iin Kayseriye dnd. 2000de vatani grevini yapmak iin kaydn dondurmu, ancak mteakiben sresi ierisinde mracaatn yapmadndan dolay Enstitden kayd silindi. 2005de hkmet tarafndan getirilen aftan faydalanarak yarm kalan eitimine devam etti. Halen Kayserinin Belsin semtinde retmen olarak grevine devam etmekte olan YKSEL, evli ve ocuk babasdr.

letiim Adresi: Ev: Yeniehir Mah. inasi Cd. Yunus emre Ap. No: 3, P.K. 38080, Kocasinan-Kayseri : ehit Aziz zkan lkretim Okulu, Belsin-Kayseri Tel: Ev: (352) 339 64 71, (352) 338 01 54; :(352) 326 00 90; GSM: 536 228 89 87 e-mail: bahattinyuksel@hotmail.com, bahattinyuksel@yahoo.com

You might also like